HABER Gazetesi Eylül / September 2017 - Nr-72

Page 1

Dünyaca ünlü New York Times gazetesi, dönemin ABD Başkanı tarafından hazırlanan Syket-Picot'un alternatifi haritayı yeniden gündeme getirdi.

Osmanlı topraklarının paylaşılmasını öngören Sykes-Picot Anlaşması'nın 100. yıldönümünde, Türkiye'yi bölmek isteyen güçler arşivden yeni bir bölücü harita ortaya çıkardılar. Sayfa 2'de

HABER

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

Yıl/Jaar : 8

ISSN:1879-9981

www.haber.nl

I GAZETESI Y İ N E N I HOLLANDA’N

Sayı/Nr:

72

MELD İSLAMOFOBIE'DE YER ALDI

21'de

MÜSLÜMAN ÇOCUKLARI MUAYENE ETMEDI BEYAZ DOKTOR

Irkçılığın geldiği nokta. "Belki de silah vardır beni vurabilirsin. Kendine başka doktor bul” diyerek nikablı hastasını reddeden doktor gündemde.

Bu eleştiri itiraflar Avrupalıların canını çok yakacak!

ALMANYA'DA BATI ÖZELEŞTIRISI VE ITIRAFLAR

Sayfa 19'da

HOLLANDA'YI TERKEDENLER GITTIKÇE ÇOĞALIYOR

4'te

Konuşmacı, Alman gazeteci Jürgen Todenhöfer'in Batı dünyasına getirdiği eleştiriler bugüne kadar rastlamadığınız kadar ibret verici.

'AVRUPALI TERÖRISTLER'

16'da

!

Birlikte yaşam kültürü bir medeniyet düsturudur. Her fırsatta medeniyet kelimesinin ağızlarından düşürmeyen batılı politikacılar, Sayfa 4-5-8-10'da birlikte yaşamaya gelince medeniyeti göz ardı etmekteler. Birlikte yaşama kültürü sözde kalmasın!

DEVLET POLİTİKALARI DEĞİŞMELİ

Hollanda devleti de artık bu tür ayrıştırmalardan vazgeçmelidir, popülist söylemler yerine, kapM. FATIH KARAMAN 4'te sayıcı söylemlere yer vermelidir. Bizim burada yaşantımızı bir zenglinlik olarak addetmelidir. Kazananı Biz bunu böyle görüp bireylerimizle ve kuruluşolmayan VOOR UW JURIDISCHE ZAKEN kavga larımızla toplumun refahına katkıda bulunmak için çaba sarfediyoruz. Çifte aidiyetimiz sorguTolga AHMET SUATAdvocatuur ARI 8'de lanmadan, bunun aslında bi zenginlik olduğunu Aelbrechtskade 52 b göstermeliyiz. 3022 HLBirlikte Rotterdam yaşama kültürü ve Kurban telefoon: 010-2260373 Bayramı

e-mail: t.gumus@tolgaadvocatuur.nl VEYİS GÜNGÖR

10'da

Dağ fare

meer info: Doğurmadı www.tolgaadvocatuur.nl METİN YAZAREL

Hollanda'da kök saldığımız müddetçe, çifte kültür ve çifte aidiyet durumunu yaşıyor olacağız. İlk bakışta dezavantajlı olan durumun pek çok da avantajlı yönleri mevcut. Biz projeksiyonlarımızı bu koşullara çevirmek durumundayız. Çift dillilik, çift kültür ve çifte aidiyet birçok avantajları olan bir durumdur.

Avrupa'da n entegrasyonu iflas ettiği ek empoze edilm isteniyor!

MACARISTAN, HOLLANDA ELÇISINI ÇEKTI

8'de

Hollanda Büyükelçisi'nin açıklamalarının ardından Macaristan ve Hollanda arasında başlayan kriz devam ediyor.

Avusturya Başbakanı Kern:

Türkiye'nin AB üyeliği imksansız

29'da Sayfa 13'te

GURBETÇILER YAŞADIKLARI HOLLANDA’DAKI CAMI SALDIRILARI BIZE NE ÜLKELERDE MUTSUZ ANLATIYOR?

12'de

"Borçlarım var, çıkmazdayım!" diyorsanız... 3'te

ÇİFTE AIDIYET ZENGINLIKTIR

Suriye’de DEAŞ’a karşı savaştığı iddiasıyla PKK’ya her türlü desteği veren bazı Avrupa ülkeleri şimdi de militan göndermeye başladı.

Ankara'daki Göç Araştırmaları Vakfı'nda Hollanda göç politikaları ve Hollanda'daki Türk diasporası üzerine çalışmalar yapan Hollanda kökenli Meryem Özdemir, son yıllarda camilere yapılan saldırıların analizini yaptı. 9'da

KONUK YAZAR: MERYEM ÖZDEMİR

Sayfa 5'te


HABER

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

NEWYORK TIMES TÜRKİYE'Yİ SÖZDE BÖLME PLANINI YAZDI New York Times arşivden bölücü haritayı çıkardı

Dünyaca ünlü New York Times gazetesi, dönemin ABD Başkanı tarafından hazırlanan SyketPicot'un alternatifi haritayı yeniden gündeme getirdi. New York Times gazetesi, Osmanlı topraklarının paylaşılmasını öngören Sykes-Picot Anlaşması'nın 100. yıldönümünde arşivden yeni

bir harita çıkardı. Buna göre harita İngiltere ve Fransa'nın hazırladığı Sykes-Picot'un bir alternatifi. Haberin içinde zaman zaman bu meşum planın içerdiği Türkiye'yi bölmeye yönelik ipuçları kod olarak yer alıyor. New York Times'da çıkan yazıyı okurlarımız için derledik:

Sosyal medyada Hollanda Başbakanı Rutte'ye tehdit eden kadın hapis cezasına çarptırıldı Hollanda'da Lahey Mahkemesi bir kadını, Başbakan Mark Rutte'yi sosyal medya üzerinden tehdit etmek suçlamasıyla hapis cezasına çarptırdı. Mahkemenin yazılı açıklamasında, sosyal medyadan Rutte'nin boynunda idam ipi gözüken ve tehdit sözlerinin bulunduğu bir paylaşım yapan 47 yaşındaki kadın hakkında bir hafta şartlı hapis cezası ile 40 saat kamu hizmeti cezası kararı alındığı belirtildi.

Açıklamada, bir siyasetçiyle aynı fikre sahip olunmasa bile tehdit içeren ifade ve görsellerin paylaşılmasının doğru olmadığı ve bunun kabul edilemeyeceği vurgulandı. Mahkeme ayrıca, sosyal medya üzerinden büyük bir kitleye ulaşıldığına ve paylaşımın halk arasında huzursuzluğa neden olabileceğine işaret ederek, bu durumun alınan kararda etkili olduğunu aktardı.

"İslami devletlerin, Irak Kürdistanı başkanının ve Jon Stewart’ın aynı fikirde olduğu pek çok konu yoktur muhtemelen. Ama bir konu var; yüz yıl önce bu hafta, Ortadoğu’yu bölmek üzere Fransa ve İngiltere tarafından imzalanan Sykes-Picot antlaşmasının bıraktığı kötü etki. Başkan yardımcısı Joseph R. Biden JR.’ın yaptığı gibi, Ortadoğu’nun problemlerinin, tamamen farklı etnik, din ve kültürel gruplardan oluşan yapay devletlerin yapay sınırlarından kaynaklandığını savunmak aklıselim bir davranış. Batı emperyalizminin Ortadoğu tarihinde bıraktığı kötü etki yadsınamaz. Fakat öfkeli olmamız gereken konu Sykes-Picot antlaşması mı? İslami devletlerin silindiğini iddia ettiği bugünkü sınırlar aslında 1920’de oluştu ve ilerleyen yıllarda değiştirildi. Bu sınırlar, tek bir plandan ziyade, Ortadoğu’nun yerel liderlerinin yanında, Paris ve Londra’da yarışan strateji uzmanlarının fırsatçı tekliflerinin bir yansımasıdır. Yapılan planlar hangi problemlere sebep olmuş olursa olsun, bölgeyi bölmek üzerine üretilen diğer fikirler de muhtemelen uygulanandan daha iyi değildi. Çeşitli bölgelerden ülkeler yaratmak kusurlu ve acı veren bir süreç. SYKES VE PİCOT’UN PLANLARINI TEZGAHLAMALARI 1916 mayısında, İngiliz diplomat Mark Sykes ve onun Fransız meslektaşı François George- Picot, Osmanlı İmparatorluğu birinci dünya savaşında yenildiğinde, ülkelerinin ganimetten adil hisse aldığından emin olmak için bir antlaşma hazırladılar. İki ülke de önemli stratejik ve ekonomik çıkarlarının olduğu bölgeleri kontrol altına almayı kendilerinde hak olarak görmüşlerdi. Fransa’nın Doğu Akdeniz ülkeleriyle bağları vardı ve bölgenin hrıstiyanları ile uzun süredir dostluk kurmaya çalışıyordu. İngiltere ise Süveyş Kanalı ve Basra Körfezi vasıtasıyla Hindistan’a uzanan ticaret ve haberleşme hatlarını kontrol altına alma niyetindeydi. Sykes-Picot planına göre yerel etnik, dini ve kültürel gruplardan ya da onların gelecekteki fikirlerinden sorumlu olduklarını iddia ettiler, plan bir ya da birkaç tane Arap ülkesi kurmak için üstü kapalı bir söz vaat ediyordu – bu ülke/ ler tabi ki Fransız-İngiliz etkisi altında olacaktı. FAYSAL BİRLEŞİK ARAP KRALLIĞINI DÜŞLÜYOR 1920 mayısında, birinci dünya savaşında İngiliz destekli Arap ordularının Osmanlı’ya isyan etmesine izin veren Faysal, temeli Şam’da olan Suriye’nin, Bağımsız Arap Krallığı’nın lide-

ri oldu. Hırsı, sınırlarını günümüz Suriye’sinin dışına, İsrail’e Ürdün’e ve Türkiye’nin bir kısmına kadar genişletmesine neden oldu. (Ama Irak dahil değildi.) Faysal’ın haritası sonuçta ulaşılıp maruz kalınan sınırlar için gerçek bir alternatif olabilir miydi? Ama eğer olmasaydı bile, Faysal’ın bölgesel iddiaları onu, Lübnan’da bulunup bağımsızlık için mücadele veren Maruni hrıstiyanlarıyla, Pakistan’da siyonist projelerini başlatmış yahudi yerleşicilerle ve Anadolu’yu birleştirmeye çalışan Türk milliyetçilerle doğrudan bir anlaşmazlığa sürüklerdi.

FRANSA SURİYE’Yİ BÖLÜYOR Fransa bugünkü Suriye’yi kontrol altına aldığında, Paris’teki plan, bölgeyi Fransız kontolü altında küçük parçalara ayırmaktı. Bölgeler kabaca bir hesapla etniğe, bölgeye ve mezheplere göre ayrılabilirdi; Fransızlar Aleviler için bir bölge, Dürziler için bir bölge, Türkler için bir bölge ve Suriye’nin büyük şehirleri Halep ve Şam için de iki bölge planlamışlardı. Bu alaycı böl ve fethet stratejisi daha büyük bir Suriye isteyen Arap milliyetçilerini önceden satın almayı amaçlıyordu. Bugün, Suriye sivil savaşının beşinci yılında, benzer bir bölünme işlemi, sözüm ona yapay Suriye bölgelerinden daha gerçekçi bir alternatif olarak sunuldu. Ama yaklaşık bir asır önce Fransa Suriye’yi bölmeye çalıştığında bölge sakinleri yeni milliyetçi liderlerin de desteğiyle Arap ve Suriye dayanışmasından ilham alıp öyle kuvvetli direndiler ki, Fransa planından vazgeçti.

AMERİKALILAR MI KURTARACAK? 1919’da başkan Woodrow Wilson bölgeyi bölmek üzere daha iyi bir yol bulması için bir delege gönderdi. İlahiyatçı (tanrı bilimci) Henry King ve fabrikatör (sanayici) Charles Crane, milli özgür iradeye uygun olarak bir harita hazırlayabilmek için yüzlerce anket (görüşme) yaptı. Bu, bölgenin gerçek sınırlarını çizebilmek adına kaçırılmış bir fırsat mıydı, şüpheli. Dikkatli bir çalışmadan sonra King ve Crane görevlerinin ne kadar zor olduğunun farkına vardılar: Lübnan’ı bağımsız yapmak ya da kısmi özerklikle Suriye’nin bir parçası haline getirmek arasındaki farkı ayırdılar. Kürtleri Irak y da Türkiye’ye katmanın en iyisi olabileceğini düşündüler. Şiilerin ve Sünnilerin Irak’ta birbirlerine ait olduklarından emindiler. Sonuç olarak İngilizler ve Fransızlar tavsiyeleri göz ardı ettiler. Eğer dinleselerdi, sonuç aşağı yukarı aynı olurdu.

Kılıç Hukuk Bürosu

Kılıç Hukuk Bürosu avukatları, müvekkil çıkarlarını en üst seviyede gözeterek, ihtiyaç duyulan her konuda hukuki yardım ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Alanında uzman avukat kadrosu ile şahıs ve şirketlere hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti veren ofisimiz; Özellikle Yabancılar Hukuku (oturum, vize vb. ), İş hukuku, Aile Hukuku, Sosyal Sigortalar Hukuku, İdari Hukuk, Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Ankara Anlaşması konulu davalarda hizmet sunmaktadır. Ofisimizle iletişime geçip, bilgi talebinde bulunabilirsiniz. Telefonla, e-postayla, faksla veya bu sayfadaki başvuru formuyla bize ulaşabilirsiniz.

www.kilicadvocatuur.nl

2

Prinsengracht 739-741 1017JX Amsterdam T 020 475 00 05 F 020 488 02 54 E info@kilicadvocatuur.nl


www.tolgaadvocatuur.nl 3

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

HABER

Kurban Bayramınızı kutlar, işlerinizde başarılar dileriz.

Perfection of the taste!

"Borçlarım var, çıkmazdayım!" diyorsanız... Borçlarınızın geri ödenmesi imkansız bir hal mi aldı? Umutsuz bir durumda mısınız? Hollanda'da temize çıkmak için imkanlar var: 'Yeniden borç yapılandırma programı'. Sulh yoluyla ya da hukuki yolla sorunlarınıza çözüm üretebilirim. • Sulh yoluyla (minnelijke schuldhulpverlening) • Hukuki yolla (WSNP) Avukat olarak 8 yıldır bu tür davalara bakıyorum. Deneyimlerimden faydalanarak iyi bir sonuç alabilirsiniz. Size her aşamada detaylı bilgi verebiliyorum. Bu alandaki işlemleri yetkili merciler genelde çok karışık hale getiriyorlar. Lisan problemi ise işi daha da zorlaştırıyor. Bunlar size engel olmasın! Prosedürlere başlamadan önce uzman avukata danışmanız sizin için faydalı olacaktır. Borç davalarının yanı sıra, Jeugdzorg davalarına ve Ceza Hukuku Davalarına da bakıyorum. Bunların içerisinde büyük ve ağır davalar da var.

www.mevlanakip.nl

Görüşmek üzere. Avukat Tolga Gümüş

kutlu Bayramınız lar olsun, çocuk un neşeyle dols etik ental aritm tirir Soroban m rilerini geliş e c e b m le z gö Dinleme ve sağlar Odaklanma eliştirir becerisini g Matematik i rmak sistem Çift el 4 pa zandırır Özgüven ka

148 + 43 + 69 - 34 + 57 = ? 468 / 36 = ? 790 x 18 = ? 6936 - 1326 = ?

Ceza davaları - Strafzaken Çocuk davaları - Jeugdzaken (OTS/UHP) Kişisel iflas davaları - WSNP (schuldsanering)

Ben bu işlemleri 3-5 saniyede yapabiliyorum. Ya sen?

SOROBAN MENTAL ARİTMETİK NEDİR? Sormen tarafından uygulanan Soroban Mental Aritmetik; Uzakdoğu'da yüzlerce yılın birikimi ile geliştirilmiş bir eğitim programıdır. Çocuklara zihinsel ve işlevsel yetenekler kazandırır, matematik becerilerini geliştirir. Çocukların aritmetik işlemlerini hesap makinesi, kağıt-kalem gibi hiçbir araçgereç kullanmadan, hızlı ve doğru bir şekilde zihinden çözebilmelerini sağlar.

GELECEĞİN DAHİLERİNİ YETİŞTİRİR

www.tolgaadvocatuur.nl t.gumus@tolgaadvocatuur.nl Tel: 010 - 226 03 73 Aelbrechtskade 52b Rotterdam


HABER

4

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

BİRLİKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜ SÖZDE KALMASIN! Her zaman belirttiğimiz gibi yine tabii belirtmek gerekir ki, Hollanda Türk Toplumu homojen bir yapıya sahip değildir. Bu çokyönlü yapısıyla bakıldığında tüm gençliği bu sorularla aynı kefeye koyup irdelemek imkansızdır. Ama genel anlamda bakıldığında bu tür sorular her dönem sorulmuştur ve cevapları aranmıştır.

M. FATİH KARAMAN Bir araya gelmek başlangıçtır, bir arada durabilmek ilerlemedir, birlikte çalışmak başarıdır. (Henry Ford). Gücümüzü hırlaşmak için değil, birleşmek için harcamalıyız. (Malcolm X). Birlikte kardeş gibi yaşamayı öğrenmeliyiz, yoksa birlikte aptal gibi öleceğiz. (Martin Luther King) Tarihe bakıldığında beraber yaşama düsturunu batı medeniyetine numunelik biçimiyle öğreten ve öncülük eden Osmanlı ve Türklerdir. Büyük topluluklar içinde beraber yaşamak, yaşayabilmek, insana has bir davranış biçimidir. Mesela hayvanlar büyük kalabalıklar halinde yaşayamazlar. Araştırmalar gösteriyor ki, 150'nin üzerinde bir kalabalık, bölünmeye gidiyor. İnsanlar ise 'şehir' yapılanmasını keşfederken beraber yaşamanın mecburi olduğunu keşfetmiş. Ancak bu beraber yaşama felsefesi farklılıklar dikkate alınmadığında (dil, din, ırk) en güzel halini alıyor. Osmanlı 600 yıl boyunca farklı kültürleri birlikte yaşamayı mümkün kıldığında, içerisinde farklı kıtalardan grupları barındırıyordu. Dilde ve dinde zorlama olmadan yaptı bunu. Avrupa'da 40 milyonun üzerinden müslüman yaşıyor. Son 50 yılda gördük ki, bu insanlar farklı bir din, etnik grubu vs dahi olsa batılı insanlarla be-

fatih.karaman@haber.nl

raber yaşayabiliyor. 40 milyona yakın müslümanın buralarda yaşıyor olması zaten yaşayabildiğinin bir göstergesi yıllar içinde. Günümüzde ise artık beraber yaşamayı bir toplumsal gerileme olarak görmek istiyor batı. Daha doğrusu bu batı insanına empoze edilmek isteniyor. Batı dünyasında sürekli artan 'sığ bir milliyetçilik anlayışı' insanların bu kesimdeki insanları eski haçlı seferleri dönemindeki düşünceye itiyor gibi. Entegrasyon olgusunun iflas ettiğini bilinçli bir şekilde insanların bilinçaltına yerleştirip, asimilasyonun olması gerektiği vurgusu yapıldıkça, yıllardır beraber yaşayan bu milletler birdenbire düşman haline getirebiliyor. Batı medyanısın da her fırsatta düşünceleri ırkçılığa sürükleyecek yayınlar yapması buna katkı sağlıyor. Geçtiğimiz günlerde AD Gazetesi'nin Barcelona'da terör saldırısı yapanlarının Faslı olmasını özellikle ve de manşetten ön plana çıkarması ve Hollanda'daki faslıları zan altına bırakması buna bir örnek. Bu başlığın çoğu Hollandalılar tarafından bile tiksintiyle karşılanmasına rağmen, arşivlere bu şekilde girmesi ne acıdır. Avrupadaki en farklı kültürlerin ve ırkların yaşadığı bir ülke Hollanda. Yıllar boyu huzur içinde yaşamış bu insanların bir üst el tarafından birbir-

lerine düşman edilmeye çalışılması, 'bu gidişat nereye?' sorusunu akla getiriyor. Birlikte yaşam kültürü bir medeniyet düsturudur. Her fırsatta medeniyet kelimesinin ağızlarından düşürmeyen batılı politikacılar, birlikte yaşamaya gelince medeniyeti göz ardı etmekteler. Hollanda devleti de artık bu tür ayrıştırmalardan vazgeçmelidir, popülist söylemler yerine, kapsayıcı söylemlere yer vermelidir. Bizim burada yaşantımızı bir zenglinlik olarak addetmelidir. Biz bunu böyle görüp bireylerimizle ve kuruluşlarımızla toplumun refahına katkıda bulunmak için çaba sarfediyoruz. Çifte aidiyetimiz sorgulanmadan, bunun aslında bi zenginlik olduğunu göstermeliyiz. HABER Gazetesinin Aralık 2015 sayısında, o zamanki Genel Yayın yönetmeniz İbrahim Karaman, bakın bu olayı nasıl değerlendirmiş: "Hollandalı Türk olmanın arkasında yatan ana gerçeklik, iki dilliliktir. İki dillilik her Hollandalı Türk bireyin hayatına kaçınılmaz olarak girmektedir. Bu çoğumuz için anne ve babanın farklı anadilleri olmasından değil, farklı bir ülkede yaşama zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Artık gençlerimiz için 'ard arda iki dillilikten' ziyade, “eş zamanlı iki dilli” olma durumu sözkonusudur. Genel olarak aynı anda edinilen iki dil zihne ek yük getirmeksizin

Piyasa Hollanda'nın yeni dergisi

Dolgun bir içerik, kaliteli bir konsept oluşturmak en önemli vazgeçilmezimizdir. Hayatın her alanına dokunan, habercilik ve iletişim anlayışının yanısıra, tasarımı ile de fark yaratıp okuyucularının ve takipçilerinin sesini dalga dalga tüm Hollanda'ya yaymak en büyük mutluluğumuz olacak. Peki gaye ve ilke olarak kendimize ne edindik? Bu ülkede yaşayan başarılı iş adamlarının ve iş kadınlarının, meslek gruplarının, bireysel girişimcilerin, kurumsal kimliklerini ve yaptıkları işi, ürünlerini, hizmetlerini kaliteli ve zengin içerikli bir yayın organı aracılığıyla tanıtmak ve yüzbinlerce kişiye ulaştırmak, üreticileri ve hizmet sektörünü tüketici ile buluşturmak ve başarının büyümesi için köprü vazifesi görmek... Her sayıda farklı başarı öykülerini, farklı iş sektörlerini, farklı hikayeleri sizlerle buluşturmak istiyoruz.

İnsanlar Mekânlar Olaylar Magazin ve ötesi

www.piyasa.nl

ortaya çıkar ki, birinci kuşağa göre bu daha avantajlı fırsatlar ortaya çıkaracaktır. Hem Hollanda hem Türk kültürünü haiz olmak, bizleri "iki arada bir derede kalmak" yönüyle nitelendirilmek yerine, her iki ülkenin de güçlü toplumsal yapılarını bünyesinde toplayıp, daha güçlü, daha zengin bireyler yetişmesini temin edecektir. Hollanda'nın dünyadaki oturmuş toplumsal ve ticari yapısını, Türkiye'nin hızla gelişen toplumsal ve ticari yapısıyla karmak ve her iki kültürün en güçlü yönlerini birleştirmek, Hollandalı Türkleri toplumsal kültürün sabit parametreleri yapacak, vazgeçilmez hale getirecektir. Hollanda'da kök saldığımız müddetçe, çifte kültür ve çifte aidiyet durumunu yaşıyor olacağız. İlk bakışta dezavantajlı olan durumun pek çok da avantajlı yönleri mevcut. Biz projeksiyonlarımızı bu koşullara çevirmek durumundayız. Çift dillilik, çift kültür ve çifte aidiyet birçok avantajları olan bir durumdur. Artık hollandalı politikacılar da bu bilimsel verilerle ve araştırmalarla ortaya çıkan gerçekleri kabullenip, politikalarını ona göre oluşturmalı ve dışlayıcı politika ve manipülatif açıklamalarına son vermeliler."

Almanya'da bir TV programında batı özeleştirisi ve itiraflar

Konuşmacı, Alman gazeteci Jürgen Todenhöfer. Todenhöfer aynı zamanda olup Hristiyan Demokrat Birliği Partisi mensubu. Batı dünyasına getirdiği eleştiriler ise bugüne kadar rastlamadığınız kadar ibret verici. İşte eleştirileri: "30-40 Iraklı'nın bir Amerikan bombasıyla öldürüldüğünü duyduğunuzda, Iraklıların canının Batılılar için çok fazla bir değer taşımadığını göreceksiniz. Yahudi kökenli ABD'li yazar Susan Sontag ile ölümünden önce güzel bir sohbetimiz olmuştu. Sontag'a şöyle söyledim: Gözlemlediğime göre, 1 Amerikalı 10 Iraklı ediyor. Şöyle cevap verdi: Ne saçmalık! Bir Amerikalı 1000 Iraklı'dan daha değerlidir. Buna benim kadar o da üzüldü. Bu çarpık idrak nereden geliyor? Savaş makineleri pazarlamasına yenik mi düştük? Herkes biliyor ki, ikisinin hayatı da aynı değerde. Neden bizde başka türlü tesir ediyor? Sanırım biz kendimizi bir yalan içerisine yerleştirmişiz. Bu yalan şu: İyi olan, asıl olan, yardımsever olan bizleriz! Gerçek bu değil. Böyle eğlenceli bir programda bu tür ciddi şeyleri söylemek zor. Bizce uygun, hayatın gerçekleri bunlar. İnanıyorum ki, biz Batılılar dünyayı fikirlerimizin, değerlerimizin ve dinimizin mükemmeliğiyle fethetmedik. Yalnızca ve yalnızca başkalarından daha acımasızca zor kullandık. Daha ciddi olmam gerekirse, Haçlı Seferlerinde 4 milyon kişiyi öldüren Müslümanlar değildi. Dünyayı sömürgeleştirirken 50 milyon insanın ölümüne sebep olanlar Müslümanlar değildi. 1. Ve 2. Dünya Savaşı'nda 70 milyon insanın ölümüne sebep olanlar Müslümanlar değildi. 6 milyon Yahudi'nin ölümüne sebep olanlar Müslümanlar değildi. Aksine bütün bunlar, Batı dünyasının zorbalıklarıydı. Bunu bu şekilde idrak etmemiz lazım."


5

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

Hollanda’daki cami saldırıları bize ne anlatıyor? KONUK YAZAR

Hollanda’da basına yansıyan ve bilinen son cami saldırısı Veghel kentinde gerçekleşti. İslam karşıtı PEGIDA hareketi, 17 Temmuz tarihinde Hollanda Diyanet Vakfı’na bağlı Selimiye Camii’ne tehdit mektubu bıraktı. Mektupta; “Bu nefret evinin inşaatı engellenmiştir! İslam şiddetten, acıdan ve hüzünden ibarettir! İslam, Hollanda topraklarına ait olmayan barbar bir ideolojidir! Bizden haber almaya devam edeceksiniz!” ifadeleri yer alıyordu. Bir diğer saldırı da haziran ayında gerçekleşmişti. Bu sefer Lahey’deki As-Soennah Camii’ne, cami cemaatine yönelik kamyonlu saldırının yapılacağını belirten bir tehdit mektubu bırakıldı: “Avrupa’da siz de çok zayıf bir pozisyondasınız, bunu unutmayın. Vatandaşlarımıza ve çocuklarımıza yönelik yapılan her saldırıda, sizin camilerinizin masum cemaatine de bir saldırı gerçekleşebilir.” Bu vakalar cami saldırılarından sadece iki tanesi. Amsterdam Üniversitesi’nde (UvA) cami saldırıları konusunda araştırmalar yürüten Inekevan der Valk’a göre, 2005-2015 yılları arasında Hollanda’daki camilerin neredeyse yüzde 40’ı saldırılara maruz kaldı. Yayınlanan son rapora göre, camileri hedef alan saldırı sayısı 2015’te 28 iken, 2016’da rekor kırarak 72’ye yükseldi. Araştırmalar ülkede yılda ortalama en az 20 cami saldırısı gerçekleştiğini gösteriyor. Ancak yaşanan sekiz İslamofobik saldırıdan sadece birinin yetkili makamlara bildirildiğini söyleyen araştırmacı, cami saldırılarının sayısının gerçekte daha yüksek olduğu görüşünde. Hollanda kimliği ve İslam Van der Valk’ın “Müslümanlar siyasi ve kültürel bir tehdit olarak algılanıyor” ifadesi, Selimiye ve As-Soennah camilerine gönderilen tehdit mektuplarında yer alan mesajları daha anlaşılır kılıyor. Saldırganların Avrupa’da yaşanan terör saldırılarına atıfta bulundukları ifadelerinden de anlaşılmaktadır. Hollandalı akademisyen Martijn de Koning, Göç Araştırmaları Vakfı’na verdiği röportajda, vatandaşların terör saldırılarından korkmasının çok doğal olduğunu söylüyor. Ancak De Koning cümlesinin devamında, bu korkunun çoğunlukla ırkçı bir dil kullanımı ve şiddet içerikli eylemlerle dışa vurulduğunu söyleyerek asıl soruna dikkat çekiyor.

Terörle ilişkilendirilen Müslümanlara karşı nefretin nasıl fiziki saldırılara dönüştüğü ise özellikle cami saldırılarıyla anlaşılıyor. Göç Araştırmaları Vakfı, 2001 ve 2017’nin Temmuz ayı aralığında Hollanda’da gerçekleşen cami saldırılarının listesini oluşturdu. Republiek Allochtonië sayfasındaki verilerle oluşturulan nihai liste, saldırıların sadece bir bölümünü gösterse de, cami saldırılarının Hollanda’da hangi tarihlerde daha yoğun yaşandığı konusunda genel bilgi veriyor. Bilinen ilk cami saldırısı 2001 yılında gerçekleştirilmiştir. 11 Eylül saldırılarından birkaç hafta sonra 23 Eylül 2001 tarihinde Gorinchem kentindeki bir caminin Drs. Meryem Özdemir Siyasette artan aşırı kundaklandığı dikkat çekiyor. Listenin sağcı söylemlerin bu südevamına bakıldığında, 2004 yılının Holreçte rolü büyüktür. De Koning’e göre aşırı sağın landa için kritik bir yıl olduğu görülüyor. 2 Kasım Hollanda’da yeni türeyen bir hareket olmadığı 2004 tarihinde Hollandalı film yapımcısı Theo van göz önünde bulundurulmalıdır. Ona göre aşıGogh’un Fas kökenli Mohammed Bouyeri tarafınrı sağ, 40 yıllık entegrasyon politikalarının bir dan dini gerekçelerle bıçaklanarak öldürülmesi eseridir.“İslam’ın demokrasiyle veya Hollanda Hollanda’yı ciddi anlamda sarsmıştır. Bouyeri, Van kimliğiyle uyuşmadığı” algısı 90’lı yıllarda Frits Gogh’un göğsüne sapladığı bıçağa iliştirdiği mekBolkestein, sonrasında Pim Fortuyn, günümüzde tupta, siyasetçi Ayaan Hirsi Ali’yi de tehdit etmişti. ise Geert Wilders gibi siyasi figürler aracılığıyla Ayaan Hirsi Ali, Theo van Gogh ile birlikte o yıl ayakta tutulmaktadır. Üstelik bu algının artık siyasi İslam’da kadına yönelik şiddeti konu alan ‘Submisiktidar tarafından da beslendiği görülmektedir. sion’ filmini yayınlamıştı. Bu film ile ilişkilendirilen Örneğin, 2016 yılının Eylül ayında Hollanda Sağlık cinayet, siyasetçiler tarafından ‘düşünce özgürlüBakanı Schippers’in (VVD); “Bizim kültürümüz ğüne’ bir saldırı olarak nitelendirildi ve çokküldiğer kültürlerden üstündür” ifadesi siyasetteki türlülük tartışmaları tekrar siyasetin gündemine ayrıştırıcı söylemlerden sadece biridir. taşındı. Nitekim zamanın Adalet Bakanı Donner; Kritik yıl 2004 “Eğer bu eylem Van Gogh’un bazı söylemlerinden Geçen sene ayrımcılığa teşvikten suçlu bulunan dolayı yapıldıysa, o zaman ‘birlikte huzur içinde Wilders’in liderliğini yaptığı sağ popülist Özgürlük yaşamak’ diye bir şey artık söz konusu değildir” Partisi (PVV) ise, günümüzde sosyal gerilimden ifadelerinde bulunmuştu. Toplumu derinden saren fazla faydalanan siyasi parti konumundadır. 15 san bu olaya siyasetçilerin sessiz kalması elbette Mart 2017 tarihinde gerçekleşen genel seçimlere mümkün değildi, fakat Donner’in bu ifadeleri, ci“camiler ve İslam okulları kapatılsın” vaadiyle ginayetin çokkültürlülük tartışmaları çerçevesinde ren ve oy oranını yüzde 13’e yükselten Özgürlük değerlendirildiğinin bir göstergesi. Bu cinayetin Partisi’ne; PEGIDA, Kimlik Hareketi ve Voorpost Müslüman kesimler tarafından da kınanması ise gibi aşırı sağcı örgütlerin de desteği artmıştır. Müslümanlara karşı oluşan nefretin önüne geçeSiyasette aşırı sağın yükselmesi ve “İslamcı medi. Nitekim 2 Kasım 2004 ve 2005’in Şubat ayı teröre” karşı radikal önlemlerin alınması, vatanarasındaki süre zarfında Ineke van der Valk toplam daşların bir bölümünü teskin etmek yerine, Müs45 cami saldırısı kaydedildiğini açıkladı. lüman düşmanlığını daha da meşrulaştırmıştır. Ayrıca 11 Mart 2004 tarihinde Madrid’de yüzNitekim PEGIDA Hollanda başkanı Wagensveld; lerce insanın hayatına mal olan bir terör saldırıVeghel kentindeki cami saldırısını, sosyal medya sı da gerçekleşmişti. Sonraki yıllarda Avrupa’nın ve yerel bir gazeteye verdiği röportajda herhangi farklı kentlerinde siyasetçiler ve ana akım medyabir rahatsızlık duymadan PEGIDA adına övgüyle da “aşırı İslamcı terör saldırıları” olarak nitelenüstlenebilmektedir. dirilen terör saldırıları yaşanmaya devam etti. Bu Müslümanlar, küresel ve siyasi bir mesele olan saldırılar ile Hollanda’da camileri hedef alan saldırı terör probleminden sorumlu tutularak aslında sayısı da yükseldi. Ineke van der Valk, 2013 ve çift bedel ödemektedir. Fransız gazeteci Hassina 2014 yılları arasında cami saldırı sayısının önceki Mechaï bir yazısında bu paradoksa değinir. Nice yıllara kıyasla yüksek olduğunu söylüyor. Kayıtlara saldırısında annesini kaybeden Müslüman bir kız, göre, bu yıllarda 39 cami, 55 saldırıyla karşı karşıkatliamın kurbanlarını anmak için toplandıklarınya kalmıştır. 2015 ve 2016’da camileri hedef alan da, bir adamın “Güzel, bunlardan biri daha gebersaldırıların sayısı daha da artmıştır. Charlie Hebdo, di!” diye bağırmasına şahit olmuş. Mechaï, Hanane Paris ve Kopenhag saldırılarının yaşandığı 2015 Charrihi ismindeki bu kızın durumunu şu soruyla yılında, 28 saldırının kayıtlara geçtiği görülüyor. izah eder: “Annesi nasıl aynı anda hem kurban hem Bunlardan 15’i vandalizm vakaları. 2016’da 72 de suçlu olabilir?” saldırı ile en yüksek seviyesine ulaşan cami sal-

dırılarından 43’ü ise tehdit vakalarını kapsıyor. Yargıdan sert cevap 2016’da en dikkat çeken cami saldırısı ise 28 Şubat tarihinde Enschede kentinde gerçekleşti. O gece kadın ve çocukların da bulunduğu camiye molotofkokteyli atıldı. Çıkan yangın kısa sürede cami cemaati tarafından kontrol altına alındı. Ancak bu hadise yargı için bir dönüm noktası oldu. Zira saldırı 27 Ekim 2016 tarihinde mahkeme tarafından terör saldırısı olarak nitelendirildi ve saldırganlar dört yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hâkimler, Hollanda’da bir ilk olan bu kararın “uyarı niteliği” taşıdığını açıkça ifade etmişlerdir. Ineke van der Valk’a göre, son senelerde cami saldırıları ve Müslümanlara yönelik ırkçı vakalar konusunda toplumda ve uluslararası camiada farkındalık arttı. Cami saldırılarının ve İslamofobik vakaların yetkili makamlara bildirilmesi için Müslüman kuruluşlar da artık daha fazla teşvikte bulunmaktadır. Bu konuda daha girişimci olmaya başlayan Müslüman kuruluşlar, Hollanda hükümetine cami güvenliğinin artırılması için geçtiğimiz senelerde özel mektup yollayarak taleplerini ve endişelerini açıkça dile getirdi. Aynı zamanda Hollanda’daki sivil toplum kuruluşları da Müslümanlara yönelik nefret suçlarına karşı mücadelelerini artırdı. Charlie Hebdo saldırısından sonra kurulan Meldİslamofobie! şikâyet hattı, İslamofobiye ve Ayrımcılığa Karşı Kolektif (CTID), Rotterdam’da faaliyet gösteren İslami kuruluşların çatı örgütü olan SPIOR ve Müslüman kadınlar kuruluşu Al Nisa, Müslümanlardan gelen ayrımcılık şikâyetlerini kayıt altına alan ve mağdurlara yol gösteren kuruluşlar arasında. Böylece cami saldırıları son senelerde siyasetin de gündemine taşındı bu konuda adım atılması için baskı arttı. Hollanda’da son olarak Lahey Belediyesi, camilerde kamera gözetimi gibi ek güvenlik önlemlerini artırdı. Camilerin belirli güvenlik kurumlarıyla ve yetkililerle irtibatta olmaları için whatsapp grupları oluşturuldu. Belediye, güvenlik konusunda tavsiyelerin verildiği “Dini Kuruluşların Güvenliği” adlı bir rehber hazırladı. Benzer bir rehber (“Güvenli Cami” rehberi) Şubat ayında Terörle Mücadele ve Ulusal Güvenlik Koordinatörlüğü (NCTV) tarafından da hazırlanmıştı. Ancak sinagoglar için uygulanan polis nöbetinin camiler için henüz uygulanmaması eleştiriler arasında. Saldırıların toplumda açtığı yaraları sarmanın yolu, sadece siyasetten değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmadan geçer. Bu kapsamda Rotterdam halkının, Kanada’daki cami saldırısının ardından güvenlik endişesi duyan Müslümanlara destek vermek amacıyla Cuma namazı esnasında Rotterdam’daki Essalam Camii’nin etrafında el ele tutuşarak bir çember oluşturması hatırlanmaya değer. Ayrıca geçtiğimiz haftalarda As-Soennah Camii’ne yollanan tehdit mektubuna binaen Amsterdamlı haham Lody van de Kamp’ın dayanışma amacıyla camiyi ziyaret etmesi de unutulmamalıdır. Haham cami cemaatine yönelik şunları söyler: “Göklerin ve yerin Rabbinden, size güç vermesi için dua ediyoruz”. Bu dua bize aynı zamanda, Manchester saldırısında hayatını kaybedenlerin anıldığı törende yan yana dua ederek ülkede birlik ve beraberliğin sembolü olan Yahudi bir kadın ve Müslüman bir din adamının dostluğunu hatırlatsın. Meryem Özdemir, lisans ve yüksek lisans eğitimini Radboud Üniversitesi sosyoloji bölümünde tamamladı. Ankara'daki Göç Araştırmaları Vakfı'nda Hollanda göç politikaları ve Hollanda'daki Türk diasporası üzerine çalışmaktadır.

Adres: Putselaan 133 3072 CE Rotterdam

HUKUKI HIZMETLERIMIZ:

HABER

Kişisel ve aile hukuku Boşanma davaları Çocuk davaları Nafaka davaları Mal varlığı paylaşımı Velayet ve yerleştirme Çocuk esirgeme kurumu Ceza hukuku Kamu hukuku İş hukuku Sosyal güvenlik hukuku Kira hukuku Kişisel iflas davaları Para tahsil davaları

T: 010- 226 227 1 F: 010- 226 227 2 E: info@soytekin.nl W: www.soytekin.nl

Avukat M. Soytekin

Avukat F. Özer

"Farkımız kalitemizdir"


HABER

6

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

"15 Temmuz’un arkasında Angela Merkel var!"

Alman gazeteci ve aktivist Martin Lejeune

Alman gazeteci Martin Lejeune, FETÖ’nün 15 Temmuz işgal girişiminin arkasında ABD’nin dışında Almanya’nın da olduğunu söyledi. Merkel’in Erdoğan’ı devirmek istediğini, bu bağlamda Alman istihbaratı BND’nin FETÖ’yü ve PKK’ya destek sağladığını ifade etti.

15 Temmuz’un arkasında Angela Merkel var! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan sevgisiyle dikkat çeken Alman gazeteci ve aktivist Türkiye dostu Martin Lejeune'nin, Diriliş Postası’na verdiği demeçlerin derlemesini aşağıda okuyabilirsiniz.

Alman gazeteci ve aktivist Martin Lejeune Lejeune, Almanya’nın 15 Temmuz işgal girişimine verdiği destek, Kılıçdaroğlu ile Almanya’nın bağı

ve Müslüman oluşuyla ilgi önemli açıklamalarda bulundu. Almanya’da farklı bir Erdoğan profili çizildiğini; ancak gerçek Erdoğan’ın ise tüm haksızlıklarla mücadele eden, mazlumların umudu olan bir lider olarak öne çıktığını belirtti.

15 Temmuz’u Merkel planladı Lejeune, Erdoğan’ın davasının kendisini İslam’a sevk ettiğini belirterek şunları söyledi: FETÖ barınağına dönen Almanya’nın 15 Temmuz işgal girişiminin üst akıllarından biri olduğuna dikkat çeken Lejeune, Merkel’in darbeyi desteklediğini aktararak, “Angela Merkel sadece darbe girişiminin arkasında durmadı, darbeyi de planladı. Darbenin merkezi CIA için, Almanya güç odaklarının maşalığını yaptı. Almanya, güç odaklarının

Tel: 010-4230513 Laan op Zuid 480 3071 AB Rotterdam

bir üyesidir ve 15 Temmuz'da yaralama ve ölümle sonuçlanan birçok olayda Alman vakıflar ve Alman gizli servisi BND’nin parmadığı var” dedi. Lejeune, ayrıca Erdoğan’ın FETÖ ve PKK’ya vurduğu her darbenin Almanya’yı rahatsız ettiğini belirtti.

Almanya’daki Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı neden yükselişte? "Alman politikacılar ve medya İslam’a karşı önyargılı. Türkiye, İslam âleminin lideri olduğundan ve Reis Erdoğan, tüm dünyadaki Müslümanlar’ın hakkını kararlılıkla savunduğundan, Türkiye ve Erdoğan’ı engel olarak görüyorlar. Eylül ayında Almanya yeni bir parlamento ve yeni bir şansölye seçecek. Angela Merkel yeniden seçilmek istiyor. Türkler ve Müslümanlar üzerinden bir seçim kampanyası yürütüyor. Angela

Muhasebe işlerinizi ciddiyetle, usulüne uygun ve profesyonelce yapıyoruz. Sene sonunda gereksiz vergi ödemeyin, uzmanına danışın.

Merkel, Türk, Müslüman karşıtı söylemler ile aşırı sağdan oy toplama peşinde. Almanya, çoğunlukla komünizmi kullanarak İslam ile savaşıyor. Almanya’nın tüm sokaklarında MLPD partisinin “Almanya Marksist Leninist Partisi”nin posterleri “özgür Kürdistan” söylemli PKK propagandası ile beraber asılıdır. Bu durum yasa dışı bir terör örgütü olan PKK’yı Almanya’daki parlamento seçimlerinde MLPD kamuflajı altında seçilebilecek duruma getirmiştir ki, bu büyük bir skandaldır!"

Merkel hüküimeti neden FETÖ’yü ve PKK’yi destekliyor? "FETÖ ve PKK terör örgütü, güç odaklarının on yıllardır Türkiye ye karşı karanlık emellerini uygulatabildikleri önde gelen gruplar olmuştur. Elbette ki Alman devleti, bu terör odaklarına karşı kendini sorumlu olduğunu hissediyor ve Türkiye’ye verdikleri zarar için kendilerine müteşekkir. FETÖ ve PKK, Alman hükümetinin, Alman gizli servislerinin ve Alman vakıflarının desteğiyle Almanya’da çok güçlendi. FETÖ ve PKK, Almanya’nın derin devletleridir." Merkel’in 15 Temmuz işgal girişiminin arkasında olduğunu söyleyebilir miyiz?

"Kesinlikle! Tabii ki bunu söyleyebilirsiniz. Angela Merkel sadece darbe girişiminin arkasında durmadı, darbeyi de planladı. Darbenin merkezi CIA için, Almanya güç odaklarının maşalığını yaptı. Almanya, güç odaklarının bir üyesidir ve 15 Temmuz’da yaralama ve ölümle sonuçlanan birçok olayda Alman vakıflar ve Alman gizli servisi BND’nin parmağı var. Almanya, Erdoğan ve AK Parti taraftarı olan her Alman gazeteci ile mücadele ediyor. Almanya benim basın kartımı iptal etti. Ve “Alman Gazeteciler Sendikası” (DJU) arkamda durmadı. Alman makamları sürekli bana karşı mücadele ediyor. Alman medyası da bana karşı gazetelerde fotoğrafımı Erdoğan’ın destekçisi olarak yazdırdı. Bu, insanların sokakta beni tekmelemesine, bağırmasına ve tükürmesine neden oluyor. Can Dündar veya Seyran Ateş gibi, devlet korumasının tadını çıkarmıyorum. Üstelik tehdit altında olduğum ve saldırıya uğradığıma tek bir medya organında dahi yer verilmiyor. Merkel, Büyükada’da tutuklanan Peter Steudtner’ın konuşacağından korkuyor mu? Muhtemelen. Peter konuşursa, Almanya’nın Tür-

kiye’deki planları ortaya çıkacak. Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann cezaevinde ilk kez Peter Steudtner’ı ziyaret etti. Bu çok sıra dışı. Normalde, büyükelçiler cezaevinde mahkûmları ziyaret etmez. Belki Martin Erdmann kaos şefi Peter Steudtner’ı sakinleştirmek istiyor, “Her şey iyi olacak ve Almanya senin serbest kalmanı sağlayacak, o zamana kadar susmalısın” diyerek.

Teröristlere verilen destek ne boyutta? Adil Öksüz Almanya’da mı? Ben, Başkent Berlin’de yaşayan bir Alman olarak Can Dündar gibi suçluların burada serbestçe dolaşmasından hatta Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas (SPD) tarafından Adalet Bakanlığı’nda onur konuğu olarak ağırlanmasından utanıyorum. Zekeriya Öz gibi bir suçluya ev ve kişisel koruma bile verildi. Zekeriya Öz, Fikret Seçen ve Celal Kara gibi teröristlerin standart iltica prosedürü altında değil, BND (Bundes Nachtrichten Dienst) tarafından bir istihbarat operasyonu kapsamında Almanya’da bulunduğuna dair birçok gösterge vardır. Bu nedenle, üç suçlu Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Celal Kara da BND tarafından korunmaktadır. Ayrıca Adil Öksüz ki, Türkiye’de 250 kişinin ölümünden sorumlu bir teröristtir. Almanya’da ilticacı! Bu resmen skandal. Hukuk kuralları gereğince Adil Öksüz, Can Dündar, Zekeriya Öz, Fikret Seçen ve Celal Kara gibi tüm suçluların Türk yargısına hemen teslim edilmesi gerekir.

Kendi evinizde, güvenilir ve kaliteli bir şekilde, ihtiyacınıza göre kendi dilinizde hizmetler sunuyoruz. Evde bakım konusundaki hizmetlerimiz: • Kişisel bakım • Ev işlerine yardım • Tıbbi yardım • Resmi evraklar/yazışmalar konusunda yardım •Destekleyici rehberlik

Vlamoven 34 6826 TN Arnhem Eendenweg 50 7331 EB Apeldoorn

F.B. Deurvorststraat 43-2 7071 BG Ulft

www.thuiszorgwaalstad.nl info@thuiszorgwaalstad.nl


7

HABER

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

Hasene Sosyal Yardım Vakfı Hollanda Stichting IGMG Hasene Hulporganisatie Nederland T +31 10 24330-30 | F +31 10 24330-39 www.hasene.org | info@hasene.nl | haseneorg — Havale için banka bilgileri | Bankgegevens voor overmakingen: Hesap Sahibi | Rekeninghouder: Stichting IGMG Hasene Hulporganisatie Nederland Banka | Bank: ABN AMRO BANK IBAN: NL72 ABNA 0407 5667 83 | BIC: ABNANL2A Amaç | Doel: Adresiniz | uw adres, 0002351

Kurban Kampanyası || Offer Campagne

Kurban bedeli

BRENG EEN OFFER, SCHENK EN VERBLIJD

Kosten voor een offerdier

100 €

* Tüm masraflar kurban bedeline dâhildir. | Alle kosten zijn bij de prijs voor een offerdier inbegrepen.

*


HABER

8

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

KAZANANI OLMAYAN KAVGA Yaşadığımız ülkelerde hem toplumun genelini hem de biz Türkleri ilgilendiren bir çok mesele vardır ve bunları çözmenin yolu siyasetten geçer. Siz gerek Türk toplumunu gerekse Türk kökenli siyasileri çağrılarınızla diskalifiye ederseniz o sorunlar çözüme değil çözümsüzlüğe doğru yol alırlar. Bu tür çağrılar, nispi temsil esasına göre esamesi okunamayacak bir toplumu iyice marjinalliğe ittiği gibi, siyasi katılımı da olumsuz yönde etkiler.

AHMET SUAT ARI Bir yaz tatilini daha geride bıraktık. Gelişmeleri Hollanda’dan 3000 km uzakta abone olduğumuz dijital gazete ve haber portallarından takip etmeye çalıştık. Ancak dişe dokunur bir gelişmeye rastladığımız söylenemez. En çok merak ettiğimiz koalisyon görüşmelerinin ne zaman sonuca bağlanacağı idi, ama onda da bir ilerleme olmadı gibi. Hatta onlar da görüşmelere ara verip tatil bile yaptılar. Hollanda Hollandalılığını yaptı dersek hiç mübalağa olmaz. Hele bizim gibi neredeyse seçim gecesi yeni hükümetin kurulmasına alışkın bir toplum için oldukça garip, ama dedik ya burası Hollanda. Her ne kadar Hollanda gündemi oldukça sakin geçmiş olsa da biz Avrupa Türkleri yaz boyunca hop oturup hop kalktık. Başta Almanya olmak üzere bazı AB ülkeleriyle sürekli didiştik. Hatta didişmekle de kalmayıp işi restleşmeye kadar götürdük. Nihayetinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan Alman vatandaşı Türklere, Eylül ayında yapılacak olan seçimlerde CDU, SPD ve Yeşillere oy vermeme çağrısı yaptı. İç işlerine doğrudan müdahale sayılan bu çağrı tüm AB üyesi ülkelerde büyük tepki gördü. Öyle ki artık Erdoğan’ın başta olduğu bir Türkiye’nin AB üyesi olması mümkün değildir noktasına gelindi. Erdoğan’ın çağrısı aslında bir intikamdı. Zira 16 Nisan Anayasa Referandumu öncesinde Almanya ve diğer bazı AB ülkelerinde siyasiler hayır kampanyalarında boy göstermişlerdi. Siz yaparken normal de biz yapınca

Macaristan, Hollanda Elçisini çekti

suat.ari@haber.nl mı müdahale oluyor türünden bir savunma yapıldı. Tabii fırsatı ganimet bilen, özellikle de Türklerden oluşan ADD (Alman Demokratlar Birliği) Erdoğan’ın resmi ile seçimlerde Türklerden destek istedi. Meseleye duygusal yaklaşınca Türkiye’nin tavrını anlayabiliriz, ancak bu konu duygusallık götürmez. Aklı selimle hareket edip ona göre hareket etmekten başka çaremiz yok. Biraz sağduyu diye uyaranları hamasete kurban etmemek lazım. Siyasilerin icraatlarını eleştirmekle vatan sevgisi zedelenmez. Tam aksine vatanını seven yanlış bulduğu eylem ve söylemleri dile getirir ve kendince doğru olanı izah etme gayreti içinde olur. Bunu kaldıramayacak insanların da ne demokralık ile ne de vatanseverlikle alakaları olur. Onlar olsa olsa kendi beyni ile hareket etmekten aciz tetikçi mankurtlardırlar. Diplomat değilim, uluslararası ilişkiler konusunda da bir eğitimim yok, ancak yılların siyasi tecrübesine dayanarak takip edilen politikanın yanlış olduğunu iddia edebilirim. Hele hele paranoya temelli bir dış politikanın hem kısa hem de uzun vadede büyük zararları olacağından da eminim. Diplomasi ince eleyip sık dokuma sanatıdır. Maalesef siyasilerin diplomasiyi araçsallaştırdıklarına şahit olmaktayız. Bu tavrın ülke çıkarlarına hizmet etmeyeceğini bilmek gerekir. Bırakın hizmet etmeyi, tam aksine onların güvenilirliğine halel getirir ve muhatap alınmazlar. Bir başka yanlış bulduğum tavır ise biz Av-

HABER Gazetesi Müşteri Temsilcisi arıyoruz!

1999 dan beri

1999' dan beri hizmetinizdeyiz

national and international debt collection payment solutions National and international debt collection& & payment solutions

• Satış konusunda öğrenmeye ve gelişime açık • İkna, sunum ve müzakere kabiliyeti gelişmiş • Müşteri ilişkilerine önem veren, presantabl • Yazılı ve sözlü iletişim becerisi gelişmiş • Esnek çalışma saatlerine uyumlu

Tel kantoor: 010-290 09 00 Tel mobiel: 06 28 -59 69 61

Hollanda Büyükelçisi'nin açıklamalarının ardından Macaristan ve Hollanda arasında başlayan kriz devam ediyor. Macaristan Dışişleri Bakanı "Hollanda'daki büyükelçisini geri çektiğini" açıkladı. Hollanda’nın Macaristan Büyükelçisi’nin ‘AB fonları Macaristan’da yolsuzluklara neden oluyor’ yorumunun ardından, iki ülke arasında krize çıktı. Krizin ardından Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjarto, “Macaristan her gelenin serbestçe yumruk atabileceği bir kum torbası değildir” açıklaması yaptı. Péter Szijjarto Budapeşte’de düzenlediği bir basın toplantısında “Hollanda’daki büyükelçisini geri çektiğini” açıkladı. Macaristan’daki görev süresi sona eren Hollanda Büyükelçisi Gajus Scheltema mülakatta, Avrupa Birliği fonlarının Macaristan’da var olan yolsuzluklara kaynak oluşturduğunu söylemişti. Gajus Scheltema mülakatta ayrıca dolayısıyla AB’nin yolsuzluklara dayalı bir rejime dayanak olduğunu belirtmişti. Scheltema Macaristan hükümetinin izlediği politikayı ve radikal İslamcı siyasetleri birbirine benzetmiş, her ikisinin de “toplumsal düşman yaratmayı” amaçladığını öne sürmüştü.

Gentle Incasso

HABER Gazetesi bünyesinde, Hollanda genelinde çalışmak üzere aşağıda belirtilen nitelikleri haiz, bayan takım arkadaşları arıyoruz:

CV e-mail: info@haber.nl

rupa Türklerinin araçsallaştırılmasıdır. Sanki bizim hiç muhakeme gücümüz yokmuş gibi meydanlarda şöyle yapın böyle yapın çağrıları yapılmaktadır. Yaşadıkları ülkelerin meselelerine kayıtsız kalıp sadece Türkiye, daha doğrusu AK Parti odaklı düşünmemiz beklenmektedir. Halbuki yaşadığımız ülkelerde hem toplumun genelini hem de biz Türkleri ilgilendiren bir çok mesele vardır ve bunları çözmenin yolu siyasetten geçer. Siz gerek Türk toplumunu gerekse Türk kökenli siyasileri çağrılarınızla diskalifiye ederseniz o sorunlar çözüme değil çözümsüzlüğe doğru yol alırlar. Bu tür çağrılar, nispi temsil esasına göre esamesi okunamayacak bir toplumu iyice marjinalliğe ittiği gibi, siyasi katılımı da olumsuz yönde etkiler. Sadece siyasetle sınırlı kalsa tamam, ama bunun tüm alanlara olumsuz yansımalarının olacağını bilmeyen yoktur. Kısaca ifade etmek gerekirse, mevcut durumun kimseye bir faydası yoktur. Hiç kazananı olmayan bir kavgadır bu ve en çok kaybeden de biz Avrupa Türkleriyiz. “Bunlar bizim gelişmemizi istemiyorlar da ondan böyle davranıyorlar” safsatasını da artık terk etmeliyiz. Dün üzerine basa basa “dostum …” iken bugün birden bire kimse düşman olmadı. Artık paranoyayı terk edip reel politika yapmaktan başka yol yok. Haber okurlarının Mübarek Kurban Bayramlarını kutlar, barış ve paylaşımın olduğu nice bayramlar dilerim.

Alacaklılarınız sizin paranızla tatile mi gidiyor? O takdirde çekinmeyin ve bizi arayın. 18 yıldır, 20'den fazla ülkede aktifiz. Kurban Bayramınız Kutlu Olsun

Gaan uw debiteuren met uw geld op vakantie? Aarzel dan niet en bel ons. Wij zijn inmiddels 18 jaar actief in meer dan 20 landen.

Gentle Incasso

Debt Collections & Payment Solutions Tel: 075 - 771 46 36 Fax: 075 - 635 70 49

info@gentleincasso.nl www.gentleincasso.nl


9

HABER

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

GURBETÇILER YAŞADIKLARI ÜLKELERDE MUTSUZ negatif gerçekliklerle gölgeleniyor. Örneğin araştırmaya katılanların yalnızca üçte biri, çalıştığı farklı ülkede aldığı maaşın kendisini tatmin ettiğini söylüyor. Bunun yanı sıra mesafeler nedeniyle aile üyeleriyle vakit geçirme imkanının ve aileden alınan manevi desteğin azalması mutluluk oranını ciddi ölçüde azaltıyor. Çocuklu ailelerde, çocukların farklı bir ülkede eğitim alacak olması da endişeye neden olan faktörler arasında.

Farklı ülkelerde çalışan gurbetçiler pek çok alanda sıkıntı yaşıyor. (2017 Cigna 360° Well-being Survey – Globally Mobile Individuals) adlı yeni araştırmasının sonuçlarına göre, farklı ülkelerde çalışan gurbetçilerin kendilerini pek çok alanda memleketlerinde olduğundan daha mutsuz hissettiği belirtildi.

Gurbetçiler daha mutsuzlar Farklı ülkelerde çalışan gurbetçiler pek çok alanda sıkıntı yaşıyor. Yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuçlarda. Uuluslararası kariyer imkanlarını değerlendirmek için farklı ülkelerde çalışan kişilerin kendilerini pek çok alanda memleketlerinde olduğundan daha mutsuz hissettiğini ortaya koyuyor. Gurbette çalışanların ‘Mutluluk Düzeyi Endeksi' skorları, memleketlerinde çalışanlarınkine kıyasla 1.8 puan daha düşük çıkarken, farklı bir ülkeye yerleştikten sonra en çok düşüş gösteren alanın, yüzde 9,4'le aile üyelerinin

genel mutluluk seviyesi olduğu görülüyor.

Gurbette sağlık endişesi fazla Araştırmamız, farklı ülkelerde çalışan kişilerin pek çok alanda tedirginlik yaşadığını ortaya koyuyor. Örneğin istisnasız bir şekilde tüm gurbetçiler, kendilerinin ve ailelerinin bir sağlık sorunu yaşaması ihtimalinden endişe duyuyor. Bu durumun başlıca sebeplerinden biri, işverenlerin sağlık alanındaki beklentileri karşılamakta yetersiz kalması. Peki neden gitmek istiyorlar ? Katılımcılara göre farklı bir ülkede çalışmanın getirdiği en büyük avantaj, uluslararası kariyer imkanlarını değerlendirme imkanı sağlaması. Diğer yandan yüksek maaşlar, daha iyi çalışma saatleri ve farklı kültürlerden yeni insanları tanıma imkanı da yurt dışında çalışma motivasyonunu artıran etkenler arasında. Ancak bu pozitif beklentiler, çoğu zaman

mr. Rasim Küçükünal mw. mr. Dilek Küçükünal-Abotay

www.kucukunal.nl Prof. Kamerlingh Onneslaan 154 3112 VM Schiedam M: info@kucukunal.nl T: 010 - 238 08 30 F: 010 - 238 08 31

En çok sağlık sorunları tedirgin ediyor Araştırma, farklı ülkelerde çalışan kişilerin sağlık konusunda ülkelerinde yaşayan kişilere kıyasla daha fazla endişe yaşadığını da ortaya koyuyor. En çok korkulan sağlık sorunları arasında kanser ve kaza sonucu yaşanması muhtemel sakatlıklar başı çekerken, bu ikisini depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklar takip ediyor. Yine yurt dışında çalışanların yüzde 25’i alkol tüketimi kaynaklı rahatsızlıklar yaşamaktan korktuğunu söylüyor. Bu oran, kendi ülkelerinde çalışanlara göre çok daha yüksek.

Yalnızlık hissi ve güvenlik kaygıları yaşanıyor Diğer yandan politik gelişmeler ve makro-ekonomik faktörler de güvensizlik hissine neden olarak mutsuzluğu artırıyor. Güvensizlik hissinin en yoğun yaşayanlar, son dönemde çalışmak için ABD’ye gidenler. Bu kişilerin yüzde 42’si kendini iki yıl öncesine kıyasla daha tedirgin hissettiğini söylüyor. Afrika ülkelerine çalışmaya gidenlerin ise yüzde 31’i ciddi güvenlik endişeleri yaşıyor. Sonuçlara göre, gurbetçi çalışanlar iş saatleri dışında sosyalleşmekte de sıkıntı çekiyor. Yurt dışında çalışan her beş kişiden biri sık sık yalnızlık çektiğini söylerken, bu oran bekar ya da yalnız yaşayan kişiler arasında yüzde 25’e kadar çıkıyor.

Arakan'da zulüm gören mazlumları da yalnız bırakamayız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'deki, Irak'taki, Balkanlar'daki, Kafkaslar'daki, Kuzey Afrika'daki kardeşlerimize yüreğimizi açtığımız gibi Arakan'da zulüm gören mazlumları da yalnız bırakamayız." dedi.

ABD koalisyon uçakları Rakka'yı vurdu: 27 sivil hayatını kaybetti

"Rakka Sessizce Katlediliyor" adlı aktivist ağının sosyal medyadan yaptığı açıklamada, ABD öncülüğündeki koalisyon uçaklarının son 48 saat içinde Rakka kent merkezinin kuşatma altındaki bölgesine 133 hava saldırısı yaptığını belirtti. Hava saldırıları sırasında Rakka’nın Beyaz Bahçe mahallesindeki bir apartmanın hedef alındığına işaret edilen açıklamada apartmanda yaşayan 17 sivilin hayatını kaybettiği kaydedildi.

Kabe yeni örtüsünü bekliyor

Kutsal şehir Mekke'de yapılan ve tamamlanması 8 ile 10 ay arasında değişen Kisve (Kabe örtüsü), Kabe-i Şerif ile buluşmak için arefe gününü bekliyor. Kabe örtüsü fabrikasında yaklaşık 150 işçinin emeğiyle farklı aşamalardan geçirilerek ve saf ipek kullanılarak yapılan Kisve yetkililere teslim edildi.

Belediyeler veya SVB tarafından başlatılan, yurt dışı malvarlığı araştırma davalarında uzman avukatlık bürosu


HABER

10

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

BIRLIKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜ VE KURBAN BAYRAMI Bu Kurban Bayramında da aynı sorumluluğu taşıyarak ‘birlikte yaşama kültürü’ne katkıda bulunmalıyız. Katkımız asla bayramlarla sınırlı olmamalıdır. Yıl boyu çeşitli vesilelerle devam etmelidir. Tarihten gelen bir birlikte yaşama gelenek ve kültür tecrübesine sahibiz. Bu bizim için olduğu kadar, içinde yaşadığımız ülkeler için de bir şanstır. VEYİS GÜNGÖR Biz Türkler, tarih sahnesinde yer aldığımız günden itibaren, diğer bazı milletler gibi farklı kültür, din, dil mensuplarıyla birlikte yaşamış bir milletiz. Çok fazla ileriye gitmeden bir örnek verelim. Selçuklular çok kısa bir zaman biriminde öyle bir medeniyet teşekkül ettirmişler ki, bugün insanlığın çözüm bulmakta zorlandığı konularda büyük başarılar elde etmişler. Farklı inançlardan, kültürlerden ve dinlerden insanların birlikte yaşamalarını başarmışlar. Elbette, sonraki dönemlerde de örnek bir ‘Osmanlı çok kültürlü modeli’ vardır. Bugün biz, bu tarihi mirasın çocukları olarak Avrupa’dayız. Avrupa, her ne kadar bazıları aksini iddia etselerde, günlük hayatta çok kültürlü bir toplumdur. Çok kültürlü toplumun da olmazsa olmazı birlikte yaşama kültürünün oluşturulmasıdır. Biz, tarihten gelen bir birlikte yaşama tecrübemizle bu sürece katkıda bulunmak durumundayız. Bu katkının somut uygulamalarından bir tanesi de her yıl Kurban Bayramında uygulanan Kurban Bayramı et toplama kampanyalarıdır. Kurban Bayramı et toplama projesi on yıl önce Hollanda’daki Müslümanlar tarafından başlatılan bir yardımlaşma projesidir. O yıllarda, kurban kesen müslümanların, kurban etlerinin

veyis.gungor@haber.nl bir bölümünü toplayıp, KOÇ Sucuk fabrikasında sucuk haline getirilip, ihtiyaç sahiplerinin erzaklarını aldıkları Gıda bankalarına verilmesiyle başlamıştır. Sonraki yıllarda geliştirilerek, kendilerini yalnız hissenden Hollandalıların da katıldıkları RestoVanHarte kuruluşuyla Kurban Bayramı Yemekleri projesi olarak devam etmiştir. Bu örnek projeyi gören bazı cami kuruluşları ve müslüman aileler, Kurban bayramlarında bulundukları mahalledeki ihtiyaç sahiplerine verilmek üzere bir kısım kurban etlerini gıda bankalarına vermişlerdir. Türklerin başlattıkları bu proje Hollanda’daki Faslı Müslümanlar tarafından da uygulamaya konulmuştur. Müslümanlar bu davranışlarıyla Kurban Bayramında kurban kesmenin bir ibadet ancak paylaşmanın da bir kardeşlik olduğunu göstermişlerdir. Paylaşma sadece kendi aralarında kalmamış, aynı zaman da içinde yaşadıkları ülkenin insanlarına da ulaşmıştır. Zira organize edilen Kurban Bayramı Yemeklerinde, Müslümanlar neden Kurban keserler sorusuna cevap verilirken, yardımlaşmanın, paylaşmanın mensubu oldukları din ve medeniyetten kaynakladığı da uzun uzadıya katılımcılara anlatılmıştır. Müslümanlar bu proje ile renk, ırk, din ve dil ayırımı gözetmeden insanlara yardım edilece-

ğini göstermişlerdir. Ve dahası, müslümanlar bu etkinliklerle bayramların; varlığımızı, yokluğumuzu bölüşerek birlikte yaşama kültürünün en somut örneğini olduğunu da göstermişlerdir. Bu aynı zaman da birlikte yaşama kültürünün de somut bir örneği ve uygulamasıdır. Evet, bu Kurban Bayramında da aynı sorumluluğu taşıyarak ‘birlikte yaşama kültürü’ne katkıda bulunmalıyız. Katkımız asla bayramlarla sınırlı olmamalıdır. Yıl boyu çeşitli vesilelerle devam etmelidir. Yukarıda da ifade ettim. Tarihten gelen bir birlikte yaşama gelenek ve kültür tecrübesine sahibiz. Bu bizim için olduğu kadar, içinde yaşadığımız ülkeler için de bir şanstır. Bu tecrübeyi biz, özellikle 13. Yüzyılda Anadolu’nun Moğal istilasından sonra daha da somutlaştırdık. Anadolu ve Türkiye Selçuklularından sonra, birlikte yaşama kültürünü adeta bir ideoloji bir ontoloji haline geldi. Bizim, önce bu ontolojiyi öğrenmemiz gerekmektedir. O zaman, Avrupa’ya ve insanlığa nasıl katkı sağlandığı da kendiliğinden gelecektir. Zira birlikte yaşama kültürünün sırları ve esprileri o inanışta, o bakış açısında, o öğreti de gizlidir. Bu vesileyle, tüm okuyucularımın Kurban Bayramını tebrik eder, bayramın insanlığa hayırlara getirmesini dilerim.

Kurban Bayramınız, Şükür Bayramınız kutlu olsun

Hollandalı protestocuya 2 yıl 7 ay hapis Almanya’nın Hamburg kentinde yapılan G20 Zirvesi sırasında düzenlenen anti-kapitalist protestolar sırasında polise şişe atan Hollandalı bir gösterici 2 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı. Almanya’nın Hamburg kentinde 7-8 Temmuz tarihlerinde yapılan G20 Zirvesi sırasında düzenlenen protestolara katılan göstericiler hakkında açılan davalarda ilk karar çıktı. Hamburg Yerel Mahkemesi’nde görülen davada Hollandalı genç, 2 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gösteriler sırasında polislere iki şişe atan 21 yaşındaki bir Hollanda vatandaşı, ‘toplumun huzurunu bozma’, ‘ağır ceza gerektiren yaralama’, ‘görevdeki memura ağır saldırma’ ve ‘direnmek’ten suçlu bulundu. Hollandalı göstericinin gözaltına alınmak isterken polise direnmesi de hapis cezasının nedenlerinden biri sayılması dikkat çekti. Sanık hakkında savcılık bir yıl dokuz ay ceza talep etmiş, sanığın avukatı ise beraatini istemişti.

z u r o iy il d m a r y a b ir b Şeker gibi Müşterilerimizin rahatlığı ve kolaylığı için muhasebede PAPIERLOOS OFFICE sistemine geçmiş bulunmaktayız.

Yüksel Gerçek Bezoekadres: Keersopstraat 15 B, 3044 EX Rotterdam Postadres: Postbus 12124, 3004 GC Rotterdam Tel: 010-766 00 24

Kurban Bayramınızı sağlık, başarı ve mutluluk dileklerimizle tebrik ederiz.

www.tur-ned.nl info@tur-ned.nl

Groothandelsmarkt 69-78 3044 HC Rotterdam T : +31.10.4378812 - 4371482

Kurban Bayramınızı kutlar, işlerinizde başarılar dileriz. TOV Arnhem Başkanı Aziz Zeyrek E-mail: info@tov-arnhem.nl Website: www.tov-arnhem.nl Broekstraat 32, 6828 PZ Arnhem

Mübarek Kurban bayramınızı kutlar, hayırlı günler dileriz Gemril Pluimveeservice B.V. Leemansweg 17 • 6827 BX • Arnhem

www.gemril.nl


11

HABER

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

Leverancier van hazelnoot en hazelnoot produkten op de Europese markt

www.finma.nl info@finma.nl

Bayramınızı kutlar, herşeyin gönlünüzce olması dileği ile başarılarınızın devamı ve işlerinizde kolaylıklar temenni ederim. Mehmet Soytürk Schuttevaerweg 9-B 3044 BA Rotterdam

Tel: 010- 415 43 10 Fax 010- 415 52 67

De Briljante Schaar Kleding herstel & reperatie

Kurban Bayramınız kutlu olsun. Güzel günler sizinle olsun.

Utrechtseweg 82 6862 AN Oosterbeek 026 - 702 32 28

Hoofdstraat 102 6881 TJ Velp 026-26 00 001

www.debriljanteschaar.nl

Kurban Bayramınızı kutlar, hayırlı bayramlar dileriz. Kurban Bayramınızı tebrik eder, güzellik, birlik ve beraberlik ve mutlu günler dileriz.

www.kilinclar.nl

Erasmusstraat 141 3035 LD, Rotterdam

info@cmoweb.nl www.cmoweb.nl

Yediğiniz helal olsun Tüm İslam aleminin Kurban Bayramını kutlarım!

Tüm İslam aleminin Kurban Bayramını kutlarız!

Abdurrahman Akbulut Elektronweg 34 Utrecht, Nederland Telefoon: +31 (030)241 04 00 Fax: +31 (030)241 06 55 E-mail: info@helalfoodbv.nl

Mustafa Aydın Johannes Camphuysstraat 45 3531 SC Utrecht Tel: 0641 - 973 871

www.guler.nl

Kurban Bayramınız kutlu olsun 10 jaar vast %1.88 hypotheekrente Bel voor gratis advies

Brouwersdijk 34 Tel:078-648 93 08 3314 GR Dordrecht info@guler.nl

Stichting ZAHET Verbindingsweg 13 6573 BS Beek-Ubbergen

T. 024-7630420 F. 024-7630421 E. info@zahet.nl

Kurban Bayramınız kutlu olsun! Atanur Erkaslan

Huzur dolu, mutlu bayramlar dilerim.

Hikmet Gürcüoğlu www.sancak.nl info@sancak.nl

Productieweg 48 2382 PD Zoeterwoude


HABER

12

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

DAĞ FARE DOĞURMADI Şamar oğlanı gibi kullandıkları muhalafetten umudunu kesenler farklı alanlara, başka arayışlara yönelecekler.

METİN YAZAREL Türk siyasetini kendi emellerine hizmet edecek şekilde dizayn edip yön vermek isteyen çıkar çevreleri, kendilerine göre mübah saydıkları her yolu denediler. Karşılarında eskinin yelkenleri suya indiren teslimiyetci zihniyetinden farklı duran, güçlü bir iktidar, güçlü bir Türkiye buldular. Her seferinde mevzisini korumakta azimli ve kararlı iktidar bariyerlerine tosladılar. Yeni dönemde de başkanlık sitemi modelini başarısız kılmak için boş durmayacak, iktidarın direncini kırmak adına başka senaryolar, başka tuzaklar kuracaklar. Şamar oğlanı gibi kullandıkları muhalafetten umudunu kesenler farklı alanlara, başka arayışlara yönelecekler. 2019 Seçimleri yaklaşırken AK Partinin içerisindeki gayri memnunlara parti kurdurup, iktidardan muhalefet, yani dağın fare doğurması için fırıldaklık edip, pusuya yatacaklar. Metal yorgunluğu tabiri üzerinden sürekli yeni kabine talebinde bulunarak fitne, fesat türetecekler. Kırgınların, dargınların çoğalmasını fırsat bilecek, koltuk aşinalığı olan siyasetin dinazorlarını ayartacaklar. 17/ 25 Aralık operasyonuyla açığa çıkan ve yerel seçimlerle birlikte, Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli referandumuna kadar, AK Parti krizlerle geçen süreçleri yönetmek mecburiyetinde bırakıldı. Sayın Erdoğan yalnız adam görüntüsüyle, ekonomiden, dış politikaya, iç siyasetten, parti içi çalkantılara sebep olacak bir çok olayı sabırla ve cesaretle çözüme kavuşturdu. Yol arkadaşlarının önce 'siyasette yokum, arkasından partime döneceğim' gibi kararsız ve ikircikli tutumlarıyla işlerin güllük, gülistanlık yürümediği algısına vesile oldu. Eski Cumhurbaşkanı Gül'ün veda resepsiyonunda bir yerlere gönderme yaparak partime döneceğim beyanı, partide suların durgun olmayacağı şeklinde

metin.yazarel@haber.nl yorumlandı. Nitekim parti genel başkanlığı ve kongre tarihinin Cumhurbaşkanlığı devir teslim töreninden bir gün öncesine tesadüf ettirilmesi restleşme olarak algılandı. Takip ettiğimiz süreç içerisinde Hayrünnisa Gül’ün olaylara müdahil olma girişimi ve Sayın Gül’ün ikircikli tutumu, zihinlerde iradi olmayan bir durumun sözkonusu olabileceği şüphesini uyandırdı. Tüm bu gelişmeler ışığında nasıl algılanır ve nasıl yorumlanırsa yorumlansın, bana göre Sayın Gül’ün tavrını güç tutkusu yani makam, mevki hırsıyla açıklamak makul olmaz, şık durmaz. Devlet kademesinin en tepesine, zirveye çıkma fırsatını bulan bir kişinin dağın eteğinde debelenmekten zevk alacağını sanmak isabetli bir görüş olmaz. Taşkent’ten Başkent’e yürüyen adamın yolu dikenlerle dolu, işi de zordu. Sayın Davutoğlu uzmanlık alanına giren stratejik derinliğe sahip çetrefilli işlere çözüm üretmekte pasif kalınca makamından oldu. Bu manada siyasi istikrarın devamı ve ülke manfaatlerine öncelik veren bir duyguyla, Sayın Davutoğlu’nun bilgi, beceri ve kapasitesini kullanarak başarılı olmasını bekleyenlerin Davutoğlu'nun görevden alınmasına itarazları olmadı veya olamadı. Halefi Binali Yıldırım 15 Temmuz kalkışmasıyla mücadeleden başlayarak Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli referandumundan çıkan sonucu kendi başarı hanesine yazdırdı. Yaklaşan 2019 seçimleri ve yeni dönem Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli seçimlerde başarılı olmak ve siyasi istikarı sağlamak adına sistem seçim ittifaklarını mübah ve zorunlu kıldı. Bana göre seçim öncesinde hükümet ve kabine üyelerinin ilan edilmesini dahi zorunlu kıldı demek mümkün. Şimdilik 2019 seçimleri ve yeni dönem için bakalım mevla neyler, neylerse güzel eyler demekle yetineceğim.

Kurban Bayramınız kutlu olsun

Fırın ve Baklava malzemesi toptancısı

Vaalmuiden 2 1046 BV Amsterdam Tel: 020 - 616 9478

www.moonstarbv.nl info@moonstarbv.nl

Kurban Bayramınız kutlu olsun

Kurban Bayramınız kutlu olsun

Tel: 010-223 96 90 www.lifegroothandel.nl info@lifegroothandel.nl

Life Groothandel BV distribueert in Nederland een assortiment van ± 6500 drankartikelen.

Kurban Bayramınızı tebrik eder, hayırlı günler ve başarılar dileriz. Zeeburgerdijk 117 1094 AD Amsterdam Tel: 020 - 668 22 50 info@turksefederatie.nl www.turksefederatie.nl

www.komfly.com • info@komfly.com

17

Hollanda Türk Federasyon Başkanı Murat Gedik


13

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

HABER

"Türkiye’nin AB üyeliği imkansız" Avusturya Başbakanı Kern:

"Türkiye'nin AB üyeliği imksansız" Gümrük Birliği Anlaşması’nın genişletilmesi Türkiye’nin hukuk devleti şartlarını harfiyen yerine getirmesine bağlı“ Avusturya Başbakanı Christian Kern, AB ile Türkiye arasında yürütülen Gümrük Birliği Anlaşması’nın

genişletilmesi konusunda açıklamada bulundu. Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine konuşan Christian Kern, gümrük birliğinin genişletilmesinin Türkiye’nin hukuk devleti şartlarını yerine getirmesine bağlı olduğunu söyledi.

Almanya'nın kıskançlığının nedeni belli oldu Hizmete açıldığında uluslararası transit yolcu piyasasındaki denklemi bütünüyle değiştireceği için İstanbul 3. havalimanını hedef alan Almanya, 2006’da yapımına başladığı Brandenburg Havaalanı inşasını bir türlü tamamlayamadı. Frankfurt’u ikinci plana iteceği için İstanbul’daki yeni havalimanı hedef olmuştu. Almanya, 2006’da başladığı kendi havaalanını hâlâ bitiremedi. Ortaya 5 milyar dolarlık maliyet çıktı. 2012’de devreye girmesi planlanan havaalanındaki 5 yıllık gecikme, maliyeti iki katına, yani 5 milyar dolara çıkardı. Berlin şehrinde konumlandırılan havalimanı, bugün uçuşa hazır olsa dahi uluslararası yolcu ağırlama kapasitesi yeterli gelmeyecek. Türkiye ile “uluslararası HUB” olma yarışında baş edemeyeceği için çılgına dönen kesimler, daha fazla transit yolcu yükünü göğüslemek amacıyla kapasite artırma yoluna başvurmayı planlıyor. Ancak bu bile 11 yılda yüzde 89’u ta-

mamlanan proje inşaatının daha da uzamasına sebep olacak.

AVRUPALILARIN ENDİŞESİ Hava yolu şirketleri ve yerel işletmeleri de zarara uğratan Almanya’nın, Frankfurt’a “yolcu transfer merkezi” olma unvanını kaybettirecek olan İstanbul’daki yeni havalimanına muhalefeti başından beri biliniyor. 29 Ekim 2018’de açılması planlanan havalimanı projesinin, İstanbul’u Avrupa’nın ağırlık merkezine dönüştürecek olması, Hollanda ve Fransa gibi ülkeleri de korkutuyor. Türkiye, 2015 yılında temelini attığı ve ilk uçağın 2018 itibarıyla havalanacağı dev projenin yüzde 55’ini tamamladı. 150 HAVA YOLU ŞIRKETINE EV SAHIPLIĞI YAPACAK Dünyanın en büyüğü olacak 3. havalimanı açıldığında, havada 10 saat ve üzeri seyahatler için vazgeçilmez bir transit noktası hâline gelecek. Bu uçuşlarda İstanbul’u

Kern, “AB üyeliği imkansız. Gümrük Birliği’nin genişletilmesi ise, Türkiye’nin sert hukuk devleti koşullarını yerine getirmesi halinde mümkündür” ifadelerini kullandı. Kern ayrıca, “Cumhuriyet gazetesi çalışanlarına yönelik göstermelik davalar, ya da muhalefet Milletvekili Enis Berberoğlu’nun görevini yaptığı için uzun hapis cezalarına çarptırıldığı sürece, gümrük birliğinin genişletilmesi konusunun Türkiye için dayanaksız kalacağını” söyledi. Türkiye’yi tehdit eder bir idlle konuşmasının sürdüren Başbakan Christian Kern, Türkiye’nin AB’ye bağımlı olduğunu belirterek, “Batı’nın ekonomik desteğini ve yatırımlarını çekmesi durumunda Türkiye’nin ne halde olacağını o zaman görürüz” dedi.

kullanan Avrupalı yolcular, evlerine 3 saat erken gidebilecek. Yıllık 200 milyon yolcu kapasitesine ulaşacak 3. havalimanı, 150’ye yakın hava yolu şirketine ve 350’nin üzerinde noktaya uçuş imkânı sağlayacak. 500 uçağın aynı anda bulunabileceği havalimanı, İstanbul’u batı ile doğu arasındaki ana aktarım istasyonu yapacak. Uçuşlar ucuzlayınca, yolcular başta Türk Hava Yolları (THY) olmak üzere ekonomik uçuşları tercih edecek. Türkiye ve havadaki bayrak taşıyıcısı THY, bu yüzden ABD, İngiltere, Hollanda, Almanya ve Fransa merkezli hava yolu şirketlerinin en büyük rakibi durumunda… İstanbul’u, dünyanın en önemli transit yolcu rotası hâline getirecek 3. havalimanı, barındırdığı potansiyelle kargo taşımacılığı, ticari faaliyetler ve turizm sektörünü de doğrudan etkileyecek. Sadece transit yolcu trafiğinden İstanbul’a her yıl 40 milyon ilave turistin gelebileceği konuşuluyor.

ABONE OLUN Aylık sadece

2,90

Her ay postayla evinizde

GAZETENIZ ADRESINIZE GELSIN 1 YILLIK 35 EURO'YA ABONE OLABİLİRSİNİZ Bir telefon ya da e-mail yeter: 010 - 290 09 00 abone@haber.nl

Almanya'da binlerce hesap silindi!

Federal Meclis'in isteği doğrultusunda Facebook, Almanya'da yaklaşan 24 Eylül seçimleri nedeniyle 10 bin hesabı sildiğini bildirdi. Facebook'tan yapılan açıklamada, gerçeği yansıtmayan haber ve dezenformasyon üreten on bin hesabın silindiği ifade edildi.

İNGİLTERE VE FRANSA SEÇİMLERİ ÖNCESİ DE HESAPLAR SİLİNDİ Facebook aynı işlemi İngiltere ve Fransa seçimleri öncesinde de uygulamış ve Fransa'da 30 bin hesabı silmişti. Facebook yönetimi seçimleri etkilemeye yönelik yanlış bilgiye dayanan haberleri ve paylaşımları tespit ederek söz konusu paylaşımları yayan hesapları kapatma kararı almıştı. NASIL TESPİT EDİLİYOR? Bu hesapların tespit edilirken özellikle çok sayıda paylaşılan içeriklerin sistem tarafından otomatik olarak analiz merkezine gönderildiği ve burada gerekli değerlendirmelerin yapıldığı belirtilmişti.

ALMAN FEDERAL MECLİSİ'NDE BUNUN İÇİN YASA ÇIKARILDI Ayrıca haziran ayında Alman Federal Meclisinde onaylanan yasayla sosyal paylaşım sitelerine, açıkça suç kapsamına giren paylaşımları şikayetin ardından 24 saat içinde kaldırma ya da engelleme zorunluluğu getirilmişti. Yasaya göre, suç teşkil ettiği açıkça anlaşılmayan içeriklerin de yedi gün içinde kaldırılması öngörülüyor. Sosyal paylaşım sitelerinin gelen şikayetleri hemen dikkate alıp paylaşımın suç teşkil edip etmediğini incelemesi gerekiyor. Yasa bunu yapmayan firmalara 50 milyon avroya kadar para cezası verilmesini mümkün kılıyor.


HABER

14

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

TiCARi SAYFALAR MERAM SUPERMARKET

Ticari Sayfalar'da 49,- veya 83,- EURO'ya ilan verebilirsiniz. MERAM SUPERMARKET Meridiaan 30-32 3813 AW Amersfoort Tel: 0651691025

Kurban Bayramınız mübarek olsun

Doğal ve taze ürünler her gün Meram supermarket'te Meram Supermarket, Servis araçlarının ana bayisidir

Meram Supermarket sahibi Ali Çiçek

- Verzekeringen

Bge^gjl

- Hypotheken

CWa[bWWhZ_` L[hp[a[h_d][d

- Aan- verkoop woningen - Taxaties

Ayhan Zor 06 - 52472400

Adres | Zwart Janstraat 55a 3035 AL Rotterdam Telefoon | 010 - 466 06 09 Fax | 010 - 466 11 20 E-mail | azor@komfortverzekeringen.nl WWW | komfortverzekeringen.nl

Ook alle Nederlandse producten

Yangın Tüpleri ve makaraları Yıllık denetim ve bakım

 

Piyasadan uygun fiyatlarla hizmetinizdeyiz

www.happyblus.nl info@happyblus.nl

Murat Houden Tel: 06-16 02 39 33

Omstreeks Amsterdam, Rotterdam, Utrecht en Den Haag!

Sera Supermarkt

� Taze meyve ve sebze reyonu � Et reyonu � Bol miktarda güleryüz

Verkeersweg 55a 3842 LE Harderwijk Tel: 0031 (0) 341 26 78 07 Mob:0031 (0) 653 55 13 50

Bos en Lommerweg 159/161 1055 DS Amsterdam Tel: 020-6860623

Haftanın 7 Günü Açığız


15

HABER

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

Diyanet FETÖ Raporunu açıkladı!

İşte FETÖ Elebaşı Gülen'in Taktikleri Diyanet İşleri Başkanlığınca "Kendi Dilinden FETÖ-Örgütlü Bir Din İstismarı" başlığı altında, Gülen'in 40 yıllık dini söyleminin incelendiği çalışma tamamlandı.

Din İşleri Yüksek Kurulunca, FETÖ terör örgütü ele başı Fethullah Gülen'in 40 yıllık dini söylemini "Kendi Dilinden FETÖ -Örgütlü Bir Din İstismarı" başlığı altında inceledi. FETÖ elebaşının 670 saatlik bütün konuşmalarının, Türkçe basılmış 80 kitabının, çıkardığı dergilerin, dergilere yazdığı bütün başyazılarının incelendiği çalışmada, Gülen'in nasıl bir söylem kullandığı ve bunun İslami açıdan taşıdığı sorunlar tüm yönleriyle ele alındı. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez diyanetin çalışmalarını ve FETÖ'nün sapkın yüzünü canlı yayında açıkladı.

İşte Görmez'in konuşmasından satır başları "Türkiye Cumhuriyeti'nin en zor zamanında bugün örgütlü bir şekilde FETÖ hareketini Din Kurulu'nun incelemesi önem arzediyordu. Çocuklarını bu örgüte kaptıranlara Diyanet'in gecikmeli bir son görevi olduğunu düşünüyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı bütün dünyadaki kurumlarla da bu çalışmayı paylaşmak zorundaydı. Belki gelecek

için geçmişten ders çıkarmayı başarabiliriz, çalışmamız bu amaçla yapıldı. Çalışmamız bu hareketin düşüncelerinin arka planını ortaya çıkarmıştır. FETÖ BİR SIZMA HAREKETİDİR FETÖ örgütlü bir din istismarı hareketidir. FETÖ sadece devletlere değil, düşüncelere, inançlara ve kalplere sızma hareketidir. Yanlış bilgileri doğru bilgilerle harmanlayarak verdiler. Hemen her konuşmada mutlaka saptırıcı bir ifade adeta satır aralarına gizlenmiştir. FETÖ takiye sözlerle insanların zihinlerine inançlarına ve değerlerine sızmıştır.

NE HAZİNDİR BU SÖZLER CAMİ KÜRSÜSÜNDE SÖYLENDİ Mensuplarının karşısında haşa kendi şahsında Allah'ın mütecelli olduğunu söylemekten kaçınmamıştır. Ne hazindir ki, bu sözleri cami kürsüsünde söylemiştir. Bu sözler onun sapkınlık derecesine göstermesi açısından önemli, fakat daha tehlikeli olan uluhiyet akidesini sistematik olarak bozmaya çalışması. Kendi mensuplarına sürekli Allah'a ulaşmanın mümkün olduğunu anlatma çabasında olmuştur. Allah'ı ulaşılabilir kılmak bir insanın her konuşmasından peygamberi İzmir'e getirmesi, camiye, cemaati arasına sokması, onunla gö-

rüştüğünü sürekli iddia etmesi artık işten bile değildir. Bunu sinsice yapıldığını görüyoruz. Gözyaşları içerisinde söylendiğine şahit oluyoruz. Önündeki genç çocukların çığlıklarını arttıracak şekilde söylediğine şahit oluyoruz. KENDİNDEN BAHSEDİLEN AYETLERDEN SÖZ EDİLİYOR Bir yandan peygamber efendimizi haşa ayağına getirirken öte yandan meleklerle görüştüğünü iddia ediyor. Bir cami kürsüsünde Hak'tan nida geldiğini, meleklerin 'merhaba' dediğini söylüyor. Kur'an'ın ayetlerini suistimal ediyor. Kendinden bahseden ayetlerden söz ediyor. Bir ayeti siyak ve sibakını kendinden koparıp, kendi örgütünü yükseltmek için çaba gösterdiğine şahit oluyoruz. Dinin istismar edecek kadar alçalmış bir kişinin dilinde. FETÖ örgütü elebaşısı için ayetler sadece Arapça işarettir. Onun için hiçbir şeyin gerçekliği yoktur. O varlıkta varlığı, gaybı gördüğünü iddia etmektir. Bu yüzden haşa peygamberlerle beraberdir, kendi ifadesiyle mesihin merkebi, ashab-i kef'in kıtmiridir. O helezonda havhav ederek birilerinin arkasından tırmanıp durmaktadır. "HER İNSANIN BİR DUBLESİ VAR, PEYGAMBERİN DE BİR DUBLESİ VAR, ARANIZDADIR" DEMEKTEN ÇEKİN-

başlamıştır. Kendi cemaati onun için Allah'ın cemaatidir.

MİYOR Allah'a ulaşılabilir görüyor. Her insanın bir dublesi var, peygamberin de dublesi var, vallahi o duble şu anda aranızdadır demekten çekinmiyor. yeri geliyor teslis inancını savunuyor, yeri geliyor Yunan tanrıçalarından bahsediyor. Herkül'den bahsediyor, Herkül'ün resmini yayın organının kapağına taşıyor. Sızıntı dergisinde 19 bin resmin 8 bini başka inanç grubun sembollerinden ibarettir. Mesiyanik, Evanjelizm gibi başka inanç dünyasına ait sembollerden oluşuyor. Tıpkı misyonerlik odaklı Evanjelik akımlardan esinlenildiği gibi. Sızıntı'nın nice kapaklarında kucağında İsa Meryem timsali resimlerle karşılışıyoruz. Zihinleri yeterince bulandıktan sonra işi Mesih'e bağlıyor. Kendisine bağlı olanları bu kurtuluşun erleri olduğunu iddia ediyor. KENDİ CEMAATİ ONUN İÇİN ALLAH CEMAATİDİR Öğretisine göre Hz. Muhammed bir yönüyle ruhül Kudüs'tür. Teslis akidesindeki haşa üçlemenin bir tanesi. Bunu yaparken vaktinde diyalog faaliyetleri ve o faaliyetlerin sunduğu imkanları alabildiğine kullanmıştır. Onun için diyalog da bir araçtır. Dünyaya yayılmanın kendini dünyaya açmanın bir aracı. Bu yüzden o diyalog çalışmalarını başlatanların kastından beri daha öteye gitmekte gecikmemiştir. Küresel bir istismara doğru koşarken dinlerin de izdivacını sağlama gayretine girmiştir. Bu izdivaç safsatasından da İsevi Müslümanlar gibi söylemler üretmeye

Brouwersdijk 149 Dordrecht

//

PEYGAMBERE HAŞA SENİN İÇİN SANA RAĞMEN YAPTIM DEMİŞ Kendisi kâh Mesih, kâh peygamberin onayladığı kişi olmuştur. Güya niyeti halistir, tüm bu birleştirmeleri peygambere rağmen peygamber için yapacaktır. Ben bu kötülükleri yaptım diyor, ama düşündüm peygamberin karşısına getirdim, üzgünüm bunları senin için sana rağmen yapıyorum diyor. Onun bu söylemlerini yaymak için camiyi de istismar etmiştir, kürsüyü kirletmiştir. Mabedi sui emelini, suistimalinin aracı kılmıştır. Ta ki karanlıklar yayılan sözde ışık evlerini kurana kadar. Ona göre mabetler kapanabilir artık kendisinin açtığı ışık yayan evler vardır. Kapılarında paslı kilitler olabilir ama bir kısım evlere Allah'tan izin ve ferman var. Mescidin fonksiyonunu eda eden evler. "BEN SİZİN SOL MELEKLERİNİZE EMİR VERDİM! GÜNAH YAZMAYACAK" DİYORDU Anne ve babalara sesleniyorum. Biraz sonra izleyeceğiniz konuşmalar bir daha bir yerde yapılmamıştır. Onlar yüzbinlerce defa evlerde gece yarılarında çocuklarınıza izlettirilmiş ve dinlettirilmiştir. Masum çocukların zihinlerine sızmak için gece yarılarında progpaganda yapılmıştır. Bir konuşmanızda cemaatine diyor ki, "Ben sizin sol meleklerinize emir verdim, günahlarınızı yazmayacak" diyor. Böyle olunca günahın nasıl meşrulaştırıldığını gecikmiş olarak anlamış olacağız. BU DİYANETİN GÖREVİ İnsanları dinleri konusunda duyarlı kılmak Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevidir. Şahıslardan bağımsız olarak bunu yapmalıdır. Bu kötü tecrübenin ardından şunu ifade etmeliyim; karanlık yapıların kirli emellerine karşı durmalıdır. "

Putselaan 127-A Rotterdam

Volkerakstraat 10 Arnhem

Konut kredisi uzmanınız 1991 yılından bu yana hizmetinizde

Danışmanlık ücreti SADECE

€ 1899*

Eğer polisle, savcılıkla, çocuk esirgeme kurumuyla veya ödeneklerinizle ilgili (işsizlik, hastalık veya sosyal ödenek) sorunlarınız varsa bizi hiç çekinmeden arayın. Sonuçta yardım etmek bizim işimiz!

HAYALİNİZDEKİ EVİ Mİ BULDUNUZ?

İlk görüşme için ücret talep etmiyoruz, hatta prosedür başlatmamız gerekirse de size masraf olmasın diye devlete 'avukat yardımı' başvurusunda bulunuyoruz. Çekinmeyin arayın, sizi seve seve bilgilendirelim. Hukuk dallarımız: • Ceza hukuku • Aile ve çocuk hukuku • Sosyal güvenlik • İdare hukuku

www.020advocatuur.nl

• En kapsamlı banka seçenekleri • En düşük aylık giderler • 2013 yılının en iyi konut kredisi uzmanı adayı gösterilen danışmanımız hizmetinizde • 24 yıllık deneyimle kişiye özel danışmanlık hizmeti Avukat Semra Aytemur Linnaeusparkweg 16 1098 EB AMSTERDAM T: 020-66 52 500 M: 0633-64 97 58 E: aytemur@020advocatuur.nl

Randevu için 078-6551655 nolu numaramızdan bizi arayabilir veya en yakın şubemize başvurabilirsiniz * Sartları sorunuz

yilmaz.nl

sigorta, kredi, ipotekli kredi, finansal danışmanlık


HABER

Müslümanlara hakaret eden İsveçliye para cezası

16

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

'Avrupalı teröristler' bölgelerine sevk ediliyor. PKK’nın Suriye yapılanmasına destek amacıyla PYD’ye katılan teröristler arasında yaralama, tecavüz gibi suçlara karışanların oranının yüksek olduğu bildiriliyor. Misyoner örgütlerinin de PYD’ye destek amaçlı militan sevkiyatında önemli katkısı bulunuyor.

İsveç'in Göteborg kentinde sosyal medya üzerinden Müslümanlara hakareteden bir İsveçli, 12 bin kron (yaklaşık 5 bin lira) para cezasına çarptırıldı. Göteborg Mahkemesi, bir sosyal paylaşım sitesinde, Müslümanlar hakkında ''Müslümanlar maymun, en iyi Müslüman ölü Müslüman'' yazan 70 yaşındaki İsveçliye nefret suçu işlediği gerekçesiyle 12 bin kron para cezası verdi.

Belçika'da askerler 2020'ye kadar sokakta

Kara Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Marc Thys, basına yaptığı açıklamada, askerlerin güvenlik amacıyla sokaklarda devriye gezmesini öngören "Operasyon Anavatan"ın süresinin 2020'ye kadar uzatılacağını belirtti.

Macaristan ve Hollanda arasında 'terör örgütü benzetmesi' krizi

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, yaptığı açıklamada, Hollanda'nın Budapeşte Büyükelçisi Gajus Scheltema'nın, Macaristan'da yayımlanan "168 ora" isimli dergiye verdiği, "Araçlı saldırı her yerde olabilir ama bunların en çoğu Ortadoğu'da meydana geliyor. Ortadoğu'yu bombalamamız mı gerekiyor? Macar hükümeti gibi aynı düşünce üzerinden düşman yaratıyorlar.'' şeklindeki demeci eleştirdi. Scheltema'nın açıklamalarının "çirkin ve kabul" edilemez olduğunu belirten Szijjarto, "Büyükelçinin, Macar hükümeti ve teröristler arasında motivasyon ya da taktik açısından benzerlikler koymaya çalışmasını özellikle reddediyorum ifadesini kullandı.

Suriye’de DEAŞ’a karşı savaştığı iddiasıyla PKK’ya her türlü desteği veren bazı Avrupa ülkeleri şimdi de militan göndermeye başladı. Terör örgütü PKK saflarında savaşan çoğunluğu Avrupa Birliği vatandaşlarından oluşan Lejyon taburu kuruldu. Türkçe uluslararası anlamına gelen “International” ismi verilen birliğin merkezi Ayn el Arab'da (Kobani) yer alıyor. Suriye Kuzeyine gelen ithal terör grubunun sayısı 3 bin 500 ila 5 bin arasında değişmekte.

AKTİVİST KİMLİĞİYLE GELİYORLAR Avrupalı teröristler Suriye’ye aktivist ve insan hakları savunuculuğu kimliğiyle geliyor. Kampa gönderilecek teröristlere önce paravan sivil toplum kuruluşları tarafından aktivist ve insan hakları savunucusu kimliği temin ediliyor. Ardından teröristler gruplar halinden PKK bölgesine gönderili-

AVRUPA’DA TEK BİR ADLİ İŞLEM BİLE YOK! Türkiye'ye ulaşan bilgiler ışığında, hiçbir batılı ülke PYD’ye katılan teröristler hakkında hukuki işlem başlatmıyor. PYD saflarında savaşan batı ülkelerinden ithal teröristler onlarca toplu katliam ve infazlara imza atarken batılı ülkeler bu durumu görmezden geliyor. İthal savaşçıların bu yönde yayınlanan onlarca video görseline rağmen dünya bu duruma sessiz kalıyor. TERÖRİSTLERİN ÇOĞU TECAVÜZ SUÇLUSU Teröristler buradan Irak üzerinden istihbarat örgütlerinin desteği ile çatışma

20 GÜNLÜK KISA EĞITIM! PKK’ya sağlanan Avrupalı militan desteği geçtiğimiz günlerde Yeni Şafak gazetesinde duyurulmuş ve desteğin artarak devam ettiği bilgisi verilmişti. Batılı uzmanlar tarafından 20 günlük kısa eğitim döneminden geçirilerek cepheye gönderilen ithal teröristler 6 ila 8 ay arasında bölgede kalıyorlar. Terör örgütü tarafından “International” taburu olarak isimlendirilen lejyoner birliği 3 bin 500 ila 5 bin arasında değişirken, terörist gurubun çoğunluğunu Alman, Fransız ve İngiliz kökenliler oluşturmakta. Sıralamada Amerika ve Kanadalı teröristler da önemli yere tutmakta. Suriye’de kalan ithal teröristler ile YPG’li militanlar arasında evlilik oranı giderek artmakta. Örgüt içi kadınlarla gerçekleşen evliliğin oranı yüzde 30’a ulaştı.

Hollanda'da 6 aydır hükümet kurulamadı

Hollanda'da, 15 Mart 2017 tarihinde gerçekleştirilen genel seçimlerin üzerinden 150 gün geçmesine rağmen hükümet kurulamadı. Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA), Demokrat 66 (D66) ve Hristiyan Birlik Partisi (CU) uzun bir tatil arasından sonra müzakereler için yeniden bir araya geldi. Toplantı sonrasında hükümeti kurmakla görevlendirilen eski Başbakan Yardımcısı Gerrit Zalm, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, dört partinin müzakereler için istekli olduğunu fakat hükümetin kurulmasının Ekim ayının başını bulabileceğini söyledi.

Muhasebe bir plan işidir.

Administratie en Accountancy - Financiële administratie - Salarisadministratie - Aangifte Omzetbelasing - Aangifte Loonheffingen - Aangifte Inkomstenbelasting - Vennootschapsbelasting - Jaarrekening - Schrijven van ondernemingsplan - Begeleiding en advisering

yor. Avrupalı teröristler Ayn el Arap’ ta bulunan merkezde eğitimlerini tamamladıktan sonra Derik ve Tabka’ya gönderiliyor.

37’Sİ PKK SAFINDA ÖLDÜRÜLDÜ Avrupa ağırlıklı Suriye’de savaşan PYD’lilerden 37’ si son 2,5 ayda çatışmalarda öldürüldü. Öte yandan farklı ülke kökeki mensuplarından öldürülen yabancı militaların cesetleri ülkelerine gönderiliyor. PYD’nin üst düzey isimlerinin katıldığı cenaze töreninde ilk kez taburun varlığı isim olarak açıklandı.

Pretoriadreef 139-140 3564 BX Utrecht Tel: 030-7070491 Mail: info@profa.nl

www.profa.nl

Zalm, ilk etapta aralarında büyük farklılıklar olan D66 ve CU partisinin lideri ile muhalif oldukları konular üzerinde müzakere için bir araya geldiklerini aktardı. CU partisi ile aralarında çok büyük farklılıklar olduğunu belirten D66 lideri Alexander Pechthold ise "Göç, mülteci, küresel iklim değişikliği, liberal değerler gibi bazı konuların üzerinde daha çok yol katetmemiz gerekiyor. Bunun gibi zor konularda ortada buluşmanın iki tarafa da fay-

dası olmaz. Buna çözüm olarak bazı konularda bizim, bazı konularda karşı tarafın isteği üzerinde anlaşılabilir." değerlendirmesini yaptı. Ülkedeki hiçbir siyasi parti, mecliste 20 milletvekilliği ile ikinci büyük siyasi parti olan aşırı sağcı Geert Wilders'in liderliğindeki Özgürlük Partisi(PVV) ile koalisyon kurmak istemiyor. Siyasi uzmanlar, Hollanda'da her yıl Eylül ayının üçüncü salı günü yapılan bütçenin geçici hükümetle yapılması bekleniyor.

Işıklandırmada yeni yöntem LED aydınlatmalar düşük enerji tüketimleri, uzun ömrü olmaları, sağlamlıkları, küçük boyutları ve hızlı açılıp kapanabilme özellikleri ile geleneksel ışık kaynaklarına göre farklı avantajlar sağlamaktadır. Ürün kategorilerimizde, mekanlarınızı daha ferah hale getiren aydınlatmalardan, değişik ambiyans veren çeşitlere kadar oldukça farklı çalışmalar göreceksiniz. Fiyatlarımız her bütçeye uygundur.

Her türlü led ışıklandırma sistemi, led spotları ve dekoratif malzemeleri bizden temin edebilirsiniz. Uzman ekibimiz mekanlarınıza en uygun ışıklar konusunda sizi aydınlatacaktır. Telefon: 040 711 46 63

www.ledstation.nl

LED SPOT LED LAMP LED PANEL LED TL Bize an danışmad r ra a k vermeyin

LED FLOODLIGHT LED DOWNLIGHT LED HIGHBAY LED STRIP TOEBEHOREN

Thorvaldsenlaan 2c 5623 BM Eindhoven


17

HABER

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

"15 Temmuz Paralel Din oluşturulması içindir" AK Parti Samsun eski Milletvekili Musa Uzunkaya, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) NATO'nun kuruluşu aşamasında Ortadoğu ve İslam ülkelerinin yeniden şekillendirilmesi süreciyle aynı dönemde ortaya çıkmaya başladığını belirterek, "Burada temel amaç İslamın bu coğrafyada yeniden güç kazanmamasıdır." dedi. Musa Uzunkaya Hollanda'nın Venlo kentinde 4 yıl boyunca Venlo Tevhid Camii'ndeki dini görevini olağanüstü başarıyla tamamladığı bilinen bir isim. Birlik Vakfı Antalya Şubesi'nce düzenlenen "15 Temmuz Paralel Din içindir" konulu konferansta konuşan Uzunkaya, "Fetoizm" olarak adlandırdığı hareketin ülkeye yaptığı saldırıların 15 Temmuz veya 17-25 Aralık süreçleriyle sınırlandırılamayacağını bildirdi. Örgütün eş zamanlı hareket ettiğine değinen Uzunkaya, şöyle devam etti: "60 yıllık bir hareketten bahsetmek gerekir. Bunlar paralel devlet yapılanması olarak ifade ediliyor ancak bu hareket paralel devlet olmaktan çok öte paralel bir din yapılanması diğer adıyla dinleri birleştirme projesi olarak görülmeli. Bu oluşum bu topraklarda doğup büyümüş ve bu toprakların suyunu içmiş ama ihanetiyle gözlerini kapayacağı yer olarak

Musa Uzunkaya

Pensilvanyayı seçmiş birinin tek başına yapacağı bir proje değildir. Bu paralel bir devlet girişimi olsaydı sadece Türkiye içinde oluşan bir yapılanma olurdu. Hedef çok daha büyük. Bütün ilahi kaynaklı dinlerle ilahi olmayan dinleri birleştirme projesidir. Yeni bir din meydana getirme formülüdür. Güney Kore'de ve ABD'deki Moon tarikatının üstlendiği görevi daha cihanşümül anlamda faaliyete dönüştürme faaliyetidir. Bu girişimin tohumları da 60 yıl önce adım adım atılmış ve uluslararası güç ve odaklar vazife olarak bu projeyi hayata geçirmişlerdir." Uzunkaya, FETÖ'nün doğuşunun da bu süreçte Ortadoğu ve İslam ülkelerinin yeniden şekillendirilmesi süreciyle aynı dönemde olduğuna işaret ederek, "Burada da temel amaç İslam'ın bu coğrafyada yeniden güç kazanmamasıdır." dedi. Uzunkaya, "Fetoizm"in ulus-

lararası bir organizasyon olduğunu da vurgulayarak, paralel bir devlet yapılanmasının sadece Türkiye'de olması gerekirken, FETÖ'nün 172 ülkede teşkilatlanmış olduğunu belirtti. Moon tarikatının amacı Budist bir toplumu Hristiyanlaştırmak iken FETÖ'nün amacının da Müslüman toplumu yolundan çıkarmak olduğunu vurgulayan Uzunkaya, "Dindar görünen ancak her türlü materyalist ve aykırı görüşleri itinayla kullanan bu hareketin 200 milyar dolar civarında ekonomik güce hitap ettiğini görmekteyiz. Opus Dei, Moon Tarikatı ve Fetöizmin ortak noktaları medya ve eğitim gücünü çok iyi kullanmaları." ifadesini kullandı. Uzunkaya, FETÖ'nün İslam inancıyla uyuşmayan söylemleri çekinmeden topluma ve destekçilerine dikte ettiğine de dikkati çekerek, peygamberin rüyalarına gelmesinden, himmet toplayıcılığına, peygamberin görevinin sona ermesinden, dinler arası diyalog girişimlerine kadar her hareketin insanları etkileme üzerine kurulduğunu vurguladı.

"Başka bir lider olsaydı bunun altından kalkılmazdı" Birçok örgüt ve oluşumun bir araya gelerek oluşturduğu

"Fetoizm"in insanları Allah'a davet eden bir anlayışta olmadığına değinen Uzunkaya, bu yapılanma ile mücadelenin 60 yıldan bu yana yeterince yapılamadığını, din görünümlü bir yapı olduğu için dindar olan bir toplumda bunlara bir siyasi güç tarafından müdahaleye etmeye cesaret edilemediğine işaret etti. Uzunkaya, 15 Temmuz darbe girişimi olmasaydı bu yapının Türk toplumuna çok daha büyük zarar vereceğinin altını çizerek, şunları kaydetti: "İyi ki Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeyken böyle bir teşebbüs olmuştur. Başka bir lider olsaydı bunun altından kalkılmazdı. Sayın Cumhurbaşkanı ekonomik konularda yalnız kaldığını söylüyor. Sadece ekonomik konular da değil 17-25 Aralık'ta da öyle oldu. Tayyip Bey olayı çok net görmüştür. Son nefesine kadar gerekirse kanının da son damlasına kadar bu yapıyla mücadeleye baş koydu. Bu hareket dini harekettir, kendisi dini değildir. Dini kullanan bir yapıdır. Mezhepleri birleştirmek, dinleri birleştirmek de yeni bir dinsizlik ekolüdür. Bunun başına da Fethullah Gülen getirilmiştir. Bu süreçte pirincin içinden siyah taşı ayıklamak kolaydır ama beyaz taşı ayıklamak kolay değildir. Ancak ağzına alınca dişinde fark edersin. Bunlarla mücadelede aynen böyledir."

Türk Kızılayı'ndan Yemen'e gıda yardımı

Türk Kızılayı, Yemen'in güneyindeki Şebve ilinde özel ihtiyaç sahipleri, devamlı ilaç kullanan hastalar, fizyoterapi tedavisi görenler ve evlerinden çıkamayanlara gıda yardımı yapmaya devam ediyor.

ABD'de artan ırkçılık ve nefret olayları protesto edildi

ABD'nin Chicago kentinde, ırkçılık ve nefret karşıtı gösteri düzenlendi. Kentteki Federal Plaza önünde başlayan gösteriye binden fazla kişi katıldı. Onlarca faklı grup temsilcisinin oluşturduğu kalabalığa hitap eden konuşmacılar, son dönemde artan ırkçılık ve nefret olaylarına dikkati çekti.

Esed güçleri Doğu Guta'da çocukları vurdu

Binlerce Müslüman Arakanlı katliamdan kaçıyor

Myanmar'ın Arakan eyaletinde, silahlı güçler ve Budist rahipler tarafından Müslümanlara karşı yeniden tırmandırılan katliamların sonucu binlerce Arakanlı bölgeden kaçmaya çalışıyor. Köyleri yakılan Arakanlı Müslümanlar, hayatlarını kurtarmak için bölgeyi terk ediyor. Myanmar'ın Arakan eyaletinde ordu ve Budist milliyetçilerin yaptığı operasyon-

lardan kaçan Arakanlı Müslümanları taşıyan teknenin Naf Nehri'nde alabora olması sonucu çocuk ve kadınlardan oluşan 19 kişi yaşamını yitirdi. Bangladeş yerel basınındaki habere göre, Arakan'dan kaçarak Bangladeş'in Cox's Bazar'a kentine ulaşmak için yola çıkan Arakanlı Müslümanların bindiği tekne Naf Nehri'nde alabora oldu.

Suriye'de Beşşar Esed rejiminin, başkent Şam'daki ''çatışmasızlık bölgeleri'' içerisinde yer alan Doğu Guta'daki Ayn Terma ve Zemelka beldelerine top mermileriyle düzenlediği saldırılarda 3 çocuğun öldüğü bildirildi. Şam'ın doğusunda yer alan Ayn Terma ve Zemelka beldelerini de içeren Doğu Guta bölgesi, 5 yıldır rejimin askeri kuşatması altında bulunuyor.

GARAGE MERCEDES Keurmeester Serdar Altay

APK

BENZINE: €69 : L E S IE D

€ 29,€ 49,-

APK Keuringsstation Reperatie en onderhoud alle merken Inkoop en verkoop Banden Accu's

Hillegondastraat 11-13 3051 PA Rotterdam

Tegen inlevering 's. tie / voor ALLE auto €39 en rt ve ad ze de n va

• • • • •

Tel: 010 - 418 50 69 Mob: 0619 - 75 83 25


HABER

Tarihi zaferin beş asırlık tanığı: Mohaç sancağı

Osmanlı'nın Avrupa topraklarında kazandığı en önemli zaferlerden biri olarak kabul edilen Mohaç Savaşı'nda kullanılan sancak, Bosna Hersek'in Tesanjşehrinde yaklaşık beş asırdır özenle korunuyor. Osmanlı'nın 29 Ağustos 1526'da Macar Krallığı ile yaptığı savaşta buraya Tesanj'den giden birliğin taşıdığı tahmin edilen sancak, üzerinden 491 yıl geçmesine rağmen hala varlığını sürdürüyor.

Filistin Milli Kütüphanesi kuruluyor

Filistin Kültür Bakanı İhab Bessisu, işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan Ramallah kenti yakınlarında daha önce devlet başkanlığı sarayı yapılması için inşa edilen Serda Sarayı’nın Filistin Milli Kütüphanesi olarak tahsis edileceğini belirtti.

Hint guruya tecavüz suçundan 20 yıl hapis cezası

Hindistan'da tecavüz suçlamasıyla gözaltına alınan Budist cemaati lideri, guru Gurmeet Ram Rahim Singh 10 yıl hapse mahkum edildi. Popüler cemaat liderinin takipçilerinin olay çıkarabileceği ihtimaline karşı Pencap ve Haryana eyaletlerinin bazı şehirlerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi.Her iki eyalette okulların ve üniversitelerin duruşma boyunca kapalı kalmasına karar verildi.

Kanada polisi uluslararası uyuşturucu operasyonunda 1 ton kokain ele geçirdi

Kanada'daki Ontario Eyaleti Polisi (OPP), Arjantin'den başlayan ve Montreal ile Hamilton kentine kadar uzanan operasyonla bin 62 kilogram kokain ele geçirdi. Operasyonun yurt dışı ayağında 3 kişinin gözaltına alındığını aktaran Hawkes, Montreal'den giriş yapan kargoya, Ontario eyaletine bağlı Hamilton kentinin Stoney Creek bölgesinde operasyon düzenlendiğini ifade etti.

18

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

Avrupa İslam projesinin yeni aktörü Ednan Aslan mı? SETA Avrupa Araştırmaları kuruluşundan Zeliha Eliaçık Avusturya merkezli oluşturulmaya çalışan Avrupa versiyonlu İslam projesi hakkında ilginç analizlerde bulundu. Eliaçık "Avusturya’da 36 bin Euroluk bir bütçeyle hazırlanan İslami Kreşler Araştırma Raporu’nun sonuçları Kurz’u tatmin etmeyince, rapor masa başında yeniden yazıldı. Avrupa’da yeni bir İslam ve Müslüman modeli öngören çalışmalar analiz edildiğinde ne Ednan Aslan’a bu raporun hazırlatılmasının ne de daha sonra raporda yapılan değişikliklerin masum ve tesadüfi olay-

lar olduğu söylenebilir." görüşünde. Analizde "Avrupa’nın artan göçmen Müslüman toplumunu kontrol etmek ve türlü manipülasyonlarla Müslüman oluşumlara kısıtlamalar getirmek ve onları kontrol etmeye yönelik plan ve projeler Avrupa’da siyasi hayatın rutin bir parçası olmaya başladı. Bilindiği gibi Şubat 2016’da yayınlanan araştırma raporu Kurz’u tatmin etmeyince araştırma sonuçları masa başında yeniden yazıldı. Basına sızan Word dokümanlarında, bakanlık memurlarının rapora 903 kez müdahale ettikleri açıkça görülmektedir. RAPOR BIR AY BEKLETILDI 36 bin Euroluk bir bütçeyle hazırlanan İslami Kreşler Araştırma Raporu’nun sonuçları 26 Şubat 2016 tarihinde resmi olarak kamuoyuna açıklandı. Sebastrian Kurz ilk olarak 2015 yılının Aralık ayında yaptığı bir basın toplantısında, henüz yayınlanmadığı halde “İslami kreşler kapatılmalı” talebini bu raporun sonuçlarına atıf yaparak savunmuştu. Daha önceden Ocak ayında yayımlanacağı duyurulan raporun neden Şubat ayında yayımlandığı ise Falter gaze-

tesinin ortaya koyduğu belgelerle açığa çıkmış oldu. Falter’in yayımladığı belgelerde Bakanlık yetkililerinin raporu son olarak 4 ve 5 Şubat tarihlerinde değiştirdikleri görülüyor. Skandalı ortaya çıkaran Falter gazetesinin iddialar hakkında görüşünü sorduğu Ednan Aslan, önce rapora müdahale edildiği yönünde bir bilgisini olmadığını söyledi. Ancak gazetenin değişiklikle ilgili belgeleri kendisine göstermesi üzerine Aslan, önce yapılan bu değişikliklerin kabul edilemez olduğunu söyledi daha sonra Twitter adresinden yaptığı açıklamada virgülü noktasına kadar raporun arkasında olduğunu ifade etti. Aslan’ın önce değişikleri inkâr ederken sonradan raporla ilgili tüm sorumluluğun kendisinde olduğu yönündeki açıklamaları, Sebastian Kurz’un olaydaki rolünün kamufle edilmeye çalışıldığı şüphesini akla getirmektedir. Nitekim Sebastian Kurz’un, bu skandalla ilgili kendisine yöneltilen sorulara Ednan Aslan’ın rapordan sorumlu olduğunu ve bu konuda söylenecek başka bir şey olmadığını söyleyerek ayrıntılı bir cevap vermekten kaçınmıştır." beyanında bulundu.

Waalstraat 22 T 026-3799473 @ info@sifaclinic.nl I www.clinic.nl

• • • • • • • • •

Fysiotherapie Acupunctuur Kruiden Vitaminen supplementen “biologisch actieve” Bloedonderzoeken “vitaminen tekort,allergie, ontstekingen” Body analyse (check up) Yaotech behandeling Acuut “pijn behandeling” Fitness

• Andumedic (pijn verlichting) • Premium (afvallen bij problemen met de schildklier, constipatie enz. Ook verstevigen en gezichts behandelingen) • Cryo (vet afbreken) • Avitae (afvallen, verstevigen, cellulitis) • Diode laser (pijnloze SHR methode) • Cavitatie (afvallen, verstevigen, cellulitis) • Eric pak (sauna, lymfedrainage)

• Massage (voor het hele lichaam) • Gezichtsbehandelingen (reiniging en verzorging) • Begeleiding bij afvallen • Cupping therapie (hacamat)

Waalstraat 22 | 6826 BP Arnhem | T: 026-3799473 @: info@sifaclinic.nl | www.clinic.nl


19

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

Hollanda'yı Kesin dönüş yapanlara terkedenler önemli uyarı gittikçe çoğalıyor

CBS'in son yayınladığı rakamlara göre, Hollandalılar gün geçtikçe Hollanda'yı terkediyor. 2010 yılında 121.351 kişi Hollanda'yı terkederken, bu sayı geçtiğimiz yıl 144.175'e kadar çıktı. Günlük ortalama olarak 395 insan Hollanda'dan başka ülkelere taşınıyor. Araştırmanın devamında 2012 yılında Hollanda'dan başka ülke-

relere giden vatandaşların en çok Almanya, Belçika ve İngiltere'ye taşındığını gözler önüne seriyor. Bu ülkelerin yanı sıra, İskandinav ülkeleri de iş ve yaşama koşullarından dolayı revaçta, Hollandalılar arasında. Eskiden daha çok 'gelukzoeker', yani 'mutluluk arayışında' olanların ülkelerini terk ettiği biliniyor,

ancak artık vatandaşların başka sebeplerden Hollanda'yı terk ettikleri görülüyor. Göç kurumundan Tom Bey ise bunu insanların gelecekle ilgili kaygılarına bağlıyor. Hollanda'daki işcilik oranının yüksek olması da katmanlar arasında olduğunu belirtiyor Tom Bey.

e-ticaret sitelerinden biri olan Markafoni, 1 Haziran'da faaliyetlerine son vermişti. İngiltere’deki Türk moda devi Select, kısa bir süre önce faaliyetlerini durduran Markafoni’yi satın almak için dünyanın en önemli e-ticaret şirketlerinden Güney Afrika merkezli Naspers Grubu ile el sıkıştı. Markafoni'nin kısa süre içerisinde tekrar faaliyete geçmesi bekleniyor.

Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi ise Select Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu tarafından yarın düzenlenecek basın toplantısında paylaşılacak. İngiltere merkezli Selectfashion. co.uk‘un sahibi olarak tanınan Cafer Mahiroğlu, İngiltere’nin en zengin 100 iş adamı arasında gösteriliyor ve batık markalara duyduğu ilgiyle ünlü.

Markafoni'yi, Sivaslı işadamı satın alıyor Halen İngiltere'de Select Gruop'un sahibi olan ve 7 bin kişiye istihdam sağlayan Mahiroğlu, Markafoni'nin sahibi Güney Afrika merkezli Naspers Grubu ile anlaşma sağladı. Türkiye'nin en önemli

HABER

Almanya’da 100 milyar euroluk primi kalan 4 milyon Avrupalı Türk’e parasını alabilme umudu doğdu. Türkiye’ye kesin dönüş yapan 4 milyon gurbetçinin, 100 milyar euroluk primini almak için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Almanya’ya karşı açtığı davaya Çalışma Bakanlığı da destek verdi. Almanya, Türkiye’ye kesin dönüş yapan Türk işçileri adına sosyal sigorta kurumuna yatan işveren prim payını ödemiyor. Başka ülkelerin çalışanlarına primlerini ödeyen Almanya’nın yaptığı bu çifte standart AİHM’ye taşındı. Gurbetçilerin kurduğu Uluslararası Hak Arama Derneği, geçtiğimiz aylarda Almanya hakkında AİHM’ye başvurdu ve dava kabul edildi. Çalışma Bakanlığı Berlin Ateşeliği de derneğe bir yazı yazarak konuyla ilgili belge ve bilgilerin kendilerine gönderilmesini istedi. Yazıda, “Bakanlığımız davanın takibi konusunda her türlü desteği verecek” denildi. Dernek Başkanı Hasan Fettah, “Bu bizim ve Türkiye için önemli bir gelişme.

Bakanlığın destek vermesiyle elimiz güçlenecek” dedi. Fettah, TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun da davayla ilgilendiğini söyledi. Derneğin Avukatı Kıraç Aras ise Almanya’da Emeklilik Sigortaları Yasası’nda “Primler sigortalının ödediği miktarda iade edilir” hükmünün bulunduğunu belirtti.

Sosyal medya grubu T-BİKERS Türk Motor Kulübü'nün müdavim üyelerinden Cem Cemoka motorcuları güzel havalardaki motor sürüşlerinde dikkatli olmaya çağırdı. Cem Cemoka şunları paylaştı: "Arkadaşlar tabiri caizse kara bir yaz geçiriyoruz... Bir çok kaza otomobil sürücü hatalarından bazı kazalarda da bizler de çok hatalıyız. Hızlarımızı azaltalımilk günmotora binmişiz gibi sağlam dikkatli sürelim. Kavşaklarda çok daha yavaş dikkatli olalım. Damperli kamyonlara yaklaşmayalım. Işıklarda geçmeyelim, altımızdaki motorun hacmi ne olursa olsun saygı duyalım. Motorun üstünde daha mütevazi olalım. Çok özgüvenli kibirli egolu olmayalım. Kaldırımlara çıkmayalım ve yayaya saygı duyalım. Tek

tekerdi, bir sağ bir sol, yapmayalım. Devamlı korna el kol haraketleriyle sürücüleri tahrik etmeyelim. Mümkünse ikili diyalog kavga vs kaçınalım. Ekipmanlarımızı tam giyelim ve trafik kurallarına uyalım. Asla şunu unutmayın iyi tecrübeli bir motorcu evine sevdiklerine güvenli sağ sağlım kazasız belasız bir şekilde ulaşan motorcudur. Rabbim cümlemizi kazadan beladan gözüken gözükmeyen tüm bela ve şerlerden korusun."

İŞÇİLERE EKSİK ÖDEME Başta Almanya olmak üzere AB ülkelerinde yıllarca çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönen 4 milyon Türk, hesaplarına yatırılan sosyal sigorta primlerinden sadece kendilerinden kesilen primi alabildi. Oysa, işveren tarafından da işçi adına prim yatırılıyor. AB ülkeleri, Türk işçilerinden kesilen primleri ayrıldıkları dönemde verdi, ancak işverenin yatırdığı primler ise Alman Hazinesi’ne aktarıldı. İki ülke arasındaki anlaşmalar Türk işçilere tüm sigorta primlerinin veya çalışma sürelerinin Türkiye ile birleştirilmesine imkan veriyor.

Güzel havalarda dikkat!

€59

’dan

BAŞLAYAN FIYATLARLA VERGILER DAHILDIR

023-751 06 00

Şimdi Ücretsiz Corendon App

Hayallerinizi Corendon’la Yaşayın


HABER

Katalonya özerk yönetim hükümeti 'İspanya'dan kopma yasasını tanıttı

İspanya'nın doğusundaki Katalonya özerk yönetim hükümeti, ülke kamuoyunda "İspanya'dan kopma yasası" olarak bilinen "Cumhuriyetin Kuruluşu ve Hukuki Geçiş Yasası" adlı siyasi girişimini basına tanıttı.

Brigitte Macron'un ilk röportajı rekor kırdırdı

Magazin dergisi Elle'in, Fransa'nın eşinden 25 yaş büyük "First Lady"si Brigitte Macron ile yapılan ilk röportaja yer verdiği sayı, derginin son 10 yılda en çok satılan sayısı oldu. Derginin 18 Ağustos tarihli sayısı, 530 bin satılarak rekor kırdı. 64 yaşındaki Brigitte Macron'un eşi Emmanuel Macron cumhurbaşkanı olduktan sonra verdiği ilk röportajın yer aldığı sayının dağıtım tarihi, gördüğü ilgi dolayısıyla uzatıldı ve şu ana kadar ulaşılan satış rakamının son 10 yılın rekoru olduğu kaydedildi.

Güvenlik ve Adalet Vakfı Başkanı Wildeman: Myanmar yönetimine diplomatik baskı uygulanmalı

Güvenlik ve Adalet Vakfı Başkanı Nourdeen Wildeman, Myanmar yönetimine Arakanlı Müslümanlara (Rohingya) yönelik saldırılar nedeniyle diplomatik baskı uygulanması gerektiğini söyledi. Hollanda'da Arakanlı Müslümanlara hizmet vermek için 2013'te kurulan Vakfın Başkanı Wildeman, Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı şiddete ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Rotterdam'da konsere saldırı tehdidinde bulunan kişiye gözaltı

Rotterdam'da yapılacak konsere terör saldırısı düzenleme tehdidinde bulunan kişi gözaltına alındı. Yerel bir radyoya açıklamada bulunan Adalet ve Güvenlik Bakanı Stef Blok, "Telegram" adlı mesajlaşma programı üzerinden konserin yapılacağı yerle ilgili tehdit mesajları paylaşan 22 yaşındaki bir kişinin gözaltına alındığını belirtti.

20

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

Avrupalı Türklerden THY'nin

yaz biletlerine ağır eleştiri Kanal Avrupa'da Sivil İnisiyatif proğramının sunucusu gazetecı Tevfik Kara, yaz döneminde THY'nin ve diğer hava yollarının el yakan bilet fiyatlarını sosyal medyadan agır bir dille eleştirdi. Kara sözlerinde "Biz Avrupalı Türkler yıllarca milli hava yolumuz diye 'elin oğlu’nu değil sizi tercih ettik. El değil biz kazanalım ülkemize kazandıralım dedik ve tuzlu ya da pahalı da olsa yıllarca biletlerimizi sizler'den alarak Anavatan'a uçtuk! Sayemizde dünya markası oldunuz. Hatta dünyanın anlı-şanlı futbol kulüplerine reklam verip sponsorluk yaptınız! Oysa türk kulüplerine bilhassa da anadolu’da yaşam mücadelesi veren gariban takımlara destek olsanız daha iyi olurdu! Tuzlu’da olsa sizi tercih ettik ve ediyoruz dedik. Oysa sezon haricinde 100 Euro’ya türkiye’ye yolcu taşıyorsunuz. Sezon gelince neden 500 ile 700’e

fırlıyorsunuz?! Bu resmen soygun değil mi?! Bunun orta yolu’nu bulsak ta herkes memleket ve akraba özlemini dindirse fena mı olur?! Neden biz Avrupalı Türkler’i mağdur ediyorsunuz? Neden bizi elin oğlu’na muhtaç ediyorsunuz?" ifadelerini kullandı. Facebook'da çok sayıda beğeni alan ve çokça paylaşılan bu yazıya Türk Hava Yolları'ndan veya diğer havayollarından cevap gelip gelmediği bilinmiyor.

Beyza Öpöz


21

"Artık onaylandı: DEAŞ Amerika’nın ürünü!" DEAŞ de, tıpkı Usame bin Ladin ve El Kaide gibi Amerika’nın bir eseri. Amerikan Askeri istihbarat teşkilatı SLİDE tarafından açığa çıkarıldığı bilenen gizli belgelerin doğruluğu, SLİDE eski yöneticisi Korgeneral Michael T. Flynn tarafından El Cezire’ye verdiği bir röportajda onaylandı. “Bence bu bilinçli bir karardı” Fylnn verdiği röportajda neticede DEAŞ’ı oluşturan aşırı isyancıların sonuç olarak Batı Asya’da bir Amerika politikası oluşturduğunu belirtti. Bu politikayla ilgili bir şeylerin yanlış olduğu geç de olsa farkedildi; çünkü terörist grupların sayısı iki katına çıkmış durumdaydı. Savaşın DEAŞ’ın yükselişine neden olduğunu vurgulayan Flynn bunu Amerika’nın çözümden ziyade çatışma tarafında olmasına bağladı. Flynn Amerika’nın 2012’de DEAŞile ilgili tüm bilgilere sahip olduğunu onayladı: “Amerikan politikasının bunu görmezden geldiğini düşünmüyorum. Bence bu bir karardı. Bence bilinçli bir şekilde verilmiş bir karardı” dedi.

Askeri varlığı genişletme Amerikan Askeri istihbarat teşkilatı eski direktörü, Suriye üst düzey yönetiminin, isyancıların Suriye rejimine karşı ayaklanmaları için Amerika ve diğer körfez ülkeleri tarafından silahlandırılıp eğitilmesi konusunda başından beri bilgisi olduğunu savunuyor. “İlk silahlar küçük isyancı gruplar tarafından sınırdan geçirildi. Daha sonra Salafistlere ve El Kaide’ye katıldılar. Sonrasında Esed’in yok olmasını isteyen ülkeler, ülkeyi silah ve parayla doldurdu.” Amerikan ordusunun düzey generalle-

rinden biri olarak bilinen ve zekasıyla tanınan Martin Dimpsey, bu savaşın bir nesilden fazla sürebileceğini söyledi. Göreve geldikten kısa bir süre sonra isyancılar Suriye hükümetine karşı bir ayaklanma teşebbüsüyle silahlandırılıp eğitildi ve böylece Bağdat zorlanarak Amerikan askerlerinin Irak’a girebilmesi için yol açılmış oldu. Para basıyorlar Öte yandan Profesör Laura Dickinson “Lockhead Martin, General Dynamics, AM General, SOS International gibi Amerikan orjinli savunma şirketlerinin DEAŞ’a karşı öngörülen savaştan servet kazandıklarını iddia ediyor. Hükümet bu işe gittikçe daha fazla para harcıyor. Harcamalar öyle yüksek miktarlara ulaştı ki; bu da Amerikan askerinin ekonomik getiriler için konuşlandırıldığının göstergesi olarak ele alınıyor. Dünya konjünktüründe belirgin olmamak için ise işler özel sektör ihalesi ile yürütülüyor” şeklinde görüş belirtti.

Beyaz doktor, müslüman çocukları muayene etmedi

Hollanda’da bir aile hekimi yıllardır hastası olan kadına, ”çocuklarını muayene etmemi istiyorsan o şeyi (nikab) çıkarman gerek. Belkide silah vardır beni vurabilirsin. Kendine başka doktor bul ” gibi ifadeler kullanması ülkede ırkçılığın geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Hollanda’da doktor, Müslüman çocukları muayene etmedi ! Meld İslamofobie sayfasında yer alan bilgilerde 36 yaşındaki kadının nikab giydiği için 2 küçük çocuğunu aile hekiminin muayene etmediği yer alıyor. Bu olayın Den Haag kentinde gerçekleştiği ve aile hekiminin 50 yaşlarında bir Hollandalı olduğu aktarılıyor. Yaşadıklarını Meld İslamofobie’ye bildiren kadın, evli ve 5 çocuğu olduğunu, söz

HABER

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

konusu aile hekiminde yıllardır kayıtlı olup kendisini ordakilerin çok iyi tanıdığını belirtiyor. Daha önce muayene için gittiğinde orada görevli diğer iki kadın doktora gittiğini ancak bu kez erkek doktordan randevu verildiğini ifade etti. Kadın muayenehanede yaklaşık 20 da-

kika bekledikten sonra doktorun kendisine yönelip, ” eğer çocuklarını muayene etmemi istiyorsan, önce o üzerindeki şeyi (nikab) çıkarmalısın. Altında silah bulundurup beni vurabilirsin ” demesi üzerine, ” hayır çıkarmıyorum ” diyen kadın çıkışa yöneldiği sırada doktorun kendisine başka bir doktor araması gerektiğini söylediği bildiriliyor. İki küçük çocuğun sağlığı ile ilgilenmesi gereken doktorun kadının nikabına odaklanıp, ayrımcılığın söz konusu bile olamayacağı bir görevde olduğunun farkında olmadığı yorumları yapılırken, son yıllarda Müslümanların her alanda yaşadığı zorlukları görmezden gelen hükümetin bu konuda ne yapacağı merak konusu oldu.

Bosna'daki savaşın 7 bin kurbanı hala aranıyor

Bosna Hersek'te 1992-1995 yıllarında yaşanan savaşta hayatını kaybeden 7 bin kurbanın bedenine, savaşın üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen hala ulaşılamadı. Bosna Hersek Kayıp Kişiler Enstitüsü, savaşın ardından ülke genelinde tespit edilen 550 toplu mezarda 25 bin kurbanın bedenlerine ulaşıldığını, 7 bine yakının ise hala arandığını açıkladı.

Almanya'da terör saldırısı uyarısı

Alman Federal Suç Dairesi (BKA), Batı ülkelerinde trenlere yönelik olası terörsaldırılarına karşı uyarıda bulundu. Funke Medya Grubu'na açıklama yapan bir BKA yetkilisi, terör örgütlerinin, gittikçe daha yoğun şekilde demiryollarına sabotajlar düzenleme ve böylece seferler sırasında trenlerin raylardan çıkmasını sağlama düşünceleri içine girdiğini kaydetti.

İsrailli Bakan'dan 'kritik Yahudi yerleşim birimleri' çıkışı

İsrail Eğitim Bakanı Bennett, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimlerinin artırılacağını, Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceklerini belirtti. İsrail'in aşırı sağcı Eğitim Bakanı Naftali Bennett, işgal altındaki Batı Şeria'da Yahudi yerleşim birimlerinin artırılacağını belirterek, bu yerleşim birimlerinde yaşayanların sayısını bir milyona çıkartacaklarını, Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceklerini söyledi.

Yenilenen mekânımıza bekleriz. • Broodjes • Grill Gerechten • Kapsalon Burgemeester De Vlughtlaan 162-164 1063 BS Amsterdam Tel: 0204114318

• Panini's • Snacks • Belegde Broodjes • Tapas • Patat • Salades

• Çorbalar/ Soep • Warme Maaltijden • Frisdranken


HABER

22

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

Yaz döneminde Hollanda meclisinin de tatile girmesiyle DENK partisi milletvekilleri Tunahan Kuzu, Selçuk Öztürk ve Farid Azarkan tatilin keyfini çıkartmışa benziyor.

Amsterdam'ın tanınmış işadamlarından Göreme Lunchroom ve Kasabı sahibi İsa Özer, her hafta kendi hazırladıkları leziz döneri müşterilerine kendi elleriyle sunuyor. Utrecht'te Levantine adında yeni bir mekan açan Helal Food CEO'su Abdurrahman Akbulut, Türkiye'deki restorancılık sektöründen hiç memnun kalmadığını, yeni açtıkları mekanın kalitesinin daha iyi olduğunu iddia ediyor.

Adacams sahibi Şahin Arabacı, Kayseri'de bir düğünde görüntülendi. Şahin Bey'in şıklığı gözden kaçmadı.

Modacı Dennis van Dorem, Türkiye'deki projelerine devam ediyor. Bugünlerde İstanbul'un meşhur restoranı Huqqa'da görüntülendi.

Mercedes Garage sahibi Serdar Altay yaz tatiline çıkarken uçaktaki o keyifli anları kızıyla selfie çekerek ölümsüzleştirdi.

Geçtiğimiz günlerde büyük bir sürprizle Antalyaspor'a transfer olan dünyaca ünlü futbolcu Nasri'nin transferinde arka planda Hollanda'da spor eğitmenliği yapan ve aynı zamanda futbol menejerliği yapan Muhammet Duyar'ın olduğu görüldü.

Avukat Fadime Kılıç ve eşi Tolgay Arslan, kızları Nur ile birlikte adeta kartpostallık bir görüntü verdiler. Kendilerine bir ömür boyu mutluluklar dileriz.

Moonstar BV ortaklarından Oruç Uluçay, 15 Temmuz şehitlerinden Ömer Halisdemir'i kabrinde ziyaret etti.

AUTOVERZEKERING korting op uw premie BMsigortam 02917BMSigortam_MagazineAd_265x96.indd 1

013 467 52 67

BMsigortam.nl 24/03/2017 10:14


23

HABER

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

COLOFON

HABER

Hoofdredacteur (Genel Yayın Yönetmeni) M. Fatih Karaman fatih.karaman @haber.nl Redactie: (Yayın Kurulu) Mehmet Güzelyurt Merve Karaman Hikmet Davarcı Mesut Balamir Rabia Karaman Muzaffer Bozaslan Rasim Gencer Selman Karaman Özlem Hasip

Türkiye'nin ünlü yazarlarından Sadık Yemni geçtiğimiz dönemde uzun yıllar yaşadığı Amsterdam'ı ziyaret ederek, bol bol bisiklet sürdüğünü ifade etti.

Advertenties: Office: 010-290 09 00 Nur Öztürk / nur@haber.nl

Yazarımız Veyis Güngör, yaz boyu Konya'da farklı farklı misafirleri ağırlardığını sosyal medyadan duyurdu. Ünlü yazarımız Sadık Yemni ve köşe yazarlarımızdan Metin Yazarel ve duayen gazeteci İlhan Karaçay da misafirleri arasındaydı. Hollanda Türk Gönüllüler Vakfı bu yıl ilk defa bir Kurban kampanyası için Kosova'ya gitti.

Amsterdamlı işadamı Nuri Konuksever, bu yıl da hac mevsiminde Safa Hac ve Umre organizesiyle hacıları, hacca götürdü.

Dordrecht Davinci College'nde okuyan İbrahim Sanan MBO Uitblinker van het Jaar ödülünü alırken, Çağla Hakkan ise Skills Heroes the Finals yarışmasında birinci olarak altın madalyayı kazandı. Davinci Kolejinde öğretmenlik yapan Nilüfer Sönmezer-Duyar, 'MBO deyip geçmeyin, bu gençler alanlarında çok başarılı' dedi. TRT'nin popüler dizisi Diriliş Ertuğrul'da rol alan ve Noyan karakteriyle çok beğenilen Barış Bağcı, Bodrum'da tatilini samimi arkadaşı Kamil Saygı ile geçirdi.

Interviews & Correspondenten: Aysun Beder Zeynel Abidin Kılıç Özlem Hasip Ayşe Özkaya Şüheda Karaman Repr. Amsterdam Murat Ay Fatih Uluçay Repr. Eindhoven Ali Yücel Repr. Leerdam Bahtişen Ördek Repr. Limburg Göksel Soyugüzel Muzaffer Bozaslan Repr. Ankara Nuh Kaygısız Abonnementen: abone@haber.nl e-mail & website: info@haber.nl www.haber.nl Yayımlanan makalelerdeki köşe yazıları ve fikirler yazarına aittir ve Haber Gazetesi'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

ZAHET, Hollanda’da yaşayan yardıma ihtiyacı olan herkese hizmet veren bir sağlık kurumudur. Yabancılar için bakım hizmetini kolay erişilebilir yapıyoruz. Kültürel farklılıkları kabul ediyor, bir zenginlik olarak görüyoruz. Hizmetlerimizi hastaların kültürel farklılığını göz önüne alarak sunuyoruz. Hizmetlerimizde; hastaların dini inançlarına, ananevi gelenek ve alışkanlıklarına azami dikkat gösteriyoruz. Hastalarımıza kendi dillerinde hitap ederek, onları kendi evlerinde hissetmelerini sağlıyoruz. Daha fazla bilgi almak ve hizmetlerimizi yerinde görmek için, sizi BEEK-UBBERGEN’deki bakımevimize bekliyoruz.

n T ile e E H A Z ünler g u l t mu sun. l o n i z si

KENDİ DİLİNİZDE VE KÜLTÜRÜNÜZDE SAYGI, SEVGİ, ŞEFKAT VE KALİTE VAZGEÇİLMEZ PRENSİPLERİMİZ

Stichting ZAHET Verbindingsweg 13 6573 BS Beek-Ubbergen

T. 024-7630420 F. 024-7630421 E. info@zahet.nl


HABER

EYLÜL / SEPTEMBER 2017

Sultan Ahmet R e s t a u r a n t

www.sultanahmet.nu Laan op Zuid 978-982 • 3071 AC Rotterdam • T. +31 10-766 00 06 • M. info@sultanahmet.nu

1. ELDEN SATILIK iŞYERi Vatandaşlarımıza yeni bir hizmet daha! Yaz döneminden önce İzin Rehberi adı altında yeni bir dergi yayınlandı. Hol2017 | Hollanda’dan Türkiye’ye www.izinrehberi.com landa'dan Türkiye'ye arabayla giden tüm vatandaşlarımızın kullanabileceği, içinde her türlü pratik bilgilerin, yol YOL REHBERİ ÜLKE BİLGİLERİ haritasının ve her ülGÜMRÜK BİLGİLERİ ŞEHİRLERARASI MESAFELER keye ait yol bilgilerinin bulunduğu magazin formatında yeni bir dergi. Okurlarımızın heyecanla yanlarına aldıkları bu dergi büyük beğeni gördü. Tüm yıl boyunca da kullanılabilecek Izin Rehberi, 2018'de daha kapsamlı içeriğiyle yeniden tüm vatandaşlarımızla buluşacak. HABER ve MANŞET Gazetelerinin ortak çalışması olan İZİN REHBERİ Dergisi'ni posta ücreti karşılığında temin edebilirsiniz. info@izinrehberi.com adresine kısa bir mail göndermeniz yeterli.

İZİN REHBERİ HAYDİ TATİL BAŞLASIN!

HABER ve MANŞET GAZETELERİNİN ORTAK ÇALIŞMASIDIR. © 2017

Koningin Wilhelminalaan 64 4205 EZ Gorinchem

Gorinchem'ın en işlek sokaklarından biri olan Koningin Wilhelminalaan sokağında, içerisinde iki şirket kiracısı olan, 130 m2 işyeri satılıktır. Halihazırdaki kiracılar olan SNS Bank ve Can Market tarafından aylık kira bedeli düzenli olarak ödenmektedir. Horeca vergunning mevcuttur. Vraagprijs: € 201.000 k.k. İrtibat: 1. elden sahibi Dhr. Selman. 0653-53 33 58


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.