Bursada Egitim Haber

Page 1

“İl DÄąĹ&#x;Äą Rotasyonâ€? 0XUDW %(Ýú.7(3(

â€œĹžeker Gibi MĂźdĂźrâ€? )DWLK *h0hĂť

“İmam Hatip Meselesiâ€? 7DQHUL *$=Ăş2ø/8

“İktidar Efsununun ÇarptÄąÄ&#x;Äą DindarlarÄąmÄązâ€? (URO 867$

“Okullar $oĂ•OĂ•UNHQ Bursaâ€? < 6HOoXN 7h5.2ø/8

³+HUNHVLQ <DSDELOGLáL 0HVOHN´

$ELW Ăť(1(/

Bursa’da

6HQGLNDFĂ•OĂ•N +DNNĂ• 7XWXS .DOGĂ•UPDNWĂ•U

7Â UN (ĂšLWLP 6HQ %XUVD 1ROX ĂťXEH <D\Ă—Q 2UJDQĂ—GĂ—U <Ă—O 6D\Ă— (</h/

gø5(70(1( %$5ú.$7

HAYIRLI OLSUN...

E

vet yeni ilçe milli eÄ&#x;itim mĂźdĂźrĂźmĂźz Sabahattin DĂœLGER. Bursa ya gelmeden Ăśnce ki hali budur. Peki bu durumda herkesin aklÄąna gelen Ĺ&#x;u sorulara cevap arayalÄąm. Buyurun bakalÄąm sizce eÄ&#x;itime siyaset girmiĹ&#x; midir? GirmemiĹ&#x; midir?

Herkese karĹ&#x;Äą eĹ&#x;it, adil olabilecek midir? Yoksa yandaĹ&#x;larÄąnÄą mÄą kayÄąracaktÄąr? (MĂźdĂźr puanlamalarÄąnda gĂśrdĂźk.) YÄąldÄąrÄąm ilçesinde hiç çalÄąĹ&#x;madÄąÄ&#x;Äą, gĂśrse bile tanÄąyamayacaÄ&#x;Äą okul mĂźdĂźrlerine hangi kanaati ile not vermiĹ&#x;tir? VicdanÄą rahat mÄądÄąr? Kul hakkÄą konusunda kendileri ne dĂźĹ&#x;Ăźnmektedirler? Yoksa hiç Ăślmeyecek midir? Allah her Ĺ&#x;eyi hakkÄąyla iĹ&#x;iten, hakkÄąyla bilendir. (Nisa suresi 148.ayet.)

$<5$1, <2. Ăşd0(<( 7$+7,5(9$1 Ăş/( *Ăş'(5 Ă–zel Okula Devam Edecek 250 Bin Ă–Ä&#x;renciye 2 Bin 500 Tl Ä°le 3 Bin 500 Tl EÄ&#x;itim-Ă–Ä&#x;retim DesteÄ&#x;i Verilecek.

$745#Ĺ?&# Šý4'6/'0.'4ć0 /ć..ć 'ýć6ć/ $ć0#5+0# )ć4/'5ć '0)'..'0&ć

B

Ăśylesi ancak muz cumhuriyetlerinde gĂśrĂźlĂźr. Milli eÄ&#x;itim binasÄą ĂśnĂźnde toplanan ĂśÄ&#x;retmenler açĹklamalarÄąnÄą yaptÄąktan sonra milli eÄ&#x;itim binasÄąna girmek isteyince polis engel oldu. Ă–Ä&#x;retmenlerin baÄ&#x;lÄą bulunduklarÄą, çalÄąĹ&#x;tÄąklarÄą kuruma alÄąnmama emrini veren kim? YaptÄąklarÄą açĹklama sonrasÄąnda il milli eÄ&#x;itim mĂźdĂźrĂź ile gĂśrĂźĹ&#x;mek için mĂźdĂźrlĂźk binasÄąna girmek isteyen sendikacÄą ve

Ä /d( 0Ä //Ä (ÄžÄ 7Ä 0 9( Ä™8%( 0h'h5/(5Ä 1( 68d '8<85868

ĂśÄ&#x;retmenlerle polis arasÄąnda arbede yaĹ&#x;ÄąndÄą, bazÄą camlar kÄąrÄąldÄą.EÄ&#x;itim hakkÄąna ve eÄ&#x;itimciye sahip çĹkmak için ‘BĂźyĂźk eÄ&#x;itimci yĂźrĂźyĂźĹ&#x;ß’ adÄą altÄąnda dĂźzenlenen etkinlik ĹžehrekĂźstĂź MeydanÄąnda toplanÄąp il milli eÄ&#x;itim mĂźdĂźrlĂźÄ&#x;Ăź ĂśnĂźnde tamamlandÄą. TĂźrk EÄ&#x;itim Sen, EÄ&#x;itim Sen, EÄ&#x;itim Ä°Ĺ&#x;, ve Aktif EÄ&#x;itim Sen ĂśncĂźlĂźÄ&#x;Ăźnde dĂźzenlenen yĂźrĂźyĂźĹ&#x; renkli gĂśrĂźntĂźlere sahne oldu. ÇeĹ&#x;itli sloganlar eĹ&#x;liÄ&#x;inde ĹžehrekĂźstĂź meydanÄąndan yĂźrĂźyerek

P

il milli eÄ&#x;itim mĂźdĂźrlĂźÄ&#x;Ăź ĂśnĂźne gelen eÄ&#x;itimciler burada yaptÄąklarÄą basÄąn açĹklamasÄą ile milli eÄ&#x;itimde yaĹ&#x;anan mĂźdĂźr kÄąyÄąmÄąna tepki gĂśsterdi. Bursa’da ki mĂźdĂźr kÄąyÄąmÄąna sloganlarla tepki gĂśsteren ĂśÄ&#x;retmenler ve sendika yetkilileri basÄąn açĹklamasÄąnÄąn ardÄąndan toplu olarak içeri girerek milli eÄ&#x;itim mĂźdĂźrĂź ile yaĹ&#x;anan hukuksuzluÄ&#x;u gĂśrĂźĹ&#x;mek istedi. Ancak polis ekiplerinin buna izin vermemesi Ăźzerine sendika temsilcileri ve ĂśÄ&#x;retmenler ile

uanlamalar keyfi olarak yapÄąlmÄąĹ&#x;tÄąr, bu yĂźzden ilçe milli eÄ&#x;itim mĂźdĂźrleri hakkÄąnda suç duyurusunda bulunduk. Ĺžube mĂźdĂźrleri gĂśrevlerini kĂśtĂźye kullanmÄąĹ&#x;lardÄąr.. TĂźrk EÄ&#x;itim Sen 2 No’lu Ĺžube BaĹ&#x;kanÄą Selçuk TĂźrkoÄ&#x;lu, Cumhuriyet SavcÄąlÄąÄ&#x;Ĺ’na suç duyurusunu iletti. Adliye ĂśnĂźnde basÄąn açĹklamasÄą yaptÄąk. Ĺžube baĹ&#x;kanÄąmÄąz Selçuk TĂźrkoÄ&#x;lu, konuĹ&#x;masÄąnda Bursa’da 482 okul mĂźdĂźrĂźnĂźn 286 tanesinin idareciler tarafÄąndan puanlamaya tabi tutularak mĂźdĂźrlĂźk gĂśrevleri ellerinden alÄąnarak resmen mĂźdĂźr soykÄąrÄąmÄą yaĹ&#x;andÄąÄ&#x;ÄąnÄą belirtmiĹ&#x;tir. 286 arkadaĹ&#x;ÄąmÄąza yapÄąlan zulĂźm zaten Ä°lçe Milli EÄ&#x;itim MĂźdĂźrlerinin ve Ĺžube MĂźdĂźrlerinin birkaç ay

çevik kuvvet polisleri arasÄąnda arbede yaĹ&#x;andÄą. Çevik kuvvet ekipleri ile sendikacÄą ve ĂśÄ&#x;retmenler arasÄąnda uzun sĂźren arbede sÄąrasÄąnda il milli eÄ&#x;itim mĂźdĂźrlĂźÄ&#x;Ăźnde bazÄą camlar kÄąrÄąldÄą. Belli bir sĂźre sonra çevik kuvvet ekipleri sendikacÄą ve ĂśÄ&#x;retmenleri oluĹ&#x;turduklarÄą kalkanlÄą setten iterek merdivenlerden aĹ&#x;aÄ&#x;Äą indirdi. Bu sÄąrada bazÄą ĂśÄ&#x;retmenler ezilme tehlikesi geçirdi. Gruptakiler bu sÄąrada â€œĂ–Ä&#x;retmene uzanan eller kÄąrÄąlsÄąnâ€? Ĺ&#x;eklinde slogan attÄą.

Ăśnce gĂśrevlendirilmesiyle tasarlanmÄąĹ&#x;tÄą. 28 Ĺžubat’Ĺn tetikçi mĂźfettiĹ&#x;leri gitmiĹ&#x;, 21 AÄ&#x;ustos’un tetikçi mĂźdĂźrleri gelmiĹ&#x;tir. Koltuk ve makam için kula kulluk yarÄąĹ&#x;Äą yapan bu insanlarda azÄącÄąk Ĺ&#x;eref ve haysiyet varsa sokaÄ&#x;a çĹkmasÄąnlar, aynaya bakmasÄąnlar. Aylarca aÄ&#x;zÄąnÄą açmadan otursunlar dĂśner koltuklarÄąna; dĂśnsĂźnler, dursunlar. “ANAYASA MAHKEMESİ’NE GÄ°DÄ°YORUZâ€? Sendika Ăźyesi okul mĂźdĂźrlerine verilen dĂźĹ&#x;Ăźk puanlar nedeniyle Bursa Merkez ve ilçeleri dahil toplam 124 okul mĂźdĂźrĂź Ăźyemiz 75 puan altÄąnda kalmÄąĹ&#x;tÄąr. “Okul MĂźdĂźrĂź Ăźyelerimizden sadece toplamda 26 kiĹ&#x;i 75 puanÄąn Ăźzerinde deÄ&#x;erlendi-

rilerek yeniden gĂśrevlendirilecektir. SendikamÄąz Ăźyesi olan okul mĂźdĂźrlerine ise çok açĹk bir Ĺ&#x;ekilde, gĂśstere gĂśstere ve alenen bir kÄąyÄąm yapÄąlmÄąĹ&#x;tÄąr. Şßpheliler bu eylemleri ile baĹ&#x;ta Anayasa olmak Ăźzere 657 sayÄąlÄą Devlet MemurlarÄą Kanunu, Milli EÄ&#x;itim Temel Kanunu , YĂśnetici GĂśrevlendirme YĂśnetmeliÄ&#x;i ve ilgili mevzuatÄą çiÄ&#x;nemiĹ&#x;lerdir. Şßpheli Ä°lçe Milli EÄ&#x;itim MĂźdĂźrleri ve Ĺžube MĂźdĂźrlerinin eylemleri 5237 sayÄąlÄą yasanÄąn 122. Maddesinde tanÄąmlanan Nefret ve AyrÄąmcÄąlÄąk suçu ile yine 257. Maddede tanÄąmlanan GĂśrevi KĂśtĂźye Kullanma Suçunu oluĹ&#x;turmaktadÄąr. Tek tek davalar açacaÄ&#x;Äąz. Genel Merkez nezdinde Anayasa Mahkemesi’ne baĹ&#x;vuracaÄ&#x;Äąz.

Kahrolsun Sosyal Adaletiniz “HĂźkĂźmetten Ä°yi Mi BileceÄ&#x;iz Madem KÄąyak Zengine Bizimde DesteÄ&#x;imiz Zengineâ€? Kabine Ăœyeleri Ve MeĹ&#x;hur Zenginlerimizin ÇocuklarÄąnÄąn EÄ&#x;itimine 3,5 Tl KatkÄą Meb Ä°le Maliye BakanlÄąÄ&#x;Äą TarafÄąndan HazÄąrlanan TebliÄ&#x;e GĂśre;

D

evlet okullarÄą Ăśdeneksizlik nedeniyle inim inim inlemektedir. CamÄą kÄąrÄąk olan, badanasÄą yapÄąlamayan, kÄąrtasiye masraflarÄą karĹ&#x;Äąlanamayan, sobayla, tezekle ÄąsÄąnan, tadilat masraflarÄąnÄą karĹ&#x;Äąlayamayan, laboratuvarÄą, kĂźtĂźphanesi hatta bilgisayarlarÄą olmayan, gĂźvenliÄ&#x;i saÄ&#x;lanamayan okullarÄąmÄąz çok sayÄądadÄąr. devamÄą 2’de

$7$0$/$5, .Ăş0 <$37, " 7HPPX]

Bursa’da puanlarÄą kim verdi? ayÄąn Valim, Bursa’da atamalarÄą, puanlamalarÄą bu sendika baĹ&#x;kanÄą mÄą yapmaktadÄąr ? Siz yetkinizi, imzanÄązÄą Numan Ĺžeker’e mi devrettiniz? Siz kimin yaptÄ&#x;Äą listeyi onayladÄąnÄąz?

S


02

%856$·GD (øú7ú0 +$%(5 “İKTİDAR EFSUNUNUN ÇARPTIĞI DİNDARLARIMIZ” (URO 867$

İslam dini inananlarına, Adaletli olmayı, Hakka riayet etmeyi, Kimseyi incitmemeyi, inansın ya da inanmasın herkesin hakkına riayet etmeyi, merhametli ve rikkat sahibi bir birey olmayı öğütler.

A

ncak bunu telkin eden İslam inancının siyasallaşması, bu türden kavramların değişik içeriklerle anlamlandırılması ve içinin boşaltılması sorucunu doğurmuştur. Her şeyleriyle değişim gösteren dindarlarımız, önceleri tiksintiyle bahsettikleri, illa da cehennem ateşiyle temizlenecek işlerden saydıkları ne kadar lanetledikleri yaşam biçimi varsa, hepsini kendilerine yakıştırıp, bunların devamını sürdürebilmeleri için de her türlü melaneti meşru görüp, kibirli, kindar ve vehimli bir psikolojiye esir oldular. *** Bu ülkeyi, Dar’ül Harp, değerlerini de ‘Tağut’ belleyip sonra da ne kadar zarar verebilirlerse o kadar imanlarının artacağını düstur edinen İslamcılarımız, yıkılması gereken bu devletin sahibi olduklarında, yağma düzenine geçip, aldıkları fetvalarla da vicdanlarında akladıkları rüşvet, irtikâp, talan gibi eylemleri sıkılmadan ve milletin gözüne baka baka yürütmekte hiçbir beis görmediler. *** Bütün bunları yaparken iktidarlarına yöneltilen en masum bir eleştiriye bile asla tahammül göstermeyip, koro halinde ve cehennemi bir hücumla, “yüzünüze gözünüze dursun daha ne istiyorsunuz, size yol yaptık havaalanı yaptık köprü yaptık, siz ne nankörler topluluğusunuz” paylamalarından sonra, nasıl olunması gerektiğini de kimliğini, kişiliğini, düşüncelerini terk edeceksin ve benim gibi düşünecek, benim gibi yaşayacak ve bana benzeyeceksinde formüle ettiler. İktidarı koruma güdüsüyle o kadar kendilerinden geçmişler ki, kendilerine bile yabancılaşmış bir topluluk haline geldiler. Kutsallık atfettikleri iktidarlarını, dinin bütün rükünlerine galip gelecek şekilde ve bu uğurda tüm değerlerinin yok edilmesi pahasına devam ettirmeye azmettiler. Bu isterse “vela entüm mabedtüm falan filan ahahahah” şeklinde en üst değerleriyle alay edenler olsa bile fark etmez. *** “Or.......nun ve memurun bahşişini önceden vereceksin” vasiyetinin gereğini yapana “korkma gerekirse önünde yatarım” teminatını verenleri ve icraatlarının bahşişi olarak aldığı kol saatini millete sallaya sallaya gösterenleri bile içlerinde eritmeyi dini bir vazife gibi gören dindarlarımızın bu halleri midelerinin de genişliğinin göstergesiydi. *** Siyasal İslamcılarımızın zulüm, hırsızlık, yolsuzluk ve hukuksuzluk yapanlara din adına sessiz kalmaları, destek vermeleri, dinin bütün değerlerini börek çörek yer gibi tüketmeleri sonucunu doğurmuştur. Ve hayret ediyoruz. Bir din, mensuplarına bu kadar mı kifayetsiz ve tesirsizdir. Allah uyarıyor “Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutun; kendinizin, ana ba-

banızın ve yakınlarınızın zararına bile olsa… Allah rızası için şahitlik yapanlar olun. Şahitlik yaptığınız kimseler, zengin de olsa, fakir de olsa adaletten ayrılmayın. Allah’ın hakkı, onların her birinin hakkının önüne geçer. Hislerinize uyup, adaletten şaşmayın. Şahitliği eğer, büker veya şahitlikten kaçınırsanız biliniz ki, Allah tüm yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.” (Nisa/135) ayetlere bile getirdiğiniz amalı fakatlı izahat-

larınızı Allahın huzurunda nasıl tevil edeceğinizi düşünürken; Ahmet Altan’ın , “Ahrette bunun hesabını nasıl vereceksiniz? İktidar bizden yanaydı, onun için görmezden geldik mi diyeceksiniz” sorusuna cevabınız nedir? Ey dost!

$7 2416'561;7 *#$'4 ;#2/#;+0

15 EYLÜL 2014 Tarihinde Yıldırım Yunusemre İlkokulunda okulların açılması ile ilgili yapılan törende,Bursa il Milli eğitim Müdürünü ve yetkilileri protesto ettik. Artık sizlere hiçbir yerde rahat yok An itibariyle Yıldırım Yunus Emre Ortaokulunda Açılış Töreni protestosu. Bir tarafta kelle koparacaksın. Bir tarafta kıyım yapacaksın.Diğer tarafta Becerip okulları açamayacaksın. Binlerce öğretmene Milli Eğitim önünde kapı kulu muamelesi yaptıracaksın. Milli Eğitimi siyasete köle haline getireceksin....Sonra da rahat rahat güle oynaya eğitim öğretim yılı başlatacaksın.... Yok öyle.... Biz Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Sen, Eğitim-İş ve Aktif Eğitim - Sen olarak Bugün olduğu gibi Haksızlığınızı hukuk tanımazlığınızı her yerde haykıracağız.... Hodri Meydan..... Bu arada açılışta arkamızdan konuşan Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt... Sonradan basını çağırıp bu haberi yapmayın demişsin kendine yakışanı yapmışsın... Keşke bizim protestolarımız devam ederken iki çift söz etseydin.....

“Meb Müsteşar Yardımcısından Basına; Bu Protestoyu Haber Yapmayın”

i

nşaatta arkadaşlarının göz göre göre ölüme gönderilmesine tepki gösteren işçiler işten atıldı. 10 işçinin yaşamını yitirdiği Mecidiyeköy’deki inşaat şantiyesi önünde toplanan bir grup işçi dün, kanı temsil eden kırmızıya boyadıkları baretleri ile eylem yaptı. İnşaat sahibi “Eylem yapanlar bizim işçiler değil, başka yerlerden gelip eylem yapıyorlar” sözlerine tepki gösteren işçiler, işyeri kartlarını gösterdi. İşçiler adına konuşan Maruf Eren, “Dün akşamdan beri şirketin yoğun baskısı var. 150 işçi kaldı içeride. Çoğu da korkudan eyleme katılmadı. Eyleme katılacağız diye çıkışlarımız verildi. İşten çıkarıldık. Biz işçiyiz, her yerde iş buluruz. Ekmeğimizi taştan çıkaran insanlarız” diye konuştu.

O

kullarda derslik ve öğretmen açığı had safhadadır. Birleştirilmiş sınıf uygulaması devam etmektedir. Özellikle Büyükşehirler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde sınıf mevcudu 60 kişiye kadar çıkmaktadır. Okullarımızda personel yetersizliği bulunmaktadır. Öyle ki bazı okullarda hizmetli personel yoktur. Bu okullarda temizlik sağlıklı bir şekilde yapılamadığından, okullar mikrop yuvasına dönmüştür. Devlet okullarının müdürlerinin dilenciden farkı kalmamıştır. Hal böyle iken, bu destek ancak ayranı yok içmeye tahtırevan ile gider … sözüyle izah edilebilir. BU TEŞVİK GARİBANA DEĞİL ZENGİNE KIYAKTIR Türkiye’de geniş halk kitlele-

ri ile orta ve alt gelir grubu kesimlerin çocukları zaten özel okula gitmemektedir. Aylık ortalama 1.500-2.000 TL ücret alan bir ailenin çocuğunu fiyatı yıllık ortalama 15 bin-20 bin TL’yi bulan özel okullara göndermesi zaten mümkün değildir. Hal böyleyken; yapılan düzenleme orta ve alt gelir grubuna değil, ekonomik durumu iyi olan, zengin olan ailelerin bütçesine fayda sağlayacaktır. Tüm bunlar üst üste konulduğunda, devletin, çocuğunu özel okula gönderen bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda orta gelir düzeyine sahip aileye sahip çıkması bir anlam ifade etmeyecektir. Üstelik özel okul fiyatlarının yıllık ortalama 15 bin-20 bin TL olduğu düşünüldüğünde, devletin yapacağı katkı çok düşük düzeyde kalmak-

Şirketin yaptığı uygulamanın anlık arıza giderme olduğunu söyleyen Eren,” Aman iş durmasın, 5 dakikada hemen çalışsın, işçiler durmasın, animakın (Asansör) arızası giderildi. Tekrar çalışmaya başlandı. Animakın arızalı olduğundan bütün şirket yetkililerinin, buna inşaat sahibi dahil herkesin bilgisi vardı” diye konuştu. SENDİKACILAR DESTEK VERDİ İnşaat İşçileri Sendikası da eylem yapan işçilere destek verdi. Akyol, inşaatta çalışan işçilerin dışarı çıkmasının engellendiğini de öne sürdü.

tadır. Orta gelir grubuna sahip bir ailenin çocuğunu özel okula gönderebilmesi için cebinden ortalama 16 bin 500 TL-17 bin TL çıkacaktır. Bu ücreti bugün hangi işçi, hangi memur karşılayabilir? MEMLEKETTE HER ŞEY ZENGİN İÇİN Memlekette pırlantaya vergi yok ama mazotta dünyanın en ağır vergisi garibana. Lüks yat sahibi mazotu ÖTV siz kullanırken çiftçi en yüksek ÖTV yi öder. Zenginin çocuğu bedel öder askerlik yapmaz garibanınki vatan nöbetinde örneklerinde olduğu gibi. Bu en son özel okul teşviki de yine zengine kıyak olmuştur. Pratikte dar sabit gelirli kesimlerin bu teşvikten faydalanması mümkün değildir. MADEM HÜKÜMET ZENGİNE KIYAK ÇEKİYOR

“Eylemle ilgili değerlendirmede bulunan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, basın mensuplarından protestoya yer vermemelerini isteyerek, “Oradaki karmaşa, alkışlama sizin için çok daha fazla haber değeri taşıyor. Ama şu açılışı ön plana alıp onlara haberlerinizde yer vermemenizi istirham ediyorum, diyerek adeta basına talimat verdi.”

M

üsteşar Yardımcısı sayın Muhterem Kurt’a istifa çağrısında bulunmuyorum. Çünkü demokrasi ahlakından nasibini almamış birisinin, en az 18 yıllık öğretmen olduğunu söyleyen fakat kendisinden fazla hizmeti bulunan eğitimcilere hakaret edebilen birisinin bu erdemi göstereceğine inanmıyorum. Buradan Milli Eğitim Bakanı sayın Nabi Avcı’ya sesleniyorum: Milli Eğitim Bakanlığı’na böyle

BİZİM DE DESTEĞİMİZ ZENGİNE(!) Bu uygulama göstermiştir ki birkaç istisna hariç hükümet zengine kıyak çekmektedir. Zaten 15-20 bin TL’yi verebilen kesimlere 3 bin 500 TL cebinde kalsın demektedir. Onlardan daha iyi bilemeyeceğimize göre bizler de kıt kaynaklarımızdan ayırdığımız 3,5 TL’leri başta Başbakan Tayyip ERDOĞAN, Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI, Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK olmak üzere eski bakan Zafer ÇAĞLAYAN ve meşhur zenginlerimizden Rıza SARRAF, Mehmet CENGİZ’in çocukları veya torunlarının eğitim-öğretim giderlerinin karşılanması için göndereceğiz. Devir sizin devriniz alın adalet anlayışınızı ve güya sosyal devlet politikalarınızı başınıza çalın.

bir bürokrat yakışmıyor. Öğretmenlere, okul yöneticilerine, çalışanların temsilcisi olan sendikalara böylesine seviyesizce saldıran bir anlayışın MEB’de yeri olmamalıdır. Derhal bu şahsı görevinden azledin. Aksi takdirde, Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt’un bu tavrına karşı sergilenecek bir sükut, onun tavrını onaylamak anlamına gelir ki; böyle bir durumu aklımıza dahi getirmek istemeyiz.


SOMA

TÜRK DİYE BİR IRK YOK

MUSUL’DA REHİN 49 TÜRK

PARA KUTULARI

UNUTULANLAR!!!

AÇILIM SÜRECİ

GEZİ OLAYLARI

URLA’DAKİ VİLLALAR

FİLİSTİN

DÜŞEN UÇAĞIMIZ

TRAFOYA GİREN KEDİ

UNUTULANLAR!!!

ANDIMIZ

Soma’daki facia uzaylılar tarafından gerçekleştirilmiş. Failler bizim dünyamızın dışında olduğu için bir şey yapamıyoruz

Yapılan DNA testleri sonucu Türk diye bir ırk olmadığı anlaşıldı. Böylece bizim atamız anamız babamız belli olmadığına göre biz ne oluyoruz.

Musul’da rehin alındığı söylenen 49 kişiye ulaşıldı. Yapılan görüşmelerde rehin tutulmadıkları kendi istekleri ile kaldıklarını beyan ettiler. Açıklama yapan yetkililer. O paraları oraya Noel Babanın koyduğunu söylediler. Gelecek yılbaşında Noel Baba geldiğinde neden koyduğunu soracaklarmış. Sürecinin devam ettiğini söyleyen yetkililer. Sürecin çok iyi işlediğini 2015 yılının ilk aylarında tamamlanacağını belirttiler. Süreç tamamlanınca Pkk’lar dağdan inip bağdakini kovabileceklermiş. Olayların parkta piknik yapanların yaktığı ateş sonrası çıktığı anlaşıldı. Bunun için önlem alan yetkililer ağaçları keserek ve ateş yakanları döverek bu iş sonuçlandırılmıştır dedi. Urla’da sit alanı içerinde yer alan ruhsatsız olduğu söylenen villaların ruhsatlarının olduğu beş sene önce Atina belediyesinden alındığı ortaya çıktı. Sol tarafdaki fotoğrafın araştırıldığını söyleyen dış işleri bakanlığı yetkilileri fotağrafın yeni vizyona girecek olan bir film çekimine ait olduğunu söylediler. Suriye’li yetkililerin yaptığı açıklamaya göre düşen uçağımızın yerine bize 318.000 suriye’li vereceklermiş.

Trafoya giren kedi yakalandı; Yaptığı açıklamada trafoya girmek benim fikrim değildi.Beni tehtid ettiler çok pişmanım dedi. Ey büyük Atam açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içtim. Keser Döner Sap Döner Gün Gelir Hesap Döner

ÖZÜR DİLERİZ

Atalarımızdan özür diliyoruz. Lütfen bizi affedin. Çünkü ermenilerden özür dileyen insanlarla yönetiliyoruz ve hiç bir şey yapmıyoruz

DAYAKCI MÜŞAVİR

Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’in aynı gün birden çok kişiyi darp ettiği ortaya çıktı. Bunun üzerine Dayakçı müşavir performansını artırmak için spora başladığını beyan etti.

İNDİRİLEN BAYRAK

Diyarbakır’da indirilen bayrağımıza müdahala etmeyen yetkililer. Biz şahsın direğe ne için çıktığını anlayamadık onun için müdahala etmedik dediler.

03

Yeni eğitim öğretim yılında neler olacak?

Üç aylık yaz tatili ardından 16 milyon 400 bin öğrenci ve 873 bin öğretmen için yeni eğitim öğretim yılı 15 Eylül pazartesi başladı. 2014-2015 eğitim öğretim yılında okulöncesinde 1 milyon 65 bin, ilkokulda 5 milyon 645 bin, ortaokulda 5 milyon 90 bin, lise ve meslek lisesinde 4 milyon 600 bin olmak üzere toplam 16 milyon 400 bin öğrenci ders başı yaptı. 2014-2015 eğitim öğretim yılında ilkokul 1. sınıfa 1 milyon 290 bin 770 öğrencinin kayıt yaptırması bekleniyor. Yeni eğitim öğretim döneminde mevcut 873 bin 747 öğretmene ilave olarak atanacak 40 bin öğretmenle devam edilecek. -Yeni eğitim öğretim yılında neler olacak? MEB, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında ilk defa uygulamaya koyacağı çalışmalar yapacak. Buna göre, okul öncesi, ilkokul birinci sınıflara uygulanan uyum eğitimi yeni eğitim öğretim yılından itibaren ortaokula başlayacak öğrenciler için de uygulanacak. Bu kapsamda, okul öncesi, ilkokul ve ortaokula başlayacak öğrenciler için bugün başlayan uyum programı 12 Eylül’de sona erecek. Liselerde ise ilk kez geçen yıl 12 pilot ilde uygulanmaya başlanan uyum programı, 2014 yılında 41 ilde belirlenen 87 okulda gerçekleştirilecek. -Okul öncesi eğitim Bakanlık, daha fazla sayıda çocuğun okul öncesi eğitimden faydalanabilmesi için 2014-2015 eğitim ve öğretim yılından itibaren tüm okul öncesi eğitim kurumlarında ikili eğitim uygulaması yapılmasına karar verdi. Ayrıca okul öncesi eğitim kurumlarında sınıf mevcutlarının 10’un altına düşmesi halinde kapatılmayarak diğer gruplara aktarılması ya da yıl sonuna kadar bu sınıflarda eğitim öğretime devam edilmesine olanak sağlanacak. -Performans görevleri Öğretim programlarındaki kazanımların öğrenciler tarafından daha iyi kazanılmasını sağlamak amacıyla uygulamaya konulan performans görevlerinin, evde veliler tarafından yapılması şeklinde yanlış uygulamaların olduğu tespit edildi. Bu nedenle yapılan mevzuat çalışmalarında öğrencilerin başarılarının değerlendirilmesinde performans görevi puanı yerine ders etkinliklerine katılım puanı getirildi. Bu uygulamayla öğrencilerin sınıf veya okul içinde öğretmen rehberliğinde yaptıkları ve bilişsel, duyuşsal ve pisikomotor alanlardaki becerilerini kullanmalarını ve geliştirilmelerini sağlayan, öğrencilerin performanslarını değerlendirmeye yönelik çalışmalar için puan verilecek. -Seçmeli dersler notla değerlendirilecek Seçmeli dersler, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılından itibaren puanla değerlendirilecek. Böylelikle derslerin daha ciddiye alınması ve nitelikli bir eğitimin gerçekleşmesi için, uygulanan seçmeli derslerin öğrencilerde bıraktığı etkinin objektif olarak değerlendirilmesi sağlanacak. -Çocuk kulüpleri Bakanlık, okul öncesi eğitim kurumları ve ilkokullarda eğitim ve öğretim saatleri dışında açılacak kulüplerde, öğrencilerin bilim olimpiyatları ve proje, güzel sanatlar, beden eğitimi ve spor, halk oyunları, geleneksel çocuk oyunları, yabancı dil gibi konularda yeteneklerinin desteklenmesi için çocuk kulüpleri açacak. Kulübe günde 2 saat katılan çocuğun aileye maliyeti aylık 43 TL ile 86 TL arasında olacak. -Liselerde durum MEB tarafından 2014-2015 eğitim öğretim yılından itibaren 299 anadolu öğretmen lisesini kademeli olarak fen, sosyal bilimler ve anadolu liselerine dönüştürüldü. 299 anadolu öğretmen lisesinden, 171’i anadolu lisesi, 76’si fen lisesi, 52’si sosyal bilimler lisesine dönüştürüldü. Anadolu lisesine dönüşen 7 anadolu öğretmen lisesi de kademeli olarak kapatılarak Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne devredildi. Yeni eğitim öğretim yılında 29 anadolu lisesi, 6 fen lisesi, 4 sosyal bilimler lisesi, 4 spor lisesi, 2 güzel sanatlar lisesi açıldı. -Özelden resmi liselere geçiş imkanı sağlandı Özel liselerde öğrenim gören ve değişik sebeplere bağlı olarak okullarından ayrılmak zorunda kalan öğrencilerin mağduriyetlerini gidermek için taban puan korunarak kontenjan şartına bakılmadan resmi liselere nakil ve geçişlerine imkan verildi. Anadolu sağlık meslek liseleri hariç olmak üzere özel liselerden resmi liselere nakil ve geçişler, 30 Eylül 2014 tarihine kadar yapılabilecek. -Haftalık ders çizelgeleri değiştirildi 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında 9 ve 10’uncu sınıflarında kademeli olarak uygulanacak ders çizelgeleri Talim ve Terbiye Kurulu’nun kararıyla kabul edildi. Buna göre, genel liselerde haftalık ders saati sayısı 37’den 35’e indirildi. Öte yandan MEB tarafından çıkarılan yasayla özel okula dönüştürülecek olan dershaneler, bu yıl son kez öğrenci kaydı alacak. Dönüşüme alınmayan dershaneler ile gerekli şartları sağlayamayan öğrenci etüt eğitim merkezlerinin faaliyetleri, 1 Eylül 2015 itibariyle sonlandırılacak. -Akademik takvim MEB’in açıkladığı akademik çalışma takvimine göre, birinci kanaat dönemi, 15 Eylül 2014 Pazartesi başlayacak ve 23 Ocak 2015 Cuma sona erecek. Yarı yıl tatili, 26 Ocak-6 Şubat 2015’te yapılacak. İkinci kanaat dönemi, 9 Şubat 2015 Pazartesi başlayacak ve 12 Haziran 2015 günü sona erecek.

PXUDWEHVLNWHSH#KRWPDLO FRP

UNUTULANLAR!!!

%856$·GD (øú7ú0 +$%(5

0XUDW %(ûú.7(3(

´ú/ ',û, 527$6<21µ Milli Eğitimin Bakanlığı binlerce okul idarecisini görevden alma kararını hiç kimseye sormadan, danışmadan ben yaptım oldu mantığı ile meclisten geçirdi. Müdürler kıyıma uğradı. MEB’deki değişim tabi ki bununla sınırlı değilmiş. Sıra öğretmenlerdeymiş. Öğretmenlere ikinci doğu görevi geliyormuş. Bugünlerde okullarda öğretmenler odasında konuşulan en önemli konu öğretmenlere yapılması düşünülen 2. rotasyon. Zorunlu çalışma yükümlülüğü olsun olmasın öğretmenleri tekrar değişik eğitim bölgelerine istekleri dışı göndermeyi düşünüyorlarmış. 2015 yılı yerel seçimlerden sonra yapılması düşünülen kanun değişikliği ile öğretmenlerin büyük bir kısmı özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine kaydırılarak bu bölgelerde kesintisiz 5-7 yıl çalışmaları sağlanacakmış. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde bulunan öğretmenlerde bu bölgelerde kalmaya devam edecek, batıdan gelen tecrübeli öğretmenlerin yanında stajyer gibi çalışması planlanarak öğretmenlerin tecrübelerini artırmaları sağlanacakmış. Peki kim yapacakmış bunu? Hükümetin Milli Eğitim Bakanlığı. Peki bu Milli Eğitimin Bakanlığı 2010 yılında öğretmenlere zorunlu hizmet affı getirmişti. Bu nasıl bir çelişkidir ki 2010 yılında zorunlu hizmet affını getirenler şimdi bu kararı almaya çalışıyorlar. Yani eğitimde ne yaptıklarını bilmiyorlar. Sanki yap boz tahtası. Zorla yerleri değiştirilen Öğretmenlerimiz bu psikolojik durumla gittikleri yerlerde öğretmenlere nasıl rehberlik edebilirler? bunu düşünen yok tabi. Yıllarca yemeden içmeden biriktirip, borç harç ev alıp evinde oturamadan hadi git bakalım başka yere. Bu durum aileleri parçalayacaktır, eşler ayrı çocuklar ayrı kalacaktır. Hani aile bütünlüğü kutsaldı? AYÖP ten sonra yeni bir mağdur öğretmenler durumu ortaya çıkacaktır. ( Öğretmenler Rotasyonla Mağdur Ediliyor = ÖRME) Bir ülkenin ileriye yönelik kalkınması ne ile olur? Eğitimle. Peki biz yıllardır niye kalkınamıyoruz, eğitimde Belçika, Finlandiya düzeyine gelemiyoruz? Ben yaptım oldu zihniyetindeki insanlar ve ne yaptığını bilmeyen, hatta dış ülkelerin uşakları olmuş , yapılması gerekenleri, sorunları, çözüm yollarını öğretmenlere sormayan, dış mihraklardan emir alan insanlar yüzünden. Bence şöyle olması gerekir, bugünkü siyasi iradeye oy vermiş olan öğretmenleri rotasyona göndermek en uygunu. Malum sendikada bu öğretmenlerden çok var. Madem sizin seçtiğiniz çok sevdiğiniz hükümetinizin bakanı bu kararı almış, sizlerde hiç söylenmeden seve seve gidin. Bu kararın, biz öğretmenleri ve ailelerimizi mağdur edeceği apaçık ortadadır. Görünen o ki okul yöneticilerinden sonra öğretmenlerde büyük şok yaşayacak. Olsun önümüzde genel seçimler var...


04

0h'h5 .2/ $57,. <$1'$û 9( < 7$+6ú6 ('ú/0

/¯&¯4 -1.67ý7 #46+- ;#0&#Ĩ 8' ;#.#-#.#4# 6#*5ć5 '&ć./ćĨ6ć4

M

illi Eğitim Bakanlığı öyle bir yasa ihdas etti ki, eğitim camiasında infial yarattı. Dershaneleri kapatıyoruz diye yol açan iktidar, bir baktık ki, adeta milli eğitimin kökünü kazımaya ant içmiş. Bütün itirazlarımıza, yasanın sakıncalarını anlatmamıza rağmen siyasi erk ve MEB inadından vazgeçmedi. Siyasi erk, MEB Yasasını çıkararak milli eğitimin temel taşlarını yerinden oynattı. Bu yasayla birlikte 4 yılını dolduran okul müdürleri, müdür başyardımcıları, müdür yardımcıları görevden alındı; il milli eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri, il milli eğitim müdür yardımcıları, MEB’de üst düzey yöneticilerin görevlerine son verildi. 4 yılını dolduran okul yöneticilerinin görevi yarın itibariyle hukuken sona erecektir. Sayıları 76 bini bulan yöneticinin kazanılmış hakları ve sosyal statüleri hiçbir gerekçe gösterilmeden bir yasayla ellerinden alınmıştır. Bundan sonra MEB’de

iktidara biat etmeyen, yapılan yanlışlara ses çıkaran, farklı dünya görüşüne sahip olanlara yaşama hakkı tanınmayacak, bu kişiler MEB’de yönetici olamayacaklardır. Yönetici Atama Yönetmeliği de yayınlanmıştır. Hazırlanan yönetmeliğin milli eğitime fayda getirmeyeceği ve beklentilerimizi karşılamayacağı aşikârdır. Gerek ilk defa müdürlüğe başvuracaklar gerekse görev süreleri uzatılacak yöneticiler için objektif kriterler getirilmemiştir. Görev süresi uzatılacak müdürler; ilçe mili eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim şube müdürleri, öğretmenler, okul aile birliği başkanı ve başkan yardımcısı ile öğrenci meclisi başkanı tarafından değerlendirilecektir. Burada aslolan İlçe Müdürü ve Şube Müdürlerinin puanlarıdır bu ise tam anlamıyla siyasi yandaşlığa teslimiyettir. BURSA’YA GÖREVLENDİRİLEN 17 İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ VE 6 MİLLİ EĞİTİM MÜDÜR YARDIMCISI EĞİTİMİN SİYASETE PA-

ZARLANDIĞININ EN AÇIK GÖSTERGESİDİR. Bursa Milli Eğitiminde koltuk kapma savaşlarının birinci tamamlanmış ve yine görevlendirme yoluyla 16 ilçe milli eğitim müdürü belirlenmiştir. Bu sözde müdürlerin tamamına yakını yandaş sendikanın üyesi bir kısmı yandaş sendikanın yöneticisi bazıları AKP Milletvekili ve Belediye Başkanlığı aday adayı olmuş kişilerden seçilmiştir. Pek çoğunun ne kadar vasıfsız olduğunu eğitim camiası bilir. Yani Bursa’da 600 bin öğrenci ve 28 bin eğitim çalışanının bulunduğu topyekun eğitim camiasının geleceği yerine yandaşların koltuk makam hesapları belirleyici olmuştur. Artık Bursa eğitiminin ruhuna el Fatiha demek gerekir. AL KOLTUĞUNU BAŞINA ÇAL! Kazanılmış bütün hakları elden alan bileğinin hakkıyla kazanılan makamları siyasete köle yapan ahbap çavuş ilişkilerine milli eğitimi teslim eden bu yapıda

artık onurlu haysiyetli görev yapmak mümkün olmayacaktır. Bu saten sonra müdür koltuğunun adı yandaş, dayım sağolsun, çakma, partili, dönek, kuzen, yalaka, şeker, tetikçi, köle, cariye müdür koltuğu haline gelecektir. Bu nedenle alın koltuğunuzu başınıza çalın diyor, koltukları milli eğiti önüne bırakıyoruz. Türk Milli Eğitiminin hiçbir sorununa gerçekçi bir çözüm üretmeyen bu iktidar milli eğitimi pazarlanacak bir mal, çalışanları ise cariye görmektedir. HAK ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ! Mağdur bütün idarecilerimizin anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkını kullanmasını sağlayacağız. Diğer taraftan bu tarihi hukuksuzluğu, keyfiliği her yerde protesto edeceğiz. Kanunla köleleştirmeye, kimliksizleştiremeye çalıştığınız onurlu eğitim çalışanlarının hak mücadelesini her alanda yükselteceğiz.

*#- #4#/#;# &'8#/ '&'%'ýć< $

M

illi Eğitim Bakanlığı tarafından uygulanan puanlama sistemi ile görevden alınan okul müdürleri, Bursa Milli Eğitim Binası’na cansız manken kafası bırakarak tepki gösterdik. Türk Eğitim-Sen Bursa 2 No’lu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu, Bursa’daki 482 okul müdüründen 286’sının görevden alındığını belirterek, uygulamanın ‘kıyım’ olduğunu dile getirdi. Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde sendika üyeleri ile birlikte basın toplantısı düzenleyeyip, görevden almalara tepki gösterdik, yaşanan kıyıma dikkat çektik. Puanlama yöntemi ile okul müdürlerinin görevden alınmasının ‘kıyım’ olduğuna dikkat çeken Türkoğlu, şöyle konuştu: “Bu bir zulümdür, bu bir kadrolaşmadır. 12 Eylül dahil, 28 Şubat dahil böylesine ahlaksızca bir kıyım, namussuzca yaklaşım hiçbir dönemde olmamıştır. Bursa’ya yeni gelen milli eğitim müdürü Veli Sarıkaya, kaç görüşmemize rağmen, ‘rahat olun

adalet tecelli edecek’ diyen Vali Karaloğlu, iradelerini, imza yetkilerini yandaş yalaka sendika ile ucuz siyasete teslim etmişlerdir. Bunlar iktidar olmadan önce sürekli kul hakkından, adaletten, mazlum olmaktan bahsedenler, mücadelede Hüseyin metottan bahsedenler iktidara gelince yezidi metodu kullanmaya başladılar.” Haksızlık karşısında susmayacaklarını ve yargı yoluyla haklarını arayacaklarını belirten başkanımız Türkoğlu, “Biz inanıyoruz ki ‘zulme rıza zulümdür, küfre rıza küfürdür’, ‘haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır’ Biz haksızlık karşısında susmayacağız, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Her türlü ahlaksız tehdit ve teklife rağmen dik duran, bugün bizimle olan idareci arkadaşlarıma diyorum ki, bugün mağlup görünseniz de asıl galip sizsiniz. Şerefinizi, onurunuzu satmadınız, hepinizi tebrik ediyorum.” diye konuştu.

5ć;#5ć.'4ć0 ©ý4'6/'0.'4 *#--+0&#-ć 5©<.'4ć Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Öğretmen maaşları memura haksızlıktır. Zaten 15 saat çalışıyorlar. Bir de üç ay tatil yapıyorlar. Milli Eğitim Eski Bakanı Ömer Dinçer: Ben öğretmen olmak isteyenleri, Eminönü’ndeki caminin önünde bekleyen güvercinlere benzetiyorum. Bekliyorlar ki biri önlerine yem atsın ve atama bekleyen öğretmenler kendisine başka iş bulsun. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş: Öğretmen 1.800 TL maaş alıyormuş, ne iş yapıyorlar? Git git gel. Beğenmeyen başka iş yapsın. Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı ve AKP’li yöneticilerin; öğretmenlerin çalışma saati, maaşları ve öğretmen atamalarına ilişkin bu yanlış ve kamuoyunu yanıltan açıklamaları öğretmenlerimizin psikolojik olarak yıpranmalarına yol açmakta, öğretmenler ile diğer kamu görevlilerini ve toplumu karşı karşıya getirmektedir.

B

tarafı Bursa keme atana dürün li için müdü dirile mının olma gözet iddia yan v “nesn bir b göste ve be rece görül dava yarar yönü


/78ø8 <$/$.$/$5$ 0úû7ú5

³2NXOODU $oÕOÕUNHQ %XUVD´

< 6HOoXN 7h5.2ø/8

$745# /ć..ć 'ýć6ć/ć0' ;#4)+&#0 $ć4 61-#6 &#*#

B

ursa’da 22 Şube Müdürünün ataması, Bursa Bölge İdare Mahkemesi ından iptal edildi. a Bölge İdare Mahesi, geçen yıl Bursa’da an 22 vekil Şube Münün atamalarının iptan açılan dava da ‘şube ürlüklerinde görevlenen 22 personelin taman aynı sendikanın üyesi aları dışında bir kriter tilmediği” yolundaki asının aksini ortaya kove dava konusu işlemin nel”, “eşit” ve “objektif ” biçimde tesis edildiğini eren herhangi bir bilgi elgenin de davalı idadosyaya sunulamadığı lmektedir. Bu durumda, konusu işlemde kamu rına ve hizmet gerekleri ünden hukuka uyarlık

bulunmamaktadır’ gerekçesiyle iptal etti. Konuyla ilgili açılama yapan Türkiye Kamu Sen Bursa İl Temsilcisi Selçuk Türkoğlu, teşkilat yapısı değişikliği ile Bursa’da 22 boş şube müdürlüğü oluşturulduğunu söyledi. Boş müdürlüklere hemen görevlendirme yapıldığını belirten Türkoğlu, “Bunlarda 22’si de yandaş sendika üyeleri. Bazıları yandaş sendikanın ilçe temsilciliğini yapan, bir kısmı da İlksan seçimlerinde yandaş sendikadan aday olanlardı. Yine bir kısmı da hukuksuz bir şekilde okul müdürü olarak atanmış, ancak mahkeme kararı ile okul müdürlükleri düşürülmüştü.” dedi. Atamaların yapıldığı dönemde itiraz ettiklerini anlatan Türkoğlu, ardından konuyu mahkemeye taşıdıklarını

ifade ederek, “Mahkeme hukuksuzluğa dur dedi. Şimdi sormak lazım; iki yıla yakın sürede attıkları imzalar, girdikleri mülakat komisyonları ve bunların sonuçları ne olacak?” şeklinde konuştu. “Bursa ili ve ilçelerinde bulunan toplam 22 şube müdürlüğü kadrosuna görevlendirme yapılmasına ilişkin 03.01.2013 tarih ve 172 sayılı işlemin hukuka ve mevzuata aykırı olması nedeniyle Bursa İli, Osmangazi İlçesi, BTSO Kamil Tolon Bilim ve Sanat Merkezinde öğretmen olarak görev yapan sendikamız üyesi davacının açmış olduğu 2014/2681E sayılı davada Bursa Bölge İdare Mahkemesi, davaya konu işlemin iptaline karar vermiştir. Bölge İdare Mahkemesi, ilgili iptal kararında; “Olayda, Bursa ili ve bağlı il-

çelerinde bulunan toplam 22 şube müdürlüğü kadrosuna 03.01.2013 tarih ve 172 sayılı Valilik onayı ile görevlendirme yapılmış ise de; Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı il ve ilçe milli eğitim şube müdürü kadrolarına yapılacak atamaların görevde yükselme sınavında başarılı olma şartına bağlanması, asli, sürekli ve bir kadro ile ilgilendirilmiş bulunan bir kamu hizmetinin de görevlendirme yoluyla yürütülmesinin hukuken olanaklı olmaması hususları bir yana, dava konusu görevlendirmelerde davalı idarece, kıdem, liyakat, deneyim vs. bakımından bir değerlendirme yapılmadığı, davacının “şube müdürlüklerinde görevlendirilen 22 personelin tamamının aynı sendikanın üyesi olmaları dışında bir kriter

gözetilmediği” yolundaki iddiasının aksini ortaya koyan ve dava konusu işlemin “nesnel”, “eşit” ve “objektif ” bir biçimde tesis edildiğini gösteren herhangi bir bilgi ve belgenin de davalı idarece dosyaya sunulamadığı görülmektedir. Bu durumda, dava konusu işlemde kamu yararına ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesine yer vermiştir. Görüleceği üzere, Sendikamızın iddiaları hukuken de sübut bulmuştur. Türk Eğitim-Sen olarak, hem sendikal anlamda hem hukuki anlamda haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı mücadelemiz kararlılıkla devam etmektedir ve devam edecektir.

Bakmayın kâğıt üzerinde 15 Eylül’de okulların açıldığına Gerek TEOG nakilleri gerekse de Bursa’nın eğitim tablosu 15 Ekim’den önce bir eğitim faaliyeti olmayacağını gösteriyor. Gelenek olduğu üzere “Kervan yolda dizilecek” Bursa’da eğitim tablosu şudur; *** Okul müdürlerinin kellesi koparılmıştır. Müdür yardımcıları ise, Giyotin sırasında, kellesinin koparılmasını beklemekteler. Pek çok okulun ki bunlar Bursa’nın en köklü ve başarılı okulları Müdür ve müdür yardımcısı yok. Öğretmenler tedirgin okullar huzursuz. Kıran kırana bir koltuk kapma savaşı yaşanmakta. Yandaş takım, torpil peşinde. Boşaltılan, daha doğrusu gasp edilen koltuklara oturabilmek adına Taklanın, yalakalığın, satışın bini bir para. *** Üst yönetim ise “Taze müdürün koltuğa sarıldığı gibi” Sahibinin ( kuralsız kaidesiz makamı bahşedenin) gözüne girmek adına Ne hak, ne hukuk, ne insanlık ve ne de vicdan tanımakta. Sahibine yaranmak adına bütün değerleri alt üst etmekte. Yani Bursa Milli Eğitimi ve 550 Bin öğrenci kimsenin umurunda değil. *** Oysa Bursa Milli Eğitiminin çözüm bekleyen devasa sorunları var. En az 7 Bin derslik ihtiyacı var. Hayırseverler olmasa tümden iflas. Merkezde sabah namazından önce ders başlayacak ve Yatsı namazından sonra bitecek. Yine en az 4500 öğretmen açığı var. Ücretli görevlendirmelerine devam. *** Bonzai denen uyuşturucu neredeyse bir Bursa markası olmak üzere. Resmi istatistikler ortada, en az 3500 madde bağımlısı öğrencimiz mevcut. 25 Bin sigara ve 20 Bin alkol içen çocuğumuz var örgün eğitim kurumlarında. Okul sayısı kadar kadrolu hizmetlimiz yok. Özellikle göç alan bölgelerde hizmetli yokluğundan okullar kokmakta. Yeterince Rehber öğretmen yok her 750 öğrenciye bir rehber öğretmen düşmekte *** Malum 4+4+4 dönüşüm nedeniyle artık bir mahallemizde ya ilkokul ya da ortaokul yok. Yani mutlaka veli ikisinden birinde servise mecbur. Bakanlığa sorarsan en iyi okul eve en yakın okuldur der ama Eve yakın okul bulana aşk olsun. *** Bursa’da bu yıl 44 Bin öğrencimiz TEOG’a girdi. Ancak biz onlara sadece 11 Bin Anadolu Lisesi kontenjanı açtık. Yani kalan 33 Bin çocuğumuza zorunlu olarak Meslek lisesi veya İmam Hatibi işaret ettik. Ülke çapında 310 Puanlarla Çocuklar Anadolu Lisesi şansı yakalarken Bursa’da 350 Puanla merkezde çocuklarımız açıkta kaldı. Yani parası olanlar özele olmayanlar kaderine mahkûm. *** Malum Bursa’nın doğusu Bangladeş standartlarında batısı Belçika Devlet okulları arasındaki bu fırsat eşitsizliği günden güne derinleşerek devam etmekte. Okul öncesi eğitimde ise çağ nüfusunun en az %35 i okullaşamamış durumda En az 110 Bin okuma yazma bilmeyen insan var Bursa’da. Halen her tür lisemize kayıt yaptıran öğrencilerimizin %50 si mezun olamıyor. Bakanlık müfettişleri raporunca sabit bu durumun anlamı %50 kayıp nesil. Bursa’da tekli eğitim tam anlamıyla hayal. Son kalan birkaç tekli eğitim yapan okulumuzda bu yıl ikiliye geçti. Merkezi sınavlarda sürekli gerileyen bir Bursa mevcut. LYS iller ortalaması 30. Sıra. *** Ez cümle, bu şartlarda bir eğitim öğretim yılına başlarken Bursa eğitimini yönetenlerin ana gündemi hangi yandaşı hangi makama getirelim. Bütün bu tabloya tuz biber ekercesine 10 Eylül’de eğitimcilerin gördüğü muamele. Polis şiddeti, Öğretmenlerin Milli Eğitim Müdürlüğüne alınmaması Bu yıl zor geçeceğe benzer. Biz yine de çocuklarımız adına Hayırlı ve başarılı bir eğitim öğretim dönemi temenni edelim.


06

%856$·GD (øú7ú0 +$%(5 ´<×OG×U×P·GD ûHNHU *LEL 0 G U 'HùHUOHQGLUPHVL µ

)DWLK *h0hû

Yıldırım’ın iki ay önce İlçe Milli Eğitim Müdürü olmuş Yıldırım’da ve Bursa’da sanki hiç Yandaş (!) Eğitim Yöneticisi yokmuş gibi Tavşanlı’da keşfedilmiş ,siyasi kimliğini ön plana çıkarmaktan çekinmeyerek 30 Mart Mahalli İdareler Seçimi için Tavşanlı’dan AKP Belediye başkan aday adayı olmuş aday yapılmayınca da Yıldırım’da AKP’de siyaset yapan ve Yıldırım Kent Konseyi üyesi olan abisi tarafından Yıldırım’a ithal edilmiş İlçe Milli Eğitim Müdürü Sebahattin DÜLGER; Bursa’ya daha dört yıl önce gelmiş ve en son yapılan sınava dayalı müdür ataması için İl Milli Eğitim’de kurulan kukla komisyonda 90 ve üzeri puan verilen 74 Eğitim Bir-Sen üyesinden biri olan (Not:76 müdür adayına 90’ın üzerinde puan verilmişti.Yakup Gökhan’ın puanı 96 idi) Haşim İşcan İlkokulunda sadece altı ay okul müdürlüğü geçmişinden sonra Bakanlığın merkezi sözlü mülakat komedisiyle Yıldırım’a Şube Müdürü olarak atanmış fakat Danıştay 5.Dairesinin 06.03.2014 tarihli kararı ile ülke genelinde şube müdürlüğü iptal olunan 1703 Şube Müdüründen biri olan Yakup GÖKHAN ; Ömründe eğitim yöneticisi olarak herhangi bir resmi belgeye imza atmamış , fakat çekirdek (!) ten Eğitim Bir-Sen’li olduğu için meslek hayatının ilk idareciliğine Bakanlığın merkezi sözlü mülakat komedisiyle İnegöl’de sınıf öğretmeniyken Yıldırım’a şube müdürü olarak atanmış fakat Danıştay 5.Dairesinin 06.03.2014 tarihli kararı ile ülke genelinde şube müdürlüğü iptal olunan 1703 Şube Müdüründen biri olan Yakup BALANTEKİN ; Yıldırım’ın 4 yılını doldurmuş 70 müdürünü puanla değerlendirdi. SONUÇ MU? Türk Eğitim-Sen üyesi 28 Müdürden

sadece 5’i başarılı görülmüş. Eğitim Bir-Sen üyesi 32 Müdürden ise 24’ü başarılı görülmüştür. Türk Eğitim-Sen ile Eğitim Bir-Sen üyesi okul müdürlerinin başarılı bulunma oranları ; Türk Eğitim-Sen %17 Eğitim Bir-Sen %76 olmuştur. Bu arada değerlendirmeye tabi tutulan Eğitim-Sen üyesi 2 Müdür de başarılı bulunmuş, Aktif Eğitim-Sen üyesi 2 müdür ise başarısız bulunmuştur. Sendikasız 6 müdürden başarılı değerlendirilen müdür sayısı 2’dir.Başarısız görülen 4 sendikasız müdürden 2’si ise son 2 aya kadar sendikamız üyesi olan okul müdürleridir. Bu tablodan anlaşılan o ki Yıldırım’ın Danıştay kararı ile atamaları iptal edilmiş iki şube müdürü ve abisinin siyasi gücünü kullanarak Yıldırım’a ilçe Milli Eğitim Müdürü olan Sebahattin Dülger puanları kendilerine verilen listeye göre vermişlerdir.Zaten başarısız bulunan Eğitim BirSen üyesi 8 müdürden kaza ile başarısız olanların ise önümüzdeki günlerde nerelerde değerlendirileceğini de hep birlikte göreceğiz. Sebahattin Dülger ben Yıldırım’ın İlçe Milli Eğitim müdürüyüm,Yakup Gökhan ve Balantekin de biz Yıldırım’ın şube müdürleriyiz demesinler.Talimatı kimden aldılarsa bıraksınlar Yıldırım şeker (!) tadında yönetilsin..

2(&'

7h5.ø<(¶'( gö5(70(1/(5 $= .$=$1,<25

E

konomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) eğitimle ilgili raporu, Türkiye’de eğitime katılım oranının arttığını, yükseköğretim görenlerin görmeyenlere göre daha çok kazandığını ve öğretmenlerin uluslararası standartların altında kazandığını ortaya koydu. Merkezi Paris’te bulunan OECD tarafından, üye ülkelerin eğitim standartlarını, gelişmelerini inceleyen “Bir Bakışta Eğitim 2014” yıllık raporu yayımlandı. - öğretmenler uluslararası standartlara göre az kazanıyor OECD raporunda, öğretmenlerin uluslararası standartlara göre diğer meslektaşlarından az kazandığı ifade edildi. OECD raporuna göre, 15 yıllık tecrübesi olan bir ilkokul öğretmeni OECD ülkelerindeki aynı tecrübedeki öğretmenlerin ortalama maaşının yaklaşık üçte ikisi kadar kazanıyor. Raporda, “Türkiye’de öğretmen maaşlarının OECD ortalamasının altında olduğu belirtildi. Ayrıca Türkiye’de yükseköğretim mezunu kadın çalışanların yükseköğretim mezunu erkeklerden daha az kazandığı vurgulandı. Bu durumun OECD ülkelerinde tam tersi olduğu kaydedildi. Yükseköğretimin istihdamda da büyük fark yarattığına dikkat çeken rapor, 2012’de Türkiye’de yükseköğretim mezunu kişilerin yüzde 76’sının istihdam edildiğini, bu oranın OECD ortalamasında yüzde 84 olduğunu ortaya koydu. Tüm öğretim seviyelerinden erkeklerin, yine tüm öğretim seviyelerindeki kadınlardan daha çok istihdam edildiği belirtildi. Rapora göre, Türkiye’de 15-29 yaş arasındaki kadınların yüzde 40’ı, aynı yaş aralığındaki erkeklerin ise yüzde 19’u eğitimine devam etmiyor.

2#4#.#4 7 67 *#0ć &'8.'6ŏć0 -#5#5+0&#0 2#4# +-/#;#%#-6+ !

H

ükümetin “Devletten tek kuruş çıkmadı” diyerek açtığı havalimanında yolcu farkını Devlet ödedi. Türkiye, 3. Havalimanı ile ilgili yolcu garantisini tartışırken, aynı yöntemle yapılan ve iki yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “devletten tek kuruş çıkmadı” denilerek hizmete açılan Zafer Hava Limanı’nda milyonlarca liralık zarar oluştu. “Yolcu garantisi” kriteri ile hükümete yakın iş adamları arasında yer alan bir işadamının sahibi olduğu firmaya ihale edilen Zafer Havalimanı için devletin, yılda 850 bin yolcu garantisi verdiği belirlendi. Kütahya nüfusunun bile üstünde olan yolcu garantisi daha ilk yılda saptı. Devlet ilk yıl için, firmaya 4.1 milyon euro ödemek zorunda kaldı. İşletme hakkının 29 yıl olduğu dikkate alındığında, yolcu garantisi nedeniyle devletin fazladan 200 milyon euro ödeyeceği hesaplanıyor. İLK YIL NE KADAR YOLCU GELDİ? Devletin, ilk yıl için 850 bin yolcu garantisi verdiği Zafer Bölgesel Havalimanı’nın aynı yıl için hizmet verdiği yolcu sayısı ise taahhüdün çok altında kaldı. DHMİ verilerine göre, 2013’te havalimanından 63 bin 872 iç hat, 20 bin 902 de dış hat yolcusu yaralandı. Aynı yıl için devlet, yolcu garantisi nedeniyle firmaya 4 milyon 163 bin 236 euro ödemek zorunda kaldı.

#6#0#/#;#0 ©ý4'6/'0.'4 ć<.#0&#.+.#4&#0 (#<.#

TORBA YASA MEMURU ÇIPLAK BIRAKTI

K

amu çalışanlarının haklarını geriletecek, iş güvencesini ortadan kaldıracak birçok kanun tasarısının gündemi meşgul ettiği bir dönemi

yaşıyoruz. Bir çalışan için kazanılmış en büyük hak, iş güvencesidir. İktidar, geldiği günden beri memurluk güvencesini ortadan kaldırarak güvensiz ve güvencesiz bir çalışma hayatı oluşturmak için altyapı hazırlamakta, türlü söylemlerle kazanılmış haklarını yok edecek uygulamalarla, memurlarımızı adeta bir ateş çemberinin içine atmak istemektedir. Siyasetçinin, gücü ne olursa olsun, devlet memurları üzerindeki etkisi sınırlıdır. Çünkü idarenin her türlü uygulaması yargı denetimine açıktır. İç hukuk yollarının tükenmesi halinde uluslararası mahkemelere gitme yolu da açıktır. Ayrıca, sendikaların olayları yakın takibi, üyeleri adına müd hil olabilmesi de pek çok hukuksuz uygulamayı engellemektedir. Bütün bunlar, İktidarın memurlar üzerinde isteği sonucu almasının önünde en büyük engellerdendir. Oluşturduğu yandaş, teslim olmuş sendikalara rağmen kamu

çalışanlarının hâla büyük kesimi diğer sendikaların üyesidir. İktidarın oluşturmaya çalıştığı parti devleti bir türlü oluşturulamamıştır. İşte, bu sebeplerle Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuranlar, siyasi iktidarların baskılarından uzak, devletin ve milletin haklarını koruyabilmeleri amacıyla devlet memurlarına, diğer çalışanlardan farklı olarak iş güvencesi hakkı vermiştir. İş güvencesi, devlet memurlarının geleceğinden çok, ülke ve milletin menfaatlerinin ve geleceğinin gereğidir. Bütün bu gerçekler ortadayken önce sözleşmeli ve 4/C’li esnek istihdam uygulamasıyla memurluk güvencesini yok etmeye çalıştılar. Ardından taşeronlaşma yoluyla memurların görevlerini taşeron işçilerine devrettiler. Rotasyon uygulamasını, memurları oradan oraya sürmek ve baskı altında tutabilmek için bir araç olarak kullandılar. Ülkeyi parti devletine dönüştürmekte kararlı olan iktidar, şimdi de memurların görevden alınmalarında yargı kararıyla geri dönme haklarını gasp etmek istiyor. Taşeron tasarısının görüşmeleri sırasında gündeme getirdiği önergelerle kamu görevlilerinin usulsüz olarak görevlerinden

alındığının ya da atandığının yargı kararlarıyla tespit edilmesi halinde kararın 2 yıl süreyle uygulanmaması gibi düzenlemelerle, hukukun üstünlüğü ilkesini, iktidarın üstünlüğüne çevirmek istiyor. Hükümetin önergelerinin yasalaşması durumunda, kamu görevlisi usulsüz yollardan işten çıkarıldığını ya da başka bir göreve atandığını yargı yoluyla ispat etse bile iki yıl süreyle görevine dönemeyecek, üstelik yargı kararını yerine getirmeyen yetkililer hakkında hiçbir yasal işlem yapılamayacaktır. Yani görevden alınanlar davaları kazansalar bile eski görevlerine dönemeyecek, yargı kararlarını uygulamayan idareciler hakkında ise ceza soruşturması açılmayacaktır. Böyle bir uygulama hukuk devletinin katledilmesi, iktidarın hukuku askıya alması ve memurun iş güvencesinin yok edilmesi demektir. Memurun varlığına yapılan bu hayâsız saldırının durmaması halinde Türkiye’nin her noktasında memurun sesini, gücünü ve kararlılığını herkesin hissedeceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı 40 bin öğretmenin atanacağını açıkladı ama 90 bin öğretmen açıkta kaldı. Milli Eğitim Bakanlığı ve eğitim sendikalarının görüşmeleri sonucu 40 bin civarında öğretmen atanacağı belirtildi ancak öğretmen açığı 150 bin civarında. 330 bin öğretmen de atanmadı ve bu sayı İzlanda’nın nüfusundan daha fazla. Milli Eğitim Bakanlığı ve eğitim sendikalarının görüşmeleri sonucu 40 bin civarında öğretmen atanacağı belirtildi. Yaklaşık 150 bin civarında öğretmen açığı , 330 bin öğretmenin de atanmadığı ülkemizde bu sayı İzlanda’nın nüfusundan daha fazla. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacının karşılanmasına yönelik olarak İlk Atama, Açıktan ve Kurumlar Arası Yeniden Atama ve Millî Sporcuların Ataması kapsamında 40 bin öğretmen kadrosuna atama yapılacak. 150 bin civarında öğretmen açığının olduğuna dikkat çekiyoruz. Branşların tamamının yetersiz kalacağını dile getiriyoruz, kalan açığın ise ücretli öğretmenlerle karşılanmaya çalışıldığını yıllardır görüyoruz. Ülkemizde “Ücretli öğretmenler 500-600 liraya, en fazla 1000 liraya çalışıyorlar” Atanamayan öğretmenlerin sayısı 330 bin. Bu sayı İzlanda’nın nüfusundan daha fazla. 330 bin atama bekleyen öğretmenin çeşitli sorunlar yaşamakta, Bizim iki ana talebimiz var. Birincisi, ilk etapta öğretmen atamalarının 150 bin sayısı üzerinden yapılması. Atama bekleyen 330 bin civarında arkadaşımızın kurtarılması. İkincisi eğitimin niteliğinin yükseltilmesi için de bu sayıya ihtiyaç var.


%856$¡GD (øú7ú0 +$%(5

+(5Ý(<ú (/ú1( <h=h1( %8/$Ý7,50$ %$.$1/,ø,

0 7DQHUL *$=ú2ø/8

BURSA OKULU N ^ ,7W A /<

&80+85Ăş<(7 6Ăş0*(/(5Ăş <,.,/0$. Ăş67(1Ăş<25

B

ursa’da AtatĂźrk Stadyumu’nun yÄąkÄąlÄąp yerine meydan yapÄąlmasÄą kararÄą kenti ayaÄ&#x;a kaldÄąrdÄą. TMMOB’a baÄ&#x;lÄą tĂźm odalarÄąn baĹ&#x;kanlarÄą,sivil toplum ĂśrgĂźtleri stadyum ĂśnĂźnde bir araya geldi. Bursa Mimarlar OdasÄą Ĺžube BaĹ&#x;kanÄą Can ĹžimĹ&#x;ek, yaptÄąÄ&#x;Äą açĹklamada BĂźyĂźkĹ&#x;ehir Belediye Meclisi ve AnÄątlar Kurulu’nun kararÄąnÄąn ardÄąndan AtatĂźrk Stadyumu’nun, çevresindeki AtatĂźrk KapalÄą Spor Salonu, AtatĂźrk Lisesi ile birlikte yÄąkÄąlarak yerine meydan yapÄąlmasÄąnÄąn yeniden gĂźndeme geldiÄ&#x;ini sĂśyledi. AtatĂźrk Stadyumu’nun 1926 yÄąlÄąnda AtatĂźrk’ßn bin liralÄąk kiĹ&#x;isel desteÄ&#x;iyle yapÄąldÄąÄ&#x;ÄąnÄą dile getiren ĹžimĹ&#x;ek konuĹ&#x;tu: “YÄąkÄąmÄą planlanan bĂślge Bursa için Cumhuriyet’le eĹ&#x;anlamlÄądÄąr. Ankara’da AtatĂźrk Orman Çift-

liÄ&#x;i ve AtatĂźrk KĂźltĂźr Merkezi, Ä°stanbul’da AtatĂźrk KĂźltĂźr Merkezi baĹ&#x;ta olmak Ăźzere Ăźlkenin birçok yerinde Cumhuriyet devriminin simgeleri yÄąkÄąlmak isteniyor. BunlarÄąn neredeyse tamamÄąnÄąn adÄąnÄąn AtatĂźrk olmasÄą dikkat çekici. Bizler, AtatĂźrk Stadyumu’nun kĂśtĂź eklentilerinden kurtarÄąlÄąp, AtatĂźrk’ßn kiĹ&#x;isel baÄ&#x;ÄąĹ&#x;Äąyla ilk yapÄąldÄąÄ&#x;Äą hale getirilmesini, Ĺžeref tribĂźnĂźnĂźn bir anÄąt olarak gelecek kuĹ&#x;aklara aktarÄąlmasÄąnÄą ve yeĹ&#x;il sahanÄąn korunarak kamuya açĹk bir spor ve konser, tĂśren alanÄąna dĂśnĂźĹ&#x;tĂźrĂźlmesini istiyoruz.â€? BilindiÄ&#x;i Ăźzere Cumhuriyet caddesi de trafiÄ&#x;e kapandÄą.Zaten okul açĹÄ&#x;Äą olan Bursa’da, okullar yapÄąlmasÄą gerekirken okul yÄąkÄąlmasÄą ne anlama gelmektedir?

Âł+HUNHVLQ <DSDELOGLáL 0HVOHN gáUHWPHQOLN 9H gáUHWPHQOHU 2GDVĂ•´

B

$ELW Ăť(1(/

u yazÄąnÄąmda EÄ&#x;itimin yapÄąsal sorunlarÄąndan ikincisi olan ĂśÄ&#x;retmenlik mesleÄ&#x;ine giriĹ&#x;i ve â€œĂśÄ&#x;retmenler odasÄąnÄąâ€? farklÄą bir gĂśzle inceleyeceÄ&#x;iz. Ă–Ä&#x;retmenlik mesleÄ&#x;i teoride bir uzmanlÄąk mesleÄ&#x;i olmasÄą gerekirken pratikte herkesin yapabildiÄ&#x;i bir meslek durumundadÄąr. ÇalÄąĹ&#x;ma hayatÄąmÄązda bir çok kez (eÄ&#x;itimli/eÄ&#x;itimsiz) velilerin, ĂśÄ&#x;retmenlere burun kÄąvÄąrdÄąÄ&#x;Äąna “ben olsam ‌.yapardÄąmâ€? Ĺ&#x;eklinde akÄąl ĂśÄ&#x;retmelerine Ĺ&#x;ahit olmuĹ&#x;uzdur. BunlarÄąn hepsi konumuz dÄąĹ&#x;ÄądÄąr. Halen ĂśÄ&#x;retmenlik mesleÄ&#x;ini icra eden mektupla veya hÄązlandÄąrÄąlmÄąĹ&#x; eÄ&#x;itimle ĂśÄ&#x;retmen olanlarla herhangi bir fakĂźlte mezunu olup bu mesleÄ&#x;i hakkÄąyla yapanlarda konu ve eleĹ&#x;tirimiz dÄąĹ&#x;ÄąndadÄąr. Ă–zel olarak sistem ve ilkelerin eleĹ&#x;tirisini yapmaya çalÄąĹ&#x;acaÄ&#x;Äąz. Devlet memurluÄ&#x;u kadrolarÄą içerisinde iktisat fakĂźltesini bitirmiĹ&#x; doktor, iĹ&#x;letme fakĂźltesini bitirmiĹ&#x; avukat gĂśrdĂźnĂźz mĂź? Ya da ziraat fakĂźltesini bitirmiĹ&#x; hemĹ&#x;ireye, veterinerlik fakĂźltesini bitirmiĹ&#x; elektrikçiye rastladÄąnÄąz mÄą? Muhtemelen cevabÄąnÄąz hayÄąrdÄąr. Peki ilahiyat fakĂźltesi mezunu birisi mali mĂźĹ&#x;avirlik sÄąnavÄąna, kamu yĂśnetimi mezununu TÄąpta UzmanlÄąk SÄąnavÄąna alÄąyorlar mÄą? HayÄąr ve hayÄąr. Sokaktaki vatandaĹ&#x;a sorsak acaba kendisini bir maliye mezunun mu yoksa cerrahÄąn mÄą ameliyat etmesini ister? Fakat iĹ&#x; ĂśÄ&#x;retmenliÄ&#x;e gelince durum deÄ&#x;iĹ&#x;mektedir. TĂźrkiye de 4 yÄąllÄąk Ăźniversite mezunlarÄąnÄąn yapabildiÄ&#x;i tek meslek ĂśÄ&#x;retmenliktir. Ă–Ä&#x;retmenlik uzmanlÄąk gerektiren bir meslek olduÄ&#x;u halde nasÄąl bu kadar açĹk kapÄą oluyor ve herkes içeri giriyor? TĂźrkiye fiilen atmÄąĹ&#x; bine yakÄąn ĂśÄ&#x;retmenler odasÄą varken, bu sayÄą resmen ve hukuken sÄąfÄąrdÄąr. Peki etkisi ne kadardÄąr? Yine sÄąfÄąr. ÇßnkĂź ĂśÄ&#x;retmenler odasÄąna Ăźye olan hiçbir ĂśÄ&#x;retmen yok. Her doktor çalÄąĹ&#x;mak için Tabipler OdasÄąna, her avukat Baroya, her mĂźhendis, lokantacÄą, ayakkabÄącÄą, hatta okulumuzda ki kantinci bile odaya Ăźye olmak zorundayken, ĂśÄ&#x;retmenlerin bir “ODASIâ€? bile yok. Onun içinde herkesin yapabildiÄ&#x;i açĹk bir meslek olarak gĂźnĂźmĂźze kadar getirildi. Ey hĂźkĂźmet, ey sendikalar bu konuya bir el atÄąn ve â€œĂ–ÄžRETMENLER ODASIâ€? nÄą resmen ve hukuken hayata geçirin. Her ĂśÄ&#x;retmen bu odaya Ăźye olsun. Ă–Ä&#x;retmenlerin â€œĂ‡ATIâ€? teĹ&#x;kilatÄą kurulsun. BĂźtĂźn ĂśÄ&#x;retmenler sivil toplum gĂźvencesi ve Ĺ&#x;emsiyesi altÄąna alÄąnsÄąn. DiÄ&#x;er odalar gibi seçimleri yapÄąlsÄąn. Ă–Ä&#x;retmenlik mesleÄ&#x;ine baĹ&#x;larken ettiÄ&#x;imiz yeminin dÄąĹ&#x;Äąnda bir siyasi gĂśrĂźĹ&#x;Ăź ve rengi olmasÄąn. KuruluĹ&#x;u ve teĹ&#x;kilatlanma Ĺ&#x;emasÄą için yeterince ĂśrneÄ&#x;imiz var. Meslek itibarÄą “odaâ€?da, anahtarÄą sizde. Ă–ncelikle odanÄązÄą isteyin, Äąsrar edin, takip edin. O zaman “bir harf ĂśÄ&#x;rettiÄ&#x;inizâ€? herkes “kÄąrk yÄąlâ€? size saygÄą duyacaktÄąr. Bir odamÄąz bile yok, anlÄąyor musunuz?

³øPDPKDWLS 0HVHOHVL´

TEOG kilitlendi, aileler periĹ&#x;an oldu ÇocuklarÄąnÄą evlerine uzak okullara yerleĹ&#x;tirmek zorunda kalan velilerin baĹ&#x;vurularÄą 2. nakil haftasÄąnda da alÄąnamadÄą. ÇocuklarÄąnÄą istemedikleri ya da evlerine uzak okullara yerleĹ&#x;tirmek zorunda kalan velilerin baĹ&#x;vurularÄą 2. nakil haftasÄąnda da alÄąnamadÄą. Dilekçeler, ‘BoĹ&#x; kontenjan yok’ gerekçesiyle bekletiliyor. VELÄ°LER ÇARESÄ°Z TEOG (Temel EÄ&#x;itimden Orta ĂśÄ&#x;retime GeçiĹ&#x;) kapsamÄąnda 2’nci nakil haftasÄą baĹ&#x;ladÄą ancak bazÄą okullarda boĹ&#x; kontenjan kalmadÄąÄ&#x;Äą için baĹ&#x;vuru dilekçeleri mĂźdĂźr masalarÄąnda bekliyor. Veliler çaresizce evlerine yakÄąn okullarda kontenjan açĹlmasÄąnÄą beklerken, okul yetkilileri de ailelere Milli EÄ&#x;itim BakanlÄąÄ&#x;Äą Ä°letiĹ&#x;im Merkezi “ALO 147’yi arayÄąnâ€? Ăśnerisinde bulunuyor. DÄ°LEKÇELER BEKLETÄ°LÄ°YOR Temel EÄ&#x;itimden OrtaĂśÄ&#x;retime GeçiĹ&#x; (TEOG) sistemi kapsamÄąnda 2’nci nakil haftasÄąna girildi. Ä°lk hafta okullarÄąn kontenjanlarÄą dolu olduÄ&#x;u için devlet okullarÄąna nakil baĹ&#x;vurularÄą alÄąnamadÄą. ÇocuklarÄąn istemediÄ&#x;i ya da evlerine uzak okullara yerleĹ&#x;en

veliler, 2’nci haftaya umut baÄ&#x;ladÄą ancak birçok okulda deÄ&#x;iĹ&#x;en bir Ĺ&#x;ey olmadÄą. Okul yetkilileri, boĹ&#x; kontenjanlarÄą olmadÄąÄ&#x;Äą için dilekçeleri bekletiyorlar. Hem yetkililer hem de aileler ĂśnĂźmĂźzdeki hafta diÄ&#x;er liselerde boĹ&#x; kontenjan açĹlmasÄąnÄą ve baĹ&#x;vurularÄą sisteme iĹ&#x;lemeyi umut ediyor. YĂśneticiler, okullarÄąn açĹlmasÄąna sayÄąlÄą gĂźn kala hem yeni eÄ&#x;itim ĂśÄ&#x;retim yÄąlÄą planlarÄąnÄą yapmaya çalÄąĹ&#x;Äąyor, hem de ailelerin sorularÄąna cevap veriyor. ÇÜzĂźm bulamadÄąklarÄą sorular için de ailelerin ‘ALO 147’yi aramasÄąnÄą Ăśneriyorlar. 440 KONTENJANA 800 Ă–ÄžRENCÄ° KontenjanÄąndan fazla ĂśÄ&#x;renci yerleĹ&#x;tirilen okullardan birinde velilerin nakil baĹ&#x;vuru çilesi sĂźrĂźyor. 440 kontenjanÄą olan okula MEB tarafÄąndan 800’e yakÄąn ĂśÄ&#x;renci yerleĹ&#x;tirildi. Okulun geçen sene 9’uncu sÄąnÄąfta okuyan 208 ĂśÄ&#x;rencisinin de sÄąnÄąf tekrarÄąna kalmÄąĹ&#x; olmasÄą ve 10, 11 ve 12’nci sÄąnÄąflarla birlikte okul mevcudunun 1000’i aĹ&#x;ma ihtimali yetkilileri korkutuyor. Nakillerde fazla ĂśÄ&#x;renciler baĹ&#x;ka okullara gitmezse ya sÄąnÄąf tekrarÄąnÄą arttÄąracaklar, ya da ikili eÄ&#x;itime geçecekler.

.$)$1,= 0, .,<$."

BURSA MÄ°LLÄ° EĞİTÄ°M YETKÄ°LÄ°LERÄ° SÄ°Z NE İÇİYORSUNUZ? KAFANIZ MI KIYAK? Bursa il milli eÄ&#x;itim yetkilileri mĂźdĂźrlĂźk puanlamalarÄą ile ilgili aĹ&#x;aÄ&#x;Äądaki tabloyu 28 AÄ&#x;ustos 2014 tarihinde milli eÄ&#x;itim internet sitesinden yayÄąnlamÄąĹ&#x;tÄąr.

Hem aĹ&#x;aÄ&#x;Äądaki tabloyu yayÄąnlÄąyorlar hem de kÄąyÄąm yoktur diyorlar. YayÄąnladÄąklarÄą tabloyu hiçbir satÄąrÄąna dokunmadan aynen yayÄąnlÄąyoruz.. Sonuçlar deÄ&#x;erlendirildiÄ&#x;inde; Bursa milli eÄ&#x;itim yetkilileri aĹ&#x;aÄ&#x;Äądaki tabloyu yayÄąnlÄąyorlar ve hiç utanmadan kÄąyÄąm yoktur diyorlar. Kendi yayÄąnladÄąklarÄą tabloya bir gĂśz atalÄąm. 75 puan Ăźzerini aĹ&#x;an mĂźdĂźrlerin %75’i EÄ&#x;itim bir-sen Ăźyesi, %15’ i TĂźrk EÄ&#x;itim-Sen Ăźyesi, %6’sÄą EÄ&#x;itim-sen Ăźyesi. BarajÄą geçenlerin %75’i malum sendika Ăźyesi ve KIYAK yok Ăśyle mi? TĂźrk EÄ&#x;itim-Sen Ăźyesi MĂźdĂźrlerimizin sayÄąsÄą 155 iken bu sayÄą 30’a dĂźĹ&#x;ĂźrĂźlmĂźĹ&#x;tĂźr. KIYIM yok Ăśyle mi? Tam bir KIYIM yaĹ&#x;anmÄąĹ&#x;tÄąr. Bursa’da eÄ&#x;itimin yetkilileri ! HAK, HUKUK, ADALET, KUL HAKKI nedir? GĂśren, duyan var mÄą? Hak hukuk konusunda bilginiz var mÄą? Bu konularÄą hiç duymuĹ&#x;luÄ&#x;unuz var mÄą? Yoksa bir Ĺ&#x;eyler mi içiyorsunuz da kafanÄąz mÄą kÄąyak? YayÄąnladÄąklarÄą tabloyu yorumlayamayanlar Bursa Milli EÄ&#x;itimini yĂśnetmeye kalkÄąyorlar. Çok acÄą bir tablo...

Cumhuriyet lisesindeki gĂśrevimize mecburi olarak son verdikten sonra,ĂśnĂźmde fazla tercih olmadÄąÄ&#x;Äąndan MihraplÄą Abdulkadircan Anadolu Ä°mamhatip Lisesinin yolunu tuttum.Giderken acabalarÄąmÄązÄąda beraberimizde gĂśtĂźrdĂźk tabi.AklÄąm hep karÄąĹ&#x;ÄąktÄą,imamhatip imajÄąnÄą birtĂźrlĂź oturtamamÄąĹ&#x;tÄąm beynimde.Bu okullarda gerçek manada imam hatip mi yetiĹ&#x;tiriliyordu yoksa arka bahçe(ler) olmaya devam mÄą edecekti. GĂśreve bu kaygÄąlarla baĹ&#x;ladÄąktan sonra baktÄąk ki bu kurumlarda Ăśncelikle bir iktidar savaĹ&#x;Äą yaĹ&#x;anmÄąĹ&#x;,daha sonra malum sĂźreçten sonra birileri birilerini sindirmiĹ&#x; ve karĹ&#x;Äą ataÄ&#x;a geçmiĹ&#x;.Neyse bu ayrÄąca bir tartÄąĹ&#x;ma konusu,biz dĂśnelim asÄąl meselemize.Bu kurumlara dĂśrt farklÄą dĂźĹ&#x;Ăźnce tarzÄąyla ĂśÄ&#x;renci kaydedilmiĹ&#x;, Birincisi; geçmiĹ&#x; baĹ&#x;arÄąlar dĂźĹ&#x;ĂźnĂźlerek bu hayalle kayÄąt olanlar, Ä°kincisi ; Ebebeynler olarak bizler çocuklarÄąmÄąza yeteri dini eÄ&#x;itim veremiyoruz bari bunu bizim yerimize okul versin,diyerek çocuklarÄąnÄą kayÄąt ettirenler. ĂœçßncĂźsĂź; hani bu okullarÄą kapatmÄąĹ&#x;lardÄąya ,bizlerde bĂźyĂźk bir zafer kazanarak bu okullarÄą tekrar eÄ&#x;itime kazandÄąrdÄąk ya , Ăśyleyse haydi bakalÄąm okula kayÄąt yaptÄąrmaya. çocuÄ&#x;umuzun isteÄ&#x;i bizim için çokta Ăśnemli deÄ&#x;il. Ve son olarak bĂźyĂźk bir garebet sonucu hiçbir yere kayÄąt yaptÄąramayan dindar nesiller yetiĹ&#x;tireceÄ&#x;iz mantÄąÄ&#x;Äąyla bu okullara zoraki kayÄąt yaptÄąrÄąlan kocaman kayÄąp bir nesil. Tabiki okula gelen ĂśÄ&#x;rencilerin hepsi rahmani melek deÄ&#x;ildi.kÄąz sÄąnÄąflarÄąnda aklÄąnÄąza gelebilecek her tĂźrde kĂźfĂźrlĂź konuĹ&#x;malar,davranÄąĹ&#x; bozukluÄ&#x;u .erkek sÄąnÄąflarÄąnda kuranÄą kerim ders kitabÄąnÄą yerde tekmeleyen bir ĂśÄ&#x;renci topluluÄ&#x;u ile karĹ&#x;Äą karĹ&#x;Äąya kalabiliyorsunuz. Evde ailesinden eÄ&#x;itimini tamamlamadan gelen ergenlerle bu iĹ&#x;in zor olacaÄ&#x;Äą kesindi ama doÄ&#x;rusunu sĂśylemem gerekirse bu kadarÄąnÄą da beklemiyordum. En bĂźyĂźk tehlikede okul içerisinde bilinçli okula gelenlerle ,ben nerden bu okula geldim benim suçum neydi diye dĂźĹ&#x;Ăźnen çocuklar arasÄąndaki sĂźrtĂźĹ&#x;melerin gĂźn yĂźzĂźne çĹkmasÄą, ki bu inanÄąn kÄąz ĂśÄ&#x;renciler arasÄąnda daha Ăźst seviyelerdeydi. hele hele ortaokul kÄąsmÄąyla lise kÄąsmÄąndaki ĂśÄ&#x;rencilerin bir arada olmasÄą, teneffĂźslerde aynÄą tuvaletleri beraber kullanmalarÄą ,bĂźyĂźklerin kßçßkleri her tĂźrlĂź emelleri için kullanmalarÄąnÄąn ĂśnĂźnĂź açmÄąĹ&#x;tÄą. Peki bu olumsuzluklarÄą ortadan kaldÄąrmak kolay olacak gibimi duruyor.Tabikide imkansÄąz diye bir Ĺ&#x;ey yoktu ancak zaman alacaÄ&#x;a benziyor. Ăśncelikle bu sene uygulamaya konulacaÄ&#x;Äą sĂśylenen bu okullara sadece sÄąnavla ĂśÄ&#x;renci alÄąnacaÄ&#x;Äą,biraz zor kabullenileceÄ&#x;ini dĂźĹ&#x;ĂźndĂźÄ&#x;Ăźm karma sÄąnÄąflarÄąn yapÄąlmasÄą .ki bu sÄąnÄąf içindeki davranÄąĹ&#x; bozukluÄ&#x;unun giderilmesi hususunda en etkili Ăśnlem olcaktÄąr.orta kÄąsÄąmla lise kÄąsmÄąnÄąn aynÄą binada olmamalarÄą gerektiÄ&#x;inden okullarÄąn ayrÄąlmasÄą aklÄąma ilk gelen çÜzĂźm yollarÄą arasÄąndadÄąr. Sonuç olarak yÄąllarca tek dĂźze eÄ&#x;itimden Ĺ&#x;ikayet edenlerin aynÄą yĂśntemi daha katÄą kurallar çerçevesinde çocuklarÄąmÄąza diretmeleri yukarÄąda belirttiÄ&#x;im gibi yeni kayÄąp nesilleri de beraberinde getireceÄ&#x;i gĂźn gibi aĹ&#x;ikardÄąr. BÄąrakalÄąmda yeni nesillerimiz mutlu olduklarÄą veya olacaklarÄą yerlerde eÄ&#x;itimlerini sĂźrdĂźrsĂźnler. 7 UN (ĂšLWLP 6HQ %XUVD 1ROX ĂťE øPWL\D] 6DKLEL 7 UN (áLWLP 6HQ %XUVD 1ROX ĂšXEH $GĂ•QD < 6HOoXN 7h5.2Ăś/8 6RUXPOX <D]Ă• øúOHUL 0 G U 0XUDW %(Úø.7(3( +XNXN 'DQĂ•ĂşPDQODUĂ• $Y 6HODPL .$5$0$1 $Y $KPHW %$Ăš%(< 6D\ID (GLW|U 7DPHU %$Ăš$5$1 <|QHWLP <HUL .Ă•UFDDOL 0K *D]FĂ•ODU &G 1R .DW 2VPDQJD]L %856$ øOoH 7HPVLOFLOLNOHULPL] <Ă•OGĂ•UĂ•P )DWLK *h0hĂš *HPOLN &HPDO (6(5 .HVWHO +DVDQ $<',1 * UVX øPGDW 6(57 ø]QLN 2VPDQ <$1$5'$Ăś <HQLĂşHKLU 6HODKDWWLQ *h56(6 2UKDQJD]L 0XVWDID .$5$.8Ăš %DVĂ•P <HUL 6HNRPDW 6HODPHW 0DK * O 6RN 1R 2VPDQJD]L %856$

gQHUL YH ĂźLND\HWOHULQL] LoLQ PXUDWEHVLNWHSH#KRWPDLO FRP

1 ( / ( * 1 ( ' 0 Ăş 7 ( 5 h 5 2 < , 1 $ / / 8 . h *hdh0h= = 8 5 2 < , . $ 5 , % Ăť Ăş (</h/'(

07


BONZAİ Y

. h < ( h % /ú. + ( 7

Okullar Açıldı, Bonzai Tehlikesine Çözüm Bulunsun.Yetkililere çağrıda bulunuyoruz, okul önlerini mesken tutan zehir tacirlerine karşı gerekli önlemin acilen alınmasını istiyoruz.

erel basında sık sık bonzai denilen illetin Bursa’da yaygınlaştığının yazılıp çizildiğini görüyoruz. “Buradan Sayın valimizi, İl Emniyet Müdürlüğü’nü ve ilgili tüm mülki amir ve idarecilerin konuya acilen dikkatlerini çekmek istiyoruz. Bu illet ile ilgili maalesef her gün bir genç ölüyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, ilkokul ve lise önlerinde uyuşturucu satışlarının patladığı yerel ve ulusal basında da sık sık yer almaktadır. Ülkemizde okul önlerini mesken tutan zehir tacirlerine karşı gerekli önlemi acilen alınmalıdırlar. Okul önlerinde emniyetin motorize ekipleri olan Yunus polislerinin nöbet tutmalı ve bu hainlere göz açtırmamalıdır. Ayrıca ülkeyi yöneten siyasi iradenin de bu zehir tacirlerine çok ağır cezaların verilmesi için gerekli yasal düzenlemeyi bir an evvel yapmalıdır. Uyuşturucuya karşı acilen özel sivil ekipler kurulmalı.” Bonzai denilen illeti, kullanan çocukların ailelerinin anlayamamasının yanında, laboratuvar

sonuçlarında da çıkmamasının konuyu daha dikkatli ve vahim bir olay haline getirmektedir. “Bu tür uyuşturucuyu satan tacirler, sattıkları gençlere, bu illeti ailelerden gizleme yöntemlerini de öğretiyor. Bir sivil toplum örgütü olarak başta aileleri, eğitim öğretim elemanlarını, okul müdürlerini, okul idarecilerini, İl Emniyet görevlilerini, il mülki amirlerine sesleniyoruz. Bu konu üzerinde gerekli tedbirlerin, önlemlerin alınması için gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekiyor. Ayrıca siyasi iradenin ve özellikle İçişleri Bakanlığı’nın da gerekli önlem ve çalışmaları acilen alması gerekmektedir. Uyuşturucunun ana kaynağının terör örgütleri olduğu da unutulmamalıdır.”

BURSA’DA ÜRKÜTEN ANKET! LİSE ÖĞRENCİLERİNDE BAĞIMLILIK TEHLİKESİ Bursa’daki okullarda eğitim gören 10’uncu sınıf öğrencileri arasında yapılan

anketten çıkan sonuçlar, endişeye neden oldu. Anketi dolduran 23 bin 164 öğrenciden 4 bin 599’nun tütün, 3 bin 709’unun alkol, 634’ünün uyuşturucu madde kullandığı saptandı.

Ankete sonuçlarına göre, öğrencilerin bu kötü alışkanlıklara başlama yaşı ise ortalama 13 olarak belirtilirken, öğrencilerin alışkanlıkları okul ve mahalle arkadaşları ile kullandığı da ortaya çıktı. Anketin sonuç bölümünde ise erkek öğrencilerin tütün, alkol ve madde kullanımı açısında risk altında olduklarına dikkat çekildi. Madde kullanan kişilerin aile bireyleriyle iletişimlerinin diğerlerine göre daha kötü olduğu da saptanan ankete göre, anne ve babanın sağ veya öz olmamasının da risk oluşturduğu belirlendi. Anket sonuçlarını değerlendiren Türk EğitimSen Bursa 2 Nolu şube Başkanı Selçuk Türkoğlu, tehlikenin ciddi boyutta olduğuna dikkat çekerek, topyekün mücadele çağrısı yaptı.

7h5.2ø/8·1$ 6258û7850$

M

illi Eğitim Bakanlığı’nın ülke genelinde yaptığı müdür kıyımlarına tepki göstermek amacıyla basın açıklaması ve eylem yapanTürkiye Kamu-Sen Bursa Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu hakkında soruşturma başlatıldı. Türkoğlu, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında Bursa Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde ifade verdi. Acemler’de bulunan Emniyet Müdürlüğü’ne ifade vermeye gelen Selçuk Türkoğlu ve beraberindekiler burada basın açıklaması yaparak suçlananlar değil suçlayanların ifadeye çağrıldığını dile getirdi. Selçuk Türkoğlu, yaklaşık bir haftadır müdür kıyımıyla ilgili faaliyet yürüttüklerini belirterek, “Türkiye genelinde 7 bin 500 okul müdürü, Bursa ölçeğinde de 286 okul müdürünün kıyıma uğratılması ve tabiri caizse kellelerinin koparılması ile alakalı yaklaşık bir haftadır Bursa’da yetkili sendika olarak bir hak arayışı mücadelemiz devam ediyor. Bu nedenle gerek basın açıklaması, eylemler, yürüyüşler ve özellikle bütün ilçelerimizde ve merkezde bu kıyımı gerçekleştiren adaletsiz, haksız, hukuksuz insanların kazanılmış haklarını, liyakatlerini, kariyerlerini değerlendirmeden ellerinden alan tetikçi şube müdürlerine, kelleci ilçe müdürlerine karşı bir eylem ve etkinlik içindeyiz. Bunun bir

parçası olarak ta sürekli bu kelleci, bu tetikçi, bu kıyım yapan şube müdürleri ve ilçe müdürleri ile ilgili de cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz. Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanmış darbe dönemlerinden bile görülmeyen bu kıyım karşısında bu failler, bu suçlular aslında ifadeye çağrılması gerekirken, ne yazık ki emniyet mensubu arkadaşlarımız Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla son bir hafta içinde yaptığımız eylem ve etkinliklerden dolayı bizlerin ifadeye çağrıldığını söylediler. Kamu-Sen il temsilcisi veTürk Eğitim Sen şubeleri adına birazdan gideceğiz ve içeriğini tam bilmediğimiz, ne ile suçlandığımızı anlayamadığımız bu konuyla alakalı emniyete ifademizi vereceğiz.” dedi. Bunun, yeni Türkiye adına garip bir ironi olduğunun altını çizen Türkoğlu, “Siz hak arayacaksınız, suçluları sürekli ifşa etmek adına suç duyurusunda bulunacaksınız, o tetikçiler, o suçlular davet edilmeyecek ifade vermeye, bununla ilgili suç duyurusunda bulunan, hak arayan sendikacılar ifade vermeye davet edilecek. Bu, yeni Türkiye’yi de 2014-2015 eğitim öğretim yılının eğitimciler açısından başladığı bu 1 Eylül Dünya Barış gününde garip bir ironi olarak değerlendiriyorum. Mücadelemiz devam edecek. Bu ve bunun gibi yaklaşımlar bizi de, arkadaşlarımızı da, hak arayışımızı da engelleyemeyecek.” şeklinde konuştu.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.