Üniversite Öğrencileri ve Barınma Sorunu: Özgürlüğün Bedeli Olur mu?

Page 1

http://genclik.bilgi.edu.tr

08/10/2013 No: 3/2013

Üniversite Öğrencileri ve Barınma Sorunu: Özgürlüğün Bedeli Olur mu? Değerlendirme Notu Gülşah Sezer1 ve Volkan Yılmaz2 Ülkemizde üniversite öğrencilerinin, özellikle üniversite eğitimi için ikamet ettiği şehri değiştiren öğrencilerin, en temel sıkıntılarından birini barınma sorunu oluşturmaktadır. 3 Üniversite öğrencilerinin barınma sorunu ile ilk karşılaşmaları özellikle şehir dışından üniversiteye kayıt yaptırmaya geldikleri dönemde gerçekleşmektedir. Eylül ayı içerisinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ), ODTÜ görevlisi öğrenciler ile dini cemaatlere bağlı yurtların tanıtımını yapan kişiler arasında yaşanan gerilim yazılı ve görsel basında yer bulmuştu.4 İlgili haberlerde dini cemaatlere bağlı yurtların tanıtımını yapan kişilerin öğrencilerin aile mensuplarına ODTÜ yurtlarında yer kalmadığına dair yanlış bilgiler verdikleri ve öğrencilerin ailelerine ODTÜ yurtlarında öğrencilerin “ahlaksız” yaşamlar sürdüklerine dair propaganda yaptıkları iddiaları yer alıyordu. Bu haberler vesilesiyle kamuoyunda başlayan üniversite gençliğinin barınma sorununa ilişkin tartışmalara Gençlik Çalışmaları Birimi olarak bir değerlendirme notu ile katkı sunmak istedik. Bu değerlendirme notunda yurt hizmetlerinin üniversite öğrencilerinin barınma ihtiyacını ne ölçüde çözebildiği tartışmaya açılacak ve öğrencilerin yurt hizmetlerine dair algıları üzerinden yurt hizmetlerinin güncel durumuna ilişkin bir değerlendirme yapılacaktır. Üniversite öğrencilerinin barınma ihtiyaçlarını karşılamak için karşılarında üç seçenek bulunduğu düşünülebilir. Bu seçenekler aileleri ile birlikte yaşamak, üniversite öğrencilerinin yaşadıkları

İstanbul Bilgi Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Araştırmacı, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Gençlik Çalışmaları Birimi. İletişim: volkan.yilmaz@bilgi.edu.tr 3 Üniversite öğrencilerinin 16 ildeki öğrenci yurtlarının verdiği hizmetleri izlediği ve izleme sonucunda gerçekleştirdikleri sorun tespiti ve önerdikleri politikalar için bakınız: Adrese Büyüteç: Gençlik Alanı Sivil İzleme Raporu, 2011, Toplum Gönüllüleri Vakfı, İstanbul Bilgi Üniversitesi STK Eğitim ve Araştırma Birimi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi. 4 Habere buradan ulaşabilirsiniz: http://gundem.milliyet.com.tr/odtu-de-aslinda-ne-oldu/gundem/detay/1759898/default.htm 1 2


yurtlarda yaşamak (devlet yurtları, üniversiteye bağlı yurtlar, dini cemaatler tarafından işletildiği iddia edilen yurtlar dahil özel yurtlar) ve arkadaşlarıyla ya da tek başına bir evde yaşamak. İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi tarafından 2009 yılında 31 ilde toplam 425 üniversite öğrencisiyle gerçekleştirilen anket çalışmasının sonuçları, her ne kadar temsili bir örnekleme uygulanmamış olsa dahi, en azından ankete katılan üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarını nasıl çözdüklerine dair fikir vermektedir. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 38,2’si öğrenci evinde, yüzde 34,2’si ailesinin evinde ve yüzde 10,9’u ise öğrenci yurtlarında yaşamakta olduğunu belirtmiştir.5 ÖSYM verilerine göre 2011-2012 akademik yılında üniversite ve 4 yıllık yüksekokullarda okuyan öğrenci sayısı 1.565.983’ü kadın, 1.744.208’i erkek olmak üzere toplam 3.310.291 öğrenci okumaktadır. Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) bünyesindeki yurtlar ise ancak 267.046 üniversite öğrencisinin barınma ihtiyacına cevap verebilmektedir.6 Her ne kadar KYK faaliyet raporlarından görülebileceği üzere her geçen sene yurt kapasiteleri arttırılsa da, bu artışa rağmen KYK yurtlarının öğrencilerin büyük çoğunluğunun ihtiyacını özellikle üniversitenin ilk yıllarında karşılayamadığı söylenebilir. Bu durum her şeyden önce, bir barınma krizine yol açmakta ve üniversite öğrencilerinin sosyal haklarının henüz hayata geçirilememiş olduğuna işaret etmektedir. 18 yaşının üzerinde eşit yurttaşlar olarak üniversite öğrencileri nerede ve nasıl yaşayacaklarına özgürce karar verme hakkına sahiptirler. Ancak sosyal haklar birey temelli olarak hayata geçirilmediği durumda, üniversite öğrencilerinin nerede ve nasıl yaşayacaklarına özgürce karar verme hakları hayata geçirilememektedir. Üniversite öğrencilerinin belirtilen barınma seçeneklerinden hangisine erişimlerinin olduğu bu öğrencilerin gelirleri ile de doğrudan orantılıdır.7 Özellikle öğrenci evinde kalmanın maliyetinin yüksek olduğu düşünüldüğünde, yurtta kalan öğrencilerin öğrenci evinde kalan öğrencilere oranla daha düşük gelirli olduğu varsayılabilir. Yurtta kalan öğrencilerin üniversite öğrencilerinin öğrenci evinde kalanlara oranla kendi yaşam pratiklerine ilişkin özgür karar alabilmelerinin önünde daha fazla engel olduğu düşünüldüğünde, üniversite öğrencilerinin özgürlük kapasitelerinin de gelirleriyle orantılı olduğu görülebilecektir. Bu durumu üç farklı senaryoda görmek mümkün. Üniversite öğrencilerinin büyük çoğunluğunun ailelerinden edindikleri gelir dışında bir geliri yoktur. Dolayısıyla, öğrencinin tüm öğrenim giderlerini karşılayan aile mensupları, öğrenciler adına öğrencilerin nerede yaşayacaklarına ve nasıl yaşayacaklarına da karar vermek isteyebilmektedirler. Başka bir deyişle, üniversite öğrencilerin ücretsiz olarak erişebilecekleri ve özgür yaşamlar sürebilecekleri yurtların bulunmaması üniversite öğrencilerinin barınma tercihlerini aile gelirinin bir fonksiyonu haline getirmektedir. Bu durum da ailelerin öğrencilerin yaşam pratikleri üzerindeki potansiyel etkisini güçlendirmektedir.

Betül Selcen Özer ve Yörük Kurtaran, Gençler ve Barınma, İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi Araştırma Raporu. 6 Nurhan Yentürk, Yörük Kurtaran ve Volkan Yılmaz, Gençlere Yönelik Kamu Harcamalarını İzleme Kılavuzu, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, Yakında yayınlanacak. 7 Betül Selcen Özer ve Yörük Kurtaran, Gençler ve Barınma, İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi Araştırma Raporu. 5


KYK bünyesindeki yurtların ve üniversite yurtlarındaki kapasite yetersizliğinin bir sonucu olarak, ailesinin yaşadığı şehrin dışında üniversite okuyan düşük gelirli öğrencilerin dini cemaatler tarafından işletildiği iddia edilen ve görece düşük ücretli yurtlarda ya da evlerde yaşamak dışında başka bir seçeneğinin kalmaması öngörülebilir bir durumdur. Burada sorun, barınma sorununu aşmak isteyen öğrencilerin barınma ihtiyaçlarını başka biçimde karşılayamamasındadır. Bu alternatifi yaratmak kamunun sorumluluğundadır. Üniversite öğrencilerinin nerede ve nasıl yaşayacaklarına karar verme haklarının eyleme dökülememesi, özellikle ailesinin maddi imkanları kısıtlı olan ya da ailesinden çeşitli nedenlerle maddi destek al(a)mayan dar gelirli üniversite öğrencilerinin özgür yaşamlar sürebilecekleri bir olanağın kendilerine kamu tarafından sunulmamasının bir sonucudur. Bireysel hak ve özgürlükleri temel alan bir sosyal devletin üniversite öğrencilerine bu olanağı yaratması asli görevleri arasındadır. Peki üniversite öğrencileri nerede yaşayacaklarına özgürce seçme haklarını kullanabilselerdi nerede yaşarlardı? Birimimiz tarafından 2009 yılında gerçekleştirilen anket çalışmasının sonucuna göre, ankete katılan öğrencilerin yüzde 67,8’si tercih etme imkanı olması durumunda öğrenci evinde yaşamayı tercih edeceğini belirtmiştir. Anketin ulusal temsil niteliği olmamasına rağmen, ankete katılan öğrencilerin yüzde 70’e yakınının öğrenci evinde yaşamayı tercih etmeleri öğrencilerin barınma tercihlerinde özgürce yaşayabilecekleri ve özel alanlarının bulunacağı bir yerde yaşamayı önemli bir kriter olarak gördüğüne dair açık bir ipucu olarak okunabilir. Ayrıca üniversite öğrencileri konut piyasasında da sıklıkla ayrımcılığa uğramalarına (yüksek kiralar vb.) ve yaşadıkları özel konutlarda “mahalle baskısı” ile karşılaşmalarına rağmen bu kadar yüksek oranda öğrenci evinde yaşamayı tercih ettiklerini belirtmektedirler. Dolayısıyla, öğrencilerin bu tercihi hem kamu hem de özel yurtlarda öğrencilerin özgür yaşamlar sürdüremediklerine dair de bir ipucu olarak okunabilir. Anayasa’nın 20. Maddesi “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğunu” ve “özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamayacağı” belirtmektedir. Ancak Anayasa tarafından tanınan özel hayata saygı gösterilme hakkı, özellikle kamu tarafından sunulan barınma imkanlarının öğrencilerin özel hayatlarına saygı gösteren bir biçimde kurgulanmaması nedeniyle üniversite öğrencileri için hayata geçmemektedir. Öğrencilerin özerkliğini destekleyecek barınma alternatifinin öğrencilerin taleplerini merkeze alan bir gençlik politikaları yaklaşımı dahilinde, kamunun üniversite öğrencilerinin barınma ihtiyacını karşılayacak kapasitede ucuz veya ücretsiz barınma hizmetleri sağlayabilmesi ve bu hizmetleri öğrencilerin özel hayatın dokunulmazlığı ilkesi çerçevesinde sürdürmelerine imkan vermesi olduğu söylenebilir. Böylesi bir alternatifin hayata geçirilmesine KYK ve üniversite yurtlarının yönetimlerinde katılımcı bir modele gidilmesiyle, yurt kapasitelerinin koğuş sistemi ile değil, öğrenciye özel tek kişilik odalar içeren kompleksler ile arttırılmasıyla ve var olan yurtların da koğuş sisteminden tek kişilik odalara dönüştürülmesiyle başlanabilir. Bu ve benzer uygulamalar, gençlik politikalarının sadece nicel göstergelere göre değil nitel göstergelere göre de gelişmesine olanak sağlayacaktır. Böylece aslında ülkemizdeki gençlik politikalarının birey temelli” ve “demokratik” niteliklerin gelişmesinin de önü açılacaktır.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.