Tarihte, İspanyanın baskısı altında ezilen Hollanda ayaklanmasındaki müslümanların rolü, bilinmeyen bazı gerçekleri ortaya çıkaracak. Yaklaşık 5 asır önce kurulan 'Yedi Hollanda Cumhuriyeti'ndeki müslümanların rolünün her zaman arka plana atıldığı, hatta tarihsel olaylarda hiç bir zaman söz konusu edilmediği ortaya çıktı.
4'te
HABER OKTOBER / EKİM 2016
Yıl/Jaar : 7
ISSN:1879-9981
www.haber.nl
Sayı/Nr:
65
,
N İYI GAZETESI E N I N ’ A D HOLLAN
Batılı ülkelerde gerçek demokratlar da var, Türkiye'nin samimi dostları da var elbette. Ancak Batılı ülkelerin ana akım medyası ve politikacılarının, Türkiye algısı üzerinden siyaset yapmaları istenmedik bir medeniyetler çatışmasını beraberinde getiriyor.
ÇAĞRI: "CEHALET VE SİYASİ FIRSATÇILIĞA KAPILMAYIN"
VATIKAN'IN
TRUVA ATI Medya, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in, Vatikan’da görüştüğü Papa 2. Jean Paul tarafından “gizli kardinal” olarak atandığı ortaya çıktı tezini işleyince, Fetullah Gülen'in Vatikan'ın Truva Atı olarak nitelendirilmesi gündeme 29'da oturdu.
STK'lar komisyonda 'dinlendi' 17'de
26-27'de
Seçimlere 5 kala, sular ısınıyor
M. FATIH KARAMAN
4'te
Türk(iye) STK’ları sorgulanırken ortaya çıkan yeni sorunlar…
VEYIS GÜNGÖR
10'da
12-13'te
İşimizi en iyi şekilde yaparsak bu ülke bizi kucaklar 16-17'de
Hollanda'ya sahip çıkıyorken, Türkler ötekelileştirilmemeli! Kendisiyle çelişen Batı
AHMET SUAT ARI
HOTİAD Başarı Ödülleri sahiplerini buldu
8'de
Doğal Lezzet
Lobi mi? Fobi mi?
METİN YAZAREL
14'de
DEMOKRASİYİ SİNDİRMEK GEREK Son 5 yılda Batılı ülkelerin Türkiye'ye bakışında radikal değişiklikler oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ortadoğu coğrafyasında öne çıkan ve daha sonra küresel ölçekte her geçen gün önem kazanan liderlik pozisyonu bunda ana etmenlerden birisi olarak gösteriliyor. Uluslararası meş'um birtakım güçlerin sessiz sedasız izledikleri ve üstü kapalı ya da açık destekledikleri 15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye için milat sayılabilecek değişiklikler ortaya çıkardı. 2-8-12-14'te
5'te
HABER
OKTOBER / EKİM 2016
CEHALET VE SiYASi : I R Ğ A Ç FIRSATÇILIĞA KAPILMAYIN"
Son 5 yılda Batılı ülkelerin Türkiye'ye bakışında radikal değişiklikler oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ortadoğu coğrafyasında öne çıkan ve daha sonra küresel ölçekte her geçen gün önem kazanan liderlik pozisyonu bunda ana etmenlerden birisi olarak gösteriliyor. Uluslararası meş'um birtakım güçlerin sessiz sedasız izledikleri ve üstü kapalı ya da açık destekledikleri 15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye için milat sayılabilecek değişiklikler ortaya çıkardı. Türkiye'nin adını FETO olarak dünyaya duyurduğu, devleti işgale girişen terörist yapılanmanın, Batılı ülkeler tarafından pek ciddiye alınmaması, hatta bazı ülkelerin darbeciler hakkında endişelerini farklı zaman ve mekanlarda hala öne çıkarmaları ve kamuoyunu mesnetsiz bilgilerle yönlendirmeye çalışmalar anlaşılır gibi değil. Bu davranış biçimi, çoğu Amerika ve çoğu Avrupa ülkelerinin durumu anlamazlıktan gelmek istediği şeklinde de yorumlanıyor. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Daily Sabah gazetesinde yayımlanan yazısında Batılı ülkeleri "15 Temmuz darbe girişimini
anlamadıkları" gerekçesiyle eleştirirken, bazı yabancı yorumcuların "artık önümüze bakalım" çağrısını hedef aldı. BATI'NIN SERGİLEDİĞİ TUTUM
“1980’ler ve 90’larda doğan gençlerin hayatlarında ilk kez bir darbeye şahit olduğunu” hatırlatan Kalın, toplumun geniş kesimlerinin 15 Temmuz’da FETÖ’nün karanlık yüzüyle tanıştığını ifade etti. İngilizce yayımlanan makalede ayrıca Türkiye’de tüm kesimlerin Batı’nın sergilediği duyarsızlığa tepki duyduğu hatırlatılarak yabancı okuyuculara ‘cehalet ve siyasi fırsatçılığa kapılmayın’ çağrısında bulundu. AVRUPA VE ABD ANLAMAMAZLIKTAN GELİYOR
rinde üç önemli etkisi oldu. Öncelikle 1980’ler ve 90’larda doğan, Adnan Menderes’in idamı ve 12 Eylül döneminde yaşanan mağduriyetleri hikâye olarak dinleyen genç nesil, ilk kez 15 Temmuz’da tanklar, helikopterler ve jetlerin kendilerini, anne-babalarını, arkadaşlarını ve akrabalarını hedef aldığını gördüler. Bu ihanetin şokunu yaşarken arkadaşlarının ve ailelerinin şehit veya gazi olduğuna şahit oldular ve neticede tarihi bir demokrasi destanı yazdılar. Milletimizin o gece yapılan fedakârlığı anması kadar doğal bir durum olamaz. FETÖ'NÜN TUTUMU
Bazıları neden anma programları düzenlendiğini, niçin Batılıların tavsiye ettiği gibi yaşananları arkamızda bırakıp hayatımıza devam etmediğimizi soruyor. Maalesef Avrupa ve ABD’de birçok kişi o gece yaşananların büyüklüğünü anlamıyor. Darbe gecesi yaşananlar ile dışarıdan bakanların gördüğü arasında bir algı uçurumu var. Darbe girişiminin toplum üze-
Ayrıca Türkiye’de birçok kişinin FETÖ’nün karanlık yüzünü 15 Temmuz’da anladığını hatırlamakta fayda var. Fetullah Gülen’in taleplerine körü körüne itaat eden örgüt üyeleri, ordu, polis ve yargı içerisine sızarak 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirdi. Dışarıdan bakanlar için iyi huylu gözüken bir yapının nasıl devlet içinde devlet olabileceği ve kanunları kendi çıkarı için istismar edebileceğini anlamak zor olabilir. Ancak FETÖ’nün
rakan mülteci akınının da yine Türkiye’nin sayesinde önlendiğini dile getirdi.
ve Cezayir’de hapise atılan islamcılarla ilgili Fransa’nın hiç tepki göstermediğini kaydetti.
gizli faaliyetleri hakkında gerçekler ortaya çıktıkça fotoğraf netleşiyor. Bu örgütün masum bir hareket değil, ekonomik ve siyasal nüfuz elde etmek uğruna her şeyi yapabilecek bir kült olduğu görülüyor. ALÇAK SALDIRI
Son olarak toplumda Batılı ülkelerin duyarsızlığı sebebiyle ortaya çıkan bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Muhafazakârlardan Batı yanlılarına kadar tüm kesimler, hiçbir Batılı devlet başkanının darbe girişimi sonrasında Türkiye’ye gelmemesini şaşkınlıkla karşıladı. Batı medyası
2
ise Türkiye’de yaşananları gerçek bir darbe değil, küçük bir isyan hareketi olarak gösterdi ve darbe gecesi çekilen görüntüleri sansürleyerek 15 Temmuz sonrasında alınan önlemleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete saldırmak için bahane olarak kullandı. Darbe teşebbüsünün büyüklüğünü göremeyenler neden milyonlarca vatandaşımızın 15 Temmuz şehitlerinin anısını yaşatmak istediğini anlamakta zorluk çekeceklerdir. Cehalet ve fırsatçılık değil, daha çok anlayışa ihtiyaç duyulan bir dönemde bu durumun yaşanması üzücü."
Türkiye’yi böyle aşağılayamazsınız! Fransa ve Almanya’da yayın yapan ARTE Televizyonu’da yayınlanan 28 Minutes programına konuk olan Chauffie, Fransızların Türkiye’ye karşı objektif olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik Fransız medyasının tutumunu eleştiren ünlü Fransız gazeteci, Erdoğan’ın her geçen gün halk nezdinde popülaritesinin arttığını ve özgürce gerçekleştirilen seçimlerden birçok kez lider çıktığını hatırlattı. Türkiye’nin bölgenin tek istikrarlı ülkesi olduğunu da vurgulayan Chauffier, AB’yi zor durumda bı-
Fransa, Necmettin Erbakan’ın darbeyle görevden uzaklaştırılmasına ses çıkarmadı Fransa’nın Türkiye ve bölge ülkelerine karşı yanlı tutumuna da dikat çeken Paris Match’ın Genel Yayın Yönetmeni, 1998’de dönemin başbakanı Necmettin Erbakan’ın askerler tarafından görevinden uzaklaştırılmasına Fransa’ının ses çıkarmadığını hatırlattı. Yine aynı şekilde, Mısır, Fas
Avrupa Birliği 20 yıldır Türkiye’yi aşağılıyor Avrupa Birliği’nin 20 yıldır Türkiye’ye yönelik tutumuna da sert eleşiriler getiren Gilles MartinChauffier,artık Türk halkının AB’ye girmek istemediğini söyledi. AB’nin 20 yıldır Türkiye’yi aşağılamaya çalıştığını belirten Chauffier, hem tarihi zenginliği hem de ekonomisiyle birçok Balkan ülkesinden daha iyi olan bir Türkiye’nin
nasıl aşağılanabileceğini sorguladı.
Türkiye, dünyada Kürtlerin sürekli iktidarda yer alabildiği tek ülke Kürtlerin durumu ile ilgili Türkiye’ye yöneltilen eleştirilere tepki gösteren Fransız gazeteci, dünyada Kürtlerin sürekli iktidarda olabildiği tek ülkenin Türkiye olduğunu hatırlattı. Mecliste Kürtlerin onlarca temsilcisinin olduğunu belirten Paris Match’ın Genel Yayın Yönetmeni, 8’inci cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da Kürt olduğunu hatırlattı.
Herfstvakantie=Çanakkale
Tarihimize yön veren Çanakkale Cephesi’nde görülmesi gereken her yer!
Kilitbayır Şehitler Abidesi Mehmetçiğe Saygı
Anıtı
Haydi sen de, bizimle gel
Tarih: 20.10.2016 23.10.2016
Savaşlar tarihinde
akıl oyunu: Truva Şahindere Anzac Koyu Conk Bayırı
Gezilerimiz, takım ruhunu sağlamak isteyen gruplar için idealdir.
Fiyat: € 550,-
NELER DAHIL? • Uçak bileti • 3 gece konaklama (3 Kahvaltı + 2 akşam yemeği) • Transfer ve geziler • Profesyonel rehberlik hizmeti
TiMELESS TURKiJE TOURS info@timelessturkije.nl Organizatör Serap: 06-5946971
Maldivler, İngiltere'den ayrılıyor
Maldivler, Britanya İmparatorluğu'nun eski sömürgeleri olan devletler topluluğunun "haksız ve adaletsiz" muamelesi ile iç siyasete müdahale çabası nedeniyle İngiliz Milletler Topluluğu'ndan ayrılma kararı aldı. Maldivler hükümeti, İngiliz Milletler Topluluğu'ndan (Commonwealth) ayrılma kararı aldı. Maldivler Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Britanya İmparatorluğu'nun eski sömürgeleri olan devletler topluluğunun, ülkeye "haksız ve adaletsiz" muamele ettiği, Maldivler'in siyasetine müdahale etmek istediği savunuldu.
www.tolgaadvocatuur.nl 3
OKTOBER / EKİM 2016
HABER
"Borçlarım var, çıkmazdayım!" diyorsanız... Borçlarınızın geri ödenmesi imkansız bir hal mi aldı? Umutsuz bir durumda mısınız? Hollanda'da temize çıkmak için imkanlar var: 'Yeniden borç yapılandırma programı'. Sulh yoluyla ya da hukuki yolla sorunlarınıza çözüm üretebilirim. • Sulh yoluyla (minnelijke schuldhulpverlening) • Hukuki yolla (WSNP) Avukat olarak 7 yıldır bu tür davalara bakıyorum. Deneyimlerimden faydalanarak iyi bir sonuç alabilirsiniz. Size her aşamada detaylı bilgi verebiliyorum. Bu alandaki işlemleri yetkili merciler genelde çok karışık hale getiriyorlar. Lisan problemi ise işi daha da zorlaştırıyor. Bunlar size engel olmasın! Prosedürlere başlamadan önce uzman avukata danışmanız sizin için faydalı olacaktır. Borç davalarının yanı sıra, Jeugdzorg davalarına ve Ceza Hukuku Davalarına da bakıyorum. Bunların içerisinde büyük ve ağır davalar da var. Görüşmek üzere. Avukat Tolga Gümüş
Ceza davaları - Strafzaken Çocuk davaları - Jeugdzaken (OTS/UHP) Kişisel iflas davaları - WSNP (schuldsanering) Tel: 010 - 226 03 73 Aelbrechtskade 52b • Rotterdam
www.tolgaadvocatuur.nl t.gumus@tolgaadvocatuur.nl
HABER
4
OKTOBER / EKİM 2016
SEÇIMLERE 5 KALA, SULAR ISINIYOR Hollanda genel seçimlerine tam 5 ay kala olaylar kızışmaya başladı. Bu seçimlerde Türklerin ve Türkiye'nin rolü azımsanmayacak kadar büyük olacak. Çünkü şu 5 şey bu seçimlerde büyük rol oynayacak: Sağlık, Emeklilik, Türkiye'nin rolü ve konumu, Mülteciler ve İslam. Seçimler yaklaştıkça bu meseleler daha çok ağırlık kazanacak ve etkili olacak. PVV'nin aşırı sağ popülist tavrı diğer partileri de etkisinde bırakıyor ve PVV oylarından biraz da biz alalım düşüncesi, partilerin kendi ilkelerini taviz vermesine kadar götürüyor. CDA'nın verdiği 'Türkiye'den imamlar finanse edilmesin' önergesi bunun bir örneği.
M. FATİH KARAMAN Geçtiğimiz günlerde Hollanda Türk toplumu adına bir ilk gerçekleşti. Hollanda'da faaliyet gösteren 12 adet sivil toplum kuruluşu, Hollanda Temsilciler Meclisinin Sosyal İşler Komisyonu önünde, 15 Temmuz'un toplum üzerindeki etkilerini ölçmek adına, bir bir 'dinlendi'. 'Dinlendi' kelimesi komisyonun verdiği terimdi gerçekleşen olaya. Ancak olay dinlemeden çok daha farklı, aslında bir sorguya çekmeydi. SP partisi milletvekili Saadet Karabulut'un fikriyle toplanan komisyon üyeleri, STK yetkililerini meclisteki 'Enquetezaal' adı verilen salonda adeta sorguladılar. Düşünün ki karşınızda bütün partilerden oluşan komisyon üyeleri, siz de karşısında tek başınıza cevap vermek zorundasınız sorulara. 'Aydınlanmak için soruyoruz' diyen komisyon üyeleri aslında karşısında oturan ve 'düşüncesini hazzetmediği' STK'yı sorguya çekme fırsatı buluyordu. Her bir STK yetkilisine yarım saatlik bir bölum ayrılmış, bir günde herkesi dinlemeye kararlıydı komisyon. Gün boyu canlı yayında takip ederek siz değerli okuyucularımız için birkaç noktaya dikkat çekmek istedim bu vesileyle. Öncelikle olayda ilk dikkat çeken detay günün belirlenen proğramıydı. Gün ikiye ayrılmış, sabah ve öğle seansı diye ve sabah seansındaki STK'lar Hollanda'nın görüşünce Türkiye Devleti karşıtı olarak bilinen, Gülenciler, HAK-DER, Demned, HTİB ve DİDF ve FAON (Ermeniler) olarak belirlenmiş. İkinci bölümde ise ardı ardına YTB adına Ejder Köse, IUR adına Ertuğrul Gökçekuyu, Milli Görüş Kuzey Hollanda adına Yusuf Altuntaş, SİCN adına Fikri Demirtaş, HTF adına Murat Gedik, Hollanda Diyanet Vakfı
fatih.karaman@haber.nl
adına Ayhan Tonca ve TNT adına Ülkü Öğüt. Burada nedendir bilinmez, komisyon Türk toplumunun Hollanda temsilcileri olarak bilinen kişileri bile Türkiye karşıtı ve Türkiye karşıtı olmayan olarak ikiye ayırmış. Komisyon üyeleri STK yöneticilerine çoğu zaman onların cevaplarını almak yerine adeta kendi düşüncelerini empoze etmek üzere gayretli oldukları gözlendi. Selçuk Öztürk'ün 'Afstand-nemen-ziekte' olarak da ifade ettiği bu olgu, sırf kişileri düşüncelerinden dolayı köşeye sıkıştırmak ve Türkiye'nin yaptığı politikalardan sanki buradaki toplum üzerinde baskı unsuru olarak sorumlu tutmak için kullanılıyor. HTIB Başkanı Mustafa Ayrancı'nın Hollanda Türk toplumundan ne kadar uzak yaşadığını gördük mesela. 30 yıldır hiç değişmeyen başkan ünvanını elden bırakmaya pek niyetli olmayan Ayrancı, Türkiye'den Hollanda'ya gelen babalarımızın-dedelerimizin hanımlarının hepsinin 'modern Amsterdam'a gelirken başörtüsünü çıkarıp geldiklerini manipülatif bir şekilde anlattı komisyon üyelerine. Hollanda'ya gelen annelerimizin, ninelerimizin başörtüsünü Türkiye'de bırakmadıklarını aslında kendiside biliyor, ancak belli ki, komisyona bir algı yerleştirmek işine geliyor. En sonunda komisyon başkanına, canlı yayınlanan ve herkese açık olan toplantıya, 'Burada konuştuklarımız burada kalsın lütfen' demesi de izleyenler açısından ilginç bir anekdot oluşturdu. Eminim böyle bir tongaya nasıl düştü kendi de anlayamamıştır. Diyanet adına komisyona cevaplar veren Ayhan Tonca ise komisyon üyelerine, özelde de Saadet Karabulut ve CDA partisine bir demok-
TÜRKLER OLMASAYDI HOLLANDA OLMAYACAKTI Dutchturks'te yayınlanan bir makale, Hollanda'nın bugünlere ulaşmasında Türklerin tarihsel bir rolü olduğunu ortaya koydu. Makalede, yaklaşık 5 asır önce kurulan 'Yedi Hollanda Cumhuriyeti'ndeki müslümanların rolünün her zaman arka plana atıldığı, hatta tarihte hiç konu edilmediği işleniyor. Halbuki İspanya hükümdarlığının altında ezilen Hollanda halkı 1600’lu yıllarda ayaklanma yaşayarak kendini bu hükümdarlıktan bağımsız hale getirmeye çalıştı, 1648'de yapılan 'Westfalenanlaşması’nda bağımsızlığını onyıllar süren çalışmalar sonucu kazanabildi. Fakat bu bağımsızlıkta Osmanlının büyük ve kritik rolü hiç bir zaman gün ışığına çıkarılmamıştı. İspanyanın baskısı altında ezilen Hollanda, bir taraftan İspanya hükümdarlığının Osmanlı'yla girdiği savaşlar sayesinde rahatlığa ulaşabiliyordu. Diğer taraftan kendini savunmakla uğraşan İspanya, Hollanda ayaklanmasına ne maddi anlamda ne de öncelik anlamda önem vermekteydi. İspanya'ya karşı 1571’de Lepanto’da yenilgi yaşayan Osmanlı süreç içinde daha
fazla şehirleri elde etmeye başlamıştı. Tunus ve Halvuka şatosunu ele geçiren Koca Sinan Paşa ve Kaptan Kılıç Ali Paşa’nın bu başarıları Hollanda Cumhuriyetlerinde sevinç ve mutlulukla karşılandı. Bu konuda farklı farklı şarkılar yazılıyor, müslümanlar hakkında övgü ile bahsediliyordu. Aynı şekilde Osmanlı ile yazışan Cumhuriyetler, Osmanlının gerektiğinde maddi desteği sözüyle daha da umutlanıyordu. Maddi yardıma gerek kalmadan Osmanlının başarıları sayesinde (Endülüs bölgesinde de aynı zamanda müslümanlar ayaklanmış, Arjantin 'bey’i de ayaklanmaya diğer kolda destek olmuştu) İspanyol hükümdarlığı gittikçe maddi anlamda geriliyor ve böylelikle Hollanda cumhuriyetleriyle ne ilgilenebiliyor ne de onlara seslenebiliyordu.
Eski Hollanda Uyum Bakanı Ella Vogelaar “Hollanda Hıristiyan-Yahudi-Müslüman geleneğine sahip” demesiyle çok sayıda eleştiriye hedef olmuş, Wilders, Rutte ve diğerlerinin “Hollanda'nın İslami bir geleneği yoktur, bu konuda kesin olmamız gerekmektedir” demeleri Hollanda'nın tarihi ve kuruluşu hakkında ne kadar üstünkörü davrandıklarının göstergesi. Kısaca o devirdeki müslümanlar olmasaydı Hollanda diye bir devlet olmayacaktı ve bu tarihi gerçeği ne duyuruyor, ne görüyoruz. 50-60 yıl önce Hollanda'ya gelip burada yaşamaya başlayan insanlarımızın şimdi dışlandıklarını görmek bize tarihi daha hassas araştırmaya yönlendirebilir. Diğer bir soru ise"Tarihimiz hakkında daha ne kadar bilgisiz ve kayıtsız kalacağız?"
rasi dersi verdi. Ayhan Bey bu konuşmasıyla Hollanda Türk toplumun yüreğine adeta su serpti. Verdiği akıl dolu cevaplarla ve ortaya serdiği gerçeklerle ne kadar kaliteli bir yönetici olduğunu bir kez daha ispatladı. Doğrusu bu kadar sağlam cevapları komisyon üyeleri de beklemiyordu. Ahmet Marcouch'un bir ara soru sorarken nasıl titrek bir tonla sorusunu yönelttiği görüldü mesela. Wilders'in hükümet'te olmasına gerek olmadığını, o ne derse meclis ve hükümettekilerin zaten bunu hemen yerine getirdiği ifade ederek de hükümet partilerine de gönderme yaptı. Türkiye'deki olayları politikacıların buraya taşıdığını ve sonrasında Hollanda Türk toplumunun burada bunlarla boğuşması gerektiğini de sözlerine ekleyerek, aslında politikacılarda var olan ikiyüzlülüğü de ortaya koymuş oldu. Ayhan Tonca'nın konuşması sosyal medyada en çok beğeni alan ve paylaşılan konuşma oldu. Günün sonunda Türk gençleri adına komisyon TNT'yi (Turks Nederlands Tegengeluid) çağırdı. Buradaki en çok dikkat çeken olay DENK Milletvekili Selçuk Öztürk'ün TNT'ye tavrıydı. TNT'nin Bakan Asscher'in bir projesi olduğunu ve başlangıçta TNT'yi kuran kişilerin şu an hepsinin ya bakanlıkta ya da devlet nezdinde işler yaptığını belirten Öztürk, bu konuda hakkında TNT'nin sözcüsü avukat Ülkü Öğüt'e sorular yöneltti. Bu soruları 'saldırı' olarak niteleyen TNT grubundaki gençler ise daha sonra bir basın bildirisi yayınlayarak, Selçuk Öztürk'ün bu tavrını kınadıklarını ifade ettiler.
Selçuk Öztürk Türk gençlerinin TNT aracılığıyla kullanıldığını, hatta Bakan Asscher'in bunu gençlere iş ve imkan vererek yaptığını ifade ediyor. Aynı zamanda buradan PvdA'ya seçimler için bir Türk aday bile çıkacağı kulislerde konuşuluyor. TNT bu söylemleri kabul etmese de, yine daha önce Selçuk Öztürk'ün TNT ile alakalı Bakan Asscher'a verdiği soru önergesinin cevaplarında görülüyor ki, bazı kurucu TNT üyelerinin şirketleri bakanlıktan iş ve proje almışlar. TNT ise, basın bildirisinde ayrıca kendilerinin hiç bir şekilde sübvansiyon almadıklarını ve herkese karşı eşit mesafede durduklarını da ifade ettiler. Hollanda genel seçimlerine tam 5 ay kala olaylar kızışmaya başladı. Bu seçimlerde Türklerin ve Türkiye'nin rolü azımsanmayacak kadar büyük olacak. Çünkü şu 5 şey bu seçimlerde büyük rol oynayacak: Sağlık, Emeklilik, Türkiye'nin rolü ve konumu, Mülteciler ve İslam. Seçimler yaklaştıkça bu meseleler daha çok ağırlık kazanacak ve etkili olacak. PVV'nin aşırı sağ popülist tavrı diğer partileri de etkisinde bırakıyor ve PVV oylarından biraz da biz alalım düşüncesi, partilerin kendi ilkelerini taviz vermesine kadar götürüyor. CDA'nin verdiği 'Türkiye'den imamlar finanse edilmesin' önergesi bunun bir örneği. Son yıllarda Türklerin sürekli desteğini kaybeden PvdA ise belini zor doğrultacağa benziyor. Burada yine biz Türk toplumuna her seçimde olduğu gibi önemli bir görev düşüyor. 15 Mart'ta sandığa gidip kendi düşüncelerini en iyi temsil edecek olan partiye oy kullanmak. Artık oy kullanmama gibi bir lüksümüz yok malesef.
30 yıllık güveninizin eseri olan, seyahatinizin
başlangıç noktası TOPKAPI REIZEN! Nieuwe Binnenweg 150A 3015 BG Rotterdam
Tel: 010 436 9200 Mob: 0624 477 237 0653 621496 ve 0642 292 089
5
HABER
OKTOBER / EKİM 2016
HOTİAD Başarı Ödülleri sahiplerini buldu
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen ve artık geleneksel hale gelen HOTİAD Başarı Ödülleri, 600’e yakın davetlinin katılımıyla bu yıl Vlaardingen’deki Stadsge-
hoorzaal salonundan düzenlendi. Son üç yıldır dört farklı dalda, toplum içerisinde başarıya ulaşmış kişileri ödüllerindiren HOTİAD, bu vesileyle
insanlarımızı başarıya teşvik etmek istiyor. Programa T.C. Lahey Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Elçi Kurtuluş Aykan, T.C. Rotterdam
www.advocatenkantoorkara.nl
Kara Avukatlık Bürosu olarak işletmecilere ve özel kişilere hukuki danışmanlığın yanısıra, genel sözleşme hukuku, iş hukuku, şirketler hukuku, kiralama hususu, kişisel ve aile hukuku ile diğer sivil yargı alanlarında yardımcı oluyoruz.
İş Hukuku Şirketler Hukuku Franchise Hukuku Kira Hukuku Kişiler ve Aile Hukuku Borçlar ve ödemeler
Westblaak 5 F 3012 KC Rotterdam Tel: (010) 257 99 01 Fax: (010) 257 99 02 E-mail: info@advocatenkantoorkara.nl
Başkonsolosu Sadin Ayyıldız, T.C. Amsterdam Başkonsolosu Tolga Orkun ile birlikte Hollanda siyasetinin Türk kökenli isimlerinden Milletvekekili Selçuk Öztürk (DENK) ve çok sayıda yerel siyasetçi ve işadamı ve STK temsilcileri katıldı. Program HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu’nun yaptığı selamlama konuşması ile başlarken, konuşmasının başında misafirleri 15 Temmuz şehitleri için 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti. Knuşmasını Türkiye’de yaşanan darbe girişimini kınayarak ve terörün her türlüsünü lanetleyerek başlayan Hikmet Gürcüoğlu "15 Temmuz’da Türkiyemiz bir işgal girişimine maruz kaldı. Birileri bu milleti vatanı ile imtihan etmeye kalkıştı. İşin acısı bu defa ki gafiller içimizden birileri idi. Dinî bir cemaat maskesi altında, gerçekte bir çete olan grup, vatana ve
millete kast etti. Tarih bir kez daha yazıldı, Türk için vatan kutsaldır. Uğruna “Ya istiklal ya ölüm” dediği vatanı, yine şehadet şerbetini içerek teslim etmedi. Ruhları şad olsun, o vatana selam olsun, Halka kurşun sıkan hainlere lanet olsun.
Tabii Türkiyemiz’de bunlar olup biterken, bunların bir de yaşadığımız ülkemiz Hollanda yansımaları vardı. Bize düşen daha ilk andan itibaren rengimizi ve duruşumuzu net bir şekilde ortaya koymaktı. Sivil Toplum Kuruluşu yöneticileri olarak, sorumluluğumuz gereği, halkımızı itidalli olmaya davet ettik. Şiddete meydan vermemeye çalıştık. Hollanda medyası karşısında sabır zırhına büründük.
Makul olamayan siyaset karşısında akla sığındık. Kendimizi ve gerçeği anlatmaya çalıştık. Hamd olsun ki gerçeği görmeye ve ‘yanılmışız’ demeye başladılar ” ifadele-
rini kullandı. Proğramın devamında ünlü Türk Sanat Müziğinin usta sanatçısı bestekar Kutlu Payaslı sahne alarak Rotterdam Klasik Türk Müziği Korosu ile beraber unutulmaz bir konser verdi. Proğramın son bölümünde ise merakla beklenen Başarı Ödüllerinden en iyiler şu şekilde ödüllerini aldılar: Yılın Öğrencisi Mehmet Akif Başer, Yılın sanatçısı Ahmet Polat, Yılın genç Girişimcisi Yakup Özdemir ve Yılın Sporcusu: Nisa Tutucu.
Hollandaca'yı yeni öğrendiler, tiyatro gösterisi düzenlediler
Tiyatro oyununun organizasyonunu üstlenen Ciğdem Eraydın
Dil öğrenme programlarına yönelik çalışmalar yapan Taaltent & Organisatie Hollanda'da "Week van de Alfabetisering" olarak bilinen okuma ve yazma haftasında "Romeo en Julia" adlı tiyatro oyununu sergiledi.
Spijkenisse kütüphanesinde sergilenen oyuna farklı kesimlerden izleyiciler ilgi gösterdi. Beğeniyle izlenilen oyun dilkurumları, öğretmenler ve belediye departmanlarından katılan kişiler tarafından büyük alkış aldı.
HABER
6
OKTOBER / EKİM 2016
Güney Vakfı Türk Okulu EUBA üyelerini yeni yıla merhaba dedi bilgilendirmeye devam ediyor
Güney Vakfı Leiden Türk okulu, 2016-2017 Türkçe eğitim yılına öğrenci ve velileri ile yeni eğitim yılına bir açılış gerçekleştirdi. Güney Vakfı Başkanı Emine Güney yaptığı açıklamada: "7 Ekim 2016 tarihinde, yaşları 6-12 arası olan çocuklarımıza Türkçe derserimizi resmi olarak bilgilendirme toplantısı eşli-
ğinde başlatmış olduk" dedi. T.C. Rotterdam Muavin Başkonsolosu Hazal Tetik'in katıldığı programda, başkan Emine Hanım 'Yurt dışında yaşayan çocuklarımızın Türkçe ile kültürlerine bağlı kalabilmesi için güzel bir vesile olduğunu, kendi benliğini kimliğini koruması gerektiğini' belirtti. Türkçe derslerinin yaygın bir
şekilde verilmesinin önemli olduğu nu da ifade edildi. Güney Eğitim Vakfı Leiden Türk okulu yönetim kurulu uyesi, eğitim koordinatörü M. Şallı ise programda T.C. Eğitim Bakanlığının yurt dışı eğitmenleri için düzenlenmiş olan eğitim seminerinde verilmiş olan ders metotları ve türkçe derslerin cazibeli hale getirilmesi için sarf edilen çabalar hakkında bilgi verdi. M. Şallı aynı zamanda Türkçe derslerinin yanı sıra okulun Türk kültürünü, çocuklara yakından tanıtmak için hazırlanan farklı etkinliklere de yer verileceğini belirtti. Milli Eğitim Bakanlığının yurt dışında yaşayan çocuklar için hazırlamış olduğu özel kitaplar ve Yunus Emre enstitüsünün kitaplarına da yer verileceği ifade edildi. İki ayrı metodun da kullaınma hazır olduğunu, velilerin seçiminden sonra bir metodlar derslere başlanacağı ifade edildi.
Kısa adı EUBA olan Avrupalı Girişimciler Derneği Hollanda temsilciliği ve Control Payroll tarafından işadamlarına yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi. EUBA Hollanda genel merkezinde gerçekleşen bilgilendirme toplantısında kısa bir konuşma yapan EUBA Hollanda Başkanı Hasan Aras, “Hollanda EUBA olarak hâlihazırda 120 üyemiz var. Önümüzdeki dönemde güzel projelere imza atmak istiyoruz. Kasım ayı içerisinde Güneydoğu Anadolu bölgesine iş gezimiz olacak. Avrupa geneli 100’den fazla girişimciyi Urfa’ya götüreceğiz. Öte yandan senede bir kez bile olsa Afrika’ya veya Asya’ya da iş gezileri yapmak amacındayız. Çünkü Asya ve Afrika’da ciddi yatırım imkânları olduğunu duyuyoruz” şeklinde konuştu. Programın devamında Control Payroll (Maaş bordrosu) adına Birol Ona slayt eşliğinde sunum yaptı. Ona, “Control Payroll; Metin, BKM ve Blokmet alanlarında
uzman ve güvenilir bir takımdır. Maaş bordrosu anlamına gelen Payroll, bir firmada çalışan personelin gerekli olan tüm yasal ve insan kaynakları işlemlerini profesyonelce takip etmek demektir. Payroll’ın avantajları; İşçi ile kısa sürede sözleşmeyi masrafsız doldurma imkanı, 5,5 yıl esnek personel kontratı, sorumluluk işverenden alınıyor ve Payroll sorumluluğu üstleniyor, personelin hastalık esnasında işçinin sosyal güvence masrafları Payroll’a ait oluyor, personelin hukuki işlerinin takibi, maaş ve vergiler Payroll tarafından ödenir, daha az maliyet.” Programın devamında TK İnternational şirketi genel müdürü Turgay Kırılmaz, “Benim için avantajları fazla olduğu için Payroll ile 1 yıldan fazla bir süredir çalışıyorum ve çok memnunum.” Şeklinde konuştu. Programın son bölümünde katılımcılar birbirleriyle tanışma olanağı buldular.
2016'da sizin de işyerinizi güvenlikle donatalım! Telefon veya tabletinizle istediğiniz her an kameralarınızı izleyebilirsiniz! Hem de HD kalitesiyle.
GÜVENLİK
SİSTEMLERİNDE
DOĞRU ADRES
Beveilig uw woning, kantoor of winkel met het beveiligingssysteem van ADACAMS
Schiedamseweg 213 3026 AN Rotterdam
Tel: 010-462 35 69 www.adacams.nl
7
HABER
OKTOBER / EKİM 2016
Almanya'dan ilginç Merkel-Erdoğan yorumu Erdoğan ile Merkel'in görüştüğü salonda bulunan büyük Türk bayraklarının yanında çok küçük bir Almanya bayrağı bulunduğunu yazan Die Welt, "Teoride görüşme, eşit seviye-
deki iki NATO ülkesinin liderleri arasında. Ancak Merkel, Erdoğan'ın yanında sultanın huzuruna çıkmış suçlu bir vali gibi duruyordu. Küçük Almanya bayrağı da sanki son saniyede oraya koyulmuştu" ifadelerini kullandı. Gazete, Merkel’in bu şekilde düzenlenmiş bir salonu birtakım nedenlerle kabul etmiş olabileceğini ise şöyle aktardı: "Belki de böylece Erdoğan'a vize konusunda ekim ayında bir ge-
lişme olmayacağını söylemek daha kolay olmuştur. Belki de Merkel şu sözleri daha rahat bir şekilde ifade etmiştir: Ya Alman vekillere İncirlik'e giriş izni verilir, ya da biz uçaklarımızı Kıbrıs Rum Kesimi'ne konuşlandırırız.
TÜRK BAYRAKLARINI HAZMEDEMEDİLER Die Welt, öte yandan, "Eğer Erdoğan, sığınmacı anlaşmasından vazgeçerse, Merkel'in siyasi geleceğini tayin edebilir. Zira,
2015 sonbaharındaki sığınmacı akınının tekrar yaşanmaması Ankara'nın elinde. İnsan büyüklüğündeki Türk bayrakları, aynı zamanda şantajın da simgesi" yorumunu yaptı. Haberde son olarak "Bazen dış politikada bu tür şeyler olabiliyor. Ancak Almanya'nın saygıyla ilgili kırmızı çizgisi var. Berlin, bir Türk ili değil ve bunu göstermek de Merkel'in görevlerinden biri" ifadelerine yer verildi.
Alman medyası: 'Avusturya, Türkiye konusunda geri adım attı'
AB’nin Türkiye ile yürütülen müzakereleri sonlandırılmasını isteyen Avusturya Başbakanı Christian Kern’in bu görüşünden geri adım attığı iddia edildi. Gazetenin, kaynağını zirveye katılan kişilere dayandırdığı haberinde Avusturya Başbakanı Christian Kern’in “Şuan, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin sonlandırılmasını talep etmek için uygun zaman değil” dediği belirtildi.
Gazetenin bildirdiğine göre Başbakan Kern’nin Ankara ile ilişkilerin “gerçekçi” kalması gerektiğine dair bir hatırlatmada bulunduğu, diğer hükümet başkanlarının da bu görüş üzerinde mutabakata vardıkları ifade edildi. Haberde Başbakan Kern’nin ayrıca açık şekilde, Türkiye ile imzalanan geri kabul anlaşmasının gereklerinin yerine getirilmesinden yana tutum sergilediği ve bu tutumuyla anlaşmanın
Avrupa tarafından tek taraflı olarak feshedilmesini gündeme getiren ÖVP’li Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz tarafından eleştirildiği kaydedildi. Türkiye ile yapılan geri kabul anlaşmasını destekleyen ve süreceğine dair umutlu olduğunu belirten Başbakan Kern, Ağustos ayı başında onyıllardır süren Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin sonlandırılmasını talep etmiş, her ne kadar Türkiye ile
yakın ilişkilere ihtiyaç duyulsa da, ülkenin AB üyesi olmasının “diplomatik bir kurgu” olduğunu öne sürmüştü. Diğer AB ülkelerinden ise bu tutuma itirazlar yükselmişti. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, müzakerelerde muhtemel bir sonlanmanın “ağır bir dış siyasi hata” olacağını ifade etmişti.
Rusya Afrika'ya silah gönderecek
Mali'nin başkenti Bamako'ya gelen Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov, Mali'ye silah göndermeye hazır olduklarını açıkladı. Rusya'nın, Mali'ye, terörle mücadele alanında destek vereceği belirtildi.
Real Madrid'den Roberto Carlos'a ret
Real Madrid, eski futbolcusu Roberto Carlos'un teknik direktörlük yapma talebini reddetti. Brezilyalı eski futbolcu Roberto Carlos, Real Madrid'de teknik direktörlük yapma isteğinin İspanyol kulübü tarafından kabul edilmediğini açıkladı.
Tayland Kralı Adulyadej hayatını kaybetti
Tayland Kralı Bhumibol Adulyadej, Bangkok'ta tedavi gördüğü hastanede 88 yaşında hayatını kaybetti. Kral Bhumibol Bhumibol'un yıllardır tedavi gördüğü akciğer enfeksiyonu ve böbrek yetmezliği nedeniyle Siriraj Hastanesi'nde öldüğü belirtildi.
Çocuğunuzun başarılı eğitimi için bizi seçin! puntmedischadvies@gmail.com Postbus 2294 • 3500 GG Utrecht Tel: 0681 50 88 88
N. Doğan
IBS Al-Ghazali Van Lennepstraat 17 3027 SP Rotterdam 010 - 415 21 67 www.al-ghazali.nl
IBS Noen Paradijsplein 1 3034 SL Rotterdam 010 - 240 90 46 www.ibsnoen.nl
IBS Ibn-i Sina Zegenstraat 120 3082 XZ Rotterdam 010 - 428 25 90 www.ibn-i-sina.nl
IBS Ikra Spirea 3 3317 JP Dordrecht Tel: 078 - 639 01 51 www.ikra.nl
Osman Avcı
GROOTHANDEL IN HORECA BENODIGDHEDEN
Voor vacatures en extra informatie bezoek onze website Tel: 033 4571001 Fax: 033 4330516 www.deisbo.nl
Zielhorsterweg 83 3813 ZX Amersfoort info@deisbo.nl
JILPAQ Holding
www.ensaryufka.com info@ensaryufka.com
Tel: (013) 455 11 19 Mail: info@jilpaq.nl
Ledeboerstraat 39 5048 AC Tilburg
www.jilpaqholding.com
HABER
8
OKTOBER / EKİM 2016
KENDISIYLE ÇELIŞEN BATI Biraz da müstemlekecilik dönemlerinden kalma bir alışkanlık diyelim ve sözü fazla uzatmadan müstemlekeci mantığıyla hareket eden komisyona en güzel cevabı Hollanda Diyanet Vakfı adına söz alan değerli dostum Ayhan Tonca’nın verdiğini söyleyelim. Sordukları sorulara verdiği cevaplarla lafı ağızlarına geri tıkmış ve sorunların kaynağının asıl kendileri olduğunu lafı dolandırmadan yüzlerine söylemiştir. Hem de kendilerine ait olduklarını düşündükleri değerler üzerinden.
AHMET SUAT ARI Hollanda kamuoyu 2013 Mayısında başlayıp bir kaç ay devam eden Gezi Parkı olaylarından itibaren gerek siyasiler gerekse ‘aydınlar’ tarafından sürekli tek taraflı olarak etkilenmek istenmektedir. Gerek yazılı gerekse sözlü söylemlerin ekseriyeti her türlü sosyolojik, tarihi, siyasi, kültürel ve geleneksel arka plandan yoksundur. Hal böyle olunca da ister istemez maksadın üzüm yemek değil bağcı dövmek olduğu kanaati ortaya çıkıyor. Buna, yine aynı kitlenin 15 Temmuz darbe kalkışmasına yaklaşımı da eklenince bu kanaat iyice pekişmiş oldu. Bu durum Hollanda Türk toplumunun büyük bir kesiminde tamiri oldukça zor bir güven sorunu oluşturmuştur. Son bir haftadır da, siyasilerin 15 Temmuz sonrası ısrarla var olduğuna inandırmaya çalıştıkları Türk toplumu içinde bir çatışma olduğu safsatasından hareketle oluşturulan ‘Meclis Dinleme Komisyonu’nun sorgularına şahit olduk. Komisyon ‘konuyu daha iyi anlamak’ için uzmanlıkları kendinden menkul bir kaç ‘uzman’ ve STK temsilcilerini davet edip dinledi. Gerek davet edilenler gerekse dinleme sıralamasından maksadın bir anlama dinleme meselesi değil tamamen kendi önyargılarını pekiştirmeye yönelik bir hamle olduğunu anlamaktayız. Bir taraftan darbe kalkışması sonrası Fetöcülere karşı oluşan husumetler ve Türkiye’nin bundaki rolünü sorgulamak istediklerini iddia ederken diğer taraftan konuyla alakasız kişi ve kurumları davet
suat.ari@haber.nl
ederek yeni nifak tohumları atmaktadırlar. Ermeni Federasyonu FAON’un davet edilmesi bile komisyonun ne kadar maksatlı olduğunu anlamaya yetecektir. Zira Hollanda Ermeniler hiç bir zaman kendilerini Türk toplumunun bir parçası olarak lanse etmemişlerdir, tam aksine Türk toplumuna karşı her fırsatta tavır almışlardır ve almaktadırlar. Halbuki bunu en iyi siyasilerin bilmesi gerekir, çünkü her seçim döneminde listelerindeki Türk kökenlilerin çıkarılması için baskı görmektedirler. Yine diğer bazı ‘uzman’ ve STK temsilcileri sorgulamada onyıllardır dillendirdikleri siyasi söylemleri fırsattan istifade tekrar etmişlerdir. Bunlar da toplumda kaynaşmadan ziyade ayrışmaya ve yeni ‘çatışmalar’a çanak tutacak niteliktedir. Bunun içindir ki maksadın üzüm yemek değil bağcı dövmek olduğunu iddia ediyoruz. Bu Meclis Dinleme Komisyonunun bir çok bakımdan hakkaniyetli olmadığını söylemek mümkündür, ancak bu durum son yıllarda maalesef alışkın olduğumuz bir durum. Biraz da müstemlekecilik dönemlerinden kalma bir alışkanlık diyelim ve sözü fazla uzatmadan müstemlekeci mantığıyla hareket eden komisyona en güzel cevabı Hollanda Diyanet Vakfı adına söz alan değerli dostum Ayhan Tonca’nın verdiğini söyleyelim. Sordukları sorulara verdiği cevaplarla lafı ağızlarına geri tıkmış ve sorunların kaynağının asıl kendileri olduğunu lafı dolandırmadan yüzlerine söylemiştir. Hem
de kendilerine ait olduklarını düşündükleri değerler üzerinden. Ağzına sağlık Ayhan Tonca. Genelde Batılı özelde de hem vatandaşı olduğumuz hem de yaşadığımız ülke Hollandalı siyasiler ve aydınların Türkiye ile ilgili tavrı bir çok açıdan ciltler dolusu araştırmaya konu olabilir. Zamanla bu olacaktır da, ama biz görünen köy kılavuz istemez diyerek kendi gözlemlerimizi de ifade etmeye çalışacağız. Kanaatime göre Batılıların birinci marazı üstünlük kompleksidir. Kendilerini diğer medeniyet ve kültürlerin üstünde gördükleri için yaklaşımları da o minvaldedir. Bu kompleks onları bir takım evrensel değerleri sahiplenmeye itmiş ve diğer toplumların da aynı değerlere sahip olabileceği gerçeğini algılamalarına engel olmuştur. Bu da söylemlerde ‘biz’ve ‘onlar’ şeklinde tezahür eden ötekileştirmeye sebep olmaktadır. Bir diğer maraz is müstemlekeci anlayıştır. Kendilerine her konuda ahkam kesme hakkı tanırken, aynı hakkı kendilerinden olmadıklarını varsaydıkları toplumlar ve onların fertlerine çok görmektedirler. Şayet bir tehdit kendilerine yönelikse her türlü tedbir mubah, ama aynı durum başka bölgelerde olunca oldukça titiz bir ‘insan hakları’ takibi söz konusudur. Bunun en açık örneği terör örgütlerine karşı yaklaşımlarıdır. Terörün hedefi kendileri olunca takındıkları tavırla, başkaları olunca takındıkları tavır büyük tezatlık arz eder. Bu yetmezmiş gibi PKK gibi
Yeneroğlu'ndan Hollanda'ya tepki
T
ürkiye’nin Hollanda’daki camilere din görevlisi göndermesiyle dolaylı olarak sağladığı finansal desteğin durdurulmasına ilişkin soru önergesi, parlamento tarafından kabul edilmesinin ardından Ak Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu Hollanda'ya tepki gösterdi. Yeneroğlu: “13 Eylül 2016 tarihinde Hollanda meclisine Türkiye’den gelen imamlar aracılığıyla Hollanda toplumu üzerinde ‘olumsuz etkide bulunulduğunu’ iddia eden bir
önerge sunulmuştur. Parlamento tarafından 27 Eylül 2016 tarihinde kabul edilen bu önerge endişe vericidir. Her şeyden önce Türkiye devletinin Hollanda’daki vatandaşları ve soydaşlarının dinî ihtiyaçlarını gidermek amacıyla sağladığı desteğin takdir edilmek yerine Hollanda’daki Türk toplumu üzerinde ‘olumsuz’ etki ettiği iddiası hem gerçek dışı, hem de
tehlikelidir. Önerge ile Hollanda’daki Türk toplumu üzerinde popülist bir baskı oluşturulduğu, onların dini ve kültürel mevcudiyetlerini korumalarının her geçen gün daha da zorlaştığı ortadadır. Hollanda’daki Müslüman cemaatin temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve Diyanet yetkilileri, siyasiler nezdinde konuyla ilgili yapıcı bir diyalog geliştirilmeli, dinî azınlıkların haklarını kısıtlayan tartışmaların ana akıma taşınarak meşrulaştırılmasının önüne geçilmelidir.” dedi
bazı terör örgütlerine hem göz yummakta hem de lojistik destek vermektedirler. Bazıları ise daha da ileri giderek sözcülüğünü bile yapmaktadırlar. Üçüncü marazları da çifte standart uygulamadaki tutarlılıklarıdır. Söz konusu kendileri olunca kullandıkları doneleri başkaları için göz önünde bulundurmazlar. Mesele bir toplumsal olayı analiz edip anlamak için gerekli olan arka plan araştırması konusunda seçicidirler. Araştırmalar, yaklaşık iki yıl önce kamuoyuna duyurulan Motivaction araştırmasında da olduğu gibi, önceden belirlenen sonuca hizmet ederler. Bu çifte standardı son yıllarda Türkiye ve Türkler söz konusu olduğu zaman çok net bir şekilde görmekteyiz. Toplum davranışlarına etkileri inkar edilemeyen tarihi, sosyolojik, kültürel, siyasi ve geleneksel faktörler kanaatimce bilerek göz ardı edilmektedir. Bunu her alanda, mesela tartışmalarda sorulan sorular, araştırmalar için hazırlanan tezler ve siyasi partilerin programlarında çok açık bir şekilde görmekteyiz. Kısacası Batı, başka toplumlar söz konusu olunca her bakımdan kendisiyle çelişiyor diyebiliriz. Ele verir talkını kendi yutar salkımı durumu. Peki bizim hiç mi sorumluluğumuz yok bu yaklaşımlarda? Elbette var, hem de çok var. Bir başka yazımda da çuvaldızı kendimize batırmayı ümit ediyorum.
HTF Schiedam teşkilatı 25.yılını kutladı
Hollanda Türk Federasyon’a bağlı Schiedam Türk Kültür Derneği kuruluşunun 25. yıldönümü vesilesiyle düzenlediği program ile Hollanda Türk Federasyon’un yeni çalışma yılının ilk kültürel etkinliğini düzenlemiş oldu.
Işıklandırmada yeni yöntem
LED aydınlatmalar düşük enerji tüketimleri, uzun ömrü olmaları, sağlamlıkları, küçük Bize boyutları ve hızlı açılıp kapanabilme özellikleri ile geleneksel ışık kaynaklarına göre nışmadan a d farklı avantajlar sağlamaktadır. Ürün kategorilerimizde, mekanlarınızı daha ferah karar hale getiren aydınlatmalardan, değişik ambiyans veren çeşitlere kadar oldukça vermeyin farklı çalışmalar göreceksiniz. Fiyatlarımız her bütçeye uygundur.
Schiedam Türk Kültür Derneği başkanı Ahmet Öneren’in açılış konuşması ile başlayan şölende sanatçılar Ali Kınık, Zafer İşleyen ve Gökhan Tekin’in renk kattığı programa Hollanda genelinden çok sayıda katılım oldu.
LED SPOT LED LAMP LED PANEL LED TL
LED FLOODLIGHT LED DOWNLIGHT LED HIGHBAY LED STRIP TOEBEHOREN
Her türlü led ışıklandırma sistemi, led spotları ve dekoratif malzemeleri bizden temin edebilirsiniz. Uzman ekibimiz mekanlarınıza en uygun ışıklar konusunda sizi aydınlatacaktır.
Telefon: 040 711 46 63
www.ledstation.nl
Thorvaldsenlaan 2c, 5623 BM Eindhoven
9
Kültür ve Turizm Bakanı Avcı Hollanda'ydı
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, geçtiğimiz günlerde Hollanda'ya çeşitli temaslarda bulunmak için bir ziyarette bulundu. Avcı, Hollanda'da ülkede yaşayan Türk toplumu ve önemli turizm şirketlerinin temsilcileriyle yaptığı görüşmelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Toplantıda Hollanda’daki Türk toplumunun sorunlarını ve beklentilerini ele aldıklarını belirten Avcı, “Onların bizden beklentilerini dinledik. Bizim onlardan beklentilerimiz
HABER
OKTOBER / EKİM 2016
oldu, özellikle Türkiye’nin Hollanda’daki imajıyla ilgili. Başka ülkelerde de yürütülmekte olan sistematik bir dezenformasyon kampanyasının serpintilerini Hollanda’da görüyoruz.” ifadelerini kullandı. Resmi makamların dışında özlelikle sivil toplum kuruluşlarının da bu konuda bir direnç oluşturmalarının önemli olduğuna dikkati çeken Avcı, “Onlar da zaten bugüne kadar her biri kendi alanlarında bu konuda gerçekten çok yararlı çalışmalar yapıyorlar.” diye konuştu. Bakan Avcı, turizm sektörü temsilcileriyle yapılan ikili görüşmelere ilişkin de bilgi verdi. Türkiye’den kaçan FETÖ mensuplarının Hollanda’da Türkiye aleyhinde kara propoganda yaptığına dikkati çeken Avcı, şöyle devam etti: "Türkiye ile ilgili özellikle FETÖ operasyonları ve başarısız darbe girişiminden sonra Türkiye’den kaçan birtakım FETÖ mensuplarının Hollanda’da da başka yerde de ama özellikle Hollanda’da Türkiye aleyhine ve do-
layısıyla Türk ekonomisi, Türk turizmi aleyhine maalesef çok sistematik bir kampanya yürüttüklerini ve çok tahripkar bir söylem içinde olduklarını görüşmelerimizden de bize iletilen bilgilerden de anlıyoruz, görüyoruz. Bunlar tabii ilgili kamuoyu ile ve ilgili Hollanda makamlarıyla da paylaşılması gereken bilgiler, duyumlar. Bunları da devlet olarak paylaşıyoruz ama burada asıl iş Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın temsilcisi olan sivil toplum kuruluşlarına ve burada faaliyet gösteren vatansever medya mensuplarına düşüyor. Sizin de bu konuda yaptığınız çalışmaları biliyoruz bunun için de ayrıca teşekkür ediyorum" dedi. Öte yandan bazı önde gelen Turizm şirketlerinin yetkilileri, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın Hollanda'ya gelişinin bu denli saklı kalması ve kendileriyle görüşülmemesini yadırgadıklarını ifade ettiler. Bu tür sorunları gidermek adına bir Turizmciler derneği oluşmasının kaçınılmaz olduğu gelen bilgiler arasında.
İngiltere'de kadına yönelik şiddet suçlarında rekor artış
İngiltere'de kadınlara yönelik şiddet içerikli suçlardan ceza alanların sayısında rekor artış kaydedildi. Kraliyet Savcılık Hizmetlerinin (CPS) yıllık olarak hazırladığı, "Kadın ve Kızlara Yönelik Şiddet" başlıklı raporunda, 2015-2016 döneminde İngiltere ve Galler'de kadına yönelik şiddet içerikli suçlardan açılan davalar ile ceza alanların sayısının şimdiye kadarki en yüksek seviyesine ulaştığı bildirildi.
Başkanlık odasını sokağa taşıdı
Nevşehir'in Avanos ilçesinde Belediye Başkanı İnce, "Başkanlık Odası Sokakta" adı verilen projeyle 15 günde bir farklı mahallede portatif çalışma odası oluşturarak halkla bir araya geliyor. Vatandaşların, sorunlarına çözüm arayabildiği uygulamada, belirlenen mahalle ve "başkanlık çadırı"nın kurulacağı alanın önceden duyurusu yapılarak halkın başkanla buluşması sağlanıyor.
2017 Eurovision'un Ukrayna'da hangi şehirde yapılacağı belli oldu
Kırımlı Tatar sanatçı Jamala’nın “1944” isimli şarkısıyla Eurovision Şarkı Yarışması’nı kazanması nedeniyle Ukrayna’da düzenlenecek Eurovision 2017’nin başkent Kiev’de yapılması kararlaştırıldı. Ukrayna Ulusal Televizyon Şirketi Müdürü Zurab Alasaniya yaptığı açıklamada, Eurovision 2017 için organizasyon komitesinin finale kalan Ukrayna’nın şehirleri arasında yaptığı oylamada Kiev’e 19, Odessa’ya ise 2 oy çıktığını bildirdi.
Der Spiegel'den Türkiye'ye pişkin cevap
Filiaal Rotterdam: Stadionweg 21 • 3077 AN • Rotterdam
Filiaal Den Haag: Rijswijkseweg 528 • 2516 HT • Den Haag
Almanya'da haftalık yayımlanan ve Türkiye düşmanlığıyla tanınan Der Spiegel dergisi, piyasaya çıkan özel Türkiye sayısında büyük bir hadsizliğe imza atmıştı. Derginin özel Türkiye sayısının kapağında diktatör olarak tanımlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, arka planda da minareleri füze biçiminde resmedilen bir cami yer alıyordu. Başlık olarak "Yangın Yeri Türkiye" ifadesini kullanan dergi, daha küçük harflerle üst başlık olarak da "Bir Ülke Özgürlüğünü Yitiriyor" ifadelerine yer vermişti. Gelen sert tepkiler üzerine açıklama yapan Genel Yayın Yönetmeni Klaus Brinkbäumer, "Türkiye hakkındaki haberlerimiz itinayla hazırlanmaktadır ve doğrudur" dedi. Brinkbäumer, "Türkiye ne kadar gazeteciyi hapse attı? Türk hükümetinin basın özgürlüğü anlayışını kesinlikle benimsemiyoruz" diye konuştu.
HABER
10
OKTOBER / EKİM 2016
TÜRK(IYE) STK’LARI SORGULANIRKEN ORTAYA ÇIKAN YENI SORUNLAR… Komisyon üyeleri her ne kadar önceden STK’lara gönderilen iki soruyla söze başlasalar da, zaman zaman gündemdeki tartışmaların dışına çıkıp, adeta STK yöneticilerini yargılarcasına sorguya çekmeleriydi. Oysa, söz konusu mesai medyada Hollanda Temsilciler Meclisinin Sosyal İşler Komisyonu olarak, Hollanda’daki Türkler arasında yaşanan huzursuzluklarla ilgili STK’ların görüşlerini dinleyecek şekilde yer almıştı. Meğer işin aslı fikir alışverişi değil de, sorgulamakmış…
VEYİS GÜNGÖR Türkler bu hafta yine Hollanda gündemindeydi. Ne ilginçtir ki, Türkler haftalardır Hollanda siyasi gündeminde yerlerini korumaya devam ediyorlar. Özelikle 15 Temmuz kanlı darbesi ve sonrasındaki gelişmeler diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Hollanda’da da aktüelliğini koruyor ve etkisini artırarak devam ettiriyor. Daha farklı bir ifadeyle, Türkler ve Türkiye tartışma konusu olmaya devam ediyor. İşte bu çerçevede geçtiğimiz hafta, Hollanda’daki Türk(iye) STK’ları Hollanda Temsilciler Meclisinin Sosyal İşler Komisyonu üyeleri ile neredeyse tam gün mesai yaptılar. Gerek STK’ların tartışmaları, gerek önceki hafta Türkler hakkında beyan edilen uzman görüşleri bizim, yani Avrupa Türk diasporasının yeniden düşünmemize, yeni stratejiler otaya koymamıza vesile olacaktır. Buna olan inancımızı yineleyerek STK’larla ilgili operasyonu ya da çalışmayı anlamaya çalışalım… Sorgulama mı? Fikir alışverişi mi? Sabah saat 10.00’dan akşam 17.00’ye kadar süren mesainin ancak öğleden sonraki bölümünü izleme imkanı buldum. Televizyonu açtığımda Türk Federasyon Genel Başkanı Murat Gedik ve Genel Sekreteri Erim Uğurlu komisyon üyeleriyle konuşuyorlardı. Devamında da Hollanda Diyanet Vakfı adına yönetim kurulu üyesi Ayhan Tonca ve gençler adına avukat Ülkü Öğüt’ü
veyis.gungor@haber.nl dinledim. Programın sabah bölümünde konuşanları da sonradan dinledim. Tüm STK temsilcilerinin konuşmaları canlı yayınlandığı için isteyen baştan sona seyredebilir. Kim ne söyledi, neleri savundu zaten sosyal medyada yer alıyor. Benim ilk dikkatimi çeken, komisyon üyeleri ve STK temsilcilerinin oturum şekliydi. Düzenleme sanki bir mahkeme salonuydu. Yuvarlak masa toplantısı olabilirdi. Bu şekil insanın aklına, bir an bile olsa Allah korusun adeta Nürnberg Mahkemelerini getiriyor. Komisyon üyeleri her ne kadar önceden STK’lara gönderilen iki soruyla söze başlasalar da, zaman zaman gündemdeki tartışmaların dışına çıkıp, adeta STK yöneticilerini yargılarcasına sorguya çekmeleriydi. Oysa, söz konusu mesai medyada Hollanda Temsilciler Meclisinin Sosyal İşler Komisyonu olarak, Hollanda’daki Türkler arasında yaşanan huzursuzluklarla ilgili STK’ların görüşlerini dinleyecek şekilde yer almıştı. Meğer işin aslı fikir alışverişi değil de, sorgulamakmış…
Bir musibet bin nasihatten iyidir! Her şeye rağmen, öncelikle STK’larla ilgili bu buluşma operasyonunu düşünen, planlayan ve hayata geçiren Saadet Karabulut da olsa, Türk toplumuna karşı kendine göre tedbirler almaya devam etse de, teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bize atalarımızın şu güzel sözünü bir kez daha hatırlattı: ‘Bir musibet bin nasihatten iyidir’.
SATILIK iŞYERi
Koningin Wilhelminalaan 64 4205 EZ Gorinchem
Gorinchem'ın en işlek sokaklarından biri olan Koningin Wilhelminalaan sokağında, içerisinde iki şirket kiracısı olan, 130 m2 işyeri satılıktır. Halihazırdaki kiracılar olan SNS Bank ve Can Market tarafından aylık kira bedeli düzenli olarak ödenmektedir. Horeca vergunning mevcuttur. Vraagprijs: € 201.000 k.k. İrtibat: 1. elden sahibi Dhr. Selman. 0653-53 33 58
Bu görüşme, sorgulama, mesai bize bir defa daha, Avrupa’nın, Hollanda’nın Türk toplumuna nasıl baktığını, sorunları nasıl algıladığını gözler önüne sermiştir. Görüşmenin planlanması ve STK’ların sıralanmasına bakalım. Sabah programında yer alanların neredeyse tamamının Türkiye ve Erdoğan karşıtı söylemlerde bulunanlardan, öğleden sonraki bölümde de Türkiye’ye aidiyet duyanların dinlenmesi bile bizim Hollanda gözünde nasıl algılandığımızı ortaya koymaktadır. Bununla bize, Türkler Erdoğan karşıtları ve Erdoğan taraftarlarından oluşuyor mu demek istiyorlar acaba? Bu yaklaşımla Batı, nasıl Türkiye’deki yaşananları ve Avrupa Türklerini anlayabilir? Oysa Batı’yı Batı yapan ‘rasyonel düşünce’ değil midir? Dört ana problemle yaşamaya alışmalıyız… Söz konusu STK sorgulamasından bir başka gerçeği daha da iyi anlamış olduk. On yıllardır, yüz yıl önce yaşanan sözde Ermeni soykırımı ve otuz yıldır PKK terörünün yansımalarıyla adeta imtihan olmuştuk. Bunlar yetmiyormuş gibi, şimdi, zaten zaman zaman dile getirilen bir de Alevilik ve Fetullahçılık/Gülenistlik sorunuyla karşı karşıyayız. Türk diasporası artık bundan sonra Avrupa’nın bizi algılaması doğrultusunda, bu dört sorunla, istese de istemese de karşı karşıyadırlar. Kaldı ki bu dört sorun direk Avrupa Türk diasporasının oluşturduğu so-
runlar değildir. Ancak aidiyet duyduğumuz bir ülkenin ve milletin başına bela olarak dikte edilmiş sorunlardır. Milletimizin bir kaderi olarak bu sorunlarla baş başayız. Sorunlardan kaçamayacağımıza göre, o zaman diaspora olarak bu sorunların önce bir antropolojisi oluşturulmalıdır. Ciddi bir tarama çalışması yapılmalıdır. Yarım yamalak, popülist sloganlar içeren söylem ve bilgilerle bu sorunların üstesinden asla gelemeyiz…
Geleneğe geri dönüş… Evet, bütün bu yaşananlar bizi, yeniden düşünme, tasavvur etme, geleneği yenileme ve aktüelleştirmeye zorlamaktadır. Biraz önce ifade edilen sorunları bileceğiz, Avrupa’nın bize karşı algısını da bileceğiz ve bu doğrultuda yeniden bir medeniyet tasavvuru geliştireceğiz. Tarihin akışı içinde bu ve benzeri sorunları nasıl çözdüysek yine o geleneği yakalayacağız. İşte o geleneğin baş mimarından yani ‘düşünmek bir sorumluluktur’ diyen İmam-ı Maturidi’den başlayacağız. İyi bir insan ve mükemmel bir toplum inşasının temellerini atan Piri Türkistan Hoca Ahmet Yesevi, İmam-ı Azam’ı yeniden okuma, günümüze göre aktüelleştirmeyle devam edeceğiz. Millet olarak, Avrupa Türk diasporası olarak karşı karşıya kaldığımız o suni sorunların ilacı bu gelenektedir. O zaman o geleneğe geri döneceğiz…
11
HABER
OKTOBER / EKİM 2016
Türkiye devleri geride bırakacak
İngiliz banka HSBC, “2050’de Dünya” adlı raporunu yayımladı. Raporda, dünya ekonomilerinin 2015 yılında geleceği seviyelere işaret edildi. Bu rapora göre Türkiye, 2050 yılına gelindiğinde dünyanın en büyük 12’inci ülkesi konumuna yükselecek. Listeye göre Türkiye, 2050 yı-
lına gelindiğinde şu anda dünya ekonomisine yön veren ülkeleri geride bırakacak. Bu ülkelerin başında Rusya gelirken, Güney Kore, Hollanda, Arjantin, İspanya, Avustralya, İsveç gibi devler de geride bırakılacak ülkeler arasında olacak. Rusya, HSBC listesine göre
2050 yılında dünyanın en büyük 15. ekonomisi olacak. İngiliz bankanın listesinde değerlendirme kriterleri ülkelerdeki istihdam oranları, kaç kişinin çalışan nüfus içine girdiği, ülkenin toplam iş gücü, yaşlılık oranı olarak sıralandı. Yapılan araştırmada, Türkiye'nin yükselişe geçmesinin nedeni olarak doğurganlık oranının artışı ile çalışan nüfus sayısının da artacak olması gösteriliyor.
TÜRKİYE GÜÇLÜLER ARASINDA GÖSTERİLDİ HSBC’nin raporunda 2050 yılına gelince ekonomik gücünü artıracak ülkelere özellikle vurgu yapıldı. Türkiye, Mısır, Nijerya ve Ukrayna ile birlikte en güçlüler ara-
TİME dergisi kapağına Kur'an'dan ayet taşıdı
A
BD merkezli Time dergisi Suriye'de mağdurların yardımına koşan Beyaz Kasklılar'ı kapağına taşıyarak Kuran-ı Kerim'den bir ayete başlık olarak yer verdi. Dergi, Beyaz Kasklılar'ın yardıma koşarkanki fotoğrafının altına Maide Suresi'nin 32'nci ayetindeki, "Her kim bir can kurtarırsa, bütün insanlığı kurtarır" ifadesini yazdı.
sında gösterildi. Kişi başına düşen milli gelir artışı tahminlerinin de yapıldığı raporda Türkiye’deki kişi başına düşen mili gelir artışı 2010-2020 arası için yüzde 4, 2020-2030 arası için yüzde 3,9, 2030-2040 arası yüzde 3,8, 2040-2050 arası için ise yüzde 3,7 olarak gösterildi. HSBC raporunda Türkiye için şu ifadelere yer verildi: “Daha önceki raporlarımızda da belirttiğimiz gibi biz Türkiye’nin uzun vadede oldukça güçlü bir hikayesi olduğuna inanıyoruz. Güçlü temeller ve oldukça iyi demografisi bulunan bir ülke olarak Türkiye tahmin edilebilir bir gelecekte saygı duyulacak bir büyüme oranı elde edeceğini düşünüyoruz."
Macaristan'dan 'AB Türkiye'ye verdiği sözleri tutmalı' mesajı
Almanya’da çocuk istismarı problemi büyüyor
Alman hükümetinin Çocuk İstismarıyla Mücadele Sorumlusu Johannes-Wilhelm Rörig, bütün okullardan cinsel istismar ile mücadeleyi artırmalarını ve öğrencileri çağdaş medya araçları ile gelen tehlikeye karşı uyarmalarını istedi. Rörig, 2015 yılında cinsel istismara ilişkin 12 bin suç duyurusu yapıldığını ancak sayının daha yüksek olmasından kaygı duyulduğunu belirterek, rakamın 100 bine ulaşabileceğini göz önünde bulundurmak gerektiğini kaydetti.
Wilders: Hollanda’ya bir tane bile Türk gelmesin
Hollanda’da aşırı sağcı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders, ülkesine artık bir tane bile Türk’ün gelmesini istemediğini söyledi. Hollanda’da aşırı sağcı Özgürlük Partisi lideri Wilders, “Türklere kapıları kapatalım” dedi. İktidarın büyük ortağı Liberal Sağ Parti (VVD) lideri Halbe Zijlstra ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı lideri olarak gören Hollandalı Türkleri, ülkelerine geri dönmeye çağırdı.
'MH17, Rusya'dan getirilen rampadan fırlatılan füze ile vuruldu' Macaristan Ulusal Meclisi Dış ilişkiler Komisyonu Başkanı Nemeth, "AB-Türkiye arasındaki mutabakata uymak sadece Türkiye'nin görevi değil. AB de aynı şekilde verdiği sözleri yerine getirmeli." dedi. Nemethl, Avrupa Konseyi oturumuna katılmasının ardından Macar Haber Ajansına yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, AB'nin "özel ortağı" olduğunu belirterek, ''Türkiye'nin aktif desteği olmaksızın Ortadoğu'daki krizlerin ve sığınmacı sorununun çözülmesi imkansız.'' dedi.
"ÖDÜL DEĞİL BARIŞ İSTİYORUZ" Haberde "Beyaz Kasklılar 60 bin can kurtardı" denildi. Nobel Barış Ödülü'ne aday olan Beyaz Kasklılar ise "Zaten ödül değil barış istiyoruz" dedi.
Temmuz 2014'te Hollanda'dan kalktıktan sonra Ukrayna'nın doğusunda düşürülen Malezya Hava Yolları'na ait MH17 sefer sayılı uçağı vuran Rus yapımı BUK füzesinin, Rusya'dan getirilen bir füze rampasından fırlatıldığı açıklandı.
www.guler.nl 10 jaar vast %1.88 hypotheekente Bel voor gratis advies
Mustafa Aydın Hikmet Gürcüoğlu
Brouwersdijk 34 Tel:078-648 93 08 3314 GR Dordrecht info@guler.nl
www.sancak.nl info@sancak.nl
Productieweg 48 2382 PD Zoeterwoude
Johannes Camphuysstraat 45 3531 SC Utrecht Tel: 0641 - 973 871
HABER
12
OKTOBER / EKİM 2016
İşimizi en iyi şekilde yaparsak bu ülke bizi kucaklar 400 yıllık dostluğumuzu geçen yıllarda kutladık. 50 yıldır Türk toplumu burada. Et tırnak olmuşuz artık.
Faruk Halıcı ff Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? İsmim Faruk Halıcı, Jilpaq Holding Yönetim Kurulu Başkanıyım. 38 yaşındayım, Yozgatlıyım ve 15 yıldır Hollanda'da yaşıyorum. Türkiye'de Anadolu Üniversitesinde İşletme Bölümünü bitirdim. Kungfu uluslararası antrenörlüğü yaptım. Spor okulum vardı Hollanda'ya gelmeden önce. Ek olarak bir mağazada şef tezgahtardım. Bu tecrübelerin buraya çok faydası oldu. İnsan o zaman okul ve işin kıymetini anlayamıyor, ama hayatın diğer dönemlerinde ne kadar katkı sağladığını ilerde anlıyor. Her öğrenilen şeyin vakti geldiğinde faydasını gö-
rüyorsun. Bu yüzden insan günlük öğrenmeye açık olması lazım. Hollanda'ya geldiğim ilk 3 yıl sıkıntılı geçti, çünkü bütün bilgi birikimini sıfırlıyorsun, tekrar baştan başlıyorsun. Bu çok zor bir olay. Bu konuda kitap bile yazılır. Tabi bizim büyüklerimiz der ki "Ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp". O yüzden mecburen başaracağız dedik ve 3 yıl Hollanda'yı tanıma, dil eğitimi alma ve çalışmakla geçti. O zaman Avrupa İslam Üniversitesi yeni açılmıştı, ben de böyle bir üniversitenin Avrupa'da büyük bir ihtiyaç olduğunu hissedenlerdendim. Etrafımdaki gençlere
ve arkadaşlara önerdim. Tabi o zaman üniversite henüz resmiyet kazanmamıştı, insanlar pek sıcak bakmıyordu. Ama şimdi bütün resmi belge ve akreditasyonlarını aldı. Avrupa'daki müslümanların buna ihtiyacı var. Sadece din eğitimi de değil. Müslümanların üniversitesisinin olması demek orada bilim insanının, yeni neslin yetişmesi demektir. Osmanlıda ve tarihteki bir çok medeniyetlerde de eğitime ayrı bir önem verilmiştir. Medreseler bu yüzden kurulmuştur. O yüzden üniversitenin olması çok önemliydi. Baktım kimse gitmiyor ben başladım. 5 yıl üniversite, 2 yıl mastır okudum ve şu an tezimi
Yeneroğlu: “Hollanda makamları ayrımcılıkla mücadele konusunda harekete geçmelidir.” Hollanda’da yaşanan ayrımcılık olaylarıyla ilgili açıklamalarda bulunan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, “Hollanda’da yayımlanan bir rapor 2015 yılındaki ayrımcılığın 2014 yılına kıyasla iki kattan fazla arttığını göstermektedir. İlgili makamlar bu sorunu çözmeye yönelik adımları ivedilikle atmalıdır.” dedi. Yeneroğlu, açıklamasında şunları ifade etti: “Hollanda’da ayrımcılıkla mücadele kurumlarının kayıtlarını, güvenlik güçlerine yapılan ihbarları, internet ve telefon şikâyetlerini derleyen polis, 2015 yılında ülkede yaşanan ayrımcılık olaylarına dair bir rapor hazırladı.
Rapor ülkedeki Müslümanların 439 vakada dinleri nedeniyle ayrımcılığa maruz kaldığını gösteriyor. Müslümanlara yönelik ayrımcılık olaylarındaki artış toplum için ciddi bir tehlike arz etmektedir. Ayrıca yine rapora göre Müslümanlar uğradıkları haksızlık ve ayrımcılık karşısında ilgili kurumlara ihbarda bulunmayı tercih etmemektedir. Bu durum Hollandalı Müslümanların devlet makamlarına olan güveninin azaldığının göstergesidir. Hollanda makamları hem ayrımcılıkla mücadele hem de ülkedeki azınlığın hasar gören güvenini tamir etmek konusunda harekete geçmelidir. ”
yazıyorum.
ff Hangi konu üzerine teziniz? Şu anda Avrupa'daki müslüman işadamlarının finansal problemleri üzerine. Faiz muamelesi, bankacılık, rekabet, gibi durumlarda müslümanlar ne yapmalı, 'alternatif modeller var mı?' gibi sorulara cevaplar arıyorum.
O halde Jilpaq'tan önce üniversiteye başlamışsınız.. Tabi, 2003 yılında ben ticarete başladım ve bu Hollanda'ya geldiğimde 3 yıl içerisinde devamlı arayış içerisindeydim. Bendeniz fıtrat yapısı itibariyle, bir iş kurmalıyım diye fırsatla-
RÖPORTAJ Fatih Karaman ra bakınmaktaydım. Bir taraftan da Hollanda'yı tanımaya çalışıyorum. Diğer taraftan da girişimci ruhun canlı olması lazım, olmadığı zaman elinizdeki mevcut parayı da batırırsın zaten. Ben bunları düşünürken de cebimde 5 kuruş para yoktu. Zengin olan sermayesi olan bir insan değildim bu işe başlarken. O ara tanıştığım çevre sayesinde böyle bir işin olduğunu gördüm; bir fırsat doğdu ve bunun üzerine Jilpaq'ı kurduk. Sabırla, bir takım problemleri engelleri aşarak başladık. Hollanda'daki bütün döner, lahmacun, dürüm ekmeğinin servisini, toptan ve perakende yapıp dağıtıyorduk. Sonra toptan kısmı pazarda daralınca biz perakende dağıtıma daha çok yöneldik. Bir girişimci boş bir dükkan alıp, içinin makine, mutfak ve dizaynını, bütün demirbaş malzemesini dizdirecek ve onun içerisindeki paketlemesinden, içeceği, etinden ekmeğine yani A'dan Z'ye ne lazımsa her şeyini verebilecek bir konsept oluşturduk. 2005'de bu konsept ile başladık. O zamanki yerimiz makine bölümüyle birlikte 700 metrekarelik bir alandı ve oraya sığmamaya başladık. 2010 yılında buraya geçtiğimizde aslında riskli bir adım attık, çünkü 3500 metrekarelik bir fabrikayı kiraladık. 2010-2015 arasında yerleştik, ürün yelpazemizi arttırdık. 2015'de bizim sektörün trend olarak müşteriler gelip mağaza usulü buradan alışveriş yapabildikleri bir sisteme geçtik. Her ay reklam kampanyaları ve broşürlerle müşteri ağımızı daha da geliştirdik ve piyasada gücümüzü ve varlığımızı hissettirdik.
ff Bu satışlar sadece toptancılar için mi yoksa perakende de satışlarınız var mı?
Sadece toptancılar için. Bir taraftan da servis ağımız devam ediyor. Kendi markalarımızı oluşturmaya başladık. Fason ürettirdiğimiz kendi markalarımız var, peynir, döner, dürüm ekmeği, lahmacun... Bunların da dağıtımını yapıyoruz. Bu binanın kirası külfetli gelmeye başladı, o yüzden burayı satın aldık.
ff Hollanda'da her yere gidiyor musunuz? Öncelik alanlarınız nedir? Groningen haricinde her yere gidiyoruz. Her yerde müşterilerimiz var. Günlük 4 arabamız servislerde. Helal konusu bizim için en öncelikli konulardan birisi. Konseptlerimizden bir tanesi paket olarak müşteriye servis sunmak, ikincisi de helal, temiz ve kaliteli bir hizmet sunmak. Biz burada alkol veya başka etler bulundurmuyoruz, müşterilerin istemesine rağmen. Çünkü bizim konseptimiz helal gıda yönünde. Mesela Hollandalı müşterilere de farklı bir konsept hazırlayım demiyorum yani kendi konseptimi bozmuyorum. Bu başarıyı Jılpaq ailesine ve müşterilemize borçluyuz Jılpaq çalışanlarına, ekibime sizin aracığınızle teşekkür ediyorum. Bu başarı hepimizin ortak başarıdır.
ff En son kurban bayramı sebebiyle de helal kesim gündeme geldi. Daha önceki yıllarda dönercilere atılan iftira kampanyası başlatılmıştı Hollanda'da, o sizi nasıl etkiledi ve nasıl bir geçiş sürecindesiniz?
Dönerin tüketimine baktığımızda çok az oranda müslümanlar yiyor, çoğunluğu Hollandalı ve yabancılar. Fakat bu işi üreten, dağıtan, kesip ikram eden müslüman bir gurup. 2001 yılında döner sektörü 3 milyar euro civarında ciro yaptı. Yapılan araştırmalar var hatta daha fazladır belki de bu rakam. Bu sektörde çok istihdam var. Avrupa ekonomisine ciddi anlamda bir katkısı var. Aynı zamanda da döner dediğimiz şey, Avrupa mutfağına girdi. Her kesimden insanların bunu sevdiğini görüyoruz. Ama bizim her zamanki gibi kendi kültürümüze değerimize sahip çıkmama olayı var ki anlayan buraya gelsin. Avrupa standartlarında üretilen dönerler 2001 yılında kalite kazandı, EEG normlarında üretim yapabilmek için bir takım kriterler getirildi. Bunun üzerine 'merdiven altı' dediğimiz tesislerin hepsi kapatıldı. Avrupa standartlarında üretim yapmak çok ağır bir şey. Doktor kontrolünden hijyen ve elemanların çalışma şartlarına ka-
Eindhoven Sivaslılar Derneği kuruldu
Eindhoven'da yaşayan Sivaslılar tarafından kültür ve dayanışma derneği kuruldu. Toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Rotterdam Başkonsolosluğu
Yardımcı Muavin konsolos Ulvi Darendeli, Hollanda Sivaslılar Platformu Başkanı İbrahim Çitil ve Müsiad Hollanda yönetim kurulu üyesi Cengiz Çetinkaya
yanı sıra davetliler katıldı. Eindhoven Sivaslılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin çiçeği burnundaki Başkanı Adem Topdağ yaptığı kısa selamla konuşmasında Sivaslıların birlikteliğini ve dayanışmasını gözeterek faaliyetlerine ve projelerine bunun yansıtılacağını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Rotterdam Başkonsolosluğu Yardımcı Muavin konsolos Ulvi Darendeli ise, Sivaslılarla birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
13
HABER
OKTOBER / EKİM 2016
dar bir çok kriter getirildi. En ufak bir bakteride ceza yazılır ve çok sıkı kontroller var. 2001 yılından sonra döner sektörü çok güçlendi. Fakat bundan rahatsız olanlar da var. Dönerlerde bakteri çıktı diye haberler yapıldı. Sorunların etten kaynaklanmadığı halde böyle yapıldı. O dönemde bu işleri yapanların işinde düşüş oldu bizim gibi. Bu tip haberlerin önüne geçilmesi ve kontrollü olması için çaba sarf etmemize rağmen maalesef bir dernek kuramadık. Bu sektörü temsil eden ve hak ve hukukları koruyan bir derneğin kurulması gerekiyor. O derneğin altında bir çok sorunlar masaya yatırılabilir. Ama onun için bir birliktelik yani vakıf veya derneğin kurulması lazım.
ff Siz işadamı olarak sosyal sorumluluk projelerinde de kendinizi gösteriyorsunuz, Hotiad üyesisiniz. Başından beri Hotiad'ın içinde miydiniz?
Hotiad ilk kurulduğu dönemde toplantılarına katıldık, fakat kendi işyerimizin yapılanması tamamlanmadığı için müsaade istedik ve bir yıl sonra tekrar dahil olduk. Aslında kurucu üyesiyiz, çünkü kuruluşunda vardık. Ben Hotiad'ın uzun süre yönetim kulunda vardım. Önce yönetim kurulu üyeliği sonra başkan yardımcılığı ve şu anda genel sekreterliğini yapıyorum. Hotiad'ı çok önemsiyorum. Hem Hollandalılar hem de Türkler açısından çok önemli bir kurum. İki ülke tarafından tanınmış, bilinen, saygın ve tarafsız bir kurum. Amacı sadece Türk toplumunun buradaki yetiştirmiş olduğu iş dünyasının iki ülke arasında köprü vaziyetini görmesi. Bizim bu gibi kurumlarımıza ihtiyacımız var. Herkes kendi çevresinde kendi yapabileceği işi güçlendirmesi lazım ki toplumun kalitesi artsın.
ff Hotiad son beş yılda Hikmet Bey'in başkanlığında radarlarını biraz daha Hollanda'ya çevirdi. Hotiad'ın vizyonuna baktığımızda önümüzdeki beş veya on yılda nasıl görüyorsunuz?
Hotiad'ın ilk dönemlerinde daha çok Türkiye endeksli
projeler yapıldı fakat o zaman da biz Hollandalı kurumlarla, bakanlıklarla ve iş dünyasıyla iç içeydik. Hotiad bir ivme kazandı, belirli bir noktaya geldi ve daha çok Hollandalı kurum kuruluşlarla ilişkilerimizi geliştirmemiz lazım diye düşündük. Hotiad sonuçta Hollanda'da varolan bir kurum. VNO-NCW ile işbirliğine başladık. Bu çok önemli, aynı zamanda MKB ile işbirliğine başladık. Hollanda Ekonomi Bakanlığıyla, Türkiye'den bakanların geldiği zaman buluşturmaları toplantıları için artık ilk akla gelen kurumuz. Etnik köken, siyasi görüşü, ideolojisi bizi ilgilendirmiyor. O insanların bir masanın etrafında oturup bir güç haline gelmesi çok önemli ve Hotiad'ın bunu başardığını düşünüyorum. Bunlar bizim zenginliğimiz, bunu bir kavga haline dönüştürmemek gerekir. Bu gücün gitgide yeni jenerasyonda büyüyeceğini düşünüyorum. Önümüzdeki yıllar içerisinde Hotiad'a üyeliğin artmasını beklemekteyim. Tabi Hotiad'a üye olmak belirli kriterleri gerektiriyor, ama ileriye yönelikte toplumdaki diğer işveren ve derneklerle işbirliği olabilir mi düşünmek lazım. Kitleyi büyütmek lazım. Malum şu anda bir boşluk var. Esnaf gurubunun organize olması açısından..
ff Hotiad Başarı ödüllerini geleneksel hale getirdiniz. İnsanların tepkileri nasıldı bu ödüllere?
Biz bundan önceki ödül törenlerindeki birtakım eksiklikleri de gördük biliyoruz. Bu konuda özellikle iki şeyi önemsedik. Birincisi toplumumuzun içinden çıkmış başarı hikayelerine ödül vermek, örnek olması açısından. Bunu yaparken de Hotiad kesinlikle bu işe müdahil olmamalı, bu da ikincisi. Yani biz finansını ve organizasyonu sağladık ama jüri üyeleri toplumumuzun önemsediği değerli kurumların başında olanlardan oluşuyor. Sadece iki oyu vardı Hotiad'ın bu seçimlerde. Biz her kategorideki başvuruları jüriye gönderiyoruz, onlar kendilerine göre ilk üçü belirliyorlar ve alınan puanlara göre birinciyi noter belirliyor. Orada kimin ödül aldığını ben de sizinle birlikte öğrendim. Hatta
ilk üçe kim kaldı onu dahi bilmiyordum ve bilmek istemiyorum da çünkü hak edene gitsin ki herhangi bir soru işareti oluşmasın. Biz bugüne kadar hiç bir tepki almadık.
ff Hikmet Bey'in son bir yılı kaldı başkan olarak. Sizin yönetim kurulu olarak Hikmet Bey'in devam etmesi konusunda bir arzunuz var mı?
Ben Hikmet Bey'in başarılı olduğunu ve başkanlığı iyi götürdüğünü düşünüyorum. Bir dönem daha devam edeceği kanaatindeyim. Genel kurula daha vakit var. Ama bu takımın bozulmamasını ben de isterim ama eğer gerekli görülürse de o gücün ve etkinin ve enerjinin devam edeceği bir kadronun kurulması lazım. Ama ben Hikmet Bey'le devam edileceğini düşünüyorum.
ff 15 Temmuz olaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
15 Temmuz'daki olan olaylar bir senaryo değil. Gerçekten bizim başımıza bombalar yağdı. Bunu kimler yaptı hep beraber gördük. Fakat bu bizim ülkemizde operasyon yapmak isteyenlere, hangi toplum olursa olsun dünyanın her tarafında buna tepki gösterilir. Akrabalarımız, kardeşlerimiz o ülkede yaşıyor, 250 tane şehidimiz var, meclisimiz bombalanmış. İşin en acı tarafı da bombayı atan ve şehit olan ikisi de Türk, aynı vatanın evlatları. Bunun arkasındaki güç kim? Bunların hepsi açığa çıkacak zamanla, tarihte hiç bir şey gizli kalmamıştır. Bizim toplum olarak ne yapmamız lazım. Biz Hollanda'da yaşıyoruz burası bizim ülkemiz. Türkiye vatanımız ama, yaşadığımız ekmeğini yediğimiz ülke burası. Bizim burayla kavga etmememiz lazım. Hani derler ya "Gavura darılıp oruç bozmak", buradaki bazı parelel yapıya, darbeyi savunanlara kızıp, Hollandalılarla dövüşmememiz lazım. Biz Hollandayı seviyoruz, Hollanda bizim ülkemiz. Biz buraya ne kadar faydalı olabiliriz ona kafa yormamız gerekir. Şiddetten, tehditten ve bir çok yanlış davranıştan kaçınmalıyız. Çünkü bu aslında kendine ve topluma zarar vermektir. Hukuksal çerçevede davranma-
Jilpaq Tilburg'da ayın şirketi seçildi. Belediye başkanı bizi ziyaret etti, açılışımızı yaptı, iyi ilişkilerimiz var belediye ile yani. Ben istikrarı çok önemseyen bir insanım. Yavaş yavaş, sağlam ve istikrarlı bir şekilde çalışacaksın, zamanla kazancı yansır diye düşünüyorum. lıyız. Adalete güvenmek lazım.
ff Wilders gibi popülist davranış biçimi oy kazandırdığı için diğer partiler de oy kazanmak için popülist davranıp oy kazanmaya çalışıyor. Bu çerçeveden baktığımızda önümüzdeki 6 ay içinde bir seçim sürecindeyiz. Seçimlerden sonra her şeyin biraz daha sakinleşeceğini düşünüyor musunuz?
Kesinlikle evet, buradaki toplumu iç siyasete malzeme etmemek lazım. Şu anda Wilders popülist davranınca diğer partiler de panik olup onlar da aynısını yapıyorlar. Alışık olmadığımız partilerden Wilders söylemleri duymaya başladık. Kısa vadede bu kâr gibi görünse de uzun vadede zarara götürür, çünkü yabancıları o partile-
re bir daha yaklaştıramazsınız. Bir insanı kazanmak çok zordur fakat kaybetmek çok kolaydır. Wilders baştan beri böyle ama diğer partilerin böyle davranışları yabancılarla birlikte sağduyulu Hollandalıları da şok ediyor. Bu kitleyi tekrar kendinize çekemezsiniz. Daha çok oy kaybedersiniz.
ff Peki medyanın bakış açısı?
Çok kirli ve taraflı önyargılı bir bakış açısı var. Haberi verirken dahi taraf olduğu, showmenler bile alay etmeye başladı, artık saldırıya dönüştü. Bunun Hollanda'ya fayda sağlayacağını düşünmüyorum. Bizim 400 yıllık dostluğumuzu geçen yıllarda kutladık. 50 yıldır Türk toplumu burada. Et tırnak olmuşuz artık.
ff Boş vakitleriniz de neler yapıyorsunuz?
ff Üst düzey politikacılar ülkesel çapta birbiriyle görüşürken medyanın söylemleriyle hareket etmiyorlar zaten.. Tabii ki devlet ilişkileri hiç bir zaman kesintiye uğramaz. Ama zarara uğrayan bir kesim, halk var. O yüzden çabuk sinirlenip yanlış hareket ve söylemler yapmamamız lazım. Özellikle sosyal medyada. Ben inanıyorum ki seçimlerden sonra ortalık durgunlaşacak, çünkü biz Hollanda'da önemli bir toplumuz. Biz işimizi en iyi şekilde yaptıktan sonra bu ülke bizi kucaklayacak, çünkü buradaki potansiyele Hollanda'nın ihtiyacı var. Buradaki yabancılar burada doğup büyüyor, burada okuyor. Değerli bir birikim bu ve hiç bir devlet bunu elinin tersiyle itmek istemez, bu kendine zarar vermektir.
Spor yapıyorum. Bunun yanında Hotiad zamanımın büyük bir kısmını alıyor zaten. Hotiad'ı ve oradaki dostları çok seviyorum. Bizim aramızda iyi bir kardeşlik, bağ oluştu. Dolayısıyla sık sık bir araya gelmeye çalışıyoruz. O kulübün ayakta kalma nedenlerinden büyük sebebi dostluk ve bağın oluşması. Eve de vakit ayırıyoruz. Zaten yoğun tempoda çalışıyoruz. 3 çocuğum var, kızım 15 yaşında oğullarım da 10 ve 6 yaşlarında. Çocuklara vakit ayırmaya çalışıyorum ama eşimle birlikte oturup gerektiğinde sıkı bir işbölümü yapıyoruz, yetişemediğim yerde o yetişiyor, sağolsun.
ff Günde kaç mail geliyor ortalama?
Hotiad dahil ortalama 100 mail geliyor, ben tek başıma yetişmem mümkün değil. Diğer arkadaşlarla hepsine cevap vermeye çalışıyoruz.
€59
’dan
BAŞLAYAN FIYATLARLA VERGILER DAHILDIR
023-751 06 00
Şimdi Ücretsiz Corendon App
Hayallerinizi Corendon’la Yaşayın
HABER
14
OKTOBER / EKİM 2016
LOBI MI, FOBI MI ? Hollanda özeline gelince: Ermeni meselesini kullanarak Mart 2007 yerel seçimleriyle başlatılan Türk adayları siyasetten tecrit etme çabalarının birlikte yönetme arzusuna sekte vuracak bir kısıtlama olduğunu anlamadık, anlatamadık. Ta o günlerden, işçi partisi liderinin partimizin listelerinden seçilenlerin ehliyetlerine, bilgi, beceri ve siyasi geçmişlerine bakınca, sonucu maalesef başarı olarak görmüyorum diye beyan etmesinin altında yatan gerçek niyeti anlayamadık.
METİN YAZAREL Lobi ve lobicilik: sivil oluşumların devlet otoritesinin aldığı veya alacağı kararlara tesir etme, etkileme çalışmaları olarak tarif edilir. Fobi ise: sosyal sınıflar (sosyal fobi) ya da şahıslar üzerine sinen korkular olarak tabir edilir. Yeryüzünün hangi kıtasında yaşarsanız yaşayın, karşınızda devletin çıkarlarını koruma adına, sizi itaata zorlayan, asık suratlı bir devlet otoritesi bulursunuz. Devlet otoritesine karşı sivil inisiyatif alarak, kanun koyucu veya uygulayıcısını etkilemek amacıyla organize olmuş gruplar adına çalışan kişilere de lobici denir. Günümüz de lobicilik, modern devlet siteminin kabul ettiği önemli bir faaliyet alanıdır. Biz Türkler, son birkaç yıl, özellikle son üç dört ay içerisinde şiddetini arttırarak devam eden, neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde Türkiye ve Türkler aleyhinde oluşturulmaya çalışılan korkulara dayalı negatif algı ve manipülasyonlarla mücadelede lobicilik anlamında sınıfta kaldık. Yaşadığımız ülkelerin bir iç güvenlik meselesi olarak görüp değerlendirdiği, fakat bizim açımızdan toplumsal gazı almaktan başka bir işe yaramayan, al bayrağını bilmem ne meydanına gel diye yaptığımız miting ve gösterileri en önemli lobicilik faaliyeti sandık. Avrupa tarihinde Hitler'den sonra, en kalabalık salon toplantısı ve mitingler yapmayı marifetten saydık. Topladığımız kalabalıkların Avrupa toplumları üzerinde korkulara (sosyal fobiye) yolaçacağını hesaba katamadık. Milli gururu okşamak anlamında, gece yarısında güvercin
Köse Advocaten INTERNATIONAL LAW OFFICE
Rotterdam Vreewijk semtine özel tiyatro gösterisi
metin.yazarel@haber.nl uçurarak 'Bruksel'i salladık', 'Avrupa'yı korku sardı' gibi söylemlerle, toplumsal gerginlik ve 'sosyal fobi' oluşma rizkine rağmen hava basmayı lobicilik sandık. Hollanda özeline gelince: Ermeni meselesini kullanarak Mart 2007 yerel seçimleriyle başlatılan Türk adayları siyasetten tecrit etme çabalarının birlikte yönetme arzusuna sekte vuracak bir kısıtlama olduğunu anlamadık, anlatamadık. Ta o günlerden, işçi partisi liderinin partimizin listelerinden seçilenlerin ehliyetlerine, bilgi, beceri ve siyasi geçmişlerine bakınca, sonucu maalesef başarı olarak görmüyorum diye beyan etmesinin altında yatan gerçek niyeti anlayamadık. İşçi Partisi lideri Wouter Bos'un 'bazı kişilerin sol ve sosyal demokrat değerlerden yoksun, oy deposu camii ve cemaatlerle ilişkisi nedeniyle listelere alındıklarını bildiğim için endişe ediyorum' şeklinde beyanda bulunmasına engel olamadık. Günümüze dönecek olursak, yine İşçi Partisi Başkanı Spekman'ın önümüzdeki seçimlerde İşçi Partisi'nde 'Ak Parti sempatizanı ve muhafazakar kesimden adayları kabul etmeyeceğiz' şeklinde ki insanları ötekileştiren talihsiz beyanatını sineye çekerek umursamadık. Vakti zamanında endişe gerekçesi olarak başlatılan negatif algının, korku duyuyorum şekline dönüştürüleceğini ya tahmin edemedik veya umursamadık. Diğer taraftan 'kap bayrağını falanca camii'den otobüse bin ve miting alanına gel' gibi
çağrıların semeresinin inanç ve ibadet hürriyetlerine getirilen sınırlama olarak karşılık bulacağını akıl edemedik. Hollanda temsilciler meclisinde Hıristiyan partilerinde desteklediği din ve inanç özgürlüklerini sınırlandırmak anlamına gelen, ibadethanelere, kutsal mekanlara yapılan maddi, manevi yardımların kamuoyuna açıklanmasını zorunlu kılan yasa tasarısının nasıl bir yaptırım gücüne sahip olacağını sezemedik. Çıkartılan kanunun mevzuatının Türkiye'den camiilere atanan imamların yasaklanmasına uygun olacağının farkına bile varamadık. Sonuç olarak demek isterim ki; toplumsal gerginliği artırmaya yönelik ve ülkeyi yöneten bir başbakana yakışmayacak ifadeler kullanan Sayın Mark Rutte nin ‘’defol git’’ hakaretini de hesaba katarak, hemen her gün, Erdoğan düşmanlığı üzerinden, haddini aşan ve insan onurunu inciltip, hakir gören sataşmalara maruz bırakılıyoruz. Yine Türk toplumunu “Batı Maymununa” çevirme çabası içerisinde olan, ipe-sapa gelmez ithamları sineye çekip, sabretmek zorunda kalıyoruz. Umulur ki, yaşadığımız olaylar toplumsal aklı uykusundan uyandırır, hakkımızda oluşan tüm korkular ve olumsuz hava dağılır, sosyal duyarlılığın icabı olarak, güçlü bir lobi oluşumunun yolunu açmaya vesile olur. Çünkü bugüne kadar labicilik adına yaptığımız faaliyetlerin lobiciliğe değil, ‘’sosyal fobiye’’, toplumsal gerginliğe hizmet eden işler olduğunu anladık.
Tiyatrocu Hüsnü Uysal ve eşi Anja Moll, 20-23 Ekim aralarında Rotterdamswijktheater'da Vreewijk semtinin 100. yıl kutlamaları için bir tiyatro gösterisi düzenliyorlar. Hüsnü Uysal yaptığı açıklamada:" Sizin de bildiğiniz üzere müzik çalışmalarımın yanı sıra son on yıldır öykü, hikaye ve masal anlatıcısı olarak çeşitli ortamlarda, ayrıca bunlara ek olarak son üç yıldır da tiyatro sanatçısı olarak sahne aliyorum. Bu yıl Rotterdam Zuid, Vreewijk semtinin 100. kuruluş yıldönümü kutlaniyor ve bu çerçevede Rotterdamswijktheater (RWT) adlı kurum Vreewijk semtinde ‘Status Apart(e)’ adlı tiyatro oyunu sergiliyor. Ben ve eşim Anja Moll bu oyunda rol alıyoruz. İki buçuk saat uzunluğunda bu tiyatro oyunu kısa oyunlarla Vreewijk semtinde çeşitli lokallerde sunulacak. Kendi bestem ‘Selam’ adlı eserimle aynı zaman da katkıda bulunacak ve aldığı rolü en başaraılı bir şekilde gerçekleştirme umudundayım" dedi.
Türkiye'deki avukatları ayağınıza getiriyoruz
Türkiye'deki avukatlarınız artık Hollanda'da size hizmet verecek. Avukatlık işleri için Türkiye'ye gitmenize gerek yok. Köse Advocaten olarak ekibimizi Türkiye'den gelen avukatlarla güçlendirdik. Son yıllarda vatandaşlarımızın Türkiye ile alakalı hukuksal sorunları çoğaldı. Bu alandaki sorunları gidermek için, her ay Türkiye'den sizler için özel olarak, uzman avukatlar getireceğiz. Bu avukatlar Türkiye'deki hukuksal meselenizi, sizinle burada ele alacaklar. Böylece her defasında Türkiyeye gitmenize gerek kalmayacak.
Tel: 010 - 215 13 11
www.hukukburosu.nl
15
OKTOBER / EKİM 2016
“Darbe Hollanda’da olsaydı yine sokağa çıkardım!”
Hollanda’nın tanınan işadamlarından, Göreme Ayran şirketi sahibi Mehmet Demirel, NRC gazetesine verdiği röportajda 15 Temmuz’dan sonra Hollanda’da yaşadığı olayları değerlendirdi. Mehmet Demirel, sosyal
medyada yazdığı iletilerden dolayı Hollanda’daki Gülenciler tarafından fişlenmiş, Hollanda politikasının ve medyanın baskıları sonucunda Rotterdam emniyeti tarafından sorguya alınmıştı. “Darbe Hollanda’da olsaydı
burada da sokağa çıkardım!” diyen Mehmet Demirel kendisiyle röportaj yapmaya gelen Hollandalı gazeteciye, “Burada böyle bir şey yaşansaydı siz kızmaz mıydınız? Gülenciler Türkiye’de bir darbe yapmaya çalıştı, Hitler’den de bu yüzden nefret etmiyor musunuz?” diyerek kızgınlığını ifade etti. 15 Temmuz gecesi Ankara’da olduğunu ifade eden Demirel, Ankara sokaklarında darbe gecesi Gülen’in sözde askerleri tarafından kendisine silah doğrultulduğunu ve ‘Hepinizi öldüreceğiz’ dediklerini ifade etti. 6 yıl öncesine kadar Zaman Gazetesi’ne şirketiyle reklamlar da verdiğini, ancak kendisi gibi
işadamlarının bu iyi niyetlerinin suistimal edildiğini belirten Demirel, “Reklam verdiğime pişmanım, verilen paraların hepsi meğer Fethullah Gülen’e gitmiş” dedi. Hollanda’daki Gülencileri tehdit etmek istemediğini sözlerine ekleyen Demirel “Onlara, takip ettikleri yolun yanlış olduğunu, darbenin ‘vatana ihanet demek’ olduğunu söylüyorum ve gerçeği görmelerini sağlamak istiyorum. Olay budur” dedi. “Hollanda’da yaşayan 400 bin Türk mevcut. Bunlardan olsa olsa 500’ü Gülencidir. Hollanda anlaşılmaz politikalarıyla neden onların tarafını seçiyor, anlamış değilim” dedi.
- Açık büfe kahvaltılar - Envai çeşit tatlı türleri - Özel günleriniz için sipariş alınır
HABER
BM'den 'düşmanca eylemlere' son verme çağrısı
BM, Myanmar'da hükümet güçleri ve etnik silahlı gruplar arasındaki çatışmaların barış sürecini tehlikeye atacağı uyarısında bulunarak, taraflara "düşmanca eylemlere" son vermesi çağrısında bulundu.
Matthew kasırgası 100 binden fazla çocuğu okulsuz bıraktı
UNICEF, Matthew kasırgasının 100 binden fazla çocuğu okulsuz bıraktığını bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Matthew kasırgasının vurduğu Haiti'de 100 bin fazla çocuğun okulsuz kaldığını belirtti.
Almanya'da Selimiye Camisi dualarla açıldı
Almanya'nın Stuttgart kenti yakınlarındaki Oberstenfeld beldesine Selimiye Camisi hizmete açıldı. Almanya'nın Güneybatısında yer alan Oberstenfeld beldesinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliğine (DİTİB) bağlı Selimiye Camisi dualarla açıldı.
Nice'de cami önüne domuz başı bırakıldı
Fransa’nın güneyindeki Nice kentinde, bir caminin önüne domuz başı bırakıldı. BFM kanalı, polisin caminin önüne yabani domuz başı bırakanlarla ilgili soruşturma başlattığını duyurdu.
Türkiye'de meşhur olan 'Ekler' tatlısını ısrarla isteyin
010 848 7720
Yunan adalarında göçmen sayısı 15 bini aştı
Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki göçmen mutabakatının ardından ilk kez Yunan adalarında tutulan göçmenlerin sayısı 15 bini aştı. Yunan resmi verilerine göre, adalara son 24 saat içerisinde 143 düzensiz göçmenin daha ulaşmasıyla toplam adalarda bulunan göçmen sayısı 15 bin 67 oldu.
HABER
İtalya, Roma 2024 adaylığını çekiyor
İtalya Milli Olimpiyat Komitesi (CONI) Başkanı Giovanni Malago, Roma'nın 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları adaylığından çekildiklerini açıkladı. Roma Belediyesi'nin olumsuz yaklaşımı sebebiyle İtalya'da son bir aydır krize dönüşen başkent Roma'nın, 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları'na adaylık konusunda sona yaklaşıldı.
16
OKTOBER / EKİM 2016
RÖPORTAJ Fatih Karaman
Hollanda'ya sahip çıkıyorken, Türkler ötekelileştirilmemeli!
yatları tekrar yükselmeye başladı, bu trend faizlere ne zaman yansır? Faizlere yansımaz, tam tersine faiz bu trende yansır. Bu zaten faizden kaynaklanan bir olay. Faizler çok düşük, piyasa canlandı. İleride faizler yükselmeye başladığı zaman bu canlılık azalacaktır.
Bahattin Güler
ff Faizi on sene bağlayan kişinin kafası rahat değil mi? Aynen öyle, ama şimdi 'evi satsam mı' diye düşünenler de var, şimdi satmanın tam zamanı çünkü talep çok. Fiyatlar da yükseldi geçtiğimiz yıllara göre. Ev almanın ve satmanın tam zamanı. Şu anda bu canlılığı değerlendirmek lazım diye düşünüyorum.
Dağdaki konaklarında dünyayı misafir ediyorlar
Bosna Hersek'in ıssız bir köşesinde, orman içindeki konaklarında yaşayan Sahinpasic ailesi, dünyanın her yerinden ağırladıkları misafirleriyle birlikte masalımsı bir hayat sürüyor.
Putin Fransa ziyaretini iptal etti
Kremlin Basın Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 19 Ekim'de gerçekleştirilmesi planlanan Paris ziyaretini iptal ettiğini söyledi. Kremlin Basın Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova'da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Fransa ziyaretinin önceden planlanan kültür merkezi ve sergi açılışı gibi bazı etkinliklerin program dışı kalması nedeniyle iptal olduğunu ifade etti.
Esenler'de 'demokrasi nöbeti' kesintisiz sürüyor
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla başlatılan ve Ağustos'ta sona erdirilen "demokrasi nöbetleri"ni Esenler'de bir grup aralıksız sürdürüyor. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla ülke çapında başlatılan ve Ağustos'ta sona erdirilen "demokrasi nöbetleri" Esenler'de bir grup tarafından hala sürdürülüyor.
C vitaminini tabletlerden değil, gıdalardan alın
Gripten korunmada önemli rol oynayan ve bağışıklık sistemini destekleyen C vitamininin, tabletler yerine gıdalar yoluyla alınması önerildi. Bursa Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, yaz mevsiminin sona ermesi ve havaların serinlemesiyle grip ve soğuk algınlığı vakaları arttı.
İsmim Bahattin Güler, 2003 yılında o zamanki adı Güler Finans olan şirketimizi kurduk kardeşimle birlikte. Evliyim ve 4 çocuk babasıyım. Özellikle Güney Hollanda bölgesinde faaliyetteyiz. Yaptığımız işler ipotek, sigorta, kredi, kurumsal sigortalar, kurumsal ipotekler, gayri menkul yatırım, emlak konut ve inşallah önümüzdeki dönemlerde hizmet yelpazemizi genişleteceğiz. Rotterdam'da HBO Commercieel Economie okudum ve kardeşim vesilesiyle bu işlerle tanıştım. Bir araştırma yaptık böyle bir şeye ihtiyaç var mı, bu dalda bir hizmet vermemizin manası varmı acaba diye ve ihtiyacın olduğunu gördük. Önce 2001 yılında freelance başladık. Baktık ciddi bir rağbet var, ondan sonra bunu 2003 yılında resmileştirdik.
ff Kaç çalışanınız var? Toplam 6 kişi var, bunun yanında Rotterdam, Den Haag, Amsterdam ve Utrecht bölgelerinde ortak çalışmalarımız var. Yani ortak hizmet verdiğimiz şirketlerle birlikte çalışıyoruz.
ff Burada sistem nasıl işliyor, bize anlatır mısınız? Özellikle faizin tarihi bir düşüş yaşadığı zamandayız şu an. Faiz şu anda yüzde bir buçuk, şu anda ciddi manada rağbet var. Piyasa güzel canlandı. Önceden evler satılmazken, şimdi bir eve birden fazla rağbet var. Evlerin fiyatının üstünde fiyat verenler var. Ama ben insanımıza şunu tavsiye ediyorum, şu anda ev aldınız aldınız, iki gün sonra faizler yükselmeye başladığı zaman aynı eve en az iki misli ipotek masrafı ödersiniz. Onun için bunu kesinlikle değerlendirsinler. Mevcut ipoteği olanlar ve şu anda yüksek faiz ödeyenler, tabi bankaya göre değişir ama, bankalarına 'Rentebemiddeling' dediğimiz, düşük faiz pazarlığı yapabilirler. Yani ödenecek olan cezayı alıp, cezayı mevcut faizin içine, yeni faizin üzerine ek koyarak ta yapabilirler. Örneğin, yüzde 5 faiz ödüyor ve iki senesi kalmış kontratın bitmesine, o yüzde 5'lik faizi alıyor, yüzde 1,5 ile on yıl sabitliyor. İcabında o faizi
ön yıla bölüyor ve mesela yüzde 2,5'den veriyor. Bunun avantajı ise faizin yarıya düşmesi ve cezayı ödemek zorunda kalmıyor faize eklediği için. Bu gibi imkanlar var. Bu konuda bilgi isteyenler bize her zaman başvurabilirler. O konuda yardımcı olabiliriz ve yönlendirebiliriz. Bu yöntemle aylık ipotek giderleri 700 Euro'dan tutun 300 Euro'ya kadar düşürdüğümüz oldu. ff Sizin bankalarla iletişiminiz var, müşteri ile banka arasında aracılık yapıyorsunuz, bu hangi düzeyde iletişiminiz bankalarla? 'Ne kadar ipotek alabilirim?' sorusundan, notere kadar hatta vergi iade formu doldurmasına kadar, yani A'dan Z'ye müşterinin her işinde yardımcı oluyoruz. Hollanda çapında çalışıyoruz, sadece Dordrecht'e bağlı değiliz. Müşterimizin bankayla bağlantısı yok bizimle bağlantısı var. Biz de hangi banka en uygun şartlarda ve faizde o kişinin profiline uyansa o bankayla çalışıyoruz. Kişi bir bankaya gidince oradaki şartları almak zorunda ama bizde bütün şartlar belli ve kişiye göre bankayı seçiyoruz. Hollanda'da iş yapan bütün bankalarla çalışıyoruz. Biz burada bağımsız tavsiye verebiliyoruz, yol gösteriyoruz ve yardımcı da oluyoruz. Böyle geniş bir hizmeti de tahmin ediyorum bir çok yerde alamazlar. ff Hollanda çapında çalışıyoruz dediniz, Hollanda'nın her yerinden müşteriler size müracaat edebiliyorlar değil mi? Evet, bizim tek dileğimiz uzak mesafeden gelen müşterilerimizden gelmeden önce bütün dokümanları bize email veya posta ile önceden bize ulaştırmaları. Biz böylece gerekli ön hazırlığımızı yapıp rapor halinde hazırlarız ve randevu ya-
parız. Eğer kendileri gelemiyorsa biz gideriz.
ff Ne tür belgeler gerekiyor? İşveren beyannamesi (werkgeversverklaring), maaş bordrosu (loonstrook), eğer kısa bir süredir çalışıyorsa, iş kontratı lazım. Şunu da belirteyim, mesela Türkiye'den yeni gelmiş ama çalışıyor, 'bepaalde tijd verblijfsvergunning' var, sorun değil ipotek yapıyoruz. Kendi şirketi var bir yıllık, sorun değil. 'Nul uren contract' var ve uitzendburolarla çalışmış, 'uitzendcontract'i var ona da ipotek alabiliriz. Aslında her türlü imkan var ama insanımız çoğunu bilmiyor. Tabi hepsinin prosedürü ayrı. ff Eğer şirketiniz varsa en az 3 yıllık gelir belgesi isteniyor değil mi? Evet, ulusal ipotek kapsamında ipotek isterseniz, 3 yıllık 'jaarrekening' gerekir ama iki yıllık bir şirketiniz var ise o zaman da ipotek alabiliyorsunuz.İki yıllık geçmişine bakıp ona göre bir değer çıkar ortaya. Yani şirketin de gelir durumuna göre belirlenir. Bazı bankalar yapmış olduğunuz karın yüzde 80'ini alırken bazıları yüzde 100 baz alabiliyor. ff Evlerin fi-
ff Siz aynı zamanda Dordrecht'te belediye encümen üyesisiniz, orada nasıl gidiyor işleriniz? Geçtiğimiz hafta encümen üyeliğinden istifa ettim. İşlerimin yoğunluğu, aileme çocuklarıma vakit ayıramadığım için ve işlerim daha yoğun olacağı için istifa ettim. 2015'den bu yana zorlanıyordum, çünkü ben yaptığım işi iyi yapmak isterim ve bu da tabi zaman gerektiriyor ve aileme yansıyor. Çocuklarım ve ailem ile daha çok vakit geçirebilmek için böyle bir seçim yaptım. Belediyeye yaptığım işlerdeki kaliteyi düşürecek diye kaliteyi düşürmeden belirli bir seviyede bırakmak daha iyi diye düşündüm. Son 2 buçuk senedir belediyedeydim. Şimdilik siyasi hayatımı durdurdum ama gelecekte nasıl olur bilmiyorum. ff Siz işadamları derneği ve platform adına belediyedeki tanıdıklarınız yani aradaki network ile bunları birleştirme adına çok iyi pozisyondasınız.. Muhakkak, kesinlikle zaten siyasetteki çok isimle yakinen görüşüyorum, ilişkimiz her zaman üst sevi-
17 yedeydi ve bu şekilde devam ediyor. Toplumumuza hizmetimiz bitmediği gibi artarak da devam edecek.
OKTOBER / EKİM 2016
ff Geçtiğimiz sayılarda "Hol-
Dordrecht'te, Dordrecht toplu-
Toplumumuz gerektiğinde sağduyulu hareket etmeyi bilir
partiler çok. Özellikle Türklerin
ff Aynı zamanda sporla çok ilgilisiniz. Futbol takımı sponsorluğu yapıyorsunuz... Buradaki gençlerin hayatlarına bir katkımız oluyorsa ne mutlu bize. Gerek maddi gerek manevi sponsorluk yapmayı çok önemli buluyorum. Stajyer istihdam etmeyi çok önemli buluyorum. Sürekli gençlerle bir arada verimli işlere imza atıyoruz. Gençlerle irtibat halinde olmak bana çok büyük mutluluk veriyor.
ff Önümüzde Hollanda'da seçimler var, son olaylarla birlikte Türklerde bir baskı oluşuyor, Dordrecht'e bu durum nasıl yansıyor? 15 Temmuz olaylarında ben de Türkiye'deydim. Acı olayları yakından yaşamış olmanın verdiği çok büyük üzüntü ve öfke duyuyorum. Tarihimizde yaşadığımız belki en kısa darbe girişimi olsada, en kanlı darbe girişimiydi. Bu konuda gerek Türkiye'de gerekse Hollanda'daki yaşayan Türk insanının bu konudaki duygularını ve öfkelerini anlamak gerekiyor. Dordrecht'te ciddi manada sosyal medya üzerinden, lokal medya ve siyasetle uğraşan kişiler 'buradaki Türklere, ben de dahil, rengini belli etsin' şeklinde bir baskı oluşturuldu. Yani 'Erdoğan'cı mısın değil misin?'. Olay oraya kadar indi. Benim bu konudaki tepkim, şöyle oldu; biz burada şu anda Türk kökenli encümenler olarak Dordrecht halkına hizmet veriyoruz. Eğer Türkiye'nin Dordrecht siyasetinde bir parmağı var diye iddia eden varsa, yani Recep Tayyip Erdoğan,Türkiye'de bizim Cumhurbaşkanımız, Mark Rutte Hollanda'da bizim başbakanımız. Biz bu ülkenin Türkiye kökenli vatandaşlarıyız. Allah korusun burada darbe girişimi veya herhangi bir musibet olsa Türk toplumu olarak burada da sokağa çıkarız. Dualarımıza her zaman alıyoruz Hollanda'yı da. Türkiye'de demokrasiye nasıl sahip çıktıysak aynı şekilde Hollanda'da demokrasiye sahip çıkarız. Burası da bizim devletimiz.
HABER
Dünya Yatırım Zirvesi İstanbul'da düzenlenecek
Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Ermut, "İstanbul'da cuma günü 100'ün üzerinde yatırım ajansı başkanının katılımıyla Dünya Yatırım Zirvesi düzenlenecek." dedi.
THY 9 ayda 48,3 milyon kişiyi uçurdu ff İş anlamında günlük kaç mail geliyor ve hepsini cevaplıyor musunuz? Benim bir titizliğim var, masamda fazla kağıt olmasını sevmem ve mail box'umda fazla mail durmasını da sevmem o yüzden direk müdahale ederim maillerime. Tabi şuna çok özen gösteriyorum, beni arayan herkese 48 saat içinde mutlaka geri dönerim. Bu benim kendime koyduğum bir disiplinim. Günde 200'den aşağı değildir gelen mail. Tabi herkes kendi bölümündeki maillere baktığı için günlük hepsine yetişebiliyoruz. ff İş alanı dışında neler yaparsınız hobileriniz var mı? Benim için iş veya özel diye bir şey yok, 7/24 iş halindeyim. Ama tabi siyaseti bırakalı evde çocuklarıma vakit ayırıyorum. Akşam yemeğini birlikte yiyip çocuklar yattıktan sonra tekrar çalışmaya başlıyorum veya görüşmeleri yapıyorum. ff Kaç yaşında çocuklarınız? Çocuklarım, 3, 6, 10 ve 14 yaşlarında. 3 oğlum bir de kızım var.
ff Gördüğüm kadarıyla İstanbul'a yolunuz sık düşüyor. İstanbul'da yaşayabilir misiniz? Evet bir İstanbul aşığıyım, her sene gidip deşarj oluyorum. İstanbul herkesin yaşayabileceği bir şehir ama büyük bir şehir olduğu için kalabalık ve özellikle trafiği beni yıldırıyor, ama İstanbul gibisi yok. Tahminimce herkesin gönlünde ayrı bir yeri var İstanbul'un. Hatta İstanbul'a giden yabancılar için de geçerli. Benim Hollandalı ve Faslı arkadaşlarım var 'her sene İstanbul'a gitmeden duramam' diyor. İstanbul'un böyle bir çekiciliği var. Demek ki sadece bize has olan bir şey değil.
Türk Hava Yollarının yolcu sayısı, bu yılın ocakeylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,9 artarak 48,3 milyona yükseldi. Türk Hava Yollarının (THY) Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yer alan Ocak-Eylül 2016 trafik verilerine göre, 2015 yılı ocak-eylül döneminde 46,5 milyon olan toplam yolcu sayısı bu yılın aynı döneminde yüzde 3,9 yükselişle 48,3 milyona ulaştı.
Atina'nın ilk camisinin inşaatı başlıyor
ff En çok nereleri gezersiniz İstanbul'da? Özellikle Eyüp ve Sultanahmet'e gitmeden İstanbul'a gitmiş saymam kendimi. Oradaki manevi havayı solumadan yoluma devam etmem. İstanbul yaşayan bir şehirdir. Türkiye'deki insanlarımız ise çalışkan ve hareket halinde olan bir toplum. Bana İstanbul iyi geliyor, enerji ve ilham alıyorum.
landa ülkemiz, Türkiye vatanımız" diye bir manşet atmıştık. Oysa politika ve medyada seçim yapma zorunluluğu baskısı oluşturuldu.. Biz hepsine sahip çıkıyorken, maalesef rant peşinde olanlar, seçimlerin yaklaşmasıyla, bugün bir başbakanın 'pleur op' diyebilmesi çok trajikomik bir durum. Biz Hollanda'ya sahip çıkıyorken buradaki Türkleri ötekileştirircesine, bir siyasi yöne girilmesi seçim arefesinde kesinlikle nahoş bir şey. Burada lokal medyada ve sosyal medya da siyasi linçe teşebbüs etiler ama biz bu oyuna gelmedik. Biz burada Türkiye siyaseti yapmadık.
munun faydası için mücadele ediyoruz. Bana farklı kanallardan, radyolardan telefon geldi. Sorulan soru şu, AK Partiye oy verdiniz mi veya verecek misiniz? Benim cevabım aynen şu idi; "Son seçimlerde Hollanda'da kapalı bir alanda kapalı perde arkasında oyumuzu kullandık, bunun bir sebebi var. İnsanlar özgürce ve güven içinde oyunu verdi. Hollanda'da kapalı alanda oy verirken, ben size Türkiye'deki oyumu hangi siyasi partiye verdiğimi paylaşmam kadar saçma bir şey olamaz. Bu benim özel hakkım. İlhan Tekir kardeşimiz demokratik bir şekilde seçilen bir partiye demokrasi adına sahip çıktı diye partisinden atıldı. Hem fikir özgürlüğü diyeceksin, hem de fikrini söyledi diye partiden atacaksın. ff Hollanda seçimlerinden sonra ortam biraz daha rahata kavuşur mu sizce? Geçenlerde bir arkadaşım dedi ki, bir siyasi partiye üye olmak istiyorum, hangisine olayım diye sordu. Ben dedim ki bekle, partiler programlarını açıklasınlar ondan sonra kendine en yakın olan seçersin. Ciddi manada oy kaybedecek
güvenini yitirmiş olan partiler de çok. Bu da önümüzdeki seçimlerde zaten ortaya çıkacaktır. Benim çağrım, önümüzdeki seçimi vatandaşlar çok iyi değerlendirsinler. Güvendikleri ve inandıkları partiye oyunu versinler. Tepki oyu dahi olsa versinler. İşte fırsat. Olan biteni gözden geçir ve ona göre oyunu kullan. Sadece Türkiye'deki değil Hollanda'daki siyaset de bizi aynı oranda ilgilendiriyor. ff Dordrecht'de HTF camisine bir saldırı da yaşadınız. Buradaki Türk toplumu nasıl tepki verdi buna? Buradaki Türk toplumunu kutlamak istiyorum, çünkü sağduyu ile hareket ettiler. Ayasofya Camii benim de üyesi olduğum ve gençlik yıllarımın geçtiği bir camii. Darp edilen kişiler yakinen tanıdığım insanlar. Olayı duyunca hemen camiye gittik gece 03'e kadar orada kaldık ve gençleri sükunete davet ettik ki olaylar sıçramasın, büyümesin diye. Burada belediye başkanı ve belediyedeki diğer yetkililer ile çok yakın ilişkilerimiz oldu. Bu olaylar bir an önce bitsin ve gereken soruşturma açılsın diye. Belediye meclisine ikazda bulundum ve bunu sosyal medyada da paylaşmak istedim. Olay Kürt-Türk sorunu olarak lanse edildi. Böyle bir sorun yok. Bunu iyi anlamak lazım. PKK bir terör sorunudur. Kürt sorunu değildir. Türk, Kürt, Laz, Çerkez kardeştir, akrabadır. Bildiğim kadarıyla hala soruşturma devam ediyor, bir kaç kişi yakalandı. İnşallah bütün suçlular bir an önce yakalanır ve adaletin önüne çıkarlar.
Yunanistan'ın başkenti Atina'da yapılması kararlaştırılan ilk caminin inşaatı gelecek hafta başlıyor. İnşaatı üstlenen konsorsiyumdaki dört şirketten biri olan INTRAKAT firmasından yapılan açıklamada, cami inşaatı için gelecek hafta ilk kazmanın vurulacağı belirtildi.
Lozan'da Suriye zirvesi yapılacak
Rusya Dışişleri Bakanlığı, İsviçre'nin Lozan şehrinde, Rusya, ABD ve bazı bölge ülke dışişleri bakanlarının katılımıyla Suriye toplantısı düzenleneceğini duyurdu.
İngiltere Başbakanı May: Halkın kararını hayata geçireceğiz
İngiltere Başbakanı May, muhalefetin AB referandumu sonucunun parlamentonun onayına sunulması çağrısını reddederek, "Halkın AB’den ayrılma yönündeki kararını hayata geçireceğiz." dedi. Öte yandan ana muhalefetteki İşçi Partisi, Brexit Bakanı David Davis’e 170 sorudan oluşan bir liste yolladı.
HABER
18
OKTOBER / EKİM 2016
DENK büyümeye devam ediyor Parti Başkanı Selçuk Öztürk ise tüm Hollandalılara ulaşmak için yoğun çaba harcadıklarını ifade ederek, büyümenin önümüzdeki aylarda devam edeceğinin işaretini verdi. Öte yandan Utrecht'te Farid Azerkan'ın doğum günü nedeniyle DENK logolu bir pasta kesildi. Program sonunda 'Ankara'nın uzun kolu yerine Kuzu'nun uzun kolu' kullanılarak programa katılan herkesle beraber bir özçekim yapıldı.
Netanyahu'ya el vermedi
15 Mart 2017 seçimlerine hızlı bir şekilde hazırlanan DENK Partisi, Breda'dan sonra geçtiğimiz günlerde partini Utrecht kolunu 150 üyenin katılımıyla gerçekleştirdi. DENK'in önde giden dörtlüsü Tunahan Kuzu, Selçuk Öztürk, Farid Azerkan ve Sylvana Simons'un katılımıyla gerçekleştirilen açılışta, 150 civarında DENK üyesi de katıldı. Yakın zamanda Utrecht'in tanınmış sokaklarından Vleutenseweg'e de bir ofis açı-
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu çeşitli temaslarda bulunmak için Hollanda'ya geldi. Bu kapsamda Hollanda Parlamentosu'nu ziyaret eden Netanyahu, Denk Partisi'nin Türk kökenli milletvekili Tunahan Kuzu'nun protestosuyla karşılaştı. NETANYAHU ŞAŞIRDI Netanyahu'yu Filistin rozetiyle karşılayan Kuzu, milletvekilleriyle tek tek tokalaşan İsrail Başbakanı'na elini uzatmayan tek isim oldu. Netanyahu ise bu protestoyu şaşkın bir yüz ifadesiyle karşıladı.
lacağını ifade eden DENK Utrecht'in kurucu üyelerinden Hakan Akdoğan, "Herkesi buraya bekliyoruz, seçimlere kadar var gücümüzle çalışacağız"dedi. DENK Partisi lideri Tunahan Kuzu Volkskrant'a verdiği demeçte: "Başbakan Rutte yapamadığı vaatler için özür diliyor ama Hollanda'nın sömürgeci tarihi için özür dilemek istemiyor" diyerek varolan köklü partilerin geçmişi görmek istemediğini belirtti.
Administratie en Accountancy
www.profa.nl Eğer polisle, savcılıkla, çocuk esirgeme kurumuyla veya ödeneklerinizle ilgili (işsizlik, hastalık veya sosyal ödenek) sorunlarınız varsa bizi hiç çekinmeden arayın. Sonuçta yardım etmek bizim işimiz!
- Financiële administratie - Salarisadministratie - Aangifte Omzetbelasing - Aangifte Loonheffingen - Aangifte Inkomstenbelasting - Vennootschapsbelasting - Jaarrekening - Schrijven van ondernemingsplan - Begeleiding en advisering
İlk görüşme için ücret talep etmiyoruz, hatta prosedür başlatmamız gerekirse de size masraf olmasın diye devlete 'avukat yardımı' başvurusunda bulunuyoruz. Çekinmeyin arayın, sizi seve seve bilgilendirelim. Hukuk dallarımız: • Ceza hukuku • Aile ve çocuk hukuku • Sosyal güvenlik • İdare hukuku
www.020advocatuur.nl
Avukat Semra Aytemur Linnaeusparkweg 16 1098 EB AMSTERDAM T: 020-66 52 500 M: 0633-64 97 58 E: aytemur@020advocatuur.nl
Pretoriadreef 139-140 3564 BX Utrecht Tel: 030-7070491 Mail: info@profa.nl
Muhasebe bir plan işidir.
19
OKTOBER / EKİM 2016
Kayseri'den Arnhem'e iade-i ziyaret
HABER
Almanya DEAŞ karşıtı operasyonu genişletmeyi planlıyor
Alman Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, Berlin'de düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, Ortadoğu'da ve Avrupa'da da DEAŞ tehdidinin azaltılabilmesi için operasyonun sürdürülmesini gerekli gördüklerini söyledi.
'2016 Evrensel Aşura Matem Merasimi'
Hollanda’nın Arnhem şehrinde Verenigd Arnhem partisinden belediye meclis üyesi Kürşat Bal’ın girişimleriyle Kayseri’nin Yahyalı ilçesi belediyesinden gelen heyet Arnhem şehrini ziyaret etti. Arnhem şehir kütüphanesi ROZET salonunda sunumlar yapılarak sivil toplum kuruluşları faaliyetlerini, belediyeler ise memleketlerinin tanıtımını yaptılar. Açılış konuşmasında meclis üyesi Kürşat Bal, “Farklılıklar zenginliktir. Bunları iyi kullanmak lazım, iyi kullanamazsanız zarar da görebilirsiniz. Önyargılı olmamalıyız. Teknolojinin ilerlemesiyle dünya küçülüyor, cisimler, insanlar birbirine çok
yaklaşıyor. Bu değişim fırsatlar yaratabilmek için köprüler kuruluyor. Bugün biz de çocuklarımızın geleceği için Arnhem ve Yahyalı arasında köprüler kurmaya çalışıyoruz. Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğini Suriyeli çocuklar gibi karartmayalım. Geleceğimiz için barışı finans etmeliyiz” dedi. Gelderland bölgesindeki Arnhem belediyesi ve Wageningen Tarım Üniversitesi adına Oost N.V CEO’su Karin van Willigen yaptığı tanıtımda, “Gelderland bölgesinde vergi sistemi çok iyi işlemektedir. Yurtdışından gelip yatırım yapacak şirketlere destekler sağlamaya çalışıyoruz. ” dedi. Arnhem Türk İşverenler
Derneği başkanı Aziz Zeyrek, “Arnhem’de Stomerij Zeyrek adı altında kuru temizleme şirketim var. 12 yıldır 11 kişiyle haftada altı gün çalışarak bu işyerimi ileriye götürüp genişletmeye çalışıyorum. Gelderland bölgesinde 50 civarında şubemiz var. Ayrıca Arnhem Türk İşverenler Derneği (TOV) 2006 yılında kuruldu. Şu anda 4. Dönem başkanlığını ben yapıyorum. 80 üyesi var; bunların 20 tanesi kadın. 3 kadın üyesi TOV yönetim kurulundadır. Türkiye ve Hollanda arasında ticaretin gelişmesi için OSTIM ile işbirliği yapmaya devam ediyoruz” dedi. Arnhem Türk Platformu başkanı İbrahim Günay, “Arnhem şehrindeki sivil toplum kuruluş-
larını bir araya getirmek için bu platformu kurduk. Platformun içerisinde yedi sivil toplum kuruluşu bulunmaktadır. Yabancılar hakkında alınacak kararlarda etkili olmak için bir araya geliyoruz” dedi. Yahyalı Belediye başkanı Esat Öztürk, “Kayseri’ye bağlı Yahyalı ilçesi olarak tarımda, güneş ve rüzgar enerjisi, el ürünü halı üretiminde ilerlemiş durumdayız. İlçemiz doğa güzelliğiyle ün salmıştır. Bu doğa güzelliklerin başında gelen Aladağlar Milli Parkı Kapuzbaşı şelaleleriyle ün yapmıştır. Buralar doğa harikasıdır, mutlaka görülmesi gereken yerlerdir” diyerek Yahyalı ilçesinin canlı cd gösterisini katılımcılara izletti.
duğunu ileri sürdü. 15 Temmuz darbe girişimini üç ay önceden “fısıldayan” ABD eski Başkanı George Bush’ın da danışmanlığını yapmış olan Michael Rubin, Türkiye’deki darbe heveslilerini heyecanlandıracak tahrik dolu yeni açıklamalarda bulundu. Türkiye’de âdeta yeni bir darbe olmasını isteyen ifadeler kullanan ABD'nin Orta Doğu ve Türkiye uzmanı eski Pentagon çalışanı Rubin, bu darbe ile “Erdoğan’ın
durdurulması” gerektiği gibi imalarda da bulundu. Rubin, 15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte Türkiye’de iki darbenin olduğunun altını çizerek, üçüncüsünün çok tehlikeli olacağını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu darbeyi hayatı ile ödeyebileceğini söyledi. 15 Temmuz’daki askerî darbe girişiminin çok amatörce yapıldığını ve bu darbe girişiminin Erdoğan’a düşmanlarını temizleme imkânı
verdiğini söyleyen Rubin “Bana göre bazı Gülen takipçileri darbeye katıldı ve buna dair ön bilgiler zaten mevcuttu. Ancak darbeye aynı zamanda Kemalist subaylar da katıldı” vurgusunu yaptı. Rubin ayrıca, AK Partili bazı ordu mensuplarının da darbeye katıldığını ileri sürdü. Üçüncü darbenin de çok uzakta olmadığını öne süren eski ABD’li yetkiliye göre, darbe girişiminin sonu kanlı bitecek.
Rubin’den tehlikeli tahminler Eski ABD Başkanı Bush’un danışmanı Rubin, yeni darbenin “çok daha kanlı” olacağını, hedefin ise “Erdoğan’ı öldürmek” ol-
Kerbela şehitleri , CAFERİDER tarafından düzenlenen "2016 Evrensel Aşura Matem Merasimi"nde anıldı. Kerbela şehitleri , "2016 Evrensel Aşura Matem Merasimi"nde anıldı.
Halep'te yerleşim alanına 'vakum bombalı' saldırı: 13 ölü
Suriye'nin kuzeyindeki Halep'te muhaliflerin denetiminde yer alan bölgelere düzenlenen hava saldırılarında 13 kişinin öldüğü, 25 kişinin yaralandığı bildirildi. Sivil savunma yetkilisi Necip Ensari, yaptığı açıklamada, Rus jetlerinin Halep kent merkezinin doğusunda yer alan muhaliflerin kontrolündeki Bustan el-Kasr ve Sahur semtlerine vakum bombasıyla saldırdığını söyledi.
Makedonya'da meclis feshedildi
Makedonya'da siyasi partilerin daha önce vardığı anlaşma gereği, 11 Aralık'ta yapılması planlanan erken genel seçim öncesinde meclis feshedildi.
Yenilenen mekânımıza bekleriz. • Broodjes • Grill Gerechten • Kapsalon Burgemeester De Vlughtlaan 162-164 1063 BS Amsterdam Tel: 0204114318
• Panini's • Snacks • Belegde Broodjes • Tapas • Patat • Salades
• Çorbalar/ Soep • Warme Maaltijden • Frisdranken
HABER
İsveç'te mescit kundaklandı
20
OKTOBER / EKİM 2016
Hollanda Türk Medya Vakfı kuruldu
İsveç'in Malmö kentinde bir mescit kundaklandı. Malmö Emniyet Müdürlüğü Basın Sözcüsü Daniel Jonasson, yaptığı açıklamada, Malmö'nün Grangesbergsgatan mahallesinin kuzeyinde bulunan mescitte sabaha karşı yangın çıktığını ve itfaiyenin müdahalesiyle yangının söndürüldüğünü söyledi.
Haiti kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya
Haiti'nin geçici Devlet Başkanı Jocelerme Privert, Matthew kasırgasının vurduğu ülkenin "gerçek bir kıtlık" tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. BBC'nin haberine göre Privert, Haiti'yi 4 şiddetinde vuran Matthew kasırgasının ardından ülkenin içinde bulunduğu durumunun düzgün yönetilememesi halinde kıtlığın üç dört ay sürebileceğini belirtti.
ABD medyası başkanlık yarışında tarafını seçti
ABD'de başkanlık seçimine kısa süre kala Clinton ile Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump arasındaki yarış iyice gergin bir hal aldı. Önde gelen yayın organlarının çoğu, Clinton’ı desteklediklerini açıklarken bazıları ise doğrudan görüşlerini açıklamasa da yaptıkları yayınlarla Trump'ı eleştiriyor.
Bakan Asscher Pvda liderliğine aday
Hollanda’nin Entegrasyondan sorumlu Sosyal İşler Bakanı Lodewijk Asscher, İşçi Partisi’nin liderliğe oynuyor. PvdA'ya lider olma arzusu nun aylardır kulislerde tartışılan Asscher, geçtiğimiz günlerde adaylığını bir basın toplantısı yaparak resmi olarak da açıkladı. 15 Mart 2017 Hollanda genel seçimleri PvdA'nın hangi adayla gireceği henüz soruy işaretiyken, Asscher'in şu anki lider Samsom'dan görevi devralacağı kesin gözüyle bakılıyor. PvdA milletvekiliJaques Monach'da aynı zaman da liderliğe soyunan bir diğer isim.
Kısa adı DTMA olan (Dutch Turkish Media Association) 'Hollanda Türk Medya Vakfı' resmen kuruldu. Yaz öncesi kuruluş çalışmalarına başlayan ve
merkezi Rotterdam'da bulunan Hollanda Türk Medya Vakfı, geçtiğimiz günlerde kurucu üye medya kuruluşları temsilcilerinin noter huzurunda imzaladıkları 'vakıf statüsü’ ile
resmiyet kazandı. Hollanda'da uzun yıllar faaliyet gösteren yazılı, görsel ve online medya kuruluşlarından oluşan birlik, kuruluş aşamasında oluşturduğu çalışma grubu ile, en az iki yıldır resmi olarak faaliyet gösteren tüm Türk medya kuruluşlarına çağrı yapmış ve gelen tepkiler doğrultusunda kriterlerini oluşturarak kuruluşunu gerçekleştirmiştir. Kuruluş amacını; Hollanda'da yaşayan Türk toplumu ile ilgili konularda objektif yayınlar yapmak, Türk medyasının pozitif imaj oluşumuna katkıda bulunmak, medya ile ilgilenenlerin kişisel, sosyal ve mesleki gelişimini sağlamaya yönelik eğitim faaliyetlerinde bulunmak, Hollanda ve Türkiye arasında medya köprüsü oluşturmak, aynı amaçları hedefleyen Hollanda ve Avrupa genelindeki benzeri medya kuruluşlarıyla iletişim halinde olmak, medyanın
kalitesini ve güvenilirliğini artırmak şeklindeki başlıklarla kamuoyuna açıkladı. Hollanda Türk Medya Vakfı, tüzük kriterlerini haiz olan Ak Ajans, Demet TV, Haber Gazetesi, Platform Dergisi ve Son Media Groep tarafından hayata geçirildi. Hollanda Türk Medya Vakfı’nın kurucu üyeler tarafından ilk yıl için yapılan görev dağılımında, başkanlığa Demet TV'den Oktay Başaran, sekreterliğe Ak Ajans'tan Adil Akaltun, saymanlığa Haber Gazetesi’nden İbrahim Karaman getirildi. Son Media Groep’tan Ömer Aşıran ve Platform Dergisi’nden Ebubekir Turgut ise üye olarak görev aldı. Tüzüğünde belirlenen kriterlere uyan tüm medya kuruluşlarının da üye olabileceği Hollanda Türk Medya Vakfı, önümüzdeki günlerde kamuoyuyla buluşmaya devam edecek.
15 Temmuz şehitleri anma proğramına yoğun ilgi
UETD Hollanda, Tover ve Hollanda Diyanet Vakfı (HDV) tarafından, çok sıkı güvenlik tedbirleri altında Party Centre Luxury’da gerçekleştirilen 15 Temmuz Şehitleri anma programına AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, AKP Trabzon milletvekilleri, Adnan Günnar ile Ayşe Sula Köseoğlu, TC. Lahey Maslahatgüzarı-Elçi Kurtuluş Aykan, Tover Başkanı Durmuş Doğan, HDV Başkanı Yusuf Acar’ın yanı sıra UETD Hollan-
da Başkanı Turan Atmaca, başkonsoloslar, STK temsilcileri ve yöneticileri ile bin 500 civarında vatandaş katıldı. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan ve Hollanda Mehter takımının gösteri sunduğu gecede, Hafız Osman Bostancı, Niyazi Atmaca ve Ömer Kanyılmaz tarafından Kuran ziyafeti sunuldu, şehitler için dualar
edildi. UETD Hollanda Başkanı Turan Atmaca, “Gerek Çanakkale, gerek 15 Temmuz ve geçen tüm zamanlarda Allah için, vatan için toprağa düşen tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize şifa, ailelerine ve milletimize sabırlar diliyorum” şeklinde konuştu. Tover Başkanı Durmuş Doğan, “Hem aziz vatanımız Türkiye’de hem de yurtdışında yaşayan ve özellikle Hollanda’da yaşayan siz-
ler ve bizler, ülkemizde oynanan oyunlara, aramıza sokulmak istenen fitnelere rağmen cesaretle dik durdunuz, teröristlere haddini bildirdiniz. Türk milleti kendisiyle ne kadar övünse azdır” dedi. Lahey Maslahatgüzarı-Elçi Kurtuluş Aykan, “İnsanımızın demokrasi coşkusu normal karşılanmalıdır. 15 Temmuz’da Darbe girişimini FETÖ denen hain örgütün yaptığına dair her geçen gün daha güçlü deliller bulunuyor” ifadelerini kullandı. Programın son konuşmacısı AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, yaklaşık 1,5 saat süren konuşmasında salonda bulunan vatandaşlarımıza hitap etti. Külünk, “Bugün siz değerli vatandaşlarımızla biraraya gelmemize vesile olan, 15 Temmuz Gecesi şehitlerimize rahmet diliyorum. Gazilerimize şifa diliyorum. Bugüne kadar canlarını vatan için feda etmiş bütün şehitlerimize rahmet olsun.” dedi
TAZİYE HABER Gazetesi dostlarından Barkın Özesen'in muhterem valideleri Azra Özesen Hanımefendi'nin vefatını büyük bir üzüntü ile öğrendik. Hakkın rahmetine kavuşan merhumeye yüce Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabırlar diliyoruz.
Platform Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ebubekir Turgut’un muhterem valideleri, Münevver Turgut Hanımefendi’nin vefatını büyük bir üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Cenab-ı Hak’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz.
HTF eski gençlik kolları başkanı Serdar Aydın'ın validesinin vefat haberini almış bulunmaktayız. Merhumeye Allah'tan rahmet, kederli ailesi ve yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.
21
HABER
OKTOBER / EKİM 2016
Faruk Sağın ilk mağazasını Venlo'da açtı
Erkekler için ayakkabı kreasyonu ve modelleri ile dikkatleri üzerine çeken Faruk Sağın Venlo'da ilk Avrupa şubesini geçtiğimiz günlerde açtı. Türkiye'de 30'a yakın şubesi bulunan Sağın, Venlo'daki mağazasının açılışında kendiside bulundu. Franchise olarak mağazayı işletecek
olan Nejdet Dağdaş ise 11 yıl kafetarya işlettikten sonra bu işe atıldığını ifade etti. Venlo'yu neden seçtiniz sorusu üzerine: "Venlo güzel, ülke sınırında bir şehir ve keyfli, sıcak bir şehir merkezine sahip." diyen Dağdaş, Avrupa'nın ilk Faruk Sağın mağazasını açtıkları için mutlu ol-
duklarını belirtti. Venlo şehrinin Almanya sınırında olduğu için de sınır ötesi müşteri çekim gücü bulunuyor. Avrupa'da başka yerlerde Faruk Sağın mağazası açmayı düsünüp düşünmedikleri sorusuna başvuruların olduğunu ve bunları değerlendirdiklerini belirttiler. Venlo'da Lomstraat'ta bulunan mağaza erkek ayakkabılarının yanısıra Faruk Sağın kreasyon serisinden erkek kiyafetleri de satıyor.
Corendon'dan tatil konseptli uçuş emniyet filmi
Corendon Airlines, ilki geçen yıl Türkiye'de tarihi ve turistik alanlarda çektiği uçuş emniyet filminin ikincisinde Amsterdam'daki Corendon Vitality Hotel'i kullandı. Filmin ilk gösterimi, Hollanda'daki ünlü Türk sanatçı Karsu konseri eşliğinde Antalya'da
yapıldı. Filmin ilk gösterimi ve tanıtımı ise Antalya'da gerçekleştirildi. AKM Aspendos Salonu'nda çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşen lansmanda, filmin müziklerini yapan Hollanda'da yaşayan ünlü Türk caz
Tel: 010-4230513 Laan op Zuid 480 • 3071 AB Rotterdam
sanatçısı Karsu, 1.5 saat süren konser verdi. İlk uçuş emniyet filminde Türkiye'yi tanıttıklarını anlatan Corendon Turizm Grubu kurucu ortağı ve CEO'su Yıldıray Karaer, büyük ilgiyle karşılanan bu filmin ardından kış aylarında Corendon Airlines'e ait uçaklarda yayınlanacak 737 Room of Journey adlı filmin çekildiğini söyledi. İkinci filmde, bir odasında gerçek bir kokpit ve uçağın ön kısmının bulunduğu Vitality Hotel'i özellikle seçtiklerini anlatan Karaer, "Vitality Hotel'i seçerek misafirlerimize, işimizin sadece havacılık olmadığını, otelcilik de olmak üzere turizmin her alanında faaliyet gösterdiğimizi vurgulamak istedik. Filmin tamamı bir otelde geçen tatil hikayelerinden oluşuyor. Hollanda'da yaşayan Türk sanatçı Karsu'nun müziklerini yaptığı filmimiz, Karsu'nun restoranda verdiği piyano konseriyle açılıyor ve kokpit suitte son buluyor" diye konuştu.
Muhasebe işlerinizi ciddiyetle, usulüne uygun ve profesyonelce yapıyoruz. Sene sonunda gereksiz vergi ödemeyin, uzmanına danışın.
Ruslardan şok açıklama! 'Uçağımızı ABD düşürdü'
Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Leonid Petrovich Reshetnikov, geçen yıl Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesinde doğrudan ABD'nin rol aldığını söyledi. Reshetnikov, “Uçağın düşürülmesi emri Erdoğan'dan gelmiş değildir. Bizler askeri üslerde kimlerin olduğunu biliyoruz, orada ABD'li meslektaşlarımız bulunuyor. Uçağı onlar düşürdü. Hedef, Rusya'nın Türkiye ile askeri bir mücadeleye girmesi ve Kafkasya'da bir savaşın çıkmasıydı” dedi.
İRAN CİDDİ PARTNER DEĞİL Reshetnikov, İran'ı ciddi bir ortak olarak görmediklerini bildirerek, “İlişkilerimizi geliştireceğimiz komşu ülke olarak bakıyoruz ancak bu ülkeyi müttefik ülke olarak görmüyoruz” ifadesini kullandı. Reshetnikov, İran ile Suriye konusunda yakın bir anlayışa sahip olduklarını da dile getirdi. Suriye'deki gelişmelere ilişkin konuşan Reshetnikov, “Batılılar ve ABD, Suriye'nin bölünmesini bize teklif ediyor ancak bizim buna 'evet' dememiz mümkün değil” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Osman Darcan ABD'de balayında öldürüldü
Balayı için Orlando'da bulunan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Darcan, eşinin cüzdanını çalmaya çalışan soyguncular tarafından vurularak öldürüldü. ABD'nin Orlando kentinin turizm bölgesinde balayını geçiren Türk turistin silahlı soyguncular tarafından vurularak öldürüldüğü bildirildi. Orange County Şerifinin
ofisinden yapılan açıklamaya göre, ABD'de balayında olan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Darcan (52) ve eşi, kaldıkları otelin önünde silahlı soyguncuların hedefi oldu. Eşinin cüzdanını gasbetmeye çalışan soygunculara müdahale eden Osman Darcan, silahla vurularak öldürüldü. Olayda, eşinin yaralanmadığı açıklandı.
Uluslararası tasarım dünyası, 19-23 Ekim'de İstanbul'da düzenlenecek Türkiye Tasarım Haftası'nda bir araya gelecek. Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliğinde, Arçelik, Ford
Otosan, Seranit Grup ve Şişecam stratejik ortaklığında düzenlenecek Türkiye Tasarım Haftası (Design Week Turkey) 19 Ekim'de Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda başlayacak.
Tasarım dünyası İstanbul'da buluşacak
HABER
22
OKTOBER / EKİM 2016
TiCARi SAYFALAR Design: Websayfa.nl
ÜCRETSİZ DANIŞMA HATTI: AMSTERDAM
DEN HAAG
DEVENTER
Ticari Sayfalar'da 49,- veya 83,- EURO'ya ilan verebilirsiniz.
0800-0815
EDE
EINDHOVEN
ROOSENDAAL
ROTTERDAM
UTRECHT
E L F I - RANDSTAD Letselschade & Advies ve Kaza Avukatı, Kaza Uzmanı bir EMRE Internationaal Holding B.V. kuruluşudur.
'se koy sepete
Divan Bakkerij www.divanbakkerij.nl Van Randwijcklaan 10 /12 • 3814 AL Amersfoort •Tel. 033-2852531
Yangın Tüpleri ve makaraları Yıllık denetim ve bakım
MERAM SUPERMARKET
Piyasadan uygun fiyatlarla hizmetinizdeyiz
www.happyblus.nl info@happyblus.nl
Murat Houden Tel: 06-16 02 39 33
Omstreeks Amsterdam, Rotterdam, Utrecht en Den Haag!
GROOTHANDEL IN HORECA BENODIGDHEDEN
JILPAQ Holding www.jilpaqholding.com
Tel: (013) 455 11 19 Mail: info@jilpaq.nl
Ledeboerstraat 39 5048 AC TIlburg
MERAM SUPERMARKET Kruiskamp 132 • 3814 PE •Amersfoort
MERAM SUPERMARKET Meridiaan 30-32 3813 AW Amersfoort Tel: 0651691025
Sera Supermarkt
� Taze meyve ve sebze reyonu � Et reyonu � Bol miktarda güleryüz
Bos en Lommerweg 159/161 1055 DS Amsterdam Tel: 020-6860623
Haftanın 7 Günü Açığız
23
HABER
OKTOBER / EKİM 2016
CDA camileri kapatmak mı istiyor? CDA, CU ve SGP partilerinini verdiği kanun önergesinde, Türkiye tarafından Hollanda’daki camilere finansal yardım yapılmasının engellenmesi mecliste oy çokluğuyla kabul edildi. Hollanda Diyanet Vakfı konuyla ilgili yaptığı açıklamada: "Hollanda Diyanet Vakfı (HDV), Hollanda hukuku çerçevesinde kurulan şeffaf ve açık bir dini kuruluş olup, Hollandalı Türklerin, Hollanda toplumunun eşit birer üyeleri olmaları yönünde faaliyet yapmaktadır. Cami
cemaati için güven ve temsil çok önemli olduğundan cami yönetimleri, yüksek kalite ve akademik din eğitimi formasyonuna sahip olan tecrübeli imamların camilerinde görev yapmasını her şeyin üstünde tutarlar. HDV camilerindeki imamların istihdamı, Hollanda dili ve kültüründe verilen kurslardan sonra sağlanmaktadır. Hollanda’ya gelen imamlar üniversite mezunu olup burada geçerli olan değerlere de vakıftırlar. 1982 Yılından buyana Hollanda’ya imamlar gelmek-
tedir. Camilerde görev yapan imamlar, her türlü aşırılıklardan uzak bir şekilde İslam’ı anlatmaktadırlar. Camilerde yetişen gençler bu sayede her türlü radikallikten ve aşırılıktan uzak kalabilmektedirler. Buradan hareketle 27 Eylül'de Mecliste kabul edilen önergenin, hukuk devletimizin değerleriyle taban tabana zıt olduğu kanaatindeyiz. Zira Hollanda hukuk sistemimiz, eğitim seçme hakkını, din hürriyetini ve dini yaşama hürriyetini garanti altına almıştır" ifadelerini kullandı.
Ahmet Suat Arı CDA’yı bırakıyor Gazetemizin yazarlarından Ahmet Suat Arı, 23 yıldır üyesi olduğu CDA partisinden istifa ettiğini açıkladı. Suat Arı, istifa mektubunda ‘Son yıllardaki CDA’nın değişen politikalarını geçici zannettiğini ama ne yazık ki bu, zaman geçtikçe daha da vahim bir
hal aldığını’ dile getirdi. Avrupa merkezli popülist düşünce CDA’nın içinde kök saldığı için yapıcı diyaloglara yer kalmadığını yazan Ahmet Suat Arı, “Bu nedenlerden dolayı kendimi artık CDA’ya bağlı hissetmediğim için üzülerek istifamı sunuyorum” dedi.
Öte yandan CDA'lı 23 Türk kökenli CDA'lı verilen bu önergeden duydukları rahatsızllıklarını CDA lideri Buma'ya bir mektup vasıtasıyla ilettiler. Görüşmeden sonra yapılan açıklama şu şekildeydi: "Bir grup Türk kökenli CDA meclis üyeleri ile parti başkanımız Sybrand Buma ile Diyanet imamlarımız hakkında sunulan önerge hakkında bir görüşme gerçekleştirdik. Onun öncesinde kendi aramızda bir kaç toplantı ve onun yanı sıra Vakıf başka-
nı Yusuf Acar hocamız ile bir görüşme gerçekleştirdik. Parti yönetiminede 23 Türk kökenli müslüman CDA üyesi ile ortak yazdığımız ve imzaladığımız bir mektubu ulaştırdık. CDA'nın şuanki belirli tutumunun endişe verdiğini, önergeye katılmadığımızı, bu tür Türk ve müslümanları ilgilendiren konularda önce bizimle öngörüşme yapılmasını istediğimizi belirttik. Camilerimizin ve özellikle Diyanet camilerinin topluma positif efekti olduğu hakkında
Sybrand bize hak verdi. Aynı zamanda Türk toplumundaki önerge hakkındaki endişesini ve reaksiyonlarını aktardık, ve gençlerimizin bu tür politik sebeplerden kendini dışlanmış hissedebildiğini ve bunun toplumumuza zarar verebileceğini belirttik. Kısaca yapıcı bir görüşme ve ileriye dönük gerekli konular görüşüldü; süreci yakından takip ediyoruz ve edeceğiz."
Camilere saldırılar arttı
Hollanda Türk Federasyon bir basın bildirisiyle son zamanlarda gitgide çoğalan camilere yönelik saldırıları şiddetli bir şekilde kınadığını açıkladı. Yapılan açıklamada: "Son bir hafta içinde Hollanda Diyanet Vakfına bağlı Zwijndrecht, Zaandam ve Medemblik Camilerine yapılan saldırıları kınıyor, başta Hollanda Diyanet Vakfı olmak üzere adı geçen Camilerimize geçmiş olsun dileklerimizi belirtiyoruz. Üzülerek belirtmek isteriz ki, bu saldırılarda son zamanlarda Türk toplumu ve Türk kuruluşları aleyhine yapılan olumsuz haberlerin
katkısı çok büyüktür. Türk toplumu bu olumsuz haberleri hak etmemektedir ve bu kasıtlı yaklaşımların da artık durması için sorumluluk taşıyan herkesi aklı selim davranmaya davet ediyoruz. Unutmayalım ki, yukarı-
da bahsi geçen saldırıların hedefinde doğrudan Türk toplumu vardır. Tekrar geçmiş olsun dileklerimizi belirtir ve her türlü talep edilen yardımlaşmaya hazır olduğumuzu belirtiriz" ifade edildi.
Fotoğrafçılık kursu Fotografie cursus
3. grup 2 Kasım 2016'da başlıyor
Fotoğrafçılığı en ince ayrıntılarına kadar öğrenmek, yeteneklerini keşfetmek, hobini profesyonelliğe taşımak ve adından söz ettiren bir fotoğrafçı olmak için fotoğrafçılık kursu izlemeye ne dersin? Güzel bir ortamda, diğer kursiyerlerle beraber fotoğraf sanatını geliştirme şansını kaçırmayın. Kayıtlarmız başlamıştır.
Sen de iyi bir fotoğrafçı olabilirsin! Hemen ara ve kaydını yaptır... 5 haftalık bir kurs boyunca, fotoğraf sanatının temel ögelerini öğrenip her ortamda istediğin gibi fotoğraflar çekebileceksin. Aynı zamanda şu kavramların ne demek olduğunu ve nasıl kullanılacağını öğreneceksin: Diyafram, Enstantene, Çözünürlük, ISO, Kadraj. Dersler isteğe göre Hollandaca veya Türkçe olarak verilecektir.
Simit Sarayı Amsterdam Dappermarkt 1e van Swındenstraat 40-E 1093 GE Amsterdam
Simit Sarayı Meent Meent 15a 3011JA Rotterdam
Simit Sarayı Amsterdam Arena Bijmerplein 1006 1102 ML Amsterdam
Stolwijkstraat 47a 3079 DN Rotterdam training@expolife.nl Tel: 010 - 423 04 24
HABER
BULMACA
24
OKTOBER / EKİM 2016
BULMACA USTALARI İŞ BAŞINA!
HOTİAD Bşk.
Peygambere selam
Divan
Film gösterimi
Azot imi
Hazırlayan: Abdurrahman Gündüz
Yün eğirme aracı
Lisan
İçki
Tatlı çörek
Litre Kemik içi Özen
Güvenlik
Kanıt
Bir nota
Müsait olmayan
Ayak direme İstanbul Menkul Kıymetler
Adacams sahibi (alt resim)
Bir asalak
Uyanık
Bir meyve
İngilizce kulak
Sahiplik Ünvan Yemin
Türk malı
Azot imi Yıkanma yeri
Günaşırı
Hükümdar koltuğ
Üç harfli
Hak
Beyaz
Askeri merkez
Hazır
Asetik asidin tuzu
Işıklı, parlaklık Bir nota
6. harf
Bir nota
Esasi temel
Bir yapım eki
Tok olmayan
Ütmek fiilinin ilk hecesi
Hollanda'da evet
Adana'nın ilçesi
Seslenme ünlemi
Mustafa .... (Siyasetçi)
Merhem Beriilyum imi
9. harf
Eksiksiz
Tok olmayan
Biz müzik aleti
Tutma gereci
Manyetik Rezönans
Fakat, lakin
Paraguay çayı
Karışık renkli
Bartın ilçesi
Tüküren hayvan
Karbon imi
Ulaşma işi Bir bitki
Uzun ensiz tahta
HOTİAD Bşk. Yardımcısı (Orta resim)
İskelet parçası
Potasyum imi
Geri
Akıl Bilgili Karışık renkli
Bağışlama
Çalım gösteriş
Hayal Devlet Su İşleri
Göz rengi Beyaz
Ustalık anlatır
İlave
Ondalık
Kuzu sesi
25
OKTOBER / EKİM 2016
ALPER KEKEÇ İLE SÖYLEŞİ
Değerli okurlar merhaba. Gazetemizin bu sayısında Hollanda`nın Haarlem şehrinde yaşayan ve "bizden" sanatçılarımızdan ALPER KEKEÇ' i sizlere tanıtacagım. Murat Ay : Bize kısaca Alper Kekeç'ten bahsedermisiniz? Alper Kekeç : İzmir' de profesyonel olarak müzikle uğraşıyorken evlilik yapıp Hollanda'ya geldim ve müzüğe burada devam ettim. Hollanda'daki müzik okullarında, konservatuvarlarda müzik öğretmenliği yapıyorum ayrıca müzik gruplarında perküsyon çalıyorum ve solistlik yapıyorum. Murat Ay : Hollanda`da yaşayan, pek çok Avrupa ülkesinin yanı sıra dünyanın pek çok ülkesinde sahne alan ender sanatçılarımızdansınız. Bu güne kadar hangi ülkelerde sahne aldınız? Alper Kekeç : Teşekkür ederim. Evet Hollanda başta olmak üzere; Avrupa'nın pek çok ülke-
sinde, Brezilya'da, Tayland'ta, Amerika'da, Kolombia'da, Meksika'da, Estonya'da, Kanada ve Çin'de konserlerimiz oldu. M. A. : Bütün dünya ülkelerinde konserleriniz olmuş. Bu, çok güzel bir şey bir müzisyen için. A. K. : Evet bir çok müzüsyenin rüyasını grubumuz DRUM UNİTED ile gerçekleştirdik. Tamamen vurmalı çalgılardan ve bir dj den oluşan grubumuz, dünya çapında isim yaptı. Pek çok ülkeden davet alıyoruz. Gittiğimiz ülkelerdeki konserlerimiz genellikle kapalı gişe oluyor, bu durum tabiiki bizi sevindiriyor. M. A. : Drum United'ta hangi enstrümanı çalıyorsun? A. K. : Dünyaca ünlü grubumuzda ben darbuka, tef, askı davul, bendir gibi bizden enstrümanlarımızı icra ediyorum. Konser salonlarında daha çok yabancılar bizleri dinlemeye geliyor. Yurt dışında yaşayan
hemşerilerimizin ilgisi maalesef çok az. M. A. : Peki yurt dışında yaşayan bizden insanların ilgisi nasıl çekilebilir? A. K: Şimdiden sizlere çok teşekkür ederim. Sizin gibi müzikle yakından ilgilenen büyüklerimizin katkısı mutlaka var ama genel anlamda sivil toplum kuruluşlarımız ve Hollanda'daki devlet temsilciliklerimizin bizlere ilgisi maalesef yok. M. A. : Geleceğe dönük ne gibi projeleriniz var anlatırmısınız? A. K. : Hollanda'daki pek çok müzik okuluyla, Senfoni orkestralarıyla, Afrikalı müzisyenle, Hindistanlı müzisyenle ve Türkiye'den gelen ünlü sanatçılarla projeler gerçekleştirdik. Bu projeler Avrupa'da çok ilgi gördü. Ayrıca DRUM UNİTED başlı başına bir olay oldu. Gerçekleştirmek istediğim pek çok projemi gerçekleştirdim. Hollanda'da sanatsal alanlardaki ekonomik kısıtlamalar yıllardır canımızı sıkıyor. Pek çok müzisyen
bundan şikayetçi. Türk müzik gruplarımızla gerçekleştirdiğimiz festival konserlerimiz neredeyse yok oldu. Bu konuya bütçe ayrılıp desteklenmesi gerekir diye düşünüyorum. M. A. : Şimdiye kadar yaptığınız pek çok başarılı çalışmadan dolayı sizi tebrik ederiz. Kültür ve sanat alanında önemli imzalarınız var. Bu çalışmalarınızın sürmesi dileğiyle çalışmalarınızda başarılar dilerim. Ayrıca benim "Aşkın Sardı" adlı son albümümde perküsyonları başarıyla icra ettiniz ve bana süpervizörlük yaptınız bunun için de ayrıca tekrar teşekkür ederim. A. K. : Murat Ay Abim ben de çok teşekkür ederim. Haber Gazetesi aracılığı ile buradan tüm sevenlerime sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.
Her ay postayla evinizde
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından, "TRT'den bir müjde daha. Basketbol THY Euroleague 20162017 sezonu şifresiz maçları TRT'de yayınlanacak. Sporseverlere hayırlı uğurlu olsun. Ayrıca Basketbol THY Euroleague 2016-2017 sezonunda İstanbul'un ev sahipliği yapacağı Final Four maçları da TRT'de canlı yayınlanacak." ifadesine yer verdi.
TRT'den 40 bin liralık Proje Geliştirme Ödülü
TRT, 53. Uluslararası Antalya Film Festivali kapsamında düzenlenen Antalya Film Forum'da seçilecek bir projeye 40 bin lira tutarında geliştirme desteği verecek.
Sporda rekorlar yılı
2017 yılının Guinness Rekorlar Kitabı'nda önemli başarılar elde eden dünyaca ünlü birçok sporcunun yer alması, dikkati çekiyor. İlk kez 1955 yılında yayımlanmasının ardından dünya genelinde kırılan tüm rekorların güncellenerek arşivlendiği kitabın 2017 yılı sürümünde, sporun farklı branşlarında kırılan ilginç rekorlar bulunuyor.
Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi Bob Dylan oldu
Doğru" adlı filmde rol aldığını söyledi.
Şu an Sicilyalı bir yönetmenin, ismini açıklayamayacağı bir filmini çektiklerini belirten Cucinotta, festivale davet edildiği için teşekkür etti.
ABONE OLUN € 2,95
THY Euroleague maçları TRT'de yayınlanacak
İtalyan aktris Cucinotta: Türk filminde oynamak isterim 53. Uluslararası Antalya Film Festivali'ne katılan İtalyan oyuncu Maria Grazia Cucinotta, festival merkezi Cam Piramit'te gazetecilere yaptığı açıklamada, en son Çin yapımı "Gökkuşağına
Aylık sadece
HABER
GAZETENIZ ADRESINIZE GELSIN 1 YILLIK 35 EURO'YA ABONE OLABİLİRSİNİZ Bir telefon ya da e-mail yeter: 010 - 290 09 00 abone@haber.nl
İsveç Kraliyet Akademisi, Bob Dylan'ın "Amerikan müziğinde yeni şiirsel anlatım yarattığı için" Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldüğünü açıkladı.
HABER
26
OKTOBER / EKİM 2016
STK'lar komisyonda 'dinlendi' Hollanda Türkleri ve Türkiye ile ilgili STK’lar (Sivil Toplum Kuruluşları) Hollanda Temsilciler Meclisinin Sosyal İşler Komisyonu üyeleri tarafından mecliste dinlenmek için davet edildi. Sabah 10'dan aksam 18'e kadar 13 tane farklı STK'yı dinledi komisyon. Sirayla şu şekilde dernek, vakıf ve kurumlar komisyon önüne çıktı: Sabah 10'da Zaman Vandaag ve Platform INS ile başladı gün. Daha sonra HAKDER,
Zaman Vandaag-Mehmet Cerit ve Platform INS-Saniye Çalkın
Saat 10:00-10:30
• Zaman Vandaag'ın Türkiye ile bağı yoktur. Türkiye'den maddi bir destek almıyoruz. • Platform INS 20 yıl önce hizmet-sempatizanları tarafından kuruldu, Türkiye ile bir bağı yok. • Darbe girişiminde hizmete bağlı kişiler olmuş olabilir, ancak onların Hollanda'yla ne alakası var? • Propaganda yapılarak, Aleviler ve Kürtler gibi hizmete bağlı kişiler de sıkıştırılmaya çalışılıyor. Hollanda'daki Türk STK'ları da buna hizmet veriyor. • KCK/Balyoz davalarında Zaman Gazetesi Ahmet Şık ve Nedim Şener'den özür diledi. • KCK/Balyoz davalarındaki suçlular hesap vermeliler, ancak Türkiye'deki Gülencilerin yaptığından biz burada Hollanda'da sorumlu olamayız. • Darbe girişiminde katkısı olanların hepsi cezalandırılmalı.
HAK-DER Yüksel Çevik
DEMNED-Keno Ahmed
Saat 10:30-11:00
Saat 11:00-11:30
• Biz HAK-DER olarak Hollanda'daki oluşan gerilimlerle hiç bir alakamız yok. Darbe girişiminden önce de burada gerilimler vardı, ancak şimdi polis tarafından daha ciddiye alınıyoruz. • Gülencileri hiç bir zaman güvenilir ve transparan bir kurum olarak görmedik. Ancak binlerce Gülencinin hapse atılmasına karşıyız. Ankara'nın bir kelimesiyle bu kadar insanın Hollanda'da harekete geçmesi bizi kaygılandırıyor. Türkiye politikasını Hollanda'ya getirmemeliyiz. • Diyanet İşleri Başkanlığı Avruğa'ya 'Dede' göndermekten vazgeçmelidir. Kendi 'dedelerimizi' kendimiz yetiştiririz. • HAKDER'in Türkiye'deki diğer Alevi kurumlarla finansal bir bağı yoktur. • Üyelerimiz Türkiye'ye girişite baskı altında tutuluyor. Söylemlerine dikkat etmeleri gerekiyor ve bu bizi kısıtlıyor. • Göçmen ailelerin çocukları Sosyal-ekonomik durumalrdan dolayı yeterli şans elde edemiyorlar.
DİDF-Nuri Karabulut HTİB-Mustafa Ayrancı
YTB-Ejder Köse
Saat 11:30-12:00
Saat 13:30-14:00
• HTİB olarak Hollanda'da eşit haklar için mücadele veriyoruz. • Türkiye'deki olan olayları kaygı ile izliyoruz. 13 yaşındaki bir çocuk terorist olarak damgalanıyor. Bu tehdit o çocuğa değil, demokrasimizedir. • Ankara'nın uzun kolu Diyanet aracılığıyla buradaki kişileri fişlenmek isteniyor. • Türkiye uzun yıllardır buradaki Türkiye kökenlileri baskı altına almaya çalışıyor. • 1980'dan beri Türkiye'yle hiç bir bağımız yoktur. Ondan önce İşçi Partisi ile bağımız vardı. • Ben bir aktivistim (Mustafa Ayrancı), çeşitli ülkelerdeki insan hakları kurumlarıyşa iletişimim var. • Darbe girişiminden önce rüşvet olaylarına kadar Gülenciler ve Akp beraber yürüyorlardı. Erdoğan'da hesap vermesi gerekiyor, o hesap vermezse, Türkiye'deki bu problemler çözülmez. • Hollanda'daki oy kullanma hakkını biz aldık. • Gurbetcilerin eşleri Hollanda'ya gelirken, modern bir ülkeye gidiyoruz diyerek başörtülerini Türkiye'de bırakıp geldiler. • Biz DİDF olarak PKK'yı terör örgütü olarak görmüyoruz.
DEMNED, HTİB ve DİDF, FAON, YTB, IUR, Milli Görüş Kuzey Hollanda, SİCN, HTF, HDV ve TNT olarak devam etti. Sosyal İşler Komisyonu ise şu vekillerden oluştu: M.L. Vos, S. Karabulut, M. Azmani, P.E. Heerma, A. Marcouch, L.G.J. Voortman, P.H. van Meenen, S. Öztürk ve B.I. van der Burg. Komisyonda gün boyu konuşan STK'ların temsilcilerinin söylediklerini yorum katmadan okuyucularımız için derledik.
•Ben burada kendi adıma konuşuyorum. YTB ve diğer üye olan 4 arkadaşım adına gelmedim. • YTB yurt dışındaki Türklere yardım amaçlı kuruldu. Türkiye ile alakalı sorunları veya yurt dışında çıkmaza girdiğinde yardımcı olabilecek bir kurum. • Türkiye'deki 15 Temmuz gerginlikleri oradan buraya gönderilmedi tam tersine buraya getirildiHollanda tarafından. • Eğer Hollanda'da gösteri sırasında farklı bayraklar taşınırsa, o zaman entegrasyon tartışmasını başlatabiliriz diye bir kriter varsa, o PKK bayraklarıyla gösteri yapanlar ve İsrail bayraklarıyla gösteri yapanlar için de geçerli olması lazım. • Türkiye Feto'yu terör örgütü olduğunu kabul ediyor. Bu Türkiye'nin bileceği bir şey. PKK, İŞİD gibi örgütler uluslararası ülkeler tarafından terörist olarak kabul ediliyor. Feto henüz uluslararası terör örgütü olarak tanınmış değil. • 3 ay öncesine kadar buradaki Gülenciler Hollanda medyası tarafından dışlanıyordu ve nefretle anılıyordu. Ben 2012 de YTB'ye üye olduğumda ilk tebrik edenlerden biri Mehmet Cerit'ti. Bu geçtiğimiz okul ve anneler arasındaki mahkemeden sonra Cerit Bey "Ejder Köşe Türkiye devletine çalışıyor, YTB nin üyesi" diye bir twit atmış. Sanki önceden bilmiyormuş gibi.
• FEDKOM ismini DEMNED olarak değiştirdik. 'Kürdistan' ve 'Kuzey-Kürdistan' ve hatta Türklerin de içerisinde bulunduğu bir kurum olduğumuz için. • Darbe girişiminden sonra tehditler artmaya başladı. Başkanımızın ismi ve soyismi çeşitli websitelerinde belirtilerek tehditler alıyoruz. • Türkiye'deki hiçbir parti ve kurumla bağımız yoktur. Üyelerimizin HDP'ye oy verdiği doğrudur ve bazı üyelerimiz HDP içerisinde çeşitli görevleri vardır. • PKK çoğu kürtler tarafından terör örgütü olarak kabul edilmiyor. Biz de terör örgütü olarak görmüyoruz.Terörizm relatiftir, bizler Nelson Mandela'ya bakıyoruz. PKK bizim için bir direniş hareketidir. • Hollanda'da şiddet kullanımına karşıyız. • PKK ve İşid'i bir tutmuyoruz, Hollanda hükümeti buna iyi bakması lazım. Hollanda'da terör algısı zamanı gelince değişebilir. • Kürt olduğumuz için IOT'ye alınmadık. IUR Ertuğrul Gökçekuyu
Saat 14:00-14:30
• Üniversitemizde 15-16 farklı etnik kökenden öğrencilerimiz var, 15 Temmuz olayları üniversitemizde söz konusu olmadı. • Biz bir eğitim kurumuyuz, ve gerekli olan tüm normlara da uyuyuoruz. Politik bir düşüncemiz yoktur. • Gülencilerin bağlı olduğu cemaat, dini bir yapıdan daha çok bir ideolojiye benzemekte. • Hollanda'daki politikacılar rektörümüz Akgündüz gerekçesiyle IUR'i hedef gösterip kapatma peşinde. • Dini kurumlar Hollanda'da kendilerini dışlanmış hissediyorlar, cünkü siyasetçiler bu kurumları duymak istemiyorlar. • Rotterdam İslam Üniversitesi çok kez tehdit edildi ve ediliyor, ancak buna sessiz kalınıyor. • Eğer Hollandalı siyasetçiler bizi dinlemiyor ve Türkiye'den Erdoğan bizi dinliyorsa burada acı bir durum oluşuyor. Bu durumda Hollanda politikasının eksikliğini de görüyoruz. • Her seferinde kapatılma tehdidiyle karşı kaşıyayız, bütün standartlara uyduğumuz halde.
27
HABER
OKTOBER / EKİM 2016
Milli Görüş Kuzey Hollanda Yusuf Altuntaş
SİCN Fikri Demirtaş ve Mehmet Sağsu
HTF Murat Gedik ve Erim Uğurlu
Saat 14:30-15:00
Saat 15:00-15:30
Saat 15:30-16:00
• 15 temmuz olaylarından sonraki olaylara baktığımızda biz kurum olarak 1 gün sonra bir basın bildirisi yayınladık. Bu bildiride herkesi sakin olmaya davet ettik. • Haarlem camimizde provokasyon yapan bir kişinin dışında başka bir olay yaşamadık. • Yaptığımız her bir açıklama 'Ankara'nın uzun kolu' olarak damgalandırılmak istendiğinden, yaptığımız açıklamalarda daha dikkatli olmaya çalışıyoruz. • Milli Görüş Hollanda olarak, İGMG Almanya'ya bağlıyız. Türkiye veya başka bir ülkeyle bir bağımız yoktur. Kendi imamlarımızı kendimiz yetiştirip finanse ediyoruz ve bu konuda da bir ülkeden veya hükümetten maddi veya manevi bir destek almıyoruz • 15 temmuz'a kadar zaten çok fazla bir diyaloğumuz yoktu Gülencilerle, 15 temmuz'dan sonra hiç bir diyaloğumuz kalmadı. Camilerimize her türlü gruplardan insanlar ibadetlerini yapmak için geliyor. Hiçkimseye, hangi görüşten olursa olsun, niye camiiye geldiniz diye sormayız. Ancak oralara gelip provokasyon peşinde olan kişilere de önlemlerimizi alırız. • Türkiye Cumhuriyetinin davranış şeklinden 'afstand nemen' yapmamı istemeniz politik olaydır. Hollanda perspektifinden bakıldığında konuşulan rakamlar tabii ki de yüksek ve ürkütücü ancak Türkiye perspektifinden bakıldığında, 80 milyonluk bir ülke, 15 temmuz'da ciddi bir olay yaşandı, 250'e yakın masum insan katledildi, meclis binası bombalandı. •Aslında bugün burada olmak istemezdim. Hatta genç yöneticilerimiz olsun onlar gelsin konuşsun isterdim, ancak onlar kendi kariyer ve geleceklerinde damgalanma duygusundan korkuyorlar. Bu gençler her seferinde kendilerini savunmak durumunda kalmak istemiyorlar.
• Türk İslam Kültür Merkezi Vakfı olarak TÜrkiye ile bir bağımız yok. • Politik bir ajendamız yok, dini bir kuruluşuz. • 15 Temmuz darbe girişimin hemen ardından bir basın bildirisi yoluyla herkesi sakin olmaya davet ettik. Tehditler ve şiddete kesinlikle karşı olduğumuzu belirttik. • Bizim öncelikli işimiz gençlerimizin eğitimidir. Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz ve gerekirse Hollanda'daki gerilimin azalması için daha çok şey yapmaya hazırız. • Yıllardır kendi tabanımıza Hollanda endeksli düşünmeyi ve hareket etmeyi söylüyoruz. • Hollanda hükümeti de taşın altına elini koymalı ve sorumluluklarını yerine getirmeli. • Politikacıları yurtlarımıza çok defa davet ettik, ancak hiçbir zaman gelip görmediler. • Beraber çalışmak için güven ortamı oluşması gerek. Beraber elimizi taşın altına koyup olaylara bakmamız gerekiyor. • Hollanda devleti bizlerle daha sık görüşmeler yapıp fikrimizi sormalı, sadece bu tür olaylarda bizlere başvurmamamlı. • Böyle bir ortam hazırlanmasını yadırgıyorum, sanki burada sorguya çekiliyormuşuz gibi bir ortam oluşturulmus. Bir sonraki görüşmelerde buna dikkat edilmeli. TNT Ülkü Öğüt
• Öncelikli hedeflerimiz, entegrasyon, emansipasyon ve topluma katılım. Bunlarda en önemli faktör ise kendi kültürümüzü koruyarak yapmamız. Türk İslam geleneği bizim için çok önemli. • 40 yıl boyunca ne Hollanda'dan ne de Türkiye'den 1 kuruş destek almadık ve almak da istemiyoruz. • Biz bu ülkenin ayrılmaz bir parçasıyız. Eğer Hollanda kötüye giderse hepimiz için kötü olur demektir. • 70'li yıllarda Federasyonun daha çok Türkiye politikasına endeksli bir yapısı vardı. 40 yıl sonra bu aynı şekilde devam edemez tabii ki. Kendi kültürümüzü kaybetmeden Hollandalı olarak yaşamak buradaki isteğimiz. • Ben evimde çocuklarımla Türkçe konuşabiliyorsam, evimde veya camide dini icabetlerimi yerine getirebiliyorsam, ve Hollanda'daki normları kabulleniyorsam bu benim için 'kendi kültürümü koruma'dır. • Türkiye politikasını buraya getirdiğimizden şikayet ediyorsunuz ancak asıl Hollandalı politikacıların ve medyanın Türkiye politikasını buraya getirdiklerini hiç konuşmuyoruz ve sonunda bizleri köşeye sıkıştırmaya çalışıyorsunuz. Her zaman yapmadığımız şeyler için hesap vermemiz gerekiyor. • 15 Temmuz'dan hemen sonra basın bildirisi yayınladık ve gençlerimize olayları anlatıp sakin kalmaları gerektiğini belirttik. Türkiye'de olan olayların Türkiye'de kalması gerekir. • Türk federasyon olarak son 24 ayda en az 3 defa fiziki olarak molotofkokteylleriyle, silahlarla binalarımız saldırıya uğradı ama bunu çok fazla dillendirmedik olayları büyütmemek için. Dordrecht camiisine 40 kişilik bir grup ellerinde silahlarla saldırdığının görüntüleri var ama biz bunu provokasyon olmaması için kamuoyuna vermedik.
HDV Ayhan Tonca
Saat 16:30-17:00
Saat 16:00-16:30
• Hollanda'da 145 camimiz bulunmakta, toplam 4000 gonullulerimiz var. 100 bin tane aidat odeyen uyemiz var. Haftalik cuma namazina 75 bin kisi geliyor. Bayram gunlerimizde bu sayi ikiye katliyor. Biz bu insanlari temsil etmiyoruz, onlar bizim hizmetlerimizden faydalaniyorlar. • 15 Temmuz'da olan olaylar esnasında çoğu vatandaşımız tatildeydi. O duyguların buraya gelmesi doğaldır. • Siz politikacılar empati kurup, insanların duygularını anlayamadınız. Türkiye'yi ziyaret edip olan olayları anlamanız gerekiyordu. İnsanlar demokrasiyi kurtarmak için ayaklandılar, Erdoğan'ı kurtarmak için değil. • Türkie Diyanet ile olan iliskimiz sadece dini konularda. Ayni buradaki kiliselerin Roma ile iliski halinde olduklari gibi. • Hollanda'da devletten maaş alan imam ve papazlar bulunmakta, bunlarda hiç bir sorun teşkil etmiyor. • Hollanda meclisinde darbe başarılı olmadığına sevinen kişiler, Hollanda toplumu içerisindeki ayrışmayı bir kez daha gösteriyor. • DİB ve HDV arasındaki bağ, Vatikan ve kiliseler arasındaki bağ gibidir. Büyük hatlarıyla konular belirlenir, lokalde ise kendi içeriklerini camiler belirler. • Bizim camilerimşizde kesinlikle politika yapılmaz. • Eğer Hollanda'da bir darbe teşebbüsü olsa, aynı şekilde burda da sokağa dökülürüz. • Kendi partim CDA'nin Diyanet'le ilgili verdiği önerge acı veriyor, imamların buraya istenmeyen politikalar import etme söylemi ise en acı durumdur. • Türkiye'de olan olaylar siz politikacılar Hollanda'ta taşıyorsunuz ve sonrasında biz bunu burada çözmek durumunda kalıyoruz. • Wilders'in hükümette olup olmaması önemli değil, zaten o ne desre siz yapıyorsunuz!
• TNT, hatalı Motivaction araştırmasından sonra kurulmuş ve TNT içerisinden Turkish Dutch Council olan TDC düşüncekuruluşu kurulmuştur. • TNT içerisinde Gülen hareketi için de aktif olan gençler de vardır, 15 Temmuz'dan hemen sonra basın bildirisiyle Türkiye'de olanları buraya taşımamak için harekete geçtik. • TNT politik olmayan gençlik kurumu olma peşinde, çeşitlilik üzerinden değerlerimize bakmak istiyor. • Türkiye ile bir bağımız yok. • Türkiye'de 15 Temmuz'un arkasında FETÖ olduğu belirtiliyor, ancak biz TNT olarak politikayla uğraşmadığımız için bu politik olaylara girmiyoruz. • Motivaction araştırmasından sonra beraber çalıştığımız kurumlar Bakan Asscher'dan özür talep etmediklerini belirttiler, biz de bu yüzden öyle bir talepte bulunmadık bakandan. • Hollanda'daki Türk gençlerinin Erdoğancı veya anti-Eroğancı olup olmaması kimseyi ilgilendirmemeli. • 10 yıl sonra TDC olarak ciddi bir kurum olup, Den Haag'da politikaya etki etmek istiyoruz. • Eğer hala 10 yıl sonra Hollandali Türkler, Türklükleriyle gündeme geliyorlarsa, ismimzde Türk klavramı tabii ki kalır.
HABER
28
OKTOBER / EKİM 2016
FETÖ’nün '30 yıllık darbe' hazırlığı ABD medyasında ABD'nin saygın dergilerinden "The New Yorker"da "30 yıllık darbe" başlığıyla yayımlanan makalede, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iç yüzü ortaya koyulurken, elebaşı Fetullah Gülen ve taraftarlarının başta polis, istihbarat, ordu ve yargı olmak üzere stratejik kurumlara nasıl yerleştiği ayrıntılarıyla anlatıldı. Türkiye'de 15 Temmuz'da düzenlenen kanlı darbe girişimi ve FETÖ'nün yapılanması üzerine Dexter Filkins tarafından kaleme alınan makalede, örgütün Türkiye’deki yapılanması ve üyelerinin elebaşı Gülen’e bağlılıklarına işaret edildi. Filkins, FETÖ’nün devletin içine nasıl yerleştiğini geniş bir şekilde ele aldığı makalesinde, daha önce Fetullah Gülen ve bazı üyelerle mülakat yaptığını hatırlattı.
"Takipçileri önemli noktalarda" Filkins, Gülen’in, çok sayıda takipçisinin “önemli noktalarda” olduğunu, “Hiçbir birey ya da sosyal grup, tamamen politikadan uzak kalamaz. Çünkü verilen kararlar ve uygulamalar onların hayatlarına etki eder” dediğini aktardı. Dexter Filkins, Gülen ile görüşmesini şöyle anlattı: "Birkaç dakika sonra, Gülen içeri girdi. Siyah bir takım giymişti. Kafasını öne eğmişti. Ayaklarını sürüyerek yürüyordu. Küresel bir örgütün liderinden daha çok sanki öğle uykusundan kalkmış bir emekliye benziyordu. Büyük bir kafası, geniş bir burnu ve gözaltı torbaları vardı. Yüzündeki tek gösterişli şey bir tutam gri bıyıktı. Gülen, beni başını sallayarak selamladı. ABD'de 17 yıl geçirmiş olmasına rağmen, neredeyse hiç İngilizce konuşmadı. Beni
koridordan geçirerek kaldığı yeri gösterdi. İki küçük oda, yerde bir halı, bir somya, seccade, bir masa, kitaplık ve yürüyüş bandı vardı." "Gülen'ın konuşması dolaylı ve anlaşılması zor" Gülen'in konuşmasını "dolaylı ve anlaşılması zor" olarak nitelendiren Filkins, "Ona öncülüğünü ettiği hareketin siyasetle ilgisi olup olmadığını sorduğumda, çok fazla yandaşının olduğunu söyledi. Hiçbir vatandaşın ya da sosyal grubun politikanın dışında kalamayacağını çünkü siyasi kararlar ve eylemlerin onların hayatlarını etkilediğini ifade etti." diye konuştu. Gülen'in yorgun göründüğüne işaret eden Filkins, yaklaşık 45 dakika sonra kendisine görüşmenin bittiği sinyalinin verildiğini belirtti. Makalesinde Gülen’in Türkiye’de yargı ve polisteki yapılanmasına geniş yer veren Filkins, mülakatlarından da alıntılar yaptı. "HSYK'ya kimin seçileceğine Gülenciler karar verdi" Ankara ziyareti sırasında 2011'de Orhan Gazi Ertekin adlı bir hakimle görüştüğünü ifade eden Filkins, Ertekin'in kendisine FETÖ'nün yargıdaki yapılanmasına ilişkin tecrübelerini aktardığını kaydetti. Ertekin'in FETÖ üyelerinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) nasıl yerleştirildiğini anlattığına işaret eden Filkins, Ertekin'in "Gizli bir dil kullanıyorlardı. Gülenciler kimin seçileceğine karar verdi ve iş birliği yapmaya gerek duymadılar.” ifadelerini aktardı. Filkins, makalesinde, lise yıllarında örgüte katılan Ahmet Keleş ile 17 yıl FETÖ hareketinde yer aldıktan sonra 2003'te ayrılan Said
Alpsoy'un, insanların çoğu zaman garip törenlerde kendilerini kaybettiğine şahit olduklarına yönelik anılarına da yer verdi.
"Ayak öpme törenleri yapıldı" Filkins, uzun yıllar FETÖ'nün yapılanması içinde yer aldıktan ve önemli noktalara geldikten sonra örgütten ayrılan Keleş'in Gülen'i, kendisini mütevazi biri olarak tanıtmasına rağmen megaloman ve tereddütsüz itaat isteyen biri olarak tanımladığını belirtti. Makalede Filkins, örgüt içinde yapılan törenlerle ilgili olarak "Alpsoy, yüzlerce kez şahit olduğu olaylarda, odada toplanan bir grup erkeğin isteği dışında arkadaşlarından birini yere yatırdıktan sonra ayakkabı ve çoraplarını çıkararak ayağını öpmeye başladıklarını söyledi." ifadeleri kullanıldı.
"Ayakkabısına su doldurarak içtiler" Alpsoy'un kimsenin ayağını öpmediğini ancak törenin üç dört kez kendisine de uygulandığının aktarıldığı makalede, Keleş'in de törenlerin farklı şekillerde uygulandığını ve insanların birilerine sevgisini göstermek için ayakkabısına su doldurarak içtiği örneğine yer verildi. Filkins yazısında, Alpsoy'un Gülen tarafından giyildiğini iddia edilen bir ayakkabıyla ilgili aktardığı anısında ise Gülen'in ayakkabısını giyen birinin törene katıldığını ve bu kişinin ayakkabısından bir parça deri koparılarak saatlerce kaynatıldıktan sonra insanlar tarafından yenildiğini anlattığını yazdı. Gülen'den arta kalan yiyecekler için kavga
FETÖ üyelerinin Gülen'den arta kalan yiyecekler için kavga ettiği belirtilen makalede, Keleş'in, "Gülen tüm bu olaylardan haberdar ancak sadece gülerek karşılık veriyor." sözlerine yer verildi. "Darbe teşebbüsüne kalkışacak güçteki tek grup" Bazı eski Amerikalı yetkililerin beyanatlarına da yer verilen makalede, FETÖ üyelerinin (darbe teşebbüsünde) öncü rol alma olasılığının çok yüksek olduğu belirtilerek "Çünkü orduda onlardan daha büyük ve birbirine bağlı bir grup bulunmuyordu." ifadelerine yer veriliyor. Makalesinde, 2008 ve 2011 yılları arasında ABD’nin Türkiye Büyükelçisi olan James Jeffrey’in görüşlerine de yer veren Filkins, Jeffrey’in Türkiye’deki 15 Temmuz kanlı darbe girişimi hakkında “Gülencilerin darbe teşebbüsüne kalkışacak güçteki tek grup olduğu” yorumunda bulunduğunu kaydetti. Filkins, kendini Yarbay A.K. olarak tanıtan bir başka yetkilinin de "Gülen'in lider kadrosundan olduğunu düşündüğüm biri kişi aracılığıyla darbe teşebbüsünden bir hafta önce haberdardım." ifadelerine yer verildi.
"Gülen hareketi büyük bir suç örgütü" Filkins, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın ise kendisine, "Gülen hareketi büyük bir suç örgütü. Tahminlerimize göre, darbe teşebbüsüne katılan 11 binin üzerinde kişi var. Gülen örgütüyle herhangi bir bağı olan, yargı, özel sektör, medya veya diğer alanlarda olanların hepsinin peşine düşece-
ğiz." dediğini belirtti. Makalede FETÖ'nün elebaşı Gülen’in ABD’ye yerleşmesinde önemli rol oynayan ve Gülen’in yeşil kart alması için destek veren ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı'nın (CIA) eski ajanı Graham Fuller’in de görüşlerine yer verildi. Fuller’in CIA’den ayrıldıktan sonra, siyasal İslam üzerine akademik çalışmalar yaparken Gülen’le tanıştığına işaret eden Filkins, Fuller'in kendisine CIA ve Gülen arasında bir ilişkiden haberi olmadığını söylediğini aktardı. Filkins, Fuller’in Gülen hakkında Federal Soruşturma Bürosu’na (FBI) destek mektubu kaleme aldığını belirttiğini ve “Tekrar yazarım” ifadelerini kullandığını da yazdı.
"Türk polisi ABD Konsolosluğunu ziyaret etti" Filkins, makalesinde, Amerikalı diplomat Stuart Smith tarafından 2005'te yazılan bir telgrafta, 3 üst düzey Türk polisinin Gülen'in ABD'de ikamet etmesini kolaylaştırılmasını istemek amacıyla ABD'nin İstanbul'daki Konsolosluğunu ziyaret ettiğini yazdı.
ABDdeki bazı yetkililerin gizli yazışmalarda Gülen'e yeşil kart verilmesine karşı olmalarına rağmen Gülen'in başvurusunda başarılı olduğunu çünkü kısmen etkili dostlarının onu desteklemek için mektuplar yazdığını kaydeden Filkins, eski CIA görevlisi George Fidas, ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi Morton Abramowitz ve muhtemelen en dikkat çekenin de eski CIA direktörü Graham Fuller'in bu dostlar arasında olduğunu vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu AP'de FETÖ'yü anlattı
binlerce belge var. Gülen, daha önce başka darbelerin de arkasında durdu. Darbe yapmaya kalkanlar o gece Genelkurmay Başkanımıza 'Sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürelim' teklifinde bulunuyor. Hala bizden kanıt isteniyor.
Simit Sarayı Amsterdam Dappermarkt 1e van Swındenstraat 40-E 1093 GE Amsterdam
Simit Sarayı Meent Meent 15a 3011JA Rotterdam
Simit Sarayı Amsterdam Arena Bijmerplein 1006 1102 ML Amsterdam
Türkiye-Avrupa Birliği arasındaki anlaşmaları değerlendiren Çavuşoğlu, "Çoğu dostumuz Ankara'yı ziyaretinden sonra gerçek durumu anladı. Hepimiz güvende değilsek hiçbirimiz güvende değiliz" dedi.
Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye verdiği sözleri tut-
madığını belirten Çavuşoğlu, "Biz açık konuşuyoruz, Sayın Cumhurbaşkanımız biraz açık konuşuyor, siz de bundan rahatsız oluyorsunuz" ifadelerini kullandı. FETÖ VE DARBE Darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün olduğuna dair
İDAM MESELESİ İspanyol bir palamenterin, "İdam cezası geri gelecek mi?" sorusu üzerine Çavuşoğlu, "Kendi askeriniz, kendi halkınıza silah doğrultuyor. Bu durumda, halkın bir takım talepleri oldu. Demokrasilerde halkın taleplerine yüzde yüz kulak tıkamak yanlış, ancak halkın duygularını doğru yönetmemiz lazım.
29
VATIKAN'IN TRUVA ATI Medya, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in, Vatikan’da görüştüğü Papa 2. Jean Paul tarafından “gizli kardinal” olarak atandığı ortaya çıktı tezini işleyince, Fetullah Gülen'in Vatikan'ın Truva Atı olarak nitelendirilmesi gündeme oturdu.
Türkiye medyasında geçtiğimiz haftalarda Fetullah Gülen için ilginç bir metafor kullanıldı. Avrupa medyası haberleri verirken, Erdoğan’a yakın medya kuruluşlarının Fetullah Güleni Vatikan’ın Truva atı olarak nitelediklerini yazdı. Amerika’da yaşayan Gülen’in 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu olduğu Türkiye'de kuşku götürmez bir olgu iken, Batılı siyasetçilerin ve medyasının bu gerçekliği kabule yanaşmayışlarının ne kadar daha süreceği merak konusu. Vatikan’ın medya organı Fides bizzat kendi yaptığı bildirilerin özetinde Gülen ve onun hizmet akımının Türkiye’de Vatikan’ın Truva atı olarak görüldüğünü bildirdi. Bazı gazetelerdeAzerbaycanlı gazeteci Agil Alesenger’in tezini tekrar gündeme getirdiler: Gülen ve hizmetakımı devlete Vatikan tarafından sızma planının bir parçası olduğunu tezi tekrar işlendi. Gazeteciler kanıt olarak Gülenin Papa hakkındaki övgü dolu sözleri ve 2. Johannes Paulus’un konuşma tutanaklarını gösterdi. Cumhuriyet gazetesi Ağustos başındaki yayınlarında daha da ileriye gitti ve 2. Johannes Paulus’un Güleni gizli kardinal yaptığını belirtti. Gazete Gülen'i “kilise sadığı imam” olarak tanımlıyor. Johannes Paulus 2003'teki son konuşmasında gizli bir kardinal atadığını bildirmiş, ismini hiç tanıt(a) madan vefat etmişti. Öte yandan HABERTÜRK Gazetesi de verdiği haberde, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Zafer
HABER
OKTOBER / EKİM 2016
Dur'un hazırladığı 56 sayfalık iddianame 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiğini yazdı. Habere göre FETÖ’nün finans ayağıyla ilgili hazırlanan iddianamede çarpıcı tespitler yer aldı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in, Vatikan’da görüştüğü Papa 2. Jean Paul tarafından “gizli kardinal” olarak atandığı ortaya çıktı. Savcı Zafer Dur tarafından kaleme alınan iddianamede FETÖ'nün TSK içindeki yapılanması ile ilgili çarpıcı bir tespit yer aldı. Daha önceki FETÖ mensuplarının ifadelerinden yola çıkılarak hazırlanan iddianamede, TSK içinde general kadrosunda 150, subay kadrosunda 10 bin, astsubay kadrosunda 12 bin kişinin FETÖ üyesi olduğu belirtildi. TSK içindeki FETÖ yapılanması ile ilgili iddianamede, "Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bu büyüklükte operasyonel bir güce ve mensup sayısına ulaşabilmeleri devletin bekası açısından üzerinde hassasiyetli durulması ve incelenmesi gereken çok önemli bir vakadır" denildi. İddianamede Gülen'in ABD'ye gitmeden yaklaşık bir yıl önce, 9 Şubat 1998'de Vatikan'da Papa 2. Jean Paul'le görüştüğü belirtilerek, "Papa 2. Jean Paul'ün bu görüşmeden 12 gün sonra atadığı 20 kardinal yanında 100 yıla yakın süredir kullanmadığı 'in pecture' uygulaması ile ismini açıklamadığı iki gizli kardinal atadı. Atanan gizli kardinallerden birinin Fetullah Gülen olduğu iddiası bu bağlamda üzerinde durulması gereken iddialardandır. 21 Şubat 1998'de
Gülen Okulları davasında, dağ fare doğurdu Hollanda’da faaliyet gösteren ve ‘Gülen Okulları’ olarak anılan eğitim kuruluşlarını çatısı altında barındıran SIOZ Vakfı’nın dört Türk ailesi hakkında suç duyurusunda bulunarak açtığı dava sonucunda dağ fare doğurdu. Dört Türk ailesini, grup oluşturaHaarlem, rak aleyhte propaganda yapmak ve İlhan Karaçay okullara ‘Terörist’in Okulu’ damgası vurarak kendilerini maddi ve manevi zarara uğrattığı suçlamasıyla mahkemeye veren SIOZ, davalıların tam sayfa tekzip cezasına çarptırılmalarını istemiş ve eylemlerin devam etmesi halinde her gün için 5 bin euro tazminat talep etmişti. Haarlem mahkemesi hakimi, 15 gün önce yapılan duruşmada, tarafları diyaloga davet etmiş ve ‘Aranızda anlaşın, anlaşamazsanız 16 eylülde kararı vereceğim’ demişti. Okulun bulunduğu Zaandam kenti belediye Başkanı tarafları biraraya getirmiş ama anlaşma sağlanamamıştı. Mahkeme hakimi bunun üzerine kendi kararını 16 eylülde açıkladı. Mahkeme reisi, Türk ailelerinden talep edilen tam sayfalık tekzip isteğini ret etti ve ‘Gülen Okulu’ söyleminde de bir sakınca olmadığını belirtti. Okula, ‘Terörist’in Okulu’ söylemini yasaklayan mahkeme reisi, bu söylemin devam etmesi halinde 1000 euro ceza verileceğini açıkladı.
COLOFON
HABER
Hoofdredacteur (Genel Yayın Yönetmeni) M. Fatih Karaman fatih.karaman @haber.nl Redactie: (Yayın Kurulu) Mehmet Güzelyurt Merve Karaman Hikmet Davarcı Mesut Balamir Rabia Karaman Muzaffer Bozaslan Rasim Gencer Selman Karaman Özlem Hasip Advertenties: Office: 010-290 09 00 Nur Öztürk / nur@haber.nl Interviews & Correspondenten: Aysun Beder Zeynel Abidin Kılıç Özlem Hasip Ayşe Özkaya Şüheda Karaman Repr. Amsterdam Murat Ay Fatih Uluçay Repr. Eindhoven Ali Yücel Repr. Limburg Göksel Soyugüzel Muzaffer Bozaslan Repr. Ankara Nuh Kaygısız
resmiyet kazanarak yürürlüğü giren bu atamada Papalık hakkının kullanıldığı 'in pecture' teriminin anlamı 'Kilisenin bağrına bastığı gizli evladı' anlamına geldiği, aynı zamanda
'kendi ülkesinde kimliğini gizleyen başka dine mensup kişi' anlamını da barındırmaktadır" denildi.
Abonnementen: abone@haber.nl e-mail & website: info@haber.nl www.haber.nl
HABER
30
OKTOBER / EKİM 2016
TDC ve NATDS'in düzenlediği Türkiye konulu panele farklı kesimlerden çok sayıda genç katıldı. Panelde Hollanda bası- İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi hocalarından Pronın Türkiye haberleri ele alınarak incelendi. Belcikalı Profesör fesör Kadir Canatan ve eşi beraber saz dersleri alıyorlar. Dries Lesage ise bir sunum yaparak, Hollanda medyasının Kadir Bey bu gidişle yeni bir doktora tezi çıkartabilir. ikiyüzlülüğünü gözlerönüne serdi.
DTMA olarak bilinen ve yeni kurulan Hollanda Türk Medyacılar Birliği, T.C. Lahey Maslahatgüzarı Kurtuluş Aykan'ı büyükelçilikte ziyaret ettiler.
Çin'de düzenlenen WLF Rise of Heroes organizasyonunda Amersfoort'lu Nurettin Bayrak şampiyonluk maçında rakibini ilk 30 saniyede KO ile yere sererek şampiyon oldu.
Adacams sahibi Şahin Arabacı, Kenan Sofuoğlu ile birlikte. Kenan Sofuoğlu geçtiğimiz günlerde 5. kez dünya motor şampiyonu oldu.
HDV Amersfoort Mevlana Camii yeni gençlik binası hizmete gireli çok sayıda organizasyona ev sahipliği yapıyor. Müsiad Utrecht Bolgesi Başkanı Ali Köklü ve Başkan Yardımcısı Ali Çiçek'in de aralarında bulunduğu grup, DENK Milletvekili Selçuk Öztürk ile bir hatıra fotoğrafı çektirmiş.
MBH Transport ortaklarından Sefa Hakan, oğlu Burak'ın düğününü geçtiğimiz günlerde Schiedam Het Paleis salonunda gerçekleştirdi. Burak Bey'ye ve eşine bir ömür boyu mutluluklar dileriz.
BMS Consultancy sahipleri Murat Taş ve Bekir Özalp yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Yıl sonu dolayısıyla muhasebe işlerinin çok yoğun olduğunun ifade ediyorlar.
Amsterdam'da düzenlenen IBC teknoloji fuarında tanıdık bir isimle karşılaştık. Hollanda'nın ünlü maraş dondurmacısı Ali Bey fuara katılan herkese şenlikli bir şekilde maraş dondurmalarını servis ediyor.
Kılıç Hukuk Bürosu
Kılıç Hukuk Bürosu avukatları, müvekkil çıkarlarını en üst seviyede gözeterek, ihtiyaç duyulan her konuda hukuki yardım ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Alanında uzman avukat kadrosu ile şahıs ve şirketlere hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren ofisimiz; Özellikle Yabancılar Hukuku (oturum, vize vb. ), İş hukuku, Aile Hukuku, Sosyal Sigortalar Hukuku, İdari Hukuk, Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Ankara Anlaşması konulu davalarda hizmet sunmaktadır. Ofisimizle iletişime geçip, bilgi talebinde bulunabilirsiniz. Telefonla, e-postayla, faksla veya bu sayfadaki başvuru formuyla bize ulaşabilirsiniz.
www.kilicadvocatuur.nl
Prinsengracht 739-741 1017JX Amsterdam T 020 475 00 05 F 020 488 02 54 E info@kilicadvocatuur.nl
31
OKTOBER / EKİM 2016
HDV Venlo Tevhit Camii'nin yeni külliye projesi geçtiğimiz günlerde imzalar atılarak yapımına ilk adımlar atıldı. Yapılan açıklamada yakın zamanda temel atma töreni düzenlenerek yapıma geçileceği ifade edildi.
Gold Beauty & Hair Güzellik salonu geçtiğimiz günlerde Rotterdam'ın tanınmış sokaklarından Bijerlandselaan uzantısı olan Groene Hilledijk'te bir açılış yaptı. Gold Beauty & Hair sahibesi Filiz Hanım'a destek için 100'e yakın davetli gün boyu Filiz Hanım'ı yalnız bırakmadılar. Sosyal Medya'da fenomen olan birçok ünlü İnstagram'mer da açılışa katılarak Filiz Hanım'a destek oldular.
HABER
Asude Mode Butik sahibesi Asuman Hanım da Gold Beauty & Hair güzellik salonunun açılışına katıldı.
HOTIAD'ın düzenlediği 2015 yılının başarı ödülleri Vlaardingen'de sahiplerini buldu. Proğrama katılan 600 davetli hem Rotterdam Klasık Türk Sanat Müziği Korosu'nun konseriyle hem de usta sanatçı Kutlu Payaslı'nın enerjik performansıyla güzel vakit geçirdiler. Hollanda'nın farklı yerlerinden gelen davetliler aynı zamanda network yapma fırsatı buldular.
Faruk Sağın Ayakkabı Mağazasının açılışına katılan UETD Hollanda Başkanı Turan Atmaca, mağaza sahibi Nejdet Dağdaş ile son sohbet ederken.
Satı ve Fatih çifti geçtiğimiz günlerde nişanlandılar. Sevgili Fatih'e ve nişanlısına bir ömür boyu mutluluklar dileriz.
Yılların kıdemli turizmcisi, Corendon'da yöneticilik yapan Berk Güden Bey'in çok iyi bir koleksiyoncu olduğunu öğrendik. Berk Bey'in tütün koleksiyonu görmeye değer gerçekten. Hollanda'nın ilk Türk marka tütününden, Osmanlı zamanından kalan tütün markalarına kadar hepsinden bir örnek var koleksiyonda.
mr. Rasim Küçükünal mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotay Aile Hukuku
Çalışma ve İş Hukuku
Ceza Hukuku
Sosyal Güvenlik Hukuku
Çocuk Hukuku
Para tahsili ve icra takibi
Ticaret Hukuku
Uluslararası ihtiyati tedbir
www.kucukunal.nl Prof. Kamerlingh Onneslaan 154 3112 VM Schiedam M: info@kucukunal.nl T: 010 - 238 08 30 F: 010 - 238 08 31
Belediyeler veya SVB tarafından başlatılan, yurt dışı malvarlığı araştırma davalarında uzman avukatlık bürosu
HABER
OKTOBER / EKİM 2016
ZAHET, Hollanda’da yaşayan yardıma ihtiyacı olan herkese hizmet veren bir sağlık kurumudur. Yabancılar için bakım hizmetini kolay erişilebilir yapıyoruz. Kültürel farklılıkları kabul ediyor, bir zenginlik olarak görüyoruz. Hizmetlerimizi hastaların kültürel farklılığını göz önüne alarak sunuyoruz. Hizmetlerimizde; hastaların dini inançlarına, ananevi gelenek ve alışkanlıklarına azami dikkat gösteriyoruz.
ile en T E H ZA ünler g u l t mu sun. l o n i z si
Hastalarımıza kendi dillerinde hitap ederek, onları kendi evlerinde hissetmelerini sağlıyoruz. Daha fazla bilgi almak ve hizmetlerimizi yerinde görmek için, sizi BEEK-UBBERGEN’deki bakımevimize bekliyoruz.
KENDİ DİLİNİZDE VE KÜLTÜRÜNÜZDE SAYGI, SEVGİ, ŞEFKAT VE KALİTE VAZGEÇİLMEZ PRENSİPLERİMİZ
Stichting ZAHET Verbindingsweg 13 6573 BS Beek-Ubbergen
T. 024-7630420 F. 024-7630421 E. info@zahet.nl
1991’den bu yana hizmetinizde
Sağlık sigortalarında uzman ekibimizle hizmetinizdeyiz • Kişiye özel sigorta ve paket seçimi • Hollandada kendi dilinizde hizmet • Özel kollektif indirimler • 24 yıllık tecrübe
Tel: 078-6551655
YETKİLİ ACENTASI
Brouwersdijk 149 Dordrecht Putselaan 127-A Rotterdam Volkerakstraat 10 Arnhem
148 + 43 + 69 - 34 + 57 = ? 468 / 36 = ? 790 x 18 = ? 6936 - 1326 = ? etik ental aritm tirir Soroban m rilerini geliş e c e b m le z gö Dinleme ve sağlar Odaklanma eliştirir becerisini g Matematik i rmak sistem Çift el 4 pa zandırır Özgüven ka
Ben bu işlemleri 3-5 saniyede yapabiliyorum. Ya sen?
SOROBAN MENTAL ARİTMETİK NEDİR? Sormen tarafından uygulanan Soroban Mental Aritmetik; Uzakdoğu'da yüzlerce yılın birikimi ile geliştirilmiş bir eğitim programıdır. Çocuklara zihinsel ve işlevsel yetenekler kazandırır, matematik becerilerini geliştirir. Çocukların aritmetik işlemlerini hesap makinesi, kağıt-kalem gibi hiçbir araçgereç kullanmadan, hızlı ve doğru bir şekilde zihinden çözebilmelerini sağlar.
GELECEĞİN DAHİLERİNİ YETİŞTİRİR