Konfeksiyon Teknik September 2020

Page 1

ISSN 2148-9246

CLOTHING TECHNOLOGY MAGAZINE EYLÜL SEPTEMBER 2020 www.konfeksiyonteknik.com.tr

KYSD’nin Katkılarıyla






www.etiketsizmarkalama.com


www.etiketsizmarkalama.com


İMTİYAZ SAHİBİ İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA Publisher H. Ferruh IŞIK GENEL MÜDÜR (SORUMLU) General Manager (Responsible) Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief Prof. Dr. Cevza Candan YAYIN KURULU Editorial Board Prof. Dr. Bülent Özipek Prof. Dr. H. Rıfat Alpay Prof. Dr. Yalçın Bozkurt Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş Prof. Dr. W. Oxenham Prof. Dr. Emel Önder Prof. Dr. Yusuf Ulcay Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner

REKLAM DANIŞMANI Advertisement Consultant Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Foreign Relations Manager Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

TEKNİK MÜDÜR Technical Manager Tayfun AYDIN tayfun.aydin@img.com.tr GRAFİK & TASARIM Graphics & Design Hakan SÖZTUTAN hakan.soztutan@img.com.tr DİJİTAL VARLIKLAR MÜDÜRÜ Digital Assets Manager Emre YENER emre.yener@img.com.tr WEB DEVELOPER Amine Nur YILMAZ amine.yilmaz@img.com.tr ABONE VE DAĞITIM Subsc­rip­ti­on and Cir­cu­la­ti­on Ma­na­ger İsmail ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr

AD­R ES | He­a d Of­fi­ce İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 www.konfeksiyonteknik.com.tr e-ma­il: ali.erdem@img.com.tr BASKI | Printed By | İH­L AS Ga­ze­te­ci­lik A.Ş. İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 A/41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 30 00 BÖL­GE TEM­S İL­Cİ­LİK­LE­R İ BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA | Me­t in DE­M İR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives KOREA | Jes Media Int. Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr BİLGİ / Information Konfeksiyon Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Konfeksiyon Teknik is published monthly. Ad­ver­t i­s e­ments res­pon­s i­b i­li­t i­e s pub­lis­hed in our ma­g a­z i­ne per­ta­in to ad­ver­t isers.


Hem kökleri merkezinin bulunduğu bölgede çok sağlam hem de bütün dünyada kendini evinde hissediyor. Groz-Beckert’i farklı yapan özellik bu. Endüstriyel makine iğnelerinin, hassas makine parçalarının ve sistemlerin dünyada lider üreticisi olarak, ürünlerimizin ve servislerimizin kalite ve hassasiyet standartlarını mümkün olan en yüksek seviyede tutuyoruz. Yaklaşık 9.000 çalışanımız ve örme, dokuma, keçe, tafting, tarak ve dikiş alanlarında kullanılan yaklaşık 70.000 adet ürün çeşidimiz ile tekstil endüstrisine en ideal desteği sunuyoruz. Ve 1852’den beri bu şekilde sizi hedeflerinize ulaştırıyoruz. Ücretsiz myGrozBeckert Uygulaması

Groz Beckert Turkey Tekstil Makine Parç.Tic.Ltd.Şti. Gen.Ali Rıza Gürcan Cad. Alparslan İş Merkezi No: 29 / 1-2-3 34169, Merter, İstanbul, Türkiye T: 0212-9246868 | F: 0212-9246869 info.turkey@groz-beckert.com www.groz-beckert.com


Medikal tekstillerden otomotiv sektörüne, savunma sanayiden jeotekstil ürünlerine, kompozit malzemelerden akıllı tekstillere kadar çok geniş bir alanda hayatımızda yer alan teknik tekstiller, pandemi sürecinde öne çıktı. Salgın döneminde sektörün stratejik önemi bir kez daha anlaşılmış oldu. Hammadde temininde yurtdışına bağlı olmayan sektör, pandemi sınavından başarıyla çıkmayı bildi. Teknik tekstil sektörü nanoteknolojik, kirlenmeyen, nefes alan, ısı tutan tekstil ürünleri üretmenin yanında; otomotiv tekstilleri, inşaat, tarım gibi alanlarda da diğer sektörlere kolaylaştırıcı çözümler sunuyor.

Teknik tekstil sektörü, gerek üretim sürecinde oluşturulan katma değer ve ihracat gelirleri içindeki yüksek payı nedeniyle ekonomik kalkınma sürecinde önemli yer almaktadır. Teknik tekstiller artık sadece birkaç gelişmiş ülkenin endüstrisi değil, küresel bir endüstri haline gelmiştir. Teknik tekstiller yeni ürünlerin keşfi, yeni ihtiyaçları karşılaması ve geleneksel ürün ve malzemelerin yerine ikame edilmesi nedeniyle, büyük potansiyel arz etmektedir.

Sürdürülebilirlik… Ali ERDEM Yazı İşleri Müdürü News Editor

Azalan doğal kaynaklar, artan dünya nüfusu, kaynakların etkin kullanımını tüm sanayi kollarında önemli bir hale getirdi. Teknolojik, ekolojik ve sosyal değişimler, ihtiyaç normlarında da değişim meydana getirdi ve endüstrilerin sürdürülebilir, çevreci stratejilere yönelmesi gerekliliği ortaya çıkardı.

Dünya üzerindeki hayat ancak bize sunulan imkanlar dahilinde mümkün olabilir. Dünya üzerinde sahip olduğumuz her türlü ihtiyacımızı bize sunulan doğal kaynaklar ve bunların oluşturduğu zincir sayesinde karşılayabiliyoruz. Bu zincirdeki herhangi bir halkanın eksikliği veya yok olması tüm dengeleri alt üst edebilir. Çözüm ise insanın hayat kalitesinin artması için çalışılan sistemde, kaynakların korunduğu bir ekonomik yapıya geçişi sağlamak ve bunu sürdürülebilir kılmaktır. İnsanın en önemli ihtiyaçları olan giysi, aksesuar ve ev tekstili gibi ürünlerin üretimini sağlayan tekstil sektörü de, insan ve çevre sağlığı gözetip sürdürülebilir

EDİTÖR

8 EDİTÖR

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Pandemide teknik tekstillerin önemi

kalkınmayı da dikkate alarak faaliyetlerine devam etmelidir.

Sektörde, hem üretim esnasında kullanılan malzemeler ve kimyasal maddeler hem de doğal kaynakların kullanımı mümkün olduğunca asgari düzeyde olmalıdır. Sürdürülebilirlik alanında uzmanlaşmayı ve bunu rekabet avantajına dönüştürmeyi başaran şirketler, geleceğin liderleri olarak karşımıza çıkacaklardır.



10 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Avrupa ve ABD’nin gözü Türkiye’de

TGSD Başkanı Hadi Karasu, “Hazır giyim sektörüne kulak verilir, öneri ve talepleri dinlenirse ve biz de sektör olarak stratejik eylem planımızı uygulamak sureti ile hazırlanırsak 2021 ve sonrasında tarihi başarı elde ederiz” dedi. Türk hazır giyim sektörü Covid-19 salgınının olumsuz etkilerini en aza indirmek için yeni çıkış yolları ararken, dünya devi alım gruplarının üst düzey yöneticileri, pandemi günlerinde yeni satın alma stratejilerini paylaştılar. Yeni dönemde “What’s Next?-Gelecek Satın Alma Stratejileri ve Beklentileri” toplantısı Türkiye’de ilk kez online gerçekleştirildi. Bregla sponsorluğunda düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan TGSD Başkanı Hadi Karasu genel olarak 2019’un ve 2020’nin ilk aylarının çok başarılı geçtiğini, ancak pandemi ile beraber Mart Nisan ve Mayıs aylarında yüzde 50’leri bulan düşüş yaşadıklarını söyledi. Pandemi sonrasında dünyanın artık tedarik zinciri yönetiminin yeniden yapılanması gerektiği konusunda hem fikir olduğunu belirten Karasu, şunları kaydetti: “Yeni tedarik zincirinde Avrupa’da satılacak ürünlerin Avrupa ve yakın çevresinden tedarik edilmesi zorunlu hale geldi, bu temel strateji olmalı. Bu çerçevede hazır giyim üretiminde bölgenin en etkili ülkesi Türkiye. Avrupa’nın hazır giyim ihtiyacının çok önemli bir kısmını Türkiye karşılayabilir. Bunun için küçük üretim adetlerini de yapabilecek şekilde üretim ve lojistik alt yapılarımızı geliştirmiş, dijitalleşmeyi tamamlamış, sürdürülebilirlik gereklerini yerine getirmiş, akıllı tekstilden akıllı giysileri


ABD’de de Türkiye’nin avantajlı olduğunu bildiren, ABD-Çin savaşı ve pandemide yaşananalar dolayısıyla Amerika’nın kendine yeni partner aradığı yorumunda bulunan Karasu, bu nedenle ABD’nin gözünün Türkiye’nin üstünde olduğunu aktardı. Karasu, “Pandeminin artık normalize olmasını beklediğimiz Mart 2021 dönemine kadar bizim her türlü talebi karşılayacak alt yapıyı oluşturmamız lazım. Öte yandan sivil toplum örgütleri ve devlet iş birliği ile yeni oluşacak ticaret anlaşmalarında Türkiye’nin çok daha etkili olmasını sağlamalıyız.” ifadelerini kullandı. AVRUPA’DA SATILACAK ÜRÜN AVRUPA’DA ÜRETİLMELİ “Başkan Yardımcısı olduğum Euratex’in toplantılarında yeni tedarik zincirinde Avrupa’da satılacak ürünlerin Avrupa ve yakın çevresinden tedarik edilmesinin zorunlu hale geldiğini ve bunun temel strateji olması gerektiği söyledim. Bu çerçevede hazır giyim üretiminde bölgenin en etkili ülkesi Türkiye. Avrupa’nın hazır giyim ihtiyacının çok önemli bir kısmını Türkiye karşılayabilir. Bunun için küçük üretim adetlerini de yapabilecek şekilde üretim ve lojistik alt yapılarımızı geliştirmiş, dijitalleşmeyi tamamlamış, sürdürülebilirlik gereklerini yerine getirmiş, akıllı tekstilden akıllı giysileri hazırlayabilecek inovatif yapıyı geliştirmiş olmamız gerekiyor. Hızlılık ise zaten bizim genetiğimizde olan bir şey. DİJİTALLEŞME VE SERTEFİKASYON SİSTEMİMİZİ GÜÇLENDİRMELİYİZ Hadi Karasu, hem ABD hem Avrupa pazarı için dijitalleşebilmenin ve kreatif olmanın önemine dikkat çekti. Özellikle ABD için sertifikasyon sisteminin çok güçlenmesi gerektiğini anlatan Karasu, “Bu nedenle biz Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TSE ile görüştük. Bununla birlikte sektörün üç aylık kaybının finansmanı için bir yıl geri ödememiz en az üç yıllık KGF finansman desteği sağlanmasını istedik. Bizim de sosyal sorumluluk, çevre standartları ve sürdürülebilirlik üzerine hazırlanmamız gerekiyor. Hazır giyim sektörüne kulak verilir, öneri ve talepleri dinlenirse ve biz de sektör olarak stratejik eylem planımızı uygulamak sureti ile hazırlanırsak 2021 ve sonrasında tarihi başarı elde ederiz.” dedi. BREGLA CEO’SU TANZER GÖZEK: SEKTÖRÜN GELECEĞİNE IŞIK TUTACAĞIZ Bregla CEO’su Tanzer Gözek ise konuşmasında bu yıl altıncısını gerçekleştirdikleri etkinlikte sektörün önde gelen temsilcilerinin Türk hazır giyim endüst-

risinin geleceğine ışık tutacağını söyledi. Pandemi sürecinden çıkış yollarının da değerlendirileceğini anlatan Gözek, online düzenlenen etkinliğin sektördeki pek konuya ışık tutacağını sözlerine ekledi. Panele katılan konuşmacıların görüşleri … H&M Türkiye Ülke Müdürü Leyla Ertur: 35 yıldır Türkiye’den satın alma yapıyoruz. Pandemi sürecinde tüm tedarikçilerimizle çok yakın çalıştık. Sipariş iptal etmemeye, ödemeleri geciktirmemeye çalıştık. Pandemi sürecinde globalden öte özellikle lokalde de güçlü olmanın önemini öğrendik. Bütün dünyada siparişler iptal edildi. Çünkü o ürünü satacak zaman kaçacaktı. Ancak biz Türkiye’de bunu kaçırmadık. Türkiye’deki imalatçılarımızın desteği ile gecikmeleri minimuma indirdik. Siparişleri yükleme garantisi verdik. Tedarikçilerimizle beraber takım çalışması yaptık. Bugün için satışlarımız beklentilerimizin üzerinde seyrediyor. LC Waikiki Tedarikçi Geliştirme Direktörü Şenol Dallı: Tedarik zincirimiz kırılırsa, yeni vergiler gelirse, döviz artarsa diye senaryolar yaptık. Ancak golü biz kapattığımız köşeden yedik. Perakendenin durmasıyla sistem durdu. En az duranlar tedarikçilerimiz oldu. Nisan ayında yüzde 6’ya düşen satışımız, bu ay yüzde 110’a gelmiş durumdayız. Eskiden bizim hafta sonu satışlarımız vardı. Şimdi tüm haftaya yayıldı bu satışlar. Bu da bizi çok mutlu ediyor. s.Oliver Türkiye Genel Müdürü Nilay Topçu: s.Oliver toptanda güçlü bir Alman firması. Ancak Pandemi süreci gösterdi ki yüksek miktarda toptan mal almak büyük risk. Hızlı hareket kabiliyetinizi tamamen engelliyor. Yüksek adetleri uzak doğudan almak yerine daha küçük adetleri daha hızlı alabilmenin önemi bir kez daha anlaşıldı. Öte yandan pandemi sürecinde dijitalleşmenin önemini daha net gördük. Çünkü bu zor dönemde dijitalleşen firmalarla çalışmalarımızı sürdürdük. Spring Near East Manufacturing CEO’su Şafak Kıpık: Bu kriz müşterilerin ne kadar etik hareket ettiklerini gösterdi bize. Bundan sonraki süreçte kimlerle çalışıp çalışmayacağımız yönünde kararlar almamız gerekiyor. Ben perakendecilerin daha az tedarikçi ile daha yoğun çalışacaklarına inanıyorum. Bu açıdan üreticilerin de tedarikçilerin de doğru partnerler belirleyip onlara yatırım yapmaları gerekiyor. Penti Tedarik Zinciri Direktörü Çağlar Belirgen: Türbülans bitti. Alım adetlerimizi düşürmek gibi bir niyetimiz yok. Temkinli ve iyimser büyümeye devam edeceğiz. Bununla birlikte daha az riskle stoğumuzu yöneteceğiz. Tedarikçi marka iş birliğini geliştirmemiz gerekiyor. Eski alışkanlıklarımızla hareket etmemeliyiz. Her türlü öneriye açığız. Bu olmaz denilen pek çok şeyin pandemi döneminde

11 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

hazırlayabilecek inovatif yapıyı geliştirmiş olmamız gerekiyor. Hızlılık ise zaten bizim genetiğimizde olan bir şey. Tüm bunların yanında pandemi bize artık fast fashion yerine yine hızlı ama sezonsal üretime geçilmesi gerektiğini öğretti. Dolayısıyla üçer aylık aralarla koleksiyon yapan bir ülke formatına bürünmemiz gerekiyor ki bölgenin tedariğini sağlayalım.”


12 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

karşımıza çıktığını gördük. Bu nedenle markalar için çözüm üreten tedarikçi daha da öne çıkacak. Yeşim Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Şankaya: Markalar ve üreticiler olarak zor günler geçirdik. Satın alma modelleri değişiyor. Global markalar, pazara yakın entegre ülkeler ve şirketlerle çalışmayı tercih edecekler. Bu onlara esneklik ve kısa zamanda ürün tedariki imkânı sağlayacak. Kumaşı bir ülkeden diğerine taşımak zorunda kalmayacaklar. Türkiye’yi tam da bu noktada çok avantajlı ve şanslı görüyorum. Kumaşımızı, aksesuarımızı dikişimizi hepsini aynı anda sunabiliyoruz. Tüm bu özelliklerimiz Avrupa ve ABD pazarı için ön plana çıkacak. 2021 bizim yılımız olacak. Otto International Genel Müdürü Merih Dağcı: Türkiye’nin yapması gereken en önemli şey sadece bizim değil online ticaret yapan bütün markalar için de geçerli olan 300 - 400 adetlik siparişlerin imalatçının da para kazanabileceği şekilde karşılayabilmenin yöntemini bulmasıdır. Bir başka önemli konu da Dijital Tasarımcı kavramı. Çok yakında böyle bir iş tanımı doğacak. Buna TGSD, Üniversiteler ve Sanayi iş birliğinde bir hazırlık yapmalı, sektör mutlaka böyle gençleri yetiştirmeli. Newtimes Ülke Müdürü Banu Yumrutaşlı: Biz özellikle ABD’de çok güçlü bir firmayız. Türkiye’deki esnek ve hızlı üretim bizim için çok önemli.

Pandemi öncesinde ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşları nedeniyle herkes yönünü Türkiye’ye çevirmişti. Şimdi de bunun devam ettiğini görüyoruz. Çünkü en hızlı tedarik yapabilecekleri ülkelerin başında Türkiye geliyor. Newtimes olarak Türkiye’de büyüme stratejimiz devam ediyor. Bestseller Ülke Müdürü Güzide Anıl: Pandeminin başında şirketimizin CEO’su Anders Holch Povisen bizlerle ve tüm çalışanlarla bir yazı paylaştı. O yazıda Povisen şöyle diyordu; “Şu an bir yangın var ve biz bir ateşin ortasındayız ama bu ateşe demir olarak girdik çelik olarak çıkacağız.” Türkiye ofisi olarak biz de bu yolda birlikte yürüdüğümüz iş ortaklarımız ile zor bir süreçten geçtik geçiyoruz ama bu süreci doğru ve akılcı adımlarla, inovasyona önem vererek, doğru şekilde dijitalleşerek, esnekliğimizi koruyarak ve verimliliğe önem vererek aşarsak, hep beraber Türkiye olarak da biz bu ateşten çelik olarak çıkacağız. Narkonteks Yönetim Kurulu Başkanı Toygar Narbay: Pandemi bütün alışkanlıkları değiştirdi. Daha zaman var dediğimiz pek çok şey yaşamın gerçeği haline geldi. İnsanlar dijitalleşmeye çok hızlı adapte olmaya çalışıyorlar. Giyim alışkanlıklarını radikal bir şekilde değiştirdi. Ev giyim ürünlerinin satışı arttı. Gelecek dönemde anti bakteriyel ürünler satışları daha da artacak. Pandemi krizinin Türkiye için yarattığı en önemli fırsatlardan biri medikal tekstil ürün ihracatı oldu.



14 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Sektörden nitelikli insan gücüne destek Support for the qualified manpower of the sector Üniversite sınavında Tekstil Mühendisliği bölümünü tercih edecek öğrenciler için asgari ücrete kadar burs ve iş garantisi fırsatı bu yıl da sürüyor. YÖK ile Tekstil – Hazır giyim İhracatçı Birlikleri ve Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası (TTSİS) iş birliğiyle 2019 yılında imzalanan proje, gençlerin geleceğini garanti altına alıyor. Proje sayesinde 2019 yılında öğrencilerin akın ettiği Tekstil Mühendisliği bölümünde puanlar yaklaşık 100 puan artarken, bölümün doluluk oranı yüzde 42’den 92’ye çıktı. Tercih edilme oranında yüzde 208 artış saptanan bölümde, 9 üniversitenin kontenjanları da yüzde 100 doluluğa ulaştı. GENÇLER İÇİN GELECEK KAYGISI ORTADAN KALKIYOR Sektörün pozitif değişimi adına atılan bu büyük adım için İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe: “Sektörümüzün nitelikli insan gücüne duyduğu ihtiyacın farkında olarak başlattığımız ‘Tercihim Tekstil Mühendisliği’ projesi geçen yıl çok başarılı bir şekilde sonuçlandı. Üniversite sınavına giren öğrencilere sunduğumuz proje ile ilk 5 tercihinden biri Tekstil Mühendisliği olan ve sıralaması ilk 20 binde bulunan öğrencilere asgari ücret tutarında burs verdik. 20–50 bin arasında olanlar net asgari ücretin yüzde 70’i, 50- 80 bin arasındaki öğrenciler ise net asgari ücretin yüzde 50’si tutarında karşılıksız burs imkânından yararlandı. Ülkemizin en büyük ikinci ihracatçı sektörleri olarak öğrencilerin okul hayatı boyunca sadece eğitimlerine odaklanmalarını ve olabilecek

Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılayabilmesi için tekstil mühendisliği bölümünü seçen öğrencilere asgari ücrete kadar burs imkânı ve iş garantisi sağlayan ‘Tercihim Tekstil Mühendisliği’ projesi bu sene de gençlere destek olmaya devam ediyor. “My Favorite is Textile Engineering” project, which provides scholarships and job guarantees up to the minimum wage for students who choose the textile engineering department in order to meet the qualified workforce needs of the textile and ready-towear sectors, continues to support young people this year. Scholarships up to the minimum wage and job guarantee opportunities continue this year for students who will choose the Textile Engineering department in the university exam. The project, prepared with the cooperation of HEC (Higher Education Council) and Textile- Apparel Exporters Union and Turkey Textile Industry Employers’ Association (TTSİS), signed in 2019 guarantees the future of the youth. Thanks to the project, while the scores of the Textile Engineering department, which students flocked to in 2019, increased by approximately 100 points, the


Future anxiety is removed for the youth For this big step taken in the name of positive change in the sector, President of İHKİB Mustafa Gültepe said “The “My Favorite is Textile Engineering” project, which we started with the awareness of the need for qualified manpower in our sector, has been concluded very successfully last year. With the project we presented to students who took the university entrance exam, we gave scholarships of minimum wage to students whose first 5 choices were Textile Engineering and ranked among the first 20,000. Those between 20 and 50 thousand benefited from non-refundable scholarships amounting to 70 percent of the net minimum wage, and students between 50 and 80 thousand, 50 percent of the net minimum wage. As the second biggest exporting sectors of our country, we want students to focus solely on their education throughout their school life and to graduate from their departments in the best possible way”. The youth pours in textile For the power of the sector and wide fields of work, İTHİB President Ahmet Öksüz said “Textile and ready-to-wear sectors are one of the areas where our country is the strongest in the world arena and is the 6th largest in the world and the 2nd largest supplier in Europe. While our industry is printing its name in gold letters in the world, we are sure that the next generations will bring our country to much better positions in the international arena. For this reason, the successes achieved in our project last year and the increase in department points showed us that our young people realized their potential in the sector, not just about scholarship. We do not just give scholarships. We offer our students internship opportunities while studying and we guarantee a job upon graduation. Students who will step into this department can have the chance to work in all production stages of the textile and ready-to-wear sectors or in the production planning, sales and marketing departments of enterprises or they can carry out integrated studies with other sectors. We promise our young people good opportunities in our sector and we entrust our future to them. We would like to state that we will always be with our students while we plan to continue our project for years and aim to provide qualified workforce to our industry” According to information released by Presidential Human Resources Office, the human and physical investments will continue for the Textile Engineering Department which is at the first rank in the professions in which the job opportunities are found fast in Turkey.

en donanımlı şekilde bölümlerinden mezun olmalarını arzu ediyoruz” dedi. GENÇLER TEKSTİLE AKIN EDİYOR Sektörün gücü ve geniş çalışma alanları için İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz: “Tekstil ve hazırgiyim sektörleri dünya arenasında ülkemizin en güçlü olduğu alanlardan biri olup dünyanın en büyük 6’ncı, Avrupa’nın en büyük 2’nci büyük tedarikçisi konumundadır. Sektörümüz dünyada adını altın harflerle yazdırırken bizden sonra gelecek nesillerin ülkemizi uluslararası arenada çok daha iyi noktalara getireceğinden eminiz. Bu nedenle projemizde geçtiğimiz sene elde edilen başarılar ve bölüm puanlarında yaşanan artışın sadece burs odaklı olmadığını gençlerimizin sektördeki potansiyelinin farkına vardığını bizlere gösterdi. Biz sadece burs vermekle kalmıyoruz. Öğrencilerimize okurken staj imkanı sunuyor ve mezun olunca iş garantisi veriyoruz. Bu bölüme adım atacak öğrenciler tekstil ve hazırgiyim sektörlerinin tüm üretim aşamalarında veya işletmelerin üretim planlama, satış ve pazarlama bölümlerinde çalışma şansı bulabilir ya da diğer sektörlerle entegre çalışmalar gerçekleştirebilirler. Gençlerimize sektörümüz içinde güzel imkanlar vadediyor ve geleceğimizi onlara emanet ediyoruz. Projemizi yıllarca sürdürmeyi planlayıp, sektörümüze nitelikli iş gücü kazandırmayı hedeflerken öğrencilerimizin her daim yanında olacağımızı belirtmek istiyoruz” dedi. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından açıklanan bilgilere göre Türkiye’nin en hızlı iş bulunan meslekleri arasında birinci sırada yer alan Tekstil Mühendisliği bölümü için beşeri ve fiziki yatırımlar sürecek.

15 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

occupancy rate of the department increased from 42 percent to 92 percent. In the department, where the preference rate increased 208 percent, the quotas of 9 universities reached 100 percent.


16 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Katma değer için kaliteli hammadde önemli Deri sektörü, kurban derilerinin doğru kesim, yüzüm ve saklama işlemleriyle sektöre kazandırılmasını hedefliyor. Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Başkanı Burak Uyguner, “Kurban derilerinin doğru kesim, yüzüm ve saklanması sayesinde ham deri ihtiyacının büyük kısmı yurt içinden sağlanacak” dedi.

önem taşıyor. Türkiye’de her yıl deri sanayimiz, 6-6.5 milyon büyükbaş ve yaklaşık 50 milyon küçükbaş hayvan ham derisine ihtiyaç duyuyor. Bayramda yaklaşık olarak kesime giden 850 bin büyükbaş ve 2,5 Milyon küçükbaş bulunuyor. Ham derinin ekonomik büyüklüğü cari fiyatlarla yaklaşık 125 Milyon TL” dedi. KURBAN DERİSİNDE KAYIPLAR ÖNLENMELİ Dünyada ham derinin hiç işlenemediği ve bu nedenle gömülmek zorunda olduğu ülkelerin bulunduğunu vurgulayan Uyguner, “Kurban derilerinin kesim, yüzüm ve saklama koşulları önemli. Kötü yüzülmüş, hamlamış deriler zor alıcı buluyor. Bu kurbanda buna ekstra dikkat edilmeli. Her kurban bayramında kesilen hayvanlardan miktar bazında yüzde 30 oranında israf ya da heba olup giden ham deri var. Bu şekilde önemli bir ekonomik büyüklük kesim, yüzüm ve saklama koşullarına dikkat etmedikleri için alıcı bulamayıp çöp oluyor” dedi. Türk deri sektörü kurban bayramı için bekleyişe geçti. Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Başkanı Burak Uyguner, kurban derilerinin sektör için büyük önem taşıdığını doğru kesim yöntemlerinin ve doğru saklamanın ekonomimiz için önemli olduğunu vurguladı. Kurban bayramı yaklaşırken kurban derileri hakkında değerlendirmelerde bulunan Uyguner, “Katma değeri yüksek ürün üretimi için kaliteli hammadde önemli. Bundan dolayı kurban bayramı sektör için büyük

Kurbanın doğru kesiminin sektör için çok önemli olduğunu da aktaran Uyguner, “ Doğru kesim yöntemleri ile kurban derilerin ekonomimize kazandırılması gerekiyor. Bu nedenle Kurban Bayramında kesilen hayvanlardan elde edilen ham deriler son derece önemli. Deri sanayimizin hammaddesi olarak ekonomimizde önemli bir yeri bulunan kurban derilerinde kayıpların önlenmesi ve doğru kesim yöntemleriyle ekonomik katkı sağlanması gerekiyor” diye konuştu.


Siz de katılın,

KYSD’ye üye olun... Sektörümüzün sorunlarına çözüm bulmak, gücüne güç katmak, temsil kabiliyetini arttırmak ve sektörümüzü el ele verip daha yukarılara taşımak için siz de KYSD ailesine katılın.

KYSD - KONFEKSİYON YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ

GİYİMKENT SİTESİ, 11. SOKAK NO: 66A ESENLER - İSTANBUL T: 0212 438 12 96-97 F: 0212 438 12 98

www.kysd.org.tr kysd@kysd.org.tr


Dünya’da yaşanan Covid-19 salgını ve onun getirdiği belirsizlik, küresel markaların küçülme politikaları, global anlamda artan finansal riskler, süregelen savaşlar, kargaşa ve ekonomik anlamda yaşanan gelgitler maalesef sektör firmalarımızı olumsuz yönde etkilemekte. Bu açıdan işletmelerimizin attıkları adımlarda dikkatli olması ve öngörülebilir bile olsa risk almada ihtiyatlı davranmaları önemlidir. Geleceği ve geleceğin bizlere ne getireceğini bilemeyiz ama firmalarımızı geleceğe taşıma adına azami derecede dikkatli olmamız gerektiğini bilmeliyiz. Küresel ticaret salgınla birlikte her anlamda değişti, dönüştü ve kabuk değiştirdi. Yeni sorunlar, yeni fırsatlar ve aynı zamanda krizler iç içe geçiverdi. Bu hengame içerisinde doğru kararlar almak ve onları işletmelerimize entegre etmek özünde yönetici maharetinin de bir göstergesi oluyor. Bizler majör hatalar dışında ne denli hassas olursak olalım dış etkenlere ve onların getirdiği negatif süreçle maruz kaldığımızda tüm emeklerimiz bir anda boşa gidebiliyor. Bu süreçte çok daha analitik ve süreçleri izleyerek kararlarda değişimi sağlayabilecek bir bakış açısına sahip olmamız gerekiyor. Firmalarımızın özellikle son beş yılda karşılaştıkları sorunlar ve krizler sanırım dünyanın hiçbir ülkesinDr. Murat Özpehlivan Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

de bu denli yoğun hissedilmemiştir. Tamiri güç bu süreçleri atlatabilmek adına pazar çeşitliliği sağlamak bir yöntem olarak düşünülebilir. Yeni ve keşfedilmemiş bölgelerle ticari işbirliklerimizi arttırmak bizlere en azından bu zorlu dönemde ekonomik anlamda katkı sunabilir. Bizler KYSD olarak bu amaca dönük her yıl gerçekleştirdiğimiz Trend ve İnovasyon Etkinliğimizi bu yıl Sanal Fuar olarak 17-19 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirme kararı aldık. Sektörümüzü dünyaya açacak bu proje ile dünyanın birçok ülkesinden fuarımıza dijital ziyaretçi çekme şansı yakalayacak ve firmalarımızı yepyeni pazarlarla tanıştıracağız. Ayrıca sektörümüzün marka bilinirliğini ve gelişmiş altyapısının dünyaya tanıtılmasını da sağlamış olacağız. Umuyorum bu gücümüzü dijital platformda da tıpkı fiziki etkinliklerde olduğu gibi rasyonel bir biçimde sunar ve sektörümüze yepyeni bir soluk kazandırırız. Fuar komitemiz başta olmak üzere son dört aydır yoğun bir çalışma içerisinde bu süreci yönettik. Altyapısı hazırlanan ve konfeksiyon yan sanayi sektörünün gelişimine önemli katkılar sunacak bu projemizin hayırlı

KYSD

18 KYSD

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Dijitalleşme adına önemli bir adım atıyoruz...

olmasını diliyoruz. Sektörel birliğimizi yansıtan ve bizlere güç katan bu organizasyon inanıyorum ki sektörümüzün geleceğine bırakacağımız önemli bir değer olarak yıllar boyu yaşamını sürdürecektir. Geçtiğimiz bu zorlu dönemde sizlere, ailenize ve sevdiklerinize sağlık ve huzur dilerken geleceğin başarılarla dolu bir konfeksiyon yan sanayi sektörüyle taçlanması ümidiyle saygılar sunuyorum.



Düşününce hayatımız hep göçlerle geçmiş: Asya’dan Anadolu’ya, Afrika’dan Avrupa’ya, köylerden kentlere göçler, mübadeleler, şehir içinde taşınmalar vesaire vesaire.

Acaba bütün bu hareketlilik genlerimize mi işlendi ki bizler hep bir süre sonra nasıl olsa yer değiştireceğiz hissiyatıyla yaşadığımız çevreye sahip çıkmadık, yaşadığımız ortamı, evimizi benimsemedik? Öyle ya insan kendi evine tükürür mü, çöp atar mı, çevresindeki herhangi gayrinizami bir olaya, yapılaşmaya itiraz etmez mi? Eder, etmeli.

Peki bunu yaparken bizim gibi bürokrasisi hızlı, hukuki organları güçlü (!) bir ülkede bile olsanız sizin tek başınıza yapacağınız itiraz ne kadar etkili olabilir? Aslında, mikrodan makroya seçimini bizlerin yaptığı apartman/site yöneticileri, muhtarlar, belediye, meclis gibi resmi organlar itirazlarımızı takip etsinler diye var. Öyleyse işler niye yürümüyor? Suat Küçüker Permes Türkiye Yöneticisi s.kucuker@permess.com.tr

Tam bu noktada artık STK’lerin (Sivil Toplum Kuruluşları) devreye girmesi gerekiyor. Görevini yapmayan veya farkında olmayan resmi organlara sesimizi daha çok duyurabilmek için STK’lere ihtiyacımız var. STK’ler de ancak aidatını düzenli ödeyen üyeleriyle daha güçlü.

Bizler farkına vardığımız günden bu yana öncelikle mesleki STK’lere üye olduk. Özellikle TGSD bu pandemi döneminde sektör ile devlet arasında köprü görevi üstlendi. Sektörün durumunu ve beklentilerini doğru aktararak çözüm yaratılmasına vesile oldu.

O yüzden bundan sonra önce yaşadığımız çevredeki STK’lerden başlamak üzere mesleki STK’lere mutlaka üye olalım, faaliyetlerine destek verelim ki sesi-

TELA

20 TELA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Sahip çıkma zamanı

miz daha gür çıksın. Şikayetlerimizi, beklentilerimizi daha kolay aktarabilelim. Unutmayalım ki STK çok seslilik demektir. Bir ülkede ne kadar çok STK olursa o ülkede demokrasi o kadar güçlü olur. STK’ler ile yaşadığımız çevreye, tabiata, mesleğimize sahip çıkalım.


Ä°malat

www.ataimalat.com


KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

22 PANORAMA

Ağustos ayında en fazla ihracatı hazır giyim ve konfeksiyon sektörü gerçekleştirdi

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, geçen ay 1 milyar 545 milyon 731 bin dolarla en fazla ihracat gerçekleştirilen sektör oldu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Uludağ İhracatçı Birlikleri verilerine göre, hazır giyim ve konfeksiyon sektörü geçen ay 150’den fazla ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdi. Temmuzda, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,44’lük artışla 1 milyar 812 milyon 845 bin dolarlık dış satım gerçekleştiren hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, Ocak-Temmuz döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15,33 azalışla 8 milyar 790 milyon 128 bin dolarlık ihracat yaptı. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, geçen ay 2 milyar 201 milyon 411 bin dolarlık dış satım yapan otomotiv

endüstrisinin ardından Türkiye’nin ihracatına en fazla katkı veren ikinci sektör oldu. AB ÜLKELERİNE İHRACAT YÜKSELİŞTE Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülke olan Almanya’ya hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe de geçen ay artış yaşandı. Almanya’ya Temmuz’da, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,32 artışla 349 milyon 155 bin dolarlık hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı gerçekleştirildi. Söz konusu ülkeye Ocak-Temmuz döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 azalışla 1 milyar 689


milyar 329 milyon 301 bin dolarlık dış satım yapıldı. SEKTÖRDE İSTANBUL AÇIK ARA ÖNDE Geçen ay, bu sektörde iller bazında ihracat rakamlarına bakıldığında ise İstanbul açık ara ilk sırada yer aldı. İstanbul, Temmuz’da, yüzde 2,48 artışla 1 milyar 182 milyon 770 bin dolarlık hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı gerçekleştirdi. İzmir, yüzde 34,78 yükseliş ve 170 milyon 134 bin dolarla ikinci, Bursa yüzde 3,16 azalış ve 141 milyon 787 bin dolarla üçüncü, Denizli de yüzde 13,39 artış ve 117 milyon 518 bin dolarla dördüncü sırada yer aldı.

23 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

milyon 401 bin dolarlık dış satım yapıldı. Almanya’nın ardından bu sektörde en çok ihracat yapılan ikinci ülke İspanya oldu. İspanya’ya geçen ay yüzde 5 yükselişle 248 milyon 939 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. İspanya’yı yüzde 11,82 yükseliş ve 183 milyon dolarlık ihracatla Birleşik Krallık, yüzde 34 artışla 154 milyon 270 bin dolarlık dış satımla Hollanda takip etti. ABD’ye de geçen ay, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 53,42 artışla 109 milyon dolarlık hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı gerçekleştirildi. Bu sektörde AB ülkelerine, temmuzda, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,09 yükselişle 1


24 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Dijitalleş(e)meyen KOBİ’leri bekleyen 5 tehlike İmalat, hizmet, ithalat ve ihracat gibi her sektörde hizmet sunan KOBİ’ler için günümüzde fark yaratmayı sağlayacak unsurlardan biri dijitalleşme. Bu durumun farkında olan, dijital dönüşüme yatırım yaparak mevcut yapılarını ve iş yapış sistemlerini değiştirmek isteyen KOBİ’lerin sayısı her geçen gün artıyor. Ancak KOBİ’lerin bir bölümü için ise dijitalleşmeyi bir gereklilik ve zorunluluk olarak görmüyor. Yeni üretim biçimlerine adapte olarak ayakta kalmak isteyen KOBİ’ler için dijitalleşmenin önemine dikkat çeken Generali Sigorta, dijitalleş(e) meyen KOBİ’leri bekleyen 5 tehlikeyi paylaştı. DEĞİŞEN MÜŞTERİ BEKLENTİLERİNE UYUM SAĞLAYAMAMAK Değişen müşteri beklentilerini analiz edemeyen KOBİ’ler büyüyememe, müşteri ve gelir kaybı gibi önemli sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. KOBİ’ler, yüksek müşteri memnuniyetinin beklentileri anlamakla başladığının farkında olmalı, dijital uygulamaları kullanarak müşteri ile daha iç içe olmalı, müşterilerinin ihtiyaçlarını kolaylıkla analiz ederek, anlık kararlar verebilmelidir. İŞ SÜREÇLERİNİ VE VARLIKLARINI SÜRDÜRMEDE ZORLUK Geleneksel KOBİ’ler müşteri potansiyelini ve finansal güçlerini dijitalleşmeden de sürdürme eğilimindedirler. Ancak dijital dönüşümü göz önüne alıp yönetim stratejilerini ve iş yapış biçimlerini yeniden değerlendirmedikleri taktirde, mevcut varlıklarını sürdürmeleri gitgide daha da zor hale gelmektedir.

PERSONEL PERFORMANS YÖNETİMİ SORUNLARI KOBİ’ler geleceğin iş yapış modellerine kolayca uyum sağlayabilmeleri için yönetim ve teknolojik altyapılarının yanı sıra personel performansının doğru kullanımı için de adımlar atmalıdır. Bu adımları atamayan KOBİ’lerin personel verimliliğinde ciddi sorunlar yaşadığı görülmektedir. KOBİ’lerin dijitalleşmenin getirdiği personel ve performans yönetimi yazılımlarını dikkate alarak, personel performansını doğru ve verimli bir şekilde yürütmeleri mümkündür. YENİ ÜRETİM BİÇİMLERİNE ADAPTE OLAMAMAK Yeni üretim biçimlerine adapte olamamak KOBİ’lerin temel sorunlarının başında yer almaktadır. İmalat, hizmet, ithalat ve ihracat gibi her sektörde hizmet sunan KOBİ’lerin yeni üretim biçimlerine adaptasyonu ancak dijitalleşme ile mümkündür. KOBİ’ler teknolojiyi, yapay zekanın karar verme mekanizmalarını üretim biçimlerine adapte ederek değer yaratma noktasında avantaj sağlayabilmektedir. BÜYÜYEMEMEK VE DAHA AZ KİŞİYE ULAŞMAK Büyüyememek, farklı pazar ve müşteri kitlelerine ulaşamamak KOBİ’ler için günümüzün en önemli sorunlarından bir diğeri durumunda. KOBİ’ler değişim ve fark yaratma avantajını dijitalleşme sayesinde elde edilebilirler. Özellikle dış dünyaya açılmak ve daha fazla kişiye ulaşarak, daha büyük bir işletme yolunda gelişim elde etmek isteyen KOBİ’ler mutlak şekilde dijital dönüşümü sağlamalıdır.



26 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Dijital pazarlama satış performansını yüzde 50 artırıyor Pozitif yönde büyümesini her geçen gün artıran dijital pazarlama, kurumların işlem sayılarını kısa sürelerde yüzde 50 oranında artırarak daha fazla satış yapılmasını sağlıyor. Yapay zeka, makine öğrenmesi gibi teknolojiler ve insanlar tarafından optimize edilmiş veri girişi birleştiğinde yüzde 15’e kadar ek performans elde ediliyor. Günümüzde her geçen saniye daha fazla veri üretilirken, kullanıcılar kişiselleştirilmiş içerikler bekliyor. Bu noktada önemini artıran makine öğrenimi, verilerin toplama, işleme ve uygulama süreçlerini hızlandırarak, pazarlamacılara müşteri ihtiyaçlarını belirlemek ve anlamak için daha önce hiç sahip olmadıkları bir güç sağlıyor. Boston Consulting Group’un (BCG) Google için yürüttüğü araştırmaya göre, veriye dayalı ileri teknolojiler işletmelerin büyümesini sağlıyor. Araştırma kapsamında gerçekleştirilen testlerde dijital pazarlama faaliyetleri gerçekleştiren işletmelerin, ilk dört ila altı hafta arasında işlem sayılarını yüzde 50 oranında artırarak satış grafiğinde yükselme yaşandığı ortaya koyuluyor. Bu büyüme, işlem başı maliyeti yüzde 44 oranında azaltırken, dijital pazarlama harcamalarından elde edilen geliri de yüzde 33’e varan oranda artırıyor. BCG, 200’ün üzerinde anket, 15’in üzerinde test ve 40’ın üzerinde uzman ile görüşmeler gerçekleştirerek bu sonuçları elde ettiğini açıklıyor. DİJİTAL PAZARLAMA PERFORMANSI YÜZDE 15 ARTIRILABİLİR BCG tarafından yapılan araştırmada ortaya konan diğer bir önemli konu ise dijital pazarlamada başarılı olmak için yararlanılan insan gücü. Mevcut teknolojiler ne denli güçlü olsalar da sürekli insan girdisine ihtiyaç duyuyor. Kampanya hedefi, kategori özelliği ve müşteri davranışına makine öğrenimi tabanlı algoritmaları entegre etmenin en iyi yollarına karar vermek, akıllıca stratejik kararlar almak ve teknolojiyi optimize etmek için

işletmelerin insan gücüne de ihtiyacı var. BCG’ye göre, şirketler veriye dayalı ileri teknolojilerden yararlandığında kampanya metriklerinde yüzde 20’yi bulan gelişme sağlayabilir ve kampanyaya insan eliyle yapılan düzenlemelerle yüzde 15’lik ek performansla güçlendirebilir. TEKNOLOJİYE HÜKMETMEK YETKİN İNSAN KAYNAĞI İLE MÜMKÜN Dijital pazarlamada insan kaynağının önemine dikkat çeken EG Bilişim Teknolojileri CEO’su Gökhan Bülbül: “Dijital pazarlama alanında sürekli gelişen teknolojilerin, şirketlerin iş hacimlerine yaptığı kaldıraç etkisi, kısa zamanda yüzde 50’lere ulaşıyor. BCG’nin yapmış olduğu araştırma sonuçları dijital pazarlamada insan kaynağının ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Etkin insan kaynağı, doğru veri analizi ve doğru veri girişi ile şirketler hedeflerine çok daha hızlı ulaşabiliyor.” dedi. Kurumların dijital pazarlama stratejilerinde hacimsel büyüklüğün yanında sadakatin de önem kazandığına dikkat çeken Bülbül, yetkin insan kaynağı tarafından optimize edilen verilerin sadık müşteri kitlesi oluşturmanın en hızlı yolu olduğunu belirtiyor. Bülbül, sözlerini şöyle noktalıyor: “Hemen hemen her alanda olduğu gibi, dijital pazarlama da yetkin insan kaynağı hedeflere ulaşmada büyük önem kazanıyor. EG Bilişim olarak, yetkin insan kaynağına sürekli yatırım yapıyoruz. Alanında uzman ekibimiz, dijital pazarlama alanında yaşanan küresel gelişmeleri anlık olarak takip ediyor ve müşterilerimizin dijital pazarlama etkinliklerine bu gelişmeleri anında entegre ediyor.”


İZER - FABRİKA Fabrika : Çobançeşme Mah. Mithatpaşa Cad. Söğütlü Sk. No: 3/5 Yenibosna Bahçelievler / İSTANBUL Telefon : 0212 447 35 47 Telefon : 0212 447 35 48 Fax : 0212 447 35 40 Gsm : 0554 582 60 55 Mail : fabrika@izerfermuar.com

İZER - ZEYTİNBURNU Zeytinburnu Mağaza : Telsiz Mah. Balıklı Yolu No: 62 Zeytinburnu / İSTANBUL Telefon : 0212 664 06 66 Telefon : 0212 664 06 68 Gsm : 0555 803 04 86 Mail : zeytinburnu@izerfermuar.com

İZER - BAĞCILAR Bağcılar Mağaza : Fatih Mah. Maslak Cad. No: 90/A Bağcılar / İSTANBUL Telefon : 0212 551 78 44 Telefon : 0212 551 78 62 Telefon : 0212 551 87 62 Fax : 0212 551 69 59 Mail : bagcilar@izerfermuar.com


28 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Yeni reklam mecrası: Etiket

Dünyada hemen hemen her ürünün üzerinde bulunan etiketler yeni reklam mecrası oldu. Epson’un geliştirdiği renkli etiket yazıcı serisi C6500, perakende markalarından kargo şirketlerine her alanda esnek reklam mecrası oluşturma imkanı sunuyor.

Dünyanın en yaygın kullanılan baskı malzemelerinden olan etiketler yeni reklam mecrası oldu. Renkli etiket yazıcıları perakende markalarından kargo şirketlerine kadar her sektörde esnek bir reklam alanı yaratma imkanı veriyor. Kurumlar bu özel yazıcılarla kendi kendine poster, duyuru yazıları hazırlayabiliyor. Ürünlerin veya kutuların üzerine de promosyonlar, kuponlar ve reklam uygulamaları yapabiliyor.

yurtdışında yeni bir projeye imza attı. Projeyle gönderi yapan şirketler kutuların üzerine kendi logo veya reklamlarını bastı. Şirketlerin geçmişte bu uygulamanın yeni bir reklam platformu olabileceğini düşünmediğini belirten Gürle, “Salgın sonrasında hem bireysel hem de kurumsal tarafta talebin arttığını görüyoruz. Gelecekte bu tür uygulamaları daha fazla göreceğiz” dedi.

ANINDA PROMOSYON KODU Dünyanın önde gelen baskı teknolojileri şirketlerinden Epson’un Türkiye Kurumsal Çözümler Kanal Yöneticisi Ahmet Gürle, salgından sonra alternatif reklam mecralarının keşfedileceğini söylüyor. Renkli etiket yazıcıların 25,6-215,9 mm arasında genişlikte ve istenilen uzunlukta baskı alabileceğini belirten Gürle, kullanım alanlarını şöyle anlatıyor: “Örneğin Epson ColorWorks CWC6500 serisi renkli etiket yazıcısıyla mağazanızın camına 20 cm genişliğinde ve 3 m uzunluğunda bir duyuru yapıştırmak istiyorsunuz. Ya da mağazadaki bir ürünün reklamını veya genel bir indirimi duyurmak istiyorsunuz. Tüm bunlar Epson renkli etiket yazıcısıyla yapabilirsiniz. Sattığınız bir ürünü özelleştirmek, ürün üzerinde veya kutusundaki promosyon bilgilerini renkli halde bir etiketle öne çıkarabilirsiniz. Kutu üzerinde veya içinde oluşturduğunuz bir etiket veya kuponla farklı bir ürün için indirim veya reklam yapabilirsiniz.”

KASADA FOTOĞRAF BASKISI Gürle Türkiye’de de örnek çalışmalar yapıldığını anlattı. Gürle’nin verdiği bilgiye göre bazı tekstil şirketleri kasa yanında bulunan parfüm ve hediyelik eşyalara logo veya ürün fotoğrafı basıyor. Ayrıca bulunulan güne ait kampanyalar da hızla basılarak anlatılabiliyor. Bir sonraki alışverişte kullanılmak üzere barkodlu indirim bilgileri de eklenebiliyor.

KARGO KUTUSUNDA REKLAM DÖNEMİ Epson, yurtdışında uluslararası bir lojistik şirketiyle

HASTANEDE RİSKİ AZALTIYOR İnternet üzerinden satış yapan şirketler, müşterilerin istediği ürünlerin üzerine özel günler (Yılbaşı, doğumgünü, Anneler Günü vs) için fotoğraf bastırabiliyor. Restoranlar ise yemekte çekilen bir fotoğrafı içecek şişesinin üzerine basarak servis edebiliyor. Büyük davet ve organizasyonlarda ise biletlerin veya yaka kartlarının kişiye özel fotoğrafla oluşturulması sağlanabiliyor. Bir diğer önemli uygulama ise hasta bileklikleri. Hasta bilekliğine hastanın fotoğrafı, alerjisi veya özel detaylar renkli olarak basılıp hata riski azaltılıyor. Çiçekçilerde veya fidanlıklarda ise saksı üzerine bitkinin vereceği çiçeğin resmi etiket olarak yapıştırılabiliyor.



Bölüm 7 “OT /VT (Otomatik Tanıma ve Veri Toplama) Bileşenleri Nelerdir? Yazı dizimizin yedinci bölümünde de, “OT / VT ( Otomatik Tanıma ve Veri Toplama) ‘nın bileşenleri nedir?“ sorusuna devam edeceğiz. Anlam sürekliliği sağlaması açısından, dizimizin 1-2-3-4-5-6. bölümlerini okumanızı tavsiye ederiz. Önceki sayılarımızda, OT/VT ‘nin “yazılım” ve “donanım” bileşenlerini anlattıktan sonra, bu sayımızda son bileşen olan, “Sarf Malzemeleri“ yani “Etiket ve Ribonlara“ değineceğiz. Dergimizin okur kitlesi sebebiyle bu ürünleri, Hazır Giyim ve Ev Tekstili özelinde anlatacağız. OT/VT sistemi için yazılıma sahipsiniz; etiket yazıcı, barkod okuyucu veya terminaliniz var ama etiketiniz yoksa, bunların hiçbir anlam taşımaz. Buna rağmen etiket ve ribonlar, maalesef üvey evlat muamelesi görüyor. Donanım ve yazılım alırken onlarca şey sorulurken, sarf malzemesi alımında “sadece düşük fiyat“ karar sebebi olabiliyor.

( Otomatik Tanıma ve Veri Toplama )

Canan ESER Akbarkod Genel Koordinatörü canan@akbarkod.com

OT/VT

30 OT/VT

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

OT / VT ve Verimlilik

İşlevsel verimli bir sisteme sahip olmak için sarf malzemesi alırken de doğru soruları sormanız gerekir. Hazır giyim firmalarının ihtiyaç duyduğu temel etiket ve ribonları şu şekilde sıralayabiliriz. • Yıkama talimatı etiketleri (Japon akmaz, saten, non-woven veya renk almaz etiketler) • Sallama karton etiketler ve üstlerine yapıştırılan kuşe/termal fiyat etiketleri • Raf etiketleri • Koli ve paletler için kuşe ve termal etiketler • Etiketleri baskısı için ribonlar ( wax, wax resin, resin, tekstil resini gibi) Barkod yazıcılarda kullanılan, yukarıdaki ürünlerde kritik nokta, ”Doğru yazıcı - Doğru Etiketlik Malzeme - Doğru Ribon“ üçlüsünün bir araya getirilmesidir. Bu sayede %100 performansa erişirsiniz. Bu konuyu daha net anlatmak için, bazı örnekler verebiliriz. Örneğin; amacınız yıkama talimatı basmaksa, buna uygun endüstriyel yazıcı almanız gerekir. Masaüstü ufak yazıcı ile basmanız sağlıklı olmaz. Etiketlik kumaşı da ihtiyaç duyduğunuz yıkama koşuluna göre seçmelisiniz. Blue Jean için ağır yıkama dayanımlı japon akmaz seçip, ribonu hafif yıkamaya dayanımlı kullanırsanız, yazılar kolayca silinecektir. Başka bir örnekte ise; denizaşırı yükleme yapıyorsunuz ama koliler üstüne termal etiket yapıştırdıysanız, etiketlerin kararıp yazıların okunmayacağı riskini aldınız demektir. Kısa sürede kararma yapacak bu etiket cinsi yerine, kuşe etiket seçmeniz doğru olacaktır. Son örneğimizde ise; karton etiketlerinizi maliyeti düşürmek için wax resin yerine wax ribon ile basarsanız, baskının elle ve sürtünme ile çizilebileceğini, hatta ribonun yüzeyden dökülebileceğini de aklınızda tutmalısınız. Yedi sayıdır sürdürdüğümüz yazı dizimizin özeti; “OT /VT ( Otomatik Tanıma ve Veri Toplama) sistemi lüks değil zorunluluktur.“ Doğru sistemi, doğru soruları sorarak, doğru bileşenlerle kurduğunuzda %100 performansa erişirsiniz. Şirketinizin teknoloji çöplüğü olmaması; üretim, dağıtım ve satışta aksamadan yürümesi, yapacağınız doğru seçimlere bağlı unutmayın. Sağlıklı, verimli, bol kazançlı günler...



32 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Karsal Örme Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Köksal:

“Pandemiden güçlenerek çıktık” PANDEMİDE ÜNİVERSİTE ZAMANLARINA DÖNDÜM Bu süreci üretime ayırdığını dile getiren Hüseyin Köksal, “20 Mart ‘ta şalterleri indirdik. Hemen kendime kemik bir ekip kurdum. İlk üç gün finansla ilgili kararlar aldık. Üçüncü günün sonunda üniversite zamanlarıma döndüm. Üretime... Ben hantal yapı sevmem. Hantallık maliyetleri yükseltir, seni geri bırakır. Bu süreç o hantal yapıyı görmemi sağladı. O açıdan pandemi sürecinde üretimle ilgili verimli bir süreç geçirdik” diye konuştu. KİMSEYİ MAĞDUR ETMEDİK Pandemi döneminde çalışanlarının mağdur olmadığını anlatan Hüseyin Köksal, “Biz kimseyi mağdur etmedik. Hatta kronik rahatsızlığı olduğu için çalışamayan personelin maaşını kendi cebimden ödedim. İşçi mahkemesi yoktur bizde. 25 yıllık bir şirket olarak en övündüğümüz şeylerden biridir. Hiçbir çalışanımızla mahkemelik olmadık.

Türkiye’nin tekstil sektöründe önde gelen şirketlerinden Karsal Örme’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Köksal, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını sürecinden güçlenerek çıktıklarını söyledi. Trabzon’da peştemal boyayarak başladıkları işi, büyüterek 1995 yılında Karsal Örme’yi kuran Köksal, şimdi Çorlu’da 35 bin metrekare üzerine inşa edilmiş entegre bir tesiste kumaş üretimi yapıyor. İlkokul yıllarından bu yana şirketin her departmanında çalışan Köksal, 400 kişiye istihdam sağlıyor. DOĞRU ZAMANDA FRENE BASTIK Ailesinin iş dünyasında 3. kuşak temsilcisi olan Hüseyin Köksal, 1995 yılında kurulan Karsal Örme’nin her yıl düzenli olarak büyüyen bir şirket olduğunu vurguladı. Planlarını ileriye dönük yaptığının altını çizen Köksal,” 2020 ocak ayında 4 aylık üretim kapasitemizi doldurmuş durumdaydık. Türkiye’de piyasalar adeta coşmak üzereydi. “Çin’den kayan yüklü siparişler Türkiye ye gelmekteydi. Ancak bu durum beni tedirgin etti. Çünkü hayat felsefem kimsenin mutsuzluğu üzerine mutluluk kurulmaz. Hissiyatım bu belirsiz durumun olumsuz gideceği yönündeydi. Bu yüzden 2020 şubat ayı gibi sipariş alımlarını azaltarak ham madde alımlarını durdurduk. Hakikaten 2 ay sonra her şey durdu. Frene basmamdan dolayı herhangi bir zarar etmedim” diye konuştu .

50 MİLYON DOLARLIK YATIRIM YAPACAĞIM Önümüzdeki 4 yılda şirkete 50 milyon dolarlık yatırım yapmayı planladıklarını söyleyen Köksal, “Karsal Örme olarak şirketimizde son 4 -5 yıldır hep üzerine koyarak ilerliyoruz. Şöyle ki, 2016’da 117 milyon TL, 2017’de 151 milyon TL, 2018’de 202 milyon TL, 2019’da da 260 milyon TL ciro yaptık. Tabi ki bunlar yaklaşık rakamlar. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi olmasaydı 2020’ye başlarken koymuş olduğumuz 300- 350 milyon arası ciro hedefine ulaşmış olacaktık. Şirkete 4 yıl içinde 50 milyon dolarlık ciddi yatırım yapmayı düşünüyorum” açıklamasında bulundu. BÜYÜK FİRMAYLA ÇALIŞMAM Erkek üst gruba imalat yapan şirketler arasında ilk 3’te yer alan Karsal Örme’nin başarısının sırlarını da anlatan Yönetim Kurulu Başkanı Köksal, “Bugüne kadar kazandığımız her parayı işimize yatırdık. Sermayemizi atıl durumda tutmadık. Teknoloji ayak uydurmak adına, alt yapımıza ve makinelerimize yatırım yaptık. Kimse bizim showroomumuza uğramadan yazlık veya kışlık koleksiyon hazırlamaz. Çok büyük firmayla çalışmam. Karşımda pazarlık gücü oluşturulmasını istemem. Bazı büyük şirketler hep geldi. Ama ben çalışmadım. Benim bir tane büyük müşterim olacağına 10 tane irili ufaklı müşterim olsun. Ortak gibi karşıma geçmesin. Mesela ayda 700 ton kumaş üretiyorum. 300 kişiye satıyorum. 300 tonunu bir adama verirsem o adam eninde sonunda benim şirketimde söz sahibi oluyor. Piyasanın gerçeklerinden uzaklaşıyorsun” diye konuştu.


n i d e l a y a . h . . z i m i S l e t e r ü z i B

Profesyonel ve kaliteli hizmet anlayışımızla çözüm ortağınız olarak her zaman yanınızdayız.

AKKEM TEKSTİL DIŞ. TİC. LTD. ŞTİ. MEZBAA YOLU ARDIÇ SOK. GÖKTAŞ İŞ MERKEZİ KOCASİNAN / İSTANBUL TEL: +90 212 451 19 70-71 FAX:+90 212 451 19 72 web: www.akkem.com.tr | e-mail: satinalma@akkem.com.tr


34 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Zorlu Tekstil’den İngiltere’ye ihracat Döngüsel ekonomi tabanlı inovasyona dayalı yeni nesil tekstillere yatırımını sürdüren Zorlu Tekstil, dünyaca ünlü Marks & Spencer ile gerçekleştirdiği işbirliği kapsamında İngiltere’ye 5 Milyon adet antibakteriyel yıkanabilir yüz maskesi ihraç ediyor. daki sayılı şirketlerden biri olmaya devam ediyor. Standart 100 by Oeko-Tex belgesine sahip olan, bir süre önce ise STeP by Oeko-Tex, “Sustainable Textile Production” (Sürdürülebilir Tekstil Üretimi) sertifikasıyla sürdürülebilir bir tekstil üreticisi olduğunu belgelendiren Zorluteks ve Hometeks fabrikaları, bu belgelerle kullanılan ‘Made in Green’ etiketiyle üretim yapabildiğini tescillemişti. Sahip olduğu belgeler ile Zorlu Tekstil, dün olduğu gibi bugün de Marks & Spencer gibi sürdürülebilirlik odaklı birçok şirketle olan işbirliklerini büyütmeye devam edecek.

Türkiye’nin tekstilde en büyük gruplarından ve ihracatçılarından biri olan Zorlu Tekstil, uzun yıllardır yatırım yaptığı akıllı tekstil alanındaki bilgi ve tecrübesiyle seçkin dünya perakende devlerinin inovatif iş ortağı olmaya ve ihracatta yeni nesil ürün portföyünü genişletmeye devam ediyor. Zorlu Grubu’nun Akıllı Hayat 2030 vizyonu doğrultusunda, döngüsel ekonomi tabanlı inovasyona dayalı yeni nesil tekstillere uzun süredir yatırım yapan Zorlu Tekstil, sürdürülebilir üretim yaklaşımı kapsamında; İngiltere’nin dünyaca ünlü markası Marks & Spencer için 5 Milyon adet antibakteriyel ve yıkanabilir özellikli maske üretimi gerçekleştirdi. Yüzde 100 pamuk olan ve antibakteriyel özelliğiyle hem yetişkinler hem de çocuklar için farklı renk ve desenlerde üretilen maskeler İngiltere pazarına sunulacak. STeP SERTİFİKASIYLA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ BELGELENDİRDİ Sürdürülebilirlik odaklı üretimi ve hayata geçirdiği ürünleri ile Zorlu Tekstil, hammadde, proses yönetimi ve ürün tabanlı birçok yenilikçi çözümle dünya-



36 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

“Anadolu’nun en etkin iş insanı” Abdulkadir Konukoğlu

Ekonomist’in düzenlediği araştırma sonuçlarına göre, SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, sekizinci kez listenin birinci sırasında, Anadolu’nun En Etkin İş İnsanı olarak açıklandı. Ekonomi dünyasının saygın yayın organlarından Ekonomist’in sekizinci kez düzenlediği “Anadolu’nun En Etkin 50 İş İnsanı” araştırması sonuçları yayımlandı. Araştırma sonuçlarına göre, SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, sekizinci kez listenin birinci sırasında, Anadolu’nun En Etkin İş İnsanı olarak açıklandı. İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki kentler baz alınarak oluşturulan listede, SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu sekizinci, Önceki Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Konukoğlu 20’inci sırada bulunuyor. Sibel Atik’in hazırladığı haberde, “İş dünyasının Anadolu’dan çıkan önderlerini sıraladığımız ‘Anadolu’nun En Etkin 50 İş İnsanı’ araştırmasının 2020 sonuçları netleşti. Her biri bulundukları kentlerde şirketleriyle ciddi istihdam sağlıyor, vergi rekoru kırıyor ve yaptıkları sosyal yatırımlarla bölge ekonomisine güç veriyor” denildi. Haberde, “Bu yıl sekizincisini açıkladığımız bu araştırma, listede yer alan iş insanlarına ekonomik, sosyal çabaları, sivil toplum kuruluşlarındaki faaliyetleri ve kentlerindeki

kalkınmaya verdikleri destek nedeniyle bir anlamda alkış tutuyor” ifadeleri kullanıldı. ZİRVE DEĞİŞMEDİ Anadolu’ya yön veren 50 ismin yer aldığı listenin zirvesi bu yıl da değişmedi. SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, “Sadece Gaziantep’te değil, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde tekstil sanayisinin gelişmesine katkı yapan ve on binlerce insana iş olanağı sağlanmasına ön ayak olan iş insanı” olarak tanımlandı. Haberde, SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu ile ilgili olarak, “Zirvedeki İsim Değişmedi” başlığı altında şunlar kaydedildi: “Tekstil ile uğraşan bir ailenin dördüncü kuşak temsilcisi olarak onursal başkanı olduğu SANKO’nun holdingleşmesinde önemli katkıları olan Abdulkadir Konukoğlu, Anadolu’nun en etkin 50 ismi listesinde yine birinci sırada yer aldı. Konukoğlu ailesinin en büyük temsilcisi olan Abdulkadir Konukoğlu, 116 yıldır ana işi tekstil olan grubun kurumsallaşmasında önemli


ZEKİ KONUKOĞLU SANKO Holding Yönetim Kurulu Önceki Dönem Başkanı Zeki Konukoğlu’nun, üniversite ve vakıfta etkin olacağının vurgulandığı haberde, şu görüşlere yer verildi: “Türkiye’nin Anadolu’da en güçlü gruplarından biri olan SANKO Holding’te kısa bir süre önce önemli bir bayrak değişimi yaşandı. Son altı yıldır holdingin başkanlığını yürüten Zeki Konukoğlu, bu görevi kardeşi Adil Sani Konukoğlu’na bıraktı. Yönetim kurulu başkanlığı sürecinde grubun tekstil ağırlıklı yatırımlarını yöneten Konukoğlu, enerji alanında da önemli kararlara imza attı. Bir sohbetimizde görevi kardeşine bıraktıktan sonraki hedeflerini konuştuğumuz Zeki Konukoğlu, üniversite ve vakıf yönetiminde çalışacağını aktarmıştı. Konukoğlu, ‘Bizde emeklilik demek defteri kapatmak demek değil. Günübirlik işlerden çekiliyoruz ama ana konuları yakın izlemeye gayret ediyoruz. Ben de bu süreçte çalışma saatlerini azaltıp haftanın bir gününü hobilerime ayıracağım, vakıf üniversitemizin yönetiminde etkin olacağım’ diyor.”

rol üstlendi. 1994 yılında SANKO Grubu şirketleri başkanlığı görevini üstlenen Abdulkadir Konukoğlu, grubu 1996 yılında SANKO Holding çatısı altında yapılandırdı. 20 yıl başkanlık yaptığı SANKO’daki görevlerini 2014 yılında kardeşi Zeki Konukoğlu’na devrettikten sonra grubun onursal başkanı olan Abdulkadir Konukoğlu, bu süreçte sivil toplum kuruluşları ve üniversitedeki çalışmalara odaklandı.” Haberde, Abdulkadir Konukoğlu’nun, bugüne kadar binlerce öğrenciye burs veren Sani Konukoğlu Vakfı ve üniversitedeki işlerine yoğunlaştığına vurgu yapıldı.

37 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

KAPTANLIK KOLTUĞUNU DEVRALDI Haberde, SANKO Holding’in yeni bir döneme girdiği, 65 yaş uygulaması kapsamında görevi ağabeyi Zeki Konukoğlu’ndan devralan Adil Sani Konukoğlu’nun, zorlu dönemde grubun kaptanlığını üstlendiğine işaret edildi. Adil Sani Konukoğlu’nun, holdingi Gaziantep’ten yöneteceğinin kaydedildiği haberde, şunlar paylaşıldı: “Gençlerle yakın çalışacağını ve bu zorlu süreçte holding için yeni fırsatları araştırma görevinin ailenin beşinci kuşaktan 12 üyesine verildiğini söyleyen Adil Sani Konukoğlu, ‘zihnimdeki 60 yıllık otobanları yıkmak ve yenilemek için gençlere ihtiyacım var’ diyor. Konukoğlu, 2019 yılında 9,3 milyar TL’lik ciro yapan holdinge başkanlık yaptığı süreçte tekstil, enerji ve çimentoda yeni yatırımlar, kapasite artışı ve yenileme yatırımlarının yanı sıra yenilenebilir enerji alanında yatırımları hızlandıracaklarını ifade ediyor.”


38 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Compact DTG-capable dryer now in 137 cm width A new LittleRed X1D Dryer designed to cure DTG-printed and/or screen-printed garments is equipped with a 137 cm wide conveyor belt, offering greater capacity and flexibility for smaller shops, it was announced by Mark Vasilantone, president. Equipped with a 122 cm wide heater, the new dryer can cure up to 46 garments per hour DTG-printed with digital white ink at 3 minutes dwell time, 162 garments per hour screen-printed with water-based ink or discharge, and 324 garments per hour screen-printed with plastisol inks. The LittleRed X1D conveyor dryer is also suitable for curing of DTG pretreatment, and offers greater production capacity with less operator attention while eliminating the flattened, ironed-on appearance of heat pressed images. It is equipped as standard with features found on the company’s larger DTG-capable dryers including: belt-to-heater clearance to accommodate bulky items; a 168 cm long X-Series conveyor belt roller tracking system with Teflon-coated fibreglass belt; and dual digital controls—the first to rapidly attain optimum curing temperature, and the second to safely maintain the ink and garment at that temperature to finalise the curing process.

This model also has a newly redesigned air mapping system that pulls fumes and moisture away from the immediate environment while providing air flow to cool the skin of the heating chamber for operator safety. The heaters of all Vastex dryers carry an industry-leading 15-year warranty, and feature closely spaced coils that provide high-density, medium-wavelength infrared heat for maximum cure speed without cold spots or under curing associated with conventional units. Fully expandable, the X1D-54 can accommodate additional heating chambers and belt extensions, allowing capacity/belt speed to be doubled or tripled as needs grow. The company also offer DTG-capable conveyor dryers in widths up to 198 cm with capacities of up to 231 DTG-printed garments per hour, up to 555 per hour screen-printed with water-based ink and discharge, and up to 1080 per hour screen-printed with plastisol ink. Vastex also manufacture heavy-, medium- and light-duty presses, athletic numbering systems, flash cure units, screen coaters, screen exposing units, screen drying cabinets, pin registration systems, washout booths and complete equipment packages for entry-level to large commercial shops.



40 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Gelecek teknik tekstillerde The future is in technical textiles Medikal tekstillerden otomotiv sektörüne, savunma sanayiden jeotekstil ürünlerine, kompozit malzemelerden akıllı tekstillere kadar çok geniş bir alanda hayatımızda yer alan teknik tekstiller, ihracat rekoru kırdı. Technical textiles, which take place in our lives in a wide range of areas from medical textiles to automotive industry, defense industry to geo-textile products, composite materials to smart textiles, broke an export record. Maske, koruyucu tulum-önlük gibi medikal tekstil ürünlerinin iç piyasada talebi karşılaması ve dünyada 70’ten fazla ülkeye yardım gönderilmesi Türkiye’nin ‘teknik tekstiller’ alanındaki gücünü yansıtmaya devam ediyor. Dünyada 107 milyar dolarlık ihracat pazarı bulunan ‘teknik tekstiller’ için Ar-Ge ve inovasyon yatırımları hız kesmeden sürerken, Türkiye’nin ‘teknik tekstil’ ihracatının yılsonuna kadar 2 milyar doların üzerine çıkması ve küresel ihracatta payını hızla artırması hedefleniyor. Teknik tekstillerin, Türkiye tekstil sektörünün vizyonunu şekillendireceğini ve sektöre yüksek katma değer sağlayacağını belirten İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz: ‘’Haziran’da teknik tekstil ihracatımız yüzde 196 artarak 349 milyon dolar, Ocak – Haziran döneminde ise yüzde 39 artarak 1,2 milyar dolar değerinde gerçekleşti. Salgın döneminde sektörümüzün stratejik önemi bir kez daha anlaşılmış oldu. Hammadde temininde yurtdışına bağlı olmayan sektörümüz, pandemi sınavından başarıyla çıkmayı bildi. Ancak bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için firmalarımızın uluslararası standartlara uygun üretim yapmalarını teşvik etmeli, daha rekabetçi yapıya

That the demand of medical textile products such as mask, protective suit-apron is met in domestic market and they are sent to more than 70 countries around the world continues to show that the power of Turkey in ‘technical textiles’. While the R&D and innovation investments for ‘technical textiles’, having 107 billion export market in the world fast, it is aimed that the export of Turkey’s ‘technical textiles’ will increase exceed $ 2 billion until the end of the year and is expected to rapidly increase its share in global exports. İTHİB Board Chairman Ahmet Öksüz, stating that technical textiles of Turkey will shape the vision of the textile sector and industry and provide high value-added to sector, said “Our technical textile exports increased 196 percent in June to 349 million dollars, and in the January - June period increased by 39 percent to 1.2 billion dollars. During the epidemic period, the strategic importance of our sector was once again understood. Our industry, which is not dependent on abroad in raw material supply, has successfully passed the pandemic exam. However, in order to make this success sustainable, we must encourage our companies to produce in accordance with international standards


ulaşmak için ilave çözümler üretmeliyiz. Bu kapsamda ilgili Bakanlıklarımız ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde kişisel koruyucu donanım ürünlerinin Devlet Malzeme Ofisi’ne hibe karşılığı ihracat gerçekleştirilmesi uygulamasının revize edilmesi gerektiğini ifade etmiştik. Bakanlıklarımız da 1 ihracata karşın 1 hibe uygulamasını genişleterek düzenlemeye gitti. Medikal tekstil ürünlerinde dünya lideri olabilecek alt yapıya ulaştık. Bu alt yapı gücümüzü koruyarak küresel talepleri karşılamak adına daha proaktif olmalıyız’’ dedi.

Non-polluted, breathing, heat-trapping textile products Emphasizing that the future is in technical textiles for more value-added exports, Öksüz said “As ITHIB, we carry out our work within this framework. In technical textiles, functionality stands out with design. In addition to producing nano-technological, non-polluting, breathing, heat holding textile products in the technical textile sector; it provides facilitating solutions to other sectors in areas such as automotive textiles, construction, and agriculture.”

KİRLENMEYEN, NEFES ALAN, ISI TUTAN TEKSTİL ÜRÜNLERİ Daha katma değerli ihracat için geleceğin teknik tekstillerde olduğunu vurgulayan Öksüz: ‘’İTHİB olarak çalışmalarımızı bu çerçevede yürütüyoruz. Teknik tekstillerde tasarımla birlikte işlevsellik de öne çıkıyor. Teknik tekstil sektörü nanoteknolojik, kirlenmeyen, nefes alan, ısı tutan tekstil ürünleri üretmenin yanında; otomotiv tekstilleri, inşaat, tarım gibi alanlarda da diğer sektörlere kolaylaştırıcı çözümler sunuyor’’ dedi.

World’s 6th largest, europe’s 2th largest supplier Expressing that they have implemented the

DÜNYANIN EN BÜYÜK 6’NCI, AVRUPA’NIN EN BÜYÜK 2’NCİ TEDARİKÇİSİ Ticaret Bakanlığı’nın destekleri ve 14 teknik

İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz ‘‘Salgın döneminde sektörümüzün stratejik önemi bir kez daha anlaşılmış oldu. Türkiye’nin ‘teknik tekstil’ ihracatının yılsonuna kadar 2 milyar doların üzerine çıkmasını ve küresel ihracattaki payını hızla artırmasını hedefliyoruz’’ ITHIB Board Chairman Ahmet Öksüz “During the epidemic period, the strategic importance of our sector was once again understood. We aim Turkey’s ‘technical textiles’ exports to increase to exceed 2 billion dollars until the end of the year and to rapidly increase its share in global exports”

41 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

and produce additional solutions to achieve a more competitive structure. In this context, we stated in the meetings we held with our relevant Ministries that the practice of exporting personal protective equipment products to the State Supply Office against a grant should be revised. Our ministries also regulated by expanding 1 grant application despite 1 export. We have reached the infrastructure that can be the world leader in medical textile products. We must be more proactive in meeting global demands by preserving this infrastructure.”


42 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

tekstil firmasıyla birlikte ‘Teknik Tekstillerde Dijital Dönüşüm ve İnovasyon’ çalışmasını hayata geçirdiklerini ifade eden Ahmet Öksüz şöyle devam etti: ‘‘UR-GE projemizle firmalarımızın dijital dönüşümlerinde öncü rol alarak firmalarımızın Sanayi 4.0 entegrasyonunun tamamlamasını hedefliyoruz. Ayrıca İTÜ ile başlattığımız Türkiye’nin ilk ve tek Tezli Yüksek Lisans programı çerçevesinde sektörümüz için gereken nitelikli insan kaynağını artırmayı planlıyoruz.’’ YERLİ OTOMOBİLE TÜRK TEKSTİLİ Otomotiv sanayinde sıklıkla kullanılan teknik tekstiller; dekorasyon, izolasyon, filtreleme gibi işlevlerin yanı sıra konfor da sağlıyor. Taşıtların zırh kaplamalarında da yoğun olarak kullanılan teknik tekstil ürünlerini emniyet kemerleri, hava yastıkları, koltuk kumaşları, iç giydirme ürünleri, oto kılıfları, koltuk kılıfları, filtreler, halı tabanları, kord bezi gibi ürünler oluşturuyor. Yüksek teknolojili ilk yerli ve milli otomobil ile ilgili konuşan Öksüz: ‘‘Ülkemizi dünya arenasında temsil edecek yerli otomobilimiz için tekstil ve hammaddeleri sektörü olarak üzerimize düşen tüm görevleri yerine getirmeye, yerli ve milli aracımız TOGG’un tüm tekstil aksamlarını Türk tekstil firmaları olarak üretmeye hazırız. Bugün dünyanın en büyük 6’ncı, AB’nin en büyük 2’nci tedarikçi sektörü olarak, büyüyen Türkiye ekonomisi için durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz’’ dedi.

“Digital Transformation and Innovation in Technical Textiles” together with the support of the Ministry of Trade and 14 technical textile companies, Ahmet Öksüz said “With our URGE project, we aim to complete the Industry 4.0 integration of our companies by taking a leading role in the digital transformation of our companies. Also we started with ITU within the framework of Turkey’s first and only Master’s program we need for our sector plans to increase its qualified human resources.” Turkish textile to national automobile Technical textiles, frequently used in the automotive industry, provides comfort in addition to functions such as decoration, insulation, filtering. Technical textiles, which are used extensively in armor coatings of vehicles, are products such as seat belts, airbags, seat fabrics, interior dressing products, auto covers, seat covers, filters, carpet bases, cord fabric. Speaking about the first high-tech domestic and national automobile, Öksüz said “We are ready to fulfill all our duties as the textile and raw materials sector for our domestic automobile that will represent our country in the world arena, and to manufacture all textile parts of our domestic and national vehicle TOGG as Turkish textile companies. Today, the 6th largest in the world, the EU’s 2nd largest supplier industry is growing ceaselessly for Turkey’s economy will continue to work.”



44 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Dijital dönüşüm deri ihracatçılarıyla başladı

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, “Farklı alanlardan beslenip iş birliğini güçlendirerek kurduğumuz ekosistemde yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesi için gençlere her zaman ihtiyacımız var. Bilim insanlarımızdan, öğrencilerimizden güç alarak inovatif projeler ve ürünler üzerine çalışıyoruz” dedi. Ege Bölgesi’nde 8 bini aşkın ihracatçıyı temsil eden 12 İhracatçı Birliğinin hepsi endüstri ve üniversitenin gücünü harmanlayarak birçok projeye imza atıyor. Deri mühendisliğini seçen öğrencilerimize yönelik asgari ücrete kadar burs imkanı sağladığımız pro-

jemiz geçen seneden beri devam ediyor. 2020’ye hem ihracat rakamlarımızla hem de yenilikçi projelerimizle çok başarılı bir giriş yapmalarına rağmen pandemi nedeniyle yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda yaşanan durgunluk, her sektörde olduğu gibi deri



46 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

sektöründe de etkisini gösterdiğini vurgulayan Zandar, Türkiye’ye yıllık 1 milyar doların üzerinde döviz kazandıran, son 10 yılda ihracatını 2,5 kat geliştiren ayakkabı ve saraciye sektörünün, sürecin etkilerini derinden hissettiğini belirtti. Pandemi sürecinin, eski nesil yöntemleri bir yana bırakıp birlikte çözüm üretip daha iyi bir gelecek kurmak için yeni bir dönim olduğunu belirten Erkan Zandar, “Koronavirüs 8 milyar insanı ekranın ucuna kilitledi. Böyle bir dönemi avantaja çevirmek istedik. 2022 yılına kadar dünya ekonomisinin en az yüzde 60’ının dijitalleşmesi bekleniyor. E-ticaret dünyada son 3 yılda yüzde 73 artış göstererek 3,5 trilyon dolarlık hacme ulaştı. Zaman değişime ayak uydurma zamanı. Katma değerli ürün üretmek, ürettiğimizin üstüne inovasyon eklemekle mümkün. Bu da ihracatçıların gündeminin teknoloji ve dijitalleşme olması gerektiğini gösteriyor. Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda ayakkabı ve saraciye sektörlerine yönelik sanal fuarımız Shoedex2020 ile korona günlerinde ihracat tarihimizde dönüm noktası olacak anlara tanıklık ettik” dedi. İNTERAKTİF VİZYON Türkiye’de ve dünyada sektörümüzde bir ilki başararak diğer bütün sektörlerde dijital dönüşümü tetikleyen sürükleyici bir etki oluşturduklarını vurgulayan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, şunları söyledi. “Ocak-Haziran dönemi Türkiye geneli ayakkabı ihracatı 419,7 milyon dolar, saraciye ihracatı 76,7 milyon dolar, deri konfeksiyon 52,1 milyon dolar, deri ve post ihracatı

81,9 milyon dolar olmak üzere toplam deri ihracatı 630 milyon dolar olarak gerçekleşti. İlk 6 ayda yüzde 24’lük düşüş söz konusu ancak normalleşmeyle beraber Haziran ayında ihracatımızdaki toparlanmanın etkilerini daha net bir şekilde görüyoruz. Haziran ayı Türkiye geneli ayakkabı ihracatı yüzde 52’lik artışla 66 milyon dolar, saraciye ihracatı 12 milyon dolar, deri konfeksiyon ihracatı 9 milyon dolar, deri ve post ihracatı ise 14 milyon dolar olmak üzere toplam deri ihracatı yüzde 16’lık yükselişle 101 milyon dolar rakamına ulaştı. Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak ihracatımızın yüzde 62’sini ayakkabı, yüzde 17’sini deri ve postlar, yüzde 11’ini saraciye, yüzde 10’nu deri konfeksiyon oluşturuyor. İlk yarıda 39,7 milyon dolarlık ayakkabı, 6,7 milyon dolarlık saraciye, 6,6 milyon dolarlık deri konfeksiyon, 10,6 milyon dolarlık deri ve post ihracatıyla toplamda 63 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Haziran ayı ayakkabı ihracatımız 4,7 milyon dolar, saraciye ihracatımız 1,1 milyon dolar, deri konfeksiyon ihracatımız 1 milyon dolar, deri ve post ihracatımız ise 1,3 milyon dolarla toplamda 8 milyon dolara ulaştı. İhracat pazarımızdaki ilk 10 ülke ise Rusya, Almanya, İtalya, Irak, İspanya, Romanya, Fransa, Hollanda, İngiltere, Suudi Arabistan. Egeli ayakkabı ve saraciye üreticileri pandemi süresince sanal fuar hamlesiyle başarılı bir kriz yönetimi sergiledi ve bir sektörün nasıl hızlı bir şekilde aksiyon alıp avantaj elde edebileceğini gösterdi. İnteraktif vizyonumuzu sürdürerek, yenilikçi katma değerli projelerle teknolojiyi en iyi şekilde kullanarak ilerlemeye devam ediyoruz.”


VAV’S NEW DENIM WARRIORS

PREDATOR

CMT 400-600 SUSTAINABLE TECHNOLOGY

NEW GENERATION LASER MACHINE HIGH AND NEVER-ENDING POWER ECONOMIC PRICE FIXED TABLE MODE POWERED BY NEW WILMA 7 SOFTWARE

COMPATIBLE WITH FABRO-TECH SOFTWARE BEST SOLUTION FOR SAMPLING PURPOSES UPDATED DESTROY FUNCTIONS UP ADVANCED PRODUCTIVITY

NEVER ENDING POWER LASER TUBE TECHNOLOGY You can easily change the gas-mix cartridge just like a printer.

CONVENTIONAL LASER TUBE HIGH LASER MARKING COST (REFURBISHMENT) DECREASING POWER DAY BY DAY MATCHING PROBLEM BETWEEN LASER MACHINE IN YOUR FACTORY VERY HIGH MAINTANCE AND REPAIR COST VERY LOW SECOND HAND PRICE

info@vavtechnology.com

SMART LASER TUBE LOW LASER MARKING COST NEVER –ENDING POWER PERFECT MACHING BETWEEN LASER MACHINE IN YOUR FACTORY LOW MAINTANCE AND REPAIR COST HIGH SECOND HAND PRICE

www.vavtechnology.com


48 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Arizon Medikal’den cerrahi maske üretimi hi maske, nano maske, pamuklu maske üretimine yönelik olarak fabrikamızda üretim yapıyoruz. Ve Şimdilerde KN95 model maskelerin üretimi için gerekli alt yapıyı oluşturarak üretime başlamaya hazırlanıyoruz.” ifadesinde bulundu. “İKİNCİ DALGA RİSKİNE KARŞI ÖNLEMLERİMİZİ ALIYORUZ” Maske üretimine ilk başladığımız ocak ayında ürünlerimiz toptancı firmalar aracılığı ile öncelikli olarak Çin’e gönderilmeye başlandı diye belirten Mehmet Özden, “Ancak salgının tüm dünyaya yayılmasının ardından ilk olarak ülkemizdeki talepleri karşılamaya yönelik olarak tam kapasite ile üretime ağırlık verdik ve günde 1 milyon adet üzerinde maske üretimi gerçekleştirdik. Şimdilerde ise yine firmamıza

Çin’de başlayarak tüm dünyaya yayılan ve etkileri hala devam eden Kovid-19 salgınına karşı korunma yöntemlerinden biri de maske faktörü olarak önemini korumaya devam ediyor. Pandeminin ilk ortaya çıkışından itibaren, yayılma seyrini dikkatle takip eden ve Türkiye sınırları dahilinde daha ilk vaka ortaya çıkmadan, 2020 Ocak ayında maske üretimine yatırım yapan İş İnsanı Hasan Hüseyin Sarıbacak, Arizon Medikal markasını kurarak cerrahi maske üretimine başladı.

Arizon Maske Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özden, “Bugün 60 kişilik uzman ekibimiz ve 50 makine parkurumuz ile günlük 1 milyon adet üstünde maske üretim kapasitesine sahibiz” dedi. Özden, “Hem yetişkinler hem de çocuklar için 3 katlı cerra-


gelen yoğun talep üzerine Irak, İran ve Avrupa ülkelerine de ihracat yapan toptancı firmalar aracılığı ile maske gönderimi yapmaya başladık” dedi. Ülkemizdeki ve dünyadaki vaka sayılarını günlük olarak takip ettiklerini ve Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına büyük önem verdiklerini ifade eden Mehmet Özden, “Sonbahar dönemi okulların açılacak olması ve çalışan büyük bir kesimin de tekrar ofislerine dönecek olmasıyla birlikte toplu

MASKE KULLANIMI KONUSUNDA DUYARLILIĞI ŞART Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü Mart ayından itibaren uzmanların vatandaşlara sosyal mesafe kuralları, el hijyeni ve maske kullanımı konusunda önemli uyarılarda bulunduğunu ifade eden Arizon Maske Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özden, “Vatandaşlarımız maske takma konusunda duyarlı ancak yine de çok bilinçli değil. Özellikle yaz mevsimi nedeniyle hava sıcaklığının artmasıyla birlikte maske kullanımının zorunlu olduğu 56 ilimizde bile maskelerin çene altına takıldığını gözlemliyoruz. Ki bu salgının bulaşması açısından çok tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor” ifadesinde bulundu. Vatandaşlarımız yüzümüzü kapatsın da ne tür maske olursa olsun anlayışında olabiliyorlar ancak hava yoluyla bulaş riski olan Kovid-19 virüsü için en önemli tedbirlerden biri de doğru maske seçimidir. Merdiven altı üretimle ve açıkta satılan maskeler halk sağlığı için güvenli değildir. Maskenin kendi hijyeni kadar üretim aşamasındaki hijyen koşulları da oldukça önemlidir. Biz vatandaşlarımıza paketli maske almalarını ve mutlaka etiketine göz atmalarını öneriyoruz. Buna göre Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı, ISO ve CE belgelerine sahip, 3 katlı ve yüksek filtrasyonlu ve burun kısmı demirli olan maskelerin tercih edilmesi sağlıklı kullanım açısından daha uygun olacaktır. Firma olarak bizim önceliğimiz, maskenin hijyenik bir ortamda imal edilmesi sağlamak ve son kullanıcıya kadar olan zaman dilimini de hassasiyetle takip ederek yine güvenli bir kullanım imkanı sağlamaktır” diyerek sözlerini noktaladı.

49 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

taşıma kullanımının daha çok artacağına dikkat çekerek, olası bir ikinci dalga beklentisi için biz firma olarak stok konusunda oldukça titiz davranıyoruz. Bu nedenle de üretim planlamamızı bu sürece göre organize ediyoruz” dedi.


50 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Polygiene and Skywalk become a strong force in textiles

India-based textile manufacturer Skywalk International signs partnership with Polygiene to treat textiles and facemasks with Polygiene ViralOff®. The order value is estimated between USD 150 000 to USD 200 000 per year. Skywalk is a rapid responder to the need for antivirally treated facemasks, with distribution via their own e-commerce site. They will also provide cotton fabric and polyester coated fabrics, treated with ViralOff. “Polygiene is a tested and trusted brand and a world leader for antiviral treatments on fabrics. People are getting aware and more conscious about keeping safe from viruses and Polygiene has come out with solutions to eliminate viruses as well as to reduce transmission of viruses from textile contact” says Yasser Iqbal, marketing manager for Skywalk. Concerns over viruses also lead to excessive washing and premature discarding of facemasks and clothes. With ViralOff the product will instead reduce viruses to only a fraction of a percent in just two hours, essentially being a perpetually self-cleaning product in relation to viruses and bacteria. This reduces environmental footprints

significantly. “As the pandemic spreads – we now have around 1.2 million cases in India too – awareness is ever rising”, says Vishal Bhandari, Technical Director and commercially responsible for Polygiene South Asia. “We all have to do what we can to meet this situation and Skywalk is definitively helping fight the dark side.” The group of partners producing facemasks with ViralOff is constantly increasing and in addition to Skywalk International, Royal Enfield has now also started making facemasks. Turkish MyMaske, H.A.D. and P.A.C. snoods from Germany, Dutch Senscommon and Xindao as well as British P&S Healthcare and Bumpaa, can also be added to the list. NZ Sock Company is the first to release a facemask made from a blend of merino wool, and La Sportiva, a long-time partner, is also selling its technical facemask Stratos with ViralOff.



52 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

TİM Başkanı İsmail Gülle:

“Pandemide kenetlendik, şimdi kanatlanma zamanı” Türkiye’nin ihracatı 2020 yılı Temmuz ayında 15 milyar 12 milyon dolar ile pandemi sürecinde en yüksek aylık rakama ulaştı. Temmuz ayı ihracatında geçtiğimiz aya göre artış oranı yüzde 11,5 oldu. 1.641 firma ihracat ailesine katılırken, pandemi başlangıcından bu yana 77 ülkeye ihracat en yüksek seviyeye geldi, 16 sektör de en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirdi. TİM Başkanı İsmail Gülle, “ İhracat ailesi olarak mart ayında gün umutsuzluk günü değil demiştik, Nisan’da hedeflerimizin Covid-19’dan büyük olduğunu, Mayıs’ta beklentimizin normalin de ötesinde olduğunu ve haziran ayında geçmişte olduğu gibi bugün de başaracağımızı ifade etmiştik. Temmuz ayı ihracatımız, pandemi ilanından bu yana gerçekleşen en yüksek aylık ihracat rakamı oldu. Türk ihracatçısı oyunun yönünü çok kısa bir süre içerisinde kendisine çevirmeyi bildi. Pandemide kenetlendik, şimdi kanatlanma zamanı” dedi. Pandeminin dünya ekonomisine etkilerini değerlendiren TİM Başkanı İsmail Gülle, “Küresel

ekonomide ve ticarette uluslararası kuruluşlar, 2020 yılında İkinci Dünya Savaşı sonrası en büyük daralmanın yaşanacağı beklentisini koruyorlar. Avrupa Birliği Komisyonu’nun,‘2020 Yaz Ekonomik Tahminleri’ raporuna göre, ihracatta en önemli pazarımız olan Avrupa Birliği’nin 2020 yılında yüzde 8,3 küçülmesi bekleniyor. Yine önemli ihraç pazarlarımız arasında yer alan ABD de IMF beklentilerine göre bu yıl yüzde 6,6 küçülecek” dedi. “PAZARLARIMIZDA TÜRK MALI ALGISI GELİŞİYOR” Türkiye’nin ise Mart-Nisan-Mayıs aylarında ihraç pazarlarında pandeminin sebep olduğu olum-


“SANAL TİCARET HEYETLERİ KOLOMBİYA, MEKSİKA VE ALMANYA İLE DEVAM EDECEK” Gülle, ihracatın bugünü ve yarınları için hükümetin her alanda önemli desteklerinin hayata geçtiğine dikkat çekerek “ Sosyal Güvenlik alanında, Kısa Çalışma Ödeneği ve nakdi desteklerden finansmana erişim alanında düşük maliyetli ve esnek koşullu kredilere kadar birçok destek reel sektörün zorlu süreci atlatmasına büyük katkı sağladı. Bu desteklerin etkilerini, önümüzdeki dönemde de görmeye devam edeceğiz” dedi. Gülle, ihracatçıları yeni fırsatlarla buluşturmak amacıyla pandemi döneminde TİM bünyesinde yapılan çalışmaları ise şu sözlerle anlattı: “Ticaret Bakanlığımız koordinasyonuyla gerçekleştirdiğimiz Sanal Ticaret Heyetlerine bu ay da yine yenilerini ekledik. Birçok sektör temsilcisinin katılımıyla ihracatçılar, gelişen Nijerya ve Pakistan pazarlarında yeni işbirliklerine imza attılar. Sanal Ticaret Heyetlerimiz Özbekistan, Kenya, Hindistan, Nijerya ve Pakistan ile sınırlı kalmayacak olup, TİM olarak, ihracat ailesinin 95 bin üyesi ile hedef pazarlarda Yeni Nesil Ticaret Diplomasisi faaliyetlerimize aralıksız şekilde devam edeceğiz.” TEMMUZ’DA 1641 FİRMA İHRACAT AİLESİNE KATILDI Temmuz ayı ihracatına ilişkin detaylara değinen TİM Başkanı Gülle, şu bilgileri verdi: “Türkiye ekonomisinin bugünü ve geleceği açısından vazgeçilmez bir sacayağı olduğu perçinlenmiş olan ihracatımıza yönelik farkındalık ve TİM olarak ülkemizin her noktasında yürüttüğümüz KOBİ ihracat Seferberliği eğitimlerimizin en net sonucu olarak; temmuz ayında ihracat ailemize 1.641 firmamızın katıldığını bildirmekten memnuniyet duyuyorum. İhracata yeni başlayan bu firmalarımız temmuz ayında 97 milyon 404 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Firma özelinde

bakıldığında, temmuz ayı içerisinde toplam 40.675 firmamız ihracat gerçekleştirdi.” 96 ÜLKEYE İHRACAT 842,6 MİLYON DOLAR ARTTI Türkiye küresel ticaretteki olumsuz tabloya rağmen temmuz ayında 96 ülkeye ihracatını 842,6 milyon dolar artırmayı başardı. Bu 96 ülkenin 68’inde artış yüzde 10’un, 28’inde ise yüzde 50’nin üzerinde gerçekleşti. Bu ülkeler arasında, geçtiğimiz yılın temmuz ayına göre 136,5 milyon dolar ihracat artışıyla ABD, 120,3 milyon dolar ihracat artışıyla Çin ve 65,9 milyon dolar ihracat artışıyla Norveç dikkat çekti. COVİD-19 ÜRÜNLERİ İHRACATINDAKİ ARTIŞ DEVAM ETTİ Covid-19 ürünleri ihracatı, temmuz ayında da hız kesmedi. Geçtiğimiz yıla göre; Solunum Cihazları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1647 artışla 10,2 milyon dolar, Maske ve Önlük yüzde 464 artışla 34,4 milyon dolar, Tanı Kitleri yüzde 180 artışla 11,1 milyon dolar, Dezenfektan ihracatı ise yüzde 16,7 artışla 18,8 milyon dolar ve İlaçlar ihracatı yüzde 52,9 artışla 1,2 milyon dolar oldu. Toplam Tıbbi Ürün ihracatı ise yüzde 175,1 artışla 75,8 milyon dolar olarak gerçekleşti. 16 SEKTÖR EN YÜKSEK AYLIK İHRACATINI GERÇEKLEŞTİRDİ Temmuz ayının lideri 2 milyar 201 milyon dolarlık ihracat ile Otomotiv sektörü olurken, 1 milyar 813 milyon dolar ihracat ile Hazırgiyim sektörü ikinci, 1 milyar 583 milyon dolara ulaşan Kimyevi Maddeler sektörü üçüncü oldu. 16 sektör pandemi başlangıcından bu yana en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirdi. Temmuz ayının en güçlü performansına imza atanlar ise yüzde 59,5 artışla 141,3 milyon dolar ihracata ulaşan Gemi ve Yat, yüzde 41,4 artışla 186,2 milyon dolara ulaşan Yaş Meyve Sebze, yüzde 23 artışla 6,1 milyon dolara ulaşan Süs Bitkileri sektörleri oldu. Temmuz’da Hazırgiyim sektörü ABD’ye ihracatını yüzde 53,4, Hollanda’ya ihracatını ise yüzde 34 artırdı. 77 ÜLKEYE İHRACAT EN YÜKSEK SEVİYEYE GELDİ Temmuz ayında ihracatçılar, ülkemizin bayrağını 213 ülke ve bölgede dalgalandırmayı başardı. 77 ülkeye ihracat pandemi başlangıcından bu yana en yüksek seviyeye geldi. En çok ihracat gerçekleştirilen ilk 3 ülke ise 1 milyar 458 milyon dolar ile Almanya, 963,4 milyon dolar ile İngiltere ve 941,5 milyon dolar ile ABD oldu. İlk 10 ülkenin ihracattaki payı yüzde 48,9 olurken, ilk 20 ülkede bu pay yüzde 67’ye yükseldi. Aralarında ABD, Almanya, İtalya ve Hollanda’nın da yer aldığı tam 19 ülkeye her sektör ihracat gerçekleştirmeyi başardı. En büyük pazar olan Avrupa Birliği’nin ihracattaki payı 6,23 milyar dolarlık bir hacim ile yüzde 41,5 seviyesine düştü.

53 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

suz atmosferi haziran ayında geride bıraktığını vurgulayan Gülle, şunları kaydetti: “ İhracat ailesi olarak Mart ayında gün umutsuzluk günü değil demiştik, Nisan’da hedeflerimizin Covid-19’dan büyük olduğunu, Mayıs’ta beklentimizin normalin de ötesinde olduğunu ve Haziran ayında geçmişte olduğu gibi bugün de başaracağımızı ifade etmiştik. Türkiye Haziran ayında ihracatta bir önceki aya göre yüzde 35’lik artış yakalayarak birçok ülkeden pozitif ayrıştı. İhracatımız temmuz ayında hazirana göre yüzde 11,5’lik artışla yine bu başarısını sürdürdü. Temmuz ayı ihracatımız, pandemi ilanından bu yana gerçekleşen en yüksek aylık ihracat rakamı oldu. Türk ihracatçısı oyunun yönünü çok kısa bir süre içerisinde kendisine çevirmeyi bildi. Bu çalışmalarımızla pazarlarımızda her geçen gün Türk Malı algısı gelişiyor, ülkemize güven artıyor. Türkiye, küresel ticaretin ‘güvenilir limanı’ olduğunu tescilleyerek ‘İhracatta Normalin de Ötesindeki Seyrine’ devam ediyor.”


KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

54 PANORAMA

Bursalı’ya 2 ödül birden Türkiye’nin en büyük havlu ihracatçısı Bursalı, global markası Nuacotton ile iş dünyasının uluslararası düzeydeki en büyük ödüllerinden biri olan ve çeşitli kategorilerde dünyanın en başarılı kurumlarının ödüllendirildiği American Business Awards’da 2 ayrı ödüle layık görüldü.

Türkiye’nin en büyük havlu ihracatçısı Bursalı, Ar-Ge ve tasarıma dayalı yenilikçi çalışmaları ile gurur verici işlere imza atmaya devam ediyor. Bursalı, iş dünyasının uluslararası düzeydeki en büyük ödüllerinden biri olan ve çeşitli kategorilerde dünyanın en başarılı kurumlarının ödüllendirildiği American Business Awards yarışmasında 2 ayrı ödüle layık görüldü. Dünyanın en saygın iş ödülleri arasında gösterilen ve bu yıl 17’ncisi düzenlenen organizasyonda Bursalı, sektörde pek çok ilke imza attığı Nuacotton markası ile “Tüketici Ürünleri: Ev Ürünleri” kategorisinde Altın, “Yılın İnovasyonu: Tüketici Ürünleri Endüstrileri” kategorisinde ise Bronz ödüllerine layık görüldü. Oldukça zorlu rakipleri geride bırakan Bursalı, elde ettiği Altın ödül ile Türkiye’de bu ödülü almaya hak kazanan 24. firma oldu. “HEDEFİMİZ: NUACOTTON İLE HER ZAMAN BİR ADIM ÖNDE OLMAK” Pandemi sebebiyle bu yıl online olarak gerçekleştirilen ödül töreninde konuşma yapan Bursalı İcra Kurulu Başkanı Alper Bursalı, böylesine prestijli bir yarışmada 2 ödül birden aldıkları için büyük mutluluk yaşadıklarını ifade ederek; “Dünyanın en prestijli iş ödülü olan American Business Awards’dan 2 ödül almanın eşsiz gururunu yaşıyoruz. Dünya hızlı bir şekilde değişiyor ve şirketimiz, yenilik odaklı projeleriyle bu değişikliklere ayak uyduruyor. Bursalı olarak hedefimiz, global markamız Nuacotton ile her zaman bir adım önde olmak. Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerimizin geliştirdiği Nuacotton Green Hijyenik ürünlerini dünyanın dört bir yanına sunarak, güncel ihtiyaçları karşılıyoruz. Bu ödüllerin asıl sahibi olan bütün çalışma arkadaşlarıma emekleri için teşekkür ediyorum” diye konuştu. Alper Bursalı; “Şirket olarak, ileri teknoloji ile geliştirdiğimiz ürünlerde, özellikle verimliliğe ve katma değere odaklanmış durumdayız. Sürekli iyileştirme anlayışıyla da daima gelecek odaklı adımlar atmaktayız. Nuacotton markamız için geliştirdiğimiz

ürünler, tüm dünyada büyük ilgi görüyor. Mevcut pazar payımızı ve ürün çeşitliliğini artırmaya odaklanarak, ülkemize ve sektöre katma değer sağlamaya devam etme hedefindeyiz” dedi. Türkiye’nin tekstil sektöründeki ilk ve tek Ar-Ge & Tasarım Merkezi unvanını elinde bulundurduklarını da aktaran Bursalı, bu alandaki çalışmaları sürdürülebilir kılarak bilgiye ve teknolojiye yatırım yapmaya devam edeceklerini kaydetti. NUACOTTON ‘MUCİZEVİ’ ÜRÜN GAMIYLA BEKLENTİLERİ YENİDEN ŞEKİLLENDİRDİ Bursalı’nın dünya çapındaki markası Nuacotton ile özellikle son kullanıcıya faydalı ürünler sunmak amacıyla, pek çok yeni teknolojinin uygulandığı ürünler geliştiriliyor. Gold, Silver, Bronz ve Green olmak üzere 4 segmentte geniş ürün yelpazesi bulunan Nuacotton ailesine son olarak; patentli, mucizevi mikrokapsülleri ile, bakteri ve mikropları önleyen “Nuacotton Green Hijyenik Serisi” katıldı. Nuacotton Green Hijyenik ürünleri, özellikle pandemi döneminde beklentileri yeniden şekillendiriyor. Şirket, diğer antibakteriyel ürünlerin aksine, tamamen doğal içeriklerden oluşturulan antibakteriyel solüsyonu mikrokapsülasyon teknolojisi ile birleştirerek sektör açısından ‘mucizevi’ olarak nitelendirilebilecek bir ilke imza atıyor. Ürünler, antibakteriyel özelliğini 20 yıkamaya kadar koruyor; bakteri, virüs, mantar ve küfün gelişmesini ve çoğalmasını engelliyor, kötü kokuyu ve leke oluşumunu önlüyor.



56 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

İhracatçı kadınlar sahaya iniyor

TİM Başkanı İsmail Gülle “İnanıyoruz ki, ‘İhracatla Yükselen Türkiye’nin mimarı kadınlarımız olacak. Kadınlarımızın özverisi ve çalışkanlığıyla, bu zorlu dönemde dahi engelleri aşarak yeni rekorlara imza atacağız” dedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’in bünyesinde 2018 yılında bir ilk olarak kurulan ve 54 üyesi bulunan TİM Kadın Konseyi, kadın ihracatçı sayısının artması, daha etkin olması, destek ve finansmana erişim konusunda bilincin artırılması hedefiyle çalışmalarını

artırıyor. Bu kapsamda Covid-19 sürecinde daralan uluslararası ticaretin etkilerini, ihracatta yaşanan kaybı telafi etmek ve süreç sonunda oluşacak yeni dünya düzeninde daha güçlü bir şekilde yer almak için Ticaret Bakanlığı koordinasyonu ve TİM orga-


Hayallerinizi ertelemeyin!

875 22 75 /

marmaraevleri4.com bizimevler.com.tr

444 18 27

405 10 00 /

/ MarmaraEvleri 4

/ BizimEvler


58 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

TL iken, bu rakam 2019’da 298 milyon TL’yi aşmış durumda. Eximbank’ın kadın girişimciler için verdiği desteğe ise bugüne kadar toplam 85 firma başvurdu ve toplamda 6,1 milyon dolar kredi sağlandı. İş Bankası ile imzalanan kredi paketi kapsamında bugüne kadar 570 bin TL tutarındaki TL cinsinden kredi ile 344 bin dolar karşılığı döviz cinsinden kredi kadın girişimci ihracatçılarımıza kullandırıldı. Kadın girişimcilerimizin finansal kaynakları kullanmada daha aktif olmalarını bekliyoruz.”

nizasyonu ile Şili, Peru, Kolombiya ve Meksika’ya yönelik tüm sektörleri kapsayacak Sanal Ticaret Heyeti düzenlenmesine karar verildi. Kadın girişimcilere sağlanan desteklere değinen Gülle, şunları kaydetti: “KOSGEB tarafından 2015-2019 döneminde kadın girişimcilere ait 55.046 işletmeye toplam 1 milyar 5 milyon 363 bin TL destek sağlandı. 2015 yılında KOSGEB tarafından kadın girişimcilerimize ait işletmelere sağlanan destek tutarı 58 milyon

KURUMLARA DESTEK ÇAĞRISI Gülle, “İş hayatında girişimci ve ihracatçı olan kadın sayımız çok az. Kadınlarımızın gerek Eximbank gerek KOSGEB gerekse özel ve kamu bankaları destek ve teşviklerinden yararlanma, kredi kullanım oranları çok düşük. Özellikle KOBİ düzeyinde faaliyet gösteren kadın girişimcilerin kredi ve yatırım konusunda daha fazla eğitim alması gerekiyor. Eğitim verilmesi konusunda kurumlara da iş düşüyor. Kadın ihracatçılarımızın da destekleri iyi değerlendirmelerini ve yeni desteklerden yararlanmalarını bekliyoruz” şeklinde konuştu. TİM Kadın Konseyi de diğer STK’lar ve ilgili kurumlara “Daha güçlü bir ekonomi kadınlarımızın ihracatta daha etkin olmasıyla mümkün. Hep beraber bu konuda güçlerimizi birleştirmeliyiz” mesajı verdi. TİM Kadın Konseyi üyeleri de destek açıklamasında bulundu. Başkan Yardımcı Adalet İnanç, Kadın ihracatçıya her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtirken, Sultan Tepe “Mentorluğa hazırız” mesajı verdi. Belma Yılmazyiğit, “Sağlığımızı korurken işlerimizi askıya almıyoruz, ihracata odaklanıyoruz” ifadesini kullandı. Melisa Tokgöz Mutlu da “Dünyada rekabetin arttığı bu dönemde kadın gücünü döviz girdisi yüksek ürünlerle gösterelim” mesajı verdi. TİM Kadın Konseyi’nin diğer üyeleri Nilgün Özdemir, eğitim programlarına dikkat çekerken, Huriye Yamanyılmaz, bankalara pozitif ayrımcılık çağrısı yaptı. Pınar Taşdelen Ergin ise çalışmalarla pek çok kadını cesaretlendireceklerini anlattı.



60 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Yeni normalin ilk fuarı deri sektöründen

Türk deri sektörü, Pandemi sonrası ilk ticaret heyetini Antalya’da gerçekleştirdi. İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak, “Pandemi etkisiyle mayıs ayında ertelediğimiz fuarımızı gerekli tüm önlemleri alarak başlattık ve 700 iş insanını Antalya’da ağırlıyoruz. Pandemi sürecinde ilk fuarı deri sektörü olarak biz gerçekleştiriyoruz. Etkinliğimizin sektöre can suyu olacağına inanıyorum” dedi.

Türk deri sektörü, İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İDMİB) destekleriyle ve Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) tarafından düzenlenen ve başta Rusya olmak üzere Ukrayna, Polonya, Almanya, Makedonya,

Lübnan, Kazakistan ve Belarus’tan gelen 700’ün üzerinde yabancı iş insanını Antalya’da ağırladı. Türkiye’den 46 firmanın stant açtığı ‘Leather&Fur Fashion Show’ a gelen iş insanları ile Türk deri ihracatçıları ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi.



62 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

“SEKTÖRÜMÜZE CAN SUYU OLACAK” Leather&Fur Fashion Show’un açılışında konuşan İDMİB Başkanı Mustafa Şenocak, sektör olarak Pandemi sonrası ilk etkinliklerini gerçekleştirdiklerini söyledi. Şenocak, “Deri ve deri mamulleri sektörü olarak pandemi etkilerinin azaldığı haziran ve temmuz aylarında 230 milyon dolardan fazla ihracat gerçekleştirdik. Bu süreçte en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 3 ülke Almanya, Rusya ve Irak oldu. Pandemi süreci tüm sektörlerde olduğu gibi sektörümüzde de olumsuz bir etki yarattı. Bu süreçten en çok etkilenen alt sektörümüz de deri konfeksiyon tarafı oldu. Bu sürecin hasarlarını en aza indirebilmek adına var gücümüzle çalışıyoruz. Sanal ticaret heyetleri ile eve kapandığımız dönemleri bile ticaret yapmaya devam ederek atlatmaya çalıştık. Bugün bu etkinliğimizde ağırlıklı Rus olmak üzere 700 yabancı iş insanını ağırlıyoruz. Gerekli tüm önlemleri alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ticari heyetimize katılan her yabancı ziyaretçinin alım yapma garantisi var. Fuarımız sektörümüze can suyu olacak” dedi. Salgının etkilerinden kurtulma adına düzenledikleri bu etkinliğin büyük önem taşıdığını vurgulayan Şenocak, “Salgından sonra düzenlenen ilk ticari heyet. Birçok ülkeden iş insanını Türk deri sektörüyle buluşturduk. İhracat rakamlarımızın daha da ileri seviyelere gelmesi adına kritik öneme sahip. Bu dönemde 700 yabancı iş insanını Antalya’da ağırlıyor ve onlarla ticaret yapıyor olmak bizler için çok önemli” şeklinde konuştu. “YABANCI ALICILAR ALINAN TEDBİRLERDEN MEMNUN” Antalya Leather & Fur Fashion Show’un sektöre olan katkılarına değinen Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Gürkan Gözmen ise, “Etkinliğimize başta Rusya olmak üzere Ukrayna, Polonya, Almanya, Makedonya, Lübnan, Kazakistan ve Belarus’tan gelen 700’ün üzerinde iş insanı katılım gösteriyor. 46 ihracatçı firmamız ile yaklaşık 3 bin 650 metrekareyi bulan bir alım heyeti düzenliyoruz. Bakanlığımızın belirlemiş olduğu Pandemi kurallarına titizlikle uyuyoruz. Yabancı alıcılar da alınan tedbirlerden fazlasıyla memnun. Sağlık hepimizin önceliği” diye konuştu.



KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

64 PANORAMA

Nylstar introduces yarn made from INVISTA recycled nylon 6.6 polymer with GRS Certification

The new Meryl ® Recycled yarns are part of the global strategy from Nylstar to provide circular economy solutions to the textile industry. Meryl ® yarn can now be produced with the Global Recycled Standard (GRS) certification using INVISTA recycled nylon 6.6 polymer. Though containing 50 % or more recycled content, the yarn will retain the world-renowned quality for which Meryl ® is known. INVISTA sources post-industrial nylon 6.6 material from its plant in Kingston, Canada, where fibers for airbags and carpets are produced. Through its proprietary process, INVISTA converts post-industrial fiber waste to pellet form and supplies it to Nylstar for spinning, enabling some of the world’s top fashion houses to deliver sustainable garments to the market. According to Alfonso Cirera, CEO and president of Nylstar, “We, through our Research Center for Advanced Recycled Materials, are the first to commercialize these recycled materials for use in fine denier yarns for the athleisure market.” Recycled Meryl ® yarns are available with additional sustainability solutions, including dope-dye colors, solvent and silicone-free, zero microplastic pollution, and natural stretch without elas-

tane. These yarn technologies were born from Nylstar’s commitment to reduce or eliminate the use of water, energy, and chemicals while promoting 100% recyclability in garment production. Nylstar is also currently working with retailers to rapidly develop collection and processing infrastructure to promote post-consumer recycling of garments made with Meryl ® yarns. According to Mark Delaplane, Vice President of Product Line Strategy at INVISTA, “Nylstar has the knowledge and technology to convert recycled polymer into specialty yarns. This is an exciting example of a win-win solution and preferred customer relationship that promotes environmental stewardship while delivering high quality products to the fashion industry.” Cirera added, “Thanks to our work with INVISTA, we can now offer our brand partners a new way to transition to closed-loop solutions without compromising the performance, hand-feel and durability consumers expect from Meryl ® yarns.”


“İşi profesyonellerine bırakın”

WEB OFSET

DÜZ OFSET

CİLT

AMBALAJ

‘nin matbaası

“İhlas Matbaacılık güvencesiyle”

Termal Kalıp

Yüksek tirajlı baskılara uygun, geniş gelişim töleransına sahip, net ve kaliteli baskı sağlayan özel bir kalıptır. Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep) 80.000 – 100.000 (UV Mürekkep)

Konvansiyonel Kalıp (Ctcp-LX)

UV-CTP kalıp kullanan üst düzey müşteriler için geliştirilmiştir. Yüksek hassasiyete sahip, yüksek tirajlı baskılara uygun, Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep) 50.000 – 100.000 (UV Mürekkep)

Detaylar İçin:

Detaylar İçin:

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel.: + 90 212 454 31 95 • www.afarkplates.com

Merkez Mahalasi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel.: + 90 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com


66 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

PolyOne launches MagIQ™ Non-Woven electret plus

PolyOne today launched a new functional additive for protective face masks as part of its Fiber Solutions portfolio. MagIQ™ Non-Woven Electret Plus improves the dielectric properties in face masks, extending filtration efficiency and the length of time masks will hold a charge. The Covid-19 pandemic is causing a need for greater numbers of N95 respirators and surgical masks than ever

before, resulting in a global shortage that stands at unprecedented levels. Although industry leaders are retooling to produce more masks, manufacturers and suppliers are struggling to bridge the gap between demand and supply. N95 and surgical masks both rely on multi-layer construction, with a middle layer made from melt-blown non-woven material. This layer filters out aerosols and particulates containing bacteria and viruses to protect the wearer and those around them. To give better particle blocking capabilities to this layer, fibers can be modified with an additive during extrusion before undergoing an electret charging process. The charged fibers are more effective in keeping particles out. “With proper ingredient selection and processing, MagIQ Non-Woven Electret Plus helps the middle layer of protective masks to effectively trap particles as small as 0.3 microns,” explains Gary Fielding, vice president, general manager, Color and Additives EMEA at PolyOne. MagIQ™ Non-Woven Electret Plus is commercially available in Asia and Europe. It can help manufacturers increase face mask filtration efficiency and shelf life as they work to meet increased global demand.



68 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

BİSSE’nin “WaterProof” gömlekleriyle lekeye son Türkiye’nin hazır giyimdeki en köklü markalarından BİSSE, Nanocare teknolojiye sahip yüzde 100 pamuk kumaşlardan ürettiği “waterproof” gömlekleriyle konforu artırırken çay, kahve vb. içeceklerin dökülmesiyle oluşan lekelere dur diyor. Nanocare teknoloji ile kalite ve performansın birleştiği “waterproof” gömlekler, günümüzde yenilikçi teknolojiyi kıyafete yansıtarak konforu öne çıkarıyor. BİSSE, 1976 yılından bu yana Ar – Ge ve teknolojiyi ön planda tutarak çevreye ve insan sağlığına duyarlı, uluslararası kalite belgesine sahip tesislerinde ürünler üretiyor.

SPX’ten okula dönüş koleksiyonu Brooks Brothers’ın Yaz koleksiyonu Dünyanın önde gelen isimlerinin tercihi olan Brooks Brothers, 2020 Yaz Koleksiyonu’nda dünyanın en özel tatil yerlerinden ilham alıyor. Brooks Brothers, yeni koleksiyonunu Doğu Amerika’dan, Hamptons New York’a, Cape Cod ‘dan Massachusetts’e ve İtalya’nın Portofino şehrine kadar birçok tatil yerinden esinlenerek hazırladı. Brooks Brothers, dünyanın her yerinden turistleri ağırlayan tatil bölgelerinden ilham alarak harmanladığı 2020 Yaz Koleksiyonu’nda öne çıkardığı karizmatik tasarımlar ve cesur yaklaşımlar ile bu yaz dikkatleri üzerinde topluyor. Sezonun ikinci yarısına özel pastel renklerde hazırladığı koleksiyonda çizgili ve desenli kalın madras, klasik gofre ve zamansız keten kumaşları hem rahatlığı hem de şıklığı tatilcilere bir arada sunuyor. Sezonun trendlerine uygun olarak hazırlanan tasarımlarda, Portofino kıyı binalarını süsleyen zengin renkleri anımsatan safir mavisi, deniz laciverti, yeşil, kırmızı ve altın sarısı gibi renkler öne çıkıyor. Brooks Brothers, tekne hayatı ve stilinden esinlenen yeni koleksiyonda stil sahibi erkeklere klasik, zamansız ve çarpıcı bir görünüm sunuyor. Çapa ve deniz feneri motiflerinin eşlik ettiği parçalarla beyaz pantolonlar, yaza hazır renk renk polo yaka model t-shirtler, keten ve non-iron gömlekler ve her bedene uygun kalıplarıyla farklı renklerde kombinlenen şortlar marin ve plaj modasının nabzını tutuyor.

Rahat geçen tatil günlerinden, yoğun okul günlerine uyum sağlayacak öğrenciler için okula dönüş heyecanı başladı. Türkiye’yi 30 yılı aşkın süredir en iyi outdoor ve extreme spor malzemeleriyle buluşturan SPX, tüm öğrencilere ve kendini her zaman öğrenci hissedenlere geniş ürün seçenekleri sunuyor. Dünyaca ünlü outdoor markaların sırt çantaları, spor ayakkabıları ve tişörtleri SPX mağazalarında öğrenciler ile buluşuyor. Öğrenciler için sırt sağlığına da önem vererek tasarlanmış sırt çantaları büyük önem taşıyor. İhtiyacınız olan her şeyi sırtınızda taşıma imkanı sunan Jack Wolfskin Velocity Sırt Çantası, merkezi hava kanalı, hava geçiren arka dolgusu ve nefes alabilen örgü örtü kumaşı sayesinde hareket ettikçe sırtınızı serin tutuyor. Okulda spor şık olmak isteyenler için dünyaca ünlü markaların spor ayakkabı modellerini aynı çatı altında buluşturan SPX, öğrenciler için de birçok alternatifi bir arada sunuyor. Okul yolunda, rahatlığa ve şık görünüme önem veren öğrenciler, yeni eğitim-öğretim yılı için aradıkları spor ayakkabı seçeneklerini SPX’te bir arada bulabiliyor. Esneklik sağlamak için tasarlanmış dış tabana sahip DC Switch Erkek Ayakkabı, okulda cool görünmek isteyen erkeklerin tercihi oluyor. Krem ve siyah seçeneği bulunan DC Switch Erkek Ayakkabı, okulda rahat bir gün geçirme imkanı sunuyor. SPX, okulda çocuklara hareket özgürlüğü sağlayan birçok ürünü öğrencilerle buluşturuyor. Yüzde 100 pamuktan üretilmiş, pantolon ve eteklerin üzerine giyebilecekleri Quiksilver t-shirtler ile öğrenciler rahat bir okul günü geçirebiliyor. Doğaya ve spora tutkuyla bağlı olanların markası SPX, çocukların okula dönüş heyecanına da ortak oluyor.


Yaz şıklığı için KİP’i takip et KİP’in şıklık ve rahatlığı buluşturan, güncel model seçkisine ve iddialı renk karmasına sahip 2020 Yaz Koleksiyonu’yla erkekler için yaz şimdi başlıyor. Erkek moda markası KİP, 2020 Yaz Koleksiyonu’yla hem şehirde hem de tatilde erkeklere mükemmel bir stil deneyimi sunuyor. Koleksiyonda yer alan renkli örme ceketler, keten-koton karışımlı jogger ve denim pantolonlar, bermudalar, renk renk vual, koton, keten ve baskılı gömlekler ile rengarenk polo pike t-shirtler, sweatshirtler, gömlek gibi tasarlanan, inceliğiyle sezon boyu tüm kombinlere dahil olabilecek yenilikçi trikolar KİP erkeğinin şık stiline rahatlık da katıyor.

RAMSEY maske ile sağlığınızı da stilinizi de koruyun Moda ve teknolojiyi buluşturan yenilikçi tasarımlarıyla erkek modasının öncü markası RAMSEY, Covid 19 salgınının etkilerinden korunmaya yönelik özel tasarım, yıkanabilir maskeler üretti. Hijyenik, renk ve desenleriyle de kullanıcısının daha iyi hissetmesini sağlamak için özel tasarlanan maskeler, %100 koton kumaştan üretildi ve bakterileri filtreleyen 4 katman ile yıkanabilir özelliğe sahip. Kayma ya da düşmeyi engelleyen özel aparatı da bulunan RAMSEY maskeler, kullanıcısının stiline şık bir şekilde eşlik edecek. RAMSEY fabrikalarında hijyenik bir ortamda yenilikçi teknolojilerle üretilen maskeler erkeklerin yanı sıra kadınların kullanımına da uygun olarak iki beden alternatifiyle hazırlandı.

LC Waikiki, okula dönüş heyecanını yaşayan çocuklara ve gençlere birbirinden şık ve kullanışlı modeller sunuyor. Gömlek, tişört, pantolon gibi parçaların yanı sıra okul için gerekli çanta, kalemlik ve suluk gibi ihtiyaca yönelik eşyalar da LC Waikiki okula dönüş koleksiyonunda yer alıyor. LC Waikiki’nin çocuklar ve gençler için hazırladığı okula dönüş koleksiyonu, zengin tekstil ürünlerinin yanı sıra işlevsel çantalar, kalemlikler ve sulukları da bir araya getiriyor. Her yaş grubundan öğrenciler için hazırlanan koleksiyonda okulun yanı sıra sosyal hayatında da kullanabileceği şık parçalar öğrencilerin beğenisine sunuluyor. Koleksiyonda uzun ya da kısa kollu rengarenk tişörtler polo ya da bisiklet yaka bej, siyah ve gri kumaş pantolonlarla uyum sağlıyor. Tüm zamanların klasiği dantelli çorapların yanı sıra eğlenceli desenlerin yer aldığı çoraplarla okul kombinleri renkleniyor. Parlak rugan ayakkabıların nostalji etkisi yarattığı koleksiyonda, aynı zamanda rahatlık sunan modern çizgilerin hakim olduğu modeller de karşımıza çıkıyor. Her yaş grubuna uygun tasarlanan ve kullanışlı okul çantaları, sloganlı ve baskı desenli kalemlikler, suluklar ve beslenme çantaları LC Waikiki okula dönüş koleksiyonunun olmazsa olmazları… Sporcu öğrencilerin vazgeçilmezi rengarenk fonksiyonel eşofman takımları ise sokakta da gözleri üzerine toplayacak. Kreş yaşındaki bebekler için pijamalar, ev ayakkabıları ve cıvıl cıvıl desenlerin öne çıktığı çanta ve suluklar koleksiyonda yer alıyor.

69 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Önümde okul üstümde LC Waikiki


70 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Yaz stilinde tropik esintilerin etkisi

Tommy Hilfiger organik t-shirtler ile konforlu hissedin Tommy Hilfiger’ın sürdürülebilirlik stratejisi ve vizyonu doğrultusunda 2020 İlkbahar Yaz koleksiyonunun genelini organik tasarımlar oluşturuyor. Koleksiyonda dikkat çeken organik ürünleri arasında t-shirtler özellikle de yaz aylarında kurtarıcı rol üstleniyor. Tommy Hilfiger’ın %100 organik koton ürünleri GDO’lu tohumlar kullanılmadan üretiliyor. Tohumların üretimi sırasında tarlalarda kimyasal böcek ilaçları kullanılmıyor ve bitkiler organik gübre ile besleniyor. Sulama büyük oranda yağmur suları ile yapılıyor. Tommy Hilfiger, koleksiyonundaki organik t-shirt’lerin hepsini %100 organik koton olarak üretiliyor. Dünyanın gündemini meşgul eden sürdürülebilir, karbon-nötr, demoratik, çeşitlilik ve minimalist kavramları Tommy Hilfiger’in 2020 İlkbahar-Yaz koleksiyonunda fazlasıyla göze çarpıyor. Markanın sürdürülebilir duruşu koleksiyonuna da yansıyor. Koleksiyondaki stillerin yüzde 75’inden fazlası, yüzde 100 organik pamuklu, geri dönüştürülmüş malzemeler, kaz tüyü alternatifleri ve düşük çevresel etkili denim gibi daha sürdürülebilir şekilde tedarik edilen unsurlar içeriyor. Bazı tasarımlarda, atık plastikten hazırlanan yenilikçi materyaller ile yüzde 100 organik pamuk kullanıyor. Ambalaj tasarımlarında ise plastikten uzak durularak geri dönüştürülebilir malzemelere yönelmeye özen gösteriliyor. Bitki ve mineral özlerinde türetilen doğal boyaların kullanıldığı TOMMY HILFIGER tasarımları, üretim sırasında daha az enerji ve su tüketimiyle dikkat çekiyor. Kapsül koleksiyon, inovasyon yaklaşımını benimserken şık ve modern stile sadık kalıyor. Yüzde 100 organik pamuk, geri dönüştürülmüş polyester iplik ve daha sürdürülebilir detaylarla üretilen, doğal boyalı pastel tonlardaki stiller, özellikle yumuşak ve feminen görünümleriyle öne çıkıyor.

Doğanın enerjisinden ilham alarak güçlü bir koleksiyon sunan Cacharel, yaz stilinde tropik esintiler taşıyan desenlerle doğadaki farklı renk tonlarını birbiriyle harmanlayarak, mevsimin ferahlığını his-settiren tasarımlar sunuyor. Cacharel, koleksiyonundaki parçalar ile çabasız şıklık sunarken canlı ve dengeli görünüm sağlıyor; tropik yaşamın güçlü sembollerini minimalist bir yaklaşım ile yorumlu-yor. Yaprak desenlerinin yer aldığı pamuklu gri gömlekle çizgisel bir dinamizm yaratan koleksiyon, balık desenlerini küçük ve sade uygulamalarla resmediyor. Doğanın sakinleştirici etkisi, minimal çizgiler ve görsel zenginliği yüksek parçalar ile şehir hayatına taşınıyor. Cacharel, kişisel stil doku-nuşlarına verdiği değeri koleksiyonunda vurguluyor ve tüm ürünlerinde renk, desen ve kumaş bü-tünlüğü sağlıyor. Yüzde yüz deri olan ayakkabılarında hâkî ve mercan renklerini bir arada kullana-rak birçok kombine uyum sağlayabilecek modellere koleksiyonunda yer veriyor. Pamuk kumaştan üretilmiş bermudalarında birçok renk seçeceği sunuyor. Farklı model ve bedenleri kombinleme imkânı sağlayan mono yakalı, slim fit Mix&Match takım elbisesisinde tropik yaşamın çağrıştırdığı açık mavi gökyüzünün canlı enerjisini somutlaştırıyor.



72 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2020

Yazın aradığınız rahatlık Timberland’de

Ipekyol ile zarafet dozu yüksek bir mevsim Modern dünyaya adapte olan güçlü tasarımlar, Ipekyol Sonbahar-Kış 2020-2021 Koleksiyonu’nda bir araya gelerek yalın bir etki bırakıyor. Farklı kalıplarıyla standart formlardan çıkan ve geometrik detaylarıyla gündeme gelen parçalar, yeni sezonda ilham veren bir şıklık sunuyor. Stil hikayenize eşlik eden total görünümler, şehir hayatına kolaylıkla adapte olurken, ekoseli ceket veya farklı desen oyunlarıyla öne çıkan bluzlar, smart casual bir görünümün öncüsü oluyor. Minimal parçalarla çarpıcı kombinlere imza atan yüksek modanın yeni gözdesi yelekler ise bu sezon, takım oyunlarının en etkili oyuncusu. Sade bir görünümü hareketlendirecek volümlü kol detayları, maksi ve mini elbiselerle romantik bir stil anlayışı sergiliyor. Ceket ve hırkalar birbirinden farklı düğme detaylarıyla öne çıkarken, denim ile samimi bir uyum yakalayan oversize gömlekler, gündüzden geceye kolaylıkla adapte edilebilen kilit parçalar olarak dikkat çekiyor. Geometrik desenli astar detaylarıyla soğuyan havalara eşlik eden ceket ve yün paltolar ekose, kaz ayağı desenleriyle gardıroplarda yerini almaya hazırlanıyor. Mevsimin doğal tonlarından ilham alan Ipekyol Sonbahar-Kış 2020-2021 Koleksiyonu kahve tonlarının yanı sıra, sıcak sarı ve hardallar, tarçınlar, klasik siyahlar ve naif beyazlarla sezonun ana renk kartelasını oluşturuyor. Son birkaç sezondur yepyeni bir renk seçkisi sunan asil morlar, romantik lilalar ve maviler ise koleksiyona zengin bir görünüm katan yeni renkler arasında yerini alıyor. Geometrik toka formlu ekose babetler ve sezonun yükselen trendi kare burun çizmeler ise şehrin sokaklarında feminen bir duruş sergiliyor. Gece okazyonlarında parlamaya hazır küpeler, kusursuz clutch’larla vurgulu bir etki sunarken stilinize son dokunuşu yapan tamamlayıcı parça niteliğinde.

Yaz mevsiminde aile boyu rahatlık arayanlar için Timberland çok fazla seçenek sunuyor. İkonik tekne ayakkabıları, çevre dostu erkek tekstil ve sneakerların yanı sıra geniş kadın sandalet koleksiyonu tatil bavuluna olduğu kadar şehir hayatına da kolayca uyum sağlıyor. Timberland’in rahat olduğu kadar hafif ve renkli unisex çocuk sandaletleri ise bantlı, burnu açık modellerden ve darbelere ekstra koruma sunan yarı kapalı modellerden oluşuyor. Yaz sandalet koleksiyonu ile Timberland kadınlara çapraz, çift bantlı, parmak arası düz seçeneklerin yanı sıra, ikonik botlardan ilham alan ultra rahat mini topuklu ve bu sezon ilk kez tanıtılan yumuşak deri, kauçuk tabanlı platform topuklu modeller de sunuyor. Bu yaz renkli pololara ve t-shirt modellere 3D kabartmalı logolar ve organik pamuk kumaşlar eşlik ediyor. Organik pamuk ve yumuşak kotonlu pololarda mavinin ve yeşilin her tonu, sarı ve kırmızılar göz alıyor. T-shirtlerde büyüyen ağaç logosu ve kabartmalı yazılar kadar her erkeğin her sezon favorisi olan düz basic modeller ister klasik renklerde ister parlak renklerde yine revaçta.

Nine West ile yaz kombinlerine şık dokunuş İkonik topuklu ayakkabı markası Nine West; stilettolarıyla olduğu kadar espadril ve platform topuklu ayakkabılarıyla da dikkat çekiyor. İster şehirde ister tatilde her tarza uygun ayakkabı bulabileceğiniz Nine West, 150 TL’den başlayan fiyatlarla eforsuz şıklık sunuyor. Modern ve güçlü kadınların stilinden aldığı ilhamla koleksiyonlar hazırlayan Nine West, sezona damgasını vuran ayakkabı modelleriyle kadınların vazgeçilmez adresi oluyor. Birbirinden zarif ve şık tasarımlarıyla dikkat çeken Nine West; sandalet, espadril ve platfrom topuklu ayakkabı modelleriyle adından söz ettiriyor. Koleksiyonda öne çıkan hasır detaylı dolgu topuklu sandaletler, uzun uçuş uçuş elbiselerle kombinleniyor. Bilekten bağlamalı stilettolar, jeanlerle mükemmel uyumu yakalarken, kare ökçeli terlikler ve kısa topuklu sandaletler ise rahat taban yapıları sayesinde konforu şıklıkla yaşamak isteyenlerin tercihi oluyor.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.