Yetişkin Eğitimi Sempozyum Bildirileri (1)

Page 1



ÝSTANBUL BÜYÜKÞEHÝR BELEDÝYESÝ SANAT VE MESLEK EÐÝTÝMÝ KURSLARI (ÝSMEK) YAYINLARI

Editör: Muhammet ALTINTAÞ Yayýna Hazýrlýk: ÝSMEK Yayýn Editörlüðü Mizanpaj: Melih SERGEK - Mehmet MÝYASOÐLU - Doðan SEVEN Kapak: Melih SERGEK Tashih: Dilek CAN, Hatice GÖZLEMECÝ Ýngilizce Teblið Özetleri: Gençaða GÜNER Baský: Mega Basým


ÝSMEK ÖÐRENEN TOPLUM ÝÇÝN

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU BÝLDÝRÝLERÝ

SEMPOZYUM DÜZENLEME KURULU: Muammer EROL / ÝBB Genel Sekreter Yardýmcýsý Mahmut DOÐAN / ÝBB Ýnsan Kaynaklarý ve Eðitim Daire Baþkaný Ýlknur AKALIN / ÝBB Meslek ve Beceri Eðitimi Müdürü Güven ÇALIÞKAN / ÝSMEK Genel Koordinatörü Muhammet ALTINTAÞ / ÝSMEK Yayýn Editörü

SEMPOZYUM BÝLÝM KURULU: Doç. Dr. Ozana URAL / Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Sedat MURAT / Ýstanbul Üniversitesi Doç. Dr. Halis Yunus ERSÖZ / Ýstanbul Üniversitesi

SEMPOZYUM SEKRETERÝ: Muhammet ALTINTAÞ / ÝSMEK Yayýn Editörü

05 Mayýs 2007 Cemal Reþit Rey Konferans Salonu / Ýstanbul


YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

BAÞKAN DAN

Öðrenme olgusu, insanoðlunun dünyaya gözlerini açtýðý ilk andan itibaren baþlayan bir süreci ifade etmekte olup, yaþam boyu hiç durmadan devam eder. Eðitime bu öðrenme biçimlerinin temel kalýplarýný belirleyen sistemler bütünüdür diyebiliriz. Eðitim denildiðinde genelde akla okul öncesi eðitim, ilköðretim, ortaöðretim ve yükseköðretim kurumlarýnda verilen örgün eðitim gelmektedir. Ancak eðitim yaþamýn her alanýnda vardýr. Her yaþ, zaman ve mekanda eðitim gerçekleþebilir. Örgün eðitim dýþýndaki planlý, programlý ve sistemli olarak yürütülen diðer bir eðitim þekli de yaygýn eðitimdir. Olgunlaþtýrma enstitüleri, halk eðitim merkezleri, kýz sanat okullarý, uzaktan öðretim biçimleri ve özel kurslar yaygýn eðitim kapsamýnda halkýmýza sunulmaktadýr. Ayrýca çeþitli dernekler ve kurumlar da yaygýn eðitim faaliyetlerine katýlmaktadýr. Belediyeler, özellikle son dönemlerde kent altyapýsý, þehircilik hizmetleri, imar, ulaþtýrma, sportif ve kültürel, mali ve hukuki konulardaki görevlerinin yaný sýra sosyal nitelikli projelere ve eðitim hizmetlerine büyük önem vermektedirler. Bizler de Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi olarak, sosyal belediyecilik anlayýþýmýzýn gereði olarak halkýmýza bu hizmetleri sunmaktan büyük bir mutluluk duymaktayýz. Çünkü, daha güzel bir geleceðin, eðitimli ve yarýnlara güvenle bakan bireylerden oluþacaðýnýn bilincindeyiz. Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, yaygýn eðitimin ilkeleriyle gerçekleþtirilen bir yetiþkin eðitimi organizasyonu olan ÝSMEK i ücretsiz sanat ve meslek eðitimleri ile 1996 yýlýnda halkýmýzýn hizmetine sunmuþtur. ÝSMEK te ilköðretim yaþýný tamamlamýþ olan her yaþ, cinsiyet, meslek ve toplumsal tabakadan Ýstanbullu ücretsiz sanat ve meslek eðitimleri almaktadýr. ÝSMEK bir eðitim kurumu olmanýn dýþýnda toplumsal bir birlikteliðe de vesile olmaktadýr. Ýnsanlar tek bir çatý altýnda buluþup kaynaþmakta, bir sanat ve meslek öðrenmenin yanýnda dostluk, arkadaþlýk, paylaþým, birliktelik duygularý da güçlenmekte, çaðýmýzýn sorunu olan yalnýzlýk ve stres ile baþa çýkabilmektedir. ÝSMEK te 16 yaþýndan 85 yaþýna kadar kursiyerimiz bulunmaktadýr.

4


YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU Sadece bu eðitim döneminde 210 bin Ýstanbullunun baþvurduðu ÝSMEK ten halen 155 bin kursiyer eðitim almaktadýr. Ýstanbul un 30 ilçesine yayýlan 198 kurs merkezinde 97 sanat ve meslek branþýnda eðitim verilmektedir. ÝSMEK in þu ana kadar eðitim vermiþ olduðu kursiyerlerin sayýsý 380 bine yaklaþmýþtýr. Bugün yetiþkin eðitiminde örnek bir model haline gelmeyi baþaran ÝSMEK te sadece ücretsiz sanat ve meslek kurslarý ile deðil, sergiler, seminerler, söyleþiler, konferanslar yoluyla da hizmet vermekteyiz. Bizler, daha bilgili ve bilinçli bir dünya için sürekli eðitim e büyük bir inanç besliyoruz Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi olarak Öðrenen Toplum Ýçin Yetiþkin Eðitimi Sempozyumu nda sizlerle birlikte olmaktan onur duyduðumu belirterek, deðerli bilgileri ve fikirleri ile katký saðlayan akademisyenleri ve katýlýmcýlarý tekrar hürmetlerimle selamlýyorum.

FROM THE MAYOR

Learning action starts when a human being opens his/her eyes to the world; learning expresses this period and goes on through out life without stopping. We can name education as the whole system that defines all these learning styles. When mentioned education , we generally remember the preschool education primary education and the formal education given in the higher education foundations. However, education takes place in every area of life. Education could take place at every age, time and place. Except for the formal education, the other education is the adult education which is performed planned, programmed and systematically. The advanced technical schools for girls, public education centers, girls art schools, distance learning styles, and private courses are offered to public under the name of adult education. Besides, various foundations and clubs have contributed to adult education, - especially in the recent times, Municipalities, have given a great importance to socially qualified projects and educational services in addition to city planning, city services, architecture transportation sports and cultural activities, financial and legal duties. As Istanbul Metropolitan Municipality, we are really very happy to offer these services to our people as a need of our social municipality approach. Because we are aware that a better future can only be shaped by educated individuals who can look into future with hope and trust. Istanbul Metropolitan Municipality submitted ISMEK to our people in 1996 which was founded in line with the rules of adult education. It is an organization aimed at adults which offers people various vocational and artistic possibilities free of charge. Every primary school graduate can receive education regardless of their social group age, profession and social level. Apart from being an educational foundation ISMEK can also lead to a social combination. People can gather under a single roof, communicate with each other, make friends, share something, gain self-confidence, can get rid of the problems of our age, such as stress and loneliness, they also get trained in professions and arts. The age of ISMEK trainees range from 16 to 85 years old. In this educational term alone, 210.000 citizens of Istanbul applied for ISMEK, still 155 attend these courses. ÝSMEK has spread to thirty districts around Istanbul. Ninety seven (97) branches are taught in one hundred and ninety eight course centers (198). Until today, ISMEK has educated three hundred eighty thousand trainers (380.000). ÝSMEK has been successful in adult education today. In ISMEK not only the free of charge vocational and arts courses are given, but exhibitions, seminars , conferences and conversations are organized. In this way, we contribute much to our people s life style. We have a great hope in education for better and well educated people for continuous education. As Istanbul Metropolitan Municipality, we are very proud of being with you here in Adult Education Symposium For Learning Society. I would also like to thank academicians for their contributions with their elaborate and efficient works and to all our guests once again. .

Kadir TOPBAÞ

Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný The Mayor of Ýstanbul Municipality

5


YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

ÝÇÝNDEKÝLER

SUNUÞ ........................................................................................................................................................................................................................................ 8 Doç. Dr. Ozana URAL / Türkiye'de Yetiþkin Eðitiminin Bugünkü Durumu ve Geleceði ........................................................................ 12 Doç. Dr. Halis Yunus ERSÖZ / Yerel Yönetimlerin Yetiþkin Eðitimi Alanýndaki Etkinlikleri ................................................................. 44 Muammer EROL / Yetiþkin Eðitiminde Bir Yerel Yönetim Modeli: ÝSMEK ................................................................................................... 68 Prof. Dr. Sefer ADA - Ahmet ÞÝRÝN / Türkiye Genelinde Halk Eðitimi Üzerine Bir Ýnceleme............................................................. 88 Ali Alper AKYÜZ / STK'lara Yönelik Yetiþkin Eðitiminde STK Eðitim ve Araþtýrma Birimi'nin Yaklaþýmý .......................................102 Yrd. Doç. Dr. Özlem ÜNLÜHÝSARCIKLI / Türkiye'de Mesleki Yaygýn Eðitimin Geliþimi ........................................................................120 Otto BAUER / Sanayinin Meslek Eðitimindeki Payý ve Sorumluluðu.............................................................................................................144 Fritz-Gerhard KUHN / Sanayinin Meslek Eðitimindeki Payý ve Sorumluluðu............................................................................................156 Prof. Dr. Sedat MURAT / Yerel Yönetimlerin Yetiþkin Eðitiminde Karþýlaþtýklarý Temel Sorunlar ve Yetiþkin Eðitimi Programlarýný Tamamlayanlarýn Ýstihdamlarý .................................................................................................................166 Ýlknur AKALIN / ÝSMEK'in Dezavantajlý Gruplara Yönelik Eðitimleri...............................................................................................................218 Recep ÇEPNÝ / Ýstanbul'da Ýlçe Halk Eðitimi Merkezi Faaliyetleri ....................................................................................................................230 Elçin ERKTÝN / Tekstil Sanatlarý Derneði ....................................................................................................................................................................258

6


ÝSMEK ÖÐRENEN TOPLUM ÝÇÝN

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU BÝLDÝRÝLERÝ

05 Mayýs 2007 Cemal Reþit Rey Konferans Salonu / Ýstanbul


Sunus.qxd

27.04.2007

17:10

Page 8

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

SUNUÞ Yetiþkin eðitimi tarihsel olarak ilk ortaya çýktýðýnda bireylerin eðitim gereksinimlerine ve isteklerine yanýt verirken, bilimsel bir disiplin olarak belirginleþtikçe birey ve toplumun birlikte ve ayrý geliþimini hedeflemeye baþlamýþtýr. Çaðýmýzýn baþ döndürücü teknolojik ve bilimsel geliþmeleri, bireyin ve toplumun gereksinimlerini artýrmaya, daha çok bireyi eðitime yöneltmeye baþlamýþtýr. Yetiþkin eðitimi günümüzde örgün eðitimin yaný sýra ve daha sonrasýnda bireyin gereksinim ve isteklerine uygun her türlü eðitim programlarýný sunmak görevini üstüne almýþtýr. Artan yetiþkin eðitimi gereksinimini karþýlamak üzere devlet, özel ve sivil toplum kuruluþlarýnýn yaný sýra tüm dünyada ve ülkemizde yerel yönetimler de faaliyet göstermektedir. Ülkemizde 60'lý yýlarýn sonundan baþlayarak yetiþkin eðitimi alanýndaki bilimsel tartýþmalar yetiþkin eðitiminin kavramsal yapýsýný oturtmuþ ve çabalar yetiþkinlerimizin ilgi ve gereksinimleri doðrultusunda eðitimden yararlanmalarýný saðlamaya yönelmiþtir. Yetiþkin eðitiminin ülkemizdeki genel görünümüne baktýðýmýz zaman, bazý yetiþkin eðitimi program alanlarýnýn öne çýktýðýný görüyoruz. Ülkemizin ne yazýk ki hala en önemli eðitim sorunlarý arasýnda, yetiþkinlerimizin özellikle de yetiþkin kadýnlarýmýzýn okuma-yazma bilmemesi gelmektedir. Yetiþkin eðitimi tüm kurumlarýyla yetiþkin okuma yazmazlýðýný sona erdirebilmek için mücadele etmektedir. Yetiþkin eðitiminin ülkemizdeki diðer önemli program alanlarýndan biri de yetiþkinlere yönelik teknik, meslekisanat eðitimleridir. Geliþen refah düzeyi ve uzayan ömür, yetiþkin eðitimi içindeki boþ vakit/hobi program alanlarýnda da ilerlemeler saðlamýþtýr. Yetiþkin eðitiminin bu temel program alanlarýný ülkemizde çok çeþitli kurumlar bazen birlikte, bazen ayrý ayrý uygulamaya çalýþmaktadýr. 8


Sunus.qxd

27.04.2007

17:10

Page 9

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yetiþkin eðitimi ülkemizde devlet sektöründe Halk Eðitimi Merkezlerinde çok çeþitli program alanlarýnda yaygýn olarak sürdürülmektedir. Bu sempozyumda yer alan çalýþmalarda Halk Eðitim Merkezleri konusuna yer verilmektir. Ýstanbul'da faaliyet gösteren Halk Eðitim Merkezleri arasýnda en yaygýn nüfusa sahip ilçelerden biri olan Bakýrköy ilçesi ve daha az nüfusa sahip Çatalca ilçesi Halk Eðitim Merkezleri faaliyetleri anlatýlmaktadýr. Yetiþkin eðitimini "sosyal belediyecilik" anlayýþýyla ele alan yerel yönetimler arasýnda Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi ve bazý ilçe belediyeleri bulunmaktadýr. Meslek ve sanat eðitimi alanda yetiþkin eðitimi kurslarý ve dezavantajlý gruplara yönelik programlarýyla ÝSMEK, yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi alanýnda faaliyet gösteren önemli bir kurumu olmuþtur. Bu sempozyumda ÝSMEK ve dezavantajlý gruplara yönelik diðer faaliyetlerle ilgili bilgi sunulmaktadýr. Sivil toplum kuruluþlarý da artan yetiþkin eðitimi gereksinimini karþýlamak üzere üstlerine düþen görevleri yapmaktadýr. Sivil toplum kuruluþlarýnda çalýþanlara yönelik eðitim faaliyetlerinin anlatýlmasýnýn yanýnda bu sempozyumda boþ vakitlerini eski bir el sanatýný canlandýrarak deðerlendiren katýlýmcýlarýn, bir sivil toplum kuruluþunu zaman içerisinde nasýl sosyal faaliyetlerde bulunmaya götürüþünün öyküsü de izlenmektedir. Almanya ve Türkiye'de sanayii alanýnda çalýþanlara yönelik mesleki eðitim faaliyetlerinden bir örnek de verilmektedir. Çeþitli üniversitelerimizden akademisyenler bu sempozyumda ülkemizde yetiþkin eðitiminin durumunu, çeþitli faaliyetleri ele almaktadýr. Çaðdaþ toplumda bireyin çok çeþitli istek ve eðitim gereksinimini karþýlamak toplumsal geliþime katkýda bulunmak için devlet, özel ve sivil kuruluþlarýn yetiþkin eðitimi alanýnda çalýþmalarý, geliþimin yolunu açacaktýr. Bireyin ve toplumun, devlet, üniversiteler, sivil toplum kuruluþlarý, yerel yönetimlerin tüm hizmetlerine gereksinimi vardýr. ÝSMEK bu sempozyumu düzenleyerek yetiþkin eðitimi alanýnda ülkemizdeki bugünkü durumun tablosunu devlet kurumlarýndan (Halk Eðitim Merkezleri ve Üniversiteler), sivil toplum kuruluþlarýndan (Bilgi Üniversitesi, Sivil Toplum Kuruluþlarý Eðitim ve Araþtýrma Birimi, Tekstil Sanatlarý Derneði, TEGEV) ve yerel yönetimlerde (ÝSMEK ve dezavantajlý gruplara yönelik faaliyetler) yansýmalarý göstererek çizmektedir. Ülkemizde yetiþkin eðitimi alanýnda büyük gereksinim duyulan geliþmeye katkýda bulunmasý umulan bu sempozyum, geleceðe yönelik önerilerle ve durum saptamalarý ile sonuçlanmaktadýr. Yetiþkin eðitimine bilimsel bir bakýþ saðlayan ve yerel yönetim birimi olarak üstüne düþen rolü yerine getiren Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý (ÝSMEK)'nýn bu bilimsel katkýsýný gelecekte de saðlayacaðý umulmaktadýr. Sempozyum bilim kurulu olarak katýlýmlarýndan dolayý Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi'ne, ÝSMEK'e, akademisyenlere, sivil toplum kuruluþu temsilcilerine, Halk Eðitim Merkezi çalýþanlarýna ve tüm katýlýmcýlara teþekkürlerimizi sunarýz.

Bilim Danýþma Kurulu Doç. Dr. Ozana Ural Prof. Dr. Sedat Murat Doç. Dr. Halis Yunus Ersöz

9


Sunus.qxd

27.04.2007

17:10

Page 10

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Preface When the adult education became clear as a scientific discipline, it started to aim the development of the individuals and the societies. The scientific and technological developments of our age has started to increase the needs of individual and society, and led more and more people to adult education. Today, adult education has undertaken to offer all kind of educational programs that are meet the needs and interests of individuals. Apart from private and non governmental organizations, the government and local governments have brought some services to meet the increasing adult education needs. In our country, from the beginning of the 60' s, the scientific arguments in the area of adult education has formed the conceptual structure of adult education and then efforts aimed to organize adult education programs considering adults' interest and needs. When we have a look at the general aspect of the adult education in our country, we see that some adult education program areas come forward. Unfortunately, among the most important educational problems, our illiterate adults, especially, women's lack of education takes the first place. The adult education is still engaging with this educational problem. The adult education is widely performing in Public Education Centers in governmental sector with many educational programs. In the studies that take place at this symposium, the Public Education Centers are mentioned. Among these, Bakýrköy Public Education Center is the biggest with its widely spread population, and Çatalca Public Education Center is the smallest with its population are given as an example of the Public Education Centers. Technical, vocational, and art education is also important program area in adult education. Nowadays improved prosperity level and life span have led to a development in the leisure/hobby programs of the adult education. In our country, many various foundations have been trying to apply these adult education programs .Among these , local governments that take the adult education seriously, Istanbul Metropolitan Municipality and some other local municipalities has an important role. ÝSMEK one of the biggest foundation which has a lot of pro10


Sunus.qxd

27.04.2007

17:10

Page 11

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

grams in vocation and art education courses, and some programs aimed at educating the disadvantaged people . In this symposium, some additional information about the programs for disadvantaged people is also given. In the contemporary society, individuals and communities need the services of the governments, the universities, non-governmental organizations and the local governments which provides adult education programs. By holding this symposium, ÝSMEK has contributed the scientific approach in adult education field. Other contributers of the symposium, the government founded Public Education Centers and the non-governmental organizations Education and Research Department of Bilgi University, Textile Arts Association, TEGEV and ÝSMEK's programs for disadvantaged people. Some of the academicians from Marmara, Ýstanbul and Boðaziçi Universities participated this symposium and discussed the different aspects of the adult education. This symposium that is expected to contribute to the need in adult education in our country has been resulted with some evaluations for the todays' perspectives and the recommendations for the future. We hope that Istanbul Metropolitan Municipality Art and Vocational Courses (ÝSMEK), will continue its services and adult education programs in the future. As the scientific committee of the symposium, we would like to thank to Istanbul Metropolitan Municipality and ÝSMEK, besides to the academicians, the non-governmental organizations' and the Public Education Centers' representatives and all the other participants of the symposium.

Scientific Committee Doç. Dr. Ozana Ural Prof. Dr. Sedat Murat Doç. Dr. Halis Yunus Ersöz

11


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 12

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Türkiye'de Yetiþkin Eðitiminin Bugünkü Durumu ve Geleceði Ozana URAL* Özet Günümüz dünyasý, eðitimi “okul” yýllarý ile sýnýrlamamakta ve bireye yaþam boyu eðitim fýrsatlarý sunmaktadýr. Hýzla deðiþen teknolojik bilgi, kültürel ve sosyal deðiþmelerle karþý karþýya bulunan birey, bu deðiþikliklerle baþa çýkabilmek, kendini geliþtirebilmek için gereksinimlerine uygun eðitim programlarýna katýlmaktadýr. Yetiþkin bireyin, gereksinim ve isteklerine uygun katýldýðý programlar örgün eðitim dýþýnda çeþitli kurumlar tarafýndan sunulan, farklý alanlarda, çeþitli süre ve düzeylerde yetiþkin eðitimi programlarýdýr. Yetiþkin eðitimi programlarýnda görülen çeþitlilik katýlýmcýlarda yani yetiþkinlerde de gözlemlenir. Katýlan yetiþkinlerin yaþ, eðitim, gelir ve sosyokültürel düzeylerinde de çeþitlilik görülür. Bunun için yetiþkine örgün eðitim sisteminden farklý bir eðitim anlayýþýyla, yetiþkinin kendine has öðrenme özelliklerini dikkate alan bir eðitim sunulmalýdýr. Yetiþkin eðitimi çok genel olarak: “örgün eðitimden yararlanmýþ veya hiç katýlamamýþ yetiþkinlere gereksinim ve istek duyduklarý konularda eðitim fýrsatý saðlamak” olarak tanýmlanabilir. Ülkemizde “yetiþkin eðitimi” teriminin yaný sýra “yaygýn eðitim” ve “halk eðitimi” terimleri de sýklýkla kullanýlmaktadýr ancak terim ve kavramlarda bir kargaþa yaþanmaktadýr. Yetiþkin eðitiminin temel amaçlarý, yetiþkin eðitimi uygulayan kurumlar, programlar ve katýlanlarýn özellikleri konularýnda da yetiþkin eðitimcileri farklý görüþleri paylaþmaktadýr. Bu çalýþmada ülkemizde yetiþkin eðitiminin bugünkü durumu, yetiþkin eðitimi uygulayan kurum, program ve katýlýmcýlarýn özellikleri dikkate alýnarak incelenecektir. Çalýþmanýn son bölümünde ise günümüzde yetiþkin eðitiminde sýklýkla karþýlaþýlan sorunlar ve geleceðe yönelik çözüm önerileri yer alacaktýr. Anahtar Kelimeler: Yetiþkin Eðitimi Kavramý, Kurumlarý, Programlar, Yetiþkin Öðrenen, Sorunlar ve Çözümler Abstract Education is not limited by “school years” in today’s world for adults. Adult learners can participate the educational opportunities in their entire life.Although adult education has arisen as a response to particular needs of individuals in the beginning; societal, technological and cultural changes have strong effects on develloping the adult education.Now adult education plays an important role in improving not only the individuals, but also the society. In Turkey, besides the “adult education” term, “public” and “nonformal” education terms are also used. Adult education has huge varieties considering institutions, program areas and organizations. These varieties can be seen among the participants of adult education.Knowing characteristics of “adult learners” is essential for the adult educators for organizing the adult education programs. In this work, status, institutions,organizations, programs, educators/staff, participants and characteristics of adult learning in adult education are studied. Some problems and difficulties encountered frequently in adult education and the future of adult education are briefly cited. Key Words: Concept of Adult Education, Institutions, Programs, Adult Learner, Problems and Future of Adult Education.

*Doç. Dr., Marmara Üniversitesi, Atatürk Eðitim Fakültesi Öðretim üyesi, oural@marmara.edu.tr

12


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 13

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Giriþ Ýster çocuk, ister yetiþkin olalým, “öðrenme”miz yaþamýmýz boyunca devam eder. Yaþadýðýmýz dünyayla olan karþýlýklý etkileþimimiz, bizi sürekli öðrenmeye yöneltir. Bizi insan yapan en önemli özelliklerimiz arasýnda “öðrenebilen” canlýlar olmamýz gelmektedir. Önce aile bireylerini ve yakýn çevresini tanýmaya, ayýrt etmeye, öðrenmeye baþlayan çocuk geliþtikçe öðrenmesi de hýzlanýr. Çocuk içinde yaþadýðý çevrede “kendiliðinden” veya “geliþigüzel” öðrenme fýrsatlarý bulur.Bu tür öðrenme fýrsatlarý çocuk yetiþkin olduðunda da, yaþamý boyunca kendiliðinden ve geliþigüzel öðrenme olarak karþýsýna çýkmaya devam eder.Yani televizyonda belgesel izleyen biri kendiliðinden izlediði konuyla ilgili bir þey öðrenebilir ve sýcak sobaya kazara eli deðen çocuk bir daha dokunmamayý geliþigüzel bir þekilde öðrenebilir.Ýçinde yaþadýðýmýz çevredeki yaþantýlarýmýz yoluyla edindiðimiz, uzun bir süre kalýcý özelliði olan davranýþ deðiþiklikleri öðrenme olarak tanýmlanabilir (Sprinthall ve Sprinthall,1990;Woolfolk,1993;Banks ve Thompson,1995,Tavris ve Wade,1997; Carlson ve diðe. ,2000; Baron ve Kalsher,2002) .Öðrenme “büyüme ve vücutta deðiþik etkilerle oluþan geçici deðiþmelere atfedilmeyecek, yaþantý ürünü olarak meydana gelen davranýþta ya da potansiyel davranýþtaki nispeten kalýcý izli deðiþmedir”(Senemoðlu,2004). Ýstendik yönde davranýþ deðiþikliðini kasýtlý olarak oluþturma ise “eðitim” olarak tanýmlanabilir. Eðitim, planlý, programlý,sistemli ve kasýtlý olarak öðrenmeyi etkin ve etkili ortamlarda gerçekleþtirmeyi hedefler (Ertürk,1972; Fidan,1985;Fidan ve Erden,1993;Erden ve Akman,1997;Ural,2003). Ýçinde yaþadýðýmýz çevrede süregelen öðrenmemiz amaçlý, sistemli, planlý bir yapý içinde verilirse buna eðitim-öðretim sistemi diyoruz ve ülkemizde bu sistem “örgün” ve “yaygýn” eðitim sistemi olarak ikiye ayrýlmýþtýr. Çocuða ve gence okulda verilen amaçlý, sistemli, planlý, organize eðitim-öðretim süreci “örgün” eðitim olarak tanýmlanýr. Yine amaçlý, sistemli, planlý ve organize bir yapý içinde örgün eðitime devam eden, ayrýlan, tamamlayan veya hiç yararlanamayanlarýn aldýðý eðitime ise “yaygýn” eðitim denilmektedir. Yaygýn eðitim sürecine katýlanlarýn hemen hepsi yetiþkinler olduðundan yetiþkin/halk eðitimi terimleri de ayný anlamda kullanýlmaktadýr.

Halk/Yetiþkin Eðitimi Kavramlarý Öðrenme, eðitim kavramlarý genel olarak örgün ve yetiþkin eðitimi alanlarýnda da benzer þekilde kullanýlýr. Psikoloji, öðrenme ve eðitim psikolojisi alanýndaki bilimsel geliþmelerden yetiþkin eðitimi ve öðrenmesi alanýnda çalýþma yapan yetiþkin eðitimciler de etkilenmiþtir.Bir yetiþkin eðitimci olan Lowe (1985) eðitimi “yetiþmiþ elemanlar tarafýndan öðrenenlerin yararýna olmak üzere hazýrlanan ve uygulamaya konulan bir dizi öðrenme yaþantýsý” olarak tanýmlar ancak yetiþkin eðitimine katýlanlarýn “yetiþkin” özelliklerinden dolayý uygulamalarda farklýlýklar vardýr. Yetiþkin eðitimcilerin vurguladýklarý konu, eðitim öðretim uygulamalarýnýn “yetiþkine göre” yapýlmasý gereðidir. Halk/Yetiþkin eðitimi tanýmý zaman içinde deðiþik aþamalardan geçerek, bugünkü anlamýna ulaþmýþtýr. Günümüzde yaygýn eðitim, örgün eðitimle iç içe olabilir, örgün eðitime devam eden biri ayný zamanda yaygýn eðitimden de yararlanabilir. Halk/Yetiþkin eðitimi kimi ülkelerde ilk baþlarda daha çok örgün eðitimden hiç ya da az yararlanmýþ yetiþkinlere verilen vatandaþlýk, okuma-yazma, meslek eðitimi gibi algýlanmýþ, yoksul ve kýrsal kesimler önde gelmek üzere toplum kalkýnmasýna aðýrlýk verilmiþtir. Yetiþkin eðitimi alanýndaki bilimsel çalýþmalarýn artmasý, toplumlarýn geliþen refah düzeylerinin yol açtýðý deðiþimlerin yarattýðý “yeni” gereksinimler yetiþkin eðitiminin tanýmýný da farklýlaþtýrmýþtýr. 70’li yýllarýn sonundan beri yetiþkin eðitiminin en bilinen tanýmlarýndan bazýlarý þöyledir:

“Halk/Yetiþkin Eðitimi zorunlu öðrenim çaðýnýn dýþýna çýkmýþ ve asýl uðraþýsý artýk okula gitmek olmayanlarýn, yaþamlarýnýn herhangi bir aþamasýnda duyacaklarý öðrenme gereksinimlerini ve ilgilerini tatmin etmek üzere özellikle düzenlenen programlarý kapsar” (OECD, 1977). UNESCO yetiþkin eðitimini “genellikle on beþ ya da daha ileri yaþta olup, normal okul ve üniversite sisteminin dýþýnda bulunan kimselerin yararýna sunulan ve gereksinimlere göre düzenlenen eðitim” (UNESCO,1975) olarak tanýmlarken, yetiþkin eðitiminin daha kapsamlý bir tanýmýný ise “yetiþkin olarak düþünülen kiþilerin yeteneklerini geliþtirmelerine, bilgilerini artýrmalarýna, teknik ya da mesleki yeteneklerini iyileþtirmelerine ya da 13


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 14

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

bu yetenek, bilgi ve yeterliliklerine yeni bir yön vermelerine, tutum ve davranýþlarýný, hem kiþisel geliþme bakýmýndan hem de dengeli ve baðýmsýz bir toplumsal, ekonomik ve kültürel geliþmeye katýlma bakýmýndan deðiþtirmelerine olanak saðlayan düzenli eðitim süreçlerinin tümü”olarak belirtmektedir (UNESCO,1985). Halk/Yetiþkin eðitimi kavramlarý içinde sürekli, dönüþlü ve yaþam boyu eðitim terimleri de yer almaktadýr. Tüm bu tanýmlara baktýðýmýzda Yetiþkin/Halk Eðitimi ile ilgili ortada bir kavram kargaþasý olduðu görülmektedir. Yaygýn Eðitim, Yetiþkin Eðitimi, Sürekli Eðitim ve Yaþam boyu Eðitim terimleri dünyada sýklýkla kullanýlan terimler arasýndadýr. Ülkemizde ise bugün Yaygýn/Halk/Yetiþkin Eðitimi terimleri daha çok kullanýlmaktadýr. Milli Eðitim Bakanlýðý’nýn Yaygýn Eðitim Kurumlarý Yönetmeliði’nde yer alan Yaygýn Eðitim tanýmý günümüzde en kapsamlý taným olarak kabul edilmektedir ( MEB,1982). 1973’de kabul edilen Milli Eðitim Temel Kanunu Milli Eðitim sistemimizin örgün ve yaygýn eðitim olarak iki alt sistemden oluþtuðunu ifade ederken, Milli Eðitim Bakanlýðý’nýn Yaygýn Eðitim Kurumlarý Yönetmeliði’ne göre Yaygýn Eðitim þöyle tanýmlanýr; “örgün eðitim sistemine hiç girmemiþ ya da herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademeden çýkmýþ bireylere; gerekli bilgi, beceri ve davranýþlarý kazandýrmak için örgün eðitimin yanýnda veya dýþýnda onlarýn ilgi, istek ve yetenekleri doðrultusunda ekonomik, toplumsal ve kültürel geliþimlerini saðlayýcý nitelikte, çeþitli süre ve düzeylerde yaþam boyu yapýlan eðitim- üretim- rehberlik ve uygulama etkinliklerinin tümü “(madde 7, MEB,1982). Bu tanýmý ele aldýðýmýzda þu özellikler dikkati çekmektedir: 1) Tüm Yetiþkinlere Açýk Olmasý: Halk/Yetiþkin eðitiminden yararlanan birey örgün eðitimden hiç yararlanmamýþ biri olabileceði gibi, örgün eðitimin en üst basamaðýný tamamlamýþ biri de olabilir veya örgün eðitim sistemi içinde bulunan birey de Halk/Yetiþkin eðitimi sistemine ayný zamanda katýlabilir. 2)Program/Kurslarda Çeþitlilik: Halk/Yetiþkin eðitiminden yararlanan bireyin ilgi, istek, gereksinim ve yetenekleri dikkate alýnarak, süre ve düzeyi deðiþen eðitim programlarý saðlanýr. 3)Bireyin Geliþimine Katký: Bireyin ekonomik, toplumsal ve kültürel geliþmesine katkýda bulunacak bir eðitim programý hazýrlanýr. 4)Yaþamboyu Eðitimin Tüm Boyutlarýyla Sunulmasý: Bireye yaþam boyu sunulacak eðitim üretim- rehberlik ve uygulama etkinliklerini de kapsar. Tanýmda Halk/Yetiþkin eðitimi programlarýna katýlacak bireyin “yetiþkin” özelliði üzerinde durulmamýþtýr. Halk/Yetiþkin eðitimciler kime “yetiþkin” denebileceði üzerinde geçmiþte biyolojik, hukuksal, sosyo kültürel, ekonomik temellere dayanarak tartýþmýþlarsa da günümüzde “yetiþkin” kendi sorumluluk ve bilincini taþýyabilen, kendi kararlarýný alabilen birey olarak kabul edilmektedir. Terimler konusunda fikir birliði olmasa da Yetiþkin/Halk Eðitimi’nden ne kastedildiði ülkemizin eðitim geçmiþindeki aþamalara bakýldýðýnda daha açýk anlaþýlacaktýr.

Ülkemizde Yetiþkin Eðitiminin Kýsa Tarihçesi Okul dýþýnda “eðitim” anlamýnda kullanýlan yetiþkin eðitiminin neredeyse insanlýk tarihi kadar eski bir geçmiþi vardýr. Bir kuþaktan diðerine bilgi/öðreti/beceri birikimi aktarýlmaya devam edilmektedir. Günümüzde örgün eðitime devam eden biri, ayný zamanda okul dýþýnda birilerinden bir bilgi/beceri öðrenebilir. Bireylerin birbirine öðretmesi sürüp giderken, eðitimi bugün “sistemli, planlý, organize” bir yapý olarak ele almaktayýz. Çaðdaþ anlamda yetiþkin eðitimi daha çok ‘eðitim tamamlama’ yani örgün eðitimden hiç yararlanmamýþ veya az yararlanmýþ bireyler için temel eðitim, meslek-beceri edindirme gibi eðitimlerle baþlamýþ, geliþen toplumlarýn deðiþen eðitim gereksinimlerini karþýlayan teknoloji eðitimi, boþvakit/hobi eðitimi gibi farklý eðitim konularýnýn eklenmesiyle zenginleþmiþtir. 14


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 15

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ülkemizde yetiþkin eðitimi uygulamalarýnýn geçmiþine kýsaca bakarsak Cumhuriyet döneminden önce de bugünkü anlamda olmasa da yetiþkin eðitiminin varlýðýný görebiliyoruz. Orta Asya’dan gelen Þaman izleri, Horasan Erenlerinin bazý etkinlikleri bir anlamda yetiþkin eðitimi sayýlabilir. Osmanlý Ýmparatorluk döneminde ise cami, medrese, tarikat, kütüphane gibi kurumlarda yapýlan bazý etkinlikler, halk masallarý, destanlar, öyküler gibi sözlü gelenekle aktarýlan bazý bilgiler, meddah, karagöz, oyunlar gibi temsili etkinlikler de özellikle geliþme döneminde halk için birer yetiþkin eðitimi aracý olarak kabul edilebilir (Bülbül,1991; Okçabol,2006). Yeniçeri Ocaðý, Ahilik örgütü ve Enderun okullarýnda da yetiþkin eðitimi örnekleri görülmekteydi. Günümüzde kullandýðýmýz anlamda yetiþkin eðitimi uygulama örneðini ise Cemiyeti Tedrisiye-i Ýslamiye’nin çalýþanlar için düzenlediði “Çýrak Okullarý” çalýþmalarýnda bulmaktayýz. Bu okullarda çalýþanlara okuma-yazma, hesap ve din bilgisi eðitimi verilmiþtir. 1865 yýlýnda eðitime baþlayan okul, 1874 yýlýnda kapanmýþ ve 1908’de yeniden açýlarak, 1928 yýlýna kadar eðitim vermiþtir

(Oðuzkan,1973; Bülbül,1991;Okçabol,2006). Osmanlý Ýmparatorluðu’nun son dönemlerinde yetiþkin eðitimi konularýna deðinen eðitimcilere rastlanmýþtýr. Ethem Nejat, 1911 yýlýnda halkýn eðitilebilmesi için toplantýlar yapýlmasý araç ve gereçlerden yararlanýlmasý, gezici halk okullarý ve kültürel çalýþmalarýn yaygýnlaþtýrýlmasýný önermiþtir. Ýsmail Hakký Baltacýoðlu’da 1914’de halk eðitimine önem verilmesinin gerektiðini belirtmiþtir (Oðuzkan,1973; Geray,1978; Bülbül,1991;Okçabol,2006). Cumhuriyet döneminde yetiþkin eðitimine çok önem verildiði bilinmektedir. 23 Nisan 1920 günü açýlan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ilk ay içinde Milli Eðitim Bakanlýðý (MEB) kurulmuþtur (Okçabol, 2006). Cumhuriyet döneminde yetiþkin eðitiminin geliþmelerini Atatürk dönemi ve sonrasýnda gerçekleþtirilenler diye iki baþlýkta ele aldýðýmýzda, Cumhuriyet’in ilk yýllarýnda büyük bir heyecan içinde, örgün ve yaygýn/halk eðitimine kalkýnmayý saðlayacak, Cumhuriyet ideal ve deðerlerini halka sunabilecek en önemli araç gözüyle bakýldýðýný görürüz. Atatürk dönemindeki halk/yetiþkin eðitimi çalýþmalarýný; a) Temel Eðitim (okuma-yazma çalýþmalarý) b) Ýþ/ Meslek Eðitimi c) Bilimsel Çalýþmalar alanýnda yapýlanlar olarak ayýrdýktan sonra, yetiþkin eðitimi açýsýndan önemli bazý baþlýklarý þöyle sýralayabiliriz:

I.Atatürk Döneminde Yetiþkin Eðitimi a) Temel Eðitim (Okuma Yazma Çalýþmalarý) 1922 Halk Mektepleri ve Gece Derslerinin baþlatýlmasý 1924 Tevhidi Tedrisat Kanunun çýkarýlmasý 1925 Halk Dershanelerinin açýlmasý 1926 MEB kuruluþ yasasý kabul edildi ve ilk Halk Eðitimi birimi “Halk Terbiyesi Þubesi” kuruldu. 1928 Harf Devrimi ve Millet Mektepleri gerçekleþtirildi. Geniþ bir okuma yazma etkinliði baþlatýldý. 1930 Halk Okuma odalarý açýldý. 1932 Halk Evleri açýldý. 1937 Köy öðretmeni uygulamalarý baþlatýldý. 15


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 16

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

b) Ýþ/Meslek Eðitimi. 1928 Akþam Sanat Okullarý açýldý. 1930 Büyük fabrikalarda çýraklýk eðitimi verilmeye baþlandý. 1938 Yüzden fazla iþçi çalýþtýrýlan iþyerlerinde iþbaþý eðitim uygulandý. Gezici Köy Kadýn Kurslarý açýldý. c) Bilimsel Çalýþmalar 1925 Türk Öðretmenler Birliði, Halk Dershanelerinde okuma yazma öðrenen yetiþkinlerin dershanedeki etkinliklerini anketlerle deðerlendirdi. 1926 MEB Kuruluþ Yasasý hazýrlanmadan önce John Dewey gibi uzmanlar getirilerek görüþleri alýndý ve rapor hazýrlatýldý. Üçüncü Heyeti Ýlmiye Toplantýsý yapýldý. Atatürk döneminde yeni harflerle temel eðitim, okuma yazma çalýþmalarýna çok büyük önem verildiði açýkça görülmektedir. Sadece kentlerde deðil, köylerde de eðitim çalýþmalarý okuma-yazma baþta olmak üzere sürdürülmüþtür. Ülke kalkýnmasýnda kent ve köyde yaþayanlarýn eðitimine eþit önem verilmiþ, yetiþkinlere temel eðitimin yaný sýra meslek/beceri edindirme amaçlý eðitim programlarý da hazýrlanmýþtýr. Kurumda eðitim olanaklarýnýn ve ulaþýmýn çok kýsýtlý, zor olmasý sebebiyle, gezici öðretmen/eðiticilerin özellikle köylerde çeþitli konularda eðitim vermeleri denenmiþtir. Kentlerde ise akþamlarý yetiþkinlere verilen çeþitli eðitimler, yetiþkinlerin günlük iþlerinden geri kalmadan, eðitim görmelerini saðlamýþtýr. Dewey gibi eðitim alanýnda önemli yeri olan uzmanlarýn getirtilerek, görüþlerinin alýnmasý eðitimin bilimsel yönüne verilen aðýrlýðý göstermektedir.

Atatürk Dönemi Sonrasýnda Yetiþkin Eðitimi Aþaðýda çok kýsa olarak, Atatürk döneminden günümüze kadar yetiþkin eðitiminde önemli yeri olan tarihler, yine baþlýklar halinde verilecektir. 1939 Gezici Köy Erkek Kurslarý açýldý. Ýlk Milli Eðitim Þurasý’nda fakültelerin Halkevleri ile iliþki kurarak, yetiþkin eðitimi faaliyetlerinde bulunmalarý istendi. 1940 Yapý Kurslarý baþlatýldý. Erkek Endüstri Pratik Sanat Okullarý açýldý. Köy Enstitüleri uygulamasý baþlatýldý. 1942 4274 sayýlý Köy Enstitüleri ve Köy Ýlkokullarý Teþkilat Kanunu halk eðitimini Köy Enstitüleri’nin ve ilkokullarýn görevleri arasýna sokmuþtur. 1945 “Ziraat Takvimi” adlý çiftçiye yönelik radyo programý baþlatýldý. 1949 IV. Milli Eðitim Þurasý’nda demokrasi eðitimi konusunda halkýn eðitilmesi gerektiðini söylendi. 1951 Yetiþkin eðitimi uzmaný Dickerman’a ülkemizdeki yetiþkin eðitimi hakkýnda rapor hazýrlatýldý. 1952 Halk Eðitimi Bürosu MEB tarafýndan açýldý. 16


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 17

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

1953 Ortadoðu Amme Ýdaresi Enstitüsü hizmet içi eðitimler düzenlenmek üzere açýldý. Köy ve kasabalar için Halk Okuma Odalarý açýldý. 1954 Köy Enstitüleri kapatýldý. 1956 Halk Eðitimi Merkezleri (HEM) açýlmaya baþlandý. 1957 VI. Milli Eðitim Þurasý’nda “halk eðitimi” terimi kullanýlmýþtýr. Þura’da “Yetiþkin Eðitimi için halk veya gece üniversitelerini, liselerini kurmak faydalý olur” denilmiþtir. 1958 Yýldýz Akþam Teknik Okullarý açýldý. Türk Silahlý Kuvvetleri’nde okuma yazma bilmeyenlere “Okuma Yazma Programý” (Ali Mektepleri) baþlatýldý. 1960 MEB’ da Halk Eðitimi Genel Müdürlüðü oluþturuldu. 1962 VII. Milli Eðitim Þurasý’nda halk eðitiminin önemine, amaç, ilke, araç ve örgütlenmesine iliþkin kapsamlý öneriler getirildi. Þura’da halk eðitimi þöyle tanýmlanmýþtýr. “Yurttaþlarýn çalýþma gücünü artýrmak, yaþayýþ seviyesini yükseltmek, milli ve insani meziyetlerini geliþtirmek amacýyla okul eðitimi dýþýnda veya yanýnda yapýlan eðitim ve öðretim çalýþmalarý” . 1964 MEB’ da bulunan Halk Eðitimi Genel Müdürlüðü, Köy Ýþleri Bakanlýðý’na baðlandý. 1965 Ankara Üniversitesi, Eðitim Fakültesi’nde lisans programý veren Halk Eðitimi Bölümü açýldý. 1967 Halk Eðitimi Genel Müdürlüðü tekrar MEB’ na baðlandý. 1968 Televizyonda bazý yetiþkin eðitimi (biçki-dikiþ, trafik, saðlýk gibi) programlarý baþlatýldý. 1971 Ýþlevsel Okuma Yazma ve Saðlýk Projesi MEB ve Saðlýk Bakanlýðý tarafýndan uygulanmaya baþlandý. 1973 1739 sayýlý Milli Eðitim Temel Kanununda eðitim sisteminin örgün ve yaygýn eðitim olmak üzere iki alt sistemden oluþtuðu belirtildi. 1974 Mesleki ve Teknik Mektupla Öðretim Okulu açýldý. 1975 Yaygýn Yüksek Öðretim Kurumu (YAYKUR) açýldý. 1977 2089 sayýlý Çýrak, Kalfa ve Ustalýk kanunu çýkarýldý. Çýraklýk Eðitimi Genel Müdürlüðü oluþturuldu. Gezici Köy Öðretmeni Yetiþtirme Merkezi kapatýldý. 1978 MEB’ na baðlý Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü oluþturuldu. 1980 Boðaziçi Üniversitesi’nde Yetiþkin Eðitimi yüksek lisans programý açýldý. 1981 Kitle Ýletiþim araçlarý kullanýlarak okuma yazma kampanyasý baþlatýldý. 1982 Anadolu Üniversitesi’ne baðlý Açýk Öðretim Fakültesi oluþturuldu. XI. Milli Eðitim Þurasý’nda halk eðitimi uzmaný tanýmý ve yetiþkin eðitimci yetiþtirilmesi konularý ele alýndý. Boðaziçi Üniversitesi’nde Eðitim Fakültesi’nin açýlmasýyla yetiþkin eðitimi doktora programý baþlatýldý. 17


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 18

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

1983 Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü oluþturuldu. 1986 3308 sayýlý Çýraklýk ve Meslek Eðitimi kanunu kabul edildi. 1990 XIII. Milli Eðitim Þurasý yalnýzca yetiþkin eðitimi konularýna yoðunlaþtý. Yetiþkin eðitimi kavramý, organizasyon, eleman ve mali konularda çalýþmak üzere oluþturulan komisyonlar öneriler hazýrladý. Marmara Üniversitesi, Atatürk Eðitim Fakültesi’nde lisans düzeyinde eðitim veren Halk/Yetiþkin Eðitimi Bölümü açýldý. Gazi Üniversitesi’nde Yaygýn Mesleki Eðitim Fakültesi kuruldu. 1997 Ankara ve Marmara üniversitelerinin eðitim fakültelerinde lisans düzeyinde eðitim veren Halk/ Yetiþkin Eðitimi Bölümleri kapatýldý. 2001 Ulusal Eðitime Destek Kampanyasý baþlatýldý ve Halk Eðitim Merkezi Okuma Yazma çalýþmalarýnda önemli bir rol aldý. Yetiþkin eðitiminin bu kýsa geçmiþinde özel ve sivil kuruluþlarýn etkinliklerine, devlet ve özel sektör tarafýndan baþlatýlan çalýþma ve projelere yer verilmemiþtir. Ülkemizde yetiþkin eðitiminin durumuna genel bir bakýþ saðlayan bu baþlýklara baktýðýmýzda, yetiþkinlere yönelik okuma-yazma çalýþmalarýnýn durmaksýzýn sürdürüldüðü görülmektedir. Yetiþkin okuma-yazmasý günümüzde de istenilen düzeyde deðildir ancak bu sorunun üstesinden gelmek için her kesim çalýþmaktadýr. Cumhuriyetin ilk yýllarýndan beri bir diðer önemli konunun da iþ/meslek edindirmeye yönelik çalýþmalar olduðu görülmektedir. 1970’li yýllara kadar köy/kýrsal kesimde eðitim, geliþme çabalarý aðýrlýk kazanmýþtýr. 1964 yýlýnda MEB’ na baðlý Halk Eðitimi Genel Müdürlüðü’nün Köy Ýþleri Bakanlýðý’na baðlanýp, sonra tekrar, 1967 yýlýnda MEB’ na baðlanmasý, yetiþkin eðitiminin sadece köy/kýrsal kesimin kalkýnmasýný saðlayacak araç olarak algýlanmaktan çýkmaya baþladýðýný göstermiþtir. Mesleksiz, iþsiz nüfusun artmasý ve göç, dikkatleri kentteki yetiþkinlere çekmiþtir. Kentlerde yaþayan yetiþkinlerin deðiþik eðitim gereksinim ve isteklerini karþýlayacak yetiþkin eðitimi programlarýnýn hazýrlanmasý önem kazanmýþtýr. Yetiþkin eðitimi konusunda “Halk/Yetiþkin eðitimi nedir, kim uygular, nasýl olmalýdýr” sorularýnýn yanýtlarý aranmaya baþlanmýþtýr. Yetiþkin eðitimi alanýnda programý olan eðitim fakültelerindeki bir avuç yetiþkin eðitimci hem öðrenci yetiþtirip, hem bilimsel çalýþmalar yaparken Halk/Yetiþkin Eðitimi bölümlerinin kapatýlmasý “Yetiþkin Eðitimi” kavram, içerik ve öneminin umulduðu kadar anlaþýlmadýðýný göstermektedir. Devlet Planlama Teþkilatýnýn (DPT) 1963-1967 yýllarýnda hazýrladýðý ilk plandan bu yana kalkýnma için Yetiþkin/Halk/Yaygýn eðitime önem verilmesi gerektiði yönündeki çalýþmalarýnýn dikkate alýnmadýðý açýkça görülmektedir.

Yetiþkin Eðitimi Gereksinimleri Eðitime hiç gereksinim duymadýðýný söyleyenler veya eðitim gereksinimin farkýnda bile olmayanlarýn dýþýnda, günümüz dünyasýnda pek çok yetiþkinin giderek artan oranda çeþitli yetiþkin eðitimi programlarýna katýldýðý bilinmektedir. Hyland ve Merrill (2004) post-kapitalist toplumlarda öðrenmeyi sosyal ve ekonomik deðiþimler için elzem bir araç olarak deðerlendirmektedirler. Artan ve talep edilen eðitim gereksinimleri, topluma yararlý, katký saðlayacak programlarý sunma isteði pek çok kurumu ve bireyleri yetiþkin eðitimine yöneltmiþtir. Yetiþkin eðitimine duyulan bu gereksinimlerin neler olduðunu da þöyle sýralayabiliriz: Hýzla Geliþen Teknoloji: Teknoloji, bilgi teknolojisi terimleri çaðýmýzda günlük yaþamda kullanýlabilen bir duruma gelmiþtir. Çocuklarýn ve gençlerin yaþamýnda teknoloji kullanýmý daha fazla yer bulurken, yetiþkinlerde deðiþime ayak uydurma gereksinimi duymaktadýr. Gündelik yaþamýmýza büyük bir hýz ve çeþitlilikle giren teknolojik uygulamalara ve araçlara (internet, cep telefonu, diz üstü bilgisayar, akýllý ev eþyalarý gibi) uyum saðlamamýz gerekmektedir. 18


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 19

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ýnsan Ömrünün Uzamasý: Daha saðlýklý yaþlanan “üçüncü kuþak” eðer hali vakti yerindeyse, yetiþkin eðitimi programlarýna daha çok katýlmaya baþlamakta ve çoðunlukla ilgi duyduðu bir konuda boþ vakit/hobi programlarýna devam etmektedir. Örgün eðitimden uzun süre yararlanmýþ orta yaþ üzerindeki yetiþkinlerin ilgi ve merak duyduklarý program alanlarýnýn (edebiyat, felsefe, tarih, doða bilimleri, psikoloji gibi) giderek çeþitlendiði gözlemlenmektedir. Örgün Eðitime Katýlma Süresinin Artmasý: Yetiþkin eðitimcilerin bildiði gerçek þudur; örgün eðitimde kalma süresi artan bireyin yetiþkin eðitimine gereksinim duyma olasýlýðý da artar. Aslýnda yetiþkin eðitiminin birincil hedef kitlesini örgün eðitimden hiç yararlanamamýþ veya az yararlanmýþ yetiþkinler oluþturmasýna raðmen, yetiþkin eðitimine katýlma gereksinimi duyanlarýn, örgün eðitimden de daha çok yararlananlar olduðu görülür. Yetiþkin eðitimi bu çaðdaþ gereksinimlerden dolayý, örgün eðitimin bir alternatifi deðil, bireyin ve toplumun yaþamýný zenginleþtiren, örgün eðitimle birlikte sunulmasý gereken bir eðitim alanýdýr. Ýþ/Meslek Yaþamýndaki Deðiþiklikler: Üretim ve teknoloji alanýndaki geliþmelerin hýzlanmasý, bilginin ulaþýlabilirliðinin kolaylaþmasý, yaþam tarzlarýnýn deðiþmesi ile ilintili olarak bazý mesleklerin giderek yok olduðunu ve bazý yeni meslekler doðduðunu biliyoruz. Bu kadar keskin deðiþiklikler yaþanmayan mesleklerde ise geliþen bilgiyi ve ilgili teknolojik deðiþiklikleri öðrenme gereksinimi ortaya çýkmaktadýr. Örneðin üniversiteden mezun olup, mesleðini uygulayan bir týp doktorunun mutlaka týp alanlarýndaki son geliþmeleri, yeni teknolojiyi belirli aralýklarla öðrenmesi gerektiði gibi bir banka çalýþaný, öðretmen, tekstil iþçisi gibi çeþitli meslek sahiplerinin de belirli aralýklarla eðitim almasý gerekmektedir. Gündelik yaþamýmýzla ilgili alýþ-veriþ gibi bir konuda bile, hem müþterilerin hem satýcýlarýn sürekli öðrenmesi gereken yeni bilgiler ortaya çýkmaktadýr (internet ve sanal alýþ-veriþ gibi). Bizim ülkemiz için pek geçerli olmasa da, özellikle geliþmiþ ülkelerde, eðitimli, yetiþmiþ yetiþkinlerin çeþitli sebeplerden (yeni bir konuya merak duyma, kendini farklý alanlarda sýnama isteði, taþýnma gibi) iþ/meslek deðiþtirdikleri ve bu deðiþiklik sýrasýnda eðitime gereksinim duyduklarý bilinmektedir. Kadýnýn Deðiþen Statüsü: Eðitimli, meslek edinmiþ kadýn sayýsýnýn artmasý, deðiþen rol modelleri -toplumumuzdaki kadýnlarýmýzýn çoðu için hala geçerli olmasa da- kadýnlarýmýzýn çalýþma yaþamýndaki sayýlarýný yükseltmektedir. Genel olarak yetiþkin kadýnlarýn çalýþma yaþamýna katýlma istek ve gereksinimlerinin arttýðýný söyleyebiliriz. Meslek sahibi kadýnlar çalýþma yaþamýna belirli süreler için katýlamasalar bile (çocuk sahibi olma, baþka kente taþýnma gibi), koþullarý uygun hale geldiðinde ya tekrar mesleklerini uygulamak, ya da baþka bir meslekte/iþte çalýþmak istemektedirler. Her iki durumda da yetiþkin kadýnlar yetiþkin eðitimine gereksinim duymaktadýrlar. Göçlerle kýrsal kesimden büyük þehirlere gelen kadýnlardan bazýlarý da baþta okuma-yazma olmak üzere yetiþkin eðitimine katýlmak istemektedirler. Ülkemizde sýklýkla görülen “ev kadýný” statüsündeki yetiþkin kadýnlarýmýz daha çok “anne-çocuk saðlýðý, anne-çocuk eðitimi, boþ vakitlerin deðerlendirilmesi” gibi yetiþkin eðitimi programlarýna katýlmaktadýr. Boþ Vakit Kavramýndaki Deðiþiklikler: Günümüzde vaktini boþ geçirmekte, durmadan çalýþarak, iþ odaklý birey haline gelmekte saðlýklý bulunmamaktadýr. Her bireyin ilgi, istek ve yetenekleri doðrultusunda rutin ev ve iþ yaþamý dýþýnda program veya aktivitelere katýlmasý yetiþkin eðitimciler tarafýndan da desteklenmekte ve çeþitli yetiþkin eðitimi fýrsatlarý sunulmaktadýr. Refah düzeyinin artmasý, saðlýk alanýndaki geliþim ve iyileþmeler, ömrün giderek uzamasý da boþ vakit/hobi, spor eðitimlerine ilgi duyulmasýný saðlamaktadýr. Eðitime Yaþam Boyu Gereksinim Duyulmasý: Ýþ/meslek yaþamý ve boþ vakitleri dýþýnda yetiþkinler taþýdýklarý yaþam rolleri ve sorumluluklarý sebebiyle de yaþam boyu belirli dönemlerde yetiþkin eðitimine gereksinimi duymaktadýrlar. Çocuklarý olduðunda anne-baba eðitimine gereksinim duymalarý, bir yakýnlarýnýn hastalýðý ve bununla baþ etme konusunda eðitim almalarý, emekli olduklarýnda bir hobilerini geliþtirmek istemeleri deðiþen yaþam rol ve görevleri ile ilgilidir. Özellikle örgün eðitimden yeterince yararlanmýþ yetiþkinlerin yaþamlarý boyunca ilgi ve 19


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 20

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

gereksinimlerine göre deðiþen konularada, yetiþkin eðitimine yaþam boyu katýldýklarý bilinmektedir. Demokrasi, Ýnsan Haklarý Taleplerindeki Artýþ: Ýletiþim teknolojisi sayesinde dünyada neler olup, bittiði anýnda öðrenilebiliyor. Dünyanýn bir yerindeki krizin, sýkýntýnýn diðer toplumlarý, bireyleri de bir þekilde etkilediði görülmektedir. Kriz ve sorunlarýn hiç bitmediði bir dünyada yine de insanlar daha istikrarlý bir yaþam talebinden vazgeçmemektedir. Ýstikrarlý bir dünya talebinin altýnda insani, etik anlayýþlarýn çoðalmasý olduðu gibi, yeni pazarlar, tüketim ve para kazanmayla ilgili istekler de bulunmaktadýr. Özellikle yurttaþlýk bilinci, salgýn hastalýklarla mücadele, insan haklarý çevre, tüketici eðitimi gibi konularda yetiþkin eðitimi gereksinimi artmaktadýr (Ural,2003). Modern toplum eðitimi üretken ve tatmin edici bir yaþam için bir anahtar olarak deðerlendirmektedir (Smith ve Pourchot, 1998). Yukarýda genel olarak özetlenen yetiþkin eðitimi gereksinimleri dýþýnda, her yetiþkin bireye ve yaþadýðý sosyal, ekonomik ve kültürel çevreye göre deðiþebilen eðitim gereksinimleri sayýlabilir. Bu çeþitliliði bilerek, yetiþkin eðitimi uygulamalarýnýn hedeflerini genel olarak toplum, aile/kadýn ve birey olarak üçe ayýrabiliriz. Yetiþkin eðitimi toplumun genel eðitim ve geliþmesinin yaný sýra, toplumda yaþayan aileler ve bireylerin geliþmesi ve eðitimiyle de ilgilidir. Aslýnda bir hedef gruba yönelik görülen bir yetiþkin eðitimi uygulamasýnýn, tüm hedef gruplarla ilgili olduðu görülür. Örneðin yetiþkin bireye yönelik yapýlan okuma-yazma eðitimi uygulamasý hem bireyi, hem ailesini, hem de tüm toplumu ilgilendirir. Eðitilen ve geliþen bireyin ailesine ve topluma da katkýsý olacaktýr.Daha geliþmiþ birey sayýsý çoðalan toplumlarýn geliþimi de hýzlanacaktýr. Yetiþkin eðitimi bireyin, ailenin ve toplumun birbirleriyle etkileþim içinde geliþmesini hedef alýr.

Yetiþkin Eðitimi Uygulamalarý Çok çeþitli kurumlarda uygulanan yetiþkin eðitimi program alanlarý, uygulamalarý yetiþkin ve toplumun yukarýda belirtiðimiz farklý gereksinimlerinden dolayý çeþitlilik gösterir. Sýklýkla rastlanan yetiþkin eðitimi uygulamalarýndan bazýlarý þöyledir: Okuma-yazma, tamamlama eðitimi (her kademeden örgün eðitimi tamamlama), çevre, tüketici, trafik, saðlýk, toplum kalkýnmasý, yurttaþlýk eðitimi, yaþam kalitesinin yükseltilmesi, göç edenlere yönelik uyum çalýþmalarý, kentlilik bilincini yükseltme, tarým ve tarým örgütleri(kooperatifler gibi) eðitimi, müze ve sanat eðitimi, mahkûmlara yönelik eðitim, anne-baba eðitimi, anne-çocuk eðitimi, kadýnýn statüsünün deðiþtirilmesi çabalarý, meslek eðitimi, teknik-teknolojik eðitim, hizmet-içi eðitim, boþ vakit deðerlendirilmesi, hobi/el sanatlarý eðitimi, yaþlýlara yönelik eðitim, özürlüler (özürlü bireye, ailesine, topluma yönelik eðitimler) eðitimi, spor, kiþisel geliþim ve kültür eðitimi.

Yetiþkin Eðitimi Kurumlarý Yukarýda sayýlan yetiþkin eðitimi uygulamalarýnýn dýþýnda pek çok eðitim uygulamasý vardýr ve çok çeþitli yetiþkin eðitimi uygulamalarýný tek tek belirtmek yerine bu çalýþmada toplumun, ailenin ve bireyin istek ve gereksinimlerine göre uygulanan yetiþkin eðitimi çalýþmalarý ele alýnacaktýr. Çok çeþitli konulardaki yetiþkin eðitimi “nerelerde yapýlýyor?” sorusunun yanýtý da çeþitlilik gösterir. Yetiþkin eðitimi uygulamalarý yapan kurumlarý iþlevlerine ve statülerine göre “temel iþlevleri yetiþkin eðitimi olan” ve “yan bir iþlev olarak yetiþkin eðitimi uygulayan” kurumlar olarak þöyle sýralayabiliriz:

I. Temel Ýþlevi Yetiþkin Eðitimi Olan Kurumlar Yetiþkinlere yönelik, deðiþen süre, konu ve düzeylerde eðitim/seminer/kurs/program hazýrlayan ve temel iþlevi yetiþkinlere eðitim vermek olan özel, devlet ve sivil/gönüllü kurumlar bu grupta sayýlabilir: Özel Kurumlar: Eðitim Merkezleri (Sanat tarihi, kiþisel geliþim, felsefe gibi çok çeþitli konularda seminer/ders veren Aralýk Derneði gibi merkezler) 20


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 21

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Eðitim Danýþmanlýk Þirketleri, Dershaneler (Bilgisayar, yabancý dil, moda-stilistlik eðitimi verenler gibi). Devlet Kurumlarý: · Milli Eðitim Bakanlýðý, Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü · Halk Eðitimi Merkezleri · Çýraklýk Eðitimi Merkezleri · Mesleki ve Teknik Eðitim Merkezleri · Pratik Sanat Okullarý ve Enstitüler (Olgunlaþma Enstitüsü gibi) Sivil/Gönüllü Kurumlar: · Sivil Toplum Kuruluþlarý;Vakýf, Dernek, Gönüllü Kuruluþlar (Anne-Çocuk Eðitimi Vakfý, Tüketici Eðitimi Derneði gibi)

II. Bir Yan Ýþlev Olarak Yetiþkin Eðitimi Uygulayan Kurumlar Faaliyet gösterdikleri ana çalýþma alanlarý dýþýnda, bazý yetiþkin eðitimi uygulamalarý bulunan kurumlardýr. Bunlar arasýnda çalýþanlarýnýn sürekli hizmet içi eðitimlerini saðlama, topluma yararlý olma, sosyal sorumluluk bilinciyle haraket etme gibi deðiþik amaç ve sorumlulukla çeþitli yetiþkin eðitimi programlarýný bir yan iþlev olarak sunan, hazýrlanmasýna katkýda bulunan özel, devlet, yerel yönetim ve sivil/gönüllü kurumlar sayýlabilir: Özel Kurumlar:

Ticari kurumlarýn kendi personellerine eðitim veren eðitim bölümleri (Hizmet-içi eðitim, oryantasyon programlarý, bazý toplum yararýna eðitim projeleri, sponsorluk veya halkla iliþkiler çalýþmalarý gibi). Vakýf Üniversiteleri (Hizmet-içi eðitim programlarý, kongre, seminer çalýþmalarý, toplumsal projeler, sürekli eðitim merkezlerinde yetiþkinlere sunulan eðitim programlarý gibi. Televizyon ve radyolarýn bazý eðitim programlarý, çalýþmalarý Sanat merkezleri ve galerilerin bazý eðitim çalýþmalarý Müzelerin eðitim çalýþmalarý

Devlet Kurumlarý: Kamu Ýktisadi Teþekkülleri (Hizmet-içi eðitim programlarý gibi) Bakanlýklar: (Saðlýk, Tarým, Orman, Kültür, Ulaþtýrma, Milli Savunma gibi çeþitli bakanlýklarýn hizmet-içi eðitim pro gramlarý ve toplum yararýna sunulan yetiþkine yönelik çeþitli eðitim programlarý gibi) Enstitüler/Merkezler: (Türkiye Standartlar Enstitüsü, Türkiye Sanayi Sevk ve Ýdare Enstitüsü, Türkiye Ortadoðu Amme Ýdaresi Enstitüsü, Sýnai Eðitim ve Geliþtirme Merkezi gibi kuruluþlarýn hizmet-içi eðitim programlarý ve toplum yararýna sunulan yetiþkine yönelik çeþitli eðitim programlarý gibi) Üniversitelerde düzenlenen kongre, konferans, panel gibi etkinlikler; üniversitelerin yetiþkin eðitimine yönelik projeleri, Sürekli Eðitim Merkezleri (Marmara Üniversitesi Sürekli Eðitim Merkezi-MÜSEM ve Boðaziçi Üniversitesi Yaþamboyu Eðitim MerkeziBÜYEM gibi) ve mezunlar derneðinin bazý çalýþmalarý gibi Türkiye Radyo Televizyon kurumu; Hizmet-içi eðitim programlarý, bazý eðitim program larý, kampanyalarý Yerel Yönetimler: Çalýþanlarýna yönelik her türlü hizmet-içi eðitim programlarý ve halka yönelik çeþitli toplum, çevre, yardým, saðlýk, spor, kültür, meslek, boþ vakit eðitimi, program ve projeleri gibi. Eðitim Merkezleri; Ýstanbul Belediyesi ÝSMEK, Kadýköy Belediyesi KASDAV, Bursa 21


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 22

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Belediyesi BUSMEK gibi merkezlerde yetiþkine yönelik meslek, beceri kazandýrma, kentlilik bilinci geliþtirme, saðlýk, boþ vakit/hobi eðitimleri gibi eðitimler veren merkezler gibi. Kadýn, Çevre Saðlýðý, Özürlülere Yönelik Eðitim gibi eðitimler veren büyükþehir ve/veya ilçe (Kadýköy ve Bakýrköy Belediyeleri gibi ) belediyeleri eðitim merkezleri gibi. Sivil/Gönüllü Kurumlar: Sivil Toplum kuruluþlarý;Vakýf, Dernek, Gönüllü Kuruluþ, Sendika, Kooperatifler (Tema, Türk Anneler Derneði, Akut, Doðal Hayatý Koruma Derneði, Türk Tarih Vakfý gibi kuruluþlarýn hizmet-içi eðitim programlarý ve toplum yararýna sunulan yetiþkine yönelik çeþitli eðitim program ve projeleri gibi).

Yetiþkin Eðitiminde Öncelikli Kesimler Tüm yetiþkinlerin yaþam boyu yetiþkin eðitiminden yararlanmasý genel amacýnýn yanýnda, yetiþkin eðitiminin öncelikli hedef gruplarý ve bölgeleri vardýr. Toplumsal, ekonomik, coðrafi, ailevi koþullar nedeniyle yoksunluk çekenler ve zihinsel veya bedensel özürlüler yetiþkin eðitiminden öncelikle yararlanmasý gereken kesimlerdir (Lowe,1985; Bülbül,1991). Ülkemizde yetiþkin eðitiminden öncelikli yararlanacak yöreler; · Az geliþmiþ kýrsal bölgeler, · Gecekondu bölgeleri, · Kalkýnma projeleri uygulanan bölgeler, · Kalkýnma sürecinde yer alan kýrsal ve kentsel merkezler olarak belirlenmiþtir (MEB, 1980). Yetiþkin eðitimciler öncelikli hedef kitleye yönelik program geliþtirmeye çalýþmaktadýrlar fakat yetiþkin eðitimi açýsýndan önemi olan ve asýl ulaþýlmak istenen öncelikli hedef kitleden çok örgün eðitimden yararlanmýþ yetiþkinlerin yetiþkin eðitimi programlarýna katýldýklarý görülmektedir. Genel olarak örgün eðitimden en üst düzeye kadar yararlanmýþ yetiþkinler, yetiþkin eðitimine en çok katýlan ve yararlanan kesimi oluþturur.Yetiþkin eðitimciler yetiþkin eðitimi programlarýna gereksinim duyduklarýný düþündükleri öncelikli hedef kitledeki yetiþkinlerin eðitime katýlmada zorluk yaþadýklarýný bilirler. Gönüllülük ilkesine inanan yani yetiþkinin kendi istek ve belirttiði gereksinim yönünde eðitim almasý gerektiðini bilen yetiþkin eðitimciler için, yetiþkin eðitimine katýlsa çok yarar göreceðini düþündükleri yetiþkinlerin eðitim için istekli olmamalarý önemli bir sorundur. Yetiþkin eðitimi aracýlýðýyla yaþamý “daha iyi” olabilecek, ancak eðitim gereksiniminin farkýnda olmayanlarýn yetiþkin eðitimi programlarýna katýlmalarýný nelerin saðlayabileceði, bu yetiþkinlere gereksinimlerinin nasýl farkettirilebileceði; tüm yetiþkinler için katýlma ve katýlmama sebeplerini belirleme yetiþkin eðitimcilerin üzerinde durduklarý bir araþtýrma konusudur.

Yetiþkin Eðitimine Katýlma “Katýlým” dilimizde bir sanat etkinliðini gidip, izlemekten, bir toplantýya katýlmaktan ve bir eðitime katýlmaya kadar çeþitli durumlar için kullanýlmaktadýr. Miser(2000) katýlýmý”nsanlarýn kendi yaþam alanlarýna iliþkin kararlarda, iþlem ve eylemlerde etkileþimli özne olmalarý” biçiminde tanýmlamaktadýr. Yetiþkin eðitiminde bir bireyin yetiþkine yönelik bir programa katýlmasý ve eðitim almasý “katýlým”ýn en genel ifadesidir. Çeþitli yetiþkin eðitimi programlarýna katýlan yetiþkinler, kendi istek ve gereksinimlerine en uygun eðitim programýný, programýn yer ve zamanýný seçmek istemektedir. Her yetiþkin kendi bireysel istek ve gereksinimlerine uygun bir programa katýldýðýnda programýn baþarýsý büyük ölçüde saðlanmýþ olur. Baþarýlý yetiþkin eðitimi programlarý düzenleyebilmek için, yetiþkinin katýlma sebeplerini bilmek gerekmektedir. Yetiþkin katýlýmcýlarýn yetiþkin eðitimi programýna niçin katýldýðýný bilmenin, yetiþkini uygun programa yönlendirme açýsýndan da önemi vardýr. Böylece yetiþkin eðitimi programlarýnda çok kere görülen programý terk etme oranlarýnda belirli bir düþme olabilir. Yetiþkinin gereksinim ve isteklerine uygun eðitim programlarýný hazýrlayabilmek için, yetiþkin eðitimcilerin yetiþkinin eðitime katýlma 22


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 23

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

sebeplerini bilmesi gerekir. Kendi istek ve gereksinimlerine uygun programa katýlan bir yetiþkinin eðitimsel güdülenmesi de yüksek olacaktýr. Etkin ve baþarýlý yetiþkin eðitimi programlarý hazýrlayabilmek için, yetiþkin eðitimcinin yetiþkinin niçin bir programa katýldýðýný, nasýl bir güdülenmesi olduðunu araþtýrmasý gereklidir. Darkenwald ve Merriam (1982) yetiþkin eðitiminin etkinliðini ve devamýn saðlanmasýnýn yetiþkinin gereksinim, sorun, tutum ve tercihlerini iyi anlamaya baðlý olduðunu söylemekte ve katýlma araþtýrmalarýný yapmanýn yetiþkin eðitimi açýsýndan önemi ve gereði üzerinde durmaktadýrlar. Yetiþkinin, yetiþkin eðitimine katýlma sebeplerini araþtýran katýlma araþtýrmalarýnýn önemi þöyle özetlenebilir: · Katýlma araþtýrmalarý yetiþkin eðitimcilerine yeni yöntem, program ve araç geliþtirme açýsýndan yol gösterir. · Uygun ve etkili programlarla yüksek ve sürekli bir katýlým saðlanabilir. · Katýlma araþtýrmalarý uygun eðitim politikalarý geliþtirmek, planlama yapabilmek için önemlidir. · Yetiþkin eðitimcilere, yetiþkin katýlýmcýlarý kendilerine uygun programlara yöneltme bakýmýndan yardým eder. · Yetiþkine yönelik rehberlik hizmeti saðlanabilir.

Katýlma Araþtýrmalarý Katýlma araþtýrmalarýnda geleneksel yaklaþýmlardan biri, bir yetiþkin eðitimi programýna katýlan yetiþkine o programa niçin katýldýðýný sormaktýr. Bu yaklaþýmla yapýlan ilk çalýþmalardan biri Johnstone ve Rivera (1965) tarafýndan yapýlan katýlma araþtýrmasýdýr. On yýl kadar sonra ayný yaklaþýmla Eðitimde Ölçme Servisi (Educational Testing Service, 1972) tarafýndan benzer bir çalýþma daha yapýlmýþtýr (Carp ve diðer., 1974 ). Araþtýrmalar sonucunda iþ ve mesleki amaçlarla katýlma sebeplerinin ön plana çýktýðý görülmüþtür. 1972 araþtýrmasý her üç yetiþkinden birinin yetiþkin eðitimi programýna katýldýðýný göstermiþtir. Bir diðer yaklaþým, yetiþkin eðitimine katýlan yetiþkini katýlmaya yönelten sebepleri araþtýrma eðilimidir. Bu yaklaþýmla yapýlan katýlýma araþtýrmalarý için çeþitli araþtýrmacýlar, katýlma sebeplerini içeren ölçekler geliþtirerek, araþtýrmalarýnda kullanmýþlardýr. Sheffield’ýn (1964) geliþtirdiði “Sürekli Öðrenme Yönelimleri Ölçeði” (Continuing Learning Education Index), Boshier'in (1971) geliþtirdiði “Eðitime Katýlma Ölçeði” (Educational Participation Scale) ve Burgess'in (1971) geliþtirdiði “Eðitime Katýlma Sebepleri Ölçeði” (Reasons for Educational Participation Scale) ölçekleri ilk geliþtirilen ölçeklerdir. Bu ölçeklerin kullanýldýðý çeþitli araþtýrmalarda, yetiþkin katýlýmcýlarýn yetiþkin eðitimi programlarýna katýlma sebepleri incelenmiþtir (Boshier, 1977, 1989; Grabowski, 1972). Birçok katýlma sebebi olduðundan faktör analizi yöntemini kullanan araþtýrmacýlar bireysel, mesleki geliþim, bilgi edinme isteði, günlük yaþamýn rutininden uzaklaþma, sosyal iliþki geliþtirme gibi çeþitli sebepler belirlemiþlerdir. Bütün bu çalýþmalar Houle'ýn (1961) yetiþkin katýlýmcýlarýn katýlma güdülerini tanýmladýðý ve sýnýflandýrdýðý öncü araþtýrmaya dayanmaktadýr. Houle (1961) üç güdüsel yönelme (amaca dönük, etkinliðe dönük ve öðrenmeye dönük yönelme) tanýmlamýþtýr. Houle'ýn bu sýnýflandýrmasýný izleyen pek çok araþtýrmacý yetiþkin eðitimine katýlma güdülerini/sebeplerini araþtýrmýþtýr.

Türkiye’ de Katýlma Araþtýrmalarý Ülkemizde araþtýrmacýlar genellikle HEM'lerindeki kurslara katýlan yetiþkinlerin cinsiyet, yaþ, medeni durum, eðitim durumu, meslek tercihleri, tercih ettikleri kurs türleri gibi özellikleri üzerinde durmuþtur. Bu çalýþmalarda, kurslara katýlanlarýn büyük çoðunluðunu çok genç yaþlardaki kadýnlarýn oluþturduðu ortaya çýkmýþtýr. Büyük çoðunluðu ilkokul mezunu olan genç kýzlar, kendilerini “ev kýzý” olarak tanýmlamaktadýr. Yetiþkin eðitimine katýlanlarýn ve programlarýn özelliklerinin araþtýrýldýðý çalýþmalarýn yanýnda bazý katýlma sebeplerini araþtýran çalýþmalar da bulunmaktadýr. Yetiþkin eðitimine katýlanlarla yapýlan bir çalýþmada yetiþkinlerin daha çok para kazanma, yeni iþ 23


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 24

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

kurma ve iþlerinde terfi etme gibi sebeplerden katýldýklarý bulunmuþtur (Oðuzkan ve Okçabol,1990-1991). Tekin (1988) benzer olarak, yaptýðý çalýþmada para kazanma ve iþte terfi edebilmek için sertifika alma isteðinin önde gelen katýlma sebepleri arasýnda olduðunu söylemektedir. Yetiþkini eðitime katýlmaya yönelten sebepleri araþtýrdýðý çalýþmasýnda Ural (1993), Burgess (1971) tarafýndan geliþtirilen, Grabowski (1972) tarafýndan yeniden düzenlenen ve Türkçeye “Eðitime Katýlma Sebepleri” ismiyle çevrilen, geçerlik, güvenirlik çalýþmalarýný yaptýðý ölçeði kullanmýþtýr. Yetiþkinin eðitime katýlma sebeplerinin araþtýrýldýðý bu çalýþmada Ural(1993) kiþisel geliþim, sosyal ve ekonomik geliþme, iç-yönelimli ve dýþ-yönelimli öðrenme, rekabet için öðrenme, otoriteye uyma, uzaklaþma, sosyal iliþki kurma gibi sekiz faktör bulmuþ ve benzer sonuçlarý ayný ölçeði kullandýðý bir diðer çalýþmada da görmüþtür (Ural,1999). Her iki çalýþmada da, kadýn katýlýmcýlarýn, erkek katýlýmcýlardan daha çok sosyal iliþki kurma sebebiyle kurslara katýldýðý bulunmuþtur (Ural,1993,1999). Katýlmaya yönlendiren güdülerin ve katýlýmcýlarýn demografik özellikleri arasýndaki iliþkiye bakýlan bir çalýþmada da, eðitim programlarýna katýlan kadýn ve iþsiz katýlýmcýlarýn daha çok bireysel geliþim ve günlük yaþamýn rutininden uzaklaþma sebebini belirttikleri bulunmuþtur (Kirazoðlu, Okçabol ve Ünlühisarcýklý,1998). Katýlma sebepleri kadar yetiþkinin niçin, hangi sebeplerden dolayý eðitime katýlamadýklarý da yetiþkin eðitiminin önemli bir araþtýrma konusudur. Mali durumun yetersizliði, vakit olmamasý, ulaþým güçlüðü, küçük çocuk sahibi olma ve kurs/programlardan habersiz olma en çok belirtilen katýlmama sebepleri arasýndadýr. Tekin (1990) Halk Eðitimi Merkezleri’ndeki kurslara katýlmama sebepleri arasýnda “haberi olmama”yý saymaktadýr. Kirazoðlu (1996) ise ekonomik zorluklar, eðitsel etkinliklere karþý olumsuz tutum ve izlenimler, zaman bulamama, çevreden gelen olumsuzluklar, kurslara iliþkin bilgi eksikliði, kendine güvensizlik ve aile sorumluluðu gibi katýlmama sebeplerini belirtmektedir. Katýlmama sebeplerinin belirlenmesi katýlmamayý azaltacak önlemlerin alýnabilmesi için atýlmasý gereken ilk adýmlar arasýndadýr.

Halk Eðitimi Merkezleri Ülkemizde yetiþkin katýlýmýnýn en yaygýn ve sýk görüldüðü kurum Halk Eðitimi Merkezleri (HEM) dir. Devletin çeþitli yetiþkin eðitimi uygulamalarýný ülkenin hemen her yanýnda gerçekleþtirdiði Halk Eðitimi Merkezleri hakkýnda bu çalýþmada program, katýlanlar ve merkez çalýþanlarý aðýrlýklý olmak üzere kýsa bilgi verilecektir. Devlet kurumlarý arasýnda yetiþkin eðitimi veren Halk Eðitim Merkezleri’ni ayrý ele almak gerekmektedir. Temel iþlevi yetiþkin eðitimi olan ve tüm ülkede yaygýn bir þekilde faaliyet gösteren “Halk Eðitimi Merkezleri” Milli Eðitim Bakanlýðý Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü'ne baðlýdýr. Sayýlarý, açtýklarý kurs çeþitleri günün ve yetiþkinin ilgi ve gereksinimine göre deðiþen HEM'leri bugün 1000' in üzerinde merkezde, ücretsiz hizmet sunmaktadýr. Halkýn istediði konularda uygun eðitici/öðretmen olduðu takdirde kurs açýlmaktadýr. Halk eðitimi uygulamalarý merkezler aracýlýðýyla en ücra köþelere kadar yapýlabilmektedir (Arslan, 1992). Halk eðitimi ihtiyacýný karþýlamak üzere, HEM'lerinin olmadýðý bölgelerde, bölge halkýnýn isteði üzerine HEM'ne baðlý olmak üzere eðitim odalarý açýlabilmektedir. Devlet HEM'leriyle ülkenin her yerinde halk eðitimi uygulamalarýný gerçekleþtirmeyi hedeflemektedir. Bu merkezlerde açýlan kurslar ve etkinlikler baþlýca beþ grupta incelenebilir: 1 ) Okuma-yazma Kurslarý a) Okuma-yazma öðreten kurslar b) Ýlkokul denklik belgesi veren kurslar 2 ) Mesleki ve Genel Bilgi Kurslarý 3 ) Sosyal ve Kültürel Eðitim Kurslarý 4 ) Sosyal ve Kültürel Etkinlikler 5) Sanayi Eðitimi Kurslarý (MEB,1984, 1991). 24


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 25

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ülkemizin en önemli sorunlarýndan biri olan yetiþkinlerin okuma-yazma bilmezliði ile HEM 1960 yýlýndan beri açtýklarý okuma-yazma kurslarý ile çözüm arayýþýný sürdürmektedir. Okuma-yazma bilmeyen yetiþkinlerin çok büyük bir kýsmýný kadýnlar oluþturmaktadýr. HEM’lerinde okuma yazma bilmez yetiþkinlere yönelik kurslar I. ve II. kademe okuma-yazma kurslarý olarak ikiye ayrýlmaktadýr. Aþaðýda HEM’lerde açýlan okuma-yazma kurslarýna katýlýmý gösteren Tablo 1’de Mart 1981’de ve Eylül 2001’de baþlatýlan iki büyük okuma-yazma kampanyasýný izleyen yýllarda katýlýmýn arttýðý görülmektedir. Düzenleme, uygulama ve ölçme-deðerlendirme konularýnda eksik yönleri çok olan okuma-yazma kampanyalarýnýn yine de okuma-yazma bilmeyen yetiþkinlere ulaþtýðýný ve okuma-yazma öðrenmelerine aracý olduðunu umalým

Tablo 1. Okuma-Yazma Kurslarýna Katýlým*

Kaynak: DÝE ve MEB

*Çalýþmada tablolardaki veriler Okçabol (2006)'dan alýnmýþtýr.

25


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 26

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

HEM'lerinde yetiþkinlere okuma-yazma eðitimi dýþýnda, istek ve gereksinimlere uygun çok çeþitli konularda kurslar açýlmaktadýr. HEM yönetmeliðinde merkezlerde açýlacak kurslarýn özellikleri ve amaçlarý çok detaylý bir þekilde belirtilmiþtir. HEM yetiþkinlere niçin yetiþkin eðitimi hizmeti sunduklarýný þöyle açýklamaktadýr: Yaygýn eðitimin amaç ve iþlevleri; Anayasa ilkelerine ve Milli Eðitim'in temel amaçlarýna uygun, toplumun yapýsal özellikleri ve ihtiyaçlarý doðrultusunda bütün bireylere; a) Okuma-yazma öðretmek, eksik eðitimleri tamamlamalarý için sürekli eðitim olanaklarý hazýrlamak; b) Ulusal bütünleþmeye ve yurttaþlýk görevini bilinçli olarak yapmaya yönelik, Atatürk devrimleri doðrultusunda özgürlükçü, demokrasiyi güçlendirici herkesin düþüncesini, kiþiliðini ve yeteneklerini geliþtirici biçimde eðitim çalýþmalarý yapmak; c) Çaðýmýzýn bilimsel, teknolojik, ekonomik, toplumsal ve kültürel geliþmelerine uymalarýný saðlayýcý eðitim olanaklarý hazýrlamak; d) Kalkýnmayý engelleyen davranýþ, düþünce ve deðerleri deðiþtirerek ulusal kalkýnmayý en geniþ ölçüde destekleyici ekonomik ve toplumsal içerikli projelerin baþarýya ulaþmasý için elveriþli ortamý yaratýcý eðitim çalýþmalarý düzenlemek ve bu türlü çalýþmalara katýlmak; e) Ulusal kültür deðerlerinin korunmasý, dünya kültürüne açýk olarak geliþtirilmesi ve yaygýnlaþtýrýlmasýna yardýmcý olmak; f) Toplu yaþama, dayanýþma, yardýmlaþma, birlikte çalýþma ve örgütlenmeye yönelik alýþkanlýklar kazandýrmak; g) Tarým ve endüstri kesimindeki yeni teknoloji ve tekniklerin tanýtýlmasýna, yeni hizmet alanlarýnýn geliþtirilmesine, iþsiz ya da istemediði iþlerde çalýþanlarýn gelir getirici ve yaþam düzeylerini yükseltici beceriler kazanmalarýna yardýmcý olmak; ð) Yöresel özelliklere ve gereksinimlere göre eðitim-üretim istihdam-pazarlama ve örgütlenmeye yönelik çalýþmalar yapmak; h) Kýrsal kesimden kente göçenlerin yeni ortama uyum saðlamalarýna ve gecekondularda yaþayan yurttaþlarýn ekonomik, toplumsal ve kültürel sorunlarýnýn çözümüne dönük eðitim çalýþmalarý yapmak; ý) Endüstrileþmenin gereksinimi olan iþgücünün yetiþtirilmesine yardýmcý olmak için mesleki-teknik içerikli eðitim çalýþmalarý yapmak; i) Çeþitli mesleklerde çalýþmakta olanlarýn hizmet içinde ve mesleklerinde geliþmeleri için gerekli bilgi ve becerilerini saðlamak: j) Halk saðlýðýnýn korunmasý, aile planlamasý, sivil savunma, saðlýklý konuta kavuþma, iyi bir üretici ve tutumlu bir tüketici olma niteliðini kazandýrýcý çalýþmalar yapmak; k) Boþ zamanlarý sosyal ve kültürel etkinliklerle deðerlendirmeye yönelik eðitim çalýþmalarý yapmaktýr (Madde-8, MEB, 1982). HEM'lerinin yönetmelikde belirtilen özel amaçlarýna bakýldýðýnda, halk eðitiminin öncelikle okuma-yazma bilmeyenlere, örgün eðitimden yeterince yararlanamamýþ olanlara, kýrsal-tarým kesiminde yaþayanlara, gecekondu bölgelerinde yaþayanlara, mesleki-teknik bilgiye ihtiyaç duyanlara, sanayi alanýnda çalýþanlara, aile ve tüketicilere yönelik olduðu görülür (Ural, 1995). Bu öncelikli hedef kitlenin uygulanan yetiþkin/halk eðitimi programlarýyla kalkýnmasý ve dolayýsýyla ülkenin kalkýnmasýna da katkýda bulunulmasý istenmektedir. Ulaþýlmak istenen bu 26


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 27

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

amaçlarýn ne derece gerçekleþtiðini anlamak için HEM'lerindeki programlarýn özelliklerine, uygulanýþ biçimlerine, programa katýlan yetiþkinlere programlarý hazýrlayan ve uygulayan kiþilerin özelliklerine bakmak gerekmektedir.

Halk Eðitimi Merkezleri ve Yetiþkin Katýlýmcýlar HEM'lerindeki kurslar ve bu kurslara katýlan yetiþkin katýlýmcýlarýn cinsiyet, yaþ, medeni durum, eðitim durumu, meslek/iþleri tercih ettikleri kurs türleri gibi özellikleri çeþitli araþtýrmacýlar tarafýndan incelenmiþtir

(Tuðrul,1982;Bozkurt,1985;Ayhan.1990;Okçabol,1991; Ural,1993,1995). Bu çalýþmalarda, kurslara katýlanlarýn büyük çoðunluðunu 15-24 yaþ arasýndaki genç kadýnlarýn oluþturduðu ortaya çýkmýþtýr. Büyük çoðunluðu ilkokul mezunu olan genç kadýnlar, bir iþte çalýþmamakta ve kendilerini ev kadýný/kýzý diye tanýmlamaktadýrlar. Tuðrul (1982) araþtýrmasýnda üniversiteye giremeyen 15-23 yaþ grubunun HEM kurslarýný tercih ettiklerini söylemektedir. Bozkurt (1985), erkek ve kadýn katýlýmcýlarý katýldýklarý kurs çeþidine göre incelemiþ ve erkeklerin kavrama becerisi ve beden gücü gerektiren mesleki kurslara, kadýnlarýn ise el becerisi gerektiren biçki-dikiþ türü kurslara katýldýklarýný bulmuþtur. Okçabol da (1991) genç kýzlarýn çoðunlukla biçki-dikiþ kurslarýný tercih ettiklerini söylemektedir. Aþaðýdaki Tablo 2'de HEM'lerinde açýlan mesleki ve sosyal kurslar, etkinlikler ve bunlara katýlanlarýn sayýlarý verilmiþtir. "Meslek Kurslarý" kapsamýna hangi kurslarýn girdiði, bu kurslarý tamamlayanlarýn kaçýnýn bu kursda edindiði bilgi ve beceriyi iþ bulmada veya gelir getirici bir iþ edinmede kullandýðý üzerinde tartýþýlan ve dikkatle araþtýrýlmasý gereken önemli bir konudur.

Tablo 2: Halk Eðitimi Merkezlerinde Açýlan Kurs ve Katýlýmcýlar Kaynak: DÝE ve MEB Katýlýmcýlarýn kurslara niçin katýldýklarýný anlamak için yapýlan çalýþmalarda sosyal iliþki kurma gereksiniminin ön sýralarda yer aldýðý görülmüþtür. Ayhan (1990) "boþ zaman deðerlendirme", "yeni insanlarla tanýþma",

"günlük yaþama bir deðiþiklik katma" gibi katýlma sebeplerinin önem taþýdýðýný bulmuþtur. Ural (1993) benzer sonuçlar bulduðu çalýþmasýnda kadýn katýlýmcýlarýn, erkek katýlýmcýlardan belirgin olarak daha fazla "sosyal iliþki kurma, arkadaþlýk etme, günlük hayatýn duraðanlýðýndan uzaklaþma, sorunlardan biraz olsun kaçma" gibi sebeplerle kurslara katýldýklarýný söylemektedir. Araþtýrmalar göstermektedir ki HEM'lerinde en çok biçki-dikiþ kursu açýlmakta, bu kurslara büyük çoðunlukla ilkokul mezunu, bir iþte çalýþmayan, boþ vakitlerini deðerlendirmek isteyen genç kýzlar katýlmaktadýr. 27


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 28

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Halk Eðitimi Merkezleri Dýþýnda Yetiþkin Eðitimi Kurumlarýnda Katýlým HEM dýþýnda yetiþkinlere eðitim veren pek çok yetiþkin eðitimi kurumu bulunmaktadýr. Devlet kurumlarý dýþýnda kalan kurumlardaki yetiþkin eðitimi uygulamalarý ve katýlýmcýlar hakkýnda çok kere saðlýklý istatistiki veri toplanamamaktadýr. Katýlýmla ilgili sayýlarýn eksikliði bir yana, en iyimser tahminler bile yetiþkin eðitimine katýlma oranlarýnýn yetiþkin nüfusumuz ve bu nüfusdaki okullaþma, meslek-beceri sahibi olma, iþ bulma oranlarý ve göç göz önüne alýndýðýnda düþük olduðunu göstermektedir. Son yýllarda Ýstanbul, Bursa gibi illerimizde yerel yönetimler yetiþkin eðitimi alanýnda program/kurslar düzenlemeye baþlamýþtýr. Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi'ne baðlý olarak çalýþan, meslek-beceri edindirme aðýrlýklý kurslar sunan ÝSMEK'de açýlan kurslara yüzbinden fazla yetiþkin katýlmýþtýr. ÝSMEK eðitim çalýþmalarýna 1996 yýlýnda baþlamýþ, 2003 yýlýna kadar "Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi

Meslek Edindirme Kurslarý" adýyla, bu tarihten sonra "Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý" adý ile yetiþkinlere yönelik meslek eðitimi ve geleneksel el sanatlarý eðitimleri sunmaya baþlamýþtýr (Þenol,2006). Ýstanbul'da kurulduðu günden bu yana 237 bin 870 yetiþkine ücretsiz eðitim veren ÝSMEK, 2006 yýlýnda 120 bin kursiyere 97 branþda (el sanatlarý, bilgisayar teknolojileri, Türk Ýslam sanatlarý, mesleki teknik eðitim, müzik ve dil eðitimi gibi) eðitim vermeye devam etmektedir (Þenol,2006). Bursa Büyükþehir Belediyesi "Yerel Gündem 21" programýna katýlmýþ, Bursa kent kültürü ve kentlilik projesi baþlatmýþtýr (Bursa Belediyesi http://www.bursa.bld.gov.tr). Bu program kapsamýnda çeþitli gruplara (þöförler,

öðrenciler, memurlar gibi) çok çeþitli eðitimler verilmekte ve çeþitli yayýnlar yapýlmaktadýr. Bu etkinlikler öncesinde Bursa Büyükþehir Belediyesi 2005 yýlýnda Bursa'da kent kültürü ve kentlilik araþtýrmasý yaptýrmýþtýr (Meriç, ve

diðer.,2006). Ayrýca sivil toplum kuruluþlarýnýn pek çoðu yetiþkinlere yönelik eðitim çalýþmalarý yapmaktadýr. Eðitim çalýþmalarýnýn çoðu kadýn saðlýðý, okula devamýn saðlanmasý, okuma-yazma, meslek-beceri edinme alanlarýndadýr. Tüm çabalara karþýn ulaþýlmak istenen yetiþkin sayýsý hala yetersizdir. Temel iþlevi yetiþkin eðitimi olan kurumlar baþta olmak üzere yetiþkinlerin niçin istenen düzeyde kurumlarda verilen yetiþkin eðitimine katýlmadýklarý araþtýrýlmalýdýr. Aþaðýda Tablo 3'de HEM dýþýnda yetiþkinlere eðitim veren bazý yetiþkin eðitimi kurumlarýna katýlma oranlarý verilmektedir. Tablo 3: Bazý Yetiþkin Eðitim Kurumlarýna Katýlma Oranlarý

28


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 29

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Kaynak: DÝE ve MEB

Halk Eðitimi Merkezi Çalýþanlarý ve Yetiþkin Eðitimciler HEM personeli, müdür, müdür yardýmcýlarý, rehber öðretmen, kurs öðretmeni, uzman ve usta öðretici, teknisyen ve yardýmcý hizmet elemanlarýndan oluþmaktadýr (MEB, 1992). Bu genel personel sayýsý merkezin durumuna göre deðiþmektedir. Çok yetersiz personelle çalýþan HEM'leri kaynak yetersizliði, fiziksel eksiklikler, yetiþkin eðitimi elemaný eksikliði, program seçme, hazýrlama ve uygulama güçlükleri motivasyon eksikliði gibi sorunlarla da karþý karþýyadýr. Okçabol (1987) HEM'lerindeki hizmetlerin niteliðini beþ temel etkenin belirlediðini söylemektedir. Bunlar; 1.Kadro (yöneticiler, öðreticiler ve diðer elemanlar) 2.Fiziksel olanaklar (mali kaynak, bina, kurs yeri ve araç-gereçler) 3.Çevre (merkezlerin bulunduðu yöredeki yerel zenginlikler, okullar, resmi ve özel kuruluþlar, doðal kaynaklar) 4.Kararlar (eleman-fiziksel olanaklarýný ve çevre-yetiþkin iliþkilerini düzenleyen yetki ve sorumluluklarý

belirleyen yasalar, yönetmelikler, genelgeler) 5.Yetiþkin (merkez hizmetlerinden yararlanacak kesim) Araþtýrmalarda (Okçabol, 1987; Tekin, 1990) merkez müdür ve yardýmcýlarýnýn eðitim özgeçmiþleri incelendiðinde, büyük çoðunluðunun ilkokul ya da ortaöðretim kurumlarýna öðretmen yetiþtiren okullardan mezun olduklarý ortaya çýkmaktadýr. HEM'lerinde özveriyle, zor koþullarda çalýþan personelin yetiþkin/halk eðitimi konusunda bir üniversite eðitimi almadýklarý, alanla ilgili bilgilerini zaman zaman yapýlan hizmet-içi seminerler aracýlýðýyla edindikleri bilinmektedir. 29


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 30

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Bu merkezlerde hemen hepsi örgün eðitimde- çok kere ilköðretimde- görev yapmýþ eðitimciler çalýþmaktadýr (Okçabol,1997). Katýldýklarý hizmet içi eðitim programlarý ve alandaki çalýþmalarýyla merkezlerde çalýþan halk eðitimcilerin çoðu baþarýlý olmaktadýr. Ancak yetiþkin eðitimi alanýnda yeni bilgi ve geliþmeleri öðrenme gereksinimi içinde olduklarý düþünülmektedir. Halk Eðitim Merkezleri'nde yapýlan hizmet içi eðitim programlarýnýn da etkili ve etkin olduðunu söylemek mümkün deðildir ve çalýþanlar geliþimlerine yönelik sorunlarýný ve gereksinimlerini dile getirmektedir (Ural ve Serençelik,2006).Bu konuda iyileþtirici çalýþmalar yapýlmasý gerekmektedir. Bir diðer önemli konu da "kursiyer" olarak tanýmlanan katýlýmcýlardýr. Halk Eðitim Merkezleri'nde çeþitli programlara katýlan yetiþkinlerin katýlma sebepleri incelendiðinde, çoðunluðun boþ vakitlerini deðerlendirme isteði ile katýldýðýný görüyoruz (Ural, 1993, 1997). Halk Eðitimi Merkezleri'nin temel amaçlarýna baktýðýmýzda meslek sahibi veya gelir getirici bir beceri sahibi, geliþmiþ yurttaþlýk bilincine sahip bireyleri yetiþtirme hedeflerine ulaþýlamadýðý ortadadýr (Ural, 1995). Halk Eðitimi Merkezleri'ndeki programlara katýlanlara, hedeflenen amaçlar doðrultusunda düzenlenmiþ eðitim çalýþmalarýnýn yapýlmasý gerektiði gibi, programlara katýlmayanlarý da katýlmaya teþvik edici çalýþmalar yapýlmasý gerekmektedir (MEB, 1980). Her Halk Eðitimi Merkezi'nin "nasýl, kime, kimlerle ve ne þekilde" bir eðitim vermek istediðini iyi bilmesi, açýk ve net olarak hedeflerini belirlemesi ve bu hedeflere ulaþmak için neler yapmasý gerektiðini ortaya koymasý önemlidir. Öncelikli olarak, Halk Eðitimi Merkezi çalýþanlarýnýn bu hedeflere ulaþmak için hangi konularda eksikleri varsa, hizmet-içi eðitim programlarý bu eksikleri tamamlamak üzere düzenlenmelidir. Yetiþkin eðitimcilerin 4 yýllýk üniversite lisans düzeyinde eðitim görerek, yetiþtirilmeleri için Ankara Üniversitesi, Halk Eðitimi Bölümü uzun zaman hizmet vermiþ, daha sonra bu çabaya lisansüstü düzeyde Boðaziçi Üniversitesi ve lisans düzeyinde Marmara Üniversitesi katýlmýþtýr. Ancak 1997 yýlýnda Ankara ve Marmara Üniversitesi tarafýndan lisans düzeyinde açýlan "Halk Eðitimi" bölümlerinin YÖK tarafýndan alýnan bir kararla kapatýlmasý anlaþýlmaz bir konudur. Sadece bu iki üniversitede 4 yýllýk lisans düzeyinde eðitim veren "Halk Eðitimi" bölümleri bulunmaktaydý. Niçin kapatýldýðý hala anlaþýlamayan, mezunlarýnýn HEM'lerine atanmasýnýn mümkün olmadýðý söylenen "Halk Eðitimi" bölümlerinden son olarak 2000-2001 yýlýnda öðrenciler mezun olmuþtur. Mezun olan öðrencilerin çoðu bugün örgün eðitim kadrolarýnda çalýþmaktadýr. Halk Eðitimi Bölümü'nden, 4 yýllýk üniversite eðitiminden geçerek, mezun olan yetiþmiþ gençlerin Yaygýn Eðitim Yönetmeliði'nde yapýlacak bir düzenleme ile örgün eðitim yerine, Halk Eðitimi Merkezleri'nde personel kadrolarýna veya rehber öðretmen statüsüne atanmalarý yapýlabilseydi bugün belki de üniversitelerdeki "Halk Eðitimi" bölümleri kapatýlmazdý (Ural,1997). Halk Eðitimi Merkezleri'nde yaþanan güçlüklerin baþýnda alanda yetiþmiþ, yetiþkin eðitimci eleman ihtiyacý gelmektedir. Toplumdaki yetiþkin eðitimi gereksinimlerinin farkýnda olan yerel yönetim, sivil toplum kuruluþu gibi kurumlar da alanda yetiþmiþ "yetiþkin eðitimci" aramaktadýr. Bu alana eleman yetiþtiren Halk Eðitimi Bölümleri'ni kapatmanýn mantýðýný anlamanýn imkâný yoktur. Türkiye'nin Halk Eðitimi'ne gereksinimi olmadýðýný söyleyemeyeceðimize göre, bir an önce üniversitede lisans düzeyinde, Halk Eðitimi Bölümleri tekrar açýlmalýdýr (Ural, Mayýs 1997; Ural, Nisan

1998).

Yetiþkin Öðrenen Yetiþkin eðitimi uygulamalarýnýn yapýldýðý kurumlarda yetiþkinin özelliklerine uygun eðitim yapýlmasý gereklidir. Bunun için yetiþkin eðitimi yapýlan her kurumda yetiþkine yönelik eðitim programlarýnýn hazýrlanmasý ve uygulanmasýnda bir yetiþkin eðitimci ekipte yer almalýdýr. Yetiþkinin geliþim görevlerini, öðrenme özelliklerini bilen yetiþkin eðitimciler gereksinime uygun eðitim programlarýnýn hazýrlanmasýnda önemli rol oynar. Yetiþkinin geliþim 30


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 31

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

görevleri genel olarak yaþamda çeþitli evrelerde üstlendiðimiz sosyal roller ve sorumluluklarla ilgilidir. Aþaðýda geliþim görevleri üzerine çalýþmalarýyla ünlü Havighurst'ün (1972) yetiþkininin genç, orta ve ileri yaþlardaki geliþim görevleri sýralamasý yer almaktadýr:

Yetiþkinlikte Geliþim Görevleri

Havighurst (1972) genç yetiþkinlik evresinde yetiþkinin örneðin eþ seçimi, aile kurma, çocuk yetiþtirme gibi sorumluluklarla uðraþýrken, orta yaþta meslekte ilerlemenin, yaþlanan anne-babaya uyum saðlamanýn önem kazandýðýný ve ileri yaþlarda ise daha çok saðlýk sorunlarýna ve eþin kaybýna uyum saðlamakla ilgilenildiðini söylemektedir.

31


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 32

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yetiþkinin öðrenme özelliklerini araþtýranlarýn öðrenme kuramlarýný dikkate aldýklarý görülmektedir. Yetiþkin eðitiminde kime, ne tür bir eðitim verilmesi gerektiði önemli bir karar olduðu için yetiþkin eðitimciler öðrenme kuramlarýný ve yetiþkin eðitimindeki yansýmalarýný bilirler. Hazýrlanan programlarýn yetiþkine en etkili bir þekilde verilmesi için, hangi öðrenme sürecinde hangi kuramdan yararlanacaklarýnýn kararýný verirler. Eðitim psikolojisi alanýndaki çalýþmalarýn etkisinden uzak duran Merriam ve Cunningham (1989) gibi yetiþkin eðitimciler de bulunmasýna raðmen yine de yetiþkin eðitimi alanýndaki önemli çalýþmalarýn çoðu eðitim psikologlarýnýn öðrenme kuramlarýna dayanýr. Örneðin Smith'in (1982) öðrenmeyi öðrenme modeli; Knowles'un (1980) deneyim temelli öðrenme yaklaþýmý ve Tough'ýn (1977) öðrenme projeleri modeli psikolojideki öðrenme kuramlarýndan izler taþýr. Çok genel olarak öðrenme kuramlarýný "davranýþçý, biliþsel, insancýl ve toplumsal öðrenme kuramlarý" olarak sayabiliriz. Yetiþkin eðitimciler aþaðýda verilen öðrenme kuramlarý ve bu kuramlarýn, yetiþkin eðitimindeki yansýmalarýný þöyle belirtmiþlerdir: Davranýþçý Öðrenme Kuramý: Thorndike, Pavlov, Gutrie, Hull, Skinner önde gelen kuramcýlardandýr. Bu yaklaþýma göre yetiþkin eðitimci öðrenmeyi gerçekleþtirmek üzere gerekli çevre düzenlemesini yapan biridir. Davranýþsal hedefler ortaya koymalý ve yeterliðe dayalý bir eðitim vermelidir. Beceri geliþimi, becerinin pekiþtirilmesi amacýyla davranýþçý yaklaþým yetiþkin eðitiminde daha çok mesleki, teknik eðitimde kullanýlýr. Örneðin fabrikalarda, atölyelerde iþ baþýnda eðitim amacýyla kullanýlabilir. Biliþsel Öðrenme Kuramý: Piaget, Bruner, Gagne kurama önemli katkýda bulunanlar arasýndadýr. Yetiþkin eðitimci öðrenme etkinliðinin içeriðini yapýlaþtýran biridir ve yetiþkinlerde daha iyi öðrenme yeteneði ve becerileri geliþtirmeyi hedefler. Daha çok yetiþkinlere öðrenmeyi öðretir. Ýnsancýl Öðrenme Kuramý: Maslow ve Rogers kuramýn tanýnmýþ isimleridir. Yetiþkin eðitimci yetiþkinin kendini gerçekleþtirmesine yardým eden, yetiþkinin geliþimini kolaylaþtýran, öz-yönelimli öðrenmeye teþvik eden bir roldedir. Toplumsal Öðrenme Kuramý: Kuramýn önde gelen isimleri Bandura ve Rotter'dir. Yetiþkin eðitimci sosyal öðrenmenin farkýnda olan ve yetiþkinin yeni toplumsal rollerini ve davranýþýný biçimlendiren, bu amaçla ona rehberlik edendir. Merriam ve Caffarella (1999) yetiþkin eðitimcilerin sýklýkla yararlandýklarý bu dört öðrenme yaklaþýmýný ele alarak süreç, amaç ve öðretmen ile öðrenenin rolü üzerindeki etkilerini þöyle özetlemiþlerdir:

Dört Öðrenme Yaklaþýmý

32


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 33

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Kaynak: Merriam ve Caffarella, 1999.

Yetiþkinlere yönelik eðitim programý hazýrlayan bir yetiþkin eðitimci öðrenme kuramlarýnýn yaný sýra yetiþkinlerin öðrenme özelliklerini de bilmelidir. Ancak bazý yetiþkin eðitimciler, yetiþkin eðitiminde psikolojik temeller üzerinde durmazlar. Yetiþkin eðitiminde daha çok "yetiþkin öðrenen" üzerinde durulur. Genel olarak "yetiþkin öðrenen" bir yetiþkin eðitimi programýna gönüllü katýlan, kendine has bireysel özelliklerine duyarlý olunmasýný isteyen, yaþam deneyimine sahip, duyduðu öðrenme ihtiyacýna hemen karþýlýk bekleyen, aktif öðrenme katýlýmýný tercih eden bireylerdir (Hillgard, 1966; Bülbül, 1991). Hillgard (1966) öðrenmede yetiþkinin aktif katýlýmý ve deneyim kazanmasýnýn, öðrenmeyi baþka ilgili konulara transfer etmesini kolaylaþtýrdýðýný söyler. Yetiþkin öðrenmesinin çocuðun ve gencin öðrenmesinden farklý olduðunu belirten Knowles (1980) pedagoji yerine "andragoji" kavramýný kullanmýþtýr. Andragoji yetiþkinlerin öðrenmesine yardým eden bilim ve sanat olarak tanýmlanmaktadýr. Knowles yetiþkinin yaþ ve deneyim ile kazandýðý olgunlaþmanýn öðrenme yaþantýsýnda onu daha aktif ve öðrenmeye hazýr hale getireceðini, neye gereksinimi varsa onu öðrenmeye yöneleceðini söyler ve andragojiyi "özkavramýnda deðiþme, yaþantýnýn etkisi, öðrenmeye hazýr olma ve öðrenmeye yönelme" varsayýmlarýna dayandýrýr (Knowles,1980; Knowles ve Klevins,1987). Knowles'a göre yetiþkinin öðrenmesi için gerekli koþullar þöyle sýralanabilir :

33


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 34

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Öðrenmenin Koþullarý Öðrenenler bir öðrenme gereksinmesi duyarlar. Öðrenme ortamý fiziksel rahatlýk, karþýlýklý güven ve saygý, karþýlýklý yardým, anlatým özgürlüðü ve farklýlýklarýn kabul edilmesi ile nitelenir. Öðrenenler bir öðrenme deneyiminin amaçlarýný kendi amaçlarý olarak algýlarlar. Öðrenenler bir öðrenme deneyimini planlamada ve uygulamada sorumluluk alýrlar. Öðrenenler öðrenme sürecine aktif/etkin bir biçimde katýlýrlar. Öðrenme süreci öðrenenlerin deneyimiyle iliþkilidir ve bunlarýn kullanýlmasýný saðlar. Öðrenenler amaçlarýna doðru ilerleme duygusuna sahiptirler.

Bazý yetiþkin eðitimciler günümüzde "yetiþkin öðrenmesi" ayrýmýnýn yapmayý gereksiz bulmakta ve bireyin öðrenmesi ve etkin eðitim üzerinde yoðunlaþmaktadýr. Bu tartýþmalar sürerken Knowles'ýn kullandýðý andragoji kavramý yetiþkin eðitiminde yetiþkin öðrenenler üzerinde yapýlan çalýþmalarý ortaya çýkardýðý için önemli olmuþtur. Yetiþkine yönelik etkili eðitimde öðretenin de önemli olduðunu belirten Cantor (2001), ”lider, yardýmcý, rehber, koordinatör, öðrenme ortamlarýnýn hazýrlayýcýsý" rolünün benimsenmesi ilkesini vurgular.

Yetiþkin Eðitimi Uygulamalarýnda Karþýlaþýlan Güçlükler "Yaþam boyu öðrenen yetiþkin" kavramýnýn bir adým ötesinde, bir ideal olarak "sürekli öðrenen toplum" anlayýþý da bulunmaktadýr. Bu anlayýþýn içinde her bireyine örgün eðitimini tamamlayana kadar, onun bireysel tercihlerine uygun eðitim olanaklarý saðlarken, örgün eðitimin yanýnda ve daha sonra yaygýn eðitim olanaklarýný sürekli saðlayan, bireyin ve toplumun geliþimini önemseyen bir toplum bulunmaktadýr. Yetiþkin eðitimi bu hedefi ortaya koyarken uygulamada güçlüklerle karþýlaþmaktadýr. Karþýlaþýlan önemli güçlükleri bu çalýþmada özel, devlet kurumlarý, üniversiteler, okullar (aile katýlýmý), yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluþlarýndaki uygulamalarý kýsaca tekrarlayarak þöyle sýralayabiliriz : Özel Kurumlar: Ticari amaçlý kurumlarda gerçekleþtirilen yetiþkin eðitimi uygulamalarýnýn aðýrlýklý olarak hizmet-içi eðitim programlarý olduðu görülmektedir. Güvenlik, motivasyon, ilkyardým, ekiple iþ birliði yapma, oryantasyon konularýndan, faaliyet gösterdikleri alanla ilgili mesleki-teknik konulara kadar deðiþen çeþitte programlar çok kere baþarýyla yapýlmaktadýr. Kurumlar bu programlarý ya kendi eðitim bölümleri aracýlýðýyla, ya da dýþardan gelen veya gidilen profesyonel eðitim danýþma þirketleri aracýlýðýyla uygulamaktadýr. Uygulamalar sýrasýnda çeþitli ölçme araçlarý kullanýlmakta ve çok kere yurt dýþýndan getirilen ölçekler katýlýmcýlara verilmektedir. Ölçeklerin adaptasyonu konusunda güçlükler yaþanmaktadýr. Bazen ithal edilen ölçeklerin yeterli geliþtirme süreçlerinden geçmeden, Türkçe'ye çevrilerek uygulandýðý bilinmektedir. Ayrýca özel/ticari kurumlarda uygulanan 34


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 35

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

programlar hakkýnda da çok kere yeterli bilgi bulunmamaktadýr. Ticari rekabet duygusuyla olsa gerek, yapýlan uygulamalarýn içerikleri ve sonuçlarý hakkýnda bilgi verilememektedir. Bilginin paylaþýlmamasý sonucunda özel kurumlarda uygulanan yetiþkin eðitimi programlarýnýn ancak neler olduðu, türleri söylenebilmektedir. Son zamanlarda ticari amaçlý özel kurumlarýn toplumsal projeler üretmeye veya sponsor olmaya eðilim duymalarý sevindirici bir geliþmedir. Bu eðilimlerin üniversiteler ve bilimsel çalýþma yapan merkezler tarafýndan desteklenmesi, iþ birliðine gidilmesi gerektiði düþünülmektedir. Devlet Kurumlarý: Bu kurumlarda da özellikle çeþitli bakanlýk ve kamu iktisadi teþekküllerinde aðýrlýklý olarak hizmet-içi eðitim programlarý uygulanmaktadýr. Çok kere iþte yükselmek,terfi için hizmet-içi eðitim programlarýna katýlma þart koþulduðundan, bu programlara katýlýmýn yüksek oranda gerçekleþtiði görülmekte ancak uygulanan programlarýn etkililiði ve etkinliðini belirlemede güçlükler yaþanmaktadýr. Gereksinim belirleme çalýþmalarý çoðu kez yapýlmamakta ve gönüllülerin/gereksinim duyanlarýn katýlýmý pek söz konusu olmamaktadýr. Katýlýmcýlarýn gereksinimlerine yönelik, etkili programlarýn, yetiþkine eðitim verebilecek düzeyde eðitimciler aracýlýðýyla gerçekleþtiði de pek söylenememektedir. Eðitimler yetiþkin öðrenmesinin özelliklerini bilen eðitimciler tarafýndan hazýrlanmalý ve eðiticiler farklý alanlardan olsa bile, yetiþkin eðitimi ile ilgili bir eðitimden geçtikten sonra eðitim vermelidir. Katýlýmcýlarýn motivasyonlarýnýn çok düþük olmasý da ayrý bir sorundur. Verilen hizmet-içi eðitimlerin etkililiðini belirlemek üzere yapýlan hemen hiç izleme, ölçme yapýlamamaktadýr. Devletin yaygýn olarak pek çok merkezde yetiþkinlere eðitim verdiði Halk Eðitimi Merkezleri yetiþkinin öðrenme özelliklerine ve yetiþkin eðitimi ilkelerine uygun eðitimler hazýrlayabildiklerinde, ölçme ve deðerlendirme imkanlarýna sahip olduklarýnda, çalýþanlarýnýn eðitimlerini etkili bir þekilde yapabildiklerinde ve çalýþma koþullarýnda iyileþme saðlandýðýnda, fiziki koþullarýný geliþtirebilecek imkanlara sahip olduklarýnda öncü konumlarýný koruyup, istenen düzeye gelebileceklerdir. Eðitim programlarýnýn baþta belirtilen amaçlara ulaþýlýp, ulaþýlmadýðýný belirleyecek deðerlendirmeler sýk yapýlmamaktadýr. Eðitim programýnda belirtilen kazanýmlara yönelik eðitim verilip, verilmediði de bilinmemektedir. Yetiþkin eðitimine katýlanlarýn eðitimi "terk" etmelerine önemli bir oranda rastlanmasý da, "terk" sorununun sebepleri ve olasý çözüm yollarýný araþtýracak çalýþmalara gereksinim duyulduðunu göstermektedir. Yetiþkinlere verilen meslek-beceri eðitimleri konusunda da güçlük yaþanmaktadýr. Hangi alanlarda verilen eðitimlerin "meslek-beceri kazandýran kurs" tanýmýna gireceði çok açýk deðildir. Bazen hobi alanýnda da sayýlabilecek bir kurs, meslek-beceri kursu olarak, tanýmlanabilmektedir. Burada zorluk, katýlýmcýlarýn bir kýsmýnýn hobi edinme amacýyla katýlmalarý ama bir kýsmýnýn da hobilerini gelir getirici bir iþ/uðraþ haline getirmeleri sebebiyle kursun niteliðini tanýmlamada ortaya çýkmaktadýr. Bu tür kurslarý tamamlayanlarýn iþ bulup, bulamadýklarý veya gelir getirici bir iþe sahip olup, olamadýklarý sistematik olarak, izlenememektedir. Üniversiteler: Hemen her üniversite, üniversitede kendi üyelerine ve diðer yetiþkinlere çeþitli eðitsel programlar düzenlemektedir. Üniversitelerin düzenledikleri panel, açýk oturum, konferans gibi eðitsel etkinliklerin yaný sýra, sayýsý artarak açýlan deðiþik konulardaki kurslarda yetiþkinlere hizmet verilmektedir. Çok kere farklý fakültelerin döner sermaye müdürlüklerine baðlý olarak açýlan ve sonunda katýlýmcýya bir sertifika verilen kurslar arasýnda, en raðbet gören programlar elemaný olan fakültelerin açtýðý yabancý dil kurslarýdýr. Pek çok üniversite

"sürekli" veya "yaþam boyu" eðitim merkezleri kurmakta ve bu merkezlerde kendi akademik ve idari personeliyle, öðrencilerine çeþitli eðitim programlarý sunarken, ayný zamanda üniversite dýþýndaki kiþi ve kurum35


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 36

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

lara da eðitim verebilmektedir. Bazý üniversitelerin sürekli eðitim merkezlerinde yetiþmiþ eleman sayýsý yeterli deðildir. Yetersiz eleman ve donanýmla açýlan, "istimin arkadan geleceði" düþünülen merkezlerin ne derece yararlý olabileceði tartýþma konusudur. Üniversitelerin sosyal sorumluluk bilinciyle katkýda bulunduðu birçok proje, eðitim çalýþmasý, iþ birliði de bulunmaktadýr. Topluma katký amaçlý bu tür çalýþmalarda konunun gerektirdiði eðitimciler, personel iyi seçilmeli ve çalýþma baþlamadan ekibe de gerekli eðitim verilmelidir. Eskiþehir Anadolu Üniversitesi, açýk öðretim fakültesi tarafýndan verilen ve birçok konuda lisans programlarý bulunan "açýk öðretim" sisteminin de yeni bir düzenlemeye gereksinimi vardýr. Uzaktan eðitim sistemi her isteyene açýk olmasý gereken bir eðitim anlayýþý taþýr. Çeþitli ülkelerdeki uzaktan eðitim uygulamalarýnda açýk üniversite isteyen her lise mezununu kabul edecek bir statüdedir (Ural, Ekim 1996). Bu gerçekleþtirilebilirse, herhangi bir sebepten dolayý üniversite eðitimi alamamýþ veya bir baþka alanda bir üniversite eðitimi daha almak isteyen yetiþkinlere bir eðitim fýrsatý saðlanmýþ olacaktýr. Þu durumda iyi yetiþmiþ akademisyenleri, geliþmiþ teknolojik imkanlarý ve destek ekipleri bulunan ama çok büyük sayýda öðrenciyle karþý karþýya kalan açýk öðretim fakültesi, uzaktan eðitim yoluyla eðitimi istediði gibi uygulayamamaktadýr. Ülkemizin koþullarý sebebiyle, birçok ülkede katýlýmcýlarýnýn çoðunun yetiþkinler olduðu açýk öðretime, bizde üniversite çaðýndaki gençler katýlmaktadýr. Okullar: Aile Katýlýmý: Örgün eðitim kurumlarýnda (ilk ve orta öðretim okullarýnda) yetiþkin eðitimini ilgilendiren bazý güçlükler yaþanmaktadýr. Okul idarecileri ve öðretmenlerden sýk sýk velilerle ve okulun bulunduðu çevredeki diðer yetiþkinlerle çeþitli konularda iletiþim kurmalarý istenir. Özellikle öðretmenlerden velilerle iþbirliði yapmalarý beklenmektedir. Okullarda görev yapan öðretmenlerin yetiþkin eðitimi konusunda bilgi sahibi olmalarý, öðretmen- veli iþbirliðini güçlendirecektir. Günümüzde eðitim sadece okullarýn iþi deðildir. Öðrencilerin tam anlamýyla geliþmelerini saðlamak için ailenin ve toplumun okulla iþbirliði yapmasý gerekmektedir. Öðrencinin her türlü geliþimi için velinin neler yapmasý gerektiði ve öðretmenden ne bekleyeceðini bilmesi önemli olduðu gibi öðretmenin veliden beklentileri, istekleri de önemlidir. "Okul-aile-toplum" iþbirliðinin gerçekleþtirilmesinde karþýlaþýlan güçlüklerin baþýnda öðretmen ve ailenin tutumlarý yer almaktadýr. "Veli katýlýmý" kavramýnýn ne anlama geldiði, veli, öðretmen ve toplumun bu iþbirliðine hazýr olup, olmadýðý araþtýrýlmalýdýr (Ural, 2005). Yerel Yönetimler: Belediyelerin giderek artan sayýda yetiþkin eðitimi uygulamalarýna yer vermeleri sevindiricidir. Halkýn seçimiyle iþ baþýna gelen belediye baþkanlarýnýn halkýn yararýna olacak yetiþkin eðitimi uygulamalarýný gerçekleþtirirken, bazen bunu "halkla iliþkiler çalýþmalarý" diyebileceðimiz bir anlayýþla yapmalarý, en azýndan yetiþkin eðitimciler için bir sorun deðildir. Sorun, gerçekten gereksinim duyulan konularda, konunun uzmanlarýndan oluþan bir ekiple, hedef kitleye uygun, etkili eðitim programlarýnýn yapýlabilmesidir. Yetiþkine yönelik çok çeþitli eðitim programlarýný vermek için yerel yönetimler eðitim merkezleri açmaktadýr. Bunun bir örneði Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi'nin açtýðý halka, ücretsiz el sanatlarý ve mesleki eðitim veren ÝSMEK'dir. Kadýköy Ýlçe Belediyesi'ne baðlý KASDAV ve Bursa Büyükþehir Belediyesi'ne baðlý BUSMEK'de adý bilinen, geniþ kesimlere ulaþan merkezlerdir. Ýyi imkanlarý olan belediyeler tarafýndan bu tür merkezler açýldýðýnda, çok sayýda yetiþkine ulaþtýklarý görülmektedir. Koþullarý yeterli olmayan belediyelerin ise bu tür çalýþmalara destek bulmalarý ve hazýr olduklarýnda açmalarý daha uygun olacaktýr. Yetiþkin eðitimi veren bu merkezlerin, HEM'leri gibi alanda yetiþmiþ eðitimci eksikleri vardýr. Yerel yönetimlerin eðitim merkezleri kadrolarýnda yetiþkin eðitimi almýþ elemanlarýn yer almasý, program gereksinimi saptanmasýnda, eðiticilerin eðitiminde, program etkinliðinin deðerlendirilmesinde ve 36


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 37

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

katýlýmýn yükseltilmesinde yararlý olacaktýr. Sivil Toplum Kuruluþlarý: Çoðunlukla gönüllü çalýþanlarýn yer aldýðý bu kuruluþlarýn pek çok faaliyeti yetiþkin eðitimi tanýmýna uymaktadýr. Yetiþkine yönelik çeþitli eðitim çalýþmalarýnýn yanýsýra topluma katký yapacak etkinliklerde de bulunmaktadýrlar. Evans (2003) Batý'da 60'lý yýllarýn baþýndan itibaren, hükümetlerin sivil toplum kuruluþlarýný denetleyen rolünden çýkmasýyla, bu kuruluþlarýn önünde yeni bir evre açýldýðýný ve daha çok sosyal konularla ilgilenmeye baþladýklarýný belirtir. Toplumun ve bireyin geliþmesi genel amacýndaki bu kuruluþlarýn çalýþmalarý hakkýnda yeterli bilgi edinmek kolay deðildir. Yapýlan yetiþkin eðitimi çalýþmalarýyla ilgili verilere de ulaþýlmasý birkaç kuruluþ dýþýnda çok zordur. Bu kuruluþlarýn yönetici, idari kadro ve gönüllü çalýþanlarýyla demokratik, gerçek birer sivil yönetim anlayýþýyla çalýþmalarý beklenmektedir. Sivil toplum kuruluþlarýnýn bazýlarýnýn baþkan, yönetim kurulu üyelerinin kuruluþdaki çalýþma sürelerine, seçim iþleyiþine bakýldýðýnda, "sivil" bir yönetimden ne kadar bahsedilebilineceði üzerinde durulmalýdýr. Sivil toplum kuruluþlarýnýn yönetim ve uygulamalarý açýsýndan ne kadar

"sivil" olduklarýný en azýndan gözden geçirmeleri yerinde olacaktýr. Gönüllü çalýþanlarýn sayýsýnýn nasýl arttýrýlacaðý ve çalýþmaya baþlamadan yapýlmasý gereken "gönüllülerin eðitimi"nin nasýl uygulanacaðý sivil toplum kuruluþlarýnýn dikkat etmeleri gereken konular arasýndadýr. Benzer konularda çalýþan sivil toplum kuruluþlarýnýn çok kere birbirinden haberi olamamakta, bu da iþbirliðinin, bilgi paylaþýmýnýn avantajlarýndan yararlanamamaya yol açmaktadýr. Bilgi paylaþýmý, istenirse iþbirliði yapýlmasý yetiþkin eðitiminde çalýþma yapanlarýn eksikliðini duyduklarý eþgüdüm konusunun önemini vurgulamaktadýr (Ural, 2003). Yukarýda belirtilen güçlüklerin yenilmesi için hemen yapýlmasý gerekenler þunlardýr: Üniversitelerde 4 yýllýk lisans düzeyinde eðitim veren "Yetiþkin/Halk Eðitimi Bölümleri" tekrar açýlmalý ve isteyen mezunlarýn Milli Eðitim Bakanlýðý tarafýndan Halk Eðitimi Merkezleri'ndeki kadrolara atanmalarý saðlanmalýdýr. Yetiþmiþ yetiþkin eðitimcilere her sektörde gereksinim duyulduðu açýktýr. Yetiþkin eðitimcilerin sayýsý arttýkça ve yetiþkin eðitimi uygulamalarýnýn sonuçlarý görüldükçe, þu anda Milli Eðitim sistemimizde yeri adeta örgün eðitimden sonra gelen yaygýn eðitim önem kazanacaktýr. Üniversitelerde yetiþkin eðitimi bölümlerinin açýlmasý eksikliði veya yetersizliði duyulan þu konularda da bilimsel çalýþmalarý hýzlandýracaktýr : Kuramsal çalýþmalar, katýlýmý yükseltme ve eðitim gereksiniminin farkýna varmayý saðlýyacak uygulamalar, karþýlaþtýrmalý yetiþkin eðitimi gibi uluslararasý çalýþmalar, yetiþkin eðitimi alanýnda kullanýlabilecek araç, ölçek geliþtirme, ölçme-deðerlendirme, yeni teknolojilerin kullanýmý. Yetiþkin/Halk Eðitimi alanýnda þu anda lisansüstü eðitim programý olan üniversitelerde "Yetiþkin Eðitimi

Merkezleri" açýlmalýdýr. Bu merkezler yetiþkin eðitimi uygulamalarý için yardýma gereksinim duyan özel, devlet kurumlarý, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluþlarýna istenildiðinde bilimsel katkýda bulunan, eþgüdüm saðlayan, rehberlik eden, yetiþkin eðitimi alanýnda her türlü bilgiyi toplayan, yetiþkin eðitimi konusunda bilimsel çalýþmalar yapan, projeler üreten nitelikte olmalýdýr. Bu merkezler eðer varsa üniversitelerin sürekli eðitim merkezleriyle de iþbirliði yapabilir. Yetiþkin eðitimi alanýnda kullanýlan ölçeklere, deðerlendirme araçlarýna ve uygulanmasýyla ilgili eðitimlere bu merkezlerde kolayca ulaþýlabilmelidir. Yapýlan yetiþkin eðitimi uygulamalarýyla ilgili veriler de bu merkezde toplanmalý ve sunulmalýdýr. Yetiþkin eðitimi alanýnda verilerin biraraya getirilmesinde ve ulaþmada güçlük yaþanmaktadýr. Birbirinden habersiz, eþgüdümsüz çalýþan pek çok kuruluþun büyük ölçüde zaman ve para kaybýna sebep olduðu düþünülürse, üniversitelerde açýlacak bu merkezlerin kayýplarý önemli ölçüde azaltacaðý umulmaktadýr. 37


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 38

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yetiþkin eðitimi çalýþmalarýnýn bazýlarýnýn kitle iletiþim araçlarýyla halka duyurulmasý, tanýtýlmasý veya uygulanmasýnýn yollarý araþtýrýlmalýdýr. Tekin (1996) radyo ve televizyonun tek baþýna bir eðitim aracý olarak ele alýndýðýnda etkisinin düþük olduðunu söylemektedir. Yetiþkin eðitimi alanýnda kitle iletiþim araçlarýndan en etkili nasýl yararlanýlabilir sorusunun yanýtý bilimsel çalýþmalarla aranmalýdýr. Yetiþkin Eðitiminin Geleceði Ülkemiz koþullarýnda (nüfus artýþý, göç, iþsizlik, mesleksizlik, tarýmda ve sanayide üretim zorluklarý, ekonomik ve politik istikrarsýzlýk, saðlýk alanýndaki yetersizlikler gibi) 8 yýlý zorunlu olan örgün eðitim alanýnda da sorunlar yaþanmaktadýr. Ancak yetiþkin eðitimiyle kýyaslandýðýnda, hiç olmazsa örgün eðitimin sorunlarý üzerinde tartýþýldýðý ve çözüm önerileri üretildiði görülmektedir. Sorunlarý ve çözüm yollarý üzerinde bile bir avuç insanýn tartýþtýðý yetiþkin eðitiminin geleceði, deðiþen toplumsal ve bireysel gereksinim ve isteklerle belirlenecektir. Kadýnlarýn örgün eðitimden daha fazla yararlanmalarý, daha çok kadýnýn iþ yaþamýnda çalýþmasý; insan ve demokrasi, hak ve sorumluluklar konularýnda daha duyarlý olunmasý ve tartýþýlmasý; çevre, saðlýk, ekoloji, türlerin korunmasý gibi konularda daha bilinçli olunmasý; sosyal bilincin artmasý; ömrün uzamasý; daha iyi anne-baba, eþ, evlat, yurttaþ, insan olma isteðinin artmasý; bilgiye kolay ve ucuz ulaþýlmasý, herkesin yararlanmasý ve bilgi sahibi olmak istenilmesi gibi olumlu geliþme ve ilerlemeler bugün ve gelecekte yetiþkin eðitimi gereksinimini artýracaktýr. Ülkemizin zor koþullarýnýn etkisi altýndaki eðitimsiz, iþsiz, gelecek kaygýsý yüksek bireylerimiz için de yetiþkin eðitimi, gerektiði yerde iyi uygulanabilirse bir fýrsat olacaktýr. Örgün eðitimden yeterince yararlanamamýþ yetiþkinler gereksinimlerine uygun yetiþkin eðitimi programlarýna katýlabilirlerse, yaþam koþullarýnda olumlu bir deðiþim olabilir. Titmus (1989) toplumdaki yoksulluðun azaltýlmasýnda "deðiþim" için yetiþkin eðitiminin rolü üzerinde durmakta ve sadece kýrsal kesimde deðil kentlerde de yoksullarla ilgili yetiþkin eðitimi çalýþmalarýnýn dikkate alýnmasý gerektiðini belitmektedir. Yetiþkin eðitimi fýrsatlarýna yaþam boyunca herkesin gereksinimi olduðu düþüncesi devletin, özel ve sivil kesimin, yerel yönetimlerin kurumlarý arasýnda giderek yayýldýðý için topluma ve bireye yönelik yetiþkin eðitimi çalýþmalarý da giderek geliþecektir.

38


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 39

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

KAYNAKÇA Arslan, M,M. (1992). Türkiye' de Yaygýn Eðitim. Yasal Çerçeve, Uygulamalar.Ankara: Adým Yayýncýlýk. Ayhan,S.(1990)."Halk Eðitimine Katýlma: Ankara'da Halk Eðitimi Merkezlerinde Açýlan Kurslara Katýlanlarýn Özellikleri, Katýlmalarýný Güdüleyen Etmenler ve Programlara Ýliþkin Görüþleri". Eðitim ve Bilim Dergisi. 14. Banks,S.R.; Thompson,C.L. (1995). Educational Psychology for Teachers in Training. New York: West Baron,R.A.; Kalsher,M.J. (2002). Essentials of Psychology. Boston: Allyn&Bacon. Boshier,R.(1971)."Motivational Orientations of Adult Education Participants:A Factor Analytic Exploration of Houle's Typology". Adult Education Journal, 21, 2; 3-26. Boshier, R. (1977). "Motivational Orientations Revisited: Lifespace Motives and The Education Participation Scale." Adult Education Journal, 27; 89-115. Boshier, R. (1989). "Participant Motivation". Lifelong Education for Adults: An International Handbook. (Ed. Titmus,C.J.) Oxford: Pergamon Press, 147-151. Bozkurt,M. (1985). Halk Eðitimi Merkezlerinin Son Beþ Yýldaki Çalýþmalarý ve Karþýlaþýlan Güçlükler. Yayýmlanmamýþ Yükseklisans Tezi, Ankara Üniversitesi. Burgess,P. (1971)."Reasons for Adult Participation in Group Educational Activities"..Adult Education. 21, 1. Bursa Belediyesi. http://www.bur.bld.gov.tr Bülbül, S.(1991) .Halk Eðitimine Giriþ. Eskiþehir. Anadolu Üniversitesi, Açýk Öðretim Fakültesi, Yayýnlarý, No: 213 Cantor, J.A. (2001). Delivering Instruction to Adult Learners .Ontario: Wall&Emerson. Carlson,N.R.; Buskits,W.; Martin,G.N. (2000). Psychology, The Science of Behaviour (European Adaptation) London: Allyn&Bacon. Carp.A.; Peterson,R.; Roelfs,P. (1974). "Adult Learning, Interest and Experiences." Planning Non-Traditional Programs.(Cross K.P. ve Valley S.R.) San Francisco: Jossey-Bass. Darkenwald,G.G. ve Merriam,S.B.(1982). Adult Education: Foundation of Practice, New York:Harper&Row. Erden,M.; Akman,Y. (1997) Eðitim Psikolojisi.Geliþim-Öðrenme-Öðretme.Ankara: Arkadaþ Ertürk,S.(1972) .Eðitimde Program Geliþtirme. Ankara: Yelkentepe Yayýnlarý, no:4 Evans,N.(2003).Making Sense of Lifelong Learning. Respecting the Needs of All.London: RoutledgeFalmer Fidan,N. (1985). Okulda Öðrenme ve Öðretme:Kavramlar, Ýlkeler, Yöntemler.Ankara:Kadýoðlu Fidan,N. ve Erden,M. (1993). Eðitime Giriþ.Ankara: Meteksan A.Þ. Geray, C. (1978). Halk Eðitimi.Ankara: Ankara Üniversitesi, Eðitim Fakültesi Yayýnlan, No:73,

39


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 40

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Grabowski,S.M.(1972).Motivational Factors of Adult Learners in a Directed Self-Study Bachelor's Degree Program. Yayýmlanmamýþ Doktora Tezi. Syracuse Üniversitesi. Havighurst, R. (1972) .Developmental Tasks and Education.New York: David McKay Hillgard, E,R. ve Bower, G.H,(1966).Theories of Learning. New York:Appleton Century Crofts. Houle C.D. (1961). The Inquiring Mind .Madison: University of Wisconsin Press. Hyland, T. ve Merrill, B.(2003). The changing face of further education.Lifelong learning, inclusion and community values in further education.London: RoutledgeFalmer Johnstone J. ve Rivera,R. (1965) .Volunteers for Learning. Chicago:Aldine Kirazoðlu,C.(1996).The Reasons for not Participating in Adult Education Activities.Yayýmlanmamýþ Master Tezi, Boðaziçi Üniversitesi. Kirazoðlu,C.; Okçabol,R.; Ünlühisarcýklý,Ö. (1998)"Motives for Adult Education and Social Participation" Adult Learning and Social Participation. (Ed. Bisovsky,G.; Bourgeois,E.; Bron,M., Larsson,S.) Viyana: Verbund Wiener. Volksbildung.ESREA. 351-364. Knowles,M. (1980). The modern practice of adult education. Chicago: Association Press/Folett Knowles,M. ve Klevins,C. (1987)."Historical and Phiolosophical Perspectives". Materials and Methods in Adult and Continuing Education. (Ed.Klevins,C.and Easley,E.M.), Los Angeles: Klevens Pub.,15-24. Lowe, J. (1985). Dünyada Yetiþkin Eðitimine Toplu Bakýþ. (Çev.Oðuzkan,T.),Ankara: Unesco Türkiye Milli Komisyonu. MEB,(1980).Yaygýn Eðitim Etkinliklerinin Programlanmasý, Planlanmasý, Organizasyonu. Ankara: Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü. MEB.(1980). Yaygýn Eðitimde Yeni Kavramlar ve Ulusal Öncelikler.Ankara: Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü MEB,(1982) .Yaygýn Eðitim Yönetmeliði, Ankara: MEB MEB , (1984). Yaygýn Eðitim Müdürlüðü Çalýþmalarý. Ankara: MEB. MEB, (1991).Ýstanbul Çýraklýk ve Halk Eðitimi Merkezleri, 1981-1991 Faaliyetleri. Ýstanbul Eðitim Müdürlüðü. MEB,(1992). Çýraklýk ve Yaygýn Eðitimde Geliþmeler.Ankara: Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü. Meriç,Ü.; Þen,M.; Göksu,M.T. ve Demirað,D. (2006). Bursa'da Kent Kültürü ve Kentlilik Bilinci Araþtýrmasý. Bursa: Bursa Büyükþehir Belediyesi. Merriam,S.B. ve Caffarella,R.(1999). Learning in Adulthood: A Comprehensive Guide. San Francisco: Jossey-Bass. Merriam,S.B. ve Cunningham,P.M.(1989). Handbook of Adult and Continuing Education. San Francisco : Jossey- Bass.

40


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 41

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Miser,R. (2000).Topluluk Katýlýmý. Ankara: Ankara Üniversitesi Eðitim Bilimleri Yayýnlarý, No:183. O.E. C. D. (1977). Learning Opportunities for Adults. Paris:V: 1, General Report Oðuzkan,T. (1973)."Türkiye'de Halk Eðitimi Hareketine Toplu Bakýþ".Boðaziçi Üniversitesi Dergisi, 1, 85-98. Oðuzkan,T. ve Okçabol,R.(1990-1991)."A Study of Learning Needs, Interests and learning Experiences of Adults in the Subprovince Silivri,Ýstanbul". Boðaziçi Üniversitesi Dergisi 14, 175-186. Okçabol, R. (1987). Halk Eðitimi Merkezleri ve Halk Eðitimciler. Yayýmlanmamýþ Araþtýrma Raporu, Boðaziçi Üniversitesi. Okçabol, R. (1991). Halk (Yetiþkin) Eðitimi ve Beceri Kazandýrma Kurslarý. Araþtýrma Raporu, Boðaziçi Üniversitesi. Okçabol, R. (2006).Halk Eðitimi (Yetiþkin Eðitimi). Ýstanbul:Ütopya Yayýnlarý, No:142 Senemoðlu,N. (2004).Geliþim, Öðrenme ve Öðretim. Kuramdan Uygulamaya.Ankara: Gazi Kitapevi. Sheffield, S.B.(1964)."The Orientations of Adult Continuing Learners".The Continuing Learner.Chicago: Center for the Study of liberal Education for Adults. Smith C.M. ve Pourchot,T.(1998).Adult Learning and Development. Perspectives from Educational Psycology.New Jersey: Lawrence Erlbaum Associates Pub. Smith,R.M.(1982). Learning how to learn:Applied learning theory for adults.Chicago:Follett. Sprinthall,N.A. ve Sprinthall,R.C.(1990).Educational Psychology.A Developmental Approach.New York: McGraw-Hill. Þenol,E. (2006). "120 Bin Kursiyeri ile Dev Bir Aile: ÝSMEK" .ÝSMEK El Sanatlarý Dergisi, 2, 62- 63. Tekin,M. (1988). Ankara Ýlinde Yetiþkinleri Örgün Yetiþkin Eðitimi Programlarýna Katýlmaya Güdüleyen Etmenler ve Yetiþkinlerin Katýlmada Karþýlaþtýklarý Güçlükler.Yayýmlanmamýþ Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi. Tekin,M.(1990).Halk Eðitimi Merkezlerinin Yönetimi.Ankara: Yayýmlanmamýþ Araþtýrma Raporu. Ankara Üniversitesi. Tekin, M.(1996). Yetiþkin Eðitiminde Radyo ve Televizyon. Ankara:Ankara Üniversitesi Eðitim Bilimleri Fakültesi Yayýnlarý. Titmus C.J. (1989). "Education for change". Lifelong Education for Adults:An International Handbook. Oxford: Pergamon Press, 125-128. Tough,A.M.(1977).The adult's learning projects: A fresh approach to helping people change.Toronto:Ontario Institute for Studies in Education. Tuðrul,Y.(1982). Ankara Halk Eðitimi Merkezlerine Devam Eden Katýlýmcýlarýn Ýstekleri ve Beklentileri .Ankara: Araþtýrma Raporu,MEB. UNESCO (1975). Manuel for the collection of adult education statistics.Paris: UNESCO

41


OzanaUral.qxd

27.04.2007

14:50

Page 42

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

UNESCO (1985) .Yetiþkin Eðitimi Terimleri.(Çev.Oðuzkan,F.) Ankara: UNESCO Milli Eðitim Komisyonu Ural, O.(1993).The Reason for Participating in Adult Education Programs in Turkey. Ýstanbul:Yayýnlanmamýþ Doktora Tezi, Boðaziçi Üniversitesi. Ural,O. (1995)."Halk Eðitimi Merkezlerinde Açýlan Kurslarýn Amacý ve Katýlan Yetiþkin Katýlýmcýlar". Marmara Üniversitesi, Atatürk Eðitim Fakültesi Eðitim Bilimleri Dergisi, 7, 303-308. Ural, O.(1996). Türkiye "Açýk Öðretim"i Beceremiyor! Yeniyüzyýl Gazetesi, Perspektif sayfasý, Ekim 1996. Ural, O.(1997)."Halk Eðitim Mezunlarý ve Ýþ Olanaklarý". Marmara Üniversitesi, Atatürk Eðitim Fakültesi Eðitim Bilimleri Dergisi. 9, 353-357. Ural, O.(1997) .Halk Eðitimi Bölümü'me Dokunmayýn! Yeniyüzyýl Gazetesi, Perspektif sayfasý, 21 Mayýs, 1997 Ural, O.(1998). Hatasýz YÖK Olmaz! Yeniyüzyýl Gazetesi, Vizyon sayfasý, 9 Nisan 1998 Ural,O. (1999) "Yetiþkin Eðitimine Katýlma Sebepleri". IV. Ulusal Eðitim Bilimleri Kongresi Bildirileri I. Eskiþehir: Anadolu Üniversitesi Yayýnlarý, No:1076, Eðitim Fakültesi Yayýnlarý, No:51 Ural,O. (2003)."Eðitimin Psikolojik Temelleri". Öðretmenlik Mesleðine Giriþ (Ed.Özdemir,Ç.) Ankara:Asil Ural,O.(2005)."Okul öncesi Eðitim ve Aile Katýlýmý".Okulöncesi Eðitimde Güncel Konular. (Ed. Oktay,A., Polat,Unutkan,Ö.) Ýstanbul:Morpa, 373-382. Ural,O. ve Serençelik,Ý. (2006). Halk Eðitimi Merkezlerinde Milli Eðitim Bakanlýðý ve Sivil Toplum Kurumlarý Tarafýndan Verilen Kurslara Katýlan Eðitimcilerin Sorun Alanlarý, Çözüm Önerileri, Geleceðe Yönelik Beklentileri ve Ýþ Doyumlarýnýn Araþtýrýlmasý. XII. Eðitim Bilimleri Kongresi'nde sunulan bildiri. Muðla Üniversitesi, Eylül 2006. Woolfolk,A.E. (1993). Educational Psychology. Boston:Allyn&Bacon.

42


OzanaUral.qxd

27.04.2007

15:08

Page 43


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 44

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yerel Yönetimlerin Yetiþkin Eðitimi Alanýndaki Etkinlikleri Halis Yunus ERSÖZ * Özet Kamu yönetim aygýtýnýn bir parçasý ve ayný zamanda yerel halka en yakýn kurumlar olan yerel yönetimler özellikle geliþmiþ ülkelerde toplumlarýn baþta fiziki olmak üzere ekonomik, sosyal ve kültürel kalkýnmasýnda önemli rol oynamaktadýrlar. Ülkemizde de yerel yönetimler 1990’lý yýllarýn ortalarýndan itibaren kentlerde çok çeþitli hizmetler üretmeye baþlamýþlardýr. Özellikle kentlerin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkýnmasýna yönelik giriþimler büyükþehir belediyelerinin öncülüðünde gündeme gelmeye baþlamýþtýr. Öyle ki, ülkemizdeki belediyecilik anlayýþý giderek yerel toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel geliþiminden sorumlu bir belediyecilik anlayýþýna dönüþmektedir. Bu çerçevede yerel yönetimler yaygýn eðitim / yetiþkin eðitimi alanýnda da kapsamlý organizasyonlar kurmaya baþlamýþlardýr. Büyükþehir belediyelerinin neredeyse tamamý yerel halka meslek ve beceri edindirmeye yönelik kurslar açmýþlardýr. Bu çalýþmada, yerel yönetimlerin yaygýn / yetiþkin eðitimi alanýndaki etkinlikleri, geliþmiþ ve geliþmekte olan ülke belediyeleri örnekleri çerçevesinde ele alýnacaktýr. Çalýþma iki bölümden oluþacaktýr. Birinci bölümde yerel yönetimlerin genel nitelik ve fonksiyonlarý, ikinci bölümde ise yetiþkin eðitimi alanýndaki etkinlikleri deðerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Yerel Yönetimler, Belediyeler, Eðitim, Yaygýn Eðitim, Yetiþkin Eðitimi Kurslarý.

Abstract The local government as a component of public administration system as well as an institution which has the closest relationship with local people plays an important role particularly in developed countries as an economic, social and cultural development agent. Local governments in Turkey have started to produce various services since mid 1990s. Some attempts towards the economic, social and cultural development of cities has been come to order particularly by the metropolitan municipalities pioneering. Understanding of municipality management has transformed a new axis which presumes municipalities as an economic, social and cultural development agent. In this framework, local governments has started to establish comprehensive organisations in the areas of common education and adult training. Almost all metropolitan municipalities has opened courses in order to supply vocational education and to bring in skills to local people. In this study, there will be examined activies in the area of common education and adult training with respect to examples from developed and developnig countries. The study consists two parts. General qualification and functions of local government will be evaluted in the first part. The second part will include some assesments about the activities in adult training. Key Words: Local Government, Municipality, Education, Adult Education Center, Adult Learning Center. *Doç. Dr., Ý.Ü. Ýktisat Fakültesi Öðretim Üyesi.

44


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 45

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Giriþ Doðuþundan günümüze kadar olan süreçte yerel yönetimler baþta kentsel altyapý (yol, su, atýk sistemi vb.) ve kentsel üstyapý (eðitim, saðlýk, eðlenme ve dinlence tesisleri vb.) hizmetlerin saðlanmasý olmak üzere kentlerin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkýnmasýna yönelik çok çeþitli iþlevler yerine getirmiþlerdir. Bu iþlevlerin tür, kapsam ve niteliði ülkelerin refah düzeyi, kamu ve yerel yönetim aygýtýnýn yapýsýna baðlý olarak ülkeden ülkeye deðiþiklik göstermektedir. Benzer geliþme seviyesine sahip ülkelerde dahi yerel yönetimler oldukça farklý fonksiyonlar üstlenebilmektedir. Çünkü, yerel yönetim geleneði her ülkede farklý tarihi temellere dayanmakta ve ülkelerin sosyo - ekonomik, kültürel yapýlarýna ve yönetim gelenek ve biçimlerine göre þekillenmektedir. Bazý ülkeler üniter yönetim sistemine, bazýlarý federal yönetim sistemine sahiptir. Üniter yönetim sistemine sahip bir kýsým ülkede kamusal ve kentsel hizmetlerin saðlanmasýnda adem-i merkezileþme söz konusu iken, bazý ülkelerde merkezi idarelerin baskýn konumu sürmektedir. Yine, birçok ülkede yerel yönetimler anayasal güvenceden yoksun bulunmakta, yapýlarý, türleri, görevleri ve fonksiyonlarý yasalarla deðiþtirilebilmektedir. Diðer taraftan yerel yönetimlerin iþlevlerinde 3 önemli dönüm noktasý vardýr. Bunlardan birincisi endüstrileþme ve buna baðlý olarak ortaya çýkan büyük göç hareketlerinin sonucu ortaya çýkan hýzlý kentleþmenin yerel yönetimleri kentsel hizmetlerin saðlanmasýnda etkin bir aktör haline getirdiði endüstri devrimi, ikincisi, yerel yönetimlerin özellikle geliþmiþ ülkelerde kentsel hizmetlerin yaný sýra sosyal politikalarýn saðlanmasýna yönelmesine imkan veren Ýkinci Dünya Savaþý sonrasýnda uygulamaya konulan Keynesyen politikalar ve refah / sosyal devletin doðuþu, üçüncüsü ise 1975 sonrasýnda hakim olan ve kamu yönetimi aygýtýnýn ekonomik ve sosyal hayattaki konumunun zayýflamasýna yol açan neo-liberal politikalarýn baskýn hale gelmesidir. Günümüzde geliþmiþ ülkelerdeki yerel yönetim hizmetleri arasýnda nispeten bir yeknesaklýk söz konusudur. Hemen hemen bütün geliþmiþ ülke yerel yönetimleri kentsel hizmetlerin yaný sýra eðitim, saðlýk, konut ve sosyal yardým, sosyal hizmetler ve hatta istihdam alanýnda ayný düzey ve kapsamda olmamakla birlikte çeþitli hizmetler sunmaktadýrlar. Çünkü geliþmiþ ülke yerel yönetimleri kendilerini, kentlerin ekonomik, sosyal, kültürel ve fiziki kalkýnmasýndan sorumlu gören bir anlayýþ içindedirler. Geliþmekte olan ülke yerel yönetimleri ise daha çok kentsel hizmetlerin saðlanmasýna odaklý çalýþmakla birlikte geliþmiþ partnerleri düzeyinde olmasa dahi, korunmaya muhtaç gruplara yönelik sosyal hizmetlere yönelmeye baþlamýþlardýr. Diðer bir ifadeyle, geliþmekte olan ülke yerel yönetimleri, büyük ölçüde kentlerin fiziki kalkýnmasý merkezli iþlevleri yürütmeyi sürdürmekte ve fakat kýsmen sosyal ve kültürel kalkýnmayý destekleyici fonksiyonlar üstlenmekte, ekonomik kalkýnma konusunda ise oldukça yetersiz konumda bulunmaktadýrlar. Bu genel deðerlendirmeden sonra yerel yönetimlerin eðitim ve yetiþkin eðitimi alanýnda etkinlikleri ele alýndýðýnda, düzey olarak deðiþmekle birlikte geliþmiþ ülkelerin birçoðunda yerel yönetimlerin bu alanda geniþ bir sorumluluða sahip olduðu, buna karþýlýk geliþmekte olan ülkelerdeki yerel yönetimlerin oldukça sýnýrlý bir katký yaptýðý anlaþýlmaktadýr. Ülkemiz belediyelerinin eðitim ve yetiþkin eðitimi alanýndaki iþlevleri de sýnýrlý olmakla birlikte özellikle, büyükþehir belediyeleri ölçeðinde bu hizmetlerin sunumu giderek artmaktadýr. Bu çalýþmada yerel yönetimlerin daha çok yaygýn eðitim olarak adlandýrýlan ve halk eðitimi, okul dýþý eðitim, sürekli eðitim ve hayat boyu eðitim kavramlarý yerine de kullanýlan yetiþkin eðitimi alanýndaki etkinlikleri, geliþmiþ ve geliþmekte olan ülke belediyeleri örnekleri çerçevesinde ele alýnacaktýr. Çalýþma iki bölümden oluþacaktýr. Birinci bölümde yerel yönetimlerin genel nitelik ve fonksiyonlarý, ikinci bölümde ise yetiþkin eðitimi alanýndaki etkinlikleri deðerlendirilecektir. Çalýþmada yaygýn eðitim ve yetiþkin eðitimi kavramlarý ayný anlamda kullanýlmýþtýr.

45


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 46

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

I. Yerel Yönetimlerin Nitelik ve Özellikleri Yerel yönetimler temelde belli coðrafi sýnýrlar içinde yaþayan halkýn yararlanabileceði bölgesel ve ortak nitelikteki hizmetleri saðlayan kuruluþlardýr. Bu kuruluþlar devletin, kamu yönetimi aygýtýnýn, bir parçasý olarak kamu hizmetlerini saðlamaktadýrlar. Buna göre yerel yönetimler, belirli bir coðrafi alanda birlikte yaþayan bireylerin birarada bulunmalarýndan kaynaklanan, en çok ihtiyaç duyduklarý ortak hizmetleri saðlamak amacýyla kurulan ve bu hizmetleri saðlamak için örgütlenen kamu tüzel kiþileri olarak tarif edilebilir (TOBB, 1996: 4). Görüldüðü gibi yerel yönetimler üzerinde hem merkezi idarenin ve hem de yerel halkýn talepleri etkili olmaktadýr. Yerel yönetimler diðer bir tanýmda, mahalli nitelikteki ortak hizmetleri saðlamak amacýyla örgütlenen, karar organlarý ve büyük ölçüde yürütme organlarý yerel halk tarafýndan seçilen, yasalarda tanýmlanmýþ görev ve yetkilere, özel gelir, bütçe ve personele sahip, merkezi idare ile iliþkilerinde özerk olarak hareket edebilen kamu kuruluþlarý olarak tanýmlanmaktadýr (KAYA (1), 1992: 1). Yerel yönetimlerle ilgili Birleþmiþ Milletler, Avrupa Konseyi ve Uluslararasý Yerel Yönetimler Birliði (IULA) belgelerinde yer alan ve Türkiye’nin de kabul ettiði temel evrensel niteliklere göre; (1) yerel yönetimler demokratik sistemin vazgeçilmez ve etkili bir aktörüdür, (2) yerel yönetimler özerk kuruluþlardýr, (3) yerel yönetimler halk katýlýmýna imkan veren yönetsel birimlerdir, (4) yerel yönetimler mahalli düzeydeki kamu hizmetlerinin halka doðrudan ve etkin olarak saðlanmasýnda merkezi yönetime göre daha baþarýlýdýr ve (5) halka en yakýn yönetim birimi olan yerel yönetimlerin mahalli halka, hemþehrilere karþý duyarlýlýðý ve sorumluluðu yüksektir. Öte yandan, (1) yerel yönetimler ulusal yönetim sistemi bütünlüðü içinde yer alýrlar, (2) yerel yönetimlerin kuruluþ ilkeleri, görev ve yetkileri, gelir sistemleri yasama organý tarafýndan belirlenir, (3) merkezi yönetim ülke yönetiminde birlik ve bütünlüðü saðlamak amacý ile yerel yönetimlerin de uymalarý gereken ulusal amaçlarý, hedefleri, ilkeleri ve standartlarý belirler, (4) yerel yönetimler, merkezi idarenin ülkenin tümü için geçerli olan kural ve kararlarýna aykýrý hareket edemezler, (5) yerel yönetimlerin türlerini, biçimlerini, yetkilerini ve yönetim usullerini merkezi yönetim tek taraflý olarak istediði gibi belirleyebilir ve (6) bu kurumlar merkezi yönetimce çizilen çerçeve içinde yerel ihtiyaç ve taleplere cevap vermeye yetkili kýlýnmýþlardýr. Bu nitelikler, göstermektedir ki, temelde yerel yönetimler kamu yönetim aygýtýnýn bir unsurudur ve merkezi idare, yerel yönetimlere iliþkin politikalarý ile bu kurumlarýn gerek kentsel ve gerekse sosyal nitelikli kamu hizmetlerinin saðlanmasýndaki rolü ve fonksiyonlarý üzerinde büyük ölçüde belirleyicidir. Nitekim, 5393 sayýlý yasa deðiþikliðine kadar ülkemizdeki belediyelerin görevleri 1580 sayýlý yasada tek tek belirtilmiþti. Ancak, bir gerçekte, ülkemizdeki belediyelerin 1580 sayýlý yasanýn geçerli olduðu dönemde, hangi tür hizmet yapmak isteseler yasal dayanaðýný bu yasada bulabilmiþ olmalarýdýr (Tekeli, 1983: 14-15). Diðer bir ifadeyle, ülkemizde merkezi devlet, yerel yönetimlerin iþlev ve fonksiyonlarýný tür ve nitelik bakýmýndan sýnýrlandýrýcý bir yaklaþýmý benimsememiþtir. Bununla birlikte özellikle iktidar partilerinin muhalet partilerine mensup belediyelerin mali kaynaklarýný kýsýtlayarak bu kurumlarý iþlevsiz hale getirmeyi amaçladýðý dönemler de yok deðildir. Yerel yönetimlerin en önemli iþlevi mahalli nitelikli kamu hizmetlerinin yerine getirilmesidir. Ayrýca, bu kurumlarýn ekonomik istikrarýn saðlanmasý ve gelir daðýlýmý fonksiyonu da vardýr. Ancak, genellikle bu iki fonksiyon makro düzeyde politikalarla belirlendiði için yerel yönetimlerden çok, merkezi idarenin bir görevi olarak ortaya çýkmaktadýr. Yerel yönetimler ise gerek merkezi idare tarafýndan üstlenilen eðitim, saðlýk, konut gibi temel sosyal politikalarýn mahalli düzeyde saðlanmasýnda ve gerekse kendi sorumluluklarý içinde yer alan kamu hizmetlerinin

46


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 47

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

yerine getirilmesinde görev üstlenmektedirler. Ancak, bir ülkede yerel yönetimlerin kamu hizmetlerinin ve dolayýsýyla sosyal politikalarýn saðlanmasýndaki etkinliði ise baþta merkezi veya federal devletin yaklaþýmýna, merkezi idare-yerel yönetim iliþkilerinin niteliðine ve ülkelerin yönetim sistemine baðlý olarak ortaya çýkmaktadýr

(Ashford, 1988: 19).

II. Yerel Yönetimlerin Fonksiyonlarý A. Tarihi Geliþimi 1. Endüstri Devrimi Öncesi Endüstri devriminden önce Avrupa’da yerel yönetimler daha çok baðýmsýz þehir yönetimleri biçiminde ortaya çýkmýþtýr. Ortaçað’da, þehir yönetimleri temel kentsel hizmetlerin yaný sýra bazý sosyal politika fonksiyonlarý da üstlenmiþlerdir. Su arzý, atýk sistemi, yol sistemi gibi kentsel; kadýn ve çocuk emeðinin denetimi, kamu saðlýðý sistemlerinin oluþturulmasý, okullar, yoksullar ve yaþlýlar için bakým imkanlarýnýn geliþtirilmesi gibi sosyal politika hizmetleri bu yönetimler tarafýndan karþýlanmýþtýr (Norton, 1994: 3). Yerel yönetimler sosyal politika tarihinde önemli bir yere sahip olan “Yoksulluk Yasalarý”nýn uygulanmasýnda etkin bir rol oynamýþlardýr. Ortaçað Avrupasý’nda kýtlýk, savaþ ve salgýn hastalýklarýn korunmaya muhtaç insan sayýsýný hýzla artýrmasý Ýngiltere’de devleti önlem almaya itmiþtir. Bu ülkede 1300’lü yýllarýn ortalarýndan 1800’lü yýllarýn ortalarýna kadar bir dizi yoksulluk yasasý uygulamaya konmuþtur. Bu yasalardan en önemlisi I. Kraliçe Elizabeth tarafýndan 1601 yýlýnda yapýlmýþ ve bu yasanýn temel maddeleri Amerikan kolonilerinde de uygulanmýþtýr. Yerel yönetimleri yoksullukla mücadelenin etkin bir aracý haline getiren bu yasanýn uygulama sorumluluðu, gerek Ýngiltere ve gerekse Amerikan kolonilerinde yerel yönetimlere verilmiþtir. Öyle ki, 1601 tarihli Yoksulluk Yasasý’na göre belediyeler harcamalarýný yerel halktan alýnacak baðýþ ve vergilerle karþýlamak suretiyle çalýþamayacak durumdaki yoksullara (yaþlýlar, körler, saðýrlar, çocuklu anneler, fiziki veya zihni engelliler) yardýmda bulunacak, kimsesiz çocuklar ve yaþlýlar için barýnaklar inþa edecekti. Yardým, hala bugünkü kamu yardým programlarýnýn bir kýsmýnda var olan ikamet koþuluna baðlanmýþtýr. Yerel yönetimlerin yasadan kaynaklanan sorumluluðu, sýnýrlarý içinde yasal olarak ikamet edenlerle sýnýrlandýrýlmýþtýr (Zastrow, 1993: 14-15). Yoksulluk yasalarý ile gerek Ýngiltere ve gerekse ABD’de devletin sorumluluðu altýndaki kamu yardým modeli devreye girmiþtir. Yerel yönetimler ise merkezi devlet tarafýndan belirlenen yoksullukla mücadele politikalarýnýn yerel düzeyde uygulayýcýsý olmuþlardýr. 2. Endüstri Devrimi Dönemi Endüstri devrimi insanlýk tarihinde en köklü deðiþikliklerin meydana geldiði, yeni sýnýf ve toplum yapýlarýnýn, yönetim ve örgütlenme biçimlerinin ortaya çýktýðý bir dönemin baþlangýcý olmuþtur. Bu devrimle iktisadi refah akýl almaz boyutlarda artarken, geniþ toplum kitleleri büyük ve yaygýn bir sefaletle karþý karþýya kalmýþtýr. Merkezi devletin giderek güçlendiði bu dönemde çoðu devlet, müdahaleci devlet anlayýþý çerçevesinde çalýþma saatlerinin düzenlenmesi, kadýn ve çocuklarýn çalýþma koþullarýnýn belirlenmesi, konut kalitesinin geliþtirilmesi ve kamu saðlýðýný tehdit eden problemlerle ilgili yasalar hazýrlamýþtýr. Refah devletinin temelini oluþturan iþ kazalarý, saðlýk ve iþsizlik sigortasý yasalarý 19. yüzyýlýn sonlarý ile 20. yüzyýlýn ilk yýllarýnda yapýlmýþtýr (Pinch, 1997: 9). Gerçekten bu dönemde devletler sosyal politikalarýn saðlanmasýnda baskýn kurumlar haline gelmiþ ve müdahaleci devlet anlayýþý doðmaya baþlamýþtýr. Zaten endüstrileþme, hýzlý göç ve kentleþme hareketlerinin ortaya çýkardýðý büyük

47


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 48

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

sefalet ve kentsel ihtiyaçlar, önceki dönemde olduðu gibi sivil sektör ve gönüllü organizasyonlarýn çabalarý ile karþýlanamayacak boyutlara ulaþmýþtý (Ersöz, 2003: 126). Endüstri devriminden Ýkinci Dünya Savaþý’na kadar olan dönemde yerel yönetimlerin kentsel ve sosyal politika hizmetlerinin saðlanmasýndaki rolü, devletin bu alandaki etkinliðine paralel olarak artmaya baþlamýþtýr. Gerçekten, hýzlý nüfus artýþý ve endüstri merkezlerini hedef alan göç ve kentleþme yerel yönetimlerin kentsel ve sosyal sorumluluklarýný çok fazla artmýþtýr. Yeni oluþan küçük endüstri kasabalarýnýn aniden þehir büyüklüðünde nüfusa sahip olmasý buralarda önemli saðlýk, barýnma ve içme suyu sorunlarýna neden olmuþtur. Gerçekten, 19. yüzyýlda Ýngiltere, Batý Avrupa ve Kuzey Amerika’da endüstrileþmeye eþlik eden o güne kadar emsali görülmemiþ hýzlý nüfus artýþý, kasaba ve þehirlerde ani bir büyümeye yol açmýþtýr. Bu yüzyýlýn baþýnda Ýngiltere nüfusunun beþte biri kasabalarda yaþarken, yüzyýlýn sonunda þehirlerde ikamet edenler toplam nüfusun beþte dördünü oluþturur hale gelmiþtir. Bu dönemde endüstrileþme ve kentleþmenin etkileri daha açýk görülmeye baþlanmýþ; yoksulluk, hastalýk, suç, aþýrý kirlilik þehirlerin temel problemleri haline gelmiþtir (Byrne, 1994: 15). Büyük kentsel endüstriyel merkezlerin doðuþu tahmin edilemeyecek düzeyde bir kamu hizmeti ihtiyacý doðurmuþtur. Örneðin, artan ticari faaliyetler için gereken altyapýlardan baþta yollar olmak üzere, su ve elektrik ihtiyacý bu hizmetlerden sadece birkaçýdýr. Ayrýca, yerel yönetimler saðlýksýz koþullar, yoksulluk, cehalet, kanunsuzluk gibi problemlerle mücadele etmek için var olan sosyal talebin bir sonucu olarak yeni ve çok çeþitli fonksiyonlar üstlenmeye baþlamýþlardýr (Kingdom,

1993: 10). Geliþmekte olan ülkelerde ise benzer süreç, sanayileþme ve kentleþmenin hýz ve yoðunluðuna baðlý, daha yeni dönemde ortaya çýkmýþtýr. Yerel yönetimler, bu dönemde, bir yandan temel kentsel ihtiyaçlarýn karþýlanmasýnda diðer yandan sosyal politika fonksiyonlarýnýn yerine getirilmesinde rol oynamýþlardýr. Birçok yerel yönetim atýk sistemi, salgýn hastalýklarýn önlenmesi için halk saðlýðýný koruyucu önlemler geliþtirilmesi, fakir ve yoksullara ücretsiz tedavi saðlayan hastanelerin kurulmasý, senatoryumlar açýlmasý gibi görevler yerine getirmiþlerdir. Örneðin yerel yönetimlere ait 1930 yýlýnda, Ýngiltere, Liverpool’da 200’ün üzerinde yatak kapasiteli senatoryum, 3 adet tüberküloz kliniði ve çocuklar için bir adet hastane bulunmaktaydý. 1929 yýlýnda aþýlama görevi halk saðlýðýný koruma tedbirleri çerçevesinde yerel yönetimlere býrakýlmýþtý. Yerel yönetimler, Yoksulluk Yasasý’na dayanarak düþkünlerevi kurmuþlar, konut, ana - çocuk saðlýðý ve okul hizmetleri alanýnda çeþitli görevler üstlenmiþlerdir (Betts,1993, 38-51). Eðitim alanýnda ise 1902 yýlýnda, yerel yönetim bünyesinde, “Yerel Eðitim Otoritesi” komiteleri kurulmuþ ve zamanla bu komiteler, okullar ve okul yemekleri (1906) ve týbbi kontrol (1907) gibi eðitimle ilgili diðer hizmetleri saðlamakla görevlendirilmiþlerdir. 1890 yýlýnda yerel yönetimlere düþük maliyetli konutlar yapmalarý için izin, 1919’da ise teþvik etmek için merkezi yönetimce yardým verilmiþtir (Hollis-Ham-Ambler,1992, 10). 1905 yýlýnda çýkarýlan Ýþsizlik Yasasý ile yerel emek bürolarýnýn kurulmasýna izin verilmiþ ve yerel yönetimlerden, iþsizlerin iþ bulmalarýna yardýmcý olacak ulusal düzeyde bir emek mübadelesi aðý oluþturulmasý beklenilmiþtir. 1910’daki Eðitim Yasasý ise yerel yönetim otoritelerine okuldan yeni mezun olan gençleri mesleðe yöneltme ve iþe yerleþtirme görevi yüklemiþtir (Byrne,1994, 19-22). Endüstri Devrimi’nden Ýkinci Dünya Savaþý’na kadar olan periyotta yerel yönetimler kentsel hizmetlerin karþýlanmasý ve kýsmen de sosyal politikalarýn saðlanmasýnda görev almýþlardýr. Ancak, bu kurumlarýn sosyal politika alanýndaki iþlevi 20. yüzyýlýn baþlarýna kadar genelde yoksullara yardým ölçeðinde kalmýþtýr. 48


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 49

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

3. Refah Devleti Dönemi ve Sonrasý Ýkinci Dünya Savaþý’ndan sonra Batýlý geliþmiþ ülkelerde “Altýn Çað” olarak adlandýrýlan ekonomik büyüme ve geliþme dönemi yaþanmýþ ve bu ülkelerde vatandaþlarýn refahýný artýrmayý amaçlayan refah devletine ulaþýlmýþtýr. Bu ülkelerde 1960’lý yýllarýn ortalarýna kadar her yýl %5 büyüme gerçekleþmiþ, tam istihdam düzeyine ulaþýlmýþ ve sosyal politika ve sosyal hizmetlerin kapsam ve alaný tüm toplumu ve tüm gruplarý kapsayacak þekilde geniþlemiþti. Bu dönemde devletler sosyal politikalarýn saðlanmasýnda en etkin kurumlar haline gelmiþtir. Refah ve büyüme döneminin koþullarý devletin hem sosyal politikalarý kolayca uygulamaya koymasýna ve hem de sosyal politikalarýn tür ve kapsamýnýn geniþlemesine imkan saðlamýþtýr. Kýsacasý bu devrede refah devleti kurumsallaþmýþ ve sosyal politika sepeti geniþlemiþtir. 1970’li yýllarýn ortalarýnda, birinci ve ikinci petrol krizleri ile baþlayan yeni bunalýma kadar yerel yönetimler ise merkezi idareler tarafýndan ulusal düzeyde planlanan sosyal politikalarýn mahalli düzeyde hayata geçirilmesinde temel ajans haline gelmiþlerdir. Refah programlarý baþlangýçta ulusal nitelikli olmalarýna raðmen, programlarýn uygulanmasý ve mahalli düzeyde yorumlanmasý yerel yönetimlerin düzenlenmelerine baðlý olarak gerçekleþtirilmiþtir. Birçok Avrupa ülkesinde desentralizasyon politikalarý yerel yönetimlerin daha fazla yetki ve sorumluluk almasýna imkan vermiþ, yerel yönetimler refah politikalarýnýn en önemli tamamlayýcý-uygulayýcý ajansý haline gelmiþlerdir (Bennet, 1997: 330). Örneðin, Ýskandinav refah devletlerinde kamu bakým hizmetleri, öncelikle ulusal düzeyde belirlenen politikalarýn bir sonucu olarak ortaya çýkmakla birlikte bu politikalarýn uygulanmasý neredeyse bütünüyle Ýskandinav yerel yönetimlerinin görevi olmuþtur (Kröger, 1997: 95). Yine, Ýskandinav yerel yönetimleri için kullanýlan “refah

belediyesi” kavramý, yerel yönetimlerin sosyal politika üretimindeki önemli rolüne dikkat çekmek için kullanýlmýþtýr. Norveçli tarihçi Tore Gronlie refah devletinin gerçek öncülerinin ve üreticilerinin ulusal düzeyde deðil, aslýnda, yerel düzeyde bulunduðunu ileri sürmektedir. Norveç’te belediyeler çok çeþitli refah aktivitelerini baþlattýktan daha sonra devlet tedricen sorumluluk üstlenmiþtir. Ýlk belediyeler yeni sosyal ihtiyaçlarý karþýlamak için refah belediyesi olarak harekete geçtiðinde, devlet hala bu gereksinimlerin giderilmesi konusunda pasif kalmýþtý

(Kröger, 1997: 96). Benzer þekilde Ýngiltere’de yerel yönetimler refah devleti fonksiyonlarýnýn yerine getirilmesinde özellikle 1945-1975 döneminde önemli görevler üstlenmiþlerdir. Hatta bazý yazarlar bu dönemde yerel yönetimleri “yerel

refah devleti” olarak nitelendirmiþlerdir (Cochrane, 1993: 14). Kýsaca belirtilecek olursa, 1945-1975 refah devleti döneminde yerel yönetimlerin sosyal politika alanýndaki rolü oldukça artmýþtýr. Ancak, 1970’li yýllarýn ortalarýndan itibaren gündeme gelen neo-liberal politikalarla refah devleti zayýflamaya baþlamýþ ve bu durumdan yerel yönetimler de büyük ölçüde etkilenmiþlerdir. Merkezi devlet düzeyinde uygulanan ve temelde devlete karþý özel sektörün alanýný geniþletme temelli neo-liberal politikalarla gündeme gelen kamu harcamalarýnýn kýsýlmasý ve özelleþtirme uygulamalarý yerel yönetimlerin sosyal politika alanýndaki etkinliðinin nispeten azalmasýna yol açmýþtýr. Örneðin, Ýngiltere’de Thatcher hükümeti döneminde yerel yönetimler refah devleti dönemine göre güç kaybetmiþler ve sayýsýz yasal ve idari deðiþikliklerle, giderek kamu yönetim sisteminin daha önemsiz kurumu haline getirilmiþlerdir. Yerel yönetimlerin kentsel hizmetlerin saðlanmasýndaki monopol konumu, özel sektör rekabetine açýlmýþ ve kamu hizmetlerinin saðlanmasýnda özel sektör, gönüllü kuru49


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 50

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

luþlar ve sivil kesim yer almaya baþlamýþtýr. Öte yandan, yerel yönetimlerin geleneksel olarak yerine getirdiði birçok hizmet merkezileþtirilirken, bu kurumlarýn yapýsal özellikleri ve mali yapýlarý ve fonksiyonlarýnda yapýlan deðiþikliklerle merkez-yerel yönetim iliþkilerinde merkezileþme aðýrlýklý hale gelmiþtir. Bu ülkede baskýn olan eðilim ise yerel yönetim hizmetlerinin saðlanmasýnda daha rekabetçi bir yapýnýn kurulmasý ve kamu kesimi dýþýndaki aktörlerden daha fazla yararlanýlmaya baþlanmasý olmuþtur (Ersöz, 2001: 203-204). Benzer trend, geçen yüzyýlýn son 15-20 yýlýnda ülkelerin refah devleti niteliðinden uzaklaþma ve neo-liberal ilkeleri hayata geçirme düzeyine baðlý olarak ülkeden ülkeye deðiþmekle birlikte birçok ülkede ortaya çýkmýþ ve yerel yönetimlerin kamu hizmetlerinin saðlanmasý ve sosyal politika alanýndaki etkinliði tartýþýlmaya baþlanmýþtýr. Ancak, 21. yüzyýlýn baþlarýna gelindiðinde görünen odur ki, devletlerin, toplumun saðlanmasýnda konsensüsü olan sosyal politika alanýndaki sorumluluklarýndan kaçýnmasý çok kolay görünmemektedir. Diðer bir ifadeyle sosyal politikalar büyük ölçüde hala devlet tarafýndan saðlanmaya devam edilmekte ve yerel yönetimler sosyal politikalarýn saðlanmasýnda etkin olarak görev almaktadýrlar. Örneðin, Ýngiltere’de, 2006 yýlý itibariyle belediyeler yoksul, yaþlý, engelli, hasta, kadýn ve çocuklara yönelik sosyal yardým ve sosyal hizmetler sunmakta, eðitim ve saðlýk alanýnda çok kapsamlý görevler yerine getirmekte, bölgesel geliþme ve kalkýnma ile istihdamý geliþtirme programlarýný hayata geçirmektedirler. Ýþsizliði önlemek amacýyla meslek ve beceri kazandýrma projelerine öncülük etmektedirler. Neo-liberal politikalara raðmen güçlü refah devleti niteliðini büyük ölçüde koruyan Ýsveç’te ise, belediyeler halkýn gündelik yaþamýný ilgilendiren hemen her alanda hizmetler sunmakta ve eðitimden saðlýða, konuttan sosyal yardým ve sosyal hizmetlere kadar her alanda sosyal politikalarý etkin bir þekilde saðlamayý sürdürmektedir.

B. Geliþmiþ Ülkelerde Yerel Yönetimlerin Ýþlevleri Geliþmiþ ülkelerde yerel yönetimler tarafýndan saðlanmakta olan hizmetler ele alýndýðýnda, bu kurumlarýn fonksiyonlarý arasýnda eðitim, saðlýk, konut, sosyal yardým ve sosyal hizmetler ile kiþisel refah hizmetlerinin büyük bir yere sahip olduðu görülecektir. Çünkü, bu ülkelerde belediyeler mahalli düzeydeki kamu hizmetlerinin karþýlanmasýnda en uygun yönetim aygýtý olarak kabul edilmekte ve bundan dolayý da yasalar tarafýndan yasaklanmamýþ her alanda faaliyette bulunabilmektedirler. Nitekim, AB’de, 80.000’in üzerinde yerel yönetimin bulunmakta ve kýrsal ve kentsel alanlarda toplum yaþamýnýn temel idari birimi olarak görülen bu kurumlar; sosyal yardým, eðitim, saðlýk, konut, çevre koruma, þehir içi ulaþým, su, enerji, atýk sistemi, ev atýklarýnýn toplanmasý ve deðerlendirilmesi, altyapýlarýn bakým ve onarýmý, kültür ve eðlenme ve dinlenme alanlarýnýn tesisi gibi çok deðiþik faaliyetler yerine getirmektedirler. Bu iþlevlerin düzeyi ise ülkeden ülkeye deðiþiklik göstermektedir (OECD, 2004: 2). Aþaðýdaki tabloda Avrupa Birliði ülkelerinde yerel yönetimlerin, çok geniþ bir hizmet sepetine sahip olduðu ve kentlerin ekonomik, sosyal, fiziki ve kültürel kalkýnmasýna yönelik çeþitli hizmetler sunduklarý görülecektir. Öyle ki, 15 Avrupa Birliði ülkesinin tamamýnda belediyeler, sosyal yardým ve sosyal hizmetler alanýnda sorumluluk üstlenmiþ bulunmaktadýrlar. Konu, eðitim ve yaygýn / yetiþkin eðitim baðlamýnda deðerlendirildiðinde öncelikle 15 ülkede yerel yönetimlerin, eðitim alanýnda ilkokullarýn bakým ve onarým hizmetlerini yerine getirmekte olduðu belirtilmelidir. Bunun dýþýnda birçok ülkede yerel yönetimler eðitim hizmetlerinin karþýlanmasýna aktif bir biçimde katýlmaktadýrlar. 50


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 51

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Tablo: 1 15 Avrupa Konseyi Ülkesindeki Yerel Yönetimlerin Temel Fonksiyonlarý

Kaynak: Alan Norton; International Handbook of Local and Regional Government; Aldershot: Edward Elgar; 1994; pp. 60-63. Not: Parantez içindeki deðerler fonksiyonun kaç ülkede yasal olarak zorunlu olduðunu göstermektedir. 51


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 52

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Öte yandan, yerel yönetimlerin yerine getirdikleri iþlevlerin düzeyini bu kurumlarýn harcamalarýnýn kamu harcamalarý içindeki büyüklüðü gösterir. Öyle ki, bazý ülkelerde kamu harcamalarýnýn büyük bir bölümü yerel yönetimler tarafýndan yapýlýrken bazý ülkelerde bu pay ülkemizde olduðu gibi oldukça sýnýrlý kalabilmektedir. Örneðin, Portekiz’de yerel yönetimlerin Gayri Safi Milli Hasýla içindeki payý %3,8, Danimarka’da % 33,3’tür. Danimarka, Finlandiya, Hollanda ve Ýsveç’te yerel yönetimler merkezi yönetimlerden daha büyük bir bütçeye sahiptirler (OECD, 2004: 2).

C. Geliþmekte Olan Ülkelerde Yerel Yönetim Hizmetleri Geliþmiþ ülkelerin aksine geliþmekte olan ülkelerin yerel yönetimleri, daha çok kentsel hizmetlerin saðlanmasýna odaklanmýþtýr. Özellikle, sosyal ve kültürel nitelikteki hizmetlere bu ülkelerde sýnýrlý düzeyde yönelinmektedir. Çünkü, geliþmekte olan ülkelerde yerel yönetimler, geliþmiþ ülkelerdeki partnerlerinin büyük ölçüde 19. yüzyýl boyunca ve kýsmen de Ýkinci Dünya Savaþý’ndan sonra karþýlaþtýklarý kentsel sorunlarla nispeten daha yakýn tarihte tanýþmýþlardýr. Bu ülkelerde hýzlý nüfus artýþý, göç ve kentleþmenin açýða çýkardýðý sorunlar kýt kaynaklara sahip yerel yönetimlerin öncelikli hizmet konularýný teþkil etmektedir. Gerçekten, yerel yönetimlerin yaygýn fonksiyonlarý; piyasa denetimi, mezbahalar, itfaiye hizmeti, caddelerin temizlenmesi ve aydýnlanma, çöplerin toplanmasý, mezarlýklar, kütüphaneler ve bazý önemsiz hastalýklara karþý önlem almadan ibarettir. Üstelik geliþmekte olan ülke þehirlerinin çoðunda bu kurumlar caddelerin inþa ve bakýmý, içilebilir su, atýk ve kanalizasyon gibi fiziki altyapý hizmetlerinin saðlanmasýnda tam veya kýsmi sorumluluða sahiptir. Yine, saðlýk ve sosyal hizmetler nadiren yerel yönetimler tarafýndan üstlenilmektedir. Bu kurumlar geliþen ülkelerin büyük þehirlerinde ise küçük þehirlerdeki partnerlerine göre daha geniþ sorumluluklara sahiptir. Genellikle baþkent konumundaki büyük þehirlerdeki yerel yönetimler hem merkezi idarenin ve hem de yerel yönetimlerin sorumluluklarýnýn birbirine geçtiði bir alanda görev aldýklarý için çok daha geniþ ve çeþitli fonksiyonlar üstlenmektedir (Bahl – Linn, 1992: 17).

D. Türkiye’de Belediyelerin Görev ve Fonksiyonlarý Ülkemizde belediyeler 2005 yýlýnda çýkarýlan 5393 sayýlý Belediye Yasasý ile batýlý partnerleri gibi oldukça geniþ yetkilerle donatýlmýþtýr. Hatta, kanunla baþka bir kuruma verilmeyen mahalli nitelikteki hizmetlerin saðlanmasýnda tek yetkili hale getirilmiþler, diðer bir ifadeyle baþka bir kurum tarafýndan üstlenilmeyen her türlü alanda faaliyette bulunabilme imkanýna kavuþmuþlardý. Ancak, Anayasa Mahkemesi tarafýndan bu hüküm hakkýnda 29.09.2005 tarihinde yürürlüðün durdurulmasý kararý verilmiþtir. Bu karara raðmen Türkiye’de belediyelerin görev ve yetkilerinde önemli artýþlar olmuþtur. Belediyelerin görevlerinin düzenlendiði, “belediyelerin görev, yetki ve sorumluluklarý” baþlýðýný taþýyan 14. maddenin a fýkrasýnda; imar, su ve kanalizasyon, ulaþým gibi kentsel alt yapý; coðrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre saðlýðý, temizlik ve katý atýk; zabýta, itfaiye, acil yardým, kurtarma ve ambulans; þehir içi trafik; defin ve mezarlýklar; aðaçlandýrma, park ve yeþil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanýtým, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardým, nikah, meslek ve beceri kazandýrma; ekonomi ve ticaretin geliþtirilmesi hizmetleri yer almaktadýr. Yine bu kýsýmda büyükþehir belediyeleri ile nüfusu 50.000’i geçen belediyelere, kadýnlar ve çocuklar için koruma evleri açmalarý görevi verilmiþtir. b fýkrasýnda ise okul öncesi eðitim kurumlarýnýn açýlmasý; devlete ait her derecedeki okul binalarýnýn inþaatý ile bakým ve onarýmýnýn yapýlmasý veya yaptýrýlmasý, okullarýn her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarýnýn 52


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 53

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

karþýlanmasý; saðlýkla ilgili her türlü tesisin açýlmasý ve iþletilmesi; kültür ve tabiat varlýklarý ile tarihi dokunun ve kent tarihi bakýmýndan önem taþýyan mekanlarýn ve iþlevlerinin korunmasýnýn saðlanmasý, bu amaçla bakým ve onarýmýnýn yapýlmasý, korunmasý mümkün olmayanlarýn aslýna uygun olarak yeniden inþa edilmesi görevleri ile gerektiðinde öðrencilere, amatör spor kulüplerine malzeme verme ve gerekli desteði saðlama, her türlü amatör spor karþýlaþmalarý düzenleme, yurt içi ve yurt dýþý müsabakalarda üstün baþarý gösteren veya derece alan sporculara belediye meclisi kararýyla ödül verebilme ve gýda bankacýlýðý yapabilme görevleri sayýlmýþtýr. Yine bu maddeye göre belediyeler hizmetleri özürlü, yaþlý, düþkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemlerle sunmak zorundadýr. Görüldüðü gibi, belediyelerin eðitim ve yetiþkin eðitimi alanýndaki fonksiyonlarýnda geniþleme meydana getirecek düzenlemeler yapýlmýþtýr. Okul öncesi eðitim kurumlarýnýn açýlmasý; devlete ait her derecedeki okul binalarýnýn inþaatý ile bakým ve onarýmýnýn yapýlmasý veya yaptýrýlmasý, okullarýn her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý gibi örgün eðitim kurumlarýna yönelik hizmetlerin yaný sýra, yasada belediyelerin meslek ve beceri kazandýrma kapsamýnda faaliyetlerde bulunabileceði yer almaktadýr. 5216 sayýlý Büyükþehir Belediye Yasasý’nda da benzer düzenlemeler vardýr. Nitekim, 10.7.2004 tarih ve 5216 sayýlý Büyükþehir Belediyesi Kanunu, büyükþehirlerdeki belediyelere “gerektiðinde saðlýk, eðitim ve kültür hizmetleri için bina ve tesisler yapmak, kamu kurum ve kuruluþlarýna ait bu hizmetlerle ilgili bina ve tesislerin her türlü bakýmýný, onarýmýný yapmak ve gerekli malzeme desteðini saðlamak” ve “mesleki eðitim ve beceri kurslarý açmak” yetkilerini vermektedir.

III. Yetiþkin Eðitimi ve Yerel Yönetimlerin Yetiþkin Eðitimi Alanýndaki Faaliyetleri Türk Milli Eðitim sisteminde eðitim hizmetleri örgün eðitim ve yaygýn eðitim olmak üzere iki düzeyde gerçekleþtirilmektedir. Örgün eðitim okul öncesi, ilköðretim, ortaöðretim ve yükseköðretim basamaklarýnda saðlanan eðitim hizmetlerinden oluþurken, yaygýn eðitim; örgün eðitim sistemine hiç girmemiþ, bu eðitimin herhangi bir aþamasýnda bulunan ya da örgün eðitim kurumlarýndan ayrýlan bireylere çeþitli bilgi ve becerileri aktarmak amacýyla yapýlan eðitim olarak tanýmlanmaktadýr. Öte yandan, Geray yerel yönetimler açýsýndan halk / yetiþkin eðitiminin ayrý bir önem taþýdýðýný belirtmektedir. Yazar, halk / yetiþkin eðitimini kýrdan kente yeni göç edenlerin kentsel mesleklere yöneltilmeleri, eðitilmeleri, iþ edindirilmeleri, kentle bütünleþebilmeleri ve dolayýsýyla kent kültürünü benimseyerek kentlileþebilmeleri, kýsaca kentsel yaþama uyumda karþýlaþtýklarý sorunlarýn çözümlenebilmesine yönelik giriþimler olarak tarif etmiþtir (Geray, 1994: 3-4). Eðitim, pozitif dýþsallýk yayan yarý kamusal mal ve hizmetlerdendir. Dolayýsýyla, bu hizmetten faydalanana saðladýðý yararlarýn yaný sýra toplumsal yararlarýnýn da olmasý, eðitimin büyük ölçüde kamu ekonomisince üstlenilmesine yol açmýþtýr. Bir baþka ifadeyle, hemen hemen bütün ülkelerde devletler bu hizmeti bizzat kendi kamu yönetimi birimleri aracýlýðýyla saðlamaktadýr. Devletlerin eðitim hizmetlerindeki etkin konumu, bu hizmetin, yeterli düzeyde sunulmasý halinde, iþgücünün verimlilik artýþýyla milli gelirin artmasýna, fýrsat eþitliði yaratarak adil bir gelir daðýlýmýna ve kaynaklarýn optimum kullanýlmasýný saðlayarak ekonomik istikrara katkýda bulunulmasýna imkan vermesidir (Þener, 1988: 5). Ayrýca, eðitimli insan gücü miktarý artýrýlarak beþeri sermayenin oluþturulmasý ve nitelik ve nicelik olarak geliþtirilmesi ve eðitim hizmetinin hukuki zorlama gerektiren bir hizmet olmasý devletin, bu hizmeti üstlenmesinin diðer nedenleridir (Nemli, 1990: 67-68). Ancak, eðitim hizmetlerinin merkez yönetim tarafýndan sunulmasýnýn bazý mahzurlarý vardýr. Merkezi yönetimin kentlerdeki temsilcileri, velilerin þikayetlerine gereken duyarlýlýðý gösterememekte, zamanýnda çözülemeyen 53


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 54

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

sorunlar giderek büyümektedir. Oysa, yöneticileri seçimle iþbaþýna gelen ve yerel halka yakýn birimler olan yerel yönetimler, ailelerin taleplerine karþý daha duyarlý olabilecekleri gibi, eðitim ihtiyaç ve taleplerinin yerine getirilmesinde bölgesel özellikleri göz önünde bulundurabilirler. Kar amaçlý özel okul ve kurslarýn eðitim alanýnda faaliyette bulunduðu bir dönemde, yerel yönetimlere eðitime iliþkin yetki ve sorumluluklar verilmesi çaðýn gereðidir. Çünkü, bu yönetimler hem eðitim maliyetlerinin azalýlmasýnda ve hem de ailelerin okul yönetimine etkin bir þekilde katýlýmýnýn saðlanmasýnda etkili olabilirler. Öte yandan, merkezi idare, yerel birimdeki geliþmenin boyutlarýný, yönlerini, o birimin özel koþullarýný sürekli orada yaþayan yerel yöneticilerden daha iyi bilemez. Yerel düzeydeki eðitim sorunlarýyla ilgili en doðru ve en yerinde kararlarý alabilecek kuruluþlar yerel yönetimlerdir. Uluslararasý Yerel Yönetimler Birliði (IULA), çeþitli ülkelerde yaptýðý araþtýrma sonucuna dayanarak, halk eðitiminin, yetiþkin eðitimin yerel yönetimleri doðrudan ilgilendirdiðini belirtmektedir (Geray, 1994: 4). Nitekim Avrupa ülkelerinin bir çoðunda “subsidiarity” yerellik prensibinin gereði olarak eðitim faaliyetleri yerine getirildiði yere en yakýn yönetsel birimin yönetimine býrakýlmýþtýr. Karar almada desentralizasyon ve alt düzeydeki yönetim birimlerinin sorumluluk üstlenmesi, genellikle, koordineli ve tutarlý yetiþkin eðitim hizmetlerini mümkün kýlan önemli bir strateji olarak nitelendirilmektedir. Desentralizasyonun, hizmetin üretildiði yerdeki yönetsel birime karar alma yetkisinin verilmesiyle etkinlik ve verimliliði artýrdýðý bilinmektedir. Desentralizasyon Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Hollanda, Polanya, Portekiz, Romanya, Finlandiya ve Ýsveç’te yerel ve bölgesel yönetimler ile karar alma ve uygulama sorumluluðunun paylaþýlmasý, Belçika, Almanya ve Avusturya’da ise merkezi hükümetler genel amaçlarý belirlerken karar alma ve uygulamanýn federal yönetimlere devrolunmasý olmak üzere iki temel formda ortaya çýkmýþtýr. Ancak, yetiþkin eðitimi bakýmýndan tüm ülkelerdeki desentralizasyonun bu iki forma tam olarak uyduðu söylenemez. Örneðin, Ýspanya’da merkezi hükümet yetiþkin eðitimi için bir çerçeve belirler ve her yerel topluluk ise bölgesel ihtiyaçlara göre belirlenen ilkeleri özgülleþtirme yetkisine sahiptir. Bu, ne sorumluluklarýn paylaþýlmasý ve ne de federal desentralizasyona tam olarak uyar. Bazý ülkelerde ise mesleki eðitim dýþýndaki yetiþkin eðitim hizmetleri belediyelere veya yerel düzeydeki diðer yönetimlere transfer edilmiþtir. Merkezi otorite politika geliþtirme, ulusal amaç ve hedefleri belirleme ve hizmet kalitesinin muhafazasý görevlerinin tümü veya bazýsýný üstlenirken, çoðu yerel yönetimler yetiþkin eðitimi hizmetlerinin koordinasyonu görevini yerine getirmiþlerdir. Örneðin Danimarka’da, 2001 yýlýndaki Yetiþkin Eðitimi Reformu ile merkezi, bölgesel ve yerel yönetimler arasýnda yetiþkin eðitimi sorumluluklarýnýn paylaþýlmasý düzenlenmiþtir. Portekiz, Finlandiya, Ýsveç ve Norveç’te ise belediyeler yetiþkin eðitimini hayata geçiren kurumlardýr. Macaristan’da 2001 yýlýndaki yetiþkin eðitimi yasasýndan beri bölgesel yönetimlerin bu alandaki rolü artmýþtýr. Fransa’da, bölgesel yönetimler ve komünler yetiþkin eðitimine ya doðrudan doðruya çeþitli faaliyetler düzenleyerek ya da dolaylý biçimde mevcut organizasyonlarý ve sivil toplum kuruluþlarýna finansman desteðinde bulunarak katýlmaktadýr. Yunanistan’da Yetiþkin Eðitim Genel Sekretaryasý’nýn faliyetleri desentralize edilmiþtir. Ýngiltere’de ise yerel yönetimlerin bir parçasý olan yerel eðitim otoriteleri, yetiþkin eðitimi için yeterli koþullarý saðlama sorumluluðunu yüklenmiþtir. Paralel geliþmeler federal sistemle yönetilen ülkelerde de görülmektedir. Avusturya’da daha fazla sorumluluk bölgesel yönetimlere býrakýlýrken, Belçika’da komünlerin sorumluluðu kültürel meseleleri, eðitim ve dil eðitimini de kapsar hale gelmiþtir (European Commission, 2007: 15-16). 54


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 55

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ayrýca, yerel yönetimler örgün eðitim alanýnda da her basamaktaki öðretim kurumlarýyla ilgili sorumluluklar yüklenmektedir. Ýsveç’te olduðu gibi, çoðu ülkede yerel yönetimler okul öncesi eðitim, ilköðretim, ortaöðretim ve hatta yükseköðretim düzeyinde görevlere sahiptir (Geray, 1994: 3-4). Çeþitli ülkelerde yerel yönetimler yetiþkin eðitimi alanýnda aþaðýda yer alan faaliyetleri farklý düzeylerde olmakla birlikte yerine getirmektedirler. Yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi alanýndaki hizmetleri aþaðýdaki þekilde sýralanabilir: Toplum ve Emek Piyasalarý Ýle Entegrasyona Ýliþkin Eðitimler: Birçok þehirde yetiþkin eðitimi, topluma ve emek piyasalarýna yeniden entegrasyon programlarýný kapsamaktadýr. Çünkü, günümüz toplumlarýnda iþsizlik, sadece gelir deðil sosyal iletiþim ile bilgi ve deneyim kazanma fýrsatlarý bakýmlarýndan da olumsuz sonuçlar doðurmaktadýr. Dünyada bir çok belediye, iþsizleri için eriþilebilir eðitim programlarý düzenlemektedir. Sosyal Bakým: Yetiþkin eðitimi kapsamýnda engelli, yaþlý, fiziki veya psikolojik sorunlu ve bundan dolayý toplum içinde yaþama güçlüðü içinde bulunan bireyler için çeþitli eðitimler düzenlemektedir. Bu özel gruplarýn sosyalleþmesi amaçlý eðitim programlarýnda, kimseye ihtiyaç duymadan ev idaresine yönelik yemek piþirme, çamaþýr yýkama, ev aletlerini kullanma, ev bütçesini yönetme, bilgisayar kullanma gibi kurslar sunulmaktadýr. Kültürel Uyum: Yetiþkin eðitimi, kentlere göç eden kiþilerin kent kültürünün benimsemesi ve farklý topluluklar arasýnda kültürel uyumun saðlanabilmesinde önemli bir araçtýr. Bu çerçevede dil kurslarý ve sosyal uyum programlarýnýn yaný sýra kentlere yeni göçerlere yaþam kalitesini yükseltmeye yönelik eðitimler tertip edilir. Örneðin, ev idaresi, çocuk büyütme, çalýþma, eðitim, gönülllü çalýþma vb. alanlarda eðitimler verilir. Yaþlý Eðitimi: Dünya nüfusu giderek yaþlanmakta ve yaþlýlar, kiþisel geliþim, toplumsal yaþama katýlým alanlarýnda geniþ bir eðitim ihtiyacý içinde bulunmaktadýr. Yaþam dengesi, manevi konular, güvenlik, saðlýk, zihni melekeleri koruma, kimseye ihtiyaç duymadan yaþama, bütçe idaresi ve miras konularý yaþlýlara yetiþkin eðitim kapsamýnda saðlanan eðitimlerdir. Gönüllü Eðitimi: Gönüllüler toplumu birbirine baðlayan çimento iþlevi görmektedir. Gönüllülük ve gönüllülerin yerine getirdiði iþlevler ise oldukça kompleks olduðundan dolayý uzmanlýklarýný artýracak, niteliklerini geliþtirecek eðitimlere ihtiyaç vardýr. Hükümetler ve yerel yönetimler liderlik, halkla iliþkiler, yönetim ve organizasyon kurslarý veya gönüllü grubun faaliyet alanýyla ilgili eðitimler düzenleyebilir. Saðlýk Eðitimi: Bu alandaki koruyucu eðitimlerle ev ve yakýn çevresinde meydana gelebilecek kazalar ile hastalýklar önlenebilir. Diyet, egsersiz, stresle baþa çýkma, kiþinin kendiyle barýþýk olmasýna yönelik eðitimler kiþileri daha saðlýklý kýlar. Üstelik bu tür faaliyetler saðlýk maliyetlerinden tasarruf saðlar. Saðlýk sektörü ise koruyucu eðitimlere çok fazla yönelemediði için bu açýk yaygýn eðitim faaliyetleri ile kapatýlmalýdýr. Çevre Eðitimi ve Sürdürülebilirlik: Küresel ýsýnma çevrenin korunmasý konusunda toplumun bilgilendirilmesini zorunlu hale getirmektedir. Örgün eðitimin yaný sýra yaygýn eðitimle çevre korumaya yönelik giriþimler yapýlabilir. Sanat ve Kültür: Kültürel katýlýmýn geliþtirilmesi toplumlarýn önceliðidir. Yaygýn eðitim kurumlarý çeþitli programlarla sanatýn deðerinin anlaþýlmasýna hizmet edebilir ve müzik, tiyotra, resim, heykel gibi yaygýn sanatsal alanlarda kurslar tertip edebilir. Bu tür faaliyetler, bir kültürel kimlik oluþumuna ve diðer kültürlerin anlaþýlmasýna ve takdir edilmesine imkan saðlayabilir (Houtepen - Hensen - Hammink, 2003). 55


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 56

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

A. Türkiye’de Yerel Yönetimlerin Yetiþkin Eðitimi Alanýndaki Faaliyetleri 1. Ýl Özel Ýdareleri 1913 tarihli Ýl Özel Ýdareleri Kuruluþ Kanunu’na göre ilkokullar, ihtiyaca göre açýlacak gezici ilkokullar, öðretmen okullarý (ilköðretim için), iþçi ve çalýþan fakirler için gece okullarý ve ortaokullarýn tesis ve inþasý ile bunlarýn genel eðitim kanunundaki esaslara göre yönetim ve gözetimi bu kuruluþlarýn görevleri arasýnda sayýlmýþtýr. 1987 tarih ve 3360 sayýlý Ýl Özel Ýdaresi 78. madddesinde bu hüküm aynen yer almýþtýr (KAYA, 1990: 3). 2005 yýlýnda yapýlan 5302 sayýlý yeni yasada ise, bu kurumlarýn eðitim alanýndaki görevleri ilk ve ortaöðretim kurumlarýna arsa temini, binalarýnýn yapým, bakým ve onarýmý ile diðer ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýna iliþkin hizmetler olarak belirtilmiþtir. Görüldüðü gibi, il özel idarelerinin okul yönetimi görevi okullarýn yapým, bakým, onarým ve diðer fiziki ihtiyaçlarý ile sýnýrlandýrýlmýþtýr. Ýl özel idareleri, özellikle Cumhuriyet’ten önceki dönemde 1913 tarihli yasa çerçevesinde önemli eðitim hizmetleri yerine getirmiþlerdir. 1922 yýlý itibariyle bu kuruluþlarýn yönetiminde 5 erkek, 1 kýz öðretmen okulu; 5 erkek, 3 kýz ortaokulu; 134 erkek, 30 kýz ilkokulu, 10 sanayi ve 2 çýrak okulu bulunmaktaydý (TÜSÝAD, 1995: 104). 1913 yýlýnda çýkarýlan Tedrisatý Ýptidaiye Kanunu Muvakkati ile ilkokul öðretmenleri ile diðer memurlarýn, atanma ve görevden alýnmalarý valilerin yetkisine verilirken, bunlarýn maaþ ödemeleri ve eðitim yatýrým harcamalarý il özel idaresi bütçesine baðlanmýþtýr (Güler, 1995: 15). Cumhuriyet’in ilanýndan sonra ise Ýl Özel Ýdaresi Kanunu deðiþmemiþ ve Ýl Özel Ýdareleri Ýkinci Dünya Savaþý sonrasýna kadar özellikle, ilköðretim alanýnda azýmsanmayacak fonksiyonlar yerine getirmiþlerdir. Bu dönemde ilkokul binalarýnýn yapým, onarým ve bakýmý, ders araçlarýnýn saðlanmasý, ilkokul öðretmenlerinin maaþlarýnýn ödenmesi bu kuruluþlarca yapýlmýþtýr (TÜSÝAD, 1995: 104). Ancak, 1926 yýlýnda ilkokul açýlmasý Eðitim Bakanlýðý’nýn iznine baðlanmýþ, 1948 yýlýndan itibaren de ilkokul müfettiþleri ve öðretmen aylýklarýnýn ödenmesi bu bakanlýða devredilmiþtir (Güler, 1995: 15). Yine, ayný yýl çýkarýlan çeþitli yasalarla ortaokullarý açma ve yönetme görevi merkezi yönetime verilmiþtir. Günümüzde il özel idarelerinin ilk ve ortaokul açma ve yönetme yetkisi yoktur (TÜSÝAD, 1995: 104). Daha ziyade bu görev okul - derslik yapýmý, yani yatýrým boyutu ile sýnýrlý kalmýþtýr (Güler, 1995: 15). Günümüzde ilkokul ve ilköðretim okullarýnýn yapým, bakým ve onarýmlarý ile ilgili programlarýn hazýrlanmasý ve uygulanmasý il özel idarelerince yürütülmekte, bakanlýk ise yýllýk programlarý onaylamak, tip projeler hazýrlamak ve parasal yardýmlar yapmak suretiyle katkýda bulunmaktadýr. Ayrýca, son yýllarda Milli Eðitim Bakanlýðý lise, meslek lisesi ve imam hatip lisesi gibi ortaöðretim, ilkokul ve ilköðretim okul binalarýnýn yapýmýný, bu konuda baþarýlý olan il özel idarelerine ödenek aktarmak suretiyle yaptýrmaktadýr. Gerçekten, il özel idareleri okul binalarýný daha çabuk, ucuz ve saðlam yapmakta ve önemli ölçüde halk desteði kazanmaktadýr (KAYA, 1990: 3). Ýl özel idarelerinin eðitim alanýndaki diðer bir görevi de okul binalarý ve eðitim tesisleri için arsa temin etmektir. 222 sayýlý kanununa göre köy ve þehirlerde yapýlacak ilkokul binalarý için satýn alma veya kamulaþtýrma yoluyla arsa saðlamak, il özel idareleri ve köy yönetimlerine aittir. Diðer taraftan, okullarýn tefriþ ve donatýmý ile günlük ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý ilk ve ortaöðretim kurumlarýnda okuyan öðrenciler için paralý veya parasýz yurt ve pansiyon açýp iþletmek, çeþitli kurslar tertip etmek (KAYA, 1990: 1-9) il özel idarelerinin sýnýrlý olmakla birlikte nispeten yerine getirdikleri, diðer eðitim hizmetleridir. 56


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 57

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

2. Belediyeler Belediyelerin eðitim alanýndaki rolü, il özel idarelerine göre daha sýnýrlý olup daha çok yaygýn eðitim / halk eðitimi ve kültürel iþlevler merkezlidir. Örneðin, okul öncesi eðitim çerçevesinde 3 - 6 yaþ arasýndaki çocuklara nitelik kazandýrmak ya da üst okula hazýrlamak amacýyla eðitim hizmeti saðlama görevi 222 sayýlý Ýlköðretim ve Eðitim Kanunu ile belediyelere, il özel idarelerine ve devlete verilmekle birlikte (Ýçiþleri Bakanlýðý, 1972: 92-93) belediyelerin birkaçý dýþýnda çoðu, bu görevle hiç ilgilenmemektedirler (Türk Belediyecilik Derneði – Konrad

Adenauer Vakfý, 1993: 50). Esas olarak 222 sayýlý yasa belediyelere yaygýn eðitim alanýnda pek çok görev vermiþtir. Nitekim, bu kanunun 12. maddesinde “yetiþtirici ve tamamlayýcý sýnýflar ve kurslar, mecburi ilköðrenim çaðýnda

bulunduklarý halde, öðrenimlerini yaþýtlarýyla birlikte zamanýnda yapmamýþ olan çocuklara kýsa yoldan ilköðrenim vermek ve ayrýca yetiþmelerine lüzum görülen çocuklarý ilköðretim okuluna hazýrlamak veya ilköðretim okulunu bitirmiþ olup da henüz mecburi öðrenim çaðýnda bulunan ve üst dereceli öðrenim kurumlarýna gidemeyecek olanlarýn genel bilgilerini artýrmak ve kendilerine iþ ve üretim hayatýnda faydalý olacak bilgi ve maharetleri kazandýrmak amaciyle gerçek ve tüzel kiþilerle, belediyeler, özel idareler ve Devlet tarafýndan açýlabilir” düzenlemesi yer almaktadýr. Yine 13. maddede belediyelerin, ilköðrenim çaðý dýþýna çýkmýþ olup da üst dereceli öðrenim kurumlarýna gidememiþ olan kiþilerin genel bilgilerini artýrmak ve kendilerinin daha iyi bir iþ ve üretim unsuru olarak yetiþtirilmeleri amacýyla isteðe baðlý tamamlayýcý sýnýf ve kurslar açabileceði yer almaktadýr. Ýlkokul yapýmý için ücretsiz arsa tahsisi ise belediyelerin eðitim alanýndaki diðer bir görevi olmakla birlikte, yakýn zamana kadar özellikle il veya büyükþehir belediyelerinin konuya gereken özeni göstermediði ve hatta okul yerlerinin tespitinde imar düzenlemeleri ve plan deðiþikliklerinde duyarlý davranmadýklarý bilinmektedir (KAYA,

1990: 5). Ancak, 1990’lý yýllardan itibaren belediyelerin eðitim hizmetlerine yaklaþýmlarýnda büyük deðiþiklik olduðu gözlemlenmektedir. 1580 sayýlý Belediye Kanunu ise belediyelere yaygýn eðitim alanýnda bazý görevler vermiþtir. Buna göre, belediyeler beldenin ve belediye idaresinin ihtiyacý olan belediye memuru, belediye fen memuru, yapý kalfasý, yapýcý ve çeþitli meslek ustalarýný yetiþtirmek üzere; kurslar ve dersaneler, ikmal ve çýrak okullarý ve ev kadýný okullarý açmalý ve yönetmelidir (Ýçiþleri Bakanlýðý, 1972: 5). Ayrýca, kitaplýk ve okuma salonlarý açmak ve iþletme görevi 1580 sayýlý kanunla yüklenilen diðer yaygýn eðitim görevidir (TÜSÝAD, 1995: 106). 5393 sayýlý belediye yasasý ile yetiþkin eðitim kapsamýnda belediyelerin baþta meslek ve beceri kazandýrma iþlevi olmak üzere bu alanda çok çeþitli fonksiyonlar üstlenebileceði anlaþýlmaktadýr. Nitekim, yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi alanýndaki iþlevleri olarak sýralanan toplum ve emek piyasalarýna uyum meslek ve beceri kazandýrma kurslarý ile saðlanýrken, diðer alanlarda belediyeleri yetiþkin eðitimi alanýnda sorumluluk yüklenmek zorunda býrakan düzenleme kuþkusuz “hizmet sunumunda özürlü, yaþlý, düþkün ve dar gelirlilerin durumuna

uygun yöntemler uygulanýr” ifadesidir. Diðer bir ifadeyle, belediyeler hizmetleri sunarken yetiþkin eðitimi kapsamýna giren özürlüler ile yaþlýlar merkezli planlama yapmak durumundadýrlar. Bu, özürlü ve yaþlýlarýn yaþam kalitesinin artýrýlmasý ve kentsel ve sosyal hayata katýlma imkanlarýný geliþtirici yetiþkin eðitimi programlarýnýn uygulamaya konulmasý gerekliliðini ortaya koymaktadýr. Nitekim, geliþmiþ ülkelerdeki yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi alanýndaki faaliyetleri yaþlýlar, hastalar ve engelliler aðýrlýklýdýr. Nitekim ülkemizdeki belediyelerin sosyal hizmetler kapsamýnda huzurevi, özürlüler merkezi ve düþkünler için aþevi kurmaya yöneldikleri görülmektedir. Ancak, kurumlarýn hizmetleri dýþýnda bu gruplarýn sosyalleþmesine ve baðýmsýz yaþam yeteneklerinin geliþtirilmesine yönelik yetiþkin eðitim programlarý yok denecek kadar azdýr. 57


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 58

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yine yasanýn 13. maddesi belediyelere toplumun sosyal ve kültürel geliþimi ve kültürel uyum konusunda görev vermiþtir. Bu maddeye göre belediyeler, hemþehriler arasýnda sosyal ve kültürel iliþkilerin geliþtirilmesi ve kültürel deðerlerin korunmasý konusunda gerekli çalýþmalarý yapmalýdýr. Anlaþýlacaðý üzere bu tür hizmetlerin büyük ölçüde yetiþkin eðitimi kapsamýnda ortaya çýkacak hizmetler olacaðý açýktýr. 5393 sayýlý yasanýn 77. maddesinde belediye hizmetlerine gönüllü katýlým düzenlenmiþtir. Bu maddeye göre belediyelere; saðlýk, eðitim, spor, çevre, sosyal hizmet ve yardým, kütüphane, park, trafik ve kültür hizmetleriyle yaþlýlara, kadýn ve çocuklara, özürlülere, yoksul ve düþkünlere yönelik hizmetlerin yapýlmasýnda beldede dayanýþma ve katýlýmý saðlamak, hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verimliliði artýrmak amacýyla gönüllü kiþilerin katýlýmýna yönelik programlar uygulama görevi verilmiþtir. Kuþkusuz bu programlarýn temelini toplumun gönüllülük bilinç ve düzeyini ve katýlým kültürü geliþtirmeyi amaçlayan eðitim çalýþmalarý oluþturacaktýr. Ayrýca, belediyelerin görevleri arasýnda yangýn, sanayi kazalarý, deprem ve diðer doðal afetlerden korunmak veya bunlarýn zararlarýný azaltmak amacýyla beldenin özelliklerini de dikkate alarak gerekli afet ve acil durum planlarýný yapmak, ekip ve donanýmý hazýrlamak ve bu konularda halkýn eðitimi için gerekli önlemleri almak da yer almaktadýr. Þüphesiz toplumun bu konularda eðitimi, büyük ölçüde yetiþkin eðitimi kapsamýnda gerçekleþecektir. Yetiþkinlerin eðitimiyle belediyelerin dýþýnda il özel idareleri, köyler ve merkezi idare birimleri de görev yapmaktadýrlar. Ancak, bu faaliyetlerin daðýnýk ve yetersiz olduðu ve kurumlararasý koordinasyonun bulunmadýðý görülmektedir. Sonuç olarak, ülkemizdeki yerel yönetimlerin eðitim alanýndaki fonksiyonlarý deðerlendirildiðinde, örgün eðitim sisteminin bütünüyle merkezi idarenin kontrolünde olduðu ve merkezi sistemden yerel yönetimlere bir yetki devrinin söz konusu olmadýðý anlaþýlmaktadýr. Yaygýn eðitim / yetiþkin eðitimi alanýnda ise yerel yönetimlerin yasal engelleri olmamakla birlikte, bu tür etkinlikleri yürüten belediyelerin sayýsý oldukça azdýr ve büyükþehir belediyeleri dýþýnda, yerel yönetimlerin çoðunun bu alanda önemli faaliyetleri bulunmamaktadýr. Ayrýca, örgün eðitim sistemi içinde il özel idarelerinin belediyelere göre, yaygýn eðitim ve kültürel iþlevler bakýmýndan ise belediyelerin il özel idarelerine göre daha geniþ yetki ve sorumluluklar üstlendiði ve daha aktif olduðu söylenebilir.

B. Türkiye’de Belediyelerin Görev ve Fonksiyonlarýndaki Deðiþim Süreci ve Yetiþkin Eðitim Alanýndaki Faaliyetleri Ülkemizde ilk belediye teþkilatý 1854 yýlýnda Ýstanbul’da kurulmuþ olmakla birlikte, belediyelerin halkýn gündelik yaþamýný doðrudan etkileyen kuruluþlar haline gelmeleri (Tekeli, 1978: 28) ancak Cumhuriyet döneminden sonra gerçekleþmiþtir. Bu dönemde belediyelerin görev ve fonksiyonlarý 1930 yýlýnda çýkarýlan ve 2005 yýlýna kadar yürürlükte kalan 1580 sayýlý Belediye Yasasý ile belirlenmiþtir. Bu yasa belediyelere, batýlý ülke belediyelerinde olduðu gibi kentsel hizmetler alanýnda oldukça geniþ yetki ve görevler vermiþtir. Öyle ki, belediyeler, kentlerde her ne tür farklý bir uygulamaya baþvursalar, yasal dayanaðýný bu yasada bulabilmiþlerdir (Tekeli, 1983: 14-15). Cumhuriyet’in ilk döneminde yapýlan 1580 sayýlý yasa ile belediyelere bu denli geniþ görev ve fonksiyonlar verilmekle birlikte belediyeler, 1923-1945 döneminde, aslýnda bugün de olduðu gibi, görevleriyle orantýlý kaynaklara sahip olamadýklarý için bu iþlevleri yeterince yerine getirememiþtir (Aytaç, 1990: 98). Üstelik, Ýkinci Dünya Savaþý’ndan sonra belediye ve il özel idareleri tarafýndan yerine getirilen birçok görev, bakanlýklara baðlanarak 58


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 59

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

merkezileþtirilmiþtir (Türk Belediyecilik Derneði-Konrad Adenauer Vakfý, 1993: 20). 1950’li yýllarda merkezileþtirme süreci baþlamakla birlikte, hýzlý nüfus artýþý, göç ve kentleþme nedeniyle artan kentsel hizmet talebi, belediyelerin zaten kýt olan kaynaklarýný kentsel altyapý ve temel hizmet taleplerinin giderilmesine yöneltmesine, diðer bir ifadeyle sosyo-kültürel nitelikli iþlevlerin zorunlu olarak bu kurumlarýn ilgi alaný dýþýnda kalmasýna yol açmýþtýr

(Tekeli, 1983: 15). Nitekim, 1990’lý yýllarýn ortalarýna kadar ülkemizde birkaç büyükþehir belediyesi dýþýndaki belediyeler genellikle yol, asfalt, temiz su, çöplerin toplanmasý, atýk sistemi ve piyasalarýn denetlenmesi vb. hizmetleri yerine getirmeye çalýþmýþlar, sosyal-kültürel alanda çok fazla etkinlik gösterememiþlerdir. Üstelik, kentsel altyapý hizmetleri dahi yeterince karþýlanamamýþtýr. Nitekim, 1990’lý yýllarýn baþýnda ülkenin en büyük kenti ve en fazla gelire sahip belediyesinin yönetimindeki Ýstanbul’da dahi 1992 yýlýndaki temizlik iþçileri grevi, kentin caddelerinde çöp daðlarýnýn oluþmasýna yol açmýþtý (Tanýþ, 2000). Yine ayný yýllarda bu þehirde ciddi boyutlara ulaþan su sorunu yaþanmakta, diðer büyük kentlerin çoðunda hava kirliliði hat safhaya ulaþmýþ bulunmaktaydý. Ancak, 1990’lý yýllarýn ortalarýndan itibaren özellikle büyükþehir belediyelerinin görev ve fonksiyonlarýnda büyük bir artýþ meydana gelmeye baþlamýþtýr. Herhangi bir yasal deðiþikliðe veya belediye gelirlerinde büyük bir artýþa dayanmayan bu deðiþiklik, belediye yönetimlerine 1994 yýlýndaki mahalli idareler seçimlerinden sonra gelen baþkanlarýn kiþisel hizmet anlayýþýndan kaynaklanmýþtýr. Bu seçimde, Refah Partisi’nin adaylarý, baþta Ýstanbul ve Ankara büyükþehir belediyeleri olmak üzere birçok belediyede yönetimi devralmýþlardýr. Özellikle, bu iki büyükþehir belediye baþkanýnýn baþlattýðý sosyal ve kültürel içerikli hizmetler, yavaþ yavaþ öncelikle partili ve daha sonra da diðer siyasi partilere mensup belediye baþkanlarý tarafýndan benimsenmeye ve uygulanmaya baþlanmýþtýr. Bu iki belediye kentsel hizmetlerin yaný sýra özellikle, sosyal yardým, sosyal hizmetler, eðitim, saðlýk, konut gibi sosyal politika alanlarýnda o güne kadar görülmeyen hizmetlere yönelmiþlerdir. Bu dönemde temelleri atýlan belediyecilik anlayýþý, 2000’li yýllarýn baþlarýnda yeni bir ivme kazanmýþ ve belediyeler tarafýndan sunulan hizmet paketi daha da geniþlemiþtir. Öyle ki, bu hizmet yarýþý zamanla, geliþmiþ ülke belediyelerinde olduðu gibi, yerel toplumun fiziki, ekonomik, sosyal ve kültürel geliþiminden sorumlu belediyecilik anlayýþýnýn doðuþunu saðlamýþtýr. Ancak, hala bir çok il ve ilçe belediyesi ise temel kentsel hizmet standartýný yerine getirebilmenin çabasý içinde olup, kentlerin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkýnmasýna iliþkin çok sýnýrlý etki yapabilmektedirler. Asýl önemlisi ise birkaç büyükþehir belediyesi tarafýndan yerine getirilen bu hizmetler, diðer belediyeler tarafýndan da saðlanmasý gereken standartlar haline dönüþmeye baþlamýþtýr. Öyle ki, diðer mahalli idare sýnýrlarý içinde yaþayan halkýn bu tür hizmetlere artan talebi, mahalli seçimlerde halkýn desteðini almak isteyen belediye baþkanlarýný farklý konseptle de olsa benzer hizmetleri yerine getirmeye zorlamýþtýr. Bunun en çarpýcý örneðini, Ýstanbul’da Ramazan Çadýrý uygulamasýnýn neredeyse tüm siyasi partilere mensup belediyeler tarafýndan hayata geçirilmesi oluþturmaktadýr. Nitekim, Avcýlar, Kadýköy, Bayrampaþa, Þiþli, Beyoðlu, Zeytinburnu, Baðcýlar, Bakýrköy, Bahçelievler, Güngören, Gaziosmanpaþa, Sarýyer, Eminönü, Küçükçekmece ve Büyükçekmece Ramazan çadýrý kurulan belediyelerdir (Sabah, 2005; Hürriyet, 2004). Ülkemizdeki belediyelerin görev ve fonksiyonlarýna kýsaca göz attýðýmýzda yukarýda zikredilen hizmetlerin çoðunlukla büyükþehir belediyeleri aðýrlýklý yürütüldüðü söylenebilir. Öyle ki, bu belediyeler tarafýndan, 1980 yýllarýn ilk yarýsýndan itibaren ülkede durgunluk içinde yüksek enflasyon, genelde düþük büyüme ve ücretler ile yýldan yýla artan iþsizlik sebebiyle giderek yoksullaþan ve sosyal hizmet ve sosyal yardým talebi artan toplumun ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý için öðrencilere burs verilmesi, yoksullar için aþevi açýlmasý, ilaç, yiyecek, giyecek, yaka59


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 60

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Tablo 2: Büyükþehir Belediyelerinin Yaygýn Eðitim Faaliyetleri (2005-2006)

Kaynak: Büyükþehir belediyelerinden edinilen bilgilerden derlenmiþtir.

cak yardýmý yapýlmasý olarak baþlayan faaliyetler, yaþlý ve özürlülere yönelik hizmetler, meslek ve beceri kurslarý, kapsamlý sosyal ve kültürel etkinliklerin düzenlenmesi ve kadýn sýðýnma evlerinin tesisi gibi konularla giderek büyümüþ, çeþitlenmiþ ve daha da önemlisi kurumsal bir niteliðe kavuþmuþtur (Ersöz, 2005, 149). Bu genel deðerlendirmeden sonra ülkemizdeki belediyelerin yetiþkin eðitimi alanýndaki faaliyetleri incelendiðinde de bu tür hizmetlerinde büyük ölçüde büyükþehir belediyeleri ve büyükþehir ilçe belediyeleri tarafýndan yerine getirilmekte olduðu anlaþýlmaktadýr. Ülkemizdeki büyükþehir belediyelerinin çoðu bu alanda kapsamlý çalýþmalar yapmakta ve yetiþkin eðitimi giderek kurumsal bir nitelik kazanmaktadýr. Kuþkusuz yetiþkin eðitimi alanýndaki en önemli yerel yönetim faaliyeti okuma-yazma ve sanat ve meslek edindirme kurslarýdýr. Aþaðýdaki tabloda büyükþehir belediyelerinin yaygýn eðitim alanýndaki faaliyetleri yer almaktadýr. Buna göre büyükþehir belediyelerinin çoðunun yaygýn eðitim hizmetleri için kapsamlý organizasyonlar kurduklarý görülmektedir. Özellikle Ýstanbul ve Ankara büyükþehir belediyeleri 10 yýlý aþkýn bir süredir meslek edindirme kurslarý düzenlemektedir. Meslek ve sanat edindirme amacýyla kurulan bu organizasyonlarda binlerce yetiþkin eðitim görmektedir. 60


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 61

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

C. Bazý Ülke Belediyelerinin Yetiþkin Eðitimi Alanýndaki Faaliyetleri 1. Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Ülkemizdeki belediyeler içinde en kapsamlý yetiþkin eðitimi hizmetleri sunan belediye, þüphesiz Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’dir. Bu belediye, yetiþkin eðitimi alanýndaki faaliyetlerini kurumsallaþtýrmýþ ve bu alanda faaliyet gösteren büyük organizasyonlar kurmuþtur. Bu organizasyonlarýn baþýnda “Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi

Sanat ve Meslek Eðitim Kurslarý (ÝSMEK)” gelmektedir. Ayrýca, Büyükþehir Belediyesi, asýl amacý yaþlýlar, özürlüler, kadýnlar, çocuklar, yoksullar ve acil yardýma ihtiyaç duyanlara yönelik çeþitli hizmetler sunmak amacýyla teþkil ettiði kurumlarda bu gruplara, ailelerine, yakýnlarýna ve toplumun geneline yönelik eðitimler düzenlemektedir. Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, “Ýstanbul Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý (ÝSMEK)” adlý birimini 1996 yýlýnda kurmuþtur. Kurum 10 yýlda 350 bin kiþiye eðitim imkaný saðlamýþtýr. Bugün ÝSMEK 193 kurs merkezinde 97 ayrý branþta kurs düzenlemektedir (www.ibb.gov.tr-1). Kurum, istihdama yönelik mesleki ve teknik eðitim branþlarýnýn yaný sýra, hobi içerikli ve el becerilerini geliþtirmeye yönelik el sanatlarý eðitimleri, geleneksel Türk el sanatlarý eðitimleri, bilgisayar ve dil eðitimleri, saðlýklý yaþam için spor eðitimleri, müzik eðitimleri ve sosyal ve kültürel eðitimler gibi oldukça geniþ bir yelpazede eðitim hizmeti vermektedir (www.ismek.ibb.gov.tr 1). Ayrýca ÝSMEK, düzenli ve kapsamlý seminer programlarýyla da yaygýn eðitim alanýnda önemli hizmetler sunmaktadýr

(www.ismek.ibb.gov.tr 2). Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’nin bir diðer yaygýn eðitim faaliyeti Ýstihdama Yönelik Meslek Edindirme Kurslarýdýr (ÝYMEK). ÝYMEK kapsamýnda, Milli Eðitim Bakanlýðý, Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý, Ýstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odalarý Birliði ve Ýstanbul Bilumum Madeni Eþya Sanatkarlarý Odalarý Birliði arasýnda yapýlan protokolle, lise mezunu gençlere 13 mesleki branþta (sýhhi tesisatçýlýk, soðutma ve iklimlendirme, bilgisayar

destekli çizim, CAD – CAM, CNC, mobilya döþemeciliði, elektrik tesisatçýlýðý, elektrik proje çizimi, kaynakçýlýk, dokumacýlýk, makine ressamlýðý, stüdyo eðitimi ve PVC Doðrama) eðitim verilerek istihdam edilmeleri hedeflenmiþtir. Ýstihdam garantili kurs niteliðindeki bu giriþime, Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi mezun olan öðrencilerin 1 yýllýk SSK primleri ödeme taahhütü ile büyük bir katký yapmýþtýr. Kursiyerlerin büyük bölümü bu protokol kapsamýnda kalan kýsmý da baþka bir meslekte eðitilerek istihdam edilmiþlerdir (ÝBB, 2005: 212). Yine bu belediyenin Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü ile ortaklaþa yürüttüðü proje çerçevesinde 32.570 kiþiye okuma yazma eðitimi verilmiþtir (ÝBB, 2005:

214). Ayrýca, Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, 2006 yýlý içerisinde Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi ve Ýstanbul Otomobilciler Esnaf Odasý arasýnda imzalanan iþbirliði protokolü kapsamýnda; Ýstanbul Avrupa yakasýnda, 6.000 taksi þoförüne yönelik olarak; “Mesleki Geliþtirme ve Uyum Kursu” vermiþtir (www.ibb.gov.tr 2). Diðer taraftan Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, yaþlýlar, özürlülüler, kadýnlar, çocuklar, yoksullar ve acil yardýma ihtiyaç duyanlara yönelik çeþitli hizmetler sunan kurumlar meydana getirmiþtir. Kurumlarda bu gruplarýn çeþitli ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýnýn yaný sýra sürekli eðitim programlarý tertip edilmektedir. Örneðin, sayýsý 30’a yükselen ve bugüne kadar 160 bin kadýna hizmet verilen (www. ibb.gov.tr 3), Kadýn ve Aile Saðlýðý Merkezi’nin amacý kadýnlarýn saðlýðýný korumak, onlarý bilinçli hale getirmek ve kadýnlarda sýk görülen (osteoropoz, meme kanseri, rahim aðzý kanseri) hastalýklarýn erken teþhisine yardýmcý olmak olarak ortaya konulmaktadýr. Gerçekten, bu merkezlerde sadece kadýnlarda sýk görülen hastalýklarýn erken teþhis edilmesine yönelik önemli hizmetler sunulmakla kalýnmamakta, uzman personel tarafýndan kadýnlara kanserden korunma, hamilelik, bebek bakýmý, 61


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 62

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

menapoz gibi kadýn saðlýðýný ilgilendiren tüm konularda grup eðitimleri ve bireysel eðitimler düzenlenmektedir. Evde saðlýk hizmetleri ve evde bakým hizmeti çerçevesinde ise týbbi bakýmýn yanýnda bakýma muhtaç hasta, özürlü ve yaþlýlarýn bakýmý konusunda aileler veya bakýcýlarýna eðitimler verilmekte, bakýma muhtaç kiþilerin hayatýný kolaylaþtýrýcý teknikler doðrudan hasta ve yakýnlarýna öðretilmektedir. Basit týbbi uygulamalarý hastanýn kendisi veya yakýnlarýnýn yapabilmesi için hastaya, ailesine ve diðer yakýnlarýna eðitim verilmektedir. 2001 yýlýndan beri Ýstanbullulara hizmet veren bu çalýþmada; 1.508.905 kiþi ile görüþülmüþ, 159.937 kiþi doktorlar tarafýndan muayene edilmiþ, 143.547 hemþire bakým ziyareti yapýlmýþ, 81.182 kiþiye reçete yazýlmýþ, 11.386 kiþi hastanelere yönlendirilmiþtir (www. ibb.gov.tr 4). Özürlülüler Müdürlüðü ise görme, iþitme, ortopedik, zihinsel ve kronik hastalýklarý olan özürlülere yönelik geniþ bir hizmet olanaðý saðlamakta ve bu hastalara; muayene, özürlü haklarý danýþma, eðitim, fizik tedavi rehabilitasyon, hidroterapi, sporla rehabilitasyon, psiko-sosyal servis hizmetleri, istihdam, koordinasyon, kütüphane hizmetleri verilmekte, sosyal ve kültürel etkinlikler kapsamýnda ilgili sivil toplum kuruluþlarýnýn sosyal imkanlarýna yönlendirilmektedir. Ayrýca bu müdürlük bünyesinde hizmet veren Florya Özürlüler Yaz Kampý’nda özürlü ve özürlü ailelerine ücretsiz tatil ve rehabilitasyon imkaný saðlanmakta, sosyal etkinlikler, konferanslar, eðitim seminerleri, psikolojik danýþma hizmetleri, gezi ve eðlence programlarý gibi hizmetler sunulmaktadýr (www. ibb.gov.tr 5). Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, Ýstanbul Sokak Çocuklarý Meslek Edindirme Merkezi’de 16-20 yaþ arasý, sokakta yaþayan, toplum yada ailesi tarafýndan ihmal ve istismara uðramýþ, madde baðýmlýlýðý olmayan çocuklarý, meslek edindirerek yaþadýðý topluma katkýsý olan bireyler haline getirecek bir çalýþma yürütmektedir (www.

ibb.gov.tr 6). Yine bu belediye, doðal afetlerdeki ilk müdahale konusunda ilk yardým seminerleri düzenlemekte, ilk yardým eðitimleri vermektedir. Ayrýca, bu kapsamda acil vakalarda en sýk karþýlaþýlan olaylar olan besin, ilaç ve mantar zehirlenmeleri, trafik kazalarý, iþ kazalarý, karbonmonoksit zehirlenmeleri, güneþ ve sýcak çarpmasý, suda boðulmalarda ilkyardým hakkýnda halkýn dikkatini çekmek, uyarmak, korunma ve ilkyardým yöntemlerini anlatmak için ücretsiz olarak seminerler düzenlemiþtir. Nitekim, 2002 yýlý içinde 4307 Ýstanbullu bu eðitimleri almýþtýr

(www. ibb.gov.tr 7).

2. Ýngiltere: Londra Belediyeleri Ýngiltere’de yerel yönetimlerin kamu yönetim sistemi içindeki önemi Thatcher’ýn iktidara geldiði 1979 yýlýndan itibaren zayýflamaya baþlamýþtýr. Neo-liberal politikalarý uygulamaya koyan Thatcher, ilk olarak doðrudan devletin küçültülmesi politikalarýnýn bütün unsurlarý yerine, kamu harcamalarýný tartýþmaya açarak dikkatleri yerel yönetimlerin harcamalarý üzerine çekmiþtir. Bu tartýþmanýn hedefi müsrif, verimsiz, yerel seçmene duyarsýz ve kontrol edilmesi güç bir örgüt olarak nitelendirilen yerel yönetimlerin zayýflatýlmasý olmuþtur (Stoker, 1991: 12). Böylece, 1979 yýlýndan önce yerel yönetimlerce yüklenilmiþ olan birçok fonksiyon merkezileþtirilmiþ veya bir kýsmý yerel yönetimlerin kontrolü dýþýndaki özel sektör ve gönüllü organizasyonlara býrakýlmýþtýr. Ýngiltere’de yerel yönetimlerin fonksiyonlarý birbirinin zýttý olan bir geliþmeyle bir yandan merkezileþtirilirken, diðer yandan bu hizmetlerin üretimi ve daðýtýlmasýnda özel sektör ve gönüllü kuruluþlara yer verilerek piyasalaþma süreci baþlatýlmýþtýr. Yerel yönetimlerin yerine getirmeye devam etttiði faaliyetler ise piyasa kurallarýnýn etkin olmasý 62


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 63

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

amacýyla, zamanla artan bir þekilde merkezi yönetimin yasal ve idari direktifleriyle þekillendirilmiþtir. Nitekim, yerel yönetimlerin vergi gelirleri kýsýtlanmýþ, yardýmlar azaltýlmýþ ve yeni kriterler getirilmiþ, yatýrým borçlanmalarý ve harcamalarý sýký bir kontrole baðlanmýþtýr (Todman, 1997: 211). Eðitim konusunda da benzer bir geliþme ortaya çýkmýþ ve yerel yönetimlerin eðitim alanýndaki konumu zayýflatýlmýþtýr. Ancak, bu ülkede tüm yerel yönetimler, bölgelerindeki okullarýn geliþiminin desteklenmesi ve okullar ile eðitim hizmetlerindeki sorumluluklarýn yerine getirilmesinde büyük bir role sahiptir. Bu rol, yetiþkin eðitim hizmetlerini de kapsamaktadýr (www.local_gov_uk ). Bu geliþmelere raðmen Ýngiltere’de yerel yönetimler yetiþkin eðitimi alanýnda çok çeþitli hizmetler yerine getirmektedirler. Öncelikle bu ülkede yaygýn eðitim amaçlý olarak iki tür eðitim verildiði belirtilmelidir. Bunlar; tam veya yarý zamanlý eðitim ve öðretim ile 16–19 yaþ grubu ve 19 yaþ üstü kiþiler için boþ zaman uðraþlarýdýr. Yerel eðitim idarelerine 19 yaþýný tamamlamýþ kiþilerin özel ihtiyaçlarýný karþýlamak amacýyla tam ya da yarý zamanlý eðitim programlarý düzenleme yetkisi verilmiþtir. Bu ülkedeki yerel idareler yetiþkin ve halk eðitimi kurslarý düzenlemektedir. Bu kurslar yerel idareler veya ileri eðitim kurumlarý tarafýndan oluþturulan yaygýn eðitim merkezlerinde gerçekleþtirilmektedir. Kurslar; genel kurslar, temel beceri kurslarý ve bilgi iletiþim teknolojileri gibi iþ/meslek baðlantýlý kurslar olmak üzere 3 kýsýmdan oluþmaktadýr. Bu eðitimin finansmaný, yerel idare tarafýndan tahsis edilen kaynaklar ve kursiyerlerin ödediði ücretlerle saðlanmaktadýr. Kurslarýn çoðu yaygýn eðitim niteliðindedir. Yetiþkinler için tertip edilen okuma yazma ve temel beceri kurslarý ise oldukça esnek ve kýsmen gayri resmi bir nitelik taþýr. Çoðunlukla gönüllü bir öðretmenin rehberliðinde grup çalýþmasý biçiminde gerçekleþir. Ayrýca, yetiþkin eðitim merkezlerinde herhangi bir beceri kazandýrma amacý taþýmayan ve mesleki niteliði olmayan kurslar da düzenlenmektedir (http://www.bologna.gov.tr). Bu kurslar, daha çok bireysel geliþim, hobi ve sosyalleþme amaçlýdýr. Ýngiltere’de metropoliten alanlarda yerel yönetimlerin yapýlanmasýna yönelik 1999 tarihli Büyük Londra Yönetimi Kanunu (Greater London Aurthority Act), düzenlemesine baðlý olarak Londra Büyükþehir Belediyesi kurulmuþtur. Bu belediye dünyanýn en geliþmiþ metrepollerinden Londra’nýn yerel yönetiminden sorumludur (Toprak,

www.geocities.com). Yönetim; Londra Meclisi (London Assembly) ve Londra Belediye Baþkaný olmak üzere iki kýsýmdan oluþmaktadýr. Belediye baþkaný doðrudan halk tarafýndan seçilen Londra’da, güçlü bir yerel idare bulunmaktadýr. Baþkan, kentin sosyo-ekonomik, kültürel ve çevresel geliþimiyle ilgili politikalarý belirlemekte ve Londra Belediyesi; Transport for London (Londra Ulaþým -TfL), London Development Agency (Londra Geliþim Ajansý - LDA), Metropolitan Police Authority (Metropolitan Polis Teþkilatý - MPA) ve London Fire & Emergency Planning Authority

(Londra Ýtfaiye ve Acil Durum Planlama Ýdaresi - LFEPA) ile birlikte çalýþmaktadýr (www.london.gov.uk). Belediye baþkaný sorumluluklarýný baþta Londra Meclisi olmak üzere London Borough Council ve yukarýda belirtilen idari birimlerle ortaklýk ve iþbirliði ile yerine getirmektedir. Londra Büyükþehir Yönetimi (GLA) Londra Belediye Meclisi

(London Borough Council) ve Londra kentinin (the city of London) yer aldýðý Büyük Londra alaný’ndaki stratejik kent yönetimini gerçekleþtirmektedir. Londra Büyükþehir Belediyesi kapsamýnda yer alan London Borough Council internet sayfalarý incelendiðinde, bu yerel yönetimlerin tamamýnýn eðitim ve yetiþkin eðitimi alanýnda çeþitli hizmetler sunduklarý görülmektedir. Öncelikle, bu yönetimlerin sýnýrlarý içinde yaþamakta olan halkýn örgün ve yaygýn eðitim alanýndaki ihtiyaçlarýný çeþitli düzeylerde karþýlama amacý güttükleri söylenebilir. Bu yönetimler örgün eðitim alanýnda daha çok kent halkýnýn bilgilendirmesi ve rehberlik hizmetleri vermek-

63


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 64

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

tedir. Bu kapsamda, yerel sýnýrlar içinde yer alan okul öncesi eðitim kurumlarýndan yüksek öðretim kurumlarýna kadar mevcut olan kurumlarýn tanýtýmýna özel bir önem verilmektedir. Yetiþkin eðitimi alanýnda ise bu yönetimlerin Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi örneðinde olduðu gibi, yetiþkin eðitimi alanýnda organizasyonlar teþkil ettiði ve bu kurumlarda kapsamlý eðitimler düzenlediði anlaþýlmaktadýr. Örneðin Brent Borough Council, Brent Adult and Community Education Service (BACES) departmaný ile bu hizmeti vermektedir. 1960 yýlýndan beri yetiþkin ve halk eðitimi alanýnda hizmet vermekte olan bu departman, Council’in eðitim ve öðretim hizmetlerini yürümektedir. BACES, yetiþkinler için hafta içi gündüz ve akþam ve hafta sonu kurslarý düzenlemektedir. Amacýný, yerel sýnýrlar içinde yaþayan her yetiþkin bireyin eðitim ihtiyacýnýn karþýlanmasý olarak belirtmektedir. Ve halkýn kolayca bu hizmettten yararlanabilmesi amacýyla 60 ayrý yerde sýnýf açýlmýþtýr. BACES; göçmenler için dil eðitimi; aile eðitimi, sanat ve pratik nitelik geliþtirme eðitimi; iþ idaresi ve yönetimi eðitimi; öðrenme güçlüðü çekenler için özel eðitimler; saðlýk ve ilk yardým eðitimi; bakým ve çocuklarla çalýþma eðitimi; bilgisayar ve bilgi ve teknolojileri eðitimi, form ve zindelik eðitimi, saðlýk ve spor; sanat eðitimi, kuaförlük ve cilt bakýmý vb. temel alanlarda eðitimler düzenlemektedir. BACES kurslarýna 2004-2005 yýlýnda 17.722 kiþi kayýt olmuþtur (Brent Council, www.brent.gov.uk). London Borough of Craydon’da ise yetiþkin eðitimi hizmetleri Continuing Education and Training Service (CETS) tarafýndan karþýlanmaktadýr. Bu birim, Ýngiltere’de en fazla yetiþkin eðitimi hizmeti saðlayan organizyonlardan biridir. Her yýl 20 binden fazla yetiþkine 40 adet hizmet biriminde 1600 farklý kurs imkaný sunmaktadýr. Programlar; eðlenme ve dinlenme amaçlý, eðitsel, mesleðe giriþ ve mesleki nitelikte olmak üzere farklý niteliktedir. Konular ise bilgi teknolojileri, göçmenler için ingilizce, iþ, saðlýk, bakým, sanat, mesleki eðitim vb. dir (Craydon

Council, www.croydon.gov.uk).

3. Ýsveç Refah belediyeciliðinin doðduðu Ýsveç’te belediyeler yaygýn eðitim faaliyetlerinde çok önemli bir role sahiptir. Öyle ki, tüm belediyeler, vatandaþlara yaygýn eðitim imkaný saðlamakla sorumludur. 290 belediyenin bulunduðu bu ülkede, her belediye coðrafi olarak belirlenmiþ bir idari birim veya bölge niteliðinde olup yerel düzeyde en yüksek karar organý belediye meclisleridir. Belediyeler, özellikle okul öncesi eðitim baþta olmak üzere örgün eðitimin her düzeyinde önemli katkýlar saðladýðý gibi, yetiþkin eðitimi alanýnda da büyük hizmetler üretmektedir. Devlet ve yerel yönetimler yetiþkin eðitimine iliþkin altyapýlarýn saðlanmasýndan genel olarak sorumludur. Yetiþkin eðitiminin amacý ise yetiþkinlerin toplum ve iþ yaþamýndaki durumunu güçlendirmek için onlarýn eðitim düzeyini geliþtirmek olarak ifade edilmektedir. Belediyeler tarafýndan saðlanmakta olan yetiþkin eðitimi lise sonrasý eðitim, mesleki eðitim, öðrenme zorluðu çeken yetiþkinlere verilen eðitimler ve göçmenler için Ýsveççe dil eðitimlerini içermektedir. Diðer yetiþkin eðitimi türleri düz liseler ve yetiþkin eðitim kurumlarý tarafýndan verilmektedir (Eurydice, The Information Network

on Education in Europe: Sweden, www.skolverket.se) Ulusal yetiþkin eðitim sisteminin bir parçasý olan belediye yetiþkin eðitimi, 1968 yýlýnda yetiþkinlere zorunlu okul eðitimine (temel yetiþkin eðitimi, lise sonrasý eðitim ve lise sonrasý yetiþkin eðitimi) uygun vasýflar kazandýrmak için düzenlenmiþtir. Belediye yetiþkin eðitimi eðitim yasasý ve 2003 yýlýnda yürürlüðe giren Belediye Eðitim Yönetmeliði ile düzenlenmiþtir. Ýlginç olan husus bu ülkede gençler için lise sonrasý yetiþkin eðitimi ile liselerdeki 64


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 65

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

müfredatýn ayný olmasýdýr. Bununla birlikte içeriklerde kýsmi farklýlýklar olabilmektedir. Kurslar, yerel ve bölgesel ihtiyaçlarýn karþýlanmasý için yerel düzeyde belediyeler tarafýndan düzenlenmektedir. Yetiþkin eðitimi kapsamýndaki temel yetiþkin eðitiminin amacý, yetiþkinlere toplum ve iþ yaþamýnda ihtiyaç duyduklarý bilgi ve vasýflarý kazanmalarýna yardýmcý olmaktýr. Diðer bir ifadeyle, yetiþkin bireyi daha baþarýlý olmasý için hazýrlamaktýr. Lise üstü yetiþkin eðitiminin amacý ise genç yetiþkinlerin okullardakine benzer bilgi ve vasýf kazanmalarýný saðlamak, lise sonrasý eðitim programlarý da yetiþkinlerin yeni bir iþ veya yeni bir iþ pozisyonu için eðitilmelerine yardýmcý olmayý amaçlamaktadýr (www.sweden.gov.se). Bu ülkede 20 yaþýna kadar lise eðitimine baþlamamýþ bireylere, belediye yetiþkin eðitim kurumlarýna devam edebilme imkaný saðlanmýþtýr.

SONUÇ Ülkemizde yerel yönetimler ve özellikle de halk tarafýndan temel yerel yönetim birimi olarak en fazla bilinen kurum olan belediyeler, 1990’lý yýllarýn ortalarýndan sonra kentsel altyapý hizmetlerinin yaný sýra toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel kalkýnmasýna yönelik alanlarda da hizmetler üretmeye baþlamýþlardýr. Gerçekten, 1990’lý yýllarýn sonlarýna doðru ülkemizdeki belediyecilik anlayýþýnda önemli bir deðiþiklik meydana gelmiþtir. Belediyelerin gelir ve kaynaklarýndaki büyük bir artýþ veya yasal düzenlemelerde faaliyetlerin kolaylýkla yapýlmasýna imkan veren deðiþikliklere dayanmayan anlayýþ deðiþikliðinin birkaç belediye baþkanýnýn kiþisel hizmet ve yönetim yaklaþýmýnýn bir eseri olduðu düþünülmektedir. Ýstanbul ve Ankara Büyükþehir belediye baþkanlarý ülkemizdeki belediyecilik anlayýþýnýn batýlý ülke belediyeciliði düzeyine yükselmesinde önemli bir rol oynamýþlardýr. Bu iki belediyeyi önce diðer büyükþehir ve ilçe belediyeleri, ardýndan da tüm belediyeler takip etmeye baþlamýþlardýr. Büyük kentlerde sosyal yardýmlarla baþlayan hizmet farklýlaþmasý yerel ekonomik, sosyal ve kültürel kalkýnmadan sorumlu belediyecilik anlayýþýna doðru bir dönüþüm geçirmiþtir. Bugün, özellikle büyükþehir belediyelerinin neredeyse tamamý kapsamlý kültürel etkinlikler, sosyal yardým ve sosyal hizmet projelerini hayata geçirmekte ve sýnýrlý da olsa bölgelerinin ekonomik kalkýnmasýnda rol oynamaktadýrlar. Bu kapsamdaki faaliyetlerin biri de belediyelerin yaygýn eðitim / yetiþkin eðitimi alanýnda hizmetler üretmesidir. Geliþmiþ ülkelerin bir çoðunda belediyeler örgün ve yaygýn eðitim alanýnda önemli görevler yerine getirmektedir. Bu ülkelerde belediyeler eðitimin hayat boyu sürdüðü bilinci içinde her yaþ ve ihtiyaç grubundaki üyeleri için sürekli ve kapsamlý programlar düzenlenmektedir. Yetiþkin eðitimi programlarý, yetiþkin eðitimi merkezleri’nde düzenlenen mesleki, sosyal, sanatsal ve kültürel nitelikli eðitimlerdir. Bu eðitimlerle kiþinin topluma ve emek piyasalarýna yeniden entegrasyonu hedeflenmekte, sanatsal ve kültürel etkinliklerde bulunmasý saðlanmaktadýr. Ayrýca, göçmenler, yaþlýlar ve engellilere yönelik özel yetiþkin eðitimi programlarý tertip edilmektedir. Bazý ülke belediyeleri, toplumda gönüllüðü teþvik eden ve sivil toplum kuruluþlarýnýn yönetim ve organizasyon sorunlarýna çözüm üretmeye yönelik eðitimlere dahi bu kapsamda yer vermektedirler. Sosyal bakým, koruyucu saðlýk, kiþisel geliþim, çevre ve sürdürülebilir kalkýnma ile kültürler arasý uyumu geliþtirmeye yönelik eðitimler, diðer yetiþkin eðitimi türleridir. Ülkemizde ise büyükþehir belediyelerinin çoðu bu alanda kapsamlý çalýþmalar yapmakta ve yetiþkin eðitimi giderek kurumsal bir nitelik kazanmaktadýr. Büyük organizasyonlarýn varlýðý bu alandaki çalýþmalarýn kapsam ve niteliðinin geniþlemesine imkan vermektedir. Eðitim verilen branþlara her yýl yenileri eklenmekte ve özellikle meslek ve beceri edindirme merkezlerinde eðitim türleri genel olarak meslek edindirmeye yönelik eðitimler,

65


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 66

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

geliþtirme ve uyum kurslarý ve hobi kurslarý biçiminde ayrýlarak yönetsel uzmanlaþma sürecine girilmiþ bulunmaktadýr. Ayrýca, belediyeler yetiþkin eðitim hizmetlerini sadece meslek ve beceri kurslarý aracýlýðýyla yerine getirmemekte, birçok belediye birimi temel iþleviyle yakýndan iliþkili yaygýn eðitim programlarýný hayata geçirmektedir. Ülkemizde, belediyelerin sunduðu yetiþkin eðitimi hizmetlerinden yararlananlarýn sayýsý da her yýl hýzla artmaktadýr. Bununla birlikte, yetiþkin eðitimi ile ilgili faaliyetlerin büyük ölçüde büyükþehir belediyeleri düzeyinde yerine getirildiði ve bu hizmetlerin kurumsallaþma sürecinin, deneyim ve birikim oluþturma sürecinin ilk aþamasýnda bulunduðu da dikkate alýnmalýdýr. Hatta Büyükþehir belediyelerinin tamamýnda dahi bu tür bir yapýlanma teþkil edilmediði görülmektedir.

KAYNAKÇA • Ashford, D.E., 1988. Decentralizing Welfare States, Social Policies and Intergovermental Politics, The Dynamics of Institional Change, Local Government Reorganization in Western Democracies, (Ed. Bruno Dente - Francesco Kjellberg), London, Sage Modern Politics Series, Volume 19. • Aytaç, F., 1990. Belediye Kanunu’nun Oluþumu, Uygulanmasý ve Deðiþiklikler, Türk Belediyeciliðinde 60 Yýl Uluslararasý Sempozyumu, Ankara, Ankara Büyükþehir Belediyesi, 23 - 24 Kasým 1990. • Bahl, R.W., and Linn, J.F., 1992. Urban Public Finance in Developing Countries, New York, Oxford University Pres. • Bennett, R.J., 1993. Local Government in the New Europe, New York, Belhaven Press. • Betts, G., 1993. Local Government and Inequalities in Health; Aldershot: Avebury. • Byrne, T., 1994. Local Government in Britain: Everyone’s Guide to How it All Works, London, Penguin Boks, Six Edition. • Cochrane, A., 1993. Whatever Happened to Local Government?, Buckingham, Open University Press. • Ersöz, H.Y., 2001. Thatcher Dönemi Yerel Yönetimlerde Dönüþüm: Merkezileþme ve Piyasalaþma Eðilimleri, Maliye Araþtýrma Merkezi Konferanslarý: Prof. Dr. Arif Nemli’ye Armaðan, 39. Seri, Yayýn No 84, 2000/2001. • Ersöz, Halis Y., 2005. 5272 Sayýlý Yasa Öncesinde Türkiye’de Belediyelerin Sosyal Politika Alanýndaki Deneyimleri, Sosyal Siyaset Konferanslarý, (Prof. Dr. Nevzat Yalçýntaþ’a Armaðan Özel Sayýsý), Sayý 50. • Ersöz, H.Y., 2003. Doðuþundan Günümüze Sosyal Politika Anlayýþý ve Sosyal Politika Kurumlarýnýn Deðiþen Rolü, Ý.Ü. Ýktisat Fakültesi Mecmuasý, 53. Cilt, Sayý 2. • European Commission, 2007. (Eurydice - Directorate General for Education and Culture), Non-Vocational Adult Education in Europe, January 2007. • Geray, C., 1994. Yerel Yönetimlerin Eðitim ve Kültür Ýþlevleri, Çaðdaþ Yerel Yönetimler, Cilt 3, Sayý 6, Kasým 1994. • Güler, B., 1995. Ýl Özel Ýdaresi Harcamalarý: 1925 – 1990, Çaðdaþ Yerel Yönetimler; Cilt 4, Sayý 3, Mayýs 1995. • Hollis, G., and Ham, G., and Ambler, M., 1992. The Future Role and Structure of Local Government, London, Longman. • Houtepen, J., and Hensen, P., and Hammink, K., 2003. Policy Document on Non Formal Education, The Platform Non-formal Adult Education, http://www.beraadsgroepvorming.nl/manifeste.pdf, 13 March 2003. • Hürriyet Gazetesi, 2004, Alýntý: http://dosyalar.hurriyet.com.tr/ramazan2004/haber41.asp • ÝBB, 2006. 2005 Yýlý Faaliyet Raporu, Ýstanbul, ÝBB Yayýný. • ÝBB, Ýnsan Kaynaklarý ve Eðitim Daire Baþkanlýðý Meslek ve Beceri Eðitimi Müdürlüðü Faaliyetleri, (Çevrimiçi),http://www.ibb.gov.tr/IBB/DocLib/kurumsal/birim/meslekvebeceriegitimmud/ismeknet.doc. • Ýçiþleri Bakanlýðý, 1972. Belediyeler, Ýç Düzen, Genel Rapor, Ankara, Kitap No 2, Ýçiþleri Bakanlýðý, Ýç Düzen Yayýnlarý, No 5. • KAYA (1) - Kamu Yönetimi Araþtýrmasý, 1992. Yerel Yönetimler Araþtýrma Grubu Rapor,Ankara, TODAÝE. • KAYA, 1990. Yerel Yönetimlerce Yapýlacak Eðitim - Öðretim Hizmetleri, Ankara, TODAÝE • Kingdom, J., 1993. England and Wales, Local Government in Liberal Democracies: An Introductory Survey, (Ed. J. A. Chandler), London, Routledge. • Kröger, T., 1997. Local Government in Scandinavia, Autonomous or Integrated into the Welfare State, Social Care Services, The Key

66


HalisYunusErsoz.qxd

27.04.2007

14:55

Page 67

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU to the Scandinavian Welfare Model, (Ed. Jorma Sipila), Aldershot, Avebury, 1997. • Nemli, A., 1990. Kamu Maliyesine Giriþ, Ýstanbul, Filiz Kitapevi. • Norton, A., International Handbook of Local and Regional Government, Aldershoot, Edward Elgar, 1994. • OECD, 2004. The Role of the European Union in Local and Regional Development, Paris, 16 February 2004, World Bank Institute City Raund. • Pinch, S., 1997. Worlds of Welfare: Understanding the Changing Geographies of Social Welfare Provision, London, Routledge Press. • Sabah Gazetesi, 2005, Alýntý: http://www.sabah.com.tr/2005/10/05/gun105.html • Stoker, G., 1991. The Politics of Local Government, London, Mcmillan, Second Edition • Þener, O., 1988. Eðitim Ekonomisinin Temel Ýlkeleri, III. Türkiye Maliye Eðitimi Sempozyumu, Ýstanbul, Ý.Ü. Ýkt. Fak. Maliye Araþtýrma Merkezi, No 73 • Tanýþ, T., 2000. Grevler Geri Dönüyor, Hürriyet Gazetesi, 9 Aðustos 2000. • Tekeli, Ý., 1978. Türkiye’de Belediyeciliðin Evrimi, (Ed. Ergun Türkcan), Ankara, Türk Ýdarecileri Derneði Belediyecilik Araþtýrma Projesi, 1. Kitap. 1983.

• Tekeli, Ý., 1983. Yerel Yönetimlerde Demokrasi ve Türkiye’de Belediyelerin Geliþimi, Amme Ýdaresi Dergisi, Cilt 16, Sayý 2, Haziran

• Todman, L.C., 1997. Recent Trends in British Local Government, Government For the Future, (Ed. Ake. E. Andersson – Björn Harsmen – John M. Quigley), Amsterdam, Elsevier. • Toprak, Z., 2004 Tarihli 5216 Sayýlý Büyükkent Belediye Kanununda, Büyük LondraYönetimi Kanunu Etkisi (1999) ve Yapýsal Analiz”, http://www.geocities.com/yereldemokrasi/londra.htm • Türk Belediyecilik Derneði – Konrad Adenauer Vakfý, 1993. Yerel Yönetimlerin Eðitim ve Kültür Ýþlevleri, Ankara, Erk Yayýncýlýk. • Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði (TOBB), 1996, Mahalli Ýdarelerin Yeniden Yapýlandýrýlmasý: Yerel Yönetim Reformu, Ankara, TOBB, Ö.Ý.K. Raporu, Yayýn No, 303. • TÜSÝAD, 1995. Yerel Yönetimler: Sorunlar, Çözümler, Ýstanbul, TÜSÝAD, Eylül 1995. • Zastrow, C., 1993. Introduction to Social Work and Social Welfare, California, Brooks- Cole, Fifth Edition. • www. ibb.gov.tr 1, ÝBB, “ÝSMEK’ten Abdi Ýpekçi’de 10. Yýl Þöleni”, http://www.ibb.gov.tr/trTR/Haberler/HaberDetay.html?HaberId=23021 • www. ibb.gov.tr 2, ÝBB, Ýnsan Kaynaklarý ve Eðitim Daire Baþkanlýðý Meslek ve Beceri Eðitimi Müdürlüðü Faaliyetleri, http://www.ibb.gov.tr/IBB/DocLib/kurumsal/birim/meslekvebeceriegitimmud/ismeknet.doc, • www. ibb.gov.tr 3, ÝBB Saðlýk ve Hýfzýsýhha Hizmetleri, Kadýn ve Aile Saðlýðý Hizmeti, http://www.ibb.gov.tr/saglik/redir.aspx?hq=5 • www. ibb.gov.tr 4, ÝBB Saðlýk ve Hýfzýsýhha Hizmetleri, Evde Saðlýk Hizmeti, http://www.ibb.gov.tr/saglik/redir.aspx?hq=4 • www. ibb.gov.tr 5, ÝBB, Saðlýk AÞ., Özürlü Hizmetleri, http://www.istanbulsaglik.com/haber_detay.asp?tur=13&id=1464 • www. ibb.gov.tr 6, ÝBB, Saðlýk AÞ., Sokak Çocuklarý Hizmetleri, http://www.istanbulsaglik.com/haber_detay.asp?tur=14&id=807 • www. ibb.gov.tr 7, ÝBB, Acil Yardým, http://www.ibb.gov.tr/tr-TR/HizmetAlanlari/Saglik/AcilYardim. • www.ismek.ibb.gov.tr 1, ÝSMEK, “Baþkandan”, http://ismek.ibb.gov.tr/portal/baskandan.asp • www.ismek.ibb.gov.tr 2, ÝSMEK, “Haberler”, http://ismek.ibb.gov.tr/html/sevdigimizi-soyleyebilmeliyiz_1760/?p=1 • www.local_gov_uk About local government.htm, “Local Government Matters: Facts and Figures 2005-2006”, • http://www.bologna.gov.tr, “Birleþik Krallýk’ta Zorunlu Eðitim, Genel ve Mesleki Orta Öðretim, Temel Mesleki Eðitim ve Yetiþkin Eðitimi”, (Çevrimiçi), http://www.bologna.gov.tr/euroguidance/files/birlesik_krallik.doc., s. 3-4. • www.london.gov.uk, “About the Greater London Authority”, http://www.london.gov.uk/gla/index.jsp, • Brent Council, Brent Adult and Community Education Service, Self Assessment Report 2004-2005, http://www.brent.gov.uk/80256D2D002EEC09/Files/aboutbaces-bacesselfassessmentreport200405/$FILE/amended+sar+0405+jan+30th+0650.doc • Craydon Council, Adult Education Courses, http://www.croydon.gov.uk/education/adultandcommunityeducation/adulteducationcourses/ • Eurydice, The Information Network on Education in Europe: Sweden, http://194.78.211.243/Eurybase/Application/frameset.asp?country=SW&language=EN, • Skolwerket, “The Swedish School System”, http://www.skolverket.se/sb/d/354;jsessionid=C058378B4F3156B16BB8B429B186AA6D • www.sweden.gov.se, “Municipal Adult Education”, http://www.sweden.gov.se/sb/d/6997/a/67936.

67


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 68

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yetiþkin Eðitiminde Bir Yerel Yönetim Modeli: ÝSMEK Muammer EROL *

Özet Çaðdaþ toplum ve metropollerde yaþayan insanlarýn giderek artan bir þekilde çeþitli yetiþkin eðitimlerine ihtiyaç duyduklarý bilinmektedir. Bu ihtiyaçlarý karþýlamaya çalýþan kurumlar doðrudan yerel yönetimlerde önemli bir rol oynamaya baþlamýþtýr. Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý Ýnsan Kaynaklarý ve Eðitim Daire Baþkanlýðý Meslek ve Beceri Eðitimi Müdürlüðü'ne baðlý olarak faaliyetlerini sürdüren Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý (ÝSMEK), 1996 yýlýnda baþladýðý faaliyetlerini bugün (2006-2007) 198 kurs merkezinde 97 branþta 155 bin kursiyere ücretsiz sanat ve meslek eðitimi vermektedir. 1996 yýlýndan bu yana yaklaþýk 380 bin Ýstanbullu yetiþkin, ÝSMEK kurslarýnda eðitim görmüþtür. ÝSMEK'de verilen yetiþkin eðitimi kurslarýnýn yaný sýra diðer faaliyetlere de önem verilmektedir. Halk Seminerleri, söyleþiler, konferanslar, fuarlar, yerel sergiler ÝSMEK'in diðer faaliyetlerindendir. Ayrýca düzenlediði yarýþmalar kursiyerlere gelir getirmek amacýyla açýlan satýþ merkezleri ve ÝSMEK yayýnlarý (dergi, albüm, kitap gibi) da yetiþkin eðitimi alanýna bir katký olarak düþünülmektedir. Anahtar kelimeler : ÝSMEK., ÝSMEK Programlarý

Abstract It is clear that the people who live in the contemporary society and metropolitan cities, need to get education increasingly. The foundations which have been trying to meet these needs have begun to play an important role in the local governments . ÝSMEK, carries out its duties in partnership with the Vocational and Arts Directorate of Istanbul Metropolitan Municipality 's Human Resources and Education Department,. ISMEK started activities in 1996. Today ÝSMEK in education period 2006-2007,provides educational services in 198 course centers and in 97 different branches. It gives free of charge services to 155.000 trainers. Since 1996 , 380.000 adults have been educated in ÝSMEK courses. In addition to these adult courses given in ÝSMEK, some other important activities are being held today. Public seminars, conferences, fair activities, local exhibitions, general exhibitions, are some of the activities of ÝSMEK. In addition, in ÝSMEK some competitions are held, some sales activities are done, and sales shops are opened to get income for the trainers. Here are some examples of ÝSMEK's publications ; magazines, albums, books. Those publications are thought to be as a contribution to the adult education. Key Words: ÝSMEK, Programs of ÝSMEK.

*ÝBB Genel Sekreter Yardýmcýsý

68


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 69

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Giriþ Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý (ÝSMEK), genel tanýmý ile "örgün eðitim sistemi dýþýnda planlý, programlý ve sistemli olarak yürütülen bir eðitim þekli" olarak tanýmlanan yaygýn eðitimin ilkeleriyle gerçekleþtirilen bir yetiþkin eðitimi organizasyonudur. Ülkemizde yetiþkin eðitimi denildiðinde ilk önce akla halk evleri, akþam okullarý, olgunlaþtýrma enstitüleri, çýraklýk eðitim merkezleri ve halk eðitim merkezleri gibi kurumlar gelmektedir. Ancak son dönemlerde belediyelerin de bu konuda ciddi çalýþmalarý olduðu görülmektedir. Ýnsana en yakýn yerel yönetim birimi olan belediyelerin “sosyal belediyecilik” anlayýþý çerçevesindeki bu eðitim faaliyetleri gözle görülür geri dönüþü olan baþarýlý bir tablo çizmektedir. Bu anlamda ÝSMEK, belediyelerin ortaya koyduðu yetiþkin eðitimi çalýþmalarýna güzel bir örnektir. Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý Ýnsan Kaynaklarý ve Eðitim Daire Baþkanlýðý, Meslek ve Beceri Eðitimi Müdürlüðü'ne baðlý olarak faaliyetlerini sürdüren ÝSMEK, 1996 yýlýnda kurulmuþtur. 3 kurs merkezinde 3 branþta 141 kursiyer ile baþlayan eðitimler zaman içerisinde binlerce insaný kucaklayan dev bir yapýya dönüþmüþtür. 20062007 eðitim dönemi itibariyle ÝSMEK’te 198 kurs merkezinde 97 branþta 155 bin kursiyere ücretsiz sanat ve meslek eðitim imkaný saðlanmaktadýr. Þu ana kadar ÝSMEK’ten eðitim alanlarýn sayýsý yaklaþýk 380 bine ulaþmýþtýr. ÝSMEK, istihdama yönelik mesleki ve teknik eðitim branþlarýnýn yaný sýra, el sanatlarý eðitimi, geleneksel Türk Ýslam sanatlarý eðitimleri, çaðýn gereklerinden olan bilgisayar ve dil eðitimleri, saðlýklý yaþam için spor eðitimleri, müzik eðitimi ve sosyal-kültürel eðitimler gibi oldukça geniþ branþ yelpazesine sahiptir. Ýlköðretim yaþýný geçmiþ herhangi bir mesleki eðitim alamamýþ, bir meslek sahibi olmuþ ancak mesleðinde ilerlemeyi düþünen, yeni bir sanat, beceri, hobi edinmek isteyen, çeþitli nedenlerle rehabilite ihtiyacý olan, kente adaptasyon sorunu bulunan, yeni bir sosyal çevre edinmek ve çevrelerini geniþletmek isteyen tüm toplumsal kesimlere ulaþan ÝSMEK, üstlendiði sosyal sorumluluk bilinci gereði desteðe ihtiyacý olan cezaevleri ve huzurevleri sakinlerine de hizmet götürmekte, özürlülere özel eðitim imkanlarý saðlamaktadýr. Maltepe Huzurevi, Kadýköy Darülaceze, Bayrampaþa Çocuk Tutuk ve Islahevi, Üsküdar Paþakapýsý Tutukevi, Kartal Cezaevi, Ümraniye Cezaevi ve Metris Cezaevi’nde eðitimlerine devam eden ÝSMEK, Fatih, Gaziosmanpaþa ve Ümraniye Özürlüler Merkezleri’nde özürlülere özel eðitimler vermektedir. Ayrýca çeþitli dernek, kurum ve kuruluþlarla da iþbirliði halinde çalýþmalar yürütmektedir. ÝSMEK, bir eðitim dönemi boyunca süren ve eðitim yýlý sonunda sertifikalarýn verilmesi ile son bulan standart 1 yýllýk eðitimlerinin yaný sýra 2 yýllýk ihtisas programlarýna da baþlamýþtýr. Fýndýkzade Müzik Okulu, Hasanpaþa Müzik Okulu ve Üsküdar Türk Ýslam Sanatlarý Merkezi bu alandaki baþarýlý çalýþmalara örnektir. ÝSMEK’te yürütülen doðrudan eðitim çalýþmalarý yanýnda, eðitim sürecini destekleyici mahiyette çok sayýda baþka çalýþmaya imza atýlmaktadýr. Bunlar, halk seminerleri, söyleþiler, konferanslar, fuarlar, yerel sergiler, konulu sergiler, genel sergi, satýþ, yarýþma ve alan yayýnlarý gibi faaliyetlerdir. ÝSMEK’in faaliyetleri yetiþkin eðitimi alanýnda ülkemizde var olan açýðýn giderilmesinde önemli fonksiyonlar icra etmektedir.

69


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 70

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU A. YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ KAVRAMI VE BELEDÝYELERÝN YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ KONUSUNDAKÝ ÝÞLEVLERÝ 1. Yetiþkin Eðitimi Nedir? Eðitim; kiþinin süregelen yaþamýnda bilgilerini, görgülerini, yeteneklerini, davranýþ biçimlerini deðiþtirdiði, geliþtirdiði süreçleri ifade etmektedir. Yaþ, zaman, mekan gibi olgulardan soyutlanmýþ pek çok eðitim ve öðrenme biçimi vardýr. Yetiþkin eðitimi; okullardaki örgün eðitim ve günlük hayatýn içindeki edinimlerden ayrý olarak yetiþkinlere yönelik özel eðitimleri anlatmaktadýr. Ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye önemli farklýlýklar gösteren bu eðitimler, günümüzde büyük bir hýzla yaþanan küreselleþme vb. etkiler sebebiyle büyük önem kazanmýþtýr. Eðitim düzeyi ile ekonomik refah arasýnda doðru orantýlý bir iliþki olduðu göz önüne alýndýðýnda; geliþen ve deðiþen dünya koþullarý eðitimli, güçlü ve nitelikli bireylerin yaþam alanlarýný geniþletmiþ, bu deðiþimlere ayak uyduramayan bireyleri ise adeta ekonomik ve toplumsal sistemin dýþýna itmiþtir. Eðitim, bir toplumsal tabakadan diðerine geçiþte anahtar vazifesi görmektedir. Bu nedenle yetiþkinler; yeni beceriler kazanmak, bir meslek edinmek, iþ yeri açmak, boþ zamanlarýný deðerlendirmek, sosyal yaþamda daha aktif olmak gibi farklý pek çok sebepler ile yetiþkin eðitimi faaliyetlerine gittikçe artan oranda ilgi göstermektedirler.

2. Türkiye’de Yetiþkin Eðitimi ve Ýlgili Kuruluþlar Yetiþkin eðitimi genel bir ifade ile; yaygýn eðitim ilkeleri çerçevesinde, çocukluk yaþýný aþmýþ kiþilere, sosyal, kültürel, sanatsal, mesleki ve teknik alanlarda verilen eðitimdir. Yetiþkin eðitimi için genelde zorunlu olan ilköðretimin bitirildiði yaþ baþlangýç kabul edilir. Türkiye’de yetiþkin eðitimi yasal olarak, Milli Eðitim Bakanlýðý bünyesinde bulunan Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü aracýlýðý ile koordine edilmektedir. Ülkemizde yetiþkin eðitimi veren eðitim kurumlarý denildiðinde ise; Millet Mektepleri, Halkevleri ve Halk Odalarý, Akþam Sanat Okullarý, Halk Eðitim Merkezleri, Olgunlaþma Enstitüleri, Akþam Liseleri, Çýraklýk Eðitim Merkezleri’nin yaný sýra dernekler ve vakýflar gibi sivil toplum kuruluþlarý, üniversiteler ile belediyelerin kurslarý akla gelmektedir.

3. Belediyeler ve Yetiþkin Eðitimi Belediyeler, yerinden yönetimin en iyi örgütlenmiþ, toplumu oluþturan bireylere en yakýn yerel yönetim birimidir. Yerel yönetimlerle ilgili yasalar incelendiðinde,1930 tarihli yasadan itibaren yerel yönetimlere örgün ve yaygýn eðitimlerle ilgili pek çok sorumluluk yüklenmesine karþýn, eðitim kurumlarýna yerel yönetimlerin yaptýðý katkýlar sadece fiziki alanlarda gerçekleþmiþtir. Ancak “sosyal belediyecilik” kavramýnýn geliþmesini müteakip 1990’lý yýllarýn ortalarýndan itibaren yerel yönetimler eðitim hizmetlerine aðýrlýk vermeye baþlamýþlar, bu anlamda pek çok faaliyete imza atmýþlardýr. Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý (ÝSMEK), yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi alanýnda ortaya koyduðu en güzel örneklerden biridir. ÝSMEK gerek ulaþtýðý kursiyer sayýsý, gerek Ýstanbul’un dört bir yanýnda eðitim hizmetini Ýstanbullularýn ayaðýna kadar götürmesi ile yetiþkin eðitimi alanýnda baþarýlý bir model olarak karþýmýzda durmaktadýr. 70


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 71

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU B. YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝNDE ÝSMEK MODELÝ Ýstanbul Büyükþehir Belediyemiz sosyal belediyecilik anlayýþý ile pek çok faaliyet yürütmektedir. Kadýn ve Aile Saðlýðý Hizmetleri, Evde Saðlýk Hizmetleri, yaþlý ve bakýma muhtaçlara yönelik hizmetler, özürlülere yönelik hizmetler, ÝSMEM ve ÝSMEK bu anlamda ilk planda sayýlabilecek çalýþmalarýmýz arasýndadýr. ÝSMEK 1996 yýlýnda toplumsal ihtiyaçlarý iyi analiz eden bir sosyal belediyecilik anlayýþýnýn ürünü olarak çalýþmalarýna baþlamýþ ve o günden bugüne ortaya koyduðu performans ile yurt içi ve yurt dýþýnda pek çok kuruma model olmuþtur. Bugün ÝSMEK’in çalýþma sistemini ve faaliyetlerini örnek alarak benzer nitelikte sanat ve meslek eðitimi kurslarý açan belediyelerin sayýsý 30’a yaklaþmýþtýr. Ýl belediyelerinde uygulanan bu projelerin baþýnda, BELMEK-BELTEK (Ankara Belediye El Becerileri ve Meslek Edindirme Kurslarý), ÝZEM (Ýzmir Büyükþehir Belediyesi Eðitim Merkezleri), EBMM (Erzurum Büyükþehir Belediyesi Meslek Kurslarý), KOMEK (Konya Meslek Eðitimi Kurslarý), BUSMEK (Bursa Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý), KO-MEK (Kocaeli Meslek ve Sanat Eðitimi Kurslarý), ASMEK (Antalya Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý), KAYMEK (Kayseri Büyükþehir Belediyesi Meslek ve Beceri Kurslarý), Eskiþehir Büyükþehir Belediyesi Meslek Edindirme ve Eðitim Merkezi, GAMEK (Gaziantep Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý), KAPEM (Nevþehir Belediyesi Kapadokya Eðitim Merkezi) gelmektedir. Ýlçe belediyeleri bazýnda ise, GESMEK (Kocaeli - Gebze Belediyesi Güzel Sanatlar ve Meslek Edindirme

Kurslarý), TORTEK (Mersin - Toroslar Belediyesi Mesleki Teknik Eðitim Kurslarý Merkezi), Ýzmir - Tire Belediyesi Kurslarý, Ýzmir - Aliaða Belediyesi Meslek Edindirme ve Beceri kurslarý, Eskiþehir - Tepebaþý Belediyesi Meslek Eðitimi Kurslarý, Kayseri - Melikgazi Belediyesi Meslek Edindirme Kurslarý, Ýçel - Tarsus Belediyesi Meslek Edindirme kurslarý, Adana - Yüreðir Sanat ve Meslek Eðitim Kurslarý, MERMEK (Konya - Meram Belediyesi Meslek Edindirme

Kurslarý), Ýstanbul - Ümraniye Belediyesi Meslek Edindirme Kurslarý, Ýstanbul - Þiþli Belediyesi Kurslarý, GAMEK (Samsun - Gazi belediyesi Gazi Meslek Edindirme Kurslarý), Eskiþehir - Odunpazarý Belediyesi Mesleki Eðitim Kurslarý, Ankara - Yenimahalle Belediyesi Meslek Edindirme ve Hobi Kurslarý, Tekirdað - Hayrabolu Belediyesi Meslek Edindirme Kurslarý, SELMEK (Konya - Selçuklu Belediyesi Meslek Eðitimi Kurslarý), BAYGEM (Ýstanbul - Bayrampaþa

Belediyesi Gençlik Merkezi) öne çýkmaktadýr. Sayýlarý gün geçtikçe artan bu projeler aktif olarak çalýþmalarýný sürdürmekte, Türkiye çapýnda belediyelerin birçoðu ise ücretsiz sanat ve meslek eðitimi kurslarý açmayý planlamaktadýr. Kurumsal yapýsý, sistem ve iþleyiþiyle ÝSMEK daha birçok belediyeye bu konuda öncülüðe devam etmektedir. Ayrýca bugüne kadar ÝSMEK’i ziyaret ederek bu modeli uygulamak isteyen çeþitli ülkeler olmuþtur. Bosna Hersek, Þam, Fas, Etiyopya, Daðýstan, Almanya, Suudi Arabistan, Tunus, Hollanda ve Kazakistan’dan gelen ÝSMEK’i inceleyen heyetler, yapý ve iþleyiþ hakkýnda bilgi alarak, kendi ülkelerinde de benzeri yapýlar oluþturmak istediklerini, ortak projelere imza atmak istediklerini belirtmiþlerdir(Faaliyet Bülteni, 2007).

71


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 72

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

C. ÝSTANBUL BÜYÜKÞEHÝR BELEDÝYESÝ SANAT VE MESLEK EÐÝTÝMÝ KURSLARI (ÝSMEK) A. ÝSMEK’E AÝT TEMEL BÝLGÝLER 1. Tanýmý, Yönetimi ve Kuruluþu Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý ÝSMEK, "örgün eðitim sistemi dýþýnda planlý,

programlý ve sistemli olarak yürütülen bir eðitim þekli" olarak tanýmlanan, yaygýn eðitimin ilkeleriyle gerçekleþtirilen bir “yetiþkin eðitimi organizasyonu” dur. ÝSMEK, Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý Ýnsan Kaynaklarý ve Eðitim Daire Baþkanlýðý, Meslek ve Beceri Eðitimi Müdürlüðü'ne baðlý olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Büyükþehir Belediyesi bu hizmeti, yaptýðý birer yýllýk ihaleler ile yüklenici firma ya da firmalar aracýlýðý ile ortaklaþa yürütmektedir. Yüklenici firma, ÝSMEK Genel Koordinatörlüðü’nü oluþturmaktadýr. ÝSMEK, 1996 yýlýnda kurulmuþtur. 2003 yýlýna kadar “Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Meslek Edindirme Kurslarý” olarak, 2003’ten sonra “Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý” adý ile hizmet vermiþtir. ÝSMEK’ teki tüm eðitimler, halk seminerleri, sergiler vb. etkinlikler ücretsizdir.

2. Dayanaklarý ve Müfredatý Dayanaklarý; 1739 sayýlý Milli Eðitim Temel Kanunu 3797 sayýlý Milli Eðitim Bakanlýðý Teþkilat ve Görevleri Hakkýnda Kanun 5393 sayýlý Belediye Kanunu 5216 sayýlý Büyükþehir Belediye Kanunu Ýstanbul Valiliði Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü ile yapýlan protokol Eðitim Müdürlüðü Yönetmeliði 26080 sayýlý Milli Eðitim Bakanlýðý Yaygýn Eðitim Kurumlarý Yönetmeliði 2586 sayýlý Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü Yönergesi’dir. ÝSMEK, Milli Eðitim Bakanlýðý Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü Yönetmelik esaslarýna göre eðitim vermektedir. Bu çerçevede, Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi ile Ýstanbul Valiliði (Ýl Halk Eðitim Baþkanlýðý)’nin imzaladýklarý bir protokol çerçevesinde kurslar açýlmýþtýr. Dersler ve içerikleri de ayný yönetmelikler ile belirlenmektedir. 72


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 73

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU 3. Amacý ve Hedef Kitlesi Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý (ÝSMEK), Ýstanbullularýn · genel eðitim ihtiyacýna cevap verebilmek, · mesleki ve sanatsal bilgilerini geliþtirmek, · onlarý pasif tüketici olmaktan çýkarýp aktif üretici kýlmak, · kültürel, kentsel ve sosyal geliþimlerine katkýda bulunmak, · kent kültürü ve metropolde yaþama konusunda donanýmlý hale getirmek, amacýyla kurulmuþ örgün eðitimi tamamlayýcý organizasyonun adýdýr. ÝSMEK’in hedef kitlesini, · Ýlköðretim yaþýný geçmiþ herhangi bir mesleki eðitim almamýþlar, · Bir meslek sahibi olmuþ ancak mesleðinde ilerlemek isteyenler, · Yeni bir sanat, beceri, hobi edinmek isteyen yetiþkinler, · Çeþitli nedenlerle rehabilite ihtiyacý olanlar, · Kente adaptasyon sorunu olan gruplar, · Yeni çevre edinmek ve çevrelerini geniþletmek isteyenler, · Sosyal sorumluluk bilinci gereði desteðe ihtiyacý olan gruplar (özürlüler, mahkûmlar ve yaþlýlar) oluþturmaktadýr.

4. Eðitim Þartlarý, Süresi ve Sertifika Zorunlu ilköðretim yaþýný tamamlamýþ her Ýstanbullu ÝSMEK kursiyeri olabilmektedir. Buna göre ÝSMEK’te kursiyer alt yaþ sýnýrý 16’dýr. Üst yaþ sýnýrý ise yoktur. Kayýtlar her yýl Eylül ayýnda yapýlmakta; dersler Ekim’de baþlamaktadýr. Haziran ayýnda ise eðitim dönemi sona ermektedir. MEB’in belirlediði müfredatlar çerçevesinde 3,5 aydan 10 aya kadar süren eðitimlerin yaný sýra bazý branþlarda tekâmül kurslarý verilmektedir. Branþýn kredisini dolduran ve baþarýlý olan kursiyerlere, · Kurs Bitirme Sertifikasý (MEB onaylý), Derslere devam eden ancak yeterli baþarý gösteremeyen kursiyerlere de, · Kurs Katýlým Belgesi verilmektedir.

73


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 74

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU 5. Kurs Merkezleri ÝSMEK, 1996 yýlýnda Sayýn Recep Tayyip Erdoðan’ýn Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý döneminde 3 kurs merkezinde eðitimlerine baþlamýþtýr. 2004-2005 eðitim döneminde 38, 2005-2006 eðitim döneminde 57, 20062007 eðitim öðretim döneminde ise 23 yeni kurs merkezi açýlmýþtýr.

Yýllara göre ÝSMEK kurs merkezi sayýlarý.

Bir baþka ifadeyle halen eðitimin devam ettiði 198 ÝSMEK kurs merkezinin 118’i son 3 yýlda açýlmýþtýr. Bu da toplam kurs merkezi sayýsýnýn %60’ýna tekabül etmektedir..

Son 3 yýlda toplam kurs merkezinin % 60’ý açýldý.

74


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 75

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU 6. Kursiyer Sayýlarý 1996 yýlýnda 3 kurs merkezinde 3 branþta 141 kursiyer ile eðitimlerine baþlamýþ olan ÝSMEK, 2004-2005 eðitim döneminde 40 bin, 2005-2006 eðitim döneminde 120 bin, 2006-2007 eðitim döneminde ise 155 bin kursiyere hizmet verilmektedir. Bir baþka ifadeyle ÝSMEK 10 yýldýr eðitim verdiði yaklaþýk 380 bin kursiyerin 315 binine son üç yýlda ulaþmýþtýr. Yýllara göre ÝSMEK kursiyer sayýlarý.

75


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

17:25

Page 76

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU 7. Branþlar 1996-1997 yýlýnda 3 branþla eðitimlerine baþlayan ÝSMEK, 2006-2007 eðitim döneminde 97 branþta eðitim saðlamaktadýr. ÝSMEK, 8 ayrý ana dalda yetiþkin eðitimi vermektedir. Bu 8 ana dal þunlardýr: Türk-Ýslam Sanatlarý, El Sanatlarý,

Müzik Eðitimi, Dil Eðitimi, Bilgisayar Teknolojileri, Mesleki ve Teknik Eðitim, Spor Eðitimleri, Sosyal ve Kültürel Eðitimler. ÝSMEK 2006-2007 Branþ Rehberi’nde branþ listesi ise þöyledir: Mesleki Teknik Eðitimler (Anne Çocuk Eðitimi,

Bahçývanlýk, Berberlik, Bilgisayarlý Modelistlik, Cilt Bakýmý, Diksiyon, Erkek Terziliði, Ev Hizmetleri, Fotoðrafçýlýk, Gazetecilik, Giriþimcilik, Hazýr Giyim, Kuaförlük, Modelistlik, Okuma-Yazma, Osmanlý Mutfaðý, Radyo Programcýlýðý ve Sunuculuðu, Sinema-Tv, Stilistlik, Taký Tasarýmý, Trikotaj, Yardýmcý Annelik, Yaþlý ve Hasta Bakýmý, Yemek) El Sanatlarý (Ahþap Boyama, Ahþap Oymacýlýðý, Cam Boyama, Cam Ýþlemeciliði, Cam Süslemeciliði, Deri Aksesuarlarý,

Desen Tasarým, El Nakýþý, El Sanatlarý, Fantezi Giyim, Filografi, Folyo, Giyim, Gümüþ Sim Örücülüðü, Halý-Kilim, Ýðne Oyasý, Ýpek Boyama (Batik), Kýrkyama, Kumaþ Boyama, Kurdele Nakýþý, Makine Nakýþý, Mefruþat, Mozaik, ÖrücülükÞiþ Örücülüðü, Resim, Rölyef, Seramik, Tel Kýrma, Telkari, Vitray, Yün Örücülüðü) Türk Ýslam Sanatlarý (Çini, Ebru, Hat,

Kalem iþi,

Minyatür, Sedef Ýþçiliði, Tezhip) Bilgisayar Teknolojileri (Bilgisayar Ýþletmenliði, Muhasebe

Yardýmcýlýðý, Web Tasarýmý, Grafikerlik) Müzik Eðitimi (Baðlama, Batý Müziði, Gitar, Halk Oyunlarý, Kabak Kemane, Kanun, Kaval, Keman, Klasik Kemençe, Ney, Piyano, Solfej, Tambur, Türk Halk Müziði, Türk Sanat Müziði, Ud, Yaylý Tambur) Dil Eðitimi (Arapça , Ýngilizce, Osmanlýca), Spor Eðitimleri (Aerobik, Body Building, Fitness, Koþu Bandý, Pinpon, Step, Taekwando) Sosyal ve Kültürel Eðitimler (Ýlk Yardým, Protokol ve Görgü Kurallarý, Türkçe, Benim Ailem)

8. Dezavantajlý Gruplara Yönelik Eðitimler ÝSMEK sosyal belediyecilik anlayýþýnýn gereði olarak toplumun dezavantajlý gruplarýna yönelik eðitimlere ayrý bir önem vermektedir. Bu anlamda; tutuklu ve mahkumlar, özürlüler, bakýma muhtaç ve düþkünler ilgi alanýmýz içerisinde bulunan toplum kesimleridir. Bu sempozyum kapsamýnda ÝSMEK’in dezavantajlý gruplara yönelik eðitimleri detaylý bir þekilde ayrýca ele alýnacaktýr.

B. ÝSMEK’ÝN ÜCRETSÝZ EÐÝTÝMLER HARÝCÝNDEKÝ FAALÝYET ALANLARI ÝSMEK’te verilen ücretsiz sanat ve meslek eðitimlerinin yanýnda, eðitim sürecini destekleyici mahiyette çok sayýda baþka çalýþmalar da yapýlmaktadýr. Bunlar, seminerler, yerel sergiler, konulu sergiler, genel sergi, satýþ, atölye, yarýþmalar, alan yayýnlarý gibi çalýþmalardýr. ÝSMEK’in ana faaliyet alaný olan eðitimlerin dýþýndaki bu tür çalýþmalar da yetiþkin eðitimi kapsamýnda gerçekleþtirilmektedir.

1. Seminerler ÝSMEK, sanat ve mesleki eðitimlerinin yaný sýra güncel, sosyal, kültürel vb. konularda, hayata hazýrlayýcý, motive edici, kenti tanýtýcý, yaþam standartlarýný yükseltici seminerler düzenlenmektedir. Seminerlerin tamamý ücretsiz olarak sunulmaktadýr. Seminerler iki þekilde düzenlenmektedir; kursiyerlere yönelik seminerler ve halka açýk seminerler. Ayrýca hizmet veren personelin kalitesinin artýrýlmasýnýn hizmetteki kaliteyi artýracaðý bilincinden hareketle usta öðreticilere, idarecilere ve Yönetim Merkezi çalýþanlarýna yönelik hizmet içi seminerler de tertip edilmektedir. Bu eðitimler belli periyotlarda, sürekli olarak gerçekleþtirilmektedir. 76


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

17:25

Page 77

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU ÝSMEK, 2005-2006 eðitim yýlýnda 45 ayrý konuda 270 seminer düzenlemiþ, 30 bin katýlýmcý bu seminerlerden faydalanmýþtýr. Bu seminerler arasýnda “Kapkaç ve Korunma Yollarý”, “Aile içi Etkili Ýletiþim”, “Motivasyon”, “Ýlk Yardým”, “Saðlýklý Beslenme”, “Kanserde Erken Taný”, “Aðýz ve Diþ Saðlýðý”, “Trafik Kurallarý”, “Su ve Hijyen”, “Tüp Bebek”, “Aile ve Evlilik Sorunlarý”, “Panik Atak”, “Özürlülerin Hukuki Haklarý”, “Stresle Baþa Çýkma”, “Okul ve Ergenlik Problemleri”, “Televizyonun Eðitimimiz Üzerindeki Yeri” vb. pek çok konuda seminerler verilmiþtir. Hizmet içi eðitimler kapsamýnda ise alanlarýnda uzman eðiticiler tarafýndan 2006-2007 eðitim döneminde 1433 usta öðreticiye formasyon, 1548 usta öðreticiye de branþ seminerleri verilmiþtir. Hizmet içi eðitim seminerleri ile eðitimdeki kaliteyi artýrmak, eðitimcilerin bilgi, görgü ve tecrübesinin yükseltilmesini saðlamak amaçlanmaktadýr.

2. Sergiler ÝSMEK, kursiyerlerinin eðitim dönemi boyunca ürettiði el emeði göz nuru eserlerini, düzenlediði konulu sergiler, yerel ve genel sergilerle Ýstanbullularýn beðenisine sunmaktadýr. a. Yerel Sergiler Her yýl Mayýs – Haziran aylarýnda, kurs merkezlerinin bulunduklarý ilçelerde yerel sergiler gerçekleþtirilmektedir. ÝSMEK, 2004-2005 eðitim-öðretim döneminde yerel sergi sayýsý daha da artarak 31 yerel sergide 30.000 eser görücüye çýkmýþ ve 150.000 sanatsever bu eserleri inceleme fýrsatý yakalamýþtýr. 2005-2006 eðitim döneminde 3 Mayýs-5 Haziran 2006 tarihleri arasýnda ise Ýstanbul’un 30 ilçesinde 44 yerel sergi düzenleyen ÝSMEK, 56 kurs sergisi ile birlikte 85 bin eseri Ýstanbullularla buluþturmuþ, 190 bin ziyaretçi bu sergileri gezmiþtir. b. Konulu Sergiler ÝSMEK zaman zaman belli bir konu etrafýnda ortaya konulan ürünlerle konulu sergiler tertip etmektedir. Son dönemde, 22 Mart-26 Mart 2007 tarihleri arasýnda “Kent ve Yaþam”, 23 Mart-30 Mart 2007 tarihleri arasýnda “Ýstanbul Manzaralarý ve Osmanlý Kalyonlarý” , 2 Nisan -6 Nisan tarihleri arasýnda da “Anadolu Evleri ve Kültürleri” sergileri Ýstanbullularýn yoðun ilgisine mazhar olmuþtur. c. Genel Sergi Her eðitim dönemi sonunda, kursiyerlerin yýl boyunca ürettikleri ve yerel sergilerle ortaya koyduklarý ürünlerden seçilen eserlerle Genel Sergi açýlmaktadýr. 2004-2005 eðitim döneminin sonunda gerçekleþtirilen ÝSMEK 8. Genel Sergisi, 10 bin sanat eserini 170 bin sanatsever ile buluþturmuþtu. ÝSMEK’in 2005-2006 eðitim dönemi sonunda 15-25 Haziran tarihleri arasýnda Feshane Kültür Merkezi’nde düzenlediði 9. Genel Sergisi’nde 120 bin kursiyerin 11 bin eseri yaklaþýk 200 bin Ýstanbullu ile buluþmuþtur. d. Alýþveriþ Merkezlerinde Düzenlenen Sergiler Özellikle 2005-2006 eðitim döneminden itibaren sergilere özel bir önem verilerek, ÝSMEK’i içerisinde bulunduðumuz topluma doðru ve etkili bir þekilde tanýtmak için önemli bir tanýtým aracý olarak kabul edilmiþtir. Yerel sergiler dýþýnda ilk kez alýþveriþ merkezleri sergileri baþlatýlmýþtýr. Söz konusu mekânlarda sergiyi gezerek ÝSMEK’i ilk defa tanýyan Ýstanbullular, bu kadar güzel iþler yapan kurumumuzun kendi tanýtýmýný daha fazla yapmasý gerektiðini ýsrarla belirtmiþtir. 77


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

17:25

Page 78

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU Bu sergilere Hilton Convention Center, Lüksemburg Kaktüs Alýþveriþ Merkezi, Cemal Reþit Rey Sergi Salonu, CNR Yeþilköy Fuar Merkezi, Beylikdüzü Carrefour, Stars Alýþveriþ Merkezleri ve Bakýrköy Carroussel’de gerçekleþtirilen sergileri örnek verilebilir.

3. Spor Merkezleri Günümüzde, modern teknoloji bireylere pek çok olanak ve kolaylýklarý bir arada sunarken, zihinsel ve bedensel aktivitelerini oldukça sýnýrlamaktadýr. Çaðýmýzýn sorunu olan hareketsizliðin ve bunun kapý araladýðý rahatsýzlýklarýn çözümü için sporun önemi her geçen gün artmaktadýr. ÝSMEK, bu baðlamda 2004-2005 eðitim döneminde start verdiði Spor Eðitim Merkezleri Projesi ile Ýstanbullulara beden saðlýðý açýsýndan da faydalý olmayý amaçlamaktadýr. ÝSMEK, 2006-2007 eðitim döneminde spor eðitim merkezleri sayýsýný 13'e çýkarmýþtýr. Merkezlerde step-aerobik, fitness, koþu bandý, body building, taekwando,

masa tenisi (pin pon) branþlarýnda eðitim verilmektedir.

4. Satýþ Merkezleri ÝSMEK, verdiði eðitimlerle salt tüketici olmaktan çýkarýp, üretici hale getirdiði kursiyerlerinin mefruþattan ahþap boyamaya, tezhipten giyime kadar her branþtan alýn teri, el emeði göz nuru ürünlerini aracýsýz ve doðrudan satýþa sunabileceði merkezler açmaktadýr. Bu merkezlerle ÝSMEK kursiyerlerinin ekonomik gelir elde etmesine katkýda bulunulmaktadýr. Bu sayede üretmenin ve ürettiklerini gelire çevirmenin mutluluðunu yaþayan ÝSMEK kursiyerleri ekonomik seviyelerinin yükseltmektedirler. ÝSMEK’in kursiyerlerine ücretsiz olarak sunduðu bu hizmet þu anda, 2003 Ekim ayýnda açýlmýþ olan Galata Satýþ Merkezi’nde ve 2005-2006 eðitim döneminde açýlan Pendik Satýþ Merkezi’nde devam etmektedir. Çok yakýnda ÝSMEK internet sitesinde kursiyer ürünleri satýþa sunulacaktýr.

5. Atölyeler Üretim ve Satýþ Atölyeleri, son dönemde ÝSMEK’te yürütülen önemli projelerdendir. Bu atölyelerde üretime ve satýþa katký yapýlmasý planlanmakla birlikte, icra edilen sanatlarýn uygulamalarý örnekleri de sergilenmektedir. Fatih Atölyesi’nde ahþap boyama, el nakýþý, mefruþat, rölyef, tezhip, makine nakýþý, ebru branþlarýnda üretim gerçekleþtirilmekte, Bakýrköy’de yeni kurulan Cam Atölyesi’nde ise cam kalýp, füzyon, cam üfleme ve boncuk yapým, cam kumlama, dekorlama, yaldýzlama, projelendirme ve tasarým branþlarýnda faaliyet gösterilmektedir. Fatih atölyemizde þu anda Kültür ve Turizm Bakanlýðý’na baðlý olan Ýstanbul Türbeler Müzesi Müdürlüðü’nün talebi üzerine padiþah puþideleri (sanduka örtüleri) projesi yürütülmektedir. Alanýnda uzman ÝSMEK personeli ilk aþamada Kanuni Türbesi’ndeki 3 padiþahýmýzýn puþidesini yetiþtirmek için 6 kiþi günde 8 saat çalýþmaktadýr. Daha sonra diðer padiþahlarýn puþideleri ile bu proje devam edecek ve ÝSMEK, Ýstanbul’a büyük bir kültür ve sanat hizmeti gerçekleþtirecektir.

6. Yarýþmalar ÝSMEK, çeþitli dallarda yarýþmalar düzenlemekte ve düzenlenen yarýþmalara her branþtan kursiyeri ile aktif katýlým saðlamaktadýr. ÝSMEK 2005-2006 eðitim döneminde kursiyerlerinin eðitim aldýklarý branþlarda ortaya koyduklarý ürünleri ödüllendirerek onlarý teþvik etmek amacýyla geçtiðimiz yýl Makine Nakýþý, El Nakýþý, Ahþap Boyama, Kumaþ Boyama, 78


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

17:25

Page 79

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU Taký Tasarýmý, Folyo, Ahþap Rölyef, Resim, Mefruþat, Kýrkyama, Giyim, Stilistlik dallarýnda Branþ Yarýþmalarý düzenlemiþtir. ÝSMEK, 2007 yýlýnýn “Dünya Mevlana Yýlý” ilan edilmesi dolayýsýyla Taký Tasarýmý, Kýrkyama, Kurdele Nakýþý, Makine Nakýþý, Resim, Ebru, Tezhip, Çini, Minyatür ve Hat branþlarýnda “Mevlana” konulu el sanatlarý yarýþmasý düzenlemiþtir. Yarýþmanýn Mevlana’nýn çaðrýsýnýn özü olan “sevgi, saygý, hoþgörü, kardeþlik ve dayanýþma”nýn yayýlmasýnda önemli fonksiyonlar icra etmesi hedeflenmektedir.

7. Yayýnlar ÝSMEK vermiþ olduðu ücretsiz sanat ve meslek eðitimi hizmetinin yanýnda yayýnlarý ile dikkat çekmektedir. El sanatlarý alanýnda mevcut boþluðu dolduracak, kaynak olma niteliði taþýyan kitaplar neþredilmektedir. ÝSMEK’in þu ana kadar çýkarmýþ olduðu bazý yayýnlar: ÝSMEK El Sanatlarý Dergisi (1-2-3), ÝSMEK El Sanatlarý Albümü (1-2-3), ÝSMEK Desen Kitaplarý (1-2-3), ÝSMEK Modelistlik Kitabý, Savaþ ve Kadýn (Sergi Kataloðu), Ebru ile Esma’ül Hüsna Kitabý, Hat San’atý Tarihçe Malzeme ve Örnekler. Ayrýca Tezhip Sanatý, Temel Ud Eðitimi, Çocuk Geliþimi Eðitimi ve Saðlýðý, Ebru Sanatý kitaplarý baský aþamasýndadýr.

79


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 80

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU C. 1996 YILINDAN 2007 YILINA RAKAMLARLA ÝSMEK

80


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 81

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

D. ÝSMEK KURSÝYER ANALÝZÝ ÝSMEK kursiyerlerinin genel yapýsýnýn anlaþýlabilmesi amacýyla 2007 ÝSMEK Veritabaný'ndaki bilgiler esas alýnarak, kursiyerlerin yaþ, cinsiyet, eðitim durumu, katýlým nedeni, branþ seçimi ayrýntýlý olarak tablo þeklinde sunulmaktadýr. Bu veriler, yetiþkin eðitimi alan Ýstanbullular hakkýnda önemli bilgiler içermektedir. 1. Kursiyerlerinin Yaþ Daðýlýmý

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

ÝSMEK kursiyerlerinin yaþ daðýlýmlarý incelendiðinde genç yaþtaki bireylerin ÝSMEK kurslarýna daha fazla raðbet ettiði görülmektedir. Bu da kendini geliþtirmek, bir meslek ve beceri sahibi olmak isteyen, hayata donanýmlý baþlamak isteyenlerin yetiþkin eðitimi etkinliklerine katýlýmda aktif olduðunu göstermektedir.

2. Kursiyerlerinin Cinsiyet Daðýlýmý

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

ÝSMEK'in kuruluþunun ilk yýllarýnda bayanlarýn el becerilerini geliþtirmek, ev ekonomilerine katkýda bulunmalarýný saðlamak amacýyla eðitim faaliyetlerine baþladýðý ve giyim, makine nakýþý, kumaþ boyama, çiçek yapýmý gibi branþlarda eðitim verildiði bilinmektedir (ÝSMEK Sunum-2007). Daha sonraki yýllarda el sanatlarý eðitimlerine mesleki teknik eðitimler, dil ve bilgisayar eðitimleri gibi pek çok branþ eklenmiþ, erkek kursiyerlere de ilgi alanlarý ve ihtiyaçlarý dahilinde devam edebilecekleri branþlar oluþturulmuþtur. Ancak toplumsal yapýmýzda bayanlarýn ev hanýmý mesleði dolayýsýyla daha bol vakitleri bulunmakta ve kurslara daha fazla raðbet göstermektedirler. Ev hanýmlarýnýn yaný sýra kursiyerlerin içerisinde eðitimini tamamlamaya çalýþan iþsiz gençlerin yoðunluðu da gözlemlenmektedir. Kurslarýn ücretsiz olmasý bu aþamada önemli bir nitelik arz etmektedir. Pek çok bayan kursiyer

81


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 82

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU ÝSMEK'te aldýðý eðitimler neticesinde evde üretim yapmakta, bazýlarý da iþyeri açarak istihdama katkýda bulunmakta veya kendilerini geliþtirerek daha yüksek mevkilerde iþler bulmaktadýrlar. 3. Kursiyerlerin Eðitim Durumu

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

ÝSMEK kurslarýnýn genel amaçlarýndan biri de eðitim alma imkaný bulamamýþ kursiyerlerin yaný sýra eðitimini tamamlamýþ ancak kendini geliþtirmek isteyen kursiyerlere olanaklar saðlamasýdýr. Tablo incelendiðinde lise mezunu kursiyerlerin oranýnýn çok yüksek olduðu görülmektedir. Bu da yaygýn eðitimin, örgün eðitimi tamamlayýcý bir nitelik taþýdýðýný açýkça gözler önüne sermektedir. Diðer yandan lise altý gruplarda da bir yoðunluk gözlemlenmektedir. Bu da demek oluyor ki ÝSMEK, hem eðitim alma imkaný bulamamýþ hem de eðitimi tamamlayan genç bireyleri hayata hazýrlayýcý imkanlar sunarak, geleceðin eðitimli bireylerini meydana getirmektedir. Öte yandan tabloda ilgi çekici bir veri ise; ÝSMEK kursiyerlerinin %19'unun eðitim seviyesinin en az ön lisans düzeyinde olmasýdýr. Buradan hareketle ülkemizdeki üniversite eðitimlerini tamamlayanlarýn bile yetiþkin eðitimine ihtiyaç duyduklarý söylenebilir.

4. Kursiyerlerin Katýlma Nedenleri

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

Kursiyer Profil Analizleri incelendiðinde "Kendini Geliþtirmek" kursiyerlerin ÝSMEK'i tercih nedenleri arasýnda ilk sýrada yer almaktadýr. Bu analiz daha önceki verileri doðrulayarak ÝSMEK'in genç kursiyerlerinin güçlü ve donanýmlý bireyler halinde hayata atýlabilmeleri için kiþisel geliþime ihtiyaç duyduklarý bu geliþimi sanat ve meslek kurslarý ile kazanmaya çalýþtýklarý görülmektedir.

82


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 83

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU 5. Kursiyerlerin Branþlara Göre Daðýlýmý

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

ÝSMEK kursiyerlerinin genel yapýsý itibariyle el sanatlarý, dil ve bilgisayar bölümlerinde bir yoðunlaþma tespit edilmiþtir. Ücretsiz bir eðitim olduðu halde pek çok kursiyer ÝSMEK'ten aldýðý eðitimi çok kaliteli bulmakta, kurslarýn yoðun bir þekilde özgüven aþýladýðýný ifade etmektedir (ÝSMEK Faaliyet Bülteni, 2007). Yaþadýðýmýz çaðda bilgisayar ve dil bilgisi her geçen gün biraz daha artan oranda önem taþýmaktadýr. Bu gerekliliði göz önünde bulunduran ÝSMEK, bu alanlarda pek çok kurs açmýþtýr. Bu kurslarda bayan ve erkek kursiyerler hemen hemen eþit yoðunluklarda olmakta, çaðýn gerekliliði olan kurslardan faydalanma imkâný bulmaktadýrlar.

E. ÝSMEK'ÝN KURSÝYERLERÝN GELÝÞÝMÝNE SAÐLADIÐI FAYDALAR Pek çok il, ilçe ve ülkeye model olan ÝSMEK, kursiyerlerinin ihtiyaç ve beklentilerine yönelik olarak, eðitim, üretim, kültürel mirasýn aktarýmý, sosyalleþme ve psikolojik destek baðlamýnda çeþitli faydalar saðlamaktadýr. Bu faydalarý birkaç ana baþlýk altýnda toparlayabiliriz: 1. Eðitim Ýþlevi ÝSMEK'te ilköðretimi bitirme yaþýndan itibaren bütün yaþ gruplarýndan kursiyerler bulunmaktadýr. Bu da eðitimin yaþam boyu devam ettiðinin güzel bir kanýtýdýr. Öðrenme tüm yaþamý kaplayan bir süreç olup, herkese uygun bir öðrenme biçimi ile ilgi ve yeteneklerine uygun branþlar bulunmaktadýr. ÝSMEK bir yetiþkin eðitimi kurumu olarak, misyonunu yerine getirmekte ve çok ileri yaþlardaki insanlara bile yeni bilgiler, beceriler öðretmektedir. Yetiþkin eðitimi, sanat ve meslek eðitimlerinden faydalanmak isteyen yetiþkinlere kiþisel geliþim ve kariyerleri için ilk adým þansýný vermektedir. Günümüzde nitelikli iþ gücüne olan talep gittikçe artmakta, bu da çeþitli konularda yetkin olmayý gerektirmektedir. Bilgisayar ve Ýngilizce eðitimleri olmazsa olmazlar listesinde en üst sýrada yer almaktadýr. Özel sektörde bu alanda eðitim veren kurslarýn çokluðu dikkat çekmektedir. Bu anlamda ücretsiz eðitim veren ÝSMEK kurslarý ekonomik açýdan özel kurslara gitme imkâný olmayanlar için bulunmaz fýrsat olarak nitelendirilmektedir. Günümüzde lise mezunlarý vasýfsýz eleman kategorisinde deðerlendirilmektedir. Hatta üniversite mezunlarýnýn bile kendilerini geliþtirmek ve daha donanýmlý bir þekilde hayata baþlamak amacýyla ÝSMEK kurslarýný tercih ettiðini görmekteyiz. Ýstanbul Büyükþehir Belediyemiz vermiþ olduðu bu kurslarla istihdam edilebilirliði artýrmakta, gerisi ise çalýþma hayatýnýn þartlarýna göre þekillenmektedir. Kurslarýn eðitim iþlevleri irdelendiðinde sadece mesleki eðitimler deðil sanat eðitimlerinin de ÝSMEK'te yüksek oranda ilgi gösterilen eðitimler içerisinde olduðu görülmektedir. 83


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 84

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU 2. Üretime Katký Geliþimin itici ana gücü üretimdir. Üretimin artmasý refah seviyesine de yansýmakta, gerek bireysel gerek toplumsal anlamda ileriye gitmenin göstergesi kabul edilmektedir. Üretime katký anlamýnda "eðitim" anahtar kelime olmaktadýr. Kursiyerler ÝSMEK'te aldýklarý eðitimler neticesinde üretime dahil olmaktadýrlar. Ýlk önce aile bütçesine katký saðlayan kursiyer, dolaylý olarak ülke ekonomisine de faydalý olmaktadýr. Kursiyerler ürünlerini ÝSMEK Satýþ Merkezleri vasýtasýyla aracýsýz olarak alýcýya ulaþtýrabildikleri gibi kendi çaplarýnda çeþitli maðazalara ya da arkadaþ çevrelerine de satabilmektedirler. Genç kýzlarýmýz el sanatlarý branþlarýnda aldýklarý eðitimler doðrultusunda çeyizlerini kendileri hazýrlayarak, ailelerinin yükünü hafifletmektedirler. Evde yapýlan üretimlerin yaný sýra iþyeri açarak istihdam yaratan kursiyerler de bulunmaktadýr. Hatta kimi kursiyerler ihracat bile yapmaktadýrlar.

(ÝSMEK web sitesi, Haberler, 2007). ÝSMEK halka açýk kurs merkezlerinin yaný sýra huzurevleri ve cezaevlerinde de eðitimler vermektedir. Cezaevlerinde mahkûmlara verilen eðitimler, mahkumlara hayata farklý açýlardan bakmayý, cezalarýnýn bitiminde yeni bir hayata baþlayabilme becerisi ve umudu kazandýrmaktadýr. ÝSMEK'in istihdama saðladýðý katký eðitimler neticesinde üretim saðlamasýnýn yaný sýra bünyesindeki personeller sayesinde de gerçekleþmektedir. ÝSMEK'in 2006-2007 eðitim döneminde 2510 personeli bulunmaktadýr. Bunlardan 1690'ýný usta öðreticiler oluþturmaktadýr (ÝSMEK Veritabaný, 2007). 3. Kültürel Mirasýn Aktarýmý ÝSMEK el sanatlarý ve Türk Ýslam sanatlarý eðitimleri ile öz kültürümüze ait deðerleri koruma ve gelecek nesillere aktarma iþlevini görmektedir. Geçmiþin izleri eðitim yoluyla günümüze ve günümüzden de yarýnlara akmaktadýr. Bu aktarým iþlevi birebir kopyalama þeklinde olmayýp, sentez yoluyla; motiflerin, desenlerin, figürlerin kýsacasý tüm çalýþmalarýn modernize edilmesi þeklinde gerçekleþmektedir. ÝSMEK'teki sanat eðitimleri, alanlarýnda uzman ebruzenler, hattatlar, müzehhipler ve çok çeþitli el sanatlarý ustalarý tarafýndan verilmekte, sanatýn yapýmý kadar tarihçeleri de öðretilmektedir. Bu alanda eðitim alan pek çok kursiyer, sanatçý olma yolunda emin adýmlarla ilerlemektedir. Kursa gelen kursiyerlerin hepsi, aldýðý bu eðitimler ile sanatçý olamazsa bile, sanatsever olmakta, sanatýn inceliklerle dolu dünyasýnda insan sevgisi, doða sevgisi, ilahi aþk gibi kavramlarla tanýþmakta ve dünyaya farklý bir gözle bakmaktadýr. ÝSMEK, bir sanat zevki ve bakýþ açýsý kazanmaktadýr. Güzel gören insanlarýn güzel düþüncelere sahip olacaðý gibi ayný zamanda hayattan zevk almak için de ÝSMEK bir vesile olmaktadýr. El sanatlarýmýzý öðrenen insanlar kimi zaman yabancý uyruklu kursiyerler de olabilmektedir. Bu da geleneksel deðerlerimizin yaþatýlmasý ve yaygýnlaþtýrýlmasý hususunda büyük önem taþýmaktadýr. ÝSMEK web sitesi yoluyla da sanata, sanatçýya ve sanatsevere hizmet etmektedir. Öyle ki; www.ismek.org sitesinde sanatlarýn tarihçelerinden malzemelerine, yapýmýndan örneklerine pek çok bilgiye ulaþabilmek mümkündür. En kýsa sürede de kursiyerlerimizin el sanatlarý ürünlerinin satýþýna baþlanacaktýr. 4. Sosyalleþme Ýmkâný 84


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 85

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU Ýstanbul gibi büyük bir metropolde insanlar birbirinden çok farklý sosyo-ekonomik gruplar içerisinde bulunmaktadýr. Gruplar, yaþayýþ biçimlerinden davranýþ biçimlerine kadar geniþ bir yelpaze sunmaktadýr. ÝSMEK toplumumuzun gelir düzeyi, kültürel seviyesi, etkin kökeni vb. açýdan çok farklý gruplardan insanlara ortak yaþam mekânlarý oluþturmaktadýr. Çok farklý gruplardan gelen bireyler ÝSMEK çatýsý altýnda buluþmakta ve güçlü bir toplumsal etkileþim gerçekleþmekte, bu da kültürel bir alýþveriþi beraberinde getirmektedir. Bu alýþveriþ neticesinde gruplar arasýnda bir yakýnlaþma ve diyalog ortamý oluþmakta, toplumsal barýþýn tohumlarý atýlmaktadýr. Kurslarda eðitim amacýyla bir araya gelen kursiyerler, gerek ürettikleri eserlerin ortaya çýkma sürecinde gerekse sergiler yoluyla topluma sunulma aþamasýnda iþbirliði, yardýmlaþma ve paylaþýmýn güzel örneklerini yaþamaktadýrlar. Bu sayede kursiyerlerin insan iliþkileri geliþmekte ve kuvvetlenmektedir. Kursiyerler kurs ortamýnda tanýþtýklarý ve arkadaþ olduklarý bireylerle ileriki dönemlerde de dostluklarýný devam ettirebilmekte, geniþ bir çevreye sahip olma imkâný yakalamaktadýrlar. ÝSMEK düzenlediði seminerler ile kentli olmak bilincini aþýlamakta, kentte yaþama konusunda bireyleri daha donanýmlý hale getirmektedir. Ayrýca sergiler gibi sanatsal etkinlikler ya da düzenlenen geziler, kursiyerlerin toplumsallaþma aþamasýnda önemli yol kat etmelerini saðlamaktadýr. 5. Psikolojik Destek El sanatlarýnýn terapi iþlevi günümüzde uzmanlarca da kabul edilen bir gerçektir. ÝSMEK'in kursiyer profiline bakýldýðýnda özellikle genç kursiyerlerin yoðunlukta olmasý ve depresyon düzeyinin bu yaþ gruplarýnda daha sýk gözlemlenmesi, eðitimlerin önemini artýrmaktadýr. ÝSMEK eðitimleri bu manada reçetelere girecek düzeye ulaþmýþtýr. Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Hastanesi ile de iþbirliði halinde de hastalara ve ailelerine yönelik eðitimler verilmektedir. Boþlukta kalmýþ insan, gerek fizyolojik açýdan gerekse psikolojik manada her türlü kötü etkiye açýk konumdadýr. Öyle ki bir iþe yaramama duygusu insaný hastalýklara ya da ölümle sonuçlanabilecek intihar giriþimlerine kadar götürebilmektedir. Kursiyerlerin ÝSMEK'i tercih sebepleri arasýnda kendini geliþtirmenin ardýndan en büyük nedeni boþ zamanlarý deðerlendirmektir. Öðrenilen sanat ya da meslek dalý bazen gelecek için bir ýþýk olmakta bazen de hobi boyutunda da kalsa zamanlarý faydalý bir þekilde deðerlendirmeye vesile olmakta, boþluk duygusunu ortadan kaldýrmaktadýr. Seçmiþ olduðu branþta eðitim alan ve varlýðýný yeniden keþfeden kursiyer, toplumsallaþmanýn da etkisiyle kendini ifade edebime gücü kazanmakta, gerek edindiði arkadaþlar gerek üretmenin mutluluðu gerekse aile bütçesine faydalý olabilmesi, ruhsal açýdan büyük tatmin saðlamaktadýr. El emeði göz nuru ile ortaya konan ürünler, kursiyerde bir þeyler yapabileceðine dair inancý artýrmakta, bu da hayata olumlu bakabilmenin yanýnda güven duygusu da aþýlamaktadýr. El sanatlarýnýn yaný sýra müzik ya da spor dallarýnda eðitim alan kursiyerlerde psikolojik açýdan rahatlama yaþamaktadýr. Zaten müzik, ruhsal hastalýklarýn tedavisinde yüzyýllardýr kullanýlan bir metot olup, enstrümanlarýn büyülü sesi huzurlu dünyalara kapý aralamaktadýr. Müzik ile uðraþan insanlarýn hayata sanat penceresinden daha huzurlu baktýklarý görülmektedir. ÝSMEK'te eðitimi verilen ana branþ dallarýndan olan spor da bireylerin beden ve ruh saðlýðý açýsýndan önemli fonksiyonlara sahiptir.

85


Muammer Erol.qxd

27.04.2007

16:53

Page 86

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU III. SONUÇ Ýstanbul Büyükþehir Belediyemizin ÝSMEK'te gerçekleþtirdiði hizmetler, sosyal belediyecilik anlayýþýnýn ürünüdür. Sayýn baþkanýmýz Kadir Topbaþ Bey'in "ÝSMEK'i Ýstanbul'un mahallerine kadar yayýn" talimatlarý doðrultusunda gece gündüz durmadan bütün gücümüzle gayret etmekteyiz. Daha güzel yarýnlarý hep birlikte el ele vererek kurabilmek dileklerimizle…

86


OzanaUral.qxd

27.04.2007

15:08

Page 43


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

16:24

Page 88

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Türkiye Genelinde Halk Eðitimi Üzerine Bir Ýnceleme Sefer ADA* ve Ahmet ÞÝRÝN** Bu çalýþmayla, halk eðitiminin, amacýnýn ve geliþiminin, Halk Eðitim Merkezleri'nin sayýsal verilerinin, örgün eðitim kurumlarýnýn sayýsal verilerinin ve ülkemizdeki iþgücü durumunun sayýsal verilerinin incelenmesi amaçlanmýþtýr. Halk eðitiminin (adult education) örgün eðitimin dýþýnda yapýlan, planlý, sistemli, programlý fakat hiyerarþik olmayan, genellikle de kurumlaþmayan bir eðitim türü olduðu görülmektedir. Bu eðitim türünde genellikle mesleðe yönelik programlara aðýrlýk verilmektedir. Bir noktada örgün eðitimin boþluðunu doldurmaktadýr. Yaygýn eðitim faaliyetlerine, bakanlýklar, yerel yönetimler, gönüllü kuruluþlar çeþitli düzeylerde programlarla katkýda bulunmaktadýrlar. Halk eðitiminin amacý, bireyin yeteneklerini, hareketlerini, davranýþlarýný geliþtirmek, deðiþtirmek, yani eðitmektir. Bunun yanýnda halk eðitimi, sosyal, kültürel ve ekonomik geliþme ve deðiþme ile bireysel geliþme ve deðiþme arasýnda sürekli bir uyum saðlamaya çalýþýr. Ülkemizde Cumhuriyetin kurulmasý ve 1928 Harf Devrimi'nin hemen ardýndan Atatürk'ün önderliðinde baþlatýlan en önemli halk eðitimi çalýþmasý Millet Mektepleri'nin açýlmasýdýr. O yýllarda yetiþkin eðitimi, yetiþkinlere okuma-yazma öðretmek ve temel bilgileri kazandýrmak olarak gündeme gelmiþtir. Cumhuriyetin ilk yýllarýnda halk eðitimiyle ilgili dört temel nokta vardýr: 1. Ulusal kültür birliði ve bütünlüðünün saðlanmasý, 2. Devrimlerin yayýlmasý, 3. Yurttaþlýk eðitimi ve okumayazma kurslarý, 4. Ülkenin gereksinim duyduðu nitelikli insan gücünün yetiþtirilmesi. Cumhuriyetin kuruluþ yýllarýndan sonra mesleki eðitim, sürekli eðitim, yaþam boyu eðitim gibi kavramlar halk eðitimi felsefesini oluþturmaya baþlamýþtýr. Günümüzde halk eðitimi felsefesinin aðýrlýk noktasýný, yetiþkinlerin bireysel, sosyal, ekonomik, politik ve kültürel yönden geliþimi oluþturmaktadýr. Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn (2004-2005) Halk Eðitimi Merkezleri'ne iliþkin verilerine baktýðýmýzda: 81 ilde 925 merkezde 233 kurs türüne göre 64.549 kurs açýldýðý görülmektedir. Bunlarýn yanýnda toplam 1.312.618 kursiyerin, 4.346 öðretmen ve 10.681 usta öðretici tarafýndan eðitildiði görülmektedir. Açýlan kurslarýn, okuma yazma, mesleki teknik kurslar ve sosyal kültürel kurslar olduðu görülmektedir. Bu kurslar içerisinde 678.842 kursiyer sayýsý ile mesleki teknik kurslarýn birinci sýrada olduðu, 458.547 kursiyer sayýsý ile sosyal ve kültürel kurslarýn ikinci sýrada olduðu ve 175.229 kursiyer sayýsý ile okuma yazma kurslarýnýn üçüncü sýrada olduðu görülmektedir. Mesleki teknik kurslara katýlýmýn birinci sýrada olmasýnýn ise halk eðitim merkezlerine devam eden kursiyerlerin sosyal ve kültürel etkinliklere katýlmaktan öte bir meslek edinme isteklerinin ön planda olmasýndan kaynaklandýðý söylenebilir. Açýlan kurslar içerisinde 81 kurs ve 1.304 kursiyer sayýsý ile engelliler için açýlan kurslar en düþük seviyede görülmektedir. Son beþ yýla (2001-2006) iliþkin veriler incelendiðinde toplam 242.488 kurs açýldýðý ve bu kurslara 6.342.231 kursiyerin katýldýðý sonucuna ulaþýlmaktadýr. 2001-2006 yýllarý arasýnda kurslarýn genel toplamýnda en az 2002-2003 öðretim yýlýnda 18.164 kurs açýldýðý ve bu kurslara 995.347 kursiyer katýldýðý görülmektedir. 2001-2006 yýllarý arasýnda en yüksek kurs sayýsý 79.635 ve kursiyer sayýsý 1.674.358 olan 2005-2006 öðretim yýlýdýr. Bu verilerden hareketle 2001-2006 yýllarý arasýnda kurs ve kursiyer sayýlarýnda giderek artýþ yaþandýðý söylenebilir. Bu durumda yaygýn eðitimin ülke geneline yaygýnlaþtýrýlmaya çalýþýldýðý sonucuna ulaþýlabilir.

* Marmara Üniversitesi Eðitim Fakültesi Öðretim Üyesi, Prof. Dr. ** Marmara Üniversitesi Eðitim Fakültesi Öðretim Üyesi, Yard. Doç. Dr.

88


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 89

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Giriþ Bu çalýþmayla, halk eðitiminin, amacýnýn ve geliþiminin, Halk Eðitim Merkezleri'nin sayýsal verilerinin, örgün eðitim kurumlarýnýn sayýsal verilerinin ve ülkemizdeki iþgücü durumunun sayýsal verilerinin incelenmesi amaçlanmýþtýr. Halk eðitiminin (adult education) örgün eðitimin dýþýnda yapýlan, planlý, sistemli, programlý fakat hiyerarþik olmayan, genellikle de kurumlaþmayan bir eðitim türü olduðu görülmektedir. Bu eðitim türünde genellikle mesleðe yönelik programlara aðýrlýk verilmektedir. Bir noktada örgün eðitimin boþluðunu doldurmaktadýr. Yaygýn eðitim faaliyetlerine, bakanlýklar, yerel yönetimler, gönüllü kuruluþlar çeþitli düzeylerde programlarla katkýda bulunmaktadýrlar. Halk eðitiminin amacý, bireyin yeteneklerini, hareketlerini, davranýþlarýný geliþtirmek, deðiþtirmek, yani eðitmektir. Bunun yanýnda halk eðitimi, sosyal, kültürel ve ekonomik geliþme ve deðiþme ile bireysel geliþme ve deðiþme arasýnda sürekli bir uyum saðlamaya çalýþýr. Ülkemizde Cumhuriyet’in kurulmasý ve 1928 Harf Devrimi'nin hemen ardýndan Atatürk'ün önderliðinde baþlatýlan en önemli halk eðitimi çalýþmasý Millet Mektepleri'nin açýlmasýdýr. O yýllarda yetiþkin eðitimi, yetiþkinlere okuma-yazma öðretmek ve temel bilgileri kazandýrmak olarak gündeme gelmiþtir. Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn (2004-2005) Halk Eðitimi Merkezleri'ne iliþkin verilerine baktýðýmýzda: 81 ilde 925 merkezde 233 kurs türüne göre 64.549 kurs açýldýðý görülmektedir. Bunlarýn yanýnda toplam 1.312.618 kursiyerin, 4.346 öðretmen ve 10.681 usta öðretici tarafýndan eðitildiði görülmektedir. Açýlan kurslarýn, okuma-yazma, mesleki teknik kurslar ve sosyal kültürel kurslar olduðu görülmektedir. Bu kurslar içerisinde 678.842 kursiyer sayýsý ile mesleki teknik kurslarýn birinci sýrada olduðu, 458.547 kursiyer sayýsý ile sosyal ve kültürel kurslarýn ikinci sýrada olduðu ve 175.229 kursiyer sayýsý ile okuma-yazma kurslarýnýn üçüncü sýrada olduðu görülmektedir. Mesleki teknik kurslara katýlýmýn birinci sýrada olmasýnýn ise halk eðitim merkezlerine devam eden kursiyerlerin sosyal ve kültürel etkinliklere katýlmaktan öte bir meslek edinme isteklerinin ön planda olmasýndan kaynaklandýðý söylenebilir. Açýlan kurslar içerisinde 81 kurs ve 1.304 kursiyer sayýsý ile engelliler için açýlan kurslar en düþük seviyede görülmektedir. Son beþ yýla (2001-2006) iliþkin veriler incelendiðinde toplam 242.488 kurs açýldýðý ve bu kurslara 6.342.231 kursiyerin katýldýðý sonucuna ulaþýlmaktadýr. 2001-2006 yýllarý arasýnda kurslarýn genel toplamýnda en az 2002-2003 öðretim yýlýnda 18.164 kurs açýldýðý ve bu kurslara 995.347 kursiyer katýldýðý görülmektedir. 2001-2006 yýllarý arasýnda en yüksek kurs sayýsý 79.635 ve kursiyer sayýsý 1.674.358 olan 2005-2006 öðretim yýlýdýr. Bu verilerden hareketle 2001-2006 yýllarý arasýnda kurs ve kursiyer sayýlarýnda giderek artýþ yaþandýðý söylenebilir. Bu durumda yaygýn eðitimin ülke geneline yaygýnlaþtýrýlmaya çalýþýldýðý sonucuna ulaþýlabilir. Halk Eðitimi Halk eðitimi (adult education) kavramý literatürde farklý anlamlarda kullanýlmaktadýr. Halk eðitiminin ne olduðu açýklanmadýðý sürece, halk eðitiminin etkili ve verimli bir þekilde iþlevini yerine getirebilmesinin güç olacaðý düþünülmektedir. Bir diðer anlatýmla, kavramlarýn tam olarak anlaþýlamadýðý bir alanda, uygulama çalýþmalarýna yönelmek, süreç içerisinde bulanýklýklar yaþanmasýna neden olacaktýr. Öte yandan halk eðitimini tanýmlamak ve amaçlarýný ortaya koymak da kolay bir iþ deðildir; çünkü literatürde halk eðitimine iliþkin kalýplaþmýþ birkaç cümlenin ötesinde fazla bir açýklama yer almamaktadýr. Yine de farklý yazarlarýn, halk eðitimini nasýl açýkladýðýndan baþlayarak, konuyu açmakta yarar vardýr. Aþaðýda halk eðitiminin ne olduðu açýklanmýþtýr. Kitle eðitimi, yetiþkinler eðitimi, yýðýn eðitimi, toplum eðitimi, sosyal eðitim, yaygýn eðitim ve benzeri adlar 89


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 90

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

altýnda giriþilen halk eðitimi, yetiþkinlere ve okul dýþýndakilere yönelmiþ düzenli, dizgeli ve örgütlü bir eðitim çabasýdýr. Halk eðitiminin yöneldiði kitle yaþ, akýl, eðitim düzeyi, öðrenme isteði, cinsiyet ve öteki özellikleri birbirinden farklý kiþilerden oluþmaktadýr. Halk eðitimcisinin karþýsýnda köylü, kentli, iþçi, iþveren, çiftçi, öðrenci, zanaatkar, esnaf, ev kadýný ve serbest meslek sahibi gibi çok geniþ bir kitle vardýr (Geray, 1978:1). Duman'a

(2000:33) göre halk eðitimi, örgün eðitim sistemine hiç girmemiþ ya da herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademeden çýkmýþ kiþilere, ihtiyaçlara dayalý programlar aracýlýðýyla, yaþam boyu, sosyal ve kültürel alanlarda ilerlemelerine yardým etmek amacýyla verilen eðitimdir. Bir diðer tanýmda, Okçabol (2006:27) bireylere istendik davranýþlar kazandýrmaya yönelik olan öðretim-öðrenim süreci, okul ortamýnda gerçekleþtiðinde örgün, okul dýþýnda gerçekleþtiðinde yaygýn eðitim adýný aldýðýný belirtmektedir. Bu sürece katýlanlarýn belirgin özelliklerinin, fiziksel, ruhsal ve toplumsal iþlev olarak, yetiþkinlik olmasý durumunda da bu sürece yetiþkin eðitimi denmektedir. Halk eðitimi, yetiþkin eðitimi kavramýyla eþ anlamlý olarak kullanýlmaktadýr. Kimi zaman da hizmet içi eðitim, iþbaþýnda eðitim, çýraklýk eðitimi, insan kaynaðýný geliþtirme gibi yetiþkin eðitiminin türünü belirten sözcükler, yetiþkin eðitimi yerine geçmektedir. UNESCO'ya (1985) göre ise halk eðitimi, çocukluk çaðýndan itibaren baþlayan, eðitimin ilk dönemini tamamlamýþ kimselerin ihtiyaçlarýna göre ayarlanmýþ olan ve bu gibi kimselerin öðrenmelerine imkan saðlamak üzere, planlanan düzenli ve devamlý iletiþim sürecidir (Güneþ, 1996:12). Belirtilen tanýma benzer olarak Celep (2006:216), halk eðitimini, örgün eðitimden sonra, hangi yaþta olursa olsun, bireyin, demokratik bir toplumun temel ilkeleri ile çatýþmamak koþuluyla gereksinme duyduðu bir konuyu dilediði amaçla öðrenmesi için, toplumun kamu hizmeti ya da gönüllü kuruluþlar aracýlýðý ile sunduðu olanaklarýný içeren bir eðitim süreci olarak görmektedir. Sonuç olarak baktýðýmýzda halk eðitiminin, örgün eðitimin dýþýnda yapýlan, planlý, sistemli, programlý fakat hiyerarþik olmayan, genellikle de kurumlaþmayan bir eðitim türü olduðu görülmektedir. Bu eðitim türünde genellikle mesleðe yönelik programlara aðýrlýk verilmektedir. Bir noktada örgün eðitimin boþluðunu doldurmakta, baþka bir ifade ile onu tamamlamaktadýr. Yaygýn eðitim faaliyetlerine, bakanlýklar, yerel yönetimler, gönüllü kuruluþlar çeþitli düzeylerde programlarla katkýda bulunmaktadýrlar (Ünal ve Ada, 2004:9). Halk eðitiminin, farklý yazarlarca nasýl tanýmlandýðýna baktýktan sonra, halk eðitiminin iþlevlerini, yetiþkinler ve toplum için neler kazandýrdýðýný incelemekte yarar görülmektedir. Halk eðitimi, örgün eðitimden yeterince yararlanamamýþ bireyler için ikinci þanstýr; eskiyen bilgileri yenileme aracýdýr; boþ zamaný deðerlendirmeye ve üretken olmaya yarar; bireysel, örgütsel ve toplumsal geliþimi saðlar; toplumun en yoksul ve en çok gereksinimi olan kesimine ulaþabilir; teknolojik geliþmeler için becerikli insan gücünü eðitir; kiþilere yeni beceriler kazandýrýr; bireyin bir konuda uzmanlaþmasýný saðlar; kiþiyi bilgilendirir, aydýn, yaratýcý ve toplumun etkin bir üyesi yapar; kiþinin bireyselliðine, özerkliðine ve niteliklerine önem verir. Halk eðitimi bireylere, yaþamalarýný sürdürebilecek nitelikte okuma-yazma ve hesap yapma bilgisi ile gelir getirici bilgi ve beceri verebilmeli; aile ve toplumun sorumlu bir üyesi olarak, olumlu tutum ve davranýþlar kazandýrabilmelidir

(Okçabol, 2006:45). Belirtilen iþlevler ülkemizde acaba hangi kurumlar aracýlýðýyla ve nasýl yerine getirilmektedir? Örgün eðitim dýþýnda düzenlenen eðitim faaliyetleri büyük aðýrlýkla halk eðitimi merkezlerinde yerine getirilmektedir. Bu merkezlerde her yaþ ve eðitim düzeyindeki yurttaþlara yönelik olarak, okuma-yazma kurslarý, meslek kurslarý, sosyal-kültürel kurslar ve sosyal kültürel uygulamalar düzenlenmektedir (MEB, 2001:160). Okuma-Y Yazma Kurslarý: Herhangi bir nedenle zorunlu ilköðretimden yararlanmamýþ ve okur-yazar olamayan yetiþkinlere, okuma-yazma becerisini kazandýrmak amacýyla açýlan kurslardýr. 90


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 91

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Meslek Kurslarý: Örgün eðitim sisteminden ayrýlmýþ, istihdam için gerekli yeterliliklere sahip olmayan kiþileri, iþ hayatýnda istihdam imkâný olan görevlere hazýrlamak amacýyla düzenlenen kurslardýr. Sosyal Kültürel Kurslar: Kültürel deðerleri tanýtmak, yaþatmak, yaygýnlaþtýrmak ve yurttaþlarýmýzýn ihtiyaç duyduklarý genel eðitim konularýnda bilgi sahibi olmalarýný saðlamak amacýyla halk eðitimi merkezlerinde deðiþik alanlarda sosyal ve kültürel amaçlý kurslardýr. Sosyal ve Kültürel Uygulamalar: Halk eðitimi merkezlerinde kurslarýn yaný sýra seminer, sergi, toplantý, yarýþma, sempozyum, panel, imza günleri, kermes, kutlama törenleri vb. faaliyetlere de etkin þekilde yer verilen uygulamalardýr (MEB, 2001:160-161). Ancak yapýlan tüm bu faaliyetlerin de halk eðitimi içerisinde görülebilmesi için belirli koþullarý yerine getirmesi gerekmektedir. Herhangi bir eðitsel çalýþmanýn halk eðitimi sayýlmasý için, þu koþullarýn gerçekleþmesi gereklidir: 1. Eðitimin, iþi okula gitmek olmayan, fakat toplumda sorumluluk yüklenmiþ ya da yüklenmeye elveriþli durumda olan yetiþkinlere yönelmiþ olmasý. 2. Yeteneklerini, hareketlerini, davranýþlarýný geliþtirmek amacýyla bir öðrenci-öðretici, daha doðrusu katýlýmcý-eðitici iliþkisinin kurulmasý. 3. Bu iliþkinin rastlantýya býrakýlmamasý, düzenli, tasarlý biçimde olmasý gerekir (Geray, 1978:2). Halk eðitimi, görüldüðü üzere, planlý etkinlikler yoluyla, örgün eðitim dýþýnda kalmýþ bireylerin çeþitli yönlerden geliþimlerine katkýda bulunmaktadýr. Öyleyse, bu geliþimlere destek olmanýn nedeninin, bir diðer anlatýmla halk eðitiminin amacýnýn açýklanmasý gerekmektedir. Halk Eðitiminin Amacý Halk eðitiminin amacý, bireyin yeteneklerini, hareketlerini, davranýþlarýný geliþtirmek, deðiþtirmek, yani eðitmektir (Geray, 1978:2). Bunun yanýnda halk eðitimi, sosyal, kültürel ve ekonomik geliþme ve deðiþme ile bireysel geliþme ve deðiþme arasýnda sürekli bir uyum saðlamaya çalýþýr (Alkan, Doðan ve Sezgin, 1996:326). Halk eðitiminin amaçlarý MEB tarafýndan özet olarak þu þekilde belirtilmiþtir: 1. Bireylere okuma-yazma öðretmek ve yaþam boyu eðitimlerini saðlamak, 2. Toplum üyelerinin Atatürk devrimlerine baðlý bilimsel, özgür, demokratik düþünme güçlerini geliþtirici çalýþmalar yapmak, 3. Toplum kalkýnmasýný saðlamak için, kamusal, özel ve yerel kaynaklarý harekete geçirerek, kalkýnma projelerine bireylerin katýlýmýný saðlamak, 4. Ulusal kültürel deðerleri korumak, evrensel kültüre açýk olarak geliþtirmek ve yaygýnlaþtýrmak, 5. Yerel özellikler ve gereksinimlere göre eðitim-üretim-istihdam, pazarlama ve örgütlenmeye yönelik çalýþmalar yapmak, 6. Sanayinin gereksinimi olan iþgücünün yetiþtirilmesine yardýmcý olmaya yönelik olarak çeþitli mesleklerde çalýþanlarýn hizmet içinde yetiþtirilmesi için gerekli olanaklarý saðlamak, 7. Kýrsal kesimden kente göç eden bireylerin bulunduðu topluluða uyumunu saðlayýcý etkinlikler düzenlemek,

91


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 92

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

8. Halk saðlýðýnýn korunmasý, aile planlamasý, sivil savunma, saðlýklý konuta kavuþmuþ bir üretici, tutumlu bir tüketici toplum yaratmaya yönelik çalýþmalarda bulunmak, 9. Boþ zamanlarý sosyal ve kültürel etkinliklerle deðerlendirmeye yönelik eðitim çalýþmalarý yapmaktýr

(Celep, 2006:220). Alkan, Doðan ve Sezgin (1996:325-326) ise halk eðitiminin, bireysel mutluluk ve refah saðlamak ve yetiþkinleri daha yararlý vatandaþlar durumuna getirmek üzere onlara: 1. Yeni beceri ve davranýþlar kazandýrmayý, 2. Öðrenme ve yetiþme konusunda ilgi kazandýrmayý, 3. Eðilimleri, inançlarý ve deðer yargýlarýný geliþen yeni evrensel ve toplumsal konulara uydurma konusunda yardým etmeyi, 4. Kendilerine yeterli, dinamik ve baþarýlý duruma gelmelerine yardýmcý olmak için gerekli yaþantýlarý saðlamayý amaç edindiðini belirtmektedirler. Halk Eðitiminin Ýlkeleri Halk eðitim hizmetlerinin ilkeleri MEB yaygýn eðitim kurumlarý yönetmeliðinin (Mart 2006/2582) altýncý maddesinde þu þekilde belirtilmiþtir: a) Herkese açýklýk: Herkesin yararlanabileceði biçimde yürütülür ve özel eðitim gerektiren bireyler için özel önlemler alýnýr. b) Ýhtiyaca uygunluk: Bireysel ve toplumsal ihtiyaçlara uygun olarak gerçekleþtirilir. c) Süreklilik: Bireylerin hayat boyu yararlanabilecekleri biçimde düzenlenir. d) Bilimsellik: Her derece ve türdeki program ve uygulamalar, bilimsel araþtýrmalara dayalý olarak sürekli geliþtirilir ve yenilenir. e) Planlýlýk: Kalkýnma planlarý hedeflerine uygun þekilde; eðitim-öðretim, üretim, insan gücü, istihdam iliþkileri dikkate alýnarak üretkenliðe aðýrlýk verilecek biçimde planlanýr. f) Yenilik ve geliþmeye açýklýk: Programlar; öðrenme ve öðretme yöntemleri ile ders araç-gereç, bilimsel ve teknolojik geliþmelere, çevrenin ve ülkenin ihtiyaçlarýna göre sürekli geliþtirilir. g) Gönüllülük: Bireyin ve toplumun çalýþmalara isteyerek katýlýmlarý esas alýnýr. Sivil toplum kuruluþlarýnýn yaygýn eðitim etkinliklerine katýlýmlarýnýn desteklenmesi ve özendirilmesi, yetki ve sorumluluklarýnýn paylaþýlmasý, merkez ile ailenin iþ birliði, kulüpler, gönüllü çalýþma gruplarý ve benzeri oluþumlara çalýþma imkâný verilir. h) Malî destek: Döner sermaye kapsamý dýþýndaki kurs ve etkinlikler ücretsizdir. Gerçek ve tüzel kiþiler, etkinliklere gönüllü olmak þartýyla aynî ve nakdî katkýda bulunabilirler. Aynî katkýlar tamamýyla baðýþ þeklinde olabileceði gibi karþýlýksýz olarak belli bir etkinlik dönemi içinde kullaným þeklinde de olabilir. ý) Her yerde eðitim: Amaçlar, düzenli ve programlý olarak yalnýz kamu ve özel kurum ve kuruluþlarda deðil ayný zamanda evde, çevrede, iþ yerlerinde, her yerde ve her fýrsatta gerçekleþtirilir. 92


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 93

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

j) Bütünlük: Örgün eðitim ile birbirlerini tamamlayacak ve destekleyecek, gerektiðinde ayný nitelikleri kazandýrabilecek biçimde, her türlü imkânlarýndan yararlanabilecek bir bütünlük içerisinde düzenlenir. k) Eþ güdüm: Ayný alanda hizmet yürüten çeþitli kamu, özel ve gönüllü kurumlar arasýnda eþ güdüm ve iþ birliði saðlanarak hizmetlerde etkililik ve verimlilik artýrýlýr. Bu etkinlikler, millî eðitimin amaçlarýna uygunluk yönünden denetlenir. Halk Eðitiminin Geliþimi Halk eðitiminin zaman içindeki geliþimi, þu yönlerde olmuþtur: Ýnsancýl duygularla, iyilikseverlik duygularýyla yapýlan bir eðitim olmaktan çýkan halk eðitimi, kamu görevi niteliðine bürünmüþtür. Halk eðitimi, örgün eðitimden yoksun kalanlarýn eðitilmesi yanýnda, örgün öðretimden yararlanmýþ olanlarýn ömür boyunca eðitilmesi görevini de yüklenmiþtir. Belli bir kümenin ya da toplumsal sýnýfýn, daha doðrusu yalnýzca seçkinlerin eðitilmesi yerine, tüm toplumun halk eðitiminin kapsamýna alýnmasý zorunlu görülmüþtür. Bireyin kiþisel yeteneklerini geliþtirmek amacý yanýnda, bireyin toplum ve küme içindeki görevini daha iyi kavramasýna, bunu, daha iyi yerine getirmesine yardýmcý olmak amacý birincil duruma geçmiþtir. Bireyin siyasal sürece katýlmasýna yardým görevi bunlarýn baþýnda gelmektedir (Geray, 1978:3-4). Ülkemizde Cumhuriyet’in kurulmasý ve 1928 Harf Devrimi'nin hemen ardýndan Atatürk'ün önderliðinde baþlatýlan en önemli halk eðitimi çalýþmasý Millet Mektepleri'nin açýlmasýdýr. O yýllarda yetiþkin eðitimi, yetiþkinlere okuma-yazma öðretmek ve temel bilgileri kazandýrmak olarak gündeme gelmiþtir. Daha sonraki yýllarda (1938), sanat okullarýna baðlý, köylerde erkekler için marangozluk, demircilik ve yapý gibi kurslar, kadýnlar için ise biçkidikiþ kurslarý açýlmaya baþlamýþtýr (Güneþ, 1996:15-17). 1950 yýlýnda çok partili döneme geçildikten sonra halk eðitimi, halk dershaneleri ve gezici okullarda sürdürülmeye çalýþýlmýþ, ancak çok verimli olmamýþtýr (Erden, 2001:190). Cumhuriyetin ilk yýllarýnda halk eðitimiyle ilgili dört temel nokta vardýr: 1. Ulusal kültür birliði ve bütünlüðünün saðlanmasý, 2. Devrimlerin yayýlmasý, 3. Yurttaþlýk eðitimi ve okuma-yazma kurslarý, 4. Ülkenin gereksinim duyduðu nitelikli insan gücünün yetiþtirilmesi. Cumhuriyet dönemi halk eðitimi uygulamalarý ise genel olarak dört döneme ayrýlarak ele alýnmaktadýr. Bunlar, a. Hizmet kurumlarý üretme arayýþlarý (1923-1950). b. Örgütlenme arayýþlarý (1950-1960). c. Geliþtirme arayýþlarý (1960-1973). d. Bütünleþtirme arayýþlarýdýr (1973-1990). 1990 sonrasý da yeniden yapýlandýrma arayýþlarý olarak ele alýnabilir (Duman, 2000:148-149). Celep'e

(2006:225-226) göre ise Cumhuriyet döneminde halk eðitimi alanýndaki tarihsel geliþme þöyle özetlenebilir. a. Halk eðitimi þubesinin kurulmasý (1926). b. Halk dersliklerinin kurulmasý (1927). 93


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 94

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

c. Millet mekteplerinin açýlmasý (1928). d. Halk okuma odalarýnýn kurulmasý (1930). e. Halkevlerinin kurulmasý (1932). f. Köy eðitmen kurslarýnýn (1936) ve köy enstitülerinin açýlmasý (1942). Birinci eðitim kongresinde halk eðitimi için halkýn gereksinim duyduðu okuma-yazma, aritmetik ve din dersi gibi derslerden oluþan bir halk eðitimi programýna ihtiyaç duyulduðu ve halkýn eðitiminin ancak bu þekilde saðlanabileceði ifade edilmiþtir. Tekke ve zaviyelerin kapatýlmasýyla, dinsel olmayan, halkýn duygu, düþünce, kültür birliði ve bütünlüðünü saðlamaya yönelik, laik, çaðdaþ ve aydýnlanmacý bir halk eðitimi düþüncesinin benimsendiði söylenebilir (Duman, 2000:149-152). Halk eðitimi ile ilgili ilk resmi örgüt, 1926 yýlýnda kabul edilen MEB yasasýyla Halk Terbiyesi Þubesi olarak kurulmuþ, kýsa zamanda kapanan bu birim 1950'lerin baþýnda halk eðitimi bürosu adý altýnda yeniden oluþturulmuþtur. Bu birim 1960 yýlýnda genel müdürlük düzeyine getirilmiþtir. Bu genel müdürlük birkaç deðiþim geçirerek 1983 yýlýnda Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü'ne dönüþtürülmüþtür. Son yýllarda ilki 1947 yýlýnda açýlan Pratik Kýz Sanat Okullarý, 1956 yýlýnda açýlan Halk Eðitim Merkezleri ve 1977 yýlýnda açýlan Çýraklýk Eðitimi Merkezleri, Türkiye'nin çeþitli yörelerinde yüz binlerce yetiþkine hizmet verme aþamasýna gelmiþtir. 1973 yýlýnda kabul edilen Milli Eðitim Temel Kanunu'nun eðitim sistemimizin örgün ve yaygýn eðitim alt sistemlerinden oluþtuðunu belirtmesi ve yetiþkin eðitimiyle ilgili etkinliklerin eþgüdümünü MEB'in sorumluluðuna býrakmasý, yetiþkin eðitimi açýsýndan bir dönüm noktasýdýr (Okçabol, 2006:142-143). 1960 yýlýnda kurulan Halk Eðitimi Genel Müdürlüðü, okuma-yazma, temel ile genel bilgi ve toplum eðitimini amaç edinmiþtir. Çeþitli þuralarda halk eðitimi gündeme gelmiþ ancak genelde bu kavrama verilecek isim ve halk eðitiminde yapýlacak çalýþmalar tartýþýlmýþtýr. Cumhuriyeti’n kuruluþ yýllarýndan sonra mesleki eðitim, sürekli eðitim, yaþam boyu eðitim gibi kavramlar halk eðitimi felsefesini oluþturmaya baþlamýþtýr. Günümüzde halk eðitimi felsefesinin aðýrlýk noktasýný, yetiþkinlerin bireysel, sosyal, ekonomik, politik ve kültürel yönden geliþimi oluþturmaktadýr (Güneþ, 1996:15-37).

94


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 95

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Tablo 1: Rakamlarla Halk Eðitimi

TÜRKÝYE GENELÝNDE HALK EÐÝTÝMÝ MERKEZLERÝNE ÝLÝÞKÝN VERÝLER (2004-2 2005 ÖÐRETÝM YILI)

Kaynak: http://cygm.meb.gov.trbirimleristatistikhem1Türkiye%20Genelinde%20Halk%20Eðitim%20Merkezlerine%20Ýliþkin%202004-2005%20Öðretim%20Yýlý%20Verileri.xls

Tablo incelendiðinde 2004-2005 öðretim yýlýnda 81 ilde 925 merkezde 233 kurs türüne göre 64.549 kurs açýldýðý görülmektedir. Bunlarýn yanýnda toplam 1.312.618 kursiyerin, 4.346 öðretmen ve 10.681 usta öðretici tarafýndan eðitildiði anlaþýlmaktadýr. Bir eðitici baþýna 87,35 kursiyer düþmektedir. Bu sayýnýn, bir eðiticinin eðitmenlik görevlerini yerine getirebilmesi için oldukça fazla olduðu söylenebilir. Ortalama bir sýnýfta 25-30 kursiyerin bulunmasý gerektiði düþünülürse, mevcut durumda çok daha fazla eðiticiye ihtiyaç olduðu açýktýr. Bu nedenle halk eðitim merkezlerinde görev yapacak olan öðretmen sayýsýnýn artýrýlmasý gerektiði söylenebilir. Ayný zamanda, yine tablodan anlaþýlacaðý üzere 14-44 yaþ arasý okuma-yazma kursuna katýlan erkek kursiyerlerin 54.226, kadýn kursiyerlerin 90.704 kiþi olduðu görülmektedir. 45 yaþ üzerinde ise bu sayý erkek kursiyerlerde 5.623, kadýn kursiyerlerde 24.676, toplamda ise 175.229'dur. Bu verilere göre kadýnlarýn okuma-yazma kurslarýna daha fazla ilgi gösterdikleri, okuma-yazma kurslarýna 14-44 yaþ arasýnda daha fazla baþvuru olduðu söylenebilir. Öte yandan bu kurslara kadýnlarýn daha fazla baþvurmalarý ise ülke genelinde kadýnlarýn okuma yazma oranlarýnýn düþük olduðu þeklinde yorumlanabilir. Bununla birlikte erkeklerin toplumsal baskýlar nedeniyle ya da çalýþýyor olmalarý nedeniyle bu türden kurslara katýlmadýklarý sonucu da çýkarýlabilir. Tablodaki kurs türlerine göre kursiyerlerin daðýlýmlarý incelendiðinde toplam 64.549 kurs açýldýðý, bu kurslara 574.937 erkek, 737.681 kadýn, toplam 1.312.618 kursiyer katýldýðý görülmektedir. Bu kurslar içerisinde 678.842 kursiyer sayýsý ile mesleki teknik kurslarýn birinci sýrada olduðu, 458.547 kursiyer sayýsý ile sosyal ve kültürel kurslarýn 95


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 96

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

ikinci sýrada olduðu ve 175.229 kursiyer sayýsý ile okuma-yazma kurslarýnýn üçüncü sýrada olduðu görülmektedir. Mesleki teknik kurslara katýlýmýn birinci sýrada olmasýnýn ise halk eðitim merkezlerine devam eden kursiyerlerin sosyal ve kültürel etkinliklere katýlmaktan öte bir meslek edinme isteklerinin ön planda olmasýndan kaynaklandýðý söylenebilir. Mesleki teknik kurslarda da diðer kurslarda olduðu gibi kadýn kursiyerlerin sayýlarýnýn (K 387.671- E 291.171) erkek kursiyerlerden daha fazla olduðu görülmektedir. Açýlan kurslar içerisinde 81 kurs ile engelliler için açýlan kurslar en düþük seviyede görülmektedir. Bu kurslara katýlan engelli kursiyer sayýsý ise erkek 688, kadýn 616, toplam 1.304'tür. Bu veriler engelliler için açýlan kurslarýn yetersiz olduðu ve engellilerin kursa katýlýmlarýnýn teþvik edilmediði þeklinde yorumlanabilir. Tablo 2: Halk Eðitimi Merkezlerinin Son Beþ Yýla Ýliþkin Sayýsal Verileri (2001-2006 Öðretim Yýlý)

Kaynak: http://cygm.meb.gov.tr/birimler/istatistik/hem/2.Halk%20Eðitim%20Merkezlerinin%20son%20beþ%20yýla%20iliþkin%20sayýsal%20verileri%20(20012006%20Öðretim%20Yýlý).pdf

Tablo incelendiðinde, 2001-2006 öðretim yýllarý arasýnda toplam 129.193 mesleki kurs açýldýðý ve bu kurslara 3.193.132 kursiyer katýldýðý görülmektedir. Mesleki kurslardaki toplam kursiyer sayýsý diðer tüm kurslardan daha fazladýr. Bu durum kursiyerlerin bir meslek edinmek için halk eðitim merkezlerine baþvurduklarýný düþündürmektedir. Bunlarýn yanýnda meslek kurslarýnýn en az 11.143 kurs ve 510.128 kursiyer ile 2002-2003 öðretim yýlýnda olduðu, en fazla ise 42.004 kurs ve 894.406 kursiyer ile 2005-2006 öðretim yýlýnda olduðu dikkat çekmektedir. 2002-2003 yýlý dikkate alýnmazsa diðer tüm yýllarda mesleki kurs ve bu kurslara katýlan kursiyer sayýsýnda artýþ görülmektedir. Bu da halk eðitim merkezlerinin ve yaygýn eðitimin ülke genelinde giderek önem kazandýðý ve toplum tarafýndan benimsendiðine iþaret olabilir. Sosyal kültürel kurslar da yine 2002-2003 yýlýnda 4.726 kurs ve 312.572 kursiyer ile en az seviyede olduðu, 26.027 kurs ve 585.347 kursiyer ile 2005-2006 yýlýnda en fazla olduðu görülmektedir. Sosyal ve kültürel kurslarda 2003-2004 öðretim yýlýndan sonra kurs ve kursiyer sayýsýnda artýþ olduðu anlaþýlmaktadýr. Toplam sosyal ve kültürel kurs ve kursiyer sayýlarýna bakýldýðýnda 2001-2006 yýllarý arasýnda 68.788 kurs ve 2.101.731 kursiyer olduðu görülmektedir. Bu kurslara katýlýmýn mesleki kurslardan sonra ikinci sýrada olduðu anlaþýlmaktadýr.

96


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 97

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

2001-2006 yýllarý arasýnda okuma-yazma kurslarýnýn toplam sayýsýnýn 44.507 olduðu ve bu kurslara katýlan kursiyerlerin sayýsýnýn ise toplam 1.047.368 olduðu görülmektedir. Tablodan anlaþýldýðý üzere okuma-yazma kurslarý sözü edilen kurslar arasýnda kurs sayýsý ve kursiyer sayýsý bakýmýndan en düþük seviyede olan kurslardýr. Bunlarýn yanýnda 2003-2004 öðretim yýlýnda 2.175 kurs ve 150.133 kursiyer ile okuma-yazma kurslarýnýn, 20012006 yýllarý arasýnda en düþük seviyede olduðu görülmektedir. 2001-2002 öðretim yýlýnda ise sözü edilen yýllar arasýnda 17.828 kurs ve 354.754 kursiyer ile en yüksek seviyeye ulaþýldýðý anlaþýlmaktadýr. Tablo bütünsel anlamda deðerlendirildiðinde, 2001-2006 yýllarý arasýnda toplam 242.488 kurs açýldýðý ve bu kurslara 6.342.231 kursiyerin katýldýðý sonucuna ulaþýlmaktadýr. 2001-2006 yýllarý arasýnda kurslarýn genel toplamýnda en az 2002-2003 öðretim yýlýnda 18.164 kurs açýldýðý ve bu kurslara 995.347 kursiyer katýldýðý görülmektedir. 2001-2006 yýllarý arasýnda en yüksek kurs sayýsý 79.635 ve kursiyer sayýsý 1.674.358 olan 2005-2006 öðretim yýlýdýr. Bu verilerden hareketle 2001-2006 yýllarý arasýnda kurs ve kursiyer sayýlarýnda giderek artýþ yaþandýðý söylenebilir. Bu durumda yaygýn eðitimin ülke geneline yaygýnlaþtýrýlmaya çalýþýldýðý sonucuna ulaþýlabilir. Tablo 3: Eðitim Kurumlarýnýn Kademelere Göre Okul, Öðrenci ve Öðretmen Sayýsý (2005-2006 Öðretim Yýlý)

Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do

Tablo incelendiðinde 2005-2006 öðretim yýlýnda okul öncesi eðitimde 2.821 okul, 550.146 öðrenci ve 8.248 öðretmen olduðu anlaþýlmaktadýr. Bu durumda bir okula 195,01 öðrenci düþtüðü ve bir öðretmene 66,70 öðrenci düþtüðü görülmektedir. Okul öncesi dönemde bir öðretmene bu kadar öðrenci düþüyor olmasý, bu kurumlarda yeterli öðretmen bulunmadýðýný akla getirmektedir. Çünkü okul öncesi kurumlarda ortalama bir sýnýfýn 20-25 öðrenci arasýnda olmasý ideal olarak kabul edilmektedir. Bir öðretmene 66,70 öðrenci düþmesi ise sözü edilen ideal durumun oldukça üzerindedir. Ýlköðretimde 34.490 okul, 10.673.935 öðrenci ve 389.859 öðretmen olduðu görülmektedir. Bu durumda bir okula 305,05 öðrenci düþtüðü ve bir öðretmene 27,37 öðrenci düþtüðü görülmektedir. Bu oranlar ilköðretim okullarýnda öðretmen açýðýnýn bulunmadýðý þeklinde yorumlanabilir. Ancak öðretmenlerin ülke geneline dengesiz daðýtýlmýþ olmasý nedeniyle bu oranlarý tüm okullarýmýzda yakalayabilmemiz mümkün görülmemektedir. Ortaöðretimde 7.435 okul, 3.258.254 öðrenci ve 185.317 öðretmen olduðu görülmektedir. Bu durumda bir okula 438,23 öðrenci düþtüðü ve bir öðretmene 17,58 öðrenci düþtüðü görülmektedir. Bu oranlar ortaöðretim

97


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 98

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

okullarýnda öðretmen açýðýnýn bulunmadýðý þeklinde yorumlanabilir. Ancak ilköðretimde olduðu gibi ortaöðretimde de öðretmenlerin ülke geneline dengesiz daðýtýlmýþ olmasý nedeniyle bu oranlarý tüm okullarýmýzda yakalayabilmemiz mümkün görülmemektedir. Yükseköðretimde 77 okul, 2.073.428 öðrenci ve 79.555 öðretmen olduðu görülmektedir. Bu durumda bir okula 26927,63 öðrenci düþtüðü ve bir öðretmene 26,06 öðrenci düþtüðü görülmektedir. Bu oranlar yükseköðretim kurumlarýnda genel olarak öðretmen açýðýnýn bulunmadýðý þeklinde yorumlanabilir. Tablo genel anlamda deðerlendirildiðinde en fazla okul, öðrenci ve öðretmen sayýsýnýn ilköðretimde olduðu, en az okulun yükseköðretimde, en az öðrenci ve öðretmen sayýsýnýn ise okul öncesi eðitimde olduðu anlaþýlmaktadýr. Bu durumda okul öncesi eðitim kurumlarýnýn ve öðretmen sayýlarýnýn artýrýlmasý ve okul öncesi eðitimin ülke geneline yaygýnlaþtýrýlmasý gerektiði söylenebilir. Tablo 4: Ýþgücü Durumu

(1) 15-24 yaþ grubundaki nüfus Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=443

Tablo incelendiðinde Türkiye'de kurumsal olmayan nüfusun 2005 yýlýnda, 72.006.000, 2006 yýlýnda 72.957.000 olduðu, 2005 yýlýnda 2.611.000, 2006 yýlýnda 2.415.000 iþsiz olduðu, iþgücüne dâhil olmayanlarýn ise 26.607.000 olduðu görülmektedir. Ýþsiz durumda bulunan nüfusun yaygýn eðitimdeki mesleki kurslar aracýlýðýyla çalýþan nüfusa dâhil edilebileceði ve iþsizlik oranýnýn belirli bir oranda düþürülebileceði söylenebilir. Genç nüfustaki iþsizlik oraný ise 2005 yýlýnda %19,6, 2006 yýlýnda %19,0'dýr. Bu oranlarýn ülkemiz genç nüfusu için oldukça fazla olduðu düþünülmektedir. Benzer þekilde genç nüfusun da yaygýn eðitim aracýlýðýyla çalýþan nüfusa dâhil edilebileceði ve bireylere meslek kazandýrýlabileceði söylenebilir. Türkiye'nin 2005-2006 kent nüfusuna bakýldýðýnda 2005 yýlýnda, 44.726 2006 yýlýnda 45 768 olduðu, kýr nüfusunun 2005 yýlýnda 27.280, 2006 yýlýnda 27.190 olduðu görülmektedir. Bu verilerden Türkiye'deki nüfusun büyük bir bölümünün kentlerde yaþadýðý söylenebilir. Ancak iþsiz nüfusa bakýldýðýnda 2005 yýlýnda 1.882.000 kiþinin, 2006 yýlýnda ise 1.770.000 kiþinin kentlerde iþsiz olarak yaþadýðý anlaþýlmaktadýr. Bunun yanýnda, 2005 yýlýn98


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 99

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

da 729.000 kiþinin, 2006 yýlýnda ise 645.000 kiþinin kýrsal bölgelerde iþsiz olarak yaþadýðý görülmektedir. Kentlerdeki nüfus yoðunluðunun iþsizlik oranýný da artýrdýðý düþünülmektedir. Ýþ bulma umuduyla kýrsal bölgelerden kente olan göç, iþsizliði de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle kýrsal bölgelerde de iþ imkânlarýnýn yaratýlmasýnýn ve yaygýn eðitime destek verilmesinin çözüm yolunda bir adým olabileceði düþünülmektedir. Benzer þekilde genç nüfustaki iþsizlik oranýna baktýðýmýzda ise kentlerde, 2005 yýlýnda %3.0 2006 yýlýnda 2.4 olduðu, kýrsal bölgelerde 2005 yýlýnda %5.5, 2006 yýlýnda %5.0 olduðu görülmektedir. Bu oranlar küçük gibi gözükse de 15-24 yaþ arasý nüfus için oldukça düþündürücüdür. Çünkü bu çað nüfusundaki bireylerin örgün eðitimde olmalarý ya da iþ hayatýna girmiþ olmalarý beklenmektedir. Çünkü 15-24 yaþ arasý nüfus genel nüfusun neredeyse en verimli kesitini oluþturmaktadýr. Bu çaðdaki bireylerin iþsiz sýnýfýna girmelerinin toplumsal açýdan bazý sancýlarý da beraberinde getireceði düþünülmektedir. Tablo 5: Öðretim Yýlý ve Eðitim Seviyesine Göre Okullaþma Oraný( % )

Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_id=102

Tablo incelendiðinde ilköðretimde en fazla okullaþma oranýnýn %95,28 ile 2000-2001 öðretim yýlýnda olduðu, en düþük okullaþma oranýnýn ise %84,74 ile 1997-1998 öðretim yýlýnda olduðu görülmektedir. Ýlköðretimin zorunlu eðitim kademesi olmasý nedeniyle okullaþma oranýnýn son yýllarda yükselmesi beklenirken özellikle 2005-2006 öðretim yýlýnda düþmüþ olmasý düþündürücüdür. Sözü edilen yýllarda %10,23'lük bir nüfusun okullaþma oraný dýþýnda kaldýðý görülmektedir. Bu nüfusun nasýl yetiþtirildiði ya da nerelerde eðitim aldýðý ise bilinmemektedir. Ýlköðretimde okullaþma oranýnýn geliþmiþ ülkelerde olduðu gibi %95'in üzerine çýkmasý ülkemiz eðitim sisteminin geleceði açýsýndan önemli görülmektedir. Ortaöðretimdeki okullaþma oranýna bakýldýðýnda en fazla okullaþma oranýnýn %56,63 ile 2005-2006 öðretim yýlýnda olduðu, en düþük okullaþma oranýnýn ise %37,87 ile 1997-1998 öðretim yýlýnda olduðu görülmektedir. Ortaöðretimde okullaþma oranýnýn en yüksek olduðu 2005-2006 öðretim yýlýnda bile neredeyse nüfusun yarýsý (%43,37) okullaþma oranýnýn dýþýnda kalmýþtýr. Bu nedenle özellikle ortaöðretime devam etmeyen bireylerin yaygýn eðitim aracýlýðýyla eðitilmesi hem onlarýn bir meslek edinmelerine katký saðlayacak hem de sosyal ve kültürel yönden geliþimlerine destek saðlayacaktýr. Son olarak yükseköðretimdeki okullaþma oranýna baktýðýmýzda yine en fazla okullaþma oranýnýn %18,85 ile 2005-2006 öðretim yýlýnda olduðu, en düþük okullaþma oranýnýn ise %10,25 ile 1997-1998 yýlýnda olduðu görülmektedir. Okullaþma oranýnýn en yüksek olduðu öðretim yýlýnda dahi bu oran geliþmiþ ülkelerin gerisinde kalmaktadýr. Ancak sevindirici olan 1997-1998 öðretim yýlýndan itibaren her yýl okullaþma oranýnda küçük de olsa bir artýþ 99


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 100

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

gözlenmesidir. Sonuç olarak okullaþma oraný dýþýnda kalan nüfusun yaygýn eðitim aracýlýyla yetiþtirilmesinin, onlarýn psikolojik, sosyal ve kültürel olarak geliþimlerine ve ayný zamanda bir meslek edinmelerine destek olabileceði düþünülmektedir.

Sonuç Ülkemizdeki örgün eðitim kurumlarýndaki okullaþma oranlarý geliþmiþ ülkelerin standartlarý olarak belirlenen % 100'e ulaþmadýðý için okullaþma oraný dýþýnda kalan nüfus yaygýn eðitim kurumlarý özellikle de halk eðitim merkezleri aracýlýðýyla eðitilmeye çalýþýlmaktadýr. Ayrýca, yetiþkinlerin ileri yaþ dönemlerinde meslek edinmek için yeniden örgün eðitime dönmeleri mümkün olmadýðýndan bu ihtiyacýn halk eðitim merkezleri aracýlýðýyla karþýlanmasý saðlanmaktadýr. Bunun yanýnda bir mesleðe sahip olanlar da günün koþullarýna göre mesleklerinde ilerlemek ya da yeni bir meslek edinebilmek için halk eðitim merkezlerinin açmýþ olduðu çeþitli programlara katýlmaktadýrlar. Günümüz kent yaþamýnýn doðurduðu psikolojik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarýn karþýlanmasý ve boþ zamanlarýn deðerlendirilmesi için de halk eðitim merkezlerinin açtýðý sosyal ve kültürel etkinlikler alandaki önemli bir boþluðu doldurmaktadýr. Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn bu tür kurslar için kâr güden bir amacýnýn olmamasý, sembolik bir ücret karþýlýðýnda ya da ücretsiz olarak halk eðitim merkezleri tarafýndan veriliyor olmasý bu konuda yapýlan çalýþmalarýn hýz kazanmasýný saðlamaktadýr. Örgün eðitim kurumlarýnýn belli yaþ gruplarýna hitap etmesinin yanýnda, yaygýn eðitim, örgün eðitim dýþýnda kalan, örgün eðitime hiç girmemiþ ya da belli bir noktasýnda ayrýlmýþ olan, bütün kesimlere hitap eder. Bu bakýmdan halk eðitim merkezleri çok geniþ bir nüfus yelpazesine ulaþabilme avantajýna sahiptir. Bu nedenle de eðitim alanýnda çok önemli bir iþlevi yerine getirmektedir. Günümüzde yetiþkin eðitiminin, belirtilen nedenlerden dolayý, ülkemiz için vazgeçilmez bir alan olduðu görülmektedir. Ancak, halk eðitim merkezleri fiziki bakýmdan (bina, araç-gereç, laboratuar vb.) var olan ihtiyacý karþýlayacak düzenekten yoksundur. Bugün halk eðitim merkezleri örgün eðitime baðlý çeþitli binalarda ya da MEB'in öngördüðü baðýmsýz ancak yetersiz binalarda görevlerini yerine getirmeye çalýþmaktadýrlar. Sorunun çözümü için yaygýn eðitim merkezlerinin her türlü etkinliðe yanýt verecek þekilde fiziki imkânlara kavuþturulmasýnda yarar görülmektedir. Tüm bunlarýn yanýnda halk eðitim merkezlerinde görevli eðitici sayýlarýnýn da istenilen düzeyde olmadýðý düþünülmektedir. Üniversiteler ve MEB'in iþbirliði içerisinde çalýþarak alandaki boþluðu doldurmalarýnýn sorunun çözümü yolunda bir adým olacaðý düþünülmektedir.

100


SeferAda_AhmetSirin.qxd

27.04.2007

14:45

Page 101

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

KAYNAKÇA Kitaplar Celep, C. (2006). Türkiye'de Halk Eðitimi, M. Hesapçýoðlu ve A. Durmuþ (Eds.),

Türkiye'de eðitim bilimleri:

Bir bilanço denemesi, (214-238). Ankara: Nobel Yayýn Daðýtým. Duman, A. (2000). Yetiþkinler Eðitimi, Ankara: Ütopya Yayýnevi. Erden, M. (2001). Öðretmenlik Mesleðine Giriþ, Ýstanbul: Alkým Yayýnevi. Geray, C. (1978). Halk Eðitimi, Ankara: Ankara Üniversitesi Basýmevi. Güneþ, F. (1996). Yetiþkin Eðitimi: Halk Eðitimi, Ankara: Ocak Yayýnlarý. MEB (2001). 2002 Yýlý Baþýnda Milli Eðitim. Ankara: 4. Akþam Sanat Okulu Matbaasý. Okçabol, R. (2006). Halk Eðitimi: Yetiþkin Eðitimi, Ankara: Ütopya Yayýnevi. Ünal, S. ve Ada, S. (2004). Öðretmenlik Mesleðine Giriþ, Ýstanbul: Marmara Üniversitesi Yayýnalarý.

Elektronik Kaynaklar http://mevzuat.meb.gov.tr/html/26080_0.html http://cygm.meb.gov.trbirimleristatistikhem1Türkiye%20Genelinde%20Halk%20Eðitim%20Merkezlerine%20 Ýliþkin%202004-2005%20Öðretim%20Yýlý%20Verileri.xls http://cygm.meb.gov.tr/birimler/istatistik/hem/2.Halk%20Eðitim%20Merkezlerinin%20son%20beþ%20yýla% 20iliþkin%20sayýsal%20verileri%20(2001-2006%20Öðretim%20Yýlý).pdf http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=443 http://www.tuik.gov.tr/PreIstatistikTablo.do?istab_

101


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 102

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

STK'lara Yönelik Yetiþkin Eðitiminde STK Eðitim ve Araþtýrma Birimi'nin Yaklaþýmý Ali Alper AKYÜZ* Öze et: Türkiye'de sivil toplum alanýnda yaþanan geniþleme, 2000'lerin baþýyla birlikte tüm dikkatlerin sivil toplum kuruluþlarýnýn (STK) örgütsel ve finansal kapasite geliþimlerine kaymasýna neden olmuþtur. Oysa STK'larýn kapasitelerine yönelik geliþimden bahsederken, demokratikleþmeye katkýlarý, sivil ve örgütlü toplumsal denetim ve baský mekanizmalarý olmalarý ve toplumsal sorunlarý kamusal alanda tartýþmaya açmalarý için de donanýmlarýný ve bilgiye ulaþma ve bilgiyi ulaþtýrma kanallarýný geliþtirmeye ihtiyaçlarý olduðunu hatýrlamak gerekir. Bu baðlamda sivil toplum kuruluþlarýnýn kapasitelerini geliþtirmeye yönelik eðitimlerde katýlýmcýlarýn eleþtirebilmesi ve sivil diyaloga katkýda bulunabilmesine yönelik programlarýn ve içeriklerin hazýrlanmasýna dikkat edilmesinin sadece STK'nýn yapýsýna veya yöneticiliðe dair bir ufuk geliþimi sunmaktan öte, sivil topluma zengin bir zemin saðlayabileceðini söyleyebiliriz. Sivil toplumun aslen toplumun kendi içindeki bir öðrenme süreci olduðunu kabul edersek, STK'lara yönelik eðitimlerin sivil toplumun içindeki veya dýþýndaki çeþitli kurumlar tarafýndan sivil toplumun geneline bilgi ve beceri enjekte edilen hiyerarþik bir formatta deðil, yine sivil toplumun unsurlarýnýn birbirinden öðrenmesini kolaylaþtýracak eleþtirel bir süreci düzenleyecek þekilde tasarlanmasý, eðitimi saðlayan kuruluþun da (bu kuruluþ devlet, yerel yönetim, uluslararasý uzmanlýk/eðitim kuruluþu veya üniversite bile olsa) öðrenmeye ve dönüþüme açýk olmasý gerekir. Bu temel anlayýþla STK Eðitim ve Araþtýrma Birimi tarafýndan düzenlenen Sertifika Programlarý hak temelli çalýþan STK'lar ve sivil yurttaþ inisiyatiflerine yönelik kapasite geliþtirmeyi amaçlayan bir program olarak tasarlanmýþtýr. Programýn temel hedef kitlesi STK'lar içinde üst düzey yöneticiler deðil, çalýþmalarý bizzat yürüten daha genç kuþak profesyonel çalýþan, üye ve gönüllülerdir ve bu anlamda kýsmen mesleki eðitim kapsamýnda sayýlabilir. Buna karþýn program, katýlýmcýlarýn kapasitelerine yönelik bir geliþmeyi mümkün kýlarken, temelde amacý katýlýmcýlar üzerinden STK'larýn ve alanýn geliþimine katkýda bulunmaktýr. Anahtar Kelime ele er: Sivil toplum, Sivil Toplum Kuruluþlarý, Yetiþkin Eðitimi, Ýstanbul Bilgi Üniversitesi STK Eðitim ve Araþtýrma Birimi. Abstract: Expansion of civil society has led to a shift of attention in organisational and financial capacity building of Non-governmental organisations in Turkey throughout the last decade. However, while taking into account development of their capacities, one must remember the need for the development of intellectual capacities and access to and dissemination of information in order to be able to contribute to democratisation process by acting as a social and organised control and pressure mechanisms and by opening up debates about social problems. Therefore, training programs aiming at capacity building of NGO's should provide a medium and content for the participants where they can criticise and contribute to the civil dialogue; adopting this approach goes beyond a widened perspective for NGO structures and management via an enriched basis for civil society. Assuming that civil society is a learning process by itself, trainings for NGO's should be designed in order to organise a critical process where elements of civil society can learn from each other, rather than as a hierarchic process where knowledge and skills are injected to the civil society by various institutions in or out of civil society. Training organisation should also be open for a continuous learning process and transformation, even if this organisation is an official institution, local government, international expertise/training organisation or a university. Training programs held by NGO Training and Research Centre of Istanbul Bilgi University are formed accordingly for capacity building of rights based NGO's and civic initiatives. Target group of the program is not mainly composed of executives of NGO's, but those who actually conduct hands-on work in the field, particularly younger generation professionals and volunteers and therefore de facto acts as a kind of vocational training. However, despite providing an individual opportunity for progress, ultimate objective of the programs is contributing to the improvement of NGO's and the civil society field over participants. Ke eywords: Civil Society, Non-government Organisation, Adult Education, Ýstanbul Bilgi University, NGO Training and Research Center * Ýstanbul Bilgi Üniversitesi STK Eðitim ve Araþtýrma Birimi.

102


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 103

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Giriþ Son on yýlda sivil toplum kuruluþlarýnýn (STK) çoðulcu demokrasi içinde artan önemine yapýlan vurguyla birlikte hem sayýlarýnda, hem faaliyet gösterdikleri alanlarýn çeþitliliðinde bir artýþ gözlenmektedir. Buna karþýn, STK'larýn, ihtiyaç duyduklarý kurumsal kapasitelerini güçlendirmeleri konusundaki çeþitli sorunlarý da dikkat çekmektedir. Öte yandan "sivil toplumun güçlendirilmesi" öncelik alanýna ayrýlan çeþitli fonlarýn da etkisiyle STK'lara yönelik olarak düzenlenen bir çok eðitim ve destek programýnýn çeþitli nedenlerle bu kuruluþlarýn gerçek ihtiyaçlarýna yanýt veremediði gözlenmektedir. Ýstanbul Bilgi Üniversitesi bu sorun ve ihtiyaçlara cevap vermek ve çözümlerine katkýda bulunmak amacýyla, kuruluþundan bu yana sürdürdüðü sivil topluma yönelik desteðini kurumsal hale getirerek, Mart 2003'te STK Eðitim ve Araþtýrma Birimi'ni oluþturmuþtur. Türkiye'de ilk defa bir üniversite bünyesinde kurulan birim, STK'larýn etkin çalýþma sorununun çözümüne ve çoðulcu demokraside STK'larýn rolünün güçlendirilmesine katkýda bulunmayý amaçlamaktadýr. Bir yandan da saha ile bu doðrudan temasýn akademi ile sivil toplum iliþkisini karþýlýklý olarak saðlayan bir kanala dönüþmesi amaçlanmaktadýr.

plu umu un güççle enme esi"": Tarihsel Sürece Oturtma Denemesi 2. "Sivil top Sivil toplum kavramýna yeniden vurgu yapýlmaya baþlanmasýnýn küreselleþme süreciyle paralelliði rastlantý sayýlamaz. Soðuk savaþ boyunca kavrama Doðu Avrupa'da liberal/sað, Latin Amerika'da sol bir anlam atfedilmesi bu bölgelerdeki otoriter rejimlerin ve bu rejimlere karþý özgürlük mücadelesi yürüten toplumsal hareketlerin politik yelpaze içinde kendilerini konumlandýrdýklarý yerle doðrudan baðlantýlý olmuþtur. Ancak soðuk savaþ sonrasý özellikle sermaye hareketlerinin önünde ulus-devlet sýnýrlarýnýn artýk engel oluþturmaktan çýkmasý ve bu sürecin politika alanlarýnda ve uluslararasý iliþkiler ve kurumlarda karþýlýðýnýn da ortaya çýkýyor olmasýnýn bir sonucu artýk gerek ekonominin, gerekse de siyasetin eski paradigmalarla yapýlamamasýdýr. Anthony Giddens tarafýndan "tepkisel/düþünümsel modernlik" olarak adlandýrýlan bu dönem, geleneksel süreçlerden kopuþ amacýyla toplum yaþamýna müdahalelerde bulunan modernleþmenin, giderek daha fazla beklemediði sonuçlarla yüzleþmesi, sýnýrlarýn parçalanma yoluna girmesi ve sanayi ve emek-sermaye ikiliði çevresinde kurulan ilk modernliði çevreleyen toplumsal koþullarýn yok olmasý ya da biçim deðiþtirmesiyle tanýmlanýr. Bu yeni dönemin özelliklerinden bazýlarý ise þu þekilde sýralanabilir: · Üretimin ve emek-sermaye çeliþkisinin yerel baðlarýndan kopmasý olarak da tanýmlanabilecek küreselleþme sonucu formal iþ, tam istihdam ve sosyal refah devletiyle birlikte ulus devletin de zorlanmaya baþlamasý, · Emeðin kontrolü ve ürün ve hizmetlerin maksimizasyonunun, hiyerarþik yapýlanma ve mekanizmalara ek olarak içselleþtirme ve motivasyona yönelik yöntemlerle yapýlmaya baþlanmasý, bir deneyim veya proje olarak iþ yaklaþýmý, iþin aðlar veya yatay hiyerarþiler olarak örgütlenmesi, · Planlanmýþ kurumsal modernliðin kendi yan etkilerine ve beklemediði sonuçlarýna yenik düþmesi sonucu, uzmanlýðýn ve teknokrat demokrasinin sorgulanýr hale gelmesi ve yeni sosyal hak arayýþlarýna yol açmasý, · Özelleþmiþ üretim ve tüketim, yerel bilgi ve servis sektörünün öne çýkmasý, · Sözleþme temelli, parça baþý ücretlendirme, esnek ve yarý-zamanlý çalýþmanýn öne çýkmasý, sosyal güvencenin bireyselleþerek hak deðil tercih haline dönmesi ve zayýflamasý, 103


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 104

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

· "Özel alan" olarak ayrýþtýrýlan alanýn kimlik politikasý ve kadýn hareketleri sayesinde artan ölçüde politikleþmesi, iþin yeniden eve doðru da yönelmesi, cinsler ve kuþaklar arasý rol ayrýmýnýn azalmasý ve özel yaþamdaki güç iliþkisinin, baba otoritesinin iniþe geçmesi sonucu sürekli deðiþiminin çekirdek aileye, iþ bölümüne ve ev yaþamýna yansýmasý. · Çalýþma yaþamýna ve maddi deðerlerin paylaþýmýna dayalý toplum yaþamýnýn ve politik etkinliðin öneminin azalmasýna karþýn hem toplumlar içinde, hem de bölgeler arasý eþitsizliðin artmasý, iþin nitelik boyutunun öne çýkmasýyla iþsizliðin kronik hale gelmesi, böylece sýnýflar altý bir kitlenin ortaya çýkmasýyla yoksulluðun ve dýþlanmanýn kalýcýlaþmasý, · Toplumsal sýnýflar ve topluluklar arasýnda yaþam ortamlarýnýn özellikle varlýklý kesimlerin güvenlik kaygýlarý sonucu neredeyse bütünüyle ayrýþmasý ve geçiþlere kapanmasý sonucu oluþan kentsel yarýlmalar, · Ýnsan merkezli kalkýnma anlayýþýnýn yol açtýðý ekolojik kriz ve bunun artan tartýþmasý sonucu "doða" algýsýnda deðiþim yönünde zorlanma, · Politik alanda aktörlerin çeþitlenmesi ve karmaþýklaþmasý, politikada kaynaklarýn bölüþümünün ötesinde farklý kimliklerin tanýnmasý gibi, maddiyat sonrasý deðerlerin de belirleyici olmaya baþlamasý, yönetiþim ve katýlýmcý demokrasi vurgusu, özel sorun temelli örgütlenmelerin, kimlik ve cemaat temelli politikanýn ve dayanýþma topluluklarýnýn da aðýrlýk kazanmasý. Özetle bu dönemin özelliði "müphemlik", "belirsizlik", "akýþkanlýk" veya "yön duygusunun yitirilmesi" olarak nitelendirilebilir. Beck'in Risk Toplumu olarak adlandýrdýðý (Beck, 2000) bu karmaþýklýk, esneklik, açýk uçluluk, savrulma ve geleceðin belirlenemezliði hali, bireylerde önceki döneme göre daha güvensiz bir gelecek tedirginliðine yol açsa da, ayný zamanda gelenekselden sonra modernliðin de görünür baðlarýndan ve otoriteden kurtulma nedeniyle bir özgürlük, yeni baþlangýçlar ve yeniden yapýlanmalar duygusunu ve her zaman dayanaðý olmasý gerekmeyen bir umudu da uyandýrabilir. Yaþam artýk baþlýbaþýna bir kariyerdir, performanstýr ve kiþinin kendisinin yazdýðý ve anlattýðý bir öyküdür. Bu durum, toplumsalýn ve politik olanýn yeniden tanýmlanmasý gereðini ortaya çýkarýr (Sennett 2000). Artýk çalýþma yaþamý ve kitle temelli olmayan, insan haklarý, çevre, sosyal içerme vs. gibi özel sorunlara ya da kimlik mücadelesine yönelik sivil toplum örgütlenmeleri ve sosyal hareketlerde yatay hiyerarþilerin, profesyonel iþletme/yönetim yaklaþýmlarýnýn veya otoritenin, yok olmasa da informal bir biçim aldýðý að tipi yaklaþýmlarýn uygulama alaný bulduðu söylenebilir (Akyüz, 2006). Ancak bu anlatý ve tanýmlama biçiminin kapsayýcýlýðýndan: 1) bu geliþmelerin otomatik olarak bu örgütlenme biçimlerinin tam kapasite çalýþmalarýna yol açacaðý, 2) bu süreçlerin bütün coðrafyalarda benzer þekillerde ve hýzlarda iþlediði, ya da 3) bütün örgütlenmelerin benzer toplumsal anlayýþlarla çalýþmalarýný sürdürdüðü anlamý çýkarýlmamalýdýr

(Ryfmann 2006). Öncelikle, sivil toplumu tanýmlayacak tek bir özellikten söz edilebilecekse bu da "çoðulluk" olacaktýr. Bu çoðulluðun otomatikman demokrasiye yol açmayacaðýný ve demokrasi karþýtý örgütlenmeleri de içinde barýndýrdýðý göz önünde bulundurulursa "sivil toplum" kavramýna da otomatikman olumlu bir anlam

104


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 105

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

atfedilmesi eðiliminin eleþtirel analize tabi tutulmasý gereði ortaya çýkar (Keyman ve Ýçduygu 2003). Bu süreçte özellikle sosyal refah devletine atfedilen çeþitli rollerin üstlenilmesine bazý STK'larýn talip olmasý literatürde ciddi bir eleþtiri konusu yapýlmaktadýr (Yurttagüler 2006; Ilcan ve Baþok 2004). Buna karþýn, özellikle sosyal dýþlanmaya karþý yürütülen çeþitli çalýþmalarda yoksun kesimlerden oluþan hedef kitlenin ekonomik ve politik özne olmasý anlamýnda güçlenmesine yönelik çalýþmalar da bulunmaktadýr. Ýkincisi, sivil toplum baþlýbaþýna kamusal alaný paylaþtýðý politik toplumun resmi otoritesine ya da ekonomik alanýn hegemonik olabilen etkisine karþý bir öðrenme süreci olarak da tanýmlanabilir; yani bitmiþ ya da bitirilebilecek bir ürün deðil, baþlýbaþýna bir süreçtir. Üçüncüsü, bu önceden belirlenemez sürecin iþleyiþi de kendisini çevreleyen özel baðlamdan baðýmsýz düþünülemez. Dolayýsýyla sivil toplumun dýþýnda politik toplum/devlet, özel sektör ve/veya akademi tarafýndan, veya söz konusu coðrafi ya da örgütsel alanýn dýþýndan (ülke, kent, çalýþ-

ma alaný...) dikte ya da taklit edilecek herhangi bir çözüm, bu öðrenme sürecini kolaylaþtýrmaktan çok engelleyecektir. Türkiye de, bu büyük resim içinde bir geçiþ ülkesi olarak yerini almaktadýr. Özellikle AB adaylýðýyla da simgelenen küreselleþme süreci yukarýda sýralanan etkileri birebir gözlenebilir hale getirmektedir. Bu süreçte 1996'da gerçekleþtirilen Birleþmiþ Milletler Ýnsan Yerleþimleri Zirvesi ve paralelindeki STK Forumu dünya ölçeðindeki hareketliliði ve sivil katýlým mekanizma ve pratiklerini göz önüne getirerek bir canlanmaya yol açmýþ, 1999 depremi ve AB adaylýk süreci de sivil alanýn geniþlemesi için önemli dönüm noktalarý olmuþtur. Bu noktadan itibaren artan sayýlarý, deðiþen çalýþma biçimleri ve STK'lar içinde proje ve program temelli ücretli çalýþmanýn sýk rastlanýr bir pratik haline gelmesine karþýn STK'larýn örgütsel kapasitelerinin eksikliði ciddi bir sorun olarak ortaya çýkmýþ ve bu kapasitenin geliþtirilmesi için çeþitli giriþimler gerek farklý fon kuruluþlarýnýn saðladýðý küçük hibeler ve AB Sivil Toplumu Geliþtirme Programý gibi büyük ölçekli destek programlarý, gerekse de çeþitli STK'larýn kendi aralarýnda görüþ alýþveriþinde bulunabilecekleri STK sempozyumlarý serisi gibi platformlar yaratmalarýyla hayata geçirilmiþtir. Her ne kadar STK'lar 1990'lar boyunca daha çok elit oluþumlar olarak ortaya çýkmýþ ve üye ve kurucularý arasýnda akademisyenler olsalar da STK'lara yönelik üniversite ve araþtýrma kurumlarý kaynaklý sürekli ve kurumsal bir geliþim programý oluþturulmamýþtýr. 3. Ýstanbul Bilgi Üniversitesi STK Eðitim Programlarý Ýstanbul Bilgi Üniversitesi STK Eðitim ve Araþtýrma Birimi tarafýndan düzenlenmekte olan "STK Eðitim ve

Sertifika Programýnýn" sýnýf eðitimi þeklinde yapýlan bölümü, biri yoðunlaþtýrýlmýþ yaz okulu olmak üzere 5 dönem devam etmiþ ve toplam 170 katýlýmcýnýn sertifikalarýný almasýyla sonuçlanmýþtýr. STK Eðitim ve Sertifika Programý, ilk 5 dönem boyunca 3 ay süren hafta içi akþam ve hafta sonu güniçi dersleri olmak üzere yoðun katýlým gerektiren ve katýlýmý %90 oranýnda zorunlu olan bir programdýr. STK'lara yönelik iki yýllýk STK eðitim sertifika programý deneyimi ve Türkçe ders materyali ve altyapýsý oluþumu sonrasýnda, ileri düzey kapasite geliþim deneyimini daha geniþ bir coðrafi alana yayabilmek amacýyla karma yöntemli bir uzun dönem eðitim programý baþlamýþtýr. Programýn 2005 yýlýnda baþlayan bu bölümü, karma bir program olarak tasarlanmýþ ve içerisinde hem sýnýf eðitimi, hem de uzaktan öðrenimi barýndýran modüllerden oluþmuþtur. Programýn bu safhasýnda yapýlan deðiþiklikle Ýstanbul dýþýndaki, özellikle büyük þehirlerde örgütlenmeyen ve daha fazla ihtiyaç sahibi STK'lara ulaþmak amaçlanmýþtýr. 2005-2006 öðretim yýlý boyunca devam eden karma uzaktan eðitim Ekim 2005'de 30'ar kiþilik 3 tam katýlýmcý grubun katýlýmý ile baþlamýþtýr ve toplam 8 ay sürdürülmüþtür. Programa ayrýca izleyici olarak da katýlmak mümkün olmuþtur. 2006 güz dönemiyle birlikte 30 105


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 106

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

kiþilik tek katýlýmcý grubuyla yürütülmeye baþlanan karma uzaktan öðrenim programýnýn yanýna ek olarak, ayrý bir katýlýmcý grubu ile bu kez toplam ders saati ayný kalmasýna raðmen toplamda 8 ay sürecek bir sýnýf eðitimi de baþlatýlmýþtýr. STK Eðitim ve Araþtýrma Birimi tarafýndan düzenlenen her iki eðitim programý da hak temelli çalýþan STK'lar ve sivil yurttaþ inisiyatiflerine yönelik kapasite geliþtirmeye yönelik olarak tasarlanmýþtýr. Programýn öncelikli hedefi tabandan örgütlenmelere sahip sivil toplum kuruluþlarýnýn kapasitelerini geliþtirmektir. Program, katýlýmcýlarýn kapasitelerine yönelik bir geliþmeyi mümkün kýlarken, temelde amacý katýlýmcýlar üzerinden STK'larýn geliþimine katkýda bulunmaktýr. Katýlýmcýlarýn programý tamamladýktan sonra ilgili ve iliþkili olduklarý STK'ya geri dönüp programdaki edinimlerinden yola çýkarak gönüllü katkýda bulunmalarý beklenmektedir. Programýn temel hedef kitlesi STK'lar içinde üst düzey yöneticiler deðil, çalýþmalarý bizzat yürüten daha genç kuþak çalýþan, üye ve gönüllülerdir. Katýlým profili ve eðitim sonrasý geliþmeler programa aðýrlýklý olarak STK'larda ücretli çalýþanlarýn ya da çalýþmayý düþünenlerin katýldýðýný göstermektedir; bu nedenle temel amacý bu olmasa da (program kiþisel geliþimi deðil, kurumsal kapasite artýrýmýný amaçlamaktadýr) fiili olarak bir mesleki eðitim programý rolüne girdiði de söylenebilir. STK Eðitim ve Sertifika Programý, öncelikle Bilgi Üniversitesi'nin saðladýðý altyapý kaynaklarý ile yapýlandýrýlan bir program olup program maliyetleri ve katýlýmcýlara saðlanan ücretsiz katýlým olanaðý ilk beþ dönemki sýnýf eðitiminde Açýk Toplum Enstitüsü ve ACT Hollanda, hibrid uzaktan öðrenim programýnda ise yine bu iki kurumla birlikte Ýngiltere'nin Ankara Büyükelçiliði'nin destekleri sayesinde saðlanmýþtýr. Üç sene sonunda bu rutinleþmiþ eðitim programlarý için dýþarýdan kaynak saðlanmasý zorunluluðu kalmamýþtýr ve her iki program da bütünüyle üniversitenin öz kaynaklarýyla yürütülmeye baþlanmýþtýr. STK Eðitim ve Araþtýrma Birimi yukarýda sayýlan kurumlardan aldýðý desteðin yaný sýra, faaliyetleri, destekleyici kuruluþlarýn temsilcileri, sivil toplum alanýnda çalýþan akademisyenler ve sivil toplum kuruluþlarýndaki tecrübeleriyle tanýnmýþ isimlerden oluþan Danýþma Kurulu'nun tavsiyeleri doðrultusunda belirlenmekte ve programlanmaktadýr. 4. Programýn Eðitim Anlayýþý, Metodolojisi ve Ýçeriði: Ford Vakfý’nýn Sivil Toplum ve Yönetiþim Koordinatörü Edwards'a göre sivil toplum kavramýna üç farklý açýdan bakýlmasý mümkündür: 1) Örgütsel yaþam olarak sivil toplum, 2) Kamusal alan olarak sivil toplum, 3) Demokratik yönetiþim olarak sivil toplum (Edwards, 2004). Edwards'a göre içinde bulunduðumuz dönemde yaygýn söylem olarak benimsenen "21. yüzyýlýn bir sivil toplum yüzyýlý olacaðý" iddiasý ancak sivil toplumun bu üç iþlevi ve alaný birbirini tamamladýðý takdirde mümkün olabilir. Keyman'a göre ise Türkiye'de STK'lar bu üç alandan aðýrlýkla ilkiyle, kendi örgüt içi ya da örgütlerarasý sorun ve iliþkilerle meþgul olmakta ve sivil alaný bir kamusal alan ve demokratik yönetiþim alaný olarak görmemektedir (Keyman 2004). Bu tespite ek olarak farklý tip STK'larýn da ya geçmiþ politik örgütlerin ve devletin bürokratik yapýlanma modelini ve davranýþ kodlarýný, ya da özel sektörün kar amacý güden model ve davranýþ kodlarýný benimseyerek bu yapýlanmalarýn çýkmaz noktalarýný kendi içlerinde yeniden ürettiklerini, bunun da kapasite eksikliðine doðrudan yansýdýðý söylenebilir (Gümüþ 2002). 106


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 107

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

STK'larýn kapasite geliþimine yönelik olarak yapýlan Sivil Toplumu Geliþtirme Progamý ihtiyaç analizi çalýþmalarýnýn sonuçlarý (Akyüz ve Albayrak, 2003) ve alanda deneyimli aktivistlerden oluþan Bilgi Üniversitesi STK Birimi Eðitmenler Kurulunda dile getirilen tespitler de sivil toplum ve STK'larla ilgili bu üçlü yapýyý doðrulamaktadýr. Dolayýsýyla kapasite geliþtirme çalýþmalarý bu üç boyut çerçevesinde ve bu üç boyutun birbirleriyle etkileþimini göz önüne alacak þekilde yapýlandýrýlmalýdýr. STK'larýn kapasite geliþtirmesine yönelik olan bu programda gerek STK'larýn sivil toplum ve sivil topluma dair teorik tartýþmalardan haberdar olarak perspektif geliþimini ve katýlýmlarýný saðlamak ve kolaylaþtýrmak, gerekse de sivil toplum örgütlenmelerinin geliþmelerine, çalýþtýklarý konuya dair ürettikleri önerileri ve politikalarý hayata geçirmek için gerçekleþtirdikleri projelerinin uygulanmasýný, sürekliliðini ve sürdürebilirliðini saðlayacak teknik bilgi ve becerinin verilmesi amaçlanmýþtýr. Programýn içeriði de bir yandan katýlýmcýlarýn Türkiye ile sýnýrlý kalmayan teorik ve politik tartýþmalara iliþkin farkýndalýklarýný hedeflerken, öte yandan konularý ile ilgili projelerin kurgulanmasýnda ve/veya sahada yapýlacak faaliyetlere yönelik becerilerini geliþtirmeyi hedeflemektedir. Eðitimler, STK çalýþanlarýnýn ve gönüllülerinin eleþtirel yönetim, iletiþim ve savunuculuk becerileriyle desteklenerek örgütsel kapasitelerini geliþtirmeye yönelik hizmetler sunulmasýný ve dolayýsýyla Türkiye'de sivil toplumu, hak temelli çalýþan STK'larýn güçlendirilmesi aracýlýðýyla desteklemeyi hedeflemektedir. Bu amaçla, yukarýda belirtilen konularda, katýlýmcýlara kendi içinde bütünlüðü olan bir eðitim programý kapsamýnda, teorik bilgiyle de desteklenmiþ bir beceri geliþtirme ortamý saðlanmaktadýr. Eðitimlerin içeriði gruplar halinde geliþtirilecek bir proje çevresinde deneyimsel ve aktif öðrenme çerçevesinde kurulan katýlýmcý yetiþkin eðitimi tekniklerinden yararlanýlarak tasarlanmýþtýr. Metodoloji olarak katýlýmcýlarýn deneyimlerinden yola çýkma yoluyla Freire tarafýndan “problem tanýmlayýcý eðitim” olarak tanýmlanan ve tek taraflý bir aktarýma karþý bir diyalog olarak kurgulanan eðitim anlayýþý uygulamaya geçirilmeye çalýþýlmaktadýr (Freire, 1972). Freire'nin tanýmladýðý biçimiyle öðren(i)ciyi eðitici tarafýndan aktarým yoluyla doldurulmasý gereken (boþ) bir çerçeve ve (iþe yönlendirilecek) bir yatýrým olarak ele alan "bankacý eðitime" karþý öðren(i)cilerin özellikle toplum içindeki güç iliþkilerinden kaynaklanan sorunlarý kendi dillerinde tanýmlamalarýna yardýmcý olmaya ve böylece bu sorunlarý aþabilecek güçlenmiþ özneler haline gelmeleri amaçlý 'problem tanýmlayýcý eðitim', öncelikle eðiticinin öðren(i)cilerin üzerindeki bilgiye ve sosyal konuma dayalý otoritesinin þekil deðiþtirmesini gerekli görür. Özellikle “dýþarýdan” bir etken olarak eðitici, öðren(i)cilerin günlük yaþamlarýnda kullandýklarý söz daðarcýðýnýn dýþýnda bir tarz kullanmamalý ve ezilme durumunu (ve yeri geldiðinde bununla ilgili kuramlarý) öðren(i)cilerin deneyimlerinden ve yorumlarýndan baþlayarak eleþtirel analize tabi tutulmasýný ve bu sorunlu durumu dönüþtürülebilecek bir durum olarak ortaya getirilmesini saðlamalýdýr. Bu yüzden eðitici öncelikle dinlemeli ve çeþitli görüþ, kuram ve bilgileri mutlak gerçek ve doðrular olarak deðil, eleþtirilebilecek düþünme nesneleri olarak sunmalýdýr. Bu nedenle eðitimin temel amacý açýklamak deðil, eylemleri hakkýnda onlarla konuþmak haline gelir. Diyalog olarak eðitim, dünyanýn (birlikte) deþifresi ve bunun sonucu olarak onu dönüþtürmeye adanmak amaçlýdýr. Bu sürekli bir özgürleþme sürecine doðru yönelir ve temel bir güçlenmeye yol açar. Ancak Freire'ye göre özellikle eðitici 'dýþarýdan' ise eðitimin önkoþulu öðrenicilerin iyi bir analizi ve gerçek ihtiyaçlarýnýn belirlenmesidir. Freire'nin kullandýðý çerçeve Deneyimsel Öðrenme kuramý ve etkileþimli ve aktif öðrenme metodolojisinin yetiþkinlerin öðrenme ortamlarýnýn tasarýmýnda kullanýlmasýyla oldukça paralellik göstermektedir. Bu metodolojiler kullanýlarak öðrenme ortamlarýnýn ve süreçlerinin düzenlenmesinde "öðrenmeye açýk olma" önkoþulunun unutulmamasý akýlda tutularak bir tasarýma gidilebilir. Öðrenme stilleri arasýndaki farklýlýðýn eðitim ortamlarýnda 107


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 108

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

çýkardýðý zorluklarý yenmek ve öðrenmeyi içsel kýlmak için çýkýlan yolda, kolaylaþtýrýcýlarýn, moderatörlerin, eðitmen ve öðretmenlerin metodolojilerini belirlerken kullanabilecekleri ve Kolaylaþtýrýcýlýk ve Eðitim Teknikleri Eðitimi'nde önerilen bu tasarým yöntemine ve eðitsel çerçeveye de deneyimsel öðrenme [Experiential Learning] adý verilmiþtir (Kolb 1984; Honey ve Mumford, 1992). Deneyimsel öðrenme kuramýný açýklamaya çalýþan bir þematik gösterim Þekil 1'de bulunabilir:

Þekil 1. Deneyimsel Öðrenme Kuramý

Bu öðrenme döngüsünü eðitim ortamýnda iþletmek için, döngüye gerekli müdahaleler eðitici tarafýndan yapýlmaktadýr. Þemada gösterilmeyen, fakat öðrenmenin gerçekleþmesi için kaçýnýlmaz olan 'hazýrlýk' aþamasý, deneyimin saðlanmasý öncesinde gerek ortamýn düzenlenmesi anlamýnda fiziksel bir hazýrlýk, gerekse de katýlýmcýlar arasýnda pozitif ve birbirlerine ve eðitmenlere güven duyabilecekleri bir duygusal ve zihni hazýrlýk halinde gerçekleþebilir. 'Deneyim' aþamasý katýlýmcýlarýn tamamýna basitçe herhangi bir kavramýn çaðrýþtýrdýðý ilk kelimenin sorularak tahtaya not edilmesi þeklinde gerçekleþebileceði gibi simulasyonlar, canlandýrmalar ve rol oyunlarý, gerçek durumlar üzerine grup tartýþmalarý, ortak sorun haritalama, beyin fýrtýnasý, film seyretme, formel tartýþma, yapýlandýrýlmýþ tartýþma gibi faaliyetler de yürütülebilir. Bu faaliyetler yürütülerek öðrencilerin "gerçek yaþamdaki" durumlara nasýl tepki vereceklerinin ortaya çýkmasýna, daha doðrusu sürecin ileri aþamasýnda düþünme nesnesi olarak kullanýlacak ve eleþtirel analize tabi tutulacak tutum ve tercihlerin ortaya konmasý için bir süreç yürütülür. Bu faaliyetler süresince eðitici, öðren(i)cilerin tutum, görüþ, yaklaþým vs. konularýnda yaptýklarý ve söylediklerini dikkatlice izler ve not eder. Deneyimsel öðrenmeye göre, öðrenme kitapta yazýlanlarýn okunmasý, dinlenmesi ya da iþin doðrusunu yapan hocanýn izlenmesi deðil, bir deneyim yaþatarak o deneyimin öðrenmeye döndürülmesi/tutum deðiþtirilmesi sürecidir. Yansýtma ve üzerine düþünme bu dönüþüm sürecinin en temel aþamasýdýr; öðren(i)cinin deneyim esnasýnda yaptýklarýna dýþarýdan bakma olanaðý saðlar, kendinden farklý düþünenlerle empati kurmasýný saðlar, ve kendi önyargýlarýyla çarpýþmasýna olanak verir. Örneðin bir simülasyon faaliyetinde çevreyi önemsemeyip karý ön plana çýkaran bir sanayici rolünü oynayan öðrenci, bu rolün (aktörün) kendisi ve diðer insanlar üzerindeki etkisini daha iyi gözlemler; ya da etnik kimliði ya da özürlülüðü nedeniyle toplumdan dýþlanmýþ rolünü oynayan bir

108


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 109

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

öðrenci bu rolü üzerine düþünürken bu kiþilerle empati kurma olanaðýný yakalar, kendi önyargýlarýný farkeder. Bu aþamada toplu tartýþma, grup tartýþmasý, atölyeler, sözlü sunuþlar ön plandadýr. Önemli olan öðrencilerin deneyim aþamasýnda üstlendikleri rolden çýkýp yaþanan deneyime dýþarýdan bakabilmelerini saðlamak, "nasýl hissettiklerini", "ne olduðunu", "kimin/hangi grubun ne þekilde davrandýðýný", "nasýl argümanlar ortaya koyduklarýný", bu argüman ve davranýþ biçimlerinin hangi varsayým, kabul ve ezberlere dayandýðýný hep birlikte konuþarak öðrenciler arasýndaki farklý algýlamalarýn ortaya dökülmesini saðlar. Doðal olarak, bu yüzden de deneyim aþamasýnda "yanlýþ yapma hakký" için de saðlanmýþ olmasý gereken güven ortamýný bu aþamada da korumak ve sorularla kendi söylediklerini eleþtiriye tabi tutabilecekleri bir ortam (milieu) yaratmak gerektir. Genelleþtirme aþamasýnda ise yansýtma aþamasýnda, hoca tarafýndan, öðrencilerden ya da öðrenci gruplarýndan gelen cevaplar ve bu konuda literatürde yerini almýþ teorilerle birleþtirilerek genel durum açýklamasýna ya da alternatif açýklamalara gidilir. Burada katýlýmý saðlamak açýsýndan hocaya düþen temel görev öðrencilerin bir önceki aþamada yansýttýklarý bilgi/görüþ/tutum farklýlýklarý ile baðlantýlar kurabilmesidir. Son olarak yaþanan deneyim, yansýtma/üzerine düþünme ve genelleþtirme sonrasýnda ortaya konan bilgiye dayanarak yeni bir duruma yönelik uygulama yapmalarý saðlanmaya çalýþýlýr. Örneðin bir grup çalýþmasýyla, incelenen konuda "siz olsanýz ne yapardýnýz?"ý ortaya çýkarmak, ortaya çýkan sorunu çözmek için bir eylem planý ya da proje taslaðý hazýrlanmasýný istemek, ya da konuyla ilgili olarak deneyim aþamasýnda deðinilmemiþ baþka bir özel durumda çalýþma yapmalarýný istemek uygun olabilir. Bütün bu süreç sýrasýnda eðiticinin rolü daha çok süreci tasarlamak/düzenlemek ve sürecin saðlýklý iþlemesi için yerinde müdahelelerde bulunmaktýr. Bu süreçte eðitici moderatördür ve þu yetkinlikler kendisinden beklenir : · Tüm öðren(i)cilerin katkýlarý ölçüsünde eþit söz hakký almasýný ve öðrencilerin bir kýsmýnýn ortamda baskýn pozisyon yaratmamasýný gözetmek, · Farklý düþünme ve katýlým hýzlarý olan öðren(i)cileri de gözetmek, · Öðren(i)cilerden, gruptan alýnabilecek bütün yanýtlarýn ortaya çýkmasýný saðlamak, · Öðren(i)cileri aktif olarak dinleyebilmek, kendisinin ne söyleyeceðine deðil, onlarýn ne söylediðine odaklanmak, · Öðren(i)cilerin söylemek istediklerini açýk ve anlaþýlýr cümlelere dönüþtürerek ön plana çýkarabilmek, · Katýlým ve yaratýcýlýk uyandýrmak, · Öðren(i)cileri, grubu özel konu ve odak sorulara yöneltmek, · Öðren(i)cilerden, gruptan gelen yanýtlarý yaratýcýlýða, genelleþtirmelere yönlendirmek ve bazen provokasyonlarla ortamý ateþlemek, · Öðren(i)cileri, grubu yüzeysel yaklaþýmlardan derinlemesine etkilerin incelenmesine doðru yönlendirecek sorularý yaratmak, · Ortaya çýkan bütüncül verilerin yutulabilecek parçalara bölünmesini saðlamak (Nemutlu ve Akyüz 2005).

109


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 110

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Deneyimsel ve aktif öðrenme çerçevesinin ve etkileþimi ön plana çýkaran tekniklerin kullanýlmasýyla STK'lardan farklý deneyimlerle gelen katýlýmcýlar bir yandan eðitmenlerin yardýmýyla teori ve pratiðe dair yeni bilgiler edinirken, öte yandan alanda edindikleri deneyimleri birbirleri ile paylaþarak hem tartýþmalarýn zenginleþmesini saðlamýþ; hem de birbirlerinden öðrenebildikleri bir eðitim ortamý yaratmýþlardýr. Bu eðitim ortamý ayný zamanda katýlýmcýlar arasý iliþkilerin güçlenmesi ve bu iliþkilerin farklý alanlardaki STK'larýn ortaklýða gitmesini kolaylaþtýrarak çarpan etkisi göstermiþtir. Katýlýmcýlarýn performansý programa devamlarý ve eðitim programý sonunda son haline getirilen ve tüm eðitim modüllerini kapsayan bir proje metni yoluyla deðerlendirilmektedir. Bu projeler sýnýf eðitiminde grup halinde hazýrlanýrken uzaktan öðrenim aðýrlýklý programýn ilk döneminde katýlýmcýlarýn zorlanmasý sonrasý bireysel çalýþmaya dönülmesi gereði duyulmuþtur. Programlarda yer alan dersleri sýralamak içerik hakkýnda fikir sahibi olunmasýný kolaylaþtýrabilir. Programýn giriþ dersinde ve uzaktan öðrenim aðýrlýklý programýnýnýn katýlýmcýlarýnýn Ýstanbul'da beþ gün için bir araya geldikleri açýlýþ haftasýnda sivil toplum kavramýnýn, kavrama iliþkin güncel düþüncelerin, STK'larýn ve iþlevlerinin masaya yatýrýldýðý teorik bir tartýþma yürütülmektedir. Bu tartýþma bir yandan katýlýmcýlar arasýnda tüm program boyunca sürecek eleþtirel düþünme ve "ortak bir dil yaratýlabilir mi?" kaygýsý taþýrken; öte yandan da söylenegelen kavramlarýn sorgulanmasýna bir zemin saðlamayý amaçlamaktadýr. Programýn baþýnda yapýlan bu tartýþmanýn, eðitimin devamýnda içine yayýlan ve "Sivil Toplum Nedir?", "Demokrasi ve Geliþme", "Türkiye'de ve Avrupa'da Sivil

Toplum", "Çokkültürlülük Perspektifleri", "Katýlým ve Demokrasi", "Kimlik, Kültür ve Haklar" gibi temalarý kapsayan sivil toplum ve demokrasi seminerleri ve web sayfasýndan eriþilebilen seminer çözümleri ile beslenmesi amaçlanmýþtýr. Proje ve örgüt yönetimi konusunda kapasite geliþtirmeyi amaçlayan derslerin yaný sýra Avrupa Birliði, toplumsal cinsiyet, STK'lar için hukuki çerçeve, insan haklarý, iletiþim ve kolaylaþtýrýcýlýk teknikleri dersleri programýn ana eksenini oluþturmaktadýr. Uzaktan öðrenim aðýrlýklý program, katýlýmcýlarýnýn yine Ýstanbul'da bir araya geldiði 4 günlük bir deðerlendirme ve kapanýþ toplantýsýyla sona ermektedir. Deðerlendirme ve kapanýþ toplantýsýnda programýn kazanýmlarýnýn katýlýmcýlar tarafýndan deðerlendirilmesi yanýnda STK'lar için Ýnsan Haklarý, STK Aktivizmi ve Savunuculuk Seminerleri bulunmaktadýr. Derslerin oluþturulmasýnda öncelikle göz önüne alýnan deðer, tüm derslerde verilen bilgilere ve kuramlara karþý eleþtirel bir gözle yaklaþýlabilecek donanýmýn katýlýmcýlara saðlanmasýdýr. Amaç eleþtirel düþünceyi mümkün kýlmak olunca derslerin tümünde, alanda kullanýlabilecek pratik bilginin teorik tartýþmalarýný da katýlýmcýlarýn tartýþmasý için masaya yatýrmak önemli bir hedef haline gelmiþtir. Ayrýca derslerin pratiðe yönelik ya da teorik ve politik olarak ayrýlmasýndan ortaya çýkabilecek deneyim ve bilgi arasýndaki hiyerarþi programýn tüm kurgusuna ve felsefesine aykýrý olduðu için, eðitim modüler deðil, bütüncül olarak tasarlanmýþtýr. Nitekim eðitmen havuzu alandan gelen aktivistler/uzmanlar ve akademisyenlerden oluþmaktadýr. Programlarýn asýl amacý eðitimi alan kiþiler yoluyla kuruluþlarý desteklemek olduðundan haklar temelli alanlarda çalýþan STK'larda gönüllü ya da ücretli olarak çalýþan herkes kurumunun aday göstermesi yoluyla baþvurabilir. Uzaktan öðrenim aðýrlýklý program öncesinde daha çok sýnýf eðitiminde katýlýmcýlar arasý grup dinamiði düþünülerek konulmuþ olan "40 yaþ altý olmak" ve "üniversite mezunu veya öðrencisi olmak" koþullarý bu programda aranmamaktadýr. Programa katýlým ücretsizdir, ancak katýlýmcýlarýn programýn içeriðine dair sorumluluklarýný yerine getirmelerinin yaný sýra kendilerini aday gösteren STK'lar içinde programdan edindiklerini paylaþmalarý beklenmektedir. Bu paylaþýmýn içeriði ise aday ile kurumu arasýnda belirlenmektedir ve birimin müdahalesi

(katýlýmcýnýn onayý alýndýktan sonra) programý baþarýyla bitiren katýlýmcýnýn durumu hakkýnda kuruluþta kendisini aday gösteren kiþiye bir mektup göndermekle sýnýrlý tutulmuþtur. Sýnýf eðitimine dönem baþýna, uzaktan öðrenim 110


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 111

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

aðýrlýklý programa ise grup baþýna 30 katýlýmcý kabul edilmektedir ve 2005-2006 döneminde her biri birer moderatör tarafýndan yürütülen üç grup, 2006-2007 döneminde ise tek grup oluþturulmuþtur. Katýlýmcý seçiminde çalýþma alanlarýna ve uzaktan öðrenim aðýrlýklý program özelinde coðrafi bölgelere göre denge gözetilmekte ve genç adaylara ve kadýnlara öncelik tanýnmaktadýr. Uzaktan öðrenim aðýrlýklý programýn açýlýþ haftasýnda katýlýmcýlarý uzaktan öðrenime teknik ve grup atmosferi açýsýndan hazýrlamak, kapanýþ haftasýnda ise programýn olasý eksiklerini toparlamak ve deðerlendirmek ve katýlýmcýlarý programýn kazanýmlarýný kendi kurumlarýna ve çevrelerine aktarmaya hazýrlamak amaçlanmýþtýr ve içerikleri de bu amaçlara göre düzenlenmiþtir. Uzaktan öðrenim bölümünde web üzerinde kurulu bir forumdan yararlanýlmaktadýr. Forumda tam katýlýmcýlarýn yeni mesaj baþlýðý açma ve açýlan baþlýklara yanýt gönderme ile birbirlerine ve moderatöre özel mesaj gönderme olanaklarý bulunmaktadýr. Moderatörler ayrýca web sitesine yükledikleri dokümanlara mesaj içinde baðlantý koyma olanaðýna sahiptir ve güncellenmiþ ders notlarý ve okumalarýn bir çoðu katýlýmcýlara bu þekilde ulaþtýrýlmýþtýr. Program kapsamýnda katýlýmcýlarýn haftalýk ortalama 5 saatlik çalýþma yapmasý öngörülmüþtür. Katýlýmcýlarýn her bir haftalýk modülün baþýnda moderatör tarafýndan forumda yayýmlanan açýlýþ mesajýnýn rehberliðinde ders notu ve diðer makalelerden oluþan okumalarý yapmalarý, dersine göre açýlýþ haftasýnda aldýklarý video çekimlerini izlemeleri, bu okuma ve materyallerden yararlanarak açýlýþ mesajý sonunda belirtilen tartýþma sorularýna en azýndan bir yanýt vermeleri ve tartýþmayý ilerletmeleri ve ders özelinde istenen bireysel alýþtýrmalarý ve proje çalýþmalarýný yerine getirmeleri beklenmiþtir. Tartýþma sorularý çoðunlukla katýlýmcýlarýn kendi kuruluþlarýndaki deneyimleri belirtmelerine yönelik olarak hazýrlanmýþtýr. Uzaktan öðrenimde öðrenme yüz yüze eðitime göre daha çok katýlýmcýnýn bireysel sorumluluðu olduðu ve bu nedenle geri düþmenin daha kolay olmasý nedeniyle moderatörler katýlým göstermeyen katýlýmcýlarla her ihtiyaç hissettiklerinde telefon ve e-posta yoluyla birebir iletiþime geçmeye çalýþmaktadýr. 5. Programýn deðerlendirilmesi Sýnýf eðitimi temelli programýn etkisinin deðerlendirilmesi için farklý yapýlar kullanýlmýþtýr. Öncelikle yaygýn olarak kullanýlan bir yöntem olarak katýlýmcýlardan her biri dersin sonunda dersle ilgili deðerlendirmelerini almanýn yaný sýra, programýn ortasýnda genel bir ara deðerlendirme ve sonunda tüm grubun katýlýmýyla sözlü ve yazýlý olarak geri bildirimlerin alýndýðý bir sonuç deðerlendirmesi yapýlmaktadýr. Programýn genel yapýsýnýn, modüllerin içeriðinin, eðitmenlerin ve teknik olanaklarýn deðerlendirildiði bu uygulamanýn yaný sýra program boyunca katýlýmcýlarýn ürettiði projelerin niteliksel açýdan deðerlendirilmesi için uzman desteði alýnmaktadýr. Programýn sivil toplum örgütlenmelerine katkýsýný anlamak için yapýlan en önemli uygulama ise katýlýmcýlarýn iliþkide olduklarý STK'lara 3 - 6 ay sonra yapýlan ziyaretlerdir. Ýlgili STK'larda katýlýmcýnýn birlikte çalýþtýklarý kiþiler ile yüz yüze derinlemesine yapýlan görüþmeler sonucunda hem programýn katýlýmcýnýn yanýnda STK'ya ne kadar ve nasýl katký saðladýðýnýn, hem de program sonrasýnda katýlýmcýnýn STK iþleyiþiyle baðlantýlý bilgi, beceri ve tutum açýsýndan deðiþiminin nasýl gözlendiðinin anlaþýlmasý amaçlanmaktadýr. Deðerlendirme bir yandan programýn sürekli geliþmine olanak tanýrken, öte yandan katýlýmcýlarýn geri bildirimleri göz önüne alýnýp yeni uygulamalara alan saðlanmasý eðitimin katýlýmcýlarla ortak ve hiyerarþik olmayan, sahadan haberdar bir þekilde tasarlanmasýna imkan tanýmýþtýr. Uzaktan öðrenim aðýrlýklý programda da yukarýda belirtilen metodoloji (modüllerin sonunda yapýlan deðerlendirme dýþýnda) benimsenmiþtir. 2005-2006 döneminde yürütülen ilk program sýrasýnda ayrýca özellikle internet üzerinden eðitim programý yürütmeye yönelik bir dýþ deðerlendirme yapýlmýþtýr. Bu þekilde sýnýf eðitimiyle uzak111


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 112

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

tan öðrenim aðýrlýklý programýn kazanýmlarý arasýnda bir karþýlaþtýrma yapýlmaya çalýþýlmýþtýr. Uzaktan öðrenim aðýrlýklý programýn ilk dönem deðerlendirme sonuçlarý, önceki dönemlere göre beceri geliþiminin 'eleþtirel bakýþtan' çok daha aðýrlýkla (proje teklifi hazýrlama gibi) spesifik somut becerilerde geliþtiði þeklinde yorumlanmýþtýr; ancak önceki dönemlere göre daha sýk rastlanan 'kurumlarda revizyon ihtiyacý' eleþtirel düþünce boyutunun da yeterli ölçüde geliþtiðinin göstergesi olarak sayýlabilir. Öðrenme deneyimi bu açýdan uzaktan öðrenim yöntemine de baðlý olarak geleneksel sýnýf eðitiminden daha farklý olmuþtur. Sistematik ve planlý çalýþma konusunda benzer düzey yakalanmýþken yüz yüze eðitimde diðer katýlýmcýlarla girilen yoðun etkileþim sonucu gözlenen eleþtirellik ve farklýlýklarla bir arada bulunabilme kazanýmý, uzaktan öðrenimde daha ikincil bir kazaným haline dönüþmüþtür. STK Eðitim ve Sertifika Programý döneminde geliþtirilen ders notlarý ve materyallerinin gerek el kitaplarýna, gerekse de interaktif CD'lere dönüþtürülerek eðitim dýþýnda kapasite geliþtirmeye yönelik materyal üretimi için uzaktan öðrenim deneyimi oldukça yararlý olmuþ ve deneyimler ýþýðýnda bu materyalin 'moderatörsüz bir uzaktan öðrenme' þeklinde tasarlanmasý mümkün olmuþtur. Geliþtirilen kitaplara ve seminer çözümlerine birimin http://stk.bilgi.edu.tr/ adresindeki web sayfasý üzerinden eriþmek mümkündür. Katýlýmcý merkezli genel bir deðerlendirme sonucu olarak her iki programda da katýlýmcýlarýn büyük çoðunluðunun programa katýlmýþ olmaktan oldukça memnun olduklarýný, kendilerine çalýþmalarýnda yararlý olacak öðrenme noktalarý çýkardýklarýný ve alanla ilgili beceri ve anlayýþ geliþtirdiklerini, bunun sonucunda kendilerine daha fazla güvendiklerini düþündükleri söylenebilir.

112


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 113

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Sonuç: Türkiye'de sivil toplum alanýnda yaþanan geniþleme, ne yazýk ki, tüm dikkatlerin örgütsel ve finansal kapasite geliþimine kaymasýna neden olmuþtur. Oysa STK'larýn kapasitelerine yönelik geliþimden bahsederken, demokratikleþmeye katkýlarý, sivil ve örgütlü toplumsal denetim ve baský mekanizmalarý olmalarý ve toplumsal sorunlarý kamusal alanda tartýþmaya açmalarý için de donanýmlarýný ve bilgiye ulaþma ve bilgiyi ulaþtýrma kanallarýný geliþtirmeye ihtiyaçlarý olduðunu hatýrlamak gerekir. Bu baðlamda sivil toplum kuruluþlarýnýn kapasitelerini geliþtirmeye yönelik eðitimlerde katýlýmcýlarýn eleþtirebilmesi ve sivil diyaloga katkýda bulunabilmesine yönelik programlarýn ve içeriklerin hazýrlanmasýna dikkat edilmesinin sadece STK'nýn yapýsýna veya yöneticiliðe dair bir ufuk geliþimi sunmaktan öte, sivil topluma zengin bir zemin saðlayabileceðini söyleyebiliriz. Sivil toplumun aslen toplumun kendi içindeki bir öðrenme süreci olduðunu kabul ediyorsak, "sivil toplum eðitimi" sivil toplumun içindeki veya dýþýndaki çeþitli kurumlar tarafýndan sivil toplumun geneline bilgi ve beceri enjekte edilen hiyerarþik bir formatta deðil, yine sivil toplumun unsurlarýnýn birbirinden öðrenmesini kolaylaþtýracak eleþtirel bir süreci düzenleyecek þekilde tasarlanmasý, eðitimi saðlayan kuruluþun da (bu kuruluþ devlet kuruluþu, yerel yönetim, uluslararasý uzmanlýk kurumlarý ve danýþmanlýk þirketleri veya üniversite bile olsa, hatta özellikle bunlar gibi STK'lar alaný dýþýndan kurumlar ise) öðrenmeye ve dönüþüme açýk olmasý gerekir. Yakýn dönemde gündemi oluþturan ve gelecekte de oluþturmaya devam edecek Avrupa Birliði süreci de bu tartýþmanýn özel bir durumunu oluþturmaktadýr. STK'larýn örgütsel ve finansal geliþimine yönelik verilen eðitimler, AB'ye sadece fon veren bir kurum olarak bakma gibi bir yanýlgýyý da beraberinde getirmiþlerdir. Oysa açýsý deðiþtirilmiþ bir perspektif ile, STK'larýn Avrupa Birliði sürecinde hem ülke içinde hem de Avrupa düzeyinde sivil diyalogun parçasý olabileceklerini göstermek, STK'larýn karar ve uygulama süreçlerinde aktif olarak yer almalarýný ve uzun dönemde sürece ve politik kültüre dönüþtürücü bir etkide bulunmalarýný saðlayabilir. Önümüzdeki dönemde miktarý artacak olan Avrupa fonlarý da, Avrupa kamusal alanýna dahil olma ve çalýþmalara Avrupa boyutunu getirmenin bir aracý olarak deðerlendirilmelidir.

113


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 114

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Bibliyografya ve Yararlanýlan Kaynaklar Akyüz A. (2006) "Bir Ýþ Yapma Biçimi Olarak Gönüllülük ve Örgütlenmesi", Yurttagüler L. ve Akyüz A. (2006) Gönüllülerle Ýþbirliði, Ýstanbul Bilgi Üniversitesi Yayýnlarý STK Eðitim Çalýþmalarý Dizisi içinde. Akyüz A. ve Albayrak D. (2003) Sivil Toplum Geliþtirme Programý Ýhtiyaç Analizi Toplantýlarý Raporu. Beck U. (2000) "Brave New World of Work", Polity Press. Brander ve dig., (2007) Compass-Gençlerle Ýnsan Haklarý Eðitimi Kýlavuzu, Ýstanbul Bilgi Üniversitesi Yayýnevi, yayýmlanmak üzere; www.coe.int/compass adresinden eriþilebilir. Edwards, M. (2004) "Civil Society", Polity Press in ass. with Blackwell Publishing Inc. Freire, P. (1972) Pedagogy of the oppressed, Penguin. Gümüþ, K. (2002) "STK'larda Örgüt Ýçi Demokrasi ve Gönüllülük Konusunda Deneyim ve Görüþler" in Çakmak A. (ed.) STK'larda Gönüllülük ve Gençlik, Tarih Vakfý yay.: 49. Honey P. ve Mumford A. (1992) The Manual of Learning Styles, p. 3, ISBN 0-9508444-7-0. Adapted version. Ilcan, S. and Basok, T. (2004) "Community Government: Voluntary Agencies, Social Justice, and the Responsibilization of Citizens", Citizenship Studies, Vol.8, No.2, pp 129-144. Keyman F. (2004) Sivil Toplum, Sivil Toplum Kuruluþlarý ve Türkiye, Ýstanbul Bilgi Üniversitesi, STK Eðitim ve Araþtýrma Birimi, Sivil Toplum ve Demokrasi Konferans Yazýlarý no 4. Keyman, F. ve Ýçduygu, A. (2003) "Globalization, Civil Society and Citizenship in Turkey: Actors, Boundaries and Discourses", Citizenship Studies, Vol.7, No.2, pp.219-234. Keyman, F. (2002) "Liberalizm, Devlet, Hegemonya" , Everest Yay. Kolb, D. (1984) Experiential learning, Prentice Hall Inc. Martinelli S. ve Bowyer J. (2006) Örgüt Yönetimi Eðitim Kýlavuzu, Ýstanbul Bilgi Üniversitesi Yayýnevi, Ýstanbul. www.training-youth.net adresinden edinilebilir. Martinelli S. ve Taylor M. (2000) Intercultural Learning T-Kit, Council of Europe Publishing. www.trainingyouth.net adresinden edinilebilir. Nemutlu G. ve Akyüz A. (2005) Kolaylaþtýrýcýlýk ve eðitim teknikleri eðitim ders notlarý, Bilgi Üniversitesi, STK Eðitim programý. Ryfmann P. (2006), "Sivil Toplum Kuruluþlarý" Ýletiþim Yayýnlarý. Sennett R. (2000) "Karakter Aþýnmasý - Yeni kapitalizmde iþin kiþilik üzerindeki etkileri", çev.Barýþ Yýldýrým, Ayrýntý yayýnlarý. Titley G. (2002) Training Esentials T-Kit, Council of Europe Publishing. www.training-youth.net adresinden edinilebilir. Yurttagüler L. (2006) "Politik duruþ olarak gönüllülük", Yurttagüler L. ve Akyüz A. (2006) Gönüllülerle Ýþbirliði, Ýstanbul Bilgi Üniversitesi Yayýnlarý STK Eðitim Çalýþmalarý Dizisi içinde. 114


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 115

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

EK - I STK EÐÝTÝM VE SERTÝFÝKA PROGRAMI 2006 - 2007 DÖNEMÝ DERS ÝÇERÝKLERÝ 000 GÝRÝÞ TPNGO 001 (Z): SÝVÝL TOPLUM VE DEMOKRASÝ SEMÝNERLERÝ TPNGO 002 (Z): SÝVÝL TOPLUM VE STRATEJÝ OLUÞTURMA 1.Sivil toplum kavramý, teorik temelleri, kavrama iliþkin güncel tartýþmalar 2.STK'larýn iþlevleri, yapýlanlar, ülke örnekleri Sivil toplum kuruluþlarý, taným, yelpaze, jargon. 3.STK'larda ortaklýklar: iþ dünyasý, yerel ve merkezi yönetimler 100 ZORUNLU DERSLER: TPNGO 101 (Z): ÝLETÝÞÝM BECERÝLERÝ 1.STK'lar ve Að-tipi iletiþim 2.Mahkeme Simülasyonu. 3.Ýletiþim, kiþiler arasý iletiþim, küçük gruplarda iletiþim. 4.Kurumsal iletiþim, kriz iletiþimi. Medyanýn rolü. Yazýlý iletiþim; sözlü sunum hazýrlama; kriz döneminde iletiþim; medyanýn rolü. TPNGO 102 (Z): STK'LAR ÝÇÝN ÖRGÜT YÖNETÝMÝ 1.STK'lar için misyon-vizyon-strateji 2.Vizyon-misyon uygulamasý ve stratejik yönetime giriþ 3.Stratejik yönetim uygulamasý 4.Öðrenen örgütler ve STK'lar TPNGO 103 (Z): STK'LAR ÝÇÝN TEKLÝF YAZMA TEKNÝKLERÝ ve BÜTÇELEME 1.Proje tasarýmý: Proje döngüsü, proje fikrini oluþturma, problem aðacý ve hedef aðacýný geliþtirme 2.Paydaþ analizi, projenin genel amaç ve hedeflerinin belirlenmesi 3.Projenin planlanmasý. Faaliyet/zaman/kaynak planlamasý, iþ döküm aðacý 4.Mantýksal çerçeve analizi: Mantýksal çerçeveye baþlamak, amaç, hedef ve faaliyetler. 5.Faaliyetlerin risk analizi ve varsayýmlarýn saptanmasý 6.Göstergeler ve doðrulama kaynaklarýnýn saptanmasý 115


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 116

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

7.Grup projeleri için mantýksal çerçeve hazýrlama atölyesi 8.Projelerin izleme ve deðerlendirilmesi. Projelerde sürdürülebilirlilik 9.Bütçe hazýrlama, alt kalemler, yöntemler 10. Bütçe uygulama örnekleri, uygulama sorunlarý, çözüm yöntemleri 11. Grup projeleri için bütçe hazýrlama atölyesi 12. Raporlama 200 SEÇMELÝ DERSLER: TPNGO 201 (S): STK'LARDA ÝNSAN/GÖNÜLLÜ KAYNAKLARI YÖNETÝMÝ 1.Panel: Gönüllülük nedir? Gönüllüler sivil toplumun neresindeler? Bir kimlik ve siyasi hareket olarak gönüllülük. 2.TPNGO 103 dersinde hazýrlanan teklifler için gönüllü kaynaklarý yönetimi programý geliþtirilmesi, gönüllü kazanma, baþvuru ve mülakat. 3.TPNGO 103 dersinde hazýrlanan teklifler için insan kaynaklarý stratejisi geliþtirilmesi, iþ tanýmý, oryantasyon, deðerlendirme ve eðitim 4.TPNGO 103 dersinde hazýrlanan tekliflerin insan kaynaklarý bölümünün geliþtirilmesi. TPNGO 202 (S): SAVUNUCULUK VE POLÝTÝKALARI ETKÝLEME 1.Tanýmlar: savunuculuk, kampanya ve lobi faaliyetleri. 2.Savunuculuk stratejilerine giriþ. Problemi yeniden tanýmlamak. 3.Savunuculuk stratejisi hazýrlamada temel yaklaþýmlar: SWOT analizi, konu, hedef ve amaç belirleme. 4.Lobi, müzakere ve medya kampanyasý hazýrlama simülasyonlarý. TPNGO 203 (S): AVRUPA BÜTÜNLEÞMESÝ VE STK'LAR 1.Kavram ve kimlik mekaný olarak Avrupa, Avrupa bütünleþmesi ve Avrupa yurttaþlýðý 2.Avrupa kurumlarý: kim kimdir? Avrupa Konseyi, AGÝT ve Avrupa Birliði 3.Avrupa Birliði: kurumsal yapý, politika süreçleri ve STK'larýn katýlým olanaklarý 4.AB Fon ve Programlarý 5.STK'lar ve geleceðin Avrupasý: uygulama ve perspektif oluþturma

116


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 117

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

TPNGO 204 (S) STK'LARDA KAYNAK GELÝÞTÝRME 1.Panel: Kaynak geliþtirme, fonlar ve STK'lar 2.Örgütsel kavramlar ve kaynak geliþtirme 3.Kaynak geliþtirmenin stratejik ve örgütsel yönleri 4.Kaynak geliþtirme stratejilerine genel bakýþ TPNGO 205 (S): STK'LAR ÝÇÝN HUKUKÝ ÇERÇEVE VE ÝNSAN HAKLARI 1.Dernekler hukukuna giriþ. Vakýflarla ilgili genel hukuki bilgiler, vakýf kavramý ve medeni kanuna tabi vakýflarýn türleri, vakfýn kuruluþu, vakfýn organizasyonu ve iþleyiþi, vakýflarýn teftiþ ve denetimi, vakfýn sona ermesi 2.Ýnsan haklarý kavramý neye yarar? Ýnsan haklarý ve yurttaþ haklarý, hukuk ve insan haklarý 3.Uluslararasý hukuk: Ýnsan haklarýndan insan haklarý hukukuna, kendi geleceðini belirleme hakký ve insan haklarý, insan haklarý hukuku ve insan haklarý aktivizmi 4.Uluslararasý hukuk ve örgütlenme hakký, Birleþmiþ Milletler standartlarý, Avrupa standartlarý TPNGO 206 (S) KOLAYLAÞTIRICILIK VE EÐÝTÝM TEKNÝKLERÝ 1.Kolaylaþtýrýcýlýk ve eðitim: farklý anlayýþ ve yaklaþýmlar, deneyimsel öðrenme 2.Öðrenme tarzlarý ve katýlýmcý merkezli düþünme 3.Eðitim teknik ve metodolojileri, atölye hazýrlýðý 4.Katýlýmcý atölyeleri 5.Eðitmenin deðerleri ve etik, STK'larda eðitim ve deðerlendirme

117


AliAlperAkyuz.qxd

27.04.2007

14:59

Page 118

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

EK - II UZAKTAN ÖÐRENÝM AÐIRLIKLI STK EÐÝTÝM PROGRAMI DERSLERÝ A - Açýlýþ haftasý Sivil toplum ve kuruluþlarý Strateji geliþtirme Ýletiþim becerileri B- Uzaktan Öðrenim Bölümü Giriþ Uzaktan öðrenime giriþ haftasý: Sivil toplum ve STK'lar (1 hafta) Organizasyon Modülü: · Örgüt Yönetimine Giriþ (3 hafta) · Gönüllülük ve Gönüllülerle Ýþbirliði (3 hafta) · Kaynak Geliþtirme (2 hafta) Savunuculuk ve Politikalar Modülü: · Avrupa, Sivil Toplum ve STK'lar (3 hafta) · Savunuculuk ve Politikalarý Etkileme (3 hafta) · STK'lar için Hukuksal Çerçeve (1 hafta) Proje Modülü: · Proje Döngü Yönetimi, Teklif Yazma ve Bütçeleme (5 ders - 10 hafta) · Avrupa Birliði Proje Finansman ve Fon Prosedürleri (2 hafta) Toplam: 28 Hafta Ders + 4 hafta ara + 2 hafta proje hazýrlama ve deðerlendirme C - Kapanýþ Haftasý STK'lar için Ýnsan Haklarý Çerçevesi Aktivizm Ýletiþim Becerileri Deðerlendirme ve Aktarým

118


OzanaUral.qxd

27.04.2007

15:08

Page 43


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:48

Page 120

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Türkiye'de Mesleki Yaygýn Eðitimin Geliþimi Özlem ÜNLÜHÝSARCIKLI* Öze et Türkiye'de “yaygýn eðitim” kavramý “halk eðitimi” ve “yetiþkin eðitimi” kavramlarý ile çoðu kez eþanlamlý olarak kullanýlmaktadýr. Bu yazýnýn giriþinde öncelikle, "yaygýn eðitim", "halk eðitimi" ve "yetiþkin eðitimi" kavramlarý üzerinde durularak kavramlara açýklýk getirilmeye çalýþýlmakta, ayrýca bireylerin eðitim gereksinimlerinden çýkýlarak, mesleki eðitimin önemi vurgulanmaktadýr. Türkiye'de mesleki eðitimin, özellikle çýraklýk eðitiminin temelleri, 13. yüzyýlýn ortalarýndan itibaren toplumun ekonomik, kültürel ve toplumsal hayatýnda önemli rol oynayan Ahi Birlikleri ile atýlmýþtýr. Ahi Birlikleri’nde mesleki eðitim, askeri eðitim ve sosyal hayat içiçe idi. Bu kurum, 13. yüzyýldan 16. yüzyýla kadar varlýðýný sadece müslüman esnaf ve sanatkarýn üye olabildiði bir örgüt olarak sürdürmüþtür. Sonralarý "gedik" adý altýnda ve farklý dinlerden esnaf ve sanatkarlarýn birarada olduðu bir kuruma dönüþen bu birlikler, 1861 yýlýna kadar devam etmiþ, ancak gediklerin tekelci yapýsý nedeniyle kaldýrýlmýþlardýr. Ancak, kaldýrýlan bu kurumlarýn lonca sistemi devam etmiþ, 1912 yýlýnda çýkartýlan bir kanunla tamamen kaldýrýlmýþlardýr. Bu kurumlar, Türkiye'de mesleki eðitimin geliþmesi anlamýnda tarihimizde önemli bir yer tutmakta ve günümüzdeki mesleki eðitim uygulamalarýnda etkilerini görmekteyiz. Günümüzde, Türkiye'de yetiþkin eðitimi etkinlikleri, mesleki eðitim etkinlikleri dahil olmak üzere, genel olarak Milli Eðitim Bakanlýðý Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü'ne baðlý kurumlarda, özel kurumlarda ve diðer resmi kurumlarda sürdürülmektedir. Bu yazýda, yaygýn eðitim alanýnda mesleki eðitim veren resmi kurumlar üzerinde durulacak, özellikle 3308 sayýlý Çýraklýk ve Meslek Eðitimi Kanunu baðlamýnda Mesleki Eðitim Merkezleri'nin faaliyetleri incelenecek, Halk Eðitim Merkezleri ve Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý da yazýnýn kapsamýnda ele alýnacaktýr. Anahtar Kelime ele er: Yetiþkin Eðitimi, Yetiþkin Eðitiminde Mesleki Eðitimi ve Çýraklýk

Abstract The terms "non-formal education", "people's education" and "adult education" are generally used synonymously in Turkey. In this paper, first of all, it is aimed to clarify the terms "non-formal education", "people's education" and "adult education", then the importance of vocational education, that based on the needs of the individuals, is pointed out. The vocational education, especially the apprenticeship system in Turkey goes back to the 13th century with the establishment of the Ahi associations, which became the most powerful economic, cultural and social organizations. In the Ahi system, vocational training, general education, and social life were interwoven. This organization survived from the 13th to the 16th century as an Islamic-oriented association which excluded traders and artisans from other religions. Later, a new system called Gedik (corresponds to 'monopoly' in English) was established. Not only Muslim trades but minority traders and artisans became members to the new system, but the system is abolished in 1861 because of its monopolistic nature. However, the remnants of the system is survived and overtaken by another system called Lonca (have similarities to the guild-system), which is banished in 1912 with a law. Today, adult education activities, including vocational education, are carried out by public and private institutions monitored by the Ministry of Education, General Directorate of Apprenticeship and NonFormal Education; and other public institutions. This paper explores the processes of vocational training in public institutions through the non-formal education system. The activities of Vocational Training Centers which function according to the Law of Apprenticeship and Vocational Training Number 3308, People's Education Centers, and vocational education and arts courses conducted by the Istanbul municipality will be specifically investigated. Ke ey Words: Adult Education, Non-fomal Vocational Education, Apprenticeship.

* Yrd. Doç. Dr., Boðaziçi Üniversitesi

120


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:48

Page 121

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Giriþ Eðitim ve öðretim insanlýðýn doðuþundan beri vardýr. Tarihsel süreç içinde eðitim ve öðretimin yer aldýðý ortamlar deðiþmiþ, yeni boyutlar kazanmýþ, farklý arayýþlara girilmiþ, kurumsallaþmýþ, teknolojik geliþmelerle þekil deðiþtirmiþtir. Geçmiþte eðitim ve öðretimin genç insanlar için gereði öne çýkmýþ ve bu amaçla okullar açýlmýþ, eðitim ve öðretimin temel fonksiyonu bu gençleri gelecekteki rollerine hazýrlamak olarak þekillenmiþti. Bir kiþinin çocukluk ve gençlik yýllarýnda almýþ olduðu eðitim ve öðretimin onun tüm yaþamý boyunca yeterli olacaðý görüþü son on yýllarda geçerliðini hýzla kaybetmiþ ve yaþamboyu devam eden bir süreç olduðu görüþü yerini almýþtýr. Günümüzde eðitimin çeþitli kademelerinden söz etmekteyiz: okul-öncesi eðitim, ilköðretim, ortaöðretim, yüksek öðretim ve yaygýn eðitim. Türkiye'de “yaygýn eðitim” kavramý “halk eðitimi” ve “yetiþkin eðitimi'” kavramlarý ile çoðu kez eþanlamlý olarak kullanýlmaktadýr. Ülkemizde en eski kullanýma sahip olan halk eðitimi kavramýdýr ve Fransa gibi birkaç ülke dýþýnda diðer ülkelerde pek kullanýlmamaktadýr. Yaygýn eðitim ve yetiþkin eðitimi kavramlarý sürekli eðitim, dönüþlü eðitim, yaþamboyu eðitim gibi kimi baþka kavramlarla da eþanlamlý kullanýlmaktadýr. Türkiye'de yaygýn eðitimin kavramsal kullanýmý dünya yazýnýndaki yaygýn eðitim anlayýþý ile tam örtüþmediðinden (Duman, 1999) ve diðer ülkelerde “yetiþkin eðitimi”

kavramý yaygýn olarak kullanýldýðýndan, öncelikle yetiþkin eðitimi ve ilgili

kavramlar üzerinden taným yapýlmaya çalýþýlacaktýr. Kýsacasý, yetiþkin eðitimi onlarca farklý tanýmý yapýlabilen ve farklý kavramlarla eþ anlamlý veya beraber kullanýlan bir kavramdýr. Yetiþkin eðitimi ekonomik, sosyal ve politik deðiþkenlerin de etkisiyle ülkeden ülkeye farklý tanýmlanan bir kavramdýr. Ayrýca "yetiþkin" kavramý son derece tartýþmalý, deðiþken ve niteliði belli olmayan bir kavramdýr. Bu kýsa yazýda amaç kavramsal anlamda yaþanan sorunlara fazla girmeden yetiþkin eðitiminin genel bir tanýmlamasýný yapmak ve günümüzde artan önemini vurgulamaktýr. Yetiþkin eðitimi kavramý UNESCO tarafýndan oldukça genel kapsamlý olarak tanýmlanmýþtýr, buna göre: ...Yetiþkin eðitimi içeriði, düzeyi ve yöntemi ne olursa olsun ve ister okullarda, kolejlerde, üniversitelerde veya çýraklýkta uygulanan ilköðretimin uzantýsý bir eðitim olarak düþünülsün veya o eðitimin yerini tuttuðu varsayýlsýn, yetiþkin olarak düþünülen kiþilerin yeteneklerini geliþtirmelerine, bilgilerini artýrmalarýna, teknik veya mesleki yeterliliklerini iyileþtirmelerine veya bu yetenek, bilgi ve yeterliliklerine yeni bir yön vermelerine, tutum ve davranýþlarýný hem kiþisel geliþme bakýmýndan, hem de dengeli ve baðýmsýz bir toplumsal, ekonomik ve kültürel geliþmeye katýlma bakýmýndan deðiþtirmelerine olanak saðlayan düzenli eðitim süreçlerinin tümünü ifade eder

(Duman, 1999: 36-37'den alýnmýþtýr). Yetiþkin eðitimine yönelik etkinliklere 18. yüzyýlda da rastlanýlmasýna raðmen, bir uzmanlýk alaný olarak ortaya çýkmasý 20. yüzyýlda gerçekleþmiþtir. 1950'li yýllara kadar, yetiþkin eðitimi etkinlikleri daha çok örgün eðitim sisteminin eksikliklerini gidermek amacýyla sosyal hizmet olarak yetiþkinlere sunulan uygulamalar olarak kabul görmüþ ve uygulanmýþtýr. Daha sonraki yýllarda eðitimin okullarda verilen örgün eðitim ile eþanlamlý olmadýðý, öðrenmenin ve eðitimin okul bilgileri ile sýnýrlandýrýlamayacaðý, yetiþkin eðitimini gerekli kýlan nedenlerin ve gereksinimlerin çok çeþitli olduðu kabul edildi. Yetiþkin eðitimini gerekli kýlan nedenler üç ana baþlýk altýnda toplanarak örgün eðitimle ilgili nedenler, ekonomik ve teknolojik geliþmeyle ilgili nedenler, toplumsal nedenler olarak sýralanabilir (Knowles, 1970).

121


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:48

Page 122

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Örgün eðitimin okul çaðýndaki tüm nüfusa yaygýnlaþtýrýlamamýþ olmasý; örgün eðitimdeki nitelik düþüklüðü; örgün eðitimle kazandýrýlan bilgi ve becerilerin zaman içerisinde geçerliðini kaybetmesi gibi örgün eðitimle ilgili nedenlerdir. Þehirleþme sürecinde köyden kente göç ve tarýmsal üretimin yerini sanayi, hizmet ve bilgi üretimi gibi farklý sektörlerdeki iþlere býrakmasý sonucu niteliksiz insan gücüne olan gereksinimin azalýp nitelikli insan gücüne olan gereksinimin hýzla artmasý ve bu gereksinimleri karþýlamada örgün eðitimin geri kalmasý; ayrýca, iletiþim ve bilgi teknolojilerindeki hýzlý geliþimlere baðlý olarak bilginin üretimi, daðýtýmý, denetimi ve kullanýmýnda ortaya çýkan deðiþimler günümüzde geleneksel toplumlarda bile sosyal ve teknolojik deðiþimlere uyumu gerekli kýlmaktadýr. Bu ve benzeri etkenler ekonomik ve teknolojik nedenler arasýnda sayýlabilir. Nüfusun hýzlý artýþý, bebek ölüm oranlarýndaki düþüþler ve ortalama ömrün uzamasý ile nüfusun yaþ yapýsýnda meydana gelen deðiþimler; kýrdan kente göç; geliþmekte olan ülkelerde özellikle kýrsal kesimlerde ve kýrsaldan yoðun göç alan þehirlerde okumaz-yazmazlýk durumunun yaygýn olmasý; kadýnýn aile ve toplum içerisindeki rolünün ekonomik, sosyal ve teknolojik deðiþimlerle birlikte yeniden yapýlanmasý ve buna baðlý olarak davranýþ deðiþikliði kazandýrma gereksinimi gibi etkenler ise toplumsal nedenler arasýnda yer almaktadýr. Bunlardan baþka öðrenme, olgunlaþma, bilgi yenileme ve kiþinin zaman içinde deðiþen ve geliþen bireysel rollerine uyum saðlama gibi kiþisel gereksinimler; eðitsel amaçlý olsun olmasýn her kurumda çalýþanlarýn kurumun amaçlarý ve ihtiyaçlarý doðrultusunda geliþtirilmelerine, kurumun etkinliðini ve verimliliðini artýrma çabalarý ve her türlü benzeri çabalar kurumsal gereksinimler; ve her sistemde olduðu gibi toplumsal sistemlerde de deðiþimlerin kaçýnýlmaz olduðu göz önüne alýnacak olursa sürekli olarak yaþanan ekonomik, sosyal, teknolojik, siyasal ve kültürel deðiþimlere uyum saðlama ihtiyacý toplumsal gereksinimler olarak nitelendirilebilir ve yetiþkin eðitimine olan gerekliliði bu baðlamda da ortaya koyar. Görüldüðü gibi yetiþkin eðitimini gerekli kýlan birbirinden farklý pek çok etken vardýr. Yetiþkin eðitimi faaliyetleri çok farklý ortamlarda ve her tür eðitsel ihtiyaca yönelik olarak sürdürülmektedir. Türkiye'de yetiþkin eðitimi etkinlikleri genel olarak Milli Eðitim Bakanlýðý Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü'ne baðlý kurumlarda (Halk Eðitimi Merkezleri, Çýraklýk Eðitimi Merkezleri, Pratik Kýz Sanat Okullarý,

Olgunlaþma Enstitüleri, Yetiþkinler Teknik Eðitim Merkezleri, Kur'an Kurslarý gibi), özel kurumlarda (çeþitli dallarda özel kurslar, sürücü kurslarý, özel dershaneler, iþyerlerinin hizmet-iiçi eðitim etkinlikleri, kimi sivil toplum örgütlerinin eðitsel çalýþmalarý gibi) ve diðer resmi kurumlarda (Endüstri Pratik Sanat Okullarý, Mesleki Eðitim Merkezleri,

Mesleki Eðitim ve Teknoloji Merkezi, Açýköðretim Lisesi, Akþam Liseleri, Gençlik Merkezleri, Açýköðretim Fakültesi gibi) sürdürülmektedir (Okçabol, 1996). Görüldüðü gibi bu kurumlarýn kiminin asýl iþlevi yetiþkin eðitimi iken diðerleri ana görevlerine ek olarak yetiþkin eðitimi etkinlikleri düzenleyen ya da kurumsal amaçlarýna ulaþmak için yetiþkin eðitimini araç olarak kullanan kurumlardýr. Ülkemizde yukarýda sýralanan çeþitli kurumlarda yetiþkin eðitimi etkinlikleri bulunmasýna karþýlýk, Duman (1999) toplam nüfusun ancak %4,76'sýnýn bu etkinliklerden yararlandýðýný belirtmektedir. Bu oran son derece düþüktür. Kirazoðlu (1996), yetiþkin eðitimi etkinliklerine katýlmamanýn nedenlerini mali engeller, eðitime karþý olumsuz tutum, zamansal engeller, çevresel ve ailesel engeller, kendine güvenin düþük olmasý, eðitim etkinliklerinin ve kurumlarýn kiþilere ulaþamamýþ olmasý yani yetersiz tanýtým veya kiþinin ilgi duymamasý, aile içi sorumluluðun getirdiði yükler ve eðitim veren kurumun niteliksel yetersizliðine baðlý olarak kurumsal engeller olarak sýralamaktadýr. 122


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:48

Page 123

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Bu baðlamda, yetiþkin eðitimi eðitim sistemi içinde önemli bir rol üstlenmektedir ve "eðitim" okul eðitimi ile yani “örgün eðitim” ile sýnýrlandýrýlamaz. Özellikle bilimde, teknolojide, ekonomide, toplumsal ve kurumsal yapýlarda yaþanan hýzlý deðiþimler hem iþgücü ve mesleki yeterlik konularýnda, hem de bireylerin toplumsal rollerinde deðiþmelere yol açarak, insanýn sürekli öðrenmesine olan gereksinimi sürekli kýlmýþtýr. Bu yazýda, okuma kolaylýðý bakýmýndan Türkiye'de daha çok kullanýlan ”yaygýn eðitim” kavramý kullanýlacaktýr. Yaygýn Eðitimin Amacý Türkiye'de yaygýn eðitimin amacý kiþilere; - Eksik kalan eðitimlerini tamamlamalarý için imkan saðlamak, okuma-yazma bilmeyenlere öðretmek, - Bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel geliþmelere uyum saðlamalarý için eðitim imkaný saðlamak, - Boþ zamanlarýný deðerlendirebilmeleri için imkan saðlamak, - Günün piyasa þartlarý ve ekonomik geliþmeler doðrultusunda, uygun meslek edinmeleri için imkan saðlamak, - Çeþitli mesleklerde çalýþanlara, mesleki geliþimleri için gerekli bilgi ve becerileri kazandýrmak þeklinde özetlenebilir. Kýsaca, örgün eðitim kurumlarýnýn gerekli nitelikli insan gücünü karþýlamakta yetersiz kaldýðý durumlarda, yaygýn eðitimden de mesleki geliþim için yararlanmak ve bunu yaygýnlaþtýrmak bir gerekliliktir (TÝSK, 1997). Mesleki Yaygýn Eðitimin Geliþimi Mesleki yaygýn eðitimin geliþimi tarihi süreç içerisinde ele alýnacak olursa, geçmiþte mesleki eðitimde çok önemli bir rol oynamýþ olan Ahi Birlikleri’nden söz etmek gerekecektir. Ahi Birlikleri günümüzde var olmasalar da bu kurumlarýn etkilerini günümüzdeki ikili çýraklýk eðitimi sistemi içinde görmek mümkündür. Özellikle de, geleneksel çýraklýk eðitimi sistemi içinde iþe çýrak almadan, kalfalýða geçiþe, iþi önce gözlemleyerek, sonra yaparak öðrenmeye kadar birçok boyutta etkileri devam etmektedir. Ahi Birliklerinin Kuruluþu Göçebe hayatý süren Türk kavimleri, onuncu yüzyýldan itibaren kitleler halinde müslüman olarak Anadolu'da yerleþik hayata geçmeye baþladýlar. Yerleþik hayata geçmek göçebe hayata alýþkýn olan Türkler için kolay olmamýþtý, þehirde yaþayanlarý hor görür ve onlara 'tembel' anlamýna gelen 'yatuk' derlerdi. Ancak, Ýslami hayat tarzýna uyum saðlamak üzere ve ayrýca Selçuklu iskan politikasýna uygun olarak köylerin yaný sýra kasaba ve þehirlere de yerleþtirilerek, yerleþik hayat düzeniyle yüz yüze gelmiþlerdi (Ekinci, 1990). Bu dönemde müslüman olmayan esnaf ve sanatkarlar iþleri yürütmekteydiler. Asya'dan gelme sanatkar ve tüccar Türklerin, yerli tüccar ve sanatkar karþýsýnda tutunabilmeleri, onlarla yarýþabilmeleri, ancak; aralarýnda bir teþkilat kurarak dayanýþma saðlamalarý, bu yolla iyi, saðlam ve standart mal yapýp satmalarý ile mümkün olabilirdi (Çaðatay, 1974: 59). 123


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:48

Page 124

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Bu þartlarýn bir sonucu olarak ortaya çýkan Ahi Birlikleri, 13. yüzyýlýn ortalarýndan itibaren Türk toplumunun ekonomik, kültürel ve toplumsal hayatýnda çok önemli bir rol oynamýþtýr. Osmanlý Ýmparatorluðu döneminde de

"halkýn büyük çoðunluðu okul eðitiminden faydalanamamýþ, buna karþýlýk yeniçeri ocaðý, esnaf loncalarý, ahi birlikleri, tekkeler ve zaviyeler kendilerine özgü eðitim sistemleri kurarak, yalnýzca kendi kuruluþlarýna baðlý olan kiþileri yetiþtirmiþlerdir" (Ulukan, 1998, 1). Ahiliðin kurallarýný ve töre kaynaðýný fütüvvet ve fütüvvetçiliðin kural ve nitelikleri, fütüvvetçiliðin temelini de tasvvuf oluþturmaktadýr. Fütüvvet, eli açýklýk, yiðitlik, gözü peklik, baþkasýna yardým edicilik yani olgun kiþilik anlamýna gelmektedir. Ahi Evran 13. yüzyýl ortalarýnda, yaklaþýk üç yüzyýldýr savaþçýlýk ve dini-ahlaki bilgiler vermekte büyük ve önemli görevler yerine getirmiþ bulunan fütüvvet teþkilatýndan ve fütüvvetnamelerden yararlanarak ahi teþkilatýný kurmuþtur (Ulukan, 1998: 2). Ahiliðin Anadolu'da geliþip örgütlenmesi çeþitli sonuçlar ortaya koymuþtur. Öncelikle göçebe hayattan yerleþik hayata geçiþ, yani þehircilik hareketleri hýzlandý. Ayrýca, o zamana yani onüçüncü yüzyýlýn ikinci yarýsý baþlarýna dek büyük çoðunlukla, Türk olmayan yerli halkýn elinde ve tekelinde bulunan sanat ve ticaret hayatýna Türkler de katýldý. Son olarak, Türk esnaf ve sanatkarlarý, aralarýnda saðladýklarý karþýlýklý dayanýþma sayesinde, bölgede imtiyazlý bir duruma geçtiler ve zamanla þehir ekonomisinde söz sahibi oldular (Çaðatay, 1989). Ahiliðin Amacý ve Ýlkeleri Ahiliðin birinci amacý, Anadolu'da kendi sanat ve ticaretlerine yeni bir hayat alaný açarak yaþama olanaðý bulma çabasýdýr. Bunun için öncelikle, bütün esnaf ve sanatkarlarý tek bir örgüt içinde toplamak ve sonra da, bu birleþtirilmiþ örgütün üyeleri olan esnaf ve sanatkarlarý ahlaki, mesleki ve askeri bir eðitimden geçirmek amaçlanmýþtýr.

"Sûfîlerde hýrka giyme, Nâsýr fütüvvetçiliðinde fütüvvet þalvarý giyme ve fütüvvet kadehinden içme gibi törenlerine karþýlýk ahilerde ana ilke, üyeleri sanat ve meslek içinde eðitmek, yetiþtirmek olduðundan ahiliðe girenlere önlük ya da kuþak (þed) kuþatýlýrdý" (Çaðatay, 1989: 213). Ahilikte, hiyerarþik bir düzen vardý ve buna göre esnaf ve sanatkarlar iþ yerlerinde yamak, çýrak, kalfa ve usta hiyerarþisi içinde, ustalarýn gözetimi ve himayesi altýnda, mesleklerinin inceliklerini öðrenirlerdi. Çýrak yetiþtirmede dikkate alýnan yalnýzca mesleðin öðretilmesi deðil, ayný zamanda çýraklara iyi bir ahlak anlayýþý kazandýrmak ve de bu yolla onlarýn kiþisel geliþmelerine katkýda bulunmaktý. Meslek ahlakýnýn korunmasý ve meslek anlayýþýnýn çýrak yetiþtirme yoluyla yeni nesillere aktarýlmasý, üretilen mal ve hizmetlerde kalitenin gözetilmesi, yamak-çýrak-kalfa-usta zincirinde unvanlarýn takdir edilmesi ve ancak usta olanlara iþyeri açma izninin verilmesi ahilik teþkilatý içerisinde korunan deðerler ve izlenen görevler arasýnda yer almýþtýr (Ulukan, 1998: 2). Eðitim yaþamýn her alanýna yayýlmýþtý. Akþamlarý dahi, biraraya geldikleri ahi konuk aðýrlama ve toplantý salonlarýnda ahlaki ve terbiyevi eðitimlerine devam edilirdi. Böylesine sýký bir düzen içinde yetiþtirilen müslüman esnaf ve sanatkarlarý hem aralarýnda güçlü bir dayanýþma ve yardýmlaþma kurmuþ, hem de müslüman olmayan sanatkarlarla yarýþabilecek sanat ve esnaflýk yeteneklerine kavuþmuþlardý. Ahi fütüvvetnamelerinde, esnaf ve sanatkarlar yanýnda diðer meslek sahibleri olarak müderrisler, öðretmenler, kadýlar, hatipler, türlü bilim dalý uðraþýcýsý bilginler, hükümdarlar, emirler vb. kiþiler belirtilmektedir (Çaðatay, 1989).

124


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:48

Page 125

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ahi Evren tarafýndan ilk kurulduðu sýralarda ahiler, sadece debbaðlýk ve ona baðlý deri iþçiliði ile uðraþýrken bu sanat kollarý sonradan otuz ikiye çýkmýþtýr. Örgütün üzerine kurulduðu saðlam mesleki ve ahlaki düzen, karþýlýklý dayanýþma ve yardým, ahilerin diðer esnaf ve sanatkarlar üzerinde üstünlük saðlamalarý sonucunu doðurmuþ, zamanla Osmanlý topraklarýndaki tüm müslüman meslek sahipleri, ahi babalarýndan ya da onlarýn yetki verdiði kiþilerden aldýklarý yeterlik ve izin belgeleri ile iþ yapar duruma gelmiþlerdir. Bunun sonucu olarak her þehir ve kasabada her türlü iþ bu esnaf birliklerince görülmeye baþlandý. Ayrýca, esnaf ve sanatkarlar için gerekli her türlü hammadde alým satýmý, iþlenmesi, iþlendikten sonra alýnýp satýlmasý kanunnameler, tüzükler ve narh ayarlamalarý ile kontrol edilmeye baþlandý. Ahilerin esnaf ve sanatkarlar birliklerinin iþleyiþ düzenleri için koyduklarý bu ana kurallar daha sonralarý, bu alanda hazýrlanan kanunnamelerin ve tüzüklerin temelini oluþturmuþtur (Çaðatay, 1989: 215). Ahi Birliklerinin ekonomik ve ahlaki esaslarý þunlardý: Ekonomik esaslarý: 1. Bütün üretim çeþitlerinde belli standardý korumak. 2. Piyasaya malý ihtiyaç derecesinde sunmak. 3. Üreten ve tüketenlerin imkanlarýna göre istikrarlý bir fiyat tespit etmek. 4. Kalitede seviyeyi mutlaka korumak. 5. Kazançta insanlarý hýrs ve husumete düþürmeyecek tedbirler almak, ortaklýklar kurmak. Ahlaki esaslara gelince kýsaca: 1. Kuvvetli ve galip durumda iken affetmek. 2. Öfke ve hiddet anýnda yumuþaklýk, itidal. 3. Düþmana karþý iyilik ve dürüstlük. 4. Kendi muhtaçken baþkalarýna verebilme alicenablýðý (Çalýþkan ve Ýkiz, 2001: 78). Kýsaca, Ahi Birlikleri’nde loncalar esnafýn birlik içinde hareket etmesini saðlar, üretim kooperatifleri gibi çalýþýr; ayrýca, esnafýn hak ve hukukunu korumada günümüz sendikalarýnýn rolünü oynardý (Çalýþkan ve Ýkiz, 2001). Esnaf ve Sanatkar Kuruluþlarýnýn Gedik Haline Dönüþü Ahi örgütünün müslümanlara özgü bir birlik olarak devam etmesi, onyedinci yüzyýla dek sürmüþtür. Osmanlý Ýmparatorluðu'nun geniþlemesi ve müslüman olmayan uyruklarýn artmasý ile türlü dinlerdeki kiþiler arasýnda ortak çalýþma zorunluluðu doðmasý (Çaðatay, 1989), ayrýca 1587 yýlýnda çýkartýlan bir fermanla yeniçeri ve sipahi gibi askeri zümrelere esnaflýk hakký tanýnmasýyla Ahi Birlikleri çözülmeye baþlamýþlardýr (Ekinci,1990). Çözülme sonucu loncalaþan Ahi Birlikleri, din ayýrýmý gözetilmeden kurulan ve eski niteliðinden büyük farký olmayan yeni bir kuruluþa yani “Gedik” haline dönüþmüþtür. Gedik sözcüðü Türkçe'dir ve “tekel ve imtiyaz” anlamýna gelir. Ahilikte Ahi kurullarý yetkili iken gediklere ait izin, devir vb. þeylerde hükümet yetkili konuma geçmiþtir. Buna göre, hükümet tarafýndan verilen senedin içindeki hükümlerin kullanýlmasý ve yürütülmesi yoluyla bir “gedik” sahibinin yaptýðý iþi ya da sattýðý þeyi “gedik” sahibi 125


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:48

Page 126

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

olmayan bir baþkasý yapamaz ya da satamaz. Bir kiþi çýraklýktan ve kalfalýktan yetiþip de boþalan ya da gereklilik üzerine yeni açýlan bir ustalýk yerine geçmedikçe, yani gedik sahibi olmadýkça dükkan açýp sanat veya ticaret yapamaz. Kýsaca, gedik, sanat ve ticaret ile uðraþabilme yetkisi ve tekelidir (Çaðatay, 1989). Resmi bir terim olarak gedik sözcüðüne ülkemizde 1727 yýlýnda rastlanýr. Ama gediðin tekelci karakteri çok daha önce vardý. Gedik biçiminde esnaf ve sanatkarlýk, sanat ve ticarette tekel usulünü kaldýran bir tüzüðün 17 Haziran 1861 yýlýnda çýkartýlmasýna dek sürmüþtür. Loncalar ise 1912 yýlýnda çýkartýlan bir kanunla tamamen kaldýrýlmýþtýr (Ekinci, 1990). Cumhuriyet Dönemi Türkiye'de, günümüzde, mesleki yaygýn eðitim etkinlikleri genel olarak Milli Eðitim Bakanlýðý'na baðlý olan Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü'ne (ÇYEGM) baðlý kurumlarda yürütülmektedir. ÇYEGM bu etkinlikleri Mesleki Eðitim Merkezleri, Halk Eðitim Merkezleri ve diðer kurumlarda gerçekleþtirmektedir. Cumhuriyetle birlikte mesleki ve teknik eðitim, okula dayalý yeni bir yapýda ele alýnmýþtýr. 1926 yýlýnda Bakanlýk bu okullarla ilgili görev üstlenmiþtir. 1935 yýlýndan itibaren 2765 sayýlý kanun ile okullarýn masraflarý tamamýyla devlet tarafýndan karþýlanmaya baþlanmýþtýr. Bakanlýk Merkez teþkilatýnda 1933 yýlýnda Mesleki ve Teknik Öðretim Genel Müdürlüðü, 1941 yýlýnda ise Mesleki ve Teknik Öðretim Müsteþarlýðý kurulmuþtur. Böylece mesleki ve teknik öðretim hizmet ve destek birimleri oluþturulmuþtur. 1940-1950'li yýllarda mesleki ve teknik eðitimin hýzla geliþtiði ve yaygýnlaþtýðý görülür (TÝSK, 1997: 9). Örgün mesleki eðitim sisteminin geliþtiði bu dönemde çýraklýk sistemi, çýrak-kalfa-usta hiyerarþisi içinde görerek ve yaparak öðrenmeye dayalý, geleneksel yöntemlerle sürdürülmüþtür. Bu dönemlerde Kayseri Uçak Fabrikasý, Eskiþehir Devlet Demiryollarý Ýþletmesi, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu gibi bazý kuruluþlar bünyelerinde çýrak okullarý açmýþlardýr. Çýraklýk Kanunu'nun çýkarýlmasý 1963 yýlý faaliyet planýnda ele alýnmýþ; 1972 yýlýnda 1591 sayýlý Çýrak, Kalfa ve Ustalýk Kanunu TBMM'nde kabul edildiði halde Cumhurbaþkanýnca yeniden incelenmek üzere Meclis'e iade edilmiþ; Çýrak, Kalfa ve Ustalýk Kanunu'nun çýkarýlmasý 1974 icra planýnda yeniden yer almýþ; tüm bunlardan sonra ancak 1977 yýlýnda 2089 sayýlý Çýrak, Kalfa ve Ustalýk Kanunu çýkarýlarak 5.7.1977 tarihli Resmi Gazete'de yayýmlanarak yürürlüðe girmiþtir. Bu kanunla Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn sorumluluðuna verilen çýraklýk eðitimi hizmetleri bir süre bakanlýk bünyesinde Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü içinde yürütülmüþ; hedef kitlesinin geniþliði ve sunduðu hizmetin önemi nedeniyle baðýmsýz bir genel müdürlükçe yürütülmesi uygun görülerek 14.8.1978 tarihinde Çýraklýk Eðitimi Genel Müdürlüðü kurulmuþtur. Kýsaca belirtmek gerekirse "Mesleki ve teknik eðitimin geliþimi için 1925-

1986 yýllarý arasýnda 23 yasa çýkarýlmýþtýr" (Alkan, 1999: 230). Ancak bu kanunlar çerçevesinde yapýlan uygulamalar istenilen düzeye ulaþamamýþtýr. Hýzla geliþen sanayiinin ihtiyaç duyduðu teknik insan gücünün; okul ve iþletmelerle iþbirliði içinde yeterli sayý ve nitelikte yetiþtirilmesini, mesleki ve teknik eðitimin bir sistem bütünlüðü içinde desteklenip geliþtirilmesini ve yaygýnlaþtýrýlmasýný saðlamak amacýyla, 3308 sayýlý Çýraklýk ve Meslek Eðitim Kanunu 19.6.1986 tarih ve 19139 sayýlý Resmi Gazete'de yayýmlanarak yürürlüðe girmiþtir. Kanun, ayrýca çýraklýk eðitimindeki düzenlemeleri de içermekte ve buna göre aday çýrak ve çýraklarýn eðitimi, kalfa ve ustalarýn eðitimini kapsamaktadýr. Bu eðitimler üzerinde ayrýntýlý olarak ilerideki konularda durulacaktýr.

126


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:48

Page 127

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yaygýn Eðitime Genel Sayýsal Bakýþ Türkiye'de mesleki eðitimi ve mesleki yaygýn eðitimi daha iyi anlamak için öncelikle örgün eðitim sistemindeki sayýlara bakmak yararlý olacaktýr. Tablo 1, 2005-2006 yýlý verilerini vermektedir. Tablodan da görüldüðü üzere, ilköðretimden ortaöðretime geçiþte okullaþma oranýnda ciddi bir düþüþ olmaktadýr. Yaþ grubu için okullaþma oranlarýna bakýlacak olursa bu ilköðretim için 2005-2006 yýlýnda %89,77 iken, ortaöðretim için %56,63 düzeyinde kalmaktadýr ki mesleki ve teknik liseye devam eden öðrenciler bunun ancak üçte birini oluþturmaktadýr (MEB, 2006: 3). Tablo 2'de ise 2004-2005 öðretim yýlý sonu itibariyle yaygýn eðitim istatistikleri verilmektedir. Görüldüðü üzere özellikle Halk Eðitimi Merkezleri ve Mesleki Eðitim Merkezleri katýlýmcý sayýlarý yüksek olan kurumlardýr ve her ikisi üzerinde ayrýca durulacaktýr.

Tablo 1: Okul Türü ve Öðretim Yýlýna Göre Okul, Öðretmen ve Öðrenci Sayýlarý: 2005-2006

Kaynak: MEB (2006: 5).

Tablo 2: Yaygýn Eðitim Kurumlarý: 2004-2005

* veri yok. Kaynak: MEB (2006: 251).

Mesleki Eðitim Merkezi çalýþmalarý ve meslek kurslarý 3308 sayýlý yasaya dayandýðýndan öncelikle bu yasanýn incelenmesi gerekmektedir.

127


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:48

Page 128

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

3308 Sayýlý Meslekî Eðitim Kanunu 3308 Sayýlý Çýraklýk ve Meslek Eðitimi Kanunu, 19.6.1986 tarihinde yürürlüðe girmiþtir. Kanunla, çýraklýk ve meslek eðitiminin günümüz þartlarýna göre bir sistem bütünlüðü içinde düzenlenmesi amaçlanmýþtýr. 3308 sayýlý kanun; çýraklýk, örgün ve yaygýn mesleki ve teknik öðretim kurumlarýnda iþgücünün mesleki eðitimi için üç temel yaklaþýmý benimsemiþtir. Bu yaklaþýmlar þunlardýr: Çýraklýk eðitimi (ikili eðitim sistemi), tam ve yarý zamanlý okul sistemi, yaygýn meslek eðitimi (meslek kurslarý) 10.07.2001 tarihinde yürürlüðe giren 4702 sayýlý Meslekî Eðitim Kanunu ile, 3308 sayýlý Çýraklýk ve Mesleki Eðitim Kanunu'nun adý ve bazý maddeleri deðiþtirilmiþtir. Meslekî Eðitim Kanunu Ýle Öngörülen Sistemin Getirdiði Yenilikler Kanunun amaçlarýný þu þekilde özetlemek mümkündür: 1. Zorunlu eðitimden sonra çeþitli sebeplerle eðitime devam etmemiþ veya eðitimin çeþitli kademelerinden ayrýlmýþ gençlere çýraklýk eðitimi yoluyla mesleki eðitim vermek, 2. Ýstihdam için gerekli temel yeterliklere sahip olmayan, çýraklýk eðitimi veya meslek liselerine devam etme imkaný bulamamýþ, genç ve yetiþkinleri meslek kurslarý yoluyla istihdama hazýrlamak, 3. Çalýþanlarýn iþ verimini yükseltmek ve yeni teknolojilere uyumunu saðlamak amacýyla geliþtirme ve uyum kurslarý açmak, 4. Ýlgili sektörlerin mesleki eðitimi planlama, geliþtirme ve deðerlendirme süreçlerine katýlýmýný saðlamak, 5. Mesleki eðitim hizmetlerinin geliþtirilmesi ve yaygýnlaþtýrýlmasý için yeni finansman kaynaklarý saðlamak, 6. Mesleki eðitimin geliþmesine yardýmcý olmak üzere araþtýrmalar yapmak, 7. Meslek Lisesi öðrencilerinin beceri eðitimlerinin, iþletmelerde gerçek iþ ortamýnda yapýlmasýna imkan saðlamak (Saðcan, 2003; Ulusoy, 2004). Kýsacasý bu kanunla amaçlanan; çýrak, kalfa ve ustalarýn eðitimi ile okullarda ve iþletmelerde yapýlacak mesleki eðitime iliþkin esaslarý düzenlemektir. Halen ülkemizdeki bütün illerde 130 meslek dalýnda çýraklýk eðitimi uygulamaktadýr. Eðitim kapsamýnda bulunan meslek dallarýna yenilerinin eklenmesi Mesleki Eðitim Kurulu'nun kararý ile olmaktadýr. Mesleki Eðitim Merkezleri 2003-2004 öðretim yýlýndan itibaren adý Mesleki Eðitim Merkezi olarak deðiþtirilen, o zamanki adýyla Çýraklýk Eðitim Merkezleri ilk kez 1979 yýlýnda açýlmýþtýr. Bu merkezlerde, örgün eðitim kurumlarýndan ayrýlan ya da öðrenimine devam etmeyip bir meslek edinmek için iþyerlerinde çalýþanlar çeþitli alanlarda mesleki eðitim görmüþlerdir. Tablo 3'te görüldüðü üzere yýllar içerisinde merkezlerin sayýsýnda önemli artýþlar olmuþtur. Merkez sayýlarýnda asýl artýþ, 3308 sayýlý Çýraklýk ve Meslek Eðitimi Kanunu'nun 19.06.1986 tarihinde kabul edilmesinden sonra olmuþtur (Okçabol, 1996).

128


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 129

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Tablo 3. Yýllara Göre Mesleki Eðitim Merkezlerinde Kurum, Öðretmen ve Kursiyer Sayýlarý

* veri yok Kaynak: Akpýnar (2004), TÜSÝAD (1999), MEB (2006).

2005-2006 yýlý itibarýyla, tüm illerde, 351 Mesleki Eðitim Merkezi bulunmaktadýr. Bu merkezlerde yaklaþýk 215 bin öðrenciye, 4.500 dolayýndaki öðretmen eðitim vermektedir. Seneler içinde merkezler ülke geneline yaygýnlaþtýrýlýrken, eðitim merkezi ve öðrenci sayýsýnýn yaný sýra meslekler de çeþitlendirilmiþtir. Mesleki eðitim kurulu kararý ile kabul edilen Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü'nün modüler program çalýþmasý sonucu, 36 ana alanda ve bu alanlarda 130 farklý dalda, kapsamda olan meslekler Çizelge 1'de verilmektedir. Görüldüðü gibi, çýraklýk eðitiminin kapsamý oldukça geniþtir. Eðitimi yapýlan meslekler, genelde küçük ve orta boy iþletmelerin üretim alanlarýnda yoðunlaþmaktadýr. Bu da, okul dýþýnda kalmýþ gençlerin belli alanlarda mesleki beceriler kazanarak üretime katýlmalarýna yardýmcý olmaktadýr (TÜSÝAD, 1999, 83). Çýraklarýn Eðitimi Çýrak olunabilmesi için 14 yaþýný doldurmuþ ve 19 yaþýndan gün almamýþ olmak, en az ilköðretim okulu mezunu olmak, bünyesi ve saðlýðý gireceði mesleðin gerektirdiði iþleri yapmaya uygun olmak gerekmektedir. Ancak, daha önce çýraklýk eðitiminden geçmemiþ olanlar da, yaþlarý 19'u geçmiþ olsa bile, yaþlarýna ve seviyelerine uygun olarak düzenlenecek mesleki eðitim programlarýna göre çýraklýk eðitimi programýna alýnabilir.

129


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 130

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Çizelge 1: Modüler Program Çalýþmasý Sonucu Kapsamda Olan Meslekler.

Aðaç Ýþleri: Aðaç Oymacýlýðý, Ahþap Yat ve Tekne Yapýmý, Doðramacýlýk, Mobilyacýlýk, Mobilya Ýskeletçiliði, Üst Yüzey Ýþlemleri. Ahþap Karoserciliði: Ahþap Karoserciliði. Anahtarcýlýk ve Çilingirlik: Anahtarcýlýk ve Çilingirlik. Avize Ýmalatcýlýðý: Avize Ýmalatçýlýðý. Ayakkabý ve Saraciye Teknolojisi: Ayakkabý Ýmalatçýlýðý, Çanta ve Saraciye, Sayacýlýk. Berberlik: Erkek Berberliði, Kuaförlük. Cam Teknolojisi: Cam Ürün Ýþlemeciliði, Cam Ürün Üretimi Cilt Bakýmý ve Güzellik: Cilt Bakýmý ve Güzellik. Çiçekçilik: Çiçekçilik. Dericilik: Deri Ýþlemeciliði. Döküm Teknolojisi: Dökümcülük. Döþemecilik: Mobilya Döþemeciliði, Oto Döþemeciliði. Elektrik Elektronik Teknolojisi: Bilgisayar Teknik Servisçiliði, Bobinajcýlýk, Büro Makineleri Teknik Servisçiliði, Elektrikli Ev Aletleri Teknik Servisçiliði, Elektrik Tesisat ve Pano Montörlüðü, Elektromekanik Taþýyýcýlar Bakým ve Onarýmcýlýðý, Endüstriyel Bakým Onarým, Görüntü ve Ses Sistemleri, Güvenlik Sistemleri, Haberleþme Sistemleri, Otomasyon Sistemleri, Yüksek Gerilim Sistemleri. El Dokuma: Kirkitli Dokuma. Fotoðrafçýlýk: Fotoðrafçýlýk. Gaz ve Tesisat Teknolojisi: Isýtma ve Doðal Gaz Ýç Tesisatçýlýðý, Isýtma ve Gaz Yakýcý Cihazlar Servisçiliði, Isýtma ve Sýhhi Tesisatçýlýk, Kalorifercilik. Gemi Yapýmý: Gemi Ýnþa. Giyim Üretimi Teknolojisi: Çocuk Giyim Modelistliði, Deri Giyim, Erkek Giyim Modelistliði, Erkek Terziliði, Ýç Giyim Modelistliði, Kadýn Giyim Modelistliði, Kadýn Terziliði, Kesimcilik, Model Makinecilik. Ýnþaat Teknolojisi: Ahþap Doðrama ve Kaplamacýlýðý, Betonarme Demirciliði, Betonarme Kalýpçýlýðý ve Çatýcýlýk, Boyacýlýk ve Yüzey Hazýrlama, Döþeme ve Duvar Kaplamacýlýðý, Duvarcýlýk, Harita ve Kadastro, PVC Doðrama Ýmalat ve Montajcýlýðý, Restorasyon, Sývacýlýk, Yapý Teknik Ressamlýðý (Mimari), Yapý Teknik Ressamlýðý (Statik). Kâðýt Teknolojisi: Kâðýt Üretimi. Konaklama Hizmetleri: Kat Elemanlýðý, Ön Büro Elemanlýðý. Kuru Temizlemecilik: Kuru Temizlemecilik. Kuyumculuk Teknolojisi: Kuyumculuk (Altýn-Gümüþ Ýþlemeciliði), Vitrin Kuyumculuðu. Makine Teknolojisi: Endüstriyel Kalýpçýlýk, Endüstriyel Modelleme, Frezecilik, Makine Ressamlýðý, Taþlama ve Alet Bilemeciliði, Tesviyecilik, Tornacýlýk. Matbaa Teknolojisi: Baský, Baský Öncesi, Baský Sonrasý. Mermercilik ve Süsleme Taþçýlýðý: Mermercilik ve Süsleme Taþçýlýðý. Metal Ýþleri: Çelik Yapýlandýrmacýlýðý, Isýl Ýþlemciliði, Kaynakçýlýk, Metal Levha Ýþlemeciliði (Bakýrcýlýk), Metal Doðramacýlýðý, Sac Ýþleri, Tarým (Ziraat) Alet ve Makineleri Bakým ve Onarýmcýlýðý. Motorlu Araçlar Teknolojisi: Dizel Motorlarý Yakýt Pompasý ve Enjektör Ayarcýlýðý, Ýþ Makineleri Bakým Onarýmcýlýðý, Motorlu Araçlar LPG Sistemleri Bakým ve Onarýmcýlýðý, Otomotiv Boyacýlýðý, Otomotiv Elektrikçiliði, Otomotiv Elektro-Mekanikerliði, Otomotiv Gövdeciliði, Otomotiv Mekanikerliði, Otomotiv Motor Yenileþtirmeciliði, Ön Düzen Ayarcýlýðý ve Lastikçilik. Plastikçilik: Plastik Ýþlemeciliði. Reklâm Tabelacýlýðý: Reklâm Tabelacýlýðý. Saatçilik: Saat Tamirciliði. Satýþ Elemanlýðý: Ayakkabý - Deri ve Yan Ürünleri Satýþ Elemanlýðý, Elektrik ve Elektronik Malzemeler Satýþ Elemanlýðý, Giyim ve Giyim Aksesuarlarý Satýþ Elemanlýðý, Ýnþaat Malzemeleri Satýþ Elemanlýðý, Kantin Ýþletmeciliði, Kýrtasiye ve Kitap Satýþ Elemanlýðý, Meyve ve Sebze Satýþ Elemanlýðý, Mobilya Satýþ Elemanlýðý, Oto Yedek Parça Satýþ Elemanlýðý, Saat Elektrikli Aletler ve Elektronik Araçlar Satýþ Elemanlýðý, Sanayi Makineleri Satýþ Elemanlýðý, Su ve Deniz Ürünleri Satýþ Elemanlýðý, Þarküteri - Bakkal ve Gýda Pazarlarý Satýþ Elemanlýðý, Tarým Ürünleri Satýþ Elemanlýðý, Týbbi Araçlar ve Malzemeleri Satýþ Elemanlýðý. Seramik: Çini Dekorlama, Model ve Kalýp Hazýrlama, Seramik Dekorlama, Seramik Þekillendirme. Soðutma ve Ýklimlendirme: Soðutma ve Ýklimlendirme. Tekstil: Dokumacýlýk, Ýplikçilik, Örmecilik, Tekstil Terbiye. Yiyecek Ýçecek Hizmetleri: Aþçýlýk, Barmenlik, Et Ve Et Ürünleri Ýþlemeciliði, Fýrýncýlýk, Pastacýlýk, Tatlýcýlýk ve Þekerlemecilik, Süt ve Süt Ürünleri Ýþlemeciliði, Servis Elemanlýðý. Kaynak: ÇYGM (2006a).

130


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 131

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Çýraklýk sisteminin özünü oluþturan bu sistemde çýraklarýn eðitim süresi mesleklerin özelliði dikkate alýnarak 2-4 yýl arasýnda belirlenmektedir (Lise ve daha üst seviyede bir okuldan mezun olup çýraklýk eðitimine devam

edenlerde bu süre yarýya kadar kýsaltýlabilir). Çýraklýk eðitimi kalfalýk sýnavýnýn verilmesiyle son bulmaktadýr. Çýraklýk eðitimi süresince çýraklar haftada 5 gün iþyerine pratik eðitim için; haftada 1 gün de (8 saatten az olmamak

üzere) teorik eðitim görmek için Mesleki Eðitim Merkezleri’ne devam ederler. Çýraklýk döneminde uygulanan haftalýk ders daðýlýmý meslek dallarýna göre farklýlýk göstermekle birlikte Genel Bilgi Dersleri bütün meslek dallarýnda ortak uygulanmaktadýr (Çizelge 2, Çizelge 3). Çýraklýk eðitimine kayýt kabul þartlarý EK 1'de verilmektedir. Çizelge 2. Çýraklýk Dönemi: Eðitim Süresi 2 Yýl Olan Meslek Dalý Eðitim Programlarý Ýçin Genel Bilgi ve Meslek Dersleri Haftalýk Ders Çizelgesi: 2005-2 2006

Kaynak: ÇYGM (2006b).

Çizelge 3. Çýraklýk Dönemi: Eðitim Süresi 3 Yýl Olan Meslek Dalý Eðitim Programlarý Ýçin Genel Bilgi ve Meslek Dersleri Haftalýk Ders Çizelgesi: 2005-2 2006

Kaynak: ÇYGM (2006b).

131


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 132

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Çýraklýk Sözleþmesi ve Sigorta Ýþlemleri

"Çýraklýk Sözleþmesi" çýraðýn kaydý sýrasýnda düzenlenir ve hak ve yükümlülüklerini belirler. 3308 sayýlý Mesleki Eðitim Kanunu'nun 15. maddesi gereðince, bir iþyerinde usta öðretici bulundurulmasý, aday çýrak ve çýraklarýn pratik eðitimini yürütmek için þarttýr. Çýraklýða bir deneme dönemi ile baþlanýr. Bu dönem mesleðin özelliðine göre bir aydan az, üç aydan fazla olamaz. Bu süre bakanlýkça tespit edilir. Deneme döneminden sonra taraflar 10 gün içinde ilgili mesleki eðitim merkezi müdürlüðüne baþvurmadýðý takdirde çýraklýk sözleþmesi kesinleþir ve bu dönem çýraklýk süresinden sayýlýr. Aday çýrak ve iþletmelerde meslek eðitimi gören öðrencilere, sözleþmenin yapýlmasý ile 506 sayýlý Sosyal Sigortalar Kanunu'nun iþ kazalarý meslek hastalýklarý ile hastalýk sigortalarý hükümlerinin uygulanacaðý, sigorta primlerinin 1475 sayýlý Ýþ Kanunun 33. Maddesi gereðince çýraklarýn yaþýna uygun asgari ücretin %50'si üzerinden Milli Eðitim Bakanlýðý bütçesine konulan ödenekten karþýlanacaðý, 3308 sayýlý Kanunun 25. Maddesi ile hüküm altýna alýnmýþtýr. Çýraklarýn sigorta primleri ise Mesleki Eðitim Merkezi Müdürlükleri’nce ödenmektedir. Kalfalarýn Eðitimi (Ustalýk Eðitim Kurslarý) Kalfalýk yeterliðini kazanmýþ olanlara, mesleki yönden geliþmeleri ve baðýmsýz iþyeri açabilmeleri için, gerekli yeterlikleri kazanmalarý amacýyla, bakanlýkça ustalýk eðitimi kurslarý düzenlenir. Bu kurslarda okutulacak derslerin kapsam ve süreleri Mesleki Eðitim Kurulu’nun görüþü alýnarak Milli Eðitim Bakanlýðý’nca belirlenir. Çizelge 4'te ustalýk eðitimi kurslarýnda okutulan derslerin adlarý ve saatleri yer almaktadýr. Çizelge 4. Kalfalarýn Ustalýk Eðitimi Programý

Kaynak: ÇYGM (2006c). Ustalýk eðitimi kurslarýna kayýt yaptýracaklarýn Milli Eðitim Bakanlýðý'nca verilmiþ kalfalýk belgesi bulunmasý veya meslek lisesi mezunu olmasý; bir iþyerinde kendi mesleðinde çalýþýyor olmasý gerekir. Eðitimine devam eden, en az 3 yýl kendi mesleðinde çalýþan kalfalar, eðitim sonunda ustalýk sýnavýna girerler. Sýnavda baþarýlý olanlara ustalýk belgesi verilir. Meslek lisesi mezunu olanlar ustalýk eðitimine devam etmeden doðrudan ustalýk sýnavýna girebildikleri gibi, isterlerse ustalýk eðitimine de devam edebilirler. EK 2'de kalfalarýn ustalýk eðitimi üzerine daha ayrýntýlý bilgi verilmektedir.

132


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 133

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ustalarýn Eðitimi (Usta Öðretici Kurslarý) Usta öðretici kurslarý, mesleklerini iþyerlerinde çýraklara öðretmekle görevli ustalarýn katýldýðý eðitimdir. Bu eðitimi görmeyen iþyeri sahibi veya ustalarýn yanlarýnda çýrak çalýþtýrmalarý ve meslek öðretmeleri yasal deðildir. Bu eðitimle, çýrak yetiþtirme sorumluluðunu üstlenen ustalarýn mesleklerini öðretirken uygun metod ve teknikleri kullanmayý öðrenmeleri hedeflenmektedir. Bu amaçla hazýrlanmýþ bulunan "Ýþ Pedagojisi Kurs Programý" 40 saat sürelidir (Çizelge 5). Çizelge 5. Ustalarýn Usta Öðreticilik Eðitimi Ýþ Pedagojisi Kurs Programý

Kaynak: ÇYGM (2006d).

Meslek Kurslarý 3308 sayýlý Mesleki Eðitim Kanunu'nun 37. Maddesi gereðince, örgün eðitim sisteminden ayrýlmýþ, istihdam için gerekli yeterliliklere sahip olmayan kiþilere meslek kurslarý düzenlenmektedir. Meslek kurslarýnda pratik eðitimin iþyerlerinde yapýlmasý halinde, kursiyerlerin iþyerlerinde çalýþma esaslarý, eðitim merkezi ile iþyeri arasýnda düzenlenen bir protokolle belirlenmektedir. Çýraklýk eðitimi programlarý esas alýnarak, bir iþyerinde mesleði ile ilgili bir iþte çalýþanlar için Mesleki Eðitim Merkezi Müdürlüklerince açýlan kurslara katýlanlarýn, iþyerlerindeki çalýþmalarý sýrasýnda meydana gelebilecek iþ kazalarý ve meslek hastalýklarýna karþý kursiyerler devletçe sigorta edilmektedirler. Bu kursiyerler, aldýklarý eðitim ve iþyerlerindeki çalýþmalarý deðerlendirilmek suretiyle kalfalýk sýnavlarýna katýlabilmektedirler. Halk Eðitimi Merkezleri Halk Eðitim Merkezleri, yaygýn mesleki eðitim alanýnda hizmet veren bir baþka kurumdur. 1956 yýlýnda açýlmaya baþlayan Halk Eðitim Merkezleri, 1960 yýlýnda 19 merkezde hizmet verirken sayýlarý hýzla çoðalmýþ ve 1970 yýlýnda 334'e, 2005 yýlýnda ise 924'e ulaþmýþtýr. Gereksinim duyulan yörelerde okuma-yazma kurslarý, sosyal-kültürel kurslar ve meslek kurslarý düzenleyen bu merkezlerin düzenlediði bazý mesleki programlar aþaðýda sunulmuþtur:

133


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 134

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Abajur Yapýmý, Arýcýlýk Kursu, Aþçýlýk, Ayakkabýcýlýk, Bakýrcýlýk, Batik, Battaniye Dokuma, Bayan Berberliði, Bebek Yapýmý, Beþ-Þiþ, Besicilik, Bibloculuk, Bilgisayar Operatörlüðü, Bobinajcýlýk, Boya-Badana, Cecim Dokuma, Cilt Bakýmý, Ciltçilik, Çiçek Yetiþtirme, Çinicilik, Çocuk Bakýmý, Çorapçýlýk, Daktilo, Dekoratif Resim, Dekoratif Yazý, Demircilik, Doðramacýlýk, Döþemecilik, Dülgerlik, Elektrik Tesisatçýlýðý, Elektronik, El Nakýþý, El Örgüsü, Ev Dekorasyonu, Ev Ekonomisi, Fayansçýlýk, Fotoðrafçýlýk, Frezecilik, Garsonluk, Giyim (Biçki-Dikiþ), Gömlekçilik, Gümüþçülük, Halý Dokuma, Hasýr Bilezik Yapýmý, Hasta Bakýcýlýðý, Hattatçýlýk, Havluculuk, Ýðne Oyasý, Ýnþaat Kalýpçýlýðý, Ýpek Böcekçiliði, Kalorifer Ateþçiliði, Kat Hizmetleri, Kaynakçýlýk, Kilim Dokuma, Konfeksiyon, Konservecilik, Koyun Yetiþtirici, Kütüphaneci, Lületaþý Ýþletmeciliði, Madencilik, Makine Bakým ve Onarým, Makine Nakýþý, Makine Yaðcýlýðý, Makrame, Mankenlik, Manikür-Pedikür, Matbaacýlýk, Meyve Yetiþtirme, Mimari Proje Ressamlýðý, Mobilyacýlýk, Modelistlik, Motor Tamiri, Muhasebe, Oto Elektrik, Overlok, Oymacýlýk, Ön Büro Hizmetleri, Pano, Pastacýlýk, Pompa Bakým ve Onarýmý, Pratik Elektrik, Santralcilik, Sebze Yetiþtirme, Sekreterlik, Seracýlýk, Seramikçilik, Servis Hizmetleri, Sýðýr Besiciliði, Sýhhi Tesisat, Maraþ Ýþi Sim Sarma, Sürveyanlýk, Süpürge Yapýmý, Süs Bitkileri Yetiþtiriciliði, Tabelacýlýk, Tavukçuluk, Teknik Resim, Tezhip, Torna-Tesviye, Trafik, Traktör Bakým ve Onarýmý, Trikotaj, Turizm ve Hotelcilik, Usta Öðretici Yetiþtirme, Vitray, Yakma, Yapma Çiçekçilik, Yorgancýlýk, Ziraat (TUSÝAD, 1999: 87).

2002 yýlýnda, Halk Eðitim Merkezi tarafýndan açýlan kurslarýn %44'ü yaygýn mesleki eðitim niteliðindedir. Geri kalanlarýn %28'i sosyal-kültürel etkinlik ve gene yaklaþýk %28'i okuma-yazma kurslarýdýr. Mesleki eðitim kurslarý daha ayrýntýlý incelendiðinde kursiyerlerin %58'inin kadýnlardan oluþtuðu gözlenmektedir (TUSÝAD, 1999). Ayný rapora göre, sayýlarý yüzü bulan, büyük bir çeþitlenmenin olduðu, mesleki eðitim verilen bu kurslara katýlanlarýn önemli bir kesimini ev hanýmlarýnýn oluþturmasýný eleþtirmektedir: Halk Eðitim Merkezleri tarafýndan düzenlenen yaygýn mesleki eðitim kurslarý sonunda verilen katýlým belgeleri istihdam açýsýndan iþlevsel bir deðer taþýmamaktadýr. Açýlan kurslarýn çoðu, belli bir konuya ilgi duyan kiþiler için düzenlenmiþ programlar niteliðindedir. Bu merkezlerde, sanayideki kitlesel üretim mantýðýna dönük bir eðitim yapýldýðýný söylemek zordur (86).

Tablo 4, 2001-2006 yýllarý arasýnda kurs türüne göre katýlýmcýlarýn sayýlarýný vermektedir. Buna göre meslek kurslarýna katýlanlarýn oraný her zaman sosyal kültürel kurslara ve okuma yazma kurslarýna katýlanlara göre daha fazla olmuþtur. Ancak, bu mesleki kurslara katýlým sonucu bir iþe girenlerin sayýlarý bilinmediðinden, bu kurslarýn meslek edindirme iþlevini yerine getirip getirmediðini söylemek zordur. Geçmiþ yýllarda, bu kurslarýn içinde en geniþ katýlým biçki-dikiþ kurslarýna olmuþtur (Okçabol, 1996).

134


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

16:39

Page 135

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Tablo 4: Halk Eðitimi Merkezlerinde Yýllara Göre Kursiyer Sayýlarý (2001-2006)

Kaynak: ÇYGM (2006e).

2004-2005 yýlý kursiyer sayýlarýna bakacak olursak, toplam 924 Halk Eðitimi Merkezinde açýlan kurslarýn %52'si yaygýn mesleki eðitim niteliðindedir (%57'si kadýn, %43'ü erkek kursiyerlerden oluþmaktadýr) (Tablo 5).

Tablo 5: Halk Eðitimi Merkezlerinde Kurum, Kurs Türü ve Kursiyer Sayýlarý: 2004-2005

Kaynak: MEB (2006).

Belediyelerin Meslek ve Sanat Eðitimi Kurslarý 10.7.2004 tarihinde kabul edilen 5216 sayýlý Büyükþehir Belediyesi Kanunu, 23.7.2004 tarih ve 25531 sayýlý Resmi Gazete'de yayýmlanarak yürürlüðe girmiþtir. Bu kanun ile Büyükþehir Belediyelerinin hukuki statüleri yeniden düzenlenmiþtir. Büyükþehir Belediyesi’nin görev, yetki ve sorumluluklarý tanýmlayan Madde 7'de belirtildiði üzere eðitimle ilgili deðiþiklikler aþaðýdaki gibidir: Saðlýk merkezleri, hastaneler, gezici saðlýk üniteleri ile yetiþkinler, yaþlýlar, engelliler, kadýnlar, gençler ve çocuklara yönelik her türlü sosyal ve kültürel hizmetleri yürütmek, geliþtirmek ve bu amaçla sosyal tesisler kurmak, meslek ve beceri kazandýrma kurslarý açmak, iþletmek veya iþlettirmek, bu hizmetleri yürütürken üniversiteler, yüksek okullar, meslek liseleri, kamu kuruluþlarý ve sivil toplum örgütleri ile iþbirliði yapmak (Madde 7). Büyükþehir Belediyelerinin "meslek ve beceri kazandýrma kurslarý açmak" yetki ve sorumluluðu, 1996 yýlýndan itibaren zaten bu tür kurslar açmaya baþlamýþ olan, Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý (ÝSMEK) ile baþlamýþ ve bu uygulamalar artarak birçok büyükþehir belediyesinin faaliyet alanýna girmiþtir (Çizelge 6). Bir kurum olarak tanýmlamak gerekirse ÝSMEK: 135


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 136

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ýstanbul halkýnýn genel eðitim ihtiyacýna cevap veren, mesleki, sosyal, kültürel ve sanatsal bilgilerini geliþtiren, onlarý sadece pasif ve tüketici olmaktan çýkarýp aktif ve üretici haline getiren, iþgücü piyasasýnýn talep ettiði nitelikli elemanlarýn yetiþtirilmesi yönünde örgün eðitimi tamamlayýcý ücretsiz bir yaygýn eðitim organizasyonunun adýdýr (Doðan,

2005: 8). 2005-2006 yýlýnda ÝSMEK tarafýndan düzenlenen 170 kursa 122.277 kursiyer katýlmýþtýr. Bu katýlýmcýlarýn %16'sý erkek, %84'ü kadýn kursiyerlerdir. Kurslara katýlma nedenleri katýlýmcýlara göre: kiþisel geliþim (%54), yeni bir meslek edinme (%14), boþ zamaný deðerlendirme (%11), bir meslek alanýnda eðitim almak (%9), meslekte ilerlemek (%6), aile bütçesine katkýda bulunmak (%2) ve diðer nedenler olarak belirtilmiþtir (Alpaydýn, 2006). Büyükþehir belediyelerinin açtýðý bu kurslarýn hepsi meslek edindirmeye yönelik olmasa da birçok kurs bu amaca hizmet etmektedir. Ancak, büyükþehir belediyelerinin açtýðý bu kurslarýn kimi zaman "Halk üniversitesi" adý altýnda tanýmlanmasý amacýný aþan bir yaklaþým olarak ortaya çýkmaktadýr. Çizelge 6: Büyükþehir Belediyeleri Kapsamýnda Kurs Açýlan Þehirler

Özetle, Türkiye'de mesleki yaygýn eðitimin geçmiþi Ahi Birlikleri’ne dayanmaktadýr. Günümüzde özellikle çýraklýk eðitimi sistemi içinde meslek eðitimi verilmekle birlikte farklý kurumlar da bu konuda eðitim programlarýný sürdürmektedir. Bu yazýnýn kapsamýna girmemiþ olan TOBB, TESK, TÝSK, Türk-Ýþ, Türkiye Ýþ Kurumu gibi kurumlarýn; devlet ve özel sektör iþbirliklerinin; Avrupa Birliði baðlamýnda yapýlan, Türk-Alman Meslekî Eðitim Çalýþma Grubu gibi, mesleki eðitim iþbirliklerinin ve faaliyetlerin de yaygýn mesleki eðitime katkýlarý önemlidir.

136


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 137

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Referanslar Akpýnar, A. (2004) Initial Vocational Education and Training in Turkey. Internet Eriþimli: <http://www.iskur.gov.tr> (2 Mayýs 2005). Alkan, C. (1999). 75 Yýlda Eðitim (Editör: Fatma Gök), "Türk Milli Eðitim Sisteminin Mesleki ve Teknik Eðitim Boyutu" (223-236), Tarih Vakfý: Ýstanbul. Alpaydýn, Y. (2006). "Contribution of Municipalities to Adult Education: ISMEK Case", yayýmlanmamýþ yükseklisans tezi, Boðaziçi Universitesi: Ýstanbul. Çaðatay, N. (1974). Bir Türk Kurumu Olan Ahilik, Ankara Üniversitesi, Ýlahiyat Fakültesi Yayýnlarý: Ankara. Çaðatay, N. (1989). Bir Türk Kurumu Olan Ahilik, Türk Tarih Kurumu Basýmevi: Ankara. Çalýþkan, Y. Ve M. L. Ýkiz (2001). Kültür, San'at ve Medeniyetimizde Ahilik, Kültür Bakanlýðý: Ankara (Ahilik Kültürünü Araþtýrma Yarýþmasý Mansiyon Ödülü). ÇYGM

(2006a).

"Meslek

Dallarýnýn

Çýraklýk

Eðitimi

Uygulama

Kapsamýna

Alýnmasý"

Internet

Eriþimli:<http://cygm.meb.gov.tr/ciraklikegitimi/kapsamaalma.pdf> (27 Mart 2007). ÇYGM (2006b). "Çýraklarýn Eðitimi" Internet Eriþimli: <http://cygm.meb.gov.tr/ ciraklikegitimi/ciraklarinegit.pdf> (27 Mart 2007). ÇYGM

(2006c).

"Kalfalarýn

Ustalýk

Eðitimi"

Internet

Eriþimli:

<http://cygm.meb.gov.tr

/ciraklikegitimi/kalfalarinegit.pdf> (27 Mart 2007). ÇYGM (2006d). "Ustalarýn Usta Öðreticilik Eðitimi" Internet Eriþimli: <http://cygm.meb. gov.tr/ciraklikegitimi/ustalarinegitimi.pdf> (27 Mart 2007). ÇYGM

(2006e).

"Türkiye

Geneli

Halk

Eðitimi

Merkezleri

(HEM)

Sayýsal

Verileri"

Internet

Eriþimli:<http://cygm.meb.gov.tr/birimler/istatistik/hem/2.Halk%20Eðitim%20Merkezlerinin%20son%20beþ%20yýla%20iliþ kin%20sayýsal%20verileri%20(2001-2006%20Öðretim%20Yýlý).pdf> (27 Mart 2007). Darkenwald, G.G. ve Merriam, S.B. (1982). Adult Education: Foundations of Practice, Harper & Row Publishers: New York. Doðan, M. (2005). "Alternatif Bir Eðitm Sistemi Uygulamasý Olarak ÝSMEK", 1. Uluslararasý Alternatif Eðitim Sempozyumu (26-27 Kasým), Ýstanbul. Duman, A. (1999). Yetiþkinler Eðitimi, Ütopya: Ankara. Ekinci, Y. (1990). Ahilik ve Meslek Eðitimi, Milli Eðitim Basýmevi: Ankara. Kirazoðlu, C. (1996). Reasons for not Participating in Adult Education Activities, yayýnlanmamýþ yükseklisans tezi, Boðaziçi Üniversitesi: Ýstanbul Knowles, M.S. (1970). The Modern Practice of Adult Education: Andragogy versus Pedagogy, Association Press: New York. Okçabol, R. (1996). Halk Eðitimi (Yetiþkin Eðitimi), Der Yayýnlarý: Ýstanbul. MEB (2006). Türkiye Eðitim Ýstatistikleri: 2005-2006, Milli Eðitim Bakanlýðý Strateji Geliþtirme Baþkanlýðý. 137


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 138

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

TÝSK (1997). Türkiye'de ve Dünyada Mesleki Eðitim, Türkiye Ýþveren Sendikalarý Konfederasyonu: Ankara. TUSÝAD (1999). Türkiye'de Mesleki ve Teknik Eðitimin Yeniden Yapýlandýrýlmasý, Türk Sanayicileri ve Ýþadamlarý Derneði: Ýstanbul. Saðcan, E. (2003). "Çýraklýk Eðitiminin Tarihçesi" Mesleki-Teknik Eðitimde Bölgesel ve Uluslararasý Ýþbirliði Konferansý (20-22 Ekim), A.Ü. Çankýrý Meslek Yüksek Okulu: Ankara. Ulukan, E. (1998). Türkiye'de Uygulanan Meslek Eðitimi Modellerinin Karþýlaþtýrmalý Deðerlendirilmesi, TES-AR Yayýnlarý: Ankara. Ulusoy, A. (2004). "Kalifiye Ýþgücünün Yetiþtirilmesinde Eðitim Kurumu - Ýþletme Ýþbirliði: Türkiye Uygulamasý", TÝSK - Ýþveren Dergisi (Mayýs).

138


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 139

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

EK 1 - ÇIRAKLARIN EÐÝTÝMÝ Çýraklarýn Eðitimi A. Çýraklýk Eðitimine Katýlabilme Ýlköðretim okulunu bitirmiþ ve çeþitli sebeplerle örgün eðitim kurumlarýna devam etmeyip çýraklýk sistemiyle bir meslek kazanmak isteyen gençler çýraklýk eðitimini tercih edebilirler. B. Çýraklýk Eðitimine Kayýt Kabul Þartlarý Çýraklýk eðitimine kayýt iþlemi için çýraklardan aþaðýdaki belgeler istenir: 1. Nüfus cüzdanýnýn aslý ve fotokopisi, 2. Öðrenim belgesinin aslý, 3. Çýraðýn saðlýk ve fiziki durumlarýnýn mesleðin özelliðine uygun olduðuna iliþkin resmi saðlýk kurumlarýndan alýnmýþ doktor raporu, 4. Çýraðýn yanýnda çalýþacaðý ustanýn "usta öðreticilik" belgesinin fotokopisi (Usta öðretici belgesi bulunmamasý halinde ustalýk belgesi fotokopisi, ustalýk belgesi yoksa ustalýk belgesini doðrudan almaya hak kazandýðýna dair belgesinin fotokopisi kabul edilir.), 5. Ýkametgâh belgesi (Mahalle muhtarýndan onaylý), 6. Vesikalýk fotoðraf, 7. Çýraklýk sözleþmesi (bir asýl 3 fotokopi). C. Aday Çýrak Ve Çýraklarýn Eðitimi Aday çýrak ve çýraklarýn teorik ve pratik eðitimleri, birbirini tamamlayacak þekilde plânlanýr ve yürütülür. Çýraklýk eðitiminin amacýna uygun olarak her meslek dalýnýn özel amaçlarý ve bu amaçlarý gerçekleþtirecek derslerin çeþitleri, süreleri, konularý ve uygulamada göz önünde bulundurulacak esaslar, Bakanlýkça hazýrlanan çerçeve öðretim programlarýnda belirtilir. Aday çýrak ve çýraklar, mesleðin özelliðine göre haftada 8 saatten az olmamak üzere teorik eðitim görürler. Teorik eðitim, pazar günleri dýþýnda haftada bir gün ve çalýþma saatleri içinde yapýlýr. Zorunlu durumlarda, iþ yerinin olanak ve koþullarý ile öðretmen ve usta öðretici durumu dikkate alýnarak teorik eðitim yoðunlaþtýrýlarak da uygulanabilir. Aday çýrak ve çýraklar, mesleðin özelliði dikkate alýnarak hazýrlanan eðitim programlarýna göre yýlda 11 ay süre ile pratik eðitim yaparlar. 1475 sayýlý Ýþ Kanunu’nun 69'uncu maddesi göz önünde bulundurularak iþ yerindeki çalýþma saatlerine uygun olarak usta öðretici gözetiminde çalýþýrlar. Çýraklýk eðitimi, uygulama kapsamýndaki meslek dallarýnda 19 yaþýndan gün almýþ olanlardan daha önce çýraklýk eðitiminden geçmemiþ olanlarýn yaþlarýna ve eðitim seviyelerine uygun olarak düzenlenecek meslekî eðitim ile lise ve daha üst düzeyde genel eðitimden sonra çýraklýk eðitimine baþlayanlar için düzenlenecek eðitim süresinin ne kadar kýsaltýlacaðý, muaf tutulacaðý dersler ve benzeri hususlarla ilgili esas ve usuller, Baþkanlýðýn görüþü alýnarak ilgili birimce belirlenir.

139


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 140

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ayrýca, meslekî ve teknik eðitim okul ve kurumlarýnda uygulanan örgün eðitim programlarýnýn herhangi bir kademesinden ayrýlanlar ile yaygýn meslekî ve teknik eðitim programlarýný tamamlayarak belge veya sertifika alanlardan, kendi alanlarýnda çýraklýk eðitimine baþlayanlar için çýraklýk eðitim süresi, daha önce aldýðý meslekî eðitim programýnýn içeriði ile devam edeceði çýraklýk eðitimi programýnýn içeriði deðerlendirilerek bakanlýkça belirlenir (Meslekî ve Teknik Eðitim Yönetmeliðinin 27. Maddesi). Çýraklýk döneminde uygulanan haftalýk ders daðýtýmý mesleklere göre farklýlýk göstermektedir. Çýraklýk eðitiminde genel bilgi dersleri bütün meslek dallarýnda ortak uygulanmaktadýr. Kaynak: ÇYGM (2006). "Çýraklarýn Eðitimi" Internet Eriþimli: <http://cygm.meb.gov.tr/ciraklikegitimi/ciraklarinegit.pdf> (27 Mart 2007).

140


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 141

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

EK 2 - KALFALARIN USTALIK EÐÝTÝMÝ Kalfalarýn Ustalýk Eðitimi Ýsteyen kalfalar için ustalýk eðitimleri düzenlenir. Kalfalarýn katýlacaðý ustalýk eðitiminin kapsam ve süresi, bakanlýkça hazýrlanacak programlarda belirlenir. Bu eðitim; çalýþma saatleri dýþýnda valilikçe uygun görülecek yerlerde yapýlýr. Söz konusu eðitim kurum müdürlüðünce hazýrlanacak ve valilikçe onaylanacak çalýþma takvimine göre düzenlenir. Ustalýk eðitimine kayýt edilen kalfalar, kalfa deðerlendirme ve kütük defterine kaydedilir ve bunlar için kalfa kayýt dosyasý düzenlenir. Ýliþiði kesilen veya baþka bir kuruma nakli yapýlan kalfanýn durumu, kalfalýk belgesinin arkasýna ve kalfa deðerlendirme ve kütük defterindeki açýklama bölümüne yazýlýr. Ustalýk eðitiminde teorik eðitimin yaný sýra pratik eðitime devam esastýr. Eðitim süresince kayýtlý kalfalarýn meslekleri ile ilgili bir iþ yerinde çalýþýp çalýþmadýklarý ilgili müdürlükçe izlenir. Kalfalarýn iþ yeri deðiþikliklerinde iki aydan fazla pratik eðitim eksiklikleri, pratik eðitim süresine eklenir. Ýþinden ayrýldýðý belirlenen kalfalarýn kayýtlarý, iki ay içinde yeni bir iþ yerinde çalýþmaya baþlamamalarý durumunda silinir. Müdürlükçe bir meslek dalýnda ustalýk eðitimine kaydedilen kalfa sayýsýnýn sýnýf oluþturacak kadar olmamasý ya da ustalýk eðitiminin çeþitli olanaksýzlýklar nedeniyle yapýlamamasý durumunda, eðitime alýnamayan kalfalarýn kayýtlarý, eðitim ve ulaþým olanaðý bulunan en yakýn kuruma nakledilir. Bu konuda, il meslekî eðitim kurulunca gerekli plânlama yapýlýr. Bu kalfalarýn durumu ve meslek dallarý itibarýyla sayýsý, ilgili müdürlükçe öðretim yýlý baþlamadan önce il meslekî eðitim kurulunun sekreterya görevini yürüten müdürlüðe bildirilir. Ýl meslekî eðitim kurulu kararýyla baþka bir kuruma nakledilemeyecekleri yönünde karar alýnmasý durumunda kalfalarýn eðitimi, ayný meslek alaný içindeki meslek dallarýna ait meslek bilgisi dersleri birleþtirilmiþ sýnýflarda yapýlabilir. Birleþtirilmiþ sýnýflarda da eðitime alýnamayan kalfalar, beþinci yýlýn sonunda mesleklerinde beþ yýl çalýþtýklarýný belgelendirmeleri durumunda ustalýk sýnavlarýna katýlabilirler. Ustalýk eðitimine kayýt yaptýranlarýn ustalýk sýnavlarýna girebilmeleri için kalfalýk belgesinin düzenlendiði tarihten sonra, mesleklerinin özelliðine göre bakanlýkça belirlenecek süre kadar çalýþmýþ olduklarýný belgelendirmeleri ve eðitimi baþarý ile tamamlamalarý gerekir. Ustalýk eðitimine devam ederken askerlik görevi nedeni ile bu eðitimden ayrýlanlarýn askerlik görevi sýrasýnda ayný meslekte yapmýþ olduklarý çalýþmalar, pratik eðitim süresine dahil edilmez. Bu gibi durumlarda olanlarýn ustalýk sýnavlarýna girebilmeleri için yarým kalan eðitim süresini tamamlamalarý gerekir. Ustalýk eðitimine kayýt yaptýrmayan kalfalarýn ustalýk sýnavlarýna girebilmeleri için meslekleri ile ilgili iþlerde en az 5 yýl süre ile çalýþmýþ olduklarýný sosyal güvenlik kuruluþlarýndan alacaklarý hizmet belgesi ile belgelendirmeleri gerekir. Meslek kuruluþlarýna kayýtlý iþ yerlerinde çýrak olarak çalýþýp kalfa olanlar, ayný iþ yerinde en az bir yýl kalfa olarak çalýþmak zorundadýrlar. Kalfalar; zorunlu askerlik hizmeti; ikâmetini baþka il/ilçeye taþýmasý; saðlýðýnýn mesleðini sürdürmesini olanaksýz kýlacak þekilde bozulduðunu saðlýk raporu ile belgelendirmesi; iþ yeri sahibi gerçek kiþi ise ölümü, tüzel kiþi ise daðýlmasý veya iþ yerinin iki aydan fazla süre ile kapalý bulunmasý ve benzeri nedenlerle iþ yerinden ayrýlabilirler. Meslekî Ve Teknik Orta Öðretim Programlarý Mezunlarýnýn Ustalýk Eðitimi Madde 28- Meslekî ve teknik orta öðretim kurumlarý veya meslekî ve teknik eðitim okul ve kurumlarýndan 141


Ozlem_unluhisarcikli.qxd

27.04.2007

14:49

Page 142

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

mezun olanlardan isteyenlere; bir iþ yerini baðýmsýz olarak yönetmek için gerekli bilgi, beceri ve davranýþlarý kazandýrmak ve ustalýk sýnavlarýna hazýrlamak amacýyla ustalýk eðitimi düzenlenir. Bunlar, kalfalar için açýlmýþ olan ustalýk eðitimine devam edebilirler. Ustalýk eðitiminde uygulanan programlarýn kapsam ve süreleri, Meslekî Eðitim Kurulu'nun görüþü alýnarak Bakanlýkça belirlenir. Kaynak: ÇYGM (2006). "Kalfalarýn Ustalýk Eðitimi" Internet Eriþimli: <http://cygm.meb.gov.tr/ciraklikegitimi/kalfalarinegit.pdf> (27 Mart 2007).

142


OzanaUral.qxd

27.04.2007

15:08

Page 43


Otto bauer.qxd

27.04.2007

14:51

Page 144

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Sanayinin Meslek Eðitimindeki Payý ve Sorumluluðu Otto W. BAUER*

Özet Endüstriyel sektörün mesleki eðitimde sorumluluk ve rolü vardýr. Mesleki eðitime örnek olarak Baden, Württemberg, Almanya’daki fabrikalar gösterilebilir. Yetiþkinler için “Fabrikada eðitim” hayat boyu süren dil öðrenme konseptidir. Bütün sosyal katýlýmcýlar “Fabrikada eðitim”de rol oynar. 1994’te kurulan TEGEV, Türkiye ve Almanya’da özel ve devlet sektöründe teknik eðitimi desteklemek amacýndadýr. Anahtar Kelimeler: Endüstride Mesleki Eðitimler, Hayat Boyu Eðitim, TEGEV

Abstract Industrial sector has some responsibility and role in vocational education. One of the example for vocational education is seen in factories which are in Baden, Württtemberg, Germany.Continuing “in-factory” education for adults are related with lifelong learning concept. All social contributers have a role in “in-factory” education. TEGEV is founded in 1994 and aimed to support the technical education in both public and private sectors in Turkey and Germany. Key Words: Vocational Education in Industry, Lifelong Education, TEGEV.

* TEGEV Baþkaný

144


Otto bauer.qxd

27.04.2007

14:51

Page 145

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Giriþ 1. Almanya / Baden-Württemberg Örneði 2. Türkiye'deki genel durum 3. Sanayideki meslek eðitimi türleri 4. Sanayide meslek eðitimine neden gereksinim duyuyoruz? 5. Fabrika içi sürekli yetiþkin eðitimi / yaþam boyu öðrenim - ülkemizin saðlýklý büyümesinin temel taþlarý 6. Meslek eðitiminde tüm sosyal paydaþlarýn sorumluluðu (Milli Eðitim Bakanlýðý, YÖK, Belediyeler, Sivil Toplum Kuruluþlarý, Sanayi, Bireyler) 7. TEGEV'in rolü 8. Ticaret kültüründen öðrenme ve yenilikçilik kültürüne, "Türk Malý"

Almanya / Baden Württemberg örneði Almanya ekonomi açýsýndan dünyanýn en büyük üçüncü gücüdür. Ýhracatta yýllardýr birincilik konumundadýr. Almanya'da üretilen ürünler aþaðýdaki sebeplerden ötürü dünya çapýnda mükemmel bir pazar konumuna sahiptir: -üstün kalite -yüksek standartta yenilikçilik -üstün performans -dayanýklýlýk Almanya'da üretilen ürünler ucuz olmamalarýna raðmen dünyanýn dört bir yanýndaki hem zengin, hem de yoksul ülkelere ihraç ediliyor. Alman sanayisinin süregelen bu baþarýsýnýn sýrrý nedir? Alman þirketlerinin %99'u küçük ve orta ölçekli firmalardýr. Bu þirketler en yüksek istihdam payýný ve meslek eðitimi payýný oluþturmaktadýr. Almanya genelinde sanayi fabrika içi meslek eðitimi için her yýl 1.200.000'in üzerinde eðitim imkaný sunmaktadýr. Yani, Alman sanayisinin en yüksek yenilik hýzý ve firmalara iliþkin yüksek performans halihazýrda þunlara dayanmaktadýr: -temel olarak 3 yýllýk meslek eðitimi (ikili sistem) ve -fabrikalardaki düzenli ek yetiþkin eðitimi

Türkiye'deki Genel Durum (Sanayinin Meslek Eðitimindeki Payý) Genel itibarýyla yüksek eðitimin yaný sýra meslek eðitimi de ilgili kuruluþlar (Milli Eðitim Bakanlýðý ve YÖK) 145


Otto bauer.qxd

27.04.2007

14:51

Page 146

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

tarafýndan düzenlenmekte olduðundan, eðitim genellikle okullarda veya üniversitelerde verilmektedir. Bu yüzden, Türkiye'de meslek eðitimi genel olarak bilgi tabanlýdýr. Gerçek sanayi ortamýnda yaygýn uygulamalý eðitim genel olarak eksiktir. Bu durum aþaðýdaki sonuçlara yol açmaktadýr: Meslek eðitimi dönemini takiben gençler bilgi açýsýndan genel olarak iyidir. Bu gençler beceriler itibarýyla zayýf olup, pratik yaþamda kazanýlmýþ ve ileriye yönelik herhangi bir deneyime sahip deðildir. Bu da, gelecekteki endüstriyel yaþama tamamen hazýr olmadýklarý anlamýna gelmektedir.

Sanayideki Meslek Eðitimi Türleri Sanayi dünyasýnda, mevcut ve uygulanan çeþitli meslek eðitimi yöntemleri bulunmaktadýr. Belirli kýsa süreli uygulamalý eðitim dönemlerini içeren daha okul tabanlý eðitim (örn., Türkiye, ayrýca Ýngiltere ve diðer ülkeler gibi); veya %70'e varan oranda sanayide eðitim süresini ve %30 okul eðitimini içeren daha dengeli eðitim. Dünyaca kabul edilen çok baþarýlý bir yöntem de ikili meslek eðitimi sistemidir (Almanya, Avusturya, Ýsviçre, Çin, Latin Amerika ülkeleri). Okulda teorik ve pratik eðitim, sanayide ise pratik ve yine teorik eðitim verilmektedir. Bu sistem tüm kiþisel becerileri, uygulama becerilerini ve bilgiyi saðlamaktadýr. Bu sistem AB tarafýndan öngörülen yeterlilik tabanlý eðitim kriterlerini yerine getirmektedir. Özellikle makine yapýmý endüstrisinde olmak üzere, Alman ekonomisinin baþarýsý bu sistemin uygulanmasýnýn sonucudur.

Sanayide Meslek Eðitimine Neden Gereksinim Duyuyoruz? Türkiye halihazýrda aþaðýdaki konularda küresel dünyanýn bir ortaðýdýr: -hizmetler (turizm) -ürünler -teknoloji -yenilikler -bilgi Ülkemizin saðlýklý büyümesinde saðlýklý bir ticaret þarttýr: Ýhracat ithalattan daha fazla olmalýdýr. Ne yazýk ki bu hedefe henüz ulaþýlmamýþtýr. Uzun yýllardýr ithalat hýzýmýz ihracat hýzýmýzýn üzerindedir. Bu, saðlýksýz ve tehlikeli bir geliþmedir. Ne yapýlmasý gerekiyor?

146


Otto bauer.qxd

27.04.2007

14:51

Page 147

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Daha fazla yeniliðe ihtiyacýmýz var. Daha iyi kaliteye ihtiyacýmýz var. Süreçler ve ürünler açýsýndan daha yüksek performansa ihtiyacýmýz var. Altýn Kural þudur: Bütünsel eðitim ve yeterlilik tabanlý eðitim. Yeterlilik tabanlý eðitim ancak aþaðýdakilerin bir araya gelmesiyle saðlanabilir: Okul ve sanayi Teori ve pratik, tümleþik bir öðrenim süreci dahilinde bir araya gelmelidir. Öðrenim ve bilgi, becerilerin -bilginin gerçek bir üretim ortamýnda uygulamaya koyulmasý yoluyla- geliþtirilmesiyle tamamlanmalýdýr. -gerçek makinelerle -gerçek üretim süreçlerinde -gerçek çalýþanlarla

Yetiþkinler Ýçin Fabrika Ýçi Sürekli Eðitim (Yaþam Boyu Öðrenim) Yaþam boyu öðrenim nedir? Yaþam boyu öðrenim doðumla baþlar ve ölümle son bulur. -öðrenmek üzere doðarýz. -büyümek üzere öðreniriz. Yaþam boyu öðrenmek öncelikle bireylerin sorumluluðundadýr. Yaþamak için sürekli olarak öðrenmem gerektiðini anlamalý ve kabul etmeliyim. Yaþam boyu öðrenim aþaðýdakilere temel oluþturur: -daha iyi bir gelir -kariyer geliþimi -yaþam boyu istihdam -tüm ömür için daha iyi bir yaþam Yaþam boyu öðrenim fýrsatlarýný saðlamak sanayinin ve belediyeler ile STK'lar gibi sosyal paydaþlarýn sorumluluðundadýr. Etkili yaþam boyu öðrenimin planlý ve standart olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Burada en çok akreditasyon kuruluþlarýnýn kontrolüne ihtiyacýmýz vardýr. TEGEV böyle bir akreditasyon hizmetini gelecekte saðlayacaktýr (TEGEV sertifikasý). 147


Otto bauer.qxd

27.04.2007

14:51

Page 148

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

M e sl e k E ð i ti m i n d e T üm S o sy a l P a y d a þl a r ý n S o r uml ul uð u ( M i l l i E ð i ti m B a k a n l ý ð ý , Y Ö K , Belediyeler, STK'lar, Münferit Paydaþlar) Bir önceki baþlýk altýnda açýklamýþ olduðumuz gibi, öðrenim doðumla baþlar! Öðrenim en baþýna býrakýldýðýmýz bir yolun sonuna kadar gitmeye benzer. -Bu yol bir daða týrmanmak anlamýna da gelebilir. -Bu yol yokuþ aþaðý gitme anlamýna da gelebilir. -Ayný zamanda bu yol geri geri gitme anlamýna da gelebilir. Doðru yönü bulmak üzere rehberliðe gereksinim vardýr! -Çocukken ilk olarak yönümüzü bulmamýza ailelerimiz rehberlik eder. -Gençliðimizde bizi geleceðe eðitim kurumlarý ve iþyeri hazýrlar. -Toplumun yetiþkin bireyleri haline geldiðimizde daha fazla geliþme konusuyla iþyeri ve kamu kurumlarý ilgilenir. Eðitim devam eden bir süreçtir. Bir bireyi daha fazla geliþtirmek için, eðitim - rehberlik paydaþlarýnýn tümünün sýký iþbirliði ve eþgüdüm içerisinde olmalarý gerekir. Her bir eðitim programýna iliþkin standartlarýn olmasý ve özenli bir uyarlama yapýlmasý þarttýr. Burada, Türkiye'de çok büyük zorluklarla karþý karþýyayýz. Okulda ve sanayide meslek eðitimi, tanýmlý mesleki standartlar gerektirmektedir. Üniversitelerdeki yüksek eðitim de yine, okuldaki ve sanayideki mesleki standartlarý temel alan standartlarý gerektirmektedir. Sivil Toplum Kuruluþlarýnýn (STK) ve belediyelerin saðlayacaðý öðrenim programlarýnýn da bireyin ve sanayinin taleplerini tam olarak karþýlamalarý gerekir: Burada yine standartlarýn olmasý gerekir. Bir insaný eðitme sorumluluðu, tüm sorumluluklarýn en büyüðüdür. Bireysel yaþam boyu öðrenim yoluna farklý eðitim kuruluþlarýnýn ve kurumlarýnýn dahil olmasýyla, tüm sosyal paydaþlar arasýnda sýký bir iþbirliði ve iletiþim özellikle önemli olmaktadýr. TEGEV'in rolü TEGEV 1994 yýlýnda, teknik eðitimin sürekli desteklenmesi amacýyla kurulmuþtur. TEGEV aþaðýdaki programlar arasýnda eþgüdüm saðlamaktadýr: -10 Anadolu teknik lisesinde kontrol teknisyenliði bölümlerinin kurulmasý -2 meslek yüksek okulunda Mekatronik eðitimi -Türkiye üniversitelerinde Mekatronik konusunda uygulamalý bilim eðitiminin geliþtirilmesi. -Sabancý Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Esslingen Üniversitesi arasýndaki iþbirliðinin eþgüdümünün saðlanmasý. 148


Otto bauer.qxd

27.04.2007

14:51

Page 149

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Bugün TEGEV'in 60 prestijli aktif üyesi ve 150 aktif dostu bulunmaktadýr. TEGEV geçtiðimiz yýl nitelikli yaþam boyu öðrenimin simgesi haline gelmiþ olup, Türkiye ve Almanya'daki kamu ve özel sektör kuruluþlarý nezdinde kabul görmektedir. Ticaret kültüründen öðrenme ve yenilikçilik kültürüne: "Türk Malý" Tarihte Türkiye, Doðu ile Batý arasýnda köprü vazifesi gören bir ülkeydi. Ýpek Yolu bunun en iyi örneðidir: Anadolu ve Osmanlý Ýmparatorluðu, dýþ ülkelerden gelen tüccarlarýn buluþma yeriydi. Bugün kullandýðýmýz deyimle, Orta Avrupa'dan Çin'e uzanan ticaret aðý ile Türkiye, Yakýn Doðu'daki en önemli lojistik merkeziydi. Ancak küresel ekonomiler deðiþmekte olup, yerel ekonomilerin de bu deðiþime uymalarý gerekmektedir. Bugünün ekonomisinde en önemli varlýk, nitelikli ve bilgili kiþilerdir. Sanayiler ancak bu insanlar sayesinde yeni ürün ve çözümler geliþtirebilirler. Sanayiye bilgili ve becerili yeterince insan saðlamak için düþünce yapýmýzýn tamamen deðiþmesi gerekir: -kýsa vadeli düþüncedense uzun vadeli eylem -fiyattansa deðer -taklittense buluþlar -konuþmaktansa uygulama -almaktansa vermek -televizyon, film seyretmektense okumak -beklemektense fýrsatlardan yararlanmak Öðrenim geleceðimizin temelidir. Haydi hemen baþlayalým. Bugün ve Bugün...

149


Otto bauer.qxd

27.04.2007

14:51

Page 150

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Involvement and Responsibility of Industry in Vocational Training 1.Example of Germany / Baden-Württemberg 2.General situation in Turkey 3.Types of vocational training in Industry 4.Why do we need vocational education in industry? 5.Continuous in-plant adults education / lifelong learning - a basis for healthy growth of our country 6.Reasonability of all social partners for vocational education (Ministry of Education, higher Education Commission, Municipalities, NGOs, Industry, Individuals) 7.Role of TEGEV 8.From the trade culture to a learning and innovation culture, " Made in Turkey" Example of Germany / Baden-W Württemberg Germany is the third biggest economic power in the world. In terms of exports, Germany has been in the first position for many years. Products made in Germany have world wide an excellent market position due of: -high quality -high innovation standard -high performance -long life time Products from Germany are not cheap, but exported to countries all over the world, to rich and poor countries. What is the reason of the continuing success of the German industry? 99 % of the German companies are small and medium size companies. These companies provide the highest employment share and vocational education share. German industry offers over 1,200,000 apprenticeships annually for in-plant vocational training. In other words, the high innovation speed of the German industry and the high performance of its companies are based on: -vocational education, in general 3 years (dual system) and 150


Otto bauer.qxd

27.04.2007

14:51

Page 151

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

-regular monthly continuing education for adults in the plants General situation in Turkey (involvement of industry in vocational education) In general related institutions (Ministry of Education and YÖK) are in charge of vocational education as well as higher education, with schools and universities the main educational institutions. Therefore, vocational education in Turkey is generally knowledge-based. Extensive practical training in a real industrial environment is generally missing. This has the following consequences: -Upon completion of their vocational education, young people usually have good -theoretical knowledge. -However, they are generally weak in skills and generally don't have any practical experience. -This means, they are not fully prepared for a professional career in industry. Types of vocational training in the industry In industry various methods of vocational education are available and practiced. More school based education with defined short practical industrial training periods (example Turkey, also GB and other countries) or more balanced training with a share of up to 70 % training time in industry and 30 % in schools. A worldwide accepted very successful method is the dual vocational system (Germany, Austria, Switzerland, also China and Latin America countries). Theoretical and practical training is taught at school and practical as well as theoretical training is taught in the industry. This system provides all, soft skills, practical skills and knowledge. It fulfills the competence-based education criteria set by the EU. The success of the German economy, especially in the machine building industry is the result of the application of this system. Why do we need vocational education in industry? Turkey is already a partner of the global world for -services (tourism) -products -technology -innovations -knowledge Healthy growth of our country requires healthy trade:

151


Otto bauer.qxd

27.04.2007

14:51

Page 152

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Exports must exceed imports. Unfortunately this target has not been achieved yet. For many years our import rate has been higher than our export rate. This is an unhealthy and dangerous development. What to do? We need more innovations. We need better quality We need better performance of processes and products. The golden way is: holistic education and competence based education. Competence based education can only be achieved in cooperation of school and industry Theory and praxis must come together in an integral learning process. Learning and knowledge must be complemented with the development of skills by practicing the knowledge in a real-life production environment -with real machines -in real production processes -with real workers Continuous in-p plant education for adults (lifelong learning) What is life long learning? Lifelong learning starts with birth and ends with death -we are born to learn -we learn to grow Commitment to lifelong learning is first of all a responsibility of the individuals. I must understand and accept that I have to learn continuously in order to survive. Lifelong learning is the basis for -a better income -carrier development -lifelong employment -better life for whole life To provide lifelong learning opportunities is a responsibility of industry and the social partners like munic-

152


Otto bauer.qxd

27.04.2007

14:51

Page 153

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

ipalities and NGOs. Effective lifelong learning requires organized planning and standardization. This necessitates auditing by accreditation institutes. TEGEV will provide such a accreditation service in future (TEGEV certification). Responsibility of all social partners for vocational Education (Ministry of Education, Higher Education, Municipalities, NGOs, Industry, Individual Partners) As we have explained under the previous heading, learning starts with birth! Learning is like being put on a way and then going this way until the end. -This way can mean climbing a mountain -This way can mean going downwards -This way can also mean going backwards To find the right direction requires guidance! -As a child our parents give us the first direction -As youth the education institutions and the workplace prepare us for the future. -As adults society, the workplace and public institutions look after our further development Education is a continuous process. To continuously develop a person necessitates close cooperation and coordination of all education-providing - guiding partners. It needs standards and careful adaptation of each education program. Here we face the biggest challenges in Turkey. Vocational training in school and industry requires defined vocational standards. Higher education in universities requires again standards based on the vocational standards of school and industry. Adult training programs offered by NGOs and municipalities again have to meet exactly the demand of individuals and industry: again standards are necessary. The responsibility to educate a person is the greatest responsibility of all. As different education organizations and institutions on the individual lifelong - learning path are involved, very close coordination and communication between all social partners is of particular necessity Role of TEGEV TEGEV was established 1994 with the aim of continuously supporting the development of technical education. TEGEV coordinates the following programs: -Establishment of control engineering departments in 10 Anadolu Technical High Schools -Mechatronic education in 2 MYO -Development of applied science education in Mechatronics in Turkish Universities.

153


Otto bauer.qxd

27.04.2007

14:51

Page 154

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

-Coordination of cooperation between Sabancý University, Dokuz Eylül University and Esslingen University. TEGEV has today 60 active prestigious members and 150 active friends. Last year TEGEV became a symbol of qualified lifelong learning and has gained acceptance in Turkey and Germany with private and public institutions. Traditionally Turkey was a country between East and West. The Silk Road is the best example: Anatolia and the Ottoman Empire was a meeting place for traders who come From outside countries. Expressed in modern terms: Turkey was the most important logistic centre in the Near East with a network from Central Europe to China. But global economies are changing, and local economies have to adapt to this change. In today's economy, the most important asset is qualified knowledgeable persons. Only with these persons, industry is able to develop new products and solutions. To provide industry with enough knowledgeable and qualified persons requires a complete change of our thinking: -from short-term thinking to long-term doing -from price to value -from copying to inventing -from talking to implementing -from taking to giving -from TV and film watching to reading -from waiting to using opportunities Learning is the basis of our future. Let's start now Today and Today

154


OzanaUral.qxd

27.04.2007

15:08

Page 43


Fritz.qxd

27.04.2007

14:56

Page 156

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Sanayinin Meslek Eðitimindeki Payý ve Sorumluluðu Fritz-Gerhar KUHN* Özet

Almanya Christliche Jugenddorfwerk (CJD) gençleri ve yetiþkinleri güncel yaþamlarýnda eðitime teþvik yoluyla destekleyen bir gençlik , eðitim ve sosyal kurumdur. "Kimse kaybolmamalý" sloganýmýz her insanýn bireysel yeteneklerini geliþtirmeye hak sahibi olduðu anlamýný taþýmaktadýr. Almanya genelinde yýlda 150.000 kiþi 150 yerde CJD'nin hizmetlerinden yararlanmaktadýr. CJD Maximiliansau iþ piyasasý ve sosyal politika alanýnda aktif bir ortaktýr. Asli görevimiz insanlarýn mesleki perspektiflerinin teþvik ve desteklenmesinde yardýmcý olmaktýr. CJD Maximiliansau altyapýsý sayesinde çalýþanlarýyla mesleki eðitim alanýnda “know-how “ bilgisini geliþtirmeye selahiyet sahibi ve bu bilgisini ortaklarýyla paylaþmaya açýktýr. Polonya, Çin ve Fransýz ortaklarýyla uluslararasý tecrübeye sahiptir. Anahtar Kelimeler: Eðitim, Bireysel Yetenek Geliþimi, Ýþ Piyasasý, CJD

Abstract

The Christian youth village work of Germany (CJD) is a youth, an education and a social work, which offers young and adult humans training, promotion and support in their current life situation. The slogan "may not be lost!" meant, each humans have the right to the promotion of his individual gifts. It is led by an executive committee, consisting of Mr. Hartmut Hühnerbein (speaker) and Berthold Kuhn. More than 150,000 humans notice annually country widely on over 150 places the offers of the CJD. The CJD Maximiliansau considers itself as active partner and co-organizer of job market and social politics in its surrounding field. Our major task is it to open humans by individual offers and promotion a vocational perspective.

The CJD Maximiliansau is owing to its infrastructure and its competent coworker team able to give developed know-how in the vocational further training also at partners. There are international experiences with Polish, Chinese and French partners.

Key Words: Education, The promotion of individual gifts, Job market, CJD

* CJD, Araþtýrma Projeleri ve Uluslurarasý Ýliþkiler Koordinatörü / Research Project and Ýnternational Coorparation Coordinator of CJD

156


Fritz.qxd

27.04.2007

14:56

Page 157

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

CJD - Christliches Jugenddorfwerk Deutschlands e.V. Almanya Christliche Jugenddorfwerk (CJD) gençleri ve yetiþkinleri güncel yaþamlarýnda eðitime teþvik yoluyla destekleyen bir gençlik, eðitim ve sosyal kurumdur. "Kimse kaybolmamalý" sloganýmýz her insanýn bireysel yeteneklerini geliþtirmeye hak sahibi olduðu anlamýný taþýmaktadýr. CJD'nin merkezi Ebersbach (Baden-Württemberg Eyaleti, Stuttgart yakýnlarýnda)'tadýr. CJD kamu yararýna çalýþan bir sivil toplum Kuruluþudur. Bu dernek Sayýn Hartmut Hühnerbein (Sözcü) ve Berthold Kuhn tarafýndan idare edimektedir. Almanya genelinde yýlda 150.000 kiþi 150 yerde CJD'nin hizmetlerinden yararlanmaktadýr. CJD Maximiliansau CJD Maximiliansau iþ piyasasý ve sosyal politika alanýnda aktif bir ortaktýr. Asli görevimiz insanlarýn mesleki perspektiflerinin teþvik ve desteklenmesinde yardýmcý olmaktýr. CJD Maximiliansau eðitim parký mesleki eðitim ve entegrasyon alanýnda kapsamlý bir öneri getirmektedir. CJD Maximiliansau; · EN ISO 9001-2000 ve QAP (EFQM) Kalite Belgeli sertifikalar vermektedir. · Federal Ýþçi Bulma Kurumu ile eþgüdümlü çalýþan bir eðitim kurumu olarak AZWW sertifikasý vermektedir. · ECDL Sýnav Merkezi tarafýndan sertifikalandýrmaktadýr. CJD Maximiliansau'da yaklaþýk 30 eðitmen tarafýndan ilgili makamlarýn sýnavlarýna hazýrlýk yapýlmaktadýr. CJD Maximiliansau Avrupa Ýþbirliði prpjelerinde (EQUAL, Leonardo-da-Vinci, Socrates, Interreg, ESF) hususi bir selahiyete sahiptir. Buradaki aktiviteler arasýnda özellikle Avrupa çapýnda öðretmenlerin belli hedefler doðrultusunda metodolojik açýdan eðitimi ile e-Learning alanýnda yetki transferi bulunmaktadýr. CJD Maximiliansau "PAMINA-Eðitim parký" Interreg III A-Proje kapsamýnda sertifikalarýn sýnýrötesi ülkelerde geçerli olmasýna olanak saðlanmasý amacýyla büyük bir Fransýz eðitim kurumu ile iþbirliði yapmaktadýr. Bu yolla eðitim alan bir Alman’ýn aldýðý sertifika komþu ülkede geçerli olduðundan orada iþ bulmasý kolaylaþmaktadýr. Özellikle uluslararasý hareketliliðin (mobility) teþvikiyle öðrenci ve katýlýmcý deðiþimi karþýlýklý tecrübe alýþ veriþini saðlayacaktýr. Bölgesel Ýþ Piyasasý Aðý Meslek Ýçi Eðitim Bütün meslek içi eðitim önerileri iþletmelerde de öðrenme safhalarýna ayrýlmaktadýr. Bu safhalar mesleðin durumuna göre birkaç hafta veya aylarca sürebilir. Bu model esasta meslek deðiþtirmede olduðu gibi iþletmelerde çalýþan bireylerin vasýflý hale gelmesi ve meslek içi eðitime tabi tutulmasýnda önemlidir.

157


Fritz.qxd

27.04.2007

14:56

Page 158

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

CJD Maximiliansau'da yapýlan mesleki eðitimin önemli unsuru olan kiþisel geliþimin saðlanmasýdýr. Burada; · Takým ruhu · Sosyal sorumluluk · Müþteri oryantasyonu saðlanmaktadýr. Temel unsur: Ýkili sisteme göre eðitmenler Mesleki eðitim veren eðitmenler Alman meslek konseptine uygundur. Bunlar bir taraftan uzun vadeli tam zamanlý çalýþma olarak gerçekleþirken diðer taraftan da iþletmede arzu edilen iþ sahasýnda hedef odaklý modüllere de hazýrlýk yapmaktadýrlar. Buraya uyan ifadeler yaþam boyu öðrenme ve çalýþabilirlik terimleridir. Ýþletme, Birlik ve Diðer Kuruluþlara Yönelik Ýletiþim Unsurlarý CJD Maximiliansau, Südpfalz - Nordbaden bölgesi ve komþu Elsass'ta 50 yýldan daha fazla süreden beri iþbirliði ve ortak muhatap konumundadýr. Að somut olarak nasýl görünmektedir? Geliþen iþbirliði ve iliþkiler farklý alanlarda görev sahalarýnda kendini göstermektedir. Ýþletme ve belediyelerdeki meslek içi eðitimi, staj olanaklarý ile ilgiyi ve kiþisel veya ortak projelere zenginlik katmaktadýr. · Branþlar; Gastronomi, Ahþap, Metal, Elektroteknik, Teknik Ressam, Diþ Teknisyenliði, Ticari Meslekler, Depo/Lojistik, Bilgi Teknoloji Meslekleri gibi meslekleri içermektedir. Bütün meslek gruplarýný, iþ sahalarý ile pozisyonlarýný kapsamaktadýr. Ýþletme ve iþletme üstü eðitim/meslek deðiþtirme eðitimleri, pratik eðitim tedbirleri ile nitelik kazandýrma eðitimlerini içermektedir. · Bölgedeki yüzlerce iþletme stajerler için iþbirliði ortaðý ve nitelik kazandýrma eðitim-öðretimi açýsýndan da ortak konumunda yer almaktadýr. · Ýliþkiler deðiþkenlik göstermektedir. Yani iþletme sahipleri bizim eðitimimizden geçen çalýþanlarýna güvenle yaklaþmaktadýrlar. 158


Fritz.qxd

27.04.2007

14:56

Page 159

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

· CJD Maximiliansau yýllardan beri Wörth'de faaliyet gösteren DaimlerChrysler AG firmasý ile sýký iþbirliði içerisindedir: * Her iki kuruluþ çalýþanlarýnýn nitelik kazanmasý için akþam akademisi bulunmaktadýr. * Meslek Ýçi Eðitim Merkezimizde yer alan seminer odalarýnda ilgili firma kendisi çalýþanlarýnýn eðitilmesini saðlamýþtýr(2005 yýlý katýlýmcý sayýsý: 1104). · Bölgede faaliyet gösteren LGI, Hagenbach Belediyeler Birliði , Worms Belediyesi, Lebenshilfe Wörth (Wörth

Acil Yardým), GeBeGe Ludwigshafen, Federal Ordu gibi kurum ve kuruluþlar

kendi çalýþanlarýnýn

CJD

Maximiliansau eðitim merkezinde eðitimden geçirilmelerini talep etmektedirler. Burada bilgisayar iþletmenliðinden idarecilerin eðitimine kadar birçok alanda eðitim verilmektedir. Firmalarýn ihtiyaçlarýna göre eðitimler verilmektedir. · BASF Ludwigshafen firma 7 sene önce "Die AIP - Ausbildungsplatzinitiative Pfalz- Pfalz Staj Yeri Ýnisiyatifi"ni baþlatmýþtýr. Bu inisiyatif CJD Maximiliansau tarafýndan yürütülmektedir. · Das CJD Maximiliansau araþtýrma projeleri çerçevesinde SAP, Fraunhofer-Instituten gibi ünlü firmalarla, Landau und Karlsruhe üniversiteleri ile ortak çalýþmalarda bulunmuþtur. · Meslek öðretmenlerinin hepsi sanayi ve ticaret odalarý ile esnaf ve sanatkarlar odalarýnýn sýnav komisyonlarýna üye olup, bölgedeki iþverenlerle temas halindedirler. · Diðer ortaklar ise Ýþçi ve Ýþveren Birlikleri, Ýþ ve Ýþçi Bulma Kurumlarý, Emekli Sandýðý, Meslek Odalarý, Okullar, Gençlik Bürolarý ile Federal ve Eyalet Bakanlýklarýdýr. Know-h how Transferi ve Uluslararasý Ýþbirliði CJD Maximiliansau altyapýsý sayesinde çalýþanlarýyla mesleki eðitim alanýnda “know-how” bilgisini geliþtirmeye selahiyet sahibi ve bu bilgisini ortaklarýyla paylaþmaya açýktýr. Polonya, Çin ve Fransýz ortaklarýyla uluslararasý tecrübeye sahiptir.

159


Fritz.qxd

27.04.2007

14:56

Page 160

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

CJD - Christian youth village work of Germany registered association (English) The Christian youth village work of Germany (CJD) is a youth, an education and a social work, which offers young and adult humans training, promotion and support in their current life situation. The slogan "may not be lost!" meant, each humans have the right to the promotion of his individual gifts. Seat of the CJD is Ebersbach (proximity Stuttgart, Baden-Wuerttemberg/Germany). The CJD is a non-profit registered association (NGO/NPO). It is led by an executive committee, consisting of Mr. Hartmut Hühnerbein (speaker) and Berthold Kuhn. More than 150,000 humans notice annually country widely on over 150 places the offers of the CJD. The CJD Maximiliansau The CJD Maximiliansau considers itself as active partner and co-organizer of job market and social politics in its surrounding field. Our major task is it to open humans by individual offers and promotion a vocational perspective. The further training park CJD Maximiliansau offers a comprehensive offer for the vocational further training and integration The CJD Maximiliansau is · qualified for certificates such as QAP (EFQM after EN ISO 9001-2000 and) · qualified for as education carrier for the federal agency for work after AZWV · certified by ECDL test center One prepares with the CJD Maximiliansau in approximately 30 career profiles for the examinations by the competent authorities. CJD Maximiliansau has special authority in European co-operation projects (EQUAL, Leonardo da Vinci, Socrates, inter+move, ESF). Main activities are for the promotion of the European-wide knowledge company by offer development to teacher training, by purposeful method training and authority transfer by means of eLearning. In the framework of inter+move III of A-project "PAMINA Weiterbildungspark "cooperates with the CJD Maximiliansau with large French education carriers e.g. with border over walking educational provisions, with the acknowledgment of certificates and with the preparations from German job seekers for the work input in the neighboring country. As a result of teacher and participant exchange special experiences with the promotion of international mobility arise. Cross-llinking in the regional occupation market Vocational further training in the group All further training offers contain also learning phases in enterprises. These operational phases can amount 160


Fritz.qxd

27.04.2007

14:56

Page 161

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

from a few weeks to several months, depending upon specialized needs. This model can be converted both with fundamental re-education and during adjustment qualifications and the further training of operational coworkers. Important element of the vocational education in the CJD Maximiliansau is the personality formation. There we promote; · Team ability · Social authority · Customer orientation Basis: Career profiles after the binary system Basis of the vocational educational provisions are the career profiles to the German occupation concept. They are realized partially as complete long-term offers or however in purposeful modules, which prepare for a desired activity in the enterprise. Lifelong learning and Employability are the references for this fitting. Contacts to enterprises, federations, other mechanisms Since more than 50 years, the CJD Maximiliansau is in co-operation with partners in the region of north Südpfalz and the neighbouring Elsass. How does cross-llinking look concretely? Grown co-operation and relations pull themselves by different ranges and task ranges. They are enough from further training for enterprises and municipalities, over practical course switching and support, continuous personal contacts or common projects: · the industry contacts extend over the vocational fields gastronomy, wood, metal, electro-technology, structural draughtsman technical draftsmen, dental technicians, commercial occupations, camp/logistics, IT-occupations. They cover all occupational groups, fields of activity and positions. They include operational and outside training/re-education, training measures and qualifications. · several hundred enterprises of the region are available as co-operation partners for practical courses and as partners of the training qualification.

161


Fritz.qxd

27.04.2007

14:56

Page 162

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

· The relationship is mutual, i.e. also the enterprises contact e.g. with open places or technical questions in a spirit of mutual confidence with our coworkers. The CJD Maximiliansau operates a close co-operation with DaimlerChrysler AG for years: An evening academy for the qualification of the coworkers of both mechanisms in the seminar areas of our further training center accomplishes the company own coworker qualifications (number of participants in

2005:1104) · Considerable enterprises and mechanisms (e.g. LGI, convention community development, city adminis-

tration, life assistance, German Federal Armed Forces) of the region, assign the CJD Maximiliansau the qualification of its coworkers in our house. The qualifications reach over EDP training courses up to highlevel personnel training and are presented to the need of the companies. · the BASF Ludwigshafen started the AIP 7 years ago - training place initiative Pfalz ", which is accomplished among other things by the CJD Maximiliansau. · the CJD Maximiliansau worked in the context of research projects with considerable companies, like SAP, Fraunhofer-Instituten and the Universities of Landau and Karlsruhe together. · teachers from all specialist areas are members of Audit Committee and/or guild members at the Chambers of Commerce and Industry as well as the chambers of trade and have so direct contact to the employers of the region. · relevant partners, are beyond that employee and employers' associations, work agencies, elderly pension insurances, schools, youth welfare offices. Know-h how Transfer and International Co-o operation The CJD Maximiliansau is owing to its infrastructure and its competent coworker team able to give developed know-how in the vocational further training also at partners. There are international experiences with Polish, Chinese and French partners.

162


Fritz.qxd

27.04.2007

14:56

Page 163

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Berufliche Weiterbildung in Deutschland-ein Beispiel CJD-Christliches Jugenddorfwerk Deutschlands e.V. (CJD) Das Christliche Jugenddorfwerk Deutschlands (CJD) ist ein Jugend-, Bildungs- und Sozialwerk, das jungen und erwachsenen Menschen Ausbildung, Förderung und Unterstützung in ihrer aktuellen Lebenssituation anbietet. Das Motto "Keiner darf verloren gehen!" bedeutet, jeder Mensch hat das Recht auf die Förderung seiner individuellen Gaben. Sitz des CJD ist Ebersbach (Nähe Stuttgart, Baden-Württemberg / Deutschland). Das CJD ist ein gemeinnütziger eingetragener Verein (NGO / NPO). Er wird von einem Vorstand, bestehend aus den Herren Hartmut Hühnerbein (Sprecher) und Berthold Kuhn, geleitet. Mehr als 150 000 Menschen nehmen jährlich bundesweit an über 150 Orten die Angebote des CJD wahr. Das CJD Maximiliansau Das CJD Maximiliansau versteht sich als aktiver Partner und Mitgestalter von Arbeitsmarkt und Sozialpolitik in seinem Umfeld. Unsere Hauptaufgabe ist es, Menschen durch individuelle Angebote und Förderung eine berufliche Perspektive zu eröffnen. Der Weiterbildungspark CJD Maximiliansau bietet ein umfassendes Angebot zur beruflichen Weiterbildung und Integration Das CJD Maximiliansau ist · für seine Qualität zertifiziert nach EN ISO 9001-2000 und QAP (EFQM) · als Bildungsträger für die Bundesagentur für Arbeit nach AZWV · zertifiziert zertifiziertes ECDL Prüfungszentrum Beim CJD Maximiliansau wird in etwa 30 Berufsbildern auf die Prüfungen durch die Zuständigen Stellen vorbereitet. Besondere Kompetenz hat das CJD Maximiliansau in Europäischen Kooperationsprojekten (EQUAL,

Leonardo-da-Vinci, Socrates, Interreg, ESF). Gegenstand sind hier Aktivitäten zur Förderung der europaweiten Wissensgesellschaft durch Angebotsentwicklung zum Lehrertraining, durch gezieltes Methodentraining und Kompetenztransfer im Bereich e Learning. Im Rahmen des Interreg III A-Projektes "PAMINA-Weiterbildungspark" kooperiert das CJD Maximiliansau mit großen französischen Bildungsträgern z.B. bei grenzüberschreitenden Bildungsangeboten, bei der Anerkennung von Zertifikaten und bei der Vorbreitung von deutschen Arbeitssuchenden für den Arbeitseinsatz im Nachbarland. Durch Ausbilder- und Teilnehmeraustausch ergeben sich besondere Erfahrungen mit der Förderung internationaler Mobilität.

Vernetzung im regionalen Beschäftigungsmarkt Berufliche Weiterbildung im Verbund 163


Fritz.qxd

27.04.2007

14:56

Page 164

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Alle Weiterbildungsangebote enthalten auch Lernphasen in Betrieben. Diese betrieblichen Phasen können wenige Wochen bis mehrere Monate betragen, je nach Fachbedarf. Dieses Modell lässt sich sowohl bei grundlegenden Umschulungen als auch bei Anpassungsqualifizierungen und der Weiterbildung betrieblicher Mitarbeiter umsetzen. Wichtiges Element der beruflichen Bildung im CJD Maximiliansau ist die Persönlichkeitsbildung. Dort fördern wir · Teamfähigkeit · Sozialkompetenz · Kundenorientierung Grundlage: Berufsbilder nach dem Dualen System Grundlage der beruflichen Bildungsangebote sind die Berufsbilder nach dem Deutschen Berufskonzept. Sie werden zum Teil als vollständige Langzeitangebote realisiert oder aber in Zielgerichteten Modulen, die auf eine gewünschte Tätigkeit im Betrieb vorbereiten. Lebenslanges Lernen und Employability sind die hierfür passenden Stichworte. Kontaktstrukturen zu Betrieben, Verbänden, sonstige Einrichtungen Das CJD Maximiliansau ist seit mehr als 50 Jahren Kooperations- und Ansprechpartner in der Region Südpfalz - Nordbaden und dem benachbarten Elsass. Wie sieht die Vernetzung konkret aus? Die gewachsenen Kooperationen und Beziehungen ziehen sich durch unterschiedliche Bereiche und Aufgabenfelder. Sie reichen von Weiterbildung für Betriebe und Kommunen, über Praktikumsvermittlung und Betreuung, kontinuierliche persönliche Kontakte oder gemeinsame Projekte: Die Branchenkontakte erstrecken sich über die Berufsfelder gatronomie, Holz-, Metall-, Elektrotechnik, Bauzeichner/ technische Zeichner, Zahntechnik, kaufmännische Berufe, Lager/Logistik, IT-Berufe. Sie umfassen alle Berufsgruppen,

Tätigkeitsfelder

und

Positionen.

Sie

schließen

betriebliche

und

überbetrieblichen

Ausbildungen/Umschulungen, Trainingsmaßnahmen und Qualifizierungen ein. Mehrere hundert Betriebe der Region stehen als Kooperationspartner für Praktika und als Partner der Ausbildung/ Qualifizierung zur Verfügung. Die Beziehung ist wechselseitig, d.h. auch die Unternehmen wenden sich z.B. bei offenen Stellen oder fachlichen Fragestellungen vertrauensvoll an unsere Mitarbeiter. Das CJD Maximiliansau betreibt seit Jahren eine enge Kooperation mit DaimlerChrysler AG in Wörth: · Eine Abendakademie zur Qualifizierung der Mitarbeiter beider Einrichtungen · in den Seminarräumen unseres Weiterbildungszentrums führt der Konzern eigene Mitarbeiterqualifizierungen (Teilnehmerzahl in 2005: 1104) durch Namhafte Betriebe und Einrichtungen (z.B. LGI, Verbandsgemeinde Hagenbach, Stadtverwaltung Worms,

Lebenshilfe Wörth, GeBeGe Ludwigshafen, Bundeswehr) der Region, beauftragen das CJD Maximiliansau mit der 164


Fritz.qxd

27.04.2007

14:56

Page 165

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Qualifizierung ihrer Mitarbeiter in unserem Hause. Die Qualifizierungen reichen über EDV-Schulungen bis hin zu Führungskräftetraining und sind auf die Bedarfe der Firmen zugeschnitten. Die BASF Ludwigshafen startete vor 7 Jahren die "AIP - Ausbildungsplatzinitiative Pfalz", die unter anderem vom CJD Maximiliansau durchgeführt wird. Das CJD Maximiliansau hat im Rahmen von Forschungsprojekten mit namhaften Firmen, wie SAP, Fraunhofer-Instituten und den Universitäten Landau und Karlsruhe zusammen gearbeitet. Ausbilder aus allen Fachbereichen sind Mitglieder von Prüfungsausschüssen und/oder Innungsmitglieder bei den Industrie- und Handelskammern wie auch den Handwerkskammern und haben so den direkten Kontakt zu den Arbeitgebern der Region. Maßgebliche Partner, sind darüber hinaus Arbeitnehmer- und Arbeitgeberverbände, Arbeitsagenturen, Rentenversicherungsträger,

Berufsgenossenschaften,

Schulen,

Jugendämter

sowie

Landes-

und

Bundesministerien. Know-h how Transfer und Internationale Kooperation Das CJD Maximiliansau ist dank seiner Infrastruktur und seines kompetenten Mitarbeiterteams in der Lage, das so entwickelte Know-how in der beruflichen Weiterbildung auch an Partner weiter zu geben. Internationale Erfahrungen gibt es mit Polnischen, Chinesischen und Französischen Partnern.

165


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 166

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yerel Yönetimlerin Yetiþkin Eðitiminde Karþýlaþtýklarý Temel Sorunlar ve Yetiþkin Eðitimi Programlarýný Tamamlayanlarýn Ýstihdamlarý Sedat MURAT *

Özet Ülkemizde ve özellikle de Ýstanbul'da artan göçle birlikte yerel yönetimlerin kanunla belirlenmiþ asli görevlerinin yaný sýra hemþehrilerine daha iyi hizmet verebilmeleri doðrultusunda yetiþkinlerini hem iyi birer vatandaþ hem de içinde bulunduklarý kente uyum saðlayabilmeleri için eðitmeleri gerekmektedir. Bu amaç doðrultusunda yerel yönetimler, örgün eðitim kurumlarýndan yeterli ölçüde yararlanamamýþ veya örgün eðitime devam etmelerine karþýn meydana gelen geliþmeler karþýsýnda yetersiz kalan hemþehrilerine yetiþkin eðitimi hizmeti vermeyi amaçlarý arasýna almýþ bulunmaktadýrlar. Anahtar Kelimeler: Yetiþkin Eðitimi, Yerel Yönetimler, Beceri, Ýstihdam.

Abstract: Local governments have additional responsibilities in educating adults to enable them to be better adapted to urban life that becomes increasingly important as cities become more cosmopolite and complicated as a result of migration to urban areas such as Ýstanbul in Turkey. In order to achieve this mission local governments particularly aim at providing adult education programmes for those who have not been able to find opportunities to be educated in formal education. Key Words: Adult Education, Local Governments, Aptitude, Employment.

* Prof. Dr., Ýstanbul Üniversitesi, Ýktisat Fakültesi Öðretim Üyesi

166


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 167

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Giriþ Günümüzde sosyal, ekonomik ve teknolojik yapýda meydana gelen hýzlý geliþmeler ve deðiþmeler bazý mesleklerin tümüyle ortadan kalkmasýna, bazý yeni mesleklerin de ortaya çýkmasýna neden olmaktadýr. Bu hýzlý geliþme ve deðiþmeler karþýsýnda mevcut örgün eðitim kurumlarý yetersiz kalabilmektedir. Bu nedenle daha önceden örgün eðitim kurumlarýna gidememiþ veya bu kurumlara devam etmiþ olmalarýna karþýn meydana gelen geliþmeler karþýsýnda mevcut beceri ve yetenekleri zayýflayan veya yetersiz kalan insangücünün yeniden eðitime tabi tutulmalarý gerekmektedir. Bunu saðlayabilecek olan da yetiþkin eðitimi programlarýdýr. Yaygýn eðitim olarak da ifade edilebilen yetiþkin eðitiminin; tamamlama, mesleki-teknik, kiþisel geliþim, saðlýk ve aile yaþamý gibi amaçlarý ile sosyal adaleti ve bireysel geliþimi saðlama, bireysel gelirle birlikte hane halký gelirlerinde artýþ, daha iyi birey ve kamu saðlýðý, demokratikleþme, yoksulluðun ve eþitsizliðin azaltýlmasý, artan çevre bilinci, suç oranýnda düþme, iþgücünün niteliðini geliþtirme ve iþletmelerde verimliliði artýrma gibi rolleri bulunmaktadýr. Yetiþkin eðitimi programlarý ya merkezi hükümetler veya yerel yönetimler ya da deðiþik sivil toplum örgütleri tarafýndan verilebilmektedir. Fakat özellikle ülkemizde bu konuda en büyük katkýyý muhakkak merkezi hükümetler saðlamaktadýr. Ancak, son yýllarda özelleþtirme ve ademi merkezi uygulamalarýn artýþ göstermesiyle birlikte bu alanda yerel yönetimlerin de önemli bir rol üstlendikleri ve üstlenebilecekleri görülmektedir. Bunun en güzel örneðini de Ýstanbul Büyükþehir Belediyesinin düzenlediði ve kursiyer sayýsýnýn 150 binlere yaklaþtýðý ÝSMEK'te görebilmekteyiz. Yerel yönetimlerin hazýrlamýþ olduðu yetiþkin eðitimi programlarýnýn; vatandaþlarý sosyal, kültürel, sanat vb. açýlardan eðitmeleri ve yetiþtirmelerinin yaný sýra bu kurslara katýlanlarýn becerilerini, yeteneklerini geliþtirme ve bunun sonucunda istihdam edilebilirliklerini saðlama gibi amaçlarý da bulunmaktadýr. Yasal olarak yerel yönetimler, örgün eðitim programlarý düzenleyememekte fakat bu kurumlara araç, gereç ve bakým hizmetleri saðlayabilirlerken, her türden yetiþkin eðitimi program ve kurslarý açabilmekte ve kursiyerlerine hizmet imkâný sunabilmektedirler. Diðer taraftan yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi programlarýný tamamlayan kursiyerlerine iþ bulma zorunluluklarý bulunmamakla birlikte, bu konuda önlerinde yasal bir engel de bulunmamaktadýr. Ýþte yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi özellikle de beceri kazandýrma ve istihdam saðlama alanýndaki artan rolleri ve bu konudaki önemlerinden dolayý böyle bir çalýþmanýn yapýlmasýna karar verilmiþtir. Yerel yönetimlerin yetiþkin eðitiminde karþýlaþtýklarý temel sorunlar ile yetiþkin eðitimi programlarýný tamamlayanlarýn istihdamlarýnýn ele alýndýðý bu çalýþma üç ana bölümden oluþmaktadýr. Çalýþmanýn birinci bölümünde; genel olarak yetiþkin eðitimi üzerinde durulmuþ, yetiþkin eðitiminin özellikleri, kapsam ve amaçlarý ile yetiþkin eðitimi ihtiyacýný ortaya çýkaran nedenler incelenmiþtir. Ýkinci bölümde ise yetiþkin eðitimi ihtiyacýnýn tespit edilmesindeki öneminden dolayý Türkiye geneli ile Ýstanbul'un sosyo-ekonomik yapýsý ele alýnmýþtýr. Sosyo-ekonomik yapý ile ilgili olarak da nüfus, eðitim, göç ve iþgücü konularý incelenmiþtir. 167


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 168

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi ve beceri kazandýrmadaki rolleri ile emek piyasalarýndaki konumlarýnýn ele alýndýðý son bölümde de; yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi alanýndaki rolleri, yetiþkin eðitimine katýlma nedenleri ile beceri kazandýrma iþlevleri, istihdam saðlama görevleri ve yetiþkin eðitimi programlarýný tamamlayanlarýn istihdam sorunlarý ve çözümleri gibi konular üzerinde durulmuþtur.

I. GENEL OLARAK YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ Eðitim, insan yetiþtirme faaliyetlerini ifade eder. Sistemin analizi için bu kavramla neyin kastedildiðini belirleme zorunluluðu söz konusudur. Eðitimin deðiþik tanýmlarý yapýlmaktadýr. Yüzlerce taným arasýnda farklýlýklar olmakla birlikte, tanýmlarýn ortak ve deðiþmez tek unsuru "insan"dýr.

"Bir cemiyette yetiþmiþ neslin, henüz yeni yetiþmeye baþlayan nesle fikirlerini ve hislerini vermesidir" þeklinde yapýlan taným ve aþaðýda verilen diðer tanýmlar bunun en belirgin örnekleridir. "Bireyin idraklerinde,

kavrayýþýnda, zihniyetinde, tutum ve deðerlerinde, kabiliyet ve maharetlerinde bir deðiþme ve geliþmedir". Baþka bir tanýmda eðitim, "Bilenin bilmeyene yaptýðý etkidir" þeklinde ifade edilmektedir. Diðer bir tanýmda ise, "Ýþletme içinde veya dýþýnda formel programlar yoluyla veya kendi kendine veya tecrübe kazanma yoluyla bir kiþinin bilgi, yetenek ve tecrübelerinde deðiþiklik yapma faaliyeti" olarak tanýmlanmaktadýr. Verilen tanýmlardan da anlaþýlabileceði gibi, eðitim ile kiþilerin özelliklerine -bilgi, beceri, idrak, tavýr, davranýþ, yetenek vs.- etki etme, onlarý deðiþtirme veya geliþtirme söz konusudur. Yine tanýmlardan hareketle denilebilir ki, insanýn özelliklerini þekillendirme iki boyutlu olup, bugünkü ifadeleriyle eðitim ve öðretim ile ilgilidir.

"Eðitim" yetiþtirmenin zihniyet boyutunu, "öðretim" ise yetiþtirmenin ihtiyaçlar boyutunu ifade eder (Murat vd., 2006; 45). Tüm toplumlarda tarým toplumundan sanayi toplumuna, sanayi toplumundan bilgi toplumuna doðru geçildikçe bilim ve teknolojide baþ döndürücü düzeyde geliþmeler meydana gelmektedir. Bilim ve teknolojideki bu hýzlý deðiþim ve geliþmeler çalýþma hayatýnda da önemli deðiþme ve geliþmelere neden olmakta, bazý mesleklerin þekli ve yapýsý deðiþebilmekte, bazý meslekler ise tümüyle ortadan kalkabilmekte ve bunun doðal sonucu olarakda örgün eðitim kurumlarýnda verilen bilgiler kýsa sürede geçersiz kalabilmektedir. Ýnsanlarý sürekli olarak yenilemek, meslek seçimlerinde çeþitli nedenlerle geçmiþ zamanlarda yapýlan hatalarý düzeltmek, yeni meslekler kazandýrmak, örgün eðitimin eksikliklerini tamamlamak, ileriki yaþlarda boþ zamanlarý deðerlendirebilmek, kalkýnmanýn gerektirdiði davranýþlarý kazandýrma isteði, yaygýn eðitime bir diðer ifadeyle yetiþkin eðitimine olan ihtiyacý giderek artýrmaktadýr (Fidan ve Erdem, 1991; 225). Sosyal ve ekonomik geliþme ve deðiþmelere uyum saðlamakta zorlanan örgün eðitim kurumlarýndan mezun olmuþ kiþiler, sýradanlaþmaya ve niteliklerini kaybetmeye baþlamýþlardýr. Bu durum karþýsýnda geleneksel örgün eðitim sistemi, kendi kendini sorgulamaya baþlamýþ ve en büyük hedefinin belli bir çevreye uyum saðlayýp orada ortalama hayat standartlarýyla yaþamýný sürdüren insan tipi oluþturmak yerine, içinde bulunacaðý her yeni þarta ve ortama uyum gösterecek yeteneklerle donatýlmýþ insan tipini oluþturma zorunluluðu gündeme gelmiþtir. Örgün eðitim, amaç ve programýný bu doðrultuda deðiþtirmeye yönelirken, formal eðitim yerini daha özgür ve sürekli bir eðitime býrakmakla karþý karþýya kalmýþtýr. Böylelikle çaðdaþ eðitim okul duvarlarýný aþarak, insan yaþamýna tümüyle ulaþmaya baþlamýþtýr. Devlet üniversitelerinin baþýný çektiði bu yaklaþýmda yeni diplomalar vermek kadar, daha önce meslek edinmiþ olan yetiþkinlere de eðitim verilerek eski diplomalara katký saðlamak üzere yola çýkýlmýþtýr. Kiþinin kendisine özgü fýrsatlar oluþturabilmek ve kendini aþma becerilerini kazanarak bu teknik 168


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 169

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

ve toplumsal deðiþime ayak uydurmasý beklenmektedir. Bunu saðlayabilmesi de, bilinçli ve süreklilik gösteren bir yaygýn eðitim sürecinden geçmesiyle mümkün görülmektedir (Bülbül, 1987; 24). Günümüzde ülkelerin geliþme düzeylerinin belirlenmesinde veya bu ülkelerin uluslararasý alanda rekabet üstünlüðüne sahip olmalarýnýn en önemli nedeninin, ister ülke içinden isterse ülke dýþýndan beyin göçü þeklinde ithal edilmiþ olsun, yetiþmiþ insangücüne sahip olmalarýný gösterebilmek mümkündür. Kalkýnma ve dünyada her alanda rekabet üstünlüðü elde etme iddiasýnda olan ülkelerin, insan gücü varlýðýný miktar olarak artýrmalarýndan daha çok, mevcut bu gücü sanayileþme ve çaðdaþlaþmaya paralel olarak ihtiyaç duyulan vasýf ve niteliklerde yetiþtirmeleri daha fazla önem arz etmektedir. Bu ise, ancak kaliteli bir eðitim sisteminin kurulmasý ve mevcut insan gücünün eðitim düzeyinin artýrýlmasýna ilaveten kültürel derinlikle birlikte zengin bir hayat ve varlýk anlayýþýnýn oluþturulmasýna baðlýdýr. Her bölgenin ve her yörenin sosyal, ekonomik, kültürel ve demografik açýdan kendine has bazý özellikleri bulunmaktadýr. Bu özelliklerin dikkate alýnarak mevcut insan gücünün yöreye uygun þekilde yetiþtirilebilmesinde, örgün eðitim kurumlarýnýn yaný sýra yetiþkin eðitimi kurumlarýna büyük ihtiyaç bulunmaktadýr. Ýþte bu ihtiyacýn giderilmesinde de en önemli görev yerel yönetimlere düþmektedir.

A. KAVRAM OLARAK YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ Genel olarak eðitimi; örgün ve yaygýn olmak üzere iki kýsma ayýrmak mümkündür: Literatürde, okullar tarafýndan verilen eðitim, örgün eðitim olarak nitelendirilirken, yaygýn eðitim olarak belirtilen kavram ise, okul çaðýný tamamlamýþ yetiþkinlere yöneltilen eðitimi ifade etmektedir. Bilimsel çevrelerde pek fazla kabul görmemesine karþýn, örgün eðitim kurumlarýnýn verimsiz çalýþtýðý, çok pahalý kurumlar olduklarý ve bu kurumlarýn tamamen ortadan kaldýrýlmasý gerektiðini öne süren görüþler bulunmaktadýr. Bu husus þunu açýkça ortaya koymaktadýr ki, hýz eksenli bir deðiþimin yaþandýðý dünyamýzda örgün eðitim sistemleri ne kadar etkin ve verimli olurlarsa olsunlar, eðitimin sadece okullarla sýnýrlanmasý yanlýþ olacaktýr (Bülbül vd., 1996; 11). Bugün, ister geliþmiþ isterse geliþmekte olan ülkeler olsun, hemen hemen tüm ülkelerde, yaygýn eðitimin veya yetiþkin eðitiminin, artýk eðitim sisteminin asli bir alt sistemi olduðu kabul edilmekte; toplumun ve bireylerin hýzla deðiþen eðitim ihtiyaçlarýný karþýlama giriþimlerinin yetiþkin eðitimi alanýnda yoðunlaþtýðý; ülke nüfusunun genelini içine alacak ölçekte düzenlenmiþ ve iyi desteklenmiþ eðitim hizmetleri sunulmasýnýn bireysel, toplumsal ve ekonomik olduðu kadar, kültürel nedenlerle de ulusal eðitim politikalarýnýn temel bir parçasý haline geldiði; bu anlayýþýn giderek hýzla yaygýnlaþtýðý görülmektedir (Bülbül vd., 1996; 11). Fiziksel ve zihinsel olarak olgunluða eriþmiþ kiþi olarak tanýmlanan yetiþkin (Kurt, 2000; 4) ve yetiþkin kesimin eðitimi ile ilgili olarak literatürde farklý kavramlar kullanýlmaktadýr. Aitchison, yaygýn ve yetiþkin eðitimi ile ilgili olarak kullanýlan kavramlarý þöyle sýralamaktadýr (Tepe, 2007; 8): Açýk eðitim, algýn eðitimi, baðýmsýz eðitim, beceri eðitimi, bilgi eðitimi, boþ zaman eðitimi, cezaevi eðitimi, dönüþlü eðitim, endüstriyel eðitim, esnek eðitim, hayat boyu eðitim, halk eðitimi, hatýrlatma eðitimi, hizmet içi eðitim, hizmet öncesi eðitim, ikinci þans eðitimi, insan haklarý eðitimi, iþçi eðitimi, kadýn eðitimi, kalkýnma eðitimi, kariyer eðitimi, kýrsal eðitim, kýsmi zamanlý eðitim, liderlik eðitimi, mesleki eðitim, okul sonrasý eðitim, okul dýþý eðitim, profesyonel eðitim, sendikal eðitim, sürekli eðitim, sosyal eðitim, telafi eðitimi, uzaktan eðitim, vatandaþlýk eðitimi, yaygýn eðitim, yaþayarak eðitim, yineleme eðitimi, yönetici eðitimi ve yetiþkin eðitimi. Görüldüðü gibi, bu sýnýflandýrmada, eðitim ve öðrenme ana 169


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 170

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

kavram olarak alýnmýþtýr. Yaygýn veya yetiþkin eðitimi ile ilgili yaklaþýmlarý ifade eden kavramlar da tanýmlayýcý kavramlar olarak listede yer almaktadýr. Örgün eðitimde biçimsel bazý þartlar ve kurallara göre hareket edilirken, yetiþkin veya yaygýn eðitimde ise eðitimin kapsamýnýn büyük ölçüde geniþ olduðu, örgün eðitim dýþýnda yürütülen tüm eðitim faaliyetlerini içerdiði, yaþ, cinsiyet, eðitim, seviye, uygulama mekâný vb. konularda sýnýrlama getirilmediði anlaþýlmaktadýr. Yetiþkin eðitimi ayný zamanda; halkýn yaþama biçimini, bilgi, beceri ve alýþkanlýklarýný, deðer yargýlarýný ve deðer sistemlerini birbirine ve kendilerinden sonraki kuþaklara aktarmalarý ve öðretmeleri þeklinde toplumda süregelen bir eðitim etkinliðidir. Deðiþik sektörler ve mesleklerde meydana gelen deðiþiklikleri izlemek ve bunlarý uygulamak ancak yetiþkin eðitimiyle mümkün olabilmektedir. Demokrasinin dolaysýz iþlemesi ve katýlýmýn geniþ tutulmasý gibi politik nedenler, okuma yazma öðrenme, boþ zaman deðerlendirme gibi kültürel nedenler; toplu yaþama, dayanýþma, sivil savunma, aile planlamasý gibi sosyal nedenler yaygýn eðitimi zorunlu kýlmaktadýr. Yukarýda belirtilen geliþmeler ve yapýlan tanýmlamalar dikkate alýndýðýnda, yetiþkin veya yaygýn eðitim; örgün eðitimin boþluklarýný tamamlayan, vatandaþlara üst öðrenim imkâný saðlayan, onlarý iþe ve hayata hazýrlayan, okul dýþý sürekli bir eðitim faaliyetidir. Baþka bir deyiþle yetiþkin eðitimi, bireyin ilgi, istek ve yetenekleri doðrultusunda sosyal, ekonomik ve kültürel geliþmesini saðlayýcý nitelikte ve hayat boyu devam eden eðitim, rehberlik ve yetiþtirme etkinliðidir. Ýþgücüne nitelik kazandýrma açýsýndan bakýldýðýnda ise yetiþkin eðitimi, genellikle iþletmeler tarafýndan ve iþletmelerin katkýlarý ile özel veya kamu eðitim kurumlarýnýn da iþbirliði ile saðlanan eðitim türüdür. Ülkenin istihdam sorunlarýný çözmek amacýyla devlet tarafýndan tek baþýna veya iþyeri ve öðrenim kurumlarýyla iþbirliði yaparak yetiþkin eðitimi faaliyetlerine giriþilebilir (Þenatalar, 1978; 166).

B. YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝNÝN ÖZELLÝKLERÝ Yukarýda da belirtildiði üzere, yetiþkin eðitimi ister okul dýþý eðitim, ister sürekli eðitim olarak adlandýrýlsýn, bu eðitim her yaþtan, her kesimden geniþ halk kitlelerinin örgün eðitim sisteminin mevcut programlarý ile karþýlanamayan eðitim ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýný; kiþi ve toplum olarak geliþmemizin temelini oluþturacak çaðdaþ bilgi, tutum, tavýr ve becerilerin herkese öðretilmesini amaçlamaktadýr (Karatürk, 1990; 196). Toplum veya çalýþma hayatýndaki kiþilerin üretken ve verimli olmasý, kendini geliþtirebilmesi, mesleðinde ilerleyebilmesi için örgün eðitim sürecinde kazanýlan bilgi, beceri ve öðretiler her zaman yeterli deðildir. Bilim ve teknolojideki hýzlý geliþmeler bu kurumlarda verilen bilgileri kýsa sürede geçersiz ya da yetersiz kýlabilmektedir. Yetiþkin eðitimi, insanlarý sürekli olarak yenileyerek sosyal deðiþmenin meydana getirdiði yeni durumlara uyum saðlayabilme yeteneklerini geliþtirmek ve örgün eðitimin söz konusu eksikliklerini tamamlamak açýsýndan önem taþýmaktadýr. Ülkemizde yetiþkin eðitimi uygulamasýnda hareket noktasýný, toplumun ihtiyaç ve istekleri oluþturmaktadýr. Bu nedenle yetiþkin eðitimi okul dýþýnda bulunan yetiþkinlere, onlarýn gönüllü olarak katýlacaklarý programlar halinde sürekli olarak sunulmaktadýr. Farklý özelliklere sahip kiþilerin ortak özelliði, okul dýþýnda bulunmalarý ve esas iþlerinin okula gitmek olmamasýdýr. Herhangi bir okulda eðitimine devam eden bir öðrenci de, okul dýþýndaki zamanýnda yetiþkin eðitimi faaliyetlerinden yararlanabilmektedir. 170


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 171

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yetiþkin eðitimi; okuma-yazma öðretiminden, meslek edindirme eðitimine, göçmenlerin yerleþtikleri þehirlere uyum saðlama eðitiminden, hizmet içi eðitime kadar çok geniþ bir alaný kapsamaktadýr. Yetiþkin eðitimi bireyleri milli ve insani deðerlerle donatacak, onlarýn ekonomik, sosyal ve kültürel geliþmelerine destek verecek, saðlýklý bir hayat sürmelerine yardýmcý olacak kapsamlý ve çok yönlü bir süreçtir (Kurt, 2000; 17). Yetiþkin eðitiminin baþlýca özelliklerini aþaðýdaki gibi sýralamak mümkündür (Erginer, 1992; 427, MEB, 1984; 8); · Ýhtiyaca göre düzenlenmekte olup, katýlým gönüllülük esasýna dayanmaktadýr ve ilke öðrenmektir. · Zamanla, yaþla ve belirli bir yerle sýnýrlý deðildir. · Eðitim programlarý süre ve içerik olarak deðiþkendir. · Örgün eðitimde yer aldýðý anlamda, klasik öðretmen- öðrenci iliþkisi yoktur, eðitim görevlileri daha çok mesleki niteliklidir. · Toplumun tüm üyeleri yetiþkin eðitiminin hedef kitlesi içerisinde yer almaktadýr. · Örgün eðitim sistemi dýþýndaki tüm eðitsel faaliyetleri üstlenmektedir. · Maliyeti her kurs için farklýlýk göstermektedir. · Yetiþkin eðitimi hiyerarþik deðildir, oluþan ihtiyaca göre düzenlenir. · Eðitim süresi zaman birimi yerine, eðitim standardýna eriþmek isteyen kiþinin yeteneðine baðlýdýr. · Örgün eðitimde olduðu gibi belli bir mekânla sýnýrlý deðildir. · Metotlarý eðitim konusuna göre esnek ve deðiþkendir. Programlar süre ve içerik olarak deðiþkendir. · Genel eðitim sisteminin bir alt sistemidir. · Yetiþkin eðitiminde devletin tekeli yoktur, özel kesim veya gönüllü kuruluþlar eliyle de yürütülebilir. · Toplumun bütün üyelerini içine alýr, sürekli eðitimin yollarýndan biridir. · Düzenli örgün eðitim sisteminin dýþýndaki bütün eðitici faaliyetleri de düzenler. · Yerel nitelikler taþýr, programda merkeziyetçilik yoktur.

C. YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝNÝN KAPSAM VE AMAÇLARI Yetiþkin eðitimi; kapsamýna bir toplumda her yaþ, cinsiyet ve özel olarak korunmasý gereken birçok grubu alabilirken, programlarýný da; tamamlama eðitimi, mesleki- teknik eðitim, kiþisel geliþim eðitimi, vatandaþlýk eðitimi, saðlýk- aile yaþamý eðitimi gibi çok geniþ bir alana yayabilmektedir.

1. Yetiþkin Eðitiminin Kapsamý Örgün eðitimle karþýlaþtýrýldýðýnda yetiþkin eðitimi kapsamýnýn oldukça geniþ olduðu görülecektir. Türkçe konuþamayan, okur-yazar olmayan, yalnýzca okuyup-yazabilen, örgün eðitim sisteminin belli bir kademesinden ayrýlan veya örgün eðitimi tamamlayan tüm bireyler yetiþkin eðitiminin kapsamýna girmektedirler (Fidan ve 171


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 172

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Erdem, 1991; 225). Görüldüðü üzere yetiþkin eðitimi; okuma-yazma öðretiminden, meslek edindirme eðitimine, göçmenlerin yerleþtikleri þehirlere uyum saðlama eðitiminden, hizmet içi eðitime kadar çok geniþ bir alaný kapsar. Yaygýn eðitim, bireyleri milli ve insani deðerlerle donatacak, onlarýn ekonomik, sosyal ve kültürel geliþmelerine destek verecek, saðlýklý bir hayat sürmelerine yardýmcý olacak kapsamlý ve çok yönlü bir süreçtir (Kurt, 2000; 17). Yetiþkin eðitiminin amaçlarý aþaðýda yer almaktadýr; · Okuryazar olmayan vatandaþlara okuma ve yazma öðretmek, örgün eðitimden yararlanamamýþ olanlara eksik eðitimlerini tamamlamalarý için sürekli eðitim imkânlarý hazýrlamak, · Çaðdaþ geliþmelerin gerisinde kalan bireylere çaðýn bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel geliþmelerine uyum saðlayabilmeleri için eðitim imkânlarý sunmak, · Ülkenin milli benliði ve kültür deðerlerini koruyucu, geliþtirici, tanýtýcý ve benimsetici nitelikte eðitim yaparak sosyal ve kültürel bütünleþmeye katkýda bulunmak, · Toplu yaþama, dayanýþma, yardýmlaþma, birlikte çalýþma, toplumsal kaynaklarý koruyup geliþtirme konularýnda anlayýþ ve alýþkanlýklar kazandýrmak, · Saðlýklý yaþama yöntemlerini benimseterek boþ zamanlarýn iyi ve yararlý bir biçimde deðerlendirme becerilerini kazandýrmak, · Halk saðlýðýnýn korunmasý, aile planlamasý, iyi bir tüketici ve üretici olma niteliði kazandýrýcý çalýþmalar yapýlmasýný saðlamak, · Ülke ekonomisinin geliþimi doðrultusunda, hedeflere ve istihdam politikasýna uygun meslekler edinmelerini saðlayýcý imkânlar hazýrlamak, · Sanayileþmenin ihtiyacý olan iþgücünü yetiþtirmek, · Çeþitli mesleklerde çalýþmakta olanlara hizmet içinde daha iyi yetiþmeleri için gerekli bilgi ve becerileri kazandýrmak. Yetiþkin eðitimi, geliþmekte olan ülkelerde aðýrlýklý olarak, yetiþkinlere okuma-yazma öðretme ve gençlere bir meslek kazandýrma iþlevini yerine getirmektedir. Eðitimin okuma-yazma öðretme fonksiyonu, çok önemli olmasýna raðmen tek baþýna yeterli olmamaktadýr. Ýhtiyaç duyulan etkinin saðlanabilmesi için, yetiþkin eðitimi programlarýnýn kapsamýnda, bilgi yoðunluðu ile teknolojik geliþmelerin insan ve toplum yaþamýna yansýmalarýndan kaynaklanan sorunlarýn çözümünün de yer almasý gerekmektedir. Günlük hayatýn sýkýntýlarý içerisinde boðulan, yaþadýðý topluma ve deðerlerine yabancýlaþan insanlarýn güncel sorunlarý da bu kapsama dahil edilmelidir. Bu noktada geliþmekte olan ülkelerde yetiþkin eðitimi, okuma yazma becerileri ile birlikte belirtilen diðer tüm faaliyetleri de kapsayacaktýr. Bir yanda teknolojiden uzak bireyler, bir yanda uygar dünya ile bütünleþmeye çalýþan eðitim ve ekonomi sistemleri, yetiþkin eðitiminin kapsam ve önemini daha da artýracaktýr. Dolayýsýyla, günümüzde en önemli yaygýn eðitim programlarýndan biri olarak bilgisayar okuryazarlýðý ile temel okuma-yazma programlarý ayný çatý altýnda birleþtirilebilmelidir. Bu durum önümüzdeki yýllarda geliþmekte olan ülkelerin temel paradokslarýndan biri olmaya adaydýr (Yaygýn Eðitim, çevrim içi: http://www.yayim.meb.gov.tr/dergiler/159/sari-

oglu-yetim.htm, 10.02.2006). 172


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 173

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ülkemizde kamu ve özel sektörle sivil toplum örgütleri tarafýndan bir yandan cinsiyet ayrýmý yapýlmadan okuma yazma öðrenimi teþvik edilirken, diðer yandan da ayný þekilde bilgisayar kurslarý yoðun bir talep görmektedir. Çeþitli nedenlerle örgün eðitim kurumlarýna devam edemeyen kiþiler de yetiþkin eðitimi faaliyetlerine katýlarak bu eksikliklerini giderebilir ve bir meslek kazanabilirler. Yetiþkin eðitiminin verimliliðinin artýrýlabilmesi için kitle iletiþim araçlarýnýn titizlikle kullanýlmasý önem arz etmektedir. Özellikle yetiþkin eðitiminin tutarlý bir felsefi ve pedagojik alt yapýya kavuþturulmasýnda en güçlü ve etkin kitle iletiþim aracý olan televizyondan yararlanýlmalýdýr (Güneþ, 1989; 38-44). Yetiþkin eðitimi, bütün ülkeler için vazgeçilemez bir öneme sahiptir. Bu nedenle her kuruma farklý görevler düþmektedir. Ekonomik kalkýnma görevlileri, kalkýnma ve geliþmede insan faktörünün deðerini kabul etmek durumundadýr. Sosyal politika sorumlularý, ekonomik kalkýnma ile toplum kalkýnmasý arasýndaki baðlarý görerek, sadece insan üzerinde durmaktan kaçýnýp, eðitimin etkisini dikkatle deðerlendirmek durumundadýr. Eðitimciler ise, eðitimin günlük yaþamýn karmaþasýyla bütünleþtirilmesi ve insanýn sosyal statüsü ve çevresiyle birlikte bir bütün olarak ele alýnmasý gerekliliðinin bilincinde olmalýdýr (Güneþ, 1989; 45). Gelecekte maksimum verim hedeflenen yetiþkin eðitimi programlarýnýn, teknoloji ile bütünleþen düþünce sistemlerine uygun bir þekilde birey ihtiyaçlarýna cevap verebilmesi için, deðiþen eðitim modelleri ile birlikte gözden geçirilmesi, yeni hedef ve içerikle tasarlanmasý ve sürekli güncellenmesi bir zorunluluk gibi görünmektedir. Yetiþkin eðitimi faaliyetleri, deðiþen þartlara ve ihtiyaçlara kýsa sürede cevap vermesi, düzenlenmesindeki esneklik ve maliyetlerinin düþük oluþu nedeniyle daha da önem kazanmaktadýr. Yetiþkin eðitimi faaliyetlerini koordine eden çeþitli kurumlar arasýnda daha saðlam bir koordinasyonun saðlanmasý, söz konusu eðitim faaliyetlerinin ulusal eðitim sisteminin ayrýlmaz bir parçasý haline getirilmesi ve eðitim programýnýn bölgesel ve dönemsel ihtiyaçlar göz önüne alýnarak planlanmasý ile çok daha önemli bir duruma getirilebilecektir (Kurt, 2000; 235-

236).

2. Amaçlarýna Göre Yetiþkin Eðitim Programlarý Yetiþkin eðitimi programlarýný amaçlarýna göre beþ ana grupta toplamak mümkündür (Tepe, 2006; 33). Bunlar; tamamlama eðitimi, mesleki- teknik eðitim, kiþisel geliþim eðitimi, vatandaþlýk eðitimi, saðlýk- aile yaþamý eðitimidir. a. Tamamlama Eðitimi Bu alanda; örgün eðitime girmemiþ veya tamamlamadan ayrýlmýþ olan kiþilere, okuma yazma öðretmeyi amaçlayan programlarla, onlarý ilköðretim, orta öðretim, lise ya da yüksekokul mezunu yapmayý amaçlayan ve "örgün yetiþkin eðitimi programlarý" olarak da adlandýrýlan programlar yer almaktadýr. Bu programlarýn, yetiþkinlere belli bir düzeyde örgün eðitime "denk" diploma vermeye yönelik olsalar da içerikleri bakýmýndan yetiþkinlerin ihtiyaçlarýna yönelik olmalarý gereklidir (Tepe, 2006; 34). b. Mesleki - Teknik Eðitim Bu alandaki yaygýn eðitim programlarý da amaçlarý, düzeyleri ve içerikleri bakýmýndan çeþitlilik göstermektedir. Çalýþma çaðýndaki bireyleri bir meslek sahibi yapma, bir mesleði olanlarýn mesleklerinde yükselmelerini ya da yenilikleri izlemelerini saðlama, eski mesleði geçersiz hale gelenlere ya da mesleðini deðiþtirmek isteyenlere 173


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 174

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

yeni bir meslek kazandýrma ve nihayet yetiþkinlere gelir getirici bir beceri saðlayarak onlarýn gelirlerini artýrma gibi amaçlara yönelik programlarý kapsamaktadýr. Bu programlar; ekonominin ihtiyaç duyduðu iþgücünün yetiþtirilmesi, iþgücünün vasýf düzeyinin arttýrýlmasý, iþletmelerde iþgücü verimliliðinin artýrýlmasýna da önemli katkýda bulunmaktadýrlar (Tepe, 2006; 34). c. Kiþisel Geliþim Eðitimi Kiþisel geliþim programlarý, bireye hayatýnýn herhangi bir döneminde "kendini gerçekleþtirmesi" için ihtiyaç duyduðu konularda eðitim imkâný sunmayý amaçlamaktadýr. Özellikle, kiþilerin bir sanat dalýnda yeteneklerini geliþtirmeleri için düzenlenen programlar ile kiþilere sosyal alanlarda ilgi kazandýrmayý amaçlayan programlarý kapsamaktadýr. Kiþilerin eðitim ve sosyo-ekonomik düzeyleri arttýkça, bu alandaki programlara olan talepleri de artmaktadýr (Tepe, 2006; 34). d. Vatandaþlýk Eðitimi Bu alandaki programlar, hem toplum hem de birey yönünden önem taþýmaktadýr. Örgün eðitimin yetersizliði karþýsýnda yaygýn eðitimin, sosyal bütünleþmeyi saðlamak, kiþilerin yaþadýklarý ülkeye olan aidiyet duygularýný geliþtirmek, toplumun genel amaçlarýna uygun olarak bireylerin yetiþtirilmesi görevini üstlenmesi gerekliliði ortaya çýkmaktadýr. Esasen, örgün eðitimde bu alanda öðrenilenler, hýzlý þehirleþme, gelenek ve göreneklerin deðiþmesi, farklý alt kültürlere mensup yetiþkinlerin þehirlerde bir araya gelmesi, kitle iletiþim araçlarýnýn etkisinin artmasý gibi sürekli deðiþmeler nedeniyle zaman içerisinde yetersiz kalmaktadýr. Bu nedenle, toplumun ve bireyin eðitim ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýna yönelik eðitim programlarýnýn devamlý olarak saðlanmasý gerekmektedir (Tepe, 2006; 35). e. Saðlýk ve Aile Yaþamý Eðitimi Saðlýklý yaþama alýþkanlýklarý, ana-çocuk saðlýðý, beslenme, ev ekonomisi tüketici eðitimi, aile iliþkileri, emeklilik eðitimi konularýndaki eðitim programlarý bu alana girmektedir. Bireyin yaþamýndaki çeþitli dönemlere, aile yaþamýndaki farklý dönemlere ve bireyin içinde bulunduðu farklý þartlara göre oluþan ihtiyaçlarýna cevap verecek þekilde sürekli geliþtirilen eðitim programlarýna ihtiyaç duyulmaktadýr (Tepe, 2006; 35).

D. YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ ÝHTÝYACINI ORTAYA ÇIKARAN NEDENLER Son yýllarda tüm dünyada olduðu kadar ülkemizde de eðitim sisteminin nitelik ve etkinlik sorunu yoðun bir þekilde tartýþýlmaktadýr. Bunun temel nedeni, yukarýda da deðinilmiþ olduðu üzere, baþta iletiþim olmak üzere her alanda yaþanan teknolojik yenilikler ve bunun sonucu olarak ulusal ve uluslararasý piyasalarýn nitelikli insangücüne daha fazla ihtiyaç duymasýdýr. Tüm bu geliþmelere baðlý olarak günümüzde farklý ölçütlerde de olsa, ülkeleri etkileyen uluslararasý iliþkilerdeki deðiþimler ve teknolojik geliþmelere uyum saðlama sorunu eðitim sisteminin politikalarýný belirlerken daha evrensel düþünme zorunluluðunu ortaya çýkarmýþtýr. Bütünleþen dünya pazarýnda rekabet edebilecek nitelikli insangücü yetiþtirme zorunluluðu, eðitim gündeminin en üst ve öncelikli konularý arasýnda yer almaktadýr (Teyyar Uðurlu; "Müfettiþ Gözüyle Ýnsanýn Eðitim Ýhtiy-

acý", çevirim içi: http://www.egitim.com/egitimciler/0752/0752.4teyyarygurluinsaninegitimihtiyaci.asp, 03.04.2006). Yirminci yüzyýlýn ortalarýnda yani 1960'lý yýllarda özellikle geliþmiþ ülkelerde, eðitim sistemleri tartýþýlmaya ve sisteme ciddi eleþtiriler yöneltilmeye baþlanmýþtýr. Eleþtiriler, örgün eðitimin tek baþýna bireylerin temel öðrenme ihtiyaçlarýna cevap verememesi ve örgün eðitim fýrsatýndan yararlanamayanlarýn eðitimsiz kalmaya mahkûm 174


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 175

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

edilmesi noktalarýnda yoðunlaþmýþtýr. Bu eleþtiriler sonucunda eðitim anlayýþýnda önemli deðiþimler yaþanmýþ, 1960'lý yýllarýn sonunda eðitimde radikal deðiþim ihtiyacý ortaya çýkmýþ, deðiþimin merkezinde de eðitimin kendisini yeniden tanýmlama ilkesi yer almýþtýr. Yapýlan çalýþmalar sonrasýnda, yinelenen eðitim kavramý ortaya atýlmýþ ve bu kavram, zorunlu eðitim sonrasýnda gerçekleþtirilecek olan tüm eðitim faaliyetlerini kapsayacak kapsamlý bir eðitim stratejisi olarak tanýmlanmýþtýr. Bu kavramýn getirdiði yenilik, eðitimin yinelenen bir biçimde bireyin tüm yaþamýna yayýlmasý þeklinde açýklanmýþtýr (DPT, 2001; 13). Yinelenen eðitimin temel ilkelerine göre; · Örgün ve yaygýn eðitim birbirini tamamlamalý, · Kurumsal eðitim fýrsatlarý geniþ kitlelere yaygýnlaþtýrýlmalý, · Örgün eðitimde eðitimin sona ermesi anlayýþýndan kurtulmalý, · Lise ve yüksek öðrenimde eðitim ve iþ hayatý birbirini tamamlayacak biçimde sürdürülmelidir. 1980'li yýllarda geliþmiþ ülkelerde eðitime ayrýlan kaynaklar azalmýþ ve çeþitli sorunlar yaþanmýþtýr. Eðitim sisteminin resmi yöneticileri dahil olmak üzere, eðitimin yeniden yapýlandýrýlmasý için biçimsel birtakým düzenlemelerle yetinilmeyerek, eðitim sistemini ve içeriðini deðiþtirmeye yönelik dönüþtürücü yenilikler yapýlmasý gerektiði kabul edilmiþtir (Özden, 2003; 20). Eðitimde yeniden bir sorgulama sürecine girilmiþ ve bu süreç sonunda herkes için hayat boyu öðrenme kavramý ortaya atýlmýþtýr. Bu kavramýn 1960'lý yýllarda ortaya atýlan yinelenen eðitim kavramýndan farký, bireyi merkez alan bir yaklaþýmýn benimsenmesi, okul dýþý öðrenime de önem verilmesi, okul rolünün deðiþtirilmesi, devletin eðitimdeki aðýrlýðýnýn azaltýlmasý, buna karþýlýk sosyal taraflarýn rollerinin güçlendirilmesidir (DPT, 1996; 24-26). Herkes için hayat boyu öðrenme kavramýnýn temel amaçlarý aþaðýda yer aldýðý þekilde özetlenebilir; · Okul öncesi eðitimi nitelik ve nicelik açýsýndan yaygýnlaþtýrmak, · Okuldan iþ hayatýna geçiþleri kolaylaþtýrmak, · Yetiþkinleri öðrenmeye özendirmek, · Sistemin kaynaklarýný yenilemek, · Sistemin parçalarý arasýnda tutarlýlýðý saðlamak. Hayat boyu eðitim olgusu çerçevesinde, günümüz toplumsal ve sistemsel gerçeklikleri göz önünde bulundurularak eðitim sistemleri incelendiðinde, örgün eðitim sistemlerinde aksadýðý ileri sürülebilecek hususlar ve yetiþkin eðitimini zorunlu kýlan nedenler aþaðýdaki gibi sýralanabilir (DPT, 1996; 3):

1. Eðitim Hizmetleri Alanýnda Arz ve Talep Dengesizliði Son yýllarda belli bir azalma eðilimine girmesine raðmen nüfus artýþý ve özellikle de hayat standartlarýnýn yükselmesi, eðitim hizmetlerine olan talebinin yaygýnlaþmasýna yol açmaktadýr. Toplam öðrencilik süresinin uzamasý, ilköðretimin evrenselleþtirilmesi, eðitim görmüþ kuþaklarýn kendi çocuklarýnda daha yüksek bir eðitim düzeyi aramasý ve genel olarak teknolojik geliþmeler ile ekonomik büyüme, eðitim talebindeki sürekli artýþýn önemli kaynaklarýndandýr. 175


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 176

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Diðer taraftan "eðitim hizmetlerinin arzýnda" yapýsal bazý belirsizlikler bulunmaktadýr. Özellikle kentleþmenin meydana getirdiði nüfus akýþkanlýðý, eðitim talebinin uzmanlýk alanlarýna daðýlýmýndaki kaymalarýn yol açtýðý öðretmen açýklarý vb. eðitim hizmetlerinin arzýnýn talebe uyum göstermesini zorlaþtýran baþlýca etmenlerdir. Öðretmenler, toplam eðitilmiþ insangücünün önemli bir oranýný oluþturduðu için, öteki mesleklerin eðitilmiþ kadro talebindeki artýþlar da potansiyel öðretmen arzýný düþürme eðilimindedir. Ayrýca özellikle geliþmekte olan ülkelerde öðretmenlik, akademik ve toplumsal yükselmenin bir basamaðý olma iþlevini yitirmektedir. Geliþmiþ ülkelerde de nüfusun %20- 25'inin gerek öðretmen, gerekse öðrenci konumuyla eðitim sisteminde tam zamanlý istihdam edilmesi, öðretmenliði saygýnlýk mesleði olmaktan çýkararak, bir tür seri üretim etkinliðine dönüþtürmektedir. Eðitim talebinin ilk, orta ve yüksek aþamalar arasýndaki daðýlýmýnda demografik ve toplumsal deðiþikliklerin doðurduðu kaymalar da arz ve talep arasýndaki kronik dengesizliðin bir baþka nedenidir. Ülkemizdeki hýzlý kentleþme ve özellikle de almýþ olduðu göçlerle Ýstanbul nüfusunun çok hýzlý bir þekilde artýþ göstermesi, eðitim hizmetlerinin arz ve talebinde ciddi dengesizlikler meydana getirmektedir. Türkiye nüfusunun yaklaþýk %15'ini barýndýran bu kentte bu dengesizliðin giderilmesinde yerel yönetimlerin rolü ve fonksiyonu göz ardý edilemez.

2. Örgün Eðitim Sisteminin Mevcut Toplumsal Yapý Tarafýndan Belirlenmesi Baþta bizim ülkemizde olmak üzere birçok ülkede örgün eðitim kapsamýnda okullarda verilen eðitim; egemen toplumsal yapý tarafýndan belirlenmekte ve bunun karþýlýðýnda var olan toplumsal yapý desteklenmektedir. Bu sistemde bazý reformlar yapýlabilmekte ve belki bazý geliþmeler saðlanabilmekte ancak temel yapýsal deðiþikliklere gidilememektedir. Bu yapý içerisinde, öðretimin gerçekleþtirmesi düþünülen amaçlar da, çoðunlukla öðretimi planlayanlarca, öðrenenlerin içinde olmadýðý süreçlerde belirlenmiþ olmaktadýr. Bu sistem doðrultusunda; insanlarý planlama yapanlarýn istediði doðrultuda biçimlendirmek için eðitmek, biçimlendirilecek kiþilerin bilmediði ancak planlayanlarýn bildiði konularý aktaran bireylerin öðretmen; bu bilgileri alanlarýn da öðrenci olarak yer almalarýnýn çaðýmýzýn eðitim ihtiyaçlarý ile örtüþmediði yönünde eleþtiriler yer almaktadýr (Spring (çev. Ekmekçi),

1997; 44-45).

3. Mevcut Sistemin Araçlarýndaki Belirsizlik Günümüzde hýzlý deðiþmelerin yaþandýðý çaða "hýz çaðý" da denmektedir. Böyle bir dönemde yeni yetiþen kuþaklara, çocukluk ve ergenlik döneminin belli bir süresi içinde bir defaya özgü bilgiler kazandýrýlmakta ve onlarýn hayatlarý süresince yeterli olacak bilgi ve beceri donanýmýnýn saðlandýðý varsayýlmaktadýr. Bu noktada, eðitim sisteminin araçlarý ya belirgin deðildir, ya da kullandýklarý araçlar, amaçlarýna ulaþtýracak uygunlukta görünmemektedir. Ayrýca okul öncesi eðitim düþüncesi de henüz yaygýnlaþmýþ deðildir.

4. Verilen Genel Geçer Teorik Eðitimin Yanýnda Ýþ Hayatýnýn Giderek Daha Uzmanlaþmasý Sanayileþme ve teknolojik yapýda meydana gelen deðiþme ve geliþmeler eðitimin biçim ve içeriðinde de bazý deðiþmelere gidilmesini zorunlu kýlmaktadýr. Ýþ bölümünün ve iþ süreçlerinin karmaþýklaþmasýyla birlikte uzun süreli bir örgün eðitim gerektiren mesleklerin sayýsý artmýþ, toplumun teknik ve bürokratik örgütlenmesini yönlendirmek için gereken kadrolar arttýkça, eðitilmiþ becerikli insangücü akýmýnýn sürekliliðini saðlamak önem kazanmýþtýr. Diðer bir yandan da genel kültür düzeyinin yükseltilmesi ile çalýþma yaþamýnýn gitgide uzmanlaþarak, yal176


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 177

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

nýzca belirli konular üzerine yoðunlaþmasý arasýnda bir çatýþma ortaya çýkmýþtýr (Eðitim"; çevrim içi:

http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/egitim, 15.03.2006). Ýþte, eðitim dünyasý ile çalýþma hayatý arasýndaki bu çatýþma ve dengesizliði gidermede yetiþkin eðitimine ve özellikle de yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimine büyük bir görev düþmektedir.

5. Eðitim Alanýnda Yaþanan Yetersizlik ve Ýmkânsýzlýklar Geliþmekte olan ülkelerin büyük bir çoðunluðunda eðitim alanýnda önemli sýkýntýlar bulunmaktadýr. Bu sorunlarýn baþýnda da ilköðretimde öðretim yöntemlerinin eksikliði, öðretmenlerin yeterli vasýflarla donatýlamamýþ oluþu, okul binalarýnýn ve müfredatýn yetersizliði vb. konular gelmektedir. Eðitime ayrýlan kamusal kaynaklarýn yetersizliði, eðitim hizmetinin saðlýklý bir þekilde yürütülmesine engel oluþturmaktadýr. Bazý okul yöneticileri ihtiyaçlarýný rahatlýkla karþýlayacak oranda kaynak saðlarken; özellikle sosyo-ekonomik düzeyi düþük yerleþim birimlerindeki okullarýn yöneticileri, en temel ihtiyaçlarý bile karþýlamakta güçlük çekebilmektedir. Okul yönetiminin okulu amaçlara uygun olarak yaþatmak görevini yerine getirebilmesi, okuldaki insan ve madde kaynaklarýnýn verimli biçimde kullanýlmasýyla mümkündür. Ancak tüm okullarýn kaynaklarýnýn yeterli olduðunu söyleyebilmek pek olasý görünmemektedir (Bursalýoðlu, 1999; 6).

6. Öðrencilerin Baþarýsý Konusunda Ailelerinin Tutumu Yine özellikle geliþmekte olan ülkelerde orta ve yüksek öðretime yönelik talep, ekonomik kalkýnmaya katkýda bulunabilecek becerileri kazanma isteðinin yaný sýra, okullar arasýndaki itibar yarýþý ile öðrencileri elit konumlara hazýrlama çabasý haline dönüþebilmektedir. Okullarýn ve ailelerin baþarý konusundaki saplantýlý tutumlarý; saðlýklý olmayan bir yarýþmaya yol açmakta ve çok sayýda genç kendisini baþarýsýz olarak nitelendiren eðitim anlayýþýnýn acýmasýzlýðý sonucunda öðrenimlerini terk etmektedir.

7. Eðitimin Kapsam ve Ýçeriðinin Sürekli Güncellenmesi Zorunluluðu Ýçinde bulunduðumuz bilgi çaðýnda bilgi bir taraftan hýzlý bir þekilde artýþ gösterirken, diðer taraftan da hýzlý bir þekilde güncelliðini yitirmektedir. Örgün eðitim kurumlarý, kitaplardan aktarýlan bilgilerin öðretilmesine aðýrlýk vermektedir. Ýnsanlarýn eðitim ihtiyaçlarý karþýlanýrken, bilginin sürekli deðiþtiði, güncellendiði hususu gözden kaçýrýlmaktadýr. Oysaki bugün sosyal hayata katkýsý olmayan, tartýþmayý, sorgulamayý saðlamayan düþüncelerin yýkýlmasý ve kiþinin eðitim ihtiyacýnýn ancak geliþmeye ve deðiþmeye açýk deðerlerle giderilebileceði gerçeðinin kabullenilip uygulanmasý gerekmektedir (Teyyar Uðurlu; "Müfettiþ Gözüyle Ýnsanýn Eðitim Ýhtiyacý", çevirimiçi:

http://www.egitim.com/egitimciler/0752/0752.4teyyarygurluinsaninegitimihtiyaci.asp,03.04.2006). Günümüzde yetiþmekte olan bireyler, kitle iletiþim araçlarý yoluyla eðitim kurumlarýnda öðrendiklerinden daha fazla bilgiyi daha hýzlý bir þekilde edinebilmektedirler; buna karþýlýk onlara bu araçlardan yararlanmayý öðretmek ve yönlendirmek üzere çok az giriþimde bulunulmaktadýr. Örgün eðitimde nitelik sorunu olduðunu iþaret eden bir diðer görüþe göre; örgün eðitim kurumlarý, deðiþmenin ve geliþmenin gerisinde kaldýðý için; okul öncesi, okul dýþý ve okul sonrasý eðitim süreçleri öncelik kazanmaktadýr (Güvenç, 1996; 13). Bilim ve teknolojinin baþ döndürücü geliþme ve deðiþme hýzý bilgi üretme sürecini öylesine arttýrmýþtýr ki; okul yýllarý bilgileri aktarmaya ve kavratmaya yetmemektedir. Okullar da bilginin deðiþimini takip edebilmek ve sürekli olarak güncel kalabilmek için öðrencilere bilgi yüklemekten vazgeçerek öðrenmeyi öðretmek yolunu seçmiþlerdir. Bu durumda öðrenmeyi öðretecek eðitimcilere önemli görevler düþmekte, öðret177


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 178

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

menin deneyimi önem kazanmaktadýr (Kozlu, 1997; 10). Türkiye'de örgün eðitimdeki deneyimli öðretmenlerin ücret yetersizliði nedeniyle devlet okullarýndan ayrýlýp, özel sektöre çok daha yüksek ücretlerle transfer olduklarý dikkat çekmektedir.

8. Eðitim-EEkonomi-ÝÝstihdam Arasýndaki Ýliþki Eðitim, ekonomi ve istihdam baðlantýsý halen yeterli düzeyde deðildir. Ekonomik faaliyetlerin önemli bir girdisi olan iþgücünün niteliðini belirleyen en önemli etken eðitimdir. Türkiye'de insan kaynaklarýnýn yönetimi ve geliþtirilmesi zaman zaman üzerinde tartýþýlan fakat çok iyi uygulanamayan bir konudur. Ýnsaný kaynak haline getiren unsur, emeðin sunduðu niteliktir. Bu nitelik ancak eðitimle yükseltilebilir. Ýþsizliðin ve iþsizlik korkusunun etkileri, eðitimin tüm kademelerinde her boyutuyla yaþanmaktadýr. Aile ve öðrenci amacýný ve hayat planýný belirlemekte zorlanmakta, eðitimden, eðitimin iþlevi olmayan beklentiler içine girmektedir. Bu durumda eðitim, bireylere iþe girmelerinde kolaylýk vadeden, onlara iþ dünyasýnda bir etiket ve deðer kazandýran bir kavram olarak algýlanmaya baþlanmaktadýr.

9. Emek Arz ve Talebi Arasýndaki Fark Birçok ülkede ve bu arada ülkemizde de emek arz ve talebi arasýnda hem nicel hem de nitel açýklar gözlenmektedir. Nitel açýk genelde hemen hemen tüm eðitim sisteminin en alt kademelerinden baþlayarak yüksek öðretime dek uzanan tüm kademelerinde düþük nitelikte eleman yetiþtirilmesi problemi ile ilgilidir (DPT, 1994; 26).

10. Yetiþkin ve Çocuk Eðitiminin Temel Prensip Farklýlýklarý Yetiþkinlerin kendi kendilerine baðýmsýz öðrenmeyi tercih etmeleri, öðrenme konusunda tecrübelerinin önemli bir yer tutuyor olmasý, öðrenmeye karþý motivasyonlarýnýn çok ayrý faktörlerce belirleniyor olmasý, yetiþkin eðitiminde fiziki, psikolojik çevrenin son derece önemli bir rol oynamasý, yetiþkinlerde zaman yetersizliði olmasý gibi etkenler nedeniyle yetiþkin eðitimi, çocuk ya da ergen eðitiminden ayrýlmaktadýr. Bu nedenle yetiþkin eðitimi örgün eðitimden farklý deðerlendirilerek ele alýnmalýdýr. Gerek eðitmen, gerekse öðrenim metotlarý belirlenirken bu ölçütler göz önünde bulundurulmalýdýr (Halk Eðitimine Genel Bakýþ; çevrim içi: http://www.bahem.org.tr/

genel_bakis.html, 09.01.2006). Çocukluk ve gençlik dönemleriyle sýnýrlý olan okul öðretiminin, daha önceki baþlýklar altýnda belirtilmiþ olunduðu üzere, deðiþen dünyanýn tüm ihtiyaçlarýný karþýlamasý mümkün olamamaktadýr. Böyle bir dünya düzeninde daha kapsamlý eðitim biçimlerine ve diðer imkânlara zorunlu olarak ihtiyaç duyulmaktadýr. Eðitim temel olarak; belli bir amaç için gerekli bilgilerin verilmesi iþlemi olmasýna karþýlýk, gerçek anlamda eðitimden söz edilebilmesi için üç temel unsur bir arada düþünülmelidir (Tanyeli, 1980; 11). Bunlar; iþle ilgili bilgi ve becerilerin kazandýrýlmasý, davranýþlarýn olumlu yönde geliþtirilmesi ve tüm bireylerin aldýðý temel örgün eðitim alt yapýsýna sahip olmasý zorunluluðudur.

178


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 179

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

II. YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ ÝHTÝYACININ TESPÝT EDÝLMESÝNDE SOSYO-EKONOMÝK YAPININ YERÝ VE ÖNEMÝ: GENEL OLARAK TÜRKÝYE VE ÖZEL OLARAK ÝSTANBUL Gerek merkezi hükümetler ve yerel birimler gerekse sivil toplum örgütleri olsun, yetiþkin eðitimi programlarý oluþturulurken, içinde bulunulan toplumun sosyal ve ekonomik yapýsýnýn mutlaka göz önünde bulundurulmasý ve eðitim programlarýna buna göre þekil verilmesi gerekmektedir. Bu öneminden dolayý, çalýþmanýn bu ikinci kýsmýnda ülke ve Ýstanbul genelinin sosyo-ekonomik yapýsýnýn özellikleri nüfus, eðitim, göç ve iþgücü yapýsý olmak üzere dört baþlýk altýnda ele alýnýp incelenmiþtir.

A. NÜFUS YAPISI Yetiþkin eðitim ihtiyacýnýn belirlenmesinde en önemli unsurlardan birisi nüfusun; miktar ve artýþ hýzý ile coðrafi, yaþ, cinsiyet vb. açýlardan göstermiþ olduðu daðýlýmdýr.

1. Nüfus Miktarý ve Artýþ Hýzlarý Nüfusun geliþmesi; toplam nüfus miktarýndaki deðiþmedir. Bu geliþme pozitif þekilde olabileceði gibi, negatif yönde de olabilir. Yani, nüfusun artýþý veya azalýþý þeklinde de olabilir. Ülkemizde Cumhuriyet döneminde planlý dönem öncesi ve sonrasýnda uygulanan nüfus politikalarý baþarýlý olamamýþtýr. Nitekim planlý dönem öncesinde nüfus artýþ hýzý yükseltilmeye çalýþýlmýþ, fakat istenilen düzeyde bir nüfus artýþ hýzý yakalanamamýþtýr. Planlý dönem sonrasýnda ise nüfus artýþ hýzý düþürülmeye çalýþýlmýþ, fakat bu defa da arzu edilen düzeyde bir düþüþ gerçekleþtirilememiþtir. Son yýllarda doðurganlýk ve nüfus artýþ hýzýnda görülen düþüþün nedeni ise ekonomik, sosyal ve kültürel yapýdaki deðiþmelere dayanmaktadýr. Hem ülke hem de Ýstanbul nüfusunun sürekli olarak artma eðiliminde olduðu görülmektedir. Nitekim Türkiye nüfusu 1935 ile 2000 yýllarý arasýnda 4,2 katlýk bir artýþla 16.157.450'den 67.803.927'ye yükselmiþken, ayný süre içinde Ýstanbul nüfusu ise 11,3 katlýk bir artýþ göstererek 883.599'dan 10.018.735'e ulaþmýþtýr (DÝE, 2003; 46, DÝE, 2002; 42 ve Murat vd., 1997; 61). Görüldüðü gibi, Ýstanbul'daki nüfus artýþ hýzý Türkiye genelinin oldukça üzerindedir. Ancak, Türkiye nüfusundaki artýþ yüksek doðurganlýktan kaynaklanýrken, Ýstanbul nüfusundaki bu artýþ ise yüksek doðurganlýktan daha çok bu ilin aþýrý ölçüde göç almasýndan kaynaklanmaktadýr. Daha sonraki bölümlerde ele alýnýp incelenecek olan göç konusunda da görüleceði üzere, Ýstanbul, Türkiye'nin en fazla göç alan illerinin baþýnda gelmektedir. Ülke genelindeki gibi, Ýstanbul ilinde de nüfus artýþ hýzýnýn çok yüksek ve düþük olduðu dönemler olmuþtur. Ancak, Türkiye ve Ýstanbul ilinin nüfus artýþ hýzýnýn çok yüksek ve düþük olduðu bu dönemler birbirine tekabül etmemektedir. Ýlde en düþük yýllýk nüfus artýþ hýzý ‰11,4 ile 1927-1935 döneminde, en yüksek yýllýk nüfus artýþ hýzý ‰54,9 ile 1965-1970 döneminde gerçekleþmiþtir. 1990-2000 döneminde, Ýstanbul ilinin yýllýk nüfus artýþ hýzý ‰33,1'dir. Görüldüðü gibi, nüfus miktarý artmakla birlikte, son yýllarda Ýstanbul'un yýllýk nüfus artýþ hýzýnda belli bir düþme eðiliminin baþladýðý dikkat çekmektedir. Aþýrý göçün neden olduðu konut, gecekondu, altyapý, trafik, çevre kirliliði, hayat pahalýlýðý gibi sorunlarýn yaný sýra, 17 Aðustos depremi ve daha sonraki deprem söylentileri Ýstanbul'da tersine göçün baþlamasýna veya en azýndan bu þehre yönelik göçün miktarýnda belli bir azalmaya yol açmýþtýr. 179


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 180

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

2. Nüfusun Coðrafi Daðýlýmý Nüfusun önde gelen özelliklerinden biri, coðrafi daðýlým þeklidir. Coðrafi daðýlýþýn incelenmesi, nüfusla coðrafi alan arasýndaki tüm iliþkilerin incelenmesini ifade eder. Nüfusun doðal, ekonomik ve idari bölgeler itibariyle daðýlýmý, coðrafi alan üzerindeki yerleþme þekli, göçebe hayatý yaþayanlarýn bulunup bulunmadýðý, kent ve köyler arasýndaki bölünüþ ve bunlarla ilgili tüm sorunlar bu konu içinde yer alýr ve incelenir (Gürtan, 1969; 306-311). Nüfus artýþ hýzý, yaþ bünyesi, ortalama hane büyüklüðü ve ailenin özellikleri, iktisaden faal nüfusun hacmi ve bünyesi farklý olduðundan, nüfusun köy-kent daðýlýþýnýn ihtiyaçlarýn ve milli gelirin hacmine, bünyesine, dolayýsýyla üretim ve yatýrým planlarýna etki ettiði söylenebilir. Bu itibarla nüfusun köy-kent bölünüþü ve eðilimleri ile ilgili araþtýrmalar, sosyal ve ekonomik kalkýnmanýn planlanmasý bakýmýndan önemli bir rehber rolünü oynarlar. Ýstanbul'un bir sanayi kenti olmasý ve kýrsal alanýn sýnýrlý olmasý nedeniyle, bu ilin toplam nüfusundaki kentli nüfus, ülke genelinden farklý olarak, bütün yýllar kýrsal nüfusa göre sürekli daha yüksek olmuþtur. Nitekim 1950'li yýllara kadar Türkiye'nin kentsel nüfusu pek deðiþmeyip %25'ler civarýnda seyrederken, 1955 yýlýndan itibaren kent nüfusu sürekli olarak artmýþ ve 2000 yýlýnda %65'e ulaþmýþtýr. Ýstanbul'un toplam nüfusunun 1927 yýlýnda %12,6'sý kýrsal kesimde bulunurken, bu oran 1980 yýlýnda %38,6'ya yükselmiþtir. Fakat 1990 ve 2000 yýllarýnda Ýstanbul'un kýrsal nüfus oraný az da olsa artmýþ ve 2000 yýlýnda %9,3'e yükselmiþtir (DÝE, 2003; 46, DÝE, 2002; 42 ve Murat vd., 1997; 61). Görüldüðü gibi, Ýstanbul kentsel karakterli nüfusa sahip bir yerleþim birimi olma özelliði göstermektedir. Fakat Ýstanbul'un kent nüfusunun %90'larý aþmasý nüfusunun kentlileþtiðini göstermemektedir. Kentlileþme, kentleþmeden oldukça farklý bir kavramdýr. Ülkemizde hýzlý bir biçimde kentlerin büyümesi, kentsel geliþmenin kontrol edilmesini zorlaþtýrmýþtýr. Kentleþme, türlü nedenlerle köyünü terk etmek zorunda kalanlarýn, kente yýðýlmasý biçiminde olma özelliðini korumaktadýr (Murat, 2006; 102). 5.196 kilometrekarelik bir alanla coðrafi olarak Türkiye'nin sadece %0,7'sini oluþturan Ýstanbul'un nüfus bakýmýndan ülke içindeki payý ise sürekli olarak artýþ göstermiþ ve 2000 yýlýnda Türkiye nüfusunun %15'ini barýndýrýr hale gelmiþtir. Hem Türkiye'nin hem de Ýstanbul'un coðrafi alanlarýnýn sabit fakat nüfuslarýnýn artmasýna paralel olarak kilometre kare baþýna düþen insan sayýsý olarak tanýmlanan nüfus yoðunluklarý da sürekli olarak artýþ göstermiþtir. Ancak, Ýstanbul'un nüfus artýþ hýzýnýn Türkiye'nin nüfus artýþ hýzýndan daha yüksek olmasý nedeniyle, Ýstanbul'un nüfus yoðunluðu da çok daha yüksek olmuþtur. Örneðin, 1940 yýlýnda nüfus yoðunluðu Türkiye genelinde 22, Ýstanbul'da 178 iken, bu miktar 1980 yýlýnda ülke genelinde 55'e, Ýstanbul'da 830'a, 2000 yýlýnda da ülke genelinde 88'e, Ýstanbul'da ise 1.928'e yükselmiþtir. Görüldüðü gibi, 1940 ile 2000 yýlý arasýnda 60 yýllýk bir süre içinde nüfus yoðunluklarý yaklaþýk olarak Türkiye genelinde 4, Ýstanbul genelinde ise 11 katlýk bir artýþ göstermiþtir. Yukarýda da belirtildiði gibi, bir ülkenin nüfus yoðunluðunu gösteren rakamlar, bir kilometre kareye düþen nüfus miktarýný belirtmekle birlikte, bu oranýn her kilometre kareye ayný sayýda insan düþtüðünü belirtir bir anlam taþýmadýðýný da kabul etmek gerekir. 180


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 181

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

3. Nüfusun Yaþ Yapýsý Yetiþkin nüfusun bilinmesi ve buna baðlý olarak yetiþkin eðitim ihtiyacýnýn belirlenebilmesi için nüfusun yaþ gruplarý itibariyle daðýlýmýna ihtiyaç bulunmaktadýr. Nüfusu oluþturan bireylerin davranýþlarý, psikolojik, sosyal ve ekonomik durumlarý yaþlarýna göre deðiþir. Ýnsan hayatý çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaþlýlýk gibi belli aþamalardan geçer ve bunlarýn her birinden diðerine geçiþte kiþinin sadece fizyolojik yapýsýnda deðil, ayný zamanda psikolojik, eðitim, kültürel, sosyal ve ekonomik durumunda da deðiþiklikler meydana gelir. Nüfusun yaþ gruplarýna daðýlýmýna göre bakýldýðýnda, hem ülke hem de Ýstanbul'un oldukça genç bir yapý arz ettiði, fakat zaman içinde çocuk nüfus oranýnýn azalmakta, yetiþkin nüfus olarak kabul edilebilecek 25-64 yaþ grubu ile 65 yaþ üstü yaþlý nüfusun payýnýn ise artmakta olduðu görülecektir (DÝE, 2003; 140-143, DÝE, 2002; 76-79

ve Murat vd., 1997; 72-75). Toplam nüfus içinde 15 yaþýn altýndaki çocuklarýn oraný ülke geneline göre Ýstanbul'da daha düþükken, 1524 yaþ grubundaki gençlerin oraný bu defa tam tersine ülke geneline göre Ýstanbul'da daha yüksektir. Fakat Türkiye ve Ýstanbul genelinde bu yaþ grubunun oranlarýndaki farklýlýk da zamanla azalmaktadýr. Yetiþkin olarak nitelendirilebilecek 25-64 yaþ grubundakilerin oraný da, genç nüfusta olduðu gibi, Ýstanbul'da ülke geneline göre daha yüksektir. Bu durum, yukarýda da dile getirildiði üzere Ýstanbul'da doðurganlýðýn daha düþük olmasýndan ve ekonomik amaçlý göçler nedeniyle daha çok bu çaðlardaki yaþ grubunu nüfusuna çekmesinden kaynaklanmaktadýr. Demografide yaþlý kesim olarak kabul edilen 65 yaþýn üstündekilerin toplam nüfus içindeki oranlarý zaman içinde Türkiye ve Ýstanbul genelinde farklýlýklar göstermektedir. Nitekim 1975 yýlýna kadar yaþlýlarýn oraný Ýstanbul genelinde Türkiye geneline göre daha yüksekken, bu yýldan itibaren daha düþük olmaya baþlamýþtýr. 1975'li yýllardan itibaren Türkiye geneline göre Ýstanbul'da yaþlý nüfus oranýnýn azalmasý, Ýstanbul'da yaþlýlarýn hayatta kalma sürelerinin azalmasýndan deðil, daha çok yaþlýlarýn ve özellikle emekli olanlarýn yavaþ yavaþ bu kenti terk edip doðduklarý diðer illere göç etmelerine baðlanabilir.

4. Nüfusun Cinsiyet Yapýsý Geliþmekte olan ülkelerin büyük bir kýsmýnda genelde kadýnlarýn örgün eðitime devamlarýnýn çok düþük olmasý ve yine bu ülkelerde kadýnlarýn ev hanýmlýðý statüsünde bulunup iþgücüne dahil olmamalarý bu kesimin yetiþkin eðitimini daha da önemli kýlmaktadýr. Bundan dolayý nüfusun cinsiyet itibariyle daðýlýmý, yetiþkin eðitimin yönünün ve türünün belirlenmesi bakýmýndan önem arz eder. Türkiye ve Ýstanbul nüfusunun cinsiyet itibariyle daðýlýmý incelendiðinde aþaðýdaki þu ortak noktalarý görmek mümkün olacaktýr: 1935 ve 1940 yýllarý Türkiye verileri hariç, toplam nüfusun çoðunluðunu hem ülke hem de Ýstanbul genelinde erkekler oluþturmaktadýr. 1945'ten sonra ise kadýn nüfus, doðal nüfus artýþýna paralel olarak nüfustaki yerini almýþ, %49'lar dolayýnda seyretmiþtir. Ayrýca, erkek oranlarýnýn kadýnlara göre hem ülke hem de Ýstanbul genelinde daha yüksek olmasýna karþýlýk, erkeklerin oranýnýn ülke geneline göre Ýstanbul genelinde tüm yaþ gruplarýnda ve fakat özellikle de yaþlý nüfusta daha yüksek olduðunu belirtmek gerekir. 181


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 182

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Görüldüðü gibi, geliþmiþ batýlý ülkelere nispeten ülkemizde doðurganlýðýn yüksek ve doðumlarda da daha çok bir erkek fazlalýðý, hayatta kalma sürelerinin kýsa ve dolayýsýyla genç nüfusun fazla olmasý özellikle toplam, genç ve yetiþkin nüfusta erkeklerin fazla bulunmasýna neden olmaktadýr.

5. Doðum Yerlerine Göre Ýstanbul Nüfusu Asýrlardýr birçok medeniyete ev sahipliði yapmýþ olan Ýstanbul'un en önemli özelliklerinden biri, tarihin her döneminde göç alan bir yerleþim yeri olmasýdýr. Ýstanbul bu özelliðini Cumhuriyet döneminde ve fakat özellikle 1950'li yýllardan sonra da devam ettirmiþtir. Bu göçler sonucunda günümüzde artýk Ýstanbul nüfusunun üçte iki gibi büyük bir kýsmý Ýstanbul dýþý doðumludur. Aþýrý þekilde göç alarak nüfus bakýmýndan Türkiye'nin en büyük kenti haline gelen Ýstanbul'un yetiþkin eðitimine daha fazla ihtiyaç duymasý da kaçýnýlmaz bir gerçek olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Ýstanbul'un toplam nüfusunda baþka illerde doðanlarýn oraný sürekli olarak artmýþtýr. Ýstanbul'a yoðun göçlerin baþladýðý 1950'li yýllarda Ýstanbul dýþý doðumlularda büyük oranlarda erkek nüfus bulunmaktadýr. Bunun nedeni, o dönemlerde ekonomik amaçlarla yani çalýþmak için Ýstanbul'a çoðunlukla erkeklerin gelmesinden kaynaklanmaktadýr. Fakat ilk etapta yalnýz gelen erkeklerin zamanla eþ ve çocuklarýný da yanlarýna almalarýyla aradaki bu fark kapanmaya baþlamýþtýr. Baþka illerde doðanlarýn miktarý ve toplam oranlarý arttýkça, bunun doðal sonucu olarak da Ýstanbul doðumlularýn oraný azalmaktadýr. Ancak, bazý dönemlerde Ýstanbul dýþýnda diðer iller ve yabancý ülke doðumlularýn oranlarýnýn artma ve azalmasýna paralel olarak Ýstanbul doðumlularýn oranlarý da bazý dönemlerde artmakta veya azalmaktadýr. Nitekim Ýstanbul doðumlularýn toplam nüfustaki oranlarý 1950 yýlýnda %52,9 iken, 1960 yýlýnda %43,1'e düþmüþ, 1975'de %45'e yükselmiþ, 1980 yýlýnda tekrar %38,2'ye düþmüþ, 1985 yýlýnda %39'a yükselmiþ ve 1990 ve 2000 yýllarýnda %37'ler civarýnda seyretmiþtir. Görüldüðü gibi 1950 yýlýnda Ýstanbul nüfusunun yaklaþýk yarýsý Ýstanbul doðumlu iken, bu oran yarým asýrlýk bir süre içinde üçte birlere düþmüþtür (DÝE, 2002; 98 ve Murat vd., 1997;

129).

6. Nüfusun Özürlülük Durumu Özel olarak korunmasý gereken önemli nüfus kategorilerinden birisi de özürlülerdir. Bu kesimin gerek rehabilite edilmesi gerekse eðitilerek sosyal ve ekonomik hayata kazandýrýlmasýnda birçok kurumun yaný sýra yerel yönetimlere de büyük görevler düþmektedir. Toplam nüfusun artmasýna paralel olarak hem Türkiye hem de Ýstanbul genelinde özürlülerin sayýsýnda artýþ olmuþtur. 1935 ile 2000 yýllarý arasýnda toplam özürlü sayýsý ülke genelinde erkek ve kadýnlarda dört katlýk bir artýþ göstermiþken, Ýstanbul genelinde ise özürlü sayýsýndaki artýþ çok daha fazla olmuþtur. Bahsedilen bu yýllar arasýndaki 65 yýllýk süre zarfýnda toplam özürlü sayýsý 12, erkek özürlü sayýsý 11 ve kadýn özürlü sayýsý ise daha fazla olup 14 kat artmýþtýr (DÝE, 2003; 256-259, DÝE, 2002; 96-97 ve Murat vd., 1997; 139). Toplam özürlü miktarý 1935 yýlýnda ülke genelinde 315.677 (toplam nüfusun %2'si), Ýstanbul genelinde 13.140 (toplam nüfusun %1,5'i) iken bu miktarlar 2000 yýlýnda ülke genelinde 1.234.139 (toplam nüfusun %1,8'i) ve Ýstanbul genelinde ise 158.436'ya (toplam nüfusun %1,6'sý) yükselmiþtir. Görüldüðü üzere toplam özürlülerin miktarý artmakla birlikte, toplam nüfus içindeki oranlarý ülke genelinde %2'den %1,8'e düþerken, Ýstanbul genelinde ise %1,5'den %1,6'ya yükselmiþtir. 182


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 183

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Toplam özürlü nüfusun büyük bir kýsmý hem ülke hem de Ýstanbul genelinde yetiþkin nüfus olarak kabul edilebilecek 25-64 yaþ grubunda bulunmaktadýr. Ancak, bu oran 1975 yýlýna göre 2000 yýlýnda çok daha fazla artmýþtýr. 0-4 yaþ grubundaki özürlü bebeklerin oraný ise yine ülke ve Ýstanbul genelinde 2000 yýlýna nispeten 1975 yýlýnda ve özellikle kýz çocuklarda daha yüksektir. 5-14 yaþ grubundaki özürlü çocuklarýn oraný ülke genelinde %15'lerden %12'lere düþerken, Ýstanbul genelinde %12'ler civarýnda seyretmektedir. 15-24 yaþ grubundaki özürlü gençlerin oranlarý ise 1975 ve 2000 yýllarý arasýnda ülke ve Ýstanbul genelinde yaklaþýk %10'lardan %15'lere yükselmiþtir. 65 yaþýn üstündeki yaþlýlarýn da oranlarý ülke genelinde %14'lerden %18'lere, Ýstanbul genelinde ise %8'lerden %18'lere yükselmiþtir. Görüldüðü gibi, toplam özürlüler içinde genelde çocuklarýn oranlarý düþerken, gençlerin oranlarý az da olsa yükselmekte, yetiþkin nüfusun oranlarý ise çok fazla artmakta, yaþlýlarýn oranlarý da artmaktadýr (DÝE, 2003; 256-259, DÝE, 2002; 96-97 ve Murat vd., 1997; 139).

B. EÐÝTÝM YAPISI 21. yüzyýlýn ilk 10 yýlýný yaþayan dünyamýzda, üzerinde en fazla tartýþýlan konularýn baþýnda þüphesiz eðitim gelmektedir. Eðitim her dönem ve toplumda önemli olmakla birlikte, özellikle içinde yaþadýðýmýz bilgi çaðýnda eðitimin önemi çok daha fazla artmýþtýr. Bilgi çaðýnda her beþ yýlda mevcut bilgi düzeyi iki katýna çýkmakta, mevcut bilgiler kýsa sürede geçerliliðini yitirebilmekte ve eðitimli, vasýflý bir kiþi, ancak, yeni geliþmeleri takip ettiði sürece bilgi düzeyini koruyabilmektedir. Bu hýzlý deðiþimden ötürü, sadece belirli dönemlerle ve belli yaþ gruplarýyla sýnýrlandýrýlmýþ örgün eðitimin imdadýna yaygýn eðitim yetiþmektedir. Yetiþkin eðitimi olarak da isimlendirilen yaygýn eðitim konusunda devlet ve birçok sivil toplum örgütünün yaný sýra yerel yönetimler de önemli roller üstlenmektedirler. Herhangi bir ülke, bölge veya ilin kalkýnmasý ve büyümesinde birçok faktör rol oynamasýna raðmen, en önemli faktör "yetiþmiþ insan gücü" dür. Kalkýnma ve dünyada söz sahibi olma iddiasýnda olan ülkelerin, insan güçlerini miktar olarak artýrmalarýndan daha ziyade, mevcut bu gücü sanayileþme ve çaðdaþlaþmaya paralel olarak ihtiyaç duyulan nitelik ve özelliklerde yetiþtirmeleri daha fazla önem arz etmektedir. Bu ise, ancak kaliteli bir eðitim sisteminin kurulmasý ve mevcut insan gücünün eðitim düzeyinin artýrýlmasý ile mümkündür.

1. Genel Olarak Okuryazarlýk Durumu Türkiye'de nüfusun eðitim itibariyle sahip olduðu özellikler Cumhuriyet'ten bu yana önemli deðiþiklikler göstermiþtir. Nitekim okuma-yazma bilmeyenlerin oraný 2000 yýlýnda %12,7'ye düþmüþtür. Ancak, kadýn nüfusun 2000'li yýllarda %19,4'ünün okuma-yazma bilmemesi endiþe vericidir. Bu durum, toplumda kýz çocuklarýna gereken önemi vermeyen ve / veya verdirmeyen zihniyetin halen devam ettiðini göstermektedir. Aslýnda, yirmi birinci asra girdiðimiz bu günlerde, sadece okuryazarlýðýn çok da fazla bir anlam ifade etmediðini, erkek nüfus kadar kýz çocuklarýmýzýn da yüksek niteliklere uygun þekilde yetiþtirilmesinin zorunluluðunu belirtmek gerekmektedir. Okur-yazarlýk oranlarý eðitimde ele alýnan ilk ölçüt olmakla birlikte, nüfusun eðitim düzeyini göstermekte son derece yetersizdir. Bu nedenle nüfusun bitirilen son eðitim kurumu ile incelenmesinde yarar vardýr. Genel bir yaklaþýmla, ülkemizin ilkokul eðitimi almýþ insanlarýn aðýrlýklý olarak temsil edildiði bir yapýya sahip olduðu söylenebilir. Zira okur-yazar nüfusun yarýya yakýn bir kýsmýný ilkokul mezunlarý oluþturmaktadýr. Orta ve dengi okul mezunlarý %10'un altýnda, lise ve dengi okul mezunlarý ise %10'larýn biraz üzerinde iken, yüksekokul ve fakülte mezunlarýnýn oraný da oldukça düþük olup %5'lerin altýndadýr. 183


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 184

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ülkenin ekonomik ve sosyal kalkýnmasýnda yetiþmiþ insan gücünün sahip olduðu önem dikkate alýndýðýnda, devletin nüfusun eðitim düzeyini yükseltici ve eðitimi özendirici faaliyetlerini artýrmasý gerektiði ortadadýr. Ayrýca, içinde bulunduðumuz bilgi toplumunda sadece okuryazar olmanýn da çok önemli ve anlamlý olduðunu söylemek mümkün deðildir. Çünkü okuryazarlýðýn fonksiyonel bir anlam taþýmasý ve çaðýn ihtiyaçlarýna cevap vermesi gerekmektedir. Zamanla aradaki fark önemli düzeyde kapanmasýna raðmen yine de, Türkiye genelinde okuryazar olmayanlarla ilgili olumsuz tabloyu Ýstanbul'da görmüyoruz. Diðer yandan, ülke genelinde olduðu gibi, Ýstanbul'da da zamanla okuma-yazma bilmeyenlerin oranýnýn düþtüðü, ancak, okuma-yazma bilmeyenlerin oranýnýn Ýstanbul geneline göre ülke genelinde çok daha yüksek olduðu dikkat çekmektedir. Nitekim, 1935-2000 yýllarý arasýnda okuma-yazma bilmeyenlerin oraný ülke genelinde %80,8'den %12,7'ye, Ýstanbul'da %40,7'den %6,6'ya düþmüþtür

(DÝE, 2002; 99-134). Okuryazar nüfus; bir öðrenim kurumundan mezun olmayanlar ve mezun olanlar þeklinde iki kýsma ayrýlmaktadýr. Bir öðrenim kurumundan mezun olmayanlar, herhangi bir örgün veya yaygýn eðitim kurumuna devam etmeden okuma yazma öðrenenlerdir. Bir öðrenim kurumundan mezun olanlar da; ilk, orta, lise ve yüksekokul mezunu olanlar þeklinde gruplandýrýlmaktadýr.

2. Bir Öðrenim Kurumundan Mezun Olmayanlar Ülkemizde Cumhuriyet döneminin baþýndan üçüncü bin yýla girdiðimiz günümüze kadar tüm çabalara raðmen nüfusun okuryazarlýk sorunu çözümlenememiþtir. Gerek ülkemizde ve gerekse Ýstanbul ve ilçelerinde halen önemli düzeyde okuma-yazma bilmeyenler ve herhangi bir öðrenim kurumuna devam etmeden okuma-yazma öðrenmiþ olanlar bulunmaktadýr. Bir ülkenin nüfusuna belli nitelikler kazandýramadan sadece salt düzeyde okuryazarlýk ve ilkokul mezunlarýyla bilgi çaðýný yakalamasý ve bu çaða ayak uydurmasý mümkün deðildir. Herhangi bir öðrenim kurumundan mezun olmayanlarýn toplam okuryazar nüfus içindeki payý ülke geneline göre Ýstanbul'da daha düþüktür ve bu oranlar ülke ve Ýstanbul genelinde 1990 yýlýna kadar düþmüþ, fakat 2000 yýlýnda tekrar artýþ göstermiþtir. Herhangi bir öðrenim kurumundan mezun olmayanlarýn toplam okuryazar nüfus içindeki payý 1970 yýlýnda ülke genelinde %36,6, Ýstanbul'da %25,1 iken, 1990 yýlýnda ülke genelinde %19,8'e, Ýstanbul'da ise %15,3'e düþmüþtür. Fakat bu oranlar 2000 yýlýnda tekrar ülke genelinde %24,7'ye, Ýstanbul'da da %20,3'e yükselmiþtir (DÝE, 2002; 99-134). 1990-2000 yýllarý arasýnda okuma yazma bilmeyenlere yönelik yürütülen okuma yazma kampanyalarýnýn bu oranýn artýþ göstermesinde önemli bir rolü olmuþtur. Görüldüðü gibi, herhangi bir öðrenim kurumundan mezun olmadan okuryazar olanlarýn oraný Ýstanbul'da ülke geneline göre biraz daha düþük olmakla birlikte, bu oranýn halen çok yüksek olduðu ve mutlaka düþürülmesi gerektiði ve bu konuda yerel yönetimlerin önemli bir rolü olabileceði söylenebilir.

3. Okul Bitirenler Nüfusun eðitim yapýsýnýn belirlenmesinde, okuryazarlýk oranlarý önemli bir ölçüt olmakla birlikte, bunun son derece yetersiz olduðunu söylemek gerekir. Bu nedenle, nüfusun eðitim yapýsýnýn bitirilen son eðitim kurumu bakýmýndan incelenmesinde yarar vardýr. Genel olarak ifade etmek gerekirse ülkemizin, buna Ýstanbul geneli ve ilçelerinin büyük bir kýsmý da dâhil, ilkokul eðitimi almýþ insanlar tarafýndan aðýrlýklý olarak temsil edildiði ve okuryazar nüfusun önemli bir kýsmýný 184


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 185

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

ilkokul mezunlarýnýn oluþturduðu bir niteliðe sahip olduðunu söyleyebiliriz. Ancak, ekonomik ve sosyal kalkýnmada yetiþmiþ insangücünün sahip olduðu önem dikkate alýndýðýnda, ülkemizdeki nüfusun eðitim düzeyini yükseltici ve eðitimi özendirici faaliyetlerin artýrýlmasý gerektiði ortadadýr. a. Ýlkokul Mezunlarý Daha önce de deðinildiði üzere, ülkemizde okuryazar nüfusun yarýya yakýn bir kýsmý ilkokul mezunudur. Bu husus hem ülke hem de Ýstanbul ve ilçeleri için geçerlidir. Bir ülkenin istenilen ekonomik ve sosyal geliþmeyi gerçekleþtirebilmesi için nüfusunun eðitim düzeyini mutlaka geliþtirici ve iyileþtirici önlemler almasý gerekmektedir. Okuryazar nüfus içinde en yüksek payý ilkokul mezunlarý oluþturmakla birlikte, bunlarýn oraný ülke ve Ýstanbul genelinde zaman içinde azalmaktadýr. Diðer yandan, toplam okuryazar nüfus içinde ilkokul mezunlarýnýn oraný ülke geneline göre Ýstanbul'da daha düþüktür. Ayrýca, toplam okuryazar kadýn nüfustaki ilkokul mezunlarýnýn oraný toplam okuryazar erkek nüfustakilerin oranýndan daha düþüktür. Nitekim toplam okuma yazma bilen nüfus içinde ilkokul mezunlarýnýn oraný 1970-2000 yýllarý arasýnda, ülke genelinde %50,7'den %42,4'e, Ýstanbul'da %51,3'ten %41,5'e düþmüþtür. Görüldüðü üzere, okuryazar nüfus içinde ilkokul mezunlarýnýn oraný ülke geneline göre Ýstanbul'da daha düþük olmakla birlikte aradaki fark zamanla azalmýþ ve 2000 yýlýnda her ikisinde de %50'lerin altýna düþmüþtür. Diðer yandan, toplam nüfus içinde ilkokul mezunlarýnýn oranlarý hem ülke hem de Ýstanbul genelinde en yüksek paya yetiþkin nüfusta sahip olup bu pay %50'ler civarýndadýr (DÝE, 2002; 99-134). b. Orta ve Dengi Okul Mezunlarý Gerek Türkiye ve gerekse Ýstanbul genelinde toplam okuryazar nüfus içinde orta ve dengi okul mezunlarýnýn oranlarý oldukça düþüktür. Ancak, toplam nüfus içinde orta ve dengi okul mezunlarýnýn oranlarý bakýmýndan Ýstanbul'un durumunun daha iyi bir konumda olduðu görülmektedir. 1970 ile 2000 yýllarý arasýný dikkate aldýðýmýzda, bu oran Ýstanbul genelinde pek deðiþmeyip %12'ler civarýnda seyrederken, ülke genelinde ise bunlarýn payý bu süre içinde yaklaþýk olarak iki katlýk bir artýþ göstererek %6'lardan %12'lere yaklaþmýþtýr. Toplam nüfus içinde orta ve dengi okul mezunlarýnýn oranlarý 15-24 yaþ grubundaki gençlere göre 25-64 yaþ grubundaki yetiþkin nüfusta daha yüksektir, fakat bu oranlar genç nüfus için ülke ve Ýstanbul genelinde birbirine oldukça yakýn iken, yetiþkin nüfusta ise ülke geneline göre Ýstanbul genelinde daha yüksektir (DÝE, 2002; 99-134). c. Lise ve Dengi Okul Mezunlarý Gerek ülke genelinde ve gerekse Ýstanbul'da genel olarak toplam okuryazar nüfus içinde herhangi bir öðrenim kurumundan mezun olmayanlarla ilkokul mezunlarýnýn payýnýn azalmakta, fakat ortaokul mezunlarýnýn payýnýn ülke genelinde artmakta olduðu, Ýstanbul'da ise pek deðiþmeyip %12'ler civarýnda seyrettiði daha önceki konularda dile getirilmiþti. Lise ve dengi okul mezunlarýnýn toplam okuryazar nüfus içindeki payýnýn da hem ülke hem de Ýstanbul genelinde artmakta olduðu görülmektedir. Hem ülke hem de Ýstanbul genelinde, bir ülkenin veya bir bölgenin nispeten daha nitelikli bir kesimini ve orta öðretim kademesini oluþturan lise ve dengi okul mezunlarýnýn toplam okuryazar nüfus içindeki payý sürekli olarak artmaktadýr. Ancak, Ýstanbul'un payý ülke genelinden daha yüksek olmakla birlikte aradaki fark zamanla önemli düzeyde kapanmaktadýr. Nitekim 1970 yýlýnda toplam okuryazar nüfus içinde lise ve dengi okul mezun185


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 186

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

larýnýn oraný ülke genelinde %4,6 iken, bu oran Ýstanbul'da yaklaþýk iki kat daha fazla olup %9,1'dir. 2000 yýlýnda ise ülke genelinde %15,3'e, Ýstanbul'da da %17,5'e yükselmiþ ve aradaki fark önemli düzeyde azalmýþtýr (DÝE, 2002; 99-134). Bu veriler bize, Ýstanbul'un ülke geneline göre, daha nitelikli bir insangücüne sahip olduðunu göstermektedir. Toplam nüfus içinde lise ve dengi okul mezunlarýnýn oranlarý genç nüfusta %30'larýn üzerinde iken, yetiþkin nüfusta ise bu oranlar Ýstanbul genelinde daha yüksek olup %16,9 iken ülke genelinde ise daha düþük olup %13,7'dir (DÝE, 2002; 99-134). d. Yüksekokul ve Fakülte Mezunlarý Toplam okuryazar nüfus içinde bitirilen son öðrenim kurumuna göre en düþük paya gerek ülke genelinde ve gerekse Ýstanbul'da yüksekokul ve fakülte mezunlarý sahip bulunmaktadýr. Toplumun en nitelikli bölümünü oluþturan yüksekokul ve fakülte mezunlarýnýn toplam okuryazar nüfus içindeki oraný, zaman içinde hem ülke hem de Ýstanbul genelinde artýþ göstermekle birlikte, her iki bölgede de en düþük paya bu grubun sahip olduðu, ancak bu kesimin payýnýn ülke geneline göre Ýstanbul'da daha yüksek olduðu görülmektedir. Nitekim yüksek eðitimli nüfusun toplam okuryazar nüfus içindeki payý 1970-2000 yýllarý arasýnda, ülke genelinde %1,7'den %6'ya, Ýstanbul genelinde ise %3,5'den %8,4'e yükselmiþtir. Bu verilerin de gösterdiði gibi, yüksekokul ve fakülte mezunlarý bakýmýndan Ýstanbul'un ülke geneline göre, daha nitelikli bir yapýya sahip olduðu dikkat çekmektedir. Zamanla payý düþmekle birlikte, ilk, orta ve lise mezunlarýna nispeten, Ýstanbul'un ülke içindeki payý en yüksek deðerlere yüksekokul ve fakülte mezunlarýnda sahip bulunmaktadýr. Nitekim 1970 yýlýnda ülke genelindeki yüksekokul ve fakülte mezunu 100 kiþiden %26,7'si Ýstanbul'da bulunurken, bu oran 2000 yýlýnda %22,5'e düþmüþtür. Görüldüðü gibi, Ýstanbul, ülke genelindeki yüksekokul ve fakülte mezunlarýnýn önemli kýsmýný bünyesinde barýndýrmaktadýr (DÝE, 2002; 99-134).

C. GÖÇ YAPISI Göçler, yerleþmek ve çok defa çalýþmak amacýyla yapýldýðýna göre, giriþ ve çýkýþ noktasýný oluþturan yerlerde oturma þartlarýna, kamu hizmetlerine, emek arzýna, emek piyasasý þartlarýna, istihdam imkânlarýna, hatta ücret düzeylerine etki etmek, iþe ve çevreye uyum, yeni gruplarla karþýlaþmak, görüþ, düþünce ve davranýþlarda deðiþikliðe neden olarak, sosyal, ekonomik, hatta kültürel bakýmlardan da önemli sonuçlar doðurur. Demografik-ekonomik yönden göç, ekonomik imkânlara göre nüfusun coðrafi daðýlýþýný ayarlayan ve bu bakýmdan bir dengenin kurulmasýný saðlayan gerekli bir mekanizmadýr. Ekonomik imkânlarla nüfus arasýnda denge saðlayýcý rolüne ilaveten göç, ayný zamanda insanlarýn yetenek ve uzmanlýklarýndan en çok faydalanmayý mümkün kýlan bir mekanizmadýr.

1. Genel Olarak Ýç Göçler Türkiye'de en fazla göç alan illerin baþýnda Ýstanbul, Ýzmir ve Ankara gibi ülkenin en geliþmiþ ve en büyük illeri gelmektedir. Ülke içinde en fazla göç alan bu iller içinde Ýstanbul'un önemli bir aðýrlýðý bulunmaktadýr. Bu aðýrlýk göç hareketlerinin baþladýðý 1950 yýlýndan itibaren kendisini hissettirmiþ ve ayný zamanda Ýstanbul'un sorunlarýný da aðýrlaþtýrmýþtýr. Zamanla Ýstanbul'un çekim merkezi olmasýna Ankara, Ýzmir, Adana, Diyarbakýr (1990 son186


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 187

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

belirtmeliyiz (DÝE, 1997; 12-49, TÜÝK, 2005; 67-95). Ýstanbul'a Güneydoðu'dan gelen ve Ýstanbul'dan Güneydoðu'ya giden göçmenlerin büyük bir çoðunluðunu erkeklerin oluþturmasýnýn nedeni, özellikle bu bölgemizdeki erkeklerin çalýþmak yani ekonomik amaçlarla yalnýz baþýna Ýstanbul'a gelip yine yalnýz baþýna illerine dönmelerinden kaynaklanmaktadýr.

4. Nedenlerine Göre Göçler Göç edenlerin yaþ, cinsiyet ve iþgücü yapýlarýndaki farklýlýklar, göçlerin nedenlerini belirleyen özelliklerdir. Göç edenlerin bu özellikleri göçlerin nedenlerine ve yönlerine baðlý olarak deðiþmekte, yaþanan bu deðiþim göçlerin nedenlerinin sonuca yansýmasý þeklinde bir görünüm almaktadýr. Nedenlerine göre göçleri sýnýflandýrdýðýmýzda; ülke genelindeki göçlerle Ýstanbul'un aldýðý ve verdiði göçler arasýnda bazý farklar ve bazý benzerlikler bulunmaktadýr. Örneðin, diðer illerden Ýstanbul'a "iþ arama, bulma",

"hane halký fertlerinden birine baðlýlýk" ve "evlilik" nedenleriyle geliþ oranlarý bu nedenlerle gidiþ oranlarýndan daha yüksekken, "tayin, atama", "deprem" ve "diðer" nedenlerle Ýstanbul'dan gidiþ oranlarý bu nedenlerle geliþ oranlarýndan daha yüksektir. Ülke genelindeki en önemli göç nedenlerinin baþýnda; "hane halký fertlerinden birine baðýmlýlýk" (%25,7), "iþ

arama, bulma" (%20) ve "diðer" (%16,9) nedenler gelirken, Ýstanbul'un aldýðý göçlerde ise göç nedenlerinin baþýnda; "iþ arama, bulma" (%31,5) ve "hane halký fertlerinden birine baðýmlýlýk" (%26) gelmektedir. Görüldüðü gibi, göçler arasýnda ekonomik ve sosyal yapý önemli birer neden olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Ancak "iþ arama, bulma" nedeniyle göç edenlerin oraný ülke geneline göre Ýstanbul'da daha yüksektir. Türkiye genelinde yaklaþýk her beþ kiþiden biri iþ amacýyla göç ederken, Ýstanbul'a gelen yaklaþýk her üç kiþiden biri ise iþ arama, bulma amacýyla gelmektedir. Hem ülke hem de Ýstanbul'un aldýðý ve verdiði göçlerde en küçük paya; "güvenlik" nedeniyle göç sahip bulunmaktadýr. Özellikle Ýstanbul için dile getirilen güvenlik sorununun göçler için önemli bir neden oluþturmadýðý görülmektedir. Ýstanbul'dan diðer illere yönelik en önemli göç nedenlerini; "diðer" (%30) ve "hane halký fertlerinden birine

baðýmlýlýk" (%23,2) oluþturmaktadýr. Ýstanbul'dan diðer illere göçte bu iki nedenin tüm nedenlerin yarýdan fazlasýný oluþturduðu görülmektedir. Görüldüðü gibi, 2000 Genel Nüfus Sayýmý'nda göç nedenleri arasýnda gösterilen "diðer" nedeni, sayýlan nedenlerin tümünden daha büyük bir orana sahip bulunmaktadýr. Bu diðer nedeninin içine; saðlýk, stres, trafik, hava, su vb. sorunlarý, Ýstanbul'da umduðunu bulamama, emeklilik ve benzerlerini sokabilmek mümkündür. Ýstanbul'a geliþ ve gidiþler arasýnda önemli farklýlýklar gösteren iki önemli neden; "evlilik" ve "deprem"dir. Ýstanbul'a evlilik nedeniyle gelenlerin oraný (%11,1), evlilik nedeniyle gidenlerin oranýndan (%5,1) daha yüksek iken, deprem nedeniyle gidenlerin oraný (%8,8) ise deprem nedeniyle gelenlerin oranýndan (%2,1) çok daha yüksektir

(TÜÝK, 2005; 96-103). Göçlerin nedenlerini cinsiyetlere göre ele aldýðýmýzda; ülke ve Ýstanbul geneli arasýnda bazý farklýlýk ve benzerlikleri bir arada görebilmekteyiz. Ancak, ülke genelindeki göç nedenleri ile diðer illerden Ýstanbul'a yönelik göç nedenleri birbirlerine oldukça benzerken, Ýstanbul'dan diðer illere yönelik göç nedenleri kýsmen farklýlýk göstermektedir. Bu özellikleri kýsaca aþaðýdaki gibi sýralamamýz mümkündür: 187


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 188

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

rasý) gibi iller bir engel, kalkan olsalar da Ýstanbul'un daha önce aldýðý ve göç nedeniyle artan nüfus, onun iç göç içinde aðýrlýðýný yadsýnamaz hale getirmiþtir. Ankara'ya yönelik göçte belirgin bir azalma görülmesinin nedeni, yerel yönetimlerin izledikleri gecekondu politikalarýnýn baþarýsý, denetim ve doygunluk gibi nedenlere dayandýrýlsa da temel neden, Ýstanbul ve Ýzmir'in ticaret ve sanayi yoðunluklu iþ olanaklarý bakýmýndan Ankara'ya göre zengin bir çeþitliliðe sahip olmasýndandýr. Göç; hangi amaçlarla, hangi yollarla ve ne þekilde yapýlýrsa yapýlsýn gerek göç öncesinde, gerek göç aþamasýnda ve gerekse göç sonrasýnda önemli sosyal, ekonomik, siyasal, kültürel ve demografik deðiþiklikler meydana gelmektedir. Göçler, göç alan yerlerin massedebileceðinden fazla olursa, ekonomi, iþgücü ve insanlar üzerinde belirsizlik ve istikrarsýzlýk unsuru olmaktadýr. Göçlerin sonuçlarýný kesin þekilde ifade edip, tahmin etmek mümkün olmamaktadýr. Göç, göç alan yerleri, göçe aktif olarak katýlan bireyleri ve göç veren yerleri farklý biçimde etkilemektedir (DÝE,

2002; 51).

2. Ýller Arasý Alýnan ve Verilen Göçler Gerek ülke ve gerekse Ýstanbul'da göçler miktar olarak artmakta, fakat toplam nüfus içindeki oranlarý bakýmýndan yýllar itibariyle farklýlýklar ortaya çýkmaktadýr. Toplam nüfusa oranlarý bakýmýndan Ýstanbul'un aldýðý göçün verdiði göçe göre yaklaþýk iki kat daha fazla bir paya sahip olduðu görülmektedir. Yani Ýstanbul sadece göç almamakta, ayný zamanda önemli düzeyde de göç vermektedir. Hemen hemen aldýðý göçün yarýsýna yakýn bir kýsmýný da baþka illere vermektedir. Ýstanbul'un diðer illere verdiði göç miktarý sürekli olarak artarken, diðer illerden aldýðý göç ise 1990 yýlýna kadar artmýþ, fakat 2000 yýlýnda bu sayýnýn azalma eðilimine girdiði görülmektedir. Nitekim 1975-1980 döneminde Ýstanbul'un verdiði göç miktarý 268.429 iken, bu miktar 1995-2000 döneminde 513.507'ye ulaþmýþ, diðer illerden aldýðý göç miktarý ise 1975-1980 döneminde 557.082 iken, bu miktar 1985-1990 döneminde 995.717'ye yükselmiþ, fakat 1995-2000 döneminde ise tekrar 920.955'e düþmüþtür. Türkiye'deki iller arasý göçlerin beþte birinden daha fazlasý Ýstanbul'a yönelik olmuþtur. Ancak, Ýstanbul'un aldýðý göçler bakýmýndan ülke içindeki payý 1985-1990 döneminde %24'e çýkmýþken, 1995-2000 döneminde ise %19'a düþmüþtür. Ýstanbul'un verdiði göçlerin ülke genelindeki göçler içindeki payý ise %10'larýn altýnda bulunmakta ve yýllar itibariyle nispeten azalma eðiliminde iken bu oran 1995-2000 yýllarý arasýnda yükselmiþ ve %10,7 olarak gerçekleþmiþtir. Ýstanbul'un 1995-2000 döneminde dýþarýya verdiði göçteki artýþýn muhtemel nedenini 17 Aðustos 1999 depremi oluþturmaktadýr (TÜÝK, 2005; 22-25).

3. Cinsiyetlerine Göre Göçler Ýstanbul'un gerek diðer illerden aldýðý ve gerekse diðer illere verdiði göçmenlerin çoðunluðunu, zamanla paylarý az da olsa azalmakla birlikte, erkekler oluþturmakta, fakat erkeklerin oraný aldýðý göçe göre dýþarý gönderdiði göçte daha fazla bulunmaktadýr. Ýstanbul'un dýþardan aldýðý göçmenler içinde erkeklerin oraný 1985-1990 döneminde %54,3, 1995-2000 döneminde ise %53,7 iken, dýþarýya gönderdiði göçmenler içinde ise erkeklerin oraný 1985-1990 döneminde %59,3, 1995-2000 döneminde de %57,7'dir. Ancak, gerek dýþarýdan Ýstanbul'a gelen ve gerekse Ýstanbul'dan dýþarý giden göçmenler içinde erkeklerin oranýnýn çok yüksek olduðu illerin büyük bir çoðunlukla Güneydoðu Anadolu bölgemize ait olduðunu öncelikle 188


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 189

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

· Ülke genelindeki toplam göç ile diðer illerden Ýstanbul'a yönelik toplam göç ile erkeklerin göç nedenlerinin baþýnda; "iþ arama, bulma" ve "hane halký fertlerinden birine baðlý göç", · Türkiye genelindeki kadýnlarla dýþarýdan Ýstanbul'a gelen kadýnlarýn göç nedenlerinin baþýnda; "hane halký

fertlerinden birine baðlý göç" ve "evlilik", · Ülke genelindeki erkeklerle Ýstanbul'dan dýþarýya giden erkeklerin göç nedenlerinin baþýnda "iþ arama,

bulma" ve "diðer", · Ýstanbul'dan dýþarýya yönelik toplam göç ile kadýnlarýn göç nedenlerinin baþýnda ise; "hane halký fert-

lerinden birine baðlý göç" ve "diðer" nedenler gelmektedir. · Gerek ülke genelindeki göçmenlerin ve gerekse Ýstanbul'a gelen ve giden göçmenlerin yarýdan daha fazlasýný erkekler oluþturmaktadýr. Ancak, erkeklerin oraný Ýstanbul'a gelenlere nispeten gidenler arasýnda daha fazladýr. · Nedenlerine göre cinsiyet oranlarýna bakýldýðýnda ise; hem ülke genelinde hem de Ýstanbul'a gelenler içinde "evlilik" ve "hane halký fertlerinden birine baðlýlýk" nedenleriyle göç edenlerin çoðunluðunu kadýnlar, diðer nedenlerle gelenlerin çoðunluðunu ise erkekler oluþturmaktadýr. Görüldüðü gibi, göç nedeni olarak erkekler arasýnda daha çok ekonomik, kadýnlar arasýnda ise aile ve sosyal baðlar ön plana geçmektedir.

5. Göç Edenlerin Yaþ ve Cinsiyet Yapýsý Gerek ülke ve gerekse Ýstanbul genelindeki göçmenleri yaþ gruplarýna göre sýnýflandýrdýðýmýzda; 1985-1990 ve 1995-2000 dönemlerinde göçmenlerin çoðunluðunu, Ýstanbul'a gelen 15-24 yaþ grubundaki gençler hariç, 2550 yaþlarý arasýndaki kesimin, en küçük grubu ise 50 yaþýn üzerindeki göçmenlerin oluþturduðu görülecektir. Ayný dönemler içinde toplam göçmenler içinde hem ülke hem de Ýstanbul genelinde 15-24 yaþ grubundaki gençlerin paylarý artmaktadýr. Diðer taraftan, ülke genelinde 25-50 yaþlarý arasýndaki kadýnlarýn, yine ayný yaþ grubunda Ýstanbul'un aldýðý ve verdiði göçte kadýnlarýn oranlarý ayný dönemler arasýnda artýþ göstermektedir. Ayrýca, Ýstanbul'un verdiði göçte 50 yaþýn üstündekilerin toplam göçmenler içindeki oranlarý da artmýþtýr. Yine ayný dönemlerde ve tüm yaþ gruplarýndaki göçmenlerin çoðunluðunu, 50 yaþýn üstündeki kesim hariç, erkekler meydana getirmektedir. Fakat Ýstanbul'un verdiði göçte 50 yaþýn üstündeki göçmenlerin de çoðunluðunu erkekler oluþturmaktadýr. Ancak, 15-24 ile 25-50 yaþlarý arasýndaki göçmenler içinde ve özellikle Ýstanbul'un diðer illere vermiþ olduðu göçler arasýnda erkeklerin oranlarý biraz daha yüksektir (DÝE, 1997; 50-61, TÜÝK, 2005; 172-187).

6. Göç Edenlerin Öðrenim Durumu Ülke geneli ile Ýstanbul'a gelen göçmenlerin %90'lara yakýn bir kýsmý okuma yazma bilmektedir. Okuma yazma bilenlerin oraný ülke geneline göre Ýstanbul'da, çok az da olsa, yüksektir. Fakat okuryazarlýk oranýnýn bu denli yüksek olmasý, göçmenlerin nitelikli bir eðitim düzeyine sahip olduklarýný göstermemektedir. Nitekim ülke genelindeki okul bitirenlerin yaklaþýk %40'ý, Ýstanbul'a gelen okul bitiren göçmenlerin de yaklaþýk yarýsý ilkokul mezunu iken, yüksekokul mezunlarýnýn oraný ise ülke genelinde %16, Ýstanbul'da da ancak %13'dür. 189


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 190

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ýstanbul'un aldýðý ve verdiði göçlerin eðitim düzeylerine baktýðýmýzda, genelde alýnan ve verilen göçlerin eðitim düzeyleri bakýmýndan birbirine benzediði, fakat verilen göçlerin alýnan göçlere nispeten biraz daha nitelikli olduðu yani, iç göçler bakýmýndan Ýstanbul pek de þanslý bir konumda olmadýðý görülmektedir. Ülke geneline göre daha niteliksiz bir göçmen kitlesini kendisine çekmektedir (DÝE, 1997; 92-97, TÜÝK, 2005; 188-195).

7. Göç Edenlerin Medeni Durumu Türkiye genelindeki göçmenlerle Ýstanbul'a gelen ve giden göçmenlerin medeni durumlarýnýn toplam nüfusun medeni durumlarýndan farklý olduðu görülmektedir. Ülke ve Ýstanbul genelindeki toplam nüfusun yaklaþýk %30'u bekâr ve %60'ý evli iken, göçmenlerde durum biraz daha farklýlýk arz etmektedir. Nitekim ülke ve Ýstanbul'daki bu duruma karþýn, ülke genelindeki göçmenlerle Ýstanbul'a gelen göçmenlerin, toplam nüfustakinden daha fazlasý olarak, yaklaþýk %42'si bekârdýr. Görüldüðü gibi ülke ve Ýstanbul nüfusuna göre göçmenlerde bekârlarýn oranlarý biraz daha yüksektir. Ancak, bekârlarýn oranlarý erkeklerde daha yüksekken (%50'lerin üzerinde), kadýnlarda ise bekârlarýn oranlarý %30'lara kadar düþmektedir. Ýstanbul'un verdiði göçte de yine çoðunluðu evliler oluþturmakta, fakat evlilerin oraný Ýstanbul'a gelen göçmenlere göre dýþarýya giden göçmenlerde daha yüksektir. Ýstanbul'dan dýþarýya giden tüm erkek ve kadýn göçmenlerde çoðunluðu evliler oluþturmaktadýr (TÜÝK, 2005; 196-199).

D. ÝÞGÜCÜ YAPISI Üçüncü bin yýla girdiðimiz þu günlerde, tüm dünyada, ister geliþmiþ isterse geliþmekte olsun tüm ülkelerde ve hatta bu ülkelerin bazý bölgelerinde, ekonomik ve sosyal olmak üzere iki amacý bulunan istihdam sorunu, en önemli konularýn baþýnda gelmektedir. Ýstihdamýn ekonomik amacý; üretimi düzenleme ve artýrma iken, sosyal amacý ise; çalýþmak isteyen herkese iþ bulunmasý, emek arz ve talebinin hem nicel hem de nitel açýlardan uyumlu hale getirilmesi, verimliliðin artýrýlmasý ve çalýþma barýþýnýn gerçekleþtirilmesidir. Ekonomik amacýn gerçekleþtirilmesinde ana faktör olan sosyal amacýn daha öncelikli olarak ele alýnmasý gerekmektedir. Ülke geneline göre Ýstanbul genelinde durum farklý da olsa, ülkemizin çalýþabilir durumdaki nüfusunun yaklaþýk üçte birinin tarýmsal alanda istihdam edilmesi, ilk baþta istihdam sorununu çözümlüyor gibi görünse de, bir taraftan gizli iþsiz miktarýný artýrmakta, diðer yandan kýrsal kesimlerden kentlere yönelik aþýrý ve dengesiz göç sonucunda iþgücünün hem nicelik hem de nitelik bakýmýndan yapýsýný bozmaktadýr. Bunun en güzel örneklerinden birisini ise Ýstanbul yaþamaktadýr.

190


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 191

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Tablo 1: Ekonomik Faaliyet ve Cinsiyet Ýtibariyle Nüfus (1980-2000)

Kaynak: DÝE; 2000 Genel Nüfus Sayýmý, Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri (Türkiye), Ankara, Yayýn No: 2759, 2003, s. 174-176, DÝE; 2000 Genel Nüfus Sayýmý, Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri (Ýstanbul), Ankara, Yayýn No: 2732, 2002, s. 154, 166 ve Sedat Murat-Halis Yunus Ersöz (ve diðerleri); Nüfus ve Demografi-I 1927-1990, (Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuruluþunun 75. Yýlýna Armaðan), Ýstanbul, Ý.B.B., Kültür Ýþleri Daire Baþkanlýðý, Yayýn No: 56, 1997, s. 258'deki verilerden yararlanýlarak hazýrlanmýþtýr. Not: 2000 yýlý; 12 ve daha yukarý yaþtaki nüfusu, diðer yýllar ise; 15 ve daha yukarý yaþtaki nüfusu içermektedir.

1. Ýþgücüne Dahil Olanlar (Ekonomik Yönden Aktif Nüfus) Bilindiði üzere kentleþme, iþgücünün yapýsýna, þekline ve dolayýsýyla miktarýna belirgin bir þekilde etki etmektedir. Türkiye genelinde kentleþme oranýnýn artmasýyla birlikte genel olarak 12 yaþ üstündeki toplam nüfus içinde iktisaden faal nüfus oraný düþerken, bu oranlar Ýstanbul geneli ve ilçelerinin büyük bir kýsmýnda artýþ göstermektedir. Türkiye genelinde iktisaden faal nüfus oranýnýn artmasýnda, özellikle kentleþmenin bir sonucu olarak kadýnlarýn kýrsal kesimdeki yardýmcý aile statüsünden çýkarak kentlerde ev hanýmý konumuna geçmeleri ve çocuklarýn eðitime yönelmelerinin önemli etkisi bulunmaktadýr. Ýktisaden faal nüfus oranýnýn Ýstanbul ve ilçelerinde yükselmesinin nedenini ise, hem erkek nüfus oranýnýn daha yüksek olmasýna hem de artýk kadýnlarýn da yoðun þekilde çalýþma hayatýna katýlmalarýna baðlamak mümkündür. Hem ülke genelinde hem de Ýstanbul ve ilçelerinde genel nüfustaki artýþ oranýna paralel olarak iktisaden

191


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 192

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

faal nüfusun da doðal olarak arttýðýný görmekteyiz. Ancak, 1980-2000 yýllarý arasýnda, Türkiye genelinde iktisaden faal nüfus artýþ oraný (%49) çalýþma çaðýndaki toplam nüfus artýþ oranýndan (%69) daha düþük iken, tam tersine Ýstanbul genelindeki iktisaden faal nüfus artýþ oraný (%140) çalýþma çaðýndaki toplam nüfus artýþ oranýndan (%126) daha yüksektir. Toplam nüfusla birlikte iktisaden faal nüfusun da miktar olarak artmasýna karþýlýk, iktisaden faal nüfusun toplam nüfus içindeki oranlarý yani iþgücüne katýlma oranlarý ülke genelinde azalýrken, Ýstanbul genelinde ise az da olsa bir yükselme olmuþtur. Ancak, iþgücüne katýlma oranlarýnýn ülke geneline göre Ýstanbul'da daha düþük olduðu görülmektedir. Öyle ki, 1980 yýlýnda toplam iþgücüne katýlma oraný ülke genelinde %62,9, Ýstanbul'da ise daha düþük olup %47,3 iken, bu oranlar 2000 yýlýnda ülke genelinde %55,2'ye düþmüþ, Ýstanbul'da ise %50,2'ye yükselmiþtir. 1980 ve 2000 yýllarý arasýnda iþgücü miktarý ülke genelinde 19.212.193'den 28.544.359'a, Ýstanbul'da ise 1.654.154'den 3.977.241'e yükselmiþtir. TÜÝK (DÝE) Hane Halký Ýþgücü Anketlerine göre ise, toplam iþgücü miktarý 2006 yýlýnda ülke genelinde 24.776.000, Ýstanbul'da da 4.143.000'dir. 2000 ile 2005 yýllarýnda iþgücü miktarýnda ülke genelinde belli bir azalmanýn, Ýstanbul'da ise çok az bir artýþýn görülmesi DÝE'nin 2004 yýlýnda uygulamýþ olduðu yeni kriterlerden kaynaklanmaktadýr. TÜÝK (DÝE) Hane Halký Ýþgücü Anketleri Sonuçlarý'na göre iþgücüne katýlma oranlarý 2005-2006 yýllarý arasýnda ülke genelinde %48,3'den %48'e düþmüþken, Ýstanbul'da ise %47,8'den %48'e yükselmiþtir. Görüldüðü üzere, zamanla iþgücüne katýlma oranlarý ülke ve Ýstanbul genelinde birbirine yaklaþmýþ, fakat yine de bu oranlar ülke geneline göre Ýstanbul'da biraz daha düþük kalmýþtýr (www.die.gov.tr/turkish/sonist/isgucu/yillik/T01-270206.xls). 2000 yýlý itibariyle toplam iþgücüne katýlma oranlarý Ýstanbul'a göre ülke genelinde daha yüksek iken, erkeklerin ve kadýnlarýn iþgücüne katýlmalarý açýsýndan durum farklýlýk arz etmekte ve erkeklerin iþgücüne katýlma oranlarý Ýstanbul genelinde, kadýnlarýn iþgücüne katýlma oranlarý ise ülke genelinde daha yüksektir. Ýktisaden faal nüfusun, bir diðer ifadeyle iþgücünün cinsiyet itibariyle daðýlýmýna bakýldýðýnda, hem ülke hem de Ýstanbul genelinde erkeklerin çoðunluðu oluþturduðu, fakat cinsiyet oranlarý yýllar itibariyle ülke genelinde pek deðiþmezken, Ýstanbul'da ise erkeklerin oranlarýnýn azalmakta, kadýnlarýn oranlarýnýn ise artmakta olduðu görülecektir. Þöyle ki, ülke genelinde kadýnlarýn oranlarý 1980-2000 yýllarý arasýnda %36'lar civarýnda iken, Ýstanbul'da ise kadýnlarýn oranlarý %14,9'dan %26,8'e yükselmiþtir. Görüldüðü üzere Ýstanbul nüfusunun artmasýna paralel olarak kadýnlarýn iþgücü içindeki oranlarý da yükselmektedir. Ülke ve Ýstanbul genelinde tüm eðitim kademelerindeki iþgücünün çoðunluðunu, okuma yazma bilmeyenler hariç, erkekler oluþturmaktadýr. Ayrýca bir okul bitirmeden okuma yazma bilen iþgücü içinde kadýnlarýn oranlarý, erkeklerden düþük olmasýna raðmen, oldukça yüksektir. Kadýnlarýn oraný orta ve dengi meslek okulu mezunu iþgücünde ise, hem ülke hem de Ýstanbul'da en düþük paya sahip olup %17'ler civarýndadýr. a. Ýstihdam Edilenler Ýstihdam, üretim sürecinin bir sonucudur. Ýnsanlarýn ihtiyaçlarýný gidermek üzere üretim faktörlerini yani emek, sermaye ve doðal kaynaklarý bir araya getirerek mal ve hizmet üretmeye çabalayan giriþimci, emeði de bir faktör olarak deðerlendirmekte, onun emeðinden yararlanmakta ve buna karþýlýk emeðe yaratýlan deðerden bir pay vermektedir. 192


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 193

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Tüm geliþmekte olan ülkelerde olduðu gibi, ülkemizde de istihdam imkânlarýnýn artýrýlmasý ve buna baðlý olarak iþsizlik oranlarýnýn düþürülmesi, ülkenin hýzlý bir þekilde sanayileþmesine, ekonomik faaliyet hacminin tam istihdam düzeyini saðlayacak þekilde büyüyüp geliþmesine ve nüfusun da makul bir düzeyde artmasýna baðlýdýr. Ülkemizde halen devam etmekte olan hýzlý nüfus artýþýna paralel bir þekilde her yýl sürekli olarak iþgücüne dahil olanlara yeterli istihdam alanlarýnýn oluþturulamamasýnýn yaný sýra, mevcut istihdam imkanlarýnýn daralmasý sözkonusu olmuþtur. Nüfusun artmasýna baðlý olarak istihdam edilenlerin miktarýnýn zaman içinde artmasýna karþýlýk, toplam iþgücü içinde istihdam edilenlerin oraný hem ülke hem de Ýstanbul genelinde azalmýþtýr. Nitekim, 1980-2000 yýllarý arasýnda toplam iþgücü içinde istihdam edilenlerin oraný (istihdam oraný) ülke genelinde %96,4'ten %91,1'e, Ýstanbul'da %94,5'den %87,3'e düþmüþtür. Diðer taraftan, toplam istihdamdaki bu geliþmeyi toplam erkek ve toplam kadýn istihdamýnda da görmekteyiz. Yani hem erkeklerin hem de kadýnlarýn istihdam edilebilme oranlarý düþmektedir. DÝE Hane halký Ýþgücü Anketleri Sonuçlarýna göre istihdam edilenlerin toplam miktarý 2006 yýlýnda ülke genelinde 22.330.000, Ýstanbul'da ise 3.677.000 kiþiye ulaþmýþtýr. Görüldüðü gibi istihdam oranlarý ülke geneline göre Ýstanbul'da daha düþüktür (www.die.gov.tr/turkish/sonist/isgucu/yillik/T06-270206.xls). Ýþgücü içinde istihdam edilenlerin oranlarýnýn Ýstanbul'da daha düþük olmasýnýn nedeni, iþsizlik oranlarýnýn Ýstanbul'da daha yüksek olmasýndan kaynaklanmaktadýr. b. Ýþsizler Tüm dünyada günümüzün en önemli sorunlarýnýn baþýnda iþsizlik gelmektedir. Ancak, iþsizliðin nedenleri bakýmýndan geliþmiþ ve geliþen ülkeler arasýnda bazý benzerlikler olduðu gibi bazý farklýlýklar da bulunmaktadýr. Geliþmiþ ülkelerin bir kýsmý iþsizlikle mücadelede baþarýlý örnekler verirken, bazýlarýnýn ayný baþarýyý gösteremediði dikkat çekmektedir. Nitekim geliþmiþ ülkeler arasýnda ABD, Ýngiltere, Ýsveç, Hollanda, Danimarka ve Portekiz gibi iþsizlikle mücadelede baþarýlý bazý ülkelerin yaný sýra, Almanya, Fransa, Ýrlanda, Ýtalya ve Ýspanya gibi baþarýsýz ülke örnekleri de bulunmaktadýr. Geliþmiþ ülkelerin aksine geliþmekte olan ülkelerde iþsizlik sorunu, daha çok tarýmsal niteliði baskýn ekonomilerden sanayi ve hizmet aðýrlýklý ekonomiye geçiþin oluþturduðu deðiþimlerin bir ürünü olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Nüfus artýþý ve kalkýnma dönemine özgü bir olgu olarak tarým kesiminden tarým dýþý kesime iþgücü göçü, yüksek miktarda istihdam imkânlarýnýn düzenli olarak oluþturulmasýný gerektirmektedir. Ýstihdam imkânlarý ise, yeni üretim kapasitelerinin kurulmasýna, dolayýsýyla yüksek bir büyüme temposunun gerçekleþtirilmesine baðlý bulunmaktadýr (TÜSÝAD, 2002; 14). Türkiye uzun yýllardýr iþsizlik sorunuyla karþý karþýya kalan bir ülkedir. Özellikle son yýllarda daha da artan iþsizlik, aðýrlýklý olarak kalkýnma hýzýnýn yetersiz olmasýndan kaynaklanmaktadýr. Ancak, kalkýnma hýzýnýn yetersizliðinin yanýsýra, kurumsal ve yapýsal özellikler de iþsizliðin boyutlarýný artýrmaktadýr. Ýþsizliðin azaltýlabilmesi için, bir yandan ekonomik büyüme ve sanayileþme hýzlandýrýlýp istihdam yaratýcý önlemler alýnmasýna, diðer yandan da mutlaka istihdam için gerekli kurumsal yapýnýn kurulup geliþtirilmesine ihtiyaç bulunmaktadýr. Ýþsizlerin iþgücüne oraný olarak tanýmlanan iþsizlik oranlarýnýn hem ülke hem de Ýstanbul genelinde artmakta olduðu, bu oranlarýn ülke geneline göre Ýstanbul'da daha yüksek olduðu görülmektedir. Yýllar itibariyle iþsizlik oranlarý ülke genelinde düzenli bir þekilde ve sürekli olarak artarken, Ýstanbul'da ise 1980 ve 1990 yýllarýnda yak193


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 194

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

laþýk %6'lar civarýnda seyretmiþ olan bu oran 2000 yýlýnda aþýrý þekilde yükselmiþ ve %12,7'ye ulaþmýþtýr. 1980-2000 yýllarý arasýnda toplam iþsizlik oranlarý ülke genelinde %3,6'dan %8,9'a, Ýstanbul genelinde ise %5,5'den %12,7'ye yükselmiþtir. Bu veriler bize, Ýstanbul nüfusundaki hýzlý artýþa paralel olarak iþsiz sayýsýnýn ve iþsizlik oranýnýn da ayný hýzla artmakta olduðunu göstermektedir. Toplam iþgücü içindeki iþsizlerin oranlarý yani iþsizlik oranlarý ülke geneline göre Ýstanbul'da daha yüksek olduðu gibi, toplam iþsiz miktarýndaki artýþ hýzý da Ýstanbul'da daha yüksektir. 1980-2000 yýllarý arasýndaki yirmi yýllýk süre içinde toplam iþsiz miktarý ülke genelinde %269,2'lik bir artýþla 689.871'den 2.547.218'e yükselmiþken, Ýstanbul'da ise daha yüksek bir artýþ hýzýyla (%460,7) 90.215'den 505.841'e yükselmiþtir. TÜÝK (DÝE) Hane Halký Ýþgücü Anketi Sonuçlarýna göre ise 2006 yýlýnda toplam iþsizlik miktarý ülke genelinde 2.446.000, Ýstanbul'da ise 466.000 olarak, iþsizlik oranlarý ise ülke genelinde %9,9, Ýstanbul'da da %11,2 olarak gerçekleþmiþtir (www.die.gov.tr/turkish/sonist/isgucu/yillik/T06-270206.XLS). Görüldüðü gibi, iþsizlik oranlarý daha önceki yýllarda olduðu gibi, 2005 yýlýnda da Ýstanbul genelinde ülke geneline göre daha yüksektir.

2. Ýþgücüne Dahil Olmayanlar (Ýktisaden Faal Olmayan Nüfus) Çalýþma çaðýndaki nüfusun tümü deðiþik nedenlerle çalýþmaz. Dolayýsýyla çalýþamayanlarý ve çalýþmak istemeyenleri iþgücüne dahil etmek mümkün deðildir. Ýþgücüne dahil olmayan, bir diðer ifadeyle iktisaden faal olmayan nüfusu; ev kadýnlarý, öðrenciler, emekliler, irad sahipleri, sakatlar vb. gruplar oluþturmaktadýr. Ev kadýnlarý; ev iþleriyle meþgul olduklarýndan, öðrenciler; bir öðrenim kurumuna devam etmeleri nedeniyle, emekliler; bir sosyal güvenlik kuruluþundan emekli olduklarý için, irad sahipleri; bir gayrimenkul veya menkul kýymet geliri olduðu için, sakatlar da; bedensel özür, hastalýk veya yaþlýlýk nedeniyle iþ aramayýp iþ baþý yapmaya hazýr olmayan kiþilerdir. Bunlarýn dýþýnda; ailevi ve kiþisel nedenlerle iþ aramayanlarý, iþ arayýp son üç ayda iþ arama kanalý kullanmayanlarý, bölgede iþ bulunmadýðýna veya bölgede kendisine uygun iþ olmadýðýna inandýðý ya da nereden iþ arayacaðýný bilmediði için iþ aramayýp iþbaþý yapmaya hazýr olduðunu belirten iþ bulma ümidi olmayanlar gibi gruplarý da iktisaden faal olmayan nüfusa katmak mümkündür (DÝE, 2001; 37). Ýktisaden faal olmayan nüfusun en büyük kýsmýný ev hanýmlarý, ikinci büyük kýsmýný ise öðrenciler meydana getirmektedir. Bu iki grubu emekliler takip etmektedir. Diðer yandan ülke geneline göre Ýstanbul'da 1980-2000 yýllarý arasýnda, toplam iktisaden faal olmayan nüfus içinde emekliler ve öðrencilerin payý artarken, ev hanýmlarýnýn payý ise azalmaktadýr. Kentleþmenin iþgücü üzerindeki en önemli etkilerinden biri, kadýnlarýn ücretsiz aile iþçisi statüsünden ev hanýmlýðý konumuna geçmeleri, diðeri ise çocuklarýn eðitime yönelmeleridir. Dolayýsýyla, özellikle bu iki konum deðiþikliði, iktisaden faal olmayan nüfus oranýnýn artmasýna neden olmaktadýr. Fakat kentleþme ve sanayileþme geliþtikçe kadýnlarýn iþgücüne katýlýmlarýnda önce azalma, daha sonralarý ise artýþ gözlenmektedir. Özellikle, kadýnýn eðitim düzeyindeki artýþa paralel olarak kentlerde çalýþan kadýn oraný hýzla artmaktadýr. 1980-2000 yýllarý arasýndaki geliþmeye baktýðýmýzda, iktisaden faal olmayan nüfus oranýnýn ülke genelinde (%36,7'den %44,8'e) artma, Ýstanbul genelinde ise (%52,6'dan %49,8'e) azalma eðiliminde olduðu görülecektir. Toplam nüfusun artmasýna paralel olarak iktisaden faal olmayan nüfus da artmaktadýr. Ancak, iktisaden faal olmayan nüfustaki artýþ hýzý ve çalýþma çaðýndaki toplam nüfus içindeki payý ülke geneline göre Ýstanbul'da daha yüksektir. Bununla birlikte, bu pay ülke genelinde artarken Ýstanbul'da ise azalma eðilimindedir. Nitekim 19802000 yýllarý arasýnda iktisaden faal olmayan nüfus miktarý ülke genelinde %107'lik artýþla 11.194.199'dan 23.173.230'a, Ýstanbul'da ise %114'lük bir artýþla 1.840.160'dan 3.941.767'ye yükselmiþtir. 194


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 195

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

TÜÝK (DÝE) Hane Halký Ýþgücü Anketleri Sonuçlarýna göre ise 2006 yýlýnda toplam iktisaden faal olmayan nüfus miktarý ülke genelinde 26.892.000'e, Ýstanbul'da 4.492.000'e yükselmiþtir (www.die.gov.tr/turkish/sonist/isgucu/yil-

lik/T10-270206.XLS). DÝE Hane Halký Ýþgücü Anketleri Sonuçlarýna göre 2005 yýlýnda iktisaden faal olmayanlar içinde erkeklerin oranlarý ülke genelinde %26,6, Ýstanbul'da ise %24,8 olarak gerçekleþmiþtir (www.die.gov.tr/turkish/ sonist/isgu-

cu/yillik/T10-270206.XLS). Görüldüðü üzere, 2000 yýlý genel nüfus sayýmýnda olduðu gibi 2005 yýlýndaki HHÝA sonuçlarýna göre de erkeklerin oranlarý ülke geneline göre Ýstanbul'da daha düþüktür. Ayrýca her iki bölgede de bu oranlar düþmüþtür.

3. Ýstihdamýn Özellikleri Herhangi bir ülkenin veya bir bölgenin iþgücü yapýlarý sahip olduklarý sosyo-ekonomik geliþme ve düzeylerine göre farklýlýk göstermektedir. Ekonomik ve sosyal geliþmeye baðlý olarak bir ülkenin iþgücü tarým, sanayi ve hizmetler sektöründe de deðiþiklikler gösterir. a. Ekonomik Faaliyet Kollarý Ýtibariyle Ýstihdamýn Yapýsý Ýþgücünün sektörler itibariyle bölünüþü ile iþgücünün ekonomik faaliyet dallarý itibariyle daðýlýþý arasýnda büyük bir benzerlik bulunmaktadýr. Esasýnda ekonomik geliþme ile birlikte, iþgücü bünyesinde büyük deðiþmeler meydana gelmekte ve iþgücü, ekonomik faaliyetin belirli alanlarýndan diðerlerine transfer olmaktadýr. Tarým, ormancýlýk ve balýkçýlýk gibi temel ekonomik faaliyetler, insangücü ihtiyaçlarý ve teknolojik geliþmenin bir sonucu olarak azalmaktadýr. Tarýmla ilgili ekonomik faaliyet dallarý önemini kaybederken, sanayi ve genel hizmetlerle ilgili ekonomik faaliyet dallarý ön plana çýkmaktadýr (Murat, 2000; 212). 1970 ve 2000 yýllarý arasýnda istihdam edilenlerin ekonomik faaliyet dallarý itibariyle daðýlýmýna bakýldýðýnda, ülke genelinde en yüksek oranlara "ziraat, avcýlýk ve balýkçýlýk" ve "toplum hizmetleri, sosyal ve kiþisel

hizmetler", Ýstanbul genelinde ise "imalat sanayii" ve ülke genelindeki gibi "toplum hizmetleri, sosyal ve kiþisel hizmetler" ile ilgili ekonomik faaliyet dallarý sahip bulunmaktadýr. Ancak, ülke genelinde "ziraat, avcýlýk ve balýkçýlýk" ile ilgili ekonomik faaliyet dalýnýn payý azalýrken, "toplum hizmetleri, sosyal ve kiþisel hizmetler" ile ilgili ekonomik faaliyet dalýnýn payý ise artmaktadýr (DÝE, 2003; 198-199, DÝE, 2002; 200-201 ve Murat vd., 1997; 251). Görüldüðü üzere ülke genelinde tarýmsal faaliyetlerle ilgili ekonomik faaliyet alaný çoðunluðu oluþturmakla birlikte, bu dalýn payý zaman içinde azalmakta, buna karþýlýk imalat sanayii ve özellikle hizmetlerle ilgili ekonomik faaliyet dallarý artýþ göstermektedir. Veriler, Ýstanbul'un ülke geneline göre çok daha geliþmiþ bir yapýya sahip bulunduðunu, imalat sanayiinin ve özellikle hizmetlerle ilgili hizmet dallarýnýn çok daha fazla geliþmiþ olduðunu ortaya koymaktadýr. Bu veriler, ülke genelinin geliþmemiþ, Ýstanbul'un ise daha geliþmiþ bir yapýya sahip olduðunu fakat zamanla ülke genelinde de geliþmiþ ülke özelliklerinin artmakta olduðunu ortaya koymaktadýr. b. Sektörler Ýtibariyle Ýstihdamýn Yapýsý Ülkemizde istihdamýn sektörler itibariyle daðýlýmý, her ne kadar tarýmdan sanayiye ve hizmetlere doðru bir geliþme gösterse de, hala geliþme halindeki bir ülkenin istihdam özelliklerini yansýtmaktadýr. Türkiye'de son yýllardaki yapýsal deðiþmelere, sanayileþme ve kentleþme politikalarýna raðmen, tarým kesimi istihdamdaki önemini korumaya devam etmektedir. 195


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 196

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Türkiye ve Ýstanbul'daki istihdamýn sektörlere göre daðýlýmýna baktýðýmýzda; Türkiye geneli ile Ýstanbul'un oldukça farklý bir yapýya sahip olduðu görülecektir. Ýstihdamýn sektörler itibariyle daðýlýmý Türkiye genelinde geliþmekte olan ülkelerin özelliklerini gösterirken, Ýstanbul'da ise sanayileþmiþ ülkelerin özelliklerini yansýtmaktadýr. Ýstanbul genelindeki istihdamda tarýmýn payý ülke genelindekinden çok daha düþükken, sanayi ve hizmetler sektörünün payý ise oldukça yüksektir. Fakat yýllar itibariyle Türkiye genelindeki istihdamýn tarýmdaki payý düþerken, sanayi ve hizmetler sektöründeki payý ise yükselmektedir. Ýstanbul'da ise 1970 yýlýnda toplam istihdamda tarýmýn payý %10'larýn üzerinde iken, bu oran sürekli olarak düþmüþ ve 1990 yýlýnda %5,1 olarak gerçekleþmiþ, fakat 2000 yýlýnda tekrar artýþ göstererek %8,1'e yükselmiþtir. Ýstanbul'daki istihdamýn sanayideki payý belli dönemlerde azalma ve artýþlar göstermekle birlikte, genelde %40'lar civarýnda iken, hizmetler sektörünün payý da yine belli dönemlerde çok küçük de olsa bazý deðiþikliklere karþýn %50'lerin üzerinde gerçekleþmiþtir. Ancak, Ýstanbul genelinde hizmetler sektöründeki bu geliþmenin, günümüzün ileri derecede geliþmiþ ülkelerindeki bilgi toplumunun özelliklerine uygun bir geliþme olduðunu söylemek de mümkün deðildir. Hizmetler sektöründeki bu yýðýlma, kendini daha çok marjinal ve enformel sektörlerde göstermektedir. Dolayýsýyla, hizmetler sektöründeki bu geliþme ve yýðýlma, saðlýklý ve verimli olmaktan uzak olup yapay bir özellik arz etmektedir. Bu sektörlerdeki iþgücünün ise genelde niteliksiz olduðu bilinmektedir. 2005 yýlýnda ise istihdamýn sektörlere göre daðýlýmý hem Ýstanbul'da ama özellikle de ülke genelinde önemli düzeyde bir deðiþime uðramýþtýr. Nitekim 2000 yýlýna göre 2005 yýlýnda hem ülke hem de Ýstanbul genelinde tarýmýn payý düþerken, sanayi ve hizmetler sektörünün paylarý ise artmýþtýr. Ancak toplam istihdamda tarýmýn payý ülke genelinde, sanayi ve hizmetlerin payý ise Ýstanbul genelinde daha yüksektir. 2005 yýlýnda ülke genelinde toplam istihdamda tarýmýn payý %29,5, sanayinin payý %24,7 ve hizmetler sektörünün payý ise %45,8 iken, bu oranlar Ýstanbul'da sýrasýyla %0,6, %42,9 ve %56,4'dür (www.die.gov.tr/turkish/sonist/isgucu/yillik/TO1-270206.XLS).

c. Meslek Gruplarý Ýtibariyle Ýstihdamýn Yapýsý Ýþgücünün meslek ana gruplarý itibariyle bünyesi, ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu gayet açýk bir þekilde yansýtýr. Ýktisaden geliþmiþ ülkelerde kazanýlmasý orta ve uzun süreli eðitim sonunda mümkün olan meslek sahiplerinin, toplam iþgücü içindeki oraný yüksek olduðu halde, az geliþmiþ ekonomilerde bu oran düþüktür. Bir ülkenin sosyal kalkýnmasýnýn sosyal hizmetlerde yeterli sayýda ve nitelikte personelinin mevcut olmasý ile mümkün olduðu söylenebilir. Az geliþmiþ ülkelerde bu hizmetleri yürütecek mesleki ve teknik elemanlarýn geliþmiþ ülkelere nazaran, nüfuslarýna kýyasla, yetersiz olduðu bilinen bir gerçektir. Meslek gruplarý itibariyle istihdamýn daðýlýmý Türkiye ve Ýstanbul genelinde bazý alanlarda birbirlerine benzer özelliklere sahipken, bazý meslek dallarýnda ise tamamen farklý özellikler arz etmektedir. Zaman içinde azalma eðiliminde olmakla birlikte, 1970-2000 yýllarý arasýnda istihdam içinde en yüksek paya sahip meslek grubu, Türkiye genelinde (%66,8'den %48,5'e) "tarým, hayvancýlýk ormancýlýk, balýkçýlýk ve avcýlýk iþlerinde çalýþanlar", Ýstanbul genelinde ise (%24,7'den %41,3'e) "tarým dýþý üretim faaliyetlerinde çalýþanlar ve ulaþtýrma makineleri kullanan-

lar"dýr. Görüldüðü üzere, Türkiye genelinde çalýþanlarýn yaklaþýk yarýsý, tarýmsal faaliyetlerle ilgili meslek grubundadýr. Bu husus, bir ölçüde istihdam politikalarýnda niçin baþarý saðlanamadýðýný ve toplumun büyük bir kesiminin topraða baðlý olduðunu gösterdiði gibi, mesleki bilgi, deneyim ve yeteneðe sahip (nitelikli) insan gücü yetersizliðinin ekonomik geliþmeyi hýzlandýrmakta ve verimliliði arttýrmakta nasýl bir darboðaz teþkil ettiðini de göstermektedir. Ýstihdamýn meslek gruplarý itibariyle daðýlýmýnda en düþük paya hem ülke (%0,6'dan %1,4'e) hem de Ýstan196


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 197

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

bul genelinde (%1,9'dan %2,7'ye) "müteþebbisler, direktörler ve üst kademe yöneticileri" grubu sahip olmaktadýr. Bu grup içinde yer alan giriþimcilerin özellikle istihdam oluþturmadaki rolleri dikkate alýndýðýnda, bu grubun payýnýn arttýrýlmasý gereði açýkça ortaya çýkmaktadýr. Ýstihdamýn meslekler itibariyle daðýlýmýnda, Ýstanbul'un Türkiye geneline göre daha nitelikli bir yapýya sahip olduðu görülmektedir. Nitekim "ilmi ve teknik elemanlar, serbest meslek sahipleri ve bunlarla ilgili diðer meslek-

ler", "idari personel ve benzeri çalýþanlar", "ticaret ve satýþ personeli" ve "hizmet iþlerinde çalýþanlar" ile ilgili meslek dallarýndaki istihdam oranlarý Türkiye geneline göre Ýstanbul'da daha yüksektir (DÝE, 2003; 198-199, DÝE,

2002; 200-201 ve Murat vd., 1997; 251).

d. Meslekteki Konumu (Statüsü) Ýtibariyle Ýstihdamýn Yapýsý Ýþgücü, meslekteki konumu açýsýndan dört gruba ayrýlmaktadýr. Bunlar; ücretliler, iþverenler, baðýmsýz veya serbest çalýþanlar ve ücretsiz yardýmcý aile üyeleridir. Ýþgücünün diðer sýnýflandýrmalarýnda olduðu gibi, statü itibariyle daðýlýmýnda da o ülke veya bölgenin içinde bulunduðu sosyal ve ekonomik geliþme düzeyi özellikle önem arz etmektedir. Geliþmiþ ülkelerde iþgücü içinde en büyük grubu ücretliler, geliþmekte olan ülkelerde ise çoðunlukla ücretsiz aile iþçileri ile kendi hesabýna çalýþanlar oluþturmaktadýr. Dolayýsýyla bir ülke veya bölgedeki iþgücünün statüsü itibariyle daðýlýmýna bakýlarak o ülke veya bölgenin geliþmiþ veya geliþmemiþ olduðuna karar verebilmek mümkündür. Ýstihdamýn meslekteki konumuna göre daðýlýmýna ülke ve Ýstanbul geneli itibariyle bakýldýðýnda, ülke genelinin geliþmekte olan ülkelerin, Ýstanbul'un ise daha ziyade geliþmiþ ülkelerin özelliklerini ortaya koyduðu görülmektedir. Nitekim, toplam istihdam içinde çoðunluðu ülke genelinde, son yýllar hariç, ücretsiz aile iþçileri, Ýstanbul'da ise ücretliler oluþturmaktadýr. Ücretlilerin payý 1970 yýlýnda ülke genelinde %27,6, Ýstanbul'da çok daha yüksek olup %71,2 iken, bu oranlar 2000 yýlýnda ülke genelinde %43,5'e, Ýstanbul'da ise %75,9'a yükselmiþtir. Ücretsiz aile iþçilerinin payý ise ayný yýllar arasýnda ülke genelinde %45'den %33,8'e düþmüþ, fakat Ýstanbul'da ise, 19801990 yýllarý arasý hariç, %7,6'ya yükselmiþtir. Toplam istihdam içinde ikinci büyük grubu ise hem ülke hem de Ýstanbul genelinde, zamanla paylarý azalmakla birlikte, "kendi hesabýna çalýþanlar" oluþturmaktadýr. Toplam istihdam içindeki oranlarý ülke geneline göre Ýstanbul'da daha düþük olan kendi hesabýna çalýþanlarýn oranlarý 1970-2000 yýllarý arasýnda ülke genelinde %26,7'den %20,1'e, Ýstanbul'da ise %20,1'den %10,5'e düþmüþtür. Ýþverenlerin toplam istihdam içindeki paylarý ise ülke ve Ýstanbul genelinde oldukça düþük olmakla birlikte, bunlarýn oranlarý zamanla artmakta olup ülke geneline göre Ýstanbul'da daha yüksektir. Öyle ki, bu kesimin toplam istihdam içindeki paylarý 1970-2000 yýllarý arasýnda ülke genelinde %0,7'den %2,6'ya, Ýstanbul'da ise %2,4'den %6'ya yükselmiþtir. Ýstihdam edilen kadýnlarýn çoðunluðunu ise ülke genelinde ücretsiz aile iþçileri, Ýstanbul'da ise ücretliler oluþturmaktadýr. Hem ülke hem de Ýstanbul genelinde erkek ve kadýn iþgücünün en küçük kýsmýný iþverenler oluþturmaktadýr. Fakat iþverenlerin toplam iþgücü içindeki paylarý kadýn iþgücüne göre erkek iþgücünde ve ülke geneline göre de Ýstanbul genelinde daha fazladýr.

197


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 198

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

III. YEREL YÖNETÝMLERÝN YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ VE BECERÝ KAZANDIRMADAKÝ ROLLERÝ ÝLE EMEK PÝYASALARINDAKÝ KONUMLARI Günümüzde birçok ülkede sosyal, ekonomik, kültürel, siyasi vb. önemli deðiþiklikler meydana gelmekte ve bu deðiþmelere uyum saðlayabilmek için de tüm kurum ve kuruluþlar kendilerini zorlamaktadýrlar. Sosyoekonomik yapýdaki bu deðiþmelere uyum saðlamaya çalýþan kurumlar arasýnda merkezi hükümetler ile yerel yönetimlerin önemli bir yeri bulunmaktadýr. Dünyada meydana gelen bu deðiþmelere uyum saðlayabilmenin yolu; yetiþmiþ insangücü ve bu insangücünün deðiþen yapýya uyumlu bir hale getirilmesinden geçmektedir. Yetiþmiþ insangücünün en önemli kaynaðý örgün eðitim kurumlarý olmakla birlikte, istihdam ve mesleklerin yapýsýnda meydana gelen yeni deðiþimlere örgün eðitim kurumlarýnýn ve merkezi hükümetlerin yeterli düzeyde cevap verememesi ve baþarýsýz olmalarý nedeniyle, devreye bu defa yerel yönetimlerin yürütmekte olduklarý yetiþkin eðitimi programlarý girmektedir. Yerel yönetimlerin okul öncesi eðitim dýþýnda örgün eðitim faaliyetlerine girmelerine yasal olarak izin verilmezken, yetiþkin eðitimi faaliyetlerine girmelerinde ise hiçbir yasal sýnýrlama bulunmamaktadýr. Ancak ülkemizde yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi programlarýna, iþsizlik ve istihdam sorununa tamamen çözüm getirebileceði gözüyle bakmamak gerekir. Nitekim bu konuda merkezi hükümetin birçok kurum ve kuruluþu devrede olmasýna raðmen, eðer bu sorun halen çözülemiyor ve ciddiyetini devam ettiriyorsa, bu sorunun çözümünü büyük ölçüde yerel yönetimlerden beklemek bunlara kaldýramayacaklarý bir yükü yüklemek anlamýna gelecektir. Yerel yönetimlerin uygulamaya sokmuþ olduðu eðitim programlarýnýn; istihdam ve iþgücünün nitelik düzeyinin artýrýlmasýný saðlama yanýnda sosyal adalet ve bireysel geliþimi gerçekleþtirme ile ekonomik ve sosyal faydalar saðlama gibi iþlevleri de bulunmaktadýr.

A. YEREL YÖNETÝMLERÝN YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ ALANINDAKÝ ROLLERÝ Günümüz dünyasýnda meydana gelen hýzlý geliþmeler, hem merkezi hem de yerel birimleri daha önce karþýlaþmadýklarý yeni durumlarla karþý karþýya getirmektedir. Merkezi hükümetler ve yerel yönetimler bu deðiþmelere tepki verebilmek ve bu þartlar altýnda iþlevlerini yerine getirebilmeleri için deðiþmek ve yeniliklere uyum saðlamak zorundadýrlar. Merkezi hükümet ile yerel yönetimler arasýnda hizmetlerin niteliðine ve ülke ve dünya gerçeklerine uygun bir görev bölüþümü yapýlmasý zorunluluk halini almýþtýr. Merkezi hükümetler ile yerel yönetimler arasýndaki bu iþbölümü ve birbirlerini tamamlama görevleri kendisini birçok alanda olduðu gibi eðitim alanýnda, özellikle de yetiþkin eðitiminde göstermektedir. Dünya üzerinde etkisini her geçen gün artýran yerelleþme eðilimleri bu etkisini eðitim alanýnda da göstermiþ, eðitim yönetiminde yerinden yönetim, yerelleþme, okul merkezli yönetim gibi eðitimde daha etkili ve verimli, okul ile ilgili konularda, toplumun katýlýmýnýn saðlanmasýný amaçlayan modeller gündeme gelmiþtir. Genel amaç toplumun refah düzeyinin arttýrýlmasý ve merkezi düzeyde yaþanan bürokratik sýkýntýlarýn önüne geçme isteði, eðitsel açýdan çocuklara daha iyi eðitim imkânlarýnýn sunulmasý, okul açýsýndan, yönetim, finansman, öðrenci politikalarý, program ve personelle ilgili karar verme ve kontrol gücünün topluma verilmesidir. Eðitim, geniþ halk kesimini yakýndan ilgilendiren ve yaygýn dýþsallýk yayan bir hizmettir. Eðitimin yerelleþmesi eðilimine neden olan etkenler tüm toplumlarda benzerlikler göstermekle birlikte, her toplumda eðitim yönetiminin ve dolayýsýyla eðitimin yerinden yönetiminin farklýlýklar gösterebileceði ve hatta göstermesi gerektiði 198


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 199

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

söylenebilir. Bu bakýmdan, eðitimde yerel yönetimlerin rollerinin arttýrýlmasý ile ilgili hazýrlanacak programlar ya da uygulamalar toplumlara göre çok farklý biçimlerde olabilecektir (Tepe, 2007; 115). Eðitimde, merkezi ve yerel yönetim anlayýþlarý karþýlaþtýrýldýðýnda; her iki yönetim anlayýþýnýn, eðitim programlarýnýn hazýrlanmasý ve yürütülmesinde birbirlerine karþý kimi üstün ve zayýf yönlerinin bulunduðu görülecektir. Bu üstün ve zayýf yönleri karþýlaþtýrmalý olarak aþaðýdaki tabloda görebilmek mümkündür (Tepe, 2007; 120). Tablo 2: Eðitim Faaliyetlerinin Merkezden ve Yerinden Yönetim Karþýlaþtýrmasý

Yukarýdaki tablodan da görülebileceði üzere, yerel yönetimlere eðitim hizmeti yürütmede yetki devredilmesinin olumlu sonuçlarýndan biri olan, parasal kazanca dayanmayan rekabetçi bir anlayýþla, iller, ilçeler, beldeler arasýnda daha iyi okul, daha kaliteli ve daha verimli bir eðitim ve öðretim hizmeti gerçekleþtirmek amacý ile olumlu bir yarýþma ortamý ortaya çýkaracak olmasý önemli bir avantaj olarak özellikle vurgulanmasý gereken bir

199


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 200

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

husustur. Yerel yönetim anlayýþýnýn en önemli üstünlüklerinden biri de, yerel özelliklere daha uygun eðitim programlarýnýn yürütülmesini saðlamasýdýr. Ayrýca, eðitimin belediyeler eliyle yürütülmesi durumunda; yerel halkýn belediyelerini daha yakýndan ve titizlikle denetleme istekleri, beraberinde yönetimde þeffaflýðý ve demokratik katýlýmý zorunlu hale getirmektedir. Belediye faaliyetlerinde hangi olaylarýn meydana geldiði konusunda yerel halkýn sistemli bir biçimde bilgi sahibi kýlýnmalarý onlarýn en doðal haklarý sayýlmalýdýr. Yönetimin iþlem ve uygulamalarýnýn herkesin gözü önünde yapýlmasý için gerçekleþtirilecek yasal ve idari düzenlemeler, belediye-yerel halk yakýnlaþmasýný, halkýn yönetime güvenini ve desteðini saðlayacaktýr. Ayrýca, ortaya çýkabilecek yolsuzluk ve istismarlarý önlemek bakýmýndan da yerelleþmeyle birlikte uygulanacak olan açýklýk politikasý önemli bir rol oynayacaktýr. Ancak, bazý üstünlüklerine karþýn, yerel yönetimlerin eðitim faaliyetlerine katýlmalarýnýn kimi mahzurlarý da bulunmaktadýr. Eðitimde yerelleþmenin ortaya çýkarabileceði dezavantajlar arasýnda üzerinde en fazla durulmasý gerekenlerden biri; yerel siyasetçilere mali sorumluluk vermenin önemli riskleri de beraberinde getirebileceðidir. Bu riskler arasýnda en önemlisi yerel siyasetçilerin eðitim için kullanmalarý gereken kaynaklarý, bölgesel bayýndýrlýk faaliyetleri gibi kýsa vadeli hizmetler için kullanmalarýdýr. Yerelleþme, varlýklý ve yoksul bölgelerde yaþayan öðrenciler arasýnda var olan eðitim alanýndaki eþitsizliði daha da artýrabilmektedir. Þöyle ki; varlýklý bölgelerdeki öðrencilere artan imkânlar sunularak daha iyi eðitim almalarý saðlanýrken, yoksul bölgelerdeki öðrencilerin durumunu daha da kötüleþebilmektedir. Bu durumda yerelleþmeden kazançlý çýkanlar varlýklý bölgelerdeki okullar ve öðrenciler olmakta, ülkenin düþük gelirli bölgelerinde yaþayanlarýn aleyhine bir durum oluþmaktadýr. Bu nedenle yerel imkânlardan yararlanma, yerinden yönetim anlayýþýnda daha kolay görülmekle birlikte; bu imkânlarýn yetersiz olmasý durumunda avantaj dezavantaja dönüþmektedir (Tepe, 2007; 121).

B. YEREL YÖNETÝMLERÝN YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝNE KATILMA NEDENLERÝ VE YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝNÝN GÖRDÜÐÜ ÝÞLEVLER Örgün eðitimin sosyo-ekonomik, teknolojik yapý ve yerel düzeydeki geliþmeleri yakinen takip edememesi ve bu geliþmelere uyum saðlayamamasý sonucunda yetiþkin eðitiminin önemi ve bu alandaki rolleri de artmaktadýr. Yetiþkin eðitiminin gerek bireysel ve gerekse sosyal alanda önemli iþlevler ortaya koymasý, merkezi hükümetlerin ve yerel yönetimlerin dikkatlerini bu alana çevirmelerine neden olmuþtur. Yetiþkin eðitiminin fonksiyonlarý; sosyal adalet saðlama, bireysel geliþim saðlama, ekonomik ve toplumsal fayda saðlama, istihdam ve iþgücünün vasýf seviyesinin arttýrýlmasýný saðlama, iþletmelerde verimliliði saðlamak üzere beþ ana alanda incelenebilir (Tepe, 2007; 35).

1. Sosyal Adalet Saðlama Ýþlevi Bir toplumda herkese gerekli fýrsat eþitliði saðlamadan sosyal adaleti saðlamak mümkün deðildir. Sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel alanda olduðu kadar, eðitimde de fýrsat eþitliðinin dolayýsýyla da sosyal adaletin saðlanmasý her ülkede üzerinde önemle durulan ve ulaþýlmak istenen bir hedef halini almýþtýr. Her bireyin asgari düzeyde temel eðitim görme hakký, zamanýnda hiç okula gidememiþ ya da zorunlu eðitimini tamamlayamamýþ bireyler için de söz konusudur. Ancak, her çocuða temel eðitim saðlama amacý gerçekleþtirilmiþ olsa bile, bunun eðitimdeki fýrsat eþitliðini saðlamaya ve toplumlardaki sosyal adaletsizlikleri gidermeye yetmediði; üstelik anababalarýn eðitim düzeylerinin çocuklarýnýn eðitim düzeyini de olumsuz etkilediði ve çocuklarýnýn eðitiminden elde edebilecekleri faydalarýn sýnýrlý kalmasýna neden olduðu bilinmektedir. Her bireyin bilgiye ulaþabilmesi için, kay200


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 201

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

naklar herkese açýk olmalýdýr. Bireylerin, sistemde yeteneklerine uygun þekilde kendileri ve aileleri için ekonomik ve sosyal katký saðlayacak eðitim almasýna imkân verilmelidir. Diðer taraftan yetiþkin eðitiminin, toplumun her kesimine açýk olmasý fýrsat eþitliðinin saðlanmasý anlamýna da gelmemektedir. Öyle ki, fýrsat eþitliði saðlanmasý için sunulan yetiþkin eðitimi imkânlarý fýrsat eþitliðini azaltmaktan ziyade mevcut eþitsizlikleri daha da fazlalaþtýrabilmektedir. Bireylerin eðitim düzeylerinin artmasýyla birlikte, eðitime olan taleplerinin de arttýðý bir gerçektir. Herkese açýk olan yetiþkin eðitimi imkânlarýndan en yüksek derecede eðitime ihtiyaç duyanlardan ziyade, örgün eðitimden gerektiði ölçüde faydalanmýþ bireylerin, kendilerini geliþtirmek amacýyla yetiþkin eðitimi taleplerinde bulunduklarý görülmektedir. Bu durum, eðitim imkânlarýndan mahrum kalmýþ bireylerin taleplerini resmi makamlara gerektiði þekilde iletememeleri, hatta yetiþkin eðitimi faaliyetlerine katýlmak için gerekli zaman ve maddi imkânlara (yetiþkin eðitiminin parasýz olmasý durumunda dahi) sahip olmamalarý sebebiyle, fýrsat eþitliði saðlamak için sunulan yetiþkin eðitimi imkânlarýnýn fýrsat eþitsizliðine dönüþmesini ortaya çýkarabilmektedir (Tepe, 2007; 38). Yapýlan araþtýrmalar göstermektedir ki yetiþkinlerin yaygýn eðitim etkinliklerine katýlýp katýlmamalarýný belirleyen baþlýca deðiþkenler; sosyo-ekonomik statü, yaþ ve eðitim düzeyidir. Bir yetiþkinin sosyo-ekonomik ve eðitim düzeyi yükseldikçe, onun yetiþkin eðitim faaliyetlerine katýlma ihtimali de yükselmektedir. Bu ihtimal, yaþ arttýkça düþmektedir. Önemli olan husus, bir kimsenin çocukluk ve yetiþkinlik döneminde gördüðü eðitimle, yetiþkinlik dönemindeki eðitim talebi arasýndaki iliþkidir. Bir kimse önceden ne kadar çok eðitim görmüþse, yetiþkinlik döneminde eðitim görme isteði de o ölçüde artmaktadýr; ne kadar az eðitim görmüþse, eðitim görme isteði o ölçüde az olmaktadýr. Bir baþka ifade ile insanlar yetiþkin eðitim programlarýna ihtiyaçlarý ile ters orantýlý olarak katýlmaktadýrlar. Kuþkusuz bu durum, toplumda mevcut eþitsizliðin daha da artmasýna neden olmaktadýr. Lowe'ün de belirttiði gibi, yetiþkin eðitiminde eþitlikçi bir eðitim politikasýnýn uygulanmasý halinde masraflarýn büyük ölçüde artacaðý ortadadýr. Oysa bunu karþýlayacak ülkelerin sayýsý çok azdýr. Bu durumda hükümetler, yetiþkin eðitime ihtiyaç duyan büyük halk kitlelerinin eðitim talebini artýracak ciddi giriþimlerden uzak durmakta ve sonuç olarak yetiþkin eðitimine çok ihtiyacý olan gruplara ve bölgelere bu hizmet çok az götürülebilmektedir. Çünkü dünyanýn hemen her yerinde hükümetler baský yapýldýðý takdirde hizmet götürme eðilimindedirler. Hâlbuki yetiþkin eðitimine çok ihtiyacý olan kitleler, böyle bir baskýyý nasýl yapacaklarýný bilmemekte; esasen kendileri için bir eðitim ihtiyacý da duymamaktadýrlar. Günümüzde, kalkýnmýþ ülkelerde bile, yetiþkin eðitimi imkânlarýnýn yetersizliði yanýnda, bunlarýn coðrafi daðýlýmlarý da dengeli deðildir. Genellikle, kentsel bölgeler kýrsal bölgelerden daha iyi durumdadýr; bundan baþka bölgesel farklýlýklar da vardýr (Tepe, 2007; 38).

2. Bireysel Geliþim Saðlama Ýþlevi Ýçinde bulunduðumuz bilgi ve teknoloji çaðýnda rekabet, sadece ülkeler ve firmalar arasýnda deðil, ayný zamanda bireyler arasýnda da yaþanmaktadýr. Her yaþtaki bireylerin kiþisel geliþimlerini saðlamak yoluyla yaþamlarýný olumlu yönde deðiþtirme hedeflerine yönelik kiþisel geliþime yönelik eðitim taleplerinin karþýlanmasý, bireylerin kiþisel tatmin ve mutluluklarýný artýrmakla birlikte toplumsal aidiyetlerini de güçlendirmektedir. Dolayýsýyla hem örgün anlamda hem de yaygýn anlamda eðitim, bireyler için önemli ve saðlam bir yatýrým aracý olmaktadýr. Kendilerini bireysel yönden geliþtirmek ve deðiþtirmek isteyen kiþilerin; varlýklarýný sürdürmek, kapasitelerini geliþtirmek, onurlu bir biçimde çalýþmak ve yaþamak, kalkýnma sürecine her anlamda katýlmak, yaþam standartlarýný yükseltmek, bilinçli karar vermek ve öðrenmeyi sürdürmek için ihtiyaç duyduklarý her türlü öðrenme imkânýndan faydalanabilmeleri için öðrenme ihtiyacýný karþýlamak üzere tasarlanmýþ eðitim imkânlarýndan yarar201


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 202

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

landýrýlmalarý gerekmektedir. Sosyal, ekonomik ve teknolojik geliþmeler yetiþkinlerin eðitim ihtiyaçlarýný her geçen gün daha fazla artýrmýþtýr. Ýnsan en azýndan içinde bulunduðu konumunun ihtiyaçlarýna cevap verebilmek amacýyla devamlý olarak öðrenmek ve bilgi birikimini artýrmak zorundadýr. Yetiþkin eðitimi, katýlan bireylerin arzu ve beklentilerinde de deðiþme meydana getirir. Her þeyden önce insanlarýn kendilerine güven duymalarý için onlara nitelik kazandýrýr ve bu yolla kendilerine güven duymalarýný teþvik eder. Temel güven duygusunu kazanmýþ birey; cesur, atýlgan ve giriþimci olur. Böyle bir bireyin arzu, istek, beklenti ve hayallerinde de bir geliþme ve derinleþmenin olmasý doðaldýr. Boþ zamanlarýný faydalý veya faydasýz þeylerle geçirebilecek bireylerin, gerektiðinde dinlenme ve eðlenmelerini saðlamak için de belirli bir eðitime ihtiyaçlarý bulunmaktadýr. Bireyler, devamlý bir iþ yapmak ve toplumda etkin rol oynama ihtiyacý duyarlar. Toplumdaki sürekli geliþme her alanda olduðu gibi çalýþma hayatýnda da sürekli bir deðiþimi zorunlu kýlmaktadýr. Yetiþkin bireylerin yeni mesleki beceriler elde etmesi veya mevcut becerilerini geliþtirebilmesi ancak sürekli bir yetiþkin eðitimi ile saðlanabilir (Tepe, 2007; 40).

3. Ekonomik ve Sosyal Fayda Saðlama Ýþlevi Yetiþkin eðitiminin hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ekonomik ve sosyal faydalarý bulunmaktadýr. Yetiþkin eðitimi ile toplumdaki bireylere gerekli nitelikler ve beceriler kazandýrýlmakta, belli niteliklere sahip insangücü ile de istenilen ekonomik geliþme saðlanabilmektedir. Yetiþkin eðitiminin ekonomik faydalarý yaný sýra; bireysel gelirle birlikte hane halký gelirlerinde artýþ, daha iyi birey ve kamu saðlýðý, demokratikleþme, yoksulluðun ve eþitsizliðin azaltýlmasý, artan çevre bilinci ve suç oranýnda düþme gibi sosyal faydalarý da bulunmaktadýr. a. Ekonomik Fayda Saðlama Ýþlevi Günümüzde ülkelerin ekonomik yönden geliþmiþlik düzeylerini belirlemede en önemli faktörlerin baþýnda kuþkusuz eðitim ve dolayýsýyla o ülkenin sahip olduðu insan kaynaklarýnýn niteliði gelmektedir. Genel olarak bakýldýðýnda geliþmiþ ülkeler, ulusal kalkýnma çabalarýnýn gerektirdiði insan kaynaklarýný istenen nitelik ve nicelikte yetiþtirmiþ iken, geri kalmýþ ülkelerin çoðu ise, ekonomilerinin ihtiyaç duyduðu insan kaynaklarýný yetiþtirme konusunda ciddi sorunlar yaþamaktadýrlar. Toplumsal kalkýnmayý gerçekleþtirebilecek nitelikli insangücünün yetiþtirilmesi büyük ölçüde eðitim sisteminin görevidir. Eðitim sistemi bu görevini yerine getirirken; öðrencileri üretken birer yurttaþ olarak görmeli ve onlarý rekabetler dünyasýna, toplum yaþamýna, meslekler dünyasýna ya da ileri eðitime hazýrlamalýdýr (TÜSÝAD, 2005; 46). Yetiþkin eðitimi yoluyla bireye yapýlan yatýrým; ayný zamanda, iþletme ve toplumlarýn geleceðine de yapýlmýþ yatýrým olma sonucunu doðurmaktadýr. Bu itibarla yetiþkin eðitimi, ekonomik ve sosyal hayattaki deðiþim ve dönüþümde, diðer bir ifadeyle refah düzeyi ve yaþam kalitesinin artýrýlmasýnda öncelikli bir nitelik taþýmaktadýr. Yetiþkin eðitimi, bireysel boyutta; kiþisel geliþim, kendine güven duyma, kendini gerçekleþtirme, daha iyi iþ, daha fazla ücret, ekonomik boyutta; büyüme, rekabet gücü ve verimlilik artýþý, sosyal boyutta ise; katýlýmcýlýk, gelir daðýlýmý, yoksulluðun önlenmesi, sosyal uyum, toplumsal aidiyet ve çevrenin korunmasý gibi politika alanlarýnýn merkezinde yer almaktadýr. Yetiþkin eðitimi, ekonomik faydalar yanýnda bir dizi sosyal faydayý da beraberinde getirerek kalkýnma sürecine etki etmektedir. Yetiþkin eðitimi yoksullukla mücadele ve gelir daðýlýmýnýn daha adil bir yapýya kavuþturulmasýnda da önemli bir rol oynamaktadýr. Yetiþkin eðitimi yoluyla birikimleri artan ve donanýmlarý iyileþen bireylerin daha yüksek bir ücretle istihdam edilmeleri mümkün olabilecektir. Bu kapsamda, 202


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 203

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

düþük gelire sahip kesimlerde yoksulluðun kuþaktan kuþaða aktarýlmasýný engelleyecek en önemli araçlardan biri yetiþkin eðitimidir (Saygýlý, Cihan, Yavan, 2005; 124-130). Kýt kaynaklarýn en etkin bir þekilde kullanýlmasý ve bu kaynaklarýn düþük verimlilik alanlarýndan, yüksek verimlilik alanlarýna aktarýlmasý ekonomik geliþme sürecinin en temel özelliklerinden biridir. Bu sürecin etkin bir þekilde yürütülmesinde eðitimin sürekliliði büyük önem taþýmaktadýr. Yetiþkin eðitimi, bir yandan iþgücünün yeni geliþim ve deðiþimlere uyum gücünü artýrýrken, diðer yandan yüksek nitelikli iþgücü düzeyini artýrarak sermayenin de hareketlilik kazanmasýný etkilemektedir. Ýnsan sermayesi ile teknoloji, fiziki yatýrýmlar ve ekonomilerin dýþa açýlmasý süreci arasýnda tamamlayýcýlýk iliþkisi vardýr. Yetiþkin eðitimiyle devamlý surette saðlanacak bireysel donaným artýþlarý, iþgücü yatýrýmlarýnýn verimini artýracak ve dolayýsýyla yatýrýmlar ivme kazanacaktýr. Her birey, en azýndan kendisinin ve ailesinin geçimini saðlamak için ekonomik alanda kendisine yer bulmak zorundadýr. Ancak, ekonomik faaliyetlerin önemli girdilerinden biri olan iþgücünün niteliðini belirleyen en önemli etken olan eðitimden yoksun kalmýþ veya eðitimini tamamlayamamýþ, meslek sahibi olamamýþ bireylere vasýf kazandýrýlmasý, vasýflý çalýþanlar iken herhangi bir nedenle vasýfsýz duruma düþmüþ bireylere yeni vasýflar kazandýrýlmasý veya kýrsal kesimden kentlere göç eden bireylere meslek kazandýrýlmasý yetiþkin eðitimi yoluyla saðlanabilir. Yetiþkin eðitiminin sürekli bir þekilde; yeterli düzeyde, verimli ve etkin bir þekilde sunulmasý halinde, iþgücünün verimlilik artýþýyla milli gelirin artmasý, fýrsat eþitliði ortaya çýkarýlarak adil bir gelir daðýlýmý ve kaynaklarýn optimum kullanýlmasý saðlanarak ekonomik istikrarýn saðlanmasý imkaný doðacaktýr (Tepe, 2007; 45-46). b. Sosyal Fayda Saðlama Ýþlevi Yetiþkin eðitiminin yukarýda dile getirdiðimiz bireysel ve toplumsal ekonomik faydalarýnýn yanýnda toplum hayatýný derinden etkileyecek sosyal faydalarý da bulunmaktadýr. Bunlardan en önemlilerini aþaðýdaki gibi sýralamak mümkündür (Tepe, 2007; 46); ba. Bireysel Gelirle Birlikte Hane Halký Gelirlerinde Artýþ Eðitim ile gelir düzeyi arasýnda genel olarak doðrusal bir iliþki olduðu bilinmektedir. Yetiþkin eðitimi yoluyla bireylere yeni beceriler kazandýrýlmasý veya mevcut beceri düzeylerinin yükseltilmesi saðlanarak bireysel gelirlerin arttýrýlmasýyla hane halký gelirlerinde de bir artýþ saðlanacaktýr. Hane halkýnýn gelirinin artmasý toplumun temeli olan ailenin refaha ulaþmasý açýsýndan büyük önem taþýmaktadýr. bb. Daha Ýyi Birey ve Kamu Saðlýðý Yetiþkin eðitiminin, ortalama yaþam süresinin artmasý, daha düþük bebek ölümleri gibi birey ve kamu saðlýðý ile ilgili faydalarý vardýr. bc. Demokratikleþme Eðitim ile demokratikleþme arasýnda doðrusal bir iliþki mevcuttur. Yetiþkin eðitimi yoluyla bireylerin sosyal hayata uyumlarýnýn saðlanmasýyla demokratik katýlýmlarý da arttýrýlabilir. bd. Yoksulluðun ve Eþitsizliðin Azaltýlmasý Toplumun gelir düzeyi düþük kesimlerinde kalmýþ bireylere yetiþkin eðitimi imkânlarý saðlanarak fýrsat eþitliðinin oluþturulmasýyla, yoksul kesimlerin de refahtan pay almalarý saðlanabilmektedir. 203


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 204

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

be. Artan Çevre Bilinci Yetiþkin eðitimi yoluyla bireylerin bilgi düzeylerinin arttýrýlmasýyla çevre konusunda bilinçsiz bireylerin çevresel duyarlýlýklarýnýn arttýrýlmasý ve bu bilgi ve duyarlýlýðýnýn yaygýnlaþmasý ile çevrenin korunmasý için önemli katkýlar saðlanabilecektir. bf. Suç Oranýnda Düþme Bireylerin eðitim sürecine ve ortamýna tabi olmasý, toplumdaki suç oranýný düþürücü bir etki yapmaktadýr. Özellikle ortaöðrenim kademesindeki eðitimin, suç oranlarýnýn düþmesindeki payý büyüktür. Yetiþkin eðitimi yoluyla eðitimin toplumun her kesimine ve hayatýn her dönemine yayýlmasý ile suç oranlarýnda düþme saðlanmasý, tutuklu ve hükümlülere saðlanacak yetiþkin eðitimi imkânlarýyla, bunlarýn meslek sahibi bireyler olmasý saðlanarak toplum hayatýna katýldýklarý dönemde ekonomik olarak gelir getirici bir iþte çalýþabilecek vatandaþlar olmalarý saðlanabilecektir.

4. Ýþgücünün Niteliðini Geliþtirme Ýþlevi Günümüzde teknoloji alanýndaki hýzlý geliþme ve deðiþmeler bir taraftan bazý meslekleri ortadan kaldýrýrken diðer taraftan da bazý mesleklerin yapýsýný deðiþtirmektedir. Gerek mesleklerin ortadan kalkmasý ve gerekse mesleklerin yapýsýnýn deðiþmesi durumunda þayet iþgücü bu yeni yapýlanmaya uyumlu hale getirilmezse o iþgücünün iþsiz kalmasý kaçýnýlmaz olacaktýr. Bu gibi geliþmeler, çoðunlukla kiþiler örgün eðitimlerini tamamlayýp çalýþma hayatýna atýldýklarýnda meydana geldiði için iþgücüne nitelik kazandýrýlmasý ancak yetiþkin eðitimi programlarý ile mümkün olabilmektedir. Yetiþkinler farklý nedenlerle sürekli olarak eðitime ihtiyaç duymaktadýrlar. Bazýlarý iþ bulmak için, bazýlarý ise mevcut iþlerinde daha iyi bir konuma gelebilmek ve daha iyi bir ücret düzeyine ulaþabilmek için, bazýlarý da iþlerini koruyabilmek, geliþen teknolojiden ve yeniliklerden haberdar olmak amacýyla örgün eðitimin dýþýnda yetiþkin eðitim programlarýna katýlmaktadýrlar. Zamanýnda örgün eðitime devam edememiþ veya devam etmiþ olmasýna karþýn mevcut geliþmeler karþýsýnda yetersiz kalan kiþiler için; ekonominin geliþimi doðrultusunda ve istihdam politikasýna uygun meslek edinmelerini saðlayýcý imkânlar hazýrlamak, çeþitli mesleklerde çalýþanlara geliþmeleri için gerekli bilgi ve becerileri kazandýrmak ve uluslararasý piyasalarda rekabet edebilecek niteliklere sahip bir iþgücünün yetiþtirilmesi hükümetlerin ve bu arada yerel yönetimlerin öncelikli görevleri arasýndadýr. Yani hükümetler veya yerel yönetimler yetiþkin eðitimi verirlerken iki amaç gütmektedirler: Bunlardan birincisi; bilgi ve becerileri güncelleþtirmek, ikincisi ise; farklý uzmanlýk ve farklý koþullarda gerekli olan yeni yeterlilikler ve hünerler kazandýrmaktýr. Ülkemizde iþsizliðin yaygýn olmasý ve iþletmelerin eksik kapasite ile çalýþmalarýnýn temel nedenleri arasýnda, iþ gücünün niteliðinin ekonominin ihtiyaçlarýna cevap verememesi ve iþgücü piyasasý ile eðitim sistemi arasýndaki iliþkinin kurulamamasý da sayýlmaktadýr. Türkiye'de, iþgücünün üçte ikiden daha fazlasýný ve iþsizlerin de yarýdan daha fazlasýný lise altý eðitim seviyesindekiler ile okuma yazma bilmeyenler oluþturmaktadýr. Mevcut iþgücünün eðitim düzeyinin düþüklüðü, iþgücü verimliliðini ve iþgücü piyasasýnýn etkinliðini azaltan bir faktördür. Ülkemizde çalýþan baþýna verimlilik AB ortalamasýnýn yaklaþýk üçte biri düzeyindedir. Kadýnlar, özürlüler, uzun süreli iþsizler ve gençlerin iþgücü piyasasýna girmede ve çalýþma hayatýnda karþýlaþtýklarý zorluklar azalmasýna raðmen, çocuk iþçiliði istihdamda sorun alaný olmaya devam etmektedir (T.C. 2006 Yýlý Hükümet Programý, 2006; 13). 204


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 205

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yetiþkin eðitimi yoluyla istihdam saðlamaya yönelik programlarda; iþsizler, kadýnlar, genç iþsizler, özürlüler, kýrdan kente göç edenler, özürlüler, okuma yazma bilmeyenler ve yoksulluk nedeniyle eðitim imkânýndan mahrum kalmýþ olanlar öncelikli gruplar olarak yer almaktadýrlar. Hükümetler, yerel yönetimler ve gönüllü kuruluþlarca, bu kesime yönelik olarak düzenlenecek olan istihdama yönelik yetiþkin eðitimi programlarý; hem bu gruplarda yer alan kesimlerin istihdamýna katký saðlayacak, hem de yoksulluk riskini en çok taþýyan bu kesimin gelir seviyesinin yükseltilmesi yoluyla sosyal dýþlanmýþlýða uðramalarýnýn da önüne geçilmiþ olacaktýr.

5. Ýþletmelerde Verimliliði Artýrma Fonksiyonu Hem geliþmiþ hem de geliþmekte olan ülkelerde ve bu arada ülkemizde de ister bireysel isterse toplumsal düzeyde olsun büyüme ve geliþme performansýný ölçmekte kullanýlan en temel göstergelerden birisi de verimliliktir. Verimlilik artýþýnýn istenilen düzeyde gerçekleþememesinin en önemli denenlerinden birisi de kuþkusuz genel ve meslek kazandýrmaya yönelik eðitim ve öðretimin yeterli düzeyde verilememiþ olmasýdýr.. Eðitimli insanlar aldýklarý bilimsel-teknik bilgiyi çalýþmakta olduklarý üretim birimine aktarmaktadýrlar, eðitimli insanlar deðiþen ve geliþen çalýþma þartlarýna, özellikle yeni teknolojileri ve transfer edilen teknolojileri benimseyip bunlarý uygulamaya ve geliþtirmeye daha yatkýndýrlar, eðitimli insanlar arasý bilgi paylaþýmý da daha güçlüdür (Erkan, 1989; 12). Ýþyerindeki çalýþmayla birlikte yürüyen yetiþkin eðitimi faaliyetleri hem iþverenlere hem de çalýþanlara artý deðer katmaktadýr. Bu nedenle de iþletmelerde verimliliðin artýrýlmasý için eðitim etkinliklerinde yer alan farklý faktörler arasýndaki iþbirliðinin önemi kabul edilmeli ve bu iþbirliði teþvik edilmelidir. Türkiye'nin önündeki en büyük zorluk, orta ve uzun vadede büyüme performansýný sürdürmek için iþgücünün kalitesini yükseltmektir. Eðitim ve verimlilik arasýndaki sýký bað göz önüne alýndýðýnda bu durumun Türkiye'deki eðitim sisteminin verimli bir iþgücü yetiþtirme yönünden önemli bir yeniden yapýlanma sürecine alýnmasý, bu sistemin harekete geçirilmesi uzun vadede gerçekleþebileceðinden, sistemin yeniden yapýlanma süreci devam ederken, yetiþkin eðitim programlarýyla kýsa vadeli çözümlere yönelmesi gerekliliði ortaya çýkmaktadýr

(Tepe, 2007; 52). Görüldüðü üzere yetiþkin eðitim programlarýnýn toplumlarýn hem sosyal hem de ekonomik yönden kalkýnýp geliþebilmeleri ve saðlam bir sosyal yapýnýn ortaya çýkmasýnda çok önemli rolleri bulunmaktadýr. Ýþte ister mikro isterse makro düzeyde olsun sosyo-ekonomik ve kültürel yönden bir çok fonksiyona sahip yetiþkin eðitim programlarýný birçok kurumun yaný sýra yerine getirenlerin baþýnda merkezi ve yerel birimler gelmektedir. Ancak daha önce de dile getirildiði üzere bu eðitimin yerine getirilmesinde asýl görev merkezi birimlerden daha çok yerel birimlere düþmektedir. Yerel halkýn onayýyla iþbaþýna gelen yerel yöneticiler, halkýn taleplerini yerine getirmek ve hizmet ettikleri halkýn istenilen düzeyde geliþebilmesi için çaðdaþ yetiþkin eðitimi programlarýna baþvurmak zorundadýrlar. Tüm yerel yönetimlerin, yerel özellikleri dikkate alarak bilinçli bir þekilde yetiþkin eðitimi programlarý oluþturmalarý ve arzu edilen baþarýyý saðlamalarý durumunda, tüm ülkenin bir bütün olarak sosyal ve ekonomik yönden kalkýnma sürecine gireceði kuþkusuzdur. Ancak, yerel yönetimler yetiþkin eðitimi programlarýný oluþturup gerçekleþtirirlerken, bazý sorunlarla karþý karþýya kalmalarý da kaçýnýlmazdýr. Aþaðýda yerel yönetimlerin genel olarak yetiþkin eðitiminde karþýlaþtýklarý sorunlar üzerinde durulacaktýr. 205


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 206

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

C. YEREL YÖNETÝMLERÝN YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝNDE KARÞILAÞTIKLARI SORUNLAR Yerel yönetimler, yetiþkin eðitimi programlarýyla toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel yönden geliþmelerine önemli katkýda bulunurlarken, bu alanda bir dizi sorunla da karþýlaþabilmektedirler. Bu sorunlar; eðitim ihtiyaçlarýnýn belirlenmesinden eðitim programlarýnýn hazýrlanmasýna, programlarýn duyurulmasý, kayýtlarýn yapýlmasý ve devam sorununa, gerekli araç, gereç, ekipman ve mekanýn saðlanmasýndan yetiþtirme programlarýndaki eðitim ve bu programlarýn deðerlendirilmesine kadar deðiþiklik gösterebilmektedir.

1. Eðitim Ýhtiyaçlarýnýn Belirlenmesi ve Yeni Programlarýn Oluþturulmasý Yetiþkin eðitimi programlarýndan gerçek anlamda ekonomik ve toplumsal faydanýn saðlanabilmesi, bu programlarýn rastgele deðil, bilinçli bir þekilde oluþturulmasýna baðlýdýr. Bu nedenle ekonomik ve sosyal açýdan eðitim ihtiyaçlarý analizinin yapýlmasýna gerek duyulmaktadýr. Eðitim ihtiyacý belirlenirken de sosyo-ekonomik ihtiyaçlarýn ve eðitim programlarýna katýlacak kiþilerin dikkate alýnmasý gerekmektedir. Yerel yönetimler, eðitim programlarýný gerçekleþtirirlerken yerleþim birimlerinin örneðin muhtarlýklarýn, valilik veya kaymakamlýklarýn, kursa katýlmak için kurs merkezlerine gelenlerin ve iþ piyasalarýnýn isteklerini dikkate almalarýnýn ve buna göre programlara þekil vermelerinin büyük bir önemi bulunmaktadýr. Eðitim ihtiyaçlarýnýn tespit edilmesi ile ilgili uzmanlara ihtiyaç bulunmaktadýr. Bu nedenle yerel yönetimler ya bizzat kendi uzmanlarýný oluþturmalýlar veya dýþarýdan bu konudaki uzman kiþilerden yararlanmalýdýrlar. Eðitim ihtiyaçlarý belirlenip yeni kurslar açýlýrken genel olarak karþýlaþýlan sorunlar aþaðýdaki gibi sýralanabilir: · Yerel yönetimlerin bulunduðu coðrafi alanda yeterli istihdam imkânlarýnýn bulunmayýþý, · Bu kurslara devam edenlerin ayný veya baþka bir yörede kendi iþlerini kurmalarýnýn güçlüðü, · Yerel yönetimlerin açmýþ olduðu yetiþkin eðitimi programlarýný tamamlayan kursiyerlerin kendi ürettikleri ürünleri pazarlama imkânlarýnýn yetersizliði, · Ýhtiyaçlarýn sürekli ve hýzlý bir þekilde deðiþmesi nedeniyle bu ihtiyaçlarý sürekli olarak izlemenin ve ihtiyaç belirlemenin güçlüðü, · Ýhtiyaçlarý sürekli izleyebilecek yeterli miktar ve nitelikte yetiþmiþ eleman bulma güçlüðü, · Ýhtiyaç belirleme çalýþmalarý için yeterli finansman imkânlarýnýn yetersizliði, · Ýhtiyaçlar belirlense bile bunlara cevap verebilecek program, atölye, araç-gereç ve yeterli miktarda öðreticinin bulunamayýþý, · Ýþ piyasalarýnda sürekli olarak deðiþen ihtiyaçlarla kursa katýlanlarýn ihtiyaçlarý arasýndaki yeterli baðýn kurulamamasý.

206


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 207

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

2. Eðitim Programlarý Yerel yönetimlerin açmýþ olduklarý kurslarýn ve buralarda yürütülen yetiþkin eðitimi programlarýnýn amaçlarý genel olarak aþaðýdaki gibidir: · Kursiyerlerin bu programlarda kendi ürettiklerini evlerinde tüketerek veya kullanarak aile bütçelerine katký saðlamak, · Emek piyasalarýnda ücretli istihdam imkânlarý oluþturmak, · Kursiyerlerin kendi iþlerini kurabilmelerine alt yapý oluþturmak, · Kursiyerlerin kendi ürettikleri ürünleri piyasada pazarlayýp satarak gelir getirici bir imkâna sahip olmalarý, · Kursiyerlerin bir meslek ya da gelir getirici bir beceri kazanmalarýný saðlamak, hobilerini tatmin etmek, Günümüzde ülkemizde, özellikle de emek piyasalarýnda yaþanan sýkýntýlar ve artýk kronik bir hale gelen iþsizlik, yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi programlarýný daha da önemsenir bir duruma getirmiþtir. Bundan dolayý niteliksiz iþgücünün istihdamýnda karþýlaþýlan darboðazlar ve bir iþi olmayan ya da var olan iþindeki geliri yetersiz olan yetiþkinlerin, kendi iþlerini kurabilecekleri ya da evde ürettiklerini pazarlayarak gelir saðlayabilecekleri bir meslek veya beceri sahibi olmalarý önem kazanmýþtýr. Ancak genel durum böyle olmakla birlikte, yerel yönetimlerin hazýrlamýþ olduklarý yetiþkin eðitimi programlarýnýn çoðunun kursiyerlerin istihdamýna, kendi iþini kurmalarýna ya da ürettiklerini pazarlamalarýna yönelik bir meslek ya da gelir getirici bir beceri kazandýrmayý amaçlamadýðý söylenebilir. Diðer taraftan, ülke genelinde makro düzeyde merkezi hükümet veya ilgili birimler tarafýndan çözümlenemeyen iþgücü, istihdam ve iþsizlik sorunlarýnýn tümüyle yerel yönetimlere yüklenilmesi veya bunlardan beklenmesi adil bir çözüm deðildir. Yerel yönetimlerin açmýþ olduðu kurslarda veya buralarda yürütülen programlarda bazý faktörler etkili olmaktadýr. Bunlarý da aþaðýdaki gibi sýralamak mümkündür: · Mevcut eðitici, öðretici sayýsý ve bunlarýn uzmanlýk alanlarý, · Eldeki hazýr bazý programlar, · Mevcut atölye imkânlarý, · Eldeki araç ve gereçler, · Mevcut finansman imkânlarý. Þayet eldeki bu imkânlar yeterli düzeyde bulunmazsa, hem ihtiyaçlarýn tam olarak yerine getirilmesi hem de kursiyer ve yerel yönetimlerin amaçlarýný gerçekleþtirmeleri mümkün olamaz. Yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi programlarýnýn hazýrlanmasý aþamasýnda; örgün eðitim kurumlarýndan, iþyerlerinden, mesleki dernekler, odalar vs. kuruluþlardan, üniversitelerin ilgili birimlerinden yararlanýlmasý gerekmektedir. Programlarýn oluþturulmasýnda yerel yönetimlerin karþýlaþtýklarý sorunlar ana hatlarýyla aþaðýdaki gibidir: 207


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 208

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

· Yerel yönetimler dýþýndaki kurum ve kuruluþlar tarafýndan hazýrlanmýþ programlarýn yeni ihtiyaçlara cevap veremeyiþi, · Eleman yetersizliði nedeniyle yeni programlarýn hazýrlanamayýþý, · Mal ve emek piyasalarýnda meydana gelen hýzlý geliþme ve deðiþmelere uygun þekilde programlarýn kýsa zaman içerisinde oluþturulamamasý.

3. Mekân, Araç, Gereç ve Ekipman Yeterli düzeyde araç, gereç ve ekipman saðlanmasý sorunuyla merkezi hükümetler ve örgün eðitim kurumlarý kadar yetiþkin eðitimi programlarýnýn oluþturulmasýnda yerel yönetimler de karþý karþýya kalmaktadýr. Yerel yönetimler, yetiþkin eðitimi programlarýný yürütebilmek için kendi araç, gereç, mekân ve insangücü yaný sýra, ihtiyaç duyulduðunda diðer kurumlarýn imkânlarýna da baþvurmak durumunda kalabilmektedirler. Kurslarýn açýlmasýnda ve programlarýn yürütülmesinde yerel yönetimlerin karþýlaþtýklarý en önemli sorunlar þunlardýr: · Yeterli miktar ve kalitede atölye ve derslik imkânlarýnýn saðlanamamasý, · Yine hem nicel hem de nitel anlamda eðitici, öðretici imkânýnýn saðlanamamasý, · Ayrýca gerekli sayý ve standartlarda araç, gereç ve malzeme saðlanamamasý, · Nihayet bu imkânlarýn oluþturulabilmesi için gerekli finansman imkânlarýnýn elde edilmemesi.

4. Programlarýn Duyurulmasý, Kayýtlar ve Devam Sorunu Programlarýn oluþturulmasý kadar bu programlarýn ilgili kiþilere yeterli düzeyde duyurulmasý, bu kiþilerin kayýtlarýnýn yapýlabilmesi ve kayýt sonrasýnda devamlarýnýn saðlanabilmesi gibi konular da yerel yönetimlerin karþý karþýya kaldýklarý ciddi sorunlar arasýnda yer almaktadýr. Özellikle Ýstanbul gibi büyük kentlerde yerel yönetimlerin oluþturduklarý yetiþkin eðitimi programlarýnýn ilgili kiþilere gereði þekilde duyurulmasý ve bu programlarýn tam olarak tanýtýlabilmesinin büyük bir önemi bulunmaktadýr. Bunun için halkýn yoðun þekilde bulunduðu alan ve mekânlara, örneðin otobüslere ve otobüs duraklarýna, vapurlara ve vapur iskelelerine, sinemalara, tiyatrolara, yoðun kalabalýklarýn bulunduðu alanlardaki duvarlara vb. yerlere ilanlar asýlmasý, evlere ilan ve broþürler daðýtýlmasý gibi yöntemlere baþvurulmasý gerekmektedir. Ancak, bunlarýn yapýlabilmesi için de parasal kaynaklara ihtiyaç vardýr. Þayet yerel yönetimler oluþturmuþ olduklarý bu programlarýn gereði þekilde tanýtýlmasýna yönelik finans kaynaklarýna sahip olamazlarsa, yetiþkin eðitim programlarýndan amaçlanan fayda da saðlanamamýþ olacaktýr. Yerel yönetimler, yetiþkin eðitimi programlarýný oluþtururken öncelikle kendi finans kaynaklarýný zorlamaktadýrlar. Ancak yerel yönetimler, gerek kendi finans kaynaklarýnýn yetersizliði gerekse kursiyerlerin katýlýmlarýný ve programlara devamlarýný saðlayabilmek için zaman zaman kursiyerlerden sembolik düzeyde de olsa baðýþlar isteyebilirler. Fakat kursiyerlerden böyle bir baðýþ veya ücret istenmesi, imkânlarý kýsýtlý yoksul gruplar için caydýrýcý olabilir, onlara ulaþýlmasýný engelleyebilir. Kursiyerlerden ücret veya baðýþ istenmesinin sakýncalý bulunduðu 208


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 209

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

durumlarda ise ikinci bir yol olarak onlardan kurslarda üretecekleri ürünlerinin malzemelerini kendilerinin almalarý istenebilir. Görüldüðü üzere yerel yönetimlerin, yetiþkin eðitimi programlarýnýn finansmanýný saðlayabilmek için kurslara katýlacak olanlarýn maddi imkânlarýný zorlayacak yöntemlere baþvurmalarýnýn bir dizi sakýncasý bulunmaktadýr. Ýþte bu noktada yerel yönetimler yetiþkin eðitimi programlarýnýn amacýný gerçekleþtirebilmek için fayda/maliyet analizi yaparak optimal bir denge ve yol bulmak zorundadýrlar. Yerel yönetimler, yetiþkin eðitimi programlarýnýn oluþturulmasýnda hem kayýt esnasýnda hem de kayýttan sonra programlara düzenli devam edilmesi ve programlarýn sonuna kadar sürdürülmesinde de kimi sorunlarla karþýlaþmaktadýrlar. Kurslara kayýt esnasýnda erkekleri ve kadýnlarý etkileyen ve engelleyen faktörler kimi farklýlýklar gösterse de genel olarak aþaðýdaki gibi sýralanabilir: · Kayýt ücretlerinin yüksek bulunup ödenememesi, · Þayet kursiyerler tarafýndan alýnmasý gerekiyorsa, kurs malzemelerinin, gerekli araç ve gereçlerin giderlerinin karþýlanamamasý, · Kurs yerinin uzaklýðý ve ulaþým imkânlarýnýn yetersizliði, · Herhangi bir iþte tam veya kýsmi süreli çalýþýlýyor olmasý, · Kurs süresinin, kursiyerlerin zaman ayýramayacaðý kadar uzun olmasý, · Kurs tamamlandýðýnda istihdam imkâný veya kendi iþini oluþturmasýnýn mümkün olmadýðýnýn düþünülmesi veya böyle bir amacýn bulunulmamasý. Kurslara kayýttan sonra da devam konusunda bazý sorunlar yaþanmaktadýr. Ýster erkekler açýsýndan, isterse kýzlar / kadýnlar açýsýndan olsun kurslara düzensiz devam etme veya terk nedenleri de genel olarak þunlardan oluþmaktadýr: · Kursiyerlerin kurslardan umduklarýný bulamamalarý, · Yine kursiyerlerin arzu ettikleri ve bekledikleri eðitimi alamamalarý, · Kursiyerlerin kurslardaki arkadaþlarý veya öðretmenleriyle anlaþamamalarý, · Deðiþik eðitim, kültür ve sosyal statülere sahip olmalarý durumunda kursiyerlerin yeterince öðrenememeleri veya kurslara uyum saðlayamamalarý nedeniyle çevrelerine karþý mahcup duruma düþmeleri. Türkiye genelinde yaygýn eðitim programlarýndaki toplam kursiyer ve baþarýlý olan kursiyer sayýlarýný 199495 ve 2003-2004 eðitim-öðretim dönemleri itibariyle karþýlaþtýrdýðýmýz zaman þu özellikler göze çarpmaktadýr: · Bu dönemler arasýnda hem toplam kursiyer hem de baþarýlý kursiyer sayýsý artýþ göstermiþtir. Nitekim bu yýllar arasýnda toplam kursiyer sayýsý 2.264.227'den 3.219.367'ye, bu kurslarý baþarýyla bitirenlerin miktarý ise 1.655.515'den 2.974.069'a yükselmiþtir. Görüldüðü üzere yaygýn eðitim bir diðer ifadeyle yetiþkin eðitimi programlarýna olan ilgi sürekli olarak artmaktadýr. · Bu kurslara kayýt ve baþarý durumuna cinsiyet açýsýndan baktýðýmýzda ise; zamanla hem erkeklerin hem de kadýnlarýn miktarýnýn artmakta olduðu, fakat cinsiyet bakýmýndan arada büyük bir fark olmadýðý, ancak hem 209


SedatMurat.qxd

27.04.2007

16:32

Page 210

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

toplam kursiyer sayýsýnda hem de baþarýlý kursiyerler arasýnda erkeklerin payý artarken, kýzlarýn/kadýnlarýn paylarýnýn ise azalmakta olduðu görülmektedir. · Bu dönemler arasýndaki baþarý oranlarýna bakýldýðýnda ise; zamanla baþarýnýn hem erkekler hem de kýzlar/kadýnlar arasýnda artmakta olduðu fakat bu baþarýnýn erkeklere göre bayanlar arasýnda daha yüksek olduðu dikkat çekmektedir. Tablo 3: Türkiye Genelinde Yaygýn Eðitim Kurumlarýndaki Toplam ve Baþarýlý Kursiyer Miktar ve Oranlarý (%), (1994-9 95, 2003-2 2004)

Kaynak: TÜÝK, Milli Eðitim Ýstatistikleri Örgün ve Yaygýn Eðitim 2004/'05, Ankara: TÜÝK Yayýn No. 3022, Aðustos 2006, s. 296-297, 300-301.

Ýstanbul'da faaliyette bulunan ve yaygýn eðitim hizmetleri sunan ÝSMEK'in (Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý) hizmet vermiþ olduðu kursiyer sayýsý sürekli olarak artmýþtýr. Nitekim ilk kurulduðu 1996-97 döneminde sahip olduðu kursiyer sayýsý 141 iken, bu sayý 2000-01 döneminde 11.487'e, 2004-05 döneminde ise 40.000'e ve 2005-06 döneminde de 122.213'e ulaþmýþtýr. ÝSMEK kurslarýna devam edenlerin %80'lerden daha fazlasýný bayanlar oluþturmakla birlikte, zamanla erkeklerin payý da nispeten artýþ göstermektedir. Yine bu kurslara devam edenlerin yarýya yakýn bir kýsmýný lise mezunlarý ve yarýdan daha fazlasýný da bekârlar meydana getirmektedir (Tepe, 2007; 209-211).

5. Yetiþtirme Programlarýnda Eðitim ve Deðerlendirme Yetiþkin eðitimi programlarýnda yürütülen eðitim faaliyetlerinin baþarýlý olabilmesinde hem bu eðitimleri veren öðretmenlerin hem de bu eðitim faaliyetlerine devam eden öðrencilerin payý bulunmaktadýr. Bu kurslardaki öðretmenler ve öðrenciler ne kadar ilgili ve isteklilerse eðitimin de o denli baþarýlý olma ihtimalleri bulunmaktadýr. Þayet öðretmenlerin alanlarýndaki bilgileri ve becerileri yeterli, yetiþkinlerle iletiþim kurma yetenekleri yüksek ise eðitim programlarýndan baþarýlý sonuç elde etme imkânlarý artacaktýr. Yetiþkin eðitimi kurslarýnýn baþarýsýný olumsuz yönde etkileyen faktörleri genel olarak aþaðýdaki gibi sýralamak mümkündür: · Eðitim faaliyetlerinin yürütüldüðü sýnýf ve atölyelerin fiziki özellikleri ile çok kalabalýk olmalarý, · Eskimiþ, demode olmuþ, modasý geçmiþ veya yetersiz araç, gereç ve malzeme, · Öðretmenlerin gerek sayý gerekse nitelik olarak yetersizliði, · Kýrsal kesimden gelen öðrencilerin kurslara ilgisizliði ve uyum saðlayamamalarý, · Yine özellikle kýrsal kesimlerden gelen öðrencilerin temel eðitim düzeylerinin düþük oluþu, · Nispeten kalabalýk sýnýflardaki öðrencilerin pratik yapma imkânlarýnýn az veya yetersiz oluþu,

210


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 211

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yetiþkin eðitim faaliyetlerinin sonuçlarýnýn deðerlendirilmesi, özellikle eski hatalarýn tekrar edilmemesi ve yeni hatalarýn yapýlmamasý ve gelecekteki eðitim faaliyetlerini yönlendirebilmek ve bu faaliyetlere þekil verebilmek açýsýndan çok önemlidir. Bu nedenle mezunlarýn izlenmesi ve bu kurslarda öðrenilenlerin öðrencileri ne kadar tatmin ettiði ve piyasa ihtiyaçlarý ile ne kadar uyumlu olduðunun belirlenmesi gerekmektedir.

D. YEREL YÖNETÝMLERÝN BECERÝ KAZANDIRMA ÝÞLEVLERÝ, ÝSTÝHDAM SAÐLAMA ROLLERÝ VE YEREL YÖNETÝMLERÝN YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ PROGRAMLARINI TAMAMLAYANLARIN ÝSTÝHDAM SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERÝ Yerel yönetimlerle ilgili yasal mevzuat, belediyelerin doðrudan örgün eðitim faaliyetlerinde bulunmalarýný engellerken, yetiþkin eðitimi faaliyetlerinin ise önünü açmaktadýr. Daha önce de belirtildiði üzere, yerel yönetimler yetiþkin eðitimi faaliyetlerinde bulunurlarken sosyal, ekonomik, kültürel vb. birçok amaç dýþýnda, yeterli düzeyde mesleki ve beceri özelliklerine sahip olmayan hemþehrilerine beceri kazandýrma ve bunun sonunda da emek piyasalarýnda daha rahat bir þekilde iþ bulma ve istihdam edilebilmelerini saðlama amacýný da gütmektedirler. Yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi programlarýna katýlýp, baþarýlý þekilde bu kurslarý bitirenlere iþ bulma gibi yasal bir zorunluluklarý bulunmamakla birlikte, böyle bir göreve talip olmalarýnýn önünde de bir engel bulunmamaktadýr. Þayet yerel yönetimler emek piyasalarýnda böyle bir rol üstlenip baþarýlý olabilirlerse hem istihdam kurumlarýna hem de ülke geneli ile kendi bölgelerindeki önemli bir sorun olan iþsizliðin çözümüne belli ölçüde yardýmcý olmuþ olacaklardýr. Günümüzde iþsizliðin kronik bir hale geldiði ve milyonlarca insanýmýzýn iþsiz olduðu ve acilen iþ aradýðý ülkemizde, merkezi hükümetlerin yaný sýra yerel yönetimlerden de medet umulmaktadýr. Özellikle de seçimler sonucunda iþbaþýna gelen yerel yöneticilerin bu konuda ne kadar rahatsýz edildikleri ve sýkýntýda olduklarý çok açýk bilinen bir konudur. Ýþsizliðin yaygýn bulunduðu bir ortamda, yerel yönetimler birer istihdam kurumu, yerel yönetimlerin açmýþ olduðu beceri kazandýrma kurslarý ise iþsizliðe son verecek bir araç olarak algýlanmaktadýr.

1. Yerel Yönetimlerin Beceri Kazandýrma, Ýþ Bulma ve Ýstihdam Saðlama Rolleri Daha önce de ifade edildiði üzere, yerel yönetimlerin yerine getirmesi gereken asli görevlerinin baþýnda hemþehrilerine eðitim imkâný saðlamak gelmemekle birlikte, þayet bu alanda aktif olmak isterlerse yasal bir engelin olmadýðý, hatta mevzuatýn yerel yönetimleri özellikle yetiþkin eðitimi konusunda teþvik ettiði görülmektedir. Yerel yönetimlerin eðitim faaliyetlerine ve özellikle de meslek edindirme ve beceri kazandýrma kurslarýna büyük önem verdikleri ve ilgi gösterdikleri dikkat çekmektedir. Nitekim Türkiye genelinde 2006 yýlýnda MayýsAðustos döneminde 95 belediye üzerinde yapýlan araþtýrma sonuçlarý; belediyelerin %30,5'inin meslek edindirme kurslarý açtýðýný, %28,4'ünün okullara bakým ve onarým hizmeti sunduðunu, %24,2'sinin de okullara araç-gereç desteði saðladýklarýný ortaya koymaktadýr (Aydýn, 2006; 92). Ýþsizliðin çok yüksek düzeylerde seyrettiði ülkemizde ve bu arada Ýstanbul genelinde bir taraftan iþsizler iþ ararken diðer taraftan birçok iþverenin de iþçi aradýðý bilinen bir gerçektir. Emek arz ve talebinde nicelik olarak bir denge olsa bile bu durumun iþsizlik sorununu çözmeyeceði, sorunun odak noktasýný belirli becerilere sahip yetersiz emek arzýnýn oluþturduðu bilinmektedir. Ýþte eðer emek piyasalarýnda iþsiz durumdaki bu kiþilere iþyerlerinin 211


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 212

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

talepleri doðrultusunda belli beceriler kazandýrýlabilirse hem iþsiz sayýsý azalmýþ hem de iþverenler arzu ettikleri nitelikteki iþgücüne sahip olabilme ve tam kapasite ile çalýþabilme imkânýna kavuþmuþ olacaklardýr. Bunun sonucunda atýl durumdaki emek arz ve talebi bu ataletten kurtulmuþ olacak ve ülke kalkýnmasýna olumlu katkýda bulunmuþ olacaklardýr. Bölgelerindeki iþgücünün yapýsýný daha iyi bilebilecek konumdaki yerel yönetimlerin emek arz ve talebindeki geliþmelere uygun þekilde beceri kazandýrma kurslarý açmalarý ve bu kurslardan mezun olanlarý uygun iþlere yerleþtirme konusunda aracýlýk yapmalarý durumunda iþsizlik sorununun çözümüne belli ölçüde katký saðlamýþ olacaklardýr. Ancak yerel yönetimlerin, açmýþ olduklarý beceri kazandýrma kurslarýndan mezun olanlara veya genel olarak bölgelerindeki iþsizlere iþ bulmak ve bir istihdam kurumu olma görevleri bulunmakta mýdýr? Bu sorunun cevabý kesinlikle hayýr olmakla birlikte, þayet yerel yönetimler böyle bir görevi üstlenirlerse bunun önünde herhangi yasal veya teknik bir engel de bulunmamaktadýr. Yerel yönetimlerin, en fazla karþýlaþtýklarý sorunlarýn baþýnda yörelerindeki iþsizlerin yoðun baskýlarýnýn varlýðý göz önünde bulundurulursa, beceri kazandýrma faaliyetlerine daha fazla yer vermeleri, buralardan mezun olanlara ve bölgelerindeki iþsizlere iþ bulmak için aracýlýk yapmalarý gerektiði açýk bir þekilde karþýmýza çýkmaktadýr.

2. Yerel Yönetimlerin Yetiþkin Eðitimi Programlarýný Tamamlayanlarýn Ýstihdam Sorunlarý ve Çözüm Yollarý Yukarýda da dile getirildiði üzere, yerel yönetimlerin bölgelerindeki iþsizlere iþ bulmak ve istihdam imkâný saðlamak gibi bir zorunluluklarý bulunmasa da, böyle bir iþe teþebbüs etmeleri durumunda bundan hem iþsizler yararlanmýþ olacak hem de bölgelerindeki önemli bir sorunun da düzeyi düþürülmüþ olacaktýr. Diðer taraftan, daha önce de deðinildiði gibi, yerel yönetimlerin yetiþkin eðitimi programlarý; bu programlara katýlanlarýn niteliklerini artýrmalarý ve istihdam edilebilirliklerini saðlamanýn yaný sýra sosyal adalet, bireysel geliþim, ekonomik ve sosyal fayda gerçekleþtirme ve iþletmelerde verimliliði artýrma gibi bir dizi baþka fonksiyonlarý da bulunmaktadýr. Ancak yerel yönetimler, yetiþkin eðitim programlarý ile yukarýda zikredilen fonksiyonlarý gerçekleþtirirken, özellikle de bu programlara beceri kazanma ve bunun sonucunda rahat bir þekilde iþ bulabileceklerini düþünerek gelenlere yönelik özel önlemler almak zorundadýrlar. Yerel yönetimler, beceri kazandýrma kurslarýna gelerek daha sonra da çalýþma hayatýna geçmeyi düþünen kursiyerlerinin istihdamlarýyla ilgili olarak kurs öncesi ve sonrasýnda olmak üzere iki aþamalý bir çalýþma yapmalýdýr. Yerel yönetimlerin, kursiyerlerinin istihdamlarýna yönelik olarak kurs öncesinde ele almasý gereken ana noktalar þunlar olmalýdýr: · Beceri kazandýrma kurslarý açýlmadan önce yörelerindeki iþyerlerinin hangi miktarda ve nitelikte iþgücüne ihtiyaç duyduklarýnýn tespit edilmesi. Eðer yerel yönetimler beceri kazandýrma kurslarýný iþyerlerinin veya iþverenlerin taleplerine uygun olarak açarlarsa, bu kurslar bir anlamda istihdam garantili kurslar olmuþ olacaklar ve insan kaynaklarý en etkin bir þekilde kullanýlmýþ olacaktýr. 212


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 213

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

· Ýþyerlerinin veya iþverenlerin ihtiyaçlarý dikkate alýndýktan sonra, bu defa beceri kazandýrma kurslarýna baþvuranlar arasýndan bu ihtiyaçlara ve niteliklere en uygun kiþilerin seçiminin dikkatli bir þekilde yapýlmasý gerekmektedir. Bu seçim yapýlýrken kursiyerlerin psiko-sosyal, eðitim, yaþ, cinsiyet ve medeni durumlarý gibi belli baþlý özellikleri göz önünde bulundurulmalýdýr. Bu noktalarýn dikkate alýnarak kurslarýn açýlmasý ve çaðdaþ araç, gereç ve ekipmanla bu kurslarýn tamamlanmasýndan sonra dikkat edilmesi gereken hususlar da aþaðýdaki gibi sýralanabilir: · Bu becerin kazandýrma kurslarýný tamamlayanlar daha önceden ihtiyaçlarýna göre talepte bulunan iþyerlerine takdim edilir ve buralarda istihdamlarýnýn saðlanmasý yoluna gidilir. · Kursu bitirmelerine raðmen herhangi bir iþyerine yerleþtirilemeyen kursiyerler için kendilerine ve ikametgâhlarýna yakýn uygun iþyerlerinin araþtýrýlmasýna ve buralarda istihdam edilebilmeleri için gayret edilir. · Ýþe yerleþtirilemeyen kursiyerlerle irtibat kopartýlmaz ve gerekirse daha önceden öðrenmiþ olduklarý bilgileri ve kazandýklarý becerileri unutmamalarý ve kaybetmemeleri için zaman zaman tazeleme ve yenilenme eðitimlerine alýnmalarýna çalýþýlýr. · Ýþe yerleþtirilemeyen kursiyerlerin istihdamlarý için gerekirse ÝÞKUR vb. kamu kurumlarýyla iþbirliðine gidilir. Ýþsizliðin kronik bir hale geldiði, mesleki eðitim almýþ ve hatta üniversite mezunu binlerce gencimizin iþsiz olduðu bir ülkede, yerel yönetimlerin böyle bir sorunu tamamen çözmeleri ve tam istihdamý gerçekleþtirmeleri asla beklenemez. Ancak yerel özellikleri daha iyi bilmeleri nedeniyle iþsizlik gibi bir sorunun çözümüne belli ölçülerde katký saðlayabilecekleri de muhakkaktýr.

213


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 214

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

SONUÇ Günümüzde tüm dünyada ekonomik, sosyal ve teknolojik alanda meydana gelen deðiþmeler doðal olarak ya birçok mesleði ortadan kaldýrmakta veya mevcut mesleklerin yapýsýný deðiþtirmekte ya da yeni yeni mesleklerin ortaya çýkmasýna neden olmaktadýr. Mevcut örgün eðitim kurumlarý ve bu kurumlardaki programlar ise çoðu zaman bu deðiþme ve geliþmelere ayak uyduramamaktadýr. Gerek örgün eðitim kurumlarýna gidemeyenler gerekse bu kurumlarýna gitmelerine karþýn mevcut geliþmeler karþýsýnda yetersiz kalabilmektedirler. Sosyal, ekonomik, teknolojik ve kültürel alandaki deðiþikler karþýsýnda her yönden kendilerini yenilemek isteyen yetiþkinler hayatýn her döneminde yetiþkin eðitim programlarýna ihtiyaç duymaktadýrlar. Bu yetiþkin eðitim programlarýný ise ya merkezi hükümetler veya yerel yönetimler ya da sivil toplum örgütleri düzenleyebilmektedirler. Dünyadaki demokratikleþme, özelleþtirme ve yerinden yönetim anlayýþ ve uygulamalarý, yetiþkin eðitiminde yerel yönetimlere önemli görevler yüklemektedirler. Yetiþkin eðitiminin sosyal, ekonomik, kültürel vb. birçok fayda ve amacýnýn yanýnda bireylere beceri ve meslek kazandýrma açýsýndan da bazý fonksiyonlarý da bulunmaktadýr. Mevcut yasalar yerel yönetimlerin örgün faaliyetlerinde bulunmalarýna izin vermezken, yetiþkin eðitim faaliyetlerinin ise önünü açmaktadýrlar. Yerel yönetimler yetiþkin eðitim programlarý ile hemþehrilerinin birçok sosyal, kültürel ve sanatsal ihtiyaçlarýný giderebilirlerken, bu programlarla ayný zamanda kursiyerlerine gerekli becerileri kazandýrabilme ve istihdamlarýný kolaylaþtýrabilme imkânlarýna da sahip bulunmaktadýrlar. Ancak, yerel yönetimlerin bölgelerindeki insanlara beceri kazandýrma ve bunlara istihdam imkâný saðlama zorunluluklarý yoktur. Fakat bölgelerindeki iþsizlik sorununu nispeten çözebilmek veya hafifletebilmek için böyle bir görevi üstlenmelerinde de yasal bir engel bulunmamaktadýr.

214


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 215

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

KAYNAKÇA a. Kitap ve Dergiler Aydýn, M. (2006); Yeni Yasal Düzenlemeler Çerçevesinde Türkiye'de Belediyelerin Sosyal Politika Alanýndaki Görev ve Deneyimlerinin Deðerlendirilmesi (Zeytinburnu Örneði), (Yayýnlanmamýþ Yüksek Lisans Tezi), Ýstanbul: Ý.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Bursalýoðlu, Z. (1999); On birinci baský, Okul Yönetiminde Yeni Yapý ve Davranýþ, Ankara: PEGEM Yayýný. Bülbül, S. (1987); "Dünya ve Ülkemizde Yaygýn Eðitim", Yaygýn Eðitim ve Sorunlarý, TED 11. Eðitim Toplantýsý, 12- 13 Kasým Dizisi. DÝE (1997); 1990 Genel Nüfus Sayýmý Daimi Ýkametgaha Göre Ýç Göçün Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri, Ankara: DÝE Yayýn No. 2069. DÝE (2001); Hane Halký Ýþgücü Anketi Kavramlar ve Yöntemler, Ankara: DÝE Yayýn No. 2484, Eylül. DÝE (2002); 2000 Genel Nüfus Sayýmý, Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri (Ýstanbul), Ankara, Yayýn No: 2732. DÝE (2003); 2000 Genel Nüfus Sayýmý, Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri (Türkiye), Ankara, Yayýn No: 2759. DPT (1994); "Ýþgücü Piyasasý, Ýstihdam ve Ýþsizlik Raporu", 7. Beþ Yýllýk Kalkýnma Planý, Ankara: DPT Yayýn No: 2371. DPT (1996); "7. Beþ Yýllýk Kalkýnma Planý Özel Ýhtisas Komisyonu Raporu", Ankara. DPT (2001); Hayat Boyu Eðitim veya Örgün Olmayan Eðitim Özel Ýhtisas Komisyonu Raporu, Sekizinci Beþ Yýllýk Kalkýnma Planý, Ankara: DPT Yayýn No. 2268, , ÖÝK: 584. Erginer, A. (1992); Türkiye'de Yaygýn Eðitim Politikalarý ve Finansmaný, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayýnlarý, Ankara. Erkan, N. (1989); Ýþletmelerde Ýnsan Gücü Verimliliði Ýçin Ýþçi Saðlýðý, Ankara, MPM Yay. No: 384. Ferhat Þenatalar; Personel Yönetimi ve Beþeri Ýliþkiler, 2. basým., Ýstanbul: Üniversite Kitabevi, 1978. Fidan, N. ve Erdem, M. (1991); Eðitime Giriþ, Ýstanbul: Peryal Matbaasý. Güneþ, F.; "Kýrsal Bölgelerin Kalkýnmasýnda Halk Eðitiminin Rolü", Çaðdaþ Eðitim Dergisi, Sayý 143. Gürtan, K. (1969); Demografik Analiz Metodlarý, Ýstanbul: Ý.Ü. Ýktisat Fakültesi Yayýn No. 260. Güvenç, B. (1996); "Türk Kültürü ve Eðitimi", Anahtar Dergisi, MPM Yayýný, Yýl.8, sayý 88, Nisan. Karatürk, K.; "Yaygýn Eðitim Harcamalarýnýn Deðerlendirilmesi", Ankara Üniversitesi Eðitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 23, Sayý: 1. Kozlu, C. (1997); Öðretmenler Teknoloji ve Eðitim, Yeniyüzyýl Gazetesi, 24 Nisan. Kurt, Ý. (200); Yetiþkin Eðitimi, Ankara: Nobel Yayýn Daðýtým. MEB (1984); Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü Çalýþmalarý, Ankara: MEB Yayýnlarý. 215


SedatMurat.qxd

27.04.2007

14:46

Page 216

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Murat, S. (2000); Bütünleþme Sürecinde Türkiye ve Avrupa Birliði'nin Karþýlaþtýrmalý Sosyal Yapýsý, Ýstanbul, Filiz Kitabevi. Murat, S. (2006); Dünden Bugüne Ýstanbul'un Nüfus ve Demografik Yapýsý, Ýstanbul: ÝTO Yayýnlarý No. 2006-49. Murat, S. (ve diðerleri) (2006); Sosyo-Ekonomik Yönleriyle Eminönü, Ýstanbul: Bilge Yayýncýlýk. Murat, S. Ve Ersöz, H. Y. (ve diðerleri) (1997); Nüfus ve Demografi-I 1927-1990, (Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuruluþunun 75. Yýlýna Armaðan), Ýstanbul, Ý.B.B., Kültür Ýþleri Daire Baþkanlýðý, Yayýn No: 56. Özden, Y. (1999); Öðrenme ve Öðretme, Ankara: Pegem A Yayýncýlýk, 2003. Saygýlý, Þ., Cihan, C. Ve Yavan, Z, A. (2005); "Eðitim ve Büyüme, Tartýþma Tebliðleri",TÜSÝAD- Koç Üniversitesi Araþtýrma Forumu, Türkiye Ýçin Sürdürülebilir Büyüme Stratejileri Konferansý, Ýstanbul, TÜSÝAD Yay. Spring, J. (1997); Özgür Eðitim, çeviren: Ayþen Ekmekçi, Ýstanbul: Ayrýntý Yayýnlarý. Sudi Bülbül, A. (ve diðerleri) (1996); Türkiye' de Mesleki Teknik ve Gelir Getirici Yetiþkin Eðitimi Çalýþmalarýný Ýnceleme Projesi (Son Rapor), Ankara: MEB Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü Yay. T.C. 2006 Yýlý Hükümet Programý (2006), Ankara. Tanyeli, H. (1980); Personel Eðitimi (Ýlkeler, Metodlar ve Ýþlevler), Ankara, Þenyuva Matbaasý. Tepe, A. (2007); Ýstanbul Büyükþehir Belediyesinin Yaygýn Eðitim Uygulamasý: ÝSMEK, (Yayýnlanmamýþ Doktora Tezi), Ýstanbul: Ý.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü. TÜÝK (2005); Genel Nüfus Sayýmý 2000 Göç Ýstatistikleri, Ankara: TÜÝK Yayýný No. 2976. TÜSÝAD (2002); Türkiye'de Ýþgücü Piyasasý ve Ýþsizlik, Ýstanbul: TÜSÝAD Yayýn No. 2002/ 12-354. TÜSÝAD (2005), Türkiye'de Yeniden Yapýlanma Arayýþlarý, Ýstanbul, TÜSÝAD Yay. b. Elektronik Kaynaklar "Eðitim"; çevrim içi: http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/egitim, 15.03.2006. Halk Eðitimine Genel Bakýþ; çevrim içi: http://www.bahem.org.tr/genel_bakis.html, 09.01.2006. Teyyar Uðurlu; "Müfettiþ Gözüyle Ýnsanýn Eðitim Ýhtiyacý", çevirim içi: http://www.egitim.com/egitimciler/0752/0752.4teyyarygurluinsaninegitimihtiyaci.asp, 03.04.2006. Teyyar Uðurlu; "Müfettiþ Gözüyle Ýnsanýn Eðitim Ýhtiyacý", çevirimiçi: http://www.egitim.com/egitimciler/0752/0752.4teyyarygurluinsaninegitimihtiyaci.asp, 03.04.2006. www.die.gov.tr/TURKISH/SONIST/ISGUCU/yillik/T01-270206.XLS www.die.gov.tr/TURKISH/SONIST/ISGUCU/yillik/T06-270206.XLS www.die.gov.tr/TURKISH/SONIST/ISGUCU/yillik/T06-270206.XLS www.die.gov.tr/TURKISH/SONIST/ISGUCU/yillik/T10-270206.XLS www.die.gov.tr/TURKISH/SONIST/ISGUCU/yillik/T10-270206.XLS Yaygýn Eðitim, çevrim içi: http://www.yayim.meb.gov.tr/dergiler/159/sarioglu-yetim.htm, 10.02.2006 216


OzanaUral.qxd

27.04.2007

15:08

Page 43


Ilknur_AKALIN.qxd

27.04.2007

16:17

Page 218

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

ÝSMEK'in Dezavantajlý Gruplara Yönelik Eðitimleri Ýlknur AKALIN*

Özet Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý (ÝSMEK) 198 kurs merkezinde çeþitli alanlarda yetiþkin eðitimi vermektedir. ÝSMEK mesleki sanat eðitimlerinin yaný sýra, toplumumuzda özellikle dezavantajlý gruplara yönelik eðitim hizmetleri de sunmaktadýr. Bu hizmetleri "sosyal belediyecilik" anlayýþýyla yaygýnlaþarak sürdürmek istemektedir. Özürlü-engelli vatandaþlarýmýza, bakýma muhtaç yaþlýlarýmýza, mahkûm ve tutuklulara, kimsesiz sokak çocuklarýna verilen bu eðitimler, bazen sivil toplum kuruluþlarý iþbirliði ile devam etmektedir.

Anahtar kelime ele er: Dezavantajlý Gruplar, Dezavantajlý Gruplarýn Eðitim Programlarý, ÝSMEK

Abstract Istanbul Metropolitan Municipality Art And Vocational Training Courses (ISMEK), carries out adult education in 198 course centers in various areas. ISMEK also offers, the educational courses, services for the disabled, disadvantaged people today. We would like to carry out these services as the social municipality approach. These services and educational programs which aim at our disabled, handicapped citizens, our elders who need care, the prisoners, the street children. Some of the programs continue with the cooperation with the non-governmental organizations. Key Words: Disadvantaged People, Programs for Disadvantaged, ÝSMEK

*ÝBB Meslek ve Beceri Eðitim Müdürü.

218


Ilknur_AKALIN.qxd

27.04.2007

14:53

Page 219

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Giriþ Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eðitimi Kurslarý (ÝSMEK), 198 kurs merkezinde, Ýstanbul'un ilçe ve beldelerinde yaygýn bir þekilde yetiþkin eðitimi vermektedir. ÝSMEK, bu eðitimlerin yanýnda toplumumuzun dezavantajlý gruplarýna yönelik eðitim hizmetleri de yürütmektedir. Bu gruplar þöyle sýralanabilir: a. Darülaceze'deki düþkün ve kimsesizler b. Huzurevlerinde yaþlý ve bakýma muhtaç yetiþkinler c. Mahkûmlar d. Paþakapýsý Tutukevi'ndeki kadýn tutuklular e. Bayrampaþa Çocuk Tutuk ve Islahevi'ndeki çocuk tutuklular f. Engelliler g. Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Hastanesi sakinleri h. ÝSMEM kapsamýndaki kimsesiz sokak çocuklarý

Yetiþkin ve kendi baþlarýna ayakta durarak eðitim hizmetlerine ulaþabilen kesimlerin yanýnda, yukarýda sayýlan gruplara yönelik eðitim faaliyetleri de farklý bir önem ve aciliyet arz etmektedir. Bu gruplarýn eðitim alabilecekleri alternatif kurumlarýn azlýðý ve ayaklarýna hizmet götürülmesinin gerekmesi, eðitim imkanýný zorlaþtýrmaktadýr. Ýstanbul Büyükþehir Belediyemiz, sosyal sorumluluk anlayýþýnýn gereði olarak bu dezavantajlý gruplara verilen eðitimlerle sorunlarýn azaltýlmasýna, rehabilitasyona ve bu kesimlerin toplumla entegrasyonuna katkýda bulunmayý amaçlamaktadýr. Büyükþehir belediyemiz bu eðitimlerinde, dezavantajlý gruplara daha kolay ulaþabilmek için çeþitli kamu kurum ve kuruluþlarý ve sivil toplum örgütleri ile iþbirliðine özel önem vermektedir. Bu alandaki eðitim çalýþmalarý önemine binaen artarak sürecektir.

ÝSMEK'ÝN DEZAVANTAJLI GRUPLARA YÖNELÝK EÐÝTÝMLERÝ Ücretsiz sanat ve meslek eðitimi veren ÝSMEK, toplumun bütün kesimlerine hizmet götürmektedir. Bu baðlamda dezavantajlý gruplara da sahip olduklarý nitelikler dahilinde eðitimler vermektedir. Huzurevlerindeki yaþlýlar, cezaevlerindeki mahkumlar, tüm engelliler ve çocuklar, sosyal sorumluluk gereði ilgi alanýmýz içerisinde bulunmasý gereken toplum kesimleridir. 198 kurs merkezinde 97 branþta 155 bin Ýstanbulluya ücretsiz eðitim imkaný sunan ÝSMEK kurulduðu günden bu yana dezavantajlý kesimlere de ulaþarak, "sosyal belediyecilik" kavramýnýn hakkýný vermektedir.

219


Ilknur_AKALIN.qxd

27.04.2007

14:53

Page 220

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Darülacezeler - Huzurevleri - ÝSMEM ÝSMEK, hizmet duraklarýndan olan huzurevleri ve darülacezelerde yaþayan yaþlýlarýn, çocuklarýn rehabilite olmalarý ve huzurlu bir yaþam sürmeleri amacýyla, þu ana kadar, çiçek yapýmý, ahþap boyama, kumaþ boyama, el sanatlarý, bilgisayar, Ýngilizce ve halk oyunlarý gibi branþlarda eðitimler vermiþtir. ÝSMEK, 2004-2005 eðitim yýlýnda ebru branþýndaki 14 kursiyeri ile Maltepe Huzurevi'nde çalýþmalarýna baþlamýþtýr. 2005-2006 eðitim döneminde Maltepe Huzurevi ve Kadýköy Darülaceze'de faaliyet göstermiþtir. ÝSMEK, bu merkezlerde bilgisayar, el sanatlarý, ahþap boyama, Ýngilizce olmak üzere 4 branþta 571 kursiyere eðitim olanaðý saðlamýþtýr. 2006-2007 eðitim döneminde de Kadýköy Darülaceze ve Maltepe Huzurevi'nde yaþlýlara ve personele eðitim hizmetleri vermeye devam etmektedir. ÝSMEK, Maltepe Huzurevi'nde kalan yaþlýlara halk oyunlarý, Ýngilizce ve resim branþlarýnda, personele diksiyon branþýnda eðitimler vermektedir. Kadýköy Darülaceze'de yaþlýlara el sanatlarý ve resim branþlarýnda eðitim olanaðý sunan ÝSMEK, darülaceze personelini de Ýngilizce, ud, baðlama ve bilgisayar iþletmenliði branþlarýnda eðitmektedir. Bu merkezlerde 358 kiþi eðitim görmektedir. Bu iki merkezin yaný sýra ÝSMEK, eðitim ihtiyacý olan dezavantajlý çocuklarý da unutmayarak, Tuzla'daki Ýstanbul Korunmasýz Çocuklara Meslek Edindirme Merkezi (ÝSMEM)'nde de Kadýköy Darülaceze vasýtasýyla eðitim ulaþtýrmaktadýr. Bu merkezde yatýlý kalan erkek çocuklarýna rehabilite olmalarýna yardýmcý olmak amacýyla onlarýn isteklere ve ihtiyaçlara göre eðitimler düzenlenmektedir.

ÝSMEK'in Huzurevleri ve Darülacezelerdeki Kursiyer Analizi

DarülacezeHuzurevi Kadıköy Darülaceze øSMEM

Branúlar

Sayı

%

Halk Oyunları, øngilizce, Resim, Diksiyon Resim

255 30

80

Maltepe Huzurevi

Ba÷lama, el sanatları, ud, resim, øngilizce, bilgisayar 73 iúletmenli÷i 358

20

TOPLAM

100.00

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

Kadýköy Darülaceze kurs merkezinde Maltepe Huzurevi'ne oranla yoðunluðun daha fazla olduðu dikkat çekmektedir. Personelin de eðitimlere yoðun alaka göstermesinin yaný sýra o merkezde yaþamlarýna devam eden yaþlýlarýn eðitimlere daha ilgili olmasý bundaki önemli etkenlerdendir. Kadýköy Darülaceze'deki 283 kursiyerin 60'ý darülaceze sakini, 30'u ÝSMEM'de eðitim alan çocuklar, kalan 93 kiþi de personelden oluþmaktadýr.

220


Ilknur_AKALIN.qxd

27.04.2007

14:53

Page 221

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Kursiyerlerin Yaþ Daðýlýmý

Yaú 15-19 20-29 30-39 40-49 50 Üstü Toplam

Sayı 9 93 126 54 76 358

% 3 26 35 15 21 100.00

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

Kadýköy Darülaceze ve Maltepe Huzurevi'ndeki yaþlýlarýn yaný sýra yaþlýlara hizmet veren personelin de bu eðitimlerden faydalanmaktadýr. Personelin mesleki branþlardaki bilgi ve kültürünün artmasý ayrýca hobi branþlarý ile psikolojik rahatlama saðlamasý, yaþlýlara verilen hizmetin kalitesini artýrmada büyük önem ve deðer taþýmaktadýr. Ayrýca 50 yaþ üstündeki kursiyerlerin 40-49 yaþ grubuna göre eðitim hizmetlerini daha fazla talep etmesi de yaþamlarýnýn son dönemlerindeki bireylerin hayata tutunmak adýna daha fazla çaba gösterdiklerinin ve eðitimin yaþý olmadýðýnýn açýk bir ispatý olarak önümüzde durmaktadýr.

Kursiyerlerin Cinsiyet Daðýlýmý

Cinsiyet Bay Bayan Toplam

Sayı 180 178 358

% 50,5 49,5 100.00

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

Kursiyerlerin cinsiyet daðýlýmý incelendiðinde bay ve bayanlar arasýnda çok küçük bir fark olduðu görülmektedir. Sadece eðitimlere katýlanlar deðil, huzurevleri ve darülacezelerin genelinde de bay ve bayan sakinler arasýndaki sayý farký çok büyük deðiþiklikler arz etmemektedir. Kursiyerler açýsýndan ele alýndýðýnda da erkek personelin sayýsýnýn yüksek olduðu, ilgisinin de mesleki-teknik branþlara daha fazla olduðu görülmektedir; Ýngilizce, bilgisayar iþletmenliði, diksiyon gibi… Ayrýca cinsiyete göre beliren ilgi ve beklentiler doðrultusunda seçilen branþlar da deðiþim göstermektedir. Örneðin; resim branþýna erkek kursiyerlerin ilgisi yoðun olurken, el sanatlarýna bayan kursiyerler daha fazla gelmektedirler.

221


Ilknur_AKALIN.qxd

27.04.2007

14:53

Page 222

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Kursiyerlerin Eðitim Durumu

E÷itim Durumu Okur Yazar ølkokul ølkö÷retim Lise ÖnLisans/Y.Okul Lisans Yüksek(Lisans) TOPLAM

Sayı 74 77 52 111 14 24 6 358

% 21 21 15 30 4 7 2 100.00

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

ÝSMEK kursiyerlerinin eðitim durumlarý da genel yapýya uyum göstermekle birlikte, en fazla talebin ilkokul (okur-yazar dahil) mezunlarýndan, ardýndan da lise mezunu kursiyerlerden olduðu gözlenmektedir. Bu da yaþlýlar, personel ve çocuklarýn eðitim düzeyiyle iliþkilendirilebilir.

Kursiyerlerin Katýlma Nedenleri

Tercih Durumu Boú vakitleri de÷erlendirme Bir sanat ve meslek branúında ö÷renim görmek Kendimi Geliútirmek Yeni bir meslek edinmek Mesle÷imde ølerlemek øú/Atölye kurmak TOPLAM

Sayı 28 21 230 41 37 1 358

% 8 6 65 11 10 0 100.00

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

Bu grafik deðiþkenler arasýnda farkýn en fazla olduðu analizdir. Yaþlýlar, personel ve çocuklar göz önüne alýndýðýnda %65 gibi bir oranla çoðunun ana gayesi kendini geliþtirmek ve yaþamlarýna o doðrultuda devam etmektir. %11'lik yeni bir meslek edinmek düþüncesi bile bu rakamýn çok altýnda kalmaktadýr.

Cezaevleri, Tutukevleri ve Islahevleri ÝSMEK, mahkumlarýn cezaevindeki zamanlarýný deðerlendirmeleri, üretime katkýda bulunmalarý ve tahliye olduklarýnda meslek edinmelerine yardýmcý olmak amacýyla ýslahevlerinde, ceza ve tutukevlerinde verilecek eðitime ayrý bir önem vermektedir. ÝSMEK bünyesinde ilk defa 2002-2003 eðitim dönemi Haziran ayýnda cezaevlerinde dersler baþlatýlmýþtýr. Ýlk uygulama, Kartal Cezaevi'nde baþlatýlan ebru ve hat dersleridir. Bakýrköy Kadýn ve Çocuk Tutukevi'nde Aðustos ayýnda bayanlar için giyim, erkek çocuklar için emprime baský - serigrafi dersleri, Kasým ayýnda taký tasarým branþlarýnda eðitim verilmeye baþlanmýþtýr. Bu eðitimler Aralýk ayýnda Kartal Cezaevi'nde çini dersleri ile devam etmiþtir. Hatta Bakýrköy Kadýn ve Çocuk Tutukevi'nde ÝSMEK kursiyerleri tarafýndan dönemin seçim torbalarý dikilmiþtir.

222


Ilknur_AKALIN.qxd

27.04.2007

14:54

Page 223

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

2003-2004 yýlýnda Bakýrköy Kadýn ve Çocuk Tutukevi düzenleme sebebiyle kapatýlmýþ, buradaki kadýn tutuklular Üsküdar Paþakapýsý Cezaevi'ne, çocuk tutuklularda Saðmalcýlar'a nakledilmiþlerdir. Bu ceza ve tutuk evlerinde 2004 itibariyle 60 kursiyer ÝSMEK vasýtasýyla kurs görmüþtür. 2004-2005 eðitim döneminde Üsküdar Paþakapýsý ve Kartal Cezaevi'nde eðitimlere devam edilmiþ, 20052006 dönemi itibariyle ÝSMEK, 5 cezaevinde (Bayrampaþa Çocuk Tutuk ve Islahevi; Üsküdar Paþakapýsý Tutukevi,

Kartal Cezaevi, Ümraniye Cezaevi, Metris Cezaevi) 11 branþta 488 mahkum kursiyere eðitim vermiþtir. Kýsacasý ÝSMEK 2006-2007 eðitim döneminde 5 cezaevinde (Bayrampaþa Çocuk Tutuk ve Islahevi; Üsküdar

Paþakapýsý Tutukevi, Kartal Cezaevi, Ümraniye Cezaevi, Metris Cezaevi), olmak üzere 12 branþta (Aerobik, Step, Baðlama, Berberlik, Fitness, Resim, Ahþap Boyama, Giyim, Yemek, Ebru, Ýngilizce, Halk Oyunlarý) toplam 748 kursiyere eðitim vermektedir.

ÝSMEK'in Cezaevleri, Tutukevleri ve Islahevleri'ndeki Kursiyer Analizi

Cezaevi-Tutukevi Bayrampaúa Çocuk Tutuk Islahevi Üsküdar Paúakapısı Tutukevi Kartal Cezaevi Ümraniye Cezaevi Metris Cezaevi TOPLAM

Branúlar Sayı ve Aerobik-Step, Ba÷lama, Berberlik, Fitness, 229 Resim Ahúap Boyama, Ba÷lama, Giyim, Resim, 80 Yemek Ba÷lama, Ebru, Fitness, øngilizce 186 Ba÷lama, Halk Oyunları 51 Ba÷lama, Halk Oyunları, øngilizce 202 748

% 30 11 25 7 27 100.00

ø (ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

ÝSMEK, 2006-2007 eðitim döneminde yine T.C. Adalet Bakanlýðý ile iþbirliði yaparak, Bayrampaþa Çocuk Tutuk ve Islahevi, Üsküdar Paþakapýsý Tutukevi, Kartal Cezaevi, Ümraniye Cezaevi, Metris Cezaevlerinde eðitimlerine devam etmektedir. Bayrampaþa Çocuk Tutuk ve Islahevi'nde Aerobik-Step, Baðlama, Berberlik, Fitness, Resim branþlarýnda 229 kesin kayýtlý, Üsküdar Paþakapýsý Tutukevi'nde Ahþap Boyama, Baðlama, Giyim, Resim, Yemek branþlarýnda 80 kesin kayýtlý, Kartal Cezaevi'nde Baðlama, Ebru, Fitness, Ýngilizce branþlarýnda 186 kesin kayýtlý, Ümraniye Cezaevi'nde Baðlama, Halk Oyunlarý branþlarýnda 51 kesin kayýtlý, Metris Cezaevi'nde Baðlama, Halk Oyunlarý, Ýngilizce branþlarýnda 202 kesin kayýtlý kursiyeri bulunmaktadýr. Bu rakamlar göz önüne alýndýðýnda Bayrampaþa Çocuk Tutuk ve Islaevi'ndeki sayýnýn diðer merkezlere göre çok daha fazla olduðu görülmektedir. Bu merkezdeki yaþ düzeyinin genç olmasý özellikle spor branþlarýna yoðun ilgi gösterilmesine neden olmaktadýr. Üsküdar Paþakapýsý'nda ve Ümraniye Cezaevi'nde mahkumlar tüm branþlara eþit oranda ilgi gösterirken, Kartal Cezaevi'nde spor branþlarý özel önem taþýmakta, Metris Cezaevi'nde ise Ýngilizce branþý yoðun ilgiye sahne olmaktadýr.

223


Ilknur_AKALIN.qxd

27.04.2007

14:54

Page 224

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Kursiyerlerin Yaþ Daðýlýmý

Yaú 15-19 20-29 30-39 40-49 50 Üstü Toplam

Sayı 244 259 175 57 13 748

% 37 25 27 9 2 100.00

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007) Cezaevleri, tutukevleri ve ýslahevlerindeki eðitimlere katýlan kursiyerlerden özellikle genç kesimin yoðunluðu oluþturmasý ÝSMEK'in bir meslek kazandýrma noktasýndaki ciddi iþlevine vurgu yapabilir. Þöyle ki; bu eðitimlerden faydalanan kursiyerleri cezalarýnýn bitiminde bir hayat beklemekte, eðitimlerimiz sayesinde ýslahevlerinde geçirdikleri o zaman diliminde kendilerini ve ailelerini geçindirecek bir beceriye sahip olabilmektedirler. Ayrýca saðlýklý bir yaþam için spor yapma imkaný ve psikolojik dinginlik için müzik ile uðraþma fýrsatý yakalamaktadýrlar.

Kursiyerlerin Cinsiyet Daðýlýmý

Cinsiyet Bay Bayan Toplam

Sayı 663 85 748

% 89 11 100.00

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

Bu merkezlerdeki kursiyerlerin çoðunluðunun erkek olmasý, cezalarýnýn bitiminde bir meslek sahibi olmak istemeleri ve spor ve müzik branþlarýna bayanlardan daha fazla ilgi göstermeleri þeklinde açýklanabilir.

Kursiyerlerin Eðitim Durumu

Cinsiyet Bay Bayan Toplam

Sayı 663 85 748

% 89 11 100.00

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

ÝSMEK kursiyerlerinin eðitim durumlarý bir anlamda genel manada bu merkezlerdeki tabloyu küçük ölçekli de olsa gözler önüne sermektedir. Suç oraný ile eðitim arasýnda birebir doðru bir orantý olduðu söylenemese de eðitimin suç iþleme oranýný düþürdüðü herkesçe kabul edilen bir gerçektir. ÝSMEK kursiyerlerinin de büyük çoðunluðunu okur-yazar bireyler ile ilkokul mezunlarý oluþturmaktadýr.

224


Ilknur_AKALIN.qxd

27.04.2007

16:37

Page 225

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Kursiyerlerin Katýlma Nedenleri

Tercih Durumu Boú vakitleri de÷erlendirme Arkadaú ve çevre edinmek Bir sanat ve meslek branúında ö÷renim görmek Kendimi geliútirmek Yeni bir meslek edinmek Mesle÷imde ølerlemek Aile bütçesine katkı sa÷lamak øú/Atölye kurmak TOPLAM

Sayı 192 4 92 191 241 21 5 2 748

% 26 1 12 26 31 3 1 0 100.00

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

Þu ana kadar söylediklerimizin ýþýðýnda çoðunluðunu genç erkek kursiyerlerin oluþturduðu bu merkezlerde eðitimlere devam etmenin temel amacýný, cezalarý bittikten sonra geçimini saðlayabilecekleri yeni bir meslek edinme düþüncesi oluþturmaktadýr. Hemen arkasýndan ise kendini geliþtirmek ve boþ vakitlerini deðerlendirmek gelmektedir.

Engelliler ÝSMEK, engelli vatandaþlarýn kendilerine olan güvenini artýrmalarý, topluma daha kolay uyum saðlamalarý, sosyalleþmeleri ve meslek edinmeleri amacýyla özel eðitim hizmetleri sunmaktadýr. Fiziksel ve psikolojik sorunlar yaþayan engellilerin kendi imkanlarý dahilinde üretime katýlmalarýyla sorunlarýný çok daha kolay çözebilecekleri gerçeði, ÝSMEK'in bu konuya ayrý bir önem vermesinin baþlýca sebeplerindendir. ÝSMEK, kurulduðu günden itibaren engelli kursiyerlere de diðer kursiyerlerle birlikte eðitim imkaný saðlamaktadýr. ÝSMEK, 2002-2003 eðitim döneminde ÝSÖM ile iþbirliði içerisinde engellilere yönelik mesleki eðitim vermeye baþlamýþtýr. Beyoðlu'nda açýlan ÝSMEK Tophane Kurs Merkezi'nde engellilere eðitim imkaný saðlanmýþtýr. Bu eðitim dönemi itibariyle bu merkezde toplam 191 kursiyere eðitim verilmiþtir. 2003-2004 eðitim döneminde Þiþli'deki ÝSMEK Çaðlayan Kurs Merkezi'nde engellilere yönelik eðitimlere baþlanmýþtýr. ÝSMEK - ÝSÖM iþbirliðinde eðitim saðlayan kurs merkezinde ortopedik, süreðen, görme ve iþitme engelli kursiyerlere bilgisayar; ortopedik, süreðen ve görme engelli kursiyerlere Ýngilizce; ortopedik engelli kursiyerlere taký tasarým; ortopedik ve iþitme engelli kursiyerlere okuma-yazma dersleri verilmiþtir. Mezun edilen öðrenci sayýsý 150'dir. 2004-2005 eðitim yýlýnda ise 236 engelli Ýstanbullu ÝSMEK'ten eðitim almýþtýr. ÝSMEK 2005-2006 eðitim döneminde sadece engellilere tahsis edilen merkezlerde eðitim vermeye baþlamýþtýr. Engelli eðitimleri, bu eðitim döneminde, Fatih ve Gaziosmanpaþa ilçelerindeki kurs merkezilerinde devam etmiþ, 179 Ýstanbullu eðitim almýþtýr. 2006 - 2007 eðitim döneminde ise Ümraniye'de açýlan Özürlüler Merkezi ile eðitim verilen kurs merkezi sayýsý üçe ulaþmýþtýr. ÝSMEK'te kursiyerlere eðitim dönemi sonunda hangi kurslara devam ettilerse o branþýn sertifikasýný verilmektedir. ÝSMEK 2002 yýlýndan bugüne kadar toplam 1227 engelliye eðitim vermiþtir.

225


Ilknur_AKALIN.qxd

27.04.2007

14:54

Page 226

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Geçtiðimiz (2005-2006) eðitim döneminde 146 engelliye eðitim veren Fatih Özürlüler Merkezi'nde ortopedik süreðen kursiyerlere taký tasarýmý, bilgisayar iþletmenliði, bilgisayarlý muhasebe, ahþap boyama, Ýngilizce, okuma yazma branþlarýnda; görme engelli kursiyerlere Ýngilizce, taký tasarýmý, bilgisayar iþletmenliði branþlarýnda; iþitme engelli kursiyerlere ise bilgisayar iþletmenliði, taký tasarýmý, Türkçe ve ahþap boyama branþlarýnda eðitim imkaný saðlanmaktadýr. Bu eðitim dönemi itibariyle 558 müracaat alan merkezde 293 kursiyer ÝSMEK'ten eðitim almaktadýr. Geçtiðimiz eðitim döneminde 30 kursiyer mezun eden Gaziosmanpaþa Özürlüler Merkezi'nde ortopedik süreðen engelli kursiyerlere bilgisayar ve taký tasarým branþlarýnda eðitimler verilmektedir. 103 Ýstanbullunun baþvurduðu merkezin þu andaki mevcut kursiyer sayýsý 72'dir. ÝSMEK, 2006-2007 eðitim döneminde Ümraniye Ýstiklal Mahallesi'nde, kursiyerlerine çok yönlü hizmet verebilmek için ayný binada üç kurs merkezi birden açmýþ, 5 katlý modern binanýn 1. katý Özürlüler Merkezi olarak tasarlanmýþtýr. Ümraniye Özürlüler Merkezi'nde iþitme, ortopedik süreðen ve görme engelli kursiyerlere, Ahþap Boyama, Bilgisayar Ýþletmenliði, Ýngilizce, Okuma Yazma, Taký Tasarým, Filografi branþlarýnda eðitim hizmeti verilmektedir. Bunlardan görme engellilere yönelik olan branþlar sadece Ýngilizce, taký ve bilgisayar iþletmenliðidir. Ýngilizce öðrenmek isteyen kursiyer adaylarý için okuma-yazma biliyor olmak ön koþuldur. Diðer branþlardaki eðitimler ise ortopedik süreðen ve iþitme engelli kursiyerlerin tamamýna verilmektedir. Kurs merkezine 143 Ýstanbullu baþvurmuþ, halen 106 kiþi eðitim almaktadýr.

ÝSMEK'in Özürlüler Merkezlerindeki Kursiyer Analizi

Özürlüler Merkezi Branúlar Fatih Özürlüler Merkezi Takı Tasarımı, Bilgisayar øúletmenli÷i, Bilgisayarlı Muhasebe, Ahúap Boyama, øngilizce, Okuma Yazma, Türkçe Ümraniye Özürlüler Ahúap Boyama, Bilgisayar øúletmenli÷i, øngilizce, Okuma Merkezi Yazma, Takı Tasarımı, Filografi Gaziosmanpaúa Bilgisayar øúletmenli÷i, Takı Tasarımı Özürlüler Merkezi TOPLAM

Sayı % 293 62

106

23

72

15

471

100.00

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

Fatih, Gaziosmanpaþa ve Ümraniye Özürlüler Merkezleri'nde taký tasarýmýndan Ýngilizceye kadar pek çok branþta ücretsiz sanat ve meslek eðitimleri sunan ÝSMEK, engelli Ýstanbullulara yepyeni bir dünyanýn kapýlarýný aralamaktadýr. En fazla branþýn yer aldýðý Fatih Özürlüler Merkezi sunduðu çeþitlilik yüzünden ve Fatih'in merkezi konumu nedeniyle daha çok kiþiye hitap etmektedir. Fatih, Ümraniye ve Gaziosmanpaþa Özürlüler Merkezleri'ne devam eden kursiyerlerin bilgisayar iþletmenliði branþýna yoðun ilgileri de dikkat çekicidir. Bu ilgi, engellilerin engellerini engel olarak görmediklerinin ve bir meslek sahibi olmak, daha donanýmlý hale gelmek ve çaðý takip etmek isteklerinin açýk bir göstergesidir.

226


Ilknur_AKALIN.qxd

27.04.2007

16:06

Page 227

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Kursiyerlerin Yaþ Daðýlýmý

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

ÝSMEK'in engelli kursiyerlerinin büyük çoðunluðunun 20-29 ile 30-39 yaþ arasý genç ve orta yaþlý kesimden oluþtuðu görülmektedir. Bir bakýþ açýsýyla çaðýn gerisinde kalmak istemeyen genç Ýstanbullular hem bir beceri sahibi olmak hem de kendilerini daha donanýmlý hale getirmek maksadýyla ÝSMEK kurslarýna gelmektedirler. Kursiyerlerin Cinsiyet Daðýlýmý

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

ÝSMEK'in engelli kursiyerlerinden bay ve bayanlarýn hemen hemen eþit oranda baþvurduklarý gözlemlenmiþ ancak erkek kursiyerlerin oranýnýn biraz fazla olduðu görülmüþtür. Bu da bir iþ yapmak, kendini geliþtirmek konusunda erkeklerin bayanlara nazaran daha fazla istekli olduðunun göstergesi kabul edilebilir. Kursiyerlerin Eðitim Durumu

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

Engelli ÝSMEK kursiyerlerinin eðitim durumlarý incelendiðinde, ilkokul ve lise mezunlarýnýn sayýsýnýn yoðunlukta olduðu görülmektedir. Bu sonuçtan yola çýkarak; ilkokul mezunlarýnýn devam edemedikleri eðitimlerini bir yetiþkin eðitimi kurumunda sürdürmek, lise mezunlarýnýn ise örgün eðitimden kalan açýklarýný kapatmak maksadýyla bir yoðunlaþmaya sebep olduklarý söylenebilir.

227


Ilknur_AKALIN.qxd

27.04.2007

14:54

Page 228

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Kursiyerlerin Katýlma Nedenleri

(ÝSMEK Kursiyer Bilgileri Veri Tabaný, Kursiyer Profili Analizleri, 2007)

Engellilerin ÝSMEK'i seçme nedenleri arasýnda %68 gibi çok yüksek bir oranla kendini geliþtirmek öne çýkmaktadýr. Kendini geliþtiren kursiyer gelecek için daha umutlu olmaktadýr. Hemen ardýndan yeni bir meslek edinmek cevabý gelmektedir. Yeni bir meslek deðiþen bir yaþamýn ilk sinyalidir ki engelliler için bu daha da fazla önem arz etmektedir. Ýþbirliði Halindeki Engelli Eðitimleri ÝSMEK'in engellilere yönelik eðitimleri bununla sýnýrlý kalmamakta çeþitli dernekler, kurum ve kuruluþlarla iþbirliði halinde daha çok Ýstanbulluya ulaþýlmaktadýr. Çünkü dezavantajlý kiþilere hizmet veren kurumlarýn azlýðý bu gruptaki bireylerin eðitim imkanlarýný kýsýtlamaktadýr. 2006-2007 eðitim döneminde bahsi geçen 3 merkezin yaný sýra ÝSMEK'in iþbirliði yaptýðý kurum ve derneklerde 1207 dezavantajlý kursiyeri bulunmaktadýr.

ÝSMEK, 2006-2007 eðitim döneminde Beyaz Ay Derneði'nin iþbirliði ile iþitme engellilere yönelik olarak Türkçe'yi ileri düzeyde okuma yazma kursu baþlatmýþtýr. ÝSMEK Fatih Özürlüler Merkezi'nde start verilen bu çalýþma, Türkçe'yi ileri düzeyde okuyup yazmak isteyen iþitme engelli Ýstanbullularý kapsamaktadýr. Hem konuþularak hem de iþaret diliyle verilen eðitimler, ÝSMEK'in tüm faaliyetleri gibi Ýstanbullulara ücretsiz olarak sunulmaktadýr. Bu eðitim döneminde bu kursa 115 Ýstanbullu baþvurmuþ, halen 30 Ýstanbullu bu eðitim faaliyetinden faydalanmaktadýr.

228


Ilknur_AKALIN.qxd

27.04.2007

16:36

Page 229

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

ÝSMEK bu yýl Görme Özürlüleri Gönüllüleri iþbirliði ile Beyazýt Kütüphanesi'nde ve Atatürk Kitaplýðý'nda görme özürlülere kitap okuyan 23 gönüllüye diksiyon eðitimleri, Üsküdar Belediyesi'nin Rehabilitasyon Merkezi'nde ortopedik engelli 13 kursiyere bilgisayar eðitimleri vermektedir. Fiziksel Engelliler Derneði (FED) iþbirliði ile de ayda 1 kez çalýþan engellilerin iþe adaptasyonuna yönelik olarak “Moral Motivasyonu”, “Ýþ ve Ýnsan Ýliþkileri”, “Ekip Çalýþ-

masý” konulu seminerler düzenlenmektedir. Ayrýca ÝSMEK, 2006-2007 dönemi Kasým ayýndan itibaren Galatasaray Rotaract Klübü aracýlýðý ile Bedensel Engelliler Derneði Þiþli Þubesi'nde 13 kursiyere ebru branþýnda eðitimler sunmaktadýr. Geçtiðimiz yýl Türkiye Omirilik Felçlileri Derneði iþbirliðinde 8 kiþi ÝSMEK'in bilgisayarlý modelistlik eðitimlerinden faydalanmýþtýr. ÝSMEK'in telaffuz edilen kurs merkezindeki özürlülere yönelik eðitimleri, zihinsel engellileri kapsamamakta, sadece fiziksel engelli kursiyerlere yönelik gerçekleþmektedir. Ancak iþbirliði haline açýlan merkezlerde zihinsel engellilere yönelik eðitimler ve rehabilite amaçlý faaliyetler de bulunmaktadýr. 2005-2006 eðitim döneminde bu yana Türk Anneler Derneði ile iþbirliði halinde gerçekleþtirilen kurs faaliyetlerinde zihinsel engellilere yönelik olarak el sanatlarý branþlarýnda eðitimler verilmektedir. 2006-2007 eðitim döneminde (halen) 42 Ýstanbullu eðitim almaktadýr. Yine 2005-2006 eðitim döneminden itibaren Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Hastanesi'nde hem tedavi görev hastalara hem de ailelerine yönelik olarak ÝSMEK usta öðreticileri vasýtasýyla eðitim imkaný sunulmaktadýr. Bu eðitim döneminde aerobik, step, el sanatlarý, fitness, giyim, halk oyunlarý, resim, seramik ve baðlama branþlarýnda yaklaþýk 1000 kursiyer ve ailesine eðitim verilmektedir. Þiþli'de faaliyet gösteren Þizofreni Gönüllüleri ve Dayanýþma Derneði ile 2006-2007 dönemi içerisinde iþbirliði gerçekleþtirilmiþtir. 86 Ýstanbullu bu merkezde bilgisayar, halk oyunlarý, baðlama, resim ve taký branþlarýnda ÝSMEK usta öðreticilerinden eðitim almaktadýr. ÝSMEK sayesinde üretime katýldýklarý ve sosyalleþme olanaðý bulduklarý için kendilerini þanslý hissettiklerini ifade eden kursiyerler, engelleri aþmak için tüm engellileri ÝSMEK'e davet etmektedirler. Fatih Özürlüler Merkezi'nde taký tasarým branþýnda eðitim alan 28 yaþýndaki görme engelli Endam Gürbüz, ÝSMEK sayesinde evde oturmaktan kurtulup, üretime katýldýðýný ifade ediyor. Haftanýn 3 gününü ÝSMEK'te geçiren, diðer günlerde de evde çalýþmalarýna devam eden kursiyer, þu ana kadar 20 civarýnda taký yaptýðý ve çalýþmalarýnýn devam ettiðini belirtiyor. Bütün engelli Ýstanbullularý ÝSMEK kurslarýna davet eden kursiyer, taký tasarým kursunu tamamladýktan sonra baþka kurslara da gitmek istiyor. Ayný kurs merkezinde bilgisayar ve Ýngilizce branþlarýnda eðitim alan görme özürlü Namýk Ünal ise ÝSMEK kurslarýna baþladýðýndan bu yana kendine olan güveninin arttýðýný söylüyor. Bütün engelli vatandaþlarý engelleri aþmak için ÝSMEK'e davet eden kursiyer, engelli vatandaþlarýn en az iki veya üç branþta meslek edinmeleri gerektiðini savunuyor ve "engelli vatandaþlarýn evde oturup bir þey yapmamalarý çok kötü bir þey. Ancak bir meslek

sahibi olduðunda toplumumuz engellileri hazmeder" diyor.

229


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

15:56

Page 230

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ýstanbul'da Ýlçe Halk Eðitimi Merkezi Faaliyetleri Recep ÇEPNÝ*

Öze et Halk Eðitimi çalýþmalarýmýzý dört ana baþlýkta toplayabiliriz. Bunlar; okuma-yazma kurslarý, mesleki teknik kurslar, sosyal kültürel kurslar ve sosyal kültürel etkinliklerdir. Bu dört ana baþlýkta, yüzlerce farklý branþta açýlan kurslara ve düzenlenen etkinliklere her geçen yýl katýlým artmaktadýr. Genel anlamda, Ýstanbul'da ilçe halk eðitimi merkezleri faaliyetlerini nitelik ve nicelik bakýmýndan ele alýp deðerlendirdikten sonra, özelde merkezi bir ilçe olarak Bakýrköy ve merkeze uzak, kýrsalý ve köyleri olan bir ilçe olarak Çatalca ilçelerindeki halk eðitimi çalýþmalarýný, çarpýcý örneklerle sunmaya çalýþacaðým. Ýstanbul'da halk eðitimi çalýþmalarýnda belli bir seviyeye ulaþýldýysa, bu baþarýda, planlý ve özverili çalýþmanýn yanýnda, diðer kamu kurum ve kuruluþlarý, sivil toplum kuruluþlarý ile el ele, gönül gönüle, iþbirliði halinde çalýþmamýzýn, onlarýn çok deðerli katkýlarýnýn payý büyüktür. Ancak 15 milyon nüfusa sahip, dünyanýn incisi bu þehirde halk eðitimi alanýnda daha yapacak çok iþimiz olduðunu düþünüyor ve herkesi çalýþmalarýmýza katýlmaya, destek olmaya davet ediyorum. Unutmayalým ki, toplumlarýn en büyük düþmaný cehalettir. Kültürel geliþme, ekonomik büyüme ve toplumsal bütünleþme için cehaletle olan savaþýmýzý mutlaka kazanmalýyýz. Anahtar Kelimeler: Halk Eðitimi Merkezleri, Personel ve Aktiviteleri

Abstract "Public Education Centers" are spreaded all over the country and these state instutions have different activities. In this study, goals, functions, physical conditions and personels of Public Education Centers are given and then some programs (literacy courses, vocational-technical education, social-cultural education and social-cultural activities) and some projects are explained. Bakýrköy and Çatalca Public Education Centers are also given.

Key Words: Public Education Centers, Personels and Activities.

*Recep ÇEPNÝ, Çatalca Halk Eðitimi Merkezi Müdürü, recepcepni@hotmail.com

230


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 231

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Giriþ Türk Milli Eðitim Sistemi; 1739 Sayýlý Milli Eðitim Temel Kanunu ile belirlenmiþ, Örgün ve Yaygýn olmak üzere iki ana bölümden meydana gelmiþtir. Bu iki ana unsur üzerinde yapýlanan eðitim, "örgün aðýrlýklý" olup, yetiþkin eðitimi konusundaki çalýþmalar daha geri planda kalmýþtýr. Türkiye'deki eðitim yapýlanmasý ezici bir aðýrlýkla örgün boyutta sürmektedir. Örgün Eðitim; belirli yaþ grubundaki ve ayný seviyedeki bireylere, amaca göre hazýrlanmýþ programlarla okul çatýsý altýnda yapýlan düzenli eðitimdir. Örgün Eðitim; okul öncesi, ilköðretim, ortaöðretim ve yükseköðretim kurumlarýný kapsamaktadýr. Yaygýn Eðitim ise; Milli Eðitimin genel amaçlarýna ve temel ilkelerine uygun olarak, örgün eðitim sistemine hiç girmemiþ olan veya her hangi bir kademesinde bulunan, ya da bu kademelerden çýkmýþ vatandaþlara, örgün eðitimin yanýnda veya dýþýnda, her zaman, her yerde ve herkes için yapýlan, planlý ve programlý eðitimdir. Yaygýn Eðitim, toplumun bütün kesimlerine hitap etmektedir. Cumhuriyetimizin kuruluþundan günümüze yaygýn eðitim alanýnda eðitim hizmeti sunan çeþitli kurumlar olmuþtur. Bunlarý þöyle sýralayabiliriz.: - Türk Ocaklarý - Millet Mektepleri - Halk Evleri - Köy Enstitüleri - Halk Eðitimi Merkezleri - Mesleki Eðitim Merkezleri - Pratik Kýz Sanat Okullarý - Olgunlaþma Enstitüleri - Endüstri Pratik Sanat Okullarý - Yetiþkinler Teknik Eðitim Merkezleri - Özel Kurslar - Açýk Ýlköðretim Okullarý ve Açýk Öðretim Liseleri - Yüksek Öðretim Kurumlarý - Yaygýn eðitim hizmeti veren diðer kuruluþlar

Bunlardan bir kýsmý belli bir süre hizmet verdikten sonra kapatýlmýþ, çoðu da halen yaygýn eðitim hizmeti sunmaya devam etmektedirler. Bu kurumlarýn her bireri baþlý baþýna bir araþtýrma konusu. Bu yazýmýzda adý geçen kurumlarýn kuruluþlarý ve eðitim hizmetleri üzerinde durmayacaðýz. Günümüzde, Türkiye'de Milli Eðitim Bakanlýðýnýn yanýnda diðer bakanlýklar, kurum ve kuruluþlar tarafýndan da yaygýn eðitim hizmeti sunulmaktadýr. Milli Eðitim Bakanlýðý adýna, baþta Çýraklýk ve Yaygýn eðitim Genel Müdürlüðü olmak üzere (bu genel müdürlüðün çalýþmalarý üzerinde ayrýca duracaðýz), Hizmet Ýçi Eðitim Daire Baþkanlýðý, Erkek Teknik Öðretim Genel Müdürlüðü, Kýz Teknik Öðretim Genel Müdürlüðü, Ticaret ve Turizm Genel Müdürlüðü, Özel Öðretim Kurumlarý Genel 231


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 232

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Müdürlüðü, Özel Eðitim, Rehberlik ve Danýþma Hizmetleri Genel Müdürlüðü tarafýndan da yaygýn eðitim verilmektedir. Baþbakanlýða karþý sorumlu kurum ve kuruluþlar olarak, Genelkurmay Baþkanlýðý, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, Aile Araþtýrma Kurumu Baþkanlýðý, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Genel Müdürlüðü, Türk Standartlarý Enstitüsü Baþkanlýðý, Milli Prodüktivite Merkezi Baþkanlýðý gibi kurum ve kuruluþlar, diðer bakanlýk olarak, Saðlýk Bakanlýðý, Adalet Bakanlýðý, Kültür Bakanlýðý, Turizm Bakanlýðý gibi bakanlýklar tarafýndan, Üniversiteler sertifikasyon programlarý ile, Belediyeler ve çeþitli sivil toplum kuruluþlarý tarafýndan da yaygýn eðitim hizmeti sunulmaktadýr. Görüldüðü gibi, onlarca farklý kurum ve kuruluþ tarafýndan ülkemizde yaygýn eðitim hizmeti verilmektedir. Ancak, Milli Eðitim Bakanlýðý dýþýnda diðer kurum ve kuruluþlar tarafýndan yürütülen faaliyetler, eðer ülke düzeyinde yapýlýyorsa Milli Eðitim Bakanlýðý adýna Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü ile iþbirliði yapýlarak düzenlenen protokol doðrultusunda bakanlýðýn taþra birimleri olarak Ýl ve Ýlçe Milli Eðitim Müdürlükleri ile Halk Eðitimi Merkezi Müdürlüklerinin denetim ve gözetiminde yapýlmaktadýr. Söz konusu eðitim belli bir il veya ilçede yapýlacaksa, Milli Eðitim Müdürlükleri ile düzenlenen iþbirliði protokolleri doðrultusunda yapýlmaktadýr. Genelkurmay Baþkanlýðý ile Milli Eðitim Bakanlýðý iþbirliðinde silah altýnda bulunan erlere yönelik okuma-yazma ve meslek kurslarý açýlmasýna dair esaslarý belirleyen 08 Þubat 2000 tarihli protokol gereði askeri birliklerde açýlan okuma yazma ve meslek edindirme kurslarý, merkezi düzeyde imzalanan iþbirliði protokolünün ülkenin her tarafýnda uygulandýðýnýn en güzel örneðidir. Yine, Milli Eðitim Bakanlýðý Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel müdürlüðünün 09.01.2001 tarihli "Kamu Kurum

ve Kuruluþlarý, Belediyeler, Vakýflar, Dernekler, Meslek Odalarý Tarafýndan Milli Eðitim Bakanlýðýnýn Denetim ve Gözetiminde Ücretsiz Olarak Açýlacak Yaygýn Eðitim Amaçlý Kurslar Yönergesi" ne göre Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý ile Ýstanbul Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü arasýnda imzalanan iþbirliði protokolü çerçevesinde düzenlenen meslek edindirme kurslarý, yerel bazda düzenlenen iþbirliðinin en güzel örneðidir. Bu iþbirliði kurslarý ile ilgili ilerde ayrýntýlý bilgi vereceðiz. Bu kadar çok kurum ve kuruluþ tarafýndan yaygýn eðitim verilmesine raðmen, örgün eðitimle kýyasladýðýmýzda veya geliþmiþ ülkelerle karþýlaþtýrdýðýmýzda, yaygýn eðitim alanýnda nitelik ve nicelik bakýmýndan çok iyi durumda olduðumuz söylenemez.

Halk Eðitimi Merkezlerinin Kuruluþu : Halk Eðitimi hizmetlerinin etki alanýný geniþletmek, daðýnýk etkinlikleri yurt düzeyinde teþkilatlanacak bir kuruluþla planlý ve sistemli þekilde yürütmek üzere 29 Aðustos 1960 tarihinde Milli Eðitim Bakanlýðý bünyesinde

"Halk Eðitimi Genel Müdürlüðü" kuruldu. Halk Eðitimi Genel Müdürlüðü, 16 Temmuz 1964 gün ve 6/3349 sayýlý Bakanlar Kurulu kararýyla Milli Eðitim Bakanlýðý’ndan alýnýp, Köy Ýþleri Bakanlý’ðýna baðlanmýþtýr. Genel Müdürlük yeniden teþkilatlanmýþ; köy gezici kadýn ve erkek kurslarý, Tarým Bakanlýðý Ev Ekonomisi Þubesi ve Sanayi Bakanlýðý Köy El Sanatlarý Dairesi de Halk Eðitimi Genel Müdürlüðü’ne baðlanmýþtýr. Tüm eðitim kurumlarýnýn Milli Eðitim Bakanlýðý bünyesinde toplanmasý istenildiðinden dolayý Halk Eðitimi Merkezleri, 06/10/1967 gün ve 6/8944 sayýlý Bakanlar Kurulu kararý ile yeniden Milli Eðitim Bakanlýðý’na iade edilerek Kültür Müsteþarlýðý’na baðlandý. Devredilme sýrasýnda Ev Ekonomisi Hizmetleri Tarým Bakanlýðý’na, El Sanatlarý 232


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 233

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Dairesi Köy Ýþleri Bakanlýðýna, gezici köy kadýn ve erkek kurslarý da Kýz Teknik ve Erkek Teknik Öðretim Genel Müdürlüðüne baðlandýðýndan, Halk Eðitimi Genel Müdürlüðü ünitelerinin önemli bir bölümünü kaybetmiþ oldu. 13 Temmuz 1971 tarihinde Kültür Bakanlýðýnýn kurulmasýyla, Halk Eðitimi Genel Müdürlüðü, Milli Eðitim Bakanlýðý Baþ Müsteþarlýðýna baðlandý. 18/08/1972 tarih ve 1440 sayýlý Bakanlar Kurulu kararýyla; Mektupla Öðretim, Halk Eðitim ve Ýnsan gücü Eðitimi Genel Müdürlükleri birleþtirilerek Halk Eðitim Genel Müdürlüðü güçlendirilmiþ oldu. 05/09/1979 gün ve 24755 sayýlý Bakanlýk Oluru ile; Halk Eðitimi Genel Müdürlüðü’nün tüm hizmet ve teþkilatý, Kýz Teknik Öðretim Genel Müdürlüðüne baðlý Gezici Kadýn Kurslarý, Erkek Teknik Öðretim Genel Müdürlüðüne baðlý Sabit ve Gezici Ýlçe Kurslarý, Meslekî Teknik Öðretim Müsteþarlýðý’na baðlý tüm eðitim kurumlarý ve hizmetlerinin yeni kurulan "Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü"ne baðlanmasýna karar verildi. 13/12/1983 gün ve 174 sayýlý Kanun Hükmünde Kararnameye paralel çýkarýlan 179 Sayýlý Kanun Hükmünde Kararnameyle Çýraklýk Eðitimi Genel Müdürlüðü ile Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü "Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Ge-

nel Müdürlüðü" adý altýnda birleþtirildi. Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü’nün bir kolu, 3308 Sayýlý Çýraklýk ve Meslek Eðitimi Kanunu gereðince çýrak, kalfa ve ustalara eðitim vermek ve çeþitli meslek kurslarý açarak sanayinin ihtiyaç duyduðu nitelikli ara insan gücünü yetiþtirmek amacýyla kurulmuþ olan Mesleki Eðitim merkezleridir. Diðer kolu ise Halk Eðitimi merkezleridir. Bu çalýþmamýzda, Halk eðitimi merkezlerinin amacý ve iþlevi, ilkeleri, kapsamý, sayýlarý ve bina durumu, personel durumu, faaliyetleri, iþbirliði çalýþmalarý, istatistiki bilgileri, kayýt-kabul iþlemleri ve yürüttüðü projeler hakkýnda bilgi sunmaya çalýþacaðým.

Halk Eðitimi Merkezlerinin Amacý ve Ýþlevi: Milli Eðitimin genel amaçlarýna ve temel ilkelerine uygun olarak, planlý kalkýnma hedefleri, toplumun yapýsal özellikleri ve ihtiyaçlarý doðrultusunda örgün eðitim sistemine hiç girmemiþ, yahut herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademeden çýkmýþ bütün bireylere; · Okuma-Yazma öðretmek, eksik eðitimlerini tamamlamalarý için sürekli eðitim olanaklarý hazýrlamak; · Ulusal bütünleþmeye ve yurttaþlýk görevini yapmaya yönelik, Atatürk devrimleri doðrultusunda özgürlükçü, demokrasiyi güçlendirici, herkesin düþüncesini, kiþiliði ve yeteneklerini geliþtirici biçimde eðitim çalýþmalarý yapmak; · Çaðýmýzýn bilimsel, teknolojik, toplumsal ve kültürel geliþmelerine uyumlarýný saðlayýcý eðitim olanaklarý hazýrlamak; · Toplum kalkýnmasý için kamusal, özel ve yerel kaynaklar harekete geçirilerek, kalkýnma projelerine halkýn katýlýmýný saðlayýcý önlemler almak; · Kalkýnmayý engelleyen davranýþ, düþünce ve deðerleri deðiþtirerek ulusal kalkýnmayý en geniþ ölçüde des233


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 234

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

tekleyici, ekonomik ve toplumsal içerikli projelerin baþarýya ulaþmasý için elveriþli ortamý yaratýcý eðitim çalýþmalarý düzenlemek ve bu türlü çalýþmalara katýlmak; · Milli kültür deðerlerimizi koruyucu, geliþtirici, tanýtýcý, benimsetici nitelikte eðitim yapmak ve deðerlerin dünya kültürüne açýk olarak geliþtirilmesi ve yaygýnlaþtýrýlmasýna yardýmcý olmak; · Toplu yaþama, dayanýþma, yardýmlaþma, birlikte çalýþma ve örgütlenmeye yönelik alýþkanlýklar kazandýrmak; · Tarým ve endüstri kesimindeki yeni teknoloji ve tekniklerin tanýtýlmasýna, yeni hizmet alanlarýnýn geliþtirilmesine, iþsiz ya da istemediði iþlerde çalýþanlarýn gelir getirici ve yaþam düzeylerini yükseltici beceriler kazanmalarýna yardýmcý olmak; · Yöresel özellikler ve gereksinmelere göre eðitim, üretim, istihdam, pazarlama ve örgütlenmeye yönelik çalýþmalar yapmak; · Kýrsal kesimden kente göçenlerin yeni ortama uyum saðlamalarýna ve gecekondularda yaþayan yurttaþlarýn ekonomik, toplumsal ve kültürel sorunlarýnýn çözümüne dönük eðitim çalýþmalarý yapmak; · Endüstrileþmenin gereksinimi olan iþ gücünün yetiþtirilmesine yardýmcý olmak için mesleki-teknik içerikli eðitim çalýþmalarý yapmak; · Çeþitli mesleklerde çalýþmakta olanlarýn hizmet içinde ve mesleklerinde geliþmeleri için gerekli bilgi ve becerileri kazandýrma olanaðý saðlamak; · Halkýn saðlýðýnýn korunmasý, aile planlamasý; sivil savunma, saðlýklý konuta kavuþma, iyi bir üretici ve tutumlu bir tüketici olma niteliði kazandýrýcý çalýþmalar yapmak; · Boþ zamanlarý sosyal ve kültürel etkinliklerle deðerlendirmeye yönelik eðitim çalýþmalarý yapmak.

Halk Eðitimi Merkezlerinin Ýlkeleri; · Türk Milli Eðitiminin Genel Amaçlarýna Uygunluk Eðitim faaliyetleri, Türk Milli Eðitiminin Genel Amaç ve Ýlkeleri doðrultusunda iyi insan, iyi yurttaþ, iyi üretici ve tüketici yetiþtirecek þekilde düzenlenir. · Herkese açýklýk Yaþ, cinsiyet, meslek, öðrenim durumu gelir ve statüsüne bakýlmadan herkesin yararlanabileceði biçimde götürülür, · Gereksinime dönüklük Bireysel ve toplumsal gereksinimlere uygun olarak götürülür, · Süreklilik Deðiþen öðrenme ihtiyaçlarýna göre bireylerin yaþam boyu yararlanabilecekleri biçimde düzenlenir,

234


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 235

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

· Bilimsellik Her derecede ve türdeki program ve uygulamalar araþtýrmalara dayalý olarak sürekli bir biçimde geliþtirilir ve yenilenir, · Planlýlýk Kalkýnma gereklerine uygun olarak ve üretim, eðitim, insan gücü, istihdam iliþkileri dikkate alýnarak üretken, yaygýn eðitime aðýrlýk verecek biçimde planlanýr, · Yenileme ve geliþmeye açýklýk Programlar, öðrenme-öðretme yöntemleri ile ders araç-gereçleri bilimsel ve teknolojik esaslara, yeniliklere, ülke ve çevre gereksinimlerine göre sürekli olarak geliþtirilir, · Gönüllülük Çalýþmalara birey ve toplumun isteyerek katýlmalarý esas alýnýr, · Her yerde eðitim Kurslar, düzenli ve programlý olarak yalnýz kamu kurumlarý ve özel kurumlarda deðil ayný zamanda evde, çevrede, iþyerlerinde, her yerde ve her fýrsatta gerçekleþtirilir, · Bütünlük Örgün eðitim ile birbirlerini tamamlayacak ve destekleyecek, gerektiðinde ayný nitelikleri kazandýrabilecek biçimde birbirlerinin her türlü olanaklarýndan yararlanabilecek bir bütünlük içerisinde düzenlenir, · Eþgüdüm ve iþbirliði Ayný alanda hizmet yürüten çeþitli kamusal, özel ve gönüllü kuruluþlar arasýnda, eþgüdüm ve iþbirliði oluþturularak etkililik ve verimlilik saðlanýr, · Kültürel öðelere uygunluk Toplumun beklentileri ve kültürel öðeleri dikkate alýnýr,

Halk Eðitimi Faaliyetlerinin Kapsamý : · Örgün eðitimden yararlanamayan bireylerin öðrenme ihtiyaçlarýný karþýlamak, · Mesleki ve teknik yeterlilik kazandýrmak, bilgi ve becerilerini geliþtirmek, ekonomimizin geliþmesi doðrultusunda ve istihdam politikasýna uygun meslek edinmelerine imkan saðlamak, · Çaðýmýzýn bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, kültürel geliþmelerine uyumlarýný saðlamak, · Milli kültür deðerlerimize sahip çýkmalarýný saðlamak, · Boþ zamanlarýný iyi deðerlendirme ve kullanma yanýnda yaratýcý ve yararlý uðraþlarla ilgilenme fýrsatlarý sunmak, · Anne ve babalarýn rollerini etkili biçimde yerine getirebilmelerine ve çocuklarý ile iyi iliþkiler içinde olma235


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 236

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

larýna yardým etmek, · Toplu yaþama, dayanýþma, yardýmlaþma, birlikte çalýþma ve örgütlenme alýþkanlýðý kazandýrarak insan iliþkilerinde ve toplumsal sorunlarýn çözümünde halkýn katýlýmýný saðlamak, · Saðlýklý birey ve aile hayatý için gerekli bilgi ve becerilerini geliþtirmek,

Halk Eðitimi Merkezlerinin Sayýsý ve Bina Durumu : Halk Eðitimi Merkezlerinin sayýsý 922'dir. 922 ilçede bulunan Halk Eðitimi Merkezlerinin büyük bölümü kendi binalarýnda, bir kýsmý mülkiyeti baþka kurumlara ait binalarda veya örgün eðitim kurumlarýna ait binalarda hizmet vermektedirler. Halk Eðitimi Merkezleri, merkez binalarýnýn dýþýnda da deðiþik yerlerde eðitim hizmeti sunmaktadýr. Kurs ve etkinliklerin yapýldýðý yerleri þöyle sýralayabiliriz: Kurslar Nerelerde Açýlýr? · Halk Eðitimi Merkezlerinin kendi binalarýnda, · Mahalle ve köylerde temin edilen kurs yerlerinde, · Eðitim odalarýnda, · Cezaevi ve ýslahevlerinde, · Rehabilitasyon gerektiren hastanelerde, · Kamu ve özel kuruluþlara ait binalarda, · Örgün eðitim kurumlarýna ait binalarda, · Gönüllü kuruluþlarca saðlanan yerlerde, · Ýhtiyaç duyulan uygun diðer yerlerde açýlýr. Görev alaný sadece merkez binanýn yakýn çevresi olmayýp bütün ilçe olduðundan çoðu zaman belde, mahalle ve köylerde de kurslar açýlmaktadýr. Personel Durumu: Halk Eðitimi Merkezlerinde çalýþan idareci , öðretmen ve kadrolu usta öðretici sayýsý 6.439 'dur. Sözleþmeli Personel; · Ücretli usta öðretici sayýsý 11.561 'dir. · Uzman öðreticiler, sayýlarý dönemlere göre deðiþmektedir. Ücretli usta öðreticiler, kadrolu öðretmen veya usta öðretici yeterli sayýda olmadýðý durumlarda açýlan kurs branþýnda yeterliliðini belgeleyen, diplomasý ve beceri durumu dikkate alýnarak, Halk Eðitimi Merkezi Müdürlüðünün teklifi, mülki amirin onayý ile kurs süresince sigortalý olarak çalýþtýrýlmaktadýrlar. Uzman öðretici ise, örgün eðitim kurumlarýnda veya diðer kamu kurumlarýnda görev yapanlardan, hafta sonlarý veya hafta içi akþamlarý branþlarýnda açýlan kurslarda yine Halk Eðitimi Merkezi Müdürlüðünün teklifi, mülki amirin onayý ile kurs süresince görevlendirilen öðreticilerdir.

236


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 237

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Halk Eðitimi Faaliyetleri : Kiþi ve toplumun ihtiyaç duyduðu yaygýn eðitim faaliyetleri; · Okuma-Yazma kurslarý · Mesleki-Teknik kurslar · Sosyal ve Kültürel kurslar · Sosyal-Kültürel etkinlikler, Yoluyla gerçekleþtirilmektedir. Tür sýnýrlamasý yoktur. Ýhtiyaç duyulan her alanda kurslar düzenlenir.

Okuma-Y Yazma Kurslarý: Okur yazarlýk çalýþmalarý, Halk eðitimi faaliyetleri arasýnda önemli bir yer tutar. Yüzde yüz okur yazar bir Türkiye hedefine ulaþabilmek için Cumhuriyetimizin kuruluþundan günümüze kadar ülkemizin en ücra köþelerinde bile okuma yazma kurslarý açýlmýþ, deðiþik dönemlerde düzenlenen kampanyalarla bu çalýþmalar ivme kazanmýþtýr. Ancak hala ülkemizde okur yazar olmayan vatandaþ sayýmýz azýmsanamayacak durumdadýr. Halk Eðitimi Merkezleri'nce okuma yazma kurslarý iki kademeli olarak düzenlenmektedir: · 1.Kademe Okuma-Yazma Kursu · 2.Kademe Okuma-Yazma Kursu (Ýlkokul 5.Sýnýfa denk ) 1. Kademe Okuma-Y Yazma Kursu : Bu kursta Yetiþkinler için I.Kademe Eðitimi Programý uygulanýr. Programýn süresi 90 saattir. Programa katýlanlarýn öðrenme durumlarýna göre bu süre 120 saate kadar uzatýlabilir.

Programýn Genel Amaçlarý: Türk Millî Eðitiminin genel amaçlarý ve temel ilkeleri ile yaygýn eðitimin özel amaçlarý ve ilkeleri doðrultusunda, Okur yazar olmayan yetiþkinlere; · Okuma yazma becerisi kazandýrmak, · Türkçe'yi iyi konuþur hale getirmek, · Temel aritmetik ve yurttaþlýk bilgisi öðretmek, · Günlük yaþamla ilgili temel bilgi, beceri ve davranýþlarý kazandýrmaktýr. I. kademe okuma yazma kurslarý Halk Eðitimi Merkezlerine baðlý olarak uygun görülen her yerde açýlabilir. Katýlan yetiþkinlere MEB Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü tarafýndan okuma ve alýþtýrma kitaplarý ücretsiz olarak gönderilir. Kurslara katýlmak için en yakýn Halk Eðitimi Merkezi veya en yakýn bir eðitim kurumuna baþvuru yeterlidir. Kurs açýlmasý için katýlýmcý sayýsý þartý yoktur. Birinci Kademe Okuma-Yazma Kursunu baþarý ile bitiren yetiþkinlere "Okur Yazarlýk Belgesi" düzenlenir. Kendi kendine ya da deðiþik yöntemlerle okuma yazma öðrenenler, Halk Eðitimi Merkezlerine baþvurduklarý takdirde sýnava alýnýrlar. Baþarýlý olanlara okur yazarlýk belgesi düzenlenir. Okur yazarlýk belgesine sahip olanlar II.Kademe Kurslara katýlmaya hak kazanýrlar. 2. Kademe Okuma-Yazma Kursu (Ýlkokul 5.Sýnýfa denk) 237


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 238

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Bu kursta Yetiþkinler Ýçin Ýkinci Kademe Okuma-Yazma Eðitimi Programý uygulanýr. Program süresi 180 saattir.

Programýn Genel Amacý: Bu programý tamamlayan yetiþkinler ilköðretim programýnýn ilk beþ yýlýna denk bilgi ve beceri kazanýrlar. Yetiþkinler için Ýkinci Kademe Eðitimi Kurslarý, en az on kiþinin baþvurusu hâlinde açýlýrlar. Baþvurular Halk Eðitimi Merkezlerine yapýlýr. Bu kurslarý baþarý ile bitirenlere "Yetiþkinler Eðitimi Ýkinci Kademe Baþarý Belgesi" verilir. Bu belge ilköðretim okulunun ilk beþ sýnýfýna denk sayýlýr. Bu belgeye sahip olanlar Açýk Ýlköðretim Okulunun altýncý sýnýfýna kayýt yaptýrma hakkýna sahip olduklarý gibi sürücü belgesi almak için sürücü kurslarýna baþvurabilirler. Ülkemizde, dolayýsýyla Ýstanbul'da okuryazarlýk çalýþmalarýna ileride Ulusal eðitime Destek Kampanyasý bölümünde ayrýca deðineceðiz.

Mesleki-T Teknik Kurslar: Beceri geliþtirme ve meslek kazandýrma olmak üzere iki þekilde gerçekleþtirilir Beceri Geliþtirme; Genelde bireyin boþ zamanlarýný deðerlendirebileceði, kendi ihtiyaçlarýný karþýlayabileceði, hobi kurslarý denebilecek nitelikte kurslardýr. Meslek Kazandýrma; Ýþ gücü piyasasýnýn ihtiyaç duyduðu nitelikli ara iþ gücünün yetiþtirilmesine yönelik kurslardýr. Mesleki-Teknik kurslar Halk Eðitimi Merkezlerinde en çok açýlan kurslardýr. Yüzlerce farklý branþta kurslar açýlmaktadýr. Mesleki-TTeknik Kurslara örnekler : 1. Ýthalat, ihracat uygulama elemaný yetiþtirme 2. Gümrük ve borsa iþlemleri 3. Radyo televizyon spikerliði ve sunuculuðu 4. Uçucu hostes yetiþtirme 5. Bilgisayar iþletmenliði 6. Bilgisayar programcýlýðý 7. Konfeksiyon 8. Kuyumculuk 9. Bakýr ve gümüþ iþlemeciliði 10. Seyahat acenteliði 11. Turist rehberi yetiþtirme 12. Giyim

238


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 239

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

13. Kalorifer ateþçiliði (1.Kademe) 14. Doðalgaz kalorifer ateþçiliði ( 2.Kademe) 15. Sýhhi tesisatçýlýk (Genel) 16. Radyo TV tamirciliði 17. Ayakkabý imalatý ve tamirciliði 18. Aþçýlýk 19. Hasta ve yaþlýlara bakým, refakatçi yetiþtirme 20. Sebze ve meyve konserveciliði 21. Meyvecilik 22. Ýpek böcekçiliði 23. Arýcýlýk 24. Battaniyecilik 25. Trikotaj 26. Konfeksiyon makineleri kullanýmý 27. Stilistlik, modelistlik 28. El sanatlarý (çiçekçilik, folklorik bebek yapýmý, makrome, seramik, çinicilik, cam süsleme ve porselen boyama, vitray, taký, ahþap boyama, ahþap rölyef) 29. Resim (sulu boya tekniði, guaj boya tekniði, yaðlý boya tekniði) 30. Ebru 31. Kuaförlük (Genel) 32. Otelcilik ve turizm eðitimi (Genel) 33. Makine nakýþlarý 34. El nakýþlarý 35. Yorgancýlýk 36. Bilgisayarlý muhasebe

Sosyal -K Kültürel Kurslar : Toplumun kültür düzeyini yükseltmek, kiþilerin sosyal ve kültürel geliþimini desteklemek, bilgi ve beceri kazandýrmak, bir üst öðrenim sýnavlarýna hazýrlamak, kültürel deðerlerimizi korumak, yaþatmak ve yaygýnlaþtýrmak amacýyla düzenlenir. Sosyal ve Kültürel Kurslara örnekler : 1. Tüketici eðitimi 2. Güzel konuþma ve diksiyon 3. Demokrasi ve insan haklarý 4. Kooperatifçilik 5. Anne ve çocuk eðitimi 6. Ýlk yardým 7. Ýzcilik 8. Çevre saðlýðý 239


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 240

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

9. Aile planlamasý 10. Sivil savunma 11. Yazýþma kurallarý 12. Trafik eðitimi 13. Yabancý dil 14. Türk halk müziði 15. Türk sanat müziði 16. Türk halk oyunlarý (Her yöre için ayrý) 17. Tiyatro Sosyal-K Kültürel Uygulamalar : Bu etkinlikler, Halk Eðitimi hizmetlerinin geniþ kesimlere ulaþmasýnda çok önemli bir unsurdur. Toplumun moral deðerlerinin yükseltilmesi, kiþilerin dostluk iliþkilerinin geliþtirilmesi, yardýmlaþma, dayanýþma, paylaþma duygularý ve iç barýþýn güçlendirilmesine katký ve destek saðlayan faaliyetlerdir. Halk Eðitimi merkezleri arasýnda bilgi ve tecrübe alýþveriþini güçlendirmek, yenilikleri takip edip kursiyerlere aktarmak, birlik, beraberlik, dayanýþma, dostluk ve arkadaþlýk iliþkilerini geliþtirmek amacýyla her yýl Mayýs-Haziran aylarý içerisinde "Bölgesel Halk Eðitimi Etkinlikleri" düzenlenmektedir. Bölge olarak seçilen 5 ilde düzenlenen bu etkinliklere Halk Eðitimi Merkezleri sergi, tiyatro, müzik, oyun vb. etkinliklere katýlmakta görkemli faaliyetler gerçekleþtirilmektedir. Çeþitli kurslara devam eden kursiyerler arasýnda beceri yarýþmalarý düzenlenmekte, bu yarýþmalarda Türkiye çapýnda dereceye giren ürünlerin kursiyer ve öðretmenleri ile ilgili Halk Eðitimi Merkezleri ödüllendirilmektedir. Sosyal - Kültürel Uygulamalara Örnekler : -Yarýþma

-Sempozyum

-Sergi

-Yürüyüþler

-Toplantý

-Sanatçý sohbet ve imza günleri

-Gezi

-Kampçýlýk

-Gösteri

-Ýzcilik

-Fuar

-Yaz spor etkinlikleri

-Festival

-Sportif müsabakalar

-Þenlik

-Temsil

-Kutlama

-Kermes

-Panel

-Anma günleri

-Konferans

-Kampanyalar

-Seminer

240


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 241

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ýþbirliði Kurs ve Etkinlikleri : Halk Eðitimi Merkezleri faaliyetlerini gerçekleþtirirken bazý resmi ve özel kurum-kuruluþlarla gerek bakanlýk düzeyinde gerekse mahalli düzeyde iþbirliði yapar. Bu iþbirliklerinde taraflarýn imkanlarý birleþtirilir ve ortak protokol imzalanarak uygulamaya konur. Halk Eðitimi Merkezlerinin iþbirliði içinde yürüttüðü önemli proje ve faaliyetlerden bazýlarý; · Singer iþbirliðinde ev hanýmlarýna yönelik beceri kurslarý · Anne çocuk eðitimi projesi · Genç kýz ve kadýnlarýn eðitimini destekleme projesi · Doðu ve Güneydoðu Anadolu illerindeki sosyal kalkýnmayý destekleme projesi · Genelkurmay Baþkanlýðý ile birlikte Er ve Erbaþlara yönelik beceri kurslarý · Adalet Bakanlýðý iþbirliðinde Ceza ve Tutukevlerindeki hükümlü ve tutuklulara yönelik kurslar · Devlet Bakanlýðý iþbirliðinde koruma altýndaki çocuklara yönelik kurslar · Orman Bakanlýðý iþbirliðinde Avcý Eðitim Kurslarý · Ýstanbul ve Ege Halý Ýhracatçýlarý Birliði ve Sümer halý iþbirliðinde halýcýlýk-kilimcilik kurslarý · Glaxo Smith Kline firmasý iþbirliðinde Hepatit B ile Savaþým Seminerleri · Coats ( Türkiye) Ýplik Sanayi A.Þ. ile Nakýþ Kursu · Tetra Pak Firmasý ile sütün bilinçli kullanýmý · Aygaz A.Þ. ile LPG'nin bilinçli kullanýmý

KURS VE KURSøYER SAYISI

Okuma-Yazma

Mesleki-Teknik

Sosyal-Kültürel

TOPLAM

ÖöRETøM YILI

Kurs

Kursiyer

Kurs

Kursiyer

Branú

Kurs

Kursiyer

Branú

Kurs

Kursiyer

Branú

Sayısı

Sayısı

Sayısı

Sayısı

Sayısı

Sayısı

Sayısı

Sayısı

Sayısı

Sayısı

Sayısı

2002-2003

17.828

354.754

28.162

557.000

231

13.579

346.368

135

59.569

1.258.122

366

2003-2004

2.295

172.647

11.143

510.128

161

4.227

312.572

103

17.665

995.347

264

2004-2005

2.175

150.133

12.379

577.073

169

6.017

398.897

78

20.571

1.126.103

247

Tablo:1

Ýstatistiki Bilgiler: Milli Eðitim Bakanlýðý Çýraklýk ve Yaygýn eðitim genel müdürlüðüne baðlý olarak Halk Eðitimi Merkezi Müdürlüklerince açýlan kurslara iliþkin 2002-2003, 2003-2004, 2004-2005 öðretim yýllarýna ait istatistiki bilgiler aþaðýda sunulmuþtur. (Bknz. Tablo:1,2,3,4,5)

241


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 242

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Kursiyer Sayısı Kurs Sayısı

944

Kadın

Erkek

Toplam

26.634

20.169

46.803

Tablo:2

Genelkurmay Baúkanlı÷ı øúbirli÷iyle Açılan Kurslar: Kursiyer Sayısı Kurs Sayısı

549

Kadın

Erkek

Toplam

140

24.177

24.317

Tablo:3 Adalet Bakanlı÷ı øúbirli÷iyle Açılan Kurslar: Kursiyer Sayısı Kurs Sayısı

310

Kadın

Erkek

Toplam

1.513

6.506

8.019

Tablo:4 Engelliler øçin Açılan Kurslar Kursiyer Sayısı Kurs Sayısı

46

Kadın

Erkek

Toplam

449

607

1.056

Tablo:5 2004-2005 Öðretim Yýlý Kursiyerlerinin Cinsiyet Daðýlýmý: Kadýn Kursiyer : 652.932

% 57,98

Erkek Kursiyer : 473.171

% 42,02

Çeþitli Kurumlarla Ýþbirliði Yapýlarak Açýlan Kurslar:Kayýt-Kabul Ýþlemleri : Kurslara Kabul: Kurslara devam edeceklerde; · Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olma þartý aranýr. (Yabancý uyruklular için Valilik izni gerekir.) · Yaþ sýnýrý yoktur. Ýlköðretim çaðýndaki öðrenciler, okul saatleri dýþýnda katýlabilirler. · Belirli yaþ ve eðitim seviyesi (programýn özelliðine göre) aranýr. Bu durum kurs duyurularýnda belirtilir. 242


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 243

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Kurslara Kayýt: Kurslara kayýt için bireysel baþvuru olabileceði gibi, merkeze uzak yerlerde ikamet edenler baðlý olduklarý köy/mahalle muhtarlýðýna ve okul müdürlüðüne de baþvuruda bulunabilirler. Kayýt Dönemleri: Yýlýn oniki ayýnda kayýt yapýlýr. Yeterli sayý oluþtuðunda öðretmen ve derslik durumu dikkate alýnarak her zaman kurs açýlabilir. Öðretmen ve kursiyerlerin ortak talepleri doðrultusunda kurslar tatil dönemlerinde de devam edebilir. Kurslarýn Haftalýk ve Günlük Çalýþma Saatleri: Uygulanan programýn süresi, katýlýmcýlarýn devam edebilme talep ve imkanlarý dikkate alýnarak, sabah 07.00 ile 24.00 (Tam gün tam yýl uygulamasý kapsamýnda) saatleri arasýnda belirlenir ve mülkî amirin onayý ile uygulanýr.

Halk Eðitimi Merkezlerince Yürütülen Projeler : Ulusal Eðitime Destek Kampanyasý : Bakanlýðýmýzýn baþta okuma-yazma çalýþmalarý olmak üzere diðer eðitim faaliyetlerini desteklemek, kapsamýný geniþletmek ve daha geniþ kitlelere ulaþmak amacýyla Sayýn Cumhurbaþkanýmýz adýna eþleri Sayýn Semra Sezer'in önderlik ettiði sekizinci seferberlik olan Ulusal Eðitime Destek Kampanyasý baþlatýlmýþtýr. 8 Eylül 2001 tarihinde ülke genelinde, bütün yerleþim birimlerinde düzenlenen törenlerle ilk adýmý atýlan Ulusal Eðitime Destek Kampanyasý büyük bir coþku ve heyecan yaratmýþtýr. Bu kampanyanýn temel amacý; Bakanlýðýmýz dýþýnda diðer kamu kuruluþlarý özel ve özerk kuruluþlar, gönüllü kuruluþlar, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve gönüllü bireylerin katkýsý ve katýlýmlarýyla, - Okuma-yazma bilmeyen yurttaþlarýn eksik eðitimlerini tamamlamak ve temel eðitim düzeyinde eðitim görmelerine imkan saðlamak, - Gelir getirici beceri ve meslek kazanmalarýný saðlamak, - Zorunlu eðitim çaðýnda olup okul dýþýnda kalan çocuklarýn okula kazandýrýlmalarýný saðlamaktýr. Ulusal Eðitime Destek Kampanyasýnýn baþladýðý 8 Eylül 2001 tarihinden 8 Mayýs 2005 tarihine kadar ülke genelinde 959.201 vatandaþýmýz okuma-yazma kurslarýnda, 2.122.640 vatandaþýmýz gelir getirici beceri ve meslek kurslarýnda, 1.541.619 vatandaþýmýz sosyal ve kültürel beceriler kazandýrma kurslarýnda eðitim görmüþtür. Toplam 4.623.460 vatandaþýmýz bu kurslara katýlarak okuma-yazma öðrenmiþ veya mesleki beceri edinmiþtir. Anne Çocuk eðitimi Projesi : Anne Çocuk Eðitimi Programýnýn amacý; çocuðun çok yönlü geliþimini, onun en yakýn çevresi olan anne yoluyla desteklemektir. Program, Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü taþra birimleri olan Halk Eðitimi Merkezlerince kurslar yoluyla uygulanmaktadýr. Bu kurslara 0-6 yaþ grubunda çocuðu olan anneler katýlmakta, kurslar 02, 2-4, 5-6 yaþ gruplarýnda çocuðu olan anneler için ayrý ayrý düzenlenmektedir. Anneler; çocuklarýnýn bakýmý, geliþimi, beslenmesi, hastalýklardan korunmasý, önlenebilir kazalar, ilkyardým, kadýn üreme saðlýðý ve aile planlamasý, anne-baba-çocuk iliþkileri konularýnda bilgilendirilerek; çocuk geliþimi ve eðitiminde daha baþarýlý, kendilerine güvenen, sorunlarýyla baþa çýkabilen bireyler olarak yetiþtirilmektedir.

243


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 244

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Aile Saðlýðý Eðitimi Projesi : Genel Müdürlüðümüz ve Aile Saðlýðý ve Planlamasý Vakfý arasýnda 27.08.1999 tarihinde imzalanan protokol ile Halk Eðitimi Merkezlerinde görevli öðretmenlerin; anne çocuk saðlýðý, aile planlamasý yöntemleri, cinsel yolla bulaþan hastalýklar HIV/AIDS konularýnda bilgilendirilmeleri ve toplumun bilinçlendirilmesi amacýyla "Aile Saðlýðý Eðitimi Projesi" uygulanmaktadýr. Benim Ailem Projesi : 0-6 yaþ arasýnda çocuðu olan ve okul öncesi eðitimden yararlanamayan çocuklarýn aileleri, anneleri ya da bakýcýlarý aracýlýðý ile desteklenmesidir. Projenin hedef kitlesi, çocuðu okul öncesi eðitimden yararlanamayan ve sosyal desteðe ihtiyacý olan ailelerdir. Proje baþta UNICEF, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüðü olmak üzere çeþitli kurum ve kuruluþla iþbirliði halinde yürütülmektedir. Türk Toplumunun Atatürkçü Düþünce Doðrultusunda Yetiþtirilmesi ve Güçlendirilmesi Projesi : Vatandaþlara Atatürkçü düþünce sistemini, Atatürk ilke ve inkýlaplarýný anlatmak, kavratmak ve benimsetmek amacýyla, Halk Eðitimi Merkezleri'nce düzenlen kurs ve etkinliklerde bu konu iþlenerek, toplumun Atatürkçü düþünce doðrultusunda yetiþtirilmesi ve güçlendirilmesi planlanýr.

Ýstanbul'da Halk Eðitimi Çalýþmalarý : Buraya kadar, halk eðitimi çalýþmalarý ile ilgili genel çerçeveyi çizmeye çalýþtýk. Çalýþmamýzýn baþlýðý "Ýstanbul'da Ýlçe Halk eðitimi Merkezi Faaliyetleri" ise de, bu genel çerçeve Ýstanbul'daki halk eðitimi çalýþmalarýný da kapsadýðý için bu formatý tercih ettik. Þüphesiz Ýstanbul'da Türkiye'nin en büyük ili olarak, bu genel esas ve usuller çerçevesinde büyük bir özveriyle yaygýn eðitim hizmetleri sürdürülmektedir. Çalýþmamýzýn bu bölümünde, önce Ýstanbul'da halk eðitimi çalýþmalarý hakkýnda genel bilgileri sunduktan sonra, merkezi bir ilçe olarak Bakýrköy ve merkezden uzak, kýrsalý ve köyleri olan Çatalca ilçelerindeki halk eðitimi çalýþmalarýný somut örneklerle anlatmaya çalýþacaðým. Bütün illerde olduðu gibi Ýstanbul'da da halk eðitimi çalýþmalarý, Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü bünyesinde, yaygýn eðitimden sorumlu il müdür yardýmcýlýðýna, (Eski adýyla Halk Eðitimi Baþkanlýðý’na) ilçelerde de Ýlçe Milli Eðitim Müdürlükleri’ne baðlý olarak otuzüç Halk Eðitimi Merkezi Müdürlüðü tarafýndan yürütülmektedir. Her ilçede bir Halk Eðitimi Merkezi olmakla birlikte, Kadýköy ilçesinde Kadýköy merkez ve Bostancý'da iki Halk Eðitimi merkezi vardýr. Otuzüç Halk Eðitimi Merkezinde, 33 müdür (10'u vekil), 15 müdür baþyardýmcýsý, 100 müdür yardýmcýsý, 193 kadrolu öðretmen, 34 kadrolu usta öðretici, 20 veri hazýrlama ve kontrol iþletmeni, 7 teknisyen , 3 þoför, 41 hizmetli olmak üzere toplam 443 kadrolu personel, 1169 ücretli usta öðretici görev yapmaktadýr. Toplam personel sayýsý 1612'dir. Düzenlenecek her türlü kurs ve etkinlik, öðretim yýlý baþýnda (eylülde), ikinci dönem baþýnda (sömestir tatili sonrasý) ve yaz döneminde (Temmuz) önce Halk Eðitimi Merkezlerinde görevli idareci ve öðretmenlerin katýlýmýyla yapýlan merkez planlama toplantýsýnda, ardýndan ilçe kaymakamýnýn baþkanlýðýnda ilgili tüm kurum ve kuruluþlarýn katýlýmýyla yapýlan ilçe planlama toplantýsýnda, daha sonra da il bazýnda yapýlan il planlama toplantýsýnda kararlaþtýrýlarak uygulamaya konulmaktadýr. 244


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 245

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ülkenin, bölgenin ve ilçelerin ihtiyaçlarý dikkate alýnarak belirlenen kurslarýn daha verimli olabilmesi için özen gösterilmekte, kurs türlerinin, kurs sayýsýnýn ve etkinliklerin artmasý için resmi kurumlar ve sivil toplum kuruluþlarý ile iþbirliði yapýlmaktadýr. Yaygýn eðitim çalýþmalarýmýzýn etkili ve verimli olabilmesi için üç unsurun bir arada olmasýna dikkat edilmektedir. Kurs öðretmeni (kadrolu veya sözleþmeli usta öðretici), kurs için gerekli araç gereç ve kursa talep. Bu üç unsur bir araya getirildiðinde her türlü kurs düzenlenebilmektedir. Halk Eðitimi Merkezleri’nde kadrolu öðretmen sayýsýn az olmasý sebebiyle, kurs açýlacak branþlarda önce sözleþmeli usta öðretici bulunmakta, bakanlýðýmýzca verilen araç gereçler yeterli olmadýðý durumlarda mahalli imkanlarý harekete geçirerek sýnýfýn her türlü donanýmý tamamlanmakta, üçüncü unsur olarak kursa talep olmasý için, alan araþtýrmalarý yýlýn 12 ayýnda devam etmektedir. Kurslara iliþkin duyurular, çeþitli broþürler, pankartlar, okul müdürlüklerine ve muhtarlýklara yazýlan yazýlarla yapýldýðý gibi, idareci, öðretmen ve usta öðreticiler tarafýndan mahallelere, evlere yapýlan ziyaretlerle de çalýþmalar halka tanýtýlmaktadýr. Deðiþik dönemlerde düzenlenen sergi ve etkinlikler de halk eðitimi çalýþmalarýnýn halka tanýtýlmasýnda etkili olmaktadýr. En etkili tanýtým, bir kursa katýlýp aradýðýný bulan, memnun olan kursiyerin yaptýðý tanýtým olmaktadýr. Memnun ayrýlan her bir kursiyer daha sonra 10 kursiyer olarak bize geri dönmektedir. Halk Eðitimi Merkezleri’nde üretilen ürünler, her yýl, önce her merkezde ayrý ayrý düzenlenen sergilerde, daha sonra da 33 merkezin genel sergisi olarak büyük bir salonda sergilenmektedirler. Geçen yýl halk eðitimi genel sergisi yýldýz sarayýnda yapýlmýþtýr. Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü tarafýndan deðiþik firmalarla iþbirliðinde düzenlenen yarýþmalarda, Ýstanbul Halk Eðitimi Merkezleri her yýl çeþitli dereceler kazanmýþlardýr. Bu baðlamda, 2005-2006 öðretim yýlýnda; - Coats Makine Nakýþý Yarýþmasý’nda, Kadýköy Halk Eðitimi Merkezi Türkiye birinciliði, - Ören Bayan Nakýþ ve Parça Birleþtirme Yarýþmasý’nda, Kadýköy Halk Eðitimi merkezi Türkiye üçüncülüðü, Beþiktaþ ve Bostancý Halk Eðitimi Merkezleri 2 adet mansiyon, - Pebeo Boyama Yarýþmasý’nda, Beþiktaþ Halk Eðitimi Merkezi porselen boyamada Türkiye birinciliði, Kadýköy Halk Eðitimi Merkezi kumaþ boyamada Türkiye ikinciliði, Üsküdar Halk Eðitimi Merkezi de ahþap boyamada Türkiye üçüncülüðü kazanmýþlardýr. 2006-2007 yýlýndaki yarýþmalar için de hazýrlýklar devam etmektedir.

Yürütülen Faaliyetler: Halk Eðitimi Merkezleri’nde düzenlenmesi planlanan faaliyetler ulusal-yerel basýn yoluyla, afiþ ve pankartlarla, duyurularla ve alan taramalarý sonucunda belirlenmekte, halkýn ihtiyaç ve talepleri doðrultusunda kurslar açýlmaktadýr. Ýstanbul Halk Eðitimi Merkezlerinde; bilgisayar kullaným kursu, bilgisayarlý muhasebe, kalorifer ateþçiliði, giyim, modelistlik, stilistlik, kuaförlük gibi çaðýn gereði ihtiyaç duyulan mesleki beceri kurslarý, okuma-yazma, halk oyunlarý, anne çocuk eðitimi, diksiyon, salon danslarý-sporlarý gibi sosyal kültürel kurslar ile Siirt battaniyeciliði, bakýr iþlemeciliði, tezhip gibi özellik arz eden kurslar açýlmaktadýr. 2005-2006 Öðretim Yýlýnda; Sosyal Kültürel Kurslar: Anne Çocuk Eðitimi Programlarý, Aile Planlamasý, Aero245


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 246

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

bik-Jimnastik, Baba Destek Programý, Bale, Basketbol, Eðitici Anne, Enstrüman Öðretimi (Baðlama, Davul, Gitar, Klarnet, Keman, Ney, Org, Ud) Ev Ekonomisi, Yabancý Diller (Almanca, Fransýzca, Ýngilizce, Ýtalyanca, Ýspanyolca, Rusça, Arapça, Yunanca, Japonca), Güzel Konuþma ve Diksiyon, Okuma-Yazma, Kooperatifçilik, Kurban Kesimi, Tenis, Türkçe, Matematik, Fizik, Kimya, Tarih, Osmanlýca, Sahne Sanatlarý, Satranç, Türk Halk Oyunlarý, Toplantý Yönetimi Kursu, Türk Halk Müziði, Türk Sanat Müziði, Yaþlý ve Hastalara Bakým Kursu. Toplam 42 branþta sosyal kültürel kurslar düzenlenmiþtir. 2005-2006 Öðretim Yýlýnda; Mesleki-Teknik Kurslar: Aðaç Oymacýlýðý, Ahþap Boyama, Ahþap Rölyef, Arýcýlýk; Aþçýlýk, Avcý Eðitimi, Bakýr Ýþlemeciliði, Bilgisayar (Ýþletmenliði, Grafik Tasarýmý, Web Tasarýmý, Bakým Onarýmý, Programcýlýðý) Bilgisayarlý Muhasebe, Bilgisayarlý Modelistlik, Ciltçilik, Çinicilik, Daktilografi, Dekoratif Resim, Kalorifer-Doðalgaz Ateþçiliði, Ebru, El Nakýþlarý (Türk iþi, Ýðne Oyasý, Basit Ýðne, Bartýn Ýþi, Genel Oyalar), El Sanatlarý (Boyama, Cam Süsleme, Gravür, Süsleyici Desen Hazýrlama, Taký, Rölyef, Folyo) Elektrik Tesisatçýlýðý, Emlak Danýþmanlýðý-Komisyonculuðu, Erkek Berberliði, Satýþ Elemaný Yetiþtirme, Ev Aksesuarý, Ev Ekonomisi, Ev Mefruþatý Dikimi, Fayton Sürücülüðü Kursu, Folklorik Bebek, Forklift Kullaným, Fotoðrafçýlýk, Giriþimcilik, Giyim (Biçki Dikiþ, Buluz Etek, Fantezi Giyim) Gümüþ Ýþlemeciði, Güzel Sanatlara Hazýrlýk, Halkla Ýliþkiler, Hüsnü Hat, Ýpek Boyama, Karo-Fayans Döþemeciði, Konfeksiyon Makineleri Kullaným (Ýlik Düðme, Overlok, Reþme), Halý-Kilim, Bayan Kuaförlüðü (Cilt Bakýmý, Makyaj, Ma-

nikür-Pedikür, Saç Bakýmý ve Kesimi, Epilasyon), Kumaþ Boyama, Kumaþ Desenleme, Makine Nakýþlarý (Beyaz Ýþ, Temel, Tekamül, Maraþ Ýþi, Türk Ýþi) Masörlük, Metal Ýþleri, Modelistlik, Mum Yapýmý, Organik Tarým, Oto Bakým Onarým (Elektrik, Boyama, Lastik), Pasta ve Bisküvi Hazýrlama, Radyo ve Televizyon Spikerliði, Resim, Sebzecilik, Sera-

cýlýk, Stilistlik, Tel Kýrma, Tezhip, Terzilik, Uygulamalý Tiyatro, Trikotaj, Tur Operatörlüðü, Yönetici Sekreterliði. Toplam 86 branþta mesleki teknik kurslar düzenlenmiþtir.

2005-2006 Ö÷retim Yılı Kurs ve Kursiyer Durumu Kurs Sayısı

Kursiyer Sayısı

Okuma-Yazma

1514

32.856

Sosyal Kültürel Ve Mesleki

4687

97371

6201

130227

Teknik TOPLAM Tablo:6

Ýstanbul Halk Eðitimi Merkezlerinde genel toplamda, 128 branþta kurs açýlmýþ olup, talep halinde diðer kurslarda açýlabilmektedir. (Bknz. Tablo:6)

Ýþbirliði Protokolleri: Milli Eðitim Bakanlýðý Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü ile Kamu Kurum-Kuruluþlarý ve sektörleri ile yapýlan iþbirliði protokolleri çerçevesinde kurslar açýlmakta, öðretmen, kursiyer ve vatandaþlara yönelik seminer, yarýþma, panel gibi faaliyetler yürütülmektedir.

246


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 247

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Müdürlüðümüz ile Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý ve Ýlçe Belediye Baþkanlýklarý ile imzalanan iþbirliði protokolü dahilinde de Ýlimizde Okuma-Yazma, Mesleki-Beceri ve Sosyal-Kültürel kurslar açýlmaktadýr.

Özellik Arz Eden Faaliyetlerimiz: · Aile-Çocuk Eðitimi; Milli Eðitim Bakanlýðý Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü ile UNICEF iþbirliðinde 2003-2004 öðretim yýlýnda Aile Çocuk Eðitimi Programý uygulamaya konulmuþtur. Program Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Ýl Tarým, Ýl Saðlýk ve Ýl Müftülüðü katkýlarýyla sürdürülmektedir. · Kurban Kesim Elemaný Yetiþtirme; Kurban bayramýnda ibadet maksadýyla kurban kesmek isteyen vatandaþlarýn kurbanlarýný dini hükümlere, saðlýk þartlarýna ve çevre temizliðine uygun bir þekilde kurban kesimi yapmalarýný saðlamak amacýyla Milli Eðitim Bakanlýðý ile Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý arasýndaki protokol gereði kurslar açýlmaktadýr. · Baba Destek Programý; Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü, Özel Eðitim Rehberlik ve Danýþma Hizmetleri Genel Müdürlüðü ile Anne Çocuk Eðitim Vakfý arasýnda 15/07/2004 tarihinde imzalanan iþbirliði protokolü gereði babanýn eðitici potansiyelini geliþtirmek için Baba Destek Programý uygulanmasý baþlatýlmýþtýr. · Benim Ailem Projesi :0-6 yaþ arasýnda çocuðu olan ve okul öncesi eðitimden yararlanamayan çocuklarýn aileleri, anneleri ya da bakýcýlarý aracýlýðý ile desteklenmesidir. Projenin hedef kitlesi çocuðu okul öncesi eðitimden yararlanamayan ve sosyal desteðe ihtiyacý olan ailelerdir. Proje baþta UNICEF, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüðü olmak üzere çeþitli kurum ve kuruluþla iþbirliði halinde yürütülmektedir. · Türk Toplumunun Atatürkçü Düþünce Doðrultusunda Yetiþtirilmesi ve Güçlendirilmesi Projesi: Bu kapsamda derslerde, belirli gün ve haftalarda, açýlýþ törenlerinde, yýl sonu sergi ve fuarlarýnda, panel-sempozyum-konferanslarda; Atatürk'ün Hayatý, Atatürk Bayrak ve Yurt Sevgisi, Kurtuluþ Savaþý ve Yurdun Düþmanlardan Temizlenmesi, Cumhuriyetin Getirdikleri, Atatürk Ýlke ve Ýnkýlaplarý, Yönetim Þeklimiz ve Demokrasi, Atatürkçü Düþüncede Özellik Taþýyan Önemli Yaklaþýmlar, Ýnsan Hak ve Hürriyetleri ile Sorumluluk, Ýnsan Sevgisi ve Sorumluluk, Dayanýþma, Kadýnýn Türk Toplumundaki Yeri ve Aile Hayatý, Akýlcýlýk ve Bilime Verilen Önem, Barýþçýlýk, Taassupsuzluk, Çaðdaþlaþma ve Uygarlýk, Milli Tarih, Milli Ahlak, Milli Eðitim, Milli Kültür, Güzel Sanatlar, Türk Dili ve Edebiyatý, Türk Musikisi ve Türk Folkloru Türk Tiyatrosu ve Sahne Oyunlarý, Spor ve Sporcu, Atatürk'ün Spor Sevgisi Çocuk Haklarý Sözleþmesi ile ilgili konular iþlenmektedir. · Bölgesel Halk Eðitimi Fuarý: Her yýl düzenlenen Bölgesel Halk Eðitimi Fuarýna Ýlimiz Halk Eðitimi Merkezleri de katýlmaktadýrlar. Bunlardan son 3 yýlda yapýlan faaliyetler aþaðýya çýkartýlmýþtýr. 2003 yýlýnda 20-22 Haziran 2003 tarihlerinde Kastamonu ilinde yapýlmýþ olup, ilimizden 4 Halk Eðitimi Merkezi katýlmýþtýr. 2004 yýlýnda 9,10,11 Haziran 2004 tarihlerinde Bursa ilinde yapýlmýþ olup, ilimizden 4 Halk Eðitimi Merkezi katýlmýþtýr. 2005 yýlýnda 1-2-3 Haziran 2005 tarihlerinde Diyarbakýr ilinde yapýlmýþ olup, 3 Halk Eðitimi Merkezi katýlmýþtýr. · Sergiler: Ýlimiz Halk Eðitimi Merkezleri’nde açýlan kurslarda üretilen ürünlerin sergilenmesi ve tanýtýmý her eðitim öðretim yýlý sonunda yapýlan törenlerle yapýlmaktadýr. · Halk Oyunlarý Gösterileri: Ýlimiz Halk Eðitimi Merkezleri halk oyunlarý ekipleri her yýl mayýs-haziran aylarýnda Sultanahmet meydanýnda turistlere ve halkýmýza yönelik halk oyunlarý gösterileri yapmaktadýrlar.

247


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 248

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Yürütülen Ýki Büyük Proje : 1- Ulusal Eðitime Destek Kampanyasý Projesi : Kampanya ile ilgili proje ve uygulama yönergesi Nisan 2001'de ilimize ulaþmýþtýr. Mayýs 2001'de 1703 ilköðretim, lise ve dengi okullarda, toplam 2.088.000 öðrenci üzerinde yapýlan anket uygulamasý neticesinde 300.303 okuma-yazma bilmeyen tespit edilmiþtir. Kampanyanýn süresi içerisinde tespit edilen bu vatandaþlarýmýzýn eðitim ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý hedeflenmiþtir. Yardým Toplama Komitesi oluþturulmuþ, T.C. Ziraat Bankasý Caðaloðlu Þubesi’nde 29037076-5001 TL., 29037076-5002 USD., 29037076-5003 Euro hesabý açýlmýþ, ayrýca her ilçede ayrý ayrý olmak üzere Yardým Toplama Komitesi oluþturulmuþtur. Kampanyaya Dünya Okuma-Yazma Günü olan 8 Eylül 2001 tarihinde Cemal Reþit Rey salonunda yapýlan törenle start verilmiþtir. Ýlimizde sayýn valimiz ve eþlerinin baþkanlýðýnda ilçelerde ise ilçe kaymakamlarý ve eþlerinin baþkanlýklarýnda, il ve ilçe milli eðitim müdürleri, askeri birlikler, kamu kurum-kuruluþlarý, ve sivil toplum kuruluþlarý temsilcilerinin katýlýmlarýyla il ve ilçe yürütme kurullarý oluþturulmuþtur. Valilik makamý olurlarýyla Planlama ve Koordinasyon Kurulu, Ýl Deðerlendirme Komisyonu, Gezi ve Saðlýk Komisyonu oluþturulmuþtur. Beþiktaþ Halk Eðitimi Merkezi’nde kurulan Ýl Ýrtibat Bürosunda, Planlama ve Koordinasyon Kurulu her 15 günde bir düzenli olarak toplanarak kampanya ile ilgili deðerlendirme yapmaktadýrlar. Ýlimizde Bilimsel Çalýþmalar Komisyonu tarafýndan hazýrlanan I. Kademe Okuma-Yazma Kursu Sýnav Ölçüm Modelinin uygulanabilmesi Talim ve Terbiye Kurulu Baþkanlýðýnca uygun görülmüþtür. Açýlan kurslarda Milli Eðitim Müdürlüðü Personeli olan öðretmenler ile gönüllü öðreticiler görev yapmaktadýrlar. Faaliyetler Kapsamýnda; I. Kademe Okuma-Yazma Kursunu bitirenlerin II. Kademe Okuma-Yazma Kurslarýna, II. Kademe Kurslarýný bitirenler de Açýk Ýlköðretim Okullarýna yönlendirilmektedir. Okullarda, Resmi Kurum-Kuruluþlarda ve Sivil Toplum Kuruluþlarýnda kayýt noktalarý oluþturulmuþtur. Kurslar imkanlar dahilinde kursiyerlerin ikametgahlarýna yakýn olan yerlerde açýlmaktadýr. Kurslarýn içinde Türk Milli Eðitiminin Genel Amaç ve Temel Ýlkeleri ile Atatürkçülük, Laiklik, Ülkemiz-Dünyamýz, Ýlkyardým, Trafik ve Kazalarý ve Genel Kültür Konularýna da yer verilmektedir. Kampanya Valiliðimiz gözetiminde Ýl Milli Eðitim Müdürlüðümüzün koordinesinde, Askeri birlikler, üniversiteler, büyükþehir, ilçe ve belde belediye baþkanlýklarý ile kamu kurum-kuruluþlarý ve sivil toplum kuruluþlarý, yazýlý ve görsel medya ve sanatçýlarýmýzýn destekleri ile yürütülmektedir. Kampanyanýn sekreterya görevi Halk Eðitimi Merkezlerince yapýlmaktadýr. (Bknz. Tablo:7)

248


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 249

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

09/03/2007 Tarihi øtibariyle Ulusal E÷itime Destek Kampanyası Sonuçları

øSTANBUL

TESPøT

2001

2002

2003

2004

2005

2006

KURSA

TESPøT EDøLøP

EDøLEN

2002

2003

2004

2005

2006

2007

ALINAN

KURSA

TOPLAM

ALINAMAYAN

OKUMAZYAZMAZ

TOPLAM

300.303

48.795

34.797

22.192

39.796

32.856

18.826

197.262

103.041

Tablo:7

Kampanyanýn, tek bir okumaz-yazmaz kalmayýncaya kadar sürdürülmesi ile ilgili Cumhurbaþkanlýðý Genel Sekreterliði emirleri ile Bakanlýðýmýz emirleri gereðince çalýþmalarýmýz aralýksýz sürdürülmektedir. 2- Kýz Çocuklarýnýn Okullulaþmasýna Destek Kampanyasý Projesi (Haydi Kýzlar Okula): Okula hiç gitmemiþ veya baþlayýp yarým býrakmýþ olan 6-14 yaþ arasý kýz çocuklarýnýn Ýlköðretimdeki okullulaþma oranýnýn erkek çocuklarýn okullulaþma oraný ile eþit hale getirilmesi amacýyla Milli Eðitim Bakanlýðý ve UNICEF iþbirliðinde baþlatýlan Kýz Çocuklarýnýn Okullulaþmasýna Destek Kampanyasý (Haydi Kýzlar Okula) kapsamýna ilimiz de alýnmýþ olup, kampanya 53 ilde sürdürülmektedir. Kampanya ile ilgili Ýlimizdeki çalýþmalar 24 Þubat 2004 tarihinde baþlatýlmýþtýr. "Haydi Kýzlar Okula" kampanyasý Ýstanbul Valiliðinin önderliðinde, Ýl Milli Eðitim Müdürlüðünün koordinesinde devam etmektedir. Halk Eðitimi Merkezleri kampanyanýn sekreterya görevini yürütmektedir. Ýl Yürütme Kurulu, Ýl Danýþma Kurulu, Ýlçe Yürütme Kurulu ve Köy-Mahalle Komisyonlarý oluþturulmuþ, il ve ilçe irtibat bürolarý kurulmuþtur. Kampanyanýn tanýtýmý Dünya Kadýnlar Günü olan 8 Mart 2004 tarihinde Baðcýlar Ýlçesi Aþýk Veysel Ýlköðretim Okulunda resmi-özel sivil toplum kuruluþlarýnýn katýlýmlarýyla büyük bir coþku ve heyecanla baþlatýldý. Ýlimizde "Ýstanbul Projesi" hazýrlanmýþ 16 Mart 2004 tarihinde uygulamaya konulmuþtur. Tüm örgün ve yaygýn eðitim kurumlarýnca anket çalýþmalarý yapýldý. Çalýþmalarýn yerinde görülmesi için Unicef temsilcileri ve kampanya yürütücülerince ilçe ziyaretleri yapýldý. Ulusal Eðitime Destek Kampanyasý faaliyetlerinde Haydi Kýzlar Okula kampanyasýnýn da duyurusu yapýlmaktadýr. Ýlçelerde yapýlan çalýþmalar her ay düzenli olarak ayýn 20. gününe kadar Ýl Milli Eðitim Müdürlüðüne gönderilmekte, bu bilgiler bir bütün haline getirilerek Valililiðimize ve Bakanlýðýmýza sunulmaktadýr. Kampanya kapsamýnda yapýlan çalýþmalarda okula gitmediði tespit edilen ve bunlardan okula kazandýrýlanlarýn sayýsý aþaðýya çýkartýlmýþtýr. Kampanya Kapsamýnda; 23.771 Okula gitmeyen çocuk tespit edilmiþtir. Bunlardan 8.513 çocuðun okula devamý saðlanmýþ olup; 15258 çocuðun ise okula devamýnýn saðlanmasý için çalýþmalar sürdürülmektedir. (Tablo:8,9)

249


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

16:00

Page 250

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

østanbul øli ølkö÷retim Okulu Ö÷rencilerinin Cinsiyet Da÷ılımı 2005-2006 yılı ö÷renci sayısı Toplam

Erkek

Kız

Erkek - Kız Farkı

1,654,466

864,376

790,090

74,286

Tablo:8

02 Mart 2006 Tarihi øtibariyle Haydi Kızlar Okula Kampanyası Kapsamında Okula Kazandırılan Çocuklar Sonuç Tablosu Okula Hiç Kaydolmamıú Çocuklar Okula Kazandırılan Tespit Edilen Çocuklar Çocuklar Erkek 2,290

Kız 7,442

Toplam

Erkek

Kız

9,732

1,250

4,197

Okula Kayıtlı Olup Devamsızlık Yapan Ö÷renciler Devamsız ö÷renciler

Devamı sa÷lanan ö÷renciler

Toplam

Erkek

Kız

Toplam

Erkek

5,447

5,353

8,686

14,039

871

Kız 2,195

Toplam 3,066

Tablo: 9

Bu kampanya ile okula gönderilmeyen tek bir kýz çocuðu kalmamasý hedeflenmektedir. Maddi imkansýzlýklar nedeniyle kýz çocuklarýný okula gönderemeyen ailelere, karþýlaþtýklarý sýkýntýlarýn aþýlmasý konusunda yardýmcý olunmaktadýr. 32 ilçede ilçe kaymakamlarýnýn öncülüðünde ilköðretim okullarý müdürlerinin baþkanlýðýnda 2 öðretmen, muhtar ve din görevlisinden oluþan komisyonlar ev ziyaretleri yaparak ikna çalýþmalarýný sürdürmektedirler. Valiliðimiz ve Ýl Milli Eðitim Müdürlüðümüzce ayrýca, çocuklarýn okula gönderilmesine her türlü imkan hazýrlanmasýna raðmen çocuklarýný okula gönderemeyen veliler, Ýl Milli Eðitim Müdürlüðünde kurulan "Alo Haydi Kýzlar Okula" hattýný aradýklarý takdirde, kendilerine her türlü imkan saðlanmaktadýr. Alo Haydi Kýzlar Okula Hattý Tel. No :

(0 212) 520 05 67

Bakýrköy Halk Eðitimi Merkezi : Bakýrköy Halk Eðitimi Merkezi, bir öðretim yýlýnda açýlan kurs sayýsý, kurslara katýlan kursiyer sayýsý ve düzenlenen sosyal etkinlik bakýmýndan Ýstanbul'un en yoðun çalýþan merkezlerinden biridir. Kuruluþu ve Bina Durumu: Bakýrköy Halk Eðitimi Merkezi Müdürlüðü; Milli Eðitim Bakanlýðý Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðünün 05.03.1985 gün ve 1694 sayýlý oluru ile Osmaniye Ýlkokulu bahçesindeki prefabrik binada faaliyetine baþlamýþtýr. 01.01.1986 tarihinde faaliyet gösterdiði bu binadan, Cevizlik Mahallesi Hamdipaþa Mektebi Sokak No:23 adresindeki Özel Ýdare Müdürlüðünün zemin katýný kiralayarak faaliyetlerini sürdürmeye baþlamýþtýr. Bakanlýðýmýz Ortaöðretim Genel Müdürlüðü’nün 15.08.1997 gün ve 10071 sayýlý yazýsý, Ýl Milli Eðitim Müdürlüðümüzün 13.10.1997 tarih 577 sayýlý yazýlarý doðrultusunda; Yeþilköy 50. Yýl Lisesi Pansiyon Binasýnýn, merkezimize süresiz olarak tahsis edilmesiyle faaliyetlerini 24.10.1997 tarihinden itibaren bu binada da sürdürmektedir (Yeþilköy Hizmet Binasý). 250


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 251

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Ýlçe genelindeki okullar, Vakýflar, Dernekler, Belediye ve Özel Kuruluþlarla iþbirliði yaparak mesleki ve kültürel kurslar açan Merkez; 28.01.1998 tarih ve 1 No'lu protokolle Bakýrköy Belediyesinin Cevizlik Mahallesi Hüsreviye Sokaktaki Kültür ve Sanat Merkezinin 3-4. Katýnda faaliyetlerini sürdürmektedir. (Merkez Bina) Merkez son olarak Bakýrköy Belediyesi tarafýndan tahsis edilen Ataköy Þehit Er Ramazan PAÞAGÖNCÜ parkýnda bulunan prefabrik binada ve ayný park içinde bulunan tenis kortu ve basketbol sahasýnda da faaliyetlerini sürdürmektedir. (Ataköy Hizmet Binasý) Ýletiþim Bilgileri: Merkez Bina: Cevizlik Mah. Hüsreviye Sk. Belediye Kültür ve Sanat Merkezi Kat: 4 Bakýrköy/Ýstanbul Tel: (0212) 660 20 38 Yeþilköy Hizmet Binasý: Yeþilköy 50. Yýl Lisesi yaný

Bakýrköy/Ýstanbul

Tel: (0212) 662 16 32 Ataköy Hizmet Binasý : Ataköy 9. Kasým Hasan Polatkan Lisesi Yaný Bakýrköy/Ýstanbul Faks

: (0212) 570 21 84

Web

: www.bahem.org.tr

E-mail

: bahem@bahem.org.tr

Personel Durumu : Bakýrköy Halk Eðitimi Merkezinde 1 Müdür, 1 Müdür Baþyardýmcýsý, 3 Müdür Yardýmcýsý, 1 Rehber Öðretmen, 20 Kadrolu Öðretmen, 4 Kadrolu Usta Öðretici, 5 Uzman Öðretici, 9 Emekli Öðretici, 54 Ücretli Usta Öðretici, 4 Gönüllü Öðretici, 1 Teknisyen, 1 Þoför, 14 Hizmetli olmak üzere toplam 118 personel görev yapmaktadýr. Son Beþ Yýllýk Kursiyer Durumu: (Bknz. Tablo 10,11)

YILLAR 2001-2002 2002-2003 2003-2004 2004-2005 2005-2006

AÇILAN KURS SAYISI 479 409 467 434 459

KATILAN KURSøYER SAYISI KADIN ERKEK TOPLAM 9710 3861 13571 7398 2481 9879 7705 2683 10388 7231 2252 9483 7475 2213 9688

Tablo:10

251


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 252

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

16000 14000 AÇILAN KURS SAYISI

12000 10000

KATILAN KURSøYER SAYISI KADIN

8000 6000

KATILAN KURSøYER SAYISI ERKEK

4000

KATILAN KURSøYER SAYISI TOPLAM

2000 0 20012002

20022003

20032004

20042005

20052006

Tablo:11

Kurs Açılan Branúlar : (Tablo:12) MESLEKø TEKNøK

SOSYAL KÜLTÜREL

S. NO

BRANù ADI

S. NO

BRANù ADI

1

Bilgisayar

1

Okuma-Yazma 1. Kademe

2

Bilgisayarlı Muhasebe

2

Okuma-Yazma 2. Kademe

3

Bilgisayar Bakım Onarım

3

øngilizce 1.Kur

4

Web Tasarımı

4

øngilizce 2.Kur

5

El Sanatları

5

øngilizce 3.Kur

6

Takı

6

øngilizce 4.Kur

7

Çinicilik

7

øngilizce Konuúma

8

Ahúap Boyama

8

øngilizce 4.5 Sınıf

9

Folklorik Bebek

9

øngilizce 6. Sınıf

10

Ahúap Rölyef

10

øngilizce 7.8 Sınıf

11

Ebru

11

Almanca 1.Kur

12

Modelistlik

12

Almanca 2.Kur

13

Stilistlik

13

Fransızca 1.Kur

14

Makine Nakıúı

14

Rusça 1.Kur

15

El Nakıúı

15

Anne Çocuk E÷itimi

16

Giyim

16

Türk Sanat Müzi÷i

17

Mefruúat

17

Türk Halk Oyunları

18

Resim

18

Bale

19

Dekoratif Resim

19

Salon Dansları

20

Kuaförlük

20

Jimnastik

21

Cilt Bakımı

21

Diksiyon

22

Gümüú Örücülü÷ü

22

Tiyatro

23

Pasta Bisküvi

23

Ba÷lama

24

Kumaú Boyama

24

Gitar

252


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 253

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

25

Vitray

25

Ud

26

Kalorifer Ateúçili÷i

26

Keman

27

Dekoratif El Boyama

27

Engelli E÷itimi

28

Beceri Kazandırma

29

Yiyecek Hazırlama

30

Sebzecilik Süs Bitkileri

31

Makyaj

32

Kırkyama

33

Kurban Kesim Elemanı

34

Cam Porselen Boyama

35

Seramik

36

Spor

Tablo:12

Yürütülen Projeler: · Kadýnýn Güçlendirilmesi (AB Projesi) · Türkiye ve Almanya'da Yetiþkin Eðitimi · Ulusal Eðitime Destek Kampanyasý Projesi · Kýz Çocuklarýnýn Okullulaþmasýna Destek kampanyasý Projesi

Sosyal Etkinlikler: 2005 Yýlý: · "Haydi Kýzlar Okula" Kampanyasý Kapsamýnda Klip Çalýþmasý · Avrupa Birliði "Kadýnýn Güçlendirilmesi" Projesi Türkiye Toplantýsý · "Bu Topraðýn Çocuklarý" Müzikal Gösterisi (12 Haziran 2005 - Atatürk Kültür Merkezi) · "Bu Topraðýn Çocuklarý" Müzikal Gösterisi (16 Ekim, 29 Ekim, 11 Kasým, 26 Kasým 2005 - My Showland) 2006-2 2007 Öðretim Yýlý: · Halk Oyunlarý Bitlis yöresi Ýstanbul birinciliði, · Saðlýk Grup Baþkanlýðý iþbirliðinde uzman doktorlarca aile planlamasý, anne çocuk saðlýðý ve ilk yardým konularýnda saðlýk seminerleri, · Tetrapak iþbirliðinde, Saðlýklý Süte Çaðrý semineri, · Halk eðitimi çalýþmalarýný iþleyen TV programý (Günün Rengi, Flaþh TV'de haftanýn her günü 13.30-16.00 saatleri arasýnda devam etmektedir), · Aile içi þiddete son semineri, · Saðlýk Grup Baþkanlýðý iþbirliðinde tüberküloz konulu seminer, 253


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 254

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

· Resim ve yaðlý boya semineri, · Öðrenme ve öðretme sanatý semineri, · Saðlýk Grup Baþkanlýðý iþbirliðinde Doku ve Organ Baðýþý kampanyasý, · Tüketiciler Derneði iþbirliðinde Enerjiyi Verimli Kullanalým Projesi, · Diyabet semineri.

Çatalca Halk Eðitimi Merkezi: Çatalca Ýstanbul' un merkezine 58 km. mesafede, merkez nüfusu 20.000, köyleri ile beraber 85.000 nüfuslu, 6 beldesi 32 köyü, 22 mahallesi olan bir ilçedir. Yüzölçümü olarak Ýstanbul'un yaklaþýk üçte birine sahip olan ilçe Ýstanbul'un su ihtiyacýnýn büyük bölümünü sýnýrlarý içerisinde bulunan Istranca dereleri ve Terkos gölü ile karþýlayan, ormaný, yeþili ve piknik alanlarý bol olan þirin bir ilçedir. Kuruluþu ve Bina Durumu: Binamýzýn inþaat tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 1940’lý yýllarda halk evi olarak yapýlan merkez binamýz, daha sonra Arda Ýlkokulu olarak hizmet vermiþtir. Arda Ýlkokulu iken Maliye Bakanlýðý Milli Emlak Genel Müdürlüðü’nün 12 Eylül 1962 tarih ve 18944 sayýlý tahsis yazýlarýyla halk eðitimi merkezi olarak kullanýlmak þartýyla Milli Eðitim Bakanlýðýna tahsis edilmiþtir. 1962 yýlýndan bu yana Halk Eðitimi Merkezi olarak hizmet vermekte olan binamýzýn tapusu Maliye Hazinesine aittir. Merkezimize ait ikinci binamýz, Binkýlýç Beldemizde, Maliye Bakanlýðý Milli Emlak Genel Müdürlüðünün 27.12.1996 tarih ve 42990 sayýlý yazýlarýyla Milli Eðitim Bakanlýðý Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðüne tahsis edilen 15.812 m2 alan üzerinde inþa edilmiþ olup, Ýstanbul Valiliði’nin 01.11.2000 tarih ve 1095 sayýlý olurlarýyla hizmete girmiþtir. Ýletiþim Bilgileri : Merkez Bina : Adres

: Ferhatpaþa Mah. Cumhuriyet Meydaný No: 4 ÇATALCA/ÝSTANBUL

Telefon

: 0 212 789 1046

Faks

: 0 212 789 5515

E-mail

: 159570@meb.gov.tr

Binkýlýç Hizmet Binasý: Adres

: Binkýlýç Beldesi ÇATALCA/ÝSTANBUL

Telefon

: 0 212 779 3888

Personel Durumu: Çatalca Halk Eðitimi Merkezi’nde 1 müdür, 1 müdür baþyardýmcýsý, 3 müdür yardýmcýsý, 1 veri hazýrlama ve kontrol iþletmeni, 1 nakýþ öðretmeni, 1 hizmetli, 21 Ücretli usta öðretici, 35 uzman öðretici, 1 gönüllü öðretici olmak üzere toplam 65 personel görev yapmaktadýr.

254


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 255

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Son Beþ Yýllýk Kurs ve Kursiyer durumu: (Bknz. Tablo:13,14)

E÷itim-Ö÷retim Dönemi

Açılan Kurs Sayısı

Kadın

Erkek

Toplam

2002 / 2003

83

507

1203

1710

2003 / 2004

63

523

573

1096

2004 / 2005

53

619

402

1021

2005 / 2006

116

1300

1102

2402

2006 / 2007

90

940

792

1732

Tablo:13

3000 2500 2000 Açılan Kurs Sayısı Kadın

1500

Erkek Toplam

1000 500 0 2002/2003 2003/2004 2004/2005 2005/2006 2006/2007

Tablo:14

Ýþbirliði Halinde Yapýlan Çalýþmalar: Milli Eðitim Bakanlýðý ve Genelkurmay Baþkanlýðý iþbirliðinde silah altýnda bulunan erlere yönelik okumayazma ve meslek kurslarý açýlmasýna dair 08 Þubat 2000 tarihli protokol gereði, Hadýmköy 1. Zýrhlý Tugay Komutanlýðý ve Gökçeali 1. Ordu Lojistik Destek Komutanlýðý’nda kurslar açýlmaktadýr. Ýlçe Tarým Müdürlüðü ile iþbirliði halinde silah altýnda bulunan er ve erbaþlara Modern Tarým ve Hayvancýlýk kurslarý düzenlenmektedir. · Çatalca Belediyesi ile yapýlan protokol gereði, Belediye Kadýn El Emeðini Deðerlendirme Merkezi’nde belediye ile iþbirliði halinde kurslar açýlmaktadýr.

255


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 256

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

· Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi ile Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü arasýnda imzalanan mesleki teknik ve sosyal kültürel amaçlý kurs ve etkinlikler düzenlenmesine Dair 15.11.2006 tarihli iþbirliði protokolü kapsamýnda meslek kurslarý açýlmaktadýr. · Saðlýk Grup Baþkanlýðý ile iþbirliði halinde saðlýk personeline yönelik bilgisayar kurslarý düzenlenmektedir. · Emniyet Müdürlüðü ile iþbirliði halinde Emniyet Müdürlüðü personeline yönelik bilgisayar kurslarý düzenlenmiþtir. · Muhtarlar Derneði ile iþbirliði halinde muhtarlara yönelik bilgisayar kurslarý düzenlenmiþtir. · Ýlçe Tarým Müdürlüðü ile iþbirliði halinde köylerde arýcýlýk vb. tarýmla ilgili kurslar düzenlenmektedir. · Belde belediye baþkanlýklarý iþbirliði halinde beldelerde halka yönelik çeþitli meslek edindirme ve sosyal - kültürel kurslar düzenlenmektedir. Bu iþbirliði çalýþmalarýmýz içerisinde, Karacaköy beldesinde Karacaköy Belediyesi ile iþbirliði halinde belediyeye ait bir salonda, Halk Eðitimi Merkezi'nce görevlendirilen öðretmen tarafýndan, bir konfeksiyon firmasýnýn temin ettiði konfeksiyon makineleri ile belde halkýndan 60 kiþiye eðitim verilmiþ, eðitim sonunda baþarýlý olan 45 kursiyere ilgili firma tarafýndan iþ verilmiþ ve halen orada çalýþmaktadýrlar. Bu bizi mutlu eden istihdama yönelik örnek bir çalýþmadýr.

Yürütülen Projeler: · Ulusal Eðitime Destek Kampanyasý Projesi : Cumhurbaþkanýmýzýn eþi Sayýn Semra Sezer hanýmefendinin öncülüðünde baþlatýlan Ulusal Eðitime Destek Kampanyasý Projesi kapsamýnda yapýlan anket çalýþmasý ve alan araþtýrmasý sonucunda Çatalca'da 2210 kiþinin okur-yazar olmadýðý tespit edilmiþtir. 2001 yýlýndan bu yana yapýlan okur-yazarlýk çalýþmalarýnda, ilçe merkezi ve köylerde 2074 kiþinin kurslara katýlýmý saðlanmýþtýr. Halen Çatalca'da 136 kiþi okuma-yazma bilmemektedir. Okuryazarlýk çalýþmalarýmýz devam etmektedir. · Kýz Çocuklarýnýn Okullulaþmasýna Destek Kampanyasý : Kýz çocuklarýnýn okullulaþmasýna destek kampanyasý kapsamýnda yapýlan çalýþmalar sonucu 6-14 yaþ grubunda okula kayýtlý olup devam etmeyen 108 kýz çocuðu belirlenmiþ, bunlardan 45'inin okula devamý saðlanmýþ, 25'inin öðrenim çaðý dýþýna çýktýklarý için kaydý silinmiþ, halen kayýtlý devamsýz 38 kýz öðrencimiz bulunmaktadýr. 110 kýz çocuðunun da okula kayýtsýz olduðu tespit edilmiþ evlere yapýlan ikna ziyaretleri sonucunda tamamýnýn okullara kaydý yapýlmýþtýr. Sonuç : Örgün eðitimin yanýnda veya dýþýnda yürütülen yaygýn eðitim faaliyetleri, bütün Türkiye'de olduðu gibi Ýstanbul'da da ya bizzat Halk Eðitimi Merkezleri tarafýndan veya Halk Eðitimi Merkezleri’nin koordinesinde çeþitli kurum, kuruluþ ve sivil toplum kuruluþlarý ile iþbirliði halinde yürütülmektedir. Halk Eðitimi Merkezleri’nin hitap ettiði kitle, toplumun bir kesimi ile sýnýrlý deðildir. Okuma yazma bilmeyen256


Recep Cepni.qxd

27.04.2007

14:47

Page 257

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

ler ve meslek sahibi olmayanlar öncelikli hedef kitle olmakla beraber, okul öncesi eðitim çaðýndaki çocuklar da dahil olmak üzere, her yaþ, eðitim düzeyi ve sosyal statüdeki insanlara eðitim hizmeti sunulmaktadýr. Eðitim, sadece örgün eðitim çaðýndaki öðrencilere has bir durum deðildir. Bilgi çaðýný yakalamak, Büyük Atatürk'ün hedef gösterdiði muasýr medeniyet seviyesini yakalamak ve onun üstüne çýkabilmek, eðitimi hayat boyu devam eden bir süreç olarak görmek, algýlamak ve uygulamakla mümkün olabilecektir. Bu hedefe ulaþmakta, 7'den 77'ye toplumun her kesimine hitap eden yaygýn eðitim kurumlarýna önemli görevler düþtüðünü düþünüyoruz. Bu amacý gerçekleþtirmek için, ülkemizin her yerinde olduðu gibi, Ýstanbul'da da Halk Eðitimi Merkezleri tam gün-tam yýl eðitim sistemi içerisinde haftanýn 7 günü 08.00-24.00 saatleri arasýnda, 33 Halk Eðitimi Merkezi Müdürlüðü bünyesinde, yüzlerce kurs merkezinde yaygýn eðitim hizmeti sunmaktadýrlar. Ýstanbul'da halk eðitimi çalýþmalarýnda belli bir seviyeye ulaþýldýysa, bu baþarýda, planlý ve özverili çalýþmanýn yanýnda, diðer kamu kurum ve kuruluþlarý, sivil toplum kuruluþlarý ile el ele, gönül gönüle, iþbirliði halinde çalýþmamýzýn, onlarýn çok deðerli katkýlarýnýn payý büyüktür. Ancak 15 milyon nüfusa sahip, dünyanýn incisi bu þehirde halk eðitimi alanýnda daha yapacak çok iþimiz olduðunu düþünüyor ve herkesi çalýþmalarýmýza katýlmaya, destek olmaya davet ediyorum. Unutmayalým ki, toplumlarýn en büyük düþmaný cehalettir. Kültürel geliþme, ekonomik büyüme ve toplumsal bütünleþme için cehaletle olan savaþýmýzý mutlaka kazanmalýyýz.

Yararlanýlan Kaynaklar: 1.Milli Eðitim Bakanlýðý Yaygýn Eðitim Yönetmeliði, Ankara 2006. 2."Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Ýle Ýlgili Konular" Milli Eðitim Bakanlýðý, Ankara 2000. 3.BAYRAKLI, A.Fikret - GÜLBAY, Ömer "Yetiþkin Eðitimi Ýçin Öðretici Rehberi" Milli Eðitim Bakanlýðý, Ankara 2000. 4.GÜLBAY, Ömer "Yetiþkin Okur-yazarlýðý" Milli Eðitim Bakanlýðý, Ankara 2000. 5.KABAHASANOÐLU, Bahaettin "Yetiþmeyen Yetiþkinler" Üstün Eserler Neþriyat Evi, Ýstanbul 2002. 6.Milli Eðitim Bakanlýðý Çýraklýk ve Yaygýn Eðitim Genel Müdürlüðü Kayýtlarý. 7.Ýstanbul Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü Yaygýn Eðitim Müdürlüðü Kayýtlarý. 8.Bakýrköy Halk Eðitimi Merkezi Müdürlüðü Kayýtlarý. 9.Çatalca Halk Eðitimi Merkezi Müdürlüðü Kayýtlarý.

257


Elcin Erkin.qxd

27.04.2007

16:19

Page 258

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Tekstil Sanatlarý Derneði Elçin ERKTÝN* Öze et Çok çeþitli konularda yetiþkinlere yönelik eðitim hizmeti veren kurumlar arasýnda "dernekler" de bulunmaktadýr. Sivil toplum kuruluþlarý arasýnda önemli bir yer tutan dernekler sayýlarý kadar konularý çalýþma alanlarý bakýmýndan da çeþitlilik göstermektedir. 1995 yýlýnda kurulan Tekstil Sanatlarý Derneði'nin temel amaçlarýný tekstil sanatlarýný öðrenmek ve öðretmek, geleneksel Türk El sanatlarýný geliþtirmek ve korumak, üyelerin kiþisel geliþimine katkýda bulunmak, boþ zaman faaliyetlerini geliþtirmek ve sosyal yardým alanlarýnda çalýþmalar yapmak olarak özetleyebiliriz. Tekstil Sanatlarý Derneði bugün 63 üye ve yýllar içinde ulaþýlan 400 kursiyeri ile eðitim, tanýtým ve sosyal yardým çalýþmalarýný sürdürmektedir. Dernek, eski bir Türk el sanatý olan, çeþitli yöresel adlarý bulunan "Kýrkpare" el sanatýný öðretmeye, geliþtirmeye çalýþýrken topluma yararlý faaliyetlerde de bulunmaktadýr. Ulusal ve uluslararasý sergilere katýlan, yayýnlar yapan, eðitim programlarý hazýrlayarak eðitimler veren dernek 12 yýldýr faaliyet göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Dernekler, Sivil Toplum Kuruluþlarý, Yetiþkin Eðitimi

Abstract The associations serving the purpose of adult education are among the many non-governmental organizations which show a variety in number as well as areas of interest. The aims of the Textile Arts Association which has been founded in 1995 can be summarized as learning and teaching of textile arts, developing and preserving Turkish handcrafts, contributing to the personal development and hobbies of the members and community service. The Textile Arts Association continues its activities in education, communication and social work with 63 members and 400 participants reached in ten years. The association's main activity concerns the advancement and teaching of patchwork as a traditional art as well as serving the community. The Textile Arts Association has organized numerous national and international exhibitions, published catalogs and developed and implemented education programs over the twelve years. Key Words: Associations, Non-governmental Organizations, Adult Education

* Tekstil Sanatlarý Derneði Baþkaný.

258


Elcin Erkin.qxd

27.04.2007

14:57

Page 259

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Giriþ Günümüzde her toplum sosyal kültürel ve teknolojik deðiþimlerden deðiþen oranlarda etkilenmektedir. Deðiþimin hýzlý etkilerinin görüldüðü toplumlarda ise bazen insanlar bu deðiþime ayak uydurmakta zorluk çekmektedirler. Yetiþkin eðimi kurumlarýnýn sunduðu çeþitli eðitimler bu deðiþimlerin ortaya çýkardýðý zorluklarla baþetmeye çalýþan yetiþkinlerin yardýmýna koþar. Yetiþkin eðitimi örgün eðitim dýþýnda kalan veya örgün eðitime devam eden yetiþkinlere çok çeþitli konu ve sürelerde verilen her tür eðitimi içerir. Yetiþkin eðitimi, çocukluk çaðýný aþmýþ kiþiler tarafýndan gönüllü olarak yararlanýlan, mesleki yetenekleri geliþtirmeyi temel amaç olarak almaksýzýn tüm bireysel yetenekleri ve kapasitelerini geliþtirmesini hedefleyen, içinde yaþadýðý topluluðun ulusun ve dünyanýn bir üyesi olarak sosyal, ahlaki ve entellektüel sorumluluklarýný geliþtirilmesine yönelik eðitim uygulamalarýdýr (Güneþ, 1996). Okçabol (1996)

"zorunlu öðrenim çaðýnýn dýþýna çýkmýþ ve asýl uðraþýsý artýk okula gitmek olmayanlarýn, yaþamlarýnýn herhangi bir aþamasýnda duyacaklarý öðrenme gereksinimlerini ve ilgilerini tatmin etmek üzere özellikle düzenlenen programlarý" yetiþkin eðitimi programlarý olarak tanýmlar. Ülkelerin refah düzeyleri arttýkça yetiþkin eðitiminin önemli bir alaný olan "boþ vakit/ hobi" eðitimleri önem kazanýr. Dünyada olduðu gibi ülkemizde de devlet, özel ve sivil çeþitli kurumlar yetiþkin eðitimi alanýnda en çok eðitim tamamlama, meslek ve beceri kazandýrma kurslarýnýn yanýnda

"boþ vakit/ hobi" kurslarýný vermektedirler. Gönüllü ve sivil kurumlar, amaç edindikleri alanlarla ilgili verdikleri eðitimlerin yanýsýra giderek önem kazanan sosyal sorumluluk bilinci ile topluma yararlý olacak projelere katkýda bulunmaktadýrlar. Gönüllü ve sivil kurumlar günümüzde daha çok "Sivil Toplum Kuruluþu" (STK) olarak adlandýrýlmaktadýr. Ülkemizde STK’larýn geliþmeleri ve bugünkü duruma gelmeleri çok kolay olmamýþtýr. Sivil toplum kuruluþu tanýmýnýn yerleþmesinde bile kavramsal açýdan zorluklar yaþanmýþ "üçünü sektör", "gönüllü kuruluþlar",

"hükümet dýþý kuruluþlar", "kâr amacý gütmeyen kuruluþlar" gibi terimler de kullanýlmýþtýr" (Gönel,1998). Vakil (1997) STK’larý "insanlarýn hayat kalitesini geliþtirmek için donanmýþ özerk, özel ve kâr amacý olmayan örgütler" olarak tanýmlamaktadýr. Kuçuradi (2003)' ye göre ise sivil toplum kuruluþlarý, “Belirli mekan ve zamanda bilgiye

dayanýlarak teþhis edilen bir ihtiyacý ya da bir ihtiyaçlar demetini karþýlamayý amaç edilen kâr amacý gütmeden hizmet veren böylece de kamunun yönetimine katýlan kuruluþlardýr". Sivil toplum kuruluþlarýnýn tanýmlarýna bakýldýðýnda bireyin ve toplumun her tür eðitim ihtiyacýný karþýlama, bilgiyi arama, insan haklarý, demokrasi ve yönetim konusunda iyileþme gibi temel özellikleri içerdiði görünmektedir (Ryfman , 2006; Clark, 1996). Kâr amacý gütmeden gönüllülük esasýyla kendi alanlarýnda çalýþmalar yapan STK larýn günümüzde giderek öneminin artmasýyla örgütlenme ve verilen hizmetlerin organize bir þekilde yayýlmasý geniþ ölçüde kabul görmektedir. Organize yapýlarýný geliþtiren STK’larýn sivil toplum örgütlenmelerine bakýldýðýnda çok çeþitli örgüt tipiyle karþýlaþýlmaktadýr. Bunlarýn arasýnda dernekler, vakýflar, sendikalar, kooperatifler, sanayi ve ticaret odalarý ve borsalarý, esnaf sanatkâr odalarý, barolar, meslek kuruluþlarý sayýlabilir. STK lar arasýnda en sýk görülen örgüt tipi olan dernekler,"Birden çok kiþinin kendi istekleriyle belli bir amaç için bir araya gelerek oluþturduklarý bir örgütlen-

medir" (Toksöz, 2004). Gönel (1998) derneklerin ülkemizdeki tarihçesini anlatýrken Batýlýlaþma ve modernleþme çalýþmalarýyla birlikte geliþtiðini söylemektedir. 19. yüzyýlýn hemen öncesinde baþlayan "cemiyet" çalýþmalarý olarak geçen derneklerin yapýsý cumhuriyetin kurulmasýyla birlikte anayasalarda yer almaya baþlamýþtýr. Cumhuriyet döneminde anayaslarda yapýlan deðiþiklikler kimi zaman derneklere geniþ çalýþma olanaklarý verirken kimi dönemlerde de kýsýtlamalar getirmiþtir. Gönel (1998) "Anayasanýn 33. maddesinin 1995 yýlýnda deðiþtirilme-

siyle birlikte dernekler yasasýnýn kimi kýsýtlayýcý hükümleri anayasal temelini yitirmiþtir. Bazý derneklere bakanlar 259


Elcin Erkin.qxd

27.04.2007

14:57

Page 260

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

kurulunun onayýyla kamuya yararlý dernek statüsü tanýnmýþtýr. Bu tür derneklere bazý ayrýcalýklar tanýnmýþtýr. Çoðu dernek bireylerin eðitim ihtiyacýna göre çeþitli yetiþkin eðitimi programlarý düzenlemektedir" demektedir. Tekstil Sanatlarý Derneði 25.01.1995 tarihinde aþaðýda belirtilen temel sekiz amacýný gerçekleþtirmek üzere kurulmuþtur: 1.Tekstil ile ilgili sanatlarý öðrenmek, öðretmek öðrenilenleri uygulamak, 2.Üyeler arasýnda ve toplumda tekstil ile ilgili sanatlara ilgiyi arttýrmak ve çalýþmalarý özendirmek, 3.Tekstil ile ilgili geleneksel Türk el sanatlarýný canlý tutmak, geliþtirmek korumak, 4.Üyelerin fikir ve kültür seviyelerini geliþtirecek çalýþmalar yapmak, 5.Sosyal yardým alanlarýnda faal olmak, 6.Türk tekstil sanatýyla ilgili konularda üstün yetenekli kiþilere maddi manevi yardýmda bulunmak, 7.Tekstil sanatlarýný geliþtirici ve bu sanatlara ilgiyi arttýrýcý nitelikli eðlendirici dinlendirici, boþ zamanlarýný deðerlendirebilecek çalýþmalar yapmak, 8.Amaç ve çalýþma konularýný gerçekleþtirecek kaynaklarý saðlamak üzere iktisadi giriþimlerde bulunmak

(Tekstil Sanatlarý Deneði Ana Tüzüðü,1995). Derneðin temel amaçlarýna bakýldýðýnda, tekstil sanatlarýný öðrenmek ve öðretmek; geleneksel Türk el sanatlarýný geliþtirmek ve korumak; üyelerin kiþisel geliþimine katkýda bulunmak; boþ zaman faaliyetlerini geliþtirmek ve sosyal yardým alanlarýnda çalýþmalar yapmak olarak özetleyebiliriz. Bu temel amaçlar doðrultusunda tekstil sanatlarý derneði üyelerinin tekstil sanatlarý ile ilgili becerilerini ilerletirken ayný zamanda onlarýn kiþisel geliþimine boþ zamanlarýný deðerlendirmesine, sosyalleþmesine ve topluma faydalý çeþitli faaliyetlerde bulunmasýna katký yapmayý hedeflemektedir. Dernek ana tüzüðünün dördüncü maddesinde, amaçlarýný gerçekleþtirebilmek için sayýlanlar arasýnda, tekstil sanatlarýný geliþtirmek ve toplumsal yarar saðlayacak faaliyetler yapmak önde gelmektedir. Tüzüðün söz konusu maddesindeki öngörülen etkinlikler aþaðýdaki gibidir: Gerekli izinler alýndýktan sonra film, dia, defile, sergi gibi çeþitli gösteriler, kermes, balo, yemek, konferans, panel ve kurs gibi faaliyetler hazýrlar, çalýþma konularýnda elde edilen eserleri deðerlendirmek ve tanýtmak için yurt içi ve yurt dýþý sergiler ve geziler düzenler ve düzenlenmiþ sergi ve gezilere üyelerinin katýlýmý için giriþimlerde bulunur. · Yurt içi ve gereken izin alýndýktan sonra yurt dýþýndaki benzer amaçlý dernekler ile iliþki kurar. · Topluma ve derneðe yararlý olacak hizmet projeleri üretir ve uygular. · Dernek içinde oluþturulacak komiteler veya uzman ve danýþmanlar aracýlýðý ile amaç ve çalýþma konularýnda incelemeler ve araþtýrmalar yapar. · Broþür, katalog, bülten dergi, gazete ve kitaplar yayýnlar (Tekstil Sanatlarý Deneði Ana Tüzüðü,1995).

260


Elcin Erkin.qxd

27.04.2007

14:57

Page 261

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Tekstil Sanatlarý Derneði bugün 63 üye ve yýllar içinde ulaþýlan 400 kursiyeri ile eðitim ve tanýtým faaliyetleri ile sosyal çalýþmalarýný sürdürmektedir. Tekstil Sanatlarý Derneðinin temel çalýþma alaný eski bir Türk el sanatý olan "kýrkpare" adýyla tanýnan el sanatýný canlandýrmak, korumak geliþtirmek ve modern versiyonlarýný yaratmak için eðitim vermektir. Derneðin ana merkezi Ýstanbul Kuzguncuk'da bulunmaktadýr ve Istanbul dýþýndaki illerimizin bazýlarýnda (Ankara, Adana gibi) eðitimler verilmektedir.

"Kýrkpare" el sanatýnýn tüm dünyada önce ihtiyaçtan doðduðu sonra artýk tekstil parçalarýnýn deðerlendirilmesinin bir el sanatý haline getirdiði bilinmektedir. Ülkemizde "parçalý bohça", “ninemin bohçasý", "yamalý

bohça", "haným dilendi-bey beðendi" gibi çeþitli yöresel adlarla tanýnan bu el sanatý Amerika'da "quilting" Avrupa'da ise "patchwork" olarak bilinmektedir. Kýrkpare için derneðin "Naturel 2000" toplantýsýnda yapýlan konuþmada söylendiði gibi: "Önce ihtiyaçtan doðan bu el sanatý zamanla sanatsal bir karaktere bürünmüþtür.

Kýrkpare tekstil sanatlarýnýn renkli bir parçasý olarak zanaat ile sanatýn kesiþtiði noktada, üretildiði kültürden ek çok iz taþýmakta ve sürekli geliþmektedir." Bu el sanatý ile uðraþan katýlýmcýlar boþ vakitlerini zevk aldýklarý bir uðraþ ile deðerlendirirken, ayný el sanatý ile uðraþan dünyanýn dört bir yanýndan katýlýmcýlar ile dostluklar kurmakta ve kendi kültürlerinin önemli bir el sanatýný canlý tutmaktadýr. Kendileri için yararlý bir uðraþ edinen, kiþisel geliþimleri için çaba sarf eden dernek üyeleri sosyal sorumluluk duygusu içinde sosyal yardým faaliyetlerinde de bulunmaktadýr. Görüldüðü gibi Tekstil Sanatlarý Derneði'nin çalýþmalarý eðitim, geliþim, tanýtým ve sosyal yardým olmak üzere dört ana baþlýk halinde toplanabilir.

Eðitim Etkinlikleri (Ýstanbul / Ýstanbul Dýþý): Tekstil Sanatlarý Derneði'nin eðitim faaliyetleri öncelikle üyelerinin tekstil sanatlarý konusundaki bilgi ve becerilerini geliþtirmek amacýyla yapýlandýrýlmýþtýr. Derneðin kuruluþundan itibaren sürekli olarak Kuzguncuk'daki dernek merkezinde üyelere ve arzu eden katýlýmcýlara kýrkpare, kurdele ve çeþitli dikiþ ve el örgüsü tekniklerini içeren kurslar düzenlenmiþtir. Benzer kurslar Ýstanbul yakasýnda oturan katýlýmcýlar için Robert Kolej Mezunlar Derneði, Bizimtepe binasýnda da düzenli olarak yer almýþtýr. Bu þekilde yapýlan öðretim etkinliklerine ek olarak dernek üyeleri tekstil sanatlarý konusunda yapýlan uluslararasý toplantýlara katýlarak yeni teknikler konusunda bilgi edinmeye özendirilmiþtir. Bu baðlamda her yýl Amerika Birleþik Devletleri'nde yapýlan "International Quilt Exhibi-

tion" ve her iki yýlda bir bir Avrupa kentinde yapýlan "Quil Expo" toplantýlarýna katýlýnarak bu kapsamda verilen derslerden yararlanýlmýþtýr. Eðitim faaliyetleri dernek merkezi ve üyelerle sýnýrlý kalmamýþtýr. Farklý kurum, kuruluþ ve sivil toplum örgütlerinin derneðin ilgi alanýndaki eðitim ihtiyaçlarý doðrultusunda eðitim programlarý hazýrlanmýþ ve uygulanmýþtýr. Bu çalýþmalar bir hobi edinmek isteyenler için baþlangýç düzeyinde verilen eðitimlerin yaný sýra bir meslek sahibi olmak amacýyla beceri kazanmak isteyenleri de yararlandýrmayý hedeflemiþtir. Ayrýca halen tekstil sanatlarý konusunda eðitim veren öðretmenler için ileri düzeyde teknikleri içeren eðitim programlar da geliþtirilmiþtir. Bu baðlamda, Gebze’nin bir köyünde köylü hanýmlara verilen eðitimler, Ankara'da "Mamak Kadýnlarý Projesi" kapsamýnda verilen dersler, Çaðdaþ Yaþamý Destekleme Derneði'nin çalýþmalarý kapsamýnda Ýstanbul Armutlu'da bir ilköðretim okulunda verilen eðitim, ÝSMEK mefruþat ve kýrkpare öðretmenleri için eðiticilerin eðitimi seminerleri, Istanbul Büyükþehir Belediyesi'nin ÝSMEK bünyesinde açtýðý branþ yarýþmalarýnda mefruþat ve kýrkpare konusunda jüri üyeliði, Adana Patchwork grubu için Adana'da düzenlenen eðitim seminerleri örnek teþkil etmektedir. 261


Elcin Erkin.qxd

27.04.2007

14:57

Page 262

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Tekstil Sanatlarý Derneði ayrýca eðitim faaliyetlerini tekstil sanatlarý konusundaki uzmanlýklarýný akademik çevrelerde paylaþarak da sürdürmüþtür. Kýrkpare konusunda eðitim yapan yükseköðrenim kurumu öðrencilerine destek vermek amacýyla çalýþmalar yapýlmýþtýr. Bu baðlamda ayrýca Tekstil Sanatlarý Derneðinin baþkan ve ikinci baþkaný Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Türk El Sanatlarý Bölümü'nün danýþma kurulunda görev almýþlardýr. Geliþim: Tekstil Sanatlarý Derneði, beceri kazandýrma konusundaki eðitim faaliyetlerinin yanýnda üyelerinin kiþisel geliþimlerine katkýda bulacak etkinliklere de önem vermiþtir. Üyelere ve diðer katýlýmcýlara açýk olarak yürütülen kiþisel geliþim kurslarýnda "yetiþkin eðitimi", "iletiþim becerileri" ve "beslenme" gibi konular konularýnýn uzmaný akademisyenler tarafýndan sunulmuþtur. Yine ayný çerçevede derneðin yurt dýþý etkinlikleri kapsamýnda tekstil sanatlarý toplantýlarýna katýlan üyeler, gittikleri yabancý ülkelerde tarihi ve kültürel geziler yaparak farklý ülkeler ve farklý kültürler konusundaki bilgi ve görgülerini arttýrma fýrsatý bulmuþlardýr. Bu baðlamda yurt dýþýndan gelen konuklarý aðýrlamak da üyelerin farklý bakýþ açýlarý konusundaki yaklaþýmlarýna olumlu katkýlar saðlamýþtýr. Tanýtým (Ulusal ve Uluslarasý Sergiler/ Toplantýlar / Yayýnlar): Dernek oniki yýllýk çalýþmalarýný Ýstanbul'da düzenlediði sekiz sergi ile tanýtma fýrsatý bulmuþ olup dokuzuncu serginin hazýrlýk çalýþmalarý tamamlanmak üzeredir. Her bir sergide yer alan eserler Tekstil Sanatlarý Deneði üyelerinin iki yýl içinde tamamladýklarý çalýþmalarýndan oluþmuþtur. Yurt dýþýndan gelen katýlýmcýlarýn eserlerinin de yer aldýðý sergilerde her seferinde yaklaþýk yüzelli ikiyüz parça eser sergilenmiþtir. Bu sergilerin her birini yaklaþýk olarak üçbin kiþinin ziyaret ettiði belirlenmiþtir. Tekstil Sanatlarý Derneði tarafýndan düzenlenen sergiler: · Kýrkpare Sergisi, Bakýrköy Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi, Nisan 1995. · Kýrkpare Sergisi, Tekstil Sanatlarý Derneði, Kuzguncuk, Mayýs 1996. · Bizim Lösemili Çocuklar Vakfý yararýna Kýrkpare Sergisi, Akbank Bahariye Galerisi, 6-13 Ocak 1997. · "Cumhuriyet'in 75. Yýlýnda Türkiye'de Patchwork" Sergisi, Askeri Müze ve Kültür Sitesi Salonlarý, 22-29 Kasým 1998 . · "Kýrkpare 2000" Sergisi, Askeri Müze ve Kültür Sitesi Salonlarý, 19-26 Kasým 2000. · "Kýrkpare 2002" Sergisi, Askeri Müze ve Kültür Sitesi Hasan Rýza Sergi Salonlarý 9-16 Aralýk 2002. · "Kýrkpare 2004" Sergisi, Askeri Müze ve Kültür Sitesi Hasan Rýza Sergi Salonlarý 2-12 Aralýk 2004. · "10 Yýlýn 100 Güzeli" Sergisi Askeri Müze ve Kültür Sitesi Hasan Rýza Sergi Salonlarý 23-29 Aralýk 2005. Dernek üyelerinin eserleri ve tanýtým faaliyetleri ayrýca yurt içinde ve yurt dýþýnda düzenlenmiþ birçok sergi ve toplantýda da yer almýþtýr: · "Quilt Expo Strasbourg" Sergisi kapsamýnda Selma Kenter tarafýndan hazýrlanýp sunulan "Quilting in 262


Elcin Erkin.qxd

27.04.2007

14:57

Page 263

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Turkey" baþlýklý dia gösterisi ve konferans, Strasbourg, Fransa, Nisan, 2000. · "Quilt Expo Barcelona" Sergisi kapsamýnda "Turkish Quilts" Sergisi Barcelona, Ýspanya, Nisan 2002. "

Adana Patchwork Grubu Sergisi kapsamýnda, Nisan, 2004.

"

"Kogoshima Quilters" Sergisi kapsamýnda, Kogoshima, Japonya, 1-3 Kasým 2005.

"

"International Quilt Week" Sergisi kapsamýnda "Turkish Contemporary Quilts and Antique Works" Sergisi,

Yokohama, Japonya, 10-12 Kasým 2005. "

"Avusturya St. Pölten Patchwork Derneði" Sergisi kapsamýnda, St. Pölten, Avusturya, 12-14 Kasým 2005.

"

Adana Patchwork Grubu'nun Zihinsel Özürlü Çocuklarý Yetiþtirme ve Koruma Vakfý yararýna düzenlenen

sergi kapsamýnda, Adana, 14-22 Nisan, 2006. Tanýtým faaliyetleri yurt dýþýnda katýlýnan sergilerin dýþýnda çeþitli toplantýlara katýlým þeklinde de sürmüþ farklý ülkelerde ayný ilgileri paylaþan kiþilerle iletiþim sürdürülmüþtür. Örneðin, 2006 Ekim ayýnda Yunanistan'ýn Tegea kentinde düzenlenen sergi ziyaret edilmiþ, bilgi alýþveriþinde bulunulmuþ paylaþmanýn coþkusu içinde dostluklar pekiþtirilmiþtir. Yine benzer temaslar sayesinde baþta Japonya, Macaristan, Fransa, Avusturya, Ýngiltere, Belçika, Yunanistan, Hollanda ve ABD olmak üzere birçok ülke vatandaþý Tekstil Sanatlarý Derneði'ni ziyaret etmiþ, sergilerine katýlmýþ ve dernek üyelerini kendi sergilerine davet ederek, ülkemizin tanýtýmýna katkýda bulunmuþtur. Tekstil Sanatlarý Derneði geniþ çapta tanýtým faaliyetlerini basýlý olarak da yapmaya özen göstermiþtir. Sergilerinde yer alan çalýþmalarýn kalýcýlýðýný saðlamak amacýyla 2000 yýlýndan beri her iki yýlda bir kitap olmak üzere toplam üç katalog ve çeþitli broþürler yayýnlanmýþtýr. Dernek etkinlikleri ulusal ve uluslararasý basýnda ve medyada yer almýþtýr. Çeþitli basýn organlarý dernek faaliyetlerini haber konusu yapmýþ, sergileri televizyon programlarýnda yer almýþtýr. Tekstil Sanatlarý Derneði Japonya'da basýlan "Patchwork Quilt Tsushin" dergisinin 2004 Haziran sayýsýna konu olmuþ, Türk el sanatlarý ile birlikte derneðin çalýþmalarý burada ayrýntýlý olarak iþlenmiþtir. Sosyal Yardým Faaliyetleri: Tekstil Sanatlarý Derneði çeþitli sosyal yardým faaliyetlerinde bulunmuþtur. Bu faaliyetler derneðin maddi olanaklarýnýn gereksinim duyanlara aktarýlmasý þeklinde olabildiði gibi derneðin çalýþma alanlarý ve eðitim etkinliklerinin toplum hizmetine sunulmasýný da içerebilmektedir. Ýhtiyaç sahibi Kuguncuk semt sakinlerine gýda yardýmý, üniversite öðrencilerine burs, Kuzguncuk Ýlköðretim Okulu'nun yaz okulu ve Mavi Yastýk Projesi'ne destek, dernek üyelerinin çalýþmalarýndan oluþturulup hazýrlanan takvimlerin yayým hakkýnýn Adana Zihinsel Özürlü Çocuklarý Yetiþtirme ve Koruma Vakfý'na verilmesi, Tekstil Sanatlarý Derneði’nin sosyal yardým projelerinden bazýlarýdýr.

263


Elcin Erkin.qxd

27.04.2007

16:21

Page 264

YETÝÞKÝN EÐÝTÝMÝ SEMPOZYUMU

Kaynakça Güneþ, F. (1996), Yetiþkin Eðitimi (Halk Eðitimi). Ankara: Ocak Yayýnlarý Kuçuradi I (2003). Projeler projecilik ve sivil toplum kuruluþlarý. Istanbul. Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfý. Okçabol, R. (1996) Halk eðitimi, Der Yayýnlarý.Ýstanbul. Ryfman , P. (2006) Sivil Toplum Kuruluþlarý. Çev. Ýsmail Yerguz. Ýletiþim.Ýstanbul. Clark, J. (1996) Kalkýnmanýn demokratikleþmesi.Gönüllü kuruluþlarýn rolü. Çev. Serpil Ural. Türkiye Çevre Vakfý. Ankara. Tekstil Sanatlarý Deneði Ana Tüzüðü,1995. Istanbul. Toksöz, F. (2004). AB uyum süreci ve STKlar. Istanbul Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfý. Vakil, A.C. (1997). Confronting the classification problem. Toward a taxonomy of NGO World politics. Cilt 25 sayý 12.

264


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.