Konfeksiyon Teknik October 2020

Page 1

ISSN 2148-9246

CLOTHING TECHNOLOGY MAGAZINE EKİM OCTOBER 2020 www.konfeksiyonteknik.com.tr

KYSD’nin Katkılarıyla




www.etiketsizmarkalama.com


www.etiketsizmarkalama.com


İMTİYAZ SAHİBİ İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA Publisher H. Ferruh IŞIK GENEL MÜDÜR (SORUMLU) General Manager (Responsible) Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief Prof. Dr. Cevza Candan YAYIN KURULU Editorial Board Prof. Dr. Bülent Özipek Prof. Dr. H. Rıfat Alpay Prof. Dr. Yalçın Bozkurt Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş Prof. Dr. W. Oxenham Prof. Dr. Emel Önder Prof. Dr. Yusuf Ulcay Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner

REKLAM DANIŞMANI Advertisement Consultant Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Foreign Relations Manager Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

TEKNİK MÜDÜR Technical Manager Tayfun AYDIN tayfun.aydin@img.com.tr GRAFİK & TASARIM Graphics & Design Hakan SÖZTUTAN hakan.soztutan@img.com.tr DİJİTAL VARLIKLAR MÜDÜRÜ Digital Assets Manager Emre YENER emre.yener@img.com.tr WEB DEVELOPER Amine Nur YILMAZ amine.yilmaz@img.com.tr ABONE VE DAĞITIM Subsc­rip­ti­on and Cir­cu­la­ti­on Ma­na­ger İsmail ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr

AD­R ES | He­a d Of­fi­ce İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 www.konfeksiyonteknik.com.tr e-ma­il: ali.erdem@img.com.tr BASKI | Printed By | İH­L AS Ga­ze­te­ci­lik A.Ş. İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 A/41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 30 00 BÖL­GE TEM­S İL­Cİ­LİK­LE­R İ BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA | Me­t in DE­M İR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives KOREA | Jes Media Int. Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr BİLGİ / Information Konfeksiyon Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Konfeksiyon Teknik is published monthly. Ad­ver­t i­s e­ments res­pon­s i­b i­li­t i­e s pub­lis­hed in our ma­g a­z i­ne per­ta­in to ad­ver­t isers.


Hem kökleri merkezinin bulunduğu bölgede çok sağlam hem de bütün dünyada kendini evinde hissediyor. Groz-Beckert’i farklı yapan özellik bu. Endüstriyel makine iğnelerinin, hassas makine parçalarının ve sistemlerin dünyada lider üreticisi olarak, ürünlerimizin ve servislerimizin kalite ve hassasiyet standartlarını mümkün olan en yüksek seviyede tutuyoruz. Yaklaşık 9.000 çalışanımız ve örme, dokuma, keçe, tafting, tarak ve dikiş alanlarında kullanılan yaklaşık 70.000 adet ürün çeşidimiz ile tekstil endüstrisine en ideal desteği sunuyoruz. Ve 1852’den beri bu şekilde sizi hedeflerinize ulaştırıyoruz. Ücretsiz myGrozBeckert Uygulaması

Groz Beckert Turkey Tekstil Makine Parç.Tic.Ltd.Şti. Gen.Ali Rıza Gürcan Cad. Alparslan İş Merkezi No: 29 / 1-2-3 34169, Merter, İstanbul, Türkiye T: 0212-9246868 | F: 0212-9246869 info.turkey@groz-beckert.com www.groz-beckert.com


Dünyayı etkisi altına alan ve ülkelerin ekonomilerinde ciddi daralmalara yol açan COVID-19 pandemi süreci, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünü de etkiledi. Salgın sürecinde 30 milyar dolar seviyesinde bulunan iç pazarda da dünyaya paralel olarak yaşanan daralma yüzde 13 olarak gerçekleşti. Ancak sektör, üç aylık sıkıntılı dönemden sonra hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Hazır giyim endüstrisinin Türkiye ekonomisi için kritik öneminin salgın sürecinde bir kez daha görüldü. Krizden çıkışta ilk ışığı yakan hazır giyim ve konfeksiyon oldu. Salgınla birlikte tedarik zincirinde ve tüketim alışkanlıklarında ciddi değişimler yaşanıyor. Değişen tedarik zincirinde Türkiye’nin stratejik konumu ve üretimdeki yetkinliği sayesinde alım grupları yönünü Türkiye’ye çevirdi. Salgınla birlikte dünya tedarik zinciri de değişti. Küresel markalar, uzak ülkelerden tedarik ve uzun dönemli stok yapmanın büyük finansal kayıplara ve yıkımlara neden olabileceğini salgın döneminde gördüler. Avrupalı markalar, artık ihtiyaçlarını yakın bölgelerden, minimum stokla ve hızlı döndürebilecekleri ülkelerden tedarik etme yoluna gidecekler. Avrupa’nın yanı sıra ABD’de Ali ERDEM Yazı İşleri Müdürü News Editor

de büyük bir potansiyel var. Hedef pazarlarımız arasında yer alan ve yılda 100 milyar doların üzerinde hazır giyim ürünü ithal eden ABD’den Çin ile ticaret savaşı nedeniyle Türkiye’ye bir yönelim gözlemleniyor. Hazır giyimde global pazarlardan Türkiye’ye yönelen siparişlerdeki artış, kapasite sorununu gündeme getirdi. Dış pazarlardan gelen talebin hızlı arttığını dile getiren hazır giyim temsilcileri, yaşanabilecek kapasite sorununa dikkat çekerek, büyük ölçekli yatırım çağrısı yaptı. Sektör temsilcileri, kapasite sorunu yaşanmaması için hızla büyük ölçekli yeni yatırımların devreye girmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Avrupa’da ve Türkiye’de normalleşme adımları atıldıkça siparişler arttı, Türkiye tedarik zincirinde tercih edilen ülke oldu. ABD’den gelen siparişler de artmaya başladı. Bunları karşılamanın tek yolu yatırım.

EDİTÖR

6 EDİTÖR

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Hazır giyimde yeni fırsatlar

KYSD’nin bu yıl 5.’sini düzenleyeceği “Tekstil Aksesuarları Trend ve İnovasyon Etkinliği” sanal ortamda gerçekleşecek. Hazır giyim ve yan sanayicileri etkinliğe katılmaya davet ediyoruz.



8 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

TİM Başkanı İsmail Gülle:

“Pandemi fırtınasından güçlenerek çıkıyoruz” TİM President İsmail Gülle:

“We are getting stronger from the pandemic storm” TİM Başkanı İsmail Gülle, “ İhracatçılarımız, bu zorlu şartlarda dahi, geçen yılın ağustos ayına oldukça yakın bir seviyede ihracat gerçekleştirdiler. Küresel ticaret penceresinden bakıldığında ise, ülkemizin ihracatının çoğu ülkeye göre olumlu bir seyir izlediği görülüyor. Dalga dalga tüm dünyayı saran pandemi fırtınasından,

TIM President İsmail Gülle said “Even under these difficult conditions, our exporters exported at a level very close to August last year. When viewed from the global trade perspective, it is seen that our country’s exports follow a positive course compared to most countries. We are getting stronger step by step from the

Türkiye’nin ihracatı 2020 yılı ağustos ayında 12 milyar 463 milyon dolar oldu. 8 sektör tarihinin en yüksek ağustos ayı ihracatına ulaşırken, 85 ülkeye ihracat 516 milyon dolar arttı. Aralarında İngiltere, Almanya, Fransa ve Hollanda’nın da yer aldığı tam 14 ülkeye her sektör ihracat gerçekleştirmeyi başardı. Turkey’s exports was 12 billion 463 million dollars in August 2020. While 8 sectors reached the highest export in August, exports to 85 countries increased by 516 million dollars. Each sector managed to export to 14 countries, including England, Germany, France and the Netherlands..


adım adım güçlenerek çıkıyoruz. Küresel ticarette son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendiren TİM Başkanı İsmail Gülle, “ Farklı değişkenlerin küresel ticareti etkilediği bir dönemdeyiz. Uluslararası kuruluşlar, 2020 yılında 2.Dünya Savaşı sonrası en büyük daralmanın yaşanacağı beklentisini hala korumaktalar. Öyle ki, Dünya Ticaret Örgütü küresel mal ticaretinin yılın ikinci çeyreğinde rekor düzeyde düştüğünü açıkladı. Küresel ticaretin nabzını ölçen mal ticaret barometresi 84,5 puana kadar geriledi. Pazarlarımızda vaka sayılarının artışıyla ortaya çıkan bu belirsizlik ihracatımızda dalgalanmaların yaşanmasına neden olmaktadır” dedi.

“We have been an example to the world” Stating that they foresee that such and similar contractions may occur in international trade, Gülle said: “Our exporters have exported at a level that is very close to August of last year, even under these difficult conditions. Our export figures in the last three months, which came with normalization, show that we are rapidly adapting to the needs of the new era. The work carried out by our government during the pandemic process has a huge share in the success of this quarter, where we have the wind behind us.“

“DÜNYAYA ÖRNEK OLDUK” Yeni normalde uluslararası ticarette bu ve benzeri daralmalarını yaşanabileceğini yaptıkları projeksiyonlarda öngördüklerini söyleyen Gülle, şunları kaydetti: “İhracatçılarımız, bu zorlu şartlarda dahi, geçen yılın ağustos ayına oldukça yakın bir seviyede ihracat gerçekleştirdiler. Normalleşmeyle gelen son üç aydaki ihracat rakamlarımız, yeni dönemin ihtiyaçlarına hızla adapte olduğumuzu gösteriyor. Rüzgarı arkamıza aldığımız bu üç aylık periyottaki başarılarda hükümetimizin pandemi sürecinde gerçekleştirdiği çalışmaların payı çok büyük. “

“Our export is positive according to most countries” Stating that Turkey’s economy has reached its growth exceeded expectations in the first two quarters of 2020 Gülle said “In the first quarter of 2020, our country became the country with the highest growth rate among both OECD countries and G-20 countries with a growth rate of 4.5 percent. Second quarter data, which increased the impact of the pandemic also shows that Turkey’s positive performance exhibited by many countries. When viewed from the global trade window, it is seen that our country’s exports follow a positive course compared to most countries. Turkey, a strong investment in the new period will continue to be a pioneer in the production and export infrastructure and export growth”. Export to 85 countries increased by 516 million dollars Turkey despite the negative outlook in global trade, exports to 85 countries in August managed to raise 516 million dollars. In 51 of these 85 countries, the increase was 10 percent and in 22 of them more than 50 percent. Among these countries, the USA with an export increase of 64.2 million dollars, Belgium with an export increase of 59.3 million dollars and Israel with an export increase of 35.7 million dollars attracted attention compared to August last year. The leader of the month of August was the Ready-to-Wear sector with exports of 1 billion 546 million dollars, while the Automotive sector was the second with exports of 1 billion 545 million dollars, and Chemical Substances came third with exports of 1 billion 375 million dollars.

“İHRACATIMIZ ÇOĞU ÜLKEYE GÖRE OLUMLU SEYREDİYOR” 2020’nin ilk iki çeyreğinde Türkiye ekonomisinin beklentilerin üzerinde büyüme rakamına ulaştığını söyleyen Gülle “2020’nin ilk çeyreğinde ülkemiz, yüzde 4,5’luk büyüme oranıyla gerek OECD ülkeleri gerekse G-20 ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını yakalayan ülke oldu. Pandeminin etkisini giderek artırdığı ikinci çeyrek verileri de Türkiye’nin pek çok ülkeye göre olumlu performans sergilediğini gösteriyor. Küresel ticaret penceresinden bakıldığında ise, ülkemizin ihracatının çoğu ülkeye göre olumlu bir seyir izlediği görülüyor. Türkiye, güçlü yatırım, üretim ve ihracat altyapısıyla ihracatta ve büyümede öncü olmaya yeni dönemde de devam edecektir” şeklinde sözlerine devam etti. 85 ÜLKEYE İHRACAT 516 MİLYON DOLAR ARTTI Türkiye küresel ticaretteki olumsuz tabloya rağmen ağustos ayında 85 ülkeye ihracatını 516 milyon dolar artırmayı başardı. Bu 85 ülkenin 51’inde artış yüzde 10’un, 22’sinde ise yüzde 50’nin üzerinde gerçekleşti. Bu ülkeler arasında, geçtiğimiz yılın ağustos ayına göre 64,2 milyon dolar ihracat artışıyla ABD, 59,3 milyon dolar ihracat artışıyla Belçika ve 35,7 milyon dolar ihracat artışıyla İsrail dikkat çekti. Ağustos ayının lideri 1 milyar 546 milyon dolarlık ihracat ile Hazırgiyim sektörü olurken, 1 milyar 545 milyon dolar ihracat ile Otomotiv sektörü ikinci, 1 milyar 375 milyon dolar ihracat ile Kimyevi Maddeler üçüncü oldu.

9 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

pandemic storm that surrounds the whole world in waves”. Evaluating the recent developments in global trade, TİM President İsmail Gülle said, “We are in a period where different variables affect global trade. International organizations still maintain the expectation that the biggest contraction will occur in 2020 after World War II. So much so, the World Trade Organization announced that the global commodity trade fell at a record level in the second quarter of the year. The commodity trade barometer, which measures the pulse of global trade, dropped to 84.5 points. This uncertainty, which arises with the increase in the number of cases in our markets, causes fluctuations in our exports.”


10 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Baldwin installs six precision spray systems for textile manufacturers Fabric finishing and sanforization systems installed in the US and Turkey to enhance productivity. Baldwin Technology Company Inc. has successfully installed six new fabric finishing and sanforizing precision spray systems in the US and Turkey. Despite the COVID-19 pandemic, the installations were completed in just 60 days, thanks to close collaboration between onsite Baldwin textile team members, local agents and remote support from the company’s product and technology center in Sweden. For textiles, non-wovens and technical textiles, Baldwin’s precision spray technology processes a wide range of low-viscosity water-based chemicals, such as softeners, anti-microbial agents, water repellents, oil repellents, flame retardants and more. These systems enable fabric producers to significantly reduce chemical and water consumption, while speeding up production times and eliminating production steps, including drying and bath changeovers when switching fabric colors. “Our customers are major manufacturers in fabric dying, finishing and remoistening, and we want to provide outstanding service and support—even in times like this,” said Rick Stanford, Business Development Leader at Baldwin and the commercial leader of the US installations. “Not only does our precision spray technology enhance productivity in their process, but there is also zero waste, which goes hand-in-hand with the increased sustainability focus in the textile industry.” In North Carolina, two new TexCoat G4 precision spray systems are now in production with major international vertical manufacturers of outdoor living, performance fabrics and automotive fabrics. In Georgia, a major vertical manufacturer of workwear and protective fabrics installed a sanfor precision spray system, which has

helped the customer obtain deeper penetration of moisture into fabrics treated with durable water repellents. In Turkey, three new TexCoat G4 systems were installed in Çorlu, northwest of Istanbul, for a large producer of knit fabrics, such as T-shirts. “In Turkey, the manufacturer purchased and installed one TexCoat G4 system before COVID-19, and the customer was so pleased with the results that, during the pandemic, three more were purchased,” said Simone Morellini, Sales Manager-EMEAR at Baldwin and the commercial leader of the Turkish installations. “The systems were manufactured and installed during the lockdown, and now, all four systems are up and running, and being used heavily on a daily basis.” “With the success we have seen, we plan to apply the same strategies for upcoming installations, including the next one in Honduras: strong local management and customer coordination, combined with effective remote support during the installation,” said Stanford.


Siz de katılın,

KYSD’ye üye olun... Sektörümüzün sorunlarına çözüm bulmak, gücüne güç katmak, temsil kabiliyetini arttırmak ve sektörümüzü el ele verip daha yukarılara taşımak için siz de KYSD ailesine katılın.

KYSD - KONFEKSİYON YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ

GİYİMKENT SİTESİ, 11. SOKAK NO: 66A ESENLER - İSTANBUL T: 0212 438 12 96-97 F: 0212 438 12 98

www.kysd.org.tr kysd@kysd.org.tr


Her risk beraberinde yeni fırsatlar getirir. Covid-19 salgınıyla birlikte bireylerin ve kurumların hareket kabiliyetleri ister istemez daralmış oldu. Ancak fiziki anlamda azalan bu mobilite dijital yönden daha yoğun ve etkin bir hareketliliği bizlerle tanıştırmış oldu. Unutmayalım ki, yaşamın içerisinde süregelen bu değişime çok güçlü ya da çok zeki olanlar değil uyum sağlama yeteneği yüksek olanlar tutunabileceklerdir. Bizler de KYSD ve sektör olarak bu ani dönüşüme adapte olmaya gayret etmeliyiz. Bu anlamda yaptığımız ilk proje bu yıl 5.’sini düzenleyeceğimiz Tekstil Aksesuarları Trend ve İnovasyon Etkinliği’mizi sanal ortama taşımak oldu. Sektörümüzün büyük teveccühüyle karşılaştığımız bu organizasyon hem devamlılık hem de çağcıl olması yönünden birçok ilki beraberinde getiriyor. Katılımcı firmalarımızın dijital ortamda sergileyecekleri en yeni ürünler bir tıkla alıcılarla buluşabilecek. Bu yeni teknoloji sayesinde fuar altyapımız seminerleri, trend alanları ve diğer tüm özellikleDr. Murat Özpehlivan Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

riyle sanal ortama aktarılmış olacak. Ağır geçen pandemi sürecinde firmalarımıza yeni pazarlama kanalları açılarak bir nevi can suyu verilmiş olacak. Birçok meclis, oda, birlik ve STK’nın desteklediği organizasyonumuz ülkemizin küresel düzeyde markası olma adına her yıl gelişiyor ve büyüyor. Bu açıdan bizlere güvenen, inanan ve etkinliğimize katılım gösteren tüm değerli firmalarımıza ve kıymetli başkanlarımıza derneğimiz ve yönetim kurulumuz adına şükranlarımızı sunuyorum. Önümüzdeki yıllarda kalıcı hale gelecek ve sektörümüzü geleceğe taşıyacak güçlü bir organizasyonun hep birlikte temellerini atıyoruz. Ülkemiz ve dünya zor süreçlerden geçerken bizler küresel anlamda söz sahibi olan bir sektör olarak bugünü doğru okuyarak geleceğimizi kurguluyoruz. Süreç yönetimini doğru projelendirme adına gerek yönetim kurulumuz, gerek fuar komitemiz gerekse

KYSD

12 KYSD

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Gücümüz birliğimizdir...

de paydaşlarımızla sürekli istişare halindeyiz. Umuyorum ki bu yeni heyecanı hep birlikte başarıyla yaşayacak ve fuarımızın 5.’sini büyük bir birliktelik ve coşkuyla gerçekleştireceğiz. Bu dilek ve temennilerle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nızı kutluyor, saygılar sunuyorum.



14 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Boyteks Dar Dokuma, 33 yıllık tecrübesi ile değer üretiyor

33 yıllık tecrübesiyle dar dokuma alanında hizmet veren Boyteks’in amacı, müşterilerine daha iyi hizmet, daha iyi ürün ve daha kısa terminde ürün verebilmektir. Hazır giyim ürünlerine aksesuar imalatı yapan Boyteks Dar Dokuma, sektöre başladığı 1988 yılından bu yana başarılı çalışmalarını sürdürüyor. Firma, tekstilde kullanılmakta olan dar dokuma, jakarlı dar dokuma, şerit, örme ve kordon imalatı yapmakta. Boyteks, tekstil sektörünün ihtiyacı olan tüm ürünlerin üretimini kendi bünyesinde gerçekleştirebilme kapasitesine sahip. Bu sayıdaki söyleşimizi dar dokuma sektöründe önemli yeri olan Boyteks’in Kurucusu Sezai Boyraz’la gerçekleştirdik.

Firmanızın üretim konusu nedir, ne zaman kuruldu, kısaca özetler misiniz? “Firmamız 1988 Eylül ayında kuruldu. Dar dokuma konusunda üretim yapmaya başladık. Piyasanın ihtiyaçlarına göre spor giyim, dış ve iç giyimde kullanılan lastik, şerit, balık sırtı şeritleri yapmaya başladık. Ülkemizde tekstilin gelişmesine paralel olarak zaman içinde firmamız da gelişme göstermiştir. Bu doğrultuda ihtiyacımıza göre makine parkurumuzu da artırma yoluna gittik. 1996 yılında o zamanlar


henüz yeni çıkmış olan Jakarlı dar dokuma makinalarının yatırımına girdik. Bu yatırım sonucunda jakarlı lastik ve şeritleri de üretimimize kattık. Bu alanda ülkemizde ilklerden birisiyiz. Firmamız her geçen yıl yatırımlarına devam ederek üretim kapasitesini artırdı. Daha sonra 2005 yılında örme makinalarının yatırımına girdik ve müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. 2017’de de kordan makinalarının yatırımına girdik ve bu alanda da üretim yaparak müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılıyoruz.” Ürettiğiniz ürünleri iç piyasaya veriyorsunuz. İhracatınız da var mı? “Evet, üretimimizi iç piyasaya veriyoruz. Ayrıca ihracatımız da var ve geliştirmeye çalışıyoruz. İhracatımızı Tunus, Cezayir, Fas, Mısır, Bulgaristan, Romanya,

SÜRECİ İYİ YÖNETENLER DEVAM EDECEK Müşterilerin taleplerine göre üretim yaptıklarını belirten Boyteks Dar Dokuma Sahibi Sezai Boyraz, “Müşterilerin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyoruz. Sipariş üzerine çalıştığımız için piyasa şartlarına göre zaman zaman boşluklar olabiliyor. 2018 yılından itibaren sektörde bir duraklama olmasına rağmen şu an için bir hareketlilik var fakat ne kadar devam edeceği konusunda bir tahminimiz olmuyor. Kısacası önümüzü tam olarak göremiyoruz. Üretimde oluşacak boşluk, bizleri sıkıntıya sokuyor. Son üç yıldır tekstil sektöründe duraklamalar olsa da, diğer sektörlere göre sektörümüzü biraz şanslı görüyorum. Çarkı döndürebilecek kadar iş yapıyoruz. Bu süreci ayakta kalarak atlatabilmek bir başarıdır. Tecrübe ve deneyimimizle bir bu süreci atlatabilecek durumdayız. Şunu da belirtmek isterim ki, Türkiye’de tekstil hiçbir zaman bitmez. Ülkemizin çok avantajlı bir konumu var. Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ülkelerine çok yakın. Çevremizdeki ülkelere pazarlama yapabilecek durumdayız. Üretmiş olduğumuz aksesuarlar, bütün ürünlere değer ve albeni katar. İç giyimde dar dokumanın kalitesi çok önemli. Kullanılan iplikler özel iplikler olduğundan insan sağlığına zarar vermez. Burada kullanılan iplikler sağlığa, çevre ve doğaya saygılı ürünler olmak zorunda. Neticede bu ürünler insan vücuduna temas ediyor” dedi.

15 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Sırbistan, Makedonya gibi ülkelere yapıyoruz. 33 yıllık tecrübeyle ve kendimizi sürekli yenileyerek sektörün önemli yapı taşlarından biri olduğumuza inanıyoruz.”


16 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

SORUMLULUK HEPEMİZİN Pandemi sürecinin diğer firmaları etkilediği gibi kendilerini de etkilediğini dile getiren Boyraz, “Firma olarak Devlet’in belirlemiş olduğu maske-mesafe ve temizlik kurallarına elimizden geldiğince uyuyoruz. Şimdiye kadar firmamızda ve çalışanlarımızda bir sıkıntı yaşamadık. Bundan sonra da kurallara uyarak hayatımızı devam ettireceğiz. Bu arada pandemi konusunda bütün vatandaşlarımızın daha duyarlı olması gerekiyor. Herkes birbirine daha saygılı ve yaşam hakkını gözetmesi gerekir. Bu tür olaylar tüm toplumu ilgilendirdiği için daha dikkatli olmak zorundayız” şeklinde ifade kullandı.

YAN SANAYİİ ÖNEMLİ BİR SEKTÖR Yan sanayimizin sektöre katkıları hakkında da açıklamada bulunan Boyraz, aksesuarın önemi hakkında şunları söyledi. “1980’lerden itibaren tekstil sektörü Türkiye’de gelişmeye başlayınca, aksesuarlar genelde dışardan geliyordu. Zaman içerisinde aksesuar üretimi ülkemizde üretilmeye başlandı ve bazı aksesuar üreten firmalarımız tekstil firmalarına ürünlerini onaylatmaya başladı. Böyle olunca yerli aksesuar üreticileri ciddi yatırımlar yaparak sektörümüze ciddi katkıda bulundu. Şu anda aksesuar sektörü hazır giyimin önüne geçmiş bulunuyor. Aslında hazır giyim ile aksesuar ayrılmaz bir ikili. Siz hiç aksesuarı olmayan bir ürünün ihraç edildiğini veya piyasaya sürüldüğünü gördünüz mü? Bu olamayacağına göre, aksesuarlar, hazır giyime artı değer katan ürünlerdir. Biz birlikte daha güçlü oluruz. Onun için hazır giyimde aksesuar son derece önemlidir. Hazır giyim olmazsa da bizim ürünler pek fazla bir şey ifade etmez. Hazır giyim ve aksesuar birbirini tamamlayan ikiz kardeş gibidir. Birisinin yokluğu ürünü öksüz bırakır. Bugün dünya çapında üretim yapan firmalarımız var. Bu firmalarımız ciddi yatırım ve Ar-Ge çalışmalarından sonra dünyanın bütün ülkelerine doğrudan veya dolaylı olarak ihracat yapabiliyor.”


Ä°malat

www.ataimalat.com


Sektörden haberdar olmak için takip ettiğim iki etkinlik var: Birincisi, genellikle mayıs ayında ve yılda bir kez düzenlenen, ama pandemi sebebiyle bu yıl hem nisan hem de ağustos ayında iki kez gerçekleşen “Satın Alma Stratejileri Konferansı”. İkincisi, bu yıl on üçüncüsü düzenlenen “İstanbul Moda Konferansı”. Her iki etkinlik de Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından organize ediliyor. Satın Alma Stratejileri Konferansı’nda Türkiye’deki en önemli alım ofislerinin temsilcileri misafir ediliyor ve bu ofislerin hem üreticilerinden beklentileri hem de gelecek stratejileri konuşuluyor. İstanbul Moda Konferansı ise iki gün sürüyor ve birinci günde konferansın içeriğine bağlı olarak konusunun uzmanı yerli ve yabancı konuşmacılar misafir ediliyor ve görüşleri öğreniliyor. İkinci günde ise alım ofisleri ile üreticiler arasında B2B görüşmeleri oluyor. Bu minvalde geçtiğimiz hafta (8-9 Ekim) gerçekleşen İstanbul Moda Konferansı’na değinmek istiyorum. Konferans’ın bu yılki sloganı “Fashion’s Wake up Call!” idi. Konferans hem etkinliğin web sitesinden hem de Bloomberg HT Haber Portalı’ndan canlı olarak yayınlandı; özetle hem sürdürülebilirlik hem de dijitalizasyon konuları tartışıldı, pandemi koşullarında iş yapma deneyimleri paylaşıldı. Suat Küçüker Permes Türkiye Yöneticisi s.kucuker@permess.com.tr

Konferansın bu yıl TGSD ve İTHİB öncülüğünde düzenlenmesi ise vurgulanması gereken başka bir nokta. Dinlediğinizde hakikaten sektörün gücünü de eksikliklerini de iyi bildiği açıkça anlaşılan, konularında ehil olan iki başkan Hadi Karasu ve Mustafa Gültepe’nin bu zor dönemde bu iki kurumun başında olmasının hepimiz için büyük şans olduğunu düşünüyorum. Her iki konferans da bu yıl pandemi koşulları sebebiyle internet üzerinden gerçekleşti. İlk defa sanal olarak düzenlenmesi sebebiyle bazı teknik problemler yaşansa da her iki etkinlik de gayet doyurucu ve ufuk açıcıydı. Benim oldukça yararlandığım bu iki etkinliği bu sektörde olan her işletmenin takip etmesini, hatta ihracat pazarlarını genişletmek isteyen üreticilerin B2B etkinliğine mutlaka katılmasını öneririm.

TELA

18 TELA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

İstanbul Moda Konferansı

Halihazırda 17 Milyar TL olan ihracatı paylaşmamız değil, bu tutarı 35 Milyar TL’ye çıkarmamız gerektiğini düşünüyor ve bunun için güç birliğine ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. Bu düşünceyi paylaşan meslektaşlarımı bu etkinlikleri takip etmeye ve hatta TGSD’ye üye olmaya davet ediyorum. Konferansı henüz izleyememiş olanlar Bllomberg’in youtube kanalındaki aşağıdaki linkten ulaşabilirler. https://www.youtube.com/watch?v=JvqYhQy6M7U



20 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Nylstar introduces Meryl® Skinlife Nylstar has developed Meryl ® Skinlife Force with a permanent viroblock technology, using the silver-ion active principle. The Meryl ® Skinlife Force hi-tech fabric combines the silverion technology with specific microfibre continuous filament with high tenacity.

blocking of viral proteins. Silver-ion technology inhibits the growth and proliferation of the bacteria and viruses in the fabrics. Nylstar has developed Meryl ® Skinlife Force with a permanent viroblock technology, using the silver-ion active principle from the Swiss laboratory HeiQ. This technological innovation also allows an even longer durability of the garments, which is in line with Nylstar’s continuous efforts to help the fabric and clothing industry move forward sustainable and full circular economy. Meryl ® Skinlife Force hi-tech fabrics may be used for the development of garments, masks, gowns and buffs that may be reused over 100 times after being washed at a temperature of 60ºC, which guarantees total elimination of viruses, while maintaining their permanent viroblock effect. Thanks to the microfibre technology of the Meryl ® Skinlife Force, the facemasks and garments have supremely soft touch and protects the skin from redness and allergic reactions.

Facemasks became a part of everyday life as a problem with COVID-19 still remains in our communities. The majority of the facemasks are made with the fabrics that are not inhibiting the growth of bacteria and viruses inside the fabric and these are spread to the air and our environment through the microfiber release. The Meryl ® Skinlife Force hi-tech fabric combines the silver-ion technology with specific microfibre continuous filament with high tenacity. It doesn’t shred any microfibres, ensuring that the viruses are trapped and inhibited even more effectively into the fabrics and garments. Silver micro particles are potent antimicrobial agents due to its unique chemical and physical properties. Silver interacts with sulphur-bearing moieties of viruses leading to inhibition of post-entry stages of infection through

Sustainablility and circularity of Meryl ® fabrics Meryl ® Skinlife Force fabrics as well as all other Meryl ® hi-tech fabrics are designed to avoid microfibre pollution. Meryl ® hi-tech fabrics bring the textile industry the necessary quality and touch without polluting air and water by spinning its high quality continuous filament with extraordinary tenacity. No use of silicones or softeners are needed to enhance the touch of the Meryl ® hi-tech fabrics. High performance is an inherent part of Meryl ® hi-tech fabrics and hence do not need special finishing or any other chemical treatments. Meryl ® Skinlife Force as well as all other Meryl ® hi-tech fabrics from Nylstar are completely and infinitely recyclable without suffering any loss of performance, which allows a full sustainable and circular economy. Certifications Meryl ® Skinlife Force hi -tech fabric is certified by STANDARD 100 Oekotex assuring the consumer that the product is free of harmful substances. The silver active principle of Meryl Skinlife Force has been registered by the United States Environmental Protection Agency (US EPA 85249-1). Nylstar and the Spanish laboratory Leitat conducted a study of the microfiber release into the air and water. All Meryl ® fabrics and its fibres are certified as 100% free microfibre release into the air and water. Microfibre pollution is a big concern nowadays, as there is a huge liberation of these particles from the textiles made with staple and low quality fibres. The combination of permanent viroblock and 100% free microfibre release is a guarantee of a safer world.



KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

22 PANORAMA

Merih Düğme, dünya markalarına üretiyor birçok ünlü markaya hizmet veriyor. Tekstil firmaları ile birlikte çalışarak güçlenebileceklerini vurgulayan Merih Düğme Genel Müdürü Özgür Metin, çalışmaları ve pandemi sürecini değerlendirdi. Düğme&toka&metal aksesuar çeşitleri ve kullanım alanları hakkında neler söylemek istersiniz? “Polyester, tahta, corozo (ithal doğal hammaddedir), boynuz, ABS-Plastik, Zamak ve prinç şuan üretilen düğme, toka ve metal aksesuarların ana hammaddesinin 90 % ını oluşturur. Düğme kullanımı tekstil sektörü ağırlıklıdır. Yurtdışında çanta yapımında da kullanılıyor. Toka ve metal aksesuarları, mobilya, oyuncak ve ayakkabı sektörlerine de sevk ediyoruz.” Hayatımızda Düğme&toka&metal aksesuarın önemi nedir? Kaliteli bir Düğme&toka&metal aksesuarda olması gereken özellikler nelerdir? “Tüm ürettiğimiz aksesuarların sağlamlığını hedef alarak, işlevini doğru yapmasını sağlamak önceliğimizdir. Çünkü hatalı ürünün dikildikten sonra geri dönüşü çok ağır olabilir. Kaliteli ürün Oekotex standartlarındaki yasaklı kimyasallara uygun şekilde üretilmiş

Çevre, kalite ve insan sağlığına önem vererek üretim gerçekleştiren Merih Düğme, yeniliklere ve değişime açık olarak çalışmalarını başarılı bir şekilde sürdürüyor.

Merih Düğme Sanayi ve Tic. A.Ş 1974 yılında İstanbul’da kurulmuş bir aile şirketidir. O yıllarda sadece Polyester düğme üretimi ile başlayan üretim sistemi yatay büyüyerek bugün ABS, zamak, prinç, tahta, corozo, boynuz hammaddelerinden düğme ve toka üretimi ilave edilmiş. Üretiminin 90 %’nını Güngören’deki ana fabrikada gerçekleştiren Merih Düğme, ürünlerini Merter’deki showroom ve sevkiyat merkezinden piyasaya sunuyor. 2015 yılında Kıraç’taki fabrikasında Urea düğme üretimine başlayan firma, Lacoste, Zara, Promod, LCW, Defacto, George, M&S, Next, Tommy Hillfiger gibi


üretim kapasitesini arttırma konusundaki planlarımızı bu yıl için erteledik. Ayrıca gerekli harcamalar dışında tüm masrafları kıstık.”

Önümüzdeki süreçte sektörü nasıl değerlendiriyorsunuz? Beklentileriniz nelerdir? Türkiye’de Düğme&toka&metal aksesuar sektörünün durumu hakkındaki görüşleriniz nelerdir? “Tüm dünyada tekstil satışlarının düşmesi tabii ki bizi direk etkiledi. Şuan için net bir şey söylemek çok zor ancak Türkiye hala Avrupa’nın tekstil üretiminde gözdesi durumunda. Biz sistemimizi korumayı başarıp sabırlı olursak hızlı yükselen bir üretime 2021 Mayıstan sonra başlayacağımızı öngörüyoruz.”

Koronavirüs hazır giyim şirketlerinin çalışma koşullarını nasıl etkiledi? Firma olarak nasıl bir yol haritası izlemektesiniz? “Öncelikle hedefimiz hem çalışanlarımızın hem kendimizin ve ailelerimizin sağlığını korumak. Her firma gibi biz de maske ve mesafeye firma içinde çok önem veriyoruz. Metrobüs kullanan çalışanlarımızı evlerinden alıyoruz. Firma içinde hazır paket yemek dağıtıyoruz ve çay, kahve gibi ikramları kaldırdık. Yemek saatini saatlere böldük, her departman kendi arkadaşları ile yemeğe çıkıyor. Özel bir hastane ile anlaştık, şüpheli durumda çalışanı bu hastaneye yönlendirip 3 gün evde bekletiyoruz. Şuan tedavisi tamamlanıp işe dönen 3 çalışanımız var. 1 çalışanımızın tedavisi hastanede devam ediyor.”

Virüsün hayatın akışını değiştirdiği bu günlerde iş hayatınızda karşılaştığınız sorunlar ve çözümleriniz neler oldu? Projelerinizde ve hedeflerinizde herhangi bir değişiklik oldu mu? “En büyük zorluğumuz yurtdışı müşterilerimize sunum yapamamak. Yurtdışı fuarlarda maalesef askıya alındı. Online bazı sunumlar yaparak bu sorunu çözmeye çalışıyoruz. Ayrıca firma ziyaretlerimizi yapamıyoruz. Bazı müşterilerimiz Zara, M&S. vs gibi, yüz yüze yapılan toplantıları uzun zamandır yapmıyor. Ayrıca çalışanlarımızın büyük bölümü evlerinde, kısa çalışma uyguluyoruz ve buradaki en büyük sıkıntımız siparişi alan çalışan ile işi teslim eden farklı oluyor ve bilgi eksikliğinden hatalar oluşabiliyor. Sadece gerekli yatırımları yapıyoruz,

KYSD’de üyesi olarak, yan sanayimizin sektöre katkıları hakkında neler söylemek istersiniz? “Yan sanayii olmadan ürün yüklenemiyor. Bazen 1 paket düğme için firmalar binlerce euro gecikme bedeli ödüyor. Bazen firmalar yüksek bedel ödeyerek ithal ürün almak zorunda kalıyorlar. Türkiye’de üretilmeyen ürün olmamalı. Bu nedenle yan sanayii çok önemli ve tekstil firmaları bize desteğini sürdürmeli. Çünkü onlar olmadan biz olamayız biz olmadan da onlar. Ancak birlikte çalışarak güçlenebiliriz.”

Sosyal medyada doğru mecra GSM: +90 530 691 88 15 • e-mail: ali.erdem@img.com.tr konfeksiyonteknik

konfeksiyontknk

www.konfeksiyonteknik.com.tr

23 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

olmalı. Standartı düşük ürün, nikel, kurşun veya Fitalat gibi insan sağlığına zararlı hammadde içerir. Ayrıca boya vermemeli, kopmamalı ya da kırılmamalı.”


KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

24 PANORAMA

The Wooolmark Company’den “Woolmark Öğrenim Merkezi” The Woolmark Company tarafından tekstil tedarik zincirinde bilgi şeffaflığını sağlamak amacıyla yaratılan ve sektör uzmanları tarafından geliştirilen program sektör genelinde ilk eğitim platformu olma özelliğini taşıyor. Moda ve tekstil mühendisliği okuyan öğrenciler, tasarımcılar, markalar ve perakendeciler, iplik, tekstil ve giysi üreticileri için tasarlanan merkez, ücretsiz olarak hizmet veriyor. sine tasarım konularını kapsıyor. Küresel değişime yanıt olarak geliştirilen platform ile, küresel tekstil tedarik zincirini birleştirmek için çalışılacak.

Tekstil tedarik zinciri hakkında derinlemesine bilgi barındıran platform, sezgisel bir dijital çözüm olarak hem temel hem de yüksek lisans düzeyinde eğitimi kolaylaştıracak şekilde yapılandırılmış. Endüstri uzmanları tarafından geliştirilen platform; çiftlikte öğrenilenleri ve yün elyaf bilimini, erken aşama işlemeden tekstil ve hazır giyim üretimine kadar üretim tedarik zincirini, tekstildeki yenilikleri ve derinleme-

The Woolmark Company, kapsamlı bir eğitim programının yanı sıra endüstri liderlerinden oluşan geniş uzman ağını kullanarak da platformun gelişmesini sağlıyor. Bu bağlamda “Insight Series” adı altında önde gelen moda tasarımcıları Roland Mouret ve Edward Crutchley’nin lansmanlarını, Michael ve Nicole Colovos ikilisinin ikonik moda yazarı ve küratör Colin McDowell ile birlikte gerçekleştirdiği McDowell’ın daha önce hiçbir yerde paylaşmadığı ilhamları, eğitimleri ve geleceğe dönük işleri hakkında derinlemesine sohbetlerini video formatında yayınladı. Eğitim ve öğretimde teknolojinin devrim yarattığını belirten The Woolmark Company Eğitim ve İnovasyon Genel Müdürü Julie Davies; “araştırmalar ücretsiz ve uzmanlar tarafından digital olarak verilen online öğrenimin %25-%60 oranında arttığını gösteriyor. Woolmark Öğrenim Merkezi, küresel tekstil tedarik zincirindeki bu boşluğu dolduracak bir köprü olacaktır” diye açıklama yaptı. Eğitim platformunun tüm çalışmaları, uluslararası kabul görmüş bir düzenleyici olan Credly tarafından bağımsız olarak akredite edilmiş. Credly güvencesi ile kullanıcılar platforma akreditasyon kazandıktan sonra kurs kimliklerini dijital ortamda, dijital portföylerde güvenle ve kolaylıkla paylaşabiliyor.


İZER - FABRİKA Fabrika : Çobançeşme Mah. Mithatpaşa Cad. Söğütlü Sk. No: 3/5 Yenibosna Bahçelievler / İSTANBUL Telefon : 0212 447 35 47 Telefon : 0212 447 35 48 Fax : 0212 447 35 40 Gsm : 0554 582 60 55 Mail : fabrika@izerfermuar.com

İZER - ZEYTİNBURNU Zeytinburnu Mağaza : Telsiz Mah. Balıklı Yolu No: 62 Zeytinburnu / İSTANBUL Telefon : 0212 664 06 66 Telefon : 0212 664 06 68 Gsm : 0555 803 04 86 Mail : zeytinburnu@izerfermuar.com

İZER - BAĞCILAR Bağcılar Mağaza : Fatih Mah. Maslak Cad. No: 90/A Bağcılar / İSTANBUL Telefon : 0212 551 78 44 Telefon : 0212 551 78 62 Telefon : 0212 551 87 62 Fax : 0212 551 69 59 Mail : bagcilar@izerfermuar.com


26 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

YKK and Polygiene zaps viruses in zippers In the current situation with Covid-19, consumers and brands alike seek new solutions. Concerns over viruses begin even at the shopping stage, where markets like Italy require disinfection of garments before they are sold to consumers. YKK has developed a line of zippers with tape treated with Polygiene’s ViralOff ®, so these parts are essentially self-cleaning.

Always faithful to the philosophy of the “Cycle of Goodness”, which places corporate responsibility, transparency and respect for others at the center of every business decision, YKK is now focused on what even a detail such as the zipper can offer. The chemical components are eco-sustainable and ViralOff encourages a reduction in the frequency of washing of the garments, prolonging their life cycle and reducing the consumption of energy, water and chemical additives. “This zipper is the protagonist of the motto that completes the YKK logo ‘Little Parts, Big Difference’ and is the motto which the Group has worked by for more than 80 years”, says Enrico Degara, CSO (Chief Sustainability Officer) of YKK ITALIA s.p.a. “It may be a small detail, but an important one. While we never make any claims beyond protecting the product itself, it goes without saying that a reduction of viruses on such often touched parts, like a zipper, is a good thing. We see a big demand building up, and at the launch at Lineapelle, YKK will raise awareness on this kind of products even more”, says Haymo Strubel, Commercial Director at Polygiene.



28 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

UHKİB, endüstri 4.0’a entegre için sahada

Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (UHKİB), Ticaret Bakanlığı’nın 2010/8 sayılı Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ kapsamında yürüteceği, ‘Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektöründe Endüstri

4.0 Entegrasyonu’ projesinin danışmanlık faaliyetlerine başlandı. UHKİB’in, dünyanın 7. büyük ihracatçısı olan Türk hazır giyim sektörünün, küresel ticaretteki payını artırmak ve yüksek katma değerli ihracatta öncü olmasına katkı sağlamak hedefiyle yola çıktığı ‘Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektöründe Endüstri 4,0 Entegrasyonu UR-GE Projesi’nde yer alacak 8 firma için Akbaşlar Holding’de pandemi kuralları çerçevesinde tanışma toplantısı düzenlendi. UHKİB tarafından yürütülen proje kümesinde yer alan 8 firmanın Endüstri 4.0 proje yol haritası için danışmanlık faaliyeti yapacak olan Akbaşlar Holding’de düzenlenen toplantıda, Bosch Endüstri 4.0 uzmanları tarafından bilgilendirmeler yapıldı. “İNSAN FAKTÖRÜ OLMADAN ENDÜSTRİYEL DEVRİM TAMAMLANAMAZ” 30’un üzerinde firmaya danışmanlık gerçekleştiren Bosch Endüstri 4.0 uzmanları tarafından; Endüstri 4.0 entegrasyonunun bir dijital dönüşüm süreci olduğu; fakat en iyi makinelerin bile yetkin bir organizasyon olmaksızın bir anlam ifade etmeyeceği vurgulandı. İnsan faktörü olmadan endüstriyel devrimin tamamlanmasının söz konusu olmadığının da vurgulandığı toplantıda, Endüstri 4.0’ın gidişatı konusu detaylı bir şekilde ele alındı. Program kapsamında genel olarak mevcut durumda nelerin yapıldığı ve sonuç olarak ne elde edileceği üzerine de detaylıca konuşuldu. İnteraktif bir şekilde devam eden toplantı, soru cevap bölümü ile sona erdi. Toplantı sonunda danışmanlar, çalışmalarına, saha ziyaretleriyle devam ettiler.


www.cag-tek.com.tr Merkez: Sanayi Mh. Sancakl› Cd. Gürbüz Sk. No: 22 Güngören - İstanbul Tel: (0212) 553 17 81 - 557 09 22 - 556 16 48 Faks: (0212) 556 04 12 Fabrika: Sanayi Mah. Kanarya Cad. Kale Sk. No: 14 Güngören - İstanbul E-mail: info@cag-tek.com.tr


30 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Zünd and MindCUT Studio for digital textile cutting a perfect match With MindCUT Studio, Zünd offers a powerful, modular software suite for automated textile cutting. MindCUT Studio excels in flexibility and modularity. It offers highly efficient nesting for plain fabrics as well as pattern matching and a seamless print & cut workflow for digitally printed textiles. As is the case in many other industries, the proliferation of digital technology has had a profound impact on the textile industry. Consumers enjoy the affordability of tailor-made clothing and custom-made upholstered furniture. With more design and configuration options available, manufacturers are streamlining their production processes through automation and increased flexibility, thereby finding ways to successfully deal with increasing market pressures and ever shorter product life cycles. With MindCUT Studio, Zünd offers a modular software solution that largely automates digital textile cutting – from capturing materials, to creating production markers, and facilitating parts removal – in a well-designed, thoroughly integrated, comprehensive digital workflow. In the first step of the process, a camera system captures the material, its exact position and dimensions. It makes no difference whether the fabric is patterned, plain,

or digitally printed. For printed textile applications, an Over-Cutter Camera system captures all registration marks simultaneously. In case there are no register marks, the OCC can alternatively record the position of images based on printed outlines. If no cut data is available, there is an option to generate it automatically in MindCUT Studio. Material defects can be marked in advance to avoid being noticed only after cutting. The system can also automatically recognize patterns and any distortions that may have occurred. When compensating for distortions, the dimensional accuracy of the parts and their exact placement on patterned fabric are precisely maintained. The software also provides pattern-matching options, regardless of whether the textile has a stripe pattern or is plaid. MindCUT Studio can automatically import standardized data and process it. The system recognizes both part and marker-based data. In addition, MindCUT Studio lets the user create individual markers. The software uses powerful nesting algorithms to lay out parts on the fabric for maximum material usage and automatically creates production markers. For efficient parts removal, the operator must be able to quickly and unmistakably identify each piece. MindCut Studio provides color coding and parts information both projected onto the cut pieces and displayed on the monitor. Zünd knows how to build robust turnkey cutting solutions with state-of-the art specialized tooling, sophisticated vision systems, and highly efficient digital workflows. This empowers the user with ultimate flexibility when it comes to cutting applications, choosing materials, and controlling delivery times. MindCUT Studio contains all essential functions for the different processing phases in digital textile cutting. With a variety of additional options, the software can be tailored to individual needs.



32 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

KOBİ’leri büyütecek 7 öneri Son verilere göre Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99,8’ini, istihdamın yüzde 73’ünü, ihracatın ise yüzde 55’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Yönetim süreçleri ve pazarlama ile ilgili sorunlar, ekonomiye ve istihdama sundukları katkılar ile ekonominin lokomotifi görevini üstlenen KOBİ’lerin büyümelerini ve sürdürülebilirliklerini doğrudan etkiliyor. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle Türkiye’nin ilk sigorta şirketi olma unvanına sahip Generali Sigorta, KOBİ’lerin yönetim ve pazarlama alanında önünü açacak tavsiyeler sundu. İŞ YAPIŞ SÜREÇLERİNİ STANDARTLAŞTIRIN KOBİ’lerin iş yapış şeklindeki tutarlılık, başarıyı doğrudan etkilemektedir. İşletmenin iş yapış şekli, standart olmalı; departmana, çalışana veya müşteriye göre değişiklik göstermemelidir. Süreçleri standartlaştırmak için dijital dönüşümün sunduğu uygulama ve yazılımlardan yararlanılmalı, kontrol edilebilir ve güncellenebilir bir yapı oluşturulmalıdır. İŞBİRLİKLERİNE AĞIRLIK VERİN KOBİ’ler iş alanlarını büyütmek için işbirliklerine açık olmalıdır. Farklı sektördeki diğer işletmelerle yapılacak işbirlikleri, hem işletmeye gelir sağlayacak hem de mevcut ve potansiyel müşteriler nezdinde iletişime katkı sunacaktır. İŞLETMENİN DİJİTAL KİMLİĞİNE ÖNEM VERİN Günümüzde arama motorları, işletmelerle ilgili bilgilere ulaşma konusunda kullanıcılarına tüm kolaylıkları sunuyorlar. Arama motorlarında KOBİ ile ilgili araştırma yapıldığında kullanıcı karşısına çıkan bilgilerin, görsellerin ve yorumların kalitesi, işletme hakkında ilk izlenimi oluşturuyor. Dijital kimlik olarak tanımlanan işletmeler ile ilgili bu bilgilerin doğruluğu, görsel kalitesi ve yorumların olumluluğu gibi konular KOBİ’ler için her zamankinden daha fazla önem taşıyor. SOSYAL MEDYADA AKTİF OLUN Türkiye’de toplamda 60 milyondan fazla internet kul-

lanıcısı bulunuyor. Öte yandan ülke nüfusunun hemen hemen %70’i ise sosyal medya kullanıcısı. Dolayısıyla KOBİ’ler başta sosyal mecralar olmak üzere, iş, ürün ve hizmetleriyle ile uyumlu tüm platformlarda yer almalıdır. KOBİ’lerin sosyal medya mecralarında düşük maliyetlerle düzenli reklamlar vererek ve hedef kitlelerin bulunduğu alanlarda görünür olarak, ürün ve hizmetlerini bu mecralar üzerinden de hedef kitleler ile buluşturmaları mümkündür. EĞİTİMLERİ ASLA ERTELEMEYİN KOBİ’ler personel eğitimlerini ve personele yapılacak diğer harcamaları gider olarak değil, yatırım olarak görmelidir. İşletmenin faaliyet gösterdiği alandaki yeniliklerle ilgili eğitimlerin yanı sıra yönetim, pazarlama, müşteri ilişkileri, dış ticaret, e-ticaret gibi alanlarda mevcut personelin düzenli olarak eğitimler alması, işletmenin sektöründe bir adım önde olmasını beraberinde getirmektedir. MOBİLİ İHMAL ETMEYİN Dünya ve Türkiye nüfusunun neredeyse tamamı olarak tanımlanabilecek büyük bir kitle gününü mobil cihazlarda geçiriyor. Mobil internet trafiği ise her geçen gün hızla artış gösteriyor. KOBİ’ler web sitelerini bu bilinçle tasarlamalı, sitenin mobil cihazlara uyumlu bir tasarıma sahip olmasını ve mobil versiyonunun bulunmasını öncelik olarak görmelidir. MÜŞTERİ İLİŞKİLERİNİ MERKEZE KOYUN Günümüzde özellikle dijital alanın da getirdiği olanaklar dolayısıyla KOBİ’ler için müşteri ilişkilerinin yönetimi her zamankinden daha zor durumda. Her memnun müşterinin işletmeye yeni müşteriler kazandırabileceği gibi, memnun olmayan her müşterinin de potansiyel müşterileri kaybettireceği unutulmamalıdır. KOBİ’ler müşteri ilişkileri yönetiminde de mümkünse online çözümlerden yararlanmalı, müşteri ile ilişki yönetimi süreçlerini de dijitalleştirmelidirler.


n i d e l a y a . h . . z i m i S l e t e r ü z i B

Profesyonel ve kaliteli hizmet anlayışımızla çözüm ortağınız olarak her zaman yanınızdayız.

AKKEM TEKSTİL DIŞ. TİC. LTD. ŞTİ. MEZBAA YOLU ARDIÇ SOK. GÖKTAŞ İŞ MERKEZİ KOCASİNAN / İSTANBUL TEL: +90 212 451 19 70-71 FAX:+90 212 451 19 72 web: www.akkem.com.tr | e-mail: satinalma@akkem.com.tr


34 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Craft/hobby screen printing press introduced by Vastex

Vastex has introduced an all-new, low-cost CraftPrinter™ Model V-10 screen printing press for one-colour garments, promotional items, signage or other flat products, it was announced by Mark Vasilantone, president. It accepts screens up to 58 x 78 cm and incorporates registration features typically unavailable on low-cost tabletop presses including all-steel construction, a no-warp steel pallet, floating head, 3-point bearing lock, and screen off-contact and leveling adjustments. The compact unit measures 35.9 cm W x 72.4 cm D and weighs 11.4 kg, making it portable. Op-

tions include a neck guide and rubber top for the included pallet, and a variety of specialised pallets for sleeves, youth-size garments, oversized garments, face masks, small signs, insulated can holders and other promotional items. For higher production and/or multi-colour capability, the interchangeable print head, pallets and wheel lock assembly of the one-station/one-colour V-10 press can be transferred to the rotary frame of the company’s V-100 model to build a two-, three- or four-colour press at reduced cost when needs increase. Covered by a one-year warranty, the CraftPrinter press is shippable via UPS and comes with easy-to-follow instructions. Other Vastex equipment performance-matched to the CraftPrinter press includes an E-100 Tabletop Screen Exposer, a D-100 conveyor dryer and a DRI-CAB Screen Drying Cabinet, which can also serve as a stand for the V-10 press and other tabletop equipment. The company also manufacture commercial-grade and industrial-grade equipment including numerous models of screen printing presses, infrared conveyor dryers, flash cure units, exposing units, screen drying cabinets, washout booths and complete shops packaged according to desired capacity, printing capabilities, available floor space, and budget.



36 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Türk tekstil sektöründe yeni dönem “It is time to say new things for the Turkish textile sector”

Bordo Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fahri Şahin, “Tekstilde tüketici davranışları değişiyor. Yeni jenerasyonun talepleri farklılaşıyor. Tekstil sektöründe döngüsel ekonomi trendleri başkalaşıyor. Giyimde sürdürülebilirlik daha fazla önem kazanıyor. Türk tekstil sektörü için artık yeni şeyler söyleme vakti geldi.” Bordo Group Vice Chairman Fahri Şahin explained that, “The consumer behaviours are changing in the textile sector. The demands of the new generation are different than the previous generations. The circular economy trends in the textile sector are metamorphosing. Sustainability in the clothing sector is becoming more important than ever. It is time to say new things for the Turkish textile sector.” İş insanı Fahri Şahin, koronavirüs pandemisinin ardından hazır giyim ve tekstil sektöründeki yeni trendler hakkında açıklamalarda bulundu. Pandemi ile birlikte her sektörde olduğu gibi tekstilde de bir dönüşüm yaşandığına vurgu

Businessperson Fahri Şahin made a statement about the new trends in the ready-made clothing and textile sector after coronavirus (Covid-19) pandemic. Şahin emphasised that the textile sector experienced a transformation


“PLM solutions provide digital strategy in the pandemic” Fahri Şahin reminded that Product Lifecycle Management (LM) solution in the textile sector is a new generation application and stated that, “PLM solutions are offered as strategic solutions to firms that are active in fashion, shoe, sportswear, luxury wear and home textile fields. These solutions enable the firms to achieve their operational digital transformation solutions in a shorter time. PLM which is an innovative business solution can coordinate the supply chain of these firms easier. PLM has an important position among textile trends as this solution offers a digital strategy in unexpected situations such as a pandemic. “Solar energy must be used more effectively in ready-wear” Experienced textile businessman Fahri Şahin remarked the importance of using renewable energy. He expressed using solar energy in ready-wear more effectively and continued, “Renewable energy is an environmentally-friendly and ecologic system. The most important resource among these is solar energy. The textile sector which is one of the locomotive sectors in economic life requires a high amount of energy. Therefore, we must be oriented towards the renewable energy resources as alternatives to traditional energy resources. Our country is rich in terms of renewable energy resources. We must make sure to use renewable energy resources more in production and climatization stages of the textile industry. Thus, we can follow a sustainable energy strategy in textile in terms of economy and environment.” “Traditional supply chain methods fell short” Fahri Şahin remarked the key role of digitalisation in the supply chain during the pandemic. Şahin emphasised that the traditional

yapan Şahin, “Bu dönemde tekstil sektöründe en çok dijitalleşme konuşuldu ve konuşulmaya devam ediyor. Yapay zeka ve dijital dönüşüm eksenli tekstil uygulamaları rekabette kritik öneme sahip oldu. Dijital dönüşüme mesafeli olan tekstil işletmeleri rekabette geri kalmaya başladı,” dedi. “Salgının ardından tekstilde yeni bir düzen bizi bekliyor,” diyen Şahin, şöyle devam etti; “Endüstri 4.0’a uyumlu altyapısı olan, üretim süreçlerinde dijitalleşmeyi önemseyen, uzaktan çalışma iş modeline adapte olan ve tüm bu süreçleri verimli bir şekilde yöneten tekstil firmaları riskleri minimize ederek sektörde bir adım önde olacaktır.” “PLM ÇÖZÜMLERİ PANDEMİDE DİJİTAL STRATEJİ SAĞLIYOR” Tekstilde Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) çözümünün yeni nesil bir uygulama olduğunu hatırlatan Fahri Şahin, “PLM çözümleri; moda, ayakkabı, spor giyim, lüks giyim ve ev tekstili gibi alanlarda faaliyet gösteren firmalara stratejik çözümler sunuyor. Operasyonel dijital dönüşüm hedeflerine daha kısa sürede ulaşmalarını sağlıyor. Yenilikçi bir işletme çözümü olan PLM ile firmalar tedarik zincirini daha verimli koordine edebiliyor. Pandemi gibi beklenmedik durumlara karşı da dijital bir strateji sunması açısından PLM, tekstil trendleri arasında önemli bir yer tutuyor,” dedi. “SEKTÖRDE GÜNEŞ ENERJİSİ DAHA ETKİN KULLANILMALI” Deneyimli tekstilci Fahri Şahin, yenilenebilir enerji kullanımının önemine de işaret etti. “Yenilenebilir enerji, doğa dostudur ve ekolojik bir sistemdir. Bunların arasında en önemlisi güneş enerjisi olarak karşımıza çıkıyor. Ekonomik hayatın lokomotiflerinden biri olan tekstil sektöründe çok fazla enerjiye ihtiyaç duyuluyor. Bu sebeple geleneksel enerji kaynakları yerine alternatif olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek zorundayız. Ülkemiz, yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli açısından zengin bir ülke. Tekstil sanayisinde üretim ve iklimlendirme aşamalarında yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması sağlanmalıdır. Böylece tekstilde ekonomi ve çevre açısından sürdürülebilir bir enerji stratejisi uygulayabiliriz.” “GELENEKSEL TEDARİK ZİNCİRİ YÖNTEMLERİ YETERSİZ KALDI” Fahri Şahin, pandemi sürecinde tedarik zincirlerindeki dijitalleşmeye de dikkat çekti. Beklenmeyen bu kriz ortamında geleneksel tedarik zinciri yönetimlerinin yetersiz kaldığını vurgulayan Şahin, “Tedarik zincirinde geleneksel yöntemler güncel iş süreçlerini karşılamakta yetersiz kaldı. Tekstil sektöründe de bunun

37 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

like other sectors during the pandemic process and stated that, “In this period, digitalisation is the most popular topic in the textile sector and digitalisation continues to be the most popular topic. AI and digital transformation-based textile applications are critically important. The textile businesses that kept their distances with digital transformation begin to fall behind the competition.” He further stated that “A new order in textile is waiting for us after the pandemic” and added, “Textile firms that have infrastructure that matches Industry 4.0, those that care digitalisation in the production process, adapt to the remote-working business model and effectively manage these processes will minimise the risks and be one step ahead in the sector.”


38 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

olumsuz yansımaları oldu. Kısa ve orta vadede olağanüstü değişimlerden etkilenmeyen, sürdürülebilir, esnek ve dinamik tedarik zincirlerine daha fazla ihtiyaç olacak. Bu sebeple tekstil firmaları, operasyonlarında efektif tedarik zincirlerine yöneliyor. Konjonktürel durumların risklerini minimize eden tedarik zinciri yöntemleri sektörde daha fazla yer edinecektir. Firmalar, alternatif tedarik ve satış kanallarını belirlemeli; tedarik zincirlerinin alt fonksiyonlarını da yeni normal döneme göre uyarlamalıdır.” “KIYAFETLERİN YÜZDE 90’I ATIK OLARAK İMHA EDİLİYOR” Pandemi sürecinde tekstilde sürdürülebilir moda anlayışının daha fazla konuşulmaya

supply chain fell short in this unexpected crisis environment and expressed, “The traditional methods in the supply chain fell short for current business processes. This had negative reflections in the textile sector. We will need sustainable, flexible and dynamic supply chains that are not impacted from short- or medium-term extraordinary changes. Therefore, textile firms are directed to an effective supply chain in their operations. The supply chain management methods that minimise the risks under conjunctural circumstances will gain ground in the sector. The firms must determine alternative supply chain and sales channels and sub-branches of the supply chain must be adapted for the new normal.”



40 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

başladığını ifade eden Şahin, “Sürdürülebilir moda, tekstil endüstrisine tam anlamıyla yerleşmiş durumda. Biz de Bordo Group olarak sürdürülebilir modaya büyük önem veriyoruz. Ürün bandımızda sürdürülebilir ve organik koton kumaşlar da var. Sürdürülebilir moda sadece üretimle ilgili bir süreç değil. Üretilen organik ürünler sezonu geçse bile tekrar kullanılabiliyor. Üretim süreçlerini yenilikçi, sürdürülebilir moda stratejisi ile organize eden tekstil işletmeleri, birçok bakımdan avantaj sağlayacaktır” diye konuştu. Fahri Şahin, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı; “Modada sürdürülebilir pazarlama ve satış stratejileri, yeni normalleşme döneminde tekstil sektörünün gündeminde. Tekstil endüstrisinin nasıl daha sürdürülebilir olabileceği konusundaki çeşitli dinamikler yer alıyor. Bir araştırmaya göre her yıl 50 tondan fazla kıyafet üretiliyor. Bunların yaklaşık yüzde 90’ı atık olarak imha ediliyor. Bu çok önemli bir rakam. Bunların geri kazandırılabildiğini düşündüğümüzde ekonomi ve çevre açısından ne kadar büyük kazanımlar elde edeceğimiz aşikâr. Organik koton ve dönüştürülebilir ürünlere yönelim var. Bu sebeple sürdürülebilir moda anlayışını sektördeki her aktörün ciddi olarak ele alması gerekiyor.” “TEKSTİLDE YENİ ŞEYLER SÖYLEME VAKTİ GELDİ” Yeni tekstil ekonomisinde dikkat çeken konuları da değerlendiren Şahin, şu ifadeleri kullandı; “Zararlı maddelerin salınımını azaltmak ya da durdurmak gerekiyor. Kıyafet tasarımlarında giyilme sayılarını artırmak için yüksek kaliteli kıyafetlere odaklanmak zorundayız. Tekstil ürünlerinde geri dönüşümde efektif bir süreç sağlamalıyız. Böylece her yıl milyarlarca dolarlık tasarruf sağlanabilir. Ayrıca, kaynakların etkin kullanımını sağlayarak, tekstilde yenilenebilir süreçlere odaklanmalıyız. Geri dönüştürülebilir tekstil ürünleri ile tekstil ekonomisinin hammadde girdilerine ihtiyacını azaltabiliriz.” Fahri Şahin, medikal tekstil ürünlerine pandemi ile birlikte büyük bir talep olduğunu da vurguladı. Medikal tekstil ihracatının kolaylaştırılması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı; “Tekstilde tüketici davranışları değişiyor. Yeni jenerasyonun talepleri farklılaşıyor. Tekstil sektöründe döngüsel ekonomi trendleri başkalaşıyor. Giyimde sürdürülebilirlik daha fazla önem kazanıyor. Dünyada antibakteriyel ürünlere talepler artıyor. Çevreye duyarlı üretim süreçleri yadsınamaz bir hal alıyor. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda Türk tekstil sektörü için artık yeni şeyler söyleme vaktinin geldiğini söyleyebiliriz.”

“90% of the clothes are destroyed as waste” Şahin stated that sustainable fashion approach was mentioned more during the pandemic period and said, “Sustainable fashion is completely embedded in the textile industry. As Bordo Group, we greatly care for sustainable fashion. Our production line has sustainable and organic cotton textiles. Sustainable fashion is not only about the production process. We re-use the produced organic products when the season ends. Textile businesses that can organise their production processes with innovative, sustainable and fashion strategy will gain advantages in various ways.” Fahri Şahin assessed this topic as follows, “The sustainable marketing and sales techniques in the fashion are in the agenda of the textile sector during new normalisation period. There are various dynamics in how the textile industry can become more sustainable. According to studies, more than 50 tons of cloths are manufactured every year. Approximately 90% of these clothes are destroyed as waste. This is a huge number. When we think about re-using these clothes, it is clear that we will achieve greater gains for the economy and environment. Therefore, every actor in the fashion sector must seriously consider sustainable fashion approach.” “It is time to say new things in the textile sector” Şahin also talked about the popular topics in the new textile economy and said, “We need to decrease or prevent the harmful material emission. To increase the number cloth re-use in the clothing design, we need to focus on high-quality clothes. We need to provide an effective process for textile product recycling. This way, we can save billions of dollars every year. Additionally, we need to ensure effective resource use and focus on renewable processes in textile. We may decrease the raw material input need in the textile sector with recyclable textile products.” Fahri Şahin further emphasised that there is a high demand in the medical textile products during the pandemic. Şahin stated that medical textile export should be facilitated and concluded that, “The demands of the new generation are different than the previous generations. The circular economy trends in the textile sector are metamorphosing. Sustainability in the clothing sector is becoming more important than ever. The demand for anti-bacterial products around the world is increasing. The environmentally conscious production is becoming the undeniable truth. When we add these things up, we can say it is time to say new things about the Turkish textile sector.”



42 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Moda endüstrisinin 2021’de yüzde 2 ila 4 oranında büyümesi öngörülüyor

Moda ve tasarım ürünlerinde karbon ayak izinin göz önünde bulundurulması dünyamızın sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. Moda ve tekstil ürünleri için kullanılan su miktarı da dünyamız için son derece kritik. Karbon ayak izi, çeşitli insan aktiviteleri sonucu sera gazlarının salınım miktarını değerlendirmek üzere kullanılan bir kavram. Ton, kg ya da CO2 gram cinsinden ifade edilir. Kullandığımız ya da satın aldığımız ürünlerin yaşam ömrü süresince salınan tüm CO2 gazlarının çevresel etkisini de bize anlatıyor. Tekstil ürünlerinin üretiminde harcanan su miktarı dikkat çekiyor. Örneğin bir denim üretiminde

kullanılan su miktarı bir kişinin dokuz yıllık içme suyu ihtiyacına denk geliyor. Pamuklu bir tişörtün üretiminde ise yaklaşık üç bin litre (iki bin 700) suya ihtiyaç duyuluyor. Dünyanın küresel ısınma karşısında savunmasız kalması ve doğal kaynakların da üretim maliyetlerine katılmasıyla bireylerin moda ve tasarım ürünlerinde gelecek yıllarda farklı modellere yöneleceği konuşuluyor. Uzmanlar, gelecek yıllarda


GİYSİLERİN YIKANMA SAYISI AZALTILMALI Moda sektörüne konu olan kumaşları üreten tekstil endüstrisinin en büyük sera gazı salınımına neden olan sanayilerden biri olduğunu belirten İstanbul Bilgi Üniversitesi Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi İrem Arıkan Ekşi, satın alınan her ürünün karbon ayak izinin bir parçası olduğunu söyledi. Ekşi, “Ellen Mac Arthur Vakfının raporuna (A-New-Textiles-Economy Full-Report) göre tekstil üretiminin neden olduğu sera gazlarının miktarı geçtiğimiz yıllarda 1,2 milyar ton CO2 eşdeğerine erişti. Bu miktar tüm uluslararası uçuşların ve deniz nakliyatının toplamının ortaya çıkardığı sera gazı salınımının üzerinde. Her bir ton polyesterin üretimi beş ile 9,5 ton arası CO2 salınımına neden oluyor. Modaya konu olan ürünlerin yüzde 90’ı naylon, polyester, akrilik ve spandex içerdiği için kullanılan giysi ürünlerinin büyük çoğunluğunun fosil yakıttan üretilmekte olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte doğal elyaflar içinde pamuk da çok fazla su tüketen bir seçenek. Yüzde yüz pamuk kullanılarak üretilen bir adet denim pantolon üretimi için ortalama olarak 9,500 litre suya, pamuklu bir tişört ise 2,700 litre suya (bir insanın üç yıllık içme suyu) ihtiyaç duyar. Bir denimin üretiminde 34 kg CO2 salınıyor. Bu da bir arabayla 111 km yol yapmaya eşdeğer nitelikte. Kotun kullanım ömründe de aşağı yukarı 3400 litre su tüketeceği bekleniyor. Kotumuzu kullanırken uygulanabilecek bazı basit pratikler var. Kotu bir kez giydikten sonra yıkamak yerine 10 kez giydikten sonra yıkamak çevreye olan etkisini yüzde 60 ila 70 oranında azaltıyor. Benzer şekilde düşük sıcaklıkta yıkamak, makine tam dolmadan çalıştırmamak

ve hatta bilimsel olarak bakterileri uzun dönemde yok ettiği kanıtlanmamakla birlikte kokuyu bertaraf etmek için kullanılan bir yöntem olarak kotumuzu buzlukta bekleterek temizliğini sağlamak, yıkama sayısını azaltmak amacıyla sık sık güneşte bekletmek yapabileceklerimizden birkaçı” dedi. ÜRÜN ABONMANLIĞI MODELLERİ ÖNE ÇIKACAK BOF ve Mc Kinsey’in “The State of Fashion 2020 Coronavirus Update” raporuna göre moda endüstrisinin gelirlerinde 2020’de yıllık yüzde 27 ila 30 daralma, 2021’de ise yüzde 2 ila 4 büyüme beklendiğini belirten Ekşi, şöyle devam etti: “Sürdürülebilirlik üzerine değişen toplumsal bilinç yapısı pandemi sonrasında yansımalarını farklı moda sistemleri ile hem toplumsal bilinçte hem de iş modellerinde gösterebilir. Ellen MacArthur Vakfı’nın 2017 tarihli “Yeni Bir Tekstil Ekonomisi” raporuna göre önümüzdeki yıllarda tüketiciler için giysi seçimlerinin arasında kısa dönem ürün kiralama, yıllık ya da dönemsel kira abonmanlığı, dayanıklılığı yüksek ürünler, az kullanılan ürünlerin tekrar satıldığı

43 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

kişilerin kısa dönem ürün kiralama, yıllık ya da dönemsel kira abonmanlığı, dayanıklılığı yüksek ürünler ve az kullanılan ürünlerin tekrar satıldığı ürün modellerini tercih edeceğini söylüyor.


44 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

modeller yer alacaktır. Bu modelleri farklı tüketici grupları farklı ağırlıklarda tercih edecektir. Örneğin “çevre sorumluluğu üzerine hassasiyeti yüksek” olan tüketici dört modelin tümünü kullanabilir. “Aidiyetçi” grup ise dayanıklılığı yüksek ürünlere yatırım yapmak yerine kira abonmanlığı modeline daha fazla ilgi gösterebilecek.” FARKLI TİP MODA TÜKETİCİLERİ VAR Pandemi süreci ve sonrası akıllarda merak edilen bir diğer soru da tüketicilerin alışkanlıkları oldu. Bu süreçte kişilerin davranışlarının giderek değişeceğini ve dijital kanallar tarafından satışların artacağını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi İrem Arıkan Ekşi, kişilerin giyim ile ilişkisi hali hazırda belli motivasyonlara dayanıyor diyor ve ekliyor: “Bunlar pratik, duygusal ve sosyal düzey olarak üçe ayrılıyor. Pratik düzeyde ısınmak, korunmak ve rahat etmek için giysilerimizi seçiyoruz. Duygusal düzeyde kimliğimizi ifade etmek, neşelenmek, kendimize güvenimizi desteklemek için giyiniyoruz. Sosyal düzlemde ise giysilerle değerlerimizi, statümüzü ortaya koyuyor ve aidiyet duygumuzu çeşitli gruplara özgü tarzlarla tatmin ediyoruz. Bu üç temel giyinme motivasyonu Ellen Mac Arthur Vakfı 2017 raporunda sıralanan altı tip moda tüketicisinde farklı ölçeklerde etkili oluyor. Bu altı tip kampanyacı, marjinal, aidiyetçi, kaçıngan, ünlü takipçisi ve çevresel duyarlı olarak betimleniyor.”

MİKRO ELYAFLARIN OKYANUSA SALINMASI ÖNLENEBİLİR Döngüsel tasarım (cradle-to-cradle) düşüncesinin temelinde yatan, bir tasarımın yeni bir tasarıma dönüşerek sürekli evrildiği modeller öne çıkıyor. Döngüsel tasarımın moda ve tekstil endüstrisinin gelecekteki yeni kavramlarından bir tanesi olacağını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi İrem Arıkan Ekşi, ömrü sona eren bir ürünü yeni ürüne dönüştürürken insan sağlığına, toprağa ve çevreye zararlı hiçbir bileşenin içerilmemesinin gözetileceğini söyledi. Moda ve tekstil endüstrisinin yenilenebilir enerji ve kaynaklarla üretim yapacağının altını çizen Ekşi, “Bu hedef ile daha az enerji gerektiren sistemler geliştirilebilir. Bu sayede moda ve tekstil endüstrisi modifiye edilebilen üst düzeyde dayanıklı ve bütçeli ürünler üretebilir. Moda ve tekstil endüstrisi doğadan yenilenebilir kaynakları kullanırken doğayı da yeniden canlandırabilir, koruyabilir, toprak kalitesini göz önüne alan iyileştirici, destekleyici yöntemleri öne koyabilir. Özellikle pamuk bitkisi için koruyucu tarım ilkeleri, ağaç bazlı selülozik lifler için de korunan orman tesisleri planlanabilir. Hem üretim sürecinde son derece zararlı olan ve geri dönüşüm sürecinde de çevreye yayılım gösteren zararlı kimyasalların kullanımı bertaraf edilebilir. Plastik mikro elyafların okyanusa salınması önlenebilir” diye konuştu.



KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

46 PANORAMA

Covid 19 virüsünü yok eden kumaş Bursa’dan çıktı

İnsanlık yararına bir iş yapmak için yola çıktılar, Covid19’u yok eden Türkiye’nin ilk kumaşını yaptılar. Covid-19 virüsünü % 99.99 oranında yok eden kumaş Bursa’da EbruzenTektstil tarafından üretildi. Yaklaşık 15 yıldır teknik ve fonksiyonel tekstil üzerine faaliyet gösteren Bursa merkezli Ebruzen Tekstil’de üretilen kumaşın Covid 19 virüsüyle yapılan laboratuvar testleri başarıyla sonuçlandı. Ebruzen Tekstil Ceo’su Tekstil Mühendisi Sadık Kutlucan Türkiye’yi gururlandıracak bu haber hakkında şunları söyledi:‘Dünyada tekstil üzerindeki antiviral aktiviteyi ölçmekte kullanılan EN 18184 standartlarına göre ürettiğimiz antiviral kumaşımız Covid 19 virüsüyle teste tabii tutuldu. Ürettiğimiz ve Neutron adını verdiğimiz kumaşın yüzeyine bırakılan Covid19 virüslerinin EN 18184 standardı uyarınca ilk 2 saatte

%99,99 oranında yok olduğu belirlendi. Bu test birkaç milyon Covid 19 virüsü ile yapıldı. Neutron Covid 19 süreciyle mücadelede önemli bir kilometre taşı olacak” diye konuştu. Kutlucan; “Çok mutlu ve gururluyuz. Ürettiğimiz kumaş doğal olarak hem Türkiye, hem de yurtdışında dikkat çekmeye başladı bile. Öncelikli hedefimiz Türk insanına, özellikle de sağlık sektörü çalışanlarına fayda sağlamak. Nihai hedefimiz ise tüm insanlık için yararlı olmak. Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun” dedi. SADECE TÜRKİYE DEĞİL TÜM DÜNYA İÇİN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR Dünya üzerinde antimikrobiyal, antiviral kumaşların bulunduğunu belirten Ebruzen Tekstil Satış ve Ürün Yöneticisi Endüstri Mühendisi Tunçel bu noktada dikkat edilmesi gereken durumları şöyle özetledi; “Kumaşın üretim aşamalarında kullanılan kimyasalların sağlık otoritelerinden alınmış olan belgelerde sağlığa zararlı olmadığının kanıtlanması gerekiyor. Neutron hem Avrupa Biyosidal Ürünler Yönetmeliği’ne, hem de T.C. Sağlık Bakanlığı Biyosidal Ürünler Yönetmeliği’ne uygun ve ruhsatlı kimyasalları kullanıyor. Neutron, Türkiye’de Covid 19 virüsüyle EN18184 standartı kapsamında ilk defa test edilen kumaş olarak öne çıkıyor. Birçok ülkede onlarca ürünün tamamı bugüne kadar H1N1 domuz gribi virüsü veya Felinecoronavirüs de denilen coronavirüs ailesinin kedilere ait olan versiyonuyla testlerini yaptırıyor, buna hem Türkiye’den hem de dünyadaki ünlü firmalardan birçok örnek gösterebiliriz. Kumaşların bu tarz virüslerle test edilmesi ve sonuçlarının olumlu olması bu kumaşların antiviral kumaşlar olduklarını gösterir, ancak bilimsel olarak aynı başarıyı Covid19’a karşı da gösterebilecekleri konusunda kesin bir bilgi veremez, sadece fikir verebilirler. Neutron bu konuda diğerlerinden ayrılıyor ve çok net, çok kesin bir bilgi veriyor. Bu da Neutron’u dünya üzerindeki ve Türkiye’de bulunan antiviral kumaşlardan ayırıyor ve hatta birkaç adım öne geçiriyor. Bir diğer konu ise bizim test sonucumuzun konumu. Kumaşımız ilk 2 saat içinde tüm virüslerin %99,99’unu yok ediyor ve bu sonuç matematiksel olarak fazlasıyla ileri düzeyde bir sonuç. %99 bile insanlarda iyi bir intiba oluşturuyor ancak %99,99 demek %99‘dan


VAV’S NEW DENIM WARRIORS

PREDATOR

CMT 400-600 SUSTAINABLE TECHNOLOGY

NEW GENERATION LASER MACHINE HIGH AND NEVER-ENDING POWER ECONOMIC PRICE FIXED TABLE MODE POWERED BY NEW WILMA 7 SOFTWARE

COMPATIBLE WITH FABRO-TECH SOFTWARE BEST SOLUTION FOR SAMPLING PURPOSES UPDATED DESTROY FUNCTIONS UP ADVANCED PRODUCTIVITY

NEVER ENDING POWER LASER TUBE TECHNOLOGY You can easily change the gas-mix cartridge just like a printer.

CONVENTIONAL LASER TUBE HIGH LASER MARKING COST (REFURBISHMENT) DECREASING POWER DAY BY DAY MATCHING PROBLEM BETWEEN LASER MACHINE IN YOUR FACTORY VERY HIGH MAINTANCE AND REPAIR COST VERY LOW SECOND HAND PRICE

info@vavtechnology.com

SMART LASER TUBE LOW LASER MARKING COST NEVER –ENDING POWER PERFECT MACHING BETWEEN LASER MACHINE IN YOUR FACTORY LOW MAINTANCE AND REPAIR COST HIGH SECOND HAND PRICE

www.vavtechnology.com


48 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

dan da başarıyla geçen Neutron kumaşlardan üretilecek maskeleri de bu taktıkları katmanlardan biri haline getirerek Covid19 virüsünün kumaş tarafından yok edilmesi sağlanabilir. Bu bizim Ebruzen olarak en önemli bulduğumuz, kıymet verdiğimiz konulardan bir tanesi” diye konuştu. YIKANABİLİR ÖZELLİK Ebruzen Tekstil’in gerçekleştirdiği geçmiş antiviral ve antibakteriyel test tecrübeleri en az 20-30 yıkama yapılabileceğini gösteriyor. Bu da tüketicinin ürününü defalarca çamaşır makinesine atıp yıkayabilmesi demek. Kumaşın kendine has özellikleri yıkama ile kaybolmadığından tüketici günlük kullanımın ardından yıkayıp ürünü içi rahat bir şekilde tekrar tekrar kullanabilir. CEO Kutlucan; ’Tecrübelerimize dayanarak defalarca yıkama ile sadece özelliğin şiddeti standartın belirlediği sınırlar içinde bir miktar azalıyor diyebiliriz. Bu noktada da 50 yıkama testine kadar süreci ilerleterek aslında ürünün çok uzun kullanımlarda bile antiviral özelliğini güçlü şekilde devam ettirdiğini ispatlamak için yıkama sonrası viral etkinlik test çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde açıkladı.

100 kat daha fazla etkili demektir. Tüm bu nedenlerden dolayı tercih edilen ve antiviral özellikli olduğu belirtilen kumaşların tüketiciler tarafından hangi virüs cinsi ile test edildiği ve ilgili testlerden nasıl bir oranla geçtiğinin sorgulanması gerekiyor.” HEDEF TÜM İNSANLIĞA HİZMET ETMEK Kutlucan; “Elbette başarımızı uluslararası boyuta taşımak en büyük hedefimiz ancak ne yazık ki bu gibi mega planlar için yetkililerin desteği çok büyük önem taşıyor. Ülkemizin global bir marka çıkarma konusunda şu anda çok önemli bir fırsatı bulunuyor. Bu fırsatı iyi değerlendirebilirsek hem bu alanda global bir üretici olmuş oluruz, hem de pandemi döneminde tüm insanlığın yararına bir iş yapmış oluruz” diye konuştu. SAĞLIK SEKTÖRÜ BU KUMAŞLA DERİN BİR NEFES ALACAK Neutron antiviral kumaşın en önemli kullanım alanlarının başında sağlık sektörü geliyor. Bu noktada doktorların ve diğer sağlık çalışanlarının giydiği maskeler başta olmak üzere önlükler ve diğer yıkanabilir kıyafetler ile hastanelerde kullanılan çarşaf ve benzeri tekstil ürünlerinde, yıkanabilir ameliyathane kıyafetleri gibi birçok alanda Neutron bir kurtarıcı olmayı hedefliyor. CEO Kutlucan; “Sağlık çalışanlarımızın bu zorlu pandemi döneminde üst üste birkaç kat maske taktıklarını görüyoruz, haklı olarak tek bir kat maske takmak istemiyorlar. Aynı zamanda maske üretimi için gereken standartlar-

İNSANIN OLDUĞU HER YERDE KULLANILABİLİR Ebruzen Tekstil’in Covid 19’a karşı yok edici özelliği Türkiye’de bir ilk. Antiviral kumaş Neutron, yıkanabilir maskelerden iş kıyafetlerine, nevresim takımlarından perdeye, koltuk döşemesinden gömleğe, tişörtten cekete her türlü konfeksiyon ve ev tekstilinde kullanım alanına sahip. Bu da Covid 19’la mücadelede çok büyük bir adım anlamına geliyor. Neutron’un iki saat içinde %99.99 oranında tüm Covid 19 virüsünü yok etmesi, kumaşın birçok sektörde kendine yer bulması anlamına geliyor. Sağlık sektörü öncelikli olmak üzere insanın olduğu her alanda Neutron’a yer bulunuyor. Maskelerde, yıkanma durumu çok sık olmadığı için iş kıyafetlerinde, resmi üniformalar giyen devlet memurlarının kıyafetlerinde, kışlaların, okulların yatakhanelerinde, huzurevlerinde, her türlü ev tekstili ürünlerinde, toplu taşıma araçlarında döşemelik kumaş olarak, tüm günlük kıyafet türlerinde ve detaylandırılabilecek birçok alanda kullanım alanına sahip olan Neutron,Covid 19 ile mücadelede bir savunma kalkanı olarak yer almaya hazır. ‘MÜCADELEYE DESTEK’ Firmanın Pazarlama Müdürü Elif Tunçel ise, Covid 19’a karşı bir nevi savunma silahı olarak kullanılacak ve Neutron markasıyla üretime hazır oldukları kumaşın, normal kumaş türlerine göre fiyat farkının çok yüksek olmayacağını ifade etti. Arada küçük bir fiyat farkının olacağına işaret eden Elif Tunçel, “Amacımız Türkiye’nin verdiği savaşa destek olmak. Devletimizin ve milletimizin geleceği için kârdan ziyade halkın sağlığı daha önemli. Salgınla yürütülen mücadeleye biz de araştırmalarımız ve bilimsel yaklaşımımızla destek vermeye çalışıyoruz” dedi.



KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

50 PANORAMA

Teknik tekstil ihracatı rekora koşuyor Technical textile exports run to a record

Dünyada 107 milyar dolarlık ihracat pazarı bulunan teknik tekstiller için Ar-Ge ve inovasyon yatırımları hız kesmeden sürerken, Türkiye’de de bu alanda rekora koşuluyor. Ocak-Ağustos 2020 döneminde Türkiye’nin gerçekleştirdiği teknik tekstil ihracatı geçen yılın tamamında yapılan teknik tekstil ihracatının üzerine çıkarak, 1.8 milyar dolara ulaştı. While R & D and innovation investments for technical textiles market in the world with 107 bil-lion dollars of exports continue unabated, a record in this field in Turkey is experienced. Based on January-August 2020 period, exports of technical textiles made in all of the technical textile exports to Turkey carried out last year, reached $ 1.8 billion. Pandemi nedeniyle Nisan ve Mayıs ayında ciddi bir kayıp yaşayan tekstil sektörüne ilişkin ağustos ayı rakamları yüz güldürdü. Tekstil ve hammaddeleri ihracatında yüzde 6.6 oranında bir artış olur-ken Ağustos ayında özellikle ev tekstili ihracatında 8.3 ve örme kumaş ihracatında 5.3 oranında artış gözlemlendi. Ancak en ciddi artış 1 Ocak- 31 Ağustos döneminde Tür-

August figures for the textile industry, which suffered a serious loss in April and May due to the pandemic, made happy. While there was an increase of 6.6 percent in exports of textile and raw materials, an increase of 8.3 percent in home textile exports and 5.3 percent in knitted fabric ex-ports was observed in August. However, the most significant increase between 1


kiye’den yapılan teknik tekstil ihracatının 2019 yılında toplamda yapılan teknik tekstil ihracatının üzerine çıkarak, yıllık 1.8 milyar dolara ulaşması oldu. Sektörün son 12 aylık ihracatı ise 2.3 milyar dolar değerinde gerçek-leşti.

“Grants for export of personal protective hardware products should be removed” Ahmet Öksüz, Chairman of the Board of Istanbul Textile and Raw Materials Exporters’ Associa-tion (İTHİB), evaluated this increase in the exports of technical textiles, which offer facilitating so-lutions to other sectors in areas such as automotive textiles, construction and agriculture in addi-tion to producing textile products that are nano-technologic, do not pollute, breathe and keep heat, said that the technical textile industry, which is not dependent on abroad in raw material supply, successfully passed the pandemic exam.

“KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM ÜRÜNLERİ İHRACATINA YÖNELİK HİBELER KALDIRILMALI” Nanoteknolojik, kirlenmeyen, nefes alan, ısı tutan tekstil ürünleri üretmenin yanında; otomotiv tekstilleri, inşaat, tarım gibi alanlarda da diğer sektörlere kolaylaştırıcı çözümler sunan teknik teks-tilin ihracatında yaşanan bu artışı değerlendiren İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği ( İTHİB ) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz hammadde temininde yurt dışına bağlı ol-mayan teknik tekstil sektörünün, pandemi sınavından başarıyla çıktığını söyledi. ABD’nin Covid 19 kapsamında tedarik ettiği tekstil ürünlerine ilişkin teknik bir çalışma gerçekleştirdiklerini bildiren Ahmet Öksüz, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Ocak – Ağustos döneminde yaklaşık 1.8 mil-yar dolar değerinde teknik tekstil ihracatıyla yıllık ihracat verisini aştık. Son 12 aylık ihracatımız ise 2.3 milyar dolar değerinde gerçekleşti. Bu kapsamda hedef yükselterek 2020 yılı sonunda ihra-catımızın 2.5 milyar doları aşmasını, 2021 yılında ise 3 milyar dolar ihracat verisine ulaşmayı hedef-liyoruz. Ancak hedeflerimize ulaşabilmemiz için hibe oranlarının kaldırılması gerekmektedir. AB’nin Çin’den maske ithalatı son birkaç ayda 10 milyar Euro’yu aştı. Türkiye ise hibeler sebebiyle maale-sef fiyat tutturmada başarılı olamıyor ve Çin tüm piyasaya hâkim durumda. Türkiye’de kişisel ko-ruyucu donanım ürünleri ihracatında hibe şartı var. Ancak hibe şartının ivedilikle kaldırılması gere-kiyor. Küresel ölçekte kişisel koruyucu donanım ürünlerine ilişkin talepte bir doygunluğa ulaşıldıktan sonra hibelerin kaldırılmasının bir önemi bulunmayacak. Tekstil ve hammaddeleri sek-törü olarak Nisan - Mayıs ayında yaşadığımız kayıpları en az hasarla atlatabilmemiz için küresel ölçekte talebi hâlâ çok yoğun olan kişisel koruyucu donanım ürünlerinde hibelerin kaldırılması ge-rekiyor.

Stating that they carried out a technical study on textile products supplied by the USA under Covid 19, Ahmet Öksüz made the following statement on the subject: “In the January - August period, we exceeded the annual export data with technical textile exports worth about 1.8 billion dollars. Our exports for the last 12 months were worth 2.3 billion dollars. In this context, we aim to in-crease our target to exceed 2.5 billion dollars by the end of 2020 and to reach 3 billion dollars ex-port data by 2021. However, in order to reach our goals, grant rates must be removed. The EU’s imports of masks from China have exceeded 10 billion Euros in the last few months. Turkey, unfor-tunately, because of the grants, does not succeed in fixing prices and market dominant position in all of China. There must grant the export of personal protective equipment products in Turkey. However, the grant requirement should be removed immediately. Once the demand for personal protective equipment products has been saturated on a global scale, the withdrawal of grants will not matter. As the textile and raw materials sector, in order to overcome the losses we experi-enced in April - May with the least damage, grants for personal protective equipment products, which are still in high demand on a global scale, should be removed. We are a pioneering industry with our flexible production structure, logistics capability and strong adaptability. We cannot use our advantages over our competitors due to the current grant requirement. a period of more than four percent, our company began to produce products such as personal protective equipment a few months with our lead generation campaign launched in Turkey Exporters Assembly. Our sec-tors, which rapidly increase their capacity within the framework of their needs, have the infra-structure to meet new future demands easily.”

Esnek üretim yapımız, lojistik kabiliyetimiz ve güçlü adaptasyon kabiliyetimizle öncü bir sektörüz. Rakiplerimize karşı avantajlarımızı mevcut hibe şartı sebebiyle kullanamıyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisimiz öncülüğünde başlatılan üretim seferberliği ile birkaç ay gibi bir sürede dört yüzden fazla firmamız kişisel koruyucu donanım ürünleri üretimine başladı. İhtiyaçlar çerçevesinde hızla kapasi-te artışına giden sektörlerimiz yeni gelecek talepleri rahatlıkla karşılayabilecek alt yapıya sahiptir.‘’

51 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

January-31 Au-gust period, exports of technical textiles, technical textiles from Turkey surpassed the total exports made in 2019, reached $ 1.8 billion. The sector’s exports for the last 12 months were worth 2.3 billion dollars.


KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

52 PANORAMA

İnovatif girişimciler aranıyor

Ekim 2020 olarak açıklandı. Türkiye’nin inovasyon ve girişimciliğe verdiği önemin son yıllarda arttığını ve tüm kurumlarıyla bu alana yatırımlar yaptığını belirten UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, ileri teknolojiye sahip ülkelerle aradaki farkın kapatılabilmesi için bu hareketin tabana yayılması gerektiğini söyledi. “GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİNE BÜYÜK KATKI SAĞLIYORUZ” Kurulduğu günden bu yana sektöre öncülük eden projelere imza atan UTİB’in Techxtile Start-Up Challenge ile tüm paydaşları bir araya getirdiğini kaydeden Pınar Taşdelen Engin, “Üniversite sanayi işbirliğinin güçlendirilmesi yanında, sanayiciler ile start-upların beraber çalışacağı ortamlara da aracılık eden Techxtile Start-Up Challenge, sektörün ve alanlarının uzman isimlerinin eğitmen, konuşmacı ve jüri olarak katılımıyla da girişimcilik ekosistemine önemli katkı sağlıyor. Sürecin başından finaline kadar geçen süreçte verilen eğitimler ve yapılan çalışmalar özellikle genç girişimciler ve girişimci adayları için başlı başına bir ödül niteliğinde” dedi. KİMLER KATILABİLİYOR? Techxtile Start-Up Challenge’e Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı veya yabancı uyruklu 18 yaşını tamamlamış öğrenciler ve mezunlar proje başvurusu yapabilecekler. Araştırmacı, akademisyen, kamu veya özel kurum çalışanları, girişimci adayları, inovasyon yapan ekipler ile start-up sahipleri veya kurucularının da proje gönderebileceği yarışmaya, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ile özel şirket sahipleri veya kurucuları da katılabiliyorlar.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin (UTİB) sektörde inovasyon kültürünü oluşturmak ve yeni girişimleri sektöre kazandırmak amacıyla bu yıl 12.’sini düzenlediği Uluslararası AR-GE Proje Pazarı, Techxtile Start-Up Challenge için proje başvurularında süreç başladı. Girişimcilerin projelerini online kayıt yaptırabilecekleri Techxtile Start-Up Challenge’in son başvuru tarihi ise 20


Hayallerinizi ertelemeyin!

875 22 75 /

marmaraevleri4.com bizimevler.com.tr

444 18 27

405 10 00 /

/ MarmaraEvleri 4

/ BizimEvler


54 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

TEKNOFEST 2020’de ödüller sahiplerini buldu Bu yıl Gaziantep’te düzenlenen TEKNOFEST’in ana paydaşlarından SANKO Holding’in yürütücülüğünü üstlendiği ‘Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışması’nda ‘Lise’ ve ‘Üniversite ve Üstü’ kategorilerinde birinci olan takımlar ödüllerini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun elinden aldı. Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2020 final ödül töreni İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımıyla Ortadoğu Fuar Merkezi’nde (OFM) gerçekleştirildi. TEKNOFEST 2020’nin ana paydaşlarından SANKO Holding’in sponsorlu-

ğunda düzenlenen ‘Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışması’nın ‘Lise Kategorisi’ ile ‘Üniversite ve Üstü Kategorisi’nde birinci olan takımlara ödüllerini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gaziantep Valisi Davut Gül, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet


DENİZ KİRLİLİĞİNE ÇÖZÜM OLACAK PROJE Sakarya Bilim ve Sanat Merkezi 12’nci sınıf öğrencileri Ceren İlayda Ekici ve Aleyna Akın’dan oluşan ‘Hidrotem Takımı’ Danışman Öğretmenleri Zeliyha Çelik rehberliğinde geliştirdikleri ‘Süper Hidrofobik Petrol Emici’ projesiyle ‘Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışması’ Lise Kategorisinde birinci oldular.

Projeyle denize dökülen petrolü çok kısa sürede ve tamamen organik çevreye zarar vermeden toplayacak ürün geliştirildi. Ürün kendi ağırlığının 35 katı petrol döküntüsünü yayılmadan saniyeler içerisinde toplayarak denizi temizliyor. Ürün sadece petrol temizlemiyor aynı zamanda fabrikalardaki yağ atıklarını da yüzde yüz verimle temizliyor. Proje Danışmanı Zeliyha Çelik, öğrencilerinin böylesi önemli bir organizasyonda özellikle birincilik kazanmasından memnuniyet duyduğunu belirterek, “Ürün Türkiye’de dört mevsim yetişen ve bol bulunan bir bitkiden elde edildi. Herhangi bir sanayi ürünü ola-

55 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Fatih Kacır, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ve SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı birlikte verdiler.


56 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

rak kullanılmayan bir ürünü ülke ekonomisine katkı sağlayacak projeye dönüştürdüğümüz için ayrıca mutluyuz. Projemizin bir sonraki aşamasında yerli ve milli atık filtresi üretmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Çelik, “Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışmasının yürütücülüğünü üstlenen SANKO’ya hem öğrencilerimizin bilim üretmelerine verdikleri destek için hem de çevreye duyarlılıkları ve yerli üretime katkılarından dolayı teşekkür ederiz” diye konuştu. KONUTLARDAKİ EVSEL GRİ SUYUN GERİ KAZANIMI SAĞLANIYOR Düzce Üniversitesi Kimya Bölümü Doktora Öğrencisi Kübra Gökmen ile Çevre Mühendisliği Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Hakkı Erdoğan’dan oluşan ‘Dü-Çevre’ Takımı, Dr. Öğr. Üyesi Pınar Sevim Elibol’un danışmanlığında geliştirdikleri ‘Güneş Enerjisi ile Çalışan Elektroflotokaagülayon Presi ile Toplu Konutlarda Kaynaklanan Evsel Gri Suyun Arıtımı ve Geri kazanımı’ projesiyle kategorilerindeki 26 takım arasından birinci oldular. Hakkı Erdoğan, toplu konutlardan kaynaklanan geri dönüştürülebilme potansiyeli yüksek olan evsel geri suyun hiçbir kimyasal madde kullanmadan sıfır atık mantığı ile elektro kimyasal yöntemleri kullanarak arıtımını ve geri kazanımını sağladıklarını kaydederek, projeyle

ilgili şu bilgileri aktardı: “Sistem için gerekli olan enerji ihtiyacını ise yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılıyoruz. Sistemde arıtılan su rezervuar sistemlerinde bahçe sulamada, yangın söndürme sistemlerinde v.b çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Sistemde minimum yüzde 99.5 oranında yüzey aktif madde giderimi sağlanmaktadır.” Erdoğan, TEKNOFEST 2020’de elde ettikleri birincilikten dolayı mutlu olduklarını dile getirerek festivale katkı sunanlara teşekkür etti. ‘Lise Kategorisi’ ve ‘Üniversite ve Üstü Kategorisi’nde ikincilik ve üçüncülük elde eden yarışmacılara ödüllerini Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ile SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı birlikte takdim ettiler. Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışması ‘Lise Kategorisi’nde Enerjik Takımı ikinci olurken, Enerji Yuha Takımı ise üçüncü oldu. ‘Üniversite ve Üstü Kategorisi’nde ise MPGK Takımı ikinci, Sen-1919 Takımı üçüncülük elde etti. En iyi sunum ödülleri ise ‘Lise Kategorisi’nde Gazi İletişim Takımı’na verilirken, ‘Üniversite ve Üstü’ kategorisinde ise ‘Silverriver Takımı’ ödüle layık görüldü. En iyi sunum ödülüne değer görülen takımlara ödüllerini SANKO Holding Kurumsal İletişim Direktörü Pınar Ulutaş takdim etti.



58 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Lenzing, sıfır karbon TENCEL™ markalı elyafları piyasaya sürdü

Lenzing’in tekstil sektöründeki amiral markası TENCEL™, tekstil endüstrisinde de karbonizasyonu başlatmak için ürünün karbon ayak izini azaltmaya, endüstri ortaklarını katılmaya ve engellenemeyen emisyonları dengelemeye yardımcı olan “azalt-katıl-dengele” yaklaşımı ile karbon nötr olma yolunda ilerliyor.

Lenzing Grubu, sürdürülebilir bir dünya inancıyla iklim değişikliğiyle mücadele etmek için 2019’da duyurduğu kapsamlı kurumsal taahhütlerin ardından, Lenzing’in tekstil sektöründeki amiral markası TENCEL™, ilk sıfır karbon TENCEL™ markalı lyocell ve modal elyafları pazara sürdüğü açıkladı. Karbon nötrlüğünün kurumsal çerçevesini belirleyen CarbonNeutral protokolünün katı kurallarına uygun olarak tasarlanan sıfır karbon

TENCEL™ markalı elyaflar, tekstil endüstrisi için CarbonNeutral ® ürünler olarak sertifikalandırıldı. Bu sertifika, elyaf üretiminden ve dağıtımından kaynaklanan emisyonların hesaplanması ve azaltılması anlamına geliyor. TENCEL™, “gerçek sıfır karbon” kampanyası ile Lenzing’in Bilimsel Dayanıklı Hedefler (SBT) girişimine ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine katkıda bulunmaya devam ediyor.


“AZALT”, “KATIL” VE “DENGELE” KAMPANYASINA DESTEK 2019 yılının sonlarında Lenzing, 2030 yılına kadar belirli karbon emisyonlarını yüzde 50 oranında azaltmayı ve 2050 yılında sıfır karbona ulaşmayı taahhüt etmişti. Bu taahhüdünün ardından, Lenzing’in TENCEL™ markası, aktif olarak ürünün karbon ayak izini azaltan, endüstri ortaklarını teşvik eden ve engellenemeyen emisyonları dengeleyen “Azalt”, “Katıl” ve “Dengele” sütunları doğrultusunda harekete geçtiğini açıkladı. Tedarik zincirinin tamamında daha verimli üretim yöntemleri ile yenilenebilir enerji kaynaklarını ve yeni teknolojileri kullanarak karbon emisyonlarını sürekli olarak azaltma önceliği ile Lenzing, CarbonNeutral ® ürün sertifikasını almak için karbon nötrlüğü ve iklim finansı konularının lider uzmanı olan Natural Capital Partners ile işbirliği yapıyor. Konu özelinde açıklamada bulunan Natural Capital Partners, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Kıdemli Müdürü Tom Popple,”Lenzing, iki TENCELTM elyaf için CarbonNeutral ® ürün sertifikası alarak, şirket ve ürün emisyonlarını azaltma yolunda uzun vadeli yolculuğunda önemli bir adım attı. Sadece bu sebepten değil, Lenzing’in birçok moda perakendecisinin tedarik zincirindeki konumu nedeniyle, bu sertifika tekstil endüstrisi için iklim eylemine bağlılık mesajı gönderiyor. Bu nedenle biz Lenzing ile çalışmaktan mutluluk duyuyoruz ve şirketi gelecekteki iklim taahhütlerini gerçekleştirmesi için desteklemeyi dört gözle bekliyoruz” açıklamasında bulundu. Lenzing Tekstil Global İş Yönetimi Başkan Yardımcısı Florian Heubrandner, “Şirket ve marka olarak ayak

izimizi azaltmak için girişimlerde bulunmaktayız, ancak tüm emisyonlara engel olmak mümkün değil. Bu durum bizi global seviyede hareket etmeye yöneltti. Bu noktada, CO2 emisyonlarının tüm dünyada engellenmesine destek ve yardımcı olmak için fırsatlar yarattık. Dengeleme yoluyla karbonların telafisi, onaylı iklim finans projeleriyle karbonların azaltılmasına katkıda bulunmaya yardımcı oluyor. Böylesine bir iklim krizinde, Lenzing her şirketin kendi etki alanında harekete geçmesi gerektiğine inanmaktadır. TENCEL ™ markası altında CarbonNeutral ® ürün seçeneklerini içeren bu yeni girişimden son derece heyecan duymaktayız. Bu, Lenzing’in genel kurumsal hedefine doğru yeni bir adımdır. Aynı zamanda tedarik zinciri ortaklarına yardımcı olmamızı ve tekstil markalarını üretim hatlarındaki karbon emisyonlarını yeniden değerlendirmeye yöneltmemizi sağlıyor. İleriye baktığımızda, yeşil yıkamadan kaçınmaya yardımcı olan ve tüketicileri karbon nötr tartışmasına dahil eden katı iç yönergeleri izleyerek ürün portföyümüzü zenginleştirmeye devam edeceğiz” dedi. KARBON EMİSYONLARINI AZALTMAK İÇİN FAALİYETLERDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER Lenzing sıfır karbon yolculuğuna sorunsuz geçişini kolaylaştırmak için bilime dayalı hedefleri baz alan, karbon salınımını azaltmak için enerji verimliliğini, fosil yakıt kullanımının azaltılmasını, kağıt hamuru ve elyaf üretim tesislerinin entegrasyonunu ve yeni teknolojilere yatırımları öngören dört temel kaldıraçtan faydalanacak. Nihai hedeflerinin tüm TENCEL™ elyaf seçenekleri ve tekstil tedarik zincirinin tamamında karbon nötr faydalar sunmak olduğunun belirten Lenzing Grubu Ticari Direktörü Robert van de Kerkhof, “Sıfır karbon TENCEL™ elyaflarımızın piyasaya sürülmesi, iklim değişikliğine karşı devam eden bir savaşın sadece başlangıcıdır. Üretim süreçlerimizi ve elyaf seçeneklerimizi yenilemeye devam ederken, ağaç bazlı elyaf iş modelinin doğal iklim avantajı konusunda kayıtsız kalmanın ötesine bakacağız. Buna paralel olarak, karbon nötrlüğü ortak hedefine ulaşmaya çalışan daha etkili bir ekosistem oluşturmak için markalar ve tasarımcılardan STK’lara kadar farklı ortaklarla çalışmaya devam edeceğiz. Ortaklarımızı karbon nötr hedefine doğru desteklemeye devam ederken, herkesi ‘gerçek sıfır karbon’ hareketimize katılmaya davet ediyoruz. Zaman hiç durmadan ilerliyor, gelin iklim değişikliğine karşı bir araya gelelim!” dedi.

59 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

YENİ ELYAFLARLA SIFIR KARBONA DOĞRU YOLCULUK Doğada çözünebilen ve botanik kökenli sıfır karbon TENCEL™ elyaflar içeren kumaşlar, üçüncü parti tarafınca onaylanmış etiketleriyle Lenzing’in müşterileri, markaları ve tüketicilerine yeni bir sürdürülebilir şeffaflık seviyesi sunacak. Çevresel değerlerinin daha yüksek olmasının yanı sıra bu elyaflar ciltte nazik dokunuş, daha kalıcı yumuşaklık, ipeksi pürüzsüzlük, nefes alabilirliğe katkı ve daha kalıcı renkler gibi standart TENCEL™ elyafların özelliklerini taşıyacak.Yeni sıfır karbon TENCEL™ elyafların piyasaya çıkışı, tekstil ürünlerine kullanılan ham maddelerin şeffaflığını artırmada önemli bir kilometre taşı olarak nitelendiriliyor.


KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

60 PANORAMA

The new normal in fashion? Manila-based contemporary womenswear fashion label, YOYA, has partnered with Swedish garment technology firm, Polygiene for the launch of a ViralOff ® collection to create protective wear as part of the local brand’s commitment to progressive fashion solutions. A first in the Philippines, the entire capsule collection of protective clothing, dubbed “Armoured Awakenings,” has been carefully treated with Polygiene’s ViralOff antimicrobial finish that reduces viruses by 99%* in two hours. Not only does this textile technology protect against pathogens, it also helps to extend the life cycle of the garment, due to the possibility to wash less - making each piece a more sustainable purchase.“Partnering with Polygiene is a landmark milestone for YOYA as a brand. This demonstrates our commitment to fashion solutions that elevate our products to higher global standards of quality and performance thus empowering each woman who buys our clothes. Like a suit of armor, our pieces will protect you, and offer meaningful value in uncertain times”, shares Yoya Gueco, President and Creative Director of Modahaus, Inc.,

the company behind YOYA.As YOYA was planning how to pivot the business during the pandemic, they discovered the Swedish textile technology firm and reached out to them for a possible collaboration in the Philippines. Polygiene’s expertise in protective textile technology runs deep as it once started in the care segment during the fight against SARS in 2004. Thanks to their background and experience, they were able to go through the necessary techniques, skills, methods, and processes needed to develop ViralOff and make it available now as the world is in the middle of the COVID-19 pandemic. “We are always excited when our treatments add value to up-and-coming brands with a strong DNA. ViralOff is the answer to an acute situation, but it will also be a more long-term solution that enhances the hygiene and sustainability factors on a number of products even when the Covid-19 pandemic has settled down. There are strong indications that antimicrobial wear will be the new normal in numerous applications, going forward”, said Ulrika Björk, CEO of Polygiene. “No matter how bleak some days feel, I strive to create and be inspired during these times. It is our ability to bloom where we are planted that gives us hope. We will still be dreamers in a pragmatic world and thrive”, said Yoya, feeling optimistic in the future of fashion postpandemic. In its signature low-key approach, YOYA has captured the eye of the country’s most stylish and most accomplished women. Barely 2 years old, they have already amassed a cult following from the Philippines’ discerning set and have been known for their private by-appointment trunk-shows where they do exclusive drops for their collection launches. They are also in partnership with premiere retailer, Comme Ci, as well as ramping up their e-commerce platform at shopyoya.com to cater to a global clientele.



62 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Uzaktan çalışmayı kolaylaştıran Epson’a 3 ödül birden Global teknoloji lideri Epson, bağımsız değerlendirme kuruluşu Keypoint Intelligence tarafından düzenlenen Buyers Lab (BLI) Yaz 2020’de üç ödül birden aldı. Epson, ödülleri, salgın döneminde uzaktan çalışmayı kolaylaştıran yazıcılarıyla elde etti…

Global teknoloji lideri Epson, küçük ev ve ofis yazıcılarıyla bağımsız değerlendirme kuruluşu Keypoint Intelligence tarafından düzenlenen Buyers Lab (BLI) Yaz 2020 programında üç ödül birden aldı. Epson bu ödülleri, uzaktan çalışma döneminde sunduğu hayatı kolaylaştıran yazıcı modelleriyle elde etti. Bütün Epson mürekkep püskürtmeli yazıcılarda olduğu gibi bu ödüllerin bir parçası olarak tanınan yazıcılar, Epson’un Isısız teknolojisinden yararlanarak çalışıyor. Yazıcılar, enerji tüketimini ve bunun sonucunda karbondioksit salınımını azaltan sürdürülebilirlik nitelikleriyle geliyor. Ayrıca,

rakiplerinden önemli ölçüde daha düşük baskı maliyetleri sunuyor. Kullanıcılar yüksek kaliteli baskı güvenilirliği yanı sıra dokunmatik ekran özelliği ve basit rutin bakım prosedürleri de dahil olmak üzere etkileyici bir kullanım kolaylığı elde ediyor. Epson, tek renk veya renkli olarak A4 boyutundan geniş format baskı boyutuna kadar kullanıcı ihtiyaçlarını kolayca karşılayacak ve uzun vadede tasarruf ettirecek ürün yelpazesine sahip. Epson Türkiye Genel Müdürü Sevil Kanat, ödüllerin Epson’un ofiste veya evde yüksek kaliteli, sürdürülebilir baskı sağlama çabasının kanıtı olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Bu takdiri aldığımız için çok mutluyuz. Epson olarak hızlı, düşük maliyetli ve kaliteli baskı sağlayan modellerimizle her dönemde tüketicilerin hayatını kolaylaştırmaya devam edeceğiz.” 3 YILA KADAR YETECEK MÜREKKEPLE GELİYOR Keypoint Intelligence’ın A4 Donanım Yardımcı Direktörü Kaitlin Shaw ise ödüllerle ilgili şunları söylüyor: “Küçük ev/ofis kategorilerinde üç ödülü evine götüren Epson, düşük hacimli kullanıcılara rakipsiz bir avantaj sunuyor. EcoTank modelleri Epson’un kartuşsuz mürekkep tankı sistemini kullanıyor ve kutuda 3 yıla kadar yetecek mürekkep içeriyor. Bu maliyet avantajı ile birlikte kullanıcılara dokunmatik ekranlar, rutin bakım kolaylığı ve yüksek kaliteli çıktı sunuyor. Tek renkli veya çok renkli, A4 veya geniş format özellikleriyle Epson, kullanıcı ihtiyaçlarını kolayca karşılayacak ve uzun vadede onlara büyük tasarruf sağlayacak ürünlere sahip.”



64 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Bursalı’ya uluslararası alanda 9 ödül birden Güzellik ve Moda” kategorilerinde altın ödüle hak kazanırken; “Yılın En Yenilikçi Şirketi”, “Yılın Şirketi Tüketici Ürünleri” kategorilerinde ise gümüş ödül aldı. Global endüstriyel ürün markası Nuacotton ile başvurduğu “Tüketici Ürünleri - Ev Ürünleri”, “Yılın Sağlık, Güvenlik ve Çevre Programı”, “Tüketici Ürünleri - Diğer” kategorilerinde altın ödüle layık görülürken; “Yılın İnovasyonu - Tüketici Ürünleri Endüstrileri”, “Sağlık ve İlaç – Ürün” kategorilerinde gümüş ödülün sahibi oldu.

Bursalı, dünyanın en prestijli iş ödülleri arasında gösterilen ve çeşitli kategorilerde en başarılı kurumların ödüllendirildiği International Business Awards’da, tam 9 ödül birden alarak adeta şov yaptı. Türkiye’nin en büyük havlu ihracatçısı Bursalı, yenilikçi ve katma değerli çalışmalarının karşılığında dünya çapında yepyeni bir başarı hikayesi daha yazdı. Global endüstriyel ürün markası Nuacotton ile kısa süre önce, iş dünyasının uluslararası düzeydeki en büyük ödüllerinden biri olan American Business Awards’da 2 ayrı ödüle layık görülen Bursalı, kırılması güç bir rekora daha imza attı. Bursalı, bu kez de dünyanın en prestijli iş dünyası yarışması olarak gösterilen, çeşitli kategorilerde dünyanın en başarılı kurumlarının ödüllendirildiği International Business Awards’da (Uluslararası İş Ödülleri) tam 9 ödül birden alarak adeta şov yaptı. BAŞVURDUĞU TÜM KATEGORİLERDE ÖDÜL ALDI Firma, yarışmaya Bursalı markasıyla başvurduğu “Bilim veya Teknolojide Başarı”, “Yılın Şirketi - Giyim,

KENDİMİZİ GELİŞTİRMEYE DEVAM EDİYORUZ Dünya çapında düzenlenen böylesine prestijli bir yarışmada 9 ödül birden almaktan dolayı tarifsiz bir mutluluk yaşadıklarına değinen Bursalı İcra Kurulu Başkanı Alper Bursalı, “Bursalı olarak büyük bir mutluluk yaşıyoruz. Bursalı ve global endüstriyel ürün markamız Nuacotton ile başvurduğumuz tüm kategorilerde ödül aldık. Bu bizim için çok gurur verici. Ar-Ge ve tasarıma dayalı yenilikçi çalışmalarla gerçekleştirdiğimiz ürünlerimiz sayesinde bu başarılara imza atıyoruz. Sürdürülebilir büyüme ve sürekli iyileştirme anlayışıyla, kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Çalışmalarımızı bu tür ödüllerle taçlandırmak bizim için eşsiz bir mutluluk” dedi. ÜRÜNLERİMİZİ İLERİ TEKNOLOJİ İLE ÜRETİYORUZ Müşteri beklentilerine en etkin ve hızlı şekilde yanıt verebilmek adına çalışmalarına tüm hızıyla devam ettiklerine dikkat çeken Alper Bursalı, elde ettikleri başarılarda tüm çalışanların emeği olduğunu ve kendilerine ayrı ayrı teşekkür ettiğini kaydetti. Türkiye’nin tekstil sektöründeki ilk ve tek Ar-Ge & Tasarım Merkezi unvanı ile ürünlerini ileri teknoloji ile ürettiklerini dile getiren Alper Bursalı, “Kurulduğumuz günden bu yana bilgi ve teknoloji temelli yenilikçi çalışmalara büyük önem veriyoruz. Bu çalışmalarımızı sürdürülebilir kılmak adına var gücümüzle çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.


“İşi profesyonellerine bırakın”

WEB OFSET

DÜZ OFSET

CİLT

AMBALAJ

‘nin matbaası

“İhlas Matbaacılık güvencesiyle”

Termal Kalıp

Yüksek tirajlı baskılara uygun, geniş gelişim töleransına sahip, net ve kaliteli baskı sağlayan özel bir kalıptır. Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep) 80.000 – 100.000 (UV Mürekkep)

Konvansiyonel Kalıp (Ctcp-LX)

UV-CTP kalıp kullanan üst düzey müşteriler için geliştirilmiştir. Yüksek hassasiyete sahip, yüksek tirajlı baskılara uygun, Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep) 50.000 – 100.000 (UV Mürekkep)

Detaylar İçin:

Detaylar İçin:

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel.: + 90 212 454 31 95 • www.afarkplates.com

Merkez Mahalasi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel.: + 90 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com


66 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Romantik bir mevsime yolculuk

Zarafet dozu yüksek bir mevsim Modern dünyaya adapte olan güçlü tasarımlar, Ipekyol Sonbahar-Kış 2020-2021 Koleksiyonu’nda bir araya gelerek yalın bir etki bırakıyor. Farklı kalıplarıyla standart formlardan çıkan ve geometrik detaylarıyla gündeme gelen parçalar, yeni sezonda ilham veren bir şıklık sunuyor. Stil hikayenize eşlik eden total görünümler, şehir hayatına kolaylıkla adapte olurken, ekoseli ceket veya farklı desen oyunlarıyla öne çıkan bluzlar, smart casual bir görünümün öncüsü oluyor. Minimal parçalarla çarpıcı kombinlere imza atan yüksek modanın yeni gözdesi yelekler ise bu sezon, takım oyunlarının en etkili oyuncusu. Sade bir görünümü hareketlendirecek volümlü kol detayları, maksi ve mini elbiselerle romantik bir stil anlayışı sergiliyor. Ceket ve hırkalar birbirinden farklı düğme detaylarıyla öne çıkarken, denim ile samimi bir uyum yakalayan oversize gömlekler, gündüzden geceye kolaylıkla adapte edilebilen kilit parçalar olarak dikkat çekiyor. Geometrik desenli astar detaylarıyla soğuyan havalara eşlik eden ceket ve yün paltolar ekose, kaz ayağı desenleriyle gardıroplarda yerini almaya hazırlanıyor. Mevsimin doğal tonlarından ilham alan Ipekyol Sonbahar-Kış 2020-2021 Koleksiyonu kahve tonlarının yanı sıra, sıcak sarı ve hardallar, tarçınlar, klasik siyahlar ve naif beyazlarla sezonun ana renk kartelasını oluşturuyor. Son birkaç sezondur yepyeni bir renk seçkisi sunan asil morlar, romantik lilalar ve maviler ise koleksiyona zengin bir görünüm katan yeni renkler arasında yerini alıyor. Yalın bir seçki sunan Ipekyol Sonbahar-Kış 2020-2021 Koleksiyonu, tasarımlarında hayat bulan feminen ruhuyla sizi yeni mevsimin ilham rotasına doğru zarafet dolu bir yolculuğa çıkarıyor.

Machka Sonbahar-Kış 2020-2021 Koleksiyonu, kusursuz tasarım anlayışını eşsiz detaylarıyla harmanlayarak romantik bir mevsimin kapılarını aralıyor. Bu buluşmaya eşlik eden Marka Yüzü Arzum Onan ise, yeni sezonun sofistike silüetleriyle karşınıza çıkıyor. Sezonun naif ruhuyla uyum yakalayan; gösterişli detaylara sahip yalın tasarım anlayışıyla Machka Sonbahar-Kış 2020-2021 Koleksiyonu, gündüzden geceye Machka kadınının tüm zarafetine eşlik edecek bir seçki sunuyor. Puantiye ve geometrik desenlerin bir arada kullanıldığı koleksiyonda öne çıkan bluz ve etekler Machka’nın bir klasik haline gelen eşsiz kalıplarında yeniden yorumlanıyor. Akıcı bir silüet yaratan tulumlar ise şifon kumaşlar ile sofistike bir görünüm kazanıyor. Saten ve denim ile bir araya gelen düğme detaylı elbise romantik stili taçlandırırken, bu kusursuz parçaya eşlik eden swarovski taşlı kalp formlu patch detayıyla denim ceket, Machka kadınının ışığını yansıtıyor. Machka Sonbahar-Kış 2020-2021 sezon koleksiyonunun renk paletinde yeni mevsimin atmosferini yansıtan kahverengiler, tarçınlar, yanık turuncular, bakırlar, mürdümler, gül kuruları ve son olarak deniz yeşilleri ön plana çıkarken, zamansız siyahlar, naif beyazlar, bejler ve ekrular minimal ve monokrom stil arayışındaki Machka kadınlarına hitap ediyor.



68 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Benzersiz kalite, her açıdan Vakko Modanın da ötesinde duyarlı bir bakış açısıyla kışa farklı hazırlanan Vakko, etik ve estetiği bir araya getirerek yeni sezonu karşılıyor. Vakko Sonbahar Kış kampanyası ile modayı anlamlı, özenli, zamansız parçalarda buluşturuyor. İçinden geçtiğimiz yeni dönemde hayatımızda kaliteyle kusursuz işçiliği bir araya getiren Vakko koleksiyonları, renkleri, enerji ve yenilikleriyle keyif katan içsel bir yolculuğu tasarımlarına taşıyor. Vakko kadın modası ne olursa olsun pozitif tarafta durmayı, yaşamımızı renklendirmeyi, başkalarından çok kendimiz için özenle var olmayı hedefliyor ve bunun için ‘Stay Healthy in Style’ diyerek özel bir çağrıda bulunuyor. Siyah beyazın güçlü negatif ve pozitif çekimi temada buluşuyor. Çizgiler, ekoseler, çiçekler, kaz ayakları ve dokumaların bütünleştirdiği renkler, güçlü bir stil yansıması ile pozitif bakış açısını hayata katıyor. Vakko, güçlü bir sezonla erkek modasına yön veriyor. Sonbahar Kış Erkek koleksiyonun ana hedefinde, kalabalıklardan sıyrılıp güçlü ifadeli tasarımlarla yaşamın bir yansıması olmak yatıyor. Modanın kilit parçalarını karıştırarak stil oluştururken temel değerleri yaşatarak, yeniliği hedefleyen karaktere aksettiriyor. Günlük şık giyim ve spor giyim parçalarının rahat, sofistike tarzda kullanarak ortaya koyulan erkek koleksiyonunda yüksek Vakko kalitesi imzası yer alıyor.

TWIST GANG’in sıra dışı dünyasına yolculuk TWIST GANG ekibi yeni mevsimin kapılarını, sokağın gerçek karakterleriyle aralıyor! Kendi yeteneklerinin farkında olan, kusurları ve farklılıklarıyla mutlu olabilen, yaratıcılıklarını kullanarak özgün stil anlayışlarını oluşturmuş cesur ve korkusuz Twister’lar, seni yeni dünyanın ‘’kusursuzluk anlayışını’’ şimdi yeniden keşfetmeye çağırıyor. Peki, kim bu TWIST GANG? diye soracak olursan; birbirinden farklı stil ve yaşam felsefesine sahip hayallerinin peşinden koşan, stilini şehrin keşiflerle dolu sokaklarında özgürce konuşturan, renkli dünyalara sahip, kendi yeteneklerini keşfetmiş, sıra dışı bir ekipten oluşuyor. Aslında onlar hayatın içindeki gerçek karakterlerden; yaşadığımız şehrin sokaklarında, sosyal medyada karşımıza çıkan “Keşfet” bölümünde veya şehrin en hip mekanlarında rastladığımız, ‘’Seni bir yerden tanıyor gibiyim, daha önce hiç karşılaşmış mıydık?’’ dediğimiz enerjiye sahip Twister’lar…Şimdi TWIST Sonbahar-Kış 2020-2021 Koleksiyonunda, sıra dışı stil anlayışlarını bambaşka bir bakış açısıyla sunuyor.

LC Waikiki’den Özel Koleksiyon: Oopscool x LC Waikiki Her yaş ve her tarza uygun ürünleriyle kadınların her zaman yanında olan LC Waikiki ile lüks desen markası Oopscool’un iş birliğinde hazırlanan yeni koleksiyon “Oopscool x LC Waikiki” moda severlerin beğenisine sunuluyor. Oopscool’un kurucusu ve tasarımcısı olan Pınar Uçar Gül tarafından çizilen desenlerin yer aldığı koleksiyon LC Waikiki’nin moda alanındaki gücüyle birleşerek tarz sahibi kadınların zamansız parçaları arasında yerini alacak. 40 farklı desenden oluşacak kapsül koleksiyon çiçek kombinasyonlarını ve renklerini, kadınların her zaman gardıroplarında yer almasını isteyecekleri parçalarla buluşturuyor. Desenlerin gücüne dikkat çeken koleksiyon; tulum, elbise, etek, ceket, pantolon gibi 38 modelden oluşuyor. Koleksiyon, doğa ile yüzleşip ona ne kadar ait olduğumuzu hissettirirken, en çok doğaya ihtiyacımız olduğunu gördüğümüz günlerin ardından, doğanın gerçekliğini kadın giysilerine taşıyor.



70 PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK EKİM | OCTOBER | 2020

Evde rahat, konforlu ve şık seçenekler

Levi’s® Wellthread™ koleksiyonuyla çığır açıyor Sonbahar/Kış 2020 sezonunda, dağ kahverengisi tonundaki Levi’s ® Wellthread™ Standard Taper Chino sayesinde denim olmayan alt giyim parçalarını pamuklaştırılmış kenevirle tanıştırarak sunduğumuz kenevir seçeneklerini genişletiyoruz. Ayrıca pamuklaştırılmış keneviri kadınlara yönelik siyah Ribcage Wide Leg jean’e, grafik baskılı Trucker cekete ve erkeklerin 502™ Taper’ına da taşıyoruz. Kenevir, yetiştirilme sürecinde geleneksel olarak yetiştirilen pamuğa kıyasla genellikle daha az su ve daha az tarım ilacı gerektiriyor. Giysilerimizde kullandığımız kenevir, su kullanımını daha az kimyasal gerektiren özelliğine sahip yağmurla beslenen kenevir hasadından geliyor. Bu sezonun koleksiyonundaki her parçada yüzde 28 ila 30 oranında kenevire yer veriliyor ve normalde bitirme işlemlerinde yüzde 96’ya kadar su tasarrufu sağlayabilen Water<Less ® tekniklerimiz yardımıyla işlem bitiriliyor. Yaklaşık 10 yıl önce piyasaya sürüldüğünden beri Water<Less ® teknikleri, tüm faaliyetlerimizde yaklaşık 3,5 milyar litreden fazla su tasarrufu sağladı. Küresel Ürün İnovasyonundan Sorumlu Başkan Yardımcısı Paul Dillinger, «En yeni Wellthread™ koleksiyonunu takdim etmekten gurur duyuyoruz,” diyor ve ekliyor: “Temeli geçmişte yaptığımız tüm çalışmalara dayanan bu koleksiyon, tüketicilere sevecekleri bir ürün sunarken aynı zamanda sürecin her aşamasında sürdürülebilirliği öncelikli kılan tasarımın gelecekteki kullanım alanlarını genişletmeye devam ediyor.”

Evde ister gündüz ister gece kullanabileceğimiz rahat ve konforlu ev giysileri ve aksesuarları, kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor. Tchibo’nun hem evde kendinizi iyi hissetmeniz hem de rahat bir uyku için sunduğu lokal üretim pijama takımları, tişörtler ve sweatshirtler ‘’Evde Sen Başkasın’’ altında bir araya geliyor. Koleksiyonda ev terliği ve ipek uyku maskesi gibi kendinizi şımartabileceğiniz aksesuarlar da var. Evde şık, dışarıda spor bir görünüm için gardırobun vazgeçilmezi olacak basic kıyafetlerin yanı sıra rahat ve tarzınızı yansıtacak rengarenk pijama takımları, Tchibo’nun yeni ‘’Evde Sen Başkasın’’ temasında öne çıkan ürünlerden... Koleksiyon, günlük hayatınıza rahatlık ve konfor katacak farklı tarzlarda ürünlerden bir seçki sunuyor. Şık bir tişört ve sweatshirt evde ve dışarda çoğu zaman kurtarıcımızdır. Taytlarla, pantolon ve eteklerle kombinleyebileceğiniz Yırtmaçlı Sweatshirt, yumuşak dokusu ve rahat kalıbıyla üstünüzden çıkarmak istemeyeceğiniz yüzde 100 pamuk Dik Yaka Tişört ve kırık beyaz rengiyle her yerde stilinizi yansıtacak Fitilli Kadife Sweatshirt, temanın dikkat çeken ürünleri arasında yer alıyor.

Doğanın enerjisiyle bütünleşmenin tam zamanı Doğa tutkunlarının vazgeçilmez markası VANEDA, Sonbahar - Kış sezonuna sağlam yapısı, dayanıklı tabanı ve modern tasarımlarıyla dikkat çeken yepyeni VMARK modelleriyle merhaba diyor. VANEDA’nın hem doğada hem de şehirde kullanılmak üzere tasarladığı VMARK 4 Mevsim Su Geçirmez ve VMARK PROmodelleri, diğer su geçirmez teknolojilerden farklı olarak VANEDA’nın Ar-Ge merkezinde geliştirilen DryTex ® teknolojisi ile üretiliyor. Şehirdeyken dahi kendini doğada hissetmek isteyenlerin markası VANEDA, günlük yaşam stiline etkin konfor ve yürüyüş kabiliyeti kazandıran VMARK modelleriyle doğa tutkunlarını günün rutininden uzaklaştırıyor. Doğa ile iç içe olmayı seven macera tutkunları için tasarlanan VANEDA’nın VMARK modelleri, kişiyi doğal, özgür ve rahat hissettiriyor. Fonksiyonelliğiyle dikkat çeken VMARK 4 Mevsim, VMARK PRO ve VMARK Yazlık modelleri, üstün özellikleri sayesinde tüm doğa aktivitelerinize eşlik edecek şekilde tasarlandı.



Her an ONLINE olun! Bütün dünya sizi görsün! www.konfeksiyonteknik.com.tr




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.