Freedom in your hands! TEMMUZ 2015 SAYI: 32 www.revizyondergi.com www.haberrevizyon.com www.hra.com.tr www.radyohra.com www.hra.tv.tr
FİYAT: ISSN
2
KKTC: 2 2149 - 2336
İnancınla Sevgi Ver Kana Bulama Dünyamızı!
İÇİNDEKİLER TEMMUZ CONTENTS JULY
2015 2015
KÜNYE İmtiyaz Sahibi ATS Grup Güvenlik ve Yenilenebilir Enerji Sist. Basım Yayın Reklam İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Adına R. Aytekin TÜRKER
2023 Hedefimizin Amiral Gemisi
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü R. Aytekin TÜRKER
Haber
....4 KKTC Nasıl Kuruldu?
Proje Yönetmeni Halil PETEK
Grafik Tasarım ATS Graphic Design Studio Halkla İlişkiler Merve PETEK
Reklam ve Organizasyon Yönetimi C. Buğra DEMİREL Gülbin SERTOĞLU Hukuk Danışmanı Av. Zihni Levent DURAK Muhasebe ve Finans Sevilay BALCI Turan ALPTEKİ
Danışma Kurulu Erol CANDABAKOĞLU Süha Fazlı BEZİRAY - Alaaddin SİNAN İsmail Ahmet ORHUN - Mustafa KESKİN Prof. Dr. Arif VERİMLİ - Dinçer YILDIZ Sertaç AKGÜL
Katkıda Bulunanlar Cahit ÜLKÜ - Lokman AYVA Şahin MENGÜ - Sunay AKIN Prof. Dr. Arif VERİMLİ - Dr. Haydar DÜMEN İsmail Ahmet ORHUN - M. Metin YILGÖR Rafael SADİ - Onur BELGE Turan BAŞOL - Yüksel GÜLEÇ Can KAPYALI - Metin BAŞOL Dr. Yavuz DİZDAR - Ahmet GÜNEŞTEKİN Sefa KOYUNCU - Mehmet BAŞKAK
Haber
18
D’Hondt Sistemi ve Başkanlık
HABER
Süleyman Demirel Isparta’nın Ataybey ilçesine bağlı İslamköy’de 1924 yılında dünyaya geldi. İlkokulu doğduğu yer olan İslamköy’de ortaokul ve liseyi ise Isparta ve Afyon illerinde bitirmiştir.
D
E
R
G
İ
S
İ
Haber Revizyon Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Haber Revizyon Dergisi’nin tüm hakları R. Aytekin TÜRKER’e aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. Makalelerdeki görüş ve düşünceler yazarlarına aittir. Yazılı izin alınmadan, kaynak gösterilse dahi kullanılamaz.
BASIN HÜRDÜR, SANSÜR EDİLEMEZ.
....12 Beyazay İnsani Sınırlar
Lokman Ayva
....16 Goseck Güneş Tapınağı
Keşif
....18 Hayalet Yapılar İncili Köşk
Tarih
....30 Orada Bir Köy Var Uzakta...
Yüksel Güleç
....32 Yezidiler
İletişim Çözümleri www.coordination.tv
İletişim 0212 875 5 880 – 0544 875 5 880 haber@haberrevizyon.com www.haberrevizyon.com
....10 Seçim 2015
Süleyman DEMİREL
İngilizce tercümelerimiz sözleşmeli yeminli tercüman tarafından yapılmaktadır.
Yönetim Yeri Hürriyet Bulvarı ATS Plaza No:129/2 Beylikdüzü / İstanbul
Sefa Koyuncu
Haber
Fahri Bölge Haber Temsilcileri KKTC: Murat CEYLAN Güney Doğu Anadolu: İbrahim H. KARACA Refik TÜRKER Güney Marmara Bölgesi: Cemal AKSU Ege: Ülkü AKTAŞ Karadeniz: Şükrü YAVUZ
Yayın Türü Ulusal, Süreli, Aylık
....6
Haber
40
....34 Yaz Bilim Kampları
Teknoloji
....50 Histeri
Gezi
Prof. Dr. Arif Verimli
RUSYA
Haber Revizyon Dergisi İmtiyaz Sahibi R. Aytekin TÜRKER Rusya’yı sizler için gezdi.
....54
Alternatif Tıp Dr. Haydar Dümen
...56
Hangi Burç Nasıl Beslenmeli? Astroloji
....60
Merhaba,
E ditör’den
En önemli değerleri kontrol edemeden öğrenmeden geldiğin bu dünya bizi sorguluyor biz ise kendi insanlığımızı cezalandırıyoruz. Birçok konu kontrolümüz dışında gerçekleşiyor ve değiştirmek ise bazen insan olmanın dışında yaşam biçimleri sunuyor insanlığa, kim ne derse desin! Sormadılar dünyaya gelirken ne cinsiyetimizi ne inancımızı ne de ailenizin kim olacağını. Öğretmediler de kader denildi kabul edildi, yaşanmaya çalışıldı.
Peki kabul! Bu zulüm içinde yaşayan, eşit sistemin dışında olan insanlıkları kabul edilmeyen insanlar ne olacaklar? Ne için var oldular? İnanmayı da ibadeti de iyi yapmaya çalışırken, başkalarının maddi çatışmalarının içinde nasıl oluyor da çığlıklar içinde, acı içinde aç susuz ve bazen de kan dolu savaşlar içinde yaşıyorlar? Neyin düzeni? Neyin sistemi? Kim veya kimlerin kararları? Çıkar için mi yoksa vaat için mi olması gerekiyor bunların? Farklı konularda var tabii ki din ve devlet işlerinin karıştığı, din ve inançlar kullanılarak insanlar ile oyunlar oynanıyor. Yine çıkar için mi? Yorumlamak çok zor değil aslında; bazen madenleri, bazen toprakları bazen de sadece istedikleri için özel güçleriyle birileri bir şeyleri yönlendirip sahip olmaya çalışıyorlar. Belki de tarihte isimlerinin yer alması için bu hırsları vardır içlerinde ama yapıcı olmak başta gelir ve tarihe sonsuzluk imzasını bırakır ve kimse de silemez. Bunu görmek zor olmasa gerek! Tek tanrımız var; bunu tüm dünya kabul edip, tüm dileklerimiz, dualarımız da onun için. Tek fark tanrıya ulaşma şekillerinin çeşitlikleri diyebiliriz ve emin olun biraz vakit ayırıp okur ve ruhunuzu tertemiz sayfalara bırakırsanız dünya üzerindeki en güzel hediyeyi tanrının bize göndermiş olduğunu görmüş olursunuz ama her dine ait kutsal kitapları okumanızı tavsiye ederim. Bu, bilmek veya bilim değil insan olmanın esasıdır. Asırlar boyu tüm yaşanmışlıkları ve geleceği de içinde barındıran Kur’an-ı Kerim, insanlığın insan gibi yaşayabilmesinin en güzel yollarını sermiştir hayat yolumuza. Okumayıp yorum yapan o kadar çok insan var ki bilgili gözüken cahiller grupları onlar! Dünyamızdaki tüm inanç biçimlerinin önünde saygıyla eğilirim ve de eğilmek gerekli. Çünkü inanmak, inanç içinde yaşamak, dua edebilmeyi ruhumuza öğretmiş olmak çok değerli. İnanmayı inancı öğrenememiş kısmı bir kenara, yaşayanları bile görememiş insanlar var. Zulüm yerine sevgi vermeli, sevgi ile kardeşlik, kardeşlik ile de inanç dağıtalım kuzeyden güneye, doğudan batıya. Saygı duyalım tüm inanlara, zarar vermeye çalışanlara ise inancımızın gücü ile el ele verip kendi benliklerinin içinde duyguları ve ruhlarıyla acı çekmelerini engelleyelim. Onlara da sarılalım ayırmadan, nefretten uzak sevgi ile onların da ellerinden tutalım, o bilmedikleri inancı, sevgiyi hatta yaşamayı öğretelim. İnanmak var olmaktır… Din parayla satılamaz parayla alınamaz! Yazımın son satırlarında Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza ve bütün devlet büyüklerime seslenmek istiyorum en azından Türkiye’mizde dinimizin yüce temsili Kur’an-ı Kerim maddi değer karşılığı satılmasın, hediye edilsin. İnancımız insanlığımızın temsilidir.
İnancınla sevgi ver kana bulama dünyamızı!
Haber
2023 2023 Hedefimizin Amiral Gemisi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi 22’inci olağan genel kurulu ve 2014 İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni gerçekleştirildi.
Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş., Ford Otomotiv Sanayi A.Ş. ve Oyak Renault Otomotiv A.Ş. 2014 yılında en fazla ihracat yapan ilk üç firma oldular.
“2023 hedefimizin amiral gemisi ihracatçılar olacaktır” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açılış konuşmasında, ihracatçıların hiçbir engel karşısında duraksamadığını ve herhangi bir sorunla karşılaştıklarında, zaman kaybetmeden yeni pazarlara yöneldiklerini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler, dağlar ne kadar yüksek olursa olsun, yanından geçen bir yol buldunuz. İnanıyorum ki, 2023 hedeflerinin amiral gemisi yine ihracatçılar olacak” dedi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ev sahipliğinde TİM 22’inci olağan genel kurulu ve 2014 İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. İhracat sektöründen 26 farklı firma arasından en fazla ihracat yapan ilk üç firma ödüllendirildi. Açılış töreninde konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin her yıl en az %5 büyümesinin şart olduğunu vurguladı. “Şimdi ülkemizi uyum ve esenlik içinde geleceğe taşıyacak güçlü bir hükümete ihtiyacımız var. Müstakbel hükümetimizden makro ekonomik kazanımları korumanın yanı sıra, mikro ekonomik konularda kalıcı başarılar hedeflemesini istiyoruz” diye konuşan Büyükekşi, yeni bir büyüme modeli, yeni bir paradigma ve yeni bir bakış açısı gerektiğini vurguladı. 4 haberrevizyon.com Temmuz 2015
HEDEFİMİZİN
AMİRAL GEMİSİ
5 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Haber
KKTC Nasıl Kuruldu?
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ Nasıl Kuruldu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Akdeniz’de en büyük üçüncü adadır 6 haberrevizyon.com Temmuz 2015
?
Türk Silahlı Kuvvetlerinde “Atilla Harekatı” kod ismiyle adlandırılan “Kıbrıs Barış Harekatı” Türk Silahlı Kuvvetlerinin 20 Temmuz 1974 yılında Kıbrıs’ta başlattığı ve Türk Birliklerinin 14 Ağustos’ta başkent Lefkoşa’ya girmesiyle sonuçlanan askeri harekattır. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi bu harekatı işgal olarak değerlendirirken. Türkiye Cumhuriyeti yapılan askeri harekatın Londra ve Zürih Antlaşmalarının IV. Maddesine istinaden gerçekleştiğini savunmaktadır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 20 Temmuz 1974 tari-
hinde 353 sayılı kararında “Uluslararası güvenlik ve barış için ciddi tehlikeye yol açan ve bölge üzerinde olağanüstü infiale müsait bir ortam yarattığından Birleşmiş Milletler ciddi bir endişe duymaktadır. Tüm devletlerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğüne saygı duyması gerekir. Yabancı askeri müdahaleye derhal son verilmelidir.” diyerek harekata karşı olduğunu belirtti ve ateşkese çağırdı. 11 Mayıs 1984 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 550 sayılı kararında ise durumu “işgal” olarak nitelendirdi.
29 Temmuz 1974 tarihli 573 sayılı kararında ise Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ve 21 Mart 1979 tarihli Atina’daki Temyiz Mahkemesi’nin kararında Türk Müdahalesinin yasal olduğunu vurgulamıştır. Uluslararası kuruluşlar ve kararların çoğu yaşananları “yasadışı istila” olarak tanımlamaktadır. Kıbrıs’ta Rumlar ve Türkler arasında yaşanan olaylar ilk olarak, Osmanlı İmparatorluğu’nun adayı 50 yıllığına 1878 yılında kiralama antlaşmasıyla Birleşik Krallığa bırakmasından sonra kiralama süresinin dolmasına 8 yıl kala 1920 yılında başlamıştır. Yaşanan olaylar silahlı çatışma şeklinde değil siyasi kavga şeklinde olmuştur. Rumların, Birleşik Krallığın onayını almadan 1920 yılında Yunanistan’a katılmak istemesi ve Birleşik Krallık yönetiminin buna izin vermemesi Rumların, Birleşik Krallığı adadan çıkarmaya yoğunlaşmasına neden olmuştur. Bağımsızlık harekatı 1950’lerin sonuna kadar sürmüştür ve uluslararası anlaşmalar kapsamında 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasının yolunu açmıştır. Rumlar, Türkler ile birlikte devlet kurulmasına razı olmadılar. Uluslararası tüm anlaşmalar ve anayasayı çiğneyerek Kıbrıs’ın tüm yönetimine el koyma yoluna gidip, Türklere saldırılarda bulunmaya başladılar. 7 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Haber
KKTC Nasıl Kuruldu?
BİRİNCİ HAREKAT Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen Kıbrıs konusunu görüşmek ve gerekirse ortak müdahale yapılabilmesi için İngiltere’ye gitti. Bu sırada Başbakan vekili ve Milli Selamet Partisi genel başkanı Necmettin Erbakan, Başbakan Bülent Ecevit’in talimatıyla Milli Güvenlik Kurulunu toplayarak müdahale kararının alınmasını sağlamıştır. Alınan karar Yunanistan ve İngiltere büyükelçiliklerine bildirildi ve Türk ordusu 20 Temmuz 1974 sabahı 06:05’ten itibaren denizden çıkarma ve havadan indirme yapmaya başladı. Deniz Piyade tugayına bağlı askerlerce Karaoğlanoğlu plajına çıkartma yapıldı. Lefkoşa’nın kuzeyinde bulunan Hamitköy – Gönyeli ve Pınarbaşı bölgelerine Türk paraşütçüleri havadan indi. 22 Temmuz 1974 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 353 sayılı kararının 5. Maddesi gereğince adada ateşkes ilan edildi. Yunanistan’daki cunta idaresi ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki Nikos Sampson Hükümeti, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu müdahalesi sonucunda görevini bıraktı. 8 haberrevizyon.com Temmuz 2015
İKİNCİ HAREKAT Türklerin, Larnaka ve Limasol civarlarında köyleri boşaltmış olmalarına rağmen, EOKA-B ve Rum Milli Muhafız Alayı ele geçirdikleri yerleri tahliye etmeyip ellerindeki esirleri de serbest bırakmamışlardır. Yaşanan olaylar üzerine Türk birlikleri 13 Ağustos’ta tekrar ilerlemeye başladılar. Türk Silahlı Kuvvetleri 14 Ağustos’ta başkent Lefkoşa’ya, 15 Ağustos’ta ise Magosa ve Lefke’ye girdi. Yapılan ikinci harekat neticesinde bir taraftan Lefke’ye diğer taraftan Magosa’ya girilerek Türk tarafının sınırları çizildi.
Sonuç olarak her iki tarafta kayıplar yaşamıştır. Kıbrıs Barış Harekatı sonunda Türk Silahlı Kuvvetleri 498 şehit ve 1200 yaralı, Kıbrıs Türkleri 1672 şehit ve binlerce yaralı, Rumlar – Yunanlar 4 bin ölü ve 12 bin yaralı vermiştir. 1975 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti, 15 Kasım 1983 yılında ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur. 8 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Bakış
D’Hondt Sistemi ve Başkanlık
D’Hondt Sistemi ve Başkanlık
“
Sefa KOYUNCU
7 Haziran seçimleri; Gezi, 17-25 Aralık kumpaslarının sandık versiyonu olarak okunabilir mi?
Katılır ya da katılmazsınız; her ne kadar açıkça dillendirilmese de işleyişi ve sonuçları itibariyle D’Hondt sistemi uygulanan 7 Haziran seçimleri, Sayın Erdoğan’ı hedef alan Gezi, 17-25 Aralık’ın sandık versiyonudur. Seçim sonrası, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan açıklamalar da bu tespitimizi doğrulamaktadır.
“
Bu da gösteriyor ki darbe sadece asker, emniyet ve yargı ile olmuyor, sandıkta da oluyor! 7 Haziran’da bunun çarpıcı bir örneğini gördük. Bu tür demokratik manipülasyonların ancak başkanlık sistemi ile önüne geçilebilir. Ne demek istediğimi, şöyle izah edeyim: Merhum Turgut Özal ile kabuğunu kıran Türkiye; 2002’den itibaren Erdoğan’ın öncülüğünde çok yönlü bir değişim ve dönüşüme girdi. Milletin üzerindeki askeri, siyasi, bürokratik vesayetler, ekonomide IMF ipoteği kaldırıldı.Kültür, teknoloji ve kalkınmada millî ve yerli olana öncelik verildi. Türkiye; 12 yıl kesintisiz AK Parti iktidarlığında istikrarlı bir şekilde gelişti, büyüdü; ihracat 29 milyar dolardan 156 milyar dolarlara çıktı, kişi başı gelir ve refah belirgin bir seviyede arttı.
Nükleer enerji ve teknolojinin ilk defa bu dönemde ülke ekonomisine kazandırılması yolunda projeler başlatıldı. Avrupa’nın nükleer araştırma merkezi CERN’le ortaklık gerçekleşti.
Ülke bir uçtan bir uca duble yollar, tüneller, hava limanlarıyla donatıldı. Metro, hızlı tren yaygınlaştırılmaya başlandı. Her ile üniversite kuruldu, eğitim ve sağlıkta büyük reformlara girişildi.
İşte bu muhteşem tablo, kendileri resesyona giren Türkiye’nin Avrupalı rakiplerini kıskandırdı.
Dahası;üçüncü köprü, dünyanın en büyük hava limanı, Körfez Geçişi, Marmaray tüp geçidi, Kanal İstanbul gibi fevkalâde uç projelerin yanı sıra, küskün Osmanlı coğrafyası ile yeniden el sıkışıldı. 10 haberrevizyon.com Temmuz 2015
Eskiden, Türkiye’nin böyle güçlenmeye başladığı dönemlerde askerî darbe yapıyorlardı. Artık o imkân kalmayınca AK Parti’yi durdurmak için Gezi, 17-25 Aralık gibi emniyet-yargı darbesini denediler ancak Erdoğan’ın kararlı ve dik duruşu sayesinde başaramadılar.
AK Parti’yi durdurmak için bu defa sandıkta “demokratik darbe” yapmayı planladılar. Yüzde 10 barajlı D’Hondt sisteminin asimetrik sonuçlar doğuran bir işleyişi vardır. Buna göre;CHP ve MHP’nin yanı sıra HDP’ye de baraj atlatabilirlerse; AK Parti’nin yüzde 44’den az oy alması durumunda çıkaracağı milletvekili sayısı, tek başına hükümet kurmaya yetmeyecektir. Bu planı gerçekleştirmek için; iç ve dış muhalifler(tanıtım, medya, eşcinsel aday, ödünç oy, sandıkta PKK terörü dâhil) bütün imkânlarını seferber ettiler. Ekonomik realiteden kopuk vaadlerle halk, yoğun bir propaganda bombardımanına tutuldu. D’Hondt hesapları tuttu ancak AK Parti her şeye rağmen yüzde 41 oy aldığı için hedeflerine tam ulaşamadılar.AK Parti oylarını birkaç puan daha düşürebilselerdi Türkiye tepetaklak olmuş, dibe vurmuştu. Ülkemizde ilk defa 1961 seçimlerinde uygulanan D’Hondt sistemi,manipülasyonlara her zaman açık olmuştur. 7 Haziran kadar şiddetli olmasa da geçmişte de örneklerini gördük. Bu tür münipülasyonlar ancak doğrudan halk oyunu esas alan başkanlık sistemiyle önlenebilir. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan meydanlara çıkmış ise de; 7 Haziran’da başkanlık sisteminin de oylandığı, halkın istemediği yönündeki görüşlere kesinlikle katılmıyorum. Başkanlık sistemi iyi anlatılır ve ilk fırsatta referanduma sunulursa, yüzde 50’nin çok üzerinde “Evet” çıkacağını düşünüyorum. 11 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Haber
SEÇİM Seçim 2015
12 haberrevizyon.com Temmuz 2015
2015 13 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Haber
Seçim 2015
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 550 yeni milletvekilini belirlemek üzere 7 Haziran 2015 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 24. kez genel seçim yapılmış oldu.
Milliyetçi Hareket Partisi, 2011 seçimlerine göre oylarını %3.28 arttırarak 80 milletvekili ve %16.2 oy oranı ile üçüncü parti olarak seçimlerden çıktı.
Yapılan genel seçim sonucunda hiçbir siyasi parti 276 milletvekili sayısına ulaşarak tek başına iktidar olamadı.
Halkların Demokratik Partisi %10 seçim barajını aşarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmeye hak kazandı. HDP, 80 milletvekili ve %13.1 oy oranı ile seçimlerden dördüncü çıktı.
Adalet ve Kalkınma Partisi, 2002 yılından beri tek başına iktidarda olmasına rağmen son seçimde koltuk sayısının çoğunu kaybetti. Fakat 258 milletvekili sayısı ve %40.8 oy oranı ile seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Cumhuriyet Halk Partisi, 132 milletvekili sayısı ve oyların %24.9’unu alarak seçimlerden ikinci parti olarak çıktı. CHP’nin 2011 genel seçimlerine göre milletvekili sayısı düştü.
YSK tarafından yapılan açıklamalara göre seçimlerde aynı sandıkta oy kullanan seçmen sayısı 360 ile 380 arasında. Ayrıca seçmen sayısının 400’ü geçmediği köylerde tek sandık kullanılması kararı alındı.
MHP HDP
AKP CHP
Seçime Katılan Partiler 2015 genel seçimlerine 20 parti ve Türkiye genelinde toplamda 165 bağımsız aday katılmıştır. 01 Doğru Yol Partisi 02 Anadolu Partisi 03 Hak ve Özg. Partisi 04 Komünist Parti 05 Millet Partisi 06 Hak ve Adalet Partisi 07 Merkez Parti 08 T. Uz. Ref. Kal. Partisi 09 Halkın Kurtuluş Partisi 10 Liberal Demokrat Parti 11 Milliyetçi Hareket Partisi 12 Halkların Demokratik Partisi 13 Saadet Partisi
Çetin Özaçıkgöz Emine Ülker Tarhan Fehmi Demir Özlem Şen Albay Aykut Edibali Yiğit Zeki Öztürk Abdurrahim Karslı Ahmet Eyüp Özgüç Nurullah Ankut Cem Toker Devlet Bahçeli Selahattin Demirtaş Mustafa Kamalak
14 haberrevizyon.com Temmuz 2015
14 Cumhuriyet Halk Partisi 15 Adalet ve Kalkınma Partisi 16 Demokratik Sol Parti 17 Yurt Partisi 18 Demokrat Parti 19 Vatan Partisi 20 Bağımsız Türkiye Partisi
Kemal Kılıçdaroğlu Ahmet Davutoğlu Masum Türker Saadettin Tantan Gültekin Uysal Doğu Perinçek Haydar Baş
Katılım Oranları 7 Haziran 2015 tarihinde %83.92 katılım ile yapılan genel seçimlerde 47.507.467 seçmen oy kullandı. Kullanılan oylardan 1.344.224 tanesi YSK’nın belirlediği kurallara uyulmadığı gerekçesiyle geçersiz sayıldı. Türkiye Sosyalist İşçi Partisi ve Devrimci Halk Partisi 6 Nisan 2015 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisini destekleme kararı aldılar. Saadet Partisi ve Büyük birlik Partisi de 7 Nisan 2015 tarihinde ittifak yapacaklarını açıkladılar.
Ayda 25TL ile bir çocuğu okul öncesi eğitimine kavuşturun Erken çocukluk gelişimi kavramının “Çocuk hakları”nın gündemine her geçen gün daha fazla yerleştiğini görüyoruz. Çocuğun fiziksel, duygusal ve sosyal gelişiminde anaokullarının işlevi yadsınamaz. Gelin, hiçbir çocuğumuzu açıkta bırakmadan, bütün çocuklarımıza “hayata eşit koşullarla başlama hakkı”nı tanıyalım. Daha yaşamlarının başında eksikli kalmasınlar. Onları anaokullarına kavuşturalım. Tıpkı kendi yakınlarımız gibi. Çocuklarımızdan bu “can suyu”nu esirgemeyelim. Ayda 25 TL/yılda 300 TL bir yoksul çocuğa bu konuda büyük destek olacak. Var olun!
UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçisi Kıvanç TATLITUĞ
Okul Öncesi Eğitiminin Güçlendirilmesi UNICEF’in Türkiye’deki önceliklerinden biri. “Çocuk başına aylık 25TL / yılda toplam 300TL” katkı ile 10 pilot ilin 3’er ilçesinde çocuklarımızı anaokullarına kavuşturuyoruz. Hedef binlerce çocuk.
Bakış Beyazay İnsani Sınırlar
Lokman AYVA Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkanı
Çeşit çeşit sınır var. Bunların kimi şu niyetle, kimi bu niyetle koyulmuş olabilir. Hepimiz de kendi niyetlerimize göre o sınırların varlığını tartışır, yeri gelir kaldırılmasını, yeri gelir o sınırların aşılmasını gündeme getiririz. Beyazay’ın gündemindeki sınırlar insani sınırlar.
Sınırlardan biri siyasi sınırlardır. Bu konuların haklılığını veya yanlışlığını tartışabilirsiniz. Kimine göre o sınırların ötesi işgaldir, kimine göre de vatan toprağı. O sınırların oluşumu birçok insanın herhangi bir dahili olmadan oluşur. Ne bize fikrimizi sorarlar, ne de tam açıklama yaparlar. O sınırlar oluşurken haklı veya haksız yere savaşacak birileri bulunsun diye birtakım hammasi şiirler, marşlar, türküler söylenir, o kadar. Bunlar sınırın her iki tarafı için de söz konusudur. Sınırın her iki tarafı için de söz konusu olan bir mutlak gerçek ise şudur: 16 haberrevizyon.com Temmuz 2015
Her iki tarafta da insanlar vardır. Öyle ki bu insanlar hepimiz kadar sıradan, hepimiz kadar özeldirler. Onlar da acıkır, doyar, hastalanır, şifa bulur, sever, nefret eder, acizdir, cahildir, ariftir veya alimdir. Belki sizin dilinizi bilmez ama ilk defa tanıştığınız komşu, sokak veya apartmandaki kadar size yakındır veya uzaktır. Ha öbür apartmanda, sokakta ha öbür ülkede, kıtada. Bu kişilerle niçin tanışmıyor, yardımlaşmıyor, paylaşmıyor ve beraber yaşamıyoruz ki?
BEYAZAY İNSANİ SINIRLAR
Elbette ki siyasi sınırların varlığı bir gerçektir. Bir o kadar da gerçek olan, o sınırların doğruluğunun ve yanlışlığının Beyazay gibi evrensel misyonlara sahip kuruluşların gündeminde olmayışıdır. Biz siyasi sınırları tartışmayız. O kurallara uyarız. Bizim derdimiz o sınırların ötesindeki insanlarla buluşmak, tanışmak, görüşmek, anlaşmak, paylaşmak, dayanışmak, yardımlaşmak ve şu güzelim dünyada beraber yaşamaktır. Beyazay şu an geldiği nokta itibarıyla bu misyonu hayata geçirmiştir. Şimdi sıra, bu misyonun muhtevasını, çapını, büyüklüğünü, derinliğini artırmakta. 11. Genel Kurulu’ndan
sonra bu hedefe hazırdır. Şimdi sıra iyi insanların hepsinin gönül sınırlarını, kalp sınırlarını aşarak bu yolda, Beyazay’a başarılar dilemesinin, elinden gelen desteği vermesinde. İyi insanlar el atmazsa kişisel sınırlarımızı aşıp da insani sınırlara ulaşmamızın imkanı ve ihtimali olmaz. Nerede iyi insan bulursak eline eteğine kapanıp rızasını, desteğini almamız lazım. Nerede o iyi insanlar mı? Her yerde, milyonlarca ve sadece biz o insanın iyilik hücrelerine ulaşmasını bilelim. 17 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Keşif Goseck Güneş Tapınağı
GOSECK Güneş Tapınağı 18 haberrevizyon.com Temmuz 2015
19 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Keşif Goseck Güneş Tapınağı Goseck Güneş Tapınağı, Almanya’nın Goseck kentinde 1991 yılında araştırmacılar ve arkeologlar tarafından bulunan dünyanın en eski güneş tapınağıdır.
Tarihi 7 bin yıl öncesine dayanan Goseck Güneş Tapınağının keşfedilmesi ile dünyanın farklı bölgesinde yaşamış olan toplulukların da arkeoloji ve gökyüzü ile ilgili incelemeler yaptığı ortaya çıkarıldı.
nülmektedir.
İç içe oturtulmuş iki çemberden oluşan güneş tapınağının çapı yaklaşık 75 metredir.
Goseck Güneş Tapınağının kimler tarafından yapıldığı tam olarak bilinmemektedir.
Goseck Güneş Tapınağı ayrıca 2,5 metre yüksekliğinde tahtadan yapılmış bir avluya sahiptir. Benzer tapınaklarda 4 adet kapı bulunurken Goseck’te her iki çemberde 3 ayrı kapı bulunması diğerlerinden ayıran bir özelliğidir. Tapınakta iki çemberin dışında derinliği 1,5 metre, genişliği ise 3,5 metre olan 3 ayrı geçit bulunmaktadır. Yapıların büyük çemberlerini oluşturan tahta siperlerin ve giriş kapılarının gölgesiyle taş devri insanları yılın en kısa ve en uzun gününü belirlediler. Ayrıca bu yapıların yalnızca tapınak olarak kullanılmadığı cenaze, infaz, düğün gibi merasimler için de kullanıldığı düşü20 haberrevizyon.com Temmuz 2015
Tapınakta bulunan kemik örneklerinden elde edilen sonuçlara göre kurban ayinleri de yapıldığı tespit edilmiştir.
Haber Süleyman Demirel
SÜLEYMAN DEMİREL 1924 - 2015
22 haberrevizyon.com Temmuz 2015
Süleyman Demirel, Isparta’nın Ataybey ilçesine bağlı İslamköy’de 1924 yılında dünyaya geldi. İlkokulu doğduğu yer olan İslamköy’de ortaokul ve liseyi ise Isparta ve Afyon illerinde bitirmiştir. Sonrasında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden 1949 yılında mezun oldu. Üniversiteyi bitirdiği yıl Elektrik İdaresi Elektrik İşleri Etüd Dairesi’nde çalışmaya başlamıştır.
Elektrik İdaresi Elektrik İşleri Etüd Dairesi’nde çalışırken sulama ve elektrik konularında araştırma yapmak için Amerika Birleşik Devletlerine gönderilmiştir. 1953 yılında Türkiye’ye döndüğünde Seyhan Barajı proje mühendisi iken Başbakan Adnan Menderes’in dikkatini çekerek 1954 yılında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Barajlar Dairesi Başkanlığı’na atanmıştır. Eisenhower Vakfı tarafından bursiyer seçilmesi ile yeniden ABD’ye gitmiştir ve 1960 yılından askerlik görevini tamamlamak üzere genel müdürlük görevinden ayrılmıştır. 1962– 1964 yılları arasında serbest müşavir ve mühendis olarak çalışmalarına devam etti.
ölümü üzerine parti içerisinde karışıklıklar yaşanmaya başladı ve yeniden siyasete geri döndü. 28 Kasım 1964 yılında yapılan Adalet Partisi genel kongresinde Saadettin Bilgiç, Ali Fuat Başgil, Tekin Arıburun’un da yarıştığı başkanlık seçiminde oyların büyük bir çoğunluğunu alarak genel başkan seçildi. 1965 yılı Şubat – Ekim arası koalisyon hükümetinde Türkiye Büyük Millet Meclisi dışından Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak görev aldı. 1965 yılı genel seçimlerinde Adalet Partisi %52,8 oy alarak tek başına iktidar oldu.
Aynı zamanda Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmıştır.
Süleyman Demirel bu seçimlerde Isparta’dan milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi.
Süleyman Demirel siyasi hayatına Adalet Partisi Genel İdare Kurulu üyeliği ile 1962 yılında başlamıştır.
30. Türkiye Cumhuriyet’i hükümetini kurarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Başbakanı oldu. Kurduğu ilk hükümet 4 yıl boyunca devam etti ve sonrasında 1969, 1970, 1975, 1977, 1979 yıllarında 5 kez daha hükümet kurdu.
Adalet Partisi Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala’nın ani olan
23 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Haber Süleyman Demirel 1966 Demirel Suikastı 18 Mayıs 1966 yılında alışveriş merkezi temel atma törenine katılmak üzere Kocaeli’ne giden Süleyman Demirel’e, İbrahim Gümrükçüoğlu adlı bir eylemci tarafından silahlı suikast düzenlendi. Eylemci silahını çıkardığı anda koruma müdürü olayı fark etmesi ile yaptığı müdahale sonucu koruma müdürü kolundan bir gazeteci ise ayağından yaralanmıştır. Suikast sırasında Süleyman Demirel yara almadan kurtulmuştur. 16 Mayıs 2000 yılında görev süresini tamamlayıp görevini Ahmet Necdet Sezer’e devredip köşkten ayrılmıştır. Eşi Nazmiye Demirel 27 Mayıs 2013 tarihinde Alzheimer hastalığı nedeniyle yaşamını yitirmiştir. 26 Ekim 2014 tarihinde Süleyman Demirel’in memurluktan Cumhurbaşkanlığına kadar geçen sürede kullandığı eşyalar Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi – Isparta’da sergilenmektedir. Süleyman Demirel böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği ve akut solunum yolları enfeksiyonu nedeniyle 13 Mayıs 2015 tarihinde hastaneye kaldırıldı. 17 Haziran 2015 saat 02:05’te hastanede hayatını kaybetti. Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren döneminde 12 Eylül 1980’de gerçekleşen darbe sonrasında görevinden uzaklaştırıldı ve siyaset arenasında yedi yıl yasaklı kaldı. 1987 yılında yapılan halk oylaması sonucunda siyasi yasakların kaldırılması kararı alındı ve 24 Eylül 1987 yılında Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı’na seçildi. Aynı yıl yapılan genel seçimlerde Isparta milletvekili olarak yeniden Türkiye Büyük Millet Meclisine girmiştir. 20 Ekim 1991 yılında yapılan genel seçimler de Doğru Yol Partisi oyların %27’sini alarak 178 milletvekili çıkarınca tek başına iktidar olamayıp Sosyal Demokrat Halkçı Parti ile oluşturduğu koalisyon hükümetinde Başbakan olarak görev almıştır. 17 Nisan 1993 tarihinde Türkiye Cumhuriyet’i 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın beklenmedik ve ani olan vefatı üzerine boşalan Cumhurbaşkanlığı koltuğu için 4 Mayıs 1993 tarihinde adaylığını ilan etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 8 Mayıs tarihinde yapılan seçimde ilk turda 234 oy alarak seçilmesi için yeterli çoğunluğu sağlayamadı. İkinci turda ise birinci turdan daha düşük olan 225 oy aldı, 16 Mayıs tarihinde yapılan 3. Turda koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Halkçı Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin desteğiyle 244 oy alarak Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel oldu. 24 haberrevizyon.com Temmuz 2015
Haber Süleyman Demirel Uluslararası Devlet Nişanları İtalya
7 Ekim 1996 Liyakat Nişanı
Estonya
1997 Terra Mariana Haç Nişanı
Romanya
1999 Romanya Yıldız Nişanı
Gürcistan 1999 Altın Post Almanya
6 Nisan 2000 Liyakat Nişanı
Çok Konuşulan Sözleri 1960’lı yıllarda Kıbrıs meseleleri yüzünden Türkiye ve İngiltere arası pek iyi değil. Bu dönemde Demirel, İngiltere’ye ziyarete gidiyor ve dönüşte gazeteciler ile arasındaki diyalog; “Efendim, neden İngiltere Dışişleri Bakanı’nın elini sıktınız?” Demirel, “Neresini sıkacaktım kardeşim?”
“Benzin Vardı Da Biz Mi İçtik?” 12 ada konusunda Başbakan Demirel, Yunanistan ile yaşanan gerginlik üzerine kabineyi toplayıp uzun saatler süren bir toplantı yapıyor. Toplantı sonunda gelen bir soru; “Sayın Başbakan, Yunanistan Ege Denizinin bir Yunan gölü olduğunu iddia ediyor. Cevabınız ne olacak?” Demirel, “Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir yunan gölü de değildir. Ege zaten bir göl de değildir!”
“Demokrasilerde Çare Tükenmez” Demirel’in Başbakanlığı döneminde bir gazeteciden gelen soru; “Sizi o bulunduğunuz yerden altı defa indirdiler, hala orada nasıl duruyorsunuz? Demirel, “Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim.”
“Bana Milliyetçiler adam Öldürüyor Dedirtemezsiniz” Duygu Asena ve Feminizm sorusu üzerine cevabı; Demirel, “ Bunun icabı vardır veya yoktur bu ayrı bir mesele… İcabı yoksa fuzuli bir şey yapılmış olmaz yine de. İcabı varsa feminizm fevkalade bir şeydir…” 8 Kasım 1968’de AP Ankara İl Kongresinde sokaklara dökülen halk için “Yollar yürümekle aşınmaz” demiştir.
“Türbanlılar Arabistan’da okusun”
Muhabir: “Efendim derin devlet nedir? Demirel: “Derin devlet, normal devletin raydan çıkmış halidir.”
“Dün Dündür, Bugün Bugündür” 1980 yılında Bülent Ecevit’e “Dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir”
“Memleket meseleleri bir parkta oturarak halledilseydi, çok büyük bir park yaptırır hep beraber içinde otururduk.” 1978 yılında CHP’nin Türkçe bilmeyen öğretmenleri alıp öğretmen yapması için “Kırk Günde Kabak Yetişmez” demiştir. Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edildiğinde, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun idam edilmesine gönderme yaparak “İşte şimdi durum 3-3 berabere” demiştir.
“Siyaset şapkadır, devlet ise baş. Bu yüzden kafayı eskitmemek gerekir.” Muhabir: Sayın Demirel Yıldırım Akbulut için ne düşünüyorsunuz? Demirel, “Bulut buluttur, bulutun akı da buluttur, garası da binaaneleyh, üzerine gonuşmaya değmez.”
“GAP’ı kimseye GAP diye Gaptırmam” 26 haberrevizyon.com Temmuz 2015
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Ardından Söylenenler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in vefatını büyük bir teessürle öğrendim. Türk siyasi tarihinde derin izler bırakan, ülkemizin kalkınma sürecinde katkıları bulunan Süleyman Demirel, devlet ve siyaset adamı olarak siyasi tarihimizin önemli isimleri arasında yer almaktadır. Süleyman Demirel, üstlendiği görevler, gerçekleştirdiği hizmetler ve siyasetteki rolü ile aziz milletimiz tarafından gelecekte de yad edilecektir. Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı Sayın Demirel’e rahmet diliyor; ailesine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı temenni ediyorum.” 27 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Haber Süleyman Demirel
Başbakan Ahmet Davutoğlu: “Türk siyasi tarihinde çok derin izler bırakmış 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel’in vefatını üzüntüyle öğrendim. Sevenlerine, yakınlarına ve milletimize taziyelerimi iletiyorum. Kendine özgü üslubu ve uzun siyasi yaşamında ülkemize verdiği hizmetlerle hep hatırlanacak bir siyaset adamıydı”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: “9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in vefatından derin üzüntü duydum. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Türk Siyasi Hayatımızın çok önemli ve değerli bir üyesini kaybettik. Türkiye Siyasetinin 40 yılı aşkın bir dönemine damgasını vurmuş, kendine has üslubu, hoşgörüsü, azmi, demokrat kişiliği ile yeri doldurulamayacak bir devlet adamı idi. Ülkemizin ve tüm sevenlerinin başı sağ olsun.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: “Türk siyaset ve devlet hayatının duayenlerinden birisi olan 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel’in vefatı ülkemiz ve milletimiz adına acı bir kayıptır. Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişme ve kalkınma mücadelesinde Sayın Demirel’in büyük hizmet ve katkıları olduğu kuşkusuzdur. Geride onca iz, eser ve hatıra bırakarak ebediyete intikal eden Sayın Demirel her zaman şükran ve saygıyla anılacak, yıllarca verdiği demokrasi mücadelesi gıpta ile hatırlanacaktır. Merhum Süleyman Demirel’e Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Muhterem ailesine ve aziz milletimize başsağlığı temennilerimi iletiyorum.” 28 haberrevizyon.com Temmuz 2015
“Süleyman Demirel’in vefatı ülkemiz ve milletimiz adına acı bir kayıptır”
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: “Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel’in vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim. Merhum Süleyman Demirel, Türk siyasi tarihinin en hassas dönemlerinde, demokrasimizin gelişimi ve çok partili sistemin bekası yolunda mücadele vermiş örnek bir devlet adamıdır. Ülkemizin sınai ve ekonomik kalkınmasında çok önemli hizmetler yaparak sonraki kuşaklara öncülük etmiştir. Bir siyaset ve devlet adamı olarak bıraktığı eserler ile şüphesiz ki milletimiz tarafından daima hayırla yad edilecektir. Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız Sayın Demirel’e Allah’tan rahmet diliyor, ailesine, yakınlarına ve aziz Türk milletine başsağlığı ve sabırlar temenni ediyorum.”
İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk: “Türkiye Cumhuriyetimizin 9. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’e Allah’tan rahmet; kederli ailesine, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum.”
AB Bakanı Volkan Bozkır: “Allah’tan rahmet diliyorum. Benim için çok özel anıları olan, yanında çalışmaktan onur duyduğum bir Cumhurbaşkanımızdı. Mekanı cennet olsun. Anılarıyla yaşayacağız.”
Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz: Eski Başbakanlardan Tansu Çiller: “Konuşmalarında demokrasi aşığı yanını, bu yöndeki heyecanını gördüm. Siyasete atılmam yönündeki çağrısına olumlu cevap vermemde, demokrasiye olan bağlılığı en önemli etken olmuştur. Daha sonra Doğru Yol Partisi’nin zor şartlarda kuruluşunun ardından, o zaman ki parti genel merkez binasının zemin katında mahzen olarak da anılan toplantı odasında demokrasi yolunda birlikte önemli çalışmalarımız oldu. Demokrasi ve Türkiye sevdasıyla mahzenden çıkıp, 6 kez gittiği makama 7 kez geldi ve son noktada demokrasi meşalesi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı oldu. Milletimiz, dava arkadaşları ve sevenleri tarafından unutulmayacaktır. Allah’tan kendisine rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.”
Bugün yaşadığımız güncel gelişmeler ışığında vefatından hemen sonra aklıma gelen bir anekdot dinlemiştim kendisinden. 1963 yılında rahmetli İnönü hükümete başkanlık ederken, Demirel’de Adalet Partisi genel başkanıydı. O tarihte mecliste hükümeti düşürmek için gerekli çoğunluğu sağlamışlar ve muhalefet partileri olarak o zamanki Cumhurbaşkanı rahmetli Cevdet Sunay’dan randevu almışlar. Cevdet Sunay’da bütün parti liderlerini davet etmiş. Rahmetli İnönü dahil bütün parti liderleri Çankaya köşkünde toplanmışlar. Sunay önce sözü Demirel’e vermiş. Demirel bu hükümetten memnun olmadıklarını, bu hükümeti değiştirmek istediklerini onun için de çoğunluğu sağladıklarını dile getirmiş. Daha sonra rahmetli İnönü’ye söz vermiş Sunay. Rahmetli İnönü çok kısa bir ifadede bulunmuş. Bu toplantının yeri burası değildir, meclisin kurulduğu yerde, meclisin düşürüleceği yerde meclistir. Cumhurbaşkanı bu işe taraf değildir. Sonra Demirel bana dedi ki ‘haklıydı İnönü’. Hiçbir şey söyleyemedik toplantıda orada bitti dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce: “Herkes geliyor geçiyor bu dünyadan. Önemli olan iyi bir iz bırakmak.”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: “Ülkemize önemli hizmetleri bulunan 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel’in vefatından büyük üzüntü duydum. Kendisini rahmetle yad ediyorum. Yakınlarına, sevenlerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.” 29 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Tarih
İncili Köşk
İNCİLİ
Yapılış tarihi
: 16. Y.Y
Yaptıran
: Sinan Paşa
Yıkım tarihi
: 1871
Yıkım nedeni
: Tren Yolu İnşaatı
Yer
: Sarayburnu
İncili Köşk (1589-91), padişahların dinlenmek ve güzel vakit geçirmek için kullandıkları, deniz manzaralı bir seyir yapısıdır. Adını kubbesine asılı inci dizisinden almaktadır. III. Murat’ın hükümdarlığında, Topkapı Sarayı’nın deniz surları üzerine Yemen Fatihi Koca Sinan Paşa tarafından inşa edilmiştir. Merkezi bir taht odası ile dinlenme ve hizmet mekanlarından oluşmaktadır. Değerli halılar, İznik çinileri, gümüş ve porselen eşyalar, ortası havuzlu ana mekanı zenginleştiren öğeler arasında sayılmaktadır.
19. yüzyılda yavaş yavaş terk edilen köşk, Yedikule - Sirkeci demiryolu hattının inşaatı sırasında kaide kısmı dışında yıkılmıştır. Köşkün açılış şenliklerinde müzikli ziyafetlerin ve kayık yarışlarının düzenlendiği bilinmektedir; atlı oyunlar ve havai fişek gösterileri de bunlara eşlik etmiştir. Diğer taraftan, Rumların burada bulunan ayazmada düzenlediği törenler de her zaman ilgi çekmiştir; köşk zaten bu kutsal mekanın zarar görmemesi için tonozlu bir altyapıyla yükseltilmiştir. 19. yüzyılda yavaş yavaş terk edilen köşk, Yedikule-Sirkeci demiryolu hattının inşaatı sırasında kaide kısmı dışında yıkılmıştır.
30 haberrevizyon.com Temmuz 2015
3D Model: Cem KOZAR
KÖŞK
Construction Date
: 16 th Century
Commissioned By
: Sinan Paşa
Destruction date
: 1871
Cause of destruction
: Railway Construction
Location : Sarayburnu İncili Köşk (1589-91) was a belvedere meant for resting and entertaining of the sultans, enjoying the view over the sea. Its name (lit. the pavilion with pearls) is derived from the row of pearls once hanging down at its domed ceiling. The pavilion was built by the grand vizier Sinan Paşa, the conqueror of Yemen, during the reign of the Sultan Murat III on the sea walls of the Topkapı Palace. It consisted of a centrally located throne hall, resting and service spaces. Precious carpets, Iznik tiles, silver and porcelain objects were listed among the rich furnishings of the major room which had
The pavilion which was gradually abandoned in the nineteenth century was finally demolished during the construction works of the Yedikule-Sirkeci railway with the exception of its vaulted base. a pool at the center. It is known that banquets with musicians and regattas were organized on the occasion of the opening festivities of the pavilion accompanied by riding events and fireworks. The celebrations of local Greeks at the hagiasma here, on the other hand, had always been a center of attraction; the pavilion itself was after all elevated on a vaulted substructure to protect this holy place. The pavilion which was gradually abandoned in the nineteenth century was finally demolished during the construction works of the Yedikule - Sirkeci railway with the exception of its vaulted base. 31 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Finans Orada Bir Köy Var Uzakta...
Yüksel GÜLEÇ
İlk okulda öğrenmiştik “Orda bir köy var uzakta, gitmesekte, görmesek te, o köy bizim köyümüzdür.” Artık okullarda bunu söyletiyorlar mı bilmiyorum ama bildiğim ve öğrendiğim bir şey var: Aslında bize uzak olan köylerimiz, kasabalarımız değil. Asıl bize uzak olan devletimizdir. Orada çalışan bürokrat, vekil ve benzeri tüm devlet mensuplarıdır. Ancak devlet mensuplarının ya bundan haberleri yok ya da 32 haberrevizyon.com Temmuz 2015
bunun doğal olduğunu zannediyorlar. Maalesef bir şekilde böyle bir mevkiye sahibi olanlar kendilerinin de halen bulundukları milletin bir parçası olduklarını unutuyorlar. Bunun sebebi olarak karakterlerini analiz etmek istemiyorum ancak devlet kademelerine gelmiş olan ve orada bu sistemi döndürmeye çalışanların bundan haberi olmadığını milletimiz öğrenmeye başladı.
O R A D A B İ R K Ö Y VA R U Z A K TA … Milletimiz cumhuriyetimiz kurulana kadar yüzyıllar boyunca çok yaşa padişahım demeye alışmış, doğal olarak varlıklarının sebebini padişahın yaşamasına bağlı olduğuna inanmışlardır. Sonrasında gelen cumhuriyetimiz de, monarşiden demokrasiye geçiş elbette kolay olmamıştır.
lar ne alemde dersiniz? Şu an için çok bir değişiklik yok, mevkilerini kaybetmek istemeyenler, kendilerini kralların koltuğunda görenler, kendilerinden sonra gelecekleri de aynı şekilde yetiştirmeye, aynı statükocu zihniyeti değiştirmemek için uğraşıp duruyorlar.
Başlarda millete karşı, eskisinden farklı bir tutum sergileyen devlet, başta otoriter bir baba gibi davranmış, halkı için çalışmış ancak sert bir duruş göstermiştir.
Geçenlerde vergi müfettiş yardımcısı olan bir devlet memuru ile yaptığım sohbet buna çok güzel bir örnek olabilir. Kendisinin eğitimi, kariyeri ile ilgili yaptığımız konuşmada araya birkaç vergi konusunu sıkıştırıp sordum.
İster istemez böyle bir sistemin içinde yetişenler de monarşinin yerini alan sistemde padişahın yerine devleti koymuşlar, eskiden ona nasıl davranılıyor ise devlete karşı da öyle davranılması gerektiğini zannetmişlerdir. Sonuç; milletinden uzaklaşan devlet. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde bu problem teşkil etmiyordu. Osmanlı’nın son dönemlerinde savaşlar nedeniyle kıyıma uğramış bir nüfus, kötü bir eğitim sistemi, büyük bir kısmı okuma yazma bilmeyen halk. Sonrasında cumhuriyetle beraber eğitim hamleleri ile bilgi ve becerilerini geliştiren bir millet oluştu. Devlet, milletin gerçekleştirdiği bu değişimi, gelişimi aynı hızda maalesef sürdürememiştir. Bunu simgeleyen en güzel anekdotlardan birisini yaşadığı zamanda çok önemli olan bir bürokrat “Nevzat Tandoğan” söylemiştir. Devlette farklı bir çok görevde bulunan (valilik, belediye başkanlığı, emniyet müdürlüğü) Nevzat Tandoğan, bir gün, bir eylemine kızdığı bir gence şunu söylediği rivayet edilir: -Size ne oluyor! Bu memlekete komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Zaman içinde bu sistemin sadece devletin varlığı için yürütülmesi gerektiğine inananlar az önce söylediğim gibi milletten uzak düşmüşlerdir. Ancak millet bunu görüp değerlendirmeye başlamıştır. Son seçimlerde halkından uzaklaşmış vekillere, partilere bunu göstermiştir. Tüm partiler kendilerinin bir zaferinin olduğunu söyleseler de asıl zafer milletindir. Artık devletin millet için var olduğunu bilen ve demokrasiyi öğrenmeye başlamış bir halk var. Kendisine zarar verenleri, verecek olanları, gören bilen insanlar var.
Vergi müfettişlerinin bakış açısını anlayıp çözümler ipuçları bulmak istiyordum. Bahsettiğim konuda Kanun ve idarenin çıkarmış olduğu tebliğler bile benim haklılığımı teyit ederken, vergi raporunda kanun maddesinin aksi görüş bulunduğunu söylediğim de, tüm üstatların aksi görüşte olduğunu söyleyip böyle olması gerektiğini iddia etti. Bunun vergi mahkemelerinden döneceğini ve kanunun ruhuna aykırı görüş verildiğini söyledim. Ancak genç memur arkadaşımız kendini yetiştiren üstatlarının takmış olduğu at gözlüklerinin haricinde başka bir bakış açısı ile bakamıyordu. Üstatlarının görüşlerinin mahkemeden döneceğini bildiği halde halen farklı bir bakış açısı sergilemiyordu. İşte bu zihniyet, devletin devlet için olduğunu savunmaya çalışan mevkilerinden feragat etmeyen bir grup bürokratın zihniyetidir. Politikacılar, milletin zamanı geldiğinde ne kadar isabetli irade ortaya koyduğunu gördü. Bürokratlar da zannetmesinler ki bu düzenlerinin böyle kalacağını, bir gün gelecek millet buna da dur diyecek ve o zaman büyük koltuklarından inecek olan tüm o bürokratlar, halkın önünde hizmet için duracak ve kendilerinin de milletin bir parçası olduklarını hatırlayacaklardır.
“Orda bir köy var uzakta, gitmesekte, görmesek te, o köy bizim köyümüzdür.”
Seçim sonrasında vekiller, partiler bunu anladı. Peki bürokrat33 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Haber
Yezidiler
YEZİDİLER
34 haberrevizyon.com Temmuz 2015
?
Kimdir
35
Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
“
Yezidiler
Etnik dini bir topluluğa ve bu toplulukların Zerdüştlük ve eski Mezopotamya dinlerinden bir dini inanca verilen ada Ezidi veya Yezidi denir.
Tarihte yezidiler, Asurluların bir parçası olan Irak’ın Ninova bölgesinde yaşamaktadırlar. Yezidi toplulukları genelde Gürcistan, Ermenistan, Suriye ve Türkiye gibi ülkelerde yaşamışlardır. Özellikle son dönemde Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine göç etmeye başlamışlardır. 800 bin civarında olduğu tahmin edilen Yezidilerin özellikle İran. Ermenistan, Gürcistan, Suriye ve Türkiye’de cemaatleri vardır. İsveç ve Almanya’da da çok fazla sayıda göçmen Yezidi yaşamaktadır. Bilimsel araştırmalara göre sayıları dünya genelinde çok daha fazladır. Ezidi kelimesinin, Ezidilerin tanrısı olan Azda kelimesinden türetildiği iddia ediliyor. Kürtçe de tanrı kelimesinin karşılığı “Wweda” ve “Ezda”dır. Kelime anlamları ise var eden – veren demektir. Xweda var olan anlamı taşımaktadır. Önceki ilahi dinlerde anlatılan Yezidiliğin, Düşmüş Melek yaratıcının buyruğuna rağmen saygı göstermeyip insan karşısında eğilmemesi, aslında ne kadar asil olduğunun Evren’e ispatıdır. Girdiği bu manevi sınavı başarı ile geçip dünya işlerinin ve tüm insanlığın başına geçme hakkını kazanmış diye düşünülür. Diğer dinlere göre Düşmüş Melek’in sahip olduğu özellikler farklıdır. Yezidi inancına göre tanrı Dünya’nın sürdürücüsü değil sadece yaratıcısıdır. Düşmüş Melek tanrısal iradenin vücut bulması için yaratıcılık rolü üstlenmiştir. Tavus kuşu olarak adlandırılan Düşmüş Melek, Tavus Kuşu ile simgelenir. Tanrıya isyan etmiş ceza olarak 40 bin sene yanmış, sonunda döktüğü göz yaşları ateşi söndürmüştür. Gurulu bir melektir ve artık tanrıyla barışıktır. Düşmüş Melek, yangın çıkaran ve yemek pişiren ateş gibi Dünya hem kötü, hem de iyidir. Yezidiler için Melek Taus affedilmiş şeytan ve aynı zamanda en güçlü melektir. Melek Taus ismi mukaddes olduğundan telafuz etmek yasaktır. 36 haberrevizyon.com Temmuz 2015
“
Haber
Tanrı aslında özünde iyi olduğundan onun gönlünü kazanmak için ibadet etmek gerekmez. İbadetin tanrıya değil içi kötülüklerle dolu olana, taus’a yapılması ile kötülüğün en büyük kaynağından korunulur.
Melek Taus bu anlamda kötülük ve iyiliğin kaynağıdır. Sonradan hesap verilecek bir ahiret inancı gibi bir yerin varlığı söz konusu değildir.
Yezidi inancına göre tanrı Dünya’nın sürdürücüsü değil sadece yaratıcısıdır
Haber
Yezidiler
Melek Taus’un yarattığı 2 insandan toplam 80 çocuk dünyaya gelir İnsanın yaşayışına ve inanışına göre Dünya, Cehennem’e de Cennet’e de dönüşebilir. Tanrının Dünya’daki gölgesi ve bütün bu işlerin denetleyicisi Melek Taus’tur.
40 gün sonra küpler açılır ve erkek olanın küpünden Şahid Bin Car adında güzel bir genç, kadının küpünden ise çiyanlar, sürüngenler, akrepler çıkar.
Melek Taus inancı, Zerdüştlük ve Mitraism’den etkilenmiştir. Yezidiler halen günümüzde geleneklerine bağlı, oldukça kapalı olarak kültürlerinin devam ettirmektedirler.
Erkek 80 çocuğu ile ilgilenmeyip sadece Şahid Bin Car’ı sever olur.
Yaradılış Nasıl Olmuştur? Tanrı Azda kendi ateşinden Melek Taus’u yaratıp ona Dünya’yı ve insanı yaratma görevini vermiştir. Yaradılış işlerinde Melek Taus’a yardımcı olacak 6 melek daha yaratmıştır. Tanrı Azda’nın verdiği güç ve buyruk ile kadın ile erkeği ve evreni ayak işlerini görmesi amaçlı 4 cin yaratmıştır. Melek Taus’un yarattığı 2 insandan toplam 80 çocuk dünyaya gelir. Sonrasında bu iki insanın ideal insan konusunda anlaşamayıp kavga ederler ve bu sınavdan geçirilmemelerine karar verilir. İkiside düşüncelerini ve ruhlarını ayrı ayrı küplere doldurup ağzını kapatırlar. 38 haberrevizyon.com Temmuz 2015
Bu sevgi 80 çocuk ve kadın arasında kıskançlık ve nefrete neden olur. Şahid Bin Car’ı öldürmeye karar verirler. Herşeyi bilen ve duyan Melek Taus’u hesaba katmamışlardır. Kadın suikast için bir parola belirler ve çocuklara söyler. Melek Taus ise 4 cine gece çocukların ağızlarına üflemesi konusunda emir verir. Sabah uyandıkların 80 farklı dil konuşulmaktadır ve hiç birisi parolayı anlayamaz. Melek Taus sayasinde Şahid Bin Car kurtulmuş olur. Şahid Bin Car’a dişi bir melek gönderir ve bu melekten olan çocuklar, Yezidilerin atalarını oluşturur. Diğer 80 çocuktan Dünya’ya gelenler ise insanları oluştururlar.
Kendilerine Azday Halkı adını veren Yezidiler’in inançları arasında şu esaslar vardır;
Nisan ayında evlenilmez.
Dünya sonsuzdur, Dünya’yı yaratan tanrı onu asla yıkamaz.
Çok mukaddes bir renk olduğundan lacivert renkli elbiseler giyilmez.
Günde üç defa güneşe dönülerek ibadet edilir.
Bal kabağı, marul ve ceylan eti yenmez.
Tabiatın korunması ve tabiata saygı esastır.
Şeyhler, pîrler ve müritlerden oluşan üç kastlı hierarşileri olup ancak kast dahilinde evlenilebilir.
Çarşamba günü, Melek Tavus ve ilk iki insanın yaratıldığı gün olup Şahid Bin Car’ın meydana geldiği gün olduğundan dinlenme günüdür. Şahid Bin Car’ın soyundan gelenler Yezidilerdir. Sonradan yezidi olmak mümkün değildir.
Üst kasta mensup olanlar çok eşli evlenebilir. Şeyhlere para verilir.
Mukaddes ağaçlara tapılır.
Başka din mensubuyla evlenen “aforoz” edilir, hatta öldürülür. Heft Sirr adı verilen “Yedi Sır” Şeyh Şems ed-Dîn, Şeyh Fahr ed-Dîn, Şeyh Sacâdîn, Şeyh Nâsir ed-Dîn, Şeyh Hesen, Şeyh Adî ve Melek Taus’tan ibarettir.
Kadınların saçlarını kesmesine müsaade yoktur.
Mitraizm’de olduğu gibi boğa kurban edilir.
Şeytan’ın adını telaffuz etmek, onun adını hatırlatan Kitan, mel’un, na’l, Şar, Şat gibi kelimeleri anmak, bu isim mukaddes olduğundan haramdır.
Vaftiz yapılır.
Kutsal Kitapları
Kitab El Celve
Söylenenlere göre Yezidilerin iki kutsal kitabı vardır;
Yezidileri bilgilendiren daha geniş bir zamanda yazılan bir kitaptır.
Meshaf Reş Yezidilerin mitolojisini anlatan bir eser 15. Yüzyılda yazıldığı ortaya sürülmüştür. Yezidilerin yapmasının yasak olduğu şeyler kitabın sonunda belirtilir.
Reenkarnasyon vardır.
Kitabın sadece Yezidiler tarafından okunması gerektiği yabancıların eline geçmemesi gerektiği yazmaktadır. 39 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Gezi
RUSYA Rusya
40 haberrevizyon.com Temmuz 2015
Haber Revizyon Dergisi İmtiyaz Sahibi R. Aytekin TÜRKER Rusya’yı sizler için gezdi. 41 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Gezi
Rusya
42 haberrevizyon.com Temmuz 2015
RUSYA Rusya, Kuzey Avrasya’da federal yarı başkanlık sistemi ile yönetilen 17 milyon kilometrekarelik yüz ölçümü ile dünyanın en geniş ülkesidir. Dünyadaki yaşam alanının sekizde birini kapsar. Bering Boğazı ile ABD’nin bir eyaleti olan Alaska ve Ohotsk Denizi ile Japonya ile komşudur.
43 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Gezi
Rusya
Rusya toplamda, 49 bölge, 21 Cumhuriyet, 10 özerk yöre, 6 yurt,
“
Rusça resmi dilidir. Bir çok etnik kimliği bulundurduğu için Rusya’da çeşitli diller de konuşulmaktadır.
2 federal şehir 1 özerk bölgeden oluşmaktadır
“
Rusya zengin bir mezhep ve din alanına sahiptir. Ağırlıklı olarak Rus Ortodoksları ve Müslümanlar bulunmaktadır. Rusya, 2014 yılı itibarı ile 144 milyon olan nüfusu ile dünyanın en kalabalık dokuzuncu ülkesidir. Ülkenin üzerinde çok şekilli çevre ve yer şekilleri bulunur. Rusya genel olarsak kubbeli yapıları ile dikkat çekmektedir. Devlet resmi kurumları Pazartesi – Perşembe 09:30 / 17:00, Cuma günü ise 09:30 / 16:00 arasında hizmet verir. Dokuz zaman dilimine ayrılan ülke, Doğu Avrupa’nın büyük bir kısmına ve Kuzey Asya’nın tamamına sahiptir. 44 haberrevizyon.com Temmuz 2015
Gezi
Rusya
Nükleer silahı olan 5 devletten biridir 3. ve 8. Yüzyılları arasında Avrupa’da tanınan bir grup olan Doğu Slavları ile Rusya’nın tarihi başlamıştır. Varegler tarafından dokuzuncu yüzyılda kurulan Orta Çağ Kiev Rus Devletidir. 988 yılında ise Bizans İmparatorluğu’ndan Ortodoks Hıristiyanlığını kabul etmişlerdir. Rus kültürü, Slav ve Bizans kültürlerinin sentezidir. Sonrasında Kiev Knezliği parçalara ayrılıp çoğunluğunu Moğollar istila edip Altın Orda Devleti’nin kolları haline gelmiştir. Rus Prenslikleri, Altın Orda Devletinden bağımsızlıklarını ilan ettikten sonra yeniden birleşip Moskova Knezliği’ni kurmuşlardır. 18. yüzyılda Avrupa’da Polonya’dan Kuzey Amerika’da Alaska’ya kadar uzanan tarihin en büyük üçüncü imparatorluğu olan Rusya İmparatorluğu haline gelmiştir. Rus devriminden sonra Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti olmuştur. Sovyetler Birliği, II. Dünya savaşında müttefiklerin zaferinde belirleyici rol oynamıştır ve en büyük ve de önde gelen kurucusu olmuştur. Dünyanın ilk insanlı uzay uçuşu ve ilk yapay uydusu dahil olmak üzere en önemli teknolojik başarılarını 20. Yüzyılda gerçekleştirmiştir. 46 haberrevizyon.com Temmuz 2015
1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Rusya Federasyonu kurulmuştur. SSCB’nin ardılı olarak tanınmaktadır. Rejim değişikliğinden sonra Rusya, serbest piyasa ekonomisine geçişte sıkıntılar çekip radikal kararlar almıştır. Rusya’nın ihraç ettiği ürünlerin başında petrol ve yan ürünleri, kömür, çelik, gaz, nikel, bakır ve alüminyum gelmektedir. GSYİH’ya göre Rusya ekonomisi dünyanın en büyük dokuzuncu ve satın alma gücüne göre en büyük altıncı ekonomisidir. Dünyanın en büyük enerji ve maden kaynaklarından birine sahiptir. Dünyanın en büyük doğalgaz ve petrol üreticisidir. Nükleer silahı olan 5 devletten biridir. Dünyanın en büyük kitle imha silah stoklarına sahiptir.
“
Dünyanın en büyük kitle imha silah stokları Rusya’da dır
“
Bir Orta Çağ devleti olan Doğu Slavları tarafından Rusya adı, Rus devletinden türetilmiştir.
Dünyanın en büyük enerji ve maden kaynaklarından biri Rusya’dır
47 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Gezi
Rusya
Kremlin Kremlin Sarayı, Rusya’nın başkenti Moskova’da devrim öncesinde Rus Çarlarının ikametgahı olarak kullanılmıştır. Moskova Irmağının üzerinde bulunan Borovitskiy burnu üzerine yaklaşık 28 hektarlık bir alana yayılmıştır. Kremlin Sarayı günümüzde Rusya’nın simgesi haline gelmiştir.
Kızıl Meydan Dünyanın en ünlü meydanı Moskova’da bulunan Kızıl Meydandır. Eski SSCB ve Rusya’nın siyasi ve toplumsal tarihi üzerinde önemli bir yeri vardır. Kızıl Meydana tarih boyunca çeşitli adlar verilmiştir. Bugünkü adı olan Kzıl Meydan 17 yüzyıldan beri kullanılmaktadır. 15. Yüzyılda kremlin duvarları tamamlandıktan sonra yapılan meydan tarih boyunca birçok geçit törenlerine, idamlara, mitinglere, gösterilere ev sahipliği yapmıştır.
48 haberrevizyon.com Temmuz 2015
Dünyanın En Ünlü Meydanı KIZIL MEYDANDIR
13. yüzyıldan beri Rusya tarihi ile olan güçlü bağlarından dolayı Kremlin ve Kızıl Meydan 1990 yılında Unesco Dünya Mirasları Listesi’ne girmiştir. Soğuk kışlar ve değişken iklim Güney Avrupa ve Kuzey Rusyası’nda yaşanır. Sibirya’da kuzeye göre daha sıcak yazlar ve çok soğuk kışlar görülür. Kışlar Kuzey’den daha kısa geçer.
“
Tarih boyunca birçok geçit törenlerine, idamlara, mitinglere, gösterilere ev sahipliği yapmıştır
“ 49 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Teknoloji
Yaz Bilim Kampları
YAZ BİLİM 50
haberrevizyon.com Temmuz 2015
TÜBİTAK Bilim, Toplum Daire Başkanlığı ve TÜSSİDE işbirliği ile 6 – 7 ve 8. Sınıf öğrencilerine yönelik yaz kampları başladı.
KAMPLARI 51
Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Teknoloji
Yaz Bilim Kampları
Gebze’de düzenlenen bilim kamplarında öğrencilerin bilimsel yöntemlerden nasıl yararlanacakları ve temel bilimlere olan ilgilerini arttırmak ve bilimin heyecan verici doğasını keşfetmelerini, aynı zamanda bilim dünyasının eğlenceli yanını görmeleri hedeflenmektedir. Çeşitli atölye çalışmaları, bilim gösterileri ve eğlenceli bilim keşifleri yapıldığı ilk kampın öğrencileri Mardin’in köy okullarından gelen öğrenciler oldu. İlk kampın kapanışında büyük bir heyecan ve ilgiyle katılan öğrencilere ve gönüllü öğretmenlere sertifikalarını Bilim ve Toplum Daire Başkanı Dr. Ahmet Uludağ ve TÜSSİDE Enstitü Müdürü Tezer Battal tarafından aldılar.
52 haberrevizyon.com Temmuz 2015
Sağlık
Histeri
HİSTERİ Prof. Dr. Arif Verimli Haber Revizyon: Histeri hastalığının en belirgin özellikleri nelerdir? Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Histeri hastalığının başlıca özelliği histeri hastalarının kendi hareket ve sözlerine özel bir ilgi ve beğeni gösterip aynı ilgi ve beğeniyi beklemeleridir. Histerikler hem tedavi olmak için psikiyatriste başvurur hem de hastalığından asla kurtulmak istemez. Bu çelişik tavırdan inanılmaz zevk alırlar. Histerikler tiyatraldir, isteklerini çocuksu sesler çıkarak, kekeleyerek ya da çocuk taklidi yaparak dile getirirler. Genelde kalabalığın olduğu yerde bayılırlar, tek başına bayılmazlar. Bu esnada kendini yaralamaz, kendine zarar vermez ve çevrede olup biteni duyarlar. Ağlayarak kendilerine gelir, taşkınca ve saçlarını sıkıca tutarak ayılırlar. Haber Revizyon: Histeri (Konversiyon bozuklukları) tarihte bilinen bir hastalık mıydı? Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Histerinin İlkçağ Yunan Uygarlığında kadın rahminin azarak bedende gezdiği olarak tasvir edildiği, Ortaçağda cin çarpması sanıldığı, Freud’a göre ise bilinç dışına bastırılmış duyguların beden dili ile ifade edilmesi olarak tanımlandığı görülür. Günümüzde ise Konversiyon bozuklukları adıyla sınıflandırmada yerini almaktadır. Haber Revizyon: Histeri çok ciddi bir rahatsızlık anlaşılan. Peki bir kişiye histeri teşhisi nasıl konur? Hasta kendini nasıl belli eder? Prof. Dr. Arif VERİMLİ: Histeri ciddi bir psikiyatrik bozukluktur. Sözel olarak ruhsal gerilimini ve sıkıntısını anlatamayan hasta beden dili ile dış dünyaya püskürür. Bu püskürme felç, körlük, konuşma bozukluğu, tikler, sara nöbeti benzeri nöbetler, yürüyüş bozukluğu ve titremeler olarak ortaya çıkar. Histeriye; depresyon ve anksiyete (telaş, kaygı) eşlik eder. 54 haberrevizyon.com Temmuz 2015
Sağlık
Alternatif Tıp
Dr. Haydar DÜMEN
Alternatif tıp hortladı ve herkes bu konuda hekimliğe! kolları sıvadı. Bir şeye alternatif diyebilmemiz için, bunların bilimsel deneylerden geçmesi gerekir. Evrensel tıbbın, bilim yuvalarınca, bu tür yöntemlerin uygulanabileceğine karar verilir. Satılan malzemelerin ise nasıl kullanılacağı, ambalajına konur.
Akupunktur Ülkemizde 20 yıl önce, gözde olan ve herkesin umut için koştuğu Akupunktur tedavisine ne oldu ki, hastaları artacağına azaldı ya da yok oldu. Çünkü tedavinin temeli ve uygulanış biçimi tıbbın verilerine uymuyordu. Akupunktur Çin’de 3000 yıl önce uygulanmış, sonra kafadan paraya bodoslama girince tedavi şekli gözde olmuş, uygulayanlar paralar cepte, servet kazanmışlardır.
Hipnoz Parayla dış ülkelerden psikoloji sertifikası alıp, o kuruluşa adımını bile atmamış kimileri, bu sertifikalara dayanarak psikolojik hastalıkları, asıl önemlisi cinsel konularda daha da ileri giderek, tedavilerine kendilerince yön vermişlerdir. Oysa geçen yüzyılın ortalarında tıp bilim adamlarınca Hipnoz sakıncalı bulunmuş, ancak psikiyatrların dar bir alanda kullanabileceği not düşülmüştür. Bizim ülkemizde gene çıkar uğruna tıp etiği de aşılmış tedavilere de devam edilmiştir.
56 haberrevizyon.com Temmuz 2015
ALTERNATİF TIP
Yoga ya da Meditasyon
Bioenerji ya da Bioelektrik
MÖ 3300–1700’lerde Hint fakirlerinin uyguladıkları, sonradan dünyaya yayılan, iradeyi denetim altına alan yöntem, bu konuda sınırları aşmış her alanda kullanılmaya başlanmıştır.
İnsan bedeni, kendi içinde elektrik üretir, buna bioelektrik denir.
Yok efendim insan uzun yaşayacakmış, yaşlanmayacakmış, bazı hastalıklar uygulayanın semtine uğramayacakmış, gibi sıra dışı umutlara bel bağlamıştır. Kişilerin spor amacıyla yaptığı, kendi kendilerine autosuggestion yani telkin yoluyla, bazı sorunları aşmada yararı olabilir, ama bunlar kişiseldir.
Sinirler ya da organlar, bu elektrik ile çalışır. Bedendeki elektriğe yön vererek, mucize tedavilere inanan ve bu konuda bir kitap yazmış, akademisyenler bilirim. Sanki her derde deva gibi, uygulanıyordu.
57 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
Sağlık
Alternatif Tıp
Gelelim Bize: Muska, üfürük, dua yazılmış kâğıdı su dolu şişenin içine atılarak o suyu içmek, sarılık hastalığında hastanın dilinin altını kesmek, kurşun dökmek, üzerlik otunun ve tohumunun dumanını koklatmak ve daha pek çok şey, ülkemizde yakın tarihlere kadar ve halen hastalıklarda kullanılmaktadır. Bunlar bir yana, piyasayı sarsan alternatif tıp olarak, mucize gibi ortaya çıkan, otlar, tozlar, tohumlar, kökler, yapraklar, adı sanı bilinmeyen bitkiler, bitkilerden elde edildiği söylenen, gençlik aşısı gibi piyasaya sürülen malzemeler, akıl almaz çoklukta. Bu tür preparatlar Tarım Bakanlığınca, hayvanlar için izin veriliyor. Bu rapora dayanarak eczanelerde el altından ama piyasada açık açık satılıyor.
58 haberrevizyon.com Temmuz 2015
Günümüzün eczaneleri aktarlar ise, kendilerince uyguladıkları katkılı malzemelerle, hastalara şifa diye satıyorlar. Üstelik bu malzemelerin fiyat kontrolleri de yok. Bir açık sömürü alanında para kazanılır da, ya hastalar bundan zarar görürlerse, bu zararı kim ödeyecek? Bu sorumsuzlukları kim üstlenecek? Bu bitkisel yöntem tedavisi neden 20 yıl önce değil de bugün tavan yaptı? İNTERNET’in devreye girmesinden. Yaz, çiz, çal, çırp arayan soran yok. Örneğin benim adımı kullanarak, iktidarsız erkeklere ilaç diye, ne olduğu belli olmayan bu tozu kakala at parayı çantana!... Buyurun efendim, işte Türkiye’nin bu alandaki sofrası. İster banın ister kaşıklayın.
Astroloji
Hangi Burç Nasıl Beslenmeli?
KOÇ Tehlike çanları abur – cubur yemeyi çok seven koç burçları için çalıyor. Bol bol su içip, alkol ve tuzdan uzak durmakta yarar var. Patates, soğan, domates, mercimek, marul, ıspanak elma, zeytin, ceviz gibi gıdaları mutlaka tüketmeniz gerekmekte. Tatlı olarak ise kayısı tercih edebilirsiniz.
BOĞA Boğa burcu insanları adeta yemek için yaratılmışlardır. Fakat ileride bu yedikleriniz kilo olarak başınıza bela olabilir. Tombul biri olmak istemiyorsanız karbonhidrattan uzak durmalısınız. Bol bol su içmek hayatınızın bir parçası olmalı.
İKİZLER Hızlı yemek yeme özelliğinizi değiştirmezseniz ileride sağlığınızı tehtid eden bir sorun olarak karşınıza çıkabilir. Kesinlikle yemek yerken acele etmeyin. Balık, köy peyniri, havuç, erik, şeftali, üzüm suyu ve badem yemek listenizde mutlaka bulunmalı.
YENGEÇ Canınız sıkıldıkça lütfen poğaçalara, böreklere, şekerleme ve dondurmaya saldırmayınız. Vücudunuz kalsiyuma ihtiyaç duyduğundan mideniz çok hassastır. Duygusal olmanız beslenme alışkanlıklarınızı da etkiliyor.
ASLAN Yemek sizler için bir ihtiyaç değil keyif ve zevk demektir. Diyet yapmakta oldukça başarılısınız ama porsiyonlarınızı %50 azaltmanız önerilir. Kuzu ve kümes hayvanları eti, şeftali, ema, incir ve badem sizin için ideal gıdalardır.
BAŞAK Şekerli gıdalar deyince ilk akla başak burçları gelir. Çikolata özellikle hayatın vazgeçilmezidir. Bu gıdalardan uzak durmazsanız kalbinizde ciddi sıkıntılar yaratabilir. Armut, elma, kavun, limon, zeytin ve portakal dost yiyeceklerinizdendir.
60 haberrevizyon.com Temmuz 2015
HANGİ
N A S I L
B E
TERAZİ
BURÇ
?
S L E N M E L İ
Havuç, mısır, bezelye, elma, badem, çilek hep elinizin altında olmalıdır. Böbrekleriniz için asitli içeceklerden uzak durmalısınız.
AKREP İlerleyen yaşlarınızda rahat edip sağlık problemleri yaşamamak için deniz ürünleri, taze sebze, turp, yeşil salata gibi gıdaları tercih etmeniz gerekmektedir. Sakin ve zinde kalmak için doğru beslenmelisiniz.
YAY Beslenme için kabuklu sebze ve meyveleri tercih edin. Patates, yeşil biber, incir, çilek, kuru erik yemeniz önerilir.
OĞLAK Çok çalışkan olduğunuzdan dolayı yemek öğünlerinizi muhtemelen atlıyorsunuz. Vücudun mineral ve vitaminlere ihtiyacı olduğundan bu yaptığınız çok zararlı. Yumurta sarısı, incir, balık, peynir, portakal, limon bol bol yemenizde fayda var.
KOVA Sürekli vücudunuz C vitaminine ihtiyaç duyuyor. Bu sebeple değişik lezzetler tatmayı seviyorsunuz. Bu lezzetleri direk sofra tuzundan değil doğal besinlerden almanız en sağlıklısı.
BALIK Sıkıcı ve sert diyetler kesinlikle balık burcuna göre değildir. Açık ve daha yenilikçi diyetleri denemelisiniz. Düşük şeker ve yağ, yüksek proteinli gıdaları yediğinizde kendinizi çok daha iyi hissedecksiniz.
61 Temmuz 2015
haberrevizyon.tv
ADRESİNİZE GELSİN Tarafsızlık, bağımsızlık ve gerçeğin temel ilke olarak kabul edildiği, profesyonel yaklaşımıyla aylık olarak yayımlanan, ulusal ve uluslararası dağıtımı gerçekleştirilen Haber Revizyon Aylık Haber Dergisi, ulusal medyanın bir üyesidir. Haber Revizyon okurlarının önceliği tarafsız, çarpıcı ve gerçek haberleri aylık olarak okumak olacaktır. Haber Revizyon News Magazine, where objectivity, independence and reality are held as core principles is a member of the national media published monthly and delivered nationally and internationally with a professional approach. The privilege of Haber Revizyon readers will be reading objective, striking and real news reviewing the monthly agenda.
ABONELİK FORMU / SUBSCRIPTION FORM AD:
NAME:
SOYAD:
LAST NAME:
MESLEK: OCCUPATION:
Sunay AKIN
Şahin MENGÜ
D. TARİHİ:
“Kürdistan’ın En Önemli Ayağı Türkiye’dir.”
Aşkın semti neresi mi?
DATE of BIRTH:
Prof. Dr. Haydar DÜMEN
Rafael SADİ
VAGİNİSMUS NEDİR? TEDAVİSİ VAR MIDIR?
ADRES: ADDRESS:
Freedom in your hands!
ŞUBAT 2013 SAYI: 5 www.haberrevizyon.com www.haberrevizyon.tv
POSTA KODU:
FRANSA MALİ’DE DİĞERLERİ NEREDE?
ZIP/ POSTAL CODE:
GELECEĞİNİZİ NASIL ALIRDINIZ?
İLÇE: REGION:
FİYAT:
10 KKTC:
İSRAİL’DE SEÇİM 2013
11,5
www.haberrevizyon.com Başkan: Freedom in your hands! www.haberrevizyon.tv “SAVAŞ ÇIĞLIKLARI ATILDIKÇA ALTIN YÜKSELİR” OCAK 2013 SAYI: 4
İŞTE EŞİTLİK PLATFORMU
FİYAT:
NİSAN 2013 SAYI: 7 www.haberrevizyon.com www.haberrevizyon.tv
10 KKTC:
Onlarlaydı...
BUGÜN 33.GÜN
TELEFON:
HİÇ MÜLTECİ OLDUN MU?
TELEPHONE:
GENELEV
FAKS:
Have You Ever Been a Refugee?
Proje Sizden Hibe Bizden
E-MAIL:
Dr. Haydar DÜMEN
Cinsiyet
Değişimi
T.C. KİMLİK NO:
tarihten gizlenen
ID NUMBER:
mezarlik
( Abonelik onayı ile fatura kesim için gereklidir. )
Röportaj
The Unopened Door of the EU M. Metin YILGÖR
Rafael SADİ
6 AYLIK ABONELİK
SUBSCRIPTION FOR 6 MONTHS
10
12 AYLIK ABONELİK 20
SUBSCRIPTION FOR 12 MONTHS
GÜCÜNÜN FARKINDA MISIN
?
( Required for invoicing after subscription )
+ KDV
DEVLETİ YÖNETENLER VEBALDE GEZİYORLAR
AB’ninKoray ÖZTÜRKLER Röportaj / Interview Açılmayan KapısıGüçlü Kadın Güçlü TÜRKİYE
Siyonizm ve Erdoğan
KONTROLSÜZ ZAMANIN
E-MAIL:
Cem Vakfı Firuzköy Şubesi Başkanı:
İstanbul Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Nazır ŞENTÜRK
Ayıp mı?sebep Günah mı? Sevginde arama! İhtiyaç mı?
FAX:
11,5
Sanatıma Dokunma! Sefa ZENGİN
Kan, Toprak, İnsan OUR DUTY IS TO SERVE HUMANITY
CITY:
10 KKTC:
Avrupa’ya En Yakın Mezarımız Sunay AKIN
11,5
EQUALITY AT WORK ERCÜMENTPLATFORM YÜCELER İstanbul Valisi Bakan Fatma ŞAHİN GÖREVİMİZ Hüseyin Avni MUTLU KIRMIZI İPİNHİZMET GİZEMİ Lokman AYVA, Halit ERGENÇ İNSANLIĞA
İL:
FİYAT:
Kadının Düzensiz Yeri
Çağın Zorunluluğu İNOVASYON
KONTROLSÜZ BEDENLERİ Sunay AKIN Ege Vapuru’nun Salıncağı
Şahin MENGÜ
Demokrasinin Teminatı Özgür Basın
LÜTFEN DERGİMİZİN AYLIK SAYISINDAN KAÇ KOPYA İSTEDİĞİNİZİ YAZINIZ.
VAT
PLEASE WRITE HOW MANY COPIES OF THE SAME ISSUE YOU WISH TO BUY.
+ KDV VAT
KARGO BEDELSİZDİR
NO CHARGE FOR DELIVERY
ABONELİK BİLGİ FORMU TARAFIMIZA ULAŞTIKTAN SONRA MÜŞTERİ HİZMETLERİMİZ SİZİNLE İLETİŞİME GEÇECEKTİR. Haber Revizyon Customer Services will be contacting you after the submission of this form.
FORMU EKSİKSİZ DOLDURDUKTAN SONRA, AŞAĞIDAKİ ADRESE POSTALAYINIZ. PLEASE COMPLETE THE FORM ABOVE AND MAIL IT TO THE ADDRESS BELOW.
HÜRRİYET BULVARI ATS PLAZA NO:129 BEYLİKDÜZÜ - İSTANBUL
DİLERSENİZ www.haberrevizyon.com ADRESİNDEKİ ÜYELİK BİLGİ FORMUNU DOLDURABİLİRSİNİZ. YOU MAY ALSO COMPLETE THIS FORM ONLINE at www.haberrevizyon.com
www.haberrevizyon.com
www.haberrevizyon.tv
0212 875 5 880
ADET COPIES
İMZA
SIGNATURE