SAYFA 01 renkli
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
KUTLU DOĞUM 2012
'Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku'' temasıyla düzenlenen Kutlu Doğum Haftası etkinliği töreni, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın salona gelmesiyle başladı... I İSTANBUL İl ve ilçe müftülükleri tarafından da birçok etkinliğin düzenleneceği hafta boyunca paneller, sempozyumlar, konferanslar, kitap ve kültür fuarları ve öğrencilere yönelik yarışmaların yanı sıra, kurum ve kuruluşlara, esnaflara, şehit yakınları ve gazilere, hastanelere, kimsesizlere, çocuk esirgeme yurtlarına ve sivil toplum kuruluşlarına yapılacak ziyaretler de bulunuyor. Ayrıca 81 il ve birçok ilçe merkezinde düzenlenecek programlarda gösterilmek üzere Başkanlık tarafından sineviz SAYFA 5’TE yon ve görsel materyaller de hazırlandı.
20 Nisan 2012
Yıl:1
Sayı: 3
2 TL.
Kardeşliğe Sanat İstanbul I İSLÂM alemini Merha-
tası organizasyonlarında met, kardeşlik gibi evrensel Sanat İstanbul imzası var. değerlerin çatısı altında bu- Davetiyelerle birlikte gönderilen ‘vav’ şeklindeki luşturan ve beğeniyle karbroşlar ilgi çekiyor. 8’DE şılanan Kutlu Doğum Haf-
HAFTALIK BAĞIMSIZ GAZETE
www.aktualitehaber.com
ÖNDER, 60. Yılı etkinliklerle kutluyor
İmam Hatip Okullarının kuruluşunun 60. yıldönümü vesilesiyle “Bir Neslin Ardındaki Meçhul Kahraman” belgeselinin galası düzenlendi
I İMAM HATİP Okullarının kuru-
luşunun 61, Merhum Celaleddin Ökten’in vefatının 51. vefat yıldönümü vesilesiyle ÖNDER (İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği) tarafından yapılan“Bir Neslin Ardındaki Meçhul Kahraman” belgeselinin galası düzenlendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü uhdesinde hazırlanan belgeselin galası Cemal Reşit Rey konser salonunda gerçekleşti.
I BİR NESLİN Ardındaki Meçhul
Kahraman: Mahmut Celaleddin Ökten' isimli programa; , ÖNDER Başkanı Dr. Hüseyin Korkut, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Kültür Müdürü Hüseyin Öztürk, Celaleddin Ökten'in oğlu Prof. Dr. Saadettin Ökten, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, ilk imam hatip okulu mezunları ve çok sayıda davetli katıldı. SAYFA 6-7’DE
Celaleddin Ökten’in hayatının anlatıldığı belgesel, ömrünün son 10 yılında İmam Hatip Okulunun açılması için verdiği mücadeleyi gözler önüne seriyor...
Sultanahmet’de 3 dilde yayın
Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde turistler de unutulmadı... SAYFA 3’TE Esenyurt’ta Kur’anın getirdikleri söyleşisi I ESENYURT Belediyesi ve
İlçe Müftülüğü’nün ortaklaşa düzenlediği, bu yıl 1441. Yıldönümünün kutlandığı, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in Kutlu Doğum haftası konferansına binlerce Esenyurt’lu katıldı. SAYFA 4’TE
Bağcılar’da coşkulu Kutlu Doğum Haftası I BAĞCILAR Belediyesi’nin
Bağcılar Müftülüğü ile ortaklaşa organize ettiği Kutlu Doğum Etkinlikleri başladı. Kutlama programlarının ana teması “Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku…” Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla Bağcılar Belediyesi ile Bağcılar Müftülüğü ortaklaşa bir dizi etkinlik gerçekleştiriyor. 14 Nisan’da sergi açılışı
ile başlayan etkinlikler, 20 Nisan’a kadar devam edecek. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında 18 Nisan’da Olimpik Spor Salonu’nda düzenlenecek geniş kapsamlı programda ise İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran “Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku” konulu bir konferans verecek. HABERİ SAYFA 4’TE
Kutlu Doğum Haftası’na yakışır muhteşem kutlama
I BÜYÜKÇEKMECE Belediyesi ve İlçe Müftülüğünün ortaklaşa düzenlediği “Kutlu Doğum Haftası etkinliğine vatandaş sağanak yağmura rağmen büyük ilgi gösterdi. HABERİ SAYFA 8’DE
Güngören’de İnsan İlişkileri konferansı
HABERİ SAYFA 8’DE
Beykoz’da Kutlu Doğum lokması ikramı
I BEYKOZ Belediyesi ve
Beykoz Müftülüğü işbirliği ile düzenlenen ‘Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri ilçe genelinde yoğun bir şekilde devam ediyor. Hafta boyunca 5 bin kişiye ‘Kutlu Doğum Aşı’nın ikram ediliyor. HABERİ SAYFA 9’DA
Zeytinburnu’nda Gül Nebi Gecesi SAYFA 9’DA
SAYFA 02 renkli
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
SAYFA 03 sb
güncel
K
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Sultanahmet’de 3 dilde yayın
20 Nisan 2012
3
Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde turistler de unutulmadı... utlu Doğum Haftası kapsamında Sultanahmet Camii'nde düzenlenen program, 3 ayrı dilde izleyenlere sunuldu. Kutlu Doğum Haftası kapsamında Sultanahmet Camii'nde düzenlenen program, 3 ayrı dilde izleyenlere sunuldu. Kur'an-ı Kerim tilaveti, ilahiler ve kasidelerin okunduğu program öncesinde bir de sergi açılarak hat ürünü eserler sergilendi.
TÜRKÇE-İNGİLİZCE-ARAPÇA
Fatih Müftülüğü, Fatih İmam Hatip Lisesi ve İstanbul Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından organize edilen Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Sultanahmet Camii'nde program düzenlendi. Yerli ve yabancı çok sayıda turistin izlediği program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. İstanbul Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Cavit Erdem, açılış konuşmasında, Hz. Peygamber'in çok iyi takip edilmesi ge-
rektiğini belirtti. Programın Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak sunulması fikrinin geçen sene oluştuğunu kaydeden Erdem, "Bu yıl ikincisi yapılan programın geçen seneki sunumunda Sultanahmet Camii içinde bir çok turist bizi izliyordu.
KASİDE VE İLAHİLER OKUNDU
Ama kimse ne söylediğimizi, ne anlattığımızı anlamadı. Bu sene böyle bir uygulama yaparak onların da anlayabileceği bir sunum hazırladık." diye konuştu. Sunum ve konuşmaların tamamı iki okul öğrencisi tarafından anında İngiliz ve Arapça'ya çevrildi. Programda, Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Eyüpcan Çelik'in okuduğu Kur'anı Kerim ilgiyle dinlendi. Çok sayıda turistin kendilerine ayrılan bölümden izlediği programda okunun kaside ve ilahiler de turistler tarafından dikkatle takip edildi.
Başbakan R. Tayyip Erdoğan Hilye-i Şerif Sergisi’ni gezdi B
aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, Kutlu Doğum Haftası sebebiyle hilye-i şeriflerden oluşan bir sergi düzenlemesinin çok anlamlı olduğunu belirterek, tüm İstanbullular'ın, ''Lisan-ı Hat ile Aşk-ı Nebi'' sergisini ziyaret etmesini tavsiye etti. Erdoğan, şöyle konuştu: "Şu anda burada sayı itibarıyla 99 tane, herhalde Esma-ül Hüsna'dan mülhem bir yaklaBaşbakan Erdoğan, sergi ziyareti sırasında açılan hatıra defteri- şımla bu tablolar burada serne ise şunları yazdı: “Lisan-ı Hat ile Aşk-ı Nebi sergisini duygu- gileniyor. Bir koleksiyoner olarak ben Mehmet Çebi kardelu anlar yaşayarak gezdik. Gerek yurt içi gerekse uluslararası sanatkarların muhteşem eserlerini görünce hat ve tezhip dünya- şimize de özellikle teşekkür ediyorum. Gerçekten bu esersı ile olan ilgim daha da değişti. Koleksiyoner olarak Mehmet Çebi Bey'i tebrik ediyorum. Aşkının devamını diliyorum. Diyanet lerin çok çok daha sayısal olaİşleri Başkanlığımızı da Kutlu Doğum Haftası ile ilgili böyle bir rak fevkinde elinde eserler oletkinlik sebebiyle tebrik ediyorum. Selam ve saygılarımla.” duğunu da biliyorum.
Bu tabii onun için bir aşk. Gerçekten buna yönelik olarak, bu tür aşkı olanlar çok nadirdir. Ama bu marifet iltifata tabidir anlayışından hareketle de hem sanatkarları teşvik noktasında, ulusal, uluslararası bazda burada birçok sanatçının eserlerini görüyoruz. Ben tüm İstanbullular'ın hatta diğer vilayetlerde olan vatandaşlarımızın, gelen turistlerimizin bu sergiyi 15 Mayıs'a kadar gelip ziyaret etmelerini özellikle tavsiye ediyorum. Gerçekten memnuniyetimin dışında ufkum zenginleşti.'' Başbakan Erdoğan'a, sergi ziyareti sırasında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve Mehmet Çebi de eşlik etti.
Peygamber Efendimiz’e Mektup Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde İstanbul ili düzeyinde yapılan " Peygamber Efendimize Mektup" konulu yarışma sonuçlandı
K
Kutlu Doğum’a özel konser
Ü
nlü orkestra şefi Ahmet Hakkı Turabi ve ekibi, Peygamberi Efendimiz`in“Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri kapsamında Sultanbeylilere, Peygamber Efendimiz’i anlatan eserler seslendirdi. Şef Doç. Dr. Ahmet Hakkı Turabi yönetimindeki Türk Tasavvuf Müziği Korosu ve sema gösterisi Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’ni dolduran vatandaşlara unutamayacakları bir gece yaşattı. Yaklaşık iki saat süren
programda birbirinden güzel ilahileri seslendiren Ahmet Hakkı Turabi, İslam Peygamberi’nin dünyaya gelişinin kutlandığı bu günlerde kendisini dinleyenleri başka alemlere götürdü. Tasavvuf müziğinin en güzel örneklerinin yanı sıra kendi bestelerini de seslendiren Turabi, performansıyla alkış alırken, programdan büyük keyif alan vatandaşlar konseri sonuna kadar ilgiyle izledi.
utlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde İstanbul ili düzeyinde yapılan “Peygamber Efendimize Mektup” konulu yarışma sonuçlandı. Bağcılar Ahi Evren Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından düzenlenen il genelindeki yarışmaya, toplam 400 eser katıldı. Yarışmaya katılan Bağcılar Osmangazi Lisesi öğrencilerinden Nurdane ŞEN ve İrem TOKUR, yazdıkları mektuplarla dereceye girdi. 10-G sınıfı öğrencisi Nurdane ŞEN, "Hazreti Muhammed(SAV) ve Kardeşlik" adlı eseriyle İstanbul 3.sü oldu. 10-K sınıfı öğrencisi İrem TOKUR da ilk 10'a girdi. Bağcılar Kadın ve Aile Sanat Merkezinde sergilenen eserler büyük ilgi gördü. 18 Nisan Çarşamba günü Bağcılar Olimpik Stadında yapılan Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde dereceye giren öğrencilere ödülleri Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı tarafından takdim edildi.Ayrıca, öğrencilere verdikleri destekle bu başarıda büyük emekleri olan okul öğretmenlerine teşekkür edildi.
SAYFA 04 sb
4 20 Nisan 2012
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
güncel DIŞ POLİTİKA aslan balcı
aslanbalci@gmail.com
Seni çok seviyoruz Ya Resulallah
lk insan ve ilk peygamber Hz. Adem (A.S)’dan İ(S.A.V)’e başlayıp son Peygamber olan Hz. Muhammed kadar gelen nice nebi ve elçiler oldu. Biz,
B
Bağcılar’da coşkulu Kutlu Doğum Haftası
ağcılar Belediyesi’nin Bağcılar Müftülüğü ile ortaklaşa organize ettiği Kutlu Doğum Etkinlikleri başladı. Kutlama programlarının ana teması “Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku…” Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla Bağcılar Belediyesi ile Bağcılar Müftülüğü ortaklaşa bir dizi etkinlik gerçekleştiriyor. 14 Nisan’da sergi açılışı ile başlayan etkinlikler, 20 Nisan’a kadar devam edecek. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında 18 Nisan’da
Olimpik Spor Salonu’nda düzenlenecek geniş kapsamlı programda ise İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran “Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku” konulu bir konferans verecek. Program kapsamında Mektup-Şiir ve Esma-i Nebi Sergisi’nin açılışı yapılacak. Habil Önder ve ekibi tarafından tasavvuf musikisi konserinin verileceği gecede, mevlidi şerif, kaside okunacak ve tanınmış hafızlar tarafından Kuran-ı Kerim tilavetinde bulunu-
lacak. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu yıl ki Kutlu Doğum etkinliklerinin ana temasını “Kardeşlik Ahlâkı ve Kardeşlik Hukuku” olarak belirlediğini hatırlatan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, “Biz de bu ana temayı esas alarak, kardeşliğimizi daha da artırmaya yönelik etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Tüm Bağcılarlı hemşehrilerimizi etkinliklerimize katılmaya davet ediyorum” diye konuştu.
RABBİMİN EN SEVGİLİSİ RESÜLÜM GÜL KOKULU ,GÜL MUHAMMEDİM İYİKİ DOĞDUN...
S
Kur’anın Getirdikleri söyleşisi Esenyurt Belediyesi “Kutlu Doğum Haftası”nda Nisan ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında “Kur’anın Getirdikleri” konulu söyleşi düzenledi
E
senyurt Belediyesi ve İlçe Müftülüğü’nün ortaklaşa düzenlediği, bu yıl 1441. Yıldönümünün kutlandığı, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in Kutlu Doğum haftası konferansına binlerce Esenyurt’lu katıldı.Esenyurt Belediyesi kültür sanat etkinlikleri kapsamında düzenlediği “Kur’anın Getirdikleri” konulu söyleşi ve 1989 yılından beri “Anmaktan Anlamaya” şiarıyla gelenek haline gelen kutlu doğum haftasının bu seneki konusu ise “Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku” oldu.
BAYRAKTAR HOCA ANLATTI
Kutlu Doğum haftasında, Esenyurt’luları bu konularda bilgilendirmek amacıyla katılan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı’nın yaptığı söyleşi Esenyurt’lular tarafından büyük beğeni topladı. Esenyurt Kültür Merkezinde, İrşad camii hafızı Sinan Özdemir’in Kuran-ı Kerim ziyafeti vererek başladığı program, Esenyurt Müftüsü Dr. Mehmet Müftüoğlu’nun konuşması ile devam etti. Müftüoğlu, “ Bu programın hazırlanmasında bize desteklerini esirgemeyen Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’na ve katılan misafirlerimize teşekkür ediyorum. 2012 yılı kutlu doğum haftası etkinlikleri
çerçevesinde, kardeşlik ana teması üzerinden düzenlediğimiz bu konferansı Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı hocamızın vermesi gurur vericidir. Bizleri kırmayıp buraya geldiği için teşekkürlerimizi borç biliyoruz. Bizler kardeşliği Kur’andan ve Peygamberimizden öğrendik” dedi.
ANLAMLI HEDİYELER VERİLDİ
İstiklal marşı ve şiir okuma yarışmasında dereceye giren diğer öğrencilere de hediyelerini ve Peygamber Efendimizin sembolü olan kırmızı güllerini Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ve İlçe Müftüsü Mehmet Müftüoğlu takdim etti. Esenyurt Kültür Merkezinde düzenlenen söyleyiş programında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı “Kutlu doğum haftanızı kutlar ve hayırlara vesile olmasını temenni ederim” dedi. Prof. Dr. Bayraklı “ izler bu Kutlu Doğum Haftası Konferansında İslam kardeşliği üzerinde durmaya, kardeşliğimizi pekiştirmeye ve kardeşler olarak üzerimize düşen görevleri ve kardeşlik hukukunu yeniden hatırlamaya gayret göstereceğiz. Bizler adil davranmalıyız, kin beslememeliyiz. Müslümanların kini olsa bile hukuka kini sokmamalıdır. Kur’anın ayetlerinde “Allah yolu hukuktan geçer. Sen hukuku yanıltırsan benim yolumdan çıkmışsındır” buyurur. Peygamber efendimiz bize seslenerek “Allah adına Kur’anın bayrağını ayakta tu-
tun” demiştir. Bizlerde Kuran-ı Kerimi ne kadar iyi anlarsak ve başkalarına ne kadar iyi anlatırsak Allahın yoluna en iyi şekilde girmiş oluruz. İslam âleminde 4 tane kardeşlik vardır. Bunlar; biyolojik kardeşlik, iman kardeşliği, din kardeşliği ve şeytan kardeşliğidir. İslam âlemine bakın, şu anda İslam âlemi bu kardeşliğin neresinde, Irak’ta, Afganistan’da, Filistin’de ve diğer Müslüman ülkelerin de din kardeşliğinin neresindeyiz. Eğer ki Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan olmasaydı, Filistin’in sonu gelmekteydi. Allah (c.c) “Ben kullarımdan hiçbir zaman para pul istemiyorum, sadece barış ve bana ibadet etmenizi istiyorum” buyurmuştur. Haram lokma bir toplumun asaletini bozar, sakın çocuklarınıza haram lokma yedirmeyin” diye konuştu.
evgili Peygamberimizin dünyaya teşrifleri olan Mevlid-i Nebevi ,asırlardır milletimiz tarafından ‘’Mevlid Kandili ‘’ olarak kutlanmaktadır . Mevlid Kandili ilk defa 13. asırda Erbil Atabeği Muzafferüddin Gökbörü tarafından iki ay süreyle kutlanmaya başlandı. Mevlid Kandili münasebetiyle ilim adamları bir araya gelip ilmi, fikri sohbetler yapıyor, halk sokaklarda mevlidi bir bayram havasında kutluyordu. Milli ruhun bu denli canlı tutulmasınada ön ayak olan Mevlidimizin öneminden yola çıkan Türkiye Diyanet Vakfı ,dini tefekkürü cami dışına taşıyabilmek ve din adamlarımızın araştırmalarını halka sunabilmesi için ; sevgili peygamberimizin doğumunu içine alan haftayı 1989 yılından itibaren ‘’Kutlu Doğum Haftası ‘’ adı altında kutlamamıza vesile olmuştur. İslam Medeniyeti Kuran-ı Kerim ve Peygamberimizin sözlerinin (sünnetinin ) üzerine kurulmuş büyük bir Medeniyettir .Türk Milleti İslamı kabul ettiğinden beri kendisini baş tacı yapmış ve günlük hayatından tutunda tüm beşeri ilişkilerinde düzenleyici olarak İslamiyeti kullanmıştır .Tarih boyunca İslam Güneşinin batmaması için gereken her türlü fedakarlığı göstermiş ve dinine her alanda sahip çıkmayıda bilmiştir . Dinimizin emirlerine uygun olarak birlik ve beraberlik içinde hareket eden ecdadımız, tarih boyunca büyük işler başarmış, vatanımıza ve milletimize yönelen tehlikeleri de bu sayede etkisiz hale getirmiştir. Tarihte eşine ender rastlanan pek çok zaferler kazanmış olan milletimiz, çok yakın bir geçmişte Çanakkale Savaşı'nda büyük bir kahramanlık destanı yazarak, tarihine yeni ve muhteşem yeni bir sayfa eklemiş, birlik ve beraberliğin en güzel örneklerinden birisini daha sergilemiştir. Bugün sahip olduğumuz milli kültürümüzün her alanı dinle yoğrulmuştur. Milletimizin İslam dinini kabul ettikleri tarihten bu güne kadar dinimiz, milli kültürümüzle adeta özdeşleşmiştir. Milli kültürümüzden, dini motifler çıkarıldığı zaman geriye fazla bir şey kalmaz. Bu da, milli kültürümüzün dinden soyutlanamayacağını gösterir. Çünkü İslam dininin tebliğ etmiş olduğu ilahi mesajın özü, bilgi, hikmet, adalet, hak, hukuk, huzur ve mutluluktur.
Müslüman olarak hepsine inanır ve iman ederiz. Hiçbirini diğerine üstün görmeyiz. Hepsi kendi devrinin emir ve yasaklarını halkına vaaz etmiştir. Ama son Peygamber olan Hz. Muhammed (s.A.V) ise çağlar üstü ve kıyamete kadar peygamberliği devam edecektir. Müslüman olabilmek için Allah’ın vahdaniyetinin yanında onun bir kul ve son peygamber olduğuna iman etmedikçe İslamiyet’e giremez insan. 1441 yıl önce doğan sevgili peygamber efendimiz (S.A.V) hala insanlığa ışık saçıyor. Bunca yıl geçmesine rağmen onun sevgisi ve muhabbeti kalplerden silinemedi. Nice modern firavunlar onu ve onun öğretisini silmek için yasaklayıcı kanunlar çıkardılar ama hiç bir surette O’na olan sevgi azalmadı, bilakis daha da arttı. “Âlemlere rahmet olarak gönderilen” Peygamberimiz (S.A.V.) Kameri Takvime göre Rebiülevvel ayının 12. gecesinde, Miladî takvime göre ise 20 Nisan 571 yılında dünyaya teşrif etmiştir. Biz buna “Mevlid kandili” diyoruz. İslam dünyasının birçoğu bu geceyi yâd etmeye çalışır. Pakistan, Afganistan, Mısır, Malezya ve Fas gibi ülkeler başta olmak üzere birçok İslam beldesinde Peygamberimizin doğum gününü değişik etkinliklerle kutlarlar. Yemekler yenilir, çocuklara ve düşkünlere yardımlar verilir. Bizdeki gibi konferanslar ve seminerler tertip edilir. Tüm dünya’ya O’nun sevgisini ve merhametini yaymak ve onun öğretisini ilk önce Müslümanlara duyurmak sonra da yabancılara duyurmak için çalışmalar yaparlar. İslam tarihinde ilk kez 13. asırda bu şekilde kutlanmaya başlanmıştır. Süleyman Çelebi tarafından kaleme alınan “ Vesiletü’n Necat” isimli şiiri, daha sonra “Mevlid” adıyla özellikle Osmanlının hâkim olduğu bölgelerde meşhur oldu. Sevinç ve ölüm gibi hüzünlü günlerimizde Mevlid okunur olması halkımızdaki Peygamber sevgisinin ne kadar derin olduğunun bir işaretidir. Bazen “Mevlid’ın” Kur’an-ı Kerimin önüne geçtiğine şahit oluyoruz. Mevlid ile Kur’an-ı Kerim kıyas edilemez. Bu çok büyük günah ve cehalettir. Yıllar boyu ülkemizde bu tur kutlamalar yapılıyordu, ancak Diyanet 1989 yılında aldığı bir kararla “Kutlu doğum haftası” olarak isimlendirdikleri bu etkinliklere resmi bir boyut kattı. Diyanet işleri başkanlığı’nın yanı sıra değişik Cemaatler ve bazı sivil toplum kuruluşları da her yıl “kutlu doğum” haftası programları tertip ediyor. Nisan ayının 20’sinden itibaren bir hafta boyunca bu etkinlikler devam ediyor. Sadece bu hafta ile de yetinmeyen halkımız nerdeyse tüm Nisan ayı boyunca sevgili Efendimizi anan değişik etkinlikler yapılması adeta bir gelenek oldu. Peygamber sevgisini insanların kalbine ve gönlüne nakşetmek için tertiplenen bu tür programlar vasıtası ile O büyük şahsiyeti tanımak ve sevmek gerekir. O’nun tüm insanlık için huzur ve saadet istediği çağrıyı hatırlamak lazım. Yani, bu kutlamalar insanlara bir kültür ve fikir vermesi sebebi ile son derece önemli bir etkinlik olduğunu ifade etmek gerekir. İslam’a ve Peygamberimiz Hz. muhammed Mustafa (S.A.V)’in öğretisine ters hareketlerden kaçınmak lazım. Sanki yanımızda sevgililer sevgilisi varmış gibi etkinlikler yapılmalıdır. Peygamber Efendimiz (S.A.V) ahlaki ile ahlaklanmak, önün sünnetini hayatımıza rehber etmek ve onu anlamak gerekir. Yoksa anmak için programlar tertip etmenin bir anlamı yok. Hele sevgili Peygamberimizin bu tür kutlamalara hiç mi hiç ihtiyacı yok. Biz ona muhtacız. O’nu hakki ile sevmek Allah’ın emridir. (DEVAM EDECEK...)
20 NİSAN 2012 YIL: 1 SAYI: 3 İmtiyaz Sahibi
Hatice KÜÇÜK
Genel Koordinatör: ..................Hasan ÇABUKOL Sorumlu Yazıişleri Müdürü: ....Önder GÜZELARSLAN Haber Müdürü: ........................Fatih H. ÇABUKOL Kültür-Sanat Danışmanı: ........Hüseyin AY Spor Müdürü:............................Mücahit KÜÇÜK Magazin Müdürü: ....................Ayşegül KÜÇÜK Hukuk Danışmanı: ..................Av. Özel DEMİRKOL Sayfa Tasarım:..........................Funda Yaşar ERDOĞDU Basın-Yayın ve STK Sorumlusu: ......................Rasim ERDOĞMUŞ Dağıtım Müdürü: ....................Tarık KÜÇÜK Halkla İlişkiler ve Reklam:........Saadet AYGÖR HABER MERKEZİ : 0212 554 2003 ABONE: 0212 664 75 94 İDARE MERKEZİ: TELSİZ MAH. ZAMBAK SK. NO:37 ZEYTİNBURNU – İSTANBUL TEL: 0212 664 75 94 ABONE DAĞITIM: AZİM GROUP SOĞANLI MAH. MARMARA SK. 18/A BAHÇELİEVLER – İSTANBUL TEL: 0212 554 2003 www.aktualitehaber.com info@aktualitehaber.com Baskı Yeri: Dergah Ofset / Evren Mah. Camiiyolu Sk. No:50 Güneşli - Bağcılar/İSTANBUL Yayın Türü: Yerel Süreli
Periyodu: HAFTALIK Türü: YAYGIN SÜRELİ YAYIN Medyaofis Aktüalite Haber, Basım Meslek İlkeleri’ne uymaya söz vermişti. Gazetede yayımlanan yazı ve fotoğraflar izinsiz olarak kullanılamaz.
SAYFA 05 sb
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
güncel
20 Nisan 2012
KUTLU DOĞUM 2012
D
'Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku'' temasıyla Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen Kutlu Doğum Haftası etkinliğinin açılış töreni, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın salona gelmesiyle başladı... iyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bugün İslam coğrafyasının bir ilim ve medeniyet coğrafyasından çıkıp, bir zulüm ve mazlumiyet coğrafyasına dönüşmesinin en büyük sebebinin kardeş kavgaları; kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukuku ihlalleri olduğunu kaydetti. Programda, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti sunuldu. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından getirilen ve halen İstanbul'da değişik okullarda öğrenim gören 35 ülkeden 40 öğrencinin Diyanet İşleri Tasavvuf Musikisi Korosu'nda oluşturduğu özel Kardeşlik Korosu sahne aldı. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, açılışta yaptığı konuşmada, her yıl mübarek günlerde ve gecelerde, ramazan ayında ve bilhassa Kutlu Doğum Haftası'nda insanlığın kaybetmekle yüz yüze olduğu bir değeri, milletin, İslam dünyasının ve insanlığın sosyal bir sorununu ele almaya çalıştıklarını belirtti. Geçen sene ''etrafı saran şiddete karşı merhamet'' dediklerini anımsatan Görmez, ''Kardeşliği bir söylem, bir edebiyat olmaktan çıkarıp, bir ahlak ve hukuk olduğunu, insanların, müminlerin sadece ilgiyle, sevgiyle, muhabbetle değil, aynı zamanda birbirlerine hak bağıyla bağlı olduğunu ortaya koymak için bu sene 'kardeşlik, kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukuku' dedik'' şeklinde konuştu.
EVRENSEL KARDEŞLİK
Kardeşlikle ilgili üç ana bakışı ele alan Görmez, bunlardan ilkinin, Hz. Peygamber'in bütün insanlığa armağan ettiği yaratıcı eksenli evrensel insan kardeşliği olduğunu belirtti. Görmez, bunun, herkesin aynı özden, aynı mayadan, aynı hamurdan, aynı çamurdan yaratılmış olmasından; herkesin aynı babadan ve anneden neşet etmesinden; herkesin aynı yeryüzünü, gök kubbeyi, aynı güneşin ısısını, aynı ayın ışığını paylaşmasından kaynaklandığını söyledi. İslam medeniyetinin, İslam irfan geleneğinin insanlığa hediye ettiği bu evrensel İslam kardeşliğinin, evrensel insanlık kardeşliğinin modern zamanlarda ortaya çıkan, sadece insanı merkeze alan hümanizmden farklı olduğunu vurgulayan Mehmet Görmez, Latince ''İnsan insanın kurdudur'' sözünü anımsatarak, ''Benim sözünü ettiğim Muhammed Mustafa'nın insanlığa armağan ettiği evrensel insanlık kardeşliği anlayışına göre insan insanın kurdu değil, yurdudur, umududur, sığınağıdır, velisidir, dostudur. Bu anlayışa göre, İslam'ın ve İslam irfan geleneğinin insanlığa armağan ettiği ev-
rensel insanlık kardeşliği anlayışına göre yeryüzünde en büyük dost yaratıcımız Allah'tır ve tabii ki bu en büyük dostun en güzel, en büyük mekanı da insanoğlunun kalbidir, yüreğidir'' diye konuştu. Görmez, bu anlayışa göre insanın topraktan yaratıldığını ifade ederek, toprağın iki özelliğinin bereket ve tevazu olduğunu, bundan ders çıkararak insanların da bereketli ve mütevazı olması gerektiğini belirtti. İkinci büyük kardeşliğin İslam kardeşliği olduğunu söyleyen Görmez, ''Bu kardeşlik soy, sop, ırk, renk, dil, coğrafya eksenli bir kardeşlik değildir. Aynı dine, aynı inanca, aynı kitaba, aynı peygambere, aynı Allah'a iman etmekten neşet eden o büyük kardeşliğimiz... Bugün İslam coğrafyasının bir ilim ve medeniyet coğrafyasından çıkıp, bir zulüm ve mazlumiyet coğrafyasına dönüşmesinin en büyük sebebi kardeş kavgalarıdır, kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukuku ihlalleridir'' dedi. Üçüncü kardeşliğin millet olmaktan kaynaklandığını dile getiren Görmez, bunun da aynı tarihi, kültürü, coğrafyayı, aynı sevinçleri, üzüntüleri paylaşmış olmaktan, aynı cephelerde birbirini müdafaa etmekten kaynaklandığını anlattı. Görmez, her insanın bir yandan küçük, bir yandan da büyük ve kalıcı aidiyetleri bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Asıl büyük mensubiyetimiz, evrensel insanlık kardeşliğine ve tabii ki İslam'a olan intisabımızdır. Tarihte yaşanmış acılar vardır. Zaman zaman bu acıları okurken ve değerlendirmeler yaparken hatalar yapıyoruz. Bu acıları sürekli günümüze taşıyarak birbirimize hesabını sormak doğru değildir. Biz ne Sıffin savaşında vardık ne de Kerbela'da. Elbette yüzleşmek önemlidir, ama affetmek daha önemlidir. Unutmak daha da yüce bir davranıştır.''
CUMHURBAŞKANI’NDAN MESAJ
Program kapsamında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün mesajı da okundu. Gül, mesajında, Hz. Peygamber'in insana dair tüm güzellikleri ve tüm ahlaki erdemleri kişiliğinde topladığını belirterek, Hz. Muhammed'in hayatıyla insanlığa örnek olduğunu, insanları daima kardeşliğe, hoşgörülü olmaya, birbirine saygı göstermeye, doğruluğa, iyiliğe, yardımlaşma ve dayanışmaya teşvik ettiğini kaydetti. Hz. Peygamber'in gerek davranış gerekse sözleriyle yol gösterici olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, onun hayatı ve şahsiyetinin, İslamiyet'in ve Kur'an'ın ışığını tüm insanlığa en güzel şekilde
yansıttığını ifade etti. Törene, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve komşu ülkelerin diyanet işleri başkanlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
KUTLU DOĞUM ETKİNLİKLERİ
İl ve ilçe müftülükleri tarafından da birçok etkinliğin düzenleneceği hafta boyunca paneller, sempozyumlar, konferanslar, kitap ve kültür fuarları ve öğrencilere yönelik yarışmaların yanı sıra, kurum ve kuruluşlara, esnaflara, şehit yakınları ve gazilere, hastanelere, kimsesizlere, çocuk esirgeme yurtlarına ve sivil toplum kuruluşlarına yapılacak ziyaretler de bulunuyor. Ayrıca 81 il ve birçok ilçe merkezinde düzenlenecek programlarda gösterilmek üzere Başkanlık tarafından sinevizyon ve görsel materyaller de hazırlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı, kutlamalar kapsamında “Hz. Peygamber ve Kardeşlik Hukuku” ve “Kardeşlik Yazıları” başlıklı iki tane de kitap yayımladı. Kitaplar, il ve ilçe müftülüklerince düzenlenecek programlarda ücretsiz olarak dağıtılacak.
“Kur’an bir süs eşyası değildir!”
K
utlu Doğum gecesinde konuşan Başbakan Erdoğan, 4+4+4 düzenlemesine gönderme yaptı.Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından "Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku" temasıyla Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen "Kutlu Doğum Haftası" etkinliğinin açılış töreni, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in katılımıyla gerçekleştirildi. İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program Kur'an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Programda, 35 ülkeden 40 öğrencinin Diyanet İşleri Tasavvuf Musikisi Korosu'nda oluşturduğu özel "Kardeşlik Korosu"nun sahne aldı. Açılışa, eşi Emine Erdoğan ile birlikte katılan Başbakan Erdoğan burada yaptığı konuşmada, Hazreti Peygamber'in, sevginin peygamberi, şefkatin, muhabbetin peygamberi olduğunu belirterek, "Peygamber Efendimizin hayatında, bırakınız bizim için, bırakınız bizim çocuklarımız için, başka dinlere mensup toplumların çocukları için bile bir tek olumsuz an, bir tek olumsuz sahne bulmak asla ve asla mümkün değildir. Kendi çocuklarımızı da, dünyadaki bütün çocukları da böyle bir örnek hayatı öğrenmekten mahrum etmemeliyiz" dedi. Kuran-ı Kerim'in okullarda seçmeli ders olmasına da değinen Erdoğan, şunları söyledi:
“AKAN KAN, KARDEŞLİK HUKUKUNUN ÇİĞNENMESİNİN BİR NETİCESİDİR”
"Biliyorsunuz, bu konuda önemli bir adımı geçtiğimiz günlerde attık. Çocuklarımızın artık okullarda seçmeli olarak Kuran-ı Kerim'i, onun yanında Hazreti Peygamber'in hayatını yani Siyer-i Nebi'yi öğrenecek olmaları, istikbalimiz adına, ülkemizin ve milletimizin geleceği adına hiç tartışmasız büyük bir fırsat. Böyle bir fırsatı sağlamanın, çocuklarımız için aileleri için böyle bir imkanı ve zemini inşa etmenin bahtiyarlığı içindeyiz. Şunu burada ifade etmek isterim. Kur'an bir süs eşyası değildir. Kur'an bir ilham kaynağıdır. İstiklal şairimizin ifadesi çok açık ve net. Ne diyor? 'Ya açar bakarız nazmı celilin yaprağına ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına. İnmemiştir Kur'an bunu hakkıyla bilin ne mezarda okunmak ne de fal bakmak için'. Sevgili Peygamberimizin ümmeti olma şanına, şerefine layık bir millet olarak, onun hayatını anlamak, onun hayatını öğrenmekten bizim için daha önemli ne olabilir? İşte o sevgililer sevgilisinin hayatını anlamak, öğrenmek, onu hayatımıza taşımak için seçmeli olarak Peygamberimizin hayatının da konmuş olması çok anlamlı. Peygamber'in hayatının öğrenilmesinden tedirgin olanlar da, O'nun hayatını okuduklarında korkularının, tedirgin olmalarının yersiz olduğunu göreceklerine inanıyorum." Erdoğan, toplumların, genç nesillerin, çocukların manevi değerlere sahip olmalarını, inanmalarını engellemeye dönük her irade ve her idarenin tarih boyunca başarısızlığa mahkum olduğunu söyleyerek, "Mekanik, ruhsuz, maddeci nesiller yetiştirme projeleri dünyanın her yerinde başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Kitaplar yasaklanmış, kurslar kapatılmış, ezanlar susturulmuş, camilere kilit vurulmuş, çocukların Kuran ve Siyer öğrenmeleri engellenmiş... Ancak millet ne dininden ne de din eğitiminden zulme maruz kalma pahasına, canı pahasına da olsa asla vazgeçmemiştir. Tarihi tecrübe insanlığa göstermiştir ki, din ve maneviyat eğitimini yasaklamak, engellemek onu ortadan kaldıramamıştır. Milli, manevi ve dini değerlerin özgürce eğitimini tesis etmek, bu doğrultuda gerekli imkanları sağlamak ise tercih hürriyetini pekiştirmiş ve sağlıklı nesillerin yetişmesine zemin hazırlamıştır" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, "Bu topraklar ve bu büyük tarih, Kuran-ı Kerim ve Siyer-i Nebi ile hemhal olmuş, bütünleşmiş topraklardır. İstiklal Marşımızın şu dizeleri bu toprakların ruh kökünü ve dinini en güzel şekilde ifade ediyor. 'Bu ezanlar ki, şahadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli'" dedi. "Kardeşlik" ilkesine vurgu yapan Erdoğan, "Bugün Afganistan'da, Irak'ta, Filistin'de, Libya'da şahit olunan acı manzara, kardeşlik ve kardeşlik hukuku ilkesinin çiğnenmesinin bir sonucudur. Bugün Suriye'de Hz. Peygamber'in mübarek ayaklarının değdiği topraklarda akan kan, işte kardeşlik ve kardeşlik hukukunun çiğnenmesinin bir neticesidir. Sünni'nin Şii'yi, Nusayri'nin Sünni'yi katletmesi, ihtilafların husumetlere dönüşmesi asla kabul edilemez" diye konuştu.
5
SAYFA 06-07 renkli
6 20 Nisan 2012
güncel
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
20 Nisan 2012
7
ÖNDER 60. YILI ETKİNLİKLERLE KUTLUYOR İmam Hatip Okullarının kuruluşunun 60, Merhum Celaleddin Ökten’in vefatının 51. vefat yıldönümü vesilesiyle ÖNDER (İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği) tarafından yapılan“Bir Neslin Ardındaki Meçhul Kahraman” belgeselinin galası düzenlendi
Celaleddin Ökten belgeseli galası büyük bir katılımla gerçekleşti...
İ
mam Hatip Okullarının kuruluşunun 61, Merhum Celaleddin Ökten’in vefatının 51. vefat yıldönümü vesilesiyle ÖNDER (İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği) tarafından yapılan“Bir Neslin Ardındaki Meçhul Kahraman” belgeselinin galası düzenlendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü uhdesinde hazırlanan belgeselin galası Cemal Reşit Rey (CRR) konser salonunda büyük bir katılımla gerçekleşti. 'Bir Neslin Ardındaki Meçhul Kahraman: Mahmut Celaleddin Ökten' isimli programa; , ÖNDER Başkanı Dr. Hüseyin Korkut, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Kültür Müdürü Hüseyin Öztürk, Celaleddin Ökten'in oğlu Prof. Dr. Saadettin Ökten, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, ilk imam hatip okulu mezunları ve çok sayıda davetli katıldı.
BAŞBAKAN’DAN TELGRAF
ÖNDER GENEL BAŞKANI HÜSEYİN KORKUT;
“Dindar gençlik yetiştirilmesi’ tartışması ile ilgili Sayın Başbakan’ımızın yaptığı açıklama bizleri memnun etti. Başbakan bu konudaki sözlerinin basın ve bazı siyasi çevreler tarafından çarpıtıldığını söyledi. Bu noktada bize “Amacımız, devletin, milletin ve vatandaşların çocuklarına kendi inanç değerlerini öğretebilme imkânı oluşturmaktır. Devlet olarak önemli olan engellemeyen ve imkan açan bir uygulamayı ortaya koymaktır. Bizler de Önder olarak böyle düşünüyoruz. Devlet her zaman imkan açan bir konumda olmalıdır. Biz İmam-Hatip camiası olarak, hep beraber, daha ileri adım atma kararlığındayız. Bu günlerde ülkemizin en temel meselesi olan, Sivil Anayasa meselesinin eğer başarıyla içinden çıkılabilirse, ülke olarak, toplum olarak geleceğe daha güçlü, daha müreffeh bakacağız. Bize başta inanç özgürlüğü olmak üzere, özgürlüklerin önündeki engelleri kaldıran ve toplumun bütün ihtiyaçlarını karşılayacak, kardeşlik, barış, hukuk, sukunet içinde yaşayacağımız bir toplumu öngören anayasa yapılmasını bekliyoruz” dedi. BAŞBAKAN DERNEĞİN 475 NOLU ÜYESİ Yaklaşık 50 dakika süren görüşmede Başbakan’a, İmam Hatip Liseleri’nin imkanlarının geliştirilmesi ve eğitim niteliğinin artırılması çerçevesinde yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdiklerini söyleyen Korkut, , Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerinin 475 nolu üyeleri olduğunu da sözlerine ekledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği telgraf da salonda okundu. Başbakan telgrafında, ''İmam hatip okullarının kuruluş yıl dönümü ve kurucu kahramanı Mahmut Celaleddin Ökten'i anma programına nazik davetiniz için teşekkür ederim. İlim irfan sahibi büyük bilgin Ökten'i saygı ve rahmetle anıyor, imam hatip okullarının 61 yılına ulaşmasının gururunu sizinle paylaşıyor, katılan tüm davetlilere selamlarımı sunuyorum'' ifadesine yer verdi. Ayrıca programa Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Bakanlar Veysel Eroğlu, Egemen Bağış, Suat Kılıç, Ömer Çelik, Fatma Şahin, Bekir Bozdağ, , İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Emine Erdoğan Hanımefendi ve çok sayıda isim telgraf gönderdi. Anma programı Topkapı Sarayı kutsal emanetler bölümü hafızlarından Mustafa Karahüseyinoğlu'nun Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programın açılışında konuşma yapan ÖNDER Genel Başkanı Hüseyin Korkut şunları söyledi: “Başta Mahmut Celalettin Ökten Hocamız olmak üzere, ona destek olanlar, bütün zorluklara rağmen bu okulları milletimize kazandırdılar. O gün bu gün milletimizin hayrına faydasına, nice hayırlı hizmetlere, faaliyetlere, gelişmelere mekân oldular. Önder kuruluşundan bu güne, okullarımızın varlığı niteliği, geleceğe taşınması, okullarımız arasındaki dayanışma, güzel işler, güzel projeler üretme gayretini sürdürmektedir. 1950 ile 60 yılları arası ülkemiz için önemli yıllar, tek parti döneminden çok partili siyasi hayata geçişin, dini hayatın önündeki engellerin bir bir kaldırıldığı, imam hatip liselerimizin kurulduğu ve milletin bağrında yeşerdiği yıllar. Milletin iradesinin geleceğine etki ettiği ve karşılık bulduğu yıllar.
NORMALLEŞEN TÜRKİYE
Bugün sizinle paylaşma mutluluğunu yaşadığımız, başta merhum Celaleddin Ökten hocamızın hayatından kesitlerin karşılık bulduğu ve onun mücadelesi, imam hatip liselerini kurma gayreti ve bunun yansımalarını içeren bu belgeseli, ümit ediyoruz, bugün yeniden Türkiye’nin normalleştiği zamanlarda, imam hatip nesli için ve milletimizin için yeni başlangıçların, yeni işaretlerin yeri olur. Bütün zorluklara rağmen, 1950’lerden bu tarafa imam hatip neslini milletimiz sahiplendi, bağrına bastı ve bugünlere taşıdı. 28 Şubat sürecinde süregelen zorlukları da bir bir aşıyo-
ruz. Normalleşen Türkiye’de, ÖNDER öteden beri nasıl okullarımızın varlığının geleceğe taşınması için mücadele etti ise, yeniden daha nitelikli projeler, işler yapma misyonuyla karşı karşıya durmaktadır. Bugün burada bu çalışmayı sizinle paylaşıyor olmamız bunun işareti.”
Platformist, ÖNDER genel merkezinde biraraya geldi
MÜCADELE ADAMI CELALETTİN ÖKTEN
Ardından kürsüye gelen, programın hazırlanmasında büyük emekleri olan İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürü Hüseyin Öztürk ise: “Mahmut Celalettin Ökten denince akla gelen şudur: bir mücadele adamı, bir hizmet adamı, fedakârlığın timsali bir adam. Çünkü bu ülkede babalarımız da anlatırdı, on tane on iki tane sureyi ezberletip, köylerde ilçelerde imam yapılırdı, çünkü yoktu. Bir nesil birinci dünya savaşında Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Allahu Ekber dağlarında bir gençlik yok oldu. Buralarda ölenler, önderlik edenler medrese tahsili yapan öğrencilerdi. İnanmış bu insanlar yok oldu. Hepsine rahmet diliyorum. Birçok âlim insan çeşitli sebeplerle katledilmiştir. İşte imam hatip okullarının kuruluşu bu ülkede tekrar dinin imanın var olduğunu, bu ülke insanlarının gerçekten geçmişte olduğu gibi gelecekte de kendini bulacağını, gerçek şahsiyetine ulaşacağını ispat etmiştir. İmam hatip nesli gerçekten bu ülkede bir önder olmuştur. ÖNDER derneğimizi de ben özellikle tebrik ediyorum. Çünkü bu ülkede bu tür insanlara ihtiyaç var. Sadece profesör olması, sanatkâr olması yeterli değil, bu ülkeye sahip çıkacak o ruha, o düşünceye sahip olması lazım. İmanı olan insanın, Allahtan korkan insanların bu ülkeyi idare etmesi gerekiyordu. Onlara ne kadar rahmet okusak azdır. Biz şu anda burada varsak, onların sayesinde varız. Ben bu işe gönül vermiş, ÖNDER derneğimize, değerli kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Böyle bir programı bizlere sundular, bizde bu işi yapmaktan dolayı şeref duyuyoruz. Bu nesil büyük işler yapmıştır ve yapmaya da devam edecektir” dedi. Merhum Celaleddin Ökten’in oğlu Prof. Dr. Saadettin Öktenbabasın düşünce dünyasını ve amaçlarını şu sözlerle dile getirdi: “Yaptığı şey o günkü adıyla imam hatip okulu kurmaktır. Projesine baktığımız zaman, konuşmalarını dinlediğimiz zaman onun yerel manada bir imam hatip okulu kurmakla birlikte, büyük bir vizyonla bir medeniyet hareketinin başlatıcısı olduğunu görmekteyiz. Şunu net olarak söyleyebilirim ki celal hoca 21 Kasım 1961’de ebediyete intikal ettikten sonra çok mahzun, temiz, içten bir takım hareketlenmeleri dikkate almazsak 50 yıl nisyana terkedilmiştir. Biz bu elli yıl içerisinde kendimizi aradık, önce ne aradığımızı bilemedik. Bu geçen elli yılda celal hocanın temellerini attığı anlayış giderek gelişti. Ben de bu anmayı bu tomurcuğun bir meyvesi olarak görmekteyim. Celalettin Ökten dediğimiz bu zat toplumda gizli olan bir potansiyelin kapsını açtı. Tek tek baktığımızda bu potansiyel bu kapı açılmasaydı hayata geçmeyecekti. Toplumda var olan bu potansiyel imam hatip okullarında gelişti. İmam hatip okullarından çıkan insanlar hayatın her safhasında yer aldılar ve almaktalar. Hayatın muhtelif yerlerinde yer alan bu insanlar medeniyet telakkisi itibariyle bana yeni bir şey söyleyemediler. Şimdi özellikle soğuk harbin bitmesinden sonra, şunu görüyoruz ki gerek Türkiye’nin gerek dünyanın yeni bir nefese, yeni bir sese, yeni bir müjdeye ihtiyacı var. işte o müjde Celaleddin Ökten’in başlattığı hareketin tam meyveye dönmesi, ürünü vermesi ve insanlığa yeni bir dille terennüm etmesiyle olacaktır. Bunu niyaz ediyor, bunu ümit ediyorum. “
İ
stanbul İmam Hatip Liseleri Mezun ve Mensupları Dernekleri Platformu ( Platformist ), Kutlu Doğum programı çalışmalarını değerlendirmek üzere Önder’in ev sahipliğinde bir araya geldi. On beş dernekten yirmi sekiz kişinin katılımı ile gerçekleşen toplantıya Önder Genel Başkanı Dr. Hüseyin Korkut başkanlık yaptı. Programla ilgili Komisyon Başkanlarına sırasıyla söz verildi. Kutlu Doğum Programı Sponsorluk Komisyonu Başkanı, Platformist Genel Sekreteri ve Bakırköy İmam Hatip Lisesi Mezun ve Mensupları Derneği ( Bakimder ) Genel Başkanı Dr. Hasan Gökceoğlu sponsorluk çalışmalarında sona geldiklerini, başarılı bir çalışma yaparak sonuca ulaştıklarını söyledi. Programa katkı sağlayan sponsorla ve destek veren herkese müteşekkir olduklarını sözlerine ekledi. Program Organizasyon Komisyon Başkanı Hüseyin Ay söz aldı. Program konseptinin tamamlandığını basılı görsellerin tamamlandığını ve salon içi çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Taşıma Koordinasyon Komisyonu Başkanı Rasim Erdoğmuş, Okul Müdürlerimizle ve Okul Aile Birlik Başkanlarımızla yapılan istişarelerin olumlu geçtiğini, tüm okullara afişlerin ve öğrenci davetiyelerinin ulaştırıldığını, program günü İmam Hatip’te okuyan öğrenci kardeşlerimizin salona taşınması için çalışmaların ve görüşmelerin devam ettiğini sözlerine ekledi. Önder Genel Başkanı Dr. Hüseyin Korkut, konunun Peygamber Efendimizi anma programı olması nedeniyle , İmam Hatip Nesli’nin O’na duyduğu hasreti vuslata çevirerek Peygamber Efendimize yakışır bir şekilde yâd etmemiz gerekiyor. Bunun için arkadaşlar var güçleri ile çalışıyorlar. Derneklerimizin,Okul Aile Birliklerimizin,Müdürlerimizin ve Öğretmen arkadaşlarımızın destekleriyle ve katkılarıyla da çok daha güzel bir atmosfer olacağından eminim” dedi.
‘Kardeşim Dedim 5’ Kardeşlik Gecesi...
İ
ÖNDER İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği tarafından organize edilen “Kardeşim Dedim” programının beşincisi “Kardeşlik Gecesi”nin düzenlenmesiyle sona erdi
Celaleddin Ökten’in hayatının anlatıldığı belgesel, ömrünün son 10 yılında İmam Hatip Okulunun açılması için verdiği mücadeleyi gözler önüne seriyor Bugün 80’li yaşlarında olan İmam Hatip okulunun ilk öğrencileri o günlerde yaşananları, bizzat kendi tanıklıklarını, ‘Bir Neslin Ardındaki Meçhul Kahraman’ belgeselinde dile getiriyor...
Başbakan ÖNDER heyetini kabul etti
stanbul İmam Hatip Lisesinde düzenlenen programa Önder Genel Başkanı Hüseyin Korkut, Önder Yönetim Kurlu Üyeleri, Kardeşim Dedim programı katılımcıları ve Fatih Sultan Mehmet İmam Hatip Lisesi öğrencileri katıldı. Gecede ilk olarak konuşma yapan Önder Genel Başkanı Hüseyin Korkut, öğrencilere İmam Hatipli olmanın ileride kendileri için mutluluk vesilesi olacağını belirterek şunları söyledi: “Hayatınızın en önemli günlerini, zamanlarını içinde geçirdiğimiz okulların, hayatımızda nasıl iz bıraktığını, nasıl şekillendirdiğini, ilerde iftiharla, memnuniyetle, mutlulukla bu mensubiyeti taşıyacağınızı hissedeceksiniz. Bizler sizin gibi bu sıralardayken çok fark etmiyorduk, ama dönüp baktığımızda, yıllar geçmiş olmasına rağmen özlediğimiz, arzu ettiğimiz, dönüp tekrar buluştuğumuzda mutlu olduğumuz, coşkuyla kucaklaştığımız bu iklim, ülkemiz ve bütün İslam âlemi için ne kadar önemli bir iklim olduğunu hissetmeye başlıyoruz. İnşallah sizlerin gayretiyle daha yükselecek. Biz hep beraber dünyanın daha müreffeh, daha huzur ve barış içerisinde olması için gayret edeceğiz.” İmam Hatip okullarının önündeki engellerin bir bir kalktığına da değinen Korkut:
“Yaklaşık on beş yıldır İmam Hatip okulları üzerinde bir takım sıkıntılar vardı. Tam da bu günlerde neredeyse tamamından kurtulmak üzereyiz. Katsayı, başörtüsü yasağı, kesintisiz eğitim vb. konuları bir bir aşıyoruz. ÖNDER 1958 yılında ilk mezun olanların kurduğu günden bu yana okullarımızın güçlü olması, nitelikli olması, geleceğe taşınması ve içindeki problemlerin aşılması için mücadele edegeliyor ve etmeye de devam edecektir.” ifadelerini kullandı. Ardından kürsüye gelen ÖNDER Eğitimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ekrem Torun, öğrencilere tevhidin özünden bahsederek, İmam Hatip neslinin görevlerinden bahsetti ve şunları söyledi: “İnsanlarımızın çoğunun imanlarının üstü külle örtülmüş durumda. Onu üfleyip, altındaki imanın yeniden ortaya çıkması lazımdır. Bunu kim yapacak? Buna sizden daha layık kim var, İmam Hatip neslinden daha görevli kim var? Siz toplumun imanını ortaya çıkartacaksınız. Bu görevle görevlisiniz.” dedi. Program Mustafa Özşahin’in okuduğu “Bir Mütefekkirin Gençliğe Hitabesi” şiiriyle devam etti ve ardından Kardeşim Dedim 5 kampı katılımcılarınının şiir, ilahi ve tiyatro gösterileriyle son buldu.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, ÖNDER– İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği Genel Başkanımız Hüseyin Korkut’u beraberindeki heyetle birlikte kabul etti. Başbakanlık Merkez Bina’da gerçekleşen görüşmede Korkut’a, ÖNDER eski Genel Başkanlarımız İbrahim Solmaz, Yusuf Ziyaettin Sula ve Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Ekrem Torun eşlik etti. ÖNDER Genel Başkanı Hüseyin Korkut, görüşmenin gayet verimli geçtiğini belirterek, ÖNDER’in yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdiklerini söyledi. Başbakan’ın heyeti sıcak bir şekilde karşıladığını ifade eden Korkut, “Bizim dernek olarak uzun yıllardır çalışmasını sürdürdüğümüz Anayasa değişikliği süreci ile ilgili çalışma raporumuzu başbakanımıza sunma imkanımız oldu. Biz raporumuzu Meclis başkanımıza ve diğer siyası partilerin genel başkanlarına da sunmuştuk. Kendileri bu çalışmamızdan son derece memnun kaldı” diye konuştu. Korkut, görüşmede 28 Şubat süreci sonrasında ortaya konan baskıcı ve dayatmacı politikaların sonucu olarak ortaya çıkan yasakların bir bir kaldırılıyor olmasından duydukları memnuniyeti de dile getirdiklerini söyledi. Özellikle eğitim alanında ortaya çıkan baskıcı politikaların topluma zarar verdiğini belirten Korkut, “Hem İHL hem de orta öğretim sitemine dayatılan uygulamaların ortadan kaldırılıyor olmasının memnuniyet verici olduğunu sayın başbakanımızla paylaştık. Katsayı, kesintisiz eğitimin kaldırılması için adımlar atılması, Milli Güvenlik Derslerinin kaldırılması gibi uygulamalardan duyduğumuz memnuniyeti başbakanımızla paylaşma imkanı bulduk” şeklinde konuştu.
SAYFA 06
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
İmam Hatipliler Kardeşlik Kampı’nda
ÖNDER İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği tarafından organize edilen “Kardeşim Dedim” programının beşincisi yapıldı. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılda farklı illerden ve İmam Hatip Liselerinden öğrenciler kültürel, sosyal ve sportif faaliyetlerin yer alacağı kış kampı için İstanbul’da bir araya geldi. Kırka yakın okuldan yaklaşık yetmiş öğrencinin katıldığı, bir haftalık programda İstanbul’un kültürel mekânlarını gezmenin yanı sıra, çeşitli etkinlikler, ziyaretler ve dersler düzenlendi. Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız ÖNDER Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Torun; “Ülkemiz normalleşme sürecine girdiği bu dönemde Önder asli görevlerine yönelmiş durumdadır.Ümmetin ortak sorunlarını ele alarak nitelikli hizmetler üretmektedir.Bu hizmetlerimiz artarak devam edecektir" diye konuştu. Buluşmaların daha fazla ve nitelikli olması için projeler geliştirildiğini belirten Torun, "ÖNDER'in en önemli görevlerinden biride özelde İHL, genelde memleketin tüm gençlerinin daha donanımlı, görgülü, ufku geniş, İslam terbiyesi ve medeniyetini yüklenmiş bir şekilde yetişmelerine katkı vermektir. Bu sebeple Önder Gençlik kamplarımız, önceleri Doğu ve Güneydoğu'dan gelen gençlerimizi, batıdaki arkadaşları ile buluşup kaynaştırmakla başladı. Şimdi ise bütün memleket gençlerimizin buluştuğu bir paltform haline dönüşmüş durumdadır. Önümüzdeki dönemde gençlik kamplarımız artarak devam edecektir. Bunu gerçekleştirmek için İstanbul çevresinde Gençlik Kamp alanları aramaktayız.” dedi.
SAYFA 07
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
SAYFA 08 sb
8 20 Nisan 2012
Kardeşliğe Sanat İstanbul
İslâm alemini Merhamet, kardeşlik gibi evrensel değerlerin çatısı altında buluşturan ve beğeniyle karşılanan Kutlu Doğum Haftası organizasyonlarında Sanat İstanbul imzası bulunuyor
T
ürkiye'deki farklı kesimleri Peygamber ortak paydasında; merhamet, kardeşlik gibi evrensel değerlerin çatısı altında buluşturan ve beğeniyle karşılanan Kutlu Doğum Haftası organizasyonlarında Sanat İstanbul imzası var. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yönetimindeki etkinlikler, son bir kaç yıldır farklı konseptlerde gerçekleştiriliyor. Son üç yıldır öne çıkan en önemli ayrıntı ise herkesi ve herkesimi kucaklayan bir etkinlik dilinin yakalanıyor olması. Bu kucaklayıcı bakış açısı, farklı siyasi çizgilerdeki liderleri, Peygamber Efendimiz'in doğum yıldönümü vesilesiyle biraraya getirmesi nedeniyle de büyük beğeni topluyor. İşte bu tablonun altında üç yıldır Diyanet İşleri Başkanlığı adına kutlu doğum etkinliklerinin konsept oluşumu ve organizasyonunu üstlenen Sanat İstanbul'un imzası var.
VAV HARFİ GÜVENLİK KARTI
2010 yılında Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen ve yine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın katılımıyla zirveye ulaşan Kutlu Doğum Haftası açılış töreni, gündeme damgasını vurmuştu. Geçen yıl Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda yapılan açılış töreni ide yine günlerce konuşul-
muştu. Geçen yıl, Yine Ak Parti ve CHP liderleri ile diğer parti başkanlarının katıldığı tören için hazırlanan davetiyeler dahi gündem konusu olmuştu. Davetiyelerle birlikte gönderilen vav şeklindeki Gümüş broşlar, alışılagelmiş güvenlik kartı uygulamasına farklı bir boyut katmıştı. 2012 Kutlu Doğum Haftası'nın Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen açılış programına ise geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, siyaset, sanat, iş ve medya dünyasının tanınmış isimleri katıldı.
etkinliklerinden biri de şüphesiz ki Milli Eğitim Bakanlığı'yla birlikte İlköğretim Okullarında uygulanan "Kardeş Sınıf " Kampanyası. Proje, her şehirde, şehrin farklı sosyokültürel kesimlerinden birer sınıfın İl Milli Eğitim Müdürlüğü organizasyonuyla birbiriyle kardeş edilmesini öngörüyor. Bu sınıfların edebiyat ve din kültürü derslerinde kardeşlik temalı dersleri sembolik olarak da olsa birlikte işlemeleri, öğrencilerin birbirlerini anlamalarını, kardeşlik bağlarının güçlenmesini sağlamayı amaçlıyor.
Toplumun farklı kesimlerinin sahiplendiği bu organizasyonlar, İstanbul'un ardından Ankara'da Arena'da ve Kayseri gibi illerde de gerçekleştirildi. Bu yıl da genel konsepti Sanat İstanbul Ajansı tarafından kurgulanan ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından benimsenerek uygulanan kardeşlik temalı Kutlu Doğum Haftası kutlamaları içerisinde birçok başlık yer alıyor. Hemen her bakanlığın dahil edildiği çalışmalar içerisinde, Çevre ve Orman Bakanlığı'yla birlikte yürütülen kardeşlik ormanı projesi de var. Proje ile her ilde Diyanet personelinin öncülüğünde bir kardeşlik ormanı kurulmasını amaçlıyor. Kardeşlik ana başlığı altındaki bu yılki Kutlu Doğum Haftası'nın en önemli
Proje dükkanı konseptiyle çalışan ve Türkiye'de alışılagelmeyen bir ajans anlayışıyla hizmet veren Sanat İstanbul'un başarısının arkasında üç boyutlu düşünebilme becerisi yatıyor. Sanat İstanbul tarafından projelendirilen ve hayata geçirilen onlarca proje ve organizasyonda bu üç boyutlu bakış açısının izlerini görmek mümkün. Bükreş'ten Bağdat'a kadar dünyanın dört bir yanından büyük ilgi gören şehir kapıları, Kız Kulesi önündeki yeni büfeler bunlardan bazıları... Sanat İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Ermetur, klasik organizasyon ve etkinlik ajanslarında yatay düşünme tarzının Yaygın olduğunu belirterek "Sanat İstanbul olarak bir projeye başlarken tüm bildiklerimizi ve alışkanlıklarımızı unutuyoruz. Asla hiçbir fikrimizi tekrar etmiyoruz. Bu farklılaşmamızı sağlıyor" dedi.
KARDEŞ SINIF İLGİ GÖRDÜ
ÜÇ BOYUTLU DÜŞÜNCE
GÜNGÖREN Erdem Beyazıt Kültür Merkezinde çeşitli etkinliklerle “Kutlu Doğum Haftası” vesilesiyle konferans düzenlendi. Konferansa Güngören Kaymakamı Seyfettin Azizoğlu, kamu kurum yöneticileri, ilçe halkı ve konuşmacı olarak İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı, Prof. Dr. Yaşar Düzenli katıldı. Güngören Müftülüğü tarafından katılımcılara gül dağıtıldı. Konferans, Kur´an-ı Kerim okunması ile başlamış, daha sonra Müftülük personelinin oluşturduğu koro çeşitli sazlar eşliğinde ilahiler söyledi. İlçe Müftüsü Osman Aydın’ın günün anlam ve önemine ait konuşmasının ardından, konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Sayın Yaşar Düzenli söz aldı. Prof. Düzenli, dinimizde kardeşlik, insan ve insan ilişkileri teması üzerine yaptığı konuşma tüm salon tarafından uzun süre alkışlandı. Konferans sonunda, Güngören Kaymakamı Seyfettin Azizoğlu, Prof. Dr. Yaşar Düzenli’ye, İlçe Müftüsü Osman Aydın’da tüm kamu kurum ve kuruluşları müdürlerine çiçek verdi.
Kutlu Doğum’a yakışır muhteşem kutlama... B
üyükçekmece Belediyesi ve İlçe Müftülüğünün ortaklaşa düzenlediği “Kutlu Doğum Haftası etkinliğine vatandaş sağanak yağmura rağmen büyük ilgi gösterdi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Hazreti Peygamberin hayatının tamamının Müslümanlar için bir ders niteliğinde olduğunu vurguladı. Başkan Akgün; “ Sevgili Peygamberimiz adaletten asla taviz vermezdi. İnsanları asla birbirinden ayırmazdı. Asla öfkelenmez ,nefret etmez insan sevgisini hiç eksik etmezdi” şeklinde konuştu.
SEVGİ VE HOŞGÖRÜ
Sevgi ve hoşgörünün Efendimiz için önemli bir unsur olduğunun da altını çizen Başkan Akgün; “ Zulmü ve zulm edeni asla sevmezdi.Kula kulluğu asla kabullenmez, sevgi ve hoş görüyü her zaman ön planda tutardı” şeklinde konuştu. Bugün Müslümanlar ezilip hor görülüyorsa b.unun bir tek sebebinin olduğunu anlatan Başkan Akgün şunları söyledi; “ Bu sebep geri toplum oluşumuzdan kaynaklanıyor. Bunun da bir tek nedeni vardır. O da dinimizi iyi anlayıp hakkıyla yaşayamadığımızdan kaynaklanmaktadır.” Çanakkale başta olmak üzere kurtuluş savaşına dikkat çeken Başkan Akgün; “ Çanakkale de koyun koyuna yatan yüzbinlerce şehit, Hindu ,Endonezyalı,Yemenli,Mısırlı,Etopyalı,B
osnalı,Kırımlı,Türkmenistanlı değimliydi?Laz,Kürt,Arap,Çerkez,Abhaz,Boşnak, Arnavut, bilcümle Müslüman bu din , bu vatan için can vermedin mi? “dedi.
İMAN VE TAKVA EKSENİ
Kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukuku üzerine dinleyenlere küçük bir konferans veren Büyükçekmece Müftüsü Mehmet Narin de; “Hazreti Muhammet kardeşlik kavramını iman ve takva ekseninde ele almış, yine insanlık tarihinde bir benzerinin daha olmadığı en mükemmel örneğini de hayatında ortaya koymuş ve insanlığa rehberlik etmiştir” dedi. Kuran dolayısı ile Peygamber efendimizin müjdeleri olmasa insan hayatı kötü bir şakadan ibaret olacağını anlatan Narin; “ Hele bir düşünün 70–80 yıl yaşayacaksınız ve hiçbir amacınız olmayacak. Ne kadar acı verici. Hazreti Peygamberimizin bizlere Kuran’ın mucizelerini ve iyi ahlak sahiplerinin sonsuz hayata ermesini anlatması ile insan hayatı anlam bulmuştur. Yani Kuranda anlatıldığı gibi Peygamberimiz müjdeleyicidir “ şeklinde konuştu. Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından ilahi ve kasideler okundu. Ardından samezenlerin gösterileri katılımcılara büyük mutluluk verdi. Kutlu doğum haftası etkinliğine Büyükçekmece Belediye Başkan yardımcısı Reşit Oral ve Meclis Üyesi Ahmet Şahin’in yanı üç binin üzerinde vatandaş katıldı.
güncel MEDCEZİR hasan çabukol hasancabukol@gmail.com
Hz. Peygamber ve gençlik...
z. Peygamber'in hayatını ve sahabeyi düşünH düğümüzde, her nedense hep olgun ve yaşlı insanlar canlanır zihnimizde. Kırk yaşındayken
Dünya birincisi hafızlar Tuzla’da biraraya geliyor
TUZLA İmam Hatip Lisesi Mezunlar Derneği tarafından, Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla düzenlenen "Kur`an Ziyafeti"ne dünyaca ünlü hafızlar geliyor. Tuzla Kafkale Spor Kompleksi`nde gerçekleşecek programda, Kur`an ziyafeti öncesinde ilahi korosu, semazen gösterisi, tasavvuf musikisi konseri ve özellikle gençlerin hayranlıkla dinlediği genç hatip İlahiyatçı - Eğitimci Emrullah Tuncel Hoca`nın sohbeti yer alacak. Programın Kur`an Ziyafeti bölümünde ise birbirinden güzel sesler yer alacak. Güney Afrika`dan Dünya 1`ncisi Abdurrahman Sadien, İran`dan Dünya 1`ncisi Rahim Haki, Türkiye`den Dünya 1`ncisi Fatih Kaya, Türkiye 1`ncisi kurra hafız Ramazan Demirkan ve Avrupa 1`ncisi çocuk hafız Yunus Emre Yanaz programda misafirlere Kur`an ziyafeti sunacak. İstanbul genelinden yoğun bir katılımın olması beklenen program, tümüyle ücretsiz olarak sunuluyor. Ayrıca, programı izlemeye gelenler arasından kurayla belirlenecek üç kişiye de Umre ziyareti hediye edilecek. Zengin bir içerikle hazırlanan program, veda hutbesi ile sona erecek. Tuzla Kafkale Spor Kompleksi`nde gerçekleşecek programda salon dışında kermes de düzenlenecek. Yoğun bir katılım olması beklenen programın dışardan izlenebilmesi için, dev ekranlarla dışarıya da yayın yapılacak.
Küçükçekmece’de duygu dolu Kutlu Doğum Gecesi...
Güngören’de insan ilişkileri konferansı...
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
KÜÇÜKÇEKMECE Belediyesi "Kutlu Doğum Haftası" kapsamında çok özel bir programa imza attı. Reha Yeprem'in sunumu, Hafız Bünyamin Topçuoğlu'nun Kuran ziyafeti, Doç.Dr. Mustafa Karataş'ın söyleşisi, Dursun Ali Erzincanlı'nın şiirleri ve Erkan Mutlu'nun tasavvuf müziğiyle izleyiciler muhteşem bir gece yaşadı. Küçükçekmece Belediyesi, Kutlu Doğum Haftası nedeniyle "Gel Efendim" adlı bir program düzenledi. Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen programa Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay ve yüzlerce izleyici katıldı.Reha Yeprem'in sunumunu yaptığı programda, Moskova'da geleneksel olarak düzenlenen Uluslararası Kur'an-ı Kerim Okuma Müsabakasında güzel okuma dalında dünya birincisi olan hafız Bünyamin Topçuoğlu Kuran ziyafeti verdi. Televizyonda yaptığı dini programlarla izleyicilerin gönlünde yer edinen Doç. Dr. Mustafa Karataş yoğun alkışlar arasında sahneye çıktı. Doç. Dr. Karataş, sohbetinde alemlere rahmet olan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'i (S.A.V) hayatından kesitler sunarak anlattı. Peygamberimizin fiziki özelliklerinden de bahseden Karataş, "Peygamberimiz hiçbir zaman başkasına yük olmadı. Ev hayatında da eşlerine ne kadar kolaylık varsa gösterdi. Kendisi yük olmaktan hep korktu. O bizim en büyük rehberimizdir. Peygamberimiz hayatı boyunca yaşadığı sıkıntılara hep sabretti. O'nu çok iyi anlamalıyız" diye konuştu. Sohbetin ardından sahneye çıkan Başkan Aziz Yeniay, Hafız Bünyamin Topçuoğlu ve Doç Dr. Mustafa Karataş'a bu özel geceye katkıları için çiçek verdi. Başkan Yeniay, salonu tamamen dolduran izleyicilere, bu özel gecelerin inşaatı devam eden 40 bin kişilik Küçükçekmece Arena Gösteri Merkezi'nde daha coşkulu bir şekilde kutlanacağın müjdesini verdi.
peygamberlik görevine başlayan Hz. Peygamber'in etrafındaki ilk Müslümanlara baktığımızda, onlardan çoğunun gençler olduğunu görürüz. Hz. Peygamber İslam'ı tebliğ ederken, toplumun yeniliğe açık, idealist ve enerjik kesimini oluşturan gençlerden büyük ölçüde destek almıştır. Nitekim ilk Müslümanlardan birkaç kişi 50 yaş civarında, birkaç kişi 35 yaşın üzerinde, geri kalan çoğunluk ise 30 yaşın altında bulunuyordu. Mesela genç yaşta İslam'ı kabul edenlerden Hz. Ali 10, Abdullah b. Ömer ve Ubeyde b. el-Cerrah 13, Ukbe b. Amir 14, Cabir b. Abdullah ve Zeyd b. Harise 15, Abdullah b. Mesud, Habbab b. Eret ve Zubeyr b. Avvam 16, Talha b. Ubeydullah, Abdurrahman b. Avf, Erkam b. Ebi'l-Erkam, Sa'd b. Ebi Vakkas ve Esma bint Ebî Bekr 17, Muaz b. Cebel ve Musab b. Umeyr 18, Ebû Musa el-Eşari 19, Cafer b. Ebî Talip 22, Osman b. Huveyris, Osman b. Affan, Ebû Ubeyde, Ebû Hureyre ve Hz. Ömer 25-31 yaşlarında idiler.(1) Hz. Peygamber'in yanında bulunan, O'nunla birlikte savaşanlar da gençlerdi.(2) Bu yüzden Hz. Peygamber gençlere ayrı bir önem atfetmiştir. Semure b. Cundeb'in naklettiğine göre, Hz. Peygamber ashabına, müşriklerin gençlerini öldürmemeleri talimatını vermişti. Abdullah, babası Ahmed b. Hanbel'e bunun ne anlama geldiğini sorunca O: "Yaşlı neredeyse İslam'a girmez! Genç ise İslam'a yaşlıdan daha yakındır." demiştir.(3) Enes b. Malik'in anlattığına göre, Ensar'dan 70 genç vardı, kendilerine "Kurrâ" denilirdi. Akşamları Medine'nin çeşitli bölgelerine dağılırlar, ders halkaları oluştururlar, oralardaki halka namaz kıldırırlar, sabah olunca da Hz. Peygamber'in mescidine gelirlerdi. Hz. Peygamber (İslam'a davet için) onları Bir-i Maune'ye göndermişti. Ancak onlar tuzağa düşürüldü ve hepsi de şehid oldular. Bunun üzerine Hz. Peygamber tam 15 gün sabah namazlarında kunut duasını okuyup beddua etti.(4) Peygamberimiz'in gençlerle ilgili bütün ilişkilerine baktığımızda O'nun bütün gayret ve hedefinin, inançlı, dindar, ahlaklı ve iffetli bir gençlik oluşturabilmek olduğunu görürüz. Zira Efendimiz, "Allah'ın (arşının) gölgesinden başka hiçbir gölgenin olmadığı o günde yedi sınıf insanın Allah'ın gölgesinde gölgeleneceği" haberini vermiştir. Bu hadiste ilk olarak "adaletli yönetici", ikinci sırada da "Rabbine ibadetle yetişen genç"i zikretmektedir.(5) Başka rivayetlerde ise "Allah, gençliğini Allah'a itaatle geçiren genci sever."; "Allah tevbe eden genci sever."buyurulmaktadır.(6) "Kıyamet günü Adem oğlu şu beş şeyden sorgulanmadıkça Rabbinin huzurunda (sorgudan) kurtulamayacaktır: Ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini nerede geçirdiğinden, malını nereden kazanıp nereye harcadığından, bildiğiyle ne denli amel ettiğinden."(7) "Yaşından dolayı bir ihtiyara ikramda bulunan genç için, Allah Teâlâ ona ikram edecek kimseler hazırlar."(8) Hz. Peygamber'in gençleri teşvik eden bu sıcak ve samimi ilgisi sayesinde, genç sahabiler, canlarını, mallarını, ailelerini Allah yolunda feda edecek kıvama gelmişlerdi. Müslüman olur olmaz birçoklarının başta ailesi olmak üzere, Mekkelilerden gördükleri baskılar, korkunç işkenceler, açlık ve abluka yılları onları asla yıldırmamıştır. Onlar, Allah Rasûlü'nden aldıkları inanç ve ahlakın gereği olarak, yalnız Mekke'den ayrılmayı değil, zamanı geldiğinde dünyadan ayrılmayı dahi göze almışlardır. 1) Sarıçam İbrahim, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, s. 304-5, Ankara-2001; Karagöz İsmail, Aile ve Gençlik, s. 118-119, Ankara-2005. 2) A.g.e, V. 390 3) Ahmed b. Hanbel, Musned, V. 13. 4) Ahmed b. Hanbel, Müsned, III. 235. 5) Buharî, Ezan 36,I. 161 6) Rivayetlerin kaynağı ve kritiği için bkz: Aclunî, Keşfu´l-Hafa, I. 286, no: 748. 7) Tirmizî, Kıyame 1, no: 2418, IV. 612. 8) Tirmizî, Birr 75, no: 2022, IV. 372.
Ataşehir’de Semazen gösterili Kutlu Doğum
ATAŞEHİR Ülkü Ocakları Eğtim ve Kültür Vakfı Kutlu Doğum Haftası programı düzenledi, program 15 Nisan pazar günü Küçükbakkalköy’de bulunan Ataşehir Ülkü Ocakları önündeki ıhlamur parkında gerçekleşti. Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasının ardından Ataşehir Ülkü Ocakları başkanı Mehmet Ali Halaman’ın açılış konuşmasıyla program başladı. Program daha sonra Kuran-ı Kerim okunması ve semazen gösterisi ile devam etti, daha sonra Ataşehir Ülkü Ocakları’na mensup gençler tarafından Peygamber efendimizin hayatını anlatan şiir ve ilahi okunmasıyla devam etti.
SAYFA 09 sb
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Kutlu Doğum bir devrin kapanıp yeni bir devrin doğuşu demektir... güncel
P
eygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)’in en yaygın olarak kabul edilen miladi doğum tarihi olan 20 Nisan'ı içine alan hafta olan Kutlu Doğum Haftası kutlama etkinlikleri ülkenin her yerinde olduğu gibi Çatalca'da da yapıldı. Çatalca Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen program, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşuyla, ardından da İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı. İstiklal Marşımızın okunması sonrasında Çatalca Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Kur'an-ı Kerim tilaveti okundu. Okumanın ardından ise her sene değişik bir konunun işlendiği Kutlu Doğum Haftası ile ilgili olarak bir slayt gösterisi yapıldı. Slayt gösterisinin bitmesinin ardından Çatalca ilahi korosu tarafındna birbirinden güzel ilahiler okundu.
ADALETİN ZULMÜ BOĞUŞUDUR...
Programda Çatalca Müftüsü Veysel Yıldız tarafından da açılış konuşması yapıldı. Müftü Yıldız konuşmasında, Kutlu Doğum Haftasında her sene değişik bir konu işlendiğini belirterek, bu sene Kardeşlik konusunun işlendiğini ve bu konudan yola çıkarak kardeşlik duygularımızı pekiştirmemiz gerektiğini sözlerine ekledi. Çatalca Müftüsü Veysel Yıldız'ın ardından Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara bir konuşma yaptı. Başkan Cem Kara konuşmasında, Peygamber Efendimizin dünyaya geldiğinde yaşanan karmaşadan ve cahiliye döneminden bahis ederek, "saygıdeğer davetliler; Hepimizin malumu olduğu üzere Kutlu Doğum şerefli doğum demektir. Kutlu Doğum bir devrin kapanıp, yeni bir devrin doğuşu demektir. Hakkın ve adaletin zulmü boğuşudur. İlmin, irfanın, cehaleti ve bağnazlığı boğuşudur. Kutlu doğum, (peygamberlik) risalet zincirinin son halkası olan Hz. Muhammet (SAV)’in dünyayı teşrifidir. Bunun için kutlu doğum deyince heyecanlanıyoruz.” Belediye Başkanı Cem Kara konuşmasına şöyle devam etti. “1410 sene öncesine uzanalım. Kölelik zihniyetinin hüküm ferman olduğu, Kadın haklarının ayaklar altına alındığı, Kız çocuklarının diri diri toprağa verildiği, Kan davalarının, put perestliğin kol gezdiği bir dönem geliyor aklımıza. Olumsuzlukların zirveye ulaştığı Kötülüklerin rekor kırdığı Zalimlerin ayakta, mazlumların sürünmekte olduğu, Ahlaksızlığın ve ahlaksızların alkışlandığı, güzel ahlak sahiplerinin hor ve hakir görüldüğü bir devir meşgul ediyor zihnimizi. Kurtarıcı bekleyenler, bekleşenler, ümitlenenlerin azınlıkta olduğu, dünyadan ve dünyalıktan başka birşey düşünmeyenlerin, zulümden haz duyanların, işkenceden zevk alanların
20 Nisan 2012
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV)’in doğumu münasebetiyle ülkenin her yerinde Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri düzenleniyor haksızlıktan neşe duyanların, çoğunlukta olduğu bir asır geliyor gözlerimizin önüne. İşte böyle bir dönemde olumsuzluklara dur diyecek, kötülüklere son verecek, zulmin yerine adaleti, cehlin yerine ilmi koyacak, hakkı doğruyu haykıracak, kölelikten insanları hürriyete kavuşturacak bir liderin gelmesi bekleniyordu.
KÖTÜLÜKLERE SON VEREN DOĞUŞ
Nihayet beklenen lider, gözetlenen rehber dünyayı teşrif ederken takvimler 20 Nisan 571'i gösteriyordu. Bu geliş farklı bir geliş, bu doğuş farklı bir doğuştu. İnsanlığı içinde bulunduğu karanlık durumdan kurtarmak, onlara kılavuzluk yaparak yollarını aydınlatmak üzere ışıklar saçan bir kandil olarak seçilmiş ve vazifelen dirilmiş olan Peygamberimizin (SAV) dünyaya
teşriflerinin kutlandığı, Kutlu Doğum Haftasına ulaşmanın huzur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bizler iyiyi kötüden ayırt etmeyi, birbirimizi sevmeyi, paylaşmayı, yardımlaşmayı, ahlakın güzelliklerini, dürüstlüğü, doğruluğu, erdemli bir davranışı, hoşgörünün en mükemmelini, insana saygının en yücesini, şefkat ve merhametin sınır tanımayan boyutunu, adaletin en güzel tatbikatını, kısaca herşeyin en iyisini ve en güzelini O Rahmet Peygamberimizin tebliğ, tavsiye ve uygulamalarından öğrendik. Hayatımızı anlamlı kılan değerlerimizi, dünya ve ahiret dengesini, insan onuruna uyan yaşama sanatını bizlere hep o gösterdi. O bizi hayat verecek şeylere çağırmıştı. O bize sevgi ve barış dini olan İslamı tebliğ etmişti. Bir cahiliye toplumundan medeni bir millet oluşmanın sınırlarını öğretmişti.
İnsanların birbirini göz kırpmadan boğazladığı bir dönemde barış içerisinde yaşamanın yollarını insanlığa sunmuştu. Birbirine düşman olan kabileleri kardeş yapmış, yüreklere çöreklenmiş kin ve nefret tohumlarının yerine sevgi ve hoşgörü tohumları ekmişti.
YARADAN’DAN KARDEŞİZ...
Saygıdeğer katılımcılar Peygamberimizin doğumunun 1441. yılında Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde sizlerle birlikte olmaktan kutlu doğumu birlikte kutlamaktan ve idrak etmekten büyük bir mutluluk ve onur duyduğumu belirtmek istiyorum. Bu yıl Kutlu Doğum Haftasının konusu Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku olarak belirlenmiştir. Gün geçtikçe örselenen ve ihmal edilen kardeşlik ahlakı ve hukukunun en önemli insani değerlerden birisi olduğunu bir kez
Zeytinburnu’nda Gül Nebi Gecesi
PEYGAMBER sevgisi ile dolu gönüller, Kutlu doğum haftası etkinlikleri çerçevesinde Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’ nde buluştu. Yaklaşık 700 kişinin bir araya geldiği Gül Nebi Gecesi’ nde kardeşlik teması işlendi. Zeytinburnu Belediyesi ve Zeytinburnu Müftülüğü’ nün ortaklaşa gerçekleştirdiği gece, İstiklal marşının okunması ve Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Tüm salonun ayakta okuduğu İstiklal marşının ardından sırayı ruhları kanatlandıran hafızlar aldı. Hafız Mehmet Tok, Hafız H.Bayram Oğuzhan ve Hafız Baki Karabay ; Al-i İmran ve Hucurat surelerinden ayetler okudu. Zeytinburnu Müftüsü Yusuf İzzettin Konuk’un ve Zeytinburnu Belediye Başkan vekili Gökhan Kasap’ın Peygamber sevgisine dair birer konuşma yapmasının ardından Türkiye’ nin 7 Bölgesi temsili olarak birlik ve kardeşlik mesajları verdi. Erzurum, Denizli , Trakya, Karadeniz… Türkiye’ nin 7 bölgesinden temsilciler kardeşlik mesajları verdi, bölgelerinden getirdikleri çiçekleri tek bir sepette birleştirdi. Özellikle Kürtçe verilen birlik ve kardeşlik mesajı salondan büyük alkış aldı. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirilen “GÜL NEBİ” programı Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ ın kapanış konuşması ile sona erdi.
Beykoz’da Kutlu Doğum lokması B
I ANADOLU GENÇLİK Derneği Pendik şubesi Kutlu Doğum Haftasını bir dizi etkinlikle kutluyor. İlçemizdeki İlköğretim, Ortaöğretim ve İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yönelik “40 Hadis ezberleme” yarışmasının içinde olduğu etkinliklerle Pendiklilere Peygamber sevgisi ziyafeti sunmaya hazırlanıyor. 20 Nisan Cuma akşamı “5 Mahallede 5 Program” adıyla aynı gün ve saatte 5 farklı mahallede; Kaynarca, Fevziçakmak, Esenler, Kavakpınar, ve Ertuğrulgazi mahallelerinde kutlu doğum programları icra edilecek. 28 Nisan Cumartesi akşamı Prof Dr. Osman ÖZTÜRK’ün katılımıyla “İnkılapçı Muhammed” konu başlıklı konferans Mehmet Akif Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılacak.
eykoz Belediyesi ve Beykoz Müftülüğü işbirliği ile düzenlenen ‘Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri ilçe genelinde yoğun bir şekilde devam ediyor. Beykoz Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri 14 Nisan Cumartesi Beykoz Serbostani Mustafa Ağa Camii’nde (Beykoz Merkez Camii) yapılan programla başladı. İlçe Müftüsü Hüseyin Demirtaş’ın “Kur’an-ı Kerim’de Kardeşlik Hukuku” konusunda vaazının ardından Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, AK Parti İlçe Başkanı Adem Sefer ve meclis üyelerinin katılımı ile camii bahçesinde vatandaşlara pilav, ayran ve lokma ikramı yapıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nca bu yıl ‘Kardeşlik’ konusunun ana tema olarak belirlendiğini belirten İlçe Müftüsü Hüseyin Demirtaş, ilçenin beş merkez camisinde vaaz, kültür merkezlerinde ise konferans düzenlendiğini ifade ederek, tüm halkımızı programlara davet etti. Başkan Çelikbilek de vatandaşların
‘Kutlu Doğum Haftası’nı kutlayarak, “Alemlere rahmet olarak gönderilen Yüce Peygamberimiz’i anlamaya, anlatmaya, onun sevgisi etrafından birleşmeye her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu” söyledi. Hafta boyunca 5 bin kişiye ‘Kutlu Doğum Aşı’nın ikram edildiğini sözlerine ekledi. Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri, Merkez Camiinin ardından Kavacık Hasan Yavuz Cami ve Paşabahçe Camilerinde de vaaz ve irşatla devam etti. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Abdullah Çimen “Hz. Peygamber ve Kardeşlik Ahlakı”, Diyanet İşleri Bakanlığı Eski Dini Yayınlar Daire Başkanı Abdullah Sevinç ise Paşabahçe Camii cemaatine “Mü’minler Ancak Kardeştir” konulu vaaz verdi. Tüm programlara katılan Başkan Çelikbilek, vatandaşlarla tek tek tokalaşarak sohbet etti ve bizzat Kutlu Doğum aşı ikramında bulundu.
Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri katılımcılarına, Peygamber Efendimiz’in simgesi birer adet kırmızı gül dağıtıldı. Hafta boyunca süren etkinliklerde ziyaretçilere ücretsiz yiyecek ve içecek ikramında bulunulacak... Kadıköy’deki etkinliklerde, ziyaretçiler arasında yapılacak çekiliş sonucu 10 kişi umreye gönderilecek.
9
daha bu hafta vesilesi ile hatırlayalım. Yaşadığımız dünyada üç çeşit kardeşliğimiz vardır. Bunlardan bir tanesi; yaradandan ötürü. Aynı Adem ve Havva'nın çocukları olmaktan ötürü kardeşliğimiz. Aynı havayı soluyoruz, aynı güneşte ısınıyoruz, aynı sudan içiyoruz. Evrende hepimiz kardeşiz. İkinci bir kardeşliğimiz; İslam Kardeşliğimizdir. Bizler Müslümanlığı inanç olarak seçmişizdir. Bütün İslam Aleminde kardeşlerimiz var. Üçüncüsüde; yaşadığımız toprakta, ülkemizde hepimiz kardeşiz. Çanakkale'de birlikte savaştık, kurtuluş savaşında, Laz'ı, Çerkez'i, Kürd'ü, Türk'ü birlikte bu ülkeyi kurtardık ve kurtulduk. Bu topraklardaki kardeşliğimiz içimizdeki sevgi ile birlikte sonsuza dek sürmeli. Kutlu Doğum Haftasını bu duygularla kutluyor, hepinize en derin sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum" diyerek, konuşmasını bitirdi. Başkan Cem Kara'nın konuşmasının ardından İlçe Vaizi tarafından Kutlu Doğum Haftası, Kardeşlik teması katılımcılara aktarıldı.
“Kardeşlik bağına sıkıca sarılmalıyız”
I BEYLİKDÜZÜ’nde düzenlenen ‘Kutlu Doğum Haftası Etkinliği’ne Başkan Yardımcıları İsmail Yalçın ve Efrahim Yeşil de katıldı. Beylikdüzü Müftülüğü Ve Beylikdüzü Azem Yükseloğlu İmam Hatip Lisesi işbirliği ile Işıldak Kültür Sarayı’nda düzenlenen Kutlu Doğum Haftası Etkinliği, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Çok sayıda vatandaşın katıldığı programda; Kur'an okundu ve Araştırmacı Yazar Vehbi Vakasoğlu tarafından ‘Hz. Peygamber Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku konulu konferans verildi. Kaymakam Demirkol ve İl Müftü Yardımcısı Derin günün anlam ve önemini belirten konuşmalarını yaptılar. Daha sonra sözü alan Başkan Yardımcısı Yalçın, “Bu yıl, Kutlu Doğum'da kardeşlik ahlakı ve hukukunu işledik” dedi. Günümüzde dünya üzerindeki İslam coğrafyasının bir kısmının acı çektiğine işaret eden Yalçın, sözlerini, “Bu sıkıntıların önüne geçmek için kardeşlik bağına sıkı sıkı sarılmalıyız” diyerek sürdürdü. Daha sonra Sacit Ateş Kur'an Kursu ve Azem Yükseloğlu İmam Hatip Lisesi öğrencileri tarafından okunan ilahi ve şiirler programı renklendirdi. Kutlu Doğum Aşı adı altında tavuk, pilav ve ayran ikramının yapıldığı program, çiçek taktimi ve hadis kartelası dağıtımı ile sona erdi.
“Kardeşlik bağına sıkıca sarılmalıyız”
I KADIKÖY Müftülüğü'nün ''Kutlu Doğum Haftası'' etkinliği, Söğütlüçeşme Tren İstasyonu'nda İstanbul İl Müftüsü Rahmi Yaran'ın katılımıyla kurdele kesimiyle başladı.''Kutlu Doğum Haftası'' etkinliğinin açılışında konuşan Kadıköy Müftüsü Avni Şahin, etkinliğe katılanların Hz. Muhammed'in ismini şereflendirdiği ifade ederek, ''Sizler gibi atalarımız da dedeleriniz de Peygamberimiz'in isimini şereflendirerek Anadolu'yu vatan yaptı. Çanakkale'yi geçilmez yaptı. Bizim ecdadımız bunları yaptı. Biz de onlara layık olmaya çalışıyoruz. Bayrağa bakın. Rengi şehit kanı. Çanakkale'ye bakın. Ülkenin her köşesinden şehitler verdik. Bu vatanı vatan yapan hepimizin kanı var bu bayrakta. Bu bayrağın gölgesinde Peygamberimiz'i anmak için bulunuyoruz'' dedi. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de Hz. Muhammed'in doğumunun bir hafta boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanacağını belirterek, ''Bize kardeşliği, beraberliği, iyi ve güzel işler yapmayı emreden bir dinin mensubu olarak birbirimizi sevmek zorundayız. Bu etkinliklerle yeniden kendimizi kardeşlik içinde bulacağız” dedi.
SAYFA 10 sb
A B Ç
10 20 Nisan 2012
nne
aba
sağlık
ocuk
RASULULLAH (S.A.V)’ I NASIL ANLAYALIM? (Sevgiliye açık mektup) ismillahirrahmanirrahim BŞerefyab Hoş geldin dünyamıza… olduk gelişinle, kalpten his-
settiğimiz bu bağlılık sanadır ya Rasul. Seni severken kim olmadık ki. Ebubekir, Bilal, Ali, Fatma, Ayşe…(r.a) Sana olan bu sevgimiz kör etti gözlerimizi ALLAH’ tan isteyeceklerimizi başladık senden istemeye… Şafi’ yi bıraktıkta senden deva istedik. Senin o her daim içinde bulunduğun karşındakine saygılı olma halinden sıyrıldıkta birbirimizi ezerek, kızıp bağırarak senden kalan hatıraları görmeye çalıştık. O hatıraların huzurlarında seni hatırlayıp HUZUR bulmadıkta hazır ol vaziyetine geçip saygı duruşuna durduk. İslam yolunda Allah’ la güzel bir alışveriş yapmaya davet edeni terk edip sadece bir kere seni görmeye verdik canlarımızı… Hendeğin şiddetli günlerini hatırladın mı Ya Rasulallah? Hani bir sahaben vardı seni yemeğe davet etmişti fakat sofrasında sirke ve ekmekten başka bir yiyeceği yoktu. Nasıl utanıyor en çok sevdiğine şöyle muazzam bir sofra kuramamanın mahcubiyetini yaşıyordu. Sen ekmeğini o sirkeye banıyor ve “sirke güzel bir yiyecektir” diyordun. Sirkenin senin için o şartlarda en muazzam yemek olduğunu hissettirip o sahabenin mahcubiyetini gidermek istiyordun…. Biz ne yapıyoruz biliyor musun? Senin o ev sahibini mahcubiyetten kurtarmak
NAAT
Seccaden kumlardı… Devirlerden, diyarlardan Gelip göklerde buluşan Ezanların vardı! Mescit mü’min, minber mü’min… Taşardı kubbelerden Tekbîr, Dolardı kubbelere “âmin!” Ve mübarek geceler, dualarımız, Geri gelmeyen dualardı… Geceler, ki pırıl pırıl, Kandillerin yanardı. Kapına gelenler, yâ Muhammed, -Uzaktan, yakındanMü’min döndüler kapından! Besmele, ekmeğimizin bereketiydi, İki dünyada aziz ümmet; Muhammed ümmetiydi. Konsun –yine- pervazlara güvercinler, “Hû hû”lara karışsın âminler… Mübarek akşamdır; Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler! Şimdi seni ananlar, Anıyor ağlar gibi… Ey yetimler yetimi, Ey garipler garibi; Düşkünlerin kanadıydın, Yoksulların sahibi… Nerde kaldın ey Resûl, Nerde kaldın ey Nebi? Günler, ne günlerdi, yâ Muhammed, Çağlar ne çağlardı: Daha dünyaya gelmeden Mü’minlerin vardı… Ve bir gün, ki gaflet Çöller kadardı, Halîme’nin kucağında Abdullah’ın yetimi Âmine’nin emaneti ağlardı. Hatice’nin goncası, Aişe’nin gülüydün. Ümmetinin gözbebeği Göklerin resûlüydün… Elçi geldin, elçiler gönderdin… Ruhunu Allah’a, Elini ümmetine verdin. Beşiğin, yurdun, yuvan Mekke’de bunalırsan Medine’ye göçerdin. Biz bu dünyadan nereye Göçelim, yâ Muhammed? Yeryüzünde riyâ, inkâr, hıyanet Altın devrini yaşıyor… Diller, sayfalar, satırlar “Ebu Leheb öldü” diyorlar. Ebû Leheb ölmedi, yâ Muhammed Ebû Cehil kıt’alar dolaşıyor! Neler duydu şu dünyada Mevlidine hayran kulaklarımız; Ne adlar ezberledi, ey Nebî, Adına alışkın dudaklarımız! Artık, yolunu bilmiyor; Artık, yolunu unuttu Ayaklarımız! Kâbe’ne siyahlar Yakışmamıştır, yâ Muhammed Bugünkü kadar!
için kullandığın sözü aldık ta “sirke içmek sünnettir” yaptık. O ince anlayışta uzaklaştık ta gidip sofrada ki yemeğe takıldık. Birbirimizin kusurlarını örtmeyi bırak ta arayıp bulmak için bir elde büyüteç bir elde cımbız dedektif olduk. Hani bir gün “eğer bana tabii olanlara zor gelmeyeceğini bilsem her abdestten sonra misvak kullanmalarını isterdim” dedin ya. Temizliğinize itina gösterin, öyle ki Müslüman temizliğiyle nam salsın istedin ya. İşte biz şimdi sokaklarda ağzımızda misvak, her yeri banyo yaptık ya Nebi. Ömerin senin o adaletli Ömer’ in hilafeti devrinde ne yaptı biliyor musun? Bir gün yine Mekke’ ye giden bir sahabe topluluğu sırf sen o ağacın altında biat aldın diye orada konakladılar ve “teberrüken” namaz kıldılar diye o ağacı kesti. “Burası mübarek bir yer değildir, o gün öyle icab etti, bu ağacın altında biat aldı Rasul” dedi. Şimdi onun gibi kesilecek kaç ağaç var biliyor musun? Hani son oğlun İbrahim’in vefat etmişti de gömüldüğü gün güneş tutulması olmuştu. Sahabilerin: “Güneşte Rasulullah’ ın yasını tutuyor.” Dediklerinde Sen: “Güneş ALLAH’ ın ayetlerindendir. Kimsenin yasını tutamaz” demiştin. Bizim şimdi ne güneşlerimiz var bir bilsen. Sana layık ümmet olma şerefini bir kenara ittikte ayağını bastığın ve senden sonra kim bilir nelere düçar olaca-
ğımız bir kum tanesi olmaya razı olduk. Hani bir gün torunun kucağındaydı namaz kılıyordun, secdeye giderken yanına bırakıyor, kıyama kalkınca tekrar alıyordun ya hem de imam iken. Biz şimdi çocukları camiye almıyoruz ses yapıyorlar diye… Kovuyoruz onları…. Senin hamur yoğurduğunu, evini temizlediğini, çamaşır yıkadığını, çocuk baktığını biliyoruz. Şimdi bu devirde yaşasaydın sana “kılıbık” derledi ey nebi… Seni ziyarete geldiğimde Ayşe’nin evinde orada sana tabii olanları gördüm. Birbirlerini itip kakıyorlar, namaz kılınmasını tavsiye ettiğin yerde birbirlerini eziyorlardı. Kardeşliği ve seni unuttuk da akli melekelerimizi bir kenara koyup hislerimizle sevdik seni… Şimdi seni bir kurtarıcı gibi gelip bizi kurtarmanı bekleyenlerimiz var. Yada selat ve selam getirerek senden beklentilerinin gerçekleşmesini isteyenlerimiz. Rüyada bile görmek için ölmeye hazır olanlarımız var. Yaşamak ve seni yaşatmak dururken. Terk eyledik senin gibi yaşamayı… Çok zor anlatabiliyor muyum? Dürüst, empati kuran, kardeşlik hak ve hukukunu gözeten, eşitlik ilkesiyle yaşayan, etrafını en kötü şartta bile mutlu eden, ben değil önce diğeri diyen olmak.. Oysaki sirke, tuz kullanalım, misvaklayalım dişlerimizi fütursuzca…. Daha sayamaya utandığım niceleri….. Ya Rasulallah….. Çok utanıyouz…. Gerçekten gel ve kurtar bizi bunlardan. Ancak senin ağzından duyarsak inanacağız yoksa terk edemeyeceğiz bu alışkanlıklarımızı…
Hased gururla savaşta; Gurur, Kafdağı’nda derebeyi… Onu da yaralarlar kanadından, Gelse bir şefkat meleği… İyiliğin türbesine Türbedâr oldu iyi. Vicdanlar sakat Çıkmadan yarına, İyilikler getir, güzellikler getir Âdem oğullarına! Şu gördüğün duvarlar ki Kimi Tâif’tir, kimi Hayber’dir… Fethedemedik, yâ Muhammed, Senelerdir. Ne doğruluk, ne doğru; Ne iyilik, ne iyi… Bahçende en güzel dal, Unuttu yemiş vermeyi… Günahın kursağında Haramların peteği! Bayram yaptı yapanlar; Semâve’yi boşaltıp Sâve’yi dolduranlar… Atını hendeklerden -bir atlayıştaAşırdı aşıranlar… Ağlasın Yesrib, Ağlasın Selman’lar! Gözleri perdeleyen toprak, Yüzlere serptiğin topraktı… Yere dökülmeyecekti, ey Nebî, Yabanların gözünde kalacaktı! Konsun -yine- pervazlara güvercinler, “Hû hû”lara karışsın âminler… Mübarek akşamdır; Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler! Ne oldu, ey bulut, Gölgelediğin başlar? Hatırında mı, ey yol, Bir aziz yolcuyla Aşarak dağlar, taşlar, Kafile kafile, kervan kervan Şimale giden yoldaşlar! Uçsuz bucaksız çöllerde, Yine, izler gelenlerin, Yollar gideceklerindir. Şu tekbir getiren mağara, Örümceklerin değil; Peygamberlerindir, meleklerindir… Örümcek ne havada, Ne suda, ne yerdeydi; Hakkı göremeyen Gözlerdeydi! Şu kuytu cinlerin mi; Perilerin yurdu mu? Şu yuva -ki, bilinmezKuşları Hüdhüd müdür, güvercin mi, kumru mu? Kuşlarını, bir sabah, Medine’ye uçurdu mu? Ey Abvâ’da yatan ölü, Bahçende açtı dünyanın En güzel gülü; Hâtıran, uyusun çöllerin Ilık kumlarıyla örtülü! Dinleyene, hâlâ, Çöller ses verir;
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
EĞER BİR GÜN......
SEYR-Ü SEFER
E
ğer bir gün , Peygamberimiz ziyaretimize gelse Yalnızca bir kaç günlüğüne. Hem de aniden gelmiş olsa . Merak ediyorum ne yapacağımızı? Biliyorum en güzel odamızı kendisine tahsis edeceğimizi Böylesi şerefli bir misafiri yiyeceklerin en iyisini , içeceklerin en iyisini sunacağımızı. Onun evimizde görmekten mutlu olacağımıza , Ona hizmet etmemizden alacağımız hazzı başka hiçbir şeyden alamayacağımıza da inanıyorum. Tüm bunlara rağmen memat ediyor ve düşünüyorum : Onun evimize doğru geldiğini gördüğümüzde , kapıdamı karşılacağız ? O güzel misafiri içeri almadan " Buyur Ya Resullullah ! " demeden , kollarımızı bu mübarek konuğumuza uzanmış olarak " Hoş geldiniz!" deyip içeri almadan önce neler yapacağımızı merak ediyorum . Masamın üzerinde bazı gazete ve dergileri saklayıp, onun yerine Kur'an mi koyacağız ?Hala açık saçık programları izlediğimiz televizyonun üzerini örtüyle mi kapatacak veya alelacele yerinde kaldırıp bodrum kattaki izbeye mi saklayacağız? Yahut ta koşacak mıyız kapatmaya , O kızmadan önce ? Veya o nurlu misafirin işitmediğini umarak kapatacak miyiz radyomuzu , yüz kızartıcı bantları izlediğimiz videomuzu? Evin rafında üst üste dizdiğimiz müzik bantlarını unuttuk galiba.Hemencecik onları kaldırıp , onun yerine Hadis kitaplarımı yerleştireceğiz. Merak ediyorum . Evimize girmek üzere bulunan bu şerefli Misafirin hemen girmesine müsaade edecek miyiz ? Ya da sağ sola mi koşturacağız ? Yahut da " Biraz bekler misiniz ?" diyerek Onu kapımızın önünde mi bekleteceğiz ? Merak ediyorum . Eyer Peygamberimiz bir kaç gününü geçirmiş olsa , alışa gelen yaptıklarımıza devam mı edeceğiz ? Her sabah gün doğusuna veya kaba kuşluğa kadar uyabilecek miyiz? Ailemizle kavgalı-gürültülü savaş ortamını sürdürebilecek miyiz ? Yoksa bir kaç saat sonra sıkılmaya , daralmaya mi başlayacağız? Merak ediyorum.Hiç yüzümüzü asmadan tüm ayla fertlerimizle beraber her vaktin namazını kılabilecek miyiz ? Sabahın erdeninde yatağımızdan fırlayıp sabah namazı hazırlığını yapabilecek , nişanlanma çağına gelen kız ve erkek çocuklarımızı
“Yaleyl!” susar, Uğultular gelir. Mersiye okur Uhud, Kaside söyler Bedir. Sen de bir hac günü, Başta Muhammed, yanında Ebû Bekir; Gidenlerin yüz bin olup dönüşünü Destan yap, ey şehir! Ebû Bekir’de nûr, Osman’da nûrlar… Kureyş uluları, karşılarında Meydan okuyan bir Ömer bulurlar; Ali’nin önünde kapılar açılır, Ali’nin önünde eğilir surlar, Bedir’de, Uhud’da, Hayber’de Hakk’ın yiğitleri, şehîd olurlar… Bir mutlu günde, ki ölüm tatlıydı, Yerde kalmazdı ruh… kanatlıydı. Konsun –yine- pervazlara güvercinler “Hû hû”lara karışsın âminler. Mübarek akşamdır; Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler! Vicdanlar, sakat çıkmadan, Yâ Muhammed, yarına; İyiliklerle gel, güzelliklerle gel Âdem oğullarına! Yüreklerden taşsın Yine, imanlar! Itrî, bestelesin Tekbîr’ini; Evliyâ, okusun Kur’ân’lar! Ve Kur’ân-ı göz nûruyla çoğaltsın Kayışzâde Osman’lar Na’tını Galip yazsın, Mevlid’ini Süleyman’lar! Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle Geri gelsin Sinan’lar! Çarpılsın, hakikat niyetine Cenaze namazı kıldıranlar! Gel, ey Muhammed, bahardır… Dudaklar ardında saklı Âminlerimiz vardır… Hacdan döner gibi gel; Mi’râc’dan iner gibi gel; Bekliyoruz yıllardır! Bulutlar kanat, rüzgâr kanat; Hızır kanad, Cibril kanad; Nisan kanad, bahar kanad; Âyetlerini ezber bilen Yapraklar kanad… Açılsın göklerin kapıları, Açılsın perdeler, kat kat! Çöllere dökülsün yıldızlar; Dizilsin yollarına Yetimler, günahsızlar! Çöl gecelerinden, yanık Türküler yapan kızlar Sancağını saçlarıyla dokusun; Bilâl-i Habeşî sustuysa Ezânlarını Dâvûd okusun! Konsun –yine- pervazlara güvercinler, “Hû hû”lara karışsın âminler… Mübarek akşamdır; Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler! Arif Nihat Asya
zeynep yurttaş
zynpyurttas@gmail.com
Ögrenci ve Ebeveyn Koçu
yataklarından kaldırabilecek miyiz ? Veya, Şerefli Misafirin abdest suyunu dökerken , öbür odada 15 yasına gelmiş ancak secde yüzü görmemiş oğlumuzu nereye saklayacağız? Yoksa bir kaç günlüğüne otele veya akrabalarımızın evine mi göndereceğiz ? Merak ediyorum. Alıştığımız hayat seyrimizin kontrolden çıktığındaki acı halimizi.Bayi'miz gazeteyi kapıdan uzattığında ne yapacağımızı .Müslüman bir sahabe kadının kıyafetine dokunan yahudilere karşı savaş başlatan misafir Peygamber'in yanında o müstehcen gazeteyi okuyabilecek miyiz? Acaba diyorum .Peygamberimizi yanımıza alarak, gitmeye planladığımız yerlere götürebilecek miyiz ? 17 yasındaki kızımızın yanına gelerek " Siz ne alırdınız. " diyerek olan şık bir garsonun sözüne karşı tavrımızı. Acaba diyorum.Gittiğimiz yerde üç-dört saat boyunca yemek masasında Peygamberimiz de buluna bilecek mi ? Yoksa Onu evimize istirahata mi alacağız ? Düşünüyorum. Hem de gözlerimle görmüş gibi düşünüyorum.Bir kaç günlüğüne evimize olarak gelmiş olan Peygamberimize 24 saatimizi nasıl geçirdiğimizi göstermemizi. " Bonjour" diyerek evimize giren oğlumuzu , yarim etekle arabadan inen genç kızımızı ."Bunda benim suçum yoktur "Ya Resulallah !" deyip ölüp ölüp dirilen ana ve babaları.... Düşünüyorum Peygamberimiz evimize otururken , evimize gelecek aile misafirlerimizi. Peygamberimizden habersiz olan misafirlerimizin girişlerini , konuşmalarını görüntülerini. Evet evimize sadece bir kaç günlüğüne misafir olarak gelecek olan Peygamberimizce karsı sergileyeceğimiz tavırlarımızı merak ediyorum.Bu Peygambercin nasıl karşılayıp , nasıl uğurlanacağını merak ediyorum. Peygamberimiz eğer bizimle bir kaç gününü geçirecek olsa , alışagelen yaptığımız islere devam mi edeceğiz ? Yahut da ziyaret bittiğinde ve evimizden ayrıldığında rahat bir nefes mi alacağız ? Evet sevgili Peygamberimiz bizimle biraz vakit geçirmek için gelse hayatimizi alt-üst mü olacak? (İbrahim SADRİ)
Günümüzde insanlığın asıl ızdırabı
İ.H.L. NESLİ hatice küçük
hatice.kucuk@ymail.com
ünümüzde insanlığın asıl sorunu, Kainatın efendisi G Hz.Muhammed (s.a.v)'i tam mana-
sıyla tanıyamamasıdır. İnsanlık onu tam anlamıyla anlayamamıştır. Dünyanın manevi sarsıntısı da bundan kaynaklanıyor. İnsanlık birbirine öfkeli, kardeş kardeşe kinli, gençlik bunalımda, maneviyat çöküntüde ve herkes de sevgisizlik, bencillik var. Günümüz insanı kendini kaybetmiş durumda. O'nu tanımayınca, O'nu anlamayınca ve sevmedikçe, O'nu kendine örnek almazsa bu huzursuzluk, bu kavga ve bu öfke ile sıkıntıdan kurtulmak mümkün değildir. Yüce rabbim Kainatı onun hatırına yarattı , ve onun yaşantısı dün olduğu kadar bugünün insanını da ilgilendiriyor. Ne mutlu kutlu doğum haftalarını kutlamak onu Genç yüreklere anlatmak, tanıtmak Kainatın Efendisine vefadır. Başkalarını ne dediği değil, O'nu anlamak anlatmak siz İmam Hatip gençliğine mirastır. Peygamber sancağı İmam Hatip nesline emanettir. Bu sancağı en güzel şekilde taşıyacak, hak ve hayırda yarışacak, hizmet ve iş olduğunda tereddüt etmeden yaparım inşallah diyecektir. Bütün samimiyeti ve gücü ile varını yoğunu ortaya koyar hizmeti bizzat
yapar, yaptırır ve bu uğurda yıpranmayı, yorulmayı ve hatta gerekirse canı pahasına her şeyi göze alır. Hizmet esnasında çektiği sıkıntıları günahlarına kefaret, sağlık ve gençliğine manevi derecelere ulaşmayı vesile kabul eder. Hayırlı işlerde öncü olmak İmam Hatip Neslinin görevidir. İmam Hatip Nesli hak ve hayır savunucusudur. İmam Hatip Nesli; • Yorulmak bilmez • Dinlenmek yoktur • Usanmak yoktur • İhmal etmez • Adam sendecilik yapmak • Ümitsizliğe düşmez • Taviz vermez Örnek Müslüman olmaktır hedefiniz. İmam Hatip gençliği onu kendine rehber edinen kainat efendisinin nurani sedasını değil unutturmak, kıyamete kadar aşk ve şevk içinde taşımaktır. genç yüreklerde iki cihan güneşi, Bu anlayışla hareket eden herkes nüfus cüzdanındaki yaş hanesine bakmaksızın genç yürektir. Rabbim yaşımız ne olursa olsun yüreğimizin genç kalmasını iman gücüyle dolmasını nasip eylesin. İsmi göklerde Ahmet, yeryüzünde Muhammed; Rabbim O'na layık ümmet eyle, Amin. Selam ve dua ile...
SAYFA 11 renkli
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
SAYFA 12 renkli
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI