HABER Gazetesi Haziran / Juni 2016 - Nr-63

Page 1

BiRLiK TAMAMEN YERLE BiR OLACAK 'KARA BİR GÜN' Avrupa Parlamentosu'ndaki Yeşiller Grubu'nun Başkanı Rheinhard Bütikhofer de İngiltere'den gelen haberleri üzüntüyle karşıladı. Bütikhofer dpa'ya yaptığı açıklamada, "23 Haziran Avrupa tarihine çok kara bir gün olarak geçecektir" dedi.

'TAMAMEN YERLE BİR OLACAK DEMEK' Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ORF televizyonuna yaptığı açıklamada, referandum sonucunun ardından AB içinde büyük bir değişime ihtiyaç olduğunu belirtti. Kurz, "AB'nin en büyük ülkelerinden biri Birlik'ten çıkıyorsa, o zaman her şey tamamen yerle bir olacak demektir" diye konuştu.

HABER JUNI / HAZİRAN 2016

Yıl/Jaar : 7

ISSN:1879-9981

www.haber.nl

Sayı/Nr:

İYI GAZETESI N E N I N ’ A HOLLAND

Gurbet kavramı Avrupa’da doğan üçüncü ve dördüncü nesille beraber anlamını yitirdi. Artık Batı Avrupalı Türkler kavramı geçerli olmaya başladı. Ne Hollanda'dan ne Türkiye'den ciddi derecede maddi ve manevi destek almadan başarılarımızı perçinliyoruz.

63

MODEL ŞEHiR: ARNHEM

Arnhemliler güvenli ve barış içinde bir gelecek inşa etme hedefindeler.

Yol Haritası

İzin yolunda yanınızdayız Büyük harita Sayfa 16-17'de

25'te

Arnhem'in Türk kökenli vatandaşları vızır vızır çalışıyorlar.

BİLİNÇ SEVİYEMİZ YÜKSELİYOR

4-6-12-14-18-24 ve 28'de

Hollanda'ya gelen ilk Türkler mütevazı, müteşekkir, kanaatkar, kamusal alanda düşük profilli, sorun çıkarmayan, alttan alan insanlardık. Ama yeni neslin önemli bir kısmı bu profile uymuyor. İçinde bulundukları toplumun temel değerleri olarak ifade ettiği kavramları anlıyor ve bu konuda taleplerini kamusal alandaki tartışma içinde de ifade edebiliyorlar. Demokrasi, fikir özgürlüğü, hukuk devleti, eşitlik, siyasi katılım, insan hakları, vatandaşlık hakları konularında bilinç seviyelerinin gittikçe yükselDAHA ÖN PLANDA, DAHA ASERTIF, DAHA ÇOK HAKKINI ARAYAN VE PASİF diğini de görmekteyiz. Sayfa 4-6-12-14-21'de

OLMAYAN BIR TOPLUM YAPISINA DOĞRU ILERLIYORUZ.

Hollanda basınını hizaya getirmek istiyor!

Hollanda medyasındaki yalan yanlış haberlere dur diyecekler

Avukat Rasim Küçükünal

VOOR UW JURIDISCHE ZAKEN

DENK Partisi Başkanı Tunahan Kuzu, hakimler, doktorlar ve avukatlarda olduğu gibi gazetecilerin de yemin meer info:savundu. "Böyle etmesi gerektiğini bir yemin bozuk olan güveni tekrar www.tolgaadvocatuur.nl düzeltebilir" dedi.

10'da

"Borçlarım var, çıkmazdayım!" diyorsanız...

BULMACA

KİM NEREDE GÖRÜLDÜ

Toplumun her alanında var olmak lazım

M. FATIH KARAMAN

4'te

Türk toplumunun profili değişiyor mu?

İLHAN KARAÇAY

6'da

Batı Avrupa Türklerini doğru analiz etmek

AHMET SUAT ARI

12'de

Kültürel etkileşme ve medeniyetin gücü

VEYİS GÜNGÖR

14'te

Diaspora Profili

VEYİS GÜNGÖR

18'de

Değişime, gelişime engel olan Bekri Mustafalar…

9'da

30-31'de

20'de

14'te

telefoon: 010-2260373 e-mail: t.gumus@tolgaadvocatuur.nl

Advertorial

SVB'den evinize gelen kişileri içeri almayın!

Mağdur olmadan prosedüre nasıl uygun hareket edilir, 3'te mutlaka okuyun...

Tolga Advocatuur Aelbrechtskade 52 b 3022 HL Rotterdam

8'de

Doğal Lezzet

ZEYNEL ABİDİN KILIÇ

21'de

Hollandadaki Türk Toplumunun Geleceği nasıl olacak?

MEHMET EMİN ATEŞ

24'te


HABER

Sağlıklı, ev yemeklerine önem veriyoruz 38 yaşındayım. Ailem ben 1 yaşındayken Hollanda'ya gelmiş. Hukuk mezunuyum. Bakanlıkta savcı yardımcısı olarak çalıştım ve mesleğe ara verdim. Eşim bir projeyle tanıştı. Juliana Kerk projesini kendisi benimsedi ve bana anlattı. İlk başlarda çok sıcak bakmadım benim alanım olmadığı için ama yavaş yavaş beni içine çekti. Şimdi eşimle birlikte restoranı işletiyorum.

Julianaplaza Restoran sahibi

Jale Çelenk

ff Hangi kesime hitap edeceksiniz, neler yapacaksınız?

Burası bildiğiniz gibi bir kilise ve herkese hitap ediyordu restoran olmadan önce. Prenses Juliana burası yapılırken ilk taşı koymuş, o yüzden ismi Juliana olmuş. Belediye başkanı da burada vaftiz edilmiş. Buranın belediye ve kraliyet ailesiyle bir bağlantısı var. Onlara saygıdan dolayı buranın ismini Julianaplaza koyduk, onun bir devamı olarak ve herkesin tanıması ve herkese açık olması açısından. Çünkü biz bir restoranız. Hollanda ve Transvaal mahallesinin kimliğine baktığınızda her türlü toplum var. Biz toplumun her kesimine hitap etmek istiyoruz bu nedenle ismini nezih ve açık tuttuk. ff Hollandalı müşterileriniz var mı?

Çok fazla Hollandalı müşterilerimiz var. İlk zaman burası kilise iken gelmiş olan ve hatırası olan, kilise ile bağı

2

JUNI / HAZİRAN 2016

olan insanlar. Eskiden bu mahallede yaşayıp ailesiyle kiliseye gelen insanlar tekrar geliyor. Merak ettikleri için sadece görmeye gelenler var. Arkadaşlarıyla buluşan kahvaltı yapanlar da var. Toplumun geniş kitlesine hitap ediyoruz ve bu bizi memnun ediyor. Zaten istediğimiz de buydu. ff Bu tür restoranlar son zamanlarda baya açıldı. Bunu bir risk olarak gördünüz mü?

Kesinlikle risk olarak görmedik, çünkü Den Haag'da bizim restoran anlayışımızda bir restoran yok. Biz sağlıklı, hazır yemek olmayan, asitli içeceği bulunmayan ve konsept olarak sağlığa önem veriyoruz ve evde yapılmış özellikle ev yemeklerine

önem veriyoruz. Bu açıdan farklı olduğunu düşünüyoruz. Biz etraftaki restoranları bir rakip olarak değil, bir zenginlik olarak görüyoruz, birbirimizi güçlendirmemiz gerekiyor. ff Farklı programlarınız da olacak burda değil mi?

Evet projelerimiz var. İlk projemiz başladı. Meyve sebzelere şekil verme sanatı. Sanatçımız Haşim Demirtaş mutfak ustası. İlk pilot projeyi yaptı ve bununla birlikte rağbet görüp görmeyeceğini ölçtük ve yüzden fazla insan geldi ve çok memnun kaldılar. Yazdan sonra tekrar devamı başlayacak. Bu kapsamda çok pro-

jelerimiz olacak. Bilgilendirici, eğitici sağlık açısından vurgulayıcı projeler olacak. Bizim farkımız burada hem restorant olup hem de farklı projelere imza atacak olmamız. ff Bayanlara özel pazartesi akşamları düşünüyordunuz?

Evet çünkü böyle bir ihtiyaç var. Bayanlar akşamları rahat bir şekilde arkadaşlarıyla sohbet etme ve keyifli bir zaman geçirmeye ihtiyacı var. Bunun yanında bir tema ile bilrlikte yapacağız inşallah. ff Avrupa'daki Türkler arasında

Röportaj: Aysun Beder Den Haag'ın en tanınmış kilisesini restoran yaptı

Hollandalı türkler kendilerini nasıl konumlandırıyorlar?

Ben Hollandadaki Türklerin çok asertif olduğunu düşünüyorum. Çok çalışkan, atılgan ve başarılı olduklarını düşünüyorum. Başarılarının ileriye taşıdığını düşünüyorum. Mecliste Türk kökenli milletvekillerimiz var. Avukat, hakim, işverenler var. Topluma uyum sağlamış bir şekilde yaşayan Türk toplumunu temsil eden gençlerimiz var ve bu açıdan güzel bir konumda olduklarını düşünüyorum. ff Bizi nasıl bir gelecek bekliyor. Türkiye'den beklentileriniz var mı?

Ben özellikle şunu vurgulamak istiyorum, biz ikinci ve üçüncü kuşak türkler olarak Türkiye'ye kesin dönüş yapmamız biraz zor, çünkü biz buraya kök saldık çocuklarımız oldu, burada okuduk. Ailemizi burada kurduk ve kendimizi Hollanda toplumuna faydalı kıldık. 'Hollanda toplumunda Türk olarak nasıl daha başarılı olabiliriz', bunu düşünmemiz gerekir. O nedenle yönümüzü Hollanda'ya dönerek ve gönlümüzde Türkiye olarak yaşamamız gerekir. ff Bu birikim ve tecrübeleriniz ışığında yeni kuşağa neler tavsiye edersiniz?

Ayaklarını yere sağlam basmaları gerekir. Eğitim alanında kendilerini asertif olmaları gerekir. Eğitim açısından kendi geleceklerini öngörerek adımlarını o şekilde sağlam atmaları önemli ve Hollanda toplumunda yaşadıklarının farkında olmaları, buraya faydalı olacak şekilde kararlarını

almaları da bunun bir parçası. Her zaman yüreğimizde Türkiye olması gerek diye de düşünüyorum. Aynı zaman da Hollanda'da yaşadığımızı çok iyi benimsemeiz gerekir. Biz buraya faydalı olduğumuz an Türkiye bizimle gurur duyacaktır. ff Evde oturan bayanlarar neler tavsiye edersiniz?

Herkes kendi potansiyelini keşfetmeli. İnsanlar bir şey yapmadan o konuda potansiyele sahip olduğunu bilemiyorlar. Hata yapmak veya yapabilme kapasitesi her zaman herkeste açık olması lazım. İnsanlar hata yapa yapa bir yere varabilirler ve öğrenebilirler. Dilini bilmese dahi. İnsanlar kendine hata yapma özgürlüğünü kendine verdiği an daha farklı şekilde kendini ileriye atabiliyor. Korkmamamız gerektiğini düşünüyorum. İnsanın cesaretli olması kendine güvenmesi ve içindeki potansiyeli keşfetmesi gerektiğini düşünüyorum. ff Başarılı bir iş kadını olarak günlük hayatınızda neler yaparsınız?

Spor yapıyorum, çocuklarımla ilgileniyorum. Onları sosyal hayata sağlam adımlarla adapte olmaları için elimden geldiğince çaba sarfediyorum. Bunun yanında denetim kurulunda çalısyorum. İşletme olarak eşime yardımcı oluyorum. Hukuki olarak eşime danışmanlık yapıyorum. ff İnsanlarda neyi ve hangi özelliği önemsersiniz?

Çalışkan, asertif ve atılgan olmalarını ve sadece tek tarafa değil her tarafa bakmaları gerekir. Ayakları yere sağlam basması gerekir ki her rüzgarla bir yere savrulmasınlar. Prensip sahibi olmak önemli diye düşünüyorum. Her konuda. Bir insanı başarılı kılan öncelikle kendine olan saygısı, prensipli olması ve bunu dışarı yansıtmasıdır.


3

HABER

JUNI / HAZİRAN 2016

SVB'den evinize gelen kişileri içeri almayın!

Küçükünal & Küçükünal Avukatlık Bürosunun sahibi Avukat Rasim Küçükünal, vatandaşlarımızın mağdur olmadan prosedüre nasıl uygun hareket edebileceklerini anlattı. verin" derse çok farklı bir olay söz konusu. 'Senin benim evime girme yetkin yok, hadi bir şekilde girdin TC Kimlik numaramı alma yetkin yok. Eğer çok istiyorsan bana mektup gönder bu konuda' demesi lazım vatandaşın. Ev ziyareti neden yapılır? Mesela '13 hafta izin istiyor, ama 6 ay yurt dışında kalıyor' diye şüphe oluşursa, o zaman eve ziyaretegelebilir. O zaman o amaçla kullanırsın ziyaret hakkını. Memura verilen bu yetkiyi farklı bir amaçla kullanırsa, bu yasaya aykırı.

Avukat Rasim Küçükünal

Rasim Bey nedir bu TC kimlik muamması? TC Kimlik numarasını istemek ayrı bir tartışma konusu, alırdın almazdın tartışmasına girebiliriz. Ama vatandaş şöyle demeli, "Benden şayet bunu istiyorsan bana bir mektup gönder!". Eğer eve gelen memurlar "Bizden AİO ödenek alıyorsunuz, TC Kimlik numaranı bana gönder çünkü yurt dışında mal varlığın olup ol-

iye

Hed

madığını öğrenmek istiyoruz. Verirsen araştıracağım, vermezsen gerekli önlemler alacağım ödeneğinin bir bölümünü keseceğim" şekliınde bir uygulamayla, olay tamamen kağıt üzerinde olmazsa memur keyfi davranışlarla vatandaşımızı mağdur edebilir. SVB memurları kapıya gelip "İçeri girebilir miyiz, yoklama yapıyoruz; evinizi ziyaret etmek istiyoruz" der ve hazır eve girmişken "TC Kimlik numaranızı da bana

Şunu çok açık söylüyorsunuz yani: Eve gelen SVB memurlarını kesinlikle eve almayın. Öyle mi? Evet eve almayın. Hatta almadığınızda 'bana tepki getirir, zarar görür müyüm?' korkusu var. Eve almadığınız zaman SVB'den gelenler diyorki "Tamam biz gidiyoruz ve size bir mektup göndeririz. Halbuki bunu baştan yapması gerekirdi; eve gelmek zorunda değil. O memur gittikten sonra mektup geliyor, "14 gün içerisinde TC kimlik numaranı yaz gönder" diye. Böyle yapınca sizin kural ve prosedürlerinizi muhtemelen bildiğinizi düşünerek geri dönüp gidiyorlar. Peki bunu daha önce neden yapmıyor da eve geliyor?

Çünkü bu yol daha etkin ve hızlı sonuca varıyor. Mesela 1000 eve mektup gönderirler, yarısının numarasını ancak alabilirler. Ama eve gelme durumlarında, elde ettikleri sonuç çok daha fazla olur. Vatandaşın düşünme zamanı olmuyor çünkü ve korktuğu için veriyor. Özellikle şunun altını da çizelim. Örneği de var. Geçen Utrecht'ten birisi geldi, şu tarihte ev ziyareti yapacağız diye ön bildiri yapmışlar, ama ziyaretin sebebini açıklamamışlar. Sadece 'geleceğiz görüşeceğiz' diyor. "AİO ödeneğine ne kadar hakkınız var, tekrar gözden geçirelim" diyor ama TC kimliğiyle alakalı hiç bir şey yazmıyor ve geldikten sonra olayı kimlik numarasına bağlıyor; "Gelmişken onu da ver!" diyor. Görüşmede sanki kimlik için gelmemiş, ama durum oraya gitmiş gibi gösteriyor. Ya da mesela "Hollanda pasaportunun fotoğrafını çekebilir miyiz?" diyor sonra "Kimliğinin de çekelim" diyor. Aslında kimlik için geliyor yani. Önümüzdeki süreçte mahkemeler devam ediyor mu hangi aşamadalar? Vatandaşlarımız hangi konulara vakıf olmalı? Mahkemeler de bir kaç yıllık bir süreç var. En önemli mesaj AİO ve SVB'den gelen memurları

içeri almayın, kimlik numaranızı vermeyin. Önce bir avukata danışın. Kişi rahat bir ortamda düşünerek karar vermeli, işi aceleye getirilmemeli. Eğer kimlik numarasını verdiyse, geri çekemez ve herşey bitmiştir. Memurlar işini iyi biliyor, hazırlıklı geliyorlar. Bir şekilde almayı başarıyorlar. Vatandaşlarımız, eve almadıkları takdirde zarar görmezler bunu bilmeleri lazım. Memur geldiği zaman "Eve almak istemiyorum ve siz ne söylemek istiyorsanız bana yazılı olarak bildirin ve ben size 14 gün içinde geri dönüş yaparım" desinler. Memur o zaman tamam diyor ve gidiyor, zorlamıyor içeri girmek için. Bir sonraki aşamada kimlik numarasını verdiler diyelim ki, ondan sonra nasıl gelişiyor ödenekler kesiliyor mu? Bu durum kişiden kişiye değişiyor. Tam bir şey söylemek mümkün değil. Şu şekilde yapın denecek durum değil. Mal varlığını 5 hatta 10 yıl geriye bakıyorlar. Çocuğumun üstüne yaptırayım gibi bir çözümü yok. Her durumu, her davayı kendine özgü şartlar içinde değerlendirmek lazım. 010 - 238 08 30 no'lu telefondan Avukat Rasim Küçükünal'a ulaşabilirsiniz.


HABER

4

JUNI / HAZİRAN 2016

TOPLUMUN HER ALANINDA VAR OLMAK LAZIM Nereden geldiğini unutmadan, kültürünü, dilini ve dinini koruyan, entegre olmuş ama asimile olmayan bir yapıya giderken, bu süreç içerisinde çok yoğun bir şekilde, 'eskiye özlem' duymadan arındırmalıyız kendimizi. Bu topluma bizim de verebileceğimiz değerlerimiz, katkılarımız olduğu bilinciyle, geleceği artık birlikte inşa etme zamanı gelmedi mi?

M. FATİH KARAMAN Hollanda Türklerinin profili değişiyor. 50 yılı aşkındır Hollanda’da bulunan Türkler yıllar içerisinde farklı kuşaklarda farklı profiller sergilediler. Buna göre ilk Hollanda’ya gelen birinci nesil büyüklerimiz bir arsa parası kazanıp gitme düşüncesiyle gelmişlerdi. Burada kalıcı bir hayat idame ettirmeyeceklerini varsayarak, Hollanda’ya uzun vadeli yatırımlar yapmama düşüncesiyle yıllarını geçirdiler. Tabi evdeki hesap çarşıdakine uymadı ve burada kalıcı olduk. İkinci, üçüncü ve dördüncü jenerasyon olarak Hollanda’da bu toplumun bir parçası haline geldik. Haber gazetesinin 51. sayısında 'Avrupa Tarihi Türklerle Yazılacak' manşetini atmıştık. Buradaki söylemimiz, artık Avrupa'daki 6 milyona yakın Türk toplumunun katkı ve varlıklarıyla, Hollanda ve Avrupa’nın tarihi yazılırken, bu tarihin sayfalarında yerimizi alma konumuna geldiğimizi göstermekti.

fatih.karaman@haber.nl

Bu tarih kapsamında, çeşitli evreler geçiren bir topluluk olduğumuzu gördük. Mesela birinci nesil büyüklerimiz burada çalışırken, hem kendi benliklerini kaybetmeme adına, hem de daha sonra aile birleşimiyle getirdikleri ailelerinin geleceklerini garantiye alma adına, çok fazla içli dışlı olmadılar toplumla. Hollanda devletinin burada gösterdiği tutum da, Hollanda'daki Türklerin daha içe dönük bir yaşam tarzını benimsemelerine yol açtı. İnsanımıza başlarda kimi zaman -kaba tabirle- bir sağmal inek gözüyle bakan Hollanda siyaseti, artık kalıcı olduğumuz kesin olduktan sonra politikalarının yanlış olduğunu anladı, ama iş işten çoktan geçmişti. Toplumla katılıp karışmayan insanlar kitlesi düşünün. Her şeyi kendi içinde çözmeye çalışan, hep kendi kendine yeten bir şekilde. Şimdi bu neslin çocukları da tabi, yıllar içinde bir taraftan Batı kültürünün sosyo ekonomik

dengesi ve bireyi ön plana çıkaran yapısıyla büyürken, bir taraftan da Doğu kültürünün etkilerinde kalıp ikilem içerisinde kendilerine yer edinme çabası içinde büyüdüler, büyüyorlar. Düşünce ve yapı olarak aynı kalmamız tabii ki düşünülemezdi. Evrilip çevrilen, gelişen bir toplum çizgisi ortaya çıkması kaçınılmazdı. Artık daha dışa dönük bir toplum olarak Hollanda’da yerimizi ve konumumuzu alıyoruz. Yani daha ön planda, daha asertif, daha çok hakkını arayan ve pasif olmayan bir toplum yapısına doğru ilerliyoruz. Bireysel olarak başarılı kariyerli insanlarımız zaten varken, toplum adına profesyonelce bir şeyler yapmak isteyen kişiler de gün geçtikçe çoğalıyor ve bu sadece sayı olarak değil de kalite olarak da çoğalıyor. Artık toplumun her alanında var olmak istediğimizi açık yüreklilikle söyleyebiliriz. Bu-

Ramazan Bayramınız kutlu olsun

radaki profil değişimi tabi ileriye bakıldığında yani 10 ya da 20 yıllık bir izdüşümle ileri bakıldığında daha açık bir şekilde görülecektir. Hollanda devletinin bunu göz önünde bulundurup buna göre yenilenmiş politikalar geliştirmesi gerek. Bizleri artık görmezlikten gelinemeyiz, her türlü denklemin içindeyiz oturup beraber düşünüp hareket etmemiz gerekiyor. Bizim de devletin hareket planları çerçevesinde ve geniş toplumsal alanda her daim kendimizi hissettirip toplum olarak ön planda bulunmamız gerekiyor. Aksi takdirde hayalini kurduğumuz güçlü bir Türk diasporası ve bununla birlikte karar mekanizmasına etki yapacak bir Türk lobisi oluşturmamız çok zor. Toplumsal bir dönüşümün gerekliliği kıta Avrupası için de kaçınılmazdır. Bu toplumsal dönüşümün gerçekleşmesi için en önemli faktörlerden birisi de kuşkusuz toplum olarak önümüzdeki yıllarda sergileyeceğimiz pozitif etkileşimdir. Nereden geldiğini unutmadan, kültürünü, dilini ve dinini koruyan, entegre olmuş ama asimile olmayan bir yapıya giderken, bu süreç içerisinde çok yoğun bir şekilde, 'eskiye özlem' duymadan arındırmalıyız kendimizi. Bu topluma bizim de verebileceğimiz değerlerimiz, katkılarımız olduğu bilinciyle, geleceği artık birlikte inşa etme zamanı gelmedi mi?

z u r o iy il d m a r y a b Şeker gibi bir

Ramazan Bayramınızı tebrik eder hayırlı günler dileriz Hasan Aras www.ankna-psy.nl info@anka-psy.nl

Putselaan 40 3074 JB Rotterdam Tel: 010- 215 00 28

Türkiye'nin ağız tatlarını en iyi markalarla ayağınıza getiriyoruz

Mutlu bayramlar, başarı Rahmi Gemril dolu işler dileriz. Groothandelsmarkt 69-78 3044 HC Rotterdam - The Netherlands T : +31.10.4378812 - 4371482 F : +31.10.4621494

www.tur-ned.nl

Ramazan Bayramınızı sağlık, başarı ve mutluluk dileklerimizle tebrik ederiz.

Gemril Pluimveeservice B.V. Snelliusweg 40-18 • 6827 DH • Arnhem

www.gemril.nl


5

HABER

JUNI / HAZİRAN 2016

Ramazan Bayramınız kutlu olsun

BORA BOUW Ramazan Bayramınız kutlar, işlerinizde başarılar dileriz.

VERBOUWEN

ONDERHOUD

E-mail: info@tov-arnhem.nl Website: www.tov-arnhem.nl

Binckhorstlaan 340 2516 BL ‘s-Gravenhage

Broekstraat 32, 6828 PZ Arnhem

Ramazan Bayramınızı kutlarız.

Tel: +31 (0)70 8 100 100 Fax: +31 (0)70 7 371 095

Tüm İslam aleminin Ramazan Bayramını kutlarız! Abdurrahman Akbulut Elektronweg 34 Utrecht, Nederland Telefoon: +31 (030)241 04 00 Fax: +31 (030)241 06 55 E-mail: info@helalfoodbv.nl

013 - 467 52 67 www.benimsigortam.nl Leverancier van hazelnoot en hazelnoot produkten op de Europese markt

Bayramınızı kutlar, herşeyin gönlünüzce olması dileği ile başarılarınızın devamı ve işlerinizde kolaylıklar temenni ederiz. Mehmet Soytürk Schuttevaerweg 9-B 3044 BA Rotterdam

PROJECT ONTWIKKELING

Ramazan Bayramınızı tebrik eder, işlerinizde başarılar dileriz. Rıza Bora

TOV Arnhem Başkanı Aziz Zeyrek

www.finma.nl info@finma.nl

RENOVATIE

Tel: 010- 415 43 10 Fax 010- 415 52 67

Bütün vatandaşlarımızın Ramazan Bayramlarını tebrik eder, tüm dünyaya ve İslam alemine barış, huzur ve iyilikler temmenni ederiz.

UETD Hollanda Avrupa Türk Demokratlar Birliği

www.tover.nl

TOVER Başkanı Durmuş Doğan

Ramazan Bayramınız kutlu olsun, işleriniz bereketli olsun. Hooglandsekerksteeg 8a 2312 HR Leiden

Tel: +31 (0)71 - 512 2070 email:info@tover.eu

Ramazan Bayramınızı tebrik eder, güzellik, birlik ve beraberlik ve mutlu günler dileriz.

Erasmusstraat 141 3035 LD, Rotterdam

info@cmoweb.nl www.cmoweb.nl


HABER

6

JUNI / HAZİRAN 2016

TÜRK TOPLUMUNUN PROFİLİ DEĞİŞİYOR MU ? Gelecekte, geçmiş sadece tarih sayfalarında anılacak. Yeni nesil Türkler, asıllarını unutmadan, Hollanda’ya uyum sağlamış bir şekilde başarılarını sürdüreceklerdir. O zaman kendilerini kıskanan bir Hollanda toplumu da olmayacaktır. Zira insanlar, dünyanın dört bir yanında etnik kökenlerinden söz etmeyerek kaynaşık bir şekilde yaşamayı adet haline getireceklerdir. İLHAN KARAÇAY Genel Yayın Yönetmenimiz Karaman, HABER’in köşe yazarlarına yine bir mesaj geçmiş. Bu ayki gazetenin manşeti ve ana teması,’TÜRK TOPLUMUNUN PROFİLİ DEĞİŞİYOR’ olacakmış. Biz yazarlara kolaylık olsun diye de açıklama yapmış. Aslında bu açıklama başlı başına bir köşe yazısı niteliğinde. Bu nedenle açıklamayı aynen sütunuma koyacağım ve sonra da kendi yorumumu yazacağım. Şöyle diyor Yayın Yönetmenimiz Karaman: ‘Bilindiği gibi Türk toplumu 50 yılı aşkındır Hollanda’da. Birinci ve ikinci jenerasyondaki insanlarımız, Hollanda’da olmaktan ve yaşamaktan dolayı müteşekkirlerdi. Her türlü çalışma fırsatını değerlendirdiler. Bununla beraber mütevazı ve kanaatkar olarak hayatlarını idame ettirdiler. Şimdiki nesille mütevazılıktan uzak, her ortamda hakkını aramasını bilen, aklına gelen düşünceleri kolaylıkla ifade edebilen ve açıklayabilen, eşitlik arayan, zaman zaman da toplumun değerlerini zorlayan bir topluma doğru evriliyoruz. Böylelikle Türk toplumunun yeni nesillerle beraber entegrasyon sorununun ağırlıklı olarak ortadan kalktığını görüyoruz. Profil değişirken bazı alanlarda pozitif bir değişkenliğin olduğunu görüyoruz, ancak tabii bu değişikliklerde olumsuz algıla-

ilhan.karacay@haber.nl nabilecek durumlar da söz konusu oluyor. Hollanda’da hem medya, hem siyasiler, nesiller arasındaki bu farkı görmemek için uğraş veriyor ve bizlere hala bu gurbetçi (gastarbeider) modunda davranıyor.’ Karaman’ın, ‘Birinci ve ikinci jenerasyondaki insanlarımız, Hollanda’da olmaktan ve yaşamaktan dolayı müteşekkirlerdi.’ diye başlamış olduğu açıklamada bir yanlışlık olmalı. Zira, bu durumda müteşekkir olan Türkler değil, Hollandalılar olmalıdır. Türkler gençlik yıllarının tüm enerjisini Hollanda için harcamış ve Hollanda ekonomisi ile endüstrisinin yükselişinde rol oynamıştır. Karaman’ın ‘Her türlü çalışma fırsatını değerlendirdiler. Bununla beraber mütevazi ve kanaatkar olarak hayatlarını idame ettirdiler.’ ifadesi ise tam tamına yerinde bir saptamadır. Peki, Karaman’ın ‘Şimdiki nesille mütevazılıktan uzak, her ortamda hakkını aramasını bilen, aklına gelen düşünceleri kolaylıkla ifade edebilen ve açıklayabilen, eşitlik arayan, zaman zaman da toplumun değerlerini zorlayan bir topluma doğru evriliyoruz. Böylelikle Türk toplumunun yeni nesillerle beraber entegrasyon sorununun ağırlıklı olarak ortadan kalktığını görüyoruz.’ şeklindeki ifadesi doğru mu? Evet, bu ifade de tamamı tamamına doğrudur.

Karaman’ın, ‘Profil değişirken bazı alanlarda pozitif bir değişkenliğin olduğunu görüyoruz, ancak tabii bu değişikliklerde olumsuz algılanabilecek durumlar da söz konusu oluyor.’ şeklindeki görüşü ise, doğru bir görüş olmasına rağmen, üzerinde uzun uzun tartışılacak bir görüştür. Türk gençlerinin pozitif değişkenliğinin yanında, olumsuz algılanabilecek durumlar, padagojik bir gözle bakıldığı zaman, memnuniyet verici gelişmelerdir. Gelişmekte olan Türk çocuklarının, ergenlik çağına geldikleri zaman verdikleri kararlar da memnuniyet vericidir. Zira çocuklarımız, iyi eğitim alarak ve iyi girişimlerde bulunarak toplumun ön saflarında yer almaya çalışıyorlar. Birkaç çürük elmanın olumsuz gelişmesini kaale almamak gerekir. Karaman’ın, ‘Hollanda’da hem medya, hem siyasiler, nesiller arasındaki bu farkı görmemek için uğraş veriyor ve bizlere hala bu gurbetçi (gastarbeider) modunda davranıyor.’ şeklindeki ifadesi de uzun uzun tartışılacak niteliktedir. Karaman’ın söz ettiği medya ve siyasiler, mutlaka Hollanda medyası ve Hollandalı siyasilerdir. Hollanda medyası ve Hollandalı siyasilerin, bize, yani gastarbeiderlere yıllardır yaptıkları çirkinlikleri bilmeyenimiz yok. Naçizane şahsım bu konuda sayısız yorumlar yazmışımdır. Reyting ve oy uğruna çirkinleşen Hollanda medyası ve

Hollandalı siyasetçilerin aleyhimize yaptıkları çalışmaları kimse inkar edemez. Naçizane şahsım, ‘Hollanda’da bir tane bile demokrat yok’ diyecek kadar fanatikleşmiştim. Özellikle De Telegraaf gazetesinin Türkiye ve Türkler aleyhindeki yayınlarını eleştiren haber ve yorumlarıma attığım başlıkları, Google’de ararsanız bulabilirsiniz. Tüm bunlar bugünün mahsulü değildir. Hollanda medyası ve Hollandalı siyasetçiler, bu kötülük tohumlarını yıllarca önce ekmişlerdi. Ama ne olursa olsun, Hollanda’daki Türk toplumu, kendilerine yapılan bu çirkinliklerin üstesinde gelmeye devam edecek ve toplum içinde hak ettiği yeri alacaktır. Çocuklarımız iyi yetişmeye devam edecek ve girişimcilikleri ile de zirveye çıkacaklardır. Gelecekte, geçmiş sadece tarih sayfalarında anılacak. Yeni nesil Türkler, asıllarını unutmadan, Hollanda’ya uyum sağlamış bir şekilde başarılarını sürdüreceklerdir. O zaman kendilerini kıskanan bir Hollanda toplumu da olmayacaktır. Zira insanlar, dünyanın dört bir yanında etnik kökenlerinden söz etmeyerek kaynaşık bir şekilde yaşamayı adet haline getireceklerdir. Bu bir temenniden ziyade, gerçeğin ta kendisi olacaktır. Kalın sağlıcakla…

Ramazan Bayramınızı tebrik ederiz

Ramazan Bayramınız kutlu olsun

Hikmet Gürcüoğlu www.sancak.nl info@sancak.nl

Productieweg 48 2382 PD Zoeterwoude

Ramazan Bayramınız kutlu olsun Şerif Aktürk

Nijverheidsweg 39 4879 AP Etten-Leur Nederland

T: +31 (0) 76-50 369 92 F: +31 (0) 76-50 369 19 E: info@ozgazi.com

Ramazan Bayramınız mübarek olsun Hasan Aras EUBA Hollanda Başkanı Binckhorstlaan 340 2516 BL ‘s-Gravenhage Tel: +31 (0)70 8 100 100 Fax: +31 (0)70 7 371 095

Ramazan Bayramınızı tebrik eder, hayırlı günler ve başarılar dileriz. Mehmet Demirel

Ramazan bayramınızı kutlar, hayırlara vesile olmasını dileriz.

Voor vacatures en extra informatie bezoek onze website Tel: 033 4571001 Fax: 033 4330516 www.deisbo.nl

Zielhorsterweg 83 3813 ZX Amersfoort info@deisbo.nl

Ramazan Bayramınızı tebrik eder, bol bereketli günler dileriz. Osman Avcı www.ensaryufka.com info@ensaryufka.com

Doğal Lezzet


7

HABER

JUNI / HAZİRAN 2016

Ramazan Bayramınız kutlu olsun Worden wie je bent Eğitimine sahip çık!

Ramazan Bayramınızı tebrik eder, güzellik, birlik ve beraberlik ve mutlu günler dileriz.

Ramazan

Wij wensen u een gezegend Ramadan feest toe.

Bayramınız mübarek olsun.

www.simonscholen.nl Postbus 11 3830 AA Leusden

info@simonscholen.nl Tel: 033 - 433 73 36

Çocuğunuzun başarılı eğitimi için bizi seçin! IBS Al-Ghazali Van Lennepstraat 17 3027 SP Rotterdam 010 - 415 21 67 www.al-ghazali.nl

IBS Noen Paradijsplein 1 3034 SL Rotterdam 010 - 240 90 46 www.ibsnoen.nl

IBS Ibn-i Sina Zegenstraat 120 3082 XZ Rotterdam 010 - 428 25 90 www.ibn-i-sina.nl

IBS Ikra Spirea 3 3317 JP Dordrecht Tel: 078 - 639 01 51 www.ikra.nl

Bütün vatandaşlarımızın Ramazan Bayramını tebrik eder, kazasız belasız günler dileriz.

13 şubemizden birine gelin, size hemen yardımcı olalım. www.kilinclar.nl

Linschotenstraat 74 3044 AW Rotterdam Tel: 010-485 43 30

www.guler.nl

Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ederiz. 10 jaar vast %1.88 hypotheekente Bel voor gratis advies

Brouwersdijk 34 Tel:078-648 93 08 3314 GR Dordrecht info@guler.nl

www.keyfiterras.nl

ÇOK YAKINDA HIZMETINIZDEYIZ! Ramazan Bayramınızı tebrik ederiz.

Leemansweg 2 | 6827 BX Arnhem T. 085 600 47 47 | info@raqam.nl Charloisse Hoofd 47 • 3087 CA Rotterdam

JILPAQ Holding GROOTHANDEL IN HORECA BENODIGDHEDEN

Charloisse Hoofd 47 · 3087 CA Rotterdam

Ramazan Bayramınız kutlu olsun

Life groothandel BV distribueert in Nederland een assortiment van ± 6500 drankartikelen.

Tel: 010-223 96 90 www.lifegroothandel.nl info@lifegroothandel.nl

Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder, bol bereket ve başarılar dileriz.

Ramazan bayramınızı tebrik eder, sıhhat, afiyet ve mutluluklar dileriz Tel: (013) 455 11 19 Mail: info@jilpaq.nl

Ledeboerstraat 39 5048 AC Tilburg

www.jilpaqholding.com

www.raqam.nl

OFIS VE IŞYERLERINIZIN CAM TEMIZLIĞİ Ramazan Bayramınız kutlu olsun. Tel: 0655-38 45 54

www.schoonmaakbedrijfschiedam.nl info@schoonmaakbedrijfschiedam.nl

Her türlü dış cephe temizliği hizmetlerimiz mevcuttur.


HABER

8

JUNI / HAZİRAN 2016

Avrupa'nın ilk imam hatipi ilk mezunlarını verdi

Belçika'da 4 yıldır faaliyette olan Avrupa'nın ilk imam hatip lisesi, ilk mezunlarını verdi. Belçika'nın Mons kentinde 20 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu bir okul binasının 1989'da alınıp gerekli tamiratın ardından önce İbn-i Sina İslami İlimler Enstitüsü'ne, 2012'de de aynı adla yatılı kız imam hatip lisesine dönüştürülmesinin ardından, okul bu sene bir ilke sahne oldu. 4 yıllık eğitimin ardından 72 öğrenci, Avrupa'nın ilk imam hatip lisesi olan Belçika İbn-i Sina Anadolu İmam Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Okulun ilk mezunları için bahçede yapılan törene öğrencilerin ailelerinin yanı sıra Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliğinden yetkililer de katıldı. "Bugün tarihi bir gün" Belçika İbn-i Sina Anadolu İmam Hatip Lisesi Kurucu Müdürü Dr. Abdülhalim İnam, "Bugün tarihi bir güne tanıklık ediyoruz çünkü bugün Avrupa'daki ilk imam hatip lisesinin ilk mezunlarını vermesini kutluyoruz" dedi. Bugünü bayram ilan ettiklerini söyleyen İnam, "Çeşitli şehirlerden, çeşitli ülkelerden buraya gelen öğrencilerimiz, bir sürü zorlukları aşarak derslerinde de başarılı olarak bugün bu mezuniyeti kutlamayı hak ettiler" diye konuştu.

Muhammed Ali ebediyete uğurlandı Amerikalı müslüman efsane boksör ve insan hakları savunucusu Muhammed Ali, Solunum yollarındaki rahatsızlık nedeniyle 74 yaşında hayatını kaybetti. Hayatı boyunca birçok önemli maça çıkan, spor hayatının yanı sıra Müslümanlara ve ABD'deki siyahi hareketlere desteğiyle de bilinen Muhammed Ali, 17 Ocak 1942'de siyahilerin her çeşit aşağılanmaya ve zulme maruz kaldığı dönemde Afro Amerikan kökenli bir çocuk olarak Kentucky Louisville'de dünyaya geldi.

DÜNYA ŞAMPIYONLUĞUNUN ARDINDAN MÜSLÜMAN OLDU Lise yıllarında Amerika'da faaliyet gösteren İslam Milleti (Nation Of Islam) ile tanıştı. 1964 yılında 22 yaşındayken, S. Liston'u yenip Dünya Şampiyonu oldu. Bu zaferden sonra siyah beyaz ayrımındaki adaletsizlikleri bizzat yaşadığından, hak ve eşitlik yolunda İslamı seçtiğini açıkladı. Toplamda kazandığı 56 maçın 37'sini nakavtla alarak, tüm zananların en iyi sporcuları arasına girdi Meşhur "Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım" sözü Ali'ye aittir.

"Ne kadar zorda olsa da en sonunda başardık" Okuldan birincilikle mezun olan Rüveyda Keleş, "Güzel bir his. Diğer kardeşlerim de benim gibi birincidir. Not olarak belki birinciyiz ama mezun olarak hepimiz aynı sayılırız. Hep birlikte başardık bu yolu. Ne kadar zorda olsa da ne kadar çalışsak da en sonunda başardık. Rabbimiz de karşılığını verdi" dedi.

BİRLİK TAMAMEN YERLE BİR OLACAK Londra İngiltere'den ayrılmak istiyor İngiltere'nin Brexit'e evet demesinin ardından Londra ve İskoçya kendi bağımsızlıklarını talep etmeye başladı. Kuzey İrlanda ise İrlanda Cumhuriyeti ile birleşebileceklerini ima etti. İngiltere'nin Brexit'e evet demesi tahmin edilenden çok daha büyük sonuçlar doğurdu. ff Yapılan referandumda İngilizlerin yüzde 51.8'i Avrupa Birliği'nden ayrılmak için oy kullandı.

'KARA BİR GÜN' Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz referandum sonucunun ardından İngiltere'nin AB'den ayrılma süreciyle pazarlıkların hızlı bir biçimde başlayacağını belirtti. Schulz, Alman 2. Televizyon kanalı ZDF'e verdiği demeçte, "Sonuca saygı duyuyoruz. Ancak İngiltere ayrılma yönünde karar verdi" dedi. Avrupa Parlamentosu'ndaki Yeşiller Grubu'nun Başkanı Rheinhard Bütikhofer de İngiltere'den gelen haberleri üzüntüyle karşıladı. Bütik-

hofer dpa'ya yaptığı açıklamada, "23 Haziran Avrupa tarihine çok kara bir gün olarak geçecektir" dedi. 'TAMAMEN YERLE BİR OLACAK DEMEK' Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ORF televizyonuna yaptığı açıklamada, referandum sonucunun ardından AB içinde büyük bir değişime ihtiyaç olduğunu belirtti. Kurz, "AB'nin en büyük ülkelerinden biri Birlik'ten çıkıyorsa, o zaman her şey tamamen yerle bir olacak demektir" diye konuştu.

ff AB'de kalmak isteyen Londra ve İskoçya Brexit'in ardından Birleşik Kralık'tan ayrılmak istediklerinin sinyallerini vermeye başladı. ff Londra'da London Independence Party (Londra Bağımsızlık Partisi -LIP-) kuruldu. ff Yüzde 59.9 AB'de kalalım oyu veren Londralılar tarafından kurulan parti Londra'nın da İngiltere'den ayrılması gerektiğini savunuyor.

ff İlk başta sosyal medyada bir hesap olarak başlayan oluşum kısa zamanda takipçi toplamaya başladı.

"ELVEDA İNGİLTERE" AB'den ayrılmak istemeyen İskoçya'da ise oylama sonucu bağımsızlıkçı İskoçlar, Birleşik Krallık'tan ayrılma taleplerini yeniden gündeme getirdiler. Tüm dünyada milyonlarca hayranı bulunan Harry Potter serisinin yazar J.K Rowling, Twitter hesabından "Goodbye, UK" (Elveda İngiltere) yazdı. ARTIK BAĞIMSIZLIĞINI ARAYACAK Dünyaca ünlü yazar daha sonra bir Tweet daha paylaşarak, "İskoçya artık bağımsızlığını arayacak. Cameron'un mirası ikiye bölünmeye başladı. İkisinin de gerçekleşmesine gerek yoktu" ifadelerini kullandı. İskoçya Ulusal Partisi Başkanı (SNP) ve İskoçya bölgesinin Başbakanı Nicola Sturgeon, Brexit'ten

çıkan sonucun İskoçya'daki bağımsızlıkçı hareketleri yeniden ateşleyeceğini belirtti. Seçimden hemen sonra açıklama yapan Sturgeon, "İskoçya'nın insanları geleceklerini Avrupa Birliği'nde gördü ve bunu kesin olarak ifade etti. Şimdi kesin sonuçları bekliyoruz ama İskoçya çok kesin konuştu" dedi.

İRLANDA'DA BİRLEŞME ÇAĞRISI Referandumdan çıkan evet kararının ardından Birleşik Krallık'a bağlı olan Kuzey İrlanda'da ülkenin geleceği konusunda şüpheler uyanmaya başladı. Bölgenin en büyük partisi Sinn Fein'in Başkan Yardımcısı Martin McGuinness, İrlanda televizyonunda yaptığı açıklamada Birleşik İrlanda çağrısı yaparak 1916 yılında bağımsızlığını ilan eden İrlanda Cumhuriyeti ile birleşme sinyalleri verdi. İngiltere'nin içinde bulunduğu durumu "belirsiz sular" olarak nitelendiren McGuinness referandumun Kuzey İrlanda'yı ve bölge ekonomisini iyice belirsiz hale getirdiğini savundu.


9

HABER

JUNI / HAZİRAN 2016

Tunahan Kuzu, Hollanda basınını hizaya getirmek istiyor! DENK Partisi Başkanı Tunahan Kuzu, hakimler, doktorlar ve avukatlarda olduğu gibi gazetecilerin de yemin etmesi gerektiğini savundu. DENK'ten yapılan basın bildirisinde: "Araştırmalara gösteriyor

Tunahan Kuzu

ki, Hollanda'daki insanların basın ve gazetecilere güveni çok alçaklarda. Bunun sebebi ise bazı gazetecilerin gazeteciliğin etik kurallarını ciddiye almamasıdır. Bunu Perdiep Ramesar olayında böyle yaşadık. Ayrıca

Sylvana Simons

Farid Azarkan

HDV Türkiyem Camii yeni yönetimini seçti

HDV Türkiyem camii yeni yönetim kurulu üyelerini vatandaşlara tanıttı. Cemaatin kalabalık olduğu cuma namazından önce tanıtma gerçekleşti. Uzun bir süredir Arnhem Türkiyem Camii’nin başkanlığını yürüten Veysel Eroğlu’nun, başkanlıktan ayrılması üzerine yapılan seçimlerde yeni yönetim

kurulu görevi devraldı. Yeni başkan Galip Aydemir, konuşma yaparak eski yönetim kurulu ve başkana çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Galip Aydemir sözlerine şöyle devam etti "Yeni üyelerimizle birlikte Arnhem için yeni hedeflerimiz var ve çalışmalara devam edeceğiz. 2017 seçimleri için bilgilendirme toplantıları için hazırlıkara başlayacağız." dedi. Aydemir diğer yönetim kurulu üyeleri olan; Erdal Çıtırkı (muhasip), Adem ve Ramazan Karaçiftçi, Ali Bozdağ, İsmail Bayram, Süleyman Döker, Tamer Sayılgan ve Mehmet Yazılıtaş'ı vatandaşlara tanıttı. Yönetimin genç ve dinamik üyelerden oluşması, nerdeyse herkesin yüksek eğitimli olması ve Arnhem'de aktif rol alan insanlardan oluşması da dikkat çekiyor.

Yaşar Nuri Öztürk vefat etti

insanların medyada verilen haberlerin doğruluğunu kontrol edebilmeleri de bu güvensizlikte büyük rol oynuyor" dedi. Hollandalı akademisyen Jeroen Smit ve İngiliz yazar George Monbiot'un da daha önce aynı şekilde bir taleplerinin olduğunu belirten Kuzu, "Malesef Jeroen Smit'in daha önce önerdiği bu konu hiç ciddiye alınmadı. Böyle bir yemin bozuk olan güveni tekrar düzeltebilir" dedi.

Eski CHP Milletvekili Yaşar Nuri Öztürk, 65 yaşında vefat etti. Bir süredir devam eden rahatsızlığı dolayısıyla Yeditepe Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Öztürk, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yaşar Nuri Öztürk, 2011 yılında yakalandığı mide kanseri nedeniyle uzun bir süre tedavi görmüştü.

Peşmerge Musul'un yüzde 40'ını geri almayı başardı

IKBY Başkanlık Sözcüsü Sabah, "Peşmerge, uluslararası koalisyon güçlerinin desteğiyle Musul ilinin yüzde 40'ını geri almayı başardı." dedi. Sabah, kentin yüzde 40'ının geri alındığını ancak diğer bölgelerin kurtarılması için Irak merkezi yönetiminin hazır olması gerektiğini ifade etti.

Selçuk Öztürk

SATILIK iŞYERi

Koningin Wilhelminalaan 64 4205 EZ Gorinchem

Gorinchem'ın en işlek sokaklarından biri olan Koningin Wilhelminalaan sokağında, içerisinde iki şirket kiracısı olan, 130 m2 işyeri satılıktır. Halihazırdaki kiracılar olan SNS Bank ve Can Market tarafından aylık kira bedeli düzenli olarak ödenmektedir. Horeca vergunning mevcuttur. Vraagprijs: € 201.000 k.k. İrtibat: Dhr. Selman. 0653-53 33 58

€59

’dan

BAŞLAYAN FIYATLARLA VERGILER DAHILDIR

023-751 06 00

Şimdi Ücretsiz Corendon App

Hayallerinizi Corendon’la Yaşayın


www.tolgaadvocatuur.nl HABER

10

JUNI / HAZİRAN 2016

Dordrecht'te camiye saldırı

"Borçlarım var, çıkmazdayım!" diyorsanız... Borçlarınızın geri ödenmesi imkansız bir hal mi aldı? Umutsuz bir durumda mısınız? Hollanda'da temize çıkmak için imkanlar var: 'Yeniden borç yapılandırma programı'. Sulh yoluyla ya da hukuki yolla sorunlarınıza çözüm üretebilirim. • Sulh yoluyla (minnelijke schuldhulpverlening) • Hukuki yolla (WSNP) Avukat olarak 7 yıldır bu tür davalara bakıyorum. Deneyimlerimden faydalanarak iyi bir sonuç alabilirsiniz. Size her aşamada detaylı bilgi verebiliyorum. Bu alandaki işlemleri yetkili merciler genelde çok karışık hale getiriyorlar. Lisan problemi ise işi daha da zorlaştırıyor. Bunlar size engel olmasın! Prosedürlere başlamadan önce uzman avukata danışmanız sizin için faydalı olacaktır. Borç davalarının yanı sıra, Jeugdzorg davalarına ve Ceza Hukuku Davalarına da bakıyorum. Bunların içerisinde büyük ve ağır davalar da var. Görüşmek üzere. Avukat Tolga Gümüş

Ceza davaları - Strafzaken Çocuk davaları - Jeugdzaken (OTS/UHP) Kişisel iflas davaları - WSNP (schuldsanering)

Dordrecht'de bulunan Ayasofya Camii'ne bir grup tarafından saldırıda bulunulduğu bildirildi. Yaklaşık 30 kişinin saldırısına uğrayan Hollanda Türk Federasyonu’na bağlı camide maddi hasar oluşurken, iki kişi de hafif şekilde yaralandı. Otomobillerle camiye gelen ve bazıları silahlı oldukları ileri sürülen grubun, içeride bulunanlara demirlerle saldırdıkları ve caminin camlarını kırdıkları belirtildi. Olayla ilgili Hollanda medyasına konuşan cami derneği başkanı Vedat Özdal, saldırıyı alçakça nite-

lendirerek, cemaatlerini sakin olmaya davet etti. Özdal, provokasyon olarak değerlendirdiği saldırıyı yapanları ortaya çıkarmanın polis ve belediyenin işi olduğunu dile getirdi. Camiye giderek incelemelerde bulunan Dordrecht Belediye Başkan Yardımcısı Piet Sleeking de halka sakin olmaları çağrısında bulundu. Bu arada televizyon kanalına konuşan bazı tanıklar, saldırganların PKK terör örgütüne yakın kişiler olduklarını ileri sürdü.

Hollanda medyası ise olayın kente önceki gün PKK bayrağı asılı bir eve yönelik gerçekleşen saldırıya misilleme olarak yapıldığını yazdı. HTF Başkanı Murat Gedik sosyal medyadan duyurduğu yazıda "Dordrecht teşkilatımıza yaklaşık 30 kişilik bir grubun yapmış olduğu alçakça saldırıyı nefretle kınıyor, gönüldaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Bu BAYRAK dalgalanmaya devam edecek" dedi.

Durmuş Doğan roman yazdı

TOVER İşadamları Derneği Başkanı Durmuş Doğan geçtiğimiz günlerde Kara Leke adında ilk kitabının baskı için matbaaya gittiğini duyurdu. 'İstekleri ve talepleri bitmeyen, doymayan bir Avrupa'nın geleceğine duyduğumuz kaygıdan yola çıkarak öngörülerimi roman şeklinde kaleme aldım' diyen Durmuş Doğan, kitabın yakında çıkacağını ifade etti.

Fotoğrafçılık kursu Fotografie cursus

Kurslarımız 1 Eylül 2016'da başlıyor

Fotoğrafçılığı en ince ayrıntılarına kadar öğrenmek, yeteneklerini keşfetmek, hobini profesyonelliğe taşımak ve adından söz ettiren bir fotoğrafçı olmak için fotoğrafçılık kursu izlemeye ne dersin? Güzel bir ortamda, diğer kursiyerlerle beraber fotoğraf sanatını geliştirme şansını kaçırmayın. Kayıtlarmız başlamıştır.

www.tolgaadvocatuur.nl t.gumus@tolgaadvocatuur.nl Tel: 010 - 226 03 73 Aelbrechtskade 52b Rotterdam

Sen de iyi bir fotoğrafçı olabilirsin! Hemen ara ve kaydını yaptır... 5 haftalık bir kurs boyunca, fotoğraf sanatının temel ögelerini öğrenip her ortamda istediğin gibi fotoğraflar çekebileceksin. Aynı zamanda şu kavramların ne demek olduğunu ve nasıl kullanılacağını öğreneceksin: Diyafram, Enstantene, Çözünürlük, ISO, Kadraj. Dersler isteğe göre Hollandaca veya Türkçe olarak verilecektir.

Stolwijkstraat 47a 3079 DN Rotterdam training@expolife.nl Tel: 010 - 423 04 24


11

JUNI / HAZİRAN 2016

HABER

Ramazan boyunca iftarlar insanlarımızı biraraya getirdi

EUBA İŞADAMLARI DERNEĞI İFTARI

VERENIGD ARNHEM İFTARI

ADACAMS İFTARI

İSLAM ÜNIVERSITESI ROTTERDAM İFTARI

KAYSERILILER VAKFI IFTARI

MÜSİAD IFTARI

NIDA IFTARI

HOLLANDA TÜRK GÖNÜLLÜLER VAKFI IFTARI

UETD İFTARI

HDV SÜLEYMAN ÇELEBİ CAMİİ İFTARI

UTRECHT ULU CAMİİ İFTARI

AMSTERDAM CAMİLERİ PLATFORMU İFTARI

ABONE OLUN Aylık sadece

2,95

Her ay postayla evinizde

GAZETENIZ ADRESINIZE GELSIN 1 YILLIK 35 EURO'YA ABONE OLABİLİRSİNİZ Bir telefon ya da e-mail yeter: 010 - 290 09 00 abone@haber.nl

KEYFI-TERRAS IFTARI

SİVASLILAR PLATFORMU IFTARI

NIF IFTARI

HOKAF IFTARI

NEVSEHIRLILER DERNEĞİ IFTARI

IHH İFTARI


HABER

12

JUNI / HAZİRAN 2016

BATI AVRUPA TÜRKLERINI DOĞRU ANALIZ ETMEK Konuya Hollanda ölçeğinde bakarsak politikacılar, sosyal bilimciler ve bürokratların söylemlerinden sanki başarısız ve sorunlu bir toplumun söz konusu olduğu anlaşılmaktadır, ancak onların kullandiğı parametreler Türk toplumu için geçerli değildir. Zira Türk toplumu her türlü olumsuz şartlara rağmen göreceli olarak kısa göç sürecinde küçümsenemeyecek bir konuma gelmiştir.

AHMET SUAT ARI Göçmen asıllı toplumları sağlıklı bir şekilde analiz edebilmek için doğru metotları kullanmak gerekir. Popülist ve konjonktürel yaklaşımlar hem analizin sağlıklı yapılmasını engeller hem de toplumda istenmeyen tepkilerin oluşmasına sebep olurlar. Doğru metotlarla elde edilecek veriler aynı zamanda bu toplumlara yönelik politikaların daha etkin olmasını da sağlayacaktır. Maalesef günümüzde bundan bahsetmek oldukça zor. Politik ve etnosantrik kaygılarla popülist sonuçlara hedeflenmiş analizler sık sık gündeme gelmektedir. Bir nevi sonucu önceden belli ısmarlama analizler dersek abartmış omayız maalesef. Biz göçmen asıllı Batı Avrupa Türkleri de kullanılan metotlar yüzünden bir türlü doğru analiz edilememekteyiz. Hal böyle olunca da sağlıklı politikalar da üretilememektedir. Yarım yüzyılı biraz aşkın bir geçmişi olan Batı Avrupa Türkleri çok dinamik bir yapıya sahiptir. Bir taraftan burada yeni nesiller doğarken diğer taraftan çeşitli sebeplerle Türkiye’den, ve hatta başka (Türki) ülkelerden, yeni katılımlar olmaktadır. Demografik olarak sürekli büyüyen bir toplumdur söz konusu olan. Böyle bir toplumu geleneksel metotlarla analiz etmeye kalkarsanız elde edeceğiniz sonuçlar sağlıklı olmaktan çok uzak olacaktır. Tarihi, sosyolojik, sosyo-kültürel, dini, demografik, coğrafi, psikolojik ve

suat.ari@haber.nl

ekonomik özellikleri, kökleri de göz önüne alınarak yapılacak analizler sağlıklı sonuçlara götürecektir. Batı Avrupa Türkleri dinamik bir yapıya sahiptir. Geçen yüzyılın ikinci yarısında gelmeye başlayan birinci nesil kendisini ekmek parası için gurbete gelmiş fertler olarak görüyordu. Zamanla gurbetin acısını hafifletmek için eş ve çocuklarını da yanlarına aldılar, ancak bu yeni gelen aile fertleri için de gurbet söz konusuydu. Sonra bu ilk gelen çocuklar evlenme çağına gelince Türkiye’den evlilik yaparak topluma yeni üyeler kattılar. Bu yeni üyeler de kendilerini bir çok bakımdan gurbette hissettiler. Gurbet kavramı Avrupa’da doğan üçüncü ve dördüncü nesille beraber anlamını yitirdi. Artık Batı Avrupalı Türkler kavramı geçerli olmaya başladı, zira onlar için vatan doğdukları ve doydukları yerler oldu. Türkiye’ye karşı aidiyet duyuyorlardı, ama bu daha çok bir kimlik arayışının tezahürü idi. Hatta bu nesil yeni milenyumun ilk yıllarına kadar kendilerini daha çok Alman, Hollandalı, Belçikalı, Fransız, v.b. hissediyorlardı. 11 Eylül sonrası oluşan konjonktür ve onun uzantısı politikalar bu yeni neslin kendini yeniden konuşlandırmasına sebep oldu. Doğduğu ve doyduğu yere olan aidiyet hissi giderek zayıfladı ve atalarının geldiği ülkelere daha çok aidiyet hissetmeye başladılar.

Batı Avrupa Türklerini benzer toplumlarla karşılaştırdığımızda olağandışı özelliklerle karşılaşırız. Benzer toplumlarda her yeni nesille birlikte köklerinden kopma artarken bu durumun Batı Avrupa Türkleri için (henüz) geçerli olmadığını görürüz. Yine Türk toplumu asimilasyona karşı daha dayanıklı ve kendi iç mekanizmalarıyla benzer toplumların yaşadığı sosyal sorunlardan nispeten uzaktadır. Batı Avrupa Türkleri kimilerinin iddia ettiği gibi paralel bir toplum değil, kendi imkanlarını ihtiyaçlarına göre belirleyen pragmatik bir toplum oluşturmuşlardır. Yerli toplumlarla uyumu da katılımcılık esasına dayanmaktadır ve kimseyle ‘zoraki’ bir ilişki kurma ihtiyacı hissetmemektedir. Bu durum toplumun her kesimi için geçerlidir. Hatta Türklük kaygısı olmayan sosyal ve siyasi gruplar da aynı konumdadır diyebiliriz. Onlar da kendi etnik ve siyasi düşünce temelinde organize olup hayatlarını idame ettirme kaygısı taşımaktadırlar. Konuya Hollanda ölçeğinde bakarsak politikacılar, sosyal bilimciler ve bürokratların söylemlerinden sanki başarısız ve sorunlu bir toplumun söz konusu olduğu anlaşılmaktadır, ancak onların kullandığı parametreler Türk toplumu için geçerli değildir. Zira Türk toplumu her türlü olumsuz şartlara rağmen göreceli olarak kısa göç sürecinde küçümsenemeyecek bir konuma gelmiştir.

Bütün müslümanlar aynı gün bayram yapma kararı aldı

iyi İşte bu haber

Özellikle girişimcilik, değişik amaçlar etrafında organize olma, siyasi temsil alanlarında belirgin bir başarı söz konusudur. Eğitimde de hem sistemden hem ikinci dil sorunundan kaynaklanan hem de uygulama (staj) imkanlarının ayrımcılık yüzünden kısıtlı olmasına rağmen göreceli bir başarıdan söz edebiliriz. Tek önemli eksik medya, kültür ve sanatta görünürlüktür. Bunun dezavantajlarını da en çok kamuoyu oluşturup gündem belirlemede görmekteyiz. Özetle söylemek gerekirse, Türk toplumu geldikleri yeni yerlerde kök salmak için alt yapı hazırlıklarını, zaman zaman engellemeler ve provakasyonlarla karşılaşsa da, hızla sürdürmektedir. Hem de kendi imkan ve yöntemleriyle yapmaktadır bunu. Son yıllarda Türkiye’nin ciddi anlamda destek verdiğinden söz etmek mümkün, ancak bu destek tepeden inme ve etkin olmaktan çok uzaktır. Yaşanılan ülkelerin desteğinden bahsetmek ise hemen hemen imkansızdır. Var olan destek de problem odaklı olduğu için toplumun geneline hitap etmemektedir. Kendi yağında kavrulmak an itibarıyle Türk toplumu için geçerli bir deyimdir. Gelecek Ramazan Bayramınızı tebrik eder, her gününüzün bayram tadında geçmesini dilerim.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından İstanbul’da toplanan, İslam ülkeleri ve bütün dünya Müslümanları için büyük önem arz eden Uluslararası Hicri Takvim Birliği Kongresi’nden tek takvim uygulan-

sın kararı çıktı. Aralarında Türkiye, Suudi Arabistan, Malezya, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, Katar, Fas, Mısır ve Ürdün’ün de bulunduğu 50’ye yakın ülkeden ilim adamları, astronomlar ve karar merciinde bulunan yetkililerin katıldığı kongrede, üç gün boyunca takvim birliği konusu alanında uzman kişiler tarafından enine boyuna tartışıldı. Bütün katılımcıların oy kullandığı kongrede ‘Tekli Takvim’, ‘Çiftli Takvim’, ‘Kararsız’ seçenekleri yer aldı. Oylamanın ardından büyük çoğunlukla Tekli Takvimin uygulanması yönünde karar çıktı. Bütün dünya Müslümanlarının dikkatini verdiği kongreden çıkan kararı Diyanet İşleri Başkanı Görmez, ‘Kongreden vahdet çıkmıştır. Tek takvimin uygulanması yönünde karar alınmıştır. Bütün İslam dünyasına hayırlı olsun’ sözleriyle dünya kamuoyuyla paylaştı.

Herfstvakantie=Çanakkale

Tarihimize yön veren Çanakkale Cephesi’nde görülmesi gereken her yer!

Kilitbayır Şehitler Abidesi Mehmetçiğe Saygı

Anıtı

Haydi sen de, bizimle gel

Tarih: 20.10.2016 23.10.2016

Savaşlar tarihinde

akıl oyunu: Truva Şahindere Anzac Koyu Conk Bayırı

Gezilerimiz, takım ruhunu sağlamak isteyen gruplar için idealdir.

Fiyat: € 610,-

NELER DAHIL? • Uçak bileti • 3 gece konaklama (3 Kahvaltı + 2 akşam yemeği) • Transfer ve geziler • Profesyonel rehberlik hizmeti

TiMELESS TURKiJE TOURS info@timelessturkije.nl Organizatör Serap: 06-5946971

IRKÇI REKLAM YAYINLAYAN FIRMADAN ÖZÜR Çinli deterjan firmasının özrüne siyahi bir gencin çamaşır makinesinden Asyalı olarak çıktığını gösteren reklamı neden oldu. Çin'de yayınladığı ırkçı reklam filmiyle tepki çeken firma özür diledi. Çamaşır makinesi deterjanı üretimi yapan Çinli "Shanghai Leishang" adlı firma, yaptığı açıklamada, ırk ayrımcılığından kaçındıklarını ve bu tarz şeyleri şiddetle kınadıklarını belirtti. Reklam filminin tartışmaya neden olduğu için üzüntü duyulduğu ifade edilen açıklamada, tartışmaya neden olan içerikle ilgili sorumluluktan kaçılmayacağı kaydedildi. Açıklamada, "Reklamın yayılması ve medyanın olayı büyütmesi nedeniyle sebep olduğumuz zarardan dolayı Afrikalılardan özür diliyoruz. Tüm içtenliğimizle halkın ve medyanın bunu büyütmeyeceğini umuyoruz." ifadesi kullanıldı.


13

JUNI / HAZİRAN 2016

İslam okullarının başarısı devam ediyor

SİPOR Müdürü Cihan Gerdan “Son yıllarda okullarımızın başarısı CITO sınavında da kendini göstermeye devam ediyor. Daha önceki yıllarda benzer okullarla aynı seviyede sonuçlar alırken şimdi benzer okullardan daha iyi bir seviyedeyiz. Eğitim kalitesinin yükselmesi elbette velilerin de dikkatini çekiyor. Bu yüzden son beş yıl içinde okullarımızda okuyan öğrenci sayısı 1628’e yükseldi ve aynı zaman da bekleme listesi bile var" dedi. Gerdan CITO sınavında 550 tam puan tutturan İkra okulunun öğrencisi Ejmen Nasr'a başarısından dolayı bir plaket ve hediye takdim etti. Genç öğrencinin ailesenin de hazır bulunduğu günde Cihan Gerdan SİPOR okulları hakkında şu bilgileri verdi: "Geçenler-

de NOS de jeugdjournaal'da dedi ki "Çocuklar okula gitmesi lazım, çünkü bilgi güçtür". Ben böyle düşünmüyorum, çünkü bilgiyi karşındaki insanı kullanmak veya ondan güçlü olmak için öğrenmememiz lazım. İslam diyor ki "bilgiyi yayınız". Bizim okulumuzda sadece bilgi kazanmıyorsunuz, o bilginin yanında takva ve kimliğinizi de götürüyorsunuz bu okuldan çıkarken. İlerde hangi mesleği seçersen seç fark etmez, yeter ki işini severek yap ve daha önemlisi de imanlı gençler olarak hayatını devam ettirmen . İslam okullarının tarihinden de bahseden Gerdan, "Hollanda da böyle bir imkan var ve bu imkanı kullanabildiğimiz için şanslıyız. 1988'de Al-Gazali ve Tarık ibn Ziyad okulları kuruldu. İlk İslam okulunu kurmak

için çalışanların cesaret ve çabasından dolayı onlara müteşekkirim. Çünkü onların sayesinde binlerce öğrenci yetiştirdik. Şu anda SİPOR okullarında1628 öğrencimiz bulunuyor ve 166 çalışanımız var. Biz bu okulları daha geliştirdik ve bizden sonrakiler de daha ileriye götürecek. Okulumuzdan mezun ettiğimiz çocuklar bize tekrar öğretmen olarak geliyorlar. Artık Müslüman öğretmenlerimiz çoğunlukta. İslam'ın norm ve değerlerini iyi bilen ve en değerlilerimiz olan çocuklarımızı rahatlıkla emanet edebileceğimiz öğretmenlerimiz var. Bizim çocuklarımız neden Sint Nicolaas ve yılbaşı eğlenceleriyle büyüsün ki, Fatiha, ramazanlarımız ve kendi bayramlarımız varken. İkra okulunda 162 öğrenci yazılmak için sıra bekliyor, bu çok sevindirici bir durum. Aileler artık uyandı etraftaki haberlerin doğru olmadığına kanaat getirdiler ve çocuklarını İslam okullarına yazdırmaya başladı çok şükür. Bizim personelimiz de çok iyi çalışıyor, kendileriyle gurur duyuyorum. Bu çocuklar bizim, biz buraya sadece maaş almak için değil, çocuklarımıza faydalı olmak için çalışıyoruz. Eğer bir çocuk başarılı değilse benim içim acır üzülürüm ve öğretmenden nedenini sorarım. Nasıl daha iyi yapabiliriz diye istişarelerde bulunurum" dedi.

Ramazan boyunca günlük tahinli pide Ramazan ve bayram için tatlı siparişi alınır Ramazan'dan sonra açık büfe kahvaltımız başlıyor

Tüm İslam aleminin Ramazan Bayramını kutlarız

HABER

Türk yıldızlara benzemek için estetik yaptırıyorlar

Türk dizilerinin ilgiyle izlendiği Körfez ülkelerinde başroldeki oyunculara benzemek isteyenler, estetik ameliyat için Türkiye'de bıçak altına yatıyor. Beren Saat'in silüetini, Kenan İmirzalıoğlu'nun burnunu ya da Kıvanç Tatlıtuğ'un dudak yapısını isteyenler de oluyor.

Puma'dan yırtılan forma açıklaması

Puma, İsviçre Milli Takımı formalarında yaşanan hatanın, kumaşların sadece küçük bir kısmından kaynaklandığını açıkladı. Puma'nın, EURO 2016 maçlarında yaşanan forma yırtılması olayıyla ilgili açıklamasında, şunlar kaydedildi: Firmanın Türkiye'nin üretim kalitesinden çok mutlu olduğu ve Twvürkiye'deki imalatlarına devam edeceği bildirildi.

AB'den Türkiye'deki Suriyelilere165 milyon euroluk destek paketi

Paketle Türkiye’de bulunan Suriyelilerin eğitimlerine ve Türkiye’nin güney illerindeki su ve kanalizasyon tesislerinin genişletilmesine yönelik projelere destek sağlanacağı, projelerde, BM Çocuklara Yardım Fonu, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Avrupa Yatırım Bankası gibi kurumların Türk yetkililerle çalışacağı belirtildi.

Hamilelerin bulantılarına 'akubası' iyi geliyor

Türkiye'de meşhur olan 'Ekler' tatlısını ısrarla isteyin

010 848 7720

El bileğine yapılan "akubası"nın hamile kadınların yaşadığı mide bulantılarına iyi geldiği bildirildi. Zencefil tüketmenin yanı sıra akupunktur noktalarına parmakla baskı yapılması yöntemi akubasının hamilelerde görülen hafif mide bulantılarına iyi geldiği belirtildi.

Kuzey İrlandalı golfçü McIlroy olimpiyatlara katılmayacak

Golfçü Rory McIlroy, Zika virüsü tehdidi nedeniyle 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na katılmayacağını açıkladı. "Sağlık her şeyden önce gelir. Zika virüsünden etkilenme ihtimali düşük de olsa bu ailem ve kendim için almak istemediğim bir risk." ifadelerini kullandı.


HABER

14

JUNI / HAZİRAN 2016

KÜLTÜREL ETKILEŞME VE MEDENIYETIN GÜCÜ Bizim için, Avrupalı Türkler için, ikinci grup yani ‘Açık Avrupa’ görüşünü savunanlar tabii ve stratejik partnerlerimizdir. Bu grup en azından Avrupa’nın sadece Hıristiyan ve Yahudi değerlerden oluştuğuna inanmıyor, diğer medeniyet ve dinlerin de etkisinin ve katkısının olduğunu düşünüyorlar. Kültürlerin birbirinden üstün olmadığını, birinin diğerine emredici davranamayacığını savunuyorlar.

VEYİS GÜNGÖR Türkler, tarihin farklı dönemlerinde olduğu gibi, yeniden bir kültürel karşılaşma ve tabii olarak etkileşme dönemi yaşamaktalar. Genelde Avrupa’da, özelde de Hollanda’da geride bırakılan yarım asırlık bir göç süreci ve tecrübesi Avrupalı Türkleri, Türk tarihinin akışı içinde yeniden bir kültürel etkileşmeyle başbaşa bırakmıştır. Bu bir tarihi kader veya kaza’dır. Bu sürecin ister farkında olalım, ister olmayalım, gelecek yüzyıllarda tarih, bu dönemden mutlaka bahsedecektir. İşte; misafir işçilik statüsünden göçmenlik statüsüne , devamla Avrupalı Türkler konumuna ve önümüzdeki dönemde de Avrupa Türk Diasporası bu tarihsel kaderin evreleridir. Yaşanan ve birbirinden zor olan süreçler, Avrupalı Türklerin içinde bulundukları ülkelerde farklı kültürlerle tanışmalarını beraberinde getirmiştir. Tabii ki en zorlu karşılaşma ve etkileşme de Avrupa kültürü ile olmuştur. Etkileşimle birlikte yaşanan kültürel çatışma, sosyologların sık sık kullandığı ‘biz’ ve ‘onlar’ tanımlamalarına sebep teşkil etmiştir. Aslında bu tanımlama ve açıklama Avrupa Birliği – Türkiye ilişkilerinde de son zamanlarda kendini göstermektedir. Özellikle Avrupa merkezcier, Türkiye’den ‘onlar’ bizden ayrı diye bahsetmektedirler. Oysa bu tartışmanın göbeğinde

veyis.gungor@haber.nl altı milyonu bulan bir sayıyla Avrupalı Türkler bulunmaktadır. Sözkonusu kültürel karşılaşmanın, çatışmanın da yaşayan canlı şahitleridir. Gerçi, AB-Türkiye ilişkileri olmasa bile, Avrupalı Türkler Avrupa’nın kalbinde sözkonusu kültürel karşılaşma ve bunun yansımalarının kaçınılmaz muhataplarıdır. Uzun süredir, Avrupa’nın çok kültürlü bir toplum olmadığı, ya da ülkelerin çok kültülülük politikalarının iflas ettiği, bunun bir hayal olduğu tartışması yapıldı. Gerçi göçmenler bu tartışmaya pek mudahil olmadılar, tartışma onların sırtından yapıldı ama Avrupa realitesi, caddeleri, işyerleri farklı kültürlere sahip insanlarla dolu. Avrupa merkezciler bu gerçeğin kendileri için bir tehlike olduğunu savunuyorlar, inanıyorlar. Göç ve entegrasyon politikalarında hata yaptıklarını söylüyorlar. Bunun yanısıra, kültürel rölativistler ise, ki bunlar daha çok sosyal demokrat, sosyalist ve sol liberaller, ‘Açık Avrupa’yı savunuyorlar. Bu iki genel düşünce ekolü Avrupa’da siyasi kültürü de ciddi şekilde etkiliyor. Bu iki gelenek sadece siyasi kültürü değil aynı zamanda AB-Türkiye ilişkilerini de şekillendirmeye çalışıyorlar. Bizim için, Avrupalı Türkler için, ikinci grup yani ‘Açık Avrupa’ görüşünü savunanlar tabii ve stratejik partnerlerimizdir. Bu grup en azından Avrupa’nın

sadece Hıristiyan ve Yahudi değerlerden oluştuğuna inanmıyor, diğer medeniyet ve dinlerin de etkisinin ve katkısının olduğunu düşünüyorlar. Kültürlerin birbirinden üstün olmadığını, birinin diğerine emredici davranamayacığını savunuyorlar. Tekrar kültürel karşılaşmaya geri dönersek, bugün, bizimkiler, özellikle üçüncü nesil Avrupalı Türkler içinde yaşadıkları ülkelerin bireyleri ve kurumlarıyla daha geniş ve derin bir şekilde karşılaşıp ilişki içine girebiliyorlar. Dil ve diyalog sıkıntısının da olmaması bu grubun Avrupalılarla daha yakından temas etmelerini kolaylaştırıyor. Ancak, kültürel etkileşimde dil ve yol bilmek yeterli olmuyor. Aidiyet duyduğunuz medeniyet ve kültür değerlerini, referans kişileri, normları da, bunlar Avrupa Merkezciler tarafından zaman zaman aşağılanıyor, bilmeniz gerekmektedir. Bunun için de Avrupalılarla seviyeli ve sağlıklı bir diyaloga girmek için ciddi bir şekilde tercüme faaliyetine ihtiyaç bulunmaktadır. Bize ait değerler, kültürel kodlar, medeniyet ve insan tasavvuru gençlerin daha etkin kullandıkları dillere tercüme edilmesini beraberinde getirmektedir. Bu eylem Avrupa için çok yönlü bir zaruret ve hayati bir meseledir. Türk tarihinin dönüm süreçlerinde bu süreç yaşanmıştır. Örneğin Selçuklular’la birllik-

Schiedam'da 9 yaşında hafız oldu

H

ollanda İslam Federasyonuna bağlı Schiedam merkez camii bünyesinde faaliyet gösteren Yıldız Eğitim Merkezi günlük din ve ahlak derslerinin yanı sıra icra ettiği hafızlık kursunu devam ettiriyor. Haziran ayında son ezberini de veren Abdullah Kondu’nun hafızlığını tamamladığı; düzenlenen mütevazi bir törenle cemaate duyuruldu. Cemiyet başkanı Zekeriya Budak, bölge eğitim başkanı İsmail Kızılırmak ve hocası Kenan Aslan duyduk9 yaşında hafız olan ları sevinci dile getirAbdullah Kondu diler.

te çok ciddi bir tercüme faaliyeti başlamış, farklı düşünceler fırsat ve şans olarak değerlendirilmiştir. Kültürel tercümelerle birlikte, bir taraftan Avrupalı Türk gençleri aidiyet duydukları kültür ve medeniyetin başta ‘insan’a, ‘varoluş’a, ‘hayatın anlamına’ dair değerlendirmelerini öğrenecekler. Diğer taraftan, tarihin bir döneminde yine bugün olduğu gibi kültürel karşılaşma ve çatışmalar ortamında ortaya çıkmış tarihi rol modellerin düşüncelerini, ki bunlar yüz yıllardır insanlığı etkilemeye ve cezbetmeye devam ediyor, bilecekler. Devamla, Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı, mülteci akını, ırkçılık, radikalizm gibi yapay korkularının da bir nebze olsun giderilmesine katkıda bulunacaklar. O zaman bize, ya da topluma ve insanlığa iyilik yapmak isteyenlere düşen görev, gençlere bu şartları ve imkanları hazırlayacak faaliyetler ve projeler düşünmek ve hayata geçirmek olacaktır. Belki de bu misyonu anlayan ve kendine dert edinen yeni STK’lar, medya kuruluşları, düşünce ve sosyal girişimci kuruluşları oluşturmak olmalıdır. Unutmayalım her gerçek bir hayal ile başlar. Bu vesileyle, okuyucularımızın mübarek Ramazan bayramını tebrik eder, hayırlara vesile olmasını cenab-ı Mevla’dan niyaz ederim.

VENLO’DAN TÜRK YATIRIMCILARA ÇAĞRI

Venlo Belediyesi kurduğu Avrupa’nın en büyük lojistik merkezine yatırım için Türk firmalarına çağrıda bulundu. Sahip olduğu geniş arazileri, Almanya’ya yakınlığı, Rotterdam ve Antwerp limanlarına olan ulaşım kolaylığı ile bilinen Venlo Belediyesi, Türkiye ile lojistik alanda ticari işbirliğini arttırmak için çeşitli çalışmalarda bulunuyor. Venlo Belediye Başkan Yardımcısı Stephan Satijn şehre davet ettiği bir grup Türk gazeteciye şimdiye kadar 1 milyar Euro yatırım yaptıkları dev lojistik merkezi hakkında bilgiler verdi. Venlo lojistik

Işıklandırmada yeni yöntem LED aydınlatmalar düşük enerji tüketimleri, uzun ömrü olmaları, sağlamlıkları, küçük boyutları ve hızlı açılıp kapanabilme özellikleri ile geleneksel ışık kaynaklarına göre farklı avantajlar sağlamaktadır. Ürün kategorilerimizde, mekanlarınızı daha ferah hale getiren aydınlatmalardan, değişik ambiyans veren çeşitlere kadar oldukça farklı çalışmalar göreceksiniz. Fiyatlarımız her bütçeye uygundur.

merkezinin 40 kilometreye ulaşan genişliği ile Avrupa’nın en geniş limanı olan Rotterdam ile entegre şekilde planlandığını belirten Satijn, “Türkiye’nin dış ticaret için ihtiyaç duyduğu depolama ve dağıtım imkanlarımızı sunmaya talibiz. Avrupa’da faaliyet gösteren Türk şirketlerini depo yatırımı yapmaya davet ediyoruz. Türkiye ile işbirliğini artırmayı çok arzu ediyoruz. Bu konuyla ilgili olarak Hollanda Konsolosluğu ile de görüşmeler yürütüyoruz. Türkiye Avrupa’nın Ortadoğu ve Asya’ya açılan çok önemli bir kapısıdır. İşbirliği içinde olmamız kaçınılmaz. Bu noktada biz Venlo belediyesi olarak her türlü işbirliğine açığız. Türk firmaları istedikleri zaman istedikleri konuda bize ulaşabilirler. Yardımcı olabileceğimiz her konuda imkanlarımızı sunmak isteriz” dedi.

LED SPOT LED LAMP LED PANEL LED TL

LED FLOODLIGHT LED DOWNLIGHT LED HIGHBAY LED STRIP TOEBEHOREN

Her türlü led ışıklandırma sistemi, led spotları ve dekoratif malzemeleri bizden temin edebilirsiniz. Uzman ekibimiz mekanlarınıza en uygun ışıklar konusunda sizi aydınlatacaktır.

Telefon: 040 711 46 63

www.ledstation.nl

Thorvaldsenlaan 2c, 5623 BM Eindhoven


15

HABER

JUNI / HAZİRAN 2016

Hem makamsal müzik hem de batı müziği ile ilgili kendimi geliştirmeye çalışıyorum Değerli okurlar merhaba. Gazetemizin bu sayısında Hollanda`nın Amsterdam şehrinde yaşayan ve "bizden" sanatçılarımızdan MURAT AY'ı sizlere tanıtacagım. ff Kamil Saygı: Bize kısaca Murat Ay'dan bahsedermisiniz?

İnsanın kendisinden söz etmesi zor, ama deneyeyim. Öncelikle çok hümanist bir insanım. Hiç kimseyi gerçekten ve gönülden ayırmam. Bütün insanları sever ve saygı gösteririm. Düşüncelerimde; farklı kültürlerden insanlarla ilgili önyargılı olursam, hemen kendimi toparlayıp kendi kendimi daha pozitif düşünmeye kanalize ederim. İkincisi iyi bir müzisyen olmaya çalışıyorum. Hem makamsal müzik ve hem de batı müziği ile ilgili kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Üçüncüsü araştırmacıyım. Yemek kültürü, müzik ve sanat tarihi üzerine araştırmalar yapıyorum. Bu yaz bir aksilik çıkmazsa yaklaşık 600 sayfalık "Unutulan Yemeklerimiz" adlı kitabım baskıya girecek. ff Kamil Saygı : Hollanda`da yaşayan, pek çok Avrupa ülkesinin yanı sıra Türkiye'de de sahne alan ender sanatçılarımızdansınız. Bu güne kadar hangi ülkelerde sahne aldınız?

Murat Ay : Teşekkür ederim. Evet Hollanda başta olmak üzere; Almanya, Belçıka, Lüxemburg, İsviçre, Portekiz, İtalya gibi pek çok Avrupa ülkesinde programlarımız oldu. Ayrıca sık sık Türkiye'ye de program yapmak üzere gidiyoruz. Bu programların bir kısmı konser ve bir kısmı da düğün programı. ff Sizce Türkiye'ye sıkça davet edilmenizin nedeni nedir?

Bizim gibi, hem Klasik Türk Müziği icra edip hem de eğlence müziği yapan grup çok az. Ayrıca, yöresel müzik icralarımızın başarısı tercih edilmemize neden oluyor. ff Repertuarınızın çok geniş olduğu söyleniyor. Bu konuda ne dersiniz.

ff Bestelerinizi geniş kitlelere ulaştırmayı düşünüyor musunuz?

Yıllar önce Türkiye'de pek çok kaset çalışması ile Hollanda'da 3 mülti kültürel cd ve bir solo albüm çalışmam olmuştu. Dört aydır da tamamen kendi bestelerimden oluşan bir maxi single (maksi singıl) çalışması yapıyorum. Bu ayın sonuna doğru müzik severlerin beğenisine sunacağız. Albüm, AŞKIN SARDI adıyla müzik severlerle buluşacak. ff Öncelikle sizi tebrik ederiz. Metamorfoz albümünüzden uzun bir süre sonra, nihayet kendi bestelerinizle sizi dinleyeceğiz.

Binlerce Klasik Türk Müziği eserinin yanı sıra, pek çok türkü ve güncel şarkılar, repertuarımızı oluşturuyor. Bu durum da bizim tercih edilmemize neden oluyor.

Ben de şimdiden sevenlerime çok teşekkür ederim. Umarım bestelerimi beğenirler. Ayrıca yaz tatilinden sonra singıldaki şarkılarımdan bir tanesine video klip çekip yayınlayacağız. Şimdiden çalışmalara başladık.

50'ye yakın bestem ve bir o kadar da derlemem var. Sahne aldığımız yerlerde bu bestelerimden bazılarını da seslendiriyorum.

Amsterdam'da Akdeniz Video, Foto Flash-40-45 Plein, Rotterdam'da Stüdyo ON-Ege Coşkun ve Merdane Restaurant-Haar-

ff Murat Ay besteleri olduğunu biliyorum. Kendi bestelerinizi de seslendiriyor musunuz?

Köse Advocaten INTERNATIONAL LAW OFFICE

ff Sevenleriniz maksi singıl cd'inize nasıl ulaşabilirler?

Röportaj: Kamil Saygı lem adreslerinden ve ayrıca benimle iletişim kurarak Aşkın Sardı adlı singılımı edinebilirler. Çok yakında iTunes tan da müziklerimi indirip satın alabilirler. ff Yıllarca Amsterdam Türk Müziği Korosu'nun şefliğini yaptınız. Senfonik türde de beste çalışmaları ve projeler ürettiniz. Bu konulara da değinir misiniz?

Osman Çiftçi Abimizin vefatından sonra korodaki arkadaşlarımın genel isteği üzerine yaklaşık altı yıl koro şefliği yaptım. Koromuz çok önemli ve prestijli salonlarda konser verme seviyesine ulaşmıştı. Amsterdam Concert Gebouw, Nieuwe Kerk ve Podium Mozaiek salonlarında Türk dinleyicilerinin yanı sıra Hollandalı ve farklı kültürlerden müzikseverlere konserler verdik. Uit Markt, Holland Festival, Oosterpark Festival gibi bir çok fes-

tivalde sahne aldık. Senfonik bestelerime gelince; Hollanda Türkiye İlişkileri Senfonisi (400. Yıl Senfonisi) DVD olarak Türkevi tarafından yayınlandı. Bu eseri youtube tan izleyip dinleyebilirler. Bir de Piri Reis Senfonisi bestelemiştim ama ne yazık ki projeye sponsorluk yapacak bir kurum ya da kuruluş bulamadığım için müzikseverlerin beğenisine sunamadım. Bir de Karaman Spor için bestelediğim marş var. Bu marş memleketim olan Karamanspor'un maçlarında çalınıyor. ff Sevgili Murat Ay, görüldüğü gibi pek çok çalışmaya imza atmışsınız. Sizi tebrik eder,başarılarınızın devamını dileriz.

Ben de çok teşekkür eder, Haber Gazetesi Ailesi'ne başarılar dilerim. Müzikle kalın, sağlıcakla kalın...

Türkiye'deki avukatları ayağınıza getiriyoruz

 Türkiye'deki avukatlarınız artık Hollanda'da size hizmet verecek.  Avukatlık işleri için Türkiye'ye gitmenize gerek yok. Köse Advocaten olarak ekibimizi Türkiye'den gelen avukatlarla güçlendirdik. Son yıllarda vatandaşlarımızın Türkiye ile alakalı hukuksal sorunları çoğaldı. Bu alandaki sorunları gidermek için, her ay Türkiye'den sizler için özel olarak, uzman avukatlar getireceğiz. Bu avukatlar Türkiye'deki hukuksal meselenizi, sizinle burada ele alacaklar. Böylece her defasında Türkiyeye gitmenize gerek kalmayacak.

Tel: 010 - 215 13 11

www.hukukburosu.nl


HABER

16

JUNI / HAZİRAN 2016

İzin yolunda yanınızdayız Groningen

Amsterdam Rotterdam

İşaretler

Türkiye

207

Nijmegen 116

Eindhoven

Şehir isimleri

İstanbul

123 109

Ülke isimleri

Düsseldorf

112

147

E35/3

Otoyol numaraları

207

Şehirler arası mesafe (km) Şehir noktaları

Almanya

Köln

E35/3 Koblenz E31

342

149

Mannheim

Nürnberg E35

68 Karlsruhe

E56/3

228

170 E45/9

Passau

E35/5 193

125

E35/2

E56/E57

280

123

İsviçre

70

Bolzano

E35/2 243 E35/A9 Milan

154

Parma

Slovenya

E45/A22

Graz

99 Bologna

173

Maribor 116

E59

Szeged

Zagreb

108

137

Hırvatistan

Novi Sad

394

97

Belgra

Bosna Hersek

E55/A14

243

124 Rimini

Macarista

E60/E75

E70/A3

144

Budapest

121

Verona

E35/A1 124

E60/E75 122 Gyor

Avusturya Inssbruck

Luzern

Wien

282

E45/9 149

Basel

E60

München

Sırbistan

120 Ancona

İtalya

156

E55/A14

Leskov

Pescara 192

E55/A14

Foggia 137 Bari E55/A14

Po

113 Birindisi E90/2 341*

Ioanin

HABER Gazetesi iyi yolculuklar diler Tatilde de okuyun... www.haber.nl


17

HABER

JUNI / HAZİRAN 2016

Pratik bilgiler

Türkiye'nin Avrupa ülkeleri Büyükelçilikleri telefon numaraları

AVUSTURYA Hız limitleri: Şehir içi: 50 Şehir dışı: 100 Karayolu: 100 Otoban: 130

Hız limitleri: Şehir içi: 50 Şehir dışı: 90 Karayolu: 110 Otoban: 130 Polis: 113 (Kaza durumunda) Ambulans: 112 İtfaiye: 112

Araç farlarının gündüz de açık tutulması zorunlu. Araçta ön ve arka koltukta oturanların emniyet kemeri takma zorunluluğu bulunuyor. 12 yaşından küçük çocukların arka koltukta oturması gerekiyor.

HIRVATİSTAN Hız limitleri: Şehir içi: 50 Şehir dışı: 90 Karayolu: 110 Otoban: 130 Polis: 192 İlk yardım: 112

Polis 133, Ambulans 144, Yangın 122.

Polis: 166 İtfaiye: 160 Ambulans: 150

MACARİSTAN Vinyetsiz yakalanmanın cezası 60 ila 255 EUR arasında değişiyor. Ön ve arka koltukta oturanların kemer takma zorunluluğu var. Farlar gündüz açık tutulmak zorunda. Araçtaki her yolcu için güvenlik yeleği şart.

MAKEDONYA Hız limitleri: Şehir içi: 50 Şehir dışı: 80 Karayolu: 110 Otoban: 130 Polis: 192 İtfaiye: 193 Ambulans: 194 YUNANİSTAN Otoban ücreti gişelerde ödeniyor. Selanik’ten sonra 2,60 EUR ve Komotini (Gümülcine) öncesi 2,40 EUR ücret otoyol ücreti ödeniyor.

Hız limitleri: Şehir içi: 50 Şehir dışı: 90 Karayolu: 110 Otoban: 130

SIRBİSTAN Sırbistan’da vize yok (90 gün için). Otoyollar ücretli ancak vinyet mecburiyeti bulunmuyor.

SLOVENYA Vinyet Zorunlu. Haftalık vinyet 15,00 EUR. Vinyet almamanın cezası iaw 300 – 800 EUR (Vinyet cezası hemen ödendiğinde yüzde 50 indirim uygulanıyor).

Polis 192 İtfaiye 193 Ambulans 194

Polis: 107 İtfaiye:105 Ambulans: 104

Hız limitleri: Şehir içi: 50 Şehir dışı: 80 Karayolu: 110 Otoban: 120

BULGARİSTAN: Adres: BOULEVARD VASSIL LEVSKI NO:80 1000 SOFIA Telefon: 00 359 2 935 55 00

AVUSTURYA: Adres: PRINZ EUGEN STR. 40 1040 WIEN Telefon: 0043-1-505 73 38

İSVİÇRE: Adres: LOMBACHWEG 33 3006 BERNE Telefon: SANTRAL: 00 41 31 359 70 70

MACARİSTAN: Adres: ANDRASSY UT. 123 1062 BUDAPEST Telefon: 0036-1-344 50 25

İTALYA: Adres: VIA PALESTRO 28, 00185 ROMA Telefon: 00 39 06 446 99 33 00 39 06 445 941 00 39 06 445 942 00

ROMANYA: Adres: CALEA DOROBANTILOR 72, SECTOR 1 BUCHAREST Telefon: 0040-21-206 37 00

HIRVATİSTAN: Adres: MASARYKOVA 3/2 10000 ZAGREB Telefon: 00 385 1 486 46 60(Santral) /46 80 /46 81 (Konsolosluk)

YUNANİSTAN: Adres: VASSILEOS GHEORGIOU B'8 10674 ATHENS Telefon: 0030-21-07 26 30 00

SIRBİSTAN: Adres: KURUNSKA 1 11000 BELGRADE Telefon: 00 381 11 333 24 00 Faks: 00 381-11 333 24 33

SLOVENYA: Adres: LIVARSKA 4 1000 LJUBLJANA Telefon: 00386-1-236 41 50 / 00386-1-236 41 51

Hız limitleri: Şehir içi: 50 Karayolu: 90-110 Otoban: 130

BULGARİSTAN Hız limitleri: Şehir içi: 50 Karayolu: 90 Otoban: 130

ALMANYA: BERLİN BÜYÜKELÇİLİĞİ Adres: T.C. Berlin Büyükelçiliği Tiergartenstr. 19-21 10785 Berlin Telefon: 0049-30-27 58 50

Polis: 100 İtfaiye: 199 Ambulans: 166

Hollanda Avrupa Büyükelçilikleri telefon numaraları Almanya: Avusturya: İsviçre: Slovenya: İtalya: Hırvatistan:

an

+49-30-20 95 60 +43-664-203 82 59 +41-79-651 14 50 +386-31-355 600 +39-335-691 09 39 +385-1-464 22 00

Bosna Hersek: Sırbistan: Yunanistan: Macaristan: Romanya:

+387-33-56 26 00 +381-11-202 39 00 +30-210-725 49 00 +36-20-922 87 77 +40-744-65 24 77

Romanya Arad E68/A1

Sibiu

271

E60/A3 E81

275

159

ad

Bucuresti

Piteşti

172

75

E75/A1

E85 Ruse Nis

E70/A2 Pirot

75

vac

89

Sofia E80/A1

19 Grdelica

114

E75/A1

olikastro

188

nna

Kavala 59 E90/2 153

262 E75/1

Bulgaristan 144 E80/A1

Thessaloniki

147

E87/9

129

Burgas

Plovdiv

E90/2

293

Varna

195

Svilengrad

180 A1/6-7

Kapikule

16

Samsun Tekirdağ

55

106

146

İpsala

239

Yunanistan

179

Yozgat

273

TÜRKİYE

Sivas

212

Ankara 333

Trabzon

218

Larissa E92/1

Ordu

505

283 Bursa

153

150

Bolu

E80

E84

Alexandraupoli Xanthi

İstanbul

Nevşehir 78

261 Aksaray 75

128

İzmir

249 Erzincan

197

Kayseri

Konya Niğde Antalya

185

304 Adana

Gaziantep 222


HABER

18

JUNI / HAZİRAN 2016

Tarihi koruma altındaki binalara saygısızlık

DIASPORA PROFILI Ayrımcılık ve ötekileştirmeye karşı gençler arasında yeni bir anlayışla kitlesel boyutta örgütlenmek gerektiğine inanların çogunlukta oldukarı bilinsin isterim. Yani kimse genç neslin duyarsız ve duygusuz bir güruh olduğunu söyleyemez ya da iddia edemez.

METİN YAZAREL Haber Gazetesi köşe yazarlarına Haziran sayıda Türk toplumunun profili değişiyor diye manşet atacağını duyurdu. Çeşitli vesilelerle göçün 50 yıllık hikayesini yazdığım yazılarda, şartların zorlamasıyla sürekli sınıf atlayarak statü değişikliğine uğrayan bir toplum olduğumuzu işlemiştim. Fakat toplumun bu sosyal statü değişiminden şikayet etmek yerine, değişimi kanıksadığını müşahede ettiğimi de belirtmek isterim. Geçmişle geleceğin mukayese edilmesi anlamında, amiyane bir tabirle, eskinin gelenekçi gurbetçileri birinci neslin, örgütlenme yapısına bakınca belki de farkında olmadan içgüdüsel olarak, traktör parası biriktirmenin ötesinde yerleşik hayata geçmenin altyapısını hazırladıklarını tesbit ettim. Hemen sonrasında bizim kuşağın, yani ikinci neslin yaşadıkları ülkeleri yurt edinme gayretiyle örgütlendiklerini zaten biliyordum. Kurulan dernek ve vakıfların pisikolojisinin geleneksel değerleri yaşatmak ve toplumsal birlikteliği sağlamak işleviyle kurulmuş olsalar dahi gerçek niyet ve amelin gelecek nesillere yatırım yapma arzusu olduğunu hiç tereddüt etmeden ifade edebilirim. O münasebetle birinci neslin amatör ruh ve el-yordamıyla kurduğu bu örgütleri çok önemsiyor ve değerli buluyorum. Senelerin biriktirdiği onca tecrübe ve bilgiye rağmen, bir nevi gelecek endişesiyle gündeme getirilen profil değişiminin diaspora kültürü çerçevesinde tartışılmasını faydalı buluyorum. Çünkü Avrupalı Türklerin sorunları sadece bulundukları ülkelerle sınırlı degil, maalesf aidiyet duydukları ülkeyle de sıkıntıları var. O münasebetle hem yurt edindikleri, hem de vatan bildikleri ülkeyle olan sorunlarını gidermek için lobicilik anlamnda güç-

metin.yazarel@haber.nl lü olmak istiyorlarsa diaspora kültürüne göre dizayn edilmiş örgütler kurmak durumundalar. Yukarıda gelecek korkusu diye bir parentez açmak istemiştim. Yaşadığımız ülkelerdeki toplumsal realitemize baktığımızda, her türlü ayrımcılığın okulda, iş pazarında, sokakta, burokrasi ve politik hayatta, kısaca sosyal hayatın her alanında ve ilişkilerimizde alenen ayrımcılığa uğrayarak ötekileştirildiğimizi kimse inkar edemez. Bu manada toplumsal huzur ve sosyal psikolojimizin bozuk olduğunu söylemek abes olmasa gerektir. Ancak tüm bu olumsuzlukların yeni kuşak genç nesillerin, üzerinde toplumsal çıkarları korumak adına olumlu yönde tesirini gözlemek te mümkün. Sosyal reaksiyon anlamında toplumsal birlikteliğe dogru evrilen umut verici gelişmelerin olduğuna işaret etmek isterim. Ayrımcılık ve ötekileştirmeye karşı gençler arasında yeni bir anlayışla kitlesel boyutta örgütlenmek gerektiğine inanların çogunlukta oldukarı bilinsin isterim. Yani kimse genç neslin duyarsız ve duygusuz bir güruh olduğunu söyleyemez ya da iddia edemez. O sebepten DENK Partisi hareketini maruz bırakıldığımız siyasi, ekonomik ve kültürel baskılar sonucu haksızlığa karşı, siyasi bir direniş ve başkaldırının ürünü olarak görüyorum. Geleceğe umutla bakmanın yolunun DENK Partisi hareketinde olduğu gibi, kendisini yetiştirmiş eğitimli genç kuşağın önünü açarak bir ve ikinci neslin edindikleri bilgi birikimi ve tecrübelerini aktararak yeni oluşumlara destek verilmesi gerektiğine inancımı belirtmek isterim. Tatile gideceklere kazasız, belasız hayırlı yolculuklar dilerim.

Hollanda’ya ilk Türk kahvesini, çayını ve tütününü getiren Hoorn kentindeki Kaag fırmasının tarihi binasında, 1793 yılından bu yana ayyıldızlı bayrağımız dalgalanıyor. Breed 38 adresindeki Kaag fırmasının sahipleri yaşlanıp başkalarına sattıktan sonra, yeni sahipleri tarafından tüm kuralları çiğnenerek, içerisinde pasta ve yiyecek üretimine geçtiler. Tarihi koruma altındaki binalarda, havalandırma,

yüzde elliden fazla reklam yasak. Ateşle ilgili hiç bir şeye müsaade verilmediği halde tüm kurallara aldırmadan işlerine devam etmektedirler. Fotoğrafta: Binanın camlarında reklamlar, sağ arka köşesinde havalandırma yasak olduğu için pencereyı açarak içerideki pişen yemeklerin, pastaların dumanı bu şekilde dışarıya veriliyor ve hiç bir yetkili görmüyor veya görmemezlikten geliyor. Şenol Ocaklı -HOORN

Kanada'daki yangın 760 milyon dolarlık zarara yol açtı

Kanada'nın en verimli petrol yataklarına sahip Fort McMurray bölgesindeki orman yangını sanayi üretiminde 760 milyon dolarlık zarara yol açtı. Kanada'nın en verimli petrol yataklarına sahip Fort McMurray bölgesindeki orman yangını hala kontrol altına alınamadı.

www.advocatenkantoorkara.nl

Kara Avukatlık Bürosu olarak işletmecilere ve özel kişilere hukuki danışmanlığın yanısıra, genel sözleşme hukuku, iş hukuku, şirketler hukuku, kiralama hususu, kişisel ve aile hukuku ile diğer sivil yargı alanlarında yardımcı oluyoruz.

İş Hukuku Şirketler Hukuku Franchise Hukuku Kira Hukuku Kişiler ve Aile Hukuku Borçlar ve ödemeler

Westblaak 5 F 3012 KC Rotterdam Tel: (010) 257 99 01 Fax: (010) 257 99 02 E-mail: info@advocatenkantoorkara.nl

Administratie en Accountancy

www.profa.nl - Financiële administratie - Salarisadministratie - Aangifte Omzetbelasing - Aangifte Loonheffingen - Aangifte Inkomstenbelasting - Vennootschapsbelasting - Jaarrekening - Schrijven van ondernemingsplan - Begeleiding en advisering

Pretoriadreef 139-140 3564 BX Utrecht Tel: 030-7070491 Mail: info@profa.nl

Muhasebe bir plan işidir.


19

HABER

JUNI / HAZİRAN 2016

UETD Hollanda tamamen yenilendi

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Hollanda Şubesi Başkanlığı’na Turan Atmaca seçildi. Atmaca, birliğin Rotterdam kentinde düzenlenen 3. Olağan Genel Kurulu’nda görevi eski Başkan Mehmet Salih Kaya’dan devraldı. Türkiye’den AK Parti Temsilcisi İslam Kanıtoğlu ve UETD Genel Merkez Teşkilatlanma Başkanı Köksal Kuş’un yanı sıra üyelerin katıldığı programda konuşan Atmaca, Türk toplumunun Hollanda’da

İbadet yerleri için yeni düzenleme

daha iyi noktalara gelmesi için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini söyledi. 2005 yılında kurulan UETD’nin ana amaçlarından birisinin Avrupalı Türklerin siyasal, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlamak olduğuna işaret eden Atmaca, bu kapsamda diğer sivil toplum kuruluşlarıyla da işbirliğine açık olacakları mesajı verdi. Avrupa’daki Türklerin sayısının bazı AB üyesi ülkelerin nüfuslarından daha

çok olduğunu hatırlatan Atmaca, “Hem Avrupalı devletlere, hükümetlere ve milletlere hem de Türkiye Cumhuriyeti devletine ve hükümetine dönük siyasi lobi faaliyetleri yapmak istiyoruz. Bulunduğumuz toplumlarda asimile olmadan entegrasyonu sağlayarak ve çift kültürümüzü koruyarak yaşam sürmek istiyoruz. Hollanda’daki vatandaşlarımızın sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik açıdan daha da başarılı olmaları için bütün gücümüzle çalışacağız. Sorunları, ihtiyaçları bilimsel bir yaklaşımla tespit ederek çözüm önerileri bulmaya çalışacağız. Şimdi devir gönülleri fethetme devridir. Avrupa’da ve bulunduğumuz her yerde gönülleri fethetmeliyiz.” diye konuştu.

Meclis, ibadet yerlerine yapılan yardımların kamuoyuna açıklanması zorunluluğuna ilişkin öneriyi kabul etti. Hollanda’da muhalefet partilerinin hazırladığı, ibadet yerlerine yapılan yardımların kamuoyuna açıklanması zorunluluğuna ilişkin öneri, Parlamentonun

Gentle Incasso

1999 dan beri

İŞTE YENI YÖNETIM KURULU LISTESI Nr. İsim Soy isim

Konum

1

Turan Atmaca

Başkan

2

Mustafa Aslan

Genel Sekreter

3

Ertuğrul Kurt

Muhasip

4

Süleyman Macit

Teşkilatlanma

5

Soner Demirhan

Halkla İlişkiler

6

Havva Yılmaz

Hukuki İşler Başkanı

7

Hasan Tekten

Siyasi İşler Başkanı

8

Huriye Eren Şahin Kadın Kolları Başkanı

9

Ahmet Atmaca

Gençlik Kolları Başkanı

10 Kahraman Kurt

Tanıtım ve Medya

11 Ahmet Yıldırım

Siyasi işler Başkan Yardımcısı

12 Murat Bayka

Teşkilatlanma Başkan Yardımcısı

13 Osman Avcı

Teşkilatlanma Başkan Yardımcısı

14 Uğur Kaya

Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı ve Gençlik Teşkilatlanma Başkanı

15 Mehmet Aydın

Halkla İlişkiler Başkan yardımcısı

alt kanadı Temsilciler Meclisinde kabul edildi. Mecliste temsil edilen partilerin büyük çoğunluğunun destek verdiği öneriye göre, cami ve kiliseler yıllık gelirlerini ve yurt dışından yapılan yardımları açıklamak zorunda olacak. Hükümetin, önerinin kabul edil-

mesiyle yasal düzenleme yapması bekleniyor. Düzenlemenin yurt dışından yapılan yardımların engellenmesini de içermesi öngörülüyor. Meclis çoğunluğu, Müslümanlara yönelik artan ayrımcılıkla bağlantılı olarak inanç özgürlüğünün daha da güçlendirilmesi için önlemler alınması teklifini de onayladı.

1999' dan beri hizmetinizdeyiz

l and international debt collection payment solutions National and international debt collection& & payment solutions Gentle Incasso, hem şirketten şirkete, hem de şirketten kişiye tahsilat yapan, para tahsil piyasasında uzman bir icra bürosudur. Alacaklı ve borçlu arasında iki tarafı tatmin eden bir sonuç almak için deneyimlidir.

Biz, birçok icra bürolarından farklı olarak ‘no-cureno-pay’ esasına göre çalışmıyoruz. Dosya masrafı olarak az bir meblağ karşılığında, alacağınızın itinalı bir şekilde incelenmesi garantisini alırsınız. Alacağınızın, ‘sulh yoluyla alınamaz’ haberiyle sizi hayal kırıklığına uğratmayız. Mahkemeye giden bu uzun ve genellikle pahalı yolu, en medeni ölçüler içinde ve mantık çerçevesinde önlemek bizim işimizdir.

RAMAZAN BAYRAMINIZI KUTLAR ESENLİKLER DİLERİZ

Gentle Incasso Tel: 075 - 771 46 36 Fax: 075 - 635 70 49

info@gentleincasso.nl www.gentleincasso.nl

148 + 43 + 69 - 34 + 57 = ? 468 / 36 = ? 790 x 18 = ? 6936 - 1326 = ? etik ental aritm tirir Soroban m rilerini geliş e c e b m le z gö Dinleme ve sağlar Odaklanma eliştirir becerisini g Matematik i rmak sistem Çift el 4 pa zandırır Özgüven ka

Ben bu işlemleri 3-5 saniyede yapabiliyorum. Ya sen?

SOROBAN MENTAL ARİTMETİK NEDİR? Sormen tarafından uygulanan Soroban Mental Aritmetik; Uzakdoğu'da yüzlerce yılın birikimi ile geliştirilmiş bir eğitim programıdır. Çocuklara zihinsel ve işlevsel yetenekler kazandırır, matematik becerilerini geliştirir. Çocukların aritmetik işlemlerini hesap makinesi, kağıt-kalem gibi hiçbir araçgereç kullanmadan, hızlı ve doğru bir şekilde zihinden çözebilmelerini sağlar.

GELECEĞİN DAHİLERİNİ YETİŞTİRİR


HABER

20

JUNI / HAZİRAN 2016

TiCARi SAYFALAR

Ticari Sayfalar'da 49,- veya 83,- EURO'ya ilan verebilirsiniz.

'se koy sepete

Design: Websayfa.nl

ÜCRETSİZ DANIŞMA HATTI: AMSTERDAM

DEN HAAG

DEVENTER

0800-0815

EDE

EINDHOVEN

ROOSENDAAL

ROTTERDAM

UTRECHT

E L F I - RANDSTAD Letselschade & Advies ve Kaza Avukatı, Kaza Uzmanı bir EMRE Internationaal Holding B.V. kuruluşudur.

Tel: 010-4230513 Divan Bakkerij www.divanbakkerij.nl Van Randwijcklaan 10 /12 • 3814 AL Amersfoort •Tel. 033-2852531

Yangın Tüpleri ve makaraları Yıllık denetim ve bakım

 

MERAM SUPERMARKET

Piyasadan uygun fiyatlarla hizmetinizdeyiz

www.happyblus.nl info@happyblus.nl

Murat Houden Tel: 06-16 02 39 33

Omstreeks Amsterdam, Rotterdam, Utrecht en Den Haag!

GROOTHANDEL IN HORECA BENODIGDHEDEN

JILPAQ Holding www.jilpaqholding.com

Tel: (013) 455 11 19 Mail: info@jilpaq.nl

Laan op Zuid 480 • 3071 AB Rotterdam

Ledeboerstraat 39 5048 AC TIlburg

MERAM SUPERMARKET Kruiskamp 132 • 3814 PE •Amersfoort

MERAM SUPERMARKET Meridiaan 30-32 3813 AW Amersfoort Tel: 0651691025

Sera Supermarkt

� Taze meyve ve sebze reyonu � Et reyonu � Bol miktarda güleryüz

Bos en Lommerweg 159/161 1055 DS Amsterdam Tel: 020-6860623

Haftanın 7 Günü Açığız


21

JUNI / HAZİRAN 2016

HABER

DEĞIŞIME, GELIŞIME ENGEL OLAN BEKRI MUSTAFALAR… Ben, kimin, nerede durduğunun, duracağının hesabını yapmıyorum, kimseyi düşüncesinden dolayı sorgulamıyorum. Herkes yerini yurdunu belirlesin diyorum. Ben kişinin durduğu yere, oturduğu makama ihanet etmemesi gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. ZEYNEL ABİDİN KILIÇ Yayın yönetmenimiz, “Türk Toplumunun Profili Değişiyor” başlığını manşete çıkararak; bu önemli mevzu hakkında yazmamızı istedi. Geçen ay kaleme aldığım makaleme gelen tepkilere cevap mahiyetinde olacak bir yazıyla, manşet konusunu bağlamaya çalışacağım. Yaşayan bütün canlıların yavaş ya da hızlı bir şekilde değişim içerisinde olduğunu görüyoruz. Değişimin kaçınılmaz, gelişimin ise isteğe bağlı bir gerçek olduğunu da biliyoruz. O hâlde, bu değişim karşısında gelişimimizi dengeli olarak götürmez isek, kör-topal bir yürüyüşle yol alırız ki, bu da bizi istenilen menzile ulaştırmaz. Bebeğin çocuk, çocuğun ergen, ergenin yetişkin olacağını hesap etmeden ve bu fizyolojik değişimi dikkate almadan bu evreleri geçirmeye çalışırsanız, pek çok sorunu da yaşayacağınızı bilmeniz gerekir. Sadece bireyin değişimi de yetmez, ailenin ve toplumun da bu sürece ayak uydurması gerekir. Dünyanın o akıl almaz değişkenliğine ayak uydurarak “biz” olmaktan mı çıkacağız, yoksa o değişkenlik içerisinde “kendimiz” olarak gelişimi mi yakalayacağız? Bence temel soru bu ve buna cevap bulmalıyız…

Simit Sarayı Amsterdam Dappermarkt 1e van Swındenstraat 40-E 1093 GE Amsterdam

zeynelabidin.kilic@haber.nl

Hocam, hiç değişmemişsin… Temel ile sevmediği okul öğretmeni ‘hayat ve ölüm’ üzerine felsefi bir sohbet yapıyorlar. Öğretmen başlar: - Temel, sen bir gün öleceksin. Sevdiklerin, eşin, dostun seni gömecekler. Yeraltı dünyasının bilinmeyen canlıları senin bedenini yiyecekler ve sen toprağa karışacaksın. Sonra bir çiçek olup o toprakta yeşereceksin. İnekler, danalar gelip seni yiyecekler ve gidip kuytu bir köşeye pisleyecekler. Ve ben o pisliğe bakıp diyeceğim ki, ‘yaaa Temel, ne kadar değişmişsin, neydin ne oldun’. Bu durum Temel’in gücüne gider ve o da öğretmenine şöyle cevap verir: - Bak, sen de bir gün öleceksin. Sevdiklerin, eşin, dostun seni gömecekler. Yeraltı dünyasının bilinmeyen canlıları senin bedenini yiyecekler ve sen toprağa karışacaksın. Sonra bir çiçek olup o toprakta yeşereceksin. İnekler, danalar gelip seni yiyecekler ve gidip kuytu bir köşeye pisleyecekler. Ve ben o pisliğe bakıp diyeceğim ki, ‘yaaa Hocam, hiç değişmemişsin, hep aynısın’. İnsan, değişim ve gelişim sürecinde kendi duygu, düşünce, inanç, değer yargılarını içeri-

Simit Sarayı Meent Meent 15a 3011JA Rotterdam

Simit Sarayı Amsterdam Arena Bijmerplein 1006 1102 ML Amsterdam

sinde taşımazsa ve o donanımda olduğu hâlde değişikliğe kapılar kapatılırsa, düşeceği durum, yukarıdaki kıssadaki Temel ile öğretmenin durumu gibi olur. Her iki durum da, insanı, aileyi, toplumu çıkmaza ve kısır bir döngüye sokar…

Onlar da var da biz de yok mu? Geçen ay, Hollanda makamlarındaki “Bekri Mustafalar”dan ve onların yediği hatlardan bahsetmiştim. “Bizde yok mu Bekri Mustafalar?” diye epey bir tepki aldım. Yahu zaten bizim içimizden türediği için adına “Bekri Mustafa” denilmiş. Hani şu, hak etmediği hâlde imamlık yaptırılan ve cenazenin kulağına bir şeyler fısıldayanBekri Mustafa’dan bahsediyorum. Kimden, nereden başlayayım derken, Rabbim taptaze üç numuneyi getirip karşıma dikiverdi. Yaşamını, belli bir yere gelmek için her şeyi mubah görme anlayışı üzerine inşa eden kişinin yapamayacağı delilik, söyleyemeyeceği yalan, kıvramayacağı bel, eğemeyeceği cüssesi yoktur. İşte içimizdeki, hem değişenlere hem de hiç değişmeyecek olan Berki Mustafalara iki haftalık taze üç örnek…

Adam, dilinden düşürmediği davasına ihanet ediyor. O, yıllardır X Teşkilatın önemli birimlerinden birinden sorumlu. Bu teşkilatın bir de siyasi kolu var. Bu adam, geçen seçimlerde teşkilatın siyasi kolu için değil de, o siyasi partiyi bölerek giden başka bir siyasi partinin hızlı bir neferi gibi çalıştı. Bu adam hâlâ, bu partinin bölüp parçaladığı o siyasi kanadın dinî oluşumunda da önemli bir makamda otuyor. Seçimlerde koşuşturduğu yetmiyormuş gibi, geçenlerde, bu oluşumun Hollanda bölge yönetimine girdi; o partinin parçaladığı teşkilattaki görevini de aksatmadan... Bu nasıl bir ruh hâlidir, anlayabiliyor musunuz? A Kurumun koltuğunda oturup, oranın imkân ve nimetlerini kullanıp,B Kurumun teknesini doldurmanın adını ben koyamadım... Kafa, kalp bir yerde kalıp bir yerde.Adamlara bakıyorsun, her yerde. Midem bulanıyor ve af edersiniz, dışarı atmak istiyorum içimdekileri. Bu adam bunu yaparken, buna göz yuman X Teşkilatının yöneticilerine ne demeli? Anlayan varsa beri gelsin. Bu biiir… İkiii… Yine böyle bir teşkilatın başına konulan bir herif; kendi teşkilatına ihanet ederek, parçalayıp bölerek giden başka bir siyasi partinin genel kongresinde utanma-

dan boy gösterebiliyor. Makamında, “bu kongreye gitme gerekçeniz ne olursa olsun, siz haksızsınız ve oturduğunuz koltuğu hak etmiyorsunuz” diyerek tavrımızı koymamıza rağmen bir-iki yıl daha büyük bir pişkinlikle o makamda oturdu. Ardından da, ne yazık ki, o tutumundan dolayı âdeta ödüllendirilerek daha önemli bir makama getirildi. Üüüüç… Değişmezliğe başka bir örnek: Elindeki tek sermayesi “adam kandırma” olan ve kendisinin sürekli“belli bir görüşe” ait olduğunu söyleyen bir adam, kendi görüşünün zıddı bir kuruluşa yönetici olarak girmiş. Girdiği her yerden şaibeli bir şekilde ayrılan, kovulan ve bir fitne membaı olan bu adamın tek derdi var o da oturacağı koltuk ve onu kullanarak devşireceği maddî kaynak. Şimdi, girdiği her yeri darmadağın eden bu adama sorsanız, “yahu siz hani sadece‘belli bir görüşe’ aid idiniz, ne oldu da yıllardır mesafeli durduğunuz, hatta her türlü suçlamayı yaptığınız bir camiada yönetici olarak görev aldınız?” Vereceği cevap bellidir: “Bizdeki birikimi ve hizmet aşkını(!) görmüşler, biz de yok mu diyelim…”Bu söz, size Türk siyasi hayatına damga vuran birini de hatırlatıyor mu? Biz sizin gibi Bekri Mustafa’lardaki birikimin “fitne”, hizmet aşkının da “menfaat” olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu da, değişkenliğe, daha dorusu döner kapıdan girişle başlayan o döneklik hâlinebir örnek… İçimizdeki Bekri Mustafa’ları ayıklamadıkça ne değişim ne de gelişim bizlere bir fayda sağlamayacaktır. 50 yıldır Hollanda’da istediğimiz yere gelmememizin de tek sebebi budur: Kafa Türkiye’de, kalıp Hollanda’da. Adamın cüssesi A Teşkilatta, ruhu/gönlü B Teşkilatta. Bu yazıdan sonra belki de yüzlerce Bekri Mustafa ismi ulaştırılacaktır. Bu üç örnekle alakalı bu yazılanları hem kendileri hem de ilgili merciler biliyorlar. Döneklik kapılarda değil, kafalarda başlıyor… Osman Yüksel Serdengeçti milletvekili seçilince meclisin girişindeki dönerli kapıdan girmiş, fakat kapıdan bir türlü çıkamamış epey bir dönüp durmuş. Elinden tutup, çekip çıkarmışlar. “Abi hayrola ne dönüp duruyorsun?”dediklerinde aldığı cevap meclisin duvarına yazılacak kadar veciz: “Sorma kardeşim, döneklik meclisin kapısında başladı. Allah içerde bize yardım etsin”. Sevgili Osman abim, şimdilerde artık döneklik kapıda değil, kafada kalpte ve kalıpta başlıyor. Ben, kimin, nerede durduğunun, duracağının hesabını yapmıyorum, kimseyi düşüncesinden dolayı sorgulamıyorum. Herkes yerini yurdunu belirlesin diyorum. Ben kişinin durduğu yere, oturduğu makama ihanet etmemesi gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Bunu söyleme hakkımı da bana kutlu elçi, sevgili Peygamberimiz veriyor; susarsam “dilsiz şeytan” olacağımı bildiriyor üstelik… “Bir kötülük gördüğünüzde onu elinizle, gücünüz yetmez ise dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalbinizle buğz ediniz. Bu da imanın en düşük noktasıdır.” Zira “fitnenin öldürmekten daha beter olduğunu” bildiriyor Rabbim… Fitneye,öldürmeye ‘dur’ demek en azından bir insanlık görevi değil midir? Ben nebevîemrini yerine getireceğim ve karşı durulması gerekenlere karşı duracağım, söylenmesi gerekenleri söyleyeceğim, yazılması gerekenleri yazacağım.

Yenilenen mekânımıza bekleriz. • Broodjes • Grill Gerechten • Kapsalon Burgemeester De Vlughtlaan 162-164 1063 BS Amsterdam Tel: 0204114318

• Panini's • Snacks • Belegde Broodjes • Tapas • Patat • Salades

• Çorbalar/ Soep • Warme Maaltijden • Frisdranken


HABER

BULMACA

22

JUNI / HAZİRAN 2016

BULMACA USTALARI İŞ BAŞINA!

Arnhem Hoca Ahmed Yesevi drn bşk yrd.

Tokat

Kilisede çalan

Köpek adı

Güzel kokulu bitki

At binen kişi

Hazırlayan: Abdurrahman Gündüz

ilişik bağlantı Azot imi

Valide Favori Karışık renkli Sormen yöneticisi (orta foto)

Ant Almanya'da bir şehir Çıplak

İngilizce ipek

NİF gençlik başkanı (alt foto)

Film gösterimi

Azot imi

İlham İşaret sıfatı İngilizcede yakınında

Olumsuzluk öneki

İngilizce otobüs

Telli bir çalgı

Potasyum imi

Bakır imi

Litre

RedSoxNation

Pamuk cinsi

Tok olmayan

Ahlaki

Ad

Kanat çırpan

Engel

Eşarp markası

Mesafe

İyi güzel

Karışık renkli

5. gün Yeme güdüsü Firari Metal mıh Kuzu sesi Bir organımız Nöroşirürji kısaltması

Itırlı bir bitki

Çirkin rüküş

Asab

Sözlük Almanya plakası Saygıdeğer

Köpek

Devinim

Sarsma

Aşağı tabaka

Bir türk devleti

Sağlıklı olamayan

Valide

Basım

Meyve artığı

Gelirler Mısır tanrısı

Sık kaza yapan

Silindir kap Merkez dışı

Tek kişilik müzik

Pamuk cinsi Mesafe

Bir nota

Şaşırma

Tatlı çörek

Haslet beceri Bir nota

Bir bağlaç

Beddua

İsviçrede göl

Anadolu çorbası

Sıvacı aleti

Binek hayvanı


23

ZAMAN VANDAAG'DAN ÇİRKİN ITHAM

HABER

JUNI / HAZİRAN 2016

Prof. Dr. Sancar Nobel'i üniversitesine bağışladı

Himmetin desteğinde çirkin ithamlar

"Zaman Vandaag" gazetesi büyük bir skandala imza attı. Gazete yayınlanan bir haberde Hazreti Peygamber'e iftira ve hakaret içeren ağır ifadeler kullanıldı. YAZIYA TAM DESTEK VERDİ Hollanda Tilburg Üniversitesi'nin Arapça Uzmanı Jan Jaap de Ruiter tarafından kaleme alınan "Peygamber Muhammed'in farklı olan herkese karşı iyi bir kalbi vardı" başlıklı yazıda "Hz. Muhammed eğer yaşamış olsaydı eşcinsel çiftleri evlendirirdi" ifadeleri

İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Mezuniyet Töreninin ardından Prof. Dr. Aziz Sancar, Nobel Madalyası ve Sertifikasını İstanbul Üniversitesine bağışlamak üzere İÜ Rektörlüğü Mavi Salonda düzenlenen törene katıldı.

kullanıldı. Son aylarda Hollanda Türk Toplumundan büyük tepkiler gören Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Cerit ise, "Ben bu yazının yayınlanmasında bir sakınca görmedim" dedi. Türkiye'de yayınlanan Zaman Gazetesi 24 Haziran 2016 tarihli nüshasında "FETÖ'nün himmet paralarıyla Hollanda'da kurduğu Zaman Vandaag gazetesinde, Peygamber Efendimiz'e yönelik ağır hakaretlerde bulundu" şeklinde yazdı.

Almanya'da Türklerden Ermeni iddiaları oylamasına protesto

Almanya’nın başkenti Berlin’de, Federal Meclis tarafından 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını gündeme alınması, bu ülkede yaşayan Türkler tarafından protesto edildi.

İngiltere’de 'Türk Dünyası Dayanışma Platformu' kuruldu

İngiltere’de faaliyet gösteren Türk Dünyası toplumları ve kuruluşlarının temsilcileri biraraya gelerek, ‘Türk Dünyası Dayanışma Platformu’ şemsiye kuruluşunu oluşturdu.

Ormanda bırakılan çocuk bulundı

BÜYÜKBAŞ İSSE (€ 350,-) BÜYÜKBAŞ H KÜÇÜKBAŞ (€

250,-)

İN BİZİ SATIŞLARI İÇ İNİZ ARAYABİLİRS

Japonya'nın Hokkaido Adası'nda anne ve babası tarafından cezalandırılıp ormanda tek başına bırakılan çocuk 1 hafta sonra terkedilmiş bir binada bulundu.

Avrupa'nın ünlü peynirleri Antalya'da üretiliyor

Antalya'nın Manavgat ilçesinde oteller zinciri bulunan turizmci Yılmaz Sezer, hobi amaçlı kurduğu çiftlikte İtalya, Hollanda ve Fransa'nın dünya çapında marka olmuş peynirlerini üretiyor.


HABER

24

JUNI / HAZİRAN 2016

HOLLANDADAKI TÜRK TOPLUMUNUN GELECEĞI NASIL OLACAK? Genç nesillerin yüzlerini Hollandaya döndürmelerinin önündeki engellerden biri de Hollanda da hakim sınıfların ve medyanın devamlı kendi toplumuna küfür eden, Türkiyeye her fırsatta hakaret eden, Türkiyeyi bölme ve parçalama amaçları çok net olan guruplarla işbirliği yapanları devamlı öne çıkarmalarıdır. Maalesef Hollanda’da şöyle bir hava yaratılıyor: “Ya Hollandayı sev ve aslını unut ya da burayı terket!”. Son zamanlarda meclisteki tartışmaları yakından incelerseniz kamufle edilen maksatların ne olduğunu keşfetmek zor olmaz.

EMİN ATEŞ 2000'li yılların başlarına kadar Türkiye, Avrupa'ya göçmen işçi yollamış olan, ekonomisini ayakta tutabilmek için IMF ve Avrupa'ya avuç açan, AB'ye girebilmek için de Avrupalı taharetsizlerin emir niteliğindeki talimatlarını yerine getirmek için var gücü ile çabalayan bir ikinci sınıf ülke olarak görülüyordu. Tabii ki bu ülkenin buraya yolladığı göçmen işçiler de 'çalışıp, yiyip içip haline şükretmesi gereken bir iş gücü (işçi istedik insan geldi diye tarif edilen) topluluğu' idi. İkili anlaşmalardan doğan yükümlülüklerden dolayı sosyal yaşamlarına katkıda bulunacak bir sürü olanaklar eski hükümetlerce sağlanmıştı. Dünyanın hızlı değişmesi, bilişim teknolojilerinin süpersonik süratle yenilikler getirmesi iş hayatı ve teknolojiden başka Avrupa'da sosyal hayatı da derinden etkiledi. Jeopolitik gelişmeler, ABD'nin sinsi planları için Irak'ı işgal etmesi, Taliban, Al-Qaida, IŞİD gibi gurupları taşeronları aracılığı ile ortaya çıkarması, Orta Doğuya ve Güney Batı Asya'ya yeni bir şekil vermeye kalkması 'islam radikalizmi, islam fanatizmi' gibi kavramları beraberinde getirdi. Bütün bu gelişmelerden Avrupa'da yaşayan ve yeni nesiller yetiştiren Türk toplumunun etkilenmemesi kaçınılmazdı. 2001 banka krizini geçiren ve yeni düzenlemer

emin.ates@haber.nl yapan Türkiye'de iktidara gelen AKP'nin ekonomik kalkınma ve gelişme hamlesi giderek Türkiye'yi, yalnız turizmde değil, yatırımlar ülkesi olarak da bir cazibe merkezi haline getirdi. Ekonomik ve hukusal reformlar ve AB mevzuatına uyumda büyük mesafe alınması, üyelik müzakerelerinin açılması Türkiye'ye yeni bır statü kazandırdı. Avrupa ve Amerika 2008 krizi ile cedelleşirken Türkiye ekonomık büyüme rakamlarında örnek gösterilen bir ülke haline geldi. Birden bire yalnız Avrupa'daki üçüncü nesil değil, Avrupalı genç mezunlar da çalışmak için Türkiye'ye akın etmeye başladılar. Bu gelişmeler Hollanda'daki üçüncü neslin de ilgisini çekti ve Türkiye'de şansını denemek isteyenlerin sayısı hızla arttı. Bu Türkiye cazibesinin bir başka sebebi de Avrupa'da artan ırkçılık ve ayırımcılık. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı 2. Dünya Savaşı öncesinin neredeyse tekrarı haline geldi. Bu gelişme de genelde üçüncü neslin Hollanda'ya adapte olma, uyum sağlama şevkini kolayca sildi. 'Ağzımla kuş tutsam bunlar beni asla eşit olarak kabul etmez' düşüncesi çoğunlukla hakim olmaya başladı. Bu maalesef çok olumsuz bir gelişmeydi. Din faktörünün de rolü giderek terör olaylarının etkisi ile ağırlık kazanmaya başladı ve Türk-Hollanda toplumunu tanımayan taraf-

GARAGE MERCEDES

sız Hollandalılar dahi giderek önyargılı bir tutuma girdiler. Burada devamlı ve inatla zenofobik ve islamofobik yayınlar yapan, taraflı habercilik yapan medyanın da olumsuz katkısı göz ardı edilemez. Medyada devamlı kötülenen ve aşağılanan Türkiye ve Türk toplumu, üçüncü nesli genelde Hollanda yaşamına karşı soğuk hale getirdi. Tabii ki ferdi birçok son derece olumlu inisiyatifler, etkinlikler olmakta, bazı yayınlar gerçekleşmekte ancak 'güneş balçıkla sıvanamayacağı' gibi bunların da Hollanda toplumunun kanına işlemis Türkiye ve Türk düşmanlığını ortadan silmesini beklemek hayalperestlik olur. Genç nesillerin yüzlerini Hollanda'ya döndürmelerinin önündeki engellerden biri de Hollanda'da hakim sınıfların ve medyanın devamlı kendi toplumuna küfür eden, Türkiye'ye her fırsatta hakaret eden, Türkiyeyi bölme ve parçalama amaçları çok net olan guruplarla işbirliği yapanları devamlı öne çıkarmalarıdır. Maalesef Hollanda’da şöyle bir hava yaratılıyor: 'Ya Hollanda'yı sev ve aslını unut, ya da burayı terket!'. Son zamanlarda meclisteki tartışmaları yakından incelerseniz kamufle edilen maksatların ne olduğunu keşfetmek zor olmaz. Bizim genç nesle gelince itiraf etmeliyiz ki birçok eksiklerimiz var: çoğunlukla az okuyoruz, dünyada veya Avrupa'da olan

bitenleri yeterince takip etmiyoruz, araştırmacı bir zihniyet oluşturamadık; saglıklı merakımız yok, sadece dedikodu merakımız çok; toplumsal gelişmeleri hakkıyla analiz edecek, fikir üretecek insanları yeterince yetiştiremedik, düşünen insandan ziyade ezberci insan arıyoruz. Toplumların gelişmelerin temelinde kritik düşüncelerin rahatlıkla tartışıldığı, beğenmediğiniz fikirlere hakaret ve küfürle değil sağlıklı karşı fikirlerle cevap verilmesi yatar. Maalesef bizim gibi düşünmeyenlere tahammülü olmayan bir topluma doğru gidiş var. Bence üçüncü nesil sosyal ve toplumsal sorumluluk almayı düşünürse, önce kritik tartışmaya açık olmasını öğrenmek zorundadır. Futbol kulübü tutar gibi fikri tartışma olmaz. Her gördüğünü, duyduğunu araştırmadan, sorgulamadan doğru kabul etmenin ne geleneklerimizde ne de dini terbiyemizde yeri vardır. Tüm bu analizlerden sonra yeni nesil Türk-Hollandalılar yine de 'ben sadece Hollandalı olacağım, atalarımın nereden geldiği ve kültürleri benim için turistik bir konudan öte değildir' diyorsa o fikre de saygı duymasını öğreneceğiz. Ancak o zaman hep birlikte gerçek Avrupalı olabiliriz. Ne yazık ki önümüzde kendi gelişmemiz için çoook uzun bir yol var.

En güzel gününüzün dekorasyonunu, hayalinize uygun tasarlıyoruz...

Keurmeester Serdar Altay Tegen inlevering 's. tie / voor alle auto €39 van deze adverten

APK

€ 29,€ 49,-

APK Keuringsstation Reperatie en onderhoud alle merken Inkoop en verkoop Banden Accu's

Hillegondastraat 11-13 3051 PA Rotterdam

• • • • •

BENZINE: €69 : L DIESE

Tel: 010 - 418 50 69 Mob: 0619 - 75 83 25

Her türlü düğün, kına, onu, nişan dekorasy itina ile ve zevkinize göre yapılır

Tel: 06-81814013 (Asiye)


25

HABER

JUNI / HAZİRAN 2016

Arnhem, son aylarda barındırdığı göçmenler açısından açısından örnek olabilecek faaliyetlere imza atıyor. Arnhem'in Türk kökenli vatandaşları vızır vızır çalışıyorlar. toplumsal ve siyasi olarak, sağlam ve kalıcı bir birliktelik oluşturup diğer şehirlere ve toplumlara örnek olmak. Şu anda Arnhem'de TPA (Türk Arnhem Platformu), MGA (Moslimgemeenschap Arnhem) ve APL (Arnhems Platform voor Levensbeschouwingen) kurulmuş ve faaliyetlerine başlamış durumda. Ayrıca DNA (Diversiteits Netwerk Arnhem) adıyla da yeni bir oluşumun temelleri atılmak üzere. TPA 8 Türk sivil toplumunu barındıran bir çatı kuruluşu ve 8 yıldır çalışmalarına devam ediyor. MGA bünyesinde Türk, Faslı, Bosnalı, Hollandalı ve Somalili

İslami kurum ve kişileri barındırıyor. APL, Müslüman, Hristiyan ve Hümanist kurumlardan oluşuyor. Bu kuruluşlar camiler, dernekler ve İmran Vakfı gibi vakıfların idealleriyle birlikte yeşeriyor. DNA ise dini temele dayanmayan Arnhem'in bakım, eğitim, kültür alanında profesyonel çalışmalar yapan kurum ve kuruluşları da Arnhem göçmen toplumuyla bir araya getirmeyi hedefliyor. Verenigd Arnhem Partisi de zaten bir birlikteliğin ve ortak hedefin ürünü. Kuruluş amacına sadık kalarak en başta siyasi lideriyle bu ideale hizmet etmeye devam ediyor. Hollanda toplumu, Türk toplumunu henüz yeterince tanımıyor. Özellikle ulusal medya ve bazı siyasi hareketler bu kaygıyı bilinçli olarak besliyor. Birlikten güç doğar ve insanların

birbirini daha iyi tanımasını sağlar. Bu birliktelikle Arnhem'de güvenli ve barış içinde bir gelecek inşa etmek hedefleniyor. Yukarıdaki oluşumlara katılan bütün kurumlar bu bilinçle hareket etmeyi arzuluyor. Arnhem Türk toplumu ve kurumları, bu konuda kendini iyi bir yol kat etmiş durumda ve kendini geliştirmeye de açık. Üstelik Arnhem'in, Rotterdam gibi şehirlere nazaran rölatif küçük nüfusu ve daha geleneksel yapısı bunda bir etken de olmuş olabilir. Herkesin birbirini tanıdığı küçük bir topluluk ama etki alanı yaratacak kadar da büyük bir şehir. Bu sayımızdan itibaren merceklerimizi Arnhem'e çevirip, Arnhemlilerin başarıya nasıl ulaştıklarını sizinle paylaşacağız.

Modern tıpla, alternatif ve doğal tedavileri birleştiriyoruz

Röportaj: Rabia Karaman

Şifa Clinic sahibi:

Saliha Atasever-Akkurt

Saliha Atasever-Akkurt Arnhem’de tanınan ve sevilen bir yüz. Şifa Klinikle benzerleri arasında bir ilki gerçekleştirerek hastalara sevgi ve doğal yöntemlerle şifa dağıtmaya devam ediyor. Bizi kliniğinde her zamanki gibi güleryüzle ve misafirperverlikle karşıladı.

ff Seni kısaca tanıyabilir miyiz? Saliha AkkurtAtasever kimdir? Ben Saliha.Üç çocuk annesiyim. Şu anda alternatif tıpla kendi kliniğimde çalışıyorum. Aslen hemşirelik mesleğinden geliyorum. Senelerce çeşitli hastanelerde, thuiszorg ve consultatiebureau kurumlarında çalıştım. Yaşlılarla, bebeklerle ve diğer hastalarla çalıştım. ff Modern tıp eğitimi aldın ama alternatif tıbba geçiş yaptın. Neden?

Sürekli içimde birşeylerin doğru olmadığı duygusu vardı. İlaçların gittikçe çoğalması dikkatimi çekiyordu. Sanki herkes kimyasal ilaçlara bağımlı hale gelmişti. Oysa o ilaçların çok yan etkisi olduğunu görüyordum. Bunlar hakkında bende soru işaretleri oluşmaya başladı. Çok ilginçtir, Örneğin Tıbbın Nebevi (peygbameri tıp kitabında okuduklarıma alternatif tıp eğitimim sırasında karşılaşmaya başladım. İnsanın yaratılışına uygun yaşam tarzı ve tedavi yöntemleri gördüm. Önce geleneksel Çin Tıbbı eğitimi aldım. İngilizce olarak akupunktur eğitmini tamamladım. Daha sonra bitkisel tıp (kruidengeneeskunde) yaptım. Bir süre çalıştıktan sonra şimdi alternatif tıp ile modern tıp arasında köprü

olarak gördüğüm ortomoleküler tıp eğitimi ve kan analizi eğitimi alıyorum.Modern tıbbi kesinlikle reddetmiyorum. O da gerekli. Ama alternatif ve doğal yollarla desteklenmeli.

ff Bir de senin özel bir hastalık tecrüben oldu. Ondan bahsetmek ister misin? Haklısın, ben bu işe başlamadan önce bir rahatsızlık geçirdim. Doktorlar ömür boyu bu ilaçları kullanman gerekebilir diyorlardı. Belli bi süre sonra kimyasal ilaçları doktorlardan habersizce bırakmaya karar verdim. Akupunktur ve bitkisel tedavilere başladım. Doğal yöntemlerle hayata yeniden döndüm. Bu tecrübem, sonunda kesin kararımı vermemi sağladı: ben alternatif tıp okuyacağım dedim.

O zaman kalbim tamamen tatmin oldu ve bu işe inanıp gönül verdim.

ff Neler yapıyorsunuz Şifa Klinik’te? Hangi tedavileri ve terapileri uyguluyorsunuz? Yeni yerimize taşınalı çok olmadı. Şu anda mekanımız çok geniş. Akupunktura devam ediyoruz. Kupa tedavisi yapıyoruz. Hacamat yapıyoruz. Fizik tedavi uzmanımız var. Üç tane güzellik uzmanımız var. Ağrı tedavisi, zayıflama, selülit terapisi, laser terapisi yapıyoruz. Check up yapıyoruz. Fitness salonumuzu açtık. Boyun, bel ve sırt ağrısı olanlara bireysel koçluk yapmayı planlıyoruz. İnsanlarımızın hareket etmesini desteklemek istiyoruz. Alternatif tıp ile sağlık hizmeti yanında son model teknolojik cihazlarla da zayıflama ve güzellik alanında da hizmet veriyoruz. ff Sigorta size gelenlerin tedavi masraflarını karşılıyor mu? Fizik tedaviyi genellikle sigorta karşılıyor. Ek olarak alternatif tıp sigortanız varsa sigorta şirketleri bunu da karşılıyor. Neredeyse bütün sigorta sirketleri ile anlaşmalarımız var. Sigorta şartlarınıza bakarsanız ne kadar ve hangi şartlarda masraflarınızı karşıladığını görebilirsiniz. ff Başka klinikler ya da alternatif tıp uzmanları var. Sizin onlardan farkınız nedir?

Hacamat yapanlar var. Akupunktur yapanlar da gittikçe çoğalıyor. Ki bunlar çok sevindirici gelişmeler. İnsanımız bilinçleniyor, sağlığın ve doğal olanın önemini kavrıyor.Ama tabi herşey bir arada bir klinik yok bu çevrede. Herhalde bizim en büyük farkımız, doğal tedaviler, Çin tıbbi ve modern tıbbın imkanlarıyla dini de-

ğerlerimizi birleştirmemizden kaynaklanıyor.

ff Tabi bunun yanında çok sıcak ve sevgi dolu bir ortam görüyoruz burda her defasında. Hep güleryüzlüsünüz. İşinizi severek yapıyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Burada ekibimizle ve hastalarımızla bir aile gibiyiz. Çok esnek çalışıyoruz. Eğitim alırken hayır demeyi öğrenmemizi istediler. Öğrendim de. Ama resmiyetin bana uymadığını farkettim. Bunu sadece işim olarak görmüyorum, Birisi gelse “başım ağrıyor” dese, “hayır saat 18:00 oldu eve gidiyorum” diyemem. O kişinin ihtiyacı olmasa gelmez. Mümkünse hemen bir müdahalede bulunurum. “Allah razı olsun, kendimi daha iyi hissediyorum” denmesi bana yetiyor zaten. Güzel bir duyguyla eve giderim o zaman. Kolayca söylüyoruz Allah razı olsun diye ama, Allah razı olacak senden, düşünebiliyor musun? Ne büyük bir şey bu. ff Peki tedavilerinizle ne kadar etkili oluyorsunuz? Gelenler size neler söylüyorlar? Aslında bunları buraya gelen hastalarımızla konuşsanız daha iyi olur. Cok güzel örneklerimiz var. Mesela doğum öncesinde yardım ettiğimiz iki arkadaşımız vardı en son.

Onlarla görüşmenizi tavsiye ederim. Tabi herkese %100 yardımcı olamayabiliriz. Biz elimizden geleni yapıyoruz, gerisini Allah’a bırakacağız. Ama genel olarak ağrı şikayetlerini %80 oranında halledebildiğimizi söyleyebilirim. Diğer kronik hastalıklara karşı daha fazla zamana ihtiyacımız var. Bu süreyi kan analizi yapan yeni sistemle daha da azaltacağız inşaallah. ff Bu dediğini detevafuken yaptık biraz önce. Tuğçe ile karşılaştım kapıda. Burdan ayrılıyordu. Neden geldiğini sordum. (Kendisi 9 aylık hamile.) İkinci defa geldiğini söyledi. “Bekkeninstabiliteit” olduğunu, fizik tedavinin fayda etmediğini söyledi. Kendisini tedavi eden fizik tedavi uzmanı kendisine akupunktur tavsiye etmiş. Aslında bunlara inanmadığını ama tavsiye üzerine ve mecburiyetten geldiğini söyledi. “Daha önce merdiven çıkamayacak duruma gelmiştim ama ilk seanstan sonra ağrılarım çok daha azaldı. Hatta eve gidip hemen temizlik yaptım” dedi. Aslında temizlik yapmaması gerekiyordu. Buraya gelince insanlar ağrıları azalıyor tamamen iyileştiğini düşünerek iş yapıyor. Bu defa daha kötü olabiliyor. Vücudun kendini yenilemesi için zamana ve dinlenmeye ihtiyacı var.


HABER

MODEL ŞEHiR: ARNHEM

Geleneksel Türk Festivali yapıldı

Arnhem şehrinde Hoca Ahmed Yesevi Kültür ve Eğitim Merkezi’nin geleneksel olarak her yıl düzenlenen Türk Festivali yürüyüşüne bu sene de Hollanda’nın çeşitli şehirlerinden ve diğer Avrupa ülkelerinden katılımlarla büyük ilgi görüyor. Her yıl olduğu gibi Arn-

26

JUNI / HAZİRAN 2016

hem şehrinin merkezindeki şehir tiyatrosunun park yerinde toplanan vatandaşlarımız Mehter Takımı’nın milli marşlar çalarak şehrin önemli caddelerinden geçerek toplu halde Türkiyem Camii’nde bulunan festival alanına gelindiğinde coşku doruğa ulaştı. Festival alanında da gösteriler yapan

Arnhemli İşadamları Mercedes'i ziyaret etti

Arnhem şehrinde faaliyetlerini sürdüren TOV Türk İşverenler Derneği yöneticileri ve üyeleri, Wensink Mercedes Benz Arnhem galeri ve servisinin girişimleriyle Mercedes Benz Niederlassung Rhein Ruhr Düsseldorf şehrindeki Mercedes Transporter üreten fabrikasını ziyaret ettiler ve fabrikanın içerisini gezerek bilgi aldılar.

mehter takımı milli marşlar çalarak gösterilerde bulundular. Festivalde sahne alan sanatçı Osman Öztunç şarkılarıyla kalabalığı coşturdu. Gökhan Tekin şiirler okudu, geniş alanda kurulan standlarla adeta bir milli gün havasında Türk Festivali kutlaması yapıldı.

Fabrikanın içerisinde fotoğraf çekmek, açık ayakkabı giymek (terlik), telefon kullanmak, gezi sırasında çalışan işçilerle konuşmak tamamen yasaktı. İki saat süren gezi sonrası Düssel-

dorf şehrinin güzelliklerini görmek için bir saatlik Rhijn nehrinde tur attıktan sonra otobüsle Arnhem dönüldü. Yemek sonrası Başkan Aziz Zeyrek Arnhem mercedes yetkili servisi menejeri Jan Jansen’e girişimlerinden ve TOV Arnhem işverenler derneğine üye olmasından dolayı plaket vererek ödüllendirildi.

Verenigd Arnhem Partisi iftarda mültecileri ağırladı

V

erenigd Arnhem Partisi Arnhem’de geniş katılımlı bir iftar düzenledi. Sivil toplum kuruluşlarının temsilcile-

ri, siyasi parti temsilcileri, belediye başkan yardımcısı, Hollandalı çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcileri, çeşitli dine mensub temsilci-

ler, çeşitli etnik kuruluşların temsilcileri ve vatandaşların katıldığı iftar programına ilgi yoğundu. Parti yönetimi adına bir

selamlama konuşması yapan Ümmü Alkan ve Ramazan hakkında Hollandaca olarak bilgi veren Gençlik İmamı Ahmet Budak’tan sonra Kürşat Bal kürsüye geçti. Verenigd Arnhem siyasi lideri Kürşat Bal konuşmasında, çocuklarımızın geleceği için neler yapılması gerektiği konusundaki vizyonunu misafirlerle paylaştı. Geçmişte yaşananların bir daha tekrar etmemesi ve geleceği birlikte inşa etmek için birlikte çalışmanın gerekliliğine vurgu yaptı. Bu iftarla Arnhem'de yaşayan bütün renkleri bir araya getirmeyi hedeflediklerini, birlikte bir gelecek

oluşturmak için birbirimizi tanımamız ve kabullenmemiz gerektiğini ifade etti. Misafirlerle diyalog halinde geçen konuşmada katılımcılar da kendi fikirlerini ifade etme şansı yakaladılar. İftarda mültecileri de unutmayan Verenigd Arnhem, mültecileri hem iftar sofrasında mi-

safir etti, hem de o akşamın gelirlerinin bir kısmını şehirdeki mültecilere tahsis etti. Davetliler, Arnhem’e yeni bir iftar konsepti getiren Verenigd Arnhem’in başarılı iftar programından, sıcak ortamdan ve diyalog seklindeki sunumdan memnun kaldıklarını söylediler.

www.stomerijzeyrek.nl UW KLEDING WEER ALS NIEUW Wij behandelen uw kleding persoonlijk. Ook voor tapijten, gordijnen, leer en suéde tevens paardendekens. Behalve suéde en tapijten wordt alles binnen ons bedrijf gereinigd. Daarom kunnen wij u óók als u een keer haast heeft snel van dienst zijn. In overleg is veel mogelijk. Wij halen gratis het stoomgoed bij u op, en bezorgen het gratis bij u terug.

Ramazan Bayramınız kutlu olsun.

Aziz Zeyrek

Gildemeesterplein 302 • Winkelcentrum Presikhaaf T. 026 3610119 • E. info@zeyrek.nl


27

HABER

JUNI / HAZİRAN 2016

MODEL ŞEHiR: ARNHEM

Ben bu ülkede yaşıyorsam diğerinden farkım olmaması lazım

ff Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

İsmim İsmail Üngüç. 1982 yılında Hollanda'ya geldim. Bir kahvehanede13 ay garsonluk yaptıktan

sonra bir toptancıda muhasebelik yapmaya başladım ve sonra ticarete atılmaya karar verdim. Eskiden her şey çok zordu. Benim ticarete başladığımda muhasebe yapan, avukatlık yapan, danışmanlık yapan Türk yoktu. Çok gerek duyduk ve her şeyin bedelini ödedik, bilmediğimiz için. Çok pahalı hizmetler aldık. Yol gösteren kimse yoktu. ff Şimdilerde her işi yapan Türk şirketleri var. Şimdi eskiye na-

zaran fırsatlar daha mı az yoksa daha mı fazla?

Bana göre daha fazla şimdi, dünyayı tanıyoruz çünkü. Eskiden

Hollanda'nın tek şehrini tanıyorsak şimdi çok daha fazlasını biliyoruz. Dünyaya açıldık. Biz Türkiye'yi, Almanya veya Amerika'yla karşılaştırıyoruz. Ama zon zamanlarda Türkiye'nin aldığı siyasi istikrar bize ekonomik istikrarı getirdi ve 3-5 kademe birden atladık. Ben Afrika ülkelerine gittim Türkiye oraya göre 'Avrupa'. Oraları görünce şikayet etmememiz gerektiğini anlıyoruz. Biraz daha organize olmamız ve çok çalışmamız gerekiyor.

ff Türkiye'den import ettiğiniz malzemeleri getirirken kolaylık ve hızlı olduğunu hissediyor musunuz eskiye nazaran?

Hissetmez olur muyuz, tabii ki ürünlerimizin dizaynından pazarlanmasına kadar her şey değişti. Dünyanın geldiği noktaya biz de geldik. Pazarlama nasıl yapılır, üretim nasıl yapılır, bir ürünün stratejisi nasıl belirlenir biz de onları öğrendik. Karşımızdaki hedefler artık çok uzak değil. Yapamayız korkusu yok içimizde. Bana göre yapmak isteyen herkes yapabilir. Benim tecrübeme göre siyasi istikrar yakalandıktan sonra ekonomik istikrar da peşin-

den geliyor. Doğru hedefi belirleyen yöneticileri başa getirmek belki bizim en büyük sorunumuz idi. ff Serhat İmpex'i neredeyse 30 yıl önce kurdunuz. O zaman da uzun soluklu bir şirket olacağını düşünmüş müydünüz?

İnşallah daha da uzun olur ama

İsmim Veysel Üngüç, 26 yasındayım. Bu şirketin içinde büyüdüm ve yıllardır burada çalışıyorum. 'Detailhandel' okulundan sonra burada full-time çalışmaya başladım. Buranın tüm sorumluluğu bana ait. Bu şirket 1988 yılında kuruldu. 10 yaşımdan beri babamla gittiği yerlere beraber giderdim. Ne kadar müşteriniz var? 150 civarında müşterimiz var. Bir gününüz nasıl geçiyor burada? Her sabah 8'de geliyorum. Öncelikle gelen siparişleri sisteme geçiyorum. Müşteriler aranıp ürünler hazırlanıyor ve arabalarımızla Hollanda'nın her yerine ulaştırılıyor. o zamanın şartlarında öyle düşüncelerimiz yoktu. O zaman bir fabrika aylığı kadar kazanıp ailemizi geçindirmek için kuruldu. Sonra dünyayı gezip gördükten sonra ben niye böyle olmayayım diyorsunuz ve amaç değişiyor. Yarın ne gösterir Allah bilir. Her şeyin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bazı ilkleri yaptık ama şimdi onlar eskidi. Her gün kendini geliştirmen gerekiyor. Müşterilerimizin yüzde 95'i Türklerden oluşuyor. Biz Türklerin pazarına hizmet ediyoruz ve bizim için en değerli olan bizim müşterilerimiz. Toplam 11 çalışan arkadaşımız var.

anlaşılması mümkün değil. Biz de bazı alanlarda çok zayıfız, yani bu eğitim, lobi, arkadaşlık, network ve finans. Bunun içine hepsi giriyor. Burası Hollanda, komşularımızla iletişim halinde olmamız lazım. Kendimizi ve dinimizi bileceğiz. Burası Hollanda ise benim hakkım ne

Müşterileriniz nasıl geçiyor siparişleri? Bazen müşteriler bizi arıyor bazen de biz onları arıyoruz. E-mail veya Fax yoluyla da sipariş yapılabiliyor. Dönem dönem de değişebiliyor bu, satışlarda görebiliyoruz. Mesela Ramazan'da daha çok indirimler yapılıyor dolayısıyla daha çok alıyor müşteri. Bir de bütün ürünleriz internet sayfamızda mevcut. En çok hangi bölgelere satıyorsunuz? Biz Hollanda'nın her yerine veriyoruz ürünlerimizi. Buradaki toplam çalışma alanınız ne kadar? Bina alanı yaklaşık 2500 metrekare, kapalı alan ise 1000 metrekare.

kadar yok mu yani? Ben bu ülkede yaşıyorsam diğerinden farkım olmaması lazım. Ve de buranın sosyal faaliyetlerine ve yönetimine katılmam ve bütün haklardan yararlanmam lazım. Hollandalı neyse ben de oyum. Bütün olumsuzlukları olumlu hale çevireceğiz. ff Biz yeterince tanıtmamışız kendimizi öyle mi?

ff Hollandalı marketlerle diyaloğunuz oldu mu hiç?

Eski zamanlarda bilenimiz, tanıtanımız yoktu ama şimdi farklıyız, imkanlarımız var. Politikacımız, doktorumuz, avukatımız var. Hollandalılarla mesai yapan çok insanımız var. Bunlara da biraz görev düşüyor Türkleri tanıtmak için.

Mutlaka bizim de oldu ve çalışıyoruz bazı Hollandalı şirketlerle, ama şartları pek uygun değil. Kültür ve kapasite düşünce farkı mutlaka var. Türklere satıştaki kolaylık Hollandalılarda yok. Albert Heijn'in şartları ve konumları farklı. Çok daha büyük bir şirket.

Baharat, bakliyat, salça, gibi fason yaptırabileceğimiz ürünlerde kendi markamızı yaptırıyoruz. 20 senelik bilinirliği var. Dimes, Baktat, Ankara Makarna, Fora Zeytinler gibi tanınmış markalarda temsilciliklerimiz var.

Önyargı her zaman var. O şirketin alım müdürüyle çok alakalı işler. Bir de şirketin stratejisi önemli tabii. Bunlar hemen kısa bir konuşmayla

Tabiki hepsiyle iletişim halindeyiz. Birbirimize çalışma ve konuşmamız var. Olmalı da birbirimize ihtiyacımız olur her zaman. Biz birbirimizden güç alıyoruz aynı pazarda olduğumuz için.

ff Aslında sonuçta Albert Heijn de bir süpermarket, satabilirsiniz ürünlerinizi, ama önyargı mı var Türk ürünlerine karşı?

ff İrem markanız hakkında bilgi verebilir misiniz?

ff Diğer toptancılarla görüşüyor musunuz?


HABER

28

JUNI / HAZİRAN 2016

YENI NESLIN DEĞIŞEN PROFILI Sorunun temeli ya da Türk-Hollanda toplumundaki gelişmelerin sorunlaştırılması, entegrasyonun başarısızlığından ziyade, biraz da güç alanı kavgası ile alakalı gibime geliyor. Sahip olduğunu kaybetme korkusu ve gücü paylaşma kaygısı. Bir kısım Batılı aydınların demokrasi anlayışı bu anlamda bana hep müşriklerin durumunu hatırlatmıştır: Müşrikler, zaman zaman helvadan putlar, tanrılar yaparlardı tapınmak için.

RABİA KARAMAN Geçtiğimiz ay Arnhem’de gençlerle ilgili birkaç konferans ve tartışma programı yapıldı. Bunlardan bir tanesi CMO’nun (Contactorgaan Moslims en Overheid) “yabancılaşma, dışlanma ve radikalleşmeye karşı yeni bir ses” adlı tartışma programıydı. Orada ortaya çıkan sorulardan bir tanesi şöyleydi: “Biz böyle değildik, gençlerimiz neden böyle? Onları anlamıyoruz.” Ertesi hafta bilinen bir Türk antropologun katıldığı konferansta konu “Müslümanların tehdit olarak algılanması” idi. Yine bu konu gündeme geldi: Gençlerin toplumdaki değişen durumu ne olacak? Her iki soruda da yabancı gençlerin önceki nesillere nazaran farklılaşması, olumsuz bir şekilde değerlendiriliyordu. Kısmen haklı bir kaygı bu. Bir kısım gencimizin kimlik problemi ya da önyargılardan dolayı yabancılaşma sorunu ile karşı karşıya kaldıkları da doğru. Oysa bu kaygı verici gelişmelerle birlikte umut veren başka gelişmeler de var gençlerimiz arasında. Anne-babalarımız ve hatta bizler mütevazı, müteşekkir, kanaatkar, kamusal alanda düşük profilli, sorun çıkarmayan, alttan alan insanlardık. Ama yeni neslin önemli bir kısmı bu profile uymuyor. İçin-

rabia.karaman@haber.nl de bulundukları toplumun temel değerleri olarak ifade ettiği kavramları anlıyor ve bu konuda taleplerini kamusal alandaki tartışma içinde de ifade edebiliyorlar. Örneğin demokrasi, fikir özgürlüğü, hukuk devleti, eşitlik, ayrımcılık, siyasi katılım, insan hakları, vatandaşlık hakları ve yükümlülükleri konularında bilinç seviyelerinin gittikçe yükseldiğini de görmekteyiz. Hatta sadece bilinçlenmekle de kalmamış, bu değerleri içselleştirmişler. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi, Hollanda’da ulusal ve yerel arenada ortaya çıkmaya başlayan yeni ve özgün siyasi oluşumlar. Batının aydınlanma diye bahsettiği süreci bir kısım gencimiz iyi bir şekilde anlamaya başlamış görünüyor. Ama biz gençlerimizi anlayamıyoruz, çünkü onlar sadece bizim değil, içinde bulunduğumuz toplumun da bir ürünü. Bu gelişme tabi sadece bir gözlemden ibaret değil. Çok ses getiren tartışmalı Motivaction araştırmasından 3 ay kadar önce başka bir araştırma sonuçları daha açıklanmıştı. Bu araştırma sonuçları hiç ilgi ve rağbet görmedi. Oysa Adalet ve Güvenlik Bakanlığının yaptırdığı bu araştırmanın sonuçları çok ilginçti: Özellikle Türk genç-

lerinin durumunu analiz ediyordu. Yapılan bu araştırmaya göre, Türk gençleri sosyalekonomik ve sosyal-kültürel yönden bir atılım gerçekleştirerek Hollandalı gençlere yetişmek üzere. Hatta araştırma, Türk gençlerinin radikalleşme ve kriminal olaylara karışmamasının en başlıca nedeni olarak da, geleneksel ya da laik İslam anlayışlarını ve iyi bir Müslüman olma çabasını gösteriyor. Pratikte gördüğümüz de bana kalırsa bu araştırmayı doğruluyor. Bu gençler toplumsal alanda, ekonomik ve sosyal hayatta bir şekilde yer ediniyorlar. Sosyal medyada ve televizyonlarda gündemdeki konular hakkında da görüş belirtecek duruma ve içselleştirdikleri demokratik ve vatandaşlık haklarını savunacak konuma dahi geldiler. Bu anlamıyla başarısız olduğu söylenen (ama ne olduğu bir türlü anlaşılamayan) entegrasyon da tam anlamıyla başarılı olmuş görünüyor. Arnhem'de düzenlenen yukarda bahsettiğim ikinci konferansta, Arnhem belediyesinden ve kurumlarından katılım yoğundu. Bu bakış açısını dile getirdiğimde sanki herkes için yeni bir kavram oluştu. İlginçtir ki, bir kaç hafta sonra Arnhem belediye-

sinde görev yapan entegrasyon başdanışmanı, görüşmemiz sırasında o gün elde ettiği bu yeni görüşü referans gösterdi. Hatta bunu söyleyen kişinin karşısında oturduğunu fark etmeden. Daha sonraki hafta bu bakış açısının, konferansı veren antropolog tarafından bir Hollanda gazetesinde yazılıp yayılmasını görmek de çok güzel bir gelişme. Özellikle son zamanlardaki Türk toplumu ve Türkiye aleyhtarı yazılanlardan sonra değişimin bu yüzünü de sık sık gündeme taşımak gerektiğini düşünüyorum: Türk toplumunun profili olumlu anlamda da değişiyor. Sorunun temeli ya da Türk-Hollanda toplumundaki gelişmelerin sorunlaştırılmasının sebebi, entegrasyonun başarısızlığından ziyade, biraz da güç alanı kavgası ile alakalı gibime geliyor. Sahip olduğunu kaybetme korkusu ve gücü paylaşma kaygısı bu. Bir kısım Batılı ‘aydınların’ demokrasi anlayışı bu anlamda bana hep müşriklerin durumunu hatırlatmıştır: Müşrikler, zaman zaman helvadan putlar, tanrılar yaparlardı tapınmak için. Ancak karınları acıktığında da bu putlarını, tanrılarını afiyetle yerlerdi. “Demokrasi fena değilmiş, hatta biz bunu iyi de öğrendik ve haklarımızı talep ediyoruz” dediği zaman yeni nesil, helvadan putlara dönüşüveriyor demokrasi, laiklik, çoğulculuk, hak ve özgürlükler. Yeri geldiğinde kutsadıkları demokrasi ve özgürlük gibi kavramları kolayca yiyebiliyor bir kısım Batılı. Oysa Türk gençleri de artık yavaş yavaş toplumsal bir evrim geçiriyor. Batının aydınlanma dönemiyle elde ettiği, özellikle Batı’nın ihtiyacı olan kazanımları anlamış, kendi öz dini değerlerini de koruyarak ne talep ettiğini biliyor: Liberté, égalité, fraternité*. *Özgürlük, eşitlik, kardeşlik


29

HABER

JUNI / HAZİRAN 2016

TEBRiK...TAZiYE...DiLEK...TEMENNi...TEBRiK...TAZiYE...DiLEK... TEMENNi...TEBRiK...TAZiYE...DULARINIZI BEKLERİZ... TAZiYE ÔÔAnatolia Nuts Üretim Sorumlusu

Sevgili Mikail Yılmaz’ın kıymetli ağabeyi Nevzat Yılmaz genç yaşta vefatını teessürle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz. Rabbim, Peygamberimize komşu, mekânını cennet eylesin.

ÔÔRotterdam Ayasofya Camii ce-

maatinden Sevgili İzzet Arıöz’ün vefatını teessürle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz. Rabbim, Peygamberimize komşu, mekânını cennet eylesin.

ÔÔRidderkerk sakinlerinden Sev-

gili Deniz Kader’in kıymetli validesi, Hulüsi Kılıç, Gökhan Bayhan ve Ceyhun Kökipek’in kayınvalideleri Yurdagül Kader’in vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhumeye Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı ve sabır dileriz.

ÔÔHollanda Mehteran okuyucu-

larından Sevgili Hüseyin Çınar’ın değerli eşi, Yusuf, Ferhat ve Namia’nın kıymetli valideleri, Birgül Çınar’ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız.Merhumeye Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı ve sabır dileriz.

TEBRIK

ÔÔRotterdam Kocatepe Camii üye-

lerinden Sevgili Ali Eren’in vefatını teessürle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

ÔÔEindhoven Yunus Emre Cemi-

yet Başkanı Ali Yılmaz’ın kayınpederinin vefatını teessürle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

ÔÔRahmetli

Hacı ve Aytül Coşkun’un kerimesi Gözde ile Muzaffer ve Bedriye Öztürk’ün mahdumu Erkan 04 Haziran Cumartesi günü düzenlenen düğün merasimi ile dünya evine girdiler. Gözde ile Erkan’ı kutluyor, iki cihan saadeti diliyoruz.

ÔÔKayserililer

Vakfı yöneticilerinden Sevgili Mevlüt ve Hanım

22 temmuz- 5 ağustos

tarihlerinde Ankara

Kızılcahamam Asya Termal Tatilköyünde

kiralık devremülk

Gürcü’nün kerimesi Ünzile ile Hikmet veMenekşe Meral’in mahdumu Recep 28 Mayıs Cumartesi günü düzenlenen düğün merasimi ile dünya evine girdiler. Ünzile ile Recep’i kutluyor, iki cihan saadeti diliyoruz.

ÔÔHollanda

İslam Federasyonu Gençlik Teşkilatı birimlerinden Sevgili Mustafa ve Meryem Aktalan çiftinin Ömer Taha ve Muhammed Fatih adını verdikleri ikiz evlatları dünyaya geldi. Genç çifti tebrik ediyor, minik Ömer Taha ve Muhammed Fatih’e (30 Mayıs 2016)dünyamıza hoş geldin diyor, sağlık ve mutluluk dolu uzun ömürler diliyoruz...

ÔÔHollanda

İslam Federasyonu Tanıtım Sorumlusu ve Regenboog Sanat Merkezi Vakfı Koordinatörü Sevgili Sezer ve Ayşe Değmez çiftinin Tarık Zeyd adını verdikleri nur topu gibi bir erkek evlâdı dünyaya geldi. Genç çifti tebrik ediyor, minik Tarık Zeyd’e (11 Haziran) dünyamıza hoş geldin diyor, sağlık ve mutluluk dolu uzun ömürler diliyoruz...

ÔÔSevgili

Emre ve Derya Ayıran çiftinin Mihrimah adını verdikleri

nur topu gibi bir kız evlâdı dünyaya geldi. Genç çifti tebrik ediyor, minik Mihrimah’a dünyamıza hoş geldin diyor, sağlık ve mutluluk dolu uzun ömürler diliyoruz...

ÔÔBirlik

Gençlik Teşkilatı üyelerinden Sevgili Zeynel ve Şeyma Öztürk çiftinin Ömer Alp adını verdikleri nur topu gibi erkek evlâdı dünyaya geldi. Genç çifti tebrik ediyor, minik Ömer Alp’e dünyamıza hoş geldin diyor, sağlık ve mutluluk dolu uzun ömürler diliyoruz.

ŞİFA DİLEĞİ ÔÔArnhem sakinlerinden Sevgili İb-

rahim Çiftçi’nin rahatsızlığı nedeniyle bir ameliyat geçirdiğini duyduk. Hastamıza ve yakınlarına geçmiş olsun diyor, acil ve hayırlı şifalar diliyoruz.

ÔÔRotterdam Versaar Başkanı Sev-

gili Cihangir Demir’in rahatsızlığı nedeniyle bir ameliyat geçirdiğini duyduk. Hastamıza ve yakınlarına geçmiş olsun diyor, acil ve hayırlı şifalar diliyoruz.

olmak için Muhafazakar aileler için bayanlaraAbone özel havuzu ve websitemizi ziyaret güneşlenme imkanı ile mükemmel bir tatil yeri. 6 edebilirsiniz. yetişkin ve 1 çocuk rahatlıkla kalabilir. Çift banyolu, jakuzili ve her iki banyoda termal şu bağlantısı. Havuzlara inmek istemeyenler için ideal! Tatil köyü içinde ücretsiz servis hizmeti, eğlence merkezi, cami, alışveriş imkanları, restaurant, kafe, sinema ve çocuklar için emniyetli oyun alanları mevcut. Arayın: Asiye. Tel: 06-81814013

COLOFON

HABER Hoofdredacteur (Genel Yayın Yönetmeni) M. Fatih Karaman fatih.karaman @haber.nl Redactie: (Yayın Kurulu) Mehmet Güzelyurt Merve Karaman Hikmet Davarcı Mesut Balamir Rabia Karaman Muzaffer Bozaslan Rasim Gencer Selman Karaman Özlem Hasip Advertenties: Office: 010-290 09 00 Nur Öztürk / nur@haber.nl Interviews & Correspondenten: Aysun Beder Zeynel Abidin Kılıç Özlem Hasip Ayşe Özkaya Keziban Karaçor Şüheda Karaman Repr. Amsterdam Murat Ay Fatih Uluçay Repr. Utrecht İbrahim Uzunosmanoğlu Repr. Eindhoven Ali Yücel Repr. Limburg Göksel Soyugüzel Muzaffer Bozaslan Repr. İstanbul Dr. Hüseyin Keleş Repr. Ankara Nuh Kaygısız Abonnementen: abone@haber.nl e-mail & website: info@haber.nl www.haber.nl

2016'da sizin de işyerinizi güvenlikle donatalım! Telefon veya tabletinizle istediğiniz her an kameralarınızı izleyebilirsiniz! Hem de HD kalitesiyle.

GÜVENLİK

SİSTEMLERİNDE

DOĞRU ADRES Ramazan Bayramınız mübarek olsun

Beveilig uw woning, kantoor of winkel met het beveiligingssysteem van ADACAMS

Schiedamseweg 213 3026 AN Rotterdam

Tel: 010-462 35 69 www.adacams.nl


HABER

30

JUNI / HAZİRAN 2016

Genç yaşına rağmen yaptığı özgün müzikle uluslararası üne kavuşan Karsu Dönmez, Hollanda'nın saygın müzik ödülleri arasında yer alan “Edison Caz Ödülünü” kazandı. Kendisini tebrik ediyor, "Daha nice başarılara Karsu!" diyoruz.

Hollanda Nevşehirliler Derneği Başkanı Şengezer Kürk, Rotterdam'da Nevşehirlilerle Beyzade Restoran'da hasbihal için buluştu.

Utrecht'te organize edilen 'Kansen krijgen kansen pakken' etkinliğinde Kraliçe Maxima ve eski başbakanlardan Wim Kok katıldılar ve gençlerle hatıra fotoğrafı çektdirdiler. Zaandam Belediye Meclis Üyesi Songül Mutluer de katılımcılar arsındaydı.

Zahet Bakımevi'nin Nijmegen'de 3 bin metrekarelik bir alana açtığı ve davetlilerin hayran kaldığı bakımevinin açılışı. Zahet CEO'su Atanur Erkaslan pastayı keserken.

DENK Partisi'nin Breda'da açtığı parti ofisi renkli görüntülere sahne oldu. Gün geçtikçe büyüyen ve anketlerde öne çıkan DENK'in, Mart 2017 seçimlerinde büyük süpriz yapması bekleniyor.

HDV Selimiye Camii ve TVV'nin organize ettikleri kermes ve HDV Geleneksel Futbol Turnuvasının 20.si Enschede'de düzenlendi. Amersfoort ekibi 1. oldu. T.C. Deventer Başkonsolosu Zafer Ateş de forma giyip maçlara katıldı.

Rotterdam Kocatepe Camii'nde yapılan Bilgi Yarışmasına'nda Schiedam Muradiye Camii birinci, Rotterdam Kocatepe Camii ikinci ve HDV Venlo Tevhid Camii gençleri üçüncü oldu.

Frankfurt'ta YTB'nin düzenlediği Avrupa Medya buluşmasında Kanal Avrupa sahibi Ali Paşa Akbaş ve eski genel yayın yönetmenimiz İbrahim Karaman, Avrupa'daki Türk Medyasının geleceğini görüştüler.

Kılıç Hukuk Bürosu Kılıç Hukuk Bürosu avukatları, müvekkil çıkarlarını en üst seviyede gözeterek, ihtiyaç duyulan her konuda hukuki yardım ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Alanında uzman avukat kadrosu ile şahıs ve şirketlere hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren ofisimiz; Özellikle Yabancılar Hukuku (oturum, vize vb. ), İş hukuku, Aile Hukuku, Sosyal Sigortalar Hukuku, İdari Hukuk, Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Ankara Anlaşması konulu davalarda hizmet sunmaktadır. Ofisimizle iletişime geçip, bilgi talebinde bulunabilirsiniz. Telefonla, e-postayla, faksla veya bu sayfadaki başvuru formuyla bize ulaşabilirsiniz.

www.kilicadvocatuur.nl

Prinsengracht 739-741 1017JX Amsterdam T 020 475 00 05 F 020 488 02 54 E info@kilicadvocatuur.nl


31

JUNI / HAZİRAN 2016

HABER

Kırmızı Lale Film Festivali için Hollanda'ya Utrecht Güzellik Fuarı'nda ETB Healthcare Grup Koordinatörü gelen Türk sinemasının en büyük isimlerinden Gözde Yılmaz'ı ziyaret eden HABER PR yöneticisi Nur Öztürk Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik, Amsterdam hatıra fotoğrafı çektirdiler. Streetkitchen Restoran'da restoran sahibi Ergün Atasever ile hatıra fotoğrafı çektirdiler.

Hollanda'nın tanınmış DJ'lerinden DJ Hakan C, aynı zaman da bir araba fanatiği. Kendi arabasına bakım yapan DJ Hakan, sosyal medyada paylaştığı bu fotoğrafla araba bakımının önemine vurgu yapıyor.

Geçtiğimiz aylarda İstanbul'da düzenlenen Dünya Türk İş Konseyi'nde seçilen yeni DTİK Avrupa üyeleri geçtiğimiz günlerde Almanya'da toplanarak ilk çalışmalarına başladılar.

HOTİAD'ın A takımı geçtiğimiz günlerde basın mensuplarıyla Hotiad Başkan Yardımcısı Şerif Aktürk'ün ofisinde buluştular.

Göreme Ayran sahibi Mehmet Demirel Türkiye'den gelen misafirlerini Konyalı Restoran'da ağırladı. Ayrıca UETD Hollanda'nın yeni başkanı Turan Atmaca ve Erdemliler Hareketi Dernegi Genel Başkanı İslam Kanıtoğlu ile de 40 yıl hatırlı Türk kahvesi içtiler.

mr. Rasim Küçükünal mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotay Aile Hukuku

Çalışma ve İş Hukuku

Ceza Hukuku

Sosyal Güvenlik Hukuku

Çocuk Hukuku

Para tahsili ve icra takibi

Ticaret Hukuku

Uluslararası ihtiyati tedbir

www.kucukunal.nl Prof. Kamerlingh Onneslaan 154 3112 VM Schiedam M: info@kucukunal.nl Fadime Kılıç-Arslan

T: 010 - 238 08 30 F: 010 - 238 08 31

Belediyeler veya SVB tarafından başlatılan, yurt dışı malvarlığı araştırma davalarında uzman avukatlık bürosu

Gazetemiz PR Müdürü Nur Öztürk, geçtiğimiz günlerde bir davet üzerine Türkiye'nin ünlü program sunucularını ziyaret etti. Program sunucusu Müge Anlı'ya ve Habertürk'ün tanınmış haber spikeri Buse Biçer'e bir ziyarette bulundu.

Adacams'ın geleneksel olarak düzenlediği iftara katılım oldukça yoğundu. Nezih bir ortamda ilahilerin ve semazen gösterilerinin olduğu proğrama çok sayıda davetli katıldı. Şahin Arabacı'nın başından sonuna özenle hazırladığı iftar programı, Hollanda'nın en iyi iftar programı olarak tarihe geçti.


HABER

JUNI / HAZİRAN 2016

AMSTERDAM VE ROTTERDAM'DAN İÇ ANADOLU'YA DIREKT UÇUŞLAR BAŞLIYOR • ROTTERDAM’dan TÜRK HAVA YOLLARI GÜVENCESİYLE • TEK YÖNE 54,- EURO'DAN BAŞLAYAN FİYATLARLA • UÇUŞLARDA YEMEK DAHiL • 30 KG BAGAJ HAKKI DAHİL • TÜM UÇUŞLAR DİREKTTİR

Barış, sevgi ve huzur dolu nice bayramlar geçirmek dileğiyle... Ramazan Bayramınızı tebrik ederiz.

www.komfly.com

16 ZAHET, Hollanda’da yaşayan yardıma ihtiyacı olan herkese hizmet veren bir sağlık kurumudur. Yabancılar için bakım hizmetini kolay erişilebilir yapıyoruz. Kültürel farklılıkları kabul ediyor, bir zenginlik olarak görüyoruz. Hizmetlerimizi hastaların kültürel farklılığını göz önüne alarak sunuyoruz. Hizmetlerimizde; hastaların dini inançlarına, ananevi gelenek ve alışkanlıklarına azami dikkat gösteriyoruz. Hastalarımıza kendi dillerinde hitap ederek, onları kendi evlerinde hissetmelerini sağlıyoruz. Daha fazla bilgi almak ve hizmetlerimizi yerinde görmek için, sizi BEEKUBBERGEN’deki bakımevimize bekliyoruz.

n T ile e E H A Z ünler g u l t mu sun. l o n i z si

KENDİ DİLİNİZDE VE KÜLTÜRÜNÜZDE SAYGI, SEVGİ, ŞEFKAT VE KALİTE VAZGEÇİLMEZ PRENSİPLERİMİZ

Stichting ZAHET Verbindingsweg 13 6573 BS Beek-Ubbergen

T. 024-7630420 F. 024-7630421 E. info@zahet.nl


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.