Lalegül dergi mart 2013

Page 1

Say1

••

01

u

Mart 2013 Fiyati:

t 8

"Lale'ye Ram, Gul'e Tutkun"

Bismillihl Hizmetlerimizin Devam1 Ad1na • Ehl-i Sunnet'e

''lilegiil'' Uzatarak Merhaba!


••

EDITORDEN u giine kadar sizinle aram1zda adeta bir kopru _vazifesi goren ve bin;:ok muhalif gorii§lere ilmi reddiyeler yaparak Ehli Sunnete hizmet eden Arifan Dergisi, malumunuz oldugu uzere gei;:en ~ubat aymda basilamadi. Gerek Cubbeli Hocanuzm kitaplannm gerekse Arifan Dergisi'nin bas1m ve dag1t1mm1 yapan ekibin ya§ad1g1 bir takim maddi s1kmt1lar, Cubbeli Hocam1zm hapis surecinde had safhaya varm1§ ve neticede Axifan Dergisi i;:1kanlamam1§tl. Bu durumu Cubbeli Hocam1z 7 ~ubat Per§embe GU.nu Fetih Mescidinde yapm1§ oldugu sohbette sizlere anlatm1§ ve bu §artlarda bu isimle yola devam edemeyecegimizi, bundan boyle yeni bir dergiyle hizmete devam etmek luzumu hasil oldugunu ifade etmi§ti. Kiymetli Okurlar! Dergi, mutlaka olmas1 gereken bir hizmet ... <;unku, siz vefal1 dostlanm1zla aram1zda bir kopru vazifesi gormesi, aynca gerek dunyam1za ve ahiretimize yarayacak pek i;:ok ilmi makalelerin yay1mlanmas1, gerekse bir tak1m sap1k firkalarm gorli§lerine kar§l ilmi reddiyelerin yap1lmas1 ai;:1smdan i;:ok onemli bir teblig ve davet araci. .. DolaylSlyla bizler kelam1m1zla oldugu gibi, kalemimizle de elimizden geldigince biiznillah bu yolda hizmet etme azminde oldugumuzdan, dergi <;:1kanlam1yor diye kalemleri bir kenara birakamazd1k. Tabi istemeyerek de olsa i§ler bu noktaya gelince, bizler de; "art1k bu i§i ylirutemiyoruz" diyerek derginin bas1m ve yay1mmdan el i;:eken karde§lerimize te§ekkur edip, hizmet a§kiyla ortaya at1lan ve; "bundan boyle Allah (Celle Celdluhu) i<;:in bu hizmette biz vanz!" diyen ve bu i§i ustlenen karde§lerimizle yolumuza devam etme karan ald1k. Kiymetli Okurlar! Bir takim zaruretler sebebiyle verdigimiz bir ay aramn ardmdan, yine aym §ekilde Ehli Sunnet hassasiyeti olan Hocaefendilerle ve aym muhteva ile "Lalegiil" isimli dergimizle tekrar sizlerle bulu§uyoruz. Evet dergimizin yeni ismi "Lalegiil Dergisi" Zaten sizlerin de Lalegul FM radyomuzdan a§ina oldugu uzere hem bu ismin ii;:erdigi anlam olarak, hem de sizlere yabanc1 olmayan bir isim olmas1 hasebiyle dergimize bu ismi verdik. Malumunuz <;:i<;:eklerden "Lale" Allah'1 (Celle Celdluhu) sembolize eder; "Giil" ise Efendimiz'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve Ona kar§l duyulan muhabbetin semboludur. in§aAllah bizler de bu manaya uygun olarak Allah ve Resulu'nun yolunda ilerlemeye, evvelce oldugu gibi Ehli Sunnet d1§1 gorli§ ve ak1mlara ilmi platformda gereken cevab1 verip sonuna kadar Ehli Sunnetin savunucusu olmaya biiznillah devam edecegiz. Kiymetli Lalegiil Dergisi Okurlar1! Sanki hi<;: ara vermemi§ gibi yine aym okur kitlemiz olan sizlerle, buylik bir aile olarak yine omuz omuza in§aAllah yolumuza devam ediyoruz. Bu giine kadar hep yamm1zda olan, en zor ve en s1kmt1h surei;:lerde bile bizleri hi<;:bir zaman~almz b1rakmayan, aynca gerek maddi gerekse manevi desteklerini bizden hi<;:bir zaman esirgemeyen siz z giin dostlar1m1zla bulu§ma adresimiz, bundan boyle Lalegiil Dergi'miz olacak. I

Bu arada §Unu da arzedelim ki; evvelce Arifan Dergisi'ne abone olup halen abonelik suresi devam eden karde§lerimize gelince, in§aAllah onlan da magdur etmeyecek ve aym §ekilde onlara Lalegiil Dergisi gondermeye devam edecegiz. Mevla Teala, samimi niyetlerle i;:1kt1g1m1z bu hizmet yolunda bizleri muvaffak k1larak, bu kiymetli dergimizin uzun soluklu olmasm1 nasip eylesin. Once Rabbimizin lutf-u inayeti, sonra siz degerli okurlanm1zm destegiyle, Ehli Sunnetin sesini daha giir bir §ekilde duyurabilmek temenni ve niyaz1yla ... Fi emanillah!

mustafaozsimsekler@laleguldergisi.com. tr


I~INDE

LalegGltf Mart 2013 Y1l l Say1 01 Lalegi.il Dergisi Adina imtiyaz Sahibi Lalegiil Yay1nc1llk

*Dergimizde yaymlanan yaz1lann, reklamlann sorumlulugu yazanna ve reklam sahibine aittir.

Genel Yay1n Ybnetmeni Mustafa Oz~iM~EKLER

ER

Temsilci irtibat

444 34 68 Abone Dag1t1m Lalegiil Yaymlar1 Tel: 444 34 68

Ad res Lalegiil Yaymc1llk Fevzi t;:akmak Mah. Osman Gazi Cad. 2/1 Sokak No: 1/6 Tabya I Bagc1lar I iST. Tel: 444 34 68


!"(l'e "' danrl\'a)·rted iJ M bir hadis·l4erlfte - '3fle buyurmut tur: ~AJ l ih-0 SiibhanehU:

i_,....:..) Ju :Ju G ._,lL<; :.iii .rP.) i ,~_; ~~i :<.;~ .11 j.,.J,11 = i-1--J ~ ...i

Yaym Tiirii

Yurti~i

Abonelik Bedeli (Y1ll1k)

~j l..,+..1-L>IJ .r-j~ ;_,. . •

Albarakatiirk Kat1hm Bankasi (Bagc1lar ~ubesi)

Yerel, Si.ireli, Aylik

95,-TL

Bas1m Yeri

Yurt 01~1 Abonelik Bedeli (Y1ll1k)

TL IBAN: TR39 0020 3000 0184 9021 0000 01

Turmatsan Matbaacil1k

90,- Euro

USO IBAN TR12 0020 3000 0184 9021 0000 02

Davutpa~a

Cad. 2. Mat. Sit.

ZC2S Topkap1

I iST.

02 12 444 11 30

Abonelik i~in Banka Hesap Nolan

EURO IBAN: TR82 0020 3000 0184 9021 0000 03

Lalegiil Yay1nc1hk ad1na Asya Kat1hm Bankasi (imsan ~ubesi)

Posta ~eki Hesap Numaralari (Merkez Adi: Ba!iak!iehir/Ba!iak!iehir)

TL IBAN: TR79 0020 8001 8103 9966 8300 02

TL: 10293172

USO IBAN TR52 0020 8001 8103 9966 8300 03 EURO IBAN TR25 0020 8001 8103 9966 8300 04


AHMET MAHMUT UNLU

ARIFAN DERGISI'NIN •• • BASILMAMASI UZERINE ••

LALEGUL DERGISI'NE • • • GE<;I~IMIZLE ALAI<ALI • • DURUM TESPITI

MART-04-05

~~


uhterem okurlanm! Bursa Ulu Cami-i $erifi 'nin mihrap duvannda bulunan ve alt1nda H1z1r (Aleyhisselom! ln namaz k1ld1g1, bu mUnasebetle orada yap1lan dualann kabul olundugu rivayet edilen, bir ucunda Allah-u Teala'y1 temsil eden "Lale"yi, diger ucunda RasGlUllah (Sallollohu Aleyhi ve Sellem!i tasvir eden "GUl"U bannd1rmas1 hasebiyle de ilk say1s1rn sizlere takdim etmekle ferahyab oldugumuz "LalegUl" dergisinin ismine c;ok mUnasip dU?en "Ye?il Vav"1 temsil alemi olarak belirledigimiz mUbarek dergimizin yeni ve bUyUk hay1rlara vesile olmas1rn , gec;mi?imizin tUm zulUm ve zulUmat1rn (karanl1klanrn) mahvedip, mUstakbelde nice nurlu ufuklar ac;mas1rn Mevla'y1 MUteal'den niyaz ederim ve bu duarnn kabulUne niyet "Amin" diyenlere de iki cihanda saadetler dilerim. Ami n! Emma Ba'd! Malumunuz vechile; 28 ?LIbat sUreciyle ba?layan 15 y1ll1k ?LI bedbaht donemde bu fakir karde?iniz birc;qk maddimanevi ihtilallere maruz kalm1?t1r. Bunun da sebebi hie; ?Liphes iz konu?tugum hakikatlerin, gUcU elinde bulunduranlann i?ine gelmemesi ve bu hak sesi susturma c;abas1na giri?meleridir. Rabbim her birerlerine dUnya-ahiret mUstehaklanrn takdir eylesin. Amin! Bu me?Om zaman zarfmda babam1n iflas etti rilmesi, vakf1m1n kapat1lmas1, c;avu?ba?1'nda bulunan kUlliyeme el konulmas1, "Deprem ilahi ikazd1r" dedigim ic;in 2 sene 7 ay 3 gUn hapis cezas1na c;arptml1p 2000 senesinde ba?layan ve 2002 nihayetinde sona eren c;ileli hapis sUrecine maruz b1rak1lmam, yaz1lanm1 yaymlayan Beyan Dergisi'nin ve ad1m kullarnlarak para toplarnp kurulan Beyan Radyosu'nun yoneticilerinin ihaneti sebebiyle bu mUesseselerin kapat1lmas1, el yazma Mushaf ve levhalanma el konulmas1, sahip oldugum iki Afgan seccadesinden dolay1 y1llarca kac;akl1l1kla yarg1lanmam, sonra on sene yarnmda hizmet etmi? bir hainin iftira ve ihaneti nedeniyle uydurulan jetski hadisesiyle itibars1zla?t1nlmaya c;al1?1lmam ve mUbarek ramazan ay1nda 15 gUn kadar Ehl-i SUnnet'in bu nedenle mahzun k1lmmas1, 2011 y1l1rnn sonunda "insan ticareti" ve "c;eteye destek" gibi uydurma suc;larla

----------

---

bir sene hapse at1lmam, halen mahkememin devam etmesi ve sanki kac;acakm 1?1m gibi her hafta imzaya mecbur edilerek yurtd1?1na c;1kmam1n engellenmes i gibi bu sayfalara s1gmayacak kadar birc;ok bela ve musibete maruz kalmam dU?UnUldUgUnde, Merhum Erbakan Hocam1z'm Ba?bakanken partisi kapat1ld 1g1nda sarfettigi "Milli gorU? hareketinin serUven i takip edildiginde, ba?1m1za gelen bu hadise nokta gibidir" mealindeki hikmetli sozU gib i, benim de ba?1ma gelenler dU?UnUldUgU zaman hapse giri?imin ard1ndan teliflerimi tevdi ettigim ?irket taraf1ndan Ucretim odenmeyerek en zor zamanda yard1ms1z b1rak1lmam, Ustelik herkese telefon ac;1l1p benim ic;in yalan yere yard1m toplanmas1, boylece fakir fuka rarnn somUrUlmesi, dergi basacag1z diye ilave paralar istendigi halde derginin bas1lmamas1 , bUnyede c;al1?an baz1 kimselerin namaza devams1zl1g1 ve ahlak d1?1 i?lere bula?malan gibi birc;ok nedenle Arifan dergisin in ve Arifan yay1nlanrnn kapat1lmas1 yani Kasr-1Arifan'dan tekrar Kasr-1 HindUvan'a donU?Un ba?lamas1 da evvelce ya?ad1klanma nispetle bir nokta kadar bile degildir. in?aallah bu yeni dergiyi kuran ekip digerleri gibi maddi beklentiyle degil s1rf Allah nzas1 ve dine hizmet gayesiyle c;al1?t1klan ic;in muvaffak olacaklar ve bizi mahcup etmeyeceklerdir in?aallah. Bu vesileyle bizi sUrekli destekleyen siz okurlanma, tUm sevenlerime ve cemaatime ?Likranlanm1 arz ederken, bu Ehl-i sonnet davas1rnn ttikezlenmesi ic;in gayret gosteren haci-hoca, amir-memur dahil kim varsa onlan da Rabbimin yUce divarnnda lanetle yadederim. Bundan sonra ni?arnm1z "LalegUl"U bannd1 ran ve Allah-u Teala'rnn vahdaniyetinin ba? harfini temsil eden, aynca Devlet-i Aliyye'nin ilk pay-i taht1ndan ilave esintiler getiren "Ye?il Vav" olsun. Sohbet meclisimiz "Ahmed Yesevl Dernegimiz", sohbet kaynag1m1z "LalegUl Radyomuz", yay1n orgarnm1z da "CUbbeli Hoca Yay1nlan" olsun. Her biri maddeten ve manen mUbarek olsun. Hainlere lanet olsun. Bizimle yola devam edenlere selam olsun. Amin diyen rahmet bulsun. Amin!

Lalegut(f


54 FARZIN iLKi ZiKiRDiR "Allah! Allah!" diye zikretmesi bu emre imtisalin tezahurudur. Diger bir yerde:

~~1 ~tj y~I &; ~i ~)LA jJI~ ~I }03j _f.:.Jlj ~~I :.j- ~~~I 0i

,0~ '~ ,t..

Degerli okurlanm! Bu yeni dergimizde size in?aallah 54 ayda bitecek ?ekilde 54 farz1 beyan etmeye c;al1?acag1m ki bunlar hepimiz yak1ndan ilgilendiren ve ahiretimizi yak1ndan alakadar eden konulard1r. Mutlaka okuyup okutal1m. Osmanl1 ulemas1ndan 54 farz ?arihi Abdullah SalahT Efendi Hazretleri'nin beyani vechile; Hasen-i BasrT (Radiyallahu AnhJ ?Dyle buyurmu?tur: "Bir mumin uzerine her ?eb ve rOzde (gece ve gunduzde) elli dart f arz vacib olur ki bunlann muktezas1yla (amel etmek gereklidir, bununla) amel etmez ise asilerden olur." ($eyh Abdullah Salahi' Efendi, Elliddrtfarz ~erhi, sh:2-3) 54 farz1n hepsi ayet-i kerTme ve hadTs-i ?erTflerle sabittir. Bunlann ilki islamiyet'in Wm vazifelerinin gayesi olan zikrullaht1r yani Allah-u Teala'y1 dilden, gonUlden yadetmek, hat1rlamak ve unutmamakt1r. Allah-u Teala birc;ok ayet-i kerTmesinde zikri emretmi? ve zikredenleri methetmi?tir. Nitekim:

"Ey iman etmi' olan kimseler! (Sizinle sava?mak uzere haz1r bulunan) bir topluluga kavu,tugunuz zaman, (kac;may1p) sebat edin ve (harp meydaninda) Allah'• ~ok~a zikredin! Ta ki siz felaha erebilesiniz" (Enfal 50resi:45) kavl-i ?erTfinde harpte bile zikri emretmi?tir. Mehmetc;igin dLi?mana taarruzunda MART¡

06-07 - - - - -

0

~ L4 ,-~ .d:. ~ ~I j, ..r.-' , -<t

~

"(Habibim!) Sana vahyedilmi' olan o kitab1 (Allah-u Teala'ya manen yak1nla?mak, laf1zlann1 ezberlemek ve manalanni c;ok iyi anlamak ic;in) pe,pe'e oku ve o (farz) namaz(lar) 1 hakk1yla k1l. Zira (d1?1ndaki ve ic;indeki tUm ?art ve edeplere riayet edilerek kamil manada eda edilen) o namaz, (zina gibi) en ~ir­ kin olan 'eylerden de, (?eran ve aklen reddedilen) munkerden de kesinlikle al1koyar. Allah'm zikri ise elbette (diger butUn ibadetlerden) daha buyuktur. Allah sanat haline getirerek yapmakta oldugunuz (hay1r ve taatla ilgili) 'eyleri (hakk1yla) bilmektedir. (Buna gore de kar?1l1g1niz1 verecektir)" (AnkebOt 50resi:45) buyurarak zikrin ?anini namaz dahil butUn ibadetlerden ustUn tutmu?tUr. Zaten:

"Namaz1 da Beni hat1rlamak i~in hakk1yla k1l" (T6ha 50resi:14'den) ayet-i kerTmesinde namaz1n da zikir ic;in me?ru edildigini bildirmi?tir. ibni Abbas, ibni Omer, EbO Kurre, Mucahid ve Atiyye (Radiyallahu Anhi.imJ Hazarat1nin beyanlan vechile ayet-i kerTmedeki "Allah'm zikri ise elbette daha buyuktur" cumle-i celTlesinin manas1 "Elbette Allah-u Teala'nin sizi zikretmesi, sizin O'nu zikretmenizden daha buyuktUr", diger bir rivayette "Elbette Allah-u Teala'nin kulunu zikretmesi, kulun Allah-u Teala'y1 zikretmesinden daha buyuktUr" ?eklindedir. Rabbimiz hic;bir amelin c;oklugunu emretmezken:


"Allah'• (anmay1 sadece namaza tahsi? etmeyip, Wm hallerinizde O'nu) ~ok~a zikredin, ta ki siz (iki cihan saadetine kavu~arak) felah (ve kurtulu~)a eri,ebilesiniz." (Cumua SOresi:1 O'dan)

@ I~ lj'~ ~11_,y..511 lfal 0:)1 ~t ~~

"L t-~ - <-~ ~ , , -" " , -' .r: ~-' "Ey iman etmi' olan kimseler! Allah'• (vakitlerinizin ekserisinde takdTs, tehlTl ve tahmTd gibi birc;ok bvgu c;e~itleriyle) ~ok~a anarak zikredin. (Ozellikle en ~erefli vakitler olan) giindiiz ba,tnda ve giin sonunda da O'nu tesbih (ederek ve namaz k1larak Wm no ks an s1fatlardan tenzTh) edin" (Ahzab 50resi:41-42) ayet- i kerTmelerinde zikrin c;ok yap1lmasm1 emretmi~ ,

uG ~' i1 J, ~..,,,..., : · ~ ~ i1 J, uw..:.JI : ~ · d1 ~I~ }., , ,..,,,..., , , J, <...)"" ,, 1' uLl.)WJ\ : ".)WJI : "·w1 J, , , J- ~ J, uLi;WI , , J- ~ ulA....!.W1 : ~w1 J- ul - WJI J' ~!; : WJI J' , , J- ~ , Ji uWWJI : ~WJ1 J, uij :.....;j, 12~ d1 J, , , J, ~ , I, .a.~d1 J- v.:-.-

"islam'a giren erkekler ve islam'a giren kadtnlar, (inarnlmas1 gereken meselelerin tamam1na) iman eden erkekler ve iman eden kadtnlar, (emirleri tutup yasaklardan kac;arak) itaat eden erkekler ve itaat eden kadmlar, (niyetlerde, sbzlerde ve fiillerde dogrulugu ~iar edinmi~) sad1k erkekler ve sadakatli kadtnlar, (kaza ve kader geregi kar~1la~t1klan zorluklara, bzellikle de harnmlanndan gbrdukleri s1k1nt1lara) sabreden erkekler ve (Wm musTbetlere, bzellikle kocalanndan c;ektiklerine) sabreden kadtnlar, (namazda saga sola bakmayan ve kendilerini insanlardan usWn gbrmeyip, bu tevazuyu d1~a vuran) hu,Olu erkekler ve hu,o sahibi kadmlar, (farz olan zekat1 ve nafile olan sadakalan) bag1' ya-

pan erkekler ve bag1,ta bulunan kad1nlar, (farz ve nafile olarak) oru~ tutan erkekler ve oru~lu bulunan kad1nlar, tenasiil uzuvlar1n1 (zina, livata ve lezbiyenlik gibi haramlardan) koruyan erkekler ve muhafaza eden kad1nlar, (hem dilden, hem de kalpten tesbTh, tahmTd, tehlTl getirerek, Kur'an okuyarak ve islamT ilimlerle me~gul olarak) Allah'• ~ok~a

zikreden erkekler ve zikir yapan kad1nlar,

- - - - - - - - - - - - - - - - - Lalegut(f


,ophesiz Allah bunlar(1n i?ledikleri gunahlar) i~in buyuk bir magfiret ve (taatlanna kar?1l1k olarak da) pek buyuk bir mukafat haz1rlam1,t1r" (Ahzab 50resi:41-42) ayet-i kerlmesinde de bzellikle zikri c;ok yapanlara buyuk magfiret ve ecirler haz1rlad1g1rn belirtmi?tir. Allah-u Teala:

"O kimseler ki kafir olmu,lar ve o RasUl'e isyan etmi,lerdir, i'te o gun onlar (utanc;lanndan dolay1) ne olayd1 da yer kendileriyle bir edilseydi (ve boylece yok olup gitselerdi) diye arzu edecektir. Ama (butUn uzuvlan kendileri aleyhine ?ahitlik yapacag1 ic;in, kendileriyle alakal1) hi~bir haberi Allah'tan gizleyemeyeceklerdir" (Nisa 50resi:42) ayet-i kerlmesinde de munaf1klann en bariz vasf1 olarak Allah-u Teala'y1 az zikretmelerini ac;1klam1?, buna ilaveten Yuce Mevlam1z: 0

"O kimseler gibi olmaym ki onlar Allah'1(n hukukuna riayeti) unutmu,turlar, bu sebeple 0 da onlara kendi nefislerini(n menfaati ic;in c;al1?may1 ) unutturmu,tur. i,te sana! Ancak onlar, (Allah'1n taat1ndan c;1kan) fas1k kimselerin ta kendileridir" (Ha~r 50resi:19) buyurarak onlar gibi zikirsiz ve gafil olmaktan nehyetmi?tir. Zikri te?vik eden en bnemli ayet-i kerlme ?Liphesiz ki :

"Oyleyse siz (taatlar, zikirler ve dualarla) Beni anm ki Ben de (sevaplar, bvgUler ve kabullerle) sizi anay1m. Bir de (bunca nimetlerime kar?1) Bana ,okredin, (emrime isyan edip, nimetlerimi gbrmezden gelerek) Beni inkar etmeyin" (Bakara 50resi:152) ayet-i kerlmesidir. Bu ayet-i kerlmenin birc;ok manalan vard1r. $byle ki :

o ,...~

o .,, . ,, ,, . ~ . . , .·...o . ,~.,a..•.J •' ·· - -.;,...11.A.!l\.....4.J ~1~ : 1 ~ ' '1 ' ' ~ · 1 ~ ' '1 u.J ·...ou Ju ~\.....4.J ../ ~ r...r~ .r...; , \ • , ..T-:....

J

Y

~

.....

• ' ' ,.ljl 0

~ ,~

J

.

0

~ ,,

~J

J

J

0

, ! ~ I\

.,,.

. ,

J

,,..

0

.) ' ' • "

....

0

0

C , I~

,J.r--' i:.r- -*7.J ~ ;

"Miinaf1k erkeklerle, munaf1k kadmlar, onlarm baz1s1 (hem gbrunu?te, hem gerc;ek manada) diger bir k1sm1n par~as1d1r. Onlar (peygamberi inkar gibi, aklen ve dlnen reddedilen) munker (?evler)i emretmektedirler, (kelime-i ?ehadeti ikrar gibi, hem ak1lca, hem de ?erlatc;a makbul bilinen) maruftan nehyetmektedirler ve (Allah yolunda harcama yapmaktan) ellerini s1k1ca yummaktad1rlar. Onlar Allah(1n taatin)1 unutmu,turlar, bu sebeple Allah da (rahmetini ve fazlin1 taksim ederken) kendilerini terk etmi,tir. Ger~ek­ ten de munaf1klar fas1klarm ta kendileridirler" (Tevbe 50resi:67) ayet-i kerlmesinde Allah-u Teala'y1 unutan o munaf1klan terk ettigini beyan etmi?, biz muminleri de: MART· 08-09

1) itaat etmek sOretiyle beni zikred in (arnn)

ki , Ben de rahmetimle sizi zikredeyim. Nitekim ibni Abbas (Radiyallohu Anhoma;dan rivayet edilen bir hadls-i ?erifte RasOlullah rsa11a11ahu Aleyhi ve Sellem! ?byle buyurmLI?tUr: 1

jt,; :Jl.i 1-~ ~~;:. J ~ fu1 , ., ~ . ·1 . , ~)~. ':!-~ ..

.J • ~

,,y '-I'

:;;

..

'

.;

1

-;.

.1

J

.::1. :. - ~JLA;~I 1-:...uilJY-.-J ,, ,-J -~ ~ ,

~I j~)) ,~p;S-1t ~Jj1\j~ :~~

) J

Jo;

...

o

,,.

J

oJ

:;;

r5.J5~1 ~~ ~4)1 ~ ~ .j.JJS'~I :~j (( .~:;;..~ "Allah-u Teala 'Siz Beni zikredin, Ben de sizi zikredeyim' kavl-i 'erifinde: 'Ey kullar! Siz Beni itaatimle (yani emirlerimi tutup, yasaklanmdan kac;arak) zikredin ki, Ben de sizi magfiretimle zikredeyim' buyuruyor. n (Si.iyOt/, ed-Di.irri.i'l-mensOr, 1/360)


Halid ibni Ebl imran (Radivallohu AnhJ dan rivayet editen bir hadls-i ?erifte RasOtullah rsa11a11ahuAleyhi ve Sellem! ?byte buyurmu?tur:

ZiKRiN FAZiLETiNi A\:IKLAYAN HADIS-i ~ERiF VE RiYAYETLER 1) Haris el-E?arl (Radivallohu AnhJdan rivayet edilen bir hadls-i ?erifte RasOlullah rsa11a11ahu Atevhi ve Sel/em) ?Ciy[e buyurmU?tUr:

"Her kim Allah-u Teala'ya itaat ederse, her ne kadar namaz1, orucu ve Kur'an okumas1 az da olsa muhakkak o ki'i Allah-u Teala'y1 zikretmi' olur. Her kim Allah-u Teala'ya isyan ederse, her ne kadar namaz1, orucu ve Kur'an okumas1 ~ok da olsa muhakkak o ki'i Allah-u Teala'y1 unutmu' olur." (SuyOtl, ed-Durru'l-mensOr, 1/361) 2) Beni dua ite zikredin, ben de sizi icabet (kabut) ve ihsan (istediginizi vermek sOreti) ite zikredeyim. 3) Beni sena (ovmek) ve itaatle zikredin, Ben de sizi ata (bah?i?) ve nimette zikredeyim. 4) Beni dunyada zikredin, ben de sizi ahirette zikredeyim. 5) Beni hatvetter de (tenhatar da) zikredin, Ben de sizi sahratarda (a~1k yerterde) zikredeyim.

"Muhakkak Allah-u Teala Zekeriya oglu Yahya (Aleyhissetam;a kendisinin amel etmesi ve israilogullar1'na da amel etmelerini emretmesi i\:in be!j 'eyi emretmi!jtir. (Bunlann be?inci olarak Yahya (AteyhissetomJ Benlisrail'e ?Ciyle demi?tir:) 'Ben size Allah'• zikretmenizi emrediyorum. ~iiphesiz bunun (Allah'1 zikredenin) hali de kendisini siiratlice takip

eden dii!jmanlardan ka~1p, saglam bir kaleye gelerek (s1g1narak), kendini onlardan kurtaran ki!jiye benzer. i!jte boylece kul da, kendini !jeytandan ancak Allah'• zikretmekle korur."' (Tirmizl, Emsa/:3, no:2863,

6) Beni refah (rahat zaman)da zikredin, Ben de sizi beta ve musibet zamaninizda zikredeyim.

5/148)

7) Siz beni istigfarta (af isteyerek) zikredin, ben de sizi magfirette (affederek) zikredeyim.

2) Abdullah ibni Busr latm1?t1r:

8) Benim yotumda mucahede yani nefis, ?evtan ve onlara uyanlarla harbetmek sOretiyle Beni zikredin, Ben de sizi hidayetimle zikredeyim.

01• :Jli~J' ~~\ c.:r? ' .,J _r-J. <J. · ' ,~\ri ~; ,. ,y-

(Radivallohu AnhJ

?Ciyle an-

oJ

/

..

0 ,...

..l9

,,,

i-

l)

~\fl

;

,,..

-:.

11-

,!.

' •\- ~ 01~ !.ui\ C:J:.r'""' ;

"'

, ,.

J ~) l:;~ J ,

,,. ,...

:Jl.9

~

'JJ....)'

9) Beni s1dk (dogruluk) ve ihlasla (s1rf nzam1 isteyerek) zikredin, Ben de sizi halas (kurtulu?) ve mezid- i ihtisas (kendi hususi dostluguma kabul etmek sOreti) ile zikredeyim.

10) Siz Beni munacat (dua ve niyaz)la zikredin, Ben de sizi necat (dunya ve ahiret kurtulu?U) ile zikredeyim.

"Bir adam RasOlullah (Sallollohu Aleyhi ve Sellem) e: 'Ya RasOlellah! islam '1n ?eriatlan (nafile ibadetleri) cidden bana ~ok geldi (hepsini yapacak

-

Lalegm(f


gU<;te degilim.) Bana (devaml1 yapabilecegim) bir ?ev bildir ki ona sanlay1m ' dedi. RasOlUllah (Sal/6116hu Aleyhi ve Sellem) de: 'Dilin Allah'm zikriyle devamh 1slak kalsm (dilin devaml1 sOrette Allah '1n zikriyle me?gul olsun)' buyurdu." (Tirmiz'i, Oeavat:4, no:3375, 5/458) 3) Malik ibni Yuhamir latm1?t1r:

(Radiyall6huAnh!

?byle an-

gi.imi.i'i.i (Allah yoluna) vermekten sizin i~in daha hay1rh olan ve di.i,manm1za rastlay1p da boyunlarm1 vurman1zdan, onlar1n da sizin boyunlar1n1z1 vurmalarmdan (?ehit olmanizdan) daha hay1rh olani size haber vereyim mi?" buyurmu?tur. (Buna kar?1l1k) ashab-1 kiram : "Evet" dediler. RasOli.illah (Sal/6116huA/eyhi ve sellemJ: "Allah'• zikretmektir" buyurdu. Muaz ibni Cebel (Radiyall6huAnh;: "(Ki?iyi) Allah'1n azab1ndan, Allah'1 zikretmekten daha ziyade kurtaran hi<;bir ?ev yoktur" demi?tir. (Tirmiz'i, Deavat:6, no:3377, 5/459) 5) EbO Said el-Hudrl (Radiyall6huAnhJdan rivayet edilen bir hadls-i ?erifte RasOlUllah rsall6116huAteyhi ve Sellem) ?Oyle buyurmLI?tUr: ~

\

\

"

"Muaz ibni Cebel (Radiyall6hu Anh! ?byle demi?tir: 'RasOlUllah (Sal/61/6hu Aleyhi ve Sellem)den aynl1rkenki son sozUm 'Amellerin hangisi Allah-u Teala'ya daha sevgilidir?' demem olmu?, (bunun Uzerine) RasOlUllah (Sal/61/6hu Aleyhi ve Set/em) de: 'Dilin Allah-u Teala'nm zikriyle 1slak oldugu halde olmendir' buyurmLI?tUr."' (Taberanl, el-MucemtJ'l-Keblr, no:208, 20/106) 4) Ebu'd-Derda (Radiyall6hu Anh; dan riv ayet edilen bir hadls-i ?erifte RasOlUllah (Sal/61/6hu Aleyhi ve Sellem):

0

....

I~ ~I , ., ~ l.JJI ..L-..::. i~ , ~ ~ J r..SJ ~-J. ... :: .... . .... (J->' ,,,.

l

1

....

: ,,:: -L:, . ), ,~ _ c...5IL;u :uil o

J O

....

:; :;

1

I -:...

J

....

....

....

,,,..

.ull J ~) , , JL; :JL;

~ , 0

o;.

J

1

; ;:;

Jo

,,.,.

~~I ~~I~ s;J..11 ~ fl_;I :ui1 0j5~ ll

"Elbette bir tak1m kavimler di.inyadayken Allah-u Teala'y1 serilmi~ do~ekler i.izerinde zikredecekler, Allah-u Teala da (ahirette) onlar1 en yi.iksek derecelere girdirecek (yUkseltecek)tir." (Heysem'i, MevaridtJ'zzam'an Ji zevaidi ibni Hibban, no:2319, 1/576; StJyOt'i, ed-OtJrrtJ'l-mensOr, 1/363) 6) EbO MOsa (Radiyall6hu Anh;dan rivayet edilen bir hadls-i ?erifte RasOlUllah (Sal/61/6hu Aleyhi ve Set/em) ?byle buyurmu?tur:

,

,~<<

,

J

\;; ~, LblS"~i - ~ <1~i .~ ~ <~~:t J .J \ " ; ~ r~

r~-::-:.--

J

.... 0

....

....

J

,..,

-

,

J

J

....

0 ,,,

0

~

f-5'J~ l_µt 01 \

J

,,,

:.r ~ _J;:>-j ,~~j.llj ~..UI

}"";.

J

,,,

,,,

,,,.

;.

O

.;iii f~ :.r ;iii yl~ :.r ~i ~~ \.4 :~~I \

,,,.

;;;:;

J ,,,.

,..

\

I

;.

J~jJL! :JL; ~ J~~I ~)~ y ~I:_;, ,

0

;;ii

....

;5~ ~+JI j.:All :~j ~

l

....

1

: ;:;

1

JL;u :ui1 ~ '1ll

"Rabbini zikredenle zikretmeyenin durumu, diri ile oli.ini.in durumu gibidir." (Buhar'i, Deavat:66, no:6044, 5/2353)

I

"Dikkat! Amellerinizin en hay1rhs1n1, malikiniz (olan Allah) kat1nda en temizini, derecelerinizde en yi.iksek (ameli), altm ve MART· 10-11

,,,.

""

,~ :l)L! ,«~GI IY,~j ~GI IY,~

1

,,,.

:;:i

0

0

,,,.

~

~-l4.;1~ ~~ ~"·· Y--;:>.J- ,~-L_> , .)- ~ ~·1~-~·1 ~).),

J

Allah-u Teala'y1 zikretmek, dinen ragbet ve te?vik olunmu? zikir ve dualar dille sbylemek, Kur'an-1 Kerlm okumak, tefsir, hadis gibi ilimlerle ugra?mak ve bunlan yaparken kalbin de Allah-u Teali'dan haberdar olmasindan ibarettir. i?te

---------

-

----


bu gibi i?lerle ugra?an bir mumin, Yaratanina kar?I , O'nu anarak bir varl1k, bir canl1l1k gdstermi? olur. Dolay1s1yla 0 , canl1 bir insana benzer. Allah-u Teala'y1 zikretmekten (anmaktan) gafil olan kimse ise olu gibidir. 7) EbQ Muslim el-Egarr

(RadfYall6hu AnhJ

?dyle

anlatm1?t1r:

"Allah-u Teala buyuruyor ki: 'Ben kulumun Bana olan zanm yanmday1m (Ben i nas1l zannederse oyle bulur). Kulum Beni and1g1 zaman Ben onunla beraberim, o Beni nefsinde (ii;inde, gizlice) zikrederse, Ben de onu nefsimde (Zat1mda) zikrederim. Eger o Beni bir cemaat i~inde zikrederse, Ben de onu onlardan daha hay1rll bir cemaat i~inde anar1m. Kulum Bana bir kar•!i yakla!jirsa, Ben ona bir ar!jm yakla!j1r1m. Kulum Bana bir ar!jm yakla!jirsa, Ben ona bir kula~ yakla!j1r1m. Kulum Bana yi.iri.inerek gelirse, Ben ona ko!jarak gelirim." (Buharl, Tevhld:l5, no:6970, 6/2694; Muslim, Zikir:l , no:6981, 8/62) Bu hadls- i ?erifte Allah-u Teala'nin, kuluna yak1nl1k derecesini ifade ii;in kullanilan (kan?,

"Ben EbQ Hureyre ile EbQ Said el-Hudrl (RadfYall6hu Anhi.im6J hakk1nda ?ahitlik ederim ki ken di leri RasQlOllah (Sall6116hu Aleyhi ve SellemJin ?dyle buyurduguna ?ahitlik etmi?lerdir:

'Bir kavim Allah-u Teala'y1 zikir i~in otururlarsa mutlaka onlar1 melekler ku!jat1rlar, onlar1 rahmet kaplar, i.izerlerine sekinet (huzuru kalp, feyiz ve rahmet) iner ve Allah-u Teala onlar1 Kendi nezdindeki (melek)lerle anar.'" (Muslim, Zikir:l 1, no:7030, 8/72; Ahmed ibni Hanbel, no:l 1875, 18/378) 8) EbQ Hureyre (RadfYall6hu AnhJdan rivayet edilen bir hadls-i ?erifte RasOlullah (Sal/6116hu Aleyhi ve SellemJ ?dyle buyurmu?tur:

,,.

....

~?~

0

o ,..

}

,.. /

I) _..

,..

,,.

0

....

0µ '~ ~ ~:;s~ ~ ~ ~?~ 0~

ji ~Ji 0µ 'r4~~ f-i4 ~ ~.:$1 i4 ~

ar?1n, kulai;) gibi duyu organlanyla bilinen ?evlere ait oli;Oler biz insanlara gore verilmi?ti r. ~unku bu tabirlerin Allah-u Teala hakk1nda kullanilmas1 muhaldir (yani imkans1zd1r). 9) EbQ Hureyre (RadfYall6hu AnhJdan rivayet edilen bi r hadls-i ?erifte RasOlullah (Sall61/6hu Aleyhi ve sellemJ ?dyle

1

~

~

buyurmu?tur:

,..

4.lll 01::>J : ,.:: l ..:.)/ 4. -~

1

,.. 1

IL;u 4UI (..$' ,

~

1

\ -:.. .ull ~ , J

J

J ~) ,,

/

.-<1 , 111 ..0 , / ~i :J .)A!.~- u-; l ~ .), j->' ". , <..j,.r ~ ~ l? / . ~ J

(( .~I ~ ~ ~. ~

GS;;..;j

"Allah-u Azze ve Celle buyuruyor ki: 'Kulun Beni and1g1 ve dudaklar1 Benim (zikrim)le k1p1rdad1g1 zaman Ben onunla beraberim."' (ibni Mace, Edeb:53, no:3792, 2/1246) 10) EbQ Said el-Hudrl (Rad1Yall6hu AnhJdan rivayet edilen bir hadls-i ?erifte RasOlullah rsall6116hu Aleyhi ve Sel/em) $Oy[e buyurmU$tUr:


13) Muaz ibni Cebel

(Radiyallahu Anh;dan

edilen bir hadl s-i $erifte RasOlUllah ve SellemJ $byle buyurmU$tU r:

"Rab Azze ve Celle k1yamet giiniinde: 'Muhakkak mah~er halk1 kerem ehlinin (Allah-u Teala'nin lUtfu ke remine mazhar olacaklann ) kimler olacag1ni bileceklerdir' buyuracak." O zaman : "Ya RasOlellah! Kerem ehli kimdir?" diye soruldu. RasOlUllah rsallallahu Aleyhi ve sellemJ de: "Mescitlerdeki zikir meclisleri(nde bulunan kimseler)dir" buyurdu. (Ahmed ibni Hanbel, el-Musned, no:ll652, 18/195) 11) EbO Sai d el- Hudrl (RadiyallahuAnhJ dan rivayet edilen bir hadls- i $erifte RasOlUllah rsallallahu Aleyhi ve Sellem) $Oy[e buyurmU$tUr:

o

1

1

"'

, .,

o;

rivayet

rsallallahuAleyhi

~

!i ,,.

-

« .~ l _f~ ~ ~ l ~ l ~ ~~ ~ \ .k;~ ~~I "Ademoglu, kendisini Allah-u Teala'nm azabmdan, Allah'• zikretmekten daha ~ok kurtar1c1 hi~bir amel i~lememi~tir." (Ahmed ibni Hanbel, el-Musned, no:22079, 36/396) 14) Muaz ibni Cebel (RadwallahuAnhJ, RasOlUllah (Salliilliihu Aleyhi ve Sellem)e en UstUn imandan sordugunda RasOlUllah (Sallallahu Aleyhi ve SellemJ : ,,,.

~;

,, ;

0

l

1

,,.

J~jJ l;. ~l~ Jl;u:ol l ~j~J. ~~ ~

.

,,.

0

,,,.

,,,.

:J IJ , 0~ ':J I l ;..~\ , -·, ~ , "'

J

l !. : , A

"insanlar (size) 'Mecnun' deyinceye kadar Allah-u Teala'y1 zikretmeyi ~ok­ ~a yapm." (Ahmed ibni Hanbel, el-Musned, no:ll674, 18/212)

1

.ui I .

--!

r..r,-.J ,

,,.

,,

.;:.

~

.,;

,,.

? , ~ -, ~

~ J

.J , _ J o;

1

1

1

~

:oll

l -- .uil ~ , 0

J

,,.

o;

. . ,- , .ui ~ 010, ~-~'j I ~ l ;.. ~I ~.J ,, . ,

,~~ I J~j ~ l;l.4j :J ~ '((~\ f~ ._j; ~L]

12) Enes ibni Malik (Radiyallahu Anh;dan rivayet edilen bir hadls-i $erifte RasOlUllah rsallallahu Aleyhi ve Sellem) $Dyle buyurmU$tUr:

"En iistiin iman, Allah i~in sevmen, Allah ugrunda bugzetmen ve dilini Allah'm zikrinde kullanmand1r" buyurdu. Muaz (Radwallahu "Bu nedir (nas1l olacak)? Ya RasOlellah?" deyince, RasOlUllah (Salliilliihu Aleyhi ve Sellem) de:

AnhJ:

"Kendin i~in -Sevdigini insanlar i~in sevmen, kendin i~in istemedigini insanlar i~in de istememen ve hay1r soylemen veya susmand1r" buyurdu. (Ahmed ibni Hanbel, elMusned, no:22132, 36/446) "Her hangi bir cemaat sadece Allah-u Teala'nin r1zas1ni murat ederek Allah-u Teala'y1 zikretmek i~in bir araya gelseler, gokten bir miinadi (seslenen): 'Muhakkak biitiin giinahlar1niz sevaplara dondiiriiliip affolundugunuz halde kalk1n' diye kendilerine seslenir." (Ahmed ibni Hanbel, elMusned, no:l2453, 19/437) MART·

12-13

15) Cabir ibni Abdillah

(RadwallahuAnhJ $bVle

an-

latm1$t1r:

:J~ ~

J' ~ ~\ Cs-'? , ., ~I ~ . , ,,. L;... u-s? , . J , ,. -..r. r. ,,.

""' ,,.,..

~

:JW .:: l .::. ,

r - .J

,. .

~

,-

1

:oll

~

..

,...

,,

l -:.. ~ ~ I\ ~ r..s--- ~ -

,. .

,, ·

(_.)-->


"Ey Muaz! Vallahi ben kesinlikle seni severim. Ey Muaz! Her namaz1n sonunda: .,,,.

Q

. ~4.'.:;.J\

~

J

· L..J ~' \ ' ~ "-! iJ.. .J

J

,,.

.....

0

: \ . 11.; ,« ~I y / .

·L;

.

}~ ._} 1_,;.3 )j 1 3 U~ ·}~I ~~»

:Ju

/ .

if' "-! ~

'Ey Allah1m! Seni zikretmem, Sana ~i.ik­ retmem ve Sana gi.izel ibadette bulunmam i~in bana yard1m et' demeyi terk etmemeni sana tavsiye ederim." (EbO DavOd, Vitr:26, no:1524, 1/561 )

17) Abdullah ibni Amr (Radivallohu Anh! ~byle anlatm1~t1r:

"Bir kere RasOll.ilfah zim yanim1za c;:1k/rak:

(Sa /161/ohu Aleyhi ve Sellem!

bi-

:Jt.i ~ J' ~~I ~))~~ , ., ,, . ,~ \ .ri- ~ ~ , / ...

'Ey insanlar 1 ~i.iphesiz Allah-u Teala'nin, meleklerden seriyyeleri (ordulan) vard1r ki, yeryi.izi.inde bulunan zikir meclislerine konarlar ve (orada) dururlar. Oyleyse siz cennet bah~elerinde otlaym' buyurdu. Bunun uze.rine: 'Cennet bahc;:eleri nerelerdir?' ded iler. RasOll.illah (Sal/6/16hu Aleyhi ve Sellem) de: 'Zikir meclisleridir. O halde Allah'm zikrinde sabahtan ogleye, ogleden ak~a­ ma kadar ko~un ve onu (Allah-u Teala'y1 ) kendinize ~ok~a hat1rlatm. Allah indindeki k1ymet ve derecesini bilmek isteyen, Allah'1n kendi yanmdaki derecesinin nas1l olduguna (O 'nu ne kadar sevdigine ve sayd1g1na) baks1n. Zira ~i.iphesiz kul, kendi nefsinde Allah-u Teala'ya ne kadar yer (k1ymet) verirse, Allah-u Teala da Kendi yanmda kuluna o kadar yer verir' buyurdu." (Hakim,

0

J

"'

"'

1

-~ -!'<ll / \ u-:-:IL;,..4 . ~ "' \.4 !.ul\ / J,...

0

0

"'

,.

,,..

~

J

,,,

0

J

J J-"', ), l;" : ~ /

,,,.

....

<<. ~ I f+ll ~~ ;; ~ ": c )) :J li "(RasOll.illah (Sal/6/16hu Aleyhi ve Sellem)e :) 'Ya RasOlellah ! Zikir meclislerin in ganimeti (kazano ) nedir?' dedim. RasOll.illah rsauauahu Alevhi ve Sellem) de: 'Zikir meclislerinin ganimeti cennettir' buyurdu." (Ahmed ibni Hanbel, elMusned, no:6777, 11/391)

18) Lokman Hakim ogluna ~byle derdi:

el-Mustedrek, no:1820, 1/671)

16) Muaz ibni cebel !RadivallohuAnhJdan rivayet edildigine gore bir kere RasOll.illah rsa11a11ahuAlevhi ve Sellem), Muaz ibni Cebel (Radivallohu Anh)ln elinden tutarak ~byle buyurdu:

/

J

~ , Ji~ ~w LJ ~ j., ~ ~· :?' " "/j ,,,.

0

J

,,,,

0

l

;.

1 ,,,

J

J _,.

i -~ \j ~~~1 ., J

J,,,

,.,

vi ;

!JP,j !Jf~ JS- ~I r+LJI :J_,z §~JS'

"Ey oglum! Allah-u Teala'y1 zikreden bir kavim gbrdugun zaman, onlarla beraber otur. Eger sen alimsen ilmin sana (o zaman) fayda verir, (zira ilminle amel etmi~ olursun. <;unku ilim zikretmeyi ve zikir ehliyle oturmay1 emreder). Eger cahilsen sana bgretirler ve umulur ki, Allah-u

- - - - - - - - - - - - - - - - - - LalegutW


Teala onlara rahmetiyle tecelli eder de, o tecelli onlarla beraber sana da isabet eder. Zikretmeyen insanlan gordUgUn zaman onlarla oturma. ~UnkU alimsen, ilmin sana menfaat vermez, (zira ilim, onlarla oturmaktan seni menetmektedir). Eger cahilsen, senin cehaletini art1nrlar ve umulur ki, Allah-u Teala onlara gazab1yla muamele eder de, sana da (ondan) isabet eder." (DorimT, es-Sunen, no:377, 1/117)

19) ibni Omer (RadivallohuAnhumo! ;;oyle demi;;tir:

;5~)) :J~ ~ ~w ~1 ~J ?- _;1 ~ , , ~

, ~I\ rJ~~ ~ ! \,;.;.i ~ ~ ::.11 , ol.iJLi ~I c.-1¡ J ,.)'::-' 0-'! r- ~ .J , ; ,

(( .~~WI ~~0 ~1 ~ , , , "Allah-u Teala'y1 sabah ak;;am zikretmek, Allah yolunda k1l1c;lan k1rmaktan ve cdmertc;e mal vermekten daha bUyUktUr." (ibni Eb/ $eybe, el-Musannet no:30069, 10/302) 20) ibni Omer (RadivallohuAnhumoJ ;;oyle demi;;tir:

zikrin men;;ei (kaynag1), c;e;;itleri ve mertebeleri pek c;oktur ve Allah-u Teala taraf1ndan emir buyrulan zikr-i keslr (c;ok zikretmek) bu ;;ekilde meydana geli r.

"Hi~bir ~ey

yoktur ki Allah'• hamdederek tesbih etmesin" (isro 50resi:44'den) ayet-i kerlmesinin Sim da bdy[ece anla;;1lm1;; olmaktad1r. Esasen zikir dart tUrlUdUr:

1. Kalp Allah-u Teala'dan gafil olarak yalrnz lisanen (dille) zikretmektir ki, sadece lisanla Zat-1 Pak-1 SUbhaniye'yi zikretmek mUmkUn degildir, c;UnkU lisarnn zikri, Zata taalluk edemez (dz zatla alakadar olamaz). Ancak Zat1n ismiyle alakal1d1r. Zira lisarnn ameli (dilin yapacag1 i;;) yaln1z telaffuzdur (ismi sdylemesidir) ve esma (isimler) laf1z oldugundan lisarnn zikri ancak onlarla alakal1d1r. 2. Sadece kalben yap1lan zikirdir ki, bunda lisan ve diger azalar ya sabit (hareketsiz) veya ba;;ka bir ;;eyle me;;gul olabilirler. 3. Kalben ve lisanen olur ki, i;;te bu kat kat nur olur. 4. Oyle bir zikirdir ki, kendinde ne kalp, ne lisan, ne his ne de ;;uur kal1r. Salik (Allah yolcusu) nazannda bunlann hepsi mahvolup (silinip):

. "Onun (Allah'1n) Zatmdan ba~ka her ~ey "lki ki;;i~~n. biri dogudan, biri bat1dan yola helak olucudur" (Kasas SOresi:BB'den) sim c;1ksalar, b1nrnn yarnnda alt1nlar bulunup hepbu makamda zahir olur (meydana c;ikar). sini yerli yerine vererek, oteki de zikrederek . bir yolda kar;;ila;;salar, Allah'i zikreden onla-~u konuda lmam-1 Rabb~nl._MUceddid-i Elfi nn en efdalidir." (ibni Eb/ $eybe, el-Musannet Sam !Kuddise SirruhOJ Hazretlen ;;oyle buyuruyor: no:30087, 10/307) "Hangi ;;ekille olursa olsun zikirden gaye, gafleti yak etmek ve kovmaktan ibarettir. Yoksa zikir, zannedildigi gibi sadece 'La ilahe illallah ZiKRiN veya Allah' kelimelerini tekrardan ibaret degilMAHiYETi VE <;E~iTLERi dir. Oyleyse Allah'1n emrini yerine getirmeyi, yasaklanndan kac;1nmay1 ifade eden her ;;ey Ulemarnn beyarn vechile; Allah-u Teala arnzikrin ;;UmOlU ic;indedir. larak, kast ve yad edilerek i;;lenen ve vaki olan her i;;, soz, sUkOt ve hareket Allah-u Teala'y1 zikir say1llr. Herhangi bir uzvu bu ;;ekilde hak ic;in kullanmak, o uzvun zikridir. i;;te bu vechile

$artlanna riayetle yap1lan all;;veri;; bir zikirdir, ayrn ;;ekilde islam'a uygun olarak yap1lan bir evlenme, bir bo;;anma da zikirdir. ~UnkU bu


i?leri yapmaya giri?en ki?i bunlan emreden ve yasaklayan Allah-u Teala'y1 tam manas1yla goz onunde bulundurur, boylece yapt1g1 i?te gaflet soz konusu olmaz.

ve muzmahil olur, yani o nurda erir gider ve boylece:

;;u kadanrn soyleyeyim ki , Allah-u Teala'rnn bir ismini ve bir s1fat1rn soylemekle gerc;ekle?en zikrin tesiri c;ok suratli olup, beklenen muhabbeti olu?turarak ki?iYi Allah-u Teala'ya daha c;abuk ula?t1nr.

"Onun iizerinde bulunan (ve toprakta ya?avan) herkes fanidir. (Hic;bir ?eve muhtac; olmay1p, her ?eve tam anlam1yla lUtufta buAllah-u Teala'n1n emir ve nehiylerine tabi lunan) O celal ve ikram sahibi olan Rabolup, onlan uygulamak suretiyle gerc;e~en­ binin Zat1 ise siirekli kalacakt1r" (Rahman zikrin ise biraz once bahsettigim iz ozelliklerden 50resi:26-27) ayet-i kerlmesinin Slrrl tahakkuk nasibi son derece azd1r. Her ne kadar bir tak1m eder (meydana gelir). em irleri yerine getirmek ve ?eriat1n yasaklad1"Kendi zakir, kendi mezkOr, kendini. g1 ?eylerden vazgec;mek yollu baz1 zikirlerde bu Ara but kendinde, kendin kendini" ozellikler nadiren bulunuyorsa da Hace Muhammed $ah-1 Nak?ibend (Kuddise SirruhOJ ?Oyle buyurkelam1 bu makam1 ilan etmektedir. Yani mu?tur: 'Mevlana Zeynuddln-i Tayibadl (Kuddise salik o dereceye geldiginde, zikreden de, ziksirruhOJ Allah-u Teala'ya ilim yolundan vas1l oldu. rolunan da Allah-u Teala'rnn kendisi olur. Ey salik! Oyle degilse kendini aray1p bulsana. BulYani anlad1g1m1z manadaki hususi zikrin d1mak istesen de bulamazs1n. \:Onku sen o nurda ?lnda olan, ilim yoluyla Mevla'ya kavu?mU?tur.' eriyip gittin. Devamla ?Unu da soyleriz ki , Allah-u "ROhul-Beyan Tefslri"nde zikredildigine gore Teala'rnn isim ve s1fatlanrn soylemek suretiyimam-1 Gazall (RahimehullahJ Hazretleri buyurmu?le yerine getirilen zikir, ?erl s1rnrlara riayetle tur ki : "Zikir bazen lisan, bazen kalp, baz1 kere meydana gelecek olan zikre bir vesiledir. \:Onde aza ile olur. Kullann Allah-u Teala'y1 lisanku ?er-i ?erifin sahibi olan Allah-u Teala'ya lanyla zikretmeleri, O'nu tesbih etmeleri, O'na tam bir muhabbet (sevgi) olmadan butUn i?hamd ve tazim etmeleri ve Kur'an-1 Kerlm'i lerde ?eriat1n hukumlerine riayet edebilmek okumalanndan ibarettir. mumkun degildir. Bahsedilen Tam muhabbet' Allah-u Teala'rnn isim ve s1fatlanrn zikretmeye bagl1d1r. byleyse ?eriat1n hukumlerini yerine getirmekle olu?acak zikir, az once bahsedilen Allah-u Teala'rnn isim ve s1fatlanrn zikretmenin gerekli ve kac;in1lmaz oldugunu ortaya koyar." (imam-1 Rabbanl, el-MektObat, 2/80) i?te asl1nda en muteber ve makbul tevhid ve zikir de budur. Yani tarikat usulu uzere rab1tayla yap1lan zikirdir.

"Oyleyse siz (taatlar, zikirler ve dualarla) Beni amn ki Ben de (sevaplar, ovgOler ve kabullerle) sizi anay1m" (Bakara 50resi:152) kavl-i kerlmiyle vaad olunan "Ben de sizi zikredeyim" kar?1lig1 meydana gelince, salik butUnuyle mahv

Kalpleriyle zikirleri ise uc; nevi uzeredir:

1. Allah-u Teala'rnn Zat ve s1fatlanna delalet eden delilleri bulmak ve anz olan (meydana gelen) ?Liphelere kar?I cevap haz1rlamak hususunda tefekkur etmeleri (iyice dLi?Linmeleri)dir. 2. Allah-u Teala'rnn tekliflerinin, ahkam1rnn, emir ve nehiylerinin, mujde ve tehdidinin keyfine (?ekline) delalet eden delillerde tefekkur etmeleridir. 3. Allah-u Teala'rnn mahlukat1rnn sir ve incelikleri hususunda dLi?Linmeleridir. Kullann Allah-u Teala'y1 azalanyla zikretmeleri ise butUn uzuvlanrn emrolunduklan amellerde kullarnp nehyolunduklan i?lerden uzak tutmaland1r."

Allah-u Teala cumlemize zikir f arz1rn hakk1yla lfay1 muyesser eylesin! Amin!

- - - - - - - - - - - - - - - - - - LalegUl(f


CUBBELi AHMET HOCA EFENDi MEVLiD-i ~ERiF GECESiNDE TAKRIBEN 15.000 Ki~iYE SOHBET EDiP 5.000 Ki~iYE DE SAKAL-I ~ERiF'i ZiYARET ETTiRDi 1 1) Ziyaret hakkmda verilen bu rakam dakikada 40 ki§inin ziyaret ettigi tespit edilip, ziyaretin 2 saat siirmesine binaen belirlenmi§tir. $u bilinsin ki sakal-1 $erif ziyareti selef-i salihln taraf1ndan me$r0 edilmi$ bir sunnettir ki bunu me$r0 eden RasOlullah (Sal/{il/{ihu Aleyhi ve sellemJin bizzat kendisidir.

bu sa~lan da EbO Talha (Radwa11ahu AnhJa vererek: 'Bunlar1 insanlar arasmda taksim et' buyurdu." (Muslim, Hac:56, no:3215, 4/82)

Nitekim Enes ibni Malik anlatm1$t1r:

Yine Enes ibni Malik $Dyle anlatm1$t1r:

...

~

0

0, • ..:: 1\ .d .:. , ~ ;

0

';iJ

....

0

,,

\ "'. . .ui\

~ , ....

$Dyle

(Radwallohu AnhJ

bu konuda

1'

~

_1

....

~ ~\

,-.J - ~

(Radwallohu AnhJ

(Sal/{il/{ihu Aleyhi ve Sellem)

,,

...

J _}--"'}.,) ~_) ', ,,,

J

,.,.

~')\ ~;; ~ ~l;J\ JjG •0-J>-j ~ faj

"RasCJlullah (Sallollohu Aleyhi ve Sellem) cemreyi ta$lad1g1nda kurbamm kesip t1ra$ oldugu vakit (ba$1nin) sag tarafin1 berbere uzatt1, o da onu t1ra$ etti. Sonra ensardan EbQ Talha'y1 ~ag1rarak bu sa~lan ona verdi. Sonra (ba$1mn) sol taraf1m da berbere uzatarak: 'Tira' et' buyurdu. Berber o taraf1 da t1ra$ edince RasOlullah

"RasOlOllah (Sal/{il/{ihu Aleyhi ve Sellem) Mina'ya vard1g1nda Cemre'ye (yani buyuk $eytana) gelip ta$lad1ktan sonra Mina'daki menziline (konaklayacag1 yere) gelip kurban kestikten sonra berbere: 'Al' diye evvela sag taraf1na, ard1ndan sol taraf1na i$aret buyurdu, sonra da sa~lanm insanlara vermeye ba$lad1." (Muslim, Hac:56, no:3212, 4182)3


Mevlid-i ~erif gecesinde Ahmed Yesevr Dernegi'nin tii.m kapalz alanlanmn barmdirdigi 5.000 kiยงilik meclis dolduktan sonra Hali~ Caddesi'ni dolduran kiymetli kalabalzk.

Mevlid-i $erif gecesinde Ahmed Yesevi Dernegi'nin tum kapali alanlarmm banndirdigi 5.000 kiยงilik meclis dolduktan sonra dernegin iki meclisi arasmda bulunan yan yolu dolduran milbarek cemaat.

- - - - - - Lalegm(f


CUBBELi AHMET HOCAMIZ'IN MUG LA ZiYARETLERi

Caprice Otel'in iki salonunu dolduran kalabaliga sohbet ederken.

CUbbeli Ahmet Hoca Efendi, Caprice Otel'de sohbet vermek Uzere Aydin Didim'de bulundugu s1rada kendisine beliren manevi bir i?aret Uzere Mugla'da baz1 tasarruf sahibi velilerin bulundugunu ve onlann huzurunda kendisine makbul dualar nasip olacag1ni anlayarak Mugla evliyas1ni ziyaret etti.

Ali Enver "Semahane-i Edeb" adl1 eserinde: "Me?hur $ahidl i?te bu $ahidl olup ism-i allleri ibrahim'dir", Latlfi' "Tezkire-i $uara"s1nda: "Vilayet-i Mente?eden Mugla nam kasabadand1r", Esrar Dede "Tezkire-i $uaray-1 Mevleviyye"sinde: "Sekiz yUz yetmi? be? senesinde ... vUcud olmu? ... " diyerek isminin ibrahim oldugunu ve hicrl 875 I miladl 1470 senesinde Mugla'da dogdugunu belirtmi?lerdir. Kendisi de bu hususu "Divan"1ndaki "Badeyem" redifli gazelinin mahlas beytinde: "~ahidiyem Mevleviy-i arijem, gelsun bona

isteyen s1rr-1 Hud6'y1, ben Huday-i zadeyem"

?eklindeki ifadesiyle teyid etmi? ve babas1nin isminin Hudayl oldugunu belirtmi?tir. Yukandaki "Me?hur $ahidl" ifadesinden de anla?1lacag1 Uzere edebiyat1m1zda $ahidl mahlas1ni ta?1van ikinci bir ?air daha vard1r ki Edirneli olup Cem Sultan'1n defterdarl1g1ni yapm1?t1r. Hemen hemen ayni as1rda va?amakla birlikte belli ba?l1 eseri ve ?airligi kuvvetli olmad1g1 i<;:in Muglal1 $ahidl ile kan?t1nlmamal1d1r. Kendisinin zikredilen beytinde, Esrar Dede'nin de "Tezkire"sinde ifade ettigi gibi babas1nin ismi Salih HUdayl'dir. Dedesinin ismi verilmemekle birlikte arif, alim ve abid bir ?ah1s oldugu, Rumeli'de sava?lara kat1ld1g1 belirtilmi?tir.

Mugla'da bulunan Mevlevi me§O.yihmdan ~8.hidi Hazretleri'nin ziyareti. Yamnda bulunan diger kabr-i §erif ise babasi Hudat Hazretleri'ne aittir.

~AHiDi iBRAHiM HAZRETLERi

HAKKINDA MALUMAT Mevlevl ?evh ve ?airlerinin me?hurlanndan olan ibrahim $ahidl Hazretleri hakk1nda pek az malumat vard1r. Bunlardan bizce en bnemlisi Mustafa (:1pan'a ait tez i;:al1?mas1d1r. "GUl?en-i Esrar" adl1 eserinde yapm1? oldugu ara?t1rmalar sonucunda edindigi bilgiler 1?1ginda Mustafa (:1pan, $eyh $ahidl Hazretleri'nin hayat1ni ?byle anlatmaktad1r: MART¡

18-19 -

-

$ahidl Hazretleri dedesinin izdivac1 ve babas1nin dogumu hakkinda kendisine intikal edinceye kadar biraz da menk1bevl bir hUviyet kazanan ?LI hadiseyi nakleder: "Dedesinin Hicaz seferinden dbnerken M1s1r diyanna yak1n bir k~r kbyUne ugray1p Sergerdeler'den birinin/evine misafir oldugunu, gece yatarken evin k1z1 taraf1ndan uyand1r1l1p: 'Misafir MUslUman m1s1n?' diye soruldugunda: 'La ilahe illallah MuhammedUr RasOlUllah' diye cevap verdigini, bunun Uzerine k1z1n: 'RasOl-i Ekrem Hazretleri bana ruyamda islamiyet'i telkin etti, beni al1p:

'Bu kifiristandan kurtarmabsm, aksi halde k1yamette elim eteginde olur ve senden davac1 olurum' demesiyle, dedesinin k1z1


da alarak tekrar Hicaz taraf1na gittiklerini, k1z1 kendisine nikahlad1g1ni ve bu izdivac;tan babas1 Hudayl'nin dogmu;; oldugunu belirtir." Hudayl Hazretleri kuc;uk ya;;ta annesini kayb~t i;;tir. Babas1yla Kahire zindanina du;;erek iki ene c;e;;itli belalara katlanm1;;, babas1ndan . ur'an-1 Kerlm bgrenmi;;, zindandan kurtulunca da babas1 taraf1ndan Mugla'ya getirilip, Esrar Dede'ye gore Emir Sultan Hazretleri'nin k1z karde;;inin oglu olan Seyyid Kemaleddin Hazretleri 'ne teslim edilmi;;tir.

- Bu zat kabri uzerine Wrbe yap1lmamas1ni vasiyet etmi;;, sonra bu vasiyeti tutulmayarak uzerine Wrbe yap1lm1;;sa da, bu zatin kerametiyle ertesi gun gelenler Wrbenin y1k1lm1;; oldugunu gbrmu;;lerdir.

Seyyid Kemaleddin Hazretleri, Hudayl Hazretleri'ni manevi evlat edinmi;;, dini ve ledunni ilimleri tahsil ettirmi;;tir. Hudayl Hazretleri Mevlevl tarikat1na sUluk ettikten sonra Irak ve Acem diyanna giderek ilim tahsil etmi;;, pek c;ok din ululannin sohbetinde bulunmu;;, istanbul'a te;;rif edince Sadrazam Mahmud Pa;;a, Fatih Sultan Mehmed Han'a kendisinden bahsetmi;;, Fatih Hazretleri de Hudayl'ye, kendisiyle tani;;maktan mu;;erref oldugunu, bereketli sohbetlerinden istifade ettigini sbyleyip hat1nni ve arzusunu sormu;;, Hudayl de Mugla'da Seyyid Kemaleddin Hazretleri'nin medfun oldugu TUrbe-i $erif'in kendilerine Mevlevl zaviyesi olarak ihsan olunmas1ni talep etmi;;, bu arzusu kabul edilerek kendisine ba;;ka ihsanlarda da bulunulmu;;tur. Hudayl Hazretleri bmrunun kalan k1sm1ni bu zaviyede "Mesnevl" okutarak ve risaleler yazarak gec;irmi;;, ya;;1 doksani a;;t1g1 halde hicrl 88S I miladl 1480 senesinde o bolgede ba;; gbsteren taun (veba) hastal1g1 sebebiyle vefat etmi;;, zaviyenin haziresinde medfun olan Seyyid Kemaleddin Hazretleri'nin (sag) ayak ucuna gbmUlmu;;tUr. (Kaynak, Mustafa r;1pan'a ait tez i;al1~­

Kadir! me~ayi h mm medfun bulundugu ~eyh Cami-i haziresinde, Cami-i ~erif'in bdnisi ~eyh Bedrettin Hazretleri'ni z iyaret.

mas1d1r.)

Emir Sultan Hazretleri'nin ktz karde~inin oglu olan i¡e ~ahidi Hazretleri'nin ba§ucunda bulunan Seyyid Kemaleddin Hazretleri'nin ziyareti.

Kabrini dozerle kaldirmak isteyen memurun boynu felr olmasiyla kerametini izhar etmi~ olan ve Mugla'ya ~emseddin Suyu'nu ilk olarak getirmi~ olan ~emsi Ana tiirbesini ziyaret.

- - - - - - - - - - - - - - - - - Lalegm\l


Nak~I me~dyihmdan

Kurban Zdde Hact Siileyman Efendi Hazretleri'nin ziyareti.

Bazi Nak~I me~dyihmm kible duvan altmda medfun bulundugu rivayet edilen Pazar Cami-i ~erifi'ni ziyaret.

CUBBELi AHMET HOCAMIZ'IN BURSA ZiYARETLERi CUbbeli Ahmet Hoca Efendi'nin Bursa sohbetindeki kalabal1k b i r~ok televizyon kanal1nin ana haberlerinde, bir~ok gazete ve internet haber sayfalannda "Bursa Vaklf KOlliyesi Pmar Egitim KO/tar ve r;evre Dernegi'nin dOzenledigi konferansa katllan CObbeli Hoca 'y1 dinlemek i~in binlerce ki~i sootier oncesinden Bursa Vaklf KOlliyesi'ni doldurdu. Bursa Vaklf KOlliyesi Pmar Egitim KO/tar ve r;evre Dernegi tarafmdan dOzenlenen konferansa kat1lmak i~in Bursa'ya gelen Ahmet Mahmut Onto i~in kurban kesildi. Kurban duasm1 yapan Onto'ye vatanda~lar bOyOk sevgi gosterisinde bulundu. Basin mensuplanmn sadece gorOnta almasma mOsaade edildigi konferans oncesi dernek MART¡ 20-21

yonetimi Onto'ye te~ekkOr plaketi takdim etti. Konferansta oncelikle ses dOzenini kontrol eden Onto: 'Sesim geliyor mu, alt kattaki kadmlara da sesim geliyor mu?' diye sordu. Bunun admdan CObbeli Hoca'nm: '$imdi 'Hammlar ~ok konu~uyorlar,

kendi seslerinden bir ~ey duymuyorlar' diye bir rivayet var, sessiz olsunlar' ~eklindeki

espirisi de gOto~melere sebep oldu.

OnOmOzdeki 2 Mart'ta yeniden Bursa'ya gelecegini belirten Onto: 'Siz yine 'Nas1l olsa gelmeye ba~lad1 ' der buray1 bo~altirs1mz, sizin huyunuzu biliyorum da ondan boyle diyorum. 2 Mart cumartesi gOnO yats1 namazm1 mOteakip sohbette olacag1m in~aallah' diye konu~tu " ~eklinde yer ald1.


Bursa kii.lliyesindeki

muhte~em

kalabali k.

CUbbeli Ahmet Hoca Efendi, Bursa'da Pmar Egitim Kultiir ve <;evre Demegi'nden kar§tlik beklemeden yapttgr 35 yillik hizmeti adma, demek ba§kam Fikret Kayhan Efendi tarafmdan odul altrken.

Ulu Cami'nin €§SiZ §Odirvam onunde. $ad1rvanda en tepeden, tek merkezden kaynayan su, havuza dokiiliirken Allah'1 tesbih edercesine 33 ayn yerden akmaktadir.

BURSA ULU CAMi'NiN TARiH\=ESi HAKKINDA KISA BiRMALUMAT ~ok

sUratli, at1lgan ve cesaretli bir ki'?ili ge sahip oldugu ic;in "Y1ld1nm" lakab1yla ani lan Bayezid Han, 1389 y1linda babas1 Murat HUdavendigar 1. Kosava sava'?1nda '?eh it dU'?Lince, onun yerine Osmanl1 Devleti 'nin dordUncU padi'?ah1 olarak ba'?a gec;mi'? ve 1402 Ankara Sava'?1'na kadar devletin ba'?1nda kalm1'?tir.

Y1ld1nm Bayezid, Anadolu TUrk beyliklerini birer birer Osmanl1ya baglayarak Anadolu 'da TUrk Birligini tesis etmeye c;al1'?1rken, diger yandan da istanbul ku'?atmalanni gerc;ekle'?tiriyor, bu arada Balkanlann fethine de bnem veriyordu. BUyUk bir askeri dehaya sahip olan Y1ld1nm Bayezid Han'1n Balkanlar'daki f aaliyetleri bUtUn

----

--

Laleglil(f


Avrupa Ulkelerine, Hac;l1 ittifak1na yoneltmi$ ve TUrkleri Balkanlar'dan atmak isteyen Hac;l1 Ordusu ile 1396 y1l1nda Nigbolu Sava$1 yap1lm1$t1r. Bu sava$ oncesi Y1ld1r1m Bayezid, Allah 'a dua edip niyazda bulunmu$, zafer mUyesser olursa yirmi cami yapt1racag1 vaadinden bulunmu$tU. Nigbolu Sava$1 'nda mUttefik Hac;l1 Ordusunu Allah'1n inayetiyle malup eden Y1ld1nm Bayezid Han, bu sava$ta c;ok bUyUk ganimet elde etmi$ti. Eide ettigi bu ganimetlerle zaferin $UkrUnU lfa niyetiyle ve adag1n1 da yerine getirmek Uzere yirmi cami yapt1rmak istemi$ti. Y1ld1nm Bayezid Han bu niyetini damad1 olan Seyyid Emir Sultan Hazretleri'ne ac;t1. Emir Sultan: "HUnkanm! Yirmi cami yerine, mUminlerin toplanmas1na vesile olacak Cuma namazlannin k1l1nacag1 yirmi kubbeli bir cami yapt1rsaniz" deyince, padi$ah bu teklifi uygun gordU. Kaynaklarda belirtildigine gore caminin nereye yap1lacag1 ara$t1rmalan devam ederken, Emir Sultan bir rUya gorUr. RUyas1nda RasOlUllah (Sa/l{ilf{ihu Aleyhi ve Sellem) caminin yerini parmag1yla c;izer. Emir Sultan rUyadan sonra i$aret edilen yere gidip bakar ve orada daha once olmayan otlann bittigini gorUr. Bunun Uzerine cam inin yeri tespit edilmi$tir Emir Sultan'1n, caminin nas1l ve nerede olacag1n1 belirlemesi Uzerine "Cami-i Keblr-i blnazlr" yani "Benzeri olmayan bUyUk cami" diye anilan mUbarek caminin in$asina ba$lanir.

ULU CAMi'NiN iN~AsI Anadolu 'daki bUtUn Ulu Cami 'lerin en bUyUgU ve en gorkemlisi olan Bursa Ulu Cami 'nin yap1l1$ tarihi hakkinda farkl1 gorU$ler vard1r. Fakat Uzerinde ittifak edilen konu, Nigbolu zaferinden sonra yap1lm1$ olmas1d1r. Caminin yap1m1na ba$lama tarihi olarak kaynaklar, hicrl 799 I miladl 1397 y1l1n1 verirler.

ULU CAMi'NiN MiMARI Osmanl1'n1n ilk bUyUk yap1lanndan biri olan Ulu Cami gibi muntazam bir eserin miman, kesin olarak bilinmemektedir. Bilinen isimler de tereddUtle kar$1lanmaktad1r. Baz1 kaynaklar Ye$il Cami'yi yapan HaCI ivaz'1 gosterirken, diger baz1lan Ali Neccar ismi Uzerinde dururlar. Cami in$as1nin biti$ tarihi Uzerinde ihtilaf yoktur. Bu

tarihi , caminin muhte$em minberinin tac; kap1s1na yaz1lm1$, kabartma yaz1dan ogreniyoruz. Bu yaz1da caminin "Murat Han oglu Y1ld1nm Han'1n emriyle 802 senesinde" tamamland1g1 ifade edilmektedir. Buradaki tarih, hicrl takvime goredir bu tarih miladi takvime gore 1399 y1l1d1r.

Ulu Cami'deki

e~siz

hat eserlerinden bazilan .

Ulu Cami c;ok zengin hat sanat1 orneklerine sahiptir. Bu $aheserler 13 ayn yaz1 karakteri ile 41 ayn hattat taraf1ndan yaz1lm1$t1r. Ask1l1 ve sabit toplam 192 hat levhas1 bulunan cami bir nevi "Hat Sanatlan MUzesi " gibidir. ~u anda 9 ayn yaz1 karakteri ve 21 sanatkann 132 adet yaz1s1 bulunmaktad1r. Ulu Cami'deki levhalarda en c;ok Allah '1n isimleri, ayet-i kerlmeler, hadls-i $erlfler ve kelam-1 kibarlar vard1r. Bunl-ar iman , amel ' comertlik, fedakarl1k, sab1r, $UkUr, isti$are, adalet, idare, namaz, hac, mirac; gibi birc;ok konulardan bahsetmekted i r.


Cam inin i ~ i nde , gUneybat1s1nda, caminin kuzeyine dogru bakan cephesinde, Kabe resm inin (levhas1nin ) alt1nda, bir "Allah Celle CelalUhU" yaz1s1 bulunmaktad1r. Bu Allah lafz1nin alt1nda ise, bir hat ~aheseri olan gUzel celi sUlUs bir yaz1 ile yaz1lan ye~il bir vav harfi vard1r. Bu vav ile ilgili rivayetlerde, ziyaret~ilerin bu harfe deger vermes inin sebebi olarak H1z1r (AleyhissetiimJ ile ilgili menk1beler anlat1lmaktad1r. Rivayetlere gore H1z1 r (AleyhisseliimJ baz1 vakitlerde bu vav harfinin bnUnde namaz k1larm1~ . Vav harfi, Allah-u Teala'nin yemin ifadelerin kulland1g1 bir harf oldugu gibi, vahdeti , vahdaniyeti yani Allah-u Teala'nm birligini temsil etmesi bak1m1ndan hat sanat1nda bir sembol olarak ~ok~a kullanilm1~t1r. Bu harfin ne zaman ve kim taraf1ndan yaz1ld1g1n1 bilm iyoruz. Ancak 1717 Y1l1nda Rukiye Hamm isminde bir hay1rsever, nesih hatla yaz1lm1~ bUyUk bir Kur'an-1 Kerlm 'i, Ulu Cami'ye vakfederken bu ye~il vav harfinin yak1n1 nda okunup, sevab1nin kendi ve akrabalannin ruhlanna gbnderilmesini istemi~ ve camiye bag1~lam1~t1r. Dolay1s1yla bu ifad eden, harfin ~ok bnceki tarihlerden beri burada mevcut oldugu

Ulu Cami Hunkar mahfilinden Sultan Abdulmecid'in Babasi Sultan Mahmud'un yazmi~ oldugu hat levhasma bakarken.

Not: Levhada padi~ahlann makamina mUnasebetle:

anla~1lmaktad1r.

"(Allah-u Teala) insanlar arasmda hiikmettiginiz zaman adaletle hiikmetmenizi (emrediyor)" (Nisa 50resi:58'den) ayet-i kerlmesi bulunmas1 calib-i dikkattir. Bundan daha ilgin~ olani ise HUnkar mahfilinin UstUne, adalet timsali olan Hazreti Omer (Radiyalliihu AnhJln isminin denk gelmesidir.

Ulu Cami'deki 600 y1ll1k orjinalligini muhafa za eden mihrap.

Lalegut(f


OSMAN GAZi HAZRETLERi Osman Gail, Ertugrul Gazl'nin uc; oglundan biridir. Lakab1 "Fahruddln"dir. Rivayetlere nazaran daha o dogmadan evvel, yapacag1 buyuk i;;ler babas1 Ertugrul Gazl'ye manen bildirilmi;;ti. Nitekim kendisine lutfedilen yuksek kabiliyet ve idaredeki dirayetinden dolay1, babas1nin vef at1ni muteakib, diger butUn beyler, en kuc;uk evlad olmas1na ragmen onu ittifakla a;;iretin reisi olarak tanid1lar. Onun beyligin ba;;1na gec;i;;ini zamanin ;;airleri ;;oyle dile getirmi;;lerdir: "Ku~andt

din ktlmcm bele, Ede isl6m 't izhar buWn aleme. A<;tldt f1rsat-1 islam 'm kapusu, 0, Muhammed ummetinin serveridir. "

Boylece ittifakla beyligin ba;;1na gec;en Osman Gazl, babas1ndan kalan 4800 kilometre kare araziyi 16.000 kilometreye c;1karm1;;t1r. Babas1 Ertugrul Gazl, hayat1 boyunca hocas1 ve mur;;idi $eyh Edeball Hazretleri'ni kendine rehber edinmi;;, onun manevl terbiyesi ile kemal sahibi bir a;;iret reisi olmu;;tu. Bu sebeple oglunun da onun terbiyesi alt1nda yeti;;mesini c;ok arzu ediyordu. Osman Gazl de s1k s1k Edeball Hazretleri'ni ziyaret ediyor, duas1ni al1yordu. $eyh Edeball'nin evinde misafir kald1g1 bir gece Osman Bey, rOhuna sukOnet veren, nefsinin c;1rp1ni;;lanni dindiren sohbetin huzuru ic;inde heyecan dolu anlar ya;;am1;;t1. Bir rivayette, kendisine yatmas1 ic;in gosterilen odanin duvannda as1l1 bir Kur'an-1 Kerlm oldugu ic;in ayag1ni uzatmay1p, k1vnlarak oturdugu yerde tatl1 bir uykuya dald1. Ruyas1nda, $eyh Edeball'nin gogsunden c;1kan ve giderek hilal ;;eklini alan Ay'in, bir ucunun kendi gogsune girdigini ve kendisi ile $eyh Edeball Hazretleri aras1ndan c;1kan bir fidanin c;inar haline geldigini ve bu c;1nann dallannin uc; k1taya yay1ld1g1ni ve birc;ok milleti golgesi alt1na ald1g1ni gordu. Bu topraklarda ha;;metli kule ve kubbeler uzerinde Ezan-1 Muhammed! okunuyor; bUlbuller Kur'an-1 Kerlm tilavet ediyorlard1. Semanin gorUlebilen her yeri gUl;;en olmu;;tu.

Devlet-i Aliyye'nin kurucusu Osman Gazi ziyareti.

Osman Gazl ruyasinda bu guzel manzaralan buyuk bir hayranl1kla seyrederken, aniden bir ceylanin ortaya c;1kt1g1ni gordu. Bat1ya dogru kac;maya c;al1;;an ceylana ok atmak uzere ni;;an al1rken uyand1. Abdest ald1. Musaade alarak Edeball'nin huzOruna girdi. Ru'yas1ni anlatmaga ba;;lad1. Anlatt1kc;a ;;eyhin yuzunde tatl1 tebessumler beliriyor, gozleri, nOranl bir 1;;1k ile parl1yordu. Zlra Edeball, kalb gozuyle bu ru'yanin s1rnni c;ozmu;;W. Osman Gazl susunca, $eyh Edeball ba;;1ni kald1rd1, gozlerinin ic;ine bakarak yumu;;ak, ahenkli sesi ile konu;;maga ba;;lad1: "Oglum! Gaibi ancak Allah bilir. Lakin gordugun bu ruyada dolu dolu hay1r vard1r. Cenab-1 Hakk sana ve soyuna saltanat nasip edecektir. Dunya, ogullannin himayesine girecektir. Benim zurriyetimden bir k1z ile evleneceksin. Bu izdivac;tan doganlar, senin kuracag1n ve giderek buyuyecek olan buyuk bir devletin ba;;1na gec;eceklerdir. Bu devlet de Bat1'ya dogru geni;;leyecektir."


A?1kpa?azade, Edeball Hazretleri'nin Osman Gazl'ye soyledigi bu sozleri ?Oylece ?iirle?tirmi?tir: "Hidayet menzili n'imet senindir, Ezell ta ebed devlet senindir. Ou6lar, nesline erden senindir, Dd~ene sofralar davet senindir.. Neseb ve nesil ile burhan senindir, Cihanda olan devran senindir; Ki ins-a cinne hem Jerman senindir."

$eyh Edeball'nin tabir ettigi rUyarnn Uzerinden uzun bir zaman gec;meden Osman Bey, $eyh'in k1z1 Mal Hatun ile evlendi. Bu izdivac;, iktisadl kuvveti ve fUWvvet erbab1rn Osman Gazl'nin etraf1na toplad1. Alt1 yUz kUsur sene dUnyay1 hidayet ve lla-y1 kellmetullah (Allah'm d'inini yuceltmek) cehdiyle nurland1racak nizam-1 alemi saglayacak devletin, maddl temeli at1lm1? oldu. Diger taraftan zamarnrnn bUWn manevl ricali de, Osman Gazl ve sUlalesinin liderliginde ittifak ettiler. Hususiyle Edeball Hazretleri, HaCI Bekta?-1 Vell ve Ahl Evran, bunu c;ok arzu etmi?ler ve Cenab-1 Hakk'a niyazda bulunmu?lard1r. i?te boylece Osmanl1'rnn ac;t1g1 bayrak, bUyUk evliyaullah1n manevl kanatlanrnn golgesinde yUkseldi. 0 s1ralarda Mogol istllas1 ile dag1lm1? bulunan Selc;uklu'nun ulema ve Umeras1 da Osman Gazl'nin yanina gelmi? ve kendisine biat etmi?lerdir. Bunda son Selc;uklu sultanirnn Osman Gazl'ye olan teveccUhU de, rol oynam1?t1r. 0, Osman Gazl'ye: "Ogul Osman Gazl! Sende saadet ni?anlan c;oktur. Sana ve nesline alemde mukabil yoktur. Benim duam, Allah'1n inayeti, Hazret-i Peygamber (Sallollohu Aleyhi ve Sellem)in mucizat1 ve evliyarnn himmeti seninledir" iltifat1rn yapm1? ve llay-1 kelimetullah yolundaki muvaffak1yet ve gayretleri dolay1s1yla ona tug, alem, k1l1c; ve bir de ferman gondermi?ti. Bunun ic;indir ki, Osman Gazl, Selc;uklular'a, onlar tamamen tarih sahnesinden c;ekilene kadar bagl1 kalm1? ve hukuken bizzat Selc;uklu sultarn taraf1ndan mUstakil hale getirilmesine ragmen boyle bir hareket ic;ine girmemi?tir. BUWn bunlar da gostermektedir ki, Osmanl1, Selc;uklu devletinin varis-i tablisi olmU?tUr.

Osman Gazl devrinin dikkat c;eken en mUhim hususu, O'nun, devletin temelini manevl ve kal1c1 esaslar Uzerine kurmu? olmas1d1r. O'nun c;evresinde Edeball Hazretleri, $eyh Mahmud, Dursun Faklh, Kas1m Karahisarl, $eyh Muhlis Karamanl, A?1k Pa?a, Elvan \:elebi gibi ilim, Iman ve irfan sahibi has kimseler mevcuttu. Devlet yap1s1nda maneviyat1n o kadar ehemmiyeti vard1 ki, Osman Gazl'nin beyligi, Karacahisar fethinden sonra Dursun Faklh 'i n cuma namaz1ndaki hutbesiyle tasdlk olunmu?tU. Silsile-i Nak?ibendiyye'den Hace Arif Rivgerl, Hace Mahmud inclr Fagnevl, $eyh Sadeddln Cibavl, BahaUddln Veled, $eyh Edeball (Kuddise SirruhDmJ Hazerat1 ve emsalleri, Osman Gazl zamarnnda va?avan, dUnyaya l?lk tutan gonUl sultanland1r. Birc;ok rivayete gore Edeball Hazretleri "Evlad-1 rasOl"dendir yani seyittir. Osmanogullan, anne taraf1ndan boyle bir ?eref ve ?ana da nail olmu?lard1r. Boylece silsile ile anne taraf1ndan Rasulullah (Sallol/ohu Aleyhi ve Sellem)e vas1l olmu?lard1r. Ertugrul Gazl, Allah dostlanna ihtimam hususunda oglu Osman Gazl'ye ve O'nun ?ahs1nda bUWn haleflerinin ruhlanna yon verecek olan ?LI k1ymetli vasiyette bulunmu?tur:

"Bak Ogul! Beni incit ama ~eyh Edeboll'yi incitme! 0, bizim a11retimizin moneviyat giine1idir. Terozlsi dirhem 1a1maz! Sana kar11 gel, ona kar11 gelme. Sana kar11 gelirsen iiziiliir, incinirim. Ona kar11 gelirsen gozlerim sana bakmaz olur, baksa da gormez olur. Soziimiiz Edeboll ifin degil, sencegiz ifindir. Bu dediklerimi vasiyetim say." Edeball Hazretleri, c;ok hareketli bir gene; olan Osman Gazl'yi terbiye ve tasarrufu alt1na alm1?, ona marifetullah1n (Allah'1 taniyabilmenin) zevkini tatt1rm1?, onu gUzel ahlak, ag1rba?l1l1k ve olgunluga kavu?turmu?tur. Boylece onu cihan-?UmOl bir devletin ba?kanl1g1na haz1rlam1?t1r. Bu itibarla Osmanl1 Devleti'nin as1l mlman $eyh Edeball Hazretleri'dir. Diger beyliklerde bir $eyh Edeball olmad1g1 ic;in erimeler olurken Osmanl1 Beyligi, k1sa zamanda devlete, devletten de cihan hakimiyetine yUkselmi?tir. Osmanl1, dUnyay1 alt1 as1r islam'la tarn?t1rm1?,

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - Lalegm(f


adaletin ve hakk1n tevzlinde bulunmu? ve hakk1n terazlsi almu?tur. i?te bu k1ymet hukumleriyle Edeball Hazretleri , Osman Gazl'yi hamur gibi yaguruyardu. Yagurmas1 da gerekiyardu. (:unku Osman Bey, zar durumdayd1. Her yonden gelip kendi ne iltihak eden beylikleri mi birlik i<;inde tutsun, dengeyi mi bazmasin, Bizans'1 m1 kallas1n, Germiyan '1m1? Magal'u mu gbzetsin, tekfurlarla m1 sava?s1n? i?te Edeball Hazretleri, butUn bu ve benzeri ehemmiyetli mevzOlarda Osman Gazl'ye bir manevl rehber aluyar ve kendisinin yuruyecegi yallan eri?ilmez takvanin feyizleriyle danat1yardu. Bu yuksek manevl terbiye ile gerek Osman Gazl, gerekse tebas1, islam ahlak1ni en mukemmel bir surette hayata ve tatbikata intikal ettirerek salih bir tapluluk haline geldiler. Az say1daki a?lret gucu ile Bizans ardusunu ve tekfurlan Ost uste maglOb ederek cihan-?LimOl bir sultanl1k kurdular. Dort yuz <;ad1rla ba?layan bu a?lret, manevl terbiye bereketi ile buyuk bir ihsan ve ikram-1 ilahlye mazhar aldu. Uzun muddet, babadan agula dehalar silsilesi devam etti. Dunya, anlarla saadet ve adaletin kab1na vanlmaz say1s1z tezahurlerine ?ahid aldu. Her gittikleri yerde bir nizam-1 alem ve muvazene unsuru aldular.

Kendisi bu istikamette gayret ettigi gibi evlad1na da ayni gayreti vas1yet etmi? ve vefat1ndan once Bursa bnlerine kadar gelerek agluna uzaktan panldayan bir manast1nn kubbesini gbstererek, kendisinden sanra aralan fethetmesine i?aretle: "Beni ?al gumO?lLi kubbenin alt1na kayas1n" demi?ti. bmru, devaml1 gayret ve gaza i<;inde ge<;en Osman Gazl, Bizans'la s1nir almanin verdigi avantaj1 iyi kullanm1? ve devletine muthi? bir dinamizm kazand1rarak mUtevazl beyligine cihan devleti alma yalunda h1zla mesafe ald1rm1?t1r. Ba?lang1<;ta hi<;bir ululuk ve ihti?am iddias1 ta?1mayan Osman Gazl'nin varisleri, "Sultanu'l-guzat (gazller sultani)" almu?tur. O hayal zannedilen bir ideali haklkat yapm1?t1r. Fevkalade muttakl bir hayat suren Osman Gazl'nin, vefat ettiginde geriye b1rakt1g1 ?ahsl mal varl1g1, bir z1rh, bir <;ift <;izme, birka<; tane sancak, bir k1l1<;, bir m1zrak, birka<; at surusu, Li<; suru kayun ve emsalinden ibaretti. Rahmetullahi Aleyh ! Allah1m anlann ard1ndan garlb, yetim, bikes ve mazlOm kalan bizlere, llay-1 kelimetullah yalunda yeni bir silkini? ve dirili? naslb eyle! Amin! (Osman Nuri Topba!j, Abide $ahsiyetleri ve Musseseleriyle Osman/1 ad/1 kitaptan sade/e!jtirilerek almt1 yap!lm1!jt1r. )

Bu buyuk alu?a vucOd veren Osman Gazl, hi<; ?Liphesiz ki tarihimizin en dikkate ?avan bir ?ahsiyeti alma ?erefiyle mucehhez bulunmaktadir. Bunun i<;indir ki dunyanin en buyuk devletinin ismi, anun ad1na nisbet edilmi?tir. Osman Gazl'nin daha devletinin kurulu?unu tamamlamakla me?gOl almasina ragmen en buyuk hedefi, istanbul yonunde ilerlemek ve Hazret-i Peygamber (Sal/61/ahu Aleyhi ve SellemJin mujdesine nail alabilmekti. Osman Gazl'nin fetihleri harita uzerinde tedklk edildiginde anun hayret verici ?LI gayeleri rahatl1kla gaze <;arpar:

1. HudOtlan denize dayand1rmak arzusu, 2. Y1k1l1?a giden Bizans'1n durumunu takdlr ile anu iki denizden k1skaca almak, 3. Rum tapraklanni yarma ?eklinde hareketlerle birbirinden ay1rmak, ardindan irtibat1 kesilen par<;alan fethetmek.

Devlet-iAliyye'nin 2. padi~ahz olan Bursa fatihi Orhan Gazi ziyareti.


RESOL BbLOKBA~I HOCAEFENDi

Ama Naszl Bir Tevhid!


RESOL BOLUKBA~I HOCAEFENDi'NiN 13.09.2012 TARiHiNDE AHMED YESEVI DERNEGiNDE YAPMI~ OLDUGU SOHBET

iibbeli Ahmed Hocam1z hapisteyken, muhterem hocas1 Resul Boliikba§ Hocaefendi'nin 13 Eyliil 2012 de Ahmed Yesevi Derneginde yapm1§ oldugu sohbet ~_)I

""

"'

::;;

J

inayet eyleye (Amin). Her halde nza-i §erifine muvaf1k ameller nasib-ii miiyesser eyleye (Amin). Dersimize mukaddime olmak iizere buyurun bir Kelime-i ~ehadet:

""

0lk;..:JI ~ 4\ll~ ~}>I

~;JI ~~;JI 4"1 ~ ~\

01 ':l ;l ~~~r1L:5Llj1~ ~1jj l2~1 :u ~1 4ll ~ljj

***

Bu kelime-i §ehadetin ifade ettigi manayi kavray1p tasdik etmeyi, bu kelime-i §ehadetle ya§amay1 ve bu kelime-i §ehadetle irtihal-i dar-i beka eylemeyi Mevlam hepimize nasip eylesin (Amin). Muhterem mii'minler bu ak§am burada s:ok uzatlp vaktiniz almayacag1m ama dilimiz dondiigu kadar Din-i Miibin-i islam1, islamm TEVHiD ESASINI anlatmaya gayret edecegim. in§aALLAH oniimiizdeki hafta kiirsiiniin as1l sahibi olan Ciibbeli Hocaefendi gelir, sizlere sohbet eder. Cenab-1 Mevla en yakm zamanda bulundugu yerden halas olmasm1 nasip eylesin (Amin). Cenab-1 Mevla zii'l-Celal ve Tekaddes Hazretleri ona ve hepimize inayetini ihsan eylesin (Amin). Muhterem mii'minler tevhid i anlatacag1z.~irk i anlatacag1z. Bir kelam-1 kibar var:

(ENFAL SURESi 8/25)

Cenab-1 Hakk, Feyyaz-1 mutlak ve Rabbii'l felak Hazretleri ciimlemize meded-ii

"Heqey z1dd1yla daha iyi anla§1hr." Tevhidi iyi anlayabilmek i<;in §irki iyi tammak, iyi bilmek, iyi anlamak laz1m. ~irk i anlamak i<;inde Tevhidi iyi bilmek laz1m. Bunlar birbirinin z1dd1 olan §eylerdir. Tevhid olmadan kurtulu§ olmaz. Az once okumu§ oldugumuz kelime-i §ehadet i§te bu Tevhidi terenniim (ifade) ediyor. Ne soyledik?

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Lalegut(f


dedik. Allah'tan ba§ka ilah olmad1gma §ehadet ettik. ikinci ciimledede

dedik. Hazret-i Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Allah'm kulu Ve rasuliidiir ifadesiyle kelime-i §ehadeti soyledik. Bir de kelime-i tevhld var bu da buyurun:

ciimlesidir. Bu kelime-i tevhidi terenniim edip tevhidin hakikatine eremeyen insanlar vard1r. Az once okumu§ oldugum ayet-i celilede yiice Allah (Celle Cela!Uhii) buyuruyor:

"Fitneden sakm1mz!" (oyle bir fitne ki):

"Sizden, sizlerden sadece zulmedenlerin ba~ma gelecek olan bir fitne degil'', buyurmaktadir yiice Mevla (Celle cela!Uhii) .

Bu fitne nedir? Her asnn fitnesi degi§ik olabilir. Kanaatimce bu asnn fitnesi de Tevhid iizerine c;okii§en §irktir. Tevhid iizere oldugunu bildigi halde tevhidi beceremeyen, tevhid edemeyen insanlar fitneye dii§mii§ demektir. Ve en biiyiik fitne de budur. Bu fitne oyle biiyiik bir fitne ki, bu fitne oyle biiyiik bir hastahk ki, bu hastahktan kurtulmak c;ok zordur. Bu fitneye dii§en ki§iler kendini mii'min bilir ama hakikatte mii'min olmad1gm1 bilmez. Cenab-1 Mevla (Celle celaluhu ) boyle bir fitneden bizleri muhafaza eylesin (amin). Gerc;ek manada tevhid §Udur kisacas1; MART·

30-31

imamn tarifini yaparsak tevhidi idrak etmi§ oluruz: Allah (Celle celaliihu/ ya ve Onun rasiilii Hz.Muhammed Mustafa (Sallallahii Aleyhi ve Sellem)e ve Hz. Muhammed (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) Efendimizin ALLAH katmdan getirdigi emir, nehy, haber ve kissalann tamamma inanmak, tasdik etmek, kabullenmek ve Evamiri ilahiyye ve Nevahi-i ilahiye'den hic;birini tartl§maya koymamak, kat1ks1z ona teslim olmaktir tevhid.

Bir ba$ka ifadeyle tevhid: Cenab-1 Mevlamn Zatma ve S1fatlanna inanmak. .. Arna nas1l inanmak? Cenab-1 Mevlanm Zat1 noksan s1fatlardan miinezzeh, kemal s1fatlarla muttas1ftir. Keza Cenab-1 Mevla'mn s1fatlan da kemal s1fatlarla muttas1f, noksanhklardan miinezzehtir. Yani Zatiyla S1fatlanyla Cenab-1 Mevla'nm kemalat ile muttas1f, nekay1stan miinezzeh oldugunu kabullenip tasdik etmektir. Tevhid budur!.. Cenab-1 Mevla'nm bir tekvini s1fati vardir birde te§ri'i s1fati vardir. Cenab-1 Mevla'nm bir Ayat-1 kevniyyesi vard1r, birde Ayat-1 §er'iyyesi vardir. Cenab-1 Mevla'nm ayat-1 kevniyyesine inamp onu tasdik etmek tevhid ic;in yeterli degildir. Ya ne olacak? Ayat-1 §er'iyyesini de kabul etmek laz1m. Ayat-1 kevniyye nedir? Ayat-1 §er'iyye nedir? Bunlar akaidi meseleler tabii ama ac;acag1z in§aALLAH. Cenab-1 Mevla'nm Ayat-1 kevniyyesi; Cenab-1 Mevla'nm Tekvin s1fat1na dayanan bir s1fattir. Ve bu s1fatm tecellileri Ayat- kevniyyedir. Mesela yerlerin goklerin yaratlh§1, bizlerin yaratlh§l, ekmel-i mahluk olarak insanm var edili§i, bu var olan insanm iizerindeki azalan, insanm gozii var gariir, kulag1 var i§itir, dili var konu§ur, akl1yla dii§iiniir, eliyle tutar. insan varhgma baktig1 zamanda c;ok miikemmel bir varhk oldugunu anlar. 0


insan ve insan gibi ba§ka mahlukat hangisi olursa olsun bunun yaratic1smm noksanhklardan miinezzeh, kemalat ile muttas1f oldugunu idrak eder. Ve yaratilana bakan her insan;

demek mecburiyetinde kahr. Yani ''ALLAH ne giizel yaratand1r, ne giizel yaratml§tlr." Biz yarat1h§1m1za ah§t1g1m1z is:in bize basit geliyor. Goz ne ki goriiyor?

Kulak ne ki duyuyor? Nas1l bir $ey? jnsan nas1l konu$uyor?

N as1l dii$iiniiyor? Bunlara hayat1m1zda ah§t1g1m1z is:in bize basit geliyor. Bir goz doktoruna sordum; doktor bey gbz nas1l goriir izah eder misin? Goz profesorii bu arkada§. Diyor ki; "ben bunu sana bilimsel olarak izah ederim ama tam olarak ne ben anlatabilirim ne de sen anlayabilirsin. Arna §U kadanm soyleyeyim; goz bir topraktir, toprak goriiyor desem mantigm ahr m1? Bu kadar gariptir goziin gormesi i§te" Bunu bu §ekilde anla. Kulak nas1l duyar? .. insan nas1l koku ahr? .. Biitiin bunlan beyin nas1l idrak eder? .. Biitiin bunlara baktigm zaman herkes anlar ki Cenab-1 Mevla nm Ayat-1 kevniyyesidir bunlar. Yani Cenab-1 Mevla tekvin s1fatmdan dogan tahlik s1fatid1r bu hadiseler. Yerlere goklere baktig1m1z zamanda fevkaladelikler goriiriiz. Giine§ saatinde dakikasmda dogar. Ges:en sene 13 Eyliil'de giine§ hangi noktadan dogmu§Sa bugiin aym noktadan dogar. Bundan binlerce sene once 13 Eyliil'de giine§ hangi noktadan dogmu§Sa bugiin aym noktadan dogar aym noktadan batar. Bunlar

elbette ki sahipsiz degildir. Biitiin bunlan kabul eden s:ok. Bunlara biz Ayat-1 kevniyye diyoruz. Yani Cenab-1 Mevla'nm mahlukati iizerinde, Cenab-1 Mevla'nm ayetlerini delillerini gormek, bunu gorebiliyoruz. insan §6yle bir varhgm1 dii§iinsiin. insanda kalp var, insanda ciger var, insanda bobrek var, insanda pankreas var, bunu da belki 40-50 seneden bu yana duyuyoruz degil mi? Evet pankreas diye bir alet var. Bir doktora; "pankreas denilen §ey nedir ?" diye sordum. "Parmak kadar bir §ey" dedi. "O mu §ekeri ayarhyor?" dedim; "hay1r, onun %1 veya 1/20 i kadar bir yer, kus:uciik bir yer, birkas: cm 2 'lik bir yer §ekeri ayarhyor" diye cevap verdi. Bu ne harika bir §ey degil mi? ~imdi §eker hastalanna insiilini ayarlamak is:in biitiin profesorler toplamyorlar, bir insulin icat etmi§ler, onu yap1yorlar. Bu insiilinle beraber bir nebze fayda gbriiyor §eker hastalan degil mi? Koca profesorler dii§iinerek, ta§marak, okuyarak, ilmini yaparak bunu yap1yorlar. Arna o pankreas denilen alet oyle bir alet ki dii§iinmeden ta§mmadan o i§i goriiyor. <;unkii onu oraya yerle§tiren o §ekilde yerle§tirmi§tir. Belki yakm zamana kadar varhgmdan haberimiz yoktu. Viicudumuzda daha neler var ki varhgmdan haberimiz yoktur. Cenab-1 Mevla bir sistem koydu. ~imdi

§U Diinya atmosferinde ne var?

Hava var. Havada ne var? Oksijen var. Bu oksijen niye var? Canhlar ancak onunla ya§ar. Bu oksijen neden meydana geliyor? i§te yeryiiziindeki bitkilerden, agas:lardan vesaireden meydana geliyor oksijen. 0 bitkilerin, agas:lann da karbondioksite ihtiyac1 var.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Lalegut(f


0 nerden geliyor? Canhlardan meydana geliyor, onlann teneffusiinden, nefes verdikleri zaman verdikleri karbondioksitten. Onlar onunla ya§1yor. Biz de o bitkilerin olu§turdugu oksijenle ya§1yoruz. Ee bir §ey gariiyor muyuz oksijen diye havada? Garmiiyoruz. Yani bu havayla degil, havada var olan oksijenle ya§1yoruz.

0 oksijeni ne yap1yoruz biz? Nefes almca cigerlerimize dolduruyoruz. Ee cigeri ac;1p baksak hic;bir §ey anlayamay1z degil mi? Bir et parc;asi. Oksijen oraya doluyor. Ne yap1yor oksijen? Kalbimiz viicudumuzdan kirli kam ahp akcigere yolluyor. Akcigerde oksijenle temizlenip, temiz kam yine aym kalp viicuda sevk ediyor. Kirli kam ahyor akcigere sevk ediyor, akciger temizliyor ama d1§andan ald1g1 oksijenle ... Ald1g1 nefeste ald1g1 oksijenle onu temizliyor, temiz olan kam kalp yine viicuda sevk ediyor. Bu ne kadar zamanda oluyor sen bunun farkmda m1sm, sen buna yard1mc1 oluyor musun? Hie; olmuyorsun tabii, olamazsmda. Bir ara dii§iindiim dedem yiiz ya§ma geldi, yiiz sene ya§adi. Yiiz senede belki de benim kalbim var m1 yok mu diye hie; de dii§iinmemi§tir. <;ah§tl, yatt1, kalkt1, gezdi, askere gitti, onu yaptl bunu yapti. Hie; kalbim var-yok bunu hayal bile etmedi. Arna ya§adi. Ne demektir? Yiiz sene bu kalp bu vazifeyi yapti. Yani kirli kam ahp akcigere sevketti, akciger vazifesini yapt1, akcigerden gelen o temiz kam kalp ahp biitiin viicuda yaydi. Bu bir kere olmuyor, takriben bir insan yirmi dort saatte bir insanm kalbi yetmi§ dokuz ton kan sevkediyor insanm viicuduna. Yetmi§ dokuz ton ... Birkac; tlr yiikii yani. Viicuda sevkediyor. Herkes bir denesin eliyle §Oyle elini ac;1p kapasm bunu yanm saat devam ettiremez durur eli, yorulur, kaskati kesilir.

Arna bu kalp doksan sene durmadan c;a11§1yor bu nas1l bir §ey? Ac;1p baksan et parc;asi. Biraz sert bir et o kadar. i§te o bu vazifeyi yap1yor. <;ah§1yor, c;ah§1yor, c;ah§1yor ... Soluk bilmez yani "§oyle bir be§ dakika istirahat edeyim" dedi mi ahiretlik olursun, hayat biter. Sen unutuyorsun ama o unutmuyor.

Ya $U kalbin akl1 m1 var? Yok camm, et parc;asi. Onu c;al1§tlran var. i§te Ayat-kevniyye bu. Cenab-1 Mevla'nm tahlik;

s1fat1, yaratma s1fati, ya§atma s1fat1, ihya s1fati, imate s1fati. . . Sadece ve sadece ALLAH'a aittir. Bunu tasdik etmeyen de yok. ~imdi doktorun bir tanesi bana anlatt1 : "Cenab-1 Mevla diyor oyle bir sistem kurdu ki; bir §ey yiyecegimiz zamanda uzaktan gardiik mu, 0 yiyecegimiz §eyin durumuna gore agz1m1z vaziyet ahyor; ek§i bir §eyse hemen sulanmaya ba§hyor, diyor. Halbuki daha agzma bir §ey gelmedi, uzaktan gardiin ama ag1z sulamyor" diyor. i§te daha sonra agzma a11yorsun c;ignerken mide hazirhk yap1yor. Mide safra kesesine diyor ki: "Ey safra kesesi, bak §imdi bana haz1m ic;in yemek gelecek, onu hazmetmem ic;in bana safra laz1m, oyleyse bana safra gander" diyor. 0 safray1, safra kesesinden mide al1yor o yuttugu lokmalan mide iyice hazme diyor. Daha sonra mide, safra kesesine diyor ki: "Ey safra kesesi ben sana yeni bir safra gonderecegim, sen de arta kalan safrayi bagirsaklara gander orada da safra laz1m. Yani boyle demiyor ama bu sistem boyle kurulmu§, o da o vazifeyi yap1yor." diyor. e kadar fevkalade §eyler degil mi?


Mesela bir di§ tabibine; "§U on tarafta olan di§lerimiz kesici; arkadaki di§ler ogutucu vaziyette yap1lm1§, bu niye boyledir ?" diye sorsak. Di§ tabibine de gerek yok herkes soyler de, o bu i§in erbab1 oldugu ic;in daha iyi cevap verir. Derki; "on taraftan bir §eyi kesip kopanyoruz oyle olmas1 laz1mdi. Arka tarafta da kesici olsa bu sefer ogutemezdik. Onunda oyle degirmen gibi olmas1 laz1mdi. Hem de yer yer t1rt1rh olmas1 laz1m ki iyi c;ignesin, iyi ogutsun." Peki butun bunlan insan yaratilmadan kendisi mi du§undu boyle olay1m diye? insan agzmda bir §eyi c;igniyor. Yemek borusuyla nefes borusu yan yanad1r. Eger yutarken nefes borusu yukanya c;1kip kapaklanmasa yedigimiz yemek nefes borusuna kac;ar. bksuruk, oksuruk belki de bogulup olup gideriz. Arna 0 oyle olmuyor, c;igneyip ne zaman yutmaya kalk1§1yorsun yutarken nefes borusu yukanya c;1kar. isterseniz tutun §Oyle deneyin, yutkunun o yukan c;1kiyor. Yukan c;1kmakla nefes borusu kapamyor oraya yiyecek girmesin diye. Ve yemek borusu faaliyete gec;iyor. Yemek borusundan mideye indiriyorsun. Bunu yaparken burada kendi iraden ve tercihin yok. Bu otomatik boyle oluyor, boyle yaratllm1§ bu. Ne kadar fevkalade §ey degil mi? Bir goz doktoruna sorsan "goz nas1l g0rur ?" di ye. Belki izah eder ama tam izah edemez. Gozunle goruyorsun, rengi sec;iyorsun, dersimin ba§mda dedim ya, ah§tlg1m1z ic;in bize basit geliyor. Kulagmla duyuyorsun, duydugun sozun ac1 m1 tath m1, sevindirici mi uzucu mu oldugunu hemen ay1khyorsun, hemen kar§I tarafa cevap haz1rhyorsun ve cevabm1 hemen soyluyorsun: ~u anda ben bu kiirsuden konu§uyorum, bana sorsamz zannediyorum ki du§unmeden konu§uyorum.

Oyle zannediyorum halbuki du§unmeden konu§ulmaz once beyin suzgecinden gec;iyor, dU§Uiluluyor 0 nat1ka vazifesini yap1yor ondan sonra konu§ma aleti olan ag1z ve dile havale ediyor o konu§uyor. Arna burada oyle pratik bir durum var ki, bunun farkina bile varam1yorsun, g1rg1r gIIg1r koIlU§uyorsun. Bu ne kadar fevkalade bir §ey. Bu enffisi ( nefse <lair) olarak boyle, afakl olarak baktig1m1z zaman 0 giine§ler, 0 aylar vesaire her §ey. Hangi ilim erbabma sorsan, hangi dalda bir §ey dam§san mutlaka 1zahm1 yapar. "Niye boyledir?" diye sorsan; "boyle olmas1 hikmete uygundur, boyle olmas1 laz1md1 da ondan dolay1 boyledir" der. Bu ne demektir? Bu insanlar, herkes Ayat-1 kevniyyeyi kabul ediyor. "Berri Allah (Celle Ce/aluhu) yarattl ama i§ime niye kan§Iyor ki? Barra goz veren Allah, kulak veren Allah, el veren Allah, ayak veren Allah, her §eyi ya§atan Allah (Celle Celaluhu), hayat veren Allah ama hayatlm1 tanzim etmeye niye kan§Iyor ?" diyor. B1raksm hayat1m1 da kendim tanzim edeyim niye birakm1yor ki? Barra hurriyet niye vermiyor?

musun? Hur olman is;in vermiyor. Eger sana bu hurriyeti verse sen hur degil kole olursun. Kime? Nefsine kole olursun. <;unku sen kendi kendini yonetemezsin. Kendi kendini yonetemedigin gibi bir ba§kas1m da yonetemezsin. Onun ic;in islam en buyiik hurriyettir. Allah'm (Celle Celaluhu) nizam1na, Allah'1n (Celle Celaluhu) kitab1na, Allah'm (Celle Celaluhu) dinine teslim olmak en buyiik hurriyettir. Evet kulluktur ama yaradana kulluktur. Arna be§er arasmda en buyiik hurriyettir. Allah (Celle Celaluhu) bu hurriyeti bizlere bah§etsin. (Amin).

!------------------------

Lalegm(f


MEHMET TALU

DINIMIZ IS

SEVGi TEMELi DzERiNE KURULMU~TUR ALLAH TEALA, KULLARINl <;OK SEVER

A tir.

~oyle

LLAH Tefila'nm isimlerinden olan Vedud, O'nun kullanm s:ok sevdigini ifade eder. Kur'an-1 Kerimde ALLAH Tea.la, kendisini iki yerde "Vedud" olarak tan1-

ki:

"Rabbinizden bagi§lanma dileyin, istigfar edin; sonra O'na tevbe edin. Muhakkak ki Rabbim s:ok merhametlidir, salih kullarm1 s:ok sever." 1 "O, tevbe edenleri s:ok magfiret eden bagi§layan ve s;ok sevendir." 2 ALLAH Tefila'nm bu ismi: "Salih kullarm1 'rok sevdigini" ve "kullar1 tarafmdan s:ok sevildigi.ni" ifade etmektedir. Nitekim: 1) HI.id Suresi: 90 2) Burlie Suresi: 14

"... ALLAH onlar1 sever, onlar da ALLAH Tefila'yi severler..." 3 ayet-i kerimesi ALLAH Tea.la ile kullar arasmdaki kar§thkh sevgiyi vurgulamaktadir.

ALLAH Tefila'nm kulunu sevmesi: Onun hidayetini murat etmesi, itaat ve ibadetlerine bolca sevap vermesi ve hayirh i§lerde muvaffak kilmas1d1r. ALLAH Tefila'mn sevgisine mazhar olan kimseler, O'nun yard1mma, dolayis1yla ba§ariya ve kurtulu§a namzettirler. yalt§ma, ilerleme ve ba§arma hususunda ALLAH Tefila'nm yard1m1 daima onlarla beraberdir. Aynca ALLAH Tea.la, bir kulunu sevdi mi: Ondan raz1 olur amellerini kabul eder ve onu diger kullanna da sevdirir. Nitekim: 3) Maide Sfiresi: 54


"iman edip de salih amellerde, iyi davram~lar­ da bulunanlara gelince, onlar i~in ~ok merhametli olan ALLAH, goniillerde bir sevgi yaratacaktu." 4 ayet-i kerimesi bunu ifade etmektedir. Kulun ALLAH Teala'y1 sevmesi ise : O'nu tammas1 ve iman etmesi, devamh bir §ekilde O'ndan korkmas1, kalbini O'nunla ve zikri ile me§gul etmesi ve kendini O'nun huzurunda bulundurmas1d1r. ALLAH sevgisi, O'nun azametini ve kudretini du§iinme neticesinde ki§inin kalbinde meydana gelen bir duygudur. Bu duyguya sahip olanlar, O'nun emirlerini yerine getirip yasaklanndan sakm1rlar. ALLAH Tea.la yolunda ve din ugrunda gayret gostermekten, mallanm ve canlanm feda etmekten ka~mmazlar. Muminlere kaq1 al~ak goniillu, §efkatli; kafirlere kaq1 ise onurlu ve zorlu olurlar. ALLAH Teala yolunda cihad ederler ve hi~bir kmayanm k1namasmdan korkmazlar, hi~bir kimsenin kmamasma aldHmazlar. Kur'an-1 Kerl:m'in insanhg1 ula§tirmak istedigi hedeflerin ba§mda: Onu tevhid yani ALLAH Tefila'mn birligi inancma ve ALLAH Teala'y1 her §eyden daha ~ok sevme duygusuna ula§tirmaktH. Nitekim "iman edenler ise en ~ok ALLAH Teala'yi severler." 5 Ayet-i kerimesinde bu hedefe ipret edilerek ALLAH sevgisinin butiin sevgilerden daha gii~lu olmas1 gerektigi bildirilmektedir. insanla yarat1c1s1 arasmdaki en yiiksek ili§ki, sevgi diizeyine ula§an ili§kidir. ALLAH Tefila'y1 her §eyden ~ok seven insan, butun ili§kilerini bu sevgiye, dolay1s1yla ALLAH Teala'mn iradesine g0re duzenleyeceginden onun butun ili§kileri bilin~li ve iradeli olacakt1r. islam dii§iincesinde hakiki sevgi ALLAH sevgisidir. c;:unku ki§inin asil varhgmm sebebi, mazhar oldugu iyilik ve ikramlarm, maddi ve manevi nimetlerin ash O'dur. En iyi, en giizel olan O'dur. Butun iyilikler, giizellikler O'ndan gelir, bu sebeple sevilmeye en ~ok lay1k olan O'dur. insan i~in en buyiik mutluluk, ALLAH sevgisine ula§maktH. Kur'an-1 Kerl:m'deki ayet-i kerimelerde sevginin hem ALLAH Tefila'ya hem insana nisbet edildigi g0rulur. ALLAH Teala'ya nisbet edilen yerlerde O'nun takva sahiplerini, tevbe edenleri, iyilik severleri, maddi ve manevi temizlige onem verenleri, tevekkiil ehlini, sabHh davrananlan, adaletli olanlan, kahramanlar1, Hz. Peygamber (SallallahuAleyhi ve Sellem) Efendimize uyanlan sevdigi; kafirleri, zalimleri, fitne ve fesat~ilan, israf~ilan, haddi a§anlan, kibirlenip boburlenenleri, 4) Meryem Suresi: 96 5) Bakara Suresi: 165

oviinenleri, giinahlarda israr edenleri, buyiikliik taslay1p gerc;:eklere kar§I ~1kanlan, nankorleri, hainleri, a§mhga sapanlan, §lmanklar1 sevmedigi bildirilir. Sevginin insana nisbet edildigi ayet-i kerimelerde ALLAH sevgisi, iman sevgisi, muminler arasmdaki sevgi gibi sevgi tiirlerinden ovgiiyle soz edilmekte, buna kar§ihk insanm dunyaya, mala-mulke, ge~ici hazlara a§HI dii§kiinlugu, hak etmedigi halde oviilmeyi ve ~irkin olan §eyleri if§a etmeyi sevmesi ele§tirilmektedir. Muhabbet konusunun hem ALLAH Teala'ya hem de insanlara nisbet edildigi hadis-i §eriflerde iyilik severlik, ho§g6ru, yumu§ak huyluluk, kolayla§tinc1 olma, kusurlan ortme, haya, iffet, zahidlik, takva ve giizel davranma ALLAH Teala'nm sevdigi meziyetler arasmda zikredilir.

ALLAH i<;iN SEVMEK, ALLAH i<;iN BUGZETMEK Ebu Zer (Rad1yallahu Anh)'dan rivayete g0re Resulullah (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) : ''Amellerin en faziletlisi ALLAH i~in sevmek, ALLAH i~in bugzetmektir." 6 buyurmu§tur. Ebu Zer (Rad1yallahu Anh) §Oyle demi§tir: Bir giin Resulullah (Sa llallahii Aleyhi veSellem) bize ~1kt1 ve: "Biliyor musunuz? Amellerin hangisi ALLAH Teala'ya daha sevimlidir?" diye sordu. Orada bulunanlardan biri: - Namaz ve zekatt1r, dedi. Bir digeri de: - Cihadd1r, dedi. Bunun uzerine Resulullah (Sal"ALLAH Tefila'ya amellerin en sevimlisi: ALLAH i~in sevmek, ALLAH i~in bugzetmektir."7 buyurdu. lallahu Aleyhi ve Sellem) :

Goruluyor ki, mf ALLAH nzas1 i~in olan sevmeler ve sHf O'nun nzas1 i~in olan nefret ve bugzlar en faziletli amel olarak degerlendirilmektedir. Her insanda sevgi ve ne&et vardu ve bunlan mutlaka kullanacaktu. ~u halde mu'min, bu hislerini iradesi ile yonlendirerek, sevdiklerini ALLAH i~in sevse, sevmediklerini de yine ALLAH i~in sevmese kazanc1 biiyiik olacaktH. Menfaat, korku gibi dunyevi emri vakilerin tesiriyle sevmek veya nefret etmek araya girdi mi zarar buyiik oluyor. ALLAH i~in sevmenin gereklerinden biri, ALLAH Teala'nm evliya ve asfiyalanm sevmektir. Onlan sevmenin §artlanndan biri de onlann b1rakt1g1 sunnete uyup, onlarla yetinmek, bidata yer vermemek ve onlarm tavsiyelerine uymaktlr. 6) Ebu Davud, Siinnet:3, No:4599, 2/609 ; Ahmed b. Hanbel, 5/146, No:20796 7) Ahmed b. Hanbel, 5/146, No:20796

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - LalegUl

J


Fas1klara, zfilimlere ve giinahkarlara kaq1 me§ru olcrude bugzetmek "ALLAH icrin bugz"a girer.

0 halde sevgiye ALLAH nzas1 di§mda bir kar§i hk dii§iinmemek gerekmektedir.

MD'MiNLER, KA.Fi RLERE KAR~l \=OK ~iDDETLi , KENDi ARALARINDA iSE PEKMERHAMETLi OLMAUDIRLAR

Arzedilen ayet-i kerime ve hadis-i §eriflerle a.me! eden Miisliimanlar, her zaman ve her yerde birbirlerini sevmi§ler, birbirleriyle yard1mla§IDl§lar ve sosyal bir dayanI§ma icrerisinde bulunmu§lardir. Ha§r suresi: 9. ayet-i kerimesinde de belirtildigi gibi, kendilerinde bir ihtiyacr hali olsa bile Musluman karde§lerini oz canlanndan daha iistiin tutmu§lard1r. i§te ibretli, tarihi bir misal:

Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) crevresindeki ilk miisliimanlan, ashab-1 kiram1: "Muhammed ALLAH Teala'nm Resuhidiir. Beraberinde bulunanlar da kafirlere kar§l crok §iddetli, cretin ve metin, kendi aralannda ise pek yumu§ak ve gayet merhametlidirler. Onlan riikuya vanrken, secde ederken goriirsiin. ALLAH'tan liituf ve nza isterler. Onlarm simalar1 yiizlerindeki secde izinden bellidir"8 tamtan ayet-i kerimenin: " ... kendi aralarmda pek yumu§ak ve gayet merhametlidirler ... " kism1, konumuzu ilgilendirmektedir. Zira bu s1cak ve samimi dostluk ve anlayi§ ancak birbirlerini kar§1hkh olarak sevmekle kurulabilir. Merhamet sevgiden dogar, §efkat sevginin sonucudur. Musliimanlann birbirlerini ALLAH icrin sevmeleri onlan dii§manlanna kaq1 crok cretin ve metin bir bunye haline getirir. "Daha onceden Medine'yi yurt edinmi§ ve goniillerine imam yerle§tirmi§ olan kimseler, kendilerine gos; edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayi is;lerinde bir rahats1zhk hissetmezler. Kendileri zaruret is;inde bulunsalar bile onlan kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliginden korunursa, i§te onlar kurtulu§a erenlerdir." 9 Medineli muslumanlann, muhacirlere kaq1 tutumlan tam manas1yla bir sevgi zeminine oturuyordu. Kendileri, butt.in varhklanm Mekke'de birakip goer etmi§ ve bu yiizden de fakir dii§IDU§ bulunan muhacirleri hemen her §eylerine ortak edecek derecede onlara yakmhk gostermi§ler ve imkanlanm seve seve onlarm istifadesine sunmu§lard1r. ALLAH Tea.la, bu ayet-i kerimede onlarm bu iistiin vas1flanm bildirmekte, dostcra miinasebetlerin temelinde sevginin bulundugunu, bu noktada ensar-1 kiramm ornek te§kil ettigini herkese duyurmaktad1r. Muhacirlerin geli§inden once Medine'yi yurt ve iman evi olarak haz1rlam1§ olan ensar, muhacirleri kendilerine tercih edecek derecede severlerdi. Onlarm bu sevgileri, her hangi bir kaq1hk beklemekten kaynaklanm1yordu. Onlar, ALLAH icrin seydikleri Mekkeli miislumanlan yine bu sevgilerinin geregi olarak agirhyorlar, banndmyorlardi. Fazilet ve ustunlukleri i§te bu noktadayd1, buradan dogmaktaydi. 8) Fetih Suresi: 29 9) Ha§r Suresi: 9

MART·

Huzeyfetii'l-Adevi der ki:

Harb-i Yermuk'iin, Yaman k1Z1$t1gi bir giindii, pek s1cak bir giin. jkindi iistii biraz gev$eyince sanki k1taJ, SilahI att1m elimden, su yiiklenip derhal, Miicahidfn arasmdan apld1m imdada, Agir yarayla uzaklarda kalm1$ efrada.

Ne ma'rekeydi ki fepfevre gogsii kand1 yerin! Huda'ya kalbini afmI$ yatan bu govdelerin, $ehidi fOksa da gazisi hif mi yok? .. Derken, Derin bir inleme duydum ... Fakat bu ses nerden? Sirayla ok$ad1gim sineler biitiin bi-ruh ... Megerse amcamm ogluymu$ inleyen mecruh. Dedim; "Biraz su getirdim, ifer misin versem?"

Gozuyle "Ver!" demek isterken arkadan bir elem, Enine ba§ladi. Bakt1m nigah-1 merhameti, "Gotur!" deyip bana Imada ses gelen ciheti. Ne yapsam iymiyecek, bo§tu anladim ibram; 0 yukselen sese ko§tum ki As'm oglu Hi§am. Gorunce golgemi birden kesildi nevhalan; Su istiyordu garibin donup duran nazan. jyirmek uzre egildim, uyuncu bir kisa "ah!", Hmltilarla bo§anmaz mi kaqidan nagah! Hi§am'i gar ki o hdlinde ka§lanyla bana, "Ben istemem hadi git ver, diyordu, haykirana."

Epey zaman aradim ah eden o muhtazan .. .. Yeti§tim oh, kavu§mU§tU Hakk'a son nazan ! Hi§am'i bdri bulaydim, dedim hemen dondum , Meger §ikanna benden yabuk yeti§mi§ olUm! Demek bir amcamm oglunda vardi, varsa umid. Ko§up hizasma geldim o kahraman da §ehld.»

~ark'm

ki mefahir dolu, maz!-i kemali. Ya Rab, ne onulmaz yaradir $imdiki hali! $irazesi kopmu$ gibi, manzume-i iman.

36-37 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -- -


Yapraklan yirt1k, siiriiniir yerde, per1$an. "Vahdet" mi $ianyd1? Goriin $imdi gelin de: Her par9as1 bir mel'abe eyyamm elinde! Tarihine mev'ud-i ezelken "ebediyet", Ey, tefrika zehriyle $a$irm1$ giden, iimmet! "Nisyan"a pkan yolda mi kaldm giimrah? La-havle ve la-kuvvete illa billah! 10 ~unu kesinlikle bilmeliyiz ki: Diinya ve ahiret kurtulu§umuz, ylikselmemiz, huzur ve saadete ermemiz; kalblerimizi birle§tirmemize, sosyal bir dayam§ma halinde olmam1za ve ALLAH i<;:in iyiliklerde yard1mla§mam1za baghd1r.

SEVDiGiNi ALLAH i\=iN SEVMEK MUSLUMAN IN ~iARIDIR Ki§i mii'min karde§ini ALLAH i<;:in sevmekle imanm tad1m bulmu§ ve imamn hakikatma nail olmu§ olur. Bu konuda Enes b. Malik (Rad1yallahii Anh)'dan rivayete gore: "U<;: §ey vardir ki; bunlar kimde bulunursa o, imanm tadm1 bulmu§, tatmI§ olur: ALLAH ve Resulii, kendisine ba§kalarmdan daha sevgili olmak, bir kimseyi sevmek, fakat yalmz ALLAH i<;:in sevmek, ALLAH kendisini kiifiir batakhgmdan kurtard1ktan soma tekrar kiifre donmeyi, ate§e atilmak gibi tehlikeli gormek." 11 buyuran Efendimiz (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) , bu sevgiyi gonliinde ta§lyanlann imanm tad1m alacaklanm miijdelemekte, imanm tadma erebilmenin temel prtmm sevgi ve ho§nutluk oldugunu bildirmektedir.

"Kim ALLAH i<;in sever, ALLAH i<;in bugzeder, ALLAH i<;in verir, ALLAH i<;in vermezse imamm kemfile muhakkak erdirmi§tir." 12 buyurdu.

ALLAH i\=iN SEVMENiN KA~ILIGI, ALLAH TARAFINDAN SEViLMEKTiR Ebu idris el-Havlani (RadiyllahiiAnh)'dan §6yle dedigi nakledilmi§tir: ~am'daki D1ma§k mescidine girmi§tim. Bir de ne goreyim, giile<;: ylizlii bir delikanh ve ba§ma toplanm1§ bir grup insan. Bunlar bir konuda ihtilafa dii§tiiler mi hemen o delikanhya ba§vuruyor ve fikrini kabulleniyorlard1. Bu gencin kim oldugunu so rd um: - Bu, Muaz b. Cebel

(RadiyallahiiAnh)

dur, dediler.

Ertesi gun erkenden mescide ko§tum. Bakt1m ki o gen<;: benden evvel gelmi§ namaz k1hyor. Namaz1m bitirinceye kadar bekledim sonra oniine ge<;:erek selam verdim ve: - ALLAH Teala'ya yemin ederim ki ben seni seviyorum, dedim. - ALLAH i<;:in mi seviyorsun? dedi. - Evet ALLAH i<;:in, dedim. 0 yine: - Gers:ekten ALLAH i<;:in mi seviyorsun? dedi. Ben de: - Evet, ger<;:ekten ALLAH i<;:in seviyorum, dedim. Bunun iizerine elbisemden tutarak beni kendisine dogru <;:ekti ve §6yle dedi. - Kutlanm seni. Zira ben Resulullah §Oyle buyururken dinledim:

(Sallallahii Aleyhi

ve Sellem)

Din sevgi ve bugzdan ba§ka bir §ey degildir. Dinimiz a<;:1smdan "sevmek ve bugzetmek" duygulanm1z1 kullanmanm ne kadar ehemmiyetli, hayatl bir i§ oldugunu iyi anlamak gerekir. Kendisini Miisliiman bildigi halde sevgi alemini sadece artistler, sporcular, romancilar vs. dolduran veya Miisliiman biiyliklerine, islami deger ve mefahirlere gerekli alakay1 gostermeyen, sevmeyen Miisliimanlar bu ayet-i kerime ve hadis-i §eriflerin l§lgmda kendilerini muhasebe ve murakabe etmelidir. Bilmelidir ki, omiir sermayesinden, bir an bile olsa, pay ayud1g1 her §eyden hesap verecektir.

ALLAH i~iN SEVMEK VE BUGZETMEK Ki~iNiN iMANINI KEMALE ERDiRiR Ebu Umame (Radiyallahii Anh/clan rivayete g0re Resulullah (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) : 10) M. Akif Ersoy, Safahat, Vahdet isimli §iiri, 447-448. 11) Buharl, iman:8, 1/14, No:16; Muslim, iman:67; Tirmizi, iman:lO; Nesai, iman:2; ibn-i Mace, Fiten:23

"ALLAH Teala §Oyle buyurdu: Benim i<;in birbirini sevenlere, benim i<;in oturup konu§anlara, benim i<;in birbirini ziyaret edenlere ve benim i<;in birbirine ihsan edenlere mehabbetim vacib olmu§tur, onlar benim sevgimi haketmi§lerdir." 13 G0riiluyor ki: ALLAH nzasma yonelik her duygu ve yapilan her i§, ALLAH Teala'nm sevgisini kazanmakla sonus:lanmaktadII. Bu biiylik bir mutluluktur. 0 halde mii'minler, sevgilerinde ve i§lerinde "ALLAH i<;:in" olma ozelligini yakalamaya bakrnahd1rlar.

ALLAH l\=iN SEVMEK DOSTLARI ALLAH i\=iN ZiYARET ETMEK BDYOK FAZiLETTiR Ebu Hureyre (Radiya llahii Anh) den rivayete g0re Resulullah (Sallallahii Aleyhi ve Sell em) §Oyle buyurdu:

12) Ebu Davud, Sunnet:16, 2/632, No:4681 13) Ahmed b.Hanbel, 5/233, No:21525 ; Muvatta, ~iir:S

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Lalegut(f


"Adamm biri, bir ba§ka koydeki din karde§ini ziyaret etmek i~in yola ~ikti. ALLAH Tea.la, adam1 gozetlemek i~in onun yolu iizerinde bir melegi gorevlendirdi. Adam melegin yanma gelince, melek: - Nereye gidiyorsun? dedi. Adam: - ~u ileriki koyde bir din karde§im var, onu ziyarete gidiyorum, cevabm1 verdi. Melek: - 0 adamdan elde etmek istedigin bir menfaatin mi var? dedi. Adam: - Yok hayir, hen onu s1rf ALLAH nzas1 i~in severim, onun i~in ziyaretine gidiyorum, dedi. Bunun iizerine melek: - Sen onu nas1l seviyorsan ALLAH da seni oylece seviyor. Ben, bu miijdeyi vermek i~in ALLAH Tefila'nm sana gonderdigi el~isiyim, dedi." 14 Bu hadis-i §erif, sevdigi din karde§ini iyi bir niyetle ziyaret etmenin, ALLAH Tefila'nm nzas1m kazanmaya vesile oldugunu ortaya koymaktadH. Bilindigi gibi sevgili Efendimiz (Sallallahii Aleyhi ve Selashab ve i.immetini egitmek i9in zaman zaman eski millet ve i.immetlerin hayatmdan misaller verirdi. Boylece meselenin daha iyi kavranmasm1 saglamaya 9ah§Hd1. Burada da §ahls ve yer ismi belirtmeden, "Sevginin kaq1hg1 sevgidir" fikrini verecek bir olay zikretmektedir. lem),

Olayda dikkat 9eken yon, din karde§ini ziyarete giden ki§i ile bir melegin yolda kaq1la§1p konu§malandH. Olay, 9ok tabii bir zeminde ve pek sade §ekilde cereyan etmektedir. Yolda kar§ila§t1g1 bir insan, kendisine nereye gittigini soruyor. Ziyaret9i de nereye ni9in gittigini soyliiyor. Ancak "o zatm yanmda herhangi bir menfaatin mi var'', yani ger9ekten ziyaret i9in mi yoksa ticaret i9in mi gidiyorsun sorusu, farkh bir durumun soz konusu oldugu izlenimini veriyor. Dostunu ziyarete giden insan, saf ve samimi bir niyetle hareket ettigi i9in bu sorunun altmda ba§ka bir maksat aram1yor. A91k9a ve 9ok sade bi9imde "ticaret i9in degil, ziyaret i9in gidiyorum. <;i.inkii ben onu ger9ekten ALLAH nzas1 i9in seviyorum" cevab1m veriyor. Onun bu samimi halini tesbit eden melek, ona di.inyalann en bi.iyiik mi.ijdesini vermekte gecikmiyor: "Sen o dostunu nas1l seviyorsan ALLAH da seni oylece seviyor, senden raz1d1r." Herhalde en bi.iyiik ticaret bu olsa gerektir. Ziyaretin ticarete doni.i§mesi deyince boylesini anlamak ve aramak gerekir. Aslmda bir insanm bir dostunu ziyaret etmesi, di§andan bakild1gmda, hasret giderip biraz sohbet 14) Muslim, Birr :38, No2567, 4/1988; Ahmed b.Hanbel, 2/462, No:9642

etmek ve goni.il eglendirmekten ibaret gibi gori.ini.ir. Yeme-i9me, hal-hat1r sorma agHhkh bir ziyaretin, ALLAH Teala'nm sevgi ve nzas1m kazanmaya vesile olacak nesi vard1r, gibi bir sual akla gelebilir. ALLAH i9in sevdigi bir dostunun gonliini.i ho§ etmek maksad1yla koyiinden kentinden kalkip bir ba§ka koye veya kente gitmek, her §eyden once ALLAH sevgisiyle hareket etmek demektir. Bu ise, adetlerin ibadete doni.i§mesini saglayan giizel bir niyetin i.iri.ini.i ve sonucudur. Gi.ini.imi.izde maddi bir 91kan olmadan yerinden kipHdamayan, ba§kas1 i9in bir ad1m bile atmayan insanlann 9ogald1gm1 hepimiz bilmekte ve gi:irmekteyiz. Boylesi bir ortamda, s1rf sevdigi i9in bir arkada§IIll ziyarete gitmek, islam'm arad1g1 be§eri ili§kileri canlandHma cihad anlamma gelir. <;i.inki.i bu, bir mi.isliimanm gonliini.i ho§ etme gayesine yonelik kaq1hks1z ve olgun bir imanm varhgm1 gosteren bir davram§tir. Ya§h bir hoca efendinin ziyaretine gittigimizde soyledigi §U sozleri hi9 unutamad1k: "Gi.izel dinimizin sila-i rahim i.izerinde ni9in bu kadar 9ok durdugunun hikmetini §imdi anhyorum evlad1m. insan, aray1p soram kalmaymca, ziyaretin ne demek oldugunu anhyormu§. Bir ki§inin gelip selam vermesinin, ziyaret etmesinin ne demek oldugunu benim kadar kimse bilemez." ALLAH i9in birbirini seven ve bu sevgiyle bulu§up bu sevgiyle aynlanlar hakkmda, EbU Hureyre (Rad1yallahi.i Anh)'dan rivayet edilen kutsi bir hadis-i §erife gore ALLAH Tea.la kiyamet giini.inde: "Benim azametim adma birbirini sevenler neredeler? Onlan benim golgemden ba§ka hi9bir golge bulunmayan bu giinde hen ar§Imm golgesinde golgelendirecegim." 15 buyuracaktH. Hadis-i §erif, ALLAH i9in birbirini sevmenin ahirette ki§iye kazandHacag1 mutlu SOnU diJe getirmektedir.

ALLAH i\:iN BiRBiRLERiNi SEVENLERE, PEYGAMBERLERiN VE ~EHiDLERiN GIPTA EDECEGi NURDAN MiNBERlER VARDIR Muaz b. Cebel (Radiyallahii Anh)'dan rivayet edilen bir kutsi hadis-i §erifte ALLAH Teala: "Benim celalim adma birbirlerini sevenler var ya! Onlar i\'.in nurdan oyle minberler vardu ki, Peygamberler ve §ehidler bile onlara gipta ederler"16 buyurarak, birbirlerini ALLAH i9in sevenlerin, cennetteki mertebelerinin, Peygamberlerin ve §ehidlerin 15) Muslim, Birr:37, No:2566, 4/1988; Ahmed b. Hanbel, 2/237, No:7190;Muvatta, ~i'r:5 16) Tirmizi, Zuhd:53, No:2390, 4/297; Ahmed b.Hanbel, 5/239, No:21575


bile g1pta edecegi derecede biiyiik olacag1m miijdelemi§tir.

ve boylece, bu insanlann ne kadar miikemmel bir durumda olduklar1 anlat1lmaktadH.

Cenab-1 Hakk'm birbirini ALLAH ic;:in seven miisliimanlara ahirette ikram ve ihsan edecegi lutuflardan bir yenisini daha bu kudsi hadis-i §eriften ogrenmekteyiz: Nurdan minberler.

KiSi. SEVDiGi iNSANA: BEN SENi SEViYORUM, DiYE SEVGiSiNi BiLDiRMELiDiR

Minber, oturacak yiiksek ve §erefli bir mevki demektir. Nurdan ya da nurlu yiiksek mevki ve makamlar, ALLAH ic;:in birbirlerini sevenlerin ALLAH katmdaki yiiksek degerlerinin gostergesi olmaktadir. Yine bu hususta Hz. Omer (Ra diyallahii Anh)'dan rivayete gore Hz. Peygamber (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) Efendimiz §Oyle buyurdu: ''.ALLAH Teala'nm kullan arasmda oyleleri var ki, onlar ne peygamberlerdir ne de §ehidlerdir. Dstelik Ktyamet giinii ALLAH indindeki makamlarmm yiiceligi sebebiyle peygamberler de, §ehidler de onlara g1pta ederler." Orada bulunanlar dediler ki: - Ya Resulellah! Onlar kim? Bize haber ver! Resulullah (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) : "Onlar aralarmda ne kan bag1 ne de birbirlerine bag1§lad1klan bir mal olmad1g1 halde, ALLAH Teala'nm ruhu yani Kur'an-1 Kerim adma birbirlerini sevenlerdir. ALLAH Teala'ya yemin ederim, onlann yiizleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur iizeredirler. Halk korkarken, onlar korkmazlar. insanlar iiziiliirken, onlar iiziilmezler." buyurdu ve §U ayet-i kerimeyi 17 okudu: "Haberiniz olsun! ALLAH Teala'nm dostlan var ya! Onlara ne korku var, ne de onlar iiziileceklerdir."18 Peygamber ve §ehidlerin onlara imrenmeleri, bu insanlarm peygamberlerden daha yiiksek ve iistiin olduklan anlamma gelmez. Buradaki g1bta yani imrenme ifadesiyle, "ke§ke biz de onlar gibi olsak, ya da ke§ke bizim de onlar gibi nurdan makamlanm1z olsa" anlammda bir imrenme kasdedilmi§ degildir. Peygamberlerin ve §ehidlerin imrenmesini, yiizlerce safkan ko§u at1 olan birinin, gordiigu giizel bir ata imrenip almak istemesine benzetmek miimkiindiir. Yani maksat, ALLAH ic;:in birbirlerini seven insanlarm, ALLAH katmdaki degerini takdir ve ac;:1klamaktan ibarettir. Daha ac;:1kc;:as1, "Onlara lutfedilen imkanlara Peygamber ve §ehidler imrense yeridir" veya "Yiiksek mevki ve parlak durumlanna ragmen eger, peygamberler ve §ehidler kiyamet giinii birilerine g1bta edecek olsalard1, bunlara imrenirlerdi" denilmi§ olmakta

Mikdam b. Ma'dikerib (Radiyallahii Anh/ clan rivayete gore Resulullah (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) : "Ki§i, din karde§ini sevdigi zaman, ona sevdigini bildirsin!" 19 buyurdu. Hz. Peygamber (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) , birini ALLAH ic;:in seven ki§inin ona sevdigini bildirmesini tavsiye etmekle, bu iki ki§i arasmda muhabbet ve dostluk baglannm geli§ip kuvvetlenmesine yol ac;:maktadH. yiinkii her hangi bir sebeple degil, mf ALLAH nzas1 ic;:in bir din karde§i tara&ndan sevilmi§ olmak, her insanda memnuniyet ve sevgi uyandmr. Sevilmekten ho§lanmayan normal bir insan dii§iinmek miimkiin degildir. 0 halde boyle kar§1hks1z bir sevgi ve muhabbet ortammm olu§mas1, miisliiman toplum ic;:in son derece biiyiik bir giic;: kaynag1 ve huzur vesilesidir. Muaz b. Cebel (Radiyallahii Anh/ clan rivayete gore Resulullah (Sallallahii Aleyhive Sellem) Efendimiz onun elinden tuttu ve: "Muaz! VALLAHi seni gerc;ekten seviyorum, VALLAHi seni gerc;:ekten seviyorum." buyurdu. Soma soziine §i:iyle devam etti: "Muaz! Her namazdan sonra §U duayi mutlaka okumam tavsiye ediyorum: Allahiimme einni ala zikrike ve §iikrike ve hiisni ibadetik =ALLAH1m! Seni amp zikretmek, nimetine §iikretmek, sana layik ibadet etmek ic;:in bana yard1m eyle!." 20 Hz. Peygamber Efendimiz (Sallallahii Aleyhi ve Sellem/ in bizzat uygulad1gm1 gi:irmekteyiz. ALLAH Teala'mn sevgili Resulii, c;:ok sevdigi sahabisi Muaz b. Cebel (Radiyallahii Anh)'m elini samimiyetle tutuyor ve yemin de ederek, miibarek kalbindeki sevgisini "Gerc;:ekten hen seni seviyorum" diye ilan ediyor. Boyle bir sevgi ve iltifat, herhalde Muaz ic;:in diinyalara bedeldir. Enes b. Malik (Radiyallahii Anh)'dan rivayete gi:ire Hz. Peygamber (Sallallahii Aleyhi ve Sellem/ in huzurunda bir adam vard1. Bir ba§ka §ahis ona ugrayip gec;:ti. Arkasmdan Efendimiz (Sallallahii Aleyhi ve Sellem/ in huzurundaki kimse: - Ya Resulellah! Ben bu ki§iyi gerc;:ekten seviyorum, dedi. Efendimiz (Sa llallahii Aleyhi ve Sellem) : "Peki, sevdigini ona bildirdin mi?" buyurdu. Adam: 19) Ebu Davlid, Edeb:l22, No:5124, 2/754; Tirmizi, Zi.ihd:

17) Yunus Suresi: 62 18) Ebu Davud, icare: 42, No: 3527, 2/310

54 20) Ebu Davlid, Salat: 361, No:l522, 1/477; Nesai, Sehv: 60

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Lalegut(f


- Hayu, dedi. Efendimiz

(Sallallahi.i Aleyhi ve Sellem):

"Ona bildir." buyurdu. Adam derhal kalk1p o §ahsm arkasmdan yeti§ti ve: - Ben seni ALLAH i<yin seviyorum, dedi. 0 da:

- Gers:ekten ALLAH filam seviyor; onu siz de sevin! der. Artik onu sema ehli de severler. Sonra onun i<;in yeryiiziine kabul konur. Bir kula da bugzetti mi Cebrail (Aleyhisselam )'1 <;aguarak:

- Beni kendisi i<;in sevdigin ALLAH da seni sevsin, kar§1hgm1 verdi." 21

- Ben filana bugzediyorum, ona sen de bugzet! buyurur. Ve Cebrail (Aleyhisselam)'da ona bugzeder. Sonra sema ehli arasmda:

Bir miisliiman bir ba§ka miisliimam ALLAH i<yin sevdigi zaman, onu kendisine bildirmesi, Hz. Peygamber (Sallallahi.i Aleyhi ve Sellem)'in tavsiye ettigi bir mua§eret kurahd1r.

-ALLAH filana bugzediyor, ona siz de bugzedin! diye seslenir. Onlar da kendisine bugzederler. Sonra o kul i<;in yeryiiziine bugz konur." 22 buyurdular.

Hadis-i §erifteki olay s:ok a<y1kt1r. Ancak iki noktaya dikkat <yekmek uygun olacaktu. Birincisi, Efendimiz'in "Sevdigini ona bildir" tavsiyesi iizerine, sahabinin hemen kalkip sevdigi §ahsm pe§inden ko§mas1, yani Hz. Peygamber Efendimiz'in tavsiyesine amnda uymas1, "Daha sonra bildiririm" gibi bir dii§iinceye kap1lmamas1d1r. Sahabe-i kiramm siinnet kar§1smdaki genel tavn bu idi. Onlar Efendimiz'in tavsiyelerine hemen uyarlardi. Siinnete tereddiit gostermeden uymak, onlann eri§ilemez meziyyetlerinin ba§mda gelirdi. ALLAH hepsinden raz1 olsun.

SEVGi OLMADAN iMAN , iMAN OLMADAN CENNET OLMAZ

ikincisi, "Ben seni ALLAH i<yin seviyorum" diyen sahabiye, "Beni kendisi i<yin sevdigin ALLAH da seni sevsin" diye kaq1hk verilmesidir. Memm1niyeti <;qitli cevaplarla dile getirmenin miimkiin oldugu bir yerde verilen bu cevap, derin bir islami bilincin ifadesi olarak dikkat s:ekmektedir. Bu bilin<y, ALLAH i<;in sevene, ancak ALLAH Teala'nm onu sevmesi temennisiyle kaq1hk verilebilecegi dii§iincesidir. Bu dua, hem bu cevab1 verenin s:ok memnun oldugunu gosterir, hem de sevgisine boyle bir dua ile mukabele edilen insam son derece memnun eder ve aralarmdaki sevginin daha da artmasm1 saglar. islamiyetin gayesi insam diinyada da ahirette de mutlu kilmakt1r. insam bu amaca eri§tirmek i<;in toplum fertlerinin birbirlerine kaq1 iyi davranmalanm, hile, haks1zhk ve sayg1s1zhktan sakinmalanm ogutlemi§tir. Sevgi ve samimiyet, kaq1hkh yard1mla§ma, nezaket ve als:ak goniilliiliik, topluma gii<; katan ve islamiyetin emrettigi birlik ve karde§ligi saglayan unsurlardandu. Ebu Hureyre (Rad1yallah i.i Anh)'dan rivayete gore Resulullah (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) : "~iiphesiz ki, ALLAH bir kulu sevdigi vakit, Cebrail (Aleyhisselam)'1 s:ag1nr da: - Ben filam seviyorum, onu sen de sev! buyurur. Ve onu Cebrail (A leyhisselam)'da sever. Sonra semada seslenerek: 21) Ebu Dav\id, Edeb:l22, No:5125, 2/754 MART·

40-41

Fertleri birbirine sevgi ve sayg1 baglan ile bagh toplumlar gii<;lii olur. bnlerine <y1kan her engeli kolayhkla a§ar ve her alanda ba§an saglar. yiinkii her ba§armm temelinde mutlaka sevgi vard1r. Hatta iman yoniinden ki§ilerin olgunla§mas1 da aralanndaki sevgiye dayan1r. Nitekim Ebu Hureyre (Rad1ya llahii Anh)'dan rivayete gore Hz. Peygamber (Sallallah ii Aleyhi ve Sellem) : "Camm kudret elinde olan ALLAH Teala'ya yemin ederim ki, sizler iman etmedik<;e cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedik<;e iman etmi§ olamazsm1z! Yaptigm1z takdirde birbirinizi seveceginiz §eyi haber vereyim mi? Aramzda selam1 yaygmla§tmn!" 23 buyurmu§lard1r. G6riiliiyor ki Hz. Peygamber (Sallallahi.i Aleyhi ve Sellem), ki§iyi cennete girdirecek imam birbirimizi sevmeye baglami§lardu. Efendimiz (Sallallahii Aleyhi ve Sellem), islam'a g6re her i§in ba§I ve ahiretin yegane ges:er aks:esi olan iman ile sevgi arasmdaki bag1 en s:arp1c1 bi<;imde bu hadis-i §erifinde dile getirmi§ bulunmaktad1r. Konunun ehemmiyetine binaen yemin ederek soze ba§lam1§ ve once kesin bir ger<yegi, imans1z cennete girilemeyecegini haber vermi§tir. Sonra da cennete girebilmenin vazge<yilmez §art1 olan imam elde edebilmek i<yin mii'minlerin birbirlerini sevmeleri gerektigini, aym kesinlikle ve aym as:1khkla bildirmi§tir: "Birbirinizi sevmedik<;e iman etmi§ olmazsm1z!" Bundan §U sonu<; s:1kmaktad1r: iman, nasil cennete girebilmenin vazge<yilmez §art! ise, mii 'minleri sevmek de tam ve kamil bir imana sahip olabilmenin biricik §art1du. Mii'min, kendisiyle aym imam payla§an herkesi, ukma, rengine, yurduna ve diline bakmaks1zm sevecek, onlara kar§l muhabbet ve sorumluluk duyacaktir. yiinkii imana sm1r, yine imanm kendisiyle <;izilebilir. 22) Muslim, Birr:l57, No:2637, 4/2030 ; Buhari, Bed'ulhalk: 6 23) Muslim, iman: 54, 1/74, No:93-94; Ebu Davud, Edeb : 142, Tirmizi, isti'zan: 1


Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) , sadece tesbit ve te§his ile kalmaz, mutlaka tedavi yollanm da miisliimanlara gosterir. Bu hadis-i §erifte de Onun boyle bir uygulamasm1 gormekteyiz. Miisliimanlar aras1 ili§kilerin sevgi diizeyine <;:tkanlabilmesi i<;:in nereden ba§lanmas1 gerektigini, "Yaptigm1z takdirde birbirinizi seveceginiz bir §ey soyleyeyim mi, aramzda selam1 yaym1z!" sozleriyle ortaya koymu§ bulunmaktadu. Art1k sonus: belli, vas1ta belli, 0 vas1tay1 elde edebilmek i<;:in gereken sermaye, sevgi belli, 0 sermayeye ula§mak i<;:in at1lacak ilk ad1m da bellidir. 6tesi miisliimanlara kalmt§ttr. Cennet-iman-sevgiselam irtibat1, konumuz olan sevginin onem ve yerini gostermesi bak1mmdan ba§kaca hi<;:bir soze ihtiya<;: b1rakmayacak kadar as:1kt1r. Kisacas1: Imans1z cennete girilmez. Birbirlerini sevmeyenler gers:ek manada iman etmi§ sayilmazlar. <;unkii iman sevgiden dogar, sevgi ile kemal bulur. Selamla§mak miiminler arasmdaki sevgi baglanmn kuvvetlenmesine vesiledir. Mii'minlerin birbirlerini sevmemeleri, iman zay1fhgmm i§aretidir.

MU'MiNLER, BiR VUCUD OLMALIDIRLAR Numan b. Be§ir (Rad 1yallahu Anh)'dan rivayete gore Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Miiminleri birbirlerine rahmet, sevgi ve §efkatte bir beden gibi goriirsiin. Viicudun bir uzvu rahats1zlanmca bedenin diger uzuvlan uykusuzluk ve ate§le ona katihrlar." 24 buyurmu§lard1r. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz cemiyeti ve hususan Mii'minler cemaatini, yani bir kiill olarak iimmeti, bir bedene benzetmi§tir. Insanlann her biri Mii'minlerden miite§ekkil bu kiilll bedenin bir uzvu durumundad1r. Nas1l ki bedende sadece bir uzuv ve mesela bir parmak rahats1z olsa o beden biitiiniiyle huzursuz olur, uykusuz kahr, hararet basar vs. ~u halde Mii'min, par<;:as1 oldugu cemiyette baz1 uzuvlannm 1zduab1 kar§tsmda ilgisiz kalamaz, onlara §efkat ve merhamet duygulanyla baghd1r. Bu duygular, insanhg1m1z ve bilhassa imamm1z icab1 herkeste olmas1 gerekir. Bu Hadisi §erif, miiminlerin i<;:timai hayatta ve iimmet kavram1 i<;:erisinde bir biitiin olduklanm bir kez daha vurgulamaktad1r. Bu birlik ve biitiinliigun meydana gelebilmesi ancak hadis-i §erifte sayilan hasletlerle miimkiindiir. Bu hasletler rahmet, sayg1 ve §efkattir. Bunlar olmadan iimmet olmamn hazz1 hissedilemez. Bu hasletlerle dolu olan miiminler bu iimmetin miireffeh bir ya§ant1ya kavu§masmda yap1 ta§! konumundad1rlar. 24) Buhari, Edeb: 27, 5/2238, No:5665 ; Muslim, Birr: 66

Bu gi.izel huylarm z1tt1 olan sevgisizlik, ac1mas1zhk ve merhametsizlik olup, bunlar da bir toplumun ve iimmetin dagilmasmm sebebidir. Hadis-i ~erif'te iimmetin her bir ferdi vi.icudun birer uzvu olarak belirtilmi§tir. Bu te§bihten yola <;:1kmca, i<;:timai hayattaki farkh vazifelerde ve te§kilatlarda bulunmamn ilahi bir rahmet oldugu da ortaya <;:1kar. Her insan bulundugu vazifeyi ilahi bir gorev geregi yapar ancak bagh bulundugu yer ve te§kilat Islam biinyesinin bir uzvu oldugundan, yeri ve zamam gelince diger uzvun ac1sm1 kendine ac1 s1z1 edinen uzuv gibi, iimmetin derdi ile dertlenir. Diinyanm neresinde ve hangi cografyasmda olursa olsun Islam'a mensup her miiminin derdini kendine dert edinir ve o any1 kendi de hisseder. Bu anlayt§ aynlmanm, tefrikanm, taassubun ve milliyet<;:iligin de panzehiridir. Bu ahlaki prensipler, Islam karde§liginin temelidir. Bugi.in ya§ad1g1m1z as1rda dili, uki ve cografyas1 ne olursa olsun tiim mii'minleri aray1p sormak, onlarm hallerini yakmdan takip etmekten de sorumluyuz. Bir uzvun diger bir uzuvdan habersiz olmas1 nasil miimkiin degilse, bir Mii'min de diger diinya iizerindeki miiminlerden ve onlann hallerinden habersiz olamaz. Miiminler birbirlerinin dert ve tasalan ile ilgilenecekleri zaman bu ii<;: hasletle birlikte aradaki suni s1mr farkhhklanna aldm§ etmeden iman dairesindeki her bir ferde ula§ma §evk ve gayreti i<;:inde olmahd1rlar.

KlJ\:UKLERi SEVMEK, ON LARA MERHAMET ETMEK VE BOYOKLERE SAYGI DUYMAK, HURMET ETMEK KARDE~LiGiN VAZGE\:iLMEZ iKi UNSURUDUR Enes b. Malik (Rad1ya llah u Anh)'dan rivayete gore, Efendimiz (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem)'le gbrii§mek isteyen ihtiyar bir adam geldi. Efendimiz (Sallallahii Aleyhi ve Se!!em)'in yanmda bulunanlar onun yerini geni§letmek, ona yer vermek hususunda agu davrandilar. Bunun iizerine Efendimiz (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem) : "Kii<;:iiklerimize merhamet, biiyiiklerimize hiirmet etmeyen biz miisliimanlardan degildir." buyurdu. 25 I§te Islam, toplumun fertleri arasmdaki ili§kileri en gi.izel §ekilde diizenleyen, onlan karde§lik baglan ile birbirine baglayarak diizenli bir toplum hayatm1 amas:layan bir dindir. Ne mutlu bu dinin gereklerini yerine getirenlere. 25) Tirmizi, Birr:15, No:1919, 4/321

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Lalegut(f


Osmonl1 Adolet Sisteminin

BOZULMASI (III) evgili Lalegiil Dergisi okuyuculan! Sizlere gerekli olan dunyevi ve uhrevi bilgilere ula§tlgm1z derginizde yazmaya ba§lad1g1m1z giinden beri mumkun mertebe tarihten giinumuze intikal eden ve onemli olduguna inand1g1m1z konulan objektif §ekilde sunmaya gayret ediyoruz. Hepimize dli§en gorev tarihte yapilan hatalardan ders alarak, o hatalan tekrarlamamak, tarih boyunca milletimize gii<; veren, milli bunyemize uygun dli§en hususlan da uygulamaya devam etmektir.

S

Miisliiman Tiirk Milleti tarihinin hic;bir devresinde son asirda ya§ad1g1 s1kmtilan ya§amamI§, hie; bu kadar yok olmakla kar§I kaq1ya kalmam1§tlr. Son iki asir boyunca Osmanh Devletini yikarak tasfiye etmeyi planlayan ba§ta ingilizler olmak iizere emperyalist hac;h iilkeler Osmanh Devletini yerli i§birlikc;ilerinin de yard1m1yla yiktiktan sonra, Miisliiman Tiirk Milletinin milli biinyesini tahrip edip bin yilhk diinya hakimiyeti mefkuresini ortadan kaldirma gayreti ic;ine gir-


diler. Bu ph§mada oncelikle Turk Milletine hayatiyet veren en onemli unsurlan teker teker ortadan kald1rd1lar. Sevgili Peygamberimizden (Sallalla hu Aleyhi ve Sellem) SOnra dunya Muslumanlanm tek s:ati altmda idare eden ve Hazreti Ebubekir (Rad1yallahii Anh) ile ba§layan halifelik makamm1 ortadan kaldirdilar. Hilafetin kald1nlmas1yla emperyalist has:hlarm onunde Muslumanlan katletmeleri ve islam ulkelerini somurmeleri hususunda his:bir engel kalmad1. Akabinde devrim adm1 verdikleri has:h kultur emperyalizmi uygulamalanyla Musluman Turk milletinin bin yildan fazla zamand1r kulland1g1 islam harflerini degi§tirerek tarihin bu muhte§em milletini bir gecede okuma yazma bilmeyen bir topluluk haline getirip Musluman Turk Milletinin dunya medeniyetinin banisi olan atalanyla irtibatm1 kestiler. Pe§inden Kuram kerim, dini kitap ve ezam Muhammedi okunmas1 yasakland1. Say1s1z vak1f eser ve cami gayrimuslimlere satild1, dinini, imamm kaybetmi§ bir nesil yeti§ti. Bu kadar olumsuz bir ortamda adalet mekanizmasmdan bahsetmek mumkun olabilir mi? Binlerce islam alimini Ankara'da oturduklan yerden "samgm idamma tamklann bilahare dinlenmesine karar verilmi§tir ... "diye hiikiim vererek §ehid eden istiklal mahkemelerinin adaletine giiven duyulabilir mi? Cumhuriyet donemi boyunca adaleti katleden bu sistem nas1l kurulmu§tur? Tum diinyaya adalet dag1tan, "adalet ustalan" diye nam salan bu necip millete adeta zulmeden bu adalet sistemini zuliimleriyle diinyaya nam salan Frans1zlardan ithal ederken hangi gereks:e ongoriilmii§tiir? Bu sistemi milletimize dayatanlar islamiyet'ten ilham almayan bir adalet sisteminin zuliim olacagm1 bilmiyorlar m1yd1? Sevgili Lalegiil Dergisi okuyuculan bu suallerin dogru cevaplanm bilmektedirler ama gene de adalet sistemimizin bozulmas1 oykiimiize bu suallerin 1§1gmda devam edelim.

FRANSIZ ADLiYESi A. ESK.i REJiM DEVRi

Roma hakimiyeti s1rasmda Fransa'da Roma adli sistemi uygulamyordu. Barbarlarm istilasmdan sonra iilkede Cermen etkisi yayildi. Yarg1lama, ad1 verilen mahkemelerde yap1hr, halk da dinleyici olarak duru§malara kat1labilirdi. Bu arada Frank krallan da bulunduklan yerlerde kurduklan divanlarla bizzat yarg1lama yaparlardi. Bunlar hakimlerin verdikleri kararlann da istinafen goriildiigu mercilerdir. Osmanh Devleti'ndeki Divan-1 Hiimayun'a benzeyen bu divanlar sonralan kurulan kralhk divanlarmm da temelini tqkil eder. Feodalitenin yay1lmasmdan sonra yarg1 fonksiyonu, kral, feodalite, §ehir ve kilise mahkemeleri arasmda payla§1lm1§ haldeydi. Derebeyinin ba§kanhgmdaki feodal mahkemeler hiir vatanda§lann di§mda kalan halki muhakeme edebilmekteydi ve en onemli delil de diielloydu. Hur vatanda§lann davalanna ise kus:uk ta§ra §ehirlerinde kral tarafmdan atanan ve prevot denilen hakimler bakardi. Feodal mahkemeler de a§ag1, orta ve yiiksek olmak iizere ii<; derece olup apg1 ve orta derecede verilen kararlara kaq1 yiiksek dereceli feodal mahkemeye itiraz edilebilirdi. Bu donemde kilisenin de <lava g6rme yetkisi bulunmaktaydi. Ruhban sm1fmm davalanna burada bakihrdi. Eveque'in ba§kanhk ettigi ruhani mahkemeler daha sonra yarg1 yetkilerinin smmm geni§leterek ruhban sm1fmm di§mda kalan halkm evlilik ve vasiyetle ilgili davalanna da bakmaya ba§ladilar. Yine bu devirde kendi ic;lerinde serbestileri bulunan §ehirlerde, derebeylerin yarg1 yetkisini sm1rlamak maksad1yla krallann destegiyle kurulan §ehir mahkemelerinde echevin ve jure denilen hakimler <lava gorme hakkm1 elde etmi§lerdir. Feodal mahkemeler yerine kral mahkemelerine bidayeten veya istinafen miiracaat edebilme imkamm ilk kez Kral Philippe Auguste vermi§tir. Daha ileri giderek feodal mahkeme kararlanna kar§I kral mahkemesine

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Lalegut(f


istinafen ba§vurabilme imkamm getiren Kral Saint Louis, boylece feodal yarg1 yetkisini zay1flatmay1 dii§iinmii§tiir. Senyorler tabiatiyle buna raz1 olmaml§ ve §iddetle muhalefet etmi§lerdir. Ancak bunlann muhalefeti, istinaf usuliiniin iyice yerle§mesi ve Kralhk Divam'nm niifuzunun artmasmdan, dolay1s1yla merkezi otoritenin gii<;:lenmesinden ba§ka bir i§e yaramam1§t1r. Bu arada §ehirlerin geli§mesiyle beraber ticaret de geli§mi§; bunun neticesi olarak §ehirli tiiccar ve esnaf derebeyleriyle uzla§ip §ehir hayatmm siirdiiriilmesini saglayacak bir tak1m imtiyazlar elde etmi§lerdi. Bu imtiyazlardan biri de kendi mahkemelerini kurmak ve §ehir surlan i<;:inde kendi kurallannm uygulanmasm1 saglamakti. ~ehir mahkemeleri de boyle dogmu§tU. ORTA\:AGDA KRALLIK DiVANI

Orta<;:ag'daki Kralhk Divam, Frank krallannm divan kurma geleneginin bir devam1ydi. Bunun yanmda bir de kralm ba§kanhk ettigi kralhk feodal mahkemesi vardi. Her ikisine birden Kralhk Mahkemesi (Curia Regis) denirdi. iki mahkemede de rahip, saray subay1 ve baronlar iiye olarak bulunurdu. Kralhk Divam'nm iiyeleri sonradan meslekten hukuk<;:ulardan ve devamh statiide atanmaya ba§landi. Bu arada Kral Philippe Auguste tarafmdan prev6t denilen mahalll hakimlerin iizerinde, bailliage (ve Giiney Fransa'daki ismiyle senechaussee) ad1 verilen mahkemeler olu§turulmu§tur. Bunlar, derebey ve prevot mahkemelerinin kararlarma kaq1 gidilebilecek istinaf mercileri olmanm yam sira, kralm yarg1 otoritesine giren davalara bidayeten de bakmaya yetkiliydi. Bir anlamda derebey ve prevot mahkemeleriyle parlemanlar arasmda bir derece te§kil ederlerdi. Onceleri dart tane iken sonra sayilan arttmlarak iilkenin her yerine yaygmla§tmlm1§tir. Krahn yam sira derebeylerin de kendileriyle ilgili hukuki i§lere bakan bailliagelan vardi. Bu mahkemelerde davalara bakanlar bailly ve senechal degil, bunlarm tayin ve azledebildigi yard1mc1lard1 (lieutetant). Sonradan bunlan krallar tayin etmeye ba§laymca bailly ve

senechal kuru birer iinvandan ibaret kalm1§tir. Esasen derebeylerin yarg1 yetkisiyle kral'm yarg1 yetkisinin sahas1 tam olarak belirlenemedigi i<;:in kral mahkemeleri giderek derebey mahkemelerinin niifuzunu kirmaya hizmet etmi§tir. Bunlann kararlan da Kralhk Divam'nda denetlenirdi. Prevot denilen hakimlerin klasik Osmanh kad1lannm muadili oldugu anla§1lmaktadir. Onun da adll i§lerinin yam sira mfili ve idarJ: yetkileri bulunmaktaydi. Onceleri yilda dort kez yortu giinlerinde toplanan Kralhk Divam 1344 y1lmda Paris Parlamentosu'na donii§mii§tiir. Burada Kral Saint Louis, muhalefetlerinden <;:ekindigi baronlan siirekli bir i§le me§gul ederek kendi tahtm1 emniyet altma alma maksadm1 giitmii§tiir. Parlamento, y1lda iki kez Paskalya ve Azizler yortulannda toplamyor ve bu, iki§er ay kadar siiriiyordu. Daha sonra XIV. yiizyilm ikinci yansmda siirekli toplanmaya ba§lami§tir. Kralhk Divanmda prensler ve baronlann yam sira "Uzun Elbiseliler" denen hukuk<;:ular da iiye olarak yer ahrdi. Gitgide senyorler toplant1lara katilmamaya ba§lam1§ ve yarg1 yetkisi de tamamen hukuks:u iiyelere intikfil etmi§tir. Dyelere mii§avir manasmda "conseilles" denirdi. Bu parlamento, bekleneni vermi§, krala bagh olmayan senyorler de baghhk bildirerek parlamentoya girmi§lerdir. Parlamentonun ba§mda bulunan kral da art1k yerini ba§Vekile birakml§tlr. (Aym durum Osmanh Devleti'ndeki Divan-1 Hiimayun'da da soz konusu olmu§tur. Kralhk Divam ile Divan-1 Hiimayun birbirine olduk<;:a benzemektedir. Nitekim bu devirde Frans1z ve Osmanh adll te§kilatmm pek s:ok bak1mdan benzerligine ipret eden yazarlar vard1r.)

1467 yilmda Kral XI. Louis'nin fermamyla omiir boyu bir gorev durumuna getirilen hakimlige atanabilmek i<;:in yirmi be§ ya§1m doldurmak ve yap1lan imtiham baprml§ olmak gerekmekteydi. Ancak bu yirmi be§ ya§ §art1na <;:ogu zaman uyulmayarak hakimler kii<;:iik ya§taki ogullanm hakimlige ge<;:iriverirdi. bte yandan soz konusu imtihan da pek ciddJ: say1-


lamazdi. Bu arada Kral I. Frarn;:ois zamanmda her tiirlii kralhk mahkemesi hakimliginin omur boyu olmak iizere bu i§ ic;in kurulmu§ resmi biirolar arac1hg1yla ac;1k arttIImayla ahmp sat1ld1gm1; IV. Henri devrinde daha da ileri gidilerek (halk arasmda ilk tahsildannm ad1yla Paulette vergisi diye amlan bir y1lhk vergi odemek §artiyla) varislere intikal etmeye ba§lad1gm1, olen bir hakimin varislerine para odeyerek de hakimligin elde edilebilecegini eklemek gerekir. Paris Parlamentosunda bu fiyat be§ yiiz bin, ta§ra parlamentosunda otuzelli bin, mii§avirlik ic;in merkezde seksen-yiiz elli bin, ta§rada ise otuz bin altm frank civanndayd1 ( 0 zaman frankm degeri giiniimiizden dart misli fazlayd1). Yine bu donemde halkm hakimlere hediye vermesi adetti, bu hediyelere epices ad1 verilirdi. Onceleri badem §ekeri, baharat gibi ufaktefek §eylerden ibaretken sonralan paraya donii§tii ve hakim gelirlerinin onemli bir kismm1 olu§turan bu hediyelerin verilmesi 1402 tarihli bir fermanla mecburi hale getirildi. Ta§ra hakimlerinin yilhk geliri c;ogunlukla iki bin altm frang1 gec;medigi ic;in, hakim olabilmek ic;in odenen paranm yanmda bu miktarlar c;ok az kalIIdl. Bu sebeple genellikle arazi sahibi zenginler hakimlik yapar, bu i§i biraz da fahri olarak goriirlerdi. Klasik devir Frans1z adli sisteminin hakimligin parayla ahmp sat1lmas1 ve hakimlere epices ad1yla resmen hediye verilmesi usulii yanmda iic;iincii bir tipik hususiyeti daha vard1 ki, bu da baz1 topluluk veya fertlere tanmml§ commitimus denilen imtiyazlardi. Onlara aleyhlerinde ac;ilmI§ davalar1 istedikleri mahkemeye gotiirebilme imkam saglayan bu imtiyaz, 1789 y1lmda ihtilalle beraber kaldmlm1§t1r. KiLiSE MAHKEMELERi

Bu devirde Fransa'da bir takim hususi ve istisnai mahkemeler de vardi. Kara ve deniz ticaretine bakan mahkemeler yanmda, c;ogunlukla ki§ilerle hiikiimet arasmdaki ihtilaflara bakan c;e§itli yarg1 mercileri bulunuyordu. Kilise mahkemeleri de iki kis1mdan ibaretti. Bunlardan sIIf ruhani olan birinci kism1 bugiin de mevcuttur. ikinci kism1 ruhban sm1fmm

i§leriyle halkm nikah, vasiyet, adak gibi dini nitelikteki davalanna bakardi. Bunlann yetkileri istinaf usuliiniin de yard1m1yla giderek daralm1§, ihtilalden sonra da tamamen kald1nlm1§tlr. Fransa adliye tarihinin ba§mdan beri kral bizzat <lava dinleyip hiikiim verebilirdi. Krahn, esasen biitiin monaqilerde de rastlanan bu yetkisini XVII. yiizy1lda bile ha.la korudugu ve kulland1g1 goriilmektedir. Krahn onemli (ve daha c;ok politik) davalarda olaganiistii cezaicra eyledigimiz adliye islaliatuuu da bunca seneler c;ah§tiktan sonra malhun §ekilde ve hie; derecesinde neticeler vermesi §a§ilacak bir §ey degildir. Yine Said Halim Pa§a diyor ki: ". . .Bu yeni kurulanlar ( mahkemeler) ise, Frans1z mahkemelerinde iistiinkorii almm1~ olduklanndan, getirildikleri muhit ile hi~ ilgisi yoktu. Memleketimize Fransa'nm kendisi kadar yabanci idiler." 0 halde, mademki Tanzimat reformlan kac;1mlmazd1, o halde §U veya bu devletin numune almmasmm veya milli karakterde olmasmm esasen pek onemi yoktur. Hele reformculann bu i§i kerhen yapt1klan dii§iiniiliirse. Ancak §U kadar ki, daha once de gec;tigi iizere Osmanh sistemine yakmhg1 sebebiyle, ingiltere modelinin sec;ilmesi, belki uzun vadeli bir fayda temin edebilirdi. Bulundugu yerden dolay1 Ch6.telet denilen Paris'teki prevot mahkemesi gerc;ekte bailliage fonksiyonunu da hfilz olup dogrudan parlamentoya baghydi. Burada hukuk davalarma bakan yard1mc1s1 (lieutetant civil) bugiinkii Seine Mahkemesi'nin gorevini yapmaktayd1 ve c;ok itibarh bir ki§iydi. Kralhk Divam'nm istinafen bakt1g1 davalann say1s1 o kadar artml§ ve baz1 yerlerde uzakl1k sebebiyle taraflarm ba§vurusu c;ok zor ve masrafl1 olmaya ba§lam1§t1r ki, 1551 yilmda presidaux ad1yla yeni bir yiiksek mahkeme te§kil edilerek (daha dogrusu baz1 bailliageler bu kuruma donii§tiiriilerek) bailliage ve senechaussee adh mahkemelerin 250 livr deger ve 10 livr gelir iizerindeki hiikiimlerini istinafen gormekle gorevlendirilmi§tir. (Livr, frankin o zamanki ad1d1r). Burada iki amac; soz konusuydu. Birincisi temyiz ba§vurulanm azaltmak (tabii bundan hediyeleri azalacak

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Lalegut\l


olan parlamentolar memnun olmad1lar), ikincisi de yeni hakimlikler olu§turarak o zamana kadar smirh olan kadrolan geni§letmek. Paris Parlamentosu'nun bag1ms1z ba§kam vard1 ve bu, yiiksek rutbeli bir hakimdi. Krallar, yiiksek mahkeme hak.imleriyle iyi ge<;:inmeye <;:ok itina gosterirdi. Birinci ba§kanm yam sira president morlier denilen hakimler ile laik ve rahip danl§manlar, aynca §eref uyesi olarak da prensler, yiiksek saray adamlan ve fahr1 mli§avirlerin bulundugu parlamento bir<;:ok dfureye aynlm1§tl, bunlar bazen krala anza gonderileceginde bir araya gelerek genel kurulu ( assamblee generale) olu§tururdu. Daha ziyade gen<;: uyelerin bulundugu sorgu dairesinde savunmalar yap1hr, buyiik dairede (grande chambre) hukum verilirdi. Sorgu dairesi uyeleri biraz kidem ald1ktan soma buyiik dfureye ge<;:erlerdi. Parlamento'nun chambre des regutes denilen dairesi imtiyazhlarm davalanna, toumelle denilen daire de ceza davalanna bakardi. 1515 y1lmda kurulan bu dairenin mustakil uyeleri yoktu, grand chambre ile chambre des requetes uyeleri nobetle§e burada gorev yaparlar ( aynen Tanzimat somas1 nizamiye mahkemelerindeki murettep uyeler gibi); insanlan cezaya mahkum etmenin kalp yumu§akl1gm1 giderdigi di.i§linuldugu i<;:in bu gorevde li<;: aydan fazla kalamazlardi. Rahipler, kilisenin kan dokmeye kaq1 tavn sebebiyle zaten ceza davalanna kat1lmazlardi. Daha soma Paris' de ge<;:ici daireler, ta§rada da Bordeaux ve Grenoble'da Protestanlarm i§lerine bakan daireler kuruldu. Bu ikincilerini XIV. Louis 1669 y1lmda kaldirmI§tlr. FRANSIZ ADLiYESiNDE SAVCILAR

Frans1z adliyesinde XV. yiizyildan beri savc1lara rastlamr. Bunlar kral adma butlin su<;:lan izlemekle g6revliydi. Zaten her bir tarafm mahkemede kendisini temsil i<;:in savc1s1, savunmak i<;:in de avukat1 vardi. Krahn savc1 ve avukatlan da giderek bu tun mahkemelerde amme menfaatini temsil etmeye ba§lad1lar. Bunlar onceleri kursude degil, taraflann yanmda hazir bulunurlardi. MART·

Frans1z mahkemelerinde taraflan savunan avukatlar da itibarh bir meslek sm1fiyd1 ve baro <;:at1s1 altmda orglitlenmi§lerdi. 1344 yilmda <;:1kanlm1§ bir emirname avukatlarla ilgili bilinen ilk duzenlemeydi ve avukatlann staj yapmas1 §artm1 getiriyordu. Onceleri hemen her mahkemenin bunyesinde g0rev yapan noterler vard1 ve duzenledikleri belgeler ilam gliclindeydi. Kral Guzel Philippe, ilk defa muba§irligi orglitlemi§ti. Bu mahkemelerde mevzuat olarak, ancak XV. yiizyilda <;:e§itli emirnamelerle yaz1h hale getirilmi§ Paris adetleri, Roma hukuku kurallan, derebeylik kurallar1, kralhk emirnameleri ve parlamento i<;:tihatlan uygulamyordu. Dolay1Slyla hukuk, bolgeden bolgeye degi§mekteydi. Onceleri bizzat kralm ilgilendigi adliye i§leri, ozellikle VII. Louis'den itibaren kral tarafmdan atanan ba§bakana ( chancelier) devredilmi§tir. Merkezi otorite feodalite aleyhine gli<;:lendik<;:e XIV. Yuzyildan itibaren (Guzel Philippe'in 1302 fermamyla) ta§ralarda da (Rauen, Toulouse, Troyes gibi) parlamentolar olu§turulmaya ba§landi. Kral art1k yegane mustakil yarg1 otoritesiydi, gerek bidayeten bir davay1 gorur, gerekse bir mahkeme hukmunu Kralhk Divam'nm bir kism1 olan Conseil des Parties' de ( digerleri hususi §lira ve devlet §Uras1 idi ve yarg1dan <;:ok siyasi ve idari g6revleri vard1) degi§tire bilirdi. Burada izlenecek usul, somadan buglin bile baz1 huklimleri yiirurlukte olan 1738 tarihli kararnameyle belirlenmi§ti. Avrupa'da ingiltere hari<;: hemen her yerde krallar, kilisenin ve derebeylerin mahkemelerini dogrudan dogruya ortadan kaldiramamakla beraber bunlar1 iki usulle zay1flatmayi ba§ard1lar: Birincisi onemli davalan kendi mahkemelerinde g6rduruyor, ikinci olarak da kilise ve derebeylik mahkemelerinin kararlanm temyiz ve istinaf yoluyla inceliyorlardi. Nitekim giderek XIX. yiizyilm ba§ma gelindiginde her iki mahkemenin de ortadan kalkt1g1 gorulmektedir. Conseil des Parties'nin kurulu§ amac1 politikti. Mahalli parlamentolann kralhk emirnamelerine aykin davranmalanna engel olmak ve boylece merkezi otoriteyi gli<;:lendirmek i<;:in kurulmu§tU. Parlamentolann kral emir-

46-47 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -


namelerine aykm kararlannm iptali, Kralhk Divam'ndan (Conseil du Roi) istenebilmekteydi. Giderek bu divan bunyesinde bu talepleri inceleyecek Conseil des Parties adh i::izel bir bi::ilUm olu§turulmu§tur. Gi::irulUyor ki burada hukuk birligini saglamaktan once, merkezi otoritenin giic;lendirilip hakim kilmmas1 amac1 gaze c;arpmaktadu. Fransa'da temyiz ba§tan beri ancak kralm kullanabildigi bir yol idi. <;unku temyiz krallarm diger mahkemeleri zaafa du§urerek ortadan kaldumak ic;in kulland1g1 bir usul olarak dogmu§tU. Taraflara ba§vuru hakk1 XVI. ylizy1lda verilmi§tir. Temyiz sebepleri ise i::inceleri usul kurallanna aykinhktan ibaret iken, orfadet hukuku ve kral emirnameleriyle Roma hukukuna dayamrdi. Tanzimat sonras1 Osmanh mahkemeleri i§te tarihi seyrini sunmaya c;ah§t1g1m1z Frans1z adalet sistemini kopya etmek §eklinde gerc;ekle§mi§, bu kopyalama cumhuriyet di::ineminde c;ogalarak devam etmi§tir. AB standartlan c;erc;evesinde tum hukuk sistemimizi dizayn etmemiz tanzimatta ba§layan bati taklidi politikam1zm devammdan ba§ka bir §ey degildir. Adalet sistemindeki batl taklitc;iligi Osmanh varisi Musluman Turk Milletini iki asra yak.in sliredir buylik bir zulUm girdabmda inletmi§tir. Sultan II. Abdulhamid'e ve ailesine yap1lan zulumlerden, Sultan Abdulaziz'in §ehid edilmesine giden yol istiklal mahkemeleri vas1tas1yla binlerce ak sakalh alimin §ehid edilmesine, Adnan Menderes'in buylik bir adalet skandahyla idam edilmesine uzanmI§, her on senede yap1lan darbeler direkt olarak adaletin kantanna darbe vurmu§tur. 28 ~ubat darbesi sadece merhum Erbakan Hoca'y1 ba§bakanhktan etmemi§, asil darbeyi millete vurmu§, millet bir anda 300 milyar dolar fakirle§mi§, milyarlarca dolar para cunta yanda§larmm cebine aktanlmi§tlr. Cumhuriyet tarihi boyunca Cenab1 Hakkm emri olan ba§ortiisiiniin, ezan-1 Muhammedinin, Kuram kerimin yasaklanmas1 ornekleri adalet sistemimizin ne hallere dii§tiiguniin gostergesidir.

Bunun sonucunda <linden, imandan, Allah korkusundan mahrum olarak yeti§en insanlanm1z ic;inde milyonlarca alkolik, uyu§turucu muptelas1, hus1z, katil, teri::irist, UZ du§mam turemi§, bir zamanlar erenlerin, dervi§lerin mekam olan dogu ve giinaydogu Anadolu daglan bebek katili e§kiya tarafmdan i§gal edilmi§, ulkemiz durust insanlar ic;in adeta i§kence alanma di::inmu§tur. Son bir yildir hayatm1 islam'a, ilim ve irfana adamI§ olan Ciibbeli Ahmed Hocanm ugrad1g1 iftira ve sonunda ya§ad1g1 hukuk skandah kamu vicdanmda derin yaralar ac;m•§hr. Turk toplumunda evlatlar ana-babalarm1, i::igrenciler i::igretmenlerini i::ilduruyor. Akla, hayale gelmeyen suc;lar i§leniyor. Halk can, mal ve uz emniyetinden mahrum ... Her turlu tedbire ba§vurulmasma ragmen kadmlarm kocalan tarafmdan i::ildurulmesine mani olunam1yor. Bu durum milleti karamsarhga suruklerken halk1 aray1§ ic;ine sokuyor. Bu ortam bizlere Fatih Sultan Mehmed Han di::ineminde ya§anan bir anekdot'u hat1rlat1yor; Fatih Sultan Mehmed Han istanbul'u fethettikten sonra Bizans zindanlannda yatan uc; papaz tespit ederek huzuruna c;agmyor ve nic;in zindana atild1klanm sordugunda §U cevab1 ahyor; Bizler Bizans kralma Bizans'da adalet olmad1gm1, zay1f ve giic;suzlerin ezildigini, adaletin devamh giic;luden yana tezahlir ettigini, halkm mal, can ve uz emniyetinin kalmad1gm1 bu sebepten Bizans halkinm Osmanh adaletine i::izlem duydugunu eger bi::iyle giderse Osmanhlann Bizans'1 fethedecegini si::iyledik bunun uzerine Bizans krah bizleri zindana attl diyorlar. TC. yetkilileri bu anekdotu hic;bir zaman unutmamahd1r. "Kelin ilaci olsa ba§ma sii.rerdi" derler atalanm1z. Avrupa'dan adalet sistemi ithal etmeye kalkanlar ulkeyi batmm zulum girdabma sokmaktan ba§ka bir i§ yapmaml§ olurlar. Gerc;ek adalet ancak islamiyettedir. islamiyetin di§mda huzur ve adalet arayanlar beyhude bir c;aba ic;indedir.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Lalegut(f


SAMiL SEYHOGLU

A

MEHMET AI<IF'IN •• •• •• OBUR YUZU ••

stiklal Maq1 §airimiz Mehmet A.kif Ersoy 20 Arahk 1873'te dogmu§, 27 Arahk 1936'da vefat etmi§tir. 2012 y1h, vefatmm 76. senesi idi. Dogumu da vefat1 da Arahk aymda oldugu i~in, Arahk 2012'de ~e§itli yerlerde Akif'i anma toplant1lan yap1ld1. Dini yaym yapan gazetelerin ko§e yazarlarmdan bir ~ogu da Arahk aymm son haftasmda Akif'ten ovgiiyle bahsettiler.

I

Mehmet A.kif, istiklal Maq1 §airi olmasayd1, her halde bu kadar me§hur olmaz, hakkmda bu kadar §ey yaz1lmaz ve bu kadar sevilmezdi. Ne var ki, biz Miisliimanlar bir kimseyi severken de yererken de a§m gitmemeli orta yolu tutmahy1z. Olur ki, bir giin sevdigimizle aram1z a~ilabilecegi gibi, bir giin gelip kizd1g1m1zla da dost olabiliriz. "Hayru'l-umur evsatuha/i§lerin hayuhs1 orta olamdu" buyurulmu§. Eski biiyiiklerimiz, bu AraVia MART·

48-49

ifadeyi §aka yollu yan Tiirk~e yan AraVia olarak §Oyle soylerlermi§: Hayru'l-umur ortasuha. Konu Mehmet Akif olduguna gore, onu sevrnekte a§mya m1 gidiliyor ki boyle soyliiyoruz? Galiba oyle ... \:iinkii A.kif adeta toz kondurulamaz bir §ahsiyet olup ~1kt1. Akif'i hafiften tenkide yeltenenler bile §iddetle kar§1hk buluyorlar. Mesela Saym Kadir M1s1roglu -iistelik gayet hakh olarak- birazc1k tenkit etti de kendisi ne tenkitlere ugrad1. Oysa A.kif dokunulmaz da degil, la yiis'el amma yef'al/yapt1klan sorulamaz, hatadan uzak bir §ahsiyet de degildir. .. Eger toz kondurmayacak §ekilde seveceksek, buyurun sevebildigimiz kadar Peygamberimiz'i ( Sa llallahu A leyhi ve Se llem) sevelim. Sevebildigimiz kadar Onun §anh ashabm1 sevelim.


AKiF VE EVLATLARI Kuvvetli bir §3.ir olan Mehmet Akif'in, Miisliiman bir §ahsiyet oldugunu bilmiyor degiliz. Fakat §iirlerinin s:ogu dogru ve glizel olmakla beraber, baz1 §iirlerinde yenilir yutulur cinsten olmayan hatalar oldugu da bir gers:ek. Oyleyse, onu i:iverken de yererken de i:il<;:iilii olmah, a§mya gitmemeli ve Akif'in kalbinden si:ikiiliip kaleminden di:ikiilen §iirlerine pqin fikirle yakla§mamahy1z. Mehmet Akif Ersoy; dindar, ilim sahibi ve Nak§ibendi tarikatma mensup bir babamn evlad1d1r. Gelenege uyularak, 4 yil, 4 ay ve 4 glinliik iken Besmele s:ektirilerek mektebe ba§latild1, aym usiil ve aym gaye ile yeti§tirilmeye s:ah§ild1. Yeti§kinlik s:agmda, islami hiiviyetiyle bilinen me§hur S1rat1miistakim ve Sebiliirre§ad dergilerinde yazilar yazd1. Yalmz, islami hiiviyetli de olsa, 1908'de yayma ba§layan S1rat1miistakim'de, aym yil ve onu takip eden y1llarda M1s1rh mqhur Mason Muhammed Abduh'un makalelerinin terciimelerini goriiyoruz. A.kif, Abduh'dan birs:ok terci.imeler yapm1§tlf. Aym derginin 1909'daki niishalannda ise Sultan Abdiilhamid aleyhinde §iddetli yazilar bulunmaktadn. Akif'in, dinsizligiyle me§hur olan ve inans:s1zbgm1 ilan eden Tevfik Fikret'le yaz1 kavgalan da oldu. Arna ne acid1r ki, birbirine muanz olan bu iki §3.irin her ikisinin de s:ocuklannm hali hi<;: i<;: as:1c1 olmad1. Tevfik Fikret'in, yeni aydm tipinin sembolii olmas1 iimidiyle, "Git yeni bir I§Ik getir" di ye iskos:ya'ya gi:inderdigi oglu Haluk papaz oldu, izini kaybettirmek i<;:in Amerika'ya gitti ve 1965'de H1ristiyan papaz1 olarak i:ildii. Mehmet Akif'in ise iki oglundan Mehmet Emin, uyu§turucu miiptelas1, ayya§ ve alkolik olarak fec i bir hayat si.irdii ve cesedi Be§ikta§'ta bir <;:i:ip konteynerinin i<;:inde bulundu. Kii<;:iik ogul Tahir Ersoy ise kendi halinde bir hayat siirdii, i:imriiniin son demlerinde Oski.idar belediyesinin sahip s:1kmas1yla hayata tutunabildi. Hekimoglu ismail, 5 ~ubat 2005 tarihli Zaman'da, Akif'in oglunun, "Baham bana Safahat'I birakacagma biraz para biraksayd1 ke§ke" dedigini yazdi. Akif'ten bahsedenler, onun ogullanyla ilgili bu bilgileri his: vermezler. Ogullan bi:iyleydi, k1z1 i:iyle degilse de damad1 da ayn bir teldendi ...

bozuk fikrini anlay1p farkma varamaml§ ve gidip iT'e iiye olmu§tU. Halbuki, ittihat ve Terakki bu millete en biiyi.ik ki:itiiliigu yapan bir cemiyetti. Akif o cemiyete millete faydah olmak niyetiyle katilm1§t1r denilecektir. Zaten biz de aksini si:iylemiyoruz. Cemiyetin ki:itiiliigiinii bile bile iiye oldu demiyoruz. Bilemedi, anlayamad1 diyoruz. Kalbi/manevi bir kontrola, firasete sahip degilmi§ ki, onlann ihanetlerini gi:irememi§, hissedememi§ diyoruz. Nak§i olan babas1 gibi kamil ve miikemmil (miikemmel degil miikemmil) bir miiqide baglanml§ olsayd1, o vas1tayla kalbine gelen firaset nuru, ona §UUr verir ve ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin ne oldugunu hissettirirdi. Nitekim Peygamberimiz (Sa llallahu Aleyhi ve Se llem) §i:iyle buyuruyor: "Mii'minin firasetinden s:ekinin. <;iinkii o Allah'm nuruyla bakar." Allah'm (Ce lle Cela luhu ) nuruyla bakamayan kimse, sadece gi:iriineni gi:iriir ama, perde arkasm1 hissedemez. Firaseti/kalbi bir baki§1 olmaz ki hissedebilsin.

MASON DAMAT A.kif, M1m'da tam§t1g1 Omer Riza Dogrul gibi bir masonu kendisine damat edinip ona kizm1 vermi§tir ki bu da gafletinin ba§ka bir tezahuru olsa gerek. Niyeti iyi bile olsa, bi:iyle bir iyi niyet insam kurtarm1yor i§te ... Giirkan Hac1r'm, 11/9/2011 tarihli ve "Raki masasmda Kur'an tefsiri olur mu?" ba§hkh yaz1smdan baz1 bi:iliimleri aktarmak istiyorum:

" ..... 0 nlii §airimiz Mehmet Akif Ersoy'un damad1 olan Mason Omer R1za, Atatiirk donemindeki ilk cesur Kur'an tefsirlerinden birini hem de raki masalannda kaleme ald1. .. .. . M1m'a gos: etmi§lerdi. Ezher'de hukuk egitimi gi:irdii ama gazetecilige ilgi duydu ve meslege M1sn'da ba§lad1. Hayatmm akI§lllI degi§tirecek ki§i olan Mehmet Akif Ersoy'la da M1s1r'da tam§tI. .. ...Akif'in klZl Cemile'ye a§Ik oldu. Evlendiler. ..

MUARIZINI ANLAYAMAMAK

(Omer Riza Bey'in Cemile Hamm'la evliliginden ii<;: s:ocugu oldu. Biilent, Nazan ve Rezzan. Kii<;:iik bir hat1rlatma! Rezzan Hamm'm oglu TKP (Tiirkiye Komiinist Partisi) Gene! Ba§kan'lanndan Aydemir Giiler'dir. Yani Aydemir Bey, Omer Riza Bey'in torunudur.)

Mehmet Akif'de dini gayret olmakla beraber, babasmdaki kalbi §uur/ileri gi:irii§liiliik ve firaset kendisine miras kalmam1§ gi:iziikiiyor. Akif mesela dii§iincelerine muhalif oldugu ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin

Omer Riza, Milli Miicadele y1llannda Mustafa Kemal ve arkada§lanm destekleyen yazilar yazd1. Hatta islam inancmm aslmda Cumhuriyet ideolojisiyle i:izde§ oldugunu ispatlamaya s;ah§tL Ancak buna

Lalegut(f


Abdiilhamid Han hakkmda, "Ah efendim, o herif yok mu loz1l kafirdi" diyen kimsenin halini de fikha havale etmek gerekir. .. En son 1966 bask1h Safahat'ta bulunan ve sonraki baskilarda yer verilmeyen §U m1sralar, Miisliimanlarm dindarhg1yla bilinen halifesi Abdiilhamid Han'i bITakm, s1radan bir Miisliiman hakkmda bile soylenemeyecek sozler degil midir: "Herifin sofrada §ampanyas1 hala ayran, Bari yirminci asITdan s1kil art1k hayvan" 3 ~ ampanya

ic;meyip ayran ic;en birine bu sozu bir gayrimiislim soyleseydi mantik zemininde bir manas1 olurdu. Arna bunlar edepli bir miisliimanm agzma yaki§acak sozler midir? Bunu bir §air soylerse, o sadece bir §airdir, ama asla edepli ve dindar bir kimse degildir. yiinkii art1k o kimsenin kini, edebini maglup etmi§tir. Bu m1sralar, olsa olsa islam tenkit ve ikaz olc;iilerine uzak, smusiz ve iflah olmaz bir kinin eserleri olmahdIT. Bu sozler kaqlSlnda art1k kalem duruyor. Bunun iizerine b<l§ka hic;bir §ey soylemeye liizum olmasa gerek. ..

Pi~MANLIK EMARELERi VAR MI? Akif acaba daha sonra gerc;ekleri anlamt§ ve yanh§hklanna dair bir pi§manl1k duymu§ mudur? DuyIDU§Sa bu pi§manl1gma delil sayilacak bir §eyler yazIDI§ m1du? Degerli okuyucular, bilenler bildiriversin biz buna dair hic;bir kayit bilmiyoruz. Oysa Abdiilhamid Han hakkmda Aki£ gibi yanl1§hga dii§enlerin daha sonra bu pi§manliklanm dile getirdiklerini biliyoruz. Mesela Siileyman Nazif ve Riza Tevfik Boliikba§I bunlardand1r. Bilhassa Riza Tevfik'in "Sultan Abdiilhamid Han'm Ruhaniyetinden istimdat" §iiri, bir sue; itirafid1r. 0 me§hur §iirin ilk kitas1 §6yledir:

Nerdesin §evketli Sultan Hamid Han Feryadzm vanr mz biirigahma Oliim uykusundan bir lahza uyan ~u nankor milletin bak giinahma Gerc;i Akif'in hie; pi§manhg1 yok degil, bilinen bir pi§manhg1 var. Arna bu pi§manhk b<l§ka tiirlii bir pi§manl1k. ~oyle ki: Dufilarla ac;tlan ve fesle girilen birinci meclis ac;1ldiktan bir miiddet sonra §apka kanunu c;ikinca, Akif solugu M1sir'da alm1§tI. M1sir'dan son donii§iinde bu kiiskiinliigunden pi§manhk duydugunu "Ne varsa bizim millette varm1§" diyerek dile getiriyor, Mustafa 3) Safahat 1966, sa: 422

Kemal hakkmda da §6yle diyordu: ''Allah omriim kald1ysa benden alsm ona versin"4 Akif 1920'de Ankara'ya gelir gelmez, HaCl Bayram Camii'nde va'za b<l§lam1§, gittigi yerlerde de bu hareketin dine ve halifeye hiyanet ic;in yap1lmad1gim, bunun bir cihat olup kat1lmanm farz oldugunu soylemi§tir. Sonunda Akif ilk mecliste Burdur milletvekilidir. Ayr1ca, Konya isyanmm bastmlmasmda Kastamonu, Bahkesir ve ba§ka yerlerde yapt1g1 konu§ma ve c;ah§malarmda, halkm Ankara Hiikiimetini kabullenmesinde c;ok etkili olmu§tur. Buna ragmen, 1925 hiikiimetinde devletin ba§mda bulunanlar Akif'i polis takibi altma ahrlar o da Tiirkiye'yi terk edip 11 sene kalacag1 Mis IT' a gitmeye mecbur kahr...

MOSiKi~iNASTI Akif'in bir yonii de musiki§inashg1d1r. MISlr'da olsun Tiirkiye'de olsun musiki cemiyetlerinin miidavimidir. Agtr bestelerin c;ogunu ezbere bilirdi. N1sfiye denilen neyden kiic;iik aleti c;ald1g1 biyografilerinde gec;mektedir. .. Oysa dervi§ ruhlu, ibadetine dii§kiin bir kimsenin boyle toplantilarm miidavimi olmamas1 beklenir... Akif, §iirlerinin bestelenmeye uygun olmasm1 ~ok onemser, bu hususta hassasiyet gosterir ve iizerinden yillar ge~se bile kulagtm tirmalayan her kafiye bozuklugunu giderirmi§. Arna as1l diizeltmesi gereken, yukandaki §ampanya-ayran m1sralan gibi biitiin imanh ka}p}eri inciten baz1 soz}erine aym ozeni hit;bir Zaman gostermemi§tir. Bu neyle izah edilecektir?

BEDiR MOCAHiTLERiNiN RUHUNU iNCiTMEK Miisliimanlan inciten m1sralanndan birisi de <;anakkale Destam'nda gec;en §U m1srad1r: "Bedrin aslanlan ancak, bu kadar §anh idi." Boyle bir sozii, ancak ashab-1 kiram1 bilmekten uzak olanlar kaleme alabilir ve bu soziin sahibini yine ancak oyleleri miidafaa edebilirler. Arna baz1 kimseler, ne pahasma olursa olsun Akif'i ille de tebriye etmek gayretine dii§iiyorlar. Oysa Mehmet Akif hatadan masun degildir ve i§te her §ey ortadad1r ve bu m1sra basbayag1 hata hem de katmerli bir hatadIT. Gelin goriin ki baz1 profesor iinvanh ki§iler bile, bunun bir te§bih oldugunu soylemek giiliinc;liigune dii§iiyorlar. 4) Muhittin Nalbantoglu'nun yaymlanan yaz1 dizisinden.

Yeni~gda

27-28 Aralik 2003'te

Lalegut(f


insan, "Bu bir te§bihtir" derken te§bihin ne oldugunu di.i§i.ini.ir de oyle konU§Ur degil mi? Te§bih bu ci.imlenin neresinde ey profesorler? Bu m1srada "Gibi" kelimesi var m1? <;:anakkale harbi tabii ki ki.ii;:i.imsenemez. Ancak, <;:anakkale'de mi.icahitleri abart1h bir §ekilde o kadar ovi.ili.iyor ki, ai;:1kc;:a "Bedrin Aslanlan bunlardan iistiin degillerdi, olsa olsa ancak bunlar kadar §anh idiler" deniliyor. Var m1 daha otesi! ... Halbuki, yeryi.izi.ini.in gelmi§ gec;:mi§ en bi.iyi.ik mi.icahitleri Bedir mi.icahitleridir. Hic;:bir ordunun o ordudan, hic;:bir komutanm da o §anh komutandan yani Hazreti Rasuli.illah'tan iisti.in olma ihtimali yoktur. Diger bir husus var ki o da §Udur: Bu, ciddi bir meseledir ve dogrudan dogruya imanla alakahd1r. Fatih Sultan Mehmet Han'm, Peygamberimiz'in mi.ijdesine mazhar olan ordusu bile Bedir mi.icahitlerinin yanmda hie;: mesabesindeyken, <;:anakkale'de sava§anlara boyle ci.iretkar bir yak1§tlrma nas1l yap1labilir? Yeni bir nesil yeti§tirme gayretinde olan ve hic;:biri dindar olmayan ittihatc;:1 kalemler, bu ve benzeri birc;:ok sozler soyleyip islami kaideleri tepetaklak etmeye c;:ah§ml§lard!f. Onlar oyle de bize ne oluyor? .. Biz, k1yamete kadar gelecek Miisliimanlann hi<;: birinin ashab1 kiramm derecesine yeti§emeyecegini nas1l unuturuz? A.kif nas1l unutur? Nas1l unutur da boyle bir §ey yazar! .. Bakm1z! "~u ceylan, aslan kadar kuvvetli" denilse, aslanm kuvveti dile getirilip ceylanm kuvveti ona kiyasla anlatilml§ olur. Arna "~u aslan ceylan kadar kuvvetli" denilirse, bu soz aslana hakaret ve onun kuvvetini hafife almak olur. Oyleyse, "Bedrin aslanlan ancak, bu kadar §anh idi" ne demek olur?

MASON VE DiNDE REFORMCULARI ANlA(YA)MAMAK M1s!fb mason, dinde reformcu Abduh'u, muhte§em i.istad kabul etmesi, onun talebesi ve tescilli ingiliz ajam Cemalettin Afgani'yi de ovmesi ise Akif'in menfi hanesine yaz1lan maddelerden bir ba§kas1dlf. i§te Abduh ve Afgani hakkmdaki mISralan: "M1slf'm en muhte§em i.istad1 Muhammed Abduh ..." "... <;:1kanp gonderelim has1h §eyhim yer, yer; Oradan alem-i islam'a Cemaleddin'ler." 5 A.kif, Abdi.ilhamid Han'm "Bir maskara" dedigi Cemaleddin Afgani ile mason Muhammed Abduh'un, dinde inkilab/degi§iklik istediklerini bilmektedir. Ve 5) Safahat 1966, sa: 440

MART·52-53

bunu m1sralarda bizzat kendisi dile getirmektedir. Buna ragmen gosterdigi bir tepki yoktur. Ve bu konu§mayi futursuzca §6yle m1sralara dokmektedir: M1su'm en muhte§em iistad1 Muhammed Abduh, Konu§urken neye dairse, Cemaleddin'le, Der ki tilmizine (talebesine) Afganh: Muhammed dinle! inkilab istiyorum ba§ka degil hem i;:abucak.

MEAL MESELESi Ti.irkiye'de bir dizi ink1laplar uygulamaya konulurken, Akif'e de Kuran-1 Kerim meali yazma gorevi verilir. Akif, bu teklifi once kabul etmemi§ ortaya konan bi.iyi.ik paraya ragmen bu i§e temkinli yakla§mI§t1r. Sonra ikna olup, paramn bir kism1m ahp M1slf'a giderek yazmaya ba§lamI§tH. Bu meal biter ama yaymlanmaz. <;:unki.i Akif, yeni diizenin ibadetleri Ti.irkc;:ele§tirme c;:ah§malanm duymu§, meali MlSlr'da dostu Yozgath Mi.iderris ihsan Efendi'ye buakarak: "Donersem ahnm, donmezsem yakin" demi§tir. Arna donemez. ihsan Efendi de meali yakamaz. Akif'in damad1 Omer Riza Dogrul, meali ihsan Efendi'den almak ic;:in c;:ok ugra§IrSa da alamaz. Meali, ihsan Efendi'den almak ic;:in hatlfh kimseler araya girer ama ihsan Efendi: "Yakild1" diyerek i§i bitirir. Oysa yakilmamI§tlr. ihsan Efendi, oliim do§egindeyken oglu §imdiki islam Konferans1 Te§kilat1 ba§kam Ekmeleddin ihsanoglu'nu c;:agmr, yakmasm1 vasiyet ederek meali ona teslim eder. Ekmeleddin Bey'le, son Osmanh ~eyhi.ilislamla­ nndan Mustafa Sabri Efendi'nin oglu Prof. ibrahim Sabri ve onlardan ba§ka ii<;: ki§i M1s1r'da bir evde bulu§urlar. Metal bir legen ic;:inde mealin miihri.ini.i sokerek sayfalan tek tek yakarlar. Prof. ibrahim Sabri Bey, yakma i§i bitince, di.inya durdukc;:a mealden din ogrenmege kalkanlann suratma ~amar gibi inmeye laJ7!k Olan §U m1sray1 soyler: " 0 bir eserdi ki, yangm denilse lay1kti. Eger kalayd1 yakar kiil ederdi imam. 0 bir ate§ti ki, sonmezdi etmeden ihrak (yakmadan sonmezdi) Yakild1, sonmesi kurtard1 nass-1 Kuran'1" 6 Bu konuyla alakah olmas1 bakimmdan, okuyuculanm1za Merhum Ahmed Davudoglu Hoca'mn, "Dini Tamir Davasmda Din Tahripc;:ileri" kitabm1 tavsiye ederiz. 6) Di! ve Edebiyat dergisi, sayi 37, Mehmet Karagiizoglu makalesi.


Mealle alakah diger bir anekdot da §6yledir: Aki£ M1m'dan istanbul'a doniince, kendisine yaptig1 meal sorulur. Alki§lanmaya deger §U cevab1 verir: "Terciime giizel oldu, hatta umdugumdan daha iyi. Lakin onu verirsem, namazda okutmaya kalkacaklar. Ben o zaman Allah'1mm huzuruna pkamam ve Peygamberimiz'in yiiziine bakamam:' Aki£ 1936'da hasta yatagmdayken, Mustafa Kemal, once Hakki Tank Us'u gondermi§, o ba§aramaymca, o zaman Akif'in hayatta olmayan arkada§I Hasan Tahsin'in klZl Siiheyla ile kocas1 Hayrettin Karan gonderilerek ve -on y1l ne yiyip ne i<;:tigi sorulmayan, M1sir <;:ollerinde karacigeri <;:iiriitiilen hastaya- on bin lira (sekiz bin dolar) teklif edilerek terciime ele ge<;:irilmeye s:ah§ilm1§ ama muvaffak olunamam1§t1r.

iNSANIN iMANINI TiTRETEN ~ti RLER Mehmet Akif'in, miimin tavnyla asla bagda§mayacak olan Allah'a isyan §iirleri, insanm imamm titreten cinstendir. Aki£, Hazreti Allah'a hitaben bakm neler soyluyor: "Nur istiyoruz, sen bize yangm veriyorsun. Yand1k diyoruz, bogmaya kan gonderiyorsun." 7

*** "Madem ki ey adl-i ilahi yakacaktm, Yaksaydm a melunlan, tuttun bizi yaktm." 8

*** "Ey bunca zamandir bizi te'dib eden Allah! Ey alemi islam'1 ezen inleten Allah!" 9

***

Fakat iizerinde durulmas1 icap eden nokta, Akif'in, 1400 y1lhk islami birikimi kokten sars1c1 ve Miisliimanhkla asla bagd~mayan §iirleri ortada dururken, giiniimiizde onun dindarlara ornek bir miisliiman olarak sunulmas1dir. Oysa Akifin yukar1daki m1sralan Miisliimanlann imamm ifsad etmeye yeter... Akif'in, ittihat ve Terakkicileri, Omer R.iza Dogrul gibi bir masonu, yine ba§ka bir mason olan Abduh'u ve Cemaleddin Afganl'yi anlamamas1, islami §Uurla izah edilebilecek bir mesele degildir... Belki, "O zamanlar Abdiih ve Afganiler'in nas1l kimseler oldugu heniiz §imdiki kadar bilinmiyordu" denilecektir. Arna gelin goriin ki, Akif'in hakaretlerin en agmm reva gordugu Sultan Abdiilhamid, onun anlayamad1klanm anlam1§ ve "Bir maskara" diye and1g1 Cemaleddin Afganl'yi istanbul'da kiskaca alarak d1§an <;:1kmasma miisaade etmemi§tir. i§te islami §UUr boyle olur... Yukandaki m1sralar kadar agir olmasa da Akif'in §U m1sralanna da dikkat <;:ekmek isteriz: inmemi§tir hele Kur'an §Unu hakk1yla bilin, Ne mezarhkta okunmak ne fal bakrnak i<;:in. Ne demek! Kur'an tabii ki fal bakrnak i<;:in inmemi§tir. Arna mezarhklara gidip vefat etmi§ oliilerimizin ruhlanna Kur'an okumuyor muyuz? Okumamal1 m1y1z? Fal bakmakla mezarlardaki oliilerimize Kur'an okumak aym §ey midir? ikisi nasil aym kefeye konulur? Kur'an bal gibi mezarlarda okunur, ama tabii ki sadece mezarlarda okunmak i<;:in indirilmi§ degildir. Akif'in §iirinde i§te bu vurgu olmal1yd1, ama yok. .. Baz1lan belki, ''Akif'in hep kotii taraflarm1 ele ahyorsunuz, iyi taraflan da var" diyeceklerdir.

"Allah'a dayanmak m1? As1rlarca dayand1k. Dii§tiikse bu hiisrana O'nun nanna (ate§ine) yand1k. Yetmez mi s:ocukluktaki efsaneye hiirmet? Hala m1 re§it olmad1, hala m1 bu iimmet? Maziyi ate§e vermeli ba§tan ba§a yansm, Ben kanm1yorum, git de sen aptallan kandir."10

Tabii ki var. Varda bir kimse 999 satir "Allah var" yaz1p, bir sat1rda (ha§a) "Allah yok" yazsa ne olur? 0 bir satir, 999 satm yok etmez mi? ..

Degerli okuyucular! Mehmet Akif'in dindar olup olmad1gi ve ne kadar dindar oldugu §imdi bizim meselemiz degil. yiinkii o art1k Allah (Celle Celaluhu) huzuruna gitti. Obiir taraftaki hali ise mechuliimiiz. Yukandaki m1sralardan dolayi tevbe etmi§ midir? Etmemi§se hesab1m Allah'a (Celle Cela luhu) verebilmi§ midir, bilmiyoruz.

Netice: islam biiyiikleri, 99 hali kufriine bir hali imanma delalet eden ki§inin, Miisliiman olduguna hukiim vermi§lerdir. Biz de Mehmet Akif'in imanh gittigi hiisn-i zanmyla "Allah taksirat1m affetsin" diyoruz.

7) Safahat 1966, sa: 213 8) Safahat 1966, sa: 214 9) Safahat 1966, sa: 301 10) Safahat 1966, sa: 490

Oyleyse, Mehmet Akif'in, Hazreti Allah'a kar§I futursuzca d6§endigi yukandaki m1sralan ne yapacag1z? ...

Not: Bu makaledeki bilgilerin bir kism1m gonderen, ismini bilmedigim karde§imize te§ekkiirlerimi arz ediyorum ...

- - - - Lalegut(f


Ali KARA www.alikarahoca.net

. . . KENDINI PEYGAMBERLERIN VASIFLARIYLA VASIFLAYANIN HDKMD oksanhk kasdetmemesi, bir ay1b1 zikretmemesi ve sovmemesidir, !akin baz1 vas1flannm zikrinde (haktan) meyleder veya Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in uzerine caiz olan baz1 dunyevi hallerini darb1 mesel (ornek) olarak gosterir, kendisi i~in ve ba§kas1 i~in deli! yapar veya onlan (ba§ka bir §eye) benzetir veya zulme ve s1kmt1ya ugrad1gmda (bu vas1flanna benzetir), ancak (bunlan yapmas1) ger~ek ve tahkik uzere degildir. Belki kendini veya ba§kasm1 yiiceltmek maksad1yla veya Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem;'e tazim etmeksizin misal getirmek kast1yla veya sozunun §aka yollu nadir oldugunu ifade eder: ~oyle diyen gibi:

N

Benim hakktmda kotu konu§uluyorsa, muhakkak peygamber hakkmda da soylendi. ~ayet

yalanlanmt§sam, muhakkak Peygamberler de yalanlanmt§ttr. Gunah i§lemi§sem, onlar da giinah i§lemi§tir. Ben, insanlann lisanmdan emin oldum, Allah'm (Celle Celaluhu) Peygamberleri ve Resulleri emin olmad1lar.

• MART ·54-55

Muhakkak buyiik azamet sahibi Resuller gibi sabrettim. Eyyiib'un sabn gibi sabrettim. Veya Allah'm (Celle Peygamberi, benim sabnmdan daha fazlas1yla dii§manlanna sabretti ve yumu§akhk gosterdi.

Celdluhu)

~air

Ebu Tayyib Ahmed bin Huseyin'in sozu gibi:

Ben bir topluluk is;indeyim b Allahu Tedld, Semud'un is;indeki Salih gibi onlan garib ey!emi§tir. Sozlerinde haddi a§anlann, kelamda serbestlik yapanlann §iirlerinde bunun benzeri vard1r. Mearri'nin (Ahmed bin Abdullah bin Suleyman) sozu gibi:

Sen Musa oldun, ~uayb'm k!ZI ona geldi. ~ukadar var ki, sizde fakirlik yak. Son beyt (mana bak1mmdan §iddetlidir) agtrd1r, Peygamber (Aleyhisselam) hakkmda noksanhk ve tahkirdir, ba§kasmm halini ondan ustun tutmakt1r. (Mearri'nin)

~u

sozu de boyledir:

Muhammed'den sonra vahiy kesi!meseydi, "Muhammed, babasmm benzeridir" derdik .


Fazilette onun gibidir, ancak; Cebrail risaleti ona (babasma) getirmemi§tir. Bu kismm ikinci beytinin ba§ tarafi, peygamber olmayam fazilette Ne bi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e benzettigi i<;:in <;:ok §iddetlidir ( ag1rd1r.) ikinci beytin sonu, iki manaya ihtimallidir. Birincisi: eder.

~u

fazilet, medh edilende noksanhk ifade

Ikincisi: Risaletten miistagnidir (peygamber olmasma gerek yok.) Bu ise, daha §iddetlidir. Bunun benzeri, ba§ka bir §airin (Abdurrahman el Magribi) si:iziidiir:

Sancaklan yiikseltilince, Cebrailin iki kanadi arasmda dalgalamr. Bizim asnm1zdan birinin si:izii gibi:

Cennetten kar;ti bize s1gmd1. Allah kalbine (Cennet bekr;isi) R1dvan sabn versin. Endiiliis §airlerinden Hassam Masisl'nin, Mutemid Billah diye bilinen Muhammed bin Abbad ve veziri Ebu Bekir bin Zeydun hakkmdaki si:izii gibi:

Sanki (vezirin) Ebu Bekir, (Ra§id halife) Ebu Bekir Siddik (Rad1yellahu Anhu) gibi, (~airin) Hassan, Hassan (bin Sabit Rad1yallahu Anhu), sen de Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gibisin.

Bunun benzerleri <;:oktur. ~ahitleri <;:ogaltmam1z, anlat1lmas1 bize aglf gelse de, misalleri bilinsin de insanlann pek <;:ogu gev§eklik ederek dar yollara girmesin, §U ag1r §eyleri basit gi:irmesinler. Bunlarda bulunan giinah1 azimsamasmlar, hakkinda bilmedikleri hususlarda konu§masmlar.

Bunu basit zannederler, halbuki bu, Allahu Tea.la katmda ag1rd1r. Ozellikle pirler. Bu hususta en §iddetlisi, dili uzun olan Endiiliislii Han!, ibni Siileyman el Muarrt'dir. Bilakis bunlarm si:izlerinin ekserisi, hafife almak ve noksanhk isnad etmek haddine geldi, a<;:1k kiifre vardi. Bunlara (geride ge<;:en si:izlerimizle) cevap verdik, §U an maksad1m1z, misalleri zikrettigimiz §U fas1l hakkmda konu§makt1r; zira bunlarm hepsi si:ivmek manas1 i<;:ermese de, melekler ve peygamberlere noksanhk nisbet etmese de, (ancak bu si:iziimle Muarri'nin iki beytinin sonunu kasdetmiyorum), bunlan si:iyleyen noksanhk ve kusur kasdetmemi§ olsa da, yine de Nebi (SallallahuAleyhi ve Sellem)'e hiirmet etmemi§, risalet makamma tazim etmemi§, Allah'm (Celle Celaluhu) resul se<;:tiklerinin hiirmetini kollamamI§, keramet yakmhg1m kiymetli saymamI§tir. Hatta elde ettigi keramete benzettigi peygamberi benzetmi§, veya vasfettigi §eyden uzak oldugunu kasdetmi§ , veya meclisini ho§ etmek i<;:in darb1 mesel yapmI§, kelam1m siislemek i<;:in Allahu Teala'nm k1ymetini biiyiittiigii ve kadrini §ereflendirdigi, tazimini ve iylik

edilmesini gerekli kild1g1, kendisine kaq1 sesli konu§Ulmay1 ve yanmda sesi yiikseltmeyi men ettigi ki§inin vas1flan hakkinda haddi a§mI§tir. Bu ki§inin hakki (gerekli olan ceza), i:ildiiriilmemesi, si:iziiniin geregince ve kelammm <;:irkinligi miktarmca §iddetlice di:iviiliip hapsedilerek edeplendirilmesi, benzerini adet edindigi veya nadir si:iyledigi kelammm ni§anI veya si:iyledigine pi§man olmas1 ile ( i:iliimden a§ag1 tazir cezas1 verilir.) Evvelkiler, bu §ekilde gelen si:izleri, siirekli inkar edegelmi§lerdir. Hamn Re§id, Ebi Nuvvas'm §U si:iziinii red etmi§tir:

Eger Firavunun sihrinin kalmt!Sl sizdeyse; Muhakkak Musa'nm Asa's1 da, comert eldedir. Ona kaq1 §i:iyle dedi: Ey Koku§mU§'un oglu! Sen, Musa'mn Asa's1 ile alay m1 ediyorsun? 0 gece, asker i<;:inden <;:1kart1lmasm1 emretti. Kuteybi §i:iyle zikretti: Onun (Nuvvas'm) sorumlu tutuldugu, hakkmda kiifre nisbet edildigi veya buna yak.in durumu. Si:iziinii, Halife Muhammed El Emin hakkmda kulland1g1 ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e benzettigi si:izlerinden dolayid1r. ~i:iyle demi§tir:

Ahmedler r;eki§ti, benzerlikte, Kan§tt!ar, yaratilr§ ve ahlakta, Ayakkab1 bagmm iki ( e§it parr;a) ye bolilnmesi gibi. Muhakkak onun §U si:iziinii de inkar ettiler:

Umudu sana nasil yakm olmasm; Cemaatinden olan Allahm Resulii. Zira Resuliin hakk1, O'na tazimin geregi, makam1nm yiiceligi, ba§kasmm ona nisbet edilmesidir, O'nun ba§kasma izafet edilmesi degildir. Bu gibilerinde hiikiim, fetva yolu iizere geride anlatt1klanm1zd1r. Bunun iizerine gelen, mezhebimizin imam1 Malik ibni Enes (Rahimehullah) ve ashabmm fetvaland1r. ibni Ebi Meryem'in Malik'ten nevadir eserlerde, fakirlik sebebiyle birini ay1playana kaq1 §i:iyle diyen ki§i hakkinda: Beni fakirlikle mi ayiphyorsun, halbuki Resulullah (Sa llallahu A1eyhi ve Sellem)'de koyun giittii? Malik der ki; Nebi (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem) hakkinda yerinde olmayan bir usulle tariz yapt1, edeblendirilmesini (di:iviilmesini) uygun gi:iriiyorum. ~i:iyl e

dedi: Giinah i§leyenlerin, kmand1klar1 zaman §i:iyle demeleri uygun degildir: "Bizden evvel peygamberler de hata etti." Omer ibni Abdulaziz (Rad1ya llahu Anhu) adamm birine §i:iyle dedi: Bizim i<;:in bir katip bu!, babas1 arap olsun. Katibin biri ona dedi ki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in babas1 kafir idi.

Lalegut(I


Omer bin Abdulaziz: Bunu misal yaptm. Onu gorevinden azletti ve dedi ki: Benim ii;:in ebediyyen yazma (katiplik yapma.) Sahnun, teacciib (bir §eyi begenme) anmda Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) iizerine salat okumay1 mekruh gbrdii. Ancak sevap ve iyilik umumduyla, Allahu Teala'nm bize emrettigi gibi tazim ve hiirmet it;:in olursa miistesnad1r. El Kabisl'ye bir adam hakkmda sordular, yiizii i;:irkin olan bir adam ii;:in "Sanki o, sorgu meleginin yiizii gibidir" demi§ti. As1k yiizlii biri ii;:in "Sanki o, cehennem beki;:isi malik'in ofkeli yiiziidiir" dedi. Malik cevaben dedi ki: Bununla neyi kasdetti. Nekir, kabirdeki fitnenin (sorgu meleginin) biridir. Bu ikisi de (Nekir ve Malik) melektir. Ne §eyi kasdetti? Yiiziinii gordiigu zaman hissettigi korkuyu mu? Yoksa yarat1h§m1 hakir zannederek goriinii§iinii i;:irkin mi gbrdii? Eger bundan ise, bu §iddetlidir, zira sozii, tahkir ve basite alma yerinde kullamld1. Bu, ceza bakimmdan i;:ok §iddetlidir. Bunda melege ai;:1ki;:a sovmek yoktur. Ancak sovmesi, muhatab iizerine vaki'd1r. Edebin sopa ve hapisle olmas1, (sefihler) ahmaklar ii;:in cezad1r. Cehennem beki;:isi Malik'i zikreden, ba§kasmm as1k suratmdan halini inkar ettigine kaq1 bunu zikrederek ona eziyet verdi. Ancak as1k yiizlii olanm kuvveti olup as1k surathhgmdan korkulursa, sozii soyleyen de onu zem yolu iizere §U fiilinde (Malik'e) benzetirse, rabbisine itaatkar melek olan Malik'in vasfm1 , zulmiiniin luzumuna benzetirse, sanki §byle demi§ gibi olur: Sanki o, Allah (Celle Celalulw) it;:in malik'in k1zmas1 gibi gazablamr. Bu durumda daha hafif olur. Bu gibisiyle tariz etmemesi laz1md1; §ayet as1k surathhgm1 medh edecekse, Malik'in vasfiyla deli! getirirse, bu daha §iddetli olur. ~iddetle cezalandmhr. Bunda melegi zem etmek yoktur, §ayet zemmi kasdederse, oldiiriiliir. Ebul Hasen el Kabisi, iyilikleriyle bilinen bir geni;: hakkmda soruldu; Bu gent;: ba§ka bir adama bir §ey soyledi, adam dedi ki: Sus! Sen iimmisin. Gent;: dedi ki: Nebi (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem) de iimmi degil miydi? Sozii i;:irkin goriildii ve insanlar onu kiifre nispet ettiler. Geni;: dediginden dolay1 korktu, bunun iizerine pi§manhgm1 ai;:1klad1. Ebul hasen der ki: Ona kafir denmesi hatad1r, !akin bu geni;: Nebi (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem/in vasfiyla kendi lehine deli! getirmekte hata etmi§tir. Nebi (Salla llahu Aleyhi ve Sellem)'in iimmi olmas1, O'nun it;:in alamettir. Bu gencin iimmi olmas1 noksanhk ve cehalettir. Nebi (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem)'in s1fat1yla kendine deli] getirmesi de cehaletindendir. Lakin bu, istigfar edip tevbe etti, hatasm1 itiraf ederek Allah'a (Celle Celaluhu) s1gmd1, hali iizerine b1rak1hr ( dokunulmaz.) Zira soz, oldiiriilme derecesine ula§maz. Bunun yolu edeplendirilmesidir. Bunu soyleyenin, bunun iizerine isteyerek pi§man MART·

56-57

olmas1, ondan geri durmay1 gerektirir. Aym §ekilde vaki' olan bir meselede, Endiiliis Hakimlerinden olan ~eyhul kad1 ebu Muhammed ibni mansur (Rahimehullah), ba§kasmm kendisini ay1playan bir ki§i hakkmda fetva sordular. Bu ki§i, kendisini ay1playana §byle demi§: Sen soziinle benim noksanhg1m1 talep ediyorsun, ben de bir be§erim, biitiin be§ere noksanhk gelebilir, hatta Nebi (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem) de. Bu ki§i, eger sovmeyi kasdetmemi§Se, uzun siireli hapiste kalmas1 ve §iddetli §ekilde doviilerek edeblendirilmesiyle fetva verdi. Baz1 Endiiliis fukahas1, bu ki§inin oldiiriilmesiyle fetva verdi.

BU SOZLERi BA~KASlNA NAKLEOENiN

HUKMU

Sozii soyleyen, bunu ba§kasmdan hikaye ederek nakleder. AnlatI§ma ve soziiniin alametlerine bakihr. Bunlardaki ihtilafa gore hiikiim dbrt vecihte degi§ir. Vacip, mendup, mekruh ve haram. ~ayet bunu §ahadet olsun diye ve soyleyeni tamtmak ii;:in nakletmi§, onun soziinii inkar edip haber vermi§, bundan nefret eder ve soyleyeni noksanla§tmrsa, bu durum kabul edilir ve boyle yapan medh edilir. Aym §eki!de bunu, soyleyene kar§Ihk (reddiye o[arak) bir kitapta nakletmi§ veya bir mecliste red ve iptal it;:in aktarmI§Sa, fetva laz1m gelen §ekildedir.

Bu, nakleden ki§iden vacib oland1r. Hikaye edenin hali ve hikaye edilen §eyin geregince miistehab olan k1sm1 da vard1r. Eger bu gibi sozii diyen ki§i , kendisinden ilim alman veya hadis rivayeti yapan ki§i ise, veya hiikmii ve §ehadeti gei;:erli olan (emir-hakim) gibi biriyse, veya haklar hususunda fetva veren biriyse, bunu dinleyen iizerine, i§ittikleri iizerine §ahit tutmak ve insanlan bu ki§iden nefret ettirmek, dedikleriyle aleyhine §ahitlik etmesi vaciptir. Kendisine bu haber ula§an miisliimanlann imamlanndan olanlar iizerine de gerekli olan §ey, bunu inkar etmek, kiifriinii ve soziiniin fesad1m ai;:1klamak gereklidir ki, miisliimanlara verecegi zaran kesilmi§ olsun, Resullerin Efendisinin (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem) hakki ile kaim olunmu§ olsun. insanlara vaaz eden veya i;:ocuklan terbiye eden biriyse hiikiim aymdlf, zira it;:inde bu hali gizleyen, ba§kalannm kalbine de bunu atmasmdan emin olunmaz. Bu gibilerinin inkar ve red edilmesi, Ne bi (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem)'in hakki ve §eriatmm hakk1 ii;:in kuvvetli bir §ekilde vacip olur. Bu sozii soyleyen ki§i, bu ki§ilerden degilse, Nebi (Sallallah u Aleyhi ve Sellem)'in hakki ii;:in kaim olmak vaciptir. Irzm1 korumak kesinlik kazamr. Eziyetlere kaq1 O'na yard1m etmek, diri veya olii olsun biitiin miisliimanlar iizerine vaciptir. Lakin hak kendisine zahir olan ki§i


bununla kaim olursa, hiikiim bununla aynhrsa, i§ ortaya <;:1karsa, diger kalanlardan farziyyet hiikmii dii§er. Bunun iizerine §ehadeti <;:ogaltmak ve ondan sakmd1rmayi takviye i<;:in miistehabhk hiikmii kahr. Muhakkak evvelki alimler, hadiste tOhmet edilen ki§inin halinin a<;:1klanmas1 iizere icma etmi§lerdir, bu gibisi hakkmda durum nasil olur? Ebu Muhammed bin ebi Zeyd'e, Allahu Teala hakkmda bunun gibi bir §ey i§iten §ahid hakkmda soruldu; "~ahitligini eda etmesi caiz midir?" Dedi ki: ~ayet §ehadetiyle hiikmiin ge<;:erli olmas1 umulursa §ehadet etsin. Hakimin, kendi §ehadetiyle i::ildiirmeyi caiz gi::irmedigini bilse de durum aym §ekildedir. Tevbe etmesini ve edeplendirilmesini gi::iriirse, §ahitlik etsin, iizerine bu laz1md1r. Mubah olan vechine gelince; §U iki maksattan ba§ka bir §ekilde nakletmesidir. Bu babta bunun bir tesiri oldugunu gi::irmiiyorum. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in 1Iz1yla oynamak, ba§kasma ki::itii bir §ekilde zikretmek olarak gi::irmiiyorum. Mubah olan §er'i maksattan ba§ka bir §eyle, zikredici ve nakledici degildir. Amma geride ge<;:en maksatlar i<;:in zikretmesine gelince, vacip ve miistehab olmas1 arasmda tereddiitliidiir. Muhakkak Allahu Tea.la kendi ve Resulleri iizerine iftira edenlerin si::izlerini, inkar iizere Kur'anmda zikretmi§tir, kufurlerinden sakmd1rmak i<;:in, iizerine azap tehdidi i<;:in, iizerlerine ret olmas1 i<;:in bize Kitabmda okudugu muhkem (kati) ayetlerle beyan etmi§tir. Ayn1 §ekilde bunlann benzerleri, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in sahib hadisi §eriflerinde, geride ge<;:en vecihler iizere vak1' olmu§tur. Hidayet iizere olan imamlarm selef ve halefi, kafirlerin ve sap1klann si::izlerini kitaplarmda ve meclislerinde hikaye yolu iizere zikredip, insanlara beyan ederek, §iipheleri iptal ettikleri iizerinde icma vard1r. Her ne kadar Ahmed bin Hanbel'in, bunlann baz1sm1 Haris bin Esed iizerine inkan olsa da. Muhakkak Ahmed bin Hanbel, kendisi Kur'anm mahluk oldugunu si::iyleyen sap1k Cehmiyye firkasma red i<;:in bu gibisini yapmt§tlr. $u (geride ge<;:en) vecihlerde, nakiller caizdir. Arna bunlann zikri, bu vecihlerin gayns1 iizere si::ivmek ve makam1m noksanla§tJrmak iizere hikaye edilirse, gece konu§malar1 kabilinden insanlann si::izlerinde itimad edilen veya deger verilmeyen §ekilde nakledilirse, maskaralan gtildiirmek, sefihlerin lak1rdilar1, l<ll-u kal (dedikodu) olarak, faidesiz lakndilar olarak nakledilmesinde (hiikiim), bunlann hepsinin men edilmi§ olmas1d1r. Bunlarm baz1s1, men ve ceza bakimmdan diger baz1smdan daha §iddetlidir. Bunu si::iyleyerek nakledenin kast1 olmay1p naklettiginin miktarm1 bilmese, veya adeti bi::iyle degilse, veya

kelam o yerde kerih (<;:irkin) olmami§Sa, bu si::izii nakleden ki§i yanmda gtizel ve dogru bulunmamt§ ise, (yine) bundan (nakletmesinden) men edilir, tekrar yapmas1na mani olunur. Baz1 edeplerle kuvvetlendirilirse, bu ki§i bunu hak etmi§tir. Eger lafiz kullanild1g1 yerde <;:irkin ise, edeplendirilmesi §iddetli olur. Nakledildi ki adamm biri, imam1 Malik'e, "Kur'an mahluktur" diyen ki§i hakkmda sormu§; Malik dedi ki: Kafirdir, onu (si::iyleyeni veya nakledeni) i::ildiirun. Adam dedi ki: Bunu ba§kasmdan naklettim. Malik dedi ki: Ancak biz, onu senden i§ittik. Bu tavir, imam1 Malik tarafindan men etmek ve sert olmak yolu iizeredir, zira i::ildiirulmesi hiikmiinii tatbik ettirmedi. $u nakleden ki§i, naklettigi hakkmda -kendisi bunu si::iylemi§, fakat ba§kasma nispet etmi§tir- diye ti::ihmet edilse, veya bu §ey onun adeti olsa, veya bu §eyi gtizel gi::irdiigu anla§tlsa, veya bu gibisiyle oynay1c1 (§aka yapar) olsa, bu gibisini hafife alsa, veya bunun gibisini ezberlemeyip korumayi talep etse, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile alay eden ve si::iven §iirleri rivayet edip nakletse, bu ki§inin hiikmii, bizzat kendisi si::ivenin hiikmii gibidir, si::izii ile sorumlu tutulur, bunu ba§kasma nispet etmesi de ona fayda vermez. Hemen i::ildiiriiliir, anas1 olan ate§e <;:abucak gi::inderilir. Ebu Ubeyd el Kas1m bin Sellam, Nebi (Sallallahu Aleyhi tahkir eden §iirlerin beytinin bir kismm1 ezberleyen ki§i hakkmda; o kufurdiir dedi.

ve Sellem)'i

icma kitab1 telif eden baz1 alimler, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i tahkir eden si::iziin rivayetinin, yaz1lmasmm, okunmasmm ve nerde bulunursa yok edilmeyip i::iylece b1rakilmasmm, miisliimanlarm icmas1yla (ittifak1yla) haram oldugunu zikretmi§lerdir. Allahu Tea.la, evvel ge<;:en ve dinimizi koruyan alimlerimize <;:ok <;:ok rahmet eylesin; kissalar ve siyet (tarih) hakkmda bu §ekilde gelen bir <;:ok hadisi dii§iiriip terk ettiler, ancak <;:irkin olmayan az bir k1smm1, bunlan si::iyleyenlere Allahm (Celle Celilluhu) verdigi cezay1 ve iftira edenleri gtinahlan sebebiyle yakalamasm1 (insanlarm) gi::irmeleri i<;:in, evvelki vecihlere benzer §ekilde zikrettiler. i§te bu, ebu Ubeyde el Kas1m bin Sellam (Allah ona rahm et eylesin ), arap §iirlerinden baz1lanm kitabmda deli! olarak kullanmaya mecbur kald1gmda ciddi §ekilde ara§t1Id1. Hicvedilen ki§inin ismi yerine vezinle kinaye yapt1 ki, dinini korusun, rivayeti veya nakliyle bir ki§iyi kmamakta ba§kalanyla ortak olmaktan sakmm1§ olsun. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in nzma dokunmaya ula§all §eyi nakletmek nas1l (caiz) olsun!

Lalegut(f


MUSTAFA Oz~iM~EKLER www.mustafaozsimseklerhoca.com

GULDESTE

ARZ-I MEV'UD II es:en ayki yaz1m1zda Yahudilerin Nil ile Firat Nehri arasm1 kapsayan cografyay1, Allah'm (Ce lle Celaluhu) kendilerine va'dettigine inand1klan Arz-1 Mev'ud meselesini Kur'an-1 kerim'e gore anlatmaya s:ah§illl§tlk. Son olarak ise; Musa (Aleyhissela m) kavmine Arz-1 mukaddese girmelerini emretmi§ ama israilogullan bu emre uymam1§tl, hatta peygamberlerine kar§l gelerek isyan etmi§lerdi . i§te bundan dolay1 Allah-u Teala va'detmi§ oldugu kutsal topraklara girmeyi onlara yasaklam1§tl. Neticede israilogullan Allah (Ce lle Celiiluhu) tarafmdan cezalandmhp kirk y1l Tih Sahrasmda adeta hapsolunmu§lardi. Nihayet aradan kirk y1l gibi bir zaman ges:ince, isyan eden o kavimden kimse kalmad1 ve onlann ardmdan imanh ve ba§larmdaki peygambere muti olan yeni bir nesil yeti§ti. ~oyle bir di.i§i.inecek olursak kirk sene az bir zaman degil yani israilogullan Tih Sahrasma girdiklerinde o gun dogan bebekler, art1k kirk ya§ma gelmi§ ve kocaman birer adam olmu§lardi. MART·

58-59


Musa (Aleyhisselam/ dan sonra, yegeni (kiz karde§inin oglu) olan Yu§a b. Nun (Aleyhissela m) peygamberlik gi::ireviyle bu yeni ve imanh neslin ba§ma gec;ti. Bu imanh ve zinde nesil peygamberlerine tabi olunca, Allah'm (Celle Celaluhu) yard1m1yla oradaki cebbar kavme galip geldiler ve biiznillah Arz-1 Mevud'a girdiler. Yani Allah-u Teala bu beldenin fethini, isyanlan dolay1s1yla cezalandmlan eski nesle degil, Yu§a b. Nun (Aleyhisse lmn/ m i::inderligindeki itaatkar olan yeni nesle nasip etti. Bi::iylece israilogullan Allah'm (Celle Celd luhu) kendilerine va'detmi§ oldugu bu mukaddes topraklara yerle§tiler. Dolay1s1yla Allah'm (Ce lle Celaluhu) va'dettigi topraklar o giinku israilogullannayd1 ve bu va'd o zaman yerine geldi, bi::iylece bu i§ tamam oldu. Yu§a (Aleyhisselam/ m fethettigi topraklarda o giin cebbar ve zorba bir kavim olan, saga sola saldmp etrafmdaki milletleri huzursuz eden "Amalika" isminde bir kavim ya§1yordu. 0 giin ilahi kanun hukmunu icra etti ve yerylizunun Maiki olan Allah-u Tea.la o kutsal beldeyi zalimlerden ahp Kendine itaat eden ve emrine muti olan salih kullanna verdi. Bu giin ise o topraklarda "Amalika" kavmi gibi aym cebbarhg1 ve zulmu etrafma reva gi::iren "Siyonist israil" var. Onlann Filistin'e ve Gazzeye yaptig1 saldmlarda masum sivilleri ayirt etmeden kundaktaki bebeklere kadar katlettikleri ve nice zulumler irtikab ettikleri art1k tum dunyamn malumu. Hal bi::iyle olunca, bi::iylesine bir vah§et ve zulum yapanlan Allah-u Tea.la muvaffak eder mi? .. Dun o mubarek topraklardan zalimleri surup c;1karan Allah (Celle Celdluhu) , bu giin de oradaki zalimleri surmeye Kadir'dir. Zaten bu olay; zulmun ve zalimlerin siirekli payidar olmayacag1m ve hakimiyetin, eninde sonunda salihlerin eline gec;eceginin mukadder oldugunu bizlere ac;1kc;a ifade etmektedir. Nitelim Mevla Teala bir ayeti kerimesinde: ''Andolsun ki, Zikir (Tevrat)'dan sonra (Davud'a indirilen) Zebur'da da 'yeryiiziine salih kullanm varis olacakhr' diye yazmt§h k." (Enbiya Suresi : 105) buyurmu§tur. Demek ki, Mevla Teala yeryiizunun hukumranhg1m fitne ve fesat c;1karanlara degil salih

kullanna vaat ediyor. Salih kul olmak ic;in de, Musluman olmak ve Muhammed Mustafa'ya tabi olup Kur'an'a uymak §artt1r. Zira Efendimiz (Sa llallahii Aleyhi ve Sellem/ den i::inceki butun kutsal kitap Ve §eriatlar Kur'an ile neshedildigi ic;in, son kitap olan Kur'an'a uyrnadan ve Onunla amel etmeden Allah'm (Celle Celdluhu ) sfilih kulu olmak mumkun degildir. Hulasa-i kelam; Musa (Aleyhisselam) di::ineminde ya§ayan israilogullan, Allah'm (Celle Celaluhu) beyan ettigi salih kullardan olamam1§lar ve o giin peygamberlerine isyan etmeleri sebebiyle bu topraklar onlara nasip olmam1§tir. Bu giin ise her turlu zulme, zorbahga ve entrikaya ba§vurup bu topraklara sahip olmaya c;ah§mak siyonistlere hie; bir fayda vermeyecektir. <;unkU Allah'm (Celle Celaluhu) vadi kesindir, oralara Allah'm (Celle Cela lu hu) zalim kullan degil, salih kullan varis olacaktir. 1

ARZ-1 MEV UD PLAN INDA HESAP TUTMADI isvic;re'nin Basel §ehrinde 1897 de yap1lan siyonist kongresinden sonra yiiz seneden fazla zaman gec;ti. Orada alman bir tak1m kararlar c;erc;evesinde yap1lan yiizy1lhk plan, Bah 'nm verdigi tiim destege ragm en suya dii§IDii§ durumdadir. Zira isvic;re'nin Basel §ehrinde Theodor Herzl ba§kanhgmda yapilan toplant1da; ilk elli y1l ic;erisinde Filistin topraklan uzerinde israil devletinin kurulmas1, yiiz y1l (yani ikinci elli y1l) ic;erisinde ise; Arz-1 Mev'ud inanc1 c;erc;evesinde Nil'den Firat'a kadar olan cografyada "Buyiik israil" devletinin kurulmas1 karan ahnml§tI. Evet, Bati dunyasmm onlara yapt1g1 kay1ts1z §arts1z destek sayesinde ilk elli y1lhk planlanm gerc;ekle§tirebildiler. Lakin ikinci elli yilhk planlan tutmad1, yani 1897 de yap1lan toplant1dan sonra aradan yiiz y1ldan fazla zaman gec;mesine ragmen "Arz-1 Mev'ud"u hala gerc;ekle§tiremediler. Dolayis1yla onlann temel inanc1 olan Arz-1 Mev'ud projesinin akamete ugramas1, bir manada inanc;lanmn sars1lmasma da sebebiyet vereceginden, bu durum dogal olarak Siyonist lobileri endi§e ve tela§a dli§urdu.

MUSLUMANLAR, YAHUDiLERLE SAVA~MADIK<;A KIYAMET KOPMAZ Muslim'in Sahih'inde gec;en bir hadis-i §erlfte Efendimiz (Sa llallahiiAleyhi ve Sellem) §i::iyle buyuruyor:

Lalegut(I


"Mi.isli.imanlar yahudilerle sava§mad1k<;a k1yamet kopmayacak, sonra yahudiler ta§ ve aga<; arkasma saklanmaya mecbur kalacak kadar adz ve yenik duruma dii§eceklerdir. Her aga<; ve ta§; arakasmda saklanan yahudiyi; 'Ey Muslim! Ey Allah'm kulu! burada yahudi bir kimse var, gel ve onu Oldi.ir!' diyecektir. Ancak garkad agac1 mi.istesna." (Muslim, Fiten: 82, No: 2922)

Bu hadisi §erif k1yamete yakm ortaya <;1kacak olan Miishimanlarla Yahudiler arasmda yapilacak sava§l haber veriyor ve Muslumanlann zaferiyle neticelenecegini bizlere mujdeliyor. Ger<;ekle§ecek olan bu sava§ta bir Yahudi, §ayet Mushimanlarm silahmdan camm kurtanp bir ta§m veya agacm arkasma saklanacak olsa, o ta§ veya aga<; dile gelip konu§acak ve yahudiyi kovalayan mucahide, arad1g1 ki§inin kendi arkasma sakland1g1m haber verecektir. Gunumuzde Siyonist israil'in ba§ta Filistin olmak uzere Ortadogu'yu ne derece ate§ topuna <;evirdigi malumdur. Bu Hadis-i §eriften anlad1g1m1za gore; demek ki k1yamet alametlerinden biri olan bu sava§m ger<;ekle§ecegi vakte kadar Yahudilerle Miishimanlann miicadelesi devam edip gidecek ve neticede Yahudiler muthi§ bir bozguna ugrayacaktir. <;ok enteresandir ki, Yahudiler -inanmad1klan halde- kendileriyle alakah olan ayet ve hadisleri biliyorlar, hatta buna gore tedbir ahyorlar. Mesela hadisi §erifte "Her aga<; ve ta§; arakasmda saklanan yahudiyi haber verecek, ancak garkad agac1 mi.istesna" buyruluyor ya, ne gariptir ki, israil'de bu cins dikenli agacm dikilmesine muthi§ bir §ekilde ilgi gosterildigi art1k herkesin malumudur. Demek ki, inanmasalar ve itibar etmeseler bile yine de i<;leri rahat degildir. <;unkii ge<;mi§ tarihi tecrubelere bahlmca, yapt1klan bunca katliam ve zuhimlerin hesabmm er ge<; kendilerine doneceginin ve yaktiklan bu fitne ate§inin bir gun kendi ba§lanm da yakacagmm az <;ok farkmda olduklanndan, "ne olur ne olmaz" diyerek tedbiren de olsa bu agaci ulkenin her yanma dikmeye devam ediyorlar. Onlar garkad agac1 dikmekle ugra§acaklanna, yaptiklan zuhimlere bir son verseler daha isabetli MART ·

60-61

hareket etmi§ olurlar, bu durumda belkide kendilerini daha gi.ivende hissederler. <;unku zuhimle abad olunmaz ... Zalimin hasm1 Allah'tir... Hi<; Allah (Celle Celiiluhu) ile has1m olunur mu?! Filistinde ve Gazze'de yapilan katliamlar, o bolgeyi harap eden ve ya§anmaz hale getiren saldmlar elbet bir gi.in bumerang gibi geri donecektir. 0 zaman degil sadece israil'i velev ki dunyay1 ba§tan ba§a gargat agac1 ile donatsalar yine de onlan kurtaramayacak, ahtt1klan kan ve gozya§lannda bir gun bogulacaklardir. Ger<;i onlann bu zalimane ve kural tammaz tav1rlanna kaq1 art1k diger dunya ulkeleri de seslerini yi.ikseltmeye, hatta desteklerini yava§ yava§ <;ekip tepkilerini gostermeye ba§lad1klanna §ahid oluyoruz.

BU ZULME TUM DUNYA TEPKiLi Siz bakmaym Siyonist israil'in Filistin ve Gazze'de yapt1g1 katliamlarm sadece islam dunyasmda tepki olu§turuyor gibi garundugune, israil'in y11lar y1h bolgede uygulad1g1 ol<;usuz §iddet ve yap1p edegeldikleri haks1zhklar, tum dunya ulkelerinde gizliden gizliye derin bir nefretin olu§masma zemin haz1rladi. Bahn yakm zaman once Filistin'in Birle§mi§ Milletler'e sundugu resmi tamnma talebi neticesinde, sembolik bir onem arzetmi§ olsa da Birle§mi§ Milletler'de Filistin'e gozlemci devlet statusu verildi. Filistin'in bag1ms1z bir devlet olarak tammasmda onemli bir kap1 aralayan bu oylamaya, israil Ba§bakam Benjamin Netanyahu'nun §iddetle kar§1 <;1kmasma, aynca Filistin'in yaptig1 bu talebin kabul edilmemesi yonunde israil ve ABD'nin keskin muhalefetine ragmen, yine de Birle§mi§ Milletler genel kurulunda 138 tane Devlet bu karara 'evet' oyu kullandi. (in§allah bu karar i§galin sona ermesine ve Filistinlilerin me§ru haklanm elde etmesine kap1 aralar.) Bahn bu hadise <;ok onemli tarihi bir olaydir. <;unku Dunyamn onde gelen medya kurulu§lanmn genelde Yahudi sermayesinin kontrolunde ve onlann hukumetler uzerinde ne derece etkili oldugunu du§uni.irsek, "evet" oyu kullanan 138 Devletin hukumetleri; "bu medya kurulu§lan acaba aleyhimizde bir kampanya yi.iruturler mi, hakk1m1zda yap1lan as1ls1z haberlerle bizi yiprat1rlar m1?" endi§esiyle hareket etmeden, ustelik


Amerika ve israil'in bask1sma ragmen saflanm belirlediler ve Filistin ic;in "evet" diyebildiler. Bu demektir ki; dunyanm gozu onunde Siyonist israil'in Filistinlilere yaptig1 bu zulumler, art1k diger ulkelere de "illallah" dedirtti. Daha §imdiden bu kadar ulke, onlann bu "keyfe ma ye§a" tav1rlanndan yaka silkmi§ durumda ... Demek ki, herkesin gozu onunde cereyan eden bu zulme kaq1 dunya kamuoyunda olu§an tepki dalgas1 zamanla oylesine buyliyecek, yap1lan vah§et ve zulumler devam ederek oyle bir raddeye gelecek ki, bu haddi a§an zorbahklar kaq1smda -tabiri caizse- agac;lann ve ta§lann bile canma tak edecek, sonunda onlarda buna tahammul edemeyip (Hadisi §erifte buyruldugu uzere) dile gelerek arkasma saklanan bu zalimler gliruhunu ihbar edecekler.

HELE siz ORAYA BiR TOPLANIN BAKALIM Yukanda zikrettigimiz bu hadisi §erife rastlayan bir haham, musluman bir ilim adamma bunu sormak istiyor. ilk firsatta da kar§1la§t1g1 bir muslUman alime soruyor: Hadis kitaplannda sizin Peygamberinizin boyle soyledigine dair bir hadis gordum. Bunu okuyunca c;ok merak ettim dogrusu. Bu nasil mumkUn olabilir ki? <;unku biz dunyanm her tarafma yayilmi§IZ, kimimiz §urda kimimiz buraday1z, deyince 0 islam alimi hahama cevaben diyor ki : Dogrusunu istersen bu Hadisi ~erifle ilk kaq1la§tlg1m zaman "acaba bu nas1l mumkun olacak?" diye, ben de c;ok merak etmi§tim. Zira dediginiz gibi, siz dunyanm her tarafma yay1lm1§sm1z. Arna ne zaman ki gelip bir §ekilde Filistin'de israil devletini kurdunuz, i§te o zaman bir kez daha anlad1m ki benim Peygamberim'in her soyledigi Haktir ve gerc;ektir. Hele siz oraya bir toplanm bakal1m, sonras1 Allah Ke rim ... Hadis kabul etmeyen bir c;ok naylon muctehidin oldugu glinumuzde, bu Hadisi ~erifi de bir bahane bulup kabul etmeyenler olabilir. Tabi dileyen diledigi gibi inanabilir ama §Unu ifade edelim ki; tum islam aleminde kaynak Hadis Kitab1 olarak kabul edilen "Kutubu Sitte"nin, en muteber ikinci hadis kitab1 olan "Sahih-i Muslim'de bu Hadisi ~erif gec;iyor. Ve birc;ok Musluman tum

kalbiyle bu hadisi §erife inamyorlar. Efendimiz (Sa llallahii Aleyhi ve Sellem) as1rlarca oncesinden nubuvvet durbunuyle bu gunlere bakarak pek c;ok haberler vermi§tir. istanbul'un Fethi de bunlardan biridir. Vakit saat gelince nas1l ki kohne Bizans fethedilerek Efendimizin bu mucizesi tahakkuk ettiyse, vakti gelince bu hadisi §erifte verdigi haber de mutlaka gerc;ekle§ecektir. 0 Muhbiri Sad1k'tir. Ne buyurdu ve duyurduysa hepsi Haktir ve gerc;ektir. Tabi §Unu da kendimize sormadan gec;meyelim. Hadisi §erifte haber verilen, k1yamete yakm gerc;ekle§ecek olan bu buylik sava§ta galip gelecek olan Muslumanlar acaba hangi vas1flara sahip MuslUmanlar olacaktir? .. Dinini tam bilmeyen, Kur'an'dan pek haberi olmayan, Muslim'de gec;en bu Hadis-i §erifi belki de hie; duymamI§ olan bir MuslUmana bu zafer nasip olur mu, ne dersiniz? .. Henuz bu hadisi duymayan bir MuslUman acaba, agac; ve ta§lann 'Ey Muslim! Ey Allah'm kulu! burada yahudi bir kimse var, gel ve onu oldiir!' c;agnsm1 duyabilir mi? .. Onun ic;in biz once, agac;lann ve ta§lann nida edecegi "Muslim ve Allah'm kulu" vas1flarma haiz Muslumanlardan olmaya bakahm. Hayatlm1z1 Kur'an ve Sunnete gore tanzim edip S1rat-1 mustakimden aynlmayahm in§Allah . .. Yaz1m1, c;ok enteresan buldugum y1llar onceki bir haberi sizinle payla§arak bitirmek istiyorum. Efendim bundan y1llar once gazeteciler, israil Devleti'nin (9. cumhurba§kam olan) o glinku ba§bakan1 ~imon Peres'e "Kur'an-1 Kerim, sizin devletinizin y1kilacagmdan haber veriyor" diye hatirlatt1klannda, Peres §U §a§irt1c1 cevab1 veriyor: "Kur'an'm bahsettigi Muslumanlar gelsin, du§Unuruz." (Tercuman Gazetesi, Ergun Gaze, 1986) Mevla Tea.la cumlemizi Kur'an ahlak1yla muttas1f, istikamet uzere claim eylesin. Ba§ta Filistin olmak uzere, dunyanm her neresinde mazlum, boynu bukuk Musluman karde§lerimiz varsa, Rabbim hepsine yard1m ederek vatanlannda emniyet ve huzur ic;erisinde ya§ama imkan ve firsatlan ihsan eylesin. Amin! Fi emanillah!

Lalegut(f


HOCAEFENDILERIMIZ VE MESCIDLERIMIZ •

uhterem okuyuculanm1z, bu haftaki yaz1m1z diyanet tarafmdan din gCirevlisi olarak nitelendirilen aslmda toplumumuzda Hoca Efendi olarak hitap edilen peygamber varisi bir sorumlulugu yerine getirmeye s:ah§an muhterem §ahsiyetler de olmas1 gereken vas1flan ve camilerimizin, mescidlerimizin nasil kullamlacag1 ile ilgili miizakereler yapacag1z ...

M

Allah (Celle Celaliihii) , Kainatm Efendisi Hz. Muhammed (Sa llallahii Aleyhi ve Sellem) Efendimizi yeryiiziine rehber olarak gonderdi. Onun rehberligiyle karanhk aydmhga kavu§tU, §irk ve kiifur tortulan hirer hirer ayikland1 ve insanhk saadete erdi. Allah Resiilii (Sa llallahii Aleyhi ve Sellem) Hak davaya inanmI§ ve goniil vermi§ miiminleri, yine bu davanm kalbi olarak in§a ettigi mescidinde topladi. i§te iSLAM'm diinyevi ve uhrevi olarak her tiirlii meselesinin payla§Ild1g1, ibadetlerin topluca tek yiirek olarak ifa edildigi mekam MESCiT oldu. Miiminlerin emiri ve onderi olma s1fatiyla Resiillallah (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) aym zamanda mescidin de imam1ydi. 0 muhte§em imam MART· 62-63

mescidinde her claim saglad1g1 ilahi ahenk ve insicamla adeta cennetin bir ornegini mescit goriiniimiinde biz iimmetine sundu. Miiminler orada emindiler, huzurluydular. Allah Resuliiniin yanmda ge<;irdikleri her dakika, her saniye, ahirete ait nefhalarm doldurdugu bir umman gibiydi. Mescide gelen her miimin yikamyor, anmyor, daha mescide ad1m1m atar atmaz sevap rahathg1yla mest oluyordu. Efendimiz (Sa llallahii Aleyhi ve Sellem)'in miibarek dudaklanndan dokiilen inci gibi degerli sozler, hirer miijde gibi miiminlerin goniillerinde yay1larak, vahyin olgunla§tinCI tesirini olu§turuyordu. Resullulah'm (Sa llallahii Aleyhi ve Sellem) 0 miibarek simasmda diinya ve ahiretin tiim giizelliklerini tema§a eden sahabe, Efendimiz (Sa llallahii Aleyhi ve Sellem)'e olan a§klannm ifadesi olarak; "ANAM, BABAM SANA FEDA OLSUN YA RESULALLAH!" diyecek duruma gelmi§lerdi. Boylece her yer, miiminlerin kalplerinden siiziilen takva zerreleriyle ba§tan ba§a in§a ediliyor, bu haliyle mescit vahdetin, adaletin ve bereketin merkezi haline geliyordu. Yeryiiziiniin ilahi nabz1 orada at1yordu. Orada herkes, her §ey, Allah'i (Celle Celaliihii) tesbih ve takdis ediyordu.


Asr-1 saadette cahil bir topluluga gonderilen Efendimiz (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem/in tesis ettigi karde§ligin temeli Allah'm (Celle Celaliihu) rahmetiydi. Rahmetin Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile tecellisiydi.

s=ekler dogrultusunda ikaz etme ve duzeltme gibi sorumluluklanmz var. Yani siz ve biz birbirini y1kayan eller gibi olmahy1z. iyi niyetle ve samimiyetle birbirimizi yikamal1y1z.

Rabbimiz ayet-i kerime de §6yle buyurmu§tu:

Din gorevlisi, Hoca Efendi tertemiz ve leke kabul etmeyen bir elbise gibidir. Din gorevlisi sosyal olmahdir. Cematinden hasta olanlan, vefat edenleri, bors=lu olanlar1, yeni s:ocugu olanlan, evlenenleri, s:ocugunu sunnet ettirenleri takip etmeli gerektiginde tebrik edip, gerektiginde ise uhrevi telkin terapileri yapabilmelidir. Din gorevlilerimizin bu tiir davram§ ve kayna§mayi sergileyebilmeleri i<;inse, cematimizin, imam ve muezzinine gereken degeri veren, onu Allah (Celle Celaluhu) n zas1 i<;in gonulden sevip, kollay1p aleyhinde dedikodu yapmayan nitelikte ve ozellikte olmas1 gerekir. Toplumda sadece diyanet mensubu olanlar Hoca Efendi gozuyle degerlendirilmemelidir. Nice ehli ilim, ehli hal vard1r ki resmi bir hoca efendiden Allah (Celle Ce!aliihu) Katmda belki de daha ustundur. Dstunluk takva iledir. DolaylSlyla degindigimiz konular sadece resmi kadrolar i<;in degil, toplum i<;inde hocaefendi vasfiyla muttas1f zat-1 muhteremler i<;inde aym derece ehemmiyete haizdir.

"Allah'm rahmeti sayesinde sen onlara kar§1 yumu§ak davrandm. Eger kaba ve kati yiirekli olsaydm, onlar senin etrafmdan dag1hp giderlerdi." 1 i§te Allah (Celle Celaliihu) ve Resuhinun (Sallallahu Aleyhi ve sellem) bize sundugu MESCiT ve HOCA EFENDi iMAM gerc;egi ve misali budur. Muhterem OKUYUCULARIM! Arap lisanmda secde edilen yer manasma gelen mescid kelimesiyle isimlendirilen ibadethanelerimiz toplumumuzda toplanma, mefhumen toplamlan yer anlammda cami olarak isimlendirilmi§tir. Camilerimiz, MESCiDLERiMiZ karde§ligin son noktaya <;1ktig1, §eytanm ameli olan s1mf aynhgmm, gurur ve kibrin kap1da birakild1g1, zenginin fakirin, amirin memurun, komutamn sivilin bir safta omuz omuza Allah'm (Celle Celaliihii) rahmetinde kaybolup dirildigi ilahi mekanlard1r. Camilerimiz, mescidlerimiz uhrevi ve dunyevi s1kmt1lann s:ozum buldugu, e§iyle problemi olanm geldigi, i§iyle problemi olamn geldigi, huzursuz olamn geldigi, maddi ve manevi s1kmt1Sl olamn geldigi, yard1ma muhta<; olanm geldigi, dil irk makam gozetmeksizin her turlu insamn gelince huzur ve s:oziim buldugu mekanlard1r. Her ne kadar camilerimiz ve imamlanm1z bir takim huzurlu ortam1 sevmeyen mihraklarca kitle ileti§im aras:lannda uzun bir muddet kotu gosterilmeye s:ah§ilsa da nurun karanhga ustunlugu gibi, halkim1zm ve gens=lerimizin sagduyusu cami cemaatimizin <;ogalarak ve gen<;le§erek imanm ve ibadetin dinamizm kazanmas1 §eklinde ortaya s:1km1§tlr. Dostlar bendiniz Kocatepe camiinde, Bayrampa§amizda imam Hatibim. imam ve muezzinler olarak biz de insan1z. Bizim de hi<; §iiphesiz eksik ve kusurlanm1z var. Aricak biz, Resulullah1 (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve Hz. Bilal-i Habe§i'yi temsil etme makammda olmanm agir sorumlulugu ve idrakiyle her zaman sizlere iyiligi emredip, kotulugu nehyetmekle vazifeliyiz. Her §eyden once ozellikle islami konularda bizlere tevcih ettiginiz mesele ve suallerinizi dosdogru cevaplamak ve sizleri hakkiyla aydmlatmak zorundayiz. Sizlerinde bizi, vahyi ger1) Ali irnran Suresi: 3/159

"Siz nasdsamz, oyle yonetilirsiniz" hadis-i §erifi fehvasmca diyebiliriz ki, "siz nas1lsamz, imamm1z da oyle olacakt1r." Fedakarhk kaq1hkl1 oldugu takdirde bir anlam ifade eder. Allah Resulu bir hadis-i §erifinde buyuruyor ki; "~uphesiz Allah Teila Hazretleri, insanlara hayn ogretenlere rahmetiyle tecelli eder, melekleri, semavat ehli, hatta yuvasmdaki karmcalar, denizdeki bahklara varmcaya kadar yer ehli bunlara dua ederler."

Aziz dostlanm1z §U yaz1yi okurken bir tefekkiir edelim .. ~u fitne asnnda kendimizin ve s:ocuklanm1zm, ailemizin cehennem ate§inden korunmas1 i<;in her claim akan ve <;e§me gibi kana kana manevi feyz ve bereket i<;tigimiz hoca efendilere ihtiyac1m1z var. Bakm1z! son zamanlarda ozellikle ramazanlarda hatimlerle teravihler kilman camilerin sayis1 h1zla art1yor. Muminler olarak bizler hu§uyla Rabbimizin huzurunda Onun manevi atmosferini derin derin, uzun uzun hissederek namaz kilmanm huzurunu ya§iyoruz. Yap1lan bu ibadetler ve emniyet i<;erisinde ibadetlerimizi icra ettigimiz camiler bizim i<;in buyiik nimetlerdir. Gaflette olmayal1m. Namaz i<;in camiye cemaate ko§alim, muminler olarak saflarda ruhen ve bedenen kenetlenelim ve Rabbimizin huzurunda anmp saadete erelim.

Lalegut(f


Ebu Hureyre (Rad1yallahuAnh) dan rivayet edilen bir hadis-i §erifte Rasuhillah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) §Oyle buyurmu§tur: ''Allah-ii Siibhanehu:

'Biiyiikliik Benim ridam (kaftamm), ululuk da Benim izanm (pe§temahm konumunda)dir. Bunlardan herhangi biri hakk1nda Benimle <s:eki§meye kalk1§am cehenneme atanm' buyurmu§tur." (ibni Mace, Ziihd:l6, no:4174, 2/1397; Ebli Davlid, Libas:29, no:40-90, 2/456)

• ibir sozhikte bi.iyiikli.ik, ululuk, kendini bi.iyiik gorme, ba§kalanndan i.isti.in tutma, bi.iyiiklenme anlamlanm ta§ir.

@

Kibir; nefsin kendisinin yiiksek bir seviyede oldugunu di.i§i.inmesidir. Kalbin ahlakmdandir fakat etkisi di§ta olur. Kibrin ash, kendini ba§kalanndan i.isti.in gormek, iyi bilmek ve kalben bundan sevirn; duymaktir. Kalpte meydana gelen bu sevinc; ve ne§e havasma kibir denir. MART·

64-65

• Peygamber Efendimiz

(Sallallahii Aleyhi ve Sellem)

bu-

yuruyor ki: "Kibir havasmdan Allah'a s1gm1nm."

Bir kimsede kibir havas1 meydana gelince, ba§kalanm a§ag1 gari.ir ve onlara hizmetc;i gozi.iyle bakmaya ba§lar. Oyle ki, bazen onlan hizmetine bile lay1k gormez. Bu, kendini Allahi.i Teala'dan bile yiiksek gormek derecesinde bi.iyiik bir kibirdir.


Zira Allahii Teala, herkesi kulluguna ve kendisine secdeye kabul etmektedir. Kibirli kimse bu dereceye gelmese de, yliriirken ve otururken oncelik gozetir. Giderek ogut kabul etmez. Kendisine ogutte bulunanlara ofke ile soylenir. Bir §ey ogretmeye kalki§ild1gmda kizar; insanlara ba§ka bir mahh1katml§ gibi bakmaya ba§lar. Peygamber Efendimiz (Salla llahii Aleyhi ve Sellem/e: "Miitekebbir kimdir?" diye sordular. ~oyle buyurdular: "Hakka boyun egmeyen ve insanlara hakaret goziiyle bakan kimsedir." Kibir, kul ile Allahii Teala arasmda biiylik bir perdedir. Biitiin kotii huylar bundan dogar, insam biitiin iyi huylardan uzakla§tlnr. Zira efendilik, kendini iistiin gormek ve gururlanmak gibi huylan kendisinde bulunduran kimse, kendisi i<_;:in istedigini, diger Miisliimanlara lay1k gormez. Bu ise mii'minlerin s1fati degildir. Kimseye al<_;:ak goniillii davranmaz. Bu da giinahtan sakmanlann hali degildir. insanlar, kendilerinde iistiin bir ozelligin bulundugunu anlay1p, ba§kalannda bulunmad1gma inand1klan i<_;:in biiyliklenirler.

KiBRiN BAZI BELiRTiLERi ~UNLARDIR

Oniinden ayaga kalkinmasm1 veya ayakta durulmasm1 istemek. Onun i<_;:in Peygamber Efendimiz (Sa llallahii Aleyhi ve Sellem) kendisi i<_;:in ayaga kalkilmasm1 istemezdi. Ba§kasm1 ziyaret etmemek, kendi ziyaretine gelinmesini istemek. Yanmda fakirlerin oturmasm1 istememek. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) eline fakire verir ve fakir elini <_;:ekmeden o <_;:ekmezdi. Kendi evinde i§ yapmamak. Resulullah (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem) evlerinde meydana gelen her i§i kendileri yaparlardi. Evinin ihtiya<_;:lanm bizzat evine gotiirmemek. Peygamber Efendimiz (Sa llallahii Aleyhi ve Sellem) e§yasm1 evine kendisi gotiiriir ve elinden almak isteyenlere; "E§Yay1 sahibinin gotiirmesi

daha iyidir" buyururdu. Hz. Ebu Hiireyre (Rad 1yallahu Anh) §ehrin emiri iken odunu sirtma ylikleyip gotiiriir ve yolda "Emirinize yol verin" derdi. Siislii elbise giymeden di§an <_;:1kmamak. Yalmz her zaman i<_;:in giizel elbise kibrin belirtisi degildir. Zira baz1 kimseler her §eyin iyisine ilgi gosterirler. Yalmz iken de iyi elbise giyen, iyi elbiseyi kibir i<_;:in giymiyor demektir. Baz1 kimseler de eski elbiselerle kibirlenirler. Zira bu §ekilde kendilerini zahid gosterirler. Resulullah (Sallalla hii Aleyhi ve Sellem) §Dyle buyurdu: "Bir kimse ayakkab1sm1 kendi diker, yamah ayakkab1 giymekten utanmaz, binegine kendisi biner, koyununu kendisi sagar, zavalh kimselerle oturup kalkmaktan utanmazsa Allahii Tefila ondan kibri ahr."

KiBRiN YEDi SEBEBi VARDIR Sebep ilimdir: Kendini alim zanneden kimse, ba§kas1m a§ag1 goriir. insanlardan riayet, sayg1 ve oncelik bekler. Bunlardan birisi yapilmasa hayret eder ve incinir. Birisine iltifat etmesi veya davetine gitmeyi ona minnet sayar. Allahii Teala yamnda kendini ba§kasmdan ileri bilir. Ba§kasmm onun sayesinde cehennemden kurtulduklanm zanneder. Bunun i<_;:indir ki, Peygamber Efendimiz (Sa llallahii Aley hi ve Sellem) §Oyle buyurmu§tur: "ilmin afeti, kendini biiyiik gormektir." Ger<_;:ek alim i<_;:in ise durum tam tersidir. ilmi sayesinde ger<_;:ekleri g0riir ve yerini anlay1 p biiyliklenmeye yeltenmez. ilim iki c;e§ittir: Hakiki ilim olan dini ilim. Bu ilimden kibir meydana gelmez. Bilakis ger<_;:ekleri ogrendigi i<_;:in dertlenip izdirap duyar. Fakat tip, fen, astronomi, nahiv, liigat, miinazara vs. gibi ilimler kibri arttmr. Allahii Teala'nm sevdigi en degerli ilim fetva ilmidir. Zira insanlann ona ihtiyac1 vardir. Ancak yalmz fetva ilmini okuyup diger ilimleri okumamak kalbi karartir ve kibir meydana gelir.

Lalegut(f


Ancak vaizlerin is=erikten s:ok anlatim ozelliklerine dikkat etmeleri, si.isli.i-pi.islii kelimeler kullanmaya s:ah§malan, insanlan heyecan ve galeyana getiren sozler soylemeleri, mezhepler arasmdaki ince farklan dile getirip taassubu artirmalan kalpte kiskans=hk ve kibir tohumlanm eker. Kur'an-1 Kerim tefsiri, hadis-i §erif ve ges=mi§ bi.iyi.iklerin hayatlan gibi faydah ilimler. Bu ilimlerden de kibir meydana gelebilir. Zira baz1lan bu ilimleri, ba§kasma i.isti.inli.ik ve bilgis=lik taslamak is=in okurlar. Sebep zahitlik ve ibadette kibirlenmektir: Abid, zahid ve sofulann kibirden kurtulmalan zordur. Ba§kalarmm kendilerini ziyafet etmelerini sever, ibadetleri is=in insanlara minnet ederler. Ba§kalannm mahvoldugunu, kendilerinin ise affedildiklerini samrlar. Kendisini inciten birisine bir bela gelince, bunun kendi yi.izlerinden oldugunu samrlar. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki : "Biitiin insanlar helak oldu diyen de helak olur." Yine Peygamber Efendimiz lem) buyuruyor ki:

(Sa lla llahu Aleyhi ve Sel-

KiBiR HUSUSUNDA

0<; TABAKA VAR

Birinci Tabaka: Kalplerinde kibir olmakla beraber, nefisleriyle mi.icadele edip, als=akgoni.illi.ili.ik gosterirler. ikinci Tabaka: Kalbinde kibir vardir. Dilini de tutup kibir gostermez. "Ben herkesten a§ag1yim" der. Fakat i§lerinde kibir sayilacak §eyler yapar. Mesela yi.iri.irken veya otururken kendisine oncelik tanmmasm1 ister. Us=iincii Tabaka: Kalben oldugu gibi, dili ile de belli eder. Kendini ovi.ip ba§kasmm noksanhklanm ve hatalanm sayar. ilmini gostermek is:in his:bir firsat1 kas:irmaz. ilgins: §eyleri ogrenip ilminin fazlal1gm1 sergilemek ister. Bu anlatt1klanm1zdan tamamen annmI§ s:ok az kimse vardir. Oysa Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: "Kalbinde zerre kadar kibir ta§iyana cennet haramdir." Sebep soy ve sopla olan kibirdir: Soy ve soptan dolayi his= kimse ba§kasmdan i.isti.in olamaz; seyyid veya hocazade oldugu is=in ba§kas1m daha a§ag1 garemez. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: "His:bir beyaz s:ocugunun, zenci s:ocugundan iistiinliigu yoktur."

"Bir din karde§ini a§ag1 gorenin giinah1, son haddini bulmu§tur."

Yine Peygamber Efendimiz lem) buyuruyor ki:

Genellikle cahil abidler, kendilerini inciten kimselere, Allahi.i Teala'nm rahmet etmeyecegini samrlar. Oysa kafirler Peygamber Efendimiz (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem)' i incittiler fakat Allahi.i Teala di.inyada onlardan intikam almadi. Hatta bazilanna Mi.isli.imanhg1 nasip etti.

"Cehennemde komiir olmu§ kimselerle oviinmeyi birakm. Yoksa pisligi kah koklayan, kah da agzma ahp s:igneyen s:ocuktan da a§ag1 olursunuz."

Oyle ise intikamlannm almd1gm1 samp, kendilerini peygamberden k1ymetli tutma gafletine di.i§mek ancak cahil abidlerin i§idir. Ba§kasmdan hayirh olduguna kesinlikle inanan kimsenin ameli batil olur. Kibir, alim ve abidler is=in bi.iyi.ik bir tehlikedir. MART·

66-67

(Salla llahu Aleyhi ve Sel-

Sebep giizellik ve yak1§1kl1kla olan kibirdir: Bu en s:ok kadmlar arasmda olur. Rabbimiz ayet-i kerimede §Ciyle buyuruyor: "insanlardan (kibirlenip) yiiziinii s:evirme. Yer(yi.izi.in)de §Imank yiiriime. Zira Allah her kibir ta§tyam, kendini begenip ogunen1. sevmez." Sebep zenginlikle olan kibirdir. Sebep kuvvetlinin zayifa kar§I yapt1g1 kibirdir:


Peygamber Efendimiz yuruyor ki:

(Sa llallahii Aleyhi ve Sellem)

bu-

"Kuvvetli olmak ba§kasm1 yenip yikmak degil, belki nefsi arzulanm yenmektir." Sebep birisinin maiyetinde olmakla yapilan kibirdir: Kendini buyiik gormenin sebepleri bunlardir. Arna as1l gorunen sebep dii§manhk ve kiskarn;hktir. ikiyiizlulUk de kibrin sebebi olabilir.

Meniden olu§an insan geli§tikc;e birc;ok §eye ihtiyac; duyar. Yani eksiksiz degildir. Yine c;aresiz, zayif ve muhtac;t1r. Sonunda da olUp gider. Butun giizelligi, viicudu, duyu organlan yok olur, c;urur, koku§ur. byle ki ba§kalan yanmdan gec;erken burunlanm kapatirlar. Vucutc;a bu hale geldigi gibi ruhc;a da birc;ok yarg1larla kar§ila§Ir. Butun bunlan goz onunde bulunduran bir kimse c;e§itli halleriyle kibirlenip oviinmez.

Zerre miktan kadar dahi insam cennetten uzakla§tiran kibir hastahgmm tedavisi farzdir. Allahu Teala'nm diledigi mustesna, hie; kimse bu hastahktan annmI§ degildir. Kibirden kurtulmanm birc;ok yollan vardir. Bu yollann temeli ve ozu iki hakikatin, ilim ve amelin birle§iminden olu§ur: ~oyle ki:

Amel ile: Her zaman ve her durumda alc;akgonullulugu korumakt1r. Peygamber Efendimiz (Sa lla llahu Aleyhi ve Sellem) yerde yemek yer Ve yerken bir yere dayanmazdi. Namazm hikmetlerinden biri de ruku ve secde ile meydana gelen tevazudur. Zira secdede organlann en degerlisi olan yiiz, en a§ag1 §ey olan topraga konulur.

ilim ile: Buyiikluk ancak Allahu Tefila'ya mahsustur. insan ise aciz, hakir ve zelildir. Bunu bilen kimse kibri ic;inden sokup atar.

Demek ki kibre kap1lmamak ic;in, kibrin emrettigi her §eyin tam tersini yapmak gerekir.

Kendini tammayan kimse, Kur'an-1 Kerim'deki §U ayetlere dikkatle baksm: Yuce Allah buyuruyor ki: "Kahrolsun o inkar eden kafir insan. Onlar ne kadar da nankor §ey. Allah insam neden yarattI? Bir dam la sudan ( meniden) yaratip merhalelerden ges:irerek ona insan §eklini verdi. Sonra ( rahimden c;1karmak i\in) ona yolunu kolayla§tird1. Sonra da onu oldi.iri.ir ve kabre koyar. Diledigi zaman onu tekrar diriltir." 1 Allahu Teala ayet-i celilede durumu belirtiyor ve ilk hali ile son hali arasmdaki geli§meleri bildiriyor. Onun ne kadar degersiz bir §eyden yarat1ld1gm1 anlatmak ic;in "Onu neden yaratt1?" buyuruyor. Yani insamn yarat1ld1g1 §eyden daha hakir ve degersiz bir §ey olmad1gm1 belirtiyor. Bu degersiz §eyden meydana gelen insanm kibirlenmeyi bir tarafa birakip, yaratanma ibadet etmesi gerekir, insanm yaradth§ sebebi de yaratamm bilip, ona ibadet etmesi degil midir? 1) Abese Sures i: 17-22

Hasan Basri (Rad •yallahuAnh) kendisiyle yiirumek isteyenlere musaade etmez, "Belki kalp bundan bir §eyler kapar" derdi. Ebu Derda diyor ki: ''Arkandan ne kadar yok adam yii.rilrse, o kadar Allah'tan uzak olursun." Kibre kar§t koymanm uzun ve garanti yolu, dunyadaki kendi fonksiyonunu dii§iinmek, acizligini idrak etmek ve ahireti unutmamaktir. Bilmek gerekir ki, butiin guzellikler, zenginlikler, varhklar, ogullar hep gec;icidir. Dunyada her zaman yok olma tehlikesi ile kar§I kaq1yadir. 0 halde biraz sonra yok olacak bir §ey ic;in kibirlenmek akil kan degildir. ilim ve ibadetten dolayi yapilan kibrin hem tedavisi daha zor, hem de azab1 daha c;oktur. Alime buyiik deger verildigi gibi, mesuliyet ve azabi da daha agirdir. Bunun ic;in gerc;ek alim ve §eyhler daima alc;ak gonullu olurlar. ibadetin en buyiigu alc;ak gonulluluktur. Allahu Tea.la bizleri kibirden ve kibre gotiirecek hal ve davram§lardan muhafaza eylesin. Tevazuda claim ve riyadan salim kilsm. Rabbim yar ve yard1mc1m1z olsun ... (Amin.)

LalegUl(f


••

••

CINLER, SIHIR, BUYU VE NAZAR • • HAKKINDA BILINMEYENLER

A

llah'm (Celle Celaluhu) rahmeti ve bereketi iizerinize olmas1 dilegiyle bu ayki yaz1 m1za ba§lamak istiyorum.

Ge<;tigimiz aylardaki yaz1lanm1z1 okuyan ve bizi televizyonlar da izleyen bir<;ok ki§inin ortak sorulanna cevap vermek isterim. Sorulan sorular genelde §Unlardan ibaret:

1- Diinyada cinler var m1? Ne yer ne i<;erler? Veya hayatlan nasildir? 2- Sihir ve biiyii var m1? Varsa nasil tesir ederler veya belirtileri nelerdir? MART·

68-69

3- Cinlerle tedavi miimkiin mii? Miimkiinse nas1l yap1hr? 4- Nazar var m1? Varsa nasil tedavi edilir ve nasil korunmahyiz? ~imdi

bu sorulara as:1khk getirecek olursak ce-

vaben: Birinci sorumuzun cevab1: Cin kavram1 gizli gozle goriilmeyen elle tutulmayan ve atqin dumam tarafmdan yaratilm1§ bir varhktir ve biitiin semavi dinlerde mevcuttur ki; kimisi ruh der kimisi §eytan der kimisi enerji der. Latinler ise bu


isme genius der. Bunlar da kendi hallerinde yerler i<;erler ve evlenirler. Onlar da hayatlannda baz1 ac1h ve ne§eli anlar ya§ar. Mesela onlannda Mi.isli.imanlan Kuran dinler kafirleri ise mi.izikle tatlamrlar.

<;OK HIZLI HAREKET EDERLER Cinlerin de insanlar gibi yeryi.izi.i sakinleri oldugunu Kuran-1 Kerim haber vermektedir. Kutsal kitaplann hepsi kafir cinlerin bi.iyi.igu olan iblis isimli §eytandan bahseder. insanlan sap1tmak ve onlara zarar vermek i<;inde her §ekle girer ve zarar verirler. 0 kadar h1zh hareket ederler ki, bir anda bakarsm1z di.inyamn ba§ka bir ucundan akar gelir. Mesela bu konuda ben baz1 seanslara kat1hnm. Daire kurma gibi i§lemler yap1hrken, bir hastayi doktor tedavi ederken ben de orada bulunurum. Ki§i bay1hyor ve §am'daki bir evden bahsediyor. Maymun §ekline giren cin taifesinden bir cin veya enerji ne derseniz deyin senin beni yakmayacag1m bilirsem senin evine konulan ve sana yap1lan muskay1 gelip bulurum diyor bu esnada ben daireyi kurdum ve seans1 doktorun gozetiminde haz1rlay1p davet ettim. Davete semud kavminden ad1 sueyban olan cini hasta gordi.i ben sordum once imana davet ettim bana ben yuhannaya baghy1m diyerek iman edemeyecegini soyledi o zaman muskay1 evde bul diye ayetle bul diye tehdit ettim bir de bakt1m ki dairede olan hastaya muska yastigmm i<;inde demi§ ve hasta kalkip muskay1 yastigm i<;inde buluyor. Bu olay bir ifrit yani kafir cinin irtibatiyla bulunur ama kafir cin olduklan i<;in bazen de yalan soylerler yani §UnU soylemek i<;in bu olay1 anlatt1m §amdan suriyeden bir dakika i<;inde davetiyeye icabet ediyor evi aray1p muskay1 bulabiliyor onun i<;in onlar s:ok h1zh hareket ederler.

YEME - i<;MELERi Yeme i<;melerine sira gelince; onlann Mi.isli.imanlan badelenirler yani §erbet i<;erler, kafirleri ise tezek kemik veya yug§en denen dere kenarlannda bulunan le§lerle beslenirler. Ben bu konuda bunlardan kurtulmamn bir yolu oldugunu size sadece kelimeyle anlatay1m. Her ne olursa olsun faydas1 olur.

Bir bardak su veya zemzem olabilir Cin Suresi, Rahman Suresi ve Hud Suresi 1-5 aras1 1 Ayetel kiirsi, 11 Fatiha okuyup o suyu 7 bardak s:ogaltarak 7 giin sabah tan yeri agarmadan veya giine§ batmadan is:erlerse biiznillah §ifa bulunur. Ges:elim ikinci cevab1m1za: Once bu konuda yi.ice kitab1m1z ne diyor ona bakahm! Mesela Bakara Stiresi 102. ayet bu konuda biz Mi.isli.imanlara yeter. Pelak, Nas Silreleri evet bi.iyi.i vardir ama Allah (Ce lle Celaluhu) istemezse hi<;bir §ey tesir etmez. Daha onceki yazilanm1zda bunlan yazd1m ama yine de az da olsa deginmek isterim. Mesela Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Se llem;' e yapilan bi.iyi.i zigervan kuyusunda bulundu. Bazen insanlar kendi kendilerine bi.iyi.i yaparlar mesela bir kizm hocaya gittigini ve hocanm kismetini as:mak i<;in siyah bir ipe 41 di.igum atlhp o ipi 3 yol agz1 olan bir yerde bir ta§m altma koyacagm1 soylemi§ k1z da aymsm1 yapm1§ ve ba§ agnsmdan inim inim inlemeler ba§lamI§. Gece yatagma birilerinin geldigini, sesler duydugunu anlatmca ben de kendi s:ozi.imi.imle bakt1m ve o ipin sihre doni.i§ti.iguni.i ogrendim zaten unutmu§tu ben soyleyince aklma geldi sonra gereken i§lemleri yapmas1m soyledim 3 gi.inde kizcag1z kendine geldi. Yani bu i§leri iyi bilmek laz1m hemen her ufak §eyde hocaya gitmemek laz1m. Evlilikler, dogumlar, oli.imler Allah'm (Celle Celdluhu) levhi mahfuzunda belirlenmi§tir. Arna birileri bir §ey yaparsa onunda bi.iyi.isi.ini.i bozmak i<;in yollan vardir Kuran'dan s:1kmamak laz1m. YA~ANAN iBRETLiK OLAY

Mesela bir doktorla gi.ini.in birinde bir eve gittik gens: bir s:ocuk bir kizla ni§anlanml§ buras1m iyi anlamaya s:ah§m gens: s:ocuk ni§anhsmdan kas:1yor. "Neden boyle davramyorsun" diye sorduk. Diyor ki "Ben o k!Zl karde§im gibi seviyorum ona 1s1namad1m ama ondan da ayn duramiyorum ve her gece onun annesi riiyama giriyor ve bana bir bardak su veriyor ben de iyiyorum sabahleyin kalktigrmda 1 saat ba§im agnyor ve dii.gun gii.nii. yakla§tikya sikmtilar ba§lryor." Ben orada acaba bunlara bir §ey mi yapild1 diye ara§tlnrken bakm ardmdan ne s:1kiyor! <;ocuk 14

Lalegut(I


ya§mdayken bay1hr ve bir hocaya gider hoca da c;ocugun annesine sen bir dogum yapilan hastaneye git ve orada k1z c;ocugu dogurmu§ olan 3 ayn annenin siitiinden ic; diyor ve kadmda uyguluyor ve onlar da karde§ oluyorlar sonra da o annenin kiz1m ogluna ahyor oysa onun silt kardqi oluyor ve i§i c;oziiyoruz tabii ardmdan i§ler kan§1yor ve agla§maya ba§hyorlar. Yani ne kadar yalan ve hurafelerle dolu bir diinya da ya§iyoruz eger anlamasak iki karde§ evlenecekler Allah (Ce lle Celaluhu) korusun. Onun ic;in c;ok iyi ve saglam bilgilerle hayat1m1z1 yonlendirmeliyiz.

CiNLERLE TEDAVi MUMKUN Oc;uncii sorumuzun cevabma gelince: Ben sizin yerinizde olsam once doktorlarla tedavi yolunu ara§tlnnm sonra olmazsa alternatif olabilecek aray1§lara girerim. Evet cinlerle tedavi miimkiin. Sonuc;ta cinlerin varhg1m haber veren dini kaynaklardir. Bunlardan rahats1z olanlara tipta atipik alg1lama denir. Mesela incilden bahsedeyim; matta ve luka. incillerinde yazd1gma gore cinler tarafmdan delirtilmi§ kabirlerde yat1p kalkan aylak dola§an bir kimseyi Hazreti isa cinleri kovarak tedavi etmi§tir. Aynca cinlerin sara hastahgma, delilige, dilsizlige sebep oldugu Hazreti isa'nm cine tutulmu§ dilsiz bir adamm cinini kovarak iyilqtigini luka 9/3234, matta 12/22/ 29, markos 3/20 incillerinde anlatilmaktadir. Hazreti isa (Aleyhisselam) cinleri c;1kartma i§lemini gorev olarak havarilerine de vermi§tir. Bunu anlatan boliim incilde §Oyle gec;er: Ve cinleri c;1karmaya kuvvetleri olsun diye 12 ki§iyi tayin ettik. Bizim inanc1m1za gore ise imam1 §ibli §Oyle demi§tir: Bir kadm oglunu Rasulullah'm (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem) yanma getirir ve "ey Allahm rasulil bu ~ocukta delilik var! Ara ara hastalzgr tutar" der ve Peygamberimiz onun gogsiinii mesheder ve §ifa bulur. Bir giin Peygamber Efendimiz ile (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beraber bir sefere c;1kt1klannda bir kadm Rasulullaha yana§ir ve bu oglumu her giin 3 defa §eytan hasta yap1yor der. Peygamber Efendimiz c;ocugu kucagma ahr bineginin on tarafma oturtur ve 3 kere "uzakla§ ey Allahm dil§mam ben Allahm el~isiyim" buyurur sonra da c;ocugu annesine MART·

70-71

verir. Peygamberimiz (Sa llallahu Aleyhi ve Sellem)'in donii§iinde aym kadm Peygamberin yolunu gozler ve yamna 2 tane koc; ahr ve "ey Allahm rasulil o gilnden beri ~ocuk duzeldi ben bu 2 ko~u sana hediye etmek istiyorum" der. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) koyunlardan birini kabul edin der ve ahr. Evet cinlerle tedavi miimkiin ama ehli olmak laz1m c;unkii bilinmeyen bir enerjiyle kaq1 kaq1ya iseniz neyin ne olacag1m bilmezseniz hem hastaya hem de kendinize zarar verirsiniz. Ben bir giin bir doktorla hocaya gittim. Sadece cin c;1karma seans1m izlemek ic;in. Ne gorelim! Kocaman bir sopa hastamn sirtma vurarak ey cin c;1k ey cin c;1k diye kadmm sirtlm simsiyah etmi§ yamnda bir de kocas1 var o da seyrediyor sanki ben senden hirs1m1 alamad1m dov hoca dov diyor. Biz de dayanamad1k sorduk "sen de bu ilim var m1 boy le olur mu bu i§" diye ... Adam agzmda sigara elinde c;ay bardag1 "siz anlamazsmzz bu i§ boyle olur" diye cevap vermez mi!.. Hayir o i§ boyle olmaz deyip ona bir ornekle insanm iizerinden cinler bu yontemle c;1kar deyip gosterdik. Hoca §a§ird1 "bu ne kolaym1§ dedi ve ardmdan ak§amlan hammla kavga ediyoruz onun sinirini bunlardan pkartzyorum rast gelir bir ki§i dilzelir o da reklam oluyor demez mi" vah vahhh .. .Ne hallere kald1k dedik ve oradan aynld1k. Ben yurt di§mda bir c;ok cin veya 3 harfli veya enerji, ismine ne derseniz deyin c;1karma seanslanna kat1ld1m. Mesela genelde bir kilise de papazm kiz iizerinden cinin c;1karma amnda gozcii oldum ve tevrat1 kulland1 ama cin hastay1 daha fena yapt1 ve hasta iizerini soyup hemen papazm iizerine atlad1 ve idranm yaptz papazm zorland1g1m gordiim ve uzaktan miidahale ettim ve k1z bana dondii "i§te sen i§te sen" diye almanca soyledi ve kendine geldi. Almanya'da bir c;1karma seansmda bulundum. Orada bu i§le ugra§an 3 papaz 1 rahip ve 1 fash vardi. Bir kombizon kurup hastalan siraya koyup yanlannda bir doktorla beraber harikulade tedavi yapt1lar §ahit oldum. Bu i§ler c;ok zordur once hastanm haz1rlanmas1 laz1m sonra hastamn iizerindeki cinin hangi kavime ait oldugu bilinmesi laz1m ki; o kavmin padi§ah1 ile gorii§mek laz1m sonra eften piiften yalandan cinlerle konu§mak oyle elemtere fi§ kem gozlere §i§ ile bu i§ler olmaz


ve ki§i abdestli olacak davetiyesi kuvvetli olacak ve cinin ismini bizzat kendisi duyacak c;unkii isminde bir harf eksik olsun bir daha o kurukan daireye gelmez. Ben bu konuda sizlere kiic;iik bir iki ornek vereyim bunu herkes yapabilir eger olmazsa hastay1 birak1p eziyet etmemek laz1m ve bu konulan miimkiinse mecburiyet haric; uygulamamak laz1m. Bir hasta evde bay1ld1 veya baygm halde yatiyor sesi c;atallaprak kalmla§arak abuk sabuk isimler soyliiyor veya Kuran'a, islama kiifurler ediyorsa: Hemen bir bardak suya Ayetel kiirsi okunur yans1m i§lemi yapan ki§i ic;er yansm1 hastaya ic;irir. ic;mezse suratma doker eger §iddetlenirse bir kag1t iizerine bir daire kurar bir kenanm ac;1k b1rakir o kag1d1 elinin ic;ine ahr ona 11 sefer ya ALLAH ya FETTAH el AZiM el KERiM der ve o kag1d1 hastanm goziiniin oniinde yakar ve o anda hasta kalkar kendine gelirse i§lem bitmi§tir. Aksi halde eger hasta kendine gelmezse bir bardak suya 3 sefer estade esade mezcalin ya hiiddam deyip suratma atarsm1z. ikinci i§lem ise boyle bir hastamn yamnda az bir §ey defne yaprag1 yak1p hasta iizerine Cin Suresi veya Ayetel kiirsi okunur hasta bagirmaya ba§lad1gmda 3 sefer lailahe illa ente siibhaneke inni kiintii minez zalimin dersiniz ve iiflersiniz. Eger kendine gelmezse sag elinin bilegine tutarak iiskiin iiskiin iiskiin desturu ya gamisin dersiniz. Bakm bunlar mecbur kald1gm1z anda olacak c;unkii bunlann bir k1sm1 doktorluk olursa yapt1gm1z i§lemler bo§a say1hr ve hastaya eziyet edersiniz.

NAZAR VARDIR VE HAKTIR Dordiincii sorunun cevabma gelecek olursak evet nazar vardir ve haktir. Bu konuda bir c;ok ayet ve hadis mevcuttur. Eskiden insanlar birbirlerine nazar etmesin diye kapilarma at kafas1 nazar boncugu hatta Eskimolarda eski Uygurlarda bir kopegin di§inin nazara kar§I insanlan koruduguna inamhrdi. Bunlan uygulamak inanom1za ters oldugu ic;in Allah1m1z (Celle Celaluhu) bize en giizel bir ayeti gonderdi. Kalem siiresi 51 ve 52. ayetler ve Ayetel kiirsi ...

"Ey Kullanm! Sizi koruyacak olan bu ayetlerdir. Bunlan okuyarak Bana s1gmm." Arna bizler ne yap1yoruz kuqun dokmeye devam nazar boncugu takmaya devam dii§iinmek laz1m Allahm (Ce lle Celaluhu) ayetlerini bir kenara itiyor ve bir cam parc;asma, ta§a, kur§una inamyoruz. Allah (Ce lle Celaluhu) korusun bunlar yanh§ §eyler bu konuda bir insan nazardan etkilenebilir hatta c;ok iyi i§ler yapacak i§leri bozulabilir iyi ticaret yapacak ticareti bozulur eviyle kans1yla aras1 iyidir birden aras1 bozulur bunlann hepsini de nazara yormamak laz1m iyi dii§iinmek laz1m.

NAZARDAN KORUNMAK i<;iN 1 bardak suya 1 Ayetel kiirsi, 1Felak,1 Nas, Kalem Suresi 51-52 okunur ic;ilirse biiznillah §ifa olunur. Aynca 7 tane hurma iizerine ya Rahim el Kuddiis ya Cami, 1 Fatiha okunur 7 hurma aym anda yenilirse biiznillah nazar olmaz. Bir de kokulu giil iizerine elinin sag ic; tarafm1 siiriip ya ALLAH ya FETTAH el AZiM el KERiM er RAHiM el KUDRET deyip elini c;ic;ege surer ve onu 10 dakika koklarsa biiznillah §ifa olur. Biz bir defa Kuran'a da inansak, tevrata veya baz1 dinlere de inansak once akhm1z var onu kullanacag1z. Hangi dine aitsek o din o i§leme miisaade ediyor mu, helal mi, haram m1 bakmak laz1m. Bir giin bir hocaya gittik hoca sara hastasma "hemen ha~lan bzrak ve kendi idranm i~" diyor ve hastay1 takip ediyoruz hasta ilacm1 birakiyor sonunda hastanelik oluyor. Viicut ic;erisi idrardan dolay1 mikrop kap1yor sonra hocaya gittik dedik "senin hastan idranm i~ince fena oldu ne yapmak lazzm" adamm dedigi "ben ona komposto i~ ondan sonra idranm i~ dedim adam tuzlama ~orbasz i~mi§ ne yapayzm" der pi§kin pi§kin de giiler. Bu konuda in§allah gelecek say1da tecriibelerimizle edindigimiz bilgileri aktararak bilinc;lendirmeye gayret edecegiz. En giizel giinler, en giizel saatler, Allah'm Celaluhu) rahmeti ve bereketi iizerinize olsun ...

(Celle

Amin.

LalegUl(I


MEHTAP KAYAOGLU Psikolojik Dan1~man ve Psikoterapist

0 ?

·k" 1/Vli Oldunuz. ''Pant ''"

ENDi$ELENMEYiN! erkese sevgiler ve mutluluklar sevgili okurlar!

PANiKATAK Hi~bir

Bundan soma sizlerle birlikte, i§inize yarayacag1m limit ettigim konularda yaz1lar yazmaya gayret edecegim. Psikolojik i~erikli, aile i~i ili§kilerinizi toparlamaya ~ahpn yaz1lar. Dil§ilndum ... ilk konu ne olsun diye. Ve hem en akhma geldi. Ulkemizde ~ok rastlad1g1m1z ve doktor arkada§lanm1zla birlikte ~ah§arak sizlere yard1mci oldugumuz bir konuyu sizlerle payla§ayim dedim.

neden yok ... aniden ba§layan bir

~ar­

pmti. .. terleme ... goguste s1ki§ma ... nefes darhgi... ba§ donmesi... dengesizlik... fenala§ma .. . baygmhk

ge~irme...

nefes alamama duygusu .. .

bulanti.. . kann agnsl. .. titreme/sarsilma... urperme ... ba§ta kanncalanma ... beyinde uyu§ma duygusu ... ani atq basmasi. .. nedensiz il§ilme ... ve en sonunda kendinize te§his koyuyorsunuz; "Eyvahhh ... kalp krizi ge~iriyorum ... !" "Bana fel~ indi ... !"


... tum bunlann arkasmdan ciddi bir oliim korkusu . .. Bazen de baยง1mzda bir tuhafhk hissedersiniz ... sersemlik hissi . . .. Kendisini ve \=evresini bir degiยงik hissetme ... kontrolunu kaybedecegini zannetme ... hatta \=1ld1rma korkusu ... ve ilaveten kendisine veya \=evresindekilere zarar verecegi endiยงesi ... Bu gibi durumlarda kiยงiler genelde acil servislere kaldmhrlar. Orada bir \=Ok muayene, film \=ekimi, elektrokardiyografi, tomografi ve diger tum incelemelerde hi\=bir ยงey bulunmaz. Kayg1lamrs1mz. Doktorunuza ne oldugunuzu sordugunuzda ald1g1mz cevap nettir: "Bir ยงey yak ... stresten olmuยงยทยท ยท sinirsel..." Ve eve gonderilirsiniz. Sadece sakinleยงtirici bir igne yap1larak. Aniden baยงlayan ve zaman zaman tekrarlayan, insam dehยงete duยงuren yogun s1kmt1 veya korku nobetlerine "Pan ik Atak" diyoruz. Ge\=miยงte yeterince bilinen bir hastahk degildi ama son y1llarda ilkogretim diizeyindeki \=ocuklann bile tamd1g1 bir isim oldu. Nereye baksak, baยง1m1z1 nereye \=evirsek buna benzer ataklar yaยงayan birileriyle mutlaka kaq1laยง1yoruz. Neredeyse her ailede bir tane panik atakh kiยงi yaยงiyor. Panik ataklanmn en tipik ozelligi, tekrarlayic1 olmas1d1r. Kiยงi s1k s1k bu ataklan yaยงamaya baยงlad1k\=a, hastanelerin acil servislerine de s1k s1k taยงmmaya baยงlam1ยง olur. Ka\=1mlmaz son yani ... Her seferinde yeni muayeneler . .. her seferinde yeni filmler .. . doktorlann bir ยงey olmad1gma <lair soyledigi hi\=bir cumle tatmin etmez . . . gozden ka\=an bir ยงeyler mutlaka vardir diye incelemelere devam ettirilir. Bazen de yanhยง tam konularak hasta antibiyotikten nefes a\=1ciya, \=arpmt1 ilacmdan tansiyon ilacina kadar bir suru yanhยง ila\= kullamr. Ve bir turlu iyileยงmez dogal olarak ... bu durumda da surekli morali bozulur. .. Ataklar devam ettik\=e hasta, ataklar arasmdaki donemlerde de gergin ve huzursuz olmaya baยงlar. Endiยงeli, s1kmtih bir hal ahr. Ha geldi ha gelecek di ye bekler durur... ama keyifli bir bekleme degil tabii ki tahmin edeceginiz gibi ... korku dolu bir bekleme ... .. .bir de ne zaman nerde gelecegi belli olmad1-

g1 i\=in daha da \=Ok kaygilan1r. Ya yolda gelirse ... ? Ya markette gelirse ... ? Ya iยง yerinde gelirse ... ? Ya otobuste gelirse ... ? Ya komยงuya gidince dedikoducu insanlann arasmda gelip de utamlacak bir durum yaยงatma ... ? Ya smav anmda gelip, en onemli final de ge\=er not aldirmazsa ... ? Ya yolun ortasmda kalp krizi ge\=irip, tammad1g1 insanlann arasmda olup giders.e .. .? Zamanla yalmz kalma korkusu da ilave olmaya baยงlar. <;unku evde kimse yokken atak gelirse, duยงup bay1hrsam, beni kimse hastaneye yetiยงtiremezse, olursem, olumu bulurlarsa ...vs. gibi baglantih duยงunceler geliยงir. Ya da olmese bile, baยงkalanmn yanmda komik duruma duยงme kayg1si. Bir sure sonra bir bakarsm1z ki artik kendinizi tammamaya baยงlam1ยงs1mz. Siz sanki artik eski siz degilsiniz. Eskiden sevecen, neยงeli, giriยงken olan siz gitmiยงsiniz .. . yerine korkak, asabi, her ยงeyden etkilenen, her ยงeyden kaygilanan, kendine olan giivenini tamamen yitirmiยง bir siz gelmiยงsiniz ... ... art1k hayatimz tamamen bir "onlem cenneti"ne <loner. .. Yoksa "onlem cehennemi" mi deseydim? Evet evet.. . cehennem ... ! Ataklara neden olabilecegini duยงundugunuz her ยงeyden vazge\=ersiniz. Faaliyetlerden, yiyecek/ i\=eceklerden .. . hatta bir \=Ok kiยงinin evden \=1kmadan once yatIยงtlnc1 ila\= veya alkol ald1klanm goruyoruz. Kendilerini yatiยงtirmak i\=in ellerinden geleni yap1yorlar kendilerince .. . Oyle \=Ok onlem var ki ... isterseniz baz1lanm s1ralayabilirim; ... atak sirasmda kendini kaybedip \=ocuklanna zarar verecegini duยงunen bayanlar, mutfaktaki tum b1\=aklan kilit altmda bulundurup, ulaยง1lmas1 gU\= hale getiriyor, ... \=ocuklanyla evde yalmz kalmak istemiyor, .. .yine sokaklarda bayilmaktan korkan bayanlar, bayilmca ziynetleri \=almmasm diye, altm turu hi\=bir tak1 eยงyasm1 eline koluna takm1yor, .. ยท\=antalannda tum yakmlannm ulaยง1labilecek en kolay yere, telefon numaralan ve adreslerini yaz1yor. . . hatta doktorunun kartvizitini bile yanmda taยง1yor, ...U\= noktalarda acil servisi olan hastanelerin yakmma evini taยงiyor ...

Lalegut(f


.. .i§ yerinde bayilma korkusu gec;iren beyler, i§lerinde istifa edip evde oturuyor. ... gittigi her yere evliyse e§ini, evli degilse ail eden birini ta§iyor, ... universite ogrencileri okulu birak1yor veya smav giinleri anneleriyle birlikte okula gidiyor, ... otobuse binip fenala§mamak ic;in saatlerce yol yiiruyor...vs ...vs. Panik ataklar ve panik bozukluklar, psikiyatrist ve psikoterapistlerce en iyi tamnan rahats1zhkt1r. Toplumumuzda en s1k gorulen hastahklardan birisidir. Birc;ok ki§i bu hastahg1 ya daha once gec;irmi§tir ya da halihazirda gec;iriyordur. Her ya§ta gorulebilen bu rahats1zhk ozellikle 18-35 ya§lan arasmda ba§hyor. Kadmlarda daha s1k rastlamyor. Hie; merak etmeyin, panik ataklar ve panik bozukluklar tedavi edilebilen rahats1zhklard1r. iyi bir psikoterapist buldugunuzda, hie; ilac; kullanmadan sadece terapotik destekle a§abiliyorsunuz. Ortalama 6-7 ay suren ve belirli arahklarla, duzenli olarak gideceginiz psikoterapi seanslanyla, kolayhkla yatl§tlnlan bir hastahk. ~imdi gelelim en onemli noktaya ... panik ataklar ya§iyorsamz lUtfen a§ag1ya yazilacak durumlan ic;inize sindirmeye gayret edin.

* Panik bozukluk, kesinlikle bir kalp hastahg1 degildir. * Panik bozukluk, olumle sonuc;lanmaz, olume yol ac;maz. * Panik bozukluk bir ak1l hastahg1 degildir. * Her ataktan soma, yat1§tlgm1z1 ve atagm bir sure soma sizi terk ettigini gormeye c;ah§m. Ve yeni bir atak geldiginde, bu bilgiyi aklm1za getirmeye c;ah§m. "~imdi geldin ama ... biliyorum ... 10 dakika sonra yok olup gideceksin ve hen de rahatlayacag1m ..." demeye gayret edin. Gittikten soma atag1 ve atagm sizde olu§turdugu durumu du§iiniip durmaym. Gitti-bitti ... siz normal ya§antimza devam etmeye gayret edin. Deneyimli ve ataklar kar§ismda giic;lu olmamz son derece onemli. * Ataklar en fazla 10 dakika surer. Bu nedenle atakla en fazla 10 dakika suren bir sava§ ya§ayacaks1mz. Ne olursa olsun bu sureye tahammul edebilirseniz, yeni ataktan daha lGSa surede kur-

tulmamz kac;1mlmaz son olacaktir * Atak sirasmda nefes al1§-veri§inizi kontrol altma almaya c;a11§m. isterseniz pratik bir teknikle nefes al1§-veri§inizi nasil kontrol altma alabileceginizi de ornekleyeyim. Hatta teknigi atak gec;irmeyenler de uygulayabilir. Vucudu gev§etip rahatlatmaya yarayan bir uygulama. 1. Oncelikle rahathkla oturup uzanabilecegi-

niz bir duruma gec;in. 2. Burnunuzdan derin bir nefes ahp, onu ic;inizde lO'a kadar sayarak tutun. 3. lO'a geldiginiz zaman nefesi agzm1zdan verip, kendinize "rahatla, gev§e, kendini iyi hisset" §eklinde komutlar verin. 4. Bu periyodun ardmdan 3 saniyede nefes al1p, ardmdan 3 saniyede nefes verin. Ve nefes ahp vermeyi bu tempoyla surdurun. Boylece her 1 dakikada ortalama 10 kez nefes ahp vermi§ olacaks1mz. Normal §artlarda ahp vermeniz gereken say1 zaten buydu. Atak sirasmda nefes ah§veri§iniz artt1g1 ic;in de kalbiniz h1zh h1zh at1yordu. Say1y1 dogal olana indirdiginizde, atag1 durdurmak ic;in ciddi bir i§ yapmi§ olacaks1mz. Bu arada her al1§1mzda "iyi ve glizel olan her §eyi ic;inize c;ektiginizi'', her nefes veri§inizde de "s1kmti ve zorluklan di§an att1gm1z1" du§unmeyi ihmal etmeyin. 5. Her 1 dakika sonunda, 10 saniye boyunca nefesinizi tutup, agz1mzdan geri verin. Daha sonra 3 saniyelik dongiilere devam edin. 6. Panik atagm1z hafifleyinceye ya da ortadan kalkmcaya kadar bu al1§tlrmaya devam edin. Ortalama 4-5 dakika surecek bu minik "Nefes yava§latma teknigi" ile panik atag1m kendinizden uzakla§tirma §ansm1z olacak. ilac; + psikoterapi di§mda "hipnoz" yontemiyle yard1m almamz da mumkun. Ortalama 8-10 seans suren hipnoz c;ah§malar1yla nefes ah§Veri§inizin kontrolunu ele gec;irmenize, bilinc;d1§1 korkulanmzda kurtularak ataklardan uzak durmaya c;ah§mamza yard1mc1 oluyoruz. yok da i§e yanyor dogrusu. Zarann neresinden donulse kardir misali, atagm neresinden uzakla§1hrsa keyiftir diyelim ... www.yuzlesme.tv mehtapkayaoglu@gmail.com


DUALAR VE ZiKiRLER "

.

NAFiLE NAMAZLAR

CEMAZIVELEVVEL AVININ NAMAZLARI Cemaziyelevvel aymm ilk gecesi (12 mart sal1y1 13 mart i;ar?ambaya baglayan gece) iki rekat namaz k1l1nir. Birinci rekatta Fatiha'dan sonra Cuma SOresi, ikinci rekatta Muzzemmil SOresi okunur.

Cemaziyelevvel aymm ilk gunu (13 mart i;ar?amba gunu) dart rekat namaz k1l1nir. Her rekatta Fatiha'dan sonra yedi kere Nasr SOresi (iza Cae Nasrullahi) okunur.

Cemaziyelevvel aymm u~uncu gecesi (14 mart per?embe gununu 15 mart cumaya baglayan gece) halk aras1nda me?hur degilse de ekserl me?ay1ha gore Kadir Gecesi kabul edilir. 0 gecenin on selamla (iki?er rekat olarak) k1linacak yirmi rekatla ihya edilmesi gerekir ki her rekatta Fatiha'dan sonra on kere Kadr SOresi okunur. Namaz bitince de sabaha kadar:

"Ey buyuk olan Allah! Azametinle daima her ?eyden buyuk oldun, butUn azametler sadece Senin azametinde toplanm1?t1r. Ya Azim!"tesbihine devam edilir. (Muhammed ibni Hat'iruddln, el-Cevahiru'l-hams, sh:53-54)

SAFER AVININ SON ~AR~AMBA GECESi, BiR DE ESKi MART AVININ iLK ~AR~AMBA (19 mart sal!yt 20 mart ~ar~ambaya baglayan) GECESi OKUNACAKLAR Safer ay1n1n son i;ar?amba gecesi, bir de (eski) mart ay1nin ilk i;ar?amba gecesi yani sal1y1 i;ar?ambaya baglayan gece ak?am namaz1ndan sonra bir senelik belalardan korunmak ii;in okunacak dualar: On iki kere:


"O Rahman ve O Rahim olan Allah'm ismiyle! Butun hamdler (ve ovgL.iler) tum alemlerin Rabbi (yarat1c1s1 ve yoneticisi) olan Allah'a; 0 Rahman'a; 0 Rahim'e mahsustur.

o din (ceza) gununun Malikine! (O yuce Allah 'a itaat eden kullar:) "(Ey Rabbimiz!) Ancak Sana ibadet (ve kulluk) ederiz ve yalmz Senden yard1m dileriz!" (derler.) "Bizi o dosdogru yola hidayet et! Kendilerine (ikram ve) in~am etmi' bulundugun o (peygamberlerin, s1ddlklann, ~ehitlerin ve salih) kimselerin yoluna! (Senin taraf1ndan) kendilerine gazap edilen (Yahudi)lerin (yo luna) degil, (dogru yoldan sap1tarak) dalalete du,en (Hristiyan taife)lerin(in izine) de degil!" Yuz kere:

.- q .

l

.- q ~\

~..r~..r /

~

"O Rahman ve O Rahim olan Allah'm ismiyle!" Yuz kere:

"O Allah'm ismiyle (ak~amlad1m) ki, O'nun ismiyle birlikte (olana) ne yerde, ne de gokte hi~ bir ,ey zarar veremez. 0, hakk1yla i'iten, ~ok iyi bilendir." Yuz kere:

"Gunahlardan donu' ve ibadete kuvvet ancak yuce ve ulu olan Allahu Teala'mn yard1m1ylad1r." Yirmi yed i kere Kadr SOresi:

.- q .

l

.- q ~\

~..r~..r /

~


"O Rahman ve O Rahim olan Allah'm ismiyle! Muhakkak Biz onu (o ebedl mucize olan Kur'an-1 Kerlm 'i) Kadir Gecesi'nde (Levh-i MahfOz'dan, birinci kat semaya) topluca indirdik! Kadir Gecesi'nin ne (kadar buyuk bir gece) oldugunu sana bildirmi~ olan de nedir? (Kimse bilemez ki bildirsin! i~te ~imdi Ben sana bildiriyorum ki;)

~ey

Kadir Gecesi (ii;erisinde Kadir Gecesi bulunmayan) bin aydan daha hay1rlld1r! Melekler de, Ruh (diye adland1nlan Cebrall (Aleyhisselam)) da (o geceden bir dahaki seneye kadar takdir edilmi~ olan) her onemli i~ten dolay1 Rablerinin izniyle onda iner de iner. (Ba~ka

zamanlarda Allah-u Te~ala hem bela hem de selamet takdir ederken,) o (geceki takdirler), fecir doguncaya kadar ancak bir selamettir/!" Sonunda ~u salevat-1 ~erlfe okunur:

"Ey Allah! Nebiyyi i.immi olan kulun, peygamberin ve rasuli.in Muhammed'e, aline (Ehl-i Beyt'ine) ve sahabesine salat et ve ~okca selam et!"

DUNYADAKi TEK SERMAYEMiZ OLAN iMANIMIZI MUHAFAZA ETMEK i~iN OKUNMASI GEREKENLER 1) Her kim, her gun sabah namaz1ndan sonra ~u ayet-i kerlmeleri s1ras1yla okursa,

Allah-u Te'ala'rnn izniyle imam muhafaza olur. Okunacak ayet-i kerlmeler

~unlard1r:

a) Bakara SOresi'nin 255. ayet-i kerlmesi (Ayete'l-Kursl)

b) Bakara SOresi'nin 285-286. ayet-i kerlmeleri (Amene'r-RasOlu) c) Ali lmran SOresi'nin 18-19. ayet-i kerlmeleri ($ehidellahu ...) d) Ali lmran SOresi'nin 26-27. ayet-i kerlmeleri (Kulillahumme Malike'l-MUlk. .. )

Ayet-i kerlmelerin s1ras1yla okunu~u ~oyledir:


a) "Allah ki Kendisinden ba,ka hi~bir ilah yoktur. (Ba~1 sonu olmayan, Zat'1na ait bir hayatla) Hayy'd1r, (yarat1klanni yonetme ve koruyup kollama i~ini daima ustlenmi~ bulunan bir) Kayyum'dur. Ne (uyku oncesindeki) bir gev,eme, ne de bir uyku Kendisini tutmaz. Goklerde olanlar ve yerde bulunanlar (mUlkiyet ve hakimiyet bak1mmdan) sadece O'na aittir. Kimdir 'u kimse ki, O'nun izni olmadan nezdinde 'efaat edebilecektir?! O, (yarat1klannm) onlerinde olanlar1 da, arkalarmda bulunanlar1 da (onlann ge<;mi~-gelecek, dunya-ahiret, gorUlen ve gorUlmeyen her ~eylerini) bilmektedir. (Ogretmeyi) diledigi 'eyler hari~, onlar O'nun ilmi(nin tealluk ettigi sonsuz bilgileri) nden hi~bir 'eyi kavrayamazlar. (Ar~'1nin

onundeki taht1 olan) Ki.irsi.i'si.i (ise) gokleri ve yeri kaplam1,t1r. O ikisini(n yedi kat tabakalanni) korumak Kendisine hi~ de ag1r gelmez. (E~ ve benzerden, Wm noksanl1k emareleri ve sonradan alma belirtilerinden son derece yuce olan) Aliyy de, (Zat'1na nispetle, her ~eyin degersiz kalacag1 bir buyukluk sahibi olan) Azim de ancak O'dur." (Bokora 50resi:255) b) "O peygamber de, Rabbinden kendisine indirilmi' olana iman etmi,tir, mi.iminler de (indirilenlerin Wmune inanm1~lard1r)! Her biri Allah'a, meleklerine, kitaplarma ve rasullerine inanm1,t1r. 'Rasul-lerinden hi~birinin arasmda ay1r1m


yapmay1z'

( demi~lerdir) .

Onlar (Allah-u Te'ala'nin, peygamberler vas1tas1yla kend ilerine yoneltmi~ oldugu yUkUmlUlUkler kar~1s1nda): '(Buyrugunu) i'ittik, (emrine) itaat ettik. Ey Rabbimiz! Magfiretini (dileriz). (OlUmden sonra diriltilerek) var1,(1m1z) ancak Sanad1r' demi,terdir. Allah hi~bir nefse gu~ yetireceginden ba,kas1m yuklemez. (Herkesin, hay1r nam1na) kazanm1' oldugu 'ey kendi lehinedir. (KotUlUklerden cani i;eke i;eke) gayretle kazanm1' oldugu 'ey de yine kendi aleyhinedir. (O mUminler ~oyle dua ederler:) 'Ey Rabbimiz! Unutursak yahut yamllrsak bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Kendisini bizden once (gei;mi~) olan (Yahudi ve Hristiyan)lara yuklemi' oldugun o (zor) 'eyin bir benzeri olarak, bizim uzerimize

de ag1r bir yuk yukleme. Ey Rabbimiz! Kendisine kar,1 bizim i~in takat bulunmayan (ag1r) 'eyleri (musibet ve belalan) bize ta,1tma. Bizden (gUnahlanm1z1) affet. Bizim

i~in

(ay1planm1z1) bag1,tamada bulun ve bize rahmet buyur. (Geri;ek dostumuz ve) Mevlam1z ancak Sensin. (Bir efendiye yak1~an, dU~manlanna kar~1 kolelerine yard1m etmektir.) 0 halde o kafirler toplumuna kar,1 Sen (de) bize yard1m

et."'

(Bakaro 5Dresi:285-286)

c) "Allah 'uphesiz (taksim ve tayin ettigi nz1klarla eceller, kullanna emir buyurdugu hUkUmler ve kar~1l1g1nda vaat ettigi sevaplarla azaplar dahil hii;bir hususta) Kendisinden ba,ka adaleti (icra ve) ikame etmekte olan hi~bir ilah bulunmad1g1 ger~egine

,ahitlikte bulunmu,tur.

(O'nun bUyUk kudretini goren) melekler ve ilim sahipleri (olan peygamberler ve alimler) de (ayni ~ahitligi ikrar etmi~tir). 0 (hii; yenilmeyip daima galip gelen ve her i~i yerli yerinde olan) Aziz ve Hakim olan Zat'tan ba,ka hi~bir ilah yoktur. $Liphesiz ki Allah nezdinde o (geri;ek ve makbul) din ancak islam'd1r." (Ali tmran saresi:lB-19)

d) "(Habibim!) de ki: 'Ey mutkun Maliki olan Allah! (Saltanat ve) mulku diledigine verirsin, dilediginden de mulku ~ekip allrsm. Diledigini (dUnyada yahut ahirette veya her ikisinde de yard1m ve tevfi'k1ne mazhar k1larak) aziz (ve degerli) edersin, diledigini de (iki cihanda rezll-U rUsvay ederek) zelil (ve ali;ak) edersin. Butun hay1rlar (ve

~erler)

ancak Senin (kudret) elindedir (ki, onun mahiyeti kullarca malum degildir). $Liphesiz ki Sen (gUi;lU veya aciz k1lma, yUceltme ya da ali;altma dahil) her 'eye (hakk1yla gUcU yeten bir) Kadir'sin. (Gecenin saatlerinden bir k1sm1n1 eksiltip gUndUze katarak) geceyi gunduze girdirirsin, (gUndUzUn saatlerini noksanla~t1np geceye ilave ederek) gunduzu de geceye girdirirsin. Oluden diriyi ~1kar1rsm, diriden de oluyu ~1kar1rsm. Diledigini de (darl1k ve fakirlige ugratmadan) hesaps1z olarak r1z1kland1r1rsm." (Ali tmran saresi:26-27J

2) Hakim-i Tirmizi

(RahimehullahJ ~oyle demi~tir:

kirk bir kere:

•

"Her kim sabah namazindan sonra


'

,....

Q

Q

~

,....

(( !~\ lJ ! I-- <':}\ -- J~I \~ lJ !

"

~.r ~ .J /

.

Q

,....

· ~\ " ul " ~\ " ...G lJ ! J ~ lJ

t" Ll )) Ci: - · " iJ"- "'7 "

0

" Jf'J

.J / .J

'Ey Hayy ve Kayyum! Ey goklerin ve yerin yarat1c1s1! Ey celal ve ikram sahibi! Ey Allah!' derse Allah-u Te'ala o ki~inin imarnrn muhafaza eder ve onu imanla ahiret yurduna ula~tinr. " 3) Sabah namaz1rnn farz1 ile sunneti aras1nda kirk kere:

Q;

~

l

,....

((. ~\ :; ~ ~ ~ :;

!fg

,....

4 ~ 4))

"Ey Hayy ve Kayyum! Senden ba,ka ilah yoktur" demeye devam eden Allah-u Te'ala'rnn izniyle imarnrn muhafaza eder.

ki~i

(Abdu/hodl Muhammed Horse, el-EdviyetLJ'l-ilohiyye ve'l-ed'weW'n-nebeviyye Ii cemf'i'/-emrozi'n-nefsiyyeti ve'/-cesediyye, sh:45-46) •

A

A

ISTEKLERE KAVU~MAK l~IN YASIN VE TEBARAKE SURELERININ BIR TERKIPTE FARKLI BIR UVGULAMA iLE BERABERCE OKUNU~U A

Teheccud vakti kalk1l1p tenha bir yerde, gen;ekle~mesi istenilen ~eye niyet edilerek Yasin ve Tebarake sOreleri a~ag1da belirtilen terkiple okunursa, Allah-u Te'ala'rnn izniyle boyle yaparnn murad1 has1l olur. Bu terkipte iki elin toplam yedi parmag1 belli bir s1raya gore once kapat1 l1p, sonra a~1lacakt1 r. Bu uygulama parantez i~lerinde belirtilmi~tir.




Yasin Suresi bittiginde sol elden dart, sag elden de ui; parmak kapanm1~ olur. Tebarake Suresi okunurken de belirlenen yerlerde bu parmaklar ai;1lacakt1r.


,

~

.....

I

t

?t.

r .• \

~\\

1-

~

'° '

\t

rT

~,

c...~, -

\ L.

t~

•o

t.....

~

-.

-OJ

lO<

OJ

t"' 0

0"'

. ,'

~'

L'

,

i

~ ~, 1~ J \ C:\

~\.....

b \ r-

l ~~

C,• \ ~ ,

u

" i.-

""

0

· rt.,_

'

-r

°

tC~ ~\

\

_o

C..: '

\ 't'

0

Ott\\

t'I- \\

\..o '

~o

't' '

0

0

t

' - ...

.0

t\o

-

't

,

·v)

~

i

\.\

'I.

"' t\'t' ,

o

0

\ • '~ .t.e_ /'t' \ -

~

\

'

tG,

t

\

o\

t•

'

'("

t

<

~~ -

c..:

,

0

,.

-" "

\I\

, L.

o

0

~'

~~' 1°

tr

t

-

o

'

~,

1

"' \

t

,

~'

@

~\, ,

Ib

-L

-

't

~

k,

0•

~"'

\

~

~. . .

0

~'

'--

Jo \o

...

"' In'\o

C. o

\..o v"'

, r-.

-

~

~'

1-

2

-;::::....

OJ un

u..J<

-o

A"

C: N C:

-<

-

ro

O

....l/)

t"' \'t'-•~\

·~ \\'{>0 • •· '

' ~

vp

&

~:\, ,

·'

~-

-

' c~,

t\t\

\.~ ,

.g_ ,.(\•

3QJ

-.

OJ

-o

[fr

0

ro 5·

9..

\'t'Lfl

\ '--.

r-

~\

l_... ,1s>.

i::

•/

-

0

\ ' -'t' ' ~

·- '

L.

f.:

t

l ~'

·L, , 't'-

'

0

~•\

~\

~\

1Vo

c

\\ (t

0

.o t

L,:

,.

1\ [

t :

\

r<·"'. .

./

o

_..

\"'

t~• .~: ~ ·"'

......

\...o \\ ~ L

\'t'\/\~o .:::;_. ... \ • -'t' ' L "' ~ 0

r

t '' .

'

"'

~

~

'L

"'

. '

~o

\

\.\o

l -'· \.-"-

o

•"'

tw::_

.e~ . ,,'t' \

t•0\

1, 1,,

'V

o

'

l r

\

-

tf:

"'

t"'

~,

"\~

~:: 1 r t1 r

vp

,t'°'

~"' •~ @ ' .

t

• \

-'t' \

lo \

& @ VD " L

0

@ ~"'

0

\;t"" _

,"'- ,_ "'- .__, 1,

~-1' 0 ' \'t'-

I

@ @

o "-

-'t' ' L-'t' ' ,

OJ

-

OJ lO<

:J

"O

~t " ' ~

~ ......

'-

\

~ l~"' \~ '-t\~' \'\s.. ~ i ~ \ l: '° \ t: \ . & .

r-.\ ,

-

C.-~

,- ,

C: N

~

le..:~

\D

~o

t-

•V"'

~...

~\

0

:::J "<

~

VI

uo =-

~ g ~

0 -'t' ' C,•o \'t'0

<-

\

C,•

\ 1'-

z:, ~o --

\ [

- : ' f,l \ C

-\.'

'C

~ ~-

3>

µJ

~

.--1-

:::J

~

- ·

lO< ro

~\

--~

~

\

~

~- ;:...

t

-'f' \

~o

\

o

·'

~

c· ,

•\

'

L. ~'

\~ •

t

[

'

\ •\

0

"

o

•'

~,

, c. L.\

1

@

\

b.\

~

(A \

·('

r?t.., ' f:::"

•O

c.,. ,~

: ol\

•\

\

l.

t

(

'4>

@

0

't

'

'

\

"'

~o

,,

,.

\

"'

,_

t

\~

I

-'t' '

@

~'....

-

~'

~

·

\

' 't'\ ~

• \._\

t"'

,.l

\

_

0

'(" \

~

_

~-

'L

~

'

\

\

0

.0

'Z:-

0

.\

r:

., ,r~ ~ Lo

\

,

i

"' \

L "'

t

\

_

-

0

\

0

'

"

@

_'(" \

~,

19n

'

"'

-'t' ' 0

-

, \_o

~' \.~ 0

·"'

"'

t

'

t

t

\

0

...

0

0

..

\

~\

_:.'t' ,

(

\

r-

\./\"'°

r.~\

\'\s,.

tf:

'•

'

t

o 't' \

\

{

~'

'~

,t

@

,-L, . - ,,

t{;.

" r'--

\

V\'

& VD

\

(;""; ,

~

l~"L- -

~'

1

,. ,

~

11.1

:::J

0 't..:,

r.~ V\

o

-;::::.... 2

OJ un

--

·

: : :-:

ro

lO<

....,

n1

....l/)

\

10

0

~-'t' ' ~ro •'

o

t

b \

t

\\ ~

\'t'-•0

C

0

\'t'-

t.e_

c_ ,

~\

~

.

\

\.\

":t-'

\

t--. , •

(;-

0

10... 't.::,~ '

,.--

t -'t'''

,._ , o

t

f

~

'

\

'L...:.

t• '

t ''

~

t

f~\ ~&

1,\"'

L "'

& vp

$\

~'

"'

t't \

~~,"'

\

t(. \

' ,--'t't 0 '

~ "'

\

k~

vp

&

<;"; '

-

f.: :~l"L-"' ~

f;"

0

·~

c'{> \ \

;t--.\ ~~\ o

~

~~\ \

r;-.. L ~o·

l_ • \ t{.

~

t

f

~': ,

~\- 0~ l -c_. . ••~,\

11 . ;, f

\

vp

&

\J>. \

~'

'-t~

'1 ~"'

C \ 't'-

• \._\

' _C..:~\

'L.

<;_• \

,

•·• '

10

C. '

L:

.....

\

c-

10

1

"

•\

"'

o

r. t' ,- : _ •'

0

' : o• '

t

~

[

'e· ,.... ~:o ~-

r \ \.

-

t

(-

~~ ~

~

~

, ,L

t.e_

-

~

\~ !

~ ~o't' \ ~, \

1:, t~t T' ~, 0

' t "'

c. b

\'\s. •

tf:-

,

~

.~

Lo't' \

v ~

~

0

t

~

1 ~(:;t\ lb~

@

\

~\

'

-'t' '

' '()

t•"'

c ,

-

~o\

~o't' \ l :·~ & ~ -'t' ' b vp ~"'

~I o

C. o b \

·~. -

~'

\

\G'{>'t'

C,•o

it-......

l.o

\

\ • t~

f.·' 1

' .

\ •

...

l ' c·oG

.

~

~"'

\

•f' }\


oJ

j-9@ ~ ~

/

,,,

.,,,

,,,,

~Jl-0 ~ ,.

.. _; :_;

,,,.

,.

0~

..

,,,.

o~

,,.

... I 01

/

c

}}

/

/

0

0

~

illy ~j ~GI (parmag1a~1l1r

• -- s:. L4..i ~ <_ ~ lJ ~ - . I " ~ Ll ,, -,, ; r-:::: ~ ~ JY rJ ~ ~~ }

'

~

..

/

~

....

/ }

~·I

,,,.

"I

J

SOre-i ~erifeler okunduktan sonra Allah nzas1 i~in iki rekat namaz k1l1rnr ve sonra yuz defa:

"Ey Allah1m! Efendimiz ibrahim'e ve onun aline salat ettigin gibi Efendimiz Muhammed'e ve onun aline de salat eyle. $0phesiz ki Sen hamd olunmaya lay1ks1n ve ulusun" duas1 okunur. Boyle yapan ki~i Allah-u Te'ala'rnn izniyle isteklerine kavu~ur. (~eyh Ahmed ed-0/rebl, el-Mucerrobot, sh:l3-14)

KALPLERi CEZBETME DUASI $eyh-i Ekber Muhyiddin ibni Arabi (Kuddise SirruhOJya ait olan bu duay1 gunde on kere okuyarnn sevgisinin kalplere yerle~tirilecegi Ahmed Ziyaeddin Gumu~hanevi (Kuddise SirruhOJya ait "Mecmu'atii'l-ahziib" isimli eserde zikredilmi~tir. Bu fakir karde~iniz hakk1nda zuhur eden muhabbet ve kabul biiznillah ve bihimmeti $eyhl ve evliyaillah (Allah-u Te~ala'rnn, $eyhim'in ve Allah'1n veli kullanrnn izniyle) bu duarnn eseridir. Rabbim hay1rlara kullanmay1 ve ahyar (hay1rl1lar) taraf1ndan sevilmeyi muyesser eylesin. Amin! Bu dua ~oyledir:


"Ey Allah! Cinlerden ve insanlardan olu~an tUm kullanrnn kalplerini bana musahhar eyle. Bana meyilli, cezbeli ve yumu~ak eyle. Gece ve gunduz devam ettik<;e daim ve kaim olan bir muhabbetle tUm kullanrnn ak1l ve fikirlerini bana celbeyle. Nitekim kalpleri (istedigi tarafa) <;eviren ancak Sensin. Ey izzet sahibi! Ey <;ok bag1~­ layan! Ey <;ok yuce! Ey istedigini zorla da olsa yapt1ran! Ey yard1m eden! Ey <;ok drten! Bana gu<;lu bir yard1mla yard1m et. A~ikar bir fetih muyesser eyle. Tum du~manlanm1 'Biz onlar1 tam bir ihlak ile helak ettik' (/sra saresi:l6'donJ (kavl-i ~erlfinin izzetiyle) cumle du~manlanm1 kahreyle. Allah-u Te'ala Efendimiz Muhammed'e ve ali ashabina salat-u selam eyleye."

"Miicerrebot-1 Seniisiyye 11de muteallim oldugum vechile; bu dua ile irtibatl1 olarak ~u ayet-i kerlmeleri <;ok<;a okuyan ki~i butUn kalplerde sevgili k1l1rnr ve kalpler ona musahhar olur. Ayet-i kerlmeler ~unlard1r: J

/

1

;

/

,,.::_,

"' /

J

J

/

/

;:..,

~

;

IY-I l,; ~-- ~I ~I ?.~Y '" --. ' } IJ ~I i:_r.. -: lH5 IY~ · <~ ~ I..r4 ! -- I -: ..U I 1 :; ~I lJ ~ ,, i:_r.. ,, ~ "r 0

' A'.1~ _ -- ~I~ ~ ~-' -/

0l5-'-

"Ey iman etmi' olan kimseler! Musa'ya eziyet etmi' olan o ki,iler gibi (siz de peygamberimi uzenler aras1nda) olmaym. Nihayet Allah onu onlarm soylemi' olduklar1 ,eyden temize ~1karm1,t1. 0 (Musa (AleyhisselomJ ), Allah (ile mukaleme ~erefine ermi~, duas1 makbul ve O'nun) katmda degeri yi.iksek bir kimseydi." (Ahzab 50resi_·69)

L

~ ~~..:.·~Ii--~ . ~ ~ Jr

'!:\ ~

"Ben sana Kendimden bir sevgi b1rakt1m." 1

t ,,.;

,J'.4\)~..L.!,ll

~--

-- .

J

:...

;IJ

1

(TOhO 5Dresi39'donJ /

/

•"I-; ..Ul " 4\ll~ o}• ~ }~ ..r4 u-:. - J -- :~~ r

"Allah'1 sever gibi onlar1 severler. O inanm1' olan kimseler ise Allah'a kar,1 sevgi bak1mmdan daha gi.i~li.idi.ir(ler)." (Bokoro 5Dresi:l65'denJ

"Bir de ofkelerini tutanlar ve insanlardan (kusurlanrn) affedenler (i~te sonsuz cennetler ve bitmez tUkenmez nimetler onlan beklemektedir). Allah gi.izel davrani,ta bulunan bu kullar1 sever (ve kendilerini mukafatland1nr)." (Ali tmran 5Dresi:ll4'denJ


"O kimse ki (kafirlik doneminde) olu (gibi) biriyken Biz (iman nasip ederek) onu diriltmi,iz ve ona (yaklnl) bir (iman) nur(u) vermi,izdir ki, o onunla birlikte insanlar aras1nda (guvenli ve ayd1nlat1c1 bir ~ekilde) dola,maktad1r. (Boyle biri) hi~ o kimseye benzer mi ki, onun durumu (kafirlik, cehalet ve baslret korlugu gibi tUrlu tUrlu) oyle buyuk karanllklar i~erisinde (bocalay1p kalm1~ ki~inin hali gibi)dir ki, 0 onlarm i~inden asla ~1kacak biri degildir." (En'am 50resi: l 22'denJ

gorduklerinde, kendisini(n e~siz guzelliginden deh~ete kap1larak onu gozlerinde) buyuttuler de, (onun cemali kar~1s1nda kendilerine hakim olamay1p) ellerini iyice kestiler(se de, hii;bir ao bile hissetmediler) ve (boyle bir insan olamayacag1n1 du~unerek): 'Tenzih olsun Allah'a! (Boyle bir guzeli yaratmaya Kadir olan Allah -u Te'ala acziyetten ne kadar uzakt1r.) Bu ki'i bir be,er olamaz. (Olsa olsa) bu ancak pek degerli bir melektir' dediler." (Yusuf 50resi:31 'denJ "Kadmlar onu (Yusuf

(AleyhisselamJ 1)

"(Habibim!) 'Butun hamdler O Allah'a mahsustur ki, O hi~bir ~ocuk edinmemi,tir, mulkte Kendisi i~in hi~bir ortak mevcut olmam1,t1r, (gui;suz bir duruma du~mekten munezzeh oldugu ii;in) Kendisini acizlikten koruyam da bulunmam1,t1r' de ve (yine de hakk1yla Kendisine tazimde bulunamad1g1n1 itiraf etmek uzere) O'nu

iyice yucelterek buyuklukle vas1fla."

(isra soresi:111J

ButUn tertip de hapishanede amel ettigim ve eserini gordugum mubarek bir virttir. Rabbim cumlemizi sevdiklerine sevdirsin. Amin! A

A

••

A

ESMAULLAHl'L-HUSNA •

A

J

o,. .

A

KIRK IKINCI ISM-I ~ERIF (( ~I n ISM-I ~ERIFI imam-1 Zerruk, Mau'l-' Ayneyn, imam-1 $ebravi ve Vusuf-u Nebhani

.,

, beyanlan vechile; << ~ In ism-i ~erlfi "Azamet, yucelik, ululuk, buyukluk ve izzet vas1flanna sahip olan" demektir.

(RohimehumullahJ 1n

Celll ism-i ~erlfi Kur'an-1 Kerlm 'de bu ~ekliyle degil de, Zu'l-celali ve'Hkram olarak Rahman SOresi'nde iki yerde gei;er. Bu sOre-i celllede Allah-u Te'ala ~oyle buyurmaktad1r:

••


"(Hi<;bir ~eye muhta<; olmay1p, her ~eye tam anlam1yla lutufta bulunan) O celal ve

ikram sahibi olan Rabbinin Zat'1 siirekli kalacakt1r."

(Rahman 50resi:27J

"(Hi<;bir ~eye muhta<; olmay1p, her ~eye tam anlam1yla iyilik yapan) 0 celal ve ikram sahibi olan Rabbinin ismi daima ~ok (hay1rl1 ve) bereketli olmu~tur." (Rahman 50resi:78)

Bu ism-i ~erlfin manas1 "Emir ve yasak koyma hakkina sahip olan" demektir. insanlar aras1nda birinin celal sahibi olmas1 demek, ba~kalan uzerinde uygulay1c1 gucu olan ve kendisine itaatten ba~ka yol bulunmayan kimse demektir. Yaratt1g1 kullan uzerinde emrinin ge<;erli olmas1 ve Kendisine itaatin zorunlu ve laz1m olmas1ndan dolay1, Allah-u Te'ala'mn bu isimle isimlenmesi hak olmu~tur. i~te bundan dolay1 Allah-u Te'ala'y1 bilen arif kullann <;ogu bu isimlerle O'na dua etmeyi tercih ederler. Celll olan Allah-u Te'ala'mn ~am <;ok yucedir, yaratt1klan her yerde zahirdir, kimse O'na denk olamaz, Zat1'nda, s1fatlannda, isimlerinde ve fiillerinde hi<; kimse O'na yakla~amaz. Celll ism-i ~erlfi ile musemma olan Allah-u Te'ala'mn yuce Zat1'mn ve s1fatlanmn saltanat1 kar~1s1nda butLln mahlukat1n boynu bukuktLlr. irfan ehli yani Allah-u Te'ala'y1 hakk1yla bilen arifler O'ndan hakk1yla haya ederler ve O'nun zikrinden dolay1 kalpleri korkuyla dolar.

imam-1 Ku~eyri (Rahimehu/lahJ bu konuda ~byle demi~tir: "$u husus iyi bilinmelidir ki; sadece Aziz ve Celll olan Allah-u Te'ala kalplerde olanlan bilebilir." Celll ism-i ~erlfi Celal mastanndan dogan bir isimdir. Bu ism-i ~erlf iktidar sahipleri i<;erisinde sadece en yuce iktidara sahip olan Allah-u Te'ala'ya hast1r. ''Celll ism-i ~erlfi Allah-u Te'ala'mn celalini ve azametini gosterir. O'nun ~am pek yucedir. O'nun d1~1ndaki her buyuk ku<;LlktLlr, her ustUn a~ag1d1r."

Ebu Siileyman

(Rahimehu/lahJ ~oyle demi~tir:

Allah-u Te'ala'y1 "Zu'l-celali ve'Hkram" diye isimlendirmek "O'nun ululuk ve ikram sahibi olmas1" demektir. ButLln ustUn s1fatlar O'nda bulunur ve hi<; kimse O'ndan daha ustUn olamaz. O'nun ululuk ve yuceligini kimse hakk1yla kavrayamaz. "Zu'l-celali ve'Hkram" ism-i ~erlfi hakk1nda ~unlan sbylemi~tir: "Zu'l-celali ve'Hkram, azamet ve ikram sahibi olan demektir. Bir hadls-i ~erlfte Rasuliillah (5allallahu Aleyhi ve Se/fem) ~byle buyurmaktad1r:

imam-1 Kurtubi

(Rahimehu/lahJ

'Ya Ze'l-celali ve'l-ikram'1

s1k~a

tekrarlayin.'

(EbO Ya'/6, el-Musned, na:3B33, 6/445)

Allah-u Te'ala'mn Celal sahibi olmas1 'Azamet, yucelik, ululuk, buyukluk ve izzet vas1flanna sahip olmas1, varl1klara has s1fatlardan uzak olmas1' demektir.

•• ••


Buna gore Allah-u Te'ala gen;ek manada Zu'l-celali ve'l-ikram'd1r yani celal ve ikram sahibi oland1r, butUn azamet ve ikramlar O'na aittir. ButUn emir ve yasaklar, iyilik ve ikramlar O'ndan kaynaklanir. 0 Kendi Zat1'nda celal ve ikram sahibidir. ButUn ikramlar O'ndan insanlara akar. O'nun umumi olarak butUn insanlara, hususi olarak da dostlanna ikram1nin s1nin yoktur." Bu ism-i

~erlfin

manas1n1 idrak etmenin faydalan hakk1nda da

~unlar zikredilmi~tir:

Her kim Allah-u Te'ala'nin Celll oldugunu idrak ederse, butUn varl1g1yla Allah-u Te'ala'nin yuceligini takdir etmeye c;al1~1r ve boylece kendisi de heybetli, muhabbetli ve hurmetli bir ki~i olur. Kulun bu ism-i ~erlften nasibi; nefisini butUn kbtU s1fatlardan annd1rmas1 ve butUn guzel s1fatlarla suslemesidir. Bu ism-i ~erlfin ifade ettigi manay1 hakk1yla idrak eden ki~i kendi nefsine ~byle demelidir: "Allah-u Te'ala sana iyilik edip nimetler verdigi gibi, sen de ba~kalanna iyilik yap ve ihsan et. insanlann yapt1klan hatalan bag1~la. KbtUlukleri terk etmeyenleri guzelce terk et, kotUluklerini iyilikle ba~1ndan sav, Celll olan Rabbinin nzas1n1 kazanmak ic;in bbyle davran. Seninle ili~kisini kesenle sen ili~kini kesme. Sana vermeyene sen vermeye devam et. Sana haks1zl1k edeni affet. Seni kotUleyene ve sana sbvene kar~1l1k verme, sabret. Allah-u Te'ala sana iyilik ettigi gibi sen de ba~kalanna iyilik yap ve sana kotUluk edene iyilikle davran." Kulun bu ism-i ~erlfle alakalanmas1 cihetinden Allah-u Te'ala'ya manen yakla~­ mas1, hakikatte Allah-u Te'ala'dan ba~kas1n1 sevmemesi ve sadece Allah-u Te'ala'ya itibar etmesiyle olur. Kulun bu ism-i ~erlfle ahlaklanmas1 cihetinden Allah-u Te'ala'ya manen yakla~mas1 ise, nefsini basit ve alc;ak i~lerden uzak tutmas1yla olur, c;unku oyle k1ymetsiz ~eyler mahlukat1n en ~ereflisi olan insana asla yak1~maz. (imam-1 ZerrOk, 5erhu Esmail/6hi'l-husna, sh:70-71 ; Muhammed 5ebravl, Fevaidu '/ '1zzi'/-esna Ji ~er­ hi esmaillahi'/-husna, sh:51-54; e~-5eyh fvlau'/-Ayneyn, Fatiku'r-rotk ala Ratik!'l-fetk, sh:330; YOsuf en-Nebhanl, Sa 'adeW'd-dareyn, sh:514; Hamid Ahmed et-Tahir, e/-Cami'u Ii esmaillahi'/-husna, sh:l22-123)

J

¡--

(( ~I )) iSM-i ~ERiFiNiN BAZI HAVASSI 1) Bu ism-i ~erlfi c;ok zikreden ki~inin kadr-u k1ymeti yuce olur. bzellikle bu ism-i ~erlfi

misk, zaferan (safran) ve gUl suyu kan~1m1ndan yap1lan bir murekkeple bir kag1da yaz1p muska yaparak uzerinde ta~1yan ki~ide bu hal daha c;ok zahir olur (ac;1ga c;1kar). 2) Bu ism-i ~erlfi her gun yetmi~ Lie; kere zikretmeye devam eden ki~i, her mumin-

den beklendigi uzere korkuyla Limit arasmda alma haline kavu~ur, aynca heybetli ve vakarl1 bir ki~ilige sahip olur. 3) Bu ism-i ~erlfin zikrine devam eden kimse insanlann nazannda heybetli gbrunur,

onu gbrenler ona ikram eder, onu buyuk addeder, sayg1 ve sevgi gbsterir, hurmet ederek sever.


4) $eyh Zeynilddin Hafi Hazretleri ~tiyle demi~tir: "Heybet ve celal talebinde bulunanlar ic;in bu ism-i ~erlfte bir s1rr-1 celll (yuce bir sir) vard1r. 'Ya Celll' zikriyle me~gul olan ki~iye hic;bir kimse sO-i nazar (ktitU gtiz) ile bakmaya cesaret edemez. Aynca bu ki~iye ktitUluk yapmak isteyen bir zalim varsa, onu gtirunce kalbi korkuyla dolar ve o ktitUlugu icra etmeye guc; yetiremez." (YOsuf ibni ibrohlm, Koz6u '/-h6c6t ve tevslrtJ'/-mtJhimmot bi zikri esm6il/6hi'/-htJsn6, sh:38; e~-~evh /v16u 'lAynevn, F6tiku'r-rotk o/6 R6tik1 '/-fetk, sh:330; imom-1 ZerrOk, ~erhu Esm6il/6hi'/-htJsn6, sh:70-71; Muhammed ~ebrovl, FevoidtJ '/ '1zzi'l-esn6 Ji ~erhi esm6il/6hi'l-htJsn6, sh:51-54; YOsuf en-Nebhonl, 5o'6dettJ'd-d6revn, sh:514; Seyyid 5tJ!evmon e/-Husevni, KenztJ'/-hovos, 1/107) A

A

ERBA'IN-1 IDRISIVVE OTUZ BE~iNCi iSM-i ~ERiF

"Ey mahlukat1 yoktan var eden ve hepsi yak olduktan sonra tekrar onion kudretiyle diriltecek olan! Ey Miibdff 11 •

BU ISM-I

A

~ERIFIN

A

BAZI HAVASSI

1) Her kim bir ~ey satin almak, ev yapmak, evlenmek gibi herhangi bir ~eye ba~la­ madan once bu ism-i ~erlfi kirk bir kere okur da sonra o i~e ba~larsa, Allah-u Te'ala'nm izniyle o i~ hay1rla sonuc;lanir. 2) istedigi bir ~eyin gerc;ekle~mesini isteyen ki~i, toplam kirk gece boyunca her gece okuyabildigi kadar bu ism-i ~erlfi zikrederse, Allah-u Te'ala'nin izniyle muradma kavu~ur.

3) E~iyle birle~emeyen yani bagl1 olan ki~inin bu derdinin izalesi ic;in bu ism-i ~erlf bir yumurtanm uzerine yaz1l1p, sonra o yumurta kaynat1larak pi~irilir, ardmdan da bu ism-i ~erlf yirmi kere okunduktan sonra bu ki~iye yedirilirse, Allah-u Te'ala'nin izniyle bu derdinden kurtulur. 4) Her kim c;ocuguna ilim tahsil ettirmek istiyorsa, o c;ocugu pazar gunu medreseye gotUrsun ve bu ism-i ~erlfi c;ocugun ba~1 uzerine yirmi kere okusun. Eger boyle yaparsa, Allah-u Te'ala'nin izniyle o c;ocuk ilim elde etmeye muvaffak olur.

S) Her gun alt1 bin (6.000) kere olmak uzere toplam seksen be~ gun boyunca bu ism-i ~erlfi zikreden ki~i. Allah-u Te'ala'nin izniyle yuksek manevi makamlara ula~1r. 6) Her kim ay1n ba~mda bu ism-i ~erlfi zikrederse, Allah-u Te'ala'nin izniyle o ay o ki~i ic;in c;ok hay1rl1 gec;er. 7) Her kim zifaf gecesinde bu ism-i ~erlfi zikrettikten sonra e~ine yakla~1rsa, Allah-u Te'ala'nin izniyle o ki~i ic;in e~i birc;ok bereketlere sebep olur.

•I


8) Bu ism-i ~erlf Cemall isimlerden olup ismi Ahmed olanlar ii;in bunun bereketlerine nai l olmak i;ok munasiptir.

9) Her kim bu ism-i ~erlfi i;ok zikrederse, Allah-u Te'ala onun zahirini de, bat1rnn1 da kemale eri~tiri p , olgunla~t1nr. 10) Allah-u Te'ala bu ism-i ~erlfi NOh (A leyhisse /6mJa inzal buyurmu~ , o da bu ism-i ~erlfin bereketiyle du~manlanna galip gelmi~ ve zalim olan kavmini Allah-u Te'ala tufanla helak etmi~tir. Not: Bu ism-i ~erlfin 11. hassas1 a~ag1daki ba~l1k alt1nda zikredilmi~tir.

HASTALIKLARIN ~iFASI i~iN OKUNACAK " ~OK SIRLI BIR ISM-I ~ERIF

. .

.

Esma-i idrlsiyye'den olan: J

oJ

,,,. ....

.,,,,

,,,,.

,,,..

ÂŤ !l$~ ~ ' ~J~ ~[:j ~ ~~j ~ly?I Ls~~>> "Ey mahlukat1 yoktan var eden ve hepsi yak olduktan sonra tekrar onlar1 kudretiyle diriltecek olan! Ey Miibdi!" ism-i ~erlfinin hastal1klann ~ifas1na vesile olmada muhim bir hassas1 vard1r. Bu konuda kitaplanm1zda mevcut olan rivayetler ~oyledir: 1) Bu ism- i ~erlf hastarnn uzerine dokuz diger bir rivayete gore de otuz kere okunup uflenirse, Allah-u Te'ala'nm izniyle hastal1g1ndan kurtulur.

2) Bu ism-i ~erlf hastarnn uzerine okunabildigi kadar okunup uflenirse, Allah-u Te'ala'rnn izniyle hastal1gmdan kurtulur. 3) Hasta olan ki~i her gun bu ism-i ~erlfi yuz yirmi kere okumaya devam ederse, Allah-u Te'ala'rnn izniyle hastal1g1 gunden gunde gei;meye ba~layarak son bulacakt1r. 4) Ya~amasmdan Limit kesilecek ~ekilde ileri derecede hasta olan birinin iyile~mesi ii;in, bu ism-i ~erlf her gun on ui; bin (13.000) kere okunmak uzere toplam yedi gun o hastarnn ~ifas1 niyetiyle okunursa, Allah-u Te'ala'rnn izniyle o hasta en k1sa zamanda sagl1gma kavu~ur. ($ih6buddln es-5uhreverdi, $erhu'/-esm6i'/-erba'/n, Yazma Nusha, Ayasofya, no:377, verok: l l 4; Ayasofya, no:3358, verok:149; Yazma Bag1~/ar, no:2773, verok:14; Beyaztd Dev/et, no:1256, verok:22; Muhammed ibni Hatlruddln, el-Cevohiru'l-hams, sh:271-272; A/lame $eyh Muhammed et-TDnusl, er-RavzaW's-sundusiyye fi'/esm6i'l-idrlsiyyeti's-5uhreverdiyye, sh:Sl-52)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.