Baby&Kid Store November 2019

Page 1

www.babydola.com www.cantoybebe.com

www.boinc.com.tr

www.bebeceyizsarayi.com

www.hilalakinci.com

www.luggibaby.com

www.paminakids.com

www.papulin.com

www.biyoteks.com.tr

www.defnebaby.com

www.brix.com.tr

www.elsima.com

www.linexpo.net

www.bestkidsclub.com

www.freesureshop.com

www.funnybaby.com.tr

www.jojomama.com.tr

www.laricekids.com

www.matilda.com.tr

www.nktekstil.com

www.etiketsizmarkalama.com

www.zeyland.com.tr




Röportaj

TRİ ELEKTRONİK DÜŞÜK MALİYETLİ MARKALAMA YÖNTEMİ İLE TABULARI YIKIYOR! Neredeyse tüm sektörlerde Inkprint baskı yöntemiyle markalamada yeni bir devire imza atan Tri Elektronik’in Satış ve Pazarlama Müdürü İlker Keser ile sistemin detaylarını konuştuk… ekipmanları müşterilerimize üretimini yaptıkları ürünlerin özelliklerine göre öneriyor ve temin ediyoruz. Bu çeşitlilikle alakalı olarak da, Türkiye’deki pazar payımızın oldukça yüksek olduğunu söyleyebilirim. ‘Inkprint Yöntemi kullandıysanız, kimse ürününüzden markanızı söküp atamaz!’

İlker Keser

Tri Elektronik Satış Paz. Mdr.

Tri Elektronik markanızın gelişim süreci hakkında bilgi alabilir miyiz? Firmamızın kuruluş süreci 1972 yılına kadar dayanıyor. Yaklaşık 50 senelik köklü bir geçmişe sahip firmamızın kurucusu ise Tahir Remzi Büyüknalçaçı. 1991 yılında çelik klişe üretimi ile tampon baskı sektörüne ilk adımı attık. 2010 yılında da Tri Elektronik markasıyla sektördeki yerimizi aldık. 2013 yılında EAZY 90, 2015 yılında ise EAZY 130 makinelerinin %100 Comec Italia SRL’den temin edilen ürünlerle yerli montajlarını yapmaya başladık. Şuanda da hali hazırda baskı sektöründe faaliyet göstermekteyiz, makine ve mürekkep gibi ana elemanların ithalatı-

nı, silikon tampon, çelik klişe gibi sarf malzemelerin imalatını yapıyoruz. Satışını yaptığımız tüm ürünlerin aynı zamanda servis ve satış sonrası desteğini de sağlamaktayız. Baskı makineleriniz ile ilgili olarak hangi sektörler sizden ne şekilde hizmet alabilirler? Bu konuda sektör çeşitliliğini kısıtlamak pek mümkün değil. Hemen hemen her sektör, ürünleri üzerinde markalama, model etiketi gibi çeşitli baskılar yapabilmek için, satışını yapmakta olduğumuz baskı makinelerini kullanabilir. Bu bağlamda, makinelerin opsiyonel olarak bazı ekipmanları bulunuyor. Bu

Özellikle tekstil sektörü için Inkprint Etiketsiz Markalama yöntemi ve kullanıcı firmaya sağladığı avantajlar ile ilgili biraz daha detaylı bilgi alabilir miyiz? Inkprint, tekstilde etiketsiz markalama ve yıkama talimatı baskısı, başlıca dikişsiz giyim, iç giyim, penye, t-shirt, gömlek, çorap, spor giyim, mayo ve şapka gibi bitmiş ürünlerin sevkiyatından hemen önce uygulanabilen bir yöntemdir. Inkprint baskı makinalarının kumaş üzerine doğrudan ve kalıcı baskı yapabilmesi ile tekstil sektöründe etiket dikimi gerekliliği artık ortadan kalkmıştır. Inkprint Etiketsiz Markalama yıkamaya, esnemeye ve sürtünmeye dayanıklıdır ve kumaşta parlama yapmaz. Ürüne tek renk ve iki renk olarak baskı yapılabilir. Önemle altını çizmek istiyorum ki;

Kasım 2019

1


tüketicinin her geçen gün daha da bilinçlendiği ve büyük bir hassasiyetle ile yaklaştığı sağlık konusuna biz de büyük önem vermekteyiz. Inkprint Etiketsiz Markalama yönteminde kullandığımız temel ürünümüz özel tekstil mürekkepleridir. Mürekkeplerimiz, RoHS direktiflerine ve Toy standartlarına uygun olarak üretilmiştir, bünyelerinde ağır metaller ve insan sağlığını tehdit eden zararlı maddeler içermemektedir. Kullanıcıya temas etmesinde hiçbir sakınca yoktur, zarar vermez ve hiçbir şekilde kanserojen madde de içermez. Bununla ilgili olarak tüm test raporları ve deklarasyonlar da elimizde mevcut bulunmakta. İsteyen firmalara bu belgeleri sunmaktayız. Ürün üzerine baskı yapıldıktan sonra teste gönderildiğinde OEKOTEX testlerinden de geçebilmektedir. Avantajlar konusunda gelirsek, Inkprint Etiketsiz Markalama yönteminin kullanıcıya sağladığı çok sayıda avantaj var. Ben kısaca bunların en önemlilerinden bahsedeyim. Öncelikle, bu makinenin kullanımı zamandan ve işçilikten tasarruf sağlamakta. Örneğin, bir günlük baskı sürecini ele alalım. Sabah, baskıya başlamadan önce, boya gibi gerekli ekipmanların hazır hale getirilmesi için yaklaşık on dakikalık bir hazırlık süreci var. Bu süreçten sonra eğer marka, beden veya içerik değişikliği yapılmayacaksa, gün sonuna kadar baskı faaliyetine devam edebiliyorsunuz. Baskının hiçbir bekleme, kuruma gibi süreci bulunmuyor. Dolayısıyla operatörün profesyonelliğine de bağlı olarak saatte yaklaşık 800 ila 1200 adet ürüne baskı uygulayabiliyorsunuz. Bu da bir gün dahilinde molalar ve duruşlarla

2

Kasım 2019

birlikte 5.000-8000 adet ürün baskısı gibi yüksek bir üretim hızının gerçekleşmesi anlamına geliyor. Müşterilerimiz genellikle sıcak transfer yöntemi ile karşılaştırırlar. Inkprint yöntemini, sıcak transfer baskı yönteminden ayıran en önemli özellik de makinenin hızı ve baskının maliyetidir. Ayrıca iş güvenliği anlamında da bu iki yöntem birbirinden ayrılmakta. Bizim makinemiz sistemi dolayısıyla elektriğin yanında havaya da ihtiyaç duyuyor ve bir kompresör yardımıyla çalışıyor. Burada adından da anlaşıldığı üzere sıcak transfer baskısındaki gibi bir sıcaklık olmuyor. Bu da iş sürecinde daha güvenli bir çalışma ortamı anlamına geliyor. Kullanışlılık anlamında da kullanıcıya önemli avantajlar sağlıyor. Örneğin ürünün bel kısmına baskı yapacaksınız. Dolayısıyla burada bel lastiğine uygun bir sistemle hareket etmeniz gerekiyor. Inkprint sisteminde ürün üzerine hiçbir sıcaklık uygulamadığınız için işlem gören lastik deformasyona uğramamış oluyor, baskı lastikle birlikte esneyebiliyor. Son olarak da marka görünürlüğünden bahsetmek istiyorum. Bildiğiniz gibi son dönemlerde markalaşma faaliyetleri büyük önem kazandı, firmalar bu yöndeki çalışmalarına hız kazandırdılar. Inkprint yöntemini kullandığınız zaman, üründeki marka görünürlüğünüz daimi oluyor. Kullanıcı rahatsızlık duyduğu ürün etiketini, ürünün üzerinden kesip atabiliyor, bu yöntem ile baskı bu noktada kalıcılık sağlıyor. ‘Sadece 5-6 ay içerisinde satın aldığınız makineyi amorti edebilirsiniz!’

Kullanıcısına bu kadar fazla avantaj sağlayabilen Inkprint Etiketsiz Markalama makinesinin ortalama fiyatları hakkında bilgi alabilir miyiz? Makinemizin fiyatı, opsiyonlu aksesuarların ilave edilmesi veya çıkarılması halinde ortalama 2.950 euro ila 3.880 euro aralığında değişiyor. Maliyet, zaman ve işçilikten sağladığı tasarrufu düşünürsek, belli bir sermaye ile kullanıcıyı uzun vadede kara geçirecek bir makine olduğunu söyleyebilirim. Şöyle düşünün; ortalama büyüklükte sürekli ve seri çalışan bir atölyenin günlük üretimi 5.000-5.500 adet parça civarındadır. Ve tek bir inkprint makine ile günlük ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Bunun yanında etiket dikme zamanı kaybetmedikleri için dikiş hızları da artar. Yaklaşık 120 bin adetlik aylık üretimle 5-6 ay içerisinde almış olduğunuz makineyi amorti edebilirsiniz. Makinenin ihracatını hangi ülkelere gerçekleştiriyorsunuz? Distribütör bir firma olmamız sebebiyle Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetler bölgelerine satış yapıyoruz genelde. Burası bizim için oldukça geniş bir pazar. Özellikle Özbekistan, Ürdün, Lübnan, Azerbaycan ve Türk Cumhuriyetler ise bu bölge içerisinde ağırlıklı olarak ihracat yaptığımız pazarlar.



Röportaj

ELSİMA TECRÜBE VE DİNAMİZMİN BULUŞMASI 50’DEN FAZLA ÜLKEYE ULAŞIYOR

Eşref Geyik

Firma Kurucu Ortağı

Elsima markasının kuruluş serüveni nasıl başladı? Bugün geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Şirketimiz 1986 yılında babam ve amcam tarafından kuruldu. Uzun yıllar Avrupa’nın büyük markalarına ihracat yaparak büyüyen firmamız, 2002 yılında Elsima Kids markasını oluşturdu. Günümüzde ise ikinci kuşak olarak bizim de katılımımız ile yolumuza devam ediyoruz. Bünyenizde yer alan ürün grupları hakkında bilgi alabilir miyiz? Kız ve erkek çocukları için pijama takımları, eşofman takımları ve polo t-shirt setleri üretmekteyiz. Ürün koleksiyonlarınız hazırlanırken nasıl bir işleyiş oluyor? Tasarım sürecinde nelerden ilham alıyorsunuz? Öncelikle sezonun trendleri, dünyada ilham veren renkler, desenler ve materyal ve aksesuarlardaki inovasyonlar, tasarım ve arge ekibimiz tarafından yapılan uzun çalışmalar ile ortaya çıkartılıyor. Moda dünyasına ve çocuk giyim sektörüne yön veren stil rehberi analistleri, moda şovları bu çalışmalarda takip edilen başlıca alanlar. Üretim aşamasında ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? Çocuk ürünleri ürettiğimiz için kullandığımız tüm materyallerde çok hassas davranıyoruz. Sağlıklı, organik ürünler tercih ediyor, boya ve baskılar dahil tüm aşamalarda Avrupa Birliği standardında üretim yapıyoruz. Ürünlerimiz her yıl laboratuvarda incelenmekte ve sertifi4

Kasım 2019

Oğuzhan Geyik

2020 yılında ihracat pazarlarını daha da genişletmeyi ve sektördeki başarılı ürünlerini daha fazla dünya ülkesiyle buluşturmayı hedefleyen Elsima markasının Firma Yöneticisi Oğuzhan Geyik ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik…

Firmam Yöneticisi

kalanmaktadır. Hammaddenin bir kısmı dışında tüm üretim ve materyal yerlidir. İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ürün gönderimi yapıyorsunuz? Dünyada 50’nin üzerinde ülkeye ihracat yapmaktayız. Hedefimiz, ihracat yaptığımız, ekonomik ve jeopolitik dezavantajımız olmadığı ülkelerde pazar payımızı arttırarak ürün grubumuzda ‘pazar lideri’ olmaktır. Kendinizi sektör içinde nerede görüyorsunuz? Firmanızın sektörde güçlü olduğu ve sizi rekabette öne çıkaran yanlarınız nelerdir? Markamız, çocuk pijamada en köklü markadır. Bununla birlikte, genç bir marka gibi dinamik, sürekli kendini yenileyen bir markayız. Geniş koleksiyonlarımız ile çocuk pijama ve eşofman grubunda her talebi karşılamaktayız. Bu özelliklerimiz de bizi yer aldığımız sektör içerisinde öne çıkarıyor.

Türkiye’de bebek & çocuk tekstil sektörü günden güne gelişme gösteriyor. Siz bu sektörün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye, çok güçlü bir ekonomi ve sanayi ülkesidir. Tekstil ise bildiğiniz üzere lokomotif sektörümüzdür. Çocuk tekstil sektörü markaları gün geçtikçe daha da gelişiyor. Avrupa’nın büyük tekstil markaları ile sadece üretim olarak değil; tasarım, marka yönetimi ve inovasyonda da rekabet eder noktaya geldik. Fuarımız bu rekabette bizi daha da güçlendiriyor. 2019 yılı firmanız içiWn nasıl geçti? 2020 yılında yönelik hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? 2019 yılı beklentilerimiz doğrultusunda ilerliyor. Yılsonunda hedeflerimize ulaşacağımızı öngörüyoruz. 2020 yılı hedeflerimiz ise ihracat pazarlarımızı genişletmek, bulunduğumuz ülkelerdeki pazar payımızı korumaktır diyebilirim.



Röportaj

BRIX GÜNÜMÜZ TRENDLERİNİ KALİTELİ ÜRETİM İLE BULUŞTURUYOR Sektörün köklü firmalarından biri olan Üçdal Tekstil’in sektör geçmişi ve gelecek hedeflerini firmanın Genel Müdürü Mustafa Arslan ile konuştuk… yapmaktadır. ABD, Rusya, Ukrayna, İsrail, Afrika, Kuzey Afrika, İtalya, Suudi Arabistan ve Balkan Ülkelerinin yanı sıra birçok Ortadoğu ülkesine ihracat gerçekleştirmektedir. Türkiye’de Brix ürünleri hangi şehirlerde kaç mağaza ile tüketiciyle buluşuyor? Yurtdışında mağazanız bulunuyor mu? Ürünlerimiz yurtiçinde zincir mağazalar ve toptancılar vasıtasıyla tüketiciye ulaştırılıyor. Brix olarak tüketiciye en çok hangi kanallar üzerinden ulaşmayı tercih ediyorsunuz? Brix olarak tüketiciye zincir mağaza ve internet üzerinden ulaşmayı tercih ediyoruz. Eski gücünden çok şey kaybetmiş olsa da toptancı firmalarla da çalışmalarımız devam ediyor. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Brix markasındaki pozisyonunuzdan bahseder misiniz? Üçdal Tekstil 1971 yılında iç giyim sektöründe faaliyetlerine başlamış, zamanla ürün grubunu ve kalitesini geliştirerek günümüze kadar gelmiştir. Şirketimizin bünyesinde Üçdal ve Brix by Üçdal adıyla iki tescilli markamız bulunmaktadır. Şirket içinde Genel Müdür konumundayım. Brix markasının kuruluş serüveni nasıl başladı? Bugün geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Üçdal Tekstil olarak 1980’li yılların sonlarına kadar sadece Üçdal markası ile üretim yapmaktaydık. 80’li yılların sonlarına doğru ihracata başlayan firmamız, yurtdışında anlaşılabilirliğinin ve kabul görülebilirliğinin daha yüksek olacağını düşündüğümüz ‘BRİX by Üçdal’ markasını tescil ettirip; ilk olarak sadece yurt dışına bu markayla üretim ve pazarlamamızı gerçekleştirdik. Daha sonraları yurtiçinde de Üçdal markasının yanında 6

Kasım 2019

‘BRİX by Üçdal’ markasıyla da üretim ve pazarlamamızı yapmaya başladık. Bünyenizde yer alan ürün grupları hakkında bilgi alabilir miyiz? Bünyemizde bay, bayan, çocuk iç giyimi ve pijama üretimi yapmaktayız. Tasarım ve üretim süreçlerinizde dikkat ettiğiniz unsurlar neler? Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? Koleksiyonlarımızı hazırlarken günümüz trendlerini takip etmeye gayret ediyor, bunun yanında sadece görsel güzelliğe değil ürünün kumaş, kalıp ve dikişinin de kaliteli olmasına özen gösteriyoruz. Ürünlerimizin tamamı Türkiye’de üretiliyor. İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ürün gönderimi yapıyorsunuz? Yukarıda da belirttiğim gibi 45 yıllık firmamız 30 yılı aşkın bir süredir ihracat

Türkiye’de bebek & çocuk tekstil sektörü günden güne gelişme gösteriyor. Siz bu sektörün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de bebek, çocuk iç giyim sektörünün günden güne gelişme gösterdiğini görmekle birlikte, bu gelişmeye rağmen bu sektörde özellikle batı ülkelerinin (Rusya, Ukrayna, vb.) hala çok gerisinde olduğumuzu düşünmekteyim. Ülkemizde özellikle çocuk iç giyiminde tüketici bilincinin yeteri kadar güçlü olmadığını düşünüyorum. 2019 yılı firmanız için nasıl geçti? 2020 yılında yönelik hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? 2019 yılı ülkemiz için çok zor bir yıl oldu. Ekonomik ve siyasi olarak zor bir süreçten geçtik ve geçmeye devam ediyoruz. Bu zorlukların olumsuz etkilerini önümüzde ki yıl da göreceğimizi düşünüyorum. Firma olarak bu zorlukları daha çok çalışıp atlatmaya çalışıyoruz. 2020 yılında da aynı şekilde çalışıp daha fazla pazara ulaşmak için uğraşıp bu sıkıntılı sürecin üstesinden gelmeye çalışağız.



Fuar

LINEXPO İSTANBUL “İÇ GİYİM VE ÇORAP SEKTÖRÜNÜN BULUŞMA NOKTASI” İç giyim, gecelik, sabahlık, mayo, pijama, çorap, t-shirt, şort, eşofman, tayt ve yan sanayi aksesuar ürünleri… LINEXPO İSTANBUL 2020

5-6-7-8 Şubat 2020 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenecek Linexpo İstanbul İç Giyim ve Çorap Fuarı yeni trendlerin sergilendiği, defileler ve görsel şovlarla dev bir sektörel buluşma şeklinde gerçekleştirilen ve sektöre yön verme hedefinden asla ödün vermeyen Türkiye’nin en önemli moda etkinlikleri arasında yer almaktadır.

İÇ GİYİM - ÇORAP FUARI LINEXPO İstanbul tekstilde öncü konumda olan ülkemizin Dünya çapındaki bilinirliğini ve ticaret hacmini arttırmak için Türkiye’nin saygın tekstil derneklerinden TİGSAD-Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği ve ÇSD-Çorap Sanayicileri Derneği tarafından organize edilmektedir. Yılda sadece bir defa düzenlenen LINEXPO İstanbul İç Giyim ve Çorap Fuarı yeni müşterilere ulaşmak isteyen firmalarımızın yurtiçi ve yurtdışı pazarlara açılmasını sağlayan etkili bir uluslararası ticari buluşmadır.

YERİNİZİ AYIRTIN Modayla ilgili tüm profesyoneller, sektörün yan sanayi ve aksesuar temsilcileri ve tüm moda tutkunları ücretsiz online davetiye alarak Linexpo 2020 fuarının tarihlerini takvimine not edebilirler… 88

Kasım Kasım 2019 2019



E d i t ö r ’d e n . . . haftalarca nöbete kaldığını dinledim. Canla başla çalışılan, üretilen, emek verilen ve tüm buna ilaveten ülkemin ekonomisine katkı sağlayacak bu akışın bu denli yavaşlatılmasını çok içerledim. Lütfen yeni çözümler üretelim, emekleri bekletmeyelim! Merdiven altının bir de komisyonculuğunun türediğini dinledim. Yasal toptan mağazacıları aradan çıkartıp, üretici ile alıcı arasında ucuza ‘sözde arabuluculuk’ yapanları, nasıl bir hızla yolsuzlukların fazlalaştığını. Lütfen ekmeğinin peşinde cesurca koşanları hiçe saymayalım, hak etmeyenden almayalım, hak etmeyene satmayalım!

En azından birileri eğleniyor… Rengarenk bebek kıyafetleri, ışıltılı çocuk akseuarları, desen desen pijamalar ve çocukların iç giyimine dair eğlenceli takımlar… Çocuk veya bebek dediğimizde hep neşeli bir sektör olduğumuz kalıyor akıllarda. Ama sektör, sorunlarına bakıldığı zamanlarda bazen bu mutlu tavrını gölgede bırakabiliyor. Sektöre dair araştırmalar yapmaya başladığım günden bu yana, çok güzel başarı hikayelerine tanık oldum. Çok azimli insanlar tanıdım, çalışkanlıklarından feyz aldım. Ama birçok da derde tanıklık ettim. Sağlık şartlarından yoksun kalan merdiven altı üreticileri sorununu dinledim mesela. Hiçbir hukuki veya resmi koşulu umursamayan sadece haksız rekabet ortamına çalışan ‘firma’ diye adlandırılan ama aslında hiçbir şey olmayan… Lütfen bu firmalardan ürün almayalım, satmayalım! Kalifiye eleman sıkıntılarını dinledim. Mesleki eğitim yetersizliğinden zanaatın yarı yolda kaldığını, nitelikli personel sıkıntısının nasıl da zirveye ulaştığını duyduğumda derin bir iç çektim. Lütfen işsizlikten yakınılan bu dönemlerde, nitelikli personeller yetiştirin! Bazı bölgelere gönderilen ürünlerin gümrük kapılarında Kasım 2019

Daha birçok sorunu sayabilirim aslında. Ama sorun derken unutmuyorum ki, problemler çözmek içindir. Ve unutmuyorum ki hak eden, hak ettiğine sabrın, azmin sonunda ulaşır. Tabii su testisi de su yolunda kırılır… Dürüstlüğünden taviz vermeyen, kişiliğini hiçbir şartta kaybetmeyen sevgili sektör firmalarımız, biz yine duruma iyi tarafından bakalım… En azından birileri eğleniyor… Ama sadece şimdilik… Unutmadan, sektörümüzün önde gelen firmalarının başarılı kadın yöneticilerinin görüşlerinin yer aldığı “İş Hayatında Kadın Olmak” konulu dosya çalışmamız ilerleyen sayfalarda sizleri bekliyor, mutlaka okuyun derim. Fuar Özel Sayılarımız için takipte kalın… Yeni bir yıl yeni bir sayıda görüşmek dileğiyle…

DUYGU SA Z AN Editör


Publisher: H. Ferruh Işık

on behalf of İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. General Manager (Responsible) Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com.tr

SU SIKIŞTIRILAMAZ! Rusya, Ukrayna, İtalya, Almanya, Polonya, Fransa ve daha bir sürü yerleri gezip dolaştıktan sonra nihayet bu sayı ile evimizdeyiz. İç pazardaki etkin dağıtım ile yılı kapatıp bir yandan 2020’ye enerji toplayacağız, öte yandan da iç pazarda Ocak ayındaki ana fuarımıza hazırlık yapacağız. 2019 yılı çok dalgalı geçti. Siyasi çalkantılar, sıcak savaş rüzgarları, döviz ve ticaret savaşları derken ekonomi de epey sarsıldı. 2019’un değerlendirilmesi konusunda firma temsilcileriyle yaptığımız görüşmelerde hemen herkes bu yılın performansından şikayetçi ama hepsi 2020’den çok ümitli. 2020’den çok ümitliyiz zira su sıkıştırılamaz. Yani 82 milyonluk bir ülkenin gelişen ekonomisini daha fazla frenlemek mümkün değil. Bu yüzden ekonomide büyük bir canlanma bekliyoruz. Bu canlanma trendinde öne geçecek olanlar şüphesiz kaliteli üretim, uygun fiyat arzı ve profesyonel pazarlama yapabilenler olacaktır. Profesyonel ve çağdaş pazarlamanın en etkin unsurlarından olan yazılı ve görsel medya ile sosyal medya konusunda biz de firmalarımızın yanında olup, onların rakiplerine karşı birkaç adım önde olmalarına yardımcı olacağız. Yaklaşık 40 yıllık başarılı deneyimimizle günün kurallarına uygun medya tanıtımı konusundaki uzmanlığımızı konuşturacağız. Güzel ve zengin içerikli medyamızı en önemli platformlara ulaştırıp profesyonellere sunacağız. Şimdi biz de 2020’ye odaklanmış, başarıya konsantre olmuş, profesyonelliğe motive edilmiş bir ekiple müşterilerimizin ve sektörümüzün itici güçlerinden biriyiz. Yılın bu son sayısı ile 2019’u uğurlarken çok büyük ümitlerle karşılamaya hazırlandığımız 2020 yılının bütün firmalarımıza, sektörümüze, ulusal ekonomimize, ülkemize ve bütün insanlığa çok verimli ve huzurlu olmasını temenni ediyorum. Heyecan dolu, hedefe kilitlenmiş, dinamik, kendine ve ülkesine güvenen bir ekiple her zaman firmalarımızın yanında olacağız. İşini aşkla yapan, misyonunu büyük bir kararlılıkla icra eden, paylaşılamayan ve hepsinden öte sevilen ve güvenilen bir Baby & Kid Store kimliği ile yürüyeceğiz. Merhaba 2020!

Mehtap AKYEL C o o r di n ato r

Coordinator Mehtap Akyel mehtap.akyel@img.com.tr Editor Duygu Sazan duygu.sazan@img.com.tr

Design & Graphics Consultant Sami AKTAŞ sami.aktas@img.com.tr Foreign Relations İsmail Çakır ismail.cakir@img.com.tr

Correspondent Tayfun Aydın tayfun.aydin@img.com.tr

Subscription İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr

Finance Manager Cuma KARAMAN cuma.karaman@img.com.tr

Head Office İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. İhlas Holding Yenibosna Merkez Mah. 29 Ekim Cad. No:11 Medya Blok Kat:1 Bahçelievler İstanbul Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93

Printed By İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ STANBUL Tel: 0212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com


Röportaj 12

Kasım 2019


Kasım 2019

13


Sektör

PAPULİN HER ÜLKEDE BAYİLİK KURARAK BİR DÜNYA MARKASI OLMA HEDEFİNDE Kuzey Afrika’dan Arap ülkelerine kadar dünyanın birçok yerinde ve Türkiye’nin her bölgesinde ürünlerini insanlarla buluşturan ve bunun haklı gururunu yaşayan Papulin markası, yoluna hızlı adımlarla devam ediyor. Diğer firmalardan ne gibi farklılıkları olduklarını ve hangi konularda daha hassas davrandıklarını Papulin Firma Yetkilisi İsmail Kalacoş ile konuştuk. Üretim tarafından her şeyin sistematik bir çizgide ilerlediğini anlatan Kalacoş, ‘Özellikle hitap ettiğimiz ürünlerin bebek ürünleri olması nedeniyle en hassas olduğumuz nokta, ürünlerin sağlığa uygun olmasıdır. Kullanılan hammaddelerin ve aksesuarların tüm sağlık normlarına uymasına dikkat ediliyor ve ürünlerde hiçbir kimyasal madde kullanılmıyor. 0-1 yaş aralığındaki bebeklere hitap ediyor olmak, beraberinde tüm sağlık unsurlarına daha fazla dikkat etmeyi gerektiriyor’, dedi. Marka için diğer önemli bir unsuru güven oluşturuyor. İsmail Kalacoş, güvenden dolayı stok güncelleme ve satış sonrası destek konusunda her zaman duruma çözüm odaklı yaklaştıklarını söylüyor. Sıra dışı tasarımı ve kalitesiyle yurt dışında hedef çizen ve bu yolda başarıyla ilerleyen firma, işin yurtdışı ayağına da stratejik yaklaşıyor, her ülkede bir bayilik kurarak büyümeyi hedefliyor.

14

Kasım 2019




iรงinizdeki moda... iรงinizdeki


ÖN KULAK ÖN KULAK

INSERT INSERTARKA ARKA KULAK KULAK



Röportaj

KOZABİAT TEKSTİL DÖRT MARKASIYLA İÇİNİZDEKİ MODA Yurt içi talepleri karşılamada öncü firmalardan biri olan Kozabiat, bünyesindeki dört markayla beraber Fransa’nın kalbini fethetmeye hazırlanıyor. Bu azim dolu hikayeyi Kozabiat Genel Müdürü Hilmi Ekmekçioğlu’dan dinledik…

Kozabiat firmasının kuruluş serüveni nasıl başladı? Bugün geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Kozabiat markası olarak adımızı ilk defa 1996’da duyurduk. Sektördeki yolculuğumuza üç ortaklı bir firma olarak başladık. Şu an bir aile firması olarak yolculuğumuzu sürdürmekteyiz. Bünyenizde yer alan markalar ve ürün grupları nelerdir? Bu markalardan ilki bayan iç giyimi üzerine üretimini gerçekleştirdiğimiz Dominant. Bay, bayan ve çocuk pijama bölümümüzde Deep Sleep markamız üzerinden çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Erkek ve çocuk boxer bölümümüzde Rock Hard markamız üzerinden ilerliyoruz. Kız ve erkek çocuk koleksi-

18

Kasım 2019

yonlarımızda ise Domi Kids markamızla öne çıkıyoruz. Domi Kids markasının ortaya çıkış hikayesinden bahseder misiniz? Domi Kids için aşağı yukarı onuncu senemizdeyiz diyebiliriz. Daha evvel farklı markalarımız da vardı. Tabii biz dünyanın belirli bölgelerine hitap ettiğimiz için her bölgede farklı ürün gamı ve markası sunuyorduk. En son Domi Kids’de karar kıldık ve on yıldır da bu markamız üzerinden çalışmalarımıza devam ediyoruz. Domi Kids markamız bünyesinde 0-2 yaştan tutun 15-16 yaş grubuna kadar, kız çocuk ve erkek çocuk üzerine iç giyim kategorisinde aklınıza gelen tüm ürünler mevcut.

Ürün koleksiyonlarınız hazırlanırken nasıl bir işleyiş oluyor? Tasarım sürecinde nelerden ilham alıyorsunuz? Bizim kendi bünyemizde olan özel tasarım ekibimiz, fotoğraf stüdyomuz ve grafik departmanımız var. Hemen her şeyi kendi içimizde çözebiliyoruz bu anlamda. Eşim Nigar Hanım, zaten tasarım hocası ve kendisinden çok büyük bir destek alıyoruz. Tabii tüm dünyayı gezmek anlamında da bir desteğimiz var. Dünyada, bu sene itibariyle baktığımız zaman, 2020-2021’in renk tasarımları, model tasarımları, çizgilerini alıp burada kendi ekip arkadaşlarımızla paylaşıyoruz. Sonrasında ise kendimize özgü tasarım ürünleri ortaya çıkartıyoruz.


Üretim aşamasında ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? İstanbul Çekmeköy’de 8,000 metrekarelik bir fabrikamız var. İlaveten, Niğde’de 10.000 metrekarelik bir alan üzerine kurulu imalatımız bulunuyor. Bu iki fabrikamızda yaklaşık 500 arkadaşımızla beraber aynı yolu kat ediyoruz. Bir de satış mağazalarımız var. Biri İstanbul Yeşildirek’te, diğeri de yine İstanbul Zeytinburnu’nda. İç piyasada da, yurt dışında da geniş bir yelpazeye hitap ediyoruz. Yurt dışında ise, Balkanlar’da bir bayiliğimiz var. Balkanlar diye tabir ettiğim; Bosna Hersek, Hırvatistan, Sırbistan ve benzeri ülkeler için çalıştığımız ve 20 yıldır süre gelen bir bayilik burası. Makedonya’da bir bayiliğimiz var. Polonya’da ticaretimizi sürdürdüğümüz bir iş birlikçimiz var, Rusya’da da yine aynı şekilde. İlaveten Arabistan, Makedonya, Irak, İran, Ukrayna, Bulgaristan, İsrail, Ürdün, Fransa, İtalya, Azer-

Bayi verdiğimiz zaman, bu firmalar bizim logolarımızı, markalarımıza ait tabelalarımızı asıyorlar. Sırf bizim ürünlerimizi satıyorlar. Sadece Domi Kids değil dört markamızın da ürünlerini veriyoruz. Ama bayinin haricinde ürün verdiğimiz zaman bire bir kendi markalarını bulunduruyorlar kendi tezgahlarında. Farklı şirketler de bizim ürünlerimizin satışını yapabiliyor. baycan ve sayamadığım birçok ülke ile ticaret yapmaktayız. Türkiye’nin de belli bölgelerinde bayilik tarzında çalıştığımız iş arkadaşlarımız var.

İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ürün gönderimi yapıyorsunuz? Avrupa’da ihracat yaptığımız birçok ülke var. Amerika, Almanya gibi ülkelere ürün gönderiyoruz. En son Fransa’nın çok bilinen markalarından birine ürün verdik, İsrail merkezli bir firma. Çok büyük diye tanımlanabilecek oranda ihracatçı bir firma sayılmayız aslında ama bu şekilde ürün gönderdiğimiz muhtelif ülkeler var. Genelde Avrupa’ya ve Orta Doğu’ya sattığımız ürünleri kargo yoluyla götürüyorlar maalesef. Haliyle ihracat listelerinde bizim cirolarımızı göremezsiniz. Kargo firmaları üzerinden ilerlediğimiz için direkt ihracat değil ama kargo satışımız olmuş oluyor. İhracattaki en büyük hedefimiz Avrupa. Özellikle İtalya’nın ve Fransa’nın kalbini istiyoruz.

Kasım 2019

19


“Bursa Junioshow’a bu yıl ilk defa katılıyoruz ve fuara bir şenlik katacağız” Önümüzdeki yıl içerisinde sizi hangi fuarlarda göreceğiz? Önümüzde üç fuarımız bulunuyor. Ocak ayında Fransa’da gerçekleşecek olan Salon International De La Lingerie

Fuarı’ndayız. Şubat ayında ise İstanbul Linexpo Fuarı’na katılacağız. Ocak’ta katılacağımız bir diğer fuar da Junioshow olacak. Bursa’da düzenlenen bu fuara ilk defa katılacağız. Biz Bursa’yı biraz analiz ettik. Tamamen dış giyim ve bebek üzerine kurulmuş bir fuar. Herhalde çamaşır ve iç giyim anlamında biz bu fuarda bir ilk oluruz diye düşünüyorum ve tahmin ediyorum ki oraya bir şenlik katacağız. Çünkü dış giyim alacak her bir müşteri, mutlaka ki iç giyime de talip olacak diye düşünüyoruz ama kısmet tabi, nasip meselesidir. Türkiye’de bebek & çocuk tekstil sektörü günden güne gelişme gösteriyor. Siz bu sektörün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce önümüzdeki süreçte sektörel anlamda ne gibi değişimler/ gelişmeler olacak? Sektörün gelişimine katkıda bulunmak için neler yapmayı planlıyorsunuz? Bildiğiniz gibi Türkiye’de son 4-5 yıldır yaşadığımız bir kriz var. Mutlaka ki her bir sektöre bu kriz yansıdı. Ama açıkçası ben bu durumun en çok tekstili etkilediğini düşünmüyorum. Dün de bu fikirdeydim, bugün de aynı fikirdeyim. Çünkü Türkiye’de tedarikçi sayısı çok az. Üretici yani gerçekten fabrika olup da imalatı olan firma sayısı çok az. Ama talep çok fazla. Genelde iç piyasadaki bildiğiniz markalara bile hitap etmekte zorlanılıyor. Biz, LC Waikiki, De Facto,

20

Kasım 2019

Koton, Colins gibi markalara da hitap ediyoruz, buralara da üretim yapıyoruz ama yetmiyor. Çünkü üretici gerçekten de çok çok az. Haliyle durum böyle olunca, en kötü krizde bile tabii ki piyasadaki kötü şartlardan etkileniyorsunuz ama talep çok fazla olduğu içinboş durmuyorsunuz, çalışıyorsunuz. Markalaşma, kurumsallaşma yolunda hareket etmeye çalışıyorsunuz. Bu da bizi birkaç adım daha ileriye götürüyor. Biz inanıyoruz ki, son beş senedir, dört - beş tane kurumsal firmanın haricinde hiç kimseye kendi markamızın dışında ürün yapmadık ve bunda da başarılı olduğumuza inanıyoruz. Her geçen gün de kendi markamızı piyasaya tanıtıyoruz.

“Devlet teşvikleri elbette çok faydalı. Ama biz teşvikten çok destek istiyoruz. İşçi sigortaları için devlet desteği hem firmalara hem de istihdama fayda sağlar.” Özellikle üretim tarafında karşılaştığınız zorluklar oluyor mu? Bu konudaki değerlendirmeleriniz, eleştirileriniz ve önerileriniz nedir? Tabii ki karşılaştığımız zorluklar oluyor. Biraz önce de bahsettiğim gibi Türkiye’de bazı durumlar gerçekten sıkıntılı. Bu konuda devlete yönelik eleştirilerim de var. Devletin desteği teşvik vermek. Size belli bir bölgede iş yapmayı hedef koşuyor ve siz bu koşulları uygularsanız size teşvik veriyor.


sız işçi çalıştırarak, resmiyet dışı ilerleyerek maliyetlerini düşürüyor ve piyasada bizim karşımıza çıkıyor. Biz de bu düşük maliyetlerle mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla, bu konuda yaşanabilecek zorluklar zaten fazlasıyla aşikar. Yoksa bizim sektörümüz çok iyi ve hareketli bir sektör. En ağır krizlerden bile az hasarlarla çıkabiliyoruz. Yurt dışı ürün gönderimi yaptığınızda gümrük veya kargo süreleriyle alakalı sıkıntı yaşıyor musunuz? Kargo süresi devletlerarası ilişkilerle alakalı. Bazı ülkeler için bekleme süresi fazla evet ama örneğin Rusya’ya ürün gönderdiğimizde ertesi gün ulaşabiliyor. Bir de tabii Türkiye’nin jeopolitik konumu da ciddi bir avantaj. Çin’den ürün alan bir Avrupalı’ya ürünün ulaşması 3 ay sürerken, bizden ürün aldığında bu süre 3 haftaya iniyor. Dolayısıyla Avrupalı bizi tercih ediyor. Yani kısaca biz teslimat sürelerini iyi araştırıp doğru öngörerek gönderimlerimizi yapıyoruz ve siparişlerimizi bu doğrultuda planlıyoruz. Dolayısıyla bu konuda yaşadığımız büyük bir zorluk ve yıpratıcı bir sıkıntı yok diyebilirim.

Hayır, benim istediğim bu teşvik değil ki. Örneğin, benim sigorta için yaptığım ödemelerde devlet bana destek olmalı. Bana şart koşsun mesela, 100 kişi üzerinde çalıştırırsan bedelsiz sigorta yapıyorum desin. Bu şekilde iş istihdamı da açılır. Çünkü bu sistemde ben 100 çalışanım varsa onu 300 kişiye çıkartabilirim, 1000 kişiye çıkartabilirim. Onu kategorize edip, çalışan sayısına göre sigorta bedeli üzerinden indirimlerle destek sağlayabilir devlet. Burada hem işçiyi hem de firmayı korumuş oluyorsunuz. Ve bana kalırsa işsizlik maaşları da kimi zaman çalışanlar üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Bunlarla yakınen karşılaşıyoruz. İşten çıkartalım da işsizlik parası alsın diye gözümüzün içine bakan insanlar oldu. Haliyle bu da sizin imalat

ayağınızı zorlaştırıyor. İhraç edecek kapasite yok, vasıflı çalışan yok. Şimdi eğitim sistemi de bu işi tetikledi. 6 yaşında bir çocuğun 12 sene okuduktan sonra 18 yaşına gelip mezun olduğunda bir tekstil atölyesinde çalışma oranı minimize orana düşüyor. Sigorta sıkıntısına geri dönecek olursak, mesela biz Niğde’deki fabrikamızda ciddi sıkıntı yaşıyoruz. 300 çalışanımız vardı, bu sayıyı 85’e düşürdük. Neden? Sadece sigortasının çok yüksek olmasından dolayı. Başka hiçbir şey değil. Biz işimizi usulüne uygun yapıyoruz. Tamamen yasal çerçevede ilerliyor yaptığımız her şey. Ama gün geliyor merdiven altı diye tabir ettiğimiz firmalar, sigorta-

2019 yılı sizin için nasıl geçti? 2020 yılında yönelik hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? 2018’den bahsedeyim öncelikle. Çünkü 2018 yılı kurlardaki hareketlilik dolayısıyla çok sıkıntılıydı. Yani bu durumdan ötürü sermayeyi neredeyse yarı yarıya kaybettik. Aslında ticaret açısından iyiydi kar ettik ama kurlardan ve piyasa politikasından ötürü geri kalmış olduk. 2019’da bu durumun biraz daha toparlandığını düşünüyorum. 2019 yılının ilk dönemleri 2018’den kalan sıkıntıların yansımasından dolayı biraz zor geçmesine rağmen, sona doğru sektör biraz daha toparlandı diyebilirim. Bana kalırsa 2020 çok daha iyi olacak. Dediğim gibi, biz bu sene dahi boş kalmadık. Çok şükür Allah bereket veriyor ve biz bu rızkın peşindeyiz. Siz çalışırsanız, uğraşırsanız kesinlikle karşılığını alıyorsunuz. Ama dünya krizi, ekonomi krizi, ülke krizi mutlaka sizi ciddi anlamda etkiliyor. Etkilememesi mümkün değil. Ama iş olarak durmuyoruz devam ediyoruz. 2020’ye de bomba gibi gelmeye hazırlanıyoruz… Kasım 2019

21


Ekonomi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON İHRACAT LİDERLERİ LİSTESİNDE TİM’in son ihracat verilerine göre ülkemizde ihracatını en çok artıran sektör, yüzde 46,5 artışla Savunma ve Havacılık oldu. Onu yüzde 30 artışla Süs Bitkileri, yüzde 29 artışla Çimento Cam Seramik Toprak Ürünleri takip etti. Rakamsal bazda ihracat lideri sektörler ise sırasıyla Otomotiv, Kimyevi Maddeler ile Hazırgiyim ve Konfeksiyon. Sadece Ağustos ayında 1219 yeni firma ihracata başladı. Türk ihracatçılar 223 ülke ve bölgeye ula-

şırken, bu ülkelerin 56’sına yapılan ihracat yüzde 50’nin üzerinde artırıldı. En çok ihracat gerçekleştirilen ülkeler ise sırasıyla Almanya, İngiltere ve Irak. Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracatın toplamdaki payı yüzde 48. İllerin bazında ihracat rakamlarına bakıldığında, 45 ilin ihracatını artırdığı görülüyor. En dikkat çekici artışlar, ihracatını 17 katına çıkaran Yalova, yüzde 37 artışla Muğla ve yüzde 34 artışla Malatya’da yaşandı.

ÜRETİMDE MİLLİLEŞTİRMEYİ ARTIRIYORUZ Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, ihracatın ekonomimizin en vazgeçilmezi olduğunu belirterek, uluslararası siyasette, küresel ekonomide, konvansiyonel yöntem ve söylemlerin yerini, yeni uygulamalar ve yeni yaklaşımlar aldığını söyledi. Ticaret savaşlarının yanı sıra, ülkeler arasında yeni fırsatların değerlendirildiği ve harmanlandığı bir süreçten

geçiliyor.”, diye konuştu. Gülle, 83 bin ihracatçısı bulunan Türkiye’nin son dönemde üretimi millileştirmeye büyük önem verdiğini belirterek, “Özellikle geçen yıl kur üzerinden ekonomimize yapılan müdahale sonunda Türk ihracatçısının duruşu, kararlılığı ve mücadelesi özellikle bu söylemlerin altının doldurulmasında çok önemli bir durum sağlamıştır.”, dedi.

YATIRIMLARIN İHRACATA, İSTİHDAMA, BÜYÜMEYE DÖNECEĞİ BİR 2020 BİZLERİ BEKLİYOR Türkiye ihracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle yaptığı açıklamada; “Ülkemizin ihracatla büyüme hedeflerinin en önemli belirleyicilerinden bir tanesi kuşkusuz faiz oranları. Mevcut yatırım stoku ile 180 milyar dolarlar seviyesine ulaşmayı başaran ihracatımızın sınırlı artış oranlarından çok daha ileri seviyelerde, sıçramalara imza atabilmesi için yeni yatırımlara, kapasite artışlarına kuşkusuz ihtiyacımız var. Yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda Hükümetimizin attığı tüm adımların yatırım maliyetlerinin rekabetçi düzeye indirilmesi ile desteklenmesi ise üreticilerimizin en büyük beklentisidir. Bir önceki toplantıda 425 baz puan indirimin ardından, bu toplantıdaki 325 baz puanlık indirimle birlikte Merkez Bankası’nın politika faizi %16,50’ye düşmüş durumda. Beklentilerin üzerinde gelen faiz indiriminin üreticilerimizin ve ihracatçılarımızın heyecanla bekledi-

22

Kasım 2019

ği bir hamle oldu. Bu karar ile birlikte bankalarımızın kredi maliyetlerine bu indirimi hızla yansıtacaklarını düşünüyoruz. Bu hamlenin kredi faiz oranlarına da yansıması, piyasalardaki normalleşme sürecini de ivmelendirecektir. Bu sayede, gerek yeni yatırımlar, gerekse bir süredir yüksek faizler dolayısıyla ertelenen kapasite artışları ile makine ve teçhizat alt yapımızdaki yenileme çalışmalarının hız kazanacağını hep birlikte göreceğiz. Hatırlanacak olursa TCMB geçen sene Eylül ayında 625 baz puanlık bir artış kararı almış ve o tarihten bu yana yatırımlarda beklenen artış bir türlü yakalanamamıştı. Artık ihracatçılarımızın, yatırımcılarımızın önündeki en büyük engellerden birisi de deyim yerinde ise ortadan kalktı. Yatırımların ihracata, istihdama, büyümeye döneceği bir 2020 bizleri bekliyor.”, dedi.


Sektör

TİGSAD 7/24 DURMAKSIZIN ÇALIŞIYOR TİGSAD, İTO’NUN VASIFLI ELEMAN SORUNUNA YÖNELİK HAMİLİK ÇÖZÜMÜNÜ DESTEKLİYOR İTO, okul-sanayi işbirliğine öncülük ederek meslek okullarına hamilik yapıyor. Her sektörden bir Oda Meclis Üyesi, bir meslek lisesinin hamiliğini üstleniyor. 2015’te sekiz okulla başlayan hamilik projesi, bu yıl 54 okula ulaşacak.

54 Okul Projede İTO’nun, 8 okulla başlattığı uygulamada hami olunan okul sayısı 54’e yükseldi. Mesleki liselerin ihtiyaçlarını tespit edip gerekli makine ve teçhizat eksikliklerinin giderilmesine yardımcı olan hamiler, gençlerin kendi mesleklerindeki firmalarla irtibat kurmalarına da kolaylık sağlıyor. Böylece reel sektörün ihtiyaçlarının okullarda karşılık bulması sağlanıyor. Modern Atölyeler Sektörden hamilerin desteğiyle eğitim kalitesini yükselten okulların öğrencileri de daha modern atölyelerde daha heyecanla çalışarak meslek edinmeye daha hevesli oluyor. Sahadaki işe daha hazırlıklı olarak mezun olan gençler, hem bireysel başarı hem takım çalışmalarıyla yeni başarılara imza atıyor. Çözüm Anahtarı Oldu İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü Mesleki ve Teknik Eğitimden Sorumlu İl Müdür Yardımcısı Serkan Gür, “İTO ile el ele yürüttüğümüz bu proje Türkiye için de model oldu. İTO’nun bize verdiği destek mesleki eğitimin yönünü değiştirdi. Bunu birlikte başardık” dedi. Sektörlerin istediği adamı kazanmak için sektörle birlikte yürümekten başka yol olmadığını vurgulayan Gür, “Sektörle-

rin okula yaklaştırılması lazımdı. Hami uygulamasıyla bunu başardık. Bu projeyi mesleki eğitimde çözüm anahtarı olarak görüyorum. Aynı zamanda mesleki eğitimin tekrar yapılandırılmasında önemli bir model” şeklinde konuştu. Fabrika Gezileriyle Öğrenciler Mesleği Daha Yakından Tanıyor TİGSAD sektöre kalifiye personel yetiştirmek amacıyla yapılan çalışmalara aktif olarak destek sağlıyor. Hamisi olduğu Cemil Meriç Anadolu ve Teknik Meslek Lisesi öğrencilerini eğitim amaçlı bir fabrika gezisi düzenleyen TİGSAD Fuar Komite Başkanı Eşref Geyik, “Öğrencilerimizle yapmış olduğumuz kumaş üretim fabrikası ve baskı bölümleri gezisini güzel bir yemekle taçlandırdık. Sayın okul müdürümüze ve hocalarımıza teşekkür ediyorum.”, dedi.

TİGSAD’DAN TAKDİR TOPLAYAN DESTEK TİGSAD, TİM ve İHKİB aracılığı ile Şanlıurfa ve Gaziantep’e ürün gönderiminde bulundu. Kızılay ve İstanbul Sanayi Odası işbirliğinde gerçekleştirilen projede, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması amacıyla binlerce pijama ve çamaşırının toplanması çalışmalarına TİGSAD üyeleri de destek verdi. Kasım 2019

23


Röportaj

H’A KIDS CLUB GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİYLE GÜVEN TELKİN EDİYOR 50’den fazla ülkeye yaptığı ihracatla, Türkiye tekstil sektöründeki yerini sağlamlaştırarak koruyan ve ürün koleksiyonlarını gün geçtikçe arttırarak beğeni kazan H’A Kids Club Firma Sahibi Hilal Akıncı ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Hilal AKINCI Firma Sahibi

H’A Kids Club ailesi olarak kuruluşunuzdan bu yana geldiğiniz noktayı nasıl anlatırsınız? Firmanızın sektörde güçlü olduğu ve sizi rekabette öne çıkaran yanlarınız nelerdir? 2003 yılında İstanbul’un Merter semtinde 30 metrekarelik bir satış alanıyla faaliyete başladık. 2016 yılında yine Merter’de 400 metrekare alanda ikinci mağazamızı açtık. 2019 yılının Mayıs ayında da yine Merter semtinde Lalebahçe Sokak’ta açtığımız üçüncü mağazamızla değerli müşterilerimize hizmet vermeyi sürdürüyoruz. Ürünlerimizi yüksek kalitede üretiyoruz, çocuklarımızın sağlığına zarar verecek herhangi bir içerikten dikkatle kaçınıyoruz ve tüm kumaşlarımızı özenle seçip tezgahımıza seriyoruz. Firmamız, özgün modelleri ve güven telkin eden duruşuyla müşterilerin ilgi ve alakasını üzerinde toplamayı başarıyor. Müşterilerimiz herhangi bir durumda, her zaman ürünümüzün arkasında olduğumuzu bilirler. Bence, bu güven duygusu, onları bize daha çok bağlı kılıyor. Aynı zamanda, müşterilerimizin birçok mağazada bulamayacağı kadar geniş ürün yelpazesi ve renk seçeneği ile müşterilerin gönüllerine ve gözlerine hitap edebilen bir marka olduğumuzu söyleyebilirim. 24

Kasım 2019

Bünyenizde yer alan ürün grupları nelerdir? Biz 0-16 yaş grubu tüm çocuklarımız ve gençlerimiz için günümüz modasına uygun her çeşit kıyafeti üretmekteyiz. Özellikle, günlük abiye dediğimiz özel gruplar üzerinde başarılı bir çizgimiz olduğunu iddia ediyoruz. Bunun yanı sıra, yine kendi üretimimiz olan çanta ve şapka grubumuz da ürün gruplarımız arasında bulunuyor. Ürün koleksiyonlarınız hazırlanırken nasıl bir işleyiş oluyor? Tasarım sürecinde nelerden ilham alıyorsunuz? Çeşitli fuarlara katılıp güncel modayı yakinen takip ediyoruz ve bu çalışmalar bize bir yön veriyor. Bu doğrultuda, kendi özgünlüğümüzü kattığımız koleksiyonlarımızı oluşturuyoruz. Öncelikle, hazırlığı içerisinde olduğumuz sezona göre, tüm üreteceğimiz modelleri, modelist arkadaşlarımızla birlikte titiz çalışmalar eşliğinde bir dosya haline getiriyoruz. Sonrasında da belirli bir sıraya koyuyoruz ve üretim sürecini başlatıyoruz. Üretim aşamasında ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ürün gönderimi yapıyorsunuz? Üretimde en önemli kriterimiz, kumaş kalitemiz ve Avrupa standartlarına uygun beden aralıklarımızdır. Aynı zamanda, az önce belirttiğim gibi özgünlük ve gözde olmak bizim için çok önemli kavramlar. Bu yüzden üretim aşamasında çokça ince eleyip sık dokuduğumuz doğrudur. Bunun haricinde, üretimde zamanlamaya çok önem veriyoruz. Bu aşamada ekip arkadaşlarımızın motivasyonu çok önem arz ediyor. Çalışanlarımızı yüksek motivasyonda tutmaya daima özen gösteriyoruz. Önümüzdeki yıl için hedefimiz, yurtdışındaki yelpazemizi %25 oranında genişletmek. Bu hedef, gerek yeni bayiliklerimizle gerekse yeni ülkelere ve yeni müşterilere ulaşmakla gerçekleşecektir. Dünya piya-

sası çok büyük ve geniş bir platform. Biz, H’A firması olarak, dünya piyasasının belki sadece %2’sinde var olduğumuzu düşünürsek, karşımıza %98 oranında devasa bir derya çıkıyor. Aslında hedefimiz tüm bu kesime ulaşmak tabii ki, ancak bu bir süreç. Zamanla ve her yıl bir adım daha ileriye giderek bu hedefe yakın bir gelecekte ulaşacağımıza inanıyoruz. Türkiye’de H’A Kids Club ürünleri hangi şehirlerde kaç mağaza ile tüketiciyle buluşuyor? Yurtdışında mağazanız bulunuyor mu? Türkiye’nin 81 ilinde ve yavru vatan Kıbrıs’ta ürünlerimiz mağazalarda boy gösteriyor. İstanbul Merter’de üç mağazamız var. Yurtdışında ise her geçen gün genişlettiğimiz müşteri ağımızla 50’den fazla ülkeye ihracat yapmaktayız. Bu değerleri orana vuracak olursak, %70 yurtdışında, %30 yurtiçinde ürünlerimiz dünya çocuklarıyla buluşuyor diyebilirim.



Sektör

ZEYLAND LİSANSLI MARKALARIN ÇOCUK GİYİM SEKTÖRÜNDEKİ ADRESİ

kiye daima büyük önem göstermiş ve üretim ortakları ile satış ağını dikkatlice seçmiş bir marka. Firma, bu değerleri doğrultusunda, 350 çalışanıyla Türkiye’de 200’den fazla multi marka mağazalarda ve kendisinin olan yaklaşık 2000 metrekarelik 3 fabrika mağazasında ile 15 tek marka Zeyland mağazalarında ürünlerini sergilemeye devam ediyor.

Kendisine ait lisanslı markaların 0 – 12 yaş arası bebek ve çocuk giyim koleksiyonlarını oluşturmada, üretmede ve dağıtmada uzman bir marka olma özelliğine sahip Zeyland, sektördeki yolculuğunu 1970 yılından bugüne başarılı adımlarla sürdürüyor. Zeynep Giyim firmasının kendi kuruluşu olan Zeyland mağazaları, yıllardır kalitesinden ödün vermeden çizdiği yolda istikrarlı bir ilerleyiş gösteriyor. Firma süregelen bu başarısını kaybolmayan dinamizmine, heyecanına, yenilik ve atılımlarına bağlıyor. Önümüzdeki süreçlerde de yine bu özellikleri ile iç pazarda daha da güçlenerek mağaza sayısını arttırmayı hedefliyor. Zeynep Giyim, kurulduğu günden bu yana fiyat ve kalite arasındaki doğru iliş26

Kasım 2019

Geride bıraktığı 45 başarılı yıldır Zeynep Giyim’in üretim aşamaları olan tasarım, kumaş boyama ve baskı faaliyetleri, firmanın kendine ait İstanbul, Çorlu ve Maltepe’de kurulu bulunan 3 fabrikasında gerçekleşmekte. Markanın, yıllık üretim kapasitesi nakış ve yıkama birimleri dahil yaklaşık 1 milyon 200 bin adet dokuma ve örme çocuk ürününe kadar ulaşıyor. Müşterilerine mümkün olan en düşük fiyata en yüksek kaliteyi temin etme vizyonu ile hareket eden Zeyland, en gelişmiş laboratuvarlarda tekstil ürünlerinin analizlerinin yapılarak, üretim ve boya sürecinde kanserojen, toksik etki ve alerjik maddelerin belirli sınırlara çekilmesi konularında yapılan testler sonucunda verilen Eko-teks 100 belgesine sahip, tüm kullanıcıların güvenle ürünlerini kullanabileceği bir marka olma özelliğini taşıyor.



Röportaj

BOINC ÇOCUKLARIN HAYATINA DİNAMİZM VE EĞLENCE KATMAYA DEVAM EDİYOR Enerjisiyle tüm müşterilerinin ve iş ortaklarının hayatına renk katan Boinc markasının Satış ve Pazarlama Uzmanı Yusuf Zeynel Özkan ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Bünyenizde yer alan ürün grupları nelerdir? Bünyemizde 1-12 yaş arası çocuklara yönelik penye ve örme olarak elbise, bady, sweatshirt, etek, şort, eşofman, tayt, t-shirt ürün gruplarını bulundurmaktayız. Ürün koleksiyonlarınız hazırlanırken nasıl bir işleyiş oluyor? Dünyadaki moda ve trendleri her daim yakından takip eden son derece dinamik yapıda bir tasarım ekibine sahibiz. Sahip olduğumuz tecrübe ve bilgi birikimimize markamızın tarzını işlemekte ve tüm dünyada ilgi uyandırabilecek yenilikçi modellerden oluşan koleksiyonlarımızı düzenli olarak piyasaya sunmaktayız.

Üretim aşamasında ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? Ürünlerimizin üretiminin tamamını Türkiye’de gerçekleştirmekteyiz. Üretimde önem verdiğimiz en önemli konu kesinlikle kalitedir diyebilirim. Kullandığımız her bir malzemenin yüksek kalitede olmasına ve birbiri ile uyumuna büyük özen göstermekteyiz. İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ürün gönderimi yapıyorsunuz? Şuan için ihracat yaptığımız ülkeler arasında İsviçre, Yunanistan, Ukrayna, Rusya, Özbekistan, İsrail, Polonya, Bosna Hersek, Bulgaristan, Suudi Arabistan, Irak, Cezayir, Lübnan, Katar, Libya, Romanya, Sırbistan, Tunus gibi ülkeler bulunuyor. Bu ülkelere yönelik özel reklam çalışmaları yapmakta ve prestijli fuarlara katılarak hedef alıcı kitlelerimize ulaşmaktayız. Boinc olarak tüketiciye en çok hangi kanallar üzerinden ulaşmayı tercih ediyorsunuz? Birçok farklı ülke aynı anda hedef kitlemizi oluşturduğu için düzenli internet reklamları bizim için büyük önem taşıyor. İlaveten fuarlara katılım göstererek

28

Kasım 2019

alıcılarımızla yüz yüze iletişim kurma imkanına erişiyoruz ve ürünlerimizi yakından tanıtabiliyoruz. 2019 yılı gerek ciro gerek proje ve faaliyetler anlamında nasıl geçti? Bu yıl hedeflerinize ulaşacağınızı düşünüyor musunuz? 2020 yılında yönelik hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? Ülkemiz ekonomisi gelişim gösterdiği sürece bizler de sektör olarak bu gelişim rüzgarını arkamıza alıp atılımlarda bulunmayı çok isteriz. Ancak içinde bulunduğumuz süreci düşündüğünüzde, ülkelerin kendi içlerinde yaşadığı iç karışıklıklar, komşu ülkelerin gümrüklerinde yaşanılan problemler bizi de ciddi anlamda etkilemeye başladı. Dolayısıyla 2019 yılının tekstil sektörünü baz aldığınızda zor geçtiğini söyleyebilirim. Özellikle yılın ikinci yarısında ciddi düşüşler yaşandı. Yeni yıl için çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. Hedefimiz ise, bulunduğumuz konumu sağlam bir şekilde koruyarak, kendimizi bir adım daha ileriye taşıyabilmek.



Röportaj

LARICE KIDS ÇOCUKLARIN GÜNLÜK VE RAHAT HALİ Güvenilirliği, dürüstlüğü ve sağlamlığıyla bilinen, sektörün güçlü markası Larice Kids’in Kurucusu Yasemin Fındıkçı ile sektör ve marka üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik…

Yasemin Fındıkçı Kurucu Ortak

Kendi içinizde Larice ailesi olarak kuruluşunuzdan bu yana geldiğiniz noktayı nasıl anlatırsınız? Firmanızın sektörde güçlü olduğu ve sizi rekabette öne çıkaran yanlarınız nelerdir? Tülay Tekstil’in tarihi 32 yıllık köklü bir geçmişe dayanıyor. Tülay Tekstil olarak, Devino Club markasıyla yetişkin ev giyimi üretimine başladık. Çocuk ev giyimini de yaklaşık 5 yıl önce Larice Kids markasıyla hayata geçirdik. Bugüne baktığınızda Ortadoğu’nun ve birçok ülkenin vazgeçilmez markaları arasında yer alıyoruz. Larice Kids damgalı ürünler ne kadar ev içi giyim grubuna dahil olsa da, çocukların parklarda bahçelerde geçirdiği keyifli vakitlerde de kullanabilecekleri tasarımlara sahip. Larice Kids olarak, yola çıktığımız noktadan vardığımız yere kadar kaliteden ve kaliteyi meydana getiren hiçbir kriterden taviz vermeyen bir firmayız. İlk günden bu yana, mevcut kalitemizle birlikte elimizdekini her zaman koruduk ve gün geçtikçe de bu mevcudun üzerine her zaman yenilikler ekledik. Çünkü en büyük değerlerimizden biri, yenilikçi bir firma olarak çağın yeniliklerine uyum sağlamamız ve müşterilerimize her zaman yeniyi, beğenileni, arananı sunmamız. Bir ürünün ortaya çıkmasındaki tüm aşamalarda, büyük bir titizlikle çalışıyor ve hep vurguladığım gibi kalitemizi sergilemeyi amaçlıyoruz. Koleksiyon hazırlama süreçlerimizde, üretimimizin her safhasında, biz bu ürünü en iyi nasıl yapabiliriz düşüncesinde hareket ediyoruz. Çünkü kaliteliyi ve kalitesizi birbirinden ayıranın bu aşamalar olduğunun bilincindeyiz. Aslına bakarsanız, günümüz sektörü ve koşullar, bu ayrımı çok net bir şekilde de göstermi30

Kasım 2019

yor. Buna rağmen, biz yine de fiyat endeksli olarak yaklaşmıyoruz duruma ve çizgimizi her zaman hassasiyetle koruyoruz. Marka kimliğimize değinmek gerekirse, bizim en belirgin, en sağlam ve öne çıkan özelliğimiz marka güvenilirliğimizdir diyebilirim. Larice Kids olarak, gerek müşterilerle, gerek tedarikçilerle kurduğumuz ilişkilerimizde, sağlamlığımızdan, güvenilirliğimizden, dürüstlüğümüzden ve etik kurallara göstermiş olduğumuz özenden hiçbir zaman hiçbir koşulda ödün vermedik. Bunu rahatlıkla ifade edebiliyorum, çünkü biz bu anlayışımızı iletişimde olduğumuz paydaşlarımızdan gelen geri dönüşler doğrultusunda gördük ve deneyimledik. Bünyenizde yer alan ürün grupları nelerdir? Çocuk ve teenage yaş gruplarına yönelik pijama ve ev giyim ürünleri bünyemizde yer alan ürün grupları. Günlük ve rahat olarak tabir edebileceğim ürünleri Larice Kids çatısı altında bulabilirsiniz. Bizim ürünlerimiz, aslında joker ürünler olarak nitelendirilebilir. Çünkü bu ürünler, rengi, kumaşı, dokusu gibi her bir detayıyla beraber ister evde vakit geçirirken, ister sokakta oynarken, ister uyurken kullanılabilecek yani çok geniş bir alanda kullanılabilme özelliğinde bir çeşitliliğe sahip. Ürün koleksiyonlarınız hazırlanırken nasıl bir işleyiş oluyor? Tasarım sürecinde nelerden ilham alıyorsunuz? Koleksiyonlarımızı hazırlarken, hazırlığını yaptığımız sezonun trendlerini, renklerini ve ilgili tüm detayları mutlaka takip ediyoruz. Dünya trendlerinden elbette ki ilham alıyoruz ama Larice Kids’in pijama ve ev giyim grubu ürünleriyle de başka markalara ilham kaynağı olduğumuzu çoğu kez gözlemledik ve hala da gözlemliyoruz. Bizim üretimini yaptığımız grupların, pijamaların, özellikle bizden sonra daha geniş alanlarda kullanılabilir bir forma sokulduğunu da hep birlikte görmekteyiz zaten. Üretim aşamasında ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile

ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ürün gönderimi yapıyorsunuz? Bu alanda birçok farklı kriterimiz var aslında. Ama bu kriterlerimizden en önemlisi sağlıklı ürünler ortaya çıkarıyor olmak. Buradaki önemli etkenlerden biri kumaşın kalitesi. Kullanacağımız kumaş organik pamuk olmalı ve Türkiye’de üretilmiş olmalı. Sağlıklı, organik boyalarla yapılabilen baskılar çalışarak hijyenik ürünler üretiyoruz. Türkiye’de bebek & çocuk tekstil sektörü günden güne gelişme gösteriyor. Siz bu sektörün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce önümüzdeki süreçte sektörel anlamda ne gibi değişimler/ gelişmeler olacak? Sektörün gelişimine katkıda bulunmak için neler yapmayı planlıyorsunuz? Bebek ve çocuk tekstil sektöründe, aksesuar, mobilya gibi o kadar çok yan ürün çeşitliliği var ki. Bu anlamda, gerçekten de Türkiye’de bir patlama olduğunu söyleyebilirim. Biraz devlet stratejisi ile ilgili olacak belki ama, Türkiye, tekstil sektörüne yatırım yapmayı, marka değeri oluşturulmasına katkıda bulunmayı hedeflerse, o zaman gerçekten de ciddi bir gelişim ve ilerleme gösterebiliriz sektör olarak. Ancak, ‘Biz tekstili gözden çıkardık’, derse ki böyle bir açıklama da yapıldı aslında; bu noktada maalesef markalaşmanın önü biraz kapanmış oluyor. Kaliteli çalışmalarımız olmasına rağmen bir dünya markası haline gelebilmekte büyük zorluklarla karşılaşıyoruz. Biz kalitemizden, çizgimizden ödün vermeden yolumuza devam edeceğiz ve günün gerekliliklerine göre, sektörümüze dünya çapında katkılar sağlayabilmek adına elimizden gelen çabayı göstereceğiz.




kulak ust.pdf

Baby Kids Store ilan cbme.pdf

2

01/11/2019

12:11

1

01/11/2019

11:58


Baby Kids Store ilan kids fashion.pdf

2

01/11/2019

12:12



Sektör

DEFNE BABY ZAMAN İÇERİSİNDE BEBEĞİN İHTİYACI OLAN BÜTÜN ÜRÜNLERİ BULABİLECEĞİNİZ MARKA

Güleçyüz Çorap ve Tekstil 15 yılı aşan üretim ve ihracatı boyunca öğrenmiş olduğu bilgi ve tecrübeyi, müşterileri ile paylaşmanın heyecanını yaşıyor. Kurulduğu günden itibaren çorap üretimi yapan uzman kadroya sahip firmanın bünyesindeki İstanbul Bayrampaşa’da bulunan 2200 m2’de kurulu olan fabrikada %100 doğal elyaflardan üretim gerçekleştirilip; desen, dokuma, kalite kontrol ve ütü paket işlemleri yapılıyor. 2016 yılında Güleçyüz Çorap ve Tekstil bünyesinde kurulan Defne Baby markasıyla; short çorap, patik, külotlu çorap ve iç çamaşırı üretimi gerçekleştirilip, toptan satışlar sürdürülüyor. Marka bünyesindeki ürünler, bebeklerin sağlığı düşünülerek birinci sınıf hammaddelerden üretiliyor, hiçbir şekilde zararlı kimyasallar içermiyor. Azo-free boya ve nikel-free aksesuarları ile uluslararası üretim teknikleri ve güvenlik standartlarına sahip olan marka, yüksek kalite standartları Oeko-Tex belgesi ile tescillemiş bulunuyor. 24 yıl önce çıktıkları bu yola şimdi Bayrampaşa’daki fabrikalarında birçok kişiye istihdam sağlayarak ve hatta dışardan fason üretim desteği de alarak devam eden Güleçyüz Çorap, büyüme hedef34

Kasım 2019

lerinden bahsederken amaçlarının çok fazla çalışmak değil, doğru zamanda doğru hamleler ile sektörde var olmak olduğunu ifade ediyor. Firma, Defne Baby için yatırımlarına devam ederken, aynı zamanda Mothercare, Zara, JohnLewis, Mango gibi ünlü markalara üretim yapmayı da sürdürüyor. Defne Baby, önümüzdeki sene CBME Türkiye ve Linexpo İstanbul ile yurt içinde, Ukrayna ve Rusya’daki fuarlar ile de yurt dışında bulunacak. Almanya’da çocuklar Defne Baby giyiyor Defne Baby’nin ihracat yaptığı ülkeler arasında başta Almanya olmak üzere Rusya, Ukrayna, Irak, Ürdün yer alıyor. Mustafa Güleçyüz, zamanla istedikleri bütün noktalarda var olacaklarına da inandıklarını belirtti. Mustafa Güleçyüz “Defne Baby markası ile Türkiye’de hedeflediğimiz tüm satış noktalarında kısa sürede yer almayı başardık ve iyi bir satış grafiğine ulaştık. Bu konuda ekibimiz çalışmalarına kontrollü ve sistemli bir şekilde devam ediyor. Ayrıca Defne Baby yurt dışı pazarında da adından söz ettirmeye başladı. Bu doğrultuda Almanya, Sırbistan gibi ülkelere ihracat yapıyoruz ve ulaştığımız bölge ve ülke sayısını arttırmak

için gerekli çalışmaları planlıyoruz. İlaveten ihracatçı firmamız DevTeks ile Avrupa’nın her noktasına fabrikamızdan üretimi sağlanan tüm ürünlerimizi ulaştırıyoruz.’’, dedi. Çorap bizim için başlangıç Defne Baby denilince aklımıza ilk çorap gelse de, marka kısa zamanda bünyesine çocuk çamaşırını da ekledi. Mustafa Güleçyüz, zaman içerisinde bebeğin ihtiyacı olan bütün ürünlerin Defne Baby çatısı altında olmasını hedeflediklerini söyledi.



Güleçyüz Çorap ve Tekstil 15 yılı aşan üretim ve ihracatı boyunca öğrenmiş olduğu bilgi ve tecrübeyi, siz değerli müşterileri ile paylaşmanın heyecanını yaşıyor. Kurulduğu günden itibaren çorap üretimi yapan uzman kadroya sahip şirketimiz bünyesindeki İstanbul Bayrampaşa’da bulunan 2200 m2’de kurulu olan fabrikamızda %100 doğal elyaflardan üretim yapılıp desen, dokuma, kalite kontrol ve ütü paket işlemleri yapılmaktadır. 2016 yılında firmamız bünyesinde kurulumunu gerçekleştirdiğimiz Defne Baby markamızla short çorap, patik, külotlu çorap ve iç çamaşırı üretimi gerçekleştirip toptan satışını yapmaktayız. Ürünlerimiz bebeğinizin sağlığı düşünülerek birinci sınıf hammaddelerden üretilmiştir. Bebeğiniz için zararlı kimyasallar içermez. Azo-free boya ve nikel-free aksesuarları ile uluslararası üretim teknikleri ve güvenlik standartlarına sahiptir. Yüksek kalite standartları Oeko-Tex belgesi ile tescillenmiştir.

Gulecyuz Socks is experiencing the excitement of sharing its knowledge and experience with our valued customers for more than 15 years of production and export. Since its inception, our company, which has a specialized staff who produces socks, is located in Bayrampaşa, İstanbul, we produce 100% natural fibers pattern, weaving, quality control and ironing package operations in our factory which is built in 2200 m2. In 2016, we produce and sell short socks, booties, pantyhose and underwear with our Defne Baby brand which we have established in our company. Our products are made of first-class raw materials, considering the health of your baby. They never contain harmful chemicals for your baby. It has international manufacturing techniques and safety standards with Azo-free paint and nickel-free accessories. High quality standards are certified with Oeko-Tex certificate.

Компания “Güleçyüz Çorap и Tekstil” испытывает волнение, делясь своими знаниями и опытом с вами, уважаемыми клиентами, приобретенные в течение 15 лет производства и экспорта.С момента своего основания наша компания, имеющая опытный персонал по производству носков, находится в Байрампаша, Стамбул, где на производственной фабрике общей площадью 2200 м2, выполняется производство 100% натуральных волокон, выкройка, ткачество, контроль качества и упаковочные работы. В 2016 году мы начали производство коротких носков, пинеток, колготок и нижнего белье под нашим брендом Defne Baby. Наша продукция изготавливается из первоклассного сырья с учетом здоровья вашего малыша. Не содержит вредных химических веществ для вашего малыша. С аксессуарами покрашенными краской без содержания азота и никеля товары имеют международные технологии производства и стандарты безопасности. Сертифицированы с высокими стандартами качества Сертификата “Oeko-Tex”

36

Kasım 2019



Sektör

KALİTEDEN ÖDÜN VERMEYEN İLKESİ İLE SEKTÖRÜN YÜKSELEN DEĞERİ ‘FUNNY BABY’

Hamleteks Tekstil, 1996 yılında ‘Funny Baby’ markası ile bebek ayakkabısı üretimine başlamış bir firma. Ardından, Türkiye’nin ve dünyanın büyük markalarına özel üretimler yaparak, kurulduğu günden bugüne sektörün ileri gelen üreticilerinden birisi haline gelmiş. Hamleteks Tekstil, sektöründe yenilikler yaratmakta, ürün yelpazesini ve çeşitliliğini sürekli geliştirmektedir. Çalıştığı firmalarla ortak amacı; yüksek kalite standartlarında üretilen, yenilikçi, özel isteklere cevap verebilen ürünlerle, Türkiye’de ve dünyada yeni ufuklar açabilmektir. Firma, satış ve satış sonrası hizmetlerinde müşteri memnuniyetini en üst düzeyde oluşturmak ve devamlılığını sağlamak için Kalite Yönetim Sistemi’ni benimsemiştir. Bu amaçla da, teknolojiye olduğu kadar, insan kaynakları, kaynakların etkin ve bilinçli kullanılması, eğitim vb. konu38

Kasım 2019

lara da gerekli önemi göstermektedir. Hamleteks Tekstil, iş ortakları, müşteri ve çalışanları ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü her zaman ön planda tutmaktadır. Kurumsal sosyal sorumluluk ilkelerinin, sürdürülebilir gelişmenin olmazsa olmazları arasında yer aldığına inanan firma, içinde yaşadığı topluma değer sağlamayı temel sorumluluk alanlarından biri olarak görmekte ve bu tüm ticari ilişkilerini sosyal uyumluluk ilkeleri çerçevesinde yürütmektedir. 2019 yılı sonuna kadar %30’luk bir büyümeyi amaçlayan firma, İtalya, Yunanistan, Hollanda, Fransa, Suudi Arabistan, Irak, Mısır, İran, Fas, Dubai, Oman, Libya, Cezayir, Rusya gibi birçok ülkeye ihracat yapmakta, Güney Amerika, Kuzey Avrupa ve Türki Cumhuriyetleri de hedef pazarları olarak belirtmektedir. Hamleteks Tekstil, 2019 yılının son dö-

neminde Temmuz ayında İstanbul Kids Fashion Fuarı’na ve Eylül ayında ise Almanya Köln’de düzenlenecek olan Kind und Jugend Fuarı’na katılmayı planlıyor. Firma, üstün hizmet anlayışı, yüksek üretim kapasitesi, geniş ürün yelpazesi, model, çeşit ve kaliteden ödün vermeyen ilkesi ile yükselen değer olmak için profesyonel ve modern yönetimi ile çalışmalarını devam ettireceğinin altını çiziyor.



Sektör

BEBE ÇEYİZ SARAYI MASKO’DA BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR

2019 yılında da emin adımlarla başarısını devam ettiren Bebe Çeyiz Sarayı, İstanbul Avrupa Yakası Masko şubesini açtı. Bebe Çeyiz Sarayı bu konsept mağaza ile Türkiye genelinde hizmet verdiği mağaza müşterilerine, bir bebek mağazasının nasıl olması gerektiğini gösteriyor. 1000 metrekare alana sahip mağazada çocuk park alanından, anne emzirme

kabinine, bebek emzikten, bebek odası mobilya takımına her ayrıntının düşünüldüğü konsept mağaza, Bebe Çeyiz Sarayı’na gelen mağaza müşterisinin izlemesi gereken yol ile ilgili ipuçları veriyor. ‘Bebe Çeyiz Sarayı tekstilde, araç gereç ve ihtiyaçları grubunda distribütörlüğü ve ithalatıyla birlikte 2020’de bayilerin yüzünü güldürecek.’ Bebe Çeyiz Sarayı, 1994 yılından bu yana 0-3 yaş arası bebekler için ürettiği tekstil, kozmetik, bakım, araç gereç ve oyuncakları aynı zamanda ihracat ve ithalat ile taçlandırmaya devam ediyor. Yurt içinde 900’ü aşkın bayi sayısına sahip marka yurt dışında ise 40’dan fazla Ortadoğu ve Avrupa ülkesine ihracat yapıyor. Yeni sezon koleksiyonundan bahseden Gökhan Saraç, “Tekstilde çok büyük yatırımlarımız oldu. 2020’de yolumuza hızla devam ediyoruz. Farklı kumaş ve farklı model seçimleriyle sektörü canlandıracağız.”, diyerek yeni koleksiyonlarını farklı fuarlarda da tanıtacaklarını söyledi. Bebe Çeyiz Sarayı perakende mağazalarının sayısını arttırıyor Bebe Çeyiz Sarayı, 2019 yılının ilk yarı-

40

Kasım 2019

sında perakende mağazalarının sayısını arttırma hedefine Masko mağazasının açılışıyla ulaştı. Mağazalaşma çalışmalarını sürdüreceklerini belirten Gökhan Saraç, “Perakende hizmet kalitemizi sunduğumuz nihai tüketicilerimizin 24 yıllık memnuniyetleri sonrasında daha fazla kitlenin yararlanması için bir perakende mağazamızın daha açılışını yapmayı planlıyoruz. “Tüketiciden gelecek olan talepleri ve memnuniyeti alt kanalımızla paylaştığımız ve doğru üretim, ithalat ile tüketicinin beklentisini doğru anladığımız için hata payını minimize etmek gibi bir avantajımız var,” diyerek bu avantajlarını hem üretimde hem ithalatta uyguladıklarını söylüyor.

Bebe Çeyiz Sarayı, Türkiye genelinde perakende mağazası açma çalışmalarına devam etmektedir. İlk aşamada İstanbul Avrupa ve Asya kıtasında lokasyon çalışmalarını sürdüren firma kısa zaman içinde hız kazanarak şube açılışlarını gerçekleştirmeyi hedefliyor.



ağırlık vererek 2019’da yeni bir modeli koleksiyonuna kattı. Yerli üretim koleksiyonunu %70 oranında arttırdıklarından bahseden Saraç, “Şu an 12 modelimiz Türkiye’de üretiliyor. Bunlar travel sistem pusetler, çift yönlü pusetler, baston pusetler, oyun parkları, mama sandalyeleri, ev tipi ana kucakları gibi çok geniş bir ürün yelpazesini kapsıyor. İthalatta iki yeni model var. Travel sistem ve anne yanı ile araç gereçte ve toptanda hedeflerimizi büyüterek çalışmalarımıza devam ediyoruz.”, dedi. Bebe Çeyiz Sarayı ithalat ve ihracattaki büyüme hızını, yerli üretime verdiği ağırlık ile daha da geliştiriyor. 40’tan fazla ülkeye ve 800’e yakın alt kanala ürün sunan Bebe Çeyiz Sarayı, her sene kendini geliştirerek büyüyor. Geçtiğimiz sene hedeflerini tutturan marka önümüzdeki sezon için dur durak bilmeden çalışmaya devam ediyor. Geçtiğimiz sene olduğu gibi bu sene de alt kanalına en iyi şekilde hizmet vermeye devam edecek olan Bebe Çeyiz Sarayı, yerli üretime daha çok 42

Kasım 2019

“Öngördüğümüz hedeflerimizi bir bir yakaladık” İhracatta geçtiğimiz yılın hedeflerini tutturduklarını belirten Saraç, “Tekstil, itriyat ve kozmetikten sonra araç gereçte de yerli üretimini ve ithalatını yaptığımız yüksek kalitedeki ürünlerin bayilerimize ve nihai tüketicilerimize en düşük fiyatla ulaşmasını amaçlıyoruz. Bu yıl çizgimiz öngörülen büyüme oranımızın üzerinde seyrediyor. İç piyasada geçtiğimiz yıl Avrupa pazarında beğen-

diğimiz aventedor modelini ithal etmiştik. O modelin İran’a ihracatını yaptık. İran’daki satış grafiği bizi çok memnun etti. Yani ürünü sadece ithal etmekle kalmadık aynı zamanda ihracatını da yapmış olduk. Öngördüğümüz hedeflerimizi bir bir yakaladık.”, dedi. Bebe Çeyiz Sarayı Hakkında

24 yıllık tecrübesi ve deneyimli kadrosuyla hem toptan hem perakende olarak yaklaşık 6.000m2 alanda her zaman daha iyisini yapmak için gayret sarf ediyor. İstikrarın, güvenin ve kalitenin adresi olan Bebe Çeyiz Sarayı sektörde öncü olmaya devam ediyor. Toptan ve Perakende olarak hizmet veren Bebe Çeyiz Sarayı aynı zamanda, 2018 yılında başladığı E-Ticaret yatırımlarını da sürdürüyor.



Röportaj

MATİLDA TEKSTİLDE ARADIĞINIZ NE VARSA BULMAK İÇİN Matilda markası Genel Müdürü Abdullah Canbey, ‘Piyasadaki kimliğiniz her zaman markanızdır ve biz, Matilda markamızı kaliteli ürün anlayışı ile akıllarda yer ettirmek için çalışıyoruz.’, diyerek markalaşma yolundaki kararlılığını ortaya koyuyor

Abdullah Canbey Genel Müdür

Matilda markasının kuruluş serüveni nasıl başladı? Sektörde adımızı ilk olarak 1992 yılında Canbey Tekstil olarak duyurmaya başladık. 2000 yılında ise, markalaşma çalışmalarımız doğrultusunda Matilda markasını kurduk. Matilda olarak, iç giyim ve homewear ürünlerinin hem üretimini hem de satışını gerçekleştiriyoruz. Bünyenizde yer alan ürün grupları nelerdir? Bu yolculuğa aslında ilk olarak dış giyimle başlamıştık, ancak son 5 yıldır ağırlıklı olarak 0-16 yaş aralığına uygun pijama, iç giyim ve homewear üzerine yoğunlaştık. Dört mevsim çamaşır ve iki sezon olarak da pijama üretimi gerçekleştiriyoruz. İlaveten, yurt dışında, özellikle Rusya ve Ukrayna’da, okul sezonlarında aktif bir çalışma sergiliyor, okullar için okul üniformaları üretiyoruz. İç piyasada da okul üniforması ve okul eşofmanı için üretim kolumuz bulunmakta. Bu üretim kolu tabii sadece okullarla sınırlı değil. Her sektör için üniforma, önlük tarzı kıyafetler üretebiliriz. Gelen talepler doğrultusunda, özel üretim olarak leke tutmaz veya farklı nitelikte kumaşlar kullanarak üretim gerçekleştirebiliriz. İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz? 44

Kasım 2019

İhracatta başta Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan olmak üzere Irak, İran, Ürdün, Fas, Cezayir, Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Sudan gibi çok sayıda ülke ile faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Genelde çalıştığımız bölgeler Orta Doğu bölgesi. Önümüzdeki süreçte ise, Avrupa coğrafyasına açılmayı düşünüyoruz. İspanya, İtalya ve buna benzer ülkeler ile ilgili hedeflerimiz var. Zaman zaman Yunanistan’a da ihracat yapıyoruz, bu açıdan Avrupa’nın kapısına girdiğimizi söyleyebilirim. Bir Türk firması olarak, Türkiye açısından ihracat faaliyetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye ihracatta oldukça iyi bir konumda aslına bakarsanız, ancak bu bağlamda hak edilen alınamıyor. Kalite ve fiyat oranı açısından bir dengesizlik var. Özellikle Arap coğrafyasına yapılan ihracatta, hak edilen üretimin karşılığı verilmiyor. Bunun sebebi tabii, dış ülkelerin yaşadığı iç sorunlar

olarak da düşünülebilir. Ama zamanla, bu durumun düzeleceğine ve olumlu gelişmelerin olacağına inanıyoruz. 2019 yılı sizce nasıl geçti? Önümüzdeki dönemler için hedefleriniz nelerdir? Bu yılın ilk yarısı için ne çok iyi ne de çok kötü geçti diyebilirim. Bu yorumu yaparken, yurt dışındaki gelişmeleri baz alıyorum, çünkü bu durum bizim için iç piyasanın durumundan daha bağlayıcı. İhracat yaptığımız ülkelerin bazıları, bulunduğumuz dönemde savaş, darbe gibi sorunlarla mücadele ediyor. Örneğin İran’daki ambargo uygulaması, Sudan ve Libya’da darbe oluşu, Cezayir’de yönetim değişikliği gibi… Çalıştığımız bölgelerdeki bu siyasi iktidar problemlerinden dolayı biraz sıkıntı yaşadık. Ama ilerleyen dönemde bu zorlukların aşılacağını düşünüyorum. Biz de kalitelimiz ve yenilikçi anlayışımızla piyasaya sürdüğümüz ürünlerimiz ile bu sorunların üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Diğer hedeflerimize gelirsek, kısa vadede önümüzdeki fuarlara katılmayı, Avrupa ve Afrika ülkeleri başta olmak üzere pazarlama ekibimizle ar-ge çalışmalarımızı sürdürmeyi planlıyoruz. Hedeflerimiz arasında iç piyasa da var. Yurt dışı odaklı bir marka olsak da yavaş yavaş iç piyasaya da girmeyi düşünüyoruz. Çünkü, Matilda markasını artık bilindik hale getirmemiz gerekiyor. Daha önce bu piyasada yer almayışımızın sebebi, vade olayıydı. Bunu da, kredi kartı ve toptan e-ticaret yönetimi ile aşmayı planlıyoruz. İç piyasada, toptan satış yapan firmalardan ziyade, perakende mağaza zinciri olan markaları hedefliyoruz. Aslında e-ticaret ile amacımız, tüm dünyaya hitap edebilmek… Piyasamızın tek kurtuluşu; ürün gamını geliştirmek, ihracatı arttırmak ve markalaşmak. Biz de bu adımları atmakta üzerimize düşeni yerine getiriyoruz ve getireceğiz de…



Röportaj

CANTOY AVRUPA DİZAYN VE KALİTESİNE UYUM SAĞLAYAN MARKASI BABYDOLA İLE DÜNYAYA HİTAP EDİYOR 40 yılı aşkın ticaret tecrübesi ile Avrupa’nın modern çizgisini Babydola markasında buluşturan Cantoy Firma Sahibi Yunus Emre Otman ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. 50’ye yakın uluslararası fuar ile Babydola ismiyle yaptığı üretimi ile hali hazırda 80 ülkeye ürün pazarlayabilmektedir. Babydola markasının merkezini bir pergel ucu gibi Avrupa’ya koyarak şirket genel merkezini Madrid/İspanya’da 2017 yılında açmıştır. Böylelikle tasarım ve üretim standartlarını Avrupa dizayn ve kalitesine uydurarak tüm dünyaya hitap etmek hedefine sağlam bir temel oluşturmuştur. Hedefi daima geçmişinden aldığı tecrübe ve birikimi güncel teknik ve donanımla revize ederek çok daha güzel bir gelecek hazırlamaktır.

Yunus Emre Otman Firma Sahibi

Cantoy markasının kuruluş serüveni nasıl başladı? Bugün geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Ticaret hayatına 1979 yılında başlayan Cantoy, 1996 yılından itibaren bebek çocuk giyim alanında faaliyet göstermeye devam etmektedir. Cantoy, Bursa’nın Vişne Caddesi’ndeki 2800 metrekarelik alanda, 40 çalışanıyla ve Laleli’de 5 katlı binasında sekiz çalışanı ile 700 metrekarelik alanda hizmet vermektedir. Her şeyden önce güveni ön planda tutan Cantoy, iş dünyasında adil bir ticaret anlayışı ile hareket etmektedir. Cantoy’un en önemli çalışma prensibi, üreticileri, müşterileri ve tedarikçileri ile iletişimde güvenilir, açık ve net olmaktır. Cantoy Tekstil, dünya standartlarında ürün yelpazesi ve profesyonel hizmet anlayışını samimiyet ve ciddiyetle devamlı hale getirme çabası içerisindedir. Bu zamana kadar değerlerinden asla ödün vermeyen şirket, var olduğu sürece asla bu değerlerden vazgeçmeyecektir. Bu başarısını kendi ülkesinde gerçekleştiren Cantoy Tekstil, bunu dünyada da adım adım yapmak için gayret sarf eden global bir şirkettir.2010 yılında vişne caddesine ilk adım atan şirket olma özelliğine sahip CANTOY katıldığı 46

Kasım 2019

Ürün koleksiyonlarınız hazırlanırken nasıl bir işleyiş oluyor? Tasarım sürecinde nelerden ilham alıyorsunuz? 2012 yılında başladığımız bebek giyim ve aksesuarları üretimimizi Babydola markamız ile bir dünya markası olmak adına birçok fuara katılıyoruz. Avrupa tasarım, satış ve pazarlama ofislerimiz olan MADRİD ve SALZBURG’dan yaptığımız çalışmalar ile marka geleceğimizi planlamaya gayret ediyoruz. Tasarımlarımızı Avrupa bünyesinde yaparak yenilikçi ve markamıza münhasır bir tarz oluşturma gayreti içerisindeyiz. Üretim aşamasında ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? Cantoy Tekstil, 40 yıla yaklaşan ticari geçmişinde Türkiye’de 81 il ve ilçede portföye sahiptir. Babydola markamızın üretiminin tamamı Türkiye’de yapılmaktadır. Bazı spesifik hammadde ihtiyaçlarımızı İspanya, İtalya gibi Avrupa ülkelerinden ithal etmekteyiz. Üretimimiz yeni doğan bebeklere yönelik olduğu için en önemli husus bebek sağlığıdır. Bu hususta kendimizi sürekli geliştirmekte ve organik üretim tescili için bu yıl “GOTS” belgemizi de alarak daha önce aldığımız İSO- EKOTEX ve EAC belgeleri ile tüm dünyada güvenli bir MARKA olmayı hedeflemekteyiz.

İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ürün gönderimi yapıyorsunuz? Hali hazırda 80’i aşkın ülkede ürünlerimiz satılmaktadır. 196 ülkenin tamamına markamızı ulaştırma gayreti içerisindeyiz. Türkiye’de bebek & çocuk tekstil sektörü günden güne gelişme gösteriyor. Siz bu sektörün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce önümüzdeki süreçte sektörel anlamda ne gibi değişimler/ gelişmeler olacak? Sektörün gelişimine katkıda bulunmak için neler yapmayı planlıyorsunuz? Türkiye, üretim alanında giderek artan bir kapasiteye sahip olsa da üretmek ile doğru satış- pazarlama stratejileri oluşturmak eşdeğere sahiptir. 2019 yılı bebekçocuk giyim sektörünü dünya piyasaları açısından ezber bozan, rekabetin giderek acımasızlaştığı, sadece değişimi ve gelişimi en hızlı ve en iyi yapanların hayatta kalabileceği bir sektör haline getirdi. 2019 yılı firmanız için nasıl geçti? 2020 yılında yönelik hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? Firmamız, gerek üretim gerekse satış pazarlama departmanları olarak sürekli kendini bir üst basamağa taşımaya çalışan, başarıya aç bir ekibe sahiptir. Bu sayede 2019 yılı hedeflerimize ulaşmış bulunuyoruz. 2020’de yine mevcut bulunduğumuz konumu koruyarak ve başarılarımızın, çalışmalarımızın üzerlerine yenilerini ekleyerek hedeflerimize ulaşma gayretimizi sürdüreceğiz.



Röportaj

PAMINA KIDS SADECE GÖZE DEĞİL GÖNÜLLERE DE HİTAP EDİYOR Pamina Kids yeni koleksiyonlarıyla artık sadece özel günlerde değil gündelik yaşantılarında da çocukların yanında olmaya hazırlanıyor! Firma Sahibi Ebru Özcan Şenol ile markanın bu heyecanını paylaşmanın yanı sıra markanın önemi ve sektördeki katkıları ile ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. de elbiselerimizi giyinen tüm çocuklara, kendi çocuklarıma gösterdiğim hassasiyet ile yaklaşıyorum. Ve onların konforunu ve sağlığını olumlu ve olumsuz etkileyecek her bir üretim aşamasına sonsuz özen gösteriyoruz. İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ürün gönderimi yapıyorsunuz? Hedefimiz dünya üzerindeki tüm ülkelerin çocuklarının özel günlerinin bir parçası olabilmek. Amerika, Avrupa, Rus ve Arap coğrafyasındaki birçok ülkede ürünlerimiz ilgi ile talep görmekte. Ebru Özcan Şenol

Pamina Kids Firma Sahibi

Pamina Kids markasının kuruluş serüveni nasıl başladı? Bugün geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bundan 8 sene önce her gün gerçekleşen Çorlu-İstanbul / İstanbul- Çorlu arasındaki serüvenle başladı. Babamın tekstile duyduğu inanç ve sevginin bir parçası olmak istedim ve her gün evimin bulunduğu Çorludan, iş yerimizin bulunduğu İstanbul’a geldim. Ve babamdan aldığım inancın verdiği güç ve eşimin sonsuz desteği ile 5 makinalı minik atölyemiz, bugün ayda 20 bin adede yakın kız çocuk elbisesi üretimi yapan tesise dönüştü. Üstelik elbiselerimizin her birinin üzerinde bulunan yoğun el işçilikleri ile ev hanımlarına, evlerinde de çalışma imkânı tanımaktayız. Ürünlerimizin bazıları dış üretim tesislerinde üretilse de, üstün kalite odaklı anlayışımız ve belki de bir ölçüde saplantımız yüzünden, üretilen her bir parçanın kalite kontrol ve finish işlemleri kendi bünyemizde yapılmaktadır. Müşteri48

Kasım 2019

lerimizden aldığımız olumlu geri bildirimler, bu sürecin zorluklarını ortadan kaldırdığını söyleyebilirim. Bünyenizde yer alan ürün grupları nelerdir? Ana ürün grubumuz abiye ve şık kız çocuk elbisesi üretimi. Bu elbiselerin her birine de bir aksesuar eşlik etmekte. Ama kurmuş olduğumuz yeni ekibimizle, 2019 yaz sezonunda casual kız çocuk giyimine adım atıyoruz... Artık sadece özel günlerinde değil, çocukların gündelik yaşantılarında da en sevdikleri kıyafetlerin bir Pamina ürünü olmasını istiyoruz. Üretim aşamasında ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? Ürünlerimizin yüzde yüzü Türkiye’de üretiliyor. Üretim aşamasında en önemli kriterimiz, kumaş, aksesuar seçiminin ve dikiş aşamalarının kalitesi. 2 çocuk annesi olarak, dünya üzerin-

Türkiye’de Pamina Kids ürünleri hangi şehirlerde kaç mağaza ile tüketiciyle buluşuyor? Yurtdışında mağazanız bulunuyor mu? Hemen hemen Türkiye’nin tüm şehirlerinde ürünlerimiz çocuklar ile buluşmakta. Yurt dışında Fransa, Amerika ve Rusya’da toptan satış üzerine temsilciliklerimiz de bulunuyor.



Röportaj

NK TEKSTİL ÇOCUK MODASININ PUSULASI Ülkelerin kendine özgü çeşitliliklerine geniş ürün yelpazesiyle karşılık veren NK Tekstil markasının Satış ve Pazarlama Koordinatörü Ümmet Koca ile keyifli bir röportaj yaptık…

NK Tekstil markasının kuruluş serüveni nasıl başladı? Bugün geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? NK Tekstil olarak, 2002 yılında Unsea markamızla çıktığımız yolda, ürün kalitemiz ve koleksiyonumuzla çocuk modasına yön vermekten gurur duyuyoruz. Biz Unsea’nın birinci görevi; çocuk iletişimi, yetişkin ile iletişimden ayrı kılmaksızın, onun sağlığı, mutluluğu, rahatlığı için en kaliteli ve en doğru ürünleri üretmektir. Unsea için çocuk kendi kararlarını verebilen bir birey olarak kavranmakta ve tasarımlar bireylerin beğenisine sunulmaktadır. Önceliğimiz daima ürün kalitesi ve rahatlığıdır. Ürünlerimiz, %100 pamuk ve sertifikalı, toksin olmayan bo-

50

Kasım 2019

yama ve yıkama yöntemlerini kullanarak çocuk sağlığını ön planda tutacak nitelikte üretilmektedir. Yurtiçi ve yurtdışında yüz binlerce çocuğu giydiriyor ve ebeveynlerini ürün kalitemizle mutlu etmekten büyük keyif alıyoruz. Tasarım aşamasında önem verdiğiniz konular nelerdir? Daha önce de söylediğim gibi çok geniş bir müşteri kitlemiz var. Her bölgenin sezonu, bayramı, özel günleri birbirinden farklı. Aynı sezon içerisinde farklı bölgelere çok farklı ürünler tasarlamak zorundasınız. Tüm bu çeşitliliğe uygun tasarımları yapmak ve üretimini planla-

mak ciddi bir emek istiyor. Tüm bu çeşitliliğe daha iyi cevap verebilmek için tasarım sürecimizi son 2 yılda tamamen değiştirdik. Koleksiyonumuzu müşterilerimize çok daha erken tanıtıyor, geri dönüşlerine göre koleksiyonumuzu çeşitlendiriyor ve güçlendiriyoruz. İlerleyen dönemlerde tasarım ve üretim süreçlerinde kendimizi çok daha iyi bir noktaya getirip artan beklentileri karşılamak istiyoruz. İhracat yaptığınız ülkelerden bahsedebilir misiniz? Hedefinizde yeni ülke pazarları var mı? Türkiye’nin tekstil sektöründeki konumu itibariyle bizim de ihracat yelpazemiz oldukça geniş. Panama’dan tutun da Özbekistan’a kadar neredeyse dünyanın tamamında ürünlerimizi çocuklarla buluşturuyoruz. Dünyaya ürün satabilmek herkesin harcı değil, Türkiye olarak bu konuda oldukça başarılıyız. Ürünlerimizi ihracat ettiğimiz ülke sayısını arttırmaktan çok mevcut pazarlardaki ticaret hacmimizi arttırma hedefindeyiz. Ticaretimizi katma değerli ve sürdürülebilir kılmak en büyük amacımız. Türkiye’nin sadece fason üretim yapan değil marka ve değer oluşturabilen bir ülke konumuna gelmesini hedefliyoruz.



Sektör BEST KIDS ÇOCUK MODASININ ÖNCÜ MARKASI Best Kids; 1973 yılında kurulan ve 45 yılı aşkın süredir kalitesi ve yenilikçi yaklaşımları ile tüketicisiyle buluşan bir marka olma özelliğini taşıyor. Markalaşma sürecinde kendisini ‘’Çocuk modasının Türkiye’deki öncü markası’’ olarak konumlandıran Best Kids, dünyadaki trendleri takip ederek genç ve dinamik ekibi tarafından klasik ve sıra dışı tasarımlarını modern yaşama uygun şıklık ve rahatlıkta hazırlıyor.

sik ve gündelik çocuk kıyafetlerinin modern stilini ortaya koyan Best Kids, bugün pazara farklı müşteri taleplerine göre hazırlanan koleksiyonlarını yurtdışı ve Türkiye geneline yayılmış satış noktaları aracılığı ile tüketicilerine sunuyor. Sektöründeki teknolojik yenilikleri yakından takip eden, insan eğitimine yatırımı en büyük yatırım olarak gören firma, bu anlayışla hareket ederek kalite standartlarını hep en yüksekte tutmaya çalışan bir yönetim şekliyle yoluna devam ediyor.

Çocuk giyimi sektöründe ayrıntıları kaliteli kumaşlarla buluşturarak kla-

Toptan ürün satışı ile büyük bir başarı yakalayan Best Kids, perakende

52

Kasım 2019

mağazacılıkta da aynı başarı ile yoluna devam etmekte. Çağımızın getirdiği dijitalleşme ile birlikte e-ticaret faaliyetlerine de hız katan firma, nihai tüketicisine online mağazası ile ulaşıyor. Büyüme hedeflerini gün geçtikçe arttıran Best Kids verdiği bayilikler ile de yurt içinde adını daha fazla duyurmaya hazırlanıyor.





Röportaj

LUGGI BABY BEBEK VE ÇOCUKLAR İÇİN SAĞLIK, KONFOR, ŞIKLIK BİR ARADA

Yurt içinde ve yurt dışında adı kalitesiyle anılan Luggi Baby markasının Halkla İlişkiler Uzmanı Filiz Gülen ile yaptığımız sohbette markayı daha yakından tanıma fırsatı bulduk…

Luggi Baby markasının kuruluş serüveni nasıl başladı? Bugün geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Firmamız, 2008 yılında tekstil sektöründe birçok firmanın bulunduğu Merter’de farklı markalar adı altında Girgin Ticaret olarak hizmet vermeye başlamıştır. Yeni doğan ve 0/3 yaş grubu ürün çeşitleriyle üretim, toptan ve perakende satış alanlarında faaliyetine başlayan firmamız, 2009 yılında Kadir Has AVM’de ikinci şubesini açarak kısa zamanda sektörde yerini sağlamlaştırmıştır. Sektörde yaşanan gelişimeler firmayı markalaşma yönünde adım atmaya teşvik etmiş, bununla birlikte 2015 yılında firma kendi markası olan Luggi Baby adı altında yılların tecrübe ve birikimini toparlayıp üçüncü şubesini Saray Bosna Banja Luka’da, dördüncü şubesini de Güneşli’de geleceğin yetişkinlerinin ve ailelerinin hizmetine sunmuştur. Bünyenizde yer alan ürün grupları hakkında bilgi alabilir miyiz? Luggi Baby, bünyesinde 0/3 yaş her bebek ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılayabilecek ürün grupları mevcuttur. Üretim aşamasında ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? 56

Kasım 2019

Markamızın üretiminin tüm süreçleri ülkemizde gerçekleşmektedir. Üretim aşamasına geçmeden, ürün tasarım sürecinde kriterimiz öncelikle bebek ve çocuklarımızın sağlığı, konforu ve şıklığıdır. Ürünlerimiz % 100 pamuktan üretilmektedir. Luggi Baby markasının üretim amacı anne karnındaki geleceğin umudu olan çocuklarımıza “Anne Dokunuşu”nu hissettirmektir. İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ürün gönderimi yapıyorsunuz? Luggi Baby’nin öncelikle ülkemiz insanları için yararlı olmasını istedik hedeflerimize ulaştık ve yeni hedefler belirledik. Biliyoruz ki, bayilerimiz aracılığı ile ürünlerimiz yurtdışında birçok ülke tüketicisine ulaşmaktadır. Son dönmelerde katılmış olduğumuz fuarlar ve diğer faaliyetlerimiz de yurt dışı pazarın markamıza olan ihtiyacını görmekteyiz ve bu konu ile ilgili çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Yurtdışındaki bayilerimiz ile birlikte adımlarımızı hızlandırıp, yurtdışı pazarındaki payımızı artırmayı hedeflemekteyiz. Türkiye’de Luggi Baby ürünleri hangi şehirlerde kaç mağaza ile tüketiciyle buluşuyor? Yurtdışında mağazanız bulunuyor mu?

Markamız öncelikle İstanbul’daki Merter, Bahçelievler, Güneşli mağazalarında, Saray Bosna Banja Luka mağazamızda, E bebek, Joker, Babymall, Botti gibi zincir mağazalarda yerini almıştır ve tüketicimize ulaşmaktadır. 2019 yılı sizin için nasıl geçti? 2020 yılına yönelik hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? Hepimizin bildiği gibi geçtiğimiz birkaç sene gibi 2019 yılı da siyasi ve ekonomik yönden ülkemiz adına pek olumlu geçmemiştir. Ama görülebilir ki bu tüm dünya için global bir kriz haline gelmiştir. Bu süreçlerin kısa sürede atlatılacağı inancı içerisindeyiz. 2019 yılı sektörümüz için sıkıntılı ve zor bir yıl olsa da Türkiye doğum oranı AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında iki katı seviyelerindedir. Yani ülkemizde her yıl yaklaşık 1.250.000 bebek doğmaktadır. Orta Asya, Arap ve Balkan ülkelerinde de doğum oranları yüksektir. Bu analiz ile anlaşılıyor ki sektöre her zaman ihtiyaç duyulmaktadır. Bu dalgalanmalar ve krizler bazen sektör firmalarının kendini sorgulamasına neden olacağından firmalar için belki de bir sıçrayış olacaktır. Bu nedenle 2020 yılına çok umutlu olarak bakmakta fayda olduğunu düşünüyorum ”Birlikte üretip birlikte kazanmak dileğiyle”



Röportaj

BIYO KIDS YERLİ ÜRETİMDEN ARAP ÜLKELERİ’NE, BALKANLAR’A VE AVRUPA’YA UZANAN BİR YOLCULUK Sektördeki ilk adımlarından itibaren tüm dünyaya uzanan maratonunda koşar adımlarla ilerleyen Biyo Kids markasının başarı hikayesini, gençlere ışık tutabilecek sektör tecrübesiyle Firma Sahibi İbrahim Kara’dan dinledik…

İbrahim Kara Firma Sahibi

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Biyo Kids markasındaki pozisyonunuzdan ve markanın hikâyesinden kısaca bahseder misiniz? Isparta Yalvaç Kırkbaş köyünde doğdum. Ben altı yaşındayken ailemle birlikte İstanbul’a geldik. Dört kardeşiz. Bugüne dek babamız ile birlikte farklı sektörlerde işler yaptık. 1990 senesinde iç giyim satış ve imalatı yapmaya başladık. Birkaç yıl fason üretim yaptık. Piyasayı tanıdıktan ve işi de öğrendikten sonra Avrupa’daki süper marketlerin siparişlerini yapmaya başladık. 2005’te tamamen kendi markamız olan Biyo Kids ile iç piyasa ve yurt dışına yönelik pazar arayışına girdik. Eski ihracat tecrübemiz ile bu yolda ciddi bir ilerleme kaydettik. Bu tecrübemizi ve kaliteli hizmet anlayışımızı ürünlerimize de yansıttık. Bugün yaklaşık 42 ülkede ürünlerimiz satılıyor. İleride bayilikler vererek çalışmalarımızı sürdürmeyi planlıyoruz. Bünyenizde yer alan ürün grupları nelerdir? Şu an, bay- bayan- çocuk çamaşırı üretimi yapmaktayız. Merkezimiz İstanbul’da bulunuyor. Yine İstanbul’daki imalatımızın yanı sıra Bartın’da da bir fabrikamız mevcut. İmalat tarafımızla kardeşim Osman Bey ilgileniyor, ben de satış ve pazarlama kolunu yönetiyorum. Hiçbir noktada kaliteden taviz vermeden güç birliği ile markamızı ileriye taşımayı hedefliyoruz. 58

Kasım 2019

Ürün koleksiyonlarınız hazırlanırken nasıl bir işleyiş oluyor? Tasarım ve üretim süreçlerinde nelere dikkat ediyorsunuz? Ürünlerimizi nihai tüketiciye ulaştırmanın her aşamasında ürünün kalitesine ilaveten kullanışlı olmasına ve aynı zamanda tasarımına da çok özen gösteriyoruz. Ve bununla doğru orantılı olacak ki, ürünlerimiz müşterilerimiz tarafından beğeniliyor ve tercih ediliyor. Bu durum da bizim için oldukça memnun edici. Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? Ürünlerimizin tamamını Türkiye’de üretiyoruz. Satışlarımızın ise ortalama yüzde doksanını yurt dışı yurt dışı ülkelerine yapıyoruz. Ağırlıklı olarak ihracat yaptığımız ülkeler arasında Arap ülkelerinin tamamı, Rusya, Ukrayna, Yunanistan, Almanya, Afrika ile Balkan ülkeleri yani Bulgaristan, Hırvatistan ve Sırbistan yer alıyor. Türkiye’de Biyo Kids ürünleri hangi şehirlerde kaç mağaza ile tüketiciyle buluşuyor? Yurtdışında mağazanız bulunuyor mu? Türkiye’de ise biri Güneydoğu, ikisi Akdeniz bölgesinde olmak üzere zincir mağazaları bulunan üç firmaya ürün satışı gerçekleştiriyoruz. Yurt dışında da ülke ve şehir bayiliklerimiz bulunuyor.

2019 yılı firmanız için nasıl geçti? 2020 yılında yönelik hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? 2019 yılı bizim için oldukça başarılı geçiyor. Bu yıl hem ürün çeşitliliğimizi arttırdık hem de pazarımızı genişlettik. Düşündüğümüz ve hedeflediğimiz ciroya da ulaştık. 2020 yılı için de yeni projelerimiz bulunuyor. Bu projeleri hayata geçirmek için heyecanla ve azimle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gerek imalatta gerekse mağazamızda bize yol arkadaşlığı yapan çok başarılı bir çalışma ekibimiz var. Müşterilerimizi de seçerek çalışıyoruz. Böylelikle, markamızın huzurundan taviz vermiyor, işimize dört elle sarılıyor ve markamızı bir aile gibi benimseyerek, kalitemiz, değerlerimiz doğrultusunda hizmet vermeye devam ediyoruz ve edeceğiz de... Biyo Kids, Yeşildirek’te yenilediği mağazası ile markalaşma yolundaki çalışmalarını hızla sürdürüyor ve prestijine ivme kazandırmaya devam ediyor.



Röportaj

JOJOMAMA 2020’DE YURT DIŞINDAKİ İLK MAĞAZASINI AÇMAYI HEDEFLİYOR Bursa’nın bilindik toptancılarından olan JOJOMAMA Firma ortağı Cemal Köp ile markanın gelecek hedeflerine yönelik keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. bumuz bulunmuyor. Burada, 1-14 yaş arası kız- erkek çocuk dış giyim ürünlerinin satışını gerçekleştiriyoruz.

Cemal Köp

Firma Ortağı

JOJOMAMA firmasını kısaca tanıyabilir miyiz? JOJOMAMA, 2011 yılının Nisan ayında Bursa Vişne Caddesi’nde benim de aralarına dahil olduğum üç ortakla yola çıkan bir firma. Şuan ise yoluna Kadir Güzelvardar ve benimle devam ediyor. Ana merkezimizdeki toptan satışlarımızı firmamızı kurduğumuz Bursa Vişne Caddesi’nde 1100 metrekarelik bir alanda gerçekleştiriyoruz. İstanbul Laleli’de de bir mağazamız bulunuyor. Sadece toptan ürün satışı gerçekleştirmekteyiz ve yaklaşık 120 markanın ürünlerinin satışını yapıyoruz. Bünyenizde bulundurduğunuz ürün grupları hakkında bilgi alabilir miyiz? Bursa’daki mağazamızda 0-14 yaş grubuna yönelik ürünlerin satışını gerçekleştiriyoruz. Burada yeni doğan gruplarına uygun zıbın, iç giyim, bebek bakım araç & gereçlerinin tümünün satışını gerçekleştirmekteyiz. Laleli’de yeni doğan gru-

60

Kasım 2019

Satışını gerçekleştirdiğiniz ürünleri seçerken dikkate aldığınız kriterler neler? Ürün seçimi yaparken öncelikle müşteri portföyümüzü baz alıyoruz. Sonrasında ise sezonun hangi müşteri bölgesinde yoğunlaşacağını göz önünde bulunduruyoruz. Örneğin birinci ve dördüncü ay arası daha çok Arap ülkelerine satış yaptığımız için, onların taleplerine ve ilgilerine uygun ürün almaya çalışıyoruz. Yedinci ay ise, kış sezonu, daha çok Rusya bölgesine göre ürün seçiyoruz. Bu bağlamda sezonluk çalıştığımızı söyleyebilirim. 2020 yılında katılmayı planladığınız fuarlar hangileri? Düzenlenen fuarlardan beklediğiniz faydaları nasıl özetlersiniz? JOJOMAMA olarak yedi sene boyunca İstanbul’da düzenlenen bebek- çocuk fuarına katıldık. Bu sezon itibariyle de Bursa’da düzenlenen fuarda yer aldık. 2020 yılında herhangi bir fuara katılmayı düşünmüyoruz açıkçası. Çünkü fuarlar ile belli bir süre başarıyı yakalıyoruz ama bir süreklilik elde edemiyoruz. İyi müşteriler ile bir defa buluşuyoruz ancak bu müşteriler ikinci ticaretini imalatçı firma ile yapıyor. Tabii, bu çok normal bir durum. Ben de olsam aracıyla çalışmak istemem. Ancak bu sebepten dolayı, fuarların toptancı ayağının çok faydalı olmadığını düşünüyorum.

2020 yılına yönelik hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? En öncelikli hedefimizin mevcut durumumuzu korumak olduğunu söyleyebilirim. Sonrasında ise 2019 yılında yaşadığımız zorlukları olmamış kabul ederek, “yeni sene yeni umut” sloganıyla 2020’ye daha objektif ve renkli bir bakış açısıyla yaklaşıyoruz. JOJOMAMA olarak 2020 ile alakalı, belki bir yurt dışı sürprizi yapabiliriz. Görüşmelerimiz devam ediyor ve bir yurt dışı partnerimiz var. Şuan için kendi ismimizle yurt dışında da bir toptan mağaza açma hedefimiz bulunuyor.



Röportaj

İMAJ BEBE İMAJTIME MARKASI İLE DÜNYAYA ÖNCÜLÜK EDEN FİRMALARDAN BİRİ OLMANIN HİKAYESİYLE HER ÜLKE AYRI BİR HEDEF Bebek giyim, bebek araç-gereç grupları ve çocuk giyim üzerine üretim ve satış gerçekleştiren İmaj Bebe markasının başarı hikayesini ve gelecek hedeflerini Marka Genel Müdürü Uğur Emre Okumuş’tan dinledik…

Uğur Emre Okumuş İmaj Bebe Genel Müdürü

İmaj Bebe markasının kuruluş serüveni nasıl başladı? Bugün geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? İmaj Bebe 2000’li yılların başında sayın Kürşat Doğan tarafından kurulmuştur. Bebek giyim sektörü başta olmak üzere bebek araç gereç ve çocuk giyimde perakende firmaların tedarik ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayarak günümüze büyüyerek gelmiştir. Bu süreçte kendi üretim tesisini de kuran İmaj Bebe, İmajTime markası ile hem Türkiye’de hem de dünyada bebek giyimde öncü firmalardan biri olmuştur. İmaj Bebe firmasının üretim tesisi Bursa’dadır. Bursa ve Ankara’da toplam 2 adet toptan satış mağazası vardır ve ayrıca imajbebe.com üzerinden toptan satışlarını müşterilere yine en iyi hizmeti vererek gerçekleştirmektedir. Üretim aşamasında ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? Üretim aşamasında bebek cildine zarar verebilecek hiçbir hammaddeyi satın almadan, en kaliteli ve Ecotex sertifikalı kumaşları, baskıları kullanarak üretim yapmaya aşırı dikkat ediyoruz. Zaten başarılarımızdan birinin de bu hassasiyetimiz olduğunu söyleyebilirim. İmajTime ürünlerinin tamamı yerli üretimdir. 62

Kasım 2019

İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ürün gönderimi yapıyorsunuz? Hedefimiz dünyanın her yerinde olmaktır. Şuanda Ortadoğu, Avrupa ve Rusya ağırlıklı olmak üzere dünyanın birçok yerine ihracatımız mevcuttur. Her ülke bizim için ayrı bir hedef niteliğinde.

Türkiye’de bebek & çocuk tekstil sektörü günden güne gelişme gösteriyor. Siz bu sektörün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce önümüzdeki süreçte sektörel anlamda ne gibi değişimler/ gelişmeler olacak? Sektörün gelişimine katkıda bulunmak için neler yapmayı planlıyorsunuz?

Kendinizi sektör içinde nerede görüyorsunuz? Firmanızın sektörde güçlü olduğu ve sizi rekabette öne çıkaran yanlarınız nelerdir? İmaj Bebe’yi sektörün liderlerinden biri olarak görüyorum. Bunu çok net bir şekilde söyleyebilirim çünkü taklit ediliyoruz, izleniyoruz ve başarılı işlere imza atıyoruz. Bizi öne çıkaran başlıca özellikler hizmetimiz, ürünlerimiz, tasarımlarımız, kalitemiz ve fiyatımız diye sıralayabilirim.

Türkiye’de bebek&çocuk tekstilin gelişme gösterdiği kesin, biz Türkiye’nin dünyada bebek ve çocuk giyimin kalbi olacağına inanıyoruz. Özellikle Bursa şehri bunun için en güçlü aday. Sektörel anlamda teknolojik ve sanayi gelişmeleri yakından takip edip gerekli yatırımları yapıyoruz. Üretim kapasitemizi her geçen yıl arttırarak sektörün gelişimine katkıda bulunmayı düşünüyoruz diyebilirim.



Sektör

FREESURE BEBEKLERİN MODA REHBERİ

Sinderella Bebe Aksesuarları, seksenli yıllarda bir annenin hobi niteliğinde bir çalışmasıyla ve kısıtlı üretim kapasitesi ile üretimine başlamıştır. 1992 yılında kurulan ilk atölyesi 1994 yılında değiştirilerek daha da büyümüş ve bugün teknolojik imkanları ile artan üretim kapasitesi ve kalitesiyle bebek patiği üretimini Türkiye’de gerçekleştiren, tamamıyla yerli, sektöre yenilikçi anlayış getiren öncü bir firma olmuştur. Aile şirketi olan Sinderella Bebe Aksesuarları, Bebek Ayakkabılarının da modası olması gerektiği bilinci ile katıldığı fuarlarda yaz ve kış koleksiyonlarını sergileyerek üretimine devam etmektedir. Firmamız kuruluşundan itibaren SİNDERELLA BEBE, FREE BABY markalarıyla tanınmış,

64

Kasım 2019

2009 yılından itibaren de FREESURE firmanın tescili markası olmuştur. Freesure Bebek Ayakkabıları bebeklerin de bir modası olduğunun farkındalığını oluştururken rahatsızlığını dile getiremeyen en kıymetli varlıkların sağlığını düşünerek , zararlı hiçbir materyali kullanmadan üretim yapmayı vazgeçilemez bir prensip olarak kabul etmiştir. Bebek ayak anatomisine, konforuna ve şıklığına uygun üretilen modelleri yaz ve kış koleksiyonlarıyla ,yürüme öncesi, 0 - 12 ay arası bebeklerin ayak ölçülerini dikkate alarak 4 farklı numara ile sunmaktadır. Yürümeye başlama macerasının sağlıklı ve gelecekte başarıya koşan büyük adımların şahidi olarak rahatsızlığını dile getiremeyen bebeklerin ayağının konforu olmak en temel misyonudur. Mutlak müşteri memnuniyeti ilkesi ile üretimine modern teknolojiler ile devam eden firma Türkiye’de üretim yaparken dünyanın birçok ülkesindeki bayileri ile minik ayaklara ulaşmaktadır.



Sektör

BABY MIO YILLARIN TECRÜBESİ DÜNYA PAZARININ TRENDLERİNİ SUNUYOR

1978 yılında triko üretim ve toptan satış yapmak amacı ile kurulan firma, tecrübesi ile triko-tekstil sektöründeki başarılı vizyonunu günümüze kadar taşımayı başardı. Değişen sektör ve piyasa şartlarına kurumsal kimliğini koruyarak adapte olma başarısını gösteren şirket birçok konuda kendini yeniledi ve standartlarını devamlı yükseltti. Danışan Tekstil, triko pazarında, derin tecrübesi ile pazarın trendini birleştirerek kendisini piyasada üst noktalara taşımayı başardı. Ülkemiz ekonomisine yüksek miktarlarda katma değer sağlayan firma, kurumsal kimliğini tüm dünyaya kabul ettirmiş birçok firma ile üretim-pazarlama konusunda başarıyla işbirliği kurarak çalışmalarını sürdürüyor. Söz konusu pazar 66

Kasım 2019

içerisinde yine birçok kurumsal firma ile dolaylı olarak üretim yaparak ülkemize ve sektöre katkıda bulunmaya devam ediyor. Danışan Tekstil, dokuma ve örme gruplarına ait ürünleri itina ile üretmekle beraber, gününde teslimat konusunda da bir hayli iddialı. Amacı kaliteli üretim beraberinde, en iyi maliyet ve fiyatla tecrübelerini birleştirerek en üst noktada müşteri memnuniyetine ulaşmak, bunlara ek olarak uluslararası tescilli kendi markası olan Baby Mio ile koleksiyonlar hazırlayıp iç piyasa satışı ve ihracat yapmak. Danışan Tekstil derin tecrübesini günümüzün gelişen teknolojileri ile bütünleştirerek sektör içerisinde daha ileriye, değerli müşterileriyle birlikte yürüyecek ve daha da büyüyecek.



Röportaj

ADANA’DAN BURSA’YA UZANAN BAŞARI ÖYKÜSÜYLE WİNİMO Rekor Tekstil’in ürün çeşitliliği ve tecrübeli ekibi ile kalitesinden çokça söz ettiren Winimo markasının Satış Sorumlusu Şehmuz Gök ile gelecek hedefleri ve sektör üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Winimo markasındaki pozisyonunuzdan bahseder misiniz? Böyle bir röportajda bizi değerli okuyucularınızla buluşturduğunuz için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Ben Şehmuz GÖK yedi kardeşten oluşan Adana merkezli bir aile şirketimizin satış sorumlusuyum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Bursa’da bulunan toptan satış şubesini yönetiyorum. Winimo markasının kuruluş serüveni nasıl başladı? Bugün geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bugün WİNİMO markası altında faaliyetlerini sürdüren işletmemiz, faaliyetlerine 2000 yılında mont imalatı ile başlamıştır. 2008 yılına kadar çok çeşitli markalara fason üretimini devam ettirmiştir. Sonraki yıllarda yapılan yatırımlar ile çocuk giyim sektörüne girmiştir. Günümüzde çocuk giyim sektöründe en önemli ticari aktörlerden biri olan firmamız, çocuk montu, çocuk takımları ve çocuk eşofman grubu üretimine devam etmektedir. İşletmemizin üretim ve satış kapasitesi ile ilgili bazı bilgileri paylaşmak isterim; • İmalat alanı: 2500 metrekare • Aktif Çalışan:100 kişi • 500.000 çocuk alt grup (yıllık kapasite) • 100.000 çocuk takım (yıllık kapasite) • 10.000 mont (yıllık kapasite) • 20.000 yelek (yıllık kapasite) Bünyenizde yer alan ürün grupları nelerdir? Bünyemizde üretim kapasitemizin 68

Kasım 2019

büyük bir bölümünü çocuk alt eşofman, aylık ve 2-5 yaş arası çocuk takımları oluşturmaktadır. Bununla birlikte çocuk ve orta yaş bireyler için mont, sweat ve t-shirt üretimlerimiz de mevcuttur. Ürün koleksiyonlarınız hazırlanırken nasıl bir işleyiş oluyor? Tasarım sürecinde nelerden ilham alıyorsunuz? Ürün çeşitlerimiz profesyonel ve tecrübeli bir ekip tarafından ekip çalışması çerçevesinde oluşmaktadır. Birinci aşamasını ürün kumaş kalitesi oluşturmaktadır. Ürünlerimiz standartlara uygun olarak üretilen tamamen sağlıklı kumaşlar kullanılarak hazırlanmaktadır. İkinci aşama model çalışma oluşturmaktadır. Hazırlanan modellerimiz sonraki aşamalarda seri üretime geçerek hazırlanma serüvenini devam ettirmektedir. Son olarak, ürünlerimiz özenle ütü ve paket yapılarak değerli müşterilerimize ulaştırılmak üzere Bursa toptan satış şubemize ulaşmaktadır. Üretim aşamasında ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? En önemli faktör sağlık oluşturmaktadır. Kullandığımız ham madde tamamen sağlıklı ve çocuklarımıza uygun üretilmektedir. Bununla birlikte ürünlerimizin tamamı kendi bünyemizde ve %100 yerli olarak üretilmektedir. İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ürün gönderimi yapıyorsunuz? İhracata yönelik çalışmalarımızda özellikle 2017 yılından bu yana yaptığımız

yatırımlarla Rusya-Ukrayna-KırgızistanAzerbaycan-Irak-Libya ile birlikte daha birçok ülkeye ürünlerimiz ulaşmış durumdadır. Yeni Pazar arayışlarımız devam etmekte. Yeni müşterilerimizin talepleri doğrultusunda 2020 yılı yeni yatırım planlarımız mevcuttur. 2019 yılı sizin için nasıl geçti? 2020 yılında yönelik hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir? Şu ana kadar 2019 yılında beklentilerimizin altında kaldığımızı düşünmekteyim. Yapılan cirolar potansiyelimizin biraz altında kalmıştır. Dolar kurundaki dalgalanmalarında bu daralmada etkili olduğunu düşünüyorum. 2020 yılı için yeni hedefler ve yeni yatırımlar Bursa ili dışında İstanbul ilinde de müşterilerimizle buluşma arzusundayız. WİNİMO’yu bütün dünya çocuklarının markası yapma yönünde hedefimize kararlı adımlarla yürüyoruz.



Röportaj

ÖZGÜN KİMLİĞİYLE TÜRKİYE’NİN ARANILAN MARKASI Dünyanın birçok ülkesinde aranılan bir marka olan Breeze Girls and Boys’u, İstanbul Güngören’deki fabrikasında ziyaret ettik, markanın kurucusu ve genel müdürü Saadet Taş ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Saadet Taş

Breeze Girls and Boys Genel Müdürü

Breeze markası hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Firmamız Öz-Riga Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak Mayıs 1996 yılında kurulan 22 yıllık tecrübe ve birikimi ile çocuk tekstil konfeksiyon alanında ArGe, tasarım, üretim, pazarlama ve satış birimleri ile Türkiye’nin öncü firmalarından biridir. Breeze Girls ve Boys markası ile dünya pazarında önemli bir yere sahip olan firmamız, 7000 m2 kapalı üretim kapasitesi ve 300 uzman personeli ile tekstil sektöründe her sezon daha yenilikçi ürünlerle modayı ve son trendleri takip edip, 0-12 yaş aralığı çocuk ve bebeklere yönelik ailelerin günlük kullanımlar için tercih edebileceği şık ve kaliteli ürünlerini zincir perakende mağazaları ile bayii ve distribütörlerine ulaştırarak müşteri memnuniyetini ön planda tutmaktadır. Markanın kuruluşundan bugüne kadarki ilerleyiş sürecini nasıl değerlendirirsiniz? Bugün hali hazırda Türkiye içerisinde kendimize ait toplam 24 tane perakende mağazamız var. Tabii ki bir markayı ortaya çıkarmak, geliştirmek ve iyi bir prestije ulaştırmak çok kolay olmuyor. Özverili bir çalışma ile sistemli ve sabırlı ilerlemeniz gerekiyor. Biz de tam olarak bunu yaptık. Yaklaşık 25 yıldır bu piyasanın içerisindeyiz ve bu sü70

Kasım 2019

reçte merdivenleri çıkarken yeri geldi hızlı bir ilerleme kaydettik, yeri geldi durduk ve dinlendik. Bugün geçmişe baktığımda diyebilirim ki; evet bir markayı doğru şekilde yönetebilmek zor bir iş. Ama aldığımız geri bildirimler bizim açımızdan o kadar memnun edici ki, geçmişte yaşadığımız tüm zorluklara değiyor. Yurt içindeki ve yurt dışındaki müşterilerimizden, ürünlerimizi satan firmalardan ve nihai tüketicilerden aldığımız dönüşler hep olumlu. Duymak istediklerimizi duyuyoruz, markamızı sevdiklerini söylüyorlar. Ve bunun değeri de inanın paha biçilemez. Ürün koleksiyonlarınız hazırlanırken nasıl bir işleyiş oluyor? Tasarım sürecinde nelerden ilham alıyorsunuz? Markamız içerisinde yetenekli bir tasarım ekibimiz bulunuyor. Sezonda ortalama 1500 adet koleksiyon oluşturuyoruz. En başta piyasadaki güncel gelişmeleri takip ediyoruz ve bu gelişmelerin üzerine biz Breeze olarak ne katabiliriz sorusu üzerinde düşünüyoruz. Tasarım ekibimiz, modelhane ekibimiz ve tasarımda katkısı bulunabilecek tüm ekip arkadaşlarımız bir araya geliyor ve yeni fikirler hakkındaki görüşlerini bildiriyor. Biz de bu şekilde yeni koleksiyonlarımızı oluşturuyoruz. Bir de tasarım tarafının müşteri ayağı var. Müşterilerin istek ve ihtiyaçları da bizim için büyük bir öneme sahip. Onların görüşleri de tasarımlarımız konusunda bize ışık tutuyor. Kısaca müşteri talepleri doğrultusunda da ortaya çıkardığımız bir model koleksiyonumuz olduğunu söyleyebiliriz. Ama tabii şöyle de bir durum var, hiçbir şekilde piyasada bulunan bir ürünün aynısını yapmıyoruz. Mutlaka kendi özgün çizgimiz doğrultusunda farklılaştırmalar yapıyoruz. Zaten piyasadaki aynı ürünü yapmak bir

hatadır. Bu ne satıcıyı ne de alıcıyı memnun eder. Dolayısıyla beğeniyi ve kaliteyi sürdürmek için kendi çizginizin olması şart. Üretim aşamasında ne gibi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Ürünlerinizin yüzde kaçı Türkiye’de üretiliyor? Ürünlerimizin tamamı %100 yerli olarak üretiliyor. Üretimimizin tüm süreçleri fabrikamızda gerçekleşiyor. Üretim aşamasının kesim, dikiş, baskı, nakış gibi tüm aşamalarında mutlak kontrol sağlıyoruz. Çünkü bizim için kaliteli ürün ortaya çıkarmak büyük önem taşıyor. İhracat çalışmalarınız ve hedefleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Hangi ülkelere ürün gönderimi yapıyorsunuz? Talepte bulunan tüm dünya ülkelerine ürün gönderimi yapıyoruz. Şuan hali hazırda neredeyse tüm Balkan ülkeleri ile çalışıyoruz zaten. Ağırlıklı olarak iş yaptığımız ülkeler arasında Rusya, Ukrayna, Romanya, Slovenya, Sırbistan, Kosova, Bulgaristan, Macaristan, Bosna, Arnavutluk, İran, Irak, Arabistan, Fas, Tunus yer alıyor. Çoğu zaman bu ülkelerdeki firmalar internet kanalıyla veya ürün satışımızın yapıldığı mağazalar aracılığıyla bize kendileri ulaşıyor ve ürün talebinde bulunuyorlar. Eklemek istedikleriniz var mıdır? Breeze markası olarak üretimimizi aynı standart ve kalitede sürdürmeye devam edeceğiz. Tasarımlarımızda özgün çizgimizden hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz. Bulunduğumuz konumu koruyarak, ileriki süreçlerde adımızı çok daha fazla duyuracağımıza inanıyorum.



About us

VİŞNE BEBE PROVIDES ADDED VALUE TO NATIONAL ECONOMY IN WHOLESALE Fatihim Textile Company was established in 1987. The company manufactures and sells baby and children’s clothing for 0-16 age group. Today, Fatihim Textile exports its products to more than 40 countries worldwide. Fatihim Tekstil gives importance to all health elements and quality standards in production and draws an active profile not only in Turkey but also abroad. Exporting to more than 40 countries in the world, Fatihim Textile provides added value to both the national economy and the sector. Fatihim Textile draws a strong profile in both production and wholesale Fatihim Tekstil A.Ş., which has always expressed that there was a need for continuity in the creation of a brand at every opportunity, Vice Chairman of the Board of Directors İsmail Çolak stated that they would benefit from Vişne Bebe brand and they are in every aspect to support branding and they would be on the agenda with the aim of moving the brand forward.

VİŞNE BEBE TOPTAN SATIŞTA ÜLKE EKONOMİSİNE KATMA DEĞER SAĞLIYOR Fatihim Tekstil şirketi 1987 yılında faaliyete başlamıştır. Şirket, 0-16 yaş arası bebek ve çocuk giysileri imalatı ve toptan satışı yapmaktadır. Bugün Fatihim Tekstil, ürünlerini dünya çapında 40’dan fazla ülkeye ihraç etmektedir. Üretimde tüm sağlık unsurlarına ve kalite standartlarına önem veren Fatihim Tekstil sadece yurt içinde değil, yurt dışında da aktif bir profil çiziyor. Dünyadaki 40’dan fazla ülkeye ihracat yapan Fatihim Tekstil hem ülke ekonomisine hem de sektöre katma değer sağlıyor. Fatihim Tekstil hem üretim hem toptanda güçlü bir profil çiziyor Marka oluşturmanın süreklilik istediğini her fırsatta dile getiren Fatihim Tekstil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Çolak, Vişne Bebe markasına fayda sağlayacak ve markalaşmayı destekleyici her mecrada yer aldıklarını, markayı daha ileriye taşımak adına sürekli yeniliklerle gündemde olacaklarını belirtti.

www.visnebebe.com 72

Kasım 2019



Makale

E-POSTA TANITIMLARINDA YENİ TRENDLER

Dr. Öğr. Üyesi Zeki Yüksekbilgili

E-posta ile tanıtım hala pazarlamacıların en etkin silahlarından biri, zira birçok pazarlama profesyoneli hala e-posta ile yapılan pazarlama aktivitelerinin yatırım geri dönüşlerinin diğerleri alternatifler ile karşılaştırılamayacak kadar çok yüksek olduğunu söylüyorlar . Hala birçok farklı araştırma, kullanıcıların neredeyse %60’ının kararlarının pazarlama e-postaları ile şekillendiğini söylüyor. Teknoloji ve tercihlerdeki değişimlere paralel olarak da, kullanıcıların tercihlerini etkileyen e-postaların özellikle tasarımlarında önemli değişimler meydana geliyor. İşte bu değişimleri aşağıda size sıralamaya çalıştım; - Kişiselleştirme her zamankinden

daha fazla önem kazanıyor, Adobe’nin araştırmasına göre e-posta listelerinden çıkan müşterilerin %33’ü kendilerine uygun olmayan ürünler ile ilgili bilgi içeren e-posta aldıklarını söylüyorlar, - E-postaların gövde metinlerinde büyük resimlerin kullanılması kullanıcının e-postalara daha fazla ilgi göstermesine sebep oluyor, - E-postalarda video bulunması kullanıcılar daha fazla cezbediyor, Hubspot’un araştırmasına göre kullanıcıların % 54’ü e-postalarda video görmekten hoşlanıyor, - E-posta konu satırında bir emoji kullanan markaların %56’sı, kullanmadıkları zamandan daha yüksek bir açılma orana sahip olduklarını söylüyor , - Hover effektleri (Mouse ile üzerine gelindiğinde değişen resimler) olan e-postalar diğerlerine göre daha faz-

la tıklanma oranlarına sahipler, - Son dönemde özellikle güncel e-posta servisleri tarafından sunulan + düğmesi, gittikçe daha fazla pazarlamacı tarafından tercih ediliyor , bu düğme ile daha fazla detaylı bilgi almak isteyen kullanıcının hemen bilgiye ulaşmasını sağlıyor, - E-postalar içerisinde özellikle hareketli imajlar ve videolar gösterebilmek için animasyonlu GIF’lerin kullanımı artıyor. Günümüzde pazarlamacıların % 80’i pazarlama bütçelerinin %20’sini e-posta ile tanıtım için harcıyorlar . Dolayısıyla bu aracın avantajları tartışılamaz. İşte bu aşamada sorulması gereken soru şu; “Biz e-posta tanıtım kampanyalarını hazırlarken bu trendlere ne kadar uyumlu e-postalar kullanıyoruz?”

https://hackernoon.com/6-email-marketing-trends-to-grow-your-business-in-2019-38c0df894030 https://theblog.adobe.com/love-email-but-spreading-the-love-other-channels/ https://blog.hubspot.com/marketing/video-marketing-statistics?__hstc=194965746.5fe6b7a1a802994f5de0cff5e01cdaa2.1542223599992.1546460017276.1547577865169.7&__hssc=19496 5746.2.1547577865169&__hsfp=3606694521#sm.0000h4rgwfoa1fouwqm23llpma557 https://useinbox.com/tr/2019-icin-e-posta-pazarlama-istatistik-listesi/ https://www.relateddigital.com/e-mail-design-trends-2019-2020 https://resources.emailmonks.com/infographics/email-design-trends-2019.html

74

Kasım 2019



Sektör

ÇINARLAR AMBALAJ GENİŞ ÜRÜN GAMI İLE TEKSTİLDEN KOZMETİĞE KADAR HER SEKTÖRE HİTAP EDEN BİR MARKA Çınarlar Ambalaj, ilke olarak üstün kalitede ürünleri rekabetçi fiyatlarla sunmayı benimseyen bir marka olma özelliğini taşımaktadır. Üretim altyapısı firma müşterilerine en kaliteli ürünleri üretmek için son teknoloji üretim ekipmanları kullanılarak oluşturulmuştur. Günümüzde kaliteli ürünlerin yanı sıra hız ve servis kalitesinin de çok önemli olduğunun bilincinde olan firma, bu yüzden standart termin süreleri dahilinde teslimatları gerçekleştirmek konusunda titizlik göstermektedir. Ürettiği her ürün birbirinden farklı olmasına rağmen, firmanın tüm ürünlerine yaklaşımı aynı temel prensipler eksenindedir. 18 yıldır sektörde hizmet veren Çınarlar Ambalaj’ın sahibi Nuh Temel, başarının sırrını şöyle özetliyor: “Tüketiciye güven vermek, alternatifler sunabilmek firmaya devamlılığı sağlar. Biz bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Kaliteyi uygun fiyat ile buluşturup müşterilerimizin yüzünü güldürüyoruz.”

“Ürününüzü Kişiselleştirin” Çınarlar Ambalaj sayesinde, çok çeşitli model, renk ve aksesuar seçenekleri ile ürünlerin kişiselleştirebilme imkanı bulunmaktadır. Firma, plastik, nonnowen, ham beze kadar birbirinden farklı malzeme seçenekleri, her bütçeye uygun ürünü bünyesinde barındırmaktadır. Müşterilere sadece, uygun rengi, aksesuarı ve baskı yöntemini belirlemek kalır. Konusunda tecrübeli personeli ile firma, müşterilerini en doğru seçime yönlendirebilmek için çaba sarf etmektedir. “Değişken Sipariş Miktarları” Çınarlar Ambalaj, 1000 adetten 10.000 adede kadar değişen sipariş miktarları için değişken fiyatlar uygulamaktadır. Böylelikle müşteriler, yüksek adetli siparişlerde düşük fiyat avantajı yaşarken, düşük adetlerde ihtiyaçtan fazlasını almadan özel ürünlere ulaşmış olabilmektedir. 2019’da krizi fırsata çevirmek… 2019 yılında marketlerde kullanılan plastik poşetlerin çevreyi koruma amaçlı ücretlendirilmesi vatandaşları daha çok bez torba kullanmaya teşvik etti. Bez çanta üretiminin çoğaldığı bu yılda, Çınarlar Ambalaj da bu durumu fırsata çevirerek zaten bünyesinde olan bez çantalarda çeşitlendirdi. Çınarlar Ambalaj bez çantaları farklı tasarımlar ile çeşitlendirerek tüketiciyle buluşturdu. Çınarlar Ambalaj, Esenyurt’taki fabrikasında üretimini gerçekleştirmeye devam etmekte; Sırbistan, Arnavutluk, Bosna Hersek gibi Balkan ülkelerine ve Libya, Cezayir başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerine ihracat yapmaktadır.

76

Kasım 2019

www.pvcambalaj.org



Sektör

MONART AMBALAJ YENİ FABRİKASINA TAŞINDI 2003 yılında kurulmuş olan Monart Ambalaj Oluklu mukavva koli ve kutu sektöründe İstanbul Tuzla Organize Deri sanayi bölgesinde müşterilerine hizmet vermeyi sürdürmektedir. teknoloji makinaları ile entegre bir firma olan Monart Ambalaj iç ve dış piyasaya hizmet vermektedir. Firma, üretimde kullanılan oluklu mukavvaların tümü %100 geri dönüşümlü olup, baskıda kullanılan boyalar su bazlı olduğundan, çevre dostu ürün kullanımı ile kaynakları verimli kullanıp hizmetlerine devam etmektedir. Monart Ambalaj, çağdaş ve yenilikçi kurum kültürü ile 2013 yılında yapmış olduğu yeni makine alımları ile Ar-Ge çalışmalarına yaptığı yatırımları arttırarak, müşteri memnuniyeti odaklı çalışma prensibi ile kısa sürede yüksek kaliteli ve uygun fiyatlı hizmet sunmaktadır…

‘’Sadece Koli Değil Çözüm Üretiyoruz, Bu Yüzden İş Birliğimizden Kazanacağınız Katma Değer Bizim İçin Önemlidir’’ Oluklu mukavva, tripleks koli ve ofset kutu üretimimiz ile sektöre çözüm sunan, 5000 m2 kapalı üretim alanı ve 1000 m2‘lik açık alanında teknolojik baskı, kesim, dikiş ve yapıştırma konularında yeni

Tekerlekli Kutu Sektörün En İnovatif Ürünlerinden Biri Oldu Fuarların gözdesi olan ve bizim de tercih ettiğimiz tekerlekli kutu, Monart Ambalaj’ın sektöre kattığı inovatif ürünlerden biri. Firma Sahibi Murat Çıkan ürünlerin sağlamlığını şu şekilde açıklıyor: “Oluklu mukavva koli içerisindeki olukların sık ve dik olması koliye ciddi bir sağlamlık katıyor. Kağıt gramajını da arttırarak sağlamlığı çok daha üst seviyelere çıkartıyoruz. 500-700 kg taşıma kapasitesine kadar koli üretimimiz bulunmakta.” Son teknoloji makinelerle üretimini gerçek-

leştiren marka, kaliteli ürünleri ekonomik fiyatlarla müşterilerine en hızlı şekilde ulaştırıyor. Çıkan, “Özellikle Avrupa bölgesinde daha güçlü firmalarla işbirliği yaparak ihracatımızı en üst seviyelere çıkarmak hedefindeyiz,” diyerek ihracatlarını arttırmayı planladıklarını da belirtti. Monart Ambalaj’dan yeni marka! Marka 2019’da yeni bir iş kolunu bünyesine dahil etti. Çıkan, yeni markaları “Çocuklar Dünyası” için şunları söyledi: “Oyuncaktan giyime, kırtasiyeden eğitime kadar birçok alanda hizmet vermek üzere yatırım yaptığımız markamız 0-15 yaş grubuna yönelik olacak. İnternet üzerinden ve mağaza zinciriyle satışı yapılıyor.”


We Produce Solutions, Not just Packing. Standard A Box Carton - Segmented Boxes - Food Packaging Offset Box and Bins - Special Produts

Sadece Ambalaj Değil, Çözüm Üretiyoruz. Standar A Box Koli - Kesimli Kutular - Gıda Ambalajları Ofset Koli ve Kutular - Özel Ürünler

NEW ADRESS İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi Kadife Cad. No:45 R-1 Parsel Tuzla İstanbul


Sektör

EKİN EXPO

KATILDIĞINIZ FUARLARDA MARKA İMAJINIZI KORUMAK VE YÜKSELTMEK İÇİN TERCİH EDEBİLECEĞİNİZ BİR MARKA Ekin Expo 2007 yılından bu yana Fuar Stant Tasarım ve Uygulama konusunda kaliteli ve zamanında teslim hizmet anlayışını kendine ilke edinmiş, sektörün lider firmalarında biri olma özelliğini taşıyor. Türkiye’de, fuar sektörünün gelişme göstermesinin akabinde, fuar stant sektörü de bu duruma paralel olarak gelişiyor ve her gün kendini yeniliyor. Avrupa’nın Asya’ya açılan penceresi konumuna gelen Türk fuarcılık sektörü hızlı büyüyor ve her geçen gün önemli projelere imza atılıyor. Özellikle yurt dışı katılımcıların yoğunlukta olduğu fuarlar günden güne artmış ve fuar stant sektörü de kendini yenileyerek özellikle kalite anlamında Avrupa firmalarıyla rekabet edecek konuma gelmiştir. Firmaların katıldıkları fuarlarda kendilerini en iyi şekilde temsil etmelerinin ve tanıtmalarının birinci unsuru da güzel ve kendilerini ifade eden bir stant-

Ekin Expo Hizmet Değerleri * %100 Müşteri memnuniyeti * Güvenilir ve dürüst hizmet verebilmek * Kaliteli, ekonomik ve hızlı hizmet verebilmek * Çözüm odaklı faaliyetlerini sürdürmek * Sektörün değişken yanlarına ayak uydurarak müşterileri bilgilendirmek * Firmaların kurumsal hassasiyetlerine dikkat ederek en iyi hizmeti verebilmek * Firmalarla bire bir görüşmeler yaparak, müşteri odaklı çözümler sunmak

80

Kasım 2019

la katılmalarıdır. İşte bu noktada devreye giren Ekin Expo Fuar Stant Hizmetleri, katılımcı firmalara profesyonel mimar kadrosuyla hizmet vermekte ve firmaya uygun tasarımı ve projeyi hazırlamak için firmayla ilgili en küçük detayları dahi inceleyerek, firmayı en iyi şekilde temsil edecek projeyi tamamlamaktadır. Başarının küçük detaylarda gizli olduğu prensibiyle hareket eden Ekin Expo mimar ve uygulama kadrosu, en küçük detayı atlamadan projenin bire bir aynısını fuar alanına uygulamaktadır.

saklıkta 15 dakikada duruma müdahale etme imkânına da sahiptir. Firma, kendi bünyesinde “özel ahşap stant” , “özel modüler stant” ve “özel Maxima stant” projeleri hazırlamakta ve uygulamaktadır. Ekin Expo atölyeleri, Beylikdüzü’nde 1500 metrekare kapalı alanda hizmet vermektedir. En uygun standı en hızlı ve kaliteden ödün vermeyecek şekilde tasarlayıp uygulamayı hedef edinen firma, müşterilerine komple çözümler üretmektedir.

Kurulum sürelerinin çok da uzun olmadığının bilincinde olan Ekin Expo, projeleri günler önceden atölyesinde hazırlamakta, fuar alanında ise sadece montaj işlemi yapmaktadır. Firma müşterileri stantlarının hangi aşamada olduğunu, Ekin Expo atölyelerinde takip etme imkânına sahiptir. Fuar alanına yakın olmanın avantajını da kullanan Ekin Expo, herhangi bir ak-

Fuar Stant Hizmetleri * Özel Ahşap Stant Tasarım ve Uygulamaları * Modüler Stant Tasarım ve Uygulamaları * Maxima Stant Tasarım ve Uygulamaları * Ürün Teşhir ve Paket Stant Uygulamaları * Sahne ve Platform Tasarım ve Uygulamaları * Stant Depolama ve Saklama Hizmeti * Fuar Malzemesi Kiralama

İç Mimari Hizmetleri * Ofis İç Mimari Proje Tasarım ve Uygulamaları * Showroom Proje Tasarım ve Uygulamaları * Mağaza Proje Tasarım ve Uygulamaları

Dijital Baskı Hizmetleri * İç ve Dış Mekan Djitil Baskı * Folyo Baskı ve Kesim ( Yazı, Harf ) * Vinil Baskı * One Way Vision Baskı * Led Tabela * Cnc Kesim * Strafor ve Pleksi Harf - Yazı



Editörden

Ekonominin itici gücü: KADINLAR! Siz beni hep pembe sandınız… Oysaki ben; Siyah kadar asildim, güçlüydüm ama beyaz kadar da masum ve temiz Kırmızı kadar asiydim zaman zaman ama yeşil kadar da huzurlu Lila gibi kararsız bazen ama her daim lacivert gibi verimli Sarı gibi mutlu, gri gibi dengeli, mor gibi asil… Pembe kadar anne ve mavi kadar babaydım… Beni hep pembelere sardılar, duvarlarımı pembelere boyadılar Ama şimdi gördüler içimde bin bir rengim var Bir ben varım ki, dünyanın renklerinden bile çok daha fazlası… Bugün burada bu satırları yazabiliyorsam belki de bunu Nellie Bly’a borçluyum. Nellie, dünyanın ilk kadın gazetecisi. Bu kadın, yöneticilerini rahatsız eden yazılar yazdığı için Meksika’dan sınır dışı edilmesine rağmen azimliliğini kaybetmeyen, kendisini deli taklidi yaparak New York’taki Blackwell Kadın Akıl Hastanesi’ne kapattırmayı göze alacak hırslı, bu hastanedeki zulmü ortaya çıkarıp birçok kadının kahramanı olabilecek kadar da cesur biriydi. Jules Verne’nin “80 Günde Devri Alem” kitabındaki rotayı takip ederek 72 günde dünyayı turlamayı başardı. Aslında bizler, bugünün çalışan kadınları olarak oldukça şanslıyız. Cam tavanlarının çoğunu başarılı kadınların çoktan kırmış olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Ve gelecek nesillerimiz için çok daha fazla çalışarak, gücümüzü, aslında kim olduğumuzu daha da çok kişiye kanıtlayacağız. Aslında “kanıtlamak” derken, başkaları pek bir şey yapmazken insanın yaptığı işlerle kendini kanıtlamaya çalışması sizce de biraz trajik değil mi? Birazdan sizi sektörümüzün başarılı iş kadınlarıyla baş başa bırakacağım. Çok güzel hikayeler, çok güzel başarılar, çok güzel insanlar… Ama ondan önce üzerine düşünmenizi istediğim bir konu var. Endüstri 4.0 (!) Sizce bu endüstri devrimi ile beraber istihdam azalırsa, insan istihdamına kalan kontenjanların yüzde kaçını kadınlar oluşturacak? Kadın yönetici olmak, iş hayatında yer bulabilmek için çeşitli ispat çalışmalarına ihtiyacımız olacak mı tekrar tekrar? Ya da bir başka Mary Wollstonecraft gelsin de “Kadın Haklarının Savunması” diye bir kitap yazsın, kadınları tekrardan kendi hak ve özgürlüklerinin peşine sürüklesin diye bekleyecek miyiz? Yoksa biz zaten olduğumuz yerden bir adım gerisine düşmeye izin vermez miyiz? Son olarak da sizi okuduğum bir cümleyi sorgulamaya davet ediyorum. Rachel Feltman diyor ki: “Cinsiyetçilik genellikle bir tebessümle başlar…” Siz ne düşünüyorsunuz? Yaptığımız çalışmada bize eşlik eden, destek veren, dostluğunu yanımızdan esirgemeyen tüm sektör kadınlarına teşekkürler…

82

Kasım 2019


YASEMİN FINDIKÇI Larice / Tülay Tekstil Firma Sahibi: “İyi bir anne olmak iş hayatından kopmayı gerektirmiyor. Başarılı ve yoğun bir iş kadını olmak da iyi bir anne olmanın önüne geçemiyor.” İş hayatında başarılı bir iş kadını olmanın, üzerinizde oluşturduğu pozitif etkilerden kısaca bahseder misiniz? Bir şeyler üretiyor olmak, yapabiliyor olmak, başarabiliyor olmak, işinizi yapma sürecinde kendinizi gerçekleştiriyor olmak kendinize olan inancınızı pekiştiriyor. Güçlü ve kendinden emin bir karakter aynı zamanda başarılı bir iş kadını oluyorsunuz. Bakış açınız net, daha kararlı ve ne istediğini bilen bir yaklaşıma sahip oluyorsunuz. İş yaşantısında başarıyı yakalamak için kimi zaman cesur adımlar atmak gerek. Siz bu yola nasıl çıktınız? Sizin hikayeniz nedir? Cesur adımlar atmak önemli ama öncesinde ruhunuzun ait olduğu, sevdiğiniz ve karar kıldığınız sektöre, iş koluna ait bir fizibilite çalışması da yapmak gerekiyor. Tekstilin farklı bir alanındaydım. Eğitimim ekonomi, masterım insan kaynakları üzerine. İş hayatında da Türkiye’nin önde gelen markalarında insan kaynakları yöneticisi olarak bulundum. 30 yaşında bir kırılma yaşadım, bakış açımda bir değişme oldu. Bir çalışan olarak değil bir işveren olarak devam etmeyi denemek istedim. Bir daha bu cesareti kendimde bulup bulamayacağımdan emin olmadığım için doğru zamanın bu olduğuna karar verdim. Kendi özel yaşantımda bir şeyleri kendimin kontrol ediyor olması ve

yeni bir marka ortaya çıkarmaktı hayalim. Markanın süreç içinde dünyaya yayılıyor olması, o ürünleri herkesin giyebiliyor olması aslında tamamen bütün heyecan ve hikayemi bu markaya aktardım. Hem başarılı bir iş kadını olmak hem de iyi bir anne olmak… Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Bundan 10 yıl öncesinde çok mükemmeliyetçi bir yaşam tarzım vardı. Her şeyin en iyisi olmalı ve hata olmamalıydı. Aslında bu özelliğimi biraz törpülemek istedim ve hala da üzerinde çalışıyorum. Aşırı mükemmeliyetçilik aslında bazı riskler de taşıyor. İyi bir anne olmak iş hayatından kopmayı gerektirmiyor. Başarılı ve yoğun bir iş kadını olmak da iyi bir anne olmanın önüne geçemiyor. Küçük esneklikler ve molalarla bu denge sağlanabiliyor. Şuan çocuklarımın biri okullu, diğeri de tamamen anneye ihtiyacı olan bir dönemde. Dolayısıyla işi biraz daha dışarıdan, yarı zamanlı olarak yürütme noktasındayım. Tabii ki bu süreçte de etrafımızdaki destekçilerimizin yanımızda oluşunu takdir etmek gerekiyor diye düşünüyorum.

içinizdeki farklı karakteristik noktaları yansıtmanıza sebep oluyorlar. Evet, bu denizde bu gemi bu şekilde yürüyor. Biz de olması gereken neyse, ona göre davranıyoruz. Ama genele göre yorumlarsak, hala bu ayrım konusunda idealine ulaşmış değiliz.

Sizce iş yaşantısında hala kadın ve erkek ayrımı yapılıyor mu? Bu konu hakkındaki değerlendirmelerinizi kısaca öğrenebilir miyim? Aslında iş hayatında kadın olmak o kadar da kolay değil. Türkiye’de kadına bakış açısı son yıllarda çok değişmiş olsa da şuan dünya standartlarında bir kadının yeri ile Türkiye’deki kadının gerçek anlamda aktif, başarılı, yapabilir olması konusunda erkekler kadınları biraz daha manipüle etme eylemlerindeler. Sizin tavrınız, duruşunuz, tarzınız, zekanız bu ayrımı kapatabilecek güç ve iradeye sahipse, bu ayrımı yaptırtmıyorsunuz. Ama daha naif, kırılgan veya zayıf durduğunuz aslında kadına yakışır asalette durduğunuz her noktada sizi geri plana itebiliyorlar. Aslında kadını kadın gibi görmeyip, sizin

İş yaşantısına hazırlanan veya kendi işini kurmak konusunda hevesli olan gençlere tavsiyeleriniz neler? Yeni kuşakların eğilimlerinin, yetiştirilme şekillerinin, davranışsal tutumlarının doğru bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Ama bu noktada sadece çalışanlara değil işverenlere de bazı görevler düşüyor. Çalışma ortamı ve sistemin bu yeni kuşağın özelliklerine göre gözden geçirilip düzenlenmesi gerekiyor. Bürokratik ve otoriter yapının biraz daha kırılması gerekiyor. Gençlere tavsiyem ise, kendi yeteneklerinin mutlaka farkına varsınlar. Bu yetenekleri arasından en iyi oldukları alana yönelsinler. İyi oldukları konuda daha iyi olmak için çalışırlarsa başarı olma şansları yükselecektir. Cesur olsunlar, çok çalışsınlar, çalışmaktan yorulmasınlar. Bilmedikleri bir alana karşı meraklı olsunlar. İş başında yaşayarak öğrensinler. Her türlü yeni bilgiyi öğrenmeye açık olsunlar. Kasım 2019

83


FERAH KÜSKÜ BabyJem Genel Müdürü: “Kendinizi iş kadını değil iş insanı olarak tanımladığınızda, cinsiyetçi ayrımcılıktan kurtulabiliyor ve işinize doğru odaklanabiliyorsunuz.” neticilik vardır. Bu üretken gücü özgüven ile pekiştirdiğinizde başarı kendiliğinden geliyor. Özgüveni bir kere içinde hissetmeye başladığında bunun hayatının her alanına yayılması işten bile değil.

İş hayatında başarılı bir iş kadını olmanın, üzerinizde oluşturduğu pozitif etkilerden kısaca bahseder misiniz? Kadınların idari liderlik rollerinde az yer almasını hiç kabullenememişimdir. Ekonomik özgürlüğünü kazanmış, aile bütçesine katkı sağlayan, üreten kendine güvenen, kendi ayakları üzerinde duran, özgüvenli bir kadın olmanın gerekliliğine hep inandım ve bu yolda çok çalıştım. Kadın olmanın özünde üretkenlik ve yö-

84

Kasım 2019

İş yaşantısında başarıyı yakalamak için kimi zaman cesur adımlar atmak gerek. Siz bu yola nasıl çıktınız? Sizin hikayeniz nedir? Herkesin olduğu gibi tabii benim de bir hikayem var. Fakat kısaca bahsetmek gerekirse, büyük resme bakabilmeyi öğrenerek yola çıktım. Pozitif inat, düzgün iletişim ağı, farklı ve farkında olmak, başkasının görmediğini görmek, üretken olmak, cesur olmak, detaylara özen göstermek, doğru insanlar ile diyalog, iyi bir dinleyici ve gözlemci olmak, azim, cesaret, iddialı olmak tabi çok çalışmak ve yaptığın işe inanmak. Hem başarılı bir iş kadını olmak hem de iyi bir anne olmak… Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? İş ve aile hayatını dengeleme konusu iş gücündeki kadınları en çok zorlayan konu bence. Bunun en kolay yolu zamanı doğru değerlendirmek, pratik olmak, evdeki ve iş yerindeki kuralları doğru belirleyebilmek.

Sizce iş yaşantısında hala kadın ve erkek ayrımı yapılıyor mu? Bu konu hakkındaki değerlendirmelerinizi kısaca öğrenebilir miyim? Erkek egemen bir dünyada iş kadını olmak, tabii ki zor ancak, kendinizi iş kadını değil iş insanı olarak tanımladığınızda, cinsiyetçi ayrımcılıktan kurtulabiliyor ve işinize doğru odaklanabiliyorsunuz. İş yaşantısına hazırlanan veya kendi işini kurmak konusunda hevesli olan gençlere tavsiyeleriniz neler? İş hayatındaki her kadın başarılı olmak ister. Hatta başarı konusunda kadınlar erkeklere göre daha hırslıdırlar. Günümüz gençlerinin en büyük sorunu iletişim. Aslında iletişim çağında iletişimsizlik içindeler. Öncelikle doğru iletişim kurmayı öğrenmek gerekiyor. Tabii eğitim sistemimizin getirdiği sevdiğin mesleği seçememe sorunu da üstüne eklenince gençlerimiz sevmedikleri işlerde çalışmak zorunda kalıyor ve mutsuz iş insanlarına dönüşüyorlar. Severek yapılan iş çalışmak değil bir hobi ile uğraşmak gibi olur. Çalışma hayatı günümüzün evde geçirilen zamanından çok daha fazlasını kapladığı için bunu bir hobiye dönüştürmek, heyecanı yitirmemek ve her gün aynı heyecan ile işe gitmek başarıyı kaçınılmaz kılacaktır.


HİLAL AKINCI H’A Kids Club Firma Sahibi: “Sadece kendinizin farkında olun ve kendinize bir şeyler kanıtlamaya çalışın. Geri kalan herkes istediği ayrımı yapabilir, siz zaten hepsini aşıyorsunuz.” İş hayatında başarılı bir iş kadını olmanın, üzerinizde oluşturduğu pozitif etkilerden kısaca bahseder misiniz? Sürekli canlı, pozitif, çözüm odaklı kalmayı, vizyoner olmayı en önemlisi de yaşadığınız olumlu ya da olumsuz deneyimler sonucu yetiştireceğiniz neslin kaliteli olmasını sağlıyor. Etrafınızdaki insanlara karşı çok daha duyarlı oluyorsunuz. “İşleyen demir pas tutmaz”, derler. Gerçekten de öyle oluyor. Yaşadığınız büyük yoğunluklar sonucu çok güzel işler ortaya çıkarabiliyorsunuz. Kendinizi kendinize kanıtlamış oluyorsunuz. Kendinizdeki gücün farkına varmış oluyorsunuz. Ve bütün kadınların içinde bu güç, bu dinamizm kesinlikle var. Sadece dışarı çıkarılmayı bekliyor. İş yaşantısında başarıyı yakalamak için kimi zaman cesur adımlar atmak gerek. Siz bu yola nasıl çıktınız? Sizin hikayeniz nedir? Benim hikayem aslında çok uzun. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nden terkim. Aslında tekstille hiç alakam yoktu. Ben tesettürlü bir bayanım ve o zamanlarda bu şekilde iş bulmak çok zordu. Tekbir Giyim’de tezgahtar olarak işe başladım. Orada özellikle Cafer Karaduman, beni A’dan Z’ye yetiştirdi. Depoculuktan makine bölümüne varana kadar bana her şeyi öğretti. Sonrasında mağaza müdürlüğüne yükseldim. Bu pozisyonda yaklaşık bir sene çalıştım ve beni hep eğitimlere gönderdiler. Bu eğitimlerde de satış ve pazarlamayı çok güzel öğrendim. Sonrasında evlilik yolculuğuna adım attım ve şu noktada eşime teşekkür etmeliyim ki, belki onun kısıtlamaları olmasa bu kadar hırs yapıp bu şekilde başarılı olamazdım. Eşimle anlaşmamız şu şekildeydi; başörtüsü sorun biter bitmez ya okuluma devam edecektim ya da çalışacaktım. O da bu anlaşmayı kabul etti ve kısmen bana destek de oldu. Evlendiğimizde işime devam ettim. Ancak evlendikten sonra başka bir işte çalışmak ve evlilik hayatı aynı anda beni çok zorladı. Saatlerimin daha esnek olması açısından eşim bana ufak bir iş yeri açmayı teklif etti. Merter’de çok ufak bir dükkandı ve bir süre al-sat işi yaptım. Orası hala durur

mesela, elden asla çıkarmam. Çünkü insanın nereden geldiğini unutmaması gerekir. Sonrasında da üniversiteyi bitirdim, çocuklarım oldu. 2010 yılı itibariyle ufak ufak kendi markamla kendi imalatımı yapmaya başladım. Çok şükür, bu iş de büyüdü. Birçok ülke gezmeye başladım ve her gittiğim ülkede de firmaları araştırdım. Bu ülkelere neler yapabiliriz konusunda düşünüyordum. Yurt dışında az az sonra daha fazla üretim yapmaya başladım. Sosyal medya çalışmaları yaptım ve fuarlara katıldım. Şuan bize bağlı 17 fason atölye ile kendi bünyemizde 60 makinelik atölyemizle imalat yapmaktayız ve 54 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Sezonda 1000’e yakın model çıkarıyoruz. Hem başarılı bir iş kadını olmak hem de iyi bir anne olmak… Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Bu dengenin formülü; erken kalk, gün içindeki zamanı planla ve bu plana bağlı kal. Çünkü planlı hareket ederseniz herkese ve her şeye yetiyorsunuz. Mesela ben her sabah 06:00’da kalkar 07:00’ye kadar oğlumla 07:00 – 08:00 arası kızımla okul kahvaltısı ve keyif yaparım. 08:00- 09:00 arası ev ve yemek işleriyle ilgilenirim. 09:00- 18:00 arası iş yerimdeyimdir. İşten sonra da uyuyana kadar ailemle vakit geçiririm. Birlikte geçirdiğimiz vakitleri de hobilerimize yönelik aktivitelere ayırırız. Sizce iş yaşantısında hala kadın ve erkek ayrımı yapılıyor mu? Bu konu hakkındaki değerlendirmelerinizi kısaca öğrenebilir miyim? Kesinlikle ve kesinlikle hala bu ayrım çok yapılıyor diye düşünüyorum. Yurt dışında böyle değil. Özellikle Amerika’da ve Avrupa ülkelerinde iş yaparken oldukça rahatım. Arap ülkeleri ve Türkiye’de maalesef biraz daha zor. Ama son yıllara baktığınızda bu ayrımı aşmak adına ilerleme kaydettik. Bu noktada özellikle yeni gelen nesil çok daha bilinçli. Kendini geliştiren ve vizyoner olan bu yeni nesle teşekkür ediyorum. Onlarla çalışmak gerçekten çok büyük bir keyif. Allah’a şükür kendinizi kanıtladığınız zaman, size kafa tutan, sizin gücünüzü fark etmek istemeyen veya sizin gücünüzü es geçen

insanlar da önünüzde diz çökebiliyor. O yüzden de siz sadece kendinizin farkında olun ve kendinize bir şeyler kanıtlamaya çalışın. Geri kalan herkes istediği ayrımı yapabilir, siz zaten hepsini aşıyorsunuz. İş yaşantısına hazırlanan veya kendi işini kurmak konusunda hevesli olan gençlere tavsiyeleriniz neler? Yapmak istedikleri iş ile ilgili mutlaka deneyim edinsinler. Bir işe girip çalışmak, orada mümkünse bol bol ezilmek, en ağır işine varana kadar canla başla çalışmak ve bu tecrübeyi edinmek çok önemli. Bir işe girin ve orada en az 3-4 sene pişin. Kazandığınız paraları da bol bol biriktirin. Çünkü biliyorsunuz, parasız maalesef bir şey olmuyor. Hem paranız hem de tecrübenizle heybenizi doldurmuş olacaksınız. Ve bu heybeleri pazara çıkarma vakti de o zaman gelmiş olacak. En tavsiye ettiğim şeylerden biri de mutlaka yılda iki kez yurt dışına çıkın. En az bir yabancı dil muhakkak öğrenin. Son olarak da bol bol kitap okuyun. Teknolojiyi asla kaçırmayın. Zamanın pazarlama tekniklerini öğrenin. Bunlarla birlikte Allah’ın da izniyle güzel şeyler yapmanız yakındır. Ve şunu da unutmayın: Ticarette kimseye güvenmeyin…


BİRGÜL TETİK Freesure Sinderella Bebe Aksesuarları Firma Yetkilisi: “Cumhuriyetimizin kuruluşuyla birlikte bu eşitsizliğin ortadan kalktığını bilen, bu bilince sahip ailede yetişen, çocuklarımı da bu bilinçle yetiştirmeye çalışan biriyim.”

İş hayatında başarılı bir iş kadını olmanın, üzerinizde oluşturduğu pozitif etkilerden kısaca bahseder misiniz? Bebekler için üretim yapıyor olmanın pozitifliğinden yararlanıyorum. Onun ilklerinin tamamlayıcısı olma düşüncesi bambaşka bir heyecan veriyor. İşimi özenle, büyük keyifle, hevesle ve benim için en önemlisi hiç kaybetmek istemediğim amatör bir ruhla yapıyorum. Detaycı bir yapıya sahibim. Çokça deniyorum, bazen yanılıyorum, ama çok içime sinen işlere imza atıyorum. Güzel bir ekiple çalışıyorum. Bence tartışmasız yaptığınız işi keyifli hale getiren, enerji katan en büyük etken etrafınızda doğru insanlara yer vermeniz. Bu konuda çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. İş yaşantısında başarıyı yakalamak için kimi zaman cesur adımlar atmak gerek. Siz bu yola nasıl çıktınız? Sizin hikayeniz nedir? Çok güzel ve özel bir insanın hayatıma girmesiyle başladı bu güzel hikâye. Eşimle birlikte oluşturduk markamızı. Birbirini çok iyi tamamladığını düşünen bir çift, aynı zamanda iş ortağıyız. Birimizin

86

Kasım 2019

eksik bıraktığı yeri bir diğerimiz en güzel şekilde tamamlıyor. İkimiz de mükemmeliyetçi yapıya sahibiz. Markamızı oluşturduğumuz ilk günden beri değişmez politikamız, yenilikçi anlayışımız ve bebek tenine değecek materyalin sağlığa zararsız doğaya uyumlu bileşenlerden oluşması. Bu anlayışla ekip arkadaşlarımızı oluşturup, markamızı güzel bir noktaya konumladık. Hem başarılı bir iş kadını olmak hem de iyi bir anne olmak… Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Bu konuda çok şanslı olduğumu söyleyebilirim. 15 ve 17 yaşlarında iki çocuk annesiyim. Ebeveynlik çocuklarımızla birlikte öğrendiğimiz bir serüven. Bir lokma halinde size teslim edilen varlığa aslında sizin bir şeyler öğreteceğinizi sandığınız, süreç içinde öğrettiğinizden misliyle öğrendiğiniz dünyanın en keyifli yolculuğu. Çocuklarımdan ilk öğrendiğim şey doğru planlamayla birçok şeyi bir arada yapabilmenin mümkünlüğü oldu. İlk önceliğim onların sevgi dolu ortamda kendi güçlerinin farkındalığıyla büyümeleriydi. Çok şükür öyle de oldu. Çalışan anne olmanın galiba en güzel yanı siz talep etmeden, ev halkının ilk başta belki size yardım etme düşüncesiyle ama sorumluluğunu tam anlamıyla alıyor olması. Herkes sorumluluğunun bilincinde olunca da çok

da yönetmek zorunda olduğunuz bir ortam olmuyor. Sizce iş yaşantısında hala kadın ve erkek ayrımı yapılıyor mu? Bu konu hakkındaki değerlendirmelerinizi kısaca öğrenebilir miyim? Cumhuriyetimizin kuruluşuyla birlikte bu eşitsizliğin ortadan kalktığını bilen, bu bilince sahip ailede yetişen, çocuklarımı da bu bilinçle yetiştirmeye çalışan biriyim. Açıkçası bugüne kadar girdiğim hiçbir ortamda da herhangi bir ayrımla karşılaşmadım. Ülkemizin gelişmiş ülkeler yanında yer alması için nefessiz çalışmamız gereken bir süreç varken, bu tür tartışmaların ülkemize vakit kaybettirmekten başka hiçbir amacının olmadığı düşüncesindeyim. İş yaşantısına hazırlanan veya kendi işini kurmak konusunda hevesli olan gençlere tavsiyeleriniz neler? Öncelikle sadece heveslerini değil, gönüllerini, gece gündüz demeden çalışabilecekleri emeklerini ortaya koymaları gerektiğinin bilincinde olup, yapmak istedikleri işi çok iyi analiz edip, sektördeki yerlerini konumlandırıp, doğru zaman, doğru ürün, doğru ekip ve yeterli sermayeleri olduğuna inandıkları anda adımlarını atmalarını söyleyebilirim.


NİGAR ZEREN EKMEKÇİOĞLU Kozabiat Tekstil Firma Yetkilisi: “Aile hayatında olduğu gibi, iş hayatında da kadınlar artık ön planda diyebilirim.”

İş hayatında başarılı bir iş kadını olmanın, üzerinizde oluşturduğu pozitif etkilerden kısaca bahseder misiniz? Elbette ki başarılı bir kadını olmanın vermiş olduğu mutluluk, hem ailenize hem iş hayatınıza pozitif olarak yansıyor. Ne kadar yoğun olursanız olun, ne kadar stresli olursanız olun sonunda başardığınızı görmek tüm yorgunluğunuzu ve stresinizi alıyor. Sanki o sıkıntılı sureci hiç yaşamamış gibi… İş yaşantısında başarıyı yakalamak için kimi zaman cesur adımlar atmak gerek. Siz bu yola nasıl çıktınız? Sizin hikayeniz nedir? Ortaokul ve liseyi derece ile bitirdim. Üniversitede tek hayalim Tekstil Mühendisliği okumaktı. Maalesef 28 Şubat dönemine denk geldiğimden, üniversite sınavlarına başörtüm nedeniyle alınmadım. Ben de, içimdeki üniversite okuma isteğini, özel eğitimler alarak bastırmaya çalıştım. (Modelistlik, stilistlik, grafikerlik gibi) Böylelikle sektöre adım atmış oldum. Allah’a şükürler olsun tüm engellere rağmen yaklaşık 20 yıldır sektördeyim.

Hem başarılı bir iş kadını olmak hem de iyi bir anne olmak… Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? ‘’Ya hep ya hiç‘’ mantığında çalışan, biraz takıntılı bir yapım var. Yapmış olduğum işin en iyisini yapmak için çalışıyorum. Bu takıntı beni yorsa da, sağlığımız yerinde olduğu için her gün şükrediyorum. İs yerinde ne kadar yoğun ve stresli bir gün geçirsem de, eve gittiğimde bunu aileme yansıtmadan, sanki sabahın ilk saatleri gibi ev hayatım ve anneliğim başlıyor. Özellikle oğullarımın okul hayatı benim için çok büyük önem arz ediyor. Sizce iş yaşantısında hala kadın ve erkek ayrımı yapılıyor mu? Bu konu hakkındaki değerlendirmelerinizi kısaca öğrenebilir miyim? Aile hayatında olduğu gibi, iş hayatında da kadınlar artık ön planda diyebilirim. Fiziksel güç konusunda biraz daha narin yapımız olması münasebetiyle, zaman zaman daha geri planda olduğumuz durumlar dışında, artık kadınların da erkekler kadar iş hayatında olduğunu gözlemliyorum. Niğde’deki fabrikamızın % 95’i, İstan-

bul’daki fabrikamızın % 50’si kadınlardan oluşuyor. Kadınların yerinin, üretimden pazarlamaya kadar her aşamada çok önemli olduğunun farkındayım ve tüm kadın partnerlerimize teşekkür ediyorum. İş yaşantısına hazırlanan veya kendi işini kurmak konusunda hevesli olan gençlere tavsiyeleriniz neler? Her şeyden önce sevdikleri işi yapmalarını tavsiye edebilirim. Bunun için de bilgilerini her gün güncelleyerek ve teknolojinin getirdiği yenilikleri takip ederek kendilerini geliştirmek, onlar için son derece yararlı olacaktır diye düşünüyorum. Eklemek istedikleriniz var mıdır? Bilgi, hiç bitmeyen, her gün yenilenen ve öğrenilmesi gereken bir farkındalıktır. Bu nedenle, “hiçbir şey bilmiyorum’’ felsefesi ile yaşayıp, her gün yeni bir şeyler öğrenmek için daha çok çalışmam gerektiğinin farkındayım. Bunun için de en büyük destekçilerim; eşim Hilmi Ekmekçioğlu’na, çocuklarım Talha Burak ve Yusuf Berat’ıma çok çok çok teşekkür ediyorum…

Kasım 2019

87


MELİS KAPTANOĞLU Melis Kaptanoğlu Kids Firma Sahibi: “Kadınlar pratik zekaları ve yetenekleriyle iş dünyasında kendilerine çok önemli konumlar edindi.” kaliteliyi ve özeli arama çabamla başladı. Melis Kaptanoğlu Kids, o yıldan bu yana 0-16 yaş kız çocukları için Kids Fashion ve Kids Couture olarak adlandırdığımız lüks ürünler tasarlayan ve üreten bir çocuk markası. Markam çocukların kendileri kadar renkli, hayat dolu ve hayalperest… Ürünlerimiz onların kendileri olma özgürlüklerinden yola çıkarak tasarlandığı için de aykırı ve özgün. Markamla ilgili hayallerim ve gelecek planlarım sınırsız diyebilirim. Yurt içinde ve yurt dışında yer aldığımız projelerle, bize yer veren basın kaynaklarıyla, giydirdiğimiz ve “styling”ini yaptığımız çocuk oyuncularla ve iş birliği içinde olduğumuz çocuk modası otoriteleriyle markamı yavaş ama emin adımlarla her daim daha iyiye taşıdığımın inancındayım.

İş hayatında başarılı bir iş kadını olmanın, üzerinizde oluşturduğu pozitif etkilerden kısaca bahseder misiniz? Başarılı bir iş kadını olmanın yolu bence doğru organize olmaktan geçiyor. Her anlamda… Gününüzü, haftanızı ve genel anlamda hayatınızı doğru planlamaktan bahsediyorum. Ben listelerle yaşayan biriyim. Titiz ama pratik bir yapım var ve bu işime de yansıyor tabii. Kendisiyle yarışan ve sürekli kendini geliştirmeye çalışan biriyim. Bu süreçte kısa ve uzun vadede iyi bir iş planı yapmanın çok faydasını gördüm. Çok büyük hedefler yerine gerçekleştirilmesi kolay hedeflerle bir yol izlemenin daha doğru ve motive edici olduğuna inanıyorum. İş yaşantısında başarıyı yakalamak için kimi zaman cesur adımlar atmak gerek. Siz bu yola nasıl çıktınız? Sizin hikayeniz nedir? İşe başlama noktam 2008 yılında kızlarım sayesinde oldu. Onlar için daha iyiyi, 88

Kasım 2019

Hem başarılı bir iş kadını olmak hem de iyi bir anne olmak… Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Güne çok erken başlayan; hayatını, çocuklarını ve evini doğru organize etmeye çalışan biriyim. Tam anlamıyla düzen insanıyım. Detaycı, mükemmeliyetçi bir yapıya sahibim ve bu özelliklerimi hayatımı da kolaylaştırdığı için seviyorum. Hareketli bir hayatımız var. Evin organizasyonu, eşime olan sorumluluklarım, çocukların okulları, sosyal aktiviteleri, sporları… Hepsine yetişmeye çalışırım ve günlük programım ne olursa olsun onlar önceliklerimde hep ilk sıradadır. Onların okul dönüş saatinde evde olmaya özen gösteririm. Ofis saatlerim dışında ailem ve sevdiklerimle vakit geçirmeyi seviyorum. Hayatı dolu dolu yaşamayı seviyorum. Durağan, yavaş bir hayat temposu benden uzak. Sizce iş yaşantısında hala kadın ve erkek ayrımı yapılıyor mu? Bu konu hakkındaki değerlendirmelerinizi kısaca öğrenebilir miyim? Kimi sektörler doğası gereği daha maskülen. Ancak artık günümüzde bu ayrımın azaldığını düşünüyorum. Kadınlar pratik zekaları ve yetenekleriyle iş dünyasında kendilerine çok önemli konumlar edindi.

İş yaşantısına hazırlanan veya kendi işini kurmak konusunda hevesli olan gençlere tavsiyeleriniz neler? Girişimci insanların tamamen kendileri olmaları, mevcut markalardan ayrışmaları, kendilerini yansıtan, benzersiz, farklı ve onlara özel olan bir yolda ilerlemeleri başarılı olmanın anahtarı bence. Ayrıca yaptığınız iş her ne olursa olsun mutfağından başlamak gerektiğini düşünüyorum. Onun insana sağladığı deneyim çok değerli bir kazanım. Başarılı olmak, zaman ve emek ile besleniyor. Genç tasarımcılara sabırlı olmayı, emek vermeyi, emeğe saygı göstermeyi ve yaratıcılıklarından keyif almayı öğrenmelerini tavsiye ederim. Kendini en güzel ifade edebildikleri alanı tanımlayıp, hayallerini gerçekleştirmek için çok çalışmaları şart.


ZEYNEP BENLİ Zeyland Firma Ortağı: “Günümüze bakarsanız, bazı durumlarda kadın olmak avantajlı bile diyebilirim.” İş hayatında başarılı bir iş kadını olmanın, üzerinizde oluşturduğu pozitif etkilerden kısaca bahseder misiniz? Çalışma hayatına doğduğum gün girmişim. Aile şirketimizi babamız 1970 yılında kurmuş ve biz iki kardeş olarak hayatımız boyunca bu işlerin içinde büyüdük. Benim için çalışma hayatı, yemek içmek gibi yaşamın normal bir rutini oldu. Benim için çalışmak; devamlı koşturmak, bir şeylere yetişmeye çalışmak, sürekli dinç kalmak, yeni şeyleri ortaya çıkarmanın insana verdiği güzel duyguları yaşamak, keşfetmek, fayda sağlamak, araştırmak ve hiç bitmeyen öğrenmenin peşinde olmak diyebilirim. İş yaşantısında başarıyı yakalamak için kimi zaman cesur adımlar atmak gerek. Siz bu yola nasıl çıktınız? Sizin hikayeniz nedir? Bu konuda ben biraz daha şanslıyım. Aile şirketi olduğumuz için kararları alırken birbirimize danışarak, birlikte verdik kararlarımızı ve sorumlulukları her daim paylaştık. Hem başarılı bir iş kadını olmak hem de iyi bir anne olmak… Bu den-

geyi nasıl sağlıyorsunuz? Bu dengeyi sağlamanın ne kadar zor olduğunu her çalışan kadın bilir. Bu konuda en büyük yardımcım tabii ki ailem, iş yerinde beni zor zamanlarımda idare eden babam, ağabeyim, eşim, evde çocuklarımın bakımında bana en büyük desteği veren annem, evdeki sorumluluklarımda bana yardımcı olan çocuklarım ve eşim. Bu dengenin başka türlü kurulabilmesi çok zor. Sizce iş yaşantısında hala kadın ve erkek ayrımı yapılıyor mu? Bu konu hakkındaki değerlendirmelerinizi kısaca öğrenebilir miyim? Evet, bence yapılıyor ama bu durum her geçen gün azalmakta. Özellikle bu konuda çalışmalar gerçekleştirmekte olan dernekler ve kurumlar bu konuyu gündemde tutmakta. Hatta günümüze bakarsanız, bazı durumlarda kadın olmak avantajlı bile diyebilirim. İş yaşantısına hazırlanan veya kendi işini kurmak konusunda hevesli olan gençlere tavsiyeleriniz neler? Çok çalışsınlar, hiçbir şeyden korkmasınlar. Engeller aşmak içindir. Cesaretli olup, kendilerine inanarak her şeyi ba-

şarabilirler. Bir de en önemlisi hayatları boyunca çevrelerini genişletmeye çalışsınlar.

Kasım 2019

89


HANDE KAP ÇALIŞKAN Moje Tekstil Firma Yetkilisi: “Cinsiyet ayırımı yapmıyorum. Bu enerji karşı tarafa da yansıyor ve hiç ötekileştirildiğimi hatırlamıyorum.”

İş hayatında başarılı bir iş kadını olmanın, üzerinizde oluşturduğu pozitif etkilerden kısaca bahseder misiniz? İş hayatında kadın olduğum doğru. Başarılı olduğum tartışılır. Ama bu hayatın içinde süreklilik ile mücadele etmenin getirdiği pozitif bir bakış açısı mevcut. Mücadele etmenin insana kattığı en iyi olumlama da her daim hayattan kopmadan kendini güncelleyebilmek olduğunu düşünüyorum. İş yaşantısında başarıyı yakalamak için kimi zaman cesur adımlar atmak gerek. Siz bu yola nasıl çıktınız? Sizin hikayeniz nedir? Yollar bazen seçimlerin sonucudur

90

Kasım 2019

bazen de önünüzde birden beliriverir. Benimki her ikisinden de biraz alarak şekillendi. Doğru ve hızlı karar verebilme yetisini insanın kendisinde bulması cesur olmanın birinci kuralı. Ben de başlarken önümde beliren yolda böyle bir kararla başladım. Hem başarılı bir iş kadını olmak hem de iyi bir anne olmak… Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Bu dengeyi sağlamak bir kadın için hiç kolay değil. Aslında bu denge kendiliğinden oluşuyor. Çocuklarım ve işimi çok seviyorum. Sanırım bu da doğal bir sonuç… Sizce iş yaşantısında hala kadın ve erkek ayrımı yapılıyor mu? Bu konu

hakkındaki değerlendirmelerinizi kısaca öğrenebilir miyim? Bence Türkiye de iş hayatında kadınlar zor şeyler yaşıyor. Ama ben bu konuda hiç dezavantaj yaşamadım. Çünkü cinsiyet ayırımı yapmıyorum. Bu enerji karşı tarafa da yansıyor ve hiç ötekileştirildiğimi hatırlamıyorum. İş yaşantısına hazırlanan veya kendi işini kurmak konusunda hevesli olan gençlere tavsiyeleriniz neler? Ne yapmak istediklerini yetenekleri doğrultusunda severek yapmaya çalışsınlar. Mücadeleyi bırakmasınlar. Çünkü hiç de düz giden bir yol değil.


DİLEK KUTLU Hamleteks / Funny Baby Genel Koordinatörü: “Yaşınız ve cinsiyetiniz ne olursa olsun, bir süre sonra insanlar işinizi düzgün yaptığınızı, işinize sahip çıktığınızı, sizin bir şeyler için mücadele ettiğinizi görüp size saygı duyuyorlar.” İş hayatında başarılı bir iş kadını olmanın, üzerinizde oluşturduğu pozitif etkilerden kısaca bahseder misiniz? İlk olarak insanları iyi tanımayı ve zamanı verimli kullanmayı öğreniyorsunuz. Sonrasında ise zorluklarla mücadele edebilme yeteneğine sahip oluyorsunuz. Karşılaştığınız problemler için etkili çözüm yolları geliştirebiliyorsunuz. İnsan ilişkilerinde başarıyı yakalıyorsunuz ve yaşanan her duruma pozitif bakabilme yetisine sahip oluyorsunuz. İş yaşantısında başarıyı yakalamak için kimi zaman cesur adımlar atmak gerek. Siz bu yola nasıl çıktınız? Sizin hikayeniz nedir? 1998 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra 1999 yılının Mart ayında, çalışma hayatıma başlamak üzere İstanbul’a geldim. Sanbe Çocuk Ayakkabısı’nda çalışmaya başladım. Burada yaklaşık 8 yıl çalıştım. İlk 5 yılı geride bıraktıktan sonra iş hayatıma genel koordinatör unvanıyla devam ettim. Sonrasında Funny Baby’de Genel Koordinatör olarak çalışmaya başladım ve yaklaşık 13 yıldır da buradayım. İlk günden bu yana Necip Bey ile birlikte bütün zorluklarla mücadele ediyoruz. Çalışmaya başladığım ilk zamanlarda ayakkabı sektöründe çok fazla bayan personel yoktu. Genelinde erkek yoğun olan bir sektörde çalışıyordum. Tabii ki dezavantajı yüksekti benim için. Hem yaşım çok küçüktü hem de bayandım. Bazen sizi yok saydıkları bile olabiliyor. Ama emin olun ki yaşınız ve cinsiyetiniz ne olursa olsun, bir süre sonra insanlar işinizi düzgün yaptığınızı, işinize sahip çıktığınızı, sizin bir şeyler için mücadele ettiğinizi görüpsize saygı duyuyorlar. Bayanlar, konular üzerinde daha detaylı düşündükleri için problemleri daha kolay çözebiliyorlar. Bir sonraki aşamada neler olabileceğini tahmin edip daha pratik çözümler üretebiliyorlar. Bunlar da hep bayan olmanın avantajları sayılabilir. Biz Funny Baby’de çalışmaya başladıktan sonra yaklaşık bu 13 yıl içerisinde Funny Baby’nin üretim hacmi yaklaşık olarak 5 kat büyüdü. Biz bunu Necip Bey ile birlikte yoğun çalışmalarımızla, yoğun mücadelelerimizle başardık.

Hem başarılı bir iş kadını olmak hem de iyi bir anne olmak… Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Bekar bir bayanın çalışma şartları evli bir bayanın çalışma şartlarına oranla daha kolay oluyor. Evlendikten sonra, evdeki sorumluluklarınız da gündeme gelmeye başlıyor. Bir de çocuğunuz olduğunda, onun da sorumlulukları size ekleniyor. Tabii burada her şeyi çok dengeli yönetmek, herkese dengeli zaman ayırmak çok önemli. Yeri geldiğinde bazen çocuğunuzdan, bazen eşinizden fedakarlık yapmanız gerekiyor. Bu durumda eşinizin de çocuğunuzun da size destek olabilmek adına çok anlayışlı olması büyük değer taşıyor. Bazı zamanlarda günlerce yurt dışında olabiliyorsunuz ve bu durumda çocuğunuza hem anne hem baba olabilecek bir eşe sahip olmanız gerekiyor. Ailenizin desteğini her zaman arkanızda hissetmeniz size güven veriyor. Bunun dışında arkadaş çevresi de çok önemli. Yaşanan stresleri üzerinizden atabilmeniz için yanlarında kendinizi mutlu hissedebildiğiniz bir arkadaş grubunuzun olması gerekiyor. Sizce iş yaşantısında hala kadın ve erkek ayrımı yapılıyor mu? Bu konu hakkındaki değerlendirmelerinizi kısaca öğrenebilir miyim? Kendi çalıştığım şirketimde herhangi bir kadın- erkek ayrımı yapıldığına inanmıyorum ve tanık da olmadım. Şirketimizin yüzde 80’e yakını bayanlardan oluşuyor. Ve hepsi de işlerinde gerçekten çok başarılılar. Aslında ben, bizim sektörümüzün tamamında böyle bir ayrımın yapıldığına inanmıyorum. Çünkü kendi dalında çok başarılı bayan arkadaşlarımız var. Ve bayanın olduğu yerde saygı ve seviyenin daha fazla olduğuna inanıyorum. Bayanların daha mücadeleci olduğunu, prob-

lemleri çözebilmek adına daha fazla efor harcadığını düşünüyorum. Ama tabii farklı sektördeki farklı arkadaşlardan bayanlarla ilgili ayrım yapıldığına dair söylemler duyuyoruz. Türkiye’ye baktığınızda bayanların işe katılım oranı hala düşük oranlarda. İş yaşantısına hazırlanan veya kendi işini kurmak konusunda hevesli olan gençlere tavsiyeleriniz neler? Martin Luther King’in bir sözü vardır: “Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’ın beste yaptığı ve Shakespeare’ın şiir yazdığı gibi süpürün ki gökteki ve yerdeki herkes durup, burada işini çok iyi yapan dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyor, desin.” “Sevdiğini bulamıyorsan bulduğunu sev” prensibi ile yaptığın işin en iyisini yapacaksın. Bence bir insan, yaptığı işin en iyisini yaparsa, hangi alanda çalışırsa çalışsın o alanda başarılı olacaktır. Gençler yaptıkları işe bu şekilde bakarlarsa gerçekten başarılı olacaklar ve başarıları arttıkça da mutluluğa erişeceklerdir. Çalışmak, dünyanın en iyi terapisidir. İşine yeterince konsantre olursan, çalışarak dünyanın en iyi terapisini, karşılığında da iyi bir ücret alarak yaptırmış olursunuz


SIZI DÜNYAYA TANITIYORUZ ͢

SIZI SEKTÖR PROFESYONELLERINE ULAŞTIRAN TEK IHTISAS YAYININIZ...

͢ /babykidstore

/babykidstoredergisi

/baby-kid-store



Sektör

İTHALAT VE İHRACAT YAPAN TÜRK ŞİRKETLERİNE MAN-IN-THE-MIDDLE TEHDİDİ Siber saldırganlar son zamanlarda ithalat ve ihracat yapan Türkiye’deki şirketlerin ödemelerini, man-in-themiddle saldırılarıyla manipüle ediyor. Ortadaki adam saldırısı olarak da adlandırılan man-in-the-middle saldırı yöntemi ile şirket yazışmalarına sızarak ödemeleri kendilerine yönlendiren saldırganlar, birçok Türk şirkete ciddi zararlar veriyor. Saldırganların şirket sistemlerine sızarak en doğru anı kolladıklarını belirten Bitdefender

Türkiye Genel Müdürü Barbaros Akkoyunlu, bu tarz saldırılara karşı şirketlerin acil önlem alması gerektiğinin altını çiziyor. Akkoyunlu, özellikle çalışanların da şirket yazışmalarında mail adreslerini kontrol etmeyi unutmaması gerektiğini, ödemeler için gerekli olan banka bilgilerinin alınması ya da verilmesi esnasında telefon üzerinden de teyit edilmesi gerektiğini hatırlatıyor.

CHATBOTLAR, PERAKENDE SEKTÖRÜNDE 2023’E KADAR 122 MİLYAR DOLARLIK GELİR SAĞLAYACAK Her geçen gün daha da çok gündemimize giren dijital dönüşüm perakende sektöründe de etkisini hissettiriyor. Özellikle yapay zeka uygulamaları müşterinin oldukça önemli olduğu ve her deneyimin büyük bir önem taşıdığı bu sektörde giderek daha çok tercih ediliyor. Perakendeciler yapay zeka temelli uygulamalarla müşterilerini daha yakından tanıyarak kişiye özel kampanyalar kurgulayabiliyor, süreçlerini otomatikleştirerek iş gücünden tasarruf edebiliyor ve daha etkin iş süreçleri organize edebiliyor. Yapay zeka uygulamaları arasında yer alan ve pek çok sektörde sıkça tercih edilen chatbotların da sektörde önemli bir değişimin öncüsü olması bekle-

niyor. Juniper’in perakende sektöründe yapay zeka etkisini araştırdığı raporda chatbotların perakende sektöründe 2023’e kadar 122 milyar dolarlık bir gelir sağlayabileceği öngörülüyor. Perakende sektöründe yapay zeka uygulamalarının ve chatbotların perakendecilere; envanter ve tedarik planlamasını daha iyi anlama, fiziksel konum yönetimi ve teslimat takibi için daha operasyonel çalışma, müşteriye özel taleplerin tahmin ve analizini kolayca yapabilme, müşteri desteğini kişiselleştirebilme ve kasiyersiz ödeme işlemleri yapabilme gibi pek çok avantaj sunabileceği tahmin ediliyor.

TÜRKİYE’NİN MODA GELECEĞİ İÇİN YATIRIMLARI DEVAM EDİYOR Avrupa kalite ve standartlarında, moda ve tekstil sektörünün küresel rekabet edebilme gücünün kuvvetlendirilmesine ve sektörün nitelikli insan kaynağı ihtiyacına katkı sağlamak amacıyla açılan Altier Akademi yaratıcı ve yenilikçi moda tasarımcıları ile moda profesyonelleri yetiştiriyor. Moda endüstrisini her açıdan ele alarak moda ve iş dünyası bağlantılı her kesimden öğrenciye yönelik uzman eğitim kadrosuyla uluslararası düzeyde eğitimler sunuyor. Modellerin tüm beden ölçülerine 94

Kasım 2019

göre 3D simülasyonunu yaparak ürünün tasarım ve fit olarak değerlendirmesine imkan tanıyan Gerber Accumark yazılımı sayesinde artık prova mankenine de gerek kalmıyor. Altier Akademi, eğitimlerinin yanı sıra Türk Moda Dünyası’nın önde gelen isimleri ve firma profesyonelleriyle tanışma imkanı, workshop deneyimleri, konferanslar, sergiler, trunkshowlar ve farklı içerikte etkinlikler sunarak öğrencileri her açıdan profesyonel iş hayatına hazırlıyor.



Sektör

SONBAHAR TOMMY HILFIGER ÇOCUK GİYİM KOLEKSİYONU İLE DOĞADA NEŞELİ GÜNLER Sonbahar 2019 TOMMY HILFIGER çocuk giyim koleksiyonu, işlevsellik ile marka mirasından ilham alıyor. Sıcak tutan katmanlar ve kumaş kombinasyonları açık hava için ideal seçim oluyor. Lacivert şişme montlar, geri dönüştürülmüş kaz tüyü dolgu malzemeleriyle kız ve erkek çocukların dış giyimine daha sürdürülebilir bir yaklaşım getiriyor. Pembe tonlar ve çiçekli desenler, kız çocuk tasarımlarına eğlenceli dokunuşlar katarken kırmızı, beyaz ve lacivert blok renkler ve sıcak tutan havlu kumaşlar erkek çocuk tasarımlarında öne çıkıyor.

MANGO İLE ÇOCUKLAR DOĞAYLA İÇ İÇE Küçükler, doğada kolaylık ve rahatlıkla zaman geçirmek isterler. Triko tulumlar, koton tişörtler ve volanlı elbiseler ihtiyaçları olan sıcaklığı onlara sunuyor. En dayanıklı kumaş olan denim ise, maceracı ruhların en yakın arkadaşı oluyor. Çocukların en güzel hikayesi başlamak üzere, onlar için doğru kıyafetleri seç.

KOTON KIDS YENİ SEZONDA DA DİNAMİK VE RENGARENK Koton Kids, yeni sezonda da çocukların eğlenceli dünyasına bol renk ve bol çeşit sunuyor. İddialı tasarımların çocuklarla buluştuğu 2019-2020 Sonbahar/Kış Koleksiyonu, Okula Dönüş, Kamp, Rock, Nordik, Noel ve Neon olmak üzere 6 ana trend etrafında şekilleniyor. Koton Kids 2019-2020 Sonbahar/Kış Koleksiyonunda ayrıca hayvan sever çocukların beğenisine hitap edecek, özel bir koleksiyon da bulunuyor.

NITE NITE Bazen kötü haberler, çok güzel haberlerin başlangıcı olur. NITE NITE’ın ortaya çıkma hikayesi de organik ürünlerle ilgili dikkatimi çeken birtakım olumsuz haberlere dayanıyor: Tekstilde kullanılan belli türden boyaların ve pamuk üretiminde kullanılan tarım ilaçlarının kanserojen etkilerine… Farklı bir yaklaşımla, özellikle bebek ve çocuklara yönelik sağlıklı yatak tekstili üretmek için ilham buldum ve güvenle kullanacağımız bu ürünlerin ortak özelliklerini belirledim: En doğal lifler, yumuşak renkler, yaratıcı desenler ve kalite. Konu bebekler ve çocuklar olunca, hayal gücüne hitap etmek de önemliydi. Özenle seçilen desenler bu kez Ege Erim’e miniklere özel öyküler yazmak için ilham kaynağı oldu. Ürünlerin yanında hediye edilen hikâye kitapları bu şekilde doğdu. NITE NITE’ın “Anne kucağı kadar doğal” sloganını, yüksek kalitede organik malzemelerle garantiliyoruz. Sade tasarımlarımızı renkli öykülerle destekliyoruz. Hem bedensel hem de ruhsal açıdan sağlıklı nesillerin yetişmesine katkıda bulunmayı önemsiyoruz. 96

Kasım 2019



Perakende

BUSE TERİM VE BOYNER’LE MODERN BİR MASAL DÜNYASINA YOLCULUK… Çocuk giyim kategorisinde, sonbahar-kış sezonuna damgasını vuracak yepyeni bir iş birliğinin heyecanı yaşanıyor. Buse Terim tarafından Boyner için çocukların en sevdiği karakterlerden ve en son trendlerden ilham alarak tasarlanan Buse Terim X Boyner giyim koleksiyonu seçili Boyner mağazaları ve boyner.com.tr’de yerini aldı. 2-8 yaş arası kız ve erkek çocuklar için tasarlanan koleksiyonda; tütülü eteklerden trend botlara, sweatshirt ve tişörtlerden özel günlerde giyilebilecek şık elbise ve pantolonlara kadar çocukların rahat edebileceği ve severek giyebileceği parçalar yer alıyor. Buse Terim’in Baby on the Go patik koleksiyonu kapsamında Boyner’e özel olarak hazırlanan 3’er patik modeli de Boyner X Baby on the Go adıyla bu renkli ve eğlenceli koleksiyonu tamamlıyor.

H&M TÜM ÇOCUK ÜRÜNLERİNDE TAMAMEN SÜRDÜRÜLEBİLİR KAYNAKLARDAN ELDE EDİLEN PAMUK KULLANILIYOR Sürdürülebilirlik vizyonu ve stratejisi ile modada döngüsel ekonomiye dikkat çeken H&M, hem bugün hem de gelecekte herkesin sürdürülebilir moda ve tasarıma erişmesi gerektiğine inanıyor. Sürekli olarak dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek ve daha sürdürülebilir bir gelecek oluşturmak kullandığı pamuğun çevreci şekilde yetiştirildiğinden ve kullanıldığından emin olmak istiyor ve bu konudaki çalışmalarına sürekli devam ediyor. H&M’in diğer sürdürülebilirlik hedeflerinin biri 2030’a kadar sadece yüzde 100 geri dönüştürülmüş veya sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmiş materyaller kullanmak. 2040 hedefi ise tüm değer zincirinin iklim pozitif olması, yani salınımlar üzerinde net pozitif etkisi olmasını sağlamak. Bunu daha enerji tasarruflu olmaya, daha fazla yenilenebilir enerji kullanmaya ve iklim esnekliği aktivitelerine odaklanmaya çalışıp işin gerektirdiği salınımları sıfırlayarak yapmayı hedefliyor.

MODERN ZAMAN PRENSESLERİNE ÖZEL BİR KOLEKSİYON: “MODERN REGINA” Londra Çocuk Moda Haftası’na katılarak adını dünya modasına duyuran ilk Türk çocuk giyim markası Melis Kaptanoğlu Kids, yenilikçi koleksiyonlarına bir yenisini daha ekledi. Kız çocuklarının hayal dolu dünyasına birbirinden eğlenceli koleksiyonlarıyla renk katan Melis Kaptanoğlu Kids’in Modern Regina koleksiyonunda rahat bir şıklık sunan payetli kumaşlar, günlük kombinlerin en şık tamamlayıcılarından biker ceketler ve hareket özgürlüğü sağlayan taytlar öne çıkıyor. Neon renklerin ve canlı desenlerin göz doldurduğu koleksiyonda ayrıca farklı dokularla parlaklık yaratan kumaşlar; pul, taş ve ışıltılı detaylarla bütünleşiyor. Kabarık kesimli kolların ve onlarla kombinlenebilen pelerinlerin yer aldığı koleksiyondaki el yapımı taşlı saç aksesuarları da yeni sezonun favorilerinden olmaya aday.

98

Kasım 2019



Perakende

LC WAIKIKI ÇOCUKLARIN MUTLU DÜŞLERİNDEN KOLEKSİYON HAZIRLADI LC Waikiki, çocukların rüyalarından aldığı ilhamla 3-9 yaş arası çocuklara özel bir koleksiyon hazırladı. Çocukların büyürken kendilerini mutlu hissetmelerini sağlayan rüyalardan esinlenilen çizgilerin hakim olduğu Mutlu Düşler Koleksiyonu’nda çocukların hayal dünyası ve düşleri aktarıldı. Çocukların kendi uyku ve rüyalarını aktardıkları çizimlerden hareketle tasarlanan koleksiyon; “Mutluluk ve Neşe”, “Sevilmek ve Güven Duygusu”, “Heyecan, Macera ve Yolculuk”, “Kurtarmak, Kurtarılmak ve Güçlü Hissetmek” ve “Uyku Ritüeli”ni yansıtıyor. Çocuğun hayal dünyasını harekete geçiren yatak, çarşaf, yastık gibi ev tekstilinin yanı sıra sakin ve huzurlu bir uykuda çocuklara eşlik eden pijama ve uyku arkadaşları da LC Waikiki tarafından yine onlardan ilhamla hazırlandı.

KIŞIN EN RENKLİ HALİ: PENTİ YOUNG Penti Young; bu sezon kış aksesuarlarıyla 3-15 yaş arası çocuk ve gençlerin kombinlerini süslüyor. Koleksiyonda enerjik renkler sevimli desenlerle buluşuyor. Soğuktan koruyan yumuşacık peluşlar, parıltılı desenler ve ponponlar Penti Young kızlarını kışın prensesi yaparken, cool desenler ve canlı renkler Penti Young erkeklerinin kombinlerine hareket katıyor. Bereler, atkılar, eldivenler, kulaklıklar ve saç aksesuarları bu kışın çok eğlenceli geçeceğinin sinyalini veriyor.

‘ANNE KIZ AŞKI’ PİJAMALARA VE EV GİYİM MODASINA YANSIYOR Kız çocuklarındaki anneyi rol model alma hevesi, Yeni İnci 2019/2020 Sonbahar Kış Koleksiyonu ile pijamalara taşınıyor. Anne kız kombin pijama ve ev giyimi ürünleri, birbirinden renkli tasarımlarıyla Yeni İnci koleksiyonunda yerini alıyor. Anneyle aynı şeyleri giyinmenin küçük kızlarda özgüveni desteklediğinden yola çıkan iç giyim markası Yeni İnci, yeni koleksiyonunu anne kız kombin pijama ve ev giyim ürünleriyle genişletiyor. Markanın dinamik çizgisini yansıtan renkli tasarımlar, anne ve kızlarını ev rahatlığında yumuşacık kumaşlarla sarmalayacak.

100

Kasım 2019



Fuar

KIDS’ TIME 2020 YENİ BİR REKORA HAZIRLANIYOR Polonya Uluslararası Anne, Bebek ve Çocuk Oyuncakları ve Ürünleri fuarı 11. KİDS’ TIME 2020, 19 - 21 Şubat 2020 tarihinde Kielce’de düzenlenecek

Kids’ Time fuarı geçen yılki jübilesinde dünyanın dört bir yanından 566 şirketi bir araya getirerek, Kielce sergi ve kongre merkezini sektörün en büyük buluşma noktalarından biri haline getirdi. 20.000 metrekareden fazla alanda gerçekleşen Kids’ Time 2019, 9 fuar salonunda, 8.200’den fazla misafiri ağırladı. Anne ve Çocuk Ürünleri Uluslararası Fuarı Önümüzdeki fuar yine muhteşem olacağa benziyor. Dünyanın her köşesinden 20’den fazla ülkeyi temsil eden pek çok katılımcı fuarda yer alacak. Fuar stantları, üreticiler ve distribütörlerin sunduğu anne, bebek ve çocuk ürünleri, oyuncakları ve aksesuarları için güzel bir sahne olmaya hazırlanıyor. Fuar ziyaretçilerine üreticilerin ve distribütörlerin bu müthiş portföyünü tanımaları öneriliyor. Fuarda 20 ülke temsil edilecek ve bunların arasında Belçika, Finlandiya, İspanya, Portekiz, Rusya, ABD, İngiltere ve İtalya ve diğer ülkeler yer alacak. Böylece, KIDS’ TIME, yine Targi Kielce’in portföyündeki en uluslararası fuarlarından biri haline gelecek. Yabancı şirketler tüm katılımcıların % 20’sini oluşturduğu fuar, önceki yıllarda olduğu gibi yine, B2B formatında yapılacak. Kids’ Time Expo, çocuk ürünleri ve hizmetleri sektöründe en son ve başarılı ne varsa, onları sergilemeye hazırlanıyor. Bebek arabası, mobilya, giysi ve oyuncak üreticileri ve dağıtıcıları sektöre yön 102

Kasım 2019

verecek ürünlerini dünyaya sunacaklar. Katılımcılar arasında Trefl, Mayoral, Maxi Cosi, Czu-Czu, Anex, La Millou ve daha pek çoğu yer alıyor. Ürünlerin ilk kez sunumları ve piyasa lansmanları da bu fuarda sunuluyor olacak. Bu aynı zamanda en son teknolojilerin de sahne olacağı bir fuar olacak anlamına geliyor. Çocuklar İçin En İyi Bebek Arabaları, Oyuncaklar ve Ürünler KIDS’ TIME STAR Heykelcikleri İle Ödüllendirilecek Önceki yıllarda yaşanan fuar geleneğinin getirdiği kapsamda yine, en yenilikçi ürünler, KIDS’ TIME STAR heykelcilerini kazanıyor. Aynı zamanda fuarın medya ortağı, Branża Dziecięca dergi-

sinin yayıncısı Marek Jankowski’nin başkanlık ettiği Jüri Heyeti, bu fuarda da kazananları seçecek. Rusya Ve Belarus Girişimcileri, Dünyaca Ünlü Sektör Buluşmaları Ürün prömiyerlerine ek olarak, konuklara bolca eşlik eden etkinlikler de bu fuarda sunulacak. Fuar kapsamında “yuvarlak masa” oturumu düzenlenecek ve toplantıda Polonya, Rusya ve Beyaz Rusya’dan girişimciler bir araya gelecek. Zengin ve çeşitlendirilmiş fuar teklifine ek olarak, fuar gündeminde konferanslar ve toplantılar organize edilecek. Oturumlarda sosyal medya ve e-ticaret uzmanları da ana konuşmacılar arasında yer alacak.


B2B only

The 11th International Fair of Toys and Products for Mother and Child

19-21.02.2020 Kielce, Poland www.kidstime.pl Strategic Partner:

Main Media Partner:

Co-operation:

Targi Kielce SA, Kielce, Poland e-mail: kidstime@targikielce.pl, tel. +4841 365 13 19


Fuar

ULUSLARARASI BEBEK VE ÇOCUK ÜRÜNLERİ FUARLARINDA SEKTÖRÜN PUSULASI BABY & KID STORE DERGİSİ’NDE DURDU ALMANYA Kind + Jugend: Birinci Sınıf Bebek Ve Bebek Ürünlerinin Uluslararası Ölçekteki Lider Fuarı Birinci sınıf bebek ve bebek ürünlerinin sergilendiği Kind + Jugend Fuarı, küresel ticaret anlaşmaları, B2B görüşmeler ve yeni satış sözleşmelerine imza atmak için mükemmel bir platform! Her yıl Almanya’nın Köln şehrinde düzenlenen fuar, bu yıl da 55 ülkeden 1.288 katılımcıyı aynı çatı altında buluşturarak, 133 ülkeden 24 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Eylül ayında gerçekleşen fuar, rekor sayıda uluslararası ziyaretçiyi ağırladı. Fransa ve İtalya’dan gelen yoğun ziyaretçinin yanı sıra özellikle Bolivya, Brezilya, Kolombiya ve Peru gibi Orta ve Güney Amerika ülkelerinin de fuara gösterdiği ilgi artış gösterdi.

KIND + JUGEND, TÜRK BEBEK VE ÇOCUK TEKSTİL SEKTÖRÜNÜ BABY & KID STORE DERGİSİ’NDEN TAKİP ETTİ Almanya’nın bebek ve bebek ürünleri alanındaki en prestijli fuarı olan Kind + Jugend’e kendi standımızla katılım gösterdik. Dergimizi, yüzlerce katılımcıya ulaştırdık. Dergimizde yer alan sektörün öncü firmalarını, binlerce fuar ziyaretçisi ile tanıştırdık. Baby Kid Store Dergisi ekibi olarak, fuar kapsamındaki “Trend Forum” etkinliğinde Türk bebek ve çocuk tekstil sektörünü temsilen ‘Türkiye’de bebek ve çocuk tekstilinin trend olan renkleri, kumaşları ve aksesuarları’ konusunda yapmış olduğumuz sunumla fuara çözüm ortağı olarak destek verdik. 104

Kasım 2019


UKRAYNA Children’s Fashion Fair / Baby Expo: Çocuk Tekstilinin Trendlerinin Görücüye Çıktığı Dinamik Fuar B2B görüşmeler, modanın nabzının attığı defileler ve sektörün geleceğinin tartışıldığı seminerler ile Children’s Fashion Fair / Baby Expo, ihracatınızı arttırmak için eşsiz bir fırsat! Çocuk tekstiline ait dünya trendlerinin sahne aldığı, birçok üretici firmanın alıcısıyla tokalaştığı Ukrayna Children’s Fashion Fair / Baby Expo bu yıl da katılımcı ve ziyaretçilerine dinamizmi doruklarında yaşattı. Eylül ayında gerçekleşen fuarı, çok sayıda ülkeden kişiler ziyaret etti.

UKRAYNA CHILDREN’S FASHION FAIR / BABY EXPO ZİYARETÇİLERİ BABY & KID STORE DERGİSİ İLE YENİ İŞ ORTAKLARINA ULAŞTI Eylül ayında, Ukrayna’nın sektördeki büyük ölçekli fuarlarından olan Children’s Fashion / Baby Expo’da dergimizde yer alan iş birlikçi firmalarımız için yeni ihracat yollarının açılmasına vesile olmanın gururunu yaşadık. Farklı dünya ülkelerinden fuarı ziyaret etmek için gelen ziyaretçilere Türk firmalarının kalitesini ve adını duyurduk.

RUSYA CJF / Mir Detstva: Bebek ve Çocuk Endüstrisinin Tek Çatı Altında Toplandığı Rusya Pazarının Prestij Fuarı Rusya’nın en önemli ticari fuarlarında birçok ülkeden iş insanı ile görüşme sağlayabilir, yeni iş anlaşmaları imzalayabilirsiniz! CJF (Child and Junior Fashion, Maternity Wear), 350’nin üzerinde uluslararası markanın katılımıyla Doğu Avrupa’nın önde gelen uluslararası çocuk/bebek giyim ve aksesuar fuarlarından biri. CJF, 8 yıl içerisinde Doğu Avrupa’nın en önemli moda platformu haline gelmiştir. Mir Detstva ise çocuklar ve gençler için ürün ve hizmet endüstrisi anlamında Rusya’nın en büyük ticari fuarı olma özelliğine sahip.

RUSYA CJF / MIR DETSTVA FUARI’NDA BABY & KID STORE DERGİSİ OKUYANLAR TÜRK İHRACATÇISININ YOLUNU AÇTI Rusya’nın, bebek ve çocuk tekstil sektöründeki inovatif ilerleyişini tüm dünyaya sergileyen prestijli fuarı CJF/ Mir Detstva Fuarı katılımcısı olarak firmalarımızı dünya çapında temsil ettik. Türk firmalarının uluslararası çapta tanıtımını yapmak amacıyla çıktığımız bu yolda her geçen gün adımlarımızı hızlandırmaya devam ediyoruz. 105

Kasım 2019

Kasım 2019

105


YOUR INTERNATIONAL FACE “2020 Distribution Schedule of Exhibitions” 8 - 11 JANUARY 2020

1. CBME Turkey-Children Baby Maternity Expo, Istanbul, Turkey www.cbmeturkey.com

. Issue

January 2020

2. JunioShow Baby Kidswear & Kids Necessities Fair, Bursa, Turkey

8 - 11 JANUARY 2020

3. 90. FIMI / Baby Kid Spain, Valencia-Spain 4. PENTEX Combed Textile and Technologies Fair, Gaziantep, Turkey

24 - 26 JANUARY 2020 5 -8 FEBRUARY 2020 www.akort.com

5. Linexpo Lingerie – Hosiery Fair, Istanbul, Turkey

5 - 8 FEBRUARY 2020 16 - 18 JANUARY 2020

1. Pitti Imagine Bimbo, Florence, Italy 2. Playtime Paris, France . Issue

February 2020

www.iloveplaytime.com

3. Kids’ Time, Kielce, Poland

19 - 21 FEBRUARY 2020

4. CJF - Child and Junior Fashion, Moscow, Russia www.cjf-expo.ru

5. I&P Trans distribution, Daghistan

April 2020

11 - 13 FEBRUARY 2020

May 2020

24 - 27 MARCH 2020

1. Baby Expo, Kiev, Ukraine www.babyexpo.ua

11 - 13 MARCH 2020

2. Bishkek Fashion & Textile, Kyrgyzstan 3. BCCI - Baby Kid URGE Event, Warsaw, Poland

. Issue

24 -27 FEBRUARY 2020 FEBRUARY 2020

6. 13. Kids Russia, Moscow-Russia . Issue

25 - 27 JANUARY 2020

Turkish Domestic Baby Market, Distribution of magazine to domestic sectoral purchasing points (retail or chain stores, multi-storey stores, wholesale purchase centers, importers, exporters and manufacturers

www.baby-k dstore.com

www.btso.org.tr

APRIL 2020

1. Chain stores 2. Multi-storey stores 3. Independent market retailers 4. Wholesale centers 5. Internet stores



Ekonomi

KOSGEB YURT DIŞI PAZAR DESTEK PROGRAMI İLE KOBİLERİN YURT DIŞI PAZAR PAYLARINI ARTTIRMAYI HEDEFLİYOR

KOSGEB, Yurt Dışı Destek Programı ile ülkenin uluslararası hedefleri doğrultusunda, küçük ve orta ölçekli işletmelerin uluslararası pazara açılmalarına ve ihracat kapasitelerinin geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Programa ilişkin detayları haberimizde sizlerle paylaşıyoruz. Programın Amaçları • KOBİ’lerin yurt dışı pazarlara açılabilme beceri ve kabili yetlerini geliştirmek, • KOBİ’lerin yurt dışı pazar paylarını arttırmak, • KOBİ’leri, uluslararası rekabetin aktörleri haline getirmek, • İhracata başlayan KOBİ sayısını arttırmak, • E-ticarete başlayan KOBİ sayısını arttırmaktır. Proje Destek Unsurları Proje Süresi: En az 6 ay, en fazla 24 ay Destek Üst Limiti: 300.000 TL Proje Destek Oranı*: % 70 (yetmiş) Geri Ödemesiz % 30 (otuz) Geri Ödemeli • Personel giderleri için destek oranı dikkate alınmaksızın; asgari geçim indirimi dâhil net asgari ücret tutarı temel girdi olmak üzere bu uygulama esaslarında belirlenen hesap yöntemi ve limitlere göre belirlenen tutar kadar geri 108

Kasım 2019

ödemesiz destek sağlanır. • İşletmeler bu destekten sadece 1 (bir) kez faydalanabilirler. • Programdan yararlanmak isteyen işletmelerin, başvuru tarihi itibariyle son mali yılda bilanço esasına göre defter tutmuş olması ve son mali yıl verilerinin onaylı olması gerekir. • Proje başvurusu en az 3 farklı gider grubundan oluşmalıdır. Desteklenecek Proje Giderleri Gider Adı ve Destek Üst Limitleri Tablosu Gider Adı

Gidere Ait Destek Üst Limiti (TL)

Personel Gideri

100.000

Yazılım ve Donanım Giderleri

100.000

Tanıtım Giderleri

100.000

Yurt Dışı Fuar ve Seyahat Giderleri

150.000

Test Analiz ve Belgelendirme Giderleri

100.000

Hizmet Alım Giderleri

100.000

Destek programı ile ilgili mevzuat bilgisine ve ilgili başvuru formlarına www.kosgeb.gov.tr internet sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.


BTSO LİDERLİĞİNDE YÜRÜTÜLEN UR-GE PROJELERİ İHRACATA HIZ KAZANDIRIYOR

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından Ticaret Bakanlığı desteği ile yürütülen bebe ve çocuk konfeksiyonu sektörü UR-GE Projeleri kapsamında sektör temsilcileri Rusya’nın başkenti Moskova’ya ihracat seferi gerçekleştirdi. Bursa iş dünyasının ihracat odaklı büyümesine yönelik projelerini sürdüren BTSO, Türkiye’nin bebe ve çocuk konfeksiyonu sektöründe üretim üssü Bursalı firmalara yönelik önemli bir yurt dışı organizasyonuna imza attı. Bugüne kadar Ticari Safari ve UR-GE projeleri ile 100’ü aşkın ülkeden 25 binden fazla firma ve kurum temsilcisini Bursalı firmalarla bir araya getiren BTSO, Bebe ve Çocuk Konfeksiyonu Sektörü UR-GE Proje üyesi firmalarını Rus iş dünyası temsilcileriyle buluşturdu. Etkinlik kapsamında Moskova’da CJF Autumn Child and Junior Fashion Fuarı ile eş zamanlı olarak ikili iş görüşmeleri etkinliği gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Kuş’un heyet başkanlığında Rusya’ya giden 40’a yakın Bursalı sektör temsilcisi B2B organizasyonunda önemli işbirliklerine imza attı.

“Son 2 Yılda Yüzde 246’lık İhracat Artışı” BTSO Başkan Yardımcısı İsmail Kuş, Bursa’nın bebe ve çocuk konfeksiyonu

sektöründe Türkiye’nin en önemli üretim üssü olduğunu söyledi. BTSO olarak sektörün ihracat odaklı büyümesine yönelik UR-GE projeleri ve yılda 2 kez düzenlenen Junioshow Fuarı’nı gerçekleştirdiklerini kaydeden İsmail Kuş, sektör temsilcileriyle yapılan istişare toplantılarının ardından hedef ülkelerin belirlendiğini vurguladı. Rusya’nın sektöre yönelik önemli alıcıların yer aldığı bir ülke olduğunu kaydeden İsmail Kuş, “Son 2 yılda sektörel olarak yüzde 246 ihracat artışı yakaladığımız Rusya pazarını önemsiyoruz. Türkiye ve Bursa’nın Rusya pazarındaki başarısını çok iyi biliyoruz. Rus iş dünyası temsilcilerimizin etkinliğimize gösterdiği ilgi de bunun bir göstergesi oldu.” dedi.

Üretimdeki Tecrübe İhracatla Taçlanıyor Bursa’nın bebe ve çocuk konfeksiyonu sektöründe Rusya pazarındaki payını artırdığını kaydeden İsmail Kuş, “Hedefimiz bebe ve çocuk konfeksiyonu sektörümüzün üretimdeki tecrübesini yeni ihracat başarılarıyla taçlandırmak. Bu konuda sektörümüzün azmi ve heyecanı, çalışmalarımızın alt yapısının daha sağlam olmasını sağlıyor. Odamız öncülüğünde Ticaret Bakanlığı destekleriyle düzenlediğimiz 2 ayrı UR-GE projemizin katılımcılarıyla güzel bir organizasyonu geride

bıraktık. Sektörümüzün yanında olmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

1.200 İş Görüşmesinin Yaklaşık Yüzde 50’si Olumlu Rusya programı kapsamında Bursalı 40’a yakın firmadan 70 kişilik iş dünyası temsilcisinin organizasyona katıldığını ifade eden İsmail Kuş, şöyle konuştu: “Odamızın liderliğinde yürütülen 2 UR-GE projesi kapsamında bebe çocuk konfeksiyonu üretici firmalarımız 420 yabancı iş dünyası temsilcisiyle görüştü. Etkinlik boyunca gerçekleştirilen 1.200’ün üzerindeki iş görüşmesinin yaklaşık yarısı olumlu sonuçlanma potansiyeli taşıyor. Program iş dünyası temsilcilerimizin yeni müşteriler bulmasına vesile oldu. 30’a yakın UR-GE Projesi ile Türkiye’nin lider kurumlarından olan Odamız öncülüğünde firmalarımızın dünya ticaretinden daha fazla pay almasını sağlamalıyız.” Ticaret Merkezlerine Ziyaret Türkiye Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar da B2B görüşmelerini ziyaret ederek Bursalı firma temsilcileri ile görüştü. ‘Türkiye – Rusya İş Forumu’ toplantısının da düzenlendiği Rusya programı kapsamında ayrıca UR-GE üyesi firmalar Moskova’daki önemli ticaret ve toptancı merkezleri olan Sadovod ve Lyublino’da da incelemelerde bulundu. Kasım 2019

109


Röportaj

BURSA FUARLARI BURSA EKONOMİSİNE VE İHRACATINA BÜYÜK KATKI SAĞLIYOR Sektörün nabzını tutmada en önemli fuarlardan biri olan Junioshow’u ve Tüyap Bursa Fuarcılık’ın sektöre katkılarını, Firma Genel Müdürü İlhan Ersözlü’den dinledik.

İlhan Ersözlü Genel Müdür

Junioshow hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu fuarın ortaya çıkış öyküsünü ve şimdiki durumunu bizimle paylaşabilir misiniz? Fuarları gerçekleştirdiğimiz Bursa ve çevresi; başta otomotiv ana ve yan sanayi olmak üzere birçok sektör için büyük potansiyele sahip bir sanayi bölgesidir. Bu şektörlerin en önemlilerinden olan bebe çocuk konfeksiyonu sektörünün Türkiye üretiminin yaklaşık %80’ini sağlayan Bursalı üreticilerdir. Bursa’da yer alan Vişne caddesi için biz sektörün kalbinin attığı cadde diyoruz. Söz konusu

110

Kasım 2019

caddede sektörde faaliyet gösteren firmaların neredeyse tamamı yer almaktadır. Sektörün birlik ve beraberlik içinde hareket edebilmesi ve sektörün sesi olması amacıyla kurulan BEKSİAD Derneği ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte, sektörün uzun süredir beklediği, bebek ve çocuk sektörüne yeni bir soluk getirecek ve hazır giyim alanında Bursa’daki potansiyele dikkat çekecek bir fuar düzenleme fikri ile hareket ettik. Güçlerimizi birleştirerek ilk fuarımızı 2006 yılında BURSA BEBE VE ÇOCUK HAZIR GİYİM FUARI ve BURSA ÇOCUK 2006 isimleri ile gerçekleştirdik. Her yıl yaz döneminde gerçekleştirdiğimiz fuara 2011 yılından sonra 5 yıl kadar ara verip 2016 yılında JUNIOSHOW adı altında, tek tip özel dekor stantlarda “ilkbahar – yaz” konsepti ile tekrar düzenlemeye başladık. Üreticilerin ürün grubunda yazlık ve kışlık olarak iki sezon olması ve gelen talep üzerine 2017 yılından itibaren Ocak ve temmuz aylarında olmak üzere yılda iki kere fuar gerçekleştirmeye başladık. Ocak ayında “ilkbahar -yaz”, temmuz ayında “sonbahar – kış” konseptinde 0 - 12 yaş arası bebe ve çocuk hazır giyim sektörünü bir araya getiren fuarları 2020 Ocak ayı itibari ile 14. kez gerçekleştireceğiz.

Bursalı üreticilerinin belirlediği tekstil modasını ve son trendlerini sektör profesyonelleri ile buluşturan JUNIOSHOW fuarının 2019 yılının ilk buluşmasını 9 – 12 ocak 2019 tarihleri arasında düzenledik. Rekor sayıdaki 200’e yakın katılımcı firması, dört gün boyunca 64 ülkeden gelen 1.150 yabancı alıcısı, toplam 26.424 sektör profesyonel ziyaretçisi ile kendi rekorunu kıran Junioshow, 2 gün gerçekleşen Junioshow defilesi ile renkli bir atmosferde yaşattı. Bu yılın ikinci buluşması ise 3 – 6 Temmuz 2019 tarihleri arasında, 4 salonda, 150 firmanın katılımı ile 1 Bin 766 kişi tarafından ziyaret edildi. Geçen yıl Temmuz ayında gerçekleştirilen fuara göre katılımcı firma sayısında ve sergileme alanında yüzde 35 büyüyen ve sektörde marka fuar haline gelen fuarda, TÜYAP yurtdışı ofislerinin çalışmaları, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, T.C. Ticaret Bakanlığı URGE projesi kapsamında yapılan çalışmalar ile 57 ülkeden gelen 1.165 iş insanı ağırlandı. Yurt içinden ise İstanbul, Gaziantep, İzmir, Ankara ve Denizli başta olmak üzere 34 şehirden gelen sektör temsilcileri, 4 gün boyunca kurdukları iş bağlantıları ile sektörün ticaret hacmine katkı sağladı



Röportaj

(URGE)” projesi, T.C. Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası desteği ile hazırlanmaktadır. Urge projesi üyelerinin ihracatlarını arttırarak uluslararası rekabette söz sahibi olmalarını amaçlamaktadır. Urge projesi kapsamında Junioshow Fuarı’na özel organize edilen, dünyanın farklı coğrafyalarında gelen yabancı ticareti alım heyetleri ile bebe, çocuk hazır giyimin ihracat hacmini arttırmaktadır. Proje hem Bursa hem de ülke ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır.

BİR SONRAKİ BULUŞMA 8 – 11 OCAK 2020’DE 14. sektör buluşması, 8 – 11 Ocak 2020 tarihlerinde, “İlkbahar–yaz konsepti” ile yine “tek tip özel dekor stantlar” da, yeni pazarlara açılmak ve mevcut pazar paylarını artırmak isteyen firmaların katılımı ile gerçekleşmeye hazırlanıyor. Firmalar Junioshow’a niçin katılım göstermeliler? Bu fuarın sektör için faydasını açıklar mısınız? Ocak ayında 14. kez gerçekleştireceğimiz Junioshow Fuarı artık bir marka haline geldi. Uluslararası niteliği ile de ön plana çıkan fuara katılan firmalarımız marka değerlerini artırma yanında, yeni pazarlara açılmak ve mevcut pazar paylarını arttırmak hedefi ile fuarda yerini almalılar. Maddeler halinde kısaca özetlersek; • Yurt dışından sektörün geliştiği ülkelerden gelecek profesyonel ziyaretçilere aynı çatı altında ulaşmak • Yeni iş bağlantıları ve ortaklık anlaşmaları kurmak • Sektördeki gelişmeleri ve beklentileri yakından takip edebilmek • Yeni yatırım fırsatları yakalamak • Etkili organizasyonda yer alarak prestijini sağlamlaştırmak • Marka yaratmak ve yeni pazarlara açılma fırsatı yakalamak • Firmanın pazar içinde yerini saptamak, yeni alanları belirlemek • Rekabet şansını değerlendirebilmek • Yeni ürünlerin tanıtımını gerçekleştir mek, pazardaki başarısını gözlemleyebilmek • Müşteri analizi yapabilmek olarak belirtebiliriz. 112

Kasım 2019

Junishow destekçileri ve iş birlikçileriniz ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Tüyap bursa Fuarcılık A.Ş. olarak kuruluşumuzdan bu yana düzenlediğimiz 300’e yakın fuar var. Bu kadar fuarı yaparken bizimle birlikte emek harcayan bir partnerimiz de var tabii. Geçtiğimiz yıllarda güçlerimizi birleştirdiğimiz Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile Bursa’ya güçlü olduğumuz sektörlerde yeni fuarlar kazandırma anlamında da önemli adımlar attık. El ele vererek şimdiye dek gerçekleştirdiğimiz Junioshow fuarı başta olmak üzere Blok Mermer, Yapı ve Gayrimenkul, Ev Stil, Coho gibi fuarlardan edindiğimiz izlenimler neticesinde bu iş birliği ile organize edilen sektörüne özel fuarlar ile Bursa’nın ticaret hacmine olumlu katkılar sağlıyoruz. Partnerimiz BTSO’nun yanında her fuarın konusu ile oda, dernek vb stk lar ile birlikte çalışıyoruz. Junıoshow Fuarı için de fuarın ilk yılından itibaren Bebe Çocuk Konfeksiyon Sektörü Sanayici ve İşadamları Derneği (BEKSİAD) ile işbirliği halindeyiz. Yurt dışından alım heyetleri getirilmesi konusunda da Ticaret Bakanlığı destekli Ur – Ge projesinden yararlanıyoruz. Tüm fuarlarda destek aldığımız T.C. Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ve KOSGEB’e de desteklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum. Ur-Ge projeniz hakkında ve bu projenin katkıları ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Junioshow özelinde gerçekleşen “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi

Eklemek istedikleriniz var mıdır? TÜYAP fuarcılık grubu içerisinde yer alan ve 2001 yılında kurulan şirketimiz Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş., son 5 yıl içerisinde gösterdiği performans Tüyap Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’ni ülkemizin en önemli fuar merkezlerinden biri haline getirdi. Gerek her yıl sektöre yeni kazandırdığımız projelerle gerekse mevcut projelerimizi büyüterek fuarcılık mesleğindeki yerimizi sağlamlaştırmaya ve grup bünyesindeki ağırlığımız yüzdesel olarak da arttırmaya devam ediyoruz. Tüyap Bursa Fuarcılık olarak kuruluşumuzdan 2018 yılı sonuna kadar 100’e yakın ülkeden 10.800.635 kişiyi fuarlarda buluşturarak sanayimizin, üreticimizin, ihracatçımızın beklentilerini karşılama başarısı gösterdi. Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. olarak, bundan sonraki yıllarda da sizlerden aldığımız güç ile çalışmalarımıza devam edecek, fuar sayısını ve konularını artırarak hem yurtdışından hem de yurtiçinden ilgilileri Bursa’ya getirerek ilimizin tanıtımına, ülke ve şehir sanayisine ve ticaretine katkı sağlamaya devam edeceğiz.



September 2019

99


www.baby-kidstore.com

/babykidstore

/babykidstoredergi

/Baby-Kid-Store


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.