YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
YAŞAYAN KÜTÜPHANE BARIŞAROCK 2008
TEKNİK RAPOR
Mehmet Akif Ersoy Piknik Alanı / İstanbul 9-10 Ağustos 2008
0
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
1
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Yaşayan Kütüphane - Barışarock 2008 Teknik Rapor İçeriği Yönetici Özeti……………………………………………………………………………………………..
4
Proje Bilgileri………………………………………………………………………………………………
6
Uygulama Çıktıları………………………………………………………………………………………
8
Proje Etkinlikleri…………………………………………………………………………………………
10
Proje Harcamaları………………………………………………………………………………………
14
Basında Yaşayan Kütüphane………………………………………………………………………
15
YK Barışarock Uygulama Değerlendirme Sonuçları……………………………………..
24
Okuyuculara Ait Değerlendirme Sonuçları………………………………………. 27 Kitaplara Ait değerlendirme sonuçları…………………………………………….. 34 EK 1 - Yaşayan Kütüphane Değerlendirme Formları…………………………
44
EK 2 - Önerilen Kitap Başlıkları………………………………………………………… 47 EK 3 - Okuyucu Deneyimleri…………………………………………………………..
49
EK 4 - Kitap Deneyimleri…………………………………………………………………
52
2
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
3
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
YAŞAYAN KÜTÜPHANE BARIŞAROCK FESTİVALİ TEKNİK RAPORU Proje Adı Proje Ortakları Proje Destekçileri Proje Başlangıç Tarihi Proje Bitiş Tarihi
: Yaşayan Kütüphane : Toplum Gönüllüleri Vakfı & Gençlik Çalışmaları Birimi : Mehmet Betil, Bilgi Üniversitesi Rektörlüğü, Ralf Arditti, T-Box, DNT Reklam : 24.06.2008 : 31.09.2008
YÖNETİCİ ÖZETİ Bir model olarak Yaşayan Kütüphane, tam anlamıyla normal bir kütüphane gibi çalışmaktadır. Okuyucular gelirler ve bir kitabı belirli bir süre için ödünç alırlar. Kitabı okuduktan sonra kütüphaneye iade ederler ya da isterlerse kitabın süresini uzatabilirler ya da başka bir kitap ödünç alabilirler. Yaşayan Kütüphane ile normal bir kütüphane arasında tek bir fark vardır: Yaşayan Kütüphane’de kitaplar insanlardır ve kitaplar ile okuyucular kişisel bir diyalog içerisine girerler. Yaşayan Kütüphane’de bulunan kitaplar sıklıkla kendilerine karşı önyargı beslenen ve yoğun olarak ayrımcılık ve sosyal dışlanmaya maruz kalan gruplardan belirlenir. Yaşayan Kütüphane Barışarock 2008 uygulaması, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi işbirliği ve Mehmet Betil, Bilgi Üniversitesi Rektörlüğü, Ralf Arditti, T-Box, TNT Reklam desteği ile 9-10 Ağustos 2008 tarihlerinde Barışarock Festival alanında gerçekleştirildi. İki gün boyunca 11.00-18.00 saatleri arasında okuyucularını ağırlayan Yaşayan Kütüphane verilen öğle araları dışında toplam 11 saat boyunca açık kaldı. Yaşayan Kütüphane süresince ilk gün 25, ikinci gün ise 26 kitap okuyucularıyla buluştu. 21 farklı kitap başlığının 18’i cumartesi günü, 20’si de Pazar günü katalogda yer aldı. Bu süre boyunca kütüphanenin toplam 386 okuyucusu oldu. Bu okuyucular toplam 622 okuma gerçekleştirdiler. Bu okumalar sonunda doldurulan değerlendirme formlarında, okuyucular, özellikle yaşadıkları gerçeklik hissinden etkilendiklerini ve okuma sürecini dinamik ve keyifli bulduklarını belirttiler. (Değerlendirme çalışmasının detaylı sonuçları bu raporun devamında bulunabilir.) 4
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
5
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
PROJE BİLGİLERİ Proje Amacı: Yaşayan Kütüphane’nin amaçları: Kişilere ve gruplara karşı ayrımcılığa yol açan önyargılarla ilgili farkındalık yaratmak ve farklılıklar ile bir arada yaşama kültürünü geliştirmek; Normalde birbirleri ile konuşma fırsatı olmayan kişiler arasında yapıcı bir kişilerarası diyalog için ortam sağlamak; İnsanları bir araya getirmek, birbirlerini anlamaya teşvik etmek ve onların insan toplulukları içindeki yaşamları ile baş etmelerine destek olmak; Barış içinde beraber yaşam alanlarını geliştirmek, insan onuruna yönelik karşılıklı ve itinalı olarak saygı göstermelerini sağlamak amacı ile insanları birbirine yaklaştırmaktır.
Hedef Kitle: Yaşayan Kütüphane Barışarock Festival uygulamasının hedef kitlesi: - 17-30 yaş arası gençler ve - Bu yaş grubunu hedef kitle olarak benimseyen gençlik örgütleridir.
Proje Uygulayıcıları: Yaşayan Kütüphane Barışarock Festivali’nde Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Gençlik Çalışmaları Birimi ortaklığında projeye gönüllü olarak katılan “kitaplar” ve kütüphane görevlileri tarafından uygulanmıştır.
Proje Uygulama Yeri: Yaşayan, Kütüphane’nin üçüncü uygulaması Mehmet Akif Ersoy Piknik Alanında, Barışarock Festivalinde gerçekleştirilmiştir.
Proje Hedefleri: Yaşayan Kütüphane Barışarock 2008 uygulamasının: 3 gün boyunca toplam 18 saat hizmet vermesi; 28 kitabı okuyucularla buluşturması; 800’ün üzerinde “okuma” gerçekleşmesi; 650’nin üzerinde kişiye doğrudan ulaşması hedeflenmiştir. 6
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Proje Hakkında Genel Bilgi: Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Gençlik Çalışmaları Birimi tarafından uygulanan Yaşayan Kütüphane projesi, Kişilere ve gruplara karşı ayrımcılığa yol açan önyargılarla ilgili farkındalık yaratmayı, farklılıklar ile bir arada yaşama kültürünü geliştirmeyi ve normalde birbirleri ile konuşma fırsatı olmayan kişiler arasında yapıcı bir kişilerarası diyalog için ortam sağlamayı amaçlıyor. Türkiye’den ve yurt dışından gençlik alanında çalışan birçok farklı grup ve STK’nın katıldığı şenlik vb. ortamlarda gerçekleştirilen Yaşayan Kütüphane uygulamaları, aynı zamanda, bu etkili metodu daha fazla gençlik örgütünün bilgisine sunarak modelin ülke genelinde yaygınlaşmasına hizmet ediyor. Türkiye’nin 1949’dan beri üyesi olduğu Avrupa Konseyi, Yaşayan Kütüphane’yi, 2003 yılında başlatmış olduğu Toplumsal Bütünlük ve İnsan Hakları için Gençlik Programı’nın bir parçası olarak ele alıyor. Programın felsefesi, insan haklarının sadece yasal dokümanlar ile korunamayacağı ve her birey tarafından savunulmasının önemine dayanıyor. Bunu gündeme getirmek ve insanların kendi insan hakları ve diğer insanların hakları üzerinde düşünmelerini sağlamak için genel kamuoyunun farkındalığını arttıracak etkinliklerden biri olarak Yaşayan Kütüphane öne çıkıyor. Modelin Danimarka’da ilk olarak uygulandığı 2000 yılından beri, 10’dan fazla ülkedeki gençlik şenliklerinde 40’ın üzerinde uygulama gerçekleşti. Yaşayan Kütüphane Türkiye’de ilk olarak Toplum Gönüllüleri Vakfı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi tarafından Ağustos 2007’de Barışarock Festival 2007 ve Nisan 2008’deki Gepgenç Festival’de uygulandı. Yaşayan Kütüphane’nin üçüncü uygulaması Mehmet Akif Ersoy Piknik Alanında, Barışarock Festivalinde gerçekleştirilmiştir. Üç uygulamada kütüphane, toplam 7 gün boyunca 11.00-18.00 saatleri arasında okuyucularını ağırladı; öğle araları dışında toplam 41 saat boyunca açık kaldı. Her iki festivalin toplamında 1756 “okuma” gerçekleşti. Yaşayan Kütüphane’nin Türkiye’deki bu ilk uygulamaları, hem kitaplar hem de okuyuculardan çok olumlu geri bildirimler aldı. Yapılan izleme ve değerlendirme çalışması sonucunda, okuyucuların en çok, yaşadıkları gerçeklik hissini çarpıcı buldukları ortaya çıktı. Okuyucular, yüz yüze, insan insana konuşarak iletişime geçmenin çok anlamlı ve heyecan verici olduğunu vurguladılar. Yaşanan deneyimin çarpıcılığı, başka sivil toplum kuruluşlarının da benzer “Yaşayan Kütüphane”ler kurmaya karar vererek Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi’nden destek talep etmelerine vesile oldu. (Bu talebi karşılamak ve Yaşayan Kütüphane modelini yaygınlaştırmak için geliştirilen bir kapasite artırma projesi üzerine çalışmalar halen devam etmektedir. Ayrıca, 2007 Avrupa Konseyi’nin yayımladığı ve Yaşayan Kütüphane modelini uygulamak isteyen gençlik örgütlerine yönelik “Living Library – A Guide for Organisers” adlı rehber kitabın da Türkçe çevirisi tamamlanmış ve basım aşamasına gelinmiştir.1)
1
http://www.eycb.coe.int/eycbwwwroot/HRE/eng/documents/LL%20english%20final.pdf
7
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
UYGULAMA ÇIKTILARI Barışarock 2008’de Yaşayan Kütüphane’nin: Hizmet verdiği gün sayısı :2 Toplam hizmet saati : 11 Katalogda bulunan kitap başlığı adedi : 21 Kitap adedi : 31 Okuyucu sayısı : 386 Okuma sayısı : 622 Doğrudan ulaştığı kişi sayısı : 690+ Yaşayan Kütüphane Barışarock 2008 uygulaması, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi işbirliği ve Mehmet Betil, Bilgi Üniversitesi Rektörlüğü, Ralf Arditti, T-Box, DNT Reklam desteği ile 9-10 Ağustos 2008 tarihlerinde Barışarock Festival alanında gerçekleştirildi. İki gün boyunca 11.00-18.00 saatleri arasında okuyucularını ağırlayan Yaşayan Kütüphane verilen öğle araları dışında toplam 11 saat boyunca açık kaldı. Kütüphane katalogu 21 farklı kitap başlığı içerecek şekilde hazırlandı. Bu başlıklar aşağıdaki listede görülebilir.
8
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
YAŞAYAN KÜTÜPHANE Barışarock 2008 Kitap Başlıkları Arap Avukat Barmaid Alevi Ermeni
Eski uyuşturucu bağımlısı Feminist Gey Görme engelli HIV+
Lezbiyen ÖSS/ÖYS dereceli Psikolog Ressam Roman
Kürt
Şizofren
Transseksüel
Türkiye’de yaşayan yabancı Yahudi Laz
Bu başlıkların 2’si (Alevi ve Laz) Nisan 2008’de gerçekleştirilen ikinci uygulamadan sonra okuyuculardan gelen geri bildirimler üzerine kataloga eklendi. Bazı başlıklar, gelecek talebin yüksekliği öngörülerek belli saatlerde birden fazla kitapla kütüphanede yer aldı (Eski uyuşturucu bağımlısı *3-4], Gey [2+, Transseksüel *2+, Yahudi *23+). Dolayısıyla, iki gün boyunca kütüphanedeki kitap adedi 23 ile 26 arasında değişim gösterdi. Kütüphanenin açık kaldığı 11 saat boyunca, 386 kişi, kütüphane üyelik kartı edinerek okuyucu oldu. Bu okuyucular toplam 622 okuma gerçekleştirdiler. Yaşayan Kütüphane Barışarock 2008 uygulaması, okuyucular, kitaplar ve kütüphane gönüllülerinden oluşan 502 kişiye doğrudan ulaştı. (Bu rakama, festival alanına gelerek Yaşayan Kütüphane uygulamasına tanık olan ve proje hakkında bilgilendirilen kişiler dâhil değildir.) Kütüphane okuyucuları Kütüphane kitapları Kütüphane gönüllüleri TOPLAM
: 429 : 31 : 42 : 502
Yaşayan Kütüphane proje hedefleri (Bkz. Sayfa 3) ile gerçekleşen çıktılar arasında faklılıklar görünmektedir. Bunun nedeni proje hedeflerini belirlerken, Barışarock Festival’in 3 gün olacağının varsayılmasıdır. Ancak ilerleyen süreçte festivalin 2 gün olacağı belirlenmiştir. Bundan dolayı hedefler ile çıktılar arasında faklılıklar oluşmuştur.
9
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
PROJE ETKİNLİKLERİ
2008 Etkinlik
Zaman
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Proje Ekibinin Oluşturulması Kütüphanenin Oluşturulması Kütüphanenin Kurulması İletişim İzleme & Değerlendirme Proje Koordinasyonu 1. Proje Ekibinin Oluşturulması 2008 Haziran ayı başlangıcı itibarı ile Yaşayan Kütüphane Barışarock 2008 (YK) uygulamasına destek verecek Proje Danışmanları ekibi belirlendi. Buna göre, Umut Karapeçe’nin Proje Danışmanı olarak süreci yürütmeleri kesinleşti. Kütüphane gönüllülerinin belirlenmesi için, Ağustos 2007’deki Barışarock ve Nisan 2008’deki Gepgenç Festivalde olan, önceki kütüphane uygulamasının gönüllülerine bir çağrı yapıldı. Ayrıca organizasyon ekibinde yer almak isteyen yeni gönüllülerde ekibe dahil edildi. 25 Temmuz ve 6 Ağustos’da gerçekleştirilen toplantılarda, kütüphane gönüllülerine YK modeli ve Nisan 2008’de gerçekleşen ikinci uygulama hakkında bilgilendirildi. Bu deneyimden yola çıkarak Barışarock 2008’de nasıl bir örgütlenme ile kurulumun ve uygulamanın gerçekleşmesi gerektiği belirlendi ve görev paylaşımı yapıldı. 2. Kütüphanenin Oluşturulması 27 Haziran’da gerçekleştirilen katalog toplantısında, Barışarock 2008’de kurulacak kütüphanede bulunacak kitap başlıklarının belirlenmesi için çalışıldı. Bunun için, ilk ve ikinci YK uygulamasının deneyimi (çok okunan kitaplar, değerlendirme formlarında talep edilen yeni başlıklar vb.) ve ülke gündemindeki gelişmeler dikkate alındı. Oluşturulan yeni katalogda yer alan başlıklardaki kitapların tespiti ve kütüphaneye katılımlarının sağlanması için görev paylaşımı yapıldı. Önceki kütüphane kitaplarına açık çağrı yapıldı ve aralarından 28 kitap Barışarock 2008’de kütüphanede de yer almayı kabul etti. Bunlar dışındaki kitaplar, TOG ile GÇB’nin ve kütüphane gönüllülerinin kişisel ve kurumsal ilişkileri üzerinden kurulan bağlantılar sayesinde tespit edildi. Proje Danışmanı yeni kitaplarla birebir görüşerek kütüphaneye katılımlarını sağladı. Bu süreçte, tüm kitaplar, YK modeli, etkinliğin içeriği, okumaların nasıl gerçekleştiği, karşılaşılabilecek zorluklar ve
10
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
bunlarla baş etme yöntemleri hakkında bilgilendirildi; kitapların süreçle ilgili soruları cevaplandı. Kütüphanede yer alacak kitapların kesinleşmesiyle kütüphane katalogu hazırlandı. 3 Ağustos sabahı gerçekleştirilen tanışma kahvaltısı ile kütüphane gönüllülerinin, kitapların ve proje destekçilerinin tanışması sağlandı. 3. Kütüphanenin Kurulması Kütüphanenin açılışından önceki günlerde, kurulum için gerekli lojistik sağlandı; çadır ve diğer gerekli malzemeler temin edildi. 8 Ağustos günü YK çadırı festival alanında belirlenen yere kuruldu ve tüm diğer malzemeler de festival alanına taşındı, kütüphane mekânı düzenlendi. 9 Ağustos sabahı kitapların ve kütüphane gönüllülerinin festival alanına ulaşımı sağlandı. Saat 11.30 itibarı ile Yaşayan Kütüphane Barışarock 2008 uygulamasının açılışı yapıldı.
Kütüphanenin hizmet verdiği 2 gün boyunca, etkinliğin tanıtımını yapmak, okuyucuları kabul ederek kitaplarla buluşturmak, kitapların mahremiyetini ve diğer ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak, festival katılımcılarından gelen soruları cevaplamak, kitapların iadesini ve okuyucu değerlendirme formlarının doldurulmasını sağlamak gibi işlerin yapılabilmesi için Kitap Kurtları, Gözlemeciler, Kütüphaneciler, Geziciler olarak ekipler halinde organize olan ortalama 45 kişilik bir gönüllü ekip görev yaptı. 11
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
İlk günün sonunda gerçekleştirilen değerlendirme toplantısı ile işleyişte ortaya çıkan aksamalar saptandı ve bunların düzeltilebilmesi için yöntemler geliştirildi. İkinci günün sonunda yapılan değerlendirme toplantısında ise tüm süreç değerlendirildi; kitap değerlendirme formları dolduruldu. 11 Ağustos sabahı YK alanı kütüphane gönüllüleri tarafından toplandı ve kütüphane söküldü. Kitaplar ve kütüphane gönüllüleri 13 Ağustos akşamı kapanış toplantısı için yeniden bir araya geldiler. Burada genel bir değerlendirme yapıldıktan sonra, kütüphanede görev alan herkese sertifikaları verildi.
12
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
4. İletişim Temmuz ayı içinde, Yaşayan Kütüphane Barışarock 2008’de iletişim için kullanılacak afiş ve el ilanı tasarımları üzerinde çalışıldı. Ağustos ayı başında bu tasarımlar A5 boyutunda el ilanı olarak (2000 adet) basıldı. Bu malzemeler festival alanında dağıtıldı. Ayrıca proje süresince, TRT FM’de ve Açık Radyo’da programlara katılınmış YK hakkında detaylı bilgi verilmiştir. Daily News, Vatan Gazetesi ile bazı kitaplar ile birlikte özel röportaj yapılmıştır. Yaşayan Kütüphane Atv’ ana haberde ve Pazar öğlen bülteninde yer almıştır.
5. İzleme & Değerlendirme Avrupa Konseyi’nin “Yaşayan Kütüphane – Düzenleyici Rehberi”2 kitabında önerdiği ve Erhan Okşak tarafından uyarlanarak 2007 yılında yapılan ilk uygulamada ve GePGeNçFeSTiVaL uygulamasında kullanılan ölçekler, Barışarock 2008 uygulamasında da kullanıldı. Bu araçların uygulanmasında, ikinci Yaşayan Kütüphane’ye (GePGeNçFeSTiVaL) göre bir değişiklik yapılmaması uygun bulundu. Kütüphane uygulaması sırasında, Gözlemeci ve Kütüphaneci ekipleri, okuyucuların okuma sonrası değerlendirme formu doldurmasını ve her okuyucunun tek bir form üzerinde değerlendirme yapmasını sağladılar. İkinci günün sonunda, kitaplar da kendileri için hazırlanan form aracılığı ile değerlendirmelerini ilettiler. Değerlendirme formları ile sağlanan verilerin yorumlanması ve raporlanması Proje Danışmanı Umut Karapeçe tarafından Ağustos-Eylül ayları içinde yapıldı.
6. Proje Koordinasyonu 24 Haziran – 31 Eylül 2008 tarihleri arasında gerçekleşen Yaşayan Kütüphane Barışarock 2008 proje etkinlikleri Proje Danışmanı Umut Karapeçe ve Koordinasyon ekibi tarafından koordine edildi.
2
http://www.eycb.coe.int/eycbwwwroot/HRE/eng/documents/LL%20english%20final.pdf
13
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
PROJE HACAMALARI Harcama kalemlerine göre planlanan ve gerçekleşen miktarlar aşağıdaki tabloda görülebilir. Planlanan Gerçekleşen Bütçe Kalemi İnsan Kaynakları Toplantılar Kütüphane Kurulum Proje İletişimi Öngörülebilen giderler toplamı
(YTL)
8.400 3.750 3.975 3.800 19.925
8.160 1.617 3.190 4.577 17.544
Öngörülmeyen giderler (%3) TOPLAM
598 20.523
102 17.646
(YTL)
Destekçilerin katkılarına göre planlanan ve gerçekleşen miktarlar aşağıdaki tabloda görülebilir. Planlanan Gerçekleşen Proje Destekçisi
(YTL)
Mehmet Betil
(YTL)
10.000
8.166
Bilgi Üniversitesi Rektörlüğü
6.000
4.830
T-Box
2.250
2.250
Gençlik Çalışmaları Birimi
1.500
1.500
Ralf Arditti
1.000
800
100
100
20.850
17.646
DNT Reklam TOPLAM
14
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
BASINDA “YAŞAYAN KÜTÜPHANE” 08 Ağustos 2008, Takvim Pazar Eki http://www.takvim.com.tr/2008/08/08/pap151.html
15
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
10 Ağustos 2008, Radikal Genç http://www.radikal.com.tr/default.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=894502
Barışarock’a bir mola
Ticari olmayan rock festivali Barışarock, 9-10 Ağustos tarihleri arasında Sarıyer’de yapıldı. Barışarock’ı düzenleyenler festivale bir süre ara verdiklerini açıkladı Taksim‟den kalkan otobüslere binip Sarıyer‟e gitmeyi göze alan herkes bence festivalde iki gün konaklamalıydı. Çünkü tüm etkinlikleri izlemek için tam gün orada olunması gerekliydi ve o kadar yolun da hakkı verilmeliydi. İlk gün öğleden sonra festival alanına ulaştığımız için önce alanı turladık. O kadar çok stant ve konuşulması gereken mevzu vardı ki, hangi birine yoğunlaşacağımızı şaşırdık. Eşyalarımızı çadıra bıraktıktan sonra önce Genç-Sen standındaydık. Konuşmalar yapılıyor, sloganlar atılıyordu. Zaten slogan atılmayan, halay çekilmeyen bir an yoktu desem yeridir. 6. yaşını dolduran Barışarock bu yıl da gerçekleşerek Türkiye‟nin en uzun süreli rock festivali olma özelliğini kazandı. Anti-ticari festival olarak kendini ispatlayan festival, artık bu yıldan itibaren soluklanmak istiyor. Üzüldük ama hak da verdik. Barışarock dünyadaki olumsuz hislere, hareketlere ve gidişata karşıydı; savaşa, ırkçılığa, milliyetçiliğe, cinsel ayrımcılığa, işgale, küresel ısınmaya... İşte düşünün ki tüm bu saydıklarıma dair birçok STK, dernek gibi topluluklar aynı sesi duyurmak için orada toplanmış, bıkmadan usanmadan bir şeylerin daha iyi algılanması adına çalışmalar yapıyorlardı. Herkes farklı herkes eşit Festival programı her yıl olduğu gibi dopdoluydu. Fakat en büyük sorun etkinliklerin ve iki sahnenin de aynı anda programlar gerçekleştiriyor olmasıydı. Tercihimizi ağırlıklı olarak stantlardaki etkinliklerden yana kullandık, iyi de yaptık. Çünkü bana göre Barışarock
16
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
aslında bir müzik festivali değildi, zaten konserlerin de bu yüzden pek ilgi gördüğünü söyleyemeyeceğim. Konser programında bir isim vardı ki, zamanlama olarak barış için yapılan
festivale,
işgale
uğramış
bir
ülkeden
gelmişlerdi:
Gürcistan‟ın
tanınmış
gruplarından Heavy Cross. İlk akşam verdikleri konserde barış festivalinde olduklarını ama ülkelerinde savaş olduğu için çok üzgün olduklarını söylerken, gözleri doldu. Önce Gürcüce ağıt seslendirdiler, sonrasındaki performansları ise görülmeye değerdi. Festivalin bana göre izlenilmesi gereken gruplarından Gevende ise yine müziğini icra ederken dinleyiciyi mest etti. Festivalin en çok ilgi gören stantlarından biri “Herkes farklı, herkes eşit” sloganıyla yola çıkan
Yaşayan
Kütüphane‟ydi. Başka
festivallerde de yer
alan kütüphane, Türk
toplumunda önyargıyla bakılan transseksüel, barmaid, şizofren, Kürt, HIV + gibi insanları yine insanlarla buluşturdu. Kayıt oluyorsunuz, önyargılı olduğunuz kitapla yani insanla konuşuyorsunuz. Biz bir transseksüelle konuştuk, önyargılı değildik ama onu daha da iyi anladık. Benim bu festivalde ilk kez duyduğum Başka Kültür Evi‟nin etkinlikleri ise en çok rağbet görenlerdendi. Doğaçlama tiyatro oyuncuları inanılmaz iyilerdi ve katılımcıların gerçekten keyifli vakit geçirmelerini sağladılar. Ben de kahkahalarla gülenlerden biriydim. Pazar günü akşamüstü doğaçlama tiyatroyu duymamızı sağlayan Mahşer-i Cümbüş‟ün tiyatro atölyesine katıldık, eğlendik, azıcık da olsa doğaçlama tiyatronun inceliklerini kaptık. Hint Kültür Merkezi standı ise bir meditasyon şarkısı ile şenleniyordu. Katıldık, tefler ziller çaldık, hakikaten kendimize geldik. Belki de saatlerce aynı kelimeleri tekrarladık, o pozitif enerji yayıldıkça yayıldı. Bir Barışarock daha böyle geçti. Yeni bir şeyler yaratmak amacıyla
festivale
bu
yıl
ara
verildi
ve
heyecanlı
bekleyiş
başladı.
Festivalden kısa notlar: *Bu yıl 40 bin kişi Barışarock‟taydı. * Tuvaletler halka 50 Ykr, basına bedavaydı. * Lambdaistanbul‟un kapatılmasını protesto eden yürüyüş en kalabalıklarından biriydi. * Barışarock gönüllüleri çöpleri şarkı söyleyerek ve kendilerini alkışlayarak topladı. * Yemek stantları o kadar çeşitliydi ki, karar vermekte zorlandık. * Savaşa Hayır sempozyumunda konuşan Pelin Batu, insanlık tarihine bakıldığında savaşlardan oluştuğunu söylerken, “Belki de bulunduğumuz bu ormanda 500 yıl önce de savaş karşıtı konuşmalar yapılmış olabilir” diyerek olaya esprili bir açıdan yaklaşmaya çalıştı. NİHAN BORA, Freelance muhabir
17
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
10 Ağustos 2008, Vatan Pazar Eki http://pazarvatan.gazetevatan.com/haberdetay.asp?hkat=1&hid=12807&yaz=G%C3%BCncel
18
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Adı “Yaşayan Kütüphane”... Normal kütüphane ile arasında tek bir fark var. Raflarında kitaplar yerine 21 insan duruyor Görevliye gidip, ilginizi çeken konu başlığına sahip insanı, pardon, kitabı istiyorsunuz. Diyelim ki feminizm... İki dakika sonra yanınıza “kanlı canlı” bir feminist geliyor. 45 dakika merak ettiğiniz soruları soruyorsunuz, o da yanıtlıyor. İlk kez Kopenhag‟ta “Şiddeti Durdurun” isimli bir örgüt tarafından kurulan kütüphane, bugün İstanbul‟da düzenlenen Barışa Rock Festivali‟nde. Amaç toplumda “öteki”ne karşı sahip olunan önyargıları yıkabilmek. Bir kütüphane düşünün...(Gerçi en son ne zaman bir kütüphaneye gittiğimiz de ayrı bir tartışma konusu ama hadi düşünelim!..) Kütüphaneye girer, istediğiniz kitabı almak için kayıt işlemi yaptırır, kitabı ya orada okur ya da evinize götürürsünüz. Ardından da zarar vermeden kitabı iade edersiniz... İşte bugün İstanbul‟da düzenlenen Barışa Rock Festivali‟nde kurulan Yaşayan Kütüphane de aynı bu mantıkla çalışıyor. Normal kütüphaneden ise tek bir farkı var: Raflarında kitaplar yerine insanlar duruyor ve onları evinize götürmeden yerinde okuyorsunuz. Kitabın altını çizmek ve yıpratmak yasak Kütüphanede feminizm, Yahudilik, eşcinsellik başta olmak üzere 21 konu başlığı yani 21 “insan kitap” bulunuyor. Kütüphane görevlisine gidip ilginizi çeken kitabı istiyorsunuz. Diyelim ki feminizm konu başlığını seçtiniz... İki dakika sonra yanınıza “kanlı canlı” bir kitap geliyor. “Okuma süreniz” 45 dakika... Size verilen bu süre boyunca istediğiniz ve dilediğiniz kadar soru sorabiliyorsunuz. Ancak kitaplar istemedikleri sorulara cevap vermek zorunda değiller. Kütüphane kurallarına göre kitapların “altını çizmek” ve kitapları “yıpratmak” yasak!.. Nitekim böyle bir durumla karşılaştıklarında “Maalesef bu kitapta böyle bir bilgi yok” yanıtını veriyorlar. Eğer üzerine gider ve onu sinirlendirirseniz yani durum hoş olmayan bir noktaya gelirse kitabın kapağı sizin için kapanıyor. Bir daha hiçbir şekilde ondan faydalanamıyorsunuz. Kişiyi iknaya çalışmak kesinlikle kurallara aykırı Örneğin eski uyuşturucu bağımlısı kitabı, bir okuma sırasında okuyucunun “Uyuşturucuyu nerelerden alıyordun?” sorusuna “Bu kitapta öyle bir bilgi yok” cevabını veriyor. Bilgi dahi olsa yönlendirici durumlardan kaçınıyorlar. Kütüphane kurallarına göre yanlı fikirler oluşturmak, uzmanmış gibi davranmak, kişiyi ikna etmeye çalışmak kesinlikle yasak. Bu kütüphanelerde bilgiden çok deneyimler paylaşılıyor. Yani kitaplardan biri çıkıp Kürt milliyetçiliği de yapmıyor, türban savunuculuğu da... Bir AIDS‟linin sadece fuhuş yaptığı için bu hastalığa yakalandığını düşünüyorsanız ya da onların hastalıkla nasıl mücadele ettiğini merak ediyorsanız kesinlikle bir okuma deneyimine katılmalısınız. Okumanız bittikten sonra dilerseniz başka bir kitabı ödünç alabiliyorsunuz. Konu ilginizi çektiyse dilerseniz okuma süresini uzatabiliyorsunuz.
19
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Bu toplumda farklı ama eşit insanlar var Yaşayan Kütüphane‟nin amacı insanları ötekileşmeden kurtarabilmek. Bir gay‟in nasıl bir hayata sahip olduğu, yaşarken nasıl sıkıntılar çektiği, aslında diğerlerinden farklı olmadığı anlatılıyor. Ancak kimsenin fikirlerini değiştirmeye çalışmıyorlar... Sadece yaşadıklarını, “farklı ama eşit insanlar” olduğumuzu anlatmaya çalışıyorlar. En azından olayları yeniden değerlendirebilme yolunu açmak istiyorlar. Bu oluşumun temellerini atan ise Gençlik Çalışmaları Birimi ve Toplum Gönüllüleri Vakfı... Böyle bir oluşum için önce önyargıların oluştuğu mesleklerin, mezheplerin ve yaşayış şekillerinin saptanması gerektiğini söyeyen kütüphanenin eski koordinatör gönüllüsü Erhan Okşak, kitap isimlerinin belirlenme sürecini şöyle anlatıyor: “15 kişilik grup oluşturduk ve beyin fırtınası yaptık. Bu kütüphanede insanlar hangi kitapları okumak isterler, hangi konularda az bilgi var? Düşünerek 80 maddelik bir liste oluşturduk. Bu listeyi farklı genç gruplara maillerle göndererek anket yaptık. Üç aşamalı oluşturduğumuz testler sonucunda en çok merak edilen, bilinmeyen, konuşulmaktan çekinilen, yanlış yargıların olduğu konu başlıklarını belirledik ve bu başlıklara kitap olmayı kabul edecek gönüllüler aramaya başladık.” Görme engellilerin de seks hayatları var Yaşan kütüphane uygulaması ilk kez geçtiğimiz yıl BarışaRock Festivali‟nde gerçekleşti. İkinci uygulamayı ise GepGenç Festivali‟nde yaptılar. 400 kişinin üzerinde okuma yapılan iki festivalde de en çok okunan kitaplar sırasıyla; eski uyuşturucu bağımlısı, transeksüel, lezbiyen ve HIV pozitif kitapları... Bu yıl düzenlenen GepGenç Festivalinde ise, yine Eski Uyuşturucu Bağımlısı birinci olmuş. Ardından HIV pozitif, Gay, ÖSS/ÖYS dereceli, ve Şizofren kitapları okunmuş. Yaşayan Kütüphane gönüllü koordinatörü Umut Karapeçe, görme engelli kitabına gelen soruların büyük bir bölümünün cinsellikle ilgili olduğunu anlatıyor: “İnsanlar gözleri görmeyen bir insanın cinsel ilişkide bulunamayacağını düşünüyor. Ya da sadece görme engelli biriyle birlikte olabileceğine inanıyorlar.” Feministlerin lezbiyen olduğunu sanıyorlar Görme engelli kitabın okuyucularıyla ilgili tespitleri ise şöyle: “Okuyucular yanıma geldiklerinde dibe vurmuş oluyorlar, mutsuz oluyorlar eğer benimle konuşurlarsa kendilerinden daha kötü birisini görerek avunacaklarını zannediyorlar. Ama onlara her seferinde yanıldıklarını gösteriyorum. Çünkü ben mutsuz bir insan değilim, depresyonda hiç değilim. Sadece görmüyorum geri kalan her şeyi algılayabiliyorum. Ayrıca sevişebiliyorum da... (gülüyor) Böyle düşünenlere hayatı algılayabilmek için sadece gözlerini kullanmamaları gerektiğini kendi deneyimlerimle anlatmaya çalışıyorum.” Feminist kitap, lezbiyen olduğuna inanan okuyucularından bahsediyor. Feministliğin politik bir duruş olduğunu, cinsel kimlikle hiç alakalı olmadığını anlamaya başlamaları çok zaman almıyormuş. Ermeni kitaba gelen sorular daha çok soykırım iddialarına yönelik... Yahudi kitaba gelen sorular ise daha çok İsrail ve Filistin hakkında oluyor: “Yahudi olduğum için illa ki o savaşta taraf olmam gerektiği düşünülüyor; halbuki ben bir savaşın tarafı olamayacağımı anlatıyorum.”
20
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Gey kitap, bu çalışmanın içinde bulunduğundan dolayı gayet mutlu olduğunu söylüyor. Gelen okuyucuların bir kısmının gey olduklarını ama bunu köşe bucak gizlediklerini anlatıp çözüm istedikleri oluyormuş. Bazıları “Ben homofobiğim, siz nasıl şeylersiniz böyle?” diyormuş. Yaşayan kütüphane gerçekten ilginç bir deneyim. Hayatlarının büyük bir kısmını kendilerini topluma anlatmakla ve kabul ettirmekle geçirmiş kişilerin “Biz farklıyız ama normaliz” demelerinin en güzel ve kolay yolu bu olsa gerek. Yaşayan Kütüphane’den okur yorumları Geçtiğimiz yıl da Barışarock‟ta yer alan Yaşayan Kütüphane‟nin kitaplarını okuyanların bu deneyim sonrası yaptığı yorumlarından bazıları... * Kardeşliğin ırkı olmuyormuş. * Daha önce hiç tanışmadığım kadar donanımlı bir transseksüelle karşılaştım ve onlar hakkında ne kadar büyük yanılgılara girmiş olduğumu fark ettim. * Samimiyetleri çok etkiledi beni. Korkumla yüzleştim ve bilgilendim. İnsanın bilmediğinden korktuğu bir gerçekmiş. * Yargısız yere insan suçlamamak ve insanları yaşayarak tanımak. * Bir sürü yaralarımız var farklı fakat gözyaşlarının tadı aynı. * Etiyle bedeniyle bir Kürt arkadaşım oldu. * Kendime bir ayna tutulmuş gibi hissettim. * Hiçbir şey bilmediğimi fark ettim. En çok merak edilen kitaplar * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Eski uyuşturucu bağımlısı HIV+ Avukat Psikolog Ressam ÖSS/ÖYS dereceli Kürt Arap Feminist Gay Transeksüel Görme engelli Barmaid Ermeni Lezbiyen Yahudi Türkiye‟de yaşayan yabancı Şizofren Roman Alevi
SPONSOR ARIYORLAR Yaşayan Kütüphane fikri ilk olarak Kopenhag‟da yerleşik “Şiddeti Durdurun” (Foreningen Stop Volden) isimli bir gençlik örgütü tarafından geliştirildi ve 2000 yılındaki Roskilde Festival alanında ilk kütüphane kuruldu. Avrupa Konseyi desteği ile 2001 yılında Budapeşte‟de Sziget Festival‟inde kütüphanenin tekrar kurulması sağlandı. O tarihten bu yana her yıl Avrupa‟nın çeşitli ülkelerindeki bir çok festivalde kurulmaya devam etti. Yaşayan Kütüphane‟nin ilk Türkiye uygulaması BarışaRock‟ta, 2007‟de hayata geçti. Daha fazla etkinliğe katılmak için sponsor arıyorlar.
21
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
11 Ağustos 2008, ANF http://www.firatnews.org/haber-1171&baslik=yasayan-kutuphaneye-ugradiniz-mi.anf
Yaşayan Kütüphaneye uğradınız mı? CEMĠL OĞUZ - ANF
ĠSTANBUL / Önümüzdeki sene yapılıp yapılmayacağı belli olmayan Barışarock 6. kez gerçekleşti. Barışarock'un en en ilgi gören etkinliği ise „Yaşayan Kütüphane‟nin „yaşayan kitaplarıydı.‟ İlki 2003 yılında Rock'n Rock‟a karşı gerçekleşen Barışarock festivali şimdiye kadar savaşa karşı "Birşey yapmalı" dedi, bazen "yeni bir dünya mümkün" dedi ve 6 yıl içinde "öncelikle çokuluslu şirketlere, kapitalizmin bencilliğine, özgürlük, eşitlik ve kardeşliğe düşman olan herkese izi yıllarca silinemeyecek bir cevap" olarak düzenlendi. Barışarockçular bu yıl "Barışarock'a ara veriyoruz!" dedi ve son kez düzenlendi. Nedeni konusunda ise, "6 üstü bir festival olan Barışarock, yayınına bir süre ara verme kararı aldı. Barışarock inisiyatifinin aldığı bu kararın gerekçesi, festivalimizi -ilkeleriyle ve enerjisiyle- gözümüz gibi koruma kaygısı" dendi. Bu yılda binlerin katılımıyla "Savaşa, İşgale, Milliyetçiliğe, Irkçılığa, Küresel Isınmaya Karşı BarışaRock" festivali Sarıyer Mehmet Akif Ersoy piknik alanında gerçekleşti. Türkiye Barış Meclisi, Genç Sen, DurDe Girişimi gibi sivil toplum örgütlerinin yanısıra çok sayıda çevre örgütü de festivalde stant açtı. Festivalde onlarca ülkeden, onlarca sanatçının katıldığı etkinlikte ezgiler söylendi, sergiler açıldı, "Sosyal haklar kıraathanesi" tartışmalar yürütüldü, pankartlar açıldı, atölyeler düzenlendi... Festivalin en ilgi gören etkinliği ise "Yaşayan Kütüphane" çadırıydı. YAŞAYAN KÜTÜPHANE Yaşayan Kütüphane bilinen kütüphanelerden farklı olarak, Yaşayan Kütüphane‟de kitapların insan olması ve okuyucularla kişisel bir diyalog içine girmeleriydi. Kütüphane büyükçe bir çadır, içinde oturmuş gençler ve sizlere; kütüphanelerinde bulunan kitap katalogunu sunar. Katalogda; Arap, Ermeni, Avukat, Eski Uyuşturucu Bağımlısı, Görme Engelli, Hiv +, Lezbiyen, Psikolog, Roman, Türkiye‟de Yaşayan Yabancı,
22
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Şizofren, Kürt, ÖSS Dereceli, Ressam, Transeksüel, Yahudi, Laz, Gey, Alevi kitapları bulunur ama gerçek kitap değil, yaşayan, iki eli, iki ayağı olan kitaplar. Katalogdan ödünç almak istediğiniz kitabı seçiyorsunuz, eğer kitap uygunsa, molada veya okumada değilse kütüphanecinin yardımıyla kitabı alıyor ve belli bir süre okuduktan sonra, „zarar vermeden‟ kitabı iade ediyorsunuz, dilerseniz başka bir kitap daha alıyorsunuz. Evet kitaplar insanlardan oluşuyor. Kitap katalogunda bulunan kitap isimleri, o konunun içinden gelen, konuya hakim kişilerden oluşuyor. Kütüphane kapısında kütüphane çalışanından her hangi bir konuda kitap istediğinizde kitap, yani o kişi eğer boşsa, „kitabınızla‟ birlikte „okuma salonu‟ dedikleri ağaçların arasına serilmiş minderlerin üzerine oturuyor, sorunuzu soruyor, konu hakkında bilgi alıyorsunuz. Eğer o kitap, yani kişi şuan başkasının elindeyse, yani başkasını bilgilendiriyorsa ya bekliyorsunuz, ya da dilerseniz başka bir kitap istiyorsunuz. AMAÇ ÖNYARGILARI KIRMAK Bizde merak ediyoruz. “Kürt” kitabı boş mu diye soruyoruz, listeye bakıyor çalışanlardan biri “yok şu an okumada” diyor, “başka hangisi boş” diye soruyoruz bir iki isim söyleniyor, birini seçmeye varmadan, hemen “o da okumaya gitti” diyor. Biraz daha bekliyoruz, “Ermeni” kitabı geldi” diyor çalışanlardan biri, “Tamam” deyip seçiyoruz. Herhangi bir kitap seçtiğinizde yarım saatiniz var. Yarım saatte sizin sorduklarınızı, bilmek istediklerinizi, kısacası o konu hakkında sizi bilgilendirmeye çalışıyor „kitabınız‟. “Ermeni” kitabına soruyoruz, “Ermeni meselesi hakkında her sorumuza cevap verebilir misiniz?” diyoruz, “Öğrenmek istediğinizi söyleyin, eğer kitabımızda yazılıysa size cevap vereceğiz” diyor. Kütüphanenin amacını soruyoruz, “Kitabımız” şunları dile getiriyor: “Amacımız önyargıları kırmak. Seçtiğiniz kitap o konu hakkında sizi bilgilendirmeye çalışıyor. Her kitap o konu içinden gelmiş, o konuyu yaşamış biri.” “Yaşayan Kütüphane” projesi Toplum Gönülleri Vakfının desteğiyle gerçekleşiyor ve bu tür festivallerde isteyenlere yardımcı olmayı, toplumu bilgilendirmeyi hedefliyor. Copyright 2008 ANF NEWS AGENCY
23
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
YAŞAYAN KÜTÜPHANE BARIŞAROCK 2008 DEĞERLENDİRME RAPORU Umut Karapeçe
24
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
25
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008 DEĞERLENDĠRME SONUÇLARI
YaĢayan Kütüphane BarıĢarock 2008 (YK), Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Ġstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik ÇalıĢmaları Birimi iĢbirliğiyle 9-10 Ağustos 2008 tarihlerinde BarıĢarock Festival alanında gerçekleĢtirilmiĢtir. Ġki gün boyunca 11.00-18.00 saatleri arasında okuyucularını ağırlayan YaĢayan Kütüphane verilen öğle araları dıĢında toplam 11 saat boyunca açık kalmıĢtır. YaĢayan Kütüphane‟nin değerlendirmesi için okuyuculardan ve kitaplardan kendi deneyimlerini yansıtabilecekleri kısa formlar doldurmaları istenmiĢtir (Bkz. Ek-1). Okuyuculardan, birden fazla okuma gerçekleĢtirdiklerinde, her bir okuma sonrası tekrar kendi formlarına ekleme yapmaları istenmiĢtir. Bu süreç, kütüphaneciler tarafından okuyucu kartları ve formların aynı sayıyla numaralandırılması yoluyla yürütülmüĢtür. Böylelikle okuyucu sayısı ve okuma sayısı ayrı ayrı hesaplanabilmiĢtir. “YaĢayan Kütüphane BarıĢarock 2008”de, kütüphanenin toplam 386 okuyucusu olmuĢtur. Bu okuyucular toplam 622 okuma gerçekleĢtirmiĢlerdir. YaĢayan Kütüphane Kitapları ise kitap olma sürelerinin bittiği günün sonunda geribildirim formu doldurmuĢlardır.
26
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
OKUYUCULAR
“YaĢayan Kütüphane BarıĢarock 2008” okuyucularının yaĢ ortalaması 21,98 „dir. En genç okuyucu 12, en yaĢlı okuyucu ise 56 yaĢındadır.(YaĢ dağılımı için Bkz. Grafik 1)
Grafik 1: Okuyucu YaĢ dağılımı
Grafik 1‟de görüldüğü üzere okuyucuların büyük çoğunluğunu 17-28 yaĢ arası kiĢiler oluĢturmaktadır.
Cinsiyet dağılımına bakıldığında okuyucuların %62 erkek, %38‟inin kadın olduğunu görmekteyiz. Eski YK deneyimlerinden farklı olarak BarıĢarock 08 de, erkek okuyucu sayısı çok daha fazla olmuĢtur. Örneğin; 2008 Nisan ayında yapılan Gepgenç Festival‟de düzenlenen YK‟da, okuyucu ortalamasının %61‟inin kadın, % 39‟unun erkek olduğu görülmektedir.
Grafik 2: Okuyucuların Cinsiyet Dağılımı
27
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Okuyuculara YaĢayan Kütüphane‟den nasıl haberdar olduklarını sorduğumuzda aĢağıdaki cevapları aldık:
“Diğer” baĢlığını seçen kiĢilerin hiçbiri, baĢlık içeriğini belirtmemiĢlerdir.”Okuyucu”
baĢlığı ise, arkadaĢı okuyucu olduktan sonra YK‟yı öğrenip gelen kiĢileri ifade etmektedir. Tanıtımın %60‟ını alanda yürütülen tanıtım faaliyetleri oluĢturmuĢtur. %8‟lik bir bölüm de daha önceki BarıĢarock 07 ve Gepgenç 08 deneyiminden YK‟yı bilmektedir. Ayrıca formlarda internet seçeneğini kimsenin seçmemiĢ olması da gelecek YK hazırlıkları için internet üzerinden daha fazla tanıtım yapılması gerektiğini göstermektedir.
Grafik 3: YK‟den Nasıl Haberdar Oldunuz?
Okuyuculardan YK fikrini (Bkz. Grafik 4), katalogda bulunan kitap baĢlıklarını ve önyargıları ve kütüphanecileri 1 ile 5 arasında puan vererek değerlendirmelerini istedik; (Bkz. Grafik 5)
Grafik 4: YK Beğeni Grafiği
(1: Hiç Beğenmedim 5: Çok beğendim, etkilendim)
28
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Grafik 5: Katalog ve Önyargılar Beğeni Grafiği
1: Hiç Beğenmedim 5: Çok beğendim, etkilendim
Grafik 6: Kütüphaneciler Değerlendirme Grafiği
Grafiklerde de görüldüğü üzere okuyucuların %98‟lik kısım YK fikrini, % 83‟lük kısım katalog ve önyargıları beğendiklerini belirtmiĢlerdir. Ayrıca %99‟luk bölümde kütüphanecilerin kendilerine yardımcı olduğunu belirtmiĢlerdir. Kitap baĢlıkları ve önyargıları da beğenmiĢ olmalarına rağmen daha çeĢitli kitap baĢlığı olmasını istemektedirler. Ve bu konuda önerilerde bulunmuĢlardır (Okuyucuların katalogda yer almasını istedikleri baĢlıklar için bkz. Ek-2).
Okuyuculara YK‟da okuyucu olmayı baĢkalarına önerip önermeyeceklerini sorduğumuzda ise sadece 5 “hayır” cevabı aldık (Bkz. Grafik 7).
29
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Grafik 7: Okuyucu Olmayı Önerme
Okuyuculardan YK‟da okuyucu olurken yaĢadıkları en önemli deneyimi ve bu süreçte öğrendikleri yeni Ģeyleri paylaĢmalarını istedik. Formdaki bu iki soru okuma sürecinin öncesi, esnası ve sonrasıyla ilgili bize en yoğun ve net bilgiyi sağlayan cevapları oluĢturmaktadır.
Okuyucular kitap okuma sürecine dair; “Canlı olarak böyle bir Ģey yaĢamak gerçekten güzeldi. En önemlisi benzer sıkıntıları farklı boyutlarda da olsa yaĢadığımız halde çözümün tamamen “okumaktan” geçtiğini bu kadar net bir Ģekilde görmekti.” diyerek YK sürecinin aslında zor olduğu düĢünülen konulara basit çözümler yarattığını anlatıyor. Okuyucuları ilk adımda en çok etkileyen Ģey samimiyet ve gerçeklik. Deneyimlerinden söz ederken okuyucuların; “Bire bir diyaloga girmek, kendi adıma önemliydi - Her Ģeyi hiç çekinmeden sorabiliyor olmak - karĢımdaki insanın gerçektende o olduğunu bilmek ve rahat rahat konuĢmak çok güzel - kesinlikle çok iyi bi yöntem sadece festivallerde değil mümkün olan her alanda yapılmalı - uygun olan her sorumuza rahatlıkla cevap vermesi önemliydi - çok içten ve samimiydi ve kendi arkadaĢlarımla tartıĢmaktansa gerçekten öyle olan biriyle konuĢmak rahatlatıcı ve güzeldi; gibi geribildirimlerde bulunmaları bunu açıkça göstermektedir. YK‟nın en büyük gerçekliklerinden bir tanesi de; günlük hayatta çok da fazla bir araya gelemediğiniz insanlarla tanıĢma fırsatı yaratması. Okuyucular da “Ġlk kez bir Gey ile görüĢtüm - Ġlk defa vicdani hesaplaĢmalarımda bir bilenle oturup konuĢma fırsatı buldum - Daha önce gazetelerde, kitaplarda okuduklarımızın, canlı ve daha etkileyici olarak okumak/dinlemek çok önemli bir deneyimdi – ilk kez bir transeksüelle konuĢtum ve beklediğimden daha eğitici bilgiler aldım; diyerek buna imkan bulabildiklerini dile getirmiĢler. “Bilgi paylaĢımı fırsatım olmayan insanlarla iletiĢime
30
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
girmek ve onları medya ve önyargılardan uzak Ģekilde tanımak” diyerek tanımlıyor okuyuculardan biri kendi deneyimini. Kitap okurken bir yandan da kendilerini okuduklarını, daha doğru bir ifadeyle kendileriyle yüzleĢtiklerini ve kendilerini sorguladıklarını belirtiyor YK okuyucuları: Bildiğimi sandığım Ģeylerin aslında hiçbir Ģey olmadığını ve her Ģeyi tamamen öğrendiğimi düĢünüyorum - Önceden önyargılarımdan kurtulmak için bir Ģeyler yapmaya çalıĢtığımı ancak kimseyle iletiĢim kurmadığımı fark ettim - Kendi duruĢumu yeniden değerlendirdim – Yahudiler ve Alevilerle ilgili çok bilgi eksiğim varmıĢ – resmen bir aydınlanma yaĢadım. YK sürecinin okuyucuların önyargılarına yaptığı etki de aslında insan insana, kiĢisel paylaĢım yaĢamayı sağlayan okuma sürecinin sonunda, okuyucuların kendilerine dönmeleri, kendilerini sorgulamalarıyla paralel biçimde ortaya çıkmaktadır. Okuyucu kazandığı içgörü sayesinde karĢısındakini de daha farklı ve yeni bir biçimde algılayabilmektedir. Yine tam ters yönde, karĢısındakinin tasarladığından farklı olduğunu görmek de okuyucunun içgörüsünü ve farkındalığını arttırmaktadır. AĢağıda, okuyucularına önyargılarına dair söylemlerine örnekler bulunmaktadır. “Gay baĢlığının altındaki tüm önyargılara sahiptim. Bunu fark ettim. Sözde ne kadar çağdaĢız, ne kadar açık fikirliyiz. Aslında bir yerde kendimizi Ģehir efsaneleriyle uyutmuĢuz. Bu kitapla uyuduğumu fark ettim.” “Eğer önyargılardan kurtulmak isteniyorsa, mutlaka muhatabıyla konuĢulmalı.” “Kitabı okurken hiçbir fikri olmayan bir yaĢam tarzını öğrenmiĢ oldum. Onun hakkındaki önyargıları çok daha iyi anladım ve sonuç olarak kimsenin baĢka bir kiĢinin hayat tarzını eleĢtirmeye hakkı olmadığını düĢünüyorum.” “Benim düĢmanlık beslediğim gruptan bir bireyin, bana barıĢçıl bakması beni çok etkiledi.” “Ermeni kitabı okurken, hiç bilmediğim ortak fikirlerimiz olduğunun farkına vardım ve soykırım hakkında aynı Ģeyleri düĢündüğümüzü gördüm.” “Pek bilmediğim ve içine girmediğim bir kültürün içinden konuĢtuğum kiĢiyle bu kadar çok Ģey hakkında anlaĢabileceğimi düĢünmemiĢtim.” “Konu hakkında aslında hiç bir Ģey bilmediğimi fark edince çok ĢaĢırdım.” “Önyargı gereksiz gerçekten ve toplum normlarıyla herkes baĢa çıkabilir.” “Kafamdaki boĢluklarım doldu. Kendim hakkındaki düĢüncelerim değiĢti.” “Bizlere ilköğretim yıllarında öğretilen yanlıĢ din bilgilerinin aksine bir kez daha birinci elden dinleyerek öğrendim. Önyargılarımın aksine bir Yahudi‟nin hatalı davranıĢlarından dolayı tarafsızca özeleĢtiri yaptığını gördüm.”
31
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Birinci ağızdan gerçekçi bilgi edinmek okuyucuların zihinlerindeki algıların değiĢmesi ve yukarıda önyargılarla ilgili sözü edilen sürecin iĢlemesi açısından çok önemli bir etkiye sahip olmaktadır. “Körler görmez tabirinin yanlıĢlığını, insanların hayatla barıĢık olma dürtüsünün engelleri yok edebileceği.” “UyuĢturucu bağımlılarının bu iĢe sadece psikolojik sorular ile değil de, keyif alarak da baĢlayabileceğini.” “UyuĢturucu bağımlısı olsam neler yaĢardım.” “Konuyu yaĢayan ile konuĢmak çok farklı.” “KarĢımdakinin canlı bir kitap olması ve sorularının cevaplanması, Kitapla diyalog kurulması bundan sonra okuyacağım kitaplarda arayacağım bir Ģey olacak.” “YanlıĢ bilinen olguların en doğru ağızdan doğrulanması veya yanlıĢlaĢması beni çok etkiledi.“ Birinci ağızdan bilgi edinmek okuyucuların yargıya dönüĢen önyargılarını daha gerçekçi bir temele oturtmalarını sağlamaktadır. Okuma deneyiminin kendisi, bir öğrenme olmakla birlikte okuyuculara daha belirgin anlamda neler öğrendiklerini sorduk: “Her insanın doğuĢtan bağımlı olduğunu öğrendim.” “HĠV+ anlamında hiç bir Ģey bilmediğimi gördüm.” “Almanlar ya da diğer Türkiyeli olmayanlar da doğru bakıĢ açısına sahip olabiliyorlar. Ülke için değil dünya için doğru bakılabildiğini kanıtlayabiliyorlar.” “Ġnsanların gördükleri dıĢlanmaya rağmen hayatta mücadele ettiklerini gördüm.” “Olayları çift taraflı olarak değerlendirmek gerek. Empati kurmadan önyargılar anlaĢılamıyor.” “Önyargılardan kurtulmak gerektiğini anladım” “Transseksüellerin kendine özgü bir hislerinin ve dili olduğunu öğrendim” “Önyargılarımdan kurtulmam için insanları daha iyi tanımam gerektiğini öğrendim.” “YanlıĢ bilgilerin hayatın her yerinde olduğunu, doğru bilgiye ulaĢmak için insanlarla iletiĢim kurulması gerektiğini anladım.” “Ġnsanlara karĢı önyargılı olmamak öğrenilebilecek en önemli Ģey oldu bence.”
32
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
“Ġnsanın kendi gibi biriyle diyaloga girmesi aynada kendini görmesi gibi. Eski UyuĢturucu Bağımlısı kitabımda geçerli oldu bu.” “Kafamda herhangi bir kötü önyargı olmamasına rağmen kafamdaki Gey imajı değiĢti. En azından rahat diyalog kurabileceğim bir ortam oldu.” “Nelerin savunulması ve nelerin savunulmamasını gerektiğini öğrendim.”
33
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
KĠTAPLAR YaĢayan Kütüphane süresince ilk gün 25, ikinci gün ise 26 kitap okuyucularıyla buluĢtu. 20 kitap baĢlığının 18‟i cumartesi günü, 20‟si de Pazar günü katalogda yer aldı.
YaĢayan Kütüphane kitaplarının yaĢ ortalaması 33,67„dir. En genç kitap 18, en yaĢlı kitap ise 50 yaĢındadır.(YaĢ dağılımı için bkz. Grafik 8).
Grafik 8: YK Kitap YaĢ Dağılımı
Grafik 8‟de görüldüğü üzere kitapların yaĢları oldukça geniĢ bir aralıkta dağılmaktadır. Kitapların daha çok 22 ile 40 yaĢ arasında kümelendiğini görmekteyiz. 7 kiĢi ise, 46 ile 50 arasındadır. Kütüphanede farklı yaĢlardan kitapların yer almasının bir sorundan çok katalogun yaĢ bakımından mümkün olduğunca genel popülasyonu temsil edici olması açısından önemli olduğunu düĢünüyoruz.
Cinsiyet dağılımına bakıldığında kitapların %39‟ünün kadın % 61‟inin erkek olduğu görülmektedir.
34
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Grafik 9: Kitapların Cinsiyet Dağılımı
Kitapların %68‟i bir sivil toplum kuruluĢu üyesidir (bkz: Grafik 10). Kitabın bir sivil toplum kuruluĢu üyesi olması, kendi hakkındaki önyargılardan haberdar olması ve bu önyargılar nedeniyle karĢılaĢtığı ayrımcılıkla baĢ etme yöntemleri geliĢtirmiĢ olması açısından oldukça önemliydi. Sürece yeni katılan kitapların önemli bir kısmı bir STK üyesi değildi. Kitap görüĢmelerinde, kitaplarda belirgin bir performans kaygısı oluĢması bununla iliĢkili olabilmektedir. Okuma sürecinin detaylı anlatımı ve kitaplardan ne beklendiğinin kitaba anlamlı gelecek Ģekilde aktarılması bu kaygının azalmasına yardımcı olmaktadır. Unutmamak gerekir ki okuma esnasında kitap olmak, daha önce benzer bir deneyim yaĢamamıĢ yeni bir kitap için doğası gereği kaygı verici olabilmektedir.
Grafik 10: Kitapların STK Üyelik Dağılımı
35
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
“YaĢayan Kütüphane BarıĢarock 2008”, kitapların 6‟sının ilk YK deneyimi, 20‟sinin ise ikinci veya üçüncü YaĢayan Kütüphane deneyimi oldu.
Kitaplardan YaĢayan Kütüphane BarıĢarock 2008 deneyimlerini değerlendirmelerini istedik.(Bkz. Grafik 11)
Grafik 11: YK Deneyim Değerlendirme
Kitapların %78‟i YK deneyimlerini “çok iyi”, %13‟ü “iyi” olarak değerlendirmiĢlerdir. Kitaplar, sözel geribildirimlerinde de samimi ve açık bir platformda, iyi niyetle ve amacına hizmet eden Ģekilde, hep birlikte bir deneyim yaĢadıklarını ifade etmektedirler.
Kitaplara, okuyucularıyla ilgili genel izlenimlerini sorduk (Bkz. Grafik 12). Kitaplara göre okuyucuların büyük bir bölümü anlamaya, öğrenmeye açık ve ilgililer. Kitaplar, okuma sürecinin, 18 yaĢından küçük okuyucularla önyargılardan çok merak giderme ya da daha farklı motivasyonlar üzerinden gerçekleĢtiğini ve kimi zaman okumaların amacından saptığını belirtmiĢlerdir.
36
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Grafik 12: Kitapların Okuyucularına Dair Ġzlenimleri
1: Ġlgisiz, öğrenmeye, anlamaya açık değil. 5: Çok ilgili, öğrenmeye, anlamaya açık.
Kitapların tamamı, YaĢayan Kütüphane gerçekleĢmeden önce kendilerine YK‟nın amaçları ve yöntemi, kendilerinden beklenen roller, süreçte ve okuma esnasında karĢılaĢabilecekleri muhtemel durumlar, teknik detaylar, koordinasyon ekibi ve gönüllü ekip hakkında “yeterli bilgi verildi” cevabını vermiĢtir.(Bkz. grafik 12) Bu durum kütüphaneye katılan kitaplarla, etkinlik öncesinde standart kitap görüĢmesinin yapılmıĢ olmasına bağlanabilir.
Grafik 12: Etkinlik Öncesi Bilgilendirme
1- Yetersiz, eksik 5 – Oldukça açık ve yeterli
Kitapların tamamı YK‟da görev alan gönüllüleri çok yardımcı, samimi, içten ve güler yüzlü olarak tanımlamıĢlardır.
Yine bütün kitaplar bir sonraki YK‟da kitap olmak istediklerini belirtmiĢlerdir.
37
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Kitapların %84‟ü çalıĢma saatlerinin uygun uzunlukta olduğunu düĢünmektedir. Kitapların bir bölümü, okuyucular tarafından YK‟ya gösterilen yoğun ilgi nedeniyle çok yorulduklarından doğal olarak kütüphanenin çalıĢma saatlerini bir miktar uzun olarak değerlendirmiĢlerdir(Bkz. Grafik 13). Ancak yine bu yorgunluğun hissettikleri mutluluğa değdiğini ifade etmiĢlerdir. Ayrıca bir grup kitap da çalıĢma saatlerinin kısa olduğunu ve kütüphanenin daha uzun açık kalması gerektiğini düĢündüklerini değerlendirme formu ve değerlendirme toplantılarında dile getirmiĢlerdir.
Grafik 13: ÇalıĢma Saatleri Değerlendirme
1: Çok uzun 5: Uygun uzunlukta
YK‟da gerçekleĢen 622 okumanın kitaplara göre dağılımı Grafik 14‟de görülmektedir. Eski UyuĢturucu Bağımlısı, Yahudi, Transseksüel, Gey ve Lezbiyen kitaplar en çok okunanlar listesinin ilk beĢ sırasını oluĢturmuĢtur.
Grafik 15: Kitaplara Göre Okuma Sayısı Dağılımı
* Bu grafik toplam 622 okuma sayısı üzerinden düzenlenmiĢtir. 38
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
YaĢayan Kütüphane‟de, bazı kitap baĢlıklarına talebin fazla olması nedeniyle birden fazla kitap tarafından temsil edilmiĢtir. Okuma sayılarını değerlendirirken gün baĢına okuma sayısını da hesaplamakta fayda olduğunu düĢünmekteyiz. AĢağıda kitap baĢına günlük okuma sayılarını görebilirsiniz.( Bkz. Grafik 16).
Grafik 16: Kitaplara Göre Günlük Ortalama Okuma Sayısı Dağılımı
Günlük ortalama okuma sayılarına bakıldığında, sırasıyla; Lezbiyen, ÖSS/ÖYS Dereceli, ġizofren, Psikolog ve Barmaid kitaplar en çok okunanlar listesinin ilk beĢini oluĢturmuĢtur. Bu veriler, sonraki uygulamalarda baĢka hangi baĢlıkların birden fazla kitapla temsil edilmesi gerektiğine dair ipuçları vermektedir.
Kitaplar, okuyucularına okuma sürecinden nasıl bir yarar sağlamıĢ olabileceklerini sorduk:
Kitaplara göre; YK sayesinde okuyucuların kafasındaki önyargıların tamamen ortadan
kalkmasa da en azından bunların kırılabildiği deneyimlenmiĢtir. Okuyucular önyargılarından bir ölçüde uzaklaĢmıĢtır. Okudukları kitap hakkında yanlıĢ bilgilerini düzeltmiĢ, gerçekçi bilgiler edinmiĢ ve bilinçlenmiĢler; bu sayede çevrelerinde olup bitenlere dair daha duyarlı bir algıyla kütüphaneden ayrılmıĢlardır. Okuyucular akıllarındaki sorulara cevap bulabilmiĢ ve yeni sorular üretebilmiĢlerdir. BaĢka bir bakıĢ açısı kazanma Ģansı yakalamıĢlardır. Bu da onlara yeni sorgulama ve düĢünme alanları oluĢturma imkânı vermiĢtir. Ayrıca, okuyucular kendilerini karĢıdakinin yerine koyma deneyimi yaĢamıĢ ve bir yandan da iletiĢim kurabilme becerilerini geliĢtirmiĢlerdir.
39
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
YK kitaplarına YK deneyiminin kendilerine neler kazandırdığını ve YK süresince onları nelerin zorladığını sorduk:
Kitaplar; insanları bilgilendirmenin mutluluğundan, karĢılıklı öğrenme ve paylaĢım
gerçekleĢtirdiklerinden, kendi önyargılarıyla yüzleĢtiklerinden, kendilerine dair daha fazla detayı irdeleme fırsatından, kendilerini sorgulamaktan ve anlaĢılabilir olabilme fırsatına sahip olmaktan söz etmektedirler. “Size karĢı önyargıları olduğunu düĢündüğünüz kiĢilerin sizi anlamaya baĢladıklarında gözlerinde bir ıĢıltı gördüm. Bu beni çok mutlu etti.” “Laz konusuyla ilgili yeni sorular ve aktarma teknikleri.” “KarĢımdakinin beni nasıl tanıdığını, bildiğini, nasıl anlamak istediğini daha iyi öğrendim. Benimle aynı Ģeyleri arzulayan, önyargısız insanlarla tanıĢmaktan mutluluk duydum.” “Ġnsanları doğru bilgilendirmek ve bilinçlendirmek bana çok huzur veriyor.” “Kendi sorunlarımı insanlarla paylaĢmak rahatlatıcıydı. Önyargıların azaldığını görmek güzeldi.” “Geleceğe dair gençlerden dolayı daha umutlu bakmaya baĢladım. Ġnsanlara bir Ģeyler anlatabilmek için farklı yöntemler geliĢtirmeye baĢladım.” “Okurlar tarafından ve genel anlamda okunduktan sonra toplum tarafından daha iyi anlaĢılabileceğimiz hissini verdi.” “Toplumsal olarak aslında ne vahim bir durumda olduğumuz konusunda umutsuzluğa düĢtüğüm anlar olmakla birlikte aslında aklı ve yüreği açık insanların da olduğunu görmek mutlu etti beni. ” “Her görüĢmede uyuĢturucuyu neden bıraktığımı ve izlediğim yolun doğruluğunu daha iyi ve tekrardan gördüm. Benim durumumda olanlara çözüm yolu sonmak inanılmaz bir doğum oldu benim için.” “Önyargıları tanımamı ve kendimi olduğum gibi ifade etmeyi ve ve ve iyi niyeti” “Kolektif ruh ve birliktelik duygusu” “Yeni insanlarla tanıĢmak, önyargıları yok edebilme zevki, daha çok insana ulaĢabilmek.” “Uzun zamandır hissetmediğim önyargıların insanların hala hayatında olduğunu gördüm.” “Ego tatmini (ÖSS dereceli kitap)”
40
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
“SosyalleĢtiğimi düĢünüyorum öncelikle. Bilgi alıĢveriĢi huzur veriyor. DıĢarıdan kendimi görebilmenin metotlarından bazılarını sunduğunu düĢünüyorum. Ülkemdeki sanatsal dinamiklerin niteliğini kavrayabilmeme yardımcı olduğunu düĢünüyorum.” “Ġnsanlarla yüz yüze görüĢerek soruları daha iyi anlatabildim. Önyargıları daha kolay yıkabildim. “Türk insanlarla daha konuĢtum, Yabancı hakkında neler düĢünüyorlar öğrendim.” “Ben de tarihimi öğrenmek ve araĢtırmak için fırsat buldum. Kendi fikir ve hislerimin nerede ayrıldığının farkına vardım.” “BaĢkalarının düĢüncelerini öğrenmek ve nasıl gördüklerini anlamak çok değerli bir kaynak.” “Yargıların nasıl ve nerde baĢladığını anlamak… Yargıları mantık ve gerçekte çözmek konusunda nasıl bir yol izlemem gerektiğini daha iyi biliyorum.” “Gündelik hayatta bir araya gelemeyeceğim gelsem de böyle bir iletiĢim kuramayacağım insanlarla tanıĢtım. Fikir alıĢveriĢi yaparak kendimle ilgili hususlarda çeĢitli kazanımlar sağladım.” Kitaplar, “YK BarıĢarock 2008” deneyimi süresince ise genel olarak yorulmadıklarını ve zorlanmadıklarını belirtmiĢler. Bunların dıĢında ise ilginin ve görüĢmelerin yoğunluğu, BarıĢarock‟ın fiziksel Ģartlarının ve mesleki anlamda uzmanlık gerektirecek sorulara cevap vermek konusunda zorluk çektiklerini belirtmiĢlerdir: “Doktora sorulması gereken sorular hastaya yani bana (kitaba) soruldu. Bu biraz zor oluyor.” “Sürekli konuĢmaya bağlı baĢ ağrısı.” “Aynı Ģeyleri devamlı tekrarlıyor olmak çok yorucuydu. Açık olmayan ve muhalif okuyucular beni çok yordu. BarıĢarock‟ın fiziksel Ģartları bazen zorlayıcıydı.” “BarıĢarock‟ın fiziksel koĢulları beni yordu.” “Ana dilimde konuĢamıyorum. Çok yorucuydu” “Gizlilik anlamında biraz kasıldım. Onun dıĢında bir zorluk yaĢamadım.” “Önceden deneyimim olduğu için zorlanmadım.” “Kitap olmak, ülke koĢullarını zorlayan standartlarından daha zor olmaz.” “Zorlayan bir Ģey olmadı. Kurtlar çok kolaylaĢtırdı her Ģeyi.” “Özellikle çok okuyuculu okuma durumlarında oturacak yer problemi.”
41
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
“Yoğun okumaların olması, çok rağbet olduğundan ve genellikle aynı Ģeyleri tekrarlamak zorunda kalmak, zihinsel bir yorgunluk verdi ama bu tatlı bir yorgunluktu.” “ Ġlgisiz olan beni zor durumda bırakı. Bir de okuyucuların birinin ağlaması beni zor durumda bıraktı.” “Kullandığı uyuĢturucunun bağımlılık yaptığına dair, uyuĢturucu kullanımını akılcılaĢtırma çabasıyla beni ikna etmeye çalıĢan okurlarla bir süre mücadeleye girmemem gerekirdi.” “Kütüphanenin altının çok tozlu olması beni çok zorladı. Sesim kısıldı” “Hiç zorlanmadım. Önyargıları yok etme konusunda gerekli savunucu becerilerimin olması avantaj” “HoĢlanmadığım ırkçı biri gelmesine rağmen 30 dakikayı doldurmaya çalıĢmak beni yordu.” “DanıĢmanlık hizmeti beklenmesi.(avukat kitap)” “Ben merkezli bakıĢ açısı ve farklılıkları anlatmaktaki zorluk.” Kitapların önerilerine kulak verdiğimizde: Gelecekteki kitaplara: Heyecan verici buluyorlarsa kitap olmalarını;. Ġçten, samimi ve kendileri olmalarını; hangi kimlikle katılıyorsanız o olmalarını; Sabırlı olmalarını; moral bozmamalarını; Donanımlı gelmelerini, konuya hakim olmalarını; Dinlemeyi, insanları ikna etmektense, kendilerini ifade etmeye odaklanmalarını; Bu meselenin sadece okuyucuların yüzleĢme meselesi değil, aynı zamanda kendi ile yüzleĢme meselesi olduğunu; - Paket bilgi vermekten ziyade sohbet etmelerini; - Eğer görünürlükle ilgili bir problemleri varsa, okuyucuyu önceden görmelerini; -
Organizatörlere: - GeniĢ zaman yaratmalarını; - Daha büyük organizasyonlarda yer alıp daha geniĢ kitlelere ulaĢmayı sağlamalarını; - YaĢayan Kütüphane‟yi Anadolu‟da ve farklı yerlerde gerçekleĢtirmelerini; - Kütüphanenin daha yaygın tanıtılmasını; - Kitap ve baĢlık sayısını arttırmalarını; - Dinlenme alanlarının daha fazla dikkate alınmasını ve böyle bir alanın yaratılmasını;
42
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Kütüphanecilere: - Proje hakkında okuyucuya daha fazla bilgi vermelerini; - Okunma sürelerini takip etmelerini; Gelecekteki okuyuculara: - Nitelikli ve amaca yönelik soruların sormalarını; - Mümkün olduğunca çeĢitli kitaplar okumalarını; - Soruları önceden hazırlamalarını, cevapların karĢısında kendilerini kontrol etmelerini; - Soru sormaktan çekinmemelerini; - Dürüst ve samimi olmalarını; Katalog için: - Yani kitap baĢlıklarının oluĢturulmasını, - Önyargıların detaylandırılmasını …Önermektedirler.
Özetle, YaĢayan Kütüphane BarıĢarock 08‟de, yukarıdaki bölümlerde sözü edilen, insan insana kiĢisel deneyim paylaĢımı imkanı vererek hedeflediği Ģekilde daha önce çok fazla veya hiç bir araya gelme Ģansı olmamıĢ kiĢileri bir araya getirmiĢ, okuyucularının zihinlerindeki önyargıların törpülenmesini ve algılarının değiĢmesini sağlamıĢ, yanlıĢ bilgileri yeni ve doğru olanlarıyla değiĢtirmelerini sağlamıĢtır. Tüm YaĢayan Kütüphane ahalisinin (kütüphaneciler, kitaplar ve okuyucular) ortak dileği bu deneyimi daha çok kiĢinin yaĢaması, dolayısıyla YaĢayan Kütüphane‟nin bundan sonra farkı mekan ve zamanlarda tekrar etmesi yönündedir.
BarıĢarock süresi boyunca bizlerle olan ve desteklerini esirgemeyen herkese sonsuz teĢekkürler.
43
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
EK - 1 YAġAYAN KÜTÜPHANE DEĞERLENDĠRME FORMU - OKUYUCU Değerli Yaşayan Kütüphane Okuyucusu, Bu form Yaşayan Kütüphane’de kitap okuma deneyiminizi paylaşmanız için hazırlanmıştır. Yanıtlarınız, yorumlarınız ve önerileriniz Yaşayan Kütüphane’nin bundan sonraki uygulamalarını geliştirmek için büyük önem taşımaktadır. Vereceğiniz samimi cevaplardan dolayı teşekkür ederiz. Bütün formlar gizlilik ilkesiyle ve anonim olarak değerlendirilecektir. Yaşınız: ______________ Cinsiyetiniz: _________________ 1. Yaşayan Kütüphane’den nasıl haberdar oldunuz? Gazeteden Çadırın yanından geçerken Okuyucu olmuş kişilerden
El ilanından
diğer __________________________________________
2. Hangi kitabı/kitapları ödünç aldınız?
3. Yaşayan Kütüphane fikrini ne kadar beğendiniz? 1 2 3 4 5 ( 1 - Hiç beğenmedim, 5 - Çok beğendim, etkilendim ) 4. Katalogda yer alan kitap başlıklarını ve önyargıları ne kadar beğendiniz? 1 2 3 4 5 ( 1 - Hiç beğenmedim, 5 - Çok beğendim, etkilendim ) 5. Lütfen kütüphanede görevli olan arkadaşları değerlendiriniz. 1 2 3 4 5 ( 1 - Hiç yardımcı olmadılar, 5 - Çok yardımcı oldular ) 6. Kitabı/kitapları okurken yaşadığınız en önemli deneyim neydi?
7. Kitap okuma deneyiminden yeni bir şeyler öğrendiğinizi düşünüyor musunuz?
8. Başka kişilere kütüphanede okuyucu olmayı önerir misiniz? ________________________
9. Bundan sonraki katalogda yer almaları için yeni kitap başlıkları önermek ister misiniz?
44
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
YAġAYAN KÜTÜPHANE DEĞERLENDĠRME FORMU – KĠTAP İsminiz (tercihe bağlı): _____________________________________________________________ Kitap başlığınız: _____________________________________ Yaşayan Kütüphane’de kaç gün boyunca kitap oldunuz? _________________________ Yaşınız: _________________ Cinsiyetiniz: ____________________ 1. Herhangi bir sivil toplum kuruluşu üyesi misiniz? Yanıtınız evet ise : _________________________________________________________ 2. Yaşayan Kütüphane deneyiminiz süresince kaç okuyucunuz oldu? _________________ 3. Bir kitap olarak Yaşayan Kütüphane’yi nasıl deneyimlediniz? 1 2 3 4 5 ( 1 - Çok kötü, 5 - Çok iyi ) 4. Okuyucularınızla ilgili genel izleniminiz nedir? 1 2 3 4 5 ( 1 - İlgisiz, öğrenmeye, anlamaya açık değil, 5 - Çok ilgili, öğrenmeye, anlamaya açık ) 5. Lütfen etkinlikten önce, Yaşayan Kütüphane’yle ve Yaşayan Kütüphane’de kitap olmakla ilgili size verilen bilgiyi değerlendiriniz. 1 2 3 4 5 ( 1 - Yetersiz, eksik, 5 - Oldukça açık ve yeterli ) 6. Lütfen kütüphanede görevli olan arkadaşları değerlendiriniz. 1 2 3 4 5 ( 1 - Hiç yardımcı olmadılar, 5 - Çok yardımcı oldular ) 7. Lütfen kütüphane çalışma saatlerini değerlendiriniz. 1 2 3 4 5 ( 1 - Çok uzun, 5 - Uygun uzunlukta) 8. Sizce okuyucularınız sizi okumaktan nasıl bir yarar sağlamış olabilir?
9. Size en sık sorulan sorular nelerdi?
10. Kitap olmanın size neler kazandırdığını düşünüyorsunuz?
11. Kitap olmanın sizi en çok zorlayan kısmı/kısımları ne/neler oldu?
45
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
12. Sonraki Yaşayan Kütüphane’ler için neler önerirsiniz?
Gelecekteki kitaplara:
Organizatörlere:
Kütüphane görevlilerine:
Gelecekteki okuyuculara:
Katalog için:
13. Tekrar kitap olmak ister misiniz? ____________________________________________ 14. Bunların dışında paylaşmak istedikleriniz: _________________________________________________________________________________ _________________________________________________________________________________ _________________________________________________________________________________ _________________________________________________________________________________
46
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
EK-2
YK Okuyucularının Sonraki Kataloglarda Yer Alması İçin Önerdikleri Kitap Başlıkları Kitap Önerisi
Kitap Önerisi
Kitap Önerisi
Kitap Önerisi
Kitap Önerisi
Animalist
Yönetici
Seks bağımlısı
Başörtülü
Kanserli
Paranoyak
Ev hanımı
Müzisyen
İslamcı
Metalci
kleptoman
Şiddet görmüş kadın
Matematik profesörü
Kapitalist
Popçu
Hayat kadını
Sokak çocukları
Siyasi mahkûm
Nasyonal sosyalist
Edebiyatçı
Eski yükümlü
Sosyal fobik biri
Sosyolog
Poligamik
Asker
Milliyetçi
Sokakta yaşayan biri
Öğretmen
Şeyh
Kuma
Radikal Müslüman
Tiki
Bilim adamı
Sürrealist
Esnaf
Tinerci
İşveren
Gazeteci-Yazar
Fizikçi
Biseksüel
Ateist
Anarşist
İşkence mağduru
Satanist
Amerikalı
Gönüllü
Faşist
Cerrah
Irkçı
Emo
Gurbetçi
Komünist
Fotoğrafçı
Şeriatçı
Adrenalin tutkunu
Şişman
Mühendis
Hristiyan
Mimar
Eski milletvekili
Akademisyen
Doktor
Şair
Punkçı
Milli sporcu
Özel üniversite öğrencisi
Eski işkenceci
Süryani
Sosyal demokrat
Siyasetçi
Modacı
Polis
Kara çarşaflı
İşçi
Zengin
Yetim Bazı kitaplar okuyucular tarafından yoğun Ģekilde önerilmiĢtir. AĢağıda birden fazla okuyucu tarafından önerilen kitaplara iliĢkin tabloyu bulabilirsiniz.
47
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
YK Okuyucularının Sonraki Kataloglarda Yer Alması İçin En Çok Önerdikleri Kitap Başlıkları Kitap Önerisi
Sayı
Kitap Önerisi
Sayı
Kitap Önerisi
Sayı
Eski Hükümlü
36
Süryani
4
Evsiz
2
Müzisyen
10
Hemşire
4
Ev hanımı
2
Hayat Kadını
10
Gurbetçi
4
Eski milletvekili
2
Faşist
9
Asker
4
Emo
2
Ateist
8
Türk
4
Edebiyatçı
2
Politikacı
7
Biseksüel
3
Amerikalı
2
Polis
7
Doktor
3
Paranoyak
2
Komünist
6
Bilim adamı
3
Çöpçü
2
Sokak çocuğu
6
Alkolik
3
Mühendis
2
Komünist
6
Matematikçi
3
Süper zeki
2
Tiki
5
Zengin
3
Modacı
2
Milliyetçi
5
Akademisyen
3
Tarikat üyesi
2
Başörtülü
5
Kimsesiz
3
Yazar
2
Anarşist
5
Mühendis
2
Yazar
2
Radikal Müslüman
5
Mimar
2
Tinerci
2
Bedensel engelli
5
Kapitalist
2
Şiddet görmüş kadın
2
İntihar etmeyi denemiş biri
4
Kanser hastası
2
Şair
2
Hristiyan
4
Fizikçi
2
Satanist
2
48
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
EK-3
Yaşayan Kütüphane süresince yaşadığınız en önemli deneyim neydi? Şimdiye kadar kitaplardan okuduğum uyuşturucu bağımlılığını, gerçek yaşayanlardan dinlemek çok daha etkileyiciydi. Bağımlılığın bilinenlerinin aksine farklı boyutlarını öğrenmek, kitapla göz göze bakarak, el sıkışarak önyargıları devirme şansı yakaladım. Kafamdaki kitaba karşı yaşadığım olumsuz bir önyargı olmadı. Fakat konuşurken konu, kitabın özelliği dışında farklı diyaloglara da kaydı. Sıradan şeyler konuşup bir şeyler paylaşmak güzeldi. Merak ettiğim konuların deneyimli ağızlardan yorumlarını dinlemek çok etkileyici. Bu deneyimi yaşamış birisinden bilgi edinmek çok hoştu, başka hiçbir yerde bulunamayacak bir fırsat. Toplumsal önyargıların yoğun olduğu bir kimlikle görüştüm. Önyargılarımdan çoğunlukla arınmış olduğumu (öncesinde) düşünmeme rağmen, soru sorarken bile çekindiğimi hissettim. İlk defa vicdani hesaplaşmalarımda bir bilenle oturup konuşma fırsatı buldum. Ermeni ve Türkler arasında fark olmadığını, ne kadar benzeştiğimizi ve her insanın önyargıya sahip olduğunu anladım. Konuşarak, görerek aynı zamanda okuyarak öğrenmenin ezberci sistemden çok daha etkili olduğunu gördüm. Kesinlikle geç kalınmış bir yöntem. Eşcinselliğin sonradan değil de insanın içinden gelen istekle seçtiğini öğrendik. Toplumdaki karşıt görüş yüzünden eşcinsellerin iş ve özel hayatlarındaki sorunları öğrendik. Önyargılı olduğum madde bağımlıları hakkındaki önyargılarımın yok olması Kitapta yazan önyargılar hakkın daha doğru ve geniş bilgi edindim. Gerçekten kitap okumak gibi.harika tek kelimeyle. Kitabı okurken hiçbir fikri olmayan bir yaşam tarzını öğrenmiş oldum. Onun hakkındaki önyargıları çok daha iyi anladım ve sonuç olarak kimsenin başka bir kişinin hayat tarzını eleştirmeye hakkı olmadığını düşünüyorum. Önyargılarımın kırılması Yıllardır merakla izlediğim transseksüellerden bir tanesini okuma fırsatı buldum. Hem yorum hem de tarihsel bilgi aldım. Daha önceden fırsatım olmayan sorular sordum, süper bir şeymiş. Meslek olarak kuralları ve saygınlığı olduğunu öğrendim. (barmaid) Engellilerin engelsiz insanların arasındaki engelleri kaldırmak için elinden gelen çabayı gösterdiğini fakat engelsiz insanların onlara acıyarak daha büyük engel olduklarını öğrendim. Önyargılar gereksizdir ve bunu düşünmek de önemli bir aşamadır. İlk defa bir psikolog ile psikologmuşçasına iletişim kurdum farkında olmadan ama… Psikologlar üzerine önyargılı olduğum durumlar vardı. Kimisini sildim, kimisini yargıya dönüştürdüm. İlk defa böyle bir kitap okurken heyecanlanmayı sevdim. Kendi hakkındaki düşüncelerimin değiştiği… Yanlış bilinen olguların en doğru ağızdan doğrulanması beni oldukça etkiledi. Ötekileştirme politikalarının nelere yol açtığını açıkça görmüş oldum. Beklediğim gibi bir insan değildi öncelikle. Ben daha çökmüş ve durgun birini beklerken, neşeli ve çok güzel sohbet eden bir insanla karşılaştım.
49
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Okurken merak ettiklerimi hemen öğrenmek. Hep bunun olabilme ihtimalini düşünürdüm ve sonunda oldu. Hoş oldu. Anı paylaşımı; kitap anlatmak zorunda değildi gerçi, kendi anılarını paylaştı. Her yerde her zaman duyulacak olaylar değildi. Her türlü soruyu büyük bir olgunlukla karşılamaları çok hoşuma gitti. Gerçekten bir şekilde farklı hissettiğimiz insanlar daha kolay empati kuruyor. Birçok Arap arkadaşım vardır. Türkiye deki bir Arap’ın gözünden hiç bakmamıştım. Biliyorsunuz bazı konular bazen tabu oluyor insan konuşamıyor bunları karşılıklı. Önyargısız ve tarafsız bir gözle bilgi paylaşım imkanı elde edebilme fırsatı. Konuşma sırasında gayet keyifli ve aydınlatıcı anlar yaşadım. Türkiye’de yaşayan azınlıkların karşılaştıkları olayları duyduktan sonra çok şaşırdım. Kitap hakkında Ermenilerin Türkiye şartlarında yaşadıkları olayları gerçek yönüyle görmek beni çok şaşırttı. Yahudilerin de öyle. Gerçekten merak ettiğim birkaç konuda deneyim kazandım. Ermenilerin yaşam tarzları hakkında geniş bilgi aldım. Belirlenmiş bazı kelimeler, hız bir biçimde kesin uçlu bazı konuları konuşmayı kolaylaştırdı. Kısa sürede birçok soruyu sorabilmek, cevap almak güzeldi. Transseksüellerin aileleri tarafından da kabullenebileceğini öğrendim. Sandığımın aksine ruh hali daha sağlıklı biri ile karşılaştım. Önyargılarla yüzleşmek ve yıkmak… Şaşırdım rahatladım. Empati kurarak karşımdaki insanın neler hissettiğini çok daha iyi anladım ve daha da bilinçlendim. Herkes farklı herkes eşit sloganını hissettim. Kendimden bir şey buldum kitapta ve kendimi keşfettim. Şizofren kitabı okurken en önemli deneyim ilk defa böyle bir insanla tanışmaktı ve kendisinin iç dünyasında olduğunu söylediği konuşmaların ilginçliğinin beni çok etkilemesiydi. Aslında başta lanse edilenden, edilenin ötesinde yaşanmışlıkların sandığımdan çok daha farklı olduğu…. Toplumdaki uyuşturucu bağımlılarına bakış açısının ne deneli kötü boyutlarda olduğunu gördüm. Sorun Ermeni-Türk değil, ortağız, kardeşiz hepimiz. Ortak düşman kapitalizm, sabit fikrim netleşti. Kürt kimliği ile ilgili önemli şeyler öğrendim. Çok önemli bir destek oldu, yardımı-faydası büyüktü. Engelli bir insanın görmeden de başarılı işler yapabildiğini. Kendimi tanımanın ne kadar önemli olduğunu gördüm. Gözlerimi kapadığımda konuşmadığımı fark ettim; hâlbuki çok konuşkan adamımdır. Körler göremez tabirinin yanlışlığını, insan hayatla barışık olmalı. Uyuşturucu bağımlısı olsam neler yaşardım. En önemli deneyim kitabımın deneyimlerini gözümün önünde canlandırmaktı. Bağımlı kişilerin bu yola koşa koşa başvurmadıkları, bir şekilde dayatılmanın da etkisi olduğunu… Yahudilere karşı birçok önyargım yıkıldı. Kitabın iç dünyasında olduğumu hissetmek, bu kadar hassas bir konuda gizli, saklı, utanma, gizlilik olmadan paylaşabilmek.
50
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Doğal ve süper argo kaptım. "Konusunda bu kadar düzgün anlatabilen ve deneyimli insanlara ulaşabilmesi ve buraya getirilebilmesi, aklımdaki önyargıları çok iyi bilip çürütebilmesi. Çok güzel bir deneyimdi okumanın tamamı harika geçti. Özellikle benim için. Çok farklı bakış açıları yakaladım. Bilgi eksikliğinin giderilmiş olması. Yahudi dini hakkında sempati edindim. Önyargımın anlamsız olduğunu gördüm. İlk defa HİV+ bir kişiyle bu kadar rahat konuşabildim. Bazı şeyler için zamanın çok önemli olduğunu ve içe atmadan her şeyi paylaşmak güzel bir şey. Şimdiye kadar hiç yaşamadığım deneyimlemediğim bir olay tattım ve bu beni mutlu etti. Önyargılarımı aşmak için iyi oldu. Kişinin onca kötü şey yaşamasına rağmen hızla gözlerinin içinin gülmesi ve mutlu olması. Transseksüelliğin ne olduğunu ve nasıl olduğunu bir transseksüelden dinlemek çok farklı oluyor. Bilmediğim bir sürü bilgi öğrendim. Okuduğum kitapla ilgili bilmek istediğim sorulara cevaplar aldım. Daha önce gazetelerde ve kitaplarda okuduklarımızı canlı canlı yaşamak çok etkileyiciydi. Lezbiyen yaşam şeklini öğrendim. Farklı olanla karşılaşmanın heyecanı…
51
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
EK-4
Kitap okuma deneyiminden yeni bir Ģeyler öğrendiğinizi düĢünüyor musunuz? İnsanın tanımadığı biriyle fikir alış verişi yapması her zaman olumlu sonuçlar doğurmuştur. Gerçekten karşısındakine önem veren biriyle tanıştım ve önyargılarımın tamamının değil ama bir kısmının yetersiz olduğunu düşünüyorum artık. Uyuduğumu fark etmiştim ve bu deneyimle uyandım. Gözlerim kapalıymış, 45 dakikada açıldılar. 45 dakikalık bir sempozyum dinleseydim bu kadar etkili olabileceğini sanmıyorum. Her zaman yurt dışında yaşamak istemişimdir. Benim için çok iyi deneyim oldu. Gey benim okuduğum ilk kitap ve bu konuda çok bilgim yoktu. Bu duyguyu “yaşayan” biriyle konuşmak çok hoşuma gitti. Herkesin potansiyel bağımlı olduğunu öğrendim, kendimin bile. Herhangi bir katı önyargım olmamasına karşın, kafamdaki gey imajı değişti. Önyargılarımdan kurtuldum. İlla ki. Karşımdaki insanın bana yol gösterecek özellikleri olduğu için ışık olacak sorular sordum. Az veya çok yolunda ışık olacak şeyler duydum. Özellikle konuların toplum üzerinde yanlış anlaşılan konular olduğu için çok memnun oldum. Aynada kendimi gördüm. İnsanlara karşı önyargılı olmamak öğrenebilinecek en önemli şey. Önyargılarımdan kurtulmak için insanları daha iyi tanımam gerektiğini öğrendim. Transseksüellerin bir dili olduğunu ve kendilerine özgü hissettiklerini öğrendim. Bence bütün kütüphaneler böyle olsun. Önyargılarından kurtulmam gerektiğini ve bilen biriyle konuşmam gerektiğini öğrendim Çok değil. Romanlar eziliyor zavallı Romanlar gibi söylerim boş olduğunu. Dolu işler yapılması gerektiğini anladım. Ermenilere bakış acım değişti. Önemli olan azim ve yaşam isteği… Her şey insanın elinde olmuyor. Ancak insan istese yapabilir. Düşündüklerimin sadece benim olmadığını ve başkalarının da benim gibi düşündüğünü öğrendim. Nelerin sorulup nelerin sorulmaması gerektiğini öğrendim. Aslında Araplara önyargım yoktu. Bir kez daha birbirimize karşı kaynadığımızı anladım. Bilmediğim bazı konularda aydınlandım. Ermeniler hakkında oldukça aydınlandım. Düşünce anlamında ve örnekler anlamında daha da geniş bir bakış acısı sağladı. Şizofren hastalarının nelerle karşılaşabileceğini öğrendim. Karşılaşmak ve deneyim dinlemek güzeldi. Kesinlikle insanın kendisini geliştirmesini sağlıyor. Kendimin de farklı yönleri olduğunu ve herkesinde bir kitap olduğunu öğrendim. önyargılarımızla yaklaşmamamızı da…
52
YAġAYAN KÜTÜPHANE BARIġAROCK 2008
Zor olan yanı kimse yokken ayakta kalabilmek. Evet, bağımlılığın kötü yönlerini öğrendim. Çeşitli tarihi bilgiler ve en önemlisi Ermeni bir insanla Ermeni meselesini tartışarak kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Evet, her şeyi uzmanından öğrenmek gerekiyormuş! Evet, dershanenin şart olmadığını… Empatinin realist olması gerektiğini ve tanrıyı yaratan insanın her şeyi yaratabileceğini öğrendim. Türkiye'de azınlık cemaatine mensup olmanın zorluklarını öğrendim. En azından bağımlı olan birini daha da anlayabilirim. Evet, Türk olmayan bir insanın benden daha fazla yer gördüğünü öğrendim. Türklerin yabancılara karşı olan önyargılarını ilk ağızdan öğrenme şansım oldu. Şizofren hastalığının çözüm yolunu sosyalleşmek olarak görmesi ve bizle sohbet etmesi beni etkiledi. Evet, boşluklarım dolu. Heteroseksüel olarak acayip rahat yaşıyormuşum. Bir tekerlikli sandalyeliler bir de bu tepkiyi gören insanlar Türkiye’de zor yaşıyorlarmış. HİV+ hakkında çok fazla şey öğrendim. Bildiklerimin yanlış olduğunu öğrendim. Daha derin bilgi sahip oldum. Kültürel farklılıklar hakkında detaylı bilgi aldım. Kesinlikle çok iyi bir yöntem. Böyle bir insanın dünyaya adaptasyonunu ve bunu öğrendim. Cinsel seçimler bireyselmiş. Yani müdahale ve eleştiri gibi toplumsal baskılar şiddet, bu eğilimleri yok etmez. Çünkü heves değil gerçek yaşam tarzıymış.. Yapamayacağımı düşündüğüm şeyleri benden fazlasıyla yapan birisini tanıdım. Aslında kendimin biraz engelli olduğunu fark ettim. Kesinlikle yaşamadığım bir hayatı öğrendim.
53