(
Q
,..
•
•
•
IHLAS KOLEJI • • •
•
•
IÇINDEKILER
BIREYSEL GELIŞIM "" . . .. ve EGITIM DERGISI • HAZIRAN - 2011
•
HELIKOPTER
anne-babalar
1
SAGLIKLI ILETIŞIMIN ANAHTARI
BOYUN EGDIRICI DAVRANIŞA
BOYUN EGMELIMIYIZ?
•OUJn,uMLULUK BiLiNCi ÖZGÜVEN GELiŞiMiNi DESTEKLER
IMTIYAZ SAHIBI Hami Koç ihlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü GENELYÖNETMEN Azmi Aksoy YAZI iŞLERi MÜDÜRÜ Server Gürsoy SANAT YÖNETMENi Aytekin Karaca
ÇOCUGUNUZA EVET VEYA HAYlR DEMEDEN iYi DÜŞÜNÜN
AILE DE AHLAK EGITIMI
ÇiZGi FiLM VE ÇOCUKLAR
DANIŞMA
KURULU Harndi Özakay Sebahattin Kazaz Müge Kılıç Sıtkı Çelik Yusuf Saygıner REKLAM SORUMLUSU Ali Oğuz Çelikörs 0212 639 68 70
YAZilŞLERI A. Faruk Levent Bahar Engin Kübra Harndioğlu S.Hakan Atakan Elif Güngördü Esin Özer E lif Tuğçe Eyikoçak Turgut Evrankaya Ruhşen Fer Nuriye Gür EmreAygın
Nilüfer Tırpan FOTOGRAF EDITÖRÜ Levent Çelik lsmail Baş GRAFIK ve TASARlM Serdar Mert YAPI M DVC Iletişim o 212 452 24 90-452 77 68
ÇOCUGUM BÜYÜYÜNCE NE OLACAK?
HELIKOPTER ANNE-BABALAR
3 O Çocuğa Sınır Koymak
33 36 39 42 44 45
Kültürel
Kimliğin Önemi
Karakter Diziler ve
Eğitimi Geleceğimiz Olan Çocuklar
Tarihten Bir Kesit
Şiir Bulmaca
BASKI lhlas Matbaacılık- O 212 454 35 08
ETKiLi YORUM - 1
MiLLi DEGERLERiN AKTARlLMASI
••
•
••
•
V
- - so
- - - 400
MARMARA EVLERi KAMPÜSÜ
•
••
••
BAHÇELIEVLER KAMPUSU
www.
hlaskoleji.com
•
••
EDITüRDEN
Doğrudan yana... ••
Server GURSOY
oğruluk,insan davramşları içinde en beğenilen
özellikler arasmda yer ahr. Doğru olarak bilinen
Dışarı çıktıklarında ellerini birbirlerinin ellerine vurdular. ••
Uç gün sonra ... ••
insanlar, diğerlerine göre daha çok takdir edilir, dinlenilir,
Oğretmen:
övülür ve sevilir. Doğruların, arkadaşları ve dostlari
-"Umarım bu ekstra günlerde iyi çalışmışsınızdır ... "
çoktur, bu yüzden mutlu ve başarıhdular.
-"Çalıştık" diye cevap verdiler ...
Yanhş ve yalandan yana taraf olanlar ise, değişkendirler,
-"Geçmek için en az 50 puan almanız gerektiğini
tuhaf şekiliere bürünürler. Sevilmezler, arkadaşları
biliyorsunuz değil mi?"
azd1r, dostları ve inananları belki de yoktur. Çünkü, kimse
-"Biliyoruz efendim."
onlara güvenemez.
-"Yine biliyorsunuz ki söylediklerinize inanmadığım için bu sınavı tekrarladım ... ve arkadaşlarınıza haksızlık olacak kadar
***
da basit sorular hazırladım, sizler için ... "
Dört arkadaş aynı evi paylaşıyorlardı. Sabah uyandıkları nda iş işten geçmişti . Bunun anlamı da matematik final
-"Sağolun Hocam!" -"Kağıtlarınızı oturacağınız yerlere koydum. Haydi şimdi
imtihanının kaçmış olduğuydu ...
sınıfa girelim ve başlayalım ... "
"Varsın olsun, bir yolunu bulur,matematikçiyi ikna ederiz"
diyerek kabiliyetlerine güveniyorlardı.
Sınıfın dört köşesinde dört kağıt vardı; birbirinden uzak sıraların üzerinde ... Dört öğrenci birer kağıdın başına gittiler.
Matematikçi sakin bir adamdı.
Kağıtların ön yüzünde dört soru vardı; kenarlarında
O gün okula bile uğramadılar!. .. Ertesi gün ... Dördü bir ağızdan konuşuyordu , çünkü panik halindeydiler. Sebebi öğretmenin düşündükleri gibi davranmaması, mazeretlerini kabul etmiyor olmasıydı ...
Fakat onlar, sabah erkenden evden çıktıklarını, beraber
"1 O puan" yazıyordu. Bu sorular nerdeyse ilkokuldan bu yana çözdükleri problemierdi ve bunları dördü de bir nefeste çözebilirdi ... Altmış puanlık bir tek soru vardı, o da arka sayfadaydı. Ve o diğerlerinden bile kolaydı aslında ...
arabaya bindiklerini ve lastik patladığı için sınava
Kağıdın üstündeki soru cümlesi şuydu:
yetişemediklerini söylemekte ı srar ediyorlardı ...
Sonunda ... dördüne de uzun uzun baktı öğretmen ve dedi
"Beş gün önce okula gelirken patlayan hangi lastikti?"
ki: "Tamam. Üç gün sonra gelin. Dördünüzü imtihan
Öğretmen, sınıfın bir kenarında durdu, dört köşeye oturmuş
edeceği m ... "
öğrencilerini süzmeye başladı sessizce ...
Bu iyi haberdi işte. Hatta zafer kazanılmıştı!..
Yunus Emre'nin şu dizelerini hatırladı:
Sınava girmemişler, diğer arkadaşlarından fazla beş gün
"Cümleler doğrudur sen doğru isen,
kazanmışlar ve herkesi atlatıp, öğretmeni de kandırmışlardı.
Doğruluk bulunmaz sen eğri isen ... "
ETKiLi YORUM - 3
Psk. Zeynep Karabacak
•
1
ETKiLi YORUM - 4
•
•
•
ocukların hayatı anne babalarıyla birlikte aktif bir §ekil-
......,de ya§ayarak tanımaya ihtiyaçları vardır. Ebeveynlik, sadece bulunduğumuz durum değil, yapmamız gereken bir görevdir. Çocuklarımızı en iyiyi yapmaya motive etmekle, onların giri§tikleri her i§te iyi ol maları n ı isteme ararsında ince bir sınır bulunmaktadır.
ba§arı seviyesin-
den ziyade onun çabasını desteklemek, onun kendine güvenini ve ileride yapacağı çalı§malardaki motivasyonlarını artıracaktır. Anne babaları n ı n ko§u ls uz sevgisi n i sürekli hisseden çocuklar; kendileri n i daha em n iyette h issetmektedirler. Bu çocukların özgüvenleri fazla olduğu gibi kendilerine değer verdiklerine inanmakta ve kendi iç yeteneklerine güvenmektedirler. Ebeveyn olarak bizim amacımız, çocuklarımıza diledikleri her §eyi hissetme hakkı n ı vermek ve bu duyguları ya§amanın kesinlikle çok normal olduğunu bildirmek olmalıdır. Eğer evde destekleyici bir ortam geli§tirirsek; çocuklar, hata yapmak ve yardım isternek yanlı§tır duygusundan uzakla§ıp, güven duygusunu ya§amlarına ta§ıyabileceklerdir. Anne babalar olarak çocuklarımızın göstereceği olumlu davranı§ları sabırla beklemeli. Daha sonra ilgi ve övgüyle bu davranı§ları ödüllendirmeliyiz. Basit gibi görünen bu yöntem sabır ve çaba gerektirmektedir.
Tutarh Olmak... Tutarlılık;
tela§lı hayat, bir düzen olu§turmak
ve varsayımlada ya§amak yıldırıcı bir i§tir. Çocuklarla ileti§imin açık ve etkili olabilmesi için; tam ve samimi bir ilgiyle onları dinlemeli, isteklerini hissetmeli, anlamaya çalı§malı
ve anladığımızı
ifade
konu§ma yeteneğiyle kelime hazinesinin geli§mesine katkı sağlayabiliriz. Çocuklarımızla ileti§im kurarken yüzün üz ona dönük olmalı ve onların söylediklerini ba§ımızla tekrar ederek duygularını ifade etme konusunda onlara yardımcı olmalıyız. Onlarla birlikteyken tüm dikkatimizi onlara yoğunla§tırmaya özen göstermeliyiz.
etmeliyiz.
Destek Olmak... Çocuklarımızın
§ekilde uygulatılmasında ebeveynlerin aralarında anla§maları çok önemlidir. içinde ya§adığımız
konulan
kuralları
ve
onların sonuçlarını takip etmek anlamına gelmektedir.
Eğer
bir kural koyduysak ve bunun etkilerini görmek istiyorsak, söyledik-
lerimizi uygulamaya çalı§malıyız. Tutarlı bir düzen çocuğa emniyet, güven ve kontrol hissi verecektir. ilk önce evdeki günlük ya§antımız da tutarlı olmamız gerekmektedir. Kurallar ve sonuçlarının tutarlı bir
Kendini Değerli Hissetmek...
Sorunlu DavranlŞI Azaltmak...
Çocuğumuzun davranı§larını tak-
Problem çözme yöntemini kullanarak sorunlu davranı§ı azaltabiliriz. Böylece çocuklar ba§ka durumlarda da bu beceriyi kullanabilirler. Bu yöntem çocukların bağımsızlık, yetenek ve sorumluluk duygularını arttırır. Disiplin uygularken yerinde ve kızgın almadığımız zamanlarda bu yönteme ba§VU rmalıyız. Çünkü
dir ederek; kendini önemli hissederek, itaatkar ve üretken olmalarını sağlayabiliriz. Dikkat etmemiz gereken nokta ise takdiri çocuğa değil davranı§ına yapmamız gerektiğidir. Onlara inanırsak olanaksızı ba§arabilirler. Davranı§ larımızda denetleyici, tahdit edici, küsü p i leti§i m i kesici §eki lde davran ı rsak, çocuklar ı m ız ya isyankar olur yada boyun eğer. Davranı§larını, giri§imlerini destekleyip, onaylayalım, onaylamanın bir türü "gülümsemedir". Sevgi dolu bir ortam onun kendine olan güven ve saygısını arttırır. Onları olduğu gibi kabul edersek; davran t§ları n ı deği§ti rm e gücü veririz. Çünkü "hiç kimse bir diğerini yeniden biçimlendirme kudretine sahip değildir. Çocuğu nuzu olduğu gibi kabul edin. "takdir alırsan, oğlum olursun" "§ımarıklık yapma, yoksa annen olmam" gibi yanlı§ davranı§lardan kaçı n malıyız.
1
taraflar öfkelendiğinde; psikolojik si perleri n i kal d ı rı r, k e nd i leri n i savunmaya daha fazla zaman ayırır ve problemin çözümü için çaba harcamazlar. Çocuklarımızı cezalar verirken cezaların uygulanabilir olmasına dikkat etmeliyiz. Onlara seçenekler sunmalı ve böylece çocuğun kontrol hissini arttırarak bizlere isyan etmelerini ve kar§ı gelmelerine engel olabiliriz.
Dinlemek... A§ağılamak, suçlamak yeri ne onları dinleyip, ona "sen dinlemeye değersin" diyerek derdini, soru-
nunu konu§arak anlatmasını ve ETKiLi YORUM - 5
Olduğu
Gibi Kabul Etmek.••
Her çocuk üzerinde görünmez bir levha ta§ır. Çocuğunuzun ayağına ta§ batmı§ ve ağlıyorsa "sus bakalım erkek adam ağlamaz" ya da ağlarnalarına aldın§ etmeme; "senin varlığını kabul etmiyorum" anlamına gelir. Anne baba olarak çocuklarımızla ileti§imimizi ve ili§kilerimizi güçlendirmek adına onları olduğu gibi kabul edip, duygularını anlamaya çalı§malıyız. Bu §ekilde davrandığı m ız takdirde bizler yanlarında olamasak ta ileti§ime açık ve sağlıklı ili§kiler kurulabilen bireyler yeti§tirmi§ oluruz.
~ELKEt:-.~Ci
•lt _
•
!
nlik gelişimini yeterli ölçüde tamamlayamamış bir çocuk, okul içinde önemli sorunlar yaşaya bilir.
enç insan, sosyal dünyada
Öğeleri birbirine bağımlı olan ve
dan onayianma ve onları memnun
gelecekteki yeri hakkında
karşılıklı etkileşim içinde bulunan,
etme gereksinimi artmaktadır. Bire-
kaygı duyar. Bir yandan
grupsal bir çemberi n içinde yer alan
yin başkalarını memnun etme gerek-
kim olduğu sorusuna yanıt ararken
öğrencinin, zamanının
küçümsen-
sinimi ve onaylanmama korkusu,
diğer yandan da kendi kendine ye-
meyecek bir bölümü eğitim ortamla-
insan olarak başarısız olma, saygın
terli hale gelmeye, bağımlılık döne-
rında geçer. Eğitim
bir
lığını yitirme, zayıf görülme gibi
minden bağımsızlık dönemine geç-
yandan akademik öğrenmeyi, diğer
duygu ve davranışların depresyonla
meye çalışır. Kendisi gibi duygusal
ilişkisi, onun bu kişilere bağlılığı veya
dayanak arayan ve benlik kavramını
yandan da toplumsal öğrenmeyi kontrollü ve düzenli bir biçimde
oturtmaya çalışan akranları beklen-
gerçekleştirmek amacındadır. Eğitim
tilerine yanıt veremeyince, çatışma
ortamları, bireyin eğitim ve öğreti
ve sosyal yalnızlık yaşar. Tüm bu
mini disiplinli ve düzenli biçimde
karmaşık
üstlenen ve bu işlevi en iyi şekilde
duygular içinde benlik
kavramını oluşturmaya çalışır.
ortamları
onlara yakın olma gereksiniminden çok, onu boyun eğici davranışlara yöneiten yetersizlik korkuları
ile
açıklanabilir.
yeri ne geti rmesi beklenen uzman
Boyun eğici davranış; başkalarını
kuruluşlarıdır.
kırmamaya,
Bu sistemin temsilcisi
incitmemeye özen gös-
Süregelen ihmal, istismar, stres ve
olan öğretmen i ne karşı öğrenci bir
şiddete
teren herkesi, memnun etmeye ça-
takım
lışan iyiliksever olmaya eğilimli olan
maruz kalan genç, tep-
toplumsal etkiler karşısında
kisizlik içeren bir davranış geliştir
göstereceği uyma davranışını kork-
mektedir. Bu durum ise boyun eğici
aşırı
tuğu için mi, beğendiği bir kişiye ya
demeye eğilimli, hoşlanmadığı du-
davranış
da gruba özendirilerek bilinçsizce
rumları
olarak adlandırılmaktadır.
verici, hayır diyemeyen evet ifade etmekte zorlanan, öf-
Bireyin kendi geleceğine ve dünyaya
kelerini göstermekte zorluk çeken,
yönelik olumsuz algıları, umutsuz-
sürekli onayianma gereksinimi du-
luğun ortaya çıkmasına neden olan
yan, düşüncelerini ve haklarını sa-
önemli faktör olarak görülmektedir.
vunmayan ve benzeri davranışlarla gözlenebilen bir kişilik özellikleri
Benlik gelişimini yeterli
ölçüde
kümesi olarak karşımıza çıkmak
tamamlayamamış bir çocuk, okul
tadır.
içinde önemli sorunlar yaşayabilir. Eğitim ya da okul süreci, çocuk ve çeşitli
uyum
sorunlarının yaşanabileceği
önemli
gencin
yaşamında
Boyun eğici davranış özelliklerinin oluşması nda,
girişi, yeni bir yaşantının başlangı cını
oluşturur.
Bağımlı
kişilik
örüntüsü içindeki çocuğun, okul yaşam ı ndaki uyu m u kuşkusuz daha
azdır.
benzemek için mi, yoksa gerçekten uyması
gerektiği ne
i nand ı ğı,
o
bilince ve bilgiye ulaştığı için mi uymaktadır? Öğrenci eğer öğretmenin den
veya grubun
baskısından
Bireylerin
boyun
mesinde temel bir evredir. Kendini,
uyuyor ise, içselleştirme yapmadan,
tutumları
başkalarına,
kuralsal (normatif) bir uyma davra-
görmektedirler.
etti rm ed e zorlanabi li r.
Kendin i
nışı
içindedir. Oysa istenilen böyle
bir
riter sıkı disiplinli ve sıkı denetimli,
deşleşmek
kabul
eğici
birçok araştırmacı, bu bireylerin oto-
toplumsaliaşma sürecinin gerçekleş
etkiye
davranış
yapıya sahip olmalarının kaynağını
korktuğu için, ya da birileriyle öz-
için toplumsal
eğici
göstermelerinin boyun
belirgin ve zor olur. Okul, bireyin
öğretmenine
faktörü n
rolü çevresel faktöre nazaran daha
bir evredir. Çocuğun, aile çevresinden koparak okul ortamına
kalıtı m sal
baskıcı, aşırcı kısıtlayıcı
Yapılan
anne-baba
ile yetiştirilm iş olmalarında
araştırmalarda
da görül-
olumlu, olumsuz özellikleriyle kabul
boyun eğici bir uyma davranışı değil,
edemediği için yanlış yapmaktan,
düşünsel ve duygusal içselleştirmey
girişimci
korkabilir.
le ulaşılan bir uyma davranışıdır.
Kendini arkadaşlarının yanında, ayrı
Çünkü bireyin birey olma sürecinde
kinin kalitesine bağlıdır. Çocuklarla
algılamada
bu bağımsız içselleştirmenin önemi
kurulan ilişkinin ne kadar güvenli,
büyüktür.
sevgi dolu, tutarlı olduğu ve çocuğun
bir
olmaktan
birey
olarak
zorlanabilir. Öğretmeni karşısında davranışlar
gösterebilir.
Öğretmen i n tu tu m ve davran ışiarı bu noktada etkili ve önemli olur.
durum anne-baba ile kurduğu iliş
bu ilişkiden ne kadar doyum aldığı,
kimi zaman edilgen, kimi zaman saldırgan
düğü gibi çocukta oluşan birçok
Birey kendini, kendisi için önemli
çocuğun karakterini geliştirmede ve
olan kişilerden daha aşağı durumda
davranışlarını
(statüde) algıladığında, onlar tarafın-
rol oynamaktadır.
ETKiLi YORUM - 7
belirlemede önemli
• ••
••
•
ocuğu m uzu n odası na göz
•
•
•
•
Emre AYGlN
• \
diğer yetişkinlere duyduğu bağım
1
attığı m ızda çok karışı k bir
.... manzarayla
\
karşılaşmak
mutsuz eder. Kıyafetleri gelişigüzel koymak, çalışma masasını üzerinde işe yaramaz birçok eşya ve dağınık bir yatak . .. Odayı düzenli hale getirecek davranışlar aslı nda çok zaman alan işler değildir. Ancak bu düzeni sağlayacak bizleri
doğru alışkanlıkları kazanamamış;
yani sorumluluk bilinci olmayan bir çocuk için, istenen davranışları yerine getirebilmenin bu kadar kolay olmadığını anlamalıyız. Buna göre ebeveyn olarak kabullenmemiz gereken ilk husus, sorumluluk bilincinin sonradan kazandırılan ve geliştirilebilen özelliğinin olduğudur. Sorumlulukların
lılık da giderek azalır.
kazanılmasında
anne-babaya düşen en önemli rol, istenilen davranışları sergileyen bireyler olmalarıdır. Çocuklar çok iyi gözlem yeteneğine sahiptirler. Anne-babanın çocuklarına öğret
mek istedikleri davranışlar için model olması davranışın kazanıl ma ihtimalini artırır. Eğer anne-babalar günlük hayat ile ilgili sorumlulukları zorla, isteksizce gerçekleşti riyor ya da aksatıyorlarsa çocuk da kendi sorumluluklarını yeri ne getirmekte isteksiz davranacaktır.
Sorumluluk bilinci sadece birtakım görevlerin yerine getirilmesi olarak düşünülmemelidir. Bu bilinci kazanmak, çocuğun sağlıklı bir kişilik gelişimi bakımından da son derece önemlidir. Buna göre sorumluluk duygusu ve özgüven gelişimi arasında oldukça güçlü bir ilişki vardır. Kendi ihtiyaçlarını tek başına karşılama becerisini kazanan bir çocuğu n anne-babaya veya
Örneğin, bisiklet sürmesini kendi başına öğrenen bir çocukla, sürekli bir büyüğünün ısrarı ve başında durmasıyla bu beceriyi kazanan çocuğun
kişilik gelişimleri farklı
biçimde şekillenir. Çünkü, davranışlarının sonuçlarıyla yüzleşen ve gelişen becerilerini kullanan çocuğun kendine olan güveni daha fazla gelişir. Bu doğal gelişimin parçası olarak da çocuk aşamalı biçimde kendi hayatı ile ilgili yeni beceriler kazan ır. Kazan ılan her davranış çocuğun bağımsız, kendine yetebilen bir kişilik olmasında önemli bir etkiye sahiptir. Yeteneklerini kullanması ve geliştirmesi için fırsat verilmeyen çocukların ise yeterlilik duygusu ve özgüven gelişimleri de sınırlanır. Anne-babalar ise genellikle çocukları için iyisini yapma ve olumsuz durumlardan koruma içgüdüsüyle hayatı onlar için kolaylaştır maya çabalari ar. Sabah-ları oku 1 için giysileri giydirmek, ayakkabı ları bağlamak, çocuğu n ödevi ile ilgili araştırmaları yapmak gibi . .. Tüm bunlar kısa vadede çocuğu beklenmedik sonuçlardan korur gibigözüksede uzun vadede kişilik gelişimi ve özgüven oluşu-munu olumsuz olarak etkileme riskini
desteklenen becerilerini geliştir meye i htiyaç d uymazlar. Ancak anne-baba bir gün desteğini azalttığında o zaman çocuk için büyük
zorluklar ortaya çıkacaktır. Çünkü zaman ında gelişmeyen becerileri sonradan kazanmak için çok daha fazla emek harcamak gerekir. Örneğin,
5.
sınıfa kadar okul ödev-
lerinde destek alan bir çocuğa 6. sınıfta '~rtık büyüdün, derslerinin sorumluluğu sana ait." denildiğin
de beklenilen sorumluluğu yerine getirmekte zorlanacaktı r. Çocuğumuzun daha iyi yetişmesi
Çocuklar da doğal olarak anne-
için onun her işine koşuşturan ebeveyn, özgüven gelişimini engellemiş olur. Bu yüzden ona özgüven kazandırabilecek her konuda çocuğunuza daha fazla sorumluluk yüklemeli ve her başarısızlığında onun yerine sorumlulukları üstlenmemelidir. Bırakın, çocuğunuz kendi kendine başarısızlıkları göğüslemeyi öğrensin. Aksi taktirde, özgüven gelişimi bakımından çocuğunuzun, her karnı acıktığın da ağlayan bir bebekten farkı kal-
baba tarafından gereğinden fazla
mayacaktır.
taşırlar.
Bu durumu aslında kendi yaşan tımızı düşünerek de anlayabiliriz.
Bir kişi her gün bizim işlerimizi yapsa zamanla biz de işierimize verdiğimiz duyarlılığı kaybeder ve
giderek daha da tembelleşiriz.
ETKiLi YORUM - 8
Ali ÇANKIRILI ~
~OCUGUNUZA
••
•
•
DEMEDEN ONCE IYI
••
••
••
DUŞUNUN!
Çocuklara kurallar ve sınırlamalar hakkında bilgi vermek elbette iyidir. Ancak her zaman açıklama yapmanız gerekmez. Siz açıklama
yapsan ız da çocuk kontrolü elinde tutmak ve sınırı zorlamak ister.
ocuk bir istekte bulunduğu
artı k
(Sali am aya
iyidir. Ancak her zaman açıklama
zaman, anne baba "evet"
yapman ız gerekmez. Siz açıklama
veya "hayır" demeden ön-
devam eder.) Çocuk: "Beş kere daha lütfen!"
ce bu isteğin ihtiyaç olup ol-
Anne: "Hayır, şimdi iniyorsun!"
tutmak ve sınırı zorlamak ister.
madığını, eğer gerçekten ihtiyaç
Çocuk: "Lütfen!" Anne (Kızgın ve yüksek bir ses
istediğiniz veya söylediğiniz şey de
ise yeri ve zamanı olup olmadığını düşünmeli ; ondan sonra bir karara varmalıdır. Anne baba kural koy-
mada ve bunları uygulamada yetkilidir. Kural koyarken düşünmeli, kuralı uygularken kararlı olmalı, söylediği ve çocuktan yapmasını
istediği
şeyi
açıkça
belirtmiş
olmalıdır. Çocuğunuzun onu etkili bir şekil
de yönetmen ize
i htiyacı
gidiyoruz!"
tonuyla): "Şimdi dedim!" Çocuğu kollarından tutup salıncaktan in-
dirir. Elinden tutmuş götürürken söylenir: "Neden beni dinlemiyorsun? Neden parka getirdiği me piş man ediyorsun? Neden bu kadar
yapsan ız da çocuk kontrolü elinde
gerçekten gerçekten kararlı olup olmadığınız
test eder. Yukarıdaki
olayda anne
"çok geç oldu
gitmemiz gerekiyor" dediğinde çocuk annenin gerçekten gitmeyi kastedip etmediğini testetmek için yalvaran bir ses tonuyla "Lütfen
bencilsin!"
biraz daha kalalım , hadi beni salÇocuklara kurallar ve sınırlamalar
la." dedi. Anne gitmeleri gerektiği
hakkında
konusunda
bilgi vermek elbette
açıklama
yaparak
var.
Sorumluluk ve iç denetim kazanıncaya
kadar ona sizin rehberlik
yapman ız gerekiyor. Çocuk ları n güvenebilecekleri bir gücünüzün ve otoritenizin olması çok önemli. Onlardan size itaat etmelerini beklemek başka, itaat etmelerini isternek başkadır. itaat etmelerini beklemeyi n, kararlı bir ses tonuyla itaat etmeleri n i isteyin. Bir anne çocuk parkında beş yaşındaki oğlunu salıncakta sallıyor
du. Anne: "Çok geç oldu gitmemiz gerekiyor." Çocuk: "Lütfen biraz daha kalalım. Hadi beni salla." Anne: "Olmaz! Benim eve gidip temizlik yapmam
gerekiyor."
(Çocuğu ağlamaya devam eder.)
Çocuk: "Ne olur anne biraz daha kalalım!"
Anne: "Peki 5 dakika daha.. ." Çocuk: "Tamam." 5 dakika sonra. Anne: "Vakit doldu, salıncaktan inmeni bekliyorum ." Çocuk: "On kere daha salla." Anne "Beş kere!" Çocuk: "On kere lütfen!" Anne: " 1, 2, 3, ...... 1 O. Tamam
.---·-. -......-
-
- -
•
-
ETKiLi YORUM - 11
-
•
-
kontrolün çocuğa geçmesine yol açtı .
sonra: "Oğlum, 5 dakika sonra gidiyoruz!" demeliydi .
Anne gerçekten gitmeye
kararlı olduğunu kastettiğini belli
ikinci ad1m: Bir defa uyarı verin.
etmek için kararlı bir ses tonuyla
Vakit dolduktan sonra:
şöyle demesi gerekirdi: "Çok geç
doldu, salıncaktan in, gidiyoruz!"
oldu gidiyoruz!" Çocuğun yalvarmalarına aldırmadan
"Vakit
demeliydi.
ve salıncak
tan inmesini beklemeden yürüyüp
Üçüncü ad1m: Harekete geçin.
gitseydi kontrolü elinde tutacak,
Uyarının arkasından çocuğun sa-
kararlılığını
lıncaktan
pekiştirmiş
olacaktı.
yavaş adımlarla yürümeliydi. Ço-
peşinden gidecekti. Tahmin ede-
gibi,
annenin
cuk, annesinin uzaklaştığını gö-
kızması,
rünce, ister istemez onu takip
bağırıp çağırması, kolundan tutup
etmek zorunda kalırdı. ilk adım
salıncaktan indirmesi çocukta bir davranış değişikliğine yol açma-
söz verişin atiatma olduğunu ço-
yacak; başka olaylarda yine sınırı
cuk kadar baba da bilmektedir...
zorlayacak, kontrolü elinde tut-
Ancak ceza vermeye kıyamadığı için inanmış görünmektedir.
maya çalışacaktır. Çocuklar deneyerek anne babalarının
(özellikle annelerinin) ne
zaman istediği şeyde gerçekten kararlı kararlı
olduğunu
çok iyi bilir;
olana kadar beklerler. Anne
baba farkı nda ol mad an bir isteği üç-dört defa tekrarlar, sonunda istediğini
sinirlenip
bağırarak
söyler. Çocuk, bu bağırmadan,
"işte şimdi yapmam gerekiyor" mesajını alır. Baba küçük kardeşini rahatsız eden dört yaşı ndaki oğ
luna seslendi: "Hüseyin kardeşini rahatsız etme!" Hüseyin sanki babasını
duymamış
rahatsız
gibi kardeşini
etmeye devam
etti.
vazgeç!"
rahatsız
"Kızmaya
etmekten başlıyorum
ama!.." "Bugün senin neyin var Allah aşkına!" Baba kızgın bir ses tonuyla bağırır :
''l\nlaşıldı,
sen
cezayı hak ettin! Derhal adana
gidiyorsun!" "Tamam baba, özür dilerim, bir daha rahatsız etmeyeceğim!"
"Söz mü?" "Söz!. .. " Bu
çok önemli. Çocuğun bir isteğine karşı
"hayır"
demeden
önce
düşünmeye başladığınızda kararlı
bir tutum içine girdiniz demektir. Kararlı
olduğunuza çocuğu n
göre,
"hayır",
Çocuğunuzia çatışma yaşamadan,
şısında geri dönüşü ol mayan bir
ona kızmadan ve bağırmadan, üç
"hayır" olacaktır. Çocuğunuz bir
adımda makul çözüm üretebilir-
istekte bulundu diyelim. istekte
siniz. Bir şey isterken 5-6 kere
bulunduğu ortam ev olsun, bakkal
tekrar ettikten sonra isteği yerine
olsun, çarşı pazar olsun, oyuncakçı
getirilen bir anne baba olmaktan-
dükkanı olsun fark etmez. Siz de
sa, bir kerede sözü dinlenen anne
bu isteği n ihtiyaçtan kaynaklanma-
baba olmak istemez misiniz? An-
dığın ı, yersiz olduğunu düşündü
cak, bunun için kararlı olmanız ge-
nüz ve "hayır" dediniz ve sebebini
rekir. Çocuğun uz sizdeki bu değişi
açıkladınız. Çocuğunuz yalvarma-
mi yadırgayacak, direnecektir. De-
ya
ğiştiği n ize i nan mak istemeyecek,
Yalvarmaya devam etti . "Hayır de-
sizi deneyecektir. Pes etmediği
din iz. Uzlaşma önerdi. Dayana-
nizi, işi sıkı tuttuğunuzu ve duruma
madınız,
hakim olduğunuzu gördükçe o da
ettiniz. Önceki "hayır"ların hiçbir
değişime ayak uyduracaktır.
değeri kalmadı, teslim oldunuz.
başladı.
ısrarları
bu
Makul Çözüm Nedir?
"Kardeşini rahatsız etme dedim!" "Kardeşini
beklemeden
park çı kışı ndaki arabasına doğru
Çocuk da ister istemez annesinin ceğiniz
inmesini
"Hayır
kar-
dediniz.
yumuşadınız,
kabul
Çocuklar, deneyerek, en katı anne
Birinci ad1m: Düşünün. Çocuktan bir şey yapmasını istemeden önce iyice düşünün. istediğiniz şey çocuğun yerine getirebileceği ve sizin de takip edebileceğiniz şey olsun. Salıncak olayında anne şöy le düşünebilirdi: "Evde temizlik yapacağım, birazdan gitmemiz gerekiyor. Çocuğuma 5 dakika daha izin verebilirim." Düşündükten ETKiLi YORUM- 12
ve babayı bile yu muşatacak bir yol bulur; onu teslim alırlar. Teslim olmamak için kendi kendinize söz vermelisiniz:
"Hayır
demeden
önce iyi düşüneceğim." Hayır dedikten sonra, bunda kararlı olun, yalvarmalarına ve ağlarnalarına yüreğiniz dayanamasa bile, geri dö••
n uş yapmayın.
•
...,
Ahlak eğitimi sağlıklı uşünen, hissed ve davranan ıgeçilmez bir bireylerin yetiştirilrtıesi için gerekli v eğitimdir. Sağlıklı bir toplumu şumu, bireylerin sağ lı kir o1ma sı na ağ lı r.
rilik, temizlik, düzenlilik, dağınık
lanmasına bağlıdır. Bunlar sevgi, di-
derler. Bu
lık, çekingenlik ve sosyallik gibi
siplin ve özgürlüktür. Bu üç ihtiyaç,
tutumuıı
alı§kanlıkların
birbiriyle sıkı sıkıya bağlantılıdır ve
kesin ba§ına gelebilir.
kazanılması
hep
"pasif ebeveynlik
içine düşme hatası her-
birlikte kar§ılanır.
çocukluktaki eğitime bağlıdır.
Ebeveynlik sadece olunan bir §ey Eğitimciler, çocukların gelecekte
Bebekliktesevgi ihtiyacı yoğundur,
değil, yapılması gereken bir gö-
uyumlu ve ba§arılı olabilmeleri için
ileri ya§larda ise sevgi ihtiyacının
revdir. Anne-baba olmak,
en sağlıklı eğitim yollarının geliş
yanında
ve
zaman olduğunda yapılan basit bir
içerisindedirler.
disiplin verme gereği de ortaya
ݧ olarak değil, aktif bir öncelik
Her ne kadar ki§ilik geli§iminin
çıkar. Çocuk için ailenin önemi,
olarak seçilmelidir. Herkes iyi bir
insanın hayatı boyunca süregeldi-
sadece onun maddi ihtiyaçlarını
anne-baba olabilir. Bu sadece ebe-
ğini kabul etsek de ki§ilik geli§mesi
kar§ılamaktan
veynlik yapmaya hayatta öncelik
ve yapılanmasında temelin çocuk-
tadır. Çocuğun maddi ihtiyaçları §U
luk döneminde atıldığı gerçeği ge-
veya bu §ekilde kar§ılanabilir.
çerliliğini
Sosyal
Ancak aile içi nde sağlanan sevgi ve
Çocukların, hayatı, anne-babala-
uyum üzerine yapılan çalı§malar,
güven ortam ı n ı ba§ka yerlerde
rıyla
ailenin
ilk
sağlamak oldukça zordur. Çocuk
ya§ayarak öğrenmeye, tanımaya
etkilerinin son derece önemli ol-
için özellikle anne sevgisi çok
ihtiyaçları vardır ve onlardan ayrı
duğunu göstermi§tir. Anne baba-
önemlidir.
olarak, pasif bir §ekilde bu müm-
nın ve ailenin diğer bireylerinin
mahrum kalan çocuk, diğer ihti-
çocukla olan etkile§imi, çocuğun
yaçları giderilse bile, dokun-
aile içindeki yerini belirtmektedir.
ma ve sevme ihtiyacı doyu-
çabası
tirilmesi
korumaktadır.
çocuk üzerindeki
özgürlüğü
sağlama
kaynaklan mamak-
Anne
sevgisinden
bo§
yermeyi istemekle sağlanabilir.
birlikte aktif bir §eki lde
rulamadığı için, psikolojik Çocuğa yöneltilen davranı§ ve ona
açıdan tutarsız davranışlar
kar§ı takınılan tavır, ilk ya§antıların
gösterebilir. Yeti§tirme yurt-
örülmesinde büyük önem ta§ı
larında yapılan ara§tırmalar
maktadır. Okul öncesi dönemde
bu durumu açıkça göster-
çocuk, sosyal birey olmayı öğrenir
mektedir. Çocuk sev-
ken aynı zamanda özde§im yapa-
giyi
cağı bir modele ihtiyaç duyar. Ki§i-
mektedir.
lik olu§umu
ai lede öğren
için gerekli olan
büyük ihtimalle aile
Her ailenin, çocu-
içindeki yakın bir üye ile gerçekleş
ğun eğitimiyle ilgili
mektedir.
mutlaka doğru bilgile-
özde§im,
Genellikle özde§im
nesnesi anne baba olmaktadır;
re sahip olması gerekir.
fakat ağabey, teyze, hala, dayı ya
Bu husus hiçbir §ekilde
da amca gibi aile içinden bir
ihmal edilmemelidir. An-
eri§kin de özde§im nesnesi olabilir.
ne-babaların
çoğu,
Bu üyelerin bozuk bir ki§ilik ya-
veynlerinin
kendilerini
pısına sahip olması halinde, olum-
yeti§tirme tarzından §ikayet
suz davranı§ örneğinin çocuğa yan-
ederken kendi çocuklarını
sıma ihtimali artmaktadır.
nasıl yeti§tirmek istedikle-
ebe-
ri konusunda ya fazla •
Eğitimin en Iyi gerçekle§tirileceği
fikirleri yoktur ya da bu
yer ailedir. insanlar, temel değer
konuda dü§ünmeye
lerini yeni nesillere aile aracılığı ile
vakit bu lamaz lar.
aktarır. Birey, ilk dini ve ahlaki bilgi
Hayatlarını devam
ve tutumları ailesinden öğrenir.
ettirirken ebeveyn-
Çocuğun eğitimi her §eyden önce
liğin
temel
ruhi ihtiyaçlarının
kar§ı-
kendiliğinden
olacağını
zanne-
ETKiLi YORUM- 16
••
kün değildir. Yasalar da çocukların yetiştirilmesi görevini aileye ver-
miştir. Çocuğun bedensel, ruhsal
ve sosyal gelişimi sevgi dolu sıcak bir ortamda yetişmesine bağlıdır. Böyle bir ortamı sağlayan ilk ve temel topluluk kuşkusuz ailedir. Herkes ailesinin bedensel özellikleri gibi, düşüncelerini, inançlarını
'
tutumlarını da taşır. Çünkü
bütün bunları çoğu zaman bilinçsizce, ailenin hayatından, uygulamaları ndan alır.
Ailenin yani anne babanın çocuğunun eğitiminde bazı görevleri vardır.
Bu görevlerinin başında
çocuğun maddi ihtiyaçlarının karşılanmasından
sonra onun sos-
yalleşmesi gelmektedir. Sosyalleş
me, toplum içinde yaşayabilmek demektir. Bunun için toplumun kuralları bilinmelidir. Toplumda in-
sanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuki düzeniemelerin yanın da ahlaki kurallar önemli bir yer tutar. O halde aile, çocuğuna ahlaki kuralları öğretmelidir.
gün eğitim kurumlarına, okullara
berieyecek fakat kendisine mal
bağlamak
edemeyecektir. iyiyi-kötüyü, doğ
değildir.
doğru
bir düşünce
Okul bilginin davranış
haline dönüşmesi; bilgili kişinin iyi ah !aklı,
karakteri i
kişi
ol ması
bilgilerin duygulada bütünleşmesi ne bağlıdır.
önce insanda vardır ve belli yön-
lara iftiralar atmayı ayı plan n ı karış
lerde gelişmeye başlamışlardır.
tırara k hilelerle onlara zarar ver-
Eğitim için okul çağını beklemek,
meyi sürdüren hatta bunları başarı
okulun başarısını tehlikeye atmak
sayan kimselerin varlığı, onların
duygular geliştirilmemiş ve doğru
den ayırırız. Bu ayırım, aslında
Eğer
oku 1 öncesi nde
okulun verdiği bilgiler büyük çapta eğreti kalacak, çocuk onları ez-
onunla özel olarak meşgul olmak sebebiyled ir.
Oku ll ar
kadar yaygın eğitim h iz meti yapan kurumlar var mıdır acaba. Okullar, özellikle
ilköğretim
okulları
vatandası n ayağı na kadar gitmekte
zorunlu
oluşu
sayesinde de
yetişmekte olan yen i nesi e ortak değerleri kazandırmaktadır.
Ailelerin bir kısmı çocukların okula gitmesi ile onlarla birlikte okulun verdiklerinden etkilenmekte, yararlanmaktadırlar.
öğrendiklerini
benimseyememiş
ol maları ndand ır.
yönlendirilmesine çalışılmamışsa
okulu daha yakından tanımak ve kolaylığı
yi, rüşvet almayı, çalmayı, kişisel başkalarını bertaraf etmek için on-
vazgeçilmez ve yeri doldurulamaz
nitelendirir, onları yaygın eğitim
ezberlediği halde, yalan söyleme-
Duygular ise okul çağından çok
demektir.
ları örgün eğitim kurumları olarak
olarak öğrenip kuralları kanunları
çıkarı her şeyden üstün tutmayı
Okullar eğitim için çok önemli, kurumlar durumundadırlar. Okul-
ruyu-yanlışı, güzeli- çirkini teorik
Her ümidi örETKiLi YORUM- 17
Prof. Dr. MehmetZeki AYDIN Cumhuriyet Üniversitesi istanbul Eğitim ve Kültür Dergisi, MEB, Eylül201 O
•
•
Klinik Psikolog Aslı
•
Kızıltoprak
Tu na
hayatımızın
filmleri izlemeye ba§larlar. Tam da
"Anne biliyor musun
önemli bir parçası olduğu
bu dönemlerde anneler televiz-
dünyamıza saldırdığında ben ve
yadsınamaz
bir gerçek.
yonu, özellikle çizgi filmleri ço-
arkada§larım özel güçleri m izle on-
Hem görsel hem de i§itsel açıdan
cuklarına yemek yedirmeyi kolay-
ları yenebilir, sizi kurtarabiliriz ...",
dikkat çeken bu renkli ileti§im
la§tıran,
"Odama giremezsin ab la! Kapıyı
kutusundan çocukların da etkilen-
ra§ırken çocuklarının
usluca otur-
açtığın anda sana koliarımdan çı
memesi mümkün değil. Televiz-
masını sağlayan, yardımcı bir araç
kan ı§ınları gönderirim ve hemen
yon ve çocuk arasındaki ili§ki,
olarak görmeye ba§larlar.
bebeğin
1-1,5 ya§ ını doldurmasın
bak, Caillou nasıl güzel yemeğini
dan sonra ba§lar. Bu dönemlerde
bitirdi; hadi sen de aç ağzını, sonra
bebekler, reklamlar ve müzik/klip
biz de seninle parka gideceğiz"
yayınları
gibi cümleleri
elevizyonun
gibi seslerin tonunun
kendileri ev i§leri ile uğ
'~aa
küçük ya§larda
aniden deği§ebildiği, görsel açıdan
çocuk olan her evde duymamız
hareketli §eylere ba§larını çevirip
mümkündür. 2-3 ya§larından iti-
bakmaya ba§larlar. Ancak bu ba-
baren çocuğun taklit yeteneği ve
uzaylılar
yere dü§ersin." Bu cümleleri hayal dünyaları oldukça geni§ olan
3-4
ya§ çocukları ndan d u ya bi 1i riz. Onlar, hayal ile gerçeği henüz yeni yeni ayırt etmeye ba§lamı§lardır. Masallar dinlemeye, hayali hikayeler anlatmaya bayılırlar. Bu hika-
sembolik oyun dediğimiz "-mı§,
yelerinde en çok sevdikleri §eyler-
çok kısa bir süre dikkatinden iba-
-mi§ gibi" (örneğin, oyuncak bir
den biri de, kendilerini izledikleri
rettir. 2-2,5 ya§larında, çocuğun
aslana canlı bir hayvanmı§ gibi bir
çizgi film kahramanlarının yerine
artık konu§maya ba§laması, zihin-
rol verme ve onu konu§turma) o-
koymak ve onlar gibi davranmak-
sel, duygusal ve sosyal i§levlerinin
yu n oynama yeteneği n i n de gel i§-
tır.
de geli§mesi ile birlikte, televizyon
mesi ile birlikte çizgi filmler ve kah-
yafetleri, kalem leri, yastıkları vs.
da daha fazla anlam kazanır. Ve
raman karakterler onlar için daha
§eyler satın alınmaya ba§lanır ve
artı k bu çocuklar kısa süre li çizgi
da önemli olmaya ba§lar.
onlarla daha da bütünle§irler.
kı§, bebeği n televizyona sadece
ETKiLi YORUM- 18
Hatta bu kahramanların kı
Kimdir bu kahramanlar~ Günümüz çizgi filmleri daha çok, dünyanın dışından farklı gezegen-
lerden gelen,
uz ayi ıl ar olarak
bilinen "kötüler" ve dünyayı, insan lı ğı kurtarmaya çalışan iyi ve süper güçlü çocuk ya da bir grup oluşuyor.
çocuktan
Çoğunlukla
erkek çocukların sıklıkla izlediği bu çizgi filmlerdeki kahramanlar sahip oldukları bazı nesneler sayesinde bir takım üstün güç ile donatılmış
oluyorlar ve "savaşçı"
rolünü üstleniyorlar. Aynı şekil-de yine sihir ve üstün yer
teneklere sahip bir grup peri kızın, kötülere karşı savaştığı
kazandığı
ve
çizgi filmler de kız çocuklar arasında oldukça
sevi-
len ler arası nda. Bunlar dışında savaşın,
silahı n
ya özel
da
güçleri n
tururlar. Bu sayede, hem eğle
Peki, olumsuz etkileri yok mu~
nirler, hem de gerçek davranıştan
Çocuğun yaşı, zihinsel ve sosyal
kaynaklanabilecek tehlikelerle
gelişim
karşılaşmaksızı n bazı davran ışiarı
olumlu ya da olumsuz yönde
ve farklı rolleri deneyi m le me fırsatı
etkilenmesinde
bulurlar: "Hadi motorsikletlerimizi
etkendir.
uçuruma doğru sürelim", "Sen kö-
küçük, muhakeme ve yargılama
tü adam ol, ben de polis ... " Aynı zamanda gerçek hayatta belki de tam olarak ortaya koyamadıkları sevgi, öfke, korku, pişmanlık, güçsüzlük vb. yoğun duyguları, sev-
yer almadığı, günlük yaşamın ve
dikleri o kahramanın rolüne ge-
sosyal paylaşımların anlatıldığı şirin
çerek dışarıya yansıtma ve rahatla-
bir ailenin ve sevimli bir çocuğun
ma fırsatı bulurlar. Farklı rollere gir-
hikayesini konu eden bir çizgi dizi
mek, 2-3 kişiyi aynı anda ko-
de en beğenilenlerden.
nuştu rarak oynatmak, ses ton u ve bakışları değişti rm ek tabi i ki öğren
düzeyi çizgi filmlerden
Örneğin,
yeteneği
vb. sahneleri olan çizgi filmleri izlemesi onu olumsuz yönde etkileyebilir.
Gerçek hayatta da
benzer davranışları deneyip hem kendine hem de çevresindekilere zarar verebilir. Bunun yanı sıra, evde olduğu müddetçe zamanının çoğunu televizyon karşısında ve bu
çizgi filmleri seyrederek geçiren bazı çocuklarda bu
ilk çocukluk dönemi olarak bilinen
geliştirmek adına çocuğa pek çok
2-6 yaş arası çocuklarda dil, zihin-
şey kazandırır. Bu sırada ebeveyn-
sel ve sosyal gelişim alanlarında
eel hayattaki günlük
lerin, özellikle 2-4 yaşları arası, ha-
çok büyük ilerlemeler gösterilir.
konuşmalardan
yal ile gerçeğin henüz tam anla-
uzaklaşıp ev içeri-
mıyla ayırımını yapmamış olan ço-
sinde ve okulda
cuklarına
gerçeklerden
sürekli bu role
bahsederek onların hayal gücünü
bürünerek do-
ezmemesi önemlidir. Sonuç ola-
laşabilirler.
rak, doğal hayatın akışı ve günlük
Dolayısıyla,
aktivitelerde bulunmaya başlar. Bu dönemde düşünce yapıları simgesel olur ve daha karmaşık oyun etki n 1i kle ri
keşfetmek
isterler.
Çocuklar çizgi film karakterleriyle özdeşleşip oyunlar kurarak ken-
dilerine ait, özel bir dünya oluş-
sürekli
sohbetler ile birlikte onlar da büyüdükçe bu ayırımı zaten yapmaya başlayacak! ard ır.
ETKiLi YORUM- 19
henüz çok
çocuğun savaş, yok etme, uçma
meyi, hayal gücünü ve üreticiliği
girerek anne ve babadan ayrı
bir
henüz gelişmemiş bir
Hayal ile Gerçek
Çocuk bağımsızlık ve özerkliğe
önemli
kahramanlar bir tutku haline gelebilir. Gün - --.....,.:::~
bu
çocuklar hem adaptasyon sorunu
yaşa
yabilirler hem
de bu tutumları çevre ile olan iletişimlerine engel oluşturur. Her
zaman yenen, hep kazanan kah-
-
raman ları n rolleri i le özdeşleşmek bazı çocuklarda "tüm güçlülüğün" gelişmesine yani "En güçlü be-
nim" "Her zaman ben kazanırım"
'
gibi sürekli yeterli ve güçlü olma duygusunun gelişmesine sebep
• •
olabilir. Ancak, gerçek hayatta bu "tüm güçlülük" sergilenemeyece-
•
,
ğinden öfke, kızgınlık, hayal kırık lığı gibi duygular da kaçınılmaz
..
olur. Eğer, çocukta abartı olarak kabul edilebilecek bu tutum ve davranışlar gözlemleniyorsa, onu
bu fazlaca daldığı belki de sığındığı hayal dünyasının içinden çıkarmak gerekir. Annenin veya babanın çocuklarıyla kısa süreli de olsa "kali-
teli zaman" ayırması çok önemli-
•
•
•
AILELER NELER YAPABILIR • 0-3
yaş çocuklarını mümkün olduğunca televizyondan
dir. Bunun içinde kısa süreli de
uzak tutmak oldukça önemlidir. Özellikle ilk iki yıl
olsa, o an uğraşılan işten uzakla-
televizyonun çocuğun dil, zihinsel ve sosyal gelişimine
şılarak (yemek yapma,
olumsuz etkileri (konuşmama, sosyal iletişimde kopukluk
tv izleme,
gazete okuma vb.) sadece ço-
gibi) olduğu görülmektedir.
cuğun istediği şeyle birlikte oyna-
mak, sadece ona odaklan mak, onu dinlemek ve anlamaya çalış
• 3 yaşından itibaren eğitici ve öğretici programlara günde 1 saatgibi bir sınırlama getirilebilir.
mak yeterli olacaktır. Tüm bunlarla birlikte, bazı televizyon program-
• Çizgi filmler aileler tarafından izlenip içeriği ve konusu
larında da olduğu gibi, çocukların
çocuğun yaş ve gelişim düzeyine uygun olanlar çocuğa
çizgi filmlerdeki şiddet içerikli sah-
izletti ri lebilir.
nelerden etkilendiği de unutulmamalıdır. Sürekli şiddet ve saldır
• Fi 1m lerde geçen said ı rgan ya da uygu n ol maya n bazı
ganlık izleyen çocuklarda çevreye
davranışlar üzerine çocuklarla konuşulabilir. Alternatif
karşı agresyon ve öfkenin arttığı bi-
l i m sel çalışmalarla da kan ıtlan
çözüm
önerileri
geliştirmesinde
çocuğa
yardımcı
olunabilir. "Daha farklı nasıl davranabilirdik?"
mıştı r.
• Okul çağı çocuklarında televizyon, ödevler bittikten ya da ders çal ışıldıktan sonra gelen bir ödül olmalıdır. • Televizyon
çoğunlukla
yapacak
başka
bir şey
olmadığında başvurulan bir keyif aracı olduğundan, çocuğun farklı aktivitelere katılmasına yardımcı olmak, farklı uğraş ve hobiler geliştirmesini sağlamak önemlidir
(spor aktivitesi, kitap okumak, birlikte oyun oynamak, koleksiyon yapmak vb.)
ETKiLi YORUM- 20
-
ETKiLi YORUM - 22
ocuğum
....
büyüyünce ne olacak, sorusu ana babaların en çok üzerinde dü-
şündükleri, tartıştıkları konuların başında gelmektedir. Çocukların
büyüdüklerinde ne olacaklarını düşünürken kendi gerçekleştire
medikleri hayalleri ya da çocuğum sıkıntı yaşamasın diye o günün en cazip meslekleri gözlerinin önünde beliriverir. Çocuğumuzun karakterini, ilgilerini, becerilerini keşfetmeye başladığımızda düşün
celer de zamanla değişebilir. Sonrasında, okul seçimleri, dersler, sınavlar, dersaneler, üniversite ve bölüm karmaşasına çocuğumuzun rekabet etmek zorunda olduğu onca yaşıtı da eki en i nce meslek seçimi çocuk ve aile için kaygı verici bir sürece dönüşebilir. Çocuğunuzun iş hayatında yapacağı seçimlerde mutlu
temelinde;
kendi
olmasının
kişiliğine
en
uygun özelliklere sahip mesleği seçmesi yatmaktadır. Çocuk ları n meslek seçimlerindeki en önemli faktörlerden birisi de ailelerdir. Bunun için küçük yaşlardan itibaren onun hem kendisini tanı masına, hem de meslekler dünyasını tanımasına ana babalar yardımcı olmalıdır.
sahibi olmasına katkıda bulunabilirsiniz . • Çocuğunuzia beraber onun neler yapmaktan hoşlandığını, nelere ilgi duyduğunu keşfedin.
• Çocuğun uz arkadaşlarıyla mı vakit yoksa geçirmekten hoşlanıyor, uzun uzun kendi başına oyuncaklarıyla mı oynuyor?
• Kitaplardan mı hoşlanıyor, yoksa her şeyi deneyerek öğrenmek daha mı çok hoşuna gidiyor? • Dışarda aynarken mi, yoksa evde mi daha mutlu? • Zaman içerisinde değişecek olsa da bu
küçük
çocuğunuzun ortamında
ipuçları nasıl
bir
iş
mutlu olacağının ilk
işaretleri ...
• Çocuğunuzia hangi konularda iyi olduğunu, hangi konularda ilerlemek istediğini konuşun. • Matematiğe, Fene, Sosyal BilimIere ilgisi var mı? Kendini hangi alanda daha iyi ifade ediyor? • Evde bozulan şeyleri tamir etmeye mi meraklı? • Başkalarını dinlemekten mi keyif alıyor?
• Çocuğunuzun
farklı
meslekler
tanımasına yardımcı olun.
Herkesin zaman içinde geliştirdiği pek çok beceri vardır ve bu beceriler iş hayatında pek çok • • • zaman ışı m ıze yarar. Çocuğumuzun hangi becerilerini
daha çok geliştirmeye istekli
aslında
ol-
duğunu bilirsek ona yardımcı ola-
biliriz. Çocuğunuzun ilgi duyduğu meslekler varsa onu bu mesleği yapan insanlarla tanıştırarak, iş yerlerini ziyaret etmelerini sağlayabilirsiniz. Aynı zamanda küçük yaşlardan itibaren boş zamanlarında çeşitli yerlerde staj yapmasını ya da gönüllü faaliyetle-
re katılmasını sağlayarak da meslekler hakkı nda daha fazla bi lgi ETKiLi YORUM - 23
Seçimlerinin onu nasıl etkileyeceği konusunda bilgilendirin. Hayallerine ulaşabilmek için neler yapması gerektiğini birlikte planlayın. Çocuğunuzia ilgi duyduğu mes-
lekler hakkında konuşurken bu meslekler için ne tür seçimler yapması gerekeceği hakkı nda da ko-
nuşmak gerekir. Üniversiteye devam edecekse ders notları, sı navlardaki başarısının da önemi üzerinde durulmalıdır. Ayrıca üniversitede alması gereken dersleri de göz önünde bulundurmalıdır. ilgisinin ve yeteneğinin olmadığı dersleri içeren bir bölümde okumak çocuğumuzumutsuz edebilir. Çocuğunuzun
seçimleri zaman içerisinde birçok faktörden ötürü
değişebilir. Bu süreçte kendi doğ rularımız
üzerinde durmaktan,
yargılayıcı olmaktan kaçınarak, her
zaman bilgi edinmesine yardımcı olmalıyız. Başarının sadece yüksek notlar, iyi bir üniversite derecesi ya da çok iyi bir maddi gelir demek olmadığını, olumlu bir iş ortamında sevdiği bir işi yapıyor olmanın ne kadar önemli olduğu nu yansıtarak çocuklarımıza her zaman destek olmalıyız.
Psikiyatr Dr.Yunus Emre AYDIN
nnee! Bugün okulda çok
mamıştı. Her zaman iyi bir avukat
kötü bir gün geçirdim" edi Beril. '~rkadaşım idil
olmak isteyen Ahmet Bey, oğlunun
bana eğer boya kalemlerini bana
neler yapmamıştı ki. Her gün oğ
kullandırmazsan seninle bir daha
lunu dershaneye götürüp getirmiş, akşam geç saatiere kadar süren
Çocuklarının
kend i leri ne i htiyaç duyup duymadığına bakmaksızın her "" zaman çocugun ya kı nla rı nda d ı rla r. Amerika ve Avrupaıda son yıllarda helikopter anne-babalar bir toplumsal sorun olarak görülüyor.
arkadaşlık
etmeyeceğim."
dedi, "Üstelik boya kalemlerimi kullan-
hukuk fakültesini kazanması için
etütlerin çıkışını beklemiş, oğlu
kutusuna doldurdu ve
ders çalışsın diye o yıl evde televizyon bile açmamıştı. Maddi olarak
çantasına alıp gitti. Anne ne yapa-
zor bir yıldı, özel derse ve ders-
cağım ben şimdi?". "Merak etme
haneye verilen paraların yanında
Berilciğim ben şimdi idiPin anne-
Haluk motive olsun diye bir de
sini ararım, konuşur kalemlerini
yaşam koçu tu tm uşlard ı. Ancak
geri alırım, ayrıca yarın da okula
2.sınıfta okulu zor diye bırakmış,
gelip öğretmenine söylerim." dedi
tekrar sınava girip kendisinin çok
Çiğdem Hanım.
istediği bir bölüm olan tasarım ile
dırdığım zaman da onları kendi
kalem
ilgili bir bölüm seçmişti, ancak ilk Ahmet Bey, oğlu Haluk hakkında düşünce
yılın sonunda bunun kendisi için
uygun
bir bölüm
olmadığını,
lere dalmıştı. Ne
aslında bir an önce yurtdışına gidip
yaptıysa oğluna
orada işletme ile ilgili bir şeyler okumak istediğini söylüyordu.
bir üniversite diplaması aldıra
Ahmet Bey ne yapacağını şaşır mıştı. Artık Hal u kı u takip etmekten yorulmuştu,
kendi kendine bu çocuk ne zaman kendi sorumluluğunu alacak diye sordu?
Bu örnekler belki de birçoğumuza oldukça tanıdık geli-
yor. Çocuklarımızın hayatı nı
kolaylaştırmak adına
yaptığımız bu davranış
şekli
acaba
uzun vadede
ETKiLi YORUM - 24
çocuğa ne gibi zararlar verecek? Çocuğun bir adım önünden gidip,
önündeki tüm engelleri o henüz yola çıkmadan temizlemek ve kaldırmak,
yeti§tirdiğimiz
çocuğun
ileride kendi sorunlarını halletmesine yardımcı olacak mı acaba? Helikopter anne-babalar, 21. yüzyılın ba§larında, çocuklarına a§ırı
ilgi ve yakınlık gösteren, onların deneyimleri, problemleri ve zaman zaman da eğitim durumları ile a§ırı ilgilenen anne babalara gün-
lük dilde verilen ad dır. Bir helikopter gibi devamlı gözetleyen ve adım adım takip eden oldukları
için onlara bu isim verilmi§tir. Çocuklarının kendilerine ihtiyaç du-
yup duymadığına bakmaksızın her zaman çocuğun yakınlarındadırlar. Amerika ve Avrupa 1da son yıllarda helikopter anne-babalar bir toplumsal sorun olarak görülüyor. Basında bununla ilgili birçok yazı yazı lıyor, tartı§ma ve ara§tı rmalar
yapılıyor. Çocuğunun yerine ödev-
lerin i, okul projelerini takip eden, yapan, özel derse çocuğu ile gidip arkada oturup not tutan, çocuğun her yere yeti§mesi için zaman tutan, sınav evraklarını hazırlayan, i§ görü§mesine birlikte giden birçok anne-baba var. Çocuğun geli§iminde en önemli adımlardan biri problem çözme
becerilerinin geli§mesidir. Problem çözme becerisi, akıl yürütme yeteneği ancak problem durumu
ile kar§ı kar§ıya kalındığında çözüm için denemeler yaparak geli§ir. Kendi ba§ına kalabilmek, kendi sorunlarını çözebilmek, ayakları üstünde durabilmek, yan lı§ olanların deneyimlenmesi ile kazanılan
gibi bir sanat dalı ile uğra§acağına,
man da eğitim durumları ile a§ırı
hangi sporu yapıp, kimlerle ar-
ilgilenen anne babalara günlük dil-
kada§lık edeceğine kadar her §e-
de verilen addır. Bu anne babalar
yine anne ve babasının müdahale
zaman zaman çocuklarının iste-
ettiği çocukların bağımsız olmayı
diklerinin tam tersini yaparlar. Tıp
öğrenmeleri,
kı helikopter gibi devamlı gözet-
kendilerine güven
duymaları mümkün müdür?
leyen ve adım adım takip eden oldukları için onlara bu isim konul-
Batılıların
ifadesiyle
mu§tur. Çocuklannin onlara ih-
"baby boomer" ku§ağına aitler.
tiyaç duyup duymamasını önemserneden sürekli çocuklarınin yakin lannda bekleyip dururlar ve çok nadir yakinlarindan-yanIarından aynhrlar.
Bu aileler,
Yani ikinci Dünya Sava§ının hemen ardından doğan ku§aktanlar
(1946-1964). Helikopter anne-ba-
becerilerdir. Doğduğu andan iti-
balar, daha çok 90 1ı yıllarla birlikte
baren hayatı titizlikle planlanan,
tarif bulan, çocuklarına a§ırı ilgi ve
3 ya§ındayken
hangi
yakınlık gösteren, onların dene-
Felix Carrol Albany, çocuklarının
ilkokula gideceğine, S ya§ında ne
yimleri, problemleri ve zaman za-
etrafında adeta pervane gibi do-
henüz
1
ETKiLi YORUM - 25
lan ıp her şeyiyle ilgilenen Helikopter Ebeveynlerle ilgili
"Çocuk-
larınızla takıntılı bir şekilde ilgili-
siniz. Çocuklarınıza küçük prens veya prensesler gibi davranıyorsu n uz. Siz onların bütün yaşamlarını, okuldaki ilk günlerine kadar titizlikle planlıyorsunuz . Onlar sizin yeniden doğuşunuz ve onları bir futbol topu gibi oradan oraya sürüklüyorsunuz. Piyano dersleri, özel dersler, spor, kurslar vb." diyor. Bir pediatri profesörü olan Mel Levi ne bu çocuk ları n harap edildiklerinil ifade etmektedir. 1
Levine e göre çocukların sürekli 1
Çocuğun problem çözme becerisinin gelişimi ve özgüven kazanmasi ~1'!-rak
ANNE-BABALAR NELER YAPABILIRLER?
olarak korunması ve üstlerine düşülmesi,
ileriki
hayatlarında
sağlıklı ilişkiler kurmalarını ve mes-
• Kendi i§lerini kendisinin görmesine, ba§langıçta hata yapmasına izin vermek,
leklerini sürdürmelerini engelleye-
daha sonra hatalarını konu§up, bunu yapmak yerine ne yapabilirdin
cek kadar tehdit edici olabilir. Bu
üzerinde dü§ünmesini sağlamak
ebeveyn ler çocukları na gerçekten
• Günlük ya§antınızda ortaya çıkan aile ve eviniz ile ilgili ufak sorun durumlarında çözüm yolları önermesi için te§vik etmek
normalde bir çocuğun sahip olması gerekenden çok daha büyük
ve mükemmel bir statü oluştur
• Bir durum ya da düşünceyi kendi bakış açısından değerlendirebilmesi ve
maya çalışırlar.
olumlu /olumsuz yönlerini ortaya koyabilmesini sağlamak • Yavaşlamayı öğrenme, adım adım gitme: tamamiayacağı i§ini adım adım kendisinin planlamasına izin vermek
Bu ailelerden özellikle eğitimciler yılmış durumdalar. Her aşamada karşıianna çıkan ve çocuklar üze-
• Farklı stratejiler belirlemesine yardımcı olmak: örn; bir i§in bitmi§ halini zihinde canlandırmak ve bu sonuca gitmek için
farklı
yöntemler
dü§ündürmek Kendi tarzını oluşturmasına izin vermek
rinde olağanüstü bir baskı oluş turan bu kuşaklada ilgili haberler Batı
medyasından hiç eksik ol-
muyor. Colgate Üniversitesilnin bi-
• insanların yaşadıkları sorunlar karşısındaki tutumlarını kendi tutumları ile karşılaştırmaianna yardımcı olmak
rinci sınıflarının başkanı Beverly Low, ebeveynlerin daha çocukları
• Aile bireylerinin hayatlarını kolaylaştıracak ev içi kuralları birlikte belirlemek.
üniversiteye başlamadan sürekli olarak ofisi arayıp profesörleri n not
• Sosyal becerilerini ve sözel ifade yeteneğini geliştirmek için sosyal aktivite
sistemlerinden, oda arkadaşı ile
seçmesine yardımcı olmak, alternatif sunup kendi karar almasını sağlamak
olan tartışmalara kadar olabilecek
• Zorlandığı sosyal olaylar karşısında ürettiği çözüm yöntemlerine farklı
bütün konularda cevap aramakta-
alternatifler geliştirip "Daha farklı ne yapabilirdin?" ile ilgili düşünmesini
dırlar.
sağlamak
annelerinin ve babalarının onların
• izlediği filmlerdeki karakterlerin duygularını değerlendirebilir, "Sen bu kahramanın yerinde olsan davranışın, duygun ne olurdu?" gibi bir alıştırma
Low "Birçok öğrencimiz
en yakın arkadaşları
olduğunu
ifade ederler. Peki, bu iyi bir şey midir?" diyor Low ve ekliyor '~n ne
yapmasına yardımcı olmak.
baba olmak ile arkadaş olmak • Ve en önemlisi kendi kararlarını kendisi alması yönünde destek vermek.
birbirinden gerçekten çok farklı iki şeydir".
ETKiLi YORUM - 26
••
Universitelerin paralı olmasından
haberi olmasın diye ya da bu
sonra helikopter ebeveynlerin
zaman lardan
kendilerini daha fazla gösterme-
"maalesef, o ya~ananlar büyük
lerine sebep olduğu söylenmektedir. Daha çok orta sınıf aile-
hataydı veya ~imdi ki aklı m olsaydı
öyle yapmazdım" ile ba~layan
lerdeki helikopter ebeveynler çok
cümleleri etmeden anılarını anla-
fazla mü~teri gibi davranma eğilimi
tamazlar. Hep örnek olma ve doğ
göstermektedirler. Parayı öderler ve sonuçları görmek isterler. Son yapılan bir çalı~maya göre ~u anda
evleri nde ya~ayan öğrenci oran ı artarken (o/o 12ıden o/o20ıye çıktı), aynı
süreç boyunca üniversite
yurtlarında ya~ayan öğrencilerinde
on ları n yan ı nda
ruyu gösterme çabası içindedirler. Çocuklarına ufacık bir hamlede kı rı Iabilecek hassas bir kristal gibi davranırlar ve en ufak bir hatayla
her ~ey tuzla buz olabilir. Hayat bu kadar hassas dengeler üzeri nde
(o/o3 sı ten
dururken bu ~ekilde yeti~tirilen
o/o27'ye dü~tü). Yurtlarda ya~amak
ki~ i ler yan lı~ yapmama performan-
demek helikopter ebeveynliğin sonlandığı anlamına gelmemekte-
sını nasıl sürekli devam ettirebilir-
dir (veya il, ülke dı~ında da). Cep telefonu icadıyla bu durum da
çıkan fırsatları kaçırmamaları için
oran ı
az almaktadır
ler ki? Bu, çocuklarının önlerine
maalesef bertaraf olmu~ görünüyor. Cep telefonunun göbek bağı ebeveyn leri e çocuklar ı n ı
15 ya~ındaki Nazlıının annesi Figen
bağladığını, bu sayede çocuklarıy
Hanım, kızının ba~ına buyruk ol-
la her gün ve hatta saatlerce
masından, kararlarını alırken kim-
konu~ulup
seye danı~mamasından, dersleri
gibi
helikopterliğin
bir
~ekilde devam ettirildiğidir.
Ebeveynlerin
ilk söylediği
fena olmayan kızının arkada~larıy la olan gezmelerden bazen geç
söz
geldiğinden,
~udur. Çocuğunuz olsaydı eğer,
bilirdiniz ya~adıklarımızı!
Bir
zaman verilen sözleri tutmadığı için tartı~tıklarından bahsetmekte-
h issedebi 1me k içi n ay n ı
dir.
~eyleri mi ya~amak gerekir. Bazen
"Bu
Özgüveni olan
bir evlat
yeti~tirdikleri için Figen Hanımıı
de meslekta~lardan duyarız aynı ezgiyi.
hiç mi hiç
ci d d iye al mad ı ğı ndan ve zaman
ba~kasıyla aynı ~eyleri duyabilmek
veya
hayatı
kadar sert olmak
devamlı uyanık ve alarmda ol-
zorunda mıydın?" Bunu sert veya
malarını gerektirir. Yani o andan
yumu~ak olmak olarak algılamak
zevk almak yerine anı değerlen
veya buna indirgemek ne büyük
dirmek, her ~eyi değerlendirmek.
bir yanılgıdır! Peki ya, ergen, genç
Her ~eye fırsatgibi bakmak!
tebrik etmekle
ba~layabilirim.
Ardından bütün bu sorumlulukları
üzerine alan,
kararlarını
kendi
veren, sosyal ili~kilerini kurmu~ Nazlııya bu kadar yükü bu ya~ta almanın nasıl bir ~ey olduğunu
yeti~kin veya çocuk acaba nasıl bir Ba~ka bir konu ise kendi ba~larına
sorarı m
bir~eyyapamayan ve her~eyi ebe-
devretmek ister m isi n yoksa ben
Nasıl olur da kendi bağımsız ya-
veynlerine sormak zorunda olan
bu halimle iyiyi m mi dersin?ı
~adıkları birçok deneyimin kendi-
bu bir türlü büyümeyen çocuk
fanusta ya~atılmak isteniyordur?
lerine kattığı özsaygıyı, özgüveni, ke~fetme duygusu ve ba~armayı
yeti~kinlerin ücretsiz danı~manla rının (ebeveynlerinin) ba~ına bir
ve ekieri m:
ı B i razı n ı
Peki, sizler ana-babalar hazır mısı nız
sorumlulukları
payla~maya?
çocuklarından "onları korumak"
~ey
Ki me
Yoksa örnrünüzün sonuna kadar
adı altında esirgeyebiliyorlar. Bu
danı~acaklar veya birileri i~lerine
devam etmek niyetinde misiniz
çocukları n ın
karı~madan nasıl karar verecekler?
pervaneliğe?
deneyi m lerinden
gel i rse
ne olacak?
ETKiLi YORUM - 27
Uzm.Psk.Dan. Faruk Levent
•
•
• er yıldönümü olduğun da hatırladığı m ız Çanak-
Avustralya ve Yeni Zelanda'da her yıl, Çanakkale çı karması n ı n
bataklığa nasıl saplandığının bir
hikayesi olarak nitelendirilebilir.
kale Destanı'nı n, aslında bir Türk olarak hepimizin içini bu rkan hazin bir hikayesi var. Peki,
yıldönümü
olarak 25 Nisan'da "Anzak Günü" adıyla anma törenleri düzenlenir ve o gün
Yine bu sava§, Amerikan kamuoyu için sebebi anla§ılamayan manasız ve amaçsız bir sava§ olarak algı
tarihimize altın harflerle yazılan bu destanı çocuk ve gençlerimize
Avustralya ile Yeni Zelanda'da milli tatildir. Ayrıca, Avustralya ve Yeni
lanabilir. Zira o zamanın Amerikan
yeterince aktarabiliyor muyuz?
Zelandalı turistler her yıl saatlerce
Vietnam Sava§ ı ve Amerikan politikaları hep
Neredeyse hepimizin akrabaları
süren uçak yolculuğu yaparak kafileler halinde Çanakkale'ye gelirler. Atalarının sava§tıkları Geli-
protesto edilmi§. Çok ilginçtir ki 55.000 Amerika askerinin ölümüne mal olan Vietnam Sava§ı,
bolu Yarımadası'nda toplanarak Anzakları n çı karma yaptı klar ı
Hollywood tarafından çekilen yüzlerce filme konu olmu§. Bu
Anzak Koyu'nda tören yaparlar. 94 çı karma
bir fotoğraf var. Şehitlerimiz bize
yaparken hayatlarını kaybeden dedelerinin
filmiere binlerce dolarlık dev bütçeler ayrılmı§. Bu filmierin ta-
sadece bu vatanı miras bırakmı§lar.
ayak bastıkları bölgeden h atı ra
mam ı na yak ı n ı nda Am eri kan askerlerinin kahramanlıkları anla-
Bu nedenle bizler için anlamı çok büyük. Buna rağmen milli tarihi-
amacıyla
ta§ toplarlar. Gelen turistlerin birçoğunun gençlerden olu§ması oldukça anlamlıdır.
tılıyor. Bu yolla, milli birlik ve be-
Vietnam Sava§ı, süper bir devletin 17 milyonluk küçücük bir ülkede
Rahmetli Turgut Özal zamanında gerçekle§mi§ bir olay hep anla-
arası nda
Çanakkale Sava§ı'nda
hayatını kaybetmi§ bir §ehit vardır.
Benim dedemin babası Abdullah da, bu sava§ta §ehit dü§mܧ. Bize ondan kalan ne bir mezar, ne de
mizi, çocuklarımıza aktarma konusunda toplum olarak ne kadar ba§arılı olduğumuz tartı§ılır.
yıl
önce
ETKiLi YORUM - 28
gençliği
tarafından,
raberlik ruhunu kendi vatanda§larına kazandırmaya çalı§ıyorlar.
tıladurur: Japon eğitim uzmanları
ların, Türk insanı ve askerlerini
ülkemize gelmiş ve Türk eğitim sistemini incelemiş. Bu uzmanlar,
nefret ve ki n le an mak yeri ne saygı ve onurla anmaları ne kadar büyük
1
Özal ın bürokratlarının da hazır bulunduğu bir ortamda raporlarını sunmuş ve sonuç olarak şunları 11 söylemişler : Sizin eğitim sisteminizde milli ruh yok! 11
bir ecdada sahip olduğumuzun en açık göstergesidir. Çanakkale Savaşına katılmış olan Lord Casey bu konuda askerlerimizle ilgili bakın hangi satırları kaleme almış:
Türklerin herhangi bir çirkin ya da alçakça tutum ve eylemini işit medim. Oysa daha sonra gittiğim Fransaıda deneyimlerim çok farkit oldu. Tüm harekatin, iki taraftan da binlerce kaliteli genç insanın katliamı olduğunu bir sonuç vermediğini düşünüyordum. Savaş da zaten budur. ll
1
Özal ın
11
Nasıl?
11
ra şöyle deriz: Eğer siz çalışmaz,
"Biz Çanakkale Yanmadasl ndan Türklerle savaşarak ve binlerce insanımızı kaybederek, kahraman Türk Milleti ne ve onun eşsiz vatan sevgisine duyduğumuz büyük takdir ve hayranftkla ayrı/dık. Bütün Avustralya/ı/ar, Mehmetçiği kendi evlatlan gibi sever, onun mertliği, vatan ve insan sevgisi, siperlerdeki dayanılmaz heybeti ve cesareti, bütün Anzak/an hayran bırakan yurt sevgisi, insanftğ1n örnek alacağı büyük hasletlerdir. Mehmetçiğe minnet ve saygılarımla . "
bilinçlenmez ve az önce gördüğünüz teknolojiye sahip olmak için uğraşmazsanız sonunuz böyle
28. Birlikten Gelibolu Yarımadası na Temmuz 1915 te çıkmış olan
olur."
Avustralyalı C.J.Hazlitt ise kendi-
şunu anlatmışlar:
sorusu 11
üzerine
Biz Japonyaıda
okula başlayacak çocuklarımıza milli ruh şoklaması yaparız . Onları önce toplu halde hızlı trenlere bindirir, ardından onlara dev fabrikalarımızı, teknoloji merkezlerimizi gezdirir, ülkemizin gücünü gösteririz. Sonra da bu yavrularımızı alır Hiroşima ve Nagazagiıye götürür, orada atom bombası atılan ve yıllardır ot dahi bitmeyen alanları gösteririz. Orada çocukla-
1
1
1
siyle yapılan röportajda şu sözleri Bürokratlarımızdan
biri
atılır:
Ama bizim Hiroşima mızyok ki! 11 Japon uzmanın cevabı ise tokat 11 1 gibidir: Sizin Çanakkale niz on 11
ifade etmiş:
1
Hiroşima eder!"
Evet, gerçekten de bizim Çanakkale Destanı'mız on değil, belki yüz Hiroşima eder. Bu savaşta dedelerimiz 40 değişik milletten düşmanla savaşmış. Ancak savaş tan sonra ülkelerine dönen insan-
"Avustralyaıyı
terk
ettiğimizde
Türkiyeıye gideceğimizi
bilmiyor-
duk. Gerçekte, Fransaıya gideceği mizi düşünüyorduk. Ben işaretçi ve koşucu idim. Normal bir 24 saatlik yaşamımiz vard1. Türklerle bizzat temasım olmadı. Türklerin dürüst savaşçilar olduklanni düşündüm . Esiriere de çok iyi bak1yorlard1. Gelibolu'da kald1ğım süre içinde ETKiLi YORUM - 29
Ülkesi ve insanları için yaşamını gözünü kırpmadan feda eden aziz şehitlerimizle ne kadar övünsek azdır herhalde. Bu noktada toplum olarak onlara karşı milli bir borcumuzun olduğunu unutmamalıyız. Bize düşen görev, şanlı tarihimizi ve milli değederimizi bugünkü nesle aktarmaktır. Bu sorumluluğu layıkıyla getirmemiz dileğiyle ...
•
yerıne
Psikolog Esin Ă–ZER
ocuklar, yaşadıkları dünya-
olmazsa çocuğun sınırlara saygı
laşım, yanlış davranışları durdur-
nın kurallarını anlamak is-
göstermeyeceğini düşünür, temel-
madığı gibi; sorumluluk kazanıl
terler ve onların
buna
de çocuğa güvensizlik yatar. Oysa
masını
ihtiyaçları vardır. Onlardan bekle-
bu yöntemle çocuklar, insanlarla
riteyle ilgili verilmek istenen ders-
nenleri, insanlarla beraberken du-
iletişim
kuralların
leri de öğretemez. Aslında serbest
racakları yeri, ne kadar ileri gide-
geçerli olduğunu düşünürler; öfke,
ana babanın yapmaya çalıştığı şey,
bileceklerini ve çok ileri gittikleri
inatçılık, intikam ihtiyacı, isyan du-
çocukları n ı üzmeden veya hayal
neler olacağını
bilmek
rumları görülür. Sınırların çok ge-
kırıklığına
isterler. Sınırlar, bu süreçte çok
niş olduğu yaklaşımda ise, ana ba-
rını iletmektir. Sonuçların yol aça-
önemli bir role sahiptir. Çocuklar,
balar, çocuğun özgürlük, eşitlik ve
cağı geçici bir üzülme ve hayal
ana babanın sınırları belirlemede
karşılıklı sevgiye dayanan demok-
kırıklığının
kararlı olmasını ve güvenecekleri
ratik
büyü m esi n i
jisini etkileyeceğine inanırlar. Bu
bu sınırları onlara sağlamasını bek-
isterler. Oysa sınırları olmayan öz-
nedenle çocuklar yeterince üzgün
lerler. Güven ve devamlılık duy-
gürlük demokrasi değildir, anarşi
göründükleri anda onları duygusal
guları buna bağlıdır. Sınırlar güven
dir. Anarşi içinde büyüyen çocuk-
bir yaralanmadan kurtarmak için
verir. Çocuklar doğru ve onayla-
lar kurallara ve otoriteye saygı
hemen teslim olurlar. Çocuklar bu
nabilir davranışlar sergilemek için
göstermeyi ya da özgürlükleriyle
serbest yaklaşım ve oldukça geniş
zaman
bu
prensi plerle
uğratmadan
çocuklarının
mesajla-
psikolo-
ihtiyaç
sorumlulukla
baş
edebilmeyi
sınırlardan, davranışlarının sonuç-
duyarlar. Anne babanın sözleri,
öğrenemezler.
Serbest ana ba-
larına katlanmak zorunda olma-
davranışları, öğretmeye çalıştıkları
balar, çocuklarını işbirliğine ikna
dıklarını öğrenirler, benmerkezci,
dersler, gönderilen sinyaller çok
edebilmek için
taktik
otoriteyi zorlayan bireyler hal i ne
net ol m ad ı ğı
değişti ri rler. Çok fazla tekrarlama,
gelirler. Bu çocuklar, kendilerin-
yıkılabilirler. Çocuklar kendilerine
h atı ri atma,
den istenen işleri ve görevleri
çok fazla güç ve kontrol verilirse
etme, ders verme, mantık yürüt-
yapmaları
otoriteleri konusunda abartılı duy-
me, münazara ve benzeri ikna
mam" ya da "bir dakika" diye
gulara kapılırlar. Bu da onların
yöntemleridir bunlar.
diğer insanlarla çelişkili ve güç
söylendikten sonra, ana babalar
yapmayacağım" dır. Bir başka eği
mücadeleleri ile dolu ilişkilere gir-
genellikler sınırlarını değiştirme ya
tim modeli olan tutarsız sınırlar ise,
Örneğin
da tümüyle vazgeçme aşamasına
ay n ı davranış karşı sı nda değişen
okulda öğretmeni ve akranlarıyla
gelirler ve çocuklar da kendi
tepkileri ve anne babanın birbirin-
güç ve otorite problemleri yaşa
bildiklerini yaparlar. Yani gevşek
den farklı tepkiler vermesini kap-
maları olasıdır.
sınırlar
teoride kalan, gerçekte
sar. Çocuklar, tutarsız sınırlada
uygulanmayan kurallardır. Bu yak-
yetiştirildiğinde doğru davranışın
bizim
net sınırlarımıza
kurarken
engeller, kuralları ve oto-
zaman
melerine neden olur.
kolayca
devamlı
yalvarma,
Baktığı m ızda, ana babalar çocukların ı yetişti ri rken sınırlar konusun-
da üç yanlış yaklaşımda bulunurlar; sınırlar ya çok kısıtlayıcı ve aşırı kontrollüdür, ya çok geniştir ya da tutarsızdır. Çok kısıtlayıcı sınırlar; cezacı-otokratik yaklaşımları, güç
kullanarak problem çözmeyi kapsar. Bu tür yaklaşımlar, soruşturma, suçlama, küçümseme, alaya alma, tehditler, öfke gösterilerini içerir ve son çare olarak genellikle çocuğa vurma davranışı görülür. Bu tip eğitim modelinde, ana baba korku ETKiLi YORUM- 31
pazarlı k
Her şey
söylendiğinde,
yanıtlarlar, esas
"ta-
kastedilen "hayır
ne olduğunu öğrenemezler ancak
söyleneni
ne
Çocuklarınıza koyduğunuz sınır
annenin izin vermediği durumlar-
yapacağınızı bilmek ister. Bunun
larda dengeli, kararlı ve tutarlı
da babadan (ya da tam tersi) izi n
için yapılmasını isteneni yapmaz
olduğunuzda kısa vadede; yanlış
alabileceği ni öğrenmiş olurlar.
ve ne olacağını beklerler. işte bu
davranışların
sınırların test edilmesidir ve onla-
çocuklarınızın
Tüm bu yanlış tutumların yanında
rın araştırdıkları soruları
işbirliği yaptığını, daha az gerginlik
bir de dengeli sınırların olduğu,
lerden daha etkili
demokratik yaklaşım bulunmak-
cevaplarlar. Bu testten, kuralları ve
dini kontrol becerilerinin geliştiği ni
tadır. Bu eğitim modelinde, ço-
beklenti leri hakkı nda net sözel
fark edeceksiniz. Uzun vadede,
cuğun istediği özgürlük ve ayrı
mesajlar veren ve bu mesajları
çocuklarınızla daha
calıklar gelişmesine imkan verir
davranışları ile destekleyen anne
tatminkar bir ilişki kurabildiğinizi
ancak açıkça tanımlanmış sınırlar
babalar geçer not alırlar. Şunu
göreceksiniz. Sunduğunuz örnek
vardır.
yol
unutmayın ki, çocuğunuz isten-
model ile çocuklarınız hayatların
nettir, ondan ne beklendiği ve
meyen bir davranış sergilediğinde
da (okulda, toplumda, iş yerinde
üzerine düşeni yapmadığında ne-
ya da isteneni yapmadığında onu
ve sonrasında kendi kurdukları
ler olacağı bellidir. Dengeli sınırlar,
ikna etme çabalarınız, dersler,
ailelerinde kendi çocuklarıyla) ba-
çocukların yeni beceriler öğren
söylevler, tekrarlamalar, hatırlat
şarıları ve mutlulukları için gerekli
mek için gerek duydukları özgür-
malar, davranışı n önem i üzeri ne
olan problem çözme ve iletişim
lüğü sağlar, sorumluluk kazandırır.
yaptığınız konuşmalar,
rüşvetler,
süreçlerini öğretmiş olacaksınız.
Kurallar baştan
çocuk
pazarlıklar hiçbir etkide bulun-
Sizin öğreteceğiniz becerileri ço-
bunları değiştiremeyeceğini bilir.
maz. Tam tersi çocuk, başka bir
cuk ları n ız i leriye taşıyacaklar.
Peki çocuklar bu sınırları ve kural-
zamanda ay n ı
Çocuğun
izleyeceği
bellidir,
ları nasıl öğrenirler? Cevap basit:
yapmadığında
sözcük-
bir şekilde
taktikle ri
üzerinizde uygulamaya kalkar. Ana baba davran ışiarı nda tutarlı ve
ları ndan..
kararlı olmak durumundadır ki ço-
Her ikisi de bir şey
öğretir ama davranışlarınız somut
cuk yapması
olduğundan, kurallarınızı sözleri-
yabilsin.
gerekenleri anla-
niz değil ; davranışlarınız tanımlar. Sözlerinizle davranışlarınız birbirine uyarsa çocuklar söylediklerinizi ciddiye alırlar. Sözcüklerinizle davranışlarınız
uymadığında,
çocuklar sözlerinizi duymazlıktan gelmeyi ve davranışlarını deneyimlerine göre ayarlamayı öğrenir ler. Örneği n; siz herkesi n sofradan kalkarken tabağını bulaşık makinesine koyması gerektiğini söyleyip,
onlar yapmadığında siz
onların yerine yapıyorsanız, çocuk
"Ben bunu yapmak zorunda değilim" mesajını alır ve görevini yeri-
ne getirmez. Çünkü çocuk anne-
• r •
sinin onun yerine yaptığını deneyimlemiştir.
Siz
ne
kadar yanlış yapmayı
bırakmasını söylesen iz de çocuklar A
1
ETKiLi YORUM - 32
kalktığını,
sizinle daha çok
yaşadığınızı, çocuklarınızın
sizi n
ana babaları n sözleri ve davranış
ortadan
ken-
uyumlu ve
Dilin, kültürlerin korunmasındaki
evini elinden almak kadar kötü
i ngi 1izlerle i rlandalılar arasında ya~anan örnekte daha net 1 ortaya çıkar. 300 sene ingiltere nin
etki yapar. Yiyeceği ve i~i olan; fa-
i~gali altında bulunan İrlanda, 1 kendi dili olan Keltçe yi bu süre zarfında korudu. Böylece kültürlerini de muhafaza ettiler. Fakat daha sonra bir ingiliz valisi ustaca yap ıl m ı~ bir plan la oku llarda ingilizceyi zorunlu dil haline getirdi. % 90 Keltçe konu~an halk, 1 bir nesil sonra% 30 a indi. Bunun üzerine faaliyete geçen irlanda-
mez. Bu sebepten dolayı Ben ~u
önem i
lılar,
kat evi olmayan, dı~arıda kalan kimse, kendini güvende hisset11
kimliğe
11
aittim. diyerek alt kim-
liğini Ama ~u üst kimliğe aittim. 11
diyerek de üst kimliğini koruması gerekir. Osmanlı bunu yapabilmi~ bir toplumdu . "Osmanlı" adı altın da bütün dinler, ırklar, kimlikler kendini güvende hissedebilmi~ti . Arneri kal ıl ar da
Amerikalıların
kendine bağladı . Böylece Protestanla~tığı için sadece iriandaının
alt kimlikleri
kuzeyi ingiltere ye bağlı kaldı. ingiltere1nin asimile etme çabasına
Kızılderi 1i leri e
ya~anan tecrübeden sonra ulusal
kendi dillerinin yanı sıra kimliklerini de korumaya çalı~tılar. ingiltere bununla da kalmadı, Kuzey i ri andaıyı Protestan yaptı ve
1
11
gülmesi, zevkleri, eğlenceleri, geçmi~te ya~adığı bir olaya vereceği tepkilerin hepsi ki~iliğinin parçası dır. Bütün bunların olmadığı bir insan ya da ki~isel tarihi farklı yazılmı~ bir insan, sıfırdan doğmu~ gibi olur. Bunun deği~ik bir örneği seneler önce ameliyathanede tüplerin karı~masıyla ortaya çıktı.
barı~ için ispaniklerin ve Afrikalı kimliğini
kültürel
tanıdı ve kabul etti. Ülkemizde de
Türkiye üst kimliği altında bütün kabul
etmemiz
gerekir. Herkes Türk olacakıı de11
Ameliyat olan bir askere oksijen tüpü yerine azot protoksin tüpü takılır. Ameliyatta oksijensiz kalan beyinde küçük küçük kanamalar olur. Bunun sonucunda beyindeki bilgilerin kaydedildiği hipokampus kısmında çürüme nekrozu olu~ mu~ ve hastanın hafıza bilgileri silindiği için de kimliğini unutmu~ tur. Hastanede özel bölmeye alınır. Yiyiyor, içiyor, konu~uyor, gülüyor, Burası neresi, ben neredeyim?ıı 11
diyor ama geçmi~ine ait hiçbir ~ey hatırlamıyordu. 20 ya~ından sonra tekrar annesini, babasını, köyünü, memleketini sıfırdan öğrenmeye ba~ladı. Bir bakıma Alzheimer hastası gibi oldu. Bu hastalıkta da ki~i kendi kimliğini bilmez, aynada ba~kasıyla konu~ur gibi kendiyle konu~ur. Çünkü Alzheimer hastalarının beyninde kimliklerinin
terör örgütü kar~ ı çıktı. Sonunda ingiltere, kültürel hakları 1RA
verince barı~ gerçekle~ti. Ülkemizdeki "Güneydoğu Sorunu" da buna benziyor. Açlık ve yoksulluk sorunu olduğu iddia ediliyor. Fakat Kütahya, Yozgat, Do man iç Yayiası gibi Türkiyelnin birçok yerinde aynı sorun olmasına rağmen ay-
hareket görülmüyor. Bu ayrılıkçı hareket, kendi kültürel
m ek kimlik dayatmasıdır ve savun-
yazıldığı
ma duygusu uyandırır. Böyle bir
Şizofrenik hastalarda da distorsi-
kimliğini koruma refleksidir.
dayatma kar~ısı nda
yon denilen çarpık algılama olu~ur. Kimliklerin yeri deği~ir, hasta geçmi~teki bir olayı alır, bugünle bağlantısını yan lı~ kurar. O yüzden ~izofrenlerde narsistik çarpıtmalar görülür. Geçmi~te birisinin ona verdiği hediyeyi kendisini zehirIemek için verdiğini dü~ünür. Bunun gibi çe~itli hastalıklar sebebiyle, dü~ünce çarpıklıkları da ortaya çıkabilir. Yine ~izofrenlerde görülen, baba kompleksi hastalığı vardır. Hasta babasını dü~man olarak görür, onun bir hatasını büyütür, babasının kendisine zarar
rılıkçı
Kimlik duygusu insanoğlunda var olan önemli bir duygudur. Kimlik insanın zihinsel sığınma alanıdır.
1
i rlanda da
IRAının yaptığı gibi, kendi kimliğini
ve dilini korumak için koruma refleksi olu~turarak kimlik çatı~ma sı ortaya çıktı.
Bir toplum için evler ne anlam
Bir
insanın ki~iliğini olu~turan amaç, karakter ve özgeçmi~ine paralel olarak toplumlarda da ortak ideal, kültürel kimlik ve tarih vardır. insan hayatı nda özgeçm i~i çok önemli yer tutar. Saddam gibi ünlü ki~ilerin kopyalan yapıldı. Bunların fiziksel görünümleri aynıdır fakat Saddam ı yakından tanıyan biri 24 saat kopyasıyla vakit geçirse, onun orijinal olmadığını anlar. Çünkü
kimsenin kimliği alınıp müdahale
özgeçmi~, insanın ki~iliğini olu~tu
edildiği zaman, ona yiyecek verip
ran en önemli unsurdur. Oturması,
ifade ediyorsa, kültürler için de kimlik odur. Ki~inin psikolojik olarak kendini güvende
hissetme
alanıdır. Kimlik karga~ası ya~ayan
kimse, kendini güvende hissetmezken, ya~amayan ise güvende hisseder. Bu, psikolojinin fazla bilinmeyen bir yasasıdır. Kimliği olmayan, yiyeceği, içeceği olup da evi olmayan insan gibidir.
1
ETKiLi YORUM - 34
özgeçmi~
vereceğini
bozulmu~tur.
dü~ünür.
Algılaması
bozulduğu için babasını öldürür.
Bu durum, adli psikiyatrik vakalarda çok görülür.
•••• •••••• ••• •• •• • ••
••
.
,/
~
c:!;
f?l
~
"'~E
~ -'<:
•
•
&
•
~
a
Amaç hayallerin gerçeğe dönüşmesiyse/ Donanımlı bir eğitimden geçmek, huzur içinde eğitim almak, güven, saygı, sevgiyse amaç, aile ortamı içinde eğitim görmekse, çocuklarımızı okula bıraktıktan sonra gözümüzün arkada kalmamasıysa, teknolojiden hakkıyla faydalanmaksa, iyi bir kariyer, güvenli gelecek ve sağlıklı bir nesiise amaç,
Adres iHLAS KOLEJ i. ..
/
Okullarımııda öğrenci yurdu bulunmaktadır.
/
Okul tanıtım günlerimiz devam etmektedir. Lütfen randevu alınız.
2008 OKS TÜRKIYE BIRINCISI - 2008 ÖZEL OKULLAR SINAVI TÜRKIYE BIRINCISI - 2007 OKS TÜRKIYE BIRINCISI 2007 ÖZEL OKULLAR SINAVI TÜRKIYE BIRINCiSI- 2008 ÖSS TÜRKiYE IKINCISi - 2007 ÖSS TÜRKIYE BIRiNCISI 2006 ÖSS TÜRKiYE BiRiNCiSi- 2007 YABANCI DiL SINAVI TÜRKiYE iKiNCiLlGi BAHÇELIEVLER KAMPÜSÜ:
••
Özel B.Evler ihlas ilköğretim Okulu Özel ihlas Koleji Özel ihlas Lisesi Özel i hlas Anadolu Meslek Lisesi
02 12 0212 0212 0212
639 639 639 639
68 68 68 68
70 70 70 70
MARMARA EVLERI KAMP0S0:
www . i h l a s k o l e j i . com
Özel M.Evleri ihlas ilköğretim Okulu 0212 875 53 23 Özel Marmara Evleri lhlas Usesf 0212 875 13 04 Özellhlas Karma Lisesi 0212 875 53 23
•
•
•
1
1
ilindiği gibi, bir çocuk dün-
yaya getirmek; pek çok sorumluluğu da beraberinde 11
getirir. Özellikle değişim in ivme kazandığı,
11
küreselleşme anaforu-
nun, ailenin çocuk yetiştirme konusundaki endişelerini artırdığı bugünlerde ... Teknolojik gelişmenin, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hızlı olduğu ve kültürler arası etkileşimin had safhaya çıktığı bir
ortamda yaşıyoruz. Çocuklarımıza sunulan imkanlar, tahminlerimizin çok ötesinde. Tabi bu imkanların beraberinde getirdiği ııyan etkiler11 de... Yaşadığımız
kürenin du-
rumunu, birtakım suç istatistikleri ve şiddet eğilimi yaygınlığı ile birlikte düşündüğümüzde daha da karamsar ol maktayız. Biz burada yazıkianma ya da yakın 11
ma yerine daha ziyade Ne yapmalı?ıı sorusuna; başka bir ifadeyle, ııbu kaçınılmaz gibi görünen mey-
dan oku malara ve iç karartıcı manzaraya karşı aileler neler yapabilirler sorusuna cevap arayacağız. Ailelerin çocuklarında olmasını istedikleri özellikleri genel olarak iki başlık altında toplamak mümkün-
dür. Çocuklarınız başarılı ve iyi insan olmaları. Başarılı olmaları, onların okul performanslarının iyi olması, akranları arasından sıyrıl
maları, iyi bir iş sahibi olmaları gibi
nin üzerini örtebilmektedir. Özel-
ler olması beklentisini ifade eder.
likle de çocuklarımızın okul değiş
Bu çalışmada nKarakter Eğitimi n ola-
tirmesi gereken sınav zamanlarında
rak isimlendirilen ve ailelere, ço-
neyin amaç, neyin araç olduğu iyi-
cuklarının iyi insan olması beklenti-
ce birbirine karıştırılmaktadır. Oysa
lerini gerçekleştirme konusunda
öncelikli olan, çocuklarımızın iyi insanlar olarak yetişmeleridir.
hususları içerir. Hayatta başarılı ol-
•
mak, aileleri n üzeri nde hassasiyet
iyiliksever, içten, doğru sözlü olmak gibi temel insani değerleri benim-
gösterdikleri birinci husustur. Bu, zaman zaman iyi insan beklentisi-
Iyi insan; sorumluluk sahibi, saygılı,
semiş, onlarla hareket eden bireyETKiLi YORUM - 36
yardımcı olacağını düşündüğümüz birtakım stratejiler, öneriler ve bir
uygulama örneğinden
bahsede-
....,. cegız . ••
Oneelikle karakter eğitimi kavramı üzerinde duralı m. Karakter eğitimi,
çocuklarımızın temel ahlaki ve in-
sani değerleri anlama, onlara kar-§ı hassas olma ve onlarla birlikte ya§amalarına yardımcı olmak amacıy 11
11
la gerçekle§tirilen kasıtlı birtakım etkinlikler repertuarıdır. Tanımda geçen
11
kasıtlı
11
kelimesinin dikkat
Stratejiler Bilindiği
gibi karakter eğitimiyle
ilgili
so rumluluk
gibi
değerlere
temel
öncelikli konu, temel prensipierin ortaya
verilmelidir. Büyüdükçe sabır, adalet ve
konulmasıdır. Çocukların ilk ve öncelikli
ölçülü olmak üzerinde yoğunlaşılmalıdır.
karakter Şekillendiricileri olan ailelerin, bu
11
11
uymaları
g) Yedinci Kural: Seven Bir Kalple Ceza
ne olduğunu
Vereceksiniz. Çocukların sınırlara ihtiyacı
bilmeleri oldukça önemlidir. Aşağıda K.
vardır. Ama maalesef, çoğunlukla bu sınırlar
problem çözme gibi sürece yönelik
Ryan ve K. E. Bohlin 1in kaleme aldıkları
aşılacaktır.
ya§antılarla
karakter eğitiminin olmazsa olmaz on
eğitiminin bir boyutudur. Çocuklar neden
çektiğini tahmin ediyoruz. Kasıtlı,
çünkü sadece doğru dü§ünme ve çocu ki arda
11
ken-
işlevleri n i
yeri ne geti ri rken
gereken ana ilkelerin
Makul
cezalandırıldıklarını
diliğindenıı iyi karakterin olu§acağı
kuralını bulacaksınız.
dü§ünülemez.
a) Birinci Kural: Önceliği Ebeveynliğe
bir ceza,
karakter
bilmeli ve bunun anne
baba sevgisinden kaynaklandığını hissetmelidirler.
vereceksiniz. iyi ve karakterli çocuklar
nKarakter eğitimin yakla§ımı, insan 11 doğasında var olan birtakım iyi niteliklerinn ortaya çıkması, geli§mesi ve doğruya yönelmesi için insana 11 müdahale11 edilmesi gerektiğine inanmaktadır. Çocuklara sadece ve sadece kendi ayakları üzerinde durmalarını öğretmek,
yetiştirmek,
buna zaman ayırmayı ve itinayı
gerektirir. Eğitimciler, nitelikli öğrenmede iki konuyu önemli bulmaktadır: Zamanın
değildir.
Karakter eğitimi, ba§ta aile olmak üzere okulun ve toplumun ortak sorumluluğundadır. Aile, ilk ve öncelikli karakter §ekillendiricidir. Ağırlık okul öncesi dönemde olmak üzere, yükün çoğu ebeveynin sırtındadır. Çocuklarımızın iyi birer insan olarak yeti§tirilmelerinde, ailelerin desteklenmesi gerektiğini dü§ünüyoruz. Toplum olarak aile yapımızın sağlamlığı ile övünürüz. 11 11 Bununla birlikte, yeni dünyanın 11 11 §artlarına ve SÜper tehditlerine kar§ı strateji ve uygulamaya yönelik etkinliklerle ailenin desteklenmesi kaçı n ıl m az görünmektedir.
11
11
uygun olmayan 11 diye sınırlandırılamaz.
öğrencilerin öğrenmeye
ilgi duymalarının
sağlanması.
11
11
11
11
1) Dokuzuncu Kural: Karakter Eğitimini
b) ikinci Kural: iyi Örnek Olacaksınız. 11 iyi
Asla Tek Başına Kelimelere Yüklemeyecek-
örnekli olunması ve bu iyi örnekliğin hiç
siniz. Çocuklar, iyi karakterin kelimelerden
aksatılmadan
sürekli olması
daha fazla bir şey olduğunu erkenden
insanların çoğu
bu beklentiden hoşlanmaz.
öğrenirler.
Bu
Bununla birlikte bu durum anne babalar
çocuklarına,
karakter eğitiminde temel
için kaçınılmazdır. Çocuk, ahlaki değerleri
davranışların -kendi davranışları- olduğunu
de bu yolla öğrenir.
öğretmelidir.
beklenir·1
Çocuk ları mızı n
yüzden
ebeveynler
j) Onuncu Kural: iyi Karakteri Evinizin Asli ••
Onceliği
Haline Getireceksiniz. Karakter
çevresindeki bütün -iyi veya kötü- insanlar,
eğitimi, başta aile olmak üzere okulun ve
kişilerin,
toplumun ortak sorumluluğundadır. Aile,
ne tür etkiler yaptıkları
ilk ve öncelikli karakter şekillendiricidir.
konusunda bilinçli olmalı ve kötülüklerden
Ağırlık okul öncesi dönemde olmak üzere,
uzak, iyinin sunulduğu ortamlar oluş
yükün
turmalıyız.
Çocuklarımızın
potansiyel
kendi ayakları üzerinde durması elbette gereklidir. Ancak bu yeterli
11
ve doğru olarak nitelendirilmelidir.
Üstlen meyeceksi n iz.
nuçları doğurmaktadır. Çocukların
Kullanacaksınız. Olaylar basitçe uygun ve
da gerçekleştirilmeli gereken görevler ve
c) Uçüncü Kural: Bu Mesuliyeti Tek Başına
istatistikierin ortaya koyduğu so-
Kural : Ahlaki Bir Dil
Başkalarına zarar veren davranışlar yanlış
••
yukarıda detaylarına girmediğimiz
h) Sekizinci
modellerdir.
çocuklarımıza
Bu
çoğu
ebeveynin
sırtındadır.
iyi birer insan olarak
yetiştirilmelerinde,
ailelerin desteklenmesi
d) Dördüncü Kural: Çocuğun Okul Yaşa mıyla Son Derece ilgili Olacaksınız. Anne
gerektiğini düşünüyoruz.
babalar çocukların
Anne, babalar ve çocuklar sürekli bazı şey
eğitimcileri
birincil
karakter
olmakla birlikte, öğretmenierin
leri yetiştirmek noktasında bas-
ve okulların da bu konuda önemli rollerinin
kı altındadır. Bunlar mazeret
olduğu unutulmamalıdır.
olmamalı;
çocuklar, bü-
yüklerin temel dikkatinin, e)Beşinci
Kural: Çocuğun Kalbine ve
kendilerinin iyi bir karak-
Aklına Ne Girdiğine Son Derece Dikkat
tere sahip olmaları üze-
Edeceksiniz. iyi karakterli olmanın bir
rinde yoğunlaştığın ı bilmP.,...-...
anlamı da neyin doğru neyin yanlış, kimin
lidirler.
11
iyi insan kimin zayıf insan olduğuna dair bir anlayış geliştirebil m edir."
f) Altmcı Kural: Temel Kuralları ihmal Etmeyeceksiniz. Çocukların doğuştan getirdikleri özelliklerin iyiye yönlendirilmesi ve ahlaki değerlerin oluşturulması zaman ister. ••
Oneelik dürüstlük, başkalarına saygı ve
ETKiLi YORUM - 37
Öneriler Çocuklara iyi karakterlerin kazandırıl
Çocuklarınızın
yanında
kötü
da başkalarının etkilerini ve önemini
ması, ailenin ve okulun gayretlerinin
alışkanlıklarınızı
sergilerneyin (umarız
kavrayabilirler. Bu aynı zamanda, bir
çevre tarafından
yoktur). Bu alışkanlıklara karşı çocukla-
aile geleneği oluşturulmasını da sağlar. Çocuklarınıza, hayatınızda değer verdi-
desteklenmesiyle
mümkündür. Yaşadığımız çağ, 11 medya
asla
rınıza, gerekli donanımları sağlayın.
ğiniz, beğendiğiniz kişilerden
ve akran gruplarının gençler üzerinde etkisinin oldukça yüksek olduğu ve
Çocuklarınıza
dolayısıyla ailelerin, çocuklarının ahlak
lerinizi (hangilerine sahipseniz)
gelişiminde güçlü
mayı
bir rol almalarını
11
ahlaki ve manevi değer
Sahip olduğu hangi özelliklerden dolayı
aşıla
onları beğendiğinizi izah edin. Onların
ihmal etmeyin. Araştırmalar ahla-
kendi kahramanları hakkında da ko-
gerektiren bir çağdır. işte size bu çaba-
ken güçlü bireylerin suça daha az
ları n ız ı destekleyecekbir demet öneri:
yönelik eylemler ortaya koyduklarını gazetede bir haber vb.) karakter eğitimi
Evde iyi davranışlara modellik yapın. Komşusunun haklarına saygı gösteren,
Ailenizle birlikte çeşitli sosyal hizmetlere
başkalarının arkalarından konuşmayan
katılın. Çocuklarınızla
ebeveynler, adalet veya sorumluluğa
kuruluşlarını, bakıma
te daha etkili olacaklardır. Kendinize ve ailenize yüksek ahlaki standartları hedef edinin.
niz hakkında açık bir biçimde konuşun. Hangi
konulara önem
birlikte yardım
muhtaç
kişilerin
kaldığı kurumları ziyaret edin.
varsa onlarla ilgili yapılacak çalışmalara rınızla
da dahil edin. Çocukla-
birlikte evde okuma zamanı
oluşturun.
ile ilgili konuşmalarınızı başlatmak için fırsat bilin. Unutmayın,
karakter gelişimi
hayatın dışında değil, içindedir, daha doğrusu hayatın kendisidir.
Çevrenizde yardıma muhtaç kimseler çocuklarınızı
Çocuklarınızla değerleriniz ve fikirleri-
nuşun.
Mevcut durumları (okuldaki bir olay,
göstermektedir.
dair çocuklarıyla konuştuklarında elbet-
bahsedin .
Özellikle edebi eserler,
Çocuklarınızın
kendilerinin
günlük problemlerini çözmelerine
müsaade
edin. Onlara seçeneklerden bahsedin, cesaret aşılayın.
verdiğinizi
çocuklarınız bilmelidirler. Çocuklarını zın, sizin prensiplerinizin veya düşün
celerinizin gerekçelerini anladıkların dan emin ol mal ısınız. Eşinize,
çocuklarınıza ve
diğer
aile
fertlerine karşı saygılı olun. Unutmayın, çocuklarınızın başkalarına karşı duyarlılık ve empati kazanabilmeleri, diğer
lerine saygıyla davranmalarına bağlıdır ve bu konuda model sizsiniz. Ailenin
her ferdine
karşı
davranış
tarzınızda nezaketi elden bırakmayın.
Bu durum çocukların böyle davranışları model almalarına ve dolayısıyla öğren melerini sağlayacaktır. Hem ev içi hem de ev dışı sorunlarını sağlıklı
yollarla nasıl çözebileceklerini,
kendi hayatınızda uygulayarak çocuklarınıza gösterin.
Mümkün olan sıklıkla ailenizle yemek yiyin
(televizyonsuz bir ortamda).
Yemek hızlı bir atıştırma bile olsa, bu zamanı, çocuklarınızın sorunlarını din-
lemek için birfırsatolarak kullanın.
için
harika birer
Evle ilgili sorumlulukların bir kısmını
Kitaplardaki
karakterlerin
üstlenmelerini sağlayın. Çok küçük dahi
karakter gelişimi kaynaktır.
sergiledikleri
davranış lar
üzeri ne
konuşun.
işler her zaman bulunabilir. Onlar büyü-
Çocuklarınızın para harcamaları konu-
sunda plan yapmalarına yardımcı olun. Kendi bütçelerini yapsınlar. Siz de maddi olmayan ödüllendirme yöntemini
Aile etkinlikleri planlayın. Çocuklarınızı bu planlarınıza dahil etmeyi unutmayın. Kendi önerilerine değer verildiğini fark etsinler.
olsalar onların yapabileceği ufak tefek
kullanmaya özen gösterin.
dükçe sorumlu oldukları daha fazla işleri olacaktır. Böylece, çokça şikayet edilen
Soru m suz çocu klar11 yetişti rm en in önü
11
alınmış olacaktır.
geçmiş büyüklerinizin hayatları hakkın
Doç. Dr. Halil EKŞi .. Marmara Universitesi istanbul Eğitim ve Kültür Dergisi, MEB,
da konuşun. Böylece kendi yaşamların-
Eylül201 O
Çocuklarınızla sizin
hayatınız ya da
ETKiLi YORUM - 38
Uzm. Psk. Çağla Tuğba DÖRTLÜOGLU •
·~ ;
' '
1
•
•
•
•
·-
•
•
•
' ""'\ \
~...... [ \\. '
• 1 ocuklar ve gençlerin TV izlemeleri yaptıkları diğer ....., etkinliklerin yanı sıra bir etkinlik olması gerekirken; ülkemiz için neredeyse zorunluluklar dışında yapılan tek keyifli iş gibi algılanmaktadır. Bir çocuk ya da gencin günde 1-2 saat TV izlemesi yeterlidir. Okuldan arta kalan zamanlarını spora ve müzik-resim gibi hobilere ayırmalıdır. Ancak gündelik hayatta hiç de öyle olmadığı görülmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden birisi çocuk ve gencin anne-babasının da TV'ye bağımlı olması ve habilerinin bulunmamasıdır. Çocuk evde neyi görürse ona alış ır. Okul öncesi dönem çocukları evde ister anneleriyle, ister büyükan neleri, ister bakıcılarıyla olsun kaderleri TV başına oturtulmak olmaktadır. Oku 1 öncesi dönemde çocuk hayalle gerçeği de ayırt edemez. Bir insanın uçtuğunu gördüğünde bu duruma inanır ve kendisinin de uçabileceğini zanneder. Dolayısıy la izlediği programlar, üzerinde yanlış etkiler bırakabilir. Bizim
toplumumuzda kalabalık ailelerde çocuk ve gençler için yanlış olan bir alışkanlık da yetişkinler için ve yetişkinler dünyasını anlatan dizilerin büyükanne-büyükbaba, anne-baba ve çocuklar hep birlikte izlenmesidir. Oysa bir ailedeki bireyler yaşiarına ve deneyimlerine göre çok farklı algılara sahip olduğundan yetişkinleri olumsuz etkilemeyen diziler çocuk ve genç için travmatik olabilir. Dünyayı güven i 1m ez algılaması na, korku, endişe ve öfke duyguları geliştir mesine neden olabilir. Öncelikle sormamız gereken soru 'Çocuklar ve gençler dizilerden olumsuz etkileniyor mu?' sorusundan çok 'Çocuğum neden bu kadar TV izleme ihtiyacı duyuyor?' olmalıdır. Anne-babasıyla ve yaşıtlarıyla doyurucu sohbetler yapabilen, zamanını zevkli geçirebileceği hobileri olan çocuk, genç ya da yetişkinler TV' ye bu kadar çok takılmazlar.
KONUŞMA BECERiSi: 2 yaş altı çocukların
televizyon izlemesi, konuşma becerisini zedeliyor. ETKiLi YORUM - 39
\
Tv'nin 4 Önemli Zarar• Amerika Pediatri Akademisi'ne göre, çocukların günde 1, en fazla 2 saatten fazla televizyon izlemesi son derece zararlı. Aksi halde bu durum çocuklarda telafisi mümkün olmayan yaralar açıyor. Çünkü fazla televizyon izleyen çocuk; • Başkalarının çektikleri acı veya sı kı ntılara d uyarsıziaşıyor
• Çevresine ve çeşitli olaylara karşı bir korku geliştiriyor
• Başkalarına karşı saldırgan veya zarar verici davranışlar geliştir me eğilimi içine giriyor • Sürekli televizyonun karşısında oturduğu için aşırı kilo prob-
lem i artıyor
•
•
•
ILETIŞIM:
Ekran
kar§ısında
asosyalle§en çocukların ileti§im kurma yeteneği zarar görürken, odaklan ma süreleri de kısalıyor. KELiME DAGARCIGI: 6 ila 30 aylık çocukların TV izlemesi, kelime dağarcı ğı n ı da daraltıyor. SiNAPliK BAGLANTI: Televizyon, beyin nöronlarını ve gürültüyü çe§itli sinyallerden ayırt etmeye yarayan sinaptik bağlantıları öldürüyor.
Çocuklar Ne Kadar TV iziemel i? 1-4 yaş
arası: Küçük çocuklar, bir
büyükle birlikte televizyon izledikleri zaman bu onlar için çok yararlı olur. Çocuğa izlediği program hakkında bilgi verebilirsiniz. Çocuk aklına takılan soruları size sorar. Küçük çocuğun hiç anlamadığı programları izlemesine izin verilmemeli. Unutmayın bize hiç de ürkütücü gelmeyen §eyler çocuklar için büyük bir korku kaynağı olabilir. Çocuğun özel korkularının neler olduğunu bilmek, televizyon programı seçimi konusunda size yardımcı olacaktır. Oyun çağında ki çocukların yarım saatten fazla televizyon izlemeleri sakıncalıdır. Çocuk televizyon izledikten sonra onu hemen yatağına yatırmak hatadır. Çocuğun gerçek dünyaya geri dön m esi içi n ona yarı m saat süre tanınma! ı.
5-12 yaş
ların iki saatten fazla televizyon
izlemelerine izin verilmemeli. Genç adayları: Artık çocukluk dönemini geride bıraktıklarını dü§ünen genç adayları, televizyonda her çe§it programı izlemek isteyeceklerdir. Cinsellik ve uyu§turucularla ilgili programlar sırasında genç adayına bilgi vermek gerekir. Pembe dizilerde ya§anan olaylar genellikle genç adaylarının ilgisini çeker. Onlara dizi kahramanların dan örnekler vererek uyarılarda bulunabilirsiniz. Şiddet içeren dizi ve filmleri izleyen genç adaylarına gerçek hayat i le televizyonda izlenenlerin farklı olduğunu anlatmak gerekir. Küçük çocuklar gibi yeti§kinlik çağına yakla§anların da büyükleriyle birlikte televizyon izlemelerinde yarar var . Çocukların odalarına küçük ekranlı bir televizyon alıcısı yerle§ti rm ek onlara zarar verecektir.
Televizyon Dizilerinin Etkileri Bazı
yerli diziler özellikle bol reyting alma problemiyle bol bol acılı sahneler içeren filmler yapıyorlar. Sömürülen küçük çocuklar, üvey anne ya da üvey baba eliyle §iddet gören, hayata tutunmaya çalı§an ya da tacize uğrayan çocuk ları an latan pek çok dizi söz konusu. Pek çok ani-
arası: Şiddet ve cinsellik
içeren programları çocukların izlemelerine izin verilmemeli. Çocukların izleyebilecekleri programları saptamanız zor olmaz. Ancak diğer çocuklar belli bazı dizileri izliyorlarsa, çocuğunuzun bunları izlemesine izin vermek zorunda kalabilirsiniz. Arkada§larının yanında güç duruma dü§mesi olasılı ğını dikkate almak zorundasınız. Bu takdirde çocuğa programın zararları konusunda bilgi vermeniz yerinde olur. Çocuklar için hazırla nan programların dı§ında belgeseller ve öğretici diziler, onlar için yararlıdır. Bu ya§lardaki çocukETKiLi YORUM - 40
masyon çocuk filminde kahramanın anne ya da babası ölür bazıla rında ikisi de. Çocuk tamamen yalnızdır ve ne yapacağını bilemeden hayata tutunmaya çalı§ır. Yeti§tirme yurduna gitmemek için çaba harcar vs. Çocuk üzgündür. Haliyle izleyen çocuklar da üzgündür. Peki sonra ... Hayatının en hızlı geli§im gösteren
ve etkilenmeye en çok açık ilk yılları n ı ya§ayan çocuklar Türkiye nüfusu içinde önemli bir yer tutmaktadır. Çocukluğun ilk yılları, ki§inin yeti§kinliğinde ula§acağı bedensel ve zihinsel düzeyi saptayan, ruhsal ve toplumsal olgunla§masını biçimlendiren kritikyıllar olup, erken çocukluk yıllarında sağlıklı büyüme ve psiko-sosyal geli§im, geni§ ölçüde çocuğun sosyal çevresiyle birlikte ya§adıkla rına bağlıdır. Bu tür filmlerle büyüyen bir çocuk hayatı daima acı olarak görür. Mutsuzdur ya da mutsuz olması gerektiğini dü§ünür. Çocuklarımız bundan etkilenir ve ileride de toplumumuz etkilenecektir. Bu dizilerin çocuklara etkilerini kısaca ele alırsak; *Aile içindeki ileti§imsizlik çocuğun daha fazla televizyon izlemesine, izledikçe de olayların çözümü değil daha da karma§ıkla§ıp aileye duyduğu öfke ve kızgınlığın
farklı
yollarla aktarılmasına yol
kandırma veya sevgiliyi bir başkası
açmaktadır.
nın elinden alma" şeklinde senar-
* Şiddeti n ifadesi n i kolaylaştırdığı kesindir dizilerin . Öfkesini kontrol edemeyen kahramanlar vurup kırıp birilerini öldürdükçe, topı u mda şiddet de son derece kolay ve olması gereken bir olgu olarak kabulleniliyor ki ortaöğretimde bir dönem tüm gençlerin Polat Alemdar gibi giyinip onun gibi yürüdü kleri, onun gibi yaşamaya çalıştıkla rını bilmeyen yoktur.
yo üretilmektedir. Daha ileri yaş ları konu alan mesela lisede geçen olayları anlatan dizilerde ise lise
talebelerini n al kol al ması ve k ızlı erkekli gruplar halinde aynı evi payiaşması şeklindeki senaryolar
çarpıcı ve özendirici bir şekilde
topluma sunulmaktadır. Dolayısıy la televizyon dizileri çocuk istismarınazemin hazırlıyor.
çocukları gençlerin bile bu film-
*Üzüntü ve sıkıntı pek çok çocukta
lerdeki diyalogları sık sık tekrar-
korku olarak geri dönmektedir.
ladığını görebiliyoruz.
Yalnız kalmaktan, toplum içinde
Basın yayın dünyasındaki acımasız
bir hayat sürebilmektedirler ve
Çocuklar dizideki sahneleri gerçek alg1lar ve canlandirmak ister!
bunun etkileri de oldukça çok
Çünkü küçük çocuklarda soyut
çeşitlilikte karşımıza çıkmaktadır.
düşünce gelişmediği için dizideki
birey alamamaktan,
şiddetten
kaçan bazı çocuklar içine kapanık
sahnelerin bir hayal ürünü oldu*Okuma alışkanlıklarını yitirip sa-
ğunu, oyuncuların bunu canlan-
dece hazır olarak karşımıza geti-
dırdığını algılayamaz. Sahneler ço-
rilen bazı filmleri izlemek kolaya
cukların içine işler ve bu sahneleri
kaçmak, çocuğun zihinsel gelişi
oyunlarında işler.
mini de olumsuz bir biçimde etkiTürk Tabipler Birliği (TTB) merkez
*iletişim, aile içi ya da arkadaşlık etkilerini de en az indirebilmekte-
Ozan, televizyon dizilerinin çocuk
dir. Tüm aile akşam bir araya gelip
istismarı na
televizyonu açıp dizileri izlediğin
söylemiştir.
konsey delegesi Dr. Ahmet Tevfik zemin
hazırladı ğı n ı
de kimse kimseyle konuşma ihtiyacı duymamakta gittikçe yalnız
Ozan, yaptığı açıklamada, Em-
laşan bireyler meydana gelmek-
niyet Genel Müdürlüğünün 2006
tedir.
yılı için hazırladığı, "Cinsel Suçlar
Raporu"nda yer alan 18 yaş ve *Kahraman olarak kabul gören
altında kız ve erkek çocuklarının
bazı
çocuklar
suça itilmiş ve mağdur olmasının
özdeşleşti rmekte
yanı sıra çocuk pornografisiyle ilgili
kahramanları
k e nd i leriyle
onun yaptıklarını
da yapmaya
pek çok vakanın adliyeye sevk
çalışmaktadırlar. Kendini Spider-
edilmesinin, ülke genelinde haklı
man sanan çocuk 5. kattan atlamış
bir endişe oluşturduğu ifade edil-
u çacağı na inanmış ve ölmüştür.
miştir.
Son
Ozan,
dönemde yine
en
çok
yarışa bağlı olarak program lar top-
lumsal etki göz önünde bulundurulmadan yayınlanmakta. Ezeli bir rekabet içinde olan gazete ve televizyonlar çocuklar ve aile üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilecek yayınları hesaba katmadan veriyorlar. Televizyonların aile içerikli sabah programlarında mağdurun açık adresi verilerek aile içi problemierin ortaya konması etik ve ailede meydana getirebilecek sı kıntılar açısından doğru değildir.
Türk Tabipler Birliği Diyor Ki!
lemektedir.
Çocuklar1m1z Reytingden Çok Daha Önemlidir
ayrıca
şöyle
demiştir:
karşımıza çıkan sihirli güçleri olan,
ilkokul 1 inci ve 2 inci sınıfa giden
bir sihirle her şeyi aniden yapan
öğrenciler arasında
dizi filmler oldukça moda. Bırakın
me, sevgili değiştirme, sevgiliyi kıs-
1
1
bile "flört et-
ETKiLi YORUM- 41
Bu tür programlarda aile içi problemler hiç bir gizliliğe dikkat edilmeden yayınlanarak aile içi geçimsizlikler artırılmaktadır. Ailelerin mahrem konuları televizyon yayınlarının konusu olmamalıdır. Bu yayınların toplum üzerinde bırak tığı olumsuz etkiler te lafisi zor olan sonuçlar doğurmaktadır" Türkiye'de yaşanan hızlı toplumsal değişme aile içi gelişmeleri zayıflatmakta, ai lesi nde sevgi ve saygıdan mahrum olan çocukların şiddet eğilimlerine yönelmesini kaçınılmaz kılmaktadır. Televizyon programları kötü davranışlar yerine iyi ve güzel davranışların yer aldığı sağlıklı rol ve modeller sunmalıdır. Uyumlu, ahlaklı kahramanlar, bilge, önder kişiler çıkartıl malıdır. Para ve reytingin çocuklarımızdan daha değerli olmadığı nın farkına varılmalıdır.
'
•
•
•
TARIHTEN BIR KESIT
•
•
. ,,,,•f/
Jl,,,l•
,
,., 7:/;~ ...
1 lJ ll·ı - , 1, 1
~
"" ·d
'•,
'<:,~
1
.. J
o4 ~
..
~
;:ı.:
"
()
.;,1
'-4
j ,_ : .f ...J
,,.~
~ ,,,
(.
'
Babac1ğ1 m,
iJeCJeme -------.. . Ne güzel bak1yorsun. Sabah akşam yüzünü, Tertemiz y1k1yorsun. Ya kas 1n 1 sevgiyle Bir çiçek tak1yorsun. Yan1ndan duas1n1, Alarak ç1k1yorsun. Babac1ğ1m, dedeme Ne güzel bak1yorsun.
B ·ö ~le
l<orur diyorsun, insanoğlu özünü. Babac1ğ1m, dedemin Okşuyorsun yüzünü. Att1ğ1n her ad1mda, Dinliyorsun sözünü. Huysuzluk etse bile, Çekiyorsun naz1n1. Böyle korur diyorsun, insanoğlu özünü.
Yan1mda yaşlan1rsan, Tasalanma boşuna. Babac•ğ•m sevgiyle Koşarim her işine. inan ki dayanamam Bir damlac1k yaş1na. Can1m1 katsam azd1r, Ekmeğine aş1na.
Yan1mda
yaşlan1rsan.
Yusuf DURSUN
Sarkı ntılık
Resimdeki tarihi eser
Omurga kemikleri
Kuruntuya d
Öğrenim ••
Gösteriş,
göz ka-
•
maştırma
Inatçı
•
gormemış
Kısa
radyo nu Bir renk
Hemen hemen, sanki Saatin altm biri
'
Bir pan:ıuk
Dağ
cınsı
lalesi
'
Yardım,
imd at K ı sa
Kuru buhar
zaman Verme, ödeme
Gerek, gerekli k, lüzum
Yoksunluk
Zahmet, sıkıntı
Boyun egen Kendi
Lityumun sembolü Bir sayı
Duvar
isteğiyle
görevden ayrı lma
ürkme
çalışma
Branş
Birnota Tıtreyiş ,
ön
Eksiksiz
~
'
Etrafı
su çevrili kara
~
Bir ilimiz
parçası
Bozk ı r
Asıl
Dersin bölümleri
Tahıl
tozu Özerk
konu,
Doğru
olmayan •• soz Nikelin Sert kaba sembolü ' Seyrek, bulunur
At yavrusu
dede
Kuruluş
Düşünce
Elçilik uzmanı
Yanardağ ağzı
Sapaklı k
'
Notada durak
Futbol
Iş ı n
sahası
Başken-
tirniz
işareti
Sıkkınlık
Küçük vapur, istimbot
Gölge oyunu ustası
Cankurtaı ....::ın sa nda lı
Bir şeyi bulan, keşfeden Uzaklık
Afetler Serbest
Küçük limon
Birnota Bir ııarış
bırakma
kay ıg ı , kık
'
Cerrahi Hayat
Baston
sıvısı
Yasal Titanın
sembolü Dar ve kalınca
Ahiakla ilgili
tahta Gösteri amaçlı
toplantı
Çevik, hareketli
Üye
Cilve
..
••• ••• ••