Etkili Yorum 19

Page 1



İHLAS KOLEJİ BİREYSEL GELİŞİM ve EĞİTİM DERGİSİ

06 Nasıl Mutlu Olunur?

10 Çocuk Yet şt rme Konusunda Altın Öğütler

Çocuğun oyun arkadaşlarıyla ve çevres yle sağlıklı b r let ş m kurması ç n paylaşmayı öğrenmes gerek r.

Her kültürde olduğu g b b z m kültürümüzde de, neredeyse herkes n b r stek ve ht yaç l stes farklı farklı olsa da vardır.

İstanbul T caret Ün vers tes 'n n Üsküdar Kampüsü'nde gerçekleşt r len söyleş de Prof. Dr. Haluk Yavuzer çocuk yet şt rme konusunda altın öğütler verd .

15 Eyvah Çocuğum Büyüyor...

16 Çocuklarda Doğru İlet ş m

18 B raz Oyun

Onlar g b , durumla yüzleş r yüzleşmez pan ğe kapılab l r, kıyamet kopararak çocuğunuzu kontrol altında tutmaya çalışab l rs n z.

Babası kend s n kucağına almamış, lg göstermem ş b r baba kend çocuğuna karşı da aynı davranışları serg leyeb l yor.

K ş l ğ n negat f yönler olan, yeters zl k, değers zl k, yalnızlık, sev lmez olmaya da r düşünce ve nançlar da çoğu kez bu yıllardan kalma özell klerd r.

22 K m Korkar SBS’den

26 İleteşem yoruz

Deneme sınavı ve testlerle destekleyerek bu tekrarı sürekl hâle get reb l rs n z. Bunun ç n b lg n z n yeters z olduğu konuları bel rleyerek tekrar çalışmalısınız.

İlet ş m çatışmasını yaşamanın çok farklı sebepler olab l r. İnsanların b rb rler ne karşı tavır alıp akt f ya da pas f çatışmaya g rmeler n n, bel rg n ya da örtülü, çeş tl sebepler vardır.

04 Sosyal Açıdan Başarılı Çocuk Yet şt rmek

20 Küçük Çocuklarda Anneden Ayrılma End şes Çocuk, ayrılık sırasında gerçek b r sıkıntı ve yoğun duygusal zorlanma yaşamaktadır.

HAZİRAN - 2013

İMTİYAZ SAHİBİ Ham Koç İhlas Eğ t m Kurumları Genel Müdürü YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Server Gürsoy SANAT YÖNETMENİ Aytek n Karaca

29 İlköğret m Öğrenc ler nde Ş ddet n Yansımaları 30 Anaokulu Öğretmenler Çok İy B r Gözlemc Olmalı 34 Alışver ş Bağımlılığı

DANIŞMA KURULU Azm Aksoy Hamd Özakay Sebahatt n Kazaz Müge Kılıç

37 Yılın Kal tel Ek b İhlas Kolej 38 İk Yabancı D l Bİlen Çocuk Yet şt rme 40 Anaokulu Yaşı 2 - 2,5 Yaşa Çek leb l r 43 Kıskanırım Sen Ben 44 Anaokullarında Fen Eğ t m 46 Yaz Tat l nde Çocuklar Ne Yapmalı? 48 Çocuklarımın Korkularını Yenmeler ne Nasıl Yardımcı Olab l r m?

REKLAM SORUMLUSU Al Oğuz Çel körs 0212 639 68 70 YAZI İŞLERİ İbrah m Cebec Nurcan Melekoğlu Kübra Hamd oğlu Bahar Çel k Hülya Der noğlu Esra Çayırlı Gökhan Ergür Tuğçe Karakoç HABER EDİTÖRÜ Levent Çel k GRAFİK ve TASARIM Serdar Mert YAPIM DVC İlet ş m 0 212 452 24 90 - 452 77 68 BASKI İhlas Gazetec l k A.Ş. 0 212 454 35 08 - İstanbul

ETKİLİYORUM 1



EDİTÖRDEN Server GÜRSOY

Kanatları Güçlend rerek Uçmak… Her anne –babanın herhang b r şek lde kıskançlık

çıksın” d ye düşünür ve kozadak del ğ daha rahat

duygusuna kapılmadan, kend s nden daha y ,

çıksın d ye b raz büyütür.

müreffeh ve donanımlı olmasını sted ğ yegane varlık kend evladıdır. Her anne- baba bu yüzden evladının akıllı, zek , başarılı, mutlu ve becer l olması ç n el nden gelen gayret göstermek ster. Bazı anne babalara baktığımızda; çocuklarına o kadar düşkündürler k , (!) sabah kalkışından t baren, akşam uyuyana kadar gün boyu peş nden koştururlar; b r elde tabak ,d ğer elde kaşık , yed rmek, ç rmek,

Bu sayede kelebek kozasından kolayca çıkab l rd . Ancak, küçük kelebek kozadan çıkmaya daha hazır değ ld , beden hala kuru ve kanatları buruş buruştu. Adam, kelebeğ n gücünü toplayıp, kanatlarını açıp, uçacağını düşünüyordu. Ama kelebek kozasından zamanından önce çıkarılmıştı. Ne kadar çabalasa da uçamadı ve buruşmuş kanatlarıyla yerde sürünmeye devam ett .

elb seler n g yd rmek ,ayakkabılarının bağcıklarını

***

bağlamak, okula g d yorsa onun yer ne çanta taşımak, projeler n yapmak, neredeyse bütün şler n onların yer ne kend ler yapmak ç n seferber olurlar.

Adam y n yetl b r şek lde kelebeğe yardım etmey stem şt ,ama b lmed ğ nokta; kelebeğ n kozadan çıkmak ç n çabalaması, beden ndek sıvının kanatlarına

Gerçekte böyle olmayab l r, abartmış olduğumuzu

g tmes n ve bu sayede doğru zamanda kozasından

düşüneb l rs n z.

çıktığında uçab lmes n sağlayacaktı. Kelebek y n yete dayalı b r tal hs zl k yüzünden kısacık

Her neyse…

ömrünü , eks k yaşadı.

Konu le alakalı b r h kayey s z nle paylaşmak ster z. ***

*** Anne –babalar tarafından sarf ed len çabalar, elbette k çocuğunun hayatının kend kanatlarıyla uçacağı

Adamın b r , kırlarda gez n rken b r kelebeğ n

zamana hazırlamak, zorluklarla mücadele etmes n

kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Kozasındak

sağlamaktır.

küçücük del kten çıkmaya çabalayan kelebeğ saatlerce zler.

Kanatlanmayı ne önces nden yapmak, ne de gec kt rmek doğru olmuyor.

B r süre sonra , kelebeğ n kozadan çıkmak ç n çabalamaktan vazgeçt ğ n , gücünün kalmadığını

Çabamızın ve emeğ m z n karşılığı olarak güzell kler

geç r r aklından. “Kelebeğe yardım edey m de kolayca

yaşamamız ve yaşatmamız d lekler m zle…

ETKİLİYORUM 3


Ps kolog Gökhan Ergür

Sosyal Açıdan Başarılı Çocuk Yet şt rmek Ç

ocuklarımızı günden güne yalnızlığa ve kend çler ne ten b r düzen le karşı karşıyayız. Bu düzen n beslend ğ kaynak, toplumdan soyutlanmış b reylerd r. Bu b reyler, kend ler n toplumdan soyutlama şlem n tatb k ederken de pek zorluk çekm yor aslında. Her geçen gün yen lenen teknoloj , gücüne güç katan telev zyon ve atom bombası kıvamındak nternet ağı... Atom bombası d yorum çünkü atom parçalandığında da nsanlığa bu kadar zarar vereceğ tahm n ed lmem şt . Tüm bu etkenler b rleşerek çocuğun daha yalnız ve çe kapanık b r hâle bürünmes ne sebep oluyor. A le ortamında b r şek lde dare ed leb len bu sosyal yönden çe dönüklük, çocuğun okul çağında büyük b r problem hâl ne geleb l yor. O güne kadar yanında olan nsanlardan ve bulunduğu güvenl ortamdan ayrılan çocuk kend n büyük ve tehl kel b r kargaşanın ç nde buluyor. H ç tanımadığı b r sıra arkadaşı, sürekl b r şeyler yapılması gerekt ğ n söyleyen öğretmen, okul yönet c ler ve h zmetl ler b r kaygı nesnes ne dönüşüyor bu t p çocuklar ç n. İlerleyen günlerde dersler ndek başarısızlığı, arkadaş l şk ler ndek problemler , öğretmenle sağlıklı b r l şk kuramamasından dolayı akadem k alanda yaşanacak başarısızlıkları tahm n etmek çok güç değ l. Bu problem çok büyümeden bas t yollarla aşmamız mümkün.

4 ETKİLİYORUM


Kurallara Uymayı Öğret n

Empat y Öğret n

Paylaşmayı Öğret n

Çocuğun davranışlarına aşırıya kaçmadan b r sınır koymak gerekl d r. Nerede nasıl davranacağını küçük yaştan t baren öğrenmel . Bu sayede çocuğunuz s z n koyduğunuz esaslara göre davranışlarını düzenley p yer ne get recekt r.

Empat kısa tanımıyla kend m z karşımızdak n n yer ne koyup bu şek lde düşünme, h ssetme b ç m d r. Okul önces dönemdek çocuklardan bunu beklemek uygun b r davranış değ ld r. Ama okul çağındak çocuklara bu konu kat yetle anlatılmalıdır. Karşısındak n n ne düşündüğünü, nasıl h ssett ğ n anlamaya çalışmak, onu v cdan ve duygusal olarak gel şt recekt r. Bu gel ş m onu sosyal hayatın ç ne b r adım daha yaklaştıracaktır.

Çocuğun oyun arkadaşlarıyla ve çevres yle sağlıklı b r let ş m kurması ç n paylaşmayı öğrenmes gerek r. Aks hâlde çocuk arkadaş ortamından dışlanıp kend başına kalır. İlerleyen yıllarda da paylaşımcı olması kend s ne büyük fayda sağlayacaktır. Bundan dolayı çocuklara paylaşma hususunda gerekl b lg ler zamanında ver lmel d r.

Sosyalleşmes n Sağlayın Çocuğu sosyal ortamlara sokmak öneml d r. Onu tat l günler nde t yatroya, s nemaya ya da parklara götürün. D ğer nsanlarla tanışması, muhabbet etmes onun sosyal gel ş m açısından faydalı olacaktır.

Toplumun Değer Yargıları Hakkında Konuşun Çocuğunuza, başka b r konuşurken sess z olmayı, karşı tarafın sözünü kesmemey , arkadaşlarına zarar vermen n yanlış olduğunu, bayramlarda ve özel günlerde nasıl davranılması gerekt ğ n onun anlayab leceğ şek lde anlatın. Ona sürekl olarak bu konuları hatırlatıp b lg lend rmeler yaparsak bu konu hakkında ne kadar t t z olduğumuzu görüp davranışlarını ona göre şek llend r r.

Yen İnsanlarla Tanıştırın Çocuğunuz yen nsanlarla tanıştığında sıkılgan b r tavır ç nde olab l r. Bu sıkılganlığı atlatması ç n onu sosyal ortamlarda bulundurmalı, ona sosyal ortamların kuralları anlatılmalı ve nasıl arkadaş ed neb leceğ yönünde b lg ler vermel y z. Bu sayede çocuk okul yaşantısında ve arkadaş l şk ler nde problem yaşamayacak, öğretmenler yle de daha sağlıklı b r let ş m kuracaktır.

ETKİLİYORUM 5


Prof. Dr. Ramazan Abacı

6 ETKİLİYORUM


Nasıl

Mutlu Olunur? B

urada s zlere mutluluğu nasıl yakalayacağımızın g zl anahtarını vermey taahhüt etm yorum. Mutluluğu oluşturacak tüm etmenler ele alacağımı da savunmuyorum. Sadece, bu kavramın küçük b r parçasını b r k uyarıda bulunarak açıklamaya çalışacağım, heps bu kadar. Çoğu nsan yukarıdak başlığı görünce “sadece mutlu olmak st yorum” d yeb l r. Bu değerl b r amaç; ama çok az nsan mutluluğu nasıl bulacağını b l yor. Bazıları; y b r eğ t m, ve/veya y b r kar yere sah p olmak sted kler n söyleyeb l r. Bazılarıysa, seven b r eş ve y b r a le d yeb l r. Başkaları; kar yer, sağlık, y arkadaşlar, güzel b r ev, göz alıcı b r araba, y l şk ler, her yıl uzun b r tat l yapab lmek ve rahat yaşamak ç n yeterl para steyeb l r. Pek ya s z mutlu olmak ç n neye ht yacınız olduğunu söylerd n z? Her kültürde olduğu g b b z m kültürümüzde de, neredeyse herkes n b r stek ve ht yaç l stes farklı farklı olsa da vardır. Haz veren şeyler ster z; y b r görünüş, y b r l şk , arkadaşlık, eğlence vs... Sah p olmak sted ğ m z bazı şeyler vardır; spor b r araba, den z manzaralı ev, güzel kıyafetler g b … Aslında nsanları mutlu eden şey ht yaçlarının karşılanmasıdır. İht yaçlar da k ş den k ş ye değ ş r. Abraham Maslow, ht yaçları beş kategor ye ayırmış ve bunların h yerarş k olduğunu söylem şt r. Yan , alttak ht yaç karşılanmadan b r üst ht yacın h ssed lmeyeceğ n dd a etm şt r. Örneğ n; fizyoloj k ht yaçlar

ETKİLİYORUM 7


g der lmeden b rey n üsttek güvenl k, sevg , saygı ya da kend n gerçekleşt rme gereks n m duyamayacağını savunmuştur. Mutluluk kavramına bu açıdan baktığımızda, “B rey ne mutlu eder?” sorusunun yanıtı; “B rey n bulunduğu ht yaç h yerarş s ndek düzey ne göre değ ş r” şekl nde olab l r. Mutluluk, Maslow'un ht yaçlar h yerarş s yle doğru orantılıdır. F zyoloj k gereks nmeler düzey nde olan b r s ne mutlu musun? d ye sorulduğunda: “Şükürler olsun karnımız doyuyor.” d yeb l r. Çünkü, onu mutlu eden şey sadece fizyoloj k gereks nmelerd r. B r s ç n mutluluk; mutlaka göz alıcı b r spor otomob l ve motor gücüyle doğru orantılıyken b r başkası “Ayağımızı yerden kesecek b r şey olsun.” d yeb l r. B r s ; “Başımı sokacak b r ev olsun.” derken, b r başkası da “Ahmet, Mehmet d nlemem k mde ne varsa ben de ster m” d yeb l r. Pek , k me göre nasıl mutlu olacağız? Hep m z n hayatta zevk alacağı b r şeylere ht yacı vardır. Ama burada paylaşmak sted ğ m sorun, zevk aldığımız ve sah p olmak sted ğ m z şeyler, b z mutlu edecek yollar olduğuna nandığımız zaman ortaya çıkıyor. B r kere böyle düşünmeye başladığımız zaman, eğ t m, arkadaş, y b r ş, mutlu b r evl l k, emekl l k ç n yeterl para, a lemle y b r l şk ye sah p olsaydım, mutlu olurdum.” demeye başlarız. Böylece araçlar amaç olmaya başlar. Başarılarımız ve kazanımlarımız mutluluğumuzun kaynağı olur. Kısa zaman ç nde sıkıntılarla karşılaşırız. Bütün sted kler m z elde etmey z, ne kadar şeye sah p olursak olalım her zaman daha fazlasını ster z. Bu da doğaldır. Ancak zamanla, esk zevkler heyecanını kaybed yor, sah p olduklarımız esk ve önems z modeller oluyor. Her zaman heyecan veren daha yen , daha y , daha hızlı, daha büyük ve daha pahalı b r şeyler mutlaka vardır.

8 ETKİLİYORUM

Yaşam pergel n z n ayağını kaygan zem ne monte etmey n Ben burada ş md ye kadar söyled kler me ve başkalarından duyduklarınıza lave olarak, ht yacımız olan b r şey de söylemek st yorum.

meşrudur. H ç k mse olumsuzluklardan muaf değ ld r.

L sede öğrenc ken, fiz k ve k mya ders m ze aynı hoca gel yordu. Adı Şevket Çokb l r (k m arkadaşlar Çamur Şevket derd ). İlk derste: “F z k ve Mutlu olmak ç n, …… st yorum ded ğ n z k mya ders m z n k s ne de s z m geleceks n z?” d ye ş kâyet ett ğ m z zaman, kend kend n yok eden b r akıl görünce; yaşantıma kerter z olab lecek oyununun ç ne düşers n z. Mutluluk, ve hala unutmadığım b r cümle söyled : sah p olduklarınız üzer ne kurulmaz. “Madem geld k bu yalancı dünyaya, Araba bozulur, evler yıpranır, çalışalım öyleyse fiz kle k myaya”. kıyafetler n modası kolayca geçer vs… Mutluluk hazlara da dayanmayab l r. Gerçeğ kabul et. Mutluluğu bulmanın Evl l kler yıkılır, arkadaşlar uzaklaşır, en öneml unsurlarından b r başkalarını b r c k sevg l n z s z terk eder, güç ve kend n , değ şt remeyeceğ n şartları azalır, yeme ve çme b z ş şmanlatır vs… koşulsuz, olumlu kabul etmek ve ş md bundan sonra “ne yapab l r m” Tamam. O zaman mutluluk neye dayandırılab l r? Kabullenen ruh hal : Ne kovalamaktır. Bu anlayışın, 17 Ağustos deprem nden ve bell dönemlerde olursa olsun tahammül; çünkü “Her ülkem zde oluşan ekonom k kr zden şerde b r hayır vardır.” fades doğru olab l r. Hayatta olan her şey meşrudur. sonra b rçok nsana çok y geld ğ n n bende çok örnekler var. S z de mutlaka Yan , yarının ne get receğ n yaşamınızda görmüşsünüzdür. b lemezs n z, her şey olab l r. Bu bakış açısını kavramak zaman alır. D kkatl ncelemek gerek r.

Bazı nsanlara “Nasılsın?” d ye sorulduğunda: “Şükürler olsun b r Bu s ze yanlış b r kaderc l k anlayışı g b problem yok, fena/kötü değ l” türü geleb l r. Nedensell ğe nanmak, muhtaç yanıtlar verd kler n duymuşsunuzdur. Ben, mutluluk g b bel rl b r ruh hal n n ya da umutsuz b r durum, amaçsızlık, oluşmasının, bazen çok karmaşık seç ms zl k, fik rs zl k ya da değers zl k olduğunu ve k ş n n kend başına değ ld r asla. Hayatta saygın b r gel şt receğ b rçok metodu çerd ğ n m syona ve yüksek değerlere sah p olmak öneml d r; onlar hazların kaynaklarıdır. Yapab leceğ n n en y s n yapmak ç n davranış yöntemler n ve becer ler n kullanma, başkalarına yardım etme, dünyayı daha y hale get rmek çabası öneml d r. Ama el nden gelen n y s n yaptıktan sonra; sonucun ne olduğuna bakmadan, onu olduğu g b kabul etmel s n. (M kulas, 1983 ) B r şte ya da dış l şk de el nden gelen n en y s n yap; ama buna rağmen olmazsa şten atılmayı, flas etmey ya da redded lmey kabul et. Yaşamda h ç k mse olumsuzluklardan muaf değ ld r k . Madem geld k bu yalancı dünyaya çalışalım öyleyse fiz kle k myaya Yaşamda başınıza gelen her şey


Ama, kr t k soru şu: K m daha mutlu? Kend n eğlenmeye adayan mı, yoksa başkalarına yardım etmeye adayan mı? R mland (1982) adlı b r araştırmacı çok bas t b r deney yaptı. Neden ş md sen de denem yorsun? Çok y b ld ğ n 10 nsanın b r l stes n yap. Mutlu olup olmadıklarına göre onları b r sıraya koy. Daha sonra “ben-merkezl ” ve “başkaları-merkezl ” olarak sırala. R mland mutlu nsanların on kat daha fazla “başkaları-merkezl ” olduğunu bulmuştur.

düşünmektey m. Açıkça, hüznü azaltan bütün yöntemler, mutluluğu sağlamak ç n kullanılab l r; fakat mutluluk üzüntünün olmamasından çok daha fazla şey fade eder. Öznel y olmak, ps koloj k y olma ç n gerekl ama yeterl değ ld r. Ant sosyal nsanlar mutludurlar ama bunların ps koloj k açıdan sağlıklı olduğu söylenemez. B raz da Başkaları İç n Yaşamak “Her şeye rağmen kabullen” felsefes nden sonra; k nc öner m; “B raz da başkaları ç n” anlayışını yaşantınıza monte ed n. Yardımlaşmanın, başkaları ç n de var olmanın tılsımını kavramaya çalışın. Başkalarına yardım etmen n ve “yaşatma anlayışı”nın çok tatm n ed c b r deal ve ahlakî b r görev olduğuna nanın. B rçoğu daha azına sah pken, bende olanın fazlasını; büyük b r ev, göster şl b r araba, y b r eğ t m stemen n ad l olmadığını düşünün. Bazı şeylerden vazgeçmes zor olsa da doğru olanı yapmaya mecbur olduğunuzu h ssed n. Sık sık şunları duyacaksınız: “Kend madd başarına ve mutluluğuna öncel k vermen n nes yanlış?” “Kend ne bakmalısın” ya da “O nsanlarla ben değ l devlet lg lens n” ya da “Başkalarını mutlu etmek ç n önce kend n mutlu olmalısın”. Heps mutluluk hakkında sık rastlanılan yorumlardır.

İy l şk ler, güç, şöhret, varlık ve madd şeyler ç n çalışan nsanların daha çok kaygı, depresyon yaşadıkları ve şlevler n kaybett kler n gösteren b r çok kanıt vardır (Kasser&Ryan,1993). K ş sel gözlemler m de bu yönde. Kısaca, materyal zm, akıl sağlığınıza y gelmeyeb l r. Er c Fromm'un gözlemled ğ ne göre, “sah p olma arzusu” olab leceğ m z en y nsan olmamızı engell yor olab l r. Bazen sen n dealler n ya da başkalarının dealler umduğunuz g b çıkmadığında b le kend n ve başkalarını kabullenmel s n. Affetmey becereb lmel y z. Bunu yapmanın b r yolu olan ya da yapılan her şey n b r neden olduğunu varsayarak her şey n meşru yet ne nanmak olduğunu düşünüyorum. Her yaşam deney m n d kkatl ce keşfedeb l rsek bu “davranış kanunları”nı anlamayı, hoşgörülü olmayı, hatta kend m z ve sevmed ğ m z bazı şeyler nasıl değ şt reb leceğ m z öğreneb l r z. Son olarak: Dürüst ol. Hem başkalarına hem de kend ne. “Beyaz yalan” aldatmacasından kaçın. Yalan yalandır de. Özell kle kend ne, yakın çevrene, eş ne ve cocuklarına dürüst ol. Mutlu olma yolunda b r adım daha atmış olacaksın.

ETKİLİYORUM 9


Roportaj Gökçe Avcı Fotoğraf İbrah m Karaca

Çocuk Yet şt rme Konusunda Altın Öğütler “Altınçağ'a Öğretmen Olmak” konulu konferansın konuşmacılarından olan İstanbul T caret Ün vers tes Ps koloj Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Yavuzer le Etk l Yorum derg m z ç n b r söyleş gerçekleşt rd k. İstanbul T caret Ün vers tes 'n n Üsküdar Kampüsü'nde gerçekleşt r len söyleş de Prof. Dr. Haluk Yavuzer çocuk yet şt rme konusunda altın öğütler verd .

10 ETKİLİYORUM


Altınçağ eğ t m n b ze b raz açab l r m s n z? Altın yaş 5 yaştır. Altınçağ eğ t m n n önem temel eğ t m olmasından kaynaklıdır. Bu dönemde atılan tohumların ger dönüşünün öneml b r b ç mde olumlu olmasından kaynaklanmaktadır. Ps kolog beyn n söyled ğ g b lkokula başlayan çocuk atılan olumlu tohumların meyves n toplar ya da atılan olumsuz tohumların cezasını çeker, cümles Altınçağ'ın önem n anlatmaktadır. Bu 3 la 5 yaştır. Aslında temel dönem 0-6 yaştır. Doğumla b rl kte eğ t m başlar. Burada çocuğun ht yacını anlatan let ş m yöntem ağlamadır. Ağlamanın kodunu çözen b r anneye ht yaç var. Yan ebeveyn olduğunda b r anneye ht yaç var. Ebeveyn olduğu demek bey n ve fizyoloj t bar yle annel ğe hazır olmak demekt r. Annel k olgunluğu demekt r. O olgunluğa er şm ş b r anne, kodu doğru çözer ve çocuğun ht yacını zamanında karşılar. Böylel kle çocukta güven duygusu oluşmaya başlar. Dolayısıyla bu dünyanın yaşanab l r olduğunu yen doğan anlar ve önce anneye güvenmey öğren r, sonra çevreye güvenmey öğren r ve merak duygusu oluşmaya başlar. Bel rl b r ç zg üzer nde hareket eden ışıklı, renkl objey zler ve öğrenme arzusu pek şmeye başlar. Ardından 2 ay dolaylarında a le dışındak b reylere de yönelmeye başlar ve nsan nsana l şk ler göz kontağı le 3 aylık dönemde gülen annen n yüzüne sosyal gülümseme yanıtıyla yavaş yavaş çok netleş r. Dolayısıyla b z m ç n doğduğu

andan t baren donuk olmayan bakışlar, bel rl b r ç zg üzer nde hareket eden objey zlemek, Coo ng dönem nde kumru g b ses çıkarab lmek, sosyal gülümseme, gülen anneye gülme yanıtını verme öneml parametrelerd r. Ney n parametreler d r dersen z k ş sel gel ş m n parametrelerd r. Ps kososyal olgunluğun parametreler d r. O halde bunu zleyen ebeveyn d kkatl b r b ç mde olması gerekenlerle olmayanları ayırt edeb lmel ve gerekl uzmanlara başvurarak müdahalede bulunmalıdır. İşte b r tarafta lg l b r ebeveyn düşünün yan zeng nleşt r lm ş uyaran bombardımanıyla çocuğa bütünleşen eğ t mle çocuğuna özel sevg veren öbür tarafta da aşırı yoğun ş sebeb yle çocuğa lg göstermeyen ebeveyn düşünün. Bunların arasında çok c dd b r b ç mde fark vardır. Bu çocuğun gel ş m n etk ler. B r s olumlu b r s olumsuz. B r s nde st smar ve hmal vardır. Güvens z bağlanma oluşur. D ğer nde güvenl bağlanma oluşur. Çünkü gübre ver lm şt r. Gübrem z burada sevg d r. Altınçağ bu bağlamda y değerlend r l rse evde ve okulda çocuğun gel ş m ç n en öneml fırsatların ver ld ğ dönemd r. Ama ver lmed ğ takd rde burada tren n kaçtığını söyleyeb l r z. Çünkü bu evrede kazanılması gerekenler var, atılamayan olumlu tohumlarla kaybed lenler var. Altınçağı bu bağlamda y değerlend rmek gerek. Önce yaptığınız ş severek yapacaksınız. Eğer s z coşkuyla, gülerek, severek, göz kontağıyla çocuğunuzla bütünleş yorsanız yan onunla oyun oynuyorsanız, onun

beslenmes nde yardımcı oluyorsanız, uykuya geçmeden evvel ona güvenl b r ortam hazırlayıp n nn s n söyley p, sohbet ed p h kaye k tabını okuyup uyumasına hafiften b r müz k vererek yardımcı oluyorsanız, key fle b rtakım etk nl klerde bulunuyorsanız o zaman mutlu çocuk yet şt r yorsunuz demekt r. Mutlu çocuk yet şt rmek, çocuğu şımartmak anlamında değ l, çocuğun ht yacı olan lg y ve sevg y dozunda vermek sevg le denet m b r tutab lmek. Etk l güven l r b r ebeveyn tutumuyla çocuğu yaşına uygun b r b ç mde ona çeş tl görevler vereb lmek, sorumluluklar vereb lmek ve onun b r b rey olarak kend olarak öneml olduğunu ona anlatmak, kardeş yle kıyaslamadan, arkadaşlarıyla kıyaslamadan ve benl k saygısının tohumlarını atmak yan artı ve eks ler yle kend s n kabul etmes n sağlamak, onu desteklemek ve kend s yle barışık b r b rey olarak hayata atılmasını sağlayab lmek. Çocuğun gel ş m nde çevren n faktörü ne kadar etk l ? Çevre faktörü fiz k çevre, sosyal çevre doğrusu a leden sonra çok öneml yere sah p. Okul önces eğ t m kurumları adına çok anlamlı buluyorum s z n konferansınızı. En öneml eğ t m, okul önces eğ t md r. En öneml k ş de okul önces öğretmen d r. Bunun b l nmes lazım. Bu çok öneml ama okul önces öğretmen ülkem zde yeterl donanımla yet şmemekted r. Ülkem zde yeterl olarak önem ver lmemekted r. Farkına varılmıştır şu anda ama hal hazırdak

ETKİLİYORUM 11


12 ETKİLİYORUM


okul önces öğretmenler nden ben memnun değ l m. Çünkü okul önces öğretmen şu parantez n ç ndek n b leb lmel d r. Çocukdak g zl let y keşfeden ve onu deş fre eden bu doğrultuda yetenekler n gel şt rmes ne fırsat veren nsandır. Okul önces öğretmen n bunu b leb lmes ç n önce genel let ş m b lmes gerek r. Sonra her b r öğrenc s n n özell ğ n b lmes gerek r. Yan b lg b r k m , deney m olmalıdır ve güncel b lg den haberdar olması lazımdır. Yan okul önces öğretmen b zden çok farklıdır. B z sıradanız. Ün vers te hocası, l se hocası. Bel rl b r alanda kend s n gel şt rmeye çalışan k ş ler n eğ t ld ğ b r kurumdayız ve öğretmen y z onun. Öbür tarafta var olanı keşfetmeye çalışan b r k ş den bahsed yorum. G zl yetenek derken örtülüden bahsed yorum. Ve onun ç n anneyle paylaşan bu örtülü yeteneğ n ortaya çıkması ç n el ele ver p çocuğu gel şt ren öğretmenden bahsed yorum. Bu öğretmen sayısı son derece azdır. Ve ülkem zde n tel kl okul önces öğretmen n n yet şt r lemed ğ n düşünüyorum yeterl önem n de ver lmed ğ n düşünüyorum. Bu öğretmenlere ayrıca k tap armağan ed lmel . Bu öğretmenlere ayrıca kend ler n gel şt rmek ç n b r fon tahs s ed lmel , bu öğretmenler önemsenmel . F lanca okulun gel ş m bölümünden mezun olan genç b r öğretmen n bezen acem ce yaptığı hatalar b r çocuğun gel ş m ne ket vurab l r. Bu bağlamda çok öneml . Okul önces eğ t m n sosyalleşmeye katkıları nelerd r? Okul önces eğ t m, en y örgütlenm ş b r oyun kurumudur. Okul önces eğ t m kurumunda çocuk b rl kte yaşamayı, oynamayı, paylaşmayı öğren r. Okul önces kurumunda temel araç oyundur. İlet ş m aracı oyundur. Yöntem oyundur. Bu yolla çocuğun gel ş m ve eğ t m sağlanır. Bu yolla çocuğu teşh s

Sorumluluk sah b çocuklar yet şt rmek. Bunun ç n kend olarak çocuklarını görmeye başlıyor bugünün aydın anne ve babası.

etme mkanımız olur. Terap mkanı olur. Bunlar öneml şeyler. Yan çocuğun kas gel ş m , çocuğun z h nsel gel ş m , çocuğun sosyal gel ş m , ben ve başkası kavramları, bende olanlar ve olmayanlar, arkadaşımda olanlar ve olmayanlar okul önces eğ t m yoluyla pekala çocuğa yansır. Ve bu açıdan bakıldığında okul önces eğ t m kurumu sosyalleşme adına son derece öneml d r. Mutlu kuşaklar yet şt reb lmek ç n b zler n olgunluk sev yes n n ne derecede olması gerek r? Günümüz anne ve babasının g derek daha b l nçl , aydın anne baba olduğunu gözleml yorum ama çocuğa b reb r zaman ayırma konusunda günümüz anne ve babasının sabırsız olduğunu, b r sonrak günün planını yaparken çocuğun ht yacı olan ortak etk nl k zamanını sabırla ona veremed ğ n görüyorum. Öyle anne olmuştur k çocuğuyla baş başa 20 dak kalık oyun oynama öner m n pazarlığını yapmıştır. Ama ben m annem bana boş k br t kutusundan oyuncak yapardı, makaradan oyuncak yapardı. B z uçurtmalarımızı kend m z yapardık. Çıtaları alırdık, kağıtları alırdık, 2 saatte yapıştırırdık. Kend el emeğ m zle yaptığımız o uçurtmaları key fle uçururduk ebeveyn m zle, ağabeyler m zle vs. Ş md her şey hazır. Sabır azlığı, mekan darlığı, ortak etk nl ktek azlık. Ölçüler m z s ze söyleyey m. Babam ben sev yor bana zaman ayırıyor d yor çocuk. Ben bu güne kadar 9.000 çocuk gördüm.

Bunların 2.500'ü boşanmış a leden gelen çocuklar. 600.000'e yakın k tabım satılmış. Yan 600.000'e yakın a leye ulaşılmış. 27 lde ana-bana okulu yoluyla 20.000 a leye ülke genel nde ulaşmışız. Çocuk bana pahalı oyuncak aldığı ç n babam ben sev yor dem yor d kkat ed n. Babam ben sev yor, ben mle oyun oynuyor. Ben s nemaya götürüyor, t yatroya götürüyor. Babam ben sevm yor. Çünkü h ç bana zaman ayırmıyor. Ölçümüz b z m bu. Bugünün annes ve babası zamanla yarışırken böyle b r hand kap var önünde. Ama aydın a leler n bunu aştığını söylüyorum. Yan dün anne ve babanın beklent s mutlak taatt . Bugün anne ve babanın beklent s bağımsız, özgürce hareket edeb len, otonom, kend kend n yöneteb len çocuklar yet şt rmek. Sorumluluk sah b çocuklar yet şt rmek. Bunun ç n çocuklarını kend olarak görmeye başlıyor bugünün aydın anne ve babası. Anneler n mükemmel yetç l k anlayışını nasıl karşılıyorsunuz? Hastalık olarak karşılıyorum. Anne olmak ç n b r k tap yazdım. 11 k tabımdan b r s o. Annelerde ben en çok rahatsız eden aşırı t t zl k ve mükemmel yetç l k. Ne gereğ var ve bunun anlamı yok. Eğer b r çocukta 1820 ay dolaylarında kas gel ş m tamamlanır ve y sıcak l şk ler ç nde olursa çocukta tuvalet eğ t m gerçekleşt r leb l r. Ama bu 24 ay olab l r. 26 ay olab l r. Buradak çılgınlık, böyle anne örneğ m var ben m. Çocuğunun kakasının üstüne başını tutmuştur, yapıştırmıştır. Ondan sonra o çocuk yağmurlu havalarda sokağa çıkmayan, fob ler olan çocuk hal ne gelm şt r. T t zl k ve mükemmel yetç l ğ annel ğ n hastalığı olarak görüyorum. Sağlıksız anne kategor s ne g r yor. Kat yen kabul etmem çocuk gel şt rme uzmanı olarak. H ç gereğ yok. O koleje g rd ben mk de g rmel . S z n çocuğunuz kend özell kler ç nde

ETKİLİYORUM 13


kend s olarak öneml d r. Tek yumurta k zler n gördüm. Şaşırtıcı b r sonuç. B r s d yordu k bu sene ün vers teye g deceğ m, d ğer önümüzdek sene g deceğ m, b r s basket oynuyor d ğer g tar çalıyor. Onun ç n bu tür anne yaklaşımını kabul ed leb l r b r yaklaşım olarak düşünmüyorum. Çocuğa son derece zarar verd ğ n düşünüyorum. Çünkü bu çok sayı ç nde çok farklı anne yanlışlıklarını gördüm. Mağdur yet yokken Fransız okuluna sabahtan öğleye kadar çocuğunu gönder p öğleden sonra da devlet okuluna gönderen anne örneğ gördüm. Bu çocuk açısından baktığımızda b r st smardır. B l nçsel ve duygusal st smardır. Buna h çb r şek lde hakkımız yok. F l p n'den bakıcı get ren çılgın anneler var. Ben m kullanmak stemed ğ m b r kel me var ama y ne kullanmayayım stersen z. Sağlıksızla yet ney m. Ama burada en azından doyumsuzluğunu telafi etmek üzere arayışta olan anne d yey m. Okula başlama yaşı le lg l düşünceler n z öğreneb l r m y z? Okul olgunluğundak amaç çocuğun bedence, z h nce okula hazırlıklı oluşudur. Duygusal herhang b r sıkıntıya uğramadan öğreneb leceğ yaş okul olgunluğu. Türk ye genel nde 72 ay ortalama okul olgunluğunun %75-80 çocuklar tarafından kazanıldığı b r dönem. İdeal her b r çocuğun okula başlamadan önce çocuğun okul olgunluğu test n vermek. Okula hazır olup olmadığını bel rlemek, hazırsa düzey n saptayarak çocuğun okula g tmes n sağlamak. Bu öğretmene sınıf ç nde şb rl kç öğrenmedek gruplama ç nde çocuğun yer n saptamanın ışığını tutacaktır. Ben “Okul Olgunluğu Test ’n ” çok önems yorum. Bu manada ben İstanbul Ün vers tes nde 2 yıl hocalık yaptım. Orada b z m laboratuvar okulumuzda 4-6 yaş çocukları alırdık. Rektör yardımcısının çocuğu 3 ay küçüktü almadım. Önce

14 ETKİLİYORUM

tab yadırgadı. Ama sonra anladı. 0-3 aylık fark grubun ç nde d ğer çocukların hep başarmasına onunsa hep başaramamasına sebep olacaktı. O hep başarısızlığın filüstrasyonunu, hayal kırıklığını yaşacaktır. Ben m doçentl k yıllarımda Hasan Celal Yücel M ll Eğ t m bakanı ve Doğramacı rahmetl YÖK başkanı. Kırsal kes mde çocuklar sokakta kalmasın d ye 60 aylık çocukla 72 aylık çocuğu b rl kte okul almaya çalıştılar. Ben eğ t m b l mc l ğ bölüm başkanıydım. 5 dak kalık konuşma hakkımda bunun mümkün olamadığını anlattım. Yan 60 aylık çocukla 72 aylık çocuğun arasındak farkın b r yaştan öte olduğunu anlatmaya çalıştım. Ben çok y anladı sayın bakan. Ben burada 66 aydan t baren başlamayı öner yorum ded . Bu b lg ler aldıktan sonra b rkaç yıl ç nde de son verd buna. Ş md geçm şte yaşanmış b r hatayı bugün b z tekrar yaşıyoruz. Bunu CNN haber kanalında sordular. Uzun uzun anlattım. Torunumu almaya kalksalar cezasını öder vermem ded m. Bu çok büyük b r yanılgıdır ded m. Çünkü lkokul öğretmen n formasyonu

farklıdır, anaokulu öğretmen n n formasyonu farklıdır. Bu nedenle en nde sonunda bu yoldan vazgeç lecek ama y ne b r gruba atom bombası atılmış olacak, zarar ver lm ş olacak. Çünkü geçm şte uygulandığında 5. sınıfta, sınıfta kaldı o çocuklar, b r grup çocuk sınıfta kaldı. Buna h ç k msen n hakkı yok. Ben b l m adamıyım ve bu ş n uzmanlığını yapmış b r hocayım. Yapılmış b r hatanın tekrarlanması hal nde de susmamam gerekt ğ n düşündüm. Çünkü çek nd ğ m b r şey yok. Ben bunu k taplarıma yazmış durumdayım. Sonuç: İlkokul eğ t m n n o dönemde başlanılması uygundur ama aynı anda 60 aya oyun grubuymuş d ye göz boyamalarının h çb r pedagoj k temele dayanmadığını söylemek st yorum. Bunu batının kend s yapıyor. Infant school var. Batı çok güzel yapıyor bunu. Oyun grupları, oyun sınıfları her şey var, yöntem var. O konuda yet şm ş öğretmen var. Alsın varsın b z m de hazırlık sınıfımız olsun. Bugün ç n Türk ye'de 60 aylık çocuğun yer anaokuludur. Hazırlık sınıfıdır. 72 aylık çocuğun yer 1. sınıftır. Sözün özü budur.


Ps kolog N hal UYAR

Eyvah! Çocuğum

Büyüyor... A

nne-babalar, b r düşünün bakalım… Çocuğunuz büyüyor. Esk den onu kontrol etmek kolaydı ama büyüdükçe okul, dersler, arkadaşlar ve kötü alışkanlıklar konusunda end şeler n z de büyümeye başladı değ l m ? Pek ya s z n onaylamadığınız, doğru bulmadığınız b r davranışta bulunduğunda tepk n z ne olacak? Bu durumla nasıl başa çıkacaksınız? Eyvah! Çocuğunuz: Okulu astı. Eve geç geld . H ç stemed ğ n z o arkadaşıyla görüştü. S gara çt . B r erkek arkadaş ed nd .

Yukarıda saydığım pek çok durum ya da benzer olası durumlarla karşılaşmış ya da karşılaşacak olab l rs n z. Çoğu anne babanın bu aşamadak tepk s n n benzer olduğunu gözleml yorum. S z de onlar g b , durumla yüzleş r yüzleşmez pan ğe kapılab l r, kıyamet kopararak çocuğunuzu kontrol altında tutmaya çalışab l rs n z. Koyduğunuz yasaklar ve baskı le onu koruyab leceğ n z ve sted ğ n z g b b r çocuk olacağını varsayarak kend n z b r süre daha rahatlatab l rs n z. Bu yolu seçen ebeveynlere söylemek ster m k , rahatlamış ruh hâl n z çok da uzun sürmeyecek. Böyle b r süreçten sonra, çocuğunuz le lg l daha az b lg ed neb leceğ n z b r dönem s z bekl yor olacak. Aşırı sert tepk verd ğ n z çocuğunuz, suçlu h ssederek, “ y çocuk olma” şansının el nden alındığına kanaat get recek. Çocuğunuz hata yapmaktan korkacak, korktukça daha çok hata yapacaktır. İk nc b r

ht mal se yargıladığınız çocuğunuzun s ze kızma durumudur k sonrası b le steyerek s z tekrar kızdıracağı anlamına gel r. Her k s nde de yaptığı hataları, özgürlüğünün ve benl ğ n n kısıtlanmasını stemed ğ nden en azından b r süre s zden saklamak adına her şey yapacaktır. Bu durum, onun öğrenme ve durumu değ şt rme sürec n n gec kmes ne neden olacaktır. Bunun yer ne durumu öğrend ğ n zde b r müddet beklemen z öner r m. Bu bekleme sürec s z , kaygı ve korku le yanlış b r davranışta bulunmaktan alıkoyacaktır. Belk bu süreçte s z de ç n ze döneb l r, korkularınızın kend n zle m yoksa gerçekten çocuğunuzla mı lg l olduğunu ayırt edeb l rs n z. Kend fik rler n z ona zorla kabul ett rmek yer ne, end şeler n z ve korkularınızı onunla çtenl kle paylaştığınızda s z daha y anladıklarını ve daha çok şe yaradığını göreceks n z. Her yaşantının, hata ve başarısızlıkların dah büyümek, gel şmek ve öğrenmek ç n b r adım olduğuna nanan ebeveynler, çocuklarına da rahatlıkla bunu öğreteb l rler. Böylece yaşamda pek çok şans ve seçenek olduğunu, hata yapmanın nsanı değers z kılmayacağı nancını da çocuğunuza aşılayab l rs n z. Böylece çocuklar, yaşamaktan ve hata yapmaktan korkmayan, olumsuz yaşantılardan da ders çıkararak gel şen b reyler olab l rler. Böylel kle kend ler ne mutlu ve dolayısıyla başarılı olab lecekler b r alan üreteb l rler. Yapılan araştırmalar da göstermekted r k bütün bu gel ş m ve öğrenme sürec nde anne-babaların tutumu büyük önem taşımaktadır. Bu demek oluyor k s z n şu an ona davranma b ç m n z, onun ler de nasıl b r yet şk n olacağı konusunda c dd b r bel rley c l k taşıyor. Bu nedenle çocuklarınızın kend ler n özgürce fade etmeler ne z n ver n. Onları d nley n. Konuşmaları s ze uygun gelmese de eleşt rmeden ya da yargılamadan önce onu sadece d nley n ve anlamaya çalışın. O zaman s zden saklanma ht yacı ve ç dünyalarında yalnız kalmayacaklar. Ve şte o zaman gerçekten s ze ht yaçları olduğunda onlara yardım edeb l r, onların yanında olab l rs n z.

ETKİLİYORUM 15


Röportaj Gökhan Ergür

16 ETKİLİYORUM


Çocuklarla Doğru İlet ş m Ramazan Abacı le yapılan “Çocuklarla Doğru İlet ş m” röportajı Çocuklarla doğru let ş m n s ze göre k l t noktası ned r?

b r şoförlük bekl yoruz. Çocukla doğru let ş m kurmamızın k l t noktası “sağlıklı” b r let ş m hâl İlet ş m le lg l bence temel sorun şu: ç nde olmamızdır. Sağlıklı let ş m İnsan b r meslek ed n rken o mesleğ n kurma da çocuğu sevd ğ m z ona eğ t m n alıyor, ama anne ve h ssett reb lmekt r. Bunun en öneml babalıkta böyle b r durum yok. Evet yolu da çocuklarımızla doğru ve genet k ve hukuk olarak çocukların paylaşımcı zaman geç rmekt r. ebeveyn olab l yorsunuz; ama gerçek Çocuklara oyuncak almak yetmez anne babalık farklı b r durumdur, onlarla oynamak gerek; çocuklara profesyonel b r şt r. Çocuğun güven, uçurtma almak yetmez, onlarla sorumluluk alma, kend n fark etme beraber uçurtmak gerek. B z bunu g b k ş l ğ n öneml özell kler n n yapamıyoruz, özell kle babalar bunu bel rlend ğ dönemde anne ve yapamıyor. Ne yazık k sadece babanın çocuğa yaklaşımı çok anneler çocukların eğ t m nden öneml d r. Bu önem n Türk ye'de sorumlu tutuluyor, baba burada farkında olan kaç anne-baba var? Kaç sadece ş kâyet merc oluyor. tane anne-baba bu dönemlere uygun davranış örüntüler serg led Aşırı koruyucu ebeveyn n çocuğun çocuklarına? Bu nedenlerden dolayı ler k yaşantısına etk s ned r? çocuklarımız rastgele büyüyor. Dolayısıyla hukuk ve genet k olarak Bunu şöyle b r örnekle çocuğun anne babası olsalar b le b z somutlaştırayım: B r buçuk yaşındak ps kologlar, her hukuk ve genet k b r çocuk, merd ven çıkarken anne bağı olan k ş ler ne yazık k anne baba ne yapar? Düşmes n d ye baba sayamıyoruz. yardım eder. Çocuk merd venden düşmes n d ye yardım eder z, çocuk Çocuklar deneme yanılma yoluyla lkokulda ödev get r r yardım eder z, büyütülüyor. Mesela, k nc çocuklar ün vers te sınavlarında terc hler nde b r nc çocuklara göre Türk ye'de yardım eder z, ş bulmasında yardım b raz daha uzun boyludur, çünkü eder z, eş bulmasında yardım eder z. k nc çocukta a leler anne baba O çocuk 30 yaşında geld ğ nde yalnız olmayı öğren yorlar. Ne oldu b r nc başına ş yapmaya kalktığında döner çocuklar? Deneme tahtası oldu. arkasına annes n , babasını arar. Kısaca b z b lm yoruz, b lmeden anne Çünkü anne-baba ona yalnız başına ş baba oluyoruz. Araba kullanmayı yapamayacağını öğretm şt r. b lmeyen b r ne b z, tutup son model Müdahalec ve aşırı koruyucu b r b r araba ver yoruz ve ondan güzel şek lde yet şt r len çocuklar, hayatları

boyunca arkalarına dönüp anne ve babalarını ararlar. Kend başlarına ş yapma, problem çözme becer ler n gel şt remem şt r çünkü. Kısaca, aşırı koruyucu anne-baba tavırlarını olumsuz b r davranış olarak görüyoruz ve çocuğun lerleyen yaşantısında problemler doğuracağını düşünüyoruz. Sürekl anneler üzer nden sorulur b z babalardan yola çıkalım. S zce babanın a le ç ndek rolü ne olmalıdır? B zde gel nler ne en fazla eza cefa çekt renler kaynanalar kend kaynanalarından en fazla eza cefa çekenlerd r. Ne demekt r bu? Ders almıyoruz yaşadıklarımızdan model alıyoruz. Yaşadığımızı, olumsuz b r davranış b le olsa, onu alıp b z de yaşamımıza uyguluyoruz. Aynı şey b z m kültürel yapımızda da var. M sal, babası kend s n kucağına almamış, lg göstermem ş b r baba kend çocuğuna karşı da aynı davranışları serg leyeb l yor. Erkek çocukları, model alma arayışı çer s nded r. Baba bu dönemde ev ne çok vak t harcamazsa çocuk k m nasıl model alacak? Eğer baba ortada yoksa çocuk telev zyonda k m görüyorsa onu model alıyor. Babalar lütfen ş kayet etmes n, çocuklarımın yanlış davranışları var, d ye. Doğa boşluk kabul etmez, baba figürü ortada yoksa çocuk telev zyondan gördüğü gar p t pler model alıyor kend ne.

ETKİLİYORUM 17


Ps kolog Gamze Kaya

B raz

Oyun A

nnee!! Ödev m b t rd kten sonra b lg sayarda oyun oynayab l r m y m?

Babaa!!! Masayı toplamaya yardım ett kten sonra kaç saat telev zyon zleme hakkım var? Bu d yaloglar belk de çocuklarınız ve s z n aranızda sıklıkla geç yordur ve s ze oldukça tanıdık gelm şt r. Gel şen çağ ve teknoloj le b rl kte çocuklarımızla vak t geç rmek, onların lg alanlarını sağlıklı b r şek lde bel rleyeb lmek oldukça zorlaştı. Çocuklarımıza neden telev zyon ve b lg sayar, oyun oynamaktan daha caz p gel yor? Neden yaşıtları le oyun oynamak yer ne, yalnız kalmayı daha çok terc h ed yorlar? Çocuklarımızın oyun oynaması onlara ne kazandırır ve hang yaşta hang oyunlar terc h ed lmel ? Türk D l Kurumu oyunu, ''Yetenek ve zekâ gel şt r c , bell kuralları olan, y vak t geç rmeye yarayan eğlence'' olarak tanımlamıştır. Çocuklarımızla oyun oynamak b r amaç değ l, araçtır. Hayal gücünü gel şt rmes ç n b r araçtır, sosyalleşmes ç n b r araçtır, kuralları öğrenme ve oyun ç ndek kurallara uyması ç n b r araçtır, ney sev p ney sevmed ğ n öğrenmes ç n b r araçtır, problem çözme becer s n artırması ç n b r araçtır. A leler n sıklıkla yaşadığı b r d ğer problem se çocukları le hang oyunu oynayacaklarını b lmemeler d r.

18 ETKİLİYORUM


Bazı çocuklar, çok kısa zaman ç nde çok fazla oyuncağa sah p olab l yorlar. Bu da çocuğun, daha oyuncağı keşfetmeden b r d ğer oyuncağa geçmes ne ve öncek oyuncağın keşfed lmeden b r köşeye atılmasına sebep oluyor. Bu aşamada a leler n zleyeceğ yol, çocuğa oyuncağını bell aralıklarla ortaya çıkarmasıdır. Böylece çocuk, bu oyuncağa lg duyacaktır. Bunun yanında bazı oyuncaklar, çocuk ç n yaşının bel rl dönemler nde farklı anlamlar taşıyab l r. Örneğ n bloklarla kuleler yapan çocuk, yaşı lerled kçe b r bloğu telefon olarak kullanab l r veya yuvarlak b r oyuncak, çocuk ç n yaşı lerled kçe araba d reks yonu hâl ne geleb lmekted r. Bu nedenden dolayı çocuğun oynayab leceğ sınırlı sayıda oyuncak bulunmalıdır ve dönem n n geçt ğ n düşündüğümüz oyuncaklar hemen atılmamalıdır. B r d ğer gerçek de çocuklar ç n aslında en caz p oyuncaklar ev n ç nde yer alan objelerd r. Mesela ev m zde bulunan s z n ç n herhang b r kutu çocuğunuz ç n büyük b r arabaya, plast k kaplar ve artık kumaşlar çocuğunuzun hayal ett ğ oyun ev ne dönüşeb l r. Bu yüzden oyuncak ded ğ m z zaman lk akla gelen şey n mağazalara koşup oyuncak almak olmaması gerekmekted r. Böylece hem çocuğunuzun üretkenl ğ n n gel şmes ne olanak sağlarsınız hem kal tel vak t geç rme süren z artırırsınız ve sürekl tüket mden kaçınmış olursunuz.

Pek , çocuklarımız le hang yaşta hang oyunları oynayab l r z veya hang oyuncaklar yaşına uygun olab l r? 6 YAŞ: Üç yaşını doldurmuş çocuk, artık daha uzun d kkat süres ne sah pt r. Bu dönemde çocuklar, daha fazla konuşmaya ve etrafındak ler keşfetmeye meraklıdır. Onun ç nd r k onlarla evc l k oynayab l r, en az 20 parçadan oluşan yapbozlar yapmasına yardım edeb l r, yen şeyler üreteb lecekler res m becer s n beraber gel şt reb l r, parmak boyaları ve hamur le kas gel ş m n destekleyeb l rs n z. 6-9 YAŞ: Yavaş yavaş büyümeye başlayan çocuk artık b reyselleşmen n çabası ç nde olacaktır. Bunun yanında fiz ksel olarak da gel şen çocukların bu yaşlarda gel ş mler n desteklemek amacı le daha çok spor ve oyunu b rleşt rmek gerekmekted r. Örneğ n kaskıyla beraber b s klete b nmey öğrenmes , arkadaşları le b rl kte sek sek oynaması, köşe kapmaca veya saklambaç oynaması hem fiz ksel gel ş m n destekler hem

de daha fazla sosyalleşmes ne yardımcı olur. Bu b lg ler n yanında evde kal tel vak t geç reb lmek, telev zyon ve b lg sayarın etk s n azaltıp çocuklarınızın s z nle vak t geç rmes n sağlayab l r. A le oyunları da çocuklarınızın hoşuna g deb lecek b r d ğer seçenekt r. Örneğ n mum ışığından faydalanarak yapılan gölge oyunları çocuğunuzun üretkenl ğ n gel şt receğ g b hem de oyun kurma ve kurgulama becer s n artıracaktır. Oyun ve oyuncaklar sayes nde b r süre sonra s z de göreceks n z k çocuklarınızla daha uyumlu, tatm nkâr b r l şk n z olacaktır. Çünkü çocuğunuzla y ve kal tel vak t geç r rken d ğer yandan da çocuğunuzu tanımaya, onun neyden hoşlanıp hoşlanmadığını öğrenmeye fırsatınız olacaktır.

ETKİLİYORUM 19


Gel ş m Uzmanı Ps kolog S nem Olcay

Küçük Çocuklarda

Anneden Ayrılma End şes A nneler tuvalete g rd ğ nde b le kapının önünde durup ağlayan, anneler dışarı çıktığında b r daha ger gelmeyeceğ n düşünen çocuklar vardır. Böyle b r durum neden görülür? Özell kle 1 yaşını tamamladıktan sonra çocuklarda yoğun b r şek lde ebeveynden ayrılma end şes gözlemlen r. Annen n şe g tmek ya da alışver şe çıkmak g b günlük şler ç n çocuktan ayrılmasının ötes nde, tuvalete g rmes b le sorun olmaya başlar. Çocuk güçlü b r şek lde ağlayarak annen n gözden kaybolmasına tepk

göster r. Aslında çocuğun bu davranışı, ayrılıkla başa çıkab lmek ç n kullandığı sağlıklı b r yöntem olarak değerlend r lmel d r. Çocukların 13-14 aylık dönemden t baren stek duygusu ve kend n ortaya koyma ht yacı yüksel r. Ayrıca, sevd ğ k ş ler n

yanında olmadığı zamanlarda başka b r yerde var olmaya devam ett ğ n lk kez algılamaya başlar. Bu gel ş m düzey ne ulaşmış b r çocuk, doğal olarak annes yle b rl kte olmayı ster.

Bu normal b r durum mudur? Yoksa c dd b r yardım almak gerek r m ? Özell kle yaşamın 2. yılında görülen ebeveynden ayrılma end şes n normal olarak görmel ve sağlıklı gel ş m n b r aşaması olarak değerlend rmel y z. Ancak bu durumun normal olduğunu b lmem z c dd ye alınmaması gerekt ğ n göstermez. Çocuk, ayrılık sırasında gerçek b r sıkıntı ve yoğun duygusal zorlanma yaşamaktadır. Bu güçlükle başa çıkab lmes ve sağlıklı şek lde atlatab lmes ç n ebeveyn n doğru adımları atması gerek r. Onlara nasıl davranmalıyız/onları nasıl sak nleşt rmel y z? Çocuğun ayrılıkla başa çıkab lmes ne yardımcı olmanın lk adımı çocuğu ayrılığa önceden hazırlamaktır. Örneğ n, günlük b r ş n z ç n dışarı çıkacağınız ve çocuğunuzu b r başkasıyla bırakacağınız zaman çocuğunuza şunları söyley n: “Ben b razdan g deceğ m. Sen n öğle uykundan önce eve dönmüş olurum. Dönünce sana neler aldığımı göstereceğ m.” Bu noktadan sonra ebeveyn çocuğun ayrılık sırasında ağlamasına hazırlıklı olmalıdır. Bu sırada ebeveyn döneceğ ne söz vermel ve g d ş sahnes n çok uzatmadan ayrılmalıdır. Dönüşte verd ğ n z sözü tuttuğunuzu çocuğunuza hatırlatın. Bu, gelecekte s ze güvenmes n n temel nde yatan şeyd r. Ayrıca, ebeveyn g tt kten sonra

20 ETKİLİYORUM


çocukla kalan k ş n n tavrı da öneml d r. Çocuğa sevecen şek lde sarılmak, sak nleşt rmeye çalışmak, annes n n döneceğ nden bahsetmek ve adım adım key fl b r akt v teye geç ş n sağlamak gerek r. Bu t p çocuklar nasıl tedav ed leb l r? Günlük ayrılıklar sırasında yapılan en büyük hata, çocuk fark etmeden g tmeye çalışmaktır. Bu durumda anne çocuğun protestosuyla karşılaşmamış olur ancak çocuk açısından daha c dd sakıncalar ortaya çıkar. Anne fark ett rmeden g tt ğ nde çocuk annes n n ortadan kaybolduğunu en nde sonunda fark eder ve bu durum güven duygusuna normalden daha fazla zarar ver r. Çünkü annen n g d ş çocuğun kend kontrolü dışında gerçekleşm şt r. Annen n ne zaman g deceğ ne zaman döneceğ bell değ ld r. Bu sebeple de anne eve döndükten sonra tuvalete g rme g b kısacık ayrılıklara b le tahammül göstermek zorlaşır. Eğer b r süred r çocuğunuza fark ett rmeden g d yorsanız çocuğunuzun ayrılma end şes y ce tet klenm ş olab l r. Bu durumu çözmek ç n sabırlı olmanız gerek r. Bu aşamadan t baren her ayrılışınızı çocuğunuza önceden b ld r n, çocuğunuz g d ş n z görsün ve mümkünse kısa ayrılıklarla başlayıp ayrılık süres n adım adım yükselt n. Döndüğünüzde çocuğunuza söz verd ğ n z g b döndüğünüzü hatırlatın ve sarılma g b yakın temas çeren akt v telere vak t ayırın.

yardımcı olur. Ayrıca, ayrılık zamanını aşamalı olarak yükseltmek de etk l d r. Aylarca bebeğ n zle h ç ayrılmadan beraber olduktan sonra b r anda şe başlamak ya da çocuğunuzu b r anda tam zamanlı anaokuluna göndermek g b şeyler yapmayın. Ayrılık süres n aşamalı olarak arttırmak en doğrusudur. Bu durum büyüdükler nde karakterler n etk ler m ? Bazı araştırma ve gözlemler çocukların ebeveynden ayrılma durumuna verd ğ tepk n n karakter yle l nt l olduğunu

göstermekted r. Çocuğun annen n ayrılışına gösterd ğ tepk n n ş ddet , k ş l k olarak kararlılığının ve kend n ortaya koyma konusundak güven n n gösterges olab l r. Eğer çocuk ebeveyn n ayrılması durumunda sesl b r protesto yer ne kend ç ne kapanarak yas tutuyorsa bu durum çocuğun karakter yle lg l olarak güven eks kl ğ ve depres f eğ l m g b şeyler düşündürür. Y ne de, erken dönemdek ayrılma end şes n ebeveyn doğru şek lde yöneteb l rse çocuk üzer nde karakter gel ş m bakımından kalıcı ve olumsuz b r etk s olmayacaktır.

Çocuklar böyle b r obsesyondan nasıl kurtarılab l r? Çocukların ebeveynden ayrılma end şes zamanla hafifler. Bu süreç çer s nde çocuğunuza “anne ve baba her zaman ger dönüyor” mesajını vermen z faydalıdır. Çocuğunuzla, sevd ğ b r oyuncağı battan yen n altına saklayıp sonra açarak “ce-eee!” oyunları yapın ya da odanın ç nde koltuğun ya da perden n arkasına saklanıp çıkarak saklambaç oynayın. Bu, ayrılmab rleşme oyunları çocuğunuzun g tsen z b le döneceğ n z algısını gel şt rmes ne

ETKİLİYORUM 21


F gen Atalay

K m Korkar

SBS' E

den

ğ t m s stem n n çarpıklığı ve okullar arasındak kal te farkı neden yle çocukların çoğu, “en y ” 5-6 anadolu l ses ne g rmek ç n yarışıyor ama ne yazık k çok azı bazı hayaller ne ulaşıyor. Bu sınav ç n yıllardır hazırlanan, dershanelere g den, özel öğretmenlerden ders alan çocuklarla, belk tek b r deneme sınavı b le çözmem ş, h ç test k tabı olmamış, hatta k m dersler boş geçm ş öğrenc ler aynı soruları doğru yanıtlamaya çalışacak. Sınava g recek tüm öğrenc ler n, bugüne kadar y hazırlanmış olsalar da olmasalar da son ayı çok y değerlend rmeler gerek yor.

B lg ler n z pek şt r n. Son b r ay kala konuların tamamına yakını şlend ğ nden, yapmanız gereken planlı b r tekrara başlamaktır. Deneme sınavı ve testlerle destekleyerek bu tekrarı sürekl hâle get reb l rs n z. Bunun ç n b lg n z n yeters z olduğu konuları bel rleyerek tekrar çalışmalısınız. Sınava 4 gün kala sona erecek şek lde b r tekrar çalışması planlayın. Deneme sınavı çözün. En kolay tekrar, deneme sınavı uygulamasıdır. Haftada en az 4 kez, sınav c dd yet nde, süre tutarak, opt k kâğıt kullanarak deneme çözmeye başlayın. Çözemed ğ n z soruların çözümler n mutlaka öğren n. Yoksa yaptığınız çalışma, sadece b ld kler n z daha y yapmanızı sağlar ve eks kler n z g dermez.

22 ETKİLİYORUM

Uyku düzen n ze d kkat ed n. Bu dönemde d kkat etmen z gereken d ğer b r etken de uyku düzen n zd r. Sınavdan b r gün önce yatağa kaçta g receksen z o saatte yatağa g rmeye başlamalısınız. Günlük 7-8 saat uyku, bu süreçte d nlenm ş olmanızı sağlar.

K tap okuyun. K tap okuyan öğrenc ler n algılama, öğrenme, yorumlama ve hafızada tutma başarılarının yüksek olduğunu hatırlatırız. Bu nedenle boş vak tler n zde ya da yatmadan önce k tap okuyarak z h nsel becer n z artırab l r, bakış açınızı ve ufkunuzu gen şleteb l rs n z. Sınava hang testten başlamalı? Testler n çözüm sırası, öğrenc den öğrenc ye farklılık göster r. Öneml olan, öğrenc ç n zamanlama ve ver m


açısından en uygun çözüm sırasını, yıl ç nde yaptığı test çözümü çalışmaları le bulmasıdır. Genel lke, en başarılı olunan testten başlanmasıdır.

Deneme sınavlarında hata yapmayı başarısızlık olarak değ l, eks kler görmek ve düzeltmek ç n b r fırsat olarak algılayın.

Beslenmen ze d kkat ed n. Beden sağlığımızın, ruh hâl m z etk led ğ b l nen b r gerçekt r. Bu yüzden son b r ay kala sağlınıza d kkat etmen z gerek yor. Sabah y b r kahvaltı yapmak, meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek, bol sıvı tüketmek ve öğün atlamamak kend n z z nde ve d nç h ssetmen z sağlar.

Nefes egzers z yapın. Nefes egzers z ne başlamadan önce sağ el n z göbeğ n z n altına, sol el n z göğsünüzün üzer ne koyun ve gözler n z kapatın. Burundan nefes alıp ağızdan ver n. Yen b r nefes almak ç n b rkaç san ye bekley n. Peş peşe k

der n nefes aldıktan sonra dört-beş defa nefes alın. Bu egzers z günde otuz kırk kez yapın. Bu egzers zle oks jen n, kaslarınıza ve beyn n ze daha düzenl olarak ulaşmasını sağlamış olursunuz. F z ksel egzers z yapın. Açık havada yapılan yarım saatl k yürüyüşler g b yorucu olmayan kısa egzers zler hem z h nsel hem fiz ksel olarak rahatlamanıza yardımcı olur.

Turlama Tekn ğ 'ne d kkat... Soruları çözerken turlama tekn ğ nden yararlanmalısınız. Bu tekn kle testler n tümü b t r ld kten sonra başa dönüp yapılamayan sorular çözülmeye çalışılmalıdır. Turlayarak soru çözme yöntem yle b r nc turda yanıtı kolayca bulunab lecek soruların öncel kle çözülmes , zaman alıcı zor soruların k nc tura bırakılması hedeflen r. Böylel kle b r nc turda yanıtlayacağınız normal, kolay ve çok kolay sorularla ortalama b r puan elde etmey sağlarken k nc turda çözeceğ n z zor sorularla puanınızı daha da yükseltme şansına sah p olab l rs n z. H çb r b lg n z n olmadığı soruları boş bırakma alışkanlığı da kazanmalısınız. Kaygıyı kontrol altına alab l rs n z. Olumlu düşünün. Düşünceler, duyguları ve davranışları bel rler. Olumsuz düşünceler n z olumluya dönüştürmeye çalışarak sınav kaygınızla barışın. Sınavları k ş l ğ n z n değ l, b lg ler n z n değerlend r ld ğ ölçme araçları olarak düşünün. Sınavları b r tehd t olarak değ l, b lg ler n z ortaya koymak ç n b r fırsat olarak algılayın.

ETKİLİYORUM 23


TÜRKÇE - D l b lg s yle lg l soru sayısı çok azdır. Öğrenc g rd ğ denemelere göre b r anal z yaparak zorlandığı d l b lg s konularını halletmeye çalışmaktansa anlam konularına ağırlık vermel . Eğer anlam konularında sıkıntı yoksa kes nl kle d l b lg s konularındak eks kler n tamamlamalı. - D kkat çabuk dağılan öğrenc ler n, sınava önce Türkçe sorularından başlaması gerek r. Çünkü bu tarz öğrenc ler, Türkçey sona bıraktıklarında yanlış sayıları, uzun paragraf soruları neden yle artıyor. - “Altı ç z l sözcük ya da cümleler” le lg l sorular çözülürken sözcüğü ya da cümley tek başına düşünmemek gerek r. Unutulmamalıdır k her sözcük ya da cümle, ç nde bulunduğu parçayla anlam kazanır. Öğrenc ler n yaptığı en büyük hatalardan b r de soruyu h ç okumadan seçeneklerde sadece bu altı ç z l sözcükler n yanıtlarını aramak oluyor ve genell kle çeld r c seçeneğ şaretl yorlar.

SOSYAL BİLGİLER - Soru kökünü y okumak - Soruyu doğru anlamak - Soruda sten len b lg ye göre hareket etmek - Gerekmed kçe aşırı ayrıntılara g rmemek - Soru üzer nden g derek şıklarda ver lenlerden yola çıkarak da soru çözmey b lmek - Öncüllü sorularda öncül le soruda stenenler arasında doğru bağlantı kurmak - Paragraf t p sorularda öneml yerler n ya da kavramların altını ç z p stenen b lg yle uyuşup uyuşmadığına bakmak

24 ETKİLİYORUM

D KKAT DAĞILAN

TÜRKÇEDEN

BAŞLASIN! MATEMATİK - Sözel fadeler n matemat ksel d le ve görsel unsurlara dönüştürülerek sorunun çözümü sağlanmalı. - Soru, ver lenler ve stenenler anlaşılana kadar okunduktan sonra ver lenler matemat k d l ne çevr lerek denklem oluşturulur. Denklem çözme metotları le denklem çözülmel ve bulunanın soruda stenen olup olmadığı kontrol ed lmel . - Z h nden şlem yapmak yer ne yazarak şlem yapılmalı. - Soruları çözerken b r mlere d kkat ed lmel . - B r soruyu çözmek ç n zamanın dörtte üçü soruyu anlamaya, ger ye kalan zamanı se sorunun çözüm yollarını bel rlemeye ve soruyu çözmeye ayrılmalı. - Geometr sorularında şek l üzer ndek puçlarını değerlend rerek kurallar bel rlen p uygulanmalı.

İNGİLİZCE En sık görülen hatalar, soru kökünün d kkatl okunmamasından kaynaklanıyor. B r d ğer sık rastlanan hata da sorunun sted ğ b lg ye odaklanmaktansa geçm ş tecrübeler n soruya aktararak yorumda bulunan öğrenc ler n, sorunun bas t yapısını gözden kaçırmaları.

FEN VE TEKNOLOJİ - Ver len grafik ya da tabloya bağlı olarak yorum yapılması gereken sorularda öğrenc ler, ver len b lg ler kullanmak yer ne kend b lg ler ne göre hareket ed yorlar. Bu tür sorularda seçeneklerde ver len yorumlar soru le b rl kte ver len ver lere göre değerlend r lmel . - Özell kle “kaldırma kuvvet ” konusunda öğrenc ler soruyu hang b lg y kullanarak çözecekler ne karar verem yorlar. Burada zlenmes gereken yol öncel kle yoğunluk (yüzme-batma şartları) le çözmeye çalışmak, bu s z sonuca ulaştırmıyorsa F le G arasındak l şk lere bakması, bu da yeterl değ lse V batan le kaldırma kuvvet l şk s ne başvurmasıdır. - Fen ve Teknoloj sorularının büyük b r kısmı matemat k şlemler ne bağlı büyüklük, küçüklük l şk ler bulmaya yönel kt r. Yapılacak şlem hataları bu soruların yanlış yapılmasına sebep oluyor. - Her derse a t testte olduğu g b soru kökünde altı ç z l bölümün d kkate alınmaması soruların yanlış çözülmes ne sebep oluyor. Bu noktada doğru b lg ler n yanına +, yanlış olanların yanına – şaret konduğunda bu tür hataların b r kısmı önleneb l r. - Özell kle k myasal tepk melere dayalı sorularda “üret len” ve “tüket len” kel meler ne d kkat ed lmes gerek yor. Örneğ oks jen üret m fotosentez olayına a t ken oks jen tüket m solunum olayını fade eder. - Grafiklerde yatay ve d key konumlarda yazan b lg lere d kkat ed lmes gerek yor. Grafik okumak, grafik çeren soruların büyük kısmını çözmek demekt r. kısmını çözmek demekt r.


Ps kolog Özlem Kandem r

iletisemiyoruz . 26 ETKİLİYORUM


B

aş döndürücü b r rüzgar eşl ğ nde, ultra gel şm ş teknoloj n n h zmet nde müth ş b r let ş m çağının ç nde yaşıyoruz. Neredeyse ulaşmak sted ğ m z her şey ve herkes, parmaklarımızın ucundak tuşlara dokunma kolaylığında önümüze ser lm ş durumda. Sosyal medya ded ğ m z let ş m ağları, son derece popüler ve gel şm ş b r şek lde, her gün azımsanmayacak kadar çok nsanın kalb n ve aklını; karşı konulamaz caz bes yle fethed yor. İron ye bakın k , tüm bu teknoloj ürünü let ş m aygıtlarının sağladığı kolaylıklara rağmen gündel k yaşantımızda “K mse ben anlamıyor.” cümles le vücut bulan, let ş m kuramamak ve anlaşılamamak meseles le çok sık karşılaşıyoruz. İlet ş m üzer ne yazılmış b r ton k tap, köşe yazısı, neredeyse fah ş fiyatlarla düzenlenen çeş t çeş t let ş m sem ner ve tv programlarında bol keseden ver len uzman tavs yeler ne rağmen; karaya oturmuş b r kayıkta boşa çek len kürekler g b , yer m zde sayıp kend s per m z kazmaktan öteye g dem yoruz. Velhasıl kend m z doğru b r şek lde anlatamadığımız ve karşımızdak ler de anlayamadığımız, yan “ let şemed ğ m z” süper teknoloj k b r “ let ş m çılgınlığı çağı”nda yaşayıp g d yoruz.

İlet ş m şteş b r eylemd r! En az k b r m arasındak mesaj alışver ş olarak kabaca tar f edeb leceğ m z let ş m den len kavram, karşılıklı yapılan şteş b r eylem fade etmes ne rağmen; sadece kend m z anlatma zorbalığıyla tek taraflı b r aktarıma dönüşürse, çağımızın en popüler sıkıntılarından b r olan “ let ş m çatışması” yaşamamızda kaçınılmaz hale gel r.

“Dünyanın yarısı söyleyecek b r şey olan; ama söyleyemeyen, ötek yarısı da söyleyecek b r şey olmayan; ama durmadan konuşan nsanlardan oluşur.” Robert Frost

Sadece kend derd n z , ahval n z anlatma despotluğuyla, konuşan hep s z olursanız; karşınızdak nsanların düşünceler n , duygularını anlatma fırsatları olamaz. Dolayısıyla da “anlaşma” mkanı ortadan kalkar. İlet ş m çatışmasını yaşamanın çok farklı İlet ş m en az k “özne”n n bulunduğu sebepler olab l r. İnsanların b rb rler ne b r eylemd r, öznelerden b r n n karşı tavır alıp akt f ya da pas f “nesne”ye dönüşmes hal nde; bu eylem çatışmaya g rmeler n n, bel rg n ya da let ş m olmaktan çıkacak başka s mler örtülü, çeş tl sebepler vardır. Örneğ n; almak zorunda kalacaktır artık. Havada karşımızdak b r k ş le lg l geçm şten pek çok ses n ve frekansın uçuştuğu, kalma olumsuz b r tecrübem z n kalbe değmeden dudaklara değen bulunması, bugüne s rayet ed p onunla sözler n hedefe ulaşıp da kulaklara sağlıklı b r let ş m yaşanmasının önünü değmed ğ bu devranda; ler tıkayan sebeplerden b r s olab l r. B r let ş ms zl k eser çıkmazların, d ğer sebep de, bell konular ya da açmazların uçurumuna yuvarlanıver r k ş ler hakkındak önyargılarımızın nsanoğlu. Sonuçta ötek n mevcud yet d r. Sağlıklı b r let ş m n anlamadığımız ve ötek lerce de önündek en büyük engel se, anlaşılamadığımız bu düzen, karşımızdak n anlamaya gayret let ş m(s zl k) kazalarının açtığı yara göstermemek ve en kötüsü de bereler ç nde debelenen nsanlar d nlememekt r. İlet ş m kurarken olarak; b rb r m ze madden yakın ama amacımız sadece kend derd m z manen uzak, ruhen yalnız nsanlar anlatıp, vermek sted ğ m z mesajı topluluğuna dönüşmey kaçınılmaz hale vermek olur se let ş m şteş b r eylem get r r. Sağlıklı b r let ş m kurab lmek ve olmaktan çıkar ve şlevsel olmayan b r tatm n ed c d yalogların atardamarını yapıya dönüşür.

İnsanın, ana rahm nden kopup dünyaya gözler n açtığı andak lk ş ağlamaktır. Koparılan bu lk çığlık aynı zamanda lk let ş me geçme çabasıdır. Gezegene merhaba anlamına gelen bu lk haykırışla b rl kte; adeta “Ey nsanlar ben geld m, ben m farkıma varın ve ben m varlığımı onaylayın.” mesajını vermeye çalışmaktadır o m n c k bebek. D ğer nsanlarla etk leş me g rmek ve let ş m kurma çabası, yaşamın lk san yeler nden t baren, ömür den len yolculuktak tüm serüvenler boyunca, hayat b r önemle varlığını sürdürmeye devam eder. Öyle olmasa nsanlar, neden l san den len şeye ht yaç duyacaklardı, değ l m ?

ETKİLİYORUM 27


yakalayab lmek ç n ps kolog tavs yes almak ne kadar gerekl b lem yorum. Şahsî ve meslekî kanaat m şudur k : İlet ş m n püf noktası konuşmaktan çok “d nlemek” ve “anlamaya çalışmak”tır. D ğerler n duymak, anlamak ve ona göre davranmak, kend borunuzu detone b r şek lde üflemen zden, akordu bozuk tınılarla kulak tırmalamalarınızdan çok daha let şmek yanlısı b r çaba olsa gerek. Gerçekte let ş m den len kavramın özü de budur aslında. Terap ded ğ m z süreç b le k nsanın b rb r yle olan l şk s üzer nden kurdukları let ş mden barett r. Sadece yorum yapmadan d nlemen n b le tek başına sağaltıcı b rtakım etk ler olduğu tesp t ed lm şt r. Öyleyse, d nlemek ded ğ m z faal yet n b z m ç n olduğu kadar, karşımızdak k ş ler ç n de b r ş fa kaynağı olduğu düsturu le hareket edersek, çatışmanın önündek lk büyük fırsatı yok etm ş oluruz.

28 ETKİLİYORUM

D nlemen n ş fa ver c etk s olduğu g b , d nlenm yor ve anlaşılmıyor olmanın da çok yıpratıcı b r özell ğe sah p olduğunu unutmayalım. Ebeveynler , çocukları, sevg l s , arkadaşı, eş , kayınval des tarafından anlaşılmadığını söyleyen ve bunun ızdırabını yaşayan, ruhen yalnız olmaktan muzdar p o kadar çok let ş m mağduru nsan var k etrafımızda. Bunun en temel sebeb n n, k ş ler n b rb rler n d nlemeye ve de anlamaya zaman ayırmamaları olduğunu düşünüyorum. Özell kle kadınlar, değerl olduklarını her an h ssetmek ve bunun ç n de en başta eşler tarafından “d nlenmek” sterler. Kadın erkek çok da fark etm yor aslında, anlattıkça der nleş r, d nlend kçe d ng nleş r nsan ruhu; kend n açtıkça, açılıp gen şler ç dünyamızdak arşın katları.

Eş tarafından muhatap alınmayan ve kend n değers z h sseden b rçok k ş bu popülasyonun büyük çoğunluğunu da kadınlar oluşturuyor ne yazık k sanal alemde sanal l şk ler ağı ç nde saatlerce zaman geç r p, let ş msel hazlar damıtma peş ne düşüyorlar. “Anlaşılmak b r lükstür!” d ye b r kelam etm ş Ralph Waldo Emerson. Acı ama gerçek ded kler böyle b r şey olsa gerek. Ben de d yorum k anlaşılmanın b r lüks hal ne geld ğ bu postmodern zaman nsanlarının hatırlaması gereken belk de en öneml mefhum şudur k “İlet ş m, önce anlayarak başlar.” İşte böyle b r tanım söz konusu olduğunda, her k tarafın da özne konumunda ve b rl kte hem alıcı hem ver c olduğu b r etk leş mden söz etmeye başlayab l r z.


Sosyolog Tuğçe Zeynep ABALI

İlköğret m Öğrenc ler nde Ş ddet n Yansımaları

G

ünümüzde gazete, nternet ya da telev zyon kaynaklı araçlarda daha çok kadına uygulanan ş ddet haberler ne rastlıyoruz. Pek , ş ddet uygulayanlar hep yet şk n erkekler m ya da hep kadınlar mı ş ddete maruz kalıyor? Ya çocuklar? Bugünlerde çocuklarda artan ş ddet eğ l m n sıklıkla duymaya başladık. Sebeb n sadece telev zyon ve nternette aramak yanlış olacaktır ama Fırat Ün vers tes bünyes nde yapılan “İlköğret m Öğrenc ler n n En Sık İzled kler Telev zyon Programlarına Göre F z ksel Ş ddete Başvurma ve F z ksel Ş ddete Yaklaşımlarının Karşılaştırılması” araştırma, k tle let ş m araçlarından telev zyonun, çocukların ş ddete olan eğ l mler ndek payını ortaya koyuyor. Araştırmaya göre çocuklar, en çok ş ddet

çer kl yerl / yabancı d z ler (%21,9), en az çocuk programlarını (%0,4) zl yorlar. “F z ksel ş ddet çerecek şek lde kavga etme oranlarının, spor programları (%85,1) ve ş ddet çer kl yerl / yabancı d z ler (%79,4) zleyenlerde en yüksek, pembe d z (%59,2) ve çocuk telev zyon programları (% 41,7) zleyenlerde en düşük olduğu tesp t ed ld .” (Açık Y. ve Tokdem r M. vd.). Araştırmanın bulgularını c dd ye alıp telev zyonda ne zled ğ m z , daha z yade çocuklara ne zlett ğ m z y ce ncelemek gerek yor. İlköğret m çağındak çocukların spor programında ve d z filmlere olan düşkünlükler nde suçu sadece az sayıda çocuk programı hazırlayan TV kanallarında değ l; belk de kend zevkler nden vazgeçmeyen ve çocukları da bu tür ş ddet çer kl programlardan alıkoymayı başaramayan ebeveynlerde de aramak gerek r.

İlköğret mlerde fiz ksel ş ddet çerecek şek lde kavga etme oranlarının bu kadar yüksek çıkması bana, çocukların hem tahammülsüz olduklarını hem kend ler n konuşma ve let ş m becer ler nden uzak hem de ş ddet çözüm olarak gördükler n düşündürüyor. Çocuk programlarının zlenme oranının da bu denl düşük olması, ebeveynler çocuklarının ne zlemes gerekt ğ konusunda düşündürmel d r. “Çünkü çocuklar, zled kler telev zyon programlarını yet şk nler g b algılamayıp gerçek ve kurgu arsındak farkı ayırt edememekted rler. Sosyalleşme sürec nde bulunan çocuklar, zled kler olumsuz sahnelerden etk lenerek bunları takl t etme eğ l m ne g rmekted rler.” (Açık Y. ve Tokdem r M. vd.) Çocukları ş ddet çer kl yayınlardan uzak tutmak adına başlatılan RTÜK'ün akıllı şaretler uygulaması bu anlamda yeters z kalmıştır. RTÜK Kamuoyu ve Yayın Araştırmaları Da re Başkanlığınca yapılan b r araştırmada da bu durum RTÜK tarafından da kanıtlanmıştır. (Özd ker C. 1997-1998). RTÜK tarafından yapılan başka b r araştırmada se b r başka acı gerçek ortaya çıkmıştır. Araştırmaya göre Türk ye'de çocuklar günde ortalama 3.42 saat telev zyon zl yorlar. Çeş tl dernekler n bulgularına göre de günde yaklaşık 4 saat telev zyon zlemek, on b nlerce ş ddet ve c nayet sahneler ne maruz kalmaya sebep oluyor. Özetle ş ddet çer kl film ya da d z ler hatta haberler, çocukları ş ddete karşı duyarsızlaştırıyor ve bu da çocukların alışageld kler b r let ş m tarzı ya da sorun çözme becer s olarak okul yaşamlarında karşımıza çıkıyor.

ETKİLİYORUM 29


Roportaj Gökçe Avcı Fotoğraf İbrah m Karaca

Anaokulu Öğretmenler Çok İy B rer Gözlemc Olmalı Altınçağ Konferansı'nda öneml b r sunum gerçekleşt ren Sev l Yavuz, a lelere öneml tavs yelerde bulundu. Okul önces dönem hakkında açıklamalar yapan Yavuz, bu dönem çocukların potans yeller n gerçekleşt reb lecekler b r dönem olarak n telend rd . Bu dönemde çocukların karakter , ps koloj s ve gel ş m le lg l temeller n atıldığını bel rten Yavuz, bu dönemdek eks kl kler n telafis n n zor olduğunu söyled .

30 ETKİLİYORUM


Altınçağ eğ t m n b ze b raz

b r gözlemc olması gerek yor. Herhang

anlatab l r m s n z ? Okul önces eğ t m n çocuklar üzer ndek etk ler n olumlu-olumsuz b raz bahsedeb l r msnz? Okul önces eğ t m yılları çok öneml . Çocukların potans yeller n gerçekleşt reb leceğ b r dönem. Bu dönemde çocukların k ş l k yapısı, ps koloj s , gel ş m g b temeller atılıyor.

b r şeyden şüphe ed yorlarsa uzman b r

Uzman b r pedagogdan destek alıp çocuğun hang yaş grubunda, hang sıklıkla g tmes gerek yor, oyun grubumu yoksa anaokuluna hazır mı bunlar her çocukta değ şeceğ ç n kes n konuşamayız. Ama genel olarak mutlaka okul önces destek almak gerek yor.

Ve bu dönemdek eks kl kler n,

pedagogdan görüş almaları gerek yor. Zaten sorun yoksa pedagog "Gayet y lerl yor, s z abartmışsınız. Bunlar yaşının özell kler ve gel ş r.'' der. Fakat buna önem verm yorsak çevredek akrabalarımızın ve bu alanda uzman olmayan k ş ler n görüşüne saygı duyarsak çocuğumuz konusunda zaman kaybetm ş oluruz. B r de bazen şöyle b r durumla karşılaşıyoruz. 3

hmaller n telafis çok zor oluyor. Bu

yaştan önce çocuğunuzu anaokuluna

nedenle çok d kkatl olmamız gerek yor. Anne babalar davranışları ve

b r eğ t m programı oluşturduğumuzda

yaklaşımlarında d kkatl olmalı.

b r sene g b kısa b r sürede b le

Çocuğun ht yacı olan şartları ona

çocukta değ ş kl kler olab l yor. Bunun

sunmak gerek yor. Mesela, çok zole b r

yanı sıra bazen de çocuk doktorları,

şek lde çocuk büyüyorsa b r

çevrem zdek ler, alanı olmadığı hâlde

apartmanda veya v llada, arkadaşları

çocuk ps koloj s hakkında yorum

yoksa, çevres nde sadece yet şk n

yapab l yorlar. Bu yorum ned r? "

olarak annes ya da babası olab l r,

Çocuğunuz konuşur öneml değ l

babaannes olab l r ya da anneannes

bekley n. 3-4 yaşına gelm ş çocuğunuz,

göndermey n g b b r görüş var. Buna da değ nmek st yorum. 3 yaştan önce anaokuluna göndermeme olayı daha önceden doğru b r sözdü; ama artık daha sıcak b r ortam var, çocukların koşuşturma hâller , okulun güvenl ortamı ve uzman k ş ler var.

Çocuklarımızı rahatça okula bırakab l yoruz. Çocuklar abla ve öneml değ l konuşacak. Acelem z yok olab l r. Fark etm yor. Sadece b r ab ler n gözlemleyeb l yor. G derek stersen z g d n." Anne-baba doktora, yet şk nle büyüyorsa çocukta zole b r hayat yaşamaya başladık. yoğun b r saygı duyduğu ç n alanı problemler çıkıyor. Çocuğun S telerde b le yeş l alanlar çok az. olmadığı hâlde onu b l yor g b konuşmasında gec kmeler olab l yor. Güvenl b r ortam h ssetm yoruz. Bu düşünüyor. Çünkü Türk ye'de şöyle b r İlet ş m kurmayı öğrenem yor. Sürekl yüzden de güvenl olarak çocukların şey var; "Doktor her şey b l r. " Anneolarak ben merkezc l k devam ed yor, oyun oynayab leceğ , arkadaşlarıyla baba bunu da duyunca uzmandan hep sted ğ olsun st yor. Hayır vak t geç reb lecekler , gel ş m ne tamam d yor, o zaman sorun yok. Daha destek olab lecekler tek alan den lmes n kabul etm yor. Çocukta erken gel p problemler gel ş m ger l ğ oluşab l yor. Anne anaokulları oluyor. Burada anaokulu, halledeb lecekken zaman kaybetm ş babalar ç n b r b lg k rl l ğ de var kreş, yuva ayırmıyorum. Yan çocukların nternette. Bu gel ş m ger l ğ n ot zm le oluyoruz. Bu da çocuk açısından büyük arkadaşlarıyla olab lecekler okul önces b r kayıp oluyor. Sonrasında bunu telafi kurumlardan bahsed yorum. Bana göre karıştırıyorlar. Anne babalar bu telaşla etmek ç n daha yoğun b r program anaokulu 3-6 yaş ç n gerekl . Bu gel yorlar bana. Sonra bakıyoruz k b r uygulamamız gerek yor. Erken çocukluk konuda alıştırarak lerlemek gerek yor. gel ş m ger l ğ . Şartlar çocuğa y dönem nde bu önem n farkına varıp Uzman b r pedagogdan destek alıp sunulamamış erken çocukluk anne babaların çocukları hakkında y çocuğun hang yaş grubunda, hang dönem nde. Şartları y leşt rd ğ m zde,

ETKİLİYORUM 31


sıklıkla g tmes gerek yor, oyun grubuna mı, yoksa anaokuluna mı hazır, bunlar her çocukta değ şeceğ ç n kes n konuşamayız. Ama genel olarak mutlaka okul önces destek almak gerek yor. Çocuğun tepk s ne göre zaten destek olunacaktır. Çocuğum ağlar, çocuğum ez l r g b b r durum yok. Çocukların bell dönemler nde uğraştıkları şeyler var. Gel ş msel uğraşlar var. Yaşaması gerek yor. Hep m z bu dönemler yaşadık. Sonsuza kadar çocuğumuzu koruyamayız. O zaman lkokula gönder nce de okul önces eğ t m almadan daha fazla ez lm ş olacak. Bu nedenle çok fazla end şelenmeden çocuğumuzun okul önces eğ t m almasına fırsat vermel y z. B zler anne baba olarak çocuklarımızın özgüven n gel şt reb lmek ç n neler yapab l r z? Burada en öneml konu koruyucu olmamak. Kaygılı olmamak gerek yor. Doğal anne olmak lazım. Mükemmel anne olma g b b r sendrom var. Doğal anne olacağız. Bazen b z m de ht yaçlarımız olab l r. O anda s n rl olab l r z. Çocuğa beklemes n öğretmem z gerek yor. Bazı şeyler yapacakken; dur sen düşers n, dur sen g tme, dur sen dokunma, d ye tepk ver rsek çocuk kend ne güvenemez. Kend n yeters z h sseder, onu yapamayacağını düşünür. İlk öz güven temeller y ne 0-6 yaş dönemler nde atılıyor. Özell kle de 3-6 yaş dönem çok öneml bu noktada. Başarmasına fırsat vermek lazım. Çocuğu b r şey ç n övüyorsak abartmayacağız. Güzel b r şey yaptığında daha güzel n başardığında daha fazla öveceğ z. Çocuklara b r şeyler başarab lecekler etk nl kler sunmak lazım. Boya etk nl ğ g b . Mesela anne, bana b r şey ç z yor çocuğu da onun g b ç zmek st yor. Bunu yapamayacağını, küçük b r çocuk olduğunu bunu ancak büyüdüğünde

32 ETKİLİYORUM


yapab leceğ n anladığı zaman ç zd ğ res m ç n "Bu sen n resm n sen yapab l rs n, sen bu yaşında yapab leceğ n en güzel resm yapıyorsun" g b sözlerle çocuğu takd r etmek lazım. Fakat takd r nandırıcı yapmak lazım.

eks kl kler anne-babaya akıl veren h ç b r uzman, h ç b r akraba ger get remez. Bunun b l nc nde olmak lazım. B r de nternettek b lg k rl l ğ nden uzak durup b r şeyden şüphe ed yorsak bunun uzmanına g tmek lazım. Maalesef Türk ye'de ps koloj , pedagoj uzmanlık yapıyor. Günümüzde Türk ye'n n anaokullarına Okunuyor ve daha da çok telaş ed l yor ve okul önces eğ t m ne bakışını nasıl ve de zaman kaybed l yor. Şu da çok sık görüyorsunuz. Bu kararlara yeter görülen b r durum, anne sorunu kend s kadar önem ver l yor mu? Daha çok çözmeye çalışıyor b rkaç ay ya da 1 üzer nde durulması gereken konular sene. Sonra yapacak b r şey kalmayınca var mı ? S ze gelen danışanlarda bana gel yor. İşler daha da kötü hale gözlemled ğ n z eks kl kler nelerd r? get rd kten sonra. Zamanında gelmek lazım. Çocuğumun gel ş m n ne kadar Okul önces eğ t m çok pahalı b r hızlandırab l r m, potans yel durum. Okul önces eğ t m ucuzlamalı. gerçekleşt rmek ç n ne kadar destek Her anne baba çocuğunu olab l r m ve mutluluğu nasıl göndereb lmel . Sayıların artması lazım. arttırab l r m odaklıdır, pedagoğa Anaokullarının çok katlı olmamakla gelmek. Çocuğu b z ruh ve s n r b rl kte çok daha fazla sınıf sayısında hastalıklarına yatırmıyoruz. Sadece olması gerek r. Okul önces dönemde, gel ş m doğru devam ed yor mu, her okul önces öğretmenler b lmed ğ nden şey yolunda mı, bunu abartmadan bazen a ley telaşlandırmamak ç n pedagoga 6 ayda b r g tmek gerek. çocuğunuzda b r şey yok, gayet y , d yorlar. A len n burada y b r gözlemc Çünkü oluşab lecek problemler önces nde gördüm. Yan pedagoğa olması gerek yor. Çünkü anne-babalar bakışımız ve ondan faydalanmamız b lmeyeb l yorlar bunu. Anaokulu çocuğumuzun probleml değ l, öğretmenl ğ ve pedagoj b rb rler ne çok yakın alanlar. Bu konuda b raz uyanık olması lazım öğretmenler n. Okul müdürler n n çocukları kaçıracağız, a leler kaçıracağız g b fik rlerden uzak durmaları gerek r. Çocuğunuzda bazı ger l kler görüyoruz, şüpheler m z var, b r pedagogdan destek alın, var mı b r ger l k, b r program uygulamak gerek yor mu, destek olab leceğ m z b r şey var mı, demes lazım. Çocuk çok durgun, kenarda oturuyor; çok sess z çok y , har ka dememek lazım. B r şeyler fark ed yorsak uyarmamız lazım.

çocuğumun potans yel n gerçekleşt rmek, mutluluğunu arttırmak ç n gel yorum olmalı. A leler n mükemmel yetç yaklaşımı, çocuğun yaşından daha fazla beklent ler n olması, kıyaslamaların yapılması bunları nasıl karşılıyorsunuz? Bunlar nasıl düzeleb l r? Neler öner rs n z? Kıyaslamak doğru değ l. Çocuklar beklent ler m zden çok yatırımlarımız oluyor. Tek çocuk oluyor. Her şey yapsın st yoruz. Aşırı gözlemc olmak da doğru değ l, çocukta b r şey var g b . Yoğun b r korumacılık, çocuğa baskı uygulamak, beklent ler yükseltmek ve b r şeyler öğretme odaklıyız. Anı, mutluluğu yaşama odaklı değ l z. Bu da çok yanlış. Bunun önüne geçmen n tek yolu uzmandan doğru b lg alarak çocuğunuzun zaten gayet y durumda, daha fazla beklent ye g rmey n, b raz ger de durun, çocuğunuzun kend hâl nde kend k ş l ğ n ortaya koymasına z n ver n demek lazım.

S z n değ nmek sted ğ n z konular var mı? Ded ğ m g b çocukta b r problem varsa destek almak gerek yor. 0-6 yaş dönem n n telafis yok. Bu dönemdek

ETKİLİYORUM 33


34 ETKİLİYORUM


Ps kolog Murat Tezcan

Alışverş Bağımlılığı Ps k yatr l teratüründe 1900'lü yılların başında 'on oman a' olarak tanımlanmış olan bu rahatsızlık, son yıllarda 'kompuls f alışver ş' olarak da adlandırılmaktadır. Kompuls f alışver ş; kontrolsüz, dürtüsel ve aşırı m ktarda alışver ş kr zler n n görüldüğü b r rahatsızlıktır. Kompuls f alışver ş yaşı 18-30 arasında değ şmekted r. Ancak bunun problem olarak fark ed lmes 10 yılı alır. Çoğunlukla kıyafet, parfüm, abur cubur, ayakkabı ve seç al ürünler g b eşyalar alınmakta olup alınan eşyalar büyük ve pahalı olmasalar da m ktar olarak çok oldukları ç n sorun çıkarır. Bu rahatsızlığın tam olarak neden b l nmemekle b rl kte, çeş tl nedenlerle ortaya çıkan mutsuzluk, yalnızlık, engellenme ve öfke g b olumsuz duyguların nsanlarda alışver ş bağımlılığına yol açab leceğ düşünülmekted r. Teşk latımızda se meslek stres atab lmen n b r yolu olarak bu rahatsızlığa yakalanab ld ğ görülmekted r. Bu şek lde bazı k ş ler alışver ş yaparak kend ler n daha mutlu, güçlü, üstün, yeterl ve rahatlamış h ssetmekted rler. Alışver ş hastalarındak satın alma eylem ; k ş n n düşük olan kend l k saygısını artırmakta, stres, engellenme

ve depresyon le baş etmede geç c olarak etk n rol oynamaktadır. Örneğ n, çocuklarıyla sağlıklı ve doyurucu l şk kuramayan ana-babalar bu eks kl ğ , onlara b r şeyler satın alarak tamamlamaya çalışab l rler. Bu se çocuklarda da alışver ş bağımlılığının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Alışver ş bağımlılığı kend n nasıl göster r? B rey, alışver ş yapmadan önce gerg nl k ya da uyarılma düzey nde g derek artma h sseder, daha sonra alışver ş sırasında haz alma, doyum bulma ve rahatlama yaşar. Alışver ş n ardından se çok para harcadığı ç n p şmanlık, kend n kınama veya suçluluk duygusu h ssedeb l r. K ş genell kle evde, kend n çökkün veya gerg n h ssederken bu dürtü bel r r. Bu duyguya d ren lmeye çalışılsa da genell kle başarısız olunur. K ş sıklıkla yalnız olarak g tt ğ büyük alışver ş merkezler nden kred kartı le alışver ş yapar. En öneml s ht yaç duymadığı şeyler de satın alır. Dolabı b r kere b le g ymed ğ g ys lerle doluyken hâlen v tr ndek elb selere bakar ve bazen önceden aldığı elb seler başkalarına hed ye olarak ver r. Ev , b r sürü gereks z ev eşyaları le doldurulmuştur.

ETKİLİYORUM 35


B r süre sonra bu k ş de, alışver ş n doğası gereğ , yakın l şk lerde bozulmalar görülmeye başlanır. K ş , satın aldığı şeyler g zler. Alışver şe çok fazla zaman ayırdığı ç n evde ve şte sorunlar yaşamaya başlar. Bu rahatsızlıkta da laç ve alkol bağımlılığında görüldüğü g b b r süre sonra tolerans gel şt r l r ve k ş , rahatlamak ç n g derek daha fazla m ktarlarda alışver ş yapma ht yacı h sseder. C ns yetler arası alışver ş n farkı Erkekler n ve kadınların alışver ş tarzlarında öneml farklılıklar bulunmaktadır. Erkekler, alışver şe çıktıklarında b r dükkana g der, ht yaç duyduğu malı bel rler ve satın alıp eve döner. Kadınlarda se durum b raz daha farklıdır. O dükkan sen n, bu dükkan ben m dolaşan kadınlar, tezgahtarlarla konuşurlar ve satın alma eylem kadar bu koşuşturma sırasında yaşadıklarından da büyük zevk alırlar. Alışver ş bağımlılığını artıran dış faktörler Özell kle reklam sektörü le nsanların doğal güdüler yapay olarak şlenmekte ve aslında ht yaç olmayan b rçok tüket m ürünü ht yaç hâl ne get r lerek üret m sürec ne dah l ed lmekted r. Örneğ n; özsaygıları düşük nsanlara

yapay b r güven sağlayacak marka g ys ler, çalışan b r anneye annel k çgüdüler n tatm n ett recek doğal olmayan bes nler, stres n boşaltma ve rahatlama ht yacı duyan nsanlara ne alırsan al 1 TL veya 9.99 TL ürünler, başarı ve güç mot vasyonu yüksek nsanlara lüks tüket m malzemeler ht yaçmış g b sunularak tüket me dönüştürülmekted r. Y ne tüket c y alışver ş yapmaya teşv k etmek ç n b rçok b l msel çalışma da yürütülmekte ve alışver şte d nlet len müz kler, reyon ve ürün d zaynı, ışıklandırmalar, nd r m ve promosyonlar g b b rçok faktörle çek c b r alışver ş ortamı oluşturulmaktadır. Alışver ş yapılan marketler n genel özell kler ne baktığımızda temel ht yaçların market n en arkasında yer aldığı ve onları almak ç n g d len yolda b rçok ürünü görmek zorunda bırakıldığımız, hareketl müz klerle heyecanların canlandırılarak duygularla hareket ett r ld ğ m z, d kkat çek c ürün sunumu ve kampanyalarla alınan şey n kârlı olduğu algısının oluşturulması, kasanın etrafında yer ver len abur cuburlar le kuyruk sırası beklerken de alışver ş yaparak stres attırılması g b uygulamalar yapılan bu tür çalışmaların sadece b rkaç uygulama şekl n oluşturmaktadır.

Alışver ş bağımlısı sen z;

Öncel kle kend n z mutsuz, sıkıntılı ve yalnız h ssetmen ze neden olan sorunlar neler se onları bularak çözmeye çalışın.

Mutsuzluk, yalnızlık ve b r şe yaramama g b olumsuz duygular meydana get ren depresyon g b b r rahatsızlığınız var se tedav olun.

Çevren z le sağlıklı l şk ler kurarak sıkı dostluklar gel şt r n. Yan sosyal yaşamınızı zeng nleşt rerek mutlu olmak ç n madd şeylerden daha öneml şeyler n olduğunu fark ed n.

A le ç ndek b reylerle sorunlarınızı paylaşıp a le ç çatışmaları veya sorunları daha fazla büyümeden çözmeye çalışın

. Kred kartı l m t n z n toplam kazancınızın veya ht yaçlarınızın üzer nde olmamasına d kkat ed n.

Çarşıya çıkarken kred kartınızı evde bırakın ve almayı planladığınız şeyler alab lecek kadar parayı yanınıza alın.

Alınacak şeyler n b r l stes n yapın ve gerekmed kçe bu l sten n dışına çıkmayın.

36 ETKİLİYORUM


Etk l Yorum Derg s 'n n yayın ek b Bahçel evler İlçe M ll Eğ t m Müdürlüğü tarafından “Yılın Kal tel Ek b ” seç ld .

YILIN KALİTELİ EKİBİ İHLAS KOLEJİ

Ortaokulu müdürü Server Gürsoy, ek p olarak öneml b r şe mza attıklarına nandığını söyled .

pedagoglara kadar gen ş b r yelpazede derg ye katkı yapan nsanlar olduğunu vurguladı.

2012-2013 eğ t m öğret m yılı ç n yapılan değerlend rmede “Toplam Kal te Yönet m Projes ” kapsamında İhlas Kolej b r nc oldu.

Derg n n çer ğ n n özell kle anne babalar ç n öneml konuları ele aldığını bel rten Gürsoy, her sayıda farklı konulara değ nerek ebeveynlere kaynak oluşturduklarını fade ett .

Yapım aşamasında ek p olarak en uygun konuların bulunması ç n çaba sarf ett kler n anlatan Gürsoy, güncel olayları temel alarak derg y hazırladıklarının altını ç zd .

Derg n n eğ t m yılı boyunca k defa çıkarıldığına değ nen Yazı İşler Müdürü aynı zamanda Özel Bahçel evler İhlas İlk ve

İhlas Kolej n n sosyal sorumluluk projeler ç nde olan derg n n devamlılığına da değ nen Gürsoy, ps kologlardan

Sözler n n sonunda bu başarının b r ek p başarısı olduğuna d kkat çeken Gürsoy, tüm ek b tebr k ett .

İhlas Kolej tarafından çıkarılan Etk l Yorum Derg s 'n n yayın ek b Bahçel evler İlçe M ll Eğ t m Müdürlüğü tarafından “Yılın Kal tel Ek b ” seç ld .

ETKİLİYORUM 37


Uzman Ps kolog S nem Olcay Kademoğlu

İk Yabancı Dl Blen

Çocuk Yet şt rme B ebeklerle, doğumlarından t baren öğrenmeler açısından, b rkaç d l le let ş me geç yorlar. Bu doğru b r tutum mudur? Yoksa çocuğu kafasını karıştırarak b r çıkmaza mı sokar?

Eğer b r bebekle düzenl ve tutarlı şek lde 2 hatta daha fazla d l konuşuluyorsa, bell b r yaşa geld ğ nde bu d ller n heps n anlama ve kullanma kapas tes ortaya çıkacaktır. Burada kr t k olan nokta, çocukla let ş mde olan k ş ler n d ller düzenl ve tutarlı

38 ETKİLİYORUM

şek lde çocukla konuşuyor olmasıdır. Bu yaklaşım, en y “one parent one language” fades yle yan “tek ebeveyn tek d l” kuralıyla özetlen r. Çocukla let ş m olan k ş lerden her b r , tek b r d l ben msemel ve çocuğa h taben yaptığı konuşmalarda d ğer d le geçmeden hep bu d l konuşmalıdır. D ğer ebeveyn de çocukla let ş m n da ma kend ben msed ğ d ğer d lde sürdürmel d r. Bu şek lde karışıklık durumu engellen r ve çocuk sağlıklı

şek lde, sunulan tüm d llere hak m yet kazanır.

Yabancı d l öğrenmen n en kolay yolunun küçük yaşlarda olduğunu b l yoruz ama küçükten kasıt ned r? Bebekl kten 3 yaşa kadar olan süreçte düzenl şek lde 2 ya da daha fazla d le maruz kalan çocukların bu d ller öğrenme şekl ne “s multaneous acqu s t on” yan “aynı anda öğrenme” den r. Bu duruma b r anlamda otomat k öğrenme de d yeb l r z. Bu t p çocuklar yaşıtlarına göre b raz daha geç


konuşmaya başlayab l rler ama bu zaman aralığı tek d ll yet şen çocukların ortalama konuşma yaşına göre çok da ger de değ ld r ve sorun oluşturmaz. Aslında d l öğrenmeye yatkınlık lerleyen yaşlara kadar devam etmekted r. Örneğ n beş buçuk yaşında yabancı b r ülkede anaokuluna başlayan b r çocuğun (kend ülkes nde ama sürekl yabancı d l n konuşulduğu b r anaokulu da olab l r) 5 ay g b kısa b r sürede d ğer çocuklardan farkı ayırt ed lemez şek lde bu yabancı d l öğrend ğ gözlemleneb l r. Ergenl ğe geçmeden önce yabancı d lle tanışan çocuklar, eğer bu yabancı d l sürekl ve düzenl şek lde yaşamında yer alıyorsa aksansız şek lde anad l g b bu d l konuşab l r.

yaşamındak sürekl l ğ n sağlamaya da özen göster lmel d r. İk d l paralel b r şek lde m yoksa

Herkes çocuğunun b rkaç d l b lmes n önce b r sonra d ğer m öğret lmel ? ster, bunu öğretmen n doğru yolu Eğer çocuk doğal ç ft d ll ortamda ned r? Nasıl b r yol zlenmel ? yet ş yorsa (annes Türk, babası Alman Çocuğunun b rkaç d l öğrenmes n olan çocuk ya da Türk a len n steyen b r a le, çocuğu bu d llerle Amer ka'ya taşınması g b ) her k d l tanıştırmak ç n ergenl ğe kadar olan aynı anda öğrenmes doğru olacaktır. zamanı y değerlend rmel d r. Çocuğa Eğer tek d ll b r ortamda yaşıyor ve d ller düzenl ve sürekl şek lde sunmak yabancı d l olarak d ğer d l öğret lmek en öneml noktadır. Eğer erken yaşlarda sten yorsa, 3 yaşından sonra ama d ller sunar, sonra h ç kullanmazsanız ergenl ğe geç şten önce yabancı d l d ller n unutulması öğren lmes kadar sunmaya başlayab l rs n z. hızlı olacaktır. Araya üçüncü d l sokulmalı mı? Kaç yaşında ana d l har c nde b r d l Eğer sürekl l ğ n sağlayab leceksen z öğret lmeye başlanmalı? erken yaşlardak çocuğunuza üçüncü Ana d l çocuğun sürekl duyduğu ve b r d l öğretmeye çalışmanızın sakıncası baskın şek lde kullanmayı terc h ett ğ yoktur. d l olarak tanımlanır. B r çocuğun Çok fazla d l b lmen n, çocuğun bebekl kten 3 yaşına kadar olan gel ş m ç n artıları ve eks ler zamanda çevres nde sürekl olarak konuşulan d l , ana d l olarak ben msemes beklen r. Bu aşamadan sonra d ğer d ller öğretmeye başlamak mantıklı gözükmekted r. Özell kle ergenl ğe kadar olan zaman d l m nde, d l öğrenmeye yatkınlığın sürdüğü hatırlanmalıdır. Ayrıca, öğret lmeye başlanılan d ğer d ller n çocuğun

kolaylıkla karşılayab lecekt r. Ancak b rden çok d l b lmen n zekâ gel ş m üzer ndek etk ler konusunda net b r sonuca ulaşılamamıştır. Ç ft d ll olmanın okul başarısı ya da b l şsel becer ler üzer nde olumlu ya da olumsuz b r etk s olduğu kanıtlanmamıştır. Ayrıca, çok d l b lmen n duygusal gel ş m üzer nde de olumlu ya da olumsuz b r etk s olduğunu söyleyemey z. Bu açıdan çocuğu ç ft d ll yet şt rmek konusundak karar a lelere kalmış g b gözükmekted r.

nelerd r? Bu durum çocuğun hang özell kler n gel şt r r ya da hang ler ne ket vurur? Ç ft d ll olmanın h ç şüphes z çocuk ç n sosyal kazanımları büyük olacaktır. Yabancı d l n gerekt ğ b r ortamda rahatça let ş me geçeb lecek ve ht yaçlarını d l becer s sayes nde

ETKİLİYORUM 39


Roportaj Gökçe Avcı Fotoğraf İbrah m Karaca

Anaokulu Yaşı 2, 2.5 Yaşa Çek leb l r Altınçağ Konferansı'nın konuşmacılarından olan Yrd. Doç. Dr. Özgül Polat, altınçağ dönem çocukları ve öğretmenler yle lg l soruları cevaplandırdı.

40 ETKİLİYORUM


İlkokula hazır olmak ne demekt r? Çocuğun tüm gel ş m alanlarında yan sosyal gel ş m, duygusal gel ş m, z h nsel gel ş m, d l alanı, öz bakım becer ler ve fiz ksel alanda ondan beklenen becer ler yapab leceğ olgunluğu kazanmasıdır.

olab lmes ç n çocukları yormadan,

Çocuğun oyun oynamak ç n ne kadar çok zamanı varsa, öğrend ğ b lg becer ler d nlemek ç n ne kadar çok zamanı varsa aslında hayat başarısı da o kadar yüksek oluyor.

oyun yoluyla hayata ve akadem k yaşama hazırlayab lmem z ç n eğ t me erken dönemde başlanması oldukça öneml . Günümüzde Türk ye'de okul önces eğ t me ver len değer ne aşamada değerlend r yorsunuz?

İlkokula hazır olmak n ç n öneml d r?

çocuğun lkokulda lk 3 aydan sonra

Eğer çocuk lkokula hazır olursa o

okuma ve yazma öğrenmes ç n

Özell kle son 10-12 sened r müth ş b r

zaman lkokulun ondan bekled ğ

gereken olgunluğu kazanması gerek r.

gel şme var. Bu gel şme sürec

görevler daha y yer ne get reb l r. Ama Bu yüzden de onun sah p olduğu kapas tey en üst düzeyde kullanmamız lkokula hazırlık ded ğ m zde sadece

çer s nde okul önces eğ t mde çok hızlı lerlemeler oldu. Tab bu hızlı

gerek yor. En başta 48 aylık çocuklar

lerlemen n get rd ğ bell hand kaplar

bulundurmamalıyız. Aynı zamanda

ç n olan çalışmalar b rkaç ay çalıştıktan

da var. Geçen seneden ber M llî Eğ t m

hayat başarısı ded ğ m z ve bunun ön

sonra oyun yoluyla çocuğu çok

Bakanlığının Okul Önces Eğ t m

koşulu olan sosyal, duygusal ve fiz ksel

yormadan ne tür çalışmalar

Program Gel şt rme Kom syonu’nda

gel ş m h çb r şek lde atlamamamız

yapab leceğ m z çok y bel rlemem z

görev alıyorum ve bu süreç çers nde

akadem k başarıyı göz önünde

gerek r. İşte, çocuk bu becer lere sah p

gerek yor. Çünkü yen gel şt r len okul

de kal tey nasıl gel şt reb l r z, bunu da

olarak lkokula başlarsa o zaman hem

önces eğ t m programında da 2012

tartışıyoruz akadem syenler olarak.

hayat başarısı hem de akadem k

okul önces eğ t m programında da b r

Ama bu sürec düşündüğümüz zaman

başarısı daha yüksek olur.

çok temel becer var. Çocuğu buna

anaokulundak gel şmeler oldukça y

ulaştırab lmek ç n çok d kkatl b r Çocuklarımızı lkokula nasıl daha y

değerlend r yoruz. Fakat akadem syen şek lde çalışmaların yapılması gerek yor. olarak çocukların aslında b razcık daha

hazırlayab l r z? Onları nasıl destekleyeb l r z?

B r çocuğun kreşe yada anaokuluna başlama yaşı ve sınırları ned r?

Yen değ şen s stemde çocukların

duygusal, sosyal, fiz ksel açıdan ve öz bakım becer ler açısından olgunlaştıktan sonra lkokula

lkokula daha erken başlaması söz

Anaokuluna başlama yaşı aslında 2,5

başlamasının doğru olduğunu

konusu. Okula başlama yaşı

yaşa çek leb l r. Nasıl lkokula başlama

düşünüyorum. Çünkü çocukların baş

küçüldüğünden anaokulunda yapılan

yaşı 6 ay öne çek ld yse anaokuluna

etmes gereken b r çok şey var. Yurt

çalışmaların b raz daha d kkatle ele

başlama yaşına 2-2,5 yaşa alınab l r.

dışında yapılan çalışmalar özell kle

alınması gerek yor. Çünkü yaş küçüldü

Neden şu; çocuk ne kadar erken

duygusal alandak çalışmalarda b ze

ama lkokulda çocuktan beklenen

dönemde b r çok farklı uyaranla

hep şunu göster yor: Çocuğun oyun

becer aynı. Bu değ şmed . Bu sene

karşılaşırsa ve sosyal b r ortama g rerse

oynamak ç n, öğrend ğ b lg ve

öğretmenler m z n b r çoğu çok küçük

b l nçl ve planlı b r eğ t m çerçeves nde

becer ler d nlemek ç n ne kadar çok

yaş grubuna 48 ay çocuklarına uygun

o kadar çok gel ş yor. İşte bu yüzden

zamanı varsa aslında hayat başarısı da

olan çalışmalar uyguladılar. Ancak bu

kapas te gel şt rmen n daha hızlı

o kadar yüksek oluyor.

ETKİLİYORUM 41


Yet şt rd ğ n z öğrenc lerden anaokulu öğretmenler olarak beklent ler n z yada vurguladığınız temel özell kler nelerd r ? İdeal b r anaokulu öğretmen n nasıl b r karakterde ya da becer de olması gerek yor? Ben hep şöyle değerlend r yorum. B lg l olmak tab k çok öneml d r. Ama öğretmenl k çok farklı becer ler gerekt r r. Aslında hang mesleğe sah p olursanız olun İsma l Hakkı Baltacıoğlu'nun söyled ğ g b “Adam g b adam yet şt rmek öneml d r.”. Yan nsan yönünüzü, nsan değerler n z h ç b r şek lde kaybetmemen z gerek r. İşte burada ver len eğ t mde de b z özell kle şuna d kkat ed yoruz; ulaşılab l r olmaya. Hocalar ulaşılamazdır genelde. Öğrenc ler çok az let ş m kurarlar, sadece derste görürler; ama aslında hocalık m syonu, öğret m üyes m syonu kes nl kle bu değ ld r. B z bunu yapmıyoruz. Onlara güler yüzlü olmayı, sorunlarıyla nasıl başa çıkab lecekler n göster yoruz; her tür sorunlarıyla el m zden geld ğ nce lg len yoruz. İlet ş m kurmayı onlara öğret yoruz. Sosyal b r olmayı öğret yoruz. ama bunun yanı sıra onlara tab k akadem k anlamda da çok y b r destek sağlıyoruz. Yan y b r öğretmen güler yüzlü olmalı, y b r öğretmen ulaşab l r olmalı, çocuklarla nasıl let ş m kuracağını, yet şk nlerle nasıl let ş m kuracağını b lmel , y b r takım çalışması yapab l yor olmalı, sosyal b r olmalı ve bunun yanı sıra tab k v zyonu çok gen ş olmalı, dünyaya açık olmalı, ülkedek çalışmaları tak p etmel ve kend s ne ver len hang b lg olursa olsun önce sorgulamalı ondan sonra bu b lg y kullanıp çocuklarıyla b rl kte daha y düzeyde eğ t mler yapmaya çalışmalı. Yan araştırmacı, sorgulama özell ğ ne sah p ve tab k düşüneb len b r öğretmen olmalı.

42 ETKİLİYORUM

Özgün Polat Altınçağ Sem ner ’nde Sunum Yaparken


Ps kolog Tuğçe KARAKOÇ

Kıskanırım Sen Ben Ç

ocukları yen doğacak kardeşlere hazırlamak öneml d r. Bu hazırlık, çocuğun yaşına göre k taplarla, res mlerle, oyuncak bebeklerle oynayarak ya da yalnızca beklenen olay hakkında konuşarak yapılab l r.

6 yaşıma kadar tek çocuktum kardeşler olan kuzenler m , arkadaşlarımı gördükçe kıskanır, kardeş m olsun sterd m; o zaman evde canım sıkılmayacak onunla oyun oynayacaktım. Kardeş m doğduğu zaman şler h ç öyle düşündüğüm g b g tmed . Evdek egemenl ğ m azaltmasının yanı sıra, oyun da oynayamıyordu. Şaşkınlık ve hayal kırıklığıyla b rl kte kuzenler mle, arkadaşlarımla oynamaya devam ett m. Kardeş m konuşup oyun kuracak yaşa geld ğ nde de ben o oyunlardan sıkılmıştım. Demem o k ; çocuğa “oynayab leceğ ” b r kardeş olacağı zlen m n vermemek gerek r. Çocuk bebeğ n ne kadar az şey yapab ld ğ n gördüğünde hayal kırıklığı yaşar. Anne babanın bunun yer ne; yen doğan bebeğ n son derece çares z olduğunu ve bakıma ht yacı olduğunu anlatmaları gerek r.

Yıllarca ev n tek çocuğu olan, ht yaç duyduğu anda hem babadan hem anneden lg gören çocuğun b r bebeğ n doğumuna alışması son derece zordur. Yen bebeğ n doğumundan sonra büyük çocuk, kend kend ne yemek yemey ve g y nmey reddedeb l r ya da tuvalet kullanmasına rağmen altına yapab l r. Çocuk zaten kend s n güvens z ve end şel h ssett ğ ç n onu azarlamak, ona dayak atmak ve yalnız bırakarak cezalandırmak sorunu daha da kötüleşt r r. Sev ld ğ nden em n olmayan çocuk, bebek tarafından tehd t ed ld ğ n h sseder.

Bu noktada çocuğun ht yacı olan k şey: SEVGİ/GÜVEN ve KİN/ÖFKE DUYGULARINI AKTARMAK !

- Sevg /güven ç n çocuğunuzla özel lg len p 10-15 dk ç n b le olsa onun stekler n yapab l rs n z. - K n/öfke boşaltma ht yacı, çocuğun öfkelenmes ne ve ağlamasına z n ver lerek karşılanab l r Kültürel olarak çocukları doğum ve ölüm g b yoğun deney mlerden koruma eğ l m ndey z; ama böyle yapmak ç n neden yoktur. Bebeğ n doğumu yaklaştıkça muhtemelen çocuk tam olarak neler n olacağını b lmek steyecekt r. Sorularını belk defalarca soracak ve açıklanmasını bekleyecekt r. Çocuklar bu tür olaylarla gayet y baş edeb l rler, yeter k yanlarında sorularına cevap vereb lecek ve onunla lg len p duygularını kabul edecek b r olsun.

ETKİLİYORUM 43


Uzman Eğ t mc Muhammet Em n Mısırlı

Anaokullarında

Fen Eğtm B

l m ned r? B l m, b l m eğ t m , sınırları, farklılıkları ve tüm özell kler yle lg l tartışmalar sürmekted r. B l m n b r süreç olduğunu dd a edenler olduğu g b , b r b lg b r k m olduğunu destekleyenler de mevcuttur. Ömer Dem r g b , b l m n bu k görüşün b r sentez olduğunu savunanlar da vardır. Bu tanım tartışmasına b l m nsanları, felsefec ler ve eğ t mc ler de katıldı. Her b r d s pl n n yapmış olduğu açıklamalar kend parad gmaları ç nde tutarlı ve mantıklıdır fakat d ğer d s pl nle çel şen noktalar da vardır. 1989 ve 1992 yıllarında fen eğ t m nde b l m felsefes ve tar h le lg l olarak k tane uluslararası konferans düzenlend (Pomeroy, 1993). Bu konferanslarda y ne b l m nsanları, felsefec ler ve eğ t mc ler yer aldı. Aynı tar hlerde Lederman (1999); Akerson, Abd-El-Khal ck & Lederman (2000); Schwartz, Abd-El-Khal ck & Lederman'ın (2000) bu konu le lg l b rçok makales yayımlanmıştır. Bu tartışmalar ve çalışmalar, alanın çok d s pl nl b r alan olduğunun gösterges d r. Tüm bu ayrı düşüncelere rağmen b l m eğ t m n n gerekl olduğu su götürmez b r gerçekt r.

44 ETKİLİYORUM

Fen eğ t m ned r? B l m eğ t m b l m n kontekst n ve sürec n b reyler le paylaştığı alanıdır. Başka b r dey şle eğ t m b l m dünyası le öğren c ler arasında b r köprü vaz fes nded r (Osborne, 2000). Bu öğren c ler çocuklar, öğrenc ler veya halk ç ndek herhang b r yet şk n de olab l r. Köprünün nşa ed c ler se öğretmenlerd r. B l m okuryazarı olan öğren c ler yet şt rmek, fen eğ t m n n değ şmez b r amacıdır ve b l m n doğasını yan ne olduğunu anlamak se b l m okuryazarlığının temel b leşen d r (Seung, Bryan & Butler, 2009).

The Nat onal Sc ence Educat on Standards (NSES) b l m okuryazarı olan toplumun özell kler n ve amaçlarını ve b reyler n okuldak eğ t m sürec nden çıktıktan sonra ne b lmeler gerekt ğ n açıklamaktadır. (Lotter, S nger & Godley, 2009).

Fen Eğ t m ne Ne Zaman ve Neden Başlanmalı? Bu eğ t me/ öğret me ne zaman başlanması gerekt ğ sorunsalının se b reyler n gel ş m dönemler n n ncelenmes le çözüme ulaştırılacağına nanılmaktadır. B l msel süreçte var olan B l msel Süreç Becer ler (BSB) öğren c ler n gel ş m dönemler yle karşılaştırıldığında çocukluk dönem nde bu becer ler n başladığı görülmekted r. Bu görüşü destekleyen çalışmalar Akman, Üstün, Güler (2003) ve Ayvacı (2010) tarafından da yapılmıştır. Çocuklar matemat k ve b l msel kavramlar dâh l b rçok kavramı okul


önces dönemde kazanmaya başlarlar ve bu kavramları kazanırken ed nd kler yen kavramların uygulamalarını var olan kavramların gen şlemeler n , b r üst sev yeye çıkarmalarını ve yen kavramlar üretmeler n sağlayan yönler n gel şt r rler (Akman, Üstün & Güler, 2003). Okul önces nde fen eğ t m nasıl olmalıdır? Akman ve arkadaşlarının aynı çalışmasında BSB'n n okul önces çocuklarda zaten var olan becer ler olduğu ortaya çıkmıştır. Bu becer ler gözlemleme, sınıflama, karşılaştırma, ölçme ve let ş m kurma olarak l stelenmekte, bu dönemde uygun ve zeng n uyaranlar sağlandığında bunlardak gel ş m düzeyler n n artış gösterd ğ gözlenmekted r. Öğrenc ler n en büyük k ş sel gel ş mler okul önces dönem nde ve erken çocukluk dönem nde gerçekleşmekted r. Bu dönemde desteklenen z h nsel, bedensel, duygusal ve sosyal yönler öğrenmelere destek sağlayacaktır (Ayvacı, 2010). Burada bahsed len öğrenme, b reydek davranış değ ş kl kler d r. Öğrenc ler n yaparak-yaşayarak etk nl klere katılmaları, ortaya b r ürün koymaları sağlanmalıdır. Öğret c ler n

etk nl k ve deneyler b r şov g b sunmaları öğrenc lerde fen n doğasıyla lg l tutumlarına ve öğrenc ler n b l msel süreç becer ler oluşturmalarına negat f etk yapacaktır. Fenn ve etk nl kler n olağan dışı olaylar ve süreçler; fen nsanlarını se sıra dışı şeyler yapan nsanlar olarak algılayab leceklerd r. Bu se fen n doğasına tam olarak zıttır. Fen b l mler n n esası, doğadak olayları ncelemek, elde ed len b lg ler gruplandırmak, değ şkenler bel rlemek ve aralarındak l şk ler ortaya çıkarmaktır. Fen, daha sonra değ ş k olayların sonucunu bu bağıntılar yardımıyla önceden haber ver r. Mesela yer çek m ve gezegenler n hareket n nceleyen ve bu konudak bağıntıları ortaya koyan fen, güneş ve ay tutulmasının zamanını önceden b ld reb l r (Fen B l mler , 1998). Bu se gayet olağan b r olgu ve süreçt r. Çocuklar yaparak, deneyerek öğrenmeden çok key f alır ve daha kolay öğren rler. Fen ve doğa çalışmaları le çocuk tüm beden , duyuları le öğrenmeye katılmış olur. Çocuğa ney yapacağını, nasıl yapacağını ya da ney öğrenmes gerekt ğ n öğretmek yer ne bu çalışmalarla kend kend ne öğrenmes desteklenm ş olacaktır. Bu çalışmaların çocuk merkezl olması, akt f öğrenmey sağlaması da oldukça öneml d r (M llî Eğ t m Bakanlığı, 2011). Okul önces ve lkokul dönem öğrenc ler sürekl çevreler n gözlemler, bunlarla lg l sorular

sorarlar. Onlarda var olan merak ve hayal gücünün etk s en büyük mot vasyon aracıdır (Knudsen-L ndauer & Harr s, 1989; Arend, Gove & SroufeSource, 1979). Bununla lg l olarak esk tar hlerden ber araştırmalar yapılmaktadır. Lederman ve arkadaşlarının (2002) çalışmasında b l m n/b l msel sürec n başlamasındak , lerlemes ndek en öneml noktaların hayal gücü, merak ve oluşumcu düşünce olduğu vurgulanmaktadır. Okul önces çocuklarda var olan bu özell kler , onların b l msel sürece olan yatkınlıkları ve b l m okuryazarı olmaları ç n büyük b r fırsat olarak değerlend r lmel d r. Fen eğ t m n n okulönces müfredatındak yer Ülkem zde anaokullarında yapılan fen eğ t m çalışmalarına bakıldığında hâla “fantast k” b r yaklaşıma rastlanmaktadır. Türk ye'de M llî Eğ t m Bakanlığı, kurum ve özel olmak üzere üç çeş t anaokulu vardır. Bu anaokulları müfredatında fen eğ t m ötelenm ş durumdadır. Bununla b rl kte fen eğ t m n n get receğ mult d s pl nerl k ve sorgulayıcı karakter, demokrat k katılımcı ve sorumlu b rey oluşturma yet s de göz ardı ed lmekted r (Taşkın & Şah n, 2008). Okul önces müfredatı ve k taplarındak fen eğ t m le lg l bu büyük boşluk doldurulmalı ve bununla lg l ved l kle akadem k çalışmalar yapılmalıdır.

ETKİLİYORUM 45


Yaz Tatlnde Çocuklar Ne Yapmalı? Sek z aylık b r eğ t m dönem n n ardından okullar kapandı. Çocuklar bütün zamanlarını b lg sayar başında ya da oyun oynayarak mı geç recek? A le büyükler rehberl k ederse çocuklar da zamanını daha y değerlend reb l r. Z yaretler, sosyal akt v teler, gez ler ve tab k yaz Kur'an kurslarına katılarak dolu dolu b r tat l geç reb l r. İlköğret m ve l sede eğ t m gören m lyonlarca çocuk ve genç karneler n alarak uzun b r tat l dönem ne g rd . A leler, tat l dönem ç n b r zaman tanz m yapmazsa çocuklar da bu dönemde b lg sayarın ya da sokakların es r olab l r. Tat l ç n çocuklarınızla b rl kte “Neler yapab l r z?” sorusuna cevaplar arayıp program hazırlayab l rs n z. Hazırlanan programa yüzde yüz uyum sağlamanız mümkün olmasa da “Ne kadar yapab l rsek o kadar y d r” d yerek zamanınızı değerlend rmeye bakın. İşte, tat l n z daha ver ml kullanab lmek ç n bazı tavs yeler:

46 ETKİLİYORUM

Çocuklar evde akt f olmalı

Akraba z yaretler

Telev zyonun ve b lg sayarın başından kalkamayan, uyuşukluğa, tembell ğe mahkûm olan b r çocuk, yararlı faal yetlerle lg lenmeyecekt r. Bu yüzden ver ml tat l evde başlar. Okul zamanında ders ve sınavlar gerekçes yle her şeyden muaf tutulan çocuklara, tat lde bazı sorumluluklar ver lerek atalete düşmeler engellenmel . Tab , ver len ş ve sorumluluklar çocuğun yaş ve c ns yet ne uygun olmalı. Bu sayede çocuğun el becer ler gel ş r, g r ş mc olur. Sorumluluk üstlen r.

B r çocuğun ruhen sağlıklı ve kend s n değerl h ssetmes ç n, anne-babasının sevg s ne ht yacı olduğu kadar, dedes n n n nes n n, amcasının dayısının, halasının, teyzes n n sevg s ne de ht yacı vardır. Yaz tat l , şartları zorlayarak akraba l şk ler n sağlamlaştırmak ç n fırsattır. Akrabaların karşılıksız sevg ler yle çocukların gönüller mutma n olurken, anne-babasının doğduğu ve büyüdüğü yerler görme, anılarını d nleme mkânı da bulurlar.

Komşu z yaretler

Günümüz çocukları ve gençler tekdüze, günüb rl kç , mutlak haz endeksl b r hayata mahkûm olduğu ç n, hayatla sağlam bağ kuramıyor ve ayakları yere basmıyor. Yaşlı ve hasta z yaretler , bu sorunun çözümünde tes rl d r. Bu z yaretler hayatı çocukluk, gençl k, yet şk nl k, yaşlılık ve ne zaman geleceğ bell olmayan hastalıklarla b r bütün olarak değerlend rmeye ves led r. Çocuklar, sağlığın kıymet n drak etmen n yanında, sev nd rme, gönül alma, mutlu etme, hayır duası alma, başkası ç n b r şeyler yapmanın huzurunu yaşarlar.

Yaşlı ve hasta z yaretler Modern hayatın şartları ve sunduğu mkânlar, komşuların b le z yaretleşmeler n yok ed p nsanları yalnızlığa ve b reysell ğe mahkûm ett . Çocuklar bu yalnızlığı, sanal âlemle doldurmaya çalıştıkça hayal kırıklığı yaşıyor. Yaz tat l , a leler n karşılıklı z yaretleşmeler ne ves le olab l r. Bu z yaretleşmelerde çocuklar, b rb r yle daha sah c l şk ler kurar, da m dostluklar kazanır.


Sosyal akt v teler Konser, fest val, fuar g b sosyal akt v teler çocukların sosyalleşmes nde etk l d r. Fakat düğünler, mevl tler, cenazeler vb. genelde b rb r n tanıyan nsanların katıldığı meras mler sosyalleşmen n yanında kültürel değerler n aktarılmasını da sağlar. Anne babalar, bu tür davetlere çocuklarıyla beraber katılmaya özen göstermel d r.

Tar hî, manevî ve kültürel gez ler Çocukların sah plenmes gereken değerler ve dealler olması ç n yaşadığı çevren n m llî ve manevî değerler n , tar h n , kültürünü öğrenmes gerek r. Bu tür gez ler çocukların geçm ş m lletler ve atalarıyla aklî-kalbî bağ kurmasına yardımcı olacak, sanal âlem n çok öneml ym ş g b tanıttığı popüler k ş lere a t b lg ler anlamını y t recekt r.

K tapçılar ve kütüphaneler z yaret etmek Uzun yaz tat l çeş tl ve muhtevası gen ş k taplar okumaya; ş r, man , lah , şarkı, ezberlemeye ves le olur. Fakat ders k taplarının sıkıcılığı ve öğretmen ve a len n ders çalış baskısı sebeb yle, çocuklarda okumaya karşı steks zl k meydana gelm ş olab l r. A lecek, k tapçılar z yaret ed l rse çocuk elbette k tapları merak edecekt r, kend steğ yle k tap alıp okumaya başlayacaktır.

Spor ve kültürel faal yetler Beled ye ve özel kurumların açtığı futbol, basketbol, yüzme, satranç, mus k kursları yaz tat l nde çocukların st fades ne sunulur. Şartlar uygunsa çocuğun yetenek ve lg s ne en uygun b r kurs terc h ed leb l r.

Günlük tutmak Tat lde hayat rut n akmadığı ç n her an farklı güzell kler, aşkın h s ve duygular, bretl k had seler yaşanab l r. Bunları tat l günlüğümüze yazarsak, anlık duygu ve düşüncelerden bütün hayatımıza yansıyacak tecrübeler kazanmış oluruz.

ETKİLİYORUM 47


Ps kolog Tuğçe KARAKOÇ

Çocuklarımın korkularını yenmeler ne nasıl yardımcı olab l r m? Çocuğunuzu doğru b lg lend r n Çocukların korkularının çoğu eks k veya yanlış b lg . Sah b olmalarından kaynaklanır. Çocukları doğru b lg lend rmek, korkuları tümüyle ortadan kaldıracaktır. Doğru ve yer nde b lg vermek öneml d r. Çocuklar her şey hakkında yanlış ve korkunç şeyler düşüneb l rler, kend ler ne böyle fik rler üreteb l rler. Çocukların, hem kend ler ne l şk n hem de etraflarındak c s mlere l şk n b lg lere ht yaçları vardır. Ayrıca gerçek le hayal arasındak farkın tanımlanması gerek r. Cadı, canavar, hayaletler n var olmadığı ve h ç k msen n süper güçler n n olmadığını b lmeye ht yaçları vardır. Bu b lg ler özell kle telev zyon zleyen çocuklar ç n öneml d r. Yangın, gök gürültüsü, ş mşek, kasırga, deprem g b doğa olaylarına l şk n açıklamalar çocuklar ç n faydalı olacaktır. Bütün bu b lg ler, sırası geld kçe çocuğun kend sorularının cevapları olarak ver leb l r. Bazen çocuk b r yet şk ne çok mantıklı gelen açıklamaları anlamayab l r ve bunlara nanmayab l r. Okul önces çocukları, henüz bütün neden sonuç l şk ler n anlamak ç n gereken akıl yürütme becer ler ne sah p değ llerd r.

Çocuğunuzun gülmes n sağlayın. Kötü b r deney m yaşayan çocuk, olayın üzer nden çok zaman geçmeden duygularını boşaltmaya teşv k ed lmel d r. Eğer bu rahatlama gerçekleşmezse çocukta kalıcı b r korkuya neden olab l r. Çocuğun yaşadığı olayın arkasından sted ğ kadar ağlamasına, gülmes ne, öfkelenmes ne, soru sormasına z n ver l rse korkuyu atlatması daha kolay olacaktır. Çocuklar korkularını yenmek ç n akt f b r çaba göster rler. Bunu, oyun oynayarak ve gülerek yaparlar. Çocuklar, korkularıyla başa çıkmak ç n gülmeler n sağlayacak b r oyun kuramazlarsa anne, babalar çocuklara yardımcı olab l rler. Çoğu durumda çocuğun korkularını yenmes ç n doğru b lg ye sah p olması ve olumsuz duygularını aktarması gerek r. Genell kle çocuk kend s n korkutan b r şey yaptığında hem gülerek olumsuz duygularını aktarma fırsatı bulmuş olur hem de gerçekl k hakkında yen ve doğru b lg ler ed nm ş olur. Sonuç olarak çocukların onları korkutan şeylerden uzak tutulmaları, korkularını yenmeler n sağlamaz. Aynı şek lde, korku duyan b r çocuk, korkmaması gerekt ğ söylend ğ nde cesaretlenmez. Korkularını tümüyle yaşaması, k m zaman kend ler n güvende h ssett kler b r ortamda korkutan şeylerle yüzleşmeler gerek r. Bu deney m gerçekleşt ğ nde farkında olmadan kend kend ler n tedav etm ş olacaklardır.

48 ETKİLİYORUM



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.