Haber Gazetesi - Nr.19

Page 1

OKTOBER

Yıl/Jaar:2 Sayı/Nr: 19

Ayın okuru: Erdoğan Yüce

ISSN:1879-9981

İYİ GAZETESİ N E NIN

MUSLUMANLARIN SAYFA SAYFA 2'de4'de

Zuid Holland eyaletinin 24 bin nüfuslu yerleşimi Sliedrecht'te 400 civarında Giresunlu yaşıyor

MÜSLÜMANLARIN TEPKİLERİ YETERSİZ Hollanda'da Devlet ile Müslümanlar Arası İletişim Kurumu CMO (Contactorgaan Moslims & Overheid) yakında Hollanda Senato Meclisi'nde görüşülecek şoksuz kesim olan 'helal kesim' konusunun, Hollanda Müslüman Toplumu tarafından gündemde tutulması ve ilgili yerlere "sürekli reaksiyon yazıları yazılmasını" istedi. Ülkede uzun süredir tartışılan ve haziran ayında mecliste yapılan oylamada kabul edilen yasa teklifi, hayvanların elektrikle veya gazla sersemlendikten sonra kesilmesini mecburi hale getiriyor.

A Cu fgha Ve ltur anse ren ele igi ng

CMO'YA BAĞLI 20 MÜSLÜMAN KURULUŞ GÜNDEMDE

Devamı SAYFA 2'de

KURBANLARINI NE YAPACAKLAR? n Saadet Kara'nı katkılarıyla bu hazırladığımız yfada sa 4. ri be ilginç ha . iz in rs ili ab uy ok SAYFA 4'te İBRAHİM KARAMAN

Medyanın gücü

» 4’te

SAYFA 2'de Kurban kesecek misiniz? Nerede? Daha önce kurban parası yolladınız mı? Helal kesim yasağı yürürlüğe girerse ne yapmayı düşünüyorsunuz? Yasak konusunda birşeyler yapmayı düşünüyor musunuz? Yasağa karşı yeterince tepkiler var mı?

SAYFA 11'de

Okurlarımız için kurban kesimini sorduk

ERDİNÇ SAÇAN

Hollanda siyasetinin çöküşü

» 5’te

İŞTE BiR YENiLiK DAHA: MODA & HAYAT SAYFA 23'de

ÖZLEM KESKİN

Sahipleniyor muyuz?

LI R

Ramazan ayı boyunca Meram Restoranların Rotterdam ve Amsterdam'daki 5 şubesi ile Nazar ve Sarnıç restoranlar; ramazan ayı boyunca işyerlerine koydukları yardım sandıkları aracılığıyla Afrika'ya toplam 51 bin Euro yardım topladılar.

YE SAYF Nİ ALA R SAYF A 14 'te

» 11’de

Haber, bildiri ve fotoğraflarınızı gönderin, yayınlayalım...

A. SUAT ARI

İki elin sesi var!

» 16’da

e-mail: haber@haber.nl

Ali Durmuş

lar. ro'yu aştı 50.000 eu 50 bin 1 ID A CORD cak. mamlaya euroya ta SAYFA 9'da

RotterdamBÜYÜK Başkonsolosu Esen Altuğ HABER'DEN ABONELERİNE HİZMET!

Artık Hollandaca ve İngilizce öğrenmek çok daha kolay!

» 9’da

Sıcak sonbahar

IOT Başkanı Aydın Akkaya, Türklerin 2007 yılında yürürlüğe giren "Zorunlu Uyum Yasası"ndan muaf olduklarını söyledi. Uyum Yasası konusunda davaları takip eden Hukukçular Ejder Köse ve Ali Durmuş açıklamalarda bulundu.

MERAM, NAZAR VE SARNIÇ'TAN SOMALI'YE DERMAN

» 7’de

AYHAN TONCA

Türkler zorunlu uyum yasasından muaf

Ejder Köse

VEYİS GÜNGÖR

400. Yıl hazırlıklarının Hollanda tarafı

Veda ziyareti kapsamında büromuzu ziyaret eden Başkonsolos Esen Altuğ'la görüşlerimizi paylaştık. "Okurlarımıza ulaşmada önemli gördüğümüz 3 alanda destek ve hizmet vermeye devam edeceğiz. Bunun için de 3 slogan SAYFA 5'te geliştirdik. 1.si "Haber Gazetesi spor faaliyetlerini destekler", 2.si "Haber Gazetesi sanatsal etkinlikleri destekler" ve 3.sü "Haber Gazetesi eğitime yönelik tüm çalışmaları destekler". Eğitim dediğimiz şey, hayat boyunca hiç bitmeyecek bir olgu." dil kursu ve sınavına katılma zorunluluğu kalktı

OSV

UMMON

KÜÇÜK GİRESUN

DOR

HOLLANDA'DAKI

STIPU

Hollanda'da helal kesim yasaklanmasına ramak kaldı. Parlamento'da onanan kanun Senato'dan da geçerse 'helal kesim' tamamen yasaklanacak. Müslümanların konuya duyarsız kalması anlaşılamıyor.

SAYFA 7'de

! K O Y

' PLANI

IVB N

'

EYLEM

ESEN ALTUĞ: "SIZLER, TOPLUMUMUZ ADINA ÇOK IYI BIR HIZMETI IFA EDIYORSUNUZ."

Bu aydan itibaren Erdoğan Yüce, geçtiğiher sayımızda 'ayın miz günlerde Somali'ye okuru'nu seçiyoruz. yardım için bizzat gitti Ayın okuru olabilmek ve yaptığı açıklamada: için iyiliksever bir pro"Değerli dostlar, hepinifil, topluma faydalı işler zi temsilen Somali'ye gityapma ve fikir üretme tim. Somali'de insanlar ile insanlarımızın beaçlık ve susuzluk içinde ğenisini kazanmak gibi bizlerden yardım beklikriterlerimiz var. Ekim yorlar, hastaneler, okullar, ayının okuru olarak bet esn evler perişan ve kullanılane o b asında 3 a Erdoğan Yüce'yi seçtik. mayacak bir halde. Tüm Meram Restoran'da gazetemiz sehirde hayat felç olmus. Allah konusunda yaptığımız bir sohbet yaptığınız ve yapacağınız yaresnasında HABER'e 50 abone kadımlarınızı kabul etsin. Oradaki zandıracağını ilan eden Sevgili insalara dua edelim." dedi. oh Daha s

H O L L A N D A’

haber•nl

SAYFA 19'da

2011

kaz andırdı.

HABER EKİM

HEM DINLEYIN HEM ÖĞRENIN

Yıllık 19 euro posta ücreti karşılığı Abone ol, CD seti ücretsiz adresine gelsin + her ay gazeten posta adresine gelsin


HABER

2

MUSLUMANLARIN EYLEM PLANI YOK

HELAL KESIM YASAĞINA KARŞI SESIMIZI DUYURALIM

Rotterdam Meram Restoran'da basın toplantısı düzenleyen CMO Yönetim Kurulu üyeleri, meseleye duyarlılık gösterilmesinin son derece önemli olduğunun altını çizdiler. Toplantıya, CMO Müdürü Ebubekir Öztüre, CMO Başkanı Yusuf Altuntaş, CMO yönetim kurulu üyeleri; Yücel Aydemir, Mücahid Sağsu, Barbara Chalghaf (hukukçu), Jerven Schilder (sosyolog) katıldı. CMO Müdürü Ebubekir Öztüre, geçtiğimiz Haziran ayında meclisten geçen şoksuz kesimin (helal kesim) yasaklanmasına ilişkin yasa tasarısının Senato'nun gündemine geldiğini belirterek, "Müslümanlar bu yasanın önüne geçmek istiyorlarsa seslerini

OKTOBER / EKİM 2011

daha çok çıkarmalılar. Hollanda'da yaşayan 1 milyondan fazla Müslüman ile Musevileri yakından ilgilendiren bu yasanın yürürlüğe girmesi Senato'da yapılacak oylamaya bağlı. En geç yıl sonuna kadar karar alması beklenen Senato'da yapılacak oylama hayati önem taşıyor. Bu çerçevede Hollanda Müslüman Toplumunun tüm katmanlarının destek vereceği etkili bir lobi çalışması gerekiyor. Yasanın yürürlüğe girmesi halinde Hollanda'da helal et bulmak nerdeyse imkansız hale gelecek. CMO senatörlerle görüşerek, onları bilgilendirme çalışmaları başlattık." dedi. İslami usullere göre kesimle ilgili tartışmalar bu zamana kadar maalesef yanlış ve bazen de kasıtlı yönlendirmelerle ve

argümanlarla yapılmıştır. Bilgi eksikliği, yeterince bilimsel araştırmaların yapılmamış olması ve konuyu bilen uzmanların olmaması, bu tartışmanın dengeli ve düzeyli yapılamamasının başlıca sebeplerindendir. Yasa şu anda onanmak üzere Hollanda Senatosuna gelmiştir ve yıl sonundan önce görüşmelerin sonuçlandırılması planlamaktadır. CMO siyasi partilerle görüşmelerini bu defa Senato düzeyinde tekrar başlatmıştır. Görüşmelerden istenilen sonucun alınabilmesi için, bilim adamları, anayasa hukukçuları, din ve vicdan hürriyeti uzmanları ve medya mensuplarıyla çalışmalar sürdürülüyor. Ayrıca arzu edilen neticeye ulaşmak için Hollanda'da yaşayan Müslümanların bu konuya duyarlı olduklarını demokratik yol-

larla duyurmaları büyük önem arz etmekte. 1 Eylül 2011'den itibaren CMO müdürlüğüne getirilen Ebubekir Öztüre ve Başkan Yusuf Altuntaş CMO’nun tarihsel gelişimini aktarırken 2001 yılında 50'yi aşkın kurumun CMO’yu oluşturmak için biraraya geldiğine değindiler. 2004’te resmi olarak tanınan CMO'ya, 2007’de Adalet Bakanlığı tarafından verilen yetki neticesinde CMO, halen 70 imam çalıştıran bir kurum haline gelmiş ve 2009’dan itibaren ‘openbare school’ olarak adlandırılan genele açık okullarda İslami ders vermeleri yönünde yetkilendirilmiş durumda. Başkan Yusuf Altuntaş CMO’yu oluşturan 20 çatı kuruluşu, dernek ve federasyonlarıyla, Hollanda’daki müslümanların %85ini temsil ettiklerini

Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ Hollanda’ya veda etti

B

Hollanda’daki görev süresi içerisinde özellikle TSK temsilcileriyle çok iyi çalıştığının altını çizen Esen Altuğ şunları söyledi: “Bu tür vedalar bizi duygulandırıyor. Ancak mesleğimiz bunu gerektiriyor. 4 yıl az bir zaman değil, sizlerle çok güzel günlerimiz

aşkonsolos Esen Altuğ'un ev sahipliğinde Rotterdam'daki başkonsolosluk konutunda gerçekleşen veda resepsiyona, Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen, Hollanda Milletvekilleri Nebahat Albayrak, Fatma Koşer Kaya ve Metin Çelik, İOT Başkanı Aydın Akkaya, HOTİAD Başkanı Turgut Torunoğulları, Rotterdam Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Hamit Karakuş, Feijenoord Belediye Başkanı Seyit

oldu, önemli çalışmalara imza attık. Görevim boyunca özellikle eğitim, kadınlarımızın sorunları ve gençlerimiz ile ilgili bütün konularda hassas davranmaya çalıştım. Ben Ankara’ya döndüğüm esnada da sizlerle olan irtibatımı devam ettirip, sizlerin

Yeyden, STK temsilcileri, işadamları, politikacılar, ABD ve Fransa'nın da bulunduğu çok sayıda ülkenin başkonsoloslarıyla Türk ve Hollanda toplumunun ileri gelenleri katıldı. Davetlilere hitaben bir konuşma yapan Esen Altuğ, görev süresi içinde kendisine ve çalışma arkadaşlarına gösterilen yakınlık, dostluk, sevgi, işbirliği ve dayanışma için teşekkür etti. 3 saat süren resepsiyonda davetlilerle tek tek ilgilenen Altuğ, misafirleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.

yaptıklarını takip etmeye çalışacağım. Ben şahsen güzel dostluklar edinerek dönüyorum, Hollanda’yı sizler sayesinde iyi hatırlayacağım. 1 Ekim tarihi itibariyle göreve başlayan meslektaşım ile de uyum içerisinde çalışacağınıza bütün kalbimle inanıyorum.”

Öte yandan DSDF tarafından Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ onuruna veda programı düzenledi. Rotterdam Meram Restoran’da düzenlenen veda programı çerçevesinde STK, işadamları, siyasiler ve basın mensupları hazır bulundu. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ için düzenlenen veda yemeğine Hollanda Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu DSDF Zeki Baran, Rotterdam Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu Aslin Savran, Feijenoord İlçe belediye başkanı Seyit Yeyden ve yardımcısı Marit van der Riet, Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTİAD) üyeleri, siyasiler ve STK temsilcilerinden oluşan seçkin bir davetli topluluğu katıldı.

söyledi. Geri kalan %15 ise herhangi bir şekilde temsil edilmeyi beklemiyor. Düzenlenen basın toplantısında, basın mensupları CMO üyelerine ısrarla Türk veya diğer müslüman milletvekilleriyle görüşüp görüşmediklerini, görüştülerse bu konuda kendilerine herhangi somut bir cevap verip vermediklerini sordular. Bu konuda çok dikkatli hareket etmek isteyen CMO üyeleri “stratejik hareket etmeyi” ilke olarak benimsediklerini, bu yüzden milletvekillerini birebir markaja alacak bir çalışma içinde olmadıklarını ifade ettiler. HABER Gazetesi olarak başvurduğumuz farklı görüş sahibi fikir ve kanaat önderleri Türk siyasilerin bu konuda çok öne çıkmak istemediklerini ortaya koyuyor. CMO üyelerinin en çok üzerinde durdukları meselenin, müslümanların bu tarz kendilerini yakından ilgilendiren konulara kayıtsız olduğuydu. Helal kesim meselesinde de “nasılsa Yahudiler işin içinde olduğu müddetçe helal kesimin de yasaklanması söz konusu olmaz” rehaveti içine girdi müslümanlar. Bu bağlamda CMO üyeleri Hollanda’daki tüm müslümanlara çağrıda bulunarak, sağlıklı ve duyarlı tepkilerin parti tavanlarına ve ilgili kurum ve kuruluşların en üst noktalarına kadar ulaştırılmasını ve bu konuların ısrarla takip edilmesini ve bilhassa gençlerin sürekli e-mail ve sosyal medya gibi kanalları kullanmaları gerektiğini gündeme getirdiler. Basına da bu konuda çok önem düştüğünü belirten CMO üyeleri ilerleyen dönemlerde basına müslümanların haklarını koruyacak şekilde yayın yapmalarını beklediklerini söylediler. Yasanın Senato'da da onaylanarak yürürlüğe girmesi durumunda Müslümanlarla Yahudileri helal et konusunda büyük zorluklar bekliyor. Hollanda'da yaşayan 1 milyonda fazla Müslüman ve yaklaşık 50 bin Musevi'nin bu durumda helal et ihtiyaçlarını ülke dışından karşılama yoluna gidecekleri belirtiliyor. Hali hazırda Hollanda'da gerçekleştirilen irili ufaklı tüm kesimlerin toplamı 500 milyon adet. Bunlardan sadece 1 milyon adedi müslümanlar tarafından helal usüllere uygun biçimde kesiliyor.

3

#

a v a d etr e B ern’ta kada

Int

MB 00 3 a Ayd

Türkiye

1

Sabit Hatlar ve Cep telefonlari aramak

KONYALI OTANTIK RESTAURANT'TA Açık büfe geleneksel Türk usulü

ct /dak

KAHVALTI KEYFİ

Sevdiklerinizi ister evlerinden, ister ceplerinden arayin !

Cumartesi ve Pazar: 10:30 - 14:00

Unutulmaz lezzetler yaşatır

Putsebocht 113 3073 HE Rotterdam

010-484 63 48

KONYALI OTANTIK

info@konyaliotantik.nl www.konyaliotantik.nl

Hafta sonları bekleriz...

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

100%

Ücretsiz € 20 = € 40 Kredi € 10 = € 20 Her Kontör Yüklemede

Daha cok bilgi ve fiyat tarifesi icin www.lycamobile.nl adresini ziyaret ediniz yada 020 754 3030 arayınız Buralarda bulunur: Belhuizen

R

postkantoor #Download gratis tot 300MB per kalendermaand per klant. Deze aanbieding wordt geactiveerd na ten minste één (1) opwaardering tijdens de promotieperiode en is geldig van 01/07/2011 tot en met 31/10/2011. Bel gratis met de klantenservice op 1200 en u zult een sms ontvangen met de instellingen voor mobiel internet voor uw mobiele telefoon. Wanneer de gratis 300MB zijn verbruikt geldt een tarief van 13 cent per mb. * Deze aanbieding is geldig van 01/07/2011 tot en met 31/10/2011. Deze tarieven zijn van toepassing nadat u ten minste eenmaal heeft opgewaardeerd in de promotieperiode. Deze actie geldt alleen voor vaste lijnen, tenzij anders vermeldt. Een starttarief van 19 cpg is van toepassing.


HOLLANDA'DAKi KÜÇÜK GiRESUN HABER

4

OKTOBER / EKİM 2011

Zuid Holland eyaletinin 24 bin nüfuslu yerleşimi Sliedrecht'te 400 civarında Giresunlu yaşıyor

Şükrü Semerci: Fatma Kara: 1971 yılınNuray Kara: VatanımızMehmet Çakır: 32 yıldır Ramazan Yılmaz: Ben Hollanda'ya 65 yılında gelda geldim ben Hollanda'ya. dan ayrılmış gibi değiliz burHollanda'dayım. Bu kadar aslen Konyalıyım, ama Giredim ve 1969'da Sliedrecht'e Baya kalabalık bir aileyiz biz da, hep aynı köylüyüz hep Giresun'lular arasında olmak sun'lular beni de kendilerine geldim. Niyetimiz bi bakkal burda. Hane olarak 90 civaaynı ailedeniz. Babalrımız çok güzel bir duygu. Yarbenzettiler. Kendime soruyodükkanı açıp dönmekti, ama rında hanemiz var. Tabii çok 60lı yıllarda buraya gelip dımlaşma bizim toplumda rum, Konyalı mıyım yoksa Giretabii geri gidemedik kaldık. fazla gurbette değiliz burada çocuklarını da buraya aldıkçok var, çoğumuz aynı köylü sunlu muyum diye, ama onları Huzurumuz burda iyi o ama yine de hemen hemen tan sonra haneler de doğal ve akraba olduğumuz için çok iyi bilirim. Çok sıcakkanlılar, yuzden geri donmeyi de hiç her sene memlekete gitmeye olarak çoğaldı. Acı tatlı heryardımlaşmada önemli bir misafirperverler. Aile dostlukladüşünmedim. Emeklilikteyim çalışıyoruz. Birbirimizi çok şeyimizi paylaşıyoruz. Başka rol oynuyor aramızda. Memrı mükemmel, yemekleri de çok şu an, boş vakitlerimde camiseviyoruz, hele bayramlarda illerden gelen insanlarımızı leketi özlemiyoruz desem güzel. Pancar çorbasını özellikle ye gelirim Kur'an okurum. 4 evlerimiz arı gibi işler. Burada biz aileden gibi görüyoruz, doğru olur, çünkü Giresun'a çok severim. Onlardan çok çocuğum ve 3 torunum var, ya Küçük Giresun desek yeri Birbirimizin kültürlerinden da gitsek aynı insanlarla orda memnunuz, inşallah onlar da onlarla vakit geçiririm. olur gerçekten. istifade edip öğreniyoruz. da karşılaşıyoruz. bizden memnundur.

MEDYANIN GÜCÜ

Medya, bir devletin yönetiminde ve uluslararası dengelerde, Yasama, Yürütme ve Yargı üçlemesinin ardından geleneksel anlamda 4. güç olarak bilinir. Farklı ülkelerin ve farklı kültürlerin söylemlerinde 4. güç olarak belirtilmesine karşın, hem gelişmiş ülkelerde, hem de gelişmekte olan ülkelerde, medya kendisine biçilen misyondan daha güçlü bir fiiliyat durumu arz eder. Hatta öyledir ki, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde medya yıllar boyunca iktidarları oluşturan ya da deviren güç olarak varolagelmiştir. Batı'da belki Türkiye’deki kadar belirgin bir rol oynamıyor görünür medya, toplumun ve güç odaklarının gidişatında. Ama perde arkasında farklı şeylerin döndüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun en belirgin öğelerinden birisi Batı medyasının milletleri ve uluslararası konjünktürü etkileme yolunda kullandığı “kavram oturtmasıdır”. Kapitalizmin güdümündeki Batı medyası gerçekleri tarafsız ve bağımsız dile getirme yerine, kendi hakimiyetine aldığı bilgiyi kendi yöntemleriyle harmanladıktan sonra, yine kendine özgü sunuş biçimiyle milyonları etkisine alabilmek adına kullanmayı yeğler. Perde önünde her zaman demokratik ve özgürlükçü yansımala-

rını görürsünüz, ama perde arkasında genelde tahmin edilemeyen çapraşık ilişkiler ve çıkar çatışmaları mevcuttur. Derin ve karanlık ilişkiler tam da adına layık biçimde, gözlerden ırak icra edilir ve tarihin yazılmasında en önemli etkenlerden biri olur. 'İslami terörizm' ya da 'müslüman terörist' bu betimlemelerden sadece ikisi. İslam bir din olarak her zaman terörizmin karşısında olduğu halde, doğu kökenli hareketlerde ya da manipülatif eylemlerle ortaya çıkan vahşetlerde, Batı medyası yıllardır “İslami terörizm” kavramını global olarak kullanmış ve İslam’ı şiddetle ve vahşetle özdeşleştirme yolunu seçmiştir. Buna analog olarak, müslüman dünyası kalkıp mesela Norveç’e tam bir vahşet yayan ve farklı saldırılarda 100’e yakın insanın canına kasteden caniyi “Hıristiyan Terörist” olarak niteleme yolunu seçmez. Çünkü biz inancımızdan dolayı biliriz ki terörün dini olmaz. Dünyanın önde gelen medya devlerinden Ruppert Murdoch’un sahibi olduğu, İngiltere’de yayın yapan 168 yıllık NOW (News of the World) gazetesinin, maliki olduğu güçle yetinmeyip, farklı noktalardaki polislere rüşvet vermesi ve illegal telefon dinleme ve bu bilgileri kullanarak haksız çıkar elde etmedeki becerisi, medyanın güç kullanmaya nasıl da şehvetle yaklaştığının en önemli göstergelerinden birisidir. Gerçi bu şehvet aynı zamanda NOW’un da sonunu getirmiştir, ama 2 asra yakın süren bir “bilgi düzenleyiciliği ve sunuculuğu” sahibinin

İbrahim Karaman, HABER Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

emrine olağanüstü güçleri amade etmiştir. Gecen hafta Wall Street karşıtı olup, devletin daha adil olması yönünde New York'un bir bölgesinde toplanan göstericilerin, haberini verirken, The New York Times’in web sitesi, öncelikle göstericilerin haklı olduğu temasını işlerken, aradan gecen 20 dakika içinde bu yazıyı çıkartıp, tam tersinde bir tezi websitesine taşıması da çok düşündürücüdür. Hollanda Parlamentosu'nda Başbakan Rutte’ya “doe eens normaal man” demeyi önceden planlayıp, medyatik yönüyle bunu başarılı bir şekilde icra eden ve başbakanı bile ofsayta düşüren şahıs, medyayı kendi kötü emellerine alet ederek kullanmasını bilmiştir. Son olarak geçenlerde Het Gouden Kalf (Altın Kuzu) ödülünü almaya hak kazanan Faslı Nasrdin Dchar, yaptığı olağanüstü duygusal konuşmayla, dinleyicileri kendine bağlamayı başarmışken ve “Çok kültürlülük iflas etmiştir diyen Verhagen’a sesleniyorum. Çok kültürlük bir kazanım ve zenginliktir, ben de bir müslümanım. Bir Hollandalı olarak, Faslı geçmişimle gurur duyuyorum” dediği mesajın verdiği; halkları “birbirine yaklaştırma isteği”, daha ertesi günü De Volksrant tarafından yapılan yayımda, sadece kullandığı 1-2 sözcüğün yanlışlığını öne çıkararak asıl verilmek istenen mesajı gölgeleme çabası ve kısmen bunda başarılı olması da, medyanın; toplumların gidişatında en önemli güçlerden biri olduğunun göstergesidir ve bu daha yıllarca sürecektir. Olay sadece eldeki enstrümanın hangi yönde kullanılacağı ile ilgilidir. Bir bıçak düşünün. Bu bıçağı ekmeği ortadan ikiye bölerek, 2 kişi arasında bir 'adalet aracı' kılacağınız gibi, birinin canını alma maksadıyla, vahşet aracı haline de dönüştürebilirsiniz. Elinizdeki medyumu hangi niyetle kullandığınızla alakalıdır tüm olay.

Zuid Holland'da bulunan ve 24 bin nüfuslu Sliedrecht kasabasında 400 civarında Giresunlu yaşıyor. Giresunun Eynesil ilçesinin Belen Köyünden 60lı yılların başında çalışmak için gurbete gelen bu insanlarımızdan geride kalan 50 yıl içerisinde nerdeyse torununun torununu dahi görebilecekler bile var. Özellikle Kara soyadlı ailenin fertleri ilk başta Sliedrecht'e gelip yerleşmişler. Şimdilerde 90 haneye ulaşan, Giresun'un çeşitli ilçelerinden gelen bu insanlar gurbette memleket özlemini birbirlerine tutunarak gidermişler. Burada yetişen çocuklarının eğitimine katkı sağlamak için çeşitli kültürel faaliyetlerde de bulunuyorlar. 9 kişiden oluşan folklor ekibinin hepsinin soyadı Kara mesela. Sliedrecht'e ilk gelen erkekler 70'li yılların başında Sliedrecht van Beest Demir Çelik fabrikasında işe başlamışlar. Yıllarca orada çalışıp oradan emekli olmuşlar ve kimisinin oğulları veya damatları hala o fabrikada çalışmakta. Kadınların çoğu ise Victorya bisküvi fabrikasında ve tekstil fabrikalarında çalışmışlar ve çoğu hala çalışmaktalar. Sliedrecht'e gelen ilk Türkler ve şu anki hane sayıları şöyle: Eynesil İlçesi, Belen Köyü: Ramazan Kara (8 hane), Rasim Kara (4 hane), Rasim Kara-2 (10 hane), Hasan Hüseyin Kara (6 hane), Kemal Çakır (9 hane), İsmail Çakır (11 hane), Yunus Tuzcu (6 hane), Kemal Gürsoy (6 hane), Ahmet Torun (12hane). Bu 66 hane dışında daha sonradan ayrı gelenlerde olmuş. Bunlar dışında 'Nereden baksanız 50 tane Eynesilli hane daha var' diyor görüştüğümüz Sliedrecht Camii Gençlik Kolları Başkanı Saadet Kara. Diğer ilçelerden gelenler ise şöyle: Görele İlçesi: Talip Emanet (7 hane), Tahir Sefer (5 hane) Dereli İlçesi :Halil Teke (6 hane).

Değerli okurlarımız... HABER Gazetesi bu sayısında yine yeniliklerle çıkıyor karşınıza. Aramıza yeni redaktör olarak katılan Sevgili Çiğdem Yüksel'e hoşgeldin diyoruz. Çiğdem bundan sonra her sayımızda hem sizler için ilginç olacağını düşündüğümüz başarılı röportajlar gerçekleştirecek, hem de her ay Photo-story adını verdiğimiz bölümle bir fotoğraf ve o kareye dair fotoğrafın hikayesiyle karşınıza çıkacak. Üniversitede master düzeyinde 'journalistiek' okuyan Çiğdem kendine ait başarılı websiteleriyle de sizin beğeninizi kazanacaktır umuyorum. (www.turksmind.com'u incelemenizi tavsiye ederim). Diğer bir yeniliğimiz Moda ve Hayat adını verdiğimiz daha çok kadınlara yönelik bir köşe. Hollanda'da birliktelikleri ve yaşam tarzlarına dair özgün düşünce ve uygulamalarıyla, çevrelerinde sevilen 4 yeni arkadaşımızı size tanıtmak isterim. Güneş Çobanoğlu, Nilgün Şahin, Elif Çetinkıl ve Petek Nas önümüzdeki sayılarda dikkatlerinizi çekecek bir köşeye imza atacaklar. Daha çok saha çalışması olacak çalışmalarıyla, her zaman olduğu gibi interaktiviteyi önde tutan bir biçimle sunacağız sizlere, yaşam tarzlarını, moda ve hayata dair farklı şeyleri. Bu arkadaşlarımızı daha yakından tanımak için hemen 23. sayfaya bir göz atabilirsiniz. Okudukça seveceksiniz, sevdikçe müptelası olacaksınız bu çalışmaların. Sevgili okurlarımız, ilk defa bu Ekim sayımızla başladığımız yeni

EDİTORYAL çalışmamızla, artık Yemekname gibi köşelerimizi, size video görüntüleriyle sunmayı düşünüyoruz. Renkli köşelerimizi ileride sık sık video çekimleriyle de sunacağız sizlere ve sizden beğeni ya da eleştiri bekleyeceğiz. Son 2 sayıdan beri mini-blog adı altında yayımladığımız kısa ama etkili yazı türü, siz okuyucularımızdan olağanüstü beğeni gördü. Bu sayımızla birlikte mini-blog yazarı olarak 2 kişi daha katıldı aramızda. MVO Başkanı Willem Lageweg (www.willemlageweg.nl) ve Taşkan Consultancy sahibi sevgili Ahmet Taşkan. Her ikisine de aramıza hoşgeldin diyoruz. Siz değerli okurlarımıza da, zaman zaman köşe yazarlarımızla ve blog yazarlarımızla e-maille haberleşmenizi tavsiye ediyoruz. Network'unuzun ve yeni imkanlarınızın genişlemesi adına katkıda bulunacaktır bu tür yazışmalar. Bitirmeden önce değineyim: Son aylarda en çok eleştiriyi websitemiz hakkında aldık. Tabii ki bu eleştirilerin çoğu haklı eleştirilerdi. Aylık gazete olmamız nedeniyle güncellemeyi de çok geç yaptığımızı bizi yakından takip eden tüm dostlarımız eleştiri olarak ilettiler bize. Bu eleştirilere kulak veriyoruz ve bir sonraki sayımızda modern ve dinamik görünümlü yeni websitemizi hizmetinize sunacağımızı şimdiden ilan ediyoruz. Bizden görmeye alıştığınız içerik zenginliğini de pek yakında websitemizde bizzat bulabilirsiniz. Bütün okurlarımızı selamlıyorum. Sizi seviyoruz. :)

5

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

MODERN MİMARİSİYLE DOETiNCHEM MERKEZ CAMİİ GÖZ KAMAŞTIRIYOR

Putsebocht 113 3073 HE Rotterdam

010-484 63 48

info@konyaliotantik.nl www.konyaliotantik.nl

KONYALI OTANTIK

Etli ekmek mideyi yormaz. Besler, tok tutar, sindirim sistemini çalıştırır, enerji ve mutluluk verir.

KONYALI DEYİNCE AKLA ETLİ EKMEK GELİR

H

ollanda Diyanet Vakfı Doetinchem Merkez Camii temeli düzenlenen törenle atıldı. Temel atma merasimine Doetinchem Belediye Başkanı H.J. Kaiser, Lahey Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Bülent Şenay, Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Mustafa Kahraman, Doetinchem Belediye Başkan Yardımcıları O. van Dijk, P. Drenth, L. van der Meijs, S. Kroon, belediye görevlileri, çevre illerden gelen STK temsilcileri, cami cemaati ile Türk ve Hollandalılar katıldı. Doetinchem Merkez Camii adına Ercan Koçyiğit şunları söyledi: “Puur Mimar bürosundan Furkan

Köse’nin yapmış olduğu tasarım kabul edildi. Bu sene Noel tatilinden önce binanın karkası bitmiş olacak. 2012 yılı Ocak – Nisan ayları arası binanın dış cephesi tamamlanarak, bina kapalı hale gelecek ve 2012 sonunda bitirilecek. Şimdiden Doetinchem’e yakışan, güzel mekân kazandıracak olmanın heyecanının yaşıyoruz. Bina 4 katlı olup, alanların büyük kısmı çok amaçlı olarak kullanılabilecek. Binanın bodrum katında toplantı salonu, zemin katında bir market ve çeşitli guruplar için sosyal aktivite alanları, 1. katta erkekler, 2. katta bayanlar için ibadet alanı olacak. Binanın 65 arabalık park yeri ve bina dışına oyun bahçesi olacak. Binada derslik, kütüphane, mutfak, yönetici odası ve asansör de yer alacak. Ayrıca binaya imar planındaki yükseklik değişikliği yapıldıktan sonra minare de inşa edilecek.”

Rotterdam’da Türkçe dersleri tekrar başladı

Rotterdam’da 70 velinin insiyatifiyle Türkçe dersler tekrar başladı. Versam Derneği Eğitim Komisyonu, velilerden gelen yoğun istek üzerine 55 öğrencisi ile birlikte 2011-2012 eğitim sezonuna start verdi. Versam Derneği, “Diline ve Ülkene” sahip çık projesi altında 4 ve 16 yaş çocuklar için Türkçe dersleri başlattı. Sadece dernek

üyelerinin çocukları değil Rotterdam genelinde 75 öğrencinin müracaat ettiği Türkçe derslerine sınıf yetersizliğinden bu yıl sadece 55 öğrenci alındı. 15 çocuğun yedek listede bekletilmesine tepki gösteren bazı Türk veliler dernek yönetiminin bir an önce yeni bir sınıf daha açması gerektiğini söylediler.

Foto: Atelier PUUUR

Hollanda Türkiye Dostluk Vakfı, 400. Yılı konferansı düzenledi

oksul ve kimsesiz insanlara yardım maksatlı kurulan Hollanda Medet (HMİ) İnsani Yardım Vakfı (Hulp Medet Intercontinental - HMI), Rotterdam’daki STOR binasında yaklaşık 100 kadını

kahvaltıda buluşturdu. Fakir ülkelerde yaşayan yoksul insanlara yardım elini uzatmak gayesinde olan HMİ yönetimi tarafından hazırlanan kahvaltıda konuşan Eğitimci Betül Keskin, “Hayır

Kısa zaman önce Hollanda Parlementosunda buna benzer bir olay yaşandı. Başbakan Rutte ve Wilders arasındakı seviyesiz konuşmayı hepiniz televizyonlardan izlemişsinizdir. Hollanda’daki siyasi hoşgörünün, seviyeli konuşmanın çöküş anını canlı yayında izlemek toplumda şaşkınlık yarattı. Haftalardır bu konu üzerinde tartışmalar oldu. Hollanda’da bir konuşma uzmanı, Başbakan Rutte’ye dünyada “Dog Whisperer” olarak bilinen Cesar Millan’ın televizyon programlarını izlemesini tavsiye etti: Cesar Millan çok ilgi isteyen köpeklerin sahiplerine şu tavsiyede bulunur: “Yüz vermeyin! Görmemezlikten gelin”. Köpek eninde sonunda sakinleşir.

ERDİNÇ SAÇAN Türkiye ile Hollanda arasındaki resmi ilişkilerin 2012'de 400. yıl dönümünün kutlanması kapsamında Hollanda Türkiye Dostluk Vakfı (NTFF), HOGİAF işbirliği ile her iki ülkenin büyükelçilerinin iştirak ettiği “Türkiye-Hollanda: Birlikte kuvvetli bir kombinasyon” başlıklı bir konferans düzenlendi. Amsterdam Ticaret Odasının ev sahipliğinde gerçeklesen programa, Ben van de Vrie (Dutch Trade Board Turkije Başkanı), Dr. Gürkan Çelik (NTFF Başkanı), Mehmet Kabakyer (HOGİAF Başkanı), Jan Paul Dirkse (Hollanda Ankara Büyükelçisi), Uğur Doğan (T.C. Lahey Büyükelçisi), Age Fluitman (Amsterdam Ticaret Odası Başkanı), işadamları, akademisyen ve siyasetçilerden oluşan 200’u aşkın kişi katıldı. Jan Paul Dirkse (Hollanda Ankara Büyükelçisi): “Yaklaşık 4 asırdır bir birimizi tanıyoruz. İlişkilerimizde inişler çıkışlar oldu. Ancak Türkiye ile Hollanda hiçbir zaman ciddi sorunlar yaşamadı. Hollanda’da çalışan, Hollanda ekonomisine katkı veren işadamı Türkler de var. Hollanda’da 400 bin Türk yaşıyor. Göçün gerçekleşmesinin üzerinden geçen 50 yılda çok şey değişti. Çok sayıda Türk Hollanda'da iyi pozisyonlarda bulunuyorlar.”

Hollanda Medet İnsani Yardım Vakfı kadınları kahvaltıda buluşturdu

Y

HOLLANDA SİYASETİNİN ÇÖKÜŞÜ

işinde kadınların da aktif olması çok önemli. Bu bakımdan HMİ’nin bundan sonraki yardım çalışmalarında kadınınlarımızın da gönüllü olarak yardım elini uzatmalarını arzu ediyoruz. Hollanda genelinde

gönüllü kadın temsilcilerimizin olmasını istiyoruz.” dedi. Hollanda’nın değişik kentlerinden gelen kadınlar kahvaltı sofrasında, birbirleriyle tanışıp, sohbet etme olanağı da buldular.

Ingiltere eski başbakanı Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill'e kızgın kızgın şöyle seslenir: "Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım." Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır: - "Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim." Kişinin konuşma biçimi, seçtiği sözcükler, onları kullanmadaki becerisi, konuşurken takındığı tavır ve ses tonu çok önemlidir. İyi bir konuşmada, kullanılan sözcükler açık ve yerinde olmalı, ifade edilmek istenen fikirleri tam verebilmelidir. Kendimizi başkalarına en iyi biçimde anlatmanın ve başkalarını da en iyi biçimde anlamanın yolu dili iyi kullanmadan geçer. Etkili konuşabilme, büyük ölçüde bilgi ve genel kültüre bağlıdır. Kendisini önceden hazırlamayan insanlar, sohbetlerinde hep aynı hikaye ve sözleri tekrarlamak suretiyle, konuşmayı çekilmez hale getirirler. Ayrıca, her şeyi bilirim iddiasında bulu-

erdincsacan@haber.nl nan ve bilgiçlik taslayan kişinin kafası, başkalarının fikirlerine kapalıdır. Tesadüfen önüne çıktığı mevzuları birer vesile yaparak ve bunları fırsat bilerek, üzerinde uzun uzun konuşan kimseler, sıkıcı bir tablo sergilerler. Bazı insanlar boşboğaz, saygısız, alaycı, itirazcı, kibirli, geveze ve dedikoducudur. Bazıları da toplum karşısında konuşurken heyecanını kontrol edemez ve kendisine hakim olamadığı için çabuk sinirlenir, hiddete kapılır, doğru dürüst konuşamaz. Kısa zaman önce Hollanda Parlementosunda buna benzer bir olay yaşandı. Başbakan Rutte ve Wilders arasındakı seviyesiz konuşmayı hepiniz televizyonlardan izlemişsinizdir. Hollanda’daki siyasi hoşgörünün, seviyeli konuşmanın çöküş anını canlı yayında izlemek toplumda şaşkınlık yarattı. Haftalardır bu konu üzerinde tartışmalar oldu. Hollanda’da bir konuşma uzmanı, Başbakan Rutte’ye dünyada “Dog Whisperer” olarak bilinen Cesar Millan’ın televizyon programlarını izlemesini tavsiye etti: Cesar Millan çok ilgi isteyen köpeklerin sahiplerine şu tavsiyede bulunur: “Yüz vermeyin! Görmemezlikten gelin”. Köpek eninde sonunda sakinleşir.

Erdinç Saçan was werkzaam als internet coördinator bij Corendon / Gomundo. Momenteel is hij in dienst bij Fonyts Hogescholen Eindhoven als docent ICT & Business. Daarnaast is hij voorzitter van Stichting De Nieuwe Generatie.


6

7

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

ESEN ALTUĞ: "Sizler, toplumumuz adına çok iyi bir hizmeti ifa ediyorsunuz." Hollanda’ya 4 yıl evvel gelen ve görev süresini tamamlayarak Ankara’ya geri dönen Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, Haber Gazetesi merkezine veda ziyaretinde bulundu. Yaklaşık 2 saat süren ziyarette Başkonsolos Esen Altuğ, Hollanda yaşama dair redaksiyon kurulumuzla çok samimi ve sıcak bir sohbette bulundu. Haber – Ulaşılmak istenen yere ancak medya gücü ile ulaşabiliyorsunuz, medyanın gücü burada öne çıkıyor. Öyle ki toplum her katmanıyla bizim ilgi alanımıza giriyor. Kullandığımız sloganda, ‘Hayata Dair Herşey’ diyoruz, gerçekten de medya olarak sürekli toplumla iç içeyiz. Esen Altuğ – Hatırlıyorum da, 2 yıl önce söyleşi için konsolosluğumuza gelmiştiniz. Zaman ne çabuk geçiyor. Haber – İlk sayımıza sizinle başlamıştık ve yarın Türkiye’ye dönüyorsunuz ve siz yine gazete sayfalarımızın misafirisiniz. Uğurlu geldiniz bize. Toplamda 18 sayı çıkardık ve şimdi 19. sayımız yayınlanıyor. Esen Altuğ – Aylık gazetelerin, günlük gazetelerin formatı gibi değil, orta büyüklükte, tabloid olması rahat okunması bakımından çok güzel. Ancak tüm insanlarımıza ulaşması önemli bir mesele. Haber – Bu hedeflerimiz arasında tabii. Gazetemizi bütün Hollanda genelinde dağıtıyoruz. Posta yöntemiyle abonelerimize gönderiyoruz. Gazetemiz ücretsiz. Toplumumuzun uğrak yeri olan her mekâna gazetemizi ulaştırmaya özen gösteriyoruz. Haber Gazetesi, yayın politikası bakımından toplumumuzun beğenisini kazandığı için ilgiyle takip ediliyor. Gazetemiz herhangi bir kuruma, siyasi görüş veya cemaate ait olmayıp, bağımsız olduğu için her tarafa girebiliyor. Esen Altuğ – Sizler, toplumumuz adına iyi bir hizmeti ifa ediyorsunuz. Tarafsız ve özgür yayın yapmak çok önemli. Türk toplumu olarak bugün gelinen nokta ümit vericidir. Haber – Biz bu bağlamda okurlarımıza ulaşmada önemli gördüğümüz 3 alanda destek ve hizmet vermeye devam edeceğiz. Bunun için de 3 slogan geliştirdik. 1.si "Haber Gazetesi spor faaliyetlerini destekler", 2.si "Haber Gazetesi sanatsal etkinlikleri destekler" ve 3.sü "Haber Gazetesi eğitime yönelik tüm çalışmaları destekler". Eğitim dediğimiz şey, hayat boyunca hiç bitmeyecek bir olgu. Esen Altuğ – Hepimiz sürekli öğreniyoruz. Nerede, hangi makamda olursanız olun, hep birbirimizden öğreneceğimiz çok şeylerimiz var. Haber – Türkçe ortak kaygımız. Bir sonraki nesiller için Türkçe önemli. Türkçe'nin öğretilmesi birkaç faktöre de bağlı. Sadece bizim sahiplenmemizle de olmuyor. Bütün Türk toplumu elbirliği yaparak sahiplenmemiz şart. Esen Altuğ – Bu konuda size katılıyorum, Türkçe'ye gereken hassasiyeti göstermek gerekiyor. Aile, Sivil Toplum Kuruluşları, eğitimciler, işadamları, politikacılar; ortak adım atarak, kurslar düzenlemek suretiyle çocuklarımıza Türkçe öğretilmelidir. Haber – Siz, göreviniz süresince toplumun her kesiminin teveccühünü kazandınız. Bunu toplumun her platformunda sürekli duyuyoruz. Sizin olmadığınız ortamlarda da biz sürekli duyuyoruz; sizin gibi bir diplomatın nadir bulunduğu şeklinde... Esen Altuğ – İşadamları, siyasiler, basın, STK temsilcileri olarak bana hep destek oldunuz. Ne yaptıysak sizler sayesinde oldu. Hepsi bana yakın davrandı. Hiç birşey tek taraflı olmuyor, karşılıklı iletişimle oluyor. Haber – Sizden evvel alışılmış, klasik, hantal

bir yapı vardı. Devlet kurumlarına erişmek oldukça güçtü. Sizin gelmenizle devletin sıcak yüzünü hissettik. Sizden öğrendiğimiz, ‘İlk şart, insanları sevmek’, (Haber'in 1. sayısının manşeti. Red.) biz bunu kendimize düstur, ilke edindik. Bunu da her yerde uygulamaya çalıştık. Esen Altuğ – İnsanları ve işinizi severek, sevgiyle iletişim kurduğunuz takdirde daha hoşgörüyle bakabiliyoruz birbirimize. Mutlaka hatalarımız oluyordur; ancak anlayışla, birbirimize tolerans göstermemiz gerekir. Görevler geçici, makamlar geçici, biz bugün varız yarın yoğuz. Ancak sizler burada kök saldınız. Dile kolay 45 yıl oldu. Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkilerin 400. yılı kutlamaları, 2012 senesinde inşallah iyi şekilde kutlanacaktır. Buradaki Türk ve Hollanda toplumuna bir mesaj vermek gerekir. Bu fırsatı ekonomik, kültürel, sportif v.s alanlarında iyi kullanmak lazım. 2 ülke arasında üst düzey ziyaretler olacaktır, bu da çok önemli. Bizim görevler böyle, bir yerde başlıyor, başka yerde bitiyor. Önemli olan göreviniz bittiğinde en iyi şekilde ayrılabilmek. Haber – Siz, toplumla bütünleşmeyi çok iyi başardınız, umarız sizden sonra da aynı alaka devam eder. Esen Altuğ – Gerek toplumumuz gerekse benden sonra gelecek olan meslektaşım, 2 taraflı uyum içerisinde önemli çalışmalara imza atarsınız umarım, ben buna inanıyorum. Ben hatırlıyorum da, 4 yıl evvel göreve başladığımda farklıydı, şimdilerde ise çok daha iyi gelişme sağladı. STK, işadamları, öğrenciler Hollanda toplumunda her geçen gün grafiği daha da yükseltiyorlar. İş dünyamız güçlendikçe saygınlığımız daha da artıyor. Haber – Türkiye Cumhuriyeti’nin katettiği yol, izlediği politika, Avrupa’da dikkatle takip ediliyor. Esen Altuğ – Sizler elbette bundan güç alıyorsunuz, moraliniz düzeliyor, Türkiye’de aynı şekilde sizlerden güç alı-

yor. Avrupa’da Türk insanının ekonomik gücü arttıkça o da manevi destek oluyor. İlerde inşallah daha da iyi olacaktır. Sorunlar olacaktır, ancak onlarla baş etme yolunu bulmak önemli. Haber – Vatandaş olarak ta şuan resmi kurumlara (büyükelçilik, konsolosluk v.s) baktığımızda, varolan ilgi, vatandaşa yakın davranış biçimi sürdüğü müddetçe insanımızın da kendine güveni gelecektir. Arkasında devletimizin varlığını hissetmesi müspet sonuçlar doğuracaktır. Esen Altuğ – Ben hep söylüyorum, konsolosluğa gelmekten çekinmeyin, korkmayın. Biz mümkün olduğunca sizlere yardımcı olmaya özen gösteriyoruz. Ancak yapılması imkânsız olan bir işi de yaparız, diye beklenmesin. Önemli olan vatandaşımızın isteklerini çekinmeden bize iletmesidir. Teknolojik gelişmeler de bizim çok işimize yaradı. İnternet üzerinden web sitemizi okuyan vatandaşımız, hangi evrakları getireceğini öğrenince o zaman her iki taraf için de kolay oluyor. Sizlerle olan işbirliği de çok önemli, ben buna çok önem veriyorum. Birçok duyuruları sizler sayesinde gerçekleştiriyoruz. Haber – Rotterdam Başkonsolosluğu kayıtlarında ne kadar Türk nüfusu var? Esen Altuğ – Bizim kayıtlarımıza göre hemen hemen 320 bin. Deventer dâhil değil. Deventer Konsolosluğumuza kayıtlı ortalama 100-120 bin civarında vatandaşımız yaşıyor. Hollanda İstatistik Kurumu’yla bizdeki kayıtlar birbirini tam tutmuyor. Çünkü biz oturumu olmadan yaşayan vatandaşlarımızı da kayıt ediyoruz. Onlar da işlem yaptırmaya geliyorlar. Her sene kayıtlar artıyor. Artık Türkiye’den evlilikler azaldı, hala var ama azaldı. Hollanda Türkiye’den evliliği istemiyor, onların da kendilerine göre argümanları var. Ama yine de evliliği bu yolla kısıtlamamak lazım. Esen Altuğ – Sizin başka projeleriniz var mı? Günümüzde insanların yazılıdan ziyade görsel, internet üzerinden haberleri takip etme alışkanlığı daha arttı. Türkler arasında Iphone kullanma

Hollanda’da en büyük Türk avukatlık bürosu.

Law Office

OKTOBER / EKİM 2011

Köse Advocaten

HABER

5 avukat ve 3 hukukçusuyla hizmetinizde. Her avukatımızın kendine özel uzmanlık alanı vardır. Ankara Antlaşması'ndan doğan ek oturum hakları, (ağır)ceza davaları, boşanma davaları, sosyal sigortalar hakları, iş davaları, ticari davalar vs.

Merkezimiz Rotterdam’da. Amsterdam şubemizde ise ayriyeten randevu verilmektedir.

www.koselaw.nl

Tel: 010 - 215 13 11

alışkanlığı baya artmış mesela farkettim ki. Haber – Evet, farklı medya projelerimiz var. Son 1,5 yıldır görsel prodüksiyon işiyle de uğraşıyoruz. Zaman içerisinde promosyonel şirket tanıtım filmleri, klipler de çektik, çekmeye de devam ediyoruz. Web televizyonculuğu alanında da çalışmalarımız olacak. Ürünleri de çeşitlendirelim istiyoruz. Sadece yazılı değil, görsele de ağırlık vermek istiyoruz. Önümüzdeki aylarda sosyal medyaya ağırlık vererek devam edeceğiz. Şu an itibariyle aylık belli sayıda haber üretme hacmimiz var. Hedefimiz haftalık sayıyı artırmak ve günlük haber üretebildiğimiz bir sisteme geçmek. 2012 yılı bitmeden de, haftalık bir gazete olmayı hedefledik. Kütüphaneler, hapishaneler, sağlık merkezleri, huzurevleri gibi yerlere, henüz dar kapsamlı olsa da, postayla gazete

HABER'in Aralık 2009'da 1. sayısındaki manşete Esen Altuğ ilham vermişti. ulaştırıyoruz. Gazetemizin bazı köşeleri artık markalaşmaya başladı. Özellikle ‘Yemekname’ köşemiz oldukça ilgi görüyor. Ekim'den itibaren bilhassa kadınlarımıza yönelik "Moda ve Hayat" başlıklı yeni bir köşe başlıyoruz. Esen Altuğ – Bundan sonraki yayın hayatınızda sizlere başarılar diliyorum. Haber – Biz de size yaşamınızda başarılar, mutluluklar ve sağlıklı bir ömür temenni ediyoruz.

SAHIPLENIYOR MUYUZ?

Aile çocuğunun küçüklüğünden itibaren Hollandacanın olduğu kadar, Türkçenin de çocuğun geleceği ve gelişimi için önemli olduğunu çocuğuna anlatmalıdır ve onu bu konuda yollar göstermelidir diye düşünüyorum.

ÖZLEM KESKİN 26 Eylül Türk Dil Bayramı günüydü ve bu gün ilk olarak 1932 yılında kutlandı. Türk Dil Bayramı’nın anlamını ayrıntılı bir şekilde araştırıp okuduğumda aslında her zaman her yerde Türkçemizin kıymetini iyi bilmemiz gerektiğini bir kez daha anladım ve kendime Türkçemizi yeterince sahipleniyormuyuz diye sordum. Çünkü Türkçemizin geçmişi, zenginleştirilmesi ve değeri bizlerin bir toplum olmasında eşsiz bir katkı sağlamıştır. Görüyoruz ki aynı dili konuşan insanlar birbirleriyle daha iyi anlaşabiliyor, ortak amaçlarda buluşabiliyor ve geleceğe yönelik birlikte çalışabiliyorlar. Dil bir milletin birlik ve beraberliğini sağlayan en büyük unsurdur. Bir şekilde dayanışma duygusuyla bir arada kalmamızı sağlıyor. Düşüncelerimizi, kültürümüzü ve geleneklerimizi, örf ve adetlerimizi yeni nesillere aktarıyor. İletişimin güçlü ve önemli olduğu çağımızda öğrenmede ve öğretimde bir aktarıcı rolü üstleniyor. Geniş bir coğrafyada yaygın olan Türkçemiz dünyada konuşulan en zengin dillerden biri olmasından dolayı bizler kendimizi çok şanslı hissetmeliyiz. Ayrıca Türkçemiz dünya üzerinde Türk tarihinin ve kültürünün izlerini taşıyor. Böylelikle dilimizi sahip çıkmamız tarihimizi ve kültürümüzü de sahiplenmemiz anlamına geliyor. Büyüklerimizden bizlere mirası kalan Türkçemizi geleceğe taşıyabilmeliyiz. Bizler için geçmişle gelecek arasın-

ozlemkeskin@haber.nl da güçlü bir bağ kuruyor. Bunun için de Türkçemizi olabildiğince doğru öğrenmeyi ve kullanmayı çalışmalıyız. Hak ettiği değeri verelim ki, gelecek nesillerde dil bilincine sahip bireyler yetişsin. Özellikle Avrupa’da yetişen gençler olarak Türkçemizi ne kadar zor olsa da iyi sahiplenmeyi çalışmalıyız. Hollanda’da doğup büyüyen genç nesil ailesinin desteği ve kendi çabaları ile Türkçeyi öğreniyor ve geliştiriyor. Ne yazık ki bir kaç yıldır ana okullarında Türkçe eğitimi verilmiyor. Bu yüzden artık Türkçe öğrenme konusunda ailenin payı çok büyük olmalıdır. Aile çocuğunun küçüklüğünden itibaren Hollandacanın olduğu kadar, Türkçenin de çocuğun geleceği ve gelişimi için önemli olduğunu çocuğuna anlatmalıdır ve onu bu konuda yollar göstermelidir diye düşünüyorum. Türkçemizi ne kadar iyi tanırsak ve bilirsek, Hollandacayı ve diğer dilleri de o kadar iyi öğrenebiliriz. Hem Hollanda toplumunda (iş ve sosyal hayatta) Türkçemizin avantajlarını fark ediyor, hem de kendi açımızdan benliğimizi ve kimliğimizi kaybetmiyoruz. Yani Türkçemizi sahiplendiğimizde bu mirasımıza yatırım yaptığımızı ve gelecek için değer kazandırdığımızı göreceğiz!

Özlem Keskin hukukçu olarak bir avukat bürosunda çalışmaktadır. Yeni Nesil Vakfı’nda (Stichting De Nieuwe Generatie) yönetim kurulu üyesidir. Sosyal ve özellikle eğitim üzeri projelerde gönüllü aktif yer almaktadır.


HABER

OKTOBER / EKİM 2011

8

9

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

400. YIL HAZIRLIKLARININ HOLLANDA TARAFI Bilindiği gibi, 2005 Fas-Hollanda, 2006 Avusturalya – Hollanda ve 2009 yılı ise Amerika-Hollanda ilişkilerinin 400. Yılı olarak görkemli bir şekilde kutlanmıştı. Bizim şanssızlığımız, iş başındaki hükümetin dışarıdaki ortağının bu işlere sıcak bakmaması ve Avrupa genelinde bir ekonomik krizin yaşanmasıdır. Siz buna bir de, Hollanda’da hibelerin dağıtılmasında eş, dost yani modern uslupla 'netwerk' çalışmasını eklerseniz, bizim kurum ve kuruluşlarımızın var olan imkanlardan yararlanmaları bir hayli zor görünüyor.

VEYİS GÜNGÖR Uzun bir zamandır hazırlıkları yapılan Türkiye-Hollanda diplomatik ilişkilerinin 400. Yıl kutlamaları hemen hemen başladı. Gelişmeleri yani hazırlıkları başından bu yana takip etmeye gayret ettim. Kutlamalarla ilgili, bir çok kurum, kuruluş ve kişinin gayretleri, soruları hatta sorunlarıyla muhatap oldum. Bize ulaşan tüm bilgileri, 400. Yıl kutlamalarına gönül veren Türk ve Hollandalı dostlarla zaman zaman değerlendirdik. Özellikle Hollanda cephesinde yapılan 400. Yıl kutlamalarına hazırlık toplantıları ve etkinlikleri yakından takip edip, raporları analiz ettik. 400. Yıl kutlamalarında bir sendengeçti olan Mehmet Tütüncü ile, Hollanda resmi makamlarının 400. Yıl kutlamaları ile ilgili en üst düzeydeki bürokratıyla yüz yüze görüştük. Zaman zaman Lahey Büyükelçiliğimizin ilgili bürokratıyla telefonla fikir alışverişi yaptık. 400. Yıl kutlamaları hazırlıkları çerçevesinde Türkiye’den Hollanda’ya gelen özel teşebbüs temsilcileriyle de birlikte olduk. Bütün bunlara rağmen, 400. Yıl kutlamalarının hazırlık çalışmalarında, hem Hollanda hem Türkiye tarafındaki hazırlıklar esnasında cevaplamakta zorlandığımız bir çok soru var. Önce bir tesbit. 400. Yıl kutlamalarının hazırlık çalışmalarının ilk başlarında, Hollanda tarafı, Hollanda’da yaşayan ve sayıları 400 bine ulaşan Türklerin sözkonusu kutlamalara etkin katılmaları yönünde bir hayli zorlandı. Ancak iki ülkenin, özellikle Ankara’da yapılan dışişleri bakanları görüşmelerinde, Türkiye tarafı, Hollanda’daki Türk vatandaşlarının kutlamalara katılması hususunda ısrarcı oldu. Zorakide olsa, protokola ‘kutlamalara Hollanda’da yaşayan Türklerin etkin katılımlarının sağlanması’ ibaresini koydurdu. Türkiye bu cümleyi koydurdu koydurmasınada, pratikte bu uygulama nasıl gerçekleşiyor? Hollandalı Türkler etkinliklere aktör olarak mı, seyirci olarak mı katılacaklar, ilerleyen aylarda göreceğiz. Şimdi gelelim 400. Yıl etkinliklerinin kutlanmasına. 400. Yıl kutlamaların genel olarak iki yönü görünmekte. Birincisi, resmi programlar; Hollanda-Türkiye arasında yapılacak resmi programlar ve etkinlikler. Diğeri ise, sivil toplum örgütlerinin de yer ve rol aldığı kutlamalar. Birinci bölüm, bizi çok fazla ilgilendirmiyor. İki devlet ne yaparsa zaten göreceğiz

veyisgungor@haber.nl ve duyacağız. Ancak kutlamaların ikinci yönü bizi çok yakından ilgilendirmekte. Evet hep birlikte, 400. Yıl kutlamalarının ikinci bölümünün Hollanda’daki hazırlık çalışmalarına bir göz atalım. İkinci grupta, yani devlet programları dışında yapılacak etkinlikleri yönetmek için karşımıza iki ana kurum çıkmaktadır. Bunlar: Türkiye Enstitüsü ve kısa adı SICA olan, Uluslararası Kültürel Etkinlikler Vakfı. Her iki kurumda Hollanda hükümeti tarafından 400. Yıl kutlamarıyla görevlendirilmiş kurumlardır. Hatta bünyelerinde, 400. Yıl kutlamaları için mi bilmiyorum, Türkçe konuşan görevliler de var. Kutlamalarda Türkiye Enstitüsü’nün rolü, sosyal girişimleri koordine etmek, planlama, tavsiyelerde bulunma, kuruluşlar ve benzer projeler arası ilişkiler kurma olarak tanımlanmakta. Mevcut ve gelecekteki Türkiye Hollanda ilişkileri 400. Yıl kutlamalarının odağını oluşturmakta. Bir başka nokta ise, Hollanda’da Türklerin de var olduğunu görünür hale getirmek. SICA’nın kutlamalarda üstlendiği görev, daha çok kültür, sanat projelerinin finansı, gerçekleşmesi yönündedir. SICA’nın elinde kutlamalarla ilgili yaklaşık 200 proje müracatı bulunmakta. Ortada doğru dürüst fon olmadığı için, bu projelerin ancak 30 veya 40’ı fonlanabilecek. Bunun için aktif bir şekilde proje duyurusu yapılmamış. Elimize ulaşan yazışmalarda Hollanda’nın 400. Yıl kutlamaları için yaklaşık 1.7 milyon euro ayırdığı, ancak bunun önemli bir bölümünün resmi programlar için harcanacağı yazmaktadır. Bunun haricinde Utrecht’teki FORUM: Çok Kültürlü Toplum Kurumu’nun idare edeceği ve küçük ölçekli projeler için de bir fon oluşturulmuştur. Bilindiği gibi, 2005 FasHollanda, 2006 Avusturalya – Hollanda ve 2009 yılı ise Amerika-Hollanda ilişkilerinin 400. Yılı olarak görkemli bir şekilde kutlanmıştı. Bizim şansızlığımız, iş başındaki hükümetin dışarıdaki ortağının bu işlere sıcak bakmaması ve Avrupa genelinde bir ekonomik krizin yaşanmasıdır. Siz buna bir de, Hollanda’da hibelerin dağıtılmasında eş, dost yani modern uslupla netwerk çalışmasını eklerseniz, bizim kurum ve kuruluşlarımızın var olan imkanlardan yararlanmaları bir hayli zor görünüyor. İşte 400. Yıl kutlamalarının Hollanda tarafı özetle böyle. Kutlamaların bir de Hollanda’daki Türk tarafı var. Orada durum nasıl? Netwerk sistemi orada da var mı? İsterseniz bu soruların cevabını bir başka yazımızda ele alalım…

Veyis Güngör is advisuer van SMHO (Samenwerkende Moslims Hulp Organisaties) in Amsterdam. Tevens is hij voorzitter van UETD Nederland (Union of European Turkish Democrats).

Meram, Nazar ve Sarnıç'tan Somali'ye derman Son 60 yılın en büyük kuraklığının yaşandığı ve her gün çok sayıda insanın öldüğü Afrika için bir anlamlı yardım da Hollanda’daki işadamlarımızdan geldi. Ramazan ayı boyunca Meram Restoranların Rotterdam ve Amsterdam'daki 5 şubesi ile Nazar ve Sarnıç restoranlar; ramazan ayı boyunca işyerlerine koydukları yardım sandıkları aracılığıyla Afrika'ya toplam 41 bin Euro yardım topladılar. Rotterdam Meram Restoran'da düzenlenen basın toplantısında, Meram Restoranlar zinciri Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Yüce, Nazar Restoran Sahibi Murat Bayka, Sarnıç-Osmanlı Restoran Sahibi Burak Erkan, Hollanda Somali Vakfı (NEDSOM), Rotterdam Anakent Belediye Meclis Üyesi Zeki Baran, işadamları, STK temsilcileri, Güney Hollanda Eyalet Meclis Üyesi Bahattin Erbaş, Meram temsilcileri Ahmet Saygı, Cemal Şimşek, Hasan Tanyeri, Fuat Özdemir ile çalışanları hazır bulundu. Meram Restoranlar zinciri Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Yüce, "Meram restoran çalışanları olarak 41 bin olan rakamı 51 bin Euro’ya tamamladık. Yardım inisiyatifini bizlere Yusuf Öztürk ve Harun Duran adlı arkadaşlar verdi. Biz de bu yardım projesini işyerlerimizde hayata geçirdik. Emeği geçen ve yardımda bulunan herkese buradan teşekkür etmek istiyorum.” dedi. Törende bir konuşma yapan UETD Hollanda Başkanı ve CORDAID Vakfı yöneticisi Veyis Güngör, “Köklü bir medeniyetin ço-

HOLLANDA'DA "TERÖRE LANET, ASKERE DESTEK" GÖSTERİSİ

50.000 tılar euro'yu aş

cukları ve temsilcileri olan Türk insanı, dünyanın neresinde olursa olsun, yardıma muhtaç insanlara her zaman yardıma koşar. Hollanda'daki Türk toplumu, Afrika'daki yardıma muhtaç insanlara yardım elini uzatarak, örnek bir davranış sergilediler. CORDAİD yardım kurumu, toplanan yardımı üçe katlayarak, D, 150 bin Euro’ya tamamHollanda yardım kuruluşu CORDAI ak ayar katl üçe layacak. Toplanan yardım toplanan yardımı Afrika'ya gönderilecek” 150.000 euro'ya çıkaracağını ilan etti. açıklamasında bulundu. Meram, Sarnıç-Osmanlı ve Restoran, kitaplarının gelirini tamamen Nazar restoranların yanı sıra Dünya SüperAfrika'ya bağışlayan Bülent Türker de aymarket, Ado Zorg, Sultan Fırını, Şehzade rıca katkıda bulundular. Somali'ye yardım konusunda maddi ve manevi her türlü yardımda bulunan ve HABER Gazetesi'nin 'Ekim ayının Okuru' ilan ettiği Erdoğan Yüce, bunun daha ötesine gitti ve Somali'de muhtaç insanlara bizzat yardıma koştu. Bu hareketi Hollanda'daki vatandaşlarımız tarafından takdirle karşılanan Erdoğan Yüce, Somalili çocuklara gıda yardımını bizzat yaparken görülüyor.

Somali'de pek yakında Somali Cumhurbaşkanlığı himayesinde kurulacak bir hastane için de Meram CEO'su Erdoğan Yüce'nin finansal katkıları konuşuluyor.

LASTMINUTE

Fırsat dediğin böyle olur

59

✆023-751 06 06

Her geçen gün ve Anavatan Türkiye’de hain bölücü terör saldırıları sonucunda verilen şehitlerimiz için ‘Teröre Lanetliyoruz’ adında miting düzenlendi. Rotterdam Visserijplein Meydanı’nda düzenlenen ‘Terörü Lanet Mitingi’ne yağmura rağmen, çok sayıda vatandaşımız katıldı. Program, şehitlerimiz için 1 dakika saygı duruşu ve dua edilmesinin ardından İstiklal Marşı okunmasıyla başlayan proğram esnasında polis geniş güvenlik önlemleri alırken, gösteriler sırasında vatandaşlar, soğukkanlılıklarını korudu. BARIŞ GÜVERCİNLERİ UÇURULDU Hatice Keklik, Nuray Murat, Gülhan Kayhan, Nermin Tecim adlı vatandaşlarımızın inisiyatifiyle düzenlenen ve yaklaşık 2 saat süren mitingde, ‘Terörün sona ermesi, masum askerlerimizin şehit edilmemesi temennisiyle’ gökyüzüne güvercinler bırakıldı. Delfshaven ilçe belediye meclis üyesi Burhan Koçak mitingde yaptığı konuşmada, “Türk milleti olarak hiç kimseye boyun eğmedik. Terörün dini, rengi olmaz. Bu şekilde hareket etmekle bizleri yıldıramazlar. Norveç’teki terör olayında hayatını kaybedenleri buradan anmak istiyorum.” dedi.

’dan

BAŞL A VERGYAN FİY İLER ATLAR DAH İLDİRLA tsiz Şimdi Ücre p Corendon Ap

İnanılmaz Fırsatlar

.com


HABER

10

OKTOBER / EKİM 2011

11

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

“Sosyal bağlantıyı güçlendirmek istiyoruz”

HOLLANDA'DA KURBAN İÇİN HACI BAYRAM SAVRAN (51) İşsizlik ödeneği alıyorum, Arnhem

Kurban kesecek misiniz? Nerede? Evet kurbanı Hollanda’nın Arnhem şehrinde kesiyorum. Daha önce kurban parası yolladınız mı? Nereye? Daha önceleri Afganistan, Pakistan ve Azerbaycan gibi ülkelere yolladım. Helal kesim yasağı yürürlüğe girdiğinde ne yapmayı düşünüyorsunuz? Türkiye’ye akrabalarıma yollamayı düşünüyorum. Yasak konusunda birşeyler yapmayı düşünüyor musunuz? Birşeyler organize edilip protesto edilse güzel olur. Ben de desteklerim. Yapılması gerekiyor. Yasağa karşı yeterince tepkiler var mı? Maalesef kimseden tepki göremiyorum ve üzülüyorum. Birşeyler yapılması gerekiyor.

ALI ARSLAN (32) Turizmci, Utrecht

Kurban kesecek misiniz? Nerede? Evet. Kurban bayramı için Türkiye gideceğim, orda ailemle beraber kurban kesmeyi düşünüyorum. Bu sene 1 kurban bedelinin kaç euro olduğunu biliyor musunuz? Türkiye’de 250 euro civarında olduğunu biliyorum. Burada kurban parasını gönderirsen 100 euro civarındaymış.

LATIFE UĞUR (44) Hukukçu, Leiden

Kurban kesecek misiniz? Nerede? Kurban parasını Diyanet aracılığıyla fakirlere göndermeyi düşünüyorum. Oğlum içinde İslamic Relief diye bir kurum aracıyla bir fakir memlekete göndermeyi düşünüyorum. Daha önce kurban parası yolladınız mı? Nereye? Kurbanımı her sene hemen hemen kestim. Dini görevimizi yaşamak, aileme ve çocuklara bu güzel havayı tattırmak için. Dinimiz unutulmasın ve dini görevimizi biz büyükler yapıyoruz..Siz küçükler bizden örnek alıp ve dinimizi bizden sonrada yaşatsınlar diye. Helal kesim yasağı yürürlüğe girdiğinde ne yapmayı düşünüyorsunuz? Hükümetin getirdiği helal kesim yasaklanmasından etkilenmedim çünki İslam kurumları buna bir çare bulacağından eminim. Bir yolunu bulup, kurbanlarımızı mutlaka kestirebileceğimizi ümit ediyorum. Bu sene 1 kurban bedelinin kac euro oldugunu biliyor musunuz? Kurban bedeli bu yıl Diyanet’ten duyduğum kadarıyla 150 euro.

MAHMUT YAZICI (48)

AYŞE BARAN (38)

Maliye Müfettişi, Barendrecht

Kurban kesecek misiniz? Nerede? Kendimiz kesmeyeceğiz, ama göndereceğiz, büyük bi ihtimalle HMİ’ye vereceğiz. Kurbanımızı bugüne dek Hollanda’da hiç kestirmedik. Sadece büyüklerimiz kestiklerinde gördük. Daha önce kurban parası yolladınız mı? Nereye? Bazen Türkiye’ya gönderdiğimiz oldu, yakınlarımızdan, ihtiyacı olanlara kurban gönderdiğimiz oldu. Ama yardıma muhtaç ülkelere de çoğunlukla gönderdik. Bu yıl da büyük olasılıkla yoksul ülkenin birine göndereceğiz. Helal kesim yasağı yürürlüğe girdiğinde ne yapmayı düşünüyorsunuz? Helal kesim yasağı bizi etkilemedi, daha once de hep yurt dışına gönderdiğimiz için. Bu sene 1 kurban bedelinin kac euro oldugunu biliyor musunuz? Bu yıl yoksul ülkelerde kurban fiyatlarında artış olduğunu duyduk. Bu nedenle bu yıl kurban parasının 120 euro olduğunu duyduk.

Ibn-i Sina thuiszorg/Zorggroep Solis, Deventer

Kurban kesecek misiniz? Nerede? Kurban elbette keseceğim ve IHH kurumuyla Somali’de kesmeyi istiyorum. Kurban parasını göndermeyi düşünüyor musunuz? Elbette, Somali’de kestirmeyi düşünüyorum ve inadına Somali diyorum. Hükümetin getirdiği helal kesimi yasaklaması etkili oldu mu? Ben ne pahasına olursa olsun kurbanın bu ülkede değil de daha fazla ihtiyaç sahibi olan ülkelerde kesilmesi taraftarıyım. Bu sene 1 kurban bedelinin kaç euro olduğunu biliyor musunuz? Biliyorum ama hangi kurum ne fiyata kesebileceği önemli değil. Bugüne kadar hep IHH ile gönderdiö ve memnun kaldım. Mavi Marmara’dan sonra inadına IHH diyorum.

NE DEDILER? ERDAL AKTARAN (37) Hukukçu, Amersfoort

Kurban kesecek misiniz? Nerede? Bu sene kesmeyi düşünüyoruz, her sene yapmıyoruz, genelde kurban parası gönderiyoruz. Ancak bu sene Hollanda'da da kestirmeyi düşünüyoruz. Kurban parasını göndermeyi düşünüyor musunuz? Evet, aynı zamanda Yardim Eli Vakfi ile Sudan’a para göndereceğiz. Hükümetin getirdiği helal kesimi yasaklaması etkili oldu mu? Etkili olacağını sanmıyorum. Sembol politikası olduğuna inanıyorum, bunun özelliği de kısa vadede siyasetin bilhassa yabancılar politikası üzerinde ne kadar etkili olduğunu vurgulamak için yapılan bir yasaklama. Göreceğiz ki; uzun vadede bunun bir çoğu istisnaları oluşacak. Helal ve koşer kesiminin belirli şartlar altında yine de mümkün olacağı muhtemeldir. Helal kesim yasağı yürürlüğe girdiğinde ne yapmayı düşünüyorsunuz? Bu konuda rahatsız değilim. Güvendiğim İslami kasaplardan et almaya devam edeceğim. Kolay kolay vejetaryen olacağımı sanmıyorum. Bu sene 1 kurban bedelinin kaç euro olduğunu biliyor musunuz? Bilmiyorum, sadece kurban bayramı sırasında çok yükseldiğini biliyorum. Yasaklar yürürlüğe geçtiğinde, fiyatların daha çok artacağını sanıyorum.

ŞÜKRAN SUNA (38)

Araba Kurs Hocası, Rotterdam

Kurban kesecek misiniz? Nerede? Her sene olduğu gibi bu yılda kurban keseceğiz inşallah. Kıtalararası İnsani Yardım Vakfı (HMİ), Medet Vakfı aracılığıyla dünyada ihtiyacı olan ülkelere göndereceğiz. Helal kesim yasağı yürürlüğe girdiğinde ne yapmayı düşünüyorsunuz? Hükümetin helal kesim konusundaki yasak politikası bizi asla etkilemedi, bunun bize etkisi olmadı. Bu sene 1 kurban bedelinin kac euro oldugunu biliyor musunuz? Dünyadaki ekonomik krizden dolayı bu yıl kurban fiyatlarının artmış olabileceğini düşünüyorum. 120 euro diye biliyorum. Başka yerlerde 150 euro ve daha fazla rakamlar olduğu duyumunu alıyoruz. Kurban bir ibadet, bu yüzden değer veriyoruz. Bu yüzden kendimize kestiğimiz gibi çocuklarımıza da kesiyoruz.

Kinderopvang voor kinderen van 0-13 jaar Vijf dagen per week tussen 7.00 en 19.00 uur 52 weken per jaar Kinderopvang mogelijk voor één of meer dagdelen. Binnen onze opvang doen we veel aan muziek en dans, lezen en taalontwikkeling.

Indien gewenst geven we opvoedingsondersteuning. Gratis hulp en advies bij het invullen van aanvragen voor belastingdienst en sociale dienst.

52 hafta boyunca, (Pazartesi’denCuma’ya kadar) haftada 5 gün, saat 07.00 ile 19.00 arası. Çocuk bakımı günün degişik saatlerine ayarlanabilir.

Ook besteden we veel tijd aan buitenspelen en sporten. Vers fruit, Halal voeding, broodmaaltijd en activiteiten zijn bij de opvang inbegrepen.

0-13 Yaş Grubu Çocuk Bakımı

Çocuk bakımında ağırlıklı olarak müzik, dans, okuma ve dil gelişimi dersleri verilmektedir. Ayrıca çocukların dışarıda oynamasına ve spor eğitimine çok (önem veriyoruz) zaman ayırıyoruz. Taze meyve, helal gıda ve ekmek arası yiyecek, tarafımızdan karşılanmaktadır. Gerektiğinde ebeveynlere ‘Terbiyeli Çocuk Yetiştirme’ desteği de veriyoruz. Vergi Dairesi (belastingdienst) ve belediyeye, Sosyal Ödenek (sociale dienst) için başvuru formülü ile alakalı yardımda bulunuyoruz.

Afdeling Kindplaatsing, Aelbrechtskade 200 www.kinderopvanghefgroep.nl

ADEM BAL (48) İşadamı, Arnhem

Kurban kesecek misiniz? Nerede? Evet tabii ki keseceğiz. Yurtdışına göndermeyi düşünüyoruz. Oradaki insanların daha çok ihtiyaçları var. Somali ve ya Türkiye olur. Hükümetin getirdiği helal kesimi yasaklaması etkili oldu mu? Oldu. Bu karar Hollanda’dan çok para gitmesine sebep olur diye düşünüyorum. Hollanda’da helal kesim yasası yürürlüğe girince helal eti nerden temin etmeyi düşünüyorsunuz? Belçika ya da Fransa’yı düşünüyoruz. Yasağı engellemek için özörgütler yeterince çaba saffettiler mi sizce? Biz burada hemen hemen herkese ulaştık ama öyle görünüyor ki, yine de yeterli değil. Tekrardan inanç hakkının temel bir hak olduğu bu parlamenterle anlatılmalı.

İşçi, Hilversum

Kurban kesecek misiniz? Nerede Bu sene Hollanda'da burada kurban kesmeyi düşünmüyorum. Kurban parasını göndermeyi düşünüyor musunuz? Hangi ülkeye göndermeyi düşünüyorsunuz? Kurban parasını Somali’ye göndermeyi düşünüyorum Kurban parasını gönderme konusunda, hükümetin getirdiği helal kesimi yasaklaması etkili oldu mu? Oldu tabii, ama o yasa tam yürürlüğe girdi mi bilmiyorum. Zannedersem henüz yürürlüğe girmedi. Bu sene 1 kurban bedelinin kaç euro olduğunu biliyor musunuz? 110 euro civarında sanırım, ülkeden ülkeye değişiyor.

BIRCAN BILGI(42) Menajer, Almelo

Kurban kesecek misiniz? Nerede? Burada kurban kesmiyorum, hiçbir zamanda kesmedim, israf olarak görüyorum. Daha önce kurban parası yolladınız mı? Nereye? Kurban parasıını Türkiye’ye gönderiyorum çünkü orada sadece kurbandan kurbana et yiyebilenler var. Kurbanımı tabiki kendi memleketime, Türkiye’ye göndereceğim. Kendi vatandaşımın ihtiyacı var iken başka ülkeye göndermeyi düşünmüyorum. Helal kesim yasağı yürürlüğe girdiğinde ne yapmayı düşünüyorsunuz? Hükümetin helal kesim yasağıyla ilgili politikası aslında bu soru bana geçerli değil ama, eğer burada kesseydim helal kesim yasaklaması bana göre etkili olmazdı. Bu sene 1 kurban bedelinin kac euro oldugunu biliyor musunuz? Kurban parası gönderdiğin ülkeye göre değişiyor. Somali’de 50 eurodan başlarken diğer ülkeler 150 euroya kadar çıkabiliyor.

AHMET YILDIRIM (40) İpotek Uzmanı, Rotterdam

Kurban kesecek misiniz? Nerede? Evet, nasip olursa keseceğim. Hollanda dışında. Kurban parasını göndermeyi düşünüyor musunuz? Hangi ülkeye göndermeyi düşünüyorsunuz? Önceki yılalrda Türkiye’ye göndermiştim, bu yıl Afrika ülkelerinden birine göndereceğim. Kurban parasını gönderme konusunda, hükümetin getirdiği helal kesimi yasaklaması etkili oldu mu? Yakından, uzaktan alakası yok. Hükümetin politikası benim dini vecibemi yerine getirmeme yasak getiremez. Öyleki, önceki yıllarda da Hollanda’da kesmiyordum. Çünkü burada kurbanı pay etme zorluğu var. O yüzden muhtaç olan insanlara gönderdim. Bu sene 1 kurban bedelinin kaç euro olduğunu biliyor musunuz? Farklı fiyatlar söyleniyor. 100 ile 150 euro arasında değişiyor.

ADVERTORIAL

Sizi tanıyabilir miyiz? Ingo Veels. Nerede çalışıyorsunuz? Büyükşehir Belediyesi Sosyal Güvenlik Kurumu (Refah politikası) ve çocuk bakım sektöründe Rotterdam’da büyük bir kuruluş olan Hefgrup da genel müdürlük görevini sürdürmekteyim. Ekonomik kriz sebebiyle her alanda kemer sıkma politikası var, siz bu konuda nasıl tedbir uyguluyorsunuz? Devlet çocuk bakımı masraflarına daha az destek verdiği için çocuk bakımı, çalışan ve eğitim yapan ebeveynler için daha da pahalı oluyor. Rotterdam’da, refah politikası (Welzijn) yönünde 50 milyon euroluk kısıtlama yapılmaktadır. Ne gariptir ki 50 milyon euronun üçte ikisi mahalle evlerinde verilen temel hizmetlerden kesilecektir. Rotterdam Belediyesi, 2013 senesinde, bakım ve refah politikası için yapılacak hizmetlerin organizesi için, kurum veya şirketler tarafından sunulacak teklifler doğrultusunda iş yapacaktır. Burada dikkati çeken iki şey vardır: Birincisi: Bu teklifler daha iki sene öncesinden toplu taşıma araçlarında ve evde bakımda daha iyi hizmet vermek yerine büyük sorunlar oluşmuştu. İkincisi: Semtlerdeki halk evleri, yapılan hizmetlerin/faliyet-

HOLLANDALILARA MEVLANA HOŞGÖRÜSÜ Her yıl Eylül ayının son haftası düzenlenen ‘Rotterdam Zuidwijk Sokak Festivali (Zuidwijk Spektakel)’ne ilgi beklenenin üstünde oldu. Festivalin Türklere yönelik organizasyonunu üstlenen İsmail Erdurmuş, “Son 4 yıldır sürekli tertip edilen festivalde, değişik milletlerden müzik, dans, tiyatro grupları, 2 gün boyunca hünerlerini sergilediler. Bu seneki festivale Hz. Mevlana’nın höşgörüsünü Hollandalı dostlara da yaşatmak adına semazen gösterisi sergiledik. Öte yandan kaside ve ilahi seslendiren Yusuf Meral’da Türk ve Hollandalılardan beğeni topladı.” şeklinde konuştu.

MINI-BLOG

lerin organizesini üstlenecektir. Halbuki halk refahı konusunda senelerdir tecrübe sahibi olan refah kurumları (halk ile iç içe olmalarından dolayı), kültür farklarını bilme konusundaki tecrübeleri yok olmaya yüz tutmaktadır. Evde bakımın kötü tecrübelerini gördük, peki vatandaşlar için refah politikasında neler değişecek ? Genç ve yaşlı için daha az aktiviteler olacak. Peki Delfshaven’daki iyi organize olmuş yabancı kuruluşlarına ne demeli? Bunlar artık bazı aktivitelerinde destek görmeyecekler. Artık halk evleri (buurthuizen) olmazsa, çocuklar ve gençlerle yapılan bir çok faaliyet dışarıda yağmur altındamı yapılacak? Refah demek, sorunları önlemek demektir. Ne demişler, ‘Sorunları önlemek tedavi etmekten daha iyidir.’ Ve ben buna tamamen katılıyorum.

makbule.orman@haber.nl

Kendini geliştirmeli insan. Hem kendisi için hem başkaları için hem de dünya için iyi bir insan olmak istemeli. Siz teksiniz ama bu dünyanın ve insanlığın bir parçasısınız yani aslında bunu yapmanız, şart olmasa da bir görev. Ben değişemem, ben zaten böyleyim, can çıkar huy çıkmaz gibi cümleler kuru kalabalık. Kendini geliştirmek istemek, bunun için çabalamak ve bunu yapabilmek başlı başına bir yürekliliktir aslında. Çünkü kendinizi geliştirmek istiyorsanız kendininiz ve çevrenizin kıymetini biliyorsunuz demektir. Hz. Ali şöyle der: Sen, kendini ufak bir nesne sanırsın, halbuki sende koca bir nesne dürülmüşsündür. Kendinizi geliştirmek istiyorsanız ilk önce kendinizi tanımalısınız. Çünkü kendini tanımadan kendini bilemez insan. Benim kalitelerim neler, yeteneklerim neler, ya da zayıf noktalarım nedir diye düşünüp kendini analiz etmeli insan. Ardından karakterinizi bir derleyip toparlamalısınız. Kötüyü iyiye çevirmek için gayret etmelisiniz. Kendinizi iyi tanımadan, istediğiniz ve severek yapacağınız bir uğraş veyahut iş bulamazsınız; kendiniz ve insanlık için iyi bir insan olamazsınız. Peygamber efendimiz s.a.v. boşuna ‘kendini bilen rabbini bilir’ dememiştir. Başkalarının sizi yargılamasını istemiyorsanız, mükemmel insana yani İnsan-ı Kamile ulaşmak istiyorsanız ilk önce kendi kendiniz yargılayın. Yani aynayı kendinize, her zaman kendiniz tutun!

2 51 0

(010) 244 58 74 / kindplaatsing@hefgroep.nl

Kurban kesecek misiniz? Nerede? Evet, imkanlarım elverdiği müddetçe her yıl üzerime vacip olan Kurbanı keseceğim. Vekalet verip kurbanımı Somali'de kestireceğim . Kurban parasını göndermeyi düşünüyor musunuz? Evet, düşünüyorum hatta IHH’nın Kurban kampanyası başlar başlamaz hemen hesaplarına yatırdım. Hangi ülkeye göndermeyi düşünüyorsunuz? Bu yıl ilk defa Somali’deki ihtiyaç sahiplerine göndereceğim. Kurban parasını gönderme konusunda, hükümetin getirdiği helal kesimi yasaklaması etkili oldu mu? Mutlaka onunda etkisi oldu. Diğer taraftan inancımız gereği ihtiyaç ve muhtaçları düşünerek, onların sıkıntılarını gidermek amacıyla vekalet verip orada kesilmesinin daha uygun olacağını ailecek kararlaştırdık. Bu sene 1 kurban bedelinin kaç euro olduğunu biliyor musunuz? Biliyorum ama kurban kesmek dinimizin bir emri olduğu için bedelinin ne kadar olduğunu önemsemiyorum. Önemli olan ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin yanında olmak, onları anlayabilmek.

SELAMI KAPLAN (51)

0 24 2 31 6 M:+ GS

INFORMATIE:

İBRAHİM ÇİTİL (45) Hollanda Sivaslılar Platformu Başkanı, Amsterdam

bütün hayatın boyunca kendi aynanı kendin tut Makbule Orman

Dordrecht Kütüphanesi’nde, “Öte yandan şirket sahiplerine spon11.11.2011 tarihinde ‘Şiir Akşamı’ düsorluk teklifi de götürüyoruz. Yapacağımız zenlenecek. Stichting Wezenlijk- Gönül çalışmalarda o şirketin tanıtımını yapmış Vakfı aynı zamanda dünya göğüs kanseolacağız. İlk projemizde şiir kitabı çıkarrine de aynı akşam özel desteklerini ilan maya karar verdik. ‘Sultanların Aşkı’ adınedeceklerini duyurdu. 10 Euro gibi cüzi da yayınlanacak olan şiir kitabında Demet katkı payının talep edileceği akşama yakAdıgüzel’in fotoğraflarından yararlanacalaşık 50 ile 75 kişinin katılımı bekleniyor. ğız. Yayınlanacak olan bu kitabın gelirleri İşadamları ve Rotary Kulübü üyelerine de de Pink Ribbon’a aktarılacak.” sunulan projeye destek isteyen Stichting Wezenlijk Başkanı Hülya Çelik şunları söyledi: “Biz, sanatsal faaliyetler yaparak vakfa gelir elde etmek istiyoruz. Önümüzdeki günlerde yapacak olduğumuz kampanya ‘Göğüs Kanseri’ ile alakalı. Bu faaliyete katılan insanlar 10 – 15 euro katılım payı ödeyecekler. Elde edilen gelirler ‘Stichting Pink Hülya Çelik Demet Adıgüzel Ribbon aracılığıyla değerlendirilecek.”

SICAK SON BAHAR

Bütün bunlar hazırlanırken IOT başta olmak üzere bizim özörgütlerimiz bizleri ve bizim haklarımızı nasıl savunuyorlar. Hiç ses ve seda yok maalesef. Bu kuruluşlarımızı canlandırmak ve çalıştırmak bizim vatandaşın işi. Onları tekrar eski heyecana döndürmek bizden geçecek. Kendi iç sürtüşmelerini bir yana bırakıp kendilerini yenileyip insanlarımızın haklarını savunmaya geri dönsünler. Bizleri zor günler bekliyor ve zor günlerde birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Haydi IOT iş sizde başlıyor.

AYHAN TONCA Sizlere geçen yızımda sıcak bir son bahar olacağını söylemiştim. Amma bu kadar da sıcak olacağını hiç tahmin edememiştim. Bu eylül ayının son günlerinde ve ekime gireken yaz günlerinde yaşamadığımız sıcak günleri yaşıyoruz. Tabii ki ben bu sıcaklığı kastetmemiştim. Ben siyasette gelecek olcan sıcak günlerden bahsetmiştim. Bu sıcak günler de bize bedavadan geldi. Bu günleri iyi değerlendirdik sanıyorum. Biraz da olsa ruhumuza sıcaklık ve neşe getirdi. Belki de bu gerekiyordu bizlere; çünkü güneş görmeye görmeye insanlar bir depresyona doğru gidiyor. Hele hele bu siyasetteki sıcak günlere doğru yaklaştıkça. Sıcak günlerin startı geçenlerde hükümet programının açıklanmasıyla verildi. Önümüzdeki yıl yani 2012'de Hollanda'da herkes ortalama alım gücünde bir gerileme yaşayacak. Bu tabii hükemetin 18 milyar euro kemer sıkma politakasından dolayı. Ekonomik ve Euro krizi bu kemer sıkmayı belki de daha da çoğaltabilecek. Bunu da önümüzdeki aylar gösterecek. Bu hükümetin kısıtlamalarına bir de yerel belediyelerin kemer sıkma politikaları eklenecek. Belediyelerin büyüklüğüne göre kısıtlanacak rakamlar az veya çok. Bu kemer sıkma politikalarının tamamı 2012 yılının zor bir yıl olacağını gösteriyor. Bir de her yerde krizden dolayı işten çıkarmalar eklenince insanlarda gelecek için karamsar bir tablo görünüyor. Bu karamsar tablo bizim toplumumuz daha da etkileyecek. Çünkü bizler dar gelirli ve ödenek alanlar arasında oran olarak daha çok temsil ediliyoruz. Bu kısıtlamalar bizim öde-

ayhantonca@haber.nl nek alan ve çalışan insanımızı daha çok etkileyecek. Birkaç örnek verelim. Hastalık sigortalarının primleri 10 ile 30 euro arası yükselecek eigen risico diye adlandırılan kendimizin ekstra ödeyeceğimiz meblağ € 170'den, € 220'ye yükselecek. Dar gelirlilere vergiden dönen hastalık sigorta primi ödeneği azaltılacak. İkinci çocuktan sonrası çocuk parası ve vergiden alıcak ek masraflar ve Türkiye'de çocuğu olanlara kısıtlamalar var. Yaşlıların yeterli ödenek alamayanlara yapılan ek yardım ödeneklerinde kısıtlamalar var. Yurt dışına gönderilen ek ödeneklerin kesilmesi gündemde. Bunlar yürürlüğe konulması istenilen bazı kararlar. Bütün bunlar hazırlanırken IOT başta olmak üzere bizim özörgütlerimiz bizleri ve bizim haklarımızı nasıl savunuyorlar. Hiç ses ve seda yok maalesef. Bu kuruluşlarımızı canlandırmak ve çalıştırmak bizim vatandaşın işi. Onları tekrar eski heyecana döndürmek bizden geçecek. Kendi iç sürtüşmelerini bir yana bırakıp kendilerini yenileyip insanlarımızın haklarını savunmaya geri dönsünler. Bizleri zor günler bekliyor ve zor günlerde birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Haydi IOT iş sizde başlıyor. Unutmadan kurbanınızı Hollanda'da kesmiyorsunuz değil mi? Bu sene Hollanda'da kurban kesimi yok , kurum ve kuruluşlar aracılığıyla Türkiye, Somali, Kırım gibi ülkelere gönderiyoruz! Herkese bu kampanyayı yayın lütfen !!!

Drs. Ayhan Tonca is Programmaleider Grote Steden Beleid Provincie Overijssel. Tevens is hij CDA raadslid Gemeente Apeldoorn. Daarnaast actief (geweest) in vele landelijke zelf organisaties.


Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi'nde

cazip eğitim olanakları

Ü

niversitenin çalışmaları hakkında bilgi vermek ve yurtdışından üniversiteye öğrenci kazandırma amacıyla Hollanda’ya gelen KMÜ heyeti, Haber Gazetesi’ne de ziyarette bulundu. 2007 senesinde kurulan Üniversitenin yönetiminde bulunan Prof. Dr. Mehmet Karataş (Rektör Yardımcısı), Prof. Dr. Kemal Esengül (Rektör Yardımcısı) ve Ahmet Tüfekçi (Genel Sekreter)’den oluşan heyet; Hollanda’daki Karamanlı hemşerileriyle bir araya gelip, projeleri hakkında bilgi vermek amacıyla Avrupa’ya geldiklerini belirttiler.

Oss İslam okulu öğrencilerinden Somalili çocuklar için ornek davranış Oss şehrindeki ISBO üyesi Mozaik İslam İlkokulu öğrencileri ve velileri, SOMALi'li çocuklar için 2080 euro topladılar. Oss Ulu Camii'nin ulaştırılması için aracılık edeceği toplam bağış miktarı yetkililere ulaştırıldığında, İslam okulu öğrencilerin sevinçleri yüzlerine böyle yansıdı.

katkılarıyla gerçekleştirilen tanıtım çerçevesinde Hollanda ve bazı Avrupa ülkelerinde üniversitemizi tanıtıyoruz. Buna göre Hollanda’da lise eğitimi almış her genç üniversitemize kayıt yaptırabilir. Bunun dışında özel bir şartımız yok. Karaman’da yeterli derecede yurt olanağı mevcuttur. Yıllık 250 TL harç alınıyor. Üniversitemiz 2010 – 2011 eğitim – öğretim yılında 4 fakülte, 2 yüksekokul, 4 meslek yüksekokulu, 2 enstitü ve 4 araştırma merkezinde yaklaşık 7000 öğrenci ve 500 akademik ve idari personeli ile eğitim öğretim hayatını sürdürmektedir. 2011 – 2012 öğretim yılında bu rakamların artmasını bekliyoruz. Bu yıl ortalama 70 yabancı öğrenci üniversitemize kazandırmayı hedefliyoruz. Hollanda’da yaklaşık 50 bin Karamanlı hemşerimizin olması önemli. Hemşerilerimizden ricamız, çocuklarını üniversitemize eğitim için yönlendirsinler.” şeklinde açıklamalarda bulundu. Haber Gazetesi yetkilileri İbrahim Karaman, Mehmet Ali Topcu ve Nur Öztürk ise bu konuda gereken yardımı yapacaklarını söylediler.

Limburg Eyaleti’ne bağlı Belfeld kasabasında, 9 yaşında Müslűman bir çocuğun Hırıstiyan koruyucu ailesi tarafından vaftiz edilmesi büyük tepki geldi. Çocuğun annesi bu durum karşısında çok kızgın ve İşçi Partisi (PvdA) meclis üyeleri Arib ve Dijsselbloem konuyla alakalı bakana soru önergesi sundular. Bu konuda SPIOR (Rijnmond Bölgesi Müslüman Kurumlar Üst Platformu) danışmanı Mesut Dişli, bu durumun çok kaygı verici olduğunu belirterek, “Son zamanlarda bu gibi vakalar bize ulaşıyor. Bundan dolayı bu olayın münferit bir olay olduğunu

e seb a h u i, m g r nlık a Ve m n anış d all-i e n v i iç tleri i e ntis a r hizm t ga fiya

Kaza Avukatı’nız

WTC (World Trade Center) Beursplein 37 kamer 339A 3011 AA ROTTERDAM Tel. 010 - 2052630 Mob. 06 - 3911 0243 Haftanın 7 günü bizi arayabilirsiniz info@kazaavukati.nl

ELFI KAZA AVUKATINIZ

Kaza mağdurlarına kendi dilinde ve kültüründe hukuksal hizmet. Maddi & Manevi tazminat davanız varsa. Bu - Trafik kazası, - İş kazası veya - Tıbbi hata olabilir. Sizden masraf almaksızın davanıza bakılır...

www.kazaavukati.nl

MINI-BLOG

Müslüman çocuk vaftiz edildi, Müslümanların tepkisini çekti

A AD ACCOUNTANCY A AD COUNTANCY A TANCY Hollanda’da yaşayan çok sayıda Karamanlı vatandaşlarımıza ulaşmak adına gazetemiz yetkililerinden, yayınlarında yer vermesini isteyen Prof. Dr. Mehmet Karataş, “Hollanda Türk toplumuna yönelik yaptığı yayınlarla örnek olan Haber Gazetesi, üniversitemizde öğrenim görmek isteyen gençlere ulaşmamız adına doğru bir adres. Bu çerçevede heyet olarak gazeteyi ziyaret ettik. Ekonomi Bakanlığı KOBİ ve Kümelenme Destekleri Dairesinin

HOLLANDA’DA

düşünmüyorum. Çocuğun menfaati, sıhhatli yetişmesi ve ailenin, koruyucu aile (pleegzorg) kurumuna güveni için, bakımı yapılan çocuğun dinine saygı gősterilmeli ve başka bir dine girmesi için kesinlikle zorlanmamalıdır. Bunun yanında Müslüman koruyucu aile sayısı çok az. Bunun en büyük nedeni, Müslümanların böyle bir imkanın olduğunu bilmemeleridir.” dedi.

fusun.akay@haber.nl

Geboren in Groningen, getogen in Spijkenisse maakt mij niet een echte Rotterdammer. Sterker nog, totdat ik ging studeren op het HBO in de stad, mocht ik alleen geen stap zetten in Rotterdam van mijn lieve, maar overbezorgde vader. Rotterdam was een grote gevaarlijke stad, waar kleine meisjes niets te zoeken hadden. De bezorgdheid van mijn vader maakte mij alleen maar nieuwsgierig. Toen ik ging studeren in Rotterdam Zuid, dienden mijn tussenuren vooral als op-onderzoek-uituren. Des te beter ik vooral Zuid begon te kennen, des te meer groeide mijn liefde voor de havenstad. Inmiddels ben ik zo gehecht aan de stad, dat ik mij niet kan voorstellen dat ik ergens anders in Nederland zou willen wonen. Ik mag dan wel geen geboren Rotterdammer zijn, maar een ieder die zijn/ haar hart opent voor de stad, wordt er vanzelf één en wil dan ook nooit meer weg ;)

I

Rotterdam Zuid

Füsun Akay

13

ZEVENAAR MEVLANA CAMİİ TEMELİ ATILDI Zevenaar kentinde, HDV Mevlana Camii temeli, Kasım 2010 ayında Ceres şirketi tarafından atılması gerekirken, aradan 1 yıl geçmesine ragmen atılmadı. Mali sıkıntıları yüzünden temeli atamayan Ceres şirketinden alınan proje Gemril Bouw şirketine verildi. Cami inşaatının bir sene içerisinde tamamlanması koşuluyla Mevlana camii yönetimi ve Hollanda Diyanet Vakfı yöneticileri projeyi Arnhem İşverenler Derneği Başkanı olan Rahmi Gemril'in şirketi Gemril Bouwbedrijf’e verdi. Gemril Şirketlerinin Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Gemril şunları söyledi: “Benim de ikamet ettiğim kentime yapılacak olan Mevlana Camii'ni1 yıl içerisinde bitirmek için elimizden geleni yapacağız. Zemin katı 375 m2, üst katı 375 m2,

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

toplam kapalı alan 750 m2 olacak olan caminin içerisinde mescid, kültür merkezi, din görevlisinin lojmanı ve ikinci kata çıkacak engelliler için asansör bulunuyor. Bütün imkanlarımı seferber ederek tahmin edilenden fazla para harcamadan,

Amsterdam ve Rotterdam'daki 5 şubemizle hizmetinizdeyiz

yönetimi fazla borçlandırmadan en makul fiyata mal edip, ibadet için kendilerine teslim edeceğiz.” Temel atma törenine işadamları, siyasiler, STK temsilcileri katıldı. Yapılan konuşmaların ardından inşaatın temeli tamamlandı.

RIJNMOND TV, TÜRK GIRIŞIMCILERI AĞIRLADI

Özellikle Rotterdam ve çevresinde ilgi ile izlenen Rijmond TV geçtiğimiz günlerde, Türk girişimcilerini ağırladı. Kısa adı Rogiad olan Rotterdam Genç İşadamları Derneği’ne üye 50 işadamının katıldığı resepsiyon Rijmond TV merkez binasında yapıldı. ROGİAD adına İsmail Meral programın içeriği hakkında kısa bilgi verirken, davetlilere; Rijmond TV yöneticileri Arjan Roos, Denis Mulder ve Leendert Hoogvliet rehberliğinde stüdyolar gezdirildi. Başta ana haber stüdyoları olmak üzere reji, yayın odası ve radyo ses montaj stüdyolarının işlevleri ile ilgili bilgi alan genç işadamları, teknolojinin en son ürünleri ile ilgili çeşitli bilgiler de verildi. Farklı iş sektörlerinden girişimcilerin katıldığı gezide girişimciler TV ve Radyo yayınları hakkında detaylı

bilgi alırken, haber sunumları ve radyo reklam – spot seslendirmelerinde şirketlerinin tanıtımları için hatıra roller üstlendiler. Law Office

12

OKTOBER / EKİM 2011

Köse Advocaten

HABER

Av. Rasim Küçükünal

Uzmanlık alanları: İş davaları; ticari davaları; sosyal sigortalar hukuku; özel hukuk davaları

www.koselaw.nl

Tel: 010 - 215 13 11

Rotterdam Zuid’te açılan Avantage Supermarket, büyük kampanyalarla hizmetinizde Avantage Supermarket, kurban kesimi siparişi alıyor

Welkom in de wereld van

ADA Accountancy biedt een breed zakelijke diensten voor startende en reeds bestaande bedrijven. Wij verzorgen de volgende werkzaamheden : ► Opstellen en bespreken van de jaarrekening

► Alle relevante belastingaangiften “Bizim gücümüz sizin gücünüzdür”

k ünlü lerin g , esim eli ürün k l a Hel e kalit i! s v taze ilir adre n güve

► Controle van de administratie

ADA ARNHEM Broekstraat 32 6826 PZ Arnhem T +31 (0) 26 389 53 77 F +31 (0) 26 443 71 52 info@ada-arnhem.nl

► Opstellen en bespreken allerlei begrotingen

ADA DEN HAAG ADA AMSTERDAM investeringen Hoefkade 875► Advisering belasting, t.t. Vasumweg 18 2525 HC DEN HAAG 1033 SC AMSTERDAM administratieve T +31 (0) 70 –► 427Verwerking 43 57 T +31 (0) 20 – 694 66 00stukken F +31 (0) 70 – 363 80 97 F +31 (0) 20 – 694 18 00 ► Financiële en fiscale adviesgesprekken. info@ada-accountancy.nl info@ada-amsterdam.nl

gücümüz sizin gücünüzdür”

www.ada-accountancy.nl

ADA DEN HAAG Zichtenburglaan Hoefkade 875 31 -6 2544 EA Den 2525 HC DENHaag HAAG T +31 (0) 70 – 427 43 57 F +31 (0) 70 – 363 80 97 info@ada-accountancy.nl

gücünüzdür”

7 2

ADA AMSTERDAM t.t. Vasumweg 18 1033 SC AMSTERDAM T +31 (0) 20 – 694 66 00 F +31 (0) 20 – 694 18 00 info@ada-amsterdam.nl

w.ada-accountancy.nl

G 57 97 y.nl

ADA AMSTERDAM t.t. Vasumweg 18 1033 SC AMSTERDAM T +31 (0) 20 – 694 66 00 F +31 (0) 20 – 694 18 00 info@ada-amsterdam.nl

Mubarek Ramazan Bayramı’nın,

herkese huzur, barış ve mutluluk getirmesini dileriz.

r rtne a P UW ieel Bayramınız kutlu olsun. c n a in f op F ratie t s i n i adm ed gebi

msterdam en Haag rnhem

M

A AD ACCOUNTANCY

www.ada-accountancy.nl

çığız e a ü n y 7 gü martesi’ n ı n u a Haft si’den C – 20.00 0 .0 0 rte Paza dar: 08.0 .00 – 18 ka nü : 12 r gü Paza

Groene Hillededijk 257 • 3073 AJ Rotterdam • 010 – 752 66 68

www.avantagesupermarkt.nl • info@avantagesupermarkt.nl


14

OKTOBER / EKİM 2011

15

HABER BULUŞMALARI

Leiden Bölgesi Türk İşadamları Derneği (TOVER) tarafından üyeler ve eşlerine yönelik organize edilen gemi gezisinde, konukların rahat etmesi için bütün detaylar düşünülmüş. Öyle ki, katılanlar kendilerini adeta evlerinde hissettiler.

Nihan Arı, son ayların en aktif networkçuları Benimsigortam yöneticileri Mehmet Keskin ve André van Aarden ile bazı projeler konusunda görüşme gerçekleştirdi.

Pala m-ı diğer Amigo Çetin Dirican na her ği tti Gi ı. ığ ağı aş tam bir Türk bayr da ın as ab ar ye di olur yere bayrak lazım ve ik m şındaki dina taşıyormuş. 50 ya ur ğm ya bi gi o Pala, sicim üs genç ruhlu Amig ob ot de in ng iti lanet m lyağarken, teröre ru yo ç do kıyafetiyle hi . üzerinde koman ttı la an nı ğı lladı madan bayrak sa

ARŞİVE BAKTIK NE VAR NE YOK... Deniz Matbaası’nın gülen yüzleri: Ekrem Kaymakçı ve Orhan Sucu Multifestijn'de her yıl istikrarlı stand sahipleri olarak hatıralarda yer alıyorlar.

dım Somali'ye ya rdım için, ortak yar lerden oluştu s ran 3 Türk restoranı farklı ke im u. turd davet ş u l u b lileri Meram Zuid'te kahvaltıda

, Uyum mesi’nin namae k h a M Utrecht Türklere uygula yük ü ın asında b Sınavı’n arını alm Avukatlık r a k ı ğ a yac e Köse r Köse v ibi olan pay sah an Avukat Ejde kte, d ce Bürosu’n ş; yakın bir gele avau li d m m r e u n D Ali da da ö r la u ukların o ld inde o başka k id m ü a nm ları kaza r. ile d le y ö nı s

Rotterdam Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb; Feijenoord Belediye Başkanı Seyit Yeyden ve Rotterdam Büyükşehir Belediyesi Eski Belediye Meclis Üyesi Ahmet Yıldırım ile Charlois ve Feijenoord belediyelerinin durumu hakkında ayaküstü sohbet etti.

Rotterdam Başkonsolosluğu çalışanlarından bir grup, Esen Altuğ'un verdiği personele veda yemeğinde hoş bir akşam geçirdiler.

ülya a eşi H ur y a K t eN me an Ah man v iği yap ahim Kara a tanışma l m i k e br nd a diş h . nları İ iyonu rdam’d BER çalışa da reseps bulundular e t t o R e A e v H d n e n l i işi ğ'u Hanım , Esen Altu izit alışver v k t r r ü a t k z Ö up ğı bul olana

Geçtiğimiz hafta Rotterdam Delfshaven ilçesinde, 3. şubesini açan Medicina Sağlık Merkezi, hizmet vermeye başladı. Sağlık merkezinin sahibesi Dr. Funda Hanım'ın ilk ziyaretçisi ise meslektaşımız Ergun Kula idi.

k r ü t a At ı n a m i l a v a H

İstanbul

PAYLAŞIMLARIMIZ...

Değerli okurlarımız, HABER Gazetesi olarak üstlendiğimiz bağımsız ve yenilikçi yayın politikamız nedeniyle, son aylarda bize gösterilen ilgi ve sempatiden ötürü, çok farklı kesimlerden ziyaretçiler ağırlıyoruz. İş dünyası, politikacı, vatandaş, sivil toplum kuruluş temsilcisi, öğrenciler gibi toplumumuzun her katmanından dostlar gazetemizi ziyaret ederek bizlere güç veriyorlar. Hollanda ve Türkiye gündemi, ekonomi, siyaset, spor, siyaset, eğlence gibi hayatımızda ne varsa tüm konuları konuklarımızla görüşüyoruz. Bu konulardan siz değerli okurlarımızı da haberdar etmek ve gidişatımızı birlikte izlemek için, sizler için de faydalı olabilecek bazı konuları zaman zaman bu sütunlarda sizinle paylaşmaya devam edeceğiz. 1 İ.C.M Watersysteem şirketinden Mehmet Ali Kıran ve Nermin Öztürk gazetemize ziyarette bulundular. Müşteri ve İnsan ilişkileri, sağlıklı yaşamın koşulları, suyun hayatımızdaki önemi gibi konular konuşuldu. Her yıl geleneksel hale getirdikleri ve önümüzdeki haftalarda gerçekleştirecekleri motivasyon toplantıları hakkında da bilgi veren Mehmet Ali Kıran ve Nermin Öztürk gazetemiz çalışanlarına başarı dileklerinde bulundular. 2 Rotterdam West bölgesinde bulunan S.N.V Hobi Bahçeleri Derneği yöneticilerinden Erkan Özçelik, gazetemize ziyarette bulunan bir başka konuğumuzdu. Boş zamanlarda bir uğraş veya meşgale edinmek için hazırlanan hobi bahçeleri kiralamak için neler yapmak gerektiği, ne gibi şartlar içerdiği konularının ele alındığı buluşmada, karşılıklı başarı temennisinde bulunuldu. 3 Numansdorp Mediq Eczanesi'nden Filiz Yeşil ve Colourfull Business şirketinden Aysim Deveci’nin ziyaretinde moda, gençlik gibi konularda Türkçe ve Hollandaca olarak yayın yapan Haber Gazetesi’ni ilgiyle okuduklarını belirten misafirler, önümüzdeki dönemde bazı konularda ortak çalışma yapmak istediklerinin altını çizdiler. 4 Özel Selçuklu Hastaneleri Hollanda koordinatörü Gülseren Kuş, gazetemize gerçekleştirdiği ziyarette; hastane olarak Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımıza daha kaliteli ve uygun şartlarda hizmet

vermek amacında olduklarını söyledi. Gülseren Kuş, önümüzdeki aylarda vatandaşlarımızı bilgilendirme seminerleri serisi düzenleyeceklerini de sözlerine ekledi. 5 Hollanda Anamuhalefet Partisi PvdA’nın, Amsterdam Temsilcisi Ellen van Koppen ile Basın Sözcüsü Simone van Geest, gazetemize ziyarette bulundular. Multifestijn'de standımıza da ilgi gosteren yetkililer ilerleyen zamanda Haber Gazetesi ile ilişkilerini güncel tutmak istediklerini ifade ettiler. Öte yandan partinin ileriye yönelik çalışmalarını duyurmak için Hollanda’daki Türk basın mensuplarıyla biraraya gelmek istediklerini aktardılar. Ziyarette, Haber Gazetesi'nin Hollanda’da yayın yapan Türk yayın organları içinde müstesna bir yere sahip olduğunu söyleyen PvdA yöneticileri, gelecek dönemde birlikte çalışmak istediklerini de açıkladılar. 6 Gorinchem Süleyman Çelebi Camii Başkanı İbrahim Tekir abone olmak için uğradığı gazetemizde, Gorinchem'deki caminin alanını 2 katına çıkaracak kadar yeni bir toprak alımı gerçeklestirdiklerini anlattı.

6

Kurban kampanyası hakkında sıkça sorulanlar

HABER bürosunu ziyaret eden Ton Verhoeckx (Head of Orverzekering) Türk kültürünü o kadar beğeniyormuş ki 'bir sonraki yaşamında dünyaya Türk olarak' gelmek istediğini söylüyor. Latifelerine devam eden Ton ehliyetindeki bıyıklı resmini göstererek buna ne kadar da hazır olduğunu bize anlatmaya çalıştı.

D'ın ROGIA zisi esna- rlerinet' ları e cesar tö g RTV rklı iş sek r 'medeni rı ve radyo nin tanıtım a i e f a l r l i a e c l m d t sın işim unu irke azı gir inde ş aber s den b gösterip h ndirmeler i e örneğ – spot sesl lendiler. st m ü a l r rek olle atıra r h n i ç i

1. Kurban bağışımın Yardım Eline ulaştığı hakkında nasıl bilgi alabilirim? Kurban bağışınız Yardım Eli'nin hesabına geldiğinde bu size mesaj olarak bildirilecektir. Yardımeli Avrupa’nın bürosunu arayarak da bu bilgiye ulaşabilirsiniz. 2. Kurbanımın kesildiği hakkında nasıl bilgi alabilirim? Kurbanınız kesildiğinde bu size mesaj ile bildirilecektir. Ayrıca internet sitemizden ve Hilal TV ‘Yardımeli Programı’ndan bu bilgi ve belgeleri izleyebilirsiniz. 3. Kurban bağışımı en geç ne zamana kadar yapabilirim? Hollanda: Kurbandan bir gün öncesine kadar yani Arefe 4977282 (ING BANK) gününe kadar bağışlarınızı yapabilirsiniz.

www.yardimeli.eu

Tel: +31-416 79 53 22

Yıldırım Reizen Onur Havayolları'yla

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

69€

’dan başlayan fiyatlarla

1 2 3

4

5

Kayseri – Rotterdam arasında güvenlik alanında işbirliği imzalandı Kayseri ile Rotterdam Emniyeti arasında ‘güvenlik’ konusunda işbirliği anlaşması imzalandı. İkili ilişkilerin geliştirilmesi amacı ile Kayseri Heyeti Hollanda'da temaslarda bulundu. Heyette Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın, Belediye Meclis Üyesi Oğuz Ortaköylüoğlu, Emniyet Müdür Yardımcısı Muammer Tığlıoğlu, diğer emniyet mensupları Sefa Sarıkaya, Hilmi Aslaner ve Mehmet Tabak yeraldı. Kayseri Heyeti ilk olarak Rotterdam Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb’i makamında ziyaret ettiler. Daha sonra heyet Feijenoord ilçe belediyesinde görüşmelerde bulundu. Feyenoord İlçe Belediye Başkanı Seyit Yeyden ve yardımcısı Turan Yazır, heyetle yakından ilgilendiler. Buradaki toplantıda işadamları ve Feijenoord Belediyesi Türk kökenli meclis üyeleri hazır bulundular.

DOSTLUK KÖPRÜSÜ KURMAK İSTIYORUZ Feijenoord Belediye Başkanı Seyit Yeyden, “Bu bölge Avrupa standartlarına baktığımızda genç bir nüfusa sahip. Bu bölgede oturanların yüzde 66'sı yabancı kökenli insanlardan oluşuyor. Bazı semtlerde ise yüzde 80 ila yüzde 90 arasında değişiyor. Feijenoord 72 bin nufüslü bir ilçe. 160 çeşit farklı etnik grup ilçemizde yaşamaktadır. Kendimde Kayseriliyim.Çok sayıda Kayseri kökenli işadamımız mevcut.Burada genel itibari ile Kayserili vatandaşlarımız son derece girişimci ruha sahip. Bölgemiz, köprüleri ile meşhur. Bu amaçla Hollanda ile Kayseri arasında bir dostluk köprüsü kurmak istiyoruz. ” şeklinde konuştu. AVRUPA'NIN EN BÜYÜK KAYAK TESISINI KAYSERI'YE KAZANDIRACAĞIZ Kayseri Valisi Bilici şöyle konuştu: “Kayak merkezimize herkesi davet ediyoruz. Bu tesis Avrupa'nın sayılı kayak tesisi olacak.” Rotterdam Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu Aslin Savran ise şunları söyledi: “İki ülke arasında son derece dostane ilişkiler mevcut. Rotterdam Emniyeti ile Kayseri Emniyeti arasında ikili protokolün imzalanması bizim açımızdan son derece önemli.”

berindeki heyet, magaza sahibi Zeynel Abidin Gümüş’ten bilgi aldılar. İkramda bulunulan ziyarette Rotterdam İstakbal sahibi Zeynel Abidin Gümüş, heyetin gerçekleştirdiği ziyaretten son derece memnun olduklarını söyledi.

ROGİAD’ta düzenlenen konferansa Kayseri Valisi Mevlüt Bilici ve heyet HOGİAF Başkanı Mehmet Kabakyer, ikinci Başkan Vecih Er, ROGİAD Başkanı Seyit Levent tarafından karşılandı. Buradaki toplantıya çok sayıda işadamı, sivil toplum ve basın mensupları katıldı.

GÜVENLİK PROTOKOLÜ İMZALANDI Heyet son olarak Rotterdam Emniyet Müdürü Frank Paauw ile Kayseri Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın’ın imza koyduğu ‘Güvenlik İşbirliği’ anlaşması için World Port Centre’da hazır bulundu. Burada kısa bir konuşma yapan Rotterdam Anakent Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb, ilerleyen zamanlarda 2 şehir arasında karşılıklı ziyaretlerin devam edeceğini söyledi.

ROTTERDAM İSTIKBAL MOBILYA’YA ZIYARET Heyet aynı gün Kayseri orijinli olan ‘İstikbal Mobilya’nın Rotterdam magazasına ziyarette bulundu. Kayseri Valisi Mevlüt Bilici ve bera-

Bayram sevindiğin kadar değil sevindirdiğin kadar bayramdır Almanya: Konto-Nr: 207252609 Bankleitzahl: 50010060 (POSTBANK)

Belçika: 363-0501162-03 (ING BANK)

Hoofdstraat 99a • 5171 DK • Kaatsheuvel

...ver elini Türkiye www.yildirimreizen.nl

MottoMedia

HABER


MEDİCİNA SAĞLIK MERKEZİ ROTTERDAM WEST’TE AÇILDI

BRÜKSEL'DE MEDYA BULUŞMASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

H

Hollanda ve Almanya’dan Türkiye’nin her noktasına uçak bileti temin edilir 7/24 hizmetinizdeyiz...

Hasan Karaman Yetkili Acenta

Tel: 077-354 82 56 GSM: 0628-494 308 e-mail: hasan@turknet.nl

B

aşbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından Anadolu Ajansı ve TRT'nin de katkılarıyla düzenlenen 'Medya Buluşması'' toplantısı Brüksel’de gerçekleştirildi. Toplantıya, başbakan yardımcısı Bülent Arınç, Belçika milletvekilleri Mahinur Özdemir ile Fatma Pehlivan ve AB daimi temsilcisi Büyükelçi Selim Kuneralp da katıldı. Anadolu Ajansı, 91. kuruluş yılında faaliyete başlayan Avrupa Bülteni’yle başta Avrupa olmak üzere dünyanın değişik ülkelerinde yasayan Türkler ve Türk medyası ile Türkiye arasında haber köprüsü olacak. Brüksel’de Hollanda ve Belçika’da bulunan Türk medyası için düzenlenen “Medya Buluşması” programında konuşan Anadolu Ajans Genel Müdürü Kemal Ӧztürk, Avrupa'da yayın yapan Türk medyası için başlangıçta bir süreliğine ücretsiz haber verileceğini ve daha sonra uygun bir şekilde tarifelendirileceğini söyledi. Avrupa'daki Türk medyasının Türkçe içerikler konusunda yaşadığı soruna çözüm olacak bültende, Türkiye’den sıcak haberler ve görsel malzemeler, Avrupa’daki Türkleri ilgilendiren gelişmeler, onları etkileyecek siyasi, ekonomik, yasal ve hukuki gelişmeleri içeren haberler de sunulacak. Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan Anadolu Ajansı’nın yeni hizmeti Avrupa Bülteni’nin sağlıklı bilgi akışına yardımcı olacağını belirterek, “Avrupa'da bulunan Türk toplumunu yaşanan gelişmeler konusunda medya yoluyla haberdar etmeyi amaçlayan bu hizmetin çok faydalı olacağını düşünüyorum” dedi. Hollanda’daki Türk medyasının da büyük ilgi gösterdiği toplantının bir sonraki ayağı Hollanda olarak düşünülüyor.

İKI ELIN SESI VAR! Önümüzde işbirliği için o kadar çok alan var ki, insan neyi anması gerektiğini şaşırıyor. Hepsi birbirinden önemli alanlar. Gel gör ki, bu alanların hiç birisinde ciddi bir işbirliği söz konusu değildir. İşbirliğinden azıcık da olsa söz edebileceğimiz durumlar ise hep zorlamayla ya da nemayla mümkün olmuştur. Aslında mümkün olduğunu söylemek de pek isabetli olmaz. Zira nemadan pay kapma yüzünden çıkan anlaşmazlıklar işbirliğini gerektiren konuya zarar vermekten öteye gitmemiştir. Alın size bir kaç örnek: IOS, NMO, NIO gibi İslami yayın yapması gereken kurumlar hep iç kavgalar (nema kavgası) yüzünden kapanmışlardır. Aynı durum değişik amaçlar için tahsis edilen sübvansiyonların kullanımı alanında da söz konusudur. İslam okullarının istismarından ise hiç mi hiç bahsetmek istemiyorum!

AHMET SUAT ARI “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” demiş atalarımız. Bu, bize işbirliğinin önemini en yalın şekilde ifade eden bir sözdür. Bu atasözünden yola çıkarak Hollanda Türk toplumunun işbirliği alanındaki konumuna kısaca bir göz atacağımız bu köşe yazısıyla çuvaldızı da iğneyi de en gerekli yerlere batırmaya çalışacağız. Alınanlar olacaktır. Zaten maksat da budur. Alınılması mesajın ulaştığı anlamına gelir, ancak yanlış anlaşılma olmamalıdır. Şayet yanlış anlaşılma olursa bana nasıl ulaşılacağı herkesin malumudur. Bu vesileyle konuyu etraflıca tartışma imkanı da bulmuş oluruz. Her toplum gibi Hollanda Türk toplumu da homojen bir grup değildir. Hem etnik, hem dini, hem de siyasi açıdan bir çok farklılıklar söz konusudur. Kimisi kendini Türk, Kürt, Çerkez, Türkmen

suatari@haber.nl gibi etnik kökenle ayrıştırırken, kimisi de sünni, alevi gibi mezhepsel farklılıklara vurgu yapmaktadırlar. Bunlara bir de siyasi farklılıkları eklediniz mi Türk toplumunun içinde onlarca alt gruplar (subgrup) olduğunu göreceksiniz. Tüm bu alt grupların da kendi aralarında örgütlendiğini görmekteyiz. Hatta bu alt grupların da kendi içlerinde ayrıştığı ve yeni alt grupların oluştuğunu bilmekteyiz. Hal böyle olunca da herkes kendi derdinin çaresine bakmakla meşgul olmaktadır. Halbuki herkesin kendine özel durumlarının yanında, daha geneli ilgilendiren asgari müşterekleri de vardır. Bunlar sözkonusu olunca bütün bu farklı grupların ortak hareket etmesi kaçınılmazdır. Aksi takdirde sonuca gidilmesi hemen hemen imkansızdır. Hollanda’da farklı grupların işbirliğini

27 OKTOBER 2011, DONDERDAG ROKIN 69 (1012 KL) AMSTERDAM 18.00-20.00 ÜCRETSIZ (GRATIS)

GÖÇMENLİK VE İŞ HUKUKU BİLGİLENDİRME SEMİNERİ

• “Arbeidsinspectie” den bir ceza mı aldınız ve buna karşı ne haklarınız var bilgilendirilmek mi istiyorsunuz? • Türkiye’den Hollanda’ya işveren olarak gelmek için oturum mu almak istiyorsunuz? • Türkiye’den Hollanda’ya işçi mi getirmek istiyorsunuz? • Türkiye’den işçi getirdiniz ve %30 vergi avantajından nasıl yararlanacağınızı mı öğrenmek istiyorsunuz? • Çalışan eleman/elemanlarınızı işten çıkarmak mı istiyorsunuz? 'In House-Lawyers' ve 'Everaert' Avukatlık Büroları olarak 27 Ekim 2011 Perşembe günü düzenleyecek olduğumuz, “Türkiye’den Hollanda’ya işyeri açmak veya Hollanda’da işyeri bulunan ve Türkiye’den Hollanda’ya işçi getirmek” isteyen işadamlarımıza yönelik bilgilendirme seminerine sizleri de davet etmek istiyoruz. Seminerimizin amacı, ‘Göçmenlik ve İş Hukuku’ alanlarında Hollanda’da bulunan Türk işadamlarımızı bilgilendirmek ve Türkiye’den Hollanda’ya işyeri açmak isteyen ve Türkiye’den Hollanda’ya işçi getirmek isteyen işadamlarımıza yardımcı olmaktır.

Konuşmacılarımız: Bayan mr. Naime Tali - (İş ve Emeklilik Hukuku Uzmanı / specialist arbeids- en pensioenrecht) telefon: +31 (0)20-3204096 Bay mr. Erik Scheers - (Ceza Hukuku Uzmanı / specialist in boetezaken) telefon: +31 (0)20-7523220 Bayan mr. Vera Kidjan - (Serbest Meslek ve İşçi Hakları Uzmanı / specialist in zelfstandigen en werknemers) telefon: +31 (0)20-7523217

Katılımınızı 20 Ekim tarihine kadar, maille graniczka@everaert.nl adresine ya da telefonla +31 (0)20-752 32 48'e bildirebilirsiniz

SEMINAR ARBEIDS- EN IMMIGRATIERECHT

De experts van Everaert Advocaten en In-House Lawyers weten wat de beste manier is om u te adviseren op het gebied van het arbeids- en immigratierecht. Wij geven u onder andere tips om boetes te voorkomen die door de arbeidsinspectie worden

gerektirecek o kadar çok asgari müsterekleri var ki, saymakla bitmez. Nitekim eğitim, istihdam, dil, kültür, temel hak ve özgürlükler her grubu doğrudan ilgilendirir. “Benim eğitim gibi bir derdim yok” diyen bir gruba rastlamak mümkün mü? Ya da “Türkçe’den bana ne?” diyen bir gruba? Etnik olarak kendini en aşırı bir şekilde ayrıştıranların bile kendi aralarında Türkçeyi iletişim aracı olarak kullandıklarını hepimiz biliyoruz. Yine dini alanda aynı durum söz konusudur. İbadet yerleri ile ilgili yaşanan problemler herkesi yakından ilgilendirmektedir. Kısacası kimsenin tuzu kuru değildir. Peki neden işbirliği konusunda bu kadar zayıfız o zaman? Bu sorunun cevabı tabii ki öyle kolayca verilebilecek türden değildir. Öyle olsaydı zaten sorunun çözümü çok kolay olurdu. Burada üzerinde durulması gereken, bir sosyolojik olgu olan işbirliği yapamama özrünü nasıl giderebileceğimizdir. Aksi takdirde hep serzenişte bulunmaktan öteye gidemeyiz. Önümüzde işbirliği için o kadar çok alan var ki, insan neyi anması gerektiğini şaşırıyor. Hepsi birbirinden önemli alanlar. Gel gör ki, bu alanların hiç birisinde ciddi bir işbirliği söz konusu değildir. İşbirliğinden azıcık da olsa söz edebileceğimiz durumlar ise hep zorlamayla ya da nemayla mümkün olmuştur. Aslında mümkün olduğunu söylemek de pek isabetli olmaz. Zira nemadan pay kapma yüzünden çıkan anlaşmazlıklar işbirliğini gerektiren konuya zarar vermekten öteye gitmemiştir. Alın size bir kaç örnek: IOS, NMO, NIO gibi İslami yayın yapması gereken kurumlar hep iç kavgalar (nema kavgası) yüzünden kapanmışlardır. Aynı durum değişik amaçlar için tahsis edilen sübvansiyonların kullanımı alanında da söz konusudur. İslam okullarının istis-

opgelegd. Deze boetes kunnen €8000,- per werknemer bedragen. Wij nodigen u van harte uit om langs te komen. U kunt zich tot uiterlijk 20 oktober aanstaande aanmelden via graniczka@everaert.nl of bel: +31 (0)20-7523248. Om zeker te zijn van een plaats raden wij u aan om u op tijd aan te melden!

marından ise hiç mi hiç bahsetmek istemiyorum! Bir de oldukça başarılı çalışmalar yapan, ancak işbirliği konusunda inadına özürlü kuruluşlardan da bahsedebiliriz. Aslında tamamen işbirliği özürlü demek biraz haksızlık olacak, zira Hollanda kurum ve kuruluşlarıyla sürekli işbirliği yaptıklarına şahit olmaktayız. Özür, Türk kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği konusunda kendisini gösteriyor. İlla da her alanda aktif olma, hatta tek olma çabasına şahit olmaktayız. Eğitim, iş dünyası, fikir, sanat, sosyal hizmetler gibi her alanda varlar ve iyi de iş çıkarmaktadırlar. Bu konuda onları eleştirecek son kişi ben olurum. Benim eleştirim yapılan işin kalitesine değil, illa da benim olsun yaklaşımınadır. Bir elin nesi var iki elin sesi var diye boşuna dememiş atalarımız. Bu söze kulak vermeleri buradaki gayemiz. Son olarak işbirliği konusunda heba edilmek üzere olan Hollanda Türkiye ilişkilerinin 400. Yılı kutlamaları konusuna değinmek istiyorum. Böyle bir etkinlik bir-iki grubun

inisiyatifine verilmeyecek kadar önemlidir. Bu, her iki devlet kurumlarının toplumun her kesimini içine alacak bir programla kutlanması gereken bir etkinlik olmalıdır. Meseleyi hem akademik hem de toplumsal düzeyde ele almak gerektiği gibi, iki toplumu kaynaştıracak görkemli kutlamaların yapılması da gerekir. Bunun için de geniş kapsamlı bir işbirliği gerekir. Bize gelen duyumlardan anlaşıldığı üzre, el altından konu için tahsis edilen bütçeden pay kapma yarışıyla değil. Aslında yarış da değil, düpedüz paylaştırma ve peşkeş de demek mümkün.

Ahmet Suat ARI is groepsleerkracht en onderbouwcoördinator op een VSO ZMLschool te Enschede. Hij schrijft columns in diverse bladen en is o.a. secretaris van UETD-Nederland.

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

TAZİYE – TEBRİK – GEÇMİŞ OLSUN

TARIH / DATUM: YER / LOCATIE: SAAT / TIJDSTIP: GIRIŞ / TOEGANG:

ollanda’nın Rotterdam kentinde Türk ve Hollandalı müşterilere hizmet verecek olan Medicina Health Center, geçtiğimiz günlerde hizmete açıldı. Rotterdam’ın Medicina Bergweg, Medicina Hillevliet ve Medicina Lange Hilleweg adreslerinde de şubeleri bulunan sağlık merkezinin sahibi Ev Doktoru Funda Başdoğan, uzun yıllar ev doktorluğu yapan ve emekli olan Hollandalı hekime ait Mathenesserlaan adresindeki kliniği devraldıklarını söyledi. Açılışa Türk ve Hollandalı iş ve siyaset dünyasının yanı sıra davetli kliniğin müşterileri katıldı. Merkez, esas olarak, Hollanda sağlık sisteminden dil güçlüğü sebebiyle istenildiği gibi yararlanamayan veya çeşitli sorunlarla karşılaşan Türk hastalara hizmet verecek. 2002 senesinden beri hekimlik yapan Funda Başdoğan, şube sayısını artırmak istediklerini belirterek, hizmeti vatandaşın ayağına götürmek istediklerini ifade etti. Mathenesserlaan adresindeki Medicina Sağlık Merkezinde, uzman doktorlar Turgay Polat, Nabila B. Raja ve birçok sağlık uzmanıyla hizmet verecek. Sağlık merkezinden yararlanmak isteyenler, merkezin internet sitesinden bilgi alabilirler: http://www.medicinahealthcenter.nl

17

CMO Müdürü Ebubekir Öztüre’nin babası Aşır Öztüre’nin, 04-092011 tarihinde Ankara’da vefat ettiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabr-ı cemil dileriz. İşrehberi yöneticisi Sayın Sedat Çakır’ın kayınpederi, Fas’ta iken vefat ettiği haberini aldık. Merhuma Allah’tan rahmet, başta Sedat Bey olmak üzere tüm aile yakınlarına sabr-ı cemil diliyoruz.

Deventer Belediye Eski Meclis Üyesi ve HTİKDF Eski Başkanı Sayın Kasım Akdemir’in valideleri Sayın Fatma Akdemir’in vefat ettiğini öğrendik. Merhumeye Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyoruz. HOTİAD Denetleme Kurulu Başkanı ve Koç Sucukları Şirketi sahibi Sayın Hikmet Gürcüoğlu’nun TOVER tarafından düzenlenen gemi turu esnasında ciddi bir rahatsızlık geçirdiğini öğrendik. Başarılı bir ameliyattan sonra sağlığına kavuşan Hikmet Bey’e geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Pegasus Havayolları Hollanda Müdürü Kamil Saygı’nın baldızı Sayın Tülay Kayapınar`ın geçirdiği trafik kazası sonucu hastanede yoğun bakımda olduğunu öğrendik. Tülay Hanım’a Allah’tan acil şifalar diliyoruz. I.C.M Watersysteem sahibi Mehmet Ali Kıran Bey’in rahatsızlık geçirdiğini öğrendik. Sağlığına tekrar kavuşan Mehmet Ali Bey’e geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.

H

kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Açılış konuşmasında 2012 yılında büyümeye odaklandıklarını vurgulayan Avantage Supermarket Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Sipahi, “Sebze ve meyve uzun yıllara dayanan tecrübemiz var. Yönetim kurulumuz tarafından alınan karar gereği ‘Süpermarketler Zinciri’ oluşturacağız. Planımız, 2012 sonunda şube sayımızı 4 yapmak. Amacımız, müşterilerimize günlük, taze ve uygun ürünler sunmak. Haftanın 7 günü açık kalacak olan Avantage’da yok yok. A’dan Z’ye her çeşit ürünün bulunduğu, 780 m2

Bireysel ULUSLARARASI ÇAĞRILAR İÇİN

Uzmanlık alanları: (Ağır) ceza davaları; çocuk ceza davaları; ehliyet davaları; ceza temyiz davaları

www.koselaw.nl

Tel: 010 - 215 13 11

Meslektaşımız Zeynel Abidin Kılıç’ın mahdumu 24 Eylül tarihinde dünya evine girdi. Haber Gazetesi olarak, Kılıç ve Bülbül ailesini tebrik eder, sevgili Oğuzhan ve Derya’ya ömür boyu mutluluklar dileriz.

AMSTERDAM'DA AHILIK ÇALIŞTAYI 21 Ekim Cuma günü Amsterdam'ın seçkin mekanlarından Planetarium`da sivil kuruluşların ortaklaşa organize ettiği Ahilik toplantısı düzenleniyor. Anadolu'nun manevi önderlerinden Mevlana'nın şiirleri Mesnevi`yi ve 7 nasihatının günümüz sorunları karşısında yeniden harmanlandığı Konya Kriterleri kitabından sonra Abdulwahid van Bommel Ahilik'i de Hollanda literatürüne kazandırdı. Türbesi Kırşehir`de bulunan ve başta Kırşehir ve Kayseri olmak üzere bazı illerde anma ve kutlamaları yapılan Ahilik, bu kapsamda ilk kez Hollanda`da da

Köşe yazarımız Ahmet Suat Arı 50. yaşını kutladı. Arkadaşları tarafından hazırlanan sürprizi memnuniyetle karşılayan Ahmet Suat Arı'yı tebrik ediyor 'daha nice yıllara' diyoruz.

Rotterdam'da Avantage Supermarket törenle hizmete açıldı ollanda’daki Türk gıda sektörü kervanına katılan Avantage, 2012 yılı sonunda şube sayısını 4’e çıkartmayı hedefliyor. Rotterdam Zuid’teki Groene Hilledijk adresinde hizmet vermeye başlayan Avantage, yeni açtığı süpermarketle birlikte mağaza yatırımlarına başladı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği açılışa Hollanda Genç İşadamları Federasyonu (HOGİAF) Başkanı Mehmet Kabakyer, Avantage Supermarket Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Sipahi, Feijenoord Belediyesi temsilcileri, toptancılar, sivil toplum

Av. Havva Yılmaz-Altındağ

Law Office

16

OKTOBER / EKİM 2011

Köse Advocaten

HABER

HOGIAF Başkanı Mehmet Kabakyer'iın kurdela kesmesiyle açılan supermarketi davetliler böyle gezdiler

gündeme geliyor. Bazı tarihçilere göre gerek Anadolu Selçuklularında gerekse Osmanlı'nın kuruluşunda felsefi dayanak olarak ve çok derin bir felsefi inanışı aksettiren Ahilik, günümüzde de bir çok sosyal, ahlaki ve ekonomik sorun için panzehir olma niteliğinde. Proje koordinatörlüğünü üstlenen Burhaneddin Carlak yaptığı açıklamada: “Anadolu erenlerinin kültürle, sanatla ve toplumsal ilişki biçimleriyle büyük bir medeniyet yarattıklarını, böylece Anadolu'nun barış ve esenlik yurdu, bir medeniyet havzası haline geldiğini" ifade etti.

Amsterdam’da "Lieveschoot" Kreşi Açıldı

alanda hizmet vermeye başlayan Avantage’da toplam 5500 kalem ürünümüz var. 25 personelle en iyi hizmeti sunmaya çalışacağız.” dedi.

Amsterdam’a bağlı Nieuw West Belediyesinde, 3-6 yaş çocukları için Hollandalı Türkler bir kreş daha açtı. Lieveschoot (Sevgikucağı) Kreşinin açılışında konuşan Amsterdam Nieuw West Belediye Başkanı Ahmed Baddoud kreşin semt belediyesinde çocukların eğitiminde örnek rol model olmasını istedi. Liveschoot Kreşini birlikte açan Türk kökenli bayanlardan Esin Doğan, uzun uğraşlar neticesinde bu kreşi faaliyete

Yeni!

500

geçirdiklerini ve bugün hizmete açtıklarını ifade etti. Kreşin diğer ortağı Yeşim Aslan ise, Lieveschoot Kreşinin açılması için ortağı Esin Doğan ile uzun bir süredir uğraştıklarını söyledi.

Kurumsal ULUSLARARASI ÇAĞRILAR İÇİN tot

1800

dakikayaminuten* kadar*

dakikayaminuten* kadar**

Hollanda

Avrupa

Türkiye

Hollanda

Avrupa

Türkiye

440

500

440

1660

1800

1660

ŞİMDİ ABONE OLMA ZAMANI

BUNDAN SONRA KONTÜR YÜKLEMENiZE VEYA 2 CEP TELEFONU TAŞIMANIZA GEREK YOK, ÇÜNKÜ NOREA MOBiLE’DE HEPSi BiR ARADA! *gösterilen dakikalar € 40,- abonelik değerinde ve 1 yillik sözleşmeye dayanmaktadır. Bunun içinde btw dahildır.

TÜM YABANCILAR İÇİN

www.noreamobile.com www.noreamobile.com

**gösterilen dakikalar € 126,05,- abonelik değerinde ve 1 yillik sözleşmeye dayanmaktadır. Bunun içinde btw dahil değildır .


HABER

OKTOBER / EKİM 2011

“TOVER ÜYELERI GEMI TURUNDA BULUŞTU” 2008 yılında, Leiden ve çevresinde aktif ticaret yapan Türk girişimciler tarafından kurulan Rijnland Bölgesi Türk Girişimciler Derneği TOVER, üyeleri ve eşlerini gemi gezisinde buluşturdu. Üyelerin birbirlerini tanıma ve kaynaşmaları amaçlı tertip edilen gemi turuna T.C. Lahey Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Engin Ertekin, TOVER Başkanı Durmuş Doğan, Rotterdam Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde bulunan İGEME Sorumlusu Beratiye Öncü, işadamları ve eşleri katıldı. TOVER Başkanı Durmuş Doğan ise şunları söyledi: “Derneğimize farklı iş dallarında faaliyet gösteren üyeler kayıtlı. Farklı çalışma alanları oluşturmak, üyelerimizi ilgilendiren toplantılara iştirak etmek, birlikte olmanın avantajlarını öne çıkarmak için

çalışmalar yapıyoruz. İlkini geçen yıl gerçekleştirdiğimiz ‘ailece gemi gezisi’, üyelerimizin beğenisini kazandığı için bu yıl tekrarını yapalım istedik. Üyelerimiz arasında tanışma, işbirliği ve kaynaşma ortamını tesis etmek için gerçekleşen gezimiz, yağmura rağmen beklediğimiz ilgiyi gördü. TOVER olarak bizde 2012 Haziran ayında, 400. Yıl kutlamaları çerçevesinde etkinlik gerçekleştirmek istiyoruz ve şimdiden kolları sıvadık.”

AFRİKA’YA BİR YARDIM ELİ DE HOLLANDA’DAKİ BATI TRAKYA TÜRKLERİNDEN HBTTKDD Yönetim Kurulu, muhtaç olan insanlara yardım elini uzatmak ve mesafeleri hiçe sayarak gönül köprüleri kurmak düşüncelerinden yola çıkarak “Afrika’daki kardeşlerimizin size ihtiyacı var” adı altında bir yardım kampanyası düzenledi. Kampanyasında toplanmış olan meblağ, Afrika’ya ulaştırılmak üzere, dernek Yönetim Kurulu tarafından Hollanda Diyanet Vakfı’na (HDV) teslim edildi.

“Daha Yaşanılır Bir Rotterdam” için düğmeye basıldı Rotterdam Büyükşehir Belediyesi ve Hükümet, Güney (Zuid) Rotterdam’daki geri kalmışlığı ve sorunları çözmek için 20 yıllık ‘Milli Kalkınma Programı’nı hayata geçirmek için Klooster Semtevi’nde imza töreni düzenlendi. Kalkınma Programının hayata geçirilmesi için düzenlenen törene Hollanda İçişleri (OM) Bakanı Piet Hein Donner, Rotterdam Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb, Rotterdam Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı ve projenin sorumlularından Hamit Karakuş, Feijenoord İlçe Belediye Başkanı Seyit Yeyden, diğer ilçe belediye başkanları, Türk kökenli meclis üyeleri ile konsorsiyuma katkı sağlayacak kurum temsilcileri katıldı. Hollanda İçişleri Bakanı Piet Hein Donner, “Güney (Zuid)

Rotterdam’ın kalitesinin artırılması için bu kalkınma programı Rotterdam için gelecek vaat etmektedir. Rotterdam genç ve dinamik bir nüfusa sahip, o nedenle başlattığımız kalkınma programına inanılır ve sorunların üzerine gidilirse, mesele halledilir. Şu an her ne kadar Güney (Zuid) Rotterdam sorunlu bir bölge olarak görünse de, yapılacak çalışmalarla ‘Daha Yaşanılabilir Bir Rotterdam’ pekala mümkündür.” dedi. Güney Rotterdam sınırları içinde olan Feijenoord İlçe Belediye Başkanı Seyit Yeyden ise şu açıklamalarda bulundu: “Projenin somut hale gelmesinde Sayın Rotterdam Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı ve projenin sorumlularından Hamit Karakuş’un katkısı çok fazla. Ülke genelinde işsizlik yüzde 4,5 iken, 140 değişik milletten insanın yaşadığı, 72.000 nüfuslu ilçemizde (17.000 Türk) işsizlik oranı ise yüzde 9,5. Genç ve dinamik bir nüfusa sahip olmamıza rağmen gençlerimiz iş bulmakta zorlanıyor. İşsiz gençlerimizin daha kolay iş bulmaları için meslek

edinmelerine olanak sağlıyoruz. Feijenoord ilçemizde; Afrikaanderwijk, Bloemhof, Feijenoord ve Hille Sluis, Charlois ilçesinde ise, Oude Charlois, Tarwewijk ve Carnisse mahalleleri diğerlerine göre oldukça geri durumda. Bu mahallelerde konutlar eski, eğitim seviyesi düşük, işsizlik oldukça fazla, gelir seviyesi az. Bu projeyle 20 yıl içerisinde toplam 33.000 konut yenilenecek.” Milli Kalkınma Programına İmza Atan Kurumlar: Devlet, Rotterdam Büyükşehir Bel”ediyesi, Bewonersadviesraad Rotterdam Zuid, Havensteder, Boor, Vestia, Woonbron, Aafje, Calvijn, IkZitopZuid, Deltalinqs, Ticaret ve Sanayi Odası (KvK), Woonstad Rotterdam, Albeda College, Feijenoord İlçe Belediyesi, Charlois İlçe Belediyesi, IJsselmonde İlçe Belediyesi.

Keuken Express bayilikler veriyor! • Minimum düzeyde yatırım ve bol gelirli bir iş.

• 4 hafta içerisinde Showroom'unuzu hazırlayıp teslim ediyoruz. • Showroom masraflarını 6 ay içerisinde ödeme imkanı. • Minimum 70 m2, maksimum 120 m2 işyeri büyüklüğü. • Personelinizi sektör bilgisi ve satışları için ücretsiz eğitiyoruz.

İletişim: k Monique Blo 4 010 291 08 4

keuken express

18

İjsselmonde Belediyesi yeni binasına kavuştu

İjsselmonde İlçe Belediye Binası, Rotterdam Anakent Belediye Başkanı Ahmed Aboutalip tarafından törenle hizmete açıldı. İjsselmonde İlçe Belediye Başkanı Luuk Wilsin, Feijenoord İlçe Belediye Başkanı Seyit Yeyden, Rotterdam Anakent Belediye Başkan Yardımcısı Hamit Karakuş, İjsselmonde Belediye Meclis Üyesi Necat Kaya ve yaklaşık bin 500 kişilik kalabalık halk topluluğu açılışta hazır bulundu.

19

Türkler zorunlu uyum yasasından muaf Hollanda'da Türk toplumunu devlet nezdinde temsil eden "Türkler için Danışma Kurulu (IOT)"nun Başkanı Aydın Akkaya, bu ülkede yaşayan Türklerin 2007 yılında yürürlüğe giren "Zorunlu Uyum Yasası"ndan muaf olduklarını söyledi. Rotterdam'daki Türk Esnaflar Kulübü STOR’da, Türkler için Danışma Kurulu (IOT) Başkanı Aydın Akkaya ve müdürü Ahmet Azdural, Uyum Yasası konusunda davaları takip eden Hukukçular Ejder Köse ve Ali Durmuş, HTSKF Başkanı Sabri Kenan Bağcı ve HTİB Başkanı Mustafa Ayrancı basın toplantısı düzenlediler. Toplantıda ayrıca STK temsilcileri, işadamları ve politikacılar hazır bulundu. Toplantıda söz alan İOT Başkanı Aydın Akkaya, 16 Ağustos'ta Hollanda Uyum Ali Durmuş

Bakanlığı'nın itirazını görüşen Utrecht Merkezi Yüksek İdari Mahkemesi'nin, “Türkler artık uyum kurslarına zorlanamaz” şeklinde kararın açık ve net olduğunu söyledi. IOT Başkanı Aydın Akkaya şunları söyledi: “Uzun süredir devam eden toplumsal ve hukuki mücadelede önemli bir aşamaya gelindi. Söz konusu uyum yasasının ayrımcı yönüne ilk gündeme geldiği günden bu yana dikkati çektik ve bu çerçevede şimdiye kadar toplam

Anadoluline şirketi Amsterdam Birbey Restoran’da seyahat acentelerine, kurum temsilcilerine ve basın mensuplarına iftar verdi. Düzenlenen iftara THY Hollanda Müdürü Ahmet Şahin, HOGİAF İkinci Başkanı Vecih Er, HOTİAD Başkanı Turgut Torunoğulları, Corendon MüdürüBerkGüden,IOTMüdürüAhmet Azdural,KomfortouursYönetimKuruluBaşkanıOsmanÇelik,STKtemsilcileri ile 200 davetli katıldı. Anadolu Line’nin sahibi Ahmet Karacadal, başarılı bir yaz sezonu gerçekleştirdiklerini söyledi. Ahmet Karacadal, ““Her sene değişik

destinasyonlar sunmaya gayret ediyoruz. Uçulmayan destinasyonları portföyümüze katarak yolcularımızı mümkün olduğu kadar memleketlerine direkt olarak götürmeye çaba sarf ettik. Üç senedir Corendon ile olan birlikteliğimize devam ederken, Onur Air’i de ilave ederek, sizlere daha geniş bir yelpazede yardımcı olmaya devam etmekteyiz. Geçen sene 100 bin kişiye hizmet verdik. Bu sayıyı 2011 sonunda 30 bin kişi daha artırmayı planlıyoruz. “Bu kış periyodundan itibaren Ankara, Kayseri hatlarımız devam ederken, Onur Hava Yolları’nın programlamış olduğu Amsterdam, İstanbul Atatürk Hava Limanı uçuşlarından da diğer iki Hollandalı tur operatörleri ile beraber bizde Anadoluline Grubu olarak koltuklar satın aldık. Anadolu Line bundan sonra da daha başarılı sezonlar getirecektir. Siz acente temsilcilerimizin hiç şüphesi olmasın.” dedi.

ağaçlarıyla donanıyor

EUROPLUS ŞARKI YARIŞMASI YENI YETENEKLERI BEKLIYOR

Rotterdam’da bulunan Charlois İlçe Belediyesi ilginç bir uygulama başlattı. Kişiler, ölen yakınlarının anısını yaşatmak için, onların isimleri, diktikleri ağaçların yanına yazıyorlar. Rotterdam Charlois Belediye Başkan Yardımcısı Alattin Erdal ağaçlara yakınlarının isimlerini yazdıranlara plaketlerini verdikten şunları söyledi: “1 yıl içinde 400 ağaç diktik. Bu 400 ağacın 275 tanesine “ Hayat Yolu” denen proje kapsamında yakınlarını kaybedenlerin isimlerini verdik. Ben de bir tanesine babamın ismini verdim. Her hafta çocuklarımla gelip ağacı suluyor ve babamıza da dua ediyoruz". 100 davetlinin üzerinde katılım olduğu törende oldukça duygusal anlar yaşandı.”

H

ceza alması mümkün değil. Avrupa'daki Türklere geniş haklar getiren bu anlaşmalar, Türkiye istemediği sürece bozulması mümkün değil. Hollanda Uyum Bakanlığı, mahkeme kararından sonra yerel yönetimlere (belediyelere), Türklerin yasadan muaf olduğuna dair talimat göndermiştir. ” Uyum Bakanlığı'nın itirazını görüşen Utrecht'teki mahkeme, Türkiye ve AB arasındaki anlaşmalardan dolayı Türk vatandaşlarıyla AB vatandaşları arasında ayrım yapılamayacağına karar vermişti. Hollanda'da 2007 yılında yürürlüğe giren Uyum Yasası, AB dışındaki göçmenlerin zorunlu uyum kurslarına tabii tutulmasını öngörüyor. Ejder Köse

Melkproducten

e L zzet l a ğ o D

Yaşın avantaja dönüştüğü festivalde nesillerarası şarkılarla köprüler kuruluyor. Euro songfestival hakkında Rotterdam’da basın toplantısı düzenleyen organizasyon komitesi üyeleri, Hollanda'da yaşayan 50 - 85 ve 15 - 25 yaş arası Hollandalı ve Türk amatörler için bir vokal müzik festivali olan EURO+ Şarkı Festivali’nin yeni yeteneklere kapı araladığını söylediler. Düzenlenen basın toplantısında Europlus Songfestival komitesi üyeleri Particia Nettenbreijer, Özlem Ateş ve Josje Theuns hazır bulundular. Şarkı yarışmasına katılmak için ilk müracaatta bulunan 50 yaş üstü yarışmacılar Fatma Çelik, Bülent Türker, Ali Okşak, Hülya Kınay, Mustafa Toga ve Şadiye Kırdere, “Önemli olan cesaret gösterip, sahnede yer almak. Dereceye girmeyi istiyoruz ancak giremez ise de üzülmeyiz. Sonuçta bu güzel projede yer alacağımız için mutluyuz.” dediler.

nan Camii’nde start verdik. 2012 yılı aylık sağlık sigortası primleri 3 euro ila 4 euro arasında primlerin yükseltilmesi bekleniyor. Önümüzdeki günlerde sunacağımız sağlık sigortası prim indirim oranları kamuoyuna açıklayacağız. Bizim en büyük katkımız, en uygun prim indirimlerini sunarken, kendilerinin sağlık sigortası seçimi yapmalarında yardımcı oluyoruz.” şeklinde konuştu. Benim Sigortam şirketinin ortağı André van Aarden ise şunları söyledi: “Sağlık konusu ciddi bir konu.Yapılacak değişikliler konusunda süre dolmadan paketleri seçmek lazım.15 Kasım 2011 tarihinden itibaren evlere poliçeler ve paketler hakkında birer mektup gelecek. 31 Aralık 2011 tarihine kadar herkes sigortalarını değiştirmek konusunda serbesttir.”

MOB'dan yeni atılım Geçtiğimiz günlerde MOB Zorg’a bağlı olarak servis yapacak olan GGZ Plus Ruh Sağlığı Anabilim Bölümü, seçkin davetlilerin katılımıyla açıldı. Çok sayıda doktorun, psikiyatrın ve psikologların da hazır bulunduğu açılışta, MOB sahibi İsmail Meral şunları söyledi: “Bilindiği üzere 2004 yılından itibaren farklı gruplar için çalışmalarımızı başlattık. İşimizi severek ve sıkılmadan yapmayı, üst düzey kalitede insanlara servis vermeyi, kendimize ilke edindik. Her insanın hem özel hayatında hem de iş alanında etrafına iyilik yapmak için çaba göstermesi şart. Bu anlamda yeni yapılanmamızda tam burada, iyilik yapma konusunda, güzel bir şekilde hayata geçti. GGZ Plus olarak uzmanlar tarafından, psikiyatrik tedaviye ek olarak, sosyal hizmet uzmanları tarafından kişisel denetim uygulanacak. Doktorlar, psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarının beraber çalışması sonucunda, insanlarımıza daha kaliteli bir servis vermeyi hedefliyoruz” dedi.

HTİB Hollanda ‘da Türk gençlerinin durumu ele aldı Hollanda’da ki Türk gençlerinin durumu Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliğinde düzenlenen bir toplantıda ele alındı. Toplantıya Amsterdam Belediye Başkan Yardımcısı André van Es, HTİB Başkanı Mustafa Ayrancı, HOTİAD Başkanı Turgut Torunoğulları, IOT Müdürü Ahmet Azdural, UETD Hollanda Koordinatörü Mikail Güneş, Forum'dan Zeki Arslan, Amsterdam Oost Belediye Başkan Yardımcısı Nevin Özütok, Komfortours Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çelik, aralarında eğitimci, araştırmacı, işadamı ve gazetecilerinde bulunduğu çok sayıda Hollandalı ve Türk vatandaşı katıldı.

Amsterdam'daki IBC 2011 fuarında Türk firmaları göz doldurdu

Tel : 010 290 72 77

Hollanda'nın yeni sigorta sistemi ele alındı ollanda'nın Leiden şehrinde bulunan Mimar Sinan Camii'nde, Benim Sigortam şirketi tarafından organize edilen toplantıda Hollanda sağlık sigortası sistemini bekleyen değişiklikler ele alındı. Düzenlenen bilgilendirme akşamına Türkiye’nin Amsterdam Fahri Konsolosu ve aynı zamanda Achmea Kurumunun Yönetim Kurulu Başkanı Joost Peters, konuşmacı olarak katıldı. Benim Sigortam Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Keskin, sağlık sigortası alanındaki son değişiklikler konusunda ilk bilgilendirme toplantısına Leiden Mimar Si-

6 bakanla görüştük. Hukuki alanda elde edilen başarıda emekleri bulunanlara buradan teşekkür ediyorum. Türk vatandaşlarının dil kursu ve sınavına katılma zorunluluğu kalktı ancak Hollandaca öğrenme gerekliliği devam ediyor. ” ANLAŞMALAR, TÜRK İNSANININ SIĞINACAĞI BİR LİMANDIR Ejder Köse ve Ali Durmuş: “Türkiye ile AB arasında imzalanan 1963 tarihli Ankara Anlaşması ve 1980 tarihli Ortaklık Konseyi Kararları Türk vatandaşlarına geniş imkânlar sunuyor. Bu anlaşmalar Türk insanının sığınacağı bir limandır. Mahkemeyi de bu çerçevede kazandık. Artık bundan böyle insanlar kurslara zorlanamaz, isteyen uyum kurslarını bırakabilir. Herhangi bir yaptırım ya da

Doğal Lezzet

info@keukenexpress.com www.keukenexpress.com

Anadoluline iftarına acenteler ve Rotterdam Charlois kurumlardan yoğun katılım oldu "Hayat Yolu"

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

www.goremeayran.com

FOTOHABER

TÜMSİAD Rotterdam’da iftar verdi Kısa adı Tümsiad olan Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği Hollanda şubesi tarafından Rotterdam’da STOR işmerkezinde tanıtım iftar yemeği verdi. Türkiye’den TÜMSİAD Genel Başkanı Dr. Hasan Sert, AKP Bursa Milletvekili Önder Matlı, Hollanda'dan HOGİAF Başkanı Mehmet Kabakyer, HOTİAD Genel Başkan Yardımcısı Celal Oruç, Lahey Ticaret Müşaviri Engin Ertekin, siyasiler, sivil toplum temsilcileri ve çok sayıda

işadamı katıldı. TÜMSİAD Hollanda Başkanı Ahmet Bozkurt “Hollanda’nın Rotterdam şehrindeki Türk Esnaflar Kulübü’nde TÜMSİAD Hollanda olarak düzenlemiş olduğumuz iftar yemeğine katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyoruz. Siz saygı değer üyelerimizden, çevrenizdeki işadamı dostlarınıza kurumumuzu iyi şekilde tanıtmanızı rica ediyorum.” dedi Lahey Ticaret Müşaviri Engin Ertekin, “Bu mübarek ayın birlik ve beraberliğimizin katlanarak devam etmesine vesile olmasını, milletimiz tüm dünya millet-

leri Hollanda halkı ve tüm Türk toplumu için dostluk kardeşlik barış sağduyu ve hoşgörünün daha da kuvvetlenmesine Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Tüm Avrupa’da faaliyet gösteren tüm işadamlarımız yapmış oldukları başarılı ve faaliyetler ve organizasyonlar ve Hollanda Toplumuna olan katkılardan dolayı kutluyorum.” ifadelerine yer verdi. AKP Bursa Milletvekili Önder Matlı ise şunları söyledi: “Türkiye çok hızlı bir şekilde gelişiyor. Sizler dışarıdan farkı net olarak algılayabiliyorsunuz.Türkiye çok hızlı bir şekilde gelişti. Bu süre zarfında gayri safi hâsılamız birkaç kat arttı.Kişi başı milli gelirimiz 2000 dolardan 10 bin dolara gelmiş durumda.İhracatımız 25 ila 30 milyar dolarlar ile ifade edilirken 2008’de ki dünya krizinden önce 130 milyar dolarları aşmış.Biz Türkiye Cumhuriyetinin 100. Yılında 2023 yılında Türkiye hak ettiği yere gelsin. Kişi başına milli geliri 25 bin dolara taşımak istiyoruz. Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girsin. Biz bunu hedeflerimizin arasına koyduk.”

Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da RAI Fuar Merkezi'nde düzenlenen IBC 2011 Fuarı'nda Türk firmaları göz doldurdu. 148 ülkeden 1750'den fazla firma, yayıncılık ve iletişim teknolojisi alanında yeni ürün ve hizmetlerini tanıttı. Önceki yıllara göre yüzlerce firma arasından çok sayıda Türk firmaları dikkat çekti. En çok öne çıkan Türk firmaları başta en büyük standı ile Türksat, Pals firması, 3G Signal Eng firması ve Vestel firması oldu.

MADE'DA ÖZGÜN BIR BRASSERIE-RESTAURANT

S

eçkin davetliler eşliğinde NoordBrabant'ın Made şehrinde açılışı gerçekleşen Made Brasserie –Restoran, Türk – Hollanda mutfağını birlikte sunacak. İşyeri sahibesi Kamila Çiftçi şunları söyledi: “Türk ve Hollanda mutfağını konseptini birlikte sunan ilk restoranız. Gündüzleri Hollanda, akşamları ise Türk mutfağından servis yapıyoruz. Amacımız, Made’da aranılan bir mekan olmak.

İki haftada bir canlı müzik yapacağız. Düğün, iş yemeği, eğlence programlarına yönelik hizmet te veriyoruz. Haftanın belli günlerinde kurulan semt pazarına gelen insanları düşünerek, çay –kahve içebilmeleri için mekanımız açık tutulacak.” Hollandalılar, Made’ya böyle bir restoranın açılmasından dolayı son derece mutlu olduklarını belirttiler.


HABER

20

OKTOBER / EKİM 2011

YEMEKNAME

Bu ayki Yemekname programımızı Meram Restoranlarının yeni şubesi Amsterdam Meram’da yaptık. Bu Yemekname’de daha farklı bir konsept yapıp, ‘kendin pişir kendin ye’ teması üzerinde durduk. İlginç bir Yemekname olacağını düşündüğümüz bu sayımızda, misafir ettiğimiz konuklarımızı daha çok havacılık ve hukuk sektöründen belirleyip davet ettik. Katılan konuklarımız: THY Hollanda Müdürü Ahmet Şahin, Müzisyen Murat Ay, Calsedon Genel Müdürü Mehmet Kaplan, Eski Eyalet Meclis Üyesi Songül Akkaya, Demsan Services şirketi sahibi Muhammet Demirel, Potentia Legis Hukuk Bürosu sahibi Tenzile Erdal, Yıldırım Reizen ve Anadoluline sahibi Ahmet Karacadal, Kılıç Hukuk Bürosu sahibi Fadime Kılıç ve Pegasus Hollanda ve Fransa Müdürü Kamil Saygı. Meram Amsterdam West Şube Müdürü Ali Topal ise Meram Restoran'ın 'servis kalitesini' ıspatlarcasına misafirlerimize olağanüstü ilgi gösterdi ve iyi bir ev sahipliği yaparak, hem yemeğe hem de güzel sohbete katıldı.

21

Kompas İnternational’dan 400. Yıl Konferansı 'ın yeni açılan Meram Restoran pişir kendin ye in şubesinde kend i gibi. Her masanın bölümü aşağıdak ak için imkanlar var pm ortasında grill ya

Türkiye ile Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin 400’üncü yılı seneye kutlanacak. Bu çerçevede 2012’de iki ülkede çok sayıda program düzenlenecek. Bu programların hazırlık troplantılarından birisini Kompas İntarnational Den Bosch’da organize etti. Programa Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan’ın,Hollandaeskisenatobaşkanı RenevanderLinden,HOTIADBaşkanı

Ali Topal

Amsterdam Meram Şube Müdürü

Kamil Saygı Pegasus Hollanda ve Fransa Müdürü 8 yıldır Hollanda’da yaşıyorum aslen Karamanlıyım, Pegasus hava yollarında hem Fransa hem Hollanda müdürlüğünü yapıyorum. Enteresan bir şey de ben vejetaryenım.

Mehmet Kaplan Calsedon Müdürü

Calsedon müdürüyüm, Yıldırım Reizen ile beraber çalışıyoruz, kısaca turizmciyim. 1994 yılından itibaren Hollanda’da yaṣıyorum, aslen Karamanlıyım üstelik Kazım Karabekir'liyim, öyle de bir ayrıcalığımız var yani. Çok güzel bir program, bunun devamını diliyorum.

Ahmet Bey yemek konusundaki ustalığını gösterdi.

Songül Akkaya

Muhammet Demirel

Ahmet Şahin

Eski Eyalet Meclis Üyesi Ben bu aksam buraya eski bir siyasetçi olarak davet edildim. 8 sene boyunca Kuzey Hollanda Eyalet Meclisi'nde görev yaptım. Ṣu an için politikaya ara verdim. Ara vermemin sebebi de, bir asayiş ve güvenlik hizmetleri sunan şirketimin olması.

Demsan temizlik şirketi sahibi Ben Rize’de doğdum, 31 yıldır Hollanda’da yaşıyorum. Temizlik sektöründe faaliyet gösteriyoruz, bu arada Türkiye’de temizlik iṣi ile ilgileniyoruz. 3 yıldır THY uçaklarının temizliğini yapıyoruz. Amsterdam’da kalıyorum şirketimizin ismi Demsam services. 31 yıldır bu iṣle uğraşıyorum. Anadolu jet Ankara’da hizmet vermekteyiz. Amsterdam’da ki şirketimizde 85 civarında çalışanımız var. Temizlik konusunda aklınıza gelecek her konuda hizmet veriyoruz.

THY Hollanda Müdürü Potentia Legis Hukuk Bürosu sahibi Sivaslıyım, 37 yaşında- 12 yıldır uluslararası tiyım. 14 yıldır THY'de caret hukukuyla ilgileçalışıyorum. THY ope- niyorum. 3 yıldır Amsrasyon ve bilet dahil terdam da çalışıyorum bir çok farklı pozisyon- burada ofisim var. Bunda görev aldım. 7 sene dan önce Rotterdam’da Kore'de kaldım, sonra idim. Umarım 'sen git biraz medeni- Rotterdam’a tekrar yet gör' dediler; biz de geri dönerim, çünkü buraya geldik. Burada Rotterdam'ı çok seviolmaktan gayet mutlu- yorum, Amsterdam’a yum, şöyle bir şey var, hiç alışamadım. Müaslında 400 Türk'ün vekkillerimin çoğu yaşadığı bir ülkeden boşanma davaları. 400 bin Türk'ün yaşa- Yemekname'yi çok bedığı bir ülkeye geliyor- ğendim. Farklı mesleksunuz tabii ki çok farklı ten insanlarla tanıştım, bir atmosfer. Böyle or- hoş sohbetler ettik, çok tamlarda bulunmak verimli bir program. keyif veriyor. Aynı dili Yemekname'nin devakonuşmak, aynı kül- mını temenni ediyotürden olmak daha rum. bir güzel. Şu anda burada Yemekname'de bulunmaktan ayrı bir keyif aldığımı söyleyebilirim, burada bulunan arkadaşların her birinin ayrı meslek dallarından ve her biri güzel bir konumda çok güzel yerlere gelmiş olmaları ayrı bir zenginlik veriyor sohbete. Yemeğe ve tabii ki Yemekname'ye.

Misafirlerimiz çok hoş bir sohbet gerçekleştirdiler.

Havanın güzel olmasından dolayı, yemekten sonra misafirlerimiz sohbeti restoranın önündeki teras bölümüne taşıdılar.

Tenzile Erdal

Ahmet Karacadal Fadime Kılıç Yıldırım Reizen ve Anadoluline sahibi Yıldırım Reizen sahibi Ahmet Bey her zamanki gibi yine bizleri çok güldürdü sağolsun. Kendisini tanıtırken aynen şöyle dedi: "Ben Ahmet.. Yıldırım Reizen sahibiyim, biletçiyim sağ olsun arkadaşlarda böyle beleş yemek ısmarladıklarında geliyorum. 1984 yılından beri insanlara hizmet etmekteyiz Yıldırım Reizen olarak.

Tenzile Hanım, halen Amsterdam'a alışamadığını ve ofisini Rotterdam'a geri taşımak istediğini belirtti

Kılıç Hukuk Bürosu sahibi Amsterdam’da avukatlık yapıyorum, yaklaşık 9 yıldır. Uzmanlık alanlarım iṣ hukuku ve yabancılar hukuku. Amsterdam merkezde kendi ofisim var. Amsterdam’da doğdum ve burada okudum.

Murat Ay Müzisyen 21 yıldır Hollanda’da yaṣıyorum, Ben yemekle ilgili Türkiye’de bir kitap hazırlıyorum. Ṣu ana kadar 140 yemek derledim. Karaman ve bölgesinde unutulmuş ve unutulmaya yüz tutmuş yemekleri derliyorum. Önümüzde ki yıl bir aksilik çıkmazsa kitabımız piyasaya çıkacak.

Tenzile Hanım, halen Amsterdam'a alışamadığını ve ofisini Rotterdam'a geri taşımak istediğini belirtti

Reklam müdiremiz Nur Hanım ve Fadime Kılıç Hanım ilk kez Yemekname'de tanışmalarına rağmen birbirlerine çok hızlı ısındılar ve zaten güzel olan sohbete ekstra renk kattılar.

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

Amsterdam'da üçüncü şubemizi açmış bulunuyoruz. Buradaki konsept digerlerinden biraz farklı. Barbekü bölümünde kendin pişir kendir ye konseptini uyguluyoruz. Müşterilerimiz gruplar halinde buraya gelip güzet vakit geçiriyor, daha farklı bir hava oluşuyor.

Ali Bey bize ızgaraların altında yakılan kömürün aslında öğütülmüş ve özel olarak Türkiye'den getirilen fındıkkabuğu olduğunu anlattı. Fındık kabuklarının özelliği, ince bir şekilde öğütülüp ızgara kömürü olarak kullanıldığında 3 gün boyunca sürekli yanabilen bir hal almasıymış. Kömürün üzeri kül ile kapatılıp uyumaya alınıyormuş, daha sonra tekrar kullanmak istendiğinde sadece külleri karıştırmak yeterliymiş. Fındık kabukları böylece tekrar hazır hale geliyormuş.

Turgut Torunoğulları ile çok sayıda Türk ve Hollandalı işadamı katıldı. Büyükelçi Uğur Doğan şöyle konuştu: “Gelecek yıl Türkiye ile Hollanda arasındaki resmi ilişkilerin 400. yıldönümü kutlanacak. Dolayııyla 2012’de her iki ülkede çok sayıda etkinlik düzenlenecek. Planlanan bu etkinlikler iki ülke arasında var olan iyi ilişkilere katkıda yapacaktır. İki ülke arasındaki ilişkiler zaten köklü.

400. yıl dolayısıyla sanatsal, kültürel, ekonomik ve siyasi olarak çok sayıda aktivite planlanmış durumda. Bu etkinliklere her iki toplumdan da yüksek katılım bekliyoruz.” Rene van der Linden ise konuşmasında şöyle dedi: “Türkiye demek sadece İstanbul ve Ankara demek değil. Türkiye dinamik nüfusu ve canlı ekonomisiyle AB ve Hollanda için son derece önemli. AB daha fazla ilgi göstermeli. Ben 400. yıldönümüne ilişkin Hollanda’da kurulan danışma kurulunun başkanlığını da yapıyorum. Seneye iki ülkeden üst düzey ziyaretler olacak.” Kompas İnternational ‘ın Müdürü Hatice Can-Engin ise şunları söyledi: “Önümüzdeki yıl Venlo Çiçekçilik Fuarında Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün de katılacağı büyük bir toplantı düzenlemeyi planlıyoruz. Kompas İnternational danışma kurulu Hollandalı eski Bakanlar ve siyaset dünyasında önemli kişilerden oluşur.”

Meer dan zorg alleen...

MOB is een zorgorganisatie en biedt zorg en dienstverlening waarbij de cliënt centraal staat. Hierbij kunt u rekenen op onze vertrouwde diensten; • Huishoudelijke verzorging • Verpleging en verzorging • Individuele begeleiding • Groepsbegeleiding • Ondersteuning Kind & Gezin • Psychiatrische hulpverlening

www.mob.nu info@mob.nu 010-476 08 18


Fatma Gümüş kimdir? 3 yaşında Hollanda’ya geldim. Ailem Hollanda’ya daha evvel geldiği için bende aile birleşimi yoluyla geldim. Trabzon doğumluyum. Bütün eğitimimi Hollanda’da tamamladım. Yüksek okul (Hoge School) mezunuyum. 16 sene GR üzerinde çalıştım. İnsan kaynakları (personel işleri) alanında uzun yıllara dayanan tecrübeye sahibim. İlk çalıştığım yer devlet kurumuydu. Wageningen Üniversitesi bünyesinde bir kurumda (DLO) ise 10 yıl çalıştım. Daha bir temizlik şirketinde personel işleri bölümünde 6 ay çalıştım. Burada beni rahatsız eden durum, temizlik ele-

manlarına genelde çıkışlar veriliyordu ve işim gereği bu çıkışları ben hazırlamak zorunda kalıyordum. Bu yüzden bu şirkette fazla kalmadım. Akabinde bir lojistik firmasında işe başladım. Burada da 5 ay personel işleri bölümünde çalıştım. Daha sonra bir Amerikan firmasına girdim. Burada Rotterdam, Veenendaal ve Benelüks ülkelerinde olmak üzere 2 yıl çalıştım. Akabinde Eindhoven şehrinde bir şirkette işe başladım ve 9 ay çalıştım. İş hayatına tamamen tesadüf sonucu atıldım Bir iş görüşmesine gittiğimde o şirket beni işe alıp almama konusunda kararsızdı. Daha sonra bu şirket beni tekrar konuşmaya davet etti. Şirket yetkilisi, ‘Seninle çalışmak istiyoruz ancak, geçici’ şeklinde yanıt verdi. Bende o an hemen yanıt vermedim. Aynı gün o gö-

rüşmeden birkaç saat sonra bana telefonla bir yakınım görüşmemiz gerektiğini söyledi. Biz görüşmeyi yaptıktan hemen sonra o gün mesai saati bitmeden Ticaret Odası(KvK)’na giderek şirket kurma prosedürünü başlatmış oldum. Buradan anlaşılacağı üzere benim iş hayatına atılmam aslında bir tesadüften ibaret. Werving en Selectie Haziran 2010 tarihi itibariyle resmi olarak kurmuş olduğumuz TCG-Vision şirketimiz vasıtasıyla firmalara eleman buluyoruz. Ancak bildiğimiz işçi bulma firması değiliz. Biz, şirketlerden gelen talepler doğrultusunda eleman arıyoruz ve ihtiyacı gideriyoruz. Firmalar ayrıca, personel ve iç yapılanmayla alakalı işlerin organize edilmesi için bizim şirketi kiralayabiliyorlar. Örneğin herhangi bir firmayla güzel bir çalışma gerçekleştirdiğimiz zaman bu şirket başka şirketlere bizi tavsiye ediyor, referans oluyor. Bu bizim için güzel bir reklam. Şirketiniz bünyesinde kaç eleman istihdam ediyorsunuz? İçeride ve dışarıda çalışan toplam 6 personelimiz var. Şirket olarak istediğiniz seviyeyi yakaladınız mı? Şirketimiz henüz kurulalı bir yıl oldu. Ancak planladığımız ve beklediğimizin ötesinde çıta yükseldi. İlk başlarda biraz zorlandık ancak ilerleyen aylarda umduğumuzdan da iyi performans yakaladık. Geçen yaz dönemi biraz durağan geçti ancak bu aylarda tekrar hareketlilik başladı. FC EDE GENÇLIK ‘90 Uzun yıllardır Ede kentindeki gençlerimize spor yapmalarına olanak sağlamak için kurulan FC Ede Gençlik ’90 Kulübü, şirketimizin kendilerine sponsorluk yapmasını istiyor. Bu bizim için gurur verici. Biz şirket olarak imkânlarımız ölçüsünde gençlerimize katkı sağlamayı hedefliyoruz. Çalışmak size göre neyi ifade ediyor?

Gençlik dönemimizde şimdiki kadar Hollanda’da Tük yoktu. O dönemleri hatırlıyorum da, Türkler hep aşağılanıyordu. Hatta Hollandalılar zeka testi dahi yaptıklarını hatırlıyorum. Ancak şimdi durum tam tersi... Hollanda eski Hollanda değil. Üreten Hollandalı nüfus azaldı, göçmen nüfus ise artış kaydediyor. O bakımdan Hollandalılar (istemeseler bile) göçmenleri ciddiye almak zorunda kalıyorlar. İş ve eğitim ortamlarında çok fazla ayrımcılık yaşanıyordu. Biz Türkler çok çalışarak, iyi eğitim alarak toplumda ‘bizde varız’ diyebiliyoruz. Ben bir göçmenim üstelik bayanım, başarmak için daha fazla çaba sarf ettim, çalıştım ve kabul gördüm. Çalışmak benim için özgürlüktür. Yaşamdan ne anlıyorsunuz? Bana göre yaşam öncelikle sabahleyin uyandıktan sonra nasıl bir enerji ve psikolojiye büründüğünüze bağlı. Gün boyu neşeli ve moralsiz olabilirsiniz. Buradan hareketle pozitif veya negatif düşünce o günkü yaşamınızı etkiler. Günlük hatta anlık gelişmeler kişinin yaşamını belirler. Ben hayata her zaman neşeli bakmayı seviyorum. Önüme çıkan zorlukları tecrübe olarak algılıyorum. Yaşam bana göre tecrübe demektir. Sizin branşı yapmak isteyenlere önerileriniz nelerdir? Öncelikle çevre ve piyasa araştırması yapmalarını tavsiye ederim. Rekabete açık olmaları önemli. Diğerlerinden farklı olmalısın.

Ben Hollanda kültürüne alışık biri olduğum için yaşayacağım yer sıkıcı olmayacak, tabiatla iç içe, orman ve deniz olan yeri tercih ediyorum. Türkiye’de İstanbul’da yaşamayı isterim. Ancak Trabzon’da kısa süreli yaşamak tercihimdir. Çok kültürlü bir toplumda yetişmiş olmamdan dolayı Trabzon’da uzun süreli yaşayacağımı sanmıyorum. Ancak Hollanda’da ise küçük şehirde yaşamak isterim. Asla vazgeçemeyeceklerimi sıralamak gerekirse çocuklarım internet ve telefon. Öncelikle ailem daha doğrusu…Eşim kızar sonra. :)) İş yaşamımda profesyonel olarak tanınmak isterim. Dürüst ve toplumda sevilen bir kişi olarak anılmak ve bilinmek isterim.

Web sitesi yapmayı, bisiklet sürmek, arkadaşlarla eğlenmek, yüzmeyi seviyorum. Bizim evde favori yemek Lazanya (Makarna Pilav). Ben ise en çok Karnıyarık yemeğini yapmayı ve yemeyi seviyorum. Bunun yanı sıra değişik malzemelerle farklı yemekler yapmayı da çok severim. Bir iş görüşmesine giderken, orada yaşananlar beni haddinden fazla heyecanlandırır. Sürpriz bir telefon veya posta yine aynı heyecanı verir. Örneğin Türkiye’ye her gidişim bana ayrı bir heyecan verir. Kitap okumayı seviyorum. En son okuduğum kitap Atilla Aytekin’in “Atilla’s Dutch Dreams” adlı eseri. Bu kitap beni oldukça etkiledi. Bizden bir örnek! Hollanda’da yetişmiş, eğitimini burada tamamlayan Aytekin şimdi ‘Triodor’ adlı holdingin CEO’su.

Röportaj: Mehmet Ali Topcu Fotoğraf: Fatih Karaman

3 cümleyle kendinizi anlatır mısınız? Fatma Gümüş, öncelikle bir annedir. Ayrıca sosyal biriyim, insanlarla iletişim kurmaktan mutlu olurum. Öte yandan başarılı olmak benim için olmazsa olmazımdır. En çok neye üzülürsünüz? Aileme veya dostlarıma olumsuz bir şeyin olması beni çok üzer. Tiyatro ve sinemayla aranız nasıl? Macera ve heyecan filmlerini izlerim. Doğrusu romantik filmleri pek izlemem. Zaman buldukça sinema ve tiyatroya gidiyorum. Mümkün oldukça çocuklarımla gidiyorum. Gönüllü/toplumsal işler yaptınız mı? Ede şehrinde kısa süreli de olsa çocuklara gönüllü Türkçe dersleri verdim. Tekrar talep olursa yine vermek isterim. Toplumumuza yararlı olmayı çok seviyorum. Yine Ede şehrinde bulunan ‘Tarım’ branşında eğitim veren bir meslek okulu, ‘Türk Öğrenciler neden bu okula gitmek istemiyor’ diye bir araştırma yapılmak isteniyor. Bu araştırmayı Nilay Kulci adlı arkadaşımla yapmak istiyoruz. Gelecekle ilgili planınız var mı? Hem Hollanda’da hem de Türkiye’de yaşamayı planlıyorum. Türkiye’de iş yapmak istiyorum. Zamanla şube sayısını artırmak istiyorum. İşler yoğunluğuna göre şube sayısını çoğaltmayı isterim. Hatta Franchise olarak ta olabilir.

WE

Het meervoud van leven is lef! Daarom besloten we om de redactie van HABER aan de tand te voelen, waarom er tot op heden geen mode & lifestyle item was in deze krant. Binnen no time werd een brainstormsessie gepland op het hoofdkantoor van HABER. Wie zijn deze jonge dames? Elif Çetinkıl (29) heeft Personeel & Arbeid gestudeerd aan de Hogeschool InHolland. en is werkzaam bij de Hogeschool Rotterdam. Mode is voor haar een levensstijl en ze is erg enthousiast om aan de slag te gaan voor HABER. Güneş Çobanoğlu (28) heeft Sociologie gestudeerd aan de Erasmus Universiteit en is sinds kort begonnen aan de opleiding Toegepaste Psychologie. Daarnaast is zij werkzaam bij Nationale- Nederlanden. Mode is voor haar H2o en laat haar hart sneller kloppen. Nilgün Şahin (27) heeft Farmakunde gestudeerd aan de Hogeschool van Utrecht en is momenteel werkzaam voor de farmaceutische industrie . Ze is modebewust en volgt graag de laatste trends. Petek Nas (28) studeerde International Business and Languages aan de Hogeschool Inholland. Zij is werkzaam in het onderwijs. Tussen neus en lippen door brengt ze ook haar modekennis door aan haar leerlingen. Zij vindt dat mode een krachtige weerspiegeling van karakter is.

1

Heb je een favoriet make up merk?

2

Is er een najaarstrend op beautygebied waar je helemaal hyper van wordt?

3

Je kunt niet zonder je ..................

4

Wat is je favoriete fashion quote?

5

Wat is je favoriete kledingstuk/accessoire?

6

Hoe zou jij je persoonlijke stijl nu omschrijven?

7

Hoe ziet jouw garderobekast er uit?

8

Wat is typisch Elif/Güneş/ Nilgün/Petek?

LIFE(STYLE)

1. Alles van het merk Clarins vind ik mooi. 2. Een van mijn favoriete trends voor het najaar is less is more. Vooral neutrale make-up zag je veel bij de modeshows. 3. I-Phone 4. “Attitude is everything” Diane von Furstenberg 5. Met mijn metallic-look Dutch van Zara ben ik erg blij. Je lach is je beste accessoire. 6. Elegant chiq 7. Mijn garderobekast ziet er altijd netjes uit. Ik vind het fijn als er overzicht is. 8. Open, positief en behulpzaam.

heid? gierig t bij. s w u e wij ni ier nie Voelen d blijft het h volgende e ar Uitera nen jullie d n u Wat k rwachten? ve e i t edi

Ing. Bekir Özalp • Tel: 010-4230513

Laan op Zuid 480 • 3071 AB • Rotterdam

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

What2wear & where2be

1. Mijn favoriete merk voor oog makeup is Lancôme; Hypnôse mascara en de Crayon Kohl oogpotlood & Yves Saint Laurent en voor de schitterende kleuren lippenstiften de lijn Rouge Volupte. 2. Ponytail Power! De paardenstaart die weer terug is en de back to black eyeliner die hot is in het najaar. 3. I-phone & high heels. 4. ‘’Dressing is a way of life‘’ Yves Saint Laurent. 5. Blazers! Ik hou zowel van classy als boyfriend blazers, het maakt je outfit af! 6. Elegant (&) hip 7. Ik heb een veelzijdige garderobe waarin allerlei stijlen terug te vinden zijn maar de donkere kleuren overheersen. Black is classy en hoort bij mijn business look! 8. Spontaan, zachtaardig, eigenwijs & last but not least a workaholic!!!

MODE & LEVEN

1. Ik ben een grote fan Yves Saint Laurent

(YSL). Ik gebruik nu ruim 10 jaar de Volume mascara van YSL. Mijn oogpotlood is van M•A•C en mijn lipgloss is van Chanel. 2. Black Diamonds! Na het afgelopen seizoen van Color Blocking is zwart weer helemaal b(L)ack. 3. Blackberry, mascara, Chi-tang en mijn auto. 4. ‘A girl should be two things: classy and fabulous’, Coco Chanel. 5. Jeans! Jeans is mijn basis kledingstuk, waarmee ik met verschillende schoenen/ pumps gecombineerd met mijn handtassen mijn look creëer. 6. Fancy & Funky! 7. Zwaar geordend! Alles hangt (bijna) op kleur, mouwloos, korte- en lange mouw, zomer- en winter, jurkjes, colberts etc. 8. Ik ben een agendatrut, prettig gestoord en gedreven!

Foto's: M. Fatih Karaman www.fatihkaraman.nl www.facebook.com/fatihkaraman

Petek Nas

Önüme çıkan zorlukları tecrübe olarak algılıyorum

23

Güneş Çobanoğlu

FATMA GÜMÜŞ:

...İftar sofraları devam... Geçen ayki sayımıza yetişmeyen, gazetemiz yayınlandıktan sonra gerçekleşen iftar sofralarına da yer vererek, siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz. Ramazan ayının bu yıl yaz tatiline denk gelmesine rağmen STK ve işyerleri değişik kentlerde iftar programları düzenlediler. Rotterdam-West´te bulunan S.N.V. Hobi Bahçeleri yönetimi tarafından organize edilen iftar akşamına ilgi fazlaydı. Bu yıl ilk defa düzenlene hobi bahçeleri iftarını Türkler, Hollandalı komşularıyla birlikte yaptılar. Rotterdam ve Dordrecht kentlerinde şubesi bulunan İzah Zorg (Bakım) Şirketi, Rotterdam Meram Restoran’da davetlilere iftar verdi. Hollanda’nın Türk tur operatörlerinden Anadolu Line, Amsterdam Birbey Restoran’da acente temsilcilerini iftar sofrasında buluşturdu. Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu (HTİKDF), Rotterdam Gültepe Eğitim Merkezi’nde, HDV şube yöneticilerine ve STK temsilcilerine yönelik iftar programı düzenledi. Tüm sanayici İşadamları Derneği (Tümsiad) Hollanda şubesi tarafından Rotterdam Türk Esnaflar Kulübü STOR’da, işadamları ve üyelerine iftar verdi. Arnhem bölgesinde aktif çalışmalar yapan Türk işverenler tarafından kurulan Türk İşadamları Derneği TOV, Maksim Eğlence ve Düğün Salonu’nda 200 davetliye iftar verdi. Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu (HTİKDF) tarafından Den Bosch kentinde düzenlenen iftar programına üyeler, cemaat ve STK temsilcileri katıldı.

Nilgün Şahin

22

OKTOBER / EKİM 2011

Elif Çetinkil

HABER

1. Zijn jullie er klaar voor? Ik gebruik Dior voor

mijn foundation, oogschaduw, mascara, YSL voor mijn lippen en de concealer, Hema voor mijn eyeliner, blush van Sisley en Goldenrose voor mijn oogpotlood en nagellak. En M•A•C voor mijn nepwimpers en poeder. 2. We zullen in de herfst en winterseizoen veel 'fake fur' (nepbont) zien. En ik ben hier absoluut een voorstander van. Het geeft aan je meest simpele outfit een glamour touch. Ook moet iedereen tweed in de kledingkast hebben. Bij Chanel en Chloe kon je deze stof al tegenkomen in de collectie, maar bij Zara kun je deze stof terugvinden in blazers, rokken, jurken etc. Een tweed-jasje gecombineerd met skinny jeans en geweldige pumps zorgen voor een betaalbaar glamour look. 3. Mijn Blackberry!!! Ik krijg bij de gedachte eraan al een hyperventilatie aanval. 4. "You never get a second chance to make a first impression" 5. Mijn Frans Molenaar pailletten jurk. Het is zeker een eye catcher en ook betaalbaar. 6. Je kleding is een onderdeel van wie je bent en ik ben up – to – date, all the way en trendy sjiek 7. Investeren in de juiste garderobe is misschien wel de beste investering die je kunt doen. Mijn moeder zal het hier absoluut hier niet mee eens zijn en zal ik straks wel een slipper naar mij gegooid krijgen. Mijn garderobekast zit overvol en wat duidelijk opvalt is dat ik heel veel blazers bezit. Onderin de kast zijn er heel veel shoptassen die ik er gelijk inprop zodat mijn moeder deze niet ziet (veel meisjes zullen zich hierin herkennen). Ik heb volgens mening veel kleren maar op een of ander manier hoor ik altijd het zinnetje 'Ik heb geen kleren'. 8. Chaotisch, gevoelig, humoristisch, aanwezig, creatief, (groot) gat in de handen en al zeg ik het zelf, ik vind me een topvriendin.


HABER

24

OKTOBER / EKİM 2011

25

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

INTERVIEW ARMAND SAĞ – HISTORICUS & TURKOLOOG

"Turkije is moeilijk te begrijpen voor iemand die de Turkse cultuur en taal niet machtig is" Het zal niemand ontgaan zijn dat de afgelopen weken veel geschreven is in de media over de houding van Turkije, en in het bijzonder premier Erdogan. In diverse kranten verschenen er verontruste opiniestukken en zelfs in de politiek wist Erdogan oorzaak te zijn van de “doe eens normaal” conversatie tussen Rutte en Wilders. Armand Sag is Historicus en Turkoloog en tevens oprichter van het Instituut voor Turkse Studies. In dit interview vertelt hij over zijn werk en geeft hij een verklaring voor de berichtgevingen in de media. Wat doe je eigenlijk als je Historicus en Turkoloog bent? Als Historicus en Turkoloog ben je eigenlijk een onderzoeker. Als onderzoeker lees ik veel over de Turkse/Osmaanse historie en de taal . Daarnaast schrijf ik en toets ik of bevindingen van anderen kloppen. Maar ik beoordeel bijvoorbeeld ook de resultaten van onderzoeken die andere onderzoekers hebben gedaan. Hoe ben je op het idee gekomen om het Instituut voor Turkse Studies op te richten? Dat kwam eigenlijk doordat de studie Turkologie werd opgeheven bij veel universiteiten in Nederland. De studie werd alleen nog in Leiden gegeven samen met Arabisch en Perzisch. Ik ben van mening dat je de Turkse geschiedenis niet kan bestuderen met de Arabische en Perzische geschiedenis. Je pakt Nederland ook niet samen met Frankrijk en Spanje. Ik vond toen al dat dit anders moest. Nadat ik was afgestudeerd heb ik uiteindelijk het instituut opgericht. Wat doet het Instituut voor Turkse Studies? We willen nu in het eerste jaar, vooral proberen om een solide basis te vormen door PhD- studenten aan te trekken. Dit zijn studenten die de hoogste academische graad hebben behaald, namelijk de graad van Doctor of Philosophy. Ons doel is om Nederlandse

PhD-studenten aan te trekken en hen te helpen met hun onderzoek waar en wanneer dat nodig is. In het vervolg willen we mensen aannemen en zelf onderzoeken verrichten gerelateerd aan alles wat met Turkije en de geschiedenis van Turkije te maken heeft. Een belangrijk doel van het instituut is “het schetsen van een realistisch beeld over Turkije.” Is dat nu niet het geval? Ik zal dit toelichten aan de hand van een voorbeeld. Ik las de afgelopen week in een krant dat Turkije na 29 jaar militaire dictatuur eindelijk een democratie heeft. Dan vraag ik mij af hoe zij aan 29 jaar komen? Dat is namelijk niet het geval. In Turkjie hebben alle staatsgrepen slechts een of twee jaar geduurd. Feit blijft wel dat dit in de krant staat en dat heel veel lezers foutieve informatie lezen over Turkije. Zo verschijnen er geregeld nieuwsberichten van de NOS met gegevens over Turkije die niet juist zijn. Ik vraag vaak aan mijn collega’s om even te reageren op een nieuwsbericht van de NOS, omdat het gewoon fout is. Zo schreven ze bijvoorbeeld een keer dat Istanbul de hoofdstad van Turkije is, terwijl Ankara de hoofdstad is. INFORMATIEGEBREK Ik denk dat het ontstaan van een onjuist beeld over Turkije ook te maken heeft met het feit dat er heel weinig informatie is te vinden over Turkije. Er

komen vaak journalisten, programmamakers en documentairemakers bij ons met vragen, omdat ze gewoonweg geen informatie kunnen vinden over hetgeen waar ze naar op zoek zijn. Het is allemaal erg Eurocentrisch. Er is meer onderzoek nodig en er moet meer informatie over beschikbaar komen. Er zijn bijvoorbeeld nog steeds mensen die denken dat ze in Turkije Arabisch spreken! De afgelopen weken is Turkije, en met name premier Erdogan, veel in het nieuws geweest. In hoeverre speelt de media een rol in het creëren van een al dan niet realistisch beeld over Turkije? De media speelt hierin de grootste rol. Maar los van dat is er een heel groot gat geweest in informatie overdracht. Al vanaf 1964 zijn er Turken in Nederland, destijds werd het eerst verdrag tussen Nederland en Turkije ondertekend om gastarbeiders naar Nederland te halen. Dat waren dorpelingen van het plattenland, die waarschijnlijk niet eens wisten dat Ankara de hoofdstad van Turkije was. Vervolgens kwamen er in de jaren ’70 en ’80 vluchtelingen als gevolg van de ingrepen van het leger in Turkije. Het probleem met asielzoekers was dat zij soms dingen overdrijven om hier te kunnen blijven. Omdat er nooit tegenwicht van informatie geboden is zijn al die beweringen doorgesijpeld als zijnde de waarheid. En zo krijg je dus taferelen als 29 jaar een dictatuur hebben. Er zijn mensen die schrijven dat hij een gevaarlijke extremist is en een bedreiging vormt voor Europa. Is dat echt zo? Turkije is moeilijk te begrijpen voor iemand die de Turkse cultuur en taal niet machtig is. Daarnaast is het concept van de Westerse politiek van links, rechts, liberaal, niet liberaal, fascistisch en nationalistisch niet toe te passen op Turkije. Dat hele concept is anders. Als je dat niet begrijpt of niet snapt dan geef je er een draai aan waardoor je het beter snapt maar waardoor het niet meer de werkelijkheid is.. Dan krijg je kromme redeneringen. Met Erdogan is dat ook zo. Bij hem wordt de laatste tijd inderdaad de nadruk gelegd op het feit dat hij toenadering zoekt tot de Arabische wereld en dat hij soms erg negatief is over Europa. Maar Erdogan is niet in te delen in links of rechts zoals wij die kennen. Daarom is het bijvoorbeeld ook zo dat CHP, de Republikeinse Volkspartij, in Turkije geldt als sociaal- democratisch maar in Europa als rechts-nationalistisch. Turkije vanuit

FOTO EN INTERVIEW | ÇIĞDEM YÜKSEL

10. YILDÖNÜMÜMÜZ sebebiyle

1 MİLYON €

ARMAND SAĞ: "Zo verschijnen er geregeld nieuwsberichten van de NOS met gegevens over Turkije die niet juist zijn. Ik vraag vaak aan mijn collega’s om even te reageren op een nieuwsbericht van de NOS, omdat het gewoon fout is. Zo schreven ze bijvoorbeeld een keer dat Istanbul de hoofdstad van Turkije is, terwijl Ankara de hoofdstad is. " een Nederlands perspectief bestuderen kan niet, dat is krom. Ik bestudeer Kroatië toch ook niet vanuit een Marokkaans perspectief? Turkije bestudeer je vanuit een Turks perspectief. Veel mensen in Nederland doen dan niet, waardoor je een onrealistisch beeld krijgt over Erdogan en over Turkije in het algemeen. Hoe zou je de houding van Turkije kunnen verklaren? Is het zo erg zorgwekkend als in de media wordt geschreven? Onlangs zijn de economische groeicijfers bekend geworden en Turkije was voor de zesde keer op een rij, na China, het land met de grootste economische groei. Naarmate je meer macht en meer geld krijgt, laat je je tanden ook meer zien. Dan durf je ook meer. De enige reden dan Amerika zich overal mee bemoeit is, omdat ze het rijkste land zijn. Turkije krijgt dat ook steeds meer. Of dat nu Israël is of Cyprus, zodra je meer

bağışlayarak 10 ülkeden 100.000 çocuğun eğitimine destek oluyoruz

geld hebt durf je meer. Dat geldt voor personen maar ook voor landen. Ik snap dat dat sommige mensen bang maakt, omdat ze natuurlijk een machtiger Turkije zien opkomen. De mensen weten niet echt wat ze kunnen verwachten van een sterker Turkije. Er is nog altijd het beeld dat de Turken wraak willen nemen en Europa willen bemachtigen. Het is een beeld waar Turkije tegenop moet boksen. Erdogan pakt het soms niet slim aan, omdat hij niet snapt dat mensen in Europa bepaalde sentimenten hebben tegenover Turkije. Aan de andere kant is het vrij logisch dat Turkije nu wat feller is gezien de toenemende macht. De omliggende landen zien Turkije nu ook steeds meer als een regionale grootmacht. In Europa heerst er nog altijd de angst wat Turkije zal doen als het machtiger wordt.

MINI-BLOG

willem.lageweg@haber.nl

De afgelopen jaren is groene stroom steeds populairder geworden. Maar wat is groene energie eigenlijk en waarom is deze anders dan andere energie? Traditionele energie wordt vooral gewonnen uit fossiele brandstoffen zoals olie. Deze zijn echter erg vervuilend en worden op termijn steeds duurder. Groene energie komt van duurzame energiebronnen zoals zon, water, wind en biomassa. Niet alleen is groene energie beter voor het milieu, op de lange termijn is het ook goedkoper omdat duurzame energiebronnen niet opraken zoals dat wel het geval is bij fossiele brandstoffen. Daarnaast wordt het produceren van groene energie steeds goedkoper, bijvoorbeeld omdat de prijs van zonnepanelen sterk aan het dalen is. Het is voor mensen met een eigen huis of een bedrijfspand dan ook steeds voordeliger om te investeren in groene energie. Samen inkopen levert daarbij nog eens extra voordeel op. Voor ondernemers die veel energie gebruiken liggen hier kansen voor flinke kostenbesparing. Voor meer informatie: zie www.milieucentraal.nl

groene energie

Willem Lageweg Directeur MVO Nederland

Kontör yükleyerek yardım elini uzat!

Her 20 € veya üzeri kontör yükleyişinizde hedefimize ulaşmak amacıyla ödediğiniz tutarın belirli bir yüzdesini bağışlayacağız.Daha fazla bilgi için: www.lebara.nl/1million

Desteklenecek örgütler:

Lebara, 1.000.000 €’luk hedefine ulaşana dek yükleyeceğiniz her 20 €’luk kontör için UNHCR (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) veya IFRC’ye (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu), Fas, Filipinler, Gana, Hindistan, Kolombiya, Nijerya, Pakistan, Polonya, Romanya ve Türkiye’deki çocukların eğitimlerine yönelik projelerine destek vermek amacıyla Lebara Vakfı aracılığıyla 20 sent bağışlayacaktır. Her ülke 100.000 €’luk bağış alacaktır. Kontör yükleyerek siz de Lebara’nın yapacağı 1 milyon €’luk bağışa destek olun.

LG1941P_77a_Charity_(Haber)_Turkish Ad_275(W)mmx385(H)mm_20-9.indd 1

20/09/2011 13:13


HABER

PHOTOSTORY

Çiğdem Yüksel

Daar zat ik dan. Tussen de BBC-, RTL-, Sky tvreporters, cameramannen en tientallen fotografen. Allemaal op de loer om een glimp op te vangen van Sebastian Vettel. Voor degenen die Formule 1 volgen klinkt deze naam bekend in de oren. Sebastian Vettel is de jongeste Formule 1 winnaar van vorig jaar en ook dit jaar staat de jonge coureur aan top. Het is daarom ook niet zo gek dat we met een grote groep journalisten, cameramannen en fotografen wachten om de jonge kampioen te pakken te krijgen. We zijn in België, op de paddock bij het Spa circuit. Het weer is erg wisselvallig, om de tien minuten valt er een regenbui gevolgd door een paar minuten zon. Terwijl we wachten proberen we onze camera’s droog te houden, we verbergen ons onder een afdakje en komen weer tevoorschijn als de zon doorbreekt. Na bijna twee uur wachten slaat de verveling en vermoeidheid toe. De cameramannen hebben inmiddels hun apparatuur op

de grond gelegd, met pijn aan hun schouders proberen zij hun verstijfde nekspieren los te krijgen. De journalisten kijken voor de zoveelste keer naar de vragen op hun notitieboekje en de fotografen lopen vermoeid rond op de paddock. Ook ik begin moe te worden en hoop ondertussen innig dat Sebastian snel naar buiten komt. Mijn innige gehoop lijkt gehoord want niet lang daarna verschijnt Sebastian Vettel op de paddock! Er ontstaat lichte paniek. Cameramannen die snel hun camera op de schouders nemen, journalisten die Vettel proberen bij te houden en fotografen die elkaar onder de voeten lopen om een mooi moment vast te leggen. Nog voordat iedereen bij Sebastian Vettel is ren ik als een van de eersten naar hem toe. Ik sta precies tegenover Vettel en maak achter elkaar een aantal foto´s om dit moment vast te leggen. Terwijl hij met snelle passen naar mij toe loopt kijkt hij recht in mijn camera. KLIK!

"Mijn stijl is acties te maken, daar houden mensen van, iets meer dan alleen balletje breed" Hallo Nordin, welkom thuis! Nu speel je in Kayserispor maar voor het trainingskamp kwam je naar Nederland, hoe voel je je? Ja goed, lekker om in mijn thuisland te zijn, lekker om te vertoeven, lekker hard getraind, mijn vrienden komen ‘s avond om iets te drinken en bij te praten. Het is een goed trainingskamp. Waar heb jij gevoetbald? Bij Ajax en bij de amateurclub SV Huizen. Bij PSV ben je in januari weggegaan naar Turkije. De Turkse Liga is anders dan de Nederlandse competitie. Wat is het grootste verschil volgens jou? In Nederland wordt verzorgd van achteruit opgebouwd. In Turkije is het meer opportunistisch met lange ballen en meer kracht, snelheid en power. In Nederland denken we in een-twee keer raken. In Turkije is het voetbal meer fysiek. Wat vind je het systeem van de trainer, Shota Arveladze? Goed. Wij spelen een beetje vanuit het Nederlandse systeem, net als het systeem van Ajax, AZ en Nederland vier-drie-drie, rustig opbouwen van achteruit. Arveladze heeft natuurlijk ook bij Ajax en AZ gevoetbald. Hoe was jouw aanpassingsperiode? Het ging vrij simpel, bij Kayserispor zijn het lieve mensen en is alles goed geregeld. Wij hebben aardige jonge jongens. Wat denk jij over het leven in Turkije? Jij woont in Kayseri, Kayseri is anders dan Istanbul. Wat doe je in jouw vrije tijd? Ik ben veel thuis, ik ga af en toe naar de moskee om te bidden, ik eet soms buiten, neem mijn rust. Ik mis alleen mijn vrienden en familie. Maar ik ben relaxed en Kayseri is goed om te wonen. Kayseri was nummer zes in het afgelopen seizoen. Was dat ook jullie target? Nee, eigenlijk is het te laag. Maar wij hadden een minder goede periode waarin we zes wedstrijden

26

OKTOBER / EKİM 2011

INTERVIEW: SERAP TORREMANS

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

Werkbezoek Ahmed Marcouch in Alphen aan den Rijn

E 2.000.000,-

E 1.000.000,-

E 900.000,-

E 800.000,-

MINI-BLOG

E 700.000,-

ahmet.taskan@haber.nl

E 600.000,-

E 500.000,-

E 400.000,-

E 300.000,-

E 200.000,-

Ahmet Taşkan

E 100.000,-

den. We hebben bij hun stadions uitwedstrijden gespeeld. Het zijn mooie en grote stadions en ze hebben veel supporters. Van de buitenkant ziet alles er goed uit. Ik had het chaotischer verwacht. Maar in Kayserispor is alles op en top geregeld. Ik heb niks te klagen hier. Wat denk je over andere jonge talenten in Kayseri? In Nederland zijn er weinig Turkse jongens die in de eredivisie spelen. Bij ons hebben we veel jonge jongens die goed kunnen voetbalen. Maar die hebben tijd nodig. Wat mis je nog meer van Nederland? Nederlands eten! Koekjes, snoepjes... Jij bent ook populair bij de supporters van andere clubs, waarom is dat denk je? Ik doe mijn best, ik ben niet arrogant en zoals je ziet ben ik relaxed tegen iedereen. Mijn stijl is acties te maken, daar houden mensen van, iets meer dan alleen balletje breed. Voel jij druk vanuit de Turkse media? Ik doe mijn best voor de club, voor mijn medespelers en voor de supporters. Als de media positieve kritiek heeft, is dat mooi. Negatieve kritiek, tja, voor mij is het belangrijk dat de club tevreden is. Je zegt dat jij nog vier jaar een contract hebt bij Kayseri, maar als je een aanbieding krijgt van een Europese club, bedenk je je dan misschien? Je weet nooit wat er kan gebeuren in de voetbalwereld, maar het is mijn bedoeling om bij Kayseri te blijven, een goed seizoen te draaien en te presteren.

E

75.000,-

E 2.000,- (huur)

E 700,- (huur)

Verhuisplannen? En willen weten wat er te koop én te huur staat? Kom dan naar de woonbeurs in de Euromast. Wij informeren u graag over nieuwbouw, bestaande bouw, verhuur en taxaties.

Kom langs en laat u inspireren! Elke eerste maandag van de maand. Altijd in de Euromast van 17:00 - 20:00 uur. Parkhaven 20 in Rotterdam.

Kom langs en laat direct uw woonlasten berekenen door een hypotheekadviseur. Kijk voor meer informatie over de WoonExperience op www.atta.nl.

135x190_Haber.indd 1

25-5-2011 9:55:13

In de week van de alfabetisering (5 tot en met 11 september) was PvdA Tweede Kamerlid Ahmed Marcouch op werkbezoek in Alphen aan den Rijn. De PvdA afdeling Alphen aan den Rijn had Ahmed Marcouch uitgenodigd om het belang van het lezen en schrijven te onderstrepen. ‘Gelet op het verleden van Ahmed Marcouch is hij een belangrijke spokesman voor het aangrijpen van kansen en het vormgeven van je eigen leven’, aldus PvdA-raadslid Gülhan Keskin-Akdemir.

SHOP UNTIL YOU DROP DEAD! letterlijk & figuurlijk…

Samen met mijn vriendinnen zijn we een fenomeen geworden. Men heeft ons benoemd als ‘üçlü’. Zitten we heel de vakantie in een winkelcentrum? Absoluut niet! 34 is zo veelzijdig, dat we meestal twee volle shopdagen pakken voor vertrek naar Nederland. Een wereldwijde quote voor het winkelen is ‘Shop until you drop’. Voor deze column heb ik er DEAD aan toegevoegd. Waarom?

GÜNEŞ ÇOBANOĞLU

Allereerst wil ik mijn dankbaarheid uitspreken over het feit dat mij de ruimte geboden wordt om in dit bijzondere medium mijn gedachten en gevoelens met u te delen. Dit beschouw ik echt als een voorrecht. Des te meer omdat we op dit moment aan de vooravond van grote veranderingen staan die zich in de wereld voltrekken. Opkomende economieën, het ontstaan van nieuwe wereldmachten, technologische ontwikkelingen, opstanden van volkeren tegen dictators, het opkomend nationalisme - met name in het Westen -, de economische crisis, en de aanval op het systeem wat na de tweede wereldoorlog is opgebouwd, zijn voortekenen van deze transformatie. Al deze ontwikkelingen die wereldwijd effect hebben, zijn uiteraard ook van invloed op de verhoudingen binnen onze samenleving in Nederland. De vraag is hoe deze ontwikkelingen zich op wereldschaal zullen voltrekken en wat voor effect dit op microniveau zal hebben. Hoe zullen we met onze buren omgaan? Vele volkeren leven tegenwoordig namelijk met en door elkaar, met uiteenlopende loyaliteiten en verschillende levensovertuigingen en bindingen. De wereld is feitelijk een dorp geworden en dit brengt belangrijke consequenties met zich mee. We kunnen het ons steeds moeilijker permitteren ontwikkelingen in Verweggistan naast ons neer te leggen. Vroeg of laat en steeds sneller ondervinden we ook hier in het Westen de gevolgen daarvan. Tot slot ben ik van mening dat het managen van deze nieuw ontstane situatie een andere grondhouding vergt en wellicht ook een andere bestuursstructuur en -cultuur. De veranderingen zullen zich voltrekken. De vraag is hoe stroef of hoe soepel dit proces zal gaan. Dit hebben wij namelijk zelf in de hand. Ik wens iedereen hierbij veel wijsheid, niet in de laatste plaats ook aan mijzelf …

transformatie

achter elkaar verloren. Maar nu het nieuwe seizoen begint met nieuwe jongens, hebben we tijd genoeg om ons voor te bereiden omdat de competitie pas zes september begint. Wij moeten gas geven, goed voetballen en hopen dat wij hoger kunnen eindigen in het nieuwe seizoen en dat we Europees voetbal kunnen halen. Ik heb gehoord dat je een aanbieding hebt gehad van een andere club die ook in het geel en rood speelt..... Ik kan daarover niks zeggen, ik heb geen aanbieding gehad. Ik heb een contract voor vier jaar bij Kayserispor. Ik ben er net zes maanden, ik ben de club dankbaar dat zij mij die kans hebben gegeven. Ik wil lekker voetballen en een goed seizoen draaien. In het Algemeen Dagblad zegt Fred Rutten (trainer van PSV) dat ‘Nu Dudzsak weg is, had jij daar kunnen spelen.’ Heb jij dat gelezen? De trainer was altijd tevreden over mij. Dudzsak speelde links buiten en deed het altijd goed. Ik zat op de bank, de trainer zag dat ik het goed deed en zei dat ik geduldig moest zijn. Maar ik wilde voetballen, niet op de bank zitten, daarom kwam ik naar Turkije. Ik speel, het is goed voor mijn ontwikkeling als voetballer. Een jonge speler moet voetballen. Wat denk je over de clubs uit Istanbul? Ik ben hier net een paar man-

27

Istanbul is een wereldstad van 1002 nachten! Echt genoeg krijg ik er niet van. De afgelopen tien jaar kom ik jaarlijks inIstanbul (hierna: 34) om even te winkelen, te eten en te genieten van de sfeer. In het begin moest ik wel wennen als ik ergens in een restaurant zat. Waarom? Nou, als ik eten bestelde, dacht men vaak dat ik voor iedereen had besteld. Men was op dat moment nog niet klaar voor deze Turks-Nederlandse boerin, die ook vier magen heeft net als onze koeien. Ook met winkelen moest ik wennen in 34 - het integratieproces om in een samenleving naar behoren te participeren achtervolgt je grenzeloos – aan de cultuur tijdens het winkelen. In 34 (eigenlijk bijna alle steden in Turkije) heerst er een aparte cultuur tijdens het winkelen, je krijgt er namelijk gratis een schaduw erbij (lees: personeel die je achtervolgt en je bij elke aanraking van een kledingstuk complimenteert). Ik denk dan weer, als het niet mooi zou zijn zou ik het toch ook niet pakken? DaHHH!!!! En nu heb ik juist een allergie tegen schaduw. Mijn immuunsysteem toont per direct verschijnselen. Inmiddels ben ik wel een bekende shopper in bepaalde zaken waar ik jaarlijks kom. Ik word er nu vriendelijk begroet en kan rustig winkelen (enigszins wel logisch…..ik investeer mijn bonus, 13de maand, vakantiegeld en de mogelijkheid om nog meer rood te staan…..ja, ze houden wel van me!). In de zomer van vorig jaar heb ik 34 natuurlijk bezocht! Ondanks dat ik een ‘vaste klant’ ben van bepaalde zaken, verwachtte ik niet dat ze me onthouden als ik elk half jaar weer binnenkom. Maar niks is minder waar....Samen met mijn vriendinnen zijn we een fenomeen geworden. Men heeft ons benoemd als ‘üçlü’. Zitten we heel de vakantie in een winkelcentrum? Absoluut niet! 34 is zo veelzijdig, dat we meestal twee volle shopdagen pakken voor vertrek naar Nederland. Een wereldwijde quote voor het winkelen is ‘Shop until you drop’. Voor deze column heb ik er DEAD aan toegevoegd. Waarom? Mijn laatste dag/avond is 34 is altijd hectisch. Snel even winkelen, snel nog even afscheid van vrienden nemen en natuurlijk snel inpakken! Deze beruchte avond, bracht ik samen door met mijn vriendin Patty (onderdeel van üçlü’). Samen op de dag Istinye Park en Cevahir nog even bezocht voor de laatste ‘dingetjes’. Elke dag tijdens ons verblijf in 34 sprak ik met Patty af dat een van ons altijd moet opletten in de taxi. Het blijft een stad met 1002 nachten, waar soms je avond je ochtend wordt. Mijn laatste avond had ik de verantwoording aan Patty gegeven om wakker te blijven in de taxi. Normaliter ben ik ALTIJD de eindverantwoordelijke met levensafhankelijke kwesties. Ik was deze avond zo moe! ZZzzzzzz Patty viel ook in slaap ZZZZZZZzzzzzz….. Eenmaal in onze ‘straat’ (paar km. lang), gaf Patty het signaal aan de chauffeur te stoppen. Ik klapte een

günescobanoglu@haber.nl oog open en vroeg gelijk ‘weet je het zeker Patty’? Zij was overtuigd van het feit, dat we VOOR ons appartement waren afgezet. Enfin, eenmaal uitgestapt lopend richting onze ‘ingang’, keek ik Patty aan. ‘Weet je het zeker? Volgens mij lopen we verkeerd’. Ik had dus gelijk, waardoor we van koers veranderden. In de tussentijd zag ik dat onze taxichauffeur met volle gas achteruit reed, richting onze kant. Intuïtief dacht ik dat de taxichauffeur ons ging lastigvallen. Hij stond nu naast ons en schreeuwde tegen ons: ‘Goooşşşşuuuunnnn, goşşşşşuuunnnn’. Patty en ik – beiden armen vol met winkeltasjes, high heels aan, haar geföhnd – keken hem beiden aan met een blik WHA’EVER? Mijn linkerwenkbrauw staat nog steeds 45 graden omhoog sinds deze avond, omdat ik die man niet begreep. De chauffeur smeekte inmiddels of we alsjeblieft in de auto terug wilden stappen. Natuurlijk hebben we dat NIET gedaan! Zo laat in de nacht, stille straat, niemand om ons heen. Hij schreeuwde nu voor het laatst ‘gooosssuuunnn TINERCILER geliyor’. Op dat moment, begonnen onze hersencellen dit woord te screenen en analyseren. Een tinerci staat bekend in Turkije als een psychopaat, verslaafde of een dergelijk crimineel. Ieder ander had in onze situatie de high heels uitgetrokken, tasjes op de grond gegooid en gerend voor haar leven. Wij daarentegen, hielden onze tasjes nog strakker vast, hoofd een beetje omhoog zodat het geföhnde goed bleef zitten en renden op onze tenen zodat we geen schade aan onze hakken kregen. Tijdens het rennen dacht ik alleen maar aan Forrest Gump. RUN!!! RUN !!! Als ik op dat moment ook nog mee zou doen aan de Olympische Spelen, zou ik de dames uit Ethiopië en Eritrea ver achter me laten. Geen van ons beiden keek noch naar achteren, noch naar elkaar. Het was rennen voor je leven. Even dacht ik in een flits, welke foto zou mijn moeder insturen voor Müge Anlı? Wie zou voor mij bellen naar de uitzending? Zou ik ook een fan krijgen uit het publiek? Zouden ze ook mijn voetmaat (mijn voetjes zijn niet conform Turkse maatstaven) benoemen? Welke vriendin zou alvast mijn tassenen schoenencollectie meenemen? Eenmaal de deur achterons dichtgeslagen, realiseerden we dat we een beschermengeltje op onze schouder mee hadden laten rennen. Patty kon haar emoties niet meer bedwingen en barstte in tranen van angst uit. Ik deed nog even stoer, totdat ik naar buiten keek (inmiddels was de politie gearriveerd) en hoorde de meldkamer ‘verdachte X wordt gezocht voor poging tot moord, verkrachting, beroving….’. Shop until you drop DEAD!

Güneş Çobanoğlu heeft Sociologie gestudeerd aan de Erasmus Universiteit en is dit jaar begonnen met de opleiding Toegepaste Psychologie. Zij is werkzaam op de HR afdeling van Nationale-Nederlanden.


Agis ilanlar270x396.fh11 7/28/11 3:32 PM Page 2

HABER

OKTOBER / EKİM C2011 M

Y

CM

MY

CY CMY

K

28

29

FOTO-INTERVIEW Şeyma Altınkaya Mijn naam Seyma Altinkaya, ik ben 24 jaar en kom uit Oss. Ik heb Fashion and Design gestudeerd op de MBO, en nu ben ik aan het studeren voor Maatschappelijk werk en Diensverlening op de HBO, in mijn derde jaar (ik heb een jaartje gewerkt tussen MBO en HBO). Nu loop ik naast mijn studie stage bij vluchtelingenwerk in Den Bosch. Ik heb een tijdje gewerkt als cosmetica adviseur. Tegenwoordig doe ik ik verschillende dingen zoals hoofddoek-styling en henna make-up voor speciale dagen. Ik ben een tijdje actief geweest in politiek, maar ik heb gemerkt dat politiek niets was voor mij. Ik ben nog wel lid van de PvdA. Als hobby doe ik aan fotografie, maar ik wil daarlater heel graag mijn werk van maken.

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

In deze editie van HABER hebben we wederom een kleurrijke persoonlijkheid te gast. Wij willen de lezers kennis laten maken met de diverse kwaliteiten van iemand middels een foto-interview. In deze editie hebben we Şeyma Altınkaya te gast.

Vriendinnen

Naast mijn studie en werk ga ik veel naar bruiloften. Dat komt waarschijnklijk door het feit dat ik veel vriendinnen heb. Mijn familie is ook groot; ik heb vijf zussen en veel neven en nichten. Samen met hen tijd doorbrengen vind ik fijn. De laatste tijd zijn we niet bij elkaaar geweest, maar vroeger waren we elke week bij elkaar.

Keuken en koken

Ik had tot een aantal jaar terug geen belangstelling voor koken en daarom bracht ik weinig tijd door in de keuken, maar sinds twee jaar kook ik wel. Ik ben goed in het maken van Kısır en Mercimek Köftesi. Ik krijg ook wel goede reacties dat het lekker was.

enls elke p p o h S an winkelen, zoa

Ik hou v r ik ben niet uren aa vrouw . M hoppen, ik weet ts bezig me s ben dan ook , du wat ik wil laar met shope erg sn l k n een uurtje e pen. Binn at ik wil en sw e ll a heb ik binen heb ik ht. s s u rt onde o z e c winkels b een re e rd e e t ik m urtje ook els. Omda nen dat u pas ik niet in wink enoeg inzicht in Kleding nd heb, heb ik g de bijhouden tergro at mo je mode ach past. Ik vind ook d e, het is meer wat us. ij d d b o n ij m re t m ë e re wat en heeft m t. Je eigen mode c k a m te niets goed pas

n Reize Rolmodel le

n

Kleding en mode

Ik heb een kast vol kleren en schoenen. Ik gooi niet snel iets weg. Omdat ik dagelijks iets anders aan heb is mijn kleding ook niet snel oud. Ik vind dat de kleding kwalitatief moet zijn. Ik ben geen merk-junkie en vind ook dat je je met een budget heel goed kan kleden.

Mijn moeder is mijn rolmodel, als zi j het niet was, zou het M evlana, zijn. Op school maakte ik spreekbeurte n over Mevlana. Ik he b zeer zeker bewondering vo or hem. Oprah zou ook een rolmodel kunnen zijn omdat ze openhartig spee kt, ook over haar eigen leve n. Sunay Akın’s kijk op het leve n vind ik heel er g mooi, zijn boek en en gedichten spreken m ij ook erg aan. Het meeste inform atie in het leve n vind ik uit hadis. Dat geeft mij ook ho uvast als alles mis ga at. Ik zie geloof ook niet als een verplic hting daarom be n ik altijd gemotiveerd om te geloven.

dat wij oudt in h t a D . d st geven olraa en Scho iseren, daarnaa lturele r e d u O Turkse ook cu n organ d van de p dinge eren we Ik ben li e gemeenscha rnaast organis Turks s. Daa voor de les en Turkse le derdag. ij oe b leraren n events voor m e n e avond raman n

Köse Advocaten

Law Office

karama . Fatih Ka Foto's: M www.fb.com/fatih man.nl • a r a k ih t a www.f

ties n a k a V

zo n e y Hobb oeken en ro-

rkse b s is ooral Tu at ik laatst la v , n e z w le rk n e a d o v ie b et cht e Ik hou Turks. H tanbul was da at n d a v t d u k ho in Is der vin e o m mans. I Love. Toen ik n langMij y. oonde. n. Het is erg be at w e Eat. Pra ij k r omd reke ik in Tu eten sp tijd voor lezen h, ik o m een dat d e Bosc geen aal go wij de t ste tijd heb ik enwerk in Den is kom. t g a h n t la li ik u hte rijk. De bij vluc an erg moe als p o lo e ben d ik stag

Av. Dilek Abotay Uzmanlık alanları: Boşanma davaları; nafaka davaları; çocuk esirgeme kurumuna karşı davalar, medeni kanun davaları

www.koselaw.nl

Tel: 010 - 215 13 11 Composite

ar. Ik er per ja en, e k e e w b ik t verloofd aak ga anbul. V kt nu omdat ik rondreis wilt Is r a a t lu en st, n gewee weet niet of he mijn partner e ul. Dat was in Turkije t b r Ik e n . a a a n m t e n g Is k graa en ik n, in is ma Laatst b een wereldre uwd zijn zou ik d stage gedaa ig en leuk. n zell graag getro buitenla et was erg ge wil wel r wanneer we r in het h e n e e e k t e in la e maar heb tw et mijn vriend ken. Ik len ma 008. Ik ging m 2 2007 en

Bilgileri girin www.printurk.eu Bir tasarım beğenin Süper kampanya Süper flyer Süper flyer Süper starter

C5 zarf + 1000 kartvizit + 1000 100 gr ofset, 4/0 90 gr, ofset, 4/0 300 gr bristol, 4/4

1000 antetli

€280

90gram kuşe renkli baskı 4/0 veya 4/4 10000 adet

> A5

90 gram kuşe renkli baskı 4/0 veya 4/4 10000 adet

Siparişi verip, ödeyin

Süper flyer

135 gram kuşe renkli baskı 4/0 veya 4/4 10000 adet > A5

Kapınıza getirelim

Süper flyer 135gram kuşe renkli baskı 4/0 veya 4/4 10000 adet

A4 katlama A5 A4 katlama A5 Kargo/Posta sadece €1 €229 €249 €129 €239 €269 €139 Bu kampanya sadece online tasarım yapımı veya basılacak dosyanın yüklenmesi halinde geçerlidir. Fiyatlar avro dur. Gönderi ücreti dahil olmayıp sadece 1 avrodur.

Kampanya 31/12/2011 tarihine kadar geçerlidir. Printurk.eu kampanyayı durdurabilir veya fiyatları değiştirebilir. Printurk.eu yüklenen veya aktarılan dosyalardan kaynaklanan sorunlardan dolayı sorumluluk kabul etmez.


HABER

30

OKTOBER / EKİM 2011

RECHTSE RAKKERS, DOE EENS NORMAAL JO! İffet: Heren, welkom! Wat was jullie 'doeeens-normaal' moment van de maand? Tunahan: Ik was afgelopen week op vakantie met heel veel Turkse mensen in mijn omgeving. Vlak na het avondeten in het hotel waar we zaten werd er Turkse thee gezet. En toevallig op die dag had ik een wit shirt aan, net als het personeel van het hotel. Toen kwam er een vrouw naar me toe en vroeg of de thee al klaar was. En ik zei “Nee, helaas nog niet.” Ik wachtte zelf ook op de thee. Toen zei ze “Ja maar waarom dan niet?” met een toon alsof ze me wilde aanvallen. En ik dacht van tja, weet ik veel! Het duurde even voordat ze snapte dat ik daar niet werkte. Dat was mijn ‘doe-eens-normaal’ momente van de maand! Mustafa: Va daag nog. We stonden voor de moskee voor het vrijdagsgebed en je zag mensen gewoon dingen op de grond gooien, zoals lege colablikjes. Ik geef heel vaak rondleidingen waar ik probeer uit te leggen dat het in de Islam verboden is om het milieu te vervuilen en dat je rekening moet houden met het milieu en je omgeving. Juist vandaag zag ik mensen echt van alles uit het raam gooien. Dit zijn mensen die gewoon voor de moskee staan, die straks ook zouden bidden waarschijnlijk. Vervolgens dacht ik, wat nou als iemand naar me toe komt en vraagt wat dit dan te betekenen had. Ik dacht eraan wat er zou kunnen gebeuren bij zo ‘ n confrontatie. İffet: Goed, we gaan over naar de apb. Dan gaan we het niet hebben over de inhoud maar .. Mustafa: Welke inhoud bedoel je? İffet: Gelijk heb je! We gaan het hebben over de bestuurders van ons land. De omgang tussen deze o-zo-geweldige leiders. Tunahan: Ja. In Nederland zie je de laatste jaren een trend onstaan waarbij de inhoud niet meer belangrijk is maar de vorm van het debat belangrijker wordt. Het gaat een stukje richting Amerika op. İffet: Waar komt dat

door? Tunahan: Mensen willen na 2002 -na het moment van Pim Fortuyn - in de politiek iets zien van een stukje entertainment. İffet: Hoe was het voor die tijd? Mustafa: Erg saai? Tunahan: Ja, en de politiek had toen meer een imago van grijze oude mannen die eindeloos met elkaar zaten te vergaderen. Fortuyn was toch wel de eerste die een beetje kleur bracht aan het debat door harde stellingen te nemen. Je ziet dat vanaf dat moment het steeds erger is geworden. Ik ben benieuwd waar het de komende jaren naartoe gaat. İffet: Die debatten van vroeger lijken me niets. Is de vorm van het debat van nu dan niet leuker om te zien? Nederland heeft er met plezier naar zitten kijken. Mustafa: Nee kijk, dat is het. Dat er kleur in zit betekent niet per definitie dat het ook schofferend moet zijn. Ik vind politiek sowieso al grappig. Als je kijkt naar de bloopers van de Tweede kamer bijvoorbeeld. Dat is prachtig om te zien. Naar ruzie kijken is altijd leuk. Het is ongewenst natuurlijk maar als er een steekpartij is dan kijkt ook iedereen. Het is net een actiefilm. Het is wel interessant maar of het leuk is, is maar de vraag. Tunahan: Het hangt er vanaf met welk beeld je ernaar kijkt. Wil je de inhoud volgen, dan is het totaal waardeloos. Maar wil je een beetje actie en spanning zien waarbij mensen tegen elkaar ingaan, dan is het gewoon prachtig. En de gedachte van, wil je de burger betrekken bij de politiek, nou de burger was aardig betrokken. Terwijl je de burger op andere manieren moet betrekken. Mustafa: Dat kon ook alleen met de stekker van Jolande Sap. Dat vond ik ook heel erg interessant. Alleen moet je dan persé een sexueel getinte grap maken zoals “Ik kan concluderen dat bij u nooit de stekker erin is geweest” dat zeg je niet tegen een dame. Maar goed, de grap van de stekker vond ik wel een goede. De gemiddelde Nederlander zou zulke grappen wel leuk vinden. Als ‘bedrijfspoedel’ of ‘doe eens normaal’ er niet was geweest dan zou de stekker van Jolande Sap het gespreksonderwerp zijn. İffet: Wie is de winnaar en de verliezer van dit debat? Mustafa: Inhoudelijk gezien vond ik Emile Roemer de winnnaar. Hij heeft geprobeerd

het debat inhoudelijk op een laag pitje te houden. En af en toe een Brabants accent is wel leuk. Tunahan: Rutte! Zonder al te veel kleerscheuren te maken heeft hij zijn plannen door de Tweede kamer weten te lansen. Interview | İffet Subaşı Hij is de grote winnaar van het debat qua inhoud. De grootste verliezer? Dan ben ik toch bang dat dat de PvdA is. Mustafa: Ik zag het CDA niet en dat vond ik wel jammer. Het CDA waar ik destijds lid ben van geworden is niet het CDA van nu. İffet: Jij als CDA-lid hebt nee gestemd tegen dit kabinet. Je bent erg kritisch tegenover het CDA. Wat hoop je dat er verandert binnen het CDA? Mustafa: Ik mag dan wel erg kritisch zijn maar ben en blijf een CDA’er. Ik ken geen andere partij. Om het kabinet te willen laten vallen, ik weet niet of dat gezond is voor het land. Dat zou misschien een PvdA’er ook niet willen. Tunahan: Nou, dat weet ik niet hoor . İffet: Want? Tunahan: Wat mij betreft mag het kabinet snel vallen. Ik denk dat er genoeg andere mogelijkheden zijn die ervoor zorgen dat we een beter bestuur krijgen. İffet: Een mogelijkheid zoals? Tunahan: Dit is het meest rechts ekabinet dat denkbaar is. Erger dan dit kan gewoon niet. İffet: Hoe zou jij het willen hebben? Tunahan: Het liefst zou ik een absolute meerderheid voor de PvdA hebben maar daar is geen meerderheid voor. Maar dat gaat natuurlijk niet. Dat heeft alles te maken met wat we tegenwoordig belangrijk vinden in dit land. Ik heb ook naar stukken gekeken uit de apb. Ook als je gaat kijken naar het verleden dan zie je inderdaad dat de vorm en de toon van het debat van Cohen vergeleken met Wilders of een Pechtold minder is, maar dat de inhoud wel heel erg sterk is. En dan

moet je volgens mij een goede balans weten te vinden tussen de inhoud en de vorm van het debat. Ik ga niet over Cohen maar ik kan hem wel de tip geven dat hij wat meer kleur mag brengen in zijn vorm. En terug te komen op je vraag welke coalitie ik het liefst zou willen hebben is een linkse coalitie. Dat zou denk ik goed zijn voor het evenwicht voor het land. Na bijna 2 jaar een rechtse coalitie van VVD, CDA en PVV zou het misschien goed zijn om een linkse coalitie te hebben. İffet:Dan zou je kunenn denken aan, wat realistisch is op dit moment, de VVD, CDA en de PVDA. Je kan de PVV inwisselen voor de PvdA. Mustafa: Maar moeten we nu stoppen? De PvdDA was degene die zei “Ik ga niet samen met de VVD en de CDA regeren.”

Tunahan: Twee jaar geleden was de situatie zo dat D66 en GroenLinks ook enorm hadden gewonnen. En het voorstel van de PVDA was als we het gaan doen laten we dan op z’n minst één van die twee partijen ook erbij betrekken. Mustafa: Dat klopt. Ik zeg eerlijk, paars plus was veel beter geweest dan nu. Maar PvdA heeft echt z’n kans laten liggen. Tunahan: Dat is inderdaad een cruciale inschattingsfout geweest van Job Cohen. Niemand had gedacht dat dit kabinet er zou komen. Mustafa: Precies. Zelfs Hare Majesteit niet. Het was echt een verrassing. İffet: Ja, maar goed, nu is het er. Hoe loopt dit af? Tunahan: Ik denk dat we hiermee opgezadeld zitten tot aan 2015. Ik

denk dat deze rechtse rakkers elkaar de handen vast zullen houden. Mustafa: Geen idee, ik wacht op een verrrassing van Wilders. Ik denk over een jaar of twee, net voor de verkiezingen, dat hij het kabinet zou laten vallen. Tunahan: Als het hem uitkomt wel ja. İffet:Wat hebben we geleerd van deze algemene beschouwingen? Tunahan: Wat we hebben gezien is de vorm van het voeren van een debat en dat dat steeds belangrijker wordt. Als je de opinies erop naslaat zie je dat mensen zich afvragen of een grens bereikt is. Wat mij betreft wel. Zo ga je niet in het

hoogste orgaan van het land waar democratie plaatsvindt met elkaar om. We hebben een klein beetje een inzage gehad in hetgeen hoe ze normaal gesproken met elkaar omgaan. En ik kan me nauwelijsk voorstellen dat Pechtold, want he die is sterk in het debat en Sap die kan er ook wel wat van, dat zij nooit die toon zullen aanslaan. Mustafa: Laat het nooit meer gebeuren. Ik begrijp dat politiek dicht bij de burger moet staan maar dan hoef je het ook niet direct in de kroeg te zetten. Er zijn nog mensen die inhoudelijk wat verwachten. İffet: Laten we daar maar niet aan beginnen, erg saai. Bedankt voor dit gesprek heren. Het was kort maar krachtig. Bij deze gooi ik de stekker er weer uit!

31

HABER

OKTOBER / EKİM 2011

FilmCinemaLichtCameraRegieMontage De Turkse filmindustrie heeft de afgelopen jaren honderden films geproduceerd. Dit zijn vaak komische of drama films die het altijd goed doen bij het grote publiek. De filmindustrie in Turkije gaat sterk vooruit. Met Hollywood is het niet te vergelijken, maar de Turken hebben zeker wel een goed gevoel voor drama. De Turkse kaskrakers worden tegenwoordig zelfs in de Nederlandse bioscopen vertoond. Jammer genoeg zijn dit vaak de mainstream populaire films, die alle aandacht krijgen. Van de films die ik de afgelopen jaren heb gezien, zijn de films uit de jaren ‘80 en ‘90 mij het meest bijgebleven. De films uit die tijd Neslihan Keser

weerspiegelen de politieke toestanden in het land. Het communisme en de economie waren de voornaamste onderwerpen in bijna elke film. De onderwerpen werden op een heel dramatische en tragische manier in beeld gebracht. Een hoog kwalitatieve film kan je niet verwachten uit de jaren ‘80. Van films uit de jaren ‘90 zie je al een verschil in kwaliteit. Mijn favoriete films uit deze jaren zijn Ucurtmayi vurmasinlar (Dont let them shoot the Kite) uit1989 en Eşkiya (The Bandit) uit 1996. Uçurtmayı Vurmasınlar vertelt het verhaal van vrouwelijke gevangenen vanuit het perspectief van een kleine jongen genaamd Barış, die geboren is in een vrouwengevangenis. Hij brengt zijn tijd grotendeels door met de gevangene İnci waarmee hij een hechte vriendschap creëert. In zijn kleine wereld tussen vier muren ziet hij op een dag een vlieger buiten die hem hoop geeft over vrijheid, waar hij zo graag naar verlangt. Inci heeft namelijk Barış verteld over een vlieger, en indien zij vrij zou zijn terug zou komen als een vlieger.

Eşkiya is een dramafilm dat het leven van de bandiet Baran (Şeren Şen) verteld. Het verhaal in het kort is dat Baran na 35 jaar vrijgelaten uit de gevangenis op zoek gaat naar zijn geliefde in Istanbul. Hij komt te weten dat zijn vroegere vriend hem heeft verraden en zijn geliefde in beslag heeft genomen. Het is zoeken naar een naald in een hooiberg. Ondertussen leert hij een jongen kennen die hij helpt en als zijn zoon gaat beschouwen. De karakters, situaties en omstandigheden maken Eşkiya een enorm spannende film omdat elementen van Westerse en Turkse Cinema door elkaar worden gemixt. Quote van de maand:

Eşkiya (1996): 'Wees niet bang, je gaat naar de bodem, dan word je aarde, dan zul je lopen naar het lichaam van een bloem met water. Vanaf daar kom je bij de essentie. Een bij zal doordringen tot de essentie van de bloem. Misschien zal ik die bij zijn.'

Turks drama! was het eerste waar ik merciële troep die we vaak te zien krijgen aan dacht toen ik weer allerlei mails kreeg in de bioscopen (begrijp me niet verkeerd, over het Turkse film festival. Ik ben geen heb ook wel een paar goede commerciële grote fan van Turkse drama films, omdat Turkse films gezien in de bioscoop). Deze ik me vaak gedwongen voel om er wat bij film is heerlijk om in een keer te kijken, te gaan voelen en begin met huilen. Na drama en komedie is goed gecombineerd een beetje rondkijken ben ik de film Bizim en de karakters zijn goed te begrijpen. Büyük Çaresizliğimiz tegengekomen. Een Bizim Büyük Çaresizliğimiz is de tweemooi diepgaand verhaal over twee de lange film van Seyfi Teoman. Zijn vrienden Ender en Çetin die Nihal, eerste lange film Tatil Kitabı heeft de zusje van een vriend als huisgehet in 2008 ook goed gedaan tijdens noot krijgen. De vriendschap van het film festival in Berlijn. Teoman de twee mannen bereikt een heel werkt momenteel aan zijn derde nieuw niveau wanneer ze allebei film Evliya. een aparte relatie opbouwen met Nihal en beiden gevoelens voor haar ontwikkelen. Niet het soort film waar je drie dagen nog een bad feeling aan over houdt. 11 Regisseur Seyfi Teoman ktober 20 Vanaf 7 o s lm heeft in de film het dagelijkfi rkse zijn er Tu n tijden se leven in Turkije en de diepe dere te bewon m gevoelens die elk in zich herbergt rkish Fil u T e 2 e d m. a d duidelijk weten te vertalen zonder r mste Festival A clichés. Heel anders dan de comAysun Keser

COLOFON

HABER Laan op Zuid 474 3071 AB Rotterdam Nederland Hoofdredacteur (Genel Yayın Yönetmeni) İbrahim Karaman / ibrahim@haber.nl Redacteur (Yazıişleri Müdürü) Mehmet Ali Topcu / mat@haber.nl Redactie: (Yayın Kurulu) Songül Arslan Mehmet Güzelyurt Zeynep Taylan Merve Karaman Melih Günay Art Direction & Fotografie: M. Fatih Karaman / fatih@haber.nl Advertenties / (office: 010-2 900 900) Nur Öztürk nur@haber.nl 0641-22 68 79 Interviews & Correspondenten: İffet Subaşı, Çiğdem Yüksel, Serap Torremans, Suna Floret Burhaneddin Carlak Columnisten: Erdinç Saçan, Ahmet Suat Arı, Sedat Çakır, Veyis Güngör, Nafize Şener, Güneş Çobanoğlu, Songül Arslan, Özlem Keskin, Ayhan Tonca, Kemal Şahin, Bloggers: Esengül Birler, Makbule Orman,Füsun Akay, Tülay Demir, Melek Usta, Müge Alaçam, Willem Lageweg, Ahmet Taşkan

Mustafa Aykut Emili

MINI-BLOG

melek.usta@haber.nl

Ik had al tijden geen Turks boek meer gelezen. Totdat laatst een vriendin het nieuwste boek ‘Iskender’ van Elif Safak uit Turkije voor mij had meegenomen. Mijn to-do-list was lang voor dat weekend. Ik had gepland naar kantoor te gaan om daar geconcentreerd aan een aantal voorstellen te werken en wat administratie te doen. Maar dat is er allemaal niet meer van gekomen. Eenmaal in het boek begonnen heb ik het niet meer weg kunnen leggen. Ik werd meegezogen in een wereld die heel herkenbaar was. De migratiegeschiedenis van een familie, de beknellende restricties vanwege familie-eer en zedigheid, de stoere macho jongens die op afstand woest aantrekkelijk lijken en waar je heimelijk naar verlangt en altijd het melancholische gevoel dat op de loer ligt. Toen ik eenmaal het boek uit had tikte de klok middernacht . Het was 1.30u en was ik één brok emotie en ook niet meer in staat om te slapen. Het boek zette mij terug in de tijd naar lang vervlogen tijden. Gek genoeg weet ik dat gevoel wel weer snel op te roepen. Zet één van de betere nummers van Neşe Karaböcek of Ferdi Tayfur op en ik wentel mij in een gemoedstoestand dat alleen Turken kunnen hebben. Janken om je eigen dieperliggende emotie. Doe dat maar na met nummers van Marco Borsato of André Hazes. Dat lukt dus gewoon niet. Ik zeg daarom niet voor niets: mijn emotie is Turks en mijn ratio is Nederlands!

emo turk

Melek Usta

Tunahan Kuzu

ADVERTORIAL

Wie bent U? Ingo Veels Waar werkt u? Ik ben algemeen directeur HefGroep (een organisatie voor welzijn en kinderopvang in een groot deel van Rotterdam) Er wordt overal bezuinigd. Hoe wordt er in de kinderopvang en binnen welzijn bezuinigd? De kinderopvang wordt duurder voor werkende en studerende ouders. Omdat de belastingdienst/ de overheid minder bijdraagt aan de Kinderopvangkosten. In Rotterdam wordt er voor 50 miljoen op Welzijn bezuinigd. En vreemd genoeg zal 2/3 van die 50 miljoen worden bezuinigd op basisvoorzieningen in buurten zoals bijvoorbeeld de buurthuizen. Ook heeft de gemeente Rotterdam besloten dat Zorg en Welzijn vanaf 2013 in de 'aanbesteding' gaat. Dit betekent dat per gebied door instellingen/ bedrijven een offerte kan worden uitgebracht om het werk uit te voeren. Twee zaken zijn opmerkelijk: Ten eerste: Aanbestedingen in de Zorg

(bijvoorbeeld de Thuiszorg, weet u nog twee jaar geleden!!) of in het Openbaar vervoer hebben juist eerder ellende opgeleverd dan gezorgd voor betere dienstverlening. Ten tweede: Zorginstellingen worden aangewezen als hoofdaannemer van Welzijnsdiensten. Terwijl Welzijn een jarenlange ervaring heeft met deze werkzaamheden en, niet onbelangrijk, een jarenlange band heeft met buurtbewoners van jong tot oud, van welke culturele achtergrond dan ook. De slechte ervaringen met de Thuiszorg kennen we nog, wat gaat er voor de burgers veranderen bij Welzijn? Veel minder activiteiten voor jong en oud. En wat te zeggen van bijvoorbeeld de goed georganiseerde migrantenorganisaties in Delfshaven?? Deze organisaties worden dan niet meer ondersteund in hun activiteiten. En als er geen buurthuizen meer zijn? Moeten de activiteiten met kinderen en jongeren dan in de regen worden gehouden? Welzijn staat voor: Het voorkomen van problemen. Een gezegde wil: 'Voorkomen is beter dan genezen'. En daar ben ik het helemaal mee eens!

Repr. Eindhoven Ali Yücel, Zeki Ekici Repr. Arnhem en Nijmegen Kürşat Bal Repr. Limburg Muzaffer Bozaslan Repr. Ankara Dr. Hüseyin Keleş Rafjes: Rafih Berkane abonnementen: abone@haber.nl e-mail & website:

info@haber.nl www.haber.nl

HABER zoekt vrijwilligers voor allerlei kantoorwerkzaamheden o.a. vormgeving, fotografie en redactionele zaken. Belangstellenden kunnen per mail of telefonisch contact opnemen .

info@haber.nl 010-2 900 900


PHOTOSTORY door Çiğdem Yüksel

Daar zat ik dan. Tussen de BBC-, RTL-, Sky tv-reporters, cameramannen en tientallen fotografen. Allemaal op de loer om een glimp op te vangen van Sebastian Vettel. Voor degenen die Formule 1 volgen klinkt deze naam bekend in de oren. Sebastian Vettel is de jongeste Formule 1 winnaar van vorig jaar en ook dit jaar staat de jonge coureur aan top. p.26

SHOP UNTIL YOU DROP DEAD! Nordin Amrabat:

"Mijn stijl Is acties te maken, daar houden mensen van, Iets meer dan alleen balletje breed"

LETTERLIJK & FIGUURLIJK…

Samen met mijn vriendinnen zijn we een fenomeen geworden. Men heeft ons benoemd als ‘üçlü’. Zitten we heel de vakantie in een winkelcentrum? Absoluut niet! 34 is zo veelzijdig, dat we meestal twee volle shopdagen pakken voor vertrek naar Nederland. Een wereldwijde quote voor het winkelen is ‘Shop until you drop’.Voor deze column heb ik er DEAD aan toegevoegd.Waarom? p.27

In het Algemeen Dagblad zegt Fred Rutten (trainer van PSV) dat ‘Nu Dudzsak weg is, had jij daar kunnen spelen.’ Heb jij dat gelezen? De trainer was altijd tevreden over mij. Dudzsak speelde links buiten en deed het altijd goed. Ik zat op de bank, de trainer zag dat ik het goed deed en zei dat ik geduldig moest zijn. Maar ik wilde voetballen, niet op de bank zitten, daarom kwam ik naar Turkije. Ik speel, het is goed voor mijn ontwikkeling als voetballer. Een jonge speler moet voetballen. p.26

HABER OKTOBER

2011

Jaar:2 Nr: 19

haber•nl

ISSN:1879-9981

DONMEZ:

D E B E S TE KRA

door Serap Torremans

EN V E L & E D MO

Kontant geld!!! voor al uw oude gouden sieraden tot €30,- p/g Ook mogelijk om uw oude sieraden in te ruilen.

Reparaties klaar terwijl u wacht!!!

Reparatie van al uw goud en zilver (Eigen attelier).. Ook reparatie van al uw uurwerk. Bosporus Beijerlandselaan 97 •Juwelier 3074p.29 EC • Rotterdam Beijerlandselaan 97 3074 EC Rotterdam Tel: 010 484 56 71 Fax: 010 485 75 51 Email: info@bosporusjuwelier.nl Tel: 010-484 56 71 Fax: 010-485 75 51 www.bosporusjuwelier.nl E-mail: info@bosporusjuwelier.nl www.bosporusjuwelier.nl

Mijn moeder is mijn rolmodel, als zij het niet was, zou het Mevlana zijn!

NEDERLAND N A V NT

Şeyma Altınkaya heeft Fashion and Design gestudeerd op de MBO en nu is ze aan het studeren voor Maatschappelijk Werk en Diensverlening op de HBO. Ze zit in haar derde jaar. Daarnaast heeft ze een tijdje gewerkt als cosmetica adviseur en ze is gespecialiseerd in hoofddoek-styling.

RECHTSE RAKKERS, DOE EENS NORMAAL JO! In dit nummer van Haber spreek ik 2 jonge politici over de Algemene Politieke Beschouwingen van afgelopen maand. Een kort gesprek onder het genot van Turkse thee. En nee, doe toch normaal jo, natuurlijk gaan we het niet hebben over de in-

houd van de Rijksbegroting maar we gaan het hebben over de vorm van het debat. Moet dat nog zou u denken?! Nee. Maar is het leuk? Jaaahaa, absoluut! De ‘doe eens normaal’ de ‘kleuter’ en de ‘bedrijfspoedel’ termen kennen we inmiddels al. Meer dan vijftienhonderd krantenknipsels gingen over deze quotes. Nu is het aan Haber. Aan tafel zijn aangeschoven Mustafa Emili en Tunahan Kuzu. Twee gedreven politici van het CDA en de PVDA. Hierbij stop ik de stekker in het stopcontact en het gesprek kan beginnen!

ER FOTO-INT

WE

" Turkije is moeilijk te begrijpen voor iemand die de Turkse cultuur en taal INTERVIEW ARMAND SAĞ – HISTORICUS & TURKOLOOG niet machtig is "

LE) LIFE(STY

De Turkse filmindustrie heeft de afgelopen jaren honderden films geproduceerd. Dit zijn vaak komische of drama films die het altijd goed doen bij het grote publiek. De filmindustrie in Turkije gaat sterk vooruit. Met Hollywood is het niet te vergelijken, maar de Turken hebben zeker wel een goed gevoel voor drama. De Turkse kaskrakers worden tegenwoordig zelfs in de Nederlandse bioscopen vertoond. Jammer genoeg zijn dit vaak de mainstream populaire films, die alle aandacht krijgen.

p.22

p.24

ze in Turkije Arabisch spreken! Turkije is moeilijk te begrijpen voor iemand die de Turkse cultuur en taal niet machtig is. Daarnaast is het concept van de Westerse politiek van links, rechts, liberaal, niet liberaal, fascistisch en nationalistisch niet toe te passen op Turkije. Dat hele concept is anders. Als je dat niet begrijpt of niet snapt dan geef je er een draai aan waardoor je het beter snapt maar waardoor het niet meer de werkelijkheid is. Dus dat gaat erg krom. Met Erdogan is dat ook zo. Bij hem

p.29

FilmCinemaLichtCameraRegieMontage

Lees verder op pagina 30

Ik denk dat het ontstaan van een onjuist beeld over Turkije ook te maken heeft met het feit dat er heel weinig informatie is te vinden over Turkije. Er komen vaak journalisten, programma makers en documentaire makers bij ons met vragen, omdat ze gewoonweg geen informatie kunnen vinden over hetgeen waar ze naar op zoek zijn. Het is allemaal erg Eurocentrisch. Er is meer onderzoek nodig en er moet meer informatie over beschikbaar komen. Er zijn bijvoorbeeld nog steeds mensen die denken dat

VIEW

wordt de laatste tijd inderdaad de nadruk gelegd op het feit dat hij toenadering zoekt tot de Arabische wereld. En dat hij soms erg negatief is over Europa, maar Erdogan is niet in te delen in links of rechts zoals wij die kennen. Daarom is het bijvoorbeeld ook zo dat CHP, de republikeinse volkspartij, in Turkije geldt als sociaal- democraat maar in Europa als rechts-nationalistisch. Turkije vanuit een Nederlands perspectief bestuderen kan niet, dat is krom.

Turks drama! was het eerste waar ik aan dacht toen ik weer allerlei mails kreeg over het Turkse film festival. Ik ben geen grote fan van Turkse drama films, omdat ik me vaak gedwongen voel om er wat bij te gaan voelen en begin met huilen. Na een beetje rondkijken ben ik de film Bizim Büyük Çaresizliğimiz tegengekomen. Een mooi diepgaand verhaal over twee vrienden Ender en Çetin die Nihal, de zusje van een vriend als huisgenoot krijgen. De vriendschap van de twee mannen bereikt een heel nieuw niveau wanneer ze allebei een aparte relatie opbouwen met Nihal en beiden gevoelens voor haar ontwikkelen. Niet het soort film waar je drie dagen nog een bad feeling aan over houdt.

r

o y ı l ğ a anı s

e y i s n a Pot

k m i i r e l müşt

p.31


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.