SAYFA 01 renkli
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ŞİMDİ KARDEŞLİK ZAMANI “Yüzyıllık gönül kırgınlıklarımızı tedavi edecek en büyük ilaç, hepimizin yüreğinde saklı olan imanda mevcut”
I BU YILKİ Kutlu Doğum hafta-
sının ana temasının “Hazreti Peygamber, Kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukuku” olacağını söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, temanın neden kardeşlik vurgusu üzerine seçildiğini anlattı. SAYFA 9’DA
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ
SAYFA 3’TE
Arınç: Yeni Anayasa Temmuz’da TAMAM 13 Nisan 2012
Yıl:1
Sayı: 2
2 TL.
HAFTALIK BAĞIMSIZ GAZETE
www.aktualitehaber.com
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yeni Anayasa’nın Temmuz’a kadar tamamlanabileceğini söyledi. Arınç, Yeni bir Anayasa yapma konusunda güçlü bir irade oluştuğunu söyledi I PARTİLERİ için açılan kapatma davasının
nedenlerinden birinin de bu yeni anayasa çalışmaları olduğunu iddia eden Arınç, hazırlanacak tasarının yeni ve özgürlükçü olacağını söyledi. İstanbul Aydın Üniversitesi'nde düzenlenen ''Demokratikleşme Süreci ve Yeni Anayasa'' konulu konferansta konuşan Arınç, bu anayasanın yarısından fazlasının bugüne kadar değiştiğini ifade etti. Mevcut anayasanın yarısının 1982'den geldiğini diğer yarısının da şu veya bu sebeplerle değiştiğini bu nedenle akordu bozulmuş bir anayasanın bulunduğunu söyleyen Bülent Arınç, Meclis'teki tartışmaların asıl nedeninin de bu uyumsuzluk olduğunu iddia etti. I ANAYASA çalışmalarının olumlu gittiğini ifade eden Arınç, ''Yeni bir anayasa yapma konusunda güçlü bir irade oluştuğunu söyleyebilirim'' dedi. Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili bilgi de veren Arınç, Meclis'in normalde 1 Temmuz'da tatile girdiğini anımsattı. Arınç, ''Ama çoğu zaman temmuz ayında da çalıştığını biliyoruz. Yazım çalışmalarının temmuz ayında Meclis tatile girinceye kadar büyük ölçüde tamamlanması gerektiğini düşünüyoruz'' diyen Arınç, devletçi ve otoriter bir bakışla hazırlanan 1961 ve 1982 anayasalarının karşısında şimdi artık yeni anlayışların, yeni düşüncelerin, daha çok özgürlüğü ve daha çok birey hakkının hedef alındığını söyledi.
Esenler’de hayaller gerçeğe dönüştü...
I ESENLER Belediye Başkanı Mehmet
Teyfik Göksu, “Bu hikâye bir ilçenin diriliş hikâyesidir. Yoklarla akla gelen bir ilçe olan Esenler’in var oluşu, bir değişimin SAYFA 7’DE öyküsüdür” dedi.
Gençlerin kurduğu düşler çalınmasın!..
I ZEYTİNBURNU’nda gençler,
madde bağımlılığına karşı tiyatro oyunuyla ile bilinçlendirildi. Gençlere Narkotik Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından madde bağımlılığı ile ilgili eğitim verildi. SAYFA 8’DE
“Otopark yoksa ruhsat YOK!” I ARAÇ parklarından dolayı
sokakların kullanılamaz hale geldiğini belirten İBB Başkanı Kadir Topbaş, otopark sorunu konusunda bir açıklama yaparak, “400 metrekareden büyük arsasına bina yapmak isteyenler mutlaka otopark yapmak zorunda” dedi. SAYFA 5’TE
İBB Başkanı Kadir TOPBAŞ
Milli Eğitim Bakanı Dinçer merak edilenleri açıkladı I “TBMM’nin kabul ettiği kanunun içeriği hakkında düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum” diyen Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ömer DİNÇER, son günlerin tartışmalara neden olan 4+4+4 sistemi konusuna açıklık getirdi. HABERİ SAYFA 6’DA
Üniversite Sanayi İşbirliği Mimar ve Mühendisler Grubu’nun düzenlediği, “Üniversite Sanayi İşbirliği: Sorunlar ve Çözümler” konulu kahvaltılı toplantısı, Eresin Barcelo Otel’de gerçekleştirildi Enerji, Sanayi ve teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ve MMG Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı Panelde, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İsmail Yüksek, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr M.Zafer Gül, İTÜ Enerji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Altuğ Şişman, MMG Akademik Kurulu Başkanı İlhan Kocaarslan ile MMG Eski Başkanı ve PİOMAK Yönetim Kurulu Başkanı Oral Avcı da konuşmacı olarak yer aldı . SAYFA 3’TE
23 Nisan hediyesi helikopter gezisi I BAĞCILAR Belediyesi’nin, çocuklara ilçeyi daha iyi tanıtmak için hazırladığı “Başkanla Süper Gezi” projesinde, helikopterle Bağcılar’ı gezecek 4 şanslı öğrenci Noter huzurunda yapılan çekilişle SAYFA 5’TE belirlendi.
Bakırköylü çocuklar Ata’ya mektup götürecek... 4’TE
ASKON Başkanı’yla Kariyer Buluşması
I KARİYER Buluşmaları kapsamında Bağcılar Belediyesi bilgi evi öğrencileri ile bir araya gelen ASKON Başkanı Mustafa Koca, kendi hayatından kesitler anlattıktan sonra öğrencilere tavsiyelerde bulundu. 3’TE
Bilgi güvenliğinin şirketler için önemi
Güngören’de engeller engel olmaktan çıkıyor
I GÜNGÖREN Belediyesi, ilçede yaşayan en-
gelli vatandaşların sıkıntılarını örnek projelerle ortadan kaldırıyor. Belediye Başkanı Ş. Yücel Karaman, fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanabilir kılınması için her türlü mücadelenin SAYFA 7’DE içinde olacaklarını söyledi.
Hatemi’nin penceresinden AHLAK-HUKUK İLİŞKİSİ I ESENLER Buluşmaları’nın konuğu olan
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, Hukuk Devleti'nin asıl özünün insan hakları ilkesine dayandığını ve insan onuruna riayet edilmesi gerektiğini söyledi. HABERİ SAYFA 6’DA
I İŞGED’de gerçekleşen ‘Bir Konu Bir Konuk’ programının bu haftaki konuğu Bilgi Güvenliği Uzmanı İbrahim 3’TE KAHYA oldu.
İmam Hatiplilerin kültürel hizmeti...
I BAHÇELİEVLER
İmam Hatip Lisesi’nden mezun bir gurup arkadaş bir araya gelerek ENDER Sosyal Ve Kültürel Değerleri Yaşatma Derneği’ni kurma kararı verdi. SAYFA 3’TE
Başbakan Erdoğan, İnönü Stadı’nın yapımı için Beşiktaş’a SAYFA 11’DE şartlı onay verdi
SAYFA 02 renkli
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
SAYFA 03 sb
iş dünyası
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Editör - Hatice KÜÇÜK
13 Nisan 2012
Üniversite Sanayi İşbirliği E
Mimar ve Mühendisler Grubu’nun düzenlediği, “Üniversite Sanayi İşbirliği: Sorunlar ve Çözümler” konulu kahvaltılı toplantısı, Eresin Barcelo Otel’de gerçekleştirildi
nerji, Sanayi ve teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ve MMG Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı Panelde, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İsmail Yüksek, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr M.Zafer Gül, İTÜ Enerji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Altuğ Şişman, MMG Akademik Kurulu Başkanı İlhan Kocaarslan ile MMG Eski Başkanı ve PİOMAK Yönetim Kurulu Başkanı Oral Avcı da konuşmacı olarak yer aldı. Toplantıda açılış konuşması yapan MMG Genel Başkanı Avni Çebi, MMG’yi ve geçmişte yaptıkları etkinlikleri katılımcılara anlattı. Özellikle kahvaltılı toplantıların ve her ay Üniversitelerde düzenlenen etkinliklerin katılımcılara büyük getirileri olacağına dikkat çeken Çebi, kahvaltılı toplantılarının devam edeceğini belirtti.
PLANLANMIŞ ŞEHİRCİLİK
MMG olarak disiplinli bir sonucu çalışmalarına devam ettiklerine dikkat çeken Çebi, özellikle şehirleşme konusunda üzerlerine düşen görevin büyük olduğunu ifade etti. Son günlerde tartışılan şehirleşme konusuna vurgu yapan genel başkan, İstanbul’da şehirleşme konusunda yanlışlıkların olduğuna dikkat çekti. Konu ile ilgili MMG olarak basın açıklaması ve kamuoyu duyuruları yapıldığını belirten Çebi, “Şehircilik konusunda gelecek dönemde planlı ve iyi projelenmiş çalışmalar yapılmalı. İstanbul’daki alanlar değerlendirilirken, insanları ve değerlerimizi de göz önünde bulundurmak gerekir. Sanayi ve üniversitelerin işbirliği konusunda ilerleme kaydedilmesi gerekli. Sanayi ve diğer alanlarda hızla büyüyen ülkemizde, sanayi alanında yaşanan gelişmelere üniversitelerin de dahil olması gerekli. Burada üniversitelere büyük iş düşüyor. Daha aktif olarak sanayi alanında ortaklaşa çalışmalar yapma konu-
sunda daha aktif ve girişiken olmaları gerekir.” dedi.
“BÜYÜK YÜKSELİŞİMİZ”
Toplantıda söz alan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, konuşmasına, MMG yönetim kuruluna toplantı daveti için teşekkür ederek başladı. Son on senelik süreçte Türkiye’nin kaydettiği büyük yükselişten bahseden Kavranoğlu, her alanda gelişim ve değişimin kaydedildiğinin altını çizdi. Yıllık ortalamalar dikkate alındığında sanayi üretiminin yüzde 8,9 büyüdüğüne dikkat çeken Bakan Yardımcısı Kavraroğlu, “geçmişten günümüze çok zirveler ve çukurlar gördük. Fakat artık hep daha fazla yükselmenin zamanı geldi. Bütçemiz sürekli büyüyor ve hükümet makro ekonomi dengelerini bozmadan büyümeye devam etmemiz gerekli.” dedi. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yapılan yatırımları artırabilmek için çalışmaların hızla devam ettiğini belirten Kavraroğlu, yeni teşvik paketi ile birlikte Doğu illerinde yapılacak yatırımlar sayesinde Türkiye ekonomisinin hızla gelişme göstereceğini
vurguladı. Kavranoğlu ayrıca yeni teşvik paketi ile ilgili şöyle konuştu: “Yeni sistemle KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği ki; bunu asgari ücret üzerinden yapacağız. Faiz desteği, yatırım yeri tahsisi, gelir vergisi stopajı desteği, KDV iadesi desteğini sağlayacağız”
“EĞİTİM SİSTEMİ EKSİK”
MMG Akademik Kurulu Başkanı Prof. Dr. İlhan Kocaarslan, eğitim sisteminde eksiklerin olduğunu söyledi. Sanayi ve üniversitelerin ortaklaşa çalışmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Kocaarslan, üniversitelerdeki hocaların da sanayi ile geç tanıştığını belirtti. Üniversitelerin sadece araştırma yaptığını söyleyen Kocaarslan, araştırma konusuna verilen ağırlık kadar, geliştirme konusuna da önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Üniversitelerdeki en konunun, döner sermayeyi dengede tutmak olduğunu ifade eden Kocaarslan, Rektörlere akademik görevlerin dışında mali görevler de yüklenmesinin yanlış olduğunu belirtti. Bilim ve teknolojik konularda yapılan araştırma ve geliştirme çalışmaların-
dan kar beklememek gerektiğini belirten Kocaarslan, “kar beklemek yerine, bunun geleceğe yatırım olduğunu düşünmeliyiz.” dedi. MMG Eski Başkanlarından ve PİOMAK Yönetim Kurulu Başkanı Oral Avcı, Üniversite ve sanayi konularının birlikte ele alındığında, konuşulacak çok şeyin olduğunu söyledi. “Türkiye’yi kendi şirketim gibi yönettiğimi hayal edersem, heralde iki üç yıl içinde, yönetim kurulu başkanlığından atılırdım” diyerek siyasi iktidarı elde ettikten sonra çalışmaların zorluğuna dikkat çekti. Ekonomik büyüme konusunda, Türkiye’nin Çin’den sonra gelen 2. Ülke olduğunu kaydeden Avcı, katılımcılara istatistiksel veriler sundu. Avcı ayrıca, gelişmekte olan ve Sanayi ürünü tüketiminin fazla olduğu bir ülkenin, sanayi gelişimini böyle götürmesinin zor olduğunu söyledi. En önemli sıkıntı olarak mühendislerdeki cesaretsizliği gösteren Avcı, “Dünyayı bilmiyorlar, lisanı çok az biliyorlar. Sanayi üniversitelerle ortak çalışmak istiyorsa, bu gençlerin elinden tutacak onları bi yere getirecek, gerekirse bir gelecek planı çizip eline verecek, ancak böyle faydalı olunabilir.” dedi.
3
ASKON Başkanı Mustafa Koca öğrencilerin sorularını yanıtladı
KARİYER Buluşmaları kapsamında Bağcılar Belediyesi bilgi evi öğrencileri ile bir araya gelen ASKON Başkanı Mustafa Koca, kendi hayatından kesitler anlattıktan sonra öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Bağcılar Belediyesi bilgi evi öğrencilerinin konuğu olan Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca, kendi hayatından kesitler anlattı. Mehmet Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezi ve Müzesi’nde, “Kariyer Buluşmaları” kapsamında gerçekleştirilen programa ilçede faaliyet gösteren bilgi evlerinden çok sayıda öğrenci katıldı. Sivaslı olduğunu ve hayata
yokluk içerisinde başladığını ifade eden Koca, 7 yaşında para kazanmaya başladığını ifade etti. İlk işinin Sirkeci’de gazete satmak olduğunu belirten Koca, sonMustafa raki yıllarda konfekKOCA siyonda çalışmaya başladığını anlattı. Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Koca, “Zamanı iyi kullanmalısınız. Mutlaka bir kariyer planlaması yapmalısınız” dedi. Kendi dönemindeki eğitim koşullarına değinen Koca, “Bizim zamanımızda öğrenciler sıra ile tebeşir alıyordu, şimdi ise akıllı tahtalarda ders anlatılıyor. Bize göre çok şanslısınız. Bunun kıymetini bilin” dedi. Koca, daha sonra öğrencilerin sorularını cevapladı.
İmam Hatip mezunları kültürel değerleri yaşatmayı amaçlıyor
BAHÇELİEVLER İmam Hatip Lisesi’nden mezun bir gurup arkadaş bir araya gelerek ENDER Bahçelievler İmam Hatip Lisesi ve Bahçelievler Çobançeşme İmam Hatip Lisesi Mezun Ve Mensupları Bilim, Araştırma, Sanat, Sosyal Ve Kültürel Değerleri Yaşatma Derneği’ni kurma kararı verdi. Kurucu Genel Başkan Saim Fırat, amaçlarının her iki okulda okuyan öğrencilerin ders eksiklerine katkı sağlamak ve karşılaştıkları sorunları çözmek, hem de okuldan mezun olmuş kardeşlerimize de burs sağlamak, etkinlik organize etmek olduğunu söyledi. 25 Ni-
sanda Abdi İpekçi Arena’da İmam Hatip Lisesinde okuyan öğrencilere yönelik yapılacak olan Kutlu Doğum Organizasyonu sebebi ile ara verilen dernek kurma faaliyetlerine 26 Nisan’dan itibaren hız vereceklerini Saim FIRAT söyledi. ENDER az bulunan anlamına geldiği için bu ismi tercih ettiklerini söyleyen FIRAT, İmam Hatip neslinin bu ülke için çok önemli olduğunu, ülkesine ve değerlerine bağlı ender öğrencilerden teşkil ettiğini ve bundan sonra da üzerlerindeki sorumluluğun farkına varıp var gücleri ile çalışmalarının gerektiğini bildiklerini sözlerine ekledi.
Bilgi güvenliğinin şirketler için önemi konusu masaya yatırıldı
İŞGED'de 7 Nisan Cumartesi sabahı gerçekleşen Bir Konu Bir Konuk programının bu haftaki konuğu Bilgi Güvenliği Uzmanı İbrahim KAHYA oldu. Üyelerin ve misafirlerin katılımıyla gerçekleşen programın kahvaltı sponsoru "PELİKAN BASIM" oldu. Genel Sekreter Şadan YAVUZ, İŞGED faaliyetleri ve önümüzdeki günlerde yapılması planlanan TUSKON organizasyonları hakkında üyeler ve misafirlerin bilgilendirmesinin ardından, İbrahim KAHYA'yı "Bilgi Güvenliği ve Şirketler İçin Önemi" seminerini gerçekleştirmek üzere kürsüye davet etti. İbrahim KAHYA; Unutulmamalıdır ki;
bilgi güvenliği sağlanmamış bilişim sistemleri, siber saldırılar ve bilişim suçluları için en uygun ortamı oluşturmaktadır. Her geçen gün malware yazılımlarla güvenİbrahim KAHYA lik duvarlarının açıkları aranmakta ve zayıflıkları tespit edilmeye çalışılmaktadır. Günümüzde bilgiye sızma veya ele geçirme çeşitleri ve saldırıları oldukça artmış olup siber terörizm, güvenlik duvarlarının dışında, bilgiye saldırmak için adeta ufak bir delik aramaktadır diyebiliriz. Bu eylemler karşısında ise bilginin korunması, Bilgi Güvenliği (İnformation Security) adıyla anılan tamamen ayrı bir disiplinin oluşmasına neden olduğunu belirtti.
SAYFA 04 sb
4 13 Nisan 2012
Nostalji bahçeleri yine çiçek açtı BAĞCILAR Belediyesi’nin örnek bir proje olarak hayata geçirdiği nostalji bahçelerinde Kayısı ağaçları çiçek açmaya başladı. Bağcılarlılar nostalji bahçelerinde piknik yapabiliyor. Bağcılar Belediyesi’nin örnek bir proje olarak hayata geçirdiği nostalji bahçelerinde ağaçlar çiçek açmaya başladı. Beyaz’a bürünen Kayısı Bahçesi, Bağcılarlılar için aynı zamanda güzel bir piknik alanı özelliğini taşıyor. 3 bin 200 metrekare alana sahip olan Kayısı Bahçesi’nde farklı türlerde 78 ağaç
Ö
Bahçelievler Belediyesi, 11 mahallenin tüm cadde ve sokaklarında, mimari engelleri kaldırıyor
nceki ay başlattıkları yoğun çalışmayı ilçenin tüm mahallelerinde, giriş ve çıkış noktalarında sürdürdüklerini belirten Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu “Bahçelievler’de görme engelli yayaların güvenli geçişlerini sağlamak için, hissedilebilir kılavuz izleri, bedensel engelliler için de engelli rampaları kaldırım başlangıç noktalarına ve yaya geçitlerine uyguladıklarını” belirtti. Başkan Develioğlu, mimari engellerin ortadan kaldırılmasıyla, çağdaş yaşamın daha da güçlendiğini sözlerine ekledi. Bağcılar Belediyesi’nin, engellilerin hayatını kolaylaştırmaya yönelik çalışmaları hızla devam ediyor. İlçedeki tüm kaldırımlar engellilerin geçişine uygun olarak düzenleniyor...
Bakırköylü çocuklar Atatürk’e mektup götürecek
HAYATI KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN...
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen
B Halkla İlişkiler Müdürlüğü,
akırköy Belediyesi Basın-Yayın ve
Bakırköylü çocukları 21 NisanCumartesi günü Anıtkabir’e “Atamıza Mektuplarımızı Götürüyoruz” etkinliği çerçevesinde götürecek. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Haftası kapsamında Anıtkabir ziyaretini organize ettiklerini belirten Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen,” 21 Nisan-Cumartesi günü saat 07.00’den hareketle Bakırköylü çocuklarımızın Atamıza
yazacakları mektuplarını götürmeleri için Anıtkabir’i ziyaret edeceğiz. Çocuklarımız, Atamıza karşı hissettiklerini yazıyla mektuba dökecekler ve Anıtkabir Müzesi Komutanlığına biz de mektupları teslim edeceğiz. “dedi. Basın-Yayın Halkla İlişkiler Müdürü Ruhsan Tezkan da geziye 7 yaş üzeri BAKKART sahibi Bakırköylü çocukların büyükleriyle birlikte katılabileceğini ifade ederek,” 21 Nisan günü yapılacak Anıtkabir Gezisinin kayıtları
9 Nisan 2012-Pazartesi başlayacak. Geziye BAKKART sahibi 7 yaş üzerindeki çocuklar anne-baba veya dede-nine refakatiyle katılabilecek. Gezinin kayıtları Belediye Başkanlığı’nın yanındaki ek hizmet binasında yapılacak. Kayıt için gelenler yanlarında BAKKART’larını ve nüfus cüzdan fotokopilerini getirmeliler.Ayrıntılı bilgi almak isteyenler 414 96 88 numaralı Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü telefonunu arayabilirler” şeklinde konuştu.
‘Abla Kardeş’ ders çalışıyor B
Bakırköy Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü, üniversite öğrencilerinin katkısıyla ilk ve ortaöğretim öğrencilerine derslerinde destek amaçlı “Abla Kardeş Projesi”ni başlattı
49 milyon sayfa kitap okuyarak rekor kırdılar
GÖNGÖRENLİ çocuklar 49 milyon sayfa kitapla rekor kırdı. Bilgi Evleri okuyan bir toplum algısını oluşturmak için 6 yılda 49 milyon sayfa kitap okudu. Her yıl kitabın önemine dikkat çekmek için çeşitli etkinlikler düzenleyen Güngören Belediyesi, ilçedeki öğrencileri ise kitap kurdu haline getirmeyi başardı. Kitap okuma oranının düşük olduğu ülkemizde böylece Güngörenli çocuklar bir rekora imza atmış oldu. Ülkemizin sosyal ve ekonomik gelişiminin iyi eğitim görmüş, nitelikli bireyler yetiştirebilmekten geçtiğini dile getiren Belediye Başkanı Ş. Yücel Karaman, “Çocuklarımız bizim geleceğimiz ve onların okuyan ve araştıran bireyler olmasını istiyoruz” diye konuştu.
akırköy Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü,”ABLA KARDEŞ PROJESİ” başlattı. Abla kardeş projesi kapsamında ilk ve ortaöğrenim öğrencilerine Bakırköy Belediyesi Türkan Saylan Kız Öğrenci misafirhanesinde konuk olan üniversite öğrencilerinin yardımcı olduğunu belirten Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, “Özellikle Osmaniye Mahallemizdeki ek ders alma gücü olmayan ilk ve ortaöğrenim öğrencisi kardeşlerimize Türkan Saylan Kız Öğrenci Misafirhanesi’nde kalan üniversite öğrencileri destek olmak amacıyla etüt ders çalışması yapmaya başladılar.
Hava muhalefeti törene engel oldu
TÜRK Polis Teşkilatı’nın 167. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Taksim Meydanı’nda düzenlenecek kutlamalar hava muhalefeti nedeniyle iptal edildi. Taksim Cumhuriyet Anıtı’ndaki tören ise, çelenk merasiminin ardından sona erdi. Taksim Meydanı’nda düzenlenecek polis yürüyüşü ve gösterileri hava muhalefeti nedeniyle iptal edildi. Yağış nedeniyle polis ekipleri son dakikaya kadar bekledi. Yağmur durmayınca kutlamalar iptal edildi. Yağmura rağmen Cumhuriyet Anıtı’ndaki tören ise yapıldı. İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın karşılanmasının ardından anıta çelenk konuldu.
En hızlı çöp toplayan 2. belediye Göngören
USTA sanatçı Kemal Sunal anısına, İstanbul ilçelerinin katılımıyla gerçekleşen en hızlı süpürgeci yarışmasında Güngören Belediyesi ikinci oldu. Otuz ekibin katıldığı yarışmada dereceye giren ekiplere ödülleri Kemal Sunal’ın eşi Gül Sunal tarafından verildi. 29 ilçe belediyesinin bünyesinde çalışan süpürgeciler, en hızlı olmak için birbirleriyle yarıştı. Belirli miktarda atığın döküldüğü kulvarlarda yarışan ekipler, 3 dakika içinde rakiplerinden daha hızlı süpürmeye ve atıkları geri dönüşüm kutusunda toplamaya çalıştı. Yarışma sırasında Kemal Sunal'ın "Çöpçüler Kralı" ile "Şark Bülbülü" filmlerindeki ezgiler ve şarkılar çalındı. Güngören Belediyesini temsil eden Resul Öztel ve Turgut Duyar, rakiplerini geri de bırakarak ikinciliği elde etti. Yarışmada birinciliği İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekibi, ikinciliği Güngören Belediyesi ekibi, üçüncülüğü de Şile Belediyesi ekibi kazandı.
13 NİSAN 2012 YIL: 1 SAYI: 2 İmtiyaz Sahibi
Hatice KÜÇÜK
Genel Koordinatör: ..................Hasan ÇABUKOL Sorumlu Yazıişleri Müdürü: ....Önder GÜZELARSLAN Haber Müdürü: ........................Fatih H. ÇABUKOL Kültür-Sanat Danışmanı: ........Hüseyin AY Spor Müdürü:............................Mücahit KÜÇÜK Magazin Müdürü: ....................Ayşegül KÜÇÜK Hukuk Danışmanı: ..................Av. Özel DEMİRKOL Sayfa Tasarım:..........................Funda Yaşar ERDOĞDU Basın-Yayın ve STK Sorumlusu: ......................Rasim ERDOĞMUŞ Dağıtım Müdürü: ....................Tarık KÜÇÜK Halkla İlişkiler ve Reklam:........Saadet AYGÖR
FİLDAMI KÜTÜPHANESİ’NDE
Etüt çalışmaları pazartesi,çarşamba,perşembe ve cuma günleri 13.00-15.00 saatleri arasında Osmaniye Fildamı’nda bulunan Kütüphanesi’nde yapılmaktadır. Bu hizmetimizden yararlanmak isteyen öğrenci kardeşlerimiz Kütüphane Müdürlüğümüze anne ya da babasıyla başvurabilir. Bilgi almak isteyenler Kütüphane Müdürlüğümüzün 583 38 57 numaralı telefonuna başvurabilir” dedi.
yerel yönetim
bulunuyor. Bahçede, Malatya yerel mimarisi esas alınarak inşa edilen bir de Malatya Konağı var. Bağcılar’da bir nostaljiyi yaşamak için meyve bahçeleri projesini başlattıklarını ifade eden Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, “Üzüm Bağı ile başlayan Nostalji Bahçeleri projemize, Kiraz, Kayısı ve Kestane bahçelerimizle devam ettik. Fındık Bahçemizi de tamamlamak üzereyiz. Hedefimiz, 22 mahallemizin tamamına bir nostalji bahçesi kazandırmak” diye konuştu.
Mimari engeller kaldırılıyor
Engelli vatandaşlara yönelik çalışmaları ile dikkat çeken Bağcılar Belediyesi, yaptığı yeni düzenlemelerle engellilerin hayatını kolaylaştırıyor. İlçe genelinde tüm kaldırımlar, engellilerin geçişine uygun olarak düzenleniyor. Bağcılar Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalarla, ilçe genelindeki tüm kaldırımlar, engelli geçişleriyle, engellilerin rahat kullanabileceği şekilde düzenleniyor. Engellilere yönelik önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, kaldırım düzenlemesinin de bu çalışmalardan biri olduğunu ifade etti. “Yıllar önce engelliler masamızı kurarak çalışmalara başlamıştık” diyen Çağırıcı, “Bugün engellilerin rehabilitasyonuna yönelik Engelliler Rehabilitasyon Merkezimiz, yine engelli kardeşlerimizin meslek edinmelerine yönelik Engelliler Sarayımız hizmet veriyor. Artık Bağcılarlı engelli kardeşlerimiz olimpiyatlarda ülkemizi temsil etme noktasına geldi” dedi.
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Çevreye kadın eli değecek B
ağcılar Belediyesi, daha temiz bir Bağcılar için, her sokakta kadınlardan oluşan çevre gönüllü birlikleri kuruyor. “Bağcılar’ı birlikte yöneteceğiz, sorunları birlikte çözeceğiz” diyen Başkan Çağırıcı, daha temiz bir Bağcılar için kadınların desteğini istedi. Her sokakta kadınlardan oluşturulan çevre gönüllüleri, o sokağın kirletilmemesi için çalışacak. Engelliler
Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantıya yoğun katılım oldu. Toplantıda konuşan Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, “Bağcılar’ı birlikte yönetiyoruz, sorunları birlikte çözeceğiz” dedi. Bağcılar’da her yıl çevreye atılan rast gele atıkların temizlenmesi için 7 milyon TL harcandığını ifade eden Başkan Çağırıcı, “Bu para ile her yıl ilçemize iki tane okul yaptırırız” dedi.
HABER MERKEZİ : 0212 554 2003 ABONE: 0212 664 75 94 İDARE MERKEZİ: TELSİZ MAH. ZAMBAK SK. NO:37 ZEYTİNBURNU – İSTANBUL TEL: 0212 664 75 94 ABONE DAĞITIM: AZİM GROUP SOĞANLI MAH. MARMARA SK. 18/A BAHÇELİEVLER – İSTANBUL TEL: 0212 554 2003 www.aktualitehaber.com info@aktualitehaber.com Baskı Yeri: Dergah Ofset / Evren Mah. Camiiyolu Sk. No:50 Güneşli - Bağcılar/İSTANBUL Yayın Türü: Yerel Süreli
Periyodu: HAFTALIK Türü: YAYGIN SÜRELİ YAYIN Medyaofis Aktüalite Haber, Basım Meslek İlkeleri’ne uymaya söz vermişti. Gazetede yayımlanan yazı ve fotoğraflar izinsiz olarak kullanılamaz.
SAYFA 05 sb
politika
Türk Polis Teşkilatı’nın
167. kuruluş yıl dönümü kutlu olsun
Otopark yoksa ruhsat YOK! B
Sokak aralarındaki otopark sorunu konusunda bir açıklama yapan İBB Başkanı Kadir Topbaş, “400 metrekareden büyük arsasına bina yapmak isteyenler mutlaka otopark yapmak zorunda” dedi aşbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasıyla gündeme gelen sokak aralarındaki otopark sorunu konusundaki soruları cevaplandıran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, araç parklarından dolayı sokakların kullanılamaz hale geldiğini belirterek, şöyle konuştu; "Otopark sayısını bir taraftan artırırken, bir taraftan belirli metrekare parseller para yatırmak suretiyle bundan vazgeçemeyecekler. Mutlaka otopark yapacaklar. Projesi tasdik olmayacak. 400 metrekareden büyük arsasına bina yapmak isteyenler mutlaka otopark yapmak zorunda olacak.”
‘SOKAKLAR GEÇİLEMEZ HALDE’
Bütün binaların otopark yapma zorunluluğunun bulunduğunu belirten Kadir Topbaş,”Bunu yerine getiremeyenler bunun ilgili bedelini yatırarak otoparka katkıda bulunmuş oluyorlar. Bazı yerlerde küçük parseller var. Şehir merkezlerinde 150-200 metrekarelik alanlarda bu yerlerde biraz imkan olmadığı için sıkıntı olduğu söylendiği için biz bir yönetmelik hazırladık. Orada 400-500 metrekare olan yerlerde para yatırarak değil mutlaka otopark yapmaları gerektiğini ortaya koyan bir düzenleme hazırladık” diye konuştu. Beyoğlu Belediye Başkanı olduğu zamanlarda söz konusu yerlerde otopark yapılmasını teşvik ettiğini hatırlatan Başkan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “İstanbul’un geneline baktığımızda sokaklar artık geçilemez hale geldi. Yayalar rahatsız. Özellikle evlerin önüne park yapıldığı için insanlarımız da rahatsız bunu düzenleyen bir takım çalışmalar var. Otopark sayısını bir taraftan artırırken bir taraftan belirli metrekare parseller para yatırmak suretiyle bundan vazgeçemeyecekler. Mutlaka otopark yapacaklar. Projesi tasdik olmayacak. 400 metrekare parseli olanlar mutlaka otopark yapmak zorunda olacaklar.”
23 Nisan hediyesi helikopter gezisi B ilçeyi daha iyi tanıtmak için hazırağcılar Belediyesi’nin, çocuklara
ladığı “Başkanla Süper Gezi” projesinde, helikopterle Bağcılar’ı gezecek 4 şanslı öğrenci NOTER huzurunda yapılan çekilişle belirlendi. Gezi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda gerçekleştirilecek. Bağcılar Belediyesi’nin öğrencilere ilçeyi daha iyi tanıtmak için hazırladığı “Başkanla Süper Gezi” projesinde helikopterle ilçeyi gezecek öğrencilerin belirlenmesi için NOTER huzurun-
da çekiliş yapıldı. Ocak ayında basılan ve üzerinde seri numaraları olan, “Başkanla Süper Gezi” isimli kitaplar, Bağcılar’da eğitim veren okullardaki öğrencilere dağıtılmıştı. Bağcılar Belediyesi Kemalpaşa Bilgi Evi’nde, kitaplar üzerindeki seri numaralarına göre yapılan çekilişte, helikoptere binmeye hak kazanan öğrenciler belirlendi. Şanslı öğrenciler, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ile birlikte helikoptere binecek ve Bağcılar’ı gezecek. Başkan Çağırıcı, çekilişte geziye katılma hakkı elde eden öğrencilerin de bir an önce belediyeye müracaat etmelerini istedi.
Duygulandıran Polis Haftası Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 167. yıl dönümü, çeşitli etkinliklerle kutlandı Esenler’de öğrencilerin sunduğu gösteri, duygulu anlar yaşanmasına neden oldu
Bakan Egemen Bağış Hat Sergisini açtı...
KÜÇÜKÇEKMECE Belediyesi, Türkiye’de ilk kez bu kadar kapsamlı düzenlenen hat sergisine ev sahipliği yaptı. Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’ndeki sergiyi Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile birlikte açtı. Sergide 60 hat sanatçısının, yüze yakın eseri sanatseverlerin gösterimine sunuldu. Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, sergiyi Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile birlikte açtı. Sanatseverlerin yoğun ilgisiyle açılan sergide, Küratör Erkan Doğanay eserlerle ilgili katılımcılara bilgi verdi.
K
utlama programları çerçevesinde Esenler İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından Aksoy İlköğretim Okulu ve Akşemsettin İlköğretim Okulu’nda yapılan Teknoloji ve Tasarım sınıfı ile Müzik sınıfı öğrencilerin hizmetine açıldı. Aksoy İlköğretim Okulu’nda düzenlenen programa; Esenler Kaymakamı Nazım Madenoğlu, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, İlçe Emniyet Müdürü Murat Şahin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Bayram Ercan, AK Parti İlçe Başkanı Umut Özkan, mahalle muhtarları ve çok sayıda öğrenci katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından başlayan programda ilk konuşan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, 167. kuruluş yılını kutlayan Polis Teşkilatını kutladı. Turan, tüm polislerin huzurun ve güvenliğin toplumdaki temsilcileri olduğunu belirtti.
Muhtarlara “Mahalle Teşkilatları” kurma önerisi D
emokrat Parti (DP) Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, kendisini ziyaret eden Muhtarlar Federasyonu Yönetim Kurulu Üyelerine, “Mahalle Teşkilatları’nı Canlandırma Projesini anlattı. Muhtarlar Federasyonu Başkanı Behçet Uyanık ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek’i ziyaret etti. Zeybek, kabulde yaptığı konuşmada şunları söyledi: Muhtarları halk seçiyor, siz seçilmeyi hak eden insanlarsınız. Ben, ‘Mahalle Teşkilatları’nı
Canlandırmak’ diye bir projeyi hazırladım. Bu topluma lazım bir proje. Emin olun, bir çok problemi çözer. Bir de mahalle halkı birbirini tanımaya başlar. Mahalle Teşkilatlarını Canlandırma Projesinde yapılması gereken şey şu: Önce meseleyi proje bazında sunmak lazım. 50 milyonun şehirlerde yaşadığı bir Türkiye’de, 17 bin mahalle muhtarı yetmez. Mahalle teşkilatını bir Mahalle Merkezi olarak düşünmek lazım. Bu Mahalle Merkezinin amiri ise Mahalle Muhtarı olacak. O’na da muhtar maaşı değil Müdür maaşı vereceksin.”
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 13 Nisan 2012
5
DIŞ POLİTİKA aslan balcı
aslanbalci@gmail.com
İran’da son sözü kim söyleyecek?
ürkiye bölgede gittikçe söz sahibi ve sözü T dinlenen bir ülke olmaya başladı. Bu bazılarının hiçte hoşuna gitmiyor. Ama bu rekabet
normaldir. Birbirini kırmadan ve incitmeden tatlı rekabet her zaman iyidir. Önemli olan birbirine ve başkalarına zarar vermeden bu rekabeti yapmaktır. Başkaları zarar görecekse o zaman başka argümanlar ortaya çıkar. Bu aralar İran’ın kafası oldukça karışık. Tabiri caiz ise ülkede her kafadan bir ses çıkıyor. Yani, Ağzı olan konuşuyor. Şimdiki Türkiye hükümeti daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu’nun izledikleri siyaset “ komşu ülkelerle sıfır problem” siyasetidir. Bu talimat bazı sol ve liberal kesimlerce yadırganırken İslami hassasiyetleri olan kişilerce hiç de yadırganmadı. Söz konusu dostluk zaten halklar arasında vardı. Sadece rejimler ve idareciler tarafından suni husumet oluşturulmuştu. Komşumuz İran ile son zamanlarda ilişkiler biraz zayıflamaya başladı. Başta Füze kalkanı ve Suriye konusunda İran ile aynı tarafta değiliz, olmamızda imkânsız. Beşşar Esed ve onun Baas rejimi on binlerce masum insanı hunharca katletti. Elli binin üzerinde mülteci var. On binlerce insan kayıp. Nerede, hangi hapishanede veya hangi toplu mezarda olduğu belli değil. Rejim şeffaf değil ki. Her dediği yalan çıkıyor.”Bende hiç gözaltında alınan kimse yok” diyor. Peki, kaybolan bu insanlar nerede? Gece rejimin askerleri ve istihbarat birimleri bu insanları evlerinden alıp götürdüler. Nereye götürüldü bu insanlar? Devlet inkar ediyor. “Aileler yalan soyluyor” diyorlar. Bir devlet böyle saçma sapan bir yalanı uluslararası kamuoyu önünde söyleyerek inandırıcılığını koruyabilir mi? Suriye’deki iç karışıklık ve hatta rahatlıkla iç savaş diyebileceğimiz çatışmalarda Türkiye, Beşşar Esed ve Baas rejiminin yıkılacağı üzerinde durduğu için muhalefete kol kanat gerdi. İran ise Suriye sayesinde Akdeniz’i adeta kendi üssü gibi kullandığı için bu ülkeden vazgeçmesi onun çıkarlarına terstir. Öte yandan mezhebi yakınlık bağları kurularak birbirlerinden ayrılmaz birer parça oldular. Eğer şimdiki Suriye rejimi ortadan kaybolursa İran kendini köşeye sıkışmış olarak görecek. O zaman bölgedeki nüfuzunu Türkiye’ye kaptırmış olacak. Barışın olmasına bir şans verin Türkiye burada prestij veya rol kapma yarışında değil. Akan kanın durması ve İnsanların kendi vatanlarında hür olmasını istiyor. Suriye’nin yanı sıra belki, yakında İran’da da bir savaş patlak veriri. Böyle bir ortamda en çok zararı yine biz göreceğiz. Yüz binlerce insan akın akın ülkemize gelecek. Onlara kapılarını açmak zorundasın. O insanlar sorunları ile gelecekler. Onları memnun etmek hem zor hem de çok külfetli olacak. Türkiye şimdiden buna engel olmaya çalışıyor. Yoksa rol kapma peşinde değil. İran, Para karşılığında nükleer güç satın aldı. Rus nükleer uzmanlarına bavullarla Amerikan doları vererek kısa zamanda İran’a nükleer santral kurmayı başardılar. İsrail ve ABD başta olmak üzere İran’ın nükleer güç olmasını istemiyorlar. Pakistan’dan sonra İran’ında atom bombasına sahip olmasını istemiyorlar. Türkiye burada arabulucu olmaya çalışıyor. Hem İran ile konuşabiliyor hem de Batı ile konuşabiliyor. “Savaş çıkmadan barış içinde oturup anlaşın” diyor. Başta BM, İran’ın nükleer tesislerinin şeffaf olması için Atom enerjisi kurumu tarafından denetime açık olmasını istiyor. İran’da bu örgüte ve uzantılarına güvenmediği için santralleri denetime açmamakta direniyor. Barışçıl ve enerji amaçlı nükleer olması halinde bir sorun yok. Ancak savaş amaçlı olduğunda Batı bunu bir tehdit olarak görüyor. İyi ama kendilerinde bu silahlar var. Devamlı savaş ve huzursuzluk çıkaran İsrail’de bu silahlardan var. Onları kim denetleyecek? Bölge için en büyük tehlikenin İsrail olduğunu herkes biliyor. Türkiye bu gerçeğin altını çiziyor ve diyor ki müzakere yaparak olayları çözelim. Kabadayılıkla bir yere varılmaz. DEVAM EDECEK...
Halk oyunları ekibinin şampiyonluk heyecanı
BAKIRKÖY Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, geçtiğimiz günlerde Türkiye Halk Oyunları Federasyonu ve İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğü tarafından düzenlenen halk oyunları yarışmasında yıldızlar kategorisinde İstanbul birincisi olan Gökmeydan Halk Oyunları Kulübüne Adıyaman’da yapılacak bölge şampiyonası öncesi başarı dileklerini iletti. 14 Nisan tarihlerinde Adıyaman’da düzenlenecek bölge şampiyonası öncesi halk oyunları ekibini makamında kabul eden Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen,” Geçtiğimiz yıl minikler kategorisinde Türkiye Şampiyonu olan ekibimize bu yıl da inancımız tam. 14 tane pırıl pırıl çocuğumuz bu yıl da Bakırköy’ümüzün adını ülke çapında duyuracağına eminim” diye konuştu.
SAYFA 06 sb
6 13 Nisan 2012
politika
! A H A D L 22 OKU
YAŞAM KOÇU mustafa yurttaş mustafayurttas98@gmail.com
Sıra dışı yaşam
nsanlar bazı şeylere kendileri karar vereİnasılmezler. Mesela ailesinin kimler olacağına, bir aile de nereli olarak doğacağına ka-
İstanbul İl Özel İdaresi Proje Koordinasyon Birimi (İPKB) tarafından İSMEP kapsamında yıkılıp yeniden yapımı tamamlanan 22 okul daha eğitim-öğretim hizmetine girdi
İ
stanbul İl Özel İdaresi İstanbul Koordinasyon Birimi (İPKB) tarafından İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında, yıkılıp yeniden yapılan 22 okul, 8 Nisan Pazar günü Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul İl Genel Meclisi Birinci Başkan Vekili Hayrettin Çelik, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşların katıldığı toplu açılış töreniyle hizmete girdi.
‘EĞİTİMİN NİTELİĞİ ARTACAK’
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Sultanbeyli Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde düzenlenen açılış töreninde yaptığı konuşmada, bir ilin ya da ilçenin yöneticileri eğitime önem veriyorsa orada eğitimin sorunlarının olmadığını ifade etti. Dinçer, ''Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz eğitim sisteminde yeni sorunlar çıkarmaksızın bu kanunun (4+4+4) öngördüğü değişikliklere uyum sağlayacak potansiyele sahibiz.
Bu açıdan halkımız rahat olmalı'' dedi. İstanbul'un eğitim sorunlarına işaret eden Dinçer, ''Eğitimin niteliğini artıracak pek çok tedbiri almaya başladık'' dedi. Dinçer, İstanbul'da derslik eksikliği nedeniyle sınıfların kalabalık olduğunu dile getirerek, “Biz eğitim sisteminde yeni sorunlar çıkarmaksızın bu kanunun öngördüğü değişikliklere uyum sağlayacak potansiyele sahibiz. Bu açıdan halkımız Milli Eğitim Bakanlığı'nın potansiyeline güvenmeli'' dedi. Okul öncesi eğitim için derslik ihtiyacı yaşanmayacağını belirten Dinçer, ilköğretimde yüzde 100'e varan okullaşmaya sahip olduklarını söyledi. Orta öğretimde derslik sıkıntısının halen var olduğunu ve eğitimin 12 yıla zorunlu olarak çıkmasıyla derslik ihtiyacının artacağını kaydeden Dinçer, önümüzdeki yıldan itibaren ilköğretimden orta öğretime geçişte yüzde 100 okullaşmayı sağlayacağız ama tüm orta öğretim alanında yüzde 100 okullaşmaya ulaşma süremiz 4 yılı kapsayacak'' diye konuştu. Eğitimdeki fiziki alt-
yapının tamamlanması için yeni yöntemleri de uygulamaya başlayacaklarını ifade eden Dinçer, okul kiralama ve kamu özel ortaklığı yöntemleriyle okul ihtiyacını karşılayacaklarını da söyledi. ''Okullar Hayat Olsun'' projesini de anlatan Dinçer, okulların mahalle sakinlerine açılacağını dile getirdi.
DEPREME DAYANIKLI OKULLAR
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise, 10 ayrı ilçede yaptırılan 22 okulun açılacağını belirterek, bu okulların yıkılıp depreme dayanıklı olarak yeniden yapıldığını kaydetti. Mutlu, İl Özel İdaresi'nin İstanbul'u geleceğe hazırlama noktasında önemli çalışmalara imza attığını ifade ederek, 22 okulun maliyetinin 71 milyon lira olduğunu, depreme dayanıklı olmadığı için yıkılan okulların toplam 412 dersliği varken yeni yapılanlarda
Milli Eğitim Bakanı DİNÇER eğitimde tereddüt edilen konulara açıklık getirdi “TBMM’nin kabul ettiği kanunun içeriği hakkında düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum” diyen Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ömer DİNÇER, son günlerin tartışmalara neden olan 4+4+4 sistemi konusuna açıklık getirdi
Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER
M
illi Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ömer Dinçer, “Mesleki Eğitimin ve Özel Öğretimin ve Eğitimin Geleceği” konulu toplantıda eğitim temsilcileri ile bir araya geldi. İTO’nun Eminönü’ndeki merkez binasında kırka yakın STK’nın oluşturduğu Eğitim Platformu, özel okul temsilcileri ve Milli Eğitim bürokratlarının katıldığı toplantıya ilgi büyüktü.Bakan DİNÇER son günlerin tartışmalı konularına açıklık getirdi. “TBMM’nin kabul ettiği kanunun içeriği hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum” diyen Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ömer DİNÇER, şunları söyledi:
EĞİTİM SEVİYESİNİN ARTMASI
“Tüm dünyada rekabet, eğitilmiş bireyler üzerinden yapılıyor. İyi yetişmiş, girişimci yeteneklere sahip ve özgür düşünen bireyler bir toplumu ileri götürebilirler. Eğer bir toplumda geri kalmışlık, gelir dağılımı adaletsizliği varsa orada eğitim sorunu vardır. Bizimle gelişmiş ülkeler arasındaki eğitim boşluğuna “stratejik açıklık” diyorum. İleri
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, Hukuk Devleti'nin asıl özünün insan hakları ilkesine dayandığını ve insan onuruna riayet edilmesi gerektiğini söyledi
ülkelerle kıyaslandığımız zaman seviyemizin orta 2’den terk olduğunu geriyorum. Türk toplumunun eğitim seviyesinin geliştirilmesi için 12 yıllık eğitim zorunludur diyoruz.
MESLEKİ EĞİTİM VE TERCİHLER
Dünya’nın hiçbir yerinde 12 yıllık kesintisiz bir eğitim yok. 8 yıllık kesintisiz eğitim ise sadece bir ülkede var. Eğitime tek tip insan yetiştirme ideolojisiyle yaklaşamayız. Son şuranın kararlarını itibara alarak 12 yıllık eğitimi kesintili yani kademeli eğitim haline getirdik. 4+4+4 yaptık. 2. dörtten itibaren seçimli ders uygulaması olacak. Çeşitlendirilmiş-seçilmiş ders uygulaması ile Kuran-ı Kerim, Siyer gibi dersleri okullarımızda okutacağız. Böylelikle bu milletin uzun yıllardır özlemle bekledikleri bir hayalde gerçekleşmiş olacak. Seçmeli dersler milli eğitim sistemine demokrasi getirecek. Mesleki eğitimi ve mesleki tercihleri lisede yapmayı düşünüyoruz.8 yıllık kesintisiz eğitim, mesleki eğitime ciddi bir darbe vurmuştu. Uygulayacağımız özel bir teşvikle
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
mesleki eğitimi organize sanayi bölgelerine, sanayi odalarına ve iş adamları örgütlerine bırakmak istiyoruz. Patentini aldığımız akıllı tahta ve tabletleri yerli üretimle gerçekleştireceğiz. Bu projeyle çocuklarımız güvenli internet hizmeti alacaklar. Okullarımızdaki akıllı tahtalara kablolu internet bağlayacağız. Güvenlik yazılımları ve e-içerikler hazırlanıyor. Birde zkitap (zenginleştirilmiş kitap) çalışmamız var. Eğitim-Bilişim Ağı (EBA) ile çocuklarımız kendi aralarında ve öğretmenleri ile bilgi paylaşımında bulunabilecekler. Bakan Dinçer, konuşmasının sonlarına doğru sınav sistemine de değindi: SBS ve YGS, maalesef eğitimde çok belirleyici bir noktada. Sorun şu ki; öğrenci seçme esaslı sınav yapıyoruz. Bunun yerine öğrenciye kazandırmak istediklerimiz ne kadar belletilmiş bunu ölçen sınavlar yapacağız. Yeni sınav sistemi ile öğrencinin dershaneye gitme gereği ortadan kalkacak. Öğrenci hazır olduğu zaman müracaat ederek sınav olacak ve bunu istediği kadar yapabilecek.”
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu
derslik sayısının 819'a çıkardıklarını da anlattı. Vali Mutlu, ''Milli eğitim olarak fiziki yapıda depreme karşı çok daha güçlüyüz. İstanbul depreme 1999'dan bugüne çok güzel hazırlandı. Kamu yatırımları noktasında iyi hazırlandı'' dedi. İl Genel Meclisi Birinci Başkan Vekili Hayrettin Çelik, son 9 yıldır Türkiye'de eğitim konusunda reform çalışmalara imza atıldığını belirterek, 9 yıl boyunca İstanbul'da 28 bin 636 derslik yapıldığını anlattı. İSMEP kapsamında 22 okulun yıkılarak yeniden yapıldığını kaydeden Çelik, öğrencilerin depreme dayanıklı okullarda eğitim öğretim göreceğini ifade etti. Konuşmaların ardından yıkılıp yeniden yapılan 22 okulun toplu açılışı yapıldı.
“Okul bahçelerine trafo yapılmasın!”
İL ÖZEL İdaresinin Bütçesi Meclis oturumunda 2011 Yılı Faaliyet Raporuna ret oyu veren CHP’liler adına konuşan Grup Başkan Vekili Ertuğrul Gülsever, “Okul bahçelerindeki trafolar, hayati tehlike arzediyor” dedi.İ stanbul İl Özel İdaresinin Bütçesi Meclis oturumunda Vali Hüseyin Avni Mutlu’nun katılımı ile yaklaşık 3 saat görüşüldü. İstanbul’un en acil çözüm bekleyen ve geniş kitleleri ilE. Gülsever gilendiren konuların başında eğitim, sağlık ve diğer sosyal yardımlar olduğunun altını çizen ve İstanbul İl Özel İdaresi’nin 2011 Yılı Faaliyet Raporuna ret oyu veren CHP’liler gerekçeleri anlattı. CHP Grup Başkan Vekili Ertuğrul Gülsever, “Okul bahçelerine yapılan elektrik trafolarına CHP grubu olarak hep karşı çıktık, çıkmaya devam edeceğiz. Öğrencilerimiz, çocuklarımız ve yurttaşlarımız için Allah Korusun, her an çok büyük bir tehlike arz eden, olası kaza meydana getirecek olan trafoların okul bahçelerine yapılmamasını, Sayın Valimizin huzurunda bir kez daha söylüyor ve uyarımızı bir kez daha yapıyoruz. İnsanımızın sağlığını tehdit eden sahte gıdalar almış başını gidiyor. Gıda denetiminin çok daha sıklaşmasını, gerekli tedbirlerin alınmasını, idari ve hukuki cezaların daha yaptırımcı olmasını istiyoruz. Elbette sorun çoktur, saymakla, bitmez. CHP Grubu olarak saydığımız bu sorunların çözümü için yüzlerce yazılı ve sözlü önergeler verdik, konuşmalar gerçekleştirdik, uyarılarda bulunduk, tavsiyelerde bulunduk, sorunların çözülmesi için çözüm yolları gösterdik” dedi.
rar veremezler. Kişi, ortalama 14 yaşından itibaren kendi yaşam kararlarını vermeye başlar. Hayatımızı nasıl devam ettireceğimize tam olarak 18 yaşından itibaren tamamen kendimiz vermeye başlayabiliriz. Çok şeyler hayal ederiz fakat gerçekleştirmeden beyin çöplüğümüze atarız. Bir başkası, senin hayalini gerçekleştirdiğini gördüğünde bu benim projemdi demekle yetinir ve imkansızlıktan dem vurmaya başlarız. Peki hayalini gerçekleştirmek için hiç mücadele verdin mi? Seninle, hayali gerçekleştiren arasındaki en önemli büyük fark nedir, biliyor musun? O kişi buna gerçekten inanmış. İnsanlar iki şeyle korkutulur ve köle haline getirilir.Biri ölüm diğeri açlık. Yalnız bir kişi vardır ki bunların her ikisini de umursamaz ve dünya ya meydan okur. Bilir ki rızkı verecek olanda canını aldıracak olan da O ‘dur. Rızık bittiğinde ömür bitmiştir,ömür bittiğinde ecelin kimin elinden nasıl geldiği pekte önemli değildir. Rızkın miktarı ve nerede ne durumda geldiği de önemli değildir. Önemli olan tam ve gerçek İman sahibi olarak, dizlerinin üstünde yaşamaktansa dimdik ayaklarının üstünde ölmektir. Kişilik yapıları insanın hayatını şekillendirir.Kişinin yapısı siyasete uygun değilse onu zorla siyasete dahil etmeniz hem topluma hem de kendisine yapacağınız en büyük zarardır. Kişi gül bahçesinde bahçıvan,savaş meydanında komutan ve devlet başında padişah olabilir. Hedeflerini doğru belirmek senin atacağın en önemli ve ilk adımdır. Kişiliğine uygun hedeflerin tespiti ve onların üstüne gidişin seni mutlaka hedefine ulaştıracaktır. Belki de seni Fatih Sultan Mehmet Han yapacaktır. Özgürlük ve mutlu bir yaşam için yıldızlara sahip olmaya gerek yok,nefsini köreltmen ve ruhunu satmaman yeterli. Yıldızlara uzanmaya çalış, uzanamasan da boyunun ölçüsünü görmüş olursun. Kişiliği oturmuş insanın güveni tamdır. Kendine olan güven imandan gelir.İmanın tamlığı Allah’a güvenden gelir. Güven eksikliği bir çok hatayı peşi sıra getirir. Güvensiz insan her şeyi israf eder. Karar vermek, bizim olmazsa olmazımız,unutmayalım ki en kötü karar kararsızlıktan iyidir. Trafikte kazaların geneli kararsızlıktan meydana gelir. Eğer insanın kişiliği oturmuş olsaydı güven sorunu yaşamaz ve hayatı güllük gülistanlık içinde geçerdi. Verdiğimiz nefesi geri alacağımızın garantisi olmayan bu dünyada fırıldakça hareketler yapmaya gerek var mı? Siyasetin halk için, ibadetin Hak için yapıldığı dönemlere geldik mi sizce? Gücünü makamından alan,makamsız kalınca güçsüz kalacakların vay haline! Ne istediğimizi,nasıl yaşamak istediğimi ve neler yapmak istediğimizi nefsimize göre değil, kabiliyet, kişilik ve imanımız ölçüsünde yapalım. Ne yaparsan yap niyetin seni mutlaka ele verecektir. Kıyafetin senin nasıl ki kişiliğini ele veriyorsa; söz ile davranışların da kişiliğini ele veriyor. Başkaları için sıra dışı olan yaşantılar aslında gayet nizami bir yaşantıdır fakat biz ikilemde kalınca ortaya saçma sapan görüntüler çıkıyor. Mesela altı şişhane üstü tophane usulü giyimler… Sağ kolunu havaya kaldırır mısın? ,evet evet şimdi hemen. Şimdi indir, Bu hareketle geçirdiğin zamanı geri alabilir misin? Bandı geri sarabilir misin? Başkalarının nasıl yaşadığı,nasıl giyindiği, ne yediği veya nerelerde zaman harcadığı önemli değil. Önemli olan senin neleri nerede ve neden yaptığın!! Geri getiremeyeceğin ve hoyratça harcadığın zamanını kıymetli kullan,çünkü bitiş süresi belli olmayan ve aniden bitebilecek ömründen yiyorsun. Şimdi lütfen kendin için gülümser misin…
Hatemi’nin penceresinden AHLAK-HUKUK İLİŞKİSİ E
Prof. Dr. Hüseyin Hatemi
senler Buluşmaları’nın son haftaki konuğu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi oldu. Esenler Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen söyleşiye, ahlak normlarının, “zevkler ve renkler tartışılamaz” noktasından ele alınmasının yanlışlığına dikkat çekerek başlayan Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, ahlak ve hukukun ayrılmaz bir bütün olduğunu kaydetti. “Hukuk kuralları, insanların davranış ve eylemlerini düzenler ve bazı sınırlamalar getirir. Yaptırımı söz konusudur” diyen Hatemi, ahlak kurallarının ise insan davranış ve eylemlerini
sınırlandırdığını, ancak hukuk kurallarından farklı olarak ahlak kurallarının yaptırımı olmadığını ifade etti. Konuşmasını konuyla ilgili Kur'an-ı Kerim’den ayetlerle örneklendiren Hatemi, yaradılışının hikmetinin sevgi olduğunu, Allah'ın sonsuz sevginin Rabbi olduğunu belirtti ve Resul-ü Ekrem’i sevmeden ilahi sevgi devresinin tamamlanmadığını söyledi.
İLAHİ SEVGİYE ULAŞMAK
Resul-ü Ekrem'e uymanın, O’nu sevmenin, insanlarla olan ilişkilerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmenin, ilahî sevgiye ulaşmak olduğunu belirten Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, hukuk ve ahlakın temelinin ilahi sevgi olduğunu ancak, pozitif hukukun her zaman böyle olmadığını kaydetti. Allah'ın koyduğu temel ilkelerin müspet ilim kanunları ve değer yargıları yani normlar olmak
üzere ikiye ayrıldığını belirten Prof. Dr. Hatemi, “Hukuk ve ahlak kuralları ortaktır hepsinin de kaynağı ilahi sevgidir. İdeal hukuku pozitif hukuktan ayırmak lazım her şeyden önce. Hukukun üstünlüğü ilkesi denince ne olursa olsun her ülkede bilhassa yazılı hukuk kuralları ortaya çıkmışsa, bir de yazılı anayasası varsa o ülke hukuk devletidir” dedi. Prof. Dr. Hüseyin Hatemi son olarak hukuk ilkelerinin evrensel olduğunu, bu ilkeleri kimsenin değiştiremeyeceğini belirterek, “Hukuk devleti düzeni; normların sadece bireyin gelişme kaydetmesi yönündeki yararlarını değil, kamu düzenine, herkesin hayrına ilişkin olan temel normları yaptırım bağlar. Bunlar, ilahi hukuk ilkeleridir. Bu yaptırımlı ilkelerin dar anlamda ahlak ilkeleri ile çelişmeleri yine aklen imkânsızdır. Tabii hukuk ile tabii ahlak ilkeleri asla çelişmemektedir” şeklinde konuştu.
SAYFA 07 sb
yerel yönetim
‘Hayaller gerçek oldu...’ Esenler Belediye Başkanı Mehmet Teyfik Göksu, “Bu hikâye bir ilçenin diriliş hikâyesidir Yoklarla akla gelen bir ilçe olan Esenler’in var oluşu, bir değişimin öyküsüdür” dedi...
E
senler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, 3 yıl boyunca ilçede gerçekleştirdiği hizmetleri kamuoyuyla paylaştı. Esenler Sanat Evi’nde (ESEV) görevli öğretmenlerinin müzik dinletisiyle beraber yemeklerin yenilmesinin ardından Esenler’de son 3 yıl içinde hayata geçen projelerin anlatıldığı sinevizyon gösterimiyle başlayan programda konuşan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, görevi geldiği günden bu yana Esenler’de hayata geçen projeleri anlattı. İstanbul'un göbeğinde unutulmuş ve sıkışmış bir ilçeyi ayağa kaldırdıklarını söyleyen Göksu, bugüne kadar sosyal değişim ve yenilik açısından birçok projeye imza atıldığını belirti. Esenler’de son 3 yılda çok büyük değişimlerin yaşandığına dikkat çeken Göksu, ''Bu 3 yıllık süreç bir değişimin öyküsüdür. Bu
hikaye bir ilçenin diriliş hikayesidir. Yoklarla akla gelen bir ilçenin var oluşudur'' dedi.
‘ESENLİK DOLU BİR İLÇE’
Göksu, göreve başlayışından bu yana sosyal ve kültürel alanda birçok projeye imza attıklarını dile getirerek hastane, sağlık ocakları, askerlik şubesi ve hükümet konağı gibi birçok projenin kazandırıldığını belirterek “Allahın yardımı ve halkımızın dualarıyla bu ihtiyaçları karşılayabildik. Öğrenci yurtlarımız, camilerimiz, okullarımız ve İstanbul'un 2. büyük İtfaiyesi Esenler’de yapılıyor” dedi. Esenler’de yıllardır şehir efsanesi haline gelen Esenler Hükümet Konağı için İstanbul tarihinde ilk kez İl Genel Meclisi’nde bir ilçenin Hükümet Konağı’nın kamulaştırma kararı çıktığını söyleyen Göksu, Hükümet Konağının temelini attıklarını vurguladı.
Her ay 3 bin yoksul aileye yardım E
senler’de ihtiyacı olan yoksul vatandaşların elinden tutarak her ay 3 bin ailenin ihtiyaçlarını karşıladıklarını söyleyen Göksu, Kardeş Aile, Sevgi Çemberi, EDİM gibi sosyal projeleri hayata geçirdiklerini vurguladı. ESKAM (Esenler Kariyer Merkezi) ile bugüne kadar 5 bin kişiyi istihdam ettiklerini anlatan Göksu, “Yapılan hizmetlerin tümünü halkımız için yapıyoruz. Hedefimiz, Esenler'i
İstanbul'un cazibe merkezi haline getirebilmektir'' dedi. Göksu’nun ardından konuşan AK Parti Esenler İlçe Teşkilatı Başkanı Umut Özkan, Esenler’de son 3 yıl içinde çok güzel çalışmaların yapıldığını söyledi. Esenler Kaymakamı Nazım Madenoğlu da; ilçede güzel şeylerin yapıldığını görmekten mutlu olduğunu söyledi.
“Amacımız Esenleri esenlik dolu bir ilçe haline getirmektir” diyen Göksu, Esenler’de suç oranının diğer ilçelere göre en düşük konumda olduğuna dikkat çekerek, yeni yatırımlarla Esenler’in refah düzeyinin de artacağını söyledi.
Haliç şimdi çok daha güzel... I EYÜP Haliç Sahil Parkı ile Eyüp Bahçıvanlık Kurs Merkezi Binası’nın açılışını yapan Başkan Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bahçıvanlık kursunu başarıyla bitirenlere de sertifikalarını verdi. Topbaş, İstanbul’a bugüne kadar 1 milyon 300 bin ağaç diktiklerini ve 20 milyon metrekare aktif yeşil alan kazandırdıklarını söyledi. Açılışı yapılan 56 dönümlük alanda parklar, sportif alanlar ve oyun parkları ve bir teras bahçe yer aldığını dile getiren Topbaş, bahçıvanlık kursunun yeni binasının bulunduğunu kaydetti. Törende bahçıvanlık kursunu başarıyla tamamla-
Çevreci gençler temiz bir çevre için yürüdü...
Güngören’de engeller engel olmaktan çıkıyor
GELİŞEN Esenyurt ’un çevreci gençleri, temiz çevre için yürüdüler. Yürüyüş boyunca taşınan afiş ve dövizlerdeki sloganlarıyla temiz gençlik, temiz çevre ve temiz gelecek konularını vurgulayan ve bu konulara Esenyurt halkının dikkatini çekmeye çalışan genç katılımcılar halktan da büyük ilgi gördü. Yürüyüş güzergâhı boyunca çevre kirliliğine neden olan atıkları toplayan öğrenciler, 19 Mayıs Bulvarı, Bağlarçeşme Caddesi, Ahmet Arif Caddesi ve Doğan Araslı Bulvarı’nda çevre yürüyüşü yaparak Esenyurt Meydanı’nda toplandılar. Çevre yürüyüşüne Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Ziya Seymen, Temizlik İşleri Müdürü Salim Bilen, Çevre Koruma Şefi Erhan Atak ve Çevre Koruma Müdürlüğü Çevre Denetim Ekipleri katıldı.
Geri dönüşüm gelecektir...
BÜYÜKÇEKMECE Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nün “Geri Dönüşüm Gelecektir” projesinin bilinçlendirme semineri Büyükçekmece Akademi Özel Okulları öğretmenlerine verildi. Büyükçekmece Belediyesi ve Doğa Emanetçileri Derneği işbirliği ile Büyükçekmece Akademi Özel Okulları konferans salonunda düzenlenen seminerde, atık maddelerin geri dönüşümle yeniden hayata geçirilmesinin önemi ve toplumun çeşitli kesimlerine ulaşması ile ilgili konulara değinildi. Belediye Başkan Yardımcısı Bayram Ali Üner, “Çevre bizim geçmişten emanet aldığımız ve geleceğe de aynı güzellikte bırakmamız gereken bir olaydır. Bizler doğamıza sahip çıkmalıyız” dedi.
yan 62 kursiyere sertifikaların verileceğini de belirten Kadir Topbaş, “Rahmetli babam toprağı çok severdi. Ben de onun yanından ayrılmadan ağaç ve çiçek yetiştirmesini ve toprağa basmanın ne demek olduğunu öğrendim. Bugün maalesef insanlar bunu bilmiyorlar. Bahçıvanlık kursumuzu bitirenler yeni bir meslek kazanıyorlar, iş buluyorlar. Bugüne kadar 1700 sertifika verdik. Bu güzel tesislerin Eyüplülere ve İstanbullulara hayırlı olmasını istiyorum” dedi. Başkan Topbaş ve beraberindekiler açılışı yapılan parkı ve teras bahçeyi de gezdi.
I GÜNGÖREN Belediyesi, ilçede yaşayan engelli vatandaşların sıkıntılarını örnek projelerle ortadan kaldırıyor. Güngören Belediyesi, 572 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve ardından İmar Mevzuatında yapılan düzenlemelerle yapılı çevrenin özürlüler için ulaşılabilir kılınmasına yönelik yasayı uygulamaya koydu. Ayrıca Belediyenin ‘Engelliler Sosyal Tesisi’ de Mayıs ayında hizmete giriyor. Fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanabilir kılınması için her türlü mücadelenin içinde olacaklarını dile getiren Güngören Belediye Başkanı Ş. Yücel Karaman, “İmar planları ile kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda engelli vatandaşlarımıza uygun çalışmalar yapıyoruz. Bunun en güzel örneklerini prestij caddelerimizde görebilirsiniz. Kınalı, Ortaç, İlkyuva, Razaki, Atatürk Caddeleri ile Gölgeli ve Kırgız sokaklarında örnek çalışmalar yaptık. Kaldırımları genişletip yayaların, çocuklu ve arabalı aileler ile engelli vatandaşlarımızın rahatça yürümesine olanak sağladık. İmar Yönetmeliklerinde de yol, otopark, park, yaya bölgesi, meydan ve kaldırımlarda ve okul, hastane, alışveriş merkezi, sinema, vb. alanlarda ulaşılabilirliğinin sağlanması için TSE standartlarına uygun düzenleme yapılması konusunda çalışmalarımız da devam ediyor. Amacımız herkesin beklentisine ve hayallerine uygun bir Güngören konsepti oluşturmak” dedi.
Kağıthane halkı yönetimde sözsahibi T
arihiyle barışık modern bir Kağıthane oluşturmak için yeni projeler üreten Fazlı Kılıç, İstişare Toplantılarında vatandaşların da görüşlerine baş vuruyor. Gündüz yapılan Esnaf Ziyaretlerinin ardından akşamları da Mutat hale getirilen “Halk Meclisleri”nde Mahalle sakinleriyle bir araya gelen Başkan Fazlı Kılıç, istişarenin yanında, geride bırakılan bir yılın hesabını da veriyor. Gültepe Mahallesi Halk Meclisi, Talatpaşa Caddesi Dernek Sokakta bulunan Kent Düğün salonunda yapıldı. Halk Meclislerinin 12. si olan program, Saat 20:30 da başladı. Başkan Fazlı Kılıç’ın, Yardımcıları ve Birim Müdürlerinden olu-
şan çalışma arkadaşları, vatandaşların karşısına çıkarak, kendilerine ayrılan masalarda yerlerini aldılar. Programda sorular soruldu ve Başkan Fazlı Kılıç’ın ağzından cevaplar alındı. Açılış konuşmasıyla birlikte İlçe ve Mahallede yapılan çalışmaların yer aldığı görsel sunum sinevizyon aracılığıyla yapıldı. Belediye Başkanı Fazlı Kılıç, sunumda da izlenildiği gibi Kağıthane’nin çehresinin hızla değiştiğini gündeme getirerek, bu değişimin Gültepe ve çevresini de önemli şekilde etkilediğini söyledi. Kağıthane’de 500 000 kişilik bir aileyi oluşturduklarını söyleyen Fazlı Kılıç, kimseyi mağdur etmeden Kentsel Dönüşümü gerçekleştirmek
istediklerini vurguladı. İlçenin her semtinde yenileme çalışmalarını hızla sürdürdüklerini söyleyen başkan Fazlı Kılıç, Ada bazında yapılan dönüşümlerde komşuların bir araya gelerek fikir birliği etmeleri halinde, % 30 imar artırımından istifade edebilecekleri hakkında açıklamalarda bulundu. Beyaz tahta üzerinde kalemle hesap yaparak salondakileri de konu hakkında bilgilendiren Başkan, Davetlilerden gelen soruları da cevaplandırdı. Gültepe Mahalle Muhtarı Nuri Bahçecik, Semt sakinleri adına Başkan Fazlı Kılıç’a teşekkür ederek, Belediye hizmetlerinden duydukları memnuniyeti belirtti.
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 13 Nisan 2012
7
İŞ HUKUKU özel demirkol
demirkolhukuk@hotmail.com
Yeni HMK ve İş Hukuku’nda kısmi dava
Ekim 2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yeni 1 HMK ‘nın 109 maddesinde tanımlanan ve daha önceki HUMK’ta yer almayan kısmi dava müessesi-
nin yeni kanunla birlikte belli bazı şartlara bağlanmış olması nedeniyle daha önce kısmi olarak açılabilen işçi alacaklarına ilişkin davaların kısmi ve/veya belirsiz alacak davası olarak açılabilip açılamayacağı sorunsalı ortaya çıkmıştı. Bu girişten sonra kısmi davanın ne olduğunun açıklanmasının bu müesseseyi bilmeyenler için açıklamak uygun olacaktır. Bir davanın kısmi dava olarak nitelendirilebilmesi için, alacağın tümünün aynı hukuki ilişkiden (örneğin iş sözleşmesinden) doğmuş olması ve bu alacağın şimdilik bir kesiminin dava edilmesi gerekir (Kuru/Arslan/Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 22. Bası, Ankara, 2011, s.286) Kısmi dava, 6100 sayılı HMK.un 109. maddesinde tanımlanmıştır. Maddenin 1. fıkrasına göre "Talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.". İkinci fıkrasına göre ise "Talep konusunun miktarı taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz" HUMK uygulamasında hiçbir sorun teşkil etmeyen bu uygulama yeni HMK ile birlikte büyük bir sorun olarak kafalarda soru işareti bırakmış, doktrinde bu tartışma içinde ikiye bölünerek kimileri işçi alacaklarının belirsiz alacak olduğundan bahisle kısmi dava veya belirsiz alacak davasına konu edilebileceğini ileri sürerken kimileri de HMK. M.109/2 nedeniyle bunun mümkün olmadığını ileri sürmüştür. Biz bu yazımızda her iki tarafın düşüncelerinden çok yeni çıkan Yargıtay kararı doğrultusunda işçi alacaklarına ilişkin davaların uygulamasına yönelik kendi görüşlerimizi sizlerle paylaşacağız. Yargıtay, yerel mahkeme tarafından işçi alacağına ilişkin açılan bir davayı, davanın işçi alacağına ilişkin açılmış olması ve işçinin alacağını tam ve net bir şekilde belirleyebilmesinin mümkün olması nedeniyle HMK.m.109/1 uyarınca kısmi dava açılabilmesinin mümkün olmadığından bahisle verilen yerel mahkeme kararını (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Esas: 2012/1757, Karar: 2012/5742) bozmuştur. Bahsi geçen karar da Yargıtay özetle; “Davacının, istenen alacağın türü ve hukuki niteliği belli olmasına rağmen, miktarını dava açarken tam olarak saptaması, belirlemesi olanaklı olmayabilir. Hesap raporu alınmasını, yargılama yapılmasını gerektiren bu durumda davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kısmi dava yoluna başvurabilir. Kısmi dava olarak açılan bu davada yargılama sırasında belirlenen bakiye alacağı için davalının muvafakat etmemesi halinde, ek dava yolu ile ayrı bir davada isteyebileceği gibi, aynı davada ıslah sureti ile dava ettiği miktarları arttırarak talepte bulunabilir. Tazminat ve alacaklara hak kazanma ve hesap yönlerinden hizmet süresi pek çok etkene bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. En başta işçinin, işe giriş ve fesih tarihlerinin taraflar arasında uyuşmazlık konusu olması halinde tazminata ve alacağa esas süre daima tartışmalı olacaktır. Bu durumdaki belirsizlik, yargılama ile giderilir. İş davalarına yansıyan yönüyle işçi ve işveren arasında en temel uyuşmazlık temel ücretin belirlenmesi noktasında ortaya çıkmaktadır. Yargıtay uygulamasına göre işçinin iddia ettiği temel ücret miktarı işverence kabul edilmediğinde meslek kuruluşlarından olası (adet-emsal olan) ücret yönünden araştırmaya gidilmekte ve çoğunlukla meslek odasının bildirdiği ücret hesaplamaya esas alınmaktadır. Bu ihtimalde işçi, iddia ettiği ücreti kanıtlayamamış olmaktadır. Zira ücretle ilgili tüm deliller işveren uhdesindedir ve işçinin çoğu kez bu delillere ulaşmasına imkan tanınmamaktadır. Bu yönüyle temel ücretin tespitindeki ve ispatındaki ülkemize has güçlükler sebebiyle kısmi davanın açılmasında işçinin hukuki menfaatinin olduğu kabul edilmelidir. Ayrıca kıdem tazminatı giydirilmiş ücretten, fazla mesai alacağı da muaccel olduğu tarihteki ücret üzerinden hesaplanacak, fazla mesai alacağı kayda dayanmadığı takdirde indirime tabi tutulacaktır. Tazminat ve alacaklar tartışmalı ve açıkça belirli değildir. Yargılama sırasında hesap raporu alınmasını, tazminat ve alacaklara esas hizmet süresi ile ücretin tespit edilmesini gerektirmektedir. Kısmi dava açılmasında yasanın aradığı unsurlar ve hukuki yarar şartı gerçekleştiğinden davanın görülmesi gerekir. Aksi gerekçe ile davanın usulden reddi isabetsizdir.” gerekçesiyle bizim de katıldığımız şekilde yerel mahkeme kararını bozmuştur. Sonuç olarak, kayıt dışı ekonominin kol gezdiği, sigortasız olarak işçilerin çalıştırıldığı ve ödenen ücret ile gösterilen resmi ücretler arasında orantısız farklar olduğu ülkemizde , bir işçinin haklarının belirlenebilir olduğu hem de bu belirlemenin kendi haklarını işverene karşı savunamayacak konumda bulunan işçiye yükletilmesi isteğinin hukuka uygun olmadığı çok açıktır. Neticede yapılan yargılama sırasında dava konusu alacakların üzerinde uyuşmazlık olması dışında bu tip davalardaki hesaplamaların dahi bilirkişilerce yapılıyor olması da açılacak olan bu davaların belirli alacak davasına konu edilmesini engeller niteliktedir. Zaten işverene karşı güçsüz durumdaki işçinin tahsil edemediği alacakları için böyle zor ve belirsiz bir yola sokmak suretiyle zorlamanın da ne hayatın olağan akışına ne de hukuk ve adalet mantığına uygun düşmeyeceği gerçeği de izahtan varestedir. Bu sebeplerle Yargıtay’ın bu yöndeki kararının doğru olduğunu ve yerleşik uygulamanın da bu yönde devam etmesi gerektiğini, zaten alacağını alamayan işçinin hakkına yasal yollardan ulaşabilmesine olanak sağlanması açısından önemli olduğunu vurgulamak isteriz. demirkolhukuk@hotmail.com
SAYFA 08 sb
8 13 Nisan 2012
Gençlerin düşleri çalınmasın H
Zeytinburnulu gençler, madde bağımlılığına karşı tiyatro oyunuyla ile bilinçlendirildi. Oyunun ardından gençlere Narkotik Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından madde bağımlılığı ile ilgili eğitim verildi
“Çılgın Projeleri biz yaparız!..”
edef Sensin - Madde Kullanımına Hayır’ sloganıyla, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü öncülüğünde yürütülen, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın da destek verdiği proje kapsamında, ZKSM’de sergilenen “Çalıntı Düşler“ adlı tiyatro oyunuyla Zeytinburnulu gençler, kendilerini bekleyen tehlikelere karşı uyarıldı. Tiyatro Yeniden Grubu, geçtiğimiz hafta ZKSM’de 10 kez sergilediği oyunla Zeytinburnulu gençlere, madde bağımlılığına yol açan olaylar ile uyuşturucu batağında yaşanan dramlardan kesitler sundu, çözüm için neler yapılabileceğini gözler önüne serdi.
Avcıların Türkiye’nin parlayan Yıldızı olduğunu söyleyen Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci , “Çılgın projeleri ancak biz yaparız” dedi
ARKADAŞ ORTAMINA DİKKAT!
Oyunun ardından da İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlisi tarafından öğrencilere madde bağımlılığı ile ilgili bir eğitim verildi. Öğrencilerin genellikle arkadaş ortamı vasıtasıyla tanıştığı uyuşturucu maddelerin onları nasıl geri dönüşü olamayan bir yola sürüklediği günlük olaylardan kesitlerle, tek perdelik oyunla gençlere aktarıldı. Gençlerinin ilgiyle izlediği, “Çalıntı Düşler” adlı gösterinin sonunda İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü yetkilileri, emniyetin narkotik suçlarla mücadele çalışmaları hakkında bilgiler verdi ve öğrencileri arkadaşlarından gelecek madde kullanımı tekliflerine karşı uyardı.
A Değirmenci Nisan ayı meclisinin
vcılar Belediye Başkanı Mustafa
ilk toplantısında faaliyetlerini bir sunumla anlattı. Avcıların her mahallesine yaptığı Kent Evleri ve tesislerle Avcıların Türkiye’nin parlayan Yıldızı olduğunu anlatan Değirmenci, “Çılgın projeleri ancak ve ancak biz yaparız” dedi Avcıların her mahallesine yaptığı kent evleri, okul, parklar, camii, Kültür Evi, gibi birçok projeyi anlatan Değirmenci, “Bize çalışmıyorlar diyenler için bu faaliyetleri anlatmak oldukça isabetli oldu” dedi. Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci ise meclis sonunda eleştirilere cevap verdi. Değirmenci, “Biz her şeye rağmen halkımıza hizlet etmeye devam edeceğiz. Eleştirilerde bizi daha çok hizmet yapmamıza ön ayak oluyor. Avcılarda taş üstüne taş koyan tüm
Zeytinburnu deprem gerçeğini unutmuyor
ZEYTİNBURNU Kent Konseyi Yürütme Kurulu, depreme karşı duyarlılığı artırmak için planlanan ve ön hazırlıklarını daha önce tamamladığı ‘Deprem Tatbikatı’nın eğitim sezonu bitmeden yapılmasını kararlaştırdı. Zeytinburnu Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nun ZEYKOM ofisinde gerçekleştirilen 2012/4 sayılı toplantısına; Remzi Yılmaz, Mustafa Aydın, Cenap Altıok, Psk. Seyhan Çelikkıran, Av. İsmail Tarhan, Nuri Yüceer, Akın Coşkun, Yakup Hayırlıoğlu, Vehbi Bodur ve Mehmet Ateş katıldı. Türk Kızılayı Zeytinburnu Şube Başkanı Remzi Yılmaz, okullar kapanmadan bir Deprem Tatbikatı yapılmasını önerdi. Depreme karşı duyarlılığı ve toplumsal bilinci artırmak gayesi ile ortak bir tatbikat için Türk Kızılayı Genel Başkanlığı’na yazılı bir teklifte bulunduğunu belirten Yılmaz, bu organizasyonda kaymakamlık, belediye, İstanbul İtfaiye Daire Başkanlığı, hastane ve kamu kuruluşları ile müftülüğün de yer almasının yararlı olacağına vurgu yaptı.
Büyükçekmece Meclis toplantısında oybirliği
BÜYÜKÇEKMECE Belediyesi 2012 Yılı Nisan ayı meclis oturumunun ikinci birleşimi, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün başkanlığında gerçekleşti. Meclis’te Mimarsinan’da başlayan ve başlayacak olan yeni projeleri görsellerle anlatan ve halka bilgi veren Başkan Akgün, “Mimarsinan’da Barış Sokak Parkı, Armoni Meydanı, Cumhuriyet Parkı, Yeşil Yaşam Projesi, Mimarsinan Sahil Yolu çalışmalarımız tüm hızıyla bu yılda devam edecektir. Bu projelerde tamamlandığında bölgenin yükselen değeri Mimarsinan olacaktır” dedi. Mecliste komisyon raporu okunarak, Büyükçekmece İlçesi, D-100 Ayrımı Çatalca-Subaşı Devlet Yolunun Büyükçekmece İlçe Sınırlarında kalan F21-D-22-A-4-C Paftanın bir kısmında yapılacak olan 1/1000 ölçekli plan Tadilatı hususunun müzakeresi ve karara bağlanması hususu; İmar Komisyonuna havale edilmişti, madde mecliste oybirliğiyle kabul edildi.
hemşerilerime teşekkür ederim” dedi. Değirmenci, “Avcılar halkının bize üçüncü kez verdiği bu kutsal görevi layıkıyla sürdüreceğimize olan inancım tamdır. Çünkü Avcılar evimiz, Avcılar halkı da ailemizdir. Evimize ve ailemize karşı başlıca görevimiz, hizmetin en iyisini vermektir.
‘AVCILAR HALKI AİLEMİZ’
Geçen 13 yıl içinde yüreğimizle, sevgimizle, emeğimizle ve özverimizle, güven içerisinde, kültürel ve sosyal etkinliklerimizle, yapmış olduğumuz kentsel yatırımlarla, halkıyla iç içe olan Parlayan Yıldız Avcılarda bugün yaşamak artık bir ayrıcalık oldu. Çünkü kıskandıran stratejik konumuyla, birbirinden çağdaş ve modern mahalleleriyle hizmete değer bir kenttir Avcılar… Hüzün ve kederi 99’lı yıllarda
bırakan Türkiye’nin parlayan yıldızı Avcılar, artık mutluluğu ve sevinci bir arada yaşamanın coşkusu içinde…Avcılarda yaşayan 450 bin vatandaşımız; Modern ve çağdaş Marmara Caddesi ile 10 mahalleye yapılan Kentsel Tasarım Projeleriyle, Robot Vinçli Çöp Toplama Sistemi ile Sahil Projesi ile Katlı otopark projesiyle, Dev spor kompleksiyle, Çağdaş Pazarlarıyla, Paşaeli Piknik Parkı ile çok amaçlı Tahtakale Parkı ve hizmet binasıyla, modern ve çağdaş meydanları ile Bilgilendirme kuleleriyle, 50 yeni çocuk parkı ile Firuzköy Evi Kültür Merkeziyle ve diğer mahallelere yapacağımız Kent Evlerini bu dönemde gerçekleştirilecek 34 yeni hizmet projesiyle bugün geleceğe daha bir umutla bakmaya başladı. Avcılar artık keyifle yaşanılacak bir ilçe haline gelmiştir.
Afete karşı birlik zamanı Marmara Üniversitesi Haydarpaşa kampüsünde ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi ve Çevreye Karşı Suçlar’ konulu sempozyum düzenlendi
S
empozyuma, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, HSYK Üyeleri, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, üniversite rektörleri, dekanlar ve çok sayıda izleyici katıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, “Gelişmiş, kalkınmış bir ülke iddiasındaysak; kentsel dönüşümü mutlaka yapmalıyız.” dedi. Ülkenin büyük bir kısmının deprem riski altında olduğunu söyleyen Bayraktar, son 100 yılda 80’den fazla büyük deprem yaşandığını, her depremin bir travma oluşturduğunu dikkat çekerek en büyük travmanın 1999 Marmara depremi sonrasında yaşandığını söyledi.
‘DEPREM KUŞAĞINDAYIZ’
1999 depreminin yönetmelikleri değiştirdiğinin altını çizen Bayraktar, ''Artık İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız, Valiliğimiz, Deprem Araştırma Merkezimiz ve Türkiye Büyük Millet Meclisi başta olmak üzere Marmara'da olası bir depremin doğuracağı yıkımı ve felaketleri tahlil edilmeye başlandı. Afetlerle ilgili çalışmalar arttı. Yapı denetim sistemi kuruldu. Riskli bölgeler tes-
pit edildi. Ancak bunları hala yeterli görmüyoruz” diye konuştu. Bayraktar, çalışmalara, hükümet ile birlikte STK’ların, üniversitelerin ve belediyelerinde destek vermesi gerektiğinin altını çizerek; “Mecliste hazırlanmakta olan yeni tasarının kanunlaşmasından sonra, kentsel dönüşüme hız verilecek. Yeni yasada önceliğimiz vatandaşlarımızın can güvenliğinin sağlanması olacaktır.” dedi.
alanlarda yaşamanın avantajlarına sahip olacak. Bu gelişim ile bölgedeki ekonomik canlılığın ve kentsel değerin artması da bölge insanına büyük yarar sağlayacak” dedi. İlçe genelinde çeşitli dönüşüm çalışmalarının yapıldığını söyleyen Yeniay, "Çıkacak Afet Yasası ile dönüşümü hızlandıracağız. Zaten bu kapsamda hayata geçireceğimiz projeler büyük oranda hazır. Şu an bunların altyapı çalışmaları ile ilgileniyoruz. Amacımız önü-
MEDCEZİR hasan çabukol hasancabukol@gmail.com
Bu unutulur mu?
nuttuk Maalesef… Birinci Dünya U Savaşı'nda İngilizlere, 150 bin askerimiz esir düştü. Bu askerlerden bir kısmı da Mısır'ın İskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare Kampı'na Hapsedildi.
+++ Kampın tam adı, 'Seydibeşir Kuveysna Osmani Useray-I Harbiye Kampı' idi. Bu kampta, 1918'de Filistin Cephesinde esir düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na bağlı Osmanlı Askerleri Tutuluyordu. +++ 12 Haziran 1920'ye kadar İki yıl boyunca Her türlü işkence, eziyet, ağır hakaretler ve aşağılamaya maruz kaldılar. +++ İnsanlık dışı muamelenin nedeni ise Ermeniler idi…
+++ Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni tercümanların Yalan yanlış çevirileri ve kışkırtmaları nedeniyle, kampların İngiliz komutanları, azılı Türk Düşmanı haline gelmişlerdi. +++
Savaş bitmişti. Ancak, Kamptaki ağır koşullar nedeniyle ölenler dışındaki askerleri Teslim etmek, İngilizlerin işine Gelmiyordu. Çünkü, olası yeni bir savaşta, Bu askerlerin Yeniden karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler tarafından, İngilizlerin beyinlerine işlenmişti.
+++ Çözüm Toplu katliamdı… Askerlerimiz, Mikrop kırma bahanesiyle, süngü zoruyla Dezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak; Suya normalin çok üzerinde 'krizol' maddesi katılmıştı.. Mehmetcik, Suya daha ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi nedeniyle haşlanıyordu. Ancak, İngiliz Askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı. Mehmetcikler, Bellerine kadar gelen suya başlarını sokmak istemediler. Ancak, Bu kez İngilizler havaya (başlarının üzerine) ateş etmeye başladı. Askerlerimiz, ölmemek için, çömelerek başlarını suya soktular. Ancak, başını Sudan kaldıran artık göremiyordu. Çünkü gözleri yanmıştı…
+++ Dışarı çıkanların halini gören sıradaki askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi Ve 15 bin askerimiz kör oldu. Bu vahşet, 25 Mayıs 1921 tarihinde TBMM.' de görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref Beyler Bir önerge vererek, Mısır'da esirlerin Krizol banyosuna sokularak, 15 bin vatan evladının gözlerinin kör edildiğini, Bunun faili olan İngiliz doktor, Garnizon Komutanı ve Askerlerin cezalandırılması için, TBMM' nin teşebbüse geçmesini istediler.
+++ ERMENİLER SOYKIRIM YAPILDI DİYE DÜNYAYI AYAĞA KALDIRIYOR. Bizim Tarihimizden Haberimiz Yok.!!!
PTIK A Y I Z I M I R A L N A L P DÖNÜŞÜM SEMPOZYUMDA, ‘Yerel yönetimlerde dönüşüm’ başlıklı bir sunum yapan Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, ilçe genelinde yapılan ve yeni kanunun çıkmasıyla yapılacak olan çalışmaları konuklarla paylaştı. Kentsel dönüşümün, İstanbullular ve Küçükçekmeceliler için büyük bir fırsat olduğunu da dile getiren Yeniay; "Dönüşümle öncelikle vatandaşımız güvenli bir yapıya kavuşma fırsatı yakalayacak. Bunun yanında kentsel kimliği daha çağdaş bir yapıya bürünmüş
güncel
+++ Ancak, Yeni kurulan devletin bin türlü derdi vardı. Ağır sorunlarla uğraşan TBMM' de Bu hesap sorma işi Unutuldu gitti. Ama onlar Unutmuyorlar… Kendi ihanetlerini bile soykırım ambalajına sarıp, dünya kamuoyuna Sunuyorlar. En üzücü olanı da Malum birilerinin, Bu karalama kampanyalarına çanak tutması…
YENİ BİR SEFERBERLİK
Türkiye coğrafyasının yüzde 92'sinin deprem aksı üzerinde bulunduğunu söyleyen Bayraktar, "Bizim görevimiz depreme dayanıksız bu evleri, ülkemizin şehirlerinden, kasabalarından, köylerinden söküp atmaktır. Bu çok zor bir iştir. Bugün Brezilya 520 milyar dolar ayırdığı halde kentsel dönüşümü yapmakta zorlanıyor. Biz son yıllarda çok büyük bir gayret içerisindeyiz. Bunu çok daha ciddi bir şekilde, afet riski altındaki alanların dönüşümü yasası meclis tarafından kabul edildiği taktirde kentsel dönüşümü; afet riskine odaklı, depreme ve dayanıksız yapılara odaklı yeni bir seferberlik olarak yapmak istiyoruz. Burada en büyük güvencemiz halktır." diye konuştu.
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay
müzdeki 10-15 yıllık süreç içerisinde ilçemizdeki riskli yapıları temizleyip, bölgede yaşanabilir alanlar üretmek. Bunu yaparken, belli bir planlama ve stratejinin olması gerektiğinin farkındayız, planlarımızı yaptık. Bu sadece devlet eliyle olacak bir çalışma değildir, özel sektörün ve müteşebbislerinde bu dönüşümde yerini alması gerekir. Amacımız, sadece binaları yıkıp yenilerini yapmak değil, yeni binalarla birlikte yeni bir kentli toplum oluşturmak” dedi.
Firuzköy’de 8 derslikli anaokulu temeli atıldı
AVCILAR Firuzköy Mahallesinde dün anaokulu sevinci yaşandı. Türkiye Yardımseverler Derneği Kağıthane Şubesi tarafından yaptırılan 8 derslik anaokulunun temeli Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci tarafından atıldı. Firuzköy Cumhuriyet ilköğretim okulu bahçesinde Belediye ait alana yaptırılacak Abdulkadir Öztemir Anaokulu için düzenlenen törene Türkiye Yardımseverler Derneği Başkanı Tülüay Adayılmaz Bağışlayıcı Firma Temsilcisi Prof. Dr. Umur Duramur ve Avcılar Belediyesi Meclis üyeleri ve birim Müdürlerinin yanı sıra çok sayıda Firuzköy sakinin hazır bulundu.
SAYFA 09 sb
güncel
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 13 Nisan 2012
9
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla...
ŞİMDİ KARDEŞLİK ZAMANI
P
eygamber sevgisi etrafında toplumumuzu bütünleştirmek amacıyla kutlana gelen Kutlu Doğum Haftasının 2012 yılı ana teması, ‘Hz. Peygamber (sas), Kardeşlik Hukuku ve Kardeşlik Ahlâkı’dır. Zira biz kardeşliği ondan öğrendik. O bize kardeşliğin sadece bir retorik, bir söylem ve bir edebiyat olmadığını öğretti. Doğulu-Batılı, Arap-Acem, Türk-Kürt, kadın-erkek, zengin-fakir, şehirli-köylü, işçi-memur, eğitimli-eğitimsiz, kariyerli-kariyersiz gibi yapay tüm ayrımları, iman kardeşliğinin potasında eritmeyi bize o öğretti. İnsanlık onunla vardı hakikî kardeşliğin tadına’ O bize kardeşi kardeşe bağlayan en yüce değerin sadece sevgi, ilgi ve muhabbet değil; aynı zamanda bir hak olduğunu bildirdi. Ona göre müminler birbirine hak bağı ile bağlıdır. Hak bağının kurucusu ise bizzat Cenabı Hakk’ın kendisidir. Nitekim ayette ‘Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de o, kalplerinizi birleştirmişti. İşte onun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz” (Âl-i İmran, 3/103) buyrulmuştur. Bu konuyu gündeme getirmemizin iki önemli sebebi vardır: Biri, insanları kardeşliğe mani olacak duygu ve yönelişlerden arındırmaya çalışmak; diğeri insanlarda kardeşliği yüreklerde pekiştirecek hususiyetleri inşa etmeye yöneltmektir. Asıl amacımız kardeşliği bir söylem, bir retorik ve bir edebiyat konusu olmaktan çıkararak bir ahlâk ve hukuk konusu hâline getirmektir. Bugün İslâm coğrafyasının bir ilim ve medeniyet coğrafyasından bir zulüm ve mazlûmiyet coğrafyasına dönüşmesinin en büyük sebebi, kardeşlik ahlâkı ve kardeşlik hukuku ihlâlidir. Oysa kardeşlik hukukunun çiğnendiği bir Müslüman dünyayı, kardeşlik ahlâkının zedelendiği bir İslâm dünyasını Yüce Rabbimiz ateş dolu bir çukurun kenarında yaşamak olarak değerlendirmiştir. Böyle bir yaşam her an ateş dolu çukura düşme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu tehlikeden kurtulmanın yolu, her şeyden önce müminlerin kardeşliğinden geçmektedir. Bunun için kalpler arasında ülfetin sağlanması ve Cenâb-ı Hakk’ın nimeti sayesinde kardeşler olduğumuzu bir kere daha hatırlamamız gerekmektedir. Çünkü bizim kardeşliğimiz Yüce Allah’ın bize en büyük lütfu, ikramı, ihsanı ve nimetidir. İslâm kardeşliği soy, sop, ırk, renk, dil, bölge ve asabiyet temelinde bir kardeşlik değildir. Menfaat temelinde bir kar-
deşlik hiç değildir. Yüce değerler ve yüksek idealler etrafında bir kardeşliktir. İman ve takva ekseninde bir kardeşliktir. Yüce Rabbimizin ifadesiyle ‘Müminler ancak kardeştirler. (Hucurat, 49/10). Bir mezhebe, bir meşrebe, bir ideolojiye olan aidiyet ve mensubiyeti bizi asıl kardeş kılan İslâm’a olan mensubiyetin önüne geçirme hareketlerinin, İslâm coğrafyasında yaygınlaşması kardeşliği yeniden inşa etmek için seferber olmamızı gerektirmektedir. Öyle ki Allah yolunda hizmet için meydana gelmiş birlikteliklerde dahi kardeşlik ahlâkı ve hukuku zaman zaman göz ardı ediliyor. Rahmet-i ilâhiyi bile kıskanarak birbirinin cennetinin yolunu kesmeye çalışan kardeşlerin sayısı çoğalıyor. Kibir, buğz, öne geçme, riyaset, gıybet gibi yürekleri kemiren ve ihlası eriten duygular, insanların içinde kol gezip bulduğu bütün güzellikleri talan ediyor. Evet, biz Müslümanlar için daima bir geçici ve küçük; bir de kalıcı ve büyük aidiyet ve mensubiyetlerimiz olmuştur. Bir aileye, bir ırka, bir gruba, bir mezhebe, bir meşrebe, bir cemaate, bir ideolojiye olan intisabımız ve mensubiyetimiz geçici, küçük mensubiyetlerimizdir. Asıl büyük aidiyet ve mensubiyetimiz, İslâm ailesine olan mensubiyetimizdir. Önemli olan şairin ‘İntisâbım tâ ezeldendir Cenâb-ı Ahmed’e’ dediği gibi doğumunun 1441. yıl dönümünü kutladığımız Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (sas) olan intisabımızdır. Tarih boyunca Müslümanlar için en büyük tehlike, küçük mensubiyetleri kimliğe dönüştürerek bu büyük mensubiyetin önüne geçirmeye kalkışmak olmuştur. Irkçılık, mezhepçilik, meşrepçilik ve cemaatçilik üzerinden kardeşlik hukukunu çiğnemek ve bizi kardeş kılan değerleri yok saymak, aslında Peygamber Efendimize olan intisabımızı hep gölgeleye gelmiştir. Bu duygu ve düşünceler içerisinde Kutlu Doğum Haftasının bütün Müslümanların gönlünde kardeşlik duygusunun ve kardeşlik coşkusunun yeniden filizlenip yeşermesini, bütün davranışlarımızda kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukukunun yaşanmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyor; başta ülkemiz ve gönül coğrafyamız olmak üzere bütün İslâm dünyasının Kutlu Doğum Haftasını kutluyorum. Cenab-ı Hak’tan en büyük niyazımız, Sevgili Peygamberimizin sık sık özlemini dile getirdiği kardeşler topluluğu olmaktan hiçbir zaman uzaklaşmamaktır. Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ Diyanet İşleri Başkanı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ
Lisan-ı Hat ile Aşk-ı Nebi yayımlandı... 'Lisan-ı Hat ile Aşk-ı Nebi Hilye-i Şerif' sergisinde yer alan eserlerin bulunduğu bir kitap hazırlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Ayasofya'da 13 Nisanda açılacak olan 'Lisan-ı Hat ile Aşk-ı Nebi Hilye-i Şerif' sergisinde yer alan eserlerin bulunduğu bir kitap hazırladı. Mehmet Çebi koleksiyonundan seçilmiş olan 99 eserin yer aldığı kitap 340 sayfadan oluşuyor. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, kitabın girişinde kaleme aldığı sunuş yazısında, Hilye-i Şeriflerin İslam tarihindeki önemine değindi. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Başkan Mehmet Görmez sunuş yazısında, "Serginin, Sevgili Peygamberimiz (sav)'in her yönüyle tanınıp anlaşılmasına katkı sunmasını, ona olan sevgimizin ziyadeleşmesine ve Sevgili Peygamberimiz(sav)'i her daim yanımızdaymış gibi hissetmemize vesile olmasını Yüce Mevla'dan niyaz ederim." ifadelerine yer verdi. Hilyelerin, "Hz. Peygamber(sav)'i dünya gözüyle görüp iman ederek, bilip tanıyanların dilinden, onu hiç görmeden iman eden ve bilip tanımak isteyen Müslümanların gönüllerinde yanan aşk ateşine bir nebze olsun serpilmiş damlacıklar" olduğunu kaydeden Görmez, şu görüşlere yer verdi: "İslam toplumlarında tevhid inancının temel ilkelerine halel getirebileceği düşüncesiyle Hz. Muhammed (sav) resmini çizmek hiçbir zaman tasvip edilmemiştir. Bunun yerine görenlerin tariflerinden hareketle Resül-i Ekrem(sav)'i tanıyıp anlatma, bir başka ifadeyle beşer kelamının elverdiği ölçüde yazı ile onun portresini çizme yolu seçilmiştir. Dolayısıyla hilyeler, Peygamber Efendimiz(sav)'i görme şerefine nail olmuş kutlu ilk nesil tarafından ona duyulan engin muhabbetin ve onu görme bahtiyarlığına erişememiş ümmeti tarafından ona karşı hissedilen derin hasretin bir ifadesi olmuştur. Ancak şurası iyi bilinmelidir ki, Resül-i Ekrem (sav)'i tanımak, sadece onun suretini ve hilyesini ya da şemailini tanımak değildir. Aslolan, bir medeniyet tesis ederken Sevgili Peygamberimiz(sav)'e rehberlik eden ilke ve esasları tanımaktır."
Değerlerimiz zayıflıyor farkında değiliz!
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı ‘Yazarlar Okullarda’ Projesi kapsamında Esenler Değerler Eğitimi Biriminin organize ettiği çalışmalar devam ediyor...
E
senlerde görev yapan yazar öğretmenler bu çerçevede okullarda düzenlenen söyleşilere katılarak çeşitli konularda öğrencileri bilgilendirmekte. Eğitimci Yazar Mahmut Balcı Esenler İlçesindeki okullarda katıldığı ‘Değerleri Yaşamak Ve Değerleri Yaşatmak’ başlıklı söyleşilerde değerlerimizin önemine ve değerleri yaşatmanın gereğine değinmekte. ‘Bir ticari şirketin bile geleceği için sahip olması gereken ve adına misyon vizyon denilen değerlerinin olduğu gerçeğini dikkate aldığımızda değerlerin önemini konuşmak için sadece bir ders saatini ayırmak yeterli değildir. Herkesin uğrunda koştuğu,ter döktüğü değerleri olmalı. Uğrunda koşacak değerleri,vazgeçilmezleri olmayan insanlar,toplumlar ve kurumlar köksüz bir ağaca benzer. Değerleri yaşamak ve yaşatmak gerekir. Bu sadece değerlerin önemini söylemekle gerçekleşmez. Bir şeyin çok önemli olması o şeyin aynı zamanda çok değerli olduğunu göstermez. Kavramların anlamını değerler dünyası açısından daha dikkatli kullanmak gerekir. Örneğin Çanakkale bu topraklarda yaşayan hepimiz için büyük ve ortak bir değerdir. Dikkatleri bu tür değerlere çekmek için zaman zaman öğrencile-
rimize örnek cümleler kullanarak ‘Çanakkale’yi ziyaret etmek ile Çanakkale’yi gezmek arasında bir fark var mı?’ diye soruyorum. Gelen cevaplar paylaşıldıkça ve üzerinde konuşuldukça soruya verilen ilk cevaplar ile sonraki cevaplar arasında ciddi farklar oluşuyor. ‘Gezmek sıradan ve herkese ait bir eylem iken ziyaret ise daha özel ve ancak bir bilinci ve maneviyatı dikkate alanlara özgü bir eylemdir.’ şeklindeki güzel cevapları çoğalınca biz de ortaya çıkan bu sonuçtan memnun oluyoruz.’ Esenler İbrahim Turhan Lisesinde görev yapan eğitimci yazar Mahmut Balcı öğrencileri motive etmek ve çalışılması halinde Allah’ın insanın emeklerini bereketlendireceğini belirterek şunları söyledi: ‘Söyleşiyi izleyen ancak okula ve hayata karşı ilgisiz duran bazı öğrencilerin dikkatlerini toplamak için önce çevremizdeki olumsuzluklara ve kendi hayat serüvenimize dair yaşadığım bazı mahrumiyetleri paylaşmaya çalışıyorum. İnsanın bu dünyada ulaşamam dediği bir çok noktaya çabası ve azmini kaybetmemesi halinde ulaşacağını kendi hayatımda bizzat yaşadım. Okullarda görev yapan birikim sahibi olan birçok yazar öğretmen arkadaşı tanıyo-
rum. Türkiye Yazarlar Birliği üyesi ve yayınlanmış birkaç kitap çalışması olan biri olarak yazarların okullarda idareci,öğretmen ve öğrencilerle buluşmalarını çok faydalı bir çalışma olarak görüyorum. Okullar sahip oldukları imkanları harekete geçirme noktasında pasif kalmakta. Diğer yazar arkadaşlardan da aldığım bilgilere göre bazı okullarda teknik aletlerin bir odada atıl kaldığı-
nı ve bir etkinlik için neler yapılması gerektiğini bilmeyen yönetici ve öğretmenlerin varlığı insanı gerçekten üzüyor. Bu manzaraları görünce başta idarecilerin hiç olmazsa bu tür aksaklıkları görmeleriyle birlikte eksikliklerini gidereceklerine inanıyorum.’ diyen eğitimci yazar Mahmut Balcı söyleşilerde öğrencilerin de söz almaları ve tartışmalara katılmaları için çaba gösterdiğini belirterek ortak değerlere vurgu yapma konusunda ise şunları söyledi: ‘Bu coğrafyada yaşayan tüm insanların duygularını, düşüncelerini, kültürlerini, birlikte ve barış içerisinde yaşamalarını önemsemek gerekir. Aynı şekilde insanları doğuştan sahip oldukları dilleri ve renkleri de önemsemeliyiz.’ dediğini dile getiren Balcı değerlerin nasıl kazanılacağı konusunda ise şunları söyledi: ‘Günümüzde insanların çok önemsedikleri ve değer haline getirdikleri, vazgeçilmez kabul ettikleri birçok anlamsız inançları, kutsalları, hobileri, tabuları, totemleri,putları,mabetleri var. İnsanın davranışlarına, düşüncülerine, ona yol gösteren inanç ve ideallerin toplamı olan değerlerin küçük yaşlardan itibaren kazanılması çok önemlidir’
SAYFA 10 sb
A B Ç
10 13 Nisan 2012
nne
aba
sağlık
ocuk
G
def” mi yoksa bir “olmalı” mı olduğunu anlayabileceğimiz mihenk taşımızı tanımaya geldi. Önce listendeki maddeye “Kaç Yıldır Hayatta Olduğunu” sor. Eğer ömrü 2 yıldan uzunsa ve hala “meli”, “malı” ile bitiyorsa işte o bir işgalcidir. Zihnini yiyip bitiren bir “olmalı” dır o…. Bu olmalılar tümüyle ölü hedeflerdirler. Hadi kurtul ondan. Üzerine kocaman, kalın, simsiyah bir çizgi çek .Yok et onu. Eve tıpkı benim gibi karşı çıkıyorsun. O kadar uzun bir müddettir seninle ki gerçekten senin sanıyorsun onu. Canlı ve sana faydası var sanıyorsun. Pekala, o zaman şu soru geliyor: “Kaç yıldır yabancı dil öğrenmeye çalışıyorsun?” veyahut “Kaç senedir kilo vermek istiyorsun?” Çok uzun zaman oldu değil mi? Bu şartlar altında hedefine ulaşabileceğini zannetmiyorum. Kaldı ki ulaşabilseydin şimdiye kadar çoktan arzu ettiğin noktada olurdun.Hem şimdiye kadar İngilizce bilmeden idare etmişken , bundan sonra bu hedefin ortada olmasının sana karmaşadan gayrı ne faydası var?… Öyleyse ne yapalım. Buraya demir atıp hayalini canlandırmak için suni teneffüs mü yapalım? Yoksa buradan demir alıp başka bir hedefe doğru mu yol alalım? Evet, haklısın, harekette bereket vardır. O zaman şuanda takılıp kaldığın bu hedeften vazgeçebilir yerine yapmaktan zevk alacağın bir hedef koyabiliriz birlikte. Farz edelim ki kilo problemin var.
(TOUNGE-FU – SAM HORN-By YAYINCILIK)
Çürütmeyin Yansıtın
O
AH BU “OLMALI”LAR! Esselamualeykum verahmetullahi veberekatuhu üneşin kendini gösterdiği, içimiz gibi havanın bir açıp bir kapadığı, ruhumuzun dengesizliğinin had safhaya ulaştığı bahar günlerindeyiz. Kıştan çıkmanın rehaveti mi yoksa güneşi görmenin sersemliği midir üzerimizdeki? Sebebini bilemiyorum. Bildiğim tek şey Rabbimin HAY ve HALIK isimlerinin tecellilerini görüyor olmam. Bu tecellilerle içimdeki med-cezire bir son verebiliyor olmam. O’nu anlamaya çalışmak, onun everendeki değiştirdiği mahlukların adedini saymak bana acziyetimi hatırlatıyor. Ya sen? Sen nasılsın bu olaylar karşısında? Bu hava aslında tam da seyahat havası. Haydi “virabismillah” diyerek açtığımız yelkenlinin rotasına bakalım: İç dünyana yaptığımız seyahatin hangi safhasındayız biliyor musun? Elcevap: Zihnini hayatındaki “olmalı” lardan sıyırıp atma safhası … NEDİR “OLMALI”? “Olmalı” lar, karşısında kendini yapmaya mecbur hissederken diğer taraftan da fiiliyata dökmeyi istemediklerindir. Mesela; • İmtihanlar yaklaşıyor, derslerime çalışmalıyım. • Bu aralar biraz kilo aldım hemen diyet yapmalı, sipora başlamalıyım. • Yabancı dil öğrenmeliyim. • Olaylar karşısında daha sakin kalmalıyım vs….. gibi. Bütün bu “meli” ve “malı” lar enerjini emer ve tüketir, zihnini sürekli meşgul eder. Hakikaten yapman lazım gelenlere hareket sahası bırakmaz. İşgalci gibi beynini yer kemirir. Şimdi oturup bir liste yapma zamanıdır. Zihnindeki bütün “olmalı” ları (benim ki gibi çoook uzun olacağını tahmin ettiğim) bir isteye yaz. Yazdın mı? Şimdi sıra o listedekilerin gerçekten bir “ he-
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Hedefini kilo kaybetmeye odaklamak yerine, hallini de yine kendi bünyesinde barındıran baharın karmakarışık ettiği bedenine daha iyi bakmaya odaklamaya ne dersin? Sana verilen emanete sahip çıkmaya…. Bir beslenme uzmanına gidip, damak tadına ve beslenme alışkanlığına uygun bir pilan yapmak, bir yüzme havuzuna yada sipor salonuna kaydolmak, sağlıklı kalmak için çaba sarf eden arkadaşlarla bir arada bulunmak, bunu isteyen başka birini de bu hedefe ortak etmek…. İşte bunlar “Mutlaka kilo vermeli otuz altı beden giyinmeliyim” den daha eğlenceli bir hedef olacaktır. Eğer bir “olmalı” yı listenden silemiyorsan o zaman o hedefi seni harekete geçirecek bir hale nasıl getirebileceğini bulmalısın. Ne olursa olsun bir şey yapmalısın. Sakın bunun bir “olmalı” olarak kalıp seni ezmesine müsaade etme. Yok eğer bunlar için enerjin azsa başa çıkamayacaksan unut gitsin. Kendini çok daha hafiflemiş hissedeceksin. SENİN ESKİMİŞ HEDEFLERİN, OLMALILARIN NELER? Geçen sene o hedeflerin için bir şey yapmadıysan ya yeniden şekillendirip isteyeceğin hale getir ya da onlardan vazgeç. Bu hedefe daha sonra da yönelebileceğini hatırla ve bırak kısa bir süre için bile olsa yükü üzerinden kalksın. Zihnin de yer açılsın. LİSTE YAP VE BUNLARI HAYATA GEÇİR, BU KADARCIĞIN BİLE HAYATINI NASIL DEĞİŞTİRDİĞİNİ ŞAŞIRARAK VE ŞAŞIRTARAK İZLEYECEKSİN.
ğlumun geçenlerde gözlük takmak mecburiyetin de kalması, bana şu tarzı hayata geçirmek için güzel bir fırsat verdi. Gözünden yaşlar akarak ve ayaklarını sürükleyerek gözlükçüden çıkarken bana “Palyaço gibi oldum” diye söyleniyordu. “Hiç de değil gayet yakışıklısın” demek istedim. Fakat bu sözler O’nu telli etmek manasına gelecek ve kendi fikriyle çelişecekti. Kendisini temin etmeye çalışmak yerine , sadece aynen yansıttım: “YENİ GÖZLÜKLERİNİNGÖRÜNTÜSÜNDEN HOŞLANMADIN GALİBA?” “Okuldaki bütün çocuklar bana gülecek” diye hayıflandı. Tounge-Fu dan önce olsa O’nu yatıştırmaya çalışır: “yok canım, muhtemelen arkadaşların gözlü taktığının arkına bile varmayacaklar” derdim. Oysa benim tarafsız bakma çabam sadece onu bana biraz daha yabancılaştıracaktı. Onu destekleme çabalarım içine kapanmasına yol açacaktı. Bunun yerine dediklerini tekrarladım: “ARKADAŞLA-
SEYR-Ü SEFER zeynep yurttaş
zynpyurttas@gmail.com
Ögrenci ve Ebeveyn Koçu
RININ GÖZLÜK YÜZÜNDEN SENİNLE DALGA GEÇMESİNDEN Mİ KORKUYORSUN?” “Evet, zaten bu çirkin şeyi neden takmam lazım anlamıyorum?” Dilimin ucuna gelen ilk mantıklı cevap: “ daha iyi görebilmek için bunu takmalısın” dı ki, duyguların mantıki olmadığını ve mantığa cevap vermediklerini hatırladım. Niçin gözlük takmaya mecbur olduğunu açıklamaya çalışmak onu aydınlatmayacak aksine daha da sinirlendirecekti. Fikir yürütmeye çalışmak yerine arzularına hitap ettim: “GÖZLÜK TAKMAK İSTEMİYOR MUSUN YANİ?” “Elbette” dedikten sonra derin bir nefes alp düşünmeye başladı. Eve vardığımızda bana sevgiyle sarılarak; “Teşekkür ederim” dedi. “Niçin?” diye sorduğumda, “biliyorsun” dedi utanarak. Zannederim şöyle diyordu: “Nutuk çekmek yerine beni dinlediğin için teşekkür ederim. Bana değil BENİMLE konuştuğun için çok teşekkür ederim…”
Çöpten kavga, çiçekten mutluluk... (MAHİR PEKŞEN-TİMAŞ) Saçının tellerine ne şiirle yazıyordu… Evleneli henüz beş yıl olmuştu, Yazık o şiirler yazılan saç teline ki, Yemekten çıkınca “kıl” olmuştu…..
vlilik, hanımın yemeğini yaptığı, kocanın salatasıyla ilavede buluE nup, çocuğun ekmeğini dilimleyip dizdi-
ği bir sofradır. Bu sofranın tatlısı; eşlerin birbirleri ve evlatlarıyla olan muhabbetidir. Yemeğin salçasının azlığı, salatanın tuzunun fazlalığı, ekmeğin kesilişindeki simetrik bozukluklar bu muhabbete menfi
tesir etmiyorsa, masada ki boş olan o sandalyede MUTLULUK otuyor demektir. Huzur kaynaklarından biri de, firekansının tuttuğu insanlarla sohbet etmektir denilir. Firekansınızın tuttuğu insan eşinizse huzur da evinizde demektir.
Öğrencilere ücretsiz diş taraması yapıldı
S
ağlık alanında yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekleyen Esenler Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü, ilçede hizmet veren ilköğretim okullarında eğitim gören öğrencilere ücretsiz diş taraması kampanyası başlattı. Esnan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ile işbirliği içerisinde gerçekleştirilen kampanyada, öğrencilere ağız ve diş sağlığı muayeneleri yapılıyor. Öğrencileri ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlendirmek ve ağız sağlığının önemine dikkat çekmek için yapılan taramalar kapsamında; bugüne kadar yaklaşık 2 bin öğrenciyi diş taramasından geçiren Sağlık İşleri Müdürlüğü, muayeneler karşılığında herhangi bir ücret de almıyor. Ağız ve diş sağlığı konusunda sorunun kaynağına yönelik olarak hem koruyucu, hem de tedavi
Esenler Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü, ilköğretim okullarında öğrencilerde ağız ve diş sağlığı bilinci oluşturmak için ücretsiz diş taraması kampanyası başlattı
edici uygulamaları yapan Sağlık İşleri Müdürlüğü, öğrencileri periyodik aralıklarla Belediyeye ait servislerle öğretmenleri gözetiminde okullarından alarak Esnan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ne götürüyor. Periyodik aralıklarla gerçekleşen taramalarda sosyal güvencesine bakılmaksızın her öğrenci uzman diş hekimleri tarafından muayene ediliyor. Diş ile ilgili kontrollerden geçirilen öğrencilere gerekli durumlarda acil diş tedavileri de yapılıyor.
ÖĞRENCİLER BİLİNÇLENİYOR
Muayene sonrasında ise; öğrencileri diş sağlığı konusunda bilgilendiren ve bilinçlendiren Sağlık İşleri Müdürlüğü, öğrencilere diş fırçalama yöntemlerini de öğreterek onlara diş fırçalama alış-
kanlığı kazandırmak için diş fırçaları ve diş macunları hediye ediyor. Esnan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde yapılan diş tarama çalışmalarını Esenler Belediye Başkan Yardımcısı Faruk Aydın ve Esenler Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Mustafa Uzun ile birlikte yerinde inceleyen Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, muayene olan öğrencilere diş macunu ve diş fırçası hediye etti. Esenler’in her yerinde öğrencilerin ağız ve diş sağlığını korumaya çalıştıklarını kaydeden Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, “Öğrencilerimizin hijyenik ve modern şartlarda tedavilerini yaptırıyoruz. Genç nüfusumuzu ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlendirmek için bu tür taramaların büyük önemi var” dedi.
Artık sakat çocuk doğmayacak! TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE UYGULANAN YENİ YÖNTEM İLE SAKAT ÇOCUK DOĞMA İHTİMALİ ORTADAN KALKIYOR...
K
romozomların tamamını taramadan geçirerek genetik kusurlu, sakat veya düşük ihtimallerini eleyerek sağlıklı çocuk sahibi olmayı sağlayan sistem Türkiye’de uygulanmaya başladı. Hatalı kromozom taşıdığı için düşük yapma ihtimali yüksek olan anne adayları için umut olan bu yeni yöntem ile tüp bebek işlemini iyileştirme şansına sahip olduklarını belirten Eurofertil Medikal Direktörü Dr. Hakan Özörnek, “24sure adıyla anılan bu teknikle 12 saat içinde sonuç alıyoruz. Döllenmiş yumurtaya zarar vermeden aldığımız tek bir hücreden kromozomları inceleyerek genetik kusuru bulunan sakat doğacak bebeklerin ana rahmine yerleştirmeden tespit edebiliyoruz” diye konuştu.
EN SAĞLIKLI EMBRİYO SEÇİLİYOR
Kromozom sayılarında oluşan anormalliklerin sürekli tekrarlayan tüp bebek başarızılıklarına ve düşüklere yol açtığı gürülüyor. Gebelikle sonuçlanmayan tüp bebek uygulamalarında ise sorunun %89 oranında kromozom sayı bozukluklarına bağlı olarak geliştiği görülüyor. Uygulanan bu yeni yöntemle tüm kromozom analizi yapılarak insanda bulunan 46 kromozomun tamamının sayısal olarak normal olup olmadığının kontrol edildiğinin altını çizen Dr. Özörnek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu inceleme sayesinde en doğru embriyoyu seçerek bir taraftan gebelik oranlarını arttırır-
ken diğer taraftan düşük riskini azaltıyoruz. Şu anda dünyada belli ülkelerde uygulanabilen bu yöntemi Türkiye’de uyguluyor olmaktan dolayı büyük sevinç yaşıyoruz. Gebelik ümidiyle merkezimize başvuran anne adaylarımız için yeni bir umut ışığı olan bu yöntem ile bize başvuran çok sayıda hastamızın çocuk sahibi olmasını sağlıyoruz.”
SAYFA 11 renkli
spor
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 13 Nisan 2012
11
Başbakan Erdoğan, İnönü Stadı’nın yapımı için Beşiktaş’a şartlı onay verdi
Başbakan’ı bu stad örneği ikna etti!
Tümer Metin
Ben Beşiktaş’ı değil Beşiktaş beni bıraktı
ağcılar Belediyesi tarafından düzenlenen Spor Şenliklerine 101 okuldan yaklaşık 10 bin öğrenci katılıyor. Öğrenciler, futbol, basketbol, voleybol başta olmak üzere 10 farklı branşta birbirleriyle yarışıyor. Dereceye giren okulların kupaları 19 Mayıs’ta verilecek. Bağcılar Belediyesi’nin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortaklaşa gerçekleştirdiği, “Okullar Arası Spor Şenlikleri” yoğun katılımla devam ediyor. Mahmutbey Stadyumu ve Olimpik Spor Salonu ile okulların spor salonlarında düzenlenen şenliklere yaklaşık 10 bin öğrenci katılıyor. Öğrenciler, futbol, voleybol, hentbol, basketbol, bisiklet, atletizm, satranç, halk oyunları, masa tenisi ve badminton olmak üzere 10 farklı branşta birbirleriyle yarışıyor. Bağcılar’da eğitim veren 101 okulun katıldığı şenliklerde bin 300 öğretmen görev alıyor. Dereceye giren öğrenciler 19 Mayıs’ta düzenlenecek törende kupalarını alacak.
GENÇ SPORCULARDAN ENGELLİLERE DESTEK senler Belediyesi Spor Kompleksi’nde eğitim alan genç sporcular, topladıkları plastik mavi kapakların karşılığında aldıkları tekerlekli sandalyeyi doğuştan bedensel engelli 9 yaşındaki Hatice Toptaş’a hediye etti. Genç sporcular, topladıkları 250 kg kapağı teslim ederek karşılığında aldıkları tekerlekli sandalyeyi doğuştan bedensel engelli Toptaş’a hediye etti. Duygusal anların yaşandığı programda kendisine destek olan sporculara teşekkür eden Toptaş, “Çok mutluyum. Beni çok sevindirdiniz” diyerek sevincini dile getirdi.
Çocuklar buz patenine bayılıyor TÜRKİYE’nin çok fazla başarı gösteremediği spor dallarından biri olan buz pateninde gelecek vaad eden gelişmeler yaşanıyor. Buz pateni konusunda gençlere büyük yatırımlar yapan Güngören Belediyesi, okul çağındaki çocukları uzman eğitmenler eşliğinde yarışmalara hazırlıyor. Türkiye’yi gelecekte olimpiyatlarda temsil edecek yarışmacıları yetiştirme gayreti içinde olduklarını dile getiren Güngören Belediye Başkanı Ş. Yücel Karaman, “Profesyonel anlamda, buz pateni dalında yarışma düzenleyen ilk belediyeyiz. Amacımız küçük yaştaki çocuklara özgüven aşılamak ve onların neler yapabileceklerini görmek. Biz çocuklarımıza olanak sağladıkça, onlar da büyük organizasyonlarda bizi gururla temsil edeceklerdir. Bugün küçükler ama yarının en başarılı patencileri olacaklarından hiç kuşkum yok. Baltık ülkelerinin egemenliğinde olan kış sporlarına ülkemizin de ortak olması için elimizden gelen her çabayı göstermeye hazırız” dedi.
10 bin öğrenci spor şenliklerine katılıyor B
BAĞCILAR Belediyesi Güneşli Bilgi Evi öğrencileri ile bir araya gelen Beşiktaş’ın unutulmaz futbolcularından biri olan Tümer Metin, Beşiktaş’tan nasıl ayrıldığını anlattı. Beşiktaş’ın efsanevi futbolcularından biri olan Tümer Metin, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bağcılar Belediyesi Güneşli Kocayusuf Bilgi Evi’nde öğrencilerle bir araya gelen Tümer Metin, “Beşiktaş’ı niçin bıraktınız?” şeklindeki soruya, “Ben Beşiktaş’ı bırakmadım, onlar beni bıraktı cevabını verdi. Yasin Dallı’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda, futbol hayatına ilişkin bilgiler verdi.
E
I AKŞAM GAZETESİ’nden alınan habere göre Ertuğrul Günay'ın, 'tarihi doku' nedeniyle desteklemediği yeni İnönü Stadı'na, Başbakan Erdoğan'dan 'şartlı' onay çıktı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın, 'tarihi dokunun bozulmaması' için karşı çıktığı İnönü Stadı projesi, Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman tarafından, Günay'ın da bulunduğu ortamda Başbakan Erdoğan'a anlatıldı. Orman'ın, Almanya'daki Berlin Olimpiyat Stadı örneği Başbakan Erdoğan'ı ikna etti. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın 'İnönü'yü yıkamazsınız. Beşiktaş Stadı'nı başka yere yapsın' sözleri ile durum iyice kritik noktaya gelmişti. Beşiktaş'ın çiçeği burnundaki Başkanı Fikret Orman, Başbakan'ın Erdoğan'ın Urimçi-Pekin seyahatine dahil oldu. Ertuğrul Günay da 10 saatlik yolculuktaydı ve Başbakan Erdoğan hem Günay'ı hem Orman'ı birlikte dinledi. Erdoğan, 'Rantsız çözüm'e 'evet' derken; yani otel ve alışveriş merkezi yok, Günay'ın 'Tarihi doku zarar görmesin' ısrarı devam etti ve devreye Orman girdi, Orman, 'Sayın Başbakanım, Berlin Olimpiyat Stadı buna çok iyi bir örnek. Almanlar tarihi dokuya zarar vermeden Olimpiyat Stadı'nı günün şartlarına uygun şekilde yenilediler. Biz de aynı şekilde, tarihi dokuyu bozmadan yapabiliriz” diyerek Başbakanı ikna etti.
Bugüne kadar yaklaşık 90 ton mavi kapağın toplandığı, 700’ü aşkın tekerlekli sandalyenin de engellilere dağıtıldığı kampanya çerçevesinde engellilere destek olmak istediklerini dile getiren sporcular da, sosyal sorumluluk bilinciyle kampanyaya destek vermeye devam edeceklerini vurguladı. Toplanan kapakların geri dönüşüm yoluyla hem ekonomiye kazandırıldığını hem de kapaklar karşılığında engellilerin tekerlekli sandalye ihtiyacını karşılandığını vurgulayan sporcular, herkesin bu kampanyaya destek vermesi gerektiğini söyledi.
SAYFA 12 renkli
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI