Haber Gazetesi Nr 2

Page 1

Karsu

HıdAaB24EsRayfa Hollanda Seçim 2.say irajda Atmosferine Girdi 12.000 t

DOnmez: “Wanneer Amsterdam ligt te

slapen, schrijf ik mijn liedjes.” Het leven van de negentien jarige Karsu Dönmez lijkt op een droomwereldje. Als Alice in Wonderland loopt ze de muziekwereld binnen en staat nu nog steeds verrast van haar eigen succes. Na een scholarship op een Amerikaanse universiteit op uitnodiging, twee optredens in de prestigieuze Carnegie Hall in New York, en meerdere aanbiedingen van platenmaatschappijen, begint het voor Karsu eigenlijk nu pas. » P. 6

Siyasi Partiler Seçim Startı Verdi

2010

OCAK

PvdA adaylarının tanıtım toplantısında konuşan Rotterdam Anakent Belediyesi meclis üyesi Zeki Baran “3 Mart 2010 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde, 2 dakika zaman ayırıp, mutlaka sandığa gidelim. Rotterdam bölgesinde vatandaşlarımızın yaklaşık 20 bin oyu var, bunu olumlu kullanalım.” dedi.

haber•nl

Yıl:1 Sayı: 2

BESTE KRANT VAN NEDERLAND

H O L L A N D A’

N

HER ABONEYE

Hollanda’da, 3 Mart 2010 tarihinde yapılacak olan ‘Yerel Seçimler’ için partiler propaganda çalışmalarına hız vererek, daha fazla oy alabilmek için kıyasıya yarış içine girdiler.

HABER JANUARI

Yıllık abone sadece 29 EURO

TESİ İYİ GAZEHABER•NL N E IN

» 21’de

16 GB

USB STICK

CDA Delfshaven liste başı Ali İhsan Ünal tarafından kurulan seçim bürosu 50’ye yakın davetlinin katılımıyla açıldı. Rotterdam Merkez Belediyesi liste başı adayı Wubbo Tempel ve lis- tedeki diğer adaylar da hazır bulundu. Ali İhsan Ünal Türk halkının en az %70’inin sandığa gitmesi için gayret göstereceklerini söyledi.

BEDAVA 1 YILLIK ABONE OLAN HERKESE 16 Gb USB

STÜDYODA FOTOĞRAF SEANSI

» 17’de

olanakları”ŞAHİN semineri KEMAL

TTPO’dan “Türkiye’de yatırım

HABER Gazetesi’ne 1 yıllık abone olan her abonemiz Rotterdam’da profesyonel fotoğrafçı tarafından, 1 saate varan fotoğraf seansına hak kazanacak. Hem de stüdyoda. Abone olur olmaz randevu almakta acele ediniz.

YARIŞMALARA KATILMA HAKKI FARKLI YARIŞMALARDA

YAKINDA ARAMIZDA HER AY 200 EURO 0 bulmaca Bugün, tekstil firması olan Şahinler Holding bünyesinde Türkiye’de birleşmiş 18 pamuk, 27 üretim ve ticaret şirketlerine ve entegre tesislere sahiptir. Türkiye’nin en büyük ihracatçılarından olan Şahinler Holding, yurt içinde ve yurt dışında onlarca şirketi yönetiyor. 10.000 işçisi olan şirketin bir milyarı avroyu aşkın cirosu var.

SGR REZALETI

5 EURO 50 EURO FOTOĞRAFA HİKAYE YARIŞMASI 50 EURO ÖDÜLLÜ MAKALE Bu ay 100,50 EURO FOTOĞRAF TANIMA YARIŞMASI

HER AY POSTAYLA ADRESİNİZE Aylık yayınlanacak olan HABER Gazetesi her ay abonelerin adreslerine postayla ulaşacak.

KÜRŞAD TÜZMEN

HOLLANDA’DA

BORSADA KAYBEDEN SGR, ACISINI TÜRK TURİZMCİLERDEN ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR

» 8’te

Yıldırım Reizen Ahmet Karacadal

Corendon Atilay Uslu

Komfly Osman Çelik

Enka Reizen Akif Çelebi

SGR Rezaletine “dur” demek için Türk Turizm şirketleri kenetlendi, ortak hareket etme kararı aldı SGR, Türk Turizm şirketleri üzerindeki “ayrımcı” ve “haksız rekabete” yol açan politikalarına devam ediyor. 5 Aralık’taki mahkemeyi kaybetmesine rağmen, yeni kıytırık kurallarla Türk tur operatörleri ve seyahat acentaları üzerinde yaptırım gücünü sürdürmek isteyen SGR’e karşı, Türk Turizm Şirketleri ortak hareket etme kararı aldılar.

Tersİne Göç Hİkayelerİ Hatice Demiröz-Yazar

BURHAN CARLAK

» 18’de

NAFİZE ŞENER Hollanda’dakİ Türkler’İn İmajı Hollanda’daki Türkler herzaman çalışkandırlar. Bir yerde iyi bir iş sergilenmiş ise, “bunu Türk yapmıştır” denilir.

» 8’de

VEYİS GÜNGÖR

Aralarında Ado Travel, Aktie Reizen, Beytours, C en F Travel, Corendon, Freesun, Enka Reizen, Lara Reizen, Marothon Reizen, Medisun, Prettig Reizen, QK Reizen, Sunny Travel, Reiscompas, Sun Direct Travel, Travel Palaca, Yıldırım Reizen bulunduğu Türk tur operatörleri ve seyahat acenteleri SGR’e karşı birlikte hareket etmek için farklı hukusal

AYHAN TONCA

kanallarla mücadele başlattılar. 5 tur operatörü adına açılan Yıldırım Mahkemesi’ndeki ilk duruşmayı kazanan Türk seyahatçileri, şimdi de emsal teşkil etmesi bakımından 10 turizm şirketi adına 2. davayı açmaya hazırlanıyor. Resmi makamlar nezdinde de çalışmalarda bulunan turizmcilerimiz, SGR tarafından başlarına örülen çorabı zamanında

SEDAT ÇAKIR

Balkenende’nin norm ve değerler projesi

“Çılgın Türkler”, nerelerden... Nerelere……

Etİk çalışma düşüncesİ

2010 yılına girdiğimiz şu günlerde Hollanda toplumunun gündeminde ‘sorumluluk’ en önemli sorunlardan birisi...

Belki biliyorsunuzdur, Hollanda medya kanunu dini guruplara radyo ve televizyon yayın hakkı tanımakta.

Etik çalışma düşüncesi Türk işverenler için ne kadar geçerli, veya geçerli mi?

» 4’te

» 5’te

farkedip ortak hareket etme kararı aldılar. 12 Ocak’tan 17 Ocak’a kadar sürecek olan Utrecht Turizm fuarında da seslerini duyurmak içim basın toplantısı düzenleyen turizmciler adına konuşan Osman Çelik “Bu konu ticari olmaktan çıkmış ve Türk turizmine karşı doğrudan ayrımcı ve baskıcı bir tavıra dönüşmüştür.’’ dedi. » 2/3’de

AHMET SUAT ARI

» 9’da

Joost Peters benoemd tot

HonoraIr Consul-Generaal

» P. 14

ERDİNÇ SAÇAN

Siyasette Tecrübe Türkler 1946’da çok partili sisteme geçilmesiyle birlikte siyasete yoğun ilgi göstermişlerdir. 1946 öncesi de seçimler olmaktaydı, ancak..

AK PARTİ Dış İlişkiler Başkanı ve Devlet eski Bakanı Kürşad Tüzmen çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hollanda’ya geliyor.15 Ocak Cuma günü UETD Hollanda’nın Amsterdam’da yeni yıl yemeğine onur konuğu olarak katılması beklenen Kürşad Tüzmen katılımcılara “Türkiye ve Dış Ticaret Politikaları” konulu bir konuşma yapacak. Utrecht Turizm Fuarı’ndaki Türk firmaları da ziyaret edecek olan Kürşad Tüzmen’in, cumartesi günü Den Bosch’taki CDA Yeni Yıl Resepsiyonu’na katılmasi bekleniyor.

Turkije populair

» 12’de

Wat is een verkeersbureau? Op de middelbare school, toen ik voor het eerst over het fenomeen verkeersbureau hoorde, dacht ik dat het wel iets te maken zou hebben met verkeer.

» 14’te


HABER

2

JANUARI / OCAK 2010

TÜRK TURİZM ŞİRKETLERİ ELELE

SGR EKARTE

Hollanda’da son aylarda SGR ile Türk turizm şirketleri arasında çıkan gerginlik sürekli artıyor. SGR’ye göre Türkiye spesyalisti olan şirketlerin iflas etme rizikosu ve SGR fonuna verebilecekleri zarar daha fazla. Bu yüzden iflasları önlemek için Türk şirketlerine yönelik bazı kararlar aldılar. Bu kararlara gerekçe olarak son yıllarda iflas eden Türk tur operatörü ve seyahat acentelerinin çokluğuna dikkat çeken SGR bu şirketlerin daha rizikolu olduğunu savunuyor. Oysa 2008 yılında iflas eden 14 turizm şirketinden sadece 1 tanesi ve 2009 yılında iflas eden 19 şirketten sadece 3 tanesi Türk şirketiydi. SGR bir başka gerekçe olarak da 2002 yılından itibaren iflas eden şirketleri ve fona verilen zararı örnek veriyor. SGR, Türk şirketlerinin verdiği zararı 13 milyon avro olarak açıkladı. Ancak, 2001 yılında iflas eden Hollanda kökenli NBBS Reizen şirketinin iflasından dolayı, fona tek başına verdiği zarar 15 milyon avroluk bir zararı beraberinde getiriyordu ve SGR değerlendirmelerinde sürekli bunu gözardı ediyordu. SGR’nİn aldığı kararlar

SGR 2009 yılında, küçük ve orta ölçekli 19 Türk şirketi için bazı kararlar aldı. İlk olarak normalden çok daha yüksek, astronomik banka teminatları istedi. SGR teminatları %1,5’tan %5’e çıkarıldı ve alışılmışın dışında çok yüksek meblağlar banka teminatı olarak istendi. Bunun yanında asıl destinasyonu Türkiye olan bu tur operatörleri ve

Hollanda’daki SGR mağduru Türk tur operatörleri ve seyahat acenteleri: “Ado Travel, Aktie Reizen, Beytours, C en F Travel, Freesun, Enka Reizen, Lara Reizen, Marothon Reizen, Medisun, Prettig Reizen, QK Reizen, Sunny Travel, Reiscompas, Sun Direct Travel, Travel Palaca, Yıldırım Reizen.’’ seyahat acentelerini sıkı kontrol altında tutmak için müşterilerden alınan ödemeler ve satış raporlarını istedi. Temi-

Atilay Uslu

nat Fonu’ndan ayrılmak istemeyen bu şirketler bu kararlara uymaya çalıştı, fakat SGR’nin istekleri sonraki yıllarda daha da çoğaldı ve ağırlaştı. 2008 yılı cirosunun %25’i teminat olarak istendi ve maddi raporların haftalık olarak gönderilmesi istendi. Bu yaptırımlardan sonra Türk seyahat şirketleri kendi aralarında ortak hareket etme kararı aldılar ve SGR’nin bu kanun tanımayan yaptırımlarını mahkemeye götürmeye karar verdiler. İlk duruşma gerçekleşmeden hemen önce, SGR zorunlu koştuğu %25 banka teminatı kararından -ki bu %25, Türkiye’ye çalışan bu seyahat şirketlerinin çok kısa sürede peşpeşe iflası anlamına gelecekti- vazgeçtiğini açıkladı; ancak raporların haftalık olarak gönderilmesi gerektiğinin devam ettiğini söyledi. AĞIR ŞARTLI 2. TEMİNAT FONU

Sonrasında SGR yine aynı şirketlere bir mektup yazarak 1 Şubat 2010 tarihinden itibaren SGR garanti fonundan çıkarılacaklarını ve Türkiye spesyalisti olan bu şirketlerin SGST (Stichting Garantiefonds Specialisten Turkijereizen) adında, Türk Spesyalistleri Teminat Fonu adı altında yeni bir fona üyeliklerinin kaydırılacağını belirtti. Yıllık cirosunun %75’den fazlası Türkiye’ye olan şirketleri bu gruba dahil etti. SGR yeni kurulacak fona 750.000 avro bağış yapacağını ve 2 yıl garantör olacağını vaad etti. Yeni fona üye olacak şirketlerden ise %5 banka teminatı ve her rezervasyonda kişi başına karşılıksız 20 avro fona ödenmesini kararlaştırdı. SGR fonundan çıkartılmaları sonucu, bu şirketler için yüksek banka teminatı dışında maddi olarak da sattıkları her bilet başına 20 avroluk bir ekstra yük getirmenin yanında; stratejik daha büyük bir kayba uğrayacak olan Türk tur operatörleri ve seyahat acenteleri, Hollandalı müşterilerin alışkın olduğu SGR teminatlı turizm şirketlerine yönelmeleri sonucunda, daha yaz gelmeden ‘stopsales çekmek’ zorunda kalarak işlerini sonlandırmak zorunda kalacaklar. Bunu açıkça farkeden Türk turizmcileri, SGR üyeliğinden çıkartılmak istenen şirketler olarak geçtiğimiz aylarda Rotterdam Yıldırım Mahkemesi’ne başvurdular. 5 Ocak 2010’da Yıldırım Mahkemesi’nin geçici sonucu açıklandı. Hakim SGR’nin riziko grubuna dahil olan şirketler için ekstra kontroller

Osman Çelik

yapabileceğini fakat bu şirketleri SGR üyeliğinden tek taraflı çıkaramayacağına karar verdi. Kesin sonucun normal mahkeme tarafından verilmesini kararlaştırdı. MAHKEMEYE RAĞMEN SGR BİLDİĞİNİ OKUYOR

5 Ocak’taki mahkemenin bu kararına rağmen SGR Türkiye Spesyalisti olarak sınıflandırdığı şirketleri SGR fonundan çıkarma kararından vazgeçmedi ve bir üst mahkemeye başvurdu. Bu arada, SGST Fonu’nun kurulmasıyla ilgili bazı maddelerde değişiklikler yaptı. SGR’nin almış olduğu yeni kararlar arasında kişi başına ödenmesi gereken miktar 20 avro yerine 5 avro olacaktı ve SGR üyeleri ile aynı düzeyde banka teminatı istenmesi gibi bazı değişiklikler vardı. Ancak, sonuç itibarıyla mahkemenin almış olduğu yürütmeyi durdurma kararına uymuyor ve Türkiye Spesyalisti şirketleri SGR fonundan çıkartmaktan vazgeçmiyordu. SGR’nin almış olduğu Türkiye Spesyalisti sınıfına girmeyen Corendon şirketi de SGST fonunu Hollanda Rekabet Kurulu’na (NMA) götürme kararı aldı. Corendon, Türkiye satışlarının; toplam cirosunun %75’in biraz altında olmasından dolayı SGR tarafından Türkiye spesyalisti olarak tanımlanmamıştı. Buna rağmen, Corendon Holding’in kurucusu ve direktörü Atilay Uslu, SGR’nin tekeli elinde bulundurmasından dolayı gücünü kötüye kullandığını, aldığı bu kararların haksız rekabete yol açacağını ve bunun rekabet kuralları kanununa uymadığını açıkladı. Bu sene SGR’nin Türkiye Spesyalisti sınıflandırmasına girmediklerini, fakat ileride %75 kotasını aşmaları durumunda, Corendon’un da SGST Fonu’na dahil edilme zorunluluğundan kaçınmak için, SGR’yi Hollanda Rekabet Kurulu’na şikayet etmeye karar verdiklerini belirtti. Atilay Uslu, SGR’nin verdiği istatistiksel bilgilerin gerçeği tam anlamıyla yansıtmadığını, iflas eden Türk şirketlerinin, SGR’nin iddia ettiği gibi zararların %85’ini değil sadece %55’ini kapsadığını düşündüklerini söyledi. SGR’nin, fonda oluşan paranın sabit kalmasına rağmen, oluşan zararın en az 2 katını zarar etmiş gibi açıklamasından dolayı, toplamda edilen zararın piyasaya daha fazla yansıtıldığı görüşünde.

TURİZM ŞİRKETLERİ ELELE Utrecht Turizm Fuarı’nda Yıldırım Reizen’dan görüşlerine başvurduğumuz Mustafa Birkiye “Yapılan bu uygulamayı Türk acentelerine karşı yapılan haksızlık olarak gördüklerini” açıkladı birlikte hareket ettiklerinin devam ettiğini bildirdi. Haklı olduklarından emin olduklarını belirten Mustafa Birkiye “Nasıl biz Hollanda’da yaşıyorsak, vergimizi veriyorsak, diğer Hollandalı acentelerden bir farkımızın olmadığını düşünüyoruz ve aynı kategoride tartılmak istiyoruz. Yapılan bu haksızlığın mahkeme tarafından düzeltileceğine inanıyoruz” dedi. Enka Reizen sahibi Akif Çelebi de, SGR tarafından uygulanmak istenen yeni sistemin haksız rekabet ve ayrımcılık içerdiği yönündeki görüşlerini basın mensuplarıyla paylaştı. Öte yandan, Komfly Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çelik buna ek olarak, SGR’nin elindeki yetkileri, tekel niteliğinde kötüye kullandığını ve ileriki günlerde her türlü resmi başvuruyu yaparak gerekli mercilerde, mağduriyetlerini ıspatlayacaklarını söyledi. Hollanda’da en yüksek makamlara başvuracaklarını açıklayan Osman Çelik, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve ilgili bakanlıklara mektup göndererek mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda resmi makamlardan yardım beklediklerini açıkladı. Osman Çelik yazılı ve sözlü yaptığı açıklamalarda şu görüşlere yer verdi: “SGR, geçtiğimiz yıllarda en büyük maddi zararı, batan Türk tur operatörleri yüzünden değil, borsada yaptığı yanlış yatırımlar yüzünden elde etmiştir. Borsadaki bu büyük zarar yine resmi websitelerinde yayınlanmakta olan yıllık bilançolarında çok açık bir şekilde sergilenmektedir (sadece 2008 yılında borsada yaptığı zarar, toplam zararın % 90’ını teşkil etmektedir)”. Öte yandan, SGR’nin yaptığı haksızlıkları gözönünde bulunduran bir bir başka insiyatif sahibi Özcan Sarı, SGR’nin işlevini Türk Turizm şirketlerinin lehine çevirebilecek bir proje üze-

SGR nedir? SGR (Stichting Garantiefonds Reisgelden) Hollanda’da turizm sektöründe çalışan şirketlerin üye olduğu özel bir garanti fonudur. Geçmişte üye olan şirketlerden yapılan satışlarda, kişi başına fona bir katkı payı alınmaktaydı. Biriken paranın bir

Akif Çelebi

rinde çalıştıklarını ve kısa zamanda uygulamaya koyacaklarını açıkladığı Türk Acenteleri Kalite Sözleşmesi adı altında kurdukları dernek hakkında basın mensuplarını kısaca bilgilendirdi. Ancak yapılan açıklamalar henüz bu konuda çok mesafe katedilmesi gerektiğini de gösteriyor. Genel olarak bakıldığında, turizm sektörünü ve SGR’yi yakından tanıyan Türk turizmcileri, aslında oynanan oyunun; maddi zararın Türk turizm şirketlerine yıkılmak istendiği olduğunda birleşiyorlar. SGR’nin yönetimsel kadrosundaki 11 kişiden 6’sının Thomas Cook, TUI, SUNDIO ve OAD gibi büyük şirketlerin temsilcilerinden oluşması da, buna tuz biber ekiyor. Rotterdam Yıldırım Mahkemesi Yargıcı’nın SGR hakkında verdiği, “SGR’nin ayrımcılık yaptığı ve elindeki yetkiyi kötüye kullandığı”na dair vermiş olduğu karar da; SGR’nin önümüzdeki dönemde çok zorluklarla karşılacağının bir göstergesi. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmaları çok yakın gözüküyor. Volgens advocaat Mark Meijjer proberen de grote Nederlandse touroperators de kleine Turkijespecialisten de nek om te draaien via de SGR. “SGR respecteert het vonnis van de rechter niet. Het SGR heeft afgelopen vrijdag een besluit genomen wat exact hetzelfde luidt als het besluit waar deze rechter zich over heeft uitgelaten. De rechter heeft gezegd dat het besluit van het SGR niet genomen had mogen worden en schorst dit besluit. Vervolgens, 3 dagen na dit vonnis, neemt het SGR exact hetzelfde besluit. SGR trekt zich niks aan van hun eigen statuten en trekt zich niks aan van de wet. Ik vrees dat er nog een boel juridische strijd zal plaatsvinden. Het fondsvermogen van SGR is in 2008 met 9 miljoen euro afgenomen, 10% daarvan, 900.000 euro is schade door faillissementen. 90% daarvan bestaat uit twee onderdelen. 3,5 miljoen verlies op de beurs en 4,5 miljoen verlies door een deelneming die ze hebben op Curacao.” aldus advocaat Mark Meijjer.

süre sonra yeterli olmasından dolayı kişi başına ödenen ücret bu fondan kaldırıldı. Ancak, halen yürürlükte olan uygulamaya göre, SGR turizm şirketlerinden cirolarının, % 1,5’unu banka teminatı olarak istemekte. SGR fonunda biriken parayla üye olan şirketlerin iflası durumunda rezervasyon yapan müşterilerin para-

ları geri ödenmektedir. Müşteriler ise başka bir şirketten rezervasyon yapabiliyor ve mağdur olmuyorlar. SGR üyeliği olan şirketler garanti altında olduklarından, iflas durumunda müşteriler paralarının geri ödeneceğinden emin olarak gönül rahatlığıyla bu şirketlerden tatil rezervasyonlarını yapabiliyorlar.

Mustafa Birkiye


3

HABER

JANUARI / OCAK 2010

TURİZM FUARI 2010 VAKANTIEBEURS

Lahey Turizm Ataşesi Ahmet Temurci

İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç (solda) ve Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş (sağda)

2009 yılında 5 gün içerisinde 133.000 kişinin katıldığı Turizm Fuarı bu yıl da 12-17 Ocak arasında gerçekleştiriliyor. Hava şartlarının Utrecht’e ulaşım konusunda uygun olması halinde, geçen yıla nazaran daha fazla insan tarafından ziyaret edilmesi bekleniyor. Turizm Fuarının organizesini yapan VNU Exhibitions Europe şirketi tarafından da teyit edilen bu bilgiler doğrultusunda, 160 farklı ülke ve 1600’den fazla katılımcı şirket ile bu fuar, Avrupa’nın en büyük Turizm Fuarlarından birisi niteliğinde. İstanbul’un 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti olması nedeniyle Türkiye’nin de, 40’a yakın şirketle katılımını sağladığı fuarda, Hollanda’daki büyük tur operatörleri de yerlerini aldı.

Connect Transport sahibi Yücel Akdemir

Türkiye’den çeşitli işadamları ve devlet adamlarının da katıldığı fuarı Hollanda Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen, Lahey Büyükelçiliği Müsteşarı Cem Utkan, Lahey Türkiye Büyükelçiliği Turizm Ataşesi Ahmet Temurci, Rotterdam Muavin Konsolosu Günay Babadoğan Ertan’ın yanı sıra İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, Hollanda ve Türkiye’den katılan tur operatörleri ve firma temsilcileri ile çok sayıda davetli ziyaret etti. Türkiye standında çeşitli etkinlikler düzenleyip ziyaretçilerin Türkiye standına ve fuara ilgi duymalarını sağlamak istediklerini belirten Lahey Kültür ve Tanıtma Ataşesi Ahmet Temurci, Utrecht

Yemekteyiz proğramının Hollanda katılımcısı Aydın Yıldız

SGR mağduru tur operatörlenin “Türkiye standında basın açıklaması” istemleri bürokrasi engeline takıldı

Turizm Fuarı’nın Türkiye için önemli bir fuar olduğunu da sözlerine ekledi. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ ve Muavin Konsolos Günay Babadoğan Ertan Türkiye standını ziyarete geldiklerinde bu etkinlikleri bizzat dikkatle inceleyip, buradaki çeşitli sanatçılarla teker teker sohbet etti. 2009 yılının turizmciler açısından zor bir yıl olduğunu vurgulayan Esen Altuğ, 2010 yılının Türk turizmi için daha iyi geçmesini umduklarını belirtti. Turizmin yanı sıra sanata da daha büyük önem verilmesi gerektiğini söyleyen Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, sanatsal aktivitelerin her zaman izleyicisi ve destekçisi olacaklarını vurguladı.

Türk standında çeşitli etkinlikler düzenlendi

Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ ve Muavin Konsolos Günay Babadoğan Ertan sanatçılarla ilgilendiler

THY’den Görkem Bıçakçıoğlu ve THY Hollanda Müdürü Metin Gözüaçık

SGR’nin (Stichting Garantiefonds Reisgelden/Seyahat Ücretleri Teminat Fonu) fondan çıkarıp iflasa zorlamak istediği Türk tur operatörleri ve seyahat acentelerinin 2010 Utrecht Turizm Fuarı’nın ilk gününde, Türkiye standında yapmak istedikleri basın toplantısına, Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yazar engel oldu. Konuyla ilgili işadamlarının ve basın mensuplarının araya girmesine rağmen, bildirinin Türkiye standında açıklanmasının

engellenmesi, mağdur tur operatörlerinde ve seyahat acentelerinde hayal kırıklığı yarattı. Edinilen bilgilere göre, bu açıklamanın yapılması için önceden Lahey Turizm Ataşesi Ahmet Temurci’den teyit alınmasına rağmen, açıklamaya Türkiye standında izin verilmemesi sonucunda, temsili olmayan bir mekanda biraraya gelen turizm şirketleri şaşkınlıklarını gizlemediler. SGR mağdurları adına söz alan Komfly-Reiscompas yönetim kurulu başkanı Osman Çelik “Şu

Ticketpot sahibi Alp Balkan

anda Hollanda’da Türk turizmini doğrudan baltayan bir tehlike ile karşı karşıya bulunmaktayız. Bu konu ticari olmaktan çıkmış ve Türk turizmine karşı doğrudan ayrımcı ve baskıcı bir tavıra dönüşmüştür.’’ dedi. Osman Çelik konuşmasını şöyle tamamladı: ‘‘Türk turizmine karşı olan bu büyük tehdit karşısında vereceğimiz mücadelede, Türk medyası, Türk otoriteleri ve tüm duyarlı kurum ve kuruluşlardan en kısa sürede acil yardım beklemekteyiz.”


HABER

FOTOĞRAFA YE EN İYİ HİKA YARIŞMASI

JANUARI / OCAK 2010

Balkenende’nin norm ve değerler projesi 2010 yılına girdiğimiz şu günlerde Hollanda toplumunun gündeminde ‘sorumluluk’ en önemli sorunlardan birisi olarak önümüze çıkmaktadır. İçişleri Bakanlığı’nın bastırıp, belediyelere ve kütüphanelere göndermiş olduğu binlerce ‘vatandaşlık takvimi’ bunun en belirgin örneklerinden bir tanesi. Hükümet dağıtılan bu vatandaşlık takvimleriyle, Hollanda’da aktif ve sorumlu vatandaş oluşturmayı hedeflemekte. Zira sorumlu bireylerin çevrelerindeki gelişmelere kayıtsız kalmamaları, toplumun kalitesini arttırmaktadır. Peki Hollanda bu noktaya nasıl geldi? Şu anda Hollanda’da iktidar olan hükümetin kuruluş günlerine geri döndüğümüzde, hükümeti oluşturan siyasi partiler arasında konuyla ilgili, yani etkin vatandaş ve sorumlu birey hakkında şu anlaşmalar yer almaktaydı: ‘Gelişme ve kalkınma, saygı, güven için vatandaşlar, toplumsal kuruluşlar ve hükümet birlikte çalışmalıdır. Kaliteli toplumun gücü, sadece kendini düşünen bireylerden değil, diğerlerini de düşünmekten geçer. Farklı geçmişlere sahip insanların bir arada yaşadığı Hollanda toplumunda, paylaşılan norm ve değerler, saygı ve edep kaçınılmazdır.’… Ancak hükümetin bir kaç yıl önce ortaya koyduğu bu hedeflere, 2010

Hollanda’sında ulaşılamadığını araştırmalar ortaya çıkarmaktadır. Sosyal Kültürel Plan Bürosunun her iki yılda bir yayınladığı “Hollanda Sosyal Devleti” adlı araştırma sonuçlarında, ‘birlikte yaşama, norm ve değerler’in Hollanda’da en önemli sorunlar olarak ilk sırada yer aldığı belirtilmekte. Aradan geçen bunca yıllara rağmen bu sorunun birinciliğini koruması Hollanda için tehlike arzetmektedir. Biraz gerilere gidersek. Hollanda toplumunda önemli bir sorun teşkil eden norm ve değerler tartışması geçmiş hükümet ortakları tarafından pek ciddiye alınmadığını görürüz. Örneğin Liberaller, o yıllarda Hristiyan Başbakan’ın norm ve değerler üzerine yaptığı açıklamaları ‘fayans bilgeliği’ olarak görüyor ve dalga geçiyorlardı. Yine o zamanlar muhalefet olan İşçi Partisi Başkanı Bos da başbakanı ‘geyik muhabbeti yapmak’la suçluyordu. Yani siyasilerin o zamanlar sözkonusu norm ve değerler sorununu iyi anlamadıkları ortaya çıkmaktadır. Tabi ki norm ve değerler tartışması sadece siyasilerle sınırlı kalmadı. Aradan geçen yıllar içinde bu tartışma okullara, işyerlerine, hastanelere, sosyal kurumlara taşındı. Ama sorun oldukça soyut olduğu için, bir çok kişi bu tartışmalardan ne çıkarılacağını pek anlayamadı. Bilim adamları, başbakanın ortaya attığı norm ve değerler tartışmasından neyi kasdettiği hususuna farklı yorumlar getirdiler. Bazıları sözkonus norm ve değerlerin, ‘aktif vatandaşlık’ olduğunu söylerken, bazılarıda ‘sorumluluk duygusu’ olarak nitelendirdiler. Ve bu tartışmaları yaşayarak geldik 2010 yılına. Yedi yıldır iş başında olan ve her fırsatta norm ve değerlerden bahseden, Başbakan Balkenende’yi şimdi anlamak biraz daha kolaylaşıyor. Çünkü norm ve değerler, saygı ve edebin geri atılması, Hollanda toplumunda en önemli sorun teşkil etmeye devam ediyor. Başbakan Balkenende’nin norm ve değerler projesi ya da bazı yorumcuların, etkin ve aktif vatandaşlık projesi daha etkin bir şekilde uygulanmalıdır. Bireylerde sorumluluk duygusunun gelişmesi, nemelazımcılığın terkedilmesi Hollanda’da yaşayan tüm insanların yararınadır. Adını ne koyarsak koyalım! Hangi metodlarla olursa olsun! Mahalleden başlayıp, ülkesel düzeyde, hatta global seviyede bireylerin etkin, aktif olmaları ve sorumluluk duymaları çağımızın birey tiplemesidir. Bu tip bireylerin hızla çoğalması sadece hükümet organlarının gayretiyle sınırlı olmamalıdır. Bir bütünlük ve birbirini tamamlayan projelerin hayata geçirilmesiyle sözkonusu norm ve değerlerin hakim olduğu bir topluma ulaşabiliriz. Bu vesileyle 2010 yılının tüm okuyucularımıza ve insanlığa hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim.

veyisgungor@haber.nl

Veyis Güngör is advisuer van SMHO (Samenwerkende Moslims Hulp Organisaties) in Amsterdam. Tevens is hij voorzitter van UETD Nederland (Union of European Turkish Democrats).

1.lik ödülü

4

€ 50,-

Yukarıda gördüğünüz fotoğraf size neyi anlatıyor?

Bu fotoğrafa öykü olabilecek düşüncelerinizi bize yazın. En orijinal fotohikayeyi gönderen abonemiz jüri tarafından 50,- EURO ile ödüllendirilecektir. Gelecek sayımızda kazanan hikayeyi yayınlayacağız. Aşağıdaki koşulları gözönünde bulundurmayı unutmayın.... 1. Yazılar fotohikaye@haber.nl e-mail adresine gönderilecektir.

2. Hikayeniz en az 200 en fazla 400 kelime içermelidir.

Geçen sayımızdaki fotoğrafa hikaye yarışmasını kazanan kısa öyküyü aşağıda yayınlıyoruz. Kazanan abonemiz, Nijmegen’den Bahar Sena Aydın 50,- EURO’yu almaya hak kazanmıştır.

Gözlerimden gözlerine yol va(e)r Gözlerimi kapattığımda yeşilin tüm kokularını hissedebiliyorum burada. -Evet yeşilin kokusu vardır 6 yaşında. Sevgili dedemin köyümüzdeki evi, yeşilin her tonunun olduğu bahçenin içinde. Kurban bayramı öncesi bir kaç gün köye getirdi babam beni. Yaz demek ki, çünkü babamı sadece yazları görmeme müsade ediyor O. Arefe günü ve artık şehre dönüş zamanı gelmiş. Sabah erkenden bir vasıta beklemeye başladık köyün şehre giden yollarında. Korkunç bir araç oysa dedemin binmek istedigi, küçücük ben için. “Buna binmeyelim dedeciğim” itirazlarıma rağmen, çaresizlikten olsa gerek, bindik. Otobüse binme lüksümüz yoktu. Bindiğimiz kamyonda Kurban bayramı için şehre kurban olmaya giden koyunlarla birlikteyiz. Kurban olmaya gidenler onlar.

3. Jüri üyeleri: Hüseyin Keleş, Elif Taşpınar ve Can Bayar.

Gözlerimi açtığımda karşımda dedem vardı. Ama bu defa küçük yüreğime sevinç yerine gözlerimde korkunun kokusunu hissettiren bir dede. -Evet, gözlerde de koku vardır. Kafasında boydan boya derin bir yara, sanki bana hayatın kırılganlığını o zamandan anlatmak istercesine. Bilinçsiz bir halde, ama garip sesler çıkararak yatıyordu karşımda. Ölümün yüzü bu olsa gerek. İnsanlar ve koyunlar etrafa dağılmışlardı. Koyunlar kurbanlıktı! “Gözlerini kapat” dedi doktor amca. Yaralarım temizlendi ve eve gönderilmem istendi. Tanımadıklarım getirmişti hastaneye, “tanıdıklarını çağırın” dedi hemşireler. Anneciğim kaza haberini duyar duymaz içine saplanan o hançerden hissetmiş benim de orada olduğumu. Beni sağ gördüklerindeki mutluluk ve şükür halinin ne anlama geldiğini ancak şimdi anlayabiliyorum melek oğlum, -senin yaşatamadığın.. Gözlerini açmıştı dedem, ölmemişti. Şükrün anlamını bilemesemde 6 yaşındaki ben, sevinci yaşadığımı biliyorum. Yeşili gözlerinde taşıyan dedem, ki iki tane dedemizin varlığının lüksü vardı sevgili kızım, -senin yaşayamadığın.. Dedem beni almaya geldi. Hastane çıkışında aksak yürüdüğümü ve ayağımın bir tanesinin yalın olduğunu farkettim. Takunyaya benzer ayakkabılarım çok özeldi benim için. Her adımda ‘tak tak’ diye ses çıkarırlardı zevkle. “Dedeciğim, ayakkabımın teki yok!” “Boşver yavrum ayakkabıyı, sen varsın ya, o yeter.” Gözlerim dolmuştu. Yetmez dedeciğim. Senin için ben yeterim, dede için torunu yeter, ama 6 yaşındaki ben için tek takunya yetmez! Babam getirmişti onları. Babam getirmişti. Hollanda denilen, babamı sadece yaz aylarında salıveren, babamı çalan uzaklardaki hırsızdan. Yeşilimi, Gözbebeğimi de. Oradan getirmişti. Mijn lieve klompen! Mijn lieve vader!

Doeltreffend promoten ^^ Premiums ^^ Relatiegeschenken ^^ Promotieartikelen Her türlü logo baskısı yapılır.

Toermalijnring 1316 3316 LC Dordrecht

078 - 618 44 42 www.maxpromo.nl

Binlerce promosyon ürünümüz vardır. Daha geniş bilgi için websitemize bakınız veya telefon ediniz

i


5

HABER

JANUARI / OCAK 2010

MEKTUPLARINIZ... AŞURE GÜNÜNÜN İZLENİMLERİ Sayın, Aşure Gününü Organize Eden, Güzel İnsanlar Eli Őpülesi Analarım, Bacılarım, Abilerim, Kardaşlarım, Canlarım.

AŞURE GÜNÜ YÜZ AKLARI Türkiye’nin İnsanları Yüce Gönül Irmakları Aşureye Bal Katmışlar Ínsanlığın Yüz Akları Et Pilav Aşure Yemek Vermişler Güzel Bir Emek Yirmi Dört Kişilik Yürek Ínsanlığın Yüz Akları Hengelo’yu Toplamışlar Ayrı gayrı Yapmamışlar Can Yoldaşı Arkadaşlar İnsanlığın Yüz Akları

Hengelo’da Yaşayan, Şekil ve Bölgecilikten Uzak, Bütün Katmanları Bünyesinde Toplayan Böylesine, Görkemli Bir Gün Adına Sizlerle Gurur Duydum. Yılların Ardından Gelen Onurlu Bir Kültür ve Gelenek Gününde Sergilediğiniz Anlamlı Duruş, Hoş Görü, Takdire Şayandı Bu Tavrınızla Burada Yaşayan Bütün Türkiye Vatandaşlarına Ders Niteliğinde Ővünç Kaynağı Oldunuz. Sizleri Gönülden Kutluyorum Hacı Bektaşların, Pir Sultan Abdalların Ve de Daha Nicelerinin Ruhlarını Şâd Ettiniz, Sizler de Şâd Olun Var Olun.. İşte Bu Duruş Demokrat Olmanın Őtesinde, İnsan olmanın Geregidir Saygılarımla, Selâmlar. Fahri Işık..

Her Bölgeden İnsan Vardı Beraberlik Ispatlandı Aşure Günü Toplandı İnsanlığın Yüz Akları Doğusunda Batısında Direk olmuş Çatısında Yurdun Şeref Tahtasında İnsanlığın Yüz Akları Pirler Erenler Yarenler Davete Uyup Gelenler Bu Güne Emek Verenler İnsanlığın Yüz Akları Kültürümüzü Yaşatan Dünden Bu Günlere Alan Nesli Tükenmekte Olan İnsanlığın Yüz Akları Yerli Yaban Araştırmış Davet Etmiş Buluşturmuş Aşureyle Karıştırmış İnsanlığın Yüz Akları Fahri Der ki Herkes Duysun Bu Günü Aklında Koysun Ellerinize Sağlık Olsun İnsanların Yüz Akları Bu Günü Bize Yaşatan Yüz Akları İnsanlara Selâm Olsun Fahri Işık

GÜVENLİK

SİSTEMLERİNDE

DOĞRU ADRES

Subsidie-aanvraag voor uw veiligheids systemen kunt u via ons regelen Schiedamseweg 213 3026 AN Rotterdam

Uzma nına bir da nışmak başkaDıR

www.adacams.nl

010-462 35 69

“ÇılGın Türkler”, neRElerden... Nerelere… Belki biliyorsunuzdur, Hollanda medya kanunu dini guruplara radyo ve televizyon yayın hakkı tanımakta. Bunu ilk defa Türk Islam Kültur Federasyonu 1985 yılında hak etmişti. Hatırladınız mı? IOS (Islamitische Omroep Stichting). Çok büyük yankı bulmuştu bu yayın hakkı. Avrupa’da ilk olarak müslümanlar resmi kanalda yayın hakkına sahip olmuşlardı. Sayın İbrahim Görmez, sayın Osman Bahadır, Şadi Tatlı ve Emin Ateş beyleri burada anmamak olmaz. O zaman ugraş verip ve bu hakkın kazanılmasında büyük emekleri geçmişti. Haftada yarım saat Hollanda’da İslam’ı ve müslümanları tanıtıcı televizyon ve radyo programları yapılmaktaydı. Ne güzeldi o günler. Bu “çılgın Türkler” bu konuda da tüm müslümanlara önderlik etmişlerdi. Bu hakkı medya kanunu 5 yıllığına vermekte ve her 5 yılda bir yeniden bu hak müslümanları temsil eden kuruma verilmekte. Ne talihsizlik ki; bu hakkı 5 yılı doldurduktan sonra, iç sürtüşmelerden dolayı 1990 yılında başka bir kuruma verdi Meyda Komiserliği. 1990 – 2005 yılları arasında NMO (Nederlandse Moslim Omroep) saltanatı sürdü. Neden? Bizler kendi aramızda birlik ve beraberlik kuramadığımız için. CMO (Contact Orgaan Moslims en Overheid) 2004 yılında kurulduktan sonra, müslümanlar arasında yine güçlü bir birliktelik oluştu ve 2005 yılından sonra bu yayın hakkının yarısı tekrar bizlere geçti ve NIO (Nederlands Islamitische Omroep) kuruldu. Buna da yine Türk İslam Kültür Federasyonu, CMO içerisinde öncülük etmişti. Uzun ve çetin uğraşlardan sonra tekrar yayın hakkına sahip olunmuştu. Yarısı alınmıştı, ama emimim ki CMO bu birlikteliği devam ettirebilseydi 2010 yılında bu yayın hakkının tamamı CMO’ya verilecekti. Ama “tarih tekerrür eder” derler ya, bu yayın hakkıyla birliktelik ancak üç yıl dayanabildi ve NIO ile CMO’da da aynı 1985-1990 dönemindeki IOS içindeki gibi uyumsuzluklar ortaya çıktı. Medya Komiserliği NIO ve NMO’nun yayın hakkına sahip olan NMR ve CMO’dan 2010 yılında yayın hakkını geri çekme kararını aldı. Merak ediyordum şimdi bu iş nereye varacaktı? Duyuyordum, İslami gruplar yine ayrı ayrı yayın müracaatları için hazırlıklar yapıyorlardı. Kimileri SMO (Stichting Moslim Omroep) adı altında, kimileri SMON (Stichting Moslim Omroep Nederland) adı altında. Alfabede müslüman yayın kurumuna harf kalmamıştı artık. Yayın hakkının tamanı SMON’a (katılımcılarından bazıları: de Unie van Marokkaanse Moslimorganisaties UMMON, de Stichting World lslamic Mission WIM en de Vereniging van Imams Nederland) veriliyor. SMO’nun (katılımcılarından bazıları, Hollanda Diyanet Vakı ISN, de Unie van Lahore Ahmadiyya Moslim Organisatie Nederland ULAMON, Sji-

ietische Islamitische Raad SIR, Federatie van Alevitische Verenigingen in Nederland HAK-DER, Raad van Marokkaanse Moskeeën RMM, Nederlandse Islamitische Federatie NIF en de Federatie van Islamitische Organisaties Nederland FION) çabaları ve 10 binlerce harcanan avrolar boşa çıkıyor. Yine bölünmüşlük ve yine parçalanmışlık. Nereye kadar bunlar? Yine uzun zaman tartışmalar ve sürtüşmeler mahkeme ve avukat masrafları. Niye böyle hep? Paylaşılamayan ne var burada? Sen büyüksün, sen ufaksın, sen müslümanları temsil ediyorsun, sen etmiyorsun! Birlik ve beraberliği kurun ve bırakın bu yayın hakkını ehil olan insanlara, onlar yapsın. Biz ne yapmalıyız o zaman “Çılgın Türkler” olarak? Bizim yapacağımız tek bir iş kaldı, 2015 yılına kadar üyeliğe bağlı yayın kurulu kurmak aynen diğer yayın kurumları gibi (VARA, TROS, EO vs). 50 bin üye sana bu yayın hakkını veriyor. Bu harcanan paralar ve çabalar bu yönde kullanılmış olsaydı şimdiye kadar bu hakkı çoktan elde etmiş olacaktı bu “Çılgın Türkler”. Haydi 2015 diyelim ve bir ilke daha imza atalım.

ayhantonca@haber.nl Drs. Ayhan Tonca is Programmaleider Grote Steden Beleid Provincie Overijssel. Tevens is hij CDA raadslid Gemeente Apeldoorn. Daarnaast actief (geweest) in vele landelijke zelf organisaties.


HABER

6

JANUARI / OCAK 2010

“Wanneer Amsterdam ligt te slapen, schrijf ik mijn liedjes.”

INTERVIEW| Suna Floret FOTOGRAFIE | HABERFOTO [MFK]

Het leven van de negentien jarige Karsu Dönmez lijkt op een droomwereldje. Als Alice in Wonderland loopt ze de muziekwereld binnen en staat nu nog steeds verrast van haar eigen succes. Na een scholarship op een Amerikaanse universiteit op uitnodiging, twee optredens in de prestigieuze Carnegie Hall in New York, en meerdere aanbiedingen van platenmaatschappijen, begint het voor Karsu eigenlijk nu pas. In 2010 wilt ze zoveel mogelijk van de wereld zien en haar muziek laten horen. “De wereld zit voor mij vol met kansen”

SUNA FLORET

“Daar stond ik dan. In een universiteit in Amerika. Voor 2,5 week. Ik was uitgenodigd door de Amerikaanse ambassade en dit was een unieke kans voor mij. Er was een programma opgesteld

voor jongeren over de hele wereld. Er waren tweeduizend studenten uit meer dan 180 landen aanwezig. Ieder had zijn eigen talent. Sommige konden erg goed schrijven, anderen waren erg goed in

sport, zang en dans. Ik werd getraind in klassieke zang. Ik was de enige uit Nederland en uit Turkije waren er twaalf jongeren. Het was een hele zware periode. Iedere dag moest ik om zeven uur op-

staan, vluchtig ontbijten en repeteren. We kregen in de ochtend een drie uur lang durende speech van verschillende personen, waaronder president Clinton en de beste vriendin

van moeder Theresa. Ik heb met veel plezier naar deze verschillende mensen geluisterd. Na de speech werd ik acht uur lang getraind in klassieke zang. Na een dag trainen moesten we weer naar


7

HABER

JANUARI / OCAK 2010

de arena van de universiteit, waar we opnieuw naar een drie uur durende speech moesten luisteren. De speeches gingen over algemene onderwerpen zoals wereldvrede, AIDS en armoede. Aan het einde van de avond was ik zo kapot, dat ik alleen nog maar wilde slapen. Het was een heftige maar zeer leerzame periode. Ik weet nog dat mijn vliegtuig aankwam in Nederland en zelfs na de landing was ik aan het slapen, zo moe was ik.” Wat voor invloed heeft jouw carrière op je wereldje in Amsterdam? “Ik heb een heel ander leven gehad dan mijn leeftijdsgenoten. Ik was veel weg en was vaak aan het optreden. Ik ben vooral een familiemens en ik heb een hoop nichten van mijn leeftijd waar ik tijd mee spendeer en dat is al zo sinds kleins af aan. Mijn wereldje is dus niet echt veranderd. Behalve dat mijn kast nu vol staat met mooie jurken en een hoop pumps!” Hoe gaat het met je studie? “Ik heb nu eindelijk mijn HAVO afgerond. Ik zat in een sportklas waardoor ik uren vrij kreeg om te zwemmen. Ik stopte met sporten, maar toch was ik nog steeds weg omdat ik bijvoorbeeld een hele dag in Eindhoven moest zijn. Mijn opleiding moest daar onder leiden. Ik heb een half jaar mijn piano niet aangeraakt en uiteindelijk mijn diploma gehaald. Ik heb vaak met mijn wiskundeboek in mijn handen gezeten terwijl ik verlangde naar mijn piano. Maar mijn diploma is mijn back-up. Mijn doel was om kinderpsychologe worden. Ik wilde helemaal niet de muziekwereld in. Ik heb wel eens de gedachte gehad om verder te studeren en een veilige baan van negen tot vijf te nemen. Maar ik wilde op mijn veertigste niet het gevoel hebben dat ik iets moois ben mis gelopen.” Hoe ziet jouw werkdag er

nu dan uit? “Ik werk van vijf uur ’s avonds tot elf uur in de ochtend. Heel Amsterdam slaapt dan. En terwijl Amsterdam slaapt, schrijf ik mijn liedjes. Het is doodsstil. Ook in huis. Dan ga ik achter mijn piano zitten. Dan komen de teksten, melodieën en akkoorden. Daarnaast repeteer ik en treed ik op. ”Waarom heb je gekozen voor Jazz? “Ik ben in klassiek getraind maar ik zing in verschillende stijlen. Mijn eerste aanraking met zang was klassieke zang. Ik werd op mijn zestiende gevraagd of ik Jazz wilde zingen. Het was op dat moment niet mijn keuze, ik was met Beethoven en Chopin bezig. Maar de klik was er met Jazz waardoor ik er verder in ben gegaan. Als ik nu klassieke muziek opzet, dan voel ik mijn basis. Rond mijn veertiende zaten mijn medestudenten liedjes van Britney Spears en de Backstreet Boys te neuriën, terwijl ik zat te luisteren naar Beethoven. Mijn ouders hebben mij ook heel breed georiënteerd. Mijn vader liet me Bob Marley horen en mijn moeder luisterde naar Opera.” Wat zijn je plannen voor 2010? “In 2010 staat er een hoop op me te wachten. De 26ste van januari sta ik in Muziekgebouw aan ‘t IJ in verband met Turkey Now Festival. Dat wordt echt een groot spektakel. Dit jaar word ik ook veel naar het buitenland gestuurd voor schrijfsessies om samen te werken met producers voor mijn album die gaat uitkomen. Ik zit waarschijnlijk in Zuid-Afrika met het WK, ga naar Suriname en naar Turkije. Het wordt dus een te gek jaar. Ik wil vooral de wereld zien en mijn muziek laten horen.” Met wie zou je het liefst willen samenwerken? “Yasmin Levy. Ik vind haar helemaal fantastisch. Ik ben gek op haar!”

Ik noem een woord, jij zegt het eerste wat er in je opkomt. Amsterdam: mijn stad! Mijn basis. Mijn hometown. Boeken: ik lees elke dag. Een boek is mijn bijbel. Ik heb zo’n geluk dat ik in deze tijd ben geboren. Boeken, het internet en de televisie helpen mij heel erg om mijn inlevingsvermogen te vergroten. Door middel van één klik, of één pagina kun je in iemands leven spieken. Dat kon je vroeger niet. Ik lees in een boek bijvoorbeeld hoe een man van vijftig denkt over de dood, ik zie op televisie hoe een jong meisje denkt over plastische chirurgie. Het geeft mij veel mogelijkheden om mee te werken. Het inspireert mij. Huwelijk: ooit. Sport: ik ben zo blij dat mij vader hier nu niet zit! Vroeger trainde ik een paar keer per week en ik was echt fanatiek. Op het moment dat ik daarmee stopte zat ik vaak met een zak chips op de bank. Toen zei mijn vader continu dat ik moest sporten. Maar ik ben daar nu te lui voor. Fiets: mijn vervoer! Vakantie: Turkije! Dat is echt vakantie. Ik vind dat er verschil zit tussen op reis gaan en op vakantie gaan. Ik ben nu al drie keer naar New York geweest, maar dat was voor mijn werk, dus ik heb nog steeds het gevoel dat ik New York niet ken. Want ik was daar aan het rennen met mijn bladmuziek

onder mijn schouders van repetitieruimte en dat trekt mij ook. Dus ik wil zeker kinnaar repetitieruimte. Maar op het moment deren. Maar nu nog lang niet. Ik moet aan dat ik in Turkije zit en ik lig in een hangmat mijn muziek werken. Toekomst: Ik heb nu hele fijne mensen met mijn cocktail, dan is dat vakantie. Beatrix: Ik mag haar. Ik vind haar heel om me heen. Die heel veel van me houden. mooi. Innerlijk en uiterlijk. Ze heeft iets En die wil ik graag bij me houden. En natuurlijk werken aan mijn carrière. En heel klassieks over haar heen. Hyves: ik ben meer een facebook-type. Het lekker eten. Als je heel lekker eten hebt, is zo gek dat je binnen een paar seconden kan je zelfs de muziek vergeten. persoonlijke foto’s van iemand kan zien. Kinderen: als je me dat over tien jaar vraagt, dan heb ik waarschijnlijk al kindeVa d e r: is eigenren. Omdat ik kinderpsychologe wilMijn alles. Hij el de worden, wil ik het zelf proberen tje. Ik deel ve el ijn beste maa m k Ik lij . eerlijk vert een kind goed op te voeden. Ik jn thuis heel zi e ggen W ze . en em n h met zie dingen om me heen die ik vriendin ijn M s. er d ou oor!’ Ik anders zou willen aanpakalles aan mijn ers vertellen h d u o je n aa t zullen beet je nie ken. Soms hoor je op straat ouders het wel soms ‘dat mo ijn m at d en antwoord Turkse moeders zeggen: kan dan trots ers ben ik ‘Sen abiye vuramassın der mijn oud n o Z . ld grijpen. ee rb aar 42e afama abi sana vurabilir!” ootste voo ire studie op h ta si oeder: mijn gr er iv M n u r d in Tur(jij mag je broer niet heeft haa n hotel gerun ee g Mijn moeder n s. la ik ar n ja Cansu slaan hij is ouder hij mag eeft vier en mijn zusje ij m . Mijn vader h d et n m ro ge en le al dat wel). Op dat moment 3 dagen in de eder zat toen kije. Mijn mo studie, werkte n ee wil ik zo graag iets zeggen e d lg vo rdag werkte . Ze kinderen. Ove in Nederland ee tw over hoe het anders kan. r ve o rg e zo p de uniweek en had d r tentamens o aa h Mijn moeder is onderwijsze e kt aa rm or zes ze, tussendoo et nog om vo h kundige en mijn vader maatze te ik fl an ze versiteit en d schappelijk werker. Ze hebben n. Voor mij is or ons te koke vo r u u allebei iets met opvoeding gedaan er woman. een soort sup

“Ok, kom maar op!”

TURKEY NOW! FESTIVAL 2010 COMPLEET

De 3e editie van het Turkey Now! festival komt er aan. Het uitgebreide programma is nu helemaal compleet. Op 4 februari opent Turkey Now! in de Rotterdamse Doelen met een concert van de Turkse superster Kibariye. Deze popzangeres met een Roma-afkomst gaat het muzikale duel aan met de zigeunerjazz van het Rosenberg Trio. De wereldberoemde klarinettist Serkan Çağri verkent samen met stemkunstenares Yildiz Ibrahimova de grenzen van jazz, klassiek, folk en avantgarde. Cross-over is ook het handelsmerk van het Ahirkapi Orkestra, een groots orkest dat Arabesk combineert met gypsyswing. De populaire zangeres Şevval Sam presenteert in het slotconcert poëtische songs uit Anatolië, Istanbul en de regio rond de Zwarte Zee. Dit is slechts een greep uit het uitbundige programma. TURKEY NOW! BRENGT ISTANBUL NAAR NEDERLAND Stichting Kulsan organiseert het Turkey Now! Festival in Amsterdam en Rotterdam van 4 februari tot 4 april 2010. Het festival presenteert een veelzijdige culturele staalkaart met evenementen van topkwaliteit op het gebied van muziek –van klassiek tot wereldmuziek, van gypsy tot jazz, pop en hiphop–, fashion, film, fotografie en toneel. In 2010 is Istanbul culturele hoofdstad van Europa. Turkey Now! Festival 2010 staat daarom in het teken van de gigantische culturele diversiteit die deze bruisende metropool in zich heeft. Voor wie niet naar Istanbul kan gaan, brengt Turkey Now Istanbul naar Nederland.


HABER

Hollanda’dakİ Türkler’İn İmajı Hollanda’daki Türkler herzaman çalışkandırlar. Bir yerde iyi bir iş sergilenmiş ise, “bunu Türk yapmıştır” denilir. Sosyal hizmetler fonundan almaktan ziyade çalışmayı isterler. Kitap okumayı ön planda tutarlar. Profesyonel işletmecilerdir. Vakitli insanlardır ve sözlerinin eridirler. Başka bir Türk’ün başarısına sevinirler ve destek olurlar. Her zaman birlikten yanadırlar. Paylaşmayı severler. Herkes gönlünde, bir Türk’ün işyerinde çalışmak ister. Bulunduğu ülkenin çıkarını düşünür ve faydalı olan insandır. Vergi işleri kusursuzdur. Hem doyduğu yere faydalı olur, hem de nereden geldiğini unutmaz. Hollandalı dostları çoktur ve onlarla sıkı işbirliği yapar. Din, ırk, klas farkı gözetmez. Birini inancından dolayı veya inançsızlığından dolayı yargılamaz. Gazetelerde çalışkan Türkler’in başarıları yazar, bir işsiz Türk bulamazsınız. Herkes ya okuyordur, ya çalışıyordur Hollanda’da. Ailede ve iş dünyasında huzur ve güzellik, birlik ve beraberlik vardır. Biz çalışkanız, büyüklerimizi sayarız, küçüklerimizi severiz, hedefimiz; çalışıp insanlığa faydalı olmaktır, bunun için her zaman hedefe doğru yürürüz! Nasıl bu görüntü, bu imaj? Size doğruyu yansıttı mı?.. Ne düşündünüz Allah aşkına? Ama gerçekçi olursak o kadar güllük gülistanlık değil. Dört büyük şehirde, Amsterdam, Den Haag, Utrecht ve Rotterdam’da işsizlik Hollandalılar’da yüzde beş iken, Hollandalı gençlerde yüzde sekiz. Ama Türk, Faslı, Sürinam ve Antilyanlar’da yüzde yirmi iki ve otuzdur. Aile içi geçimsizlikler vardır. Bazı gençler Türkçe’yi unutmuş ve burda doğmalarına rağmen Hollandacaları da yetersizdir. Okulu erken terkedenlerin (schoolverlaters) arasında Türkler de vardır. Bireysellik, bastırılmış duygular, yaşlılarda yalnızlık, çaresizlik ve bazılarında iki kültür arasında kalmış şizofrenlik vardır. Hollanda gazetelerinde ‘allochtoon’lar hakkında yazılanlar ve bunun içinde Hollandalı-Türklerin de düşünülmesi imajımıza pozitif katkıda bulunmamaktadır. Hollanda’daki Çinliler’in işsizlik oranından hiç bahsedilmiyor gazetelerde. Neden?! İdeal bir senaryoya ulaşmak için, imajımızı yenilemek için nereden başlayabiliriz? Neye odaklanabiliriz sizce? Bir kere annemiz babamız neden Hollanda’ya gelmişler? Genelde çalışmak ve okumak için değil mi? Hollanda’da yaklaşık 400.000 Türk var ve 18.000 ile 20.000 arası işletmeci. “Kreatif ” insanlarız. Bazen zor şartlar altında bile olsa işletmeci-

8

JANUARI / OCAK 2010

lerin başarıya doğru yükselmesi bunun bir göstergesi. Çalışabilen insanlarız. Çalışmayı, paylaşmayı ve sosyal olmayı Türkler’in gücü olarak biliyorum. Biz Hollandalı-Türkler olarak tanınıyor isek de, ailemizin ve Türkiye Devleti’nin de elçileriyiz. Herşeye rağmen bulunduğumuz ülkenin ve geldiğimiz ülkenin de çıkarlarını düşünerek, imajımızı da düzeltmeliyiz. Hollanda’nın güzel taraflarını alalım derken bireyselliklerini (individualisering) almayalım. Hatta daha çok onları da paylaşmaya davet edelim. En azından kendi çevremizdeki iş arayanlara ve gençlere staj verebiliriz. Bizim okumayan gencimiz ve işsiz olan insanımız kalmamalı. Şimdi çalışmayan, okumayan, ilerleyemeyen bir insan varsa, bu konuda işletmecilerle ve diğer kurumlarla birlikte bu konuda birlik olamaz mıyız? Türkiye’yi bilmeyen Hollandalı veya Avrupalı, Türkiye’yi buradaki Türkler’den ibaret zannediyor. Avrupa’da ki Türkler’in imajının olumlu olması, Türkiye’nin Avrupa ilişkilerine de katkısı olacaktır. Bunun için üzerimizde bir sorumluluk görüyorum.

nafizesener@haber.nl Nafize Şener consultancy (danışmanlık) ve proje yöneticiliği yapmaktadır. Şu an Çalışma Bakanlığı’nın finanse ettiği Landelijk Netwerk Diversiteitsmanagement projesinde çalışmakta. İş ve ticarette paylaşım için kurulan The NetworKing Turkey uluslararası organizenin lisans sahibesidir.

KÜRŞAD TÜZMEN HOLLANDA’DA AK PARTİ Dış İlişkiler Başkanı ve Devlet eski Bakanı Kürşad Tüzmen çeşiti temaslarda bulunmak üzere, kısa adı UETD Hollanda olan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin davetlisi olarak Hollanda’ya geliyor. 15 Ocak Cuma günü UETD Hollanda’nın yeni yıl yemeğine onur konuğu olarak katılması beklenen Kürşad Tüzmen katılımcılara “Türkiye ve Dış Ticaret Politikaları” konulu bir konuşma yapacak. Hollanda’daki Türk girişimcilerin, sivil toplum örgütü temsilcilerinin, Türk kökenli siyasetçiler ve basın mensuplarının davetli olduğu toplantı başkent Amsterdam’da yapıla-

cak. 2010 yılının Avrupa’da yoksulluk ve sosyal dışlanmışlık yılı olması nedeniyle, Hollanda’da dört yıldır düzenli olarak ‘Yoksullara Kurban Eti Toplama Projesi’nde aktif görev alan 3 ayrı girişimciye, Kürşat Tüzmen tarafından “iyilik plaketi” verilecek. AK PARTİ Dış İlişkiler Başkanı Kürşad Tüzmen’in Hollanda programı çerçevesinde Rabobank Genel Merkezini ziyaret etmesi beklenmekte. Tüzmen Rabobank yönetim kurulu üyeleri başta olmak üzere, Rabobank ve diğer Hollanda şirketlerinde çalışan yüksek meslek eğitimli Türk gençleriyle tanışma ve fikir alışverişinde bulunacak.

Kürşad Tüzmen Utrecht Uluslararası Turizm Fuarı’ndaki Türk firmaları da ziyaret edecek olan Kürşad Tüzmen’in, cumartesi günü Den Bosch’ta yapılacak olan CDA Yeni Yıl Resepsiyonu’na katılarak, Başbakan Balkenende, Dışişleri Bakanı Verhagen ve diğer bakanlarla görüşmesi beklenmekte. Kürşad Tüzmen aynı gün Türkiye’ye dönecek.

ROTTERDAM’DA AŞURE GÜNÜ COŞKUSU

Hollanda’nın Rotterdam kentinde Hollanda Türk İslam Kuruluşları Birliği (HTİKB) tarafından her yıl Muharrem ayının 12’inci günü yapılan ‘Aşure Gününü Anma Programı’ bu yıl da yoğun ilgi gördü. Rotterdam’daki Hollanda Türk İslam Kuruluşları Birliği merkezinde düzenlenen etkinliğe Rotterdam Anakent Belediye Meclis üyesi Zeki Baran başta

olmak üzere HTİKB Genel Başkanı Abdullah Güven, işadamları, dernek üyeleri ve davetliler katıldı. Hollanda Türk İslam Kuruluşları Birliği (HTİKB) Başkanı Abdullah Güven etkinliklerine gösterilen yoğun ilgiden dolayı memnun olduklarını ifade ederek, “Geleneksel hale gelen bu gün, kutlama değildir. Muharrem Ayında birçok önemli hadiseler yaşanmıştır. Bir

Kerbela olayı buna bir örnektir. Hz. Hüseyin efendimizin şehit edilmesi de bu ayda olmuştur. Dolayısıyla biz bu günü, kutlama değil anma –anlama günü olarak yadediyoruz. Günümüzün amacına ulaştığını düşünüyorum. HTİKB olarak aşure gününde çorbayı gündüz bayanlara akşam ise erkek davetlilere ikram ettik. Bu etkinliği her yıl düzenlemeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Bel ons voor een afspraak!

Betaalbare website met webshop?

website v.a. € 399 webshop v.a. € 999 www.itnt.nl

0653-53 33 58

RESTAURANT OTTOMAN SARNIC ROTTERDAM & RESTAURANT LA CUISINE OTTOMAN UTRECHT Hollanda’nın ilk alkolsüz aile restoranı 15 Ocak seyin Rotterdam’da Hü ü ve pop rk tü ile r ne Şe & Badilli si ce ge a alaturk ile e Hüseyin Badilli 16 Ocak: Utrecht’t si ce ge pop alaturka RESTAURANT LA CUISINE OTTOMAN JUTFASEWEG 219 3522 HS - UTRECHT TEL: 030 214 82 68 WEBSITE: OTTOMAANSRESTAURANT.NL

Ailelerinizle ve dostlarınızla huzurlu bir ortamda lezzetli yemeklerin eşliğinde hoş ve güzel vakit geçirmek isteyenler için sultanlara, padişahlara layık ideal bir mekan!!! Hafta sonları canlı müzik organizelerimiz ile muhteşem gruplarla eğlencenin tadına varacaksınız! Ottoman restoranlarının büyüleyici atmosferinde sizlerle görüşmek dileğiyle..

16 Ocak rkan ve rd Rotte am’da Se si eğ şem lence gece grubu ile muhte euro p.p 0 ,5 19 fe bü ık sınırsız yiyecek aç ile am’da dj Ottoman 30 Ocak: Rotterd tı as lb ko ve lay oyun havaları, ha gecesi RESTAURANT OTTOMAN SARNIC ROTTERDAM VIJF WERELDDELEN 105 3071 PS - ROTTERDAM TEL: 010 2900 3800 WEBSITE: WWW.SARNIC.NL


9

HABER

JANUARI / OCAK 2010

FOTOĞRAF YARIŞMASI NASIL YARIŞACAKSINIZ?

Aşağıda 10 tane fotoğraf var. İki sütun olarak verilen fotoğraflardan her biri tanıdık bir simaya ait. Bu fotoğraflar gazetemizin farklı sayfalarından alınmış. Bu fotoğrafların kime ait olduklarını bulun; yanındaki boşluklara yazın ve numaraladığınız bu cevapları fotograf@haber.nl adresine gönderin. Aboneler arasından yapılacak çekilişteki şanslı abonemiz 50 EURO kazanacak!

5U0RO

Kazanan ismi gelecek sayımızda yayınlayacağız. (Geçen sayımızda toplu doğru cevap maalesef gelmedi).

E

Yarışmaya en son katılma tarihi: 9 şubat 2010

1

6

.......................................................... ..........................................................

2

..........................................................

7

.......................................................... ..........................................................

3

8

..........................................................

.......................................................... ..........................................................

9

.......................................................... ..........................................................

5

.......................................................... ..........................................................

..........................................................

4

..........................................................

.......................................................... ..........................................................

10

.......................................................... ..........................................................

.......................................................... ..........................................................

GEÇEN SAYIDAKİ FOTOĞRAF YARIŞMASININ

DOĞRU CEVAPLARI İpucu: Bu sayımızda söyleşi

1

TURGUT TORUNOĞULLARI

İpucu: Twitter

6

İpucu: Bu sayımızda söyleşi

2

ESEN ALTUĞ

İpucu: “Simyacı”

7

Yazısını yayınladığımız yazar

3

LEYLA ÇAKIR

FATMA KOŞER KAYA

8

Arda Açıksöz

ARDA AÇIKSÖZ

Etik çalışma düşüncesi Türk işverenler için ne kadar geçerli veya geçerli mi? Hızlı değişim geçiren toplumlarda etik düşünce çoğu zaman daha sonra düşünülmesi gerekenler arasına atılıyor. Bu da toplumların dejenere olmasına kaynak sağladığı gibi toplumların, bizim konumumuzda da işyerlerinin, gelişimini olumsuz yönde etkiliyor veya gelişimi tamamen durduruyor. Etik çalışma düşüncesi nedir? Ahlak kurallarına uygun dürüst çalışma prensibidir. Peki Türk işverenlerin etik düzeyinin düşüklüğü gelişimi nasıl etkiliyor? Son dönemlerden örnek vermek gerekirse; bilinçli ve kural tanımadan batırılan seyahat şirketleri, şirket sahipleri ve yöneticileri için haksız kazanç sağlarken binlerce yolcunun mağduriyetine maloldu. Bunun yanısıra dolandırıcılık yöntemi ile batan firmaların yanında bu firmalarla iş yapan, Hollanda’da onlarca ve Türkiye’de yüzlerce firma hizmetleri ve ürünleri karşılığında ödeme alamadıklarından iflas etti. Kişisel menfaat için sahte iflaslarla seyahat dünyasını altüst eden bu kişiler sayesinde doğru çalışan şirketlerin finansal yükü arttı ve toplumda itibarları zayıfladı. Hollanda Seyahat Sigorta kurumu SGR Türk tur operatörlerinin mali yükünü katkı paylarını arttırarak katlanılmaz hale getirdi. Yolcular Türk tur operatörlerine ve seyahat acentalarına potansiyel dolandırıcı gözüyle bakmaya başladı. Yıllardan beri Türk seyahat piyasasında piyasayı defalarca dolandıran kişiler kendi isimleri ile veya maşa olarak kullandıkları kişiler ile yeniden piyasaya girebildiler ve yeniden aynı kişi ve kurumları dolandırabildiler. Buna da Türk seyahat camiası tarafından gizli de olsa destek verildi diyebilirim. Kimse sesini çıkartmadan dolandırılmaya, belki de kendileri de menfaat sağlayacaklarından, karşı çıkmadı. Bundan cesaret alan yeni yetme tur operatörleri aynı yöntemleri biraz daha geliştirerek 2009 yılında vahşi bir şekilde uygulamaya koydular. Sonuçta 2009 yılı tüm Türk seyahat dünyası için zifiri karanlık bir yıl oldu. Seyahat dünyası için alınması gereken dersler var mı? Bence var. Seyahat dünyası bundan sonra çürük elmalarla kendisi hemen uğraşmak ve bunları topluma zarar vermeden imha etmek zorunda. Seyahat dünyası kendi menfaatlerini göz önünde bulundurarak, Türk müşterilerini kara gün dostu olarak dikkate almak ve en azından cahil Hollandalı müşteri kadar ilgi-

ye layık olduklarını anlamak zorundadır. Seyahat dünyası kendi çıkarları için güçlü bir Türk medyası oluşturmak zorunda. “Kırıntı reklamlarla” ve “düşük reklam bedelleri” ile Türk medyasının güçlenemeyeceği ve seyahat dünyasına gerektiğinde yeterli medya desteği veremeyeceği de ortada. Bu diğer işverenler için de geçerli. Seyahat dünyası, Hollanda’daki Türk büyükelçiğini, konsoloslukları ve turizm müşavirliğini zorlayarak Türk basınına Türkiye kanadından destek verilmesini sağlamak zorundadır. Bu Hollanda içi Türk milli menfaatleri için geçerli olduğu kadar Türkiye’nin Avrupa’daki güçlü sesi de olacaktır. Türk seyahat acentaları ayrıca kendi menfaatleri için yeni pazarlar açmak zorundalar. Türkiye dışı olumlu pazarlardan biri de Fas (Marokko). Hem bizde olduğu gibi her yıl ülkesine gitmek zorunda olan insanlar, hem de Türklere her konuda yakınlar. Etik çalışmaya önem verdiğimiz sürece yeni sorunlar oluşturmadan yeni pazarlarda faaliyet göstermemiz mümkün. Dürüst işadamı profilinin geliştiği ve işlerinizin karlı olarak devam edeceği yeni bir yıl dileklerimle. Sağlıcakla kalın.

ÇAĞAN IRMAK

Hollanda’nın ünlü aktrisi

9

Haberlerde ismi geçen ISPAT Başkan Yardımcısı

5

PAULO COELHO

İpucu: “Babam ve oğlum”

D66 Milletvekili

4

JACK DORSEY

Etİk çalışma düşüncesİ

KATJA SCHUURMAN

Ünlü bir müzik grubu

10

SEKSENDÖRT

sedatcakir@haber.nl Sedat Çakır, göçebe aile yapısından kaynaklanan genetik yapıyla Sultanlar Yolu’nu hazırladı ve yürüdü, yine aynı genetik yapının değiştirici etkisiyle değişim danışmanlığı yapıyor.


HABER

WERK EN NETWERK

Naam: Selda Demirci Linkedin: http://nl.linkedin.com/in/seldademirci

Mini C.V. 2008-heden 2007-2008 2002-2007

Naam: İlhan Tekir Linkedin: www.linkedin.com/in/ilhantekir

Mini C.V. Account Manager B2B Intersnack Nederland bv Winkel Account Manager Lu General Biscuits Universiteit Maastricht International Business

Mijn naam is Selda Demirci. Ik heb in 2007 mijn masteropleiding International Business afgerond aan de Universiteit van Maastricht. Na mijn afstuderen ben ik aan de slag gegaan als Winkel Account Manager bij LU General Biscuits. In deze functie was ik verantwoordelijk voor het genereren van een optimale omzet van LU producten in de regio Limburg/Noord-Brabant. In deze functie heb ik de nodige retail kennis opgedaan. Na 9 maanden heb ik de overstap gemaakt naar mijn huidige baan als Account Manager B2B bij Intersnack Nederland bv, met oa McDonalds in mijn klantenpakket. Een baan met veel afwisseling en uitdaging. Aspecten die ook voor de volgende stap in mijn carrière essentieel zijn!

Kenmerken: Kies jouw 5 sterkste punten! Nauwkeurig

Vriendelijk Teamplayer

Leidinggevende capaciteiten

 

10

JANUARI / OCAK 2010

Flexibel

Auditor Gemeente Utrecht Executive Master of Internal Auditing Universiteit van Amsterdam 2008 – heden Voorzitter jongerenplatform Gemeente Gorinchem 2004 – 2008 Bestuurskunde Erasmus Universiteit Rotterdam

Sinds mei 2008 werkzaam als internal auditor bij de gemeente Utrecht. In die functie verantwoordelijk voor audit-onderzoeken ter optimalisering van de gemeentelijke bedrijfsvoering. Volgt daarnaast de Executive Master of Internal Auditing aan de Universiteit van Amsterdam. Verder initiatiefnemer en voorzitter van het jongerenplatform in Gorinchem en op 3 maart 2010 namens GroenLinks kandidaat voor de raad in dezelfde gemeente.

Kenmerken: Kies jouw 5 sterkste punten!

Ambitieus

Nauwkeurig

Ambitieus

Flexibel

Vriendelijk

Flexibel

Zelfstandig

Teamplayer

Maatschappelijk betrokken

2008 – heden 2009 – heden

Doorzettingsvermogen

Resultaatgericht

Organisatietalent

Representatief

Humor

Waarnemer

Leidinggevende capaciteiten Flexibel

Zelfstandig

 

Maatschappelijk betrokken Doorzettingsvermogen

Resultaatgericht

Organisatietalent

Representatief

Humor

Ondernemend

Waarnemer

Ondernemend

Denker

..............................

Denker

..............................

Beslisser

..............................

Beslisser

..............................

Doener

..............................

Doener

..............................

Huidige status: werkzaam als Account Manager B2B, open voor nieuwe uitdagingen.

 

Huidige status: auditor bij de gemeente Utrecht

Welke eIgenschappen maken een mens succesvol? Tijdens mijn studietijd heb ik me een tijd lang bezig gehouden met deze vraag. Even wilde ik zelf ook wel succesvol zijn. Veel geld, een kasteel van een huis, Porsche en Ferrari, groot aanzien,… je weet wel. De hemel op aarde! Ik realiseerde mij Dr. Kürşat Bal dat het uitendelijk gaat om het maken van de juiste keuzes. Ik bedacht me dat ik als burger de president of de rijkste man in het land kon worden binnen 50 jaar (ik was toen 22 jaar denk ik) als ik maar vanaf dat moment de juiste keuzes zou maken en uitvoeren. Immers, kijk maar naar Obama of Bill Gates. Ooit waren zij ook maar arme 22 jarige studenten. In mijn studententijd, zwoegend, zwetend begon ik aan mijn zoektocht. Ik bedacht allerlei mogelijke invloeden op het maken van keuzes.Telkens probeerde ik uit of ik de ene invloed uit de andere kon herleiden. Als ik dat kon viel die af. Op een bepaald moment hield ik er drie over. Het lukte mij niet meer om nieuwe invloeden te bedenken die ik niet kon afleiden. Ook lukte het me ook niet om een van deze drie af te leiden uit de andere twee. Dit was een fantastische ontdekking! Laat het geld maar rollen dacht ik, liefst in mijn richting natuurlijk. Mijn handen begonnen al te jeuken. Immers, als ik mijn analyse goed had gedaan, betekende dit dat als deze factoren optimaal zijn, succes gegarandeerd zal zijn. Deze zijn: 1) Inzicht (Geen kip zonder kop zijn, niet gokken maar begrijpen, weten wat je doet) 2) Communicatie (Je kunt het niet alleen. Anderen moeten het je ook gunnen) 3) Daadkracht (Niet alleen denken maar ook doen) Het wel of niet hebben van geluk is niet meegenomen. Rekenen op geluk om succesvol te zijn is net zoiets als het meedoen aan de postcode loterij. Ik wilde juist begrijpen hoe ik mijn kansen kon vergroten, anders dan het vaak genoeg te proberen. Dit zijn ze. Heb je gefaald en wil je begrijpen waar het aan heeft gelegen en hoe je het mogelijk had kunnen voorkomen, loop deze factoren even bij jezelf langs. Naar andere factoren hoef je niet te zoeken. Of als je een ambitie hebt, een droom dat je wilt verwezenlijken. Zorg dat je deze drie optimeert. Ook als je kinderen hebt, probeer ze in deze aspecten goed te laten doorontwikkelen. Het zal ze later geen windeieren leggen. Veel succes.

klik & fly


11

HABER

JANUARI / OCAK 2010

Dünyanın en büyük gökdeleni artık Dubai’de! Kule 90 km uzaklıktan bile görülebiliyor Gökdelenin açılışı muhteşem bir törenle Dubai Şeyhi Muhammed Bin Raşid El Mahdum tarafından yapıldı. Havai fişek gösterilerinin yapıldığı açılışı binlerce insan hayranlıkla seyretti. Bu binaya verilen Burj Khalifa - yani Halife Kulesi - adının BAE Emiri Halife Bin Zaid El Nahyan’dan alındığı bildirildi. 4,1 miljar dolara mal olan gökdelenin inşası 2004 senesinin eylül ayında başlayıp 4 ocak 2010 tarihinde tamamlandı. 160 n la milyara malo ,1 4 katlı gökdelen’in Kule’nin özellikleri: t 0 kattan ibare 6 1 a in b yapımında 12 bin ►► 12 bin işçi toplam 22 milyon saat çalıştı işçinin çalıştığı ►► İlk 37 katta 160 lüks otel odası bulunuyor bildiriliyor. ►► İç tasarımı Giorgio Armani tarafından yapılmıştır ►► 57 asansör, 1044 daire ve 3000 araçlık yer altı oto parkı var ►► 158. katta yer alan cami dünyanın en yüksek camisi olma özelliğini taşıyor Dubai’de inşa edilen 828 metrelik Burj Khalifa gökdeleni 553 metre olan Toronto’daki CN Tower binasını geride bırakarak dünyanın en yüksek binası haline geldi.

Çin dünyanın en uzun köprüsünü yapıyor

Çİn 50 km uzunluğunda köprü yapıyor! Hong Kong Cuhay Makao Köprüsü. Maliyet: 10.7 milyar

Tünel

İllustrasyon: Mehlika Sultan

Contact: Visseringweg 40 1112 AT Diemen Postbus 1284 1000 BG Amsterdam

Tel: 020 - 398 08 08 Fax: 020 - 398 08 99 Web: www.dijkman.nl E-mail: dijkman@dijkman.nl Open: Zo 20:00 t/m vrij 23.00

olan köprü sayesinde bölgeler arasındaki ulaşımın ciddi anlamda kolaylaşması bekleniyor. Hong Kong Özel İdare Yöneticisi Donald Sang, yapılacak olan bu köprünün Hong Kong ile diğer bölgeler arasında olan lojistik, turizm ve ticaret ilişki-

D

Dijkman offset

Tel: 010-4230513

AVRUPA İŞ DÜNYASI GÜNDEMİ TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Genel Sekreter Zafer Ali Yavan ve TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü Dr. Bahadır Kaleağası, Avrupa özel sektörünün temsil örgütü BUSINESSEUROPE’un (Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu), 3-4 Aralık 2009 tarihlerinde, AB Dönem Başkanı İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlediği Başkanlar Konseyi toplantısına katıldı. Toplantı kapsamında 3 Aralık’ta İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeld ile BUSINESSEUROPE’a üye ülkelerin iş dünyası temsilcileri ve TÜSİAD heyeti ile biraraya geldi. Reinfeldt katılımcılara, 10-11 Aralık’ta gerçekleşecek olan AB Liderler Zirvesi’nde alınabilecek kararlara ilişkin görüşlerini aktardı. Toplantının ardından, TÜSİAD heyeti İsveç Kralı XVI Karl Gustaf ’ın evsahipliğinde İsveç Kraliyet Sarayı'nda düzenlenen akşam yemeğine katıldı. Başkanlar Konseyi toplantısında küresel krizin etkileri ve krizin ardından şekillenecek olan yeni ekonomik düzen kapsamındaki başlıklar değerlendirildi. Kopenhag’da gerçekleştirilecek olan ve iklim değişikliğiyle mücadelede yeni bir uluslararası anlaşmanın şekilleneceği Birleşmiş Milletler İklim Deği-şikliği Konferansı çerçevesinde, iklim değişikliği konusunda Avrupa

iş dünyasının atacağı adımlar da toplantıda ayrıntılı olarak ele alındı. 33 Avrupa ülkesinden 39 iş dünyası federasyonunun üye olduğu BUSINESSEUROPE, AB kurumları ve hükümetleri tara-fından Avrupa özel sektörünün temsil kuruluşu olarak resmen tanınmaktadır. TÜSİAD, 1987’den beri bu çerçevede Avrupa özel sektörünün tam üyesi konumundadır.

AVRUPA PARLAMENTOSU BUSINESSEUROPE Başkanı Jürgen R. Thumann Avrupa Parlamentosu’nun Strasburg’ta gerçekleştirdiği Genel Kurula katılarak, Avrupa iş dünyasının 2010 sonrasında Avrupa düzeyinde hangi politikalara öncelik verdiğini milletvekillerine anlattı. Başkan Thumann’ın konuşmasında öne çıkardığı noktalar arasında ekonomik kriz ve Avrupalı şirketlerin krizden çıkış için öneriler yer alıyor. Thuman ayrıca AB’nin iklim değişikliği ve enerji tüketimi konusunda belirlediği 2020 stratejisini, istihdam, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, enerji ve Tek Pazar konularında iş dünyasının mesajlarını milletvekillerine iletti.

Dr. Bahadır Kaleağası International Coordinator TUSIAD - Turkish Industry & Business Association

Hong Kong bağlantısı

Sınır kontrolü

Çin dünyanın en uzun köprüsü olması beklenen Hong Kong-CuhayMakao köprüsünün yapımına başladı. Köprünün Hong Kong, Makao ve Cuhay bölgelerini birleştireceği ve uzunluğu 50 km olacağı açıklandı. 6 şeritli bir otoyoldan oluşacak

BUSINESS EUROPE

lerinin kuvvetlenmesine vesile olacağını söyledi. 2016 yılında bitmesi planlanan dünyanın en uzun köprüsünün toplam maliyetinin, yaklaşık 10 milyar 700 milyon dolar olması bekleniyor.

BUSINESSEUROPE, Avrupa Özel Sektör Konfederasyonu olarak AB üyesi ve aday ülkelerden özel sektör temsil kuruluşlarını bünyesinde topluyor. Avrupa iş dünyasının ortak sesi olarak AB kurumları ve hükümetleri tarafından resmen Avrupa özel sektörünün temsil kuruluşu olarak tanınıyor. Bundan sonra özel olarak açacağımız Business Europe köşesinde değerli Dr. Bahadır Kaleağası Bey’in yazılarını yayınlayacağız. Avrupa’daki işadamlarımız için stratejik anlamda önem arzeden bu yazıların beğeni göreceğini umuyoruz.

FOTOHABER

Dijkman Offset staat voor service, kwaliteit en aandacht voor de wensen van onze klanten. De produkten die van onze moderne full colour pers rollen zijn onder te verdelen in nieuwsbladen, verenigingsbladen, special interest bladen, free ad papers en huis aan huis bladen.

nimiz İbrahim Ro yönetme Karam tter l yayın dam an b ı gene izza Baş sayısın lk i t ta n kons zi i kdi olosu Esen Altuğ’a gazetem m

Laan op Zuid 480 ● 3071 AB ● Rotterdam

etti


Siyasette Tecrübe Yaşlılara ücretsiz toplu taşıma kartı Türkler 1946’da çok partili sisteme geçilmesiyle birlikte siyasete yoğun ilgi göstermişlerdir. 1946 öncesi de seçimler olmaktaydı, ancak bu seçimlerde halkın fazla bir seçeneği yoktu. Önlerine sunulanı onaylamaktan ibaretti aslında bu. Çok partili hayata geçilmesiyle yapılan ilk seçimler oldukça şaibeliydi ve sonucu aslında önceden belirlenmiş seçimlerdi. Bu ‘önceden belirlenmiş sonucu’ sağlama alabilmek için de “açık oy gizli sayım” gibi bir garabet bile düşünülmüştü. 1950’den itibaren seçimler hem olabildiğince meşru hem de bol seçenekli olmuştur. Halk da seçimlere oldukça büyük ilgi göstermiştir. İşte bu ilginin bir yansımasını da yaşadığımız ülke Hollanda’da gözlemlemekteyiz. Göçmenlere seçme ve seçilme hakkının verilmesiyle birlikte 1986 yılından bu yana Türkler hem seçme, hem de seçilme hakkından büyük ölçüde faydalanmaktadırlar. Türk kökenli siyasetçiler Hollanda için önemli pozisyonlar olan bakanlık, senatörlük, milletvekilliği, il genel meclisi üyeliği, daimi encümen üyeliği ve belediye meclisi üyeliği yapmaktadırlar. Bugün yerel düzeyde temsilcilerimizin sayısı yüzlerle ifade edilmektedir. Bu da siyasi temsilin hiç de küçümsenemeyecek bir durumda olduğunu göstermektedir. Siyasetin geldiğimiz ülkedeki icrasıyla yaşadığımız ülkedeki icrası arasında kıyaslanamayacak kadar farklılıklar vardır. Türkiye’de temsilciler daha ziyade kendi seçmeninin çıkarlarını gözeten bir siyaset izlerken, Hollanda’da bu üç boyutta olmaktadır. Bi-

rincisi yürütmenin kontrolü, bir başka deyişle meclisin almış olduğu karaların icra edilip edilmediğinin kontrol edilmesidir. İkincisi izlenecek politikaların ana hatlarıyla belirlenmesi ve üçüncüsü ise halk temsilciliğidir. Türkiye’de ağırlık bu üçüncü boyuttadır ve daha çok partizanlık olarak kendini göstermektedir. Hal böyle olunca hem Türk seçmenin seçilmişlerden beklentisi hem de seçilenlerin bu beklentiye cevap vermesi hep şikayet konusu olmaktadır. Seçmen kendisine önem verilmediğini söylerken, seçilen de kendisinin anlaşılamadığını söylemektedirler. Bu da her iki tarafın da hayal kırıklığı yaşamasına sebep olmakatdır. Bir siyasetçinin işini iyi yapabilmesi için öncelikle siyasetin ne içerdiğini, inceliklerini ve taktiklerini iyi bilmesi gerekir. Hollanda gibi bir ülkede siyaset yapmak ise sadece bunlara vakıf olmakla da olmuyor. Aynı zamanda iyi bir pazarlıkçılık ve ikna kabiliyetinizin de olması gerekir. Zira Hollanda’da hiç bir parti hangi düzeyde olursa olsun tek başına iktidara gelememektedir. Bu da başka partilerle koalisyon anlamına gelir. Koalisyonlarda bir kaç partinin programı söz konusu olduğu için de oldukça çetin pazarlıklar yapılmaktadır. Bu konuda iyi olanlar da her zaman karlı çıkmakadırlar. Türk kökenli siyasetçilerin hepsinin yukarıda belirtilen özelliklere sahip oldukları söylenemez. Ancak bu konuda oldukça büyük mesafe aldığımızı söyleyebiliriz. Siyasette çok önemli pozisyonlarda Türk kökenlileri görmemiz bunun bir belirtisidir. Bu şartlara haiz olmayan siyasetçilerin siyasi ömrü de pek fazla olmamaktadır. Bir dönem sonra ya gönüllü olarak siyaset bırakılmakta ya da partileri tarafından yeniden aday gösterilmemektedirler. Bu tabii eleme için söylenecek bir söz yoktur, ancak iyi bir siyasetçide olması gereken şartlara haiz olup da siyaseti terkedenler ve terk ettirilenler de söz konusudur. Başarılı çalışmalarını bildiğimiz bir çok siyasetçi arkadaş 3 Mart 2010’da yapılacak yerel seçimlerde aday değildirler. Bazıların bunu kendileri isterken bazıları da siyasetin cilvesi oyunlarla liste dışında kalmışlardır. Hollanda Türk kamuoyunun yakından tanıdığı Ayhan Tonca, Osman Elmacı, Kaya Turan Koçak, Ahmet Taşkan, Erdinç Saçan, Yücel Aydemir, Deniz Özkanlı, Göksel Soyugüzel, Ayhan Yalım, Derya Kaplan gibi başarılı arkadaşlar siyaseti bıraktılar ya da bırakmak üzereler. Onlarla birlikte yılların emeğiyle elde edilmiş bilgi ve tecrübe de heder olacaktır. Gönül bu arkadaşların siyasetin başka alanlarında değerlendirilmesidir. Zira tecrübe ve bilgi kolay elde edilmemektedir. Bunları hoyratça israf etmek hem Holanda’nın hem de Türk toplumunun kaybı demektir. 3 Marttan sonra oluşacak yönetimlerde bu arkadaşların daimi encümen üyesi olarak değerlendirilmeleri neden olmasın! Moda deyimle bu bir “kazan kazan” durumu olacaktır.

suatari@haber.nl Ahmet Suat ARI is groepsleerkracht en onderbouwcoördinator op een VSO ZMLschool te Enschede. Hij schrijft columns in diverse bladen en is o.a. secretaris van UETD-Nederland.

Başarılı ve anlamlı çalışmada imzası olan Rotterdam Büyükşehir Belediyesi ulaşımdan sorumlu belediye başkan yardımcısı Hans Vervat ve belediye meclis üyesi Zeki Baran, Humanitas adlı huzur evine gelerek burada yaşamakta olan 65 yas üzeri insanlara ücretsiz seyahat kartlarını törenle dağıttı. Törende bir konuşma yapan Rotterdam Anakent Belediyesi ulaşımdan sorumlu belediye başkan yardımcısı Hans Vervat, “Ülkemizde, özellikle bölgemizde yaşayan yaşlılarımızın yaşamlarına yardımcı olmak ve kendilerine ekonomik destek sağlamak amacıyla böyle bir deneme başlattık” dedi. Törene Türklerden de katılım oldu. Rotterdam Boğaziçi Yaşlılar Derneği üyeleri de bu hizmetten yararlanmak için törende hazır bulundu. Türk grubu adına Boğaziçi Yaşlılar

Derneği Başkanı Veyis Şenyürek, sembolik olarak düzenlenmiş ücretsiz seyahat kartını başkan yardımcısı Hans Vervat’ın elinden aldı. Rotterdam Büyükşehir Belediye meclis üyesi Zeki Baran ise yaşlılarımızın bu fırsatı kaçırmamasını istedi. Törende bir konuşma yapan Rotterdam Anakent Belediyesi ulaşımdan sorumlu belediye başkan yardımcısı Hans Vervat, “Ülkemizde, özellikle bölgemizde yaşayan yaşlılarımızın yaşamlarına yardımcı olmak ve kendilerine ekonomik destek sağla-

mak amacıyla böyle bir deneme başlattık” dedi. Törene Türklerden de katılım oldu. Rotterdam Boğaziçi Yaşlılar Derneği üyeleri de bu hizmetten yararlanmak için törende hazır bulundu. Türk grubu adına Boğaziçi Yaşlılar Derneği Başkanı Veyis Şenyürek, sembolik olarak düzenlenmiş ücretsiz seyahat kartını başkan yardımcısı Hans Vervat’ın elinden aldı. Rotterdam Büyükşehir Belediye meclis üyesi Zeki Baran ise yaşlılarımızın bu fırsatı kaçırmamasını istedi.

Lahey’de Ortak Proje Hayata Geçiriliyor Hollanda’nın Lahey Belediyesi ile Karaman ve Elazığ’ın Palu, Kovancılar ve Karakoçan ilçeleriyle ‘Eğitim, kültür, sosyal ve ekonomik alanlarda işbirliği’ yapmak amacıyla Lahey Belediye Sarayı’nda bir protokol anlaşması imzalandı. Gerçekleşen protokol zaptı, Lahey Belediye Başkanı Jorits van Aartsen, Karakoçan Belediye Başkanı Nurettin Aslan, Kovancılar Belediye Başkanı Bahattin Yanılmaz, Palu Belediye Başkan Yardımcısı Hayati Karabulut ve Karaman Belediye Meclis Üyesi Yunus Gök tarafından imzaladı. Törene Güney Hollanda Eyalet Meclisi Üyesi Resul Özdemir, Lahey Belediye Meclisi Üyesi Mustafa Okçuoğlu ve Bircan Bozbey, Rotterdam Belediye Meclisi Üyesi Zeki Baran, Karaman belediye başkan danışmanı Demir İlhan, Hollanda Karamanlılar Vakfı (HOKAV) Başkanı Uğur Şen ve yönetim kurulu, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve Lahey’de yaşayan hemşerilerimiz katıldı. BİRLİKTE LAHEYLİ OLMAK

Lahey Belediyesi’nde düzenlenen imza töreninde konuşan Lahey Belediye Başkanı Van Aartsen, “Kentimizde çok sayıda göçmen yaşamaktadır. Lahey’de ikamet eden herkes bu şehrin birinci sınıf vatandaşıdır. Biz yönetim olarak şehrimizi oluşturan herkesi milliyetine, dinine ve kültürüne bakmadan birinci sınıf vatandaş olarak görmekte-

ADALETİN MERKEZİ LAHEY

yiz. Kentimizdeki girişimciler arasında en yüksek grubu Türk girişimciler oluşturmaktadır. Bu girişimcilerin Lahey ekonomisine ve Hollanda’ya katkısı büyüktür” şeklinde konuştu. YEREL İDARELER GÜÇLENDİRİLECEK

İyi niyet işbirliği anlaşmasına göre, Lahey ile Türkiye’den 4 belediye ile önümüzdeki 4 yıl içerisinde sakinler arasında katılımcılığı arttırmak, sağlık bakımı, kadın erkek eşitliği ve yurttaşlık alanında bilgi alışverişini artırma hedefleniyor.

Lahey’de ticaretle uğraşan Palu, Kovancılar, Karakoçan ve Karamanlı işverenler proje bazında Türkiye’ye yatırım yapmak isterlerse bu konuda belediye ve Ticaret ve Sanayi Odası girişimcilere yardımcı olacak. Sözkonusu anlaşma 4 yıl süreyle geçerli olup, projenin ilk startı, 9-13 Şubat tarihlerinde ‘Türkiye Festivali’ organizesiyle Lahey’de başlayacak. Hollanda Karamanlılar Vakfı (HOKAV) Başkanı Uğur Şen protokol ile ilgili olarak şunları söyledi: “Lahey belediyesinin uygulamaya koyduğu projeye, ilimiz Karaman’ın da dahil edilmesi çok güzel! Burada yaşayan hemşerilerimizin de istifadesine sunulan proje kapsamında eğitim, çevre, kültür ve ticari alanlarda işbirliği yapılabilecek. Özellikle Lahey’de ticaret yapan veya yapmayı düşünen hemşerilerimize bu projelerden istifade etmelerini öneriyoruz.”

Voor al uw drukwerk

info@drukkerijdeniz.nl Brielselaan 135 3081 AB Rotterdam Telefoon : 010 - 485 84 88 GSM: 0653 - 35 46 40

www.drukkerijdeniz.nl


13

HABER

BULMACA JANUARI / OCAK 2010

Hazırlayan: Abdurrahman Gündüz

50 EURO KAZAN

BULMACA USTALARI

Stil, Tarz

Beton malzemesi

Almanya plakası

Bir nota

Diğer, sair

(Resimdeki)PvdA Delfshaven adayı

Baş, Kafa

Parça

Selenyumun simgesi

Ayak

Azamet, görkem 8

Asker Bir kadın ismi

İŞ BAŞINA!

... Zola

Nezir

Utanma

Allah’ın bir sıfatı

İlgi eki

Akım, yıkıntı

Bulmacayı çözün, anahtar kelimeleri bulun, ödülü kazanın!

Boru sesi

Hırsız, haydut

Türkiye plakası

Yaramaz, tembel

Barındırma

Jennifer...

Biyoloji uzmanı

Bir bayan ismi Kabaca hayır

Sarmaktan emir

İsviçre’de şehir

Resmi bölge

parlementeri

Bir çalgı 1

3 Bir organımız

Zikretme

14. harf

Uluslararası taşımacılık

Aylık

Mal, eşya

Almanya’da şehir

Patlayıcı, ateşleyici

Anaç Seçilmiş, Seçkin

Psikolojide uyku

Duman kiri

Bir nota

Mobilya çeşiti 10

Geçen sayımızdaki anahtar kelimeler:

6

7

8

Duman lekesi Kaba kumaş

Cet

Kriptonun simgesi

Makine Teknik Arama

(Soldaki kelime Hollandaca)

Megabyte

Oyun kağıdı 5

Arının yaptığı

Irmak

Bitti, Teşekkürler

9 10 5

Nasıl Oynanır?

9 6

3

3x3=9 kareden oluşan mini bloklarda da sadece bir kez kullanılabilir. Bulmacayı tamamlamak için tabloyu öyle bir

Kolay

bir sütunda sadece bir kez kullanılabilir. Her bir rakam,

içersin, hiçbir rakam tekrarlanmasın ve eksik kalmasın.

3 9

7

2

4

7

9

4

1

2

8

3

4

6

6

1 8

6

6 3

7

3

4

7

2

2

1 9

9 8

9

7

4

8

şekilde doldurmalısınız ki; dokuz kareden oluşan her satır, her sütun ve her blok 1’den 9’a kadar bütün rakamları

7

5

Toplamda 9x9 = 81 kare olan kümelere 1’den 9’a kadar rakamlar yerleştirilir. Her bir rakam, her bir satırda ve her

6

Zor

Oy kullanmak

6

Uzak doğu sporu

1

Sudoku

Bir nota

Bir soru

(Resim)Avrupa

YEREL SEÇİMLERİ”

K=Kolay Z=Zor

Bir tür yemek

Bir renk 9

“ÜÇ MART

5

Rolls Royce

Karşılıksız verilen

7

abone@haber.nl

4

Şirket türü

Eşek semeri

22. sayfadaki abone bilgilerinizi doldurun, e-maille ya da postayla bize ulaştırın.

3

Demirin simgesi

Elektronik köprü

Abone olmak çok kolay!

2

Bir nota Telli bir çalgı

Yoğun ışık

Güç, Kuvvet

Yandaki bulmacayı çözdükten sonra çember işaretli numaraları uygun yerlerine yerleştirin. 2010 yılına dair bulduğunuz kelimeleri bulmaca@haber.nl adresine yollayın. Yapılacak olan çekilişte, aboneyseniz 50 EURO kazanabilirsiniz...

2

Afrika’da bir ülke

Bir hayvan

Ağabey

Ağırlık ölçü birimi

Yontma yapıt

4

Türk güreşi

Çaba, gayret

1

10 ayetlik kıraat

Kuzu sesi

5

7

3

5 8

1

5

6

9 3

9

2 8 6


HABER

14

JANUARI / OCAK 2010

Hollanda ve Almanya’dan Türkiye’nin her noktasına uçak bileti temin edilir 7/24 hizmetinizdeyiz...

Hasan Karaman Yetkili Acenta

Tel: 077-354 82 56 GSM: 0628-494 308 e-mail: hasan@turknet.nl

Turkije populair Wat is een verkeersbureau? Op de middelbare school, toen ik voor het eerst over het fenomeen verkeersbureau hoorde, dacht ik dat het wel iets te maken zou hebben met verkeer. Maar nee, een verkeersbureau is een informatiebureau hier in Nederland die een land vertegenwoordigt en waar je terecht kunt met alle vragen over dat land op het gebied van toerisme. De populairste vakantielanden hebben zo’n bureau hier. Een kenmerk van een verkeersbureau is dat het zelf geen reizen verkoopt. Meestal wordt het bureau gefinancierd door het land zelf en is dus geen commercieel bedrijf. Het mag dus geen winst maken door bijvoorbeeld reizen te verkopen, maar moet de mensen doorverwijzen naar de reisbureaus die wél reizen aanbieden naar het desbetreffende land. Een aantal verkeersbureaus wordt slechts ten dele gefinancierd. Deze bureaus moeten zichzelf wel staande proberen te houden door

het ontwikkelen van projecten. Verkeersbureaus hebben vaak grote budgetten. Natuurlijk verschilt dit per land: de bureau’s van landen die veel Nederlanders verwelkomen, hebben een groter budget dan een verkeersbureau van een land waar weinig Nederlanders op vakantie gaan. Veel touroperators ontwikkelen samen met verkeersbureaus marketingactiviteiten. Als je een billboard van een touroperator ziet met het officiële logo van het desbetreffende vakantiegebied, dan weet je dat het verkeersbureau van het land heeft bijgedragen in de promotie-activiteiten. Meestal betreft dit offline activiteiten: tv, radio, billboards en advertenties in kranten en tijdschriften. Er zijn een paar verkeersbureaus, zoals die van Frankrijk, die mediabureaus in de arm hebben genomen om de consumenten te bereiken. Sommige landen hebben hun ‘verkeersbureau’-activiteiten in zijn geheel uitbesteed aan commerciële instellingen die zichzelf promoten als marketing-, communicatie- en representatiebureau, gespecialiseerd in de toeristische branche (business to business en business to consumer). Malta en Taiwan zijn hier duidelijke voorbeelden van. De Verenigde Staten hebben niet eens een verkeersbureau in Nederland. Mensen kunnen helaas dus ook geen gratis brochures of informatie opvragen. De Verenigde Staten gaan er waarschijnlijk van uit dat de mensen die de VS willen bezoeken er toch wel komen. Ook dit jaar was ik op de vakantiebeurs. Heel veel verkeersbureau’s waren aanwezig om hun land te promoten. Het Turks Verkeersbureau had in samenwerking met een aantal overkoepelende organisaties vanuit Turkije weer een mooi stand klaar gemaakt. Er zijn positieve verwachtingen over reizen naar Turkije in 2010. Blijkbaar willen sommige instellingen daar een stokje voor steken door in ieder geval Turkije specialisten het moeilijk te maken. Touroperators met een Turks eigenaar moeten een apart fonds samenstellen buiten de algemene fonds SGR. Turkse touroperators zijn verbolgen onder deze maatregel. Gelukkig heeft de rechter er een stokje voor gestoken. Het zou SGR sieren om deze vreemde maatregel in te trekken. We volgen de activiteiten op de voet.

Joost Peters benoemd tot

HonoraIr Consul-Generaal Joost Peters (63) is in de afgelopen periode door de Turkse regering benoemd tot Honorair Consul-Generaal van Turkije in Nederland. De vestiging van de de heer Peters zal aan de Kort Rapenburg 1-3 te Leiden zijn. Vanuit hier werkt de nieuwe ConsulGeneraal op verzoek van de Turkse ambassade in het bijzonder voor de regio’s Leiden, Amersfoort, Utrecht, Hoorn, Alkmaar en Den Helder, maar mag ook opereren in de rest van het land. Het is voor Nederlandse ondernemers die in Turkije willen investeren en zaken willen doen een belangrijk hulpmiddel en advieskantoor. Ook kunnen Turkse ondernemers terecht bij de nieuwe ConsulGeneraal indien zij adviezen nodig hebben omtrent investeringen in Nederland. Voor officiele documenten blijven mensen aangewezen op de twee beroeps Consulaten-Generaal in Rotterdam en Deventer. Honorair Consul-Generaal Joost Peters is tevens directeur Externe Betrekkingen en adviseur Raad van Bestuur bij verzekeringsgroep Eureko/Achmea.

Nieuwjaarsreceptie gemeente Rotterdam goed bezocht Het traditionele nieuwjaarsreceptie van de gemeente Rotterdam is met 600 deelnemers goed bezocht, uitgenodigd waren alle inwoners,ondernemers, verenigingen en organisaties . Het is een aftrap voor alle deelgenemeentes, maar ook een goede gelegenheid om te netwerken. Burgemeester Aboutaleb was tevens ook precies één jaar in dienst. Aboutaleb heeft aangegeven dat de stad Rotterdam dankzij de inzet van iedereende economische crisis relatief goed heeft doorstaan: Al die inzet heeft ook iets anders opgeleverd: namelijk vertrouwen. Vertrouwen in elkaar en vertrouwen in de economie. Dit Burgemeester Ahmed Aboutaleb vertrouwen heeft ertoe geleid dat onze partners in moeilijke economische tijden bereid waren om te blijven investeren.Te blijven investeren omdat we betrouwbaar zijn èn onze afspraken nakomen. In een stad als Rotterdam, met 174 verschillende nationaliteiten, maken we met een hoop mensen gebruik van een kleine ruimte. Dat vraagt om respect richting de ander. Dat vereist verdraagzaamheid. En verdraagzaamheid is een groot

goed want het is de belangrijkste grondstof van vertrouwen.

Meer deskundigheid als wapen tegen taalachterstand

Ruim 15.000 peuterleidsters, leidsters in de kinderopvang en leerkrachten uit groep 1 en 2 worden nageschoold op het gebied van voor- en vroegschoolse educatie (VVE). Voor het bestrijden van taalachterstanden bij kinderen zet het kabinet extra in op professionalisering van VVE. Voor- en vroegschoolse educatie is bedoeld om taalachterstanden bij kinderen te voorkomen en te bestrijden. Hiervoor zijn goed opgeleide leidsters en leerkrachten nodig, waarvoor Staatssecretaris Dijksma van Onderwijs in 2007 het project Vversterk heeft opgezet. Via dit programma zijn inmiddels 10.000 leidsters uit peuterspeelzalen en kinderdagverblijven en leerkrachten uit de groepen 1 en

2 geschoold. De komende tijd worden nog eens ruim 15.000 leidsters en leerkrachten opgeleid. Hier vallen ook leidsters en leerkrachten onder die al een basisopleiding hebben gehad maar zich nog verder willen scholen. Het kabinet heeft hiervoor 35 miljoen euro uit de aardgasbaten vrijgemaakt. Staatssecretaris Dijksma van Onderwijs is blij met de extra inzet: “Als kinderen met een taalachterstand aan de basisschool beginnen, hebben zij daar vaak hun hele school-

tijd last van. Met goede leidsters en leerkrachten in de voor- en vroegschoolse educatie krijgen kinderen een betere start op de basisschool. Hier hebben zij de rest van hun leven profijt van.”

www.marmaratravel.nl Tel: +31 (0) 10 476 42 32 Fax: +31 (0) 10 425 35 68 Mob: +31 (0) 618 94 82 35

erdincsacan@haber.nl Erdinç Saçan was werkzaam als internet coördinator bij Corendon / Gomundo. Momenteel is hij in dienst bij TradeDoubler als senior publisher manager. Daarnaast is hij voorzitter van Stichting De Nieuwe Generatie.

HonoraIr Consul-Generaal Joost Peters

kalite ve karşılıklı güven

info@marmaratravel.nl Mathenesserplein 99 A 3023 LA Rotterdam


15

Vergoeding pleegouders 200 euro hoger in 2010 Het aantal kinderen dat pleegzorg krijgt, verdubbelde in de afgelopen 10 jaar. In 2008 waren het 22.243 kinderen. Dat was een verhoging van 9% ten opzichte van het jaar daarvoor. Voor 2009 en de komende jaren wordt een verdere stijging verwacht. De minister en provincies zetten zich er in de komende jaren samen voor

in dat meer kinderen gebruik kunnen maken van pleegzorg. Rouvoet stelt dat de verhoging nodig is, omdat pleegouders vaak moeite hebben om incidentele grotere uitgaven te betalen uit de huidige pleegvergoeding van gemiddeld 6.100 euro per jaar. Het gaat bijvoorbeeld om kleren en schoenen voor kinderen die met

In 2009 minder te besteden In het derde kwartaal van 2009 hadden huishoudens 3,0 miljard euro minder te besteden dan een jaar eerder. Gecorrigeerd voor inflatie komt dit neer op een daling van 3,3

In HABER worden sinds kort Rafjes geplaatst. Het onderwerp van Rafje loopt uiteen van moslimstudenten (ja die bestaan ook!), allochtonen (een land mond vol), tot Ramadan (een dieetdekmantel), Gargamel (die zijn moeder altijd met respect behandelde) en de e-Mam (die om antwoord wordt gevraagd of Mario moslim zou kunnen zijn gezien zijn Turkse snor). Hieronder een interview met Rafih Berkane, de ontwerper van de geliefde Rafje.

procent. Het financieel vermogen van huishoudens is in het tweede en derde kwartaal van 2009 wel toegenomen, vooral door positieve koersontwikkelingen op de financiële markten.

HABER

JANUARI / OCAK 2010

Den Haag

OV-chip voor studenten

Met ingang van 1 januari 2010 krijgen pleegouders 200 euro meer per jaar per pleegkind. Minister Rouvoet start daarmee de stapsgewijze verhoging van de pleegzorgvergoeding naar maximaal 1000 euro extra per pleegkind op jaarbasis. Als kinderen voor kortere of langere tijd niet bij hun eigen ouders kunnen wonen, is een pleeggezin het beste alternatief. bijna niets aankomen bij hun pleeggezin. Voor de verhoging naar maximaal 1000 euro per kind per jaar zijn wijzigingen nodig in de Wet op de jeugdzorg, de Algeme-

Vanaf 1 januari 2010 reizen studenten voortaan met de Studenten OV-chipkaart. De Studenten OV-chipkaart met daarop een studentenreisproduct is dan het enige geldige vervoersbewijs voor studenten.

Amsterdam

Geboortemaand is langdurig van invloed

ne kinderbijslagwet en de Regeling pleegzorg. Omdat daar tijd mee is gemoeid wordt de verhoging stapsgewijs ingevoerd.

Gescheiden vrouwen blijven vaker alleen Vier jaar na een echtscheiding woont de helft van de mannen opnieuw samen terwijl de vrouwen nog beduidend vaker alleenstaand zijn. Volgens de onderzoeksresultaten van het CBS verwachten vrouwen ook minder vaak weer te gaan samenwonen dan mannen. 40% van de onderzochte vrouwen verwachtten ook alleen te zullen blijven wonen in de toe-

komst. Van de mensen die tussen 2000 en 2004 uit elkaar zijn gegaan na een ongehuwde samenwoonrelatie, woonde circa de helft binnen vier jaar opnieuw samen. Mannen en vrouwen hebben na ongehuwd samenwonen een even grote kans op een nieuwe samenwoonrelatie, aldus het CBS.

Uit recent onderzoek van ontwikkelingspsycholoog dr. Ad Dudink van de Universiteit van Amsterdam blijkt dat de meeste politiek leiders en topbestuurders in Nederland in de zomermaanden zijn geboren. Hiermee laat hij zien dat zien dat de geboortemaand langdurig van invloed is op de ontwikkeling van kinderen. In het januarinummer van vakblad de Psycholoog geeft Dudink onder de titel ‘Geboortemaand telt’ een samenvatting van zijn bevindingen.

rotterdam

Douane vindt 1100 kilo cocaïne Het HARC-team Rotterdam, een samenwerkingsverband van de zeehavenpolitie, de Douane, de FIOD, en het Openbaar Ministerie, heeft vorige week in een container in de haven van Rotterdam 1100 kilo cocaïne gevonden. De container was afkomstig uit Jamaica en moest door naar een adres in Amsterdam. De cocaïne zat verstopt tussen dozen met whisky.

Rafih Berkane over Rafje Hoe zijn de Rafjes ontstaan? Ik wilde mij - betreft de bekende religieuze, culturele en maatschappelijke discussies - op een krachtige manier uitdrukken zonder gebruik te maken van de gangbare vormen zoals discussies, blogs, dialogen en interviews: deze duren te lang en zijn minder effectief. Ik wilde op mijn eigen manier met zo min mogelijk woorden uitdrukken. Toen moest ik denken aan Loesje en heb het concept herbruikt. Loesje was vaak neutraal en wit gekleurd. Daarmee bedoel ik dat Loesje bedacht wordt door mensen die de multiculturele/ multireligieuze samenleving vanuit een ander perspectief bekijken. Ik wilde niet meer dat er over ons geschreven zou worden, maar dat wij zelf over ons zouden schrijven. Op een gegeven moment ontstond er een interne discussie tussen moslimstudenten waar ik met een uitgebreide mail op wilde reageren en hard wilde uithalen. Ik vond

het verspilling van tijd en energie: dat moest sneller en krachtiger kunnen. Dat was de geboorte van mijn eerste Rafje.

Kun je ons wat vertellen over de inhoud, vorm en gebruik van de Rafjes? De leuzen en spreuken gaan over wat mij bezighoudt. Wie ik dan ben? Ik ben moslim, allochtoon, Nederlander en Marokkaan. Dat kan dus gaan over de islam, de multiculturele samenleving, hoe wij als Nederlander in de maatschappij staan en etnisch gerelateerde vraagstukken van Marokkanen en Turken. In de Rafjes gebruik ik met regelmaat sarcasme, cynisme en ironie. Ik ben echter soms ook serieus. Soms neem ik hele gewaagde politieke standpunten in. Waar men steeds door verrast wordt is dat ik regelmatig stevig kritiek uit op ‘ons’. Verder heb ik tot op heden de Rafjes alleen digitaal verspreid via mijn website.

Wat is de analogie en meerwaarde van Rafje t.a.v. Loesje? Loesje is politiek en religieus neutraal en is ook een beetje ‘wit’ gekleurd. Loesje staat ook voor een rebels Nederlands pubermeisje. De gemaakte uitspraken passen daar dan ook goed bij. Rafje verschilt in alle opzichten daarvan. Rafje kiest vaak een bepaalde kant, speelt ook soms de advocaat van de duivel, doet gewaagde uitspraken en is alles behalve neutraal. Dat wil niet zeggen dat ik altijd voor de kant van de moslims kies, maar vaak genoeg ook de kant van niet-moslims. Rafje behandelt onderwerpen die Loesje verstek laat gaan zoals het religieuze multiculturele debat dat heel Nederland bezighoudt. What’s next? Zou je de Rafjes op markt willen brengen als bijvoorbeeld een kalender of postcards? De Rafjes zijn stuk voor stuk een spontane impulsieve creatie. Ik kan niet op commando Rafjes produceren. Dat betekent

heeft geen tijd en geld om dat te bewerkstelligen. Daarom heb ik nooit echt reclame gemaakt voor mijn Rafjes. Ik zou ooit graag kalenders, kaarten, posters en andere drukvormen willen produceren. Maar ja, dat is slechts een droom. Het belangrijkste voor mij is dat ik mijn hobby kan blijven uitoefenen. Alles wat daarbij komt is mooi meegenomen. Elk maand zullen er een aantal Rafjes worden geplaatst in HABER. Zie www.rafje.nl voor meer informatie.

Konyalı yenilendi

Tel: 030-8890206

e E-fax: 0847-292120 Colleg urs n a v E-mail: info@profa.nl Lid advise g n i t s Website: www.profa.nl Bela Becon nr: 490.532 Belastingadvies Tafelbergdreef 36 Opstellen jaarcijfers 3564 AB Utrecht Aangiften inkomstenbelasting Aangiften vennootschapsbelasting

dat er soms veel en soms weinig Rafjes bijkomen. De teller staat nu op meer dan 300 Rafjes. Ik had nooit gedacht dat ik dat ooit zou halen. Om een gedrukte kalender te maken zijn een reeks goede kwalitatieve Rafjes nodig. Ik kijk heel streng naar mijn eigen creaties. Na mijn kwaliteitsselectie blijft er nog niet genoeg over voor een drukvorm. Andere mensen zijn het daar niet mee eens, maar goed, dat is mijn perfectionisme. Ik streef er wel naar dat de Rafjes in dezelfde rekken liggen als de Loesjes. Maar een arme student als ik

KONYALI O T A N T I C

Konya’nın meşhur etli ekmeği artık Rotterdam’da Putsebocht 113-115 3073 HE Rotterdam

Tel: 010 – 484 63 48


HABER / SPOR

JANUARI / OCAK 2010

Turnuvanın şampiyonu AUTOPLAZA SAFA Avni Kandemir, zoru başardı: “25 Yıldır Spora Katkı”. 25 yıldır düzenlenen ‘Avni Salon Turnuvası’nın şampiyonluk kupasını bu yıl Amersfoort kentinden AUTOPLAZA SAFA müzesine götürdü. Futbol şöleni müzik eşliğinde adeta bayrama dönüştü, dostluk ve kardeşlik ortamı sağlandı Hollanda’nın doğusunda bulunan Hengelo kentinde geçtiğimiz günlerde, organizatör Avni Kandemir tarafından bu yıl 25. kez, ara verilmeden, “Avni Salon Futbol Turnuvası” zevkli ve bir o kadar da heye-

canlı maçlara sahne oldu. 1985 yılında küçük bir grubun katılarak gerçekleştirildiği Avni Salon Turnuvası, bu yıl çeyrek asra ulaştı ve Hollanda Kraliyeti (Oranje Nassau) tarafından ‘uyuma katkı’ sebebiyle üstün hizmet nişanıy-

Turnuvanın şampiyonu AUTOPLAZA SAFA.

la ödüllendirildi. Hollanda Kraliyet Futbol Federasyonu (KNVB) Başkanı Henk Kesler başta olmak üzere Hollanda 1. ve 2. Futbol liglerinde forma giyen ve giymiş birçok ünlü futbolcunun yanı sıra Hengelo Belediye Başkanı Frank Kerckhaert ile bölgede yaşayan çok sayıda vatandaşımız turnuvayı heyecanla izlediler. Amsterdam West takımından Soufian El Hahaoui “en iyi oyuncu”, AX Nijmegen takımından Roel Meyers “en iyi kaleci”, Amersfoort Autoplaza Safa takımından Kerim El Kaddurî’nin ise “en skorer oyuncu” seçildiği turnuvada Deventer takımı ise “en sportmen takım” seçildi. Veldwijk ve Hasseler Es salonlarını tıka basa dolduran 4 bini aşkın seyirci güzel futbol ve atılan gollerle mutlu olurken, şampiyon AUTOPLAZA SAFA ekibi oldu.

Islamitische Scholen Besturen Organisatie (ISBO) De ISBO verenigt bijzondere scholen op islamitische grondslag en is een geïntegreerde organisatie voor bestuur (en management) van deze scholen. Bij de ISBO zijn 45 islamitische scholen aangesloten als lid van de vereniging. De ISBO heeft als primaire taak het behartigen van de belangen van het islamitisch onderwijs in Nederland.

►►

Juridische dienstverlening

►►

Dienstverlening leerlingenvervoer

►►

Begeleiding oprichting scholen

►►

Cultuur educatie

►►

Algemene adviezen

Fatih Çam semi-prof oldu

Önümüzdeki şubat ayında semi-prof olarak ilk maçına çıkacak olan kickboksör Fatih Çam, hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. Beş yıl önce kickboksa başlayan genç sporcu, sekiz kez amatör klasmanında maça çıkıp, bunların yedisinde galibiyet ile ringden ayrıldı. Sadece bir kez yenilgi yüzü gören sporcu, bir yıl içerisinde prof olmak için günde iki kez antrenman yapıyor. 20 yaşındaki Fatih Çam 1.85m boyu ve 112 kg’lık ağırlığıyla rakiplerine gözdağı veriyor. Antrenmanların dışında hafta üç gün FSM Group’ta muhasebeci olarak Fatih Çam çalışan Fatih Çam, Alkmaar’da ikamet ediyor. Doğum yeri: Amsterdam Memleketi: Sivaslı Yaşı: 20 Boyu: 185 Kilosu: 112 İkamet: Alkmaar Seviyesi: B-klasse Spor kulübü: Van Oss Gym 20 yaşındaki Fatih Çam 1.85m boyu ve 112 kg’lık ağırlığıyla rakiplerine gözdağı veriyor. Fatih Çam nakavtla kazandığı bir maç esnasında

Ailenizle keyifli bir yemeğe çıkmaya ne dersiniz?

HABER Gazetesi Hollanda’nın çeşitli bölgelerinde temsilciler aramaktadır.

Koningin Wilhelminalaan 36-38 4205 EX Gorinchem Tel: 0183-628891

Müracaat: 010-2 900 900 E-mail: info@haber.nl

GLZ DELFSHAVEN RESEPSİYON VERDİ Uzun zamandır Rotterdam ve bölgesindeki Türk gençlerine spor yapmalarına imkan sağlayan GLZ Delfshaven Futbol Kulübü, başta yönetim ve teknik kadro olmak üzere oyuncu ve sponsorlarına resepsiyon verdi. Geçtiğimiz günlerde, Rotterdam Türk Esnaflar Kulübü (STOR) salonunda gerçekleşen programda kısa bir konuşma yapan kulüp başkanı Fikri Demirtaş, her geçen yıl kulübün başarı çıtasını daha yükseğe çıkardığını belirterek, “Gençlerimizin başarısı bizleri memnun etmektedir. Yönetim olarak biz onlara elimizden gelen yardımı yapmaya GLZ Delfshaven Futbol Kulübü mensupları gönüllerince eğlendiler çalışıyoruz. Ümit ediyoruz ki, bu sezon bir yükKulübün yönetim kuruortam oluştuğuna inanıyorum. sek lige çıkarız. Kulübümüzün Benzer organizeleri yıl içerisin- lu: Onursal Başkan Mustaoyuncu ve üye sayısı geçen yıla de de yapmak istiyoruz.” şek- fa Ekinci, Başkan Fikri Demiroranla epey artış gösterdi. Ku- linde konuştu. taş, Muhasip Hatip Ersoy, Seklübümüzün başarılara imza atAkşam geç saatlere kadar reter Murat Bulut, üyeler: İsa masına neden olan oyuncula- devam eden programda oyun- Öz, Turgut Andıç, Tayfun Karımız ve onlara maddi manada cular gönüllerince eğlendiler. raca, Fahrettin Bahadır, Ergin destek olan girişimcilerimizle GLZ Delfshaven kulübü, Ayan, Şahin Öz, Serkan Özderesepsiyon aracılığıyla birlikte 1930 yılında Hollandalılar ta- mir, Teknik Kadro: Murat Baolalım, istedik. Yemek ve mü- rafından kuruldu ve renkleri bacan, Atilla Nazlıgül, Fatih zik eşliğinde hoş ve nezih bir kırmızı –siyah. Bulut, Coşkun Ustubi.

BEYAZTAS

Financieel Adviesbureau Hardwareweg 4 3821 BM Amersfoort Postbus 1466 3800 BL Amersfoort

Tel: (033) 454 67 66 Fax: (033) 454 66 66 Web: www.deisbo.nl E-mail: info@deisbo.nl

16

Tecrübe, Güven ve Kalite 

Muhasebe

Hukuki Danışmanlık

Charles Petitweg 7 - 10 4827 HJ Breda Postbus 6424 4802 HK Breda

Mali Müşavirlik

Pazar Araştırması

Yatırım Projesi

Vergi Formülleri

İşletme Kuruluşu

Her Türlü Vergi Takibi

Telefon: 076 - 520 79 07 Fax: 076 - 522 71 76 E-mail: info@beyaztas.nl

İşletme Analizi

İthalat İhracat

Personel ve Maaş İşleri

Firmalara Temsilcilik


17

HABER

JANUARI / OCAK 2010

Hollanda Seçim Atmosferine Girdi

Televizyon izleme süresi çoğalıyor

Siyasi Partiler Seçim Startı Verdi

Yapılan araştırmalara gore Hollanda’da günlük ortalama üç saat televizyon izleniyor. Bu sürenin geçtiğimiz yıllarda eskisine oranla yarım saat kadar arttığı gözlemlenirken televizyonun insanin sosyal hayatında önemli bir etken olduğu belirlendi. Özelikle toplu halde hayatımızda büyük bir önem arz ediyor. İzlenen üç saatlik televizyon süresinin 163 dakikası oturma odalarında yer alırken, geriye kalan 17 dakika ise başka mekanlarda dolduruluyor.

Hollanda’da, 03 Mart 2010 tarihinde yapılacak olan ‘Yerel Seçimler’ için partiler propaganda çalışmalarına hız vererek, daha fazla oy alabilmek için kıyasıya yarış içine girdiler.

Sosyal Demokrat İşçi Partisi (PvdA), Hıristiyan Demokrat Partisi (CDA) ve Demokratlar 66 (D66) partileri, karlı havaya rağmen Rotterdam sokaklarında seçim çalışmaları yaptılar.

dağıtan Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Wouter Bos, vatandaşların sorun ve temennilerini dinleme fırsatı buldu. Sosyal Demokratlar ayrıca gün boyu kapı kapı dolaşarak partilerinin broşürünü de dağıttılar.

Soğuk hava gaz faturasını etkiliyor 2009 yılının kışı soğuk geçmesi sebebiyle gelecek gaz faturalarının yükseleceği açıklandı. Gaz fiyatlarının artması ile birlikte gelecek faturaların, insanların bütçelerini zorlayacağı düşünülüyor. Enerji firması Nuon kişi başı yıllık ortalama gaz tüketiminin 1650 m3 olduğunu açıklarken, aylık ortalama 12 avro’luk bir artış olabileceğini belirtti.

Gün boyu değişik yerlerde devam eden propaganda çalışmasında Sosyal Demokrat İşçi Partililer, seçim programını da vatandaşlara anlatma fırsatı da buldular. Rotterdam Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Hamit Karakuş ve Türk kökenli adaylarla Rotterdam’ın Feijenoord ilçesindeki semt pazarında vatandaşlara gül

5

herşey dahil

,-

başlayan fiyatlarla

Corendon.com da otel rezervasyonunuzu da yapabilirsiniz Otellerimizden biri: başlayan fiyatlar

€15,tek gece kişi başi

İstanbul Titanic City

***** .com Telefonla rezervasyonunuzu yapabilirsiniz +31

9 ocak 2010 tarihinde CDA Delfshaven liste başı Ali İhsan Ünal tarafından kurulan seçim bürosu 50’ye yakın davetlinin katılımıyla açıldı. Ali İhsan Ünal’ın yanı sıra Rotterdam Merkez Belediyesi liste başı adayı Wubbo Tempel ve listedeki diğer adaylar da hazır bulundu. Ali İhsan Ünal yaptığı açılış konuşmasında “Delfshaven belediyesine hayat verilmesi gerektiğini” belirtirken, halkla beraber güzel işler yapmak istediklerini ve aynı zamanda, CDA’da parti içerisinde herkesin eşit olduğunu ve bir takım çalışması içerisinde olduklarını vurguladı. Seçimlerde en az 5 meclis üyesi çıkarmayı hedeflediklerini ve Rotterdam Delfshaven bölgesinde Türk halkının minimum yüzde 70’nin sandığa gitmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Ali İhsan Ünal, daha sonra Wubbo Tempel ile beraber resmi açılışı gerçekleştirdi. Açılıştan sonra Hollanda’da ki Türk basınına bir basın toplantısı düzenleyen Ali İhsan Ünal ve Wubbo Tempel kendilerine yöneltilen Türkçe ve Hollandaca sorulan soruları iki dilde yanıtlayıp basın mensuplarına seçim proğramlarını anlattı.

Demokratlar 66 (D66) Partisi Rotterdam İl Başkanı Cemile Sezer’in (sol başta) ev sahipliğinde düzenlenen programa Türk kökenli milletvekili Fatma Koşer Kaya(sağbaşta), seçimlerde Demokratlar 66 (D66) Rotterdam Listebaşı adayı Fas asıllı Salima Balhaj (sağdan 2.) ve 10. sıradan aday Ali Ahmet Cimtay hazır bulundular.

SIMDI TURKIYE’YE UCUN €59 5

Hedef yüzde 70

(0)23 751 06 06

D66 Partisi Rotterdam İl Başkanı Cemile Sezer’in ev sahipliğinde düzenlenen programa Türk kökenli milletvekili Fatma Koşer Kaya, seçimlerde Demokratlar 66 (D66) Rotterdam Listebaşı adayı Fas asıllı Salima Balhaj, 10. sıradan aday Ali Ahmet Cimtay, diğer adaylar ve partinin yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Gelir düşüşü

marketlere yaradı GFK araştırma bürosunun yaptığı araştırmaya göre 2009 yılının marketler için iyi bir yıl olduğu açıklandı. Geçtiğimiz yıl gelirlerin 2008 yılına oranla yüzde 3,3 düşüş gösterdiği vurgulanırken, aynı zaman dilimi içerisinde Hollanda’daki marketlerin yüzde 5,5 ciro artışı yaptıkları açıklandı. Bu artışı etkileyen en önemli etkenlerden birisinin 2009 yılının 53 haftadan oluşması olarak belirlendi.

Ali İhsan Ünal ve Wubbo Tempel seçim bürosunun açılışını birlikte yaptılar

Leiden Mimar Sinan Camii’nden Ezgi Gecesi Bayram ÖZDEMİR - LEIDEN H.D.V. Leiden Mimar Sinan Camii Derneği 09.01.2010 Cumartesi gecesi “EZGİ GECESİ” düzenledi. ‘t sportje’de düzenlenen ve halkımız yoğun ilgi gösterdiği geceye

“Kardelen Müzik Grubu” nun seslendirmiş olduğu ezgilerle coşan katılımcılar zaman zaman ezgilere iştirak ederek bir nebze de olsa stres attı. Ayrıca geceye renk katan İbiş ve Nasrettin Hoca karakterleri de ço-

Gelir durumunda düşme CBS tarafından açıklanan istatistiklere göre Hollanda genelinde geçtiğimiz yıla oranla üç milyar avro daha az harcama yapıldığı belirlendi. Bununla birlikte gelirlerin 2009 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 3,3 oranında düşüş gösterdiği açıklandı.

Adı da kendi gibi HELAL Kapsalon en Falafel nu ook in Utrecht bij ons Catering ook mogelijk!

Tel.: 030 - 296 37 67 Kanaalstraat 56 - 3531 CK Utrecht

Openingstijden: Zo. t/m Do. 10.00 tot 24.00 uur. Vrij. en Za. 10.00 tot 01.00 uur. Wij leveren grote bestellingen bij u op adres af

Mimar Sinan Camii Derneği başkanı Hasan Güney gecenin sponzorlarından Behzat Eren’le protokolde yerini aldı

Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Arif Yakışır, H.D.V. Leiden Mimar Sinan Camii Derneği başkanı Hasan Güney, Din Görevlisi Bayram Özdemir ve çok sayıda davetli katıldı. Proğrama başlarken yapılan konuşmalarda birlik ve beraberliğe olan ihtiyacımız dile getirildi. Hollanda genelinde tanınan

cuklarla ilgilenerek onların da hoşça vakit geçirmelerini sağladılar. Proğram boyunca yapılan hediye çekilişleriyle katılımcılara sponsorlarımızın temin etmiş olduğu çeşitli hediyeler de verildi. Proğram sonunda katılımcılar memnuniyetlerini belirterek bu gibi proğramların daha sık yapılması dileklerini dile getirdiler.

Amsterdam’ın yarısından fazlası yabancı kökenli oluyor Yapılan açıklamaya göre 2010 yılında Amsterdam’da oturanların yarısından çoğunun yabancı kökenlilerden olacağı belirtildi. Henüz kesinleşmemiş bu verilerin 2010 yı-

lının sonuna doğru daha belirgin hale gelmesi bekleniyor. Bu öngörülerden dolayı Amsterdam’da bu yıl daha çok kültürel aktiviteler yapılması planlanıyor.


HABER

JANUARI / OCAK 2010

Tersİne Göç Hİkayelerİ

BURHAN CARLAK Başlarken, Haber okurları için bu bölümde Hollanda’dan Türkiye’ye dönüş yapan kimselerin hikayelerini getiriyoruz. Bazıları Hollanda doğumlu ve sayıları giderek artan bu kitlenin hikayeleri kendi göç maceramızı anlamak için kısmen bize ayna da tutuyor. Hayattan beklentileri, hayalleri, hayal-kırıklıkları, umutları, tereddütleri, özlemleri, heyecanları ile içimizdeki hikayeler bunlar. Aslında insanoğlu hep daha iyi bir hayat için sürekli göç etmiş. Dünyanın neredeyse yarısının iki dilli oluşu da bundan. Hele Türkiye gibi medeniyetlerin beşiği ülkemizde ‘göç’ yabancısı olmadığımız bir kavram. Eski medeniyetler, Orta Asya’dan gelen atalarımız, derken Batı Avrpa’daki 5 milyonluk bir nufus. Nazım Hikmet’in deyişiyle: ‘dörtnala gelip uzak asya’dan/akdenize bir kısrak başı gibi...’ Anadolu’yu Yurt edinirken, Kafkaslardan, Balkanlardan gelen göçlerle, hayatımızın her anına nufus etmiştir. Köylerin saldırılara karşı sırtını yamaçlara vermesi ondandır. Folklorümüz, duyuşumuz hep göçle şekillenmiştir. Türkülerimizde sevda türkülerinden az değildir, gurbet türküleri. Yemen’e gidenin ardından yakılan türkülerimizden, ‘bir yiğid gurbete gitse’ye kadar hepsi ayrılığın, yalnızlığın, özlemin ifadesidir. En olmadık anda duyanın gözlerı sulanır: “Allı turnam bizim ele varınca,…” Hilmi Şahballı’nın, Kızılırmak türküsü “sen nerdesin, ben nerdeyim” de sizi alıp götürür bir yerlere.. Anadolu’daki köy ilçe nufusları son yirmi yılda neredeyse yarı yarıya azalmıştır. Şehirlerin, şehir kültüründen uzak yığınlarla dolması bundandır. İceride olduğu gibi dışarda da yani Batı Avrupa’da da göç halen alabildiğince sürmektedir. Halen yaban elleri umut kapısıdır. Vize kuyrukları, Türkiye’deki Hollandaca kursları aktuel konular. Ama gelenlerin gözü hep arkada olmuş, burda doğan ve neredeyse orta yaşa gelmiş büyük bir kitle halen Türkiye düşü ile yaşar. Çanak antenlerle, sohbetlerimizle gündemimiz futbol, gündemimiz hükümet, gündemimiz Türkiye’dir. Türkiye’deki hava durumunu dinler, geri dönüş yasasını konuşuruz. Butün bunlar, içinde yaşadığımız Hollanda gündemini ihmal etmemize rağmen süregelir. Yalnız birinci kuşak arasında değil, Hollanda doğumlu iyi eğitim almış nesillerin de Türkiye hayali ciddi bir inceleme konusu. Acaba birinci neslin bir gün döneceğiz hayalini genç nesillere miras bırakmış olmasın? Yoksa burdaki kötü gidiş, Türkiye’deki olumlu gelişmeler mi etken? Bir başka hikayede buluşmak dileği ile…

18

Hatice Demiröz-Yazar 28 Yaşında. Hollanda - Hengelo doğumlu. HBO Kamu yönetimi mezunu. İstanbul/Sirkeci’de turizm operatörü olarak çalışıyor. 1,5 yıl önce evlendikten sonra İstanbul’a yerleşmiş. Türkiye’ye giderken, tercihli oylarla seçildiği YeşilSol (Groen Links) partisinden Hengelo Belediye Meclis Üyeliği yapıyordu. İnsan hayatında önemli kararları, yani evliliği ve başka ülkeye yerleşmeyi aynı anda yaşamış. Bu insanın kendi ülkesi olsa da… Istanbul’u çok seviyor ama Hollanda’nın şekerlerini ve peynirini özlüyor... FOTOĞRAF | MELİHA ŞEN RÖPORTAJ | BURHAN CARLAK Sizi biraz tanıyalım. Hollanda’da iken nasıl bir hayatınız vardı? Sosyal olarak çok aktif bir tempom vardı. Yüksek öğretim döneminde okul dışında, ögrenci vakfında sekreter olarak, belediyenin kurmuş olduğu platformlarda ve semt toplantılarında yer aldım. Ayrıca huzur evinde sağlık ve bakım yardımcısı olarak da çalıştım. Belediyedeki çalışma dönemimin kısa olmasının nedeni Türkiye’de yani İstanbul’da yaşama tercihimden kaynaklanıyor. Türkiye’ye ne zaman ve nasıl dönüs yaptınız, bu kararla hayatınız nasıl değişti? Türkiye’ye 2008 Eylül ayında evlilik kararı aldığım için dönüş yaptım. Eşim İstanbul’da yaşadığı içn, ülkemde onunla birlikte yaşamayı tercih ettim. İlk geldiğimde Türkiye’deki yaşam şartlarına alışmakta zorluk çektim, hayat standardı Hollanda şartlarıyla kıyaslarsak daha zor. Yinede kendi ülkemde ve sevdiğim insanla olmak bu zorluklara daha kolay alışmama neden oldu. Herşey çok çabuk gelişti. Ama İstanbul’un güzelliği ve sevdiğim insan, alışma sürecimi kısalttı. İstanbul çok büyük bir şehir, bir dünya şehri. İstanbul’a yerleştikten sonra bir dönem zamanım evde ve İstanbul’u kesfetmekle geçti. Ön-

“Ülkemde olmaktan son derece mutluyum, ezan sesi, maneviyatı, güneşi, denizi, tarihi ve güler yüzlü sıcak insanları, sizi kucak açmış bekliyor...”

celeri evde gönüllü olarak Hollandaca uyum sınavı için ders verdim. Bir kaç yerde is görüşmesi yaptıktan sonra, Hollanda’lı bir bayan vasıtasıyla, merkezi Hollanda’da olan ve Türkiye Hollanda arası online bilet satışı yapan Komnet Turizm şirketinde işe başladım. İstanbul’da ayrıca, özel eğitmen ve danışmanlık kursu açmayı düşünüyorum. Şu an internet sitemiz yapım aşamasındadır. Hollanda ile şu anki bağınız ne ölçüde, ziyaretleriniz oluyor mu? Hollanda’da ailem ve arkadaşlarım var. Bir ayağım hala Hollanda’da. Çünkü ailem orada. Fırsat buldukca gidiyorum, orası doğdugum ve büyüdügüm yer. Türkiye’ye yerleşme kararınızdan şu an memmun musunuz? Benim için kolay bir karar değildi. Ama sonuçta sevdiğim biriyle beraber ve de güzel bir şehirdeyim. Tabiki dilini bildiğim, konuştuğum, anladığım bir yerdeyim. Bu yüzden de kararımdan bu zamana kadar hiç pişmanlık duymadım. Beklentileriniz, kafanıza takılan pürüzer, endişleriniz mutlaka olmuştur. Neydi bunlar ve ne derece bunların yerli-yersiz olduğunu gördünüz?

Ailemden uzakta kalmak ve burada mutlu olabileceğim bir iş bulmak konusunda endişelerim vardı. Fakat ilerleyen zaman içerisinde endişelerimin yersiz olduğunu gördüm. Şuan mutlu olduğum işte çalışıyorum ve kolaylıkla aile ziyaretlerimi yapabiliyorum. Önceden hesaba katmadığınız olumlu, olumsuz ne gibi faktörlerle karşılaştınız? Maalesef hesaba katmadığım olumsuz faktörlerle de karşılaştım. Örneğin sağlık konusunda Hollanda’da alıştığım bir düzen vardı. Türkiye’de sistem çok farklı olduğundan dolayı ben buna alışmakta halen zorlanıyorum. Burada devlet hizmetlerinden faydalanmak çok zor. Türkiyede’ki bürokrasi ve sistemsizlik yüzünden işler karmaşık bir hal alıyor. Ama neyse ki buna da alışmaya çalışıyorum. Bazen de kendimi ifade etmekte zorlanabiliyorum. Daha önce Türkiye’de yaşama deneyiminiz oldu mu? Hayır olmadı. Yaz tatillerinde, İstanbul ve Karadeniz’e aile ziyaretlerine gelir, Türkiye’yi sadece bu şekilde tanırdık. Ailemizde aile bağları ve vatan sevgisi her zaman çok kuvvetli olmuştur. Bu yüzden de senede bir kere Türkiye’ye gelirdik. Türkiye’ye yerleşmeye karar verirken çevrenizin etkisi, reaksiyonları nasıldı? Çevremdeki reaksiyonlar cok farklı ölçülerdeydi. Öncelikle ailem pek sıcak bakmamıştı olaylara. Eğitimimi bitirmiş, iş hayatına atılmak üzereyken ve belediyede encümenlik yaparken böyle bir kararı almam herkesi şaşırttı. Duygusal anlamda zor bir dönemdi. Kabul etmeleri de bir o kadar zor oldu ama sonunda sevgi kazandı. Her iki ükenin de en çok sevdi-

ğiniz ya da alışamadığınız özellikleri neler? Hollanda’da aldığımız sağlık hizmeti daha kaliteliydi. Türkiye’de sağlık hizmeti almak Hollanda’ya göre daha sorunlu. Hollanda’da yabancı olduğumuzu bize devamlı hissettirdiler. Belediyede çalıştığım süre içerisinde Hollanda’lı çalışanlar bunu hissettirdiler. Bu beni çok üzmüştü, çünkü ora-

sı benim doğduğum büyüdüğüm yerdi. Her ne kadar Türk olsam da orada yaşadığım yer için çalışıyordum. Ama ülkemde olmaktan son derece mutluyum. Hiç değilse burada İstanbul gibi büyük bir dünya şehrinde kimse beni dışlamıyor. Hollanda’nın en çok nelerini özlüyorsunuz? Hollanda’nın alıştığım yiyeceklerini özlüyorum, peynirini ve Türkiye’de bulunmayan şekerlerini. Böylesi bir karar almak isteyenlere neler tavsiye edersiniz? Türkiye’de belli bir hayat standardını yakaladıkları zaman dönüş yapmaları alışma sürecini daha da kolaylaştıracaktır. Aslında bu çok göreceli bir kavram. Kimileri hemen alışır, kimileri hiç alışamaz. Eğer evlilikse dönüş sebebi, burada en büyük rol çiftlerin birbirine karşı uyumudur. Eğer farklı sebepler ise mesela iş, okul, kesin dönüş vs. Türkiye gerçekten yaşamaya ve sahip çıkılmaya değer bir ülke. Hele hele İstanbul bambaşka...


19

HABER

JANUARI / OCAK 2010

Yardımseverlere plaket verildi

Asrın felaketi olarak tarihe gecen 17 Ağustos Gölcük depremi onuncu yılında Hollanda da bir kez daha anıldı. Gölcük Arama Kurtarma Derneği GESOTIM tarafından depremin 10. yılında bölgeye hizmet edenlere verilen plaketler Hollanda da sahiplerini buldu.

Depremin onuncu yılı anma törenleri diğer yıllardan farklı olarak bu yıl daha geniş kapsamlı tutularak deprem zamanında bölgeye yardımlarını esirgemeyen ülkeler, kurum, kuruluş ve kişiler bu etkinlikler çerçevesince teşekkür plaketiyle ödüllendirildiler. Gölcük’te yapılan etkinlikte bölgeye yardım eden 27 ülkenin büyükelçileri ile 4 sivil vatandaşlara plaket verildi. Çeşitli nedenlerle plaket törenine gidemeyen kişilerin plaketleri de sahiplerine ulaştırıldı. Hollanda da yaşayan vatandaşlarımızdan Ali Yavuz, Bülent Türker, Osman Çelik ve Özcan Özbay da bu isimler arasında yer aldı. Ödüllerin Hollanda’ya gelmesinden sonra Rotterdam Başkonsolosluğunda düzenlenen bir tören ile plaketler sahiplerine takdim edildi. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ ve Muavin Konsolos Günay

Babadoğan Ertan’ın da katıldığı törende, slayt gösterisinin ardından ödül dağıtımına geçilerek ilk olarak işadamı Ali Yavuz’a plaketini Rotterdam Anakent belediye meclis üyesi Zeki Baran takdim etti. İkinci olarak ödül sahibi Bülent Türker ödülünü Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTİAD) onursal başkanı Mehmet Soytürk’ten, gazeteci Özcan Özbay ise ödülünü Demir Halk Bankası Rotterdam Şube Müdürü Devrim Baykal’dan aldı. İşadamı Osman Çelik’e ise ödülünü Rotterdam Muavin Konsolosu Günay Babadoğan Ertan takdim etti. Osman Çelik

ödülünü aldıktan sonra şunları söyledi: “Böyle acılı bir olayı bir daha yaşamamak dileğiyle tüm yardımseverlere buradan teşekkür ediyorum.” Törene, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, Muavin Konsolos Günay Babadoğan Ertan, HOTIAD Onursal Başkanı Mehmet Soytürk, Hollanda Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Aykut Torunoğulları, Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği Başkanı İlhan Aşkın, Meclis üyeleri Zeki Baran, Necat Kaya ile çeşitli kurum ve kuruluş temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

ROERMOND’DAN MEVLANA PARKI Roermond Belediye Başkanı Henk van Beers, HDV’nin yeni Fatih Camii karşısında bulunan parkın isminin Belediye Meclisi kararıyla “Mevlana Parkı” olarak değiştirildiği müjdesini, caminin resmi açılışında yaptığı konuşmasıyla halka duyurdu. Parka Mevlana Parkı isminin verilmesine öncülük eden PVDA Meclis Üyesi Selçuk Şimşek ulaşılan bu sonuçtan memnun olduklarını dile getirdi.

Belediye Başkanı ayrıca özetle şunları söyledi: “Türk toplumu 1,6 milyon avro bağışta bulunarak buraya güzel bir ibadethane açtı. Bu tür insiyatiflerin, İçişleri Bakanı Ter Horst’un da ifade ettiği gibi, farklı inançların birlikte yaşama yönünde katkısı olduğuna inanıyorum. Bu caminin, müslüman olanın da olmayanın da birbirlerini tanıma adına buluştukları yer olacağı inancındayım” dedi.

Parka Mevlana Parkı isminin verilmesine öncülük eden PVDA Meclis Üyesi Selçuk Şimşek (sağda) ve Roermond Belediye başkanı Henk van Beers (solda)

Innoppia Altyapı (Infrastructuur) sektörü için hazırladığı proğramını tanıttı Rotterdam’da faaliyet gösteren Türk yazılım şirketi Innoppia, altyapı sektörü için geliştirdiği INNfra proğramının tanıtımını, sektörun önde gelen firmalarının katıldığı bir seminar ile Den Haag’ta tanıttı. Star Holding, Evsa Techniek, OSTA BV gibi sektörün önde gelen Türk firmalarını da içeren 25 şirketin katıldığı organizasyon başta kablo alt sektörü olmak üzere tüm firmalardan yoğun ilgi gördü. Sektör temsilcilerinden çok olumlu tepkiler alan proğramın kullanıcılarından OSTA BV yetkilileri şirketlerinin operasyon yönetiminin proğram sayesinde önemli seviyede kolaylaştığının altını çizdiler.

Yeni yılda sağlık sektöründeki gelişmeler

terdi. 2008 yılı raSon 10 yıldır Holkamlarına göre landa’nın sağlık sistemi toplam 79.1 milyeniden yapılandırılıyor. Geçmişteki sosyal sağyar euro sağlık hizmetine harcanlık yapılanmasından aydı.(Centraal Burerılıp serbest piyasa ekoau voor Statistienomisine uygun bir sağken; CBS 2009 ralık yapılanmasına doğru adımlar atılmakta. Bu deporu) Toplam sağlık harcamaların ğişimi her yıl artan sağiçerisinde en yüklık harcamaları tetikledi. Yeni sağlık politikalasek artış gösteren kalemin başında rında en belirgin özellik Mustafa Yücesan ilaç harcamaları var. sağlık alanında rekabeti artırıcı adımların atılmasıyla harcamaların İlaç harcamaların toplamı 2008 için 4.7 en asgariye indireleceği öngörüsü teş- milyar euro. Gerçi ilaç fiyatları son 2 yılkil etmekte. Harcamaların asgariye in- dır önceki yıllara nispeten daha az artış dirilmesi meselesi oldukça çetrefilli bir mesele. Sonuçta belirli kalitede sağlık “Hollanda sağlık sektörünhizmeti verilecekse o oranda harcama- de 1972’den günümüze kasıda olacak. Uzman personelin ve kullanılan teçhizat ve ilaçların maliyetleri hu- dar sağlık harcamaları yıllık susunda oldukça karmaşık tarifelendir- ortalama 7.3% artış gösterdi. me sistemleri söz konusu. 2008 yılı rakamlarına göre Hollanda sağlık sektöründe 1972’den günümüze kadar sağlık har- toplam 79.1 milyar euro sağcamaları yıllık ortalama 7.3% artış gös- lık hizmetine harcandı.”

göstermekte. Avrupada kişi başına düşen ilaç harcamaları €230 ile İngiltere başı çekerken en yüksek ilaç harcamaları €543 ile Fransa, €493 ile İsviçre ve €444 ile Almanya. Hollanda bu sıralamada kişi başına düşen €336 ilaç harcamasıyla ortalarda görünüyor.(Stichting Farmaceutische Kengetallen; SFK 2009 raporu). Hızla artan harcamaların öünün alınması için sağlık sigortasının özelleştirilip farklı kurumların rekabete açılması, hastanelerdeki bütün tarifelerin kalem kalem belirtilip fiyat listelerinin belirlenmesi, ilaç fiyatlarının düşürülmesi, zorunlu olarak sadece muadil ilaçların (generiek geneesmiddel) sigortalar tarafından karşılanması ve buna benzer uygulamalar aşama aşama yürürlülüğe koyuldu. Yürürlülüğe giren uygulamlara rağmen hâlâ sağlık harcamaları artmakta ve sonuç itibariyle vatandaşın cebini de etkilemekte. Yeni tasarruflar arasında 2010 itibariyle aile hekimlerinin tekrarlanan reçeteler için ödeneklerinin kesintiye uğraması, uzman doktorların gelirlerinin azaltılması, eczacıların tari-

felerinin düşürülmesi, diyabet kalp ve damar hastalıkları kronik obstruktif akciğer hastalığı(COPD) gibi endikasyonların tarifelendirilmesinin toplu sözleşmelerle (Functionele Bekostiging) yürütülmesi gibi bir çok önlemlerden bahsedilmekte. Bu önlemlerin bazıları büyük protesto ve dirençle karşılaşabilir. Sonuç itibariyle bu yaptırımların sağlık çalışanları arasında rekabet adı altında sadece bir kısım arasında ayrılan bütçenin paylaştırılıp arda kalanlarda ise mali sorunların baş göstermesi bekleniyor. Bildiğiniz üzere 2009 sonu itibariyle eczacılar birliği (KNMP) sağlık sigorta kurumlarının eczanelere dayattıkları ve zoraki koştukları ağır sözleşmelere direnmişler ve seslerini meclis binasının kapısına kadar yürüyüşle duyurmaya çalışmışlardı. Tepkiler beklenen sonucu vermemiş olsada eczacıların tarifelerinde öngörülen kesintilerde yumuşatma yoluna gidildi. Hollanda aile hekimleri derneği (Landelijk Huisartsen Vereniging; LHV) en son açıklanan tasarruf kararına karşı tepkisini ilan etti. LHV sert bir dille bu kararların

devam ettirilmesi halinde mart ayına kadar uzman doktorların başlattığı orijinal formül ilaç tedavilerini eskisi gibi tekrar etmeyeceklerini ve hastaları tedaviyi başlatan uzman doktorlarına yeniden sevk edeceklerini belirttiler. Tartışmaya açılmış olan bir diğer husus ise uzman doktorların gelirlerinin kesintiye uğratılması durumu. Bu tartışma üzerine bazı yetkililer bu kararlar sonucu kaliteli uzman doktorların dış ülkelere gidebileceklerinden ve beyin göçüne yol açabileceğinden söz ettiler. Sağlık sektörü için 2010 yılı yukarıda kısaca değindiğim ve özetlemeye çalıştığım hercümerç içerisinde sancılı geçeceğe benziyor. Sağlık sektöründe şu ana kadar görülen gelişmelerde en zararlı çıkanlar arasında hekimler, eczacılar, fizyoterapistler ve artan sigorta primleri ve daralan sigorta koşulları nedeniyle pek tabiiki vatandaşlar oldular. En kârlı çıkanlar ise sigorta kurumları. Bu tablo önümüzdeki dönemde değişeceğe benzemiyor. Her ne hikmetse özel sigorta kurumları sektörde çok belirgin bir ağırlığa sahip ve bu otoritelerini henüz kamu yararına harcamış değiller. advertorial

Alanya’da yaşamı bırak

yaşamaya bak Merkez Mah. Söğüt Caddesi. Bedesten İşhanı B Block 07410 Avsallar / Alanya (Türkiye)

CONSTRUCTION

Tel.: 0090 - 242 517 13 32 Fax: 0090 - 242 517 13 34 Mobil: 0090 - 532 262 48 62 E-Mail: info@nobelbau.com

www.nobelbau.com

Nobel İnşaat, inşaat sektöründeki yeni atılımıyla dikkat çekiyor 2005 yılında Mehmet Er tarafından kurulan Nobel İnşaat, bir Türk-Alman işbirliği olup inşaat sektöründe yeni başarılara imza atmak istiyor. Amaçlarının müşteri memnuniyeti olduğunu belirten Mehmet Er aynı zamanda

farklı ülkelerdeki müşterilere hitap etmek istediklerini dile getirdi. Nobel İnşaat Alanya, Side, Avsallar, Antalya ve Belek bölgelerinde daire, arsa ve villalar ile ilgili danışmanlık ve yatırıma yönelik projeleri yürütmektedir.


HABER

20

JANUARI / OCAK 2010

Openingsconcert Turkey Now! 2010:

Kibariye & Rosenberg Trio

Zangeres Kibariye is een absolute superster. Iedereen in Turkije kent haar liedjes. Kibariye beweegt zich tussen Anatolische volksmuziek, Roma repertoire en arabesk. In Turkey Now! gaat zij met de rasmuzikanten van het Rosenberg Trio het Nederlandse podium veroveren. De zigeunerjazz van meestergitarist Stochelo Rosenberg en zijn neven op ritmegitaar en contrabas, vormt een spannende setting voor het soepele stemgeluid van Kibariye. Mis dit unieke concert niet!

Kibariye

DE DOELEN (Rotterdam) Grote Zaal donderdag 4 februari 2010, 20.15 uur

PUREIC MUSRT &A

1e rang . 35,-/2e rang . 25,- inclusief pauzedrankje

www.turkeynow.nl Bezoek de website voor meer informatie en het volledige festivalprogramma

Rosenberg Trio

Tarİhte bu ay

Benelüks Trabzonsporlular’a başkan

PAZARTESİ

Yaklaşık 6 ay gibi kısa bir zaman içinde vakıf statüsünü elde eden ve geçtiğimiz günlerde kurucu üyeleriyle bir araya gelen Benelüks Trabzonsporlular Vakfı, yeni yönetim kurulunu belirledi. Vakfın Rotterdam ofisinde bir araya gelen üyeler, kendi aralarında görev dağılımı yaparak ‘Çalışma Grupları’ oluşturdu. Toplantıda ayrıca kısa, orta ve uzun vadeli bir faaliyet programı tespit edilip, takvime bağlandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantı sonrasında başkanlığa seçilen Mehmet Soytürk, delegelere teşekkür etti. Başkan Mehmet Soytürk, “Oluşturduğumuz çalışma grubumuz, düzenli olarak Trabzonspor yönetimi ile bugüne kadar olduğu gibi, bugünden donrada yakın temas halinde olarak, çalışmalarını kalıcı ve örnek bir vakıf oluşturmak amacıyla titizlikle yürütmeye devam edecektir. Özellikle geçtiğimiz yaz döneminde Trabzonspor’un Hollanda’daki yaz kampı sırasında vakıf binamızda TS Başkanı Sayın Sadri Şener başta olmak üzere birçok TS yöneticisi, Hollanda Futbol Federasyonu Baş-

kan Yardımcısı, belediye başkanları ve kalabalık bir TS taraftarlarının da katıldığı bir yemek düzenlemiştir. Vakıf olarak bu kamp sırasında Trabzonspor’a destek amacıyla 100 adet kombine bileti alma taahhüdünde bulunulmuştur ve alınmıştır.” dedi. Benelüks Trabzonsporlular Vakfı yeni Yönetim Kurulu: Başkan: Mehmet Soytürk - 2.Başkan: Muhammet Maraş Erdoğan - Başkan Yrd. : Aydın Bayka - Başkan Yrd: İbrahim Cincil - Başkan Yrd. : Adem Cabri - Genel Sekreter: Yusuf Değirmenci - Genel sekreter Yrd.: Mustafa Bayram - Muhasip: Ersan Durmuş - Muhasip Yrd. : Faruk Tilkioğlu - Lüksemburg Temsilcisi: Utku Tüzüner - Bilgi - işlem sorumlusu: Murat Çilenkoğlu - Sosyal İlişkilerden sorumlusu: Zeki Baran - Üyeler: Tacettin Cincil, Yalçın Yavuz ve İbrahim Gündüz.

SALI

ÇARŞAMBA

PERŞEMBE

28-12

29-12

30-12

31-12

04

05

06

07

1610: Sultanahmet Camii’nin temeli atıldı. 1839: Japonya’da faşist Hiranuma başbakan oldu. 1961: T.C. Bakanlar Kurulu toplu olarak istifa etti.

1922: Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşu. 1956: Hollanda’nın ilk televizyon haber bülteni yayınlandı.

1956: Kanada’da 14 ülkenin katıldığı hava gösterisi yarışmasında Türkiye 1. oldu. 1998: Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na Ahmet Necdet Sezer seçildi.

1839: Prenses Juliana alman Bernhard van LippeBiesterfeld ile evlendi. 1984: Başbakan Turgut Özal ilk basın toplantısını düzenledi.

11

12

13

14

1454: Büyük İstanbul yangını 1962: Peru’da toprak kayması oldu; 3 bin insan öldü. 1974: Dünyanın ilk yaşayan altızları Cape Town-Güney Afrika’da doğdu.

1951: Uluslararası Soykırım yasasi yürürlüğe girdi. 1979: Hollanda’da çocuk telefon hattı kuruldu (kindertelefoon)

1925: Kurtuluş Savaşı komutanlarından Halit Paşa, Mecliste Ali Çetinkaya tarafından kaza kurşunuyla vuruldu.

1926: Borçlanma Kanunu TBMM’de kabul edildi. 1953: Tito Yugoslavya devlet başkanı oldu.

18

19

20

21

1919: Dünya Savaşı sonrasında barış görüşmeleri Paris Barış Konferansı’nda başladı. Avrupa’nın haritası yeniden çizildi.

2005: ’Türkler: Bin Yılın Yolculuğu 600-1600’ sergisi Londra’da açıldı.

2009: Barack Obama ABD’nin ilk afro amerikan başkanı göreve başladı.

1996: Filistin’de ilk kez devlet başkanlığı seçimleri yapıldı. Yaser Arafat devlet başkanı seçildi.

25

26

27

28

1991: Kürtçe konuşma ve şarkı söyleme serbest bırakıldı. 2006: Filistinde seçimleri Hamas kazandı.

1905: Güney Afrika Pretoria’da 3,106 karat değerindeki dünyanın en büyük elması bulundu.

1945: Auschwitz toplama kampı Sovyetler tarafından ele geçirildi.

1986: Amerikan uzay mekiği Challanger kalktıktan 72 saniye sonra patladı; mekikte bulunan 7 kişi öldü.


21

HABER

JANUARI / OCAK 2010

Hocalı katliamını dünya duyacak Sosyal Demokratlar’dan Hollanda’da yaşayan Azeriler Hocalı Katliamı’nı tüm dünyaya duyurmak için platform oluşturdu ve imza kampanyası başlattı. Azerbaycan Dernekleri yetkilileri vatandaşlara destek çağrısında bulundu. KATLİAM SERGİSİ 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla Hollanda’da etkin olan Azerbaycan dernekleri bir araya gelerek “Ermeni Soykırımının son halkası olan Hocalı Katliamını” tüm dünyaya duyurmak ve anlatmak için bir Platform kurdu ve imza kampanyası başlattı. Platform 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla, Lahey’de bulunan Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği lokalinde söz konusu katliamla ilgili birde resim sergisi açtı. Resim sergisini yerinde ziyaret edenlere bilgi veren Platform Başkanı Gert Van Dam ve Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği İlhan Aşkın, amaçlarının Hocalı soykırımının uluslararası platformlara taşımak olduğunu belirtti. DÜNYA DUYSUN Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği lokalinde açılan imza kampanyasına Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği İlhan Aşkın, Hollanda Hocalı Katliamı Vakfı Vakfı başkanı Gert B. Van Dam, Benelüks Azer-

03 Mart 2010 tarihinde yapılacak olan ‘yerel seçimler’ için partiler hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürürken, Sosyal Demokrat İşçi Parti PvdA, Rotterdam ve ilçelerinden aday olan Türk kökenli adaylar basın karşısına çıkarak hedeflerini açıkladılar.

Rotterdam ve ilçe belediyelerin adayları basın karşısında görücüye çıktılar

baycanlılar Kongresi-BAK Başkanı Elsever Mamadov, Ana Vatan Hollanda Azerbaycan Kadınlar Birliği Başkanı Gülşen Kazımova, Avrasya Vakfı Hollanda Türk Kadınlar Birliği Başkanı Fatma Aktaş, bazı kurum -kuruluş temsilcileri ile çok sayıda vatandaş ka-

tıldı. Platform Başkanı Van Dam, başlattıkları imza kampanyası ile Hocalı Katliamını kınadıklarını ve Hollandalılara, Hocalı da 1992’de 800 kişinin katledildiğini, Karabağ’dan 1 milyon kişinin sürüldüğünü anlatmak istediklerini söyledi.

Eğitimci Bekir Cebeci erken emekli oldu 42 yıllık eğitimci Bekir Cebeci, geçtiğimiz günlerde 62 yaştan erken emekli oldu. Son yıllarda ‘De Vierambacht’ okulunda Remedial Teacher yani uzman öğretmen olarak görev yaptı. Bekir Cebeci ise emeklilik konusundaki görüşlerini “Türkiye’de ve Hollanda’da fiilen 42 yıl eğitimin her kademesinde çalıştım. Öğretmenlik mesleğini, öğrencilerimi çok sevdim. Onların en

az üniversite veya yüksek okulu mezunu olmaları için çok teşvik ettim ve hazırladım. Birçokları da bunu gerçekleştirdi. Öğrencilerimin başarılarıyla he zaman gurur duydum. 20 adet okuma ve ders kitabı yazdım.” sözleriyle açıkladı.

OCAK/JANUARI CUMARTESİ

PAZAR

01-01

02-01

03-01

1891: Penaltı kural kitabına girdi. 1923: Türkiye Futbol Federasyo nu kuruldu. 2002: Yeni Euro banknotları dolaşıma çıktı.

1936: Soyadı Kanunu yürürlüğe girdi. 1957: AOW kanunu yürürlüğe girdi. 1975: TRT 1/2/3 ve radyoları yayın yapmaya başladı.

1922: Mersin’in Fransız işgalinden kurtuluşu. 1925: İtalya’da Musolini bütün yetkileri elinde topladı.

08

09

10

1962: Harmelen’da tren kazasında 93 kişi öldü. 2003: THY İst-Diyarbakır seferini yapan RC-100 tipi uçağı inerken düştü: 74 kişi öldü, 3 kişi yaralanarak kurtuldu.

1966: 800 kişilik ilk işçi kafilesi Almanya’ya hareket etti. 1983: Ajax – FC Den Haag macinda stadyumda iki bomba patlatıldı

1863: Dünyanın ilk metrosu olan Londra metrosunun hattı açıldı.

15

16

17

1992: Avrupa’nın, Hırvatistan ve Slovenya’nın bağımsızlığını resmen tanıması üzerine Yugoslavya dağılmış oldu. 2001: İngilizce wikipedi başladı.

1804: Fransız fizikçi Joseph Louis Gay-Lussac bir hidrojen balonu içinde 7.016m ye yükselerek, sonraki 50 yıl içinde kırılamayacak olan bir rekora imza attı.

1991: Çöl fırtınası operasyonu başladı. 2002: Kongo’da Nyiragongo yanardağı patladı.

22

23

24

1905: Birinci Rus devrimi başladı. 1932: İlk Türkçe Kuran, Hafız Yaşar tarafından Yerebatan Camii’nde okundu.

1870: Montana’da ABD ordusu, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 173 kızılderiliyi öldürdü. 1973: Vietnam savaşı sona erdi.

1994: Türkiye’nin ilk haberleşme uydusu TÜRKSAT-1 fırlatıldıktan 12 dakika 12 saniye sonra okyanusa düştü.

29

30

31

1944: Dünyanın en büyük savaş gemisi Missouri denize indirildi. 1950: Savaştan sonraki ilk turist kafilesi İstanbul’a geldi.

1933: Adolf Hitler Almanya şansölyesi oldu

1729: İbrâhim Müteferrika tarafından Türkiye’de ilk matbaa kuruldu. 1980: Hollanda kraliçesi Juliana görevini bıraktığını ilan etti.

Sosyal Demokrat İşçi Parti (PvdA), seçim startı çerçevesinde, Rotterdam ve ilçe belediyelerden geçmiş dönemde üye olan ve yeni aday olan Türk kökenli adayların basına tanıtım toplantısı Rotterdam Türk Esnaflar Kulübü (STOR) salonunda gerçekleştirildi. Rotterdam Anakent Belediyesi meclis üyeleri Zeki Baran ve Tunahan Kuzu tarafından tertip edilen toplantıya, Kader Özer, Feijenoord ilçe listesinden Mustafa Çakır, İjsselmonde listesinden Nurten Karışlı, Necat Kaya, Charlois ilçe listesinden Suat Özdemir, Raziye Akıllı, Hikmet Gür, Delfshaven ilçe listesinden Fatma Yanmaz, Fikri Demirtaş, Kralingen - Crooswijk ilçe listesinden Mesut Dişli katılarak, seçilmeleri halinde hangi komisyonlarda görev almak istedikleri ve neler yapabilecekleri konusunda planlarını anlattılar. MUTLAKA SANDIĞA GİDİLMELİ

Bekir Cebeci

CUMA

sandık çağrısı

Arnhem Camii’ne saldırı Geçtiğimiz yılın son günlerinde kimlikleri henüz belirlenemeyen kişiler tarafından Arnhem Maasland Camii’ne saldırı düzenlendi. Arnhem polis birliğinden yapılan açıklamaya göre ufak çapta bir yangın meydana geldiği belirtilirken, molotof kokteyl saldırısı olup olmadığı bilinmiyor. Oluşan yangının erken saatlerde kontrol altına alınması sebebiyle hasarın çok fazla olmadığı açıklandı.

Elde edilen hakların korunması ve daha fazla hak elde etmek adına, seçme-seçilme hakkının mutlak suretle çok iyi şekilde kullanılması konusunda seçmen vatandaşlarımıza çağrıda bu-

lunan Türk politikacılarımız, “Sorunların halli ancak siyasetle mümkündür. Yurttaşlarımız, partilerin karar organlarında yer almalıdırlar. Hangi parti olursa olsun, o partinin üyesi olmak zaruridir. 3 Mart 2010 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde, 2 dakika zaman ayırıp, mutlaka sandığa gidelim. Rotterdam bölgesinde vatandaşlarımızın yaklaşık 20 bin oyu var, bunu olumlu kullanalım.” dediler. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan adaylar, “Güvenlik, altyapı, işsizlik, gençlik v.s konularında partimizin programını hayata geçirmek istiyoruz. Sosyal Demokrat İşçi Partisi (PvdA), bugüne kadar birçok ilklere imza atmıştır. Hollanda tarihinde ilk yabancı kökenli devlet bakanı (Nebahat Albayrak), ilk yabancı kökenli büyükşehir belediye başkanı (Rotterdam, Ahmet Abutalip), partimiz mensuplarıdır. Göçmenlerin sorunlarını daha iyi bilen ve yine onlara daha fazla şans veren partimiz, PvdA’dır. Partimiz, kişinin etnik durumuna değil, kalitesine göre görev verir.” şeklinde konuştular.

Rotterdam’da Yılbaşı Coşkusu Kısa adı STOR olan Rotterdam Türk Esnaflar Kulübü tarafından yılbaşı akşamı düzenlenen aile programında, davetliler gönüllerince eğlenme fırsatı buldular. Müzik eşliğinde eğlenen konuklar, saatler tam 24’ü gösterdiği anda birbirleri-

ni kutlayarak, yeni yılın sağlık, mutluluk, huzur ve barış getirmesi için temennide bulundular. Türk sanat ve halk müziği eşliğinde hem dans eden hem de halay çeken misafirler, sabahın ilk ışıklarıyla salondan ayrıldılar.

Antakya`dan dünyaya hoşgörü mesajı

A

ntakya Medeniyetler Korosu Brüksel`de konserler verdi. UETD Belçika himayesinde ve Antakya sanayi ve ticaret Odası ana sponsorluğunda Avrupa Parlementosu ve ünlü Sint-Michiels Kathetralinde verilen konserler büyük ilgi gördü. Farklı semavi dinlerin farklı mezheb temsilcilerinden oluşan koro üye-

leri yaklaşık 70 kişiden oluşuyor ve hep birlikte birbirlerinin ilahilerini söylüyorlar. Hiristiyanlık ve İslamiyet için önemli bir çok tarihi merkezi bağrında barındıran Antakya`da halkın farklılıklara olan hoşgörüsü örnek gösteriliyor. Konsere katılan Türk kökenli Belçika bakanı Emir Kır, konserin referandumla minare yasaği getiren Isviçre`ye verilmiş güzel bir cevap olduğunu belirtti.

İÇ VE DIŞ MEKAN REKLAM TASARIMI YAPILIR

Süpermarket, Döner Dükkanları, Elektronik ve Tekstil Mağazaları için Aradığınız Tüm Malzemelerin Gerçek Adresi

info@aclass.nl

www.aclass.nl

Metal raflar / Ahşap raflar Vitrinler – vitrin tezgahları Pasta / ekmek reyonları Barkodlu elektronik kasa sistemleri Duvar soğutucuları (sütlük-paket et) Freezer / Meşrubat dolapları Soğutuculu meyve/sebze dolapları Et doplaları ve kasap malzemeleri Döner ve mutfak ekipmanları Klimalar, motor ve motor grupları Soğuk ve derindondurucu odaları

Tel: 06 30 - 35 60 40


HABER

22

JANUARI / OCAK 2010

COLOFON

Try not to become a man of success, but rather try to become a man of value (Albert Einstein)

KOMÜNİKASYON Komünikasyon sözcüğünün Türk Dil Kurumu sözlüğündeki karşılığı “İletişim” ya da “Haberleşme” olarak geçiyor. Dilimize Fransızca’dan geçen bu sözcüğü iyi tanımamıza karşın, içerdiği anlamları, gereksinimlerini yeterince ta-

nımıyoruz. Artık iş dünyasında, bilhassa Batı dünyası ile bir interaktivitenin olduğu zamanlarda “iletişim” ve “haberleşme” sözcükleri tam istediğimizi anlatmıyor. Komünikasyonun içinde barındırdığı geniş kapsamın her iki sözcüğün toplamından fazlasını ifade ettiğini düşünüyorum. Bir örnekle açıklamaya çalışalım. Diyelim ki Türkiye’de büyük bir şirkete iş başvurusunda bulundunuz. Orada size güçlü olan yönlerinizin sorulduğunu varsayalım. “Haberleşme” alanında yeteneklerim çok güçlü diye bir tanımlamada bulunmanız kuvvetle muhtemeldir ki, yadırganacaktır. “ik ben communicatief vaardig” demek istiyorsunuz, ama haberleşme sözcüğü bu anlamı karşılamıyor. O yüzden haberleşmeyi bir kenara bırakıyorum. Dilin günümüzdeki kullanımında “iletişim” sözcüğü daha bir öne çıkıyor. İletişimi zamanla haberleşme kelimesinin yerine oturtmuşuz, ama ona daha çok anlamlar yüklemişiz. Mesela üniversitelerde bölüm olarak “İletişim Bilimleri” deniyor artık. Önceki örneğe dönersek, iş başvurusu konuşmasında güçlü yönleriniz sorulduğunda, mesela analitik özelliğinizin olduğunu anlatır kadar rahat “iletişimde” güçlü olduğunuzu da söyleyebiliyorsunuz ve böyle söylemek daha anlamlı hale geliyor. Ancak, Batı’da ve global anlamda iş dünyasındaki kullanımını da irdelediğimizde iletişim sözcüğü de bir süre sonra komünikasyon sözcüğü karşısında zayıf hale geliyor. Mesela bugün büyük şirketleri bırakın, artık küçük şirketlerde bile kullanıldığında “intern communication” ya da “extern communication” türleri gerçekten içi doldurulabilen anlamlar taşıyor. Buna karşılık “iç iletişim” ya da “dış iletişim” kullanımları anlam ifade eden kavramlar olarak çıkmıyor karşımıza. Şirketleri ya da birey-

Een maandelijkse uitgave van:

leri performans ve sonuca yönelik değerlendirmelere tabi tuttuğumuzda, iletişim sözcüğünün, türevlerinin ya da kapsamının Türkiye’de ağırlıklı olarak değerlendirilen bir alan olmadığı gerçeği karşımıza çıkıyor. Halbuki, Hollanda’daki şirketleri incelediğimizde “Komünikasyon” olgusunun, bir işyerinin sağlıklı işlemesi için “olmazsa olmazlarından” olduğuna tanık oluyoruz. Komünikasyonu gelişmemiş bir şirketin er ya da geç, sonuca ya da ürüne yönelik kalitesizliğe neden olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Hal böyle iken, Türkiye’de dünya ölçekli çalışan şirketlerin “komünikasyon”u nasıl algıladıklarını ve nasıl kullandıklarını bilmemiz gerekiyor. Komünikasyon sadece iletişime hapsolan bir olguysa, teknoloji geliştikçe iletişimin çeşitlendirilmesi, tavsif edilmesi, zenginleştirilmesi gerekiyor. Artık içinde bulunduğumuz dünyada “komünikasyonu” algılama ve kullanma biçimimiz, “haber alıp verme” olarak tanımlayabileceğimiz “haberleşme”nin kat kat ötesinde mesafe almış ve ilerlemiştir. Komünikasyon bazı şirketlerde artık işin özünü yapmayla aynı kategoride ele alınıyor. Komünikasyonunuz iyiyse, yaptığınız işin hakkını veriyorsunuzdur, kötüyse er ya da geç o işi yapamadığınız ortaya çıkıyordur. Bir başka yazıda, komünikasyonun Hollanda’da ve Türkiye’de kullanış biçimi üzerinde durmak istiyorum. Türkiye bağlantılı yaptığımız işlerde, genel anlamda neden memnun olmadığımızın altında yatan ana etkenlerden birisi komünikasyon. Hollandalılar da Türkiye’de iş yapmak istediklerinde bu öne çıkıyor. En basitinden deniyor ki; “randevu” olgusu Türkiye’de farklı algılanıyor. Zaten randevu da komunikasyonun iyi kullanımından türevlenen bir olgu değil midir?

ibrahim@haber.nl

Drs. İbrahim Karaman is de hoofdredacteur van HABER.

HABER Gazetesi Abone Formu Adı - Soyadı / (Naam):

Cep Telefonu / (Mobiel):

Adres / (Adres):

Doğum Tarihi / (Geboortedatum):

Posta Kodu / (Postcode):

E-posta / (E-mail):

HABER

Laan op Zuid 474 3071 AB Rotterdam 010 - 2 900 900 website: www.haber.nl abonnementen: abone@haber.nl Hoofdredactie: Ibrahim Karaman Redactie: Mehmet Güzelyurt Dr. Hüseyin Keleş Art Direction & fotografie: MFK Advertenties Nur Öztürk nur@haber.nl 0684-02 04 03 Correspondenten: Suna Floret Burhaneddin Carlak Repr. Amsterdam Murat Taş Repr. Eindhoven Ali Yücel Repr. Arnhem en Nijmegen Kürşat Bal Repr. Limburg Muzaffer Bozaslan Rafjes: Rafih Berkane

HABER Gazetesi aylık yayınlanır

HABER Tel:010- 2 900 900 info@haber.nl www.haber.nl Yandaki bilgileri eksiksiz doldurup aşağıdaki e-mail ya da posta adresimize verilerinizi ulaştırdığınızda aboneliğiniz başlatılacaktır.

Şehir / (Woonplaats):

Banka no / (Rekeningnummer):

Tarih / (Datum):

İmza / (Handtekening):

Yıllık abone bedeli olan 29,- EURO’nun 1 defaya mahsus olmak üzere yanda yazılı olan banka hesabımdan çekilmesine onay verdiğimi beyan ederim.

Hiermee geef ik HABER een éénmalige machtiging om voor het komende jaar 29 euro van mijn bankrekening af te schrijven.

Posta adresi: HABER Laan op Zuid 474 3071 AB Rotterdam abone@haber.nl Tel: 010 -2 900 900


23

HABER

JANUARI / OCAK 2010

“Ne Başarı Ne De Başarısızlık Tesadüf Değİldİr” Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, ne başarının ne de başarısızlığın tesadüf olmadığını, mantıksal zekanın doğuştan geldiğini ancak duygusal zekanın sonradan geliştirilebildiğini dile getirdi ve şunları söyledi: “İnsanların zeki olması başarılı olması anlamına gelmez. Kişinin çalışkan olması, hedef koyarak ilerlemesi ve hedefe gidecek yolda en doğru stratejiyle ilerleyerek en kısa yoldan hedefe varması gerekir.”

Gelecek 10 Yılın Trendleri Dünyanın en büyük 18. tekstil şirketinin yönetim kurulu başkanı olan Kemal Şahin, girişimci olmanın altın kurallarını katılımcılarla paylaşmasının yanında pazar ve tüketici davranışları konusunda da önemli ipuçları verdi. Şahin’e göre önümüzdeki 10 yılda pazarlama stratejilerini etkileyecek olan 10 trend arasında ilk üç sırada şunlar yer alıyor; Asya Çağı’nın dünyaya hakim olması, bayanların iş dünyasında erkelerden öne geçmesi ve ülkelerin değil bölgelerin ön plana çıkması.

KEMAL ŞAHİN YAKINDA ARAMIZDA Kendi köyünde ilkokulu bitirdikten sonra, ortaokulu Beyşehir’de ve liseyi Konya’da okudu. 1973 yılında burs ile Almanya’ya gidip Etibank için Metalurji Mühendisliğine başladı. Almanca dil kursunu tamamladıktan sonra Aachen Teknik Üniversitesi’nden 1982 yılında mezun oldu. Öğrencilik zamanında ticaretle ilgilenen Kemal Şahin, üniversiteyi bitirdikten sonra kendi tekstil firması olan Santex Moden’i, 1980 yılında 5000 Alman Mark’ı başlangıç sermayesi ile kurdu. Bunun akabinde 3-4 yıl içinde, 30 yaşına girmeden milyoner oldu. Bugün, tekstil firması olan Şahinler Holding bünyesinde Türkiye’de birleşmiş 18 pamuk, 27 üretim ve ticaret şirketlerine ve entegre tesislere sahiptir. Türkiye’nin en büyük ihracatçılarından olan Şahinler Holding, yurt içinde ve yurt dışında onlarca şirketi yönetiyor. 10.000 işçisi olan şirketin bir milyarı avroyu aşkın cirosu var.

Epson’dan yeni projektorler Epson, projektör sektöründe en kaliteli projektör üreten firmalardan bir tanesi. Ev sineması pazari için 4 adet Full HD olmak uzere 6 yeni modeli piyasaya sürdü. Full HD 1080p çözünürlüğe sahip modellerin ayrıca 22dB gibi çok düşük ses seviyesi, 1600 ANSI lümen, HDMI girişi gibi özellikleri var. En üst model olan EH-TW5500’in kontrast oranı ise 200.000:1. EH-DM3 modeli Full HD olmamasına karşın, entegre DVD ve DivX oynatıcısı ve hoparlörlere sahip.

HTC’nin yeni modeli HTC’nin en yeni Windows Mobile telefonu olan HD2, kapasitif dokunmatik ekranı ve 1GHz işlemcisi ile HTC’nin eski modelleri arasındaki en büyük farkı. 4,3 inçlik ekranı 800x480 çözünürlüğüne sahip, hafıza olarak 448MB RAM’ı var. HTC’nin Touchflo3D anayüzü bu telefonla birlikte HTC Sense olarak isim değiştirmiş.

E-Okuyucu

iRex DR1000S Hollanda'lı iRex firmasının DR1000S modeli dünyadaki ilk okunabilir, A4 gösterebilen "e-reader" ürünü. E-reader’lar küçük bir laptop formatında, fakat çok daha ince cihazlar. Ekranın kontrastı çok yüksek olduğundan, aynen kağıttan okur gibi okuyor hissi veren çok kaliteli bir ekrana sahipler. 1Gb hafızası olan bu cihazla yüzlerce kitabı yanınızda götürebilirsiniz. Kitaplar dışında kendi dosyalarınızı da kopyalayabilir, cihazın kalemiyle 10,2 inçlik ekranında notlar da alabilirsiniz. Ağırlığı 570 gram, ebatları 268 x 217 mm ve kalınlığı ise 12 mm'dir. 8 saat sarj etmeden çalişabilir, pdf, html ve farklı resim formatlarını kayıt edebilirsiniz.


HABER MARKETIM

haber•nl

JANUARI / OCAK 2010

MARKETIM

Türk Kahvesi Makinesi “Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır” Türk kahvesini olması gerektiği gibi yapın! sadece

€105,Nature of Land BV Singaporestraat 63 3047 BE Rotterdam

Corendon Airlines is op zoek naar Cabin Crew Medewerkers SOLLICITATIEVOORWAARDEN VOOR CABIN CREWS • Je hebt minimaal een MBO niv. 3 diploma afgegeven door het Turkse Ministerie van Onderwijs. • Je hebt de Turkse nationaliteit of blauwe kaart. • Je hebt een leeftijd van minimaal 18 jaar en maximaal 30 jaar. • Je hebt een perfecte beheersing van de talen Nederlands en Engels. • Je hebt een minimale lengte van 165 cm, proportionele gewicht en ziet er verzorgd uit. • Je bent woonachtig in de buurt van Schiphol en omgeving. Als je aan deze voorwaarden voldoet, stuur dan je C.V. met een motiveren brief naar ik@corendon-airlines.com Corendon Airlines Personeelszaken Guzeloluk Mah. 1879 Sok. no: 148 07200 Antalya Tel: +90 242 323 34 00 Fax:+90 242 323 32 40

Tel: (+31) 10 462 36 30 www.natureofland.nl e-mail: info@natureofland.nl

www.marketim.eu sitesinden sipariş verebilirsiniz.

EV ÖDEVİ YAZ KAZAN!

1E0UR0O OKUR-YAZAR ÖDÜLÜ BU SAYIDA 100 EURO Yazmaya şimdiden başlayın. Her ay burada farklı bir konu ile siz okurlarımıza ödül dağıtmaya devam edeceğiz. Geçen sayımızda belirlemiş olduğumuz aforlzmaya hiçbir cevap gelmediği için, okuryazar ödülümüz bu sayıya devretmiştir.

İŞTE SİZE YAZMA FIRSATI

EV ÖDEVİNİZ BİZDEN, KATILIP KAZANMAK SİZDEN

ÖDEVİN KONUSU

Bir yazar ‘Hayal gücü evreni kuran zemberektir’ diyor. Sizce hayal gücü nedir?

NE YAPMANIZ GEREKİYOR?

Yazı dili: Türkçe

Yukarıda verilen ev ödevini konu edinerek, minimum 100, maximum 300 kelime kullanmak koşuluyla, düzgün ifadelerle ve çarpıcı bir şekilde kendi yazınızı kaleme alın ve kendi kısa makalenizi oluşturun. Gönderdiğiniz yazıları jüri kurulumuz tarafından değerlendirilecek ve 1. olarak seçilen makale bu ay 100,- EURO ile ödüllendirilecektir. Yazılarınızı makale@haber.nl e-mail adresine ulaştırabilirsiniz. Jüri heyeti: 1. Sadık Yemni 2. Nazan Bilen 3. İbrahim Karaman

24


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.