YDS PHRASAL VERB LIST PHRASAL VERB
SYNONYM-DEFINITION
TURKISH DEFINITION
abide by account for
back up bear out break away break down
conform, act in accordance explain, be the reason for, form, be a particular amount of sell at a cheap price no longer support, retreat from an early commitment support support, back up escape, move away stop operating, break into pieces
break into
enter a building illegally
break off break out break through break up
cut off, discontinue start unexpectedly pass through (barrier,difficulty) separate, disperse
bring about
bring forth bring in bring off bring on bring out bring over bring through bring up
bring forth, give rise to, cause, lead to move something to a lower position bring about, cause earn, gain achieve a goal cause to arise bring onto the market persuade save mention, raise
uymak, riayet etmek açıklamak, oluşturmak,sebebi olmak çok ucuza/yok pahasına satmak desteğini çekmek, sözünden dönmek desteklemek desteklemek kaçmak, ayrılmak, kurtulmak bozulmak, parçalara ayırmak, kırmak bir yere zorla/yasadışı yol ile girmek ilişiğini kesmek, kesmek, bitirmek patlak vermek, aniden başlamak bir zorluğu/engeli aşmak ayrılmak, toplantıyı, gösteriyi dağıtmak yol açmak, sebep olmak
build up burst into call for call out care for carry away carry on carry out cast aside
increase, develop start unexpectedly require, ask for cry out, shout look after remove from a certain place go on, continue perform, do dispose, ignore
catch on change over clear away
become popular make a complete change remove
clear out clear up
clear away, remove clarify, clean
close down close up
cease to operate block passage
auction off back out
bring down
aşağı seviyeye çekmek sebep olmak, yol açmak kazanmak, başarmak bir amacı gerçekleştirmek ortaya çıkartmak piyasaya çıkartmak, yayımlamak ikna etmek kurtarmak gündeme getirmek, çocuk yetiştirmek arttırmak, çoğaltmak aniden başlamak gerektirmek, rica etmek, istemek seslenmek, bağırmak bakmak, ihtiyacını karşılamak alıp götürmek devam etmek, sürdürmek yapmak, hayata geçirmek göz ardı etmek, bir kenara bırakmak tutulmak, moda olmak değiştirmek, değişime gitmek temizlemek, uzaklaştırmak, yok etmek yok etmek, temizlemek açıklamak, netleştirmek, temizlemek tamamıyla kapatmak, kapatmak geçişi engellemek
1