Sürreal Sayı 05

Page 1

L A E R R Ü S

OLUF'19 Gazetesi Sayı: 05 OLUF'19 Medya Ekibi



OLUF’19 Medya Takımı

İÇINDEKİLER EDİTÖRLERDEN................................................................................. 4 BİZ KONFERANSIMIZDA ÇEVRECİ OLMAK İÇİN NELER YAPTIK?..............................................................................

5

EYP?......................................................................................................... 8 MINDFULNESS................................................................................

9

KAHVE.................................................................................................

11

MİNİMALİZM..................................................................................

13

DİZİ ÖNERİLERİ ............................................................................

16

BURÇ NEDİR....................................................................................

18

+1 FARKLA........................................................................................

20

SÜRREALİZM DENEMESİ.........................................................

22

YUNAN TANRILARI.....................................................

25

GOSSIP BOX..........................................................

28


EDİTÖRLERDEN Konferansımızın 4. gününe merhaba! Yine dolu dolu ve yaratıcı içeriklerle karşınızdayız. Bu sayımızda sizlere eğlenirken öğretmeyi amaçladık: akademik bir yazı olsun istedik. Yetenekli gazetecilerimiz birbirinden güzel, birbirinden farklı yazılarıyla bu sayıyı gururla yayınlıyoruz. Konferansın son günününde bol bol eğlenmeyi, edinebileceğiniz kadar yeni tecrübeler geliştirmeyi sakın unutmayın! ve tabi ki bir de OUF 2019 Medya'yı instagramdan takip etmeyi.

-OLUF'19 Medya prensesi


Yapılan konferansların büyük çoğunluğunda, ülkelerin sorunları tartışılsa ve bu tartışmaların içinde çevre ile ilgili sorunlara yer verilse de, konferans süresince çevrenin ne kadar zarar gördüğüne dikkat edilmiyor. Biz OLUF’19’da bunu değiştirmek için bazı çevreci önlemler aldık ve dört gün boyunca bu önlemlerin uygulanması için elimizden geleni yaptık. Pet şişeler, içerdikleri BPA maddesi sebebiyle, insan sağlığı için büyük tehdit oluşturmaktadır. Bu madde kanser, migren, obezite ve astım gibi bazı hastalıkları tetiklemektedir. Çocuktaki büyüme hormonlarına da negatif etkisi olan bu şişelerin, özellikle sıcak havalarda, insanlara verdiği zarar daha da artmamtadır. İnsan sağlığının yanı sıra çevre için de zararlı olan tek kullanımlık pet şişeler, doğada yaklaşık olarak 500 yılı aşkın sürede çözünebilmektedir. Çözündüklerinde ise toprağa zararlı olan bu maddeleri aktararak toprak kirliliğine ve verimsizliğe yol açmaktadır. Biz de bu sebepten dolayı konferansımızda pet şişe kullanımı olabildiğince azaltmak istedik. Öncelikle konferansa geldiklerinde, medya takımına, organizasyon ekibine ve komite başkanlarına, birer adet pet şişe verdik ve bu şişelerin üzerine isimlerini yazmalarını istedik. Böylelikle konferans boyunca kullanılacak pet şişe sayısını minimal düzeyde tuttuk.

Daha

sonralarında ise tüm katılanlarımızın sağlığını tehlike altına sokmamak adına, pet şişeler yerine, insan sağlığına zararı minimal düzeyde olan karton bardaklar kullandık ve bunlara da aynı şekilde isim yazılmasını talep ederek, kağıt israfını da engellemiş olduk.

-Zeynep & Enver

BIZ KONFERANSIMIZDA ÇEVRECI OLMAK İÇIN NELER YAPTIK?


Plastik tabaklar da aynı pet şişeler gibi BPA içermektedir ve yemekle temasında insan sağlığına olan zararları kaçınılmazdır. Biz de bu konuyla da ilgili önlem almak isteyerek, yemekleri ve ikramları verirken, plastik tabak kullanmak yerine cam tabaklar kullandık. Birkaç tabak kaybımız oldu ancak delegelerimizden ve katılımcılarımızdan önemli değil : ) Türkiye genelinde kişi başına düşen kağıt tüketimi 70 kg. Bu yıllık 6 milyon ton etmekte. Kağıt tüketimimizin bu kadar fazla olmasına rağmen geri dönüşüm oranı sadece %40 seviyesinde. Bu da kişi başına 7 ağaç tüketiyoruz ve bunları yenilemek için hiçbir şey yapmıyoruz demek. Yetişkin bir ağaç 1 günde yaklaşık 1000 kişinin çıkardığı karbondioksiti yok edebiliyor. Aynı zamanda yılda 7 kg toz ve yaklaşık 300 kg zehri süzebiliyor. Buna bağlı olarak da hava kirliliğinin yaklaşık % 50’si ormanlar sayesinde temizlenmiş oluyor. Bu bilgileri çoğu insan bildiği halde, ağaçları yok etmeye hızlıca devam ediyor. Ancak biz, çevreye duyarlı bir organizasyon yürütmek amacıyla, kağıt kullanımı da azaltmak istedik.

Teknolojinin bu kadar yoğun olarak kullanıldığı bir zamanda, çıkardığımız gazeteleri kağıda basıp insanlara dağıtmak yerine, internet ortamında yayınlayarak, kullanılacak yüzlerce sayfa kağıdı israf etmemiş olduk. Bunun yanı sıra komitelere, sınırlı sayıda kağıt vererek, onlardan da bu konuyla ilgili duyarlı olmalarını rica ettik. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, katılımcılara dağıtılan kağıt bardakların da devamlı kullanımını sağlamak ve bu şekilde bir israfa yol açmamak amacıyla, bardaklara isim yazılmasını istedik.


Geri dönüşüm, plastik şişelerden araba lastiklerine, kırık cam parçalarından kullanılamayacak metal parçalarına kadar, kullanım potansiyelini yitirmiş olan tüm maddelerin geri dönüşüm fabrikalarına getirilerek ham maddelerine kadar ayrıştırılmasıdır. Ham madde haline gelen bu materyaller ile yeni bir ürün meydana getirilir. İşte, bu sürecin tamamına Geri Dönüşüm Süreci adı verilmektedir. Geri dönüşüm, hem ekonomik hem de çevresel olarak katkı sağlar. Enerji ve hammadde kullanımını azaltır. Ağaçların, toprağın ve suyun korunmasına katkı sağlar. Yeni hammadde arayışına girilmesini büyük ölçüde engelleyerek, çevre ve hava kirliliğinin önüne geçmiş olur. Sera gazı emisyonunun düşmesine katkıda bulunur. Geri dönüşümün bu yararlarını ve önemini bildiğimiz için, konferansın düzenlendiği ortamda, geri dönüşüm kutuları bulundurarak, geri dönüşüme olabildiğince katkıda bulunduk. Komite çalışmalarında kullanılan kağıtların geri dönüştürülmesini ve evrensel atıkların geri dönüştürülebilen maddelerden olabildiğince ayrı tutulmasını sağladık. İşte bütün bu yollarla, bu güzel konferansımızda çevreye zarar vermek yerine, yarar sağlamaya çalıştık ve hepinize bu konudaki katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.


-Semih & Taha

EYP İlk olarak Türkçeleştirmek gerekirse “Avrupa Gençlik Parlamentosu” diyebileceğimiz bu organizasyonların önemini bahsetmeden geçemeyeceğim. Gençler için gençler tarafından yapılan bu organizasyon belli, ortak bir amaç, doğrultusunda toplanan öğrencilerin, genç yaşta ülke sorunlarının üstüne düşünmesi, kafa yorup çözüm üretmeye çalışması ileride belki de ülke yönetiminde söz sahibi olacak bizlerin daha kalifiyeli olmasını sağlıyor. Öğrencilik yaşamında ülke sorumluluklarını kişisel bir sorumluluk gibi sahiplenmesi, aslında ülkemizin bu tür konferanslarla ilerideki yöneticileri yetiştirdiğini söylemek yanlış olmaz. Farkında olarak veya olmayarak fikir alışverişi yapmayı, tartışmayı, düşüncelerimizi araştırmalarımızla desteklemeyi, düşüncelerimizi açıkça söylemeyi en iyi ve etkili şekilde öğreniriz EYP konferanslarında. Ne kadar çok konferansa gitseniz de her konferans size yeni şeyler öğretir. Farklı rollerde katıldıkça da özellikle fotoğraf çekip düzenleme, gazete yazısı yazma, video editleme,, kriz anını yönetme, liderlik yapma yeteneklerimiz de gelişir. Bu tür organizasyonlara sadece bu amaçlar için geldiğimizin hepimiz bilincindeyiz. Var olan bu konferanslar ders hayatından bunaldığımız zamanlarda gelmesini iple çektiğimiz güzel günler olarak anılıyor. Yeni dostluklar, yeni arkadaşlıklar, yeni tecrübeler kazanılan bu konferanslar kişisel gelişimimize ivme kazandırmak konusunda bize büyük bir şans kazandırıyor.


Son günlerde oldukça popüler bir terim olan mindfulness nedir, ne değildir?

Mindfulness nedir?

Mindfulness Türkçeye “bilinçli farkındalık” olarak çevrilebilir. Mindfulness kavramı, kökenleri Budizm’e dayanan bir meditasyon tekniğidir. Şu anki tanımını ise MIT’den Doktor Jon Kabat-Zinn yapmıştır. Ona göre Mindfulness, “yaşanan anın tam olarak farkında olmak, yargılamamak ve bunun farkında olduğunuzun da farkında olmaktır.” Yani bir an ne yaparsak yapalım, kullanabileceğimiz bir meditasyon türüdür. Mindfulness Türkiye’ye göre bu teknik “gerçekte doğal olarak insanoğlunun sahip olduğu ancak evrimleşen zihnimizin sürekli düşünen halinde zayıflamış bir yeteneğimizdir.”

Ne işe yarar?

Bu meditasyon yöntemi, hayatın her anında kullanılabilecek, insanı stresten uzaklaştırabilecek bir araçtır. Stres, hayatımızın büyük bir parçası haline gelmişken insanlar doğal olarak bu durumdan kurtulmanın bir yolunu aramaya başlar. Bu durumda genelde insanlar meditasyon, bitki çayları gibi rahatlama yöntemlerine başvurur. İşte mindfulness da bunlardan biridir.

-Çağla

MINDFULNESS


Faydaları neler?

Mindfulness’in birçok faydası bulunur. Kolektif Kozmos’a göre düzenli olarak mindfulness egzersizleri yapan kişiler, pozitif duygularda artış, daha az stres seviyesi gibi zihinsel sağlığı iyiye götüren değişimler yaşıyor, Hatta mindfulness ile tanışmayanlara nazaran çok daha mutlu bir hayat sürdürdüklerini kanıtlayan birçok araştırma bulunuyor.

Mindfulness hakkında neler yapılıyor?

Oxford Üniversitesi’nde, Mindfulness Merkezi Psikiyatri departmanına bağlı olarak 2008 yılından bu yana yüksek lisans, araştırma ve eğitim faaliyetleri yürütülmektedir. Exeter Üniversitesi 2004 yılından beri üniversitenin bir birimi olarak Mindfulness Merkezi’nde yüksek lisans, eğitim ve araştırma hizmetleri veriyor. (Mindfulness Institute) 8!


Kahve içmek ne kadar keyif verici ve dikkat dağınıklığına engel olsa da fazla kahve içmek bu kısa sürede verdiği faydaları yok eder ve zarara dönüştürür. Peki nedir bu zararlar?

Kalbe zararları çok büyük. Aşırı derecede kahve tüketimi kalbin ritmini büyük oranda değiştirebilir ki bu da kalp çarpıntısına ya da taşikardi gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Bundan dolayı doktorlar kalp hastalarına sınırlı miktarda kahve içmelerini öneriyor.

Günde 3 ve üzeri fincan kahve içmek tansiyonunuzu yükseltebilir. Yapılan araştırmalarda göre düzenli olarak 3 ve 3’ten fazla bardak kahve içenlerde kandaki basınç, diğer bir adıyla tansiyon, hızla yükseldi. Aynı zamanda yapılan testlerde yüksek miktarda kahve tüketiminin tansiyonu hızla yükselttiği görüldü.

Fazla kahve migreni tetikler. Kahve uzun zamanlardan beri migreni tetikleyen uyarıcıların başında sayılıyor. Kahvenin bileşenlerinin beyinde bulunan kan hücrelerini tetikleyerek migrene neden olduğu, araştırmalarda görülüyor.

-Efekan

KAHVE


-Ayşe Vitamin ve mineral kaybına sebep olur. Kafein, vücudun demir ve diğer besinleri emmesini engelliyor. Ayrıca, kalsiyumun idrar ile vücuttan atılmasına neden oluyor. Bu da osteoporoz (kemik erimesi) riskini artırıyor.

Bağımlılık yapar. Kahvenin içinde bulunan kafein, onu içen kişinin beynine tekrar ihtiyaç duyulduğunun sinyallerini yollar. Bu yüzden kişi sürekli kahve tüketir. Bu da en çok kişinin cebine zarar verir.


Mi ni mali zm,19. Yüzyıl ın b aş ınd a ortay a ç ıkmış e ş y alar ın sadeliğine, süslü dekorati f u ns u rlardan arı narak yaş am ş ar tların ı en az eşyayl a devam etti rmeye çalı ş mak, nesnel erin s adece nesne olarak al gı l anması ve onlarl a herhangi bir d u y gu sal bağ kurmamaya yöneli k bi r yaşam ş ekli dir d aha çok. Baş ta re sim ve heykel olmak üzere edebiya t, sinema, müzi k v e mimarlı k gi bi birçok sanat dal ı nda da kendi sini hi sset tirmi ş ol an bu akım, eserlerin bütünüyle nesnel ve i f ades i z ol ması, tasarı mın ö n planda tutul ması ve gerek renk g erekse b i ç ims el d eğ e rle rin e n aza indirgenerek estetik bir t avı r i l e old u kça dikkat ç ekmi ş tir . Bizden önceki insanları n yaş am s tand art l arından ç ok dah a fazlasına sahipken, her geç en gü n b ü y ü y en bir d oyu ms u zlu k h ali içindeyiz. İhtiyaç dahil inde al d ı ğı mı z b i r ürünün, sı rf i n dirimde olmasından dol ayı hi ç düşünmeden i ki ncisi ne sahip olmay a yelteniyoruz çoğu zaman. T am d a bu tü keti m çıl gınl ıkları n ı n e n üst düzeyde yaşandı ğı günümüz dü nyası nd a; Mi nimali zm bu nları ihtiyaca göre sı nı rlayarak, hay atı mızd aki g ereksiz fazlalı k l ardan kurtulmamı z gerektiğini savu nur.

-İlke

MINIMALIZM


Minimal izm 1960’l ı yıl lard a bir s anat akımı olarak o rtay a çı kmıştır. Ve bu akı mın çıkış nokt ası, soyu t dış avu rumcu lu ğu n ş ekle ve duyguya verdi ği aşırı öneme karşı tep ki g ös termek o lmu ş tu r . Çünkü minimal izmde, nesnenin nesne olma özelli ğine dik kat ç ekme amacı güdülmektedi r. İşte b u nedenle d e g örsel s anat al anın daki minimalist sanatçı l ar daha ç ok hey kel ü zerine y oğ u nla ş m ış lar dır. Aynı şekilde, müzi kte de minimimali zm b iç imciliğ e karş ı bi r tepki olarak ortaya çı kmışt ır. 2. yüzyılda Roma İmparatoru olan Marcus A u reli u s, m in imali st yaşamı destekleyen Stoi c fels ef e (Kı brıs l ı Zenon‘u n ku r du ğu Stoacıl ık, en basit haliyle; ins anın temel amacının mutlu lu k o l du ğu n u savunan Hel enisti k bi r felsefe akımı d ır) ü zerine meditasy on yaparken Batı felsefesini n babası S okrat es (Socrates ), m addi arayışlardan ziyade erdemin p eşind e olu nması gerektiği ni savunmuştur. Evinde yalnızca bi r E ins tei n tablos u , bi r l amba, san dal y e ve bir de yatak olan Apple’ın k u rucu su S tev e J ob s, iş hayatından ö zel yaşamına minimal izmi benimsemiş en ü nlü isiml erd en bir i. On u n minimalizme düşkünl üğünü, tasarıml arında da görü y oru z, öy le de ğil mi? Steve Jobs, “karmaşı klık”l arı b asitleştirmed e ustaydı.Facebook’u n kurucu su Mark Zu ckerb erg’i n d e iş y aş amın dan özel yaşamına, minimal ist fels ef eye uy gu n yaş ay an en ü nlü isimlerden. Yıl larca tişört, pant olon, terli k ya da sneake r gi bi ade ta onun üniforması hali ne gel en g iy i m t arzıyl a eleş ti ri ls e de Zuckerberg, gi yim kuşam için zaman harcamamayı tercih e tti ğin i dile getirmekten çekinmemiş tir. .


Ayrı ca minimal i zm sadece eşy aları at makl a değ il ay n ı zam an da hayatımızda fazl al ık ol an i ns anları ,dü ş ü nceleri atmaktır y an i maddi ve manevi olarak si ze karmaşıklı k oluş tu ran ş eyleri hayatın ı zdan çıkarmaktır. Aslı nda mi ni mal izm bir b akıma kap i tali zmi n bize su n du ğu l ü k s yaşam söz konusu olduğunda doyu ms u z oluy oru z ve s ahi p o l du ğu m şeyleri n daha fazlasını i sti yoruz. Pi y asa bi ze yeni bi r ü r ü n su n u y or- h e r alanda bi r ürün olabi li r bu- ve b u nu bi z al maya zorlu y or. Bu zo rl amay ı reklamlarla,tanıtıml arl a, günd emde ol an b i r ürünü i ns an lar ü ze rin de popülerl eştirerek sunuyorl a r. Bi r ürün alı yoru z ve al d ığımız ü rü n dah a ömrünü yi tirmeden yeni bi r ü rün s u nulu y or ve onu alıy oru z bi rkaç ay sonra yine yeni bi r ürün çı k ı y or bu sef er o ürünü de a l ı y o ru z ve bu böy l e yaşamı mız boyunca bi r kı sı r d öngü ş eklind e d ev am edi y or. Söyl ediğimi z her şey i özetlemek gerekirs e mini mal i zm in ge n e l bi r kuralı yoktur ve herkes kendi hayatı nd a bu y aklaşımı far kl ı işleyebil ir.Sadece ‘’A z çoktan fazl adır. ’ sözünü kend i h ay atı mıza yorumlamamız yeterl i.


-Hazal

DIZI ÖNERILERI

Yazların ve kışların normalden farklı olarak, anormal derecede uzun sürebildiği, hatta bazen kışların bir ömür sürebildiği ilginç bir yurt, fitne fesatlarla doludur. Burada tamı tamına yedi krallık bulunmaktadır ve Starklar‘ın kalesi Kıştepesi’nin kuzeyinde, bu yedi krallığı koruyan surun ardında bilinmeyen, tekinsiz güçler toplanmaktadır. Eddard Stark tahta geçtikten sonra, kendisini tahtı arzulayan entrikalar, oyunlar arasında bulur. Artık dostuyla düşmanını, doğru yol ile yanlış yolu ayırt edecek yetiye sahip değildir.Kış, 7 krallık için de uğursuz bir şekilde gelmektedir, taht mücadeleleri bu sefer diğerlerine göre çok çetin geçer Kısaca dizi, taht mücadelelerini anlatıyor ama bunun klişe bir konu olmadığını 8 sezon süren maceradan anlayabilirsiniz.


Ailesi ile birlikte sıradan bir yaşam sürmekte ve lisede kimya öğretmenliği yapmakta olan Walter White, geçim sıkıntısından dolayı ek iş olarak araba yıkamacılığı yapmaktadır. Hastalığı da bulunduğundan bu ek iş ona çok zor gelmekte, gün geçtikçe yıpranmaktadır. Bir gün hastalığının ileri boyutlara geldiğini ve akciğer kanseri olduğunu öğrenir, fazla ömrü kalmamıştır ve bunu kendisi de biliyordur. anformülleri vs. iyi bilmektedir ve saf, kaliteli uyuşturucular üretir. Piyasayı iyi bilen öğrencisi de bunları pazarlar ve iyi paralar kazanırlar. İşte Breaking Bad konusu, hayatında onurlu ve zor şartlar altında yaşamasına rağmen istediğini alamayan, buna tepki olarak uyuşutrucu işine giren bir adamı anlatıyor. Suç, aksiyon, gerilim, zeka, aradığınız birçok şeyi bu dizide bulacağınıza emin olabilirsiniz.

Piper Chapman 10 yıl önce üniversite yıllarında tanıştığı Alex Vause yüzünden uyuşturucu taşıdığı gerekçesiyle tutuklanır ve birkaç yıllık hapse düşer. Hapse düşmeden önce nişanlısı Larry ile lüks ve konforlu bir hayat süren Piper tüm bunlardan vazgeçerek kendi rızasıyla teslim olur. Hapishane hayatında dünyanın aslında çok farklı olduğuna tanık olacaktır. Hayata olanları sorgulamaya başlar. Hapishanedeki ilk zamanlarında hapishane kültürüne tam ayak uyduramasa da zamanla çok büyük değişimler yaşayacak ve dışarıdaki hayatının yavaş yavaş değiştiğini görecektir. Hapishanede ilginç ve lafını esirgemeyen tiplerle arkadaş olarak gerçek benliğine bürünecektir. Dizide dışarıdaki hayatında çok sevdiği şeylerin hafızasından yavaş yavaş silinmesi ve zor şartlar altında ne yapacağını öğrenmeye başlayan Piper’ın hapishane hayatı mizahi bir dille ele alınıyor.


-Ayşe

BURÇ NEDİR? Burç, insanın doğum anında Güneş'in hangi pozisyonda olduğunu gösteren göksel bir alanın sembolik ifadesidir. Eğer doğduğunuz noktadan gökyüzüne, Güneş’e doğru hayali bir çizgi çizer ve bu çizgiyi sonsuza doğru uzatırsanız, bu çizginin bir burca ulaştığını görürsünüz. Yani doğduğunuz sırada Güneş’e doğru baktığınızda, eğer onun yoğun ışığı olmasa idi, göreceğiniz bir burç olacaktı. İşte bu gökyüzü alanı sizin burcunuzu ifade eder. Burçlar takımyıldızlardır. Horoskop olarak çizdiğimiz göksel haritada ise 360 derecelik tam daire üzerinde, yaklaşık 30'ar derecelik 12 bölümdürler. Sıralamada Koç burcu ilk burç olarak kabul edilir. Bunun nedeni ilkbahar noktasında bulunmasıdır. Takvimimiz 4 önemli döngüyü kabul eder. Bunlardan her biri bir ekinokstur. İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış ekinoksları bütün yılı 4 parçaya böler ve 3’er burcun içinde gruplandığı 4 farklı yapı ile karşılaşırız. Her 3 burç mevsimlerinin döngülerini taşır. Koç burcu 21 Mart’ta gündüz ve gecenin eşit olduğu ve günlerin uzamaya başladığı zaman başlar. Sembolik olarak günün geceyi yendiği bir zamandır. Güneş'in yaşam için çok önemli bir kaynak olduğunu düşünürsek, bunu önemsememek mümkün değil. Bugün doğduğunuz zaman güneşin bulunduğu pozisyon burcunuz olarak ifade edilmeye elbette devam ediyor. Geçmişin insanının geçirdiği evrim, burçların ifade alanlarını genişletmiştir. Sınav ve ödüller de biçim değiştirmiştir.


Bazı kaynaklar astrolojinin Sümer halkı tarafından geliştirildiğini savunur. Ancak bu konu ile ilgili başka iddialar da mevcuttur. M.Ö. 3000’li yıllara dayanan bir hikayeye göre ilk astrologlar Sümerli rahipler olarak karşımıza çıkıyor. Tanrı ve Tanrıçaların yıldızlarla özdeşleştirilmesinin ardından Sümerliler yıldızları gözlemlemeye başlıyor. Bir tür ibadet olan bu gözlemler, tapınaklar ve gözlemevlerinin de yapılmasına neden oluyor. Tabletlere kaydettikleri notlar da o çağın astroloji bilgisi hakkında bize bilgi veriyor. Babil Kralı’nın geleceğini öğrenmek için danışmanlarının astroloji bilmesine önem verdiği de astrolojinin doğumu hakkında bize bilgi veren efsanelerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Antik Yunan’da da astrolojiye dair belgeler bulunuyor. Bir diğer teori ise İdris Peygamber’in burçlar hakkında geniş bilgilerle dünyaya gönderildiği ve insanlara burçları onun öğrettiği yönündedir. Burçlar tarihi, bu söylentiler eşliğinde şekillenir. Burçlar hakkında bilinmeyenler konusunda dikkat çeken bir diğer konu da güncel astrolojinin oluşturulması sürecidir. Güncel astroloji son haline gelene kadar türlü efsanelerden geçti. Bugünkü haline ise Kaldeliler sayesinde ulaştı. Kaldeliler,

Güneş’in de diğer gezegenlerden farksız şekilde bir eksende döndüğünü fark edince, Sümerlerin 18 olan burç sayısını 12’ye düşürdüler. Zodyaktaki bu yeni yıldızlara yeni isimlerini verdiler ve böylece günümüzün astrolojisi doğdu, Yunan ve Roma astrolojisine de temel oldu.


-Helin

+1 FARKLA Down sendromu bir genetik farklılıktır. Sıradan bir insan vücudunda bulunan kromozom sayısı 46, down sendromlu bir bireyde bulunan kromozom sayısı ise 47’dir. Down sendromu kesinlikle bir hastalık değildir ve tedavi edilemez. Peki 47 kromozom nasıl oluşur? Hücre bölünmesi sırasında yanlış bölünme sonucu 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom yer alması ile meydana gelir. Down sendromuna sebep olduğu bilinen tek etmen hamilelik yaşıdır, 35 yaş üstü hamileliklerde risk artar. Ortalama her 800 doğumda bir görülür. Tüm dünyada 6 milyon civarında Down sendromlu birey yaşamaktadır.

3 tip Down sendromu vardır: 1-Trisomy 21 2- Translokasyon 3- Mozaik.


Down sendromlularda görülen bazı fiziksel özellikler çekik küçük gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç içindeki tek çizgi, ayak baş parmağının diğer parmaklardan daha açık olmasıdır. Bu özelliklerin hepsi veya birkaçı görülebilir. Eskiden okuyamaz bile denilen bu bireyler artık lise, hatta üniversite bitirebilmekte, ikinci bir dil öğrenebilmekte, çalışabilmekte, bağımsız veya yarı bağımsız hayatlar sürebilmektedirler. Zihinsel engelli olmak duygusal engelli olmak demek değildir. Down sendromlu bebekler her şeyden önce bebeklerdir. Beslenme, temizlenme, sevilme ihtiyacı duyan, acıkınca, sıkılınca ağlayan, kızan, küsen, gülen, geceleri sizi uyutmayan bebekler olacak. Down sendromlu gençler de cinsel kimlikleri bulunan, ergenlik bunalımı yaşayan, aşık olan, kalbi kırılan, kardeşi ile kavga eden, kapıları vurup bangır bangır müzik dinleyen, gülen, dans eden gençlerdir. Bizler gibi onlar da tüm duyguları yaşarlar.


-Hasan & Serdar

SÜRREALIZM DENEMESİ Sürreal çalışmalarımız köşesinde sizler için farklı kareler yakalamaya çalıştık. Bu fotoğraflara baktığınızda her karenin arkasında binlerce anlam yattığını unutmayalım. Objeler bizlere neler söylüyor hiç düşündünüz mü? Aslında masaların sürekli bir şeyler taşımaktan yorulduğunu ve damacanın sürekli su akıtmaktan bıktığını hayal etmeniz gerekiyor. Onların da bu hayatta bir görevi olduğunu da unutmamak gerekiyor tabi ki. Mesela sizce duvarlara yazı yazılınca duvarlar gıdıklanıyor mudur ya da duvarın yapısına göre masaj gibi mi geliyor? Daha da fazlası duvarlar üzerlerine yazılan yazılar için ağlayıp boyalarını döküyor mudur? Masa da masaymış ha! Peki camlara astığımız kağıtların havada duruyor gibi gözükmesine kaç puan... Sizler acımasızca o kağıtların üzerine yazılar yazarken kağıtların çolukları çocukları napıyor acaba akşam yemeğinde bi somon ekmekle mi geçiniyorlar! Sonuç olarak, biz diyoruz ki hayatta sadece canlı varlıklara önem vermek yerine cansız varlıkları da hiçe saymayarak sevmeli, başımızın üzerinde tutmalıyız.




Merhaba arkadaşlar, Artık sona yaklaştığımız bu macerada bize eşlik ettiğiniz için çok teşekkürler.Eğlendirirken öğreten sayılarımızla siz güzel katılımcılarımızı memnun edebildiysek ne mutlu bize.Bu bölümde herkesçe bilinen mitolojik karakterler ve dizi karakterleriyle biraz daha akılda kalıcı bir kompozisyon içinde sunmak istedik. Umarım güzel gözlerinize layık bir içerik sunmuşuzdur.

-Semih

YUNAN TANRILARI OLUF'19'DA OLSALAR NASIL OLURDU?




GOSSIP

Tuğuncu

-senin hislerini anlıyoruz bizim de turuncu bir aslımız var böyle devam et

mine neden bu kadar sessizsin

-minenin neden sessiz olduğu hakkında bilgi sahibi olmasak da mineye daha aktif katılım sergilemesini öneriyoruz.

BOX

kırıcı insanlar var

-kim sana ne yaptı bilmiyoruz ama minnoş kalbinde kırılan kadehleri hissettik güzel kardeşim

urfalılar beklediğim gibi çıkmadı -beklentinin tam olarak ne olduğunu anlayamasak da soslu makarnaya isot dökmeyen urfalı da ne biliyim


en iyi OLUFmuş doğru mu?

furkan the ankara hukuk

-hala anlayamadın mı? -enver olacaktı o yalnız

oyundan sonra dedim ki biz bunlarla aynı cehennemde mi yanacağız

Ahmet Yavuz Akpınar OLUF'tan emekli ikramiyesi talep ediyor

-OLUF’UN vazgeçilmezine emeklilik ikramiyesi değil yatlar katlar vereceğiz.

Ahmet abi kadar melek bi insan görmedim -Biz de Ahmet abimiz hakkındaki görüşlerine katılıyoruz.


bu okula güzel olmayanları almıyorlar galiba

securitylerin görevi ne aq

-maksat gossip

-medya takımı olarak biz de buna katılıyoruz.

yaz dünyanın en bebiş insanı <3 yavru ceylan <3

Securitylerden Mert aynı okuldayız ve sana aşığım

+547267

-medya ekibi olarak platonik olmamanı umuyoruz,bol şans…

Ege Soyuver neden omuzlarını Rugby’cilerinki gibi yapmaya çalışıyor -bunu Egeye sormalısın :)




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.