HABER GAZETESİ OKURLARINA
GÖZ LAZERiNDE %20 iNDiRiM Sayfa 8'de
Rotterdam'da
BEYiNLER ÇIKARMA YAPTI Batılı paradigmalar sorgulanıyor
AK Parti'nin teorisyenleri Hollanda'da konuştu
HABER HAZİRAN
2013
JUNI
www. haber•nl
Yıl/Jaar:4
I N EN N ' A D N
Sayı/Nr: 35
ISSN:1879-9981
İYİ GAZETESİ
Metin Külünk
mahir ünal
“Yerelden Küresele Gençlik Hareketi“ Kendi kimliklerine norm ve değerlerine yabancılaşmadan içinde yaşanılan ülkelere uyum içinde etkin ve aktif bir katılımı hedefliyor. İçinde yaşadığımız ülkelerde etkin bireyler ve saygın vatandaşlar olmayı, her alanda katılımı ön plana çıkaran ve böylece sosyal Avrupa’ya katkıda bulunmaya inanan bir düşünceyi tanımayı öngörüyor.
Çözüm Süreci'nin mimarlarından Yalçın Akdoğan, Amsterdam'da sürecin gelişmesi ile ilgili bilgilerin yanı sıra, çözümün neden gerekli olduğunu anlattığı sunumunda, Kürt meselesinin sosyo-ekonomik, siyasi ve ayrılıkçı olmak üzere üç kategoride değerlendirdi. Hollanda'da görev yapan çoğu STK'larının katıldığı toplantıda, twitter'la dev ekran üzerinde anında soru sorma ve görüş belirtme imkanı oluşturuldu. Yoğun ilgi gösterilen proğrama süre yetmedi.
STOP MET INTEGRATIE H OLL A
Doç. Dr. Yalçın akdoğan
12'de
Devlet rı politikala li. e yenilenm yon Entegras şit yerine e katılım!
Devlet politikaları yenilenmeli
entegrasyon değil eşit katılım
Nijmegen RU ve UvA öğretim görevlisi olan Dr. Martijn de Koning Volkskrant’ta yayınlanan ve okurlarımız için derlediğimiz yazısında, entegrasyonla ilgili çok çarpıcı açıklamalara yer verdi. Bu haliyle entegrasyon meselesinin önümüzdeki yıllarda yeniden ele alınması gerektiğinin bir işaretçisi olarak algılanabilir.
Avrupa Türkleri'ne seslenen Bekir Bozdağ, Türk toplumunun Avrupa'da başarı için entegrasyondan öte adımlar atması gerektiğinin altını çizerek "Artık entegrasyonu değil eşit katılımı konuşma vaktidir, entegrasyon devri kapanmıştır" şeklinde konuştu. "Hem Türkçe'yi hem Hollandaca'yı en iyi konuşan siz olun" dedi.
Girişimci Buluşmaları Hukukçular'ı ağırladı 2'de
HOLLANDA'DA 22 AMERİKAN ATOM BOMBASI VARMIŞ 28'de
ENGELLİ 6'da VATANDAŞLARIN YÜZÜ BİR KEZ DAHA GÜLDÜ
GEZİ PARKI HOLLANDA TÜRKLERİNİ DE BÖLDÜ 14'te
,
Avrupa'da 'uygulanabilirliği' en alt düzeylere ulaşan Entegrasyon Politikaları Hollanda'da da sorgulanma yolunda. Entegrasyonla ilgili çok çarpıcı açıklamalar gündeme gelmeye başladı. Göçmenler, mülteciler ve çocuk meseleleri Hollanda'da sorgulanıyor. Devlet politikaları yenilenmezse, önümüzdeki yıllar5'te da bu sorunların uluslararası düzeye taşması kaçınılmaz görünüyor.
HEDEFİM AMSTERDAM BELEDİYE BAŞKANI OLMAK
Mehmet Akkoç 29'da
, Usülsüz tercihler
CHP Hollanda'da
istifa getirdi İstifalara neden olarak, CHP Milletvekili Süleyman Çelebi ve Yurtdışı Örgütler Koordinatörü, Almanya Aleviler Federasyonu Eski Başkanı Ali Kılıç'ın vermiş olduğu isabetsiz kararlar ve usülsüz tercihler gösteriliyor.
İstifa edenler: Rukiye Güç (Başkan), Hıdır Sarıbuğa, Orhan Selim Bayraktar. Ayrıca, resmi teyid ulaşmasa da Denetleme Kurulu Başkanı Fikret Özcan ve Disiplin Kurulu Başkanı Ali Ekber Taş'ın da istifa ettiği gelen bilgiler arasında.
Ev almanın tam zamanı! 5 YIL
% 3,15 'ten başlayan faizler
13'de
HABER
2
HAZİRAN / JUNI 2013
Dinleme skandalı
Gezi eylemlerinde en çok değer kaybedenLER
Guardian gazetesi, yeni Maliye Bakanı olduğu sırada Mehmet Şimşek'in İngiltere Devlet İletişim Birimi GCHQ tarafından dinlendiğini, kendilerine sızdırılan GCHQ raporunda, dinlenme nedeninin "Ankara'nın mali denetim ve reformlara bakışının keşfedilmesi" olduğunu yazdı.
20 gün süren Gezi protestoları sonrası Borsa İstanbul yüzde 8.21 değer kaybetti, 25 milyar dolar eridi.
Girişimci Buluşmaları Hukukçular'ı ağırladı Sultanahmet Köftecisi
G
irişimci Buluşmaları adı altında HABER Gazetesi'nin öncülüğünde geçtiğimiz ay birincisi düzenlenen Girişimci buluşmalarının ikincisi ise sektörel bir buluşma olarak hukukçuları, avukatları ve siyasetçileri bir araya getirdi. Rabobank'ın Türkler arasında en üst düzeydanışmanlarından biri olan Kaya Turan Koçak, 'Hollanda
Makro Ekonomisi ve Hukukçu sektörüne yansımaları' konulu bir seminer verdi. Rotterdam'da Konyalı Otantik Restoran'da düzenlenen ve katılımcıların ilgiyle dinlediği sunumdan herkes kendine bir pay çıkartarak, Kaya Turan Koçak'a memnuniyetlerini bildirdiler. Hollanda hukuk dünyasından tanınmış simaların bulunduğu seminere, avukatlar Rasim Küçükünal,
ciler Katılan girişim a h' (1 dakikad 'elevator pitc yöntemiyle, kendini anlat) şirketlerini kendilerini ve buldular. anlatma fırsatı Ejder Köse, Nursel Köse, Serpil Tümkaya, Gökhan Sarıer, Tolga Gümüş, Tenzile Erdal, Tuğba Harmankaya, Taner Şen ve stajyer Saliha Yeniay katıldı. Avukatların yanı sıra PvdA milletvekilleri Selçuk Öztürk ve Tunahan Kuzu da seminere katılarak, Kaya Turan Koçak'ın sunumundan sonra kısaca konuyla ilgili birer konuşma yaptılar. Açılışını gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karaman'ın, HABER Gazetesi'nin son dört yılını ve ilerlediği çizgi hakkında verdiği bilgilerle yaptığı konuşmanın ardından Girişimci Buluşmaları'nın oluşması
ve hedefleri konuşuldu. Buna göre Girişimci Buluşmaları her ay düzenli olarak organize edilecek. Hedef dinamik girişimcileri biraraya getirmek ve derinlemesine görüş ve bilgi alışverişini sağlamak. Workshoplar'da karışık sektörlerden insanları biraraya getirip tanıştırmak ve sektörel çalışmalar organize etmek". Katılan hukukçular ve avukatlar kendilerini 'elevator pitch' (1 dakikada kendini anlat) yöntemiyle kendilerini ve şirketlerini anlatma fırsatı buldular. İnteraktif bir şekilde geçen ve Kaya Turan Koçak'ın sunumundan sonra, topluca yemek bölümüne geçilerek hep beraber yemek yenildi.
Kaya Turan Koçak
Azerbaycan’a açıldı İstanbul'a giden herkesin bildiği ve olmazsa olmazlarından olan Sultanahmet Köftecisi dünyaya açılmaya başladı. Sultanahmet Köftecisi ilk yurt dışındaki şubesini Azerbeycan'a açıldı. Sultanahmet Köftecisi’nin 3. kuşak sahibi Mehmet Tezçakın, Azerbeycan şubesinde yaptığı açılış konuşmasında, dedeleri Mehmet Seracattin Efendi’nin 94 yıl önce açtığı küçücük dükkânla temellerini attığı işletmenin, bugün sektörünün en çok tanınan markası haline geldiğini söyledi. İşletmenin, franchise yöntemiyle bir süre önce yurt içinde başlattığı şubeleşme çalışmalarını yurt dışına taşıdığını
anlatan Tezçakın, “Dedemiz Mehmet Seracettin Efendi, 94 yıl önce Sultanahmet'teki küçük dükkânını açarken sadece ailemizin 4 kuşağını değil, Türkiye'nin mutfak kültürünü de etkileyecek bir karar verdiğini biliyor muydu emin değiliz ama bu lezzeti, sunumuyla yurt ve dünya geneline yaymak hedefindeyiz” dedi.
Yasemin Çegerek milletvekili oldu 'beklentilerine uygun olmamasını' kararına neden olarak göstermişti.
İŞÇİ PARTİSİNDE 5, SOSYALİST PARTİDE 1 TÜRK KÖKENLİ MİLLETVEKİLİ
GİRİŞİMCİ deflerinden BULUŞMALARI'nın he önem veren, dürüst iş biri de, paylaşımcılığa raya mpakt bir formda bira yapan işinsanlarıyla, ko geliştirmek. gelmek, fikir ve proje
Bilgisayar ekranındaki yazıyı kağıttaki yazıya göre yüzde 25 yavaş okuyoruz.
Türk kökenli Yasemin Çegerek’in milletvekili olarak göreve başlamasıyla, Eylül 2012 seçimlerine PvdA’nın 45’inci sırasından katılan Yasin Torunoğlu ilk yedek olacak. Bu sayı ile İşçi Partisi'nde milletvekili sayısı 5 olmuş olacak. Hollanda'da erken genel seçimlerde PvdA’dan (İşçi Partisi) Keklik Yücel ile Tunahan Kuzu, SP’den (Sosyalist Parti) Sadet Karabulut doğrudan milletvekili seçilmişler, Selçuk Öztürk ile Sultan Günal Gezer (PvdA) de hükümetin oluşmasıyla listelerde yaşanan kaymanın ardından Temsilciler Meclisi’ne girmişlerdi. İşçi Partisi’nin 52’nci sırasında Nurten Karışlı ve 53’üncü sırasında da Emre Ünver bulunuyor.
Geçtiğimiz seçimlere PvdA (İşçi Partisi) 44'üncü sırada yer alan Yasemin Çegerek, PvdA milletvekili Désirée Bonis görevinden istifa etmesinin ardından ilk yedek olarak milletvekilliğine getirildi. Yasemin Çegerek İşçi Partisi Gelderland Eyalet Meclisi görevini yürütüyordu. Meclise Désirée Bonis'in resmi olarak istifa yazısının ulaşmasının ardından Yasemin Çegerek'in yolu açılarak mecliste yemin törenine yapılarak milletvekilliği onandı. Partinin dışişleri sözcüsü olan eski diplomat Bonis, milletvekilliği görevinden ayrılmasının temel nedenini Webtasarım Webshops
internet teknoloji
Webhosting
internet teknoloji
internet teknoloji
Kurumsal kimlik (huisstijl)
internet teknoloji
Reklam/Flyer tasarım
ılır
internet teknoloji
Dynamic flash banner
niz
internet teknoloji
Website scan (bedava)
internet teknoloji
Profesional team Güvenebileceğiniz doğru adres
Ahmet Şerif İzgören Kişisel Gelişim Uzmanı
ed
itm
ag
ıy ask
üm
t en
m
arı
tas
ri işle
yap
B
AyyildizWeb Broekstraat 32-215 6828 PZ Arnhem
T : +31(0)26 711 32 32 E : Info@ayyildizweb.nl W : www.ayyildizweb.nl
3
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
Holland Bundel paketini satın alın Türkiye’yi daha UCUZA arayın
Holland Bundel SINIRSIZ BEDAVA
Türkiye Cep telefonları
9
cts /dak
SMS 150MB Data +
ct
’dan
’a
Sınırsız bedava arama ve sms
/dak
Bu paketi satın almak için aylık sadece *139*81000#’ i çeviriniz
sabit hatlar
Her yüklemede ekstra kredi
Arama
€
40
€20=€40
ÜCRETSİZ SİM kart ve daha çok bilgi için www.lycamobile.nl ziyaret ediniz veya 0207543030 arayınız. BURALARDA BULUNUR R
ALLE AANBIEDINGEN ZIJN GELDIG TOT EN MET 30-06-2013. Alle tarieven zijn van toepassing nadat u ten minste eenmaal heeft opgewaardeerd in de promotieperiode. Met de HOLLAND BUNDEL krijgt u onbeperkt gratis beltegoed om naar vaste en mobiele nummers binnen Nederland te bellen. Ook ontvangt u onbeperkt gratis sms tegoed naar Nederlandse mobiele nummers en 150MB data voor 30 dagen vanaf de dag van aankoop. Alleen bij aanschaf van deze bundel ter waarde van €40 (€20=€40), kunt u gebruik maken van de aantrekkelijke internationale tarieven naar vaste nummers vanaf 1 CENT PER MINUUT naar de Turkije. Een starttarief van 19 cent per gesprek is van toepassing. Voor deze bundel is een fair use policy van 1.000 minuten en sms’jes van toepassing. Wanneer de bundel is verlopen of verbruikt geldt het standaardtarief. Wanneer u de HOLLAND BUNDEL bestelt wordt het bedrag van € 40 eenmalig van uw beltegoed afgeschreven. Toets de volgende code in om de bundel te activeren: *139*81000#. EXTRA BELTEGOED: Waardeert u op met € 20 in één transactie, dan ontvangt u € 40 beltegoed. Waardeert u op met €10 in één transactie, dan ontvangt u € 10 extra beltegoed bij elke opwaardering. Voor de voorwaarden omtrent GRATIS ONBEPERKT BELLEN EN SMS’EN VAN LYCAMOBILE NAAR LYCAMOBILE & GTMOBILE binnen de HOLLAND BUNDEL en de EXTRA BELTEGOED actie, verwijzen wij u graag naar onze website: www.lycamobile.nl. Lycamobile behoudt zich het recht voor om prijzen, aanbiedingen en diensten te allen tijde te wijzigen.
LM_NL_ Haber_285x386.indd 1
30/05/2013 15:00
HABER
4
HAZİRAN / JUNI 2013
KÜRESELLİK, ANGAJE OLMAK VE FIRSATLAR Her geçen gün Türkiye ve Hollanda'nın birbirine daha çok yaklaştığını hisseder gibiyiz. Artan uçak seferleri ve halkımızın daha çok uçağı tercih etmesiyle artık sık gidip geliyoruz Türkiye’ye. Artık eskisine göre memlekete duyulan hasret ve özlemler minimuma indi diyebiliriz. Çok rahatlıkla istenilen zaman Türkiye’ye gidip gelmekteyiz. 50 yıl önce başlayan ve gelinen bu noktada artık geriye değil ileriye bakmamız gerektiğinin bir göstergesi. Yıllarca sol beyinler olarak
İBRAHİM KARAMAN
tavsif olunan insanlar, yeni jenerasyonların Hollandacayı Türkçe’den daha iyi konuşmalarıyla artık babavatanımızın Hollanda olduğu saplamasını yaptılar. Biz burada kalıcıydık. O halde geleceğimizi buna göre dizayn etmeliydik. Adeta dönüşün gemileri yakılırcasına kendimizi buralı hissetmemiz gerektiği konusunda yüzlerce söylem işittik. Ne Türkiye’nin ekonomik durumu ne de siyasi durumları bizi ilgilendirmemeliydi. Bu konuda en büyük nutukları yine haklı olarak sol kesim dillendirdi. Bu
dışa vuruş biçimi ilk defa Gezi Parkı olayları ile ters köşe yaptı. Taksim olayları çerçevesinde sol düşünce Türkiye’ye o kadar konsantre oldu ki, Hollanda gündemini dahi ötelemek durumunda kaldı. Etrafımda tanıdığım birkaç kişi Taksim protestolarına destek olmak için bilet alıp İstanbul’a bile uçtu. Öte yandan, Türkiye’ye fizik olarak kendilerini transfer edemeyenler, son birkaç hafta sosyal medyada Taksim yatıp Taksim kalktılar. Herkes en yakın tanıdığını kendi tarafına çekmek için büyük
eşyalarla donatmak konusunda çok yardım etmiş. Biz geldikten sonra bize de yardımcı oldu. Hatta öylesine yardımseverdi ki, rahmetli annemin Türkiye hasretini farkedince onun Türkiye’ye gidebilmesi için, o zamanlar bebek olan kardeşime bakmayı dahi teklif etmişti. Annem okuma yazma bilmezdi, ama insanları ve geleceği iyi okurdu. Onun bu teklifini kibarca reddederken bizlere verdiği nasihatler hala kulağımda. Gün oldu, çocuklar büyüdü. Hepsi yüksek eğitim almaya başladılar. Derken bir arabamız oldu, kıyafetlerimiz ve eşyalarımız yenilenmeye başladı, evimize telefon aldık. Hollandaca'yı öğrenip konuşmaya başladığımızda ilk zamanlar rahmetli ba-
bamızın hayranlıkla dinlediğimiz Hollandaca'sının ne kadar yetersiz olduğunu da fark ettik. Ona rağmen ne kadar yaratıcı olduğunu, yaptığı kelime oyunlarını hatırladığımda daha iyi anlıyorum. Bu zaman diliminde, evinden Türkiye'ye telefon açtığımız komşumuz bizimle konuşmaz, yüzümüze bakmaz olmuştu nedense. Diğer komşularımız da kapımızı çalıp bize lütfetmeyi(!) bırakmışlardı. Lies kardeşimi alamayacağını anlayınca bize uğramaz oldu. Bir gün olan oldu: 6 çocuklu bir aileye yetmeyen arabanın yerini bir minibüs aldı. Minibüsü aldığımız gece sadece minibüsün kaportasına değil, hafızamıza da kocaman harflerle “TURK” kelimesi kazınmıştı.
SİSTEME ENTEGRE OLMAK YA DA OLMAMAK: İŞTE BÜTÜN MESELE BU!
Bundan 24 yıl önce, 1990'lar başlamadan aile birleşiminden faydalanarak Hollanda'ya yeni gelmiştik. Babamın çalıştığı fabrika iflas etmiş, 6 çocuklu işsizlik ödeneği alan bir aileydik. Evimizde telefonumuz yoktu, bu yüzden Türkiye’ye telefon etmek için komşumuza giderdik. O zamanlar para değerliydi ve gulden üzerinden ödenirdi telefon parası. Sokaktaki Hollandalı komşumuz zaman zaman kapımızı çalar, giymedikleri kıyafetleri olduğunu, bize verebileceklerini söylerlerdi. Hatta o zamanlar Hollandalıların kendine has kokusu olduğunu da keşfetmiştim. Bir de aile dostumuz, işbilenimiz vardı, Lies. Kendisi biz gelmeden önce babama ev bulmak, evi ikinci el
efor sarfetti. Sosyal medyada aşağılama, küfür ve hakaretler gırla gitti. Çokları yıllardır tanıdığı insanları listesinden sildi, bazıları dost ve arkadaş listelerini gözden geçirip, kendi gibi düşünmeyenleri fiktif prangalara vurdu. Yıllarca emek verilip kazanılan, dostluk ve arkadaşlıklar birkaç hafta içinde erircesine kayboldu. İbretlik durumlar oluştu. Türkiye’deki olaylar olmasaydı bunların hiçbirini yaşamayacaktık belki de. Ya da Hepimiz okuduk, ya yüksek okul ya üniversite yaptık, “adam olduk”. Hollandaca'yı öğrendik. Mevzuatı öğrendik. Hatta buranın kendine has kokusuna da alıştık. Ama hep Türk kaldık, unuttuğumuz zaman da kalmamız gerektiği hatırlatıldı. “Zavallı misafir işçi” statüsündeyken belki de oryantalist duygularla sevilen ya da acıma duygusuna muhatap olan biz, çok çalışıp orta sınıf olmaya aday olunca haddimizi bilmeliydik. O zaman entegrasyon denen şey henüz icat edilmemişti. Oysa şimdi topluma entegre olduk, ama ne hikmetse oldukça da dışarıda kaldık, ötekileştik. Statü olarak yükseldikçe ötekileştirilme derecemiz arttı. Şimdi gidiş nereye? diye soruyoruz.
Türkiye’de olmasına rağmen, bunu ibretle izleyip Hollanda düzleminde bundan iyi dersler çıkarsaydık, gene bu kazanımlar kayba dönmeyecekti. Artık kazancımız, kariyerimiz, çevremiz sadece Hollanda değil. Bi-kültürel insanlar olarak, hem Hollanda’da hem Türkiye’de çevremizdeki yerlilere nazaran bazı artı yönlerimiz var. Bunu olumlu yönde değil de, olumsuzluklar içinde kullanırsak ne yazık ki bize getirisinden çok götürüsü olacaktır. Yurt dışı piyasalarda yaşanan bozulma ve Gezi Parkı protestoları nedeniyle 30 Mayıs-15 Haziran tarihleri arasında İstanbul Borsası yüzde 8.21 değer kaybederken, borsada işlem gören 407 şirketin piyasa değeri ise 25.8 milyar dolar eridi. Öyle bir hızlı zamanı yaşıyoruz ki bu kadar kısa sürede eriyen milyarlar ve yıl içinde kaybolan onbinlerce şirket var. Türkiye’de önümüzdeki dönemde bu çalkantılar ve küresel hız bakımından tonlarca şirket el değiştirecek, durum değiştirecek. Bu tür durumlarda her zaman yeni fırsatlar ortaya çıkar. Kendimizdeki artılara daha çok odaklanarak bu girişimciliğin avantajların-
ibrahim@haber.nl dan faydalanmayı denemeliyiz. İstanbul, Ankara, Kayseri, Konya… Bunlar artık bize bir otobüs mesafesi kadar yakın şehirler. Pergellerimizi daha geniş açmalı, antenlerimizi daha güçlü kullanmalıyız. Politik angajmanlar ve o binbir güçlükle bina edegeldiğimiz dostlukları ve güveni kaybetmemiz, istikrarlı ve sağlıklı hareket etmemizin önündeki en büyük engellerden sadece ikisi. Hayatımızın bundan sonrasını Hollanda merkezli idame edeceksek katılımcılık ve sisteme bir çözüm olma noktasında yeni açılımlar getirmeli, yeni formüller bulmalıyız. Öte yandan Hollanda merkezli olmamız Türkiye’yi de her gün gönlümüzde tutmamıza engel değil. O alandaki fırsatları en iyi kullanma potansiyeline sahip olan insanlar da, yine biz Hollandalı Türkleriz. Yeni kuşak gençlik bu konuda eskilere nazaran daha dinamik düşünüyor. Umarım hayali engel oluşturmak yerine, var olan engelleri rahatlıkla izale eden tarzlar geliştirebiliriz gelecek dönemde. Var olan sınırlar bile silinirken, sakın ola ki yeni sınırlar ve sınırlamalar üretmeyelim.
n a z a m Ra z ı m ı r a l n o y s a v . r ı t ş ı rezer m başla
Nargile keyfi artık Konyalı'da
Bazen sebepsiz gelirim ben böyle aşka Konyalı'da her yemeğin tadı bir başka
Konyalı Lounge açıldı
Hergün açıktır Pazar-Perşembe: 10:00-24:00 Cuma ve Cumartesi: 10:00-01:00 Putsebocht 113 3073 HE Rotterdam
010-484 63 48
info@konyaliotantik.nl www.konyaliotantik.nl
KONYALI OTANTiK
5
HABER
STOP MET INTEGRATIE Nijmegen RU ve UvA öğretim görevlisi olan dr. Martijn de Koning Volkskrant’ta yayınlanan ve derlediğimiz yazısında entegrasyonla ilgili çok çarpıcı açıklamalara yer verdi. Bu haliyle entegrasyon meselesinin önümüzdeki yıllarda yeniden ele alınması gerektiğinin bir işaretçisi olarak algılanabilir. Bu ülke entegrasyonla ilgili demir bir yasaya sahip: Göçmenler ve çocuklarla ilgili hiç bir konu medya ve siyaset gündemine gelmesin ki, sonunda bu meselenin entegrasyonla olumsuz ilişkisi sorgulanmasın. Kadın ve erkeklerin ayrı ayrı dil dersleri aldığı haber mi oldu? Hiç kimse o zaman bu derslerin kursiyerlerin gelişimine ve bağımsızlığına katkısı olup olmadığına bakmaz. Ama herkes cinslerin ayrı olmasının entegrasyona ne kadar zarar verdiğini konuşur. Zira bu ‘bizim’ kadın erkek ilişkisinin nasıl olması gerektiği düşüncemize uymuyordur. Ya da Amsterdam’da bir ev bürosu evleri içindekilere göre düzenleyince, bu evlerin iyileştirilmesi üzerinden değil, müslümanlar üzerinden tartışılıyor. Entegrasyon konusu Hollanda sakinlerinin problemleri olarak görülmüyor. Bilakis suni ve yanlış bir şekilde ayrım yapılan toplum ve azınlıklar üzerinden götürülüyor tartışma. Entegrasyon saplantısı, tek bir fonksiyonu olan bir düşünce aslında: Ulus devletin ve içindeki politik ve ekonomik elitlerin güçlendirilmesi. Bu yüzden bir an önce bu düşünceden kurtulmalıyız.
Haklar ve yükümlülükler
Ulus devletinde yaşamak sanki doğalmış gibi geliyor bize, oysa bu kavram kısa bir süre önce tasarlandı. Henüz Fransız devriminden sonra devlete geniş yetkilerle vergi alma ve şiddet tekeli veren bu politik model geçerlilik kazandı. Bireysel haklar ve yükümlülükler bir ulus devlete ait olup olmamak şartına bağlandı. Ulus devletinin var olmasının sebebi, sakinlerinin böyle bir düşünceyi tasavvur etmesi, düşünmesi ve bazı şeyleri (savaşları anma, bayramlar, eğitim) birlikte yapmasıdır. Geçtiğimiz asırda bütün ulus devletlerin politik seçkinle-
HAZİRAN / JUNI 2013
ri topraklarındaki kültürel, dilsel, ekonomik, sosyal ve hukuki çeşitlilikleri homojenleştirmeye çalıştılar. Bunun örnekleri yargının birliği, ulusal bir dilin belirlenmesi ve ulusal bir eğitim sistemi geliştirmektir. Bu homojenleştirmeyle çatışmalara engel olmaya çalıştılar. Bu gelişmeden kar eden de kapitalizm olmuştur, zira büyük ve homojen bir pazar en çok kapitalizme yarar. Bu homojenleşmenin nasıl olması gerektiğini belirleyenler de elitlerdir. Onlar ‘bizim’ bazı şeyleri nasıl yapmamız gerektiğini belirlerler. Onlar ‘bizim’ değer ve standartlarımızı tanımlarlar. Lubbers kabinesi işte bu bağlamda Azınlıklar Notasını 30 yıl önce 1983’de şu şekilde tanımladı: “Tabi ki azınlık grubundaki insanlar Hollanda’nın temel değer ve standartlarına saygı duymalılar. Azınlıkların bunun dışındaki arzuları kabul edilemez.” Burada hiç olmayan iki taraf oluşturuluyor: Toplum ve Azınlıklar. Bu taraflar, politikacılar, yöneticiler, kanaat önderleri, araştırmacılar, grupların çıkarlarını koruduğunu söyleyen girişimciler tarafından tanımlanır, hatta oluşturulur. Toplum’da insanlar bazı temel değerleri paylaşırlar. Azınlıklar dışarıdan gelirler ve değer ve standartları Toplum’unkiyle örtüşmez. Bu ‘farklı değerlerin’ kesinlikle sosyal problem ve çatışmalara yol açacağı önceden varsayılmıştır. O halde birşey olmalıdır. ‘Onlarla’.
İşte o ‘şey’ entegrasyondur
Ulus devletini tanımlamak ve korumak için politik elitlerin sürekli ‘başkasına’ ihtiyacı vardır. Ulus devletin içinde standartlarına uymayanları belirlerler. Bu bağlamda ırk, kültür ve cinsiyet her zaman önemli bir rol oynamıştır. Homojen bir ulus devleti var edebilmek için Diğeri’nin oluşturulması, kabullenmeyi ve dışlamayı beraberinde getiriyor. Bir taraftan herkesin entegre olmasını istiyorsun, diğer yandan kendini tanımlayabilmek için senden farklı olan insanlara ihtiyaç duyuyorsun. Daha önce bu Katolikler için geçerliydi, 1950’lerde sözde asosyaller için, şimdi de özellikle müslümanlar için
geçerli. Onlar toplumun içindeler, ama dışında tutuluyorlar ki entegre olmak zorunda kalsınlar.
'Problem İslam’da'!
Azınlıklar notasından bu yana temelde bir değişiklik oldu. O zaman kültür ve göçmen (migrant) sorun değildi. Şimdi bu büyük ölçüde bir sorun. Hollanda partilerinin hepsi İslam’ın öyle ya da böyle problem olduğunu düşünüyor. Bazı sağ ve sol partiler eğitim veya laiklik gibi İslam’daki bazı temalara vurgu yaparak problematize ediyorlar. PVV gibi partilerse kayıtsız şartsız İslam’ı problem olarak görüyorlar. Çeşitlilik ve çoğulculuk 1983’de Hollanda toplumunun özelliği iken, şimdi arka planda kaybolmuş durumda. Hatta PvdA’nın bakanı Lodewijk Asscher’ın entegrasyon gündemi bir adım daha ileri gidiyor. Göçmenler sadece topluma katılmakla kalmamalı, değer ve normları, yaşam tarzını kabullenmeli, hatta “bu değer ve normları içselleştirip özümsemeli”. Ulus devletin elitlerinin hırsları buraya kanational and dar uzanıyor yani: Vatandaşların düşünce ve duygularına müdahale etmek. Aynı anda insanları hem kabullenmek hem de dışlamak sadece ‘Diğeri’ni göstermekle olmuyor, ama özellikle diğerinin neye ve kime uyum sağlaması gerektiğini belirsiz bırakmakla da oluyor. Entegrasyonun ne olduğunun ve ne zaman başarılı olduğunun tanımı nerdeyse hiç yapılmadı. Bunun sonucu olarak normal vatandaş yeterince uyum sağlayıp sağlayamadığını hiç bir zaman bilemedi. Böylece bu vatandaş neyin normal, neyin iyi ve neyin uyumlu olduğunu belirleyen elitist gücün insafına kaldı. Entegrasyonun hedefinin ne olduğu hala belirsiz!
Eşitsizliğin onayı
Bu görüş çelişkili gibi görünse de değil, zira “Hollandalı” fikrinin ne olduğu ile alakalı. Mesela eşcinselliğin kötü olduğunu, kadınların çalışmaması gerektiğini ya da dinin politikada daha etkin olması gerektiğini savunan yerli Hollandalılar da var. Hatta anti-semitik fikirler taşıyan yerliler de var. Ancak devlet göçmenlerin o yerlilere uyum sağlamasını istemiyor. Uyum Bakanı Asscher’ın Volkskrant’taki de-
mecinde bu açıkça görülüyor: “Buraya gelen insanların ev sahibi ülkeyi iyi tanımaları gerekir. Ev sahibi ülke de onlardan ne beklediğini açıkça ortaya koymalı. Entegrasyon kursları ile biz bunu yapıyoruz. Ancak biz daha ileri gitmeliyiz ve eşcinsel olduğunu söyleyen bir öğretmeni savunmalıyız. Kazanımlarımızı savunarak göçmen çocuklarının ailelerinden daha az dindar olmalarını kolaylaştırıyoruz.” Göçmenlerden laik ve cinsel özgürlüğe dayalı neo-liberal toplum olarak belirlenen bu ideale uyum sağlamaları bekleniyor. Paradoks tam da burada: hepsi aynı tür özgür bireyler olmalılar ama bu ideal görüntü Hollandalı yerliler için dahi geçerli değil! Ama tabi yerlilerden bu idealizmi kabullenmeleri ve özümsemeleri istenmiyor.
Sonuçta bu entegrasyon modeli sadece göçmenler ve yerliler arasında var olan eşitsizliği gidermek şöyle dursun, tam tersine eşitsizliği büyütüyor. Göçmenlerin problemlerini azaltmıyor. Oysa devlet göçmenlerin tek ve belirlenmiş bir ideal görüntüye kültürel olarak uyum sağlamalarını hedef almamalı. Göçmenlerin bütün sorunlarını entegrasyona indirgemek yerine, bu ülkenin çoğulculuğunu yansıtan bir çözüm arayışına girmek gerekiyor. Bu göçmenlerin, tıpkı diğer ülke sakinleri gibi Hollanda kanunlarına uyması demek. Bu kanunlar da tabii ki toplumun çoğulculuğunu ve çeşitliliğini yansıtan kanunlar olmalı. Bu kanun gereği helal kesimin ya da başörtüsünün yasaklanmaması gerekir.
Gentle Incasso
Devlet, göçmenleri mevcut topluma göre gerekli olmadığı sürece ayrı ayrı sınıflandırmamalı. Belki sadece eğitim bağlamında velilerin eğitim seviyesini kaydedebilir. Bu sadece geçici bir süre için kabul edilir olmalı. Ulusal hükümet bu konuda bütün vatandaşlarının, özellikle kadınlar ve gençler gibi savunmasız gurupların hakkını güvence altına almalı. Zayıf grupları her türlü dışlamaya, şiddete ve ırkçılığa karşı korumalı. Hollanda’nın entegrasyon politikası Hollanda ulus devleti merkezli değil, kişinin oturduğu, çalıştığı ve yaşadığı yere göre yapılmalı. Farklı kategorilerdeki insanlar arası bağlantı oluşturmak ve kamusal alanda birlikte yaşamanın fırsatlarını geliştirmek gerekir.
1999 dan beri
1999' dan beri hizmetinizdeyiz
international debt collection payment solutions National and international debt collection& & payment solutions Gentle Incasso, hem şirketten şirkete, hem de şirketten kişiye tahsilat yapan, para tahsil piyasasında uzman bir icra bürosudur. Alacaklı ve borçlu arasında iki tarafı tahmin eden bir sonuç almak için deneyimlidir.
Biz, birçok icra bürolarından farklı olarak ‘no-cure-no-pay’ esasına göre çalışmıyoruz. Dosya masrafı olarak az bir meblağ ödeyerek, alacağınızın itinalı bir şekilde incelenmesi garantisini alırsınız. Alacağınızın, ‘sulh yoluyla alınamaz’ haberiyle sizi hayal kırıklığına uğratmayız. Mahkemeye giden bu uzun ve genellikle pahalı yolu, en medeni ölçüler içinde ve mantık çerçevesinde önlemek bizim isimizdir. İşletmeci olarak paranızı tahsil etmek için ne kadar uzun beklediğinizi biliyoruz. Özellikle ekonomik sıkıntının yaşandığı bu dönemde, borçluların büyük bir kısmı, ödeme suresini uzatıyor ve daha da kötüsü iptal yoluna bile gidiyor. Bu da isletmeci olarak hiç istemediğiniz bir durumdur. Bu konuda sizden de, yapılan anlaşmaları yerine getirmeniz beklenmektedir.
Hizmetlerimizden faydalanmak için ilginizi çektiğimizi umuyoruz. İlgi duyarsanız veya hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, bizimle temasa geçiniz.
Gentle Incasso Tel: 075 - 771 46 36 Fax: 075 - 635 70 49
info@gentleincasso.nl www.gentleincasso.nl
HABER
HOLLANDA TÜRK FİLM FESTİVALİ'NDE GEZİ PARKINA DESTEK
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sponsorluğunda, Rotterdam Belediyesi’nin desteğiyle Hollanda Türkiye Kültür Vakfı tarafından düzenlenen ve 5 gün süren festivalde, uzun metrajlı kurgu, belgesel ve kısa filmlerden oluşan yaklaşık 26 Türk filmi izleyiciyle buluştu. Festivalde Demet Akbağ “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”, Yönetmen Erdem Kıral ise “Onur Ödülü” aldı. Kırmızı Lale Film Festivali’nde, Emin Alper’ın yönettiği Tepenin Ardı filmi en iyi film ve en iyi yönetmen dallarında birinci seçildi. Emin Alper’in yönettiği "Tepenin Ardı" adlı film, Hollanda’da bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Kırmızı Lale Film Festivali’nde en
iyi film ve en iyi yönetmen dallarında birinci oldu. Alper, bugün sonra eren festivalde gösterdiği başarıyla 8 bin 500 avro para ödülü almaya hak kazandı. Rotterdam’da düzenlenen törene katılamayan Alper’in ödüllerini yönetmen arkadaşları Hüseyin Karabay ve Dilek Gökçin aldı.
6
HAZİRAN / JUNI 2013
Festivalin onur ödülüne layık görülen Yönetmen Erden Kıral ve Demet Akbağ ödüllerini Taksim Gezi Parkı eylemcileri adına aldıklarını ilan ederek eylemcilere destek olduklarını belirttiler.
Festivalde Tepenin Ardı’nın yanı sıra Derviş Zaim’in Devir, Ahmet Sönmez’in Elveda Katya, Çiğdem Vitrinel’in Geriye Kalanlar, Pelin Esmer’in Gözetleme Kulesi, Reha Erdem’in Jin ve Reis Çelik’in ise Lal filmleri yarıştı. Jüri üyeleri, teknik bir arızdan dolayı izlenemeyen Jin’in yarışmada değerlendirme dışı kaldığını açıkladı. Ödül törenine katılan Kültür ve Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu, bakanlık olarak destek verdikleri bu festivalin kalıcı olmasını arzuladıklarını söyledi.
SİVAS’TA ENGELLİ VATANDAŞLARIN YÜZÜ BİR KEZ DAHA GÜLDÜ! Beş gün boyunca 26 filmin gösterildiği Kırmızı Lale Türk Fimleri Festivali açılış resepsiyonu öncesinde düzenlenen basın toplantısında Festival Komite Başkanı Mehmet Emin Alkanlar, tiyatro ve sinema sanatçısı Demet Akbağ, oyuncu Tülin Özen, Yönetmen Erden Kıral, T.C. Lahey Kültür ve Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu, Festival Komitesi üyesi Ali Keleş ve festivalin Türkiye sorumlusu Sevim Baloğlu Rotterdam'da New York Otel'de düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladılar.
HD videobewaking in een nieuwe dimensie 5 x hoger resolutie en realtime - over coax met HD - SDI
Beveilig uw woning, kantoor of winkel met het beveiligingssysteem van ADACAMS
Nu voor elk nieuwe e kl een gra ant tis Iphone 5! *
duyuyorum. Bu beni hem sevindiriyor hem de düşündürüyor. Nedeni Peygamber Efendimiz ‘ komşusu açken tok yatan bizden değildir’ diyor. O zaman yaptığımız normalden başka bir şey değildir. Allah’ın bir ağacı bile gölgesiyle meyvesiyle işe yarıyorken bizim bunları yapmamız doğaldır. Araçları güle güle kullanın, hayırlı uğurlu olsun.” dedi.
Mini-BLOG
GÜVENLİK
SİSTEMLERİNDE
DOĞRU ADRES Schiedamseweg 213 3026 AN Rotterdam
K
oç Sucukları ile Hollanda Sivaslılar Platformu işbirliğinde Sivas’ta ihtiyaç sahibi engelli vatandaşlara dağıtılmak üzere hayırsever Fatih ve Hikmet Gürcüoğlu kardeşlerin bağışlarıyla temin edilen 70 adet akülü engelli aracı ve 50 tekerlekli sandalyenin, Sivas belediye binası önünde dağıtım töreni düzenlendi. Hollanda Türk İşadamları Derneği ve Koç Sucukları Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Gürcüoğlu ise konuşmasında : “ İki gündür Sivas’tayım. Bu iki gündür insanların övgüsünü
www.adacams.nl *alleen bij aankoop van HD camera set
010-462 35 69
willem.lageweg@haber.nl
Steeds duidelijker wordt dat duurzame producten en diensten goedkoper zijn en vaak langer meegaan, dan producten waarbij niet op het milieu wordt gelet. Logisch is dat energiezuinige auto’s, koelkasten en televisies voor de gebruiker goedkoper zijn dan producten waar niet op het energiegebruik wordt gelet. In de huizenmarkt begint energiebesparing ook te lonen. Uit een recent onderzoek van de Universiteit van Tilburg blijkt dat huizen met een energielabel 78 dagen sneller worden verkocht dan huizen die zo’n label niet hebben. En huizen met een groen energielabel brengen 5% meer op dan vergelijkbare huizen zonder een dergelijk label. Soms, zoals bij biologische voeding, is duurzaam wel wat duurder. Maar bij C&A is de kleding die van biokatoen is gemaakt weer niet duurder dan gewone kleding. De conclusie wordt steeds duidelijker. Wie niet op duurzaam en energiezuinig let, is een dief van zijn eigen portemonnee.
Duurzaam is vaak goedkoper
Willem Lageweg
Directeur MVO Nederland
7
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
İbn-i Ghaldoun Lisesi Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Tonca: Ibn Ghaldoun Lisesi Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Tonca, sınav sorularının Ibn Ghaldoun Lise’sinden çalındığının tespit edilmesi üzerine okulun adeta bir medya taarruzuna uğradığını belirtti. Tonca, okul kapatma yetkisi sadece Milli Eğitim Bakan’lığında olmasına rağmen Rotterdam Belediyesi tarafından Ibn Ghaldoun Lisesinin kapatılması üzerine tartışmaların sürmesinin ise kendilerini çok üzdüğünü ifade etti. Tonca okulun kapatılmasının kesinlikle söz konusu olmadığını açıkladı. Geçtiğimiz haftalarda lise son sınıf bitirme imtihanları Fransızca dersinin sınav soruları çalındığı gerekçesi ile tüm Hollanda genelinde iptal edilmişti. Ibn Ghaldoun Lise’sinin öğretmenlerinin Fransızca soru paketlerinde oynama yapıldığını fark etmesi ve bunu yetkililere bildirmesi sonucu araştırmaya başlandı. Yapılan araştırma sonunda sınav sorularının Ibn Ghaldoun Lise’sinden çalındığı tespit edildi. Polis hala olayı araştırmakla birlikte şu an ikisi okulun öğrencilerinden olmak üzere toplam 3 kişi konu ile ilgili olarak tutuklu bulunmaktadır.
85 öğrenci tekrar sınava girecek
Sınav sorularının çalındığının açıklanması ardından, tüm Hollanda genelinde öğrenciler sınavların iptal edileceği stresini yaşadılar. Ancak Eğitim Bakanlığı tarafından alınan kararla sadece Ibn Ghaldoun Lise’sinin öğrencilerinin sınavları yeniden yapılmasına karar verildi. Önce 15 olarak açıklanan tekrar edilmesi gereken sınav sayısı, araştırma sonucu 24’e cikarıldı. Ibn Ghaldoun Lisesi’nin öğrencileri bu sınavları önümüzdeki hafta ve Ağustos ayı içerisinde tekrar yapacaklar. Tonca, şu an tek amaçlarının tüm öğretmenlerle birlikte öğrencilerinin motivasyonunu sağlamak olduğunu ve hafta sonu da ek dersler verdiklerini açıkladı. Tonca, bazı velilerinin, masum olan öğrencilerin yeniden sınava tabi tutulmasına tepki gösterdiklerini belirtti. Ancak yeniden sınav yapılmasının çocukların diplomaları üzerindeki şaibeyi kaldırması açısından olumlu bir tarafı olduğunu söyledi. Sınav sorularının internet ve sosyal medya üzerinden Hollanda genelinde satıldığı iddia ediliyor. Bu yüzden sınava girmiş olan tüm öğrencilere, eğer bu sınav sorularını önceden almışlarsa, geçtiğimiz
kapanmaMALI
İbn-i n ou d l a h G i Lises cumaya kadar itirafta bulunmaları için süre verildi. İtirafta bulunan öğrencilere sınavları yeniden yapma şansı tanınacağı açıklandı. Bu süre zarfında başvurmayan öğrencilerin, daha sonrasında sınav sorularına ulaştıkları tespit edilirse, sınavları geçersiz sayılıp, okullarından uzaklaştırılma ihtimalleri bulunuyor. Hollanda genelinde sınavlar iptal edilmese de, her öğrenci bireysel olarak incelenecek.
Ayhan Tonca
Okul kapatılmayacak
Okul kapatılmasının ancak okulun eğitim kalitesinin düşük olması sebebiyle Eğitim Bakanlığı tarafından yapılabileceğini söyleyen Tonca, kendi okullarının şu an için eğitim kalitesinde bir sorun olmadığını belirtti. Rotterdam Belediye Başkan yardımcısı Hugo de Jong, katıldığı bir televizyon programında okulun kapatılması gerektiğini söylemişti. Tonca ise belediyenin böyle bir yetkisinin olmadığını ifade etti. Tonca, polis ve müfettişlerin araştırması sonucunda yetkililerin üzerine düşen sorumluğu yerine getireceğini ancak okulun kapanmasının söz konusu olmadığını söyledi.
Hollanda’nın Tek İslami Lisesi
Hollanda eğitim sisteminde ilkokuldan itibaren okullar devlet okullarının yanı sıra Katolik, Protestan gibi farklı dini inançlara uygun olarak da eğitim verebiliyorlar. Pek çok sayıda İslam ilkokulu olmasına rağmen, bu okulu bitiren öğrencilerin takip edebileceği sadece bir tane İslami lise bulunuyor. Bu anlamda Ibn Ghaldoun, Hollanda’da tek İslami ortaokul ve lise olma özelliğini taşıyor. Diğer dinlerin ilkokullarında okuyan çocuklar gibi aynı müfredata uygun ortaokul, lise hatta üniversiteye bile gitme imkanı bulabiliyorlar. Hollanda genelinde 45 İslam ilkokulu olduğunu söyleyen Tonca, bunların
ÇÜNKÜ YAŞAMA HAKKI VAR geçen yıl ikisinin ‘’Excellent’’ yani Hollanda’nın en mükemmel okulları arasına girme başarısı gösterdiğini ifade etti. Tonca Ibn Ghaldoun lisesinin ise 2008 yılından beri artan bir başarı grafiği gösterdiğini söyledi. Ancak okul olarak halen ne çok başarılı, ne de çok kötü bir okul olduklarını ifade etti. Özellikle Rotterdam Zuid bölgesi gibi genelde öğrencilerinin okul başarı seviyelerinin düşük olduğu bir yerde normalin üstünde bir başarı gösterdiklerini söyledi. Geçen yıl yapılan lise bitirme sınavlarında, okul ortalamalarının 10 üzerinden 5 ile 6 arasında olduğunu açıkladı.
Müslümanların zan altında kalmasına üzüldük
Tonca, öğrencilerine kaliteli bir eğitimin yanı sıra, İslam’ı ahlakı da aktarmaya çalıştıklarını, kendi okullarında böyle bir durumun olmasının ardından ise ‘’Bütün İslamiyet ve müslümanlar zan altında kalıyor. Çok üzüldüğümü bildirmek istiyorum.’’ dedi. Okulda geçtiğimiz yıl müdür olarak göreve başlayan Bart Renders’ın ise daha önce bir müfettiş olarak çalışmış olduğunu ve kendi okulunda böyle bir durumun vukuu bulmasından dolayı çok üzgün olduğunu söyledi.
Okuldan kayıt silinmesi söz konusu değil
Rotterdam Ibn Ghaldoun Ortaokulunda 692 öğrencinin eğitim gördüğünü söyleyen Tonca, okulun yarısının Fas asıllı öğrencilerin, diğer yarısını ise Türk asıllı öğrencilerin oluşturduğunu ifade etti. Sınav sorularının çalınması sırasında göz altına alan çocukların arasında ise Türk kökenli öğrencilerin olmadığını açıkladı. Önümüzdeki yıl için okula 150 yeni kayıt yaptıklarını söyleyen Tonca, şu ana kadar sadece 3 -4 velinin konudan rahatsız oldukları gerekçesi ile öğretmenlerden bilgi istediklerini söyledi. Ancak okuldan kaydını sildirme gibi bir durumun söz konusu olmadığını açıkladı.
Sorular nasıl çalınmış olabilir ?
Hollanda genelinde merkezi imtihan sorulara her okula 2 hafta öncesinde teslim ediliyor. Daha sonrasında kasa olarak
isimlendirilen özel odalarda bu sorular saklanıyor. Bu odaların sadece 2 anahtarı bulunuyor. Bunlardan biri okul müdüründe, diğeri ise imtihan sekreterinde bulunuyor. Sorular kapalı paketlerle okula teslim ediliyor. İmtihan günü iki öğretmen eşliğinde bu sorular alınıyor. Paketlerin kontrolü ile birlikte, öğrencilerin gözü önünde bu sorular açılıyor. Ibn Ghaldoun Lise’sinde ise bu anahtarlardan birinin 2010 yılında kaybolduğu belirtiliyor. Ancak kilidin değiştirilmesi yerine anahtarın yenisi yapılıyor. 2012 yılında göreve gelen Tonca ise bu konudan daha önceden haberdar olmadıklarını açıklıyor. Kendilerinin de şu an soruların tam olarak nasıl çalındığını bilmediklerini söyleyen Tonca, okulun çatısından girilip soruların calinmiş olabileceği ihtimali üzerinde de durulduğunu belirtiyor. Polise güvenlik kameraları görüntülerini ve tüm bilgileri verdiklerini, araştırma sonucunu kendilerinin de merakla beklediklerini söylüyor.
CDA’lı Hugo de Jonge ne istiyor?
Rotterdam Belediye Encümeni CDA’lı Hugo de Jonge Ibn-i Ghaldoun lisesi ile ilgili gerçek dışı sözleri çıktığı bir televizyon programında dile getirmesi üzerine belediye meclisindeki bazı partilerin sert tepkisi ile karşılaştı. Hugo de Jonge televizyonda İbn-I Ghaldoun lisesinin geçen yıl VWO bitirme sınavlarında %100 başarı elde ederek bütün öğrencilerinin geçtiğini iddia etmesiyle okulu şaibe altında bırakmıştı. Mecliste yaptığı konuşmada ise sözlerini yalanlayarak geçen yıl başarı oranının %66 olduğunu itiraf etti. Programda ayrıca okulun kapanması gerektiği görüşünü dillendirerek de kamuoyunu yanlış bilgilendirmişti. Okulu kapatma yetkisi belediyelere değil Milli Eğitim bakanlığına ait olmasına
rağmen medyada bu şekilde ifadelerde bulunması kamuoyunu yanıltmaya yönelik açıklamalar olarak algılandı. SP ve PvdA De Jonge’yı eleştirirken “Okulda olan bir hırsızlık vakası o okulun sahtekarlık yaptığı anlamına gelmez” diyerek tepkilerini ortaya koydular. Groenlinks ve D66 encümenin açıklamalarını geri çekmesi ve özür dilemesi gerektiğini söyledi. Rotterdam okul yönetimleri birliğinden Wim Littooij diplomaları verme kararının encümen üyesinin söylediği gibi Hugo de Jonge’ya ait olmadığını, kendilerinin bu kararı aldığını bildirdi. Okulun rektörü olan Bart Renders ise encümen üyesinin sürekli geçmişteki olayları gündeme getirerek kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını,
oysa geçen yıl Mart ayında işbasına gelen yeni yönetimin yeni bir başlangıç yaptığını söyledi. “Eğer o zamandan beri bir okulun sorumlu tutulacağı bir şey varsa söylesin. Söyleyemez, çünkü yok” dedi. Eğitim dönemi bitmeden ve çocuklar hala okulda eğitimlerine devam ederken bu tür açıklamalar yapmasının çocukların ve velilerinin üzerindeki psikolojik baskıya ve oluşturulan karmaşaya neden olmasına dikkat çeken yetkililer kendisini mecliste sert bir dille eleştirdiler. Üstelik araştırma henüz sonuçlanmadan, okulun hırsızlık olayında payı olup olmadığı ortaya çıkmadan belediyenin eğitimden sorumlu bir encümen üyesinin Ibn-i Ghaldoun’u şaibeli duruma getirecek şekilde gerçek dışı açıklamalarda bulunması manidar bulundu.
.com
€59
’dan
Hayallerinizi Corendon’la Yaşayin
BAŞLAYAN FIYATLARLA VERGILER DAHILDIR
, USÜLSÜZ TERCİHLER CHP HOLLANDA'DA İSTİFA GETİRDİ
HABER
,
CHP
Hollanda Birliğinden yapılan basın açıklamasında Hollanda'daki derneğin en önde gelen şahıslarının istifa ettiği bildirildi. CHP Hollanda Birliği yönetiminden basının yanında Kemal Kılıçdaroğlu'na ve CHP yetkililerine de gönderilen yazıda şu ifadelere yer verildi: "Gelinen aşamada var olan CHP Hollanda Birliği içinde, verimli bir CHP çalışması yapılamayacağını ve mevcut yapı ile devam edilmesinin CHP’ye zarar vereceğini görmekteyiz. CHP Hollanda Birliği'ne CHP'nin ilkelerini özümsemiş, 6 okun muhatabı olan, sosyal demokrasinin genel çizgisini ve CHP Programını benimsemiş, gerçek CHP’lilerin yönetici olması gerektiği düşüncesindeyiz. Hollanda’da yaşayan insanımızın demokrasiyi benimsemesi,
demokratik süreçlere katılabilmesi, kendi demokratik değerlerinin güçlendirilmesi ve yeni kuşaklara aktarılması için; sorunlarımıza çözüm seçeneklerini somutlaştırma, kamuoyu oluşturma ve kampanyalarla hayata geçirme çabalarımız, kardeş partimizle yoldaşca ilişkiler oluşturma, Hollanda politikasında usulune uygun, mütevazi yer edinme gibi, birçok konularda da planladığımız çalışmaları hayata geçirme fırsatlarımız, Parti Yönetimimizin tüzük hükümlerine uymayan usulsuz tercihleri başta olmak üzere, içsel tezahürünü bireysel çıkarlarda bulan, CHP’nin siyasi ve ideolojik kültürüne uzak, arkadaşlarımız tarafından engellenmiştir. Türkiyemizin demokrasi mücadelesinin dişe diş yürüdüğü bu sancılı dönemde, her yurtsever gibi sıradan birer nefer (Çapulcu)
Geçtiğimiz günlerde yaşanan olayda, CNN televizyonunun canlı yayınında Başbakan Erdoğan'ın danışmanı İbrahim Kalın'a sansür uygulayan 'savaş muhabiri' Christiane Amanpour'un, AIPAC'te söz sahibi isimlerden Yahudi asıllı ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Eric J. Rubin'in eşi olması dikkat çekiyor.
Gazete ilanına ilaç gibi yardım
Gezi Parkı eylemlerine destek olmak için Amerikan New York Times gazetesine verilen ilanın parasını büyük ölçüde Yahudi sermayeli Rafagen adlı ilaç firması karşıladı. Oltaç Ünsal, Murat Aktihanoglu ve Duygu Atacan tarafından 'indiegogo.com' isimli internet sitesi üzerinden başlatılan bağış kampanyasına 24 saat içinde 55 bin dolar bağış yapılırken, bugüne kadar 2 bin 653 kişinin yardım yaptığı organizas-
yonda toplamda 108 bin 371 dolarlık para birikti. Bu paranın 40 bin doları Rafagen firmasından geldi. New York Times'a Gezi Parkı ilanı için 55 bin dolar verilirken, geriye kalan 53 bin 371 doları üç kafadarın ne yaptığı, nereye harcadığı merak konusunu oldu.
100. yıl öncesi lobi ittifakı
Los Angeles ve San Francisco gibi, Ermeni nüfusun yoğun olduğu California eyaletinde lobi çalışmalarına dönük hareketlilik dikkat çekiyor. Zira Ermeni lobisi, büyük bir trajedinin başlangıç vuruşu olan tehcir kararının 100. yıldönümü yaklaşırken hummalı bir çalışma içinde. 1915'teki sürgün kararının 100. yıldönümü için son iki yıla giriliyor. Ermeni lobisi Yahudi lobileri ile son bir yıl içinde 51 toplantı gerçekleştirdi. Ermeni lobisi 2015 yılı için şimdiden fonlar üzerinden para toplamaya başladı.
Amerikan medyası gündemini unuttu
Taksim'e adeta kamp kurup Gezi Parkı eylemini ara vermeksi-
P en olarak, CH İstifalara ned ve yman Çelebi le ü S i il k e tv le Mil törü, tler Koordina Yurtdışı Örgü ederasyonu Eski iler F Almanya Alev lduğu ıç'ın vermiş o ıl K li A ı n a şk or. Ba rlar gösteriliy isabetsiz kara
olarak, dün olduğu gibi, yarın da, üzerimize düşen yurttaşlık görevlerinin büyük sorumluluk ve bilinci içinde, CHP saflarında kıvançla, mütevazi yerimizi alacağımızı ifade etmeyi, bir zorunluluk biliyoruz. CHP’nin başarısı için emek ve fedakarlıkla gösterdiğimiz çabalar, umut ediyoruz ki, Türkiye demokrasisine daha verimli bir katkı sağlar. Yine biliyoruz ki; ”evlere demokrasi gelmeden, ülkeye demokrasi taşıyamazsınız”. Bu yol ayrımında, 23 mart 2013 tarihindeki Kuruluş
Ermeni Lobisi 2015'e hazırlanıyor Ermeni lobisi 2015 yılı için şimdiden fonlar üzerinden para toplamaya başladı.
8
HAZİRAN / JUNI 2013
zin saatlerce ekranlarına taşıyan CNN'in bu çabasının altından başka gerçekler çıktı. Sürekli tekrarlanan görüntüleri sanki Türkiye'de savaş çıkmış ya da kimyasal silah kullanılmış gibi izleyicilerine aktaran CNN, Gezi Parkı ile aynı döneme denk gelen bazı skandalları örtmeyi tercih etti. Reyhanlı'da 52 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı yalnızca altyazı geçerek duyuran CNN, Taksim Meydanı'nı ise saatlerce canlı yayında verip, Amerikan Dış İşleri Bakanlığı'nda görevli bir diplomatın fahişelerle para karşılığı birlikte olduğu ve bunun bakanlık tarafından örtülmeye çalışıldığı haberlerini izleyicilerden gizlemeye çalıştı. Gezi olaylarından bir gün önce ortaya çıkan skandalın üzerini Taksim'le kapatan CNN, Ulusal Güvenlik Dairesi NSA'nın bütün ABD'lileri izlediğini ortaya çıkaran Yahudi asıllı gence de haberlerinde hiç yer vermemesi dikkat çekti.
İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC) İsrail'e yapılan ABD yardımlarında en büyük dilimi alan kurum olarak biliniyor.
Kurultayında Y ö n e t i m Kurulunda sorumluluk yüklendiğimiz, CHP Hollanda Birliği Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etmiş bulunuyoruz. Bu istifamızda bizimle istifa eden -başta disiplin ve denetleme kurulu başkanlarımız olmak üzere,- var olan yönetimde CHP ideallerine zarar vermeme sorumluluğunu paylaşarak istifa eden arkadaşlarımıza da teşekkür ederiz. Yönetim düzeyinde katkı sunduğumuz ve kuruluşuna önderlik ettiğimiz Hollanda’daki CHP ye bağlılık, sarsılmaz inanç ve kıvançla yürüttüğümüz bu onurlu görevden; yani CHP Hollanda Birliği yöneticiliğinden yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı istifa etmiş oldu-
info@expolife.nl
Tüzük Hükümleri (Madde 12.9) gereğince, Başkanın istifasıyla yönetim kurulu da müstafi sayılmakta, 15 gün içerisinde olağanüstü Genel Kurulun toplanması yükümlülüğü getirilmektedir. Tüzük gereği olağanüstü Genel Kurulun toplanarak yeniden bir seçime gidilmesi zorunludur. Başkanın istifasıyla düşmüş olan bir Yönetimin geride kalan mevcuduyla devam etmesi tüzüğe aykırıdır, meşru değildir,usulsüzlüktür. Herşeye rağmen, CHP adına yapılacak olan çalışmalarda yasal olmamakla birlikte, partimize zarar verecek ve bir daha telafisi mümkün olmayacak sorunların içine sürüklenmesine neden olacaktır.
ğumuzu iletiyoruz. Kamuoyuna önemle duyurur, saygılarımızı sunarız". Edinilen bilgilere göre, bu tanınmış simaların istifalarına, CHP Avrupa Teşkilatlanmasından sorumlu milletvekili Süleyman Çelebi ve Yurtdışı Örgütler Koordinatörü, Almanya Aleviler Federasyonu Eski Başkanı ve Genel Başkan Danışmanı Ali Kılıç'ın vermiş olduğu bireysel kararlar ve usülsüz tercihler gösteriliyor. Olayın perde arkasını önümüzdeki sayılarda HABER okurlarıyla paylaşmaya devam edeceğiz.
9
HAZİRAN / JUNI 2013
HABER
HABER
10
HAZİRAN / JUNI 2013
Hollanda'da alkol kullanımına 18 yaş sınırı
Kermes Şenliği'nde Sanatçı Kader ile Coştular Amsterdam'ın Oost ilçesinde çeşitli sosyal kültürel faaliyetleriyle tanınan Ulu Camii Tükem Ülkü Ocağı’nın düzenlediği ‘’Çocuk ve Kermes Şenliği’’ne katılan ilçe sakinleri, burada sahne alan ülkemizin sevilen sanatçılarından Kader'in şarkılarıyla coştular.
Fazla alkol tüketimini geri çekmek için 1 Ocak 2014 itibarıyla Hollanda'da alkol alma yaşı 18'e yükseltildi.
Hollanda'nın en iyi göz kliniğini bir Türk işletiyor Dr. Nusret Baş
Rotterdam'da 5 yıldır hizmet veren ve Türkler arasında henüz çok iyi bilinmeyen modern bir göz kliniğini gidip yerinde gördük ve tedavilerini inceledik. 5 milyon yatırımla kurulmuş bu gözde kliniğin sahibi bir Türk: Dr. Nusret Baş. Türkiye'de ilk göz lazerini gerçekleştiren doktor Nusret Baş 28 yıldır tek başına 60 binden fazla göz lazer ameliyatı gerçekleştirmiş. Yani tüm Hollanda'daki göz doktorlarının toplamından daha fazla. Visus'ün bir başka doktoru, Doktor Hayati Bey'in verdiği bilgileri hayret ve memnuniyet içinde dinledik.
V
isus Oogkliniek nasıl bir kurum? Kısaca anlatabilir misiniz? Visus Oogkliniek 5 yıldır Rotterdam’da aktif. Burada açmadan önce uzun yıllardır Türkiye deneyimimiz var. Visus Oogkliniek Doktor Nusret Baş tarafından kuruldu. Doktor Nusret Baş, Türkiye’nin en önde gelen göz cerrahlarından birisi. Kendisi Türkiye’de ilk göz lazer ameliyatını yapan doktordur. Şu anda 2012 yılı itibariyle Hollanda’nın en büyük göz lazer kliniğiyiz. Rotterdam’da n sonra yakında, Amsterdam’da
da bir şube açacağız. Türkiye’deki hizmet fiyatları Hollanda'dan daha ucuz olduğu için hizmeti ve Türk doktorlarını, Hollanda'daki Türklerin bizzat ayağına getirmek istedik. Kliniğimiz 5 milyon Euro’luk bir yatırımla kuruldu. Şu anda içinde, ‘Wavelight Concerto’ dediğimiz, dünyanın en gelişmiş ve en pahalı göz lazer cihazı mevcut. Bu cihaz dünyada sadece 4 adet bulunmakta. Amerika, Japonya, Almanya ve birde bizde Hollanda’da var. Bu cihazla öyle güzel sonuçlar alıyoruz ki, Türkiye’den sırf bu cihazda göz lazeri olmak isteyen
müşterilerimiz bile geliyor Hollanda’ya. Visus Oogkliniek'te şimdiye kadar 10.000’den fazla ameliyat yaptık ve bunların çoğu lazer ameliyatı. Bu ameliyatların sonucunda her hangi bir komplikasyon her hangi bir sıkıntımız söz konusu olmadı. Şu anda Hollanda çapında en yüksek notu (reviews) alan kliniğiz, 10 üzerinden 9.5 aldık ortalama. Ameliyatlarımıza müşterilerimize garanti veriyoruz. Kaç adet Türk doktorunuz var? 4 adet göz doktorumuz ve 3 adet optometristimiz var, bu 4 doktordan 3 tanesi Türk.
Sertifikalarınız var mı? Evet her turlu sertifikamız bulunmakta, İSO sertifikası, ZKN, NOG ve BIG sertifikaları hepsi var. Ameliyathanelerimizde ISO-5 havalandırma sistemi mevcut. Bu normalde açık kalp ameliyatına uygun bir sistem. Hangi çeşit göz ameliyatları yapıyorsunuz? Biz buraya lazer operasyonları olarak başladık, yaptığımız ameliyatlar en son teknoloji ile yapılmakta, ‘İntralasik’, yani halk dilinde bıçaksız göz lazeri olarak bilinen yöntemi yapıyoruz. Kişiye göre nasıl bir uygulama? Bir hastanın önce teşhisi yapılıyor, hangi ameliyat ve teknik en uygun ise o kişiye o yapılıyor. Ama büyük çoğunluğu İntralasik dediğimiz, bıçaksız, ağrısız, kansız ve 4 saat %100 memnuniyetimiz var. Türkiye’deki ameliyat larda 6 ay garanti bile alamazsınız, ama bizde ömür boyu garantili.
Visus Oogkliniek Rotterdam’ın en prestijli bölgelerinden birisi olan Kralingen’de. 1000 m2 bir alan üzerinde. Ücretsiz park yerleri mevcut. Otoyola, metroya, otobüs durağına ve tramvaya yakın.
sonra normal görme garantili lar aracılığıyla bütün gözün ameliyatlarla tedavi ediliyor. en ön tarafından en arka taOkuma gözlüğünden de kur- rafına kadar komple kontrol tarıyoruz biz, ne okuma için ediliyor. Bu yüzden de yanılma ne de genel anlamda gözlük payı çok az. ihtiyacı kalmıyor. Göz lazer ameliyatı ne İntralasik'in yanı sıra Kata- kadar sürede tamamlanırakt ameliyatları, göz içi lens- yor? leri, gibi farklı ameliyatlar da Ameliyatlar çok kısa sürüyapıyoruz. yor. Ameliyatın kendisi, birinci ‘Intake’ yani muayene gö- bölümde göz başına 27 sanirüşmesinde neler olur? ye sürüyor, ikinci bolümde Bu görüşme normalde 1 göz başına 1 dakika sürüyor. saat sürüyor ve doktor tara- Toplam 3 dakikada hastamızla fından gerçekleştiriliyor. Göz sohbet ederek bitiriyoruz zatansiyonu ölçülüyor, gözün ten. derecesi ölçülüyor, korneanın deforme iz, bıçaksız, im iğ d e d ik s la a olup olmadığı İntr ız tedavi ölçülüyor. Bu ağrısız ve kans r. ö l ç ü m l e rd e n dakika sürüyo 3 a d m la p to sonra doktor tasaat sonra 4 iz im tç rafından en son re a iy Z yor. teknolojik cihazgörmeye başlı
normal davi. Garantili bir te
Dr. Hayati Güzel
11
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
3 dakikada gözlükten kurtulun Hollanda'da lazerin avantajları Ameliyat süresince, sırasında esnasında bir acı yanma veya batma gibi bir şey hissediliyor mu? Ameliyattan önce göze uyuşturucu damla damlatılıyor. Bu esnada zaten hastamızla sohbet ediyoruz ve hastamız hiç birşey hissetmiyor. Hiç bir şekilde ne iğne ne de bıçak gibi şeyler kullanılmıyor. Daha sonra ilk lazer kısmı bittikten sonra 5 dakikalık bir bekleme suresi var. 5 dakika gözler dinlenince bu baloncuklar kayboluyor. Daha sonra ikinci odaya alıyoruz hastamızı ve ikinci lazeri uyguluyoruz. Yine hastamız hiç birşey hissetmiyor, aynı gözlüksüz hali nasılsa öyle duruyor. Bazı insanlarda göz lazerinden sonra göz kuruması ortaya çıkabiliyor. Bu çok
normal birşeydir, bu göz kuruması da maksimum 6 ay sürer. Buna karşı yine damlalarımız mevcut, bunları da ücretsiz veriyoruz ameliyattan sonra, bu şekilde olası göz kuruması durumunda bu damlalarla kurumayı önlüyoruz. Kör olma ihtimali var mı hastanın? Bu ameliyatlarla kör olma ihtimali hiç yok, sıfır! Uygun yöntem seçilerek ameliyat edildiyse hiç bir sıkıntı oluşmaz. Ameliyattan sonra normal hayata ne zaman dönebilir ameliyat olan kişi? Ameliyat olan kişi 1 saat klinikte bekliyor, bu arada gözünde hafif bir yanma hissedebilir, bu yanma en fazla dört saat sürer ve dört saatin sonunda iyi bir şekilde görmeye başlayıp is-
tediği herşeyi yapıp hayatına tekrar döner. Yani bu ne demektir, sabah gelip, 4 saat sonra öğlen normal hayatına gözlüksüz devam et. Kontroller nasıl yapılıyor?
Ameliyattan sonra ertesigün, 1 hafta sonra 3 ay ve 6 ay sonra kontroller var. Burada sadece 1 gün sonraki kontrol zorunlu. Diğerleri isteğe bağlı. Bu kontrollerin tamamı ücretsiz ve ameliyattan sonra verdiğimiz ilaçları da sigorta tamamen karşılıyor. Kac dereceye kadar göz lazeri yapılabilir. +6’dan -12’ye kadar lazer yapılabilir. Astigmatta 6 dereceye kadar yapılabiliyor. Bunların dışında eğer ki gözünüz uygun değilse göz içi lens takıp yine de gözlüklerinizden kurtulabilirsiniz.
Göz lazerinde güvenilir yöntem Göz lazeri nedir ve güvenli midir? Göz lazeri, gözdeki görme bozukluğu olan insanların, derecesini sıfıra getirip tekrar iyi ve net görmesini sağlamak ve bu sırada gözlük ve lens kullanımını kaldırmaktır. Göz lazeri tamamen lazer ışığıyla yapılıyor ve hiç bir yan etkisi yok, bilinen hiç bir sorunu yok. Dünyada geçtiğimiz 28 yıllık göz lazeri ameliyatlarında zannediyorum 40 milyondan fazla insan ameliyat olmuştur ve hiç bir yan etkisi veya gözlerde gerileme vakası görülmemiştir. Şu an dünyada yapılan en son ve en geliştirilmiş teknik ise İntralasik’tir ve bunun en kaliteli ve en pahalı cihazı bizim klinikte.
Herkes göz lazer tedavisine uygun mu? Her göz lazer tedavisine uygun değil, bu uygunlukları ölçmek için, hastamız kliniğimize gelip ölçümler yaptırabilir. Gözü hangi tür ameliyata uygun, hangi teknik en doğru seçim olur, onu doktorumuzla bizzat görüşmek gerekiyor. Burada önemli olan korneanın kalınlığı, formunun bozuk olup olmaması, kişinin yaşı, gözün derecesi, kataraktın olup olmaması, kadın hastalarında hamilelik olup olmadığı, şeker hastalığı gibi konular önemli. Gözün uygun olup olmamasına, uzaktan karar veremediğimiz için, hastamız bizzat kendisi gelmelidir. İlk muayane yaklaşık 1 saat sürüyor ve tamamen ücretsiz. Bu muayenede
bunların hepsini ölçüyoruz ve hastamıza en uygun tedavi yönetimini kendisiyle görüşüyoruz. Hastanın gözü göz lazer tedavisine uygun değilse ne oluyor?
Dünya genelinde uygun olmayan göz sayısı yüzde 2 ila 5 civarında, yani çok fazla değil. Eğer ki göz, lazer tedavisine uygun değilse, gözlükten kurtulmak isteyenlere başka opsiyonlarımız var. Lens takan birisinin ‘intake’ görüşmesi için ne tür hazırlıklar yapması gerekiyor? Eğer sert lens takıyorsa hastamız 4 hafta öncesinden, yok yumuşak lens kullanıyorsa 2 hafta öncesinden lens kullanımını durduruyor. Bu sayede gözlerin tekrar orijinal formuna gelmesini sağlıyor.
Sigortalar göz lazer tedavisini karşılıyor mu?
Türkiye’de olunan göz lazerini Hollanda’daki hiç bir sigorta karşılamıyor. Kliniğimizdeki tedavilerde ise bir kısmını karşılıyor. Bu miktar vatandaşın sigortasına bağlı. Her kurum kendine göre bir bölümünü karşılıyor. Mesela Zilveren Kruis üst paketlerde 1000 Euro’ya kadar göz lazerini karşılıyor. Websitemizden hangi sigorta şirketlerinin ne kadar geri ödeme yaptığını öğrenebilirsiniz.
Lazer tedavisinin fiyatları ne kadar? Tabii farklı yöntemler olduğu için, farklı fiyatlar var, ama biz vatandaşlarımıza en gelişmiş sistem olan İntralasik, yani bıçaksız göz lazeri yöntemini tavsiye ediyoruz. O yüzden burada sadece bıçaksız göz lazeri yönteminin fiyatlarını vereyim. Zaten vatandaşlarımız bizleri aradığında her şekilde geniş bilgilendirme verebiliriz. Normalde standart fiyatımız €1998 ve şu anda Hollanda’daki en düşük fiyat bizde. HABER okurlarına da %20 indirim uygulayacağız. Türkiye’de göz lazeri daha ucuz deniyor. Bunu tavsiye etmiyor musunuz? Tavsiye etmiyoruz, bunun birkaç nedeni var. Burada öncelikli olarak şunu belirtmek gerek. Göz lazerinde dediğimiz gibi çok farklı ameliyat türleri var. Her bir ameliyat türünün fiyatı farklı olabilir. Türkiye’de de fiyatların daha ucuz olduğu doğru, ama bizim klinikten göz lazer tedavisi olmanın avantajları daha çok. Bunlar neler? Birincisi Bizim kullandığı-
Wavelight Concerto. Dünyanın en gelişmiş ve en pahalı göz lazer cihazı.
mız cihaz, Türkiye’deki hiç bir hastanede yok. Bu makineyle en son teknolojiyle ağrısız ve çok hızlı bir şekilde ameliyat mümkün. Sizin Türkiye’de ameliyat olacağınız cihazın hangisi olacağını bilemezsiniz. İkincisi Türkiye’de çok başarılı doktorlar ve hastaneler var, çok da başarılı sonuçlar alınıyor, ancak ameliyattan sonra muhtemel kontrol durumlarında her defasında aynı hastaneye gitmek zorunda kalmanız daha külfetli olur. Basit de olsa bir komplikasyon durumunda, yaptırdığınız hastaneye gitmeniz gerekir.Gitmezseniz sorun daha büyüyebilir. Örnek vereyim: Ameliyattan sonra gözünü fazla ovarsınız, veya birisi gelir yanlışlıkla parmağını gözünüze çarpabilir. Bunlar önceden tahmin edilemez, basit komplikasyondır. Bizim tavsiyemiz bu durumda ameliyat olduğunuz yerde 3 ila 6 ay süresince bulunmanız veya ameliyat olduğunuz hastaneye kolaylıkla ulaşabilmeniz. Üçüncüsü, Türkiye’de ameliyat olmuş birine Hollanda’daki
İlk muayane yaklaşık 1 saat sürüyor ve tamamen ücretsiz.
Nusret Baş (58), Tokatlı ve 28 yıldır göz lazeri yapıyor. Türkiye'nin en iyi göz lazeri yapan doktoru. 60’binden fazla göz ameliyatı yapmış. Doktor Nusret Baş’ın güzel bir anekdotu var. Nusret Bey’in Türkiye'deyken yapmış olduğu bir göz lazer tedavisi var. Hollanda’da yaşayan bir vatandaşımız 25 yıl önce göz lazeri olmuş. "Biz burayı açtığımızda bu vatandaşımız, tesisatçı olarak binamıza elektrik döşemeye geliyor ve Nusret Baş ismini görünce ‘benim göz lazerimi yapan doktor bu’ dedi. Ee peki nasıl görüyorsun? diye sorduğumuzda, "hala canavar gibi görüyorum" diyerek anlattı gözlerinin durumunu ve selam söyledi Nusret Bey’e."
GÖZ LAZERİ NORMALDE 1998,- EURO. HABER OKURUYSANIZ %20 İNDİRİMLİ Visus Oogkliniek Yöneticileri HABER Gazetesi HABER indirim kodu ile gelenlere %20 indirim uyguluyor. a okurların Basit bir örnek: Diyelim ki Amersfoortse veya o Zilveren Kruis'te sigortalısınız. Göz lazer tedavisi 400,- Eur olduğunuz takdirde, €1998,- fiyatından 400 Euro indirim indirim alıyorsunuz. Sigortanız ortalama 750 Euro ödeyebilir. Bu takdirde cebinizden çıkan toplam fiyat Kübra Umar, 35 yıllık doktor, 850 Euro oluyor. Hollanda’nın ilk Türk doktorlarından.
010-25 35 255 telefonundan arayıp ücretsiz muayene için randevu yapabilirsiniz.
bazı hastaneler zorluk çıkarıyorlar. Hollanda’da yaşayan birisi olarak Rotterdam merkezli Visus Oogkliniek’te tedavi olmanız durumunda siz bu komplikasyonlardan kurtaracaktır. Ek olarak Türkiye’ye göre ekstra avantajlarımız var. Biz ameliyattan sonra %100 görme garantisi veriyoruz, öncelikle bu kullandığımız cihazdan dolayı. Bu garanti nasıl çalışıyor? Eğer ki ameliyattan sonra gözlük kullanma ihtiyacınız varsa, paranızı geri iade ediyoruz. Şu ana kadar hiç kimse para geri iadesi istemedi, çünkü %100 memnuniyetimiz var. Türkiye’de ameliyat olanlarda 6 ay garanti bile alamazsınız. Bize bu şekilde de çok hasta geliyor, önce Türkiye’de ameliyat olmuş ama memnun kalmamış, tekrar bizde gelip ameliyat olup göz sorunlarından kurtulan. Ömür boyu garantimiz var bizim. Eğer ileride göz numarası değişimi olduğu takdirde, ki bu çok küçük bir ihtimal, o zaman tekrar kliniğimize gelip ücretsiz ameliyat olabilirsiniz.
Rotterdam’da neredeyse tanımayan yok onu. İhtisasını Hollanda’da yaptı.
Doktor Hayati Güzel. 1970 Kırşehir doğumlu. Almanya’da ihtisasını yapmış ve 5 yıldır Hollanda’da Visus’de çalışıyor. Doktor Hayati Bey kendisi de gözlük kullanıyor. Kendisinin neden gözlük kullandığını sorduğumuzda ise şöyle cevap veriyor. “Bunu herkes soruyor, haliyle göz lazer ameliyatları yaptığımız için. Benim gözüm kornea kalınlığı nedeniyle, göz lazeri için uygun değil. Bu durum dünyanın sadece %2'sinde mevcut, ben de bu yüzde 2’ye giriyorum maalesef. Ama mesela benim eşim yıllar önce göz lazer tedavisi oldu ve gözlüklerinden tamamen kurtuldu”.
Otto Wolter, 3 yıldır Visus'de. İhtisasını Hollanda’da yapmış ve 15 yıldır doktorluk yapıyor.
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
AK Par ti beyin takımından
Çözüm Sürecinin mimarlarından Yalçın Akdoğan, sürecin gelişmesi ile ilgili bilgilerin yanı sıra, çözümün neden gerekli olduğunu, Türkiye'nin hedeflerini esas alarak gözler önüne serdi. Kürt meselesinin sosyoekonomik, siyasi ve ayrılıkçı olmak üzere üç kategoride değerlendirmesini gerektiğini ifade eden Akdoğan, bunların geçirdiği evreleri ve buna bağlı olarak takip edilen devlet politikalarına değindi.
A
msterdam Tartışmaları 24 Mayıs tarihinde, Başbakan Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Doç. Dr. Yalçın Akdoğan ve siyaset bilimci ve Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Bölgesi Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Yayman’ın katılımıyla Amsterdam Ramada Hotel’de gerçekleştirildi. “Çözüm Süreci” başlıklı tartışmaya ilgi oldukça yoğun oldu.
Günler öncesinden kontenjanı dolan tartışmaya Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın her kesiminden katılım olurken, oldukça olumlu bir atmosfer içinde geçmesi de dikkatlerden kaçmadı. Ayrıca böylesi hassas bir konuyu programına alan UETD’de katılımcıların takdirini aldı. Toplantının başlamasına kısa bir zaman kala otelin önünde beliren küçük bir grup
da kısa süreli protesto eyleminde bulundu. Amsterdam sokaklarında rastgele yapılan röportajlardan oluşan bir kısa filmle başlayan toplantıda, Çözüm Sürecinin mimarlarından Yalçın Akdoğan, sürecin gelişmesi ile ilgili bilgilerin yanı sıra, çözümün neden gerekli olduğunu, Türkiye'nin hedeflerini esas alarak gözler önüne serdi. Kürt mesele-
Doç. Dr. Yalçın akdoğan
Sorunların çözümü zor değil
"Artık entegrasyonu değil eşit katılımı konuşma vakti"
B
elçika'da Avrupa Türklere seslenen Bekir Bozdağ, Türk toplumunun Avrupa'da başarı için entegrasyondan öte adımlar atması gerektiğinin altını çizerek "Artık entegrasyonu değil eşit katılımı konuşma vaktidir, entegrasyon devri kapanmıştır" şeklinde konuştu.
Bu kapsamda Avrupalı Türklerden ana dillerini ve yaşadıkları ülkelerin dillerini iyi öğrenmelerini, çocuklarını en iyi okullara göndermelerini, inançlarına ve kültürlerine sahip çıkmalarını isteyen Bozdağ, yükselen ayrımcılık, ırkçılık ve İslamofobi tehdidine dikkati çekti. Başbakan Yardımcısı
Bekir Bozdağ, "Avrupalı siyasetçilere ırkçılıkla birlikte mücadele çağrısı yapan Bozdağ, "Oy kaygısıyla bunları görmezden gelmeyelim. Yoksa yarın bunlar bütün toplumları teslim alır" uyarısında bulundu. Bozdağ, "Biz Türkiye'de bu hastalıklı anlayışlarla mücadele ediyoruz" dedi.
HOLLANDA'YA
12
çıkarma sinin sosyo-ekonomik, siyasi ve ayrılıkçı olmak üzere üç kategoride değerlendirmesini gerektiğini ifade eden Akdoğan, bunların geçirdiği evreleri ve buna bağlı olarak takip edilen devlet politikalarına değindi. Terör meselesinde sadece devletin suçlanmasının doğru olmayacağını, asıl meselenin demokrasi eksikliği ve onun sonucu takip edilen politikalardır diyen Akdoğan, terör örgütünün de hem ortaya çıkış şekli, hem de hedefleri göz önüne alındığında demokrasi kaygısı taşıyan bir örgüt olmadığının altını çizdi. Yalçın Akdoğan konuşmasında süreçle ilgili ne bir pazarlığın ne de bir alışverişin olmadığı, sadece demokrasi
içinde Kürt meselesine çözüm bulunması için zemin hazırlandığının altını çizdi. Zaten bir pazarlığın hukuki zeminin de olmadığı, kimsenin de kanun dışı yetkilere sahip olmadığını belirten Akdoğan, meselenin meşru aktörler tarafından, yani seçilmiş siyasilerin iradesiyle çözülebileceğini belirtti. Nitekim BDP’nin sürecin başlamasıyla birlikte daha çok öne çıktığını görmekteyiz diyen Akdoğan, şartların düne göre daha uygun olduğunu da bilhassa belirtti. 1993’ten itibaren bir takım girişimler olduğunu, ancak bunların hep başarısızlıkla sonuçlandığını belirten Akdoğan, artık bazı paradigmaların değiştiğini ve toplumun da meselenin çözü-
münü istediğine vurgu yaptı. Bunun yanı sıra terör örgütünün de siyasi mücadeleden başka çaresinin olmadığını kavradığını ve çözümün önündeki en önemli engellerden birisi olan siyaset üzerindeki vesayetin kalkmış olmasının da Çözüm Süreci’nin ortamını hazırladığını söyleyen Akdoğan, hükümetin de takip ettiği politikalarla bu noktaya gelinmesine katkıda bulunduğunu belirtti. Geçmişteki inkarcı, yok sayma politikalarının terörle mücadeleye sadece katkı sağladığını ve bölünmeye doğru gidilmesine yol açtığını söyleyen Akdoğan, Çözüm Süreci’nin bölünmeye değil birliğe hizmet için başlatıldığını belirtti.
AK Parti'nin teorisyenleri konuştu
AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Metin Külünk Amsterdam'da yapmış oldukları “Yerelden Küresele Gençlik Hareketi“ konuşmalarında bilhassa gençlere ülkesel, global ve vizyoner görüşler içeren konuşmalar yaptılar. Metin Külünk "Türkiye olarak arkanızdayız. Yapılacak çok iş var, kaybedilecek bir saniyemiz yok" dedi. Mahir Ünal ise paradigmalar içeren konuşmasında "Bir gün kendime dair sorular bulduğumda bu soruların cevabını kendi cevaplarım olarak değil çünkü insanlara kendi cevaplarınızı vermemelisiniz onlar sizin cevaplarınız ama insanın kendi cevaplarını bulmaları için onları cesaretlendirmelisiniz eğer kendi cevaplarınızı dayatırsanız, kendi inançlarınızı, kendi bakış açınızı, kendi hikâyenizi dayatmış olursunuz. Kısaca kendi paradigmanızı kendi algı düzleminizi dayatmış olursunuz ama insanın kendi cevaplarını bulmaları için onlara yardımcı olmamız lazım. Bizim medeniyetimizde insan yalnız değil-
mahir ünal
Metin Külünk dir ama modern aydınlanmacı paradigmanın insana yüklediği anlamda insan yalnızdır ve bütün hikâye insanın yalnızlığından doğar, insan yapayalnız bu dünyaya atılmıştır ve acıları vardır. Oysa bizim medeniyetimizde insan yalnız değildir bizim hikâyelerimizde hep birlik beraberlik vardır. Bizim hikâyelerimizde Musa’nın İsa’nın nefesini bulursun. Bizim hikâyelerimizde hep o insanın kendini inşa edişini bulursun. Çünkü bizim medeniyetimiz itibariyle ötekileştirmeyen yalnızlaştırmayan ayrımcılık yapmayan ve sadece kendi varlığını inşa etmeye çalışan ve hikâyesini anlamaya ve peşinden gitmeye dönük bir anlayışı ifade eder. Medeniyet dediğimiz anda insanı yani kültürü konuşmaya başlarız, tarihi yani zamanı konuşmaya başlarız, mekânı yani coğrafyayı konuşmaya başlarız çünkü medeniyet kültürden, tarihten ve coğrafyadan ibarettir." dedi. Mahir Ünal'ın konuşması arasında geçen bazı aforizmalar gençlerin belleğinde yerini aldı: "Gally : Bir insana hiç bir şey öğretemezsiniz ancak içinde olanı ortaya çıkartmaya yardımcı olursunuz. Eğer bir şeyin içinde mizah yoksa orada zekâ da aramamak gerekiyor. Kültürel kodları öğrenmek istiyorsan önce inanç kodlarını öğrenmen lazım."
13
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
10 YIL
% 3,95 'dan başlayan faizler
HABER
14
HAZİRAN / JUNI 2013
GEZİ PARKI HOLLANDA TÜRKLERİNİ DE BÖLDÜ
Gezi Parkı olayları ne yazık ki Hollanda Türkleri arasında, bihassa Facebook'da ayrışmalara yol açtı. İşte buna bir örnek:
Geçtiğimiz haftalarda sadece Türkiye değil Hollanda Gündemi'ni de yoğun şekilde meşguledenGeziParkıolaylarıtümdünyada yankı bulurken, çok ilginç fotoğraflar da arşivlerde yerini aldı. Gezi Parkı olayları ne yazık ki Hollanda Türkleri arasında da ayrışmalara yol açtı. Daha düne kadar birlikte çalışanlar ve yakın arkadaş olanlar bile Gezi Parkı konusunda birbirlerine müsamahalı davranamadılar. Bazı durumlarda karı-koca arasına bile ihtilaf düşürdü Gezi Parkı. Yer yer taraf olmayanlar bile 'taraftar baskısı' ile karşılaştı.* Eylemciler tek bir grup değildir arkadaşlar. Zaten tek bir grup o l s a y d ı l a r, parti kurup 40% oy alırdılar. Içinde imanlısı da var, imansızı da. Samimi istekleri olanda, samimi olmayanları da . Vatanseveri de mevcut, vatan haini de. Cahili de var, bilgilisi de. Niye eylem yaptığıni bilmeyen gaza gelen andavalı da var, "statement" yapmak isteyen enteli de. Ortaya karışık olmuş, zaten başka türlu PKK bayrağı ile Türk bayrağı yanyana eylem olmazdı. Polisle sohbet eden eylemci ile, polisi köprüden aşağı atan eylemci tek bir grup olmadıklarının
ıspatıdır. Türk bayrağı ile eylem yapan ile, Turk bayragını yakan eylemci de başka bir ispattir. Erken Seçim istemeyen eylemciler Tayyip get out diyor, ama erken seçim istiyoruz demiyor, neden ? Düşülmesi gereken konu bu aslında. Demokratik bir ulkede eylem yapmak en doğal hakkıdır eylemcinin. Fakat eylem vardır bir de eylem vardır. Eylemci vardır bir de eylemci vardır. Bu eylem de ne yazıkki at izi it izine karışmıştır. Kim at kim it bilmem ama atı da iti de haddini bilmeli. Herşey tadında güzel, eylem süresi gibi, talepler gibi. Ali Osman Ok
Unutmamak gerekir ki rüzgar eken fırtına biçer. Taksim’de Gezipark’ı için yapılan toplumsal direniş yeni fırtınaların ilk habercisidir. Elbette biz de biliyoruz ki AKP ve lideri Erdoğan demokratik kültürü içselleştirmiş bir gelenekten gelmemektedir. Biat kültürü ile yetişmiş olanlardan demokrat olmalarını beklememek gerekir. Ne var ki Türkiye’nin içinde
bulunduğu ağır sorunlar ancak tam bir demokrasinin oluşturulmasıyla çözülebilir. AKP ise bunu gerçekleştirebilecek bir birikime sahip değildir ve bunun ileride yeni sorunlara yol açacağı anlaşılmaktadır. Taksim Gezipark’ı olayı bunun ilk habercisidir, ama son habercisi olmayacaktır. Türkiye yeni toplumsal olaylara gebedir.
Off yetti gayri. Taksim olayları ikinci kurtuluş savaşıdır diyenlere soruyorum. Vatana hangi yabancı kuvvetler ülkeler işgal etmiştir. Demokrasiye ina-
Mustafa Ayrancı
nanlar gereken platformda medeni şekilde sesini duyurur. Karşındaki sağır ise ilk gelen seçimlerde istediğini evine gönderir. Aliye Tecim
Taksim'de birkaç çapulcu(!) toplanıyor, Amsterdam'a çapulcuları desteklemeye gidiyorum. Bu akşam Amsterdam Dam Meydanı yanındaki Beursplein'de buluşalım. "TEYYEP bak bakalım, kaç kişiyiz, say bakalım." Düzeltiyorum; tüm Türkiye'de ve dünya kentlerindeki meydanlarda birkaç çapulcu toplanıyor, ben de Amsterdam'a
Hidayet Dogan Güzel konuşuyor adam ya! Özgür Canel You are kidding right?
Gunesh Gmt Adamım be! Hem de nasıl! ...çatlasınlar Erdoğan'ı sevmeyenler! Özgür Canel Çatlamıyoruz, iğreniyoruz.
Hidayet Dogan "Özgürlük adına özgür yolları işgal edenler özgürlüğü savunmasınlar" doğru!!!
Gezi Parkı Aileler fertleri arasında bile ilginç kareler oluşturdu Türkiye'deki tolerans dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Polise yapılan saldırı acaba Hollanda polisine yapılsa ne olurdu bir düşünün? Ülkemize sahip çıkalım, bir tane Türkiye var. Gösteriyse gösterdiniz, artık yeter. Acaba 15 günlük gösterinin maliyetini hiç düşündünüz mü? O gösteriye katılan duyarlı sanatçı arkadaşlar dizi başına aldıkları paranın bir kısmını Taksim'in düzenlenmesi ve zarar gören esnafın zararlarının karşılanması için verirler mi acaba? Çünkü o zararların hepsi vatandaşın vergileriyle giderilecek. Muhsin Köktaş
Istanbul needs international support against police terror and chemical war. Please help. Mehtap Güven
Gezi parkı direnişi ile halkın ellerinde Türk bayrakları sokaklarda olmaları, yıllarca bir arada görmeyi özlediğimiz halkın tüm kesimleri, sanatçılarımız, BJK, FB ve GS taraftar gurupları, alevisi, sünnisi, ayyaşı, çapulcusu, kürdü, lazı demek hepsi bu vatan topraklarını çok ama çok seviyorlar ,bunlar birbirlerini seviyorlar, aralarında bazı provokatörler vardı mutlaka ama eline Türk bayrağı alanların Taksim Gezi Parkı’na koşması ve Gezi Parkı direnişçilerine destek için Türkiye’nin bütün şehirlerinde aynı kararlılıkla sokaklara çıkmaları biz ve ötekiler diyen AKP iktidarına verilen en güzel yanıttır .Artık Türk Milleti otoriter olmak isteyen iktidarları istemiyor.. Kamil Kopuz
Jammer... Turkse-Nederlanders blijven te veel bezig met de Turkse politiek. Niks mis mee uiteraard, het mag ook wel. Alleen als je continu met je voeten in Nederland en hoofd in Turkije zit, mis je ongelooflijk veel/laat je veel liggen. Zowel jezelf als de generaties die na jou zullen komen zullen hier last van hebben. My advice; Ja, adviseren doe ik zelden.. maar gezien het belang van deze kwestie lijkt het me een must. my advice: find a balance and act as you're identity suggests, want jij bent een Turkse-Nederlander. Fatih Toprak Taksim Gezi Parkı'ndaki faşist saldırıların sorumlusu AKP ve onun yandaşlarıdır. Gezi Parkı'nın talan edilmesine yurtsever halkımız HAYIR demiş ve AKP ihanetine karşı başkaldırarak Demokratik hakkını kullanıp direnişe geçmiştir. CHP Hollanda Birliği olarak halkımızın yurtsever direnişini saygı ile selamlıyoruz! Vatanımızın birliği ve bağımsızlığı için CHP olarak bütün vatansever halkımızla birlikte sonuna kadar direneceğiz. AKP faşizminin saldırılarını protesto ediyoruz! CHP Hollanda Birliği
çapulculara destek için gidiyorum. Honderd duizenden mensen komen voor de democratie in pleinen in heel Turkije, daarom ga ik ook naar Amsterdam-Beursplein om mijn steun te Hünkar Ilık
betuigen.
Özgür Canel Hij doet hetzelfde. Gunesh Gmt Sevenleri çok vallah bi iğrenen sen ol Özgur'cüm onun umrunda sanki Özgür Canel Hij is de laatste die over vrijheid kan spreken. Hij kent alleen verboden, geen vrijheden.
Hidayet Dogan Jaaa klopt, dus hij mag niet maar anderen wel? eye for an eye right? Özgür Canel Senin onu bu kadar sevdiğin sanki onun çok umrunda Günesh. Hidayet Dogan İnanırım şimdi bu toplantıyı kaçtane takipçisinin olduğunu hiç bir ülke göstermez. Gözde Yilmaz Onca yaralıyı göstermek varken böyle gereksiz bir buluşmayi göstermelerine de gerek yok zaten.
Hidayet Dogan Tabi canim en dogal hakkım! Burada konuştuğumuz özgürlük değil mi? Düşüncelerimizi değiştirmek değil. Tartışmak konuşmak :)) Gunesh Gmt 1 milyonu geçmiş onu destekleyenler mal mı ordaki toplananlar? Adam Adam gibi konuşuyor :-))
Erdoğan başarılı bir başbakandır. IMF borcu bitti işsizlik oranı azaldı büyüme hızı arttı altyapı ve gelişim Türkiye’de daha önce hiç olmadığı şekilde arttı. İstatistiklere bakın. Siyasi görüşü farklı olabilir ama iyi bir başbakan, lütfen galeyana gelmeyin. Hatice Bekker
Özgürlük herkesin hakkı. Düşüncelerimiz aynı olmadığı halde birbirimizin görüşlerine saygı göstermek gerekirken, burada eş dost, akraba aile birbirine düşmüş halde ama. Nerede saygı? Bahsettiğimiz arzuladığımız bu fikir ayrılığı için savaştığımız bu saygı nerede???! Kişiselleştirip konuyu kirleten insanları şiddetle kınıyorum! Herkesin görüşü kendine doğru başkasına zıt olabilir. Asıl özgürlük bunu kabul edebilmek ve seviyesizliğe baş vurmadan fikir alışverişi yapabilmek. Canan Erüre
Gözde Yilmaz Mal kelimesini sen kullanıyorsun. BENCE DE, forevaaa Erdoğan babeee. Gunesh Gmt Gözde o anlamda değil herhalde Erdoğan is zeker forever!
Yazıklar olsun Türkiye’deki medyaya. Türkiye yanıyor, her yerde olay var, hiç bir haber kanalında haber yok. Bir haberci ister yandaş olsun ister karşıt olsun en azından merak eder neler oluyor diye. CNN’de suç ve delil NTV’de Mastermind, Habertürk’te spor, Bloomberg’te İtalyan filmi ve Skytürk’te belgesel, medya basın o kadar mı korkuttular sizi, yoksa o kadar mı doyurdular!!! Yazıklar olsun. Atilla Aytekin
15
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
Bir ülke düşünün, öğrenciler haklarını aramaya kalktıklarında “otur oturduğun yerde” denildi… yürüyüşleri engellenmeye kalkıldı polis barikat kurdu… sonuç gazlama… coplama… dayak… İşçiler yürümek istedi… hakları olan maaşlarına zam verilmesini duyurmak istediler… Sonuç? … Yürüyüşleri engellenmeye kalkıldı polis barikat kurdu… Sonuç gazlama… coplama… dayak… Öğretmenler keza aynı… Şehit anneleri aynı… Cumartesi anneleri aynı… Tiyatrocular aynı… Sonuç
bugünü doğurdu… Taksim'de direniş sürüyor… Sonucu ne olursa olsun gençlik harekatı kazandı… siyaset kaybetti. Başbakan Tayyip Erdoğan çektiği restleriyle kaybetti… Uzlaşmaya varmayarak kimseyi dinlemeyerek kaybetti… Polislere saldır emrini veren içişleri bakanlığı kaybetti… Kazanan onca gaz yemelerine rağmen onca dayak yemelerine rağmen Türkiye gerçeği ve gerçeği yansıtan gençlik oldu. Artık Türkiye eski Türkiye olmayacak… Gençlik uyandı…
Yürüyüş gerekçesine karşı olmak farklı, insanların protesto haklarına karşı olmak farklı bir şey. Fikirlerinizin bazılarına karşıyım ama fikirlerinizi ifade edebilme hakkınızı sonuna kadar kullanabilmek hakkınıza saygı gösteririm diyebilen bir toplumuz artık.
1 kişi dahi protesto etse, durup dinlemeli, hesaba katmalıyız. Yok soyma dönemi çoktan bitti. Ama amacını aşan, farklı mecraalara çekilen eylemleri de başkalarının protesto etme hakkı vardır. Kişiselleştirmeden, olgun bir üslup içerisinde...
Ben CHP kökenli olduğumu hiç gizlemedim. Ama yurtdışındaki yaşamım ve konumum nedeniyle CHPliliğimi bir kenara koyarak, yaşamımı yurttaş sevgisi ile sürdürmek istiyorum. Siz de öyle yapın. Bu gibi konularda siz de renksizleşin.Buradaki konumu nedeniyle belki renksizleşemeyecekler vardır. Onlar da en azından, aynı fik-
ri paylaşmayanlara da saygı göstersinler ve tahrikçi olmasınlar. Keşke tüm dostlar da gerek karşılıklı konuşmalarında ve gerekse yazışmalarında kırıcı olmamaya dikkat etseler…Tıpkı Hollandalılar’ın yaptıkları gibi…Siz hiç siyasi tartışma sonunda kavga eden (ırkçılar hariç tabii) Hollandalı’ya rastladınız mı?
Tek olması gereken sancısının solcusunun inançlının, inançsızın farklı düşüncelere tahammülü olan, hoşgörülü hiç kimsenin horlamadığı, dışlanmadığı özgürce düşüncelerini ifade ettiği ve kardeşçe birlikte yaşadığı demokratik bir Türkiye özlemi için olmalıdır. Eğer bir
insanda bunlar yoksa zaten ülkemi seviyorum demesin, çünkü sevgi ve özgürlük yalnız kendin için ibaret değildir, zor olan senden farklı olanı sevmek ve onunda hakkını korumaktır, o da samimiyet ve sürek ister.
Vedat Gültekin
Burhanettin Carlak
İlhan Karaçay
Muharrem Cengiz
Türk Hukukçular Birliği basın bildirisi yayımladı Değerli basın mensupları, üyelerimiz, takipçilerimiz ve sayın Hollanda Türk STK yöneticileri, Malumunuz, sizlerin de yakından takip edip ve bildiğiniz gibi, Türkiye’de yaklaşık iki haftadır gergin anlar yaşanmaktadır. Bugünlerde her Türk vatandaşının sağduyulu ve sorumlu davranması gerekmektedir.
Partisipasyonun Neresindeyiz? Türk toplumu eğitim, kültür, sanat, uluşlarlararası ilişkiler, spor, bilim, sivil toplum, gönüllülük, lobi gibi bir çok alanda henüz hak edilen seviyede partisipasyonu sağlamış değillerdir. Partisipasyonun başında olan Hollanda Türkleri, sabırla, azimle, yılmadan, bıkmadan bir çok toplumsal alanda sürdürülebilir bir çalışma yapmalıdırlar. VEYİS GÜNGÖR Altı ay sonra 50. yılını yaşayacağımız göç serüvenimizde, bizi çok yakından ilgilendiren başta entegrasyon olmak üzere bir çok süreç ve kavram tartışıldı. Kavramlara farklı anlamlar da yüklendi. Biz ise genelde, tartışmanın hep arkasından koştuk. Kavramların içinin doldurulmasında, anlamlandırılmasında etkin olarak pek rol oynamadık. Bunun elbette farklı sebepleri vardır ve konuşulabilir. Ancak biz bu yazımızda, entegrasyonla çoğu zaman karıştırılan partisipasyon kavramı ve süreci üzerinde durmaya çalışacağız. Toplumsal alanda partisipasyon, farklı alanlarda örneğin siyasi, eğitim, ekonomik, sosyal, bilimsel, medya, sivil toplum, bireysel vb. karşımıza çıkan bir süreçtir. Asimilasyona varmadan, entegrasyonun son süreci olarak da ifade edilebilir. Partisipasyon sürecinin genel anlamda iki ana boyutundan söz edilebilir. Bunlardan bir tanesi bireysel partisipasyon diğeri ise kurumsal partisipasyon sürecidir. Her iki şekilde de sürece etkin ve pasif katılım sözkonusudur. Aslında her iki süreçte demokrasinin temel ilkeleri olan çoğulculuk ve katılım olarak karşımıza çıkar. Bireysel partisipasyon, bireyin ikamet ettiği sokakta ya da mahallede meydana gelen gelişmelere ilgisinden başlayarak katılımın dalga dalga genişleyip sosyal sorumluluk anlayışıyla farklı platformlarda (örneğin: semt evlerinde günüllü çalışmak, sokak festivaline katılmak veya organizasyonda görev almak gibi) etkin yer almasına kadar uzanır. Bu süreçte bireyin iletişimi, sosyalleşmesi ve networkları kullanmasıyla adı geçen alanlarda yer alması gözlemlenir. Kurumsal partisipasyon ise, çok basit bir şekilde toplumu oluşturan bir çok alanda var olma, yerini alma yani temsil
veyis.gungor@haber.nl
edilme sürecidir. Bu süreçte kurumlar demokrasinin imkanlarından faydalanarak farklı alanlarda organize olarak sürece katkıda bulunurlar. Hollanda’daki Türkler açısından her iki süreci incelediğimizde, karşımıza toplumumuzun partisipasyon sürecinde istenilen yerde olmadığı açıkca görülecektir. Bunun farklı ve tartışılabilir gerekçeleri olsa da, genel algı Hollanda Türk toplumunun genel anlamda içe dönük bir toplum görüntüsü vermesi olarak izah edilmektedir. Buradan hareket ettiğimizde Hollanda’daki Türklerin toplumu oluşturan unsurlarda ne kadar etkin olduğu, nasıl temsil edildiğini örneklerle ortaya koyabiliriz. Örneğin Hollanda’daki diğer azınlıklardan Faslılara göre Türklerin medya ve sanat alanında bireysel partisipayon açısından daha geri oldukları dikkat çekiçidir. Hollanda gazetelerinde ve sanat dünyasında başarılı Faslıların sayısı bizimkilere göre daha fazladır. Bireysel gelişme, yükselme ya da uğraş Faslılarda daha ileri noktadadır. Tabii ki etkileri de yani toplumsal katılım sürecine katkıları da daha fazladır. Kurumsal alanda ise Türklerin daha örgütlü olduğu öne çıkmakta. Ancak gündem belirleme ve gündemi etkilemede ne kadar zayıf olduğumuz ortadadır. Bizimkilerin bireysel olarak partisipasyonda ileri gidenlerin, kendi toplumuyla ilişkilerinin minimum olduğu da bilinmektedir. Siyasal ve iş dünyasında Türklerin partisipasyonu ülkedeki diğer azınlık gruplara göre daha iyidir. Türkler siyasetin her katmanında (belediye, eyalet, parlamento, Avrupa Parlamentosu) temsil edilmektedirler. Temsilcilerin etki alanları her ne kadar tartışılabilir olsa da en azından sayısal olarak Türkle-
rin siyasi partisipasyonu gözle görünür hale getirmektedir. Türkler siyasi partisipasyonu seçme ve seçilme olarak algılamaktalar. Oysa siyasi katılımın sadece seçme ve seçilme hakkı olmadığı, parti organlarında, parti mutfağında da etkin olmaları gerektiği çoğu zaman gözardı edilmektedir. İş dünyasında da durum aynıdır. Girişimci Türklerin sayısı küçümsenemeyecek orandadır. Yıllık ciroları, sağladıkları istihdam gözle görülebilir ekonomik partisipasyon sayılsa da, etki alanında, organize ve kurumsallaşma alanında hala sorunların var olduğu bilinmektedir. Sayıları 18 ile 20 bin arasında olan Türk girişimcilerini temsil eden kurum sayısı üç beşi geçmezken, bunların üye sayısı da toplam bin civarındadır. Geriye kalan büyük bir Türk girişimci kitlesi organize olmamış durumdadır. Organize olmayan grupların da toplumda etki ve yaptırım gücü tabii ki düşük olur. Peki, Hollanda’daki Türklerin siyaset ve iş dünyasında partisipasyonları böyleyken, toplumun diğer alalarındaki katılımları nedir? sorusuna verilecek cevap ise manidardır. Zira Türk toplumu eğitim, kültür, sanat, uluşlarlararası ilişkiler, spor, bilim, sivil toplum, gönüllülük, lobi gibi bir çok alanda henüz hak edilen seviyede partisipasyonu sağlamış değillerdir. Partisipasyonun başında olan Hollanda Türkleri, sabırla, azimle, yılmadan, bıkmadan bir çok toplumsal alanda sürdürülebilir bir çalışma yapmalıdırlar. Entegrasyonu geride bırakıp, asimilasyona geçit vermeden, partisipasyon üzerinde çalışmak bizim paralomuz olmalı. Hepinize sağlıklı ve verimli bir yaz tatili dilerken, yaklaşan Ramazan’ın tüm okuyucularıma hayırlara vesiler olmasını dilerim.
Veyis Güngör is advisuer van SMHO (Samenwerkende Moslims Hulp Organisaties) in Amsterdam. Tevens is hij voorzitter van UETD Nederland (Union of European Turkish Democrats). Geldiğimiz ülke olan Türkiye’nin orantısız polis şiddeti ile anılmasını doğru bulmuyoruz. Bunun düzeltilmesi için; orantısız polis kullanarak, on binlerce barışçıl göstericinin hayatını tehlikeye sokan ve dünyada Türkiye’nin imajına darbe vuran yetkililer hakkında bir an önce soruşturma açılması önemli bir adım olacaktır. Başbakan Erdoğan Türkiye’ye dönüşünde tehditkâr, sert, tahrik edici uzlaşmaz bir dille karşılık verdi. Bu durum Türkiye’deki demokrasi ve özgürlükler konusunda Hollanda kamuoyunda kaygıların
artmasına yol açtı. Başbakan Erdoğan şimdi göstericilerle görüşüyor. Bu görüşmede göstericilerin bütün isteklerinin ciddiye alınması ve karşılık bulması en büyük dileğimizdir. Daha demokratik ve özgürlükçü bir Türkiye özlüyoruz. Katılımcı demokrasi Sivil toplum kuruluşlarının önemi ve değerini Hollanda’daki tecrübelerimizden biliyoruz. Demokrasi sadece sandık değildir. Türkiye’deki göstericilerin dile getirdiği; “demokrasinin Türkiye’de tam olarak yerleş-
munun belli önyargılı kalıplara sokulmak Hukukta birlik ve beraberlik istendiği bu dönemTurkse Juristen Vereniging - Nederland de, bizlerin dünyaya ve Hollanda’ya böYaşanan olaylünmüş görüntü vermemiz, bu çabaları larla ilgili olarak Türk Hukukçular Birliği'nin görüşü 'herkes hakkını hu- kolaylaştıracağı ortadadır. Hollanda’daki Türk toplumunun sokuk çerçevesi içinde arasın ve hak ararken, bir başkasının hakkına tecavüz et- runları birikmişken, Türkiye kaynaklı böyle bir sorunun Hollanda’ya taşınmamesin' olarak özetlenebilir. Özellikle yurtdışında, Hollanda’da sı sadece Türk toplumunun kutuplaşyaşayan Türkler olarak daha da dikkatli masına yol açar, oysa Hollanda’da yaşaolmamız gerekiyor. Zaten Türk toplu- yan Türk toplumu, buradaki sorunlarla HOLLANDA
Türk Hukukçular Birligi
mesi, yaşam tarzlarının dayatılmaması, farklılıkların şiddetsiz ortamlarda konuşulması, düşünceyi açıklama özgürlüğünün gelişmesi, sivil toplumun tepkilerine kulak verilmesi isteklerini” destekliyoruz. Bunun sağlanmasını Hollanda’daki Türklerin öz güvenini ve saygınlığını artıracaktır. DSDF
ilgili olarak çözüm önermesi ve üretmesi gerekmektedir. Bu tür çabalar sadece birlik içinde yürütüldüğünde etkilidir, parçalanmış ve kutuplaşmış olarak asla. Çok hassas bir dönemden geçiyoruz ve herkes, ama herkes sorumluluğunu üstlenmek zorundadır. Herkesin görüşüne saygı çerçevesinde, herkesin ortak paydası saygı, hukuk ve temel hak ve özgürlükler olmalıdır! Türk toplumu olarak bugüne kadar nasıl zaman içindeki zorluklar ve görüş ayrılıklarına rağmen bugüne kadar geldiysek,
* Yazılar, Facebook'tan, Ötekiler websitesinden ve basın bildirilerilerinden derlenmiştir.
bundan sonra da mutlaka birlik ve beraberliğimizi koruyabiliriz. Sonuç itibarı ile Türk Hukukçular Birliği olarak toplumumuzu sağduyulu olmaya, karşıt görüşlere saygılı olmaya, hukuku ve temel hak ve özgürlükleri gözeterek, birbirimizi kırmadan ve hakaret etmeden medeni bir tartışma ortamı yaratmaya davet ediyoruz. Saygılarla arz ederiz, Avukat Ejder Köse Türk Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
HABER
Hengelo’da Türk Kültür ve Sanat Günü
DÖVİZLE ASKERLİK VE PASAPORT HARCINA ÇÖZÜM ÖNERDİ Dövizle askerlik, pasaport harcı gibi Hollanda'daki vatandaşlarımızı ilgilendiren konularda yeni çözümler üretilmesini öneren avukat Ejder Köse, T.C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Danışma Kurulu Sekreterliği'ne gönderdiği yazıda, 17-18 Haziran'da Ankara'da gerçekleştirilen kurul toplantısının gündemine alınması için yazılı önerilerde bulundu.
Hollanda Türk Federasyonu'na bağlı Hengelo Türk Kültür Derneği’nin düzenlemiş olduğu Türk Kültür ve Sanat günü olumsuz hava şartlarına rağmen çoşkulu bir şekilde kutlandı. Sosyal ve kültürel içeriği zengin olan programda Sevval Güleş, Ozan Ömer Kadan, Hengelo Türk Müzik Vakfı korosu, Gökhan Tekin ve folklor ekipleri sahne aldılar. Programda söz alan Türk
16
HAZİRAN / JUNI 2013
Kültür Derneği baskanı Şakir Tekce, Türk İslam kültürünün önemine ve gelecek nesillere aktarılmasına dikkat çekti ve Türk kültür ve sanat günü etkinliklerinin her sene daha da geliştirilerek kutlanacağini belirtti. Hollanda Türk Federasyon genel başkanı Murat Gedik ise konuşmasında bu tür etkinliklerin insanlar arasında kaynaşmaya, birlik ve beraberliğe,sosyal ve kültürel anlamda büyük katkı sağladığına vurgu yaptı.
Anma programları devam ediyor
Dövizle askerlik "Gençler arasında işsizlik oranının bir hayli yüksek olduğu Hollanda ve Avrupa’da, yaşanan ekonomik krizin beraberinde getirdiği geçim sıkıntısını da eklediğimizde, dövizle askerlik bedelinin 10.000 euroya yükseltilmesi gençlerimizi çaresiz duruma düşürmüştür. Hollanda’da ve Avrupa genelinde toplumumuzda şu düşüncenin hakim olduğu görülmekte: Türkiye’mizin daha önceki dönemlerde, ekonomimizin dibe vurduğu zamanlarda, yurtdışında yaşayan Türkler olarak bizler nasıl ki yemeden, içmeden, hatta çocuklarımızdan kısarak biriktirdiğimiz tasarruflarımızı memleketimize yatırdıysak, her yıl ta-
til döneminde ülkemize ve ekonomimize dövizlerimizle katkı sağladıysak ve halen sağlıyorsak, devletimiz bu iyi günlerinde yurtdışında yaşayan vatandaşlarına kolaylık sağlamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin, en başta Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığını kurmasından dolayı, yurtdışında yaşayan vatandaşlarına değer verdiğini ve onlara yönelik çalışmalarını görmek, bende ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızda bu sorunun bir çözüme kavuşması beklentisini oluşturmuştur. Yukarda belirttiğim gerekçelere dayanarak, Kurul toplantısında dövizle askerlik bedelinin tekrar 5.150 euroya düşürülmesini ve bedelin 38 yaşına kadar (taksitle) ödenmesi imkanının sağlanmasını önermek istiyorum." Pasaport harcı "Pasaport harçlarının da çok yüksek olduğu düşüncesi yurtdışında yaşayan toplumumuzda çok yaygın. Ayrıca harcın bu kadar yüksek olmasının eşitlik açısından da uygun olmadığı düşüncesindeyim.
Avukat EJDER KÖSE Zira, Türkiye’de yaşayan vatandaşların pasaporta sahip olma oranı yüzde 15 iken, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının yüzde 100’ü pasaport sahibidir. Dolayısıyla, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız bir eşitsizliğin söz konusu olduğunu düşünmekteler ve kendilerine orantısız bir maddi yük getirildiği kanısındalar. Pasaport harcının makul bir düzeye düşürülmesi önerisinin Kurul toplantısında gündeme alınmasını saygıyla arz ediyorum. Yukarda belirtilen konularla ilgili olarak Kurul kararı alındığında ve mevzuat değişikliğine gidildiğinde, yurtdışındaki vatandaşlarımızda “Arkamızda bize sahip çıkan büyük bir devlet var” düşüncesi hakim olacaktır. Böylesi bir gelişme, Hollanda ve Avrupa genelinde yaşayan Türk toplumuna çok büyük bir 'özgüven' sağlayacaktır." ifadelerine yer verdi.
Entegrasyon politiklarında eksen kaymasının sonuçları 20 yıl içinde gelinen nokta ise istenenin fersah fersah uzağındadır. Zira bu dayatmalar entegrasyonu sağlamadığı gibi, herkesin kendi kabuğuna çekilmesini sağlamıştır. Bir taraftan entegrasyon kisvesi altında asimilasyon beklenirken, diğer taraftan da asimile olmasını istedikleri yeni Hollandalılarla aralarına mesafeler koymuşlardır. AHMET SUAT ARI
Hollanda Türk Federasyonu 12 Eylül mahkemelerince haksız yere idam edilen ülkücüler için anma programları yapmaya devam ediyor. İdam edilen dokuz şehidin adına yapılan programların yedincisi ve sekizincisi Nijmegen Türk Kültür Merkezi ve Arnhem Hoca Ahmet Yesevi Türk Kültür Merkezi’nin ev sahipliğinde yapıldı. Nijmegen Türk Kültür Merkezi’nin ev sahipliğinde yapılan anma programı ülkücü şehit Halil Esendağ adı-
na yapıldı. Kuran-ı Kerim ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını teşkilat başkanı Serkan Gedik yaptı. Programda kadın kolları başkanı Zehra Ural’ın konuşmasının ardından şehitlik ile ilgili konuşmasını Nijmegen Türk Kültür Merkezi din görevlisi yaptı. Kürsüye gelen Hollanda Türk Federasyon genel başkanı Murat Gedik ise son konuşmacı olarak programda söz aldı.
Fatma Deniz Hollanda Kraliyet Nişanı İle Onurlandırıldı Yıllardan beri Haaksbergen’de yaptığı gönüllü çalışmalarla yerli yabancı bütün bölge halkının sevgi, saygı ve takdirini kazanan Fatma Deniz Hollanda Kraliyet Nişanı ile onurlandırıldı. 2008 yılında eşi Mevlüt Deniz’de toplum yararına yaptığı çalışmalardan dolayı Hollanda Kraliyet Nişanı ile onurlandırılmıştı. Haaksbergen Belediye binasında yapılan bir merasimle nişanı kendisine Haaksbergen Belediye Başkanı Hans Gerritsen tarafından verildi. Fatma Deniz yaptığı konuşmada “Kraliçe Beatrix’in son
yılında böyle bir ödülle onurlandırılmam beni ayrıca mutlu etmiştir. Yapılan çalışmalar hiç bir zaman bir ödül karşılığı yada beklentisi içerisinde olmadan yapılmış olmasına rağmen vefa ve yapılan hizmete saygı anlamında bu tür ödüllerle insanların onurlandırılması kişilerin hizmet şevkini artırması yönünden anlamlı buluyorum” dedi.
Hollanda’da siyasete ilgi duymaya başladığım yıllarda entegrasyon meselesi hem siyasilerin hem de benim en önemli gündem maddemizi oluşturmaktaydı. O zamanlar yıllarca bu ülkede yaşadığı halde iki kelimeyi bir araya getiremeyen insanların varlığı beni dehşete düşürmekteydi. Nasıl olur da yaşadıkları ülkenin diline ve kültürüne böylesine lakayt olabilirler diye kendi kendime sormaktaydım. Sormakla kalmayıp öfkeleniyordum bile. Zira bunu bir keyfiyetten ziyade bir zaruret olarak görmekteydim. Hala da aynı düşüncedeyim, ancak entegrasyondan ne anlaşıldığı konusunda ciddi şüphelerim var. Kavrama benim yüklediğim anlamla başka siyasetçilerin yükledikleri anlamlar arasında uçurumlar kadar fark var. Yanılmıyorsam 1993 yılı sonlarıydı. Zamanının Başbakanı Ruud Lubbers Enschede’ye gelmişti ve biz de bir yolunu bulup bir kaç arkadaşla birlikte kendisiyle başbaşa görüşme fırsatı bulmuştuk. Türk ve Müslümanların kendi kimliklerini muhafaza ederek Hollanda toplumuna entegre olmasını arzuladığını ve bizim de sadece entegre olmakla kalmayıp aynı zamanda Hollanda vatandaşı olmamızı tavsiye etmişti. Aynı dönemde de çifte vatandaşlığı mümkün kılan kanun değişikliğini de gerçekleştirmişti. O sohbette en ufak bir kibir veya etnosentrik tavır yoktu, çok samimiydi. Aktif siyaseti çoktan bırakmış olan Lubbers’ın o günkü yaklaşımı ile bugünkü arasında hiç bir fark olmadığını, hala aynı samimiyette ve
çizgide olduğunu burada belirterek, kavramın bugünkü seyrine bir göz atalım. 90’lı yıllarda entegrasyon meselesi bütün siyasi partilerin kaygısıydı. Her partinin programında geniş bir şekilde bunu nasıl gerçekleştirecekleri anlatılmaktaydı. Hatta yüklü bütçeler tahsis edilmekteydi. Derken 90’lı yılların ikinci yarısında devran döndü ve entegrasyon kavramına farklı anlamlar yüklenmeye başladı. O zamanın VVD lideri Frits Bolkestein’in başını çektiği bir grup, kendi kimliğini muhafaza ederek entegrasyonun mümkün olmadığını, Hollanda’ya yerleşenlerin kendi kimliklerini terk edip ‘Yahudi-Hristiyan’ geleneğine dayanan Batı kültürünü benimsemeleri gerektiğini iddia etmeye başladılar. Sadece iddia etmekle kalmayıp bunun bir takım yaptırımlarla zorlanmasını da sağladılar. Bu eksen kayması zaman içinde bütün partilere sirayet etmiş ve mevcut ‘biz’ ve ‘onlar’ yaklaşımına sebep olmuştur. Bir taraftan siyasi partilerde büyük eksen kaymaları olurken diğer taraftan da emansipasyon yoluyla entegrasyon çabaları görülmekteydi ki, bunlar da başta tecrübe ve bilgi eksikliği olmak üzere değişik sebeplerden dolayı sonuçsuz kalmıştır. Entegrasyon meselesine yaklaşım konusundaki eksen kayması maalesef sadece siyasi partilerle sınırlı kalmadı. Adeta toplumun her alanına sirayet etti. Artık yerli yersiz her durumda entegrasyon adı altında bir takım dayatmalar yapılmakta. Bu dayatmalar bazan insan hakları ihlal-
suat.ari@haber.nl lerine bile varmaktadır. Entegrasyon kisvesi altında toplum mühendisliği yapılmakta ve ‘yeni Hollandalılar’ın genleriyle oynanmaktadır. Kendi dilini kullanmak, inancını ve kültürünü istediği gibi yaşamak artık herkese batar hale gelmiştir. Kendi hayat tarzını başkalarına dayatmanın adı entegrasyon politikası oldu. Ülkenin yeni vatandaşlarından homojen bir grup yaratılmak istenmektedir. Halbuki bu ülkenin yerlileri de homojen bir millet değildir. Gerek dini, gerekse kültürel açıdan çok farklılıklar arz eden Hollanda’nın yeni vatandaşlarına konfeksiyon elbise takdim eder gibi yeni bir kimlik dayatması anlaşılır bir tavır değildir. 20 yıl içinde gelinen nokta ise istenenin fersah fersah uzağındadır. Zira bu dayatmalar entegrasyonu sağlamadığı gibi, herkesin kendi kabuğuna çekilmesini sağlamıştır. Bir taraftan entegrasyon kisvesi altında asimilasyon beklenirken, diğer taraftan da asimile olmasını istedikleri yeni Hollandalılarla aralarına mesafeler koymuşlardır. Ayrımcılık ve ırkçılık artmış, daha 15-20 yıl önce kimsenin ciddiye almadığı marjinal hareketler büyük kitlelerin desteğini alan ‘saygın’ siyasi oluşumlar haline gelmiştir. Bütün bunlar ‘hoşgörüsüyle’ ünlü Hollanda’da olmuştur. Hoşgörü yerini çoktan katlanma/tahammül etmeye bırakmıştır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Türk toplumunun her alanda gelişme kaydetmesi ise dikkate şayan bir durumdur. Bir musibet bin nasihatten iyidir sözünü haklı çıkarırcasına!
Ahmet Suat ARI is groepsleerkracht en onderbouwcoördinator op een VSO ZML-school te Enschede. Hij schrijft columns in diverse bladen en is o.a. secretaris van UETD-Nederland.
17
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
BU PROTOKOL MULTIFESTIJN'E YAKIŞMADI HDV Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ünver
HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu
Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Mustafa Ünver'in ikinci, HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu'nun üçüncü sırada oturtulması protokole yakışmadı. Geçen yıl yönetimi değişen yeni vakfı yönetiminde Multifestijn Festivali, bu yıl Rotterdam Ahoy salonunda 31 mayıs, 1 ve 2 Haziran tarihlerinde ziyaretçilerle buluştu. Mikrofon sisteminin tam olarak çalışmaması nedeniyle peşpeşe gelen terslikler neticesinde açılış proğramı geç başladı. Organizenin protokol düzenlemesi yer yer eleşti-
rilere neden oldu. HDV Başkanı ve Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Mustafa Ünver'in ikinci, HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu'nun ise üçüncü sırada oturtulması gözlerden kaçmadı. Multifestijn Vakfı yaptığı basın açıklamasında "Yönetim ve çalışma grubu olarak, tanıtımından tutun da programlarının içeriğine kadar geceli
Türkiye'den gelen ve Hollanda'da faaliyet gösteren Türk kökenli işletmecilerin yanı sıra Hollanda, Fas ve Sürinam kökenli şirketler, kendi kültürlerini ve el sanatlarının tanıtımını yaptı. Ziyaretçiler, el sanatlarının icra edilmesini yakından görme fırsatını da buldu.
HDV Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ünver'in düşünceli olduğu gözlerden kaçmadı. gündüzlü çalışmalarımızda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Bu başarı sizlerin de şahitliğiyle dünyanın sayılı salonlarından biri olan Rotterdam Ahoy’u salladı." açıklamasına yer verdi.
TPD "ESEFLE KARŞILIYORUZ"
TPD (Turkse Platform Den Haag) Ankara Rixos Otel’de Başbakan Erdoğan’ın da katıldığı, Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu Toplantısı'nda Özcan Hıdır'ın dile getirdiği “Bedelli Askerlik” konusunu, Hollanda'daki STK'lara danışılmadan oluşturuldu teziyle bir basın
bildirisi yayınladı. Bildiride "Doç. dr. Özcan HIDIR’ın toplantı esnasında iddia ettiği STK’larla birlikte hazırlanmış rapor, bugün ivedilikle tarafımızdan bir çok STK’ya sorulmuştur. Üzülerek belirtmek isteriz ki, bu rapordan haberi olan herhangi bir STK’ya rastlanamamıştır. Bunun
yanında henüz üzerinden daha 1 hafta bile geçmemiş olan “Bedelli Askerlik 2 bin euro’ya düşürülmelidir” konulu 11 haziran 2013 tarihli basın toplantısından da sayın Özcan Hıdır’ın bi haber olmasını da ayrıca esefle karşılamaktayız." denildi.
Sanattan kültüre, sağlıktan, gastronomiden konferanslara birçok etkinliğin düzenlendiği fuarda tanınmış sanatçılardan Kubat, Yavuz Çetin, Nihat Hatipoğlu, Sami Çelik ve Hollanda’dan Dildade, Gökkuşağı gibi tiyatro grupları, sanatçılar, gruplar hatta Bosna’dan gelen modacılar ve sanatçılar da sahne aldı. Bunun yanında 40 kadar farklı Türk lezzetinin sunulduğu açık hava yemek bölümünde insanlar yiyecek alabilmek için dakikalarca sıra beklemek zorunda kaldı. Sağlık alanında Türkiye’den gelen hastaneler, standlarında ziyaretçilere ücretsiz muayene imkanı tanıdılar.
YTB üyelerinden askerlik pazarlığı
Yurtdışı Vatandaşlar farklı ülkelerin temsilcileri Danışma Kurulu toplanşu bedeli önerdi: tısında konuşan BaşbaAvustralya: 3500 euro, kan Recep Tayyip ErdoKöln: 6500-8000 euro arası, ğan, YTB temsilcileriyle İtalya: 5000 Euro, Belçika: dövizli askerlik konusun5000 euro, Hollanda: 6500 Doç. Dr. Özcan Hıdır da pazarlık yaptı. euro, Amerika: "Verebilen 10 Erdoğan’ın katılımcıbin versin, veremeyen 5 bin". lara dövizli askerlik koHollanda adına söz nusunda düşüncelerini sorması üzerine, alanDoç. Dr. Özcan Hıdır 6500 euro'luk katılımcılar bedelin düşürülmesi için Baş- öneriyi Hollanda'daki STK'lardan aldığı bakan Erdoğan ile adeta pazarlığa girdi. talepler üzerine bir dosya haline getirBaşbakan Erdoğan salondakile- diklerini belirtti. Demet TV'ye açıklama re hitaben “Sizlerle mini bir kamuoyu yapan Avukat Ejder Köse belli bir grup araştırması yapmak istiyorum. Dövizli kararı olmadığını, Özcan Hıdır'ın bunu askerlikte 10 bin Euro’yla bu işi yaptık. bireysel görüş olarak dillendirdiğini Birkaç arkadaşın düşüncesini alayım. Ne açıkladı. Farklı STK'lardan Doç. Dr. Özkadar olması lazım, ama insaflı olsun” can Hıdır'a eleştiri ve tepkilerin sürmesi dedi. Bunun üzerine toplantıya katılan bekleniyor.
Vergi Danışmanlığı ve Muhasebe uzmanlık işidir Hulsenboschstraat 9 4251 LR WERKENDAM Tel: 0183-617218 Fax: 0183-617316
Yeminli mali müşavirlik Muhasebe Vergi işlemleri Ticari plan ve proje hazırlanması Araştırma ve yönlendirme İş yatırımı danışmanlığı
Bütün hizmetlerimizden Türkçe ve Hollandaca olarak faydalanabilirsiniz!
HABER
18
HAZİRAN / JUNI 2013
Organizasyonun büyük yükü onların omuzundaydı:
GENÇ VELiAHTLAR: CANER VE ERCAN
Bu sezonda açılan 5 yıldızlı Orka Sun Life Otel'de Hollanda'dan 75 misafiri ağırlayan grubun genç veliahtları Caner ve Ercan Torunoğulları sempatik duruşlarıyla beğeni kazandı.
Marmaris'teki Orka Sun Life, otel başta olmak üzere villalar ve apart'lardan oluşuyor.
ORKA LOT SPA & BEA US C yapım H aşamasın da
MARMARİS - İÇMELER
Denize sıfır ve 430 yatak kapasiteli düşünülen ve halen yapım çalışmaları süren gözde otelin adı açıklanmadı. Ancak yaptığımız araştırmalarda otele ORKA Lotus Beach & Spa isminin verileceğini öğrenmiş bulunuyoruz.
Torunoğulları, Fethiye ve Marmaris'teki dev yatırımlarında Hollanda'dan 75 kişiyi ağırladı
M
erkezi Hollanda’nın Den Bosch şehrinde bulunan olan Edelstaal Group, Türkiye’de yatırımlarına hız verdi. Bir yandan iddialı projelerinden olan İzmit Gölcük’te devremülk ve 5 yıldızlı Orka Otel yapım çalışmaları devam eden Edelstaal Group'un, Marmaris İçmeler kasabasında doğa ile iç içe, denize sıfır 430 yataklı dev bir otel çalışmaları tüm hızı ile sürüyor. Edelstaal Group bünyesinde çalışan ve başarılı satışlarından dolayı ödüllendirilen 28 satış elemanı ile birlikte Hollanda’dan bazı işadamları, STK temsilcileri, basın mensupları ve Edelstaal personelinden oluşan 75 kişilik grup, 4 gün boyunca Fethiye Ölüdeniz’deki Orka Sun Life Otel'de ağırlandı. Ankara’nın en büyük inşaat firmalarından Özçelik & İmaj & Tan Grubu’yla ortaklığa giden Edelstaal Group, böylece Marmaris’in en büyük otelcilik anlaşmalarından birine imza atmış oldu.
Yaz yoğunluğu başlamadan açılışı yapılan Orka Sun Life 5 yıldızlı otel, ek olarak villalar ve apart otellerden oluşuyor. Türkiye’de halen 3 adet 5 yıldızlı, 1 adet butik otel olmak üzere toplam 4 yeni otel inşaatı devam eden grubun, bu otellerin 2 tanesini 2013 yazında, 2 tanesini de 2014 yaz sezonunda açmayı hedeflediği öğrenildi.
Marmaris’e gemi ile 4 saat Edelstaal Group işadamları, ödüllü Simtronic temsilcileri, çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve basın mensuplarından oluşan misafirlerini, Marmaris’te yaptırdığı 5 yıldızlı tatil köyüne gemiyle 4 saatlik yolculuk ile götürdü. Edelstaal Group Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları davetlilerle İçmeler Belediye Başkanı
Zeki Eren ile birlikte sahilde sohbet etti. Torunoğulları’nın Marmaris’teki otelinin ortaklarından Mehmet Terkivatan da organizasyonda hazır bulundu. İçmeler Belediye Başkanı Zeki Eren Turgut Torunoğulları başkanlığındaki Edelstaal Group’un Marmaris’e böyle büyük bir yatırım yapmasından dolayı çok mutlu olduklarını ifade etti. Edelstaal Group Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları 2013 yılında Edelstaal Group olarak Türkiye’de 100 milyon euro’dan fazla yatırım yaptıklarını belirterek, bu yatırımlarının yanısıra 2014 yılında başta Gölcük ve İzmit olmak üzere 50 milyon euro tutarında yeni yatırımlar yapacaklarını, Fethiye ve Marmaris’teki yatırımlara ek olarak, İstanbul’da da yatırımlarının devam edeceğini vurguladı.
Hollanda kafilesinin Fethiye ve Marmaris çıkarmasına, Torunoğulları ailesinden Erdal Torunoğulları, Ertan Torunoğulları, Yavuz Torunoğulları, Aykut Torunoğulları, Ali Torunoğulları, Ercan Torunoğulları, Caner Torunoğulları, Özlem Torunoğulları, Zeynep Torunoğulları tam tekmil katıldılar.
Geniş sahili hep birlikte turladılar.
HABER'in PR müdürü Nur Öztürk, İnterajans'ın sahipleri Ünal ve Yasemin Öztürk'le geziye katılanlar arasındaydı.
Fethiye'den Marmaris'e vapurla geçen Hollanda yolcuları, 4 saat boyunca güneşlenme ve muhabbet imkanı buldular. Güneş kremi en çok ihtiyaç duyulanlar listesinde en üstlerdeydi. Fotoğrafın ön planında Mehmet Terkivatan, Veysel Hut ve Osman Çelik muhabbet ederlerken.
Edelstaal Group Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları ve İçmeler Belediye Başkanı Zeki Eren davetlilerle birlikte sahil kenarında basın toplantısı gerçekleştirdiler.
19
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
Marmara Travel hizmetlerini genişletiyor
M
armara Travel kurucularından Beyhan Güneş ile turizm sektöründeki zorlukları ve önümüzdeki yaz sezonu ve sonrasında yapacakları yenilikler hakkında bilgiler verdi. Beyhan Güneş, 2004 yılından beri bu işi yaptıkBeyhan larını Rotterdam'dan sonGüneş ra Hollanda’nın tamamında bilinen bir seyahat acentesi haline geldiklerini belirtti. Bu yolda ilerlerken bir turizm acentesi olarak şu an için en çok zorlandıkları konunun, birçok havayolu şirketinde olduğu gibi büyük uçak şirketleri olan THY veya KLM gibi şirketlerin yolcuya websiteleri üzerinden direkt satış yapıyor olmalarını belirtiyor Beyhan Güneş. “Eskiden bir kullanıcı bir Türk Hava Yolları sitesinden bilet alırken kredi kartı olması şartı vardı ve bizzat o seyahatte o kişinin bulunması şartı vardı. Artık IDEAL sistemine geçtiler. Bu da kredi kartın olmaksızın direkt banka hesabından bilet alma sistemi olmaktadır. Herkes istediği şekilde alabiliyor ve acenteyle arasındaki hizmet bedel farkı 10 Euro. Burada tabii müşteri açısından avantajlı gözükse de, müşterilerde muhataplık sorunları ortaya çıkıyor. Bir turizm acentesinden alınan biletlerde değişiklerde veya her türlü sorunlarda acenteyle iletişime geçebilirsiniz. THY’nin websitesi üzerinden aldığınız biletlerde bu mümkün değil ve bu müşteriler için sorun teşkil edebiliyor. Muhatap bulma isteği olan yolcular haliyle bizleri tercih ediyor”
Geçen yıl aldıkları IATA acenteliği ile dünyadaki tüm destinasyonlara bilet satacaklar.
"Hollanda’da acenteyi koruyan bir sistemin olmayışı ise diğer bir sıkıntı. Bir havayolunun iflası durumunda bütün yolcular bundan etkilendiği gibi, acenteler de bu olumsuz durumlardan büyük yara almaktadır. Acenteler Birliği'nin kurulması ve devletin de buna öncülük etmesi lazım. Bunu geçmiş yıllarda deneyenler olmuş, ancak hava şirketleri ve tur operatörlerinin bu birlikteliği istemediği ortada." diyor. Ama durumları hep de karamsar değil. Geçen sene aldıkları IATA acenteliği ile, yeni dönemde kendi web siteleri üzerinden satışlarda dünyanın bütün şehirlerine bilet satabilecekleri yeni bir sisteme geçeceklerini ve çok daha geniş kapsamlı bir hizmet üreteceklerini söylüyor. Böylece müşterilerin farklı fiyat ve uçuşların karşılaştırabilecekler. Bunun yanı sıra muhafazakar aileler için tesettür otelleri denilen otellere daha çok yer vereceklerini belirtiyor: “Mu-
hafazakar aileler de artık sahil kentlerine gidip rahatça tatillerini yapmak için belirli otelleri tercih ediyorlar. Geçtiğimiz son birkaç yıldır da bu otellerin sayıları arttı
ve seçenekler de böylelikle aileler için artmış oldu. Acente olarak bu müşterilerimizin istekleri doğrultusunda bu tarz imkanları da sunuyoruz”.
"GTİ'nin iflası Türk tur operatörlerini etkileyecektir"
GTI ve Sky Airlines'ın iflas olayını değerlendiren Corendon Havayolları Genel Müdürü Yıldıray Karaer, "Bu durum bize bir avantaj yaratmıyor, tersine sorunlara neden oluyor" dedi. Karaer, olayın sektörün bütün kesimlerini özellikle Türk tur operatörlerini de etkileyeceğini söyledi. Karaer, turizmgazetesi'ne yaptığı açıklamada, Türk
bayraklı havayolu şirketinin finansal krizler yaşamasının geride kalanlar için zorluklar yaşamalarına neden olduğunu, GTI ve SKY Havayolunun operasyonlarını durdurmasının istenmeyen bir durum yarattığını belirtti. GTI ve SKY Havayolu şirketinin operasyonlarını durdurmasının kendileri için bir avantajı olmadığını anlatan Karaer, ''Sky Havayolunun battığı dönemde bizim elimizdeki koltukları pazarlamış bulunuyorduk. Aynı zamanda tur operatörü olarak Almanya pazarında değiliz. Biz Belçika ve Hollanda pazarında varız. Bu nedenle bize onların batmasının bir katkısı olmaz'' dedi.
Türk Hava Yolları 80 yaşında Geçtiğimiz aylarda 80.nci kuruluş yıldönümü kutlanan Türk Hava Yolları'nın, dünyanın diğer ülkelerindeki çalışanları tarafından kutlanmaya devam etmesi kapsamında gazetemizi ziyaret eden Hollanda THY yöneticilerinden
Celal Baykal ve Rotterdam müdürü Ferhat Bey, 80.nci kuruluş yıldönümünü üzerinde 'THY 80 yaşında' yazan bu pastayla duyurmak istediklerini ifade ettiler. THY'nin başarılı gidişatının
80.nci yılında da istikrarla devam edeceğini ve önümüzdeki haftalarda yeniliklerini duyurmaya devam edeceklerini anlattılar.
ADVERTORIAL
İzmit'te 3500 Euro'ya devremülk
İ
şadamı Turgut Torunoğulları İzmit Gölcük'te Hollanda'daki vatandaşlarımıza çok avantajlı bir tatil imkanı sunduklarını söyledi. Gölcük’te yaptıkları beş yıldızlı otel ve devre mülklerin bitim aşamasında olduğunu ve artık satışa geçtiklerini belirten Turgut Torunoğulları verdiği demeçte: “İnsanlarımızın faydalanmaları için onlara güzel olanaklar sunmaya devam ediyoruz. Gölcük’te deniz manzaralı devre mülklerimizin satışına başladık. Hazırladığımız 70 m2'lik konutlarda 2 oda, 1 salon ve mutfak mevcut. Orka Thermal Life devremülk isminde ve aynı zamanda yanında 5 yıldızlı otel v a r.
Turgut Torunoğulları
Kadınlara özel gece kulübü mevcut
Orka Thermal Life Sabiha Gökçen'e 45 dakika, İzmit'e ise sadece 5 km
Orka Thermal Life devremülke ömür boyu sahip olmak için bir defaya mahsus 3500,- Euro ödemeniz yeterli v
Burada vatandaşlarımız bir defaya mahsus 3500 euro ödeyerek, hem her yıl devremülklerinde tatil yapabilecekler, hem de 5 yıldızlı otelin bütün olanaklarından faydalanabilecekler. Otelde de her türlü imkanlarımız mevcuttur. Kapalı ve açık havuzlar, sosyal tesisler, terapi odaları, masaj salonları, fitness spor kompleksi, buz odası, aile banyoları, hamamlar, saunalar, kese odaları ve bayanlara özel gece kulübü var. Konum olarak ise Gölcük Kaplıcaların termallerin üstünde, ormanın için-
de ve deniz manzaralı. Sabiha Gökçen Havalimanı 45 dakika ve İzmit şehir merkezine ise 5 km uzaklıkta. Bir insan yılda bir defa tatile giderse zaten ortalama 1500 Euro civarında bir para harcar, bu da demek oluyor ki, iki defa tatile gitmekle bunun parasını çıkartabiliyorsunuz. Devremülkü satın alan vatandaşlarımız isterlerse dairelerini kiraya verebilirler ya da arkadaşlarını gönderebilirler kendi yerlerine. Ömür boyu her yıl kullanma fırsatı olacaktır.
Bu devremülkler hakkında daha fazla bilgi için: 00-90-532-503 65 12 (Metin Bey) ya da Hollanda'da 073 622 00 25 nolu telefonları arayabilirsiniz.
HABER
20
HAZİRAN / JUNI 2013
TiCARi SAYFALAR
Bütçenizi düşündük! Artık Ticari Sayfalar'da 33,- EURO'dan başlayan fiyatlarla ilan verebilirsiniz. Köse Advocaten
Law Office
www.koselaw.nl
www.adacams.nl
www.adagroep.nl
www.vision-accountancy.nl
Muhabbetin yeni adresi KONYALI OTANTiK
www.komfly.com
www.moonstarbv.nl
www.konyaliotantik.nl
www.tov-arnhem.nl Pieter Calandweg 7b 6827 BJ Arnhem T. 026-20 20 270
www.simonscholen.nl
Saray Bruidsmode http://facebook.com/palatiumsaray
www.sancak.nl
Gentle Incasso
JILPAQ Holding
Groothandel in Horeca benodigdheden
www.jilpaq.nl
1999 dan beri
Sera Supermarkt Bos en Lommerweg 159/161 1055 DS Amsterdam
1999 dan beri
Gentle Incasso
www.gentleincasso.nl national and international debt collection & payment solutions Tel: 075 - 771 46 36 Fax: 075 - 635 70 49 info@gentleincasso.nl
www.deisbo.nl
www.porseleinservies.nl
www.sahan.nl
national and international debt collection & payment solutions
www.rhone-events.nl
www.tekbironline.nl
020 - 411 25 64
www.lmctrade.com
IZAH Zorg
www.hotiad.nl Tel: 010 467 48 11
SAFETY & SECURITY
Internationale Zorg Aan Huis
www.tur-ned.nl
www.restaurantmeram.nl
Hollanda Türk İşadamları Derneği
www.gemrilbouw.nl
www.izah.nl
Web:www.ntel.nl
Mathenesserplein 99A, 3023 LA Rotterdam Tel 1: +31 10 476 42 32 Tel 2: +31 10 425 30 70 Mail : info@marmaratravel.nl
www.fam24.nl
www.rooswonen.nl
www.marmaratravel.nl
www.icmwatersystem.com
HOLLANDA, HOLLANDA, BELÇİKA BELÇİKA ve ve ALMANYA'DAN ALMANYA'DAN
21
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
TiCARi SAYFALAR
Ofis ve işyerlerinizin cam temizliĞİ Tel: 0655-38 45 54
www.mob.nu
www.helalfood.nl
www.schoonmaakbedrijfschiedam.nl info@schoonmaakbedrijfschiedam.nl
Deco Line
Doğal Lezzet
woninginterieur
Eerste Constantijn Huygenstraat 10G • Amsterdam
Filiaal Oost: 1e Van Swindenstraat 92 1093 GJ Amsterdam
Her türlü dış cephe temizliği hizmetlerimiz mevcuttur.
Goreme Ayran
Administratie en Accountancy
www.lifegroothandel.nl
www.profa.nl
Consultancy Laan op Zuid 480 • 3071 AB • Rotterdam
Ing. Bekir Özalp • Tel: 010-4230513
www.balcireizen.nl
www.finma.nl
www.kontv.com.tr www.fantasycakes.nl info@fantasycakes.nl Liendertseweg 70 b 3814 PM AMERSFOORT Tel: 06-39805636
Voor alle functies in de Techniek bent u bij ons welkom! Lasser De functie Wil je als lasser aan de slag bij een leuk bedrijf of ben je toe aan een nieuwe uitdaging? Dan komen wij graag met jou in contact!
IJzerwerker / Metaalbewerker De functie
Maliflex is continue op zoek naar ervaren en gemotiveerde lassers op verschillende niveaus en met verschillende lasprocessen: - Co2 - Elektrode - Argon Je werkt langdurig of projectmatig bij bedrijven in de regio. Projectmatig betekent regelmatig wisselen van opdrachtgever. Op deze manier doe je ontzettend veel ervaring op in een korte tijd.
De ijzerwerker / metaalbewerker voert zelfstandig op instructie en/of aan de hand van tekeningen gecompliceerde werkzaamheden uit ten behoeve van reparatie of vernieuwing van delen of onderdelen aan schepen en staalconstructies die ter reparatie liggen aan de werf. Het afschrijven, maken van secties, aanbrengen en samenstellen van delen van secties aan boord van schepen behoort tot de werkzaamheden. Wil je als ijzerwerker aan de slag bij een leuk bedrijf of ben je toe aan een nieuwe uitdaging? Dan komen wij graag met jou in contact! Je werkt langdurig of projectmatig bij bedrijven in de regio. Projectmatig betekent regelmatig wisselen van opdrachtgever. Op deze manier doe je ontzettend veel ervaring op in een korte tijd.
De vraag Je bent in het bezit van een geldige lascertificaat.VCA Basisveiligheid is een pré. Wij zijn continue op zoek naar gemotiveerde lassers met enige jaren ervaring en die zijn beroep met plezier beoefent!
De vraag Technisch tekeninglezen is een pré.. VCA Basisveiligheid is een pré. Wij zijn continue op zoek naar gemotiveerde ijzerwerkers met enige jaren ervaring en die zijn beroep met plezier beoefent!
Ben jij op zoek naar die uitdagende job in de METAAL? Neem dan nu contact met ons op! 010 - 477 33 77 Mathenesserplein 99 B - 3023 LA Rotterdam
www.maliflex.nl
Tel: 010 - 477 33 77 - Fax: 010 - 477 49 94 - Email: info@maliflex.nl
Düğün pastalar ı vanaf
€ 75,-
En özel gününüz için en özel pastanızı gelin beraber tasarlayalım
HABER
22
HAZİRAN / JUNI 2013
AVUKAT VE HUKUKÇULAR SAYFASI Hollanda’nın yurtdışındaki malvarlığınızı araştırma hakkı yok
B
ir süre önce Hollanda’nın bazı büyük belediyelerinde “Pilot Procesgestuurd Onderzoek Vermogen Buitenland” adı altında bir proje başlatıldı. Bu projenin amacı sosyal ödenek (bijstand) alan bazı etnik grupların yurtdışındaki varlıklarını araştırmak. Bu projeye göre yaşı 50’nin üzerinde olan ve yılda 28 günden fazla izin isteyen Türk ve Faslı vatandaşlar araştırma kapsamına alınıyor. Bu şartlara uyanlara yönelik araştırmayı IBF (UWV’nin bir bölümü olan Internationaal Bureau Fraude) başlattı ve tapu
• • • • • • • •
kadastro ve vergi dairesi ile birlikte yürütüyor. Avukat Rasim Küçükünal bu araştırmanın Anayasanın 1. maddesine, Eşit muamele yasasına (Algemene Wet Gelijke Behandeling), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, eşitlik ilkesine, özel hayatı koruma kanununa ve diğer uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu ifade ediyor. Diğer yandan bu projede bahsedilen ‘genel rizikoprofili’ mevcut araştırmaya temel oluşturacak hukuki bir zemine dayanmıyor. Genel idare hukuku kanunu vatandasın araştırma-
Schuldsanering ya da iflas davaları Boşanma/nafaka davaları Toevoeging (pro deo) Bauerbodini bt (bold) Uitkeringlettertype davaları Incasso davaları Anlaşma hukuku (Contractrecht) İş hukuku (Arbeidsrecht) Ticaret hukuku
www.asv-advocaat.nl E-mail:harmankaya@asv-advocaat.nl
nın hedefi, kapsamı ve sonuçları ile ilgili tam olarak bilgilendirilmesini gerekli kılıyor. Avukat Rasim Küçükünal yukarıdakine binaen büyük belediyelerce yapılan bu araştırmanın kanuna ve uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu belirtiyor. “Hak sahibi olmakla hak verilmek farklı şeylerdir” diyen avukat, sadece hakimin konuya açıklık getirebileceğini söylüyor. Danışmak için kendisine başvurabileceğinizi belirten avukatın mail adresi şöyle: info@kucukunal.nl
Stille Veerkade 25 2512 BE DEN HAAG Tel: 070 394 63 45 Fax: 070 393 10 04
Ayrımcılık görüyorsanız dava açın
H
ollanda'da 2012 yılından itibaren İnsan Hakları Kurumu (College voor de Rechten van de Mens, www.mensenrechten.nl) faaliyete başlamıştır. Bu kurum, direk yetkiyi Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Anlaşmalarından almakla beraber, tavsiye niteliğinde kararlar vermektedir. Devlete veya sistematik insan hakları ihlalleri durumunda tavsiye verebileceği gibi, vatandaşların şahsi insan hakları ihlalleri şikâyetlerini de değerlendirmektedir. Bu demektir ki, vatandaşlar, doğrudan veya dolaylı yoldan insan hakları ihlalleriyle karşılaştıkları zaman, bu kuruma şikâyetlerini ücretsiz iletebilecekler. Bilin-
diği gibi özellikle azınlıklar farklı alanlarda insan hakları ihlalleriyle karşılaşabiliyor. Buna karşı mücadele etmek, sadece kendi hak mücadelesi için değil, toplumsal eşitsizliği azaltmak adına, önem arz etmekte. Ne tür insan hakları ihlallerinde College'e başvurulabileceği sorulursa, bu çok geniş bir çerçeveyi kapsamaktadır. Örneğin, iş yerinizde cinsiyetiniz, dininizden veya ırkınızdan dolayı, meslektaşlarınızdan negatif anlamda farklı muamele görüyorsanız, bu şikâyet için bir sebep demektir. İşvereninize karşı bu kurumda şikâyette bulunabilirsiniz. College'in kararları bağlayıcı olmamakla birlikte, tavsiye niteliğinde olup kayıt-
Köse Advocaten
lara da geçiyor. Yani şikâyetiniz haklı bulunduğu takdirde bunu herkes bilecek, bu başlı başına bir kazanç ve imaj sorgulaması demektir. Ayrıca tekrarlanmaması için bir sebep olacaktır. Kısaca özetlemek gerekirse, cinsiyetiniz, yaşınız, dininiz, milliyetiniz, engeliniz, medeni haliniz, politik veya dünya görüşünüz, size karşı direkt veya indirekt ayrımcılık sebebi ise, buna sebep olana karşı, İnsan Hakları Kurumu'nda dava açabilirsiniz. Ayrıca bu konuda uzman olan bir avukat aracılığıyla da davanızı yürütebilirsiniz. Daha geniş bilgi için sizi bu konuda uzun yıllar tecrübe sahibi olan avukat Fadime Kılıç’a yönlendiriyoruz: kilic@kilicadvocatuur.nl
Law Office
Tel: 010 - 215 13 11
Gökhan Sarıer www.sarier.nl 078 - 63 99 855
Tolga Gümüş www.tolgaadvocatuur.nl 010 - 226 03 73
Serpil Tümkaya www.advocatenpraktijktumkaya.nl 010 - 798 24 52
www.koselaw.nl
Van Bremen & Sen Advocaten Taner Şen
Avukat Tuğba Harmankaya
Dordtselaan 30c 010 - 720 08 30
www.kilicadvocatuur.nl 020-475 00 05
"Hukuk iyi ve adil olanın sanatıdır" Ius est ars boni et aequi
mr. Rasim Küçükünal
www.kucukunal.nl
Prof. Kamerlingh Onneslaan 154 3112 VM Schiedam T: 010 - 238 08 30 F: 010 - 238 08 31 M: info@kucukunal.nl
mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotay
23
TDLS NETWORK AKŞAMI DÜZENLEDİ
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
T
DLS tarafından birincisi düzenlenen network toplantısı Rotterdam’ın en tanınmış otellerınden birisi olan Manhattan Otel’de gerçekleştirdi. Farklı branşlardan 120’ye yakın ve çoğu eğitimli Türk gençlerinden oluşan katılımcılar, hem verilen seminerden faydalandılar hem de birbirleriyle tanışma fırsatı buldular. TDLS Başkanı Semih Tuna yaptığı açılış konuşmasında katılanlara teşekkür etti ve bundan sonra da bu tür seminerlerin devamının geleceğini belirtti. TDLS’e üye olanların bu tür seminer ve network toplantılarına her zaman davet gideceğini de belirtti. Daha sonra söz alan PVDA Rotterdam Parti Başkan Marco Heijman yaptığı konuşmada network
120 EĞİTİMLİ TÜRK GENCİ KATILDI
TDLS'in Türk profesyonellerine yönelik gerçekleştirdiği Network akşamına HABER medya partneri oldu. yapmanın önemine değindi. Akabinde geçen yıl Hollanda’nın en iyi Networkçusu seçilen Rob Tol, katılımcılara 45 dakika boyunca ‘Network nasıl yapılır?’ konulu semineri verdi. Sosyal medyanın hem kişisel hem de profesyonel networkta
önemine de değinen Rob Tol, sosyal medyanın nasıl kullanılması gerektiğine yönelik ipuçlarına değindi. Gıda sektöründen sağlık sektörüne, politikadan banka sektörüne kadar geniş yelpazede profesyonellerin katılımlarıyla akşamın sonunda network bölümüne geçildi.
ADD Rotterdam'da protesto düzenledi SAÇ EKİMİNİ ŞANSA BIRAKMAYIN
ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) Rotterdam'da bir protesto düzenledi. Protestoyu bir basın bildirisiyle duyuran ADD "Akp iktidarı tarafından yürütülen yıkım politikalarına karşı uyanışın simgesi olan , Taksim Direnişini selamlamak için biraraya geliyoruz. Cumhuriyete ve kazanımlarına sahip çıkmak için sizi göreve davet ediyoruz. Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nden yana olanlar! Gün dayanışma ve birlik günüdür! Bayrağını al mitinge katıl!" çağrısında bulundu.
Garanti Sertifikası
UETD Hollanda: "Batı medyası ve siyasiler sorumlu tavır almalı" 6160 GRAFTS
8 GÜN SONRA
15 GÜN SONRA
HairWorldistanbul
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) Hollanda şubesi, Batı medyası ve siyasetçilerinin Gezi Parkı olayı ve sonrasında yaşanan gelişmeler konusunda takındığı tavrın rahatsızlık verici olduğunu bildirdi. UETD Hollanda Şubesi, Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmelerle ilgili başkent Amsterdam'da, Dam Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı. UETD adına açıklamada bulunan Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahman Ünal, “İktidarlardan memnuniyetsik meşru yollarla ifade edilir, gerekirse sandıkta cezalandırılır. Bu 50 yıldır hep böyle olmuştur. Ne askeri ne de sivil darbelerin seçmenin iradesine ipotek koyması mümkün olmamıştır ve olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
Operasyon öncesi ve sonrası tüm analiz ve kontrolleri ücretsiz olarak Hollanda’da veriyoruz.
Hairworldistanbul
Hoofdkantoor Nederland
0031 6 5511 4669 0031 6 1664 9866 Kantoor Turkije Senlikkoy mahallesi saci sokak No: 4/E 34153 Florya / ISTANBUL
HABER
24
HAZİRAN / JUNI 2013
Necip Fazıl Kısakürek Hollanda’da anıldı
IGMG Kardeşlik ve Dayanışma Günü
Necip Fazıl Kısakürek, vefatının 30. Yıldönümünde Hollanda Türk Müzesi'nde düzenlenen bir programda anıldı. Şairin, fotoğraf, şiir ve vecizeler ile bezeli 30. yıla ait Hatıra Panosu, Kültür ve Tanıtma Müşaviri Enis Tataroğlu tarafından kurdelesi kesilerek ziyaretcilerin beğenisine sunuldu. Hollanda Türk Müzesi yetkilileri eylül ve ekim aylarında daha kapsamlı bir program çabasının da devam ettiğini bildirdiler.
Kardeşlik ve Dayanışma Günü’nde 25 bin kişi buluştu. Belçika Hasselt’de düzenlenen IGMG Kardeşlik ve Dayanışma Günü’ne T.C. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın yanı sıra çeşitli ülke ve kuruluşlar-
Volkswagen kazanan belli oldu
dan önemli isimler katılarak 25 binden fazla kişinin coşkusuna ortak oldular. Avrupa’nın farklı ülkelerinden katılımın gerçekleştiği Kardeşlik ve Dayanışma Günü’nde; Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak,
YTB Başkanı Kemal Yurtnaç katıldı. IGMG Genel sekreteri Oğuz Üçüncü, yürütülen tüm karalama kampanyalarına rağmen son beş yılda IGMG üye sayısının 114 bin’e yaklaştığını, cemiyet sayısının ise 515´e çıktığını söyledi.
HOGİAF AWARDS ödülleri sahiplerini buldu
Hollanda Genç İşadamları Federasyonu (HOGİAF) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen (HOGİAF AWARDS) 'Uluslararası Girişimcilik' temalı ödül töreninde dereceye giren girişimciler ve yöneticiler ödüllerini aldılar. Lahey World Forum’da gerçekleştirilen Uluslararası girişimcilik ödül töreninde çok sayıda üst
Güler Finance, Drukkerij Deniz, Sultan Palace Düğün Salonu, Masko Meubels ve A-team Kozijnen’in sponsorlukları ile yapılan Multifestijn araba çekilişinin kazananı belli oldu. Podyumda binlerce kişinin önünde yapılan çekilişte Tayyibe Bahar adlı talihli vatandaşımız kazanan kişi oldu. Sponsorlar "Kazanamayanlar üzülmesin, 2014’e yine araba çekilişi yapılacak." dediler.
“GEÇMİŞTE ÇOK SIKINTILAR ÇEKTİK” İnterajans Hollanda Türk Federasyonu’nun Genel Başkanı Murat Gedik'le gerçekleştirdiği röportajda, hassasiyetlerini, şeffaflığa verdikleri önemi, Avrupa Türklüğüne ilişkin görüşlerini, geçmişte yaşananları, geleceğe bakışlarını okuyucularına aktardı.
Hollanda Türk Federasyonu’nun Genel Başkanı Murat Gedik İnterajans'a verdiği röportajda federasyonun geçmişine ışık tuttu ve bu güne dair ilginç değerlendirmelerde bulundu.
“Biz çok deneyim yaşamış bir teşkilatız. Yani geçmişte çok sıkıntılar çektik. Hem dışarıdan yapılan belirli saldırıları, hem de içeriden bilinçsizce yapılan hareketleri biz çok gördük. Gizlemenin bir anlamı yok, biz bu konuda şeffafız. Bir de teşkilatlarımıza yanlış adamların girme teşebbüsü
düzel isim yeraldı. Ayrıca Hollanda Ekonomi Bakanı Henk Kamp da video mesajla programa katıldı. Hollanda eski Başbakanı Ruud Lubbers, Hollanda ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinde HOGİAF’ın bu ödül töreni ile ayrı bir önem kazandığını söyledi. TUSKON Başkanı Rızanur Meral, partneri-
miz HOGİAF'ın organizesi ile gerçekleşen Uluslararası Girişimcilik Ödül Töreni'nde olmaktan gururlu olduğunu söyledi. Burada en önemli unsur ise çok işadamın genç ve Hollandaca diline çok iyi muaffak olmaları ve istihdama büyük katkıları bulunmaları gelecek adına iki ülke ilişkilerini büyük umut veriyor." dedi.
İcra "8 kişilik zun üçü Kurulumu i" ans sahib yüksek lis
oldu, biz bunu da yaşadık. Allah’a şükür bunları temizledik. Bu gibi nedenlerden dolayı ince eleyip sık dokuyoruz. Artık mümkünse teşkilat başkanlarımızın burada doğmuş ya da Türkiye’den çok genç yaşta gelmiş arkadaşlarımızdan olmasını arzu ediyoruz. Teşkilat başkanları eğitimli ve Hollandaca’ları mükemmel olsun diyoruz. Örneğin biz bunu icrada başardık. 8 kişilik İcra Kurulu’na baktığınız zaman üçünün yüksek lisans eğitimi aldığını görürsünüz. Dün Hollandaca konuşanı bulmakta sıkıntı yaşarken, bugün arkadaşlarımızın üçü, dördü Hollandaca’nın yanında Almanca ve İngilizce’yi de çok iyi konuşuyor. Şu bir gerçek, Türk Federasyonu belli bir fikriyatın üzerine kurulmuş bir kurumdur. Ülkücü dünya görüşünü benimsemiş bir kurumuz. Bundan dolayı bizlerin en ufak bir hatası dahi çabucak büyütülüyor, hemen çok ayrı bir noktaya çekiliyor. Başka yerlerde bu kadar çok sorun görmüyorsunuz." ifadelerine yer verdi.
"Bir de doğru olan dikkat etmezsek yanlış tarafa çekilebiliyor. Bu sebeplerden dolayı hassas davranıyoruz. Aşırı hıza gerek yok. Ancak yaz sonrası oba olmak kaydıyla 3 teşkilatımızı kamuoyu ile paylaşacağız. Türk Federasyonu olarak titizlikten dolayı acele etmiyoruz. Yoksa teşkilat konusunda müracaat çok.”
Hoofdweg 656 1055 AB Amsterdam Tel.: (020) 386 84 35 E-mail: info@nurjuwelier.nl www.nurjuwelier.nl
25
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
Emre Ünver istifaya çağrıldı IOT'nin (Hollanda’da Türkler İçin Danışma Kurulu) çiçeği burnunda başkanı Emre Ünver’e istifa çağırısı yapıldı. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Taksim Gezi Parkı’nda başlayan protesto gösterileri Rotterdam, Amstardam ve Den Haag başta olmak üzere Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde devam etti. Hollanda Atatürkçü Düşünce Derneği öncülüğünde organize edilen Gezi Parkı’na destek gösterilerine, IOT Başkanı Emre Ünver'in de sosyal medya üzerinden ve bizzat destek vermesi, İOT’ye bağlı bazı federasyonlar tarafından tepki ile karşılandı. Sosyal medyada gördüğü tepkiler nedeniyle bir basın açıklaması yapan Emre Ünver "Gezi Parkı eylemcilerinin talepleri doğrudan IOT’nin çalışma alanına girmiyor. Gezi Parkı ile dayanışma faaliyetlerinin hiç birine IOT Başkanı olarak katılmadım." açıklamasında bulundu.
GÖREME
Burg De Vlugtlaan 162-164 • 1063 BS • Amsterdam 020-411 43 18
Siz şuan İ.O.T Yönetim Kurulu başkanısınız, hatırlatırız.. 'Şahsi bir katılımda bulunduk, temsil ettiğimiz kurumla alakası yok' tarzından ve benzeri söylemler, bu durumda 'boş laftan' ibarettir. Bu konuda sizin kesinlikle daha temkinli davranmanızı beklerdik. Fakat merakımız var, hakikaten siz neyi destekleme amaçlı katıldınız?
FETİH SU
Emre Ünver'in kamuoyuna açıkladığı yazılı bildirisinde "Saygıdeğer kamuoyu, Son bir kaç gündür, özellikle sosyal medya aracılığıyla şahsıma karşı yürütülen kampanyayı üzüntü ile izliyor, anlamakta güçlük çekiyorum. Eleştiriler, İstanbul Gezi Parkı eylemleriyle dayanışma amacıyla Hollanda’da düzenlenen etkinliklere katılmam noktasında yoğunlaşıyor. Hollanda’da Türkler İçin Danışma Kurulu’nun (IOT) Türkiye’deki olaylar konusunda iç yönetmeliğinin ilgili maddesi çok açık ve nettir. IOT Yönetim Kurulu’nda temsil edilen federasyonlardan birinin dahi itiraz etmesi durumunda, Türkiye’de
FOOD Fresh Grill, Tapas, Maaltijden en BroodjesFood Specialist
gelişen olaylara IOT karışmaz. Foto: Çiğdem Guder Gezi Parkı dayanışma etkinliklerine katılmam nedeniyle IOT’nin bu çizgisinden ayrıldığını düşünüp kaygı duyanlar rahat olabilirler. Kurulduğu ilk günden beri, yani 28 yıldır Emre Ünver IOT’nin izlediği politikalarsiyasi içerikli faaliyetlere katılıyoda herhangi rum. Genel anlamda sahip olduğum bir değişiklik ve sapma olmamıştır. siyasi görüşler kamoyu tarafından İstanbul ve diğer şehirlerdeki biliniyor. Diğer taraftan IOT yöneGezi Parkı eylemcilerinin talepleri ticileri, kendi siyasi düşüncelerini doğrudan IOT’nin çalışma alanına açıklamakta ve üyesi oldukları fedegirmiyor. IOT sadece tüm üye federasyonların amaçları doğrultusunda rasyonların istemeleri durumunda düzenlenen etkinliklere katılmakta Türkiye konusunda devreye gireserbesttirler. Bunun tek koşulu, yöbilir. Marmara depreminde zarar neticilerin ne zaman IOT adına kogörenlere yardım kampanyalarına nuştukları, ne zaman kendi federasverdiğimiz destek bunun güzel bir yonları ya da kişisel konuştuklarını örneğidir. Bunun dışında IOT’nin açık şekilde ifade etmeleridir. temel amacı, bu güne kadar olduğu Bir kez daha bu satırlar aracılığıyşekilde, Hollanda’da yaşayan vatanla belirtmek isterim ki, Gezi Parkı ile daşların haklarını en etkili şekilde dayanışma faaliyetlerinin hiç birine korumaktır. IOT Başkanı olarak katılmadım. Elbette, benim de Gezi Parkı eySaygılarımla, lemleri konusunda bir fikrim var. Emre Ünver. Bir siyasi partinin temsilcisi olarak IOT Başkanı" ifadelerine yer 7 yıldır Amsterdam Anakent Beleverdi. diye Meclisinde görev yapıyor ve
BİR ‘GEZİ’NTİDİR GİDİYOR (!) Malumunuzdur, İstanbul Taksim meydanı (gezi parkı)'nda masumane bir şekilde başlayan bir DOĞA EYLEMİ, polisin o an için (fazlasıyla sert bulduğumuz) müdahalesiyle birlikte, yıllardır bu fırsatın hasretiyle yanan BİR TAKIM ODAKLAR, ‘devrim’ söylemleri ile devlete ‘yasa dışı’ kafa tutma eylemlerini başlattılar. Hal böyle olunca, vaziyetin rengi değişti ve zarar gören yine samimiyetle, doğa için toplanan genç arkadaşlarımız oldu. Bu duruma, kim razı gelebilir ki? Bizi asıl ilgilendiren konu; Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Türkleri temsilen bir yerlere gelen veya getirilen yöneticilerin, kargaşalı zamanlardaki tutumu ve durduğu yerdir. Mesela, geçtiğimiz günlerde, Hollandalı Türkler için Dayanışma Kurumu İ.O.T (İnspraak Orgaan Turken) Yönetim Kurulu Başkanı, Emre Ünver bey, Hollanda’da Gezi Parkı Dayanışma Etkinlikleri olarak adlandırılan eyleme katılmıştır. Sorasımız geldi madem, sormadan geçmeyelim: - Ne iş sayın başkan? - Neyin rüzgarıdır bu, içinizde esen? Tamamiyle objectief olarak soruyoruz:
Siz, en sağduyulu, birleştirici ve titiz davranılması gereken bir dönemde, nasıl oluyor da, temsil ettiğiniz böylesi önemli bir kurumun imajını zedeleyebilecek bir davranışta bulunabiliyorsunuz? Hem de siyasi tecrübesi olan bir şahsiyet olarak?! Şu son 1 hafta itibariyle, Türkiye’deki (planlı) kargaşanın doğa mücadelesi olduğu iddia edilemez. Ki bu durumun, şu sıralar bambaşka bir hal almış olduğu ayan beyan ortadadır.. Bu durumdan, dünya’nın dört bucağında yaşayan her Türk evladı rahatsızdır ve olmalıdır da! Gezi parkında cereyan eden (her iki taraflı olarak) hataların, sözde devrim heyecanıyla devlete kafa tutarak mübahlaştırabileceğini hangi şuur sahibi insan iddia edebilir ki? Siz şuan İ.O.T Yönetim Kurulu başkanısınız, hatırlatırız.. 'Şahsi bir katılımda bulunduk, temsil ettiğimiz kurumla alakası yok' tarzından ve benzeri söylemler, bu durumda 'boş laftan' ibarettir. Bu konuda sizin kesinlikle daha temkinli davranmanızı beklerdik. Fakat merakımız var, hakikaten siz neyi destekleme
amaçlı katıldınız?: - Sökülecek olan son 3 ağacı mı? - Hiç gereği yokken, Devlete tutulan kafaları mı? - Yoksa, derdi ne olduğu malum olan bir takım odakları mı? Yazılı olarak, "rahat olmamız gerektiği" yönünde mesaj verdiniz.. Haydi bakalım, hatırınız için bizler rahat olalım da, sizde ki bu ‘rahatlık’ da neyin nesi böyle sayın başkan? - Tecrübeli, deneyimli genç bir başkansınız diyerek, varlığınızdan memnuniyet duyduğumuz bir zamanda, bu nasıl bir acemice davranıştır böyle? - Siz ki, toparlayıcı, yatıştırıcı ve hakkaniyetle devletine ve milletine ters düşmeyecek derecede bir yaklaşımda bulunmanız gerekirken, böylesi bir hataya düşmeniz üzüntü verici. Hele ki Hollanda gibi ‘rahat’ bir ülkede. Aklımıza başımıza alalım Allah aşkına.. Siz de böyle yapacaksanız, daha çooook işimiz var sayın başkan... NOT: Herkesi sağlıklı düşünmeye, sorumlu davranmaya ve insanlık namına böylesi rüzgarlara kapılmamaya davet ediyoruz...
"EMRE ÜNVER Türkiye’deki olayları buraya taşımaktan vazgeçmelidir" Eğitimli, Hollandaca’ya hakim, karizmatik ve yakışıklı bir başkanımız olduğu için sevinmiştik. IOT Emre Ünver ile beraber sınıf atlar ve Türkler daha iyi temsil edilir diye ümit etmiştik. Yok hala ümitliyiz, kaybetmedik, koruyoruz o ümidimizi. İleride iyi işler yapacak eminim, bugünün konjonktüründe Emre Ünver’den daha iyi bir başkana sahip olacağımızı da sanmıyorum. Ancak bir sürü dernek ve federasyonun bağlı olduğu kurumun başkanı olduğunu unutmamalı başkanımız. Herhangi bir federasyonun eyleminde yer almamalıdır, zira artık hür biri değildir. Bunun farkına varmalı ve acilen Türkiye’deki olayları buraya taşımaktan vazgeçmelidir. Ona yakışan burada yaşayan Türk topluluğunu bir arada tutacak mesajlar vermektir. Kendisinden toplumun Türkiye’ deki siyasete angaje olmadan Hollanda gündemi ve siyasetini takip etmelerini bir mesaj olarak vermelidir. Facebook’ta toplumun birbiriyle mesafesini artıracak şeylerden kaçınmalıdır. Umarım IOT’ye bağlı federasyonlar yapılan bu yanlışlığı istifa boyutuna kadar götürmezler. Fakat uyarı yapmaları yerinde bir karar olacaktır. Emre Ünver IOT için bir şanstır, umarım IOT’e bağlı federasyonlar da Emre Ünver de bunun farkına varır ve Türkiye’deki leylek yerine Hollanda’ daki kuşlarla meşgul olurlar. Ali Osman Ok
HABER
26
HAZİRAN / JUNI 2013
icra bürolarına yeni davranış kuralları PvdA Milletvekili Tunahan Kuzu verdiği yeni önergede icra bürolarına yeni yönetmelik gelmesi gerektiğini savundu. Şu anda icra büroları için oluşan davranış kurallarının değişmesi ve kanunlaşması gerektiğini savundu.
uzuK nahanuT Çoğulcu katılım mahalli idareler ve yerel yönetimlerden başlar. Bu durumda Hollanda neden demokratik ilkelerden taviz anlamına gelecek radikal bir değişime yerel yönetimlerin etki ve yetkisini azaltmaya yöneldi? Bana göre yerel yönetimlere duyduğu güven sorunu nedeniyle böyle bir karar aldı. Yönetim ve denetimi merkezi otoriteye bağlayarak yabancı seçmenin seçme ve seçilme haklarını sınırlandırmış oldu.
Metin Yazarel
7 kişilik ekipleriyle gazetemizi ziyaret eden Gizem ve Tuğçem Hollanda'ya ileride yine gelmek istediklerini söylediler.
Hengelo’da İslami usullere göre kesim yapacak Slachthuis Twente Mezbahanesi törenle hizmete açıldı.
TOPAL DEMOKRASİ Demokrasiyi basit bir şekilde seçme ve seçilme hakkı olarak tarif etmekle yetinmeyeceğim. Çünkü ben demokrasiyi değerler ve ilkeler bütünü olarak gördüğüm için sistemi kurumlar, kurallar ve kavramlar yöntemi olarak tarif edip Avrupa ve Hollanda’nın demokratik anlayışında meydana gelen değişime dikkatleri çekmek istiyorum. Devletlerin temel felsefesi ve temel ideolojisi tüm halk ve azınlıklara eşit haklar tanıyarak, sosyal dengeyi sağlayacak olan, demokratik hak ve özgürlüklere saygı ve bağlılık olmalıdır. Günümüzde değişen dengeler ve ekonomik krizler bahane edilerek demokratik ilke ve değerlerden taviz verildiğine şahit olmaktayız. Uygarlık ve medeniyetin demokratik değerler üzerinde yükseldiği gerçeği politikacılar tarafından bilerek inkar edilmekte olup, ülkelerinin içte ve dışta itibarını zedeleyen gelişmeler gözardı edilmekte. Demokratik rejimlerde egemenlik kayıtsız şartsız millet adına kayıtlı olmakla birlikte, kullanma yetkisi halkın rızasına bağlı olarak siyasi otoriteye aittir. Montesqieu otorite kullanımı ve özgürlüklerin korunması tanımı ve siyasi otoritenin kontrolünü anayasal düzen içerisinde hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kuvvetler ayrılığı prensibiyle tarif eder.
Son günlerde Hollanda gündeminde demokratik plüralizm (çoğulculuk) kültürüne uygun düşmeyen siyasi arayışlara şahit olmaktayız. İnsan hakları alanında, uzun süre Avrupa’ya örnek olan Hollanda’nın semt belediyelerileri (deelgemeente) üzerinden oynamak istediği oyun bence iyi anlaşılmalı. Çoğulcu katılım mahalli idareler ve yerel yönetimlerden başlar. Bu durumda Hollanda neden demokratik ilkelerden taviz anlamına gelecek radikal bir değişime yerel yönetimlerin etki ve yetkisini azaltmaya yöneldi? Bana göre yerel yönetimlere duyduğu güven sorunu nedeniyle böyle bir karar aldı. Yönetim ve denetimi merkezi otoriteye bağlayarak yabancı seçmenin seçme ve seçilme haklarını sınırlandırmış oldu. Merkeze yönelme konusunda Maurice Duverger bakın neler diyor: "Merkez, sistemlerin ve partilerin bataklığıdır", partileri kişiliksiz, siyasetleri programsız yapar! "Teknokratik hükümet" gibi bir şeydir; renksiz, duyarsız, duygusuz! Duverger bence haklı, çünkü merkezin merkezine yönelmek partilerin ideolojik yapısını bozduğu gibi yönetimin hizmet alanlarını daraltır. Hizmet alanlarının daralması ise yönetim kalitesi ve refah seviyesinin düşmesine vesile olur. Hizmet ve refah seviyesinin
Kahveci Kızlar'dan Hollanda, Belçika ve Fransa turu Amerika'da yürüttükleri 'Türk Kahvesi Tanıtım Turu'nu Avrupa'ya taşıyan Gizem Şalcıgil ve Tuğçem Gaines Hollanda'da farklı şehir ve mekanlarda ücretsiz Türk Kahvesi ikramında büyük ilgi gördü. Üniversite kampüslerinde, öğrencilerini uzun sıralar oluşturdukları kahve dağıtımlarında aynı zaman da yeni insanlarla
İslami usullere göre kesim yapacak YENİ MEZBAHANE
tanışma fırsatı buldular. HABER Gazetesini de ziyaret eden 'Kahveci Güzelleri' Türk Kahvesi'ne gösterilen ilgiden çok memnun kaldıklarını, Hollanda'dan sonra Belçika ve Fransa turuna çıkmak için heyecanlı olduklarını belirttiler. Sadece Amerikada 10 bin'den fazla kahve dağıttıklarını söyleyen Gizem Şalcıgil, "Hollanda'ya gelip burada da
kahve tanıtım yapmamız için özel davet geldi. Biz de güzel bir tanıtım fırsatı olacağını düşündüğümüz için seve seve kabul ettik. Burada çok güzel karşılandık ve ağırlandık, buradaki arkadaşlara minnettarız. Medya partnerliği için HABER Gazetesi'ne teşekkür ediyoruz." diyerek Hollanda'yı unutmayacaklarını belirtti.
IHH Karanlık Dünyalara Işık Oldu düşmesi devlete olan güven ve vatandaşlık duygusunun zedelenmesine sebep olur. Devlet anayasal hukuk devleti olmakla klasik haklar diye tarif ettiğimiz hürriyetlerin korunmasını garanti eder ve güvenceye alır. Devlet fertlerin vazgeçilmez ve başkasına devredilmez hak ve hürriyetlerini teminat altına almakla egemendir, J.Locke’nin de tarif ettiği gibi ”siyasi iktidarın kaynağı olan egemenlik halka aittir. Sosyal düzen ve sosyal adalet anayasal düzen içerisinde sağlanabilir. Devlet; toplum ve toplumlar arası ilişkileri düzenleyen, iç ve dış tehlikelere karşı güçlü iradeyle donatılmış bir yapıyla toplumun malı olan bir kurum olarak kabul edilmelidir. Devletin sorumluluk alanları içinde siyasi rejimi demokrasiye sahip çıkmaya zorlamak gibi bir sorumluluğu da vardır. Bugün Hollanda'da siyasi plüralizmde yaşadığımız olumsuzluklar Hollanda merkez sağı ve merkez solunun klasik hak ve hürriyetlere kollektivist bir yaklaşımla bakmasından kaynaklanmaktadır yani totaliter bir yaklaşımla bakılmasından. Devletçilik anlayışında sosyal haklar bir hak olmaktan ziyade, devlet tarafından düzenlenmiş bir edim ve hizmet olarak değerlendirildiği için bireysel ve toplumsal özgürlükler kısıtlanabilmekte.
Başlıca sebebi İklim şartları ve yetersiz beslenmenin olduğu katarakt hastalığı Afrika’nın en önemli sağlık sorunlarının başında gelmekte. İnsanların hayatlarını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi için çok önemli olan bu sorunun çözümüne yönelik olarak Hollanda IHH, National Eye Center’de katarakt ameliyatları organize ediyor. Her zaman mazlumun, yoksulun, dertlinin, yanında olmayı hedefleyen Hollanda IHH, Somali’deki 320 katarakt hastasını ameliyat ettirerek onların yeniden karanlıktan aydınlığa çıkmasına sebep oldu. Bu çalışmayı organize etmek için IHH yönetim kurulu üyesi Selami Yüksel, Somaliye giderek gerekli çalışmaların yapılmasına nezaret etti. Hollanda IHH ömür boyu karanlığa mahkum olmuş bir kişinin basit bir ameliyat ile, bu projesine 60 euro gibi küçük bir yardımla katkıda bulunması çağrısını yaptı.
Milletvekili Özlem Yemişci'den Ahilik Sistemi dersi UETD'nin davetlisi olarak 7, 8, 9 Haziran tarihlerinde Hollanda’ya gelen AK Parti Tekirdağ milletvekili Özlem Yemişci Uluslararası Building Bridges konferansında da bir konuşma yaptı. Almanya, Hollanda, Endenozya, Güney Sudan, Kamerun gibi ülkelerden de katılımcıların yer aldığı konferansta Özlem Yemişci Türk girişimciliği ve Ahilik sistemini anlattı. Den Haag Ambassadeur Hotel’de gerçekleşen konferansta meslektaşı Hollanda VVD partisi
Milletvekili Ingrid de Caluwe ile birlikte açış konuşmasını yapan AK Parti Tekirdağ Milletvekili Özlem Yemişci Türkiye ekonomisinden de örnekler vererek Ahilik sistemi hakkında bilgi verdi. Ahlak anlayışının yatırımlar için çok önemli bir rol oynadığını, şirketlerin ahlak ilkelerini işletmeleri, hak yememeleri ve güven ortamı oluşturmaları iş dünyasının olmazsa olmazları arasındadır" diyen Özlem Yemişci Hollanda çalışma ziyareti süresince Türk sivil toplum kuruluşları ile ayrı ayrı
görüşmelerde bulundu. Milletvekili Türk camilerinin organize ettikleri kermeslerde ve Den Haag Diyalog vakfında Türk kadınlarıyla da buluştu ve sorunlarını dinledi. Özlem Yemişci UETD Hollanda merkez, gençlik ve kadınlar yönetim kurulu üyeleriyle de çeşitli toplantılarda biraraya geldi.
TPD: “Askerlik çok ağır bir “bedel” 20 üye teşkilatı bünyesinde bulunduran Turks Platform Den Haag (TPD), Zuiderpark Zalencentrum’da yemekli bir basın toplantısı düzenledi. Yapılan basın toplantısında, öncelikle Turks Platform Den Haag’ın tanıtımı Başkan Bektaş Şahin tarafından beyan edildi. Bektaş Şahin, “TPD’yi oluşturan teşkilatlar, farklı siyasi çizgiye, görüşe, kültürel kimliğe ve yaşam felsefesine sahip olmalarına rağmen, saygı temelinde, uyum içerisinde tek bir amaç için yürüyor." dedi. TPD, Bedelli Askerlik ücretinin indirilmesi için Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve ilgili bakanlıklara bir mektup yazdı.
TPD 10 bin euro olan miktarın 2 bin euroya indirilmesini istiyor.
27
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
Dennis van Dorem'dan yeni büyüleyici iki defile
Meram'da gerçekleştirilen defile esnasında Dennis, Meram Rotterdam Zuid Direktörü Ahmet Bilgi ve mankenleriyle böyle poz verdi.
Türkiye’deki Yetenek Sizsiniz programına katılarak kendinden bahsettiren Dennis van Dorem, Hollanda’ya gelerek iki farklı defile gerçekleştirdi. Rotterdam’da Ottoman Sarnıç ve Meram Restoranlarında gerçekleştirilen defilelerde, kıyafetlerin yanısıra, yeni yeteneklere de yer verildi. Çok sayıda izleyicinin büyük keyifle izlediği defilelerde, 8 ayrı mankenle, 20 parça sergiye sunuldu. Defileyi izlemeye gelen halkın yanısıra,
AHMET ŞERIF İZGÖREN
AT ŞU ADIMI DEDİ
Meram Dostları Derneği adına bir konuşma yapan Kamil Saygı, kuruluşun bu tür organizelere verdikleri değeri anlattı.
restoranlarda bulunan müşteriler de defileden faydalanarak, güzel bir gösteri izleme şansı buldular. Her tasarımdan sadece bir tane yapıldığını belirten Dennis van Dorem, “Defilelerdeki amacım, hem yeni koleksiyonumu tanıtmak hem de bu sebeple farklı kurum ve kişilere faydalı olmak. Burada yeni yeteneklere fırsat vererek, onların gelişimine katkı sağlamak” diye ifade etti. “Buraya gelmeden önce Türkiye’de İzmit’in Yuvacık il-
çesinde eski kilimlerden kıyafet yapmak için uğraş verdim. Yuvacık’a gittiğimde orada bulunan kadınların yaptığı ve unutulmaya yüz tutmuş olan halı dokuma sanatının güzelliğini gördüm. Bu dokunan kilimlerden kıyafet yapma fikri daha önce yapılmamış ve denenmemişti, bu yüzden yine bir ilk olması bakımından çok da ilgi çekeceğini düşünüyorum. Toplamda 60 metre bu kilimlerden biriktirerek bunlardan yeni koleksiyonuma eklemeyi planlıyorum” dedi.
İzgören Akademisi sahibi Ahmet Şerif İzgören, Rotterdam şehrinde ‘At Şu Adımı’ başlığıyla verdiği seminerde, bilhassa Türk insanının yaşadığı gerçek olaylardan, hareketle katılımcılara, emek ve özveri, paylaşımcılık, sabır ve sebat gibi kavramları farklı açılardan ele alarak başarının sırlarını anlattı. Meram Dostları Derneği’nin öncülüğünde UETD, Hollanda Karamanlılar Vakfı , TDLS ve HABER Gazetesi’nin ortak çalışmasıyla gerçekleştirilen, hem eğlenceli, hem eğitici ve öğretici seminere bilhassa genç beyinler yoğun ilgi gösterdiler. Ahmet Şerif İzgören’in yazmış olduğu farklı kişisel
gelişim kitapları, kurulan mini standlarda UETD Gençleri’nin yardımıyla katılımcılara sunuldu ve yoğun talep gördü. Türk toplumunun genelde her şeyden şikayetçi bir yapıya sahip olduğuna dikkati çeken Ahmet Şerif İzgören “Emek olmadan başarı gelmez” diye konuştu; bilgiye ve eğitime yatırım yapılması gerektiğini vurguladı. Seminerde Meram Dostları Derneği adına bir konuşma yapan Kamil Saygı, kuruluşun bu tür organizelere verdikleri değeri anlatarak gelecekte de, başta eğitim olmak üzere sosyal ve kültürel farklı projelerde yer alacaklarını, yoksullukla mücadele alanında çalışmalar düşündüklerini anlattı.
2013'de yeni bir muhasebeci ile mi çalışmayı düşünüyorsunuz? Öyleyse, şimdi muhasebecinizi değiştirmenin tam zamanı! Mali Müşavirlik Vergilendirme ve vergi mevzuatı Personel muhasebesi Online (uzaktan) muhasebe işlemleri Danışmanlık
SİZE YENİ KAPILAR AÇIYORUZ ADA AMSTERDAM t.t. Vasumweg 18 1033 SC AMSTERDAM T: +31 (0) 20-6946600 F: +31 (0) 20-6941800
ADA DEN-HAAG Hoefkade 875 2525 HC DEN-HAAG T: +31 (0) 70-4274357 F: +31 (0) 70-3638097
ADA ARNHEM Broekstraat 32 6826 PZ ARNHEM T: +31 (0) 26-3895377 F: +31 (0) 26-4437152
ADA NIJMEGEN Kerkenbos 1234 6546 BE NIJMEGEN T: +31 (0) 24-8 100 100 F: +31 (0) 24 66 374 66
Daha fazla bilgi almak için www.adagroep.nl adresinden websitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Girişimci olarak, sorularınıza en doğru cevapları alacağınız bir yere gelmeyi istiyorsunuz. Bunun bilincinde olarak, ADA GROEP, "tek duraklık işyeri" prensibiyle, siz girişimcilere hizmet sunmaktadır. ADA GROEP, size en yakın ve en fonksiyonel danışmanlık noktanızdır. Birlikte, en kısa sürede çözümler üretebiliriz. ADA GROEP siz girişimcilere, sabit fiyat garantisi ile standart hizmet paketleri sunmaktadır.
HABER
Almanya’dan dönüşler hızlandı
5 yılda 190 bin Türk ülkesine geri döndü
T
ürkiye Avrupa Bilimsel Ve Araştırmalar Vakfının son araştırmalarına göre 2007-2011 arasında 193 bin Almanyalı, çoğu genç, Türk geri döndü. Geri dönenler özellikle genç akademisyenlerden ve meslek sahiplerinden oluşuyor. Almanya’da 2000 yılından itibaren artan islamofobi, ırkçı girişimler ve türkofobiden
etkilenen Türk gençleri özellikle iş piyasasındaki durgunluk nedeniyle şanslarını Türkiye’de arıyorlar. Türkiye’ye geri dönenler, hukuk ve tıp mezunlarının yanında mühendisler ve Almanya’da üç yıllık meslek eğitimini bitirenlerden oluşuyor. Geri dönenlerin büyük bir çoğunluğunu 40 yaş altındakiler oluşturuyor.
İlaç fiyatları aşağı çekilmeli
Tunahan Kuzu Hollanda’da sağlık giderleriyle ilgili olarak masrafların kısılması, ilaç fiyatlandırma ve geri ödeme yöntemlerine yönelik tartışmalar artarak sürerken konu ile ilgili olarak PvdA Milletvekili Tunahan Kuzu yaptığı açıklamada, ilaç fiyatlarının aşağı çekilmesi ile denge sağlanacağını, ekonomik açıdan milyonlarca Euro’luk tasarruf sağlanacağını açıkladı. Kuzu, ilaç fiyatlarının ucuzlatılmasının hem de sağlık sigorta primlerinin de yükseltilmesinin önüne geçileceğini söyledi.
aki “Hollanda'd düın n tı ya ilaçların fi l e yesind doğa şürülmesi sa ve er el tm le ler, iş olarak birey e daha düşük in d hükümet iç lamıaliyetleri an m rim sağlık prim p e il le si Bu ve na gelecek. için er rlanan kişil ödemede zo ş u ğm o at d yeni bir fırs olacak.”
İLAÇ FİYAT POLİTİKASI YENİDEN BELİRLENMELİ Milletvekili Tunahan Kuzu, hazırladığı yasa tasarısında şuanda yürürlükte olan ilaç fiyat politikasının yeniden düzenlenerek yeni bir sisteme geçilmesi gerektiğini belirtti. Kuzu, Hollanda genelindeki eczanelerin ilaç alımlarında tavan fiyatın belirlenebileceğini sözlerine ekledi. Kuzu, Hollanda'daki yasa sistemindeki ilaç fiyatlarının Belçika, Almanya, Fransa ve İngiltere’deki benzer ilaçların fiyatları ile kıyaslanarak ayar-
landığını da ifade etti. DİĞER ÜLKELERİN EN DÜŞÜK FİYAT ORTLAMASI BAZ ALINMALI Bu ayarlamalar konusunda adı geçen ülkelerin yanı sıra İsveç, Finlandiya, Danimarka, Norveç, İrlanda ve Avusturya’daki fiyatlarla da kıyaslama yapılması gerektiğini savunan Milletvekili Kuzu, bu ülkeler ile genişletme ile birlikte, Hollanda’daki ilaç fiyatlarının da bu on ülkeden üçündeki en düşük fiyatların ortalamasına göre ayarlanabileceğini belirtti. SAĞLIK PRİMLERİ MALİYETİ DÜŞMÜŞ OLACAK Milletvekili Kuzu, “Hollanda'daki ilaçların fiyatının düşürülmesi sayesinde doğal olarak bireyler, işletmeler ve hükümet için de daha düşük sağlık prim maliyetleri anlamına gelecek. Bu vesile ile prim ödemede zorlanan kişiler için yeni bir fırsat doğmuş olacak.” açıklamasında bulundu.
Lentevoordeel wees er snel bij OP=OP 96 12 51 delig 12 persoons
299,00
149,95
85
28
HAZİRAN / JUNI 2013
persoons servies
199,-
99,95
delig 12 persoons
HOLLANDA'DA 22 AMERİKAN
ATOM BOMBASI VARMIŞ Hollanda'daki Amerikan atom bombaları eski Başbakanların 'başına patladı. Hollanda'da bulunan Amerikan atom bombalarının varlığını geçtiğimiz günlerde kabul eden Hıristiyan Demokratlar Birliği’nin (CDA) iki önemli ismi, böylece Wikileaks belgeleriyle daha önce ortaya serilen iddiaları onaylayan en üst düzey isimler oldu. Lubbers verdiği bir röportajda " Bu saçma şeylerin 2013 yılında hala Volkel Hava Üssü’nde
bulunacağını tahmin etmemiştim. Hiç bir işlevleri olmayan bu bombalar çatışmacı bir dönemin parçası" demişti. Çarşamba günü bir radyo programında konuşan van Agt da bu durumu onaylamıştı. Savcılık sözcüsünün yaptığı açıklamada bu durumun ciddiyeti vurgulandı ve araştırmaların devam ettiği ifade edildi. Medya'ya çıkan bazı hukukçular tarafından " İki eski Başbakan devlet sırrı niteliğindeki konulardan
bahsetti. Eski devlet yetkililerinin bu sırları saklaması gerektiğini söyleyen yasaya aykırı davranmış olabilirler" şeklinde açıklamalarda bulunuldu. Bombaları kabul etmeden nasıl dava açılacak? Savcılığın önündeki en önemli engel ise, Savunma Bakanlığı’nın bu konuda sessizliğini sürdürmesi. Uzmanlara göre bombaların varlığını kabul etmeden, devlet sırrının ifşası için dava açmak çok zor.
Türkiye’deki emeklilerin aylıklarında yapılan kesintiler (MKOB) durduruluyor!
T
ürkiye’de yaşayan ve AOW ödeneği alan emeklilerin aylıklarında geçen 1 Haziran 2011 tarihinden itibaren yapılan, emeklilerin satın alma gücünü telafi ek ödeneğini (MKOB) kısıtlama uygulaması durduruldu. Sosyal İşler ve İstihdam Bakanı Asscher ile Devlet Sekreteri Klijnsma tarafından İkinci
RECTIFICATIE
Meclise gönderilen mektupta, hak sahiplerine alacaklarının topluca geri ödeneceği bildirildi. Emeklilere ödenen satın alma gücündeki gerilemeyi telafi ek ödeneği Hollanda dışında yaşayanlar için, 2011 yılında durdulmuştu. Uygulamanın haksız oduğunu savunan IOT’nin çağrısı üzerine, karara, yüzlerce emekli
In het 34ste nummer van HABER is de naam Samuel Gerrets per abuis in het nieuws gekomen vanwege een technisch fout. Zo is de foto van de heer Gerrets is geplaatst in het nieuws over iemand anders. Wij bieden onze excuses aan de heer Samuel Gerrits en onze lezers en publiceren hieronder de correcte versie: De bewuste en positieve reactie van dhr. Samuel Gerrets naar aanleiding van de moskeebrand in Enkuizen is als volgt: “Blij zijn om geweld is een mens onwaardig. Als het hier gaat om zaken waar je als land trots op mag zijn, is dit
itiraz etmiş ve konuyla ilgili açılan davada Haarlem Mahkemesi, mağdurları haklı bulmuştu. Daha sonra Avrupa Komisyonu, Hollanda’nın yürütmeyi durdurması talebiyle Avrupa Adalet Divanına başvurmuştu. Bu gelişme üzerine Hollanda Hükümeti uygulamayı durdurma kararı aldı. Hak sahiplerine alacakları topluca geri ödenecek.
er niet een van. Teken van een zwak karakter. Keihard zijn tegen onrecht en wegblijven van zulk ziek geode, dan mag je trots zijn als land.” Wij als HABER zullen altijd de principes waarheid en rechtvaardigheid blijven handhaven. Wij danken onze attente en bewuste lezers die ons bijstaan om deze principes waar te maken. Door jullie constructieve kritiek, waarschuwingen en steun zullen we een sterkere media blijven ten goede van onze gemeenschap.
149,95
99,95
Transparant Bone 499,delig 399,12 persoons
Mini showroom Schiekade 594 - Rotterdam Elke dinsdag tot 10-17 uur open of bel voor afspraak Tel: 0618-474283 www.porseleinservies.nl kutahya@porseleinservies.nl
TEKZİP Sayın Haber gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karaman, Haber gazetesinin 2013 mayıs ayı sayısında Ana sayfa’nın sol alt köşesinde, “İslami Yayın Kuruluşu için Beklenen İzin Çıktı” başlığı altında haber yayımladınız. Aynı başlıklı haberin, gazetenizin 18. Sayfasında geniş bir şekilde yer vermişsiniz. Sizin davetiniz üzerine, 29 nisan 2013 tarihinde Haber gazetesi ofisinde sizinle yaptığım görüşmede, Müslümanlara yayın hakkının verildiğini, buna göre iki müslüman yayın kurumlarının (SMO-SMON) yönetimleri müracaat edenlerin arasından birer radaktör seçerek SZM yönetimine bildirebileceklerini, yani prosedürün nasıl çalıştığını anlattım. Gazetenizin 2013 mayıs ayı sayısının 18. Sayfasındaki son paragrafın alt bölümlerinde “SMO adına redaktörlüğe getirilecek olan TİKDF Başkanı Arif Yakışır gazetemi-
ze yaptığı açıklamada, MO’nun……….” cümlesi yer almakta. Yapmış olduğumuz görüşmede benim redaktörlüğe getirilmemle ilgili bir cümle sarfetmedim. Bundan dolayı yukarıdaki yazılı olan cümle gerçeği yansıtmamakta. Ben size, İslam Yayın Kurumuyla ilgili oluşumu, son dört yılın sürecini, son gelişmeler, verilen yayın hakkı ve saatleriyle ilgili açıklama yaptım. Yukarıda benim söylemediğim, sanırım sizin bir gazeteci olarak yorumunuz olan altı cizili cümlelerle ilgili gazetenizin bir sonraki sayısında “TEKZİP” olarak yayınlamanızı rica eder, çalışmalarınızda başarılar diler, selam ve saygılarımı sunarım. Arif Yakışır, SMO kurumu Eski yönetim kurulu başkanı
29
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
HEDEFİM AMSTERDAM BELEDİYE BAŞKANI OLMAK EĞİTİM
Kültür, organizasyon ve yönetim bilimlerinde yüksek lisans yapıyorum. Birikimlerimin çoğunu üniversite dışında öğrendim, tabi üniversite de akademik eğitim olduğu için teorik, bol kitap okuduk. “Ik ben een denker én doener”. Üniversitede sempozyum organize ettik, Türkiye’de ‘yaşama ve çalışma’, düşüncesi bana aitti, ancak uygulamada da aktif görev aldım. Gençlerin Türkiye’ye dönme konularındaki gözlemlerimiz üzerine, Anatolia Öğrenci Derneği’ndeki arkadaşlarımızın görev almalarıyla, Amsterdam VU Üniversitesi Bize VU sosyal bilimler fakültesi ile birlikte bir araştırma yaptık. Çok da güzel oldu, Araştırma sadece Spits ve Metro’da değil, Volkskrant’ta bile yayınlandı. Siz de manşetten vermiştiniz o araştırBen West bölgesinde yaşadım tüm arkadaşlarım burada, her yeri biliyorum rahatım. İki sene pizza kuryeciliği yaptım hala motosiklet kullanıyorum hem zaman avantajlı hem park sorunu yok. KNVB de UEFA coach C antrenörlük lisansı aldım ve futbol antrenörlüğü yapıyorum. Yetişkinleri çalıştırıyorum. Takim yönetmek çok zor bir iş ve takımı bir arada tutmaya
mamızı. 354 kişilik Anatolia öğrencilerinin üyeleri ve tüm Hollanda’dan olmasına özen gösterdik. 10 soru hazırladık ve cevaplattık. Hazırlık Nisan’dan Haziran’a kadar sürdü ve bilgileri işledik. 1,5 yıl Anatolia Örenci Derneği Başkanlığı İlk başta pek istemiyordum ondan önce çok derneklerde aktiftim bana katma değeri olur mu diye. Olmayacağını düşündüm ama yanılmışım. Şimdiye kadar hep kendim için çalıştım bundan sonra Türk gençlerine faydam olsun düşüncesiyle girdim ama Anatolia’nın da bana çok faydası oldu. Çok şey öğrendim. Yönetim kurulumuz, 5i günlük yönetim olmak üzere 17 kişiydi ve 4 komisyonla farklı çalışmalar icra ettik. Sosyal ve akademik faaliyetler, konferanslar, geziler düzenledik mesela Dubai ve İstanbul’a gittik. Tiyatro gösterileri yaptık. Ahmet Yenilmez geldi, çok beğenilen tek kişilik Mehmet Akif Ersoy tiyatrosunu oynadı. Bizim her türlü kesim-
den üyelerimiz var. Şu anda 470 üyemiz var ve yıllık 25 Euro ödüyor üyelerimiz. Yılda organize ettiğimiz etkinlik sayısı 17-18 civarında. Etkinlikleri ücretsiz yapmaya çalışıyoruz veya yüksek indirim yapıyoruz. Otoriter değil ama ipleri elimde tutmayı severim, her şeyi kontrol altında tutmaya çalışırım, bu konularda mükemmeliyetçiyim ama özel hayatımda öyle değilim pek. Başarısız olsaydım elbette fatura daha çok bana çıkardı. Başarılı olduğumuzda ise bu başarıyı tüm takım arkadaşlarımla birlikte yüklendik. Çok çalışırsan herkesin hakli saygısını kazanabilirsin. Part-time öğrenci oldum hep. Eğitimimi 3 yıl uzattım belki ama bunu sorun etmiyorum. Birikimlerim kayıp gibi görünen o 3 yıldan çok değerli. Babam işletmeci ve girişkendir, beni de öyle büyüttü, hep ortamlara götürdü ileri sürdü girişkenliğim oradan geliyor.
AMSTERDAM
çalışıyorum. Amsterdam daki cami derneklerini ve Türk STK ları tanıyor musun? Amsterdam’daki Türk STK dünyasını pek tanımıyorum ve pek ilgimi de çekmiyor. Hollanda’da yaşıyorum ve Hollanda’nın sorunuyla uğraşıyorum. Tabiî ki Türk toplumu da Hollanda’nın bir bölümü. Burada başarılı olayım da kendi toplumuma daha faydalı olabileyim.
UETD
UETD ye nasıl başladın?
Anatolia dayken UETD ile beraber Osmanlı gece si organizasyonu nu 400 yıl kapanış organizasyonu yaptık çok başarılı oldu. Bana görev teklif ettiler. UETD vizyon olarak hoşuma gitti ve kabul ettim. IK: UETD nin AK Partiye yakın bir çizgisi olması seni rahatsız etmiyor mu? Etmiyor çünkü AK Partiye bağlı olduğunu düşünmüyorum ve UETD’nin içinde ki insanların hepsi AK Partili değil ama bir çatı altında toplanabiliyorlar benim hoşuma giden bu oldu. Teslimiyet yok AK Partiye, ilerde AK parti gider başka bir parti gelir ve güzel işler başarırsa onu da desteklerim. Sonuçta seçilmiş ve milletin desteğiyle gelmiş, benim için bir sorun yok. Bizim en zayıf noktamız, birlik olamamamız ve bir çatı altında buluşamamamız. Biz gelecekte Türk toplumu olarak bir lobi gurubumuz olsun. Doktor, hâkim, avukat, başarılı iş adamı, STK başkanı ve milletvekili gibi Hollanda da güzel bir yerlere gelmiş insanlar bir çatı altında toplanabilir ve lobileşebilir. Topluma faydalı olacağını düşündüğüm her işe açığım cemaat filan fark etmiyor.
MEHMET AKKOÇ Amsterdam VU Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencisi
HAYALLERİ BÜYÜK
Küçükken 30 yaşından önce milyoner olmak isterdim ama şimdi biraz değişti, yaptığım işte başarılı olayım, çevreye faydalı olayım bunlar daha önemli şeyler. Bir gün evlenip çocuk sahibi olup evim olsun ama daha büyük hayallerim de var, mesela Amsterdam’a belediye başkanı olmak, neden olmasın? Politikada yükselmek isterim. O yüzden PvdA’ya üyeyim. Job Cohen
belediye başkanı olarak kalmalıydı çok başarılıydı. Lodewijk Assher çok zekâlı birisi. Kendisi varlıklı bir aileden geliyor. Tüm durumlara rasyonel yaklaştığını düşünüyorum. Gelecekte Hollanda’nın ilk sol başbakanı olabilir. Türkiye’ye dönersem orda da epey opsiyonlarım var. Mesela bir spor kulübünü devralıp işletebilirim. İstanbul-Hollanda arası sürekli mekik dokuduğum bir işim olmasını
isterim. O yüzden piyasayı yeni fırsatlar için gözlemedeyim. Mesela Türkiye deki başarılı olan şirketleri buraya getirip aracı olmak isterim. Ya da İstiklal caddesinde bir showroom kiralayıp global markalarının mesela 1 hafta boyuca reklamını yapmak. İstiklal caddesindeki dükkân kiraları 60.000 dolar. Bunu öğrenince önce büyük bir sermaye lazım diye düşündüm.
DOBRA DOBRA KONUŞMAMI SEVDİLER Pauw & Witteman'a çıktın. Nasıl oldu bu?
Anatolia’nın başkanıydım. Beni NED2 den aradılar ve canlı yayında telefon bağlantısı kurduk. Debat op 2 programında Yunus olayı hakkında fikrimi sordular. Çocuklarımızın homoseksüel ve lezbiyen ailelere verilmesine karşı olduğumu çekinmeden anlattım. Anlattıklarımı duymuşlar, dobra dobra cevap vermem hoşlarına gitmiş. Her şey çok hızlı gelişti. Ertesi günkü Pauw en Witteman’a davet ettiler. Katıldım. Daha sonra her gittiğim yerde insanımızdan çok güzel tepkiler aldım. Erdoğan mı Rutte mi sorusuna Erdoğan dememe çok şaşırdılar ve daha karizmatik olduğunu söyleyince de şaşırdılar. Sonra Türkiye’mi Hollanda mı pasaportu sorusuna Hollanda cevabı onları tekrar şaşırttı. Çünkü bir tarafta Erdoğan bir tarafta Hollanda pasaportu ama bence bu böyle. Aldığım tepkiler iyiydi. Program sonrası, Özcan Ak-
yol twitterdan bakmış. Türkler seni, Hollandalılar beni seçmişler dedi. Hollandalıların istediği gibi konuşursan tabi ki seni benimserler. Ben veya başkası fark etmez fikrimizi düşüncelerimizi güzel bir şekilde anlatalım önemli olan bu. Biz duygusalız rasyonel düşünemiyoruz, hazır cevap değiliz o anlarda so-
ruları öyle patlatıyorlar ki psikolojik oyunlar oynuyor ve soruyu evirip çevirip bir yere getirip sonra bak Türkler böyle düşünüyor demeye çalışıyorlar. Ama bende öyle olmadı beklemiyorlardı. Bizim yeni neslimizin daha iyi olacağını düşünüyorum.
ORDAN BURDAN... Boş zamanımda boks yapıyorum, koşuyorum spor yaparım. Son yıllarda dünyayı görmeye çalışıyorum. Dubai, Tayland, Güney Fransa, Arjantin, Brezilya ve yakında Afrika Avustralya Amerika gibi yerlere gitmeyi düşünüyorum. Telefonumda 400 den fazla numara kayıtlı. Görüştüğüm insan sayısı çok, network teklifi de alıyorum zaten. Günlük ortalama 10-15 mail geliyor ve hepsini cevaplarım. Twitter’da 360 takipçim var, sosyal medyada pek aktif değilim. Gerçek hayatı daha çok severim. Facebook, Linked’n gibi hesabım da var sosyal medya insanı asosyal yapıyor bence. Ama gene de o yönümü güçlendirmem gerektiğinin farkındayım.
HABER
Nogayların emektar ekibi, yöresel Nogay yemek ve içeceklerini çok güzel bir şekilde tanıttılar.
Meram Restoran ortaklarından kardeşler Ahmet, Mustafa ve Hasan Bilgi ve Adem Başoğlu, Multifestijn'de Visus Oogkliniek standını ve direktörü Serdar Baş'ı ziyaret ettiler.
Benimsigortam ekibi standların gelen ziyaretçi sayısı adına memnun olduklarını belirttiler.
Hospitadent diş hastanesi de festivallerde boy göstermeye başladı. Ahmet Selvi Bey diş konusunda gelen müşterilere diş hekimleriyle birlikte ilgi gösterdi.
30
HAZİRAN / JUNI 2013
T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, UETD Başkanı Veyis Güngör 'Kahveci Kızlar' ekibiyle birlikte Rotterdam sokaklarında objektiflere böyle poz verdi.
Festivalde beraber yemek yiyen Durak Altıok ve Zekeriya Arslan her zamaki gibi sosyal aktifler.
ADACAMS standının içi, olası görüşmeler ve ziyaretler için ofis tarzında dizayn edildi.
Hem Cultifest'te hem de Multifestijn'de işini ciddiye alarak profesyonel stand kuran nadir şirketlerden Adacams, emeklerinin arkasındaki ekibin bir kısmı ile objektiflerimize böyle poz verdiler.
Celal Oruç'un oğlu İrfan Oruç, ablasının duğununde gelen misafirlere kapıda karşıladı.
Wegmisbruikers proğramında Hollanda'nın ünlü Türkleri arasına giren Ekinci BabaMercedes Türk, oğlu Remzi Ekinci ile.
Güler Finans'ın CEO'su Bahattin Güler babası Halil Güler'le beraber. Halil Bey oğlumla ne kadar gururlansam azdır diyerek Bahattin Bey'e sevgisini dile getiriyor.
İCM şirketinin CEO'su Mehmet Ali Kıran, su sistemlemlerini çalışanlarıyla birlikte ziyaretçilere tanıttı. İnsanlarıyla ilgilenme ve nezih dil kullanımı Mehmet Ali Bey'in en güçlü yönlerinden sadece ikisi.
31
HABER
HAZİRAN / JUNI 2013
COLOFON
HABER Laan op Zuid 474 3071 AB Rotterdam Nederland
Hoofdredacteur (Genel Yayın Yönetmeni) İbrahim Karaman / ibrahim@haber.nl
Hollanda'nın tanınmış simalarından Mengli Rahmi, Afganistan'dan iki tane genç kız evlatlık edindiğini belirtti ve gururla kızlarıyla fotoğrafa çıktı. Hollanda'da bakıcı aile tartışmaları sürerken kendisini bu güzel davranışından dolayı tebrik ederiz.
Cultifest'te en çok ilgi çeken standlardan birisi olan Türkmen Standında, gelen bütün misafirlerle tek tek ilgilenilmesiydi. Haliyle gelenler de çok memnun kaldılar.
Redactie: (Yayın Kurulu) Mehmet Güzelyurt Rabia Karaman Çiğdem Yüksel Zeynep Türkcan Özlem Hasip Art Direction & Fotografie: M. Fatih Karaman / fatih@haber.nl Advertenties / (Office: 010-2 900 900) Nur Öztürk / nur@haber.nl 0641-22 68 79 Interviews & Correspondenten: Çiğdem Yüksel, Serap Torremans, Suna Floret, Burhaneddin Carlak, Özlem Hasip, Merve Karaman, Ayşe Özkaya. Columnisten: Erdinç Saçan, Ahmet Suat Arı, Sedat Çakır, Veyis Güngör, Nafize Şener, Güneş Çobanoğlu, Ayhan Tonca, Kemal Şahin. Bloggers Makbule Orman, Ahmet Taşkan, Tülay Demir, Melek Usta, Willem Lageweg.
PvdA Milletvekili Selçuk Öztürk, Jilpaq CEO'su Faruk Halıcı, Simtronic'ten Ertan Torunoğulları, Yılmaz Finans'tan Metin Yılmaz ve TOV Arnhem Başkanı Rahmi Gemril, HABER Gazetesinin CultiFest'teki standını festivalde ziyaret ettiler.
43 minuten brandwerendheid! (Klassering EW30) Brandwerendheid en kunststof kozijnen gaan niet samen. Dit is met K-vision verleden tijd. De 30 minuten grens is in de TNO test ruim gehaald (43 minuten!). Bij projecten waar brandoverslag een thema is, is K-vision de enige mogelijkheid in kunststof kozijnen.
erland.
Balcı Reizen ortaklarından Cavit Balcı, Türk Hava Yolları özel maketinin Hollanda'da sadece kendilerinde olduğunu söyledi.
Medicalpark CultiFest'te, Anneler Günü'nde standlarına gelen bütün annelere gül dağıtarak onlara şükranlarını ilettiler.
Cinema: Aysun Keser, Neslihan Keser. Repr. Leiden Serap Torremans Repr. Eindhoven Ali Yücel Repr. Arnhem en Nijmegen Kürşat Bal Repr. Limburg Muzaffer Bozaslan Repr. İstanbul Dr. Hüseyin Keleş Abonnementen: abone@haber.nl e-mail & website:
CultiFest açılışını HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu yaptı.
info@haber.nl www.haber.nl
A-Team Kozijnen kendi alanında Hollanda'nın 2012'deki en iyi firması seçilmiştir.
ngen
www.ateamkozijnen.nl
ederlandse
Kunststof kozijnen met de grote K van Klasse!
GlasWin, Slank, slanker, slankst!
TREND
Het GlasWin systeem is een exclusief product. Het lijnenspel wordt zeer slank omdat er geen naar binnendraaiende ramen in het zicht komen.
Het GlasWin systeem combineert de uitstekende statische eigenschappen van structurele beglazing met de bijzondere warmte-isolerende eigenschappen van kunststof kozijnen.
K-vision K-vision is het allernieuwste profielsysteem van profine, speciaal ontwikkeld voor de Nederlandse markt. Vorm, kleur en flexibiliteit staan centraal. U kunt kiezen voor een vlak of verdiept kozijn. In de mooiste kleuren kiest u voor de Renolit cachering of voor de
PVC yerine HVL (Hout Venster Look
Ook de verdiepte kozijnprofielen met typerend sprongetje zijn standaard mogelijk. De nieuwe subsystemen noemen we Trend, City, Step en Classic. Kortom, u kiest, wij maken het.
M
STEP
AND
E IN HOLL AD
K-VISION
MA
EI N H O L LA N
D
orden op
YENi
Acrylaat PMMA toplaag.
as- en
uidsisolatie
CITY
- Schuifpuien - Gevelbekleding - Aanbouwen - Horren - Dak opbouw - Zonwering
D
n mooi.
+ A Kwaliteit + Garantie op kleurechtheid + Certificaat www.vision-accountancy.nl + Terrasoverkappingen
- Kozijnen - Aluminium Kozijnen - Houten Kozijnen - Profiel soorten - Deuren - Dakkapellen
teert deze
CLASSIC
Hollanda'nın en büyük 'kozijnen showroom'unu Dordrecht'te hizmetinize sunduk. Gelin istediğiniz her kalitede ve çeşitteki çerçeveyi yerinde inceleyin.
Adres: Galvanisstraat 13-15 3316 GH Dordrecht Telefoon: 078 - 618 21 89 Mobiel: 06 11 - 12 10 31