Y 76 068

Page 1

BAGlM SIZLlK DEMOKRASi SOSYALiZM içiN

HAFTALıK

SiYASi

YORUM

VE

HABER

DERGiSi-SAYı 68- 27 TEMMUZ

'976

-

5 TL .

LI YOL UZLU

LA

-;:..;

i

ANIGI

DEMIREL T.C. ",tUR •.uANLıel L .........;.. nacl DA.laESl

",,:,-• ••.

HESAP

Soyadı (l)ııvanı) Adı Işı

Beyannamenu:ı VerildlQı T.r.h

/-

i

(,

/1 9

'/

Son A.dre�i

KAPTl]

])�

: Yr1f:"",ı.iemd. : ii[;f;t ;!vacdJ 7W1a4 #t.� Cci , J4'/;. k rJ!)

Sıra

....f.A1RAH

l.:iôcr

U

!

ı�."KYI):� [D[:N

:\1ı

43

Tar..:im 'fa!'".hJ

i· i

t.�!\11.�lj? .."':.'J E.':W

CJ

/

Cı,l No.

TU No NEV'I

L-____

Vergı Turu Kod No

. D€:rec�sı

İşıetrr,onın Nev', :

.! -"i

Sıcil NI).

.

OI:'P,·H..:F::K \. .... !.A::

119

Li

"

i i \

VAn:; TA!U!!

. r------ır-�---t_---r_--_+--��--��r-ı_----�--�--���--��--_4 .---�-----J Tınzim Ed�n NOTLAR: /J � Z CilıNa rJ. dL '"

� Sor.No � O��____�______________________�

i i

i



DOMiNO

KURALı

YA/.ÇIN 1\0(..'01\ Gelişmtlerin yeni .ıçılımlar.ı gebe olduğu bir ıamdnd.,. gelişmderin b.lŞINl dönmtkce bir sakınca yok: "Türkiye, düny. kapildiisı sisteminın için­ de. Bunun MlJ'ı$IIm.aSl, hiç kuşkusuz, yararlı ve sağlıklı bir gelişnlC. Ancak

daha ileri gidip abdrınlim.ık koşulu ile. Türkiye, dünYd kapiı.llist sistemtnin ekseni değiL. Oul.ıYISlYl.il Amerikan Kongrrsi'odeki her gelişmeyi, htr olayı TürkiVe'ye bolğlamak gereksiz. Böylesi, öküzün altında buzağı jlramaktan fark­

SıZ. Amerikan Kongresi'ndeki son gclişmtler, son ri.işvct açıkl,.,Haları. Türkiye dünya kilpit.ılist siskmjnin içinde oıdugu için Türkiye'yi ilgilendirdı. Türki· ye'yi iı,ikndiriyor. Bundan öte'si bnı ötei olayların dışındJ, kapit.. lısı dünya sistemine gerektiğinden f.ızla ir.uK- iuft etmek olacak." (YUROYOŞ, 17Şu­

baı 1976, SaY'

45)

rm

'IJh.ı d•• g"nişletılnıesi gerekiym. Oımya ölçüsündeki emperyalist si..tem,

ülkt ölçe-ğindeki kJpit.ılist sistem, ıŞ çevresi ik- hükümet ikilisinin dl$tndaki yerferdt de geniş bır "ğ kurmak gereksinimini duyuııOf_ Böyiece domino ku­ ralı, daha buyük bir etkinlik kdLAnıy"'. ....hnın dah.l. büyük Aslınru aim ,enişlemesinin tek >Gnucu, domino ku bir etkinlik kAZlftmaSI değil. Ağın genişlemesi, domino kur ...hnın niteliğini de değiştirebiliyor. 8unu şöyle açıklamak mümkün: Güney Doğu Asy�'da ikrici mücadelenrn su yüzVnc çıkdrdığı domino kuraltnOı göre bir Uştn dütmesi, digerlerinin de düşmesine yol iIIçdcak. Uzun dönemde bu kural ,eçtrli. An­ cak klSd dönemde durum fdrklı. Ağın, i, çevreleri ile hükümet boyutunu aşardk işçi sınıfı ıte scrmaye arasındd ikircikli bir konuma sahip ögrlere de

Dünya kapitalist sistemine gerektiğinden fazla irade iıafe etmeye gerek

ulaşmdsı, domino kuralina yeni bir i,lerlik kdıandırıyor. işçi sınıfı ile serma­

SiM dokunulunca digerleri de etkileniyoL Washington'da bir IdŞ hareketc ge­

kttini sınırlayıcı bir çembere dÖflÜ,türebiliyor. Temel çelişkide ikircikli bir

oynuyor. Sistemin bütün taşları ve ajanları yerlerinden oynuyor.

yolunu işçi sınıfı h.utketi ttrafındaki çemberi sıkıştırmada buluyorlar.

Washington'da harekete geçen bir taş, Tokyo'da veya Ankara'da bir başka 101$' h:;ı,relete geçiriyor. Ancak iş burada kalmıyor. Çünkü Japonya veya

Şu andd genci seçimler için bir yıldan uzun bir zaman kesiti var. Şu anda se­

mış Lışlar hiUcktıe geçiyor. Harekete geçen taşların sayısı, doğrudan doğruya

bunlara karşın hergün seçim hcs.ıplarına dayanan yazılar çıkıyor. Bayr,am de­

yok. Çünkü domino kuralı var. Domino kuralındJ parçalirı" birbırine girmiş­ ligi söz konusu. Birbirine girmi� parçalardan, birbirine tak.lmış taşlardan biri. çince, dünyOl kipitalist sisteminin bütünlüğü içinde buüin taşlar yerlerinden

Türkiye'ni" de bir bütünlüğü var. Japonya veya Türkiye'de de birbirine tak.ı· bütünleşmenin boyutları ile ilgili. Aynı zamanda ilk harekete geçen taşın yol

ye arasında ikircikli bir konum.ı Sdhip olanların da aga � olmaları, Wdshington'da düşen btr taşın yaratııgı zincirleme hareketi, işçi sınıfı hare­ konumd s.lhip olanlar, içine duştükleri dğdaki bir sıkışmadan kurtuldbilmenin Bugün böyle bir durum görünüy(M'". Görünenler için bir tek örnek şu: çimler için alınmış ve k.ımuoyuna açıklanmış hiç bir karar yok. Fakat bütün gil, seyran degil, her gün seçim hesapları yapılıyor. Kimi, bir tek parti girerse

açııgı sıkışmaya bağlı. Gerek bütünleşme ve gerekse sıkışma ise, sadece dar

yüzde beş alır diyor. Kimi, yüzde beşi beşe bölüp adaletini kanıtlamaya çalı­

ekonomik bağlarla sınırlı değiL. Daha açık deyişle, Washington ile Ankara ara­

şıyor. Hepsi yüzde btşin çok önemli oldugunda birleşiyor. Hepsi, pek inanır

sındaki yabancı sermaye ortaklıkları veya ithalat - ihracat bağlantıları, bütün­

göründükleri yüzde bt,in demokrasiye getireceği "zararları" gymakla bitire­

leşmenin kapsamını belirlemeye yetmiyor. Bütünleşme, bunları çok aşan bir

miyor. Amd hiç biri, seçimlerden bu kadar uzun bir zamiln önce, alınmış ve

ıiio �hip.

kamuoyuna açıklanmış bir karar yokken bu "güncel" sorunun nedtn irdelen.

Domino kur:;ııhnın bir deyim olarak ortaya atılması oldukça yeni. Ame­

diği konusunda bir açıkldmd yapma zahmetine katlanmıyor.

rika Birleşik Devletleri yöneticileri, Güney Doğu Asya'da karşılaştıkları di­

Oldukça ilginç bir durum. iıginçliği, beklenene uYfNmasl ve bekleMM

renç dolayısıyı... domino kuralıru ileri sürdüler. Bir ülkenin emperyalizmin bo­

göre bir sapma niteligi taşımasKldan ileri geliyor. Günlük yışamda gpmalilra

yunduruiurKbn kurtulmasının, belli bir bölgede domino etkisi Yiopacaiını

kar,ı "bayram değil, seyran değil" sözü ile yaklaşılıyor. Ancak bilimsel sü­

ileri ıiirdüfer. Şimdi ...ynı kur...'... dayanarak Güney Avrupa'da harekete geçmi,

reçte s<ıpmalar çok daha <leierli ve yarilltcl işlevler görüyor. Böyle deierli

JÖrünüyorlar_ Portekiz, Fra� veYil halya'da, bunların birisinde, ilericilerin de

ve yaratıcı işlevlere bir örnek Marx'ın iktisatının doğuşu. Hep billniyor. De·

btıldıiı bir hükümet orukhğının kurulmasının domino etkisine yol açacağı­

ger kuramını" belirlenmesi de, reddedilmesi

ru

inanlY(M'"lar. Bu imınçla, en temel ilkelerde inançsızhklarını ortaya dökmek­

de Ricardo'da var. Riuırdo �

değer kuramı ile başlıyor_ Değerin, işgüeli ile belirlendiğini ortaya koyuyor.

ten çekinmiyorlar. Toplumların kendi yöneticilerin; seçmesi, ülkelerin birbiri­

Ancak degerin pariSoll göstergesi olan fiyallarMl, piyasotda, değerden sapıığını

nin iç işlerine kMı,mamasl gibi öteden beri savunur göründüideri fakat kesin­

görüyor. Ricardo için bu gözlem, deger kuramından vazgeçmek için yeterli.

kes inanmadıkları ilkelerdeki inançsızlıklarının su yüzüne çıkmasına razı olu­

Marx için ise, bir inlamda, başlangıç noktilsı. Marx, Ricardo'nun bu �pma

yorlar.

karşısında bilimsel paniğe kapılmasını, Ricardo'nun "soyutlolma gücünden

Ancak domino kuralının dayandığı olgu çok daha eski. Bir ülke içinde,

yoksun" olmasına bailıyor. (K. Marx, Artık Deger Kurimları, Cilt Iki, �yfa

�pitaljstleşme sürecinin ileri aşamalara ulaşmasına dayanıyor. KapiLllistleş­

191) Ve Marx, sapmalar üzerinde çalışmaya devam ediyor. Burjuva bilim

me sürecinin ileri atimaya ulaşması, ekonominin ve toplumun

bütünleş­

mesi anlimına geliyor. Buradaki bütünleşme parçaların birbirine takılması an­ lamında. Makina kullanımının yeni boyutlar kazanması, büyük i,letmelerin

adamlarına göre Kapital'in birinci cildi ile üçüncü cildi arasındaki "çelişki", gerçekte ise Mil,). ın iktisatının bütünlük ve yaratıcılığı, biraz da, bu çalışma­

dan doğuyor.

oruya çıkması, bir metmın parçalarının çok çeşitli birimlerde yapılmaya

Beklenmeyen davranışlar, daha bilimsel bir kullanım ile, s.ıpmalar ün­

başlanması bir lilke içinde domino kuralının işlemeye başlaması için gerekli

rinde düşünmek her zaman yaratıcı oluyor. Toplum ya,amında ise beklenme­

dayanağı

hazırlamış

oluyor.

Emperyalist aşamaya girilmesi

halinde ise

domino kuulı, kapitalist dünya ölçeğine ulaşıyor.

Domino kuralı, bir deyim olarak olmasa bile bir kavram olarak, emper­ yaliSl aşama ile birlikte ortaya çıkıyor. Emperyalizm yapıtında emperyaliz­ min, "ağını dünyanın bütün ülkelerine yayan" bir sistem olarak tanımlanması ile domino kuralı arasında kliçük bir adım var. Aynı yapıtlaki, emperyalist aşamada "bankalar ve s.ınayi arasındaki 'kişisel kenetlenme', bunların her iki­

si ile hükümet arasındaki 'kişisel kenetlenme' ile tamaml.mır" çözümlemesi, u adımı tamamlayıcı nitelikte. Yalnıı, dünya kapitalist sisteminin gerilediği,

ıki sistem arasındaki güç dengesinın değişmeye bd,ladlgl bir dönemde iş çev­ resi ile hükümet düıeyinde ortaya çıkan kişiS<'I kenetlenme, düny,ı k.ıpitalisı sisteminin sürdürülmesi için yeterli olamıyor. SistemLn kişilerden oluşan ağı.

yen davranışlar sayılamayacak kadar çok. Bunların bir bölümünü, düşünmeyi kolaylaştırmdk için, sorular biçiminde şöyle sıralamak mümlo..ün: Anti-komü· nist, komünist görünmeye çalışırken kime dayanır? işçi sınıfına mı, düşınan­ larına mı? Vehbi Koç'un, Bursa olaylarından sonra ızmir'de referandUmi

y.

hipçıkması neden "Sdnsür" edildi? Koç'un "demokrat" kişili�ini örtbas eımek mi, yoksa başka hesaplarla mı? Alpkaya davasında "kraldan faLla kr.ılcı" dav­ ranışlar neden ortaya çıktı? Az bilmekten mi, çok bilmekten mi? Bu soruları artırmak da kolay. Bu sorular, kilitlenmi, düşünce süreçleri için. Bu sorular, bütün iyiliklerin kayn.ığını kendilcrindt gören, kendilerinı bütUn zulümlerin md/lumu Sdyan 'lYdınlar için. Bu sorulardiln çok )'.ır.ltıcı sonuçlar elde etmek mümkün. Domino kuralını unutmamak kO$ulu ile.


f

i

TrJRKiYFOE yaRayaS

DEMIREL'IN AYAK SESLERI tt.

Gazetecilikten öte Türkiye'de siyasaı

df'jliştirilmesi gereQini söyltiyorsunuz?" tt. Söylerim !.."

dengelere beııi bir misyon adına fazlaca

kurarsamx, hamisi olduQu sonucuna va·

gun lam sayfa Demirel yaptı.

lt.

.. . . .

Siz de zaman zaman Anayasa'nın

TöB.DER ile CHP arasında ilişki

rırsanız, aynı şe

�:lde sizin de Olkü Ocak­

ları, Komando,. " . Ilişkisi kuran açık!. " ". Sizin

kursun.

Meydan

kurdutunuz şekilde kur·

mak zor olmasa ,erek... "

ilgi

alkış

duydultunu

gözden

sine bonkörce gevşelen esaslı nedenler

bulunan cevabın

sahibi, bu si.ire içinde meydana gelen fa­

cevaplar, faşiz:.ın l,rmanışın gerekçel!'ri

nuşan cephe başı'nın, sınıf mticadelesi

bir soruya da 'iU karşıiıRı veriyordu: için

ve baskıyı yoRunlaşlırmadan yana ko·

HEDEF V ARCı AMA ...

Bu leşhise

40

yıl kadar önceleri İlalya'da ve Almanya'­

Yerli cevap sahibine, ytiksek yargı

katlarının kararları hatırlatıldıtında alı·

nan pejmtirde karşılık henüz tazelilini

korurken

bu

kez

de

devreye

Askeri

Ytiksek Idare Mahkemesi'nin kararı gir· di..

Orgeneral!rCan özaydınlı'nın, Hava

KUV\letleri

Komutanlılına

Korgeneral

Cemal Engin'in alanmasına ilişkin itirazı

başta Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve

rasiye oldultu kadar kendi koyduAu hu­

kuk kuraIl3rı'!3. bile kayıtsızhAı kural

Ikincisi ve pratik sonuçlar umulma­

rulan cephed terör ve şiddet ortamının,

Soy-sop hukuk kaçkını anlayışın, mahkeme

karanna cevabı

ise

"- Hükümet kimi istiyorsa onu ku­

mand.n yapar ... "

bir

lıeleneAe, C.zlaca u.t perdeden bir mey­

dan okuyuŞ sall bir eski talsız hatıraya batlanamu...

ni neCsinde en Cula barındıran ve bu

yüzden de politik mutemetliti henüz ye­

deklenemeyen cephenin büyük başı ile

Milliyet'in blLfl

çok konu,ulan olaylardan biriydi.

İçerik yönunden pek Cazla yenilik·

yalizme baRımlı Türkiye kapitalizminin

beyin yapısını, hem konveks hem de

Çünkü Demirel'in konuyla ilgili cevabın·

da aynen IJu ifade de bulunmaktadır: tt.

burjuva

demokrasisinin

asgari ilke ve koşulları üzerinde cereyan ediyordu.

CHP Genf'1 Ba,kanı Bulent

Ecevit ile AP Genf'1 Başkanı ve MC başı

Süleyman D€'mirel dtişuncelerini açıklı· yorlardı... Demirel

konuşmuş, Ecevit cevap vermilf, sıra Df'mirel'e gelmişti. Aslında sıra sO:l konuKu detildi ama Demirel cevap verme ierelini duymuştu. ISlek, Basın Yayın Genel Mudur Vekili Dotan

Kaıaro�lu lararından "durum"cuya bil· dirilmi, ve o da leybini yüklenip Anka. ra'ya gelmişti..

'·VRVYVŞ·27 TEMMUZ

1976·4

L."

Bu cevap üzerine Demirel'e "Kimi

yer

alıyor

adım.

Verslerini çalışmadıkları için

daşlarını önce "Bizim Anadolu" adh ,a­

• • • • • •

...

ları için..

Okulun mezuniyet yıllığında oldu·

Au gibi, bu ülküculerin adları, ihbar ha·

berlerinin yer aldıtı Bizim Anadolu ıaw-

lesinin sütunlarıoda ve Ankara Cumhu­ riyet Savcı Yardımcısının hazırladılı id-

dianamede

Mümtaz Soysal ile o dönemde okul

var ...

kangren

haline getirmeye

ÇalıŞ­

Basın Yayın Yuksek Okulu'nun bu

KOMANDOLAR AlıNDı Haziran

ayının

TRT

ba'ilarında

sınavlarının

usulen

sonuçları

geçtitimiz hafta bilmeyenlere de açık· Iandı..

tesine göz atmadan önce YOROYOŞ'ün

8

Haziran larihli

6 ı.

sayısının dördüncü

sayfasındaki şu satırları okumakta yarar

" ...

müdüriı bulunan ProC. Haluk Olman da

LISTENIN DEVAMı TRT'VE SÜlME

yapılan

de yanyana...

Beşli balya halinde şimdi TRT'ye

12

Sonuçlar bellidir.

100

soru

kilit soru seçilmiş ve bunlara

verilen klişe cevaplar, kuruma alınacak kişilere daRıtllmıştır,. "

YOROYOŞ, o tarihlerde işgal altın­

daki TRT'de çevrilen dolapları yazdıAı

için, 'iimdi TRT'ye alınacak kişilerin 01-

ulkücü

beşlisinin adlarırıın yanında

zuniyet yılhtmda bir isim daha var.

TRT'ye doldurulanlar araBIn o isim

yok: YusuC Büyükboyacl. ..

Buyukboyacı niçin yok?

.•

Onun TRT'ye doldurulanlar uuın­

da olmaması sınavlann namusunu tarmıyor.

Büyükboyacı,

leur­

"Devlete Yardımcı"

komando teşkilatının önde ıelen isim­ lerinden... Görev yeri delişik. Rütbea

"albayııla" yükseldi yukselecek!.•. Halen

MHP'liIrin

elinde bulundu ...

dukları Toprak ve Tarım Reformu Mü..

teşarlı�ında çalışıyor...

Devlet aYiitı hızla Caşizan unsurlar­

la donatılıyor. Hertün, her saat...

TRT örneklerden biri, ama ornek­

lerin başında geliyor...

istiyorsa diyebilir misiniz?" diye sorul' muş ve karşılık daha kesin olmuştur: "�o

bakımından ilginçti..

Tartışma,

Hükümet kimi istiyorsa, onu Ge·

sayrasında kara bir dik·

de�iL Aynı sınıfla okudukları on arka-

SÖLÜ

larda

içinden

nelkurmay Başkanı yapar, hükümet kimi

istiyors4 onu Kuvvet Komutanı yapar

konkav yönden bir kez daha elevermesi

UlA V AN Dlv ALOC

TRT Genel Mdurlütunün İdari!şler

Meydan okuyuşun güç kaynaAı ve

ler taşımua da, Demirel-ıpekçi diyalogu

her iki yönuyle "geri", çarpık ve emper­

-

dayanaAı son derecede dU'iündüriicüdür.

Abdi ıpekçi arasındaki

diyalog, geçtitimiz haCta, üzerinde en

• •

binasının kapısına asılan kazananlar lis·

Temsil ettiti sermaye sınıfının iç ve

almışlar

maktadır.

ölçüde ordu içinde yaratılmasıyla

SIRA CIHET·I ASKERIVE'DE

gen, asaJak, gerici, işbirlikçi özellikleri·

4 •

ilgilidir.

Hukuken de himaye gören bir eski

74,

içinde

Oi�er arkadaşları onları kara listeye

mirel konuyu 'iimdi de başka platform­

lerinde, okullarda, Cabrikalarda oluştu­

SINIF TAHAKKÜMÜ dı, ilişkiler atında sahip oldutu sömür­

• •

<:

muoyu önünde yıpratılmaları ve demok­

si bakımından daha adli de, devlet daire·

ytiksek

.l'

Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin ka·

rarnamesi iptal edildi...

şöyle oldu:

tlki, öteden beri yargı organlarının,

mesiyle ilgilidir ...

yı­

laşa başvurarak ihbar edip, tutuklattık·

......

da da yorumlanabilecek bu sözlerin ar·

nin fa'iist tırmanl'ita bir aşama kaydet­

1975

lında okullarını bitirmişler. Okulun me·

zete yoluyla, sonra da, savcıhAa ortak­

biçimsel ve yüzeysel bir dotruyu yan·

Askeri Yüksek Idare Mahkemesince oy­ birlili ile uygun görüldü ve atama ka·

Yayın Yüksek Okulu mezunu.

yor. Yııııaın

"Hüktimet kimi istiyorsa onu kumandan

haline getiren gerici sermaye yönetimi·

arasında

aday numarah

zuniyet yllllAında adları yanyana geçi­

yapar" şeklindeki sözleri her ne kadar

dındaki amaçlar ikidir.

284

Bu beş ülkticti genç SBF Basın ye

vapçıların, faşizmin balalındaki sonları

kazananlar

ve

SeyCeltin Saalam.

Demirel'in bu arada, Hava KUV\let­

sıtmakta ise de, bir çeşit lehdit anlamın­

biliniyor...

smavını

dörtgenin

da da aynı nilelikle cevaplar veriliyordu.

Bugtin, cevapların öneminden çok, ce­

Sıra bazı orneklerde:

han, Bekir Erdem. M, Ali özpolat Ye

leri Komutanlıtı sorunuyla ilgili olarak

HAL VE MAlI Aynı nitelikteki sorulara bundan

kti Ucaklarınca 58ptandl�ınl tekrarlama·

yacak

TRT

gelinmediti takdirde Ttirkiye'de rahatı bulamayız ... "

"

, ,.

isimler şöyle: Metin Çelin, Mecati Kay·

llu ll, u. 115 LLL

ra varmıştır.

:

88, 70, 188, ı 94

"..f

gerçelini başkasının atzından duyunca

delil o ... Türkiye'yi rahaıSız eden satcı' lar delildir. Ttirkiye'yi rahatsız eden sol·

culardır ve komtinistlerdir.

kapıldı�ı korku ve panik ilginç boyutla·

yapıyor

Lu ..

tısında "Turkiye ıoaflara ayrılmıştır" di·

komando si.iriılerinin eylemlerine ilişkin

nın uygulayıcısı olarak elinin altındaki

devirmek

� .J�' ?IUIQllı !U6 ... pı'-----

Parlisinin hemen her grup toplan·

yerek sermaye sanarı adma tahakkum

.. ; ....... . ,

1 ••

ni oldu�u kadar iddianamesini, ve he·

şist terör, kanlı baskı ve şiddet olayları­

tU.UA ı;l III �ı m ... r.

.pı OO'ipl

dt

olmalıydı elb('Uc-. Mantı�ından sııziılc-n

maktadır

". Devleti

M.L.1!.:!

Demirel'in çene cıvatalarmı böyle'

Son

.

.

"'�"AııJR

Demirel niçin konuşmuştu?

çıkarları adına baltıfı"ı çaresizliti yansıt·

aydır Ttirkiye'deki cephe

.

.'').),1')rr. '.'lrlI11nı1t Y'�"ıl.n Jul,ll},lr • ..;o. d • 1 lıhUl1I ITulll/.ıı.�(1rU v. 1I0s t>r",dU!ıtt."ru '.:1111. •'J M't4l1y butrılı "'hııı"pa 11''''''101[,

sesleri arasında "durum"cu, her

men yanıb,,�ında, tenısil ettiği �rmaye

16

.......... . ... .. ... ....... ..

.

kaçıranların

"- Yapabilen yapsın!... "

yönetiminin başında

.

..;4.1·1\J

Evet öyle diyorum; aynen!... "

mutlu yaşam dileıiz.

Tartışılan konu KUV\let Komutanlı·

sorunu iken Demirel'in

işin içine,

"Genel Kurmay Başkanı'nı" da katması

bir sürç·i !isan olmasa gerektir. Orlada

Genel

Kurmay

Balfkanına

ilişkin

bir

sorun yokken parantezin genişletilmesi

dikkatlerden kaçmaml'itır Bir takım karanlık ve tehdit kokan ifad<,lcrle suyu bulandırmak ve çözumu

orada aramak, cephe yönetiminin yeni buldultu bir yöntem deliL.

16

aydır Tür­

kiye'nin <!kononıik, toplumsal ve siyasal

yaIJaml bu yöntemle sarsıntıya uAratılı­

yor. Yenilik, ııranın bu dönemde cihet'i aakeriyeye gelme.L..

Orgeneral Etem Ayan'ın Hava Kuv

velieri KomutanlıRına getirilmesiyle De-

BYYO YIL�I


üç PERDELIK

OYUNU

ATMA

TEMEL s

öncteoki ask('ri luren kı ta ı nı n YC he mt"n onun yanıbaşındaki mehter !.akımı nın arkasında biriki'n 3· i bin kişilik ka Iabalık, başlarını harifç'!' geriye ya�la·

mış viliıyt't binasının bnlkonuna bakı· yorlardı "Sayın mikrofondan Balkondaki Bakanlar" takdim ediliyordu. Adı oku

nan bakan, ringe ç'ıkan baksor örne�i hızla on plana .:eçiyor ve kollarını ha· vaya kaldırarak eturı �('ljmlıyordu_ Ba­ kanlar bu hareketleri (;ok 'iNi Vf:' diri

sit

"naciolu

U ni YN

(' ı.i

ilt' Molur Fab

rik asınm tr!1l('lini atiıcakliırclı

l\1edisler

ha � larkl'n vI'

de

kendisin('

gelemedi aına J:ı'nc d('

NıÇiN ESKIŞEHIR Demirpl,

daha

onceki

u

yaptıA'1 açıklamalarda "y rt i:<,zilerine"

çıkmayı tasariadiRını VP bunun bir an

canlı unsurlar ei çırpıyorlardı ama doğ­

"Muhterem Merhum" gibi "önemli" po·

sinirlendirecek oranlarda yapay kalıyor·

lerinden biriydi

önce gerçpklpşmpsı için !>3bırsızlandlA'lnl "Temel atma" oyunlarının ilk per

desi Eskişehir idi v<' bu iş için Eskişehir

öledpn

beri

AP'1i

biliniyordu

Bulun

ç'a�rı yapıl mus

ına ril�mC'n topluna topla'

buyuk hir kısmı da, parl,'a

vl'

hunların

ve

bir

litik sömuru malzemelerinin yıılınak yer· öte yandan Eskişehir "Bir Mumtaz

umursamal.lıı{a

l'ool.lı'rint' J:OI. kırpan

('(·vap

olarak

"Biliyorum bu gun hava sl(:ak, c;oı{unu

zun tarlada, c;ar�ıd.ı işi var, onun il,'in

t>ukranlarımı .

"

dt'mek zorunda kalırkı'n, vilayt'l bina.,ı

ü r

pan Iıeyreanlı unsıırlardı�

nın ı:>mniyet m du u odasında Milli Eı{1

ünunde aı.k('ri torC'nlı' karşı!;ınması, salt

şılama dolayı ıyla EskiıWhir AP tı Balf'

Bu arada l)el11irrl';n vilayı't binası

'I

haHularda

durup dururken seçilmemişLi. Eskişehir

du...

n

sonra ha lk n a çıkan Demirel,

na 3··1 bin kişi topli.ınıııışlı

ri!ec('kti

mehter takımıyla ayıran ÇıZ­

rusu bu hareketleri balkandakileri bile

çig YN"dil

rına J:tlrl' hatla 1)OIitik karurlara yon ve

alma" daylIlu ("alınorak, bunun ı.onuçla

kıtası

ginin önlerine yerleştirilmiş bazı heye­

,'iı:l

Ya/. aylarıncia hutun Turkiyı"cie "t('lllrl

d(' olsı.ı latile ,:irmişlNdi

belirtmişti.

Vf'

Sryri'yi

ko...ku(·.ı

r('smı

bir bh,imde yapıyorlardı ama aşa�ıdaki kalabalıktan gelen alkıŞ seslerinin aynı ıonda diri ve canlı olduğunu söylemek

zordu AşaQ'ldaki kalabalığı, askeri luren

mlım�lIril kilrşısında SulC'yman, hırsınclun

fabrikala rci a çulışun iş<;ilı'r(', sokaklardil E....kişehir halkını. annnsla

gayrı

protokolden iıte ceph('('; takı m lıçlSln dan bazı anlam '0'(' on('mler d(' taşıyordu

Daha sonra, UC'mirrl v;lay('l binaı.ın·

dan içeri girnliş, u!'.l kal a I,'ıkmış ve gür düı!tu manıaradan hoşnut kalm.ımıştı

arasında TltT't:ilt>r de

vardı. Özellikle Televizyon kameraman

çalıştılar

Kendisine bir ı.Uf(' dinlenmeleri, bu

ilerledikçe

ti{:"i görevlilerin

ları mumkun oldugu kadar ohJ(,ktif1rrl·

Teknik deyimll' hukumpt ala·

nının boş olan orla YNı('ri

arada halka mehter takımının gösterill"

Dakikalar

u

Bu s nukluA: un ('n fat.!a ıı·dirgin d·

nin çerç('veı;ini kalabalıkla doldurma�a

'.lERHUM'UN OGLU

rinin iLleLileeegi süylt'ndi.

tim Bakanı "Ii Naili f<;rd('m, :-onnuk kar

kanını haşlıyordu ...

'0'('

arka kı·

Mmlarına "pan" harekt'li yapmadılar ve

kalabalık arasında dolaşan simit Ikllırı·

ları nı çekmemeye özen gosLerdiler

mehter takı

mından da umulan bulunamadı ve bu

iLiR KADıN BIR HELIKOPTER Ama TRT'cileri duşundurpn diğer

bir güçlük daha vardı. Saatlpr 17 . 30' u gösteriyordu ve televizyonun 20.30'daki

haber proııramına filmi yt'liştirm('k ola·

..ına 5aatte 125 ki· nakı;ızdı .. Durmamaea

lometre hız yapacak bir taksi ile (jIm yo·

la çıkarılsa bile ancak Ankara'ya 20.30

da varırdı ki, filmin banyosu, montajı

ve

diğer

çalışmalar filmin haberlerde

gosterilmpsini olanaksız kılıyordu. Demirel beraberindeki

MC KODAAlANLARI KALABALıCı BECENMEDI Eskişehir Viliyet binasının önunde,

balkonundan bakıldıılında yavaşlatılmış

film izlenimi yaratan, "sinir bozucu" bir KÖsteri sergileniyordu

Bir süre sonra ukeri tören kılası git­

miş, onun yerine geçen mehter takımı·

nın ıösterileri bile bu yavaşlalılmış fil­

mi canlandırmaA:a yetmemişti..

ışin kötü.ü, askeri tören kıtasından

bo,alan yere ilerleyen küçük kalabalık da ıseyrelmiş, alanın arka kısmı ile orla

evladını" d.a cephe koltuklarından birine

oturlmuşlu. Bakanlılının ne iş yaptılı

henuz bilinmemekle birlikte, Cephe'nin

büyük başının fedailili görevini yürüten bu "Mümtaz evlat", hem "aziz baş"ına

unutamıyacaitı

bir we ıösteri yapmuını uygun ıördü.

MEHTER VE CEPHE TAKıMı Mehter takımı BUrla'dan getirilmiş·

bir

Eskişehir

hatırası

sunmak, hem de parti içinde kendisini

çekemeyenlere hatırı sayılır bir örnek yaratmak

için Eskişehir'i kabul ettir·

mişti..

BIR

mişti...

daki kunnay hey'et, mehter takımının

RASLANTI

günkü t.arihi taşıyan gazeteler, Hava Or­ Kuvvetleri

trfan

özaydınlı'nın

KomutaniıRına

Korgenera!

hakkında

Yüksek

önüne kalabalık toplayarak gösterecek­

birliRi ile alındılını yazıyorIardı

ti! ..

Vilayet

binasının

Ama, balkondakiler dahil, alanı dol­

yaptlRı

Askeri

Mahkemesine

Eıkişehir

Hava

Cemal Engin'in atanmasına ilişkin karar· name

Idare

itirazın

haklı

Orgeneral trCan özaydınlı, dört yıl

kadar önce, Eskişehir Sıkıyönetim Ko· mutanı sıfatıyla, AP Genel B8.<:v,,-·

lenmedilpr,

nun acısını da yıllar sonra bu kez Baş·

Bütun

ustalıRına

raRmen

c">

leyman Demirel'i şehre sokm�

mehter takımı, alandaki kalabalıkla "is·

bakan Süleyman Demirel'den tatmıştl.

"dur" işareti verildi ve balkondaki mik·

lanıyordu.

ıeçildi ...

son dakikada boylesine de önem taşı·

tenilir"

deRi,iklikler

yaratamayınca,

rofondan "Sayın Bakanların" takdimine Devlet

Bakanı

ve

"hemşehrimiz"

Seyfi öztürk, Devlet Bakanı Mustafa Ke·

mal Erkovan, Devlet Bakanı Gıyasettin

temel

atmadan

k

G

e

I

B

A

N

Mikrofondan

oyunlarına nAmen

IÖnük geçti

yapılan

ıı

n

u

bulun

ses

Önceki haCtanın ıon gunlerinde Es·

arkad84 , bu· I yük umutlarla geldikleri Eski,ehir'den

II

deyimleriyle "hayretler içinde"

ayrıldılar.

duyamadıkı

"Hadi

Mutlu'yu

kadın "müstakbel" Anadolu üniversite·

çakırın, onu çıkaralım" fısıltıları arasın·

si alanına girmeye çalışıyor ve kendisine

olan sesi tekrar duyuldu

one ralmen sesini "büyüklere" duyur­

da takdimcinin, bu kez uhrevi bir tonda

Mutluuu Menderes! ..."

Takdimdeki frekans delişikligi, pek

engel olmaya çalışan emniyet ,örevIile­

maRa çalışıyordu:

". Hem evlatlar okusun diye mek­

tepler yapıyoruz, dersiniz, hem de o kı'

zanları öldürürsünüz! .. , Utanmıyor mu·

de etkisiz kalmadı. "Merhum"un balrı

sunuz? ... "

çizgilenen bir yüz ifadesiyle kalabalıRa

nından uzaklaştırılırken, Eski�hir aske­

yanık oRlu, gulmekle uzulmek arasında

el saHarken alkış sesini biraz olsun ço­

Raltmayı becermişti doRnasu..

Yaşlı kadın, apar topar tören ala·

ri hava alanından bir helikopter havala­

nıyordu. Helikopter, "Sayın Safhakan'· ın iki dev tesis açmak için geldili Eski·

şehir

gezisiyle

göıürüyordu...

SIRA DEMIREL'DE Ama n e olursa olsun cephecilerin

ilgili

filmi" Ankan'ya

Devlet Bakanı Seyfi öztürll, TRT'·

cilere

"R"ereken

kolavhitı"

"östermiş·

mış, butun cadde ve sokaklara kırat re­

(�)

diler yazılar duvarlardan silinmiş ve bu tirilmişti...

Demirel ile birlikte tam

11

bakan

ve çok sayıda cepheci parlamı:>nter Es· kişehir'e geliyordu

MISAFIR VE IlULDUCU

kişehir'e giden ve "iki dev tesisin temeli­

kendi

Iabalıitın

"Vatan,

bakanlık gösteri

TEMEL ATMA! .. ni atan" Cephe başı ve

sarı tepelerde yankılanırken, bir yaşlı

Üniversitesinin temelinin

kırlarda mikroCondan

ııimli bayraklar ve- dövi;lIer asılmıştı. De·

arada Bursa'dan da bir mphtN takımı ge·

a

nadı. Balkon dalgalandı ve aşa�ıdaki ka­

Anadolu

millet, ecdat, evlat, ilim, irfan .." sesleri,

ötede,

bii Kaynaklar Bakanı Selahattin KılıÇ,

Kültür Bakanı Rıfkı Danıı;man

atıldı�ı

B u arada takdirnci son kozunu oy·

yordu. Şehirde butun hazırlıklar yapı!

mirelt alı:>yhine izlenim bırakabil('cek

f�: � i::�� �:��� ����� �� �;

ne de sayı olarak dekişiklik görülmedi..

Böylece raslantı biraz daha anlam­

Eskişehir,

Karaca, Maliye Bakanı Nahit Menteşe,

Tiearet Bakanı Halil Başol, Enerji ve Ta­

sitesinin, daha sonra da molor rabrikaSl'

nın temellerini atlılar ...

ama usulen çırpılan ellerde ne ses olarak

bulunduRunu ve mahkeme kararının oy·

duran 3·4 bin kişilik kalabalık nedense

mehter takımının gösterileriyle pek ilgi·

II

"Sayın Bakan" sırayla balkanda görundu

Adnan Menderes'in sevgili oRlu Sayııın

Raslantı bu ya, Eskişehir'e gidildiRi

general

yazının başındaki sahneye geçildi.

". Şimdi huzurlarınızda, merhuum

ti. Uluılarar..ı tecrübeye sahipti. Şimdi u.taIIRınl,

bakan ve

lanıştan sonra ilk önce Anadolu Oniver·

yerler aruındaki botluk açlRa çıkıver· Durumu endişeyle izleyen balkon­

diler resmi görevliler bu tatsız kar,ı·

Butun şatarata ra({m('n Eskişehir'de

istenilen ne kalabalık, n(' dı:> eoşku yara·

tılabiidi

Koskoca hukumet alanına 3·.1

bin kişi gelmişti. Durum, bir AP'li gaze· ecinin t . Iık"ti.

itiraCındaki ifadelerle "kepaze­

Gene

gazetecinin

deyimiyle

,

NASIL/M r

"Bu

YURUYUŞ

27 TEMMUZ 1976, "


TORK İs: I�İıt BARI)ı\K •

\/11011::'" AllA KA Y Ilginç gelişmeler

TORK-IŞ 'IN YUKI DEVRI

birbirini izliyor.

�rmaye ve onun iktidarı MC'nin işçi sınıfını. işçi sınıfının demokratik hak ve özgiirli..iklerini. kazandı�ı mevzilE'ri hpdp( alan eylemleri alabiidieine sUrerken.

S('T·

Anla�ı1an, OISK'i

M..den .�'i,

'\1u�urnle"

gorev

oradan d,ı ve

mi�ti. TOFAŞ ol<tyları

v('

bu ulaylar.ı

riden yoldaşlık eden Thrk.lş'ıe de ilginç

ilişkin olarak Botlıl Tunc.,"un verdiği dt'­ me,' Turk·lş içinde tartışmalara yul a(:ar_

gelişmeler oluyor.

ken, oldunıl"n i�çinin kanı kurumacian

mayenin bu eylemlerine inC('den v(' içp­

Tı.irk.lş'teki gelişmelerin hızlanması

CHP Genci Ra�kanı Ecevit, Halil TuIH;'U

TOFA Ş olayları ile başladı. Daha sonra

,-iyaret ediyur. iki lider karşılıklı sevı::i

"Devlet Guvenlik Mahkemeleri" ve "Si·

gösterilt>rinde bulunuyordu.

yasi pariile� karşı alınacak" tavırların tartışılması sırasında dorueuna ulaştı.

NIYET SAKLANMIYOR Bursa'da yeni bir Seydişehir, yeni bir Tariş yaratmak isteyenlerin bu ar· zuları işçilerin kararlı direnişleri ve tep­ kileri sonucunda kursaklarında kaldı.

TOFAŞ'ta DISK uyesi işçiyi kur­

şunlayarak oldüren Türk Metal'li katille­ ri Tunç baenna basarken, cinayet şebe­

Turk-Iş içindeki çalkantılar. Devlet Guı,;enlik Mahkemeleri meselesinin gün­ deme gelmesi ile hızlomdı. Türk-Iş için· deki sosyal demokrat etikelli sendikacı­ lar, birtakım başka niyetlerie de olsa, DGM'ye

kar�ı

tavır

alıp

bu

konuda

DISK ile işbirliei yapabileceklerini açık· larken Halil Tunç aradan sıyrılıyor ve DGM'nin faziletlerine ilişkin bir demet; patlatıyordu. Türk-Iş içindeki parsa savaşı böyle sUniyordu.

Yönetim mücadelesinde bir

kesine dunlişen ve MHP'lilerin yöneti­

grup DGM'ye karşı goıi..inerek kozunu

mindeki bu sendikanın bir yetkilisi, bir

oynarken. Genel

toplanttda TOFAŞ'la ilgili haberleri ya­ zan ilerici bir gazeteciye yak1aşarak şun­ ları söyhiyordu tehdit dolu bir üslupla: nedenini

anlayamadık.

Sizden bunu beklemiyorduk doerusu.

Başkan

Halil Tunç,

ol

unmıyorum." (Milliyet, 21 Temmuz.

<;arşamba)

Bulun bu geli�ın('ler ve i�ı,;iyi poli· tikadan butunuyle koparıııot giri�iml('ri kaT'!llslııda sosyal demokrat .,Ietrak ",dletn­ dırıletn sendikacılar da !\iIIL gOstt>rmelik sü,-Ierle girişilen danı�ıklı demeç furya­ sında politikahırını Slirdün.iyurlar. Ger­ çekleşmesinin olanaksız oldu�unu ken­ dilerinin de bildikleri bir çok konuda bol bol demeı.; veriyorletr ortalıe ... Ome·

MısırllOglu'nun

suzlerinde

soru akla gelmiyor mu'! Peki buLUn bu ,,'Uniltu neden'! Cevap çok açık: Gunü· birlik politika. Tı.irk-I�·te ilaiii Tunç \-e ekibi için sijylt>ne('ek çok �ey yok. Ilginç olan, Turk-Iş içinde 20 kadar sendikanın yö­ netimini ellerinde tutan ve danı�ıklı de,

ğin o pek çuk fırtına koparan "belirli

meçlene Tunç ekibinı' karşı gôstermt>lik

bir

çıkışlar yapan sosyal demokrat etikelli

siyasal

partinin

dcstekl('nmesi"

konusunda Tiirk-l� içinde sosyal demok· rat

s... ndikacılı�ın

unculı.i�unu

yaptığı

sendikacılarm loIvrı. Bugün Türk-Iş içinde yapılacak iş

söylenen Yol İş Federasyonu Ba�kanı

kuru demeçlerle ilericilik yapmak, blöf­

Halil Mısırho�lu �unları sOyluyor:

lerle vakit geçirmek dee,il. Dürüst 011-

"1\irk-Iş'in bugunkü yönetim kad­

nın yapacagı i� şudur: Tabanın egitimi­

rosu parti destekleme kararı alamaz. Za­

ne en kısa zamanda girilfilmesi, bre�kti­ einde DISK'e ba�1ı sendikalarlı ilişki kurarak orlak e�itim çalışmalannın y.

ten işçiye sınıfsal bilinç verilmeden han�

gl

karar alınırsa alınsın anlam taşımaz.

Türk.lş herhangi bir partiyi destekleme kararı alınca işçinin bu karara uyacaeı-

pılması ve girişimlerin buLUn ubanı yay­ gınlaştırılması.

MC ile aynı agzı kullanarak "Güvenlik dıgmı" açıklıyordu. Bu arada Tunç ekibi, Hurriyet gaze­ tesinin birinci sayfası için bir uydurma haber uçurmakla

meşguldi.i.

16 Tem­

"KOMONlSTLERLE SILAHlı MÜCADELE ÖRGÜTO"NON BIR EYLEMI "Komünistlerle Silahlı Mücadele Örgütü" adlı kuruluşu hiç duydunuı

Böylesine önemli bir haber, bizim göıi..iş·

muz'da gazete sütunlarında yer bulan

lerimize başvurmadan yazılamaz. Bizim

imalat haber şöyle idi: "CHP desteklen­

mu? Sanırız, duymadınız. Ancak, böyle bir örgüt var. Elazığ'da faaliy.et göste­

sendikada MHP'1i1erle birlikte CHP'liIer

mediei takdirde 19 sendika Türk-İş'den

de var. Biz Maden-İş'i her yerde duşür­

ayrılacak."

riyor. Faaliyet alanı, bütün doğu illerini kapsıyor. Bu örgüt geçenlerde, Diyar­ bakır Bel�djye Başkanı Okay Kalfagil'e bir tehdit.

meye kararlıyız. Biliyoruz; Maden-Iş'in düşmesi, DISK'in düşmesi demek_ Bunu Gazeteci ise görevinin kamuoyuna

gerçekleri iletmek oldugunu söylemekle

dan post�a verilen bır mektup. Mektup, şablonla . yazılmış. Ancak, şablon

INCE BIR OYUN

Seydişehir'de başardık. ....

yetindi.

bUyük

g<,rçf>k payı var. Ancak () zaman d� şu

Mahkemelerinin işçi ile bir ilgisi olma­

"TOFAŞ olaylan üzerinde bu kadar durmanızın

NI: Y AI'IYORLAR '1

yt'Lkisi.

Ttirk.l� lotrafından, Türk M('tal't' ""riı·

Böylelikle,

hem

Türk-Iş

cetvelsiz içinde

DGM olayı unutturuluyor, yepyeni bir tartışma

konusu yaratıhyoı", hem

de

Türk-Iş Gene) Başkanı'na, konfederas­

IqJ llanlldl�ından harflerin hizaları pek duzgun değiL. Elazığ'da Devlet

Mühendisıik Vf Mımarlık Akademısi var_ Demek bu akademi şablon kUlloilnı­ mmda iyi eğitim veremiyor. Bütün hunlar.a karşılık, mektubun içeriği ve kullanıl n dil çok ilginç. Di­

a

yarbakır Belediye Başkanı'na gönderilen mektubu okurlarımıza sunuyoruz:

yon içindeki sosyal demokrat liderlerin kulaeını çekecek bir koz saelanmış olu­ yordu. öyle ya, Tunç, kendi ekibinin sız­ dırdıeı asılsız haberleri kullanarak sosyal demokrat sendikacılara saldıracak, bun­ ları

Türk-Iş'in büti.ınıüf!ünü bozucu gi­

rişimler içincie bulunmakın suçlayarak baskın çıkacak. ikazlarda bulunacaktı Ola�anustü toplantıya Tunç bu avantaj· la katıldı, Son olarak ele alınan sorun, Tlirk­ İş'in hangi siyasal partiyi destekleyc<'eği sorunu idi, Ayaklarının altmdaki topra· em kaydığının ppkala farkında bulunan Türk· Iş kurmayları aynı anda hem YE'rlt'­ rini korumalarına hem de sermaye ile kolkola yürümelerine yarayacak bir ince politika peşindedirier. Bir yandan hızla sola ve devrimci sendikacılıea kayan la­ banı tutabilmek, öte yandan da serma· yenin

çıkarlarını kollayabilmek ancak

ince bir politika ile mümkün. Ve bOyle bir politika, ancak gunübirlik tabir edi­ len cinsten olabilir. Gerçeklen de bugün Türk-Iş'te ayırımsız her ekip için geçerli olan, gunübirlik politika. Bugün Türk-İş'te ı'eitim çalışmaları kasıtlı olarak yapılmıyor, Planlanan bir takım semınerıerde dt' işçilere e�itim vermek üzerE' yapılan çaeırılarda CIA damgal� sendika

patronlarının isimiNi

aeır basıyor Buna kimsenin karşı çıktı­ eı yok.

YORUYUŞ - 27 TEMMUZ 1976

6

Sayın okay pici sen ve senın e esı 5 Doktor gibi 5 Av u kat musv t 2 dısk köpeği v e 2 eşek ibnesı

mılletvekılıni kuııanarak orayı karış­ tırmayın gelırsek k apı n ı z ı n önunde lesınız·

serer karıla.rızıda s una

ballıya teS[lm ederız.orada bır ütk ucunun burnu kanarsa Elazıg­ dakı pıclerizın barsaklarını d_okerız yakında goruşmek uzere24-o-76 I<OMiNISTLERLE SiLAHlı MUCADEL� ORGUTU


DAN METIN ÇIlLHACI(ILII



HURCAMlş PAŞABAHÇE ŞUBE BAŞKANı ŞABAN öZTURK'UN Yi>· RUYUŞE öZEL DEMECI

MUMLAR

SÖNMEK ÜZERE TORK-IŞ ÇATısı ALTINDA " SOSYAL DEMOKRAT" OLDUK­ LARıNı IDDIA EDEN SENDIKALARıN GERÇEK NIT i:. U K LI:.­ RINI BOTON AÇIKlıCı ILE GÖRMEK VE GöSTERMEK GE­ REKIYOR. BUNLARIN BIR BÖLOMO ILERICI SENDIKALARı DURDURMAK ıÇIN "GEREKTICINDE KOMANDOLARLA BI­ LE IŞBIRlıCı YAPABILECEKLERINI" AÇıKÇA SöYLEMEK­ TEDIRLER. KENDI sıNıFLARıNı INKAR EDEN HAINLERE EN SON YUMRUCU, IHANET ETTIKLERI sıNıFLARı VURA: CAKTIR.

• Paşabahçe cam fabrikasının 1965 senesinde kurulan Kristaı.iş sendikasına

fenmedili bu rakamları Kristal.lş sendi­ kası ganimet bilip imzalamıştır.

kJırşl bir devrimci sendikanın içinde ör·

toplu sözleşme ile ne gibi sosyal haklar

özetlermisiniz?

sağlanıyor? Kristaı-Iş sendikasının ölünç kay·

Kristal. ış'ln sınırsal sendikacılık gö­ revini yerine

mücadelelerde işçilere karŞı bütünüyle uzlqmacı san sendikacılık tavn alması sonucu,

işçiler

1968

esinde kurulan DıSK'e ballı

gerçek sendikalannın

t

HORC

naIı yapmış oldulu sözleşme. aslında günümüzün

getirememesi, ekonomik

.IŞ sendikası oldulunun bi·

.

çoktan

hayat pahalıhlı karşısında

sırın

tüketmiştir.

Çünkü

1.1.1976 tarihinden itibaren geçerli olan sözleşme, 6. ayın sonunda bitirilebilmiş­ tir. Siz de takdir edersiniz ki o günden bu yana hayat paha1lhll yüzde yüz nis­

lincine

betinde artmıştır. Işçinin eline geçecek

boIıçe ıubeol kuruldu.

muş gibi, sosyal haklara eklenen cüıi

Daha sonra 1974 sene­ a hlu. n siııde, HORCAM.IŞ .. ndiIwının Pqı·

• cam

iş koluN giren dijer fabriblarda

yetki lungi sendik.Jdaydl? Pqababçe ,ubernizin açllı,ında, iş­ kolundaki

f.brikalann

parayı artık siz düşünün. Bu yetmiyor­ miktardaki farklar da imza tarihinden i­

P:ıpbihçe şubesi"i açtığınızda,

çolunlutunu

tıüııyesiııde bannduaııKrlolal.l, ....dın·

_ıldanok bır çoküntüye atıadı, ömelin ..... Meniıı'de bale. yaWll dlllUmda, _ üylli yok ..yıl__ az, Çı· ".,.. cam oonayii.de YUL yUlY. olan .. ııyııı, Hiircam·l, lebl.e büyük qı:

lIIILar klydetmi, ve son grey sırasında Kıtalal.ı,'in 250'ye yakın üyesinden an­

cak SO kldUl sendikada kalabilmiştir.

run gerçekte patronlann menfaatini gö­

melik çıtı,ıar yapıyor: "Cam i,citerinln alO,

IwtIlUlda eriy....k

yaratbk\an de­

lerlerle midelerini en seçkin yiyecekler­ Le ,i,irenler,Slrtından milyarlar salladık· lan işçiler için 100 gramlık yolurdu lüks görerek emek sömürücülülünün en belirgin örneklerini ortaya koymaktan

renlerle artık bir aile anlayışı içerisinde hareket ediyoruz"

diyen San

Kristal

sendikasına yetkiyi vermiştir. Doerusu başka türlüsünü de bekleyemeıdiko Kristal-tş'in işverenlerden talep et· till 450-450 krş'luk ücret zammına kar­ ,ılık, HORCAM.lş sendikasının tabanın isteklert dolmltusunda zam talep etme­ li, Kristal.İş'in yöneticilerini telaşa dU· türmü,tür. Biliyorlardı ki, sunmuş oL­ dukları taslak üzerinden sözleşme imza­ ladıklan an Thrkiye sendikacılık tarihin­ den sllineceklerdi. Onun için birtakım bahanelerle taslalı i,verenden geri aldı­

lar. ,Ve Hürcam-Iş sendikaaının davranı­ ,ını bekleme sürecine girdiler. Bu arada KUrcam-l, sendikasının i,verenler karşı­ ıında tutarlı bır ,ekilde mücadele etmesi

kopardıeını söyledi. Açık­

bir ay zarfında YoRurdu görmedik. Top­

tan mı yoksa ayran yapıp mı verecekler, işçiler

bunu

çok

merak

ediyorlar.

Kristaı-iş yapmış olduğu daha

önceki sözleşmelerde getirdiği maddele­ ri ne derece uygulamıştır? Her fırsatta yapmış oldulu sözleş­ melerle

işçiye

söyleyen

hizmet

Kristal

götürdüklerini

yöneticileri,

işçinin

karşısında ahkam keserler. Ancak işçi­ nin hakkını savunmaya gelincesendikacı­

heı ekmek teknesi olarak gördüklerin­ den toplu sözleşmeye kendilerinin koy­ muş oldulu maddeleri kendileri uygula­ tamamaktadırlar. örnek vermek gerekir­ se saymakla bltlremeylz. Fakat bir tane· si var kı ona delinmeden geçemeyece­ lim: O da ıöyle; 1973·1976 dönemi toplu

i,

sözleşmesinin

15.

maddesi

"Askerlik aynıması ıçın çıkış işlemi, iş­ çinin talebi halinde ve şubesince sevk ta­ rihini bildiren lşverene göstermesi kaydı ile sevk tarihinden en geç 1 ay önce ya­

ve grev olasıhlının güçlenmesi durumu­

pılacak ve bütün alıcıkları azami üç gün

nu kestirmi, bulunan işverenler. greve

Içinde ödenmiş olacaktır.

ÇJk&Jmasl için 5.00·5.50 TL ücret ver­ mI,lerdlr.

Hürcam-I, sendıkasının be-

YORUYUŞ· 27 TEMMUZ 1976· lO

müracaat etmesi halinde "Biz bu mad· deyi işverene uygulatınz fakat işveren sizi işten atar" diyerek işçilerin üzerin­ de ekonomik ve psikolojik baskılar ya­ ratmaktadır. Bunun nedenini, bay Şiş­ manolluna soruyoruz.

kişinin tekelinde ve işverenin kolıuau· nun altmda olan san Kristal-ış bu lbraç­ lan yaparken onur kurulu

bqWIlUD

dahi imzasını almaya ıerek duymamı,­ lır. Ihnçlm sonradan ölr'enen onur tu.­ rulu bqkanı .. Ihnçlardan hiç bir ma­ lumatım yoktur, benim onayımdan &eç­ memiştir" dedi. "üream-I.

sendikUlDln

tl.be1um·

dan korkan bu ki,ilerin tetq ve korku­ lan o kadar belirgindir ki buatln aoayal demokrat geçinen bızı yöneticiler ."..

• ra

Kristal-Iş toplu sözleşme görüş­

birçok işçiyi sendikadan ihraç etmiş

gibi Paşabahçe Şubemizi açtılımızdan bu yana Kriıtal. ı, sendikası giderek Pa. şabahçede oldulu gibi diler inerlerin­

i,birllll y_

yıtlı kişileri sendika yönetimine mişlerdir.

lite

size TORK-IŞ

kendine Sosyal Demokrat dlkanın

Konuşmanın başında da söyledilim

komandolari.

içyiizü.

_. Içiııdo

bır ..

Bu

..

gerçekleri gÖllormlyor _? çe,ltli bulalari.· Itç- Uııdl --.. sını seçmesine maa' Oı.CaJrIanaı dea bu ki,I\eN ............ : bir beaiu, terör ye zııiiim _d111111fı

de de çökmeye başlamıştır. Yine yuku­

lincine enui, iKi

da belirttieimiz gibi, sendikacıhRı ek­

sinden kopanmaz. Ve ,unu ıla blldııllr

mek teknesi olarak gören Kristal.ış yö­ neticileri bir telaşın içine düşmüşlerdir.

arlradaflan �

kı, kendi smı'ım Inm eden ballılere_ son yumrulu

kendi ıımfı YUI1IıCÜbI'.

da böylesine göstermelik erelik yapan ve

Cam işkolunda üye sayısının ço�un­

MC Iktidannın çalışma bakanı "Biz işve­

mamıştır. Bazı arkadaşlann sendikaya

bunun sebebi sizce nedir?

ihtiyacı olan yolurt konusunda göster­

işverenden

luRu HORCAM.tŞ sendikasında olması­

ollu bu maddeyi şimdiye kadar uygula­

dolam.. oldulu, cam i,çi,inin en tabii

açıklamasını yaparken nihayet YoRurdu

na raRmen birtakım politik nedenlerle

yin edilecektir" der. Ancak bay Şişman­

pazarlık sıruında senelerden beri diline

lamanın yapılmasından bu yana geçen değerlendiriyorsunuz?

yerinden ayn kaldıkları süre içinde söz­

melerini yürütürken ve iml.3.ladıktan son­

nm diyen ŞişmanoRlu toplu sözleşme

nasıl

ten aynıdıkları tarihteki ücretlerine, iş­ leşmelerle yapılan zamlar eklenerek ta·

zettilini kanıtlar. Kristall-Iş sendikasının Genel Başkanı Şişmanollu patronlarla

ben bir yoRurt için işçimi greve çıkan­

Kristaı-Iş'in yaptığı toplu söz­

ihraç etmiştir. Bu sayede bir müddet daha bannacakimDl sanmaktadırlar Oç

gereki...

dutu Topkapı ŞI,e Cam fabrikası ile

I�şmeden önce ve sözleşmenin akabinde

Tekrar işe ahnanlara işyerinin yeni ve son şartlan uygulanacak ücretleri, iş­

nz" demekle de kalm.yıp, MHP'ye ka­

birlikte cam i,kolunda Kristal Iş sendi·

leşmeyi

re tercihan almak zorundadır.

künt.üyü durdurabilmek amacı ile i,veft­

nin de yardımı ile birçok arkad..ı söz­

işçinin ekonomik örgütü olan sendika­

çekinmemişlerdir". Işverenler karşısın­

kal fiilen çökmüştür.

rine uygun diler bir işe, sair istekliIe­

Endişeleri işçi için deeildir. Ekmek tek· nelerini Kaybedeceklerindendir Bu çö­

tibaren geçerlilik kazanıyor. Bu karar,

Ve nihayet, bır çok tabrikanın Hürcam'a

Utibakı ile, daha evvelden yetkili bulun·

işe girmek için müracaat ettikleri

derhal, yoksa yer boşaldılında eski işle­

• Kristaı-iş sendikasının imzaladığı

gütlenme ihtiyacı duydunuz. Bu gelişimi

ra!

takdirde işveren bunları, boş yer varsa

Bu işçiler askerlik ödevlnin sona ermesinden ba,layarak 3 ay ıçınde tek-

DOZCE'DE PATRONLAR DIZEGELDI Turna ARaç Sanayii A.Ş'ye ait bir işyeri var Düzce'de. Işyerinde 70 işçi çalışıyor. Işverenler arasında Cephe hü· kümetinin saltıık bakanı Bolu milletve­ kili Kemal Demir de var.

istendi. Polisler ve jandanna1ar tabrik.,. y lRıldl, Ama işçiler bir adım bile ,eri ç.. kilmedi. Direnişi sürdürdüler. Kııdın ye erkek işçiler, omuz omuza tam bir ii·

ARaç işçilerinin dertleri çok buyük. En başta, asgari ücretin altında bir mik­ tarla çalışıyorlar. Ostelik, bu ücret de çoRu kez kendilerine zamanında öden­ miyor. Işgünü ise 9 saat. Işverenler, bu· na karşılık, "canı işteyen çalışır" diyor. Ancak 1976'ların 1'"ı.irkiye'sinde ka­ zın ayaRı çok deRişik_ Artık i,çileri yasa dışı koşullarla boRaz tokluRuna çalıştır­ manın olanaRı yok. Büyük merkezlerin dışında, Anadolu'nun' çeşitli yörelerin­ de de işçi sınıfının bilinç ve kararlılık düzeyi yukaeliyor. I,veren de durumun farkında. Işçileri cenderede tutmak için, MtSK'i yardıma çalırıyor. MISKte baR h Türk ARaç I, IM!! ndikuı, işçinin haberi bile olmadan patronlarla anlaşarak yetki alıyor. Bır oldu bitti düzenlenmek isten· mektedir. Ancak i,çiler, oldu bittilere direne· cek bir kararlılık içindedirler. Ya..1 hak­ larını elde etmek üzere Turna Alaç Sa· nayii'nin 70 işçisi 8 Temmuz IÜnü dire­ nişe başlıyor. önce, işçiler .indirilmek

rakmadı. Düzceli'ler maddi manevi hiç bir yardımı eslrııemediler gı-evci i,çiler­ den. Patronlar işçilerle dayanı,ma b.· linde bulunan DüzeeJileri işyerine ıok­ mamaya çalıştılar. Ama IÖkmedi. ı,ten atma tehditleri ve başka b.... ılar. ne di· reniş alevini köreitti, ne de i,çlleri ken­ dilerini destekleyen DÜ%ce Halkından koparabildi. Sonunda direni, ba,anya ulqta: Hiç bir şeyin para etmedilini ,ören pat­ ronlar, bir haftayı a,kın bir türedir ye­ rilmeyen aylıkları ödemeyi kabul etti. Bunun yanıaıra diler aoaya1 haklan da tanımak zorunda kaldı. Turna Sanayii işçileri, i.tekJerinin kabulunden ıonra, direni,i bir liin daha IÜrdürenk erteai IfÜn işba,ı yaptılar.

nıf dayanışması içinde mücadele verdi­ ler. Düzce halkı dı greveileri yalnız bı­

Düzce Alaç i,çilerinin mücadele.

ve bu mücadele ıonucunda elde ettikleri kazanımlar, Thrkiye i,çi aınıfmın ,eU,lp

lÜçlenen mücadeleainin bir parçası .. Düzee'de diler i,çi ve emekçiler için de canlı bir örnek olarak kalacak.


TURIZM ış GÜÇLENIYOR •

Ankara'nın onemli

turistik

otelIe­

rinden biri de Roma Oteli. 1973'de a çılmış.

80

milyon

lira

deaerinde

Aylık orLla ama

bir milyon arasında dcRişiyor. t lei nç özelliklere sahip iki patron işl.'liyor

Roma olelini. Bunlardan Kemal Karasa­

naşmıyorlar

Mayıs 1976'da gre... kıtrll

i

rı alınıyor. Gre... kararı ile birlikte Kara­ sakal'ın Diyarbakır'dan getirttiiıi kiralık

işçiler işi y....aşlatarak bugun" kadar gel­

diler, Turizm-Iş sendikası 1747.1976 gu

muş.

nu yeniden gre... kararı .Idı

Karasakal'bununla d. kalmıyor; aynı u­ manda Diyarbakır'da eenelevi lşletiyor.

bin lira ile

!>Onra

kaJ 2 Milyon 250 bin Iir. ile orLak ol· �8r hisaesinden 1lı40 pay alıyor.

,eliri 800

katiller gorevierine başlıyorlar. Bektaş Kızılocak adlı iş('iyi geceyarısı bı('alda aKır şekilde yaralıyorlar. Bundan

Çeşitli kumarhanelerden haraç alıyor K,jraıık

katiller besliyor. ViırUYuş oku­

ASLAN GREVI ANLATıYOR

yuculan def'linin 15 Haziran larihli sa­ yısında bu katillerin işçileri hedef alan cirifimlenni hatırlarlar. DiA'er patron 11· hami Alptekin'in nitelikleri batka. Bü·

tiın

çabuı Kemal K.aruakal'dan daha iyi

kirli i.şler çevirmek. Aralarındaki çelişki­ yi, yolsuzlukl.n,

işçilerin ücretleri üze­

rinde oynayarak ,idermeye çaJışıyorlar. 14çilerin yanında birbirlerine ,österme­ lik kürurler savuruyorlar. Işçilerin mu·

41nı vermemek, ,eciktirmek için herri.ın

rHepsiyondan para alıyorlar, gece kuhıp­ lerinde kumar oynayarak harcıyorlar bu

Grev çadırında Turizm-Iş sendikası Iç

Bölge

Anadolu

temsilcisi

ısmail

Aslan'la ,öNştuk_ Bize şunları söyledi: "Grnimiz

17.7.1976 sabahı saal 4.30

da başladı. Otelde çalışan işçilerin lumu

ereye yeti

kaıılıyor.

durdurmuş

ışyeri tamamen

ra.li­

durumda. Grevimizin

nedeni şu: Iueri 1973'de açıldı. Açıldı·

yıl işçiler sendikaya üye olmu,lardl.

14çUerin ve inerin.in yeni olmasa Ae� 'deniyleo zaman mücadelede başarı saitla­

0-

namadl.1976 Mart ayında işçiler sendi­

nn yaptıklan ilk iş sendikalaşmayı önle­

leşme çalnsında bulunduk, fakat kalıl­

paraları. 94

işçin.in çalıştıtı Roma

tel in.in açılışı ile beraber çiCte patronla­

kamıza üye oldwar. 'şverene toplu $Öz­

mek, belenmedikleri işçilere bir mek­

madılar.

tup

,öndererek

grey

Ama

başarılı olamıyorlar. Işçiler DISK'e

i,ten

ol uyor.

atmak

Yasal

sözleşmeye

razı

olur ıi bi göründü ve

toplu sözleşmeye oturdu. Göriışmelere baliladık. \.icrellerde anlaşmazlık dotdu. Birinci yıl 1000 TL istedik, 900 TL ve­

meyerek grevi za(erle bilirmek amacın­ dayız. Bunu başaracaQımıza inanıyoruz Işçi sını(ının tarihi

za(erlerle

doludur

Grevimiz bu zarerlere kendi çapında ek­

receltini söyledi. Ikinci yıl 650 TL iste­

lenmiş yeni bir halka olacaktır".

de kabul etti. Ancak sonra işler delişli.

lerini

Daha sonra inançlı ...e kararla grev­

dik, kabul etti. Diiter bülün maddeleri İşvereni

deralarca

aramamıza

ralmen

bulamadık_ Toplu sözleşme yapmak ni­

sUrdüren işçilerden birine yakla­

Şıp görüşlerini sorduk: 1\ırizm-t,'e uye olduktan sonra işveren üzerimizde yo­

yetinde deiti!. Uzun siiredir bekleme du­

lun bir baskı ve terör uy,ulamaya ba,­

rumunda olan işçi arkadaşlarımızia bir­

ladı. Fedailerini üzerimize saldırtıı. Dört

likte, trev şarllarının araştırılmasından

arkadaşımızı dövdüler, birini _tır yarala­

sonra grev uygulamasına giriştik. Şu an­

dılar. Fedailerin altında ,elen polisler

da (fev disiplinli bir şekilde devam edi·

prosedürli tam.mlayıp

yol'. Tek şikayetimiz grevin ,uvenlilti i­

karan aldık. Karar alınıncaya kadar

çin i,yerine gelen polislerin işveren lehi­

çadırımızı 8Ökmek istediler. Halbuki ça· dırın yeri belediyeye ait. I,veren toplu sözleşmeyi uzatarak i,çileri sendikadan

üyelerimi" çeşitli baakılar yapıldı. Teh­

ne hareket etmeleri. Davul zurna çaldırl­

oluyor­

dit, tabanca çekme, yaralarna, dövme...

madı. Grevin çadınru kaldırmak istedi.

Bunun üzerine Turizm-I, işverene

I,veren toplu sfu;leşme yapmak niyetin·

Polis bu hareketiyle grevi &abale etmek

Roma Oteli işçileri olarak kararlı

toplu sözleşme çaQ:rwnda bulunuyor.

de olmamasına ra�men işçilere yaptı�ı

niyetinde

zimli biçimde mucadelemi� "rdiireee­

baskıdan

Bunlara dikkat edip provokasyona gel-

ballı Turizm-Iş sendikaaına üye

lar

Çifte

patronlar

toplu sözleşmeye ya-

bir

sonuç alamayınca toplu

oldutunu

açıkca

kanıUadı.

isliCaya zorlamak istiyor baskılarına

karşı

lşVl!renin bu

yılmayan

devn....ci ve

tiz"

STAD OTELINDE SARI SENDIKA PATRON IŞBIRlıCı

SERMAYE

Stad oteli

195

devamlı,

10

geçici işçinin çalıştığı A.nkara 'nı" bUyillı bir

turutih oteli Tüm yurt düzı!yinde .urdUro/en potron·ulrl s�ndika ifbirlilinin bir örneğin; de buroda görmekteyiz. Işçiler- yedi yddır potron ue

8URSA�DA YENIDEN

undiko

Işçilerin Turizm-Iş 'e g�eceğini sezen Otel müdürü işçi temsilcı.; Bülent Ko­ ya'y, ve üç işçiyi işten alt •. Müdürün gerekcesi oldukca ilginç. Bir işçiyi iler;'; için zararlı buluyor.

-13.

Madde ile- Diler iiç işçiyi i.e Oleyia'i eleştirmelf

yapılan toplu iş sözleşmelerine karş, çı/dıklar, içın

KAN İSTİYOR

10'"

Oleyu'in balkılorındon kurtulmak, DISK'e bağlı rurzm·lş Sendtlıoırna geç· mek için mücadele veriyorlar. Sürdürolen bu baskılar ,on glinlerde yoğunld.tı

·17.

w

madde ile- işten çılta·

rıyor, Aynı zamanda gözdağı veriyor. "Ben bu işyerinde deur'mci ışçı çolış· tırmam ". Sarı Oleyis yetkilileri de işçilere ''Turizm· Iş 'e üye olursotUZ topunu zu iııten attırıraz, hepinizin üç dört çocuğu uar, yu.k olur" t�hdidinde bulu nuyorlar. Tüm bunlar işçilerin direncini kırmoya yetmiyor. Mucad,wlerini Turizm Iş ,endikOlina geçincey, kadar IÜrdürecekler.

Muammer

Çetinbaş'ın

öldürülme­

ıŞÇı KılıCıNDA FAŞISTLER

sinden sonra, Bursa işçilerinin gösterdiği direnç ve kararlılık, faşist güçleri sindir­

Türk Metal'in katillerinin Bursa'ya

mişti. Gerçekten Bursı'da bir süre ses­

girebilmeleri çok zordur. Ancak, BAY­

sizlik hıkim oldu.

KAL işçilerini tahrik edip olay çıkart­ mak için başka araçlar da vardır patron­ ların elinde. Örneğin, Bursa iktisadi ve

PILOT BÖLGE: BAYKAL Ancak,

sermaye

boş bırakacağa

Bursa'nın

Ticari ilimler Akademisi'nin faşist öğ­

başını

da benzemiyor. Türk

Metal'in katilleri ile isteğini elde edeme­ yen sermaye,. bu kez daha dolambaçlı

rencileri. BAYKAL'ın işçi düşmanı paı­ ronlarından Rahim Guru, hemen bunla­ ra başvuruyor. BAYKAL'daki mücddele­ yi sindirmek, bundan da öte burada olay çıkartıp bütün Bursa'daki işyerlerine ge·

yollardan Bursa işçilerini kuşatmoilYI de­

nelleştirrnek planına uygun olarak, Ra­

niyor. Amaca ulaşılması için mutlaka

him Guru, 20'yi aşkın faşist öğrenciyi

şiddet gerekiyor.Olay çı�cak. işçi öle­

fabrikaya işçi olarak alıyor.

cek ve bu kargaşa ortamında sermaye, Bursa'daki

mücadeleyi

bastırmak

Grev

ilanından

sonra işçi

acele fabrikayı alınan faşist öğrenciler·

TOFAŞ'tan sonra, Llhrikçiliğin şu

Coşkun, Ramazan Şirin, Mümin Uslu,

elverişli koşullara kavuşacak.

den

bazılarının

adları

şöyle: Aytekin

andaki merkezi olarak bir başka işyeri

Ahmet Özer, ısmail Bozkurt, Mehmet

ortaya çıkıyor. Bu işyeri, Maden işko­

Çetin, HüseyinOvalı, ısmail Bodur, Kü­

lunda. BAYKAL işyerinde yakıaşık 150

tük Çelik, Fahrettin Akuş, Şaban Ak­

işçi çalışıyor. Işçiler, OISK'e bağlı Ma­

baş, Halil Domaniç, KemalOrhan, Sü­

den-Iş üyeleri. BAYKAL işyeri patron­

leyman Eroğlu, Mehmet Çetinkaya.

larının DISK'i işyerlerine sokmama ça­ baları geçmişte sonuçsuz kalmıştı. BAYKAL'da sözleşme görüşmeleri uyuşmaılıkla

sonuçlanıyor.

nURSA IşçiLERI YENI TAHRIKLER KARŞıSıNDA

olarak

için

ÜSTELIK "PERSONEL MÜDÜRÜ"-

Maden-Iş

durumundalar. Üstelik bunlardan Ayte­ kin Coşkun, fabrikaya personel müdürü olarak alınıyor. Yani, işyerindeki işçiler­ le uğraşabilmesi için bu kiralık faşiste daha da geniş imkanlar tanınmaktadır. Şimdi, BAYKAL işyerinde tahrik­ ler bütUn hızıyla sürüyor. Işçilere silah çekiliyor.

Bıçak

gösteriliyor, olmadık

hakaretlerde bulunuluyor. Amaç

çok

tığı, sendikal rekabet nedeniyle karşıt görüştü işçilerin dövüşıüğü" biçiminde yansıtılacakıır kamuoyuna. Faşist bes­ Iemeler

kolay olacaktır. yayılması

olarak

BAYKAL',)

için

üstelik hazır

C'layın böyle

bekleyen basın­

yayın organları da vardır. Şu anda BAYKAL'da durum çok gergin.

istenmektedir.

çatışmada

"işçi"

tışma" masalını yaymak belki de daha

açıktır. Mutlaka bir çatışma çıkarılmak Bu

de

alındığına göre bu kez "işçiler arası ça­

Işçiler,

tahriklere kapılmamak

ise 6 gün içinde greve gidileceğini belir­

Bunların arasında, Aytekin Coşkun,

kimin

için ellerinden geleni yapıyorlar. Tahrik­

ten bir çığrıyı işyerine asıyor. Pıtron­

Ramazan Şirin, Ahmet özer, KemalOr­

�lUp kimin kalacağı da pek önemli de­

lerin kaynağı, nedeni belli. Olay çık..lr·

ların girişimleri böylece başlıyor.

han, Süleyman Eroğlu diğerlerinin lideri

ğildir. Nasıl olsa olay "işçilerin çatış-

sa, sorumluları da belli.

YVRVYVŞ -

27

TEMMUZ

1976

/i


DONYADA

YURUYUS

AVRUPA PARLAMENTOSUNUN KARARI KARŞILANMADI

OLU MLU •

işsizlik, tarımsal üriinlerin zarara u�ra­

J\J::T uYl"Si dokuz ülkenin de\-Iet ve hukı.imet başkanlannın Brtiksel'deki son

zin<elerinde alınan Avrupa Parlamento­ su'nun seçimi ile ilgili karar, Avrupa ka· muoyunda olumlu karşılanmadı. Karar,

ması gibi) c;:ıkarlarına uygun çözümler getirmek

Dokuz devlet başkanı önceki hafta sorunu görtişmuşler. ancak sadece Avru­ pa parlamentosunun oluşumu konusun­ da somut bir sonuca varabilmişlerdi. Ka­ rarda, gem'l \'e tek dereceli oylamayla seçilecek

parlamento uyelerinin dokuz

ulke arasındaki daeı!ımı da belirleniyor· du. Göriişmelere dokuz ulke liderlerinin de katılmasına raemen, sonuçta varılan anlaşma

daha önce Alman başbakanı

Schmidt. Ingiliz başbakanı CaHaghan ve Fransız devlet başkanı O'Estaing arasın­ daki

konuşmalarda

uyeli

parlamentoda

oluşmuştu. Fransa,

410

Ingiltere,

İtalya ve F. Almanya'nın BL 'er; Hollan­ da'nın 25, Belçika'nın 24, Danimarka'­ nın 16, ırlanda'nın 15 ve Lüksemburg'­ un 6 milletvekili ile temsilinde anlaşıl­ mıştı.

POLITIK HEGEMONYAYA GEÇıŞ

YENI KURULAN PARTI

Avrupa

bütünleşmesinin, Avrupa

halklannın kendi gelecekJerini baRımsız olarak belirlemelerinin önüne çıkanlmak islenen

engellerin

FKP Politik Buro bildirisinde Avru­ pa'daki son gelişmeler de şöyle değer­ lendirildi "J\ET artık buyük ölçüde Federal Alman

Cumhuriyeti'nin

ekonomik

\'e mali gucünun pgemenliği altına gir­ miştir. AHupa Parlampntosu'na ··ulus­ lari.ıstJJ" denen yetkilerin \·erilmesi, Batı Alman emperyalizminin dokuzlar Avru­ pası jjzerindeki siyasal egemenliğine ka· pıların açılması demektir. "Strauss'un CDU-CSU'nun girişimi ile Avrupa Halk Partisi'nin kurulması ..

JAMES CALLAGHAN

dokuzların buyük burjuvazilerinin Avru· pa Meclisi'nden amaçlarını ortaya koy­ maktadır: halklara karşı dışardan yönel­ tiImiş gerici bir silah.....

ıTALYAN

B Temmuz'da kuruluş çalışmalarını

kumel

KOMÜNISTLERININ

tamamlayan Avrupa Halk Partisi'yle ilgi­

rekete geçme zorunlulu�unu duydular. Bu

almıştı. Orada, bu partinin kısa dönemli kuruluş amaçlanndan birinin, "1978 yı­

Brüksel zirvesinin kararına İtalyan

lında yapılması tasarlanan Avrupa parla­

komünistlerinin

mentosu seçimlerinde sağ bir blok oluş­

sekretarya uyesi Giorgio Amendo!a şöy­

turulması oldu�u" belirtiliyordu.

le dile getirdi:

çilerin olan, demokratik, ba�ımsız ve

tepkisini

başkanları toplulu�un gelece�i

için yeni umutlar uyandınnak uzere ha­

TEPKISI

li haber YURUYUŞ'ün 67. sayısında yer

FKP bildirisinde, partinin, "emek­

Demokratik bir görüntim ile süsle­ nen

böylece. Avrupa yaratılmasından beri

rinleşecektir. "

hine sınırlandıran bir gelişme olarak de­

biraraya gelmişler, AJ::T ile ilgili birçok

yana,

çektikleri yaşam zorlukları daha da de­

genel olarak, Avrupa ülkelerinin bağım­ sızlıklannı B. Alman empE'ryalizmi le· �erlendirildi

bir

Toplulu�u'nun

ise

Parti'nin

girişimleri,

Avrupa Parlamentosu'­

nun 1978 i1kbahannda lek dereceli se· çimle oluşaca�ını bildirmeleriyle somut· landı. "Bence, ulkeden ülkeye de�işen sis­

"Bir sür(>dir AET bunyesindeki bu­

ıemlerle yapılan seçimin, Batı Avrupa'­

nalım çeşitli yönlerden gözleniyordu.

daki duşünsel ve <:!j""sal akımlan ve bura

barışçı bir Avrupa davasını ilerletmek

öyle ki üye ülkeler temsilcilerinin katıl­

halkının çıkar ve yönelimlerini gerçek­

için" mücadeleye devam edeceği belir­

dığı toplantılar sürekli başarısızlı�a u�­

len yansıtan bir meclisin kurulmasına

tildi.

radı. Bu durumda, J\ET devlet ve hjj-

olanak venneyeceRi açıktır."

meşrulaştırılmasına

yönelik olduğu, dokuzlu göriişmelere karşı uyanan ilk do�al tepki oldu. Ingil­

Monlreal'den notlar ...

nın sürdürülmesi için bir vesile olmakta­ dır.

tere, Fransa, F. Almanya, ıtalya gibi ül­ kelerin tutucu, hatta gerici ço�unluğu­ nun hegemonyası altındaki bir Avrupa parlamentosunun,

lek

tek

ülkelerindeki

demokratik

dizginlemekle

etkili

bir

Avrupa

SOVYET KüLTÜR FIZIK BAKANı BOYKOTU OLUMLU KARŞILAMADI

gelişmeleri

Briiksel zirvesinde alınan karara kar­ Şı gelen ilk lepkiler arasında, Fransız Komunist Partisi MK Politik Bürosu'nun yayınladıgı bildiri de yer alıyordu.

ILKE OLARAK EVET, AMA .. . Politik Buro'nun bildirisinde, ...�KP' nin, ilke olarak, nisbi temsil sistemme

dayalı dogrudan seçimden yana oldu­ gu" belirtilen bildiride daha sonra şu göriişlere yer verildi:

ülke Guney Afrika ile sportif ilişkilerini sürdürmektedir.

araç olacağı

belirtiliyor.

"Irk aynmı uluslararası sportif hare­ ketin önündeki buyük sorunlardan biri­ dir. BM'in tavsiyelerine rağmen birçok

Birçok

Afrika

ülkesinin,

Uluslararası Olimpiyat

ırkçı

Komitesi, sporla ırkçılı�ı baedaşmal. gö·

Güney Afrika ile sportif ilişkilerini sür­

ren halkların isteklerine açıkça karşılık

djjren Yeni Zelanda'nın olimpiyat oyun·

vermelidir. Bu bakımdan, birçok Afrika

larına

iilkesinin olimpiyat oyunlanna katılma­

protesto

amacıyla

olimpiyat1arı boykot (ltme!>i

tartışılır·

k(ln,

katılmasını oyunların

başlamasından

sını sa�layncak koşulların yaratılmaınış

önce

olması kaygı H'ricidir, Ancak, bu iilk(>­

Montreal'd(l bir konf(lrans veren SSCB

It>rin pylem biçiminin (>tkinli�i d€' cevap·

KültUr "'izi k ve Spor Bakanı Serge Pav­

lanma'iI gereken bir sorudur.

lov, konuyla ilgili şu goriişu belirtli· "SovyHler Birli�i ırk ayrımına kar�ı çıkanların yanındadır. NE' var ki, olimpi­

"Die-(>r yandan. ulu!>lararasl buyuk spor yarışmalannın politikle�mesind€'n yakınır gözjjkenlprin ikiyu/.li.ıhi�ü dt' or­

yaL oyunlarından ç€'kilınenin ırk ayrı­

taya çıkmaktadır. Açılış töreni slTa!>lnda

mıyla mücadeled(' etkin bir araç oldu�u

olimpiyatların �d('(.'€' kapitalislıilkelNin

kanısında d('�i\i7.."

bir gösteri!>i haline l!etirilıu€'!>ine bunlar·

Avrupa

Olimpiyatlara katılan dig(>r sosyalist

M(>clisinin genel oyla seçilmesi ile, ona

ülk€'lerin de bu görüşu paylaştı�ı belirti·

dan kimse !>(-'s çıkarmanıışlır. A!>hnda onların karşı oldukları. bu spor gô!>teri.

çok önemli y(>lkilerin verilmesi isten­

Iiyor_

sinin

"Ancak

durum

farklıdır.

mektedir. Fransız ve çokuluslu büyük sermayenin, Ortak Pazar'ın gLiçsüzlü�ünü maskelemek ve ortak bir kemerleri sık­

Boykot kararının d(,�NI€'ndirilmesi genellikle şu çizgilrrd€' yapılıyor:

"24

Afrika

ülkesinin

Montr€'al

bUb'Ün,

sosyalist v€' gelişmekte

olan ülk(llerin yUkselişini dil(l g€'tirm€'si· dir. K€'ndi sistemlerinin bunalımının fi­ zik ve sportif faaliy(>tlerin geli�iınini d€'

ma politikasını empoze etmek amacıy­

Oyunlarından çekilmesi, krıpilalist ülke­

la, böylesi bir demokratik aldatmacaya

lerde, olimpiyat oyunlarının bizzat var­

ihtiyacı

köylulerin

"Gel€'c(lk olimpiyaUarın Moskova'­

ııe-ını hedef alma amacıyla buyJJk haber­

önündeki bunaitıcı sorunlara (enflasyon,

da yapılmasına karşı da sesler şiındidE'n

leşme araçlarının yürüttUe-u kampanya-

,'ükselmeye başlamıştır."

vardır...

Işçilerle

YVRVYVŞ· 27 TEMMUZ 1976 - 12

('tkil€'di�ini gizl(lmek ist(,)ll€'kt(ldirl€'r.


yen.rdi

CARTER

· · · • · · · o• ·

16 IU91;0 1976 / rUnita

_ ______ __ __

dl', gerl'kse buyu� sanayi merkezlerinde· ki yıeınlar arasında desl('k bulmuştur.

__

BAŞKANLIK

Wallace ve Jackson gibilerini bu şekilde eleyebilmiştir. __ -

Carter'ın

iktidara

yuruyuşu, buLu·

Iluyle sonuçlanmamıştır kuşkusuz. Ka· muoyu yoklamalarında onun lehine gö·

--YOLUNDA

________

zukfOn belirtiler, Kasım'daki seçimi ka· zanması için henüz kesin nitelikte sa· yılmaz. E�er Cumhuriyetçiler onun kar· şısına lteagan'la çıkmak zorunda olsa· lardı,

Carter'ın

zafer

güçlu olurdu. Oysa leyecek. Bugun ise, kamuoyunun o za·

CUlSEPPE BOFFA 16 Temmuz, L'Unita

ce anlamına gelmektedir şimdi. c.;inhin­

daha

bir mücadelenin sonucu kesin de�ildir

man içinde bulunduğu huzursuzlueun

di çatışmaları nedeniyle 1968'de Beyaz

Çünkü zor zamanlardaki de�işim, umut­

bir benzeri var: mucadeleye girdieinde

Saray'dan

dört yıl anel' de yeni bir aday çıkarmış­

larla korkular arasındaki belirsiz çalış·

dieerlerine göre daha az tanınıyor ol­

uzaklaşan

Demokral

Parti,

ması. Bu nedenle başarısı göze çarpıcı

tı: Mc Govern... Ancak o. başarılı ola·

seçimleri için Demokrat Parti'nin aday· Iı�ına getirildi. Haber, uzun sUredir beko

nitelikte.

bilmek için kişisel olarak çok zayıf, par·

Jimmi Carter Amerikan başkanlık

olanaklan

fo'ord'la olabilecek

Carter, aday olabilmek için, ulkenin

ıi yönetimine fazlasıyla aykırı ve bir par·

mayı daha da sertleşlirir. Kazanmak için Carter

bütün kozlarına başvurmak zo­

runda kalabilecektir. Ancak, kazandı�ı takdirde, kendini, yakın tarihteki pek az

lenmesine ra�men. önem taşıyor: De·

geleneksel hayatında tanınmayan bir un­

mokratlar Carter'la kendilerine yeni bir

sur olmasından sonuna kadar yararlan­

... Ne var ki Mc Govern deneyi tumuy·

çehre buldular. Denebilir ki, Beyaz Sa·

koşullarda bulacaktır: Her iki mecliste

mıştır. POlemiğini, genel olarak butun

le yararsız olmamıştır, Gerçekten bu de·

ray'ın yönetimi için gereksinim duyulan

de ço�unlu�u kendi partisinden oluşan

Washington yöneticilerine, ve kendi par­

ney, demokratlara, bazı kişi ve kuruluş­

yeni bir

Amerika,

bir Kongre'yle çalışacaktır. Daha iyi bir

tisinin yönetimini elinde bulunduranlara

larla işbirliei yapma. gençlik hareketle­

anayasa! denge bulacak, böylece hedef·

uzun süredir, belirsiz bir biçimde bu üs·

karış yo�unlaştırııııştır. Amerika'lılara,

rinin

lubun gereeini duyuruyordu. Cumhuri·

yöneticilerinden üstün kişiler olduklarını

me, yeni destekçiler ve yeni bir siyasal

üsluba

kavuştular.

yetçi taraftaki rakibi kim olursa olsun, bu

kez Demokratlann

adayı seçimin

favorisİ. Carter, Amerikan siyasal yaşamında

filizlendiei

lerini daha rahatlıkla gerçekleştirebile· cektir.

ve daha iyi yönetilmeye layık oldukla·

kadro

CarLer'in şansı dört yıl önceki halefin·

Bütün önceli�i istihdam sorununa ver·

den farklı

mesi başarısına mutlaka katkılı olmuş·

lanmıştır.

bir yenileşme

Böylece, bir anlamda, halk

arasında surekli dinsel bir imaj yaratmıştır.

gereeini

elde etti�i elverişli

nnı anlatmıştır. Bunu sık sık tekrarla·

dan biridir. Amerika'nın çaedaş tarihin­

edinme

yerlerde boy göster­

devlel başkanının

mıştır. Eski ahlaki de�erlerden de yarar­

bunalımlı dönemlerde ortaya çıkanlar· de, farklı nedenlerle de olsa. onun gibi

tizan görünumünden çok uzaktı.

duyurmuştur.

olarak, Amerikalılan ıhmh platformunda birleştire­

bilme başarısını gösterebilmesidir.

tur. Amerikan ekonomisini canlandırma güvenceleriyle

Herkesin kabul ettiei gibi. Carter'ın Carter'ın başarısı, Amerikan siyasal

Carter, herşeyi açıkça söylemiştir:

siyasal zekası da kampanyasında az rol

canlanmanın

yetinmemiş,

böyle

bir

ne denli hassas olacağını

haber veren alarm çanlanna daha çok

hızlı ve beklenmedik bir biçimde yük­

yaşamını derinden

derine altlist eden

oynamamıştır. Irk çatışmalarının sürege­

dikkat göstermiştir. Butun bunlar, onun

selen ve başkanlık dönemleri de çok

dramatik bir on yılın sonucudur: Viet­

len ikileminden sıyrılmayı bilmesi. bece­

lehine puanlardır bugün.

iki başkan daha oldu:

nam savaşının. ekonomik bunalımın, ku­

risinin çarpıcı sınavı olmuştur Carter'ın.

tam

1932'de Roosevelt ve 1960'ta Kenne­

rumiararası çekişmelerin. ırk çatışmala­

Onyıllardan beri guneyden gelen ilk baş­

Amerika'nın iç ve dış sorunlan az deeil

dy.

parlak

geçen

Amerikan

halkının

bir

Fakat henüz

iktidar tablosu yansıtmıyor.

yeni bir reh­

rının, Watergate skandalının, kamuoyun­

kan adayıdır. Beyaz seçmenler üzerin­

ber arayışının ve iki başkanın de�işik kaderlerinin nedenleri. her iki dönemde de farklı oldu. Bu nedenler, her ikisinin

Carter, gelecek aylann seçim cendere·

daki hükümete karşı artan güvensizliein

deki sempatisini yitirmeden. etkili zen­

sinde, ve sonbaharda usl.tin gelmeyi ba·

belirlediei bir onyıldır bu. Carter, tum

ci kişilerin desteeini sa�layarak. siyah

bu sorunların. çözümü için deeilse bile,

oyları da elde etmeyi başarmıştır. Ge·

dört yılda, bu sorunlarla başetmek zo­

de tarih tarafından yargılanmasını belir-

üzerine sünger çekilmesi için bir güven-

rek kırsal nüfus ve kuçük kasabalar için·

runda kalacaktır.

şarır.-.a

daha

belirgin olarak önundeki

Yeni Vietnam'ıo sömürge dönemi­ nin toplumsal ve maddi alanlarda bı­

YENI VIETNAM ESKI DÜZENIN HASTALIKLARINA KARŞI

raktıeı yaratan kapatmak için sürdürdü· Rü seferberlik ilerlerken, saelık alanın­

da da önemli başarılar elde edildi. Ge­ çici devrim hükumeti'nin sae:lık bakanı Bn, Duong Ouynh Hoa'nın açıkJamasına göre: "bir yıl içerisinde, köylere kadar uzanan bir koruyucu hekimlik şebekesi gerçekleştirildi. 2300 doktordan 1700'ü köylerde çalışıyor". Güney Vietnam'ın geçmişten dev­ raldıeı portre gerçekten karanlık. özetle şöyle:

Onbinlerce sakat, dokuzyüzbin

yetim, üçyüzbin fahişe, bataklık kıyıJa· nnda yaşayan on milyon kişi, zührevi hastalıklara yakalanmış yediyüz bin in· san, kentlerde yüzde 10 oranında ve­ remli, sadece guneyin başkentinde yüz­ elli bin esrarkeş... Ve bu rakamlar da gerçeein tlimü deRii, sadece bir parçası. Devrimci hükUmet, sorunların çapı­ nın araştınIdıRı bir dönemden sonra hız· La çalışmaya koyulmuş, ve kısa sUrede kökunden kazınması olanaksıZ sorunla­ nn yenilmesinde ilk adımları atmış du· rumda. Bu adımların arasında, fahişe ve es· rarkeşleri olagan yaşama dondurmeyi a· maçlayan

"canlandırma ve onurlandır·

da olan 226 bin yataRımız var. Seyyar

çinde zührevi hastalıklar da tE.'mizlene,

yor. örne�in bu okullardan birinin yö­

tıbbi gruplar sayesinde de, salgın hasta­

cektir sanıyorum ".

neticisi şunları söylüyor: "Şu an için

!ıklarla mücadele şebekesi ayakları üze·

Yeni Vihnam'da yetimll're kar�ı ise

söyleyebilirim ki, işimiz, kovayla su ta­

rinde doe:rulmuş durumda. On bin yur­

özgün bir yöntem uygulanıyor. Yetimle·

runların güçlü�ünü koruyacaeı bildirili­

var".

rin darülaceze gibi kurumlara yerle�tiril·

fo'ransız L'Humanite gazetesi muha­

Kuzey'de oldueu gibi güneyde de

!.edavileri tamamlandıktan, okuma yaz·

mesinin tam tersin(>, kitll' örgüt!erindpn

birinin sorularını cevaplandıran Geçici

koruyucu hekimHep özel bir uncelik ve·

ma öRretildikten, halıcılık, terzilik gibi

saelanan yardımla VE.' sorumlu dinsel yet­

Devrim Hükümeti saA"lık bakanı, dieer

rildieini belirlen sa�lık bakanı Duong

mesleklerden

kililerin

saelık konularında da şu gortişlere yer

Ouynh lIoa, gelece�e ilişkin olarak da

yanını alınması için çalışılıyor. Orta Vi­

veriyor:

şu öngörülerde bulunuyor: "Komşu ül­

etnam 'da, sadece Ouang Ngay bölgesin­

ma okullan" yer alıyor. fo'ahişeler, tıbbi

birini

kavradıklan sonra

yeniden normal toplumsal yaşama so· kulma çabasında.

şıyıp

denizi

boşaltmaya

benziyor".

taşımız

için

bir

doktorumuz

onayıyla, yetimlerin

ailell'rin

"Devrimden önce, 8 bini kentlerde

kelerin de bu hasta!ıA"a karşı savaşmaları

de, 450 yetimden ·100'ü aileler tarafın­

Ancak ekonomik yaşama koşuııarı

olan 9 bin kullanılabilir yatak vardı. Şu

halinde sılma hastalıRıyla on yılda başa

dan alınmış durumda, Bu aileler her ay

istikrara kavuşturulana dek bu gibi so·

anda işe. yarıdan fazlası kentlerin dışın-

çıkabileceRimiz kanısındayım. Uç yıl j-

devletten yardım alıyorlar.

YOROYUŞ

27 TEMMUZ 1976·13

,-


c; İ SCARi) FRANSA NIN

NATOLUlA5TIRIIMASINI)A ıSRAIlli FRANSA'NIN YENIDEN NATO'NUN ASKERI KANADı­ NA SOKULMASI ÇABALARı, SJlKP ORGANı PRAVDA'­ DA VE FRANSIZ VE ALMAN KOMÜNIST PARTILERI­ NIN ORTAK ÇACRISINDA KINANDı' "ZAMANIN YUMUŞAMA ZAMANI OLDUCU ŞU SıRA­ LARDA BU POLITIKA AVRUPA'DA GERILIMI YENIDEN YARATMA AMACıNı GODEN GERIYE DöNOK BIR PO­

PLUTON FUZELER! ALMANYA 'DA

LITIKADıR.

Fransız hüki.imetiniw., NATO· ...n keri

liderleriyle

niden NATO'nun askeri kanadına $ok­

1975 HAZIRANI

mayı amaçladıtını belirtti.

elele, ülkeyl yeniden Gerçekte konunun ortaya çıkması

NATO'nun askeri kanadını ye.ııIe,tirmek

tartışılması, bundan bir yılı aşkın süre

üzere ıeUştirdili (irişimler, AYNpl'dakl

ve

Mmakratik ve sosyalist gi.içler5e Fransız

ceriye &itmektedir. Geçen yı' Haziran

hükümeti aru.ındaki soluklulu karşıtiık

ayında, Fransız ve F. Alman hükümeUeri

noktasına eetirdi. Sovyetler BiriiRi K0-

arasında,

münist Partisi organ.ı Pravdı'da 19 Tem­

F. Almanya'da Hesse bölgesine yerle,ti­

muz'dı yayınlanan bir makalede. bu ko­

rilmesi konusunda gizli görüşmelere baş­

nuyı yeniden deliniliyor ve şoyle deni­

lanmıştı. Fransız dışişleri bakam, o za·

yordu: "Alman Demokratik Cumhuriye­

man

ti sınınna Fransız nükleer (Yu " !eri leştirilmesini öngören planlar, Fransa'· mn, NATO'nun askeri kanadına yeniden katılma sürecini hızlandıracak ve Fran· siz ve Federal Alman silahlı kuvvetleri arasında bir yakınlaşmaya yol açacak· tır." Bundan önce, yine Pravda'nın 9 Ha· ziran saYlSInda Aleksandrov im.zab biI makale yayınlanmış ve makalede, genel kurmay

başkanı Mery'nin Sovyetler'i

"Fransa'mD potansiyel ukeri basmı" olarak niteleyen sözlerinin başkan Gb-­ card'ın

onayını

taşıdılı

belirtilmişti.

(Bu makale için Bkz: Yürüy�, S. 63)

19 Temmuz tarihli Pravda'da yer alan yazıda, aynca, Fransız ve Alman Komünist

partilerinin

5

Temmuz'da

yaptıklan ortak çalnyı da <!eliniidi. Söz konusu çatnda, Fransız Plüton

CÜ­

zelerinin Federal Almanya'ya ütanlma­

ILU ye FnnRZ ukerlerinin Demokratik Almanya smınna ıönderilmesine kar,ı çıkıbyordu.

Fransız

önce

Plüton

tUzelerinin

gizli görüşmeleri kesinlikle

reddetmif, ancak Le Monde'da Batı Al­ man Savunma Bakanının tersi açıklama­ sı ÜZerine geriye dönüş yapmak zorunda kalmııb. Fransız ve Alman Komünist Partile· ri, genel sekreterler düzeyinde yaptıkları görüşmed�, geçen yaz da bu girişimleri kınayan bir bildiri yayınJamışlardı. Alman Komünist Partisi Genel Sek­ reteri Herbert Mies, PlÜtonlarla ilgili ilk görüşmelerin başladılı sırada şu dee:er­ lendinneyi yapmıştı: "Ulkemizdeki geri­

ci &üçler yalnız Hıristiyan Demokrat Birlik ve Hıristiyan Sosyal Birlik içinde detillerdir. Bu güçler aynı zamanda Sos­ yal Demokrat Parti'nin koalisyon hükü­ metinin

içinde

de

barınmaktadırlar.

Bunlar, Avrupa'da balımslZ ve bütüıuel bir atom gücünün kurulması için Avru· pa'lı NATO ülkelerinin bir araya ıelme­

sini ısıe"",ktedirler." (Bkz.

Yürüyü"

S. 12," 13)

lerine

kitle

imtla silahlanAl yılo_. . . .." A'flUpa Or·

Oıanalı verecek bir

dusu"n"n temellerini atmaktad...

KOMONIST PARTILERIN

"Halklanmız eeçmiff,e pek Ilk ..-

ÇACRISI

birlerine karşı çl.fPl.4tılar. Bv&ün i_, bir· birlerinin yanında b.. b hal klan 1w11

Alman ve Fransız Komünist Parti· lerinin yaptılı son ça�rıda da şôyle de­ niyor:

"Alman

Komünist

Partisi

ile

savaşma arzusundı deRiDer. Onlar, b. nş, bütün Avrupa ve Dünya balkIanmıı çık.ann. kalıcı bir ban4 istiyorlar,"

Fransız Komunist Partisi'nin bir yıl önce

FRANSA'NIN YENIDEN

yaptıklan uyarının bütünüyle haklı oldu·

NATO'LAŞTlRILMASI yer­

eu bugün kesinlikle ortaya çıkmış bu­ lunmaktadır. Şansölye &hmidt ile eDU

Fransa'nın yeniden NATO'nun ..

CSU üttra·gericilerinin alkl,lan arısında,

keri bunyesine sokulmak istendili, bu·

Giscard d'Estaing, Fransız ordusuna ve

nun bilinçli bir strateji olarak uyrulanch·

nükleer potansiyeline, .sosy�list

dünya·

eı, Fransız Komünist Partisi tarafından

nın sınırları boyunda ve Bundeswehr'in

bir yılı aşkın bir süredir temel tezlerden

safında "savaşa girişme" görevini ver­

biri olarak ileri sürülüyordu. SBKP 25.

mektedir.

Kongresi'nde FKP'yi temsilen konuşan

"Federal Almanya'daki etkili güç­

Politik Büro üyesi ve Merkez Komitesi

lerin Alman Demokratik Cumhuriyeti'ni

sekreteri

ith ak niyeUerinden vazgeçmedikleri dik­

şöyle deernmişti:

kate alınırsa, bu dolrultunun tehlikesi daha çok ortaya çıkmaktadır. Böylece,

G.

Plissonnier,

bu

konuya

"Fransız hükümetinin politikası, V­ ruemek

zorunda

kalan emperyalizmin

Fransız gençliRi, Batı Alman gençtiRinin

tehlikeli girişimlerin peşini bınkmadılı·

yanmda, yalnızca silah tekellerinin kir­

nın bir

ları ulmna, çılgınca bir serüvene sUriik­ lenmiş bulabilir kendini. "Zamanın yumuşama zamanı oldu­ lu şu sıralarda, bu politika, Avrupa'da a:erilimi yeniden yaratma amacını ıüden gedye dönük bir politik.dn. "Bu poUtika, Fransız politiltasmın

kanıtıdır. ülkemizi Amerikan emperyaıizminin yönettili NATO'ya y ..

niden fiilen sokRHIŞ, Bab Alman emper­ yaıizminin hegemonyacı planı..oıı YaD­ d.. çıkmıştır. Silahı....... ÜZeriadeti bü­ tün ,örüşmelere yan çt.zınette, tekeUe­ ria küçük AvruPUUUD poIilik.­

bloku Içinde ülk.mizIn balı_hl1_

Komüniıt

Atlantik paktına yeniden sokuımauıı

vazıeçmeye bam wdulunu nu _m.t·

Partili de, bu geli,melerin, Fransa'yı ye-

hızlartdınnakta ve Batı Alman ,eneral·

tedlr."

Aynı

Ciinlerde

FrllUlZ

PANAGuLlS'lN öLOMONDEN NEOFAŞIST BIR öRGOT SORUMLU

Yunan muhalefet milletvekili Panagulis'in geçen 1 Mayıs'ta bir trafik

PINOCHET DEHŞET ıÇINDE

kazasında ölmesinin, "örümcek" (Arachni) adındaki bir neofaşist örgütün ese­ ri olduAu, sorgu hakimine ifade veren Georges leonardo adlı bir tanık tarafın· dan belirtildi. Panagulis'in arabasına, Michel Stefas adında 9irinin yönetimindeki bir başka araç çarpmış, arabanın kontrolünü yitiren Panagulis ise bir duvara çar­

Pinochet dehşet içinde telefona sarıldı sabahleyin: Bırakın şimdi kitaplan

parak parçalanmıştı. Georges leonardos, yukardaki açıklamasını, önceki haf­

bütün paralar toplattlsın

ta Kamu Düzeni bakanına yaptı.

kapatılsın bankalar, borsalar

Yerel basında yer alan bilgilere göre, tanıklığı yapan leonardos, 1963 yı­ lında Griorgos Lambrakis'in öldürülmesinde de (Z olayı) adı geçen kişiler a­ rasında. leonardos bu olay nedeniyle 10 ay hapse mahkum edilmişti. Yine Yunan basınında yer alan haberlere göre, "Örümcek" adlı örgütün merkezi Selanik'te bulunuyor ve ı talya' dan gelen "Anıonio" adlı bir neofa­ şiSl tarafından finanse ediliyor. Ocak 1975 yılında kurulmuş olan örgütün a­ macı, sol kişilere imzasız tehditler gönderme ve suikastlar düzenleme yoluyla

her türlü ticari işlem durdurulmuştur yeni bir emre kadar. Bir eliyle de cebindeki "yüz escudo'yu buruşturmaktaydı. üzerinde 'katil Pinochet' yazılı.

karışıklık yaratmak. Örgülün cinayetine kurban gittiği ileri sürülen Yunan muhalefet lideri Pa­

PANA GULlS

nagulis, ölümünden çok kısa bir sUrre önce, albaylar cuntası ve onlarla ilişki­ li olduğu halde bugün görevlerinde bulunan politik kişiler hakkında açıklama­ larda bulunmuştu.

YURUYUŞ· 27 TEMMUZ 1976·14

ERDAL ALOVA



DisK' i MURGUL'DAM SÖKEMEYECEKLER 1973 yılında,

nın

bölümü

bir

mevcut

Etibank'tan devralınarak kuruldu.

Işyerinde

çoğunluğa

sendikası, işyeri

sahip

bulunan

Maden-Iş

düzeyinde sözleşme yapma hakkın­

leri çeşitli banka ve kuruluşlar arasında paylaşılmış

dan hareketle sözleşme yapmak ister. Yapılan görüş· melerde işveren ücretiere birinci yıllS, ikinci yıl 15

maden yatağı, şirketin faaliyetlerinin temel alanı.

TL zam yapabileceğini, ikramiyelerde bir artış yap­

Şirketin 1975 yılı çalışma raporuna göre 1.860 mil­

mayacağını belirtir. Görüşmeler anlaşmazlıkla ronuç­

yon liralık yatırımın 851 milyon lirası Murgul ve

Ianır. Yeraltı Maden Federasyonu'yla yaptığı sözleş­

te·

mede 40 TL zam verebilen işveren, Maden-iş toplu

.ağırlıkla yine burdan gelmek­

sözleşme masasına oturuncaılS TL'den fazla vereme­

Samsun'da

yapılmış.

bulunan

izabc

yeceğini söylemektedir.

tedir. dağbaşında

Görüşmelerin olumsuz sonuçlanması üzerine grev

çıkarılan maden, fabrikada sıvı hale getirilerek borutilr

kararı alınır. işveren, imza toplayarak grev oylaması

La Hopa'ya, kuruıma tesislerine akıtılmaktadır. % 17

yapılmasını sağlar. Yapılan oylama sonucunda 645

Çakmakkaya

Damar

-

ya tedbir koyduruyor. Bu konudaki mahkeme de de· vam ediyor. Kapıda bekleyen grev gözcülerinin üzerine araba sürmek, sataşmak küfretmek alışılagelmiş olaylar için­ de. Grevci işçiler bu provokasyonların farkında ve oyuna gelmemeye kararlı.

BAŞKA OYUNLAR

durumda. Murgul'da bulunan Çakmakkaya, Damar

sislerine hammadde

re dağıtılıp grev kırılmaya çalışılınca, sendika bu para·

maden yataktan­

" 49 hissesi Etibank'a ait olan şirketin diğer hisse­

Hopa'ya

kanlığında bir heyet 10 milyon lira geıirip anlaşma

KASıTlı POLITIKA

Bakır işletmesine ait Murgul Bakır

K.ıradeniz Fabrikası

kır işletmeleri Genel Müdur Muavini Uğur Bilgin baş· yapacağını söylüyor. fakat bu para daha sonra işçile­

bölgesinde

oranında bakır ihtiva eden madende aynca altın, gü­

greve evet oyuna karşılık 522 hayır oyu çıkar. 123

müs ve prit bulunmaktadır.

farkla grev kararı alan işçiler 17 Haziran günü greve

AP Artvin teşkilatı grevci işçilere "bu grev CHP'­ nin grevidir. Siz katılmayın" diyerek grevi engelleme­ ye çalışır. fakat AP'li işçiler de "Bu grevi" CHP ile bir ilgisi yok. Bu bizim hak alma grevimizdir" diyerek greve katılırlar. işçi sınıfının birliği bozulamaz. Artvin Valisi ihsan Dede anlaşma sağlanması için çaba sarfediyor. Hükümetle ve işverenle yapıığı gö­ rüşmelerden sonra işçilere hitaben yaptığı bir konuş­ mada "Ben hükümet ve işveren adına yetkiliyim. Bu meseleyi halledeceğim" diyor. Valinin başkanlığın­ da, sendikanın, işveren vekilinin ve avukatının katıldı­ ğı bir toplantı yapılıyor. Bu toplantıda anlaşmazlık konusu olan 3 madde üzerinde anlaşmaya vanltyor. 1. yı145 TL. 2. yıl 45 TL ücret zammı, Yılda 4 maaş ikramiye verilmesi,

--­

Grevde geçen süreye ait ücretlerin ödenmesi.

t

Sendika yöneticileri yapılan bu ön anlaşmanın Karadeniz Bakır işletmeleri genel müdijrlüğünce ka­ bul edilip edilmediğini öğrenmek üzere genel müdürü görmeye gelirler. Genel Müdür ilk gün sendika yeıkili­ leriyle görüşmekten kaçar. ikinci gun yapılan göruş· mede genel müdür "işkolundaki toplu sözleşme yetki­ sine sahip sendika dışında bir sendikayla toplu sözleş· me yapmak istemiyorum" der. Sendika YNkilileri "iş­ yerinde yetkili tek sendika olduklarını, işverenin ken· dileriyle toplu sözleşme yapmak zorunda oldugunu, aksi

taktirde grevin kaldırılmayacağını" belirtirler.

Bu görüşmede sendika yetkilileri işverene yapılan ön anlaşmanın tanınıp tanınmadığını sorarlar. Işveren "Vali bizim prensiplerimiz dışında hareket etmiştir. Bu nedenle biz bu ön anlaşmayı kabul etmeyiz" der.

VAbl DE IŞE KARIŞIYOR Yapılan ön anlaşmanın işverence kabul edilme. mesi üzerine Vali "Ben iktidarın valisi değilim. Ben halkın valisiyim. Ya beni görevden alırlar, ya da imza­ mı kabul ederler. Kabul etmezlOfSe sözleşme farkları· nı Artvin bütçesinden karşılarım" diyerek işçileri başlarıar. Oylamada 522 hayır oyu olmasına rağmen

DISK DOCU KARADENIZ'DE 1500 işçinin çalıştığı Çakmakkaya-Damar tesis­ lerinde ve 98 işçinin çalıştığı Hopa tesislerinde de­ vam etmekte olan grev 36. gününü doldurdu. 17 Ha­ ziran'da başlayan grevin nedeni, yalnızca ücret uyuş­ mazlığı gibi görünüyorsa da, özünde işverenin asıl ka· bul etmediği, yıkmak istediği DiSK'e bağlı Maden·iş

rılması sonucunu, diğer yandan bazı tutumları MC ta­

dan Etibank'a ait fabrikaya verilen hammadde de gün­

alınmasını beraberinde getirecekti. işçiler oynanmak

de 1500 tondan 200 tona düşmüş bulunuyor. Bu mik­

istenen bütün bu oyunlara gelmediler.

tecek düzeydedir.

Iememesine karşılık grevci işçiler mücadelelerinde yal­

yor. Üretim tamamen durmuş durumda. Diğer yan­

tar da fabrikanın ancak "rölantide" çalışmasına ye·

GREV KIRICILARı SAHNEDE

ki etkinliğinin artmasına paralel olarak, bu bölgede

Gerek işyerinde gerekse bölgede ilk defa uygulan­

de işçilerin DISK çatısı altında birleşmesi hızlanıyor.

makta olan bu grevi kırmak için, büyük çabalar sarfe­

18 Ocak 1976'ya kadar Hopa'da ve Çakmakkaya'da

diliyor. Başta işveren olmak üzere Yeraltı Maden fe­

Çağdaş Metal-Iş sendikası örgütıüydü. Bu tarihte sen·

derasyonu ve AP il teşkilatı grev kırıcılığında aktif

dikanın DISK'e geçerek Maden-Iş sendikasıyla bir­

görev alıyorlar. Yeraltı Maden Federasyonu örgütlenme sekreteri Hakkı Coşar grevi kırmak için çok çaba sarfetti fakat

etmeye başladı. Türk-Iş'e bağlı Yeraltı Maden federasyonu gerek

bir sonuç alamadı.

Hopa'da, gerekse Çakmakkaya'da çoğunluk üyeye sa­

lşveren,grevci bir işçiye 1000 TL kaparo vererek,

hip değiL. Çoğunluk DISK'e bağlı Maden-Iş sendika­

grevci 5 işçiye işbaşı yaptırdığı takdirde 100.000 TL

edilmiş,

vereceğini taahhüt ediyor. Kendisine para verilerek,

mahkeme tutanaklarına geçmiş durumda. Yeraltı Ma·

grev kıncılığı yaptırılmak istenen işçi, savclll a başvu­

den federasyonu ise Samsun'daki bakır izabe fabri­

rarak oynanmak istenen oyunu bozuyor ve işçi sını­

sında.

Bu

durum

mahkemede

tespit

A

kasında örgütlü durumda. Karadeniz Bakır işvereni

fının mücadelesinin parayla satın alınamayacaAınl gös·

buna dayanarak Yeraltı Maden federasyonu ile işkolu

teriyor. Savcılığın bu konudaki soruşturması devam

düzeyinde bir toplu sözleşme yapar. Yapılan bu söz­

etmektedir.

leşmeye göre, işveren birinci yıl 40, ikinci yıl 40 TL zam verir.

rafından tasvip edilmeyen Artvin Valisinin görevden

Borçka, Murgul ve Damar halkının grevi destek­

grevi destekliyor. Aralarından topladıkları yardımları grev yerine gönderiyorlar. Ardanuç halkı bir sığır ve

mesi çok da eskiye dayanmıyor. DISK'in Türkiye'de·

leşmesi, işvereni ve bölgedeki gerici güçleri rahatsız

Bu teklifin kabul edilm("si bir yandan grevin kı­

nız değiller. Ardanuç, Şavşat, Yusufeli ve Hopa halkı

sendikasının işyerindeki örgütlülüğü. DISK'in Doğu Karadeniz Bölgesi'nde örgütlen­

grevi kaldırmaya çağırır.

bugün işe devam edenlerin sayısı 200 civarındadır. Ancak bu 200 işçinin çalışması hiçbirşey ifade etmi­

Paraya tapan işveren işçi sınıfının parayla satın alınamayacağını öğrenememiş olsa ki, Kar.ıdeniz Bı-

beş koyun göndererek bu yardım kampanyasında ön· cülüğü çekiyor. Murgul'da bulunan Etibank'a ait bakır fabrikasında çalışan işçiler ve çevre ilçelerdeki çay fabrikalarında çalışan işçiler de aralarında topladıkIa­ n paralarla grevci işçilere yiyecek alıyorlar.

500 GON DE SORSE KARARLIYIZ! Devam etmekte olan Karadeniz Bakır Işletmeleri Bakır fabri-kası grevi bölgede uygulanan ilk grev olma. sına karşılık, işçilerin kararlıhğı, çevre halkıyla ve di· ğer fabrikalardaki işçilerle kurdukları diyalog, bu ko. nuda çok tecrübeli işçilerin kurabileceği diyalogdan çok farklı değiL. Başında da deAindiğimiz gibi asıl sorun DISK'in bu işyerinde kabul edilip edilmemesi. Grev konusun­ da görüşünii sorduğumuz bir işçi "Değil 36 gün, 90 gün de olsa, 500 gün de olsa biz devam etmekte ka­ rarlıyız". Gerisini biraz da işveren düşünsün.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.