ISSN 2148-9254
MART MARCH 2020
www.tekstilteknik.com.tr
REKLAM İNDEKSİ ADVERTISEMENT ARASTEKS (ARC)..................................23 ARMUTLU TATİL KÖYÜ...........................89 ATAÇ...................................................... 57 CANLAR MEKATRONİK.................. 38-39 EFFE........................................................29 EKOTEKS........................................... 55-77 ENEŞ TEKSTİL..........................................35 EPSON..................................................... 9 ERKİM.....................................................53 ERKO...................................................... 27 ERTEKS CFA................................... 15 – 33 FİLİZ MAKİNA.........................................45 HIGHTEX................................................83 ITM 2020............................................A.K.İ İHLAS MATBAACILIK............................ 75 KIRAY MAKİNA....................................... 5 KUZULUK KAPLICALARI........................ 87 MERSAN................................. Ö.K – Ö.K.İ PETNİZ ISI............................................... 61 PİMMS...............................................18-19 SANKO...................................................65 SARDES.................................................. 31 SAVER MAKİNA..................................A.K SPGPrints............................................... 11 ŞANAL PLASTİK............................... 68-69 TEKSEL....................................................43 TEKSPART...............................................49 TÜRK BARTER......................................... 71 TÜRKİYE HASTANESİ..............................63 VOLİ TURİZM..........................................95
www.tekstilteknik.com.tr
İMTİYAZ SAHİBİ İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA Publisher H. Ferruh IŞIK GENEL MÜDÜR (SORUMLU) General Manager (Responsible) Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief Prof. Dr. Cevza Candan YAYIN KURULU Editorial Board Prof. Dr. Bülent Özipek Prof. Dr. H. Rıfat Alpay Prof. Dr. Yalçın Bozkurt Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş Prof. Dr. W. Oxenham Prof. Dr. Emel Önder Prof. Dr. Yusuf Ulcay Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner SÜREKLİ YAZARLAR Permanent Columnists Prof. Dr. İsmail KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Ekrem Hayri PEKER
REKLAM DANIŞMANI Advertisement Consultant Mehmet TATLI mehmet.tatli@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Foreign Relations Manager Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
TEKNİK MÜDÜR Technical Manager Tayfun AYDIN tayfun.aydin@img.com.tr GRAFİK & TASARIM Graphics & Design Hakan SÖZTUTAN hakan.soztutan@img.com.tr WEB DEVELOPER Amine Nur YILMAZ amine.yilmaz@img.com.tr ABONE VE DAĞITIM Subscription and Circulation Manager İsmail ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr
ADR ES | Hea d Office İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 www.tekstilteknik.com.tr e-mail: img@img.com.tr BASKI | Printed By | İHL AS Gazetecilik A.Ş. İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 A/41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 30 00 BÖLGE TEMS İLCİLİKLER İ BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA | Met in DEM İR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives KOREA | Jes Media Int. | Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr BİLGİ / Information Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Tekstil & Teknik is published monthly. Advert is ements respons ib ilit ie s published in our mag az ine pertain to advert isers.
4
Korona virüsün sektöre yansımaları Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyada 100’den fazla ülkeye sıçrayan korona virüs küresel ticareti vurdu. Yayılması engellenemeyen korona virüs salgınının ardından alternatif pazarlara yönelen global perakende devlerinin Türkiye’de fiyat soruşturmasına başladığına belirten sektör temsilcileri, 4 haftalık süre sonunda virüsün kontrol edilememesi durumunda yaklaşık 2-3 milyar dolarlık bir iş hacminin Çin’den Türkiye’ye kayacağına dikkat çekiyor. Çin’deki üretim maliyetinin yüzde 36 artması, Türk Lirası’nın son iki yıldır değer kaybetmesi ve düşen petrol fiyatları da Türkiye’yi Çin’e kıyasla üretim için daha cazip hale getiriyor. Bütün bu fırsatların en önemlisi, Çin’in üretim kapasitesinin azalması sonucunda artan küresel talebin kısa vadede geçici, orta ve uzun vadede ise kalıcı olarak küresel ithalatçıları Türkiye’ye çekebilecek çalışmalarda bulunulması Türk ihracatçıları için yeni fırsatlar doğurabilir. Hazır Giyim ve tekstil sektöründe Çin’de imal edilen ürünlerin korona virüsü sebebiyle zamanında teslim edilmemesi riskine karşılık küresel ithalatçıların Türkiye ve Vietnam gibi ülkelerdeki üreticilerle görüşmelere başlaması, Türkiye’nin geleneksel olarak üretiminde uzmanlaştığı tekstil sektöründe de çeşitli fırsatların var olduğunu gösteriyor.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
EDİTÖR
Ali ERDEM Yazı İşleri Müdürü News Editor
Korona virüs dengeleri değiştirdi Korona virüsü, küresel ticaret üzerinde de etkisini gösteriyor. Çin, petrol dahil çok sayıda ürünün en büyük ithalatçısı konumunda. Dünya genelinde firmaların tedarikçisini barındıran Çin’in üretimindeki yaşanan olumsuz havanın Türkiye’ye olumlu yansıması bekleniyor. Türkiye ekonomisinin pozitif etkilenmesinde düşen petrol fiyatlarının etkili olabileceği belirtiliyor. Dünya’nın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’in taleplerinin azalması, başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarının gevşemesine neden olacağından, bunların ülkemiz enflasyonun düşmesine katkısı da olabileceğini ifade eden görüşler, yaşanan bu salgının ekonomik anlamda olumlu ve olumsuz neticeleri olacağı yönünde.
Reflections of corona virus to the sector Corona virus, which originated in Wuhan city of China and spread to more than 100 countries in the world, struck global trade. The sector representatives, indicating that the global retail giants are turning to alternative markets after unhindered corona virus outbreak spread, started price investigation in Turkey, in case the virus are not controlled at the end of 4 weeks, a business volume of about 2-3 billion dollars attention will come from China to Turkey. 36 percent increase in the cost of production in China, losing the value of the Turkish lira in Turkey the last two years and falling oil prices make Turkey more attractive for production compared to China. The most important of all these opportunities is that the increased global demand can turn to Turkey as a result of the production capacity in China decreased, and make opportunities for the Turkish exporters to attract the global importers’ attention to Turkey as temporal in short term and permanent in long term. As response to risk that the products which are manufactured in China are not delivered on time due to the corona virus in ready-made and textile industry, that the global importers begin to meet the producers in countries such as Turkey and Vietnam shows that there are various opportunities in the textile sector in which Turkey traditionally specialized in the production. Corona virus changed balances The corona virus also shows its effect on global trade. China is the largest importer of many products, including oil. It is expected that the negative condition experienced in the production of China that contains suppliers of the firms all over the world will reflect to Turkey positively. The decreasing of oil prices can be efficient on positive impact of Turkish economy. The opinions, declaring that as the decrease in the demands of China, the second largest economy of the world, will cause the commodity prices, especially oil; those can help inflation in our country decrease, show that there will be positive and negative results of this outbreak in economy.
6 PANORAMA
Şubat ayı ihracatında rekor artış Record increase in February exports Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), şubat ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Türkiye’nin ihracatı 2020 yılı şubat ayında yüzde 2,3 artışla 14,7 milyar dolar oldu.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Turkey Exporters Assembly (TIM) announced export figures for February. Turkey’s exports rose 2.3 percent in February 2020 became 14.7 billion dollars.
PANORAMA 7
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), şubat ayı geçici dış ticaret verilerini açıkladı. Şubat ayında ihracat, Genel Ticaret Sistemi’ne (GTS) göre yüzde 2,3 artışla 14,7 milyar dolar olarak rekor tazeledi. Son 12 aylık ihracat ise 182,1
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Turkey Exporters Assembly (TIM) announced the provisional foreign trade data for February. In February, exports renewed a record of 14.7 billion dollars with an increase of 2.3 percent compared to the General Trade
8 PANORAMA
milyar dolara ulaşıldı. İsmail Gülle, şubat ayı ihracat rakamlarını ise şu sözlerle değerlendirdi: “2019 genelinde net ihracatın büyümeye katkısı 2,3 puan ile GSYH’nin yılı pozitif bir büyüme ile kapatmasına çok değerli bir katkı sağladı. Ülkemiz ekonomisinin ‘dengelenme-disiplin’ dönemini başarıyla tamamlamasında ve pozitif büyüyemeye bu kadar hızlı dönmesinde ihracatımızın etkili katkısından gururluyuz. Dünya Ticaret Örgütü tarafından verisi açıklanan 62 ülke arasında Türkiye, bu denli zorlu bir küresel ve bölgesel gündem ve küresel ticaretteki sıkıntılı tabloya rağmen ihracatını arttırabilen sınırlı sayıda ülke arasında 6. sırada yer alıyor. Küresel ticarete konu olan verilerde dikkat çekici hususlardan biri ise, dünyada en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 10 ülkeden 9’unun ihracatının gerilemesinin aksine, Türkiye’nin arttırabilme başarısıdır. Küresel ticarette dengelerin değiştiği bu ortamda, Türkiye, nasıl ki 2019 yılında ihracatında artış yaşayan ender ülkelerden biri olma başarısını gösterdiyse, bu başarıyı 2020’de de tekrarlamaya kararlıdır.” HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIYORUZ Şubat ayında yayıldığı alanı genişleterek küresel bir tehdit haline gelen korona virüsü hakkında da değerlendirmelerde bulunan İsmail Gülle, “Virüs şimdiden, küresel ekonomide ve ticarette yavaşlamaya ve tedarik zincirinde bozulmalara yol açmış durumda. Uluslararası kuruluşlar Çin’in 2020 yılında son yılların en düşük büyümesiyle karşılaşabileceğini ifade ediyorlar. Türk
System (GTS). In the last 12 months, exports reached $ 182.1 billion. İsmail Gülle evaluated the export figures for February with the following words: “The contribution of net exports to growth in 2019 made a very valuable contribution to GDP closing the year with a positive growth with 2.3 points. We are proud of the effective contribution of our exports to the successful completion of the ‘balancing-discipline’ period of our country’s economy and to return to positive growth so quickly. Turkey, among 62 countries whose data released by the World Trade Organization, in spite of such a challenging global and regional agenda, takes place at 6th rank among the limited countries that increased their export. One of the remarkable aspects of data subject to global trade, in contrast to the decline in the export of nine of the 10 countries that export the most in the world, is the success of Turkey to increase. In this environment, global balances changed, Turkey, is determined to repeat the success in 2020 as she showed the success of being one of the few countries that increased their export in 2019.”
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
We take all kinds of measures Commenting on the corona virus, which has become a global threat by expanding its spread in February, İsmail Gülle said “The virus has already caused a slowdown in the global economy and trade and disruptions in the supply chain. International organizations say that China may encounter the lowest growth of recent years in 2020. We are working intensively and quickly with our Ministries on proactive solutions in order to prevent our Turkish export products from entering the markets. We will continue to take every precaution to ensure that our country’s exports survive this process with the least damage.” 1555 companies participated to export family in February Touching on the details of February exports, TİM President Gülle gave the following information: “I am pleased to inform 1555 companies of us joined our export family for the first time in February. These companies, which have just started exporting, realized an export of 127 million dollars in February. When looked at the company, a total of 39
10 PANORAMA
ihraç ürünlerimizin pazarlara intikalinin aksamaması adına da Bakanlıklarımızla birlikte proaktif çözümler üzerinde yoğun ve hızlı bir şekilde çalışıyoruz. Ülkemiz ihracatının en az hasarla bu süreci atlatması için de her türlü tedbiri almaya devam edeceğiz” dedi. ŞUBAT’TA 1555 FİRMA İHRACAT AİLESİNE KATILDI Şubat ayı ihracatına ilişkin detaylara değinen TİM Başkanı Gülle, şu bilgileri verdi: “Şubat ayında ihracat ailemize 1555 firmamızın ilk kez katıldığını bildirmekten memnuniyet duyuyorum. İhracata yeni başlayan bu firmalarımız, şubat ayında 127 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Firma özelinde bakıldığında, şubatta toplam 39 bin 248 firmamız ihracat gerçekleştirdi. İşte bu tablo ihracat farkındalığının ve ihracatın tabana yayılma sürecinin de başarı ile uygulandığının gurur verici tablosudur. TİM de bu büyük ailenin sorumluluk ve bilinci ile çalışıyor. ‘Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye’ için İhracat Ana Planında işaret edilen yolda kabiliyetlerimizi ve pazarlama becerilerimizi geliştirebilmek adına yeni nesil çalışmaları hayata geçiriyoruz.”
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
OTOMOTİV SEKTÖRÜ LİDERLİĞİNİ SÜRDÜRDÜ Şubat ayının lideri, 2,52 milyar dolarlık ihracat ile Otomotiv sektörü oldu. Otomotivi, 1,52 milyar dolar ihracat ile Hazır giyim ve 1,51 milyar dolar ihracat ile Kimyevi Maddeler sektörleri etti. 7 sektörün ihracatında yüzde 10’un üzerinde artış gerçekleşti. Yılın 2 ayında 21 sektör ihracatını artırma başarısı gösterdi. Şubat ayında ihracatçılar, ülkemizin bayrağını 207 ülke ve bölgede dalgalandırmayı başardı. Bu ülkelerin 122’sine ihracat artarken 80 ülkede artış yüzde 10’un, 38 ülkede ise yüzde 50’nin üzerinde gerçekleşti. En çok ihracat gerçekleştirilen ilk 3 ülke ise 1,3 milyar dolar ile Almanya, 906 milyon dolar ile Irak ve 856 milyon dolar ile Birleşik Krallık oldu. En büyük pazar olan Avrupa Birliği’nin ihracattaki payı şubatta yüzde 48,1 olarak gerçekleşti. 2020 yılında paritenin olumsuz etkisinin yüzde 55 ile önemli ölçüde azaldığı görüldü. YILIN İLK TİCARET HEYETİ KATAR’A DÜZENLENDİ Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) organizasyonuyla, 29 Şubat- 4 Mart tarihleri arasında Katar’ın başkenti Doha’ya Ticaret Heyeti düzenlendi. 28 firmadan 34 ihracatçının katıldığı Heyette, Türkiye-Katar iş forumunun yanı sıra Katarlı firmalar ile Türk firmalar arasında 500’den fazla iş görüşmesi gerçekleştirildi. TİM Başkanı İsmail Gülle, “Çok iyi politik ilişkilerimizin olduğu Katar ile ekonomik anlamda da iyi ilişkiler içindeyiz. Katar’da gerçekleşen ticari görüşmelerde ihracatçılarımız, mermerden elektronik ürünlere, hazır giyim ve tekstilden telekomünikasyona kadar yeni sektörlerde iş birlikleri sağlama noktasında başarılı görüşmeler gerçekleştirdi” dedi.
thousand 248 companies made exports in February. This table is the proud picture that export awareness and the process of spreading of exports are successfully applied. TIM also works with the responsibility and awareness of this large family. ‘Foreign Trade Surplus that Turkey’s exports to the Master Plan and pointed the way to a new generation of working on behalf of our ability to develop our marketing skills we bring to life.” Automotive sector continues its leadership The automotive industry became the leader of February, with exports of $ 2.52 billion. The ready-to-wear industry with 1.52 billion dollars export and the Chemical and Substances sectors with 1.51 billion dollars export followed automotive. More than 10 percent increase has been realized in exports of 7 sectors. In 2 months of the year, 21 sectors succeeded in increasing their exports. In February, exporters managed to wave the flag of our country in 207 countries and regions. While exports to 122 of these countries increased, the increase in 80 countries was over 10 percent and in 38 countries it was over 50 percent. The top 3 most exported countries were Germany with $ 1.3 billion, Iraq with $ 906 million and the United Kingdom with $ 856 million. The largest market, the European Union’s share in exports, was 48.1 percent in February. It was observed that the negative effect of the parity decreased by 55 percent in 2020. First commercial committee of the year is organized to Qatar With the organization of Turkey Exporters Assembly, Trade Mission was held in Doha, capital of Qatar between 29 February and 4 March. The delegation includes 28 companies from the 34 exporters participated, as well as Turkey-Qatar Business Forum of Qatari companies with Turkish firms in more than 500 business meetings were held. TİM President İsmail Gülle said “We have good economic relations with Qatar, where we have very good political relations. In the business negotiations held in Qatar, our exporters held successful talks in cooperation with new sectors such as marble, electronic products, ready-to-wear and textile and telecommunications.”
Beyond limitat ions.
Sınırların Ötesindeki Tek Geçişli Dijital Baskı Makinesi SPGPrints®, PİKE® dijital baskı makinası ile kalite, kesintisiz çalışma ve tüm desenleri yapabilme anlamında yeni standardları belirlemektedir. PİKE , problem yaşanan tam dolu, çok ince detay içeren, geometrik desenler ve derin renkleri basabilmesi ile dijital baskı dünyasını yeniden şekillendirmektedir. Archer baskı barı ve PİKE dijital baskı boyaları kombinasyonu ile başka bir dijital baskı baskı makinasının yakalamayacaği desen kalitesini elde etme imkanı vardır.
| Hızlı sevkiyat PİKE mümkün olan en yüksek net verimliliğe sahip dijital baskı makinasıdır. | Güvenirlilik Garantili baskı kalitesi ve üretim kapasitesi sunar. | Desen çeşitliliği PİKE, dijital baskı makinesinin esnekliğine ve rotasyon baskı makinesinin verimliliğine sahiptir.
SPGPrints Baskı Sistemleri Tic. Ltd Sti. 19 Mayis Mah. Atatürk Cad. Turaboglu Sok. Sitki Bey Plaza No: 2/1 K:5 D:18 34736 Kadiköy Istanbul Turkey T +90 216 464 83 53 F +90 216 464 83 57 E info.turkey@spgprints.com I www.spgprints.com/turkey
12 PANORAMA
Kimya sektörünün ihracat artışı sürüyor Export growth of the chemical industry continues İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre, sektörün iki aylık ihracatı 3 milyar 217 milyon dolara ulaştı. Sektörün en çok ihracat yaptığı ülke ise 99 milyon 468 bin dolarlık ihracat ile Hollanda oldu.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
According to the data of the Istanbul Chemicals and Products Exporters Association (İKMİB), the industry’s two-month exports reached $ 3 billion 217 million. The most exported country in the sector was the Netherlands, with exports of 99 million 468 thousand dollars.
Kimya sektörünün Şubat ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Şubat ayında 1 milyar 516 milyon dolar kimya ihracatı gerçekleştirirken, iki aylık ihracatımız ise yüzde 0,95 artışla 3 milyar 217 milyon dolara ulaştı. Sektörümüzde Şubat ayında en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ülke 99 milyon 468 bin dolarlık ihracat ile Hollanda olurken, Irak, İtalya, Almanya, Belçika, Mısır, ABD, İspanya, Romanya ve İngiltere ilk onda yer aldı. Bununla birlikte Çin’de ortaya çıkarak dünyaya yayılan koronavirüsü sal-
Adil Pelister, Chairman of the Board of Istanbul Chemicals and Products Exporters Association (İKMİB), evaluating the export figures of the chemical industry in February, said “While exports of 1 billion 516 million dollars were made in February, our two-month exports increased by 0.95 percent and reached 3 billion 217 million dollars. The country we exported most in our sector in February was the Netherlands with exports of 99 million 468 thousand dollars, while Iraq, Italy, Germany, Belgium, Egypt, USA, Spain, Romania and England were among the top ten. However, we see that economic balances have also been adversely affected due to the outbreak of coronavirus emerging in China and spreading around the world. In the current conjuncture, it is stated that the epidemic will cause a loss of approxi-
PANORAMA 13
mately 1 trillion dollars in the world economy. This situation may also affect our country and our sectors. China is also the world’s second largest energy consumer. The decrease in production in China and other countries also causes a decrease in energy and fuel use. We see this reflection in our chemical exports in February. We also closely follow the developments in our neighboring countries such as Syria, Iran and Iraq. As İKMİB, we evaluate the problems and opportunities that may arise in the sub-sectors of our chemical industry related to all these developments, together with our sector stakeholders, especially our Ministries. In this context, it is very important to invest in our country especially in the fields of medical, pharmaceutical and petro-chemistry for the future of our industry. We expect the investments to start as soon as possible. As always, we will continue to support our exporters and our government.”. The country exported in february became the Netherlands The Netherlands became the most exported country in February. The other top ten countries that followed the Netherlands in February were Iraq, Italy, Germany, Belgium, Egypt, USA, Spain, Romania and England. Chemical exports to the Netherlands were 99 million 468 thousand dollars in February 2020. In February, the most “mineral fuels, mineral oils and products”,
gını sebebiyle ekonomik dengelerin de olumsuz etkilendiğini görüyoruz. Mevcut konjonktürde salgının dünya ekonomisinde yaklaşık 1 trilyon dolarlık bir kayıp yaratacağı belirtiliyor. Bu durum ülkemizi ve sektörlerimizi de etkileyebilir. Çin aynı zamanda dünyanın en büyük ikinci enerji tüketicisi. Çin’de ve buna bağlı diğer ülkelerde üretimin düşmesi enerji ve yakıt kullanımının düşmesine de sebebiyet veriyor. Şubat ayı kimya ihracatımızda da bu yansımayı görüyoruz. Ayrıca Suriye, İran, Irak gibi komşu ülkelerimizdeki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. İKMİB olarak tüm bu gelişmeler ile ilgili kimya sektörümüzün alt sektörlerinde oluşabilecek sorun ve fırsatları başta ilgili Bakanlıklarımız olmak üzere, sektör paydaşlarımızla birlikte değerlendiriyoruz. Bu kapsamda sektörümüzün geleceği açısından özellikle medikal, ilaç ve petrokimya alanında ülkemizde yatırım yapılması çok önemli. Yatırımların en kısa zamanda başlamasını bekliyoruz. Her zaman olduğu gibi ihracatçılarımızın ve devletimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
ŞUBAT AYINDA EN FAZLA İHRACAT YAPILAN ÜLKE HOLLANDA OLDU Hollanda, Şubat ayında en çok ihracat yapılan ülke oldu. Şubat ayında Hollanda’yı takip eden ilk onda yer alan diğer ülkeler ise Irak, İtalya, Almanya, Belçika, Mısır, ABD, İspanya, Romanya ve İngiltere oldu. Hollanda’ya yapılan kimya ihracatı 2020 yılı Şubat ayında 99 milyon 468 bin dolar olarak gerçekleşti. Şubat ayında Hollanda’ya en çok “mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünleri”, “plastikler ve mamulleri”, “anorganik kimyasallar”, “uçucu yağlar, kozmetikler
14 PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
ve sabun”, “muhtelif kimyasal maddeler”, “kauçuk, kauçuk eşya” ve “boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları” ihraç edildi. 2020 yılı Ocak-Şubat olarak iki aylık dönemde en çok kimya ihracatı yapılan ülkeler ise sırasıyla İtalya, Hollanda, Almanya, Irak, Belçika, Mısır, ABD, Yunanistan, İspanya ve İngiltere olarak ilk onda yer aldı. Şubat ayında kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında plastikler ve mamulleri ihracatı, 501 milyon 476 bin 982 dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 350 milyon 647 bin 173 dolarlık ihracatla mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler yer alırken, anorganik kimyasallar ihracatı 140 milyon 716 bin 561 dolarla üçüncü sırada yer aldı. Anorganik kimyasalları takiben ilk onda yer alan diğer sektörler ise; ‘kauçuk, kauçuk eşya’, ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, ‘eczacılık ürünleri’, ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, ‘muhtelif kimyasal maddeler’, ‘yıkama müstahzarları’ ve ‘organik kimyasallar’ oldu.
“plastics and products”, “inorganic chemicals”, “essential oils, cosmetics and soap”, “miscellaneous chemicals”, “rubber, rubber goods” and “Paint, varnish, ink and preparations” were exported. In the two-month period of January-February of 2020, the countries with the highest export of chemistry were in the top ten as Italy, Holland, Germany, Iraq, Belgium, Egypt, USA, Greece, Spain and England respectively. In February, exports of plastics and products in chemical substances and products were ranked first in chemical exports with $ 501 million 476 thousand 982. Mineral fuels, mineral oils and products were in the second place with exports of 350 million 647 thousand 173 dollars, while inorganic chemicals exports were in third place with 140 million 716 thousand 561 dollars. Other sectors in the top ten following inorganic chemicals are; “Rubber, rubber goods”, “essential oils, cosmetics and soap”, “pharmaceutical products”, “paint, varnish, ink and preparations”, “various chemicals”, “washing preparations” and “organic chemicals”.
16 PANORAMA
ITM 2020’de bir ilk: Denim Teknolojileri Özel Bölümü A First in the ITM 2020: Denim Technologies Special Section Her iki yılda bir gerçekleşen ITM (Uluslararası Tekstil Makineleri) fuarı, tekstil sektörüne ekonomik yararlar sağlamasının yanı sıra, yenilikçi fikirler ve yeni iş birlikleri açısından katılımcıları ile ziyaretçilerine büyük avantajlar sunuyor. Başarısını tüm dünyaya ispatlayan ITM fuarı, bu yıl bir ilke daha imza atarak Denim Teknolojileri Özel Bölümü’nü açtı.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
The ITM (International Textile Machinery) Exhibition, which is organized every two years, offers economic advantages to the textile industry as well as providing great benefits to its participating companies and visitors in terms of innovative ideas and new collaborations. The ITM Exhibition, which globally demonstrated its success, took a step forward and led the way by opening the Denim Technologies Special Section this year.
Rahatlığı ve pratikliğiyle dolapların vazgeçilmez ürünlerinden olan denim, son yıllarda artan spor giyim trendiyle genç, yaşlı demeden her kesimden talep görüyor. Moda dünyasının zamansız ürünlerinden biri haline gelen denim, bugün üretimden perakendeye önemli bir ekonomi yaratıyor. Türkiye’deki firmaların, üretim
Denim, with its comfort and practicality, is one of the indispensable products of wardrobes and receives demands from all segments including youngsters and older people with the uprising trend of sportswear in recent years. Denim that is considered as one of the timeless products of the fashion world, effectuates a considerable economy from manufacturing to retail on this day. The success of the textile companies in Turkey in production and marketing and their proximity to European countries is considered as a geographical advantage. The fact that the ITM exhibitions are organized in Istanbul connecting the east and the west backs up this advantage. Because of reaching the occupancy limit in all halls of the ITM 2020 Exhibition, the “Denim Technologies Special Section”, which was established for the first time as an additional hall, is making itself ready to welcome denim, fabric and ready-made garment manufacturers. It offers a great occasion for the visitors that the manufacturers will be exhibiting the latest technological innovations
PANORAMA 17
in denim production in this specialized hall from the machinery related to the sector to the dyes used in the production. Turkey undertakes an important role in the world denim market Turkey, being fourth in the world in denim exports, is among the major players in the global denim market. In Turkey, approximately 350 million meters of denim is produced in a year. Along with denim manufacturing, the export network of our country is also growing significantly. Expanding with value-added products, both producers and retailers are preparing for investment in this sector. Turkey has become a country that creates its own brands and shapes the world’s denim fashion with its designs and technological products. In terms of both denim fabric and denim clothing exports in 2018, our country was among the most successful countries in the world. Turkey placed in as the fourth most exporting country in the world in both categories, achieving 7 percent share with the export amounting to 338 million dollars in world denim fabric exports, which attains to a total of 4 billion 910 million dollars and accomplishing 4.5 percent share with the export amounting to 2.1 billion dollars in ready-to-wear clothing. Turkey exported the most amounts of denim fabric particularly to Tunisia, Egypt, Italy, Morocco, and Bangladesh.
ve pazarlamadaki başarısı ve Avrupa’ya yakınlığını, coğrafi bir avantaj olarak değerlendiriliyor. ITM fuarlarının, doğu ile batıyı birbirine bağlayan İstanbul’da yapılıyor olması ise bu avantajı daha da destekliyor. ITM 2020 Fuarı’nın tüm salonlarında doluluk sınırına ulaşılması ile birlikte ilave salon olarak ilk kez kurulan ‘Denim Teknolojileri Özel Bölümü’, denim, kumaş ve konfeksiyon üreticilerini ağırlamaya hazırlanıyor. Üreticilerin, sektöre yönelik makinelerden boyalara kadar denim üretimlerinde gerçekleştirilen son teknolojik yeniliklerini, ihtisas salonunda sergileyecek olması ziyaretçiler açısından büyük fırsat oluşturuyor. TÜRKİYE, DÜNYA DENİM PAZARINDA ÖNEMLİ BİR ROL OYNUYOR Denim ihracatında dünya dördüncüsü olan Türkiye, dünya denim pazarının önemli oyuncuları arasında yer alıyor. Türkiye’de, yıl içerisinde 350 milyon metrelik denim üretiliyor. Denim üretimiyle birlikte ülkemizin, ihracat ağı da ciddi bir şekilde büyüme gösteriyor. Katma değerli ürünlerle büyüyen sektörde hem üreticiler hem de perakendeciler yatırıma hazırlanıyor. Türkiye; kendi markalarını yaratan, tasarımları ve teknolojik ürünleri ile dünya denim modasına yön veren ülke konumunda bulunuyor. Ülkemiz, 2018 yılında hem denim kumaşı hem de denim giysi ihracatında dünyanın en başarılı ülkeleri arasında yer aldı. Toplam 4 milyar 910 milyon dolar olan dünya denim kumaş ihracatında 338 milyon dolar ihracat ile yüzde 7, hazır giyiminde ise 2,1 milyar dolar ihracat ile yüzde 4,5 paya ulaşarak her iki branşta da dünyanın en fazla ihracat yapan dördüncü ülkesi oldu. Türkiye’nin en fazla denim kumaşı ihraç ettiği ülkelerin başında; Tunus, Mısır, İtalya, Fas ve Bangladeş geliyor.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
20 PANORAMA
Türk tekstil sektörü, Paris’te atağa geçti
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), modanın başkenti Paris’te eş zamanlı olarak gerçekleştirilen Premiere Vision Paris ve Texworld Paris fuarlarına katıldı. 2021-2022 ilkbahar-yaz moda trendlerinin belirlendiği bu iki fuarda Türkiye’den toplam 290 firma yer aldı. Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), Türk tekstilinin dünya pazarlarındaki payını artırma çalışmaları kapsamında bu kez modaya yön veren Fransa’da başarılı çalışmalara imza attı. UTİB, tekstil sektörü ihracatına güçlü ivme kazandırmak için 10-13 Şubat tarihleri arasında modanın başkenti Paris’te eş zamanlı olarak düzenlenen Premiere Vision Paris ve Texworld Paris fuarlarına dergi standı ile katıldı. Bu yıl 92. kez düzenlenen Premiere Vision Paris Fuarı’na 12’inci kez katılan UTİB, yılda iki kez düzenlenen Texworld Paris Fuarı’nda da 18’inci kez yer aldı. Eş zamanlı olarak gerçekleştirilen fuarlara dergi standı ile katılan UTİB tarafından Türk kumaş sektörünü dünyaya tanıtmak, imajını geliştirerek yurt dışında markalaşmasına öncülük etmek ve mevcut pazarlardaki payını arttırmak, hedef ülkelerle olan ihracatı geliştirmek ve rakiplerin pazarlama stratejileri konusunda araştırma yapmak amacıyla hazırlanan Turkish Fashion Fabrics (TFF)
PANORAMA 21
sağladık. Türk tekstil sektörünü ve öncü firmalarını yabancı sektör profesyonellerine nitelikli tanıtım yapabilmek için her iki fuarda da dergi standı ile yer aldık. Fuar boyunca hem dergimiz TFF Magazine hem de Türk tekstil firmaları yabancı sektör temsilcilerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Premiere Vision Paris Fuarı’na İtalya, Fransa, Çin, İngiltere, Hindistan, Almanya ve ABD başta olmak üzere 49 ülkeden 1.759 firma, Texworld Paris Fuarı’na da 1.000 firma katıldı. Biz de Premiere Vision Paris ve Texworld Paris gibi prestijli fuarlarda yer alarak Türk tekstil sektörünün gücüne ve ürün kalitesine vurgu yaparak dünya pazarında daha da geniş pay almayı amaçlıyoruz” diye konuştu.
Magazine, her iki fuarda da dağıtıldı. Türkiye’nin giyimlik kumaş sektöründen, firmalarına, Türk tasarımcılarından tasarımlarına kadar birçok konuda Türk tekstil sektörünü tanıtan TFF Magazine, başta Fransız yatırımcılar olmak üzere dünyanın dört bir yanından fuara katılan sektör profesyonelleri ile bir araya getirildi. Ayrıca Türkiye, Premiere Vision Paris Fuarı’na katılan 182 firma ile İtalya ve Fransa’dan sonra en fazla katılım gösteren ülke oldu. Texworld Paris Fuarı’na da Türkiye’den 108 firma katıldı.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
PARİS’TEKİ FUARLARA TÜRKİYE’DEN 290 FİRMA KATILDI Deriden kumaşa, aksesuardan hazır giyim ve tasarım ürünlerine kadar birçok ürün ve ürün grubunun sergilendiği bu iki fuara UTİB olarak dergi standı ile katılım gösterdiklerini belirten UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, Paris’in modanın önemli merkezlerinden biri olduğunu ve 20212022 ilkbahar-yaz moda trendlerinin Premiere Vision Paris ve Texworld Paris gibi önemli fuarlarda belirlendiğini söyledi. Türk tekstil sektörünün her geçen gün daha da güçlendiğini ifade eden Engin, “Sektörümüz gerek Ar-Ge ve inovasyonda gerekse de tasarım ve ileri teknoloji konularında büyük ivme yakaladı. Türkiye’den toplam 290 firma ile eş zamanlı gerçekleştirilen bu iki fuara katılım
“FRANSA, BÜYÜK BİR PAZAR POTANSİYELİ OLUŞTURUYOR” Türkiye’nin 2023 İhracat Stratejisi kapsamındaki hedef ülkeler arasında Fransa’nın da yer aldığını vurgulayan Engin sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin tekstil ihracat pazarları arasında Fransa, 2019 yılsonu itibarıyla 121 milyon dolar ihracatla 19. sırada yer alıyor. Fransa aynı zamanda 2018 yılı sonu itibarıyla dünya tekstil ithalatçı ülkeleri arasında da toplam 4,3 milyar dolar ithalat ile 14. sırada yer alıyor. En çok İtalya, Almanya ve Çin’den ithalat yapan Fransa, önemli bir ithalatçı olduğu için Türk tekstil sektörü için de oldukça büyük bir pazar oluşturuyor. 2018 yılsonu itibarıyla Türkiye’nin Fransa’daki pazar payı ise yüzde 3 oranında. Ülkemizden Fransa’ya en çok pamuk ipliği, pamuklu mensucat, sentetik ve suni devamsız liflerden iplikler ve diğer örme mensucat ürün grupları ihraç ediliyor.”
22 PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Epson’a iF Tasarım Ödülü iF Design Reward to Epson
1953’ten bu yana uluslararası alanda mükemmel tasarım için bir etiket haline gelen, dünyanın en prestijli ödüllerinden iF Tasarım Ödülleri 2020’nin kazananlarından biri de Epson oldu. Epson’un geniş format yazıcı segmentinde yer alan Surecolor SC-P7500 ve SC-P9500 modelleri, ödüle layık görüldü. Sanatçılar ve profesyonel fotoğrafçılar için; yüzde 99 Pantone kapsamlı, şimdiye kadarki en geniş renk yelpazesini (12 renk) sunan iki yazıcı 2020 senesini ödülle karşıladı. Kullanışlılık, inovatif özellikler, detay düzeyi, çevreci yaklaşım, işçilikteki ustalık gibi birçok farklı kriterin değerlendirildiği iF Tasarım Ödülleri 2020’ye; 56 ülkeden toplam 7 bin 298 başvuru gerçekleşti. Jüri ise 78 kişilik dev bir uzman kadrodan oluştu. Ödül töreni 4 Mayıs 2020’de Berlin’de düzenlenecek.
Epson was one of the winners of the iF Design Awards 2020, one of the most prestigious awards in the world, which has become a label for excellent design internationally since 1953. Surecolor SCP7500 and SC-P9500 models in Epson’s large format printer segment were awarded. Two printers offering the widest color range ever (12 colors), 99% Pantone comprehensive for artists and professional photographers, welcomed 2020 with reward. A total of 7,298 applications from 56 countries were made to the iF Design Awards 2020, where many different criteria such as usefulness, innovative features, level of detail, environmentalist approach, craftsmanship were evaluated. The jury, on the other hand, consisted of a huge team of 78 experts. The award ceremony will be held in Berlin on May 4, 2020.
Perfect bonding Mükemmel yapışma with KIWOTEX® adhesives for printing-blankets KIWOTEX® serisi baskı blanketi tutkalları
Permanent adhesives
Thermoplastic adhesives
Permanent yapıştırıcılar
Termoplastik yapıştırıcılar
Adhesives for digital textile printing Dijital tekstil baskı için yapıştırıcılar
Stripper (adhesive remover) Sökücü (yapışkan silici)
Direct contact / Doğrudan iletişim Burç Ulusoy Regional Sales Manager +90 532 367 59 19
ALBERT ROSE CHEMICALS ∙ Division of Kissel + Wolf GmbH ∙ In den Ziegelwiesen 6 ∙ 69168 Wiesloch ∙ Germany Phone +49 6222 578-0 ∙ Fax +49 6222 578-100 ∙ info@kiwo.de
www.albert-rose-chemicals.eu
© Durst Phototechnik AG
24 PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Sürdürülebilirlik hakkında Monforts denim müşterileri ile bir söyleşi Talking sustainability with Monforts denim customers Kuzey Carolina Greensboro’da bulunan Cone Denim, şirketin suyunu ilk kez geri dönüştürmeye başladığı 1940’larda ilk çevre kontrol önlemlerini uygulamaya başladığı öne sürebilir. Şirketin İngiltere müşteri hizmetleri merkezinden Gabriel Magopat “Seksen yıl geriye gittiğimizde bile bu etkin bir metottu. Ancak yüksek kalitede ürünler üretmek bir başka sürdürülebilir ve etkin olmanın bir başka şeklidir ve sanırım bu Cone’un savunduğu şeydir. Bizim şaşırtıcı bir tarihimiz var” dedi.
Cone Denim, based in Greensboro, North Carolina, for example, can lay claim to having put in place its first environmental control measures back in the 1940s when the company first started recycling its water. “It was a method of efficiency even back then, eighty years ago,” says Gabriel Magopat, of the company’s UK customer service centre, “but producing high quality products is another method of being sustainable and of being efficient, and I think that’s what Cone stands for. We have an amazing history.”
Cone Denim gerekliği esnekliği sağlamak için geleneksel olarak polyester bileşenleri bir araya topladığı, kendi imzası olan S
Cone Denim is known for its signature S Gene ® stretch denims which have traditionally incorporated polyester components to provide the stretch.
Londra’daki son Denim Première Vision fuarında çekilen- Monforts YouTube Kanalı’nda yayınlanan en son kısa filmde, önde gelen küresel üreticilerin bazıları daha sürdürülebilir denim üretimi için girişimlerini ele alıyor.
In the latest short film released on the Monforts YouTube Channel– captured at the recent Denim Première Vision show in London – some of the leading global manufacturers discuss their initiatives for more sustainable denim production.
PANORAMA 25
It has now partnered with Intrinsic Advanced Materials of Gastonia, also in North Carolina, to introduce patent-pending CiCLO stretch polyester fibres into its denim collections. While still being synthetic based, CiCLO polyester is able to biodegrade in marine environments, wastewater treatment plants and landfill conditions, at rates similar to natural fibres like wool. This more sustainable solution for stretch is also being introduced to China for the first time by another leading denim supplier, Advance Denim.
“The family has always been focused on respect for the environment,” says Berto’s Marketing Manager Francesca Palento. “In particular, we have a river next to the company from which we take our water for production and we then return it cleaner than it was before. We are also now produ-
Sentetik tabanlı olmasına rağmen CiCLO polyester deniz ortamlarında, atık su arıtma tesislerinde ve çöp depolama koşullarında yün gibi doğal elyafa benzer oranlarda biyolojik olarak ayrışabilmektedir. Esneklik için bu daha sürdürülebilir çözüm, ilk kez bir başka lider kot kumaşı tedarikçisi olan Advance Denim tarafından ilk kez Çin pazarına da sürülüyor. Şirketin Pazarlama Direktörü Mark Ix, “Advance Denim, kaynaklarını Çin’in en teknolojik ve aynı zamanda en sürdürülebilir şirketi olmak için harcıyor”. Ix “Daha temiz ürünler geliştirmek için hem sudan hem de kimyasallardan tasarruf etmek için üretimimize büyük yatırım yapıyoruz” diyor. Monforts kot kumaşı müşterisi Berto, çevreye saygının her zaman bir gereklilik olduğu İtalya’nın kuzeydoğusundaki Padua yakınlarında küçük bir kırsal kasaba olan Bovolenta’da yerleşik bir kot kumaşı fabrikasına sahip bir aile şirketidir.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
“Advance Denim is spending its resources on being the most technologically advanced company in China, and also the most sustainable,” says Mark Ix, the company’s Director of Marketing. “We are investing heavily in our manufacturing to save both water and chemicals to create cleaner products.” Monforts denim customer Berto is a family-owned company with its main denim mill in Bovolenta, a small rural town near to Padua in the north east of Italy, where respect for the environment has always been a must.
Gene ® esnek kot kumaşlarıyla bilinmektedir. Şu anda, patent bekleyen CiCLO esnek polyester elyaflarını kot koleksiyonlarına dahil etmek için için Kuzey Carolina’da bulunan Intrinsic Advanced Materials of Gastonia şirketi ile iş birliği yapıyor.
26 PANORAMA
Berto’nun Pazarlama Müdürü Francesca Palento, “Aile her zaman çevreye saygıya odaklanmıştır”. “Özellikle, üretim için suyumuzu aldığımız şirketin yanında bir nehir var ve kullandığımız suyu öncekinden daha temiz bir şekilde geri veriyoruz. Ayrıca artık kendi iç atık üretimimizden yapılan iplikler ile imal edilen GOTS ve Global Geri Dönüşüm Standardına sahip kotlar üretiyoruz” diyor.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Pakistan’ın Soorty şirketi kısa bir süre önce Pure D kotları için Cradle to Cradle Gold sertifikasını- mevcut olan en katı ve titiz sürdürülebilir standart- aldı. Bunlar, şirketin Monforts’un en gelişmiş terbiye makineleriyle kombinasyon halinde olan tescilli Sıfır Atık Su boyama teknolojisi kullanılarak üretiliyor.
cing GOTS and Global Recycling Standard jean produced with yarns made from our own internal waste production.” Pakistan’s Soorty has recently received Cradle to Cradle Gold certification – the most stringent and exacting sustainable standard currently in existence – for its Pure D range of denims. These are produced using the company’s proprietary Zero Waste Water dyeing technology, in combination with the most advanced Monforts finishing machines.
Sporty’nin pazarlama iletişim müdürü Eda Dikman “Ürettiğimiz her ürün, şu an için yaşadığımız iklim acil durumuna dikkat çektiğinden en son koleksiyonumuzu Climate Jeans (İklim Kotları) olarak adlandırıyoruz”. “Sürdürülebilirlik bizim için çok önemli çünkü ölçülü üretiyoruz ve yaptığımız bütün eylemler gezegene yansıyor” diyor.
“Our very latest collection is called Climate Jeans, because every single product we now produce draws attention to the climate emergency we are living through right now,” says Eda Dikman, Soorty’s Marketing Communications Manager. “Sustainability is very important to us because we produce at scale and all of the actions we take reflect on the planet.”
Monforts Kot PV filmi Monforts websitesi ziyaret edilerek izlenebilir.
The Monforts Denim PV film can be viewed by visiting the Monforts website.
28 PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
The Wool Lab, işbirliği sağlamak için dönüşüyor Ticari piyasadaki en iyi yün kumaş ve iplikleri tedarik edebilmeleri için tasarımcılar ile eğiriciler, örgücüler ve dokumacıları doğrudan bir araya getirmenin yanı sıra, dünyada yün için geliştirilmiş en çok tanınan ilham verici araç olan The Wool Lab, tüm tekstil tedarik zinciriyle daha iyi işbirliği sağlayabilmek amacıyla İlkbahar/Yaz 2021 sezonu için dönüşüme uğruyor. The Wool Lab Vision moda, tekstil ve yaşam tarzı sektörlerine ilham olması ve – hayal gücünü harekete geçiren yenilikçi üretim süreçlerinden sektörün yünle çalışma şeklini temelden değiştirecek ürün gelişmelerine – yünün geleceğini ortaya koyması için geliştirilmiştir. Bir tahmin aracı olan The Wool Lab Vision, geleneksel bir giysi elyafından daha fazlası olan yünü lüks, teknik ve çok yönlü bir malzeme olarak ön plana çıkarmaktadır. Coğrafi ya da kültürel sınırlara hapsedilemeyen yün, dünyanın dört bir yanında hayat tarzına ilişkin seçimlere uyum
sağlayacak şekilde kullanılmaya devam etmektedir. The Woolmark Company Prosesleme İnovasyonu & Eğitim Desteği Genel Müdürü Julie Davies, “The Wool Lab Vision’da gördüğünüz her şey şu anda piyasada mevcut değil” diyerek The Wool Lab Vision’ı açıklıyor. “Şu anda geliştirme aşamasında olanları, tedarik zinciri kapsamında üzerinde çalıştığımız ve yünde vizyoner konseptlere aktardığımız uygulamaları sergilemek için bir araç görevi görüyor. “The Wool Lab Vision markaların ve üreticilerin en yeni iplik teknolojilerini, hem ürün hem de prosesler için makine teknolojilerini ve giysi ve yaşam tarzı ürünlerindeki iplik çeşitliliği ve potansiyelini ortaya koymalarına imkân sağlar. Ayrıca tasarımcıların Woolmark ile işbirliği yapmalarına ve yünde inovasyon sağlayabilmek için tedarik zincirinde sondan geriye doğru çalışarak konseptlerini gerçekliğe dönüştürebilmelerine fırsat verir.”
DISCOVER ITS Differences FARKLARINI KEŞFEDİN
www.stentermachine.com w w w. s t e n t e r f r a m e . c o m w w w. r a m m a K ı n e s ı .c o m
FOR THOSE WHO PREFER THE BEST
EN İYİYİ TERCİH EDENLER İÇİN
GOOD TO BEST We have gathered all essential specifications that a stenter machine must have, on It. 20 years of knowledge, experienced personnel, user friendly solutions and efficient working conditions come together and new trend is set.
İYİDEN MÜKEMMELE Bir ram makinesinde olması gerektiğini düşündüğümüz her şeyi O’nda topladık. 20 yıllık tecrübe, deneyimli kadro, kullanıcı dostu çözümler, verimli çalışma koşulları bir araya geldi ve yeni trend 3. nesil makinede toplandı.
+90 212 886 5533 +90 212 671 8520
info@effeendustri.com www.effeendustri.com
rammakinesi.com
info@stentermachine.com stenterframe.com
30 PANORAMA
Zorlu tekstil’e “en çevreci şampiyon” ödülü
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Sürdürülebilirliği, tesislerinden fabrikalarına, iş süreçlerinden ürün ve çözümlere kadar her alanda 360 derecelik bir anlayışla yöneten Zorlu Tekstil, çevre konusundaki duyarlılığı ve hayata geçirdiği uygulamalarla, TİM’in önderliğinde gerçekleştirilen İhracatın Yıldızları ödül töreninde; ‘En Çevreci Şampiyon” kategorisinde ödüle layık görüldü.
Ev tekstili ürünleri ve polyester iplik üretiminde Avrupa’nın en büyük entegre üreticisi olan Zorlu Tekstil, Türkiye İhracatçılar Meclisi öncülüğünde gerçekleştirilen “İhracatın Yıldızları” ödül töreninde ‘En Çevreci Şampiyon’ ödülüne layık görüldü. Türkiye İhracatçıları Meclisi (TİM) önderliğinde, İhracatın geliştirilmesi ve ülke ekonomisindeki payının artmasını teşvik etmek amacıyla 19 yıldır gerçekleştirilen “İhracatın Yıldızları-Türkiye’nin Gizli Şampiyonları” ödül töreninde, şirketler 12 ayrı kategoride ödüllendirildi. Çevre konusunda yıllardır sürdürdüğü çalışmalar ve çevreci ürünleri ile ön plana çıkan Zorlu Tekstil, “En Çevreci Şampiyon” kategorisinde ödülün sahibi oldu. Alınan ödülle ilgili değerlendirmede bulunan Zorlu Teksil Grubu Başkanı Necat Altın,
Zorlu Grubu’nun Akıllı Hayat 2030 vizyonu doğrultusunda doğa ve insandan ilham alarak Zorlu Tekstil’i çevre ve toplum için değer yaratacak şekilde dönüştürdüklerini söyledi. Sürdürülebilirliği bir iş yapış biçimi haline getirdiklerini ifade eden Necat Altın, “Sürdürülebilirliği, tesislerimizden fabrikalarımıza, iş süreçlerinden ürün ve çözümlere kadar her alanda 360 derecelik bir anlayışla yönetiyoruz. Bunun için döngüsel ekonomi tabanlı sürekli inovasyon anlayışıyla tüm üretim ve iş süreçlerimizi doğaya geri kazandıracak şekilde akıllandırıyoruz. Bu ödül bizim sürdürülebilir odaklı iş yapış biçimimizin en temel yapı taşlarından biri olan çevresel etkimizi azaltma yolunda attığımız adımların ne kadar doğru yönde olduğunun göstergesidir” dedi.
32 PANORAMA
Mimaki, UJV100-160’ı Endüstriyel Reklam Üreticileri için Geliştirdi Mimaki endüstriyel reklam sektörüne UV baskının yüksek kalitesini ve verimliliğini getiriyor. Pazara sunulan yeni UJV100-160 UV rulodan ruloya baskı makinesi rekabetçi üretim maliyeti ile pazarda oyunun kurallarını değiştirecek.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Geniş format inkjet baskı makineleri ve kesim plotterlarının önde gelen markası Mimaki, endüstriyel reklam (tabela) segmentine dönük yenilikçi çözümlere imza atıyor. Yeni Mimaki UJV100-160 UV rulodan ruloya baskı makinesi özellikle gelişmekte olan pazarlardaki endüstriyel reklam üreticileri için tasarlandı. UV teknolojisini yüksek hacimli reklam ve grafik baskı işine taşıyan yeni baskı makinesi, makine ve boya maliyetlerini ise oldukça rekabetçi seviyelere çekiyor. UJV100-160 endüstriyel reklamcıların yoğun olarak kullandığı eko-solvent teknolojilerine gerçek bir alternatif olarak öne çıkıyor. UV baskının bilinen yüksek kalitesi, uygulama zenginliği ve verimliliği, uygun maliyetlerle bir araya geldi. UJV100-160 hem makine hem de boya fiyatıyla endüstriyel reklam pazarında oyunun kurallarını yeniden yazmaya hazırlanıyor. Yeni bir donanımla tanışın: DAS Yüksek hacimli işler için üretim maliyetleri ciddi bir öneme sahiptir. Daha çok niş ve özel çalışmalar için tercih edilen UV teknolojisi, UJV100-160 ile yüksek hacimlere ulaşabiliyor. Bunu sağlayan iki yenilikten ilki yeni geliştirilen iki baskı kafasıdır. Verimliliği ve hızı yükselten diğer yenilik ise DAS (Nokta Ayarlama Sistemi) donanımıdır. DAS, maksimum imaj kalitesi için geleneksel nokta yerleşimini otomatik hale getiriyor. Otomatikleşen nokta konumu ve doğru besleme sayesinde operatör zaman kazanıyor. Ayrıca operatörden kaynaklanabilecek manuel hatalar da azaltılmış oluyor. VOC içermeyen boyalar hızlı kuruyor, sağlığı ve çevreyi koruyor Taslak modunda maksimum 23 m2/saat hızına çıkabilen UJV100-160’ın bir başka üstün yanı ise kullandığı boyalardır. Verimli üretim için UV ile kürlenebilen boya-
lar kullanıyor ve bu boyalar Uçucu Organik Kimyasallar (VOC) içermiyor, dolayısıyla insan sağlığının ve çevrenin korunmasına katkı sağlıyor. Çevreye duyarlı bu UV boyalar, baskı sonrasında hemen sertleşir ve basılı malzeme uygulama için hazırdır. Su bazlı veya solvent bazlı boyalar gibi saatlerce kurumasını bekleme gereksinimi yoktur. Özellikle yoğun çalışan endüstriyel reklamcılar için bu en önemli avantaj haline gelebilir. UJV100-160 onlara iş programlarını hiç olmadığı kadar hızlandırma fırsatı sunuyor. Daha kısa sürede üretim ve daha hızlı ürün teslimatı ise, daha fazla yeni sipariş ve daha yüksek katma değer anlamına geliyor. Birçok farklı malzeme için tek boya tek makine UJV100-160’ın boyası birçok malzemeye baskıda başarılı sonuç veriyor. Endüstriyel reklam sektörünün en çok kullandığı malzemeler arasında yer alan PVC, branda, kaplamasız kağıt, PET film ve hatta kumaşa bile kolay ve hızlı baskı gerçekleşiyor. Tek bir makine ve boya ile farklı malzemelerde çalışabilme kullanıcıların üretim maliyetlerini düşürerek, uygulama çeşitliliğindeki artış ile karlılığı yukarıya taşıyor. Örneğin UJV100-160 ile şeffaf PET filme beyaz boya kullanılarak iki katmanlı baskı yapılabiliyor. Yakın zamanda pazara sunulacak olan şeffaf boya kullanılarak lak baskıda yüksek katma değere sahip ürünler üretilebiliyor. Bu baskı sistemi yaratıcı uygulama çeşitliliği ile kullanıcılarını yeni pazarlara açılmaya cesaretlendiriyor. Mimaki Çekirdek Teknolojileri ile sorunsuz baskı Ünlü Mimaki Çekirdek Teknolojileri, UJV100-160 UV rulodan ruloya baskı makinesinde de yerini alıyor. Bu teknolojiler baskı kalitesini ve proses güvenilirliğini yüksek standartlara taşıyor. Nozül Kontrol Ünitesi (NCU) nozül algılama ve otomatik temizleme işlevini gerçekleştiriyor. Nozül Kurtarma Sistemi (NRS) ise tıkalı nozüllerin yerine otomatik olarak başka nozülleri çalıştırıyor. Bu donanımlar sayesinde, kesintisiz baskı ve stabil bir yüksek imaj kalitesi elde edilebiliyor. Baskıda kademeli bir geçişi mümkün kılan Mimaki Gelişmiş Pass Sistemi (MAPS4) ile, baskıda olası şeritlenme (bant efekti), düzensiz renkler ve parlak çizgiler en aza indiriliyor. Mimaki Eurasia Bölge Satış Müdürü Hüseyin Şarerler endüstriyel reklam pazarında oyunu değiştirecek bir yenilik sunduklarını söyledi. Şarerler şunları dile getirdi; “İşini büyütmek ve karlılığını arttırmak isteyen endüstriyel reklam profesyonelleri aradıkları çok yönlü çözümü UJV100-160 ile elde ediyor. Makine ve boya maliyetlerini yükseltmeden, daha fazlasını ve daha farklısını üretebilirler. Standart tabela ve afiş baskılarının yanı sıra, POP uygulamaları, tekstil tabelalar, çıkartmalar, pencere dekorasyonu için tek bir baskı makinesi yetiyor.”
34 PANORAMA
“Tekstil İşletmelerinde İşletme Körlüğü” Devamlılığı olan, dolayısıyla kar eden işletmeler genelde işletmelerini dışarıya kapatırlar, bu taklit edilmek istememelerinden, kendilerini (kar ettiklerinden) başarılı gördüklerinden kaynaklanır. Oysa tüm işletmelerin dışarıdan bakacak bağımsız bir göze ihtiyacı vardır. Her işletmede yöneticiler, günlük, anlık sorunlarla o kadar çok boğuşurki geleceği düşünecek, kurgulayacak zamanları kalmaz. O anda yapılan mamül yok satıyor olabilir, müşteriler kapıda bekliyor olabilir ama ya sonrası? Hele bir de Ar-Ge departmanınız yoksa, yöneticinizde “yapıyoruz, satıyoruz” mantığındaysa, işletmeniz körlük yaşıyor demektir. Oysa Ar-Ge departmanı bir ürünü geliştirmeli, işletmeye uyumunu sağlamalı ve kalanını Ür-Ge departmanına bırakıp, yeniliklerin peşinde koşmalıdır.
Atilla Çim Makina Mühendisi Hisar Teknik Danışmanı
Sürekli sorulması gereken soru şu olmalı “Bugün bunu yapıyoruz ve satıyoruz, ya yarın?” İşletmelerde işletme körlüğüne yol açan ikinci bir sebepse yönetici dahil hep aynı kadro ile çalışmasıdır. Artık yapılan iş otomatiğe bağlanmış gibi gözükür, yönetici daha az işletmeye girmeye başlar, personel yüzlerce kez aynı işi yapmasının getirdiği rehavetle daha az dikkatlidir. Kalite kontrol ekibi “Bu tip malları daha öncede gönderdik, ses çıkmadı” mikrobunu almaya başlamıştır, bir süre sonra müşteri şikatyetleri gelmeye başlar. Otuz yıllık işletme hayatımın bana örettiklerinden biri de “MAALESEF” şu olmuştur. Ekibi sürekli zinde, diri, dikkatli tutmak için yöneticiler zaman zaman sorun olmasa bile sorun varmış gibi göstermelidirler. Yöneticiler işletmedeki sorunları sıraya dizerler, büyükten küçüğe doğru ve tabiki büyük sorunlardan başlarlar, çoğu zaman ufak sorunlara sıra gelmez. Bir süre sonra o ufak görünen sorunlar o kadar çok yaşam alanı bulup gelişir ki, içinden çıkılmaz hale gelir.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Sorun sıralaması iyi yapılmalıdır. Girdiğiniz bir işletmede, işletme körülüğünü nasıl anlarsınız? Günümüz tabiriyle “elektrik alamazsınız” o işletmede işletme körülüğü vardır. İşletmelerde heyecan olmalı, çünkü işletmeler yaşayan bir canlı gibidirler, dinamiktirler. Yöneticiler birbirleri ile bağlantılı çalışan departmanların kendi aralarındaki tartışmalarına bir yere kadar göz yummalı ve hatta bunlara sebep olmalıdır, çünkü tüm kirli çamaşırlar, yöneticinin farkında olmadığı sorunlar bir çok defa ancak bu şekilde ortaya çıkar. Bunu “silo sendromu” haline getirmeden yapmalıdırlar. “Slilo sendromu” başlarsa, departmanlar arası kopukluklar başlar ve bu sona bir adım kalmış demektir. Yöneticiilik zordur, hele birde çok detaylara inerseniz boğulursunuz ve yönetemezsiniz. İyi bir yönetici, doğru hiyerarşiyi kuran ve altındaki ekibi doğru seçen yöneticidir. Siz altınızdaki ekibi doğru yönetirsiniz onlarda altlarındakini. Tekstil işletmelerinde iki unsur çok önemlidir. Giriş ve çıkış. Girişte her türlü hammadenin, fason imalat için gelen müşteri mallarının kontrolü ve uygunluğu. Çıkışta istenen amaca veya müşteri beklentisine uygunluğu. İşletme körlüğü başladığı zaman her nedense ilk terkedilen bu ikisi olur. Her işletmenin kuralları vardır ve ihtiyaca göre yeni kurallar konulur. Yönetici bir takım kuralları koyar ve tatbikini bir süre takip ettikten sonra unutur. Oysa amaç sürdürülebilirlik olmalı, kuralları koymalısınız ve sonuna kadar takip etmelisiniz. Siz takip etmezseniz o kurallar yavaş yavaş erir ve önlem adına koyduğunuz o kurallar bir süre sonra unutulur. Sil baştan yaparsınız ve çoğu zaman çok pahalıya patlar.
Her 5 tasarım merkezinden 1’i tekstil için çalışıyor 5746 sayılı kanun ile birlikte tasarım merkezleri desteklenen sektörlerin başında 70 tasarım merkezi ve yüzde 19’un üzerinde payı ile tekstil geliyor. Resmi Gazete’de yayınlanarak yasalaşan Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkındaki 5746 Sayılı Kanun kapsamında ‘’Tasarım Merkezleri’’ kavramı mevzuata girdi ve Tasarım Merkezlerine birçok önemli destekler sağlandı. 2016’dan bu yana destek kapsamında bulunan tasarım merkezleri ile ciddi bir ivme yakalayarak şu anda 70 tasarım merkezi ile tüm sektörler arasında zirvede yer alan Tekstil sektörü yüzde 19’un üzerinde paya sahip. Tekstil sektörünü imalat sanayisi ve mühendislik ile mimarlık sektörleri izliyor. Ar-Ge merkezi sayısıyla diğer illeri geride bırakan İstanbul, tasarım merkezi sayısında da lider durumda bulunuyor. İstanbul’da 160 tasarım merkezi faaliyet gösteriyor. Bu kenti, 42 tasarım merkeziyle Ankara, 28 merkezle İzmir, 25 merkezle Bursa ve 21 merkezle Denizli takip ediyor. Teşvikle birlikte önemli bir istihdam kapısı açıldığını dile getiren Etkin Proje Yönetici Ortağı İbrahim Gedikoğlu, “Ülke genelindeki tasarım merkezlerinin sayısı da Şubat ayı itibarıyla 364’e yükseldi. Türkiye’nin 23 ilinde 34 farklı sektörde faaliyet gösteren tasarım merkezleri binlerce kişiye istihdam sağladı. Özellikle ülkenin katma değerli hizmetler üretebilmesi ve ihracatı artırabilmesi işletmelerin bu teşvikten yararlanmaları gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Tekstil, imalat sanayisi, makine, otomotiv, elektronik, enerji ve madencilik gibi birçok sektörde 4 bin 980 projenin yürütüldüğü tasarım merkezlerinde, 2019 yılına kadar tescillenen patent sayısı 141, tescilli marka sayısı 810, tescilli tasarım sayısı bin 250 olarak kaydedildi.
36 INDEX Preview
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
DiloGroup INDEX’de DiloGroup at INDEX
Uluslararası nonwoven kumaş endüstrisi, INDEX sayesinde nonwoven endüstrinin forumu için 31 Mart - 3 Nisan 2020 tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde tekrar bir araya geliyor. DiloGroup, tek tedarikçiden kişiye özel üretim sistemleri sunuyor ve 2010 numaralı stantta portföyü ve elyaf açılmasından bitmiş keçelere kadar en son ekipman gelişmeleri hakkında bilgi verecek.
The international nonwovens industry meets again in Geneva, Switzerland, from March 31 to April 3, 2020 on the occasion of INDEX, the forum for the nonwovens industry. DiloGroup offers tailor-made production systems from one supplier and will inform on booth # 2010 about its portfolio and the latest equipment developments from fibre opening to the finished felt.
Yeni, basitleştirilmiş elips biçimli iğne tabla kinetiği, Hyperpunch teknolojisini standart uygulamalar içinde çekici hale getiriyor. Hyperpunch HocV, özellikle yeni iğne modeli 6000X ile kombinasyon halinde, ön-besleme işleminde daha düzgün bir dikiş dağılımına imkân sağlıyor. Tam bir iğneleme hattında bu keçe homojenleştirme işlemi daha da geliştirilebiliyor. Yeni iğne modeli 8000X, iğne modeli geliştirme sürecinde bir kilometre taşı ve çok çeşitli ilerleme / vuruşda düşük hatalı son ürün yüzeyleri sağlıyor.
A new, simplified elliptical needle beam drive makes Hyperpunch technology also attractive for standard application. Hyperpunch HocV allows a more uniform stitch distribution in the preneedling process especially in combination with the new needle pattern 6000X. In a complete needling line this felt homogenization process can be improved further. The new needle pattern 8000X is a milestone in the needle pattern development process and results in endproduct surfaces with low markings over a wide range of advances/stroke.
İlk olarak ITMA 2019’da Barselona’da sunulan 3D-Lofter, üçüncü boyutu keşfederek daha geniş bir nonwoven uygulaması yelpazesi sunuyor. Aerodinamik dokusuz kumaş oluşturma prensibine göre çalışan bir dizi tekli dokusuz kumaş oluşturma ünitesi, bir alt needlefelt üzerinde çeşitli desenlerde tanımlı elyaf kümeleri sağlıyor. Elyaf tasarrufu ile sonuçlanan teknik odaklı parçaların gerilim odaklı üretimi veya
The 3D-Lofter which was first presented during ITMA 2019 in Barcelona offers a wider range of nonwovens applications by exploring the third dimension. A series of single web forming units which work according to the aerodynamic web forming principle deliver defined fibre masses in varied patterns on a base needlefelt. A stress oriented production of technical
INDEX Preview 37
tekrarsız yapılandırılmış DI-LOUR veya DI-LOOP teknolojileri, needlefeltllere yeni uygulama alanları açan bu teknolojiye iki örnektir. 3D-Lofter teknolojisi ayrıca, non woven keçelerdeki kötü noktaları doldurmak için “ters çevrilmiş” olarak kullanılabiliyor ve böylece spunlace veya havalı serme ürünlerinin daha iyi homojenliğini sağlıyor.
The DiloLine 4.0 concept offer I4.0 modules which not only support the user but also facilitate quality control and maintenance by a maximum data transparency in production and control of operation. The Dilo solutions “Smart Start” for a fully automatic start of the production line or “DILOWATT” for energy savings are accompanied by Siemens solutions which can be selected via App or Data Cloud “MindSphere”.
DiloLine 4.0 konsepti, sadece kullanıcıyı desteklemekle kalmayıp aynı zamanda üretim ve operasyon kontrolünde maksimum veri şeffaflığı ile kalite kontrol ve bakımını kolaylaştıran I4.0 modülleri sunuyor. Üretim hattının tam otomatik olarak başlatılması için Dilo çözümlerine “Smart Start” veya enerji tasarrufu için “DI-LOWATT”, App veya Data Cloud “MindSphere” aracılığıyla seçilebilen Siemens çözümleri eşlik ediyor.
With more than 370 installations delivered to the nonwovens industry worldwide, DiloGroup has the necessary know-how and the complete equipment portfolio to engineer the perfect production line for any product specification. The efficiency of Dilo production lines is the result of long-term research work and experience. Apart from machines for needling technology Dilo offers in cooperation with partner companies also production lines including thermobonding and hydroentangling components.
DiloGroup, dünya çapında nonwoven endüstrisine 370’den fazla kurulumla, herhangi bir ürün özelliği için mükemmel üretim hattını oluşturmak amacıyla gerekli teknik bilgiye ve eksiksiz ekipman portföyüne sahiptir. Dilo üretim hatlarının verimliliği, uzun vadeli araştırma çalışmalarının ve deneyimlerinin sonucudur. Dilo iğneleme teknolojisi makineleri dışında, ortak şirketlerle iş birliği içinde, bulunarak termo-bağlama ve hidro-karıştırma bileşenleri de dahil olmak üzere üretim hatları sunmaktadır.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
formed parts resulting in fibre savings or patterned DI-LOUR or DI-LOOP felts without repeat are two examples for this technology which explores new application areas for needlefelts. The 3D-Lofter technology may also be used “inverted” for filling up bad spots in web mats and thus achieves a better homogeneity of spunlace or airlay products.
40 INDEX Preview
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Odak noktası dokumasız kumaş kalitesi: Her uygulama için optimum üretim prosesi
Focus on nonwoven products: the perfect manufacturing process for every application
INDEX Preview 41
Oerlikon Nonwoven pazar ve müşteri odaklı hijyen, medikal ve diğer teknik uygulamalara yönelik çözümlerini, altıncı defa Cenevre, İsviçre’de düzenlenen dünya çapında lider dokumasız kumaş fuarı INDEX’e sunuyor. 31 Mart-3 Nisan 2020 tarihleri arasında fuar katılımcıları Neumünster merkezli sistem üreticisinin kapsamlı ürün ve proses uzmanlıklarını kendileri görebilecek.
For the sixth time now, Oerlikon Nonwoven will be showcasing market- and customer-oriented solutions for hygiene, medical, filtration and other technical applications at the globally-leading nonwovens trade fair INDEX in Geneva, Switzerland. Between March 31 and April 3, 2020, visitors to the trade fair can convince themselves of the Neumünster-based systems constructor’s extensive product and process know-how.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
42 INDEX Preview
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
KAPSAMLI SPUNBOND PORTFÖYÜ – DAİMA UYGUN ÇÖZÜM Oerlikon Nonwoven, spunbond teknolojisi alanında önemli bir konumdadır. Polyester veya polipropilenden jeotekstil üretme prosesi optimize edilmiştir; en önemli özelliği kaliteli dokumasız kumaş üretiminde yüksek üretim kapasitesi ve verimi ile düşük enerji tüketimi sağlamasıdır. Hijyen alanındaki dokumasız kumaşların üretimi için Oerlikon Nonwoven, QSR (Quality Sized Right) sistemlerini sunmaktadır. Çinli makine mühendisi ortağının dokumasız kumaş oluşturmadaki avantajları genel tesise entegre edilmiştir. Dokumasız kumaş üreticilerinin avantajı, cazip fiyatlar ve oldukça düşük yatırımlarla rekabetçi çözümler elde etmeleridir.
Comprehensive spunbond portfolio – always the right solution Oerlikon Nonwoven meanwhile has a very broad range of spunbond technology products and services. The process for manufacturing geotextiles from polyester or polypropylene has been optimized; it is characterized by high production capacities and yields, with simultaneously low energy consumption for producing benchmark nonwoven products. For the manufacture of hygiene nonwovens, Oerlikon Nonwoven offers its new QSR (Quality Sized Right) systems. Here, the benefits of the Chinese machine construction partner’s nonwoven formation are integrated into the complete solution. The advantage for nonwovens producers: highly competitive solutions at attractive prices with comparably low investment.
ik@tekseltekstil.com.tr www.tekseltekstil.com.tr
İngilizce bilen
Tekstil Mühendisi takım arkadaşları arıyoruz...
* Başvurular gizli tutulacak olup, CV’lerinizi İngilizce olarak beklemekteyiz.
44 INDEX Preview
MELTBLOWN DOKUNMAMIŞ KUMAŞLARIN DÜŞÜK MALİYETLERLE ÜRETİLMESİ Yeni, essiz ve oldukça zorlu filtre maddeleri, Oerlikon Nonwoven’ın optimize meltblown teknolojisiyle kolay ve verimli bir şekilde üretilebilmektedir. Bir veya daha fazla pozisyonla tekli sistem, mevcut sistemlere kurulan “Plug & Produce” özelliği şeklinde veya diğer teknolojilerle birlikte: Oerlikon Nonwoven Meltblown Prosesi geleceğin kalite gerekliliklerini karşılayan meltblown dokunmamış kumaşlarını düşük maliyetli şekilde günümüzde elde etmeyi mümkün kılmaktadır. Gittikçe daha fazla üretici, kalitesini defalarca göstermiş olan ve geliştirilmeye devam eden Oerlikon Nonwoven’ın meltblown çözümlerini tercih etmektedir.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
DOKUNMAMIŞ KUMAŞLAR İÇİN GELECEĞİN AİRLAİD TEKNOLOJİSİ Dokumasız kumaş üretiminde ham madde olarak selüloz (Pulp) veya selüloz elyafları, sürdürülebilirlik ve çevreye uygunluğu açısından rakipsizdir. Oerlikon Nonwoven’ın Airlaid prosesi bu ham maddenin birçok uygulama için yüksek kaliteli ürünlere dönüştürülmesi için ideal bir çözümdür. Günümüzde ekonomik açıdan cazip üretim hızı ve hat verimliliğine sahip yüksek kalitede hafif Airlaid dokumasız kumaş üretimi oldukça talep görmektedir. Bu alanda Oerlikon Nonwoven’ın birçok ham maddenin homojen şekilde karışmasını sağlayan ve patentli prosesi, yüksek dengeli ve homojen fiber yerleşimi sayesinde, düşük temel ağırlıklı dokunmamış kumaşlar için dahi yeni standartlar belirlemektedir. Ayrıca bu teknolojinin avantajları, geri dönüşüm sektöründeki sürdürülebilir uygulamalar için gittikçe daha önemli bir hale gelmektedir. TEKNOWEB MATERİALS’TAN P&G PATENTLİ PHANTOM TEKNOLOJİ Stantta Oerlikon Nonwoven’ın hijyen ürünleri ve silme bezlerindeki stratejik ortağı Teknoweb Materials’ın P&G patentli PHANTOM Teknolojisi de sunulacak. Teknoweb Materials P&G’den bu teknoloji için dünya çapında özel yetki aldı. PHANTOM Teknolojisi ıslak mendil gibi ürünlerin selüloz ve selüloz elyaflarından üretilmesi için üstün bir alternatif teknolojidir. Bu teknoloji piyasadaki bilinen proseslere kıyasla ekolojik, performans ve maliyet avantajlarına sahiptir. Su huzmesi ile sıkıştırmadan vazgeçilmesi sayesinde, maddenin işlem ardından kurutulması gerekmemektedir. Hedefli proses kontrolü aracılığıyla, yumuşaklık, mukavemet, kir ve sıvı alımı gibi ilgili ürün parametreleri optimum şekilde ayarlanabilir.
Cost-efficiently manufacturing meltblown nonwovens New, unique and highly sophisticated filter media can be easily and efficiently manufactured thanks to Oerlikon Nonwoven’s optimized meltblown technology. Whether as a stand-alone system with one or several positions, as ‘plug & produce’ installations for already existing systems or in conjunction with other technologies: the Oerlikon Nonwoven meltblown process already enables the cost-efficient manufacture of meltblown nonwovens with the quality requirements of tomorrow. Ever more producers are choosing the meanwhile extensively triedand-tested and consistently further-developed Oerlikon Nonwoven meltblown solutions. Airlaid technology for the nonwovens of tomorrow Pulp or cellulose fibers as raw material for manufacturing nonwovens are currently virtually unrivaled with regards to sustainability and environmental compatibility. The Oerlikon Nonwoven airlaid process is the ideal solution for processing this raw material into high-end products for a wide range of applications. Today, there is huge demand for manufacturing solutions for high-quality, lightweight airlaid nonwovens with economically attractive production speeds and system throughputs. In this area, the patented Oerlikon Nonwoven formation process – which also permits the homogeneous mixing of the most diverse raw materials, while simultaneously guaranteeing superb evenness and homogeneous fiber laying – is setting standards even for nonwovens with low running meter weights. And the benefits of this technology are also increasingly gaining significance in sustainable recycling applications. P&G patented PHANTOM technology from Teknoweb Materials Also being showcased at the trade fair stand is the P&G patented PHANTOM technology from Teknoweb Materials, Oerlikon Nonwoven’s strategic partner for hygiene products and wipes. The PHANTOM technology is released to Teknoweb Materials by P&G in worldwide exclusive license. The PHANTOM technology is the superior dry laid alternative technology for manufacturing wet wipes from pulp and polymer fibers, for example. Compared to conventional, known processes, this technology offers superior performances with cost advantage in much more eco-friendly products. Dispensing with hydroentanglement renders subsequent drying of the material redundant. Targeted process management allows the optimal setting of the relevant product parameters such as softness, tenacity, dirt absorption and liquid absorption.
46 INDEX Preview
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Sürdürülebilir ve uygun fiyatlı ıslak mendil için yeni fikirler New ideas for sustainable and affordable wipes
INDEX fuarında 2327 nolu stantta Truetzschler Nonwovens ve Truetzschler Card Clothing şirketi, ıslak mendil veya hijyen tekstilleri için sürdürülebilir nonwoven üretimi için yeni hat konsepti sunuyor. Tüketiciler pamuk elyafsan yapılmış tekstilleri seviyorlar. Sadece giysilerde değil, cilt ile temas eden diğer ürünlerde de yumuşak ve doğal dokunuşu çok beğeniyorlar. Lif inceliği- çoğu elyaf 3-5.5 Mikron veya 1.0-2.8 dtex arasındadır- dayanıklılık ve emme kapasitesi, pamuk liflerini tek kullanımlık kuru ve ıslak mendiller için ideal bir malzeme haline getiriyor. Tek kullanımlık nonwoven kumaşlarda pamuk liflerinin sınırlı kullanımının sadece iki sebebi bulunuyor. İlki, pamuk çoğu zaman daha ucuz olan viskoz / polyester karışımlarından daha yüksek fiyattadır. İkincisi, pamuk lifleri, nitelikleri hem bölgesel olarak hem de yıldan yıla değişen doğal ürünlerdir. INDEX fuarında 2327 nolu stantta Truetzschler
At INDEX booth 2327 Truetzschler Nonwovens and Truetzschler Card Clothing introduces new line concepts and wires for efficiently making sustainable nonwovens for wipes or hygiene textiles. Consumers love textiles made from cotton fibers. They highly appreciate the soft and natural touch not only in garments but also in other products coming in contact with the skin. Fiber fineness – most fibers range between 3-5.5 Mic or 1.0-2.8 dtex – strength and absorbent capacity make cotton fibers an ideal material for single-use dry and wet wipes. There are just two reasons for the limited usage of cotton fibers in single-use nonwovens. Firstly, cotton is higher priced than less expensive viscose/polyester blends most times. And secondly, cotton fibers are natural products whose qualities vary both regionally and from year to year. At INDEX booth 2327 Truetzschler
INDEX Preview 47
Nonwovens, ıslak mendil veya hijyen tekstili için pamuklu nonwoven kumaşları verimli bir şekilde yapmak için yeni hat konseptleri sunarak zorlukların üstesinden geliyor. Truetzschler Nonwovens ayrıca penye teleflerini, kısa ve ağartılmamış pamuk liflerini bile güvenilir bir şekilde yüksek değerli ürünlere dönüştüren ispatlanmış teknolojileri ele alıyor. Bir başka odak noktası da Truetzschler ve Voith’in WLS (Islak serme / Su jetli (spunlace) teknolojisidir. Tüketicilere çevre dostu, sürdürülebilir ve uygun fiyatlı tek kullanımlık dokunmamış ürünler sunmak noktasında WLS hatları ve WLS’nin diğer teknolojilerle birlikte kullanılmasındaki fırsatları ele alacağız. Garnitürler noktasında kapsamlı hizmet konusunda Truetzschler’in kurum içi yetkinlik merkezi olan Truetzschler Card Clothing, en son yeniliğini sunacak: Tarak garnitürlerini yeni bir kalite ve karlılık seviyesine getiren SUPERTIP garnitür jenerasyonu.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Nonwovens addresses these challenges by introducing new line concepts for efficiently making cotton nonwovens for wipes or hygiene textiles. Truetzschler Nonwovens will discuss proven technologies which reliably turn even comber noils, short or unbleached cotton fibers into high-value products. Another focus is on Truetzschler and Voith’s WLS (Wet-laying/ Spunlacing) technology. Opportunities of WLS-lines and WLS in combination with other technologies for providing consumers with eco-friendly, sustainable and affordable single-use nonwoven products will be discussed. Truetzschler Card Clothing, Truetzschler’s in-house competence center with respect to clothings and comprehensive service, will present its latest development: the SUPERTIP wire generation which brings card clothings to a new level of quality and profitability.
48 PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
GOTS 2019’da en yüksek büyüme oranını kaydetti GOTS registers highest growth rate ever in 2019 2019 yılında, GOTS onaylı işletmelerin sayısı 35% arttı, 70 farklı ülkede yeralan işletmelerin sayısı, 5760’dan 7765’e çıktı. Bu rakamlar GOTs’un sürdürülebilirlik alanında bir çözüm olarak görüldüğünün bir kanıtı. Kullanılan sertifikalı organik elyaflar, tarladan son tüketiciye kadar olan her adımda CO2 emilimini sağladığından iklim konusunda faydalı. Bitmiş bir ürüne GOTS etiketi koyulabilmesi için talep edilen sıkı çevre ve sosyal uygunluk kriterleri mevcut. Bu büyük artış hem üretim, hemde tüketim bölgelerinde görüldü. 2019’da en fazla artış Hollanda(73%), Bangladeş (73%), İspanya( 71%), ve Türkiye (65%) olarak kaydedildi. Toplam sertifikalı üretici sayısındaki artış olarak bakıldığında da , Hindistan’ı ( +438) takiben Bangladeş( +505), ve Avrupa ( +396) yeraldı. 2019’da En yüksek miktarda GOTS sertifikalı işletme sayısı olan ülkeler şu şekilde listelendi: Hindistan (2411), Bangladeş (1194), Türkiye (858), Almanya (565), Çin (448), İtalya (444), Portekiz(301), Pakistan (276), USA (147), ve UK (75). GOTS Genel Müdürü Claudia Kersten, “Bu muazzam büyüme, organik elyaftan son ürüne kadar GOTS’un bütünsel sürdürülebilir bir çözüme hizmet ettiğini göstermektedir. Her gün GOTS sertifikasyonu alan operasyonların ve ürünlerin sayısının çoğalması aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmayada katkıda bulunmaktadır” dedi. GOTS sertifikasyonu, UN’in 17 küresel amacına uyum sağlamayada yardımcı olmaktadır. 17 bağımsız ve akredite sertifikasyon kuruluşu, GOTS sertifikalı işletmelerde çalışan 3 milyondan fazla kişi raporlamaktadır 2019 senesi ayrıca bahar 2020’de yayınlanacak GOTS’un 6.0 versiyonu için bir revizyon yılı idi. 2019 yılı boyunca, Türkiye ekoloji ve sosyal sorumluluklar alanına olan değerli bağlılığını ve ilgisini bir kez daha kanıtladı, Türkiye’de GOTs onaylı işletmelerin sayısı 65% arttı. Şu an Türkiye GOTS onaylı işletme sayısı olarak, dünya çapında 4’üncü büyük ülke. 2019’da ilk bölgesel aktivite olarak düzenlenen seminer , endüstri ve GOTS arasında ilişkilerin artışına , hem tutarlı ve aynı zamanda da verimli bir etkileşimin oluşmasına katkıda bulundu. Sürdürülebilir kalkınmaya yönelik büyüme, dünyanın geri kalanına paralel olarak Türkiye’de de hissedildi.
Dünya çapında 7765 onaylı işletme, 35% artış, 3 milyon üzerinde GOTS kriterleri altında çalışan kişi. 7765 certified facilities worldwide, an increase of 35% with more than 3 million workers covered under GOTS in 2019. In 2019, the number of GOTS certified facilities globally grew by 35%, from 5,760 to 7,765 located in 70 countries. The number demonstrates that GOTS successfully serves as sustainable solution. The required certified organic fibres protect the climate by absorbing CO2 and every processing step - from field to fashion - has to meet stringent social and environmental criteria before a finished product is allowed to carry the GOTS label. This huge leap forward was seen in both, production and consuming regions. Countries with largest growth in GOTS-certification in percentage in 2019 are: Netherlands (73%), Bangladesh (73%), Spain (71%), and Turkey (65%). In terms of total numbers of certified facilities, the highest increase is reported from Bangladesh (+505), followed by India (+438) and Europe (+396). The top ten countries in terms of total numbers of GOTS-certified facilities in 2019 are: India (2411), Bangladesh (1194), Turkey (858), Germany (565), China (448), Italy (444), Portugal (301), Pakistan (276), USA (147), and the UK (75). “The enormous growth shows that GOTS successfully serves as sustainable solution from certified organic fibre to finished product. With more and more GOTS certified operations and products we altogether substantially contribute to sustainable development.” Claudia Kersten, GOTS Managing Director. GOTS certification helps to ensure compliance with each of the 17 UN Sustainable Development Goals. More than 3 Million workers working in GOTS-certified facilities were reported in 2019 by the 17 accredited independent Certification Bodies. 2019 was also a GOTS revision year resulting in the new GOTS Version 6.0, due to be released in spring 2020.
50 PANORAMA
ITM 2020, yeni rekorlara imza atacak ITM 2020 will break new records
Geçtiğimiz 2018 yılında 64 ülkeden 1150 katılımcısıyla, 94 ülkeden 59 bin ziyaretçisiyle rekora imza atan ITM Fuarı’nın başarısını, bu sene de sürdüreceği şimdiden belli oluyor. Satış ve rezervasyonlarına başlandığı andan itibaren yoğun ilgi gören ITM 2020 Fuarı, katılımcı sayısı ve kapasitesindeki artış ile yüzde 100 doluluk oranına yaklaştı. The success of the ITM Exhibition, which broke a record with 1150 participants from 64 countries and 59 thousand visitors from 94 countries in 2018, will clearly repeat itself again this year. The ITM 2020 Exhibition, which has draws great attention from the moment its sales and reservations started, approached the 100 percent occupancy rate with the increase in the number of participants and its capacity.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Bu yıl 2-6 Haziran tarihleri arasında Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve Teknik Fuarcılık A.Ş. ortaklığı, TEMSAD (Tekstil Makine ve Aksesuar Sanayicileri Derneği) iş birliği ile düzenlenecek olan ITM 2020 (Uluslararası Tekstil Makineleri) Fuarı, katılımcıları ve ziyaretçileri tarafından büyük bir heyecanla bekleniyor. HEM ZİYARETÇİ HEM KATILIMCI SAYISINDA ARTIŞ Satılan stantların sayısının artması ve firmaların stant metre karelerini büyütmesiyle birlikte katılımcılarından yoğun ilgi gören ITM 2020 Fuarı’nın bazı salonlarında artık yer bulunmuyor. Hem ziyaretçi hem de katılımcı sayısı açısından artışın yaşandığı ITM 2020 Fuarı’nın, ITM 2018’de olduğu gibi rekorlara imza atacağı şimdiden belli oluyor. Avrupa’da yapılan benzer fuarlara, Schengen vize probleminden dolayı özellik-
This year, the ITM 2020 (International Textile Machinery) Exhibition, which is organized with the partnership of TUYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. and Teknik Fuarcılık A.Ş., and in cooperation with TEMSAD (Textile Machinery and Accessories Industrialists Association) between 2 and 6 June, is expected by its participating companies and visitors with great enthusiasm. Increase both in number of visitors and exhibitors As the number of booths sold has increased and the companies expanded the size of the booth square meters, which attracted great attention from its participants, and therefore, there is no more vacant booths in some halls of the ITM 2020 Exhibition. It is already certain that the ITM 2020 Exhibition will break new records as in the ITM 2018, because of the increase in terms
PANORAMA 51
of both the number of visitors and participating companies. Citizens of countries such as Bangladesh, India, Pakistan, Iran, Iraq, Egypt, Afghanistan, Tunisia, Algeria, Morocco, Uzbekistan, Turkmenistan, Indonesia, and Malaysia have difficulties to participate in the similar exhibitions organized in Europe due to the hardships encountered when obtaining a Schengen visa. But, the fact that textile manufacturers, who are citizens of these countries do not experience such problems while traveling to our country, and this plays a crucial role in increasing the number of participating companies and visitors in the ITM exhibitions. The consulates and commercial attaches receive an abundant number of applications from visitors from all over the world reveals that the ITM 2020 Exhibition will also host a large number of visitors. In addition to this, the efforts of some tourism companies pursue in order to organize tours to the ITM 2020. ITM exhibitions contribute to the world economy The ITM Exhibition, which serves as a bridge between the east and the west, is making itself ready to feel the pulse of the sector, as it did in the previous years. This big appointment in Istanbul, which is located in the center of countries that are intensively in the textile business, facilitates sector representatives to introduce their state-of-the-art technologies for the first time at the ITM exhibition. The ITM exhibitions, in which not only Turkish companies but also textile manufacturers from all over the world market textile machinery, provides a great contribution to the world economy. The companies that have submitted their paperwork immediately in the first day of the applications count the days to experience the excitement of the ITM 2020 in Istanbul.
ITM FUARLARI DÜNYA EKONOMİSİNE KATKIDA BULUNUYOR Doğu ile batı arasında bir köprü vazifesi gören ITM fuarı, bu sene de geçen yıllarda olduğu gibi sektörün nabzını tutmaya hazırlanıyor. Tekstilin yoğun olduğu ülkelerin merkezinde yer alan İstanbul’da gerçekleşen bu büyük buluşma, sektör temsilcilerinin en yeni teknolojilerini, ilk defa ITM fuarında tanıtmalarına olanak sağlıyor. Sadece Türk firmalarının değil, dünyanın dört bir yanından gelen tekstil üreticilerinin de tekstil makineleri satışı gerçekleştirdiği ITM fuarları dünya ekonomisine büyük katkıda bulunuyor. Daha ilk günden itibaren başvurularını tamamlayan firmalar, ITM 2020 heyecanını İstanbul’da yaşamak için gün sayıyor. HIGHTEX 2020, KATILIMCILARI TARAFINDAN YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR ITM 2020 Fuarı ile eş zamanlı olarak sekizincisi düzenlenecek olan HIGHTEX 2020 Uluslararası Teknik Tekstiller & Nonwoven Fuarı da katılımcıları tarafından yoğun ilgi görüyor. Ayrıca ITM 2020 Fuarı ile bir arada gerçekleşiyor olması katılımcılar ve ziyaretçiler açısından heyecanı iki katına çıkarıyor. Salonlarının neredeyse tamamında doluluk sağlanan HIGHTEX 2020 Fuarı, teknik tekstil teknolojileri ile nonwoven sektör liderlerini tek çatı altında buluşturuyor. Teknik tekstil, nonwoven hammaddeleri, ara ve nihai ürünler ile üretim teknolojileri tanıtılacağı HIGHTEX 2020 Fuarı, beş gün boyunca birçok iş birliğine sahne olmaya hazırlanıyor. TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
HIGHTEX 2020 attracts intense attention from its participants HIGHTEX 2020 International Technical Textiles & Nonwoven Fair, which will be held concurrently with the ITM 2020 Exhibition for the eighth time, also draws great attention from its participating countries. Moreover, the fact that it is held together simultaneously with the ITM 2020 Exhibition doubles the excitement for the participants and the visitors. HIGHTEX 2020 Exhibition, which already filled in almost all of its halls, brings together nonwoven industry leaders and technical textile technologies under one roof. HIGHTEX 2020 Exhibition, in which technical textiles, nonwoven raw materials, intermediate and final products, together with the production technologies will be introduced, is making itself ready to be a scene for many collaborations during the five day period.
le; Bangladeş, Hindistan, Pakistan, İran, Irak, Mısır, Afganistan, Tunus, Cezayir, Fas, Özbekistan, Türkmenistan, Endonezya, Malezya gibi ülkelerin vatandaşları katılmakta zorluk yaşıyor. Fakat bu ülkelerde yaşayan tekstil üreticilerinin, ülkemize gelirken bu sorunu yaşamamaları ITM fuarlarındaki katılımcı ve ziyaretçi sayılarının artmasında önemli rol oynuyor. Dünyanın her yanından, konsolosluklara ve ticari ataşeliklere ziyaretçilerin yoğun başvuruda bulunması ITM 2020 Fuarı’nın çok fazla sayıda ziyaretçiye de ev sahipliği yapacağını gösteriyor. Bunlarla birlikte bazı turizm firmalarının, ITM 2020’ye tur düzenleme çalışmaları ise devam ediyor.
52 PANORAMA
2020 yılı ve sonrasında gerçekleştirilecek tahliyeler için binaları nasıl hazırlayabiliriz?
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Yılmaz Özcan, Eaton Elektrik Türkiye Ülke Müdürü Herhangi bir binanın tahliyesindeki temel hedef insanları korumaktadır. Bina içinde kişilere yönelik tehditlerin doğası değişmiş olsa da, eski binalardaki güvenlik uygulamaları hâlâ aynıdır ve geçmiş yıllarda plana göre yapılmayan bina tahliyelerinin trajik sonuçlara yol açtığı belgelenmiş bazı vakalar yaşanmıştır. Bu konuda son zamanlarda yapılan bir araştırma, binada bulunan kişilerin % 70’inden fazlasının geleneksel çıkış işaretlerini fark edemediklerini ortaya koymaktadır. Bu nedenle de bina sahiplerinin veya yöneticilerinin, sorumlu oldukları ticari ve yerleşim amaçlı binaların en güvenli tahliyeyi sağlayacak çok sayıda faktörü dikkate almalarını gerekmektedir. RİSKİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİ Modern zamanlarda ticari binalar sadece yangına karşı değil, aynı zamanda terörizm, sivil kargaşa ve ağır hava koşulları gibi yeni tehditlere karşı da
hazırlıklı olmalıdır. Bu hazırlık, bu tehditlerden etkilenebilecek ticari binaların tahliyesinin geçmişte gerekli olandan daha sıkı bir şekilde planlanmasını gerektirmektedir. Tahliye süreci; büyük ve yerleşim düzenleri itibarıyla karmaşık binalar veya kaçış rotalarına ve prosedürlerine aşina olmayan çok sayıda insanın bulunduğu binalar için daha da zordur. Bazı binalar, özellikle teröristlerce hedeflenme anlamında daha yüksek riske sahipse veya eski ürün ve tesisatlarla donatılmışsa, acil durum esnasında diğer binalara göre daha fazla etkilenmektedir. Bu gibi özellikler daha gelişmiş tahliye prosedürleri ve teknolojilerini gerektirebilmektedir. Kalabalığın acil durum esnasındaki davranışları hakkındaki araştırmaların yanı sıra, örnek teşkil edebilecek vakalarla ilgili çalışmalar, tahliyelerin yönetilmesinde kaydedilebilecek ilerlemelerin kapsamını belirlemiştir. En önemli bulgulardan bir tanesi de statik yönlendirme işaretlerinin fark edilememesi veya bu işaretlere göre hareket edilmesidir. Araştırma, binada bulunan kişilerin ortamı tanımadıkları durumlarda yalnızca % 38’inin
PANORAMA 53
varsayılan acil durumlar esnasında geleneksel çıkış işaretlerini fark ettiklerini ortaya koymuştur. Geleneksel çıkış işaretleri değişmekte olan koşullara veya kapatılmış çıkış yolları gibi gerçek zamanlı tehlikelere göre insanları yönlendirememekte veya yönlerini ayarlayamamaktadır. Bu, karmaşık binaların karşı karşıya kaldığı çeşitli tehditler ve bu tehditlerin gerçek zamanlı olarak yayılabilmesi göz önüne alındığında önemli bir zafiyettir. TEKNOLOJİ YENİ VE ESKİ TÜM BİNALAR İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR Modern binalardaki riskin doğası ister ticari binalar, ister yerleşim amaçlı (çok veya az sayıda kişinin ikamet ettiği) binalar söz konusu olsun; kaçınılmaz şekilde değişmektedir. Neyse ki, teknoloji ilerlemiştir ve bunun sayesinde yangın önleme cihazları ve adaptif tahliye yöntemleri olumsuz sonuçları hafifletmekte veya riskleri tamamen ortadan kaldırmaktadır. Açıklanan son rakamlara göre, Avrupa’da her yıl meydana gelen tüm yangınların % 25’i elektrik arızalarından kaynaklanmaktadır, bu yüzden de ark hatası algılama cihazlarının (AFDD) kablolalardaki hasarlar nedeniyle ortaya çıkabilen mikro
ışımanın getireceği gizli tehditle baş etmek için kullanılabileceğini bilmek, cesaret verici olacaktır. Bu, yangını başlamadan önleyen ve tahliye senaryosuna olan ihtiyacı ortadan kaldıran modern inovasyona örnek teşkil etmektedir. Statik işaretlerin oluşturacağı sorunlara yönelik olarak, görsel kaçış rotalarının fark edilmesini kolaylaştırmak ve binada bulunan kişilerin yönlendirilmesinde daha büyük esneklik sağlamak için yeni yönlendirme sistemi şekilleri tanıtılmaktadır. Adaptif çıkış aydınlatması ve dinamik çıkış işaretleri, binada bulunan kişileri alternatif bir çıkış noktasına yönlendirmektedir. Adaptif sistemler, çıkış rotalarının tehlikenin bulunduğu yere ve doğasına uygun olarak sürekli olarak değiştirilmesini sağlamaktadır. Önleyici veya duyarlı bu uygulamalar ile geçtiğimiz bir kaç yılda rapor edilen birçok vakadan korunmak veya bunları daha iyi yönetebilmek mümkün olabilirdi. Binaların güvenliği söz konusu olduğunda, her koşula uyan tek bir çözümden söz edilemese de, bu yeni teknolojiler hem eski hem de yeni binalarda insanların bugün karşı karşıya kaldığımız çeşitli tehditlere karşı korunduğunu garanti eden geleneksel tahliyedeki uygulamaları tamamlamaktadır.
54 PANORAMA
Archroma, Appretan® NTR’yi piyasaya sürdü Archroma launches appretan® NTR Sürdürülebilir çözümlere yönelik renk ve özel kimyasallarda dünya lideri olan Archroma, yenilenebilir doğal bileşenlere dayanan, su bazlı bir tekstil kaplama bağlayıcı olan Appretan® NTR’yi piyasaya sürdü.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Archroma, a global leader in color and specialty chemicals towards sustainable solutions, has launched Appretan® NTR, a break-through water-based textile coating binder based on renewable natural ingredients.
İyi şekilde bildirilen EarthColors ®’dan sonra, badem kabukları veya cüce palmiye yaprakları gibi malzemelerden sentezlenen bir dizi boya- tarım ve bitkisel endüstrilerden biyo atık – Archrome, doğal içeriklere dayalı yeni bir yenilik daha başlatıyor. Yeni ürün, çay poşetleri, kahve filtreleri veya kapsülleri gibi uygulamalar için geliştirilmiş, su bazlı bir tekstil kaplama bağlayıcı olan Appretan® NTR, Fransa’nın Lamotte kentinde, Appretan® NTR’nin üretim tesisinin yakının-
da yaygın olarak bulunan doğal, yenilenebilir bir hammadde kullanıyor. Şirket, “The Archroma Way: güvenli, verimli, gelişmiş yani doğamız” ile uyumlu ürünler geliştirmeye kararlıdır. Yaklaşım, kökenini Archroma’nın tekstil endüstrisini sürdürülebilir kılmanın mümkün olduğuna inandığına inanıyor. Techtextil fuarında ilk defa tanıtılan yeni bağlayıcı bu ilkelerden sonra geliştirilmiştir. Appretan® NTR’nin aktif içeriğinin yaklaşık üçte birlik kısmı, performanstan ödün vermeden fosil yakıt bazlı kaynakların kullanımında bir düşüşe izin veren yenilenebilir hammaddelerin nişastasına dayanmaktadır. Appretan® NTR, biyosidleri veya alkilfenol etoksilleri (APEO) içermez ve formaldehid bulundurmaz. Endüstri standardı prosedüre kıyasla yüksek sıcaklıkta ilave sertleştirme aşaması olmadan optimum özelliklerin elde edilebileceği şekilde tasarlandı, böylece tekstil üreticileri ve gezegen için önemli miktarda enerji tasarrufu sağlandı. Ilk olarak teknik tekstiller ve kaplama için dokunmamış malzemelerin kimyasal bağlanması için geliştirilen, Appretan® NTR mükemmel film oluşumu özellikleri ve çok su geçirmez görünür. Ek olarak, bu bağlayıcı madeenin benzersiz kimyası, suya, yumuşak solventlere ve yağa karşı dayanıklı olmasını sağlar ve ayrıca kuru ve ıslak çekme mukavementinde bir artış sağlar. Appretan® NTR, diğer çapraz bağlayıcılarla kombinasyon halinde de uygulanabilir. Archroma’nın sınıfının en iyisi gıdayla temas yönetmeliği bilgisini kullanan Appretan® NTR, yükse oranda düzenlenmiş, sıcak sıvı filtrasyon pazarında faaliyet gösteren müşteriler için de uyarlanmıştır. Appretan® NTR , FDA 176 -170, BfR XXXVI ve BfR XXXVI/1 gibi küresel gıda temas standartlarına uygundur; bu kaynar suya batırma gibi koşullarda bile tamamlanmış ürünün uygunluğunu belgelendirir. Archroma’da Ürün ve Teknoloi İnovasyonu Evrensel Başkanı Damien Corpet, Bağlayıcılar ve Reaktif Reçineler için “Appretan® NTR, kaplama bağlayıcıları alanında bir ayrımı temsil eder ve tekrar mevcut duruma meydan okumak ve çevreye daha yumuşak bir kimya oluşturmanın mümkün olduğunu göster,” diye yorum yapıyor. “Sektöre, bizi çevreleyen doğal ve güvenli malzemelere, daha az klasik petrol bazlı hammaddelere daha az güvenerek, fosil yakıt kaynaklarına bağımlılığımızın en aza indirilmesine yardımcı olan yeni nesil bağlayıcılar sunmaktan gurur duyuyoruz.”
After the well reported EarthColors ®, a range of dyes synthesized from materials such as almond husks or saw palmetto leaves - bio-waste from the agriculture and herbal industries-, Archroma is launching another new innovation based on natural ingredients. The new product, Appretan® NTR, a water-based textile coating binder developed for applications such as tea bags, coffee filters or capsules, uses a natural, renewable raw material that is widely available near the production site of Lamotte, France, where Appretan® NTR is produced. The company is committed to developing products in compliance with “The Archroma Way: safe, efficient, enhanced, it’s our nature”. The approach finds its origin in Archroma’s deep belief that it is possible to make the textile industry sustainable. The new binder, introduced for the very first time at the Techtextil exhibition, was developed following these principles. About one third of Appretan® NTR’s active content is based on a polysaccharide from renewable raw materials, allowing a reduction in the use of fossil fuel based resources without compromising performance. Appretan® NTR does not contain biocides or alkylphenolethoxylates (APEO) and does not release formaldehyde. It has been designed so that the optimum properties can be achieved without additional curing step at high temperature compared to the industry standard process, thus helping to save significant energy for textile producers and the planet. Initially developed for the chemical bonding of non-wovens for technical textiles and coating, Appretan® NTR displays excellent film forming properties and very hydrophobic behavior. In addition, the unique chemistry of this binder makes it resistant to water, mild solvents, oil and fat, and it also provides an increase in dry and wet tensile strength. Appretan® NTR can also be applied in combination with other crosslinkers. Using Archroma’s best-in-class knowledge of food contact regulations, Appretan® NTR has also been tailored for customers who operate in the highly regulated, growing market of hot liquid filtration. Appretan® NTR complies with global food contact standards, such as FDA 176 -170, BfR XXXVI and BfR XXXVI/1, which certifies the suitability of the end-product even in conditions such as immersion in boiling water. “
56 PANORAMA
Denim dünyasında anlamlı bir proje
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Ülkemizin ilk teknik üniversitesi İTÜ’nün logolu ürün mağazası 1773İTÜ Satış Mekanı ile Avrupa’nın ilk denim markası Lee Cooper Türkiye anlamlı bir projeye imza attı. Tekstil alanında Türkiye’nin ilk “ileri dönüşüm” koleksiyonlarından birini hazırlayan 1773İTÜ ve Lee Cooper Türkiye, bu projeyle kaynakların korunmasına ve israfın önlenmesine dikkat çekmeyi amaçlıyor.
İleri dönüşüm ve geri dönüşüm üzerine akademik projeler yürüten tekstil mühendisi ve 1773İTÜ Kreatif Marka Danışmanı Prof. Dr. Telem Gök Sadıkoğlu’nun şekillendirdiği projeye, Lee Cooper sosyal sorumluluk anlayışı ile destek verdi. Marka hem tüm kumaşları hibe etti hem de ürünleri hiçbir karşılık almadan üretti. Erişilebilir fiyatlar sayesinde ileri dönüşüm bilincinin daha çok kişiye yayılması hedefleniyor. Koleksiyon kapsamında denim yastık kılıfları, minder kılıfları, kozmetik çantaları, anahtarlıklar ve mağazanın soyunma kabinleri için denim perde de üretilecek. Ayrıca denim parçalar kullanılarak tişört tasarımları da yapılacak. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ Yeşil Kampüs misyonuna uyumlu olarak geliştirilen iş birlikleriyle doğa dostu ürünlerin kullanımını artırmayı hedeflediklerini söyledi. Kaynakların etkin kullanımı ve israfın önlenmesi adına ileri dönüşüm kültürünün farklı sektörlere yerleştirilmesi büyük önem taşıdığını belirten Rektör Karaca şöyle konuştu: “İTÜ camiasındaki aidiyeti artırma hedefiyle de hizmet veren mağazamız 1773İTÜ’nün ileri dönüşüm üzerine yaptığı çalışmaları çok önemsiyoruz. Tasarlanan koleksiyonlarla tüm paydaşlarımızı ortak bir kimlik etrafında toplarken aynı zamanda öğrencilerimize daha fazla burs sağlamak için çaba gösteriyoruz.” Lee Cooper Türkiye’nin sahibi Kipaş Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz de proje ile ilgili fikirlerini paylaştı. “35 yıllık geçmişi olan firmamız Kipaş Holding 20 yılı
aşkın süredir denim kumaş ve konfeksiyonu üretiyor. Firma yönetimi olarak her zaman üretim ve yönetim anlamında sürdürülebilirliğin önemini vurguluyoruz. Üretimde kullandığımız tüm hammaddelerin, ürünlerinin çevreye zarar vermediği uluslararası standartlara göre belgelenmiş firmalardan tedarik ediyoruz. Çalışanlarımızı israf ve verimlilik konusunda bilinçlendiriyoruz. İTÜ ile gerçekleştirdiğimiz ve destek verdiğimiz UPCYCLE Koleksiyonu da bu bağlamda bizim için çok anlamlı. İTÜ ile bu konuda ortak çalışmalarımız devam edecek.” Prof. Dr. Telem Gök Sadıkoğlu, “1773İTÜ, doğaya saygılı ve tasarrufa dikkat çeken bir marka olmayı önemsiyor. Kuruluşundan bu yana çalıştığım markamızda, üniversitemizin son 6 yıldır yürüttüğü Yeşil Kampüs projesi ile bağlantılı koleksiyonlar geliştiriyoruz. Green Metric sıralamasında ülkemizi başarıyla temsil eden İTÜ, dünyanın en yeşil ve sürdürülebilir kampüsleri sıralamasında 54. oldu. Biz de üniversitemizin bu doğa dostu profilini en iyi şekilde yansıtan logolu ürünleri tasarlayıp, kaliteli ve erişilebilir fiyatlara sunuyoruz. Sadece İTÜ’lülerin değil, herkesin sevebileceği ve keyifle kullanabileceği ürünler hazırlıyoruz. Üstelik tüm satış gelirimiz de ihtiyaç sahibi öğrencilerimize burs olarak aktarılıyor. Yani 1773İTÜ ürünlerini kullanarak bir değil iki iyiliğe vesile oluyorsunuz. Hem doğa dostu ve israf karşıtı bir marka kullanıyor hem de aldığınız ürünlerle eğitime destek veriyorsunuz.” şeklinde proje hakkında bilgi verdi.
58 PANORAMA
Hayali olmayanın hedefi olmaz
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, hayali olmayanın hedefinin olamayacağını, başarılı olabilmek için ciddi çaba gösterilirse gerçekleşebilecek hayaller kurulması gerektiğini söyledi.
Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Topluluğu tarafından düzenlenen 4’üncü Kariyer Zirvesi’nin açılışında konuşan Konukoğlu, sözlerine İdlib’de meydana gelen hain saldırıda şehit olanlara rahmet, yaralılara şifa dileyerek başladı ve katılımcıları şehitler için Fatiha okumaya davet ederek birlikte dua okudu. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Bedir ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Günal’ın da katıldığı zirvede, SANKO Holding olarak Türkiye için her türlü fedakârlığı yapmaya hazır olduklarını belirten Konukoğlu, “Herkes ülkesi için elinden geleni yapmalı. Türkiye sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız. Huzur ve güven çok önemli. Huzurun olmadığı yerde sanayi de olmaz, ticaret de” dedi.
ÖĞRENCİLERE ÖNERİLER Kariyer zirvelerinin, Türkiye’de son yıllarda çok önemli işveren – iş arayan buluşması haline geldiğine dikkat çeken Konukoğlu, “Buralarda yapılan konuşmalardan alacağınız birer kelime dahi, ufkunuzu açacaktır. Konuşmacıları can kulağı ile dinleyin, sorun, aradığınız yanıtı alana kadar ısrar edin” ifadelerini kullandı. İş yaşamına başlayışı ve işinde başarılı olmasına ilişkin kesitler sunan Konukoğlu, 60 yıla yaklaşan iş hayatında birçok ödül aldığını, ancak Gaziantep Üniversitesi Senatosu’nun takdim ettiği Fahri Doktora unvanının kendisinin yanında çok özel anlamı bulunduğunu ve önemli yer tuttuğuna vurgu yaptı. Konukoğlu, üniversite öğrencilerine “kulaklarınıza küpe olsun” diyerek, kendilerine hayat boyu yararlı olacağına inandığının altını çizdiği şu önerilerde bulundu: -Dürüst olun, dürüstlükten ayrılmayın. İşin hilesinin dürüstlük olduğunu unutmayın. -İş görüşmesine giderken mutlaka temiz, düzgün bir kıyafet giyerek, saç – sakal tıraşı olarak gidin. Pahalı kıyafet giyin demiyorum; temiz, ütülü kıyafet giyin. -Görüşmeye girdiğinizde saygılı davranın, otur denilmezse oturmayın. Sorulara net yanıtlar verin. -Maaş konuşmayın. Hakkınız olanın mutlaka verileceğini bilin. -İşe girdiğinizde “ben mühendisim, ben 4 yıllık üniversite mezunuyum” diye kendinizi kasmayın. Mütevazı olun, sizden yaşça büyük ve işyerinin kıdemlilerine ağabey, abla diye hitap edin ve empati kurun. -İşletmede çalışıyorsanız ilkokul mezunu da olsa ustadan öğreneceğiniz çok bilgi olduğunu unut-
PANORAMA 59
mayın. Öğrenmeye aç olun. Ustanın yanında ben mühendisim diye burnunuzdan kıl aldırmazsanız, işin püf noktasını öğrenemezsiniz. -İşi eve taşımayın. İş, evin kapısının dışında kalmalı. -Yükseköğrenim ile birlikte mutlaka en az bir yabancı dil öğrenin. Bir dil bir insan, iki dil iki insan demektir. Yabancı dili mümkünse anavatanında kalarak geliştirin. -Her zaman yukarıya bakın, yukarılara tırmananlar nasıl başarılı olmuş, onu öğrenmeye bakın. -Ama hep yukarıya bakıp, sizden daha iyi durumda olanları görünce moraliniz bozulabilir. O zaman aşağıya bakın, sizin sahip olduklarınıza sahip olamayanlara bakıp, şükredin. -Gerçekçi olun ama her zaman konulara pozitif, olumlu bakış açısı ile yaklaşın. -Hayali olmayanın hedefi olmaz. Ciddi çaba gösterilirse gerçekleştirilebilecek hayaller kurun. Mutlaka hedefiniz olmalı. Hedefi olmayanın başarılı olması söz konusu dahi değildir. -Hedef uzanıldığında sahip olunan, ne kadar çaba gösterilirse gösterilsin ulaşılamayan olmamalı. -Büyük hedef belirleyip tüm zamanı ona erişmek için kullanacağınıza, zamanla büyüyen yeni hedeflerle yol alın. -Hiçbir zaman pes etmeyin. “Rüzgâr durmuşsa küreklere asılın” -Başarılı olabilmek için sevilmek ve sayılmak; sevilmek ve sayılmak için ise insanları sevmek ve saymak gerekir. Herkesle iyi geçinin, empati yapın. Size yapılmasını istemediğiniz bir hareketi, başkasına yapmayın. -Yükseldikçe, başarılı oldukça çemberi daraltmayın. Başarılı olmak için piramidin tepesine doğru tırmanmak gerekir. Yükseldikçe bulunduğunuz alan daralır ama siz çevrenizdeki insanları azaltmamaya özen gösterin.
-Üniversite eğitimi kişinin ufkunu açar, içini doldurmak eğitimi alana kalmıştır. -Ne yaparsanız yapın, en iyisini yapmaya çalışın. Sevgi, saygı ve dürüstlük size kapılar açar. Açtığınız kapıları kapattırmayın. -İş beğenmez olmayın ama beğendiğiniz işi yapmaya özen gösterin. -Sivil toplum kuruluşlarında görev almayı, bulunduğunuz ortama karşı sorumluluğunuz olarak görün ve önemseyin. -Hangi zorlukla karşılaşırsanız karşılaşın, paniklemeyin. Panikleyen kaybeder. -Mutlu olmak istiyorsanız sizden yukarıdakilere bakarak hırslanın, sizin sahip olduklarınıza sahip olamayanları görerek şükredin. -Hedefe giden yolda merdivenler teker teker çıkılmalı. Kademe kademe yükselmek gerekir. Böyle olursa geldiğiniz yeri hazmedersiniz. Aksi takdirde kazanımlar kaybedilir ve çıkılan yerden inmek çok daha hızlı olur. -Başarılı olmak istiyorsanız hırslı olun ama hiçbir zaman hırs aklın önüne geçmemeli. Hırsın kurbanı olanın hata yapması ve kontrolü kaybetmesi, dolayısıyla başarısızlık ve hüsrana uğramak kaçınılmazdır. -Aile bağlarını sıkı tutun. Mutlu aile başarının altın anahtarıdır. -Çalışın, çok çalışın. İşinizi, işinizin ilgili olduğu alanları inceleyin. -Bilmeden biliyormuş gibi yapıp kendinize ve işletmenize zarar vermeyin, bilmiyorsanız bunu ifade edin ama hemen öğrenin. Kararsız olmayın. -Hiçbir zaman sorunun kaynağı olmayın, çözümün merkezi olun. Konuşmasının sonunda SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu’na Rektör Prof. Dr. Ali Gür tarafından baret, Mühendislik Fakültesi Topluluk Başkanı Furkan Kahkecioğlu tarafından da günün anısına plaket takdim edildi.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
60 PANORAMA
TOTAL’den tekstil sektörüne özel seminer
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Total Turkey Pazarlama, Bursa’da düzenlediği “Total Tekstil Yağları Semineri’nde tekstil sektörü profesyonelleriyle bir araya geldi. Sektörün ihtiyaçlarına uygun TOTAL tekstil ürünleri hakkında bilgilerin paylaşıldığı seminere ilişkin konuşan Total Turkey Pazarlama ve Teknoloji Direktörü Fırat Dokur, “Ürünlerimizi, sektörün gerektirdiği şartları göz önüne alarak sürekli geliştiriyoruz” dedi.
Türkiye madeni yağ sektöründe 30 yıldır faaliyet gösteren ve sektörün lider şirketlerinden TOTAL, tekstil ekipmanları için geliştirdiği özel yağlarla, sektörün ihtiyaç duyduğu verimliliğe katkı sağlamaya devam ediyor. Tekstil sektörünün kalite hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak amacıyla yıllardır tekstil ekipmanlarının gereksinimlerine uygun özel çözümler sunan Total Turkey Pazarlama, 2019 yılının sonunda Bursa Sheraton Otel’de “Total Tekstil Yağları Semineri” gerçekleştirdi. TOTAL’in mevcut müşterileriyle iletişiminin yanı sıra potansiyel müşterilerle iş ortaklığını güçlendirme ve tekstil endüstrisinde marka bilinirliğini artırma konusunda fırsat yaratan etkinliğe, 50 tekstil profesyoneli katıldı. Katılımcılar, LISSOLFIX ve TIXO STAINLESS başta olmak üzere Total Tekstil Yağları hakkında bilgi edindi.
“ÜRETİCİLERLE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDEYİZ” TOTAL Tekstil Yağları Global Market Müdürü Özgür Bayav, seminerde yaptığı konuşmada TOTAL’in LISSOLFIX ürünü ile kone yağlarında lider ve TIXO STAINLESS ürünü ile örme endüstrisinde referans marka olduğunu belirtti. Bayav, “TOTAL, yağ konusundaki uzmanlığı ve dünya çapındaki tekstil tecrübesi sayesinde kone yağları, örme yağları ve anti statik özellikli yağlardan, genel bakım yağlarına ve greslere kadar geliştirdiği çok sayıda farklı ürünü müşterilerine sunuyor. TOTAL tekstil ürünleri, sektörün gerektirdiği şartlar göz önüne alınarak sürekli geliştiriliyor. TOTAL’in Ar-Ge mühendisleri, yeni ürünler ortaya koymak ve üretim performansını artırmak için tekstil ve prestijlli ekipman üreticileri ile uzun yıllardır yakın iş birliği içinde çalışıyor. Son olarak 2018 yılı sonunda Japon ekipman üreticisi FUKUHARA ile yapılan partnerlik anlaşması, TOTAL’in uzmanlığının ve tekstil uygulamalarına özel madeni yağlar ve proses yağlarının kalitesinin bir referansı niteğilinde bulunuyor. Ürünlerin çevre standartlarına ve toksikolojik standartlara uygunluğu ise araştırmaların temelini oluşturuyor. Tüm tekstil yağları ürün gamımız OEKO-TEX Standard 100’a uygun olarak üretiliyor. Tekstil ürünleri toksikolojisi alanında önde gelen OEKO-TEX inisiyatifinin kurucu üyesi olduğu Alman Hohenstein Enstitüsü ile yakın iş birliği içerisindeyiz. Dünyada ilk Ecopassport Sertifikası alan kone yağı üreticisi olduk, bundan sonra tüm tekstil yağları ürün gamımızı sertifikalandırmayı planlıyoruz. Diğer bir deyişle hammaddeden son ürüne kadar üretimin her aşamasındaki tekstil ürünlerimiz, dünyanın önde gelen bağımsız test ve sertifikalandırma sistemine tabi tutuluyor. Tekstil yağları alanındaki 60 yılı aşkın uzmanlığımız sayesinde tekstil sektöründeki tek büyük madeni yağ tedarikçisi ve tekstil uygulamalarına özel madeni yağlar ve proses yağlarının tek tedarikçisi konumundayız” dedi. “ÖZEL YAĞLARA İHTİYAÇ DUYULUYOR” Bayav, şöyle devam etti: “Tekstil üretim süreçlerinde birçok farklı uygulama ve ekipmanlar var, her ekipman ve uygulama farklı yağ özellikleri gerektiriyor, örneğin kone yağları iplik üzerinde kusursuz bir film tabakası oluşturarak mükemmel anti-statik ve anti-oksidatif özellik verirken, örme yağları yüksek verimlilik için ekipmanları korozyona karşı koruyarak daha uzun ekipman ömrü, enerji tasarrufu ve ihtiyaca gore kolay yıkanabilme özellikleri sağlamalı, bu şekilde bakım masraflarını da azaltmalı. Sektöre özel üretilen yağlar toksikolojik standartların yanı sıra aynı zamanda REACH Regülasyonuna da uygun olmak zorunda. Bu nedenle tekstil sektöründe özel yağlara ihtiyaç duyuluyor.”
62 PANORAMA
Kadınlar dijital dünyada iş sahibi olacak
İşte Kadın Derneği’nin İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği(İSTESOB) ile başlattığı Dijital Dünyada Kadın Girişimciler Projesi kapsamında, evde üretim yapan ya da küçük ölçekli işletme sahibi kadınlara eğitim verilecek.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
İşte Kadın Derneği ve İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İSTESOB), bir yıl boyunca devam edecek Dijital Dünyada Kadın Girişimciler Projesini başlattı. Projenin tanıtımı dolayısıyla İSTESOB Genel Merkezi’nde toplantı düzenlendi. Toplantıda ko-
nuşan İşte Kadın Derneği Başkanı Gülhan Akyazı, projenin bir yıllık olduğunu belirterek, öncelikle yüz yüze eğitim verileceğini, dijital beceriler, dijital pazarlama, e-ticaret ve dış ticaret konularında eğitimler düzenleyeceklerini anlattı. Akyazı, “5 gün
64 PANORAMA
süren bu eğitimler sonucu bir anket çalışması yapacağız. Buradan elde ettiğimiz verilere göre asıl hedefimiz online eğitim vermek” şeklinde konuştu. “PROJEYLE KADINLARIMIZI İŞ SAHİBİ YAPACAĞIZ” İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz da birliklerinin, mazisi asırlara dayanan bir Ahi teşkilatı olduğunu ifade etti. Sürdürülebilir bir kalkınma için kadınların gücüne ihtiyaç duyulduğunu, toplumun her kesiminden insanın iş hayatına katılmasının önem taşıdığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti: “İnşallah bu projeyle ülkemize ve şehrimize büyük katma değer sağlayacağız. Bu projeyle de birçok kadınımızın iş sahibi olmasını, işlerini geliştirmelerine imkan sağlayacağız. İstihdam hedefiyle yola çıkan, işini büyütmek isteyen kadınlarımızın her zaman yanında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.”
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
BAŞVURU WEB’DEN YAPILABİLİR İşte Kadın Derneği Proje Yöneticisi Elif Nur Tosun ise proje ile kadın girişimciliğin desteklenmesini hedeflediklerini aktararak, şunları kaydetti: “Katılımcılarımızı e-ticaret sistemine entegre edeceğiz. İhracata yönelik teşvik edeceğiz. Evde üretip internette satış yapan veya küçük işletme sahibi kadınlarımızın sayısı oldukça fazla. Bu kadınlarımıza ulaşmak istiyoruz. Ticaret hayatında rehberlik yapacağız. Kadınlarımız İşte Kadın Derneği web sitesinden form doldurarak projemize başvurabilirler. İstanbul, Bursa, Gaziantep ve Kayseri’ye geziler düzenleyerek kadınlarımıza ulaşmaya çalışacağız.”
66 PANORAMA
VEOCEL™ Eco Cycle teknolojisini tanıttı VEOCEL™ introduces Eco Cycle Technology
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Lenzing’in öncü Eco Cycle teknolojisi, giysi üretiminden arda kalan pamuk artıklarını üçte bire varan oranda ileri dönüştürerek sürdürülebilir ormanlardan elde edilen ağaç hamuru ile harmanlama esasına dayanıyor. Lenzing’s pioneering Eco Cycle technology involves upcycling up to one-third of pulp from cotton scraps, e.g. from garment production, in addition to wood pulp sourced from sustainably managed forests.
Lenzing Grubu, özel nonwoven markası VEOCEL™ altında Eco Cycle teknolojisini tanıttı. Eco Cycle teknolojisi, VEOCEL™ markasının nonwoven endüstrisinde sürdürülebilirlik ve döngüselliği teşvik etme taahhüdünün altını çiziyor. Bu teknoloji, nonwoven uygulamalar için yeni
Lenzing Group (Lenzing) today announced the introduction of Eco Cycle technology under its specialty nonwoven brand, VEOCEL™. Eco Cycle technology is a testament to the VEOCEL™ brand’s
PANORAMA 67
commitment to driving sustainability and circularity in the nonwoven industry. The technology involves the upcycling of a substantial proportion of pre-consumer cotton scraps, e.g. from garment production, and mixing with sustainably sourced wood pulp, to produce pure new virgin VEOCEL™ branded lyocell fibers for nonwoven applications. “Since the inception of the VEOCEL™ brand, we have been pioneering the development and application of sustainable nonwoven technologies and applications. Eco Cycle technology encompasses our commitment to providing the industry with sustainable raw materials and driving circularity in the nonwoven industry ecosystem. Promoting circular economy will be a key strategy of the Lenzing Group in the long run. Eco Cycle technology will enable us to a bold new step in driving the discussion of circularity of natural botanic materials in the ecosystem,” said Jürgen Eizinger, Vice President of Global Business Management Nonwovens, Lenzing AG. Eco Cycle technology leverages Lenzing’s award-winning efficient closed-loop production process to produce virgin VEOCEL™ branded lyocell fibers with upcycled pre-consumer cotton scraps and wood pulp from sustainable sources. The process recovers more than 99% of the
saf VEOCEL™ markalı lyocell elyaflar üretiminde kullanmak üzere, giysi üretiminden arda kalan tüketim öncesi pamuk artıklarının sürdürülebilir ağaç hamuru ile karıştırılarak ileri dönüşümünü içeriyor. Lenzing AG Nonwoven Grubu Global İş Yönetimi Başkan Yardımcısı Jürgen Eizinger, “VEOCEL™ markasının piyasaya çıkışından bu yana sürdürülebilir nonwoven teknolojileri ve uygulamalarının geliştirilmesine ve kullanılmasına öncülük ettik. Eco Cycle teknolojisi, tekstil sektörüne sürdürülebilir ham madde tedarik etme ve nonwoven endüstrisi ekosisteminde döngüselliği teşvik etme taahhüdümüzü ortaya koyuyor. Döngüsel ekonomiyi geliştirmek uzun vadede Lenzing Grubunun ana stratejilerinden biri olacak. Eco Cycle teknolojisi, ekosistemde doğal botanik malzemeler tartışmasını ileriye taşıyan cesur adımlar atmamıza olanak sağlayacak” dedi. Eco Cycle teknolojisi, Lenzing’in ileri dönüşümlü tüketim öncesi pamuklu artıkları ve sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen ağaç hamurundan, ödüle layık görülen verimli ve kapalı döngü saf VEOCEL™ markalı lyocell elyaf üretilmesi sürecini destekliyor. Bu kapalı döngü proseste çözücüler ve su %99 üzerinde geri kazanılarak üretim sürecine yeniden katılıyor. Bunun sonucunda optik ağartıcılar olmadan olağanüstü düşük seviyelerde misyonla VEOCEL™ markalı lyocell elyaf üretiliyor. Eizinger, “Çevre dostu ve sürdürülebilir bir süreçle üretilen VEOCEL™ Lyocell elyaflar temiz ve güvenli olarak sertifikalandırılmıştır. Eco Cycle teknolojisi ile nonwoven uygulamalar için üretilen bu elyaflar, nonwoven üreticilerine zararlı yan ürünler ve emisyonlar çıkaran mekanik geri dönüşüme ihtiyaç duymadan rahatlıkla döngüsel ekonomiye katkıda bulunma imkânı sunuyor. Bu bütünsel yaklaşım, dön-
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
68 PANORAMA
PANORAMA 69
solvent and water in a closed loop and repeatedly feeds it back into the production process. This results in extremely low levels of emissions and absence of optical brighteners in the VEOCEL™ branded lyocell fiber production. “Produced using an environmentally friendly and sustainable process, VEOCEL™ Lyocell fibers are certified clean and safe. With Eco Cycle technology, these fibers for nonwoven applications offer nonwoven roll-good manufacturers a convenient way to contribute to the circular economy without the necessity to engage in mechanical recycling which possibly produce harmful byproducts and emissions. This holistic approach enables us to set new benchmarks in circularity,” Eizinger added. VEOCEL™ branded lyocell fibers have been certified Biobased ® by the United States Department of Agriculture (USDA). Blending VEOCEL™ branded Lyocell fibers with other fibers adds a greater degree of smoothness and absorbency to nonwoven fabrics, and will significantly improve the liquid absorbency in wet wipes, offering a more convenient way to clean surfaces.
güsel ekonomiye yeni standartlar getirmemizi mümkün kılıyor” diye sözlerine devam etti. VEOCEL™ markalı lyocell elyaflar Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığının (USDA) Biobased ® onayını almıştır. VEOCEL™ markalı Lyocell elyaflar diğer elyaflarla karıştırıldığında nonwoven kumaşların yumuşaklığını artırır, ayrıca ıslak mendillerin sıvı emme kapasitesini önemli ölçüde iyileştirerek yüzeyleri rahatlıkla temizleme imkanı sunar.
70 PANORAMA
Bursalı’ya Türkiye Tekstil İnovasyon Ligi’nde ödül
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Tekstilde inovasyonun artması ve inovasyona yatırım yapan firmaların teşvik edilmesi amacıyla gerçekleştirilen Türkiye Tekstil İnovasyon Ligi’nde, Ar-Ge ve inovasyona dayalı yenilikçi çalışmalar yapan Bursalı ödüle layık görüldü.
Başarı zincirine her geçen gün yeni halkalar ekleyen Bursalı, Ar-Ge alanında gerçekleştirdiği yatırımlarla sektörde Türkiye’ye rol model olurken, tekstilde inovasyonun artması ve inovasyona yatırım yapan firmaların teşvik edilmesi amacıyla gerçekleştirilen Türkiye Tekstil İnovasyon Ligi’nde de ödüle layık görüldü. Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) tarafından Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB), Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA), Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi (BUTEKOM) ve TÜBİTAK iş birliğiyle düzenlenen ‘Techxtile Start-Up Challenge’ kapsamında düzenlenen ödül töreninde, Bursalı adına ödülü Bursalı Ar-Ge Merkezi çalışanları aldı. TEKNOLOJİ TEMELLİ YENİLİKÇİ ÇALIŞMALAR Başarılarının meyvelerini toplamaya devam ettiklerini belirten Bursalı İcra Kurulu Başkanı Alper Bursalı, büyük mutluluk ve gurur duyduklarını söyledi. Türkiye’nin tekstil sektöründeki ilk ve tek Ar-Ge &
Tasarım Merkezi unvanını elinde bulundurduklarını ifade eden Bursalı, “Büyük önem verdiğimiz Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarımızın sonucunda böyle bir ödülle daha onurlandırılmanın gururunu yaşıyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana bilgi ve teknoloji temelli yenilikçi çalışmalara büyük önem veriyoruz. Bu çalışmalarımızı sürdürülebilir kılmak adına var gücümüzle çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. VERİMLİLİĞE VE KATMA DEĞERE ODAKLANDIK Teknoloji alanındaki son gelişmeleri takip ettiklerine dikkat çeken Bursalı, bu doğrultuda ürünlerini ileri teknoloji ile ürettiklerini kaydetti. Bursalı, ürünlerinde özellikle verimliliğe ve katma değere odaklandıklarını dile getirerek, “Küresel düzeydeki müşteri beklentileri doğrultusunda yenilikçi hamlelerimizi tüm hızıyla sürdürüyoruz. Müşterilerimize faydalı ürünler sunma gayretindeyiz. Elde ettiğimiz ödüllerde ve başarılarımızda çalışma arkadaşlarımızın büyük katkısı söz konusu. Bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımı tebrik ediyorum” diye konuştu.
72 PANORAMA
TEXWORLD Paris Fuarı’nda We Teks rüzgârı
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Entegre tasarım, dokuma, baskı, boyama ve imalat anlayışı çerçevesinde, sosyal ve çevresel sorumluluklarının bilincinde üretim yaparak, en son teknolojiyle geliştirdiği tekstil aksesuarlarını başta AB ülkeleri olmak üzere; küresel pazarlara ‘Türk Markası’ gururuyla ihraç eden WE TEKS, sektörün en büyük buluşma noktalarında adından başarıyla söz ettirmeye
devam ediyor. 10-13 Şubat tarihleri arasında Paris’te dünyanın dört bir tarafından tekstilcilerin katılımıyla gerçekleşen, yeni trend ve modaya yön veren ürünlerin ziyaretçilerin beğenisine sunulduğu TEXWORLD Paris fuarına katılan WE TEKS, AR-GE çalışmaları sonucu geliştirdiği yenilikçi ve katma değerli ürünleriyle, dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerin
PANORAMA 73
beğenisini topladı. 100’ü aşkın ülkeden profesyonel ziyaretçilerin katıldığı fuarın kendileri açısından son derece verimli geçtiğini kaydeden WE TEKS Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Işık, fuar süresince küresel müşteri talepleri doğrultusunda geliştirdikleri inovatif ve tasarım odaklı ürünlerle ülkemizi en iyi şekilde temsil etme gayretinde olduklarını söyledi.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
MARKA GELİŞTİRME ODAKLI ÇALIŞMALARA DEVAM EDECEĞİZ TEXWORLD Fuarı süresince, başta yeni markalarımız Thoqart ve Lanjeron koleksiyonları olmak üzere; özellikle bayan ve erkek aksesuarlarında baskılı ve düz boyalı ürün gruplarından eşarp, şal, fular, bandana, mendil, saç aksesuarları ve el üretimi grubu olmak üzere farklı konseptlerde ziyaretçilerin beğenisine sunduklarını kaydeden İbrahim Işık, dünya standartlarında geliştirdikleri ürünlerin, ziyaretçiler tarafından da yoğun ilgi görmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti ifade etti. Yoğun ilgi gören fuarda T.C. Paris Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa ve İTO Başkanı Şekib Avdagiç’in de ziyarette bulunduğu WE TEKS standında, şirketin tasarım stüdyosunun hayata geçirdiği en özel koleksiyonlar yer alırken, zengin ve çeşitli desenler ile kullanılan kaliteli kumaşlar, ilgi odağı oldu.
YENİ İŞ BAĞLANTILARI GELİŞTİRİLDİ Fuarda, kendilerine ayrılan stantta dünyanın farklı ülkelerinden gelen misafirlerini ağırladıklarını aktaran İbrahim Işık, fuar süresince yeni iş bağlantıları geliştirme fırsatı yakaladıklarına vurgu yaparak, ihracatın geliştirilmesine yönelik, ülkemize ve sektöre değer katacak etkinliklere katılım sağlamaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
74 PANORAMA
TİM, Akademisyenlerle bir araya geldi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ülkemizde inovasyonu ve geleceği konuşmak için Türkiye’nin önde gelen 28 üniversitesinin rektörü ve 25 teknoparkın genel müdürleriyle bir araya geldi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi, ülkemizde inovasyon ekosisteminin en büyük buluşması olan “Türkiye İnovasyon Haftası etkinliğine yeni bir bakış açısı kazandırmak için çalışmalarına devam ediyor. TİM, Nisan ayında gerçekleşecek etkinlik öncesinde aralarında Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran S. İnan, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ve Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin’in aralarında olduğu 28 üniversitenin rektörü ve rektör yardımcıları ve 21 teknoparkın genel müdürleri ile bir araya geldi ve İnovasyon Haftası 2020 hakkında akademisyenlerin görüşlerini aldı.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
İnovasyon Haftasını oluştururken akademik camianın da fikirlerine başvurduklarını dile geti-ren İsmail Gülle, “İnovasyon Haftasını planlarken aka-
demisyenlerimizin fikirlerini almaya, işin mutfağında olan teknoparklarımızın ve teknokentlerimizin tecrübelerinden yararlanmaya özellikle önem veriyoruz ve doğal paydaşlarımız olarak görüyoruz. Etkinliğimizin başarıya ulaşması için sunacakları katkılar bizim için büyük önem taşıyor” dedi. 40 BİN KİŞİYİ AĞIRLADI Hedeflerinin ihracat hacmini katma değer ve teknolojik yoğunluk bakımından artırarak daha nitelikli hale getirmek olduğunu belirten İsmail Gülle, “İhracatımızın hacim artışı kadar, katma değer ve kalite olarak da artması, kilogram değerini yükseltirken, fiyat rekabetinin de ötesine geçmemize olanak sunuyor. Artık geleneksel hale getirdiğimiz ve ülkemizin en kap-samlı uluslararası etkinliği haline gelen İnovasyon Haftamız, bu yüzden bizler için büyük önem taşıyor” dedi. 2012 yılından bu yana İnovasyon Haftalarında, firmalardan öğrencilere, üniversitelerden giri-şimcilere her kesimi aynı çatı altında toplayan bir organizasyonu hayata geçirdiklerini aktaran İsmail Gülle şunları söyledi: “Dünyada ve Türkiye’de fark yaratan uluslararası profesyonelleri, sanayicileri, akademisyenleri ve üniversite öğrencilerini İstanbul’da bir araya getirerek, ulus-lararası bir ekosistem oluşturmayı başardık. Küresel ölçekte, alanında uzman çok sayıda ko-nuşmacı ve Türkiye’de inovasyon adına faaliyet gösteren tüm firmalar artık Türkiye İnovas-yon Haftası çatısı altında, bir araya gelmeye başladı. Bu yıl İnovasyon Haftasını daha geniş bir katılımla gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”
“İşi profesyonellerine bırakın”
WEB OFSET
DÜZ OFSET
CİLT
AMBALAJ
‘nin matbaası
“İhlas Matbaacılık güvencesiyle”
Termal Kalıp
Yüksek tirajlı baskılara uygun, geniş gelişim töleransına sahip, net ve kaliteli baskı sağlayan özel bir kalıptır. Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep) 80.000 – 100.000 (UV Mürekkep)
Konvansiyonel Kalıp (Ctcp-LX)
UV-CTP kalıp kullanan üst düzey müşteriler için geliştirilmiştir. Yüksek hassasiyete sahip, yüksek tirajlı baskılara uygun, Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep) 50.000 – 100.000 (UV Mürekkep)
Detaylar İçin:
Detaylar İçin:
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel.: + 90 212 454 31 95 • www.afarkplates.com
Merkez Mahalasi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel.: + 90 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com
76 PANORAMA
Tekstil ihracatının nabzı Rusya ve İngiltere’de atıyor
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Tekstilcinin ihracatta her zaman bir numaralı tercihi olan Expotim Uluslararası Fuar Organizasyonları A.Ş., yeni yılda da Türk üreticisini uluslararası ticaret arenasına Rusya ve İngiltere fuarlarıyla taşımaya hazırlanıyor. Rus Hükümeti, Ticaret Odaları ve Girişimci Birlikleri tarafından desteklenen ve Rusya’nın en uzun soluklu tekstil fuarı olan TEXTILLEGPROM Uluslararası Genel Tekstil Fuarı, 25 yıldan bu yana Doğu Avrupa, Asya ve Balkan tekstil sektörlerini kendi çatısı altında toplamaya devam ediyor. Geçtiğimiz sene 17-20 Eylül tarihlerinde 53. kez başkent Moskova’da düzenlenen fuara 19’u Türk Milli Katılımı ile olmak üzere 13 ülkeden 990 firma katılırken, toplamda 30.000’den fazla kişi de fuarı ziyaret etti. İlginin yoğun olduğu fuarda Rus ve Orta Asyalı firmalar katılımda başı çekerken, Türk firmaları da iç giyim, çorap, kumaş, iplik gibi tekstil alanlarındaki ürünleriyle dikkat çekti. 4 gün boyunca ürünlerini sergileme fırsatı bulan yerli firmalarımız yoğun ilgi görürken, bir yandan da Rusya ve Doğu Avrupa pazarına girme konusunda kurdukları bağlantılar, ihracat konusunda kazandıkları tecrübeler ve genişleyen müşteri portföyleri ile büyük avantaj elde ettiler. Bu doğrultuda, fuara katılan Türk firmaların yarısından fazlası 11-14 Şubat’ta düzenlenecek 54. Textillegprom’a katılmak üzere sözleşmelerini yeniledi. Tekstil sektörü için ihracat fırsatı sunan diğer bir pazar ise, 2019 yılının ilk 6 ayında Türkiye’nin ihracatında
ikinci sırayı alan İngiltere. Başkent Londra’da yıllardır modadan hazır giyime, tekstil üreticilerinden tedarik zincirine kadar sektörün farklı unsurlarını bir araya getiren ve 9-11 Şubat tarihlerinde yeniden düzenlenecek olan Pure London ve Pure Origin fuarları, üreticiler ve tedarikçileri tek bir çatı altında buluşturacak. Firmalara ürünlerini 50’ye yakın ülkeden gelen ziyaretçilere ve dünyaca ünlü markaların temsilcilerine tanıtma imkânı sunan Pure London ve Pure Origin fuarlarına ek olarak Birmingham’da düzenlenen Moda UK ve Spring Fair de adadaki tekstil pazarına girmek için önemli fırsatlar sunan fuarlar arasında. Her sezon 400’ün üzerinde katılımcının yer aldığı ve 2002 yılından bu yana markaların ve sektör profesyonellerinin kilit alıcılarla buluştuğu Moda UK Fuarı İngiltere’nin yanı sıra İskoçya ve K. İrlanda gibi diğer Birleşik Krallık ülkelerinden de yoğun ziyaretçi almaktadır. Ayrıca MODA UK Fuarı, Harvey Nichols, SimplyBe ve Beales gibi Moda dünyasının dev markalarının yetkilileriyle de yüz yüze görüşme imkanı sağlıyor. Yaklaşık 1 milyar poundluk bir değere sahip ev tekstili, hediyelik eşya ve perakende pazarına doğrudan erişim sağlayan Spring Fair ise, bu sene 100 ülkeden 2500’e yakın katılımcı ve 50.000’den fazla sektör profesyonelini 2-6 Şubat tarihlerinde Birmingham’da ağırlayacak.
2007 yılından beri Textillegprom’un Türk Milli Katılım organizasyonunu gerçekleştiren Expotim Uluslararası Fuar Organizasyonları A.Ş’nin Satış Direktörü Kılınç Yetkiner, son dönemde Türkiye ile Rusya arasındaki iyi ilişkilerin iki ülke arasındaki ticareti de çok daha iyi bir noktaya çekeceğini belirterek; “Rusya, Türk üreticileri için geçmişe göre çok daha önemli bir pazar haline geldi. Biz de Expotim & Ladin ailesi olarak ülkemizin ihracatının artması için kaliteli uluslararası tekstil fuarlarını portföyümüze katarak ve ihracatçılarımıza yeni fırsatlar sunarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz” dedi. Diğer taraftan Expotim olarak, Birleşik Krallık tekstil pazarına girmek için Moda UK, Pure ve Spring Fair gibi potansiyeli yüksek fuarları bünyelerine kattıklarını belirten Yetkiner; “Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkelerden biri olan İngiltere, 2019’un ilk yarısında da yaklaşık 5 milyar dolarla ihracat sıralamamızda ikinci sırada yer alıyor. Biz de, İngiltere’nin tekstil üreticileri ve tedarikçilerini bir araya getirme konusunda en başarılı fuarları ile ihracatçılarımıza değerli bir ticaret imkânı sunmayı amaçlıyoruz” dedi. Marks & Spencer, Fenwick ve Asos gibi hazır giyim devlerinin de bu fuarlarda yer alacağını ekleyen Yetkiner, Türk üreticilerini en yeni ürün ve tasarımlarıyla en doğru alıcılarla bir araya getirmeyi hedeflediklerini belirterek sözlerini noktaladı.
78 PANORAMA
Basınçlı hava kurutucuları nedir? Ne işe yarar? vermez. Çünkü sıcaklığın daha da düşürülmesi devamlı bir yoğuşma suyu çökelmesine yol açar. Ana kurutma ekipmanı tipini basınç çiğlenme noktasına göre seçebilirsiniz. Maliyet bakımından ele alındığında, gereken çiğlenme noktası ne kadar düşükse hava kurutucunun yatırım ve işletim maliyeti o kadar yüksek olacaktır.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Erman Tezulaş Atlas Copco Yağsız Hava Bölüm Müdürü Atmosfer havası daima su buharı içerir ve havadaki su buharının miktarı yüksek sıcaklıklarda daha fazla, düşük sıcaklıklarda daha azdır. Hava sıkıştırıldığında su derişimi artar. Örneğin, 7 bar çalışma basıncı ve 200 l/s kapasite ile çalışan bir kompresör, bağıl nem oranı %80 ve sıcaklığı 20°C olan bir havayı sıkıştırdığında basınçlı hava hattında 10 litre/saat su bırakır. Borularda ve bağlantılı ekipmandaki su çökelmesinden kaynaklanan sorun ve bozuklukları önlemek için basınçlı havanın kurutulması gerekir. Bu işlem bir son soğutucu ve kurutma ekipmanı kullanılarak gerçekleştirilir. “Basınç çiğlenme noktası” (Pressure Dew Point) terimi basınçlı havanın su içeriğini belirtmek için kullanılır. Bu nokta, su buharının mevcut çalışma basıncında yoğunlaşarak suya dönüştüğü sıcaklıktır. Düşük PDP değerleri, basınçlı havada az miktarlarda su buharı bulunduğunu belirtir. Farklı kurutucular birbiriyle karşılaştırılırken atmosferik çiğlenme noktasının PDP ile kıyaslanamayacağı unutulmamalıdır. Örneğin, 7 bar basınçta +2°C’lik bir PDP değeri atmosfer basıncında 23°C’ ye karşılık gelir. Nemi gidermek için filtre kullanmak (çiğlenme noktasını düşürmek) sonuç
Tesisatta yaşanan kondens problemleri, basınçlı hava tesisatındaki yüksek çiğlenme noktasını işaret etmektedir. Bu durum, hem tesisatın paslanmasına, hem de basınçlı hava ile çalışan ekipmanların kondens suyu ile karşılaşmasını takiben arıza yapmasına neden olur. Bu sorunlar, fabrikada üretim kaybına kadar ulaşabilecek sonuçlar doğurur. Sanılanın aksine, kondens vanaları veya su tutucular ile bu problem giderilemez. Sorunun kökten çözümü için mevcut kurutucunun değiştirilmesi veya yeni kurutucu alımı yapılması gerekir. Bu noktada, Atlas Copco olarak geniş ürün yelpazesi ile çözümler sunmaktayız. Soğutuculu tip (Refrigerant) kurutucular, teknolojik olarak en fazla +3°C çiğlenme noktası sağlayabilirler. Kurutucuların referans hava kapasitesi olarak standart referans koşullar değer-
PANORAMA 79
lendirilmektedir (25°C ortam koşulu). Ortalama sıcaklıklarda bu kriter yeterli olurken, özellikle yaz aylarında hava sıcaklığı 25°C’nin üzerine çıktıkça kurutucunun hava kurutma kapasitesi azalacaktır. Bu nedenle kurutucu seçimi yapılırken, fabrikanın maksimum ortam sıcaklığı göz önünde bulundurulmalı, buna göre seçim yapılmalıdır. Atlas Copco, FX, FD ve yeni, enerji verimliliği sağlayan FD+ soğutuculu tip kurutucuları ile her ihtiyaca uygun çözümler sunmaktadır. Kimyasal veya bir diğer deyişle “Desikant” tip kurutucularda ise, -70°C’ye varan çiğlenme noktaları sağlanabilmektedir. Isıtıcılı, ısıtıcısız gibi tipleri olan desikant kurutucular, ilk yatırım maliyeti ve enerji tüketimi olarak farklılık göstermektedir. Hassas üretimlerde (Elektronik, ilaç, gıda vb.) veya soğuk iklimlerde tercih edilebilen desikant kurutucular, uygulamaya göre farklı tipleri seçilmelidir. Özellikle yüksek kapasitelerde çalışan sistemlerde ısıtıcılı tip desikant kurutucu tercih edilerek basınçlı hava kaybı olmadan istenen çiğlenme noktasına ulaşılır ve bu sayede daha tasarruflu bir sistem tasarlanmış olur. Atlas Copco CD, AD ,BD tipi kurutucuları ile ihtiyaçlara ve prosese yönelik çözümler sunar. Desikant kurutucuların bir versiyonu olan “Heat of compression” yani sıkıştırma ısısı ile çalışan kurutucular, hem -40°C’ye ulaşan çiğlenme noktaları sağlarken, hem de enerji tasarrufu sağlayarak soğutuculu tip kurutuculardan dahi daha az enerji tüketerek rakipsiz çözümler sunmaktadır. MD, ND ve XD tip kurutucular,
yağsız vidalı ve santrifüj kompresörler ile çalışarak sıkıştırma ısısı ile desikant’ı rejenere ederken rakipsiz bir enerji tüketimi ile çok düşük çiğlenme noktalarını yakalarlar. Atlas Copco Basınçlı hava kurutucuları ile enerji verimliliği sağlarken, sisteminizde kuru hava elde edebilirsiniz!
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
80
Yalın üretim sistemi Değerli okuyucular, günümüzde, ticaret yapma şeklinde ve anlayışında çok önemli değişiklikler ortaya çıkmıştır. Bu değişiklikler en fazla etkisini; FİYAT, HIZ, MİKTAR konularında kendini göstermektedir. FİYAT Günümüzün küresel rekabet ortamında, işletmelerin müşterilerine sundukları ürün veya hizmetlerin fiyatlarını belirleme yöntemleri önemli bir değişikliğe uğramıştır. Yakın zamana kadar işletmeler, müşterilerine sundukları ürün veya hizmetlerin önce maliyetlerini hesaplarlardı. Daha sonra bu maliyetin üzerine müşterilerin ve rakiplerin durumuna göre , belirleyecekleri bir kar koyarak, satış fiyatlarını belirlerlerdi . Oysa günümüzde artık satış fiyatını satıcılar değil, müşteriler belirlemektedir. Yani, FİYAT = MALİYET + KAR formülü değişmiş, yerine KAR = FİYAT-MALİYET formülü gelmiştir. Elbette ki matematiksel olarak bu iki formül birbirinin aynıdır. Ancak birinci formülde, belirlenmiş olan maliyetin üzerine, yine belirlenmiş olan bir karın konulduğu ve fiyatın bu şekilde ortaya çıktığı belirtilmektedir. Oysa ikinci formülde var olan ve müşteri tarafından belirlenmiş olan fiyattan, maliyetin çıkarılmasıyla kar elde edildiği ifade edilmektedir. Yani artık günümüzde müşteri satın alacağı ürünün fiyatını kendisi belirlemektedir. Müşteri, “Benim fiyatım budur, bu fiyata verirsen alırım” ya da “Bu fiyata zaten başka yerden alabiliyorum” demektedir. Bu durumda ikinci formüle baktığımızda, fiyat sabit olduğundan, işletmenin kar elde edebilmesi, ancak maliyetini bu fiyata göre düşürmesi ile mümkün olabilecektir.
Dr. Ahmet Temiroğlu Özen Mensucat Yönetim Kurulu Başkanı
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
YÖNETMEK
temiroglu@ozenmensucat.com atemiroglu@gmail.com
HIZ Günümüzde, ticarette en çok önem kazanan kavramlardan birisi de hızdır. Müşteriler satın almak istedikleri ürünlerin veya hizmetlerin, sipariş verdikleri andan itibaren çok hızlı şekilde kendilerine ulaşmasını, ısrarla talep etmektedirler. Bu durumda en başta üretim ve sevkiyat olmak üzere ticaretin her sürecinde hızlı olmayan işletmelerin rekabet güçleri zayıflamaktadır. Artık müşteriler sipariş verirlerken, ürün fiyatlarının yanında teslim zamanını da kesin belirlemek istiyorlar. MİKTAR Müşteri talepleri artık küçük miktarlarda olup, çok sık değişmektedir. Bu durumda işletmeler büyük kütleler halinde üretim yaptıklarında, pazardaki talebin bu hızlı değişimi karşısında zorlanmaktadırlar. Firmaların çoğu müşterilerinin sürekli siparişlerini değiştirmesinden ve küçük miktarlarda sipariş vermelerinden şikayetçidirler. Oysa şikayet etmek yerine “Nasıl bu duruma adapte olabilirim?” diye düşünmek gerekmektedir. Çünkü artık, piyasalarda ürün çeşitliliği ve hatta kişiye özel butik üretimler her geçen gün daha önemli hale gelmektedir. Eskiden olduğu gibi “Büyük kütleler halinde üretir ucuza mal eder, istediğim fiyata da satarım” anlayışı geçerli değildir. ‘YALIN ÜRETİM SİSTEMİ’NİN DOĞUŞU İşte yalın yönetim sistemi işletmelere, yukarıda sözünü ettiğimiz bu üç unsur konusunda müşterileri için daha fazla değer sağlayabilecekleri yöntemleri sunmaktadır. Yalın üretim sistemi, her miktarda ve çeşitte olan ürün ya da hizmeti, daha iyi, daha hızlı, daha ucuz ve israfları ortadan kaldırarak üretmeyi amaçlayan bir sistemdir. “Yalın Üretim”den söz edilince akla hemen Toyota markası gelir. Toyota şüphesiz otomotiv sanayinde dünyanın en önemli markalarından biridir. Ancak büyük markaların arkasında çoğu zaman görünmeyen adeta dahi mimarlar vardır. Toyota başarısının arkasındaki dahi mimar da TAİİCHİ OHNO’dur. Ohno, Just In Time, Kayzen, Poka Yoke, Kök, Neden Analizi gibi çok bilinen yönetsel kavramları yönetim bilimine kazandırmış kişidir. Yalın Üretim düşüncesi 1950’li yıllarda, Taiichi Ohno’nun Amerika’daki Ford otomobil fabrikasını gezdikten sonra ortaya çıkmaya başlamıştır. Ohno bu ziyaretinde kitle üretim yöntemlerinin sakıncalarını tespit etmiştir. Büyük makinalarla yapılan, büyük miktarlardaki üretimin, pazardaki esnek talep yapısı için her zaman uygun olamayacağını düşünmüştür. Özellikle rekabetin çok yoğun olduğu ve müşteri segmentlerinin çok farklı olduğu pazarlarda kütle üretiminin yanlış bir yöntem olduğunu ileri sürmüştür. İşgücü, makine, malzeme ve hammaddelerin büyük miktarlarda kullanılmasıyla elde edilen büyük kütle üretimleri, talebin değiştiği durumlarda stokta bekleyerek bir israf unsuruna dönüşmektedir. Üstelik bu tip işletmelerde, çoğu kez makinalar ve çalışanlar tek bir ürüne odaklanarak organize edilmiş ve eğitilmişlerdir. Bu durumda yeterli talep olmadığı zamanlarda stokta saklanmak üzere üretime devam etmek zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Ohno, Japonya’ya döndüğünde arkadaşlarıyla, Ford Otomotiv’deki bu sistemin Japon piyasası için hiç doğru olmadığını tartıştı. Japon piyasasında alıcı segmentleri çok
Her an ONLINE olun! Bütün dünya sizi görsün! www.tekstilteknik.com.tr
82
çeşitliydi ve müşterilerin alım gücü de zayıftı. Bu nedenle çeşitli kategorilerde ürün çeşitlemesi yapmak gerekiyordu. Üretim küçük miktarlarda yapılmalı, üretim hatlarında esneklik olmalı ve çok kısa bir zaman zarfında bir üründen diğerine geçmek başarılmalıydı. Birçok değişik kategorideki ürünleri, küçük miktarlarda olsa da, hem çok ucuza, hem de çok hızlı bir şekilde piyasaya sürmenin yollarını bulmaları gerekiyordu. Maliyetleri düşürmek için de sistemdeki israflardan kurtulmak lazımdı. İşte bu düşüncelerden yola çıkarak Toyota Üretim Sistemini (TPS) kurdular. Böylelikle, Yalın Yönetim Felsefesi, Yalın Yönetim Sistemi ve Yalın Üretim Sistemleri ortaya çıkmış oldu.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
YALIN ÜRETİM SİSTEMİ NEDİR? Yalın Üretim sistemi, ürün ya da hizmet üretiminde, süreçlerdeki bütün israfları ortadan kaldırmayı amaçlayan bir sistemdir. Yalın düşünce sisteminde müşteriye, ürüne veya hizmete değer katmayan her şey israftır. Bir çok işletmeye baktığımızda, üretim hataları,gereksiz stoklar, gereğinden fazla işgücü ve yönetim kademeleri, gereksiz raporlar, yapılması gereksiz olan işler, ıskartalar gibi bir çok israf unsurlarını rahatlıkla görebiliriz. Yalın üretim uygulamaları ile bu tip israflar bertaraf edilerek, üretim süreçleri daha hızlı, daha esnek hale getirilebilir ve üretim maliyetleri düşebilir. Bu konuda müşteri isteklerinin doğru anlaşılması ve doğru tanımlanması çok önemlidir. YALIN DÜŞÜNCE SİSTEMİNİN PRENSİPLERİ Yalın Düşünce Sisteminin beş önemli prensibi vardır: -DEĞER, DEĞER AKIŞI, SÜREKLİ AKIŞ, ÇEKME, MÜKEMMELLİK. • DEĞER Bütün tedarikçiler müşterileri için bir fayda sağlarlar ve bu fayda karşılığında onlardan bunun maddi bedelini alırlar. İşte bu faydanın bu bedele oranına değer denir. • DEĞER= MÜŞTERİYE SAĞLANAN FAYDA/FİYAT Tedarikçiler müşterilerine sundukları değeri belirlerken, müşterilerinin tam olarak neye ihtiyaçları olduğunu çok iyi anlamalıdırlar. (Hatta aşağıda belirtileceği gibi değeri müşteri tanımlar) Müşterinin ihtiyacından daha fazlasını vererek maliyeti arttırmak, müşteriye daha fazla değer kazandırmaz. Çünkü müşteriler ihtiyaç duydukları faydayı en ucuza almayı isterler. Bu nedenle tedarikçiler müşteri isteklerini ne kadar ucuza karşılarlarsa, onlara o kadar çok değer kazandırmış olurlar. • DEĞER AKIŞI Maliyeti düşürmek için yukarıda belirtildiği gibi sistemdeki israfları, müşteri için, ürün performansı için gereksiz olan bütün unsurları ortadan kaldırmak gerekir. Bunu yapmak için “Değer Akış Haritaları” hazırlanır. Değer akış haritaları, bir ürün ya da hizmetin, hammadde üretiminden başlayarak nihai müşteriye ulaşıncaya kadar yaşadığı bütün aşamaları gösteren şemalardır. Değer akış şemaları hammaddelerin tedarik edildiği bir önceki tedarikçideki süreçleri de, kendi işletmemizdeki üretim ve sevkiyat işlemlerini de, sevkiyattan sonra nihai tüketiciye ulaşıncaya kadar yaşadığı süreçleri de içerir. Yani yalın yönetim sistemini kullanan işletmeler, nihai tüketiciye daha fazla değer kazandırabilmek için, kendisinden önceki tedarikçileriyle ve yine kendisinden sonraki müşterileri ile israfları ortadan kaldırmak amacıyla işbirliği yaparlar.
Değer akış haritaları incelendiğinde genel olarak üç çeşit faaliyet görülür. - Müşteri ve ürüne değer katan faaliyetler,(Kesme, boyama, montaj gibi) - Müşteri ve ürüne değer katmadığı halde yapılması zorunlu faaliyetler,(Kalıp bağlama, yükleme, makina temizleme gibi) - Müşteri ve ürüne değer katmayan ve yapılması da gerekmeyen faaliyetler.(Tamir etme, ıskartaya ayırma, yeniden üretme, stokta bekletme gibi) Son maddede belirtilen faaliyetlerin tamamı israftır. Yalın yönetim ve Yalın Üretim sistemini kullanan işletmeler, bu israfları ortadan kaldırmak için radikal değişimler yaparlar.
• SÜREKLİ AKIŞ Akış şemalarında katma değer yaratmayan faaliyetler arındırıldıktan sonra, geriye kalan değer oluşturan faaliyetler kesintisiz yapılmalıdır. Bu konuda müşteri istekleri ve talepleri önemli bir faktördür. Çünkü, sürekli akış, müşteri istekleri dikkate alınarak, doğru üretimin, doğru miktarda ve doğru zamanda yapılmasıyla sağlanabilir. Müşteri istekleri, pazarlama, laboratuvar, tasarım, üretim hatları, kalite kontrol gibi departmanlar arasında dolaşmamalı ve zaman kaybedilmemelidir. • ÇEKME Çekme ilkesine göre, müşteri tarafından tanımlanmış değer, sipariş edildiği andan itibaren üretilmeye başlanır. Adeta değer, müşteri tarafından çekilir. Çekme ilkesine göre sipariş gelmeden üretim süreci başlamaz. Üretim süreci müşteri talebiyle başlar. Üretim ve sevkiyat süreçlerinde de her zaman, bir sonraki basamak bir önceki basamağa talepte bulunarak ürün nihai müşteriye ulaştırılır. Böylelikle gereksiz stoklar önlenmiş olur. • MÜKEMMELLİK Yalın yönetim yaklaşımı üretim sürecinde mükemmelliği hedef alır. Mükemmelliğe giden yolda şeffaf bir yaklaşım söz konusudur. İşletmede bütün iş süreçleri arasında olduğu gibi tedarikçilerle ve müşterilerle de şeffaf, açık, net ilişkiler yürütülür. Böylelikle, üretim hataları, arızalar, beklemeler, tamirler, ıskartalar en aza indirilir. Bunu başarmak için tüm çalışanların katıldığı Kayzen takımları kurulur. Bu takımlar PUKÖ döngüsü (Planla-Uygula-Kontrol et-Önlem al) gibi yöntemleri kullanarak sürekli iyileştirme ve geliştirme faaliyetlerinde bulunurlar. Yalın yönetim düşüncesinde çalışanlar çok önemlidir. Yalın yönetim yaklaşımı insan odaklı bir yaklaşımdır.
84 İNCELEME
Endüstri 4.0’ın Türkiye imalat sanayisindeki yeri ve potansiyel etkileri
Birinci Endüstri Devrimi üretimin makineleşmesi, İkinci Endüstri Devrimi üretimin serileşmesi, Üçüncü Endüstri Devrimi ise üretimin otomasyonu ve sayısallaşması olarak gerçekleşmiştir. Bu üç endüstri devriminden sonra ilk olarak 2011 yılında Almanya’nın Hannover kentinde yapılan teknoloji fuarında ortaya konan Dördüncü Endüstri Devrimi, bilişim ve internet süreçlerinin üretim aşamalarına entegrasyonu ve bu süreçler arası ağların oluşturulması sonucu ortaya çıkmıştır. 2013 yılında, BITKOM, VDMA ve ZVEI adlarında üç tane Alman kuruluşu tarafından hayata geçirilen ‘Endüstri 4.0 Platformu’ ise Endüstri 4.0’ın en kapsamlı ve açıklayıcı tanımını şu şekilde yapmıştır: “Endüstri 4.0, ürünlerin ve üretim sistemlerinin, yaşam döngüsündeki bütün değer zincirinin organizasyon ve yönetiminde yeni bir seviye olan Dördüncü Endüstri Devrimi’ni tanımlar. Bu döngü, sürekli artarak bireyselleşen müşteri isteklerine odaklanır ve fikir aşamasından başlayarak ürün geliştirme ve üretim siparişinden, bir ürünün son kullanıcıya dağıtımını ve geri dönüşümünü de kapsayacak şekilde tüm zinciri içine alan hizmetleri içerir.’’ (http://www.plattform-i40.de/ I40/Navigation/DE/Home/home.html)
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Günümüz dünyasının sanayi atılımında öncü olan ülkelerinin endüstrileri, sanayi devriminden bu yanaki sürecin son kısmı olan ve Endüstri 4.0 olarak adlandırılan endüstri devrimlerinin dördüncü evresi ile evrilmektedir. Bu süreçte önceki üç sanayi devrimine kıyasla dördüncü sanayi devrimi ile teknolojiye dayalı akıllı üretim hedeflenmektedir. Bu son sanayi devriminde; bilişime dayalı akıllı üretimler yapan akıllı fabrikalarda, makinelerin üretim sürecinde insana bağlı kalmadan kendi kendilerini yönetmeleri amaçlanmaktadır. Akıllı fabrikalarda otomasyon süreçleri, cihazların ve makinelerin birbirleriyle haberleşerek üretim işlemlerini kendi içlerinde belirleyip düzenlemeleri anlamına gelmektedir. Örneğin, üretimin herhangi bir aşamasında kaynak sıkıntısı olması durumunda, gerekli kaynak siparişi otomatik olarak verilmekte, oluşan arızalar anında
Çağatay AYDIN Şekil 1: Endüstri 4.0’ın yapısı (kaynak: TÜSİAD ve BCG, 2016)
İNCELEME 85
ve yerinde tespit edilip giderilebilmekte, sistem tam kapasiteyle ve sorunsuz çalıştırılabilmektedir. (Siemens, 2015) Geleceğin sanayi üretimini şekillendirecek Endüstri 4.0 teknolojisi, şekil 1’de verildiği gibi 9 temel yapıtaşından oluşmaktadır: (Şekil 1) ENDÜSTRİ 4.0’IN TÜRKİYE İMALAT SANAYİSİNDEKİ YERİ VE POTANSİYEL ETKİLERİ Cumhuriyet öncesi Türk sanayisi Cumhuriyet kurulmadan önceki Türk Sanayisi daha çok insan gücüne dayalı tezgahların yer aldığı ve iç pazarın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik küçük bir sanayi idi. 18. Yüzyılın ortalarında İngiltere’de başlayıp diğer Avrupa ülkelerini ve sonrasında tüm dünyayı etkileyen endüstri inkılabı, makineleşmeden istifade edemeyen Osmanlı Sanayisi’ni giderek söndürmeye başladı. Küçük yerli endüstri diğer ülkelerin bu makineleşme hamlesine karşı koyamadı ve tezgahların büyük bir kısmı bu rekabet karşısında işleyemez duruma geldi. Dünyadaki sanayileşme hareketine karşılık 19. yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti’nde birtakım ekonomik önlemler alınmaya ve sanayileşmeye yönelik adımlar atılmaya başlanmıştır. 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile sanayileşmeye daha fazla önem verilen ve sanayide devletçiliğin uygulandığı bir döneme girilmiştir. Kapitülasyonların oluşturduğu ekonomik baskılar karşısında sanayi ağırlıklı çözümler geliştirilmeye çalışılan bu dönemde sanayileşmede istenilen başarı sağlanamamış, cumhuriyet ilan edilene kadarki süreçte artan borçlar, ekonomik bunalımlar, askeri yenilgiler gibi etmenlerden dolayı sanayiyi güçlendirmek mümkün olmamıştır.
1936 yılında hazırlanan İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı ile özel girişimlerin desteklenmesi sürmüş fakat sonraki yıllarda II. Dünya Savaşı sebebiyle bu plan istenildiği gibi yürütülememiştir. 1950’li yıllara kadarki dönemde ülke çapındaki büyük endüstriyel yatırımlar genellikle devlet tarafından yapılmıştır. Sanayi kuruluşlarının artması ile beraber ülkede ulaşım ve haberleşme ağı yaygınlaştırılmış, enerji
Ülke çapında sanayileşmenin başrolünü devlet üstlenirken 1980 yılından sonra artık ön plana özel sektör çıkmaya başlamıştır. Bu dönemden sonra ihracata yönelik sanayileşme adımları atılmış, böylelikle ihracat artışı sağlanmıştır. 1990’lı yıllardan sonra ihracata yönelik sanayileşme hız kazanmış fakat ihracat-ithalat dengesi tutturulamadığından cari açık oluşmuştur. Modern sanayileşme baz alınmış ve uluslararası pazarlar hedeflenmiştir. Bugünkü Türkiye’de Sanayi Türkiye’de son 20 yılda imalat sanayi ihracatında önemli gelişmeler elde edilmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarından beri ihracatta en büyük yüzdeye sahip olan tarımın yerini 1970’li yılların sonlarından itibaren imalat sanayi almış ve bu pay giderek artmıştır. 2016 ihracat verilerine göre imalat sanayinin toplam ihracattaki payı %92.1’dir. 2015 yılı için de yine bu pay %91,7 olmuştur. (T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2017) Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının son verilerine göre, Türkiye’de toplam 298 adet organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Elde edilen verilere göre, tüm yurt çapında OSB’lerde çalışan sayısı 1,7 milyona ulaşmış durumda ve 2018 sonunda bu sayının 2 milyonu geçmesi beklenmektedir. Yine aynı şekilde ülkemizdeki tüm OSB’lerde faaliyet gösteren firma sayısı 50.000’e yakındır. Tam zamanlı olarak çalışan 100 bine yakın kişinin olduğu Türkiye Ar-Ge sektörü harcamaları toplam GSYH’nin yaklaşık yüzde 1’ine tekabül eden bir kısmını oluşturmaktadır. 2016 TUIK verilerine göre Türkiye’nin 2016 yılında toplam Ar-Ge harcaması 24,6 milyar TL
Tablo 1: Dünyada en fazla Ar-Ge harcaması yapan ilk 20 şirket, 2015 (Kaynak: Price Waterhouse Coopers Strategy , www.strategyand.pwc.com)
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Cumhuriyet Dönemi Türk Sanayisi 1923’te yeni bir ülke olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında sınırlı sayıda küçük ve orta ölçekli kuruluşlardan oluşan ülke sanayisi savaşlarla geçen uzun yılların verdiği zorluklarla mücadele ediyordu. 1923’te sanayi ekonomisinin güçlendirilmesi amacıyla yapılan İzmir I. İktisat Kongresi ile hızlı bir kalkınma programına girilmiştir. Ülke çapında sanayide özelleştirmeyi sağlamak amacıyla 1927 yılında çıkarılan Teşvik-i Sanayi Kanunu ile Türk yatırımcılar desteklenmiştir. Bu dönemde ülke sanayisi hızlı gelişimler içine girmiş ve 1933 yılında Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı ile sanayide planlı bir şekilde büyüme ve ilerleme hedeflenmiştir. Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı ile üzerinde en çok durulan ve önemsenen şey yerli üretim olmuş, yerli üretim teşvik edilmiştir.(Erdel A., 1943)
üretimi arttırılmıştır. Bu gelişmelerle birlikte 1979 yılından itibaren sanayi sektörünün ulusal gelir ve dış satımdaki payı tarım ve diğer sektörleri geçmeye başlamıştır. (Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., 2010)
86 İNCELEME
olmuştur. 2015 TUIK verilerine göre ise bu sayı 20,6 milyar TL olmuştur. (www.tuik.gov.tr) Bununla beraber Türkiye Ar-Ge harcamalarını dünyada en fazla Ar-Ge harcaması yapan şirketler ile kıyaslandığında , Tablo 1’de görüldüğü üzere, Türkiye’ye ait ülke bazlı toplam Ar-Ge harcamalarının oldukça düşük kaldığı gözlemlenmektedir. (Tablo 1) Endüstri 4.0 ve Türkiye 2011 yılında Almanya’nın Hannover şehrinde ortaya çıkan Endüstri 4.0 ile birlikte tüm dünyada bu yeni endüstri çağına ayak uydurma yarışı başlamıştır. Türkiye’de, bu yarışta gelişmiş ve gelişmekte olan diğer ülkeler gibi önde gelen ülkelerden biri olmak istemektedir. Türkiye hem makine ithal eden hem de makine üreten bir ülke konumundadır. İthal edilen makinelerin çoğu akıllı (bilgisayar kontrollü) makinelerdir ancak bu makinelerin kullanımında sıkıntılar yaşanmaktadır. İşletmeci, makinelerin özelliklerinden yararlanamamakta ve ayrıca yerli üretim makinelere akıl (bilgisayar kontrolü) yükleyememektedir. Bunun sonucu olarak da içeride ve dışarıda talebi olan makineler yerine, metal maliyeti yüksek, ucuz makineler üretmektedir. En gelişmiş sanayi üretim birimlerinde akıllı makineleri birbiriyle konuşturmaya da henüz başlayamamıştır. (TOBB, 2016)
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Endüstri 4.0 uygulamalarının diğer ülkelerde de yaygınlaşması, Türkiye’nin üzerindeki rekabet baskısının uzun vadede daha da artmasına neden olacaktır. Sonuç olarak; Türkiye, rekabet sıralamasında kendisinin hem altında hem de üstünde yer alan ülkelerden gelen maliyet baskılarına maruz kalabilir. Bu rekabet ortamında, üretim maliyeti yüksek olan ülkelerin, gelişmiş teknolojiye sahip üretim işletmelerindeki geniş ölçeği kullanarak, düşük üretim maliyetine sahip ülkeler ise yeni teknolojilere daha iştahlı erişme avantajlarını kullanarak mevcut pozisyonlarını güçlendirmeleri beklenebilir. Türkiye’nin Endüstri 4.0 yatırımlarını gerçekleştirmediği durumda ise, küresel pazarlarda birbirleriyle etkileşerek gelişen teknolojileri ve insan kaynağı kalitesini yakalaması, çıtanın sürekli yükselmesi sebebiyle daha da zorlaşacaktır. (TÜSİAD, 2016) Endüstri 4.0’ın Türkiye İmalat Sanayisindeki Yeri Endüstri 4.0’ın yapıtaşlarını oluşturan ve geleceğin sanayisine şekil verecek olan; Büyük Veri ve Analitiği, Artırılmış Gerçeklik, Eklemeli Üretim(3d Yazıcılar), Bulut Bilişim, Siber Güvenlik, Nesnelerin İnterneti, Yatay ve Dikey Sistem Entegrasyonu, Simülasyon, Özerk Robotlar gibi unsurların Türkiye İmalat Sanayisi’ndeki karşılığını bulmak için adımlar atılmaya başlanmıştır. Endüstri 4.0, küresel ekonomiler arasında güçlü bir oyuncu olması için Türkiye’nin karşına bir fırsat olarak çıkmaktadır. Bu teknolojik atılımda öncü olmak isteyen Türkiye uzun dönemli vizyonunu, Türkiye Bilim Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı’nın Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’ndeki kararlarına göre, “orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde, Afro-Avrasya’nın tasarım ve üretim üssü olmak” şeklinde belirlemiştir. (T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2015) Türkiye İmalat Sanayisi’nin bugünkü durumuna bakılacak olunursa, Türkiye’deki üretim görüntüsünün daha çok Endüstri 2.0 ve Endüstri 3.0 arasında kalmış bir sanayi görüntüsü olduğu gözlenmektedir. Bunun sebeplerinden biri Türkiye’deki üretimin yarıya yakınının düşük teknoloji ile gerçekleşmesi ve katma değeri düşük ürünlerin üretilmesidir. Örnek olarak Türkiye ihracatında yüksek teknolojili ürünlerin oranı %4-5 civarında iken, Küresel pazarlarda bu kulvarda Türkiye’nin rakipleri olan ülkelerin ihracatlarındaki yüksek teknolojili ürünlerin oranları %15-45 arasında değişmektedir. Yenilikçi üretim anlayışının son ürünü olan Endüstri 4.0 uygulamaları iş süreçlerinde inovasyon ve ileri teknoloji kullanımına dayalıdır. Toplumsal, kültürel ve idari anlamda yeni yöntemler kullanarak yeni ve eskisinden farklı sonuçlar çıkarma anlamına gelen inovasyon terimi Dördüncü Endüstri Devrimi’nin oluştuğu süreçten bu yana içinde sıkça geçtiği bir kavram olmuştur. Tablo 2’deki verilere göre sanayi perspektifinde yenilikçi girişim olarak kullanılan inovasyon kavramının Türkiye Sanayisi’nden aldığı pay %50 civarındadır. (Tablo 2) Türkiye İmalat Sanayi’nin genel anlamda Endüstri 4.0’a tam olarak hazır olmamasına rağmen bazı alanlarda somut adımların atıldığı görülmektedir. Tablo 3’te verildiği üzere birbirinden farklı ölçeklerde olan ve farklı sektörlerde faaliyet gösteren bazı şirketlerin üretimlerinde Endüstri 4.0 uygulamalarını hayata geçirdikleri ve üretimde son teknolojiyi yakaladıkları gözlemlenmektedir. (Tablo 3) Türkiye sanayisinde halihazırda kullanılan bu Endüstri 4.0 uygulamaları göz önünde bulundurularak; akıllı üretim süreçlerinin daha düşük maliyet ve daha çok verimlilik kavramları ile birleştiği Endüstri 4.0’a ve Türkiye’de bu uygulamalara en çok uyum sağlayan ve bu uygulamalardan istifade eden sektörün otomotiv sektörü olduğu görülmektedir. Çünkü son yapılan araştırmalara istinaden Türkiye otomotiv sektöründe ürünlerin, pazara çıkış sürelerinde Endüstri 4.0 kullanımına bağlı önemli miktarda düşüş yaşadığı gözlenmektedir. Sonuç olarak küresel çapta Endüstri 4.0 yarışında olmak isteyen ve bu yarışın önde gelen isimlerinden biri olmaya çalışan Türkiye İmalat Sanayisi’nin
Tablo:2 Türkiye’deki yenilikçi girişimlerin oranı % (kaynak:TUIK verileri)
88 İNCELEME
• İşgücü profilinin gelişmesi • Üretim, müşteri ilişkileri ve destek birimlerinin gelişmiş bir bağlanırlık düzeyine erişmesinin yeni iş olanakları yaratması ve nitelikli işgücü tarafından yapılabilecek yeni iş tanımlarının oluşması olarak belirlenmiştir. (TÜSİAD ve BCG 2016)
Tablo:3 Türkiye’de Sanayi 4.0 Uygulamaları (kaynak: TÜSİAD ve BCG 2016)
aynı zamanda önünde birçok sorun bulunmaktadır.Bu sorunlar arasında üreticilerin muhatap oldukları yeni sürecin farkında olmamaları, gelişmiş ülkelere ait küresel pazarlarla entegrasyonun bulunmaması, yetişmiş insan gücünün sınırlılı¬ğı ve bilgi teknolojilerinin getirdiği yeniliklere cevap verebilecek huku¬ki alt yapının yetersizliği gibi durumlar bulunmaktadır. (KAYSO, 2015)
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
Endüstri 4.0’ın Türkiye İmalat Sanayisi Üzerindeki Potansiyel Etkileri Dördüncü Sanayi Devrimi olan Endüstri 4.0’ın ekonomisi ve sanayisi gelişmekte olan bir ülke konumunda bulunan Türkiye’ye katkı sağlayacak potansiyel etkileri; ülke teknolojisinin ve sanayisinin gelişmesi, üretimde verimliliğin artması, ülke büyümesinin halihazırdaki büyümeye oranla daha fazla olması, ülkeye yapılan yerli ve yabancı yatırımların artması, ülke istihdamına katılma yüzdelerinin artması ve işsizliğin azalması şeklinde sıralanabilir. Endüstri 4.0’ı başarılı bir biçimde uygulamaya geçirerek üretim platformlarını dönüştürmenin üç temel faydasının olması beklenmektedir. Bunlar; • Küresel rekabet gücünün artması, • Maliyet verimliliği • Yüksek üretim hızı ve esneklik • Yüksek kalite ve düşük fire oranı • İleri teknoloji platformları, know-how, yüksek nitelikli insan kaynağı • Küresel değer zincirinden alınan yüksek katma değerli ürünler payının artması, • Ortaya çıkan verimlilik ve yetkinlikler ile şirketlerin küresel rekabette konumlarını korumaları ve güçlendirmeleri
İleri teknolojiye dayalı bu endüstri devriminde, büyük ölçekli firmaların, küçük ölçekli firmalara göre Endüstri 4.0’dan daha çok fayda sağlamaları beklenmektedir. Bunun sebebi büyük ölçekli firmaların yatırım yapma güçlerinin daha fazla olması, kalifiyeli elemanlarının küçük ölçekli firmalara göre daha fazla olması ve Endüstri 4.0’a dönüştürülebilecek alt yapı olanaklarının daha gelişmiş olmasıdır. TUSIAD’ın ‘Endüstri 4.0’ın Türkiye’ye Potansiyel Etkileri’ araştırması kapsamında pilot olarak seçip bu bağlamda incelediği 6 sektör olan otomotiv ve otomotiv yan sanayi, makine, beyaz eşya, gıda ve içecek, tekstil ve kimya sektörlerinin Endüstri 4.0’dan sağlayacağı potansiyel faydalar Tablo 4’te şöyle analiz edilmiştir. (Tablo 4) Türkiye Cumhuriyeti’inin kuruluşunun 100. yılında dünyanın en güçlü 10 ülke ekonomisi arasına girmek isteyen Türkiye’nin bu hedefine ulaşması için yıllık büyüme hızının %8,5 civarında olması gerektiği öngörülmektedir. Endüstri 4.0’a uyum sağlanması ve beraberinde yenilikçi teknolojilerin verimli bir şekilde üretime entegrasyonu durumunda Endüstri 4.0 uygulamalarının Türkiye’nin mevcut yıllık büyüme hızına %3’lük ek katkı sağlayacağı tahmin edilmektedir.
Tablo 4: Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümünün Pilot Sektörler İtibarıyla Potansiyel Faydaları (kaynak: TÜSİAD ve BCG 2016)
KAYNAKLAR: [1] Erdel A., 1943, “ Cumhuriyet Devrinde Endüstri’’, Türkiye Coğrafya Dergisi, Sayı:3-4, 316-351. [2] KAYSO, 2015, “Sanayi 4.0: Akıllı Üretim Geliyor. ’’, Kayseri Sanayi Odası Bilgi Dergisi, Sayı: 107, 36-45. [3] Price Waterhouse Coopers Strategy , www.strategyand.pwc.com [4] Plattform Industrie 4.0 http://www.plattform-i40.de/I40/Navigation/DE/Home/home.html [5] T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2015, “Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi 2015-2018’’ [6] TOBB, 2016, “Sanayi 4.0’a hazır mıyız?’’, Ekonomik Forum Dergisi, Sayı:259, 16-27. [7] TUIK, www.tuik.gov.tr [8] Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., 2010, “Türkiye’nin İhracatında Öne Çıkan Sektörlerde Temel Pazar Ülkeler, Rakipler ve Rekabet Gücü’’ [9] TÜSİAD ve BCG, 2016, “Türkiye’nin Küresel Rekabetçiliği İçin Bir Gereklilik Olarak Sanayi 4.0: Gelişmekte Olan Ekonomi Perspektifi’’ http://www.tusiad.org/indir/2016/sanayi-40.pdf [10] Siemens, 2015, “Endüstri 4.0 yolunda’’
90 PANORAMA
Pamuk Pazarı Esasları ve Fiyatlara Genel Bakış Cotton Market Fundamentals & Price Outlook SON FİYAT HAREKETLERİ
RECENT PRICE MOVEMENT
Referans fiyatların pek çoğu geçen ayda düştü.
Most benchmark prices declined over the
• Mayıs vadeli NY kontratı Şubat başında
past month.
bulunduğu 70 cent/lb yakınlarındaki seviye-
• The nearby May NY futures contract fell from
lerden son zamanlarda bulunduğu 61 cent/lb
levels near 70 cents/lb in early February to tho-
seviyelerine indi. 2020/21 hasadı sonrasına dair
se near 61 cents/lb most recently. Prices for the
beklentileri yansıtan Aralık kontratının fiyatları
December contract, which are indicative of
aynı çizgiyi takip etti ancak değerler biraz
expectations after the 2020/21 harvest, moved
daha yüksek seyretti. Son zamanlarda Aralık
in the same pattern, but values were slightly
kontratları 62 cent/lb civarında işlem gördü.
higher. Most recently, December futures were
• A Endeks 77’den 73 cent/lb’ye düştü.
trading near 62 cents/lb. The A Index fell from
• Uluslararası birimlerde Çin Pamuk Endeksi
77 to 73 cents/lb.
(CC Endeks 3128B) 87’den 85 cent/lb’ye geri-
• In international terms, the China Cotton In-
ledi. Yerel birimlerde fiyatlar 13.400’den 13.000
dex (CC Index 3128B) decreased from 87 to 85
RMB/ton’un hemen üstüne kadar gevşedi.
cents/lb. In domestic terms, prices eased from
Geçtiğimiz ay RMB dolar karşısında biraz da
13,400 to just below 13,000 RMB/ton. The RMB
olsa 6,98’den 6,94 RMB/USD’ye güçlendi.
strengthened slightly against the dollar over
• Hindistan pamuk fiyatları (Shankar-6 kalitesi)
the past month, from 6.98 to 6.94 RMB/USD.
71’den 67 cent/lb’ye geriledi. Yerel birimlerde
• Indian cotton prices (Shankar-6 quality) slip-
değerler 39.400’den 38.900 INR/candy’ye indi.
ped from 71 to 67 cents/lb. In domestic terms,
Hint rupesi 71’den 74 INR/USD’ye zayıfladı.
values fell from 39,400 to 38,900 INR/candy. The
• akistan fiyatları nispeten dengedeydi. Ulusla-
Indian rupee weakened from 71 to 74 INR/USD.
rarası birimlerde seviyeler 71 cent/lb yakınlarına
• Pakistani prices were comparatively stable.
tutundu. Yerel birimlerde değerler 9.100’den
Levels held near 71 cents/lb in international
9.000 PKR/maund’a biraz geriledi. Pakistan
terms. In domestic terms, values slipped a little,
rupesi de yatayda kalarak 154 PKR/USD civarın-
from 9,100 to 9,000 PKR/maund. The Pakistani
da istikrarlı işlemler gördü.
rupee was also steady, consistently trading near 154 PKR/USD.
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
ARZ, TALEP VE TİCARET Son ABD Tarım Bakanlığı Raporu 2019/20
Supply, demand & trade
dünya üretiminde küçük bir artışa ve 2019/20
The latest USDA report featured a small
dünya işletme kullanımında düşüşe yer verdi.
increase in 2019/20 global production and
Global hasat projeksiyonuna yapılan 263.000
a decrease in 2019/20 global mill-use. The
balyalık artış mevcut tahmini 121,6 milyona
addition to the world harvest projection was
taşıdı. Dünya tüketim rakamı 850.000 balya
263,000 bales, bringing the current forecast to
düşerek güncel tahmini 118,2 milyona çekti.
121.6 million. The world consumption figure fell
Başlangıç stoklarındaki artış (+191.000 balya
850,000 bales, bringing the current forecast
ile 80,2 milyona) ile birlikte, daha büyük hasat
to 118.2 million. Along with an increase in be-
PANORAMA 91
ginning stocks (+191,000 bales to 80.2 million),
ve daha düşük tüketim dünya kapanış stokları
the combination of a larger crop and lower
rakamını yukarı taşıdı (+1,3 milyon balya ile
offtake lifted the figure for global ending
83,4 milyona). Bu rakam 2016/17’den beri
stocks (+1.3 million bales, to 83.4 million). This
korunan 80,2 ile 80,8 milyon arasındaki dar
number is above the tight range between
aralığın üstünde olsa da 2015/16’daki 90,1
80.2 and 80.8 million maintained since 2016/17
milyon balyalık seviyenin de oldukça altında
but is well below the level of 90.1 million bales
bulunuyor. Ülke bazında, üretim rakamlarına
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
92 PANORAMA
dikkate değer değişiklik yapılanlar arasında
in 2015/16. At the country-level, notable chan-
ABD (-302.000 balya ile 19,8 milyona), Brezilya
ges to production numbers included those for
(+300.000 ile 13,0 milyona – Brezilya üretim
the U.S. (-302,000 bales, to 19.8 million), Brazil
rekoruna eşit), Çad (+235.000 ile 325.000’e) ve
(+300,000, to 13.0 million, matching the record
Tacikistan (+130.000 ile 570.000’e) bulunuyor.
for Brazilian production), Chad (+235,000, to
İşletme kullanım rakamlarına yapılan en bü-
325,000), and Tajikistan (+130,000 to 570,000).
yük değişiklikler arasında Çin için yapılan 1,0
The largest changes to mill-use figures inclu-
milyon balyalık düşüş (36,5 milyona) ile Bang-
ded a 1.0 million bale reduction for China (to
ladeş (7,4 milyona) ve Türkiye (7,3 milyona) için
36.5 million) and 100,000 bale increases for
yapılan 100.000’er balyalık artışlar bulunuyor.
Bangladesh (to 7.4 million) and Turkey (to 7.3
Global ticaret öngörüleri büyük ölçüde aynı
million). Global trade forecasts were mostly
kaldı (+25.000 balya ile 43,6 milyona). İthalat
unchanged (+25,000 bales to 43.6 million).
rakamlarında dikkate değer değişiklikler ara-
Notable changes in import figures included
sında Çin (-250.000 ile 8,3 milyona) ve Bang-
those for China (-250,000 to 8.3 million) and
ladeş (+100.000 ile 7,4 milyona) için yapılanlar
Bangladesh (+100,000 to 7.4 million). The
yer aldı. İhracat beklentilerindeki en büyük re-
largest revisions for export estimates included
vizyonlar ise Brezilya (-100.000 ile 8,8 milyona)
those for Brazil (-100,000 to 8.8 million), and
ve Çad (+110.000 ile 200.000’e) için yapıldı.
Chad (+110,000 to 200,000).
FIYATLARA BAKIŞ
Price outlook
ABD Tarım Bakanlığı Şubat sonunda düzenle-
The USDA released preliminary estimates for
diği Tarımsal Görünüm Forum’unda 2020/21
the 2020/21 crop year at their Agricultural
hasat yılı için ilk ön tahminlerini açıkladı. Glo-
Outlook Forum in late February. Globally,
bal olarak, tahminler üretimin 118,5 milyona,
expectations were that production would
yaklaşık olarak üç milyon balya azalacağı
decrease by about three million bales, to
yönünde oldu (mevcut 2019/20 rakamı 121,6
118.5 million (current 2019/20 number is 121.6
milyon balyadır). Dünya işletme kullanımının
million). World mill-use was expected to tick
biraz yukarı çıkması (121,0 milyon balyaya,
higher (to 121.0 million bales, the current
mevcut 2019/20 rakamı 118,2 milyondur)
2019/20 number is 118.2 million) due to an
daha güçlü global ekonomik büyüme var-
assumption of stronger global economic
sayımı dolayısı ile beklenmekte. Bir araya
growth. In combination, the decrease in
gelince, üretimdeki düşüş ve tüketimdeki
production and the increase in consumpti-
artışın üretimde yaklaşık olarak üç milyon
on were expected to result in a production
balyalık açık ile sonuçlanması beklenmek-
shortfall of about three million bales. The
te. Global kapanış stoklarında buna karşılık
corresponding reduction in global ending
gelen azalma, önümüzdeki hasat yılının so-
stocks would put carryout at the end of the
nunda devreden miktarı 80 milyon balyanın
upcoming crop year just below 80 million
hemen altına çekecektir. Bu seviye 2016/17
bales. That level would be marginally below
ile 2018/19 arasında korunan 80,2 ve 80,8
the range between 80.2 and 80.8 million
milyon balya aralığının biraz altında olacak-
bales that was maintained between 2016/17
tır. Bu aralığın altına düşüş pamuk fiyatları
and 2018/19. A drop below that range could
için olumlu şekilde yorumlanabilir (2016/17 ve
be interpreted as a positive for cotton prices
2018/19 arasında NY vadeli işlemlerin hasat
(crop year averages for the NY nearby were
yılı ortalamaları 73 ve 79 cent/lb arasınday-
between 73 and 79 cents/lb between 2016/17
dı). Ancak, her ne kadar bu rakamlar sadece
and 2018/19). However, even though these
birkaç haftalık olsa da, korona virüsün hızlı
figures are only a few weeks old, the rapid
yayılımı makroekonomik şartları ciddi ölçüde
spread of the coronavirus has significantly
değiştirdi ve ABD Tarım Bakanlığı 2020/21
altered macroeconomic conditions and
tahminlerinin eskimiş hissedilmesine sebep
makes the recent USDA estimates for 2020/21
oldu. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü
feel dated. The Organization for Economic
TEKSTİL & TEKNİK | MART | MARCH | 2020
94 PANORAMA
(OECD, global büyümeyi destekleme amacı
Cooperation and Development (OECD, a
olan 36 ulusu temsil eden grup) 2020 dünya
group representing 36 nations with a goal of
GSMH artışı için Mart ayı başında revize bir
promoting global growth) ventured a revised
tahmini ortaya atarak ekonomik aktivitedeki
forecast for global GDP growth in 2020 in
artışın %2,4 olacağını öne sürdü. Fark edilirse,
early March that suggested a 2.4% increase
bu oran 2019’da yaşanan %2,9’luk artıştan
in economic activity. If realized, this would be
küçük ve ABD Tarım Bakanlığı’nın erken
below the 2.9% growth rate experienced in
2020/21 tahminlerinde varsayılan global
2019 and would be in the opposite direction
GSMH artış yönünün ters istikametinde ola-
of the acceleration in global GDP assumed
caktır. 2019 yılında global büyüme finansal
by the USDA in their early 2020/21 forecasts.
krizden beri en düşük seviyede kalmıştı. Bu
In 2019, global growth was the slowest since
zayıf seviyeden yaşanacak yavaşlama bi-
the financial crisis. Deceleration from that
lançonun talep tarafında güçlenmeye işaret
weak level does not suggest strength on the
etmemekle beraber tüketim öngörülerinin
demand side of the balance sheet and imp-
aşağı gitme riskine işaret etmekte. Mart dahil
lies downward risk to consumption estimates.
olmak üzere 2019/20 hasat yılında daha
Including March, there are still five months
kalan beş ay var ve bu da korona virüs ve
remaining in the 2019/20 crop year, meaning
ekonomik aktivitede getirebileceği yavaşla-
there is ample time for the coronavirus and
ma ile nihayette hem mevcut hasat yılı hem
the slowdown in economic activity it can
de 2020/21 sezonu için yapılan tahminleri
bring to lower expectations for the current
aşağı çekmek için yeterince zaman olduğu
crop year as well as the upcoming 2020/21
anlamına gelmekte. Bu ay ABD Tarım Ba-
season. The USDA lowered its consumption
kanlığı Çin tüketim rakamını düşürdü. Gelen
number for China this month. Reports are that
haberler Çin’in daha normal iş şartlarına
China is returning to a more normal set of bu-
halihazırda dönmeye başladığı şeklinde olur-
siness conditions already, which could mean
ken, bu durum Çin tüketiminde daha fazla
that further decreases in Chinese consump-
oluşabilecek düşüşlerin sınırlı kalabileceği
tion could be limited. Nonetheless, delays
anlamına gelebilir. Her şeye rağmen, tedarik
have been registered throughout supply cha-
zincirlerinde gecikmeler kayda geçti. Sonu-
ins. The resulting logistical bottlenecks, along
cunda oluşan lojistik darboğazlar, virüsün
with the spread of the virus beyond China,
Çin dışında da yayılması ile de birleşince ta-
pose risks to demand. If global conditions do
lebe açısından tehdit oluşturmakta. Global
not clear up quickly, weakness from the de-
şartlar hızlı bir şekilde toparlanmaz ise talep
mand side could erase the production deficit
tarafındaki zayıflık ABD Tarım Bakanlığı’nın
projected by the USDA in 2020/21. It remains
2020/21 için öngördüğü üretim açığını silebi-
very early for 2020/21. Planting is just star-
lir. 2020/21 için hala çok erken. Ekim, kuzey
ting in a few warmer regions of the northern
yarım küredeki birkaç sıcak bölgede yeni
hemisphere, and there is a lot of weather to
başladı ve bir sonraki hasada kadar tecrübe
be experienced before the next harvest. The
edilecek çok hava şartları var. Korona virüs
coronavirus and macroeconomic conditions
ve makroekonomik şartlar talep ile ilgili endi-
dominate demand-related concerns at the
şeler tarafında şu anda baskın olsa da, ticari
moment, but the trade dispute and its po-
anlaşmazlıklar ve muhtemel etkileri unutul-
tential impacts should not be forgotten. The
mamalıdır. Birinci Aşama Anlaşması şu anda
Phase One agreement is now in effect. If the
yürürlükte. Anlaşmada sıralanan hedefler
targets laid out in the agreement are not met,
tutturulamaz ise her iki taraf da gerilimi
further escalation may occur from both sides.
tırmandırabilir. Ticari anlaşmazlıklar 2019’da
The trade dispute has been identified as a
yaşanan ekonomik yavaşlamaya katkıda
contributing factor for the economic slow-
bulunan unsur olarak tanınmaktaydı. Gerilim
down in 2019. If tensions flare again in 2020,
2020’de tekrar alev alırsa, ekonomik büyüme
economic growth could end up being lower
şu anda tahmin edilenin altında gelebilir.
than currently expected.
SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ......................................................................................................................................................................... Company / Firma : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................ Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................ Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : ....................................................................................................................................................................................................... Business Type / Faaliyet Alanınız : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. ................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. One year EURO 100 Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 240 TL.
PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ Check is enclosed / Çek ektedir. Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. Credit card no / Kredi kartı no : Security number / Güvenlik numarası : Name of the card holder Kart sahibinin adı-soyadı Expiry date / Geçerlilik süresi Type of the card / Kartın cinsi Date / Tarih : .................... /
....................
/
: ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................. : .................... / .................... / : Visa ....................
YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ ( TL ) İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. GARANTİ BANKASI GÜNEŞLİ ŞUBESİ ŞUBE KODU: 295 HESAP NO: 6293152 IBAN NO: TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52
....................
Master / Eurocard
Stamp & Signature / İmza :
.................................................................................................................................................................................................................
BANK ACCOUNT NO ( EURO )
BANK ACCOUNT NO ( USD )
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
TURKIYE GARANTI BANKASI GÜNEŞLİ BRANCH Bank account: 9073622 Swift code: TG BATRIS XXX Branch code: 295 IBAN NO: TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22
TURKIYE GARANTI BANKASI GÜNEŞLİ BRANCH Bank account: 9073623 Swift code: TG BATRIS XXX Branch code: 295 IBAN NO: TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 web: www.tekstilteknik.com.tr e-mail: img@img.com.tr