HABER Gazetesi - Kasim / November 2015 - Nr 57

Page 1

gula ve Birini uymül et, taham den diğerin ! kaçın

SELÇUK ÖZTÜRK IRKÇIYI IKTIRDI 9'da

Herkes kendi düşüncesinin tek doğru düşünce olduğuna inanır ve dolayısıyla kendilerinden farklı düşünenlerin de yanlış yolda olduğundan emindir. Hal böyle olunca da karşılıklı ‘hain’ suçlamaları en sıradan tavırlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Farklılıklarla yaşamayı öğrenmek, eleştirmek ve eleştirilebilmek. Tahammül kabiliyetimizi geliştirmemiz, ayrı düşünmemize rağmen birlikte yaşamayı ve çalışmayı başarabilmemiz gerekir. Eleştirme bizleri geliştirir, kutuplaşma ise alabildiğine frenler. 6, 8, 10, ve 13'te

HABER KASIM / NOVEMBER 2015

Yıl/Jaar : 6

ISSN:1879-9981

www.haber.nl

Sayı/Nr:

İYI GAZETESI N E N I N ’ A HOLLAND

57

ŞERİF AKTÜRK

Ben ülkemin.... ve ülke insanımın sevdalısıyım

SİNKAF'LI SÖZLER EKİBİ BÖLDÜ 11'de

SOHBET ETMEK VE STRES ATMAK İÇİN SUCUK GÜNÜ 28'de

BULMACA FIKRA EĞLENCE 20 ve 21'de

16 ve 17'de

r Pozitiflikle i s e ülk Hollanda ! ARANIYOR

TÜRKIYE’NIN AB ÜYELIĞI KOLAYLAŞTIRILMAYACAK

Hollanda'dan EnstantenelerÇalışmalar bitmez İBRAHIM KARAMAN

Başbakan Rutte'den Türkiye'ye AB çıkışı 5'te

Hollanda'ya kaybettirenler: Irkçılığın yükselmesi, ayrımcılık, İslamofobi, hakim kültür psikolojisi, engellerin üretilmesi, zorlukların çoğaltılması. ÖZGÜRLÜK SIRF SÖYLEM DEĞİL Hollanda'nın eskiden beri övündüğü özgürlükçü söylemi inandırıcılığını yitiriyor. Özgürlük ve farklılıklar sadece bir söylemden ibaret olmamalı. Bu ülkeyi kalkındırmak hepimizin görevi. 4, 6, 10, 12 ve 14'te

İNSAN VE ÇÖZÜMLER Üzerinde yaşadığımız müddetçe Hollanda bizim. Ya farklılıklarla yaşamayı öğrenerek toplum hayatına zenginlik katacağız, ya da sadece kendi doğrularımızı kabul ederek, insana ve çözümlere uzak duracağız.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesinin kolaylaştırılmaması gerektiğini söyledi. Avrupa ülkeleri, mülteci sorununa Türkiye’nin bir çözüm getirmesini isterken, Türkiye’nin AB üyeliği tekrar gündeme gelmiş, Almanya bu konuda ‘Türkiye’ye kolaylık gösterilebilir’ ifadesini kullanmıştı.

Timmermans AB’yi kurtarmak için Türkiye’nin üye olmasını istiyor 5'te

4'te

Hollanda'nın 'Dünya imajı' 1972'de zedelenmişti İLHAN KARAÇAY

6'da

‘Hain’ ilan etmek ve demokrasi AHMET SUAT ARI

8'de

Farklılıklarla yaşamayı öğrenmek

27'de

VEYİS GÜNGÖR

10'da

İki tutam akıllı Wilders'la Hollanda imajı

METİN YAZAREL

12'de

Bazen “Kral’ın çıplak” olduğunu birileri söylemeli…

Doğal Lezzet

ZEYNEL ABİDİN KILIÇ

HOTIAD’TAN 4 KATEGORIDE ÖDÜL Sayfa 7'de

13'te

Başkalaştırmanın diyeti

EMİN ATEŞ

14'te


HABER

2

KASIM / NOVEMBER 2015

Kayserililer Rotterdam'da toplandı

1. Hollanda Kayserililer Vakfı Sosyal ve Dayanışma Gecesi, yoğun bir katılımla Rotterdam’da gerçekleştirildi. De Schalmei Salonu’nda gerçekleşen geceye Rotterdam Başkonsolos Yardımcısı Ulvi Darendeli, Kayseri Hacılar Belediye Başkanı Doğan Ekici, Kayseri Bünyan Belediye Başkanı Şinasi Gülcüoğlu, Hollanda Denk Partisi Milletvekili Tunahan Kuzu, Kayseri Valiliği Protokol Müdürü Fatih Çağan, politikacılar, işadamları, STK temsilcileri ile vatandaşla-

rımız katıldı. Yaklaşık 750 kişinin katıldığı gece saygı duruşu, istiklal marşı ve Kuran tilaveti ile başladı.

HEMŞERİLERİMİZDEN VAKFIMIZA ÜYE OLMALARINI İSTİYORUZ Hollanda Kayserililer Vakıf Başkanı Mevlüt Gürcü, “Hollanda merkezli kurmuş olduğumuz vakfımız, geçtiğimiz 3 Nisan tarihinde kuruldu. Bu vakfı kurmaktaki amacımız, birlik ve beraberlik içinde kaynaşmayı sağlamak, Hollanda’daki hemşerilerimizle irtibat halinde olmaktır. Bu gibi programlar aracılığıyla, Hollanda’daki bize ulaşamayan hemşerilerimizin internet sitemiz vasıtasıyla ulaşmalarını rica ediyor ve hemşerilerimizin vakfımıza üye olmalarını arzu ediyoruz.” şeklinde konuştu.

ELÇİLERİSİNİZ Rotterdam Başkonsolos Yardımcısı Ulvi Darendeli, “Lahey’deki Türk Müzesi’nde 40 bin civarında Kayseri’den gelen vatandaşımızın olduğu belirtilmiş. Elbette hemşerilerimize sahip çıkmamız lazım ancak burada esas olan aşırı biçimde hemşericilik yapmamaktır. Çünkü zaten Hollanda’da 450 bin vatandaşımız yaşıyor, güzel bir temsile sahibiz burada. Hangi ilden hangi siyasi görüşten olursak olalım birbirimizle diyaloğumuzu en iyi seviyede tutalım. Ben 1 yıldır görevdeyim ve Hollanda Türk toplumunun her alanda başarılı olduğunu müşahede ettim. Sadece biz Dışişleri mensupları

değil, sizler de birer kültür elçilerisiniz” dedi.

ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ YAPMAMIZ LAZIM Denk Partisi Milletvekili Tunahan Kuzu, “İçinde yaşadığımız ülke, malesef 1963-70′lerde buraya gelen dedelerimizin ülkesi olmaktan çıkmakta. Hollanda ülkesi her zaman toleransıyla bilinen bir ülkeydi. Geçtiğimiz 10 -15 yıl içerisinde Hollanda’da bir çok şey değişti. Bakıyoruz şuanda Hollanda’da yabancı düşmanı olan bir parti anketlerde birinci olarak çıkıyor. Biz toplum olarak bu değişimi düzeltmek için elimizden geleni yapmalıyız. Kayseri’yi Karaman’ı sevdiğimiz kadar,

SİZLER DE BİRER KÜLTÜR

içinde bulunduğumuz ülkeyi de sevmemiz lazım. Milletvekili arkadaşım -yoldaşım Selçuk Öztürk ile Denk Partisini kurduk ve çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. 2017 Mart ayında Hollanda’da genel seçimler var. Üzerimize düşen vazifeyi yerine getireceğimizden kuşkum yoktur. Mücadelemize siyasetle devam edeceğiz, desteğinizi bekliyoruz. Toplumdaki yerimizi almak istiyorsak üzerimize düşen görevi yapmamız lazım.” ifadelerini kullandı. Kayseri Hacılar Belediye Başkanı Doğan Ekici, “Bugün aranızda olmaktan son derece gururlu ve mutluyum. Siz değerli Kayserili hemşerilerimizin Hollanda ekonomisine ne derece katkıda bulunduğunuzu görmek bizleri sevindiriyor. Siz değerli hemşerilerimizden ricamız, memleketimizle irtibatınızı devam ettirmenizdir.” açıklamasında bulundu. Kayseri Bünyan Belediye Başkanı Şinasi Gülcüoğlu, “Bünyan kadim tarihiyle, tarih öncesi bir ilçemiz. Anadolu’da başka örneğini göremeyeceğiniz Karatay Han’ı ve Sultan Han’ı sizlerle buluşmak adına önemli ve sizleri buralara bekliyoruz.

Bu gibi programlar aracılığıyla birlik -beraberlik ve dayanışma içinde olmaya devam ediniz.” dedi. Kayseri Valiliği Protokol Müdürü Fatih Çağan, ise şunları söyledi: “53 yıl önce memleketlerinden çıkmış ve binbir zorluklarla buralara gelmiş siz değerli hemşerilerimizle burada bulunmaktan, birlik ve beraberliğinizi hissetmekten son derece mutlu oldum.” Funda Müjde (Kayseri ve 1.nesil hakkında) ve Tiyatro Regenboog (1. Nesil hakkında) oyun sergilediler. Yaklaşık 5 saat süren programa, Türkiye’den gelen sanatçı Sami Çelik birbirinden güzel türküleriyle renk katarken, Hollanda’da yaşayan ama Ozan Ömer Gadan ise HollandacaTürkçe eserler okudu. Çekilişlerin olduğu programın son bölümünde ise programa katkıda bulunanlara plaket takdim edildi, Vakıf pastası kesildi.

Camilerin güvenliği için özel indirim yapıyoruz! GÜVENLİK

SİSTEMLERİNDE

DOĞRU ADRES

Beveilig uw woning, kantoor of winkel met het beveiligingssysteem van ADACAMS

Telefon veya tabletinizle istediğiniz her an kameralarınızı izleyebilirsiniz! Hem de HD kalitesiyle.

Schiedamseweg 213 3026 AN Rotterdam

Tel: 010-462 35 69 www.adacams.nl


3

KASIM / NOVEMBER 2015

Müslüman karşıtı gösteride 20 gözaltı Hollanda’nın Utrecht kentinde, ırkçı Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketi taraftarlarının düzenlenen gös-

teride 20 kişi gözaltına alındı. Geçen ay Utrecht'in merkezinde gerçekleştirdikleri eylemleri olaylı geçen PEGİDA yanlılarına bu kez şehrin dı-

şında gösteri yapmalarına izin verildi. Hogelandsepark meydanında düzenlenen eylemde göstericilere yürüyüş izni verilmezken, polis gösteri alanında geniş güvenlik önlemleri aldı. PEGIDA taraftarları gösteri sırasında ellerinde İslam karşıtı sloganların yazılı olduğu pankartlar taşırken, mitingde yapılan konuşmalarda da göçmen ve Müslümanların sınır dışı edilmesi çağrısında bulundular. Savcılık kararı gereği suç unsuru taşıyan bazı pankartlara

izin verilmezken, PEGİDA karşıtı bir grubun gösteriye müdahale girişimi de meydanda gerginliğe neden oldu. Polis, zaman zaman tansiyonun yükseldiği gösteride yaklaşık 20 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Geçen sene Ekim ayında kurulan ve ilk gösterisini Almanya’nın Dresden kentinde düzenledikten sonra hızla diğer ülkelere de yayılan PEGIDA, Müslüman ve göçmen karşıtı ırkçı, ayrımcı görüşleriyle biliniyor.

HABER

Financial Times: Erdoğan bölerek yönetiyor ve Türkiye bedel ödüyor

İngiliz basını, 1 Kasım seçimine ilişkin analiz ve yorumlarına bugün de devam etti. Financial Times, AKP'nin tek başına iktidara gelmesini "Erdoğan bölerek yönetiyor ve Türkiye bedel ödüyor" diye yorumladı. BBC Türkçe'de yer alan habere göre, İngiliz gazetelerinde 1 Kasım seçimleriyle ilgili bazı haber ve yorumların başlıkları şöyle: Independent (Başyazı): Türkiye'deki seçimin sonuçları hem ülke hem de bölge için kötü. Independent (Yazar Patrick Cockburn) : Beğenin ya da beğenmeyin, Türkiye artık Erdoğan'ın devleti Times (Başyazı): Erdoğan seçim zaferini hem ülkesinde hem de dışarıda güven inşa etmek için kullanmalı "Erdoğan bölerek yönetiyor" Daily Telegraph (Yazar Mark Almond): Erdoğan'ın zaferi Türkiye'nin istikrarına tehdit Financial Times (Mehul Srivastava - Ankara) : Partisinin parlamentoda yeniden çoğunluğu elde etmesinden sonra Türkiye'nin kaderi hiç olmadığı kadar Erdoğan'ın elinde Financial Times (Piotr Zalewski - Şırnak) : Korku faktörü: Dindar ve muhafazakar Kürtler iktidar partisine geri döndü Finacial Times (Yazar David Gardner): Erdoğan bölerek yönetiyor ve Türkiye bedel ödüyor

UCM karar verdi: "Mavi Marmara tekrar incelensin"

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) yargıçları, Gazze’ye insani yardım malzemesi götürdüğü sırada Mavi Marmara gemisine baskın düzenleyen İsrail ile ilgili verilen soruşturmama kararının yeniden incelenmesini istedi. UCM’den yapılan açıklamada, savcıların, Komor Adaları adına açılan davada daha önce verdikleri soruşturmaya gerek olmadığı yönündeki kararlarının yerinde olmadığı ve bunun yeniden incelenmesine hükmedildiği bildirildi. Açıklamada, savcıların bu yöndeki itirazlarının Temyiz Mahkemesi tarafından reddedildiğine işaret edildi. UCM ön bürosu geçtiğimiz temmuz ayında, soruşturmama kararı alınırken suçun ağırlık derecesinin belirlenmesinde maddi hatalar yapıldığını belirterek savcılardan bu kararlarını gözden geçirmelerini istemişti. İddia makamı bu karar üzerine temyiz mahkemesine başvurmuştu. UCM savcısı Fatou Bensouda, geçen sene davayla ilgili yaptığı açıklamada ise İsrail’in, Mavi Marmara saldırısında savaş suçu işlediğinin tespit edildiğini ama bunun mahkemenin soruşturma yapması için yeterli yoğunlukta olmadığını ifade etmişti. İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı avukatları mahkemenin verdiği bu karara 29 Ocak tarihinde itirazda bulunmuştu.


HABER

4

KASIM / NOVEMBER 2015

HOLLANDA'DAN ENSTANTENELER - ÇALIŞMALAR BİTMEZ

İBRAHİM KARAMAN HOLLANDA'NIN INSAN HAKLARI HASSASIYETI 2 PANDA VE ZWARTE PIET'E TAKILINCA Hollanda Kralı Alexander son dönemde ülkeden ülkeye, proğramdan proğrama koşuyor. Bu ziyaretlerin en önemlisi, Kraliçe Maxima, Dışişleri Bakanı Koenders, Devlet Sekreterleri Van Rijn ve Dijksma ile beraberlerindeki 200 kişilik işadamı ordusuyla olandı kuşkusuz. Çin ziyareti önemliydi, çünkü Hollanda'ya ekonomik getirileri olacak bir ziyaretti. Kral ve Kraliçe'nin Çin'e gitmeden günler öncesinde Hollanda medyasında ziyaretin önemine binaen haberler çıkmaya başladı. Bu haberlerden en dikkat çekeni, Amnesty Hollanda Direktörü Eduard Nazarski'den geldi. Nazarski, Kral Alexander'ın Çin'de yapacağı konuşmasında 'Son 20 yılda insan haklarının iyice gerilediği' meselesini dile getirmesi gerektiğini savundu. Çinliler ise insan hakları meselesini hiç duymak istemiyorlar. Hatta öyle ki, 1999 yılındaki Kraliçe Beatrix'in Çin gezisinde bu konuyu duymak istemedikleri için, proğramların bazıları iptal edilmişti. (Merkel'in ziyaretinde de aynı davranış biçimini gördük. Merkel Çin ile 17 milyarlık iş hacmi anlaşmasını imzalayabildi.) Kral Alexander konuşması esnasında insan haklarından söz etti ama konuyu gayet teğet geçti. Bu da Çinlilerin çok hoşuna gitmiş olacak ki, Hollanda'ya, yıllığı 1 milyon Euro kirayla iki adet dev panda hediye ettiler. Hollanda medyası ziyaret öncesinde 'insan hakları da insan hakları!' derken, dev pandaların haberi gelir gelmez, her şey unutuldu ve günlerce Hollanda'ya gelecek olan pandalar konuşuldu. Hatta iş ziyaretinde gerçekleştirilen 500 milyon Euro'luk anlaşmaların bile önüne geçti bu heyecan. Hollanda'nın ve Hollanda medyasının insan hakları hassasiyeti ise 2 dev pandanın gelmesiyle söndü. Önümüzdeki sürece baktığımızda ise, bu 'insan hakları kavgası' biraz daha sönecek gibi. Gelecek ay 'Sinterklaas ve Zwarte Piet' tekrar Hollanda gündemine oturacak. Siyahilerin her yıl karşı çıktıkları bu 'gelenek' yine 'çocuk bayramı' kisvesi altında insan haklarını gözardı etmeye devam edecek. Hakim kültür ne isterse o olur! (İroni). DEİK VE DTİK DEİK ve DTİK konularına kısa bir göz atalım. DEİK ve DTİK nasıl bir kuruluştur? 26 Aralık 2007 tarihinde Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında kurulan Dünya Türk İş Konseyi (DTİK)’in kurulma amacı, yurt dışında dağınık örgütlenmiş olan başarılı, girişimci ruha sahip, Türk lobiciliğinin yurt dışında etkin olması için çaba gösteren Türk girişimcilerimizi ve uluslararası büyük güce sahip şirketlerde karar mekanizmalarının başındaki Türk profesyonellerimizi tek çatı altında toplamak. Dünya Türk İş Konseyi, siyasi düşüncelerin bir kenara bırakıldığı ve ortak bir payda olan yurt dışındaki Türk vatandaşı bilinciyle 6 kıtadan Türk iş dünyasını, derneklerini, vakıf ve benzeri iş dünyası örgütlerini tek bir çatı altında toplamak üzere DEİK çatısı altında kurulmuş ilk özel amaçlı konsey. Tanımlama bu. DTİK HOLLANDA'YA TEĞET GEÇTİ DTİK Avrupa Bölgesi 21 Yönetim Kurulu üyesinden oluşuyor. 6 Almanya, 5 Hollanda, 2 Belçika, 2 Macaristan olmak üzere Avusturya, Danimarka, Fransa, İngiltere, İsveç ve KKTC'den 1'er üye ile

ibrahim.karaman@haber.nl

temsil ediliyor. DTİK çalışmaları son yıllarda zayıflamış görünüyor. Olayın bir başka boyutunda ise DTİK'e yönelik kurumsal eleştiriler var. Bunun ana nedenlerinden biri DEİK'in devlete bağlı bir kurum haline getirilmesi. Öte yandan son aylardaki toplantılardan hiç birinde %50'den fazla katılım sağlanamamış. Hatta 16 Ekim'de Dordrecht'te düzenlenen Avrupa Girişimci toplantısının amacına ulaşıp ulaşmadığı sorgulanabilir. Şerif Aktürk, bu son toplantıda 21 üyeden sadece 6 üyenin mevcut olduğuna dikkat çekip 'Neden katılım sağlanmıyor?" şeklinde haklı bir soru soruyor. Şerif Bey'in asıl eleştirdiği noktalardan birisi, DTİK'in devlet aygıtı haline getirilerek hantal bir yapıya büründürülmesi. DTİK İcra Komitesi üyeleri Hollanda'yı henüz pek tanımıyorlar. Bu üyeler arasında Rona Yırcalı, Halim Mete ve Berna İlter gibi isimler var. Bize dağıtılan DTİK broşüründe HEDEFLER başlığı altında 10 madde yazılmış. Bunlardan 3'ü dikkatimi çekti. 1. Diasprora Araştırma merkezleri kurulması için çalışmak / 2. Yurtdışında Türk restaurantlarına yönelik imaj çalışması gerçekleştirmek. (Harfiyyen böyle geçiyor). / 3. Diaspora ödüllerini dağıtmak. Toplantı esnasında 2 soru sormak için yaklaşık yarım saat gayret gösterdim. Heyete sorulan sorular arasında çoğu tekdüze, bir kısmı gündemden uzak basitlikte, bir kısmı ise kişisel duyuru ve önerilerle göze batma çabasıydı. (Nedense Hollanda'daki toplantılarda bu tür vasıfsız ve plansız sorular müthiş vakit alıyor. İyi yöntemler kullanarak bu vakit daha verimli kullanılamaz mı?). Arada gezen 'soru mikrofoncuları' bize uğrak vermediler. Oturum Başkanı Nail Olpak Bey de vakit yetmezliği şikayetiyle, ısrarlı soru sorma istemime karşılık vermedi. Halbuki sorularım çok kısa idi: Birincisi: Diaspora merkezlerinin kurulması için bir plan var mıdır? Bu hedefin ciddiyeti ve maliyeti düşünülmüş müdür? Düşünüldüyse neye malolacağı konusunda bir endikasyon verilebilir mi? İkincisi ise neden onca stratejik hedefler içinde 'Türk restaurantlarının imajına' yönelik bir madde konulması düşünüldü? Böyle bir imaj çalışması nasıl gerçekleştirilecek, doğrusu insan merak etmiyor değil. HOLLANDA'DAN ENSTANTENELER Bilindiği gibi DTİK Avrupa Bölgesi Başkanı Turgut Bey HOTİAD üyeliğinden ayrıldı. Onu izleyen günlerde Turgut Bey'e yakınlığıyla bilinen bazı şirketler de istifa ettiklerini duyurdular. HOTİAD'ın hali hazırdaki yönetimi için bu sürpriz olmadı. Gazeteci Yavuz Nufel tarafından bu istifalar işin daha bidayetinde 'deprem' olarak duyuruldu. Hikmet Bey bu depremi kendilerinin hissetmediğini ifade ediyor. Nitekim olayı alevlendirmemek adına, istifaların geldiği günden birkaç gün sonra HOTİAD YK çok kısa bir basın bildirisi yayınlayarak, kurumsallığa dikkat çektiler, istifa eden işadamlarının geçmişten bu yana verdikleri emeğe teşekkür ettiler ve HOTİAD'ın herhangi bir çizgi değiştirmeden yoluna devam edeceğini ilan ettiler. HOTİAD'ın Rottterdam'da düzenlediği 4. Ödül Töreni'nin ön bilgilendirme toplantısında bu konu ilk madde olarak kısaca gündeme geldi. Başkan Hikmet Bey şimdilik yazılmamak kaydıyla, DEİK'e gönderdikleri yazışmaları okudu. Hikmet Bey'in ricasına riayet ederek, yazışmanın ve olayların

Pasaportumuz ne kadar güçlü?

Dünyanın en güçlü pasaportlarını ‘Pasaport İndeksi’ websitesi belirledi. Her bir pasaportla vizesiz girilebilinen her bir ülkeye puan verilen sistemde en güçlü pasa-

portlar ortaya çıkıyor. Buna göre en güçlü pasaportalar Amerika Birleşik Devletleri’nin ve İngiltere’nin pasaportları. Bu ülkelerin pasaportlarıyla tam 147 ülkeye vizesiz giriş yapabiliyorsunuz. Sıralamada ‘ikinci’ olan ülkeler ise Almanya, GüneyKore ve Fransa. Bu ülkelerin pasaportlarıyla tam 145 ülkeye vizesiz giriş yapılabiliyor. İtalya ve İsveç pasaportla-

rıyla 144 ülkeye vizesiz giriş yapılıyor ve bu ülkeler ‘üçüncü’ sırada. Hollanda vatandaşlığı listeye, Singapur, Japonya, Danimarka, Finlandiya ve Lüksemburg ile dördüncü sıradan giriyor ve 143 ülkeye vizesi giriş sağlıyor. Türkiye pasaportu ise vizesiz 108 ülkeye giriş sağlıyor. Bu durumda Türkiye vatandaşlığı en güçlü pasaport sıralamasında 29. sırayı almış durumda.

gelişiminin, onlar tarafından açıklanan bölümünü yazmıyorum. Burada dikkat çeken hususlardan bir tanesi şudur: Turgut Bey'in istifasının ve diğer istifaların müteakiben olacağı, sonu 622 ile biten bir cep telefonundan Hollanda Türk basınına gönderildiği iddia edilen bir mesajdan sonra patlak vermiş. HOTİAD'ın ön bilgilendirme toplantısında ortaya çıktı ki; bu mesaj orada bulunanlardan sadece Yalçın Çakır ve Yavuz Nüfel'e iletilmiş. İleten şahıs ise meçhul. Geri aranan numara hiç bir şekilde cevap vermiyor. Bize de böyle bir mesaj ulaşmadı. Medyada mensubu diğer arkadaşlarımız da kendilerine böyle bir mesajın ulaşmadığını ifade ettiler. Olayın bu yöndeki gelişimini dikkate alırsak, işin içinde bir bit yeniği olduğu anlaşılıyor. Bu bit yeniği şimdilik muğlak kalacak gibi görünüyor. Öte yandan olayı bu 2 gazeteci arkadaşımızın kişisel başarısı olarak da algılamak mümkün. Bu bit yeniğini çözme girişimlerinden birisi deneyimli gazeteci İlhan Karaçay tarafından ele alındı. Hikmet Bey, İlhan Karaçay'ın isabetli noktalar yakaladığını düşünüyor. AYRILMALAR NE GETİRECEK? HOTİAD'dan ayrılan Turgut Bey ve yakın tanıdığı arkadaşları şimdi ne yapacak? Biraz da ona kafa yoralım. Birincisi: Yeni bir işadamları kuruluşu gelebilir. İkincisi: İstifa ederek ayrılan üyeler, MÜSİAD ve/veya TÜMSİAD'a üye olabilir. MÜSİAD'ın hükümete yakın çizgisi, DEİK'teki paralellik arzeden durumla üstüste eklenirse,Turgut Bey bu kuruluşun başkanlığına aday olabilir. Üçüncüsü: Yeni bir kuruluş gelmez, DTİK Hollanda'da güçlendirilmeye çalışılabilir ve DTİK maharetiyle yeni konseptler icra edilebilir. Dördüncü ve beşinci ihtimaller zayıf olduğu için şimdilik yazmıyorum. HOKAF KAHVALTISI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 1 Kasım Pazar günü bir kahvaltı programı için Rotterdam'daki Köşk Restoran'da Hollanda Karamanlılar Federasyonu'nun toplantısına katıldım. Bir ihtiyaç olarak addetmiş olacaklar ki HOKAF'ın önde gelenleri bir 'işadamları kuruluşu' ihdas

etmeye kararlı görünüyorlar. Bunun için altyapı oluşturma düşüncesindeler. Karamanlı işadamlarının toplantıya rağbet gösterdiklerini söylemeliyim. Ancak şöyle bir durum oldu. Konuşmacılar, Hollanda'daki Türk nüfusunun %10'unun Karamanlı olduğuna dikkat çekerek, 50 bin Karamanlı içinde yaklaşık 1000 Karamanlı işadamının olduğunu ifade ettiler. Bu durumda böyle bir kuruluşun elzem olduğuna dikkat çektiler. Karamanlılara şunu söyledim: "Size yapamayacağınız bir projeyi önermek istiyorum. (Aslında asıl istediğim şey bunu gerçekleştirebilmeleridir. Bunu onları bilemek için ve hırs-motivasyon olması için söylediğimi belirttim kendilerine). Söylediğiniz doğruysa %10 işadamımız, Karamanlı kökenli ise, o takdirde halihazırdaki 23.000'e yaklaşan işletmelerimizin 2300'unun Karamanlı olması gerekiyor. Bunu pas geçip 1000 tane Karamanlı işadamı olduğunu farzedersek, yapmak istediğiniz tüm projelere derman olabilecek tek çözüm, bu 1000 işadamınızdan hayatları boyunca 1 defa olmak üzere 1000'er euro alarak bir işadamları kuruluşu inşa etmek olacaktır. 1000 tane 1000 eder 1 milyon. Bu 1 milyon euroluk bütçe ile günlük 8-10 profesyoneli istihdam edebilen çok ciddi bir kuruluş hayata geçirilebilir. Burada söylenen projelerin çoğu hatta daha fazlası gerçekleştirilebilir." Anladılar mı? Henüz bilmiyorum. SİHİRLİ SÖZCÜK DİASPORA'YA DEVAM Yeri gelmişken bir defa daha belirteyim. Hollanda'daki ciddi veya gayri ciddi tüm kuruluşlarımızı ilgilendirmesi adına söylüyorum. Hollanda'da Türk Lobisini geliştirmek istiyorsak, Diaspora faaliyetlerini stratejik olarak icra etmek istiyorsak 'sihirli formüllerden' bir tanesi böyle 1 milyon cirolu profesyonel bir kuruluş hayata geçirebilmektir. Ya değilse gönüllülerle iş bir yere kadar.

GENEL YAYIN YÖNETMENLİĞİ Evet dostlar. Genel yayın yönetmenliği de bir yere kadar. HABER Gazetesi olarak yakında 7. yılımıza gireceğiz ve artık yayın yönetmenliğini daha genç yaşta birine devretmenin zamanı geldi diye düşünüyorum. Gazetemizde 2016 yılı için müthiş yenilikler söz konusu olacak. Bunlardan birisi de son 2 yıldır çalışmalarını sürdürdüğüm genç bir yayın yönetmeni. Bu bağlamda 5-6 arkadaşımızla görüştüm ve sonunda bu görevi hakkıyla ifa edebilecek bir isim buldum. 2016 yılının ilk aylarında üstlendiğim genel yayın yönetmenliğinden veda edeceğim ve yepyeni çalışmalarda Hollanda'daki Türk(iyeli) insanımızla birlikte olmaya devam edeceğiz. Çalışmalar bitmez.

ADVERTORIAL

'

Yeri gelmişken bir daha belirteyim. Hollanda'daki ciddi veya gayri ciddi tüm kuruluşlarımızı ilgilendirmesi adına söylüyorum. Hollanda'da Türk Lobisini geliştirmek istiyorsak, Diaspora faaliyetlerini stratejik olarak icra etmek istiyorsak 'sihirli formüllerden' bir tanesi böyle 1 milyon cirolu profesyonel bir kuruluş hayata geçirebilmektir. Ya değilse gönüllülerle iş bir yere kadar.

Rotterdam'a Hollanda'nın en büyük Türk restoranlarından biri geliyor. Keyf-i Teras Restoranı, 350 kişilik teras bölümü ve toplamda 500 kişiyi ağırlayabilecek kapasitesiyle gözde mekanınız olacak. Maas Nehri'ne nazır restoranımızda Erasmus köprüsünü izleyerek keyifli bir kahvaltı yapabileceksiniz. 2016'yı bekleyin...


www.tolgaadvocatuur.nl 5

KASIM / NOVEMBER 2015

HABER

“Türkiye’nin AB üyeliği kolaylaştırılmayacak”

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesinin kolaylaştırılmaması gerektiğini söyledi. Avrupa ülke-

leri, mülteci sorununa Türkiye’nin bir çözüm getirmesini isterken, Türkiye’nin AB üyeliği tekrar gündeme gelmiş, Almanya bu konuda ‘Türkiye’ye kolaylık gösterilebilir’ ifadesini kullanmıştı. Başbakan Mark Rutte ise

mecliste yaptığı açıklamada “AB’ye üye olma şartları hiçbir şekilde Türkiye için hafifletilmedi” ifadelerini kullandı. Hollanda iktidar partileri VVD ve PvdA, Türkiye’nin AB üyeliği için müzakerelerin devam etmesi gerektiğini ifade ederken, Hollanda muhalefet partileri mülteci krizinin Türkiye’nin müzakere süreciyle ilişkilindirilmemesi gerektiğini savundu.

Timmermans AB’yi kurtarmak için Türkiye’nin üye olmasını istiyor

Timmermans AB’yi kurtarmak için Türkiye’nin üye olmasını istiyor AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, “Çıkarlarımız açısından Türkiye’den vazgeçmek oldukça mantıksız olur” dedi. Timmermans, AB Komisyonu tarafından Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da dü-

zenlenen konferansta yaptığı konuşmada, AB içindeki işbirliğinin geleceği konusunda karamsar olduğunu ifade etti. Hollanda’da 2012-2014 yılları arasında dışişleri bakanlığı yapan Timmermans, Avrupa’da baş gösteren sığınmacı krizinin Türkiye’nin yardımı olmaksızın çözülemeyeceğini vurguladı ve “Çıkarlarımız bakımından Türkiye’den vazgeçmek oldukça mantıksız olur” ifadesini kullandı. Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinde yeni başlıkların açılmasına destek Timmermans, fasıllar açıldıktan

sonra Türkiye’den reformları hayata geçirmesinin talep edilebileceğini belirtti. Timmermans, mali kriz ve sığınmacılar krizi başta olmak üzere Avrupa’da son yıllarda yaşanan krizlerden bahsederek AB içindeki işbirliği konusunda iyimser olmadığını söyledi. Frans Timmermans, “Bu konuda iyimser olmak istemiyorum, çünkü iyimser değilim. İlk kez Avrupa’daki işbirliğinin bitebileceğini düşünüyorum. Daha önce hiç düşünmemiştim. Bunu önlemek için her şeyi yapmamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.

Devlet Sekreteri Mansveld görevinden istifa etti Fyra hızlı tren projesi kapsamında bugün çıkan araştırma raporunca meclisi eksik ve yanlış bilgilendirdiği orataya çıkınca altyapıdan sorumlu Devlet Sekreteri Wilma Mansveld görevinden istifa etti. Araştırma komitesi tarafından açıklanan bilgilere göre Mansveld Fyra konusunda meclisi yanlış, zamansız ve eksik bilgilen-

dirdiği ortaya çıktı. Araştırma sonuçları açıklanmadan önce Mansveld’in istifa edeceği speküle ediliyordu. Muhalefet partileri Mansveldi’i ProRail tren şirketi konusunda da kontrolu elinde bulunmamakla suçlayarak istifa etmesi gerektiğini belirtmişti. Geçtiğimiz haftalarda verilen gensoru önergesi-

"Borçlarım var, çıkmazdayım!" diyorsanız... Borçlarınızın geri ödenmesi imkansız bir hal mi aldı? Umutsuz bir durumda mısınız? Hollanda'da temize çıkmak için imkanlar var: 'Yeniden borç yapılandırma programı'. Sulh yoluyla ya da hukuki yolla sorunlarınıza çözüm üretebilirim. • Sulh yoluyla (minnelijke schuldhulpverlening) • Hukuki yolla (WSNP) Avukat olarak 6 yıldır bu tür davalara bakıyorum. Deneyimlerimden faydalanarak iyi bir sonuç alabilirsiniz. Size her aşamada detaylı bilgi verebiliyorum. Bu alandaki işlemleri yetkili merciler genelde çok karışık hale getiriyorlar. Lisan problemi ise işi daha da zorlaştırıyor. Bunlar size engel olmasın! Prosedürlere başlamadan önce uzman avukata danışmanız sizin için faydalı olacaktır. Borç davalarının yanı sıra, Jeugdzorg davalarına ve Ceza Hukuku Davalarına da bakıyorum. Bunların içerisinde büyük ve ağır davalar da var. Görüşmek üzere. Avukat Tolga Gümüş

Ceza davaları - Strafzaken Çocuk davaları - Jeugdzaken (OTS/UHP) Kişisel iflas davaları - WSNP (schuldsanering)

ni atlatan Mansveld, meclis tarafından işlemleri sıkı kontrole tabii tutulmuştu.

HOLLANDA, MISIR UCUŞLARINI ASKIYA ALDI Hollanda’daki uçak şirketleri, Rus yolcu uçağının Mısır’da düşmesinin ardından pazar gününe kadar Şarm El Şeyh kentine düzenlecek tüm uçuşları askıya aldığını duyurdular. Rusya’nın St. Petersburg kentine gitmek üzere Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinden havalanan yolcu uçağı kalkıştan 23 dakika

sonra düşmüş ve uçakta bulunan 224 kişi hayatını kaybetmişti. Olayın ardından bazı havayolu şirketleri kente gerçekleştirilen uçuşlarını durdurmaya başladı. Hollanda Dışişleri Bakanı, ülkesinin Şarm El Şeyh’ten gelen ve kente giden tüm uçuşları en azından Pazar gününe kadar durdurduğunu ifade

etti. Hollandalı yetkililer ise, vatandaşlarına Şarm El Şeyh’e seyahat gerçekleştirmemeleri uyarısında bulundu. Hollanda medyasında yer alan haberlerde ise Hollandalı yetkililerin İngiliz araştırmacıların güvenlik koşullarına dair yürüttükleri incelemenin sonucunu bekledikleri kaydedildi.

www.tolgaadvocatuur.nl t.gumus@tolgaadvocatuur.nl Tel: 010 - 226 03 73 Aelbrechtskade 52b Rotterdam


HABER

6

KASIM / NOVEMBER 2015

HOLLANDA'NIN 'DÜNYA IMAJI' 1972'DE ZEDELENMIŞTI Ne diyeyim sevgili Karaman. Yaşamım boyunca siyasi ve dini tartışmaları hep ölçülü kullanmaktan yana tavır aldım. Bu nedenle de, sağcısı, solcusu, futbolcusu, dincisi, dinsizi ve laiki ile her kesimden dostum oldu. Ben onları dinlerim, onlar da beni. Yorumlarımı da hep aynı minvalde yazarım. Facebook'ta birbirlerine hakaret edenleri kibarca ve dostça uyarırım. Ben şimdi bunun üzerine ne yazayım ki? Anlayan anlamıştır artık! İLHAN KARAÇAY Genel Yayın Yönetmenizimiz İbrahim Karaman, bu ayki gazetemizin manşetini, 'Hollanda'nın dünya imajı zedeleniyor' başlığı ile süslemiş. Geert Wilders ve gibilerinin, özellikle son aylardaki ilticacı yığılmasından sonra güttükleri politika, aklı başında diğer siyasetçilere de sirayet etmiş. Aslında bu sirayetten ziyade, sahiplenmedir. Çünkü işin ucunda oy kapma mücadelesi vardır. İbrahim Karaman, 'Hollanda'nın eskiden beri övündüğü özgürlükçü söylemi inandırıcılığını yitiriyor.' diyor. Ne özgürlükçüsü İbrahim kardeş? Hollandalılar, özgürlükçülüklerini taaaa 1972'lerde kaybetmişti. Rotterdam'da tam bir hafta boyunca Türkler'in evlerine saldırıldı, yakıldı, yıkıldı ve yağma edildi. Olaylar canlı olarak televizyonlarda yayınlandı. O sırada temsilciliğini yaptığım Hürriyet, haberleri 'HOLLANDA'DA VAHŞET- Türk işçileri dövülüyor, malları yağma ediliyor' başlıkları ile yayınlıyordu. Olaylar, Hollanda ve Türkiye parlamentosuna taşınmıştı. Aradan 4 yıl geçtikten sonra bu kez Rotterdam'ın banliyösü sayılan Schiedam'da aynı tür olaylar yaşandı. İşte o zamanlar Hollanda'nın dünyada iyi olan imajı sıfırlanmıştı. Hollanda halkının çoğu, bu ırkçı eylemlerden rahatsız olmuştu. İşte tam o yıllarda Joop Glimmerveen adında bir faşist, ırkçılığın bayrağını açmıştı. Joop Glimmerveen, Arie Glimmerveen'den olma, Alman Maria Karoline Bihr'den doğma bir muhasebeciydi. Çeşitli siyasi girişimleri oldu. Ama o sırada NATO'da muhasebeci olarak göreve başladı. 1974'te Lahey'deki belediye seçimlerine kendi listesiyle girdi. Sloganı da, 'Den Gaag, beyaz ve güvenli kalmalı' sloganıyla girdi ama kazanamadı. Daha sonra aşırı sağcı Nederlandse Volks-Unie (NVU) partisine başkan oldu. Bu gelişme üzerine NATO'dan kovuldu. Demek ki, o zamanlar sağduyulu olan Hollandalılar böylesi ırkçılara prim vermiyordu. Geçmişinde, yabancı düşmanı partiler kuran Henry Brookman, 1979'da Nationale Centrum Partij (NCP) Partisi'ni kurmasıyla kapatması bir oldu. 11 Mart 1980'de Centrum Partij (CP) kuran Brookman, Hans Janmaat adlı bir profesörü Geenel Sekreter yaptı. 18 Şubat 1981'de başkanlığa oturan Janmaat, Hollandalılar'ın hiç prim vermediği bir ırkçı olarak, tek başına da olsa parlamentoya girebildi. Yani Hollandalılar ilk kez bir ırkçıya yüze 0,8 (Yüzde 1 bile değil)

HOLLANDA'NIN ESKİ IRKÇISI: Hollanda'nın tarihinde pek çok ırkçı vardır tabii. Ama son elli yılıki göçmen tarihinin ilk ırkçısı Joop Glimmerveen idi. O zamanki sağduyulu Hollandalılar O'na hiç prim vermemişlerdi.

ilhan.karacay@haber.nl oranında oy vermişti. Janmaat, % 0,8 oy ile meclise girdi ama, parlamentonun açılışında ve yemin töreninde hiç bir parlamenter Janmaat'ın elini bile sıkmadı. Janmaat 1982 seçimlerinde parlamentoya girmişti Peki, o zamandan bu zaman ne değişti de, bir ırkçıya % 0,8 oy veren Hollandalılar, şimdilerde Geert Wilders adlı bir başka faşist ve ırkçıya yüzde yirmibeş (150 koltuklu parlamentoda 38 koltuk) oy vermeyi yeğlediler? Kimine göre ırkçılığa prim verme işlemi 11 Eylül 2001'deki, New York İkiz Kulelere yapılan saldırıdan sonra başladı. Daha sonra da adına 'İslam Terörü' denilen eylemler ırkçılığı körüklemiş. Şimdi de IŞİD belası, ırkçılığın en büyük bahanesi olmuş. Tabii ki IŞİD belasından doğan milyonlarca iltica da bu ırkçılığın tuzu biberi olmuş. Öyle veya böyle, ben şahsen hiçbir gerekçenin ırkçılığı tetiklemesini doğru bulmuyorum. Aslında, yabancılara karşı daha toleranslı olduklarına veya olmaları gerektiğine inandığım siyasi partiler de, yukarıdaki gerekçeleri bahane ederek ırkçılığa sessiz kalıyorlar. Sözünü ettiğim siyasi partiler, oy kaybından korktukları için seslerini çıkarmadıkları gibi, arada bir kendileri de çatlak ses çıkarıyorlar. Aynı siyasi partiler, Hollanda'da kraliyet yerine cumhuriyet isteyen seçmen kesimini de duymazdan geliyorlar. Zira özellikle yaşlı Hollandalılar, Kraliyet'ten yanalar ve Kraliyet ailesine büyük sevgi gösteriyorlar. İşte bu kesimin oylarını kaybetmemek için, kendi ideolojilerini değil, oy koparma taktiği ile hareket etme mecburiyetinde kalan bazı siyasi partiler de umudumuz olmaktan çıkıyorlar. Hatırlayacaksınız, bir zamanlar biz Türkler'i çok kızdıran Hollandalı siyasetçileri kastederek, 'Hollanda'da bir tane bile demokrat yoktur' iddiasında bulunmuştum. Bu görüşüm ve iddiam hala geçerlidir. 'Bir tane bile' demişim ama, daha akılcı olursam, '1000 tane' diyebilirim. Vay efendim, ırkçılar belediyeleri, politikacıları tehdit ediyormuş, yok efendim, halk gidişattan memnun değilmiş gibi bahanelere sığınıp siyaset yapmak, sahtekarlığın danıskasıdır. Bana göre, ideolojin ne diyorsa onu yapmalısın. Seçim kaybetme ve hatta yok olma pahasına! Genel Yayın Yönetmeni'miz İbrahim Karaman, yukarıdaki yazımı tamamlamak üzereyken bir mesaj daha geçmiş. Gazetemizin Kasım sayısında iki manşet (biri

PARLAMENTERLERİN ELİNİ SIKMADIĞI IRKÇI: Hollanda halkı 2001 yılına kadar ırkçılara prim vermedi. 'Hollanda, Hollandalılarındır' sloganı ile ortaya çıkan Hans Janmaat, 1981 seçimlerinde sadece yüzde 0,8 oy alabildi ama, Hollanda seçim sistemine göre tek başına milletvekili oldu. O kadar ki, hiçbir parlamenter Janmaat'ın elini bile sıkmamıştı.

sürmanşettir sanırım) atmaya karar vermişler. İkinci manşet haberin konusu, "ELEŞTİRİ İYİDİR, KUTUPLAŞMA KÖTÜDÜR" başlığıyla işlenecek. Sağolsun Genel Yayın Yönetmenimiz, biz HABER yazarlarına paye verirken şöyle seslenmiş: ''HABER Gazetesi köşe yazarlarımızın en güçlü yanlarından biri de, Hollanda ve Türkiye'deki olaylara eleştirel bakış açısına sahip olmalarıdır. Bu eleştirel güce rağmen, tüm yazarlarımız toplumun farklı kesimleriyle, genel itibarıyla çok rahatça diyalog halindedir. Bir bakıma toplumun kanaat önderleri olarak da sizlerin yazıları dikkatle izlenmekte ve bilhassa toplumumuzun entellektüel kesiminde, iş ve politika dünyasında yankı bulmaktadır. Bunu dikkate alarak, "ELEŞTİRİ İYİDİR, KUTUPLAŞMA KÖTÜDÜR" şeklinde aforizmatik genel bir başlık da kullanmak istiyoruz.'' Vay sağolasın Genel Yayın Müdürüm. Kelime hazneme bir zenginlik daha kattın: Aforizma. Vallahi sözlüğe baktım. Siz de okuyun lütfen: Aforizma nedir? Aforizma, çeşitli konulardaki düşünceleri, kesinlikle bilinmesi gereken kural ve özellikleri birkaç kelime ile öz ve ahenkli olarak anlatan cümle, bir çeşit vecize veya bir slogandır. Sözcüğün kökeni Latince'deki "aphorismus" sözcüğünden gelmektedir. Batı’ya has bir söyleyiş biçimidir. Bizdeki vecizeye benzer ancak biraz daha uzundur ve felsefidir. Aforizmalarda ileri sürülen fikirler, daha ziyade, başkalarının kabulünü beklemeyen yazarın sübjektif kanaatleridir. Ne diyeyim sevgili Karaman. Yaşamım boyunca siyasi ve dini tartışmaları hep ölçülü kullanmaktan yana tavır aldım. Bu nedenle de, sağcısı, solcusu, futbolcusu, dincisi, dinsizi ve laiki ile her kesimden dostum oldu. Ben onları dinlerim, onlar da beni. Yorumlarımı da hep aynı minvalde yazarım. Facebook'ta birbirlerine hakaret edenleri kibarca ve dostça uyarırım. Ben şimdi bunun üzerine ne yazayım ki? Anlayan anlamıştır artık! Bir zamanlar ırkçılara prim vermeyen Hollandalılar'ın, şimdilerde Wilders ve gibilerine yüzde 25 oy verecekleri tahmin ediliyor. Peki ne oldu da Hollandalılar böylesine çark ettiler ? Kimine göre 11 Eylül, kimine göre İslam terörü, kimine göre IŞİD, kimine göre de sığınmacılar etkin oldu. Peki nerede kaldı Hollandalılar'ın dini ve siyasi inançları? Özellikle politikacılar. Prensipler uğruna mağlubiyeti göze almalılar. Hatta yok olmayı bile...

HİTLER'İN KLONLANMIŞI GEERT WİLDERS: Irkçılığın son alametifarikası Geert Wilders, bugünkü söylemleri ile Hollandalılar'dan puan topluyor. İnsanlığı hiçe sayan bu ırkçının faaliyetleri, Hollandalı ekonomistleri de düşündürüyor. Zira bu tavır dışarıda hiç hoş karşılanmıyor.

NEBAHAT ALBAYRAK'IN AMCASI YARALANMIŞTI: Rotterdam olayları sırasında küçük bir yabancı kızı olan Nebahat Albayrak'ın amcası Mustafa Albayrak, yaralanmış ve komaya girmişti. Horlanan yabancıların kızlarından biri olan Nebahat Albayrak, daha sonra Bakan seviyesine kadar yükseldi ve hak arayışı içine girdi.

HOLLANDA'DA 1972'DE HORTLAYAN IRKÇILIK HÜRRİYET'TE: Hollanda'da, Türk işçi göçü tarihinde ilk ırkçı saldırı 1972 yılında Rotterdam'da yaşandı. 4 yıl sonra da Schiedam'da aynı olayın bir benzeri gerçekleşti. 14 Ağustos 1972 tarihli Hürriyet gazetesi, Hollanda olaylarını günlerce birinci sayfadan vermişti.

SCHİEDAM TÜRKLERİ EVLERİNİ TERKEDİYORLARDI: Ne büyük tesadüftür ki, 14 Ağustos 1976 tarihli Hürriyet, Rotterdam olaylarından tam 4 yıl sonra, Schiedam'daki saldırıların ardından haberleri yayınladı.

BUNLAR DA HOLLANDA GAZETELERİ: Rotterdam ve Schiedam olayları Hollanda medyasında da günlerce yer aldı. Olayları önleyemeyen polis, medya tarafından çok sert eleştirlmişti.


7

HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

HOTiAD’TAN 4 KATEGORiDE ÖDÜL tespit edecek, bir zarfa koyacak onun kim olduğunu hep birlikte göreceğiz.” dedi.

Kısa adı HOTİAD olan Hollanda Türk İşadamları Derneği, ikincisini düzenleyecekleri başarı ödülleri törenine hazırlanıyor. HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu, Başkan Yardımcısı Şerif Aktürk, Yönetim

Kurulu Üyeleri Veysel Hut, Faruk Halıcı ve Mehmet Terkivatan, Rotterdam’da Meram Restoran’da basın mensuplarına açıklamalarda bulundular. HOTİAD yöneticileri, 2013 yılında başlatılan ‘HOTİAD Başarı ödüllerinin’, bu yıl 4 kate-

goride, Cappella a/d Ijssel İsala Tiyatro salonunda verileceğini, ödül töreninin bu yıl tamamen ayrı bir konseptte gerçekleştirileceğini açıkladılar. Geceye TRT sunucusu Buket Sevinç Aykın, Stand-up Komedyeni Ahmet Çakar, Türk Sanat Müziği Korosu ve TRT Sanatçısı Bahadır Özüşen katılacak. HOTİAD BAŞARI ÖDÜLLERİ 4 KATEGORİDE OLACAK HOTIAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu, “Ödüllerimiz 4 dalda olacak. Bu konu ile ilgili olarak tüm müracaatların tamamı elimize ulaştı. Jüri seçimini yapacak. Dolayısıyla 29 Kasım tarihinde bu ödüllerin dağıtıl-

CNN ve BBC ayarında bir TRT geliyor

dığı bir akşam düzenleyeceğiz. Ödüllerimiz, ‘Yılın Öğrencisi Ödülü’, ‘Yılın Kültür Sanat Ödülü’, ‘ Yılın Başarılı Sporcu Ödülü’ ve ‘Genç Girişimci Ödülü’ şeklinde olacak. Bu ödüller, ‘Bizden bir şey olmaz’ diye düşünmeyi bir kenara bırakıp, pekala da olur, demenin ispatıdır aynı zamanda. . Yaşadığımız ülkede bu örnekler bunun ispatıdır.” EN İYİLERİ JÜRİ BELİRLEYECEK “Jüri kendi düşüncesince, kendi öz iradesi ile ona göre en iyiler kimler ise ilk üçünü belirleyip, bir notere gönderecek. Noterde gelen bu yorumları bir araya getirip, tüm jüri üyelerinin en iyi bulmuş en iyi ilk üçü, onun içinden de en iyiyi

ve Küçük İşletmeler Birliği (MKB) bize bir işbirliği önerisinde bulundu. Önümüzde ki aylar içerisinde onlar bir envanter çıkartacaklar. Biz bu envanterden oralarda nereler talip olunabilinir bunu çıkartacağız. Dolayısıyla bu genç işadamlarını, bu şirketlere yönlendirmeye çalışacağız. Onlara hem rehberlik, hem de destek olmak istiyoruz.” ifade etti.

HOLLANDA'DAKİ YAŞLANMA ŞİRKETLERİ VURUYOR Başkan Hikmet Gürcüoğlu mikrofonlara yaptığı açıklamada HOTİAD'ın yeni dönemde Hollanda'nın en büyük işverenler kurumu VNO-NCW ile de yeni bir işbirliğine gideceğini söyledi. Gürcüoğlu yaptığı açıklamada Hollanda’da yaşlanmadan ötürü çok sayıda işyerinin kapanmakla burun buruna geldiğine dikkat çekerek "Bu şirketler Hollanda için çok önemli. Burada istihdamın ne kadar önemli olduğu HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu: bilinmekte. Bu "Ödüllerimiz, ‘Yılın Öğrencisi Ödülü’, nedenle konu‘Yılın Kültür Sanat Ödülü’, ‘ Yılın Başanun önemine rılı Sporcu Ödülü’ ve ‘Genç Girişimci binaen HolÖdülü’ şeklinde olacak. Bu ödüller, landa Sanayici ‘Bizden bir şey olmaz’ diye düşünmeve İşadamları yi bir kenara bırakıp, pekala da olur, Federasyonu demenin ispatıdır aynı zamanda. . Ya(VNO-NCW) ve şadığımız ülkede bu örnekler bunun Hollanda Orta ispatıdır.”

Gentle Incasso

1999 dan beri

1999' dan beri hizmetinizdeyiz

national and international debt collection payment solutions National and international debt collection& & payment solutions

at TRT WORLD 7/24 sa k. ca pa ya İngilizce yayın

TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren

TRT WORLD YENİ BİR DÜNYA MARKASI OLMA YOLUNDA

T

ürkiye'yi dünyada temsil edecek haber kanalı TRT WORLD kadrosu, tecrübeli habercilerden oluşuyor. TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren, TRT World için şunları söyledi, "İstanbul merkezli, fakat dünyayı dünyaya anlatan bir haber kanalı olacak. Asya, Amerika ve Avrupa kıtalarında çeşitli temsilcilikleri ve birçok alanda muhabirleri bulunacak ve insan odaklı hikayeler izleyiciye sunulacak. Şu an Kuala Lumpur, Washington ve Londra'da stüdyolarımız kurulma aşamasında. Oralardan gün içinde yayınlar yapılacak, konuklar alınacak. TRT World, onlarca ülkeden aramıza katılan profesyonel gazeteciler, teknik ekiplerle dünya çapında, referans alınan bir yapılanmaya sahip olacak." Teknolojiye ayak uydurmak ve alt yapıyı sorunsuz kurmaktan ziyade yoğunlaştıkları konunun personel seçimi olduğu belirten Eren, “Dünyanın

farklı noktalarından binlerce insan iş başvurusunda bulundu. Profesyonel insan kaynakları aracılığı ile bu başvuruları değerlendirdik. Uluslararası insan kaynakları uzmanları ile birlikte büyük yayın kuruluşlarından transferler yaptık.” dedi. Eren, BBC, CNN ve El Cezire'nin önemli bir haber ağı olduğunu ve yayın akışlarının birbirine benzediğine vurgu yaparak, TRT'nin kanalının da bunlara benzer bir yayın akışına sahip olacağını, içerikle farklılaşmayı planladıklarının altını çizdi. Türkiye'nin dünyaya bakış açısının yayının içeriğini doğal olarak diğer uluslararası kanallardan farklılaştıracağına işaret eden Eren, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Asya ile Avrupa ve Amerika bağlantılı haberlerle farklılaşacaklarını bildirdi. TRT Genel Müdürü Şenol Göka ise, “Türkiye hatırı sayılır bir ülkedir. Dolayısıyla bu ülkenin, bu ülke insanının söyleyecek çok sözü var. Bu rekabetçi ortamda bütün dünyanın kolay anlayacağı bir dille yayın yaparsak, ülke insanının söylemek istediği birçok şeyi daha rahat anlatabileceğimizi düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. Mayıs ayında şifreli test yayınlarına başlayan TRT’nin Uluslararası İngilizce Haber Kanalı TRTWORLD, artık şifresiz olarak izlenebilecek.

Gentle Incasso, hem şirketten şirkete, hem de şirketten kişiye tahsilat yapan, para tahsil piyasasında uzman bir icra bürosudur. Alacaklı ve borçlu arasında iki tarafı tatmin eden bir sonuç almak için deneyimlidir. Biz, birçok icra bürolarından farklı olarak ‘no-cure-no-pay’ esasına göre çalışmıyoruz. Dosya masrafı olarak az bir meblağ ödeyerek, alacağınızın itinalı bir şekilde incelenmesi garantisini alırsınız. Alacağınızın, ‘sulh yoluyla alınamaz’ haberiyle sizi hayal kırıklığına uğratmayız. Mahkemeye giden bu uzun ve genellikle pahalı yolu, en medeni ölçüler içinde ve mantık çerçevesinde önlemek bizim işimizdir.

İşletmeci olarak paranızı tahsil etmek için ne kadar uzun beklediğinizi biliyoruz. Özellikle ekonomik sıkıntının yaşandığı bu dönemde, borçluların büyük bir kısmı, ödeme süresini uzatıyor ve daha da kötüsü iptal yoluna bile gidiyor. Bu da işletmeci olarak hiç istemediğiniz bir durumdur. Bu konuda sizden de, yapılan anlaşmaları yerine getirmeniz beklenmektedir.

Hizmetlerimizden faydalanmak için ilginizi çektiğimizi umuyoruz. İlgi duyarsanız veya hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, bizimle temasa geçiniz.

Gentle Incasso Tel: 075 - 771 46 36 Fax: 075 - 635 70 49

info@gentleincasso.nl www.gentleincasso.nl


HABER

8

KASIM / NOVEMBER 2015

‘HAIN’ ILAN ETMEK VE DEMOKRASI Biz Avrupa Türkleri kavgasız bir demokrasi için Türk siyasetini etkileyebiliriz. Bunun için gereken tecrübeye sahibiz. Yapılması gereken edindiğimiz tecrübeleri en etkili bir şekilde aktarabilmektir.

AHMET SUAT ARI Türk siyasetinin en önemli özelliklerinden birisi şüphesiz çok katı olmasıdır. Siyaset ve siyasetçilerin söylemleri genellikle siyah-beyaz düşünme temeline dayanır ve bu iki rengin dışında farklı renklerin, hatta tonların da olabileceği gerçeği bir türlü akıllara gelmez. Herkes kendi düşüncesinin tek doğru düşünce olduğuna inanır ve dolayısıyla kendilerinden farklı düşünenlerin de yanlış yolda olduğundan emindir. Hal böyle olunca da karşılıklı ‘hain’ suçlamaları en sıradan tavırlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Halbuki farklı düşünceler ve oluşumlar demokrasilerin olmazsa olmazlarındandır. Her siyasi düşüncenin de kendince bir çıkış noktası vardır ve bunu değerlendirecek en meşru organ onların siyasi rakipleri değil seçimlerdir. Meşru zeminde siyaset yapan her oluşum yönetim için hedeflerinin neler olduğu ve bunları neye göre belirlediklerini kamuoyuna ilan ederler. Kamuoyu (seçmenler)

suat.ari@haber.nl

da kendince değerlendirmesini yapıp bir seçim yapar. Bu seçim kalıcı bir seçim değildir. Bu sadece bir sonraki seçime kadar sürecek bir tercihtir. Şayet seçmenler, siyasi partilerin ideolojik tabanları hariç, umduklarını bulamazlarsa bir sonraki seçimde farklı tercihlere yönelebilirler. Genel itibariyle de tercihler pragmatik bir yaklaşımla belirlenir. Peki Türk siyaseti böylesi sade ve anlaşılır bir sistemde neden hep kavgalara sahne olur? Neden siyasi oluşumlar birbirlerine adeta hayat hakkı tanımazlar? Sadece bu iki soru bile başlı başına ciltler dolusu araştırmaya konu olabilirler. Her şeyden önce eleştiriler program ve icraatlar üzerinden değil, kişiler ve varsayılan niyetler üzerinden yapılmaktadır. Bu da ister istemez siyasi atmosferi olumsuz yönde etkilemekte ve karşılıklı diyalog kapılarını kapatmaktadır. Bu yetmezmiş gibi bir de algı operasyonlarıyla sanal bir gerçeklik yaratılıp kamuoyu

etkilenmek istenmektedir. Her siyasi parti bir diğerini hainlikle suçlarken, ellerine fırsat geçmesi halinde hainlere hak ettikleri cezayı vermekten bahsetmektedirler. Tabii bu durumu körükleyen en önemli faktör de medyadır. Her siyasi oluşumun kendi yandaş medyası rakiplere en acımasız muameleyi uygulamaktadırlar. Gazeteciler gazetecilik ilkeleriyle değil, siyasi düşüncelerinden hareketle gazetecilik yapmaktadırlar. Olaylar ve olgular tarafsız bir süzgeçten geçirilmediği gibi nasıl işine geliyorsa öyle değerlendirilmektedir. Sadece siyasiler ve medya mensupları değil, aynı zamanda akademisyenler de aynı tutum içindedirler. Hep kendi siyasi duruşlarının menfaatine olan noktaları öne çıkararak oldukça taraflı ‘araştırmalar’a imza atmaktadırlar. Siyasetin acımasız olmasının bir diğer sebebi de şüphesiz partizanlık ve onun sağladığı ranttır. Partizanlık Türk siyasetinde bir kusur değil, tam aksine iyi siyasetçilik

olarak algılanır. Kendi çevresi ve tabanına çıkar sağlamayan siyasetçi pek makbul siyasetçi sayılmaz. Siyasetçi dediğin eşine dostuna, hemşerisine ve memleketine devlet imkanlarını seferber etmelidir, yoksa kimse yüzüne bakmaz. Bu duruma karşı çıkanlar da ahlaki sebeplerle değil, kendileri yapamadıkları için karşı çıkarlar. Nitekim kendilerine fırsat geçince de aynı partizanlığı onlar da sergilerler. Siyasetçisi, medya mensupları, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve akademisyenleri bu denli politize olmuş bir toplumda siyasi atmosferin de olumsuz olması tabii ki şaşırtıcı bir durum değil. Şaşırtıcı olan sessiz çoğunluğun, yani seçmenlerin bütün bu olumsuzluklara kulaklarını tıkamış olmalarıdır. Her taraftan yapılan bunca taarruza rağmen onlar kendilerince bir değerlendirme yapıp tercihlerini belirleyip işlerinin başına koyuluyorlar. Hem de bu tavırlarını televizyonlar, gazeteler ve sosyal medyada sürekli tartışanları da hiç umursamadan. Kendilerini aydın ve demokrat sanan bir çok kişiden daha demokratça bir tavırdır onlarınki aslında. Biz Avrupa Türkleri kavgasız bir demokrasi için Türk siyasetini etkileyebiliriz. Bunun için gereken tecrübeye sahibiz. Yapılması gereken edindiğimiz tecrübeleri en etkili bir şekilde aktarabilmektir. Onun yolu da Türkiye’de olduğu gibi herkesi hain ilan etmekten değil, önce kendi tavrımızı bir gözden geçirmekten geçer.

Mülteci karşıtlarından SAĞDUYU HERKESE LAZIM politikacılara ölüm tehdidi

Hollanda’da sığınmacı karşıtı görüşleriyle bilinen iktidar ortağı Liberal Parti’nin (VVD) Meclis Grup Başkanı Halbe Zijlstra’ya içinde kurşun bulunan mektup gönderildi. Zijlstra’nın, meclisteki adresine gelen ve kim tarafından gönderildiği açıklanmayan mektupla ilgili polise şikayet başvurusunda bulunduğu bildirildi. Prensip olarak sığınmacı akınının önlenmesini savunan Zijlstra, daha önce yap-

tığı açıklamada, ülkeye gelen sığınmacılara kalıcı konut yerine geçici barınma yerlerinin ayarlanmasını istemişti. Mülteciler konusundaki görüşlerini açıklamaya devam edeceğini kaydeden Zijlstra, buna kimsenin engel olamayacağını dile getirdi. Zijlstra’ya gönderilen tehdit mektubuna meclis başkanı ve hükümet üyeleri sert tepki gösterdi. Güvenlik ve Adalet Bakanı Ard van der Steur, başka politikacıların da bu konuyla bağlantılı farklı şekillerde saldırılara maruz kaldığını hatırlatarak tehditlerin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Meclis Başkanı Anouchka van Miltenburg da demokrasilerde tartışmaların şiddetle değil sözle yapıldığını söyledi. Hollanda’da son dönemlerde sığınmacılara destek

veren yerel düzeyde politikacılar da farklı tehditlere maruz kalmıştı. Kuzey Hollanda eyaletine bağlı Oostknollendam’da belediye meclis üyeliği yapan Yeşil Sol partili bir kişi ve eşinin otomobili yakılırken, mülteciler için geçici barınma merkezine destek veren Lahey yakınlarındaki Rijswijk ilçesi belediye meclisinin bazı üyelerine tehdit mektupları gönderilmişti. Hollanda’ya gelen sığınmacı sayısındaki artışa bağlı olarak barınma merkezlerinde yaşanan kapasite sorunundan dolayı spor salonu gibi yerler geçici barınma amaçlı kullanılıyor. Mülteci Yurtları Merkezi (COA) verilerine göre, barınma merkezlerinde kalan sığınmacı sayısı geçen seneye kıyasla önemli oranda artarak 30 bini aştı.

saygı yerine rencide edici tepkiler verme ve demokrasinin olmazsa olmazı görüş ve düşüncelere saldırma alışkanlığının yaygınlaşmasıdır.

Fehmi Uzun Bizim Hollanda Platformu Başkanı Fehmi Uzun son haftalarda bilhassa Türkiye’deki seçimler nedeniyle oluşan ayrışma ve kutuplaşma nedeniyle, vatandaşlara bir sağduyu çağrısında bulundu. Fehmi Uzun yayınladığı basın bildirisinde şu ifadelere yer verdi: "Türkiye’deki 26.dönem milletvekilliği seçimleri için Hollanda Türkleri olarak bizler; seçim atmosferi nedeniyle, maalesef haddinden fazla ayrıştık ve kutuplaştık. Öyle ki, bunu ayrışma ve kutuplaşmalar hayatımızın her alanına yansımış durumdadır. Gerek dost sohbetlerimizde gerekse sosyal paylaşım sitelerinde günden güne belirginleşmiştir. Esasen bize bu “Sağduyu” bildirisini yazmamıza karar aldıran sebep ise, Hollanda’daki bazı Türk STK yöneticileri ve Türk toplumunda sevilen veya öne çıkan şahsiyetlerin özellikle sosyal medyadaki birbirlerinin aleyhine paylaşım yapmalarıdır. Paylaşım ve mesajlarda; toplumu kucaklamak yerine ayrıştırma,

Her türlü tavan sistemlerini ve profesyonel 'mobil duvar' sistemlerini çok uyguna bizden temin edebilirsiniz.

Systeemplafonds en wandsystemen Tel: 010 - 273 53 83 Jan van Galenstraat 96, 3115 JG Schiedam

Hollanda Türk toplumu olarak, geride bıraktığımız bu seçim havasından umarız hızla uzaklaşarak, yaşadığımız bu güzel ülkenin ve toplumumuzun sorunlarına ve beklentilerine konsantre olmalıyız. Çünkü biz Türk toplumu olarak Hollanda’daki seçimlere gösteremediğimiz teveccühü bundan sonraki seçimlerde daha fazla göstermemiz gerektiğini düşünüyor, çözmemiz gereken birçok soruna kafa yormamız gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Bizim Hollanda Platformu olarak, yaşadığımız bu güzel ülke Hollanda’daki Türk toplumunun birlikteliğiyle alakalı çalışmalar başta olmak üzere, aynı zamanda toplumumuzun sorunlarının takipçisi olmaya gayret edeceğiz. Unutmayalım ki, saygının olmadığı yerde sevgi yeşermez. Seçimler gelip geçici ama bizler Hollanda’da kalıcıyız… Yine unutmayalım ki, partimiz – fikrimiz veya dünya görüşümüz ne olursa olsun bizler, Hollanda Türk toplumunun birer parçasıyız. Bu manada konuştuklarımıza, yazdıklarımıza ve sosyal medyada paylaştıklarımıza bu pencereden bakmaya herkesi davet ediyoruz. Çünkü Hollanda’da yaşayan Türk toplumu olarak birbirimizi ötekileştirme gibi bir lüksümüz olmamalıdır."


9

HABER

Selçuk Öztürk, Irkçı'yı ıktırdı KASIM / NOVEMBER 2015

Böylelikle toplumda Türklere yönelik bir korku yaymak isteyen Wilders'in gitgide günümüzün "Hitler'i" olmaya aday olduğu gözlemleniyor. Bu sepeble Meclisi ve milletvekillerini, Wilders'in tavrına karşı mesafe koymalarını bekliyoruz" dediğini ifade etti. Selçuk Öztürk'ün bu ifadesinin, Wilders'a karşı tavır almayan hükümet yetkilileri ve milletvekillerinden dolayı olduğu da bildirildi. Belirli gruplara ırk ve etnik ayrımcılık yapıldığını ifade eden Öztürk, "Artık nefretin yayılmasından bıkan vatandaşlara sahip çıkma vaktidir" dedi. Bu açıklamalarıyla Wilders'ın ekonomiye, diplomasiye ve politikaya zarar verdiğini de dillendiren Selçuk Öztürk, "Hollanda'nın dünya

WILDERS'I ICHTIRAN ADAM

D

ENK Partisi Milletvekili Selçuk Öztürk son günlerde Wilders hakkında yaptığı çıkışla Hollanda gündemine oturdu. 1 Kasım Türkiye seçimlerinden sonra Bay Geert'in Ak Parti'ye oy veren Hollanda'daki Türklere yönelik attığı tweet'e yönelik "Wilders gitgide Hitler'leşiyor" diyen Selçuk Öztürk, Hollanda medyasından beklenme-

dik bir tepki aldı. Öztürk'ün sözlerinin aşırıya gittiğini savunan gazeteciler, Wilders'ı savunmaya çalıştı. Konuyla ilgili bir basın açıklaması gönderen DENK Partisi, Selçuk Öztürk'ün "Geert Wilders, Hollanda toplumuna bir tehlike. Önce Hollanda'daki Antilyanlılara ve Faslılara kafayı takmıştı. Şimdi ise Hollandalı Türkleri ülkeden atmak istiyor.

*

Mahkemeyi kazandı Roermond mahkemesi, DENK milletvekili Selçuk Öztürk'ü, Eindhoven'lı bir şirketle yürüyen mahkemesinde haklı buldu. 2008 yılında Selçuk Öztürk'ün sahibi olduğu bir şirket, Eindhoven'daki başka bir şirketle mahkemelik olmuş ve Öztürk, Pvda milletvekiliyken 2013 yılında Pvda yöneticileriyle sorunlar yaşamıştı. Hollanda medyasının konuyu büyütmesiyle

* dize getirdi

imajını zedeleyen ve ekonomiye zarar veren bu tür açıklamalara bir son verilmesi gerekir. VNONCW de bu konuya daha önce vurgu yapmıştı"dedi.

parti içerisinde sorunlar şirketi bütün mahkeme ayyuka çıkmış ve Selçuk masraflarını ödemeye Öztürk konu hakkında mahkum etti. açıklama yapmak zorunAlınan sonuçtan memda kalmıştı. nun olduğunu belirten SelDavacı şirket, Selçuk çuk Öztürk, "Artık ileriye Öztürk'ün şirketinin 2500 bakma zamanı" dedi. Euro'luk bir meblağı, aldığı servis karşısında ödemediğini savunmuş ve bu konuyu dava me sonra gelen mahke etmişti. Hakim, da- Yıllar 'ü kararı Selçuk Öztürk vacının açıklamalariye rını eksik ve yersiz sevindirdi. "Artık ile di. bulduğunu ifade edebakma zamanı" de rek Eindhoven'daki

Hollanda güzeli DENK’in basın sözcüsü oldu

DENK Partisi’nin basın bildirisinde 2014 Hollanda güzeli Tatjana Maul’ın 1 Kasım’dan itibaren DENK’te basın sözcüsü olarak çalışmaya başladığı bildirildi. “Hollanda’yı daha iyi bir ülke yapmak için çalışmak istiyorum, insanlar arasında köprü vazifesi kurarak birleştirmek istiyorum” di-

yen Tatjana Maul DENK’e neden katıldığını böyle açıklıyor. Konuyla ilgili DENK Partisi milletvekili Tunahan Kuzu: “Tatjana’ya hoşgeldin diyoruz. Bizim hikayemizi insanlara aktarmamızda önemli bir rol oynayacağını düşünüyorum” dedi.

Timmermans AB'yi kurtarmak için Türkiye'nin üye olmasını istiyor AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, "Çıkarlarımız açısından Türkiye’den vazgeçmek oldukça mantıksız olur" dedi. Hollanda'da 2012-2014 yılları arasında dışişleri bakanlığı yapan Timmermans, Avrupa’da baş gösteren sığınmacı krizinin Türkiye’nin yardımı olmaksızın çözülemeyeceğini vurguladı ve "Çıkarlarımız bakımından Türkiye’den vazgeçmek oldukça mantıksız olur" ifadesini kullandı. Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinde yeni başlıkların açılmasına destek Timmermans, fasıllar açıldıktan sonra Türkiye’den reformları hayata geçirmesinin talep edilebileceğini belirtti. Frans Timmermans, "Bu konuda iyimser olmak istemiyorum, çünkü iyimser değilim. İlk kez Avrupa’daki işbirliğinin bitebileceğini düşünüyorum. Daha önce hiç düşünmemiştim. Bunu önlemek için her şeyi yapmamız lazım" değerlendirmesinde bulundu.


HABER

10

KASIM / NOVEMBER 2015

FARKLILIKLARLA YAŞAMAYI ÖĞRENMEK İçimizdeki farklılıklarla yaşamanın felsefesini yapmanın vaktinin geldiğini söylemekten çekinmiyorum. Birbirimize hakaret etmeden, rencide etmeden düşüncelerimizi ortaya koyabilmeliyiz. İftira atan, şiddete davet çıkaran, birlik ve beraberliğimize ihanet edenler hariç tabii ki. Gruplaşma, taassup, bir yerlere ait olmak, başka yerlerde duranlarla diyalog içinde olmamızı asla engellememelidir.

VEYİS GÜNGÖR Türkiye’de seçimler yapıldı. Sonuçlar ülkemiz ve insanımız için hayırlı olsun. Avrupalı Türkler olarak aidiyet duyduğumuz için, Türkiye’de yapılan seçim sürecinde hareketli günler yaşadık. Seçim sürecinde hem Avrupa’yı hem Türkiye’yi gezip gören birisi olarak şunu çok açık bir şekilde ifade edebilirim: Son seçimlerde Avrupalı Türklerde hareketlilik ve heyecan, Türkiye’dekilere göre daha fazlaydı. Bunun nedeni, 50 yıl sonra gelen aktif seçme hakkının kullanılmasından da kaynaklanabilir. Heyecan duymak, hareketlilik elbette iyidir. Bunlar aidiyetin işaretleridir. Ancak, bu heyecan ve hareketlilik, seçim zamanlarında yaşanmalıdır. Heyecanın dozunu artırıp, asla toplum arasında bir kutuplaşmaya, ayrışmaya, düşmanlığa, ötekileştirmeye sebep olunmamalıdır. Seçimleri seçim tadında bırakmamız gerekir. İçinde yaşadığımız ve artık bir parçası haline geldiğimiz ülkenin, hem siyasi kültüründen hem sosyal ilişkilerinden öğrendiklerimizi, kendi aramızda da uygulamamız gerekmektedir. Bunların başında farklılıklarla yaşamayı öğrenmek gelmektedir. Tahammül kabiliyetimizi geliştirmemiz, ayrı düşünmemize rağmen birlikte çalışmayı denememiz, kurum ve kuruluşlar olarak bir çok konuda konsorsiyum sağlamamız gerekmektedir. Hollanda bunun en güzel örneğidir. Hollanda’nın yakın tarihi bunun çok somut örnekleriyle doludur. Evimizin dışına çıkıp sağa, sola ba-

veyis.gungor@haber.nl karsak, günlük bir gazeteyi okumaya başlarsak, her hangi bir Hollanda televizyon kanalını açarsak, karşımıza sayısız konsorsiyum örnekleri ve modelleri çıkacaktır Yıllar önceydi. Hollanda’ya yeni gelmiştim. Amsterdam’da bir gençlik derneği kurmuştuk. Yeni olduğumuz için, dernek binamız yoktu. Belediye’nin Sosyal İşler Bölümü'ndeki ilgili birimden randevu talep ettik. Yönetim kurulundaki arkadaşlarla bayan F. van der Zee’i ziyaret ettik. Neden bir gençlik derneği kurduğumuzu, neler yapmak istediğimizi, ideallerimizi bir bir anlattık. Bunun için bize dernek binası gerektiğini söyledik. Tecrübeli memur van der Zee, bizi dikkatlice dinledi. 'Gençler' dedi ve devam etti: 'Neden hemen bir dernek binası istiyorsunuz. Her mahallede bir semt evi var, buranın imkanlarını, salonlarını kullanın, daha sonra kendi dernek binanızı alırsınız’. Pek hoşumuza gitmedi. 'Hollandalılar'ın hakim oldukları semt evlerinde faaliyet mi yapılır?' dedik kendi kendimize. Ama sorumlu bayana da hemen ‘Hayır biz Hollandalılarla aynı binayı kullanmayız' da diyemedik. Kem küm ettik ve ayrıldık. Amsterdam Belediyesi'yle görüşmelerimiz devam etti. O yıllarda Hürriyet ve Tercüman gazetelerinin hafta sonu yayınlanan Benelüx ekleri vardı. Kulakları çınlasın, Şadi Tatlı bizim bina sorununu manşetten haber yaptı. Hollanda gündemine geldik böylece. Sonra,

yine Türk gençlerinin kurdukları ama daha çok solculardan oluşan ‘Alternatif Gençlik Derneği' veya 'Amsterdam Türkiyeli İşçiler Derneği’yle ortak çalışmamızı önerdi Belediye. Bu bizim için, o yıllarda daha felaketti ve imkansızdı. Oyun bozanlık yapmamak için bir iki kez, aralarında rahmetli Şeref Acer’in de olduğu bir grupla görüştük. Mümkün değildi aynı bina altında çalışmamız. Adamlar sıradan solcu filan değildi, Marksist, Leninistlerdi bizim gözümüzde. Bu durum karşısında biz, Hollandalı vakıfların binalarını haftada bir kaç kez de olsa kullanmaya dünden razı olmuştuk. Tabii ki, burada bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Ne o zaman ki solcular, ne o zamanki biz, Hollanda’da bu işlerin böyle olduğunu yani farklı düşünsek te aynı bina altında veya yanyana çalışamalar yapılabileceğini bilmiyorduk. Yani Hollanda ruhunu, tarihsel tecrübesini, ortak çalışma kültürünü anlamamıştık. Oysa yıllar içinde, Hollanda’da, örneğin Protestanlarla Katoliklerin nasıl birbirleriyle mücadele ederek, sonradan bazı konular ve projeler etrafında sağlıklı konsorsiyumlar oluşturduklarını öğrendik. Batı’nın yakın tarihi bunun onlarca örnekleriyle dolu. İşte karşımızsa duran Avrupa Birliği Projesi bunun en somut örneklerindendir. Bunun bir yaşam biçimi olduğunu, farklılıklarla yaşamanın bir kültür olduğunun farkına yıllar sonra varabildik… Şimdi, bu örnekten de hareket ederek,

Hollanda’da 50 yıllık bir göçmenlik tecrübesinin de birikimiyle, hatta son zamanlardaki ayrışmayı da göz önüne alarak, Hollanda Türk topluluğunun hiç olmazsa ortak çıkarlar doğrultusunda, zaman zaman da olsa bir konsorsiyum içerisinde olmasını arzu etmekteyim. İçimizdeki farklılıklarla yaşamanın felsefesini yapmanın vaktinin geldiğini söylemekten çekinmiyorum. Birbirimize hakaret etmeden, rencide etmeden düşüncelerimizi ortaya koyabilmeliyiz. İftira atan, şiddete davet çıkaran, birlik ve beraberliğimize ihanet edenler hariç tabii ki. Gruplaşma, taassup, bir yerlere ait olmak, başka yerlerde duranlarla diyalog içinde olmamızı asla engellememelidir. Yirmi yıl, otuz yıl öncesi sosyal ve siyasi şartlarına göre oluşan kutuplaşmalar ve yeni oluşması ihtimal kamplaşmalar, ancak birbirimizin enerjisini boşa harcamamıza sebep olur. Göçmenlik tarihimiz bunların örnekleriyle doludur. Yeni ayrışmalara yer verilmemelidir. Bunu isteyen kişi veya odaklar olabilir, ama güçlü irademiz, birbirimizle diyalog içinde olmamız bu oyunu bozar. İşte bu süreçte; akl-ı selime, sorumluluk taşıyanlara, başkanlara, yazarlara, kanaat önderlerine, çizerlere, düşünürlere tarihsel bir görev düşmektedir. Kimse bu sorumluluktan kaçamaz. Kaçmamalı da! Herkesin yapabileceği, yerine getirebileceği bir sorumluluk vardır. Huzurlu yarınlar bizim olmalı, insanlığın olmalı.

Dünyanın en iyi şoförleri Gouda'lılar pişman meğer Hollanda’daymış 32 farklı ülke içerisinde yapılan yeni bir araştırmaya göre dünyanın en iyi şoförlerinin Hollanda’da olduğu belirtildi. Waze şirketinin 50 milyon araç kullanıcı arasından yaptığı araştırmaya göre, Hollanda 7.9 puan ile birinci sırada yer alırken, Hollanda’yı Amerika ve Litvanya takip ediyor.

Hollanda şoförlerinin birinci çıkmasının ana nedeni ise bisikletlere olan duyarlılık ve yol ve trafik güvenliği için verilen eğitim. Dünyanın en kötü şoförleri ise 2.1 puanla El Salvador’da olduğu ifade edildi. Latin Amerika’daki ülkeler araştırmada kötü bir sonuç elde ettiler.

Gouda’da büyük tartışmalara neden olan yapılacak olan yeni camii Gouda sakinlerinin karşı çıkmasıyla politikcaılardan onay alamamış ve yapımı devam etmemişti. Caminin geleceği yere şimdi ise yeni bir Mülteci sığınma kampı geleceği bildirildi.

Perspective Care, hasta ve yaşlı bakım hizmetini ana dilde ve kültüründe evde ve dışarda sunan bir kurumdur. Bu alanda 8 yıllık tecrübeye sahibiz. Günlük aktivite ve grup aktiviteleri yanında, hastalarımızın işlerini kolaylaştırmak için bünyemizde bulunan maatschappelijk advies, gemeenschapshuizen en samenwerkingsorganen op het gebied van welzjin organlarımızla Hollanda mevuzatına uygun hizmet sunuyoruz. Farklı etnik kökenden gelen ve Hollanda'da hayatını sürdüren insanların hayat kalitesini arttırmayı hedeflediğimiz modern yapılarda sevgi evleri oluşturup insanlarımıza güvenli hizmetler sunmaktayız.

Postadres: Postbus 2796 • 3500 GT Utrecht Tel: 0686468658 • 0633651058 E-Mail: perspectivecare@gmail.com

Eski askeri tesislerin yerine yapılacak olan cami ve iki okul projesine belediyeden izin çıkmayınca aylardır beklemede olan projenin yerine yeni bir mülteci kampı yapılmasına karar verildi. Gouda'lıların şimdi de gelecek olan mülteci kampına karşı oldukları belirtilirken, askeri tesislere yakın oturan vatandaşların 'keşke camiigelseydi' dedikleri ifade edildi.

Perspective Care

Zorginstellingen Erkend zorginstelling en maatschappelijke dienstverlening

Bezoekadres: Rietveldenweg 54-A unit 1016 5222 AS • 'S-Hertegenbosch


11

HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

Sinkaf'lı sözler Ak Parti Hollanda'yı böldü Geçtiğimiz günlerde Hollanda'daki Türk vatandaşlarına yönelik seçim çalışmaları Türkiye'deki partilerin de ilgi odağı olmuştu. Farklı partiler Türkiye'den gönderdikleri yetkililer ve Hollanda'da ikamet eden parti mensuplarının işbirliği ile seçim çalışmalarında aktif rol aldılar. Hem bu aktif çalışmalar, hem oy kullanma

imkanının Amsterdam'da da sağlanması gibi nedenlerden dolayı, Hollanda'daki Türkiyeli vatandaşlarımızın oy kullama oranını %50'lere varan oranlarda artırdı. Hollanda'daki Türklerin sandığa yansıyan oy sayılarını ve oy oranlarını gazetemizin farklı sayfalarında okuyabilirsiniz. Türkiye'deki partilere gönül vermiş vatandaş-

larımızın cansiperane çalışmaları zaman zaman çelişkili ve kavgalı ortamlara da sahne oldu. Bunlardan en ilginç olay Ak Parti'nin Hollanda temsilcileri arasında yaşandı. Ak Parti tarafından 1 Kasım seçimleri için Hollanda SKM (Seçim Koordinasyon Merkezi) başkan yardımcısı olarak atanan Saadet Koral ile, 7 Haziran seçimlerinde

SAADET KORAL'IN BİLDİRİSİ YSK tarafından sandık saklama görevlisi olarak görevlendirilen Dursun Paksoy ile aramda geçen tartışma (video) sosyal medyada taraflı olarak ve kesilerek yayınlanmıştır. Dusun Paksoy adlı şahıs, 7 Haziran 2015 Türkiye 25. Dönem Milletvekilliği seçimlerinde UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik ve Ak Parti Konya Milletvekili Harun Tüfekçi tarafından Hollanda Ak Parti SKM başkanı olarak görevlendirilmişti. Prosedür gereği SKM’lerde görev alan şahışların görevi seçim sonrası otomatik son bulur. Paksoy’un da Hollanda Ak Parti SKM başkanlık görevi 7 Haziran seçimlerinin ardından son bulmuştur. Bir sonraki seçimlerde parti tarafından listeler açıklanıp atamalar yapılmadığı sürece bir önceki görevlerine istinaden kimse kendisini SKM görevlisi olarak belirleyemez, lanse edemez. Ülkemizde 1 Kasım 2015 erken genel seçimleri için karar alınmasının ardından partimiz (AK PARTİ) yetkilileri tarafından ben ve arkadaşlarım Hollanda AK Parti SKM’de görevlendirildik. Hollanda’da oy verme işleminin başladığı 21 Ekim 2015 tarihinden 4 hafta önce Hollanda’da 80’nin üzerinde yerleşim biriminde teşkilatlandık. Skm Başkanı İslam Kanıtoğlu Başkanlığında teşkilatlanma çalışmalarımıza başlarken Dursun Paksoy ziyaret edip kendisini ekibimiz de görmek istediğimizi iletik. Görevin kendisine verilmemesinin hazımsızlığını ilk görüşmede hissettiren Paksoy, aynı günün akşamı telefon açarak, daha önceki seçimde görev alanları aramamamızi onların kendi elemanları olduğunu vurgularayarak ağıza alınmaycak kelimelerle şahsıma küfür etmiştir. ...Sosyal medyaya yansıyan olay öncesine dönecek olursak, Rotterdam AHOY’da oy verme işleminin başladığı ilk günden itibaren (21 Ekim) seçim mahalinde bulunan Paksoy, etrafına gruplar halinde topladığı ve seçim mahlinde hiç bir resmi görevi olmayan bir takım insanlarla görevli arkadaşlarımızı tahrik ve taciz etmekten geri durmamıştır. Defalarca kendisini uyarmamıza rağmen bu tutumundan vaz geçmeyen Dursun Paksoy, daha da ileri giderek kendine yakın sandık görevlilerine müdahele ederek sandıkların boş kalmasına neden olmuş dolayısı ile Hollanda SKM’yi her fırsatta zor durumda bırakmıştır. Sosyal medyada sizlere yansıyan olay bardağı taşıran

yine Türkiye'den atanan Ak Parti eski SKM Başkanı Dursun Paksoy arasında yaşandı. Akpartili bu iki farklı ekip arasında bir süredir var olduğu konuşulan sürtüşmeler, oy kullanma günleri esnasında Saadet Koral'ın, Dursun Paksoy'a 'sinkaflı sözler' kullanmasıyla doruğa ulaştı. Orada bulunan bir başka grup tarafından gizlice görüntülenen olaylar sosyal medyaya düşünce, taraflar ağır sözlerle birbirlerini suçlamaya devam ettiler. Arada geçen söz düellosu ve suçlamalara yorum katmadan Saadet Koral ve Dursun Paksoy'un gazetemizle paylaştığı görüşlerinin genel hatlarını siz okurlarımıza ulaştırıyoruz.

DURSUN PAKSOY'UN BİLDİRİSİ son damladır ve şu şekildedir: Rotterdam SKM kadın Kolları Başkanı Aynur Kara’ya hakaret edip, el kaldıran Dursun Paksoy’un gözünün döndüğünü fark ettim. Dursun Paksoy’un kaba kuvvet kullanacağı korkusu ile oturduğum yerden fırlayıp olaya müdahale ettim. Bir kadına o kalabalığın içinde hakaret eden, el kaldıran, dövmek için üzerine yürüyen ve itekleyen bir kişiye ne olursa olsun sessiz kalmazdım. Şahsıma karşı yapılan her türlü hakaret, küfür ve tacizlere seçimlere gölge düşürmemek adına sessiz kalmıştım fakat Skm Tarafından görevlendirilmiş bir görevli hanıma yapılanlara sessiz kalınamazdı. Bu sadece SKM gorevlisi degil herhangi bir hanim dahi olsa yine mudahele ederdim. Videolarda ve haberlede benim ağlattığım ileri sürülen bir hanım görevlinin olayla hiç bir alakası yoktur. Olayların iç yüzü/ öncesi videoya çekilip yayınlandığı gibi değildir. Şayet bu video olayı bir kumpas değil ise (ki kumpastır) video kesilerek kırpılarak değil olayın başladığı andan itibaren yayınlanırsa gerçekler ortaya çıkcaktır. Bir aydır süren gerginlik, olaylar yoğunluk dolayısı ile kendime hakim olamadığım için söylememem gereken sözler sarf ettiğim için üzgünüm. ...Dursun Paksoy ve arkadaşları emellerine ulaşmanın sevincini yaşarken, bizim tek tesellimiz tüm bu provakosyonlara rağmen vatandaşlarımızın yoğun bir katılımla oyları vermiş olmalarıdır. Sandıklar açıldığında Hollanda Ak Parti SKM olarak ne kadar başarılı olduğumuz görülecektir. Saygılarımla arz ederim Saadet Koral

Aslında böyle düşük seviyede bir polemiğe girmek istemiyorum ama bazı konulara netlik getirmek gerekmekte olduğunu düşündüm; başta şu konuyu netleştirelim: Akparti Genel Merkez'den Akif Kaya Bey (Avrupa sandık görevlilerinden sorumlu) bizden 3 bölge için sandık görevli listesini yapmamızı istedi. Biz de yardımcım Hatice Hanım'la beraber Rotterdam, Amsterdam ve Deventer için hazırlayıp kendisine gönderdik. Listelerin gönderilmesinden 1 gün sonra Mustafa Yeneroğlu Bey Hollanda'yı 3 bölgeye ayıracağını belirtti ve bunu görüşmek için 17 Eylül günü Cumartesi 19 Eylül'de Hollanda'ya geleceğini söylemesine rağmen seçim gününe kadar Hollanda'ya gelmemiştir. Zafer Sırakaya arkadaşımızla 20 Eylül Pazar günkü görüşmelerimizde, bize Türkiye'den bir koordinatör gönderileceği, o kişinin belirtisinin doğrultusunda çalışılacağı belirtildi. Burada bizim bazı arkadaşlarımızın görev almaması tebliğ edilince, biz de bu görevi bu şartlarda yapamayacağımızı belirterek toplantıdan ayrıldık. Hollanda koordinatörü olarak, ne Hollanda'daki Türkleri, ne de coğrafyasını tanıyan İslam Kanıtoğlu Bey görevlendiriliyor. (450 bin Türk'ün yaşadığı yerde böyle bir kişinin görevlendirilmesi ne kadar doğru anlayamadım ama). Biz çalışmalarımızı SKM dışında devam

ettirmeye çalıştık. Çünkü Saadet Koral ismine 48 civarında SKM'lerden tepki vardı. Ama biz davamız doğrultusunda vatandaşlarımızı sandığa gidilmesini için elimizden geleni yaptık. Seçim alanı Ahoy'a gelindiğinde, geçen seçimlerde müşahitlik yapmış arkadaşları kabul etmeyerek (sadece Dursun tarafı gibi bir ayrım yapmak suretiyle) sandıkların en azından 15 tanesini müşahitsiz bırakmışlardır. (Ortalıkta da SKM Başkanı diye biri yok, çünkü İslam Bey 3 gün Ahoy'a uğramadı). Bana yakın olan sandık başkanlarını bilinçli bir şekilde sandığa gitmemelerini istediğim yolunda yanlış bir bilgi verilmektedir keza, benim eşim, yeğenim, beş samimi arkadaşım 5 gün boyunca görev almıştır. Benim kavga çıkarıp bunu kayda alıp servis yaptırdığım aksediliyor. Bunu yapan, servis eden, bu yalanı söyleyen aşağılık bir şerefsizdir. Kendisinin çirkin küfürlerine karşılık dahi vermediğim halde bana bir bayana el kaldırdığım, itelediğim iftirası atılmakta. Eğer o bayan bunu yaptığımı söylerse ben müfteriyim, yoksa bu yalanı söyleyen Saadet Koral müfteridir. Biz, bize Genel Merkez tarafından verilen görevlerimizi layığıyla yerine getirdik. Saygılarımla Dursun Paksoy.

AKPARTİ Hollanda ekibi ikiye bölününce Dordrecht ve Rotterdam olmak üzere 2 farklı mekanda 'seçim akşamı kutlaması' düzenlendi.

€59

’dan

BAŞLAYAN FIYATLARLA VERGILER DAHILDIR

023-751 06 00

Şimdi Ücretsiz Corendon App

Hayallerinizi Corendon’la Yaşayın


HABER

12

KASIM / NOVEMBER 2015

İKI TUTAM AKILLI WILDERS'LA HOLLANDA IMAJI

OTURMA ODASINDA MANGAL YAPAN AILENIN IKI ÇOCUĞU HASTANELIK OLDU

Daha açık bir ifadeyle lobicilik adına, Türkiye'de kârlı bir yatırımı olan ING Bank gibi Hollanda'lı şirketlerin "iki tutam aklı" olan politikacıları hizaya getirip, fabrika ayarına çevireceklerine inandığımı belirtmek isterdim.

METİN YAZAREL İki tutam akıllı Wilders'ın Hollanda imajını kirletmesine müsade edilemez. Sevgili okurlar, çok değil bundan on-onbeş yıl önce Hollanda nasıl bir üllke diye sormuş olsaydınız, önce coğrafi konumundan başlar, dört bir yanı kanallarla denize bağlantı veren mütevazi konumda bir kuzey ülkesi olarak tarif ederdim. Diğer taraftan Hollanda'nın sosyal konumunu ise, insan hakları ve özgürlükler alanında pembe laleler ülkesi olarak tüm dünyada hatırı sayılır imaja sahip bir ülke olarak tarif ederdim. Yine Hollanda'yı sosyal hukuk ve refah devleti olarak tarif ve tabir ederdim. Bugün Hollanda'yı nasıl tarif edersin diye soracak olursanız... Ekonomik krizi bahane ederek, kazanılmış hak ve güvenceleri ihlal veya iptal etmek isteyen, sosyal refah devleti olma özelliğini yitirme üzere olan bir ülke olarak tabir ederim. Yine Hollanda'yı okulda, sokakta, iş pazarında, adalette ve hukukta, kamusal alanda ayrımcılığa prim veren, kendi iç huzurunu bozan bir ülke ve insan hakları alanında tüm dünyada marka olmuş imajını Wilders gibi iki tutam aklı olan popülist söy-

metin.yazarel@haber.nl

lemli politikacılara zedeletme fırsatı tanımak gibi bir hataya düşen, anlaşılması garip bir ülke olarak tarif ederim. Politik arenada Pim Foortuin'la başlayan ve kendileri saf kan beyaz Hollandalı olmayan Ayan Hirsi Ali, Rita Verdonk ve Wilders gibi, ülkenin iç ve dış itibarını zedelemekten başka bir işe yaramayan popülist söylemlere itibar edilerek, adam yerine konup, ülkenin geleceğinin onların insaf ve vicdanlarında şekillenmesine imkan verilmesine anlam veremediğimi söylemek isterdim. Politik arenada Wilders ve partisi hangi alanda; örneğin eğitim, sağlık, ekonomi, istihdam, sosyal refah gibi, hangi sahada iyileşmeyi sağlayacak plan ve projeleri gündeme getirip siyaset yapiyor ki, kamuoyu araştırmalarında ülkeyi yönetecek birinci parti olarak gösteriliyor diye sormak isterdim. Hollanda devletinin gerçek sahipleri olan Kral ve kraliçemizin, İslamofobi ve etnik aidiyetler üzerinden siyaset üretenlere prim verilerek ülkenin geleceğinin heba edilmesine izin vereceğini ihtimal dahilinde görme-

digimi ifade etmek isterdim. Öyle bir ihtimal olsa dahi son zamanlarda "iki tutam" akıllı Wilders'ın direkt hedef tahtasına koyduğu biz Türklerin hak ve ikbalinin, iki kıdımlık cürümü olan politikacılar tarafından heba edilmesine müsade edilemeyeceğinin bilinmesini belirtmek isterdim. Bölgesinde ve de dünyada güçlenerek gelişen, mazlum ve mağdurların hamisi olma iddiasında bulunan bir ülkenin, Türkiye'nin, vatandaşlarının haklarının yaşadıkları başka bir ülke tarafından inkar ve ihlal edilmesine müsade etmeyeceğini defaetle ifade etmek isterdim. Daha açık bir ifadeyle lobicilik adına, Türkiye'de kârlı bir yatırımı olan ING Bank gibi Hollanda'lı şirketlerin "iki tutam aklı" olan politikacıları hizaya getirip, fabrika ayarına çevireceklerine inandığımı belirtmek isterdim. Başka bir deyişle, ülkenin gerçek sahiplerinin açıkca ima ettiğim uyarı ve ihtarları nazarı itibara alarak, Türkiye ve Türkler'le iyi geçinmek adına, var olan iyi ilişkilerini korumaya özen göstereceklerini iddia ederim.

Brabant’ın Ulvenhout kasabasında oturma odasında mangal yapan ailenin iki çocuğu mangaldan sonra ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Mahalle sakinlerinden gelen çağrı üzerine acil servisler olay yeri olan Het Hofflandt’a intikal ettiklerinde, ev dumanlar içerisindeydi. Dumanların akşam saatlerinde evin içinde yapılan mangaldan dolayı ortaya çıktığı öğrenildi. Olay yerine gelen ambulans ekibi iki çocuğu tedavi için derhal hastaneye kaldırdılar. Ambulans görevlilerinin ilk aşamada evin karbonmonoksitle dolu olmasından dolayı içeri girmeye çekindiler. Ancak itfaiye görevlileri bu ölümcül gazın kurtarma operasyonunu engellemeyeceğini belirtip kurtarma işine yardım ettiler. Kurtarma operasyonundan sonra ev temiz hava ile havalandırıldı.

NIDA'dan Wilders'a karşı çiçek kampanyası

Rotterdam'ın NİDA Partisi, geçtiğimiz günlerde Hollanda'nın ırkçı lideri Wilders'ın Rotterdam'da yapılması planlanan mülteci kampına karşı düzenlediği gösteriye bir kampanyayla cevap verdi. Aynı gün ve aynı saatte Rotterdam'ın merkezinde Suriye'den gelen mültecilerle beraber vatandaşlara çiçek dağıtan NIDA yetkilileri nefret yerine sevgi gösterileri düzenledi. NIDA Rotterdam Merkez

Belediye Encümeni Aydın Peksert yaptığı açıklamada şunları kaydetti: "Bugün nefret yayıcı Wilders Rotterdam'da gelecek olan mülteci kampına karşı bir kampanya yürüttü. Nefret bir hastalıktır ve en iyi şe-

kilde sevAydın Peksert ve giyle iyiNourdin EL Ouali leştirilir. Bugün biz de tam bunu yaptık, vatandaşlarımıza binlerce renklı çiçek dağıtarak. Çok güzel ve yürek ısıtıcı sözler duyduk. Bu kadar sevgi dağıtan bütün Nida çalışanlarıyla çok gurur duyuyorum". NİDA'nın bu kampanyası aynı zaman da Hollanda medyasında ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.

Hollanda'nın en büyük gazetelerinden Algemeen Dagblad verdiği haberde Nida'nın kampnayasını "Wilders'a karşı oynak bir eylem" olarak duyurdu. AD'ye bir açıklama yapan NİDA Başkanı Nourdin EL Ouali "Eğer korku bir süre sonra nefrete dönüşmeye başladıysa, bizimde buna mesajımız birlik ve uzlaşma olacaktır. Mültecilere karşı

PVV ve Leefbaar partileri korku politikalarıyla insan-

ları ayrıştırmaya çalışıyor. Buna izin vermeyiz" dedi.

Rus uçağı Mısır'da düşürüldü Geçtiğimiz günlerde Mısır’ın Sina yarımadasına düşen ve toplamda 224 kişinin hayatını kaybettiği Rusya’nın Metrojet Hava Yolları’na ait EI-ETJ tescilli Airbus A321-200 tipi yolcu uçağının düşme nedeni hala belirlenemedi. Metrojet yetkilileri Moskova’da düzenledikleri basın toplantısında uçağın düşmesinin tek makul sebebinin dış bir etken olduğunu belirttiler. Yaptıkları açıklamada “Teknik bir hata ya da pilotaj hatasından dolayı uçağın havada parçalanıp geniş bir alana yayılması mümkün değil” ifadelesi kullanıldı.

“OLAN SORUN ÇÖZÜLMÜŞTÜ” Rus yetkililer enkazın araştırılmasının bittiğini belirterek, “Uçağın mürettebatı deneyimliydi ve birden uçağın kontrolünü kaybettikleri görünüyor. Böyle bir sonuçta sadece dışarıdan bir gelen bir gücün etkilediğini düşünüyoruz” dediler. Mısır’ın Sharm el Şeyh kentinden içinde 224 yolcusuyla havalanan Rus Metrojet (eski adı Kolavia) Havayollarına ait Airbus A321 tipi yolcu uçağı ile radar teması Sina Çölü üzerinde kesilmiş, kalkıştan 23 dakika sonra uçağın düştüğü anlaşılmıştı. Mısırlı yetkililer uçağın Türk hava sahasına girmek üzere olduğu bölgede temasın kesildiğini belirtmişti. 224 kişinin hayatını kaybettiği kazada kurtulan olmadı.


13

HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

BAZEN “KRAL’IN ÇIPLAK” OLDUĞUNU BIRILERI SÖYLEMELI… Elinizde tuttuğunuz gazetenin hangi zorlukları aşarak size ulaştığını bilseniz, onu kelime kelime okur, belki de bir ekmeğe gösterilen saygıyı duyardınız. Emeğin, alın teri, göz nurunun ne büyük bir değer olduğunu anlatacak değilim. Ancak, yer-yurt bilmez bazıları gazeteyi çöpe atacak kadar alçalabiliyor. 16 yıldır nasıl bir meşakkatle bunun size ulaştığını bilen biri olarak bu alçaklığa asla tahammül gösteremiyorum. Gazetede sizi rahatsız eden bir durum varsa, ki, böyle bir durum yok; o hâlde bile olsa gazete çöpe atılmayı haketmiyor. Söylersin, yazarsın tepkini; gazete gönderilmez veya bırakılmaz. Ama kime diyorum ben, adam(!) yazsa zaten okur, okusa zaten anlar, anlasa zaten adam olur... ZEYNEL ABİDİN KILIÇ “'Hayat kısa' sözüne hiç itibar etmedim. Çünkü yeterince uzun yaşadığımı düşünüyorum” (Aliyaİzzetbegoviç). “Ne kadar farklı olursa olsun; sana ait olmayana tenezzül etme, Ve ne kadar basit olursa olsun senin olandan asla vazgeçme!” (Che Guevara).

Berber Fethi’nin yaşadıkları... Gazeteciler, berber ve taksicilerle sohbet etmeyi severler. Çünkü en iyi ve bedava malzemeyi kendilerine onlar hazırlarlar. Ben de çok severim onlarla hasbihâl etmeyi. Daha doğrusu onları dinlemeyi. Sıkıysa dinleme, birinin elinde ustura, diğerinin elinde direksiyon. Can tatlı. Kırdı mı dümeni yokuş aşağıya, dayadı mı jileti gırtlağa… Bizim berber Fethi’miz de o hoş sohbet berberlerden biri. Genç ama gördüklerini, yaşadıklarını, şahit olduklarını anlatınca kayıtsız kalamıyorsun. Bizim de gazetecilik yanımızın olduğunu bildiği için “Yaz gazeteci, yaz!” der gibi epey malzeme veriyor… Geçenlerde yine Fethi’nin müşteri koltuğundaydım. İki de bir alışkanlık etmiş usturayı eline alıyor, bileyliyor gibi yapıyor, aynada gözlerimin içine bir bakıyor ki, hiç sormayın. Ben de “sağ ol, ustura kullanmıyorum” diyorum ve masaya bıraktırıyorum. Bizi tanıyanlar, “Yahu senin kafanda saç mı var da berbere gidiyorsun?” diye içinden geçireceklerdir mutlaka, ama hâlâ beni terk etmeyen, sadık üç-beş tüy için iki ayda bir olsa da berberin yolunu tutuyoruz. Belki o tüyler değil bizi oralara götüren, berberlerden alacağımız haberlerdir... Kimbilir?!.. Yahu yine raydan çıktım... Nereye bağlayacaktık bu berber faslını?!.. Bizim Fethi’de biraz sakal var. “Camiye girince sanki kadınlar hamamına girmişim gibi bana tuhaf tuhaf bakıyorlar” diyor. “Yahu” diyorum beni şaşkınlıkla karşılayan Müslüman cemaate, “Sizin peygamberinizin, sizin ecdadınızın hâlini bilmez misiniz, ben onlara benzemeye çalışıyorum diyorum, ama, nafile… Kimse beni anlamıyor, sakalıma saygı duymuyor” diyor... “Gençler gittikçe mezhepsizlerin tuzağına düşüyorlar” diyor… “Mutaassıp kızlar ve erkeklerin disko ve barlara gitmeye cesaretleri yok ama onun yerine icat edilen nargile alanları onlara bu

zeynelabidin.kilic@haber.nl

ihtiyacı karşılıyor”diyor... “Disko ve bar ortamını aratmayacak görüntüler yaşanıyor nargile kafelerde, buna bir ‘dur’ denilmesi lazım” diyor… Daha neler diyor, bizim Fethi, neler, neler... Belki başka bir sefere de onları paylaşırız… Bilmem var mıydı haberiniz Fethi’nin anlattıklarından ya da ilgi alanınıza girer mi onun kaygıları… Gazete çöpe atılmak için mi çıkar? Elinizde tuttuğunuz gazetenin hangi zorlukları aşarak size ulaştığını bilseniz, onu kelime kelime okur, belki de bir ekmeğe gösterilen saygıyı duyardınız. Emeğin, alın teri, göz nurunun ne büyük bir değer olduğunu anlatacak değilim. Ancak, yer-yurt bilmez bazıları gazeteyi çöpe atacak kadar alçalabiliyor. 16 yıldır nasıl bir meşakkatle bunun size ulaştığını bilen biri olarak bu alçaklığa asla tahammül gösteremiyorum. Gazetede sizi rahatsız eden bir durum varsa, ki, böyle bir durum yok; o hâlde bile olsa gazete çöpe atılmayı haketmiyor. Söylersin, yazarsın tepkini; gazete gönderilmez veya bırakılmaz. Ama kime diyorum ben, adam(!) yazsa zaten okur, okusa zaten anlar, anlasa zaten adam olur... Sorun ne o hâlde? Büyük bir ihtimalle, sadece ve sadece o gazeteye emek verenlerden biriyle kişisel bir problemi vardır; sorun budur. Sadece bundan dolayı kimseyi o gazeteden mahrum etme hakkına sahip olamazsınız. Müntesibi olduğun din sana “Oku!” diye emir buyuruyor, sen okumuyor, okunmasına müsaade etmiyor, bu da yetmiyor, okunacakları çöpe dolduruyorsun... Sen inancına ihanet ediyorsun, yönetici olduğunu söylüyorsun, cemaate ihanet ediyorsun, sen emeğe, alın terine ihanet ediyorsun, sen oturduğun makama ihanete diyorsun... Seni gidi kerata seni... Bu gibilerin bir de böyle yönleri var... Adamın oturduğu yerle, kafasındaki, kalıbındaki, kalbindeki yer farklı... Yahu o zaman orada niye oturuyorsun, oraya niye ihanete ediyorsun... Çek git; kafanın, kalıbının, kalbinin (varsa tabi ki) götürdüğü, olduğu yere git. Bizim bu tür insan müsveddelerinden kurtulmamız gerek evvela... Yoksa boşa kürek çekeriz... Bir de çöpe atanların dışında gazeteye ‘yasak’ koyanlar var, onu da başka bir vakitte ele

ÖLÜMÜNDEN SONRA DA KAZANDIRMAYA DEVAM EDIYOR Michael Jackson, ölümünden sonra da para kazandırmaya devam eden ünlüler listesinde üçüncü kez birinci oldu. Forbes Dergisi, ölümünden sonra da para kazandırmaya devam eden ünlüler listesini açıkladı. Listenin ilk sırasında 115 milyon dolarla Michael Jackson yer alıyor. 2009’da 51 yaşındayken hayata veda eden Jakson, geçen yıl da 140 milyon dolarla listenin başında bulunuyordu. “Rock’n Roll’un kralı” olarak bilinen Elvis Presley, 55 milyon dolar gelirle listenin ikinci sırasında yer alıyor. Listede 1977’de kalp yetmezliği nedeniyle yaşamını yitiren Presley’i 40 milyon dolarla Amerikalı çizer ve “Snoopy”nin yaratıcısı Charles Schulz ve 21 milyon dolarla Bob Marley izliyor.

almaya çalışalım…

Müslüman işadamlarının “emek” ve “para” ile imtihanı… Son bir yıl içerisinde, isimlerinin baş harfleri ve adları, ilim ve cesaretle anılan büyük sahabenin adıyla aynı olan iki işadamıyla birlikte iş yapma ortamı oluşmuştu. Biriyle 10 bin, diğeriyle 24 bin Euro’luk bir proje yürütülecekti. Bunun ikisinden de bana düşen pay yüzde 10 civarı çok küçük bir yüzdelikti. 10 bin Euro’luk projeye 300 saat gibi bir zaman ayırırken, diğerine sadece proje sahibi, projeyi yazma ve kabul ettirme anlamında katkım oldu. Bunun karşılığında bu iki işadamı bana ne verdi biliyor musunuz? Evet, tahmin ettiğiniz gibi ikisi de alın terimin üzerine yatarak, emek ve parayla olan imtihanlarını kaybederek bana hakkım olanı vermediler. Çok kırıldım, üzüldüm ve acıdım… Bu üzüntüm asla onlardan hak ettiğimi alamamak adına değildi, üzüntüm, onların birer Müslüman işadamı olarak iş yapıyor ve hiçbir şey yokmuş gibi hâlâ ortalıkta boy gösteriyor olmalarındandır. Onları vicdanlarıyla(!) ve mensubu olduklarını iddia ettikleri dinîn şu emriyle baş başa bırakıyorum… Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Ücretliye/ işçiye hakkını, teri kurumadan önce verin!” Yine Peygamberimiz bir hadis-i şerifinde, ‘Allah’ın, işçi tutup işini gördüren ve ücretini vermeyen kişinin kıyamet gününde karşısında olacağını’ buyurduğunu haber veriyor... “Ağır mı oldu” dediniz… Hayır, bence değil… En azından bunları kendilerine duyurarak, onlardan alacağım hakkımı biraz hafifletmiş olarak onlara iyilik bile yaptım… Helallik noktasında hâlâ karamsarım… Ben ki, bana çok zulmetmiş birine bile hakkımı, düşünmeden helal etmiş birisiyim… Ama burada, İslam’ı temsil etme ve o büyük hakkı gasp etme söz konusu... Bir de “helal” ürün pazarladığını söyleyen ama aynı duruma düşen birileri var ki, onların durumu tamamen içler acısı... Yahu sen zaten bu duruma düşmekten dolayı haram yiyorsun, helal satsan ne olur, haram satsan ne olur... Ayağınızı denk alın!.. Vebal ve sorumluluğunuz büyük. Ya o din ile adınızı bir araya getirmeyeceksiniz ya da onun emrettiği gibi dosdoğru olacaksınız... Başka bir seçenek yok...

VAN PERSIE’YE MILLI TAKIM ŞOKU Hollanda A Milli Futbol Takımı Teknik Direktör Danny Blind, uzun bir aradan sonra aday kadroya davet etmediği Fenerbahçe’nin yıldız oyuncusu Robin van Persie’nin yeteri kadar formda olmadığını söyledi. Blind, düzenlediği basında toplantısında Van Persie’nin milli takıma davet edilmemesine ilişkin bir soruyu yanıtlarken “Kendisinin şu anda çok iyi olduğunu düşünmüyorum ve başka birisine şans vermek istiyorum” diye konuştu. Van Persie’nin Fenerbahçe’de 90 dakika boyunca oynadığı maç sayısının az olduğunu kaydeden Blind, bu kararın yıldız oyuncunun bir daha milli takıma alınmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti.

Bir de bunlardan ayrılan; işini dürüstçe yapan, alın terine, emeğe saygı gösteren, işçinin değerini bilenler var ki, ben onlara müteşekkirim... Kendi müntesibleri tarafından karartılmaya çalışılan İslam’ın çehresinin; olduğu gibi aydınlık kalmasını sağlayan bu güzel insanlara da bereketli ve hayırlı kazançlar diliyorum...

Yüzümüzün eskitilmesi... Hollanda’da yıl boyu düzenlenen onlarca etkinlik ve davette Türk toplumunun kalburüstü insanları boy gösterir hep. Bir gün önce Lahey’deki resepsiyonda bulunan aynı sima ertesi gün Rotterdam’daki davette bütün heybetiyle varlığını hissettirir. Bu durumun, davet edenler ve edilenler dahil herkesi sıktığını biliyorum. Zira ayaküstü konuşmalarda bu yönde serzenişlerde bulunululur hep... Bence bu anlayışın değişmesi lazım. Bu yıl herhangi bir davete katılmış olan biri, ertesi yıl aynı etkinlik için kendinden bir sonraki kişiyi göndermeli. Ondan sonraki davete ikinci sıradakinden sonra gelen kişi gönderilmeli... Yılda 10 davet ve etlinlik varsa bu 10 kişi arasında dönmeli ve insanlarımız şunu anlamalı: Evet, 400 bin insanımız, davetlere katılan bu 400 insandan ibaret değilmiş, başkaları da yaşarmış bu ülkede...Yeni yüzlere, yeni isimlere ve yeni temsilcilere ihtiyacımız var. Belki de bu çehre değişimi bizi daha ileri taşır.... Hani şu durağan hâlden çıkarır, kısır döngüden kurtarır... Zira içimizde, bilinmeyen ne cevherlerimiz var… Bir de temsilciliklerimizin Cumhuriyet kutlamalarını cumhurun katılımıyla gerçekleştirmesi bu alanda atılacak önemli bir adım olabilir diye düşünüyorum.. Büyük bir salonda gün boyu organize edilecek olan kutlamalara vatandaş da katılsa, kendini o coşkunun içersinde bulsa, maksat hasıl olmaz mı? Ha bir de bu işin gönüllüleri var; bırakın onlar her davette bulunsunlar ve hazirunla bol bol görüntü versinler. Ama biz, geleceğimizi inşa ederken o geleceği emanet edeceğimiz nesle sırt dönmemeliyiz. Onları da bir ses bir nefes olarak toplumla buluşturmalıyız. Evet, evet, şu geleceği emanet edeceğimiz genç nesilden bahsediyorum… (Not: Sevgili Yayın Yönetmenimizin manşete taşıdığı iki konuyla alakalı görüşlerim bir sonraki sayıya kaldı; yazılanların bu sayıda paylaşılması gerekiyordu, lütfen mazur görünüz…).

KRALIÇE MAXIMA HASTENEYE YATIRILDI Çin’e resmi ziyarette bulunan Hollanda Kraliçesi Maxima’nın rahatsızlığından dolayı gezisini yarıda keserek Hollanda’ya döndüğü bildirildi. Hollanda Devlet Bilgilendirme Dairesi’nden (RVD) konuyla ilgili yapılan açıklamada, böbrek enfeksiyonu teşhisi konulan Kraliçe Maxima’nın tedavisine doktorların tavsiyesi üzerine Lahey’deki bir hastanede devam edileceği belirtildi. Bu akşam ülkeye dönmesi beklenen Kraliçe’nin enfeksiyona bağlı yüksek ateş ve bel ağrısı gibi şikayetleri bulunduğu kaydedildi.


HABER

14

KASIM / NOVEMBER 2015

BAŞKALAŞTIRMANIN DİYETİ Hollandada aşırı sağcı ve ırkçı bir partinin Suriyedeki harpten kaçan mültecileri bahane ederek şiddetli İslam düşmanlığını tahrik etmesi ve bu bahane ile de bilhassa Türkleri hedef alması Hollandadaki toplumun iç barışını tehdit eden en önemli faktör haline geldi.

EMİN ATEŞ Son günlerde Hollanda olarak, Hollandalılar olarak, Hollandadaki Türk Diasporası olarak çeşitli sınavlardan geçiyoruz. Hoşgörü yeteneğimiz, başkalarına tahammül derecemiz ve çok kültürlü toplum içinde ahenkle yaşamayı arzulamamız ve bu yolda çaba sarfetme kapasitemiz devamlı deneniyor. Başkalaştırmanın, ayırımcılığın rağbette olduğu, populist söylemlerin kolay ve çabucak dinleyici bulduğu günleri birlikte yaşıyoruz. Hollandada aşırı sağcı ve ırkçı bir partinin Suriyedeki harpten kaçan mültecileri bahane ederek şiddetli İslam düşmanlığını tahrik etmesi ve bu bahane ile de bilhassa Türkleri hedef alması Hollandadaki toplumun iç barışını tehdit eden en önemli faktör haline geldi. FİKİR TARTIŞMASI MI YOKSA HALKI BİR GURUBA KARŞI TAHRİK ETME Mİ? Toplumsal gelişmeler üzerine fikrini beyan etme hatta bunu bir gurubun ülkedeki varlığına karşı dile getirme her ne kadar fikir hürriyeti oluyorsa da niyet başkalaştırma ile gurupları birbirine karşı kışkırtma ise, konu fikir tartışması boyutlarını aşmış

Yabancı karşıtları ile aşırı sağcılar ortak gösteri düzenledi

emin.ates@haber.nl ve artık toplumda huzursuzluk ve bir çatışma ortamı yaratmaya yönelmiş demektir. Bu da giderek halkı kutuplaşmalara itecek ve devamı mutlak sosyal patlamalar olacaktır. Böylesi bir sosyal patlamadan medet ve fayda umanlar kimlerdir? Öncelikle islam düşmanları, ırkçı guruplar ve bu dumanlı havadan siyasi kazanç bekleyen radikal partilerdir.

GERGİNLİĞE ÇARELER: Bilhassa müslümanlar her zamankinden daha fazla, bu dönemde toplumdaki aşırı olmayan guruplar ve cemaatlerle dayanışma ve işbirliği içine girmeli, ortak programlar üzerine kafa yormalı ve genç nesilleri bu yaklaşan tehlikelere karşıkorumak için çalışmalar yapmalıdırlar. Artık içine kapanık yaşama dönemi BİTMİŞTİR!!! Yerel yönetimlerle daha fazla iletişim içinde olunmalı, ırkçı partiler hariç diğer tüm partilerle diyaloğa girilmeli, toplumun endişe ve korkuları dile getirilmeli, birlikte çareler aranmaya zorlanmalıdırlar. Oturduğumuz yerden komşularımızın sadece basını takip ederek bizim toplumumuzun dertlerinive de korkularını anlayıp

çareler aramasını beklemek çok büyük safdillik olacaktır. İçinde oturduğumuz ülkenin geleceğine sahip çıkmaya çalışmak bizlerin de vatandaşlık görevidir. Bu konuda birbirimizi zorlamalıyız. Yarını beklemek kendi toplumumuza arkamızı dönmek demektir!! “Ayırımcılık çok artarsa tası tarağı toplar Türkiyeye dönerim” demek çare değildir ve hiçbir zaman da olamayacaktır. Emek verdiğimiz, uğruna fedakarlıklar yaptığımız bu ülkenin bizlere ve bizden sonra gelecek nesillere de ihtiyacı var. Torunlarımıza daha iyi bir dünya bırakmak bizim borcumuzdur. Her ne olursa olsun, her şartta kutuplaşmanın önüne dikilmeli, ona fırsat vermemeli ve buradaki yerli halk kadar bizlerin de ülke kaderinde söz sahibi olduğunu göstermeliyiz. Bugünden tedbir almaz isek yakın bir zamanda bizim çocuklarımızı da Suriye harbinden kaçarak Hollandaya gelen, “ islamı getiren” mülteciler” olarak anarak aynı ırkçı ve ayırımcı muameleye karşı karşıya bırakacaklardır. Toplumumuzun huzurlu ve barış dolu geleceği bugunden atacağımız adımlara bağlı olacaktır.

Almanya'nın Köln kentinde, yabancı karşıtı HOGESA grubu ile aşırı sağcılar ortak gösteri düzenledi. Kentte ırkçılığa karşı düzenlenen gösteride ise birlik ve beraberlik mesajları verildi. Kendilerini "Selefilere karşı holiganlar" olarak nitelendiren HOGESA isimli grup ile "aşırı sağcılar", Köln'de ortak gösteri düzenledi. Fuar merkezinin yanındaki Barmerplatz meydanında toplanan bine yakın aşırı sağcı grup, ellerinde Alman bayrakları ile yabancı karşıtı sloganlar bulunan dövizlerle bir araya geldi. Bu iki grubu protesto etmek için ise yaklaşık 20 bin kişilik bir başka grup toplandı. Aşırı sağ karşıtı bu grup da özellikle Barmerplatz'a giden yolları kapatarak diğer iki grubun meydana girmesini engellemeye çalıştı. Karşıt iki grup arasında zaman zaman arbede yaşanırken, Köln polisi olaylarda 5 "aşırı sağcı"nın hafif yaralandığını bildirdi. Polis, kendilerine şişe, taş ve havai fişek fırlatan göstericilere, müdahale etti.

Demokrasiyi “Kanlı Zafer” olarak nitelediler h haber

üsta Alman dergisinden k

Türkiye karşıtı haberleriyle tanınan Almanya’nın tanınmış dergisi Der Spiegel, yine bir küstahlığa imza attı. 1 Kasım 2015 seçimlerini haz-

medemeyen Alman dergisi, seçim sonucunu ‘Kanlı Seçim zaferi’ başlığıyla okurlarına duyurdu. Der Spiegel’ın ‘Kanlı se-

çim zaferi’ başlıklı haberinde Ankara’da terör örgütleri tarafından düzenlenen saldırırının Ak Parti’ye yaradığı ifade edildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçimden önce açıklamalarının koalisyon karşıtı olduğunu ve bu süreçte Türkiye’nin seçime gittiği ifade edildi. Haberin devamında ise ilginç bir söyleme imza atıldı. Seçimlerden önce hep Türkiye şiddeti arttırmakla suçlanırken, Der Spiegel’in habe-

rinde PKK’nin tekrar savaşa ve teröre başlaması HDP’ye yaramadı ifadesi kullanıldı.

“TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ YOK” Haberin yazarı ise asıl düşüncesini haberin son cümlesinde ifade ediyor. “Bu bir kanlı seçim zaferi, acı bir gerçekleşmedir. Türkiye’de ekonomik kaygılar, istikrar ve stratejik çıkarlar daha önemli. Demokrasi olmadığı kesindir”.

Yüzde 87’lik katılım bile Avrupa’yı memnun etmedi

Avrupa Birliği (AB), 26. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimi’nin, “Türk halkının demokratik sürece bağlılığını yeniden teyit ettiğini” ve kurulacak yeni hükümetle çalışmaya devam edecekle-

rini bildirdi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile AB Komisyonu Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, 1 Kasım seçimiyle ilgili ortak yazılı açıklama yayımladı. Büyük bir katılımla yapılan Türkiye’deki seçimlerin Türk halkının demokratik sürece bağlılığını yeniden teyit ettiği vurgulanan açıklamada, “AB, Türkiye-AB or-

taklığını geliştirmek, bütün alanlarda tüm vatandaşların yararına işbirliğini ilerletmek için yeni hükümetle çalışmaya devam edecektir” ifadesi kullanıldı. Öte yandan AGİT Heyeti Başkanı Ignacio Sanchez Amor, seçimlerle ilgili yaptığı açıklamada ise şunları kaydetti: “Türk vatandaşları genel olarak ifade özgürlüğü üzerinde ciddi baskıların yaşandığı, yoğun kutuplaşma ortamında siyasi bir tercih yapmaya zorlandılar. Medya

kuruluşlarındaki alternatif görüşlerin hızla azaldığı bir ortamda oylarını kullandılar. Bu durum seçim sürecini olumsuz etkiledi” diye bir açıklama yaptı. 1 Kasım seçimlerinde yüzde 86’ya yakın bir katılımın göz önündeyken ve Avrupa’da hiç bir ülkede böyle yüksek bir katılım görülmezken AGİT Heyeti Başkanı Amor’un böyle bir açıklama yapması kamuoyu tarafından kuşkuyla karşılandı.

Ali Nesin: ‘Erdoğan Dâhi Seviyesinde Bir Stratejist, Bunu Kabul Edelim’ Aziz Nesin’in oğlu, Nesin Vakfı yöneticisi Prof. Dr. Ali Nesin, Facebook hesabından seçim sonrası düşüncelerini paylaştı. "Tahminlerimde çok fena sınıfta kaldım" diyen Nesin "Bundan böyle CHP'nin toparlanabileceğini hiç sanmıyorum. CHP ve Kemalizm Türkiye için bitmiş bir projedir" ifadelerini kullandı. Nesin “CHP'nin atması gereken ilk adım saçı sarıya boyanmış olanları partiden ihraç etmektir. Gerisi kendiliğinden gelir” diye yazdı ancak daha sonra gelen tepkiler üzerine bu ifade için özür diledi ve "Galiba bir özür borçluyum. Dün geceki 'saçı sarıya boyalı' mesajımla bayağı bir takipçimi istemeden kırmışım. Amacım CHP'nin projelerini halka anlatamama problemini sözümona çarpıcı bir hicivle ifade etmekti. Belli ki başaramamışım." açıklamasında bulundu. Ali Nesin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili ise "Recep Tayyip Erdoğan üst düzey, dâhi seviyesinde bir stratejist. Bunu kabul edelim ve kimle aşık attığımızı iyi bilelim" yorumunu yaptı.


15

HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

YTB’den Hollanda ziyareti Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Kudret Bülbül, Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu üyeleri ve basın mensuplarıyla, Amsterdam'da bir araya geldi. Başkan Kudret Bülbül’e, YTB Daire Başkanı İsmail Demiryürek ve Hollanda Masası uzmanları Fatih Hasdemir ve Servet Çetin eşlik etti. Amsterdam'daki Simit Sarayı’nda Hakan Aydın’ın ev sahipliğinde Hollanda Türk Basını ve YVDK üyeleriyle ayrıntılı görüş alışverişinde bulunan Dr. Kudret Bülbül YTB olarak geçek yıl yurt dışındaki Türklerle ilgili bir araştırma yaptıklarını kaydettiği konuşmasında: “Vatandaşlarımızın demokrasi, hoşgörü değerlerini, Türkiye’ye ait düşüncelerini, yaşadıkları ülkelere ait düşüncelerini, kültürel değerlerini ölçen bir araştırmaydı. Oradaki sorulardan biri de ‘kendinizi nasıl

hissediyorsunuz bulunduğunuz ülkelerde?’ şeklindeydi. Vatandaşlarımızın yüzde 71’i bulundukları ülkelerde kendilerinin dışlandıklarını düşünüyorlar. Gerçekten çok yüksek bir oran. Avrupalı dostlarla bunu paylaştığımda bundan çok hoşnut olmuyorlar. Ama ben de ısrarla paylaşıyorum çünkü bu oran çok rahatsız edici, çok yüksek. Dışlandığını düşünen bir birey ne kendisine ne ailesine ne toplumuna ne de başka bir yere faydalı olabilir. O nedenle bu dışlanma oranını mutlaka düşürmemiz

gerekiyor. Ayrıca bu kadar dışlandığını düşünen insanlar marjinal telkinlere de hazır ortamlar oluşturur.” dedi. Ay r ı m c ı l ı ğ ı n önlenmesinin, ilgili ülkelerin de yararına olacağına dikkati çeken Bülbül, buna en güzel örneğin Nobel Kimya Ödülü alan Prof. Aziz Sancar olduğunu söyledi.

MÜSİAD’A ZİYARET Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül, Müsiad Hollanda merkezini ziyaret ederek iş dünyasıyla biraraya geldi. HOTİAD’A ZİYARET T.C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları

Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül başkanlığındaki heyet Hotiad’ı ziyaret etti. YTB Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül, 4 yıllık dönemde Yurtdışı Türkler için yapılan mali destek proğramları, gençlik köprüsü projesi ve burslar başta olmak üzere yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu, Hotiad’ ın Hollanda’daki Türk Toplumu için bir model olduğunu, Hollanda’daki Türk Toplumunu önemseyen ve önceleyen çalışmalara dikkat çekti. Bu çerçevede Ögrenci Buluşmaları, Başarı Ödülleri, Türkiye-Hollanda ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi için yapılan çalışmalar ve proje destek proğramları hakkında heyeti bilgilendirdi. Ziyaret, gelecek dönemde sosyal ve ekonomik temalı programlarda beraber çalışmalar yapılabileceği temennisiyle sona erdi. TÜRKİYE’DE GELECEKLERİNİ ARIYORLAR Bülbül, “YTB, 5 yıllık bir kuruluş ve sorumluluk alanımız çok geniş. 8-10 milyon vatandaşımıza hizmet götürmek durumundayız. Hemen hemen dünyanın bütün ülkelerinden öğrenciler, akın akın Türkçe olarak, Türkiye’de geleceklerini arıyorlar. Türkiye’nin uluslararası bir cazibe merkezi hali gel-

olmalarına yönelik bizlerin destekleri var. Hangi ülkede hangi projeleri desYTB Başkanı Dr. Kudret Bülbül tekliyoruz, ne zaHOTİAD'la görüş alışverişinde. man destekliyoruz, ne kadar destekliyoruz, bunu şeffaf ve açık bir şekilde ortaya koyduk. Sizlerin teklif ve işbirliği projelerinize her zaman açığız. Vatandaşlarımızın kendi kimlik ve kültürleriyle hayatın her alanında aktif bir yurttaş olmalarını arzu ediyoruz. Aktif yurttaşlık zaten AB’nin temel ildiğinin en güzel örneklerden bir kelerinden ve temel değerlerintanesi bu.” ifadesini kullandı. den birisi. AB, 2011 yılını zaten Doç. Dr. Kudret Bülbül ko‘aktif yurttaşlık’ yılı ilan etmişti. nuşmasını şöyle tamamladı: Bu anlamda bizim ilgili ülkeler “Hollanda’da sizlerin daha etkin açısından endişeyle karşılacak olması, daha aktif olması, hayahiçbir çalışmamız, çabamız yok. tın her alanına katılım sağlamaTam tersine biz, bütün çalışmanız bizim temel bir önceliğimiz. larımızda ilgili ülkelerin yükünü Işdünyasının, akademisyenlerin, hafifletiyoruz.” dedi. STK’ların çok daha etkin ve aktif

Ejder Köse, Dr. Kudret Bülbül ve Turgut Torunoğulları gazetemizi dikkatle incelerken.

KONYALI OTANTIK

Adana Kebap

Döner Kebap

RT

I

N

T C

E

L QUAL

Y

TA

T

O

IF I C AT

IO

Açık büfe kahvaltı

(Her pazar 10:00-13:00 arası)

Gegrilde kipfilet

Putsebocht 113 3073 HE Rotterdam

010-484 63 48 info@konyali.nl www.konyali.nl


HABER

Ben ülkemin ve ülke insanımın sevdalısıyım KASIM / NOVEMBER 2015

ŞERİF AKTÜRK

Oraya ve onlara bir katkım olunca mutlu oluyorum. Ama anlaşılamamak, bilinmemek de beni üzüyor açıkçası.

Gerçekten de öyle. Mescid hâline getirdiği bir alanın yanında durduk. Bir düğmeye bastı ve tavanda asılı duran bir yatak inmeye başladı. Lavabo yanına yaptırdığı abdest alma bölümü hemen dikkat çekiyor. Misafirler bunların ne işe yaradığını sorduğunda ‘kültürümü ve değerlerimi anlatmak için hemen fırsat doğuyor ve başlıyorum anlatmaya’ diyor... Seçim tahmininde sıfıra yakın yanılma... Randevumuz 2 Kasım Pazartesi günüydü; yani seçimden bir gün sonra… Söyleşiye başlamadan önce yarım saat, 1 Kasım seçimlerini değerlendirdik. “Ne düşündüğümü?” sordu. Ben de, ‘dün, üç gazeteci arkadaşla bir programa giderken benzer tablonun oluşacağı tahmininde bulunduğumu’ söyledim. O da kendi öngörüsünü etrafıyla paylaştığını ve AKP’nin yüzde 48 civarında oy alarak tek başına iktidar olacağını söylediğini aktardı. Gerekçesini de şu şekilde açıkladı: “Türk insanı koalisyonlardan bıktı. Yatırımcılar da koalisyon hükûmetleri istemiyor. Anketlerle seçmen bir şekilde yönlendirildi. AKP’nin oy oranı özellikle yüzde 40 civarında gösterilerek seçmene “mağdur”olacağı mesajı verildi. İnsanımız mağdurdan yanadır ve tavrını ortaya koydu. Hatta ben o zaman MHP ve HDP’nin de baraj altında kalacağını söyledim. Şayet yurtdışı oyları olmasaydı HDP barajı aşamayacaktı.” Anketlerdeki bu ilginç ayrıntı açıkçası benim aklıma hiç gelmemişti. Evet, vatandaş AKP’yi koalisyona mahkûm etmemek anketlerde bilinçli bir şekilde yüzde 40 gibi gösterilen oy oranını yüzde 50’lere taşımıştı…

Söyleşi serimize bu sayıda, iş dünyasının çok önemli bir ismiyle devam ediyoruz. Kendini yetiştiren, topluma adayan, büyük bir azim, mücadele örneği sergileyen, dobra, aydın, hoşgörü ve tevazu sahibi biri o. O, bugün geldiği konumdan dolayı asla gurur ve kibre kapılmıyor. Zira o,“Her şeyi insan yapıyor ancak, aldığı bir güç var; ben de bir insanım ve o güç (Allah) sayesinde her şeyi yapabilirim…” inancını taşıyor…O bir Türkiye sevdalısı. Başarılarını kendinden görmeyecek kadar tevazu sahibi. Özgazi Holding Yönetim Kurul Başkanı Şerif Aktürk ile hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Beğeneceğinizi ve keyif alarak okuyacağınızı umuyoruz…

Şerif Aktürk ile söyleşi yapmaya giderken, onunla ve yaptığı işle alakalı gazetelerde yer alan bir-iki küçük haberden edindiğim bilgiden başka bir ek bilgiye sahip değildim. Onunla tanışıklığımız HOTİAD’ın kuruluşuyla başladı ancak, karşılaştığımızda ayaküstü merhaba ve hâl-hatırdan başka bir sohbetimiz de olmamıştı. Onu tanıyan dostlarından onun hakkında hep müsbet şeyler duydum. Onun dostu elbette onunla alakalı olumlu şeyler söyleyecekti ancak, başkalarından da onun hakkında olumsuz bir şey duymadım. Bu sığ bilgilerle çaldım kapısını Sevgili Şerif Aktürk’ün. Firmasının önüne geldiğimde şaşırdım, “Özgazi” adını görmeme rağmen, ‘bu devasa yer bir Türk’e ait olamaz’ diye etrafta biraz dolaştım. Tereddütle içeri adımımı attım, özel sergi dolapları içerisindeki peynir kutularını görünce rahatladım. İçeri girince beni rahatlatan, gurura sevk eden ve gıpta ile baktıran başka bir hava daha vardı, onu da ayrılırken Şerif Bey’in şu söyledikleriyle çözüverdim: “Bu şirketin ofisinde kullanılan bütün malzemeler Türkiye’ye aittir. Halısından

avizesine, özel aksesuarlarından dekoruna kadar her şey Türkiye ürünüdür”. Böyle devasa bir şirketi ve sahibini yakından tanımamış ve bir gazeteci olarak Türk kamuoyuna tanıtamamış olmaktan da büyük bir hicap duydum. Hollanda’nın saygın ekonomi dergilerinde, gazetelerinde yaptığı iş, kişiliği ve görüşleri sayfa sayfa yer alan ve tabir-i caizse ‘peynirciye peynir satan’ bu adamı ve yaptıklarını tanıtamamanın vicdani bir huzursuzluğunu yaşadım. İçimi okumuşçasına bu durumdan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi…“Elin oğlu, beni ve şirketimi Hollanda kamuoyuna tanıtmak için sıraya girmiş ve bunu da en gözde gazete ve dergiler yaparken, Türk basınından, Türkiye temsilciliklerinden ve Türkiye ricalinden bu manada bizi yüreklendirecek, motivasyonumuzu artıracak ne bir ziyaret ne de tanıtıma dönük bir girişim olmadı… Benim reklama, tanıtıma ya da birilerinin beni pohpohlamasına ihtiyacım yok ama, sanatçı sanatının görülmesini ister. Gönüllü ve bedava bir kültür elçisiyiz ama kimse farkında değil...”

Türkiye sevdalısı... Karşımda, kendinden bu denli emin olan birisini görmek beni daha mutlu etti. O bir Türkiye sevdalısı. Hollanda’nın en büyük süt ürünleri fabrikalarının kendi işyerlerini cazip tekliflerle almak istediklerini, ama asla bu satışa yanaşmayacağını ve gerekçelerini şu sözlerle ifade ediyor: “Benim cazip teklifler, astronomik rakamlar karşısında burayı satmamamın nedenlerinden biri de, Avrupa’da Türkiye’nin lobisini yapıyor olmam ve ülkemi bu manada en iyi bir şekilde temsil etmek isteyişimdendir. Ben her gün 5-10 tane Avrupalı işadamıyla görüşmeler yapıyorum. Hollanda Ticaret Odası 2012 yılında “En iyi yatırımcı” ve çevre sağlığı noktasındaki hassasiyetimizden ötürü bizi ödüllendirdi. 2000 yılında Kraliçe Beatrix fabrikamızı ziyaret ederek “Hollanda’nın en iyi yatırımcısı” ödülü ile ödüllendirdi bizi. O zamanlar küçüktük, 10-15 ton peynir üretiyorduk, merak edip sebebini sordum. Aldığım cevap ilginçti: ‘Yahu, bir Türk gelmiş, süt ülkesi olan

16

RÖPORTAJ:ZEYNEL-ABİDİN KILIÇ

Hollanda’da fabrika açmış hem Hollandalılara hem de Avrupa’ya peynir satıyor. Bu tereciye tere satmaktır ve kutlanacak, ödüllendirilecek bir davranıştır. Hollanda ekonomisine bu denli katkı yapanlar bizim için çok değerli ve sizi çok seviyoruz’ dedi. Onun o kamçılaması bugün bizim üretimi on katına çıkararak 150 ton olmamızı sağladı. Bir de kendi ülke ve insanımızdan bu denli bir destek ve teveccüh görseydik, durum çok daha farklı olabilirdi. Temsilciliklerimizde düzenlenen bazı resepsiyonlara, Kuşları Koruma Derneği Başkanı bile çağrılırken, Avrupa’nın en büyük sanayi kuruluşunun sahibi olarak bizi davet edemeyenleri, görmeyen ya da görmek istemeyenleri anlayabilmiş değilim. Bu tür davranış sergileyenleri kendi vicdanlarıyla başbaşa bırakıyorum. Buraya atananların bizden haberleri olmayabilir, ancak buradakilerin bu durumdan haberdar olmaması mümkün değil; öyleyse zaten, o daha büyük bir utançtır.” Bu alandaki ilk üç isimden biri... Yıllık 50 milyonluk cirosuyla devlerle yarışır hâle gelen Aktürk’ün, bu alandaki deneyim ve bilgisinin tartışılmaz olduğunu görmek bizi daha da umutlandırıyor; bu konuda mütevazilik göstermiyor ve kişiliğine has bir dobralıkla şunların altını çiziyor: “Dünyada beyaz peynir teknolojisi üzerine çağrılacak ilk üç isimden biri olmazsam, bana hakaret edilmiş sayarım. Ben bu alana yıllarımı verdim, ihtisasımı yaptım ve hâlen Türkiye’de bu alanda üretim yapan 50 civarında fabrikaya danışmanlık yapıyorum. Hatta Avrupa’ya gelen Türk yatırımcılarını da burada ağırlıyor onlara da yol haritası çiziyorum. Bu dört fabrikamızın Türkiye’ye olan ticari katkısı 15-20 milyon Euro’yu buluyor. Var mı bu alanda bundan başka bir örnek? Yok… Peynir, salça ve teneke fabrikalarımızın hammaddelerinin yüzde 80’ini Türkiye’den alıyorum. Bunu da bilen yok. Adam Türkiye’den bir milyonluk mal getiriyor, tanınıyor, el üstünde tutuluyor. Türkiye’de bize, sadece teneke üreten bir fabrikada 60 kişi çalışıyor, bu ne demek biliyor musunuz? Bilinmiyor kardeşim, bilmek istemiyorlar.” “Toplumumuz tarafından yeterince ta-


17

nındığınıza inanıyoruz ama kısaca kendinizi tanıtır mısınız?” sorusuyla Şerif Bey’le yapacağımız söyleşiye kapı aralıyoruz… 12 çocuklu bir ailenin ferdi olarak 1959 yılında Erzurum-Olur Kazası, Ormanağız Köyü’nde doğdum. Henüz 6 yaşındayken babamı kaybettim. Eskiden bu gibi durumlarda ailenin yükü ve sorumluluğu en büyük olanın omuzlarına binerdi. Bizde de öyle oldu; ağabeyim, beni liseye kadar okuttu. İyi bir memuriyeti vardı abimin. Yetimliğimizi hiç hissettirmedi, sağ olsun. Şimdi roller değişti tabii ki, biz de görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Liseden sonra çalışmak amacıyla 1978 yılında Almanya’ya geldim. Oradaki göçmenlerin yaşamını görünce okumam gerektiğine inandım ve 1955 yılında rahmetli Erbakan Hocamızın doktorasını yaptığı Almanya’nın en büyük, en zor üniversitelerinden biri olan Aachen Teknik Üniversitesi Makina Bölümüne kaydoldum. Ve aynı Üniversiteden makine mühendisi olarak mezun oldum. Yüksek Lisans ve mastırımı aynı üniversitede büyük bir başarıyla yaptım. Ben şu düsturla hayata bakıyordum: Her şeyi insan yapıyor ancak, aldığı bir güç var; ben de bir insanım ve o güç (Allah) sayesinde her şeyi yapabilirim… Ben geceleri gazete dağıttım, gündüzleri okula gittim. Buna rağmen normal şartlarda eğitimimi tamamladım. 1989 yılında, akrabam olan eşimle evlendikten sonra aile birleşimi vesilesiyle Hollanda’ya yerleştim. Yeni bir ülke, yeni bir ortam ve yeni bir yaşamın kucağına atıldık. Lisan kurslarıyla başladık işe. Daha sonra farklı işlerde çalıştım. Temizlik şirketi kurduk. Ve ardından da bir arkadaşın, süt alarak peynir ürettiğini ve bu konu-

HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

da birlikte iş yapıp yapamayacağımızı sormasıyla işin içine girildi, bugünkü geldiğimiz ortam hazırlandı. Hiç bilmediğim bir alandı ama teknik anlamda makinadan anlıyordum. Temizlik şirketimi satarak, Almanya’da iflas eden bir fabrikayı aldım, 1992 yılında Sliedrecht’te çok küçük bir yerde beyaz peynir üretimine başladık. Ancak çok kısa bir süre sonra büyümemiz gerektiğini fark ettim. 1995 yılında Özgazi adıyla Etten-Leur kentinde Nijverheidsweg 39 adresinde bir yer kiraladık, 1997 yılında da aynı yeri satın aldık. Şu an 40 dönüm arazi üzerinde yıl bazında 75 milyon kilo sütten tonlarca beyaz peynir üreten dev bir işyeri hâline geldik. Ortadoğu’da diktatörlerin yıkılması, bir tablocunun kendisini yakmasıyla başladı. Cumhurbaşkanımızın o makama gelişi okuduğu bir şiir ve ardından yatılan hapisle başladı. Hiçbir şey bilmeyen Erzurumlu biri Almanya’ya gelmiş, en zor üniversiteyi başarıyla bitirmiş ve Hollanda’da sanayi devleriyle yarışır hâle gelmiş…Dostum, biz bir şey yapmıyoruz, bize Biri bir şey yaptırıyor. Cumhurbaşkanı da dahil kimse “ben yaptım, yapıyorum” diye böbürlenmesin; sana biri bunları yaptırdı, işte o güce inanmalısın. O güç de Allah’tır… Ben bir insanım, her şeyi insan yapıyor ama ona onları yaptıran bir güç var… İşimi seviyorum, büyük bir iştiyakla yapıyorum, kimsenin hakkını yemiyorum, yüce Rabbim niye yardımcım olmasın ki… Böbürlenenlerin hâlini görüyoruz, hepsi yerlerde sürünüyor. Evliyim, Adem ve Numan adında iki erkek evlat ve Asya ile Mina adında pırıl pırıl iki torun sahibiyim. HOTİAD kurucu üyesiyim ve yöneticisiyim. Başkanlığını yaptığım bir vakfımız var. Vakıf, Türkiye’de mağdur, ihtiyaç sahibi 40 civarında üniversite talebesini okutuyor. Bundan da büyük bir haz ve mutluluk duyuyorum.

40 dönüm arazi üzerinde yıl bazında 75 milyon kilo sütten tonlarca beyaz peynir üreten dev bir işyeri. Şirketinizden bahseder misiniz biraz, ne zaman kuruldu? 1995 yılında kurduğumuz Özgazi adlışirketimizin bünyesinde 4 tane ayrı firma var. Birincisi, beyaz peynir, ikincisi, peynir altı suyu hammaddesinin işlenmesi, üçüncüsü, salça fabrikası ve dördüncüsü de teneke/ambalaj üreten fabrika. Bu manada bu yıl 32 milyonluk bir yatırım gerçekleştiriyoruz. Yoğurt ve ayran üretimi için yaptığımız 3 milyonluk yatırımın yüzde 80’i yine Türkiye’den oldu. Ben ülkemin ve ülke insanımın sevdalısıyım. Oraya ve onlara bir katkım olunca mutlu oluyorum. Ama anlaşılamamak, bilinmemek de beni üzüyor açıkçası. Hollanda’da beyaz peynir üzerine rakipsiziz. 40 dönüm arazi üzerinde bulunan fabrikada 20 ayrı markaya fason peynir üretiyoruz. Fabrikamızda günlük 50-60 ton peynir üretiliyor, bu da Hollanda’da tüketilen beyaz peynirinin yüzde seksenine tekabül ediyor. Yeni yatırımlar devam ediyor... Ürettiklerimizin yüzde 5’i Hollanda’da tüketiliyor. Yüzde 30’unu Avrupa’da 20 ülkeye ve Avrupa dışında, Amerika, Kanada, Avusturalya, Arap ülkeleri ve Türk cumhuriyetlerine, yüzde yetmişini ise Türk ve peyniri tanıyan balkan ülkelerine satıyoruz. 43 ülkede ürünlerimiz tüketiliyor. 60 ton mal üretiyoruz; yakında 150 tona ulaşacağız inşallah. Ama tüketiciler bunu dışarıda böyle bilmiyorlar. Bilmelerine de gerek yok esasında, zira biz fason mal üretiyoruz. Bizim kendimize has bir markamız yok. Biz kim gelirse ona mal yapmaktayız. Ama şu anda kapasitemizi aştık. Yeni ürün yapmamızı isteyenler var. Ama alamıyoruz maalesef. Günlük 30 ila 40 tanker ham madde giriyor ve yine günlük 15-20 TIR işlenmiş ürün çıkıyor. Makine üreticisi De Klokslag ve şirket yöneticimiz Vural ile yürütülen ve tam otomasyona hâlinde çalışacak olan fabrikamız, dünyanın en modern ve en büyük beyaz peynir fabrikası olacak. Hollanda’da girdiğiniz herhangi bir markette gördüğünüz herhangi bir marka peynir ya da salçanın yüzde 80’i bizim fabrikalarda üretilmektedir.

Dünyanın dördüncü büyük süt işletme fabrikası olan Campina ile ortak bir çalışmamız var; o da ayrı bir başarıdır. Peynir altı suyundan imal edilen pek çok şey var. Dana maması, tozlar gibi. Sanayi de kullanılan bu ürünlerin Türk piyasasıyla hiç alakası yok. Ortak iş yapmalarının sebebi de belli; ‘bir gün nasıl olur da Özgazi’yi ele geçiririm’ düşüncesidir. İki oğlum şu an işin başındalar. Onların burayı daha da geliştirerek dünya çapında bir işletme hâline getireceklerine inanıyorum. Van Oers Corporate Finance adlı kuruluşun desteği ile yürütülen 32 milyonluk yatırımın yüzde 70’i beyaz peynir üretimine yüzde 30’u da 13 çeşitten oluşan diğer yöresel yiyecek ve içeceklere ayrıldı. Proje 6 ay sonra tam hayata geçirildiği zaman şu an işlediğimiz sütün dört katını işliyor olacağız ki, bu da Hollanda’da bizim büyük kategoriye geçtiğimiz anlamına geliyor. Fason mal ürettiğimiz için pazarlama gibi derdimiz yoktur. Rol modeliniz… İnsanın her şeyi yapabileceğine ancak onu da bir gücün yaptırdığına inanıyorum. Bazıları, her şeyi kendisinin yaptığını sanıyorlar, ama en ufak bir sarsıntıda yerle bir oluyorlar. Bu düşünce insanın hayatına hâkim olursa rol modele de ihtiyaç kalmaz. Bugünkü geldiğiniz noktayı hayal ettiniz mi? Hayır… Neler okur? Görüş ayırımı yapmadan her şeyi, herkesi okumaya çalışırım.

Neler seyreder? Rastgele televizyon programı seyretmem. İçerikli, seviyeli, fikirlerin tartışıldığı programları seyrederim. Hayatta neyi önemsersiniz? Ürettiğim şeydeki başarıyı görmeyi önemserim.

Nelerden mutlu olursunuz? Romanya’ya bir iş gezisi düzenlemiştik. Fakir bir ülke Romanya. Girdiğim bir markette bizim fabrikada üretilen bir ürünü

3 yıl önce önümüze koyduğumuz hedefe de böylece adım adım yaklaşıyoruz. Mevcut süt işleme kapasitemiz şimdilik 350 ton; bunu bir yıl içerisinde üç katına çıkarmayı hedefliyoruz. Biz büyük bir yanlış yapmazsak bunun olmaması için hiçbir neden yoktur. Kaç kişilik bir ekip yapıyor bu üretimi? Makine mühendisi olduğum için her şey otomasyon olarak yürütülüyor. Bir tek robot 150 ton peyniri işleyerek hazır hâle getiriyor. Ben işçi düşmanı değilim. Ama sistem böyle. Diğer fabrikalarda da pek insana rastlayamazsınız, hep otomasyon. Gören şaşkınlığını gizleyemiyor. Salça fabrikasında da durum aynı. Eğer pazarınız varsa günlük 250 ton salça üretimi yapacak bir sistem hâline getirdik. Yarı işlenmiş olarak Şili ve benzer ülkelerden aldığımız ürünü burada tekrar ikinci kez işleyerek salça üretimi yapıyoruz. Bu dört fabrikada 40 civarında insanımız çalışıyor. gördüm. Afrika’nın bir ülkesinde bir çocuk, bizim ürettiğimiz teneke ambalajını top olarak kullanarak tekmeliyordu. Bu görüntüler beni çok mutlu ediyor. Nelerden sakınırsınız? İftiradan…

Sizi neler üzer? İnsanların, özellikle çocuklarıyla alakalı sıkıntıları. Engelli, özürlü olarak yaşayanların durumu...

Son sözleriniz..... İşadamı belli bir zamana kadar para kazanmak için çalışır. Ondan sonra kazandıklarını göstermek ister. Altındaki arabayla, oturduğu ev ile filan. Bundan sonraki aşama da ise herkesin kendisini tanımasını ister. Onu da aştıktan sonra ‘beni bütün dünya tanısın’ der. Para kazanma isteği kısa bir an içindi. O bitince diğer duygular sarıyor insanın etrafını. Sonra bakıyorsununz, dünyanın sonuna gelmişiz... Aslolan bu dünyada hoş bir sda bırakarak gitmek. Bu kadar uğraşın, keşmekeşin arasına bu duyguları da katabilirsek ne mutlu bizlere.


HABER

18

KASIM / NOVEMBER 2015

TiCARi SAYFALAR MERAM SUPERMARKET MERAM SUPERMARKET Kruiskamp 132 • 3814 PE •Amersfoort

Hulp nodig? Thuis of op de zaak

MERAM SUPERMARKET Meridiaan 30-32 3813 AW Amersfoort Tel: 0651691025

JILPAQ Holding www.jilpaqholding.com

Ledeboerstraat 39 5048 AC TIlburg

Design: Websayfa.nl

ÜCRETSİZ DANIŞMA HATTI: AMSTERDAM

DEN HAAG

DEVENTER

0800-0815

EDE

EINDHOVEN

Tel: 033 - 475 82 02

PC • Laptop • Mobiel • Tablet reperaties Internet • Netwerk • Voip • TV & Advies

GROOTHANDEL IN HORECA BENODIGDHEDEN

Tel: (013) 455 11 19 Mail: info@jilpaq.nl

Ticari Sayfalar'da 49,- EURO'dan başlayan fiyatlarla ilan verebilirsiniz.

ROOSENDAAL

ROTTERDAM

E L F I - RANDSTAD Letselschade & Advies ve Kaza Avukatı, Kaza Uzmanı bir EMRE Internationaal Holding B.V. kuruluşudur.

UTRECHT

Xenonweg 13-J 3812 SZ Amersfoort

www.pcspoedservice.nl info@pcspoedservice.nl

Sera Supermarkt

� Taze meyve ve sebze reyonu � Et reyonu � Bol miktarda güleryüz

Haftanın 7 Günü Açığız

Bos en Lommerweg 159/161 1055 DS Amsterdam Tel: 020-6860623

Kalite, servis ve uygun fiyatlarla her an hizmetinizdeyiz. Arayın görüşelim. De Groene Voorwaarts 491 7325 AT Apeldoorn www.happyblus.nl info@happyblus.nl Murat Houden Tel: 06-16 02 39 33

'se koy sepete

Tel: 010-4230513 Laan op Zuid 480 • 3071 AB Rotterdam


19

HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

Baklavanın yeni adresi açıldı Almina Baklava

Groene Hilledijk 217-A 3073 AG Rotterdam

06-42 13 96 60 06-24 27 92 47 KIMLIK KARTI

Türklerin yoğun olarak yaşadığı RotterdamZuid bölgesindeki Groene Hilledijk çarşısında hizmete başlayan Almina Pastanesi dualarla açıldı. Yılmaz ve Hüseyin Ekici ile ailesi tarafından açılan Pastane, ağız

tadına önem verenlerin ve tatlı severlerin vazgeçilmez mekanı olmaya hazır. Almina Pastanesinin açılış törenine Hollanda İslam Federasyonu (NİF) Başkanı Mehmet Erdoğan, İjsselmonde Belediye Meclis Üyesi

Necat Kaya, Beijerlandselaan çarşı temsilcisi Abdel El Bouchibti, STK temsilcileri, işadamları ve diğer davetliler katıldı. Gökkuşağı Sanat Merkezi tarafından organize edilen açılış merasiminde söz alan

Almina Pastanesi sahibi Yılmaz Ekici, “14 yılı geride bırakan Almina Baklava, aile şirketi olup, her geçen gün daha da büyüyen, gelişen bir seyir izliyor. Rotterdam Kralingen de, 2001 yılında baklava&kuru pasta imalatına başlayıp bugünlere gelmemize katkıda bulunan bütün dost ve müşterilerimize, sizlerin huzurunda buradan teşekkür etmek istiyorum. Toptan olarak Hollanda’nın yanısıra Belçika ve Fransa’ya da deneyimli personelimizle hizmet vermenin haklı gururunu yaşıyoruz. Ürünlerimizin daha fazla insanlara tanıtımını sağlamak ve daha geniş kitlelere ulaşmak için bu yeni magazamızı açmaya karar verdik. İddiamız; kendi imalatımız olan, kaliteli ve günlük taze ürünlerimizle, Rotterdam Zuid bölgesinin kalbi durumunda olan Beijerlandselaan Çarşısı’nda

7 gün hizmet vermektir. Çarşıya canlılık getireceğine inandığımız bu nezih magazamızın şube sayısını önümüzdeki yıllarda artırmayı hedefliyoruz.” dedi. Beijerlandselaan çarşı temsilcisi Abdel El Bouchibti, Türk insanının girişimci ruhu her zaman takdire şayan. Beijerlandselaan’da bugün hizmete açılan Almina Pastanesi için bol kazançlar temenni ediyorum, ifadesini kullandı. Yapılan konuşmaların ar-

Ulusal Ağaç Dikme Günü'nde bir ilk

Amersfoort'ta haftasonları çocuklara İslami dersler veren Yerdeki Yıldızlar Kulubü, geçtiğimiz günlerde Hollanda'da düzenlenen "Ulusal Ağaç Dikme Günü"ne 30'dan fazla çocukla katılarak bir ilki gerçekleştirdi. Ulusal Ağaç Dikme Gunu Hollanda'da geleneksel olarak düzenlenen bir kampanya. Her yıl binlerce vatandaş önceden belirlenmiş bir şehirde aileleriyle gelip ağaç dikiyor. Ağaç başı 25 Euro ödeyerek hem ormanların oluşmasına katkıda bulunuyor hem de maddi katkı sağlıyor.

Administratie en Accountancy

www.profa.nl

Bierstraat 119 • 3011 XA Rotterdam - Financiële administratie - Salarisadministratie - Aangifte Omzetbelasing - Aangifte Loonheffingen - Aangifte Inkomstenbelasting

ROTTERDAM BÜROMUZ AÇILDI

- Vennootschapsbelasting - Jaarrekening - Schrijven van ondernemingsplan - Begeleiding en advisering

dından Almina Pastanesi dualar eşliğinde hizmete açıldı. Hergün sabah 9’dan itibaren kahvaltı için açık olan pastanede çorba, açma, poğça, börek çeşitleri ve tatlılar günlük taze olarak hazırlanıyor. Aile ortamının hakim olduğu ve modern Türk pastaneleri tarzında dizayn edilen Almina’da, güleryüzlü personel tarafından karşılanıyorsunuz. Rotterdam Zuid Groene Hilledijk 217A’da açılan Almina Pastanesi müşterilerini bekliyor.

Almanya'dan Çin'le milyarlık anlaşma

Almanya Başbakanı Merkel’in Çin ziyaretinin ilk gününde 17 milyar dolarlık uçak anlaşması imzalandı. İngiltere gibi Almanya da Çin ile anlaşmalar imzalanırken sorunlu konulara girmemeye özen gösterdi Çin'in Avrupa'nın önde gelen ülkeleriyle gerçekleştirdiği siyasi ve ekonomik temaslara bir yenisi daha eklendi. Çin Başbakanı Li Kekiang'ın daveti üzerine Çin'e iki günlük ziyarette bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel

bugün temaslarını tamamlayacak. Ziyaretin ilk gününde Merkel ve Li'nin katılımıyla gerçekleşen imza töreninde iki ülke arasında havacılık, finans, telekomünikasyon ve ekonomi gibi alanları kapsayan bir dizi anlaşma imzalandı. Görüşmelerde iki lider, Çin ve Avrupa Birliği (AB) işbirliğinin yanı sıra Asya Altyapı Yatırım Bankası (AAYB) ve Çin para birimi Yuan'ın uluslararası kullanımının artırılması gibi ekonomik konulara da değinirken, Merkel, Çin ve AB'nin yakın zamanda yatırım anlaşması imzalamasını umduğunu dile getirdi.

www.avantibakkerij.nl Avanti Bakkerij Van Randwijcklaan 10 /12 3814 AL Amersfoort Tel. 033-2852531

Openingstijden: Maandag t/m Zondag 07:30 - 22:00


HABER

20

KASIM / NOVEMBER 2015

BULMACA USTALARI İŞ BAŞINA!

BULMACA CHP Hollanda Eski Başkanı (üst resim)

Şöhret

Sinirli

2. padişah

Acem dilinde Allah

Pişmanlık

Hazırlayan: Abdurrahman Gündüz Almanya plakası

Aşırı istek

Tanrı tanımaz

Halk dilinde iyi Toplama işareti

Maharet

Bir nota

Hatırlama

Bir nota Bir nota Küçük akarsu

Tükürme nidası

Olumsuzluk edatı

Negatif iyon

Çatı katı

İsviçre de nehir

Asker

Yunan alfabesinin ilk harfi Kendi başına kalmış kare :) Maratha Light Infantry

Tembih sözü

HOTİAD YK Üyesi (Alt resim)

Bir nota

Dengeli

Birleşik Arap Emirlikleri Fam24 Muhasebe şti sahibi (orta resim)

Peygamber biniti

Hayvanlarda semizlik

Güzel koku Tanrı tanımaz

5. harf Sıcaklık imi

Germen İlişkin

Avusturya imi

Kemer tokası

Kırmızı

Bir terör örgütü

Uydumuz

Ve benzerleri Soru eki Uzak Bir nota

Soru eki

Bir tahıl

Brom imi Bir kadın ismi

Dişi geyik

İşviçre de bir göl

Litre kısalması

Fiyat koyma Şaşma ünlemi

Mera yaban

Su dağıtan

Bir bölgemiz

Listele Sarkaç pandül Burun iltihabı İkinci tekil kişi Bir renk

e. dilde okumak

Eril cins Bıçak türü

Azman gelişmiş Birdenbire Fakat Malzeme torbası

Lahza Rey

Rutubet

Çok olmayan Normalden sapma

Bilinmeyen tanrı

Nefis terbiyesi

Puma nın ilk hecesi


21

HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

FIKRA- EĞLENCE Matematik Finali 4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin patladığını söylerler... Hoca ilk basta inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler. Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini bos bir salonun ayrı ayrı köşelerine oturtur. Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes sınavı geçebilir... Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10'ar puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır... Bunları kolayca çözerler. Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır: "Hangi lastik patladı?" Kaç etsin Bir matematikçi, bir muhasebeci ve bir ekonomist aynı işe baş vururlar. Görüşmeci matematikçiye sorar: - "iki kere iki kaç eder?". Matematikçi cevap verir: - "Dört!". Görüşmeci sorar: - "Kesin dört mü? Matematikçi kendinden emin cevaplar: - "Evet, kesin dört!" Matematikçi çıkar ve ekonomist odaya girer. Bu sefer görüşmeci aynı soruyu ekonomiste yöneltir. Ekonomist yanıtlar: - "Ortalama dört eder, yüzde 10 aşağıya veya yukarı oynayabilir, ama ortalama dört eder!".

Ekonomistte de çıkar, muhasebeci odaya girer, aynı soru ona da sorulur. Muhasebeci ayağa kalkar, kapıyı kilitler, panjurları indirir ve görüşmeciye yaklaşarak sorar: - "Kaç etsin istersiniz? Hayatı karardı Bir nikahta imzalar atıldıktan sonra herkes gelin ve damadı tebrik için ayağa kalkar. İş bu ya tam da bu sırada elektrikler kesilir... Herkes "aaa" diye tepki verirken damadın annesi düşüncelerini hayli sesli bir şekilde dile getirir: -Daha ilk dakikada oğlumun hayatı karardı.

-"Bir oto çevirdim, ama içinde çok büyük bir adam var. Ne yapayım?" -" Vali mi?" - "Daha büyük." - "Başbakan mı?" - "Hayır daha büyük." - "Cumhurbaşkanı mı?" - "Hayır daha büyük". - "Daha büyük kim var ki?" -"Arkada oturan adam kim bilmiyorum ama makam şoförlüğünü Papa yapıyor!"

Evlenirken Neredeydin Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses : -Binme, bu uçak düşecek! Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş. İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış : -Uçak düştü kurtulan olmadı!

Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında : -Binme bu trene, raydan çıkacak! Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş : -Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı... Allah'a şükretmiş, koşup

Bu sayfa işadamı Ismail Yıldırım'ın sponsorluğuyla hazırlanmaktadır. otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses : -Bu otobüse binme, freni patlayacak! Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, bağırmış : -Sen kimsin yahu? -Ben senin iyilik meleğinim! Adam iyice kızmış : -Ulan evlenirken neredeydin!

KARiKATÜR

Yağmurlu olduğunda Murat, kardeşinin bilgisini ölçmek istiyordu: -Söyle bakalım... Hava iyi olduğunda üstümüzde ne görürüz? -Gökyüzünü! -Pekii hava yağmurlu olduğunda ne görürüz? -Şemsiyeyi.. Makam Şoförü Alman Papanın biri makam otosuyla Roma'da dolaşmaktadır. Bir süre sonra canı sıkılır ve şoföre durmasını söyler. Şoförü arkaya geçirir ve arabayı kendisi kullanmaya başlar. Araç kullanmanın zevkine varınca hız yapmaya başlar. Hız sınırını aşınca da tabi ki radara yakalanır. Trafik polisi çevirir, arabayı kenara çeker. Polis arabanın penceresine eğilince afallar ve durumu merkeze aktarmak için telsizine davranır.

KiM DEDi? NE DEDi? Kısa bir müddet önce Hollanda da Hollandalı bir kitleye hitaben konuşmacı idim. Günün konusu ise "Türkiye AB' ye aday olmalı mı?" idi. Bu konuda olan tüm bilgi ve düşüncelerimi yaklaşık bir saat boyunca anlattım. Konuşma sonunda sorular bölümüne gelince, çok iğrenç sorularla muhatap oldum. Öncelikle ekranlarda seyirci kaldıkları o iğrenç görüntüleri Müslümanlığa meal etmeye yönelik, ön yargılı olan tüm sorularını, Allah'ıma hamdolsun çok iyi bir şekilde zihinlerinden silince, bu kez de Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey'i benim yorumumla tanımlayıp tarif etmemi ileten bir hanım efendiye cevabım ise şu şekilde oldu: "Hanımefendi benim görüşümce sayın Cumhurbaşkanımızı, kendisinde olan 3 özelliği ile size yorumlamak isterim" deyip; 1. Sayın Cumhurbaşkanımızın iyi bir beyni var ve iyi çalışıyor. Neden derseniz, siz Avrupalıların gözünde ve düşüncelerinizdeki üçüncü dünya ülkesi olan, Türkiyemizi bu gün sizinle yarış ettiğini tartışılır hale getirdiğine göre,demek ki çalışan bir beyini varmış. 2. Kişide olması gereken, iyi bir kalbi var, çünkü insanları seviyor, koruyor, Mazluma yapılan zulme üzülüyor, ve paylaşıyor, tıpkı ülkesindeki 2 milyon ilticacı ile paylaştığı gibi! Demek ki sevmeyi, üzülmeyi ve paylaşmayı bilen bir

İSMAİL YILDIRIM de kalbi var. 3. Yeri ve zamanı geldiğinde yüreğini ortaya koyup, tıpkı Davos'da İsrail'e takındığı dik duruş ve dürüst kararlı tavrı ile gösterdiği cesaret ,tarihteki küçümsenemeyecek yiğitler de olduğu gibi gerektiğinde de ortaya koyduğu cesur yüreği de var. Takdir edersiniz ki öncelikle, iyi bir insanda bu 3 ana unsurun olması gerektiği görüşümle,iyi ve başarılı liderler bu vasıflara sahip olan insanlardan oluşmuyor mu hanımefendi? Umarım bu sözlerimle izah edebilmişimdir. Çok kalabalık bir salondan aldığım alkış, tıpkı namluda tıkanmış gümleyip içinden çıkmak isteyen bir mavzer kurşunu gibi, boğulmuş bir alkış sesiyle uğurlandım. 45 yıldır Avrupa'nın göbeğinde yaşayan bir Türkiyeli olarak, daha düne kadar karşılarında boynumuzu bükerken, bu gün "hoop one minute" diyebilecek bir konuma gelmiş, ne mutlu Türküm deme gururu ile sizlere sesleniyorum, eeey dostlarım, Türkiye sevdalılarım. Ülkemizin bugünkü geldiği konumu hazmedemeyip, yine 3. Dünya ülkesi seviyelerine düştüğümüz zaman, batıdan alacağımız sadece alkış sesi değil, ensemize yiyeceğimiz şamarın sesini duymak istemiyorsanız, bugün sahip çıkmanızın kim olduğunu iyi düşünmenizin gerektiği düşüncesi ile, saygılarımlarımı sunarım.

İŞADAMI, ZWOLLE


HABER

Cruijff akciğer kanserine yakalandı

İspanyol basını, Hollandalı efsane futbolcu Johan Cruyff'un akciğer kanserine yakalandığını duyurdu. Hollandalı efsane futbolcu Johan Cruyff'un akciğer kanserine yakalandığı belirtildi. Akciğer kanseri teşhisi konan 68 yaşındaki Cruyff'un hastalığının ne kadar yayıldığını belirlemek için testlere başlandığı bildirildi. Futbolculuk döneminde Ajax ve Barcelona'da sergilediği performansla efsane haline gelen Cruyff, Katalan ekibinin teknik direktörlüğünü yaptığı sırada 1991'de kalbinden baypas ameliyatı geçirmişti. Ameliyatın ardından sigarayı bırakan Cruyff, daha sonra sigaraya karşı yürütülen reklam kampanyalarında da yer almıştı.

Starbucks'a milyonluk ceza

AB Komisyonu Starbucks'a Hollanda tarafından sağlanan vergi kolaylıklarının yasadışı olduğuna karar verdi. ABD'li kahve zinciri Starbucks'a Hollanda tarafından sağlanan vergi kolaylıkları suya düştü. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Haziran 2014'te başlattığı soruşturma sonucunda bu vergi kolaylıklarının yasadışı olduğuna karar verdi. Komisyon Hollanda'nın 'adil olmayan rekabet şartlarını ortadan kaldırmak' için toplanmayan vergileri bu firmalardan almasını istedi. 20-30 milyon Euro'ya denk gelen bu verginin tam miktarı komisyonun belirlediği metotlar çerçevesinde yapılacak yeni vergilendirme ile netleşecek.

22

KASIM / NOVEMBER 2015

Yurt dışındaki Türklerin sandığa gitme oranı arttı Türkiye'de 1 Kasım'da yapılacak genel seçim için yurt dışındaki seçmenlerin, 7 Haziran'daki seçime göre sandığa gitme oranında artış yaşandı. Yurt dışındaki seçmenler, toplam 54 ülke ve 113 temsilcilikte kurulan sandıklarda oylarını kul-

landı. 1 Kasım seçimleri için yurt dışı seçmen sayısı 2 milyon 899 bin olarak kaydedilirken bunlardan 1 milyon 264 bini, gümrükler de dahil olmak üzere sandıklara giderek oy kullandı. Gümrüklerde oy kullanma işlemi 1 Kasım'da

sona erecek olmasına karşın şu ana kadar geçen seçimlere göre tüm yurt dışında kullanılan oy sayısında 233 bin artış oldu. Yurt dışından seçimlere katılım oranı, yaklaşık yüzde 43,7 olarak gerçekleşmiş oldu. 2014 yılında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde mektupla oy kullanma imkanı da olmasına rağmen tüm Avrupa'dan katılım oranı yüzde 43 olmuştu. Tüm dünyada da kayıtlı seçmen sayısı, 7 Haziran'daki seçmen sayısına göre 32 bin artmıştı. Almanya'da katılım yüzde 19 arttı Yurt dışında en fazla seçmenin yaşadığı Almanya'da 7 Haziran'a göre yaklaşık 100 bin daha fazla oy

kullanıldı. Bu artış, Hollanda'da 37 bin, Fransa'da 30 bin, Belçika'da 9 bin, Birleşik Krallık'ta 7 bin oldu. Almanya'da 7 Haziran seçimleri için kullanılan oy sayısı gümrükler hariç yaklaşık 482 bin 530 olurken 1 Kasım seçimleri için kullanılan oy rakamı ise gümrükler dışında 573 bin 748'i buldu. Bu rakam 1 Kasım seçimleri için şu ana kadar gümrüklerle beraber 633 bin 691 olarak gerçekleşti. Buna göre Almanya'da geçen seçimlere göre katılım yüzde 19 arttı. Almanya'da 7 Haziran seçimlerinde kayıtlı seçmen sayısı 1 milyon 405 bin olurken bu sayı 6 bin artarak 1 Kasım seçimleri için bir milyon 411 bine yükseldi.

HOKAF yeni bir işadamları kuruluşuna öncülük edecek

Hollanda'da öldürülen Türk avukat toprağa verildi

Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden avukatın cenazesi, memleketi Kırşehir'de toprağa verildi. Amsterdam'daki ofisinde kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce silahla öldürülen avukat Haydar Zengin'in (37) cenazesi, uçakla Ankara'ya, oradan da karayoluyla Kırşehir'e getirildi. Merkez Ali Çam Camisi'ndeki cenaze törenine, Zengin'in yakınları, MHP Kırşehir Milletvekili Cemil Yıldırım Türk, Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, CHP Kırşehir İl Başkanı Şeref Karaosmanoğlu ve vatandaşlar katıldı. Zengin'in cenazesi, öğle vakti kılınan namazın ardından Çadırlıhacıyusuf köyü mezarlığında defnedildi.

Kısa adı HOKAF olan ve bu yılın başında kurulma çalışmalarını tamamlayan Hollanda Karamanlılar Federasyonu; Hollanda’daki Karamanlı girişimcileri kahvaltılı istişare toplantısında buluşturdu. Rotterdam Köşk Restoran’da biraraya gelen işadamlarına, “Kurulduğundan beri neler yaptı, bundan sonra neler yapacak, siz değerli hemşeri işadamlarımızla fikir alışverişinde bulunmak, sizlerin değerli tecrübelerinizden istifade etmek için bu toplantıyı düzenledik” diyen HOKAF Başkanı Mustafa Duyar, “Özellikle Hollanda’daki köy derneklerimiz aracılığıyla, Hollanda’da ne kadar Karamanlı girişimcimizin olduğunu tespit edip, onlarla irtibat kurmak istiyoruz”, açıklamasında bulundu.

TECRÜBELERİNİZDEN FAYDALANMAK İSTİYORUZ HOKAF Başkanı Duyar, “Karamanlılar olarak Hollanda’da en fazla nüfüsa sahip (yaklaşık 50 bin) biziz. Bu potansiyeli iyi değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bazı istatistiki verilere göre Hollanda’da 23 bin civarında Türk kökenli girişimci olduğunu biliyoruz. Bunun büyük bir oranını hemşeri girişimcilerimiz oluşturuyor. Bu bir araya

gelişimizin sebebi esasen sizleri dinlemek, sizlerin tecrübelerinden yararlanmak içindir. İnanıyorum ki,

birlikte elele vererek daha güzel -hayırlı işler yapacağız. Özellikle köy derneklerimiz, işadamlarımız ve işkadınla-

rımızla yeni projelere imza atmak istiyoruz. Siz değerli girişimcilerimiz; federasyonumuzun ayrılmaz bir parçasısınız.” şeklinde konuştu. HOKAF Başkan Yardımcısı Mehmet Kabakyer ise, geçen süre içinde yapılan çalışmalar ve bundan sonra planlanan çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

Westsingel 25 3811BA AMERSFOORT Tel: +31(0) 643 270 527 info@keskinconsult.com

www.keskinconsult.com


23

HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

Hollanda Diyanet'den mültecilere büyük yardım Hollanda Diyanet Vakfı, sunduğu hizmet ve desteğin yanı sıra, sahip olduğu sosyal sorumluluk gereği Hollanda’daki sorunların çözümüne katkı sunmak adına, yardımlarına bir yenisini daha ekledi. Hollanda yerel kurumları; Kan Bankası (Sanquin), Mülteciler Kurumu (VluchtelingenWerk Nederland) ve Ayrımcılıkla Mücadele Bürosu (Antidiscriminatiebureau)

Ajax holiganlarından Fenerbahçe’ye çirkin saldırı

Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi’nde oynadığı Ajax maçı öncesi Hollandalı taraftarların sarı-lacivertlilerin dernek binasına ‘Ajax Yahudileri Fener’i öldürecek’ yazarak çirkin bir saldırıda bulundu. UEFA Avrupa Ligi’ndeki Ajax-Fe-

nerbahçe maçı öncesinde Hollanda’nın başkenti gereksiz hareketlere sahne oldu. Ev sahibi ekibin taraftarları, Fenerbahçe’nin Amsterdam’da Doctor H. Colijnstraat Sokağı’ndaki dernek binasına ayrımcılık içeren sloganlar işledi.

başta olmak üzere işbirliklerine devam ediyor. Hollanda Diyanet Vakfı ile Hollanda Sığınmacılar Kurumu'nun Temmuz 2015’te imzalanan işbirliği anlaşması çerçevesinde yardımlarına devam ediyor. HDV şubeleri bulundukları şehirlerde ilgili kurumun yerel şubeleriyle işbirliğine giderek, sığınmacıları ziyaret ederek, mümkün olan her türlü yardımın yapılması-

nı planlanmıştı. Bu işbirliğine göre 18 Eylul'de, HDV'ye bağlı 144 şubemizde, Cuma namazında Hollanda’daki mülteciler için yardım kampanyası düzenlenmişti. Toplanan 44.000 Euroluk yardım çeki, 29Ekim'de, HDV Yönetim Kurulu Üyeleri Deniz Özkanlı ve Cengiz Özdemir tarafından Hollanda Sığınmacılar Kurumu Müdürü Dorine Manson’a teslim edildi.

Fatih Camii yenilendi

Hollanda İslam Merkezi Vakfı’na (SICN) bağlı olarak 40 yıldır Rotterdam-Zuid’te bölge insanına dinî, millî, sosyal ve kültürel alanda hizmet götüren Fatih Camii, bir yıl önce başlattığı restorasyon çalışmasını tamamlayarak külliyeyi

yeniden hizmete açtı. Dört gün süren kermesle taçlandırılan açılış merasimine İslam Kültür Merkezleri Birliği Başkanı Mehmet Duran, SICN Hollanda Başkanı Adem Akgün, Rotterdam Fatih Camii ve Manol-

Dorine Manson, HDV’nin bu önemli desteğinden dolayı duyarlı Anadolu insanına teşekkür etti. HDV Başkanı Dr. Mehmet Malkoç, konuşmasında, "İki milyonu aşkın mülteciye ev sahipliği yapan bir coğrafyadan gelen milletiz. Anadolu insanının Hollanda'nın geleceğine olan katkısının giderek artacağına inanıyorum" dedi.

ya Vakfı Başkanı Vehbi Akkoç, Denk Partisi milletveklili Tunahan Kuzu, CDA Partisi Güney Hollanda Eyalet Meclis Üyesi Muzaffer Çetin, STK temsilcileri, siyasiler, cami cemaati ve bölge sakinleri katıldı. Fatih Cami Başkanı Vehbi Akkoç, program açış konuşmasında Fatih Camii’nin tarihçesi hakkında bilgi verdi. 40 yıldır bu müesseseden binlerce çocuğun ilim, irfan, Kur’an öğrenerek ayrıldığına ve hayatını, aldıkları bu eğitime göre şekillendirdiklerine dikkat çeken Akkoç, konuşmasında şunlara değindi: “1976 yılında Wapenstraat’taki bir mekânda hizmete başlayan camimiz, 1989 yılında Polderstraat’taki şimdiki bulunduğumuz bu yere kiralık olarak taşındı. 2004 yılında 550 bin Euroya burayı satın aldık ve tadilatıyla birlikte bir milyon 350 bin Euroya mal oldu. Bina arsamız 2000 metrekare, hizmet için kullanım alanı ise 1600 metrekaredir. Binamız kız yurdu olarak hizmet vermekle birlikte, günlük ibadetlerin yapılabileceği mescid, dershaneler, kütüphaneler, toplantı salonları ve yemekhanelerden meydana gelmektedir”. Program, cami için yapılan bağışların açıklanmasının ardından Davut Demirci’nin yaptığı dua ile sona erdi.

Helal Et, e meyv sebze ve izi çeşitlerim aze pt her gün ta uz. sunuyor

SİZİ DE . BEKLERİZ

STAR MARKET

Laan op Zuid 1178 3071 AC Rotterdam

010-210 59 67 0641-366 801 KIMLIK KARTI


HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu renkli geçti Türkiye Cumhuriyeti’nin 92. kuruluş yıl dönümü Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği konutunda verilen resepsiyonla kutlandı. T.C. Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan ve

eşi Senem Arslan’ın ev sahipliğindeki resepsiyona çok sayıda Türk ve yabancı davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdogan’ın Cumhuri-

yet kutlama mesajının Türkce ve İngilizce okunmasının ardından, Hollanda Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan, resepsiyonda gazetecilere yaptığı açıklamada, Hollanda’nın

24

Türklerin yurtdışındaki en büyük üçüncü diasporası özeliğine sahip olduğunu vurgulayarak, ”Ülkemizdeki durum göz önüne alındığında teröre karşı verilecek en iyi mesaj milli günlerimizi taviz vermeden coşkuyla kutlamak olacaktır. Hollandalı dostlarımız ve vatandaşlarımızın katılımıyla bu mesajı verdiğimizi düşünüyorum. Bu yüzden oldukça mutluyuz” diye konuştu.

Avrupalı Türkler seçim sonuçlarını coşkuyla karşıladı

www.alaralife.com Hollanda'daki tüm kadınlarımızı yenilikçi ve özgün sezon trendleriyle buluşturuyoruz.

%20

en indirimd ın faydalan

Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Avrupa’nın birçok kentinde konvoylar oluşturuldu. 1 Kasım genel seçimi sonuçları Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlar tarafından coşkuyla karşılandı. Seçim sonuçlarının netleşmesiyle Belçika’nın başkenti Brüksel’de Türk vatandaşları, AK Parti temsilciğinde toplanmaya başladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Konya’da yaptığı konuşmasının ardından da AK Partililer, konvoylar oluşturarak Brüksel sokaklarını turladı. Bayraklar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun fotoğraflarıyla süslenen araçlarda, AK Parti seçim şarkıları da çalındı.

www.alaralife.com websitemizden bütün ürünlerinizi Alara11haber koduyla alın, Aralık ayına kadar %20 indirimden faydalanın!

Hollanda AK Parti’nin yakaladığı sonuç, Hollanda‘da yaşayan Türk vatandaşları tarafından sevinçle karşılandı. AK Parti Hollanda Seçim Koordinasyon Merkezi’nin (SKM) Dordrecht kentinde düzenlediği özel programda seçimi takip eden Türkler, sonuçların açıklanmasıyla birlikte büyük bir mutluluk yaşadı. SKM Hollanda Başkan Yardımcısı Saadet Koral, bu başarının altında yatan en önemli

unsurun etkili teşkilatlanma olduğunu belirterek, ”Hedefimiz çalınmadık bir kapının olmamasıydı. Allah’a çok şükür bunu da başardık. Gece gündüz çalıştık ve bu başarıyı elde ettik. Hollanda‘da da kullanılan oyların yüzde 72’si AK Parti’ye atıldı. Bundan dolayı inanılmaz derecede mutluyuz” diye konuştu. Almanya AK Parti’nin tek başına iktidarı, Almanya’da yaşayan partilileri sevince boğdu. Seçim sonuçlarını Berlin’deki seçim koordinasyon merkezinde izleyen partililer daha sonra araçlarına binerek Kudamm ve Potsdamer meydanlarında konvoylar oluşturdu. Avusturya AK Parti’nin başarısı, Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Türkleri sevindirdi. Bir restoranda toplanan bazı vatandaşlar, AK Parti’nin seçim zafe-

rini coşkuyla karşıladı. Partililer tablonun netleşmesinin ardından pasta keserek kutlama yaptı. Telefonla bağlanan AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Metin Külünk, seçim öncesinde canla başla çalışan bütün partililere teşekkür etti. Külünk, “Anavatan sizlere minnettar, bize nefes oldunuz, bizi yalnız bırakmadınız, uyumadınız, çalıştınız hepinize çok teşekkür ediyorum” dedi. Fransa Fransa’nın başkenti Paris’te Türk vatandaşları, AK Parti’nin seçim zaferini kutladı. Argenteuil Salle de Fete salonunda hazırlanan sinevizyon gösterisinde seçim sonuçlarını takip eden çok sayıda vatandaş, AK Parti bayraklarını sallayarak Türkiye’deki seçim zaferi sevincini yaşadı.


25

HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

Seçimden tek başına AK Parti iktidarı çıktı T

ürkiye’de 26. Dönem Parlamentosunun üyelerini belirlemek üzere yapılan genel seçimde sandıkların yüzde 100’ü açıldı. AK Parti oyların yüzde 49.48’ini alarak tek başına iktidar oldu. 1 Kasım milletvekili genel seçiminde yüzde 100’ü açılan sandık sonuçlarına göre AK Parti yüzde 49.66’lık oy oranıyla tek başına iktidarı elde etti. Resmi olmayan sonuçlara göre AK Parti,

2011 seçiminde aldığı yüzde 49,8’lik oy oranını yakalayarak yüzde 49,66’lık oy oranıyla tek başına iktidar olma hakkını kazandı. AK Parti, elde ettiği oy oranına göre 317 milletvekili çıkarıyor. Seçimde yüzde 25.08 oy alan CHP 134, yüzde 11.77 oy alan MHP 40, yüzde 10.95 oy alan HDP 59 milletvekiline sahip olacak.

Yurt dışındaki hangi ülkede ne kadar oy kullanıldı?

Türkiye’de 1 Kasım’da yapılacak seçim için yurt dışında oy kullanan seçmenlerin sayısı, 7 Haziran seçimine oranla arttı. Yurt dışındaki seçmenlerden yüzde 40’ı temsilciliklerde oy kullandı, 7 Haziran seçiminde ise yurt dışı temsilciliklerdeki oy kullanma oranı yüzde 32,5 olmuştu. 1 Kasım’da yapılacak 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için yurt dışında oy kullanan seçmenlerin sayısı, 7 Haziran seçimine oranla arttı.

54 ülke ve 113 temsilcilik Türkiye, 26. Dönem Parlamentosunun üyelerini belirlemek üzere 1 Kasım’da sandık başına gitmeye hazırlanırken, yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin 8 Ekim’de başlayan oy verme işlemi dün sona erdi. Gurbetçiler, 54 ülke ve 113 temsilcilikte oy kullandı. Yüksek Seçim Kurulundan (YSK) alınan gayriresmi sonuçlara göre, yurt dışında yaşayan vatandaşların oy kullanma oranında 7 Haziran seçimine göre artış oldu. 7 Haziran’da yapılan milletvekili genel seçiminde, yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşların yüzde 32,5’i dış temsilciliklerde oy kullanırken, bu seçim için yurt dışındaki seçmenlerin yüzde 40,01’i temsilciliklerde oy verdi. Böylece yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı 2 milyon 899 bin 59 seçmenin 1 milyon 160 bin 38’i, dış temsilciliklerde oy kullandı.

Son 30 yılın seçim haritaları nasıl değişti?

1983

1999

1987

2002

1991

2007

1995

Haziran 2015


HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

Kaplanlar Soğutma’dan Avrupa atağı

Soğutma sektörünün öncü firmalarından Kaplanlar Soğutma, Avrupa’ya açılımını Arif Balcı’nın yönetiminde Eindhoven’daki ofislerinden yapacak. Geçtiğimiz günlerde Kaplanlar Soğutma’nın Eindhoven’daki açılış töreni geniş bir davetli topluluğunun katılımıyla gerçekleşti. Düzenlenen açılışta Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTIAD)’ın Yönetim Kurulu

Başkanı Hikmet Gürcüoğlu ve yönetim kurulu üyeleri Şerif Aktürk, Faruk Halıcı, Veysel Hut, Osman Çelik, Adil Karakaya, Tahsin Yıldırım ve HOTIAD üyesi Metin Yılmaz’ın yanı sıra NİF Bölge Başkanı Mehmet Erdoğan da hazır bulundular. Pek çok Hollandalı firma sahibinin de hazır bulunduğu törende T.C. Lahey Çalışma Ataşesi Tayfun Erkan ve Kaplanlar Soğutma Yönetim Kurulu Başkanı Er-

tuğrul Kaplan ve Genel Müdiresi Duygu Kaplan hazır bulunup birlikte açılış kurdelesini kestiler. Törende kısa bir konuşma yapan Kaplanlar Avrupa Merkez Genel Müdürü Arif Balcı böyle bir sistemin Hollanda’da yer edinmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Tüm davetlilere teşekkür eden Balcı davetlilere günün anısına birer teşekkür plaketi verdi.

GARAGE MERCEDES

Keurmeester Serdar Altay Tegen inlevering 's. tie / voor alle auto €39 van deze adverten

APK

BENZINE: €69 : L DIESE

€ 29,€ 49,-

Hikmet Gürcüoğlu yaptığı konuşmada böyle köklü bir firmanın Hollanda ile entegre olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek “Hollanda kaliteli bir ürüne daha sahip oldu” dedi. T.C. Lahey Ticaret Ateşesi Mehmet Tayfun Erkan izlediği firmanın tanıtım filmi üzerine “Gösterilen tanıtım videosunu izleyince ne kadar büyük, ne kadar güzel işler yapan bir firma olduğunu görmüş olduk. Kaplanlar şirketinin buraya yatırım yapması bizi çok memnun etti. Bundan sonrası için Balcı kardeşlere çok başarılar diliyorum” ifadelerinde bulundu. Eindhoven Belediye Encümenlerinden Mary-ann Schre-

urs yaptığı konuşmasında Kaplanlar şirketinin çalışmasını nefes kesici olarak niteledi. Kentte böyle bir zenginliğin olmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Firmanın Genel Müdiresi Duygu Kaplan İngilizce olarak yaptığı konuşmasında firmayı şu cümlelerle tanıttı: Dünya çapında başlatılan pazarlama atağıyla beraber sektörün öncü firması özelliğini koruyan Kaplanlar Soğutma, şüphesiz ki bu özelliğini bir aile olarak kabul ettiği müşterileriyle sevgi, dayanışma ve güven duygusuyla yürütülen ilişkilerine borçludur. Yüksek düzeyde iş ahlakına sahip tecrübeli ve dinamik çalışma arkadaşlarıyla, müşterilerin

26

ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda profesyonel çözümler üreten Kaplanlar Soğutma, geniş ürün yelpazesiyle de pazar içerisindeki farkını ortaya koyuyor. Müşterilerin gıda ürünlerini hiçbir endişe taşımadan güvenle saklayabilecekleri uzun ömürlü raf teknolojisiyle, kaliteli aynı zamanda düşük maliyetli sistemleriyle Kaplanlar Soğutma, perakende sektörü için etkin çözümler sunuyor. Kaplanlar Soğutmanın sürdürülebilir başarı, kalıcı güven duygusu ve geniş müşteri portföyü ile yerel ve global alanda sektörün öncü kuruluşu olma hedefi, ilk günkü heyecanla ve özveriyle devam ediyor”.

Keskin maratonunun yarışçıları hazır Keskin Consult şirketinin sahibi Amersfoort'lu Hayri Keskin, 29 Kasım 2015 tarihinde düzenlenecek olan Vlasakkerloop maratonunun bir koşusu olan 'yarım maratona' geçen yıl da olduğu gibi bu yıl da sponsor oluyor. Hollanda'nın tek Türk isimli maratonu olan 'Keskin Yarım Maratonu'na katılacak olan sporcular hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. Vlasakkerloop koşusunda, 'Keskin Halve Maraton' koşusunun yan sıra, 10 mil, 10 ve 5 kilometre, ve 1,2 ve 3 kilometre gençler koşusu var. Hayri Keskin yaptığı açıklamada: "Her yıl Amersfoort'da düzenlenen çeşitli maratonlara katılıyoruz. Bu yüzden böyle bir fırsatı kaçırmak istemedik. Maratonun yanı sıra Amersfoort'lu ihtiyaç sahibi çocuklara bir yardımımız dokunsun istedik. 29 Kasım'da yapılacak olan maratonu sporseverleri bek-

liyoruz" dedi. Amersfoort'ta belediye meclis üyesi ve aynı zaman da belediyenin spor portföyünü yürüten, Hayri Keskin'in ağabeyi Harun Keskin de Keskin Yarım Maratonu'nun daimi koşucularından.

İşlenmiş et türleri kansere yol açıyor APK Keuringsstation Reperatie en onderhoud alle merken Inkoop en verkoop Banden Accu's

Hillegondastraat 11-13 3051 PA Rotterdam

• • • • •

Tel: 010 - 418 50 69 Mob: 0619 - 75 83 25

Dünya Sağlık Organizasyonu (WHO) işlenmiş et yemenin insanlarda hangi hastalığa yol açtığını açıkladı. Sosisli sandviç ve jambon gibi yiyecekleri 1. sınıf kanser riski oluşturan ürünler listesine taşıyan WHO, bu ürünlerin kanserle bağlantısı olduğunun yeterli kanıtı olduğunu belirtti. 1. sınıf kanser riski oluşturan ürünler arasında sigara, asbest ve benzin dumanı gibi ürünler bulunuyor. Dün açıklanan bilgilerde, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı bu konuda

pazartesi günü bir rapor yayınlayacağı belirtilmişti. Kırmızı et de kanserojenler arasında listenecek; ancak bu işlenmiş etten daha az tehlikeli sayıldığı anlamına gelecek. Açıklamanın et ve hazır gıda sektöründe şok dalgası yapabileceği belirtiliyor. İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti sitesinde de kırmızı ve işlenmiş et tüketmekle bağırsak kanseri arasında muhtemelen bağlantı olduğuna dair uyarı yer aldı. Uyarıda, “Bu tür etleri çok fazla tüketen insanların daha az tüketenlere göre bağırsak kan-

serine yakalanma riski daha yüksek” ifadesi yer aldı. Dünya Kanser Araştırmaları Fonu da (WCRF) kırmızı et tüketiminin kişi başına haftada 500 gramı aşmaması gerektiğini tavsiye etti. Kırmızı etin rengini veren ve tıp literatürüne ‘hem’ adı verilen bileşiğin bağırsağın astarına zarar vererek kansere yol açtığı sanılıyor.


27

HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

70 milyona aldı, 110 milyona yüzde 30’unu sattı Doğuş Yayın Grubu Başkanı Ferit Şahenk, Acun Ilıcalı’nın patronu olduğu TV8’e ortak oldu. Dün son yayınını yapan CNBCE’yi elinden çıkaran Şahenk, TV8’in yüzde 30’unun sahibi oldu. Medya kulislerinde bir süredir

konuşulan Ferit Şahenk’in TV8’in gizli ortağı olduğu iddiaları resmiyet kazandı. Dün son yayınını yapan CNBC-E’yi elinden çıkaran Şahenk, TV8’in yüzde 30’unun sahibi oldu. Şahenk, bu ortaklık için 110 milyon dolar ödedi.

70 MİLYON DOLARA ALMIŞTI Acun Ilıcalı, 2013 yılında TV8’i 70 milyon dolara satın almıştı. Bir yıl sonra kanalın değerinin 400 milyon dolar olduğunu söylemişti.

Türkiye'de bir ilk: Altı otoban üstü havalimanı 010 - 497 7080

Türkiye'de bir ilk olan altından karayolu geçen viyadüğün üstünden uçak geçmesi büyük ilgi uyandırdı. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener dün Facebook hesabından da paylaştığı bir fotoğrafta viyadüğün hemen üstünden inen uçağın görüntüsü ilgiy-

le karşılandı. Sani Şener'in paylaştığı fotoğraf çok sayıda kişi tarafından paylaşıldı ve beğenildi. Şener, Facebook hesabında "Antalya AlanyaGazipaşa Havalimanında pist uzatması bitti.. ilk uçak Altından karayolu geçen viyadük piste teker koydu.. Hayırlı olsun.." ifadelerini kullandı.

Hava akrobasi pilotu Ali İsmet Öztürk'ün kızı Semin Öztürk Türkiye'nin ilk kadın akrobasi pilotu olmanın gururunu yaşıyor. Hava akrobasi pilotu babası Ali İsmet Öztürk'ü örnek alan ve ilk uçuşunu henüz 12 yaşındayken yapan Semin Öztürk, Türkiye'nin ilk kadın akrobasi pilotu olmanın

gururunu yaşıyor. Seyirci önündeki ilk uçuşunu 19-20 Eylül'de Eskişehir'in Sivrihisar ilçesindeki Necati Artan Tesisleri'ndeki hava gösterilerinde gerçekleştiren 24 yaşındaki Öztürk, yaptığı açıklamada, çocukluğundan beri havacılığın kendisini için adeta "aşk" olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin ilk kadın akrobasi pilotu

ABD Başkan aday adayı Trump camileri kapatmak istiyor ABD 2016 Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti aday adayı Trump'ın, ülkedeki bazı camileri kapatabileceğini ifade etmesi Müslüman toplumda tepkiyle karşılandı. ABD'de 2016 Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti içindeki yarışı lider olarak devam ettiren iş adamı Donald Trump, ABD'deki bazı camileri kapatabileceğini söyledi.

Fox Business Network'e (FBN) konuşan Trump'ın camilere yönelik ifadesine Müslüman toplumu anında tepki gösterdi. Kampanyasını açıklarken yaptığı ilk mitinginde ABD'deki Meksikalıları ve göçmenlere yönelik nefret ifadeleri kullanarak sınıra duvar öreceğini bildiren Turmp'ın, en son açıklamasının hedefinde Müslüman toplumu yer aldı.


HABER

Fenerbahçe’den Hollanda’da “Hedef 1 Milyon Üye” akşamı

UEFA Avrupa Ligi A Grubu 4. maçında Ajax takımıyla karşılaşmak için Hollanda’da bulunan Fenerbahçe kafilesi, burada Fenerbahçe’nin “Hedef 1 Milyon Üye” projesi için çalışmalar yürüttü. Hollanda’da yeni Fenerbahçe’nin yeni üyele-

28

KASIM / NOVEMBER 2015

riyle bir araya gelen Fenerbahçe Genel Sekreteri ve Basın Sözcüsü Mahmut Uslu ile Asbaşkanlardan Önder Fırat proje hakkında bilgi verdi ve yeni üyelerin üyelik formlarını imzaladı. Konuyla alakalaı yapılan açıklamada “Hollanda Fener-

bahçeliler Derneğimizin ev sahipliğinde gerçekleştirilen organizasyonda Genel Sekreterimiz ve Basın Sözcümüz Mahmut Uslu, Asbaşkanlarımızdan Önder Fırat, Fenerbahçe Kart Koordinatörü Ece Köprek, Dernekler Sorumlumuz Murat Boyraz, Hollanda

Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Seçkin Kaya, dernek yöneticileri ve yeni üyelerimiz yer aldı. Genel Sekreterimiz ve Basın Sözcümüz Mahmut Uslu ile Asbaşkanlarımızdan Önder Fırat, yaklaşık 40 kişinin kongre üyesi ve temsilci üye olduğu organizasyonda, 3 Temmuz operasyonu ve davanın iç yüzünün sergilendiği, gazeteci yazar Aytunç Erkin tarafından kaleme alınan “Sarı Lacivert Öfkeli Adam: Aziz Yıldırım” isimli kitabı imzaladı ve yeni üyelerimize hediye etti. Ayrıca yöneticilerimiz, Hollanda Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Seçkin Kaya’ya forma da hediye etti” denildi. Akşamın sonunda yeni üyelerle hatıra fotoğrafı çektirildi.

Sohbet etmek ve stres atmak için sucuk günü Hollandalı Türkler bir ailedir anlayışıyla; siyaset dolu bir dönemden sonra bir araya gelerek hem sohbet etmek, hem de stres atmak amacıyla TOVER olarak bu yıl da Leiden Gol Sport tesislerinde 22 Kasım Pazar günü futbol maçı ve sucuk günü organize ediyor. TOVER yaptığı açıklamada "Hollanda'da faaliyet gösteren işadamları, siyasetçiler, gazeteciler, dernek ve federasyon başkanları ve yöneticileri ile dostluk ilişkilerimizi pekiştirerek bu ülkede nesillerimizin ileride daha sağlam birliktelikler kurmasını sağlamanın ancak ve ancak farklılıkları biraraya getirerek dosluğumuzu güçlendirerek mümkün olabileceğine inandığımızdan böyle bir gün düzenlemiş bulunuyoruz." dediler. İlgi gösteren herkesi o güne davet ediyor TOVER İşadamları Kuruluşu. Takımlardan birine katılmak istiyorsanız isminizi listeye yazdırmanız gerekiyor. Formalar hazır. O gün için katılıma göre oluşturmayı düşündükleri takımlar ise: 1-Girişimci dernekler ve gazeticler takımı 2-Siyasetçiler ve Federasyon dernekler takımı. Program saat 10:30 da başlayacaktır. Sadece sohbet ve sucuk kısmına da katılabileceğinizi belirtiyor organizatörler.

DEN HAAG'LI GENÇ TRAFIK KAZASINDA HAYATINI YITIRDI

ANONYMOUS GRUBU KU KLUX KLAN ÜYELERINI IFŞA EDIYOR

1983 Elazığ Palo doğumlu Ramazan Polat işine giderken 29.10.2015 tarihinde geçirdiği elim trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Den Haag Mimar Sinan camii önceki başkanlarından Ahmet Polat ağabeyin yeğeni olan Ramazan Polat evli ve 4 ve 5 yaşlarında iki çocuk babasıydı. Arkadaş çevresinde Emrah adıyla da anılan Ramazan Polat için Cuma namazını müteakip Den Haag Mimar Sinan camiinde cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına katılan çok sayıda sevenleri Ramazan’a göz yaşları içinde veda ettiler. Ramazan’ın yakınlarına taziyelerini bildirmek isteyen cemaat uzun kuyruklar oluşturdular.

Bilgisayar korsanı grubu Anonymous, ABD’deki Ku Klux Klan (KKK) adlı siyahi karşıtı “ırkçı” gizli örgütün bazı üyelerinin isimlerini internete sızdırdı. Anonymous’un yeni hedefi, ABD’de iç savaşın sona ermesinin ardından Tennessee eyaletinde 1865 tarihinde kurulduğu düşünülen ırkçı gizli örgüt KKK oldu. Bin KKK üyesinin ismini 5 Kasım’da internet sitesi Pastebin üzerinden paylaşmayı planlayan Anonymous’un sızdırdığı isim listesinde, örgüt üyesi olduğu iddia edilen siyasilere ait 57 telefon numarası ve 23 e-posta adresinin de bulunduğu kaydedildi.

A milli takım tekrar TOP 20'de

FIFA’nın internet sitesinden açıklanan kasım ayı dünya sıralamasına göre, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’na direkt katılacak Türkiye A Milli Futbol Takımı, 19 basamak yükselerek 941 puanla 18’inci sırada yer aldı. A Milli Takım’ın FIFA Kasım ayı dünya sıralamasında 18. sırada yer alması, 2008 yılından beri Türkiye’nin en başarılı derecesi oldu. 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda yarı final oynayan Türkiye, o yıl sıralamada 10’unculuğa kadar yükselmişti. A Milli Takım’ın FIFA sıralamasındaki en başarılı dönemi ise, 8’inci sırada yer aldığı 2002 Dünya Kupası sonrası oldu. 2015 Mart ayında FIFA sıralamasında 56’ncı sıraya kadar düşerek tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşayan Türkiye, son oynadığı karşılaşmalarda aldığı başarılı sonuçlar ve Fransa’da yapılacak 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’na direkt katılacak olması sebebi ile 8 ayda toplam 38 sıra birden yükseldi. Hollanda milli takımı ise 2 sıra gerileyerek 16. sıraya düştü. Avrupa Şampiyonası elemelerindeki kötü sonuçlardan dolayı her ay biraz daha gerileyen Hollanda milli takımı, Türkiye’nin henüz hemen üzerinde gözüküyor. Yeni birinci Belçika FIFA sıralamasında Belçika, 1440 puanla iki sıra yükselerek birinci sırada yer aldı. Almanya, 1388 puanla ikinci, geçen ayın birincisi Arjantin ise, 1383 puanla üçüncü sırada yer buldu. Sıralamada ilk 10’a giren ülkeler şöyle: 1. Belçika (1440) 2. Almanya (1388) 3. Arjantin (1383) 4. Portekiz (1364) 5. Şili (1288) 6. İspanya (1287) 7. Kolombiya (1233) 8. Brezilya (1208) 9. İngiltere (1179) 10. Avusturya (1130) 16. Hollanda (976) 18.Türkiye (941)

KRALIÇE MAXIMA HASTENEYE YATIRILDI Çin’e resmi ziyarette bulunan Hollanda Kraliçesi Maxima’nın rahatsızlığından dolayı gezisini yarıda keserek Hollanda’ya döndüğü bildirildi. Hollanda Devlet Bilgilendirme Dairesi’nden (RVD) konuyla ilgili yapılan açıklamada, böbrek enfeksiyonu teşhisi konulan Kraliçe Maxima’nın tedavisine doktorların tavsiyesi üzerine Lahey’deki bir hastanede devam edileceği belirtildi. Bu akşam ülkeye dönmesi beklenen Kraliçe’nin enfeksiyona bağlı yüksek ateş ve bel ağrısı gibi şikayetleri bulunduğu kaydedildi.


29

HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

TEBRiK...TAZiYE...DiLEK...TEMENNi...TEBRiK...TAZiYE...DiLEK... TEMENNi...TEBRiK...TAZiYE...DiLEK...TEMENNi...TEBRiK...TAZiYE... TAZiYE ÔÔRotterdam Kocatepe Camii emek-

tarlarından, Feijenoord Belediyesi meclis eski üyelerinden Sevgili Arif Akdemir'in eşi Döndü Akdemir, genç yaşta hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhumeye Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

ÔÔFeijenoord bölgesi semt sakinlerinden ve aslen Sivaslı olan Mustafa Bozkurt'un (23), 29 Ekim Perşembe günü genç yaşta kalp krizi nedeniyle hakkın rahmetine kavuştuğunu üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

ÔÔFeijenoord

bölgesi semt sakinlerinden ve Güvenlik Görevlisi olarak çalışan Denizlili Halil Çiçek'in (47), 30 Ekim Cuma günü genç yaşta kalp krizi nedeniyle hakkın rahmetine kavuştuğunu üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

ÔÔHizmet

gönüllüsü Ercan Torun (43), 2 kasım Pazartesi günü Hakk'a yürüdü. Rotterdam'da eğitim gönüllüsü olarak çalışan Cosmicus Vakfı Başkanı Ercan Torun hayatını kaybetti. Pankreans kanseri ile mücadele eden Torun, Evli ve 3 çocuk babası idi. Torun'un cenazesi memleketi Ankara’da defnedildi. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

ÔÔFeijenoord bölgesi semt sakinle-

rinden ve Saadet Partisi Hollanda Temsilciliği Danışma Kurulu Üyesi Sevgili Bahattin Korkmaz'ın bacanağının genç yaşta vefatını üzülerek öğrenmiş bu-

lunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

ÔÔFeijenoord bölgesi semt sakinle-

rinden Gülay Derman'ın dayısının vefatını öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

katıldı. Duyar ve Çetinkaya ailelerinin gerçekleşen düğün töreni ilahiler ve dualarla gerçekleşti. Genç çifti tebrik ediyor, iki cihan saadeti diliyoruz.

ÔÔBirlik

Cemiyeti Gençlik Teşkilatı önceki başkanlarından Sevgili Yusuf ve Betül Öztürk çiftinin, Mehmet Emin adını verdikleri bir erkek evlatları dünyaya geldi. Genç çifti tebrik ediyor, bebeğe hayırlı ömürler diliyoruz.

ÔÔSinan ve Döne Sungur çiftinin 5

rinden ve VoleyZuid takımı oyuncularından Sevgili Faris Ocak'ın halasının kızının (34) genç yaşta vefatını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

ÔÔSevgili Adem ve Kezban Zararsız'ın

ÔÔDen Haag Mimar Sinan Camii ön-

kerimesi Rüveyda ile İmran ve Servet Demir'in mahdumu Emre 18 Ekim Pazar günü sade bir düğün töreni ile dünya evine girdiler. Rüveyda ile Emre’yi kutluyor, iki cihan saadeti diliyoruz.

Kasım 2015 tarihinde Esila Naz verdikleri nur topu gibi bir kız çocukları dünyaya geldi. Gazetemiz yazarlarından Zeynel Abidin Kılıç'a dördüncü kez dedelik unvanı kazandıran minik Esila Naz’a dünyamıza hoş geldin, diyor, genç çifti ve ailelerini tebrik ediyor, sağlık ve mutluluk dolu uzun ömürler diliyoruz.

ÔÔRotterdam Kocatepe Camii eski

ÔÔBenim

ÔÔFeijenoord bölgesi semt sakinle-

ceki başkanlarından Sevgili Ahmet Polat'ın yeğeni Ramazan Polat'ın (34) genç yaşta elim bir kaza sonucu vefatını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

ÔÔAvicenna

İslam Koleji öğretmenlerinden Sevgili Salih Şimşek'in ağabeyinin vefatını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

TEBRiK ÔÔHollanda

İslam Federasyonu Sosyal Hizmetler Başkanı Sevgili İsa ve Zehra Kandemir'in kerimesi Sümeyye ile Efendi ve Şükriye Gönen'in mahdumu Dursun düzenlenen sade bir düğün merasimi ile dünya evine girdiler. Sümeyye ile Dursun’u kutluyor, iki cihan saadeti diliyoruz.

ÔÔHollanda

Karamanlılar Federasyonu (HOKAF) Başkanı -İşadamı Mustafa Duyar’ın oğlu Tunahan Duyar, Duygu Çetinkaya ile dünya evine girdi. Tunahan Duyar ile Duygu Çetinkaya’nın düğününe, Gökkuşağı Gurubu eşliğinde İlahi sanatçısı Sedat Uçan ile çok yoğun bir kalabalık davetli topluluğu

yöneticilerinden Sevgili Erdal ve Sonay Şahan'ın kerimesi Ebru ile Mehmet ve Melihat Akdağ'ın mahdumu Ender 24 Ekim Cumartesi günü düzenlenen bir düğün merasimi ile dünya evine girdiler. Ebru ile Ender’i kutluyor, iki cihan saadeti diliyoruz.

ÔÔHollanda İslam Federasyonu Sos-

yal Hizmetler Başkanı Sevgili İsa ve Zehra Kandemir'in kerimesi Sümeyye ile Efendi ve Şükriye Gönen'in mahdumu Dursun 24 Ekim Cumartesi günü düzenlenen sade bir düğün merasimi ile dünya evine girdiler. Sümeyye ile Dursun’u kutluyor, iki cihan saadeti diliyoruz.

ÔÔIlker ve Keziban Balaban’ın mah-

dumu ve Hollanda Mehteran ekibinden Sevgili Rıdvan Balaban Ramazan ve Emine Çanta’nın kerimesi Ayşe Nur 25 Ekim Pazar günü düzenlenen sade bir düğün merasimi ile dünya evine girdiler. Ayşe Nur ile Rıdvan’ı kutluyor, iki cihan saadeti diliyoruz.

HOŞ GELDIN BEBEK! ÔÔUden Süleymaniye Camii Teşkilat-

lanma/Eğitim Başkanı Sevgili İbrahim Bayraktar ile Doğuş Gazetesi yazarlarından Sevgili Elif Bayraktar çiftinin, Mahmud Zahid adını verdikleri bir erkek evlatları dünyaya geldi. Genç çifti tebrik ediyor, bebeğe hayırlı ömürler diliyoruz.

Sigortam sahiplerinden Sevgili Mehmet Keskin'in kıymetli babasının ciddi bir rahatsızlık sonucu müşahede altına alındığını ve başarılı bir operasyon geçirdiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Hastamıza ve yakınlarına geçmiş olsun diyor, acil ve hayırlı şifalar diliyoruz.

ŞİFA DİLEĞİ ÔÔSIPOR

Müdürü Sevgili Cihan Gerdan'ın kıymetli validesinin ciddi bir rahatsızlık sonucu hastanede müşahede altına alındığını ve başarılı bir operasyon geçirdiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Hastamıza ve yakınlarına geçmiş olsun diyor, acil ve hayırlı şifalar diliyoruz.

ÔÔSIPOR (Stichting İslamıtisch Pri-

mair Önderwijs Rijnmond) Müdürü Sevgili Cihan Gerdan'ın kıymetli validesinin ciddi bir rahatsızlık sonucu hastanede müşahede altına alındığını ve başarılı bir operasyon geçirdiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Hastamıza ve yakınlarına geçmiş olsun diyor, acil ve hayırlı şifalar diliyoruz.

ÔÔMercan Balık Sarayı sahibi Sevgili

Ercan Uyrum'un rahatsızlığı sonucu hastanede müşahede altına alındığını ve başarılı bir operasyon geçirdiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Hastamıza ve yakınlarına geçmiş olsun diyor, acil ve hayırlı şifalar diliyoruz.

COLOFON

HABER

Hoofdredacteur (Genel Yayın Yönetmeni) İbrahim Karaman ibrahim @haber.nl Redactie: (Yayın Kurulu) Mehmet Güzelyurt Merve Karaman Rabia Karaman Rasim Gencer Selman Karaman Özlem Hasip Art Direction & Fotografie: Fatih Karaman fatih@haber.nl Advertenties: Office: 010-290 09 00 Nur Öztürk / nur@haber.nl 0641-22 68 79 Interviews & Correspondenten: Zeynel Abidin Kılıç Özlem Hasip Merve Karaman Ayşe Özkaya Keziban Karaçor Şüheda Karaman Repr. Amsterdam Fatih Uluçay Repr. Utrecht İbrahim Uzunosmanoğlu Repr. Eindhoven Ali Yücel Repr. Limburg Göksel Soyugüzel Muzaffer Bozaslan Repr. İstanbul Dr. Hüseyin Keleş Repr. Ankara Nuh Kaygısız Abonnementen: abone@haber.nl e-mail & website: info@haber.nl www.haber.nl

HABER GAZETESİ'NE ABONE OLMAK İSTİYORUM Adresinize gelsin, evinizde ya da işyerinizde rahat okuyun. Çocuklarınız okusun, sevdikleriniz okusun... Duyarsız kalmayın, çevrenizden haberiniz olsun... Adı - Soyadı / (Naam):

Posta Adresi / (Adres):

12 sayılık abone bedeli olan 35,- EURO’nun 1 defaya mahsus olmak üzere altta yazılı olan banka hesabımdan çekilmesine onay verdiğimi beyan ederim. Ondergetekende verleent hierbij tot wederopzegging machtiging aan: HABER om een bedrag af te schrijven van 35,- EURO eenmalig. indien u het niet eens bent met de afschrijving, kunt u binnen 30 dagen uw bank om terugboeking verzoeken.

Banka no / (Rek.nr.):

Tarih / (Datum): Posta Kodu ve şehir / (Postcode & Woonplaats ): İmza / (Handtekening): E-posta / (E-mail): of telefoon:

Yandaki bilgileri eksiksiz doldurup aşağıdaki e-mail ya da posta adresimize verilerinizi ulaştırdığınızda aboneliğiniz başlatılacaktır. İnternet sitemiz üzerinden de abone olabilirsiniz. www.haber.nl

Posta adresi: HABER Stolwijkstraat 47A 3079 DN Rotterdam

abone@haber.nl Tel: 010 -290 09 00


HABER

30

KASIM / NOVEMBER 2015

"Bugün tam 14 yıl oldu yuvamızı kuralı. Zaman nasıl da akıp geçti. Şimdi ise kocaman mutlu bir aileyiz. İyi günde kötü günde hep yanımda oldun. Geçirdiğimiz güzel günler ve yıllar için sana teşekkür eder, devamı için dua ederim! Allah yaşadığımız mutluluğu herkese nasip etsin!" Bu güzel sözler eşi için Bahattin Güler'e ait.

Kasım Akdemir İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ı makamında ziyaret ederek Avrupa ve Türkiye'deki gelişmeler konusunda fikir teatisinde bulundu.

Geçtiğimiz günlerde Rotterdam'da başarılı bir konser veren Rotterdam Klasik Türk Müziği Korosu izleyicilerden büyük beğeni topladı. Sesinize güveniyor ve koroda yer almak istiyorsanız bir an önce başvurun. Kayıtlar başladı ve sınırlı sayıda kontenjan var.

"Gün Vatanımıza, Milletimize, Ülkemize, Türkiye'ye Sahip Çıkma Zamanıdır!" diyen Zeynep Görer "Osmanlıdan Sonra İlk Defa Bu Kadar İnandık" ve "Asla Yanlız Yürümeyeceksin REİS" sloganları eşliğinde AK Parti'nin Rotterdam gençleriyle OBA Grandcafe & Restaurant'ta hatıra fotoğrafı çektirdiler. Kübra Yilmaz, Nese Yusuf Olca, Suna Soytürk, Ruveyda Coşkun, Kübra Orhan, Tuna Ataman, Ismigül Kalcık, Zeynep Erkalem, Rukiye Erkalem, Gülcan Güneş, Zeynep Erkalem, Saliha Orhan ve Zeynep Alışkan.

Kayserililerin Buluşma gecesinde muhabbeti bitiremeyen yönetim kurulu üyeleri ve diğer Kayserililer Köşk Restoran'a giderek yorgunluk attılar.

"Tesadüf değil, tevafuk!" Böyle tarif ediyor Mehmet Demirel, Hollanda'nın en ünlü hocalarından Ömer Hoca ile Başakşehir'de karşılaşmalarını.

Gazeteci Burhanettin Carlak Türkiye'de ziyaret ettiği Sinan Ogan ile bir röportaj gerçekleştirdi. Burhanettin 'Carlak Sinan Ogan gibi derinliği olan kimselerin kendi partisinde sivil siyasetin yolunu açmalarını ve daha yapıcı siyaset üreten bir zihniyet devrimine vesile olmasını' diliyor.


31

HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

Amersfoort Meram Marketleri sahibi Ali Çiçek, Amersfoort Mevlana Camii hocası İsmail Öz ile caminin devam eden inşaatı konusunda görüş alışverişinde bulundu.

Farklı yerlerden gelip yolları Konyalı'da kesişenler, Konyalı'nın meşhur etli ekmeğini tatmadan geçmiyorlar. Siyaset, medya, reklam dünyası, dekorasyon ve dizaynlar, sosyal medya, Türk toplumu vs. Konuşulmayan hiç bir konu yok gibi nerdeyse.

IHH Amsterdam'da muhteşem güzellikteki yeni binasına taşındı. Bir yandan ofis çalışmaları devam ederken, 15 Kasım'daki açılışa yetiştirmek için Başkan Selami Yüksel bizzat kolları sıvamış. Sıva işinde de gayet başarılı.

Bayram namazi Hdv Mevlana Camii Amersfoort saat 630 kilinacak cemaat duyduk duymadik demeyi — with İsmail Öz.Ignis pliquam, cum quia aut eatem qui totas ut aut volor ab in nos el ipsuntis vit rersp

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Evlilik sonsuz bir şifadır." meşhur sözüyle başlayan bir davetiye ile ulaştırıldı düğünlerine davet. Hilal ve Ali Galip'in dillere destan düğünü Almere'deki Het Witte Huis Düğün Salonu'nda seçkin bir davetli topluluğunun katılımıyla gerçekleştirildi. "Senin gözünden bakmak hayata, masal yazmak gibiydi", "Gözlerinin dokunduğu her mekan memleketim, bakıver de uzamasın gurbetim esaretim", "Eğer bana evet dersen, baştan aşağı mutluluk olurum, bırakırım şairliği, şairlik zaten mutsuz adam işi, senden ala şiir mi var, senin yüzünden ala? Eğer bana evet dersen, duvar ustası olurum, evimizin duvarını yaparım, hanımeli yetiştiririm en bir sevdiğinden'. Evet, evet, evet." gibi güzel sözlerle ve iltifatlarla evlendi iki güzel insan. Hollanda'da sosyal medyada geçtiğimiz ay en çok beğeni gören paylaşımları Sevgili Hilal'in Feysbuk duvarlarından izledi gençler.

mr. Rasim Küçükünal mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotay Aile Hukuku

Çalışma ve İş Hukuku

Ceza Hukuku

Sosyal Güvenlik Hukuku

Çocuk Hukuku

Para tahsili ve icra takibi

Ticaret Hukuku

Uluslararası ihtiyati tedbir

www.kucukunal.nl Prof. Kamerlingh Onneslaan 154 3112 VM Schiedam M: info@kucukunal.nl T: 010 - 238 08 30 F: 010 - 238 08 31

Belediyeler veya SVB tarafından başlatılan, yurt dışı malvarlığı araştırma davalarında uzman avukatlık bürosu

T.C Deventer başkonsolosluğunun düzenlediği Cumhuriyetin 92. yılı kutlamaları resepsiyonuna Arnem işverenler derneği yönetim kurulu başkanı Aziz Zeyrek, kızı Betül Üngüç Zeyrek ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte katıldılar.


HABER

KASIM / NOVEMBER 2015

ZAHET, Hollanda’da yaşayan yardıma ihtiyacı olan herkese hizmet veren bir sağlık kurumudur. Yabancılar için bakım hizmetini kolay erişilebilir yapıyoruz. Kültürel farklılıkları kabul ediyor, bir zenginlik olarak görüyoruz. Hizmetlerimizi hastaların kültürel farklılığını göz önüne alarak sunuyoruz. Hizmetlerimizde; hastaların dini inançlarına, ananevi gelenek ve alışkanlıklarına azami dikkat gösteriyoruz. Hastalarımıza kendi dillerinde hitap ederek, onları kendi evlerinde hissetmelerini sağlıyoruz. Daha fazla bilgi almak ve hizmetlerimizi yerinde görmek için, sizi BEEKUBBERGEN’deki bakımevimize bekliyoruz.

ile en T E H ZA r günle u l t u m lsun. sizin o

KENDİ DİLİNİZDE VE KÜLTÜRÜNÜZDE SAYGI, SEVGİ, ŞEFKAT VE KALİTE VAZGEÇİLMEZ PRENSİPLERİMİZ

Stichting ZAHET Verbindingsweg 13 6573 BS Beek-Ubbergen

T. 024-7630420 F. 024-7630421 E. info@zahet.nl

‘’yenilenmis menu’muz ile hizmetinizdeyiz’

Tel. 010 - 7660 0 06 / w w w.sultanahmet.nu


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.