Haber Gazetesi Kasım/November 2014 Nr- 48

Page 1

aİle bİrleşİmİYLE göçTE büyük azalma

Hollanda’da bulunan yabancılar arasında en büyük kitleyi oluşturan Türkler ve Faslıların, son yıllarda kendi ülkelerinden biriyle evlenme oranlarında önemli azalma görüldüğü bildirildi. Hollanda Sosyal ve Kültürel Planlama Bürosu’nun yaptığı araştırmaya göre, Türkler arasında kendi ülkesinden biriyle evlenme oranı 2001’de yüzde 60 24'te iken, bu rakam 2012’de yüzde 15’e geriledi.

Türkiye'dennı evlenme oraan yüzde 60’t yüzde 15’e geriledi.

HABER KASIM / NOVEMBER2014

Yıl/Jaar : 5

ISSN:1879-9981

www.haber.nl

Sayı/Nr:

48

14'te

BÜYÜKELÇİLİK NEDEN AYRIMCILIK YAPIYOR?

Zwarte Piet dayatması yine ırkçılığı körükledi

16'da

VOOR UW JURIDISCHE ZAKEN 27'de Hollanda’nın geçmiş 50 yılının, gelmiş geçmiş En Etkili 50 Türk insanını seçerek, tarihe izdüşüm olacak projeyi kamuoyuna açıklıyoruz.

Tolga Advocatuur Aelbrechtskade 52 b 3022 HL Rotterdam

OTURDUĞUN YERDEN AHKAM telefoon: 010-2260373 e-mail: t.gumus@tolgaadvocatuur.nl KESMEYECEKSİN Hollanda’daki Nevşehirliler Anonim kaynaklar, entegrasyon, homoizm, radikalizm, aparte meer info: Rotterdam’da www.tolgaadvocatuur.nl wasruimte voor het gebed, bla bla bla. Hepsi fasa fiso, hepsi hikaye... buluştu i Gazetesi y İ n E n ı Hollanda’n

^

Tiyatro Sanatçısı Funda Müjde:

22'de

"Borçlarım var, çıkmazdayım!" diyorsanız... 3'te

PvdA'yı hangi limana sürükleyeceği belli değil!

Verenigd Arnhem Partİsİ geleceğe hazırlanıyor TUNAHAN KUZU

LODEWIJK ASSCHER 4 büyük Müslüman Türk kuruluşunu düzmece bir anketi gerekçe göstererek keyfi bir kontrol mekanizmasına tabi tutmaya kalkan Uyumdan Sorumlu Sosyal İşler Bakanı Lodewijk Asscher’ın ısrarı anlaşılamıyor.

r planladıla

Arnhem asgari müştereklerde sıkça birleşen örnek bir Türk nüfusuna sahip

SELÇUK ÖZTÜRK

Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk PvdA'dan demokrasi ile bağdaşmayan bir şekide ihraç edildiler. PvdA'da 11 senedir 4 seçim geçiren Tunahan Kuzu ile, 18 yıldır 8 seçim geçiren Selçuk Öztürk, şimdiye kadar yıllardır iyiydi de, şimdi aniden mi kötü oldular? Yazarlarımızın analizleri... Sayfa 4-6-8-9-10-13-14-19'da Zincirsiz Django efendiliğe soyunursa

Doğal Lezzet

Kayseri Arnhem k arası ortama ticari çalış

İbrahim karaman

Kaş yapayım derken…

4'te

Alın size bir kahpelik daha! İlhan Karaçay

6'da

Ahmet Suat Arı

8'de

Hollanda’nın demokrasi anlayışında değişim Metin yazarel

9'da

Türk Diasporası hep olayların arkasından mı koşacak?

Hollanda siyasi partilerinde şansımız kalmadı mı? veyis güngör

10'da

MEHMET EMİN ATEŞ

Devletin din ile savaşı sürecektir!.. Zeynel Abidin kılıç

13'de

14'te

Nefret ve kin tellalları devrede EDA KARA

19'da


HABER

2

KASIM / NOVEMBER 2014

PVDA TÜKENİYOR PARTİ KİMLİĞİNİ YİTİRDİ, tanınmaz hale geldi P

vdA eski milletvekili Rob Oudkerk, WNL op Zondag programında konuştu. Parti ile alakalı şok açıklamalarda bulunan Oudkerk, par-

T

unahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ün Pvda’dan ihraç edilmelerinden sonra, parti içinden bir iftira silsilesi başladı. AD Gazetesi’nde çıkan bir haberde, PvdA milletvekilleri isimlerini vermeden Kuzu ve Öztürk hakkında besledikleri düşünceleri birer birer ifşa etmeye başladılar. PvdA’dan ismini vermeyen bir milletvekili Kuzu ve Öztürk hakkında: “Uzun süredir sorunlar yaşanıyordu, o akşamki toplantıda kendi yerlerine değil, özellikle Diederik Samsom’un karşısına oturdular. Bir ara ‘s…. gidin’ diye düşündüm” dedi. SELÇUK ÖZTÜRK İÇİN ‘APTAL’ DENİLİYORMUŞ Gazete, ismini vermeyen bir başka PvdA’lı milletvekilinin, Pvda’daki Hollandalı milletvekillerinin Selçuk Öztürk hakkındaki ‘Aptal’ dediğini belirtiyor. “İlk günden beri, bir çocuk gibi hareket ediyordu, hiç bir iş yapmadı, sadece asansörlerdeki aynaların

tinin kan kaybettiğini söyledi. Rob Oudkerk “PvdA partisi ilerlemeci bir hareketin içine girmezse varoluş nedenini kaybeder ve bu durumda parti

tükenir.” dedi.

PARTİ KİMLİĞİNİ YİTİRDİ Maurice de Hond’un haftalık yaptığı anket sonucuna göre bugün seçim olsa PvdA şimdiki 38 yerine sadece 11 sandalye alabilecek. Bu da 10 sandalye olan en düşük noktaya gelecek anlamını taşıyor. Anket sonuçlarına göre

takılmasına sebep oldu” gibi aşağılayıcı ifadeler kullandığını yazdı. Haberde geçen bir başka milletvekili ise, “Öztürk çok radikaldi, kendinden 10 yaş küçük olan Kuzu’yu arkasından sürükledi” dedi. Kuzu ve Öztürk’ün, Keklik Yücel’e baskı yaptıklarını ifade eden milletvekili, Keklik Yücel’in yatılı dersaneler hakkındaki demeçlerini ılımlaştırmasını istediklerini söylüyor. Haberde bu baskıdan Keklik Yücel’in çok sıkıldığı ve bu yüzden ‘İntegratie’ portföyünü bıraktığı belirtiliyor. Çamur atma politikası aniden yükselen partililerden Pvda Limburg Başkanı Marcel Kleinen, Selçuk Öztürk’ün iki yıl önce milletvekili olmadan önce Pvda adına Limburg eyalet meclisine seçildiğini ve ilk günden beri sadece kendi ajandasına çalıştığını belirtiyor. Marcel Kleinen: “Selçuk Öztürk Sosyal Demokrasi ilkesini takmıyordu, Limburg’daki işsizlikten

katılımcıların yüzde 56’sı PvdA‘nın hareket tarzını ve kimliğini anlayamıyor. Neredeyse yarısı ise partinin kendi görüşlerine ihanet ettiğini düşünüyor. Rob Oudkerk, partisi PvdA’nın güvenilirliğini yitirdiğini söylüyor, “Çoğu insan ‘düşmanı’ olan VVD ile koalisyon yaptıklarına anlam veremiyor. PvdAnın kimliği kayboldu, tanınmaz hale geldi.” dedi. ‘PvdA OPORTÜNİST DAVRANDI’ Oudkerk iki milletvekili-

ziyade Helal kesim için uğraş veriyordu” ifadeleri kullandı. PVV Limburg Başkanı Laurence Strassen da Selçuk Öztürk hakkında Eyalat Meclisi toplantılarını genellikle geç geldiğini söylerken, “Toplantılara geldiğinde genellikle Türk gazetelerini okurdu. Böyle bir kişiyi Pvda nasıl olur da milletvekilliği için listeye koyar?’ diye düşünmüştüm” dedi. ‘KUZU VE ÖZTÜRK, ERDOĞANI ÖVÜYORLARDI’ 2012 seçimleriyle milletvekili olan Selçuk Öztürk ve Tunahan Kuzu’nun, seçildikten sonra Türkiye ile ilişkilerinin gitgide belirgenleştiğini söyleyen eski Pvda üyesi Jan Riezenkamp: “Kuzu ve Öztürk, Recep Tayyip Erdoğan’dan övgüyle bahsediyorlardı. Hatta Tunahan Kuzu, Bulgaristan konsolosuna sert bir mektup yazdı, Bulgaristan sınırında Türk vatandaşlarını çok bekletiyorlar diye“.

nin partiden ihraç edilmesi konusunda ise şunları söyledi; “İki milletvekilinin partiden ihraç edilme nedeninin entegrasyon politikasında anlaşmazlıklardan kaynaklandığı söyleniyor, ama aslında PvdA’nın doğru dürüst bir entegrasyon politikası yok. Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ün aslında listeye hiç alınmaması gerekirdi. Türklerin oyunu alabilmeleri için listeye koyulmaları bir fırsatçılıktır” dedi.

Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk, PvdA'dan ihraç edildikten sonra, Hollanda 1 kanalındaki Pauw tartışma proğramına katılıp son günlerdeki geçtikleri süreci anlatma fırsatı buldular. PvdA'nın öteden beri tartışma ortamına açık bir parti olarak düşündüklerini belirten Kuzu ve Öztürk, bu yönüyle tanıdıkları partinin son yıllarda, hem sağa kaydığını hem de partinin üst kademelerinde eleştiriye açık olmayan diktatöryal bir

T

unahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ü seçimlerde listelere koyarken, Türklerden gelecek oyları istiyordu, ancak getirdikleri fikirleri istemiyordu”. Bu sonuca Elsevier yazarı Carla Joosten varıyor. Joosten yazısında, Pvda’nın; Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ü destekleyenlerin oylarını partiye çekmek isterken, bu oylarla gelecek olan Türk seçmeninin isteklerini göz ardı etmek istemesini eleştiriyor. Pvda’nın aslında Türklerle olan düşünce farkına dikkat çeken yazar, seçim zamanında Türklerin sadece oylarına talip olduklarını belirtiyor. Yazar yazısında Pvda’nın bundan sonra, Türkleri tamamıyla gözden çıkarıp çıkarmayacağı konusunu da irdelemiş.

PvdA'da Türk oyları 2006 %80 2010 %60 2014 %40 2015 ?

hava oluşturulduğunu söylediler. Hollanda'nın bilinmiş eleştiri kültürünü artık parti içerisinde barındırmadığına değinen ikili, PvdA'nın son zamanlarda içe kapanık, popülist tavırları yüzünden olayın bu noktaya geldiğini belirttiler. Proğram boyunca rahat tavırlarıyla dikkat çeken Türk kökenli milletvekilleri, hem proğram sunucusu Jeroen Pauw'ın köşeye sıkıştırmaya çalışan seri sorularına rahatlıkla cevap verdiler, hem de tezlerini içerikli olarak savunma fırsatı buldular. İkilinin vücut dili kullanımı da, savundukları tezleri ifade etmelerine yardımcı oldu. Usta sunucu Jeroen Pauw'ın De Telegraaf'ın manşetine atfen sorduğu, 'Allah belanı versin' deyişine Selçuk Öztürk "Hollanda'da 'God' deyince manşete çıkmıyorsunuz, ama Allah deyince manşetlerde hemen yer buluyorsunuz, bu da toplum algısının acı bir yönü" şeklinde karşılık verdi. Sunucu Jeroen Pauw'ın 'Bundan sonra ne olacak?' sorusuna, Tunahan Kuzu: "Dünden beri bize çok sayıda destek mesajları geldi. Bunları değerlendirip, önümüzdeki dönem içerisinde somut bir partileşme sürecine girmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.


3

KASIM / NOVEMBER 2014

HABER

Hollanda Türk Basınına haber engeli

T

unahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ün durumunun görüşüldüğü PvdA’nın toplantısını takip etmek için meclise gelen Hollanda Türk basını meclise alınmadı. Meclise alınmayıp oyalanan basın mensupları, dış kapıların da kapanması ile güvenlik görevlilerinin arasında mecliste mahsur bırakıldı. Sosyal işlerden ve Entegrasyondan sorumlu Bakan Asscher’ın politikalarını eleştirdikleri gerekçesi ile Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’un PvdA’dan atılma kararının alındığı sırada, ba-

sın mensupları içeri alınmadı. Bu kararın verildiği parti toplantısını takip etmek isteyen Hollandalı Türk basın mensuplarına ise görülmedik bir uygulama yapıldı. Normal şartlarda günlük izin kartı alarak meclise girebilen basın mensupları, basın kartlarını gösterip kendilerini tanıtmalarına rağmen meclise alınmadılar. Güvenlik görevlileri basın mensuplarını içeri alınması için şefleriyle görüşmeleri sırasında ise dış kapıya ve meclisin içine onlarca polis geldi. Önce dış kapılar da kapanarak basın mensup-

larının dışarıya çıkması engellendi. Güvenlik koridoru ve kapalı kapı arasında mahsur kalan basın mensupları, hiçbir açıklama yapılmadan dakikalarca bekletildi. Görüntü ve ses kaydı almalarına izin verilmeyen basın mensupları ise dakikalar sonra, polis ve güvenlik güçlerinin nezaretinde tek tek meclisten çıkarıldı. Aralarında Anadolu Haber Ajansı, Haber Gazetesi, TRT Türk, Cihan Haber Ajansı ve Zaman Hollanda gazetelerinin muhabirleri bulunan basın mensupları olayı bir skandal olarak değerlendirdi. Daha birkaç ay önce PKK yanlısı eylemcilerin meclisi basmalarında bile böyle bir muamele ile karşılaşmadıklarına vurgu yapan basın emekçileri, bunu basın özgürlüğü ile övünen Hollanda’ya yakıştıramadıklarını söylediler.

Türk kökenli milletvekilleri susturulmak isteniyor

"Borçlarım var, çıkmazdayım!" diyorsanız... Borçlarınızın geri ödenmesi imkansız bir hal mi aldı? Umutsuz bir durumda mısınız? Hollanda'da temize çıkmak için imkanlar var: 'Yeniden borç yapılandırma programı' (sulh yoluyla) [minnelijke schuldhulpverlening] / hukuki [WSNP] size çok uygun fırsatlar sunuyor. Avukat olarak 6 yıldır bu tür davalara bakıyorum. Deneyimlerimden faydalanarak iyi bir sonuç alabilirsiniz. Size her aşamada detaylı bilgi verebiliyoruz. Bu alandaki işlemleri yetkili merciler genelde çok karışık hale getiriyorlar. Lisan problemi ise işin cabası. Bunlar size engel olmasın! Prosedürlere başlamadan önce uzman avukata danışmanız sizin için faydalı olacaktır. Görüşmek üzere. Avukat Tolga Gümüş

Ceza davaları - Strafzaken Çocuk davaları - Jeugdzaken (OTS/UHP) Kişisel iflas davaları - WSNP (schuldsanering)

PvdA

milletvekilleri Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk Hollanda tarihine kara bir leke olacak şekilde partileri PvdA'dan ihraç edildiler. ihracın akabinde Den Haag'ta Türk basınına bir demeç veren Türk kökenli milletvekilleri neler anlattı? Tunahan Kuzu "Hollanda’nın demokrasi tarihinde acı bir gün yaşıyoruz. Seçilmiş olan milletvekilleri susturulmaya çalışıldı biz bunu kabul etmedik ve asla kabul etmeyeceğiz. Bunu kendimiz içın değil Hollanda içinde onca insan varki, geçtiğimiz 10 yıl içerisinde katılaşan, sağcılaşan, ırkçılaşan o katı entegrasyon politikasına yeni bir haykı-

rış getirmeyi son nefesimize mecliste seslendirmeye çalışacağız. Geçtiğimiz günlerde Hollanda medyasında özellikle yayınlanan “Türk milletvekilleri” düşüncesi yanlış olduğunu söylemeye çalıştık. Türk milletvekilleri Ankara’dadır. Biz Hollanda’da yaşayyan Hollanda’nın milletvekiliyiz. Hollanda’da yaşayan herkese sahip çıkmak bizim vazifemizdir. Gerekçe, bizim imzalamamızı istenen bir deklarasyonu imzalamadığımız için gerekçe olarak bu sunuldu." Selçuk Öztürk "18 senedir siyasetteyim. 15 sene belediye meclis üyeliği yaptım. 6 sene eyalet meclisi üyeliğı yaptım ve 2

senedir milletvekiliyim. Tunahan beyle birlikte son iki senedir toplumu birleştimeye çalıştık. Milyonlarca insan Hollanda parlamentosunda kendinin temsil edilmediğini hissediyor. Milletvekillerinin onların sesi olmadığını düşünüyor. O duygulara, o hissiyatlara cevap verilmediğini söylüyor. Buna cevap vermek istedik parti içinde. Buna izin vermediler. Susmamızı istediler. Susmadık, susmayacağız ve önümüzdeki günlerde de insanların meclisteki sesi olacağız. Hollanda’daki Türklerin de, Faslıların da, yabancıların da, Hollandalıların da sesi olmaya çalışacağız. Herkesi Hollanda’da birleştirmeye çalışacağız."

www.tolgaadvocatuur.nl t.gumus@tolgaadvocatuur.nl Tel: 010 - 226 03 73 Aelbrechtskade 52b Rotterdam


HABER

4

KASIM / NOVEMBER 2014

ZİNCİRSİZ DJANGO EFENDİLİĞE SOYUNURSA

Şahinler Grubu statükodan yana olanlarla, son zamanlardaki olaylardan ötürü Türkiye'ye diş geçiremeyenlerden oluşuyor. Arkasında herhangi bir lobi var mı? El cevap Evet. Uluslararası Anti-Türkiye Lobisi var. Bu lobinin başrol aktörleri ise, 'bazılarının sevdiği güneydeki bir ülke' ve 2015 Nisan'ına doğru Avrupa politikacılarını kendi emelleri uğruna baskı altına alacak sözde soykırım iddiacısı çevrelerden oluşuyor. Maksat kozu paylaşmak. Kozlarınızı paylaşmak için öncelikle sert bir müdahalede bulunmalısınız. Bakan Asscher'in 'ısmarlama anket gündemi' ile Hollanda Türk Toplumu'nun yumuşak karnına geçirdiği gayr-i nizami bir alt kroşe gibi mesela. İBRAHİM KARAMAN Senaryosu 'köleliğin vahşetini dürüstçe yansıtan' bir film olan Django Unchained (Türkçesi: Zincirsiz) filmini izlemenizi tavsiye ederim. Orada kendisi de siyahi olan, Calvin Candie’nin güvenilir kölesi rolünde (teslimiyetçi köle), Stephen adlı siyahların kölelikten başka hiç bir şey için yaratılmadıklarını ısrar ve inatla savunmasından ötürü, efendisi uğruna ölmeyi göze alan, özgürlüğü bilmeyen ve tatmayan’ bir köle var. Yani 'kölelerin doğuş ve yaşayış itibarıyla özgür olamayacaklarını son nefesine kadar savunan ve bu uğurda ölebilen zenci bir köle'. Amerika İç Savaşı'ndan 2 sene öncesinde, Güney bölgesinde geçen film, (Zincirsiz) Köle Django'nun, Alman asıllı Dr. King Schultz ile yolunun kesişmesiyle başlıyor. Zincirsiz Django, eski efendisini ölü ya da diri ele geçirmek isteyen beyaz Schultz ile anlaşmaya varır ve özgürlüğü karşılığında Brittle kardeşleri, Dr. Schultz’a getirme sözü verir. Görev başarıyla tamamlanır fakat ikilinin yolları ayrılmaz. Beyaz Schultz ve Zincirsiz Django beraber Güney'in en çok aranan suçlularının peşine düşerler. Zincirsiz Django'nun köleliği durdurmak gibi ulvi bir amacı yoktur. Tek amacı, köle ticareti yüzünden kaybettiği eşi Broomhilda'yı bulmak ve onu kurtarmaktır. Bu hedef onları kötü şöhrete sahip bir çiftlik olan “Candyland”in sahibi Calvin Candie’ye (oynayan Leonardo Di Caprio) götürür. Uydurma bir mazeretle çiftliği inceleyen Django ile Schultz, Candie’nin güvenilir ve teslimiyetçi kölesi Stephen’ın (oynayan Samuel L. Jackson) şüphesini çeker. Hareketleri mimlenir, ve tehlikeli bir örgüt etraflarını sarar. Eğer Django ve Schultz, Broomhilda’yla birlikte kaçacaklarsa, bağımsızlık ile dayanışma, fedakarlık ile hayatta kalma arasında seçimler yapmalıdırlar. Bu hikayeyi buraya bir süreliğine parkedelim... DEJENERE OLMAYAN TÜRKLER 2001 yılında SCP (Sociaal Cultureel Planbureau), WRR'in talimatıyla (Hükümet Politikalarında Bilimsel Danışma Kurulu) yaptığı araştırmada Türklerin kendi aralarında daha sıkı bağlar olduğunu tesbit etmişti. Bu konuda Faslılar, Surinam ve Antilyanlar nisbeten daha zayıflar. Türkler tarihsel olarak güçlü bir geçmişten geldiklerinden, herhangi bir kültür altında kolayca dejenere olmuyorlar. Şunu baştan tesbit edelim. Nüanslara girmeden, genel itibarıyla konuşuyorum; biz Türklerin entegrasyondan anladığı şey, kendi diline ve kültürüne sahip çıkarken, içinde yaşadığı ortamın ve ülkenin şartlarına da ayak uydurmaktır.

ibrahim.karaman@haber.nl ‘Entegrasyon=Uyum+herkesin ölçüsü kendine’ olarak açıklanabilecek bir formül. Hollandalılar ise yine genel algı olarak 'entegrasyon' deyince; dilini, kültürünü bırakıp saf değiştirmeyi, hatta ritüelleri ya da dini mümkünse gözardı etmek anlıyorlar. Yani beklenti şu: ‘Entegrasyon=Asimilasyon’. Türkler her gittikleri çevrede kendi ortamlarını oluşturan bir tarihsel dokudan geliyor. İster Amerika’ya gidin, ister Avrupa’nın en ücra noktalarına… Nerede bir Türk varsa orada kendi sistemini kurmaya çalışan bir yapıya rastlayabilirsiniz. Orada doğmuş olmanız ya da sonradan yerleşmeniz pek farketmiyor. Kasabıyla, marketiyle, ithal ve otantik eşya ve gıdalarıyla, cami ve dernekleriyle, tiyatro grupları ve işadamları dernekleriyle, kafeleri, restoranları ve milyarlarca euro ciro üreten binlerce işletmeleriyle… Bu yüzden Türkler sonuç itibarıyla, bir toplum içinde 50 sene de geçse, 100 sene de geçse çok zor dejenere oluyorlar. Etrafımıza bakalım. Bir Türk 50 sene boyunca yaşadığı Hollandalı toplumla çok fazla interaktivite içine girmeden hayatını idame ettirebiliyor. Son yıllarda artan işyerlerimizle, geleneksel alışkanlıklarımızla, STK ve kurumlarımızla küçük sorunlarımızı daha rahat çözebiliyoruz. Büyük ölçekli sorunlarımız ise süreç içinde bazen toslamalarla, bazen deneme yanılma yöntemiyle, bazen de hedefleri küçülterek kendi yolunu bulabiliyor. FİNANSÖR SONUCU BELİRLEYENDİR Hollanda'da genelde bu işler böyle oluyor. Eğer ki bir araştırma istiyorsanız, bu araştırmaya 20-25 bin euro yatırıyorsunuz ve ülkenin gündemine gelecek bir sonuç çıkartan bir araştırma rapor halinde masanıza geliyor. Araştırmanın ondan sonraki gidişatı ve sonuçları ise yeni tartışmalar ve yeni gündem maddeleri ortaya çıkartabiliyor. Tabi bunun için en gerekli şartlardan biri de klasik ve sosyal medyayı iyi kullanmak. Bu sonucu patlatmak için 1-2 televizyon programına katılmanız da yetiyor zaten. Türk ve Faslılar arasındaki fark sorulduğunda yıllarca önce İlhan Akel'e atfen şöyle bir şey yazılmıştı: "Faslı bir genç disko kapısından geri çevrildiğinde, o sorun yaratacak bir senaryo oluşturuyor. Bir Türk gencinin tutumu ise daha farklı: Gidip kendi diskosunu kuruyor Türk genci". Bu örnek çok şeyi açıklaması bakımından ilginçtir. BAY ŞAHİNLER GRUBU Hollanda'da statüko bazında hareket eden bir ŞAHİNLER GRUBU var. Bazıları bunları 'ulusalcılar' olarak da tanımlıyor. Bu Şahinler Grubu genelde yabancıları beğenmeyen,

Bu manzara ile İstanbul bir başka... HABER okurlarına özel indirim için arayın!

onların kariyer basamaklarında ilerlemesinden hoşlanmayan, finansal bağımsızlığını hazmedemeyen ve kültürel olarak kendilerini üst sınıf olarak kabul eden Batılılardan oluşuyor. Siz onlara kölevari hizmet ettiğiniz müddetçe sorun yoktur. Ne zaman ki, haklar, eşitlikler, finansal bağımsızlıklar düzeyinde 'efendilik hedefleyen' istekleriniz olur, o zaman karşınıza 'dur' derler. ŞAHiNLER GRUBU dediğimiz insanlar hem sağ partilerde mevcut, hem de sol partilerde. Müslüman kökenli olarak Hollanda'daki yerleşik/yerli bir sol ya da sağ partide iseniz, kendi geldiğiniz kültür ve kimliği temsil etmeyen bir yapıda olmalısınız. Her önerilen deklarasyonu, hem fikir olmasanız da, imzalamak zorundasınız. Hollanda'nın katı ve sömürgeci felsefeye dayanan tezlerini kabul ederseniz partide uzun süre kalmanız mümkündür. Yok kendi doğrularınızla, kendi ölçülerinizle ve orjinizde olan kültür ve kimlikle gelirseniz Şahinler Grubu'na ayak uyduramazsınız. Öte yandan sizinle aynı tarihsel kimlikten gelen insanlar, Şahinler Grubu'nun şartlarına 'kayıtsız ve şartsız' eyvallah diyebildiklerinden oradaki kalıcılıkları daha uzundur. Parkedilen hikayeyi burada şimdi bir daha okuyunuz... OYLARINIZI İSTERİZ, FİKRİNİZİ İSTEMEYİZ “Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ü seçimlerde listelere koyarken, Türklerden gelecek oyları istiyordu, ancak getirdikleri fikirleri istemiyordu”. Bu sonuca Elsevier yazarı Carla Joosten varıyor. Joosten yazısında, Pvda’nın; Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ü destekleyenlerin oylarını partiye çekmek isterken, bu oylarla gelecek olan Türk seçmeninin isteklerini gözardı etmek istemesini eleştiriyor. Yazar yazısında Pvda’nın bundan sonra, Türkleri tamamıyla gözden çıkarıp çıkarmayacağı konusunu da irdelemiş. Görünenle amel edecek olursak, PvdA kendisince yaptığı planla, 1 koyup 2 alacağını hesaplamış görünüyor. Zaten son yıllarda giderek düşen Türk seçmeninden geri kalan zamanda alacağı oyu gözardı edebiliyor. Popülist, a la Wilders bir yaklaşımın nüksetmesi olarak algılanabilir bu. İLLE DE A(TRA)KSİYON Bu arada kulislerde Bay Şahinler Grubu’nun Samsom yerine Asscher’i liderliğe getirileceği konuşuluyor. Ee lider adayı olarak da göze batan bir a(tra)ksiyonunuz olmalı. O yüzden muhtemeldir ki, piyasaya verilen anket olayı

daha erken bir tarihe alınarak Kasım 2014’te patlatılıyor. Aynı günün ertesinde de Kuzu ve Öztürk partilerinden ihraç edilerek sızlayan yaraya parmak basılıyor. Hatta makalelerin içinde sürekli AIVD kelimesi geçirilerek, son 1 senedir bu ikilinin zaten kendi partilerini kuracağı yazılıp çizilerek, bir daha tu-ka-ka-lanıyor. Neden şimdi atıyorlar Kuzu ve Öztürk'ü? Halbuki Selçuk Öztürk 18 yıldır PvdA üyesiydi ve 8 seçim geçirdi. Tunahan Kuzu ise son 11 senede 4 seçimi yine PvdA şemsiyesi altında geçirdi. Şimdiye kadar yıllardır iyiydi de, aniden mi kötü oldular? PvdA'da bu konuda iyi niyet aramak abesle iştigaldir. Şahinler Grubu statükodan yana olanlarla, son zamanlardaki olaylardan ötürü Türkiye'ye diş geçiremeyenlerden oluşuyor. Arkasında herhangi bir lobi var mı? El cevap Evet. Uluslararası Anti-Türkiye Lobisi var. Bu lobinin başrol aktörleri ise, 'bazılarının sevdiği güneydeki bir ülke' ve 2015 Nisan'ına doğru Avrupa politikacılarını kendi emelleri uğruna baskı altına alacak sözde soykırım iddiacısı çevrelerden oluşuyor. Maksat kozu paylaşmak. Kozlarınızı paylaşmak için öncelikle sert bir müdahalede bulunmalısınız. Bakan Asscher'in 'ısmarlama anket gündemi' ile Hollanda Türk Toplumu'nun yumuşak karnına geçirdiği gayr-i nizami bir alt kroşe gibi mesela.

HEM ÜZÜM YE, HEM BAĞCIYI DÖV (!) Aslında Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ü, kendilerince; yılanın başını küçükken ezmek için ihraç edip gündem oluşturuyorlar. Sorgulamadığınız müddetçe, hizmetçi ve köle olduğunuz müddetçe sorun yoktur. Ne zaman ki efendi olmaya kalkarsınız o zaman ağır bir darbe alırsınız. Hatta hem üzüm ye, hem de bağcıyı döv. Nasılsa bekçi de senden... Hülasa; geçtiğimiz aylarda Türkiye'ye geçirilemeyen dişin acısı hala belleklerinde olan statükocu, üstünlük kompleksi olan 'yukarıdan bakmacı' grup, Hollanda Türk Toplumu'nda hedef aldığı Diyanet, Milli Görüş, Süleyman Efendi Cemaati ile Gülen Hareketi'ni bahane ederek yarım milyon insanı döverek adam etmeyi planlamıştır. Dövme senaryosu ters teptiğinde -umulur ki ters teper- bugün bize medya ve yalanlar yoluyla saldıranlar, yarın ayağımıza kadar gelecek; 'kroşemize bakmayın aslında biz sizi çok seviyoruz' diye yelkenleri indirecektir. Nitekim Motivaction araştırma bürosu müdürü Pieter Paul Verheggen ‘dedigimiz yanlış yorumlandı’ diyerek çarketmiş, bakanın okumasına şerh koymuştur. Hollanda’yı seven hiç kimse, ülke içinde böyle bir kavga istemez. Ta ki Hollanda düşmanı Hollandalılar yine zıvanadan çıkmadıkça.

Hocapaşa Mh. Orhaniye Cd. No:29 - Sirkeci - İstanbul Tel: +90 212 522 94 62 / Fax: +90 212 522 94 63 www.septimumhotel.com • info@septimumhotel.com


5

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

Köse Advocaten

Law Office

Voor en met Turkse ondernemers

: 010 - 215 13 11

www.hukukburosu.nl

Senelik €  500'dan başlayan ücretlerle, Türk işletmelerinin hukuk danışmanlığını üstleniyoruz.

Hollanda'daki Türk işletmelerine hizmet sunmak için oluşturduğumuz Şirketler ve Ticaret Hukuku Birimimiz (sector ondernemingsrecht), bütün hukuksal mevzuat konularında sorunlarınızı çözmeyi hedefliyor. Köse Avukatlık Bürosu'nun Şirketler ve Ticaret Hukuku Birimi'nin departman yöneticisi avukat Nursel Köse ve bölümdeki hukukçularımız, 3 avukat ve 2 hukuk müşaviri ile hizmetinizdeyiz.

Av. Havva Yılmaz-Altındağ Huk. Müş. Erdal Kaya

Av. Nursel Köse

Bizi tercih eden tüm yolcularımıza teşekkür eder, hayırlı ve bol keyifli uçuşlar dileriz.

14

Av. Ejder Köse

Hukuk Müş. Elif Kıraç

Av. Ali Durmuş

Hukuk Müş. Mevlüt Gök

Design by ExpoLife

Hollanda'nın en büyük Türk avukatlık bürosu Köse Advocaten olarak yeni hizmetlerle karşınızdayız. Türk işletmelerine yönelik avukatlık ve danışma hizmetlerini sunmak ve hedeflenen sonuçları almak için yeni bir formül oluşturduk.

Av. A. Kemal Tosun


HABER

6

KASIM / NOVEMBER 2014

Alın size bir kahpelik daha !!! Hollanda’da gündem değiştirilmek istendiği zaman, hemen bir kurum ortaya çıkar ve bir araştırma emri verir. Araştırma, tabii ki dünyanın her yerinde olduğu gibi ‘ısmarlama’ bir araştırmadır. Yani sonucu, sipariş üzerine bir sonuç. Daha önceleri de defalarca dile getirmiştim. Türkler üzerinde yaptırılmış olan sözde araştırmalardan söz etmiştim. Yaptıran tabii ki hükümetler, bakanlıklar ve de Derin Devlet’tir.

İLHAN KARAÇAY Yine o malum araştırmacılar ve araştırmalar. Daha doğrusu yine o kahpelikler. Hollanda’da gündem değiştirilmek istendiği zaman, hemen bir kurum ortaya çıkar ve bir araştırma emri verir. Araştırma, tabii ki dünyanın her yerinde olduğu gibi ‘ısmarlama’ bir araştırmadır. Yani sonucu, sipariş üzerine bir sonuç. Daha önceleri de defalarca dile getirmiştim. Türkler üzerinde yaptırılmış olan sözde araştırmalardan söz etmiştim. Yaptıran tabii ki hükümetler, bakanlıklar ve de Derin Devlet’tir. Yıllar önce J. Dagevos adlı bir araştırmacıyı devereye sokmuşlar ve “Türkler Hollanda’da entegre olmuyor” başlıklı bir rapor hazırlatmışlardı. Ben de bunun üzerine Türkçe ‘Zavallı Dagevos’ , Hollandaca da ‘Arme Dagevos’ başlıklı yorumlar yazmıştım. Hükümetler, bakanlıklar ve de ‘Derin Devlet’ bu konuda sadece kendi araştırmacılarını değil, içimizdekileri de kullanırlar. Sübvansiyon verdikleri kuruluşlar da sözümona araştırma yaparlar. Yeniden bir polemiğe yol açmamak için isim zikretmiyorum. Hollanda hükümeti, bizi temsil ettiği söylenen bir kuruluşa bir araştırma için tam 75 bin euro vermişti. ‘Bizim (!)’ kuruluşumuz, yaptırdığı araştırma sonucunda, akraba ve hemşehri evliliklerinin ne kadar sakat olduğunu iddia eden bir sonuç çıkartmıştı. Akraba evliliğine tabii ki biz de ‘hayır’ deriz. Ama bunun çerçevesini genişletip ‘Türkiye’den evlenmeyin’ kampanyasına kadar götürenlere söyleyecek lafımız vardı. Biz lafımızı o zaman söylemiştik. Bir zamanlar ‘Türk gençleri radikalleşiyor’ başlıklı araştırma raporu açıklanmıştı.

ilhan.karacay@haber.nl Hollanda’da Ulusal Terörizm ile Mücadele Koordinatörü T.H.J. Tjibbe Joustra, yine yukarılardan aldığı bir talimat doğrultusunda bir araştırma yaptırmıştı. Aslında araştırmayı yaptıranlar, araştırmayı yapanlara ‘Sonuç şöyle çıksın’ demiyor ama, nasıl bir sonuç beklendiği imasını ortaya koyuyorlar. Araştırmayı yapanlar da, kendilerine bunun için para verenlerin isteği doğrultusunda bir sonuç çıkarmayı zaruri görüyorlar. O zaman kendisine de ‘Zavallı’ demek ihtiyacı hissettiğim Joustra’nın hazırladığı rapora karşı, Amsterdam Üniversitesi de bir araştırma yaptı. Ne var ki bu araştırma sonucunda tokat gibi bir belirleme var: “Türk gençlerinin radikalleşmekte oldukları hakkında bir gözlemimiz olmadı.” 3 yıl önce de ortaya çıkan bir Türk Düşünce Grubu’nun, Türk gençlerinin tehlikeli bir şekilde radikalleşmekte olduğunu iddia eden manifestosu, ‘de Volkskrant’ gazetesinde manşet olmuştu. Konunun Hollanda medyasında geniş bir şekilde ele alınmasından sonra, Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanlığı hemen bir araştırma talimatı vermişti. Araştırma, Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanlığı Bilimsel Araştırma ve Dokümentasyon Merkezi’nin isteği doğrultusunda Hollanda’daki Türk gençleri üzerine yapılmıştı. Araştırma sonuçları `Hollanda’daki Türk Gençleri neden radikalleşmiyor‘ başlığı ile yayınlanmıştı. Araştırma sonucunda, Hollanda’daki Türk gençlerinin radikalleşme ve kriminaliteye ilgi duymadıkları ve bu konuda var olan kanaatin doğru olmadığı anlaşılmıştı. Türk gençlerinin, tıpkı yerli Hollandalı gençler gibi istekleri olduğu, bunun yanısıra aşırılıktan etkilenmeyen

iyi birer müslüman olmak istedikleri belirtilmişti. Son olarak, geçen hafta içinde bir araştırma sonucu daha yayınlandı. FORUM adlı kuruluş Motivaction bürosuna yaptırdığı araştırmada 300 Türk ve 404 Faslı gençle mülakat yapılmış. Sağlıklı ve doğru olmadığı her aklıselim tarafından hemen anlaşılacak olan bu araştırmaya göre, Türk gençlerinin yüzde 87'si, Arap topraklarındaki cihadist eylemleri tasvip ediyormuş. Bu da yetmezmiş gibi, Türk gençlerinin yüzde 80’ni, diğer inançlılara karşı yapılan şiddet olaylarını da yanlış bulmuyormuş. Hollanda’daki Türk gençlerinin yine yüzde 87’si IŞİD’e destek veriyormuş. Türk gençleri, Suriye’ye savaşmaya gidenleri de ‘kahraman’ görüyorlarmış. Araştırmadaki sonuçlar böylesi zırvalarla dolu. Ama ne var ki, Faslı gençlerdeki bu oranlar ise çok daha düşük çıkmış. Hangi gençlerle konuştu bu araştırmacılar? Fanatik dincilerin doluştuğu bir yere mi uğradılar acaba? Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği HTİB'nin Başkanı Mustafa Ayrancı ve Amsterdam Türkevi Araştırmalar Merkezi Başkanı Veyis Güngör, bu araştırmaya karşı ilk tepki verenler oldu. Daha sonra da çeşitli kuruluşlar bu araştırma sonucuna tepki gösterdi. Başbakan Yardımcısı Asscher da, bir Türk camisine yaptığı ziyaret sırasında, bu araştırma sonucunun sağlıksız olduğunu söyledi. Başbakan Yardımcısı Asscher'dan, daha sağlıklı bir araştırma yapılması istendi. Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanlığı Bilimsel Araştırma ve Dokümentasyon Merkezi’nin isteği üzerine daha önce yapılan sağlıklı araştırma sonuçlarına göre, `Hollan-

da’daki Türk gençleri radikalleşmiyor’. Bu araştırmaya göre, Hollanda‘daki Türk gençleri içinde yaşadıkları toplumda, sosyal, kültürel ve ekonomik konumlarını toplumun genelinin seviyesine çıkartmak için uğraş vermekteler. İş pazarındaki olumsuzluklara rağmen Türk gençleri eğitim ve mesleki bakımdan ileri konumdalar. Türk gençlerindeki din algısı, gençlerin radikalleşmeleri ve kriminaliteye bulaşmalarını teşvik etmeyip, tam aksine gençlerin bu tür girişimlere katılmalarını engelliyor. Diğer taraftan Türk toplumundaki sosyal kontrol de gençlerin aşırılığa kaçmalarını önleyen önemli bir faktör. Araştırmada, Türkiye’nin köklü bir seküler İslam geleneğine sahip olduğu, gençlerin ideallerini Hollanda siyasi arenasında gerçekleştirme imkanı buldukları gibi, argümanlara da yer verilmiş. Araştırma sonucunda, Hollanda şartlarının Türk gençlerine ‘iyi bir müslüman’ olabilme olanağı verdiği de belirtiliyor. Bize, Avrupa’da yaşayan ve bu medeniyete ait olan bireylere ve kurumlara bu dünya görüşünü anlatmak düşmektedir. Bu sadece bir medeniyetin propogandası değil aynı zamanda üzerimize farz olan insani bir görev, sosyal sorumluluk ve küresel misyondur. Bu saçmalıklara artık bir son verilmelidir. Bir zamanlar, Hollanda’daki Türk medyasının popülerliği hakkında bir araştırma yapılmıştı. Bu araştırma sonucunda ne çıktı biliyor musunuz? Hollanda’da hiç satılmayan Milliyet, ‘En çok okunan’ gazeteymiş. İşte, araştırmalar böylesi saçma sonuçlara da imza atıyor. Pes vallahi!

Buyrun De Teliegraaf Haber: İlhan KARAÇAY Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk konusundaki haberler, Hollanda medyasında farklı bir şekilde yorumlanıyor. Başta De Telegraaf olmak üzere bazı yayın kuruluşları, Türk kökenli iki milletvekilinin 'radikal' olduğunu ve muhtemelen bir İslam Partisi kuracaklarını iddia ederken, bazı yayın organları da, İşçi Partisi'nin hatalarını gözler önüne serdiler. De Telegraaf gazetesi cu-

martesi günkü hafta sonu sayısında birinci sayfaya kocaman bir 'Türk PvdA'lılar radikal' başlığı attı. İki Türk kökenli milletvekilini kesin bir dille 'radikal' olarak niteleyen De Telegraaf, çok uzun yazısında hep tribünlerdeki adamları konuşturup durdu. İki milletvekilini suçlayanların hiçbirinin adını yazmayan De Telegraaf, iç sayfadaki geniş yazının başlığına 'Truva'nın Türk

atları' başlığını koydu. Aynı partiden Sultan Günal-Gezer, Keklik Yücel ve Yasemin Çeğerek'in fotoğraflarını kullanarak bir de 'Türkler arası polemik' yaratmaya çalışan De Telegraaf'ın kötü amacı belli oluyordu. De Telegraaf gazetesinin uzatmalı köşe yazarı Rob Hoogland da köşesini Öztürk ve Kuzu'ya ayırdı. Daha önceleri de Türkiye ve Türkler hakkında küstahça yorumlar yazan

Hoogland, bu kez de 'Hühühü' başlıklı küstahça bir yorum yayınladı. Ankara'nın Hollanda'daki Türkler'e etki yapmak için çaba sarfettiğini iddia eden Hoogland, Türk kökenli iki milletvekilini de 'Turuva atına bindirilen neferler' olarak niteledi. Hollanda'nın en çok izlenen tartışma programı Pauw'a konuk olan Öztürk ve Kuzu, programı yöneten Jeroen Pauw'un zorlu sorularına rahatlıkla cevap vererek yüreklerimize su serptiler. Yayınların en ilginci pazar günü öğle saatinde yayınlanan Paul Witteman'ın yönettiği Buitenhof programında yaşandı. Son gelişmelerin başrol oyuncusu olan Başbakan Yardımcısı ve Sosyal İşler Bakanı Lodewijk Asscher'i konuk eden Witteman, Bakan'a ter döktürdü. Türk kökenli iki milletvekilini, sadece Türkler ve Türkiye sorunlarıyla ilgilenmekle suçlayan Asscher'e, 'Bunda kötü olan ne? Adamlar ken-

di seçmenlerine hizmet ediyorlar. Bundaki acayiplik ne?' diye sordu. 'Hollanda'daki Türkler ve bu milletvekilleri sürekli olarak Türk gazeteleri okuyor, Türk televizyonlarına bakıyor ve Türkçe web sayfalarında dolaşıyorlar' şeklindeki suçlamaya da,' Bunda yanlış olan nedir? İnsanlar tabii ki ana dillerine önem verecekler ve böylece kendilerini geliştirecekler' diyen Witteman'a kaçamak cevap vermek isteyen Asscher yeniden ter döktü. Türk kökenli iki milletvekilini radikallikle suçlayanlara karşı ne diyeceği sorulan Asscher, bu soruya da kaçamak cevap vermek isteyince, 'İnsanlar dillerini ve dinlerini özgürce yaşamalıdır' diyen Witteman, sosyal demokrasi içinde yer alması gereken her türlü özgürlüğün, bu olay sırasında görülmediğini sözlerine ekledi. Hollanda'a var olan dört Türk kuruluşu hakkında neden bir araştırma ve takip

kararı aldığı sorulan Asscher, bu konuya da kaçamak cevap vermek istedi. Bunun üzerine Asscher'in sözünü kesen Witteman, 'İnsanların dini ve siyasi görüşleri ne olursa olsun, kendi aralarında örgütlenmeleri faydalı değil mi? Böyle bir gelişmeyi neden engellemek istiyorsunuz' şeklindeki sorusuna da tam bir cevap alamadı. Hollanda'da birkaç gündür gündeme oturan bu konunun, önümüzdeki günlerde de önemini koruması bekleniyor. İki Türk kökenli milletvekilinin, koaalisyon ortağı olan İşçi Partisi'nden ayrılmaları ile, koalisyonun sandalye sayısı 77'ye düştü. Bu da yarının iki fazlası oluyor. Ama Hollanda'daki bazı kesimler de şunu soruyor: Koalisyondaki sandalye sayısı 74'e düşecek olsaydı, İşçi Partisi ve hatta diğer ortak VVD Partisi aynı cüretkarlığı gösterir miydi? Bakalım önümüzdeki günler daha neler getirecek.


7

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

Trouw gazetesinde skandal B

ağımsız bir komisyon Trouw gazetesindeki bir editörünün haberleri uydurup uydurmadığı konusunda araştırma başlattı. Gazetenin genel yayın yönetmeni yaptığı açıklamada, haberlerde kullanılan kaynakların doğru olup olmadığı, hatta var olup olmadığı konusunda şüpheye düştüklerini söyledi. Bazı kaynaklar bahsi geçen

gazetecinin Hint asıllı Perdiep Ramesar olduğunu söylüyor. Ramesar Den Haag’ın ünlü Schilderswijk semti ve müslümanlarla ilgili yazılarıyla tanınıyordu. Ayrıca geçtiğimiz yıl Den Haag’taki “Şeriat üçgeni” adı altında yazdığı haberle Hollanda’yı çalkalamıştı. Yazıda bu semtin bir Şeriat devletine dönüştüğü iddiaları yer almış, bazı kişi ve kuru-

luşları hedef göstermişti. Bu yazı üzerine bütün gazete ve televizyonlar günlerce bu konu üzerine haberler yapmış, bu gazeteciyi ‘cihad uzmanı’ adı altında programlarına çıkarmışlardı. Hatta PVV bu yazı üzerine meclisi olağanüstü toplantıya çağırmıştı. Profesör Jeroen Smit ve Gazeteciler Konseyi Başkan Yardımcısı Egber Myjer bu haberlerin aslını

ve şartlarını araştırıp ilerde böyle durumlara engel olmak için neler yapılması gerektiği konusunda da tavsiyelerde bulunacaklar. Trouw gazetesi genel yayın yönetmeni ‘gazete için çok acı verici’ dedi. Asıl acı verici olan ise son yıllarda Müslümanların medya-siyaset-hükümet üçgeni ile kıskaca alınmaya çalışılması.

ZAMANINDA BÖYLE DEMİŞTİ

asscher ile 2011'De lodewıjk rtajdan yaptığımız röpo

M

otivaction tarafɪndan hazɪrlanan araṣtɪrma sonuçlarɪna ilk içerikli reddiye Gorinchem’den geldi. Gorinchem Belediyesi Meclis Üyesi İlhan Tekir tarafɪndan yapɪlan araṣtɪrmada, bilhassa Suriye’deki olaylara bakɪṣ açɪsɪ noktasɪnda Motivaction araştırma bürosunun elde ettiği sonuçlarɪn tamamen tersi bir sonuç çɪktɪ. Bu sonuca göre Türk gençleri arasɪnda IṢD (Irak Şam Devleti) ve benzeri terör örgütlerine iddia edildiği gibi bir destek olmadığı anlaṣɪldɪ. Ayrɪca bu ve benzeri örgütlere katɪlanlarɪn iddia edildiği gibi birer ‘kahraman’ olarak nitelendirilmedikleri çıkan sonuçlar arasında.

Bu sonuç Hollanda’daki Türk Toplumu için her ne kadar ṣaṣɪrtɪcɪ değilse de, mevcut Motivaction araṣtɪrmasɪ üzerindeki soru iṣaretlerini güçlendireceğe benziyor. Nitekim Gorinchem’de yapɪlan araṣtɪrmada da Motivaction tarafɪndan kullanɪlan aynɪ anket sorularɪ kullanɪldı. Ayrɪca Gorinchem ṣehrinin Hollanda’daki tüm nüfusu yansıtan, en ortalama ṣehir olarak bilinmesi de, bu araṣtɪrmadan çɪkan sonuçlarɪn önemini vurguluyor. Gorinchem araṣtɪrmasɪnda bazɪ dikkat çeken sonuçlar söyle: Her on gençten dokuzu (89%) IṢD tarafɪndan gerçekleṣtirilmek istenen değisimi desteklemiyor.

Bunun yanɪsɪra nerdeyse bir okadar genç (86%) Hollanda’dan bu tür örgütlere verilecek olan desteği onaylamɪyor ve birçok genç (76%) bu durumdan tedirgin olduğunu belirtiyor. Farklɪ dinlerin mensuplarɪna veya dinsizlere yapɪlan terör eylemlerini ise neredeyse bütün gençler (91%) kɪnyor. Bu sonuçlarɪn Motivaction araṣtɪrmasɪnın tamamen aksine bir sonuç vermesi kamuoyunda yeni sorularu beraberinde getireceğe benziyor. Araṣtɪrmayɪ yöneten İlhan Tekir bu denli farklɪ bir tablonun tesadüf olamayacağɪnɪ belirtiyor.

Als het aan Geert Wilders ligt is president Gül niet welkom op staatsbezoek volgend jaar en is het maar beter dat Nederland de viering van de 400 jaar betrekkingen met Turkije aflast. Turkije zou namelijk geen vriend zijn van Nederland; bovendien zouden Nederland en Turkije niets gemeen hebben. Wat vindt u hiervan? Ik vind dat heel kwalijk. Wilders gooit de reputatie van ons land te grabbel omdat hij zelf een punt wil maken. Daarnaast is het een slechte boodschap naar Turkse Nederlanders om te doen alsof we niks met elkaar te maken hebben. Volgens mij moet je juist proberen te profiteren van het feit dat hier mensen zijn die wat van hun leven willen maken, en dat ook uitstralen. Dan moet je niet weglopen voor problemen. Je moet ervoor zorgen dat mensen een plek krijgen in de samenleving en een bijdrage kunnen leveren. Dat doe je niet door iedereen weg te zetten en daarmee te ontkennen dat er heel veel Turkse Nederlanders zijn die hier geworteld zijn, die ook trots zijn op Nederland en de stad waarin ze wonen. We weten dat er al genoeg talentvolle Turken teruggaan naar Turkije. Als men denkt dat de toekomst meer daar ligt dan in Nederland, dan is dat een slecht teken voor ons.

mr. Rasim Küçükünal mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotay Aile Hukuku

Çalışma ve İş Hukuku

Ceza Hukuku

Sosyal Güvenlik Hukuku

Çocuk Hukuku

Para tahsili ve icra takibi

Ticaret Hukuku

Uluslararası ihtiyati tedbir

www.kucukunal.nl Prof. Kamerlingh Onneslaan 154 3112 VM Schiedam M: info@kucukunal.nl T: 010 - 238 08 30 F: 010 - 238 08 31

Belediyeler veya SVB tarafından başlatılan, yurt dışı malvarlığı araştırma davalarında uzman avukatlık bürosu


HABER

8

KASIM / NOVEMBER 2014

Kaş yapayım derken… İşte bu tavırlar Türk gençlerini Hollanda toplumundan soğutur, hatta bazılarını radikalleştirir. Bunu görmemekte ısrarcı olmanın acısını kısa vadede olmasa da uzun vadede yine toplum çeker. Haliyle kaş yapayım derken göz çıkarılmış olur. Acaba gerçek amaç da bu mudur? Komplo teorilerine pek itibar etmeyen birisi olarak beni bile komplo teorisi üretmeye sevk ediyor bu tavırlar vesselam! AHMET SUAT ARI Daha bundan bir kaç ay evvel kamuoyuyla paylaşılan araştırmanın mürekkebi kurumadan bir yenisi daha açıklandı. Üstelik her ikisi de aynı hedef kitlesi üzerinde yapılmış. Sadece ikincisinde bir ilave grup daha var o kadar. Ağustos ayında açıklanan ilk araştırma Hollanda’da yaşayan Türk gençlerinin radikalleşmeye pek meyilli olmadığını ortaya koyarken, dün (11 Kasım 2014) açıklanan araştırma aynı gençlerin korkunç bir oranda radikal eğilimlere sahip olduğunu iddia etmektedir. Hangisine inanacağımızı biz de şaşırdık! Bu ikinci araştırmayı duyunca ilk aklıma gelen Genç Siviller’in meşhur esprisi oldu. “Seçimler CHP kazanıncaya kadar yenilensin!” diyerek o zamanki gündeme damga vurmuşlardı. Hollanda’da da adeta istenen sonuç alınıncaya kadar araştırmalar tekrarlansın denmekte. Mesele sadece Türk gençleriyle sınırlı kalsa iyi, ama bizleri ilgilendiren her konuda bu tavır sergilenmekte maalesef. Yine bundan bir kaç ay önce açıklanan Türk kuruluşları ile ilgili rapor uyumdan sorumlu bakan Lodewijk Asscher’ı tatmin etmemiş ve yeni bir araştırma istemişti. Bu da gösteriyor ki maksat üzüm yemek değil bağcı dövmektir. Türk gençleri araştırmanın doğrudan muhatabı olarak araştırmayla ilgili düşüncelerini özellikle sosyal medyada gayet net bir şekilde ortaya koydular.

Hem de argümanlarıyla. Haliyle benim burada araştırma ile ilgili düşünce belirtmeme gerek kalmadı. Ben özellikle bu tür araştırmalar ve onların ele alınış biçiminin gençler üzerindeki olumsuz etkilerine değinmek istiyorum. Nasıl kaş yapayım derken göz çıkardıklarına işaret etmek amacım. Araştırmayla ilgili söylemek istediğim tek husus inandırıcılıktan çok uzak olduğudur. Nitekim kendileri de Türk gençleri arasında var olduğunu düşündükleri okuma yazma bilmeme ve bilgisayar özürlü olma dolayısıyle interneti kullanmadıklarını söyleyerek Türk gençleri hakkındaki cehaletlerini kendi ifadeleriyle teyit ediyorlar. Zaten bu ibareden sonra araştırmayı ciddiye almak abesle iştigal olur. Acaba masa başında yapılmış hayali bir araştırma mı söz konusu olan? Her ne olursa olsun, bu tür yaklaşımlar Türk gençlerini hem politikadan hem de Hollanda’dan soğutmaktadır. Ayakları yere sağlam basanlar bu durumla kolay baş ederken biraz hassas olanlar gerçekten de radikalizmin etkisinde kalabilirler. Nitekim onları etkilemek için oldukça fazla argüman bulmak mümküdür. İnsan hakları ve bölgesel çatışmalarla alakalı Batı’nın çifte standardı herkes tarafından bilinmekte. Evrensel değerlerin menfaat söz konusu olunca nasıl göz ardı edildiğini bilmeyen yok. Gençler Batı’nın ele verir talkını kendi

2006

am dir d r e e t t izd o R tin an me l ı aç hiz i n iz e Y em b şu ‘dan beri

DOĞRU TERCİH YAPTIĞINIZA EMİN OLUN

: :

suat.ari@haber.nl yutar salkımı türünden tavrının farkındalar. Üstelik kendilerinin onlardan beklenen her tavrı sergileseler de yine de yaranamayacaklarının farkındalar artık. İşlerine gelince fert olarak davranmaları beklenirken, zaman zaman da başkalarının yaptıkları eylemlerle ilgili kollektif tavır almaları beklenir. Hür irade Hollanda asıllılar için bir özgürlük alanı iken aynı irade göçmen asıllılar söz konusu olunca ‘uyuma’ engel teşkil ediyor! Nitekim Hollanda toplumunda her türden uçuk ve radikal eğilimler mevcuttur ve kimse bunları mesele yapmamaktadır, ancak söz konusu uçukluk göçmen asıllılar tarafından sergilenirse ilgili ilgisiz herkesin tarafını ilan etmesi beklenir. Tüm göçmen asıllılar adeta homojen ve yekvücut bir grupmuş gibi kollektif tavır beklenir. Onların da her biri birbirinden farklı fertler olduğu adeta unutulur. İşte bu tavırlar Türk gençlerini Hollanda toplumundan soğutur, hatta bazılarını radikalleştirir. Bunu görmemekte ısrarcı olmanın acısını kısa vadede olmasa da uzun vadede yine toplum çeker. Haliyle kaş yapayım derken göz çıkarılmış olur. Acaba gerçek amaç da bu mudur? Komplo teorilerine pek itibar etmeyen birisi olarak beni bile komplo teorisi üretmeye sevk ediyor bu tavırlar vesselam!

Avukat Ejder Köse sözde araştırmanın peşine düştü Avukat Ejder Köse, Motivaction Araştırma Bürosu tarafından yapılan ve Türk gençlerinin neredeyse yüzde 90’nını IŞD (Irak Şam Devleti) sempatizanı gibi gösteren anket hakkında, araştırma bürosundan açıklayıcı bilgi istedi. Son günlerde Hollanda gündemini çalkalayan araştırma sonucunda, Bakan Lodewijk Asscher Hollanda’daki farklı kurumların sıkı takibe alınacağını belirtmişti. Hollanda Türklerinin bu

araştırmayla kamplaştırıldığını belirten Avukat Ejder Köse, araştırma bürosuna gönderdiği mektupta, bahsi geçen araştırma hakkında geniş bilgi istedi. Yapılan araştırmada çeşitli tutarsızlıklar bulan Ejder Köse, bu konuyu yargıya taşıyacaklarını belirtti. Motivaction Araştırma Bürosu’ndan, sorularına 21 Kasım’a kadar cevap beklediklerini belirten Avukat Ejder Köse, bu cevaplara göre hukuksal sürecin renginin belli olacağını belirtti.


9

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

Hollanda’nın Demokrasi Anlayışında Değişim Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk olayı, bal gibi ideolojik bir karar ve tercihtir. Yoksa Türk kökenli sosyal demokratların devekuşu gibi kafalarını kuma gömerek ses çıkartmamalarını başka türlü izah etmek mümkün olamazdı. Kendilerini ve kurumlarını toplum çıkarlarını korumaya adadıklarını iddia eden Türk kökenli sosyal demokratlar ne iş görür, kime hizmet ederler? Neden sesleri çıkmaz? Hiç mi yaptırım güçleri yok?

METİN YAZAREL Çok değil, birkaç yıl öncesine kadar, insan hakları alanında en gelişmiş ülke konumunda olan Hollanda malesef bu imajını yitirmiş durumda. Son dönemlerde siyasi arenada meydana gelen olaylar, iç huzuru bozucu olduğu gibi, dış ilişkilerde de Hollanda’nın itibarını zedelemekte. Pembe Laleler ülkesi Hollanda’nın, demokrasi ve insan hakları alanında yabancı ve azınlıklara takındığı insani olmayan tavırları anlamak mümkün değil. Bir parti başkanının, ülkesinde yaşayan yabancı ve azınlıkları hedef alan söylemleri, kamuoyunda kabul edilir bulunup destek görüyor. Sağda ve solda merkezi temsil eden partilere güven yitirildiğini daha önce dile getirmiştim.

metin.yazarel@haber.nl Vakti zamanında Nebahat Albayrak ve Ahmed Aboutaleb’e yönelik aşırı sağcı Geert Wilders’ın verdiği gensoru önergesi en çok PvdA’yı memnun etti diye yazmıştım. Gelecekte Hollanda’da Müslüman ve diğer azınlıklara yönelik sert ve öfkeli politikaların yasallaştırılmasına, merkezi temsil eden CDA ve PvdA gibi partilerin destek vereceğine işaret etmiştim. Şahidi olduğumuz bir çok olumsuzluğu, Pim Fortuyn’la başlayan siyasi popülizmin devamı olarak değerlendirmiştik. Aradan geçen zaman ve bu günlerde şahidi olduğumuz PvdA partisinde Kuzu ve Öztürk olayında yaşadıklarımızdan hareketle, popülizme prim verme olarak yapılan değerlendirmelerin

EKİM SAYIMIZDA

Partilerinde sürekli markaja alınan PvdA Milletvekilleri Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk'ün siyasi tepkileri belirginleşmeye başladı.

yanlış ve eksik olduğu görülmüştür. Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk olayı, bal gibi ideolojik bir karar ve tercihtir. Yoksa Türk kökenli sosyal demokratların devekuşu gibi kafalarını kuma gömerek ses çıkartmamalarını başka türlü izah etmek mümkün olamazdı. Kendilerini ve kurumlarını toplum çıkarlarını korumaya adadıklarını iddia eden Türk kökenli sosyal demokratlar ne iş görür, kime hizmet ederler? Neden sesleri çıkmaz? Hiç mi yaptırım güçleri yok? Gönül bağıyla bağlı oldukları PvdA partisinde hiç mi hatırları sayılmaz? Hiç mi hesap soramazlar? Yoksa PvdA partisinde kendilerinden ol-

mayan siyasetçilerin ayıklanmasını fırsata çevirmek mi isterler? Bu gibi soruların cevabını sorunun muhatabı olanlar düşünsünler artık. Çağımızda uygarlık ve medeniyetin demokratik değerler üzerinde yükseldiği gerçeği, Hollanda’lı politikacılar tarfından bilerek inkar edilmekte olup, uygulanan hatalı politikalar içte ve dışta Hollanda’nın itibarını zedeleyen gelişmelere sebep olmaktadır. Her ne kadar ikinci sınıf vatandaş yerine konsak ta, Hollanda adına oluşan olumsuz hava duygusal olarak biz vatandaşlarınıda üzüntüye sevketmektedir. Hollanda’da yaşayan ikinci sınıf vatandaşlar ve yabancıların gelecekten beklentisi, daha emin ve daha güzel bir kader arayışından başka bir şey değildir. Hollanda siyasetinin demokratik olgunluğa erişerek, demokratik evrensel değerlerle bütünleşmesini temenni ederek verilecek tepkilerin akl-ı selime uygun tepkiler olmasını tavsiye ederim.

HOLLANDALI TÜRKLER Kasım ayında Hollandalı Türklerin partileşmesi gerçeği ortaya çıktı. Şimdi milletvekillerimiz Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk'ün insiyatifiyle yeni bir siyasi parti oluşuyor. Türk toplumunun kitle partileri olan PvdA ve CDA gibi geleneksel partilere güveninin sarsıldığını söylemiştik. Azınlık toplumların güvencesi olan de-

DEMİŞTİK

mokratik hukuk devletine katkıda bulunmak maksadıyla oluşturulan yeni hareketin, yerel seçimlerde başarı gösteren müslüman ve Türk kökenli siyasetçilerle de işbirliği içinde çalışmaları kaçınılmazdır. Hangi siyasetçilerimiz birlikte çalışmayı seçecek? Şimdi politik açıdan daha çetin bir gelecek bekliyor siyasetçilerimizi ve Hollanda Türklerini.

‘den fazla TV kanalını izle Türkçe, Arapça, Farsca, Kürtçe, Afganca, Tajikce, Azerice, Ermenice ve Aşurice

Aylık Ödemesiz

Sınırsız Abonelik

GLTURK’ü satın almak için aşağıdaki bayilerimizle irtibata geçebilirsiniz

satın almak için, www.glturk.com adresinden veya aşağıdaki iletişim telefonlarından bize ulaşabilirsiniz

Bulent Erdem +31 616.006.100 I Ali Sahir +31 643.796.559 I All TV Net +31 641.851.404 I Roos Market +31 206.393.904

®

.com

.com

tarafından desteklenmektedir

tarafından sağlanmaktadır

Bayi Olmak için apply@glturk.com +1 905.762.5046

Müşteri Hizmetleri info@glturk.com +1 416.640.2405

13-12-0013

‘den fazla Türk TV kanalı


HABER

10

KASIM / NOVEMBER 2014

Hollanda siyasi partilerinde şansımız kalmadı mı? Hollanda Türk toplumunu içinde bulunduğu topluma uyum sağlamayan bir toplulukmuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Diğer taraftan, anket sonucunda, görüşülen 300 Türk gencinin %87 oranında IŞD’i destekledikleri sonucu çıkartılmıştı. Her iki araştırma sonuçlarından verilmek istenen mesaj, adeta Hollanda Türk toplumunu hedef tahtasına oturtuyordu. Güya Türk gençleri Suriye’ye gidenlere kahraman gözüyle bakıyor, radikalizmi destekliyordu. Tabii ki bu doğru olamazdı.

VEYİS GÜNGÖR Tam da Türkler'in Hollanda’ya gelişlerinin 50. Yılını yadetmeye çalışıyorduk. 1964 – 2014 arasında, yani elli yılda 'Nereden nereye geldik ?' sorusuna cevaplar arıyorduk. 'Hollanda’da gişimcilikte, siyesette iyi konumlara geldik' diyecektik ki, feci bir siyasi katılım kazasıyla karşı karşıya kaldık. Kazada iki Türk kökenli milletvekilimiz ağır yaralandı. Hollanda Türk toplumu olarak yas içindeyiz. Genelde bizim, ama Hollandalı vatandaşların da tercihli oylarını alarak, Sosyal Demokrat İşçi Partisi (PvdA)’dan meclise giren Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk ne yazık ki, partilerinden ihraç edildiler. Kuzu ve Öztürk’ü yol ayırımına getiren bir çok sebep var elbette. Ama ana sebep, aynı partiden Sosyal İşler Bakanı Lodewijk Asscher’ın Hollanda’daki dört Türk kuruluşu ile ilgili olarak yapılan araştırma sonuçlarına karşı gösterdiği tutumdur. Sözkonusu araştırma sonuçları sayın bakanı tatmin etmemiş olmalı ki, bakan bu kuruluşların 5 yıl süreyle takibe alınmasını istiyor. Bakanın bu tutumu üzerine Kuzu ve Öztürk ‘Asscher müslümanları kucaklamalı!’ başlıklı bir bildiri yayınladılar. Ve böylece Bakan Asscher’la farklı düşündüler. Bu fikir ayrılığı sürerken, Türk ve Fas’lı gençlerin 'IŞD üzerine düşünceleri' konulu bir anket yapıldı ve sonuçlarının yayınlanmasıyla hem milletvekilleri Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ün hem de Hollanda Türk toplumunun sabrı taşmış oldu.

Sığınana iki kıta arasında ‘ensar olmak' için koştular

veyis.gungor@haber.nl Güya, birinci araştırmada ‘Türk kuruluşlarının uyumu engellediği’, ‘Hollanda’dan ziyade Türkiye merkezli çalıştıkları’ gibi, Hollanda Türk toplumunu içinde bulunduğu topluma uyum sağlamayan bir toplulukmuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Diğer taraftan, anket sonucunda, görüşülen 300 Türk gencinin %87 oranında IŞD’i destekledikleri sonucu çıkartılmıştı. Her iki araştırma sonuçlarından verilmek istenen mesaj, adeta Hollanda Türk toplumunu hedef tahtasına oturtuyordu. Güya Türk gençleri Suriye’ye gidenlere kahraman gözüyle bakıyor, radikalizmi destekliyordu. Tabii ki bu doğru olamazdı. Sosyal Demokrat İşçi Partisi (PvdA) öyle bir noktaya geldi ki, Kuzu ve Öztürk’ten yukarıdaki konuları da içine alan parti görüşünü desteklediklerini beyan eden bir güven metnini imzalamalarını istedi. Sözkonusu imzayı atmaya yanaşmayan Kuzu ve Öztürk böylece partileriyle yollarını ayırmış oldu. Oysa bu parti onyıllardır Hollandalı Türkler'den yoğun bir şekilde oy alıyordu. Örneğin Türkevi Araştırmalar Merkezi ve Amsterdam Üniversitesi IMES tarafından bu yılın Ağustos ayında Türk seçmenle yapılan bir ankete göre, Türkler hem yerel seçimlerde hem de milletvekili seçimlerinde yoğun bir ekilde Sosyal Demokrat İşçi Partisi (PvdA)’yı seçiyorlardı. Bunun bilinmesine rağmen Hollandalı Türkler'e bu anlamsız tavır ve tutumun anlamı neydi?

Neden Türkleri bir çırpıda silip atıyorlardı? Bu sorunun cevabını ileride mutlaka öğreneceğiz. Uzun yıllardır siyasi katılım üzerine çalışmalar yapan ve zaman zaman bu konularda yazmaya çalışan birisi olarak, bu günlerde Hollanda Türk toplumunun karşı karşıya olduğu süreci, biz 2006 yılında yapılan milletveli seçimleri öncesinde yine yaşamıştık. Hem de seçimlere çok az bir süre kala. O zaman da hem Sosyal Demokratlar hem Hıristiyan Demokratlar, sözde Ermeni soykırımını kabul etmedikeri için, üç Türk kökenli milletvekili adayımızı listelerinden çıkartmışlardı. Haksızlık karşısında Hollanda Türk toplumu büyük çoğunlukla Demokrat “D66” ya oy vererek aynı partiden bir Türk kökenli Fatma Koşer Kaya'nın tercihli oylarla meclise girmesini sağlamışlardı. Peki şimdi ne yapacağız? Önce, ‘Hollanda siyasi partilerinde şansımız var mı? sorusunun cevabını bulmamız gerekiyor. Bu bağlamda, yıllardır siyasi katılım mücadelelerini türlü zorluklar içinde yerleşik partilerde vermeye çalışan ama bir şekilde hayal kırıklığına uğrayan ya da bu partilerden dışlanan arkadaşların feryatlarını yeniden düşünmemiz gerekiyor. Ya yaşadığımız bu ve benzeri siyasi krizler bizi Hollanda siyasetinde daha üretken ve saygın olarak yerimizi almamızı sağlayacak, ya da her üç beş yıl da benzer siyasi depremleri yaşamaya devam edeceğiz. Karar Hollanda Türk toplumunun.

Werken bij Corendon Vitality Hotel Amsterdam Wil jij onderdeel uitmaken van een nieuw team voor een nieuw te openen hotel van een nieuwe hotelketen? Heb jij een sprankelende en vitale persoonlijkheid en ben je in het bezit van goede sociale vaardigheden? Durf jij jezelf te zijn? Corendon Hotels & Resorts gelooft in gepassioneerde mensen bij wie dienstverlening in het DNA zit. Ga jij het verschil maken? Wat zoeken wij? • Enthousiaste medewerkers voor de bediening en receptie. • Ervaren (Hamam) masseurs voor onze Vitality Spa. • Gemotiveerde en gecertificeerde nagelstylistes. • Gepassioneerde (aankomend) zelfstandig werkend koks met kennis van de Turkse keuken. Wij willen je uitnodigen om jouw toekomst bij Corendon Hotels & Resorts NU te beginnen. Als jij onderdeel wil uitmaken van ons team, in staat bent om onze gast het “thuis-gevoel” te geven, de verwachtingen te overtreffen en kennis hebt van de Turkse, Nederlandse en Engelse taal, dan ontvangen wij graag per email (careerscorendonhotels@corendon.nl) jouw CV met foto en een motivatie. Voor overige vacatures verwijzen wij je graag naar www.werkenineenhotel. nl en naar www.hotelprofessionals.nl Voor meer informatie betreffende ons hotel verwijzen wij je naar www. corendonhotels.com Wij hopen je snel te kunnen verwelkomen bij het Corendon Hotel Team!

Türkevi Topluluğu gönüllülerinden Ahmet Suat Arı, Mehmet Akkoç, Fatih Toprak ve Ali Galip Keleş Vodafone Istanbul Maratonu'na katıldılar. Meram Restaurant ve Vluchtelingen Werk Nederland’ın sponsorluğunda maratona katılan dörtlü Avrasya Maratonu’na tamamlayarak, sportif faaliyetlere bir de sosyal sorumluluk boyutuyla sosyal yaralara dikkatleri çekmek için koştuklarını söylediler. Sosyal sorumluluk adına bu vesileyle mültecilik konusuna ilgi çekmek istediklerini belirten Türkevi Araştırmalar Merkezi Başkanı Veyis Güngör, yapılan yazılı açıklamada konu ile ilgili: “Tema olarak mülteciliğin seçilmesinin sebebi Suriye’de süren iç savaş dolayısıyla yerini yurdunu terk eden milyonlarca insanın perişan haline dikkat çekmek ve mültecilik olgusu konusunda farkındalık yaratmaktır. Nitekim sadece Türkiye’de 1,5 milyondan fazla Suriyeli mülteci vardır. Bir o kadar da diğer komşu ülkeler Ürdün ve Lübnan’da vardır. Bu mültecilerin bir çoğu çok kötü şartlarda yaşamakta ve sığındıkları ülkelerde bir takım art niyetli kişiler tarafından istismar edilmektedirler. Bazı siyasiler de onları iç siyaset malzemesi yaparak istismar etmektedirler. Bu olumsuzluklara ilaveten bir de halkın konu hakkındaki cahilliği ve münferit olayları genellemesi dolayısıyla mültecilere karşı zaman zaman oluşan olumsuz tepkiler söz konusudur” ifadeleri kullanıldı.


11

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

Corendon Vitality Hotel Amsterdam Hollanda’daki gururumuz olacak Çağüstü otelde Türk mutfağı, Türk hamamı ve Türk dükkanı ile gözler kamaşacak. Atilay Uslu ve Yıldıray Karaer’in Hollanda’ya kazandırdığı Corendon Tur Operatörlüğü ve Hava Yolu Şirketi’nden sonra şimdi de Amsterdam’a muhteşem bir otel kazandırılıyor. Corendon Vitality Hotel Amsterdam, dünyanın en yeni teknolojisi ve mimarisi ile inşa ediliyor. 30 miyon Euro’ya mal olacak, 12’si Junior Suites, 14’ü de Vitality tipi 263 odalı (700 yataklı) otelde, Türk mutfağı, Türk hamamı ve Türk dükkanının yanında, İtalyan, Fransız ve diğer Akdeniz ülkelerinden yemekler servis edilecek. Bir nevi termal otel kaplıcası olarak hizmet verecek olan otelde, Türk hamamında masörlerin yanında tellaklar da görev yapacak. Oteldeki kaplıca alanı 1000 metrekare olacak. Şubat 2015'te açılması planlanan otelde, dünyada eşine rastlanmamış bir de Boeing 737 uçağının Cockpit’i görünümde bir suit oda yer alacak. Yedinci katta yer alacak olan ‘737 Cockpit Suite’ tam 120 metrekare olacak. Uçuş simulatorlü olan bu odada, gecelemenin yanında iş toplantıları da yapılabilecek. Bu oteldeki ayrıcalık, sadece Cockpit Suite’den ibaret değil. Odaların tamamında özel yaptırılmış ‘Corendon Karyolaları ve Yatakları’

göz kamaştıracak. Türkiye'de Sabah Firması tarafından yapılan bu karyola ve yatakların, daha sonra diğer lüks oteller tarafından kapışılacağı bekleniyor. Otele müdürlük yapacak olan Kees Teer, ihtiyaca cevap verecek olan elemanları titizlik içinde aramaya devam ediyor. Elemanların tamamı özel bir eğitimden geçirilecek. Otelde Loby’nin yanında simit ve hediyelik eşya satılacak dükkanların bulunduğu bir Bazaar olacağını, Loby ile Bar arasında muhteşem bir dekorasyon ile AY Restaurant & Bar yer alacak. 170 kişilik bu restaurant’ın AY adı, iki ortak Atilay Uslu ve Yıldıray Karaer’in ‘Atilay ve Yıldıray’ baş harflerinden kaynaklandı. Otel Müdürü Kees Teer, otelden sadece uluslararası müşterilerin değil, Amsterdamlılar’ın da yararlanabileceğini belirtiyor. Hafta sonları saat 14.00-17.30 arası ‘Çay-Kahve Time’ yapılacağını belirten Teer, bunlar ile yetinilmeyeceğini ve bir televizyon şirketi ile yapılan anlaşmaya göre, Otel ili ilgili bir soap serisi yayınlanacağını söyledi.

Corendon Vitality Hotel Amsterdam

door: İlhan KARAÇAY

In februari 2015 opent Corendon Hotels & Resorts een 4-sterrenhotel in Amsterdam Nieuw-West. Het hotel richt zich zowel op de vrijetijdsgast als de internationale zakelijke gast. Naast 263 kamers, waaronder 12 junior suites en 14 Vitality kamers, biedt het Corendon Vitality Hotel straks onder andere een lobby bazaarconcept, mediterraans restaurant en 1.000 m2 Spa & Wellness inclusief een indoor beach en een traditionele hammam.

Overnachten in cockpit Boeing 737 In dit nieuw te openen hotel is het mogelijk een of meerdere nachten door te brengen in een heuse cockpit van een Boeing 737! Een unieke ervaring. U vindt deze bijzondere suite van 120 m2, met de toepasselijke naam ‘737 Cockpit suite’, op de zevende etage van het hotel. Naast dat u hier kunt overnachten, is er ook de mogelijkheid om te vergaderen en/of te dineren in één van de twee boardrooms. De cockpit wordt uitgerust met een flightsimulator. Onderscheidend hotelconcept Het Corendon Vitality Hotel Amsterdam onderscheidt zich niet alleen door de 737 Cockpit Suite. Het hotel heeft ook een totaal eigen gezicht en beleving. Alle hotelkamers zullen worden voorzien van het Corendon Bed, dat speciaal voor het hotel in samenwerking met het Turkse bedrijf Sabah is ontwikkeld. Mensen staan centraal “De juiste beleving creëren begint bij ons personeel dat straks in een mooi hotel mag werken. Het team wordt dan ook voor de opening goed getraind, zodat iedere medewerker zich goed kan inleven

in de wensen van gasten en optimaal kan presteren.”, aldus Kees Teer, directeur van Corendon Hotels & Resorts. Naast de gasten staat ook het personeel centraal in het Corendon Hotel. Vitality Hotel Spa Het Vitality Hotel doet zijn naam eer aan. U kunt straks uw vitaliteit verhogen in de Corendon Vitality Spa, één van de grootste wellness-centra van de stad. Ontvlucht de stress van alle dag en geniet in het Spa & Wellness centrum van faciliteiten als een grote traditionele hammam, een Turks stoombad, sauna’s, indoor zwembad en een indoor strand met “zeezicht op Antalya”. Ook biedt de Spa diverse behandelruimten, een fitness en een barber & beauty shop.

Ook als u tijdelijk zorgbehoevend bent, kunt u straks in het hotel van Corendon terecht. Er zijn 14 Vitality kamers ingericht, speciaal met voorzieningen voor gasten die minder mobiel zijn, in een rolstoel zitten of revalideren na een operatie. Naast de inroom gym kunt u ook gebruik maken van de fitness en behandelruimten. Mediterrane keuken, bar en terras Op de begane grond van het hotel wordt het AY Restaurant & Bar met 170 zitplaatsen, een lounge en een terras geopend. De naam verwijst naar Atilay Uslu en Yildiray Karaer, de oprichters van Corendon. Naast de Zuid Europese keuken worden ook specialiteiten uit de Turkse keuken geserveerd en is er in het weekend ‘ÇayKahve Time’ tussen 14.00 en 17.30 uur. www.corendonhotels.com

TÜlay DEMİR-Oktay

.com

€59

’dan

Hayallerinizi Corendon’la Yaşayin

BAŞLAYAN FIYATLARLA VERGILER DAHILDIR


HABER

12

KASIM / NOVEMBER 2014

ADVERTORIAL

Dünyada sadece iki klinikte olan

Son teknoloji Visus Oogkliniek Rotterdam'da %100 memnuniyetimiz var. Türkiye’deki ameliyat larda 6 ay garanti bile alamazsınız, ama bizde ömür boyu garantili.

Rotterdam'da 5 yıldır hizmet veren modern göz kliniği Visus hizmetleriyle vatandaşlarımızın beğenisini kazanmaya devam ediyor. 5 milyon yatırımla kurulmuş bu gelişmiş kliniğin sahibi bir Türk: Dr. Nusret Baş. Türkiye'de ilk göz lazerini gerçekleştiren Doktor Nusret Baş, 28 yıldır tek başına 60 binden fazla göz lazer ameliyatı gerçekleştirdi. Visus Oogkliniek nasıl bir kurum? Visus Oogkliniek 5 yıldır Rotterdam’da aktif. Burada açmadan önce uzun yıllardır Türkiye deneyimimiz var. Visus Oogkliniek Doktor Nusret Baş tarafından kuruldu. Doktor Nusret Baş, Türkiye’nin en önde gelen göz cerrahlarından birisi, Türkiye’de ilk göz lazer ameliyatını yapan doktordur. Şu anda 2012 yılı itibariyle Hollanda’nın en büyük göz lazer kliniğiyiz. Rotterdam’da n sonra yakında, Amsterdam’da da bir şube açtık. Kliniğimiz 5 milyon Euro’luk bir yatırımla kuruldu. Dünyanın en gelişmiş ve en pahalı göz lazer cihazlarını bünyemize kattık. Visus Oogkliniek'te şimdiye kadar 10.000’den fazla ameliyat yaptık. Bu ameliyatların sonucunda her hangi bir komplikasyon her hangi bir sıkıntımız söz konusu olmadı. Şu anda Hollanda

GÖZ LAZERİ NORMALDE 1998,- EURO. HABER OKURLARINA %20 İNDİRİMLİ

Visus Oogkliniek Yöneticileri HABER Gazetesi indirim kodu ile gelenlere 400 Euro'luk indirim uyguluyor. Basit bir örnek: Diyelim ki Amersfoortse veya Zilveren Kruis'te sigortalısınız. Göz lazer tedavisi olduğunuz takdirde, €1998,- yerine €1598,- ödüyorsunuz. Aynı kalitedeki tedaviye başka kliniklerde çok daha fazla ödüyorsunuz.

Göz lazer ameliyatı ne kadar

çapında en yüksek notu (reviews) alan sürede tamamlanıyor? kliniğiz, 10 üzerinden 9.5 aldık ortalama. Ameliyatlarımıza müşterilerimize garanti Ameliyatlar çok kısa sürüyor. Ameliyatın kendisi, birinci bölümde göz veriyoruz. Hangi çeşit göz ameliyatları yapı- başına 27 saniye sürüyor, ikinci bolümde göz başına 1 dakika sürüyorsunuz? Yaptığımız ameliyatlar en son teknoloji yor. Toplam 3 dakikada hastamızla ile yapılmakta, ‘İntralasik’, yani halk dilin- sohbet ederek bitiriyoruz zaten. de bıçaksız göz lazeri olarak bilinen yöntemi yapıyoruz. Hastalarımızın büyük çoğunluğu İntralasik dediğimiz, bıçaksız, ağrısız, rüşmesi normalde 1 saat sürüyor ve kansız yöntemle çok kısa bir süre içinde tedavi doktor tarafından gerçekleştiriliyor. Göz oluyor. 4 saat sonra normal görme garantili tansiyonu ölçülüyor, gözün derecesi ölçüameliyatlarımız. Okuma gözlüğünden de kur- lüyor, korneanın deforme olup olmadığı tarıyoruz. Ne okuma için ne de genel anlam- ölçülüyor. Bu ölçümlerden sonra doktor da gözlük ihtiyacı kalmıyor. İntralasik'in yanı tarafından en son teknolojik cihazlar arasıra katarakt ameliyatla- cılığıyla bütün gözün en ön tarafından en rı, göz içi lensleri, gibi arka tarafına kadar komple kontrol edifarklı ameliyatlar da liyor. Bu yüzden de yanılma payı çok az. Göz lazeri nedir ve güvenli midir? yapıyoruz. Göz lazeri, gözdeki görme bozukluğu olan Muayene gö- insanların, derecesini sıfıra getirip tekrar iyi

HABER okurlarına 400,- Euro indirim

Dr. Nusret Baş ve net görmesini sağlamak ve bu sırada gözlük ve lens kullanımını kaldırmaktır. Göz lazeri tamamen lazer ışığıyla yapılıyor ve hiç bir yan etkisi yok, bilinen hiç bir sorunu yok. Dünyada geçtiğimiz 28 yıllık göz lazeri ameliyatlarında zannediyorum 40 milyondan fazla insan ameliyat olmuştur ve hiç bir yan etkisi veya gözlerde gerileme vakası görülmemiştir.

010-25 35 255 telefondan arayıp randevu ve ücretsiz muayene için Yasemin Hanım'la görüşebilirsiniz.

Visus Oogkliniek 's Gravenweg 310 3062 ZM Rotterdam Kimlik kartı

Visus Oogkliniek Rotterdam’ın en prestijli bölgelerinden birisi olan Kralingen’de. 1000 m2 bir alan üzerinde. Ücretsiz park yerleri mevcut. Otoyola, metroya, otobüs durağına ve tramvaya yakın.

Visus artık Amsterdam'da da hizmetinizde Lazer ameliyatında önemli olan ne doktor ne klinik, burada en önemli faktör ameliyatı yapan lazer cihazı. Yapılan ameliyatın sonucu da lazer cihazının kalitesiyle alakalı. Lazer aleti ne

Visus Oogkliniek'in yeni lazer cihazı Schwind Amaris 1050RS. Henüz 2 ay önce piyasaya çıkan bu cihaz dünyadaki lazer ameliyat cihazlarının en gelişmişi. Dünyada 2 adet var: Birisi Japonya'da diğeri Visus Rotterdam'da.

kadar iyise o kadar iyi bir netice alınabiliyor. Piyasada sayısız aletler var, insanlarımız maalesef bunu bilmiyor. Bu aletlerin ucuzu var pahalısı var, eski modelleri ve yeni modelleri var.

Herkes göz lazer diye biliyor, yöntemini biliyor, farklı yöntemleri var, ama kimse aleti bilmiyor. Bu yüzden klinikler lazer aletlerine yatırım yapmıyor. Su anda piyasadaki aletlerin yüzde 90'ı, Visus Oogkliniek Amsterdam'da da yeni açılan klinikleriyle 2000'li müşterilerinin hizmetinde. Şehrin en tanınmış ve elit yılların bölgelerinden olan Gustav Mahlerlaan 56 numarada. 500 m2 başından büyüklüğündeki klinikte Rotterdam'ın yanı sıra Amsterdam'da da kalma. artık hizmet veriyor. Kimse değiştirmiyor, çünkü hem pahalı bir alet hem de müşterilerin bu konuda bilgisi yok. Bizim, Visus Oogkliniek olarak kullandığımız alet, 2013'un

Visus Oogkliniek Amsterdam'da da açıldı

sonunda çıktı ve dünyada sadece bir bizde var, bir de Japonya'da dünyanın en büyük kliniği olan Shinagawa kliniğinde var. Teorik olarak bu Visus Oogkliniek sebepten dolayı Gustav Mahlerlaan 56 dünyanın hiç bir 1082 ME Amsterdam yerinde, bizden ve Japonya'daki Kimlik kartı klinikten başka,

daha iyi bir netice alan klinik yok lazer ameliyatında. Kullandığımız cihazın markası ve modeli Schwind Amaris 1050RS. Amsterdam'ın en lüks sokağı olan Gustav Mahlerlaan'ın ticari merkezinde ev 500 m2 büyüklüğünde.Hastalarımızın gelme gitmeler-

de rahatlık olması için Amsterdam'a da bir klinik açtık. Rotterdam'da yapılan ameliyatların aynısı Amsterdam'da da yapılıyor. Hastalarımız telefonla bize ulaştığında hangi kliniğe gelmek istediklerini belirtmeleri yeterli, aynı kaliteli servis her iki klinikte de mümkün.


13

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

Devletin din ile savaşı sürecektir!.. Hiçbir dayanağı olmayan hazırlattığınız o ısmarlama raporunuzdan çıkan, Türk gençlerinin IŞİD yanlısı olduğu iddiası ise hepten yalandır. Araştırma; kafanıza koyduğunuz dört kuruluşu töhmet altında bırakmak, haksızlığınıza meşruiyet kazandırmak için hazırlanan bir paçavradan başka bir şey değildir. ZEYNEL ABİDİN KILIÇ “İnsan ne fakirlikten, ne sürülmeden, ne hapisten, ne de ölümden korkmamalı, yalnız korkak olmaktan korkmalıdır” (Epictetos) Siyaset ve siyasetçinin birçok tanımı var ama bana göre ‘insan idare etme sanatı’ en uygun tariftir. Pek çok zaman dilimlerinde bu tarif, ‘toplumu adam etme, ıslah etme sanatı’na da dönüşmüş, dönüştürülmeye çalışılmıştır. Şu son günlerde Bakan Asscher’ın aşırılıklarıyla başlayan süreçte siyaseti, ikinci şık daha iyi tarif ediyor olsa gerek.

Hollanda’da iç barış tehlikede! Geçen sayıda, seçmenin diliyle seçilenlere seslendiğim ““Düşmansız ideoloji yaşamaz!” başlıklı makalemde, bizi adam etmek için uğraşan Asscher ve taifesine karşı, parlamentodaki temsilcilerimizin toplu hareket etmesini istemiştim. Bu makalemden rahatsız olan iki siyasetçimiz, kısa ama incitici bir tepkiyle bize seslerini duyurdular. Tepki mailini aldığım gün kendilerine göndermek üzere iki sayfalık bir mektup yazdım. Ancak, nefsi ve hissi olarak algılanacağı endişesiyle, yazdıklarım ‘gönderilmemiş mektuplar’ olarak arşivde yerlerini aldılar. Tahmin edeceğiniz üzere bu iki siyasetçimiz, partilerinin karşılarında dik duruş sergileyen, toplumun yanında olduklarını beyan eden ve bu sebeple de partilerinden ihraç edilen Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk idi. Yazdığım mektubun ellerine geçmemesinden dolayı mutluyum. Bu iki siyasetçimizi ortaya koydukları bu erdemli tavırlarından dolayı tebrik ediyorum. Bu hassasiyetle yola devam ettikleri sürece bundan sonraki çalışmalarında yanlarında olacağımızı bilmelerini isterim. Gönderilmemiş mektubun son paragrafı da benzer bir cümle ile bitiyordu…

İslamiyet geleceği tehdit ediyor! Özellikle son 20 yıldır, dünyayı yeniden şekillendirmek için insanlar, tezlerle, makalelerle, ısmarlama raporlarla yönlendiriliyorlar. ‘90’lı yılların başında, Japon asıllı Amerikalı Sosyal Bilimci Francis Fukuyama, ‘Tarihin Sonu’ teziyle, Liberalizm adı altında Batı kültü-

zeynelabidin.kilic@haber.nl

rünü ve değerlerini tüm dünyaya kabul ettirme, yerleştirme uğraşı vermişti. Fukuyama’nın tezi, gelişmekte olan ülkelerin içerisinde yakılan tefrika ateşiyle doğrulanma mücadelesi vermekte. Bir başka Amerikalı Siyaset Bilimcisi, Samuel P. Huntington ‘Medeniyetler Çatışması’ adlı tezinde, uluslararası ittifak ya da ihtilaflarda belirleyici olan unsurun politik ya da ekonomik ideolojiler değil, medeniyetler olmaya başladığını ve 21. yüzyılda da bu trendin devam edeceğini iddia ediyordu. Bu tez de, Ortadoğu’da kendisini ifade eder durumdadır. ‘90’lı yılların sonunda ise, içerisinde yaşadığımız ülkenin bilim ve siyaset adamları, araştırma kurumları kolları sıvadılar ve ‘çok kültürlü yaşamın bir hayal olduğunu ve bir drama hâline dönüşeceğini’ bildiren makaleler, raporlar yayımlamaya başladılar.

Multiculturele drama… 1999 yılının sonlarında Sosyal Kültürel Planlama Bürosu(SCP)’nun ülkede ikamet eden yabancılarla ilgili hazırladığı rapor kaynak gösterilerek başlatılan tartışmaya, siyasetçiler, bilim adamları, eğitimciler, yazarlar neredeyse tam kadro katıldılar. Rapor ekseninde sürdürülen tartışmalarda, yakın bir gelecekte Hollanda’da sosyal barışın tehlikeye girebileceği yorumları yapıldı. Ardından, NRC Handelsblad Gazetesi’nin 29 Ocak 2000 tarihli nüshasında bu araştırmaya atfen Paul Scheffer bir makale yayımladı ve yer yerinden oynadı. ‘Multiculturele Drama’ başlıklı makalesinde Paul Scheffer, ‘ülkede yaşayan yabancıların ekonomik, sosyal ve kültürel geri kalmışlığının altını çizerek, hükûmetin göçmenlerle ilgili politikasını ağır bir dille eleştiriyor, 2015 yılında Hollanda’daki yabancı nüfusun 2 milyona ulaşacağını ve bu gidişatın ülkede iç barışı tehdit eder hâle gelebileceği iddiasında’ bulunuyordu. Bu iddiasını da şu temele dayandırıyordu: Güya hükûmet, göçmenlerin sosyal ve ekonomik geri kalmışlıklarını ortadan kaldırmak yerine, onların kültürlerini yaşamalarına geniş yer ve fırsat vererek göçmenleri çıkmaza

sokuyormuş…

Dönemin PvdA milletvekillerinden Wouter Gortzak ise bu ısmarlama rapor ve makalelerden aldığı gazla (tıpkı parti arkadaşı Asscher gibi) Trouw Gazetesi’ne yazdığı bir makalede, ‘Hollanda’daki çok kültürlü yaşamın önündeki tek engelin İslamiyet olduğunu’ saçmalıyordu. Gortzak, ‘Çok Kültürlü Yaşam Modeli’ni tartışırken, ‘İslami kesimin faaliyet ve hayat tarzlarının gözden kaçırılmaması gerektiğine vurgu yaparak, Müslümanların gelecekte büyük sorunlara neden olabileceğini ve onları kendilerine benzetmedikleri müddetçe bunun faturasının ağır olacağını’ iddia ediyordu. Yine aynı dönemlerde, özellikle VVD’li Frits Bolkestein, “Buraya gelen yabancıları kendi hâllerine bırakmamalıyız. Onlara sınırlar çizmeliyiz. Ve, ‘arkadaş sen eğer burada yaşamak istiyorsan, bunun sonucu şudur, şunlara dikkat etmen, şöyle bir kimlik geliştirmen lazım, şuralar bizim kırmızı çizgimizdir, buralarda fazla dolaşmayın’ gibi bir yol haritası çizersek ve bunları söylersek, o cahil topluma yardımcı olmuş oluruz. Onların bu toplumda başarılı ve rahat bir şekilde yaşamalarının da yolunu açmış oluruz.” diyecek kadar ileri gitmiş ancak bu, o aşamada sadece bir politikacının söylemi olarak kalmış, bir tartışmaya dönmeden kapanmıştı. Bir sahtekârlık örneği… Bu bilinçli dezenformasyon ısrarla sürdürülürken, biz hep tartışmaların dışında kalmayı yeğledik. Hâlbuki adamlar bizi konuşuyor, bizi tartışıyor, bizi adam etmeye uğraşıyorlardı. Acizane bendeniz o günlerde yazılarımla, toplum önderlerini, siyasetçileri karşıma alma pahasına bu noktada yapılması gerekenleri yapmaya, onları harekete geçirmeye uğraşıyordum. Maalesef, bu süreçte hiçbir şey yapılamadı ve yazılanlar, çizilenler, günü, zamanı geldiğinde alınmak üzere raflara kaldırıldı. Ne zamanki 11 Eylül oldu, Theo van Gogh öldürüldü, toplumsal gerilimler belirginleşti,

Dikkat hırsız var!

Hollanda'da ev hırsızlıkları gitgide çoğalıyor. Evinizi kamera sistemleriyle koruyun. Gözünüz arkada kalmasın

Telefon veya tabletinizle istediğiniz her an kameralarınızı izleyebilirsiniz! Hem de HD kalitesiyle.

Schiedamseweg 213 3026 AN Rotterdam

Tel: 010-462 35 69 www.adacams.nl

kutuplaşmalar oluştu, Ortadoğu’daki olaylar başladı, Bolkestein ve avanesinin 90’lı yıllarda dillendirdiği ‘toplumu adam etme teorisi’ son beş yıldır hâkim düşünceye dönüştü ve artık adamlar açık açık, bağıra bağıra bizi adam edeceklerini dillendiriyorlar. Ne diyorlar? “Eğer geri kalmışlık konumunuzdan kurtulmak istiyorsanız, kendi dilinizi, dininizi, kültürünüzü unutun! Eğer bizlere benzerseniz bizlerle eşit konuma gelebilirsiniz” Bu iğrenç isteği seslendirenler, bunu bizim hayrımızı düşünerek yaptıklarını da söylemeden geçemiyorlar. “Arap Sonbaharı” raporu Hâkim bir kültürün azınlık bir kesimden bu denli korkmasını gerektirecek olağan bir durum var mı? Hayır, yok… O hâlde egemen kültürün göçmenler üzerindeki bu baskısının sebebi nedir? Sebep tek şeydir: İslam…

Seküler Devletin, din ile savaşı hele ki İslam’la mücadelesi ebediyete dek sürecektir. Pek çok azınlık grup yaşıyor Hollanda’da. Mesela Çinliler…

Araştırma raportörü Nico Landman bile Asscher’ı yalanlıyor. Asscher’ın iddialarını çürüten raporda öne çıkan ‘kapalı toplum, şeffaf olmama hâli’ Çinlileri daha çok anlatmıyor mu? Çinliler, dışa daha kapalılar ve kendi kültürlerini olması gerektiği gibi özgürce yaşıyorlar. Biz sizin bu alanda verdiğiniz mücadeleyi ne için verdiğinizi anlıyoruz, ama asla haklı bulmuyoruz. Siz kendi kafanızdaki din anlayışından korkuyorsunuz. İslam’ı bilmiyor, tanımıyorsunuz. Bu suç bizim. Bunun hesabını vermekte de zorlanacağız. Hiçbir dayanağı olmayan hazırlattığınız o ısmarlama raporunuzdan çıkan, Türk gençlerinin IŞİD yanlısı olduğu iddiası ise hepten yalandır. Araştırma, kafanıza koyduğunuz dört kuruluşu töhmet altında bırakmak, haksızlığınıza meşruiyet kazandırmak için hazırlanan bir paçavradan başka bir şey değildir. Ey Asscher, benim sülalemde Hollanda’da yaşayan 20 tane pırıl pırıl genç var. Hepsi de, Batı ve ABD destekli olduğuna inandığı ve asla İslam’ı temsil etmediğini bildiği IŞİD belasının karşısında. Ve onlar gibi on binlerce genç var. Bunların görüşlerini raporda hangi kefeye koyacaksınız? Ey kanaat önderleri, bunca yaşanandan sonra sizler hâlâ koltuklarınızda mısınız? Ta buralara kadar duyulan vicdanınızın sesini nasıl susturacaksınız? Her şeyden önce bir araya gelmeye, birlikte hareket etmeye ve sizi anlamayanlara kendinizi anlatmaya çalışmalısınız… Şimdilik çözüm bu!..

GÜVENLİK

SİSTEMLERİNDE

DOĞRU ADRES

Beveilig uw woning, kantoor of winkel met het beveiligingssysteem van ADACAMS


HABER

14

KASIM / NOVEMBER 2014

Türk Diasporası hep olayların arkasından mı koşacak? Bu arada istisnai olarak kendini radikal düşüncelere ve safsatalara kaptırmış sınırlı sayıda gençlerin Suriye’ye gitmeye kalkmalarını gerekçe göstererek 500 bine yaklaşan bir topluluğun yüzde seksenini töhmet altında bırakmak ayıptan öte büyük bir terbiyesizlik ve de ırkçılıktır. M. EMİN ATEŞ Son günlerde parlamentoda PvdA Partisi'nde olan olaylar ve Sosyal İşler Bakanı Asscher’in bu olaylara yol açan girişimleri gösterdi ki; Türk Diasporası yine cevap yetiştirme, savunma durumunda kalmış. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi bizler biraz daha erken hazırlanıp gelen işaretleri, tehlikeleri iyi değerlendirip muhtemel saldırılara karşı aktif davranmalıyız. PvdA iki Türk kökenli milletvekilini meclis gurubundan ihraç etti diye bir basın bildirisi verme yarışı başladı. Şimdilik iki milletvekilinin ihracı konusunu bir sonraki yazıma bırakıyorum. Bakan Asscher’in Müslüman Türk kuruluşlarını hiçbir hukuki dayanağı olmaksızın kontrol etmeye kalkması üzerinde duracağım. Öncelikle bu sömürge valisi gibi davranma tarzlarını yadırgamadığımı söylemeliyim. Nedeni ise son yıllarda Hollanda hükümetinin burada Türkiye'den gelen toplumun uluslararası anlaşmalara dayalı haklarını çiğneme konusunda Avrupa Adalet Divanı'nda dahi defalarca haksız bulunup tenkit edilmesine rağmen inatla ısrarcı olması ve “ben hak

emin.ates@haber.nl hukuk tanımam” diyerek Avrupa Adalet Divanı kararlarını uygulamakta kasıtlı olarak ayak diremesidir. Hal böyle iken 4 büyük Müslüman Türk kuruluşunu düzmece bir anketi gerekçe göstererek keyfi bir “kontrol” mekanizmasına tabi tutmaya kalkmasını ve de ısrar etmesini garip karşılamamak gerekir çünkü “dervişin fikri neyse zikri de odur”. Bu gelişmeler epey zamandır olurken maalesef Türk Diasporası başına gelecekleri iyi tahmin edememiş ve de gerekli hazırlıkları yapamamıştır. Bu olaydan iyi dersler çıkarmanın zamanı geldi geçiyor. Şu noktaları çok iyi irdeleyip kendi aramızda ortak tutum oluşturmalıyız; • Türk toplumunun bireylerinin uyumu hiç kimsenin tekelinde değildir! • Uyum sürecinin ölçme aleti sadece Bakanın tekelinde değildir. • Kendi amacına uygun sonuç gösteren düzmece anketler ile çamur atmaya kalkanları yaptıklarını savunmaya zorlamalıyız. • Hollanda’da hiçbir vakıf, dernek veya federasyon kanunların ve hukukun üstünde

değildir. O nedenle şayet Müslüman Türk toplumunun herhangi bir kuruluşu hukuk veya kanunlar dışına çıkarsa hükümetin veya sorumlu bakanın yapacağı iş savcının araştırma yapmasını istemektir. • Savcı da araştırmasının sonuçları hakime gitmeyi gerektiriyorsa olayı mahkemeye taşır ve hakim ne hükmederse o olur. Gerçek hukuk devleti adalet içinde ancak böyle çalışır. Olayın tartışması tabii ki kendi aramızda yapılmalı ve eksiklerimizi cesaretle birbirimize söylemeliyiz. Ancak bu tartışmaların amacı toplumumuzu daha iyi bir geleceğe götürmeyi hedefler şekilde olmalı yoksa dövmek için bahane aramaya dönmemelidir. Gençler arasında işsizlik ortalamanın üstünde iken, ekonomik şartlar ağırlaşırken, toplumsal ve de kurumsal ayrımcılık artarken bütün kabahati Müslüman Türk toplumun üstüne atmak gibi bir gaddarlık ve haksızlık kabul edilemez. Şayet kastedilen toplum gerçekten kimse ile temas etmezse, diyaloğa arkasını dönerse, Hollandalı’larla hiç temas etmezse o da önce

bizim toplumun sorunu olmalıdır. Müslüman Türk gençlerinin gözlerinin Türkiye’ye yönelmesi, Türkiye'nin son yıllarda ortaya koyduğu büyük ekonomik gelişme ivmesi ve de dünyadaki birçok milletin gençleri için cazip hale gelmesindendir. Bunu niye “kötü”bir şey olarak algılayalım ki? Bu arada istisnai olarak kendini radikal düşüncelere ve safsatalara kaptırmış sınırlı sayıda gençlerin Suriye’ye gitmeye kalkmalarını gerekçe göstererek 500 bine yaklaşan bir topluluğun yüzde seksenini töhmet altında bırakmak ayıptan öte büyük bir terbiyesizlik ve de ırkçılıktır. Artık kendimize çeki düzen vermenin ve meselelere sahip çıkmanın zamanı gelmiş ve geçmektedir. Yine tekrarlıyorum, toplumumuzun aklı erenleri sorumluluklarını alarak insanımızı ortak hedefler etrafında tartışarak doğru yolu bulmaya yönlerdirmeli ve haklarımızın çiğnenmesine karşı birlikte hareket etmeye yönlendirmelidir. İşte ortak vizyon oluşturmak budur.

BÜYÜKELÇİLİK NEDEN AYRIMCILIK YAPIYOR?

Cumhuriyet Bayramımızın 91. Yılı Kutlamaları bu yıl da, konsolosluklarımızda ve T.C. Lahey Büyükelçiliği'mizde geniş katılımlarla kutlandı. Rotterdam Başkonsolosluğumuz her yıl olduğu gibi, bu sene de HABER Gazetesi'ni kurumsal ve kişisel düzeyde davet etti. HABER Gazetesi'ni temsilen 2 kişi ile katılmış bulunuyoruz. Lahey Büyükelçiliği'nden ise geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, basın kuruluşu olarak herhangi bir davet almadık. Refikimiz olan diğer gazete ve dergilerin temsilcileri bu kutlamalara davet edildikleri ve katıldıkları halde, HABER Gazetesi'nin anlamsız bir ayrımcılığa maruz bırakılarak davet edilmemesini anlamış değiliz. 2013'te Sayın Uğur Doğan zamanında e-mailimize yanıt alamayınca, kendisine bir toplantıda bizzat sormuştuk. Bize "Herhalde gözden kaçan bir yanlışlık oldu. Arkadaşlarıma söylerim, ilgilenirler" dediği halde, gazetemize ne kurumsal bir dönüş yapıldı, ne de yazılı veya sözlü bir bildirim ulaştı. Hollanda'daki yarım milyon Türk Toplumu'nun sesi olan HABER Gazetesi'nin, Milli Bayram günümüz olan Cumhuriyet Bayramı Kutlamalarına, davet edilmemesinin arkasındaki zihniyeti sorgulamak istiyoruz. Müteaddiden muhatap alınmamamıza dair bu ayrımcılığı kamuoyu ile paylaşma zorunluluğu doğmuştur. Hollanda Türk Toplumu adına var olan Büyükelçiliğimizin, bu ayrımcılığa bir an önce el atmasını ve bunu sonlandırmasını bekliyoruz.

2013'te de davet edilmemiştik Sayın Büyükelçim Ugur Doğan, 29 Ekim 2013'te Lahey Büyükelçiliği'nde kutlamış oldugunuz Cumhuriyet Bayramı'nın 90. Yılı Kutlamaları kapsamında vermiş olduğunuz davete HABER Gazetesi olarak bir davet almadık. Hollanda'da yayın yapan Türk kökenli diğer yerel ve ülkesel medya organları katılım sağladığı

Arnhem'de göçün 50. yılı kutlandı

Arnhem Belediye binasında düzenlenen 'Türklerin Hollanda’ya gelişlerinin 50. Yılı Proğramı' ka-

labalık bir törenle kutlandı.TOV, Yeni Arnhemliler ve Arnhem Belediyesi tarafın-

dan düzenlenen geceye Deventer Başkonsolosu Zafer Ateş, Arnhem Beledi-

halde HABER Gazetesi olarak davet edilmeyişimizin bir nedeni nedeni var mıdır? Konuyu aydınlatabilirseniz sevinirim. Selam ve saygılarımla, İbrahim Karaman HABER Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

ye Başkan Yardımcısı, belediye meclis üyeleri, bürokratlar, STK yöneticileri ve 350’ye yakın davetli katıldı. Nazmiye Oral'ın sunuculuğunu yaptığı proğramda, aynı zaman da 'Göçün 50. yılını anlatan bir film gösterildi. 'ANAVATANIMIZ TÜRKİYE, İKİNCİ VATANIMIZ HOLLANDA' TOV Başkanı Rahmi Gemril yaptığı açılış konuşmasında: "60’lı yıllardaki ilk anlaşmalara göre üç aylığına gelmiş olan babalarımız daha sonra iş kontratlarını birer yıl daha uzatarak farkında olmadan göçün ilk adımını atmışlardır. Şunu iyi bilmeliyiz ki, iki vatanımız var artık. Anavatanımız Türkiye, doyduğumuz, çocuklarımızın doğduğu ikinci vatanımız Hollanda. İkisine de sahip çıkmalıyız" ifadelerini kullandı. 'HAYATIN HER ALANINDA YER ALIYORUZ' Daha sonra söz alan Deventer Başkonsolosu Zafer Ateş "1964 yılında Türkiye ile Hollanda arasında

imzalanan ikili işgücü anlaşmasının üzerinden 50 yıl geçti. 1964 yılında Hollanda’ya gelen ilk vatandaşımız çok büyük sıkıntılar yaşadılar. Bilmedikleri bir ülkede değişik bir kültürle karşı karşıya kaldılar. Amaçları ekonomik olarak geçimlerini sağlamak ve bir miktar para biriktirip ülkelerine dönmekti. Bu uğurda büyük zahmetlere katlandılar. Siyaset, ekonomi, sanat, kültür, eğitim, bürokrasi gibi alanların hepsinde kendine yer bulabilmiştir. Artık Türk toplumu 'Ben Türk kökenli Hollandılıyım' diyebilmektedir"dedi. Proğramın son bölümünde Funda Müjde kabare gösterisi yaparak hayatından kesitler sundu. Proğramın son bölümünde ise Verenigd Arnhem'in yönetim kurulunda tanışan Koray Koyuncu ve Ümmü Gülsüm Alkan'ın nişan takma merasimi gerçekleşti. Başkonsolos Zafer Ateş gençlerin yüzüklerini takarken kendilerine bir ömür boyu mutluklar diledi.


15

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

148 + 43 + 69 - 34 + 57 = ? 468 / 36 = ? 790 x 18 = ? 6936 - 1326 = ? etik ental aritm Soroban m geliştirir becerilerini m e zl ö g Dinleme ve sağlar Odaklanma eliştirir becerisini g Matematik i rmak sistem Çift el 4 pa zandırır Özgüven ka

Ben bu işlemleri 3-5 saniyede yapabiliyorum. Ya sen?

SOROBAN MENTAL ARİTMETİK NEDİR? Sormen tarafından uygulanan Soroban Mental Aritmetik; Uzakdoğu'da yüzlerce yılın birikimi ile geliştirilmiş bir eğitim programıdır. Çocuklara zihinsel ve işlevsel yetenekler kazandırır, matematik becerilerini geliştirir. Çocukların aritmetik işlemlerini hesap makinesi, kağıt-kalem gibi hiçbir araçgereç kullanmadan, hızlı ve doğru bir şekilde zihinden çözebilmelerini sağlar.

17 yıldır hizmetinizde

GELECEĞİN DAHİLERİNİ YETİŞTİRİR

Bisschophamerstraat 1 (naast ANWB) 6511 NA • Nijmegen Tel: 024-3234433

www.luargalajurk.nl

ZAHET, Hollanda’da yaşayan yardıma ihtiyacı olan herkese hizmet veren bir sağlık kurumudur. Yabancılar için bakım hizmetini kolay erişilebilir yapıyoruz. Kültürel farklılıkları kabul ediyor, bir zenginlik olarak görüyoruz. Hizmetlerimizi hastaların kültürel farklılığını göz önüne alarak sunuyoruz. Hizmetlerimizde; hastaların dini inançlarına, ananevi gelenek ve alışkanlıklarına azami dikkat gösteriyoruz. Hastalarımıza kendi dillerinde hitap ederek, onları kendi evlerinde hissetmelerini sağlıyoruz. Daha fazla bilgi almak ve hizmetlerimizi yerinde görmek için, sizi BEEKUBBERGEN’deki bakımevimize bekliyoruz.

ile en T E H ZA ler n ü g u mutl lsun. sizin o

KENDİ DİLİNİZDE VE KÜLTÜRÜNÜZDE SAYGI, SEVGİ, ŞEFKAT VE KALİTE VAZGEÇİLMEZ PRENSİPLERİMİZ

Stichting ZAHET Verbindingsweg 13 6573 BS Beek-Ubbergen

T. 024-7630420 F. 024-7630421 E. info@zahet.nl


HABER

16

KASIM / NOVEMBER 2014

RÖPORTAJ: ZEYNEL ABİDİN KILIÇ

OTURDUĞUN YERDEN AHKAM KESMEYECEKSİN ^

Tiyatro Sanatçısı Funda Müjde:

Adanalı göçmen bir ailenin kızı olan Funda Müjde, Hollanda’da büyüdü. Tanınmış bir tiyatro sanatçısı olan Müjde, 2007 yılındaki bir trafik kazası sonucu omurilik felci geçirdi. Kaza öncesine kadar, sahne gösterilerinin yanında Telegraaf gazetesinde yazılar yazan, radyo programları yapan Funda Müjde’nin ilginç hayat hikâyesini dinledik. İlgiyle okuyacağınızı, istifade edeceğinizi umuyoruz… Funda’yı Kısaca tanıyabilir miyiz? 1961 yılında ikiz bebelerin büyüğü olarak Adana’da dünyaya geldim. 65 yılında babam işçi göçü, annem ve 3 kardeşimle ben de aile birleşimi çerçevesinde Hollanda’ya, Zaandam’a geldik. 1984 yılında başladığım profesyonel sanat yaşamımı sürdürüyorum. Öğretmenlik, tercümanlık ve fizyoterapi eğitimi aldım. Evli 2 çocuk annesiyim. Nasıldı Hollanda’da günleriniz? Babam “Hollandacayı, bisiklete binmeyi ve yüzmeyi öğreneceksiniz” dedi bize. İlk önce her şey çok iyi gitti ama üç aydan sonra işin rengi değişmeye başladı. Mahallemizi, arkadaşlarımızı, ağaçlarımızı özledik. Apartmanın su borularına tırmanır, apartman görevlisini kızdırırdık. Türkiye’yi çok özlüyorduk. Babanızın yurtdışı macerası nasıl başlamış? Babamın, ölmeden bir kez olsun yurt dışına çıkmak gibi bir hayali varmış. Hollanda’ya gitmek için müracaat ediyor, gitme hakkı elde edince annem çok üzülüyor. Babam da annemi teselli etmek için “Bir yıl kalıp döneceğim” diyor ve gidiyor. Ama dört yıl oluyor hâlâ dönemiyor. Bizi aldırmak istedi yanına, bu sefer de annem karşı çıktı ama ona rağmen bir şekilde hep birlikte gitmeye karar verildi. Babam inşaat işlerinde çalışmış. Annem de geldiğinde Verkade’da ardından da başka yerlerde çalışmaya başladı. Maksat iki elden para

biriktirip, tez elden geri dönmekti. Bütün hayaller geri dönmek üzerine kuruluydu. Ama 50 yılı tükettik hâlâ buralıyız ve biz, gerçekten artık buralıyız. Sekiz yaşlarındaydım. İkizimle beraber ilkokula Adana’da başladık ve takdirle ikinci sınıfa geçtik. Buraya geldiğimizde bizi tekrar birinci sınıftan başlattılar. Ama biz aynı başarıyı burada da gösterdik. Başarımızı buradaki yerel gazeteler bile yazdılar. Sizi sarsan kazalar olmuş hayatınızda, bahseder misiniz... Evet, maalesef. Bu kaza zincirinin ben, ‘son halkası olayım’ istiyorum. Henüz 3-4 yaşlarında iken amcam ve iki çocuğunu trafik kazasında kaybettik. Yine aynı aileden yengem hastalıktan ve son iki çocuğunu da yine kazadan dolayı kaybettik. Böyle bir acı karşısında insanın dayanma gücünün ne kadar büyük olduğunu anlıyorsunuz. Ardından babam ve annem bir kaza geçirdiler. Uzun süre tedavi gördüler. Daha sonra oğlum bir trafik kazası geçirdi ve ciğeri yırtıldı. Ve ardından da ben… Bu zincirin son halkası ben olmayı ümit ediyorum. Benim kazamın ardından bana en büyük destek babamdan geldi. Yılmamamı öğütledi hep. Babam kendi kazasında sonra ceketini, ayakkabılarını giyerken annem yardım etmek istermiş, ancak ‘senin yokluğunda bana kim yardımcı olacak’ diye reddedermiş. Hatta annemle babamın yaptığı kazayı hiç unutmam. Biz Adana’dan

K

Bizim kapalı toplum olduğumuzu savunanlara ve bu gibi düşüncede olanlara diyorum ki; “Sen, evine almak istediğin misafiri kapıda karşılıyorsun, iyi ama, ‘buyur gir içeri’ dediğin andan itibaren kapıyı vücudunla tıkıyor ve misafirin içeri girmesini engelliyorsun. Misafir daha kapıda kalmış sen evindeki kuralları sıralıyorsun. Şuna uyacaksın, buna uyacaksın, diye...” Böyle bir anlayış olmaz. Yanlış bir tavır.

aza nasıl oldu? (Bu soru Funda Müjde’yi o günlere yeniden götürdü. Ve gözleri doldu. Sesi çatallandı) 2007 yılında Hollanda’dan İstanbul’a tatile gitmiştim. E-5 yolunda, taksideyim. Telefonda kardeşimle konuştum, çantama koydum ve… Çat! 19 yaşında, ehliyetini iki hafta önce almış biri lüks arabasıyla bize çarptı. “Belim” diye inlediğimi hatırlıyorum. İlk zamanlar çok zorlandım. Her şeyden korkar hâldeydim. Hayattan, gelecekten, bedenimden. Sonra, 10 yaşında iken, rüzgârın ve ağaç dallarının çıkardığı seslerden korktuğum bir akşam teyzemin söylediği sözler geldi aklıma: “Korkularını, kendin yaratıyorsun. Kafanda kurduğun şeylerden korkuyorsun.” Korkularımdan sıyrılıp hayata yeniden sarıldım. Her şeyden önce böyle bir şeye inanamıyorsunuz. O an filmin bittiğini düşünüyorsunuz. Çünkü sürekli podyumdasınız. Özgüven kaybı yaşıyorsunuz. Hayatınız altüst oluyor. “Beterin beteri var, ölebilirdin” diyenleri anlayamıyor, kızıyordum. O an ölmeyi çok istemiştim. Ama o an bile ‘çocuklarım annesiz kalmadı’ diye seviniyordum. Alıştığınız bütün ortamlardan kopuyorsunuz. Evinizden, mahallenizden, işinizden, kariye-

rinizden... Bunlar kolay şeyler değil. En önemlisi de sağlığınızdan... Buna rağmen, inatla, kendi ayaklarım üzerinde durmaya, kimseye yük olamamaya çalıştım. ‘Geriye bakmayacağım, depresyona girmeyeceğim’ dedim. Bu duruma alışmak öyle kolay olmadı. Kendimi toparladım şükürler olsun. Sonra anne olduğun için, çocuklarını yalnız bırakmadığın için şükrediyorsun. Eşinin seni bu durumda kabul ettiğini, ailenin yanında olduğunu görüyor, seviniyor, şükrediyorsun. Çok zorlu bir dönem geçirdim ama asla isyan etmedim ve kazaya sebep olan çocuğa beddua etmedim, kin tutmadım, affettim. Ve asla umudumu kaybetmedim; yapabileceğim her şeyi en üst düzeyde yapmaya çalıştım. Bir de bu durumda bile soysal ödenek almak zoruma gidiyordu. Öğretmenim, tercümanım, sanatçıyım ve sosyal ödeneğine muhtacım. Hayır! Benim hayatımda buna asla yer yoktu. Kendime moral vermemin yanı sıra kızarak beynimi, bedenimi yönlendirmeye çalıştım. ‘Hayır Müjde! Git çevirmenlik yap, Sosyal’a el açma!’ dedim sürekli. İlk zamanlardaki hâlimle şuan geldiğim noktayı kıyas edince, insanın isteyince ne büyük zorlukların üstesinden gelebildiğini görebiliyorum.

4 kardeş geldik ama, burada da bir ikiz kardeşimiz daha oldu. Ben en büyükleri olarak onların başındayım. Henüz 11-12 yaşlarındayım. İkizler henüz 8 aylık. Babam gece göremez bir durumda. Ne kadar kazandırmakla verilir. Bir köşeye vardiyasında çalışan annemi mo- yanlış bir düşünce. İnsanın en atarak değil. Şimdi akılları başlatosikletle almaya gitti. Otomobil verimli olacağı bir dönemde atıl rına geldi. O da, yine yanlış işliyor. çarpıyor ve ikisini de hastaneye hâle gelmesi. Kolun tutmuyorsa, Şimdi de ölümcül hastaları bile işe kaldırıyorlar. Bizim bina yöneti- başka organların çalışıyor, ona göre yolluyorlar. Kapitalizmin kuralı olsa cisi geldi, durumu haber verdi ve iş bulunabilir. Ama hep bu şekilde gerek. ikizlerin alınıp, bakılabilir bir yere insanları işe yaramaz hâle getirip (yetimhane) götürüleceğini söyle- bir kenara bıraktılar. O zamanlar di. Biz, ‘kardeşlerimizi bizden ça- bize buralar cennet gibi geliyordu. lacaklar’ diye ağlamaya başladık. ‘Bakın, insana ne kadar Çıldırdık âdeta… değer veriliyor’ diBaşladım onları ikna etmeye: yorduk. Hâlbuki, “Ben Türk kızıyım. Anneme her insana değer, işte yardımcı oluyorum. Annem onu hayahastaneden çıkana dek bebele- ta tekre de çok iyi bakarım” dediysem rar de, ikizleri alıp öksüzler yurduna 9 Şube ve 100 den fazla acentemizle, ak götürdüler. Annem, ‘orada daha iyi bakılacağını’ söyleyerek zahmetsiz bir şekilde pek çok istenilen bizi rahatlattı. Birkaç ay orada kaldılar. Gurbet işte. Akraban yok. Korkuyorsun doğal olarak… Babamın ikinci kez yaptığı kaza ve ardından yapılan yanlış operasyon ise onun kolunu kaybetmesine sebep oldu. Ağrıyan el ile gitti, sakat el ile döndü hastaneden. Bunları yaşayan babam benim yanımdaydı hep. Babam o email: info@nuhr.nl online bilet: ww tarihten beri iş

Eskişehir'e


17

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

Yabancılarla alakalı çok yazmamalısın’ denildi. Oysa, mesele yabancılar değil, benim bakış açımdı onları rahatsız eden. İkiz Kule olayında Amerika’ya yönelik sert eleştiriler içeren bir yazı yazmıştım. Bu yazım olduğu gibi geri çevrildi.

P

rofesyonellik hayatınız ne zaman başladı? 'Paspoort voor Turken' adlı televizyon programı kadın oyuncu arıyormuş. Aile dostumuz Cahit Ölmez benim bunu yapabileceğimi söyledi. Başvurdum, kabul edildi ve oyunu oynarken bir yönetmenle tanıştım. Bir tanıtım filmi çekeceklerini söyledi ve rol teklifi yaptı, onu da kabul ettim. 1984 yılında Tuncel Kurtis ile baba ve kızı canlandırdığımız ve ortak başrolü paylaştığımız ‘Turkse Video’ adlı bir filmde Süheyla rolünü oynadım. Bu film ödül almıştı. 1987’de ‘Julia’nın Sırrı’ adlı ödüllü sinema filminde Arzu’yu oynadım. 1991-1992’de, özellikle gençlerin hayranlıkla izlediği ‘Medisch Centrum West’ serisinde Hemşire Selma rolünü üstlendim. Dizi daha sonra Türkiye televizyonlarında da oynadı. Kendimi başkalarının sesiyle izledim. Müthiş bir keyifti. Yine 2012’de, gençliğin hayranlıkla izlediği ‘Goede Tijden Slechte Tijden’de Elif rolüyle izleyici karşısına çıktım. Şimdilerde, “Mag ik een kilo emancipa-

tie van u?”, “Chakra”, “Actueler dan ooit”, adlı şovlarıma başlamayı çok istiyorum. Yazarlık nasıl başladı? De Telegraaf’ın yazarlık teklifinden önce garip bir şey yaşamıştım. Ben hem gönüllü hem de kısmî paralı olarak mülteci kampında çalışıyordum. Onlara gerekli eğitim ve desteği veriyorduk. Onların yaşadıkları pek çok acı olaya yakinen tanıklık ettim. Unutamayacağım şeyler gördüm. Orada durum böyleyken, kamuoyunda politik mülteciler bugünün Müslümanları gibi yargısız infaz edilmeye başlanmıştı. Medya da bu çirkin saldırılara bir nevi çanak tutuyordu. İşte tam bu dönemde, ‘yaşanan bu haksızlığı büyük kitlelere duyurmalıyım’ diye içimden geçiyordu. Teklif, tam bu düşüncelere sahipken geldi. Ve gazetenin tirajı o günlerde bir milyona yakın. Ama ben teklif karşısında ‘sağcı gazetede yazar mıyım hiç’ diye nazlanmaya devam ediyorum. Çünkü, yabancılar hakkında hep olumsuz yazan, tükaka eden bir gazete imajı var bende. Sonra görüşmeye çağrıldım. Beni davet eden müdür, çok nazik ve akıllıca karşıladı beni. Benim verece-

e uçuyoruz

ktarmasız uçuşlar ile çok daha

noktaya direkt uçuş imkanı sunuyoruz.

ww.nuhr.nl

ğim tepkiyi anlamış ve alışmış olmalı ki, ‘hemen hayır demeyin, bir-iki hafta düşünün’ dedi. Eşim Ron da büyük tepki verdi.. ‘Benim posta kutumdan o gazete giremez, o gazetede yazarsan eğer boşanırım senden’ gibi çıkışları oldu. Bu arada ben herkese meseleyi duyurmaya ve etrafımdaki tepkileri toplamaya oradan bir sonuç almaya çalışıyorum. Erkek kardeşimin sözleri gazetede yazmama sebep oldu. “Livaneli neden Sabah’ta yazıyor biliyor musun? Aslında, farklı zeminde sesini farklı kitlelere duyurmalısın ve yazmaya başlamalısın” dedi. Bir başka yönetici dostum da, ‘Telegraaf’ın, kadının özürlük hareketinde büyük katkısı oldu, kabul emelisin’ deyince, kararımı verdim. 2000 yılının nisan ayında yazmaya başladım ve tam 12 buçuk yıl devam etti. Çok büyük ve olumlu tepkiler aldım. Yazılarınıza müdahale edildi mi? Bir-iki sefer müdahale edildi. ‘Yabancılarla alakalı çok yazmamalısın’ denildi. Oysa, mesele yabancılar değil, benim bakış açımdı onları rahatsız eden. İkiz Kule olayında Amerika’ya yönelik sert eleştiriler içeren bir yazı yazmıştım. Bu yazım olduğu gibi geri çevrildi. Gerekçe olarak da, olayın henüz yeni olduğu, cesetlerin bile daha kaldırılmadığı, önce bir araştırılması gerektiği söylendi. Şimdi biraz daha iyi anlayabiliyorum. Yazıyı

50 yıllık kazanımlarımız bizi ileriye taşıyacak durumda mı? Bize sunulan nimetlerden yeterince faydalandığımızı düşünmüyorum. Hollanda bizi içine kapalı bir toplum olarak görüyor. Bu düşünceyi onlara vermememiz lazım. Genç üniversite bitirmiş. İki dili de konuşurken zorlanıyor. Bu böyle olmamalı. Türkiye’yi çok romantizm ediyorlar. Oysa, burada verilen değer orada kendisine verilmeyecek. Birinci neslin geliş amacı belliydi. Onlar üzerlerine düşen görevi en güzel bir şekilde yaptılar. Onlara yöneltilen eleştirilere ben sürekli karşı çıktım. Ancak üçüncü ve dördüncü kuşağın artık bir yol haritası çizmesi gerekiyor. Ya yönünü bu tarafa döndüreceksin ve onun gereğini yerine getireceksin ya da gideceksin, orada yaşamını sürdüreceksin. İki arada bir derede misali bu anlayış, bizi ileriye taşımaz. Türkiye’yi takip ettiğin kadar Hollanda’yı da izle. Burada olup bitene seyirci kalma. Burada büyük bir kitle, 9 ila 5 arası işi ve okulu icabı Hollanda’dalar, 5’ten sonra eve vardıklarında Türkiye’deler. Burunlarının dibinde olan olaydan habersizler. Hem üzülüyor hem kızıyorum. Bundan dolayı endişeliyim. Aynı eleştirileri Hollandalılara da yapıyor musunuz? Elbette. Oyunlarımda Hollandalılara da sürekli ayna tuttum. Onların yanlışlıkları-

nı oyunlarımda kendileriyle yüzleştirdim. Türkiye toplumunun gizli, ikiyüzlü, baskıcı insanlarını eleştirdiğim gibi, her şeyi açıkça yürüten, serbest eden Hollanda toplumunu da eleştiriyorum. Bunun bir orta yolu olmalı. 10 yaşındaki çocuğa, ‘yasaklarsam dışarıda içer’ diye evde alkol içiren, uyuşturucu veren aileler var. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır, anlamıyorum. Oyunlarımda bu gibi olaylara ayna tuttum. (Funda, sözün burasında tekerlekli sandalyesiyle benim de elimden tutarak kitaplığın köşesine kadar sürüklüyor ve şu söylediğini tatbikle gösteriyor) Sonra bizim kapalı toplum olduğumuzu savunanlara ve bu gibi düşüncede olanlara diyorum ki; “Sen, evine almak istediğin misafiri kapıda karşılıyorsun, iyi ama, ‘buyur gir içeri’ dediğin andan itibaren kapıyı vücudunla tıkıyor ve misafirin içeri girmesini engelliyorsun. Misafir daha kapıda kalmış sen evindeki kuralları sıralıyorsun. Şuna uyacaksın, buna uyacaksın, diye...” Böyle bir anlayış olmaz. Yanlış bir tavır. Bizimkiler ne yapıyorlar bu arada, kapıyı bile tıklatmıyorlar. ‘açan yok’ diye feryat ediyorlar. Yahu sen bir kapıya gel, bir tıklat, içeri girmenin yollarını bir ara bakalım. Hayır! Oturduğumuz yerden ahkam keseceğiz. Avrupa bütün unsurlarıyla birleşme yoluna giderken, bizimkiler her tür ayrıştırmayı körüklüyorlar.

İki evlilik yaptınız. Kaç çocuğunuz var? 22 yaşında, Hollanda’da yaşayan bir Türk ile evlendim. O zamanlar sevgili olmak, gezmek, tozmak gibi şeyler olmazdı. Ben de evlendim. Evlendikten sonra okula, çalışmaya devam ettim. İki çocuğumuz oldu. 12 yıl evlilikten sonra boşandık. Sonra Ron’la evlendim. Onun da kendi evliliğinden iki çocuğu var. Tanışmamıza kızlarımızın arkadaşlığı vesile oldu. değiştirerek yeniden gönderdim ama, verilmesi gereken mesaj verilmişti. Neydi mesaj? Mesaj, Amerika’nın, dış politikada izlediği yanlışlığının, emperyalist girişimleri-

Simit

nin cezasını çekiyor olması idi. İlk yıllar bu sebeple hayli zor geçti. Gazeteden ayrılmayı çok düşündüm. Yazarlık dönemim, Hollanda toplumunu daha iyi tanımama vesile oldu. Meselelere, kişilere ön-

Köfte

Mozarella Panini

yargıyla bakan insanları biraz düşünmeye sevk edebildiysem ne mutlu bana. Aldığım olumlu ve olumsuz bütün tepki mektuplarını hâlâ saklıyorum. Yazılarımın çoğunu kitaplaştırdım. 

Simit Sandviç

Bu röportajın tam ve geniş halini websitemizden okuyabilirsiniz.

Simit Sarayı Meent Adres: Meent 15A 3011 JA Rotterdam

bilgilendirme: 020 763 04 44

Tiramisu

Simit Burger

Mantı

Mozaik Pasta


HABER

18

KASIM / NOVEMBER 2014

Prof. Dr. Vedat Bilgin, Başbakan Davutoğlu'na başdanışman oldu Yazarlarımızdan M Ankara ziyaretleri HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ’nin eski başdanışmanı ve MHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Vedat Bilgin, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Başdanışmanı oldu. 2010 yılında MHP Genel Başkanlığı başdanışmanlığından ve MHP Merkez Yönetim Kurulu Üyeliğinden partinin izlediği politikalar nedeniyle istifa eden Vedat Bilgin, Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alıyordu.

VEDAT BİLGİN KİMDİR? 1954 Bayburt doğumlu Bilgin, Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde yüksek lisans ve doktora yapan Bilgin, 1990-2000 yılları arasında Gazi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalıştı. 2000'de Başbakanlık Baş Danışmanlığı görevinde bulunan ve 2002 yılına kadar TCDD Genel Müdürlüğü yapan Bilgin, 2003 yılından beri Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyeliği yapıyordu. Demiryollarının Bugüne ve

Geleceği, Mesleklere Göre Aile Araştırması, Gençlik Sorunları ve Genç İşçiler Araştırması, Dünya ’da ve Türkiye’de Özelleştirme, Haberleşme Sektöründe Özelleştirme Sorunu, Türk Otomotiv Sanayinin Yapısı ve Sorunları gibi araştırmalara imza atan Bilgin, 2013 yılında kurulan Akil İnsanlar Komisyonu'nda yer alıyordu. BUGÜN GAZETESİ KÖŞE YAZARIYDI Bugün Gazetesi köşe yazarlarından olan Bilgin, 17 Aralık sonrasında gazetenin yayın politikası ile görüşlerinin uyuşmaması nedeniyle bir veda mesajı yayınlayarak ayrılmıştı. Bilgin, veda mesajında şöyle demişti: "Bugüne kadar hayatım boyunca uğruna fikir düzeyinde mücadelesini verdiğim, dış müdahalelere karşı milli ba-

ğımsızlığımızı, militarist vesayete karşı milli irademizi, fikir özgürlüğünü ve bu topraklardaki bin yıllık Türk –İslam medeniyetini ve kardeşliğimizi bir dava bilinciyle savunabileceğim bir fikir platformu oldu Bugün Gazetesi benim için. Yazdığım yazıların milletimden karşılığını, yankısını gördüğümde benim için daha fazla yazma şevki oluşmuştu… Dünya ve Türkiye bu kadar hızlı değişirken, ortaya çıkan olaylar karşısında birlikte yola çıkanların, birçok benzer görüşü paylaşanların, bu uzun yolda farklılaşmaları, hatta birbirleriyle çelişen siyasal ve fikri tavır almaları anlaşılabilir bir şeydir. Bugün gazetesinde de buna benzer bir farklılaşmanın yaşandığına şahit olmak şaşırtıcı olmamalıdır. Demokratik değerleri savunan milliyetçi bir siyaset anlayışına sahip birisi olarak, ülkeme ve tarihe karşı olan sorumluluğumu her zeminde demokrat bir tavrı kararlılıkla sürdürmeme bundan sonra da devam edeceğim. Bu vesileyle Bugün camiasına ve okuyucularıma Allah’a ısmarladık diyorum."

Y

azarlarımız Metin Yazarel ve Veyis Güngör, geçtiğimiz günlerde Başbakanlık Başdanışmanlığına getirilen Prof. Dr. Vedat Bilgin'i ve AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal'ı Ankara'da ziyaret ettiler. Türkiye ve Avrupa gündemini değerlendiren yazarlarımız, Prof. Dr. Vedat Bilgin'in Avrupa ölçeğinde kültür ve kamu diplomasisine çok önem verdiğini bildiriyorlar. Prof. Bilgin önümüzdeki dönemde Avrupa'yla ilgi çalışmalara katkı sağlayacak. Haber Gazetesi okurlarına verdiği mülakat ise ileriki sayılarımızda sizlerle buluşacak.

Dünya sıralamasında 19. sıradan

3. sıraya yükseldi ÜLKER’İN CİROSU 4 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKIYOR

Türk edebiyatında "dışa açılıma" 13 milyon lira destek

K

ültür ve Turizm Bakanlığı, Türk edebiyat eserlerini yabancı dillere tercüme ederek dünya okurlarıyla buluşturmak amacıyla

2005'ten bugüne 13 milyon lira kaynak tahsis etti. Hükümetin 2015 yılı programında yer alan bilgilere göre, Türk Edebiyatının Dışa Açılımı (TEDA) Programı kapsamında, 2005 yılında 39 esere mali destek sağlanırken, 2014'te bu sayı toplamda bin 251'e ulaştı. Ayrıca geçen yıl top-

lam 229 eser yabancı dillere çevrilerek 44 farklı ülkede yayınlandı. Türk kültür, sanat ve edebiyatının yurt dışında tanıtılması ve Türkçe'nin yazı dili birikiminin dünya dillerine kazandırılması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığınca TEDA Projesi çerçevesinde desteklenerek yayınlanan eser sayısı 2014 yılı eylül sonu itibarıyla bin 251'e çıktı. Sadece 2014'ün ilk döneminde destek verilen eser sayısı da 100'ü aştı.

Westsingel 25 3811BA AMERSFOORT Tel: +31(0) 643 270 527 info@keskinconsult.com

www.keskinconsult.com

1944 yılında 10 bin lira borç ile Sabri Ülker tarafından kurulan ve yatırımlarına istikrarlı bir şekilde ara vermeden devam eden Yıldız Holding, Godiva’dan sonra gerçekleştirdiği tarihi alım ile tüm dünyanın dikkatini bir kez daha üzerine çekti. TAM 16 SIRA BİRDEN ATLADI Şirket İngiliz bisküvi devini bünyesine katarak bisküvit sektöründe sıralamaları alt üst etti ve 19. sıradan tam 16 sıra birden atlayarak 3. sıraya yerleşti. 2 MİLYAR DOLAR KASADAN ÖDENECEK United Biscuits için Kanadalı şirket ile kapışan Yıldız Holding’in dev alım için ise 3 milyar dolar civarında bir rakamı vermeyi taahhüt ettiği belirtiliyor. Bu rakamın yüzde 60’lık yani ortalama 2 milyar dolarlık bir kısmı Ülker’in kendi kasasından peşin olarak ödenecek. Geriye kalan rakam ise farklı finansman yöntemleri ile karşılanacak. Dev satışın 10 gün içerisinde de tamamlanması planlanıyor. ÜLKER’İN CİROSU 4 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKIYOR 20 ana markaya sahip Uni-

ted Biscuits’in 11’i Avrupa’da olmak üzere toplam 14 üretim tesisi bulunuyor. 7 binin üzerinde çalışanı bulunan İngiliz devinin geçen yılki cirosu ise 1.1 milyar sterlin olarak ifade ediliyor. Ülker gerçekleştirdiği bu alım ile 19 olan üretim tesisi sayısını 33’e çıkartırken, 803 bin ton olan yıllık kapasitesini 1 milyon 246 bin tona, 41 bin olan personel sayısını ise 50 bine çıkartmış oluyor. Artan kapasite ve pazar payı ile birlikte otomatikman Ülker’in yıllık cirosu da 4 milyar doların, karı ise 500 milyon doların üzerine çıkıyor. 1 GÜN BOYUNCA ODADAN ÇIKMADILAR Tarihi alımın perde arkasında da yoğun bir çalışma ve tecrübe yatıyor. United Biscuits’i 2008’den beri sabırla yakından takip eden Ülker Grubu, şartların olgunlaşması ile birlikte düğmeye bastı ve 300'ü aşkın uluslararası işlemi yürütmüş 4 kişilik iş bitirici takımı ile 1 gün boyunca kesintisiz bir şekilde müzakere ederek tarihi alımı gerçekleştirdi. ÜLKER’İN STRATEJİK HARİTASI Ülker Grubu’nun, United Biscuits’de ısrarcı olmasının

bir başka nedeni daha bulunuyor. Ülker’in United Biscuits ile pazarları ülke bazında neredeyse hiç kesişmiyor. Böylelikle Ülker bu zamana kadar giremediği pazarlara da United Biscuits ile resmen giriş yapmış oluyor. Bu son hamle ile Ülker'in dünyada sadece Latin Amerika, Avusturalya ve Rusya’da ürünleri bulunmamış oluyor. EŞSİZ BİR AR-GE MERKEZİNE SAHİP OLDU Ülker, United Biscuits'i satın alarak pazar payında ciddi bir üstünlük sağlamanın yanı sıra eşsiz bir Ar-Ge departmanına da sahip olmuş oluyor. Bu birimi çok iyi kullanmayı hedefleyen Ülker Grubu bu sayede uluslararası alanda da bir çok yenilikçi ürüne de imza atmayı planlıyor. MURAT ÜLKER’DEN İLGİNÇ İTİRAF! Tarihi alımla ilgili bilgi veren Yıldız Holding CEO’su Cem Karakaş United Biscuits ile Ülker’in birbirleri için yaratıldığını söylerken, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker ise 184 yıllık United Biscuits’i parayla değil 70 yıllık tecrübeyle satın aldıklarını ifade ederek şirketle ilgili ilginç bir itirafta da bulundu.


19

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

Nefret ve kin tellalları DEVREDE

“2015 yılında finasal risklerde artış olacak”

Burada verilmek istenen mesaj sadece kişiye yönelik olmayıp, o kişi ve kişilerin ait olduğu tüm gruba yöneliktir. Aynı şekilde saldırılar belli bir kesime karşı özel bir nefret veya önyargı beslemiyor olsa da, o kesimin sahip olduğu özelliklere ve inançlarına yönelik beslediği önyargılarla, bastırma, susturma ve dışlama dürtüsü ile hareket etmeye devam ederler. EDA KARA eda.kara@haber.nl En heyecan verici iç düşmanlar ‘Dış Güçler’e ‘Emperyalizm’e, ‘beynelmilel kapitalizme bağlı olanlardır: “İdeal bir düşmanın yabancı olması gerekir, ya da yerli düşmanın yabancı soydan geldiği iddia edilmelidir… Mayasında kin ve nefret olmayan bir milletin, nefreti bu kadar geç farketmesi, olağandır". Eric Hoffer Sevgili okurlarım, birilerini bu aralar belli ki fazlası ile rahatsız ediyoruz. Amacımız bu olmasa da, sandık altı bir atasözünü, gün yüzüne çıkarıp, “İşleyen demir bu kadar mı güzel ışıldar” diyerek, sükûnetle olan biteni irdeliyoruz. Yıllarca emperyalist, sosyalist ve beynelmilel kapitalist sömürgenin hakim olduğu bu topraklarda, gelişen gücümüz, sapkın mihraklarca nefret söylemi ile

zedelenmeye, yüce dinimizin ve Türkiyemizin itibarı düşürülmeye çalışılıyor. El akılları ile bam telimize basıp bizleri, görmek istedikleri bir noktaya sabitleyip, kargaşadan nasiplenmeye çalışıyorlar. Gelelim bu hafta gündeme oturan Bakan Asscher'ın, İslam ve Türk yapılanmaları ile ilgili mektubuna. Bir danışıklı dövüş tutturmuş gidiyorlar. Hollanda’da eğitimde, iş hayatında, politikada, üretim ve tüketimde yer tutmuş, bendini aşmış milletimize ve yüce dinimize karşı başlatılan manifestoları, asılsız, düzmece yakıştırmaları esefle kınıyorum. Öteden beri bizlerin en büyük problemlerindendir, kodaman medya devleri anti-demokratik ve raşist kurgularına bin bir kılıf biçip, piyasaya sürmüştür. Öncelikle bir suç unsuru varmış gibi

asılsız bir haber yapılır; ardından danışıklı dövüş başlar. Tam da bu aşamada tekrar haber yapılarak algı yansıması tamamlanmaya başlar. Daha sonra uydurma haberin zihinlere yerleşmesi için yalan tekrar tekrar gündeme taşınır. Pervasızca savrulan oklar, en hassas noktalarımıza, milli ve dini duygularımıza atılır. Yüce dinimiz İslam'ı terörle; devletimizi tükenmişlik ve okyanusun derin sularında kaybolmaya ramak tutmuş bir sandalla bağdaştırırlar. Burada verilmek istenen mesaj sadece kişiye yönelik olmayıp, o kişi ve kişilerin ait olduğu tüm gruba yöneliktir. Aynı şekilde saldırılar belli bir kesime karşı özel bir nefret veya önyargı beslemiyor olsa da, o kesimin sahip olduğu özelliklere ve inançlarına yönelik beslediği önyargılarla,

bastırma, susturma ve dışlama dürtüsü ile hareket etmeye devam ederler. Şu anda olduğu gibi, konu önü kesilmeye çalışılan kişisel başarılar değil, gelişen devletimizin parlak istikbalidir. Bu tarz manifestolara verilebilecek en güzel karşılık, kendi içimizde bütünleşmektir. Bizler Avrupalı Türkler olarak artık kendi istihdamımızı sağlayabiliyor, ortak akılda birleşip vekillerimizi siyaset adamlarımızı seçebiliyoruz. Nefret ve kin tellalları artık bizi kargaşaya düşüremiyor, kendi gücümüzün ve inancımızın farkında yepyeni bir nesiliz ve nesiller yetiştirmeye devam ediyoruz. Vakit birlik vakti, yeni vizyonumuza, oluşumlarımıza sıkıca sarılmanın vakti..

Simit Sarayı 10. şubesini Amsterdam Arena’ya açtı Türkiye’nin tanınmış markalarından Simit Sarayı, Hollanda’daki mağazalarına bir yenisini daha ekledi. Simit Sarayı, Hollanda’daki onuncu mağazasını Amsterdam’ın dünyaca ünlü stadı Amsterdam Arena’da açtı. Ajax’ın futbol stadyumu olan

Amsterdam Arena aynı zaman da konserlere ve birçok faaliyetlere de ev sahipliği yapıyor. 3 Kasım 2014, Pazartesi günü açılan Amsterdam Arena Simit Sarayı, her gün 07:30-20:00 saatleri arası hizmet veriyor. Amsterdam Arena Simit Sarayı’nın menüsünde gelenek-

sel Türk çayı ve kahvesinin yanı sıra simit çeşitlerinden pideden börek çeşitlerine, dürümden sandviçe, kurabiyeden pastalara zengin bir ürün gamının yanı sıra Simit Burger, mantı, köfte, salata, kahvaltı çeşitleri ve makarna seçenekleri de yer alıyor.

Amsterdam Arena Simit Sarayı Adres: Bijmerplein 1006 1102 ML Amsterdam

N

ibud tarafından geleneksel olarak çıkartılan 'Satın alma gücü hesaplamalarına' göre 2015 yılında birçok gelir grubundan çalışan veya sosyal ödenekli kişi veya aileler alım gücünde bir önceki seneye göre daha zor bir dönem yaşayacaklar. Bu sonuca BAB şirketinden Harun Karaarslan varıyor. Harun Karaarslan: "Bazı gelir gruplarının tüketim harcamalarında hafif derecede iyileştirmeler yaşanacak olsa dahi, genel anlamda bu ekonomik iyileşmeyi toplumun büyük bir kesiminde yaşanılmayacak" dedi. Harun Karaarslan: "Özellikle sosyal ödenek alan gelir grupları açısından 2015 yılında yaşanılacak alım gücü sıkıntısı, geçen yıla oranla daha da artması bekleniyor. Nibud’un ortaya çıkardığı sonuca göre Sosyal Ödenek alanlar da ayda iki ile 60 Euro arasında bir satın alma gücü kaybı yaşayacak.

Bunun sebebi, gelecek yıl tüketim ürünlerinde yaşanacak olan artışların, aynı oranda sosyal ödenek maaşlarında yaşanmayacak olmasından kaynaklanmakta.

Sağlık masrafları olan ailelerin satın alma gücündeki düşüş Sağlık masrafı olan kişi ve aileler için gelecek yıl önemli değişikliklerin olacağı bir yıl olacağını belirte Harun Karaarslan, "Yeni çıkan yasa ile birlikte gelecek yıl AWBZ kurumundan yardım alanlar özel bakım hizmetlerini artık kendi sağlık sigortalarından alacaklar. WMO'daki, günlük program, bakım ve rehberlik, yeni yasa ile birlikte uzun süreli bakım kapsamına girecek. Bunun yanı sıra bazı belediyeler sağlık giderlerinde yardımda bulunacak olsa dahi, yine de sağlık giderleri yüksek olan kişilerin ekonomilerini düzenlemelerini tavsiye ediyoruz" dedi.

5 YIL

% 2,55 'den başlayan faizler

ipotek faizlerinde tarihi indirim! www.guler.nl • info@guler.nl

Brouwersdijk 34 3314 GR Dordrecht

10 YIL

%3

'den başlayan faizler

Ayrıntılı bilgi için bizi arayın. Tel: 078 - 648 93 08 T: 078-648 93 08 F: 078-648 93 09


HABER

20

KASIM / NOVEMBER 2014

TiCARi SAYFALAR

Ticari Sayfalar'da 33,- EURO'dan başlayan fiyatlarla ilan verebilirsiniz.

Deurwaarder ve Incasso bürolarıyla başınız dertte mi?

Sera Supermarkt

Tel./fax: 010 - 737 06 76 SLINGE 584 1.KAT 3086 EX ROTTERDAM

� Taze meyve ve sebze reyonu � Et reyonu � Bol miktarda güleryüz

KALİTEDE TEK İSİM

VOORBosUW JURIDISCHE en Lommerweg 159/161ZAKEN 1055 DS Amsterdam Tel: 020-6860623

info@buropas.com www.buropas.com

Ofis ve işyerlerinizin cam temizliĞİ Tel: 0655-38 45 54 www.schoonmaakbedrijfschiedam.nl info@schoonmaakbedrijfschiedam.nl

Her türlü dış cephe temizliği hizmetlerimiz mevcuttur.

Tolga Advocatuur Aelbrechtskade 52 b Groothandel 3022 HL Rotterdam

In Horeca benodIgdheden

telefoon: 010-2260373 e-mail: t.gumus@tolgaadvocatuur.nl

JILPAQ Holding

meer info: www.jilpaqholding.com www.tolgaadvocatuur.nl T:010merkezinde - 477 96tarihi 28 semtte Pieter de Hochweg 115 Rotterdam F: 010 477 96 83 misafirimiz olun. 3024 BG Rotterdam Nezih ve Temiz hotelimizde

Tel: (013) 455 11 19 Mail: info@jilpaq.nl

www.sancak.nl

Ledeboerstraat 39 5048 AC TIlburg

Rotterdam merkezinde tarihi semtte Nezih ve Temiz hotelimizde misafirimiz olun.

Erken ve grup rezervasyonlarda

%20’e kadar Pieter de Hochweg 115 3024 BG Rotterdam

indirim

T. 010 - 477 96 28 F. 010 - 477 96 83

Scan for

Virtual Tour

W. www.hotelport.nl E. info@hotelport.nl

www.mob.nu

Erken ve grup rezervasyonlarda

%20’e kadar Pieter de Hochweg 115 3024 BG Rotterdam

indirim

Scan for

SAFETY & T. 010 - 477 96 28 W. www.hotelport.nl F. 010 - 477 96 83 E. info@hotelport.nl SECURITY Virtual Tour

www.ntel.nl 010-467 48 11

MERAM SUPERMARKET Meridiaan 30-32 3813 AW Amersfoort Tel: 0651691025

Franchise hukuku Ticari sorunlar İş sorunları Kira sorunları De Veldoven 3 Haciz ve icra sorunları 3342 GR Hendrik-Ido-Ambacht Vergi sorunları İflas ve kişisel iflas sorunları Sosyal sigortalar sorunları

• • • • • • • •

Tel:(078) 684 00 54 Fax: (078) 684 95 33

www.advocatenkantoorkara.nl

Sevim Kara info@advocatenkantoorkara.nl

Tolga Gümüş - Strafzaken - Jeugdzaken (OTS/UHP) - WSNP (schuldsanering) Tel: 010 - 226 03 73 Aelbrechtskade 52b Rotterdam

Administratie en Accountancy

www.tolgaadvocatuur.nl

• • • • • • • •

İflas ve kişisel iflas davaları Sosyal sigortalar hukuku Boşanma davaları lettertype Bauerbodini bt (bold) Velayet ve nafaka davaları Ticaret hukuku İş hukuku Kira hukuku Haciz ve icra davaları

www.asv-advocaat.nl E-mail:harmankaya@asv-advocaat.nl

www.profa.nl

Stille Veerkade 25 2512 BE DEN HAAG Tel: 070 394 63 45 Fax: 070 393 10 04

Avukat Tuğba Harmankaya


21

KASIM / NOVEMBER 2014

Sanatolia'ya ilgi gittikçe büyüyor hocalarla yoluna devam eden Sanatolia ekibi ilerleyen zamanlarda da dramatize şiir dinletisi, kısa metraj film ve tiyatro oyunları ile seyirci karşısına çıkmayı hedefliyor. Birlikten kuvvet doğar mantığıyla Türk gençlerini bir araya toplamayı başaran bir Kültür Merkezinin olması hem gelecek nesillerimiz hem de kültür dünyamız açısında büyük bir önem arzediyor" ifadelerini kullandı.

Den Haag’ın ilk ve tek Türk Kültür ve Sanat Merkezi olan Sanatolia 16 Kasım 2014 tarihinde 'Onur ve Barış' isimli Türkçe tiyatro oyununu yoğun talep üzerine yeniden sergiledi. Tamamı Türk gençlerden oluşan teknik ve oyuncularıyla 35 kişilik bir kadroya sahip olan ekip, oyunlarından seyirciden tam not olmayı başardı. Sanatolia Genel Sanat Yönetmeni Tamer Barış Ülger’in yönettiği oyun Ocak ayında yeniden seyirci karşısına çıkmak için hazırlanıyor. Ülger yaptığı açıklamada: "Hollanda Türk Kültür ve Sanat Merkezi olan Sanatolia bünyesinde tiyatro, Türkçe dersleri, çocuk gelişimi, resim, bağlama, gitar

ve halk oyunları gibi her yaş grubuna uygun dersler ve etkinlikler yapmakta. Resmi olarak bir ay gibi kısa bir zaman önce açılmış olmasına rağmen derslere olan yoğun talep Den Haag'da bir Türk Kültür Sanat Merkezinin ne denli gerekli olduğunu gösteriyor. Öğrenci velilerinden alınan geri bildirimler, ayrıntılı ders planları, özverili ve güvenilir

Den Haag’ta hummalı bir şekilde faaliyetlerine devam eden ekip aynı zaman da yeni öğrenciler de bekliyor.

Foto: Coşkun Yeğenoğlu

Utrecht'teki Hekendorp köyündeki bir tavuk çiftliğinde kuş gribine rastlandığı bildirildi.

Dünyanın en güzel butik oteller’inden biri: Hotel Les Ottomans “World Boutique Hotel Awards” kapsamında ödüle layık görülen Hotel Les Ottomans, Dünyanın en güzel Butik Otelleri içinde Türkiye’den listeye giren tek otel oldu. Küresel anlamda Dünyada tek olan, Butik Otelleri ödüllendirme sistemi “World Boutique Hotel Awards” 2010 yılından beri en iyileri seçmeye devam ediyor. ‘World Boutique Hotel Awards 2014’ seçkisinde lüks stili, mükemmel hizmet kalitesi ve konuklarına yaşattığı unutulmaz deneyimle öne çıkan Hotel Les Ottomans, bir kez daha dünyanın en seçkin otelleri arasında yerini aldı.

Brüksel'de Polisten protestoculara sert müdahele

Belçika’nın başkenti Brüksel’de yaklaşık 100 bin kişinin katılımıyla düzenlenen ve kemer sıkma önlemlerinin protesto edildiği gösterinin sonunda çatışma çıktı. Polis çoğunluğu barışçıl olan göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı. Göstericiler ise polise taş ve işaret fişekleri attı, bazı araçlar ateşe verildi. Yetkililer, olaylarda en az 50 kişinin yaralandığını, 30 kişinin de gözaltına alındığını açıkladı.

Evliya Çelebi 3D ile beyazperdede

HOKAF'tan Ermenek için Hollanda'da bir çiftlikte kuş gribine rastlandı Ekonomi Bakanlığından yapılan yardım kampanyası açıklamada, önlem alınan çiftlikteki

Hollanda Karamanlılar Federasyonu adına Başkan Mehmet Kabakyer, Ermenek'teki maden faciasına ilişkin bir yardım kampanyası başlattıklarını duyurdu. Yapılan basın açıklamasında tüm insanlarımız yardım etmeye davet edildi. Yapılan açıklama şu şekilde: "Bildiğiniz üzere 28 Ekim salı günü Karaman'ın Ermenek ilçesinde bulunan bir maden ocağında elim bir kaza meydana gelmiş ve 18 işçi kardeşimiz göçük altında kalmıştır. Hollanda'da yaşayan Karamanlılar olarak yaşanan acıyı en derinden hissediyor ve evladını, eşini, kardeşini kaybeden işçi yakınlarının acılarını paylaşıyoruz. Hollanda Karamanlılar Federasyonu, HOKAF, olarak kazayı öğrenir, öğrenmez hem Sayın Valimiz, hem de Karaman’da bulunan diğer resmi kurumlar ile irtibata geçtik, gelişmeler hakkında günü birlik bilgi alış verişinde bulunduk ve Karaman valiliğinin aşağıda bulunan hesap numaraları aracılığı ile yardım kampanyası başlattığını öğrendik. Hollanda Karamanlılar Federasyonu olarak bu elim kazanın ilk gününden itibaren; gün birlik ve beraberlik günüdür diyerek,gerek sosyal medya, gerekse Hollanda da bulunan yerel basın aracılığı ile bu kampanyaya destek vermektedir. Bu vesile ile Hollanda da yaşayan hemşerilerimizi, Karaman Valiliğimizin başlatmış olduğu yardım kampanyasını desteklemeye davet ediyorum. Saygılarımla Mehmet Kabakyer Hollanda Karamanlılar Federasyonu HOKAF Başkanı ZİRAAT BANKASI ERMENEK ŞUBESİ TL HESABI TR 30000 1000 176 457 138 36 5003 EURO HESABI TR 73 000 1000 176 457 138 36 5005 HALK BANKASI ERMENEK ŞUBESİ TL HESABI TR 220001 2009 4790 0010 2601 10 EURO HESABI. TR 48 0001 2009 4790 0058 0000 35

HABER

150 bin tavuğun itlaf edilmesinin kararlaştırıldığı belirtildi. Bakanlık, çiftliğin yakınında bulunan iki başka çiftliğin inceleneceğini kaydetti. Ülkede en son geçen mart ayında Gelderland eyaletindeki bir çiftlikte kuş gribine rastlanmış ve 10 bin tavuk itlaf edilmişti.

Yaşam hikayesi ile tarihe yön veren, Ölümsüzlük Suyu; Ab-ı Hayat’ın peşinde sayısız maceraya imza atan Evliya Çelebi, beyaz perdede yeniden hayat buluyor. Türkiye’nin ilk 3D Animasyon filmi olma özelliği taşıyan “Evliya Çelebi ve Ölümsüzlük Suyu”, izleyicileri 17. yüzyıldan günümüze uzanan heyecanlı ve eğlenceli bir yolculuğa çıkaracak. Bu sonbaharda vizyona girecek olan film, Nil Nehri’nde başlayarak günümüz İstanbul’unda devam ediyor. Filmde en çok dikkat çeken karelerin başında ise birebir modellenmiş olan Galata Kulesi, Sultan Ahmet, Eminönü, Karaköy, İstanbul Boğazı ve Ortaköy Camii’nin yer aldığı sahneler geliyor. Filmin seslendirmesinde ise Haluk Bilginer, Ahmet Kural, Murat Cemcir, Nurseli İdiz, Engin Alkan ve Sevinç Erbulak gibi pek çok başarılı isim yer alıyor.


HABER

İngiltere 2,1 milyar Euroluk AB faturasını erteletti, yüzde 50 indirim kazandı İngiltere, vadesi 1 Aralık'ta dolan 2,1 milyar euroluk AB faturasını 9 ay erteleterek yüzde 50'ye yakın dolaylı indirim elde etti. Brüksel'de toplanan AB ekonomi ve maliye bakanları, İngiltere'nin vadesinde ödemeyeceğini ilan ettiği rakamın, "istisnai şartlar" nedeniyle 1 Eylül 2015 tarihini geçmeyecek şekilde ertelenmesine yeşil ışık yaktı. AB Komisyonu'ndan ertelemeyi güvence altına alacak yasal düzenleme hazırlamasını talep eden bakanlar, kolaylıktan İngiltere'yle birlikte istisnai yüksek faturalarla karşılaşan diğer üye ülkelerin de faydalanabilmesi konusunda mutabık kaldı.

22

KASIM / NOVEMBER 2014

Hollanda’daki Nevşehirliler Rotterdam’da buluştu Hilmi Şahballı

Rotterdam Kocatepe Camii’nde Fıkıh dersleri başladı

Hollanda Diyanet Vakfı’na bağlı Rotterdam Kocatepe Camii’nde yeni dönemde Fıkıh dersleri verileceği duyuruldu. Yapılan açıklamada Rotterdam Din Hizmetleri Ateşesi Dr. Mehmet Malkoç tarafından verilecek olan derslere caminin gençlik kolları tüm vatandaşları derslere katılmaya davet ettiklerini belirtti. 7 Kasım 2014 Cuma günü başlayan dersler Rotterdam Kocatepe Camii’nin bünyesinde veriliyor. Dersler her ayın ilk cuması verilecek.

Türk Hava Yolları, Feyenoord ile reklam anlaşması yaptı Türk Hava Yolları (THY), Hollanda’nın ünlü futbol kulübü Feyenoord ile reklam anlaşması yaptı. Rotterdam’da De Kuip Stadı’nda düzenlenen imza törenine THY Orta Avrupa Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı Fatih Cığal, THY Rotterdam Müdürü Ferhat Yerli, Amsterdam Müdürü Ahmet Şahin, Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Feyenoord’un Üst Yöneticisi (CEO) Eric Gudde ile takımın Türk asıllı futbolcuları Colin Kazım Richards ve Bilal Başaçıkoğlu katıldı. Anlaşmaya göre, yaklaşık 52 bin seyirci kapasiteli De Kuip Stadı’nda gösterilmeye başlanacak reklamlar, Feyenoord’un dergisi ve dijital hesaplarında da yer alacak. Anlaşmayla ilgili açıklamada bulunan THY Rotterdam Müdürü Ferhat Yerli, Feyenoord ile ilk etapta bu sezon sonuna kadar anlaştıklarını söyledi. Reklamların Feyenoord’un lig, Hollanda Kupası ve Avrupa Ligi maçlarında gösterileceğine değinen Yerli, Hollanda’nın en çok taraftara sahip takımlarından birisiyle anlaşmanın mutluluk verici olduğunu kaydetti.

Hollanda'da yaşlı sayısı artıyor 100 yaşı aşanların sayısı son 14 yılda iki katına çıktı. Hollanda’da yaşlı nüfus giderek artıyor. Merkezi İstatistik Bürosu (CBS), 100 yaşın üstünde olanların sayısının son yıllarda iki katına çıktığını açıkladı. Ülkede genelinde 100 yaşın üzerinde olanların sayısının 2000 yılından bu yana yaklaşık iki kat artarak 2 bin 200 kişiye yükseldiğini belirten CBS, 90 yaşın üzerindeki nüfusun en hızlı büyüyen grubu teşkil ettiğini bildirdi. CBS’nin verilerine göre, çoğu kadın 100 yaşın üzerindeki kişilerin sayısının 2025 yılında 4 bin 500’e yükselmesi bekleniyor.

Geçtiğimiz haftalarda ‘Hollanda Nevşehirliler Platformu’nun kurulması için gayret sarfeden Nevşehirliler.

G

eçtiğimiz haftalarda ‘Hollanda Nevşehirliler Platformu’nun kurulması için gayret sarfeden Nevşehirliler, 8 Kasım

İsa Özer, Oruç Uluçay, Kuddusi Tanrıverdi, Behzat Arısoy

Vural Demirtaş, Şengezer Kürk, Aydemir Çetin

Cumartesi günü Rotterdam Diamond Plaza’da ‘Nevşehirliler Buluşuyor’ proğramı düzenledi. Gecede Hollanda Nevşehirliler Platformu’nun kurulduğunu da duyuran platform üyeleri, yaptıkları proğramla Hollanda’nın çeşitli şehirlerinden gelen Nevşehirlileri biraraya getirdi. Nevşehir Vali Yardımcısı Vural Demirtaş’ın özel misafir olarak katıldığı proğrama Rotterdam Muavin Konsolos Ulvi Darendeli, STK temsilcileri, Almanya ve Hollandalı Türk işadamları ve politikacıları ile çok sayıda Nevşehirli katıldı. Ünlü halk ozanı Hilmi Şahballı türküleriyle geceye renk kattı. Almanya’dan gelen Sahne Sanatları Enstitüsü Türk Müziği Korosu da şölende sahne aldı. Hollanda Nevşehirliler Platformu’nun kurucusu ve başkanı Şengezer Kürk açılış konuşmasında “Hollanda’daki hemşerilerimizi bir araya getirmek gayesiyle, Hollanda’ya göçün 50.yılında, ‘Hollanda Nevşehirliler Paltformu’nu kurduk. Amacımız Hollanda’daki bütün hemşerilerimizi

Vural Demirtaş, Mehmet Demirel

bir çatı altında toplayarak, büyük bir aile ve aktif bir dernek oluşumunu gerçekleştirmektir” dedi. Nevşehir Vali Yardımcısı Vural Demirtaş konuşmasında, bir araya gelen Nevşehirlileri kutladı. Vural Demirtaş gururla ve heyecanla Avrupa’daki Türk toplumunun gelişimini izlediğini belirtti. Programa emeği geçen ve katkı sağlayanlara plaket takdim edilmesinin ardından şölen sona erdi.

Nevşehir Vali Yardımcısı Vural Demirtaş

Avrupalı gurbetçilerden 2014'te 3,5 Rus turistin Türkiye sevdası milyar euro bekleniyor sürüyor Avrupa'da yaşayan Türklerin tatil tercihlerini Türkiye'den yana kullanmasıyla 2014 sonunda ülkeye gelen Avrupalı gurbetçi turist sayısı 2 milyon 700 bini bulacak. Yaklaşık 3 milyon gurbetçi bir yılda Türkiye'ye 3,5 milyar euro döviz yani 10 milyar lira bırakmış olacak. Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfınca (TAVAK) kısa süre önce Almanya, Hollanda, Fransa, Avusturya ve Belçika'dan Türkiye'ye ziyaret veya gezi için gelen Avrupalı Türklerle ilgili "2014 Avrupalı Türklere Yönelik Turizm Araştırması" yapıldı.

Türkiye yürüttüğü başarılı tanıtım çalışmaları ve gelişen uçuş ağıyla Rus turistlerin gözde destinasyonu olmaya devam ediyor. Yılın 9 aylık döneminde Rusya'dan gelen ziyaretçi sayısı 3,8 milyondan 4,1 milyona çıktı. Türkiye'ye ocak-eylül döneminde gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 6,11 artarak 30 milyonu geçti. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in yıl içinde Rusya Federasyonu'nda bizzat gerçekleştirdiği görüşmelerin de etkisiyle Türkiye'de, yılın ikinci yarısında da turizm sektörü şahlanmaya devam etti. Ayrıca 9 ayda, yüzde 8,6 büyüyen Rusya pazarından gelenlerin sayısı 3,8 milyondan 4,1 milyona çıkarken, 3,9 milyondan 4 milyona ulaşan Alman pazarı da yüzde 3,3 gelişme gösterdi.


23

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

İzah Zorg Dordrecht'teki yeni binasına taşındı. 72 personeli ve yaklaşık 210 hastaya hizmet veren İzah Zorg'un bir sonraki adımı ise Gorinchem bölgesine de açılmak. Yönetim Kurulu Başkanı Durak Altıok sorularımızı yanıtladı.

MİNİ R ÖPORTAJ MİNİ RÖPORTAJ

İZAH ZORG

Dordrecht'te bakım evi açtı 72 personelimizle yaklaşık 210 hastaya hizmet veriyoruz

İ

zah zorg yeni binasına taşındı neler söylemek istersiniz? Topluma yararlı olan herkesin işinde başarılı olmasını ve herkesin de hak edip kazanmasını dilerim.

İzah 6. Yılını dolduruyor, son dönemlerde yeni çalışmalar var mı? Önümüzdeki dönemde Gorinchem bölgesine açılacağız, sigorta şirketinin vermiş olduğu müsaade ve belediyeden gelen teklif üzerine yeni

çalışmalar var. Özellikle yabancı hastalarımıza artık sözlü bilgilendirme çalışmalarımız olacak. Fakirlik, şiddet ve kendini yalnız hisseden insanlar için yeni bilgilendirme çalışmalarımız planlanıyor. Çocuk eğitimi ve çalışmanın ehemmiyeti de uğraşı vereceğimiz alanlardan biri olacak. Yeni binaya geçtiniz, bununla birlikte İzah da neler değişecek? Bu bölge yabancıların en yoğun olduğu bir bölge. İki yıl önce VGZ sigortasından ve bu yıl Dordrecht Belediyesi'nden teklif geldi ve nihayet belediye burdan bize yer vererek burada bulunan sağlık ve toplumsal iş alanında diğer kurumlarla birlikte çalışmamızı sağladılar. İzah’ın şu an Rotterdam ve Dordrecht de binası var yeni yerler eklenecek mi ve kaç tane personel çalışıyor?

Avrupa'nın ilk ve tek Türk Aküpünktürü

Yeni yer olarak Gorinchem bölgesi eklenecek. Şu an itibarıyla 72 personelimiz yaklaşık 210 hastaya hizmet vermektedir. Geleceğe ait planlarınız? Dordrecht bölgesinde sözleşmeyi alan ilk ve tek türk şirket biziz. Bugün burada açılışa katılan, wethouder'ımıza, politikacılarımıza, iş adamlarımıza, basına, hasta ve hasta yakınlarına çok teşekkür ederiz. 2015'e ait ciro hedefimiz 1.6 milyondur. Büyümeyi sürdüreceğiz.

Çağımızın şifası HACAMAT

Hommelseweg 29 · 6821 LA Arnhem +31 26 880 01 02 · www.sifaacupunctuur.nl

Bitkisel ilaçlarla tedavi Hacamat (kupa) tedavisi Tıbbi masaj İğne ile tedavi

MİGREN'de an %100'e var nı tedavi imka

Tüm sigorta şirketleri ile çalışıyoruz

Tedavi edilen hastalıklar Hommelseweg 29 6821 LA Arnhem Tel: 0655 - 16 19 05 Tel: 026 - 880 01 02 www.sifaacupunctuur.nl info@sifaacupunctuur.nl

Sigara, alkol ve ilaç bağmlılığı Romatizmal hastalıklar Solunum yolu hastalıkları Kısırlık, Kusma tedavisi Adet düzensizliği, Menopoz Guatr, Şeker hastalığı Migren, baş ağrıları, kas ağrıları

Stres, Depresyon, Panik atak Uyku bozuklukları Kalp damar hastalıkları Sedef, Allerjik, Egzama Kronik yorgunluk, Aşırı terleme Selülit, Şişmanlık, El ayak yanmaları Daha yüzlerce hastalık tedavisi


HABER

24

KASIM / NOVEMBER 2014

Hollanda’ya aile birleşimiyle göçte büyük azalma T

ürklerin kendi ülkelerinden evlenme oranı yüzde 60’tan yüzde 15’e geriledi. Hollanda’da bulunan yabancılar arasında en büyük kitleyi oluşturan Türkler ve Faslıların, son yıllarda kendi ülkelerinden biriyle evlenme oranlarında önemli azalma görüldüğü bildirildi.

Hollanda Sosyal ve Kültürel Planlama Bürosu’nun (SCP) yaptığı araştırmaya göre, Türkler arasında kendi ülkesinden biriyle evlenme oranı 2001’de yüzde 60 iken, bu rakam 2012’de yüzde 15’e geriledi. İstatistiklere göre, Faslıların kendi ülkelerinden evlenme oranları da aynı dönemde yüzde 55’ten yüzde

17’ye düştü. Yurt dışından evlenme oranlarında özellikle 20042007 yılları arasında büyük azalma görüldüğü belirtilen araştırmada, Hollanda’ya evlilik yoluyla gelenlerin yüzde 70’inin kadınlardan oluştuğu kaydedildi. Araştırmaya göre, 2004 yılında uyum yasasında yapılan değişiklikler yurt

Zaandam'da 'Ehli Beyt'i anma ve oruç açma' proğramına yoğun ilgi

Zaandam'da 'Ehli Beyt'i anma ve oruç açma' ismi altında düzenlenen programa yaklaşık 250 kişi katıldı. Ehli Beyt'i anma ve oruç açma konulu programa Çorum Hitit Üniversitesi'nden Prof Dr. Osman Eğri, Hollanda'da ki Alevi Dedelerinden Bülent Duran Dede, tertip heyeti adına Zaandam Alevi Bektaşi Alevi Derneği Eski Başkanı Lütfi Köseoğlu ve çok sayıda davetli katıldı. Tertip Heyeti adına konuşan Lütfi Köseoğlu, Muharrem ayının tarih boyunca Müslüman toplumlar açısından ve özellikle Anadolu insanı açısından ayrı bir önem taşıdığını söyledi. GERÇEKLER VE DOĞRULAR ANLATILDI Hollanda Alevi Dedelerinden Bülent Duran Dede,

Allah'ın hak dini olan İslam dinini, Allah'ın izni ile ve kaderi ile bile bile kendini kurban eden tek kişinin İmam Hüseyin olduğunu söyledi. Duran Dede "Bu tür akşamların sık sık yapılması lazım. Çünkü toplumun kaynaşması böyle organizasyonlarla oluyor. İnsanlar birbirlerini daha yakından tanıyarak aralarındaki buzları eritebilirler. vatandaşlarımızın bu tür konuşmaları birinci elden dinlemelerinin daha yararlı olacağı görüşündeyim. Ben şahsen, bu günden ve yapılan samimi konuşmalardan oldukça memnunum. Gerçekler anlatıldı. Doğrular

anlatıldı. Bunlardan herkesin faydalanması lazım." dedi. YEZİD HARAM'I HAZRETİ HÜSEYİN HELALİ TEMSİL EDİYOR Çoru m Hit it Üniversitesi'nden Prof Dr. Osman Eğri, Kerbela olayının yalnızca Yezid’le Hz. Hüseyin, o günkü yönetim olan Hilafete talip olan iki kişi arasında ki mücadele olmadığını söyledi. Kerbela'nın nefis ile ruh arasında ki mücadele olduğunu ifade eden Prof. Eğri "Yezid nefsi temsil ediyordu. O, dünyayı, makam ve mevkinin peşinde koşmayı, o helalleri terk edip haramı yemeyi temsil ediyordu. Yezid zevki sefayı, ceberutluğu temsil ediyordu. İmam Hüseyin Efendimiz ise ruhu, O sakinliği, O helali, O İslam'ı ve Kuran'ı temsil ediyordu." dedi.

dışından evliliklerin azalmasında önemli rol oynadı. 2007-2011 yılları arasında yaklaşık 40 bin kişinin aile birleşimi yoluyla Hollanda’ya geldiğini belirten SCP raporu, Türkler ve Faslıların yanı sıra evlenerek ülkeye yerleşenlerin en çok eski Sovyetler Birliği, Surinam, Tayland, Endonezya, Çin ve Brezilya’dan geldiğini ortaya koydu. Yurt dışından evlenerek

Hollanda’ya yerleşenlerin özellikle iş piyasasında zorluklarla karşılaştıklarına vurgu yapılan araştırmada, çalışma hayatında kadınların erkeklere göre daha çok sorun yaşadığı belirtildi. Yüksek eğitimlilerin kendi seviyelerine göre iş bulamadığına işaret edilen araştırmada, Hollandaca bilmemenin bu konuda engel teşkil ettiği, yurt dışından alınan diplomaların denk-

liklerinin ise düşük olduğuna dikkati çekildi. Pahalı olduğu için insanların genellikle yeni bir eğitimi tercih etmedikleri tespitinde bulunan araştırmacılar, evlenerek Hollanda’ya yerleşenlerin ayrıca aile içi şiddete maruz kalma riski yaşadıklarına da vurgu yaptı. Hollanda’da 2006 yılında yürürlüğe konulan yeni uyum yasasıyla yurt dışından evlilikler için istenilen yaş ve gelir seviyesi yükseltilirken, yerleşmek üzere gelenlere kendi ülkelerinde uyum sınavına girmeleri mecburiyeti de getirildi. Ancak bu yasa, Türkiye ile AB arasındaki anlaşmalardan dolayı mahkeme kararıyla 2011 yılından beri Türklere uygulanmıyor.

Batı Trakyalı kadınlar aşure vesilesiyle toplandı HEM AŞURE YAPIP YEDİLER HEM DE SEÇİM YAPTILAR

Hollanda Batı Trakya Türk Kültür ve Dayanışma Derneği Kadınlar Kolu Muharrem ayı dolayısıyla her yıl Geleneksel olarak gerçekleştirilen Aşure etkinliğinde Hollanda'da yaşayan Batı Trakyalı kadınlarla H.B.T.T.K.D.D lokalinde biraraya geldi. Batı Trakyalı kadınlar pişirdikleri aşure dernek üyelerine gelen misafirlere ve kom-

şulara ikram ettiler. Daha sonra seçim yapıldı ve H.B.T.T.K.D.D Kadınlar kolu yeni yönetimini belirledi. . Yapılan görev dağılımına göre BAŞKAN: Ayşe Softa, BAŞKAN YARDIMCISI: Sevgi Yusuf , SEKRETER: Yeşim Bayram, SEKRETER YARDIMCISI: Yasemin Şenkal oldular.

İran'dan Amerika'ya gözdağı

duble yollara müthiş yenilik

Ekim ayında ihracat rekoru kırıldı

İran Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Ali Fedevi, "ABD askeri güçlerini Basra körfezinden çekmeli" dedi. İran'ın İngilizce yayın yapan devlet televizyonu Press TV'nin haberine göre, "Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı'nın güvenliğini koruma stratejisi" konulu konuşmada ABD'nin askeri varlığının bölgeden uzaklaştırılmasının İran Deniz Kuvvetleri'nin önceliklerinden olduğunu ifade eden Fedevi, "Körfez'deki ABD gemilerine saldırma ve batırma yönünde bir çok tatbikat yaptık, bir Amerikan gemisini 50 saniyede batırma kapasitesine sahibiz" ifadesini kullandı.

Sokak lambalarının sonunu getirecek proje ile otobanların kenarları şerit ışıklarla aydınlatılıyor. Otoyolların aydınlatılmasında bir sonraki aşama olan akıllı otoban (Smart Highway) teknolojisi Hollanda'da bir pilot projede başarıyla test edildi. Tasarımcı Daan Roosegaarde'nin şirketi Studio Roosegaarde'nin altyapı şirketi Heijmans ile gerçekleştirdiği işbirliği ile hayata geçen proje ile otobanların kenarları aydınlatma şeritleriyle donanacak. Gece görüşünü artıran şeritler gündüz şarj olarak gece en az 8 saat ışık verecek ve gece yolda ilerleyen sürücülerin işini kolaylaştıracak. Yol kenarı aydınlatma teknolojisi Smart Highway eksi 5 dereceye kadar aydınlatma hizmeti verebilecek.

Ekim ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,7 artışla 12 milyar 598 milyon dolar olarak gerçekleşti. TİM, eylül ayı ihracat verilerini İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan’ın da katılımıyla Kırklareli’nde açıkladı. TİM verilerine göre, ekim ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,7 artışla 12 milyar 598 milyon dolar oldu. Böylelikle Cumhuriyet tarihinin en yüksek ekim ayı mal ihracatı gerçekleştirilmiş oldu. Verilere göre ilk 10 ayda ihracat yüzde 5,6 artışla 131 milyar 140 milyon dolar olurken, Türkiye’nin son 12 aylık ihracatı ise yüzde 5,3 artışla 158 milyar 516 milyon dolara yükseldi.


25

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

Verenigd Arnhem Partİsİ geleceğe hazırlanıyor

Arnhem asgari ÇA müştereklerde SIK ir Türk birleşen MODEL b nüfusuna sahip Arnhem’in yerel partilerinden olan Verenigd Arnhem Partisi geçtiğimiz günlerde genilşletilmiş bir istişare toplantısı düzenledi. Gelderland bölgesindeki çeşitli STK’ların yöneticilerinin ve ilgilenenlerinin davet edildiği toplantıya ilgi büyüktü. Grup başkanı ve belediye meclisi üyesi Kürşat Bal, büyüyen sorunları ve belediyedeki 7 aylık görevleri sürecinde yaptıklarını anlattı.

“Diger partiler seçtiğimiz vekillerimizi oy deposu olarak görüyorlar ve meclise girdiklerinde bizim için önemli olan konular gündeme gelmiyor. Verenigd Arnhem toplumumuzun her türlü sorunlarını özgürce ve kimseye bağımlı olmadan mecliste dillendiriyor. Gençlerimizin işsizlik ve eğitimdeki sorunları giderek büyüyor. Yüksek tahsil görmüş gençlerimizde işsizlik oranı yerli gençlere göre neredeyse 5 katına çık-

Acar Muhabiriniz HAŞMET HAŞMET AĞZIYLA KUŞ TUTMAK DEYİMİNİ YANLIŞ YORUMLAMIŞTIR.

mış durumda. Ayrımcılık ve islamofobinin artmasıyla birlikte her alanda insanlarımız zorluklar yaşıyorlar.”

Politik tecrübeleri olmamalarına ve bir kişi ile temsil edilmelerine rağmen mecliste etkin bir rol üstlendiklerini ve 7 ay gibi kısa bir sürede çalışmalarının meyve vermeye başladığını ifade eden Bal, şöyle dedi: ”Birlikte çalışırsak daha büyük başarılar elde edebiliriz. Çocuk-

: ELİF KAF Hazırlayan ber.nl a elif.kaf@h

larımızın geleceğini beraber oluşturmak istiyoruz. Belediye başkanı, belediye başkan yardımcıları ve diğer partilerle sürekli görüşme halindeyiz. Eğitimdeki sorunlarımıza çözüm üretmek için

seçmenlerimizin de siyasetciler ise desteğiyle bir eğiartık bu partiKayseri m e h tim delegasyonu lerde siyaset rn A k a rt o ya p m a n ı n oluşturduk. Buı s ara a m ş lı a nun yanında ticaçok zorlaştıç ri tica ı d n ret, sağlık, işsizğını ve büyük la n pla lik, spor, kültür gibi engellemelerle alanlarda da konunun karşılaştıklarıuzmanı olan insanlarımızla nı belirterek kesinlikle delegasyonlar oluşturma bu süreci desteklediklerini aşamasındayız. Bu delegas- belirttiler. yonlar belediye başkanı ve Verenigd Arnhem’in tiyardımcıları ile görüş alışve- caretle ilgili önergesi, bütçe rişinde bulunacaklar, çözüm görüşmeleri sırasında beleönerileri sunacaklar.” diye meclisinde bütün partiProgramın sonunda ta- lerin desteğiyle oy birliği ile nışma ve tartışma bölümüne kabul edilmişti. Bu önergeye geçildi. “Yaz aylarından beri göre Arnhem’de yaşan Türkçalışmalarını yürüttüğümüz ler başta olmak üzere diğer bu gün tarihi bir gün. Artık etnik gruplar Arnhem’in bir birlikte geleceğimize sahip zenginliği olarak görülüyor. çıkmanın zamanı geldi.” di- Önerge, vatandaşların gelyen Bal, katılımcıları aktif bir dikleri ülkelerle Arnhem şekilde katkıda bulunmaya arasındaki ticari işbirliğini davet etti. Eyalet seçimleri- güçlendirici rol almalarını, ne katılma, çeşitli şehirlerde belediyenin de bu çalışmalapartileşme süreci ve ulusal ra destek vermesini amaçlıseçimler tartışıldı. Katılım- yor. Bu desteğin ilk görüntücıların seçimlere katılmak sü olarak Kayseri ve Arnhem ve partileşme sürecini geniş- kentleri arasında önümüzdeletmek konusunda hemfikir ki dönem içinde birtakım iş oldukları görüldü. Var olan projelerinin somutlaştırılpartilerde görev yapmış olan ması çalışmaları başlatıldı.

Brüksel'de İslam Fuarı Tarık Ramazan'dan ''İslam barıştır'' mesajı Belçika'da İslam dininin topluma doğru tanıtılması ve kültürlerarası diyalog hedefiyle düzenlenen İslam Fuarı'na katılan Oxford Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Tarık Ramazan, "İslam barıştır" mesajı verdi. Brüksel'in Tour&Taxi kültür merkezinde açılan fuarda Uluslararası Aktif Saygı İnisiyatifi’nin bu seneki teması olan “Islam is Peace (İslam barıştır)” mesajına destek için standa gelen Ta-

rık Ramazan, inisiyatifin ğıyla mücadele eden bir kurucu başkanı Tekin sivil toplum kuruluşu. Deniz’le, Avrupa’nın kalKuruluş, birçok ülkede, bi Brüksel’den dünyaya, İslamofobi’ye karşı İslam İslam dininin barış dini dininin doğru tanıtılması olduğunu anlattı. için çalışmalar yapıyor. Standı ziyaret edenler, #IslamIsPeace Brüksel’de ikincisi etiketiyle sosgeçen yıl açılan fuar, yal medyada yaklaşık 16 bin kişiyi paylaşıma ça- ağırlamıştı. ğırıldı. Kısa adı Irespecthis olan inisiyatif, dünyadaki İslam karşıtlı-

Acar Muhabiriniz Haşmet gerçek olaylardan etkilenip tamamen fantastik kurgularla toplum hayatına kendince saplamalarda bulunan, birtakım olağanüstü yetenekleri olduğuna inanan absürt bir çizgi kahramanıdır. Kendini Halk Kahramanı olarak lanse etmeyi sever. Her yere yetişir, hiç bir yerden eksik kalmaz, ya da hiç bir yerde yoktur. Biraz naif, biraz sevecendir. Tanıdıkça seveceksiniz. Senaryolar hayal ürünü olup, muhtevası gerçeği yansıtmaz.

UYUM'A KATKIDA BULUNUYOR ZANNEDER KENDİNİ. TALTİF BEKLER...

...AMA UYUM'A BAKAN AŞIR EFENDİ ONU BÖYLE ÖDÜLLENDİRİR.


HABER

26

KASIM / NOVEMBER 2014

NSU'nun karanlık bağlantıları aydınlatılamıyor

Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldüren ve bombalı saldırılar ile soygunlar gerçekleştiren Neonazi terör örgütü NSU’nun karanlık bağlantıları 3 yıldır çözülemiyor. Köln'de terör örgütü NSU üyelerince 9 Haziran 2004'te düzenlenen bombalı saldırıda yaralananların avukatı Adnan Menderes Erdal, yaptığı açıklamada, NSU terör hücresinin 4 Kasım 2011’de ortaya çıkarılmasının ardından Başbakan Angela Merkel’in her şeyin açıklığa kavuşacağı sözünü verdiğini ancak bugüne kadar bu sözün yerine getirilmediğini söyledi. NSU davasının 1,5 yıldır devam ettiğini ancak 20002007 yıllarında işlenmiş cinayetlerin arka planının aydınlatılamadığını kaydeden Erdal, “NSU cinayetlerinin aydınlatılmasında bugüne kadar ilerleme olmadı, bundan sonra da olacağını pek tahmin etmiyorum” ifadelerini kullandı. Yalnızca 2 tutuklu sanığın yargılandığı NSU davasında zanlıların savcının talep ettiği şekilde ceza alacağını tahmin ettiğini ancak terör örgütünün ve cinayetlerin tüm boyutlarıyla aydınlatılabileceğini düşünmediğini belirten Avukat Erdal, "Almanya devletinin bazı kurumları NSU cinayetlerinin aydınlanmasını istemiyor. Mesela Anayasayı Koruma Teşkilatı istemiyor. Başbakan Merkel’in verdiği sözün sonunda bir boş laf olarak kalacağını düşünüyorum".

Hollanda'da futbolcuların fotoğrafına ırkçı yorumlar tepki çekti

Hollanda A Milli Futbol Takımı'nın bazı oyuncularının, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2016) elemelerinde, Letonya’yı dün 6-0 yendikleri maçtan önce çektikleri bir fotoğrafa sosyal paylaşım sitesinde yapılan ırkçı yorumlar tepkilere neden oldu. Memphis Depay, Leroy Fer, Luciano Narsingh, Karim Rekik, Jetro Willems, Quincy Promes, Georginio Wijnaldum, Gregory van der Wiel ve Kenneth Vermeer’in yer aldığı fotoğraf karesine internet ortamında yapılan yorumlara, futbolcular kadar siyasetçiler de sert tepki gösterdi. Hollanda Kraliyet Futbol Federasyonu (KNVB) da yaptığı açıklamada, savcılığın harekete geçmesini umduklarını dile getirdi. Yorumların çirkin olduğuna değinilen açıklamada, savcılığın ihtiyaç duyması halinde, kendileri ve futbolcuların bu konuda bilgi verebileceği kaydedildi.

Rotterdam Başkonsolosluğu'ndaki 29 Ekim kutlamaları çoşkulu geçti

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Rotterdam Başkonsolosluğu tarafından verilen resepsiyonla kutlandı. Başkonsolos Togan Oral ve eşi Gül Oral’ın ev sahipliğinde Rotterdam’daki Wereld

Museum’da düzenlenen resepsiyona, Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan’ın yanı sıra aralarında Milletvekili Tunahan Kuzu’nun da olduğu Türk ve Hollanda toplumundan seçkin davetli

topluluğu katıldı. Cumhuriyet’in ilanının yıl dönümünü yurt dışında kutlamanın ayrı bir önemi olduğuna işaret eden Başkonsolos Oral, bu kutlamaların kendilerini gururlandırdığını söyledi. Hollanda’da şimdiye kadar 4 kez Cumhuriyet Bayramı kutlaması yaşadığını hatırlatan Oral, şöyle konuştu: “Yavaş yavaş görev süremin sonuna yaklaşıyorum, o yüzden içime bir hüzün de çökmüyor değil ama gerek milli gerek dini bayramlarımızı yurt dışında kutlamanın çok ayrı bir mutluluğu ve heyecanı var. Ben bunu doya

doya yaşadım. İnşallah buradaki Türk toplumu da aynı duyguları bizler gibi hissediyordur. Zaten kutlamaların kalabalıklığı da bunu gösteriyor. İnşallah Cumhuriyetimiz ilelebet bu heyecanla bu güçle ve bu kararlılıkla bizleri ve gelecek nesilleri çok daha müreffeh günlere götürecektir. Buna inanıyorum. Bu halk bunun en büyük garantisi bence.” Resepsiyona çok sayıda Hollandalı davetlinin katıldığını vurgulayan Oral, bu katılımın, Türk toplumuna verilen önemin bir işaret olarak değerlendirilebileceğini ifade etti.

Danimarka'da camiye ırkçı saldırı Danimarka'nın başkenti Kopenhag'daki Yunus Emre Camisi'nin duvarlarına gamalı haç çizildi. Danimarka Türk Kültür Derneği tabelası altında faaliyet gösteren Taastrup Yunus Emre Camisi'ne gece giden üç kişinin duvarlara gamalı haç çizdiği belirtildi. Cami derneği yöneticileri ve cemaatin sabah görüp bildirmeleri üzerine olay polise yansıdı. Camideki güvenlik kameraları görüntülerini inceleyen polisin üç kişiyi yakaladığı bildirildi. Dernek Başkanı Şerafettin Koçbay, cami duvarına gece vakti gamalı haç ve idam sehpası sembolü çizildiğini söyledi. Haçı silmek istediklerini ancak sigortanın zararı ödemesi için çizimin hala durduğunu ifade eden Koçbay, polisin zanlıları yakaladığını duyduklarını ve konunun kapanmasını istediklerini söyledi.


27

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

'Zwarte Piet' dayatması ırkçılığı körükledi H

ollanda'da Kasım ayında geleneksel olarak yapılan 'Sinterklaas'ın ülkeye geliş töreni geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 'Zwarte Piet (Siyahi Pete) sempatizanları ve karşıtlarını karşı karşıya getirdi. Gouda kentinde iki grup

da aynı gün protesto gösterileri düzenledi ve iki grubunun tartışmaları 90 kişinin tutuklanmasına sebep oldu. 'Zwarte Piet', 'beyaz adamın' kölesi olarak tarih kitaplarında yerini alırken ve aynı zamanda Hollanda dışında neredeyse bütün ülkelerde ırkçılık olarak tanınırken, 'Zwarte Piet' tiplemesi, Hollanda'daki ulusalcılar tarafından şiddetle destekleniyor. Ülkedeki siyahi vatandaşlar ise bu tiplemeden duydukları rahatsızlıkları dile getiriyorlar, ancak Başbakan Rutte bile bu rahatsızlığa kulak asmıyor. Birleşmiş Milletler'in de "ırkçılık" olarak nitelediği bu çağdışı gelenek ise çocukların siyahilere bakış açısını değiştiriyor. Her yıl bu geleneğin getirdiği ırkçılık ise gitgide artıyor. Tartışmalar sonucunda ülkesel çapta

Veyis Güngör, UETD Hollanda'nın son 8 yılını kitaplaştırdı Avrupa siyasi hareketi olarak on yıl önce kurulan sivil toplum kuruluşu UETD'nin kitabı yazıldı. Avrupa Türk sivil toplum tarihinde bir ilki teşkil eden kitapta Avrupa'daki Türk diasporasının on yıllık siyasi katılım mucadelesi var. Kitap, UETD Hollanda Teşkilatı'nın sekiz yıl süreyle başkanlığını yapan Veyis Güngör ve aynı dönemde genel sekreterlik görevini yapan Ahmet Suat Arı tarafından yazıldı. Türkevi Yayınları arasından çıkan kitap UETD Hollanda'nın 2005-2013 yılları arasında yapılan faaliyetlerle ilgili basın bildirisi başta olmak üzere, aynı yıllarda UETD Hollanda ile ilgili yazılan farklı köşe yazarlarının yazılarından oluşuyor. UETD hareketinin doğuşu, misyonu ve bunun Hollanda şartlarında nasıl algılandığı ve pratikte nasıl uygulandığının anlatıldığı kitap teorik açıklamalar yanısıra uygulamardan da örnekler içeriyor. Veyis Güngör kitabı, ilk olarak Başbakanlık Başdanışmanlığına Prof. Dr. Vedat Bilgin ve AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal'a ve

İ

'GELENEK VE ÇOCUK BAYRAMI' 'Zwarte Piet'in bir gelenek ve çocuk bayramı olduğunun vurgusunu yapan destekleyenler, Dünyadan gelen tepkilere kulaklarını kapatıyor. Geçtiğimiz günlerde Hollandalı bir film yapımcısı, Londra'da bir parkta 'Zwarte Piet' kılığında yürüyüp bir deney yapıyor ve insanların gösterdiği tepkinin videosunu yayınlıyor. İnsanlar Hollanda'yı böyle ırkçı bir şekilde tanımadıklarını belirtiyor ve 'Zwarte Piet' kılığındaki kişiye büyük tepki göstererek, bir an önce bunu bırakmasını

istiyor.

FUTBOLCULARA IRKÇI SÖYLEMLER Öte yandan Hollanda Milli Takımı Futbolcularından Leroy Fer'in geçtiğimiz günlerde sosyal medyada koyduğu fotoğrafa gelen yorumlar Hollanda'daki ırkçı havayı bir kez daha gözler önüne serdi. Fotoğrafta Hollanda Milli Takımı'nın siyahi oyuncuları poz verirken, sosyal medyada altına yazılan yorumlar korkutucuydu. Oyunculara 'Zwarte Piet', 'Maymun takımı' gibi ırkçı yakıştırmalar yapan kişiler, Hollanda Milli Takımı'nın diğer oyuncularını da çok

Gentle Incasso

kızdırdı. Wesley Sneijder konu hakkında: " “Böyle aptallar bizden olamaz. 2014 yılında böyle olayların yaşanması çok üzücü. Eğer böyle ırkçı mesajlar paylaşıyorsanız ortada bir sorun vardır. Çocuklarla konuştum, bunları yazanlar ufak bir grupmuş. Çok güzel kampanyalar düzenleniyor, maçtan önce bilgilendirici mesajlar okunuyor, panolardaki yazılarla ırkçılığa karşı çıkılıyor ama görülüyor ki bunların etkisi oldukça kısıtlı” ifadelerini kullandı. Önümüzdeki haftalarda 'Zwarte Piet' meselesinin Hollanda'nın başını çok ağrıtacağa benziyor.

1999 dan beri

1999' dan beri hizmetinizdeyiz

national and international debt collection payment solutions National and international debt collection& & payment solutions Ak Parti Dışişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay'a takdim etti.

İstanbul'a gelen turist sayısı 10 milyonu aştı

stanbul'a yılın ilk 10 ayında gelen yabancı turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artarak 10 milyon 142 bin 888 oldu. İstanbul'u Ocak-Ekim döneminde 10 milyon 142 bin 888 turist ziyaret etti. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre, İstanbul'a gelen yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 13 arttı, ekim ayında gelişler geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,4 artış

'Zwarte Piet' tiplemesinde bazı değişiklikler de baş gösterdi. Geleneksel Zwarte Piet'in yanı sıra, daha az siyahi olan veya palyaço tipinde olan yeni 'Piet'tiplemeleri ilk defa bu yıl boy gösterdi.

Gentle Incasso, hem şirketten şirkete, hem de şirketten kişiye tahsilat yapan, para tahsil piyasasında uzman bir icra bürosudur. Alacaklı ve borçlu arasında iki tarafı tatmin eden bir sonuç almak için deneyimlidir. Biz, birçok icra bürolarından farklı olarak ‘no-cure-no-pay’ esasına göre çalışmıyoruz. Dosya masrafı olarak az bir meblağ ödeyerek, alacağınızın itinalı bir şekilde incelenmesi garantisini alırsınız. Alacağınızın, ‘sulh yoluyla alınamaz’ haberiyle sizi hayal kırıklığına uğratmayız. Mahkemeye giden bu uzun ve genellikle pahalı yolu, en medeni ölçüler içinde ve mantık çerçevesinde önlemek bizim işimizdir.

İşletmeci olarak paranızı tahsil etmek için ne kadar uzun beklediğinizi biliyoruz. Özellikle ekonomik sıkıntının yaşandığı bu dönemde, borçluların büyük bir kısmı, ödeme süresini uzatıyor ve daha da kötüsü iptal yoluna bile gidiyor. Bu da işletmeci olarak hiç istemediğiniz bir durumdur. Bu konuda sizden de, yapılan anlaşmaları yerine getirmeniz beklenmektedir. gösterdi. Geçen yılın ilk 10 ayına göre ise havayolu ile geliş yüzde 15 yükselirken, denizyolu ile geliş yüzde 13 azaldı. Kenti, ocak-ekim döneminde ziyaret eden 10 milyon 142 bin 888 turistin 404 bin 100'ünü Karaköy Limanı'na gelen yabancı ziyaretçiler oluşturdu. Havayolu ile gelenlerin yüzde 19'u Sabiha Gökçen Havalimanı'nı kullandı. Almanlar yine ilk sırada Yılın ilk 10 ayında, şehre ge-

lenler arasında yüzde 10,3 ile Almanlar ilk sırayı aldı. Almanları, yüzde 5 ile Ruslar, yüzde 4,9 ile İranlılar, yüzde 4,6 ile Amerikalılar, yüzde 4,3 ile İngilizler, yüzde 4,2 ile Fransızlar, yüzde 3,9 ile İtalyanlar, yüzde 3 ile Iraklılar, yüzde 2,9 ile Suudi Arabistanlılar, yüzde 2,5 ile Hollandalılar, yüzde 2,1 ile Libyalılar, yüzde 2,1 ile Ukraynalılar, yüzde 2 ile İspanyollar, yüzde 2 ile Azerbaycanlılar ve yüzde 1,9 ile Suriyeliler izledi.

Hizmetlerimizden faydalanmak için ilginizi çektiğimizi umuyoruz. İlgi duyarsanız veya hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, bizimle temasa geçiniz.

Gentle Incasso Tel: 075 - 771 46 36 Fax: 075 - 635 70 49

info@gentleincasso.nl www.gentleincasso.nl


HABER

28

BULMACA KASIM / NOVEMBER 2014

BULMACA USTALARI İŞ BAŞINA!

Hazırlayan: Abdurrahman Gündüz

Bir hayvan

Gerçeği açıklama

Deoksiribönükleik asit

Bir halk şairi

Litre

Tuhaf

Müsiad Hollanda Başkan Yardımcısı

Bir balık türü

Bir nota

Kol

Kabın ağırlığı En üst devlet otoritesi

Ayak

Müsiad Hollanda Başkan Yardımcısı

Buğu

Eski yere dönüş, gericilik

Hollanda'daki işadamımız

Mısır tanrısı

Tutacak sap

Tren yolu

Bir motosiklet markası

Koşul eki

Mısır tanrısı

Utangaç

Tok olmayan

Kaçak

Sanatçı hazırlama bölümü

Fakat, lakin

Beyaz

Ağzı enli kılıç

Başın üzerindeki

Akla uygun Koruyan

Simge Olanak Balcı kardeşlerin işyeri

Şaşma ünlemi

Sıvı Kırmızı Önce karşıtı Dost, sevgili Dilsiz Aktinyum imi Bir sayı

Ilgaz'ın bir şarkısı: Sarıp...

Balcı Kardeşlerin şirketi

Sıcaklık

Favori

Olanak

Aralık bırakma

Avrupa Ekonomi Topluluğu

Saldırtma emri

... Abacı Bir haber ajansı

Uydumuz

Zarların çift iki gelmesi Mersin ilçesi

Altının imi

Sınırlı, kısıtlı

Uluslararası Futbol Federasyonu

Uydumuz

Fazıl'ın ünsüzleri Koşul eki Tavla gereci Kürtçe kuş yuvası

Neon imi

Kamyon ve otobüs markası

... El Roman

Alçak, mert olmayan

Çok olmayan

Hollanda'daki İşadamımız


29

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

Hollanda'nın ilk Türk sponsorlu maratonu

COLOFON

HABER Adres: Laan op Zuid 915-B 3072 DB Rotterdam Nederland Hoofdredacteur (Genel Yayın Yönetmeni) ibrahim .karaman@haber.nl

Hayalindeki abiye ya da gelinliği bulamadın mı? Üzülme! Royal Modehuis'ın 400 m2'lik geniş mağazasında hayallerinin kıyafetini bulabilirsin...

abiye, , k li n li Ge netlik, n ü s , k lı damat ı ve farklı i bindall kıyafet ın r la m elin orta yal'e g o R in iç

ROYAL MODE HUIS Groene Hilledijk 221A 3073 AG Rotterdam Tel: 010-848 95 00 www.royalmodehuis.nl

GÜZELLİK ÖZEN İSTER

Keskin Consult şirketinin sahibi Amersfoort'lu Hayri Keskin, 30 Kasım 2014 tarihinde düzenlenecek olan Vlasakkerloop maratonunun bir koşusu olan yarım maratona sponsor oluyor. Bu yıl içerisinde düzenlenen 2014 Amersfoort Maratonu'na da sponsorluk yaptığı belirtilen Hayri Keskin, Vlasakkerloop'un yarım maratonluk bölümüne aynı zaman da isim sponsorluğunu üstlendi. Bu bölüm ise 'Keskin Halve Maraton' olarak gerçekleştirilecek. Vlasakkerloop koşusunda, 'Keskin Halve Maraton' koşusunun yan sıra, 10 mil, 10 ve 5 kilometre, ve 1,2 ve 3 kilometre gençler koşusu var. Vlasakkerloop koşusunun organizatörleri, bu yıl sponsorların aynı zaman da Stichting leergeld Amersfoort'u desteklemiş olacağını belirtti. Amersfoort şehrinde 3500 civarı çocuğun fakirlik sınırının altında yaşadığı belirtili-

yor. Yapılacak bu yardımlarla çocuklara çeşitli imkanların tanınacağını belirten organizatörler, Keskin Consult'e bu sponsorluktan dolayı ayrıca teşekkür etti. Hayri Keskin yaptığı açıklamada: "Her yıl Amersfoort'da düzenlenen çeşitli maratonlara katılıyoruz. Bu yüzden böyle bir fırsatı kaçırmak istemedik. Maratonun yanı sıra Amersfoort'lu ihtiyaç sahibi çocuklara bir yardımımız dokunsun istedik. 30 Kasım'da yapıalcak olan maratonu sporseverleri bekliyoruz" dedi. Amersfoort'ta belediye meclis üyesi ve aynı zaman da belediyenin spor portföyünü yürüten Hayri Keskin'in ağabeyi Harun Keskin ise kardeşine destek amaçlı maratona katılacağını belirtti ve aynı zaman da "Kardeşim Hayri'ye destek olmak için sponsor kontratı imzalaması esnasında da yanında bulundum" ifadelerini kullandı.

Redactie: (Yayın Kurulu) Mehmet Güzelyurt Rabia Karaman Rasim Gencer Özlem Hasip Şenay Tosun Art Direction & Fotografie: M. Fatih Karaman fatih@haber.nl Advertenties: Office: 010-290 09 00 Nur Öztürk / nur@haber.nl 0641-22 68 79 Interviews & Correspondenten: Zeynel Abidin Kılıç Özlem Hasip Merve Karaman Ayşe Özkaya Keziban Karaçor Repr. Amsterdam Fatih Uluçay Repr. Eindhoven Ali Yücel Repr. Limburg Göksel Soyugüzel Repr. İstanbul Dr. Hüseyin Keleş Abonnementen: abone@haber.nl e-mail & website: info@haber.nl www.haber.nl

EFSANE Düğün Salonu

1000+

kişilik e kapasit

! I D L I Ç A

Her türlü düğün, nişan, sünnet ve özel günlerinizde size hizmet sunmaktan mutluluk duyarız. En güzel günlerinizi gelin birlikte planlayalım. Konuklarınız ve sizin için unutulmaz saatler hazırlayalım. 1000+ kişilik kapasite.

BREDA

DEN BOSCH TILBURG

EFSANE Düğün salonu

EINDHOVEN

ANTWERPEN

Bredebaan 4, Wuustwezel / BELÇİKA (Hollanda sınırına 300 metre)

İrtibat: Adem Ozan: 0641 - 36 68 01 Metin Doğaner: 0610 - 30 11 00 Osman Sungur: 0681 - 46 90 75


HABER

Roermond Camii yardım kampanyası başlatarak muhtaç sahiplerine göndermek için gelen bağışları gerekli yerlere ulaştırdığını bildirdi.

Tülay Demir Oktay geçtiğimiz günlerde Hollanda'da sevdiği dostlarıyla yemekte biraraya geldi. Üniversite öğrencisi Rümeysa Akgül ve gazetemiz PR müdürü Nur Hanım'la beraber sayımızın değerlendirmesini yaptı.

Sanatçı Semih Arıkan Türk Sanat Müziğini sevenlerle ve De Olijventuin Restoran mekan sahibi Mustafa Cingöz'le beraber sohbet esnasında.

Meram'ın tanınmış ustalarından Cemal Şimşek'in tesbih koleksiyonunu biliyorduk. Motosiklet merakı da yenilerde sosyal medyada ortaya çıktı.

30

KASIM / NOVEMBER 2014

Ada Groep yöneticilerinden Mehmet Mutlu, Arnhem ve Nijmegen'den gelen çeşitli STK'ların temsilcileri ile düzenlenen proğramda hatıra fotoğrafı çektirdi.

Kasım ayında son yıllarda gitgide popüler olan 'Movember' kampanyasına Corendon'dan Atacan Uslu da katılmış. Kasım ayında prostat kanseri ve diğer erkeklere özgü hastalıklara ilgi çekmek için bıyık bırakıyor erkekler. Atacan Uslu da hem bu kampanyaya ilgi çekmek için hem de bıyığın tekrar moda olması için bu kampanya katılmış.

Kasım Akdemir Deventer'da 2014 yılının hacılarına güzel bir hoş geldiniz programı düzenledi.

Konyalı Restoranı yıllardır işleten Levent Akçay ve Göreme Ayran sahibi Mehmet Demirel, yemeklerini beklerken HABER Gazetesi'ni inceliyorlar.

Onur Akın'ın Hollanda ziyareti esnasında gazeteci Ergun Kula kendisiyle bir hatıra fotoğrafı çektirdi. Asi ve Mavi'ye uygun olarak ikisi de mavilere büründüler.

Zehra Altınsoy, Orhan Gencebay ile Utrecht'li aktörlerimizden Serkan hatıra fotoğrafı çektirdi. Kahvaltı sofrası Sert, sokaklara ilginç bir saç traşı ise enfes görünüyor. ile çıktı. Yeni bir film projesi mi sorusu akıllara geldi hemen.

Avukat Sevim Kara'da artık işlerini Rotterdam'da yürütecek. Facebook üzerinden yaptığı açıklamada "1 Aralık 2014'den itibaren avukatlık mesleğimi yeni ofisimizden sürdüreceğim. Ofisimizin yeni adresi: Westblaak 5 F, 3312 KC ROTTERDAM Merkez, yani T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu'na komşu olacağız :-))" ifadelerini kullandı.

Serdar Çiçek, Muzaffer Çetin ve Hasan Eker, İzah Zorg'un yeni binasının açılış töreninde Durak Altıok'a destek amaçlı hazır bulundular.


31

HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

Hollandalı Türkler Vizyonunu Arıyor..!

Geçen sayımızdaki BİR VİZYON ARANIYOR manşetimiz Almelo'daki okurumuz Nejat Sucu'ya ilham vermiş olmalı ki; oturup bu konuda bir makale yazıp bize göndermiş. Olduğu gibi yayınlıyoruz sütunlarımızda.

Rotterdam Başkonsolosluğu'nda 10 Kasım sabahı Gazi Mustafa Kemal Atatürk için saygı duruşu düzenlendi.

Arnhem Ayasofya Cemiyeti'nde yapılacak olan büyük tamirat için anlaşma imzalandı. Yapılan açıklamada mescidi imar etmek için halktan yardım beklendiği belirtildi. "Yardımlarınızı: NL73SNSB0928025102 banka numarasına gönderebilirsiniz.

Verenigd Arnhem Partisinin kuruluşunda tanışan, Mustafa Koyuncu'nun oğlu Koray Koyuncu ve Ümmü Gülsüm Alkan, Arnhem'de düzenlenen 50. Yıl proğramında nişan yüzüğü taktılar. Deventer Başkonsolosu Zafer Ateş, genç çiftin yüzüklerini taktı. Gençlerin mutlulukları yüzlerinden okunuyordu.

Arnhem HDV Türkiyem Camii Başkanı Veysel Eroğlu ve TOVER Başkanı Durmuş Doğan Arnhem'de düzenlenen Göçün 50. Yılı Proğramı'nda bir araya geldi. Heybetlice poz verdiler.

Motivaction'ın araştırmasının gerçeği yansıtmadığını düşünen ve sonrasındaki bulguları kabul etmeyen genç Türk politikacıları bir bildiri yayınlayarak protestolarını dile getirdiler. Bildirilerini sorumlu Bakan Asscher'a kadar ulaştıran bu genç politikacıların bize ulaşan listesi. (http://www.petities24.com/tegenreactie_turks-nederlandse_jongeren kampanyasına katılımınızı bekliyorlar)

Asli Bolat, Fractievoorzitter Pvda Uden. Ülkü Ögüt, Raadslid Hart voor Veghel. Selami Coskun, Raadslid Pvda Roermond. Osman Bosuguy Münire Manisa, Raadslid Pvda Amsterdam Nieuw-West. Deze brief is mede ondertekend door: M. Baylan, d66 Zaanstad Orkun Baytemir, Raadslid Pvda Tilburg Canan Uyar, Raadslid PvdA Amsterdam Güliz Tomruk Kisi, Kandidaat Europees Parlement GL Eylem Koseoglu, PvdA Zaanstad Songul Mutluer, PvdA Zaanstad Bahar Palabiyik, Raadslid D66 Zaanstad Oktay Ünlü, Lid geb.com. Crooswijk PvdA Rotterdam Merve Karaman, Raadslid CDA Venlo Serkan Özkan, Raadslid Emmen Murat Ciftci, PvdA Maassluis Ozan Turkdogan, publicist

Gökhan Çoban, Raadslid D66 Veenendaal Mehmet Kavsitli, Raadslid PvdA Middelburg Osman Cifci, Kandidaat raadslid PvdA ‘s-Hertogenbosch Ihsan Tunc, PvdA Brummen Kerem Gencer, Pvda Huizen Esli Demirel, PvdA Amsterdam Nieuw-West Kamelya Erturk, CDA Venray Adnan Tekin, Statenlid Noord Holland Kursat Bal, Raadslid Verenigd Arnhem Hüseyin Simsek, Raadslid Gemeente Belangen Heusden Dilek Odabasi Seker, Raadslid GroenLinks Waalwijk Armagan Babaoglu, Raadslid VVD Zaanstad Fatih Elbay, Geb.com D66 Feijenoord Güven Erkaslan Yavuz Cinek Fotoğraflarınızı

gönderin yayınlayalım

Holllanda aylık olarak yayın yapan `Haber Gazetesi ´ nde okuyorum . " Bir vizyon arananıyor ", Bana biraz ilginç geldi. En azından okumamı, düşünmememi ve bu konuda kendi düşücemi yazmama sebeb oldu. Türk Toplumunun 50 Yıllık Vizyonu ? Bügün, sahip olunanlar, Hollanda´da toplumunda sahip olunan hak ve mevkiler geçmiş yıllarda Türk toplumunun vermiş olduğu eşit haklar ve kaliteli bir yaşam mücadelesine borçluyuz. Almelo Twente Tekstil fabrikalarında daha iyi çalışma şartları ve daha bir iyi kazanç için mücadele veren Türk tekstil işçilerinin kaliteli yaşam, çocuklarına iyi bir eğitim, sağlıklı bir konut ve iş güvencesi misyon ve vizyonları bügünkü Türk toplumunda daha güçlü ve daha toplumsal idi. Bu güzel insanları saygı ve hürmetle anıyoruz.Bu insanlar, Almelo´da kendi İslami vecibelerini yerine getirebilmeleri için Hollandalı´lar ile birlikte 1972 yılında ilk minareli Türk caminin yapım çalışmalarına başlayabilmişti. Son 20 yılda Yeni Hollanda, Türkiye ve dünya konjonktüründe yeni vizyonlar belirlemek ve geliştirme o kadar kolay olmadı ve olmayacakta. Hollanda ´da yaşayan 450 bin Türk´ün aynı misyon ve vizyona sahip olması da olanaklıda değildir. Türk toplumu çok kültürlü, yaşam biçimli, tercihli, inaçlı ve tercihli olduğu için tek bir misyon ve vizyondan bahsetmet havanda su dövmeye benzer. Tek tip, düşünce, inanç ve kültürel ve yaşam değerlerlerine sahip olan toplumlar genelde üretken olmadığı gibi, çevremde benim gibi düşünen yüzlerce insanın olması ne kadar sevimsiz olurdu.. Asimile Olan Türkler Avrupa´da yaşayan tek bir Türk toplumu görmek mümkün değildir. Türk toplumu kendi doğal dinamikleri ile asimile olmakta ve aynı zamanda Türk

kimliğini korumaktadır. Bellidirki, uyum, asimile, akültürasyon, çok dillilik, çok kültürlülük, inanç ve bireysel yaşam hür iradesini Orta Asya Bozkırlarından getiren Türk toplumu Hollanda´da kendi geleceğini kurma mücadelesini geçmişte verdiği gibi gelecekte de kendisine başkalarının kopyası olamadan verecektir. Zor Günler ve Yılgınlık Türk toplumuna zor günlerde gereksinimi olan aydın, eğitimli ve uzman insanların çil yavrusu gibi dağıldıklarını, kolay yaşamı ve Türkiye ´de yaşamayı seçtiklerini görüyoruz. Türk aydın potansiyeli Hollanda´da sayısı ile bir önemi yoktur ançak kalitesi ve ne ürettiği ile önemlidir. Politik Katılım ve Temsil Hollanda´da politik temsil ve katılımı hep savundum ve kendim aktif olarak yer aldım ve almaktayım. Kasım 2013 ´de yapılan bir şeçimle ´ Waterschap Vechtstromen Devlet Su İdaresi´ su sistemleri komisyon üyeliğine şeçildim.50 yılda kendi su bölgemizde ilk olarak temsil hakkına sahip olma yetkisini veren Türk şeçmenidir. Politik katılım ve tercihlerimizde Türk toplumu Türk kökenli adaya neden oy vermesi gerektiği konusunda ikna olmakta zorluk çekmekte. Neden ve bayan Süslü Püskül ´e oy vermeliyim ?. Bana, Türk toplumuna ve Hollanda ´ya kattığı artı değer ( toegevoegde meerwaarde ) nedir ?. Bizleri temsil edenler, halk temsilcilerimiz gerekli olduklarında yanımızda mı ? Acı ama gerçek, Türk toplumunda politikaya ilgizilik ve şeçmenlerin şeçimlere katılımı gelecekte çokta yüksek oranda olmayacak. Yaşam sahip olduklarımızla güzel, mutlu, tatmin olmak ve daha güzeli için çalışmak ve mücadele etmektir. Daha güzel ve güneşli günleri görme umuduyla hoşçakalın. Saygılarımla. Nejat SUCU Almelo, 2 Kasım 2014

HABER Gazetesİ'ne Abone olmak İstİyorum Adresinize gelsin, evinizde ya da işyerinizde rahat okuyun. Çocuklarınız okusun, sevdikleriniz okusun... Duyarsız kalmayın, çevrenizden haberiniz olsun... Adı - Soyadı / (Naam):

Posta Adresi / (Adres):

12 sayılık abone bedeli olan 35,- EURO’nun 1 defaya mahsus olmak üzere altta yazılı olan banka hesabımdan çekilmesine onay verdiğimi beyan ederim. Ondergetekende verleent hierbij tot wederopzegging machtiging aan: HABER om een bedrag af te schrijven van 35,- EURO eenmalig. indien u het niet eens bent met de afschrijving, kunt u binnen 30 dagen uw bank om terugboeking verzoeken.

Banka no / (Rek.nr.):

Tarih / (Datum): Posta Kodu ve şehir / (Postcode & Woonplaats ): İmza / (Handtekening): E-posta / (E-mail): of telefoon:

Yandaki bilgileri eksiksiz doldurup aşağıdaki e-mail ya da posta adresimize verilerinizi ulaştırdığınızda aboneliğiniz başlatılacaktır. İnternet sitemiz üzerinden de abone olabilirsiniz. www.haber.nl

Posta adresi: HABER Laan op Zuid 915-b 3072 DB Rotterdam abone@haber.nl Tel: 010 -2 900 900


HABER

KASIM / NOVEMBER 2014

Seçilmesini istediğiniz adayların bilgilerini www.50turk.com websitesine girebilirsiniz.

HOLLANDA'DAKi

Resmi kapsamda, 1964’te başlayan Hollanda serüvenimiz bu yıl 50. Yılına ulaştı. Türklerin Hollanda’ya gelişinin 50. Yılı onuruna EKOL Vakfı ve HABER Gazetesi, Hollanda’da tamamladığımız 50 Yılın En Etkili Türk'ünü seçerek, tarihe izdüşecek yeni bir hizmete imza atmaya hazırlanıyor. İ�ki kültür arasında köprü kuran insanlarımız kim? Hollanda-Türk toplumunun gelişmesine katma değerde bulunacak bir proje.

Bu liste tarih yazacak.

Seçimler ve sonuçlar 2015'te

Jüri üyeleri haftalık 'da Hollanda Etkili toplantılarINa n E , ın ıl Y 50 ü 50 Türk'ünz DEVAM EDİYOR u r o iy ç e s

Hollanda'daki En Etkili 50 Türk'ü seçmek için her hafta biraraya gelen Jüri Ü� yeleri, seçim kriterlerini ve şartnameyi oluşturmak maksadıyla büyük bir titizlikle çalışıyor. Duyurulduğu ilk günden beri Hollanda'da olağanüstü ilgi gören proje, Türkiye'nin de ilgisini çekti. Gelecek sayılarımızda jürinin çalışmalarını daha ayrıntılı bir şekilde yayınlayacağız. Bazı ayrıntılar çok daha ilginizi çekecek. İ�zlemeye devam edin.

TARİHE İZDÜŞÜM

HERKES ADAY GÖSTEREBİLİR

Hollanda’nın geçmiş 50 yılının, gelmiş geçmiş en etkili 50 Türk insanını seçerek, toplumda rol model olan insanların tanıtılmasına, geleceğe aktarılmasına dair bir çalışma yapıyoruz. En Etkili 50 Türk listesine topluma çeşitli alanlarda hizmette bulunmuş; iyilikleriyle, fikir ve projeleriyle, çalışmalarıyla ve bu çalışmalardan elde ettiği faydalı sonuçları görünen, bilinen Türk insanları girecek. Bu liste çok konuşulacak.

Listenin oluşması için STK’lar kendi içlerinde önemli hizmetlerde bulunmuş insanlarımızı önerebilecekler. Her vatandaşımız, kendilerini temsil ettiğini düşündüğü veya toplumun gelişmesine katkıda bulunduğuna inandıkları kişileri teklif edebilecekler. Adaylık başvuruları 15 Şubat 2015 tarihine kadar yapılabilecek. Listenin kriterlere göre oluşması için farklı birikim ve çevrelerden 9 kişilik bir jüri heyeti oluşturuldu.

SİZE YENİ KAPILAR AÇIYORUZ

Hesap kitap çok önemli. 2015'e temiz bir başlangıç yapmaya şimdiden hazırlanın ve muhasebenizi uzmanına ve güvenilir ellere teslim edin. Şimdi muhasebecinizi değiştirmenin tam zamanı!

2015'e şimdiden hazırlık yapın!

Girişimci olarak, sorularınıza en doğru cevapları alacağınız bir yere gelmek istiyorsunuz. Bunun bilincinde olan ADA GROEP, "tek duraklık işyeri" prensibiyle, siz girişimcilere hizmet sunmaktadır. Birlikte, en kısa sürede çözümler üretebiliriz. ADA GROEP girişimcilerimize, sabit fiyat garantisi ile standart hizmet paketleri sunan, size en yakın ve en fonksiyonel danışmanlık noktanızdır.

Online (uzaktan) muhasebe işlemleri Vergilendirme ve vergi mevzuatı Personel muhasebesi Mali Müşavirlik Danışmanlık

ADA AMSTERDAM t.t. Vasumweg 18 1033 SC AMSTERDAM T: +31 (0) 20-6946600 F: +31 (0) 20-6941800

ADA DEN HAAG Televisiestraat 318 2525 LV Den Haag T: +31 (0) 70-4274357 F: +31 (0) 70-3638097

ADA ARNHEM Broekstraat 32 6826 PZ ARNHEM T: +31 (0) 26-3895377 F: +31 (0) 26-4437152

ADA NIJMEGEN Kerkenbos 1234 6546 BE NIJMEGEN T: +31 (0) 24-8 100 100 F: +31 (0) 24 66 374 66

Daha fazla bilgi almak için www.adagroep.nl adresinden websitemizi ziyaret edebilirsiniz.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.