ISSN 2148-9254
EKİM OCTOBER 2020
www.tekstilteknik.com.tr
Vacuum PET recycling line With decades of experience in extrusion and filtration technology for spinning and biax film lines we now complete the cycle: VacuFil is our recycling line for your post-production and post-consumer waste with direct feed to your spinning line or pelletizer. Optionally equipped with the Visco+ unit VacuFil provides the melt quality you need. For over 20 years, BB Engineering GmbH has been an innovative supplier of extrusion, filtration and additive mixing for producing filament yarns and films. www.bbeng.de · sales@bbeng.de · +49 2191 9510
Founded as a joint venture between Oerlikon and Brückner Group we have decades expertise of two world market leaders available.
İMTİYAZ SAHİBİ İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA Publisher H. Ferruh IŞIK GENEL MÜDÜR (SORUMLU) General Manager (Responsible) Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief Prof. Dr. Cevza Candan YAYIN KURULU Editorial Board Prof. Dr. Bülent Özipek Prof. Dr. H. Rıfat Alpay Prof. Dr. Yalçın Bozkurt Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş Prof. Dr. W. Oxenham Prof. Dr. Emel Önder Prof. Dr. Yusuf Ulcay Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner
REKLAM DANIŞMANI Advertisement Consultant Mehmet TATLI mehmet.tatli@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Foreign Relations Manager Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
TEKNİK MÜDÜR Technical Manager Tayfun AYDIN tayfun.aydin@img.com.tr GRAFİK & TASARIM Graphics & Design Hakan SÖZTUTAN hakan.soztutan@img.com.tr DİJİTAL VARLIKLAR MÜDÜRÜ Digital Assets Manager Emre YENER emre.yener@img.com.tr WEB DEVELOPER Amine Nur YILMAZ amine.yilmaz@img.com.tr ABONE VE DAĞITIM Subscription and Circulation Manager İsmail ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr
ADR ES | Hea d Office İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 www.tekstilteknik.com.tr e-mail: img@img.com.tr BASKI | Printed By | İHL AS Gazetecilik A.Ş. İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 A/41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 30 00 BÖLGE TEMS İLCİLİKLER İ BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA | Met in DEM İR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives KOREA | Jes Media Int. Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr BİLGİ / Information Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Tekstil & Teknik is published monthly. Advert is ements respons ib ilit ie s published in our mag az ine pertain to advert isers.
REKLAM İNDEKSİ ADVERTISEMENT ARMUTLU TATİL KÖYÜ...........................45 ASTEKS.................................................A.K ATAÇ...................................................... 31 BBENGINEERING................................Ö.K CANLAR MEKATRONİK..............Ö.K.İ – 1 EFFE ERDÜSTRİ....................................... 11 EGE TMF............................................A.K.İ EKOTEKS.........................................33 – 65 EPSON..................................................... 3 ERHARDT-LEIMER.................................23 GROZ-BECKERT...................................... 5 HIGHTEX 2021....................................... 75 ITM 2021................................................. 47 ITMA ASIA..............................................43 İHLAS MATBAACILIK............................59 İHLAS YAPI............................................. 73 KIRAY MAKİNA..................................... 19 KUZULUK KAPLICALARI........................55 LÖSEV....................................................63 OERLIKON...........................................Ö.K PETNİZ ISI............................................... 41 PİMMS...............................................14-15 SANKO................................................... 27 SPGPrints................................................. 9 ŞANAL PLASTİK............................... 50-51 TÜRKİYE HASTANESİ..............................69 TÜYAP (İPLİK FUARI)..............................77
Excellence in digital textile printing Created by Epson alongside F.lli Robustelli and For.Tex, Total Solution is the integrated digital textile printing system. Harnessing expertise across technology, inks and engineering, the Monna Lisa Evo Tre series meets the demands of the industrial market - through quality, productivity and flexibility. www.monnalisadtp.eu
4
Tekstil makinaları ihracatındaki gelişmeler sevindirici Türkiye ekonomisi açısından büyük önem taşıyan tekstil sektörünün geleceğini ve gelişimini etkileyen temel faktörlerin başında ülkenin tekstil makineleri üretimi geliyor. Yıllar içinde gelişim gösteren Türk tekstil makineleri sektörü, tekstil imalatçısının elinin güçlendirilmesinde önemli roller üstleniyor. Türkiye ekonomisi açısından hayati önem taşıyan tekstil sektörünün geleceğini ve gelişimini etkileyen temel faktör ise tekstil makineleri üretimidir. Türkiye’nin ihracatında lokomotif sektörleri arasında yer alan tekstil sanayisi makine alanında da önemli atılımlar yaptı. Özellikle son dönemde ‘yerli ve milli’ sloganıyla üretimde cari fazla verme yolunda ilerleyen tekstil makineleri sektörü her geçen gün ithalatla ihracat arasındaki makası kapatıyor. Türkiye ekonomisinin en büyük bileşenlerinden olan sektör, ülke ihracatının ana kalemleri arasındadır.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
EDİTÖR
Ali ERDEM Yazı İşleri Müdürü News Editor
Günümüzde, Türk tekstil makineleri sektörü Ortadoğu’dan Avrupa ve Uzakdoğu’ya kadar yaklaşık 150 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Sektörün gelişen yapısına rağmen ithalat, halen en önemli sorunların başında geliyor. Uzmanlara göre yerli imalatçıların iç pazara hakim olamaması nedeniyle ülkemiz ihracatının çok üzerinde ithalat gerçekleştiriyor. Bu durum da kazanılan artı değerin ve ülkemize giren dövizin dışarı çıkmasına sebep oluyor. Günümüz insanı için giyinme, tıpkı beslenme gibi vazgeçilmesi mümkün olmayan temel bir ihtiyaç. Bu zorunluluk tekstil sektörünün hem üretim hem de istihdam açısından büyük kapasitelerle çalışmasına neden oluyor. Firmaların sektörde sürdürülebilir bir ivme yakalaması için kalite, fiyat, rekabet ve teknoloji gibi konuları yakından takip etmesi lazım.
The developments in exports of textile machinery are pleasing The leading one of the main factors, influencing the future and development of the textile sector that is big important according Turkish economy, is the production of textile machines of the country. The Turkish textile machinery sector, which advanced over the years, plays an important role in strengthening the hand of the textile manufacturer. The main factor, affecting the future and development of textile sector which is vital importance according to Turkish economy is the textile machinery manufacturing. The textile industry, taking place among the locomotive sectors in the export of Turkey, made important investments in the machinery field. The textile machinery sector, which has been improving on the way of making current surplus in production with the slogan of “domestic and national” especially, recently, is closing the gap between imports and exports each passing day. Sector, one of the largest components of Turkey’s economy, is among the main export items of the country. Today, the Turkish textile machinery sector exports to about 150 countries from the Middle East to Europe and the Far East. The import, despite the developing structure of the sector, is still one of the most important problems. According to experts, it makes importation more than exportation of our country because of the inability of domestic manufacturers to dominate the domestic market. This also causes the earned surplus value foreign currency input to go out country. Dressing is a primary indispensable need such as nutrition for the people of today. This necessity causes the textile industry to work with large capacities in terms of both production and employment. In order for companies to achieve a sustainable momentum in the sector, they should closely follow issues such as quality, price, competition and technology.
Hem kökleri merkezinin bulunduğu bölgede çok sağlam hem de bütün dünyada kendini evinde hissediyor. Groz-Beckert’i farklı yapan özellik bu. Endüstriyel makine iğnelerinin, hassas makine parçalarının ve sistemlerin dünyada lider üreticisi olarak, ürünlerimizin ve servislerimizin kalite ve hassasiyet standartlarını mümkün olan en yüksek seviyede tutuyoruz. Yaklaşık 9.000 çalışanımız ve örme, dokuma, keçe, tafting, tarak ve dikiş alanlarında kullanılan yaklaşık 70.000 adet ürün çeşidimiz ile tekstil endüstrisine en ideal desteği sunuyoruz. Ve 1852’den beri bu şekilde sizi hedeflerinize ulaştırıyoruz. Ücretsiz myGrozBeckert Uygulaması
Groz Beckert Turkey Tekstil Makine Parç.Tic.Ltd.Şti. Gen.Ali Rıza Gürcan Cad. Alparslan İş Merkezi No: 29 / 1-2-3 34169, Merter, İstanbul, Türkiye T: 0212-9246868 | F: 0212-9246869 info.turkey@groz-beckert.com www.groz-beckert.com
6 PANORAMA
Covid-19, sanayide dijitalleşmeye zemin hazırladı:
Dijitalleşen KOBİ’lere 1 milyonluk destek sözü Covid-19 formed a basis to digitalize in industry:
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Promise to support with 1 million to digitalized SMEs KOBİGEL – KOBİ Gelişim Destek Programı, sanayinin dijital dönüşümü konusunda temel destek mekanizması olarak belirlendi. KOSGEB Başkanı Cevahir Uzkurt ile yaptığımız röportajda dijitalleşme desteğinin süreç ve detayları ilgili birçok soruya yanıt bulduk.
KOBİGEL – SME Development Support Program was determined as a basis support mechanism in digital change of industry. At the interview we did with KOSGEB President Cevahir Uzkurt, we found answers of questions about digitalization and support process and details.
KOSGEB’den dijitalleşen işletmelere sunulan 1 milyon liraya yakın dijitalleşme desteği büyük ilgi gördü. Dijitalleşmenin işletmeler üzerindeki etkisiyle ilgili ne düşünüyorsunuz? Endüstri 4.0 olarak bilinen yeni sanayi konseptinin, üretimi teknolojiye sahip olan ülke ve
1 million liras digitalization support, given to the digitalized enterprises by KOSGEB got attention. What do you think about influence of digitalization on the enterprises? We anticipate that the Industry 4.0, the new industrial concept, will take production to count-
PANORAMA 7
KOSGEB’den dijitalleşen işletmelere sunulan 1 milyon liraya yakın dijitalleşme desteği büyük ilgi gördü. Sanayi sektöründeki KOBİ’lerin kendilerini dijital teknolojilere adapte etmelerinin, sanayi ve sanayideki iş gücünün katma değerli üretim odaklı dönüşümü için önemli olduğu söyleyen KOSGEB Başkanı Cevahir Uzkurt, Covid-19 salgınının sanayide akıllı dijital teknolojilerin kullanımı için tetikleyici etki oluşturduğunu söylüyor. 1 Million Liras to support the digitalized enterprises, offered by KOSGEB (Small and Medium Industry Development Organization), attracted great attention. KOSGEB President Cevahir Uzkurt who said that SMEs in the industrial sector adapt themselves to digital technologies is important for the value-added production-oriented transformation of the industry’s workforce and industry, declared that Covid-19 outbreak has a triggering effect for the use of smart digital technologies in the industry. kıtalara çekeceğini öngörmekteyiz. Üretim artık işgücünün ucuz olduğu veya konum avantajının bulunduğu yerlerde değil, akıllı üretim sistemlerinin kullanıldığı yerlerde yapılacak. Gelişmekte olan ülkeler imalat sanayinde ve iş gücünde dijital teknolojilere dayalı yapısal dönüşümü gerçekleştirmedikleri takdirde, kısa bir süre sonra üretimde iş gücü ucuzluğunun ve coğrafi konumun avantaj olmaktan çıkacağını görecekler. Sanayi sektöründeki KOBİ’lerimiz açısından bakıldığında ise; dijital teknolojiler sayesinde verimliliğin artması, fire ve maliyetlerin düşmesi, insan gücü ve becerisine bağımlılığın asgariye
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
ries and continents, having technology. Production will not be done in cheap places or some places, having location advantage, but it will take place in the places, where smart production systems are used. If developing countries do not realize the structural transformation based on digital technologies in the manufacturing industry and workforce, they will soon see that the cheapness of production and geographic location will no longer be an advantage. In terms of our SMEs in the industry sector, due to digital technologies, it is necessary to know that results and gains that directly affect competi-
8 PANORAMA
“Covid-19 salgını, sanayide akıllı dijital teknolojilerin kullanımı için tetikleyici etki oluşturdu” “Covid-19 outbreak formed an influence to use the digital technologies in industry” inmesi, pazara sunum hızının artması, standartlara tam uyumlu ve kaliteli ürün üretilebilmesi gibi rekabet gücüne doğrudan etkileyen sonuçlar ve kazanımlar elde edileceğini bilmek gerekir.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
11. Kalkınma Planında sanayi sektörünün dijital dönüşümüne verilen önem doğrultusunda 2019 yılından itibaren “imalat sanayinde dijitalleşme” konusunu KOSGEB’in öncelikli temaları arasına aldık. Tematik alanlara göre özelleştirilebilen ve yarışma usulü ile proje seçimi yaptığımız KOBİGEL – KOBİ Gelişim Destek Programımızı, sanayinin dijital dönüşümü konusunda temel destek mekanizmamız olarak belirledik. Sanayi sektöründeki KOBİ’lerimizin kendilerini dijital teknolojilere adapte etmeleri, hem sanayimi-
KOSGEB President Cevahir Uzkurt
tiveness will be achieved, such as increasing productivity, decreasing waste and costs, decreasing dependency on manpower and skills, increasing the speed of introduction to the market, and producing quality products that are fully compliant with standards. According to the importance given to the digital transformation of the industrial sector in the 11th Development Plan, we have included the issue of “digitalization in the manufacturing industry” among the priority themes of KOSGEB since 2019. We have determined our KOBIGEL - SME Development Support Program, customized according to thematic areas and where we select projects with a competitive method, as our main support mechanism for the digital transformation of the industry. The adaptation of our SMEs in the industrial sector to digital technologies is important for the value-added production-oriented transformation of both our industry and our workforce in the industry. Covid-19, affected the whole world, made it necessary for many companies to continue their business with digital means. In this context, can we say that the pandemic process has an impact on your support program? The Covid-19 outbreak triggered the use of
10 PANORAMA
zin hem de sanayideki iş gücümüzün katma değerli üretim odaklı dönüşümü için önemlidir. Bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19, birçok şirketin dijital yollar ile işlerini sürdürmesini zorunlu kıldı. Bu bağlamda, pandemi sürecinin destek programınızda etkisi olduğunu söyleyebilir miyiz? Covid-19 salgını, sanayide akıllı dijital teknolojilerin kullanımı için tetikleyici etki oluşturdu. Fabrikalardaki entegre ve otomatik akıllı sistemler, yüksek hacimli işgücü ihtiyacını azaltır. Makine-makine ve makine-insan etkileşimini sağlayan akıllı dijital teknolojiler, tesis ve işletme yönetimindeki yakın temas gereksinimlerini en aza indirir. Covid-19’dan sonra dijital dönüşüm gereksinimi çok anlaşılır hale geldi. Artık fabrikaların dijital üretim ve karar verme teknolojileri ile donatılmış olması gerektiği açıktır. KOBİ Gelişim Destek Programı’na başvuru şartları nelerdir? Proje bütün sektörleri kapsıyor mu? Sanayide dijital dönüşümün yerli imkânlar odaklı olarak sağlanması için; akıllı dijital teknolojilerin hem teknoloji tedarikçisi, hem teknoloji kullanıcısı tarafında bulunan KOBİ’ler KOSGEB tarafından desteklenmeye başlandı. 2019 yılında 258 proje için 71,5 Milyon TL’lik destek onaylandı.
What are the application conditions for the SME Development Support Program? Does the project cover all sectors? In order to ensure digital transformation in the industry with a focus on domestic opportunities, SMEs which are both technology suppliers and technology users of smart digital technologies started to be supported by KOSGEB. In 2019, 71.5 million TL of support was approved for 258 projects. Within the scope of the 2020 applications of the program, the following two invitations for proposals with the theme “Digitalization in the Manufacturing Industry” were announced on 22 July 2020:
Programın 2020 yılı uygulamaları kapsamında 22 Temmuz 2020 tarihinde “İmalat Sanayinde Dijitalleşme” temalı aşağıdaki iki proje teklif çağrısı ilan edildi:
2020 – 01 Project Request for Proposal: “Supporting domestic technology developer SMEs that can contribute to the digitalization process in the manufacturing industry sector”
2020 – 01 Proje Teklif Çağrısı: “İmalat sanayi sektöründe dijitalleşme sürecine katkı sağlayabilecek yerli teknoloji geliştiricisi KOBİ’lerin desteklenmesi”
To this request SMEs, technology developers in electronics, informatics, machinery manufacturing sectors that develop smart digital technologies which are applicable in the manufacturing industry, can offer projects to make value-added improvements in their existing products and to commercialize their products.
Bu çağrıya; imalat sanayinde uygulanabilirliği olan akıllı dijital teknolojileri geliştiren elektronik, bilişim, makine imalat sektörlerindeki teknoloji geliştiricisi KOBİ’ler, mevcut ürünlerinde katma değer artırıcı iyileştirmeler yapmak ve ürünlerini ticarileştirmek için proje sunabilmektedir.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
smart digital technologies in the industry. Integrated and automated smart systems in factories reduce the need for high volume workforce. Intelligent digital technologies that enable machine-machine and machine-human interaction minimize the need for close contact in facility and business management. After Covid-19, the need for digital transformation has become very understandable. It is now clear that factories must be equipped with digital production and decision-making technologies.
2020 – 02 Proje Teklif Çağrısı: “İmalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerin üretim ve ilişkili iş süreçlerinde dijital teknolojilerden yararlanma düzeyinin arttırılması” Bu çağrıya; 2019 yılında en az 500 Bin TL net satış hasılatı olan ve bilanço usulüne göre defter tutan imalat sanayi sektöründeki KOBİ’ler, akıllı dijital teknolojileri üretim ve ilişkili iş süreçlerine adapte etmek için proje sunabilmektedir. İmalatçı KOBİ’lerin edinecekleri teknolojilerin yerli firmalardan karşılanma
2020 – 02 Project Request for Proposal: “Increasing the level of utilization of digital technologies in production and related business processes of SMEs operating in the manufacturing industry” To this request, SMEs in the manufacturing industry, having 500 thousand TL net sales revenue in 2019 and keep books according to the balance sheet method, can submit projects to adapt smart digital technologies to production and related business processes. If the rate of meeting the technologies of the manufacturer SMEs from domestic companies is high, this situation is taken into consideration in a positive way in the evaluation of project applications.
PASHA
DISCOVER ITS Differences FARKLARINI KEŞFEDİN
FOR THOSE WHO PREFER THE BEST
EN İYİYİ TERCİH EDENLER İÇİN
GOOD TO BEST We have gathered all essential specifications that a stenter machine must have, on It. 20 years of knowledge, experienced personnel, user friendly solutions and efficient working conditions come together and new trend is set.
İYİDEN MÜKEMMELE Bir ram makinesinde olması gerektiğini düşündüğümüz her şeyi O’nda topladık. 20 yıllık tecrübe, deneyimli kadro, kullanıcı dostu çözümler, verimli çalışma koşulları bir araya geldi ve yeni trend 3. nesil makinede toplandı.
www.stentermachine.com www.stenterframe.com www.rammakinesi.com
info@effeendustri.com www.effeendustri.com
+90 212 886 5533 +90 212 671 8520
12 PANORAMA
oranının yüksek olması durumunda, proje başvurularının değerlendirilmesinde bu durum olumlu yönde dikkate alınmaktadır. KOBİGEL Programı 2020 yılı Proje Teklif Çağrılarının kapsamına 8 akıllı dijital teknoloji konusu alındı: 1 Büyük Verinin Analitik Yöntemlerle İşlenmesi ve İmalat Sanayinde Kullanımı
8 smart digital technology subjects were taken in the concept of KOBİGEL Program 2020 year Project Request for Proposal: 1 Processing Big Data with Analytical Methods and Its Use in Manufacturing Industry 2 Internet of Things in the Manufacturing Industry 3 Industrial Robot Technologies in Manufacturing Industry
“Desteğin %30’u geri ödemesiz, %70’i teminat karşılığı geri ödemeli olacak”
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
“30% of the support will be nonrefundable, 70% will be refunded against a guarantee.”
PANORAMA 13
4 Smart Sensor Technologies in Manufacturing Industry 5 yber-Physical Smart Factory System and Components Based on Artificial Intelligence 6 Cyber Security in Manufacturing Industry 7 Smart and Flexible Automation Systems in the Manufacturing Industry 8 Virtual Reality / Augmented Reality in Manufacturing Industry Could you give brief information about the project support rate and project duration? What is the deadline for the project application and what course should companies want to apply?? Within the scope of the 2020-01 and 2020-02 Project Request for Proposal, up to 300,000 TL non-refundable per business and up to 700,000 TL refundable, a total of 1,000,000 TL support can be provided. The support rate is 60% (excluding personnel support). 30% of the support to be calculated at this rate will be non-refundable and 70% will be paid as a refund support. For personnel expenses, non-refundable support will be provided in an amount determined according to the education level coefficient (without applying the rate). The support will be paid for the procurement of personnel, machinery - equipment, service and software required for the realization of the project. The amount of 50% to be calculated over the reimbursed support amount approved by KOSGEB can be paid before spending under the name of “early payment” in return for guarantee upon the request of the enterprises that started the project. The duration of the projects to be submitted can be at least 8 months and at most 20 months.
2 İmalat Sanayinde Nesnelerin İnterneti 3 İmalat Sanayinde Endüstriyel Robot Teknolojileri 4 İmalat Sanayinde Akıllı Sensör Teknolojileri 5 Yapay Zekaya Dayalı Siber Fiziksel Akıllı Fabrika Sistem ve Bileşenleri 6 İmalat Sanayinde Siber Güvenlik 7 İmalat Sanayinde Akıllı ve Esnek Otomasyon Sistemleri 8 İmalat Sanayinde Sanal Gerçeklik / Artırılmış Gerçeklik Proje destek oranı ve proje süresiyle ilgili kısaca bilgi verir misiniz? Projeye son başvuru tarihi nedir ve başvuru yapmak isteyen şirketler nasıl bir yol izlemeli? 2020-01 ve 2020-02 Proje Teklif Çağrıları kapsamında işletme başına 300.000 TL’ye kadar geri ödemesiz, 700.000 TL’ye kadar geri ödemeli olmak üzere toplam 1.000.000 TL’ye kadar destek verilebilecektir. Destek oranı %60’tır (personel desteği hariç). Bu oran üzerinden hesaplanacak desteğin %30’u geri ödemesiz, %70’i teminat karşılığı geri ödemeli destek olarak ödenecektir. Personel giderleri için ise, öğrenim durumu katsayısına göre belirlenen tutarda (oran uygulanmadan) geri ödemesiz destek verilecektir. Destek, projenin gerçekleştirilmesi için gerekli olan personel, makine – teçhizat, hizmet ve yazılım alımı giderleri için ödenecektir. KOSGEB tarafından uygun görülen geri ödemeli destek tutarı üzerinden hesaplanacak %50’lik tutar, projesini başlatan işletmelerin talebi üzerine teminat karşılığında “erken ödeme” adı altında harcama yapılmadan önce ödenebilecektir. Sunulacak projelerin süresi en az 8 ay, en fazla 20 ay olabilecektir. KOSGEB Veri Tabanına kayıtlı ve başvuru şartlarını karşılayan işletmeler, www.kosgeb.gov. tr adresinden Proje Teklif Çağrılarını inceledikten sonra aynı adresteki “E-hizmetler” menüsünden işletme yetkilisinin e-devlet şifresiyle başvurularını oluşturabilmektedir.
In order to increase the accessibility of digital technologies through domestic and competent technology suppliers, we will continue to support the cooperation between technology developing SMEs and industrial SMEs who will adapt digital technologies to business processes, with new calls in the coming years within the scope of our budget possibilities.
Dijital teknolojilere yerli ve yetkin teknoloji tedarikçileri üzerinden erişilebilirliğinin arttırılması amacıyla, teknoloji geliştiren KOBİ’ler ile dijital teknolojileri iş süreçlerine adapte edecek sanayici KOBİ’lerin işbirliklerinin desteklenmesine, bütçe imkânlarımız dâhilinde önümüzdeki yıllarda da yeni çağrılar ile devam edilecektir.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Enterprises registered in the KOSGEB Database and meeting the application requirements can make their applications with the e-government password of the business official from the “E-services” menu at the same address after reviewing the Project Proposal Calls at www.kosgeb.gov.tr.
‘’Ev Tekstili, Döşeme ve Giyim için Profesyonel Baskı Makineleri’’
1803 Black Diamond
HM 1800P
HM 1800R/Pro
HM 3200R/Pro
16 PANORAMA
TEMSAD Gaziantep ve Kahramanmaraş ziyaretleri Türkiye’nin enerjiden sonra en büyük ikinci ithalat kalemi olan makinelere her yıl oldukça fazla para harcaması gerçeğinden hareket eden TEMSAD, ülkemizi bu bağımlılıktan kurtarmak için de yoğun faaliyetler göstermektedir. Hemen her fırsatta ve platformda, Türkiye’de yerli makinelerin kullanılması yönündeki bilincin artırılması çalışmaları gerçekleştiren dernek, her platformda gösterdikleri yoğun gayretlerle sektörel faaliyetlere hız kesmeden devam ediyor. Gerek tekstil üretim merkezlerine üyeler ile teknik ziyaretler gerçekleştirmek, gerekse de tekstil makine üreticilerinin üretim tesislerinde tekstilcileri ağırlamak gibi ikili etkileşimler; sektörün bir bütün olarak gelişmesinde önemli katkılar sağlamaktadır. Bu doğrultuda TEMSAD, tekstil sektörünün Türkiye’deki en önemli merkezlerinden biri olan Kahramanmaraş’ta düzenlenen KTM Fuarı’na katılarak hem fuardaki dernek üyelerini, hem de Gaziantep’te bulunan firmalara ziyaret gerçekleştirdi.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
KMTSO (KAHRAMANMARAŞ TİCARET VE SANAYİ ODASI) Yönetim Kurulu Başkanı / Şahin BALCIOĞLU
KİPAŞ HOLDİNG A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı / Hanefi ÖKSÜZ
GAZİANTEP ZİYARETİ TEMSAD Genel Sekreteri Hayri Etçi, Gaziantep ve Kahramanmaraş ziyaretleri ile şu bilgileri verdi. “Kahramanmaraş KTM 2020 Fuarı’na geç-
KASİAD (KAHRAMANMARAŞ SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ) Yönetim Kurulu Başkanı / Ali ARPASATAN
18 PANORAMA
ladığı fuarda, 2 günlük resmi ziyaretlerimiz haricinde, firma stantlarında üyelerimizle görüşme imkanlarımız olmuştur.
ARSAN TEKSTİL / Kemal ARIKAN ve Hasan GEMCİ
İSKUR GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI A. Kadir KURTUL
KTM 2020 Katılımcısı Üyelerimiz: İdes Makine, Pro-Smh, Cedit Makine, Hisarmak Makine, Dalgakıran, Ser Mekatronik, Yıldız Makine, Temsan, Beneks, Kıray Makine, Effe Endüstri, Proses Mekatronik, Elips, Redman, Asil Makine, Elteksmak, Serteks. Resmi ziyaretlerimiz, aynı zamanda fuar katılımcısı olan, TEMSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Hüseyin Birben nezaretinde gerçekleştirilmiştir. İlgili kurum ve sanayicilerimize, TEMSAD adına hazırlamış olduğumuz ve Başkanımız Adil Nalbant’ ın imzalarını taşıyan mektuplarımız ile birlikte ilgili sanayicilerimizin ve kurum başkanlarının göstermiş oldukları ilgiden ve desteklerinden dolayı da yine TEMSAD üyelerimiz adına teşekkür plaketlerimiz arz edilmiştir. KMTSO (KAHRAMANMARAŞ TİCARET VE SANAYİ ODASI) Yönetim Kurulu Başkanı / Şahin BALCIOĞLU KİPAŞ HOLDİNG A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı / Hanefi ÖKSÜZ KASİAD (KAHRAMANMARAŞ SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ) Yönetim Kurulu Başkanı / Ali ARPASATAN ARSAN TEKSTİL Kemal ARIKAN ve Hasan GEMCİ İSKUR GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI A. Kadir KURTUL
Mennan Makina / Ali Aksoy
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
ERDEM TEKSTİL ve ALTEKS TEKSTİL meden önce, Gaziantep’teki üyelerimiz ziyaret edilmiştir. Öncelikle Mennan ustanın firması olan Mennan Makine’ye uğranarak, Mennan ustanın oğlu Ali Aksoy ile görüşülmüştür. Henüz TEMSAD üyesi olmamaları sebebiyle, TEMSAD Üyeliği hakkında bilgi verilmiştir. Akabinde aynı gün sırası ile; Hemaks Makine
(Kenan Helvacıkara), Örnek Makine (Mehmet Dabanıyastı) ve Uslan Arge (Yusuf Uskaner) ziyaret edilmiştir.” KAHRAMANMARAŞ ZİYARETİ “KTM 2020 Fuarı ziyaret edilerek, fuara katılan üyelerimiz stantlarında ziyaret edilmiştir. 17 TEMSAD üyemizin katılım sağ-
Ziyaretlerimizde, Erdem Tekstil’in yoğunluğu sebebiyle fiziki olarak ziyaret yapılamamış olup, hazırlamış olduğumuz mektubumuz Şakir Büyükerzurumlu adına kendilerine ulaştırılmıştır. Ayrıca Alteks Tekstil ile Duran Alkap adına Fabrika Müdürü Mihriban Alkap ile görüşme sağlanmıştır.”
20 PANORAMA Şekil 1 Remscheid Almanya’daki VacuFil test hattı Figure 1 VacuFil test plant in Remscheid/Germany
Tüketici sonrası ve üretim sonrası atıklar için polyester geri dönüşüm hattı
VacuFil ile polyester geri dönüşümü TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Polyester recycling line for post-consumer and post-production waste
Polyester recycling with VacuFil Matthias Schmitz M.Sc. Geri Dönüşüm Sistemleri Ürün Müdürü BB Engineering GmbH, Remscheid/Almanya
Matthias Schmitz M.Sc. Product Manager Recycling Systems BB Engineering GmbH, Remscheid/Germany
PANORAMA 21
Polyester and its applications are omnipresent in our everyday lives. Whether as beverage bottles, film packaging, high-tech sports shirts or safety belts, polyester impresses with its excellent mechanical properties and efficient production. BB Engineering (BBE), joint venture of the Oerlikon Barmag and Brückner Group, has launched an interesting product on the market with VacuFil, which is intended to provide a solution for an almost waste-free polyester spinning process.
Polyester ve uygulamaları günlük hayatımızda her yerde mevcuttur. İster içecek şişeleri, film ambalajları, ister ileri teknoloji spor gömlekleri veya emniyet kemerleri olsun, polyester mükemmel mekanik özellikleri ve verimli üretimi ile etkileyicidir. Oerlikon Barmag ve Brückner Group’un ortak girişimi olan BB Engineering (BBE), neredeyse atıksız bir polyester eğirme işlemi için bir çözüm sağlamayı amaçlayan VacuFil ile pazarda ilginç bir ürün piyasaya sürdü.
However, the constantly rising demand for polyester and its various applications require responsible handling of global resources. All textile producers are under pressure to find sustainable solutions for the future. For this reason, it is not only ‘virgin polyester’ generated from crude oil that is exclusively the raw material for manufacturing, so too is polyester recycled from post-consumer and post-production waste. Processing production waste also helps cutting raw material, disposal and transport costs, hence increasing efficiency. As a side effect, CO2 emissions decrease significantly.
Bununla birlikte, polyester için sürekli artan talep ve çeşitli uygulamaları, küresel kaynakların sorumlu bir şekilde kullanılmasını gerektirir. Tüm tekstil üreticileri, gelecek için sürdürülebilir çözümler bulma baskısı altındadır. Bu durum yalnızca üretim için hammadde olan ham petrolden üretilen “işlenmemiş polyester” değil, aynı zamanda tüketici sonrası ve üretim sonrası atıklardan geri dönüştürülen polyester için de geçerlidir. Üretim atığının işlenmesi aynı zamanda hammadde, bertaraf ve nakliye maliyetlerinin azaltılmasına yardımcı olarak verimliliği artırır. Bir yan etki olarak, CO2 emisyonları önemli ölçüde azalır.
Decades of experience Additionally to the already existing rPET spinning line VarioFil R+, which processes post-consumer bottle flakes into fibers, BB Engineering and Oerlikon Barmag introduced an innovative solution for the recycling of post-production polyester fiber waste, called VacuFil, at last
Onlarca yılllık deneyim BB Engineering ve Oerlikon Barmag, geçtiğimiz yılki ITMA Barselona’da sunmuş olduğu tüketici sonrası şişe parçalarını elyaflara dönüştürdüğü halihazırda mevcut rPET eğirme hattı VarioFil R+‘ya ek olarak, üretim sonrası polyester elyaf atıklarının geri dönüşümü için VacuFil adı veri-
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Şekil 2: 3DD karıştırıcı ile VacuFil Visco+ prosesi ve takip eden eğirme işlemi Figure 2: VacuFil Visco+ process with 3DD-mixer and downstream spinning
22 PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
len yenilikçi bir çözüm sundu. Ekstrüzyon, filtreleme ve eğirme sistemleri alanlarında onlarca yıllık deneyim, yeni ve yenilikçi bir ana bileşen olan vakumlu filtre Visco + ile bir araya getirildi. Tutarlı mükemmel eriyik kalitesi için hassas büyük ölçekli filtrelemeyi ve hızlı bir içsel viskozite oluşumunu birleştirir. 1-30 mbar’a otomatik olarak ayarlanmış bağlı vakum, uçucu kontaminasyonunu ortadan kaldırır, kontrollü bir içsel viskozite artışı sağlar ve ayrıca sonraki eğirme performansı için hayati önem taşıyan ideal bir eriyik homojenliği sağlar. Vakum sistemi ile bağlantılı bir iç vizkozite ölçüm ünitesini kapsayan sistem ile içsel viskozite sürekli ve güvenilir bir şekilde ayarlanabilir. Böylelikle üreticiler, uygulamaları için ihtiyaç duydukları belirli türde geri dönüştürülmüş polyesteri üretebilmektedirler. Mükemmel gaz giderme performansı ayrıca enerji yoğun ön kurutmayı da azaltır.
year’s ITMA Barcelona. Decades of experience in the areas of extrusion, filtration and spinning systems have been bundled into a new, innovative core component – the vacuum filter Visco+. It unites gentle large-scale filtration and a swift intrinsic-viscosity build-up for consistently outstanding melt quality. The attached vacuum, which is regulated automatically from 1-30 mbar, removes volatile contamination, ensures a controlled IV-increase and furthermore achieves an ideal melt homogeneity, which is vital for the downstream spinning performance. Comprising an inline viscosity-measuring unit connected with the vacuum system, the IV can be adjusted continuously and reliably. Hence, producers are able to generate that specific kind of recycled polyester they need for their application. The excellent degasification performance additionally relieves energy-intensive pre-drying.
Modüler yapı sayısız ihtimal sağlar VacuFil serisinin modüler yapısı, atık içeriğini işlemek için çok sayıda imkân sağlar. Şişe parçaları, yığılmış halde elyaf atıkları veya her ikisinin birleşimi, birinci-sınıf PET-granülleri üretmek veya bir sonraki doğrudan eğirme pozisyonlarını bir hat içi değişken olarak beslemek için kullanılabilir.
Modular structure opens numerous possibilities The modular structure of the VacuFil range opens up numerous possibilities to process waste content. Bottle-flakes, agglomerated fiber-waste or a mixture of both can be used to produce first-class PET-granules or to feed downstream direct spinning positions as inline variant.
Şekil 1, üretim atığını geri dönüştüren ve sürekli polikondensasyondan gelen PET ana eriyik akışına geri besleyen tipik VacuFil Visco + işlemini göstermektedir. Hassas bir eriyik işlemi için birçok işlemin ilk adımını, PET atığının, çalışan 17.000’nin üzerindeki BBE ekstrüderinin vida tasarımında uzmanlık ile geliştirilen dayanıklı tek vidalı gaz alıcı ekstrüder (1) ile yoğrulması oluşturmaktadır.
Figure 1 shows the typical VacuFil Visco+ process to upcycle production waste and feed it back into the PET main melt stream, coming from the continuous polycondensation. The PET waste is plasticized by a robust single screw degassing extruder (1), which is the first step among many for a gentle melt treatment, thanks to the expertise in screw design of more than 17.000 BBE extruders in operation.
İleri geri dönüşüm, vakum filtresinin (5) içinde ve çevresinde akıllıca birleştirilen çoklu gaz giderme ve filtreleme adımlarıyla yapılır. Kaba parçacıklar için yaygın olarak kullanılan elek değiştiricilerin (3) yanı sıra, ince filtreleme için BBE’nin onlarca yıldır temel yetkinliği olan ve müşterinin eğirme performansı için gerçekten bir fark oluşturan son teknoloji ürünü geniş alanlı mum tipi filtreler (6) devreye girmektedir. ( Şekil 2 )
The upcycling is done by multiple degassing and filtration steps, cleverly combined in and around the vacuum filter (5). Besides commonly used screen changers (3) for rough particles, state-of-the-art large area candle type filters (6) for fine filtration come into action, which are BBE’s core competence for decades now and will really make a difference for the customer’s spinning performance – bobbin for bobbin for bobbin. (Figure 2 )
BB Engineering tarafından piyasada kanıtlanmış bir karıştırma teknolojisi olan 3DD-karıştırıcı (7) ile, üreticiler eriyiğe sadece sofistike katkı maddeleri eklemekle kalmaz, aynı zamanda yasal standartlara uygunluk sağlamak için ana eriyik akışında rPET oranlarını% 5’ten% 50’ye kolayca değiştirebilir. Çeşitli sistem konfigürasyonları ve 300 ile 3000 kg arasında değişen saatlik iş hacmi ile müşteri gereksinimleri en iyi şekilde karşılanabilmektedir.
With the 3DD-mixer (7), a market-proven mixing technology by BB Engineering, producers can not only add sophisticated additives to the melt, but also change rPET-ratios from 5 to 50 % easily in the main melt stream in order to match legal standards. Customer requirements can be optimally catered for with various system configurations and hourly throughput ranging between 300 and 3000 kg.
PANORAMA 23 Type VacuFil 300 VacuFil 500 VacuFil 1000 VacuFil 2000 VacuFil 3000
Throughput range [kg/h] 150-300 250-500 500-1000 1000-2000 2000-3000
For higher throughputs, please consult with our sales team.
Type VacuFil 300 VacuFil 500 VacuFil 1000 VacuFil 2000 VacuFil 3000
Üretim çıktı oranı [kg/h] 150-300 250-500 500-1000 1000-2000 2000-3000
Daha verimli çıktı miktarları için lütfen satış takımına danışın
The whole process is controlled and monitored by Oerlikon Barmag’s GUIDE system to guarantee the accustomed reliability.
Tüm süreç, alışılmış güvenilirliği garanti etmek için Oerlikon Barmag’ın GUIDE sistemi tarafından kontrol edilir ve izlenir.
Since ITMA Barcelona, VacuFil has awakened huge interest in manufacturers of manmade fibers worldwide. Since then, numerous customers’ trials have been carried out in Remscheid on the fully developed pilot plant, with the effect that reliable results are now available which should allow the company to conquer the market. Customers have challenged the VacuFil technology with their own, authentic waste material. POY and FDY yarn has been spun successfully from 100% rPET-pellets. In times of the Corona Pandemic, BB Engineering offers digital video conferencing to continue providing access to this technology to a worldwide customer base.
ITMA Barcelona’dan bu yana, VacuFil dünya çapında yapay elyaf üreticilerinde büyük bir ilgi uyandırdı. O zamandan beri, Remscheid’de tam gelişmiş pilot tesiste çok sayıda müşteri denemesi gerçekleştirildi ve bu çalışmaların etkisiyle şirketin pazarı fethetmesine imkân sağlayan güvenilir sonuçlar elde edildi. Müşteriler, VacuFil teknolojisine kendi özgün atık malzemeleriyle meydan okudu. POY ve FDY ipliği, %100 rPET peletlerinden başarıyla eğrilmiştir. BB Engineering Corona Salgını zamanlarında, dünya çapındaki bir müşteri tabanına bu teknolojiye erişim sağlamaya devam etmek için dijital video konferans sunmaktadır.
Automation and Vision Systems
ELCUT
Tube slitter BTA 2535 Slitting device for opening tubular webs Precise drop stitch detection Minimized longitudinal tension
ELCUT
Edge cutting system BTA 80 Reliable shear cutting Minimum waste Automatic blade follow-up
Erhardt+Leimer GmbH · Albert-Leimer-Platz 1 · 86391 Stadtbergen · Germany · Phone: +49 (0)821 2435-0
www.erhardt-leimer.com
24 PANORAMA
Yeni normalin ilk fuarı: KTM The first fair of the new normal: KTM Tekstil sektörünün Türkiye’deki en önemli merkezlerinden biri olan Kahramanmaraş, altıncı kez KTM Fuarı’na ev sahipliği yapıyor. Tekstil sektörünün en önemli buluşma platformlarından biri haline gelen KTM Fuarı, yeni tekstil teknolojilerini Türkiye’deki tekstil sanayicileri ve temsilcileriyle buluşturmaya devam ediyor.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
One of the most important centers of the textile sector in Turkey, Kahramanmaras, hosted KTM Fair for the sixth time. Since 2014, it has become one of the most important meeting platform for the textile sector as a whole Kahramanmaras International Textile Machinery Exhibition (KTM), it continues to introduce new textile technologies to the textile industrialists and representatives in Turkey. Tekstil sektörünün Türkiye’deki en önemli merkezlerinden biri olan Kahramanmaraş, bu yıl uluslararası 108 firmanın katılımı ile altıncı kez gerçekleşen Uluslararası Kahramanmaraş Tekstil Makineleri Fuarı bir kez daha tekstil teknoloji üreticilerine ve yeni teknolojilere ev sahipliği yaptı. ECR Fuarcılık Genel Müdürü Ümit Vural “Tüm dünyanın olduğu gibi ülkemizin de mücadele ettiği Covid-19 döneminde tüm sağlık tedbirlerini alarak düzenlediğimiz Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarı KTM2020’ye ilgi gösteren katılımcılarımıza
The organizer of KTM fairs, ECR Fuarcılık General Manager Ümit Vural said, “We would like to thank our participants who showed interest in the International Textile Machinery Fair KTM2020, in which we organized on September 24-26, by taking all necessary health and safety measures during the Covidien-19 period, at the time of struggle as the whole world experiencing. International KTM fairs have now become traditional. The importance of the organization, which we have been organizing steadily since 2014, has once again emerged in this period in which we called as the new normal. The fairs, which now have tens of thousands of visitors from every country with the thousands of parti-
PANORAMA 25
cipants, have substituted by the regional compact fair organizations.” As one of the most prominent industry centers of the textiles, Kahramanmaraş has once again welcomed textile technology manufacturers and the state of the art technologies with its sixth edition with the participation of 108 global companies. With 3,480 professionals from neighboring cities and proximity areas to Kahramanmaraş, such as from Gaziantep, Adana, Bursa, Denizli, Istanbul, Kayseri, Şanlıurfa, Malatya and Osmaniye successfully visited KTM 2020. “Regional and compact fairs will have more importance” Ümit Vural, General Manager of ECR Fuarcılık, made a statement for the KTM 2020 Fair, “The International Kahramanmaraş Textile Machinery Fair (KTM), organized for the sixth time this year, will create great opportunities for our industry. With its successful organization since 2014, this fair has become traditional. I would like to thank the textile exporters associations ITHIB and ATHIB, especially the Kahramanmaraş Metropolitan Municipality and the Kahramanmaraş Chamber of Commerce and Industry, and the stakeholders who has supported the fair and who has contributed to the organization of the fair.’’ The first fair of the new normal The new fairs that enter our lives with Covid-19 will most likely be national fairs all over the world. All of the Global fairs planned to be held in the world in 2020 have been canceled or postponed. “As of 2021, fairs with thousands of participants will lose their importance, and regional compact fairs such as KTM will come to the fore.” Mentioning about the significance of the fair, Vural emphasized the following point, ‘’ After the new normal followed by the recovery of Covidien-19, in Europe and in Turkey, Kahramanmaraş has given primary importance once again with its regard as the center of the textile industry, a fair hosting the first textile machinery fair, after the new normal era. We have achieved an organization, followed with interest lodged by all technology manufacturers and sector representatives around the world, by taking all essential health and safety measures.”
teşekkür ediyoruz. Uluslararası KTM fuarları artık geleneksel hale geldi. 2014 yılından günümüze kadar istikrarlı bir şekilde düzenlediğimiz organizasyonun önemi bu dönemde bir kez daha ortaya çıktı. Artık binlerce katılımcının olduğu her ülkeden on binlerce ziyaretçinin bulunduğu fuarlar yerlerini bölgesel kompakt fuar organizasyonlarına bırakmaya başladı ’’dedi. ‘’BÖLGESEL VE KOMPAKT FUARLAR ÖN PLANA ÇIKACAK’’ ECR Fuarcılık Genel Müdürü Ümit Vural, KTM 2020 Fuarı için yaptığı açıklamada “Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve KMSTO (Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası ) işbirliği ile bu yıl altıncı kez düzenlenen Uluslararası Kahramanmaraş Tekstil Makineleri Fuarı, sektörümüze büyük fırsatlar sunmakta. 2014 yılından günümüze kadar istikrarlı bir şekilde düzenlenen bu fuar geleneksel hale geldi. Tekstil ihracatçı birlikleri ITHIB ve ATHIB başta olmak üzere fuara destek olan ve organizasyonda emeği geçen desteğini esirgemeyen paydaşlara çalışmaları için teşekkür ediyorum’’ dedi. YENİ NORMALİN İLK FUARI Covid-19 ile hayatımıza giren yeni normalde büyük olasılıkla tüm Dünya’da fuarlar ulusal nitelikli olacak. 2020 yılında Dünyada yapılması planlanan Global fuarların tamamı iptal edildi ya da ertelendi. 2021 yılı itibarı ile binlerce katılımcının yer aldığı fuarlar önemini kaybedecek, KTM gibi bölgesel kompakt fuarlar daha ön plana çıkacak. KTM fuarının önemine değinen Vural ‘’ Covid-19 sonrası yeni normal döneminde Avrupa’da ve Türkiye’de Tekstil makinelerinin sergileneceği ilk fuarı düzenleyen
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
26 PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
şehir olan Kahramanmaraş Tekstil Üretiminin merkezi konumu ile bir kez daha ön plana çıktı. Dünya’daki tüm teknoloji üreticileri ve sektör temsilcilerinin ilgiyle takip ettiği bu fuarı tüm sağlık önlemlerini alarak güvenle tamamladık’’ dedi. “DEĞİŞİMDE ÖNCÜ OLMAK GEREKLİ” ECR Fuarcılık Genel Müdürü Ümit Vural, günümüzü ‘değişim çağı’ olarak niteleyerek; “Bu değişime direnenlerin tarih sahnesinden silindiği, değişim hızına ayak uyduramayanların yaşam hakkını kaybettiği bir çağdayız. Öyle ki, bu yeni dönemde, değişimi takip etmek bile yeterli değil, bizzat değişimde öncü olmak gereklidir. KTM 2020 Fuarı’nda bu değişime ayak uyduran firmaları göreceğiz” sözlerine yer verdi. Günümüzde 1 milyar doların üzerinde ihracat rakamına ulaşan Kahramanmaraş’ın dış ticaret hacmi ile üretim ve ihracatta dikkat çeken şehirlerimizin başında geldiğini belirten Ümit Vural, Kahramanmaraş’ın ihracatının yüzde 61’ini tekstil ürünlerinin oluşturduğunu söyledi. Tekstil sektörünün şehirde binlerce kişiye istihdam kapısı oluşturduğunu vurgulayan Vural, “Türk tekstil sektörü, ekonominin lider alanlarından biridir. Kahramanmaraş ise Türk tekstil sektöründe binlerce kişiye sağladığı istihdam ile Türkiye’nin bu alandaki önderlerindendir” dedi.
“It is necessary to be a pioneer in change” Ümit Vural, General Manager of ECR Fuarcılık, describes current period as an “age of change”; “We are in an age in which those who resist this change are erased from the stage of history and those who cannot keep up with the pace of change lose their right to live. In this new era, even following the change is not satisfactory, it is necessary to be a pioneer in the change itself. We could see companies that keep up with this change at the KTM 2020 Fair. In this new normal, industry has found a new way of success that is underlined by the Vural who said the following,” Compared to the KTM fair visitors last year, there was a 50% decrease in visitor figures, but the overall rate has increased in terms of exhibitor satisfaction. In this new normal, only professionals who wish to do business visited the fair. KTM2020 Fair has also reached an important trade volume. No one visited the fair with the intention of buying a promotional Swiss army knife or collecting catalog brochures. It was only visited by those interested and concerned. This has increased the satisfaction of participant firms. In Turkey, where the fair held, due to its location advantage and due to its proximity to the adjacent cities with just an hour distance and with its positioning at the middle of the circulating textile investments, KTM Fairs have become an attraction center. It is gratifying that textile companies planning new investments at the KTM 2020 fair have negotiated and have made purchasing decisions with success.’’ Ümit Vural stated that Kahramanmaraş, which has reached an export figure of more than $ 1 billion today, is one of our cities that draw attention in terms of foreign trade volume in production and export disciplines and that 61% of Kahramanmaraş’s exports are made up of textile products. Emphasizing that the textile industry creates employment for thousands of people in the city, Vural said; “The Turkish textile industry is one of the leading fields of the economy. Kahramanmaras Turkish textile sector provides employment to thousands of people in Turkey and is one of the leaders in this field.”
28 PANORAMA
Lenzing, sıfır karbon TENCEL™ markalı elyafları piyasaya sürdü
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Lenzing’in tekstil sektöründeki amiral markası TENCEL™, tekstil endüstrisinde de karbonizasyonu başlatmak için ürünün karbon ayak izini azaltmaya, endüstri ortaklarını katılmaya ve engellenemeyen emisyonları dengelemeye yardımcı olan “azalt-katıl-dengele” yaklaşımı ile karbon nötr olma yolunda ilerliyor.
Lenzing Grubu, sürdürülebilir bir dünya inancıyla iklim değişikliğiyle mücadele etmek için 2019’da duyurduğu kapsamlı kurumsal taahhütlerin ardından, Lenzing’in tekstil sektöründeki amiral markası TENCEL™, ilk sıfır karbon TENCEL™ markalı lyocell ve modal elyafları pazara sürdüğü açıkladı. Karbon nötrlüğünün kurumsal çerçevesini belirleyen CarbonNeutral protokolünün katı kurallarına uygun olarak tasarlanan sıfır karbon
TENCEL™ markalı elyaflar, tekstil endüstrisi için CarbonNeutral® ürünler olarak sertifikalandırıldı. Bu sertifika, elyaf üretiminden ve dağıtımından kaynaklanan emisyonların hesaplanması ve azaltılması anlamına geliyor. TENCEL™, “gerçek sıfır karbon” kampanyası ile Lenzing’in Bilimsel Dayanıklı Hedefler (SBT) girişimine ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine katkıda bulunmaya devam ediyor.
PANORAMA 29
YENİ ELYAFLARLA SIFIR KARBONA DOĞRU YOLCULUK Doğada çözünebilen ve botanik kökenli sıfır karbon TENCEL™ elyaflar içeren kumaşlar, üçüncü parti tarafınca onaylanmış etiketleriyle Lenzing’in müşterileri, markaları ve tüketicilerine yeni bir sürdürülebilir şeffaflık seviyesi sunacak. Çevresel değerlerinin daha yüksek olmasının yanı sıra bu elyaflar ciltte nazik dokunuş, daha kalıcı yumuşaklık, ipeksi pürüzsüzlük, nefes alabilirliğe katkı ve daha kalıcı renkler gibi standart TENCEL™ elyafların özelliklerini taşıyacak.Yeni sıfır karbon TENCEL™ elyafların piyasaya çıkışı, tekstil ürünlerine kullanılan ham maddelerin şeffaflığını artırmada önemli bir kilometre taşı olarak nitelendiriliyor. “AZALT”, “KATIL” VE “DENGELE” KAMPANYASINA DESTEK 2019 yılının sonlarında Lenzing, 2030 yılına kadar belirli karbon emisyonlarını yüzde 50 oranında azaltmayı ve 2050 yılında sıfır karbona ulaşmayı taahhüt etmişti. Bu taahhüdünün ardından, Lenzing’in TENCEL™ markası, aktif olarak ürünün karbon ayak izini azaltan, endüstri ortaklarını teşvik eden ve engellenemeyen emisyonları dengeleyen “Azalt”, “Katıl” ve “Dengele” sütunları doğrultusunda harekete geçtiğini açıkladı. Tedarik zincirinin tamamında daha verimli üretim yöntemleri ile yenilenebilir enerji kaynaklarını ve yeni teknolojileri kullanarak karbon emisyonlarını sürekli olarak azaltma önceliği ile Lenzing, CarbonNeutral® ürün sertifikasını almak için karbon nötrlüğü ve iklim finansı konularının lider uzmanı olan Natural Capital Partners ile işbirliği yapıyor. Konu özelinde açıklamada bulunan Natural Capital Partners, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Kıdemli Müdürü Tom Popple,”Lenzing, iki TENCELTM elyaf için CarbonNeutral® ürün sertifikası alarak, şirket ve ürün emisyonlarını azaltma yolunda uzun vadeli yolculuğunda önemli bir adım attı. Sadece bu sebepten değil, Lenzing’in birçok moda perakendecisinin tedarik zincirindeki konumu nedeniyle, bu sertifika tekstil endüstrisi için iklim eylemine bağlılık mesajı gönderiyor. Bu nedenle biz Lenzing ile çalışmaktan mutluluk duyuyoruz ve şirketi gelecekteki iklim taahhütlerini gerçekleştirmesi için desteklemeyi dört gözle bekliyoruz” açıklamasında bulundu. Lenzing Tekstil Global İş Yönetimi Başkan Yardımcısı Florian Heubrandner, “Şirket ve marka olarak ayak
izimizi azaltmak için girişimlerde bulunmaktayız, ancak tüm emisyonlara engel olmak mümkün değil. Bu durum bizi global seviyede hareket etmeye yöneltti. Bu noktada, CO2 emisyonlarının tüm dünyada engellenmesine destek ve yardımcı olmak için fırsatlar yarattık. Dengeleme yoluyla karbonların telafisi, onaylı iklim finans projeleriyle karbonların azaltılmasına katkıda bulunmaya yardımcı oluyor. Böylesine bir iklim krizinde, Lenzing her şirketin kendi etki alanında harekete geçmesi gerektiğine inanmaktadır. TENCEL ™ markası altında CarbonNeutral® ürün seçeneklerini içeren bu yeni girişimden son derece heyecan duymaktayız. Bu, Lenzing’in genel kurumsal hedefine doğru yeni bir adımdır. Aynı zamanda tedarik zinciri ortaklarına yardımcı olmamızı ve tekstil markalarını üretim hatlarındaki karbon emisyonlarını yeniden değerlendirmeye yöneltmemizi sağlıyor. İleriye baktığımızda, yeşil yıkamadan kaçınmaya yardımcı olan ve tüketicileri karbon nötr tartışmasına dahil eden katı iç yönergeleri izleyerek ürün portföyümüzü zenginleştirmeye devam edeceğiz” dedi.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
KARBON EMİSYONLARINI AZALTMAK İÇİN FAALİYETLERDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER Lenzing sıfır karbon yolculuğuna sorunsuz geçişini kolaylaştırmak için bilime dayalı hedefleri baz alan, karbon salınımını azaltmak için enerji verimliliğini, fosil yakıt kullanımının azaltılmasını, kağıt hamuru ve elyaf üretim tesislerinin entegrasyonunu ve yeni teknolojilere yatırımları öngören dört temel kaldıraçtan faydalanacak. Nihai hedeflerinin tüm TENCEL™ elyaf seçenekleri ve tekstil tedarik zincirinin tamamında karbon nötr faydalar sunmak olduğunun belirten Lenzing Grubu Ticari Direktörü Robert van de Kerkhof, “Sıfır karbon TENCEL™ elyaflarımızın piyasaya sürülmesi, iklim değişikliğine karşı devam eden bir savaşın sadece başlangıcıdır. Üretim süreçlerimizi ve elyaf seçeneklerimizi yenilemeye devam ederken, ağaç bazlı elyaf iş modelinin doğal iklim avantajı konusunda kayıtsız kalmanın ötesine bakacağız. Buna paralel olarak, karbon nötrlüğü ortak hedefine ulaşmaya çalışan daha etkili bir ekosistem oluşturmak için markalar ve tasarımcılardan STK’lara kadar farklı ortaklarla çalışmaya devam edeceğiz. Ortaklarımızı karbon nötr hedefine doğru desteklemeye devam ederken, herkesi ‘gerçek sıfır karbon’ hareketimize katılmaya davet ediyoruz. Zaman hiç durmadan ilerliyor, gelin iklim değişikliğine karşı bir araya gelelim!” dedi.
30 PANORAMA
Temsad-MİTTO arasında işbirliği protokolü
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Marmara Üniversitesi İnovasyon ve Teknoloji Transfer Uygulama ve Araştırma Merkezi (MİTTO) ile TEMSAD arasında yeni bir işbirliği protokolü imzalandı.
“Üniversite - Sanayi İşbirliği’ nin tesisi için sektörümüz adına önemli ve somut bir adım atıldı. MİTTO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahu UNCUOĞLU, MİTTO Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail USTA, Marmara Üniversitesi Tekstil Mühendisliği’nden Dr. Öğr. Üyesi Erkan İŞGÖREN ve Üniversite Sanayi İşbirliği Uzmanı Öğr. Gör. Burak ELEMAN ile birlikte; TEMSAD Yönetim Kurulu ve Eğitim Komitesi Üyesi İrfan YOLCULAR ve Nit Örme Ar-Ge Direktörü Songül BAYRAKTAR’ın ev sahipliğinde, NİT ÖRME AR-GE Merkezinde, TEMSAD Başkanı Adil NALBANT’ın nezaretlerinde işbirliğinin somut projeler üzerinde inşa edilmesi üzerine görüşmeler gerçekleştirildi. MİTTO ve TEMSAD arasında gerçekleştirilen bu protokol neticesinde, TEMSAD üyeleri ile Üniversite araştırma birimi ve akademisyenlerin karşılıklı olarak projelerde yer alabilmesinin yanı sıra, KOSGEB-TUBİTAK gibi kurumların desteği ile projelerin geliştirilmesi ve Ar-Ge faaliyetleri ile ilgili her türlü desteğin sağlanması konularında oldukça somut sonuçlar elde edilebilecekler. MİTTO ile TEMSAD arasında yeni iş birliğinin sektörümüze hayırlar ve başarılar getirmesini temenni ediyoruz.
32 PANORAMA
1 Milyon dolarlık sürdürülebilir enerji yatırımı
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Avrupa Yakası’nın en büyük GES (Güneş Enerji Santrali Sistemi) projesi, Mars Logis-tics’in yaklaşık 1 milyon dolarlık yatırımı ile hayata geçiyor. Proje ile Hadımköy Lojistik Merkezi’nin 12.098 metrekarelik çatı alanı güneş panelleri ile kaplanacak. Mars Logistics, yaklaşık 1 milyon dolarlık yatırım yaparak Avrupa Yakası’nın en büyük GES (Güneş Enerji Santrali Sistemi) projesini hayata geçiriyor. Hadımköy Lojistik Merkezi’nin 12.098 metrekarelik çatı alanının güneş panelleri ile kaplanacağı projede 4914 adet fotovoltaik güneş paneli kullanılacak. Çatı Üstü Güneş Enerji Santralinin kurulu gücü ise 2 MW olacak ve yıl boyunca 2,5 MWh/yıl elektrik üretebilecek. Avrupa Yakası’nın en büyük GES projesi ile üretilecek elektrik enerjisinin tesis genelinde kullanılması planlanıyor. Doğaya saygılı iş yapma anlayışı ile sürdürülebilir projeler üretmek hedefleri ile yapılan araştırmalar neticesinde başlanan projenin 1 Ekim 2020 tarihinde bitmesi ve kullanıma hazır hale
gelmesi bekleniyor. Mars Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Garip Sahillioğlu, projenin birden çok amaca hizmet edeceğini belirterek, “Hadımköy Lojistik Merkezi Çatı Üstü Güneş Enerji Santrali, Hadımköy Lojistik Merkezi’nin inşaatından itibaren gündemde olan ve 2019 yılı itibariyle stratejik eylem-lerimize dahil ederek hayata geçirdiğimiz, aynı zamanda küresel sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden de birden çok amaca hizmete edecek tesis, küresel kalkınma hedefleri, sürdürülebilirlik projelerimiz ve yaşam döngüsü bakış açımızla şekillendi.” dedi. YILDA 94.469 ADET AĞAÇ KURTARILACAK Projenin, doğadaki olumlu etkilerini kısa vadede
göstereceğine dikkat çeken Garip Sahillioğlu, “Projeyi, yenilenebilir enerjinin genel avantajlarının yanı sıra, çevreyi fosil enerji teknolojilerine göre çok daha az etkileyen temiz enerji kaynağı olması, sonsuz enerji kaynağı üretmesi, sera etkisi ve küresel ısınmaya pozitif etkileri nedeniyle tercih ettik. Proje kapsamında üretilecek elektriğin karşılığı olarak yıllık 1.133,63 ton karbondioksit kurtarılacak ve yıllık 94.469 adet, 25 yıl sonunda ise 2.361.725 adet ağaca karşılık emisyon azaltımı olacak.” ifadelerini kullandı. PROJE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA AMAÇLARINA HİZMET EDECEK Hayata geçirecekleri proje ile Birleşmiş Milletler’in belirlemiş olduğu 17 hedeften oluşan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan toplam 7 amaca hizmet etmiş olacaklarını belirten Sahillioğlu, “Bu proje ile Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından direkt olarak “Erişilebilir ve Temiz Enerji” ile “İklim Eylemleri” amaçları ve dolaylı olarak ise “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme”, “Sanayi, Yeni-likçilik ve Altyapı”, “Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları”, “Sorumlu Üretim ve Tüketim” ve “İşbirlikleri-ni Geliştirme” amaçları ile birlikte toplam 7 amaca hizmet etmiş olacağız.” dedi. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YATIRIMLARI DEVAM EDECEK “Kaynakları sürdürülebilir kullanarak ekolojik dengeyi korumak ve karbon emisyonlarının azaltılması için faaliyetlerinde en uygun teknoloji ve süreçleri kullanmak Mars Logistics’in uyguladığı çevre politika-larındandır” diyen Sahillioğlu, bu anlayışı Mars Logistics’in tüm faaliyetlerine dahil ettiklerini belirterek, “2019 yılında gerçekleştirilen tüm taşımalarda çevre dostu taşımacılık yöntemi olan Intermodal kul-lanımı neticesinde, 18.7 milyar kilogram karbondioksit salınımı önledik ve 1 milyon 560 bin adet ağacın kurtarılmasını sağladık. Kağıt atıklarımızın geri kazanımıyla sadece 2016-2020 yılları arasında 9.168 adet ağacın kesilmesini önledik. 2006 yılından beri ÇEKÜL, TEMA ve Ege Orman Vakfı iş birliği ile Çatalca, Manisa ve Çanakkale’de 5.200 fidan dikerek Mars Ormanları oluşturduk. Yaptığımız sosyal sorumluluk projemizle atık yağların geri kazanılmasıyla milyonlarca litre temiz suyun kirlenmesini önle-dik. Hadımköy Lojistik Merkezi’nde yağmur suyu toplama projemiz sayesinde yağmur sularının ayrı toplanmasını sağlayarak çevresel peyzaj başta olmak üzere kampüsün çeşitli su ihtiyacı (yangın suyu vb.) buradan karşılamaktayız. Lojistik depolarımızda ise klasik tahta palet yerine geri kazanılmış kağıttan üretilmiş kağıt paletler kullanmaktayız.” dedi ve sürdürülebilirlik anlayışı ile faaliyetler ve yatırımlara devam edeceklerini ifade ederek yeni projeler için çalışmaların sürdüğünü söyledi.
34 İNCELEME
Ön terbiye işlemlerinde yaştan yaşa emdirme prensipleri (Bölüm 1) (ml/kg Kullanılan Emprenye Sistemleri)
Wet-in-wet impregnating in the pretreatment (Part 1) Main Impregnating Systems Using ml/kg
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Leonardus Janssen Pulcra Kimya A.Ş. Danışmanı Consultant of Pulcra Kimya A.Ş. Erdem Genç Pulcra Kimya A.Ş. Ön Terbiye Sorumlusu Pretreatment Technical Manager of Pulcra Kimya A.Ş. Erkan Döner Pulcra Kimya A.Ş. Ege Bölge Sorumlusu Regional Manager of Ege-Pulcra Kimya A.Ş.
80’li yılların sonları ve 90’ların başlarında, “Maksimum Çözelti Yükleme” teknolojisi , tekstil materyalinin kasar ve alkali pişirme uygulamalarında kullanılan emdirme sistemlerinde oldukça öne çıkmaya başlar. Sözkonusu yıllarda tekstil makine üreticileri tarafından bir çok farklı emdirme ve dozajlama sistemleri önerilmeye başlanmıştı. Bu ünitelerin tipik özelliği, düşük hacimli emprenye üniteleriyle kombine edilerek emdirme işlemi sonunda %100’den daha yüksek oranda çözelti yükleme esasına dayanıyordu. Bütün bu üniteler (ml/kg) esasına göre dozajlama yapıyordu fakat kumaş üzerinde istenen miktardaki kimyasalı uygulamak için farklı sistemler kullanıyordu. Bu tür emdirme ünitelerinin bazıları Şekil-1’ de görülebilir. Söz konusu örnekler tüm mevcut uygulamaları kapsamaktan çok bazı çalışma prensiplerini gösterme amaçlı olarak verilmiştir. (Şekil 1) Söz konusu değişik emdirme ünitelerinin çalışma prensiplerini ve bunların işlem sonrası kumaş üzerindeki etkisini anlamak için 2 parametreye odaklanmak gerek; bunlardan birincisi ünitenin mekanik kurulumu, diğeri de emdirme teknesi için kullanılan dozajlama metodudur. Her 2 parametre de tamamıyla ayrıdır ve birbiri ile karıştırılmaması gerekir. Mekanik kurulum, emdirme teknesinin kimyasal konsantrasyonlar açısından dengeye kavuşmasında tüm degişkenlerden sorumluyken, dozajlama metodu daha çok güvenirlik, doğru ve kolay kullanım açısından değerlendirilmelidir. Mekanik Kurulum ve Emdirme Teknesi Bir emdirme teknesi sistemi (emprenye sistemi); Şekil 2’deki gibi sistemde neler olduğuna dair her şeyi tanımlayan 4 parametrenin gösterildiği basit bir çizime indirgenebilir. Tekneye giriş sıkması (Q1) ve emprenye ünitesinin yapısı ile birlikte kumaşın özellikleri (tanımlanmış bir hızda, sıcaklıkta ve reçetede), çalışılan kumaş üzerindeki flote yer değişimini belirler. Tekneden çıkış sıkması olan kimyasal sıkma silindiri(Q2) ise kumaş üzerindeki flote miktarını belirleyecektir. (Şekil 2) İlgili parametrenin ölçülmesi (Bölüm 3) ve bu makalede verilen formüllere uygulanması, bir emprenye sisteminde fiziksel olarak neler olup bittiğinin ayrıntılı bir görünümünü verecektir. Burada kullanılan kısaltmaların çoğu şunlardır: m in [kg/min] Dakikada Geçen Kumaş Miktarı (Hız x Kilogram/Metre Tül) t in [min] Zaman (dk) R in [ml/kg] Reçete (H2O2) Q1 in [l/kg] Emprenye Sistemine Girmeden Önce Kumaş Üzerindeki Su Miktarı Q2 in [l/kg] Emprenye Sisteminden Çıkan
İNCELEME 35
Şekil 1: Fig. 1:
In the late 80’s and beginning 90’s, the maximum add-on in textile impregnating systems for bleaching and scouring starts one´s triumph. A variety of different systems were offered by the textile manufactures. Typical of those units was a high add-on off more than 100% combined with a low volume of the impregnating unit. All these units were dosing in [ml/ kg] but using different systems for applying the wanted chemicals on the fabric. An example of some of those units is visible in Fig. 1. Please note that the depictured sketches are not at all copies of existing units, they are just imitating some working principles. (Fig. 1) To understand the working principles and the impact on the processed fabric we have to focus on 2 items, the mechanical set-up of the unit and the dosing method used for the impregnating unit. Both points are completely separated and do not intermingle. The mechanical set-up will be responsible for all parameters once a unit is in equilibrium, whereas the dosing should be evaluated more in view of reliability and a correct and easy handling.
Most of the abbreviations used in here are the following: m in [kg/min] amount of fabric passing per minute (speed*weight) t in [min] time
Kumaş Üzerindeki Flote Miktarı ∆Q in [l/kg] Uygulama Farkı (Q2-Q1) f Değişim faktörü, 0,0 ile 1,0 arasında sayısal bir değer olarak emprenye sırasında emprenye flotesi tarafından değiştirilen su miktarı V in [l] Emprenye ünitesinin hacmi, karıştırma kabı ve borular dahil toplam flote miktarı. Epu in [l/kg] Efektif Pick-Up (Epu =Q1*f+∆Q -> ∆Q= Q2-Q1) Ct in [ml/l] Bir t zamanında emprenye ünitesindeki konsantrasyon C∞ in [ml/l] Kimyasal Dengede Emprenye Ünitesindeki Konsantrasyon (Zaman t=∞) C0 in [ml/l] Yeni bir üretime başlanması veya kumaş değişimi gibi t= 0 başlangıç anında Emprenyedeki Konsantrasyon CF in [ml/l] Besleme Flotesinin Konsantrasyonu. (CF, emprenye ünitesine giden su ve kimyasalların toplamının konsantrasyonudur. Besleme Flotesinin miktarıyla karıştırmamalı çünkü Besleme Flotesi Miktarı kumaş üzerine verilen ilave flote (add-on) ile aynı anlamdadır.
Sıkma değerleri, sırasıyla flotenin kumaş üzerine uygulama miktarlarını [l/kg] birimiyle ifade ederler. Sıkma değeri için kullanılan ortak terim %’dir, ancak bu makalede kullanılan formüllerde olası yanlış anlamaların önüne geçmek için [l/kg] birimini de kullanmamız gerekecektir.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
The mechanical set-up of an impregnating unit Strictly considered we can reduce an impregnating system in a simple drawing as shown in fig 2 where 4 parameters are defining everything what is happening in an impregnating system. The properties of the fabric (at a defined speed, temperature and recipe) together with the water squeezer (Q1) and the construction of the impregnating part will define the exchange. The chemical squeezer (Q2) will define the amount of liquid on the fabric. (Fig 2) Measuring the parameter involved (chapter 3) and applying them in the formulas given in this paper will give a detailed view of what is physically happening in an impregnating system.
Şekil 2: Fig. 2:
36 İNCELEME
Sıkma davranışı ve flote değişimi açısından her kumaşın kendine has özellikleri vardır. Kumaş cinsi, makine hızı, uygulanan reçete ve emprenye ünitesi gibi tüm faktörlerin biraraya gelmesi, emdirme teknesi içinde belirli bir “tepki süresi” içinde “kimyasal denge” ile sonuçlanacaktır. Bu tanımda Kimyasal Denge; kumaş cinsi, sıkma oranları, makine hızı vb. diğer tüm parametreler sabit kalmak koşulu ile, bir emprenye sisteminin emprenye flotesinde nihai ve sabit bir konsantrasyona ulaştığı durum olarak adlandırılır. Tabii ki konsantrasyonda küçük değişiklikler olacaktır, ancak bu değişimler ihmal edilebilir ve normaldir. Yalnızca önemli değişiklikler olduğunda, örn. sıkmada basınç kaybı, kumaş değişimi, dozaj pompası arızası gibi durumlarda emprenye konsantrasyonunda değişiklik gözlenebilir. Tepki süresi ise, dengede olmayan bir emprenye ünitesinin (makinenin yeni çalışmaya başlaması, su/kimyasal sıkma oranlarında değişim, çalışılan kumaş cinsinin değişmesi gibi anlarda) kimyasal dengeye ulaşması için gereken süre olarak tanımlanır. Kimyasal Denge Bir emprenye ünitesindeki konsantrasyon,
zamana bağlı olarak, formül ile ifade edilebilir. Ct emdirme flotesinin (t) zamanındaki konsantrasyonu ve C0 emdirme flotesinin (0) zamanındaki konsantrasyonu (t) birimi [dk] olacaktır.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Efektif pick-up (Epu), istenen reçete (R) ve hacim (V) parametreleri üretim sırasında sabit ve değişmeden kalır. Emrenye ünitesindeki kimyasal konsantrasyon dengeye kesinlikle t = ∞ ‘da ulaşılır. Bu bu kısım aşağıdaki gösterildiği gibi sıfıra eşittir
R in [ml/kg] the recipe (of H2O2) Q1 in [l/kg] the amount of water on the fabric before entering the impregnating system Q2 in [l/kg] the amount of liquid on the fabric leaving the impregnating system ∆Q in [l/kg] the application difference (Q2Q1) f the exchange factor, the amount of water exchanged by the impregnating liquid during impregnating as a numeric value between 0,0 and 1,0 V in [l] the volume of the impregnating unit: total amount of liquid, including mixing vessel and piping. Epu in [l/kg] effective pick-up (Epu =Q1*f+∆Q where ∆Q=Q2-Q1) Ct in [ml/l] the concentration in the impregnating unit at a time t C∞ in [ml/l] the concentration in the impregnating unit at equilibrium (time t=∞) C0 in [ml/l] the concentration in the impregnating when applying new parameter (start of a new production, change of fabric etc..) for t = 0 CF in [ml/l] the concentration of the feeding liquid. (CF is the concentration of the sum of water and chemicals leading to the impregnating unit. Not to confuse with the amount of the feeding liquid (which is identical to the add-on).
The squeezing values, respectively application amounts of the liquid on the fabric will have the unit [l/kg]. It is known that the common term for squeezing values is % and very often this nomination will still be used for simple explanations but to avoid mistakes in the formulas used in this paper we will have to use the correct unit in [l/kg]. Every fabric will have its own characteristics in view of squeezing behaviour and exchange. The combined action of fabric, speed, applied recipe and impregnating unit will result in a specific “equilibrium” and “responding time”. The equilibrium is called the situation where an impregnating system is reaching a final and steady concentration in the impregnating liquid whereas all other parameter as fabric, squeezing, speed etc. remains unchanged. Of course there will be minor variations in the concentration, but these variations are negligible and normal. Only when substantial changes are happening, as e.g. pressure loss in the squeezing, different fabrics in view of exchange of fabric, dosing pump failure etc… variation in the impregnating concentration can be observed. The responding time is defined as the time needed for an impregnating unit to find again to an equilibrium in case of a not adapted concentration in the impregnating bath, as e.g. the start of a unit, changes in the water and/or chemical
İNCELEME 37
squeezer or a drastically change in fabric quality. The equilibrium The concentration in an impregnating unit, depending on the time, can be expressed by the formula
Bu da demektir ki, (ml/kg) bazında dozajlanan bir emprenye sisteminde kimyasal denge her zaman için reçete değerlerinin efektif pick-up değerine bölünmesiyle ulaşılan değerdir. Örneğin, Reçete : 30 [ml/kg] H2O2, Q1 = 70%, Q2 = 95% ve f = 0,7
Where Ct is the concentration of the impregnating liquid at a time = t and C0 is the concentration of the impregnating liquid at a time = 0. t will have the unit [min]. The concentration of an impregnating unit in equilibrium is definitely reached for t = ∞ . The above formula for t=∞ becomes:
Epu = 0,7*0,7+(0,95 - 0,70) = 0,74 [l/kg] R = 30 [ml/kg] C∞ = 30/0.74 = 40,5 [ml/l] H2O2 Reçete 30 [ml/kg] H2O2, Q1 = 70%, Q2 = 110% ve f = 0,6 Epu = 0,7*0,6+(1,10 - 0,70) = 0,82 (l/kg) R = 30 [ml/kg] C∞ = 30/0.82 = 36.6 [ml/l] H2O2 Bu sonuçlardan da görüleceği üzere, Epu ne kadar düşük olursa, [ml/kg] bazındaki reçete değeri ile [ml/l] bazındaki kimyasal denge konsantrasyonu arasındaki fark o kadar yüksek olacaktır.
An impregnating with a dosing in [ml/kg] will always find its equilibrium at a concentration defined by the recipe divided by the value of the effective pick-up. Example: Recipe with 30 [ml/kg] H2O2, Q1 with 70%, Q2 with 95% and f is 0,7 Epu = 0,7*0,7+(0,95 - 0,70) = 0,74 [l/kg] R = 30 [ml/kg] C∞ = 30/0.74 = 40,5 [ml/l] H2O2 Recipe with 30 [ml/kg] H2O2, Q1 with 70%,, Q2 with 110% and F is 0,6 Epu = 0,7*0,6+(1,10 - 0,70) = 0,82 (l/kg) R = 30 [ml/kg] C∞ = 30/0.82 = 36.6 [ml/l] H2O2
The responding time The responding time and the time to reach a “safe” concentration Every change of parameter will have an impact on the change of concentration in the impregnating unit. As a consequence, after the change of one or more parameters, the impregnating unit will be on the search for a new equilibrium.
Kısım 1.2’de gösterildiği gibi kimyasal denge formülü;
Her Ct değeri için tanımlanmış bir t değerine sahip olmanın yanında, her t zamanı bir Ct konsantrasyonu ile ilişkilendirilmiş olacaktır.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Hence, the lower the Epu the higher the difference will be between the value in [ml/kg] of the recipe and the value of the concentration in equilibrium in [ml/l].
Tepki Süresi ve Güvenli Konsantrasyona Ulaşma Süresi Bir veya daha fazla parametrede yapılan her bir değişikliğin , emprenye ünitesindeki konsantrasyon üzerinde bir etkisi olacaktır. Sonuçta, bir veya daha fazla parametrenin değiştirilmesinden sonra, emprenye ünitesi yeni bir denge arayışında olacaktır. Yeni bir dengeye ulaşmak için gereken süreye Tepki Süresi denir ve (t)=∞’a dek uzanır. Yukarıdaki sözkonusu formülasyonda, C∞ konsantrasyonuna ulaşmak için t=∞ süresini beklemek veya hesaplamak pratikte mümkün değildir ve bu sebeple de sadece yukarıdaki formüllerde kullanılır. Emprenye banyosunun konsantrasyonunda her zaman bazı dalgalanmalar olabileceğini dikkate alarak, ulaşılacak kimyasal dengeyi belli bir aralık içinde hareket eden bir bant genişliği olarak ifade edeceğiz. Böylece, emprenye ünitesinde “güvenli” bir konsantrasyona ulaşmak için daha gerçekçi bir zaman hesaplayabiliriz.
38 İNCELEME
Sözkonusu t zamanı ile Ct konsantrasyonu arasındaki ilişki aşağıdaki formülde verilmiştir:
t= C0’dan Ct’ye geçen zaman C0=Başlangıç Konsantrasyonu Ct = t zamanında konsantrasyon C∞ = Beklenen Denge Konsantrasyonu (R/Epu) V = Tekne hacmi Epu = Efektif pick-up (Q1*f+∆Q) m = Dakikada geçen kumaş ağırlığı (kumaş/dk) Bu makalenin ilerleyen bölümlerinde, belirli bir kumaş ile çalışırken önemli işlem parametrelerinin çoğunun nasıl ele alınacağını açıklayacağız. Bu parametreleri bildikten sonra, emprenye sisteminin tanımlanmış bir konsantrasyona ulaşması için gereken zamanı hesaplayabiliyor olacağız... Bu noktada, beklenen kimyasal denge konsantrasyonunun ±% 5 veya ±% 10’luk bir hassasiyetle eşlenecek şekilde emprenye ünitesinin “tepki süresi”ni hesaplamak artık kolaydır.
C5 = C∞ * 0,95 Başlangıç konsantrasyonu beklenen denge konsantrasyonundan düşükse C5 = C∞ * 1,05 Başlangıç konsantrasyonu beklenen denge konsantrasyonundan yüksekse (C10 için sırasıyla 0,90 ve 1,10)
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Şekil 3’teki diyagram , aşağıda verilen örnekteki değerleri kullanarak , farklı kumaşlarla bir üretim çalışmasını simüle ederek , tepki süreleri hakkında bir fikir vermektedir. Örnek: Bir üretim önce A kumaşı ile başliyor, 200 dakika sonra B kumaşına geçiliyor ve 400 dakika sonra da tekrar A kumaşı olarak devam ediyor. Her 2 kumaş için 35 ml/kg’lık bir reçete olsun Proses Hızı : 80 m/dak Emprenye ünitesinin flote miktarı : 250 lt (Şekil 3) Kumaş A’nın parametreleri Gramaj: 275 [g/m] or 0,275 [kg/m] Q1: 70% veya 0,70 [l/kg] Q2: 110% veya 1,10 [l/kg] f: 0,55 Kumaş B’nin parametreleri: Gramaj : 250 [g/m] or 0,250 [kg/m] Q1: 65% veya 0,65 [l/kg] Q2: 100% veya 1,00 [l/kg] f: 0,45
The time necessary to reach a new equilibrium is called the responding time and is based on a time t=∞. Waiting or calculating the time t=∞ for reaching the concentration C∞ is not possible and only used in the above formulas. Knowing that we always will have some fluctuations in the concentration of the impregnating bath we will use a bandwidth above and below the equilibrium. As such we can calculate with a more realistic time for reaching a “safe” concentration in the impregnating unit. The responding time can be calculated by the above formula of the equilibrium
Ct is defining the concentration of the impregnating liquid depending on the time t. For every value of Ct we will have a defined value for t and of course inverse, every time t is related to a concentration Ct. The relation between t and Ct is given in following formula:
where t = time from C0 to Ct C0 = concentration at the start Ct = concentration at the time t C∞ = expected equilibrium (R/Epu) V = volume of the compartment Epu = effective pick-up (Q1*f+∆Q) m = weight of fabric/min Further in this paper we will explain how to get hold of most of the important parameters when processing a certain fabric. Once we know these parameters, we will be able to calculate the time which is necessary for the impregnating system to strive for a defined concentration. At this point it is easy to calculate the “responding time” of the unit to match with a safe concentration ± 5 or ± 10 % of the expected equilibrium.
C5 = C∞ * 0,95 if the starting concentration is lower than the expected equilibrium C5 = C∞ * 1,05 if the starting concentration is higher than the expected equilibrium (for C10 respectively 0,90 and 1,10)
İNCELEME 39
Example: A production is starting with fabric A, after 200 minutes this production is interrupted for another fabric B and after 400 minutes the production is again on fabric A. Both fabrics will have a recipe of 35 [ml/kg] Processing speed: 80 m/min The liquid content of the impregnating unit is measured with 250 liter. (Fig 3)
The parameters of fabric A: Weight: 275 [g/m] or 0,275 [kg/m] Q1: 70% or 0,70 [l/kg] Q2: 110% or 1,10 [l/kg] f: 0,55 The parameter of fabric B: Weight: 250 [g/m] or 0,250 [kg/m] Q1: 65% or 0,65 [l/kg] Q2: 100% or 1,00 [l/kg] f: 0,45
Fig. 3: Responding time
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Şekil 3: Tepki Süresi
40 PANORAMA
Aksa Akrilik’ten Yalova’ya bir eğitim yatırımı daha
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Akkök Holding şirketlerinden Aksa Akrilik, Yalova’da eğitime sunduğu desteklere bir yenisini daha eklemeye hazırlanıyor. Çiftlikköy’de inşa edilecek yeni teknik lisenin protokolü imzalandı. Dünyanın lider akrilik elyaf üreticisi Aksa Akrilik, Yalova’ya katkı sağlamaya devam ediyor. Faaliyete geçtiği 1971 yılından bu yana, Yalova’da birçok yatırım ve sosyal sorumluluk projesine imza atan Aksa, Yalova’ya yeni bir teknik lise kazandıracak. Çiftlikköy ilçesinde inşası başlayacak yeni okul yatırımının protokol töreni, Yalova Valisi Muammer Erol, Yalova İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Abdülaziz Yeniyol ve Aksa Akrilik Genel Müdürü Cengiz Taş’ın katılımıyla gerçekleştirildi. İmza töreninde konuşan Cengiz Taş, Aksa’nın Yalova’nın bölgesel gelişimi adına özellikle eğitim alanında birçok yatırım yaptığını belirterek, yeni teknik lise projesinin de Yalova’ya önemli bir katkı sunacağını ifade etti. Konuşmasında meslek liselerinin eğitim alanında ayrı bir yere sahip olduğuna dik-
kat çekerek, bu alandaki çalışmaları çok değerli bulduklarını söyleyen Taş, yeni teknik lisenin Yalova halkına hayırlı olmasını dilediğini ifade ederek Yalova’ya desteğin süreceğini dile getirdi. EN SON YENİLİKLERE UYGUN TASARLANDI Aksa Akrilik tarafından yapımı üstlenilen yeni teknik lise, üç yıl içinde tamamlanarak, Yalovalıların hizmetine sunulacak. Mesleki eğitimin tüm gereksinimleri göz önünde bulundurularak tasarlanan lisede, çağın getirdiği en son yeniliklere de yer verilecek. 5 bin 270 metrekare alan üzerine inşa edilecek lise, 24 derslik, 2 laboratuvar, 1 kütüphane ve 942 metrekarelik kapalı spor salonuna ev sahipliği yapacak. Lise, inşaatın tamamlanmasının ardından anahtar teslimi yapılarak Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilecek.
42 PANORAMA
The Wooolmark Company’den “Woolmark Öğrenim Merkezi” The Woolmark Company tarafından tekstil tedarik zincirinde bilgi şeffaflığını sağlamak amacıyla yaratılan ve sektör uzmanları tarafından geliştirilen program sektör genelinde ilk eğitim platformu olma özelliğini taşıyor. Moda ve tekstil mühendisliği okuyan öğrenciler, tasarımcılar, markalar ve perakendeciler, iplik, tekstil ve giysi üreticileri için tasarlanan merkez, ücretsiz olarak hizmet veriyor.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
sine tasarım konularını kapsıyor. Küresel değişime yanıt olarak geliştirilen platform ile, küresel tekstil tedarik zincirini birleştirmek için çalışılacak.
Tekstil tedarik zinciri hakkında derinlemesine bilgi barındıran platform, sezgisel bir dijital çözüm olarak hem temel hem de yüksek lisans düzeyinde eğitimi kolaylaştıracak şekilde yapılandırılmış. Endüstri uzmanları tarafından geliştirilen platform; çiftlikte öğrenilenleri ve yün elyaf bilimini, erken aşama işlemeden tekstil ve hazır giyim üretimine kadar üretim tedarik zincirini, tekstildeki yenilikleri ve derinleme-
The Woolmark Company, kapsamlı bir eğitim programının yanı sıra endüstri liderlerinden oluşan geniş uzman ağını kullanarak da platformun gelişmesini sağlıyor. Bu bağlamda “Insight Series” adı altında önde gelen moda tasarımcıları Roland Mouret ve Edward Crutchley’nin lansmanlarını, Michael ve Nicole Colovos ikilisinin ikonik moda yazarı ve küratör Colin McDowell ile birlikte gerçekleştirdiği McDowell’ın daha önce hiçbir yerde paylaşmadığı ilhamları, eğitimleri ve geleceğe dönük işleri hakkında derinlemesine sohbetlerini video formatında yayınladı. Eğitim ve öğretimde teknolojinin devrim yarattığını belirten The Woolmark Company Eğitim ve İnovasyon Genel Müdürü Julie Davies; “araştırmalar ücretsiz ve uzmanlar tarafından digital olarak verilen online öğrenimin %25-%60 oranında arttığını gösteriyor. Woolmark Öğrenim Merkezi, küresel tekstil tedarik zincirindeki bu boşluğu dolduracak bir köprü olacaktır” diye açıklama yaptı. Eğitim platformunun tüm çalışmaları, uluslararası kabul görmüş bir düzenleyici olan Credly tarafından bağımsız olarak akredite edilmiş. Credly güvencesi ile kullanıcılar platforma akreditasyon kazandıktan sonra kurs kimliklerini dijital ortamda, dijital portföylerde güvenle ve kolaylıkla paylaşabiliyor.
44 PANORAMA
KOBİ’leri büyütecek 7 öneri Son verilere göre Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99,8’ini, istihdamın yüzde 73’ünü, ihracatın ise yüzde 55’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Yönetim süreçleri ve pazarlama ile ilgili sorunlar, ekonomiye ve istihdama sundukları katkılar ile ekonominin lokomotifi görevini üstlenen KOBİ’lerin büyümelerini ve sürdürülebilirliklerini doğrudan etkiliyor. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle Türkiye’nin ilk sigorta şirketi olma unvanına sahip Generali Sigorta, KOBİ’lerin yönetim ve pazarlama alanında önünü açacak tavsiyeler sundu. İŞ YAPIŞ SÜREÇLERİNİ STANDARTLAŞTIRIN KOBİ’lerin iş yapış şeklindeki tutarlılık, başarıyı doğrudan etkilemektedir. İşletmenin iş yapış şekli, standart olmalı; departmana, çalışana veya müşteriye göre değişiklik göstermemelidir. Süreçleri standartlaştırmak için dijital dönüşümün sunduğu uygulama ve yazılımlardan yararlanılmalı, kontrol edilebilir ve güncellenebilir bir yapı oluşturulmalıdır.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
İŞBİRLİKLERİNE AĞIRLIK VERİN KOBİ’ler iş alanlarını büyütmek için işbirliklerine açık olmalıdır. Farklı sektördeki diğer işletmelerle yapılacak işbirlikleri, hem işletmeye gelir sağlayacak hem de mevcut ve potansiyel müşteriler nezdinde iletişime katkı sunacaktır. İŞLETMENİN DİJİTAL KİMLİĞİNE ÖNEM VERİN Günümüzde arama motorları, işletmelerle ilgili bilgilere ulaşma konusunda kullanıcılarına tüm kolaylıkları sunuyorlar. Arama motorlarında KOBİ ile ilgili araştırma yapıldığında kullanıcı karşısına çıkan bilgilerin, görsellerin ve yorumların kalitesi, işletme hakkında ilk izlenimi oluşturuyor. Dijital kimlik olarak tanımlanan işletmeler ile ilgili bu bilgilerin doğruluğu, görsel kalitesi ve yorumların olumluluğu gibi konular KOBİ’ler için her zamankinden daha fazla önem taşıyor. SOSYAL MEDYADA AKTİF OLUN Türkiye’de toplamda 60 milyondan fazla internet kul-
lanıcısı bulunuyor. Öte yandan ülke nüfusunun hemen hemen %70’i ise sosyal medya kullanıcısı. Dolayısıyla KOBİ’ler başta sosyal mecralar olmak üzere, iş, ürün ve hizmetleriyle ile uyumlu tüm platformlarda yer almalıdır. KOBİ’lerin sosyal medya mecralarında düşük maliyetlerle düzenli reklamlar vererek ve hedef kitlelerin bulunduğu alanlarda görünür olarak, ürün ve hizmetlerini bu mecralar üzerinden de hedef kitleler ile buluşturmaları mümkündür. EĞİTİMLERİ ASLA ERTELEMEYİN KOBİ’ler personel eğitimlerini ve personele yapılacak diğer harcamaları gider olarak değil, yatırım olarak görmelidir. İşletmenin faaliyet gösterdiği alandaki yeniliklerle ilgili eğitimlerin yanı sıra yönetim, pazarlama, müşteri ilişkileri, dış ticaret, e-ticaret gibi alanlarda mevcut personelin düzenli olarak eğitimler alması, işletmenin sektöründe bir adım önde olmasını beraberinde getirmektedir. MOBİLİ İHMAL ETMEYİN Dünya ve Türkiye nüfusunun neredeyse tamamı olarak tanımlanabilecek büyük bir kitle gününü mobil cihazlarda geçiriyor. Mobil internet trafiği ise her geçen gün hızla artış gösteriyor. KOBİ’ler web sitelerini bu bilinçle tasarlamalı, sitenin mobil cihazlara uyumlu bir tasarıma sahip olmasını ve mobil versiyonunun bulunmasını öncelik olarak görmelidir. MÜŞTERİ İLİŞKİLERİNİ MERKEZE KOYUN Günümüzde özellikle dijital alanın da getirdiği olanaklar dolayısıyla KOBİ’ler için müşteri ilişkilerinin yönetimi her zamankinden daha zor durumda. Her memnun müşterinin işletmeye yeni müşteriler kazandırabileceği gibi, memnun olmayan her müşterinin de potansiyel müşterileri kaybettireceği unutulmamalıdır. KOBİ’ler müşteri ilişkileri yönetiminde de mümkünse online çözümlerden yararlanmalı, müşteri ile ilişki yönetimi süreçlerini de dijitalleştirmelidirler.
46 PANORAMA
Türk tekstil sektöründe yeni dönem “It is time to say new things for the Turkish textile sector”
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Bordo Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fahri Şahin, “Tekstilde tüketici davranışları değişiyor. Yeni jenerasyonun talepleri farklılaşıyor. Tekstil sektöründe döngüsel ekonomi trendleri başkalaşıyor. Giyimde sürdürülebilirlik daha fazla önem kazanıyor. Türk tekstil sektörü için artık yeni şeyler söyleme vakti geldi.” Bordo Group Vice Chairman Fahri Şahin explained that, “The consumer behaviours are changing in the textile sector. The demands of the new generation are different than the previous generations. The circular economy trends in the textile sector are metamorphosing. Sustainability in the clothing sector is becoming more important than ever. It is time to say new things for the Turkish textile sector.” İş insanı Fahri Şahin, koronavirüs pandemisinin ardından hazır giyim ve tekstil sektöründeki yeni trendler hakkında açıklamalarda bulundu. Pandemi ile birlikte her sektörde olduğu gibi tekstilde de bir dönüşüm yaşandığına vurgu
Businessperson Fahri Şahin made a statement about the new trends in the ready-made clothing and textile sector after coronavirus (Covid-19) pandemic. Şahin emphasised that the textile sector experienced a transformation
48 PANORAMA
yapan Şahin, “Bu dönemde tekstil sektöründe en çok dijitalleşme konuşuldu ve konuşulmaya devam ediyor. Yapay zeka ve dijital dönüşüm eksenli tekstil uygulamaları rekabette kritik öneme sahip oldu. Dijital dönüşüme mesafeli olan tekstil işletmeleri rekabette geri kalmaya başladı,” dedi. “Salgının ardından tekstilde yeni bir düzen bizi bekliyor,” diyen Şahin, şöyle devam etti; “Endüstri 4.0’a uyumlu altyapısı olan, üretim süreçlerinde dijitalleşmeyi önemseyen, uzaktan çalışma iş modeline adapte olan ve tüm bu süreçleri verimli bir şekilde yöneten tekstil firmaları riskleri minimize ederek sektörde bir adım önde olacaktır.” “PLM ÇÖZÜMLERİ PANDEMİDE DİJİTAL STRATEJİ SAĞLIYOR” Tekstilde Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) çözümünün yeni nesil bir uygulama olduğunu hatırlatan Fahri Şahin, “PLM çözümleri; moda, ayakkabı, spor giyim, lüks giyim ve ev tekstili gibi alanlarda faaliyet gösteren firmalara stratejik çözümler sunuyor. Operasyonel dijital dönüşüm hedeflerine daha kısa sürede ulaşmalarını sağlıyor. Yenilikçi bir işletme çözümü olan PLM ile firmalar tedarik zincirini daha verimli koordine edebiliyor. Pandemi gibi beklenmedik durumlara karşı da dijital bir strateji sunması açısından PLM, tekstil trendleri arasında önemli bir yer tutuyor,” dedi.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
“SEKTÖRDE GÜNEŞ ENERJİSİ DAHA ETKİN KULLANILMALI” Deneyimli tekstilci Fahri Şahin, yenilenebilir enerji kullanımının önemine de işaret etti. “Yenilenebilir enerji, doğa dostudur ve ekolojik bir sistemdir. Bunların arasında en önemlisi güneş enerjisi olarak karşımıza çıkıyor. Ekonomik hayatın lokomotiflerinden biri olan tekstil sektöründe çok fazla enerjiye ihtiyaç duyuluyor. Bu sebeple geleneksel enerji kaynakları yerine alternatif olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek zorundayız. Ülkemiz, yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli açısından zengin bir ülke. Tekstil sanayisinde üretim ve iklimlendirme aşamalarında yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması sağlanmalıdır. Böylece tekstilde ekonomi ve çevre açısından sürdürülebilir bir enerji stratejisi uygulayabiliriz.” “GELENEKSEL TEDARİK ZİNCİRİ YÖNTEMLERİ YETERSİZ KALDI” Fahri Şahin, pandemi sürecinde tedarik zincirlerindeki dijitalleşmeye de dikkat çekti. Beklenmeyen bu kriz ortamında geleneksel tedarik zinciri yönetimlerinin yetersiz kaldığını vurgulayan Şahin, “Tedarik zincirinde geleneksel yöntemler güncel iş süreçlerini karşılamakta yetersiz kaldı. Tekstil sektöründe de bunun olumsuz yansımaları oldu. Kısa ve orta vadede
like other sectors during the pandemic process and stated that, “In this period, digitalisation is the most popular topic in the textile sector and digitalisation continues to be the most popular topic. AI and digital transformation-based textile applications are critically important. The textile businesses that kept their distances with digital transformation begin to fall behind the competition.” He further stated that “A new order in textile is waiting for us after the pandemic” and added, “Textile firms that have infrastructure that matches Industry 4.0, those that care digitalisation in the production process, adapt to the remote-working business model and effectively manage these processes will minimise the risks and be one step ahead in the sector.” “PLM solutions provide digital strategy in the pandemic” Fahri Şahin reminded that Product Lifecycle Management (LM) solution in the textile sector is a new generation application and stated that, “PLM solutions are offered as strategic solutions to firms that are active in fashion, shoe, sportswear, luxury wear and home textile fields. These solutions enable the firms to achieve their operational digital transformation solutions in a shorter time. PLM which is an innovative business solution can coordinate the supply chain of these firms easier. PLM has an important position among textile trends as this solution offers a digital strategy in unexpected situations such as a pandemic. “Solar energy must be used more effectively in ready-wear” Experienced textile businessman Fahri Şahin remarked the importance of using renewable energy. He expressed using solar energy in ready-wear more effectively and continued, “Renewable energy is an environmentally-friendly and ecologic system. The most important resource among these is solar energy. The textile sector which is one of the locomotive sectors in economic life requires a high amount of energy. Therefore, we must be oriented towards the renewable energy resources as alternatives to traditional energy resources. Our country is rich in terms of renewable energy resources. We must make sure to use renewable energy resources more in production and climatization stages of the textile industry. Thus, we can follow a sustainable energy strategy in textile in terms of economy and environment.” “Traditional supply chain methods fell short” Fahri Şahin remarked the key role of digitalisation in the supply chain during the pande-
PANORAMA 49
mic. Şahin emphasised that the traditional supply chain fell short in this unexpected crisis environment and expressed, “The traditional methods in the supply chain fell short for current business processes. This had negative reflections in the textile sector. We will need sustainable, flexible and dynamic supply chains that are not impacted from short- or medium-term extraordinary changes. Therefore, textile firms are directed to an effective supply chain in their operations. The supply chain management methods that minimise the risks under conjunctural circumstances will gain ground in the sector. The firms must determine alternative supply chain and sales channels and sub-branches of the supply chain must be adapted for the new normal.” “90% of the clothes are destroyed as waste” Şahin stated that sustainable fashion approach was mentioned more during the pandemic period and said, “Sustainable fashion is completely embedded in the textile industry. As Bordo Group, we greatly care for sustainable fashion. Our production line has susta-
olağanüstü değişimlerden etkilenmeyen, sürdürülebilir, esnek ve dinamik tedarik zincirlerine daha fazla ihtiyaç olacak. Bu sebeple tekstil firmaları, operasyonlarında efektif tedarik zincirlerine yöneliyor. Konjonktürel durumların risklerini minimize eden tedarik zinciri yöntemleri sektörde daha fazla yer edinecektir. Firmalar, alternatif tedarik ve satış kanallarını belirlemeli; tedarik zincirlerinin alt fonksiyonlarını da yeni normal döneme göre uyarlamalıdır.” “KIYAFETLERİN YÜZDE 90’I ATIK OLARAK İMHA EDİLİYOR” Pandemi sürecinde tekstilde sürdürülebilir moda anlayışının daha fazla konuşulmaya başladığını ifade eden Şahin, “Sürdürülebilir moda, tekstil endüstrisine tam anlamıyla yerleşmiş durumda. Biz de Bordo Group olarak sürdürülebilir modaya büyük önem veriyoruz. Ürün bandımızda sürdürülebilir ve organik koton kumaşlar da var. Sürdürülebilir moda sadece üretimle ilgili bir süreç değil. Üretilen organik ürünler sezonu geçse bile tekrar kullanılabiliyor. Üretim süreçlerini yenilikçi, sürdürülebilir moda stratejisi ile organize eden tekstil işletmeleri, birçok bakım-
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
50 PANORAMA
dan avantaj sağlayacaktır” diye konuştu. Fahri Şahin, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı; “Modada sürdürülebilir pazarlama ve satış stratejileri, yeni normalleşme döneminde tekstil sektörünün gündeminde. Tekstil endüstrisinin nasıl daha sürdürülebilir olabileceği konusundaki çeşitli dinamikler yer alıyor. Bir araştırmaya göre her yıl 50 tondan fazla kıyafet üretiliyor. Bunların yaklaşık yüzde 90’ı atık olarak imha ediliyor. Bu çok önemli bir rakam. Bunların geri kazandırılabildiğini düşündüğümüzde ekonomi ve çevre açısından ne kadar büyük kazanımlar elde edeceğimiz aşikâr. Organik koton ve dönüştürülebilir ürünlere yönelim var. Bu sebeple sürdürülebilir moda anlayışını sektördeki her aktörün ciddi olarak ele alması gerekiyor.” “TEKSTİLDE YENİ ŞEYLER SÖYLEME VAKTİ GELDİ” Yeni tekstil ekonomisinde dikkat çeken konuları da değerlendiren Şahin, şu ifadeleri kullandı; “Zararlı maddelerin salınımını azaltmak ya da durdurmak gerekiyor. Kıyafet
inable and organic cotton textiles. Sustainable fashion is not only about the production process. We re-use the produced organic products when the season ends. Textile businesses that can organise their production processes with innovative, sustainable and fashion strategy will gain advantages in various ways.” Fahri Şahin assessed this topic as follows, “The sustainable marketing and sales techniques in the fashion are in the agenda of the textile sector during new normalisation period. There are various dynamics in how the textile industry can become more sustainable. According to studies, more than 50 tons of cloths are manufactured every year. Approximately 90% of these clothes are destroyed as waste. This is a huge number. When we think about re-using these clothes, it is clear that we will achieve greater gains for the economy and environment. Therefore, every actor in the fashion sector must seriously consider sustainable fashion approach.” “It is time to say new things in the textile sector” Şahin also talked about the popular topics in the new textile economy and said, “We need to dec-
PANORAMA 51
rease or prevent the harmful material emission. To increase the number cloth re-use in the clothing design, we need to focus on high-quality clothes. We need to provide an effective process for textile product recycling. This way, we can save billions of dollars every year. Additionally, we need to ensure effective resource use and focus on renewable processes in textile. We may decrease the raw material input need in the textile sector with recyclable textile products.” Fahri Şahin further emphasised that there is a high demand in the medical textile products during the pandemic. Şahin stated that medical textile export should be facilitated and concluded that, “The demands of the new generation are different than the previous generations. The circular economy trends in the textile sector are metamorphosing. Sustainability in the clothing sector is becoming more important than ever. The demand for anti-bacterial products around the world is increasing. The environmentally conscious production is becoming the undeniable truth. When we add these things up, we can say it is time to say new things about the Turkish textile sector.”
tasarımlarında giyilme sayılarını artırmak için yüksek kaliteli kıyafetlere odaklanmak zorundayız. Tekstil ürünlerinde geri dönüşümde efektif bir süreç sağlamalıyız. Böylece her yıl milyarlarca dolarlık tasarruf sağlanabilir. Ayrıca, kaynakların etkin kullanımını sağlayarak, tekstilde yenilenebilir süreçlere odaklanmalıyız. Geri dönüştürülebilir tekstil ürünleri ile tekstil ekonomisinin hammadde girdilerine ihtiyacını azaltabiliriz.” Fahri Şahin, medikal tekstil ürünlerine pandemi ile birlikte büyük bir talep olduğunu da vurguladı. Medikal tekstil ihracatının kolaylaştırılması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı; “Tekstilde tüketici davranışları değişiyor. Yeni jenerasyonun talepleri farklılaşıyor. Tekstil sektöründe döngüsel ekonomi trendleri başkalaşıyor. Giyimde sürdürülebilirlik daha fazla önem kazanıyor. Dünyada antibakteriyel ürünlere talepler artıyor. Çevreye duyarlı üretim süreçleri yadsınamaz bir hal alıyor. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda Türk tekstil sektörü için artık yeni şeyler söyleme vaktinin geldiğini söyleyebiliriz.”
52 PANORAMA
TEKNOFEST 2020’de ödüller sahiplerini buldu Bu yıl Gaziantep’te düzenlenen TEKNOFEST’in ana paydaşlarından SANKO Holding’in yürütücülüğünü üstlendiği ‘Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışması’nda ‘Lise’ ve ‘Üniversite ve Üstü’ kategorilerinde birinci olan takımlar ödüllerini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun elinden aldı.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2020 final ödül töreni İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımıyla Ortadoğu Fuar Merkezi’nde (OFM) gerçekleştirildi. TEKNOFEST 2020’nin ana paydaşlarından SANKO Holding’in sponsorlu-
ğunda düzenlenen ‘Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışması’nın ‘Lise Kategorisi’ ile ‘Üniversite ve Üstü Kategorisi’nde birinci olan takımlara ödüllerini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gaziantep Valisi Davut Gül, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet
PANORAMA 53
Fatih Kacır, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ve SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı birlikte verdiler. DENİZ KİRLİLİĞİNE ÇÖZÜM OLACAK PROJE Sakarya Bilim ve Sanat Merkezi 12’nci sınıf öğrencileri Ceren İlayda Ekici ve Aleyna Akın’dan oluşan ‘Hidrotem Takımı’ Danışman Öğretmenleri Zeliyha Çelik rehberliğinde geliştirdikleri ‘Süper Hidrofobik Petrol Emici’ projesiyle ‘Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışması’ Lise Kategorisinde birinci oldular.
Projeyle denize dökülen petrolü çok kısa sürede ve tamamen organik çevreye zarar vermeden toplayacak ürün geliştirildi. Ürün kendi ağırlığının 35 katı petrol döküntüsünü yayılmadan saniyeler içerisinde toplayarak denizi temizliyor. Ürün sadece petrol temizlemiyor aynı zamanda fabrikalardaki yağ atıklarını da yüzde yüz verimle temizliyor. Proje Danışmanı Zeliyha Çelik, öğrencilerinin böylesi önemli bir organizasyonda özellikle birincilik kazanmasından memnuniyet duyduğunu belirterek, “Ürün Türkiye’de dört mevsim yetişen ve bol bulunan bir bitkiden elde edildi. Herhangi bir sanayi ürünü ola-
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
54 PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
rak kullanılmayan bir ürünü ülke ekonomisine katkı sağlayacak projeye dönüştürdüğümüz için ayrıca mutluyuz. Projemizin bir sonraki aşamasında yerli ve milli atık filtresi üretmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Çelik, “Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışmasının yürütücülüğünü üstlenen SANKO’ya hem öğrencilerimizin bilim üretmelerine verdikleri destek için hem de çevreye duyarlılıkları ve yerli üretime katkılarından dolayı teşekkür ederiz” diye konuştu. KONUTLARDAKİ EVSEL GRİ SUYUN GERİ KAZANIMI SAĞLANIYOR Düzce Üniversitesi Kimya Bölümü Doktora Öğrencisi Kübra Gökmen ile Çevre Mühendisliği Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi Hakkı Erdoğan’dan oluşan ‘Dü-Çevre’ Takımı, Dr. Öğr. Üyesi Pınar Sevim Elibol’un danışmanlığında geliştirdikleri ‘Güneş Enerjisi ile Çalışan Elektroflotokaagülayon Presi ile Toplu Konutlarda Kaynaklanan Evsel Gri Suyun Arıtımı ve Geri kazanımı’ projesiyle kategorilerindeki 26 takım arasından birinci oldular. Hakkı Erdoğan, toplu konutlardan kaynaklanan geri dönüştürülebilme potansiyeli yüksek olan evsel geri suyun hiçbir kimyasal madde kullanmadan sıfır atık mantığı ile elektro kimyasal yöntemleri kullanarak arıtımını ve geri kazanımını sağladıklarını kaydederek, projeyle
ilgili şu bilgileri aktardı: “Sistem için gerekli olan enerji ihtiyacını ise yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılıyoruz. Sistemde arıtılan su rezervuar sistemlerinde bahçe sulamada, yangın söndürme sistemlerinde v.b çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Sistemde minimum yüzde 99.5 oranında yüzey aktif madde giderimi sağlanmaktadır.” Erdoğan, TEKNOFEST 2020’de elde ettikleri birincilikten dolayı mutlu olduklarını dile getirerek festivale katkı sunanlara teşekkür etti. ‘Lise Kategorisi’ ve ‘Üniversite ve Üstü Kategorisi’nde ikincilik ve üçüncülük elde eden yarışmacılara ödüllerini Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ile SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı birlikte takdim ettiler. Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışması ‘Lise Kategorisi’nde Enerjik Takımı ikinci olurken, Enerji Yuha Takımı ise üçüncü oldu. ‘Üniversite ve Üstü Kategorisi’nde ise MPGK Takımı ikinci, Sen-1919 Takımı üçüncülük elde etti. En iyi sunum ödülleri ise ‘Lise Kategorisi’nde Gazi İletişim Takımı’na verilirken, ‘Üniversite ve Üstü’ kategorisinde ise ‘Silverriver Takımı’ ödüle layık görüldü. En iyi sunum ödülüne değer görülen takımlara ödüllerini SANKO Holding Kurumsal İletişim Direktörü Pınar Ulutaş takdim etti.
56 PANORAMA
Alçak gerilim panolarında elektriksel süreklilik ve esnekliğin sağlanması
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Eaton Elektrik Türkiye Ülke Müdürü Yılmaz Özcan Üretim sektörünün karşı karşıya olduğu başlıca zorluklardan birisi, faaliyeti ne olursa olsun, enerjinin sürekli olmasını sağlamaktır. Özellikle dijitalleşmenin artması, herhangi bir şirketin her zaman ve her yerde erişilebilir olması anlamına geliyor. Enerji beslemesinde kesintiye yol açacak tüm riskler değerlendirilip hesaba katılmazsa, işin başlatılması için mevcut tüm kaynaklara yatırım yapmanın bir anlamı kalmıyor. Bu nedenle günümüz beklentileri doğrultusunda enerjinin sürekliliğini sağlamak, aynı zamanda teknik personel için koruma sağlamak amacıyla tüm sisteme (pano ve diğer bileşenler) yüksek düzeyde emniyet ve güvenlik arttırıcı her türlü teknoloji ve çözüm geliştirmek önemli hale geliyor. Herhangi bir altyapının ana güç kaynağı olan elektrik panellerine, elektrik beslemesinin giriş noktasına odaklanıldığında, herhangi bir anormalliğin ve/veya tasarlanmamış değişkenlerin tesisin geri kalanı için ölümcül olabileceğini görüyoruz. Bu ekipmanda aşırı tüketim ve kısa devre, gibi kablolarda ve/veya yükte meydana gelen arıza nedeniyle oluşabilecek herhangi bir olay, genellikle elektrik panellerinde, insana zarar verebilecek, hem de elektrik koruma sistemlerinin tamamen devre dışı bırakarak enerjide uzun süreli kesintiye neden olabilecek, patlama şeklinde meydana gelen bir iç ark hatası oluşmasına neden olabiliyor. En yıkıcı olaylardan birisi, birkaç iletkenin birbiriyle temas ettiği ve akımda çok ani bir artışa neden olan hava direncinin kısmen veya tamamen yok olduğu kısa devrele-
rin oluşmasıdır. İki iletken arasında oluşan elektrik arkları, bu kısa devrenin gelişimiyle çok ilgilidir. Bu nedenle panolarda oluşabilecek arkın etkisiz hale getirilmesi sayesinde birçok sorunu ortadan kaldırmış oluruz. İç ark olarak da adlandırılan elektrik arkı, iki iletken arasındaki temasın, bu iletkenlerin etrafındaki hava yoluyla ortaya çıkan, potansiyel bir gerilim farkına maruz kalan iki iletken arasında meydana gelen elektriksel olaydır. Bu ark, elektrik devresinde dolaşan akımın düşük dirençli bir yol bulmasına neden olur. Böylece milisaniyeler içerisinde akımda bir tepe noktası meydana gelir ve bu da yakındaki ekipmanı tahrip edebilir. Bu tür tehditleri ortadan kaldırmak için farklı yöntemler vardır. Uygulamaya veya pano tipine göre elektrik panoları için çeşitli güvenlik seviyelerinin belirlenmesi gerekmektedir. Aşağıda, birkaç teknoloji gözden geçirilerek, güvenlik koruma seviyeleri 3 ana kategoriye ayrılmıştır: Güvenlik Düzeyi 1 - Pasif Koruma İlk aşamada, elektrik panoları, kısa devre veya elektrik arkını ortadan kaldırmamasına rağmen, arkın etkilerini hafifletebilecek, başta teknik ve bakım personelinin uğrayabileceği zararları azaltmak amacıyla uygulanan yöntemlerdir. Pasif veya kişisel koruma önlemleri olarak adlandırılan bu tür önlemler, herhangi bir elektrikli ekipman için uygulaması şimdilik zorunlu olmasa da önemlidir. Her halükarda, elektrik panoları bu güvenlik unsurlarını içeriyorsa, teknik personelin maruz kaldığı zararların birçoğu (yanıklar, travma ve bazen ölümcül yaralanmalar) önlenebileceği için bu güvenlik unsurları tavsiye edilir.
PANORAMA 57
Güvenlik seviyesi 2 - İzleme ve uyarı Bir elektrik panosundaki herhangi bir şeyin iyi çalışmadığının göstergelerinden biri, ana bağlantılardaki ve pano içerisindeki ortam sıcaklığıdır. İzin verilen aralıkların dışındaki termal yayılım, panoda aşırı tüketim veya aşırı akım sorununa işaret eder. Hem elektriksel korumaların hem de tesisat iletkeni veya kablosunun maruz kalabileceği mekanik stresler, yangına yol açabilir; insan ve işletme güvenliği ve enerji tedariğinin sürekliliğini riske atabilir. Bu sorunu çözmek amacıyla, hem elektrik panosunun ortam sıcaklığının, hem bara ve bağlantılar arasındaki yüzey sıcaklığının hem de şalterlerin sıcaklıklarının, pano boyunca sıcaklık sensörleri ile donatılması şiddetle tavsiye edilir. Bu sayede tesisat devrelerinde yeni başlayan bir aşırı akıma karşı bizi uyarabilir, ayrıca kabin içerisindeki ortalama sıcaklığın izin verilen sınırlarda olup olmadığı anlaşılabilir. Böylece devrelerden herhangi birinde bir sorunla karşılaşıp karşılaşmadığımızı, tüm panoda veya tesisatta genel olarak bir sorun olup olmadığını önceden fark edebilir. Bu sensör, verilerini radyo frekansı ile iletir ve merkezi bir alıcı tarafından toplanır. Tesisatta onarılamaz bir hasar oluşmadan önce teknik personelin değerlendirmesi ile harekete geçilmesine izin veren uyarılar tanımlanabilir. Böylelikle hasarın oluşmasını önüne geçilmek amacıyla önleyici bakım yapılabilir.
Güvenlik seviyesi 3 – Aktif Koruma Elektrik arklarına karşı maksimum güvenlik seviyesi olarak daha yüksek bir korumada, arkın ışımasını algılayabilen ve kısa devrenin çok erken bir aşamasında onu söndürmek için hareket edebilen sistemleri içerecektir. Bu cihazlar, ışığa duyarlı sensörler aracılığıyla, elektrik panosunun ana baraları boyunca yerleştirilir ve ışığın ilk fotonlarını algıladıkları anda merkezi yönetim birimine bir uyarı sinyali gönderir. O anda ana şalteri tetikleyen yaylar devreye girerek bu ilk enerjiyi absorbe eden sönümleme üniteleri ile baralardaki arkı ve kısa devreyi durdurmayı başararak hem panoya hem de pano yakınında bakım çalışmaları yapan teknik personeli güvende tutar. Kısacası teknik personel için güvenlik, enerji kaynağının sürekliliği ve elektrik panolarının dayanıklılığı, bu üstün performanslı teknolojilerin kullanıldığı tesislere sağlanan büyük faydalardır. Giderek artan bir şekilde, bankacılık, e-ticaret veya veri merkezleri gibi kritik işletmeler veya endüstrilerin yürüttüğü üretimler nedeniyle, beklenmedik bir duruşun büyük maddi kayıplara neden olacağı bilinmektedir. Kısa devre veya dahili patlama nedeniyle hasar gören Ana Dağıtım Panosunun tekrar kurulup çalıştırılmadan önce değiştirilmesi birkaç hafta sürebilir. Bu sistemler sayesinde hem teknik personelin güvenliği hem de enerjinin sürekliliği her zaman garanti altındadır.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
58 PANORAMA
Nylstar introduces Meryl® Skinlife Nylstar has developed Meryl ® Skinlife Force with a permanent viroblock technology, using the silver-ion active principle. The Meryl ® Skinlife Force hi-tech fabric combines the silverion technology with specific microfibre continuous filament with high tenacity.
blocking of viral proteins. Silver-ion technology inhibits the growth and proliferation of the bacteria and viruses in the fabrics. Nylstar has developed Meryl ® Skinlife Force with a permanent viroblock technology, using the silver-ion active principle from the Swiss laboratory HeiQ. This technological innovation also allows an even longer durability of the garments, which is in line with Nylstar’s continuous efforts to help the fabric and clothing industry move forward sustainable and full circular economy. Meryl ® Skinlife Force hi-tech fabrics may be used for the development of garments, masks, gowns and buffs that may be reused over 100 times after being washed at a temperature of 60ºC, which guarantees total elimination of viruses, while maintaining their permanent viroblock effect. Thanks to the microfibre technology of the Meryl ® Skinlife Force, the facemasks and garments have supremely soft touch and protects the skin from redness and allergic reactions.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Facemasks became a part of everyday life as a problem with COVID-19 still remains in our communities. The majority of the facemasks are made with the fabrics that are not inhibiting the growth of bacteria and viruses inside the fabric and these are spread to the air and our environment through the microfiber release. The Meryl ® Skinlife Force hi-tech fabric combines the silver-ion technology with specific microfibre continuous filament with high tenacity. It doesn’t shred any microfibres, ensuring that the viruses are trapped and inhibited even more effectively into the fabrics and garments. Silver micro particles are potent antimicrobial agents due to its unique chemical and physical properties. Silver interacts with sulphur-bearing moieties of viruses leading to inhibition of post-entry stages of infection through
Sustainablility and circularity of Meryl ® fabrics Meryl ® Skinlife Force fabrics as well as all other Meryl ® hi-tech fabrics are designed to avoid microfibre pollution. Meryl ® hi-tech fabrics bring the textile industry the necessary quality and touch without polluting air and water by spinning its high quality continuous filament with extraordinary tenacity. No use of silicones or softeners are needed to enhance the touch of the Meryl ® hi-tech fabrics. High performance is an inherent part of Meryl ® hi-tech fabrics and hence do not need special finishing or any other chemical treatments. Meryl ® Skinlife Force as well as all other Meryl ® hi-tech fabrics from Nylstar are completely and infinitely recyclable without suffering any loss of performance, which allows a full sustainable and circular economy. Certifications Meryl ® Skinlife Force hi -tech fabric is certified by STANDARD 100 Oekotex assuring the consumer that the product is free of harmful substances. The silver active principle of Meryl Skinlife Force has been registered by the United States Environmental Protection Agency (US EPA 85249-1). Nylstar and the Spanish laboratory Leitat conducted a study of the microfiber release into the air and water. All Meryl ® fabrics and its fibres are certified as 100% free microfibre release into the air and water. Microfibre pollution is a big concern nowadays, as there is a huge liberation of these particles from the textiles made with staple and low quality fibres. The combination of permanent viroblock and 100% free microfibre release is a guarantee of a safer world.
“İşi profesyonellerine bırakın”
WEB OFSET
DÜZ OFSET
CİLT
AMBALAJ
‘nin matbaası
“İhlas Matbaacılık güvencesiyle”
Termal Kalıp
Yüksek tirajlı baskılara uygun, geniş gelişim töleransına sahip, net ve kaliteli baskı sağlayan özel bir kalıptır. Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep) 80.000 – 100.000 (UV Mürekkep)
Konvansiyonel Kalıp (Ctcp-LX)
UV-CTP kalıp kullanan üst düzey müşteriler için geliştirilmiştir. Yüksek hassasiyete sahip, yüksek tirajlı baskılara uygun, Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep) 50.000 – 100.000 (UV Mürekkep)
Detaylar İçin:
Detaylar İçin:
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel.: + 90 212 454 31 95 • www.afarkplates.com
Merkez Mahalasi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE Tel.: + 90 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com
60 PANORAMA
Yağsız vidalı kompresör teknolojisi Erman Tezulaş Atlas Copco Yağsız Hava Bölüm Müdürü
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Yağ enjeksiyonlu kompresörler ile %100 yağsız havaya ulaşmak kesinlikle imkânsızdır. Yağsız Vidalı Hava kompresörleri ise sıkıştırma kademesine (vida grubuna) yağ enjekte edilmeden çalışır. Bu sayede, üretilen hava da tamamen yağsız (oil-free) olmaktadır. Yağsız hava kompresörleri; yağ filtrasyonu gerektirmemesi ile düşük enerji ve bakım maliyeti oluşturur, filtrede oluşacak tıkanma/bozulma risklerini bertaraf eder; kondens içinde yağ oluşturmadığı için çevreye duyarlı ve dolaylı operasyon maliyeti düşüktür. Endüstride mevcut genel kanı, yağsız havanın ilaç, gıda, içecek, kozmetik veya elektronik gibi sektörlerde kullanılması gerektiği yönündedir. Ancak yağsız hava, bütün üretim yapan tesislerde
yüksek hava kalitesi ile avantaj sağlayarak katma değer sağlamaya devam ederek; güvenlik ve ürün kalitesini yükseltmektedir. Atlas Copco, Class 0 sertifikalı yeni ZR 75-160VSD+ kompresörleri ile oyunun standartlarını değiştirmektedir. ZR serisi ile ISO 8573-1 CLASS 0 (2010) sertifikasyonuna uygun olarak; %100 yağsız, saf ve temiz hava sağlanmaktadır. Geçtiğimiz 60 yılda, Atlas Copco yağsız hava teknolojisine öncülük ederek; %100 saflıkta basınçlı hava üreten çeşitli kompresörler ve blowerlar geliştirmiştir. Rutin araştırmalar ve geliştirmeler ile Atlas Copco; saf hava standartlarını belirleyen ISO 8573-1 CLASS-0 ve ISO 22000 sertifikasyonunu alan ilk üretici firma olmuştur. ISO 22000; besleme tesisleri de dahil olmak üzere, gıda işleme ve üretim tesislerinde kalite ve şeffaflık sağlama konusunda çok önemli bir rol oynar. Gıda ve içecek üretiminde ISO 22000’in ilişkili olduğu üç
PANORAMA 61
temel güvenlik tehlikesi vardır: biyolojik, kimyasal ve fiziksel. ISO 22000 sertifikasyonundaki temel öğeler, bu tehlikeleri tespit etmeyi ve gidermeyi amaçlar. Atlas Copco’nun ZR tipi kompresörleri; üstün yağsız vida teknolojisi ve düşük enerji tüketimi ile optimum kombinasyonda yüksek debili basınçlı hava sağlamaktadır. Yüksek kapasiteli eşanjörler minumum basınç kaybı sağlamakta, son teknolojiye sahip sürücülerimiz de verimliliğimizi arttırmaktadır. Verimliliğimize ulaşan en kısa yol, doğru hava kalitesini kesintisiz sağlarken; operasyonel maliyetlerimizi de minimize etmektir. Atlas Copco ZR kompresör serileri; yüksek enerji verimliliği ile kesintisiz basınçlı hava üretimini, düşük bakım maliyeti ve uzun bakım aralıklarıyla en ekonomik maliyetle ömür boyunca garanti eder. Bir kompresörün kullanım ömrü boyunca oluşturduğu maliyetlerin %80’i, tükettiği enerjiden kaynaklanır. Dahası; basınçlı hava maliyeti, bir fabrikanın toplam elektrik faturasının %40’ından fazlasını oluşturabilir. Enerji maliyetlerini azaltmak için Atlas Copco, basınçlı hava sektöründe değişken hızlı sürücü teknolojisi ile öncülük etmiştir. VSD, yüksek enerji tasarrufu sağlarken; aynı zamanda gelecek nesiller için çevreyi de korur. Bu teknolojiye yapılan sürekli yatırımlar sayesinde, Atlas Copco pazarda geniş yelpazede entegre VSD kompresörler sunmaktadır. Atlas Copco’nun VSD teknolojisi; motor hızını otomatik olarak ayarlayarak hava ihtiyacını yakından takip eder. Bu sayede %35’e kadar enerji
tasarrufu sağlanır. Kullanım ömrü, maliyeti ortalama %22 indirilebilir. Bunlara ek olarak; VSD ile düşürülmüş sistem basıncı, üretim boyunca kullanılan enerjiyi belirgin şekilde minimize eder. Çift motor sürücüsü tasarımı, Atlas Copco’nun en sofistike değişken hızlı teknolojisi ile birleşerek; düşük enerji tüketimi, düşük operasyonel maliyet ve en az çevresel etkiyi sunar. Sürekli optimize edilen motor hızı, her basınçta ve debide optimum performans sağlar. Yeni ZR 75-160 VSD+ serisi kompresör ailesinde öne çıkan özellikleri; • Yüksek verimli IP66 sınıfı permanent magnet tipi motorlar • %15 ile %100 debi aralığında, değişken devirde çalışma ile geniş regülasyon • Gelişmiş ve kullanıcı dostu dokunmatik ekranlı kontrol sistemi (Elektronikon) ile son derece hassas basınç optimizasyonu • Sınıfının en yüksek verime sahip, entegre kurutucu sistemi (Opsiyonel) • Son derece kompakt (tak-kullan) ve servis dostu tasarım • Paslanmaz çelik soğutucu eşanjörler şeklinde sıralayabiliriz. Enerji verimliliği tarafında, yeni ZR 75 -160 VSD+ serisi kompresörler; opsiyonel olan enerji geri kazanım üniteleri ile birlikte basınçlı havadan ve yağ sisteminden kaynaklı sıcaklığı absorbe eder. Bu sayede; yeni ZR 75-160 VSD+ serisi kompresörler ile toplam elektrik enerjisi; saha çevresel şartlarına ve kompresör basıncına bağlı olarak, enerji dönüşümünde %80-105 oranında sıcak su geri kazanımı sağlamaktadır. Birçok sektörde bu enerji dönüşümü, %95’i bulmaktadır.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
62
‘COVID ÇAĞI’ Değerli okuyucular, dünya 2020 Ocak ayından itibaren ciddi bir pandemi ve bunun getirdiği krizlerle boğuşuyor. Bu krizler hem küresel, hem de yerel boyutlarıyla insanları, toplumları ve işyerlerini etkiliyor. Hemen hemen bütün uzmanlar, bu virüsün etkisini yitirdikten sonra bile, toplum hayatının eskisi gibi olamayacağını ve artık yeni bir “normal” yaşamın bizi beklediğini söylüyorlar. Hatta bazıları belki biraz abartarak bundan sonraki döneme “COVID ÇAĞI” bile diyorlar. ŞİMDİKİ DURUM Virüsün yayılmasını engellemek için çeşitli uygulamalar yapılıyor. Ancak bu arada ulusal ve uluslararası alanda ekonomik hareketlilikler azalmış durumda. Böylelikle işletmelerin satışları da düşmüş bulunuyor. Birçok işletme zarar etmenin dışında, ondan çok daha önemli olarak nakit akışlarındaki olası bozukluklarla karşı karşıyalar. Bu şirketlerin borçlarını ödeme güçlüğüne düşme ihtimalleri var. Virüsün çok etkili olduğu dönemde her ne kadar beyaz yakalı çalışanlar “home office” çalışarak işlerine devam ettilerse de mavi yakalıların çalışması pek mümkün olamadı. Üretimde ve tedarik süreçlerinde aksamalar oldu. Üretim yapılamayınca çalışanlar da zorunlu olarak işe gidemez oldular.
Dr. Ahmet Temiroğlu Özen Mensucat Yönetim Kurulu Başkanı
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
YÖNETMEK
temiroglu@ozenmensucat.com atemiroglu@gmail.com
Buna rağmen, ülkemizde işe ara veren birçok işletme Haziran ayı başından itibaren yeniden üretime başlamış durumda. Ancak önlerini pek görememekteler. Çünkü bu virüs bütün dünyada tedarik zincirlerine olumsuz etkiler yaptı. Şirketler, kapanmış olmamak, çalışanlarını zor duruma düşürmemek, ellerinde kalan müşterilerini de kaybetmemek için kar-zarar düşünmeden işlerine başlamış durumdalar. Global boyutta başlayan bir sağlık krizinin, yine global boyutta bir mali krize dönüşme riski çok yüksek. Öte yandan önümüzdeki kış mevsiminde neler olacağı da çok belli değil. Virüse karşı aşı ya da tedavi edici ilaçların bulunması çok önemli bir umut kaynağı olarak beklenmektedir. NELER OLACAK? Bu virüsün önü kesilse bile, kalıcı birçok etkisi olacak. Öncelikle bu kısa zaman aralığında insanların tüketim tercihlerinde ve alışkanlıklarında, satın alma usullerinde önemli değişiklikler meydana geldi. Daha öncesinde online alışveriş yapmamış insanlar bile pandemi sırasında internetten çok sık satın alma yaptılar. Birçok perakendeci, mağazalarını kapatmalarına rağmen e-ticaret şeklinde satışlarını sürdürdü. Bu durumda e-ticaret ve dijital pazarlama gibi kavramlar önümüzdeki dönemde çok daha önem kazanacak. İnsanların tatil planları, temizlik alışkanlıkları, arkadaşlık ilişkileri, sanat ve kültür faaliyetlerini izleme yöntemleri, iş yapma şekilleri, seyahat etme süreçleri hep değişti. Bütün bu süreçlerin çoğu önümüzdeki zamanlarda online işlemler ile yönetilmeye çalışılacak. Bütün bu değişimler bazı iş alanlarını zayıflatırken bazı iş alanlarının da gelişmesine neden olacak. Hatta yeni yeni iş alanları ortaya çıkacak. İşletmeler de müşterilerinin bu yeni beklenti ve ihtiyaçlarını doğru tespit edip ona göre kendilerini yeniden yapılandırmak zorunda kalacaklar. Yaşanan bu birkaç aylık süreçte, uzaktan çalışmanın da pekâlâ uygulanabilir olduğu görüldü. Her gün işyerine gelerek zamanın önemli bir kısmını çalışma dışı bazı uğraşlarla harcayan kimse için evde çalışmak belki de daha verimli çalışmak anlamına gelecek. Yapılan bazı araştırmalar, beyaz yakalıların yarısından fazlasının uzaktan çalışma arzusunda olduklarını gösteriyor. Hatta evden çalışarak, birden fazla işyerine hizmet vermeyi düşünenler bile var. Ancak evden çalışmanın, çalışanlar tarafından çok arzu edilmesine rağmen birçok sakıncaları da bulunmaktadır. Yüz yüze görüşmelerden uzak olmak, iş arkadaşları ve amirleriyle daha az ilişki içinde olmak, bilgi paylaşımının yeterli düzeyde yapılamaması gibi faktörler motivasyon düşüklüğüne yol açabilecek. Bu bakımdan şirketler, bunun teknik ve kültürel alt yapısını doğru yapılandırmak zorundalar. Örneğin, kişisel performans yönetiminden fazla süreç performans yönetimlerine odaklanmak gibi. Bu kriz, şirketlere, dijital yeteneğin çok önemli olduğunu tekrar hatırlattı. Otomasyon sistemleri, verilerin analiz edilerek, süreç performanslarının ölçülmesi ve raporlar üretilmesi ( ERP sistemleri), bazı iş süreçlerinin uzaktan çalışmaya uygun hale getirilmesi gibi dijital uygulamalar artık bütün kuruluşlar için kaçınılmaz hale geldi. Öte yandan işletmeler Zoom, Skype, Teams gibi sistemleri kullanarak, online toplantıların, online eğitimlerin yararlarını ve kolaylığını da yeniden keşfettiler. Bütün bu gelişmeler, işletmelerin bu virüsten önceki döneme göre çok daha hızlı bir şekilde “Dijital Dönüşüm” arayışı içinde olmalarını gerektiriyor.
64 PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Dolka, maske üretim makinelerini Almanya’ya ihraç ediyor Teknopark İstanbul’un Kuluçka Merkezi Cube Incubation’dan mezun olduktan sonra Ar-Ge firması olarak faaliyet gösteren Dolka ürettiği maske makinelerini Almanya’ya ihraç ediyor. Teknopark İstanbul’da sıvı dolum ve kapak kapama makinelerinde inovatif yaklaşımlarla yeni ürünler geliştiren Dolka; medikal, kimya, gıda, kozmetik gibi birçok alanda hizmet veriyor. Pandemi sürecinde müşterilerden gelen yoğun talep üzerine maske üretim makineleri imalatına başlayan şirket piyasadaki muadillerine göre daha yüksek üretim kapasitesine sahip makinelerinin ilk ihracatını Almanya’ya yaparak ülke ekonomimize katma değer sunuyor. Üretim kapasitesi standart maske makinelerine göre yüksek olan bu maske makinesiyle saatte 120 adet maske üretimi yapılabiliyor. Ülkemizin Covid-19’la mücadelesi sürerken yerli ve milli şirketler de geliştirdikleri ürün ve ortaya koydukları çözümlerle dikkat çekiyor. Özellikle teknoparklarda üzerinde çalışılan projeler bu mücadeleye büyük bir katkı sunuyor. Maske üretimi de şirketlerin üzerinde ısrarla durdukları bir konu zira pek çok ilimizde maske kullanımı zorunlu hale geldi. Bu nedenle maskeye olan ihtiyaç artıyor. Tecrübelerinden yola çıkarak yeni makineler üzerinde çalışan Teknopark İstanbul şirketi Dolka da pandemi sürecinde geliştirdiği maske üretim makineleriyle ön plana çıkıyor. Şirket yurtiçinde 20 şirkete bu makinelerden sattı ve geçtiğimiz günlerde ilk ihracatını Almanya’ya gerçekleştirdi. MASKE ÜRETIM MAKINESININ BIR ÇOK ÜSTÜNLÜĞÜ BULUNUYOR Dolka’nın maske üretim makinesinin piyasadaki rakiplerine göre bir çok üstünlüğü bulunuyor.
Maskenin gövde kısmının imalatının yapıldığı aksamın 3 ayrı servo motor ile kontrol ediliyor olması farklılaştığı ilk nokta olarak öne çıkıyor. Bu sayede makine çalışırken maskenin kesme yeri, desen tamburunun konumu ve burun telinin kesim yeri tek tek ayarlanabiliyor. Bu ayarların hepsi dokunmatik ekrandan kolayca yapılabiliyor. Şirketin yaptığı araştırmalara göre bu özellik dünyada bir ilk. Maske lastikleme istasyonunun kolay ayarlanabilir şekilde tasarlanması ise makinenin rakiplerinden farklılaştığı bir diğer nokta. Lastikleme kısmında 15 adet servo motor kullanılıyor. Bu sayede hareketler çok daha hızlı ve stabil yapılabiliyor. Lastik bir yere sıkıştığında ya da lastiksiz ürün imal edildiğinde makine alarm vererek imalatı durduruyor. Bu sayede hatalı ürün çıkma riski minimuma indirilmiş oluyor. Ayrıca bütün makineler uzaktan bağlantı ile çalışabiliyor ve web kamerası ile görüntü alabiliyor. Bu sayede imalat esnasında olası bir problemde otomasyon ekibi uzaktan makineye bağlanıp problem tespiti ve çözümü yapabiliyor. Ayrlanması çok zor olan maske makinelerinde bu problemi de servo motor ile çözen şirket bu çözümle bütün ayarlamaların dokunmatik ekrandan yapılmasına imkan sağlıyor. Ayrıca makine piyasadaki makinelere göre çok daha stabil çalışarak üretim verimliliğini arttırıyor. “10 GÜN İÇERİSİNDE MAKİNE TESLİM EDEBİLİYORUZ” Tamamen Türk mühendislerden oluşan ekipleriyle geliştirdikleri ürünleri ülke ekonomimize katkı sunacak şekilde tasarladıklarını ifade eden Dolka Kurucusu Hakan Baştan: “Dolka olarak hedefimiz Avrupa standartlarında makine üretmek olduğu için maske makineleri üzerinde çalışarak yurt içi ve yurt dışı firmaların ürettiği makinelerin gelişmiş versiyonlarını üretmeyi hayal ettik ve başardık. Bu geliştirdiğimiz yeni makinemizin teknolojik özellikleri Avrupalı şirketlere cazip geliyor. Aynı zamanda Avrupa’nın her yerinde kurulum yapabilecek montaj ekibimizin olması en büyük avantajlarımızdan biri. Çünkü makine siparişinin ardından ortaya çıkan en büyük problemlerden biri imalat ve devreye alma süresi. Biz bu konuda uzman personelimizle standart üretim hattı kurduk ve sipariş onayından sonra 10 gün içerisinde makine teslim edebiliyoruz. Makinelerimizi ilk önce fabrikamızda testlerini yapıyoruz. Müşterimizin teknik personeline bu test aşamasında eğitimlerimizi veriyoruz. Bu sayede birçok müşterimize kuruluma dahi gitmemize gerek kalmadan uzaktan birkaç yönlendirme ile makine kurulumu yapabiliyoruz” diyor.
66 MAKALE
Some properties of hybrid knitted fabrics composed of PLA/Lyocell and PLA/Cotton mixtures
Abstract It is clearly seen that sustainable production is the key factor in textile industry along with other industries. Fibers which are produced by renewable sources have significant role in textile industry. A new generic class of synthetic fiber, PLA (Polylactic acid) is increasingly important raw material in recent years in terms of environmental responsibility for production processes and is with obtained renewable resources [1]. Various properties of PLA and its mixtures in terms of fiber characteristics may make them attractive in commercial sectors. This article mainly aims to investigate and present some specifications of mixtures of PLA fibre with commomly using fibers (Lyocell and Cotton) in Textile Industry since PLA is offered new generation sustainable synthetic fiber instead of PES fiber. Hydrophilicity, water retention power, antibacterial activity, whiteness and yellowness degree of PLA fibers and their blends with Cotton and Lyocell fibers were investigated. In addition, ATRFTIR (Fourier Transform Infrared Spectroscopy-Attenuated Total Reflectance) spectra of PLA, Lyocell and Cotton fibers were examined to understand studied fibre specifications well in this study. Key Words: PLA Fiber, Antibacterial Activity, Hydrophilicity, ATR-FTIR, Whiteness and Yellowness degree. Corresponding Author: Emel Alaybeyoğlu.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Dr. Emel Alaybeyoğlu Ege University, The Faculty of Textile Engineering, Bornova, Izmir, Turkey Prof.Dr. Ayşegül Körlü Ege University, The Faculty of Textile Engineering, Bornova, Izmir, Turkey Prof.Dr.Kerim Duran Ege University, The Faculty of Textile Engineering, Bornova, Izmir, Turkey
1.Introduction It becomes inevitable that new textile provisions play a supportive role in world’s developing conditions. Increasing environmental pollution, decreasing oil and water reserves, thus increasing prices of oil sourced fibers as well as rising temperatures due to global warming are evidences of the need for new generation fibers and expanding their areas of use. Lyocell is a new generation cellulosic fiber which was first produced in 1980s. It was environmentally responsible for a process and utilized renewable resources as its raw materials. PLA fiber which was developed in recent years is a new generic class of synthetic fibers and is becoming increasingly attractive due to the need for protection of the environment thanks to its ability to be manufactured from sustainable resources [2, 3]. Lyocell is a cellulosic fiber derived from wood pulp made by a solvent spinning process. The wood pulp is dissolved in a solution of ‘amine oxide’ (usually N-methylmorpholine-N-oxide). The solution is spun into fibers and passed through a washing process. More than 99.5% of the solvent was recovered in manufacturing process. The solvent is non-toxic and all residues are non-hazardous. It is directly dissolved in an organic solvent that is differentiated lyocell from other regenerated cellulosic fibers such as viscose. Lyocell is biodegradable and absorbent. It has high values in
MAKALE 67
1
both wet and dry strength in contrast to viscose fibers. Lyocell has propensity to fibrillate when fiber is exposed to friction in wet conditions. Fibrillation behavior of fiber makes it attractive in producing fabrics which have excellent hand feeling and aesthetic characteristics [2] . PLA (Polylactic acid) is linear aliphatic thermoplastic polyester derived from 100% renewable resources such as corn, sugar beet and etc. PLA fiber is 100% compostable at the end of its life and its life cycle potentially decreases Earth’s carbon dioxide level. PLA fibers are called the new generic class of synthetic fibers. The new approach is becoming increasingly important for protecting the environment and manufacturing products from sustainable resources. Carbon dioxide and water found in the atmosphere are converted into starch through photosynthesis of plant cells. Starch is extracted from plants and converted to a fermentable sugar by enzymatic hydrolysis. Fermentable sugars are converted to lactic acid through fermentation. Polymer is formed in two ways; by condensation of lactic acid or through a ring opening process. PLA fiber is produced by melt-spinning process [3]. Antibacterial products are leading textile products through protection of health, personal hygiene and comfort. Use of these products is important especially in hospital garments [4, 5]. Working conditions provide suitable atmosphere for fast reproduction of microorganisms. Microorganisms are in human body, in air, on soil and everywhere. When suitable conditions are provided, they reproduce rapidly. Microorganisms lead to deterioration of products, generating stains and undesirable odors; spread of microorganisms in crowded environments can also cause allergic reactions which can result in infections in human body [4, 5]. It should keep nonpathogenic microorganisms under control not only for undesirable odor and appearance, but also for their dangerous effects on human health through inhibition of reproduced pathogenic microorganisms [6].
Length 38.1mm 38mm 38mm
Table 2. Fabric Constructions
1 2 3
Fabric COTTON construction Single jersey Single jersey 40 Single jersey
PLA
LYOCELL
100 60 60
40
Table 3.Water 2. Material and Retention Method Power 2.1 Material Water Fabric Fabric Density Fibers whose characteristics are given below were Holding Weight (Course and used in this study. Table1 Capacity (gr/m2) wale count per (%) cm ) 2.2 Method 1 350 138 12*17 Yarns were spun as 30/1 Ne (twist coefficient value 2 369 115 12*17 is oc e = 3,8)on a laboratory-type rotor spinning 3 383 118 13*15 machine(MTDA 3, QuickSpin) under standard atmos¬pheric conditions (20±2°C heat and 65±2% relative humidity). Single jersey fabrics were knitted these yarns by laboratory circular Tableusing 4.Determination of Hydrophilic Characteristic of Fibers knitting machine “Lab Knitter” with 202 needles. Hydrophilicity 10s of30s 60s and 90smixtu5min 10min Knitted fabrics consisted pure fibers (cm) (cm) (cm) re of PLA, Lyocell and cotton fibers. Fabric(cm) const-(cm) (cm) 1 3.1333 5.3000 6.9000 ructions are given in1.2333 table 22.2333 below. Table3.7000 2 2 0.0000 0.0000 0.0000 0.0000 0.0000 0.0000 3 1.9667 2.7333 3.4667 4.0667 5.6000 7.0000 100%Lyocell and 100%Cotton knitted fabrics having thickness of 30/1 were also used only to compare with ATR-FTIR diagrams. Antibacterial properties of fabrics were tested according to AATCC-100. The AATCC-100 test method is a quantitative analysis for the evaluation of antibacterial activity. Test bacteria Staphylococcus aureus (Gram positive organism) was used in this study for evaluation of antibacterial efficiency [7]. Hydrophilic degree of fibers was determined through the test standard DIN 53924. A 3 cm wide and 25 cm long strip fabric was suspended vertically. Lower end of it was immersed in a beaker which contained potassium chromate solution by 1%. Solution height on the fabric was measured at 10, 30, 60, 90 seconds, 5 and 10 minutes [8]. Measuring method of water retention power of samples was explained below. Dry weight (0.50 mg) of fabrics was compared to their wet weight. First, test fabrics were kept for 30 minutes in a beaker which fully contained distilled water. Second, they were put in funnels for 30 minutes. Third, test fabrics were squeezed on laboratory type centrifuge for 5000 cycles and 15 minutes. Finally, fabric pieces were weighed by precision balance and the difference between dry and wet weight was calculated [9, 10]. Whiteness and yellowness values of fabrics were measured by using spectrophotometer (UltrascanPro) according to WI CIE (D65/10) and YI
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Knitted fabrics composed of mixtures of polylactic acid with Lyocell and Cotton fibers were examined in this study. Fabrics which are generated from different mixtures of these fibers were tested for their some properties. Antibacterial activity, hydrophilicity and water retention power were evaluated with their fabric weights. Also, whiteness and yellowness values of fabrics were examined. Furthermore, Attenuated Total ReflectanceFourier Transform Infrared Spectroscopy (ATR-FT-IR) was used for analyzing material structure. By this technique, a lot of information was obtained on molecular regions which are expected to identify the chemical environment of fabrics.
Table1. Fiber Specifications Fineness PLA 1.4 dtex LYOCELL 1.3 dtex COTTON 1.8 dtex
1 1 2 2 3 3
construction Single jersey Single jersey Single jersey Single jersey Single jersey jersey 68Single MAKALE
100 100 60 60 60 60
40 40
40 40
Table 3.Water Retention Power Table 3.Water Retention Power
1 1 2 2 3 3
Water Water Holding Holding Capacity Capacity (%) (%) 350 350 369 369 383 383
Fabric Fabric Weight Weight (gr/m2) (gr/m2)
Fabric Density Fabric Density (Course and (Course and wale count per wale count per cm ) cm ) 12*17 12*17 12*17 12*17 13*15 13*15
138 138 115 115 118 118
Table 4.Determination of Hydrophilic Characteristic of Fibers Table 4.Determination of Hydrophilic Characteristic of Fibers Hydrophilicity 10s Hydrophilicity 10s (cm) (cm) 1 1.2333 1 1.2333 2 0.0000 2 0.0000 3 1.9667 3 1.9667
30s 30s (cm) (cm) 2.2333 2.2333 0.0000 0.0000 2.7333 2.7333
60s 60s (cm) (cm) 3.1333 3.1333 0.0000 0.0000 3.4667 3.4667
Table5. Table5. Antibacterial Antibacterial Activity Activity Values Values
1 1 2 2 3 3
COTTON COTTON 40 40
PLA PLA 100 100 60 60 60 60
LYOCELL LYOCELL 40 40
90s 90s (cm) (cm) 2 23.7000 3.7000 0.0000 0.0000 4.0667 4.0667
5min 5min (cm) (cm) 5.3000 5.3000 0.0000 0.0000 5.6000 5.6000
10min 10min (cm) (cm) 6.9000 6.9000 0.0000 0.0000 7.0000 7.0000
Staphylococcus Staphylococcus aureus aureus (% reduction) reduction) (% 88 88 5.97 5.97 43.28 43.28
Hydrophilic specifications of designed fabrics were tested and it was found out that fabric type mixed with cotton was not hydrophilic due to layer of fat and wax on raw cotton fiber. Pre-treatments processes were not applied to tested fabrics for removing the layer. This characteristic was obstructed by hydrophilicity. Hydrophilic value of 100%PLA fabric was 3.7 cm in 90s. Hydrophilic characteristic of 60%PLA 40% lyocell knitted fabric was measured as 4.06 cm in 90s. It was seen that Lyocell fiber was more hydrophilic than PLA fiber. Sorption properties (hydrophilicity, water retention power and etc.) of fibers are determined according to size and orientation of amorphous regions, void fracture (diameter, volume, and specific inner surface) and their surface interaction properties. The primary-wall of cotton fibers is composed of cellulose, fats, waxes, pectic and proteic substances. Pure cellulose is located in the secondary wall. Crystalline and amorphous regions in cellulose macromolecules alternate along fibrils. During pretreatment procedures, e.g. alkaline treatments, natural cellulose (cellulose I) converts into cellulose II; this is also characteristic for regenerated cellulose fibers such as lyocell. Owing to fats,
Table Table 6. 6. Whiteness Whiteness and and yellowness yellowness values values of of test test fabrics fabrics
1 1 2 2 3 3
WI WI CIE CIE [D65/10] [D65/10] 65.39 65.39 27.25 27.25 66.42 66.42
YI YI E313 E313 [D65/10] [D65/10] 6.76 6.76 20.22 20.22 7.46 7.46
Figure 1. ATR-FTIR Diagram of 100% PLA E313(D65/10), respectively. ATR-FTIR of knitted fabrics was carried out with Perkin Elmer Spectrum 100. Scanning range of the spectrophotometer was between 4000 and 650 cm -1.
Figure 1. ATR-FTIR Diagram of 100% PLA Figure 1. ATR-FTIR Diagram of 100% PLA
All tests were repeated for 3 times for each of the methods mentioned above.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
3.Result and Discussions Water retention power of fabrics is shown in table 3 below. Weights and densities of fabrics are also indicated at the same table. Table 3 While water retention power of 100% PLA knitted fabric was 350%, it was 369% on fabric composed of 60 PLA% 40% cotton, and 383% on 60PLA% 40% lyocell. It appears that 40% Lyocell fiber ratio in fabric construction increased water holding capacity although it has lower fabric weight. Lyocell fiber was more efficient than cotton fiber in this respect. Test results of hydrophilic characteristics of fabrics in 10-30-60-90 seconds, and 5 and 10 minutes are given in table 4 below. Table 4
Figure2.ATR-FTIR Diagram of 100% Lyocell Figure2.ATR-FTIR Diagram of 100% Lyocell Figure2.ATR-FTIR Diagram of 100% Lyocell
Figure3.ATR-FTIR Diagram of 100% Cotton Figure3.ATR-FTIR Diagram of 100% Cotton Figure3.ATR-FTIR Diagram of 100% Cotton
70 MAKALE
Table 7. ATR-FTIR results of 100% Cotton, 100% PLA, and 100% Lyocell knitted fabrics [16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, and 24]. Fabric Type 100% PLA
Frequency (cm -1 ) 2997 1749 1453 1383 1357
1181
1129 1085
869 100% Cotton
3337 2921 2853 1627
1455 1371
1314 1203 1160
1104
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
1053 1030 100% Lyocell
1753 1453 1358 1179
1128 1083 1042
Assignment Stretching vibration of CH2 bonds (17) -C=O stretching (16, 17,19) CH3 asymmetry (18) CH deformation (18) CH symmetric and asymmetric deformational vibrations in CH3 (19) C-O-C asymmetric stretching (16, 17, 18) CH3 in-plane bending (18) C-O-C symmetric, (18) -C-O-stretching (16) C-COO stretching (18) H bonded -OH Stretch (21) CH stretching (20,21) CH2 symmetric stretching (21) Absorbed Water, asymmetric carboxylate stretch 4 (21) CH wagging (21) C-H bending (deformation stretch) (21) C-H wagging (21) OH in-plane bending (21) C-O-C antisymmetric bridge stretching in cellulose (21,22) Asymmetric bridge C-O-C (21) Asymmetric in-plane ring stretch (21) C-O stretch (21) C=O stretching(23) OH group in plane bending (23) CH2 wagging(24) Cellulose-amorphous cellulose (23) C-O-C antisymmetric bridge stretching (24) -C-O stretching (23) -C-O stretching (23) -C-O stretching (23)
waxes and others in primary-wall, raw cotton fibers have rather hydrophobic characteristics. As expected, lyocell fiber has better sorption properties. In fact, chemical structure of Lyocell is similar to cotton apart from the length of cellulose molecules. While degree of polymerization of cotton fiber is 2000, Lyocell is around 600–800. In both fibers, cellulose molecules consist of crystalline and amorphous regions. The crystallinity rate of cotton is about 80% and the rate of Lyocell is 60%. The chain orientation is very high in cotton, while rather lower in Lyocell. This information explained why Lyocell sorption properties were found to be better than others [11, 12, 14]. Crystallization behavior of PLA depends on molecular weight and chemical structure. Chemical structure of PLA is controlled by the polymerization with D-lactide, L-lactide, D, and L-lactide or meso lactide. Extent of crystallinity greatly depends on polymerization conditions and amount of meso-, D-lactide, or L-lactide. Polymers with high L-lactide units produce crystalline polymers while polymers consist of the higher D-lactide units (>15%) are more amorphous. It is possible to obtain a wide range of molecular weights and a great variety of D-lactic units in polymer chemical structure. Thus, fiber properties can be changed by amorphous area ratio. These changes affect melting behavior, thermal properties, barrier properties, and ductility of fibers. Sorption properties of PLA were found to be better than raw cotton fiber because of the amorphous region in its structure, while PLA sorption behavior was lower than lyocell fiber [2, 3, 13]. Antibacterial activity of pure PLA control fabric was compared to Cotton and Lyocell blended fabrics’s activities. Antibacterial activity performance of 100% PLA fabric according to AATCC147 was found negative for both gram-positive S.auresus and gram-negative K.pneumoniae bacterias in Ph.D. thesis. by Emel Alay15. On the other hand, although it was not achieved high performance on S.auresus bacteria by only pure fibre, it showed supportive role in mixtures of worked in terms of antibacterial activity. Antibacterial activity of 100%PLA against Escherichia coli (gram-negative bacteria) was found to be low (35% reduction) in Phd study by Emel Alay as well 15.Consequently, it has seen that PLA fibre effected to reproducing of gram positive bacterias. Therefore the study was carried out only on gram-positive S.aureus bacteria. The results are given concerning Staphylococcus aureus according to the AATCC-100 test standard in table 5. Table5 Antibacterial activity of 100% PLA knitted fabric was measured as reduction of bacterial growth by 88%. When fabric was designed as 40% Cotton 60%PLA, antibacterial activity dropped to 5.97%. When it comes to mixed PLA fiber with lyocell fiber, the fabric,
5
MAKALE 71 Table 8. Analysis of variance ANOVA Sum of Squares
which was composed of 60PLA% 40%Lyocell, had an antibacterial activity of 43.28%. This indicates that lyocell ratio of designed fabric caused reduction in antibacterial efficiency, but not as much as cotton fiber. PLA fibers do not have antibacterial activity intrinsically. However, they do not provide an environment for bacterial growth by their nature as mentioned in the literature 3. This is supported by decrease of antibacterial activity by 88% on 100%PLA fabric. The inherent properties of textile fibers provide suitable environment for growth of micro-organisms. Structures and chemical processes induce growth of microbes. Some important characteristics such as hydrophilicity of fabrics, fiber content and composition of fabric affect adherence. Large numbers of bacterial species deteriorate different types of textile materials by feeding on them or by easily hydrolyzing certain bonds in them. Natural fabrics like cotton having cellulose as key ingredient are affected by several kinds of bacteria. They are prone to microbial decomposition as these fibers have chemical bonds which can be readily hydrolyzed by microorganisms contrary to synthetic fibers. Products such as starch, protein derivatives, fats and oils used in finishing of textiles can also support microbial growth in natural textile materials. While synthetic fiber by itself does not promote microbial growth, compounds such as lubricant and spinning oils used in finishing of textiles provide sufficient nutrient for mild surface growth of microorganisms. As it was seen from the results of antibacterial activity of tested fabrics, antibacterial efficiencies of all fabrics were not found at excellent level. In addition, Lyocell fibers consist of hydrophilic nanofibrous structure, and this structure ensures excellent absorption and releases moisture more than cotton fiber. Lyocell fibers do not keep any water on fiber surface like cotton fiber. So, they do not take charge in bacterial growth as cotton fiber [2, 3, 16, 17] . Due to chemical characteristic of fiber, bacteria multiplied easily on fabric. The rate of cotton fiber in fabric provided a suitable environment for bacterial growth as can be seen in table 5. Whiteness and yellowness values measured by spectrophotometer of fabrics are listed in table 6. Table 6
ATR-FTIR of knitted fabrics was carried out with Perkin Elmer Spectrum 100.
Weight
Hydrophilicity
Antibacterial activity
Whiteness
Mean Square
Between Groups
1680.889
2
840.4444
Within Groups
13125.33
6
2187.556
Total
14806.22
8
Between Groups
824
2
412
Within Groups
6
6
1
Total
830
8
Between Groups
30.36222
2
15.18111
Within Groups
0.206667
6
0.034444
Total
30.56889
8
Between Groups
9869.335
2
4934.668
Within Groups
6
6
1
Total
9875.335
8
Between Groups
2975.169
2
1487.584
Within Groups
0.730667
6
0.121778
Total
2975.899
8
F
Sig.
0.384193
0.696624
412
0.000
440.7419
0.000
4934.668
0.000
12215.57
0.000
6
Table 9. Correlations (Pearson correlation)
Water retention
Pearson Correlation
Water retention 1
Sig. (2tailed) N Weight
Pearson Correlation
Weight
Hydrophilicity
Whiteness
-,009
Antibacterial activity -,209
-,258 ,502
,982
,589
,965
-,017
9
9
9
9
9
-,258
1
,570
,948 * *
,616 ,078
Sig. (2tailed) N
,502 9
,109
,000
9
9
9
9
1
,794*
,994**
,011
,000
Pearson Correlation Sig. (2tailed) N
-,009
,570
,982
,109
Pearson Correlation Sig. (2tailed) N
-,209
Pearson Correlation Sig. (2tailed) N
9
9
9
9
9
,948**
,794*
1
,825**
,000
,011
9
9
9
9
-,017
,616
,994**
,825**
1
,965
,078
,000
,006
9
9
9
,589 9
9
,006
9
**. Correlation is significant at 0.01 level (2-tailed). *. Correlation is significant at 0.05 level (2-tailed).
ATR-FTIR diagrams of 100% PLA, 100% Cotton, and 100% Lyocell are shown in fig1, fig2 and fig3. Figure 1 shows ATR-FTIR spectra of 100% PLA. The peak band wavenumbers relate to hydrogen bonding of PLA. It is already known that PLA has a strong carbonyl stretching absorption at about 1749cm -1. It was indicated that the peaks are at about 1181, 1085cm -1 for (–C–O–C) PLA. The peak assignments and corresponding positions of 100% PLA are given in table 7 [18, 19, 20, 21]. Figure 1 ATR-FTIR spectrum of 100% Cotton knitted fabric shown in Fig.3 revealed peaks attributed to Cellulose I. The wide peak at 3337 cm-1 described
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Fabric construction having the highest whiteness value was 60% PLA 40% Lyocell knitted fabric. There was a small difference compared to 100% PLA fabric. But 60% PLA 40% Cotton knitted fabric has the lowest ratio and yellow nuance. The reason for this is the cotton fiber which was used in the construction because of natural fiber color.
Water retention
Df
72 MAKALE
the stretching motion of intra-molecular hydrogen bonds which is related to cellulose I. The intensity observed at the peak of 1627 cm -1 is related to the adsorbed moisture (H2O). Important features of the spectra are shown in table 7 [21, 22, 23, 24]. Figure 2 shows that 100% Lyocell knitted fabric as confirmed by ATR-FTIR spectra is around the wave number of 1100 cm -1. Other frequency bands and peaks of great intensity for lyocell are also listed in table 7 [25, 26]. Figure2 Figure3 Infrared spectra of all fabrics indicate that there were distinguishable peaks. Deterministic peaks of designed fabrics are listed in table 7 below. Table 7 Statistical analysis of results was performed in SPSS by applying analysis of variance (Table 8). In addition, in order to check the effects of parameters on each other, Pearson correlation tests were performed (Table 9). Table 8 Effect of fabric type on antibacterial activity, whiteness and hydrophilicity was significant, but it was unremarkable on water retention power. Table 9 A correlation between hydrophilicity and antibacterial activity is seen in statistical analysis. Accordingly, effect of hydrophilic characteristic was significant on antibacterial activity (oc = 0.05). Water retention power was not efficient on antibacterial activity since all fabrics were immersed into water, kept in funnels and squeezed with water for water retention power test. Water was almost forced into fabric owing to test pattern, and this test had longer processing time compared to hydrophilicity test standard. Therefore, while results of hydrophilicity were different, results of water retention power were almost similar in the study.
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
4. Conclusions Different from many previous researches, antibacterial characteristics of PLA fibers and its blends
with Lyocell and Cotton fibers were investigated in this study without use of any additives such as silver, chitosan, etc. Besides, It is seen that PLA reinforced composites are subjected to many articles on academic and commercial areas [27]. But there are limited investigations on characterization of PLA mixtures knitted fabrics. This article present some properties of hybrid knitted fabrics. ATR-FTIR was used for analyzing chemical structure of fibers in order to clarify some of the characteristics of designed fabrics which were investigated in this study. Chemical bonds and molecular regions of fibers were checked and linked with other properties through ATR FTIR analysis. Finally, it was seen that while there was more antibacterial efficiency since bacteria couldn’t destroy strong carbonyl stretching bonds in PLA, they could grow easily in Cotton and Lyocell fabrics owing to weak hydrogen bonds. Similar effect of chemical structure in terms of hydrophilicity and water retention power should be taken into consideration. It was found out that knitted fabrics composed of PLA and its mixtures with Lyocell and Cotton fibers had insufficient level of antibacterial activity. Hydrophilic characteristics of PLA/Lyocell fabric was confirmed to show high value. In addition, water retention power of the fabric was sufficient to take into account other raw materials. Furthermore, when their whiteness values were checked, it was seen that they had enough level of whiteness. These results support optimization of textile finishing processes of PLA mixtures fabrics for future studies. As well as many advantages of PLA fiber in term of environmentally friendly new generation fiber, it is a hydrophobic fibre and has many disadvantages especially at pre-treatment processes in textile finishing. The results of this study shows Lyocell and Cotton mixtures how much increase or decrease of pure PLA fiber specifications.
References: 1.Shanmugasundaram O. Lakshmanan and Guruprasad Raghavendran, Regenerated Sustainable Fibres, Sustainable Innovationsin Textile Fibres, Textile Science and Clothing Technology,Hong Kong,31,(2018) 2. White P., Hayhurst M., Taylor J. & Slater A., Biodeg. and Sust. Fibres, Edited by Richard Blackburn, University of Leeds, Woodhead Publising Limited,Cambrigde England, Chapter 5, 157, (2005) 3. Farington D.W., Lunt J., Davies S. & Blackburn R. S., Biodeg. and Sust. Fibres, Edited by Richard Blackburn, University of Leeds, Woodhead Publising Limited,Cambrigde England, Chapter 6,191, (2005) 4. Dattilo P.P.Jr., King M.W., Cassil N.L. & Leung J.C.,J. of Text. and Apparel, Tech. and Manag., 2(2),1, (2002) 5.Gao Y. & Cranston R, Text. Res. J., 78(1), 60, (2008) 6.Supuren G., Kanat Z.E., Cay A. &Tarakcıoglu I.,Teks. ve Konf.,16(2), 80, (2006) 7. AATCC Test Method 100-2004’’ , Antibacterial finishes on textile materials: Assessment of. AATCC Technical Manual’’, American Ass. of Text. Chem. and Colorists, Research Triangle Park, NC, (2005) 8. DIN 53924, Testing of textiles-Velocity of soaking water of textile fabrics (method by determining the rising height), Standard by Deutsches Institut Fur Normung E.V.(German National Standard),( 1997) 9. DIN 53814, Testing of textiles; determination of water retention power of fibres and yarn cuttings, Standard by Deutsches Institut Fur Normung E.V.(German National Standard), (1974) 10. Can C.,’’Zeolit Mineralinin Tekstil Terbiyesinde Kullanım Olanaklarının Araştırılması’’ Ege Universitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 53, (2012) 11. Kreze T., Stana-Kleinschek K. & Ribitsch V., Lenzinger Berichte, 80, 28, (2001) 12.Strnad S., Sauperl O. & Fras-Zemljic L., Biopolym., Edited by Magdy Elnashar, 181, (2010) 13.Garlotta D., J. of Polym. and the Environment, 9( 2), 63,(2002) 14. Mak C. M., Yuen C. W. M., Ku S. K. A. &Kan C. W.,The J. of The Text. Inst., 97(6), 533, (2006) 15. Alay, E., Improved of Biodegradable, Antibacterial, Odor Resistant Knitted Fabrics, Doctor of Philosophy, Ege University, Graduate School of Natural and Applied Sciences, Textile Technologies, (2016) 16. Bajpai V., Bajpai S., Jha1 M.K., Dey A., & Ghosh S., J.Environ, Res. Edu., 5( 3), 669, (2011) 17. Boryo D.E.A., The Int. J. of Eng. And Sci. (IJES), 2 (8),9, (2013) 18. X.W. Yuan, D. Liu, A.J. Easteal, D. Bhattacharyya & J. Li, Proceedings, iccmcentral, Biomedical Aplications,,(2010) 19. Baig G.A, Indian J. of Fibre &Text. Res.,38, 22, (2013) 20. Hossain K.M.Z, Parsons A.J., Rudd C.D., Ahmed I., &Thieleman W., European Polym. J., 53 ,270, (2014) 21. Pamula E.,Blazewicz M.,Paluszkiewicz C., &Dobrzynski P.,J. of Moleculer Struc., 596 ,69, (2001) 22. Garside P. & Wyeth P., Studies in Conservation, 48(4), 269, (2003) 23.Dave H., Ledwani L., Chandwani N., Chauhan N., & Nema S.K., The J. of The Text. Inst., 105( 6), 586, (2014) 24. Liu Y., Materials, 6, 299, (2013) 25. Kaimouz A.W., An Investigation of the Printing Process for Lyocell and Cotton Fibers Using Inkjet Technology, Doctor of Philosophy,Heriot-Watt University,The School of Textile and Design, 177, (2010) 26.Ozturk H.B., Ehrhardt A., Vu-Manh H., Oksanen T., Siroká B., Suurnakki A., & Bechtold T., Fibres & Text. in Eastern Europe, 19( 4) , 87, (2011) 27.Behnaz Baghaei, Mikael Skrifvars, Characterisation of polylactic acid biocomposites made from prepregs composed of woven polylactic acid/hemp–Lyocell hybrid yarn fabrics, Composites: Part A, 81, 139, (2016)
Hayallerinizi ertelemeyin!
875 22 75 /
marmaraevleri4.com bizimevler.com.tr
444 18 27
405 10 00 /
/ MarmaraEvleri 4
/ BizimEvler
74 PANORAMA
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
Pamuk Pazarı Esasları ve Fiyatlara Genel Bakış Cotton Market Fundamentals & Price Outlook SON FİYAT HAREKETLERİ Geçtiğimiz ayda bütün uluslararası referans fiyatlar yükseldi. • NY Aralık vadeli kontratlar 64’ten 67 cent/ lb’ye tırmandı. • Cotlook A Endeksi 70’ten 73 cent/lb’ye çıktı. • Çin Pamuk Endeksi (CC Endeks 3128B) uluslararası birimlerde nispeten dengede kalarak 85 cent/lb yakınlarında tutundu. Yerel birimlerde değerler 12.600’den 12.900 RMB/ton’a biraz arttı. Geçtiğimiz ay RMB dolar karşısında değer kazanarak kur 6,84’ten 6,81 RMB/USD seviyesine geriledi. • Hindistan pamuk fiyatları (Shankar-6 kalitesi) uluslararası birimlerde 63’ten 66 cent/lb’ye yükseldi. Yerel birimlerde değerler 36.300’den 37.900 INR/candy’ye çıktı. Hint rupisi ABD doları karşısında 73 INR/USD civarında dengede kaldı. • Pakistan fiyatları uluslararası birimlerde 63’ten 69 cent/lb’ye arttı. Yerel birimlerde fiyatlar 8.700’den 9.300 PKR/maund’a tırmandı. Pakistan rupisi dolar karşısında biraz değer kazanarak kur 166’dan 164 PKR/USD seviyesine çekildi.
RECENT PRICE MOVEMENT All international benchmark prices increased over the past month. • The NY December futures contract climbed from 64 to 67 cents/lb. • Cotlook’s A Index rose from 70 to 73 cents/lb. • The China Cotton Index (CC Index 3128B) was comparatively stable in international terms, holding near 85 cents/lb. In domestic terms, values increased slightly, from 12,600 to 12,900 RMB/ton. The RMB strengthened against the dollar over the past month, from 6.84 to 6.81 RMB/USD. • Indian cotton prices (Shankar-6 quality) rose from 63 to 66 cents/lb in international terms. In domestic terms, values increased from 36,300 to 37,900 INR/candy. The Indian rupee was steady against the USD near 73 INR/USD. • In international terms, Pakistani prices increased from 63 to 69 cents/lb. In domestic terms, prices climbed from 8,700 to 9,300 PKR/maund. The Pakistani rupee strengthened slightly against the dollar, from 166 to 164 PKR/USD.
ARZ, TALEP VE TİCARET Son ABD Tarım Bakanlığı raporu dünya pamuk üretiminde düşüşe (-934.000 balya ile 116,3 milyona) ve dünya işletme tüketiminde artışa (+1,5milyon balya ile 114,2 milyona) yer verdi. 2020/21 başlangıç stoklarına bir dizi tarihsel düzeltme sebebi ile küçük bir düşüş yapıldı (-232.000 balya ile 99,2 milyona). Stoklardaki bu düşüş, küçülen hasat ve artan tüketim ile birleşince 2020/21 kapanış stokları tahmininde 2,7 milyon balyalık daralmaya yol açtı (101,1 milyon balyaya). Bu düşüşe rağmen, güncel kapanış stok rakamı kayıtlardaki en yüksek ikinci seviyeye ulaşmayı öngörmekte (sadece 2014/15’te 106,8 milyon balya ile daha yüksek olmuştu). Ülke bazında üretim tahminlerine en büyük değişiklik yapılanlar arasında Mali (-500.000 balya ile 450.000’e), Pakistan (-400.000 ile 5,8 milyona) ve Yunanistan (-150.000 ile 1,3 milyona) yer aldı. Pakistan için yapılan güncel tahmin 1985/86’dan beri görülen en düşük seviyeye işaret etmekte. Geçtiğimiz ayda görülen tropikal fırtınalara rağmen ABD üretim rakamı sadece 19.000 balya düşerek esasen 17,0 milyon’daki seviyesini korudu. İşletme kullanımında ülke bazında en büyük değişiklikler Çin (+1,0 milyon balya ile 37,5 milyona) ve Hindistan (+500.000 ile 23,0 milyona) için yapıldı. Global ticaret tahmini 478.000 balya artarak 42,2
Supply, demand & trade The latest USDA report featured a decrease in global cotton production (-934,000 bales to 116.3 million) and an increase in global mill-use (+1.5 million bales to 114.2 million). There was a slight decrease in 2020/21 beginning stocks due to a series of small historical revisions (-232,000 bales to 99.2 million). That decrease in stocks, along with the combination of a smaller harvest and greater consumption, led to a 2.7 million bale reduction to the forecast for 2020/21 ending stocks (to 101.1 million bales). Even with the reduction, the figure for ending stocks predicts the secondhighest level on record (only the 106.8 million bales from 2014/15 was higher). At the country-level, the largest changes to production estimates included those for Mali (-500,000 bales to 450,000), Pakistan (-400,000 to 5.8 million), and Greece (-150,000 to 1.3 million). The current forecast for Pakistan calls for the smallest crop since 1985/86. Even with tropical storms over the past month, the U.S. production figure dropped only 19,000 bales, essentially holding steady at 17.0 million. For mill-use, the largest country-level revisions were for China (+1.0 million bales to 37.5 million) and India (+500,000 to 23.0 million). The global trade estimate increased 478,000
22-26 JUNE / HAZİRAN TÜYAP FAIR CONVENTION AND CONGRESS CENTER BEYLİKDÜZÜ / İSTANBUL
Jeo Tekstiller
www.hightex2021.com Official Airline / Resmi Havayolu
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
76 PANORAMA
milyona yükseldi. İthalat bazında 100.000 balya üzerindeki tek değişiklik Çin için yapıldı (+500.000 balya ile 9,5 milyona). İhracat bazında en büyük değişiklikler ise Brezilya (+500.000 ile 9,7 milyona), Özbekistan (+100.000 ile 200.000’e) ve Mali (-200.000 ile 800.000’e) için yapıldı.
bales to 42.2 million. For imports, China had the only revision over 100,000 bales (+500,000 bales to 9.5 million). For exports, the largest changes included those for Brazil (+500,000 to 9.7 million), Uzbekistan (+100,000 to 200,000), and Mali (-200,000 to 800,000).
FIYATLARA BAKIŞ NY vadeli işlemler, Nisan ayı başında COVID sebebi ile gördüğü dip seviyelerden nispeten doğrusal bir artış trendi izledi. Artışlar yakın zamanda değerleri bir yıl önceki seviyenin üzerine çıkardı (Ekim 2019 başında 62 cent/lb civarındaydı). Son zamanlardaki artış hareketine katkıda bulunan unsurlardan biri ABD’nde bu yıl hava şartları ile ilgili belirsizlikler oldu. Şu anda Orta Güney yetiştirme bölgesinden kuzeye doğru ilerleyen Delta kasırgası ABD pamuk kuşağını etkileyen önemli tropik fırtınalardan sonuncusu. Kasırganın öngörülen yolu üzerindeki eyaletlerde kozalar büyük oranda açılmış olup rüzgâr ve yağmurdan etkilenebilir. Bu fırtınaların ötesinde, Batı Teksas’ta bu yıl sıcak ve kurak hava şartları ağırlıktaydı. Batı Teksas ABD pamuğunun yoğunlaştığı bir bölge olup kuraklığın hem mahsul terklerine hem
Prıce outlook NY futures have followed a relatively steady linear upward trend since posting COVID-driven lows in early April. Gains recently pulled values above levels from one year ago (were near 62 cents/lb in early October 2019). A factor contributing to recent upward movement in prices has been the series of weather-related challenges in the U.S. this year. Hurricane Delta, which is currently making its way north through the Mid-South growing region, is the latest in a series of major tropical storms to hit the U.S. cotton belt. States in the projected path have a high proportion of bolls open and exposed to wind and rain. Beyond these storms, hot and dry conditions dominated West Texas this year. West Texas is the most concentrated region for U.S. cotton, and drought is expected to lead to both
TEKSTİL & TEKNİK | EKİM | OCTOBER | 2020
78 PANORAMA
de düşük verime yol açması beklenmekte. Bir yıl önce fiyatlara baskı yapan etkenlerden biri ABD ve Çin arasındaki ticari gerginliğin artışıydı. O zamanlarda (Eylül 2019) ABD, aralarında hazır giyim ve ev tekstili de yer alan, geniş yelpazedeki Çin menşeli tüketici ürünlerine ek gümrük vergisi uygulamaya başladı. Yakın zamanda Xinjiang’taki bazı firmalara uygulanan yaptırımlar ve Xinjiang’ta üretilen pamuktan imal edilecek ürünlere gelmesi muhtemel yasaklar gerilimin azalmadığına işaret etmekte. Ancak, tarife artışlarının uygulandığı son büyük raund ile günümüz arasında Birinci Aşama anlaşması imzalandı. Anlaşmanın uygulamaya konduğu 14 Şubat 2020 tarihinden beri net yeni ABD pamuğu satışları (mevcut ve gelecek hasat yılı teslimatlı) 480 lb’lik 3,6 milyon balyaya ulaştı. Gerilimin tırmandığı ve herhangi bir anlaşmanın gündemde olmadığı 2019 yılındaki aynı zaman diliminde Çin alımları bir milyon balyanın altındaydı. Birinci Aşama anlaşmasında pamuk ile ilgili detaylar henüz halka açıklanmadı, ancak emtialar arasında tarımsal hedefler bildirilmişti. Bu hedeflere göre Çin 2017 yılına göre 2020’de 12,5 milyar dolarlık daha fazla ABD tarımsal ürün satın alacaktı. 2017 yılında Çin ABD’den 24,1 milyar dolarlık tarımsal ürün satın almıştı. Bu da 36,6 milyar dolarlık hedef anlamına gelmekte. Ağustos itibarıyla Çin’in ithal ettiği ABD menşeli tarımsal ürünlerin değeri hedefi yakalamak için gerekli seviyenin yarısından daha azdı. Hedefi yakalamak üzere Çin’in alımlarını hızlandırması olasılık dahilinde. Ancak, 2020 sonuna sadece birkaç ay kaldığından bu pek mümkün görünmüyor. Diğer ihtimal Çin’in ithalat hedefini yakalamamasıdır. COVID’e bağlı tavizlerin verilmesi muhtemeldir ancak uyulmayan anlaşmanın sonuçları da net değil. Bu belirsizlik özellikle yaklaşan ABS seçimleri ile de durumunu korumakta. ABD yakın zamanda Vietnam ticari uygulamalarına da soruşturma başlattı. Soruşturma için belirtilen gerekçeler arasında yasal olmayan kereste ithalatları ve kur manipülasyonu yer alıyor. Vietnam, ABD pamuğu ihracatları için 2015/16’dan beri en büyük alıcı konumunda. Aynı zamanda ABD pamuğu içeriğinden zengin hazır giyim ithalatların da ikinci en büyük kaynağıdır (son 12 ayda %17 paya sahip iken, aynı dönemde Çin’in payı %22 idi). Amerikalı perakendeciler Çin menşeli hazır giyime uygulanan ek vergilerden ve COVID’ten zarar görmüştü. Vietnam’a karşı bir eyleme geçilmesi durumunda, bu karlılıklarına vurulan başka bir darbe olacaktır. Bu aşamada Vietnam soruşturmasının nasıl bir seyir izleyeceği bilinmiyor. ABD’nin Çin ticaret uygulamaları soruşturması yedi ay sürmüştü ve ek vergilerin yürürlüğe konması da birkaç ay daha almıştı. Ticari gerilimlerin ötesinde, COVID piyasaların üzerine gölge yapmaya devam ediyor. Günlük yeni vaka sayıları dünya genelinde artmaya devam ediyor. Avrupa’daki ve birkaç ABD eyaletindeki keskin artışlar tüketici etkinliğinde yeniden kısıtlamalara yol açabilir. Her şeye rağmen, global işletme kullanım tahminleri artmaya devam ediyor. Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu (ITMF) tarafından yapılan son tekstil üreticileri anketine göre, katılanların %70’i işlerinin COVID öncesi seviyelere 2021 yılının ikince çeyreğinde döneceğine inanıyor.
abandonment and yield loss. A factor depressing prices one year ago was the escalation in trade tensions between the U.S. and China. Around that time (in September 2019), the U.S. implemented tariff increases on a wide range of Chinesemade consumer goods, including apparel and home textiles. Recent U.S. sanctions against certain companies in Xinjiang and the possibility of a ban on products containing cotton produced in Xinjiang are an indication that tensions have not eased. However, between the last major round of tariff implementation and the present, the Phase One agreement was signed. Since the agreement went into effect on February 14, 2020, net new sales of U.S. cotton (for delivery in the current and upcoming crop years) were 3.6 480lb million bales. Over the same period in 2019, when trade tensions were rising and no agreement was in place, Chinese purchases were less than one million bales. Cotton-specific details associated with the Phase One agreement have not been made public, but targets for agriculture across commodities were released. Those targets indicated that China would purchase $12.5 billion more of U.S. agricultural production in 2020 than in 2017. In 2017, China purchased $24.1 billion in agriculture from the U.S. This implied a target of $36.6 billion. Through August, the value of Chinese imports of U.S. agricultural goods was less than half of the amount required to be on pace to meet that target. It is possible is that China may accelerate its purchases to meet the goal. With only a few months left in 2020, this appears unlikely. Another possibility is that China will not meet import targets. COVID-related concessions may be made, but the consequences of an unfulfilled agreement are not clear. This is especially true with the upcoming U.S. election. The U.S. recently opened an investigation into Vietnamese trade practices. Cited motivations for the investigation are imports of illegal timber and currency manipulation. Vietnam has been the largest export destination for U.S. cotton since 2015/16 . It is the second-largest source of U.S. cotton-dominant apparel imports (17% share over the past 12 months, during the same period China had a 22% share). U.S. retailers have suffered from supplemental tariffs on Chinese-made apparel and from COVID. If actions are taken against Vietnam, it would be yet another blow to their profitability. It is unknown what the course will be for the Vietnamese investigation. It took seven months for the U.S. to complete its investigation into Chinese trade practices and another couple months beyond that before tariffs were announced. Beyond trade tensions, COVID continues to cast a shadow over the market. Rates for new daily cases continue to rise globally. Sharp increases in Europe and several U.S. states and may lead to renewed restrictions on consumer activity. Nonetheless, estimates for global milluse have been increasing. A recent survey of textile manufacturers conducted by the International Textile Manufacturers’ Federation (ITMF) found that 70% of respondents believe that their business will return to pre-COVID levels by the second quarter of 2021.
Her an ONLINE olun! Bütün dünya sizi görsün! www.tekstilteknik.com.tr
SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ......................................................................................................................................................................... Company / Firma : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................ Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................ Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : ....................................................................................................................................................................................................... Business Type / Faaliyet Alanınız : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. ................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. One year EURO 100 Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 240 TL.
PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ Check is enclosed / Çek ektedir. Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. Credit card no / Kredi kartı no : Security number / Güvenlik numarası : Name of the card holder Kart sahibinin adı-soyadı Expiry date / Geçerlilik süresi Type of the card / Kartın cinsi Date / Tarih : .................... /
....................
/
: ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................. : .................... / .................... / : Visa ....................
YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ ( TL ) İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. GARANTİ BANKASI GÜNEŞLİ ŞUBESİ ŞUBE KODU: 295 HESAP NO: 6293152 IBAN NO: TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52
....................
Master / Eurocard
Stamp & Signature / İmza :
.................................................................................................................................................................................................................
BANK ACCOUNT NO ( EURO )
BANK ACCOUNT NO ( USD )
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
TURKIYE GARANTI BANKASI GÜNEŞLİ BRANCH Bank account: 9073622 Swift code: TG BATRIS XXX Branch code: 295 IBAN NO: TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22
TURKIYE GARANTI BANKASI GÜNEŞLİ BRANCH Bank account: 9073623 Swift code: TG BATRIS XXX Branch code: 295 IBAN NO: TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 web: www.tekstilteknik.com.tr e-mail: img@img.com.tr
Yeni Nesil Cer Manşonları Zorlu Çalışmaların Üstesinden Geliyor Geç kirlenme özelliğine sahip bu manşonlar, elyafların daha iyi kontrol ve sevkini sağlayarak, sonraki proseslerde kalite ve verimliliği güvence altına almaktadırlar. Son yıllarda artan makine hızları ve artan elyaf çeşitliliği yenilikçi ve fonksiyonel ürünlere ihtiyaç göstermektedir. “Eğirme prosesinde elyaf kontrolünün sağlanması ve bunun arttırılması hem iplik kalitesi hem de maliyet yönetimi açısından yüksek önem taşımaktadır. “Yeni Nesil Cer Manşonları” iplikçilere bu konuda aradıkları çözümleri sunmaktadır. Pamuklu çalışma 2.pasaj cer manşonu HG-650 cer manşonu rektefiye periyodu karşılaştırması;
Yeni Nesil Cer Manşonları Tablosu
Cer şerit Uster değerleri karşılaştırması;
60 45 30 15 0
ASTEKS
Yöre pamukarı ile çalışama da cer manşonu temizleme sıklılığı karşılaştırması;
Penye şerit Uster değerleri karşılaştırması;
ASTEKS HG-650
www.asteks.com