TÜRK TOPLUMUNUN GELECEĞI ÇOK PARLAK
Hayatımın laki merkezine ah um değerleri koyd
3 yıl önce Rotterdam Başkonsolosluğuna Muavin Konsolos olarak atanan Aslin Savran Hanımefendi’yle hoş bir sohbet gerçekleştirdik. 3 yıllık görev süresi 31 Ağustos’ta dolacak olan Aslin Hanım, genç yaşına rağmen donanımlı, aydın ve bilge biri. Ahlaki değerleri önemseyen, küçük şeylerden mutlu olabilen, kanaatkâr, çalışkan, fedakâr, dost canlısı ve sevgi dolu bir kişiliğe sahip. 18 ve19'da
ASLİN SAVRAN
HABER TEMMUZ / JULI 2014
Yıl/Jaar : 5
Sayı/Nr:
ISSN:1879-9981
45
CELAL ORUÇ ELEŞKİRT'E FAKÜLTE KURUYOR
www. haber•nl
H O L L A N D A'NIN
Bir kaç açıdan 'Şimdi Türkiye Vakti' İBRAHIM KARAMAN
4'te
Bir zamanlar Ramazan... İLHAN KARAÇAY
6'da
Cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerine AHMET SUAT ARI
8'de
Son çağrı, son ihtar..!
AZETESİ G İ Y İ EN
CUMHURBAŞKANINI ARTIK HOLLANDA'DAN SEÇEBİLECEĞİZ 24'te
175'ine yakın seçmeniyle Türkiye dışındaki en büyük seçim bölgesi olan Rotterdam'da bütün hazırlıklar tamamlandı. 31-Temmuz ile 3 Ağustos arası 4 gün süreyle AHOY'da oy kullanılacak.
TÜRKİYE’DE CEP TELEFONLARINIZ ARTIK KAPANMAYACAK 26'da
AVUKAT FADIME KILIÇ’IN VE TÜRK ÖĞRENCILERIN VIZE ZAFERI 22'de
SCHIEDAM'DA EĞITIM MERKEZI'NIN TEMELINE BAKAN TÜRKİYE'DEN GELDI
10'da
12'de
Ramazan Ayı, Tatil ve Kendimizle Muhasebe 14'te
Biz Bize 12 Ay yeteriz.. EDA KARA
20'de
9'da
Bir tatlı huzur(!) almaya gidiyoruz...
MEHMET EMIN ATEŞ
CDA, SOYKIRIMI KABUL ETMEYENLERİ HOLLANDA’DA İSTEMİYOR
SIMDI TURKIYE VAKTIDIR www.ysk.gov.tr sitesinden randevu almalısınız.
Yaz tatili ve şehirlerin manevi mimarları
ZEYNEL ABIDIN KILIÇ
22'de
16-17'de
METIN YAZAREL
VEYIS GÜNGÖR
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞININ ETKİLERİ HOLLANDA'YI YASA BOĞDU
26'da
Şimdi yaşadıklarımız ve yakın gelecekte Hollanda'daki duruşlarımıza dair. Ramazan'a, sürekli gündemimizde olan Türkiye'ye ve Eylül'den itibaren devam edecek hayatlarımıza dair. Tüm köşe yazarlarımız sizlerle paylaşıyorlar içten düşüncelerini... HOLLANDA VE TÜRKİYE'YE DAİR Yaz aylarına tekabül eden izin mevsimindeyiz. Nisan-mayıs ayları geldiğinde Türkiye özlemine yönelik en çok kullanılan cümleler "İzine gidiyor musun?" ya da "Bu sene izin var mı?" istifhamları. Geçen sayımızdaki dağıtımımız esnasında çok sayıda "İçinde harita var mı?" sorusu ile karşılaşınca bu sayımızda izinciler için özel bir harita çıkardık. Hem otoyol numaraları ve farklı rotalar mevcut, hem de şehirler arasındaki mesafelerin kaydını düştük. İzincilerin işine yaraması dileğiyle.
ızı Yazarlarım Mutlaka okuyun!
, 10, Sayfa 5, 6, 8, 9 a 12 14 ve 26'd
20'de
BİZ FILISTIN TARAFINDAYIZ FILISTIN'DE INSANLIK ONURU ÖLÜYOR MÜSLÜMANLARIN IZZET-I ŞEREFI ÖLÜYOR İsrail'in Gazze'ye düzenlediği orantısız saldırılarda ölenlerin sayısı 400'e yaklaştı. 3 bin kişinin yaralandığı bildiriliyor.
Sayfa 10, 15 ve 27'de
Doğal Lezzet
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
Şeker gibi bir bayram diliyoruz
2
Ramazan Bayramınız kutlu olsun NUR JUWELIER
Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun
HET GOUDHUIS Jan Evertsenstraat 77 1057 BR Amsterdam Tel : 020 618 24 42
FERAH TROUWRINGEN Hoofdweg 656 1055 AB Amsterdam Tel: 020 - 386 84 35 www.ferahtrouwringen.nl
Ramazan Bayramınız kutlu olsun
NUR JUWELIER Hoofdweg 656 1055 AB Amsterdam Tel: 020 - 386 84 35 www.nurjuwelier.nl
www.kilicadvocatuur.nl
www.fam24.nl info@fam24.nl
Vareseweg 69, 3047 AT Rotterdam Postbus 12124 3004 GC Rotterdam Tel: 010-24 59 015 Fax: 010-24 59 016
BAK-HOR-TECH
Bayramınızı kutlar, sağlık, başarı ve mutluluklar dileriz.
12 yıllık tecrübemizle fırın ve horeca sektöründe hizmete devam etmekteyiz... Tüm İslam aleminin Ramazan Bayramını kutlarız!
Prinsengracht 739-741 1017JX Amsterdam
Tel 020 - 475 0005 Fax 020 - 488 0254 Bayramınızı kutlar, sağlık, neşe ve mutluluklar dileriz
Durak Altıok info@izah.nl
www.izah.nl
Oranjeboomstraat 179 Thuiszorg IZAH is een AWBZ (Algemene Wet Bijzondere 3071 SH Rotterdam Ziektekosten) erkende instelling 010-215 10000
Strijkviertel 58 3454 PN De Meern
Tel: +31 30 666 76 76 Fax: +31 30 666 76 99
Ramazan Bayramınızı tebrik eder, güzellik, birlik ve beraberlik ve mutlu günler dileriz. Erasmusstraat 141 voorlichting 3035 LD, Rotterdam info@cmoweb.nl 010-4653365 http://www.cmoweb.nl
verzorging
Ramazan Bayramınız mübarek olsun. Tel: 033 4571001 Fax: 033 4330516 www.deisbo.nl
Zielhorsterweg 83 3813 ZX Amersfoort info@deisbo.nl
3
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
Ramazan Bayramınız kutlu olsun Türkiye'nin ağız tatlarını en iyi markalarla ayağınıza getiriyoruz
Ramazan Bayramınızı kutlar, esenlikler dileriz Groothandelsmarkt 69-78 3044 HC Rotterdam - The Netherlands T : +31.10.4378812 - 4371482 F : +31.10.4621494
www.tur-ned.nl
SİPOR İslam Okulları CITO bitirme sınavlarında bu yıl da üstün başarı göstermiştir.
Postadres: Postbus 51188 3007 GD Rotterdam
sağlık, başarı ve mutluluklar dileyerek tebrik ederiz.
sizlerle olsun
www.konyaliotantik.nl Putsebocht 113 3073 HE Rotterdam
tel: 010 - 484 63 48
Bezoekadres: Zegenstraat 120 Rotterdam 010 - 495 15 80
Schuttevaerweg 9-B 3044 BA Rotterdam
Jan de Jonghkade 82 1063 MJ Amsterdam Tel: 020 846 7703
ONDERHOUD
Tel: 020 - 4808050 Fax:020 - 4808051
www.arslanadvocaten.nl
Bayramınızı kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim. FAMILE FATMA ARSLAN info@finma.nl
Bayramınızı kutlar, herşeyin gönlünüzce olması dileği ile başarılarınızın devamı ve işlerinizde kolaylıklar temenni ederiz.
VERBOUWEN
Ramazan Bayramınızı kutlar, esenlikler dileriz
info@rhone-events.nl
Rhoneweg 12 1043 AH Amsterdam
Tüm İslam aleminin Ramazan Bayramını tebrik ederiz.
www.finma.nl
Bayramların en güzeli
www.rhone-events.nl
Ramazan Bayramınızı
Meent 15 3011 JA Rotterdam
Ramazan Bayramınızı kutlar, esenlikler dileriz GSM:06-26-31 03 04 simitsarayi-meent@hotmail.com
Tel: 010- 415 43 10 Fax 010- 415 52 67
RENOVATIE
PROJECT ONTWIKKELING
Ramazan Bayramınızı kutlar, işlerinizde başarılar dileriz. Binckhorstlaan 340 2516 BL ‘s-Gravenhage Tel: +31 (0)70 8 100 100 Fax: +31 (0)70 7 371 095
Personeelsdiensten in alle sectoren
Ramazan Bayramınızı kutlar, esenlikler dileriz
www.maliflex.nl
Mathenesserplein 99 B 3023 LA Rotterdam
Tel: 010 - 477 33 77 Fax: 010 - 477 49 94 info@maliflex.nl
HABER
4
TEMMUZ / JULI 2014
Ramazan Bayramınız kutlu olsun
Enerjiyi en ucuza kullanmanın yolu Ramazan Bayramınız kutlu olsun Siliciumweg 73 3812 SW Amersfoort T. 033-2601010 F. 084-8358143 E. info@solarstream.nl W. www.solarstream.nl
Ramazan Bayramınız kutlu olsun Hikmet Gürcüoğlu
www.sancak.nl info@sancak.nl
Productieweg 48 2382 PD Zoeterwoude
www.aktiereizen.nl Ramazan Bayramınız kutlu olsun Hooglandsekerksteeg 8a 2312 HR Leiden Telefoonnummer: 071 - 512 20 70 Faxnummer: 071 – 513 83 63
Mutlu bayramlar, başarı dolu işler dileriz Rahmi Gemril Gemril Holding BV Snelliusweg 40-18 • 6827 DH • Arnhem
www.gemrilbouw.nl
Tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı mübarek olsun Laan op Zuid 392 3071 AA Rotterdam Telefoon:010-480 81 84 Telefax:010-480 09 68 Website:www.amanos.nl Email:info@amanos.nl
Ramazan Bayramınız kutlu olsun Nijverheidsweg 39 4879 AP Etten-Leur Nederland
T: +31 (0) 76-50 369 92 F: +31 (0) 76-50 369 19 E: info@ozgazi.com
Ramazan Bayramınız mübarek olsun Ramazan Bayramınız kutlu olsun
www.adacams.nl
Keerweer 50 3316 KA Dordrecht E-mail: Info@GuvenImportExport.Com www.guvenimportexport.com Tel: + 31 (0) 78 6 51 13 02
Ramazan Bayramınız kutlu olsun
Gildemeesterplein 302 Winkelcentrum Presikhaaf T. 026 3610119 F. 026 3620889
www.stomerijzeyrek.nl info@zeyrek.nl
www.tover.nl
NEDERLAND
Ramazan Bayramınız kutlu olsun Hooglandsekerksteeg 8a 2312HR Leiden
Tel: +31 (0)71 - 512 2070 email:info@tover.eu
Ramazan Bayramınız kutlu olsun Binckhorstlaan 340 2516 BL ‘s-Gravenhage Tel: +31 (0)70 8 100 100 Fax: +31 (0)70 7 371 095
Ramazan Bayramınızı kutlar, hayırlı ve bol kazançlı bir iş hayatı dileriz. www.hotiad.nl info@hotiad.nl
Tel.: +31(0)10 245 00 90 Fax: +31(0)10 245 07 09
5
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
BİR KAÇ AÇIDAN 'ŞİMDİ TÜRKİYE VAKTİ' Kinaye, bir sözün, benzetme amacı güdülmeden, hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek biçimde kullanılmasına deniyor. Bu manşetimizdeki cümlemizi en yakın tanımlayabilecek sanat kinaye; ancak o da yeterli görünmüyor. Çünkü 'Şimdi Türkiye Vaktidir' dediğimiz zaman dört şey kasdediyoruz. Az zorlarsak 'kinaye-i âlâ' diyebiliriz buna. İBRAHİM KARAMAN Türk edebiyatında çok bilinen otuz civarında sanat vardır. Bunlardan neredeyse herkesin bildiği sanatlar teşbih, mecaz, tezat, mübalağa, tecahül-i ariftir. Bir de kinaye. Kinaye, bir sözün, benzetme amacı güdülmeden, hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek biçimde kullanılmasına deniyor. Bu manşetimizdeki cümlemizi en yakın tanımlayabilecek sanat kinaye ancak o da yeterli gelmiyor. Çünkü 'Şimdi Türkiye Vaktidir' dediğimiz
zaman dört şey kasdediyoruz. Az zorlarsak 'kinaye-i âlâ' diyebiliriz buna. 1. si yaz aylarına tekabül eden izin mevsimindeyiz. Eskilerin deyimi "izine gitmek" hala en çok kullanılan bir deyim. Yeni nesil belki tatile çıkmak diye de tanımlayabiliyor ama nisan-mayıs ayları geldiğinde bu eylemimizi en iyi tarif eden cümlelerden bir tanesi "İzine gidiyor musun?" ya da "Bu sene izin var mı?" istifhamlarıdır. Geçen
ibrahim.karaman@haber.nl sayımızdaki dağıtımımız esnasında çok sayıda ""İçinde harita var mı?" sorusu ile karşılaşınca bu sayımızda izinciler için özel bir harita çıkardık. Hem otoyol numaraları ve farklı rotalar mevcut, hem de şehirler arasındaki mesafelerin kaydını düştük. İzincilerin işine yaraması dileğiyle. 2.si Ramazan ve Bayram asıl Türkiye'de yaşanıyor. Ramazanın getirdiği manevi iklim, bereket havası ve insanlarımızdaki muazzam hareketlilik artık "Nerede o eski
Ramazanlar?" söylemini gündemimizden çıkartacak gibi görünüyor. Her sene Ramazan'ın daha hareketli ve daha dolu dolu yaşandığını gözlemliyoruz Türkiyemizde. Bu da artık çoklarımızın ya Ramazan'ın bir kısmını ya da bayramı Türkiye'de geçirme planlarını ortaya çıkarıyor. 3.sü gittikçe artan sayılarla karşımıza çıkan gurbetçinin Türkiye'ye dönüş hareketidir. Bilhassa beyin göçü dediğimiz olgu. Batıda yetişmiş olmasına rağmen kaliteli ve
kariyer sahibi gençlerimizin, Avrupa statükosunu aşamamaları, bulundukları pozisyonda yükselme ümitlerinin asgaride olması nedeniyle, ticari, sosyal ve toplumsal hayata katkıda bulunmak isteyenleri, artık Türkiye'yi tercih ediyor olmaları sözkonusudur. 4.sü Türkiye'nin tüm dünyada parlayan, ekonomisi sürekli yükselen bir grafik sergilemesi. Partizanca tutumu bir kenara bırakarak baktığımızda, Türkiye son 10 yılda cirosunu 230 milyardan dolardan, 830 milyar dolara yükselterek, gelişmekte olan ülkeler kategorisinde, yakalanması zor bir trende imza atmıştır. Yani 3 katından fazla büyümektir bu. Yılda bir defa gelen Ramazan'da şehirlerimiz için iftar vakti sözkonusu olur ya hani...İşte Türkiye'nin son 10 yıldaki gelişmesine ve insanımızın yükselen bilinç ve vizyonlarına baktığımızda, tüm dünya için yeni bir umut beliriyor adeta. Artık insanlık için 'Şimdi yeni bir Türkiye vaktidir' diyesimiz geliyor.
EVET, HABER GAZETESİ'NE ABONE OLMAK İSTİYORUM Adresinize gelsin, evinizde ya da işyerinizde rahat okuyun. Çocuklarınız okusun, sevdikleriniz okusun... Duyarsız kalmayın, çevrenizden haberiniz olsun... Adı - Soyadı / (Naam):
Posta Adresi / (Adres):
12 sayılık abone bedeli olan 35,- EURO’nun 1 defaya mahsus olmak üzere altta yazılı olan banka hesabımdan çekilmesine onay verdiğimi beyan ederim. Ondergetekende verleent hierbij tot wederopzegging machtiging aan: HABER om een bedrag af te schrijven van 35,- EURO eenmalig. indien u het niet eens bent met de afschrijving, kunt u binnen 30 dagen uw bank om terugboeking verzoeken.
Banka no / (Rek.nr.):
Tarih / (Datum): Posta Kodu ve şehir / (Postcode & Woonplaats ): İmza / (Handtekening): E-posta / (E-mail): of telefoon:
Bayramınız kutlu olsun
Yandaki bilgileri eksiksiz doldurup aşağıdaki e-mail ya da posta adresimize verilerinizi ulaştırdığınızda aboneliğiniz başlatılacaktır.
Posta adresi: HABER Laan op Zuid 915-b 3072 DB Rotterdam abone@haber.nl Tel: 010 -2 900 900
HABER
6
TEMMUZ / JULI 2014
BIR ZAMANLAR RAMAZAN... 2005 yılında beni bir Hollandalı gazeteci aramıştı. Ramazan hakkında düşüncelerimi sormuştu. 2005 yılındaki durumu anlatabilmek için benim ifadelerimi kullanmıştı ama, anlattıklarımın çoğu habere girmemişti. Anlattıklarımın bazıları da çarpıtılarak yayınlanmıştı. İLHAN KARAÇAY Bir zamanlar, yani 1960 ve hatta 1970’ler, Hollanda’daki Türkler için ‘sıkıntılı’ yıllardı. Bir Müslüman olarak Hollanda’ya gelmiş olan Türk, ezan sesi yerine kilise çanlarının sesi ile hüzünleniyordu. Kaldı ki o Türk, memleketinde olduğu gibi, en azından cuma günleri bir camide namazını kılmak istiyordu. Bir Türk için o zaman cami tabii ki bir hayaldı. Ama o Türk, dini inancının şartlarından birini yerine getirmek için yine de imkanlar arıyor ve buluyordu. Önceleri işyerinde yere serdiği küçük bir seccade üzerinde namazını kılıyordu. Öyle ki, o Türk’ün bu halini görüntüleyenler gazetelere koşuyor ve haber yapılmasını sağlıyorlardı. Gazeteler o zamanlar ‘Bu Türk ne yapıyor’ diye soruyorlardı. 1969 yılında ben, Hürriyet’in muhabirliğini yapmanın yanında Friesland’ın turistik köyü Grouw’da bir fabrikada 70 Türk’e tercümanlık yapıyordum. Ramazan ayı gelmişti.Yurttaşlarım oruç tutmak ve namaz kılmak istiyorlardı. Portatif barakalardan yapılmış pansiyonun bir odasını mescit haline getirmek için izin koparmıştım. Yemek programını da, sahur ve iftar saatlerine göre ayarlatmıştım. Yurttaşlarımın o zamanki mutluluğunu sizlere anlatmakta zorluk çekeceğim. Ramazan’ın ardından gelen Bayram sabahı, önce Bayram Namazı’nın kılınmasını sağladım. Daha sonra da yurttaşlarıma bir günlük Bayram izni kopardım. Küçük ve şirin Grouw köyündeki halk pansiyonun önünde toplanmıştı. Yurttaşlarımızı tebrik etmek için oluşan kuyrukta bekleşen halk, pansiyonun önünde bir festival havası yaratmıştı. Ne yalan söyleyeyim, ben de o manzara kar-
ilhan.karacay@haber.nl şısında gururlanmış ve onurlanmıştım. Daha sonraki yıllarda, Hollanda’daki Türkler kendi mescitlerini oluşturmaya başlamışlardı. O zamanlar caminin lafı bile edilmiyordu. Ama yine de ilk camimiz erken geldi. Almelo’da tercümanlık yapan Türker Atabek, ilk minareli caminin açılmasına önayak olmuştu. Daha sonra sı da malumunuz... Hollanda’da deneyim kazanan Türkler art arda cami açmaya başlamışlardı. Önceleri sokaklara taşarak namaz kılan Türkler, artık kendi camilerinde namaz kılabiliyorlardı. İslam Dernekleri kurulmaya başlandı. Türkler o kadar ileri gittiler ki, Hollandalılar’ın ilgi göstermediği kiliseleri satın alarak cami haline getirmeye başlamışlardı. Türkler’in dinlerine bağlılığı ve Ramazan’a gösterdikleri ilgi, Hollanda medyasında her zaman yer buldu. 2005 yılında beni bir Hollandalı gazeteci aramıştı. Ramazan hakkında düşüncelerimi sormuştu. 2005 yılındaki durumu anlatabilmek için benim ifadelerimi kullanmıştı ama, anlattıklarımın çoğu habere girmemişti. Anlattıklarımın bazıları da çarpıtılarak yayınlanmıştı.
Amayinedebizimiçinhatırısayılırbirhaberolmuştu. Bu haber, GPD Ajansı tarafından Hollanda’nın 28 gazetesine servis edilmiş ve yayınlanmıştı. Google’da arayıp bulduğum o haberi Geschiedenis. nl haber portalı bakın nasıl yayınlamış:
Yukarıdaki haber 2005’te yayınlanmıştı ama, benim anlattıklarım daha öncesine aitti. Dini Bayramlarımızda işyerlerinde ve okullarda tatil verilmesi isteğim hala gerçekleşmedi. Tek üzüntüm sadece budur. Şimdi bakar mısınız, nereden nereye geldiğimize...Bu günlere de çok şükür. Tüm okurlarımıza hayırlı Ramazanlar ve bayramlar dileğimle...
İNGILTERE BAŞBAKANI CAMERON'IN RAMAZAN MESAJI
Cameron: "Bu ay, ülkemizdeki ve yurtdışındaki Müslümanlar için yardımda bulunulan ve tefekkür edilen çok özel bir aydır" İngiltere Başbakanı David Cameron, ramazan ayının başlaması dolayısıyla yayımladığı mesajında, "Bu ay, ülkemizdeki ve yurtdışındaki Müslümanlar için yardımda bulunulan ve tefekkür edilen çok özel bir aydır" ifadelerini kullandı. İngiltere'deki Müslümanların en büyük bağışçılar olduğunu kaydeden David Cameron, bu çerçevede her yıl ramazan ayında toplanan bağışların miktarından duyduğunu memnuniyeti dile getirdi. Geçen yıl ramazan ayında birçok kişinin ülke genelindeki camilerde, toplum merkezlerinde, parklarda ve çadırlarda iftarlarını açtığını kaydeden Cameron, "Bu yıl da hükümet, Leeds'den Luton'a, Woking'den Manchester'a kadar yüzlerce topluluk için iftar programını desteklemektedir" dedi.
148 + 43 + 69 - 34 + 57 = ? 468 / 36 = ? 790 x 18 = ? 6936 - 1326 = ? etik ental aritm rir Soroban m lerini gelişti zlem beceri ö g e v e m Dinle sağlar Odaklanma ştirir cerisini geli e b k ti a m te Ma i rmak sistem Çift el 4 pa zandırır Özgüven ka
Ben bu işlemleri 3-5 saniyede yapabiliyorum. Ya sen?
SOROBAN MENTAL ARİTMETİK NEDİR? Sormen tarafından uygulanan Soroban Mental Aritmetik; Uzakdoğu'da yüzlerce yılın birikimi ile geliştirilmiş bir eğitim programıdır. Çocuklara zihinsel ve işlevsel yetenekler kazandırır, matematik becerilerini geliştirir. Çocukların aritmetik işlemlerini hesap makinesi, kağıt-kalem gibi hiçbir araçgereç kullanmadan, hızlı ve doğru bir şekilde zihinden çözebilmelerini sağlar.
GELECEĞİN DAHİLERİNİ YETİŞTİRİR
17 yıldır hizmetinizde
Bisschophamerstraat 1 (naast ANWB) 6511 NA • Nijmegen Tel: 024-3234433
www.luargalajurk.nl
7
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
RAMAZAN GELDİ, HOŞ GELDİ Lycamobile ile Onbir Ayın Sultanı Ramazan’da da sevdiklerinizle en uygun fiyatlarla doyasıya konuşun!
Türkiye
1
ct
/dk
sabit hatlar
9
ct
/dk
cep telefonları Bağlantı ücreti 9ct
Bu fiyatlardan yararlanmak için SAVER PLAN yaz 2525’e ücretsiz mesaj gönder ÜCRETSİZ SİM kart ve daha çok bilgi için www.lycamobile.nl ziyaret ediniz veya 0207543030 arayınız BURALARDA BULUNUR: R
.nl
Het Lycamobile SAVER PLAN is geldig vanaf 09-07-2013. Klanten kunnen op elk moment overstappen van het Standaard Tarievenplan naar het Saver Plan. Ten minste 30 dagen na activatie kan de klant weer terugkeren naar het Standaard Tarievenplan. De extra beltegoed promotie (€5 = €10, €10 = €20 en €20 = €40) geldt alleen voor het Lycamobile Standaard Tarievenplan en is niet van toepassing op het Saver Plan. Nadat de klant is overgestapt van het Standaard Tarievenplan naar het Saver Plan zal de klant het promotiebeltegoed verliezen. Het nieuwe tarief is geldig vanaf 1305-2014.
LM_NL_Haber_July_285x386mm.indd 1
26/06/2014 17:01
HABER
8
TEMMUZ / JULI 2014
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇIMLERI ÜZERINE Zira yaklaşık iki yıl önce, kendisi İslam Konferansı Örgütü başkanıyken Hollanda’ya yapmış olduğu bir iş ziyareti esnasında otelinde buluşup istişare etme fırsatı bulmuştuk. Kendilerine göre Müslümanlar yaşadıkları ülkelere ‘uyum’ sağlamalıydılar ve hükümetlerin bu yönde adım atmaları da gayet normaldi. Sanki bizler misafirmişiz de ev sahibinin kurallarına uymamız gerekirmiş babında nasihat edip konuyu kapattı. Statükoculuğun çok bariz bir göstergesiydi bu tavrı ve makamına yakıştıramamıştık. AHMET SUAT ARI Yaklaşık üç hafta sonra Türkiye’de ilk defa cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleştirilecek. İki turlu seçim sisteminin uygulanacağı seçimde adaylardan birisinin ilk turda % 50’nin üzerinde oy alması durumunda ikinci tur gereksiz olacaktır. Bir başka ilk ise yurt dışında yaşayan Türklerin de yaşadıkları ülkelerde oy kullanabilecek olmalarıdır. Bunun için gereken hazırlıkların tüm hızıyla devam ettiğini gelen duyurulardan anlamaktayız. Seçimlerin tatil dönemine denk gelmesinden dolayı katılımın düşük seviyede olacağı aşikar, ancak bu yurt dışında yaşayanların ilgisizliğine yorumlanmamalıdır. Yurt dışında yaşamaya başladığımdan beri ilk defa seçimler esnasında Türkiye’de olacağım. Şayet ikinci tur söz konusu olursa bunu yine Hollanda’dan takip edeceğim. Her ne kadar iletişim çağında fiziki olarak bir yerde bulunmanın fazla bir ehemmiyeti olmasa da, sokak atmosferi açısından bir farklılığın olacağı kesin. Ancak hem yaz tatili hem de Ramazan ayının da etkisiyle atmosferde hissedilir bir seçim havasını şimdiye kadar pek gözlemleyemedim. Sadece televizyon ve gazetelerde seçim havası ve
suat.ari@haber.nl
retoriği var, halk henüz o havaya girmemiş gibi. Sanırım ilerleyen günlerde hava oldukça ısınacak ve gerek meydanlarda gerekse diğer mekanlarda hararetli tartışmalar olacak. Sanki şu an millet neyin ne olacağını kavramamış gibi bir durum söz konusu. Seçimlere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra CHP ve MHP’nin ‘çatı’ adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ve BDP-HDP destekli Selahattin Demirtaş katılacaklar. Başbakan Erdoğan toplumun hemen hemen yüzde yüzü tarafından tanınırken, İhsanoğlu ve Demirtaş için aynı şeyi söylemek imkansızdır. CHP ve MHP kendi tabanlarından çıkaracakları bir adayın Erdoğan karşısında hiç şansının olmadığından hareketle bir ortak aday arayışı içine girmişler ve nihayetinde de Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun şahsında bir muhafazakar aday bulmuşlardır. Tabii ki maksat AK Parti tabanından oy çırparak Erdoğan’ın önünü kapamaktır. Ancak unutulan veya küçümsenen bir husus da söz konusudur. O da İhsanoğlu gibi bir muhafazakarı CHP içindeki ‘laikçi’lerin asla hazmedemeyeceğidir. Nitekim bazıları bunu Sayın İhsanoğlu’nun
aday gösterilmesi esnasında imza vermeyerek gösterdiler. Siyasetin basit matematik hesaplarıyla yapılamayacağı gerçeği daha sürecin başında muhalefete böylece hatırlatılmış oldu. Şu bir kaç günlük sürede edindiğim izlenimlere gelince, söyleyebileceğim tek şey görünen köyün kılavuz istemediğidir. Başbakan Erdoğan açık ara önde gitmektedir ve bunu gerek meydanlarda gerekse ekranlarda çok iyi bir şekilde hissettirmektedir. Söylemleri ‘halkçı’ ve alışılmış ‘devletçi’geleneğin tam zıddıdır. Seçmenlere farklı bir cumhurbaşkanı olacağını ve bunu da onlar için yapacağını söylemektedir. Soğuk, kasıntı ve resmi bir cumhurbaşkanı yerine, sıcak, samimi ve açık bir cumhurbaşkanı vaad etmektedir ki bu da özellikle taşralı ve taşra kökenli şehirlilerde büyük etki yaratmaktadır. Erdoğan’ın ısrarla vurguladığı bir diğer husus ise icracı bir cumhurbaşkanı olmak istediğidir. Bir tür başkanlık sistemi de diyebiliriz, ancak bunun mevcut yasalarla nasıl olacağı belirsizdir. Muhalefetin adayı İhsanoğlu ise gerek mitinglerde gerekse bir kaç gün önce kamuoyuyla paylaştığı seçim vizyonunda gündem belirle-
meden çok öte bir tavır sergilemektedir. Bırakın gündem belirlemeyi Erdoğan’ın belirlediği gündemin peşine takılmaktadır. Hem icracı cumhurbaşkanlığına itiraz etmekte hem de “Ekmek için Ekmeleddin” sloganıyla vizyonunu açıklamaktadır ki bu da kendisiyle yaman bir çelişki içine girdiğinin açık bir göstergesidir. Hele hele Filistin’deki İsrail şiddeti konusunda sarf ettiği “tarafsız kalmalıyız” sözü yenilir yutulur cinsten değildir. Aslında onun bu tavrı beni hiç şaşırtmadı dersem mübalağa yapmış sayılmam. Zira yaklaşık iki yıl önce, kendisi İslam Konferansı Örgütü başkanıyken Hollanda’ya yapmış olduğu bir iş ziyareti esnasında otelinde buluşup istişare etme fırsatı bulmuştuk. O sohbet esnasında Avrupa’da yükselen ırkçılık ve islamofobi de gündeme gelmiş ve hükümetlerin özellikle Müslüman kökenlilere yönelik kategoral yaptırımları hayata geçirdikleri kendisine iletilmişti. Kendisinin konuya yaklaşımı bizim hiç de beklemediğimiz bir türdendi. Kendilerine göre Müslümanlar yaşadıkları ülkelere ‘uyum’ sağlamalıydılar ve hükümetlerin bu yönde adım atmaları da gayet normaldi. Sanki bizler misafirmişiz de ev sa-
hibinin kurallarına uymamız gerekirmiş babında nasihat edip konuyu kapattı. Statükoculuğun çok bariz bir göstergesiydi bu tavrı ve makamına yakıştıramamıştık. Aynı tavrı Mısır darbesi ve Orta Doğu’daki gelişmelerde de gördük. Haliyle şaşırmamak pek de abartılı olmayacaktır. Bakalım önümüzdeki günlerde nelere şahit olacağız. HDP-BDP adayı Selahattin Demirtaş’ın adaylığı bir formaliteden başka bir şey değildir. Maksatları ilk turda ne kadar güçleri olduklarını göstermektir sadece. Benim kanaatime göre güçlü oldukları bölgelerde güç kaybı yaşayacaklar, ancak diğer bölgelerde bir takım tepki oylarını alacakları kesindir. Bu seçimlerde beni en çok kaygılandıran kullanılan usluptur. Bu uslup hem hakaret içermektedir hem de doğrudan şahısları hedef almaktadır. Bu da devletin zirvesine oturmaya talip şahıslara yakışmamaktadır. Umarım idrak ettiğimiz Ramazan ayının hatırına bundan vazgeçilir ve medeni bir seçim süreci yaşanır. Ramazan bayramınızı şimdiden tebrik eder, her gününüzün bayram tadında geçmesini dilerim.
ZAHET, Hollanda’da yaşayan yardıma ihtiyacı olan herkese hizmet veren bir sağlık kurumudur. Yabancılar için bakım hizmetini kolay erişilebilir yapıyoruz. Kültürel farklılıkları kabul ediyor, bir zenginlik olarak görüyoruz. Hizmetlerimizi hastaların kültürel farklılığını göz önüne alarak sunuyoruz. Hizmetlerimizde; hastaların dini inançlarına, ananevi gelenek ve alışkanlıklarına azami dikkat gösteriyoruz. Hastalarımıza kendi dillerinde hitap ederek, onları kendi evlerinde hissetmelerini sağlıyoruz. Daha fazla bilgi almak ve hizmetlerimizi yerinde görmek için, sizi BEEKUBBERGEN’deki bakımevimize bekliyoruz. KENDİ DİLİNİZDE VE KÜLTÜRÜNÜZDE SAYGI, SEVGİ, ŞEFKAT VE KALİTE VAZGEÇİLMEZ PRENSİPLERİMİZ
ile en T E H ZA ünler g u l t mu lsun. o n i z i s
Stichting ZAHET Verbindingsweg 13 6573 BS Beek-Ubbergen
T. 024-7630420 F. 024-7630421 E. info@zahet.nl
9
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
SON ÇAĞRI, SON IHTAR..! Türkler'in verdiği oylarla siyasi arenada arz-ı endam eden eski siyasetçilerimizle ilgili bir durum tespitiyle toplusal karşılıklarına bakmak istiyorum. Kişisel olarak çok iyi fırsat ve imkanlara sahip olabilirler, bireysel konumlarına itirazımız yok, fakat toplumda iz bırakan her hangi bir karşılıkları da yok maalesef.
METİN YAZAREL Ermeni kuruluşları birliği FAON, Almelo kentinde Türk sivil toplum örgütleri tarafından 1 Haziran tarihinde düzenlenen gösteri mitingine katılanlar ve organizatörler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Amaçları Türklerin “ifade özgürlüğünü” kötüye kullandıklarını ileri sürerek soykırımı iftirasını inkar etmenin yasaklanmasını sağlamak. Meclise verilen bir önergede olduğu gibi, Türk sivil toplum kuruluşları üzerinde baskılar kuracak kanuni düzenlemelerle, örgütlü toplum olmamızın önünü kesmek. Söz konusu girişimin sadece örgütlerle sınırlı kalacağına ihtimal vermiyor, bireysel özgürlükler ve kişilik haklarımıza da kısıtlamalar getirileceğini düşünüyorum. Nasıl ki geçmişte politikaya girmek isteyen adaylara dayattıkları gibi, önemli yerlerde görev almayı hak eden Türk gençlerine de soykırımı inkar yasasını kabul ettiklerine dair imzalar attırmak isteyecekler. İş hayatında, okulda, sokakta, sosyal her alanda, yüz karası insanlık suçu olarak karşımıza çıkaracaklar. Meselenin duygusal yönünü bir tarafa bırakırsak, çocuklarımızın buradaki varlığını tehlikeye atacak, ayrımcılık ve hak ihlallerine sebebiyet verecek yaptırımlar uygulayacaklar. Ermeni Federasyonu FAON'un internet sitesinde çabalarından dolayı şükranlarını
KONSOLOSLUKTA DANIŞMA BIRIMI OLUŞTURULDU
metin.yazarel@haber.nl
ifade ederek duyurduğu, 'De motie, ingediend door CU, SGP, PVV en CDA verwijst naar de periode 1915-1918 toen in het toenmalige Ottomaanse Rijk ongeveer 1,5 miljoen mensen op gruwelijke wijze werden afgeslacht (Armeniërs, Syrisch Ortodoxen en Pontische Grieken)' haberine rağmen, bizim siyasetçilerimizin CDA gibi partileri savunma çabalarını esefle telin ediyor ve kınıyorum. 'Parti başkanım benimle görüştü Pieter Omtzigt’in Ermeni tarafını tutan çalışmaları CDA partisini bağlamaz' diye savunulmasına anlam veremiyorum. Parti-pırtı ayırımı yapmadan bizden olan tüm siyasetçilere bir soru yöneltmek istiyorum. Eğer sizler burnunuzun dibini yakın geleceği öngöremiyorsanız ne demeye ve kime hizmet için siyaset yapıyorsunuz sorusunu sormak isterim. Vakti zamanında Ermeni meselesiyle ilgili nasıl ters köşe olduğumuzu tekrar hatırlatmakta fayda mülahaza ediyorum. 21 Aralık 2004 tarihinde Hıristiyan Birlik (CU) Andre Rouvoet tarafından sunulan, Harry van Bommel (SP), Kees van der Staaij (SGP), Lousewies van der Laan (D66), Hans van Baalen (VVD), Mat Herben (LPF), Wijnand Duyvendak (GL) ve Geert Wilders’in da imzasını taşıyan önerge oy çokluğuyla kabul edilmişti. O
dönemin Türk kökenli milletvekilleri Nebahat Albayrak, Coşkun Çörüz, Nihat Eski, Fadime Örgü ile Fatma Koşer Kaya’nın da katıldıkları oturumda oylama meclis grup kararı şeklinde gerçekleşmiş ve tüm partiler evet oyu vermişlerdi. Türkler'in verdiği oylarla siyasi arenada arz-ı endam eden eski siyasetçilerimizle ilgili bir durum tespitiyle toplusal karşılıklarına bakmak istiyorum. Kişisel olarak çok iyi fırsat ve imkanlara sahip olabilirler, bireysel konumlarına itirazımız yok, fakat toplumda iz bırakan her hangi bir karşılıkları da yok maalesef. Bu değerlendirmeden sonra politikayla ilgisi olan tüm siyasilere son bir çağrıda bulunmak istiyorum. Gelecek seçimlerde katılımın yüksek olmasını arzu ediyorsanız, elinizi taşın altına koyun, toplumun moral ve motivasyonunu yükseltecek siyasi riskler alarak politik kariyerinize yatırım yapın. Ve bu ikazı son çağrı, son uyarı olarak kabul edin. Not: İzine gidecek olanlara iyi tatiller dilerken, yaklaşan Ramazan Bayramı'nın tüm insanlığa barış, huzur ve mutluk getirmesini diliyor, bayramınızı tebrik ediyorum.
H
ollanda’da çocukları ellerinden alınan ya da gençlik daireleriyle sorun yaşayan Türklere yardımcı olmak amacıyla Rotterdam Başkonsolosluğu’nda danışma birimi oluşturuldu. Yeni hizmetleriyle ilgili bilgi veren Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, gençlik daireleriyle sorun yaşayan Türklere yardımcı olmak için bu inisiyatifi aldıklarını söyledi. İlk başta bir pilot proje olarak başlatıldığını belirten Oral, "Üç ay sürecek proje çerçevesinde, vatandaşlara her Cuma günü, 09.00-12.00 saatleri arasında hazır bulunan Bureau Jeugdzorg görevlileri Deniz Çatıkkaş ve Okan Balaban tarafından danışmanlık hizmeti verilecek" ifadelerini kullandı. Togan Oral, “İki yıl kadar önce iki ülke yetkililerinin de gündemini oldukça meşgul
Filistin için ayağa kalk t-shirt'leri 2 haftadır süren İsrail'in korkak ama amansız saldırılarına karşı, Hollanda'dan da Filistin halkına yardım etme çabaları yükselmeye başladı. Bunlardan biri de Amsterdamlı Mehmet Akkoç'un inisiyatifiyle ve Mona Lima'nın dizayn ettiği 'Filistin için ayağa kalk' yazılı ve çizimli T-shirt'ler. Proje hakkında Mehmet Akkoç şunları söyledi: "Proje bir kaç kişinin bir araya gelmesi ile oluştu.
T-shirt'leri internet sitesinden satıp geliri tamamıyla Filistin'e bağışlayacağız. Amacımız sadece satış değil. Binlerce insanın T-shirt'leri giyip aynı gün işine gücüne gittiğini düşünün... Böylece bir birlik oluşturup bu adaletsiz ve insafsız savaş hakkındaki düşüncelerini böyle toplumsal bir şekilde beyan etmek. T-shirt'ler çok masum. Design'i Mona Lima adında Faslı bir arkadaşımız yaptı, bu arkadaş daha önceki Filistin
eden ailelerinden alınan çocuklar konusunda Bureau Jeugdzorg ile bu zamana kadar yaptığımız olumlu görüşmeler neticesinde bu proje hayata geçirilmiştir.” dedi. Vatandaşların gençlik daireleri ile ilgili kendi dillerinde bilgi alabilmelerin önemli olduğu vurgusunu yapan Togan Oral, Bureau Jeugdzorg görevlileri Okan ve Deniz Bey'lerin konsoloslukta hizmet vereceklerinnden memnun olduğunu belirtti. “Okan ve Deniz beyler vatandaşlarla bire bir konuşarak danışmanlık hizmeti vereceklerdir. Özelikle Cuma gününü seçtik çünkü Cuma günleri hukuksal danışmanımız da başkonsolosumuzda hizmet vermektedir. Olur ya hukuksal bir durum söz konusu ise hemen o konuda da bilgi alınabilsin” dedi.
n Satışlardan elde edile 'e in gelir Filistcek gönderile
protestoları için de çizimler yapmıştı. İnsanları bu proje ile hep birlikte somut bir şeyler yapmaya davet edeceğiz. Proje bir kaç kişi tarafından düşünüldü ve hiç bir maddi veya başka bir destek almadan yapılacak. Maksadımız statüko dışında bir şeylerin başarısını göstermek. İnsanlar olarak pasif davranışlarımızdan sıyrılıp, sesimizi duyurmamız gerektiğini düşünüyoruz".
www.standupforpalestine.com sitesinden T-shirtleri sipariş verebilirsiniz.
.com
€59
’dan
Hayallerinizi Corendon’la Yaşayin
BAŞLAYAN FIYATLARLA VERGILER DAHILDIR
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
10
YAZ TATILI VE ŞEHIRLERIN MANEVI MIMARLARI Yaz mevsiminin şu sıcak günlerinde, bir çoğumuz yaz tatili dolayısıyla anavatan Türkiye’de, bir kısmımız ise Hollanda’da elli yıl içinde geliştirdiğimiz Ramazan gelenekleriyle oruçlarını tutuyorlar. Ancak Ramazanın son günlerine yaklaştığımız bir zaman diliminde, katil İsrail yönetimi Filistinli kardeşlerimizi adeta imha edercesine katlediyor. Yüreklerimiz yanıyor, dua ve maddi yardımlardan başka elimizden bir şey gelmiyor. Allah oradaki ve diğer ülkelerde zulm altında inleyen din kardeşlerimizi korusun, yardım etsin, güç ve kuvvet versin. Onlara yardım etmek isteyenlerin sayısını artırsın. VEYİS GÜNGÖR Yaz mevsiminin şu sıcak günlerinde, bir çoğumuz yaz tatili dolayısıyla anavatan Türkiye’de, bir kısmımız ise Hollanda’da elli yıl içinde geliştirdiğimiz Ramazan gelenekleriyle oruçlarını tutuyorlar. Ancak Ramazanın son günlerine yaklaştığımız bir zaman diliminde, katil İsrail yönetimi Filistinli kardeşlerimizi adeta imha edercesine katlediyor. Yüreklerimiz yanıyor, dua ve maddi yardımlardan başka elimizden bir şey gelmiyor. Allah oradaki ve diğer ülkelerde zulm altında inleyen din kardeşlerimizi korusun, yardım etsin, güç ve kuvvet versin. Onlara yardım etmek isteyenlerin sayısını artırsın. Yaz tatillerini Türkiye’de geçirecek dostlarımıza farklı bir tatil perspektifi sunmak için, aşağıda örneklerini bulacağınız, esasen Hollandalı Mesnevi kursiyerlere haftalık yazı olarak kaleme alınmış bir alternatif sunmak istiyorum. Memleketlerini ziyaret edenlerin bir de tatillerini bu gözle değerlendirmelerini salık vermek isterim. *** Dört yıl önce bir grup arkadaşla uzun bir otobüs yolculuğu ile Bosna’ya bir gezi dünlemiştik. Başkent Sarayova’ya varınca, grubun içinden Ali Yağcı beyefendi mikrofonu eline alarak şunları söyledi: “Arkadaşlar, bir şehri ziyaret ederseniz, ilk önce o şehrin manevi
veyis.gungor@haber.nl mimarlarından izin alınız ki, ziyaretleriniz makul olsun. Yabana atılacak bir teklif değildi bizim için. Hemen Boşnak lider merhum Aliya İzzetbegoviç’in mezarını ziyaret ederek, duamızı yaptık ve şehrin gezilmesi için adeta izin almıştık. Bu geleneği artık kendime adet edinip, yeni ziyaret ettiğim şehirlerin ilk önce manevi mimarlarını ziyaret eder oldum. Buradan hareketle Hollanda’dan anavatanda ziyaret ettikleri şehirleri ziyaret eden dostlarımızın böyle bir geleneği kendilerine adet edinerek, tecrübelerini arkadaş ve dostlarıyla paylaşmasını arzu etmekteyiz. *** Konya örneğini siz değerli okuyucularımla paylaşmak isterim. Konya’yı ziyaret edenlerin şehri gezmeye başlamadan önce, şehrin manevi mimarlarından Mevlana Celaleddin Rumi ve Şems-i Tebrizi, Şeyh Sadrettin Konevi, Ateşbaz Veli, Hacı Veyis Zade, Tavus Baba ve Konya çevresinde Ladikli Ahmed Ağa, Cemal Ali Dede, Ebu Said Mehmed Hadimi hazretlerini ziyaret etmeleri farklı bir yaz tatilinin başlangıcını oluşturur. Zaten Hz. Pir’de öyle demiyor mu: Beni ziyaret etmeden önce Şems-i Tebrizi’yi ziyaret edin… Bu çerçevede; okuyucularımızın Hz. Mevlana ve Şems-i Tebrizi hakkında bir çok bilgi-
ye sahip olduklarını düşünerek, sadece iki olaya dikkat çekmek isterim. Bunlardan bir tanesi Mevlana Celaleddin Rumi ile Şems-i Tebrizi’nin ilk buluştukları yer ve o an aralarında geçen konuşmadır. Konya’yı bilenler hatırlayacaklardır. Alaeddin tepesinden Mevlana müzesine doğru ilerlerken, sol kolunuzun üzerinde Yeşil Kubbe’yi hatırlatan küçük bir anıt göreceksiniz. İnsanların telaşlı şekilde sağından ve solundan geçtikleri ancak pek merak edip bakmadıkları o anıt halindeki nokta, iki denizin, oyanusun yani Mevlana ve Şems’in 30 kasım 1244 tarihinde, bir ikindi vakti ilk karşılaştıkları yerdir. Burada aralarında geçen konuşmayı mutlaka duymuşsunuzdur. Mevlana, bir beygir üstünde talebeleriyle buradan geçerken, bir yabancı yani Şems, beygirin yelesinden tutmuş ve Mevlana’ya şu soruları sormuş: ‘Allah’ın elçisi Muhammed mi büyük, Beyazid-i Bistami mi büyük? Mevlana hiç tereddüt etmeden, Muhammed’in bütün peygamberlerin ve velilerin efendisi olduğunu ve bunun için O’nun en büyük olduğunu söyler. Şems hemen söze karışır ve şunları söyler: ‘Peki, peygamber niye Allah’a ‘Şanın yüce olsun. Biz seni layıkı üzere tanıyamadık’ derken, Beyazid-i Bistami ‘Şanım yüce olsun. Benim liyakatım yüksektir. Ben sultanların sultanıyım’ demiştir. Bunu duyan Mevlana bir çığlık atarak
bayılmıştır. İşte bu konuşmaların yaşandığı yerde durup bunların oluşunu tasavvur etmek insanı farklı alemlere götürmektedir. *** Hızlı bir geçiş yaparak, Hz. Pir’in son gününe gelmek isterim. 1200’lü yıllarda Konya kavramın tam manasıyla bir çok kültürlü bir şehirdir. Müslümanlar çoğunlukta olmak üzere, Hıristiyanlar, museviler, ateistler yan yana yaşamaktadırlar. Mevlana müslümanların yanısıra Konya’da yaşayan diğer din ve kültür sahipleriyle çok iyi ilişkiler içindedir. Bu ilişkilerin zirve noktası Hz. Mevlana’nın hakka kavuşma, Vuslat günü kendini çok daha net bir şekilde kendini göstermiştir. Zira 17 Aralık günü, akşama doğru vefat eden Mevlana’nın cenaze merasimi ertesi gün sabah başlayıp, akşama kadar devam etmiştir. Zaman zaman tartışmalarında yaşandığı cenaze töreninde ağlayan Hıristiyanlar, Mevlana bizim üstadımız, ağlayan Museviler bizim Musa’mız derken, Müslümanlar ‘bırakın o bizimdir’ diyerek Mevlana’ya sahip çıkarak cansız bedenini taşımak istemişlerdir. İşte bu duygu ve düşüncelerle, yaz tatilimizi geçirdiğimiz farklı şehirlerin manevi mimarlarını tanımak süretiyle, tatilimize renk katar ve bu tecrübemezi dost ve arkadaşlarımızla paylaşabiliriz.
‘Gazze’nin ihtiyacı var’ diyerek ödülü reddetti
Cezayir Milli Futbol Takımı'nın yıldızı Slimani, "Filistinlilerin ve Gazze'nin bu yardımlara ihtiyacı var" dedi. Cezayir Milli Takımı’nın golcü futbolcusu İslam Slimani, Arap iş adamları ve sanatçılarının vermek istediği primi ”Gazze’nin bu yardımlara ihtiyacı var” diyerek reddetti. Kendisinin ve diğer futbolcu arkadaşlarının paraya ihtiyacı olmadığını fakat Gazze’nin buna ihtiyacı olduğunu belirten Slimani, Cezayir Haber Gazetesi’ne verdiği demeçte, ‘”Gazzeli kardeşlerimizin yardıma ihtiyacı var, bizim hiç kimsenin parasına ihtiyacımız yok. Fakat Filistinli kardeşlerimizin bu paralara ihtiyacı var” ifadelerini kullandı. Bazı Arap sanatçılar ve iş adamları 2014 FIFA Dünya Kupası’nda atılacak her gole karşılık Cezayirli futbolculara para ödülü ve son model araba hediye edeceklerini söylemişti.
11
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
45 yaş için 55 bin imza toplandı HOLLANDA ORDUSUNDAKI MÜSLÜMAN ASKERLERE IFTAR
30 Haziran 2014 itibariyle müracaatı sona eren Geri Dönüş Yasası’nın uzatılması için ‘Özgürlük Platformu’ tarafından toplanan 55 bin imza,Hollanda Parlamentosu Meclis Komisyonu üyelerine teslim edildi.
düşünen vatandaşlarımızın 2 yıl daha bu yasadan yararlanmalarını sağlamak adına imza kampanyasını düzenledik. Amacımız, 30 Haziran 2014 tarihinde sona eren bu yasanın süresini mümkün olduğunca uzatılmasını sağlamaktır. Bu çerçevede topladığımız 55 bin imza dosyasını Meclis Komisyonu üyelerine teslim ettik. Artık bundan sonra bekleyip, göreceğiz. Bizim temennimiz, Hollanda Parlamentosu’nda görev yapan 6 Türk kökenli milletvekilimizden de gerekli desteği sağlamalarıdır.” şeklinde açıklamalarda bulundular.
55 BİN İMZA TOPLANDIHollanda’nın değişik bölgelerinde faaliyetlerini sürdüren bazı STK temsilcileri tarafından yaklaşık 2 aydır sürdürülen yoğun çalışmalar sonucu 55 bin imzayı topladıklarını söyleyen ‘Özgürlük Platformu’ temsilcileri, “Halk arasında 45 Yaş Yasası olarak bilinen Geri Dönüş Yasası’na müracaat 30 Haziran 2014 itibariyle sona erdi. Ancak Özgürlük Platformu olarak (şartları uygun olan) Türkiye'ye kesin dönüş
Malik Azmani (Liberal Parti – VVD), Paul Ulenbelt (Sosyalist Parti –SP), Norbert Klein (50Plus/Klein) ve Brigitte van der Burg
(Liberal Parti – VVD)’dan oluşan Hollanda Meclis Komisyonu üyeleri imza dosyalarının teslimi sırasında yaptıkları konuşmada, “Değişik partilerden milletvekilleri olarak bize sunulan bu dosyaları inceleyip, Meclis gündemine taşımak istiyoruz. Konunun Meclis gündemine taşınması için gerekli 50 bin imza yeterince sağlanmış. Umarız sizin istediğiniz şekilde gelişme olur.” dediler. Muzaffer Uğur, Mustafa Akbulut, Ahmet Bilgin, Bektaş Şahin, Akın Özvezneci, Emin Özdemir, Hikmet Gür, Hasan Hüseyin Tosun'dan oluşan ‘Özgürlük Platformu’ üyeleri, sadece bu konuya odaklı değil, toplumumuzun başka hassas konularında da gerekli çalışmalar yapmayı amaçladıklarının altını çizdiler.
Hollanda, Savunma Bakanlığı silahlı kuvvetlerinde görev yapan Müslüman askerler ve aileleri için iftar düzenledi. Geleneksel hale gelen ve bu yıl dokuzuncusu gerçekleştirilen iftara jandarma genel komutanlığı ev sahipliği yaptı. Hollanda ordusunda 2009 yılından bu yana manevi rehberlik yapan binbaşı Suat Aydın’ın okuduğu Kuranı Kerim tilaveiyle başlayan programda, farklı bölgelerde hayatını kaybeden askerler için saygı duruşunda bulunuldu. Kraliçe Maxima Kışlasında verilen iftara, kara, hava ve deniz komutanlıkları temsilcileriyle ülkenin silahlı kuvvetlerinde görev yapan, aralarında Türk kökenlilerin de bulunduğu farklı rütbelerdeki müslüman askerler, aileleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Rize'de fıkra gibi oruç kazası
Bu Ramazan’ın en ilginç ezan kazası Rize’nin Ardeşen ilçesinde yaşandı. İlçeye bağlı Hoşdere Köyü Camisi’nde cami görevlisi iftar ve akşam ezanını 8 dakika önce okumaya başladı. Görevlinin ezanı erken okuduğunu fark eden köy sakinleri camiye girerek hocayı uyardı. Ezanı okuyan kişi, ezanı bitirir bitirmez aralarında erkek ve kadınların bulunduğu bir grup köylü camiye gitti ve ezanı erken okudun uyarısında bulundular. Ezan okuyan görevlinin ise tepkisini, Yöredeki Lazlar'ın sıklıkla kullandığı şaşırma tepkisi olan ‘Oy Anasini’ ifadesi ile dile getirdi.
‘den fazla TV kanalını izle Türkçe, Arapça, Farsca, Kürtçe, Afganca, Tajikce, Azerice, Ermenice ve Aşurice
Aylık Ödemesiz
Sınırsız Abonelik
Ücretsiz İzleme Cihazı
GLTURK’ü satın almak için aşağıdaki bayilerimizle irtibata geçebilirsiniz
satın almak için, www.glturk.com adresinden veya aşağıdaki iletişim telefonlarından bize ulaşabilirsiniz
Ali Sahir .com tarafından desteklenmektedir
.com tarafından sağlanmaktadır
+31-643-796 559 Müşteri Hizmetleri Tel: +1 416.640.2405 Ücretsiz Arama: 1.866.859.4545 info@glturk.com
Bayi Olmak için Tel: + 1 905.762.5046 1.800.803.4410 ext.5046 apply@glturk.com
13-12-0013
‘den fazla Türk TV kanalı
HABER
12
TEMMUZ / JULI 2014
BIR TATLI HUZUR(!) ALMAYA GIDIYORUZ... Ağır ve acı bedeller ödüyoruz toplum olarak. Her alanda bizleri temsil edecek koca koca adamlarımız/kadınlarımız var. Politikacılarımız, Sivil Toplum Örgütlerimiz var. Medyamız, sayıları 500’e yakın cami-cemiyetimiz var. Ve hâlâ her gün; hizmet etmek ve bir boşluğu doldurmak amacıyla yerden mantar gibi biten yepyeni oluşumlarımız var. İyi de; “un var, yağ var, şeker var, neden helva yapıp yiyemiyoruz?” ve neden hep bizler bedel ödemek zorunda bırakılıyoruz... ZEYNEL ABİDİN KILIÇ “Çevrelerine uymak için kendilerini yontanlar, tükenip giderler” (R.HULL) Devlet işidir, olur bunlar!.. Bir Alman, bir Fransız, bir İngiliz ve bir Türk´e, “Öbür dünyaya giderken yanınızda ne götürmek istersiniz?” diye sormuşlar. Alman ‘Bira’ istemiş, Fransız ‘Şampanyasız gitmem’ demiş, İngiliz ise ‘İskoç viskisi’ istemiş. Türk ise, “Bana öyle şeyler lüks gelir, ben 6 adet vesikalık fotoğraf, ikametgâh ilmühaberi, nüfus cüzdan örneği ve Adli Sicil Belgesi götürürüm, muhakkak orada da isterler” demiş. 2 yıl önce Türkiye’de kaldığımız süre içerisinde, bürokrasi ile olan ilişkilerimiz sırasında, maalesef böyle bir durumla karşılaştık. Devletin yanlış uygulamaları, hantal yapısı vatandaşın üzerinde hâlâ taşınması zor bir yük gibi duruyor. Kaldırın bu yükü artık; vatandaş rahat bir soluk alsın. En iyisi olmak varken, “eskisinden iyiyiz” demek yetmez. Vatana doğru yola çıkarken, kıssadaki hisseden payınıza düşecek olanı almaya hazırlıklı olun!.. YINE YOL GÖRÜNDÜ... Yollara düşme telaşı ve hazırlığındayız. Anayurdu, baba yurdu hatta ebe-dede yurduna doğru özlemle, heyecanla, coşkuyla, büyük bir sevinç ve arzuyla çıkılan yolculukların arifesindeyiz. Cennet vatanın havasını teneffüs etmek, ekmeğini-aşını yiyip, suyundan içmek ve sevdiklerimizin gül cemallerini temaşaya durmak, hayatımızın vazgeçilemez ihtiyaçlar hanesinde hep üst sıralardaki yerini mu-
hafaza etti ve etmeye de devam ediyor. “Devam edecek mi?” sorusuna verilecek cevap beni biraz tedirgin ediyor ve korkutuyor... Zira, bizim çocuklarımızın başka öncelikleri var. Ve onlar, Hollanda’yı ana-baba, ebe-dede yurdu olarak gördüler, kabul ettiler. Yani bizim duyduğumuz heyecanı, sevinci, coşkuyu ve arzuyu onlar asla duyamayacaklar... Yazık! Hem de çok yazık!.. Bu bağın koparılmasında bizim de payımız çok büyük... ‘Böylesi daha iyi’ dediğinizi duyar gibiyim. Kim bilir, belki de.
CUMHUR, REISINI SEÇECEK (!) Türkiye’de halk ilk defa cumhurbaşkanını seçecek(!) ve ilk kez yurtdışında oy kullanılacak. Meclis adına, halk adına ve bizim adımıza cumhur reisimizi başkalarının seçmesine alıştırdılar ya, hâlâ aynı sistemin savunuculuğunu yapanlar var. Birilerinin anlayışına göre, cumhur reisi dediğin, cumhuruyla kavgalı olmalı, onların değerleriyle savaşmalı, onları adam yerin koymamalıdır... “Ne olacak canım, alt tarafı ‘halk’ değil mi?” diyebilmeli, kararlarını bu anlayış üzerine bina etmelidir. Bu seçim hem Türkiye açısından hem de yurtdışında yaşayan Avrupalı Türkler açısından hayli önem taşımakta. Avrupalı Türklerin, yaşadıkları ülkelerdeki siyasi katılım oranları her geçen gün düşmekte; bakalım, Türkiye seçimlerine ne kadar ilgililer, bunu anlayacağız. Bir de, her ne kadar seçimle halkın tercihinin sandığa yansıyacağı söylense de, 3 adayı halkın önüne koyup “seçin bunlardan biri-
Hayalindeki abiye ya da gelinliği bulamadın mı? Üzülme! Royal Modehuis'ın 400 m2'lik geniş mağazasında hayallerinin kıyafetini bulabilirsin...
abiye, , k li n li Ge netlik, n ü s , k lı damat ı ve farklı d bin all feti ın kıya r la m a elin ort yal'e g o R in iç
ROYAL MODE HUIS Groene Hilledijk 221A 3073 AG Rotterdam Tel: 010-848 95 00 www.royalmodehuis.nl
GÜZELLİK ÖZEN İSTER
zeynelabidin.kilic@haber.nl ni” demekle, demokrasinin nasıl kusursuz(!) bir sistem olduğunu bir kez daha görmüş olacağız.
ADAYLARIMIZI TANIYALIM... İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreterliği yapan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bu görevi sırasında İslam dünyasının emperyal güçler tarafından işgal edilişi, sömürülüşü,; kan ve vahşete boğuluşu karşısındaki çırpınışını(!), hassasiyetini(!) hep birlikte gördük. Bir yanda yaptıkları yapacaklarının garantisi olarak karşımızda duruyor. Diğer tarafta ise iki farklı kutbun ‘çatı adayı’(!) olarak halka yutturulmaya çalışılması başka bir garabeti, tezadı gözler önüne seriyor. İkinci aday ise İmralı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki temsilcisi ve sözcüsüdür. Üçüncü aday ise, ‘millî’ gömleği üzerinden çıkarttığını, değiştiğini söyleyen ve 12 yıldır ülkenin idaresini elinde(!) bulunduran Sayın Başbakandır. Demokrasi ne güzel şey... Önümüze konulan bu adaylardan birini güya halk olarak bizler seçmiş olacağız. Seçim sonrası demokrasinin zaferini coşkuyla kutlayacağız. Oysa bu 3 aday, vatandaşa tepsi içerisinde sunulmuş ve üçten birini seçmeleri için dayatılmıştır. Umarım sessiz yığın bu sefer sesini çıkarır da, ülkemiz üzerinde dolaşan emperyal ve bölücü bulutları dağıtıverirler. Nasıl mı? Onu da artık, halk belirleyecek!?. Merhum Erbakan Hoca’mızın siyaset literatürüne kattığı zenginliklerden biri olan ‘kerhen’ sözünü dilime dolayıp oyumu kullanmaya çalışacağım. Şimdiden vatana, millete hayırlı, uğurlu olsun!. YAPTIRIM GÜCÜ VE 50 YIL SONRASININ HEDEFLERI... Ağır ve acı bedeller ödüyoruz toplum olarak. Her alanda bizleri temsil edecek koca koca adamlarımız/kadınlarımız var. Politikacılarımız, Sivil Toplum Örgütlerimiz var. Medyamız, sayıları 500’e yakın cami-cemiyetimiz var. Ve hâlâ her gün; hizmet etmek ve bir boşluğu doldurmak amacıyla yerden mantar gibi biten yepyeni oluşumlarımız var. İyi de; “un var, yağ var, şeker var, neden helva yapıp yiyemiyoruz?” ve neden hep bizler bedel ödemek zorunda bırakılıyoruz... Herhâlde bu soruya verilecek cevap şu olsa gerek: “Var olanların bazılarında olmayan ‘ruh’ ve yine var olanların bazılarında fazlasıyla bulunan ‘taassup’tandır... Plan, program ve projemiz olmadan 50 yıl sonra bu noktaya geldiysek, bundan sonraki 50 yılın planı, programı, projesi, hedefi çıkartılmalı ve ona göre hareket edilmeli, yol alınmalıdır.
STK’lar, her yıl bir sorunu ve gündem başlığını yılın çalışma teması olarak ele almalılar ve bütün yıl o sorunun çözümüne dönük fikirler üretmeliler, çalışmalar yapmalıdırlar. Mesela, Hollanda’da yaşayan 400 bin insanımızın ortak noktalarda buluşmasını ve birlikte hareket etmesini sağlayacak bir zemin hazırlanması için 2015 yılını ‘toplumsal kucaklaşma yılı’ ilan etmeliyiz. Acilen bir ‘Bilgi ve Dokümantasyon Merkezi’ kurulmalı ve 50 yıllık göç serüvenimiz ve gelecek yıllarımız itinayla arşivlenmelidir... vs. vs... Büyüklerimizden bu noktada adım atılmasını bekliyoruz. Haklı ve hakkımız olarak…
KÖR, SAĞIR, DILSIZ VE KALPSIZ DÜNYA… Geçenlerde ebediyete uğurladığımız bir yakınımızın cenazesinde idik. Yakınları, büyük bir üzüntü içerisinde, annelerinin hayatta kalması için her türlü imkânı seferber ettiklerini söylüyorlardı. İnsanları öldürmek için planlar kurmanıza, masraflar edip silahlar, bombalar, füzeler imal etmenize gerek yok ki; vakti gelen zaten gidiyor. Ölüm gibi bir hakikat karşımızda duruyorken, birbirimizi kırmanın, incitmenin ve hatta öldürmeye yeltenmenin anlamını kavramakta, anlamakta zorlanıyorum. Bir tarafta hayatlar kurtarmak için neredeyse tüm dünya feda ediliyor, diğer yanda ise yaşamları bitirmek için her kirli yol deneniyor... ABD ve İsrail destekli IŞİD bölgeyi kana buluyor, ülkelerin bölünmesine zemin hazırlıyor, ses yok. Son bir haftadır Doğu Kudüs’ü, Gazze’yi bombalar altında bırakan Siyonist işgal güçleri yüzlerce masum ve mazlumu katletti, tık yok!.. Kaçırıldıktan sonra aynı gün cesedine ulaşılan 16 yaşındaki Muhammed Hasan Ebu Hudayr’ın, canlı canlı yakıldığı ortaya çıktı., çıt yok! Bu canavarlığı, bu vahşeti, bu zulmü ve bu barbarlığı tel’in ediyor; eli kanlı bu teröristlerden iğrendiğimi ve bir gün döktükleri o kanlarda boğulacaklarını yineliyorum. Masum ve mazlum coğrafyalardan yükselen feryatlara kulak tıkayan sağır dünya, vahşeti göremeyen kör dünya, tel’in bile edemeyen sağır dünya; katledilenlerin acısını hissedemeyen kalpsiz dünyanın mukimleri, insan olduğunuzu ne vakit anlayacak, ne zaman fark edeceksiniz?!. Dua silahına sarılalım. Zira o, çok büyük bir güçtür… Şehid Şeyh Ahmed Yasin’in günümüz Müslümanlarına çağrısıyla sözlerimize bir ‘virgül’ koyuyorum... (,) “Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler! Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başınıza gelen bu acı felâketler karşısında?"
Hamit Karakus Platform31'e genel müdür oluyor Rotterdam Meclisinde son se.'me kadar encümenlik görevi yapan PvdA'lı Hamit Karakuş Platform31 kuruluşunun direktörlüğüne getirildi. Platfomr31 tarafından yapılan açıklamada 'Kentsel ve bölgesel kalkınma için bir ağ oluşturmayı' amaçladıklarını ve bu sebeple bu konuda tecrübesi olan Hamit Karakuş'u yeni müdür olarak atadı. Daha önce Demokratlar66 Partisi vekillerinden Adriaan Visser’ın müdürlük yaptığı kurum pratik bilgi ve ilgili ağları ile, sosyal, ekonomik ve çevresel konularda uzmanları ve kuruluşları desteklemekte.
13
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
Acun
HABER
14
TEMMUZ / JULI 2014
RAMAZAN AYI, TATIL VE KENDIMIZLE MUHASEBE Bu nedenle kastetmiş olduğum kendi değerlerini oluşturma fikri ne asimilasyonu ne de entegrasyonu yeniden tarif etmek değildir. Konu artık asimilasyon ya da entegrasyon değildir, artık bir azınlık olarak Hollanda'da yaşadığı tartışma götürmez kesinlik kazanmış Türk toplumunun bir azınlık toplumu olarak kendi geleceğini tarif etmesi konusudur. M. EMİN ATEŞ Ramazan ayı çocukluğumdan beri büyük bir heyecanla yaşadığım bir dönemdi. Orta ve liseyi Kadıköy Maarif Koleji'nde okurken orta okul öğrencilerinin okulda oruç tutmalarına izin yoktu. Liseli ağabeylerimizden oruç tutanlar için önceden liste hazırlanır ve sahur ve iftar yemekleri onlar için özel hazırlanırdı. Okul personelinin mutfak ekibi dahil çoğunluğu oruç tuttuğundan oruç tutan öğrencilere ayrı bir ihtimam gösterilir, aşçıbaşımız Faik Usta Ramazana has menüler hazırlardı. Gece bekçimiz çok dikkatlice sahura kalkanları uyandırır, yemekhaneye sessizce gitmelerini temin ederdi. Okul personelinin çoğu babamın cemaati olduğundan orta okulda okurken dahi beni de resmi olmayan bir şekilde oruçlular listesine dahil ederler, okul müdürü de babamı tanıdığından benim oruç tutmama göz yumardı. O günlerde bizlere destek olan, ışık tutan eğitimcileri ve okul personelini minnetle ve rahmete kavuşmuş olanları da rahmetle anıyorum. ESKİ RAMAZANLAR Eski ramazanlar aynı zamanda bizler için kendimizle bir muhasebe yapma zamanıydı. Rahmetli babam daima “Allah'ın sizlerin aç kalmasına ihtiyacı yok, Ramazan'da nasıl bir hayat yaşadığınızı ve yaşamanız gerektiğini hergün defalarca gözden geçirin" derdi. Bize Ramazan ayının bir çeşit egzersiz olduğunu, kötü sözlerden, kötü işlerden, yalandan kaçınmayı ve başkalarının hakkını yemekten sakınmayı devamlı hatırlatarak, kendimizi eğitme zamanı olduğunu söylerlerdi büyüklerimiz. Hatta bunun önemini vurgulamak için de Ramazan ayında oruç ve diğer ibadetlerini yapan insanlardan kimlerin Ramazan sonrası eski hayat tarzlarını değiştirdiklerini de örnek olarak anlatırlardı. Aslında bütün bu menkıbelerin temelinde yatan insanın kendini daha iyiye, mükemmele götürme çabalarıdır. Bu çabaların çıkış noktası da dinimizin, kültürümüzün, geleneklerimizin bizlere verdiği insancıl değerlerdir. Bu değerleri
emin.ates@haber.nl yaşamak ve yaşatmak insanın asıl görevlerinden biridir çünkü her insanın mutlak etkilediğini, eğittiği veya tavsiyelerde bulunduğu başkaları vardır. Bunlar kendi çocukları, akrabaları veya arkadaşları olabilir. HOLLANDA'DAKİ BİZLER Hollanda'da bizlere yani buradaki Türk toplumuna gelince bu değerleri yaşatma nasıl olmalıdır sorusunu hepimiz, oruç tutan ve tutmayanlar, ramazanı yaşayan ve yaşamayanlar bence kendilerine sormalıdırlar. Şimdi ramazanın hemen ardından bayram ve de tatil geliyor amma tatil dönüşü yine Hollanda'da bizbize olacağız, yine aynı meselerle karşılaşacağız. O zaman gelin hem Ramazan'da hem de tatil zamanımızda tatil sonrasına yani yeni mevsime hazırlık yapalım. Ramazan ayı ibadetimizi diğer aylardaki toplumsal yaşantımızdan ayrı görmeyelim, yani bu ibadetler sadece belli bir aya mahsus olan etkinlikler diye düşünmeyelim. Hollanda'da artık hatırı sayılır bir azınlık gurubu haline gelmiş toplumumuzun ben hala asimilasyon ve entegrasyon konularında gerçek yerini belirlediğini sanmıyorum. Toplumumuz çok çeşitli alanlarda son derece değerli arkadaşlar yetiştirmiştir. Bugün yerel ve ülkesel siyasette, akademik hayatta, çeşitli serbest meslek dallarında, profesyonel yöneticilikte ve bilhassa işadamlığında Avrupa ve enternasyonal sahalarda çok başarılı çalışmalar yapan, kendinden söz ettiren toplum üyelerimiz var. Bütün bunlar elli sene önce sadece işçi olarak gelen bir gurubun, elli sene gibi kısa bir sürede kendi emek ve çabasıyla ne derece başarılı bir değişim geçirdiğini gösterir. ARTIK BİR DİASPORAYIZ Toplumumuz artık Hollanda'da bir diaspora haline gelmiştir – inansanız da inanmasanız da! Zaman bu disaporanın artık kendi kimliğini gerçek anlamda ortaya koyması zamanıdır. Bu kimlik de toplumsal ortak değerlerin ortaya konması ile ancak belirlenebilir.
Bugünkü tabloya baktığımda şöyle bir resim görüyorum: Toplumumuz çeşitli dini, siyasi, ideolojik, guruplar ve cemaatlar olarak biraraya gelmiş küçük küçük topluluklar halindedirler. Maalesef yaşadıkları değerler, bağlı oldukları dini veya siyasi veya ideolojik gurubun ya da mensup oldukları cemaatin önderlerinin tesbit ettikleri değerlerdir. Hiç bir grup bir diğerinin değerlerini merak etmemekte, diğerlerinin değerlerini irdelemek yerine sadece kendi grubunun değerlerinin mutlak doğru olduğu, başkalarının değerlerinin ise yanlış ya da daha az değerli olduğu inancını taşımaktadır. Artık diasporanın kendi toplumsal değerlerini oluşturması, belirgin hale getirmesi ve de herşeyden önemlisi gelecek nesillere nasıl aktarılacağını tesbit etme yolunda çalışması gerekir. TATİL SONRASI ÇALIŞMALARIMIZ Tatil sonrası yeni mevsimin bu yolda çalışmaların başlamasına vesile olmasını temenni ediyorum. STK'lar, dernek ve federasyon yöneticileri, öğrenci dernekleri ve cemaatlerin liderlerine bence bu konuda önemli görevler düşüyor. Bir de yanlış anlamayı önlemek için diaspora kelimesinin sözlük anlamını bir defa daha hatırlayalım: “Diaspora (Eski Yunanca: διασπορά – "diaspora"), çok uzun bir zamandan beri bir kavim, ulus veya inanç mensuplarının ana yurtlarından koparak başka yerlerde azınlık olarak yaşamaları. Sözcük hem kopma eylemini, hem de kopup azınlık olarak yaşayan kimseleri ifade eder.” Bu nedenle yukarıda kastettiğim kendi değerlerini oluşturma fikri ne asimilasyonu ne de entegrasyonu yeniden tarif etmek değildir. Konu artık asimilasyon ya da entegrasyon değildir, artık bir azınlık olarak Hollanda'da yaşadığı tartışma götürmez kesinlik kazanmış Türk toplumunun bir azınlık toplumu olarak kendi geleceğini tarif etmesi konusudur. NELER YAPILMALI? • Bu düşünceyi paylaşan tüm guruplar, STK'lar “Türk diasporası nasıl oluşur?” tema-
sı etrafında bir dizi toplantılar düzenlemeli ve toplantılarda Türk diasporasının ortak değerleri üzerinde fikir birliği sağlamalıdırlar. • Öncelikle katılanların ana hedef olarak Türk diasporası "ortak değerlerini oluşturma konusunda kayıtsız şartsız çalışabileceklerinin teminatı nasıl sağlanır' meselesi halledilmelidir • Ortak değerler tarif edilip üzerinde anlaşıldıktan sonra bu değerlerin nasıl ve ne şekilde toplumumuza yayılabileceğinin metotları üzerinde yoğun çalışmalara başlanmalıdır. • Bu ortak değerlerin paylaşılmasına engel olabilecek tüm faktörler yani Türkiye'ye endeksli gurupların düşünceleri, Türkiye'deki siyasi partilerin bu konudaki tutumları, Hollanda dışındaki cemaat veya ideolojik kuruluşların liderlerinin Hollanda'daki üyelerine yapacakları telkin veya talimatların nasıl değerlendirileceği ve diaspora oluşumunun anlara nasıl anlatılacağı üzerinde de fikir birliği sağlanmalıdır. • Bu süreç çok uzun olacağından süreci koordine edecek konuya hakim ve saygın bir koordinasyon komitesinin kurulması da kaçınılmazdır. Bu komitede sadece temsil yeteneği yerine nitelikli temsil yeteneği üzerinde anlaşma sağlanmalı ve de komitenin de işlev görebilir bir sayıda tutulması sağlanmalıdır. Ana komitenin mutlak alt çalışma gurupları olmalıdır. • Bütün bu çalışmaların bir yol haritası yapılmalı ve de ayrıca Türkiye'den hangi akademik, özel veya resmi kurumların bu çalışmalara teknik ve akademik (siyasi, ideolojik veya dini değil) katkı yapabileceği ve işbirliği yolları da araştırılmalıdır. Tam tatil öncesi yorucu ve gerçekleşmesi zorlu olan öneriler sundum ama gerçek diaspora istiyorsak mutlak ve mutlak bir yerden başlamalıyız. İlk başta da herkesin hem fikir olmasını ya da katılımını beklemek zorunda olmayalım. Hepinize mübarek bir Ramazan Bayramı diler, tatilinizin sağlıklı, esenlikli geçmesini dilerim.
NORDIN AMRABAT TAM BIR TÜRKIYE HAYRANI
İlhan Karaçay yazdı Galatasaray'ın Fas asıllı Hollandalı futbolcusu Nordin Amrabat ile, kiralık olarak gittiği İspanya'nın Malaga takımında sezonu kapattıktan sonra geldiği Hollanda'da, bir arkadaşımın doğum günü partisinde karşılaştım. Özellikle Real Betis'i 2-1 mağlup ettikleri maçta iki golün de asistliğini yapan ve övgü toplayan Amrabat, daha sonra Jordi Albay'a attığı çalım görüntüsü ile Youtube'de rekor kırmıştı. Galatasaray'ın eski futbolcularından Ferdi Elmas'ın da bulunduğu doğum günü ortamında konuşan Amrabat, Galatasaray'ı ve Türkiye'yi çok sevdiğini, bu nedenle de kulübünde kalmak istediğini belirtirken, 'Türkiye'ye gelen her yabancı futbolcu, bu ülkeye
gelmeden önceki peşinhükümlülükleri nedeniyle pişmanlık duyar. Zira bu futbolcular, dünyanın hiçbir yerinde göremeyecekleri bir dostlukla karşılaşıyorlar. Türk insanının sıcaklığının yanında, yaşadıkları lüks hayat da onları şaşırtıyor. Ben de Türkiye'ye hayran bir kişiyim. Malaga'ya kiralık olarak gittiğim için çok üzülmedim. Şimdi İstanbul'a döneceğim için çok mutluyum.' dedi.
Galatasaray'da oynama şansının ne olduğunu sorduğum Amrabat, bunun gelecek olan teknik direktöre göre değişeceğini söyledi ve 'Ben her zaman işime bağlılığım ve sadakatım ile ön plana çıkmak isterim. Antremanlarda çok çalışırım. Bundan sonraki karar teknik ekiptedir' diye ekledi. Nordin Amrabat, İlhan Karaçay ile ortak dostları Cengiz Elmas'ın doğum gününde buluştular. Ferdi Elmas'ın da katıldığı sohbetimiz sırasında, Türkiye'de yabancı futbolcuların para konusunda sıkıntı çekmedikleri, buna karşın Türk futbolcuların böyle bir sorunla karşı karşıya kaldıkları tartışılırken, 'Benim Karşıyaka ve Karabük'te alacağım var' diyen Ferdi Elmas'a, 'Galatasaray'da hiç kimsenin parası kalNordin Amrabat, daha önce Cengiz maz' diyen Amrabat, Elmas tarafından kendisine hediye Ferdi Elmas'tan, 'Doğedilen İlhan Karaçay'ın kitabı ile. ru, Galatasaray benim paramı tam olarak öde-
di' yanıtını aldı. Wesley Sneijder'in Manchester United'e gidip gitmeyeceği konsunda fikrini sorduğum Amrabat, 'Kesinlikle gitmez. İşverenine sadıktır. Ayrıca eşi ile birlikte İstanbul'da çok mutludur.'
yanıtını verdi. Neçizane şahsımın yayınlamış olduğu, 'Türkiye-Hollanda Arasında 400 Yıllık Resmi İlişkiler ve Hollanda'ya Türk Göçünün 50'nci Yılı' kitabımı daha önce almış olduğunu belir-
ten Amrabat, 'Kitabını zevk ve beğeni ile okudum. Başkalarına da okutuyorum, tebrik ederim' dedi. Amrabat, 7 temmuz pazartesi günü İstanbul'a uçacak ve 8 temmuz salı günkü sezon açılışında hazır olacak.
15
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
Gençlikten rekor katılımlı iftar
İSRAIL GAZZE'Yİ VURUYOR, DÜNYA SADECE IZLIYOR
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 341'e yükseldiği, saldırılarda 2 bin 560 kişinin yaralandığı bildirildi. Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail'in Gazze'ye havadan, karadan ve denizden yürüttüğü saldırılarda 83'ü çocuk, 32'si kadın 341 kişinin yaşamını yitirdiğini, 2 bin 560 kişinin yaralandığını belirtti. Kudra, son saldırılarda evleri hedef alınan sivillerden 4 kişinin hayatını kaybettiğini, 7 kişinin de yaralandığını kaydetti. Öte yandan dünyanın birçok kentinde İsrail'i protesto mitingleri düzenleniyor. Londra'da, İstanbul'da, Den Haag ve Amsterdam'da, Brezilya'da, Arjantin'de ve birçok ülke ve şehirlerde yüzbinlerce insan protestolara katılıyor. Buna rağmen Batı Medyası'nın bu görüntüleri görmezden gelmesi insanları iyice kızdırıyor.
Hollanda Diyanet Vakfı Gençlik Komisyonu Hollanda genelindeki gençlere bir iftar programı düzenledi. Yaklaşık 1000 gencin rağbet ettiği Nieuwegein'deki iftar proğramı rekor bir katılıma imza atmış oldu.
Sunuculuğunu Hollanda Diyanet Vakfı Gençlik Kolu uyesi Semih Altay’ın yaptığı iftar proğramı, HDV Gençlik Kolları Başkanı Bünyamin Yıldız’ın hoşgeldiniz konuşmasıyla
başladı ve gençliğin sunumuyla devam etti. Ardından HDV Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ünver gençlere hitap etti. HDV Gençlik kolları sunumularında, vakfa bağlı şubelerin gençlik kollarının genel olarak yapıları, sorumlulukları ve bundan sonraki hedefleriyle ilgili bilgiler verdi. Hollanda’daki gençlerin birbirleri ile tanışması ve kaynaşmasına, birlik ve beraberliğin
pekişmesine vesile olan ve canlı tasavvuf musikisi eşliğinde yapılan iftar programında T.C. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün HDV Gençlik Kollarına ve Hollanda’da bulunan gençlere yazdığı
sürpriz bir mektup okundu. Program sonunda ‘HDV Online Okul’unda dereceye girenlere para ödülleri takdim edildi. Ödül almaya hak kazanan gençler ise Ramazan Tozcan, Cennet Özcan, Tuba Çelik ve Esra Çeri. Yapılan sunumda, halihazırdaki teşkilat bünyesinde Hollanda’nın farklı bölgelerinde daha çok gençlere ihtiyaç olduğu vurgulandı. İlgi gösteren gençlerin hdvgenclik@gmail.com adresine başvurabilecekleri belirtiliyor. Nieuwegein’de yapılan proğrama HDV Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ünver, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mehmet Malkoç, HDV Yönetimi ve Hollanda’nın farklı bölgelerinden yaklaşık 1000 genç katıldı.
HDV'den yoksullukla mücadele için kampanya
Yoksullara yardım amaçlı hizmet veren Gıda Bankası’yla işbirliği protokolü imzalayan vakıf, belirli dönemlerde maddi katkıda bulunacak. Hollanda Diyanet Vakfı (HDV) Hollanda'da son
yıllarda artan yoksullukla mücadele için yardım kampanyası başlattı. Bu kapsamda ülke genelinde yoksullara yardım amaçlı hizmet veren Gıda Bankası’yla işbirliği protokolü imzalayan vakıf, belirli
FİNANS NETWORK HOTIAD VE NETUBA İLE AMSTERDAM’DA BULUŞTU
Finans Network Amsterdam buluşması T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTİAD) Başkanı Hikmet Gürcüoğlu ve Hollanda Türkiye İşadamları Derneği (NETUBA) temsilcisi Cor Bekker’in katılımıyla Amsterdam'da gerçekleştirildi. Finans Network Amsterdam Başkanı İlgün Şahin ile Başkan Yardımcısı Mehmet Tikiz tarafından organize edilen, “Wiersma Mensonides” Hukuk Bürosu’nun sponsorluğunda gerçekleştirilen buluşmaya Hollanda’da yaşayan Türk kökenli profesyonellerin yanı sıra Türkiye ile iş ilişkisi bulunan veya Türkiye’ye ilgi duyan Hollandalılardan oluşan 80 kişi katıldı.
dönemlerde maddi katkıda bulunacak. Lahey’de düzenlenen imza töreninde Hollanda Gıda Bankası Başkanı Leo Wijnbeld’e sembolik yardım çekini veren HDV Başkanı ve Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Mustafa Ünver, Hollanda’nın temel sorunlarının aynı zamanda bu ülkede yaşayan Türklerin sorunu olduğunu söyledi. Belli dönemlerde Gıda Bankası’na maddi katkıda bulunacaklarını kaydeden Ünver, bunun yanı sıra Hollanda genelinde kendilerine bağlı 147 caminin de bölge-
lerindeki gıda bankalarına yardım yapacağını ifade etti. Türkleri Hollanda’ya gelişlerinin 50. yılı münasebetiyle hayırlı bir işbirliğine imza attıklarına vurgu yapan Ünver, bu ülkede yaşayan Türklerin Hollanda’nın meselelerine kendi öz meseleleri gibi yaklaşması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Ünver “Bu ülkenin siyaseti, ekonomisi, eğitimi, saadet ve huzuru aynı zamanda sayıları yarım milyona yaklaşan Türklerin gündeminde olmalıdır” ifadesiyle bu tür olaylara daha geniş bakılması gerektiğine vurgu yaptı.
HOLLANDA’NIN EN YAŞLI ERKEĞI 108 YAŞINDA
Diyarbakır doğumlu Mirzoyan 1996 yılından bu yana Hollanda’da yaşıyor. Hollanda’nın en yaşlı erkeği unvanına sahip Diyarbakır doğumlu Serop Mirzoyan, 108 yaşına girdi. Ermeni kökenli Mirzoyan’ın yaş gününü, ikamet ettiği Amersfoort kentinde ailesiyle kutladığı belirtildi. Sağlık sorunları yaşayan Mirzoyan’ı Amersfoort Belediye Başkanının da ziyaret etmesi bekleniyor. Diyarbakır’da 1906 yılında dünyaya gelen Mirzoyan’ın daha sonra Irak’a taşındığı ve 1996 yılından bu yana ise Hollanda’da ikamet ettiği belirtildi. Mirzoyan, Amersfoort’ta kızlarıyla kalıyor. Hollanda’nın en yaşlı insanı unvanı ise Drenthe’de ikamet eden 111 yaşındaki Egbertje Leutscher De Vries adlı kadına ait.
GÜNDE 200 BIN KIŞIYI DOYURAN ADAM
Avusturya'nin ilk 100 zengini listesinde 82. sirada olan Attila Dogudan'in 250 milyon euro civarinda serveti oldugu tahmin ediliyor. Herkes Attila Doğudan’ı, Türk Hava Yolları ile kurduğu ortak ikram şirketi Turkish Do&Co ile tanıdı. Ama o bir ikram devi. New York’tan Malta’ya, Kiev’den Barcelona’ya 20 ülkede, 7 bin çalışanı var. Do&Co’nun ana lokomotifi Türkiye. Ama Sandy Fırtınası’nı hasarsız atlatan New York JFK Havalimanı’ndaki tesislerinde günde 24 geniş gövdeli uçak için ikram hazırlanıyor. Londra Heathrow’da ise British Airways’in ana üssünde business class’ına yemek veriyor. Frankfurt, Münih, Berlin, Viyana, Barcelona, Malta derken ortaya 60 havayoluna hizmet verilen, günde 200 bin yolcu için yemeğin piştiği bir dev ortaya çıkıyor.
WWW.HABER.NL
16
TEMMUZ / JULI 2014
İzin yolunda yanınızdayız Groningen
Amsterdam Rotterdam
İşaretler
Türkiye
207
Nijmegen 116
Eindhoven
Şehir isimleri
İstanbul
123 109
Ülke isimleri
Düsseldorf
112
147
E35/3
Otoyol numaraları
207
Şehirler arası mesafe (km) Şehir noktaları
Almanya
Köln
E35/3 Koblenz E31
342
149
Mannheim
Nürnberg E35
68 Karlsruhe
E56/3
228
170 E45/9
Passau
E35/5 193
125
E35/2
E56/E57
280
123
İsviçre
70
Bolzano
E35/2 243 E35/A9 Milan
154
Parma
Slovenya
E45/A22
Graz
99 Bologna
173
Maribor 116
E59
Szeged
Zagreb
108
137
Hırvatistan
Novi Sad
394
97
Belgra
Bosna Hersek
E55/A14
243
124 Rimini
Macarista
E60/E75
E70/A3
144
Budapest
121
Verona
E35/A1 124
E60/E75 122 Gyor
Avusturya Inssbruck
Luzern
Wien
282
E45/9 149
Basel
E60
München
Sırbistan
120 Ancona
İtalya
156
E55/A14
Leskov
Pescara 192 Foggia
E55/A14
137 Bari E55/A14
Po
113 Birindisi E90/2 341*
Ioanin
Köse Advocaten
Rotterdam • Amsterdam
Law Offıce
HABER Gazetesi iyi yolculukar diler
17
WWW.HABER.NL
TEMMUZ / JULI 2014
Pratik bilgiler
Türkiye'nin Avrupa ülkeleri Büyükelçilikleri telefon numaraları
AVUSTURYA Hız limitleri: Şehir içi: 50 Şehir dışı: 100 Karayolu: 100 Otoban: 130
Hız limitleri: Şehir içi: 50 Şehir dışı: 90 Karayolu: 110 Otoban: 130 Polis: 113 (Kaza durumunda) Ambulans: 112 İtfaiye: 112
Araç farlarının gündüz de açık tutulması zorunlu. Araçta ön ve arka koltukta oturanların emniyet kemeri takma zorunluluğu bulunuyor. 12 yaşından küçük çocukların arka koltukta oturması gerekiyor.
HIRVATİSTAN Hız limitleri: Şehir içi: 50 Şehir dışı: 90 Karayolu: 110 Otoban: 130 Polis: 192 İlk yardım: 112
Polis 133, Ambulans 144, Yangın 122.
Polis: 166 İtfaiye: 160 Ambulans: 150
MACARİSTAN Vinyetsiz yakalanmanın cezası 60 ila 255 EUR arasında değişiyor. Ön ve arka koltukta oturanların kemer takma zorunluluğu var. Farlar gündüz açık tutulmak zorunda. Araçtaki her yolcu için güvenlik yeleği şart.
MAKEDONYA Hız limitleri: Şehir içi: 50 Şehir dışı: 80 Karayolu: 110 Otoban: 130 Polis: 192 İtfaiye: 193 Ambulans: 194 YUNANİSTAN Otoban ücreti gişelerde ödeniyor. Selanik’ten sonra 2,60 EUR ve Komotini (Gümülcine) öncesi 2,40 EUR ücret otoyol ücreti ödeniyor.
Hız limitleri: Şehir içi: 50 Şehir dışı: 90 Karayolu: 110 Otoban: 130
SIRBİSTAN Sırbistan’da vize yok (90 gün için). Otoyollar ücretli ancak vinyet mecburiyeti bulunmuyor.
SLOVENYA Vinyet Zorunlu. Haftalık vinyet 15,00 EUR. Vinyet almamanın cezası iaw 300 – 800 EUR (Vinyet cezası hemen ödendiğinde yüzde 50 indirim uygulanıyor).
Polis 192 İtfaiye 193 Ambulans 194
Polis: 107 İtfaiye:105 Ambulans: 104
Hız limitleri: Şehir içi: 50 Şehir dışı: 80 Karayolu: 110 Otoban: 120
BULGARİSTAN: Adres: BOULEVARD VASSIL LEVSKI NO:80 1000 SOFIA Telefon: 00 359 2 935 55 00
AVUSTURYA: Adres: PRINZ EUGEN STR. 40 1040 WIEN Telefon: 0043-1-505 73 38
İSVİÇRE: Adres: LOMBACHWEG 33 3006 BERNE Telefon: SANTRAL: 00 41 31 359 70 70
MACARİSTAN: Adres: ANDRASSY UT. 123 1062 BUDAPEST Telefon: 0036-1-344 50 25
İTALYA: Adres: VIA PALESTRO 28, 00185 ROMA Telefon: 00 39 06 446 99 33 00 39 06 445 941 00 39 06 445 942 00
ROMANYA: Adres: CALEA DOROBANTILOR 72, SECTOR 1 BUCHAREST Telefon: 0040-21-206 37 00
HIRVATİSTAN: Adres: MASARYKOVA 3/2 10000 ZAGREB Telefon: 00 385 1 486 46 60(Santral) /46 80 /46 81 (Konsolosluk)
YUNANİSTAN: Adres: VASSILEOS GHEORGIOU B'8 10674 ATHENS Telefon: 0030-21-07 26 30 00
SIRBİSTAN: Adres: KURUNSKA 1 11000 BELGRADE Telefon: 00 381 11 333 24 00 Faks: 00 381-11 333 24 33
SLOVENYA: Adres: LIVARSKA 4 1000 LJUBLJANA Telefon: 00386-1-236 41 50 / 00386-1-236 41 51
Hız limitleri: Şehir içi: 50 Karayolu: 90-110 Otoban: 130
BULGARİSTAN Hız limitleri: Şehir içi: 50 Karayolu: 90 Otoban: 130
ALMANYA: BERLİN BÜYÜKELÇİLİĞİ Adres: T.C. Berlin Büyükelçiliği Tiergartenstr. 19-21 10785 Berlin Telefon: 0049-30-27 58 50
Polis: 100 İtfaiye: 199 Ambulans: 166
Hollanda Avrupa Büyükelçilikleri telefon numaraları Almanya: Avusturya: İsviçre: Slovenya: İtalya: Hırvatistan:
an
+49-30-20 95 60 +43-664-203 82 59 +41-79-651 14 50 +386-31-355 600 +39-335-691 09 39 +385-1-464 22 00
Bosna Hersek: Sırbistan: Yunanistan: Macaristan: Romanya:
+387-33-56 26 00 +381-11-202 39 00 +30-210-725 49 00 +36-20-922 87 77 +40-744-65 24 77
Romanya Arad E68/A1
Sibiu
271
E60/A3 E81
275
159
ad
Bucuresti
Piteşti
172
75
E75/A1
E85 Ruse Nis
E70/A2 Pirot
75
vac
89
Sofia E80/A1
19 Grdelica
114
E75/A1
olikastro
188
nna
Kavala 59 E90/2 153
262 E75/1
Bulgaristan 144 E80/A1
Thessaloniki
147
E87/9
129
Burgas
Plovdiv
E90/2
293
Varna
195
Svilengrad
180 A1/6-7
Kapikule
16
Samsun Tekirdağ
55
106
146
İpsala
239
Yunanistan
179
Yozgat
273
TÜRKİYE
Sivas
212
Ankara 333
Trabzon
218
Larissa E92/1
Ordu
505
283 Bursa
153
150
Bolu
E80
E84
Alexandraupoli Xanthi
İstanbul
Nevşehir 78
261 Aksaray 75
128
İzmir
249 Erzincan
197
Kayseri
Konya Niğde Antalya
185
304 Adana
Gaziantep 222
HABER
18
TEMMUZ / JULI 2014
T.C. Rotterdam Konsolosu ASLIN SAVRAN:
RÖPORTAJ: ZEYNEL ABİDİN KILIÇ
Türk toplumunun geleceği çok parlak Ayda bir olsa da, ‘önden gidenleri’ bu sütunlarda misafir ediyoruz. Sohbetlerimizde, onları tanımanın yanı sıra, insana dair, yaşama dair ne varsa konuşmaya çalışıyoruz. Bu sayıda farklı bir ismi (adı da farklı olan) konuk ediyoruz sayfalarımızda.
3 yıllık görev süresi 31 Ağustos’ta dolacak olan Aslin Hanım, genç yaşına rağmen donanımlı, aydın ve bilge biri.
3 yıl önce Rotterdam Başkonsolosluğuna Muavin Konsolos olarak atanan Aslin Savran Hanımefendi’yle hoş bir sohbet gerçekleştirdik. 3 yıllık görev süresi 31 Ağustos’ta dolacak olan Aslin Hanım, genç yaşına rağmen donanımlı, aydın ve bilge biri. Ahlaki değerleri önemseyen, küçük şeylerden mutlu olabilen, kanaatkâr, çalışkan, fedakâr, dost canlısı ve sevgi dolu bir kişiliğe sahip. Sohbetimiz sırasında, kısa bir süre içerisinde Hollanda’yı ve Hollanda’da yaşayan Türk toplumunu yakından tanıdığına şahitlik ettiğimiz Aslin Hanım’la yapılan sohbetimizden hayli keyif alacağınıza inanıyoruz.
Toplumumuz tarafından tanındığınıza inanıyoruz ama kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
11 Eylül 1983, Karabük doğumluyum. İlkokul, orta ve lise eğitimimi TED Karabük Koleji’nde tamamladım. Lisansımı, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yaptıktan sonra, Fransız Hükümeti ile Türk Eğitim Derneği’nin (TED) ortak finanse ettikleri bursla bir yıllık yüksek lisans programı için Strasbourg’a Robert Schuman Üniversitesi’ne gittim. Orada Avrupa Yüksek Etütleri Enstitüsünde (IHEE) yüksek lisans programını tamamladım. Program çerçevesinde 3 ay Avrupa Konseyi’nde Hukuk Departmanı’nda staj yaptım. 2007 yılında, Dışişleri Bakanlığı’nın sınavlarına girdim. Sınavı kazanarak, 2007 Aralık ayında Dışişleri Bakanlığı’nda göreve başladım. Ankara’da, Doğu Asya ve Pasifik Genel Müdür Yardımcılığı’nda iki yıl çalıştıktan sonra T.C. Tunus Büyükelçiliği’ne atandım ve Eylül 2009-Eylül 2011 tarihlerinde T.C. Tunus Büyükelçiliği'nde önce Üçüncü Katip, sonra da İkinci Katip olarak görev yaptım. 2011 Eylül ayında ise T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu’nda “Muavin Konsolos” olarak göreve başladım. Ocak 2014 itibarıyla “Konsolos”luğa terfi ettim. 31 Ağustos 2014 itibariyle Hollanda’daki görevim sona eriyor, merkeze dönüyorum.
3 yıldır Hollanda’dasınız. Ne umdunuz, ne buldunuz? Nasıl bir ülke olarak zihninize kazıldı? (Sosyal, kültürel, siyasi, ekonomik durumu ve duruşuyla) 3 yılı değerlendirdiğinizde nasıl bir tablo çıkar ortaya?
Hollanda’nın, gerek iklim gerek sosyal yaşam bakımından Tunus’tan sonra farklı bir ülke olduğunu tahmin ediyordum.
Öyle de buldum. Hollanda’yı genel anlamda değerlendirmek gerekirse her alanda çok medeni bir ülke olduğunu söyleyebilirim. Keza 2014 yılı verilerine göre, dünyada en yaşanabilir dördüncü ülkenin Hollanda olduğunu okumuştum. Sosyal açıdan bakıldığında gelir dağılımının dengeli olması, toplumsal refah olarak yansıyor. Toplumsal huzur için bu çok önemli bir durum. Devlet kimsesizlere, yaşlılara,
aile içi şiddetin yaşandığı ailelerin çocuklarına kısacası ihtiyaç duyan bütün fertlere ilk aşamada sahip çıkıyor, herkesin topluma olabildiğince sağlıklı ve insan onuruna yakışır biçimde katılmasını sağlıyor. Sosyal ve kültürel hayat çok hareketli, çok renkli bir yaşam var Hollanda’da. Belli temalar etrafında düzenlenen festivaller, eğlenceler, insana sosyal açıdan zenginlik katmasının yanı sıra, insanların iş hayatının stresini atmalarında önemli rol oynuyor. Hollanda siyasi kültür bakımından oturmuş bir toplum. Genellikle koalisyonlarla yönetildiği için, çatışmadan uzak, büyük bir uzlaşma kültürüne de sahip. Siyasi katılımı artırmak için pek çok hak tanınmış. Hollanda’da yasal olarak 5 yıl süreyle ikamet eden 18 yaşını doldurmuş göçmenler, seçme ve seçilme hakkına sahip oluyor; bu büyük bir imkân. Ellerindeki potansiyeli kullanmayı çok iyi bilen bir toplum.
Ekonomik açıdan çok gelişmiş bir toplum. Nüfusunun azlığına, coğrafyasının küçüklüğüne aldırmadan tarihsel birikimini çok iyi korumuş ve çok iyi kullanmış bir devlet Hollanda. Teknolojik yenilikler noktasında son derece gelişmiş bir ülke. Bu başarının sebebinin de ben, kendilerini sürekli irdelemekten geçtiğine inanıyorum. “En iyisini nasıl buluruz” arayışını hep sürdürmekteler. Çiçek sektörü buna en güzel örnektir. Bugün dünyanın birçok köşesine gündelik olarak çiçek ihraç
ASLİN SAVRAN
eden bir ülke mesela. Buradaki gözlem ve deneyimlerimden yola çıkarak Hollanda’yı genel hatlarıyla bu şekilde özetleyebilirim.
Göreviniz gereği sürekli göçmen durumundasınız ve “damdan düşen” misali bizi en iyi sizler anlarsınız. Bundan dolayı vatandaşa çok güzel hizmetler sundunuz. Toplumun her katmanıyla bir araya geldiniz, onları dinlediniz. Devlet-millet kaynaşmasına zemin hazırladınız. Binlerce kez teşekkürler. Nasıl bir izlenimle ve birikimle Hollanda’yı terk ediyorsunuz?
Buradaki Türk toplumunu tanımak adına çok büyük, önemli birikim ve deneyimim oldu. Bir Türk diplomatı olarak Hollanda’da, özellikle Rotterdam Başkonsolosluğu’nda görev yapmanın şans olduğuna inanıyorum. Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerden birinde görev yapmak, buralarda yaşayan vatandaşlarımızla tanışmak, onların yaşam hikâyelerini dinlemek, yaşadıklarına tanıklık etmek büyük bir birikimin oluşmasına zemin hazırlıyor. Buradaki günlük yaşamın içerisinde deneyimleme, yakından görme ve yaşayıp hissetme imkanı; uzaktan okumaktan, seyretmekten çok daha gerçek ve farklı. Vatandaşlarımızın ne tür sorunlarla karşılaştığını yakından bilmez ve o sorunların çözümüne dönük çalışma içerisinde olmaz isek doğru politikalar üretemeyeceğimiz kanaatindeyim. Diplomatlar olarak ülkemizi ve vatandaşlarımızı yurt dışında temsil ettiğimizden dolayı, Hollanda’da görev yaptığım süre içerisindeki tecrübelerimin ilerisi için çok değerli olduğunu düşünüyorum. Bu manada, Rotterdam’da görev yapmaktan dolayı kendimi şanslı sayıyorum ve çok olumlu, güzel izlenim ve birikimle dönüyorum.
Bu izlenimler ışığında değerlendirdiğinizde yarım asrı burada tüketen toplumumuzu nasıl bir gelecek bekliyor, öngörünüz nedir?
Toplumumuzu kesinlikle parlak bir gelecek bekliyor. İlk gelen nesil büyük zorluklar karşısında mücadeleler vererek bugünkü kazanımlarını elde etmiş. Tırnaklarıyla kazıyarak bugün bulundukları noktalara gelmişler ve başarmışlar. Birinci kuşağın o yıllarda attıkları tohumların ürünleri bugün, ikinci ve üçüncü neslin başarıları olarak birer birer toplanıyor. Misafir işçi olarak geldiği bu ülkede kalıcı olduğunu anlayan insanlarımız buraya uyum sağlamış, çocuklarını bu ülkenin şartlarına göre okutmuş, eğitmiş, yetiştirmiş. Türk değerlerinden kopmadan, çocuklarını bu ülkenin birer ferdi yapmışlar. Şimdi iki dilli ve iki kültür yapısını çok iyi tanıyan genç bir nesil var karşımızda. Bu sayı katlanarak ve seviyesi yükselerek artacaktır. Toplumun her alanında bizim insanımız var ve hepsi de son derece başarılılar. Bu gurur verici bir tablodur. Dolayısıyla, toplumumuzu aydınlık bir geleceğin beklediğini söyleyebilirim.
Türklerin, Hollanda’da çok güçlü bir örgütlenme yapısı var. Buna rağmen lobi oluşturmada, ortak tavır koymada, hak aramada eksik kalındığı gözlemleniyor. Neye bağlıyorsunuz bu durumu ve sizce çözüm için nasıl bir yol izlenmeli?
Hollanda’da Türklerin kurmuş olduğu çok sayıda aktif Sivil Toplum Kuruluşu var. Bu sivil toplum kuruluşlarının hepsinin de kendi hedef ve düşünceleri var. Yaptıkları faaliyetler de bu çerçevede şekilleniyor. Bu da çok normal bir durum. Bu kuruluşların, bazı durumlarda kendi bireysel hedeflerini bir kenara bırakarak onları bir araya getiren ortak meşru amaç ve çıkarlar
19
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
etrafında toplanmaları gerekebiliyor. Zaman zaman bunu yaptıklarını da memnuniyetle gözlemledim. Elbette gönül onların daha çok sık bir araya gelmelerini ve lobicilik alanında daha etkin işler yapmalarını arzuluyor. Umarım, bundan sonraki dönemde var olan güçlerini birleştirerek hareket ederler.
Muavin Konsolos olarak başladığınız görevi “Konsolos” olarak tamamladınız. Nedir bu ikisi arasındaki fark? Bu, ileride sizi ‘Başkonsolos’ olarak görmemiz anlamına mı geliyor?
İlerleyen dönem ve kademelerde başarılı olursak inşallah o tür unvanlara layık görülürüz. Bu, tamamen ‘kurumsal terfi’ ila alakalı bir durum. Dışişleri Bakanlığı, memurlarını, Bakanlığa girdikleri tarihten 6 yıl sonra “Başkatiplik ve Konsolosluk Yeterlik Sınavı”na tabi tutuyor. Bu sınavı geçersek bize ‘bir misyonu yönetebilecek kabiliyet ve beceriye sahiptir’ diye bir ehliyet veriliyor. Ben bu sınavı geçen yıl geçtim ve ‘Muavin Konsolosluk’tan, ‘Konsolosluğa’ terfi ettim.
Diplomatlık bir hayal miydi, aileden gelen bir teşvik ve model miydi?
Ailede bu manada görev yapan kimse yok. Babam da annem de Karabük DemirÇelik Fabrikası’ndan emekliler. Babam metalürji yüksek
mühendisi olarak Çelikhane Müdürlüğü’nden, annem de basın-yayın ve halkla ilişkiler sorumlusu olarak emekli oldu. Benim, lisedeyken üniversitede uluslararası ilişkiler bölümünü okuma isteğim vardı. Diplomat olmayı o dönemde hayal etmiyordum açıkçası. Hedefim üniversitede şekillendi, üniversiteden mezun olunca Dışişleri Bakanlığı ya da uluslararası bir örgütte çalışmayı istedim. Ailemin de bu konuda bana destek ve teşviki oldu.
Göçebe bir hayatın pek çok olumsuzluğu var ama sizden olumlu yanlarını öğrenmek istesek neler söylersiniz? Şikâyetçi misiniz, memnun musunuz bu durumdan?
Böyle bir görevin en zor yanı en keyifli yanıyla iç içe aslında. Sürekli yer değiştirmek böyle bir işin en zor yanı ama bunun yanı sıra en güzel tarafıdır. Neden derseniz, hayatınız monoton değil. Çalıştığınız kişiler, çalıştığınız işyeri ve yaptığınız iş birkaç yılda bir değişiyor. Eviniz değişiyor, semtiniz değişiyor, arkadaş çevreniz ve görüştüğünüz kişiler değişiyor. İş hayatınızın sonuna kadar süren bu değişim sizi de değiştiriyor, yeniliyor ve ufkunuzu geliştiriyor. Önceki görev yerim farklı bir ülkeydi. 3 yıl önce Tunus’ta insanların nasıl yaşadıklarına tanıklık ettim; bugün burada Hollanda’da pek çok güzelliğe şahitlik
dürüstlük ve samimiyeti ararım. O yoksa İnsanda zaten insanla ilişki kurulması zordur; kurulsa bile sonu hüsrandır.
ve stres kaynağı olabilecek her şeyden ka Stres çınırım. Beni mutsuz eden durumlardan ve olumsuz kişiliklerden uzak dururum. Hayat çok kısa. Gereksiz üzüntü, stres ve mutsuzluklara yer verilmemeli.
şeylerden mutlu olurum. Hayatın güzellik Küçük leri daha çok ayrıntılarda saklıdır. Küçük jestler,
küçük sürprizler yapmak ve yapılması beni çok mutlu eder mesela.
en çok anlaşılmamak üzer. Özellikle çaba sarf Beni etmeme rağmen anlaşılmamak üzer. Bazen ne yapsanız da anlaşılamayabiliyorsunuz. Aslında siz, karşınızdakinin sizi anladığı kadarsınız. Zira siz onun baktığı perspektiften göründüğünüz kadarsınız. Anlaşılmamak ve yanlış anlaşılmak, gerçekten üzücü.
ederek ayrılıyorum. Turistik anlamda yapılan seyahatler ile bizim yapmış olduğumuz gibi uzun sürelerle farklı ülkelerde ikamet etme durumu epey farklı. Uzun süre yaşadığınız bir ülkede elbette ki gündelik hayatı ve kültürü daha derinden tanıma imkânı buluyorsunuz. Ufkunuz, vizyonunuz gelişiyor, arkadaş çevreniz, ağınız zenginleşiyor, bunlar olumlu yanları ama sürekli taşınmak zorunda kalmak ve göç hâlinde olmak, kurduğunuz ve alıştığınız düzeni bozmak işinizi bir hayli zorlaştırıyor. Gittiğiniz bakkalı, terziyi, bankanızı, telefon numaranızı değiştiriyor, hayatınızı bir anlamda yeniden kuruyorsunuz. Gittiğiniz yerde yeni bir sayfa açıyorsunuz. Yer değiştirmek durumunda kalmak maddî ve manevî olarak yıpratabiliyor. Taşınma işinin fiziksel zahmeti bir yana, kurduğunuz dostluklara, arkadaşlıklara veda ediyorsunuz. Bu anlamda da bir duygu yoğunluğu yaşıyorsunuz. Bu da elbette sizi üzüyor.
yer alan “Tatil Aydınlatma Projesi” bölümüne bir göz atabilirlerse, orada tatil öncesi hazırlıklarda dikkat edilmesi gereken konuları, seyahat sırasında gerekli olabilecek bilgileri, izin döneminde yolda, Türkiye’de ve dönüşte karşılaşılabilecek olası sorunlara çözüm önerileri konusunda bilgi edinebileceklerdir.
3 yılda güzel dostluklar oluşturdunuz. Gözlemlerinizden yola çıkarak buradaki vatandaşlara neler söylemek istersiniz?
Bir genelleme yapmak doğru olmaz belki ama, insanımızla bulunduğum or-
S
izi etkileyen, unutamadığınız bir olay, bir anı yaşadınız mı? Evet, bir hatıram var. Geldiğim ilk zamanlarda, Turkish Professionals Net-
İzin dönemi yoğunluğunu atmaya hazırlanıyorsunuz, izine gideceklere neler tavsiye edersiniz?
İşlerini son güne bırakmamalarını tavsiye ediyorum. İzin için gerekli olan evrakın sürelerine dikkat etsinler. Bakanlığımızın web sayfası (www.mfa.gov.tr) Konsolosluk Başlığı altında
tamlarda bir şeyi gözlemledim. İnsanımızın pek çoğu Türkiye’ye aşırı bir özlem duyuyor ve oraya gitme isteğini her ortamda dillendiriyor. Böyle düşünenlere şunu söylemek isterim: Elbette ki ülkemizin dört yanı cennet ve bir başkadır bizim memleketimiz ama az önce söylediğim gibi, Hollanda Dünya’nın en yaşanabilir ülkeleri içerisinde 4. sırada. Dolayısıyla bu güzel ülkede yaşamanın tadını çıkarsınlar. Hayatlarını burada kurdular ise içlerinde ukde kalmasın ve buradaki yaşamın tam manasıyla hakkını versinler. Hayatlarını burada idame ettireceklerse burawork Eindhoven(TPN-E) Başkanı Meryem Yalçın, beraberindeki heyetle birlikte bir nezaket ziyaretinde bulunmuştu. Hoş bir muhabbetimiz olmuştu kendisiyle. Beni ve ismimi çok sevdiğini söyleyen Meryem Hanım, yeğenine benim ismimi verdiklerini haber verdi sonradan. Adaşım “Aslin”in ilk doğum gününe de sağ olsunlar beni de davet ettiler ve beraber kutladık, benim için çok özel bir gün oldu. Yeğenine ismimi verecek kadar beni sevmeleri ve isim annesi olmak beni çok mutlu etti ve onurlandırdı. Hollanda’dan ayrılsam bile adaşım Aslin ve Yalçın ailesiyle bağlantıda kalacağım.
ya odaklansınlar. Güzel bir ülke, imkânlar ve fırsatlar var. Burada da yapacak çok şey var. İzin dönemlerinde de Türkiye’nin tadını çıkarmaya baksınlar. Göçmenlik hissine kapılmadan, iki dilli ve iki kültürlü olmanın nimetlerinden faydalansınlar. İki dil bilmek, iki kültürü tanımak insana daha çok özgüven duygusu veren bir zenginliktir aslında. Kendi diline, kültür ve değerlerine sahip çıkarak bu ülkeye entegre olmak, kaybolmak değil, bulunduğun ülkeye artı değer katmaktır. Özellikle gençlerimizin bunun farkında olmalarını isterim.
Soralım o zaman isminizin anlamını, nedir Aslin? İsmim ‘asil’ anlamına geliyor. Babamın ismi de Asil. Annem bir gazetede bir doğum ilanı görüyor hamileliği sırasında ve o ilandaki ismi çok beğendiği için, manasını bilmese de babamın ismine de benzerliği dolayısıyla, bana “Aslin” ismini koyuyor. Annemle babam, kız çocuğu olduğunda annemin, erkek olduğunda da babamın çocuklarına isim vermeleri noktasında anlaşmışlar. Abimin adını da babam Arman olarak koymuş. Annemin ismi de Ayşen. Annem ailedeki isimlerin hepsinin ‘A’ harfiyle başlamasını arzu etmiş. Böyle oluşmuş isim hikâyemiz.
Hayatımın merkezine ahlaki değerleri koydum. Yaşam şeklimi bu tür değerler belirler. Doğru insan olmak, iyiliği iyilikle çoğaltmak ve olabildiğince her olaya pozitif yaklaşabilmek..
Bazı özel sorularla Aslin Hanım’ı daha yakından tanımamıza izin verir misiniz?
Tabii. Buyurun lütfen…
Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
Karabük gibi az nüfuslu, küçük, sakin bir kentte doğup büyüdüğüm için sokakta oyun oynayarak geçen bir çocukluğum var. Eve kapalı bir çocukluk geçirmedim, Allah’a şükür.
Nasıl bir aileden geliyorsunuz?
Annemle babam iş nedeniyle Karabük’te tanışıp evlenmişler ve orada bir hayat kurmuşlar kendilerine. Oralı değiliz aslında. Benden 2 yaş büyük bir ağabeyim var. elektrik-elektronik mühendisi. Şu an kendisi iş nedeniyle Amerika’da yaşıyor. Annemler ise İstanbul’da emeklilik hayatı yaşıyorlar ve yaşadığım ülkelere de beni ziyarete geliyorlar.
Nasıl bir ortamda büyüdünüz?
Çekirdek bir ailede bü-
yüdüm. Anneanne ve babaannemler ayrı kentlerde yaşıyorlardı. Çalışan annebabanın çocuğu olarak büyüdük. Onların en büyük yatırımı biz ve bizim eğitimimizdi. Yaşadığımız kentin de bu anlamda sunduğu pek çok imkân vardı. Rol modeliniz var mıydı?
Hayır yoktu. Okuduğum kitaplardan, izlediğim film karakterlerinden ve çevremdeki başarılı insanlardan etkilendiğim olmuştur ama rol model diye isimlendirebileceğim kimse yoktu. Farkında olmadan belki de bazı kişilikler bilinçaltıma tesir etmiş olabilir. Neleri okur, neleri dinler, seyredersiniz?
Okumayı çok seviyorum. Çağdaş Türk Edebiyatı yazarlarını takip etmeye çalışıyorum. Ayşe Kulin’i, Elif Şafak’ı, Buket Uzuner, Zülfü Livaneli, Ece Temelkuran, Pınar Kür beğenerek okuduğum yazarlardır mesela. Gerçek hayat hikâyelerini ve son dönemde
ağırlıklı olarak kişisel gelişim kitaplarını okumayı seviyorum. En son okuduğum kitap ise Afgan yazar Khaled Hosseini’nin “Ve Dağlar Yankılandı” isimli romanı idi. Çok fazla TV seyretmiyorum, daha çok haberleri izliyorum. Onun dışında fırsat buldukça film seyrederim. Aşağı yukarı her tür müziği severek dinlerim, o anki ruh durumuma göre ne dinlediğim müzik değişkenlik gösterebiliyor.
Şu anki geldiğiniz konumu hayal edebiliyor muydunuz ya da hayal ettiniz mi?
İnsanlar hayal kurarlar ama ben bir diplomat olacağım diye bir düş kurmadım. Üniversitede iken Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmayı hayal ettim, istedim. O noktadan sonra da elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorsunuz. Allah’a şükür bu isteğim gerçek oldu.
Son sözlerinizi alabilir miyiz…
Kısa bir süre sonra bu-
radan ayrılacağım. Umarım herkesle vedalaşmam kısmet olur ama bunun da bir hayli zor olduğunu biliyorum... Burada bulunduğum 3 yıllık zaman zarfında Hollanda’da tanıştığım herkese sizin aracılığınızla yürekten teşekkür ediyorum. Başkonsolosluk çalışanlarımız, iş vesilesiyle ve diğer vesilelerle tanıştığım herkese…. Basın mensuplarımız, siyasetçilerimiz, çeşitli sivil toplum kuruşlarımızın temsilcileri... Herkese gösterdikleri yakınlık, ilgi, sıcakkanlılık, arkadaşlık, dostluk ve misafirperverlikten dolayı müteşekkirim. İlk günden beri kendimi evimde gibi hissettim. Sağ olsunlar, var olsunlar… Sizlerle tanışmış olmaktan ve kısa da olsa 3 yılı beraber geçirmiş olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum. Şimdiden herkesin bayramını kutluyor, sağlık, esenlik ve mutluluklar diliyorum.
HABER
20
TEMMUZ / JULI 2014
Soykırım aleyhtarı protestolar eyaleti ürküttü CDA, soykırımı kabul etmeyenleri Hollanda’da istemiyor
Overijssel Eyaleti sözde Ermeni soykırımını kabul etti. Eyalet, ‘1915-1918 yılları arasında yaklaşık 1.5 milyon Ermeninin korkunç bir şekilde Osmanlı İmparatorluğu tarafından katledildiğini’ düşünüyor. 1 Haziran'da Almelo'da yapılan sözde Ermeni soykırımı anıtını protesto mitinginin ardından, geçtiğimiz çarşamba günü, PVV'nin verdiği 'Ermeni Soykırımı kabul edilsin, Türklerin yaptığı protesto kınansın' şeklindeki önergesi, PVV, SGP, CU ve CDA partilerinin imzasıyla kabul edildi. Böylece Hollanda'da sözde soykı-
rımı kabul eden ilk eyalet Overijssel oldu. Eyalet Meclisi'nde kabul edilen önergede, Hollanda ve Overijssel Eyaleti 'Özgürlük ve toleransı sadece kendisi için isteyenlerin ve başkalarının acılarına layık bir anıtı istemeyenlerin' bu ülkede istenmediği vurgusu yapıldı. 2004 yılında Hollanda Meclisi'nde kabul edilen Ermeni Soykırımı'nın aynı şekilde Overijssel Eyaleti'nde de kabul edildiğinin altı çizilirken, Overijssel diğer eyaletlere de 1 Haziran'da gerçekleştirilen protestoyu açık olarak kınama çağrısında bulundu.
O
verijssel Eyaleti sözde Ermeni soykırımını kabul ettiği meclis önergesinin altında CDA’nın da imzası bulunuyor. CDA’nın diğer partilerle birlikte kabul ettiği önergedeki argümanının, ‘Hollanda ve Overijssel Eyaleti ‘özgürlük ve toleransı’ sadece kendisi için isteyenlerin ve başkalarının acılarına layık bir anıtı istemeyenlerin bu ülkede istenmediği’ şeklinde olması dikkat çekici bir ibare olarak öne çıkıyor. Öte yandan, CDA’nın, PVV, SGP ve CU ile birlikte imzaladığı önergenin içeriği konusunda, Hollanda’daki Türk kamuoyunun, bahsi geçen soykırımı meselesinin araştırılması için, bilimadamları ve tarihçilerden oluşan uluslararası tarafsız bir komisyon kurulması gerektiği ve bu komisyonun çıkarsamaları yönünde olayın gün yüzüne çıkartılması beklentisi gözardı ediliyor. DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSUNDA SINIFTA KALDILAR
Bu tür konularda uluslararası arenalarda, Ermeni tarafının tezlerinin bir araştırmaya tabi tutulmadan
gerçek olarak kabul edilmesi, Türk tarafının tekliflerine hiçbir şekilde yanaşılmaması ise hem dünyadaki hem de Hollanda’daki Türk toplumu tarafından hayret ve esefle karşılanıyor. Türk toplumunun ortaya koyduğu demokratik protestolara, bahsi geçen partilerin bu şekilde tepki vermeleri, düşünce özgürlügü konusunda sınıfta kaldıklarını ortaya koyuyor. CDA’da bulunan çok sayıda Türk meclis üyesinin, CDA’nın sözde soykırımı kabul etmesine ne tür bir sinyal verecekleri ise merak konusu.
Schiedam'da Eğitim Merkezi'nin temelini atmak için Türkiye'den Bakan geldi
ya mal olacak eğitim merkezinin bir yılda tamamlanması hedefleniyor. Merkezde 3-16 yaş grubuna Türkçe, Kuran-ı Kerim, bilgisayar, musiki ve tiyatro gibi dersler verilecek. Merkezde engelliler de eğitim alabilecek.
Güllüce: "İslam dinini doğru öğretecek insanlara ve kurumlara tüm dünyanın ihtiyacı var" Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, İslam dinini doğru öğretecek insanlara ve kurumlara tüm dünyanın ihtiyacı olduğunu söyledi. Bakan Güllüce, Hollanda'nın Schiedam kentinde İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) teşkilatına ait Yıldız Eğitim Merkezinin temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Güllüce, "İslamofobi diye bir kavram ortaya çıktığını ifade ederek şunları belirtti: "Haksız mı? Haksız. Peki Müslümanlar kendilerini doğru ifade edebiliyorlar mı? Bizim çok çirkin örneklerimiz yok mu? Allahu ekber diyerek insan öldürmeyi ne Müslümanlıkla ne insanlıkla nasıl bağdaştırabilirsiniz? Karıncayı öldürmesi mümkün olmayan bir insan kendi dininden olsun veya olmasın nasıl insan öldürebilir? İslam dinini doğ-
ru öğretecek insanlara ve kurumlara tüm dünyanın ihtiyacı var." Müslümanların sanatta, estetikte ve mimaride geldikleri noktayı sorgulaması gerektiğini anlatan Güllüce, "En az okuyan bir Japon bir yılda 40 kitap okuyor. İlk emri "Allah'ın adıyla oku" olan bir dinin mensupları olarak kendimize ben bir yılda kaç kitap okuyorum diye sormamız lazım. 6 kişi bir yılda bir kitap okuyormuş. Bu ne demek? 150 Mehmet, 150 tane Hatice 1 Japon ediyor. İslam dünyası adına bu tablo bir problemdir" diye konuştu. Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimine değinen Güllüce, "Birinci turda sonuçlanmasını arzuluyorum. Zaten ilk turda olacak, muhalefet partilerinin bile ittifak ettiği bir konu. İhtilaf konusu yüzde kaçla olacağı. Yüzde 52 ile 60 arasında
değişen rakamlar veriliyor. O yüzden desteklerinizle 50'den ne kadar yukarı çıkartırsanız, Allah sizden o kadar razı olsun, o kadar teşekkür ederiz deriz" dedi. 600 metrekarelik arsa üzerine bin 200 metrekare kapalı alana sahip 650 öğrenci kapasiteli Yıldız Eğitim Merkezinin temeli Bakan Güllüce'yle Schiedam Belediye Başkanı Cor Lamers, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan ve IGMG Eğitim Başkanı Abdülhalim İnan tarafından temsili kazık çakılarak atıldı. 1,5 milyon avro-
21
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
RÖPORTAJ: METIN YAZAREL
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanı İDRIS GÜLLÜCE
MAZLUM COĞRAFYALARIN EN BÜYÜK UMUDU TÜRKIYE Değerli okurlar kendisini belediye başkanlığı döneminde yaptığı çalışmaları saygıyla taktir edip, takip ettiğim Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın İdris Güllüce Bey'in Hollanda’yı ziyareti esnasında Cumhurbaşkanlığı seçimi ve sıcak gündeme dair bir röportaj yaptık. Söyleşi talebimizi geri çevirmedikleri için kendilerine, şahsım, Haber Gazetesi ve siz okurlarımız adına teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Sayın Bakan’ın onuruna Amsterdam Ada Restourant’ın misafirperverliği ile Türkevi Araştırmaları Merkezi adına verilen iftarda proğramında, Azeri şair Bahtiyar Vahapzade'nin, 'Ot bile kökünün üstünde biter. Sen köküne bağlı değilsen ot bile değilsin', dizeleriyle gençlere moral ve motivasyon olan, çok anlamlı bulduğum bir nasihatına değinerek söyleşimize geçelim istiyorum. Sayın Bakanım size göre, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalma ihtimali var mıdır? Biliyorsunuz seçimler demokrasimizin bayramlarıdır. Biz halkın Cumhurbaşkanını kendi oyları ile seçmesinin önünü açan partiyiz. Ve bununla da gurur duyuyoruz. Şimdi vatandaşımızın önünde 3 seçenek var. Karar da yetki de aziz milletimizin. Benim kanaatim Başbakanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın birinci turda seçileceği yönünde. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı olmak Sayın Erdoğan'ı daha etkin hale getirir mi? Malumunuz Türkiye 150 yıldır patinaj yapan bir ülkeydi. Ne zaman yükselişe geçmeye başlasa önünün kesildiğine, dış ya da iç kaynaklı bazı odakların Türkiye’nin geleceğine ipotek koyduğuna arşivleri birazcık karıştıran herkes rahatlıkla şahit olacaktır. Ancak Ak Parti ile Türkiye tam bir dönüşüm süreci yaşadı.İMF’den borç almak için kapı kapı dolaşan bir ülke şimdi İMF’ye borç verir konuma geldi. Sağlıkta, eğitimde, ulaşımda her alanda devrim niteliğin-
de adımlar atıldı son 12 yılda. Dış politikada pasif bir ülke olarak tanımlanırken artık küresel bir güç haline geldik. Bugün mazlum coğrafyaların en büyük umudu Türkiye. Ve bunu Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde başardığımızı herhalde kimse yadsımayacaktır. Sayın Erdoğan; Cumhurbaşkanı olduğunda tabi ki farklı bir portre çizecektir. Bu ülke için üretmeye, koşturmaya, hizmet etmeye devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Sayın Erdoğan anayasada olmayan yetkileri kullanarak sistemi kaosa sürükler mi? Başbakanımız siyasi hayatı boyunca hep böyle ön yargılarla karşılaştı. Hatırlayacaksınız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda bile neler söylenmedi ki? Ünlü bilim adamı Albert Einstein’in bir sözü vardır: “İnsanların önyargılarını parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur” diye. Ancak şunu da söyleyeyim. Bu ön yargıları kendi siyasi çıkarları için besleyen grupları da gözden kaçırmamak gerekir. Demokrasi tarihimiz ülkemizi kaosa sürüklemiş siyasilerle dolu. Ancak sayın Recep Tayyip Erdoğan bu ülkenin huzuru ve mutluluğu için yaptıkları ile halkımız tarafından her
seçimde ödüllendirilmiştir. Ayrıca Türkiye’nin son 12 yılda sergilediği istikrar ve kalkınma düzeyi uluslararası düzeyde de takdir toplamıştır. Böyle bir Başbakan’ın Cumhurbaşkanı olduğunda ülkeyi kaosa sürükleyeceğini iddia etmek apaçık bir iftira olacaktır. Daha etkin hale gelen Cumhurbaşkanlığı siyasetin merkezine oturabilir mi? Bu sorunuza şöyle bir soru ile karşılık vereyim: Cumhurbaşkanlığı siyasetin dışında bir makam mı? Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı anayasa gereği yürütmenin başı konumuna sahip. Siyaset bu ülkeye hizmet etme sanatıdır. Ne yazık ki Türkiye Abdullah Gül’e kadar sembolik Cumhurbaşkanlarına alıştırıldı. Ama 2007’de sayın Abdullah Gül’ün köşke çıkması ile her şey değişti. Milletimizin Çankaya ile arasındaki bağlar yeniden tesis edildi. Vatandaştan kopuk, somurtkan, dış politikada inisiyatif almayan, pasif cumhurbaşkanı anlayışı yıkıldı. Bu açıdan Sayın Abdullah Gül’ün hizmetlerini ve çabalarını herkesin takdir etmesi gerektiğini düşünüyorum. AK Parti yeni dönemde siyasi gücünü korur mu? Bu sorunuza yanıt olması açısından 30 Mart yerel seçimleri öncesi Sayın Baş-
bakanımıza ve partimize yönelik girişilen kampanyaları hatırlamamız gerekiyor. Biz devletimizin geleceği için, milletimizin geleceği için paralel yapı ile mücadele ederken sadece vatandaşımızdan destek bulduk. Türkiye’nin geleceğine ipotek koymaya niyetlenenlere karşı halkımız da en doğru cevabı yine sandıkta verdi. Böylesi zorlu bir süreçte partimiz gücünü korudu. Çünkü Ak parti hem bir prensipler partisi hem de hizmet partisi. İsimler, görevler, makamlar değişebilir. Ancak ilkelerimiz değişmez. Halkımıza hizmet aşkımız asla değişmez. Milli irade de bunu takdir edecektir diye düşünüyorum. AK Parti Sayın Erdoğan sonrasında liderlik sorunu yaşayarak kırılganlık yaşar mı? Az önce de ifade ettim. Ak parti bir ilkeler partisi-
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanı
İDRIS GÜLLÜCE
dir. Bizim siyasetteki kırmızı çizgilerimiz bellidir. Sayın Başbakanımız köşke çıktığında da -ki biz Allah’ın izni ve milletimizin engin feraseti ile çıkacağına inanıyoruz- Ak Parti’de hiçbir sorun yaşanmayacaktır. Şimdi birileri çıkıp da diyebilir ki “Özal köşke çıktı Anavatan partisi güç kaybetti ve dağıldı. Demirel köşke çıktı DYP güç kaybetti ve dağıldı.” İşte Ak Parti’nin farkı da burada ortaya çıkıyor. 12 yıl boyunca ortaya koyduğumuz hizmetlerle ve Başbakanımızın sergilediği duruş ile demokrasi tarihimizin en istikrarlı ve başarılı partisi olmayı başarmıştır Ak Parti. Bunu sağlayan şüphesiz yola çıktığımızdan beri asla taviz vermediğimiz ilkelerimizdir. Sayın Erdoğan üç dönem kuralını yeni dönemde de destekler mi? Üç dönem kuralı ile ilgili
Partimiz kararını vermiştir. Başbakan ve AK Parti Genel Başkanlığı konusunda belirlediği isimde ısrarcı olur mu? Biz “Halka hizmet Hakk’a hizmet” parolası ile yola çıkan bir kadroyuz. Millete efendilik değil, hizmetkar olmak için çalışan bir siyasi hareketiz. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan inşallah köşke çıktığında, bu ilkelerimizden taviz vermeden çalışmaya devam edeceğiz. Kimse Ak Parti içinde bir gerginlik, bir ayrışma bir liderlik kavgası beklemesin. Boşa zaman kaybetmiş olur. Yeni Türkiye bölgesinde daha güçlü, ekonomisini dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmiş, terör sorununu çözmüş huzurlu ve istikrarlı bir Türkiye olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
FOTOHABER
ROTTERDAM’DA SIVAS KATLIAMI ANILDI TGB tarafından organize edilen ‘Sivas Şehitlerini Anma’ proğramına yaklaşık 50 civarında vatandaş katıldı.
TGB tarafından organize edilen Sivas Katliamını Anma proğramına yaklaşık 50 civarında vatandaş katıldı.
SİVAS KATLİAMI ANILDI
HABER
22
TEMMUZ / JULI 2014
Avukat Fadime Kılıç’ın ve Türk öğrencilerin vize zaferi
İki Türk üniversite öğrencisinin Hollanda’nın öğrencilere uyguladığı yüksek vize ücretini düşürmek için açtıkları dava süreci tamamlandı.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi öğrencileri Oğuz Veli Atasoy ve Ulaş Can Atılgan, Erasmus Programı kapsamında Hollanda’nın
kendilerinden istediği 600 euroluk vize ücretini yüksek bularak açtıkları davayı kazandı. Mahkemenin, 4 Mayıs 2013 tarihinde verdiği kararda, Hollanda’da 3 aydan fazla kalacak öğrenciler için ödenmesini istediği 600 euroluk vize ve oturma izni ücreti ücretini Avrupa Eğitim Direktifi’ne aykırı bularak 300 euroya düşürmesi ile tüm dünyadan bu ülkeye gelen öğrenciler içinde vize ücreti düşürüldüğü belirtildi. Hukuk mücadelesine devam eden iki öğrenci, 300
euroluk vize ücretinin 4060 euroya düşürülmesi için tekrar dava açtı. Oğuz Vali Atasoy’un davası olumsuz sonuçlanırken, Ulaş Can Atılgan’ın davası olumlu sonuçlandı. Yargıtay’dan öğrencilere aleyhte karar İki öğrencinin davaları karşılıklı itirazlar sonucu Hollanda Yargıtay’ına taşındı. Yargıtay iki davada da Türk öğrencilerinin aleyhlerinde karar verdi. Yapmış olduğu açıklamada mahkeme, 300 euroluk harç bedelinin öğrencilerin Hollanda’da eği-
tim görmeleri için engelleyici bir sebep olmadığına karar verdi. 14 Temmuz 2014 tarihindeki son kararla Yargıtay, Oğuz Vali Atasoy açtığı davayı reddederek vize ücretinin 300 euroda kalmasına karar verdi. Atılgan yaptığı açıklamada şunları söyledi: “60 euroya düşmesi için mücadele edeceğiz. Adaletsiz ve haksız uygulamalara karşı elini taşın altına sokacak, fedakarlık yapacak demokratik, özgürlükçü ve inatçı insanların hala olma-
Rusya-Ukrayna savaşının etkileri
Hollanda'yı yasa boğdu Malezya Havayolları’nın MH17 numaralı Amsterdam Kuala Lumpur seferi Ukrayna semalarında füzeyle vurularak düşürüldü. Düşen uçakta toplamda 283 yolcu ve 15 mürettebat hayatını kaybetti. MH17 sefer sayılı Amsterdam-Kuala Lumpur uçağında hayatlarını kaybeden Hollandalıların sayısının 189’a yükseldiği bildirildi. Amsterdam Schiphol Havaalanı’nda düzenlenen basın toplantısında kazaya ilişkin bilgi veren Malezya Havayolları Avrupa Bölgesi Başkan Yardımcı Huib Gorter, yolcuların büyük kısmının kimliklerinin tespit edildiğini söyledi.
Simit
Gorter, diğer yolculardan 44’ünün Malezyalı, 27’sinin Avustralyalı, 12’sinin Endonezyalı, 9’unun İngiliz, 4’ünün Alman, 4’ünün Belçikalı, 3’ünün Filipinli, bir kişinin Kanadalı ve bir kişinin de Yeni Zelandalı olduğunu aktardı. Mürettebatın tamamının Malezyalı olduğunu belirten Gorter, uçakta teknik bir arızanın bulunmadığını söyledi. Gorter, uçağın son genel bakımının 11 Temmuz’da yapıldığını, diğer bakımın ise 27 Ağustos’ta planlandığını kaydetti. Gorter, kullandıkları uçuş rotasının havacılık otoriteleri tarafından güvenli bulunduğunu vur-
Köfte
Mozarella Panini
guladı. Gorter, kimlikleri tespit edilen tüm yolcuların aileleriyle iletişime geçtiklerini, uçaklarının artık Ukrayna rotasını kullanmadığını sözlerine ekledi. Schiphol Havaalanı’nda toplanan kurbanların yakınları ve aileleri ise kaza günü geceyi havaalanına yakın bir otelde geçirdi. Basın mensuplarının yaklaştırılmadığı özel bir bölümde ağırlanan acılı ailelere psikolojik destek dahil her türlü yardımın sağlandığı kaydedildi. Hayatlarını kaybedenlerin yakınlarından isteyenlerin kaza yerine götürülebileceği açıklandı. Hollanda Dışişleri Bakan-
Simit Sandviç
Simit Sarayı Meent Adres: Meent 15A 3011 JA Rotterdam
Tiramisu
Simit Burger
Mantı
Mozaik Pasta
lığı, Schiphol Havaalanı ve Malezya Havayolları, ailelere yardımcı olmak amacıyla özel telefon hatları açtı. Hollanda medyası, hayatlarını kaybedenler arasında Avustralya’da yapılması planlanan AIDS konulu konferansa giden çok sayıda araştırmacının bulunduğunu duyurdu.
DSÖ SÖZCÜSÜ DE UÇAKTAYDI Bu arada, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sözcüleri Glenn Thomas'ın da düşen uçağın yolcuları arasında bulunduğunu açıkladı. DSÖ yetkililerinden Gregory Hartl, Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada,
Thomas'ın (49) , Avustralya'daki 20. Uluslararası Dünya AIDS Zirvesi'ne katılmak için Malezya Havayolları uçağına bindiğini söyledi. Hartl, örgütün basınla ilişkilerini organize eden ve gazetecilere düzenli olarak brifing veren Thomas'ın 10 yıldan fazla süredir DSÖ'de çalıştığını, her zaman gülen yüzü ve kamu sağlığına tutku derecesinde bağlı oluşuyla anımsanacağını ifade etti. Öte yandan uçakta Malezya Başbakanı Necip Rezak ile Savunma Bakanı Hişamuddin Hüseyin'in anneannesinin de bulunduğu ortaya çıktı.
sı, biz yeni nesiller için umut ışığı olmaktadır. Bu bağlamda diplomat Mehmet Sevim ve Avukat Fadime Kılıç’a müteşekkirim. Bu davadaki mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir, elde ettiğimiz hukuki başarının benzer davalara ilham kaynağı olmasını diliyorum.”
AİHM’e (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) itiraz haklarının kalmadığını belirten avukat Fadime Kılıç, Hollanda Avrupa Komisyonuna veya Avrupa Direktifi’ne aykırı davranışta bulunuyor diye bir dilekce sunabilme imkanlarını değerlendirdiklerini belirtti.
Malezya uçağının 17.07.2014 tarihinde Ukrayna içlerinde düşmesi neticesinde çoğu Hollandalı olan yolcuların hayatlarını kaybetmesinden dolayı büyük üzüntü duyuyor, yakınlarına ve tüm Hollanda toplumuna başsağlığı diliyoruz. HABER Gazetesi
Srebrenitsa soykırımında Hollanda suçlu bulundu Bosna Hersek’in Srebrenitsa kentinde 1995 yılının Temmuz ayında işlenen soykırımda öldürülen 8 bin Boşnak erkeğin sorumluluğunu üstlenmesi için kurban yakınları tarafından Hollanda’da açılan davada mahkeme, Hollanda’yı kısmen suçlu buldu. Mahkeme kararında, Srebrenitsa’nın işgali sırasında BM bünyesinde görev yapan Hollandalı tabura sığınan 300 sivil Boşnak’ın Sırp askerlerine teslim edilmesinden dolayı Hollanda’yı suçlu buldu. Mahkeme kararında, “Hollandalı tabur, Sırplar’a teslim edilen 300 kişinin öldürüleceğin öngörmesi gerekirdi” ifadesine yer verdi. Kararın ardından Srebrenitsalı kurban yakınlarının avukatı
Semir Guzin yaptığı açıklamada, Lahey’deki mahkeme kurban yakınlarının taleplerini kısmen kabul ettiğini belirterek, “Hollanda’nın, Birleşmiş Milletler Barış Gücü bünyesinde görev yapan askerlerinin, Potoçari’deki karargahına sığınan ve
daha sonra Sırplar’a teslim edildikten sonra katledilen yaklaşık 300 kişinin ölümünden sorumlu tuttuğunu” ifade etti. Bu karardan memnun olmadıklarını ifade eden Guzin, yasal çerçeve içerisinde kararı temyize götüreceklerini söyledi.
23
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
5 YIL
IPOTEK % 2,85 FAIZLERINDE 10 YIL TARIHI % 3,45 'den başlayan faizler
INDIRIM!
'den başlayan faizler
Ayrıntılı bilgi için bizi arayın. Tel: 078 - 648 93 08 Brouwersdijk 34 3314 GR Dordrecht www.guler.nl
T: 078-648 93 08 F: 078-648 93 09 E: info@guler.nl
HABER
24
TEMMUZ / JULI 2014
Hollanda Türkleri Cumhurbaşkanını Ahoy ve De Scheg'de seçecek Oy kullanmak için randevu almak gerekiyor
Hollanda'daki Türklerin oy kullanacağı yerler belli oldu. Rotterdam Başkonsolosu Oral: “Rotterdam bölgesinde 63, Deventer bölgesinde ise 24 sandık kurulacak” Türkiye’deki seçimler için ilk kez sandık başına gidecek olan bu ülkedeki Türkler, Rotterdam’da Ahoy fuar, kongre ve sergi sarayında, Deventer’de ise De Scheg spor salonunda kurulacak iki ayrı merkezde oy kullanacak. Ahoy kongre ve sergi sarayında düzenlediği basın toplantısında bilgi veren Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Hollanda’da seçmen niteliklerine sahip Türk sayısının 240 bin civarında olduğunu söyledi. Bu seçmenlerin 173 bininin Rotterdam Başkonsolosluğu, 66 bininin ise Deventer Başkonsolosluğu bölgesinde ikamet ettiğini belirten Oral, Rotterdam bölgesinde 63,
Deventer bölgesinde ise 24 sandığın kurulacağını kaydetti. Hollanda genelinde toplam 4 gün sürecek oy verme işleminin ilk turunun 31 Temmuz-3 Ağustos, gerekmesi halinde ikinci tur oy verme işleminin de 17 Ağustos-20 Ağustos’ta gerçekleşeceğine değinen Oral, seçim için tüm hazırlıkların tamamlandığını ifade etti. Yurt dışındaki en büyük seçim bölgesi özelliğine sahip Rotterdam’da 10 bin metrekare büyüklüğündeki Ahoy sergi sarayının seçilmesinde, ulaşımın kolaylığı ve güvenliğin rol oynadığına işaret eden Oral, sergi alanındaki oto parkın ücretsiz olacağını kaydetti. Yetkililerle sürekli temas halinde olduklarını ve seçim merkezinin dış güvenliğinin Hollandalı makamlar tarafından sağlanacağına vurgu
yapan Oral, bunun yanı sıra kendi görevlendirecekleri özel güvenlik görevlilerinin olacağını ifade etti. Yurt dışında yaşayan birisinin bulunduğu ülkede oy kullanabilmesi için isminin mutlaka yurt dışı seçmen listesinde bulunması gerektiğini ve bu listenin de ikamet adresleri esas alınarak oluşturulduğunu dile getiren Oral, şöyle konuştu: “Vatandaşlarımızın yapması gereken en önemli şey, seçmen listesinde kayıtlı olup olmadıklarını kontrol etmeleri. Herkes www.ysk. gov.tr internet adresindeki “yurt dışı seçmen sorgulama” bölümüne vatandaşlık numarasını girerek bunu öğrenebilir. Bu sorgulama sonucu seçmen listesinde kayıtlı olmadıklarını tespit eden vatandaşlarımızın en kısa sürede adres beyanında bulunmaları gerekiyor.”
T.C. Konsolosluğu oy kullanmak isteyenlerin randevu alması gerektiği yönünde bir basın açıklaması yaptı. Ayrıca vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere Lahey Büyükelçiliği, Rotterdam ve Deventer Başkonsoloslukları birer masa açacak. Oy verme işlemleri randevu almak istiyorsanız 21 Temmuz Pazartesi gününden itibaren internetin başına geçebilirsiniz. Yapılan açıklamada şöyle denildi: Yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşlarımızın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
oy kullanmak için randevu almaları gerekmektedir. Oy verme günleri iki zaman dilimine bölünmüş olup (08.00-12.30; 12.3017.00), www.ysk.gov.tr internet adresinde bulunan “SEÇSİS Oy Verme Günü Belirleme Sistemi”nden (Sistem) istenilen gün ve saat dilimini seçmek mümkündür. Sözkonusu randevu işlemi 21 Temmuz 2014 tarihinde Türkiye saatiyle 08.00 ile 25 Temmuz 2014 tarihinde Türkiye saatiyle 17.00 arasında yapılabilecek, gerektiğinde randevu gün ve saatlerini değiştirebilecektir. 21-25 Temmuz 2014 tarihleri arasında randevu alma işleminde vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere mesai saatleri içinde Lahey Büyükelçiliğimiz, Rotterdam ve Deventer Başkonsolosluklarımız birer masa açılacaktır. Randevu konusunda yardım almak için sözkonusu Temsilciliklerimize başvuracak olan vatandaşlarımızın T.C. Kimlik Numaralarını gösteren nüfus cüzdanlarını yanlarında bulundurmaları gerekmektedir.
5 AŞAMADA CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇIMLERINDE OY KULLANMAK
Yurtdışında yaşayan seçmenler Cumhurbaşkanı seçimi için 31Temmuz - 3 Ağustos tarihlerinde sandığa gidecekler. Oy kullanma işlemi nasıl gerçekleşecek? 1
2 3 4 5
Oy kullanmak için önceden randevu alabilirsiniz. 21 - 25 Temmuz 2014 tarihleri arasında www.ysk.gov.tr adresinden 'Seçsis: 'Oy verme günü belirleme sistemine' girip, randevu alın. Oy kullanacağınız günü kendiniz belirleyin. Ayrıca sizinle aynı temsilcilikte kayıtlı 5 seçmen için de randevu alabilirsiniz. Randevu almamışsanız oy vereceğiniz günü sistem otomatik olarak belirleyecektir. Belirlenen günü 26 Temmuz'dan itibaren www.ysk.gov.tr sitesinden öğrenebilirsiniz. Belirlenen günde oy kullanamamışsanız 26 Temmuz - 10 Ağustos tarihleri arasında sandık kurulan gümrük kapılarında oy kullanabilirisiniz. Oy kullanmak için T.C. kimlik numarasını gösteren nüfus cüzdanı veya pasaportunuzu yanınızda bulundurmayı unutmayın. Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili tüm bilgilere www.ysk.gov.tr sitesinden ulaşabilirsiniz.
EIGEN RISICO DAN DOLAYI INSANLAR DOKTORA GITMIYOR
ESKIŞEHIRSPOR VE SIVASSPOR’UN CEZALARI ONANDI
BURKA GIYEN KADIN ŞEHIR IÇI OTOBÜSE BINDIRILMEDI
Hollanda'da insanlar eigen risico ödemek istemedikleri için ilaçlarını almıyorlar veya kan vermeye gitmiyorlar. Ev Doktorları Derneği'nin yaptığı araştırma sonucunda ev doktorlarının yüzde 94 ünün bu durumla karşı karşıya olduğu ortaya çıktı. özellikle gençler, bekarlar ve yerli vatandaşlar ev doktorunun tavsiyesine uymuyor. İlk 5 doktor tavsiyesine uymayanlar (De top-5 van nietopgevolgde adviezen) Kan veya urin araştırması % 75 (2013 de bu yüzde 49 du) Bazı ilaçların eczaneden alınmaması %72 (2013 de %71) GGZ kurumlarına gitmemek %68 (2013 de %75) Gerekli ek araştırma (mesela röntgen) yaptırmama %62 (2013 %38) Ev doktoruna gitmeme %62 (2013 de %71).
Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS), Eskişehirspor ile Sivasspor’un Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) organizasyonlarından 1 yıl men edilmesi kararlarını onayladı. Edinilen bilgiye göre Sivasspor Kulübünce UEFA’nın verdiği “Avrupa Ligi’nden 1 yıl men cezası kararı”na karşı yapılan itiraz, CAS tarafından reddedildi. Böylece, kırmızı-beyazlı ekibe verilen ceza, CAS tarafından onandı. CAS, aynı zaman da Eskişehirspor’un UEFA organizasyonlarından 1 yıl men edilmesi kararını da onadı. Eskişehirspor Kulubü’nce, UEFA’nın verdiği “Avrupa Ligi’nden 1 yıl men cezası kararı”na karşı yapılan itiraz, CAS tarafından reddedildi.
Lelystad’da burka giyen bir kadının şehir içinde hizmet veren otobüse bindirilmediği belirtildi. Eşit Muamele Komisyonu’nun Flevoland bürosundan yapılan açıklamada, kadının burka giydiği gerekçesiyle şoför tarafından otobüse bindirilmediği ifade edildi. Mağdur kadın ve tanıkların ifadelerine göre, şoförün, “Otobüsün patron benim” diyerek kadının binmesine engel olduğuna işaret edilen açıklamada, otobüs şirketine konuyla ilgili yazı yazıldığı, polise şikayet başvurusunda bulunulup bulunulmayacağına buna göre karar verileceği belirtildi. Olaya tanıklık edenlerin bulunduğunu kaydeden Eşit Muamele Komisyonu, kanunlara göre otobüs şirketinin tüm yolcuları taşımak zorunda olduğunu hatırlattı. Yerel bir televizyon kanalı ise otobüs şirketinin sürücüyle görüştüğünü, şoförün özür dilediğini duyurdu.
25
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
2014'te yeni bir sayfa açın! Hesap kitap çok önemli. 2014'te temiz bir başlangıç yapın ve muhasebenizi uzmanına ve güvenilir ellere teslim edin. Şimdi muhasebecinizi değiştirmenin tam zamanı! Mali Müşavirlik Vergilendirme ve vergi mevzuatı Personel muhasebesi Online (uzaktan) muhasebe işlemleri Danışmanlık Girişimci olarak, sorularınıza en doğru cevapları alacağınız bir yere gelmek istiyorsunuz. Bunun bilincinde olan ADA GROEP, "tek duraklık işyeri" ADA NIJMEGEN prensibiyle, siz girişimcilere hizmet sunmaktadır. ADA ARNHEM ADA DEN-HAAG ADA AMSTERDAM Kerkenbos 1234 Broekstraat 32 Hoefkade 875 t.t. Vasumweg 18 Birlikte, en kısa sürede çözümler üretebiliriz. 6546 BE NIJMEGEN 6826 PZ ARNHEM 2525 HC DEN-HAAG 1033 SC AMSTERDAM T: +31 (0) 26-3895377 T: +31 (0) 24-8 100 100 ADA GROEP girişimcilerimize, sabit fiyat garantisi T: +31 (0) 70-4274357 T: +31 (0) 20-6946600 F: +31 (0) 26-4437152 F: +31 (0) 24 66 374 66 F: +31 (0) 70-3638097 F: +31 (0) 20-6941800 ile standart hizmet paketleri sunan, size en yakın ve en fonksiyonel danışmanlık noktanızdır. Daha fazla bilgi almak için www.adagroep.nl adresinden websitemizi ziyaret edebilirsiniz.
SİZE YENİ KAPILAR AÇIYORUZ
GARAGE MERCEDES
Sera Supermarkt
� Taze meyve ve sebze reyonu � Et reyonu � Bol miktarda güleryüz
KALİTEDE TEK İSİM
Keurmeester Serdar Altay Tegen inlevering / voor alle auto's. €39 e ti en rt ve ad ze de van
APK
€ 29,€ 49,-
APK Keuringsstation Reperatie en onderhoud alle merken Inkoop en verkoop Banden Accu's
Hillegondastraat 11-13 3051 PA Rotterdam
Bos en Lommerweg 159/161 1055 DS Amsterdam Tel: 020-6860623
Hakiki kuzu eti sadece bizde
• • • • •
BENZINE: €69 : L E S DIE
Tel: 010 - 418 50 69 Mob: 0619 - 75 83 25
2 adet şampiyonluğu olan meşhur Halil Usta'nın leziz yemeklerini tadın... Amsterdam'da yeni açılan restoranımızda geleneksel Türk mutfağının tadına varabilirsiniz.
Bos en Lommerweg 251 • 1055 DV Amsterdam
HABER
26
TEMMUZ / JULI 2014
BIZ BIZE 12 AY YETERIZ.. İnsanlar arasındaki ilişkilerde de diğer aylarda göremediğimiz bir yakınlık ve sıcaklık hissederiz. İnsanlar birbirlerine daha bir candan, daha bir samimidirler bu ayda. Toplumun her kesimi birbiriyle adeta kucaklaşmaktadır. Herkes aile yakınlarını, dostlarını ve komşularını bir başka gözetmekte, fakirlerin ellerinden tutulmakta, yetimlerin başı okşanmakta yaşlı ve ihtiyarlar ziyaret edilerek hatırları sorulmakta, gönülleri alınmaktadır. EDA KARA Gök kubbenin sevgi şefkat ve hoşgörü ile dolup taştığı şu günlerde, istediğimiz zaman istediğimiz gibi insanlar olmayı başarıp huzuru evrende yaşatacak bireyler olduğumuzu görüyorum. İhtiyacımız olan kudreti irademizde saklamak, onu sadece bir ay için kullanmak. Ya büyük bir gafletin, ya da büyük bir bencilliğin ibaresidir. İnsanlar arasındaki ilişkilerde diğer aylarda göremediğimiz bir yakınlık ve sıcaklık hissederiz. İnsanlar birbirlerine daha bir candan, daha bir samimidirler bu ayda. Toplumun her kesimi birbiriyle adeta kucaklaşmaktadır. Herkes aile yakınlarını, dostlarını ve
eda.kara@haber.nl
komşularını bir başka gözetmekte, fakirlerin ellerinden tutulmakta, yetimlerin başı okşanmakta yaşlı ve ihtiyarlar ziyaret edilerek hatırları sorulmakta, gönülleri alınmaktadır. Bunu bir ay içerisinde layığı ile yapabilen insanlar pek çoğunluktadır. Tabi ki, bu mübarek ayı sıradanlaştırmak değil amacım, bundan önce Allah'a sonra siz değerli okuyucularımın affına sığınıyorum. Fakat biz bize bu kadar yeterken, yaşamak ve yaşatmak istediklerimiz bunlarken, hele ki bunu bir de desteksiz bireysel olarak bile başarabilirken, istediklerimizi istemekten geri kalmayalım.
Oruç tutmanın, insan iradesinde ve nefis terbiyesinde büyük tesiri vardır. Oruç tutan kişiler acziyetinin farkına varıp, yardımlaşma, paylaşma ve empati kurmada gelişir. Ve Yüce Rabbimizin verdiği nimetlere tevekkül ederek teslim olurlar. Dinimizce 11 ayın sultanı olan Ramazan ayı, yüce Allah tarafından özel olarak seçilmiş bir zaman dilimidir. “O Ramazan ayı ki, insanlara doğru yolu gösteren, apaçık hidayet delillerini taşıyan ve hak ile batılın arasını ayıran Kur’an, o ayda indirilmiştir.” (Bakara/185) Sevgili okurlar, temmuzun tatlı heyecanı ile, son dakikaya
kalmış bavul ve rezervasyon hazırlıklarımızı tamamlamış yollara dökülmüşken, aklımızda olan tek şey, koca bir yılın yorgunluğunu üzerimizden atmak. Kimileri eş, dost, akraba, memleket yollarına düşmüşken, kimileri de sıcacık kumlara deniz ve güneş hasretini dindirme telaşında. Herkese şimdiden hayırlı ve huzurlu iyi tatiller dilerken , bir Eylül geldi aklıma. Malumunuz ''Eylül'' iş ve okul hayatının yılbaşı sayılır. Maddi ve tükenmişlikler içerisinde başlayacağımız bu yeni iş veya okul yılını yüksek bir motivasyon ile karşılamalıyız. Aylarca yoğun iş stresi altında
çalıştıktan sonra gelecek tatili hayal etmek her çalışanın iple çektiği bir dönemdir. Ancak tatil bittiğinde uzun bir süre rutinin dışına çıkan çalışanlar için artık ’gerçek hayata’ dönme vaktidir. Tatilimiz bittiğinde günlük hayata uyum zaman alsa da bu zamanı kısaltmanın yolları var. Hem çalışanların hem de işverenlerin uygulayacakları küçük toleranslar ve planlamalarla bu süreç daha kolay atlatılabilir. İlk haftanın zorlu geçeceğini baştan kabullenmek yaşayacağımız ufak çaptaki eksiklikleri tamamlayacaktır. Tatilde başlanılan enerji ve keyif depolamaya sonrasında da devam edilmeli. Mevsimsel depresyon aslında sadece insanlara değil doğadaki tüm canlılara özgü bir durumdur. İşte dinamizm için size birkaç tavsiye: 1. Tatilden 1 gün önce dönün 2. Yaşamla ilgili sorgulamalardan uzak durun! 3. Biraz rutin dışına çıkın! 4. Artan şikâyetlerinizi anlamaya çalışın! 5. Tatil sonrası iş ya da yaşama dair kararlar alın! 6. Ertelemelerden uzak durun! 7. Yaşamı ve beklentilerinizi anlamaya çalışın! Sivil toplum kuruluşlarına naçizane bir tavsiyem de , yeni eylülümüz de adına yakışır bir şekilde topluca , bilgilendirme tanıma, tanıtma ve farkındalık oluşturarak birlik ve beraberlik içerisinde dirliği sağlamalarıdır.
Türkiye’de cep telefonlarınız artık kapanmayacak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, yurt dışından yolcu beraberinde getirilen telefonların kayıt yaptırmadan kullanma süresini 60 güne çıkardıklarını bildirdi. Bakan Elvan, yaptığı açıklamada, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında kurulan Mobil Cihaz Kayıt Sistemi’nde Türkiye’ye gelen tu-
rist ve gurbetçi vatandaşlar için bir çok kolaylık sağladıklarını ifade etti. Yurt dışından yolcu beraberinde getirilen cep telefonlarının kayıt altına alınmaması halinde 30 gün içinde kapatıldığını hatırlatan Elvan, Mayıs ayındaki Berlin ziyareti sırasında gurbetçi vatandaşlardan bu konuda bir çok talep geldiğini dile getirdi. Bakan Elvan, söz konusu talepler doğrultusunda Bilgi Teknolo-
jileri ve İletişim Kurumunun (BTK) Elektronik Kimlik Bilgisini Haiz Cihazların Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelikte değişikliğe gittiğini kaydetti. Yapılan değişiklikle yurt dışından yolcu beraberinde getirilen mobil cihazların kayıt altına aldırılması için verilen azami sürenin 30 günden 60 güne çıkartılarak, kayıt süresinin kısa olması nedeniyle ortaya çıkan
sorunları giderdiklerini belirten Elvan, şöyle konuştu: “Özellikle yaz tatillerini geçirmek üzere ülkemize gelen gurbetçi vatandaşlarımız Türkiye’de yeni telefon almak gibi bir zorlukla karşı karşıya kalıyorlardı. Bu düzenleme ile bunu ortadan kaldırdık. Benzer şekilde Türkiye’ye gelen turistler de telefonlarını 2 ay süreyle rahatlıkla kullanabilecekler.”
Gentle Incasso
1999 dan beri
1999' dan beri hizmetinizdeyiz
national and international debt collection payment solutions National and international debt collection& & payment solutions Gentle Incasso, hem şirketten şirkete, hem de şirketten kişiye tahsilat yapan, para tahsil piyasasında uzman bir icra bürosudur. Alacaklı ve borçlu arasında iki tarafı tatmin eden bir sonuç almak için deneyimlidir.
24 Mayıs Cumartesi günü saat 09:00’dan itibaren SIRA NUMARALARI verilecektir
BÜYÜKBAŞ HİSSE İÇİN BİZİ ARAYABİLİRSİNİZ !
Biz, birçok icra bürolarından farklı olarak ‘no-cure-no-pay’ esasına göre çalışmıyoruz. Dosya masrafı olarak az bir meblağ ödeyerek, alacağınızın itinalı bir şekilde incelenmesi garantisini alırsınız. Alacağınızın, ‘sulh yoluyla alınamaz’ haberiyle sizi hayal kırıklığına uğratmayız. Mahkemeye giden bu uzun ve genellikle pahalı yolu, en medeni ölçüler içinde ve mantık çerçevesinde önlemek bizim işimizdir.
İşletmeci olarak paranızı tahsil etmek için ne kadar uzun beklediğinizi biliyoruz. Özellikle ekonomik sıkıntının yaşandığı bu dönemde, borçluların büyük bir kısmı, ödeme süresini uzatıyor ve daha da kötüsü iptal yoluna bile gidiyor. Bu da işletmeci olarak hiç istemediğiniz bir durumdur. Bu konuda sizden de, yapılan anlaşmaları yerine getirmeniz beklenmektedir.
Hizmetlerimizden faydalanmak için ilginizi çektiğimizi umuyoruz. İlgi duyarsanız veya hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, bizimle temasa geçiniz.
Gentle Incasso Tel: 075 - 771 46 36 Fax: 075 - 635 70 49
info@gentleincasso.nl www.gentleincasso.nl
27
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
Den Haag ve Amsterdam'da, İsrail saldırılarına binler lanet okudu
COLOFON
HABER Adres: Laan op Zuid 915b 3072 DB Rotterdam Nederland Hoofdredacteur (Genel Yayın Yönetmeni) İbrahim Karaman ibrahim @haber.nl Redactie: (Yayın Kurulu) Mehmet Güzelyurt Rabia Karaman Rasim Gencer Özlem Hasip Şenay Tosun Art Direction & Fotografie: M. Fatih Karaman fatih@haber.nl Advertenties: Office: 010-2 900 900 Nur Öztürk / nur@haber.nl 0641-22 68 79
İsrail ordusunun 2 haftadır devam eden Gazze’ye yönelik saldırıları, Den Haag'da düzenlenen gösteriyle protesto edildi. Hollanda Filistin Komitesi’nin yanı sıra bir grup sivil toplum kuruluşunun öncülüğünde Den Haag'ın merkezindeki Spui Meydanı’nda düzenlenen ve yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı gösteride, İsrail’in saldırıları kınadı. “Filistin’e özgürlük”, “İsrail’e boykot”, “Katliama son” ve “İsrail, Gazze’ye saldırılarına son ver” yazılı dövizler taşıyan grup, sık sık “Terörist İsrail”, “Katil Netanyahu” sloganları attı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı gösteride yapılan konuşmalarda, uluslararası topluma, Gazze’de yaşananlara kayıtsız kalınmaması ve İsrail’e saldırılarını durdurması yönünde baskı yapması çağ-
Interviews & Correspondenten: Özlem Hasip Merve Karaman Ayşe Özkaya Keziban Karaçor
rısında bulunuldu. Gösteride konuşan Filistin’in Lahey Büyükelçisi Nabil Abuznaid, Gazze’deki halkın çok zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiğini hatırlatarak, İsrail işgaline bir an önce son verilmesini istedi. Uluslararası Adalet Divanı’na evsahipliği yapan Lahey’den İsrail yönetimine çağrıda bulunduklarını belirten Abuznaid, “Özgürlüğümüzü geri verin. Barış doğru hareket etmekle gelir, baskıyla değil” diye konuştu. Farklı sivil toplum kuruluşları adına yapılan konuşmaların ardından gösteriye katılanlar, İsrail Büyükelçiliği ve Lahey Adalet Divanı’nın önünden geçerek Merkez Garı’na kadar yürüdü. Polis, yürüyüş sırasında İsrail Büyükelçiliği önünde geniş güvenlik önlemi aldı.
Repr. Amsterdam Ali Andal Repr. Eindhoven Ali Yücel Repr. Limburg Muzaffer Bozaslan Repr. İstanbul Dr. Hüseyin Keleş Abonnementen: abone@haber.nl e-mail & website: info@haber.nl www.haber.nl
EFSANE Düğün Salonu
1000+
kişilik e kapasit
! I D L I Ç A
Her türlü düğün, nişan, sünnet ve özel günlerinizde size hizmet sunmaktan mutluluk duyarız. En güzel günlerinizi gelin birlikte planlayalım. Konuklarınız ve sizin için unutulmaz saatler hazırlayalım. 1000+ kişilik kapasite.
BREDA
DEN BOSCH TILBURG
EFSANE Düğün salonu
EINDHOVEN
ANTWERPEN
Bredebaan 4, Wuustwezel / BELÇİKA (Hollanda sınırına 300 metre)
İrtibat: Adem Ozan: 0641 - 36 68 01 Metin Doğaner: 0610 - 30 11 00 Osman Sungur: 0681 - 46 90 75
HABER
28
TEMMUZ / JULI 2014
TiCARi SAYFALAR Deurwaarder ve Incasso bürolarıyla başınız dertte mi? Tel./fax: 010 - 737 06 76 SLINGE 584 1.KAT 3086 EX ROTTERDAM
Ticari Sayfalar'da 33,- EURO'dan başlayan fiyatlarla ilan verebilirsiniz.
Kiralık odalar Ortak kullanım alanları ve günlük yönetimi olan, uygun bir komplekste kiralık büyük stüdyo şeklinde mobilyalı odalar (20 m2). 2-3 kişi tarafından kullanılan ortak mutfak, yemek salonu, duş ve tuvalet. Ücretsiz internet ve Türk televizyonu bulunmaktadır. Ortak alanların temizliği komplekse aittir. Her oda kendi başına bir GBA kaydı yaptırılabilecek bağımsız bir adrestir, yani kira yardımı için müracaat edilebilir.
VOOR UW JURIDISCHE ZAKEN
Kira enerji masrafları dahil (gaz ve elektrik) 350 - 450 Euro arası.
e-mail: info@edu-talents.com Telefon: 010-2268531 • 0645-067273 Adres: Sandelingplein 162-185 • Rotterdam
info@buropas.com www.buropas.com
OFIS VE IŞYERLERINIZIN CAM TEMIZLIĞİ Tel: 0655-38 45 54 www.schoonmaakbedrijfschiedam.nl info@schoonmaakbedrijfschiedam.nl
Her türlü dış cephe temizliği hizmetlerimiz mevcuttur.
Tolga Advocatuur Aelbrechtskade 52 b GROOTHANDEL 3022 HL Rotterdam
IN HORECA BENODIGDHEDEN
telefoon: 010-2260373 e-mail: t.gumus@tolgaadvocatuur.nl
JILPAQ Holding
meer info: www.jilpaqholding.com www.tolgaadvocatuur.nl T:010merkezinde - 477 96tarihi 28 semtte Pieter de Hochweg 115 Rotterdam F: 010 477 96 83 misafirimiz olun. 3024 BG Rotterdam Nezih ve Temiz hotelimizde
Tel: (013) 455 11 19 Mail: info@jilpaq.nl
www.sancak.nl
Ledeboerstraat 39 5048 AC TIlburg
aza 8]PDQı K Kaza geliyorum demez!
Rotterdam merkezinde tarihi semtte Nezih ve Temiz hotelimizde misafirimiz olun.
Kendi dilinizde ve kültürünüzde hukuk hizmetleri Erken ve grup rezervasyonlarda
%20’e kadar Pieter de Hochweg 115 3024 BG Rotterdam
indirim
T. 010 - 477 96 28 F. 010 - 477 96 83
Scan for
Virtual Tour
W. www.hotelport.nl E. info@hotelport.nl
www.mob.nu
Erken ve grup rezervasyonlarda
%20’e kadar Pieter de Hochweg 115 3024 BG Rotterdam
indirim
Scan for
SAFETY & T. 010 - 477 96 28 W. www.hotelport.nl F. 010 - 477 96 83 E. info@hotelport.nl SECURITY Virtual Tour
www.ntel.nl 010-467 48 11
MERAM SUPERMARKET 30-32 BAYRAMINIZ 3813Meridiaan AW Amersfoort KUTLU OLSUN Tel: 0651691025
Franchise hukuku Ticari sorunlar İş sorunları Kira sorunları De Veldoven 3 Haciz ve icra sorunları 3342 GR Hendrik-Ido-Ambacht Vergi sorunları İflas ve kişisel iflas sorunları Sosyal sigortalar sorunları
• • • • • • • •
Tel:(078) 684 00 54 Fax: (078) 684 95 33
www.advocatenkantoorkara.nl
Sevim Kara info@advocatenkantoorkara.nl
Tolga Gümüş - Strafzaken - Jeugdzaken (OTS/UHP) - WSNP (schuldsanering) Tel: 010 - 226 03 73 Aelbrechtskade 52b Rotterdam
Ethem Emre / 06 39 11 02 43 / Amsterdam Ulviye Tekeli / 06 39 11 02 41 / Rotterdam info@kazauzmani.nl - www.kazauzmani.nl
Administratie en Accountancy
www.tolgaadvocatuur.nl
• • • • • • • •
İflas ve kişisel iflas davaları Sosyal sigortalar hukuku Boşanma davaları lettertype Bauerbodini bt (bold) Velayet ve nafaka davaları Ticaret hukuku İş hukuku Kira hukuku Haciz ve icra davaları
www.asv-advocaat.nl E-mail:harmankaya@asv-advocaat.nl
www.profa.nl
Stille Veerkade 25 2512 BE DEN HAAG Tel: 070 394 63 45 Fax: 070 393 10 04
Avukat Tuğba Harmankaya
29
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
Boşanma davasında dikkat edilecek Temel Hususlar
Avukat Müzeyyen Birinci’den Pratik Hukuk Bilgisi Son yıllarda çeşitli nedenlerle açılan boşanma davalarında artış olduğunu söyleyebiliriz. Hollanda hukukunda boşanma davası açmaya karar verirken önceden bilinmesi gereken önemli hususlar vardır. Tarafların henüz reşit olmayan çocukları var ise, kanun önce çocukların durumunun düşünülmesini öngörmektedir. Boşanmanın çocuklar üzerinde
olumsuz etkileri engellenmek istenmektedir ve taraflara karşılıklı olarak yükümlülükler ve sorumluklar verilmektedir. Boşanma davaları ancak taraflar arsında Ouderschapsplan (ebeveyn planı) olursa açılabilmektedir. Aksi halde mahkeme boşanma davasını işleme koymamakta ve açılmasını reddeder. Davayı açan tarafın davayı açabilmesi için bu yönde çaba gösterdiğini ispat etmesi gerekmektedir. Taraflar bu plan ile ebeveyn olarak çocuklar ile ilgili konuları aralarında düzenlemiş olurlar. Partikte genellikle davayı açan tarafın avukatı müvekkilinin istekleri doğrultusunda planı hazırlar ve karşı tarafa iletir. İkinci dava konusu nafaka hakkı/ ödeme olasılığı olabilir. Üçüncü konu olarak da mal/borç paylaşımı dava konusu yapılabilinir. Nafaka ve mal/borç paylaşımı dava konusu yapılmayabilinir ama boşanma davası bittikten sonra, gerek görülürse,tekrar yeni bir dava açılması da mümkündür. Nafaka davası, nafaka
ödeme gücünü etkileyen yeni bir durum olduğu zaman yeniden açılabilinir. Hakimler, nafaka ve mal/borç paylaşımının tarafların aralarında anlaşmalarından yanadırlar. Anlaşmazlık durumlarında,hakim tarafların mahkemeye sundukları evraklar ve bilgiler doğrultusunda karara bağlar. Çocuklarla ilgili uyuşmazlıklarda durum farklı. Taraflar duruşma esnasında hakimin yönlendirmesine rağmen, çocuklarla ilgili bakım ve görüş düzenlemesinde anlaşamıyorlarsa, hakim zorunlu olarak çocuk esirgeme kurumunun tavsiyesine başvurur. Çocuk esirgeme kurumu, gerekirse bir araştırma da yapıp, tavsiyesini vermek üzere devreye girer. Bu kurumun araştırma yapıp tavsiye vermesi uzun ve meşakkatli bir yoldur. Bundan dolayı hakim son yıllarda tarafların anlaşma sağlayamadıkları durumlarda taraflara tekrar bir şans vermek üzere çocuk esirgeme kurumunun tavsiyesinden önce arabulucuya (mediator) yönlendirbilmektedir. Tarafalar arabulucu aracılığı ile de anlaşamıyorlarsa, hakim, konuyu
tekrar çocuk esirgeme kurumuna yönlendirir. RechtWijzer Rotterdam Advocatuur Tlf: 010-215 08 08 info@rwrotterdam
VACATURE/
ELEMAN ARANIYOR LU OLSUN
KUT BAYRAMINIZ
ulu n'a ızgara ve s ra to s e R r. ım d Ta aşçı alınacaktı n a y la n a i iy n yemeklerde İrtibat:
Mail: tadimgrill@gmail.com Tel: 010 476 61 79 Nieuwe Binnenweg 231-A 3021 GC Rotterdam
Telefon veya tabletinizle istediğiniz her an kameralarınızı izleyebilirsiniz!
GÜVENLİK
SİSTEMLERİNDE
DOĞRU ADRES
Tel: 010-462 35 69 www.adacams.nl
"Hukuk iyi ve adil olanın sanatıdır" Ius est ars boni et aequi
mr. Rasim Küçükünal mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotay
www.kucukunal.nl Prof. Kamerlingh Onneslaan 154 3112 VM Schiedam M: info@kucukunal.nl
T: 010 - 238 08 30 F: 010 - 238 08 31
Beveilig uw woning, kantoor of winkel met het beveiligingssysteem van ADACAMS
HABER
30
TEMMUZ / JULI 2014
Elma şekerini artık kim hatırlıyor? Tülay Bayram hatırlamış ve Türkiye'nin eski yıllarından bildiğimiz bu Rahmi Bey'in meşhur fotoğrafı. Beatrix ile Atatürk'ü aynı geleneği kısa süreliğine de olsa canlandırmak istemiş. karede buluşturup çalışma ofisinde duvarını dekore etmiş.
HDV Tilburg Camii müdavimlerinden (Soldan sağa:) Dursun Ölmez, Ergün Şahin, Hüseyin Adıyaman, Nurettin Yılmaz, İsmail Seyhan
Bu da şef ustanın bilhassa Ramazan'daki tavsiyesi
Durmuş Doğan geçtiğimiz günlerde Hollanda meclisini ziyaret etti. Tarih bilincinin çok önemli olduğu vurgulayan Durmuş Bey, tarihin gençlere hakkıyla öğretilmesi gerektiğini düşünüyor.
Hogiaf iftarına SİVASLILAR damgasını vurdu
Hollanda'nın dinamik Süleyman Çelebisi Göreme Ayran sahibi Mehmet Demirel, Tilburg Süleymaniye Camii önünde dostları Seyhan Akın ve Mustafa Akın ile objektife böyle poz verdiler.
Den Haag'da düzenlenen İsrail'i telin protestosunda bu ilginç kare beğeni topladı
88 yaşındaki Hollandalı Margriet Teders "Filistin meselesi için son nefesime kadar mücadele edeceğim"diyor
Avukat Rasim Küçükünal HABER Gazetesi'ni iyi takip edenlerden. Ofisinde her ay kendisi okuduktan sonra müşterilerine de tavsiye ediyor
fınızı Fotoğra rin gönde lım ya yayınla
31
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
ADVERTORIAL
Dünyada sadece iki klinikte olan
Son teknoloji Visus Oogkliniek Rotterdam'da %100 memnuniyetimiz var. Türkiye’deki ameliyat larda 6 ay garanti bile alamazsınız, ama bizde ömür boyu garantili.
Rotterdam'da 5 yıldır hizmet veren modern göz kliniği Visus hizmetleriyle vatandaşlarımızın beğenisini kazanmaya devam ediyor. 5 milyon yatırımla kurulmuş bu gelişmiş kliniğin sahibi bir Türk: Dr. Nusret Baş. Türkiye'de ilk göz lazerini gerçekleştiren Doktor Nusret Baş, 28 yıldır tek başına 60 binden fazla göz lazer ameliyatı gerçekleştirdi. Visus Oogkliniek nasıl bir kurum? Visus Oogkliniek 5 yıldır Rotterdam’da aktif. Burada açmadan önce uzun yıllardır Türkiye deneyimimiz var. Visus Oogkliniek Doktor Nusret Baş tarafından kuruldu. Doktor Nusret Baş, Türkiye’nin en önde gelen göz cerrahlarından birisi, Türkiye’de ilk göz lazer ameliyatını yapan doktordur. Şu anda 2012 yılı itibariyle Hollanda’nın en büyük göz lazer kliniğiyiz. Rotterdam’da n sonra yakında, Amsterdam’da da bir şube açtık. Kliniğimiz 5 milyon Euro’luk bir yatırımla kuruldu. Dünyanın en gelişmiş ve en pahalı göz lazer cihazlarını bünyemize kattık. Visus Oogkliniek'te şimdiye kadar 10.000’den fazla ameliyat yaptık. Bu ameliyatların sonucunda her hangi bir komplikasyon her hangi bir sıkıntımız söz konusu olmadı. Şu anda Hollanda
GÖZ LAZERİ NORMALDE 1998,- EURO. HABER OKURLARINA %20 İNDİRİMLİ
Visus Oogkliniek Yöneticileri HABER Gazetesi indirim kodu ile gelenlere 400 Euro'luk indirim uyguluyor. Basit bir örnek: Diyelim ki Amersfoortse veya Zilveren Kruis'te sigortalısınız. Göz lazer tedavisi olduğunuz takdirde, €1998,- yerine €1598,- ödüyorsunuz. Aynı kalitedeki tedaviye başka kliniklerde çok daha fazla ödüyorsunuz.
GÖZ LAZER AMELIYATI NE KADAR
çapında en yüksek notu (reviews) alan SÜREDE TAMAMLANIYOR? kliniğiz, 10 üzerinden 9.5 aldık ortalama. Ameliyatlarımıza müşterilerimize garanti Ameliyatlar çok kısa sürüyor. Ameliyatın kendisi, birinci bölümde göz veriyoruz. Hangi çeşit göz ameliyatları yapı- başına 27 saniye sürüyor, ikinci bolümde göz başına 1 dakika sürüyorsunuz? Yaptığımız ameliyatlar en son teknoloji yor. Toplam 3 dakikada hastamızla ile yapılmakta, ‘İntralasik’, yani halk dilin- sohbet ederek bitiriyoruz zaten. de bıçaksız göz lazeri olarak bilinen yöntemi yapıyoruz. Hastalarımızın büyük çoğunluğu İntralasik dediğimiz, bıçaksız, ağrısız, rüşmesi normalde 1 saat sürüyor ve kansız yöntemle çok kısa bir süre içinde tedavi doktor tarafından gerçekleştiriliyor. Göz oluyor. 4 saat sonra normal görme garantili tansiyonu ölçülüyor, gözün derecesi ölçüameliyatlarımız. Okuma gözlüğünden de kur- lüyor, korneanın deforme olup olmadığı tarıyoruz. Ne okuma için ne de genel anlam- ölçülüyor. Bu ölçümlerden sonra doktor da gözlük ihtiyacı kalmıyor. İntralasik'in yanı tarafından en son teknolojik cihazlar arasıra katarakt ameliyatla- cılığıyla bütün gözün en ön tarafından en rı, göz içi lensleri, gibi arka tarafına kadar komple kontrol edifarklı ameliyatlar da liyor. Bu yüzden de yanılma payı çok az. Göz lazeri nedir ve güvenli midir? yapıyoruz. Göz lazeri, gözdeki görme bozukluğu olan Muayene gö- insanların, derecesini sıfıra getirip tekrar iyi
HABER okurlarına 400,- Euro indirim
Dr. Nusret Baş ve net görmesini sağlamak ve bu sırada gözlük ve lens kullanımını kaldırmaktır. Göz lazeri tamamen lazer ışığıyla yapılıyor ve hiç bir yan etkisi yok, bilinen hiç bir sorunu yok. Dünyada geçtiğimiz 28 yıllık göz lazeri ameliyatlarında zannediyorum 40 milyondan fazla insan ameliyat olmuştur ve hiç bir yan etkisi veya gözlerde gerileme vakası görülmemiştir.
010-25 35 255 telefondan arayıp randevu ve ücretsiz muayene için Yasemin Hanım'la görüşebilirsiniz.
Visus Oogkliniek 's Gravenweg 310 3062 ZM Rotterdam KIMLIK KARTI
Visus Oogkliniek Rotterdam’ın en prestijli bölgelerinden birisi olan Kralingen’de. 1000 m2 bir alan üzerinde. Ücretsiz park yerleri mevcut. Otoyola, metroya, otobüs durağına ve tramvaya yakın.
Visus artık Amsterdam'da da hizmetinizde Lazer ameliyatında önemli olan ne doktor ne klinik, burada en önemli faktör ameliyatı yapan lazer cihazı. Yapılan ameliyatın sonucu da lazer cihazının kalitesiyle alakalı. Lazer aleti ne
Herkes göz lazer diye biliyor, yöntemini biliyor, farklı yöntemleri var, ama kimse aleti bilmiyor. Bu yüzden klinikler lazer aletlerine yatırım yapmıyor. Su anda piyasadaki aletlerin yüzde 90'ı, Visus Oogkliniek Amsterdam'da da yeni açılan klinikleriyle 2000'li müşterilerinin hizmetinde. Şehrin en tanınmış ve elit yılların bölgelerinden olan Gustav Mahlerlaan 56 numarada. 500 m2 başından büyüklüğündeki klinikte Rotterdam'ın yanı sıra Amsterdam'da da kalma. artık hizmet veriyor. Kimse değiştirmiyor, çünkü hem pahalı bir alet hem de müşterilerin bu konuda bilgisi yok. Bizim, Visus Oogkliniek olarak kullandığımız alet, 2013'un
Visus Oogkliniek'in yeni lazer cihazı Schwind Amaris 1050RS. Henüz 2 ay önce piyasaya çıkan bu cihaz dünyadaki lazer ameliyat cihazlarının en gelişmişi. Dünyada 2 adet var: Birisi Japonya'da diğeri Visus Rotterdam'da.
kadar iyise o kadar iyi bir netice alınabiliyor. Piyasada sayısız aletler var, insanlarımız maalesef bunu bilmiyor. Bu aletlerin ucuzu var pahalısı var, eski modelleri ve yeni modelleri var.
Visus Oogkliniek Amsterdam'da da açıldı
sonunda çıktı ve dünyada sadece bir bizde var, bir de Japonya'da dünyanın en büyük kliniği olan Shinagawa kliniğinde var. Teorik olarak bu Visus Oogkliniek sebepten dolayı Gustav Mahlerlaan 56 dünyanın hiç bir 1082 ME Amsterdam yerinde, bizden ve Japonya'daki KIMLIK KARTI klinikten başka,
daha iyi bir netice alan klinik yok lazer ameliyatında. Kullandığımız cihazın markası ve modeli Schwind Amaris 1050RS. Amsterdam'ın en lüks sokağı olan Gustav Mahlerlaan'ın ticari merkezinde ev 500 m2 büyüklüğünde.Hastalarımızın gelme gitmeler-
de rahatlık olması için Amsterdam'a da bir klinik açtık. Rotterdam'da yapılan ameliyatların aynısı Amsterdam'da da yapılıyor. Hastalarımız telefonla bize ulaştığında hangi kliniğe gelmek istediklerini belirtmeleri yeterli, aynı kaliteli servis her iki klinikte de mümkün.
HABER
TEMMUZ / JULI 2014
Köse Advocaten
Rotterdam • Amsterdam
Law Offıce
Voor en met Turkse ondernemers
: 010 - 215 13 11
www.hukukburosu.nl
Senelik € 500'dan başlayan ücretlerle, Türk işletmelerinin hukuk danışmanlığını üstleniyoruz.
Hollanda'daki Türk işletmelerine hizmet sunmak için oluşturduğumuz Şirketler ve Ticaret Hukuku Birimimiz (sector ondernemingsrecht), bütün hukuksal mevzuat konularında sorunlarınızı çözmeyi hedefliyor. Köse Avukatlık Bürosu'nun Şirketler ve Ticaret Hukuku Birimi'nin departman yöneticisi avukat Nursel Köse ve bölümdeki hukukçularımız, 3 avukat ve 2 hukuk müşaviri ile hizmetinizdeyiz.
Av. Havva Yılmaz-Altındağ Huk. Müş. Erdal Kaya
Av. Nursel Köse
Av. Ejder Köse
Hukuk Müş. Elif Kıraç
Av. Ali Durmuş
Hukuk Müş. Mevlüt Gök
Design by ExpoLife
Hollanda'nın en büyük Türk avukatlık bürosu Köse Advocaten olarak yeni hizmetlerle karşınızdayız. Türk işletmelerine yönelik avukatlık ve danışma hizmetlerini sunmak ve hedeflenen sonuçları almak için yeni bir formül oluşturduk.
Av. A. Kemal Tosun