Türkiye’deki girişimci şirketlerinde en yüksek maaşı yazılımcılar alıyor
Corona virüsü endişesi e-postalara sıçradı
B İ L G İ
Son 8 yılda veri kayıplarında %400 artış görüldü
T E K N O L O J İ L E R İ
15 Şubat • 29 Şubat • 2020 • KDV Dahil 25 TL
Çalışanların iş yerlerinden talepleri değişiyor
D E R G İ S İ
Her şey kararınca olmalı… Yaşama dair ne varsa hayatımızda hep dikkat ettiğimiz nokta yeteri kadar olmasıdır. Bu her şeyin en iyisine uzanmak noktasında biraz farklılaşabilir ya da kişilere göre değişim gösterebilir. Ancak bazen hayatımaz soktuğumuz bazı yenilikler başka yönden zarar görmemize neden oluyorsa bu biraz aşırıya kaçtığımızın göstergesi olabiliyor. Bu noktada teknolojinin ne kadar güzel bir gelişme olduğunu sanırım kimse inkar edemez ancak; bazen bunun bile fazlası insanın sağlığına zarar verebiliyor. İşte tam bu noktada İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikolojisi Uzmanı Kln. Psk. Emel Güler, artan tablet ve telefon bağımlığına karşı aileleri uyarıyor… “Teknoloji ile ilişki, kontrol edilebilir olduğunda olumsuz etkilerini azaltmak mümkündür” diyor… Teknoloji; çağımızın getirdiği olanaklar ve gelişimlerin sonucu olarak, hayatımızın pek çok alanında ayrılmaz bir parça haline geldi. Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırıcı etkisinin yansıra, doğru kullanılmadığında, bazı alanlarda olumsuz etkilerinin olduğu biliniyor. Aslında teknoloji ile ilişki kontrol edilebilir olduğunda olumsuz etkilerini azaltmak da mümkündür. Bu bağlamda içeriğin detaylarını sayfalarımızda bulabilirsiniz. √√ √ Herhangi bir konu etrafında yoğunlaşan ilgiyi kendi çıkarları için kullanmaktan çekinmeyen siber saldırganlar, şimdi de Corona virüsüne merak saldı… Dünya genelinde ciddi bir salgına dönüşme riski bulunan ve henüz tedavisi olmayan Corona virüsüne yönelik yoğun kamuoyu ilgisi, siber suçluların bu alana el atmasına neden oldu. Sophos araştırmacıları, Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization-WHO) adına gönderilmiş süsü verilen ve Corona virüsüyle ilgili sözde sağlık uyarılarının yer aldığı oltalama amaçlı e-postaların ortalıkta dolaşmaya başladığını tespit etti. Sağlık tavsiyesi vaadiyle e-postadaki linke tıklayan kullanıcılar, kişisel bilgilerini siber suçlulara kaptırma yolunda ilk adımı atmış oluyor. Detayları ve saldırıya maruz kalmamak için yapılması gerekenleri haberimizin devamında takip edebilirsiniz. √√ √ Teknolojinin hızla geliştiği dünyamızda yeni gelişmeleri anbean takipçilerine aktaran mecramız IT Network ve itnetwork.com. tr olarak yenilikleri ve son gelişmeleri hızlıca sizlerle buluşturmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda son dönemin gelişmelerini sektör market sayfalarımızda bulacağınız gibi araştırma haberlerimize de dergimizin içeriğinden ulaşabilirsiniz. Aylık önemli gelişmeleri bulacağınız dergimizin yanı sıra daha fazlasını günlük ve saatlik takiplerle itnetwork.com.tr adresimizden de takip edebilirsiniz. Sunduğu teknoloji haberleri ile sektörün önemli yayın organlarından birisi olmaya devam eden IT Network’ün yeni sayısında tekrar buluşabilmek dileğiyle… Teknoloji her daim hayatınıza pozitiflik getirsin… Hoşçakalın…
Ahmet Mızrak
ahmet.mizrak@img.com.tr
iÇiNDEKiLER 20
Aruba’nın 2020’deki Kilit Teknoloji Alanlarına Dair Öngörüleri
32
ASUS Türkiye, Kurumsal Pazar İçin Gelecek Planlarını Paylaştı
34 Turkcell, 25’inci Yılını Rekorlarla Kapattı
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
38 Türk Telekom ile Türkiye’nin Enerjisi Daha Verimli
15 Şubat / 29 Şubat 2020
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA
İMTİYAZ SAHİBİ H. FERRUH IŞIK GENEL MÜDÜR (Sorumlu) MEHMET SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ SIDIKA AKYOL KAYIR sidika.kayir@aplusmedya.com GEN EL YAY IN MÜD ÜR Ü AHMET MIZRAK ahmet.mizrak@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr HABER MERKEZİ ENES KARADAYI enes.karadayi@img.com.tr KATK ID A BUL UN ANL AR Prof. Dr. İSM AİL KAYA ismailkaya@gmail.com Doç. Dr. M.ALİ ÖZBUDUN ozbudun@gmail.com ÖMER KARDAŞ omer.kardas@ihlas.com.tr ALİ İLKER YÜCEER ali@makrobil.com.tr
41
TEKNİK MÜDÜR TAYFUN AYDIN Tayfun.aydin@img.com.tr
Huawei Developer Day, Türkiye’de ilk kez düzenlendi
GRAFİK TASARIM HAKAN SÖZTUTAN hakan.soztutan@img.com.tr FİNANS MÜDÜRÜ Cuma KARAMAN cuma.karaman@img.com.tr MUHASEBE MÜDÜRÜ Yusuf DEMİRKAZIK yusuf.demirkazik@img.com.tr AB ON E VE DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr İSMAİL ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr
44 HPE Bulut Bazlı Deneyimi her yere taşıyor
Reklam Rezervasyon A PLUS MEDYA NISH ISTANBUL RESIDENCE Çobançeşme Mah. Sanayi Cad. No: 44/B - D: 167 Yenibosna/ Bahçelievler - İstanbul Reklam İletişim reklam@aplusmedya.com Tel : 0212 216 99 13
İdare Merkezi:
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL Tel: 0212 454 22 22
Renk Ayrımı: Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Türkiye’deki girişimci şirketlerinde en yüksek maaşı yazılımcılar alıyor
Sektör Market
Türkiye’deki girişimcilik odaklı en köklü kurumlardan biri olan Endeavor Türkiye ile yalnızca girişimci şirketler için insan ve kültür konularında danışmanlık hizmeti veren Talentmelon işbirliğiyle gerçekleştirilen, girişimci şirketlere özel Türkiye›nin ilk ücret ve yan haklar araştırması sonuçları yayımlandı. Bu yıl ilki düzenlenen araştırmaya, farklı ölçeklerde 19 girişimci şirket katılarak 1.000’den fazla çalışan için veri sağladı.
IT
network
En yüksek maaşlar yazılım alanında Araştırmanın sonuçlarına göre aynı deneyimlere sahip roller arasında en yüksek maaşı alan pozisyonlar sırasıyla Yazılım, Müşteri Başarısı (Customer Success) ve Satış alanlarında yer alıyor. 2019 yılı ücret verilerine göre, medyanda, yeni mezun yazılımcı aylık net maaşları 3600 TL ile 5250 TL arasında değişiyor. Ücret artışı planları yüzde 15 ile yüzde 17 arasında değişiyor.
Maaş zam oranları enflasyonun üzerinde gerçekleşti Araştırmayla ilgili açıklamada bulunan Endeavor Türkiye Yönetici Direktörü Aslı Kurul Türkmen, Türkiye ekonomisinde özellikle son 1-2 yıl içinde yaşanan dalgalanmalar ve Türk Lirası’nın yabancı para birimleri karşısında kaybetmesinin, şirketlerin ücret yönetiminde daha temkinli aksiyonlar almasına neden olduğu görüşünü aktardı. Aslı Kurul Türkmen, “Enflasyon oranı, şirketler tarafından, ücret artışlarını belirlemede tek kriter olarak görülmüyor. Türkiye 2019 enflasyon oranı geçtiğimiz günlerde %11,84 olarak açıklanmasına rağmen, planlanan ücret zam oranları açıklanan enflasyon oranından yüksek. Bu farkın nedeni, yetenekleri elde tutmada ve yetenekler için bir cazibe merkezi haline gelmekte, girişimcilerin içinde bulunduğu rekabetçi pazar koşullarıdır diyebiliriz.” dedi.
Kurumsal şirketler için de önemli bir araştırma
4
Talentmelon Kurucusu Sure Köse Ulutaş da araştırmayla ilgili bir açıklama yaptı. Ulutaş, “Kurumsal şirketlerden girişimlere yetenek kaybının hızlandığı bu dönemde, bu çalışmanın sonuçları, yalnızca girişimler için değil, kurumsal şirketler için de çok değerli. İlerleyen dö-
Girişimci şirketlerin çalışanlarına sunduğu ücret ve yan haklarla ilgili Türkiye’nin ilk araştırması Endeavor Türkiye ve Talentmelon işbirliğiyle gerçekleştirildi. Araştırmada en yüksek maaş alan çalışan grubu, cinsiyetlere göre oluşan farklar ve maaş artış oranları gibi konular dikkat çekiyor… nemlerde, daha fazla girişimci şirketin bu çalışmaya katılarak veri sağlamasını umuyoruz” dedi.
Uzaktan çalışma ve esnek çalışma saatleri Girişimlerin yetenek savaşında cazibe merkezi haline getiren ve çalışan bağlılığını artırmayı sağlayan en önemli konular arasında uzaktan çalışma ve esnek çalışma saatleri uygulamaları yer alıyor. Haftada en az 1 gün evden çalışma imkanını girişimlerin yüzde 47’sinde sağlanırken, haftanın neredeyse tamamında evden çalışmayı yan hak olarak sunan az sayıda da olsa girişim var. Girişimlerin yüzde 58’i, 9-6 mesai saati uygulaması konusunda esneklik sunuyor. Çalışanlar, çalışma saatleri doldurmak koşuluyla, daha erken ya da geç başlayabiliyorlar.
Kadınların maaşı erkeklerden daha düşük Araştırmanın dikkat çeken bölümlerinden biri de cinsiyete göre maaşların durumunu gösteriyor. Ortaya çıkan sonuçlara göre tüm rollerin yüzde 65’inde; kadın çalışan maas ortalaması, erkek çalışan maas ortalamasından yüzde 25 daha düşük kalmış durumda. Aynı departman ve düzeydeki rollerin yüzde
35’inde kadın çalışanların maaş ortalaması erkeklerin maaş ortalamasından yüzde 12 daha yüksek. Yönetim seviyesindeki 129 farklı rolde, çalışan kadın sayısı 28. Bu rakam, toplamın yüzde 21’ine denk geliyor. Raporlanan 25 adet C seviye rolden, yalnızca 3 tanesi kadınlara ait. Kadınların tüm rollerdeki oranı ise yüzde 38.
Günlük yemek ücreti ortalama 25TL Girişimlerin neredeyse tamamı çalışanlarına yemek kartı sunuyor. 2020 için belirlenen vergiden muaf yemek miktarı 23 TL olmasına rağmen, girişimlerin ortalama günlük yemek ücreti 25 TL. Şirketlerin yüzde 23’ü bu ortalamanın üzerinde 27-30 TL arasında günlük ücret ödüyorlar.
Özel sağlık sigortası da sunuluyor Özel sağlık sigortası planlarına bakıldığında, katılan şirketlerin yüzde 68’i tamamlayıcı sigorta ya da özel sağlık sigortası sunuyor. Özel sağlık sigortası sunmak için en az iki aylık bekleme süresi, sigorta yan hakkı sağlayan şirketlerin yarısından fazlasında var.
Dünyanın İlk Toner Doldurulabilir Tanklı Lazer Yazıcısı “HP Neverstop Lazer Yazıcı” Teknolojinin hızlı gelişimi, iş ve sosyal hayatımızın her alanına, hatta alışkanlık ve iş yapış tarzımıza hızlıca adapte oluyor; daha da ileri gidip yön veriyor. Kullanıcılar artık sadece maliyet odaklı yaklaşım yerine bütüncül deneyimi tercih etmekte, daha esnek ve kesintisiz çalışabilme imkânları sunabilen sistemler üzerinde karar vermektedir.
HP Neverstop lazer yazıcı, şirketin sürdürülebilir iş disiplini merkezinde tasarlanmış bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Ürün tasarımında günümüz kullanıcılarının değer verdiği; ekonomik tasarruf ve verimlilik, kesintisiz baskı imkânı, günümüz teknolojik cihazları ile uyumluluk, mobil aplikasyon desteğini bir araya getirirken çevresel atıkların azaltılmasına da katkıda bulunmaktır.
HP’nin yenilikçi teknolojisiyle işteki kesintileri minimuma indirin
Çok fazla baskı alıyor ve sık sık toneriniz bitiyorsa, yeni HP Neverstop Lazer Yazıcı tam size göre. HP Neverstop Lazer Yazıcı, lazer baskıda en düşük dolum maliyetleriyle işinizi akıllıca yönetmenize yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Yüksek baskı kapasiteli yedek toner tankı dolum seti ile yazıcı kaynaklı iş kesintilerini minimuma indirin.
Toner maliyetlerinden % 80’e kadar tasarruf edin… Kaliteden taviz vermeden çok düşük maliyetli baskılar üretin.
Toneriniz bittiğinde 15sn. içinde kendiniz doldurun; dökülme & kirletme derdi yok, stres yok.
Toner tankını doldurmak üzere tasarlanmış yedek toner dolum setinin yenilikçi tasarı-
DENGE HP Neverstop lazer yazıcıyı HP İş ortağı Denge aracılığı ile satın alabilirsiniz.
Denge Bilgisayar, 1998 yılında Türkiye genelindeki bilişim firmalarına kişisel bilgisayar ve parçaları, sunucu ve ağ ürünleri, yazılım ürünleri, çevre birimleri, tüketim malzemeleri, tüketici elektroniği ve güvenlik ürünleri gibi birçok teknolojik ürün grubunun satış, pazarlama, tedarik ve lojistiğini yapmak üzere kurulmuş bir dağıtım şirketidir. Türkiye genelinde 3000’den fazla iş ortağı ile çalışmakta olup HP yetkili dağıtıcısı olarak bilişim firmalarına kesintisiz hizmet vermeyi sürdürmektedir.
mı; elinizi bile kirletmeden, saniyeler içinde tekrar baskı almaya dönmenize yardımcı olur.
Kutudan çıkar çıkmaz, 5000 sayfaya kadar baskı kapasitesi… Kesintileri en aza indirin. Kutudan çıktığı andan itibaren, muadillerine göre 10 kata kadar daha fazla sayfa basın.
Kaliteden ödün vermeden tonerinizi kendiniz doldurun. Alternatif kopya ürünler veya toner dolum ürünleriyle neredeyse aynı maliyete edinebileceğiniz HP orijinal sarf malzemeleriyle kolay ve düşük maliyetle baskı alın.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
İş Bankası ve Koç Üniversitesi’nden Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi
Sektör Market
İş Bankası ve Koç Üniversitesi; ülkemizin bilimsel ve akademik faaliyetlerine katkıda bulunmak, yapay zekâ alanında ileri düzeyde çalışmalar gerçekleştirmek amacıyla “Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi” kuruyor. Merkez; ülkemizdeki bilimsel ve akademik faaliyetlere katkıda bulunmayı, yapay zekâ alanında ileri düzeyde çalışmalar gerçekleştirmeyi amaçlıyor…
IT
network
Koç Üniversitesi İş Bankası Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin tanıtımı vesilesiyle, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali ve Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’ın da katıldığı bir basın toplantısı düzenlendi. Adnan Bali, toplantıda yaptığı konuşmada, Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde yürütülecek olan, ülkeye katma değer yaratacak ve bilimsel manada bir sıçrama yaşatacak araştırmaların, başka alanlardaki çalışmaları da tetikleyerek yepyeni kapılar açacağını söyledi. Dijitalleşmenin ve teknolojik yeniliklerin günümüzdeki en önemli karşılığının yapay zekâ olmaya başladığına işaret eden Bali, şöyle konuştu: “Ülkelerin ve ekonomilerin gelişmesinde lokomotif olan tüm sektörlerde dijitalleşmenin, inovasyonun, teknolojinin ayrıştırıcı unsur olduğunu artık çok net şekilde görüyoruz. Dünyanın büyük ekonomilerinde, teknolojiye dayalı şirketler her geçen gün ağırlığını daha da arttırıyor. Dijitalleşme, kodlama, yapay zekâ, robotik endüstriler üzerine inşa edilen; ülkelerin başarısının bilime, eğitime ne kadar önem verdikleri ile doğru orantılı olduğu günümüz dünyasında Türkiye’nin bu ligde olması, teknolojide öne çıkan ülkeler arasında yer alması gerekiyor.”
“Merkezi, Türkiye’nin geleceğine yatırım olarak görüyoruz”
6
Küresel ölçekte değer yaratabilmek ve rekabet edebilmek için, üniversiteler ile iş dünyası ve özel sektör arasındaki işbirliğinin öneminin arttığını vurgulayan Bali, Merkezin bu bakımdan, dünyada artık mühendislikten finansa, hukuktan sağlığa, endüstriden ticarete kadar hemen hemen tüm alanlarda kullanılan yapay zekâya dair Türkiye’de önemli bir platform olacağını vurguladı. Adnan Bali, yapay zekâ temelli bir dünyada rekabet edebilmek için en önemli yetkinliklerin veri toplama, işleme ve algoritma geliştirme olduğu gerçeği dikkate alındığında, bu alanlara yönelik Türkiye’nin insan kaynağı gücünü geliştirmenin gerekliliğinin de daha net anlaşılacağını söyledi. Bali, kurulan Merkezin, veri mühendisliği ve yazılım mühendisliği gibi geleceğin mesleklerinde ülkemizin insan kaynağının hem nicelik hem de
nitelik yönünden geliştirilmesini de sağlayacağını ifade etti. Bali, “Türkiye’nin geleceğine yatırım olarak gördüğümüz bu Merkeze dair en büyük temennimiz; bilimsel çalışmalarda ülkemizi uluslararası seviyede çok daha ileri seviyelere taşıması ve bu alandaki bilimsel literatürde söz sahibi olmamızı sağlamasıdır” dedi.
“Türkiye’de ilk kez bu ölçekte yapay zekâ merkezi kuruluyor” Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan da konuşmasında; Merkezin araştırma, eğitim ve sanayi işbirliği konularında Türkiye’de öncü bir kurum olma hedefiyle kurulduğunu ifade etti. Türkiye’de “ilk kez bu ölçekte” bir yapay zekâ merkezinin hayata geçirildiğini belirten Prof. Dr. İnan, şunları söyledi: “Bilimdeki değişim hızı artık yüzyıllar veya on yıllarla değil, yıllar ve hatta aylar bazında ölçülür oldu. Neredeyse her gün yeni bir disiplin doğuyor; eski disiplinler ise beklenmedik işbirlikleriyle yeniden hayat buluyor. İşte tam bu noktada, Atatürk tarafından kurulan ve Türkiye’nin en köklü bankalarından biri olan İş Bankası ile birlikte yapay zekâya dair böyle bir Merkezi oluşturmamız, üniversitemiz için çok önemli... Yapay zekâ, kesinlikle günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiğinden ve kuşkusuz büyük bir sosyal ve ekonomik etkiye sahip olmaya devam edeceğinden, bu Araştırma Merkezi bizi çok heyecanlandırıyor. Multi disipliner çalışmaların ve araştırmaların büyük öneminden bahsettiğimiz bu yüzyılda, bilgisayarın insanlar gibi düşünmesini sağlayan yapay zekânın geleceği yönlendireceği, bilimler arası geçişleri, işbirliklerini, ortaklıkları güçlendirici görev göreceği kesin.” Araştırmanın bir üniversite için olmazsa olmaz unsur olduğunun altını çizen Prof. Dr. İnan, “Araştırma odaklı üniversiteler evrensel bilim ve teknolojiye en çok katkı sağlayan kurumlar. Bu üniversitelerden çıkan güçlü araştırmacılar, evrensel bilimin gelişmesine ve doğrudan ülke ekonomisine katkıda bulunurlar. Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden biri olarak evrensel bilime katkı sağlamak bizim en önemli misyonumuz. Bu yüzden de yürüttüğümüz araştırmalarımız-
la ülkemizde ve dünyada bilimsel gelişmeleri etkiliyor, teknolojik, ekonomik ve toplumsal kalkınmaya katkıda bulunuyoruz. Üniversitemiz, Ar-Ge için verilen dış kaynaklara bakıldığında Türkiye’de en ön sıralarda yer alıyor” diye konuştu. Prof. Dr. İnan, “Yapay Zekâ Merkezimizde, önümüzdeki dönemde önemli çalışmalara tanık olacağımıza ve ülkemizin geleceğine doğrudan ve dolaylı katkıda bulunacağımıza canı gönülden inanıyorum” dedi. Toplantıda; İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran Bankadaki yapay zekâ uygulamalarını anlatırken, Koç Üniversitesi İş Bankası Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Deniz Yüret de Üniversitedeki çalışmalara dair bilgiler aktardı.
Koç Üniversitesi İş Bankası Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi Koç Üniversitesi İş Bankası Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi; ülkemizin bilimsel ve akademik faaliyetlerine katkıda bulunmayı, yapay zekâ alanında ileri düzeyde çalışmalar gerçekleştirmeyi hedefliyor. Yapay zekâ alanında uzmanlık, donanım ve veri konularında ülkemizdeki eksikliklerin giderecek olan Merkezin, hem Koç Üniversitesi yerleşkesinde hem de üniversite - iş dünyası etkileşimi açısından İş Kulelerinde faaliyet göstermesi öngörülüyor. Koç Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nin çatısı altında kurulan Merkezde; başta bilgisayar, elektrik ve elektronik mühendislerinden oluşan öğretim üyeleri olmak üzere, doktora ve yüksek lisans öğrencileri görev yapacak. Merkez, Koç Üniversitesi öğretim üyeleri ile birlikte sanayi ve akademiye uzman yetiştirecek, aynı zamanda iş dünyasının problemlerini çözmeye yönelik çalışmalar yürütecek. Merkezdeki uzman kadro, veri analizi ve danışmanlık hizmeti verecek; veri bilimi konusunda yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası programlarla sanayi ve akademiye yönelik sertifika programları düzenleyecek. Merkez bünyesinde ayrıca üniversite-sanayi işbirliğine katkı sağlanması için Yapay Zekâ Sanayi Destek Kurulu oluşturulacak.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Milyonlarca kablolu modem uzaktan ele geçirilme riski altında
Sektör Market
Siber güvenlik kuruluşu ESET’in dikkat çektiği bir araştırma, milyonlarca kablolu modemin uzaktan ele geçirilme riski altında olduğunu ortaya koyuyor. ‘Cable Haunt‘ adı verilen güvenlik açığı nedeniyle siber saldırganlar, modem üzerinden geçen tüm veri trafiğine ulaşabiliyor ve kontrol edebiliyor…
IT
network
Cable Haunt takma adlı, teknik tanımıyla ‘CVE-2019-19494‘ olarak takip edilen bu güvenlik açığının yakın zamanda Avrupa’daki neredeyse tüm kablolu modemleri etkilediği ve hâlâ risk altında olan çok sayıda modem olduğu tahmin ediliyor. Peki bu nasıl oldu? Siber güvenlik kuruluşu ESET, bu güvenlik açığını keşfeden ve bulgularını paylaşan Danimarka merkezli güvenlik danışmanlığı şirketi Lyrebirds’e dikkat çekti. Lyrebirds araştırmacıları şu açıklamayı yaptı: “Sadece Avrupa’da tahminen 200 milyon kablolu modem var. Test edilen neredeyse hiçbir modemin, ürün yazılımı güncellemesi olmadan güvende olmadığı anlaşıldı. Bu nedenle Avrupa’da savunmasız olan modem sayısının bu rakama yakın olduğu tahmin ediliyor.” ESETin edindiği bilgiye göre yakın zamanda bazı internet hizmet sağlayıcılarına bu sorun hakkında bilgilendirme ve çözüme yönelik ürün yazılımı güncellemeleri gönderildi. Ama yine de, dünya çapında daha fazla sayıda savunmasız modem olduğu yönünde güçlü şüpheler var.
Modemdeki hayalet
8
Güvenlik açığı, yarı iletken şirketi Broadcom tarafından üretilen çiplerdeki spektrum çözümleyici aracını çalıştıran referans yazılımından kaynaklanıyor. Modemin kablo bağlantısındaki sorunları saptamak ve düzeltmekle görevli olan spektrum çözümleyici bileşeni, çok sayıda kablolu modem üreticisi tarafından cihazlarının ürün yazılımlarında kullanılıyor. Savunmasız modem sayısının çok büyük olması bundan kaynaklanıyor. Spektrum çözümleyici yerel ağda görünür olsa da, saldırganlar dünyanın herhangi bir yerinden uzaktan erişim için Cable Haunt güvenlik açığını suistimal edebiliyor. Araştırmacılar şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu suistimal, koruma eksikliği, websocket istemcisinin düzgün yetkilendirilmemesi, varsayılan kimlik bilgileri ve
spektrum çözümleyicisindeki bir programlama hatasından kaynaklanıyor. Söz konusu zayıflıklar, saldırgana tüm birim ve üzerinden geçen trafik üzerinde tam uzaktan kontrol olanağı verebilir. Saldırı hem kullanıcı hem de internet hizmet sağlayıcısı tarafından fark edilmeyebilir ve uzak sistem güncellemelerini göz ardı edebilir.”
Hangi kötü amaçlı eylemler gerçekleştirilebilir? Olası kötü amaçlı eylemler arasında DNS ayarlarını kurcalamak, modem ürün yazılımını bir başkasıyla değiştirmek, cihazları bir botnet’e yönlendirmek ya da özel bilgileri yakalamak amacıyla uzaktan Ortadaki Adam (Man in the Middle) saldırıları gerçekleştirmek yer alıyor. Araştırma ekibi, modemlerdeki açığı tespit edebilmek amacıyla bir POC saldırısı tasarladı ve bunu Sagemcom, Netgear, Arris, Compal ve Technicolor tarafından sunulan çok sayıda kablolu modemde başarıyla test etti. Savunmasız oldukları onaylanan modemlerin ve ürün yazılımı sürümlerinin tam listesi cablehaunt. com web sitesinde yer alıyor. Kullanıcıların, belirli bir kablolu modemin tehdide karşı savunmasız olup olmadığını kont-
rol etmelerini sağlayan POC kodu da bu sayfada mevcut.
Yapılacak ne var? Araştırmacılar, olabildiğince çok sayıda büyük internet hizmet sağlayıcısı ve üreticinin bilgilendirildiğini ve farklı düzeylerde başarı elde ettiklerini paylaştı: “İletişim kurulan internet hizmet sağlayıcılardan bazıları, ürün yazılımı güncellemelerini yayınladıklarını ya da yayınlıyor olduklarını bildirdi ama pek çoğu da hala güncellemeleri göndermedi.” Kablolu modemlerini internet hizmet sağlayıcılarından alan kullanıcıların, henüz güncelleme almadılarsa büyük olasılıkla bu güncellemeyi internet hizmet sağlayıcılarının göndermesini beklemeleri gerekecektir. Bu arada Broadcom, “referans kodunda ilgili düzeltmenin yapıldığını ve bu düzeltmenin Mayıs 2019’da müşterilerin kullanımına sunulduğunu bildirdi. Konuya olumlu tarafından bakıldığında, araştırmacılar Cable Haunt güvenlik açığından yararlandığını bildikleri devam eden bir saldırı olmadığını belirtti. Ama yine de bu açık, küçümsenecek bir konu değil.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Sektör Market
Vertiv Uzmanları 2020 veri merkezi trendlerini yorumladılar
IT
network
Trend olan hibrit mimariler, işletmelerin hassas veri kontrolünü sürdürmelerine, tüketicinin beklentisine yaklaşarak, kapasite ve artan bilişim yetenekleri için tırmanan talepleri karşılamalarını sağlayacak. Bu yeni veri ekosisteminde bağlanabilirlik ve her an uygun olabilmek iç içe geçen kavramlara dönüştükçe, edge, bulut ve merkez arasındaki kesintisiz iletişime artan bir değer katacaktır.
melerinin sunduğu avantaj sebebiyle edge veri merkezlerine doğru genişliyor. Sonraki aşamada lityum iyon ve ince plaka saf kurşun (TPPL) gibi yeni akü alternatiflerinin maliyetleri sundukları esneklik ile dengelenecek. 2020 yılı içinde daha fazla işletme şebekelerin kararlılık kabiliyetini artırmak ve yoğun tüketim esnasında takviye amacıyla bu pillerdeki depolanmış enerjiyi enerji şirketlerine geri satmaya başlayacak. Bunun veri merkezi endüstrisinde sürdürülebilirlik konusunda daha büyük diyalogların önemli bir parçası olmasını da bekleyebilirsiniz.
Vertiv CEO’su Rob Johnson, “Sektör, kapasite zorlukları ile tüm şekil ve boyutlardaki veri merkezlerinde büyük değişiklikleri zorlayan gelişmiş uygulamalarla boğuşurken, veri merkezi alanında yeni bir denge ortaya çıkıyor” dedi ve ekledi: “Aynı zamanda, kurulum hızı teknoloji kararlarında önemli bir dönüm noktası haline geliyor ve muhtemelen 2020’ye girerken bu alandaki yatırımları ve inovasyonları biçimlendirecek. Bu durum kendini birçok yönden gösterecek, ancak veri merkezi ekipmanı sağlayıcılarına mesaj açık: Mevcut durum kabul edilemez.”
Vertiv uzmanlarının belirlediği hibrit bilişim ve diğer trendler hakkında ek bilgileri aşağıda bulabilirsiniz. 1. Hibrit mimariler ana akım oluyor: Bulut bilişim, birçok işletmedeki BT stratejisinin önemli bir parçası olmaya devam ederken, işletmeler BT altyapı karmalarını ve harcamalarını uygulamalarının ihtiyaçlarına göre uyarlamaya çalışırken stratejide ince bir değişiklik görüyoruz. Hibrit mimarilerin sayısı arttığını gördükçe, her ne kadar rolü modern işletmelere en iyi hizmet edecek karışımı yansıtacak şekilde değişse de, kurumsal veri merkezinin canlı ve iyi olduğu düşüncesi de giderek daha net hale geliyor.
10
Vertiv uzmanları belirledikleri 2020 veri merkezi trendlerini yorumladılar. Buna göre kurumların üst düzey yöneticileri son yıllarda verilerin işletmede mi bulutta mı tutulacağı konusundaki tartışmalardan, genel ve özel bulut modelleri ile yeniden yapılandırılmış bir merkez etrafındaki edge varlıkları birleştiren hibrit mimarilerden taraf olarak vazgeçecekler. Veri yönetimi ve bilgi işlem kaynaklarına yönelik olan bu dönüşmekte olan yaklaşım, BT altyapısı ve süreklilik çözümlerinin küresel sağlayıcısı olan Vertiv’in uzmanları tarafından belirlenen ve yeni ortaya çıkan 5 trendden birisidir ve 2020 veri merkezi trendleri arasında yer almaktadır.
2. Yeni yarış olarak kurulum hızı: Teknolojiler ve sistemlerdeki yetenekler erişilebilir oldukça, veri merkezi ve BT yöneticileri, ekipman seçimi için sayısı artmakta olan diğer kriterlere yönelecek. Maliyet her zaman ayrıştırıcı bir kriterdir, ancak kararlar gitgide varlıkların ne kadar hızlı kurulabilecek olmasına bağlı olacaktır. Diğer tüm faktörler birbirine yakın olduğunda, kurulum ve aktivasyon hızındaki herhangi bir avantaj ana belirleyici faktör olabilir. Bu durum özellikle bilişimin uç noktalara doğru kaydığı ve veri iletimindeki gecikmelerin hizmet ve gelir
kaybı anlamına geldiği günümüzün dağıtık ağlarında daha doğru. 3. Ortalama kabinet yoğunluğu aynı kalıyor ama…: Ortalama kabinet yoğunluğu marjinal artışları en iyi şekilde yansıtıyor olsa da, makine öğrenimi ve derin öğrenme gibi yapay zeka (AI) ile ilgili gelişmiş uygulama ve iş yüklerindeki büyümenin hızlanması, yüksek performanslı bilgi işlem birimlerini gerekli ve daha yaygın hale getirecektir. Vertiv uzmanları, 2020 yılında bu alandaki erken geçişlerin savunma, gelişmiş analitik ve üretim alanlarında olacağını bekliyorlar. Bu da, 2021 yılı ve sonrasında çok daha yaygın bir geçişin temelini oluşturuyor. Bu kabinetler şu ana kadar toplam kabinetlerin küçük bir yüzdesini temsil ediyor, ancak yine de henüz bilinmeyen güç ve soğutma sıkıntılarını ortaya çıkartabilirler. Doğrudan sıvı soğutmaya olan artan ilgi, yüksek performanslı bilgi işlem ihtiyacını da göstermektedir. 4. Aküler hakkını verecek: 2016 yılında Vertiv uzmanları, lityum iyon akülerin veri merkezinde kendilerine yer bulacağını öngörmüştü. Bu öngörü lityum iyon akülerin günümüzde UPS güç kaynağı pazarında önemli bir paya sahip olmasına baktığımızda, doğru çıktı. Bu pay büyürken, daha az yer kaplamaları ve daha az bakım gerektir-
5. Küresel çapraz ilham: ABD, özellikle Silikon Vadisi, dijital dünyanın ve veri merkezi gelişiminin merkez üssü oldu, ancak artık inovasyon her yerde gerçekleşiyor. Kayda değer farklılıklara sahip paralel bir dijital ekosistem Çin’de ortaya çıkıyor. Avrupa ile Avustralya, Yeni Zelanda ve Singapur gibi diğer Asya ve Güney Pasifik pazarlarındaki veri merkezleri, veri gizliliği, kontrolleri ve sürdürülebilirliği konularındaki belirli bölgesel konulara problemlere dayalı geleneksel uygulamalardan ayrışıyor ve dönüşüyor. Örneğin, Genel Veri Koruma Yönetmeliği’ne (GDPR) uygunluk, tüm dünyada veri yönetimi konusundaki zorlu kararlar verilmesini gerektiriyor. Bu konular ve çevresel etkilere daha fazla dikkat edilmesi, hibrit mimariler ile kurum içi bilgi işlem ve veri depolamanın değeri hakkında yeni düşüncelere yol açıyor. Çin’de bazı veri merkezleri verimliliği artırmak ve maliyetleri azaltmak için üretici tarafından değişikliğe uğratılmış sunucularda 240V DC güç kaynağı kullanıyor. DC gücü, ABD veri merkezleri için uzun zamandır teorik bir hedefti ve bugün Çin’deki modelin dünyanın diğer bölgelerinde gerçekleştiğin öngörmek zor değil.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Microsoft’tan dünya sağlığına 40 milyon dolarlık destek
Sektör Market
Microsoft, İyilik için Yapay Zekâ programı altında yeni bir girişim başlattığını duyurdu. İlk 5 yıl için 40 milyon dolarlık destekle hayata geçirilen Sağlık için Yapay Zekâ girişimi, sağlık alanındaki araştırmacıları, STK’ları ve sağlık kurumlarını yapay zekâ çözümleri ve para yardımıyla güçlendirecek. Girişimle, günümüzde insanlığın maruz kaldığı ve acil çözüm bekleyen sağlık sorunlarının hızla çözülmesi hedefleniyor…
IT
network
12
İnsanı odağına alan inovasyon çalışmalarını sürdüren Microsoft, “İyilik için Yapay Zekâ/AI for Good” programına yeni bir girişim ekledi. Bugün duyurulan Sağlık için Yapay Zekâ adlı girişim, insan sağlığını iyileştirmek adına yapay zekâ yardımıyla geliştirilen projeleri destekleyecek. Program, 5 yıl boyunca toplam 40 milyon dolar değerinde hibe ve teknoloji yardımı sağlayacak. Sağlık için Yapay Zekâ, büyük bir gizlilik, güvenlik ve etik temellerle geliştirildi ve dünyanın önde gelen uzmanlarıyla iş birliği içinde hazırlandı. Sağlık için Yapay Zekâ girişimi aracılığıyla Microsoft, veri bilimcileriyle, STK’larla ve akademiyle güçlü iş birlikleri geliştirecek. En etkin yapay zekâ araçlarına ve bulut bilişim hizmetlerine erişim sunacak olan girişim, belirlenen projeleri nakit hibelerle de destekleyecek. Şu an global olarak yapay zekâ uzmanlarının yalnızca %5’i sağlık alanında çalışma yürütüyor ve girişimin en önemli hedeflerinden biri de bu oranı artırmak. Sağlık için Yapay Zekâ dâhilinde, yapay zekâ uzmanlarının sağlık sektörüne özel yeni beceriler kazanması da desteklenecek. Programın 3 odak noktası var. Bunlardan ilki, hastalıkların önlenmesi, teşhisi ve tedavisini ilerletmek için tıbbi araştırmaların hızlandırılması için keşif araştırmaları. Küresel sağlık bilgisi de sağlık krizlerine karşı korunmak için ölüm oranı ve bakım bilgilerini daha iyi anlamak için önem taşıyor. Üçüncü olarak program, sağlık hizmetlerini herkese ulaştırılabilmek için sağlık eşitliğinin sağlanmasına önem veriyor.
Yapay zekâ ile ölümler azalacak, doğru tanıyla hastalar yakından takip edilecek Özellikle sağlık sektörünün ticari olarak dikkatini çekmeyen alanlarda araştırmaların hızlandırmasında ve yeni çözümlerin geliştirilmesinde yapay zekânın önemli bir rol oynaması bekleniyor. Bu çözüm alanlarının başında doğumlarda yaşanan anne ve bebek kayıpları azaltmak geliyor. Bunun yanında, görme kaybıyla sonuçlanan şeker hastalıklarını global olarak takip etme konusunda yapay zekâdan faydalanılacak. Cüzzamı kontrol altına almak, salgın ve bulaşıcı hastalıkların gelişimini izleyip analiz etmek de yapay zekâdan destek alan sistemlerle kolaylaşacak. Ya-
pay zekâ sistemleriyle ayrıca, kanser vakalarında daha tutarlı tanı koyabilmek mümkün olacak. Microsoft’un AI for Good programının altında, çevreci araştırmaların desteklendiği AI for Earth, mültecilerin ve göçe zorlanmış insanların korunmasını amaçlayan AI for Humanitarian Action, engellilerin günlük yaşama ve istihdama katılmasını kolaylaştıran AI for Accessibility, kültürel ve tarihi varlıkların korunması ve görselleştirilmesi alanlarındaki projelerin desteklendiği AI for Cultural Heritage ve bugün duyurusu yapılan AI for Health başlığında 5 girişim bulunuyor. Yeni girişimle birlikte Microsoft, AI for Good programına toplam 165 milyon dolar ayırmış oldu.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
BaroKart SMS Uygulaması zaman kaybını ortadan kaldırıyor
Avukatların mahkeme vezneleri, maliye vezneleri ve icra müdürlüklerinde yaptıkları ödemelerde yeni bir uygulama başladı. Bu zamana kadar maliye ve mahkeme veznelerinde nakit, icra müdürlüklerinde Vakıfbank banka kartı ile yapılabilen icra, harç, masraf gibi tüm ödemeler, artık nakit, banka veya kredi kartına gerek olmadan SMS yolu ile yapılabiliyor. Adliyelerin tüm veznelerinde ve icra müdürlüklerinde geçerli olan uygulama avukatlara büyük kolaylık getiriyor.
Sistem Nasıl İşliyor? Avukatların sıra bekleme derdine son veren uygulamada, vezneye cep telefonu numarası veriliyor ve telefona gelen onay SMS’i ile UYAP sistemindeki dosyalara ait harç, masraf ve icra ödemeleri; Baro-
Kart veya Param Kart’a kayıtlı cep telefonuna gelen SMS onay kodunun veznede görevli memura iletilmesi ile kolayca gerçekleştirilebiliyor. Böylelikle ödenmesi gereken tutar anında BaroKart’tan tahsil ediliyor. Ödemeler aynı zamanda BaroKart altyapısını sağlayan Param Kart ile de yapılabiliyor.
BaroKart’a Nasıl Bakiye Yüklenir? BaroKart’a bakiye yüklemek ve SMS uygulamasından faydalanmak çok kolay. BaroKart’a tüm ATM’lerden ve Türkiye’deki tüm barolarda bulunan POSBank’lardan, Çağlayan ve İzmir adliyelerinde bulunan TURK Vezne şubelerinden nakit olarak TL yüklenebilirken; Çağlayan Adliyesi’nde bulunan Param Kiosk’lardan kredi kartı ile de TL yükleme imkanı sağlanıyor. BaroKart’a banka hesabından havale/
EFT ile de bakiye yüklenebiliyor. Bilgilere BaroKart üzerindeki kart numarasının ve BaroKart web sitesinde bulunan IBAN numarasının girilmesi yeterli. Kredi kartı ile TL yükleme işlemi ise BaroKart mobil uygulamasından, BaroKart internet şubesinden ve BaroKart web sitesindeki “TL Yükle” sayfasından gerçekleştirilebiliyor.
3,3 Milyon Kişi TURK Elektronik Para Kartlarını Kullanıyor Türkiye’nin yerli ve milli elektronik para kuruluşu TURK Elektronik Para’nın 68 kart Projesi, 3.3 milyon kişi tarafından kullanılıyor. Bankalar da dahil olmak üzere en fazla kart harcama cirosuna sahip şirket, alanında lider konumda ve yıllık ortalama 2 milyar TL’nin üzerinde işlem hacmine ulaşıyor.
Sektör Market
Her gün binlerce dava ile uğraşan avukatlar artık BaroKart veya Param Kart sayesinde hiç sıra beklemeden, nakit veya kart taşıma gereği duymadan adliyelerdeki tüm veznelerde ve icra müdürlüklerinde, cep telefonlarından SMS yoluyla ödeme yapabiliyor…
IT
network
Life Digital ürünlerinin distribütörü Koyuncu Elektronik oldu ABD merkezli Life Digital Te c h n o l o g y, Türkiye’de distribütör ortağı olarak Koyuncu Elektronik ile anlaşma imzaladığ ını açıkladı. Orta Doğu, Afrika, BDT ve Hindistan alt kıtasındaki 50 ülkede varlığı ile bölgedeki en hızlı büyüyen PC şirketlerinden biri olan Life Digital, Türkiye’deki pazar payını hızla artırıyor. Koyuncu Elektronik’in tüm Türkiye çapındaki erişimi ve hizmet sunma becerisinin Türkiye stratejileri için çok önemli olduğunu dile getiren Life Digital Global Satış ve Pazarlama Direktörü Deepak Bhatia “Türkiye genelindeki tüketicilere, uygun fiyatlı, dün-
ABD merkezli Life Digital, ultra ince dizüstü bilgisayarlar, 2’si 1 arada dönüşebilir tabletler ve taşınabilir hepsi bir arada bilgisayarların dağıtımı için Koyuncu Elektronik ile anlaştı… ya standartlarında ürünler sunmaya devam etmek için Koyuncu Elektronik ile ortaklık kurmaktan mutluluk duyuyoruz. Kaliteden ve uygun fiyattan ödün vermeden, en üst seviye özelliklerde ve tarz sahibi ürünler sunmak için sürekli yenilikler yapıyoruz. Türkiye’deki teknolojiye çok hızlı adapte olan ve her zaman en üst seviye teknolojiyi kullanmak isteyen insanların hayatını kolaylaştıran yenilikçi ürünler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. Koyuncu Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Ali Yipelli ise, ”Koyuncu Elektronik olarak distribütörlüğünü üstlendiğimiz uluslarara-
sı markalara Life Digital markasını eklemiş olmaktan dolayı çok mutluyuz. Türkiye geneline yayılmış toptancılarımız, güçlü organize perakende zincirleri ve elektronik perakende iş ortaklarımız sayesinde diğer önemli pazarlarda gösterilen başarının ülkemizde de gerçekleşmesi için hep birlikte çalışacağız” ifadelerini kullandı. Life Digital, ultra ince dizüstü bilgisayar ve tablet ürün gruplarında liderliğini pekiştirirken, ilk defa BT ürünü satın alan kullanıcılar, öğrenciler ve fiyat odaklı tüketicileri memnun etmek üzerine çalışıyor.
13
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Aruba’nın 2020’deki kilit teknoloji alanlarına dair öngörüleri hemen her yerde çoğalan uygulamalar daha iyi desteklenerek DevOps ekiplerine yardımcı olunacak. • Network çözümleri -ister kendi veri merkezinde ister bulutta olsun fark etmez - konteyner mimarisine dönüşmeyi benimsemek zorunda kalacak.
HPE Aruba Ülke Müdürü Ersin Uyar
Sektör Market
Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi
IT
network
Yapay Zeka Bazlı Çözümlerin Yükselişi-Otonom Güvenlik • 2020, yapay zeka bazlı otonom güvenlik teknolojilerinin öne çıktığı bir yıl olacak. Nesnelerin interneti ve uç bilişim uygulamaları gibi yükselen teknolojileri kullananlar, kurumlarını daha etkili biçimde koruyan güvenlik çözümlerine ihtiyaç duyacaklar. • 2020’de güvenlik ihlalleri her boyutta kurumun başını ağrıtmaya devam edecek ve koordine bir şekilde çalışan sofistike hacker grupları tarafından yapılan bu saldırılar gittikçe karmaşıklaşacak, daha hızlı yayılacak ve sürekli hale gelecek. Network Yönetimi Proaktif Olmaktan Çıkıp Öngörmeye Başlayacak • Yapay zekayla güçlendirilmiş otomasyon, kendi kendini doğrulayan modern networkten gelen içgörülerle harekete geçme becerisine ve programlanabilirliğe sınıf atlattı. 2020’de veri analizi ve güvenliği gibi alanlarda ilerlemeler görmeye devam edeceğiz. Buradaki gelişmeler, network yönetim sürecinin proaktif olmaktan öte, öngörülerde bulunmasını sağlayacak ve böylece network yöneticilerinin sırtındaki yük hafif leyecek; daha çok iş odaklı hareket etmelerine olanak sağlayacak. • Böylece IT ekipleri yalnızca proaktif bir tutum sergilemekle kalmayacak, aynı zamanda oldukça ayrıntılı paternleri, davranış izlemeyi ve network sağlığını temel alarak sistemlere öngörme becerisi katacak; böylelikle IT kaynaklarındaki baskı daha da hafif leyecek.
Bulut Bilişim Odaklı Dönem
14
Konteyner Network Mimarisi Kullanan Bir Gelecek • Bu modern çağda, modülerlik, programlanabilirlik, esneklik ve direnç gibi bulut yerele ait özelliklere sahip networkler daha fazla popülerleşecek. • 2020’de bulut yerel networkler, “switch altyapılar” sayesinde bulut tabanlı grafik kullanıcı ara yüzüyle etkileşime geçecekler. Böylece modern kurumlarda, özellikle konteynerler ve mikro hizmetlerde hemen
Abonelik Modeliyle İşleyen Network Yazılımlarının Bitişi • Yazılım lisans süresi sona erdiği anda çalışmayı sonlandıran network switch, router ve network denetleyicilerinin kullanımı işletmeler için zararlıdır. • Müşteriler cihaz satın aldıklarında, cihazın özelliklerinde, işlevselliklerinde ve networklerinde söz sahibi olmak isterler; temel özelliklerini, güvenlik işlevlerini ve hatta bağlanabilirliliğin kendisini baltalayacak saatli bomba görünümündeki bir hizmet sözleşmesini değil... • 2020’de bulut odaklı stratejilere göre geliştirilmiş müşteriye öncelik veren abonelik modelleri, değer yaratmak ve rahatlık sağlamak için ortaya çıkacak.
Güvenlik Nesnelerin İnternetinin (IoT) Geniş Çapta Benimsenmesi Nedeniyle Networklerin Güvenliğinin Sağlanması Nesnelerin İnterneti cihazlarının gittikçe artan kullanımı kurumlara, iş süreçlerinde akıllıca karar verme yolunda yeni veri seviyeleri sunuyor. Bunu yaparken, kötü niyetli kişilerin güvenlik açıklarını bulabilecekleri açık kapılar sunmayı da ihmal etmiyor. Gartner’a göre, 2020’de 70 milyar cihaz kullanımda olacak; bu cihazları korumak ve davranışsal analitik kullanarak Tehlike Göstergeleri’ni (IOC) saptamak çok önemli olacak. Güvenlik Araçlarının Düzenlenmesi ve Süregelen Entegrasyonu 2020’de ortalama 130’dan fazla güvenlik aracı ve teknolojisi işletmeler tarafından kullanılacak. Tehditleri daha iyi saptayan ve daha hızlı yanıt veren teknolojilerin geliştirilmesi amacıyla entegrasyon ve düzenleme araçlarının kullanımında da artış göreceğiz.
Kablosuz Yol Bulmak Sadece Bir Başlangıç 2020’de konum servisleri, ilerlemeye ve kullanıcılara daha anlamlı kişiselleştirilmiş deneyimler sunmaya devam edecek ve onları daha önce hiç bulunmadıkları çevrelerle bağlanmaya davet edecek. Konum servisleri artık yalnızca yol bulma amacıyla değil, hem tedarikçiye ait içgörüler hem de kullanıcıya kişiselleştirilmiş teklif lerle değer katan, coğrafi yakınlık ve tercihlere dayalı bir sürü yeni servis sunacak.
Eğer İnşa Ederseniz Geleceklerdir Wi-Fi 6 üzerine çalışılan inovasyonların bir sonucu olarak Aruba, 2020’nin 5G gibi teknolojiler tarafından vadedilen performans, uygunluk ve servis kalitesinin yer aldığı Wi-Fi 6 etkin servis alanlarını beraberinde getireceğini öngörüyor. Kurumsal uç teknoloji uygulamalarının büyük çoğunluğunda 5G’nin geride kaldığı yerlerde Wi-Fi 6 tercih edilecek. SD-WAN Tek Bir Cam Bölmesinden Yönetilen Tamamıyla Dağıtık Konumlanmış İşletmeler Dağıtık konumlanmış işletmelerin tüm katmanları tek bir platformdan idare edildiğinde, tüm şubeler ve dağıtım merkezleri (veri merkezleri veya herkese açık bulut) için karmaşık WAN yönetiminin faaliyetleri çok büyük ölçüde basit bir hale getirilecek. IT ekipleri aynı platformları kullanarak politika ve yönetimde olduğu gibi, yerel ağ bağlantısı (LAN) için networking ve güvenlik de aynı çatı altında toplanacak. LAN ve WAN boyunca tüm kullanıcılar, geçitler, erişim noktaları, switchler ve aralarında IoT cihazlarının da yer aldığı diğer network öğeleri tek bir cam bölmesi ile kurumsal uygulamaları izleyebilecek ve yönetebilecek. Bulut Bağlanabilirliği Gittikçe Daha Kusursuz ve Ulaşılabilir Hale Geliyor 2020’de kurumlar, kötü niyetli kullanıcılar ve diğer kaynaklardan gelecek siber saldırılara maruz kalınmasını ciddi boyutta azaltacak bulut tabanlı servislerden yararlanacaklar. Sanal ağ geçitleri, bu eğilimi büyük ölçüde basitleştirmek ve hızlandırmak için genel bulutlarda sağlanan network servisleriyle daha iyi birleşecek. Yeni SD-WAN özellikleri, IT ekibinin uygulamaları genel bulut altyapılarına kıyasla daha iyi izlemesini ve yönetmesini sağlayacaktır. Uzak Ofislerdeki MPLS’nin Yerini Halka Açık Wi-Fi Alıyor 2020’de kurumlar, SD-WAN uzak ofis bağlantısını kurmak için çok daha yaygın olarak bulunan ve 100 kat daha düşük maliyetli halka açık Wi-Fi internet hizmetlerini giderek daha fazla kullanacaklar. Bu trend, performansı ve kullanımı artırmak için makine öğrenimi tabanlı analitik araçlar kullanan yeni nesil SD-WAN çözümleri tarafından besleniyor. Ayrıca, networkteki kesintileri asgari seviyeye çekmek için, gelen trafik otomatik olarak yeniden yönlendiriliyor; böylece halka açık internet servislerine öncelikli ulaşım aracı olarak daha fazla güven sağlanıyor.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Türk Telekom’dan Ağrı’ya güneş enerjili baz istasyonu ‘Sadece merkeze değil herkese’ hizmet anlayışıyla Türkiye’deki yatırımlarına hız kesmeden devam eden Türk Telekom, Ağrı’da güneş enerjili baz istasyonunu devreye aldı. Türk Telekom, bu uygulamayla Türkiye’nin enerji kaynaklarının verimli kullanılmasına ve yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılmasına katma değer sağlarken bölgedeki köylerin iletişim kalitesini yükseltti… bölgede mobil hizmetlerdeki kesintilerin önüne geçilmesi hedeflenerek 100 metrekarelik bir alan üzerine kurulan GES ile 20 saatlik yedekleme süresine ulaşıldı.
1.700 lokasyona güneş enerji sistemleri kuruldu Türk Telekom; yeni nesil iletişim teknolojilerinin enerjide, tarımda, sanayide, ulaşımda, sağlıkta, bina ve şehirlerde kullanımını yaygınlaştırarak en yüksek düzeyde kaynak tasarrufu sağlamak ve sürdürülebilir topluma hizmet etmek amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Karbon
emisyonunu sistematik olarak azaltıp enerji verimliliği konusundaki yatırımlarına ve optimizasyon çalışmalarına aralıksız devam eden Türk Telekom, toplam 1.700 lokasyona güneş enerji sistemleri kurdu. Türk Telekom’un son olarak Ağrı’da kullanıma aldığı baz istasyonunda da GES kullanıldı. Bu baz istasyonunda 48 adet güneş paneli ile 295 W güce ulaşıldı. Türkiye genelinde yenilenebilir enerji sistemlerinin toplam kurulu gücü 2,3 MW olan Türk Telekom, bu projelerle, temiz ve millî enerjiye katkı sunmayı ve Türkiye’deki diğer uygun lokasyonlarında da benzer GES uygulamalarını yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Sektör Market
Türk Telekom, güneş enerjili sistemlere yaptığı yatırımlara bir yenisini daha ekledi. Ağrı’da ‘Güneş Enerji Sistemi’ (GES) ile çalışan baz istasyonunu devreye alarak çevre duyarlılığı konusunda Türkiye’ye örnek olacak önemli bir uygulamayı hayata geçirdi. Enerji verimliliğiyle ilgili farkındalığı artırmayı ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına katkı sağlamayı hedefleyen Türk Telekom, Erzurum Bölge Müdürlüğü hizmet sahasında yer alan Ağrı ili Taşlıcay ilçesi Güneysöğüt Mahallesi’ndeki meralık alana GES ile çalışan baz istasyonu kurdu. Türk Telekom, 50 metre yüksekliğe sahip ve 7 köye hizmet veren güneş enerjisi ile çalışan baz istasyonu sayesinde bölgedeki köylerin iletişim kalitesini artırdı. Diğer yandan, zorlu kış şartlarının yaşandığı
IT
network
Western Digital, 5G çağında yeni mobil uygulamalarla öne çıkıyor Western Digital’in yeni iNAND MC EU521’i, 800MB/ saniyeye varan turbo sıralı yazma hızları ile akıllı telefonlar için UFS 3.1 JEDEC uyumlu Write Booster Depolama Teknolojisi sunuyor… Western Digital Corp. mobil geliştiricileri 5G akıllı telefon kullanıcı deneyimini daha iyi hale getirmeleri için, yerleşik bir Evrensel Flash Depolama (UFS) cihazı olan yeni Western Digital® iNAND® MC EU521 ile destekliyor. JEDEC’in UFS 3.1 standardı altında Write Booster uygulaması yazmasının öncelikli destekçilerinden biri olan Western Digital, UFS 3.1 5G uygulamaları ve yetenekleri için optimize edilmiş ticari depolama çözümleri sunan ilk şirketlerden de biri oldu. Western Digital iNAND MC EU521 gömülü flaş cihazı, mobil geliştiricilerin UFS 3.1 yüksek arayüz bant genişliğinden (Gear 4/2 Şeritli) ve SLC (tek seviyeli hücre) NAND önbelleğinden tam olarak faydalanmalarını sağlayan bir teknolojiye sahip. Ayrıca cihaz, 4K ve 8K medyalarını indirme, buluttan büyük dosya aktarımı ve oyun oynama gibi uygulamalar için gelişmiş kullanıcı deneyimlerini daha iyi hale getirmek
için 800MB/saniyeye kadar turbo sıralı yazma hızları da sunuyor. İNAND EU521’in Mart ayında 128GB ve 256GB kapasitelerde satışa sunulması planlanıyor.
Akıllı telefonlar hayatın bir parçası Western Digital Otomotiv, Mobil ve Gelişen Uygulamalar İş Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Huibert Verhoeven, akıllı telefonların artık video akışı, müzik çalma, oyun ve fotoğrafçılıktan ödemelere ve haritalamaya kadar her yeni uygulamaya genellikle birincil bilgi işlem cihazı olarak hizmet ettikleri için daha fazla performans ve kapasiteye ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Verhoeven, ayrıca, “İNAND EU521’de Write Booster ile SLC önbelleğe alma 5G birleştiğinde, kullanıcılara her zamankinden daha hızlı film indirmeleri yönünde beklenenden fazla performans iyileştirmesi sunuyor. Bu ve diğer özellikler de EU521’i bugü-
nün mobil ekipman üreticileri için mükemmel bir seçenek haline getiriyor” dedi. “Western Digital’in yeni JEDEC depolama standardı UFS 3.1’i uygulamasının 5G uygulamalarına ek yazma özelliği ve gelişmiş önbellekleme özelliği sayesinde akıllı telefonların daha yüksek hızda indirmeler yapmasına, büyük dosyaların ‘kaydedilmesinin’ hızlandırılmasına ve diğer veri yoğun uygulamaları desteklemesine yardımcı olacağını belirten Informa Tech (Ovum, Heavy Reading and Tractica) araştırma markalarının ve satın alınan IHS Markit teknoloji araştırma portföyünün birleşmesinden sonra kurulan küresel teknoloji araştırma şirketi Omdia’da Bellek ve Depolama Kıdemli Yöneticisi Craig Stice, “Western Digital’in standardı hızlı bir şekilde hizmete sunma çabası, mobil cihaz ekipman üreticilerinin aralarından seçim yapabileceğiniz piyasaya hazır bir çözüm sunmalarının önünü açıyor” dedi.
15
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
İsfanbul teknoloji yatırımlarıyla öne çıkıyor
Sektör Market
Sektörü proaktif yönetim modelleriyle tanıştırmak amacıyla İsfanbul Alışveriş Merkezi, Türkiye’de ilklere imza atıyor. Bu bakış açısıyla geliştirdiği teknolojileriyle AVM sektörünün kalıplarını yıkan İsfanbul, Eğlence Perakende Akademisi (EPA), Perakende Performans Yönetimi (PPY), dijital müşteri deneyimi MallTrack ve yeni nesil yönetim uygulaması GİK ile deneyime odaklanıyor…
IT
network
mağazaların iş süreçlerinin gelişimi adına bu detayda çalışılan bir yapı ise şimdilik yok…
Her yıl ortalama 18 milyon misafirin ziyaret ettiği İsfanbul AVM, alışveriş merkezi yönetiminde geleneksel yaklaşım algısını değiştirmek üzere geliştirdiği teknolojileriyle AVM sektörünün kalıplarını değiştiriyor. Eğlence Perakende Akademisi (EPA), Perakende Performans Yönetimi (PPY), dijital müşteri deneyimi MallTrack ve yeni nesil yönetim uygulaması GİK ile deneyime odaklanan İsfanbul AVM; bu yeni oluşumlarla perakende sektöründe yepyeni bir dönemin kapısını aralıyor.
“Sektörü yeni-trend yönetim modelleri ile tanıştırıyoruz” İsfanbul AVM olarak sektörü yeni-trend yönetim modelleri ile tanıştırdıklarını söyleyen İsfanbul AVM Yönetim Direktörü Kemal Baştürk, Türkiye AVM sektöründe ilk defa geliştirdikleri uygulamalarla sektöre farklı bir bakış açısıyla bakarak yeni nesil teknolojilerle tanıştırdıklarını söyledi. Türkiye’de bir AVM yönetimi tarafından ilk defa geliştirilen uygulamalarla, AVM çatısı altında var olan tüm markalara stratejik destek verdiklerini belirten Baştürk, iş ve çözüm ortaklarıyla sürdürülebilir gelişim, kalkınma ve iş birlikteliği disiplini içinde bağ kurmayı hedeflediklerini belirtti. Bugüne kadar uygulamalar kapsamında İsfanbul AVM’de çalışan 2500 kişiye dokunduklarını söyleyen Baştürk, markaların hedeflerine ulaşmaları için mağazalar özelinde çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
EPA ile hedef; çalışan aidiyetini artırmak…
16
Türkiye’de bir ilk olarak İsfanbul Alış-
Ziyaretçilerin nabzı MallTrackSM ile anında ölçülecek veriş Merkezi tarafından kurulan Eğlence Perakende Akademisi (EPA), yönetim ve mağaza çalışanlarına yapılan yatırımları yeni bir boyuta taşımak ve markaların satış performanslarına katkı sağlamak amacıyla oluşturulmuş bir akademi programı olarak karşımıza çıkıyor. İsfanbul Alışveriş Merkezinde görev alan çalışanların ihtiyaç duydukları bilgi, beceri, motivasyon ve çalışan bağlılığını yükseltmeye fayda sağlayan yarışmalar, eğitim programları ve sosyal sorumluluk projeleri bu akademinin basamaklarından birkaçını oluşturuyor.
İsfanbul AVM mağazaları hedeflerine PPY ile ulaşacak Perakende Performans Yönetimi (PPY) sisteminde ise İsfanbul AVM içinde faaliyette bulunan mağazaların satış performansları günlük olarak takip ediliyor ve hedefledikleri rakama ulaşmaları noktasında stratejik destek sunuluyor. Türkiye’de bir AVM yönetimi tarafından
AVM sektöründe ilk kez İsfanbul Alışveriş Merkezi tarafından uygulanan ve bir Barem Ar-Ge Merkezi projesi olan MallTrackSM, müşteri memnuniyetini dijital ortamda gerçek zamanlı ölçen, hızlı geri dönüşlerle neredeyse interaktif bir iletişime olanak sağlayan bir sistemle çalışıyor. Bu sayede AVM ziyaretçilerinin ziyaretlerine ilişkin memnuniyetleri sürekli ölçülüyor ve hedef, reel olarak yüzde 100 ziyaretçi memnuniyeti olarak belirlenebiliyor. AVM Yönetimi, kiracı ve 3. parti firmalarını aynı çatı altında toplayan tek uygulama olan GİK ise yazılım, zaman tasarrufu ve hızlı bilgi akışı sağlamayı, personel verimliliğini artırmayı, maliyetleri düşürmeyi ve veri analizi yapabilmeyi hedefliyor. En önemli fonksiyonu GİKDOOR olan uygulama kapsamında mağaza çalışanları telefonlarına yükledikleri GİKDOOR uygulamasında hareketli olan personel kartlarını online okutarak AVM’ye giriş yapabiliyor.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Huawei’nin 5G faaliyetlerine İngiltere’den izin çıktı
“Huawei’nin İngiltere’de yürüttüğü 5G çalışmalarının geleceği, hükümetin bu alanda çalışmaya devam edebileceğimize dair onayıyla güvence altına alınmıştır. Bu karar, İngiltere için daha gelişmiş, daha güvenli ve daha uygun maliyetli bir telekomünikasyon altyapısının yolunu açmıştır.” İngiltere’nin bu öncü teknolojik atılımla, daha rekabetçi bir güce de sahip olacağını da ifade eden Zhang, “Huawei olarak, 15 yıldan uzun bir süredir, İngiltere’deki telekomünikasyon operatörlerini, en güncel teknolojiyle buluşturduk. Müşterilerimizin 5G ağlarına yönelik teknoloji ve yatırımlarını desteklerken, ekonomik büyümelerine de katkı sağlamayı amaçladık. Gelecekte de müşterilerimizin rekabet gücünü artıracak iş birliklerimizi sürdüreceğiz. Farklı şirketlerin pazarda yer alması, adil bir rekabet ve daha yenilikçi ağ teknolojileri için gerekli
İngiliz Hükümeti, Başbakan Boris Johnson’ın yönettiği Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısının ardından; Huawei’nin İngiltere’de 5G şebekesinin kurulumu çalışmalarına izin vereceğini açıkladı. ABD yönetimi karar öncesi en yakın müttefiki İngiltere’ye Huawei aleyhinde yoğun baskı uygulamıştı… olduğu kadar, tüketicilerin mümkün olan en iyi imkanları kullanabilmeleri açısından da önemlidir” dedi. ABD yönetiminin Huawei’nin İngiltere’de 5G altyapısı kurmaması yönündeki baskıları bu kararla ters teperken İngiltere Başbakanı bu kararın sinyallerini, Ocak ayı ortasında yaptığı açıklamada vermişti. Johnson, BBC’ye verdiği röportajda, “İngiliz halkı mümkün olan en iyi teknolojiye erişmeyi hak ediyor. Herkes için gigabit düzeyinde geniş band teknolojisini hayata geçirmeyi istiyoruz. Eğer bir marka eleştiriliyorsa, alternatifi de belir-
tilmeli.” ifadelerini kullanmıştı. Aynı günlerde İngiltere Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı MI5 Başkanı Andrew Parker da “Gerçek şu ki 5G’de Huawei’ye ihtiyacımız var. Bu fırsatı kaçırırsak, bu teknolojiye erişmemiz uzun yıllar alabilir. İngiltere’nin Huawei teknolojisini kullanmasının Amerika Birleşik Devletleri ile istihbarat ilişkilerini olumsuz yönde etkileyeceğini düşünmüyoruz” değerlendirmesinde bulunmuştu. Huawei, 2019’un ortasında başlayan ABD yaptırımlarına rağmen geçen yılı yüzde 18’lik bir büyüme ile tamamladı.
Sektör Market
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Huawei Başkan Yardımcısı Victor Zhang şu ifadelere yer verdi;
IT
network
Küresel şirketlerin %85’i hibrit bulutu seçiyor Gelişmiş güvenlik çözümleri ve sunduğu maliyet tasarrufu nedeniyle bulut bilişim, dijital çağda şirketlerin rekabet gücünü artırmaya ve yaygınlaşmaya devam ediyor. Bazı kurumlar kendi bünyelerindeki bulut özellikli IT altyapılarını kullanıyor. Bunlar, kurumsal bir veri merkezinde çalışan veya bir üçüncü taraf hizmet sağlayıcısı tarafından özel olarak barındırılan özel bulut sistemleri (private cloud) olarak nitelendiriliyor. Bunun yanında, Microsoft gibi, üçüncü taraf global bulut hizmet sağlayıcılarından hizmet olarak alınan bulut hizmetleri de şirketlere avantajlar sunuyor (public cloud). Bulut kullanmak isteyen şirketler, kendi ihtiyaçlarına göre bu iki seçeneğin karışımını sunan hibrit bulut servislerini seçebiliyor; kurumsal uygulamalarını kendi IT altyapılarında, diğer hizmetlerini ise global olarak sağlanan bulut hizmetlerinde çalıştırabiliyor. Örneğin web tabanlı e-posta gibi düşük güvenlik gereksinimine sahip ve yüksek hacimli ihtiyaçlar için genel bulut, finansal raporlama gibi hassas, iş açısından kritik ihtiyaçlar için de özel bulut (veya şirket içi altyapı) kullanılabiliyor. Böylece bulutun sağladığı tüm faydalardan en güvenli ve esnek bir HİBRİT BULUT TAM OLARAK NEDİR?
Özel bulut, genel bulut, hibrit bulut - muhtemelen bu terimleri duymuşsunuzdur. Peki, hibrit bulut tam olarak nedir ve neden birçok şirket tarafından tercih ediliyor?
HİBRİT MODEL
Bulut bilişim [isim]: bilişim hizmetlerini internet üzerinden sunmak
Hibrit
Hibrit [sıfat]: farklı unsurlardan oluşan
Özel
Genel
“Ev inşa etmek”
“Bir ev kiralamak”
Seçili kullanıcılar için dâhili ağlar veya İnternet üzerinden kullanılabilir
Herkesin satın alıp kullanabilmesi için İnternet üzerinden sunulur
%91
Global şirketlerin %91’i hibrit bulutu ideal BT modeli olarak görüyor
%43
EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) bölgesindeki şirketlerin %43’ü
Genellikle şirket içindeki birimler tarafından yönetilir
gelecek iki yıl içinde hibrit bulut kullanmayı planlıyor. Bu oran Amerika bölgesinde %39.
Hassas işlemler veya veri koruma gereksinimlerini karşılamak için ideal
Bulut servis sağlayıcıları tarafından yönetilir
Yüksek hacimli ihtiyaçlar için idealdir
NEDEN HİBRİT?
Mevcut teknoloji yatırımlarını kullanma avantajı sunan bulut bilişimin gücü
Ek Avantajlar
Görünür güvenlik
Mevcut sistemlerle (özel
Seçilen şirket içi verileri
bulut) çalışırken yeni
şirketin güvenlik duvarı
bulut teknolojilerinden fayda
(özel bulut) arkasında
sağlayabilir, bunun üzerine
tutabilirsiniz.
İhtiyacın kadar kullan
İhtiyaç duyduğunuzda ek bilgi işlem kaynaklarına
Kullandığın kadar öde
Ekstra bulut bilişim gücüne
Geleceğe hazır
Düzenlemeler nedeniyle
yalnızca ihtiyacınız olduğu kadar
belirli verilerin veya iş
erişebilirsiniz, ani iş artışlarını
ödeme yaparak maliyetlerden
yüklerinin genel buluta
yönetebilirsiniz (genel bulut).
tasarruf edebilirsiniz.
taşınması mümkün
da akıllı dijital hizmet
Verileri ve uygulamaları taşıyıp
(genel bulut)
katmanı ekleyebilirsiniz. Bu
hassas verileriniz için
Hibrit bulut sistemleri, şirketlere güvenli ve avantajlı bulut hizmetleri sunuyor ve bu yöntemi kullanan şirketlerin sayısı giderek artıyor. Her yıl Nutanix tarafından hazırlanan Kurumsal Bulut Endeksi’nin 2019 verilerine göre şirketlerin yüzde 85’i ideal kullanım için hibrit bulutu seçiyor…
olmadığında hibrit bulut senaryolarını uzun
sayede mevcut uygulamaları
özel kaynaklarınızda
vadeli BT planlarınıza
modernleştirebilir veya
yer açabilirsiniz.
dâhil edebilirsiniz.
yeni uygulamalar
oluşturabilirsiniz.
HİBRİTİN KULLANIMI
Verilerinizi ve uygulamalarınızı dilediğiniz yerden yönetin.
Özel Bulut
Finansal Raporlama
Genel Bulut
E-mail, Ekip çalışmaları, Üretkenlik
MICROSOFT’UN HİBRİT BULUT TEKLİFİ
İş ortamlarınızda tutarlı bir deneyim sunan tek bulut hizmeti üzerinde hibrit çözümlerinizi oluşturmaya başlayın. Microsoft’un karma bulut teklifi hakkında daha fazla bilgi edinin: https://azure.microsoft.com/tr-tr/
şekilde faydalanmak mümkün oluyor. Mümkün olan en düşük veri açığı kalma riskiyle birlikte bulut bilişimin esneklik, ölçeklenebilirlik ve maliyet verimliliği gibi tüm avantajlarını sunan hibrit bulut, “olası tüm seçeneklerin en iyisi” platform olarak öne çıkıyor. Nutanix şirketinin her yıl hazırladığı Kurumsal Bulut Endeksi’nin 2019 verileri dünya çapında 2,650 IT karar vericilerle hazırlandı. Endekse göre, şirketlerin yüzde 85’i en ideal kullanımın hibrit bulut olduğunu belirtiyor.
Hibrit Azure ile yüzde 40 maliyet avantajı Sunduğu maliyet avantajı ve güvenlik gibi faydaları nedeniyle bulut kullanımının hızla artmakta olduğunu ve Orta Doğu bölgesindeki şirketlerin yüzde 43’ünün gelecek iki yıl içinde hibrit bulut kullanmaya başlayacağını belirten Microsoft Azure & Hibrit Bulut Platformları Direktörü Cüneyt Batmaz, konuyla ilgili olarak, “Günümüz ve geleceğin teknolojilerinin bulut olmadan çalışmasının imkânı yok. Bugün
buluta geçmek, şirketinizi birinci sınıf bir eve taşımak gibi bir dönüşüm yaşatıyor. Biz, 140 ülkede güvenle kullanılan Microsoft olarak Azure ve Office 365 ürünlerimizle, IT’de maliyet avantajından güvenli operasyonlara, sistemlerin güncel tutulmasından etkili kaynak yönetimine kadar, şirketleri güçlendiren ve rekabette onları öne geçiren hizmetler sunuyoruz. Azure Hibrit bulut servisimizle, işletmeler verilerini hem şirket içi özel bulutlarında depolayabiliyor hem de Azure’un üstün özelliklerinden faydalanabiliyor. Örneğin, büyük IT altyapısı yatırımına sahip bankalar gibi kurumlar için hibrit bulut çok önem taşıyor. Azure Stack gibi çözümlerimizle bankalar aynı anda yeni bulut teknolojilerini benimserken kendi bilgisayar sistemlerindeki operasyonlarını sürdürebiliyor. Azure Hibrit avantajlarından faydalanan kurumlar lisans yatırımlarını kullanarak sanal makinelerde yüzde 40 tasarruf elde edebiliyor, yapay zekâ destekli akıllı gerçek zamanlı iç görülerle müşterilerine derinlikli deneyimler sunuyor.”
17
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Sektör Market
Çalışanların iş yerlerinden talepleri değişiyor
IT
network
Citrix’in ana sponsoru olduğu “HR Dergi - Dijital İşyeri Dijital Çalışanlar Zirvesi” 22 Şubat Çarşamba günü İstanbul Sheraton Ataşehir’de gerçekleşti. “Geleceğin iş hayatında gelişen teknolojilere bir keşif yolculuğu” teması etrafında düzenlenen etkinlikte, iş yapış şekillerimizi etkileyen yeni teknolojik yaklaşım ve tanımlar üstüne konuşulurken, dijital iş ortamları ve dijital çalışanların dönüşümünün bugünü ve geleceği tartışıldı. Türkiye’nin bu konulardaki ileri gelenlerini, fikir liderlerini, uygulayıcıları, İK profesyonellerini ve yöneticileri bir araya getiren etkinliğin konuşmacılarından biri de Citrix Systems EMEA Gelişen Pazarlar Satış Mühendisliği Direktörü Sevi Tüfekçi oldu. “Dijital Dönüşüme Yön Verenler” başlıklı konuşmasında Tüfekçi, çalışanların artık günlük hayatlarında markaların onlara sunduğu tüketici benzeri bir deneyimi iş hayatlarında çalıştıkları firmaların da sunmasını beklediğini vurguladı. “İnsan faktörünü eğer merkeze yerleştirmiyorsak başarı, şirkete ve işe bağlılık gelmiyor. Bu yüzden artık çalışan deneyimi kavramı iş ve İK dünyasında gündemin merkezine yerleşti” diyen Tüfekçi sözlerini şöyle sürdürdü: “Mutlu çalışan hem daha başarılı oluyor hem de şirketine daha çok katkı veriyor. Hatta kendi sorumluluğunda olmayan işlerde bile sorumluluk ve insiyatif almak istiyor. Bunu sağlamanın yolu ise artık çalışan deneyimini en yüksek seviyede tutmaktan geçiyor. Google’da çalışan deneyimi kavramını aratanların sayısı 8 kat artmış durumda. Kişisel hayatlarımızsa bize sunulan veya vaat edilen tüketici deneyimine alıştık, örneğin mobil uygulamalarla birçok işimizi kolay ve basit şekilde gerçekleştirebiliyor, bunu yaparken de kişisel
Citrix’in ana sponsoru olduğu “Dijital İşyeri Dijital Çalışanlar Zirvesi”nde konuşan Citrix EMEA Gelişen Pazarlar Satış Mühendisliği Direktörü Sevi Tüfekçi, çalışanların artık herhangi bir çalışma alanına bağlı kalmadan her yerde her zaman çalışabilmek istediklerini, markalar tüketicilere ne sunuyorsa işverenlerinin de aynı deneyimi kendilerine sunmalarını beklediklerini söyledi.. ve zengin bir deneyimleme sürecini de yaşamış oluyoruz. Netflix, Amazon, Apple gibi markalar tüketicilere ne katıyorsa, firmalar da artık çalışanlarına benzer deneyimleri sunabilmeli. Çalışanların temel beklentisi artık budur.” Tüfekçi’ye göre, çalışanlar artık bir ofise veya herhangi bir çalışma alanına bağlı kalmak istemiyor. Her yerde her zaman erişim sağlamak ve çalışabilmek istiyor. Gartner raporlarına göre, istediği yerde istediği zamanda çalışan çalışanlarda üretkenlik yüzde 20 oranında artıyor. Hata oranı ve güvenlik problemleri ise yüzde 65 oranında azalıyor.
Uygulamalar arası çok fazla geçiş var, vakit kaybı büyük Bu gerçeğe rağmen halen iş dünyasında tozlanmış ve hantal yapıların var olduğunu belirten Tüfekçi, iş hayatlarımızda çok fazla sayıda uygulamanın kullanılmasının da diğer bir sorunsal olduğunu söyledi. Tüfekçi, “Her gün kullandığımız çok fazla sayıda uygulama var. Bu uygulamalar ya kısıtlı kullanılabiliyor veya birçok özelliği tam anlamıyla verimli kullanılamıyor. Diğer yandan
uygulamalar arası da çok faza geçiş var ve bu geçişler çalışanlara her defasında ortalama 4 dakika kaybettiriyor. Hâlbuki tüm cihazlarda bütünleşik akışla bu vakit kaybının önüne geçilebilir” dedi. Citrix olarak işin geleceğine odaklanmış bir firma olduklarını kaydeden Tüfekçi, amaçlarının temel olarak sundukları teknolojik platformlarla daha iyi bir deneyime imkân sağlamak olduğunu ifade etti. “Biz hep daha iyi bir yol olduğuna inanıyoruz” diyen Tüfekçi, Citrix’in şu anda 100’ü aşkın ülkede 400.000 müşteri ve 100 milyonu aşkın kullanıcı sahip bir marka olduğu bilgisini verirken, “Sunduğumuz Citrix Workspace çözümümüzle çalışanların üretken olması için her şeyi tek çatı altında sunuyoruz” dedi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Global Game Jam’i düzenledi Bağımsız oyun geliştiricileri ve Dijital Oyun Tasarımı Bölümü öğrencileri İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen Global Game Jam’de bir araya geldi. 114 farklı ülkede yer alan toplam 934 merkezle eş zamanlı olarak gerçekleştirilen etkinlikte oyunseverler, 48 saat boyunca çalışarak renkli projelere imza attı
18
İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dijital Oyun Tasarımı Bölümü, bağımsız oyun geliştiricileri ve üniversite öğrencilerini bir araya getirerek projeler yaratılmasını sağlamak amacıyla “Global Game Jam”i düzenledi. Etkinlik, İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul RGB Stüdyoları’nda aralıksız 48 saat boyunca devam etti. Global Game Jam bu yıl toplam 114 ülkede İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin de aralarında bulunduğu 934 merkezde düzenlendi. Global etkinlikte, “Telafi etmek, onarmak” ana temasından yola çıkan oyunseverler yaklaşık 10 bin oyun geliştirdi. Ekipler, oyun tasarımı, grafik tasarım, 3D modelleme, programla-
ma, ses tasarım ve müzik gibi birçok alana katkıda bulunabilecek renkli projelere imza attı.
Türkiye nüfusunun yaklaşık üçte biri oyuncu 81 milyon nüfuslu ülkemizde büyük bir çoğunluğu mobil olmak üzere 32 milyonu aşkın oyuncu bulunduğunu vurgulayan BİLGİ Dijital Oyun Tasarımı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Kara alana olan ilgiyi ve proje üretimini artırmayı hedeflediklerini belirtti. Kara, “Oyun sektöründeki ivmelenme 2020 itibariyle devam ediyor. Dünyada yaklaşık
150 milyar dolarlık bir pazar var. Türkiye oyun sektöründe de bağımsız geliştiricilerin ve oyun yazılım firmalarının sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye’de 2020 itibariyle oyun pazarı 1 milyar doları buldu. Özellikle mobil oyunların hyper casual kategorisinin büyüme ivmesi devam ediyor. Farklı gelir paylaşım modelleriyle de Türkiye’deki düşük bütçeli oyun firmaları oyunlarını uluslararası alanda pazarlama fırsatı bulabiliyor” dedi. Kara, 2020 yılında da akademi ve sektör işbirliklerini artırmayı hedefleyen çalıştaylar, seminerler ve Game Jam etkinlikleri ile alana katkı vermeyi sürdüreceklerini vurguladı.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
BCTR 2020 vizyonu açıklandı: “Başarı hikayeleri üreteceğiz”
blockchain kulüpleri ile daha yakın ilişkiler kuruyoruz, girişimlerin çalışma grubu toplantılarımızda daha aktif olmasını hedefliyoruz ve sadece gençleri değil, tüm istekli ve meraklı kesimleri harekete geçirmek için etkinlik, seminer ve eğitim programlarımızın sayısını artıracağız.” 2018 yılında Türkiye Bilişim Vakfı’nın, kâr amacı gütmeyen” bir inisiyatifi olarak kurulan Blockchain Türkiye Platformu (BCTR) başarıyla geride bıraktığı 1,5 yılı aşan deneyimi ile 2020 yılında çıtasını yükselterek yeni hedeflerini belirledi. BCTR platformu üyelerinin katılımı ile 4 Şubat 2020 tarihinde gerçekleştirilen “BCTR 2020 Vizyon Toplantısı” ile bu sene boyunca gerçekleştireceği çalışmaları, hedeflerini ve eylem planını paylaştı.
“Başarı Hikayeleri Üretmeye İhtiyacımız Var” TBV Genel Sekreteri Çağdaş Ergin’in 2020 hedeflerini paylaştığı açılış konuşmasında, “BCTR 75 üyesi ile çok önemli bir başarıyı kısa sürede yakaladı. Bugüne kadar Çalışma Grupları’mızın büyük özveri ile hazırladıkları 7 rapor yayımladık ancak bu yeterli değil. Bizim başarı hikayeleri üretmeye ihtiyacımız var” dedi. BCTR 2020 yılında üyeleri arasındaki sinerji ile ortak projeler yaratmak ve bu projelerden en az bir başarı hikayesi üretmeyi hedeflerken, bu süreçte girişimcilik ekosistemi ile yakın ilişkiler kuracak ve bir fikrin veya uygulamaya geçirilmiş bir projenin gerek Türkiye içinden gerekse yurt dışından yatırım almasını hedefleyecek. Ayrıca yatırım alan projelerin büyümesi ve daha geniş çerçevede kullanıcılar ile buluşması için çalışacak. Ergin, “Blockchain alanına kendisini adamış, bu alanda çalışan fikirlerin ve projelerin yatırımcılar ile buluşmasını sağlayabilirsek, potansiyel kullanıcıları ile buluşturup bu gelişmelerin ekosistemde yer almasına katkı verebilirsek gerçekten bir başarı hikayesi yaratmış olacağız. Bu kolay bir süreç değil ancak BCTR’nin bunu hayata geçirebilecek tüm paydaşlara sahip olması en büyük avantajımız” dedi. BCTR Yürütme Kurulu adına konuşan DefineX Kurucusu ve CEO’su Tolga Ulutaş, “BCTR için sadece bir başarı hikayesi üretmek yeterli değil, biz bu sene blockchain alanında Türkiye’nin önde gelen bilgilendirme ve eğitim platformu olmayı da hedefliyoruz” ifadesini kullandı ve sözlerine şöyle devam etti, “Bu hedefimiz için bu sene üniversite
Kamu İlişkileri Güçlendirilecek, Yeni Çalışma Grupları Kurulacak BCTR’nin 2020 Vizyon hedefleri arasında kamu ilişkilerini güçlendirmek de bulunuyor. Bu çerçevede Enerji ve Sağlık Bakanlıkları ile iş birliği anlaşması yapmak, Enerji ve Sağlık Çalışma Gruplarını oluşturmak öncelikli hedefleri arasında yer alıyor. Ayrıca yerel yönetimler ile daha yakın ilişkilerin kurulması ve bu alanda gerek rapor gerekse potansiyel uygulamaların, birer kavram kanıtlama çalışması olarak, hayata geçirilmesi için çaba sarf edilmesi hedefleniyor. Yeni kurulan Sosyal Fayda ve Eğitim Çalışma Grubu ile yeni kurulacak Emlak Çalışma Grupları ise kendi alanlarında blockchain teknolojisinin potansiyelini açığa çıkartmak için çaba sarf edecekler. BCTR 2020 yılı boyunca her ay en az iki etkinlik düzenleyecek. Bu etkinlikler BCTR Web Sitesi (bctr.org) üzerinden duyurulacak. Ayrıca BCTR’nin faaliyetleri İstanbul dışındaki illerde de yoğunlaşacak.
Girişimler ve Bireyler Başvurabilecek BCTR şu ana dek sadece kurumsal üyelik-
lere açıktı artık girişimler ve bireyler de BCTR’nin çalışma gruplarına katılmak için başvuru yapabilecekler. Ön değerlendirmeden geçirilen bu başvurular, kabul edildikleri takdirde, ücret ödemeksizin BCTR’nin üyeleri için düzenlediği çalışma grubu toplantıları ve etkinliklere katılım gösterebilecekler.
“Blockchain Pazar Yeri Hedeflerimiz Arasında” Toplantının kapanış konuşmasını gerçekleştiren BCTR Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Usta, “2020 bizim için çıtayı yükselttiğimiz bir sene oluyor. Uluslararası ilişkileri geliştirmek ve küresel etkinlikleri daha yakından takip etmeyi hedefliyoruz. İçerik noktasında çalışmalarımız bir kütüphane niteliği kazanıyor. Blockchain ekosistemine gönül vermiş ve içerik üretmek isteyen herkesi BCTR’ye bekliyoruz” dedi.
Sektör Market
Blockchain Türkiye Platformu, üyeleri ile gerçekleştirdiği “2020 Vizyon Toplantısı” etkinliğinde, 2020 yılı çalışma planı ve hedeflerini paylaştı…
IT
network
Blockchain nedir? Blockchain, merkezi yapılar olmaksızın, güvenli ve kalıcı veri kayıtları oluşturulmasını ve saklanmasını sağlayan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, dijital teknolojileri ve matematiğin gücünü kullanır. Teknik ifade ile blockchain dijital, mutabakat ile doğrulanan, dağıtık ve kriptografik olarak mühürlenmiş kayıtların aktarılmasında kullanılan teknolojiye verilen isimdir.
19
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Sektör Market
Siber güvenlik sigortalı firewall cihazı geliştirildi
IT
network
İşletmelerin siber tehditlere karşı korunması ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi için hizmet veren yerli siber güvenlik üreticisi Berqnet Firewall, teknoloji yatırımları ve yenilikçi uygulamalarıyla öne çıkan Anadolu Sigorta ile yeni bir iş birliğine imza attı. Bu iş birliği ile Anadolu Sigorta’nın teminat kapsamındaki ticari işletmeler ve KOBİ’lerin, herhangi bir siber güvenlik riski sonucunda oluşacak masraf ve zararlarını teminat altına alan Türkiye’nin ilk standart kapsamlı Ticari Siber Güvenlik Paket Sigortası, özel olarak geliştirilen bq60-SE firewall cihazı ile buluştu. Ticari siber güvenlik sigortalı firewall, finansal zararlardan kar kaybına, veri kaybı sebebiyle oluşan masraflardan siber risk uzmanlarının sunduğu hizmetlere kadar limit dahilindeki masraf ve zararları teminat altına alıyor.
KOBİ’lere hizmet veriyor, veri ihlalleri kaynaklı idari para cezalarını da kapsıyor… İşletmelerden, siber saldırılara karşı tam anlamıyla koruma altında hissetmediklerine yönelik geri dönüşler alan Berqnet Firewall, 6 aylık saha ve pazar araştırması ve 10 binin üzerinde talep analizinin ardından yeni bir Ar-Ge süreci başlattı. İki yıl süren çalışmalar neticesinde ticari siber güvenlik sigortalı bq60-SE firewall cihazı geliştirildi. Cihaz, işletmelerin herhangi bir siber gü-
20
Siber güvenlik sektöründe %100 siber koruma sağlanmasının mümkün olmadığı bir ortamda, yerli siber güvenlik ürünleri üreticisi Berqnet Firewall, ülkemizin en köklü sigorta şirketlerinden olan Anadolu Sigorta iş birliğiyle Türkiye’de bir ilke imza atarak “Ticari Siber Güvenlik Sigortalı Firewall” cihazı geliştirdi… venlik riski sonucunda oluşacak zararları Anadolu Sigorta güvencesiyle belirli teminatlarla koruma altına alıyor. Teminat kapsamında, kişisel verilerle ilgili idari para cezaları, sigortalı veri koruma hasarları, siber fidye zararları, bilgi güvenliği ve gizlilik sorumluluğu, veri ihlali masrafları veya sigortalı firmanın işinin durmasından kaynaklanacak zararlar yer alıyor. Berqnet bq60-SE ayrıca küçük ve orta ölçekli işletmelerin şube veya uzak ofislerin network siber güvenlik ihtiyaçları için 5651 sayılı yasaya uygun olarak geliştirildi.
“Türkiye siber güvenlik sektöründe yeni bir sayfa açılıyor…” Sundukları yeni ürünle hem itibarın hem de ticari hayatın güvence altına alındığını vurgulayan Berqnet Fi-rewall Genel Müdürü Dr. A. Murat Apohan, “İşletmeler yüzde 100 koruma istiyorlar fakat hiçbir siber güvenlik ürünü bu ihtiyacı karşılayamıyor, bunu sağlıyorum demek de pek doğru ve etik bir söylem olamaz. Bu noktada sahadan süzdüğümüz içgörülerde ‘bu firewall cihazını alsam tamamen koruma altına girecek miyim?’ diye soran hedef kitlemize yönelik özel bir ürünü Anadolu Sigorta ile geliştirdik ve pazara sunduk. Vizyoner yaklaşımıyla bu yolda bizlere destek ve-
ren Anadolu Sigorta ile birlikte 7’den 70’e Ticari Siber Güvenlik Paket Sigortası teminatları kapsamında KOBİ’lere hizmet edecek bir ürün geliştirdik. Türkiye’nin yerli siber güvenlik üreticisi olarak firewall cihazıyla ticari siber güvenlik poliçesini birleştirdiğimiz bu inovatif çalışmayla ülkemizde bir ilke imza atmanın gururunu yaşıyoruz. Bu adımımızın sektöre öncülük edecek yeni projelere ilham vermesini diliyoruz” dedi. Berqnet ve Anadolu Sigorta’nın iş birliğini değerlendiren Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Levent Sönmez: “Anadolu Sigorta olarak 95 yıllık köklü geçmişimiz ve yenilikçi vizyonumuzla sigortacılık sektöründe birçok inovatif ürünü ülkemizde ilk kez hizmete sunduk. Siber Güvenlik alanında da geçtiğimiz yıllarda çıkardığımız bireysel ve ticari siber güvenlik sigortası paket ürünlerimiz Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyor. Şimdi ise, Berqnet ile bu alanda önemli bir ihtiyacı karşılayacak olan öncü bir iş birliği geliştirdik. Bu iş birliği ile işletmeler siber tehditlere karşı Berqnet firewall cihazının koruması altına alınırken, firewall dışı sebeplerden yaşanabilecek mağduriyetlerde ise Anadolu Sigorta Ticari Siber Güvenlik Paket Sigortası’nın güvencesiyle artık daha rahat bir şekilde çalışmalarına devam edebilecekler” dedi.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Şirketlerde siber riskleri azaltacak yol haritası
Siber saldırıların gün geçtikçe karmaşıklaştığı dijital dünyada şirketlerin savunmalarını üst seviyede tutmaları kaçınılmaz bir gerçeği doğuruyor. Ancak, dijitalleşen ve teknolojinin faydalarından yararlanan şirketlerin 2019’da rekor sayıda veri ihlalleriyle ve siber saldırılarla karşılaşması ise akıllarda soru işareti bırakıyor. Şirketlerin taşıdıkları siber risklere karşı bir yol haritasına sahip olmamalarının ise en önemli eksiklerinden biri olduğunu dile getiren Komtera Teknoloji Kanal Satış Direktörü Gürsel Tursun’a göre, siber risklerini azaltması gereken şirketlerin dikkat etmesi gereken 5 önemli nokta bulunuyor. 1. Yama yönetim sistemlerine sahip olun. Güncel işletim sistemlerini korumak ve yamaları yüklemek şirketlere her zaman yardımcı olur. Otomatik yazılım kullanmak yama döngüsünün yönetilmesine yardımcı olabilir, ancak düzenli bir yönetim süreci kesinlikle işletim sisteminin bütünlüğünü korumaya
yardımcı olur. 2. Olay Müdahale Planına (IRP) sahip olun. Açık, kısa ve test edilmiş bir IRP’ye sahip şirketler, bir ihlal durumunda ya da karşılaşacakları finansal hasarı en aza indirmek için hızlı bir şekilde harekete geçebiliyor. Ayrıca IRP’ye sahip olmak, şirketlerin yerine getirmeleri gereken yasal gerekliliklere de daha iyi yanıt vermelerine yardımcı oluyor. 3. Şirketinize bir CISO atayın. Şirket içerisinde bir risk olan ağ ve veri güvenliği, sadece BT departmanı içerisinde yönetilebilecek bir risk değildir. Bundan dolayı şirketinizdeki bir CISO, veri korumasından sorumlu olmalı ve veri yönetimi için merkezi sorumluluğa sahip olmalıdır. 4. Verilerinizi şifreleyin. Günümüz iş akışında teknolojik olarak güçlendirilmiş çalışanların hepsi bir dizi mobil cihazla (akıllı telefonlar, tabletler vb.) ağa erişebiliyor. Şirketlerin bir mobil
cihaz üzerinden veri kaybedebileceğini ya da gizlilik ihlali yaşayabileceğini unutmaması gerekiyor. Bundan dolayı şirketlerin verilerini şifrelemesi önemli bir adım teşkil ediyor. 5. Ağ güvenlik politikasına sahip olun. Mevcut ve zorunlu bir ağ güvenliği ilkesi, şirket prosedürleri de dahil olmak üzere bir şirketin ağ kaynaklarının uygun kullanımı için şirket kurallarını ana hatlarıyla belirtmelidir. Ağ güvenliği politikası, güçlü parola protokollerini, uygun e-posta kullanımını, web sitelerine erişim ve kullanım kısıtlamalarını içerisinde barındırmalıdır.
Sektör Market
Teknoloji ve dijitalleşme ile birlikte büyük bir gelişme gösteren şirketler, gelecekte karşılaşacakları siber riskleri göz ardı ediyor. Geçmişteki risklerin günümüzün dijital dünyasında kendini çok farklı gösterdiğine dikkat çeken Komtera Teknoloji Kanal Satış Direktörü Gürsel Tursun, şirketlerin bulundukları sektör fark etmeksizin bir siber güvenlik yol haritasına sahip olmaları gerektiğini belirtiyor…
IT
network
Yemeksepeti’nin yeni CSO’su Sertaç Şener oldu Yemeksepeti’nin satış departmanının başına geçen Sertaç Şener ocak ayı itibarıyla görevine başladı… Türkiye’nin online yemek siparişi sitesi Yemeksepeti’nde Chief Sales Officer (CSO) pozisyonuna Sertaç Şener getirildi. 2000 yılından bu yana çeşitli firmaların farklı pozisyonlarında başarıyla görev yapan Sertaç Şener, ocak ayı itibarıyla Yemeksepeti’nde yeni görevine başladı. Sertaç Şener, 1999 yılında Boğa-
ziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. 2000 yılında iş hayatına başlayan Sertaç Şener; Nokia, Avea, Microsoft ve Hopi gibi şirketlerde çeşitli yurtiçi ve bölgesel üst düzey pozisyonlarda çalıştı. En son HMD Global’de Genel Müdür pozisyonunda görev yaptı. Sertaş Şener, Yemeksepeti bünyesinde bulunan tüm restoran ilişkilerinin yönetiminden ve iş ortağı restoranların performanslarının gelişmesi için alınacak aksiyonlardan sorumlu olacak.
21
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Sektör Market
Keenetic, internete bağlanan cihazların zombileşme problemine çözüm sunuyor
IT
network
Ne yazık ki internete bağlanabilen başta modem olmak üzere, kamera, televizyon, video oynatıcılar, STB, medya depolama ve paylaşım cihazları, sensörler ve benzeri ev aletlerinden cep telefonlarına, birçok cihaz ilk üretim yazılımından sonra yazılım güncellemesi yapmıyor veya ilk yıl sonunda bırakıyor. Ayrıca yazılım güncellemesi merkezi bir sistem üzerinden yapılmadığı için yazılım güncellemesi yapılmadan çalışmaya devam ediyor. Oysaki internet üzerindeki tehditler her gün yenileniyor. Bugün güvenli olan cihazın, yarın yeni bir güvenlik açığı fark edip dünyanın diğer bir ucundan akıllı uygulamalarla bulunup saldırıyor. Kameranızı, televizyonunuzu, bilgisayarınızı ya da her türlü cihazı kontrol edebiliyorlar. Güvenlik saldırıları eskiden büyük şirketleri hedef alırken artık evleri de hedef almaya başladı. Siber saldırganlar ev içi cihazları kullanarak izini kaybettirip işlediği suçları ilgili abonenin üzerine atabiliyor. Yakın zamanda haberlerde de karşımıza çıkan, saygın insanların özel bilgisayarlarının ele geçirilip, yüz kızartıcı siber suçlar işlendiği de bir gerçek.
Bu sorunlara karşı öncelikle, internete bağlanan her cihazın kullanım süresince (ortalama 5-10 yıl boyunca) sürekli otomatik güncelleme alması beklenir. Ancak gerçek hayatta bunun olması neredeyse imkansızdır. Birçok üretici yüzlerce çeşit modeli basit bir yazılımla piyasaya sürüp üretimden sonra tedavülden kaldırıyor. Yazılımdan ziyade donanıma, onun ekonomik olarak üretilmesine odaklanmaya devam ediyor. Ya baştan güvenliksiz yazılımla ya da yazılımları güncellemeyerek cihazların üretimin sonrasında güvenlik açığı ile kullanılmaya başlamasına neden oluyor.
Çözümü var! Tüm ev ve işyerindeki cihazların güncelleme alamayacağı için, bu cihazların bağlanıp internete eriştiği ev veya iş ağında güvenlik sağlanabilir ve bu sayede üst düzey koruma elde edilebilir. Güvenlik sağlayacak cihazlar ise temelde Modem ve Routerlar. Bu cihazlar güncel tutulup, ev veya iş yerlerinde ki ağ ekipmanlarına özel güvenlikler de tanımlanırsa, tehditler büyük ölçüde savuşturulabilir. Ev ve iş yerlerinde Modemlerin artık kesinlikle otomatik güncelleme alabilir olması gerekirken, kullanım süresince de bu güncellemelerin düzenli sağlandığı kontrol edilmelidir. Otomatik güncelleme alıyor ama bir yıl sonra baktığınızda artık yenisi çıkmıyorsa fayda sağlamıyor demektir.
Keenetic tüm ürünlerini otomatik olarak güncelliyor… Keenetic tüm ürünlerini otomatik olarak güncelleyen ve bunu en az beş yıl boyunca
İnternete bağlanan dolayısıyla dünyaya açılan bu cihazlar ne kadar güvenli ve dış saldırılara yani tehditlere karşı ne kadar korunabiliyor? garanti eden tek firmadır. Yılda 10 ve üzeri güncelleme yayınlama ortalaması ile kullanıcılarının internet güvenliğine odaklanan Keenetic, yeni bir tehdit oluştuğu anda hızlı hareket ederek ara beta yazılımlar da geliştirmektedir. Bu sayede kullanıcıyı koruyan marka ürün garantisinin sadece donanım arıza garantisi olmadığını, yazılımı düzenli güncellenmeyen bir ürünün kısmen öldüğünü, ele geçirilmişse artık zombileşip sahibinin kullanımı dışına çıktığının farkında olan bir marka. Örneğin ülkemizdeki Wi-Fi cihazlarda kullanılan kablosuz iletişim şifreleme teknolojisi WPA2, defalarca kırıldı ve yeni yamalar çıkarıldı. Bu yamalar milyonlarca kullanıcıda gerek üretici tarafından cihazların yazılımları güncellenmediği için gerekse, otomatik güncelleme alamadığı için kullanılmıyor. İnternet kullanıcılarının Modemlerini kontrol etmesini, en azami 6 aydan uzun yazılım yüklüyse güncellemeleri kontrol etmelerini, yeni yazılım yayınlanmamışsa, cihazlarını değiştirmelerini öneriyoruz
Elephone Türkiye Pazarına Arena Bilgisayar ile merhaba diyor Türkiye’de teknoloji alanında önemli tedarikçilerinden olan ve birçok teknoloji markasının Türkiye distribütörü olan Arena Bilgisayar, Çin telefon pazarının deneyimli markalarından biri olan ve Şubat ayında Türkiye’de faaliyetlerini başlatacağını açıklayan Elephone’un da resmi distribütörü oldu…
Yenilikçi teknolojilere sahip ürünleriyle Çin akıllı telefon pazarının önde gelen marka-
22
larından biri olan Elephone, Türkiye paza-
rına Arena Bilgisayar ile adım atıyor. Elephone; pop-up kamera; çizilmeye dirençli ekran (Drop Notch); gizlenmiş kamera deliği (Punch hole display); NFC;4.000 Mah güçlü batarya gibi birçok yenilikçi özelliklerle son kullanıcıları rekabetçi fiyatlar ile yüksek teknoloji ile buluşturmayı hedefliyor. Elephone’un Türkiye pazarına sunmayı
planladığı akıllı telefonlar Şubat ayında düzenlenecek basın lansmanından sonra; Arena Bilgisayar güvencesi ve geniş dağıtım ağıyla; organize perakende, internet ve operatör kanallarında tüketiciyle buluşacak.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Yandex Haritalar, “Rota Optimizasyonu” ürününü kullanıma açtı
Yeni nesil algoritma ile yüzde 100 otomatik planlama Yandex, Rota Optimizasyonu ürünü ile lojistik firmalarının ve tedarik zinciri yönetimi yapan kurumların; trafik durumu, mesafe ya da taşınan malzeme gibi değişken koşullarda en verimli şekilde teslimat yapabilmesine yardımcı oluyor. Kurumlar, algoritması ve
geniş servis altyapısı ile yüzde 100 otomatik planlama yapabilen Rota Optimizasyonu sayesinde, en hızlı ve en uygun maliyetli rotayı belirleme fırsatı buluyor.
Taşıma giderlerinde yüzde 20’ye varan azalma sağlanıyor Kurumların teslimat sürecinde yaşadığı sorunları dikkate alarak geliştirilen Rota Optimizasyonu ürünü, saha ekibine görevlerin en uygun şekilde dağıtılmasını sağlayarak, onlara en optimum dağıtım senaryosunu sunuyor. Kurumlar doğru planlama yapabilen Rota Optimizasyonu sayesinde, geç kalma riski yaşamadan teslimat sürecini tamamlıyor. 1000’den fazla siparişin rota planlaması manuel yapıldığında birkaç saat sürerken,
bu süreç Rota Optimizasyonu ile yalnızca 1015 dakika alıyor. Rusya’daki farklı sektörel örneklerde, taşıma giderlerinde yüzde 20’ye varan azalma ve genel olarak yüzde 10 tasarruf sağlandığı gözlemlendi. Tüm bunlarla birlikte, mesafenin ve maliyetin en aza indirilmesi sayesinde gecikmelerden kaynaklanan kayıplar da azaltıldı. Rusya’da Yandex’in Rota Optimizasyonu ürününü IKEA, Baltika (Carlsberg markası), BERU (Yandex’in e-ticaret markası) gibi birçok marka ve kurum kullanıyor. Yandex Haritalar’da, 15 milyon kapı numarası, 3 milyondan fazla kurum bilgisi (POI) ve 1 milyon km yol ağı bulunuyor. Yandex Haritalar API’lerini kullanan kuruluşlar arasında; Opet, Getir, BiTaksi, Radyo Trafik, Hürriyet Emlak, iTaksi, HepsiJET gibi onlarca kurum veya organizasyon yer alıyor.
Sektör Market
Türkiye’nin en güncel harita altyapısına sahip olan Yandex, navigasyon teknolojisi ile bireylerin yolculuklarını planlamasını sağlarken, harita ihtiyacı olan kurumlara da “Haritalar API Teknolojileri” hizmetini veriyor. 2019 yılında sunduğu “Haritalar API Teknolojileri” hizmeti ile kurumların harita ihtiyaçlarına 360 derece çözümler getiren Yandex, şimdiye kadar sadece Rusya’da kullanılan Rota Optimizasyonu ürününü de Türkiye’ye getirdi.
“Yandex Haritalar API Teknolojileri” ile kısa süre önce harita servislerini kurumların kullanımına açan Yandex, sunduğu bu hizmetin kapsamını yeni ürünlerle geliştirmeye devam ediyor. Harita altyapısına ihtiyaç duyan kurumlar artık Yandex’in verimlilik odaklı Rota Optimizasyonu ürününden de yararlanabiliyor. Kurumların en hızlı ve en uygun maliyetli rotayı belirlemesine yardımcı olan Rota Optimizasyonu teknolojisi, Rusya’dan sonra ilk kez Türkiye’de hizmete açıldı...
IT
network
Turkcell veri gizliliğinde dünya devleriyle birlikte çalışacak Verilerin korunması ve gizliliği konusunda hukuki ve regülatif gelişmeleri yakından takip eden Turkcell, bu konuda dünyanın önemli şirketlerini bir araya getiren Uluslararası Veri Gizliliği Profesyonelleri Birliği’ne (International Association of Privacy Professionals - IAPP) üye oldu. Turkcell, IAPP çatısı altında Apple, Deutsche Telekom, Google, Microsoft, Verizon gibi milyonlarca müşterisi olan şirketlerin profesyonelleri ile verilerin korunması ve gizliliği konusunda güncel gelişmeleri değerlendirerek fikir alışverişinde bulunacak. Sadece Türkiye’de değil uluslararası alanda da hizmet veren ve uluslararası düzenlemeler ışığında hareket eden Turkcell, bu konuda da Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’ne uygun olarak şirket içerisinde Veri Koruma Görevlisi atadı. Turkcell kişisel verilerin korunması ve gizlilik konusunda yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekleyerek, bu konuda çalışmalar yürüten dünyanın en büyük veri gizliliği kuruluşu olan Uluslararası Veri Gizliliği Profesyonelleri Birliği’ne (IAPP) üye
Turkcell veri gizliliği konusunda çalışan dünyanın en büyük kuruluşu Uluslararası Veri Gizliliği Profesyonelleri Birliği’ne üye oldu… oldu. Amazon, Apple, Deutsche Telekom, Facebook, Google, Microsoft, T-Mobile, Verizon gibi dünya devlerinin de üyesi olduğu IAPP, dünya genelinde veri gizliliği konularını tanımlayarak, bu konuda yapılması gereken çalışmalara destek veriyor. Kuruluş aynı zamanda dünyada veri gizliliği konusundaki uygulamaların gelişmesine de katkı sağlıyor. Turkcell, IAPP üyeliğinin yanı sıra Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’ne uygun olarak şirket içerisinde bir de Veri Koruma Görevlisi atadı. Yeni atanan Veri Koruma Görevlisi, ilgili kurumlarla koordinasyonun yanı sıra şirket içerisindeki kişisel verilerin korunmasına dair tüm süreçlerin yönetimini üstlenecek. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Turkcell Hukuk ve Regülasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serhat Demir şunları söyledi: “Teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlemesi ve buna bağlı olarak internet kullanımının giderek artmasıyla birlikte önemi her geçen gün artan
verinin gizliliği ve korunması konuları şirketlerin en önemli gündemlerinden biri haline geldi. Turkcell olarak en başından beri müşterilerimizin veri gizliliğine son derece önem vererek, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda belirtilen kurallara sıkı sıkıya bağlı bir şekilde hareket ediyoruz. Bununla birlikte teknolojinin hızına bağlı olarak değişen uygulamaları ve standartları yakından takip ediyoruz. Bizim gibi geniş müşteri ağına sahip dünyadaki diğer dev şirket profesyonelleriyle yakından çalışmak ve yapılan çalışmalara katkı sağlamak amacıyla Uluslararası Veri Gizliliği Profesyonelleri Birliği’ne üye olduk. Yine yurtdışında da hizmet verdiğimiz için Avrupa Birliği düzenlemelerine uygunluk açısından şirket içerisinde Veri Koruma Görevlisi belirledik. Bu konuya katkı sağlayan ulusal ve uluslararası tüm inisiyatiflerde söz sahibi olarak müşterilerimizin verisinin korunması konusunda da dünya standartlarında çalışmaya devam edeceğiz.”
23
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Son 8 yılda veri kayıplarında %400 artış görüldü
Sektör Market
Son yıllarda, veri kurtarma giderek daha önemli bir sektör haline geliyor. 2012’den bu yana veri kayıplarında yüzde 400 artış olduğuna dikkat çeken Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, yalnızca son birkaç yılda, veri kurtarma hizmetine duyulan ihtiyacın dünya çapında yüzde 23’ün üzerinde arttığını belirtiyor…
IT
network
Çeşitli elektronik cihazların artması, daha çok verinin oluşmasına ve dolaylı olarak veri kayıplarının da artmasına neden oluyor. Bu durumun doğal sonucu olarak da kaybolan verilerin kurtarılması talebi gittikçe artıyor. 2012’den bu yana yaşanan veri kayıplarının yüzde 400 arttığını açıklayan Veri Kurtarma Hizmetleri Genel Müdürü Serap Günal, yüzde 23’lük büyüme gerçekleştiren veri kurtarma pazarının yıllar içerisinde daha da büyük hacimlere ulaşacağını belirtiyor.
Gelişmekte Olan Ülkelerde İhtiyaç Artıyor Dünyanın hemen her yerinde kayıp verileri kurtarmaya ve kaydetmeye ihtiyaç duyuluyor. Ancak, bazı bölgelerde talep hala diğerlerine göre daha yüksek. Araştırmalar, veri kurtarma ihtiyacının Hindistan, Japonya, Avrupa, Çin ve ABD’de yüksek rakamlarda olmasına rağmen, kötü güvenlik önlemleri, kusurlu elektronik cihazlar ve insan hatası nedeniyle veri kaybının yüksek olduğu gelişmekte olan ülkelerde de talebin yüksek oranlarda olduğunu gösteriyor. Küresel bir endişe kaynağı olan bilgisayar korsanlığına da dikkat çeken Serap Günal, özellikle gelişmekte olan ülkelerde büyük miktarda veri kayıplarına neden olan bu durumun veri kurtarmaya duyulan ihtiyacı arttırdığını belirtiyor.
Her Yıl 10 Binden Fazla Şirket Veri Kurtarma Hizmeti Alıyor
24
Veri kaybı bireysel kullanıcılardan, büyük şirketlere kadar herkesi etkiliyor. Bi-
reysel kullanıcıların zaman zaman veri kurtarma hizmeti aldığını aktaran Serap Günal, şirketlerin ise veri kurtarma hizmetleri sektörü için en büyük müşterilerden olduğunu belirtiyor. Dünya çapında ise çeşitli boyutlarda 10.000’den fazla şirket, her yıl veri kurtarma hizmetlerinden faydalanıyor. Daha fazla insan ve şirket, bilgilerini kaydetme ve koruma ihtiyacıyla karşılaştıkça, bu pazarın da büyümesi durmayacak gibi görülüyor.
Kaybolan Verilerin Şirketlere Maliyeti Yaklaşık 100 Bin Dolar Veri kaybı, birçok insanın başlangıçta fark ettiğinden daha geniş bir etkiye sa-
hiptir. Örneğin, verisini kaybeden küçük bir şirket, tüketicilerinin önemli fotoğraflarını, belgelerini ve elektronik siparişlerini kaybedebilir ya da daha büyük bir işletme finansal bilgileri, gizli belgeleri ve diğer hassas bilgileri kaybedebilir. Bu veriler kaybolduktan sonra şirket içerisinde yaşanan kesinti süresinin maliyeti ise yaklaşık 100.000 dolara kadar çıkabiliyor. Şirketlerin yarısının veri kurtarma planlarının olmadığına dikkat çeken Serap Günal, verisi kaybolan bireysel kullanıcıların ya da şirketlerin profesyonel destekler alarak ciddi zararların eşiğinden dönebileceğini hatırlatıyor.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Dijital İş Çözümleri bir yaşında
Türkiye’nin dijital ekosistemine katkı sunmak ve kurumların dönüşümüne öncülük etmek amacıyla bir yıl önce kurulan Turkcell’in Dijital İş Çözümleri şirketi, bugüne kadar binden fazla projeyi hayata geçirerek yüzlerce şirkete hizmet verdi. Türkiye’nin sağlıkta dönüşümüne katkı için gerçekleştirdiği hastane projelerinin yanı sıra veri merkezi, güvenlik, nesnelerin interneti, büyük veri alanlarında yenilikçi çözümleriyle şirketlerin dijitalleşme yolculuğuna eşlik etti. Bu sayede kamu kurumlarının ve şirketlerin dönüşümüne katkı sağlayan Dijital İş Çözümleri, dijital entegratör kimliğiyle uçtan uca çözümler sundu. Konuyla ilgili değerlendirmesinde Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata şunları kaydetti: “Türkiye’nin dijitalleşmesi yolunda ülkemi-
zin kalkınması için dijital tecrübelerimizi şirketlerle paylaşmaya başladık. Turkcell olarak bu amaçla 2019 yılının başında şirketlere tek elden hizmet götürme amacıyla Dijital İş Çözümleri şirketimizi kurduk. Bugün geldiğimiz noktada telekomünikasyon alanında yetkinliğimizi de kullanarak yapay zekâ uygulamaları, robotik teknolojiler, nesnelerin interneti, büyük veri, siber güvenlik ve bulut teknolojileri gibi yeni nesil teknolojilere yönelik çalışmalarımızı müşterilerimize sunduk. Türkiye’nin en büyük veri merkezinde kurumsal müşterilerimize hizmet vermeye başladığımız bir yılı geride bıraktık. Bugüne kadar binden fazla dijital entegrasyon projesine imza attık. Müşterilerimizin gösterdiği ilgi, bu pazara yeni girmemize rağmen bizi üst sıralara taşıdı. IDC’nin yaptığı araştırmaya göre; Dijital İş Çözümleri şirketimiz
şirketlere, kamuya ve KOBİ’lere özel sunduğu çözümlerle sektörde en çok tercih edilen ilk üç markadan biri haline geldi. Hedefimizi üç yılda bilgi teknolojileri pazarında liderlik olarak koyduğumuz bu yolda, sürekli geliştirdiğimiz yetkinliklerimiz ve güçlü ekosistemimizle müşterilerimizin dijitalleşme yolculuklarına değer katmak ve hayatlarını zenginleştirmek üzere çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz.”
Sektör Market
Dijital İş Çözümleri, kuruluşunun birinci yılını geride bırakırken, bugüne kadar turizmden perakendeye, sağlıktan kamuya, enerjiden finansa kadar sektörlere özel çözümleriyle yüzlerce şirket için binden fazla farklı projeye imza attı. Dijital İş Çözümleri, 2020’de özellikle büyük veri ve nesnelerin interneti konularına odaklanarak yenilikçi çözümler sunacak…
IT
network
Gaming İstanbul’a ziyaretçi akını Yılın en heyecanla beklenen etkinliklerinden Gaming İstanbul, binlerce kişinin katılımıyla 4 gün sürecek maratonuna görkemli bir şekilde başladı…
Oyun, espor ve dijital eğlence meraklılarının bütün bir sene dört gözle beklediği Gaming İstanbul açılışı binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. 2 Şubat’a kadar devam edecek fuarın ilk gününde oyun severler upuzun kuyruklar oluşturdu. Toplam 18 bin 470 metrekare alanda düzenlenen Gaming İstanbul’da ziyaretçiler dünya devi oyun ve donanım firmalarının en yeni ürünleriyle tanışmaya başladı. Fuar alanı içindeki alışveriş alanı, cosplay alanı, çocuk parkı ve serbest geliştirici alanlarında da daha ilk günden eğlenceli görüntüler kaydedildi. Bu yılın yeniliklerinden ‘Mobil Oyun Alanı’ ve Mart ayında piyasaya çıkmadan önce ilk kez Gaming İstanbul’da tanıtılan Mount & Blade II Bannerlord, Mart ayında Türkçe olarak piyasayı çıkması planlanan Conan Exiles
gibi oyunlar büyük beğeni topladı. Gaming İstanbul çocuklara hem yurt içinden ve yurt dışından gelen oyun profesyonelleriyle tanıştıran fuar ailelere özel olarak hazırlanan ‘çocuk oyun alanı’ da renkli anlara ev sahipliği yaptı. Markalar ve firmalara 100 bin ziyaretçiye, 4.6 milyon takipçiye ve 23.9 milyon oyun severe erişme imkanı sunan bu dünyaca ünlü fuarda ödüllü yarışmalar ve etkinlikler yoğun talep görüyor. Maximum Gaming Epic sponsorluğunun yanında Redbull, Monster Energy, Aral Game, Omen by HP, Overgame, Zocco’s, Bahçeşehir Üniversitesi, Turkish Airlines, Kuasar Bilişim
Teknolojileri, Küçük Pixel Dükkanı, Migros, Tosla, Aerosoft, Terra Pizza, YeniTelco, Nimo TV, Indomie, TaleWorlds, Funcom ASUS, RoG, MSI, gibi firmaların bulunduğu, yeni oyunların tanıtıldığı, birbirinden eğlenceli cihazların oyun severlerin beğenisine sunulduğu ve aynı zamanda ödüllü turnuvaların yapıldığı Gaming İstanbul ile ilgili tüm bilgilere ve fuarın biletlerine www.gamingistanbul.com ve www.biletino.com adreslerinden ulaşılabiliyor. Ayrıca Maximum Gaming Kart sahiplerine özel olarak Gaming İstanbul biletleri için 5 TL’lik indirim kodu şansı bulunuyor.
25
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Sektör Market
2019’un en yaygın macOS tehdidi Shlayer
IT
network
26
macOS genellikle daha güvenli bir sistem olarak kabul edilse de siber suçlular bu sistemi kullananlardan da faydalanmak için şanslarını deniyor. Kaspersky istatistiklerine göre 2019’un en yaygın macOS tehdidi olan Shlayer, bunun en iyi örneklerinden biri. Bu tehdit özellikle reklam yazılımı konusunda odaklanıyor. Bu yazılımlar yasa dışı reklamlar göstererek, tarayıcı sorgularını toplayıp daha da fazla reklama yönlendiren arama sonuçları gösterilmesine neden olarak kullanıcıları rahatsız ediyor. Kaspersky ürünlerinin kurulu olduğu macOS cihazlarına yönelik Ocak - Kasım 2019 döneminde düzenlenen tüm saldırılar arasında Shlayer’ın oranı yüzde 29,29 oldu. İlk onda yer alan macOS tehditlerinin neredeyse tamamı da Shlayer’in kurduğu AdWare.OSX.Bnodlero, AdWare.OSX. Geonei, AdWare.OSX.Pirrit and AdWare. OSX.Cimpli gibi reklam yazılımlarıydı. Shlayer’ın bulaşma algoritması, ilk tespit edildiğinden bu yana pek değişmedi. Buna rağmen yazılımın aktifliğinin çok azalmaması, kullanıcıların bu tehdide karşı kendilerini mutlaka koruması gerektiğini gösteriyor. Bulaşma süreci genellikle işi aşamada tamamlanıyor. Öncelikle kullanıcılar Shlayer’ı kuruyor, ardından zararlı yazılım çeşitli reklam yazılımlarını indiriyor. Yazılımın cihaza bulaşması için ise kullanıcının farkında olmadan zararlı programı indirmesi gerekiyor. Shlayer’ın ardındaki tehdit grubu bunun için bir zararlı yazılım dağıtım sistemi kurmuş. Bu sistem ile kullanıcılar birden fazla kanal üzerinden zararlı yazılımı indirmeye yönlendiriliyor. Shlayer bir dizi dosya ortaklığı programıyla web sitelerine para kazandırma yöntemi olarak sunuluyor. Amerikalı kullanıcıların yaptığı indirme başına yüksek ücret teklif ediliyor. Bu şekilde, 1000’den fazla “ortak site” Shlayer’ın yayılmasını sağlıyor. Bu yöntem şu şekilde işliyor: Kullanıcı bir TV dizisi veya futbol maçı aradığında reklam sayfaları onu sahte Flash Player güncelleme sayfalarına yönlendiriyor. Kurban buradan zararlı yazılımı indiriyor. Zararlı
2019’da Kaspersky, bir Truva atı ailesi olan Shlayer ile düzenlenen saldırıları önledi. Mac için Kaspersky çözümlerini kullanan her on cihazdan birinde görülen bu zararlı yazılım, macOS kullanıcılarının karşılaştığı en yaygın tehdit oldu. Akıllı bir dağıtım sistemiyle yayılan bu zararlı yazılım, bir iş ortağı ağından, eğlence sitelerinden ve hatta Wikipedia’dan bile bulaşabiliyor. Bu da yalnızca yasal siteleri ziyaret eden kullanıcıların bile internette korumaya ihtiyaç duyduğunu gösteriyor… yazılım bağlantısını dağıtan site, indiren kişi başına ücret alıyor.
Shlayer açılış sayfasına bir örnek YouTube gibi milyonlarca kişinin takip ettiği büyük platformlarda da zararlı bağlantılar video açıklamalarına eklenirken, Wikipedia’da ise bu tür bağlantılar makale referansları arasına gizleniyor. Bu bağlantılar da sahte Adobe Flash güncelleme sayfasına yönlendiriyor. Bu bağlantılara tıklayan kullanıcılar ayrıca Shlayer indirme sayfalarına yönlendiriliyor. Kaspersky kullanıcıları ayrıca pek çok yasal web sitesi içerisine yerleştirilmiş, zararlı kod içeren 700’den fazla siteye yönlendiren çok sayıda bağlantı tespit etti.
Açıklama bölümünde zararlı bağlantıların yer aldığı YouTube ve Wikipedia sayfaları Bu sitelerin neredeyse tamamı, İngilizce içerikli sahte bir Flash Player sayfasına yönlendiriyor. Bu durum, yazılımdan en çok etkilenen ülkelerin sırasıyla ABD (%31), Almanya (%14), Fransa (%10) ve İngiltere (%10) olmasıyla da örtüşüyor.
Şubat 2018 - Kasım 2019 arasında Shlayer’dan etkilenenlerin dağılımı Kaspersky Güvenlik Analisti Anton Ivanov, “macOS platformu siber suçlular için iyi bir gelir kaynağı. Kullanıcıları kandırmak için sürekli yeni yollar aranıyor ve zararlı yazılımları yaymak amacıyla sosyal mühendislik yöntemlerine başvuruluyor. Bu vaka, tehditlerin yasal sitelerde bile yer alabileceğini gösteriyor. macOS kullanıcılarının şansına, bu platformu hedef alan en yaygın tehdit, finansal verileri çalmak gibi çok daha tehlikeli amaçlar yerine yalnızca yasa dışı reklamlara odaklanıyor. İyi
bir internet güvenliği çözümü kullanıcıları bunun gibi tehditlerden koruyabilir ve internette arama yapma deneyimini daha güvenli ve keyifli hale getirebilir” dedi. Kaspersky çözümleri, Shlayer ve indirdiği yazılımları şu adlarla tespit ediyor: HEUR:Trojan-Downloader.OSX.Shlayer.* not-a-virus:HEUR:AdWare.OSX.Cimpli.* not-a-virus:AdWare.Script.SearchExt.* not-a-virus:AdWare.Python.CimpliAds.* not-a-virus:HEUR:AdWare.Script.MacGenerator.gen
Bu Truva atı ailesine ilişkin sayfalar, programlar ve bağlantılarla birlikte araştırmada tespit edilen diğer ayrıntıları Securelist.com adresinde bulabilirsiniz. Shlayer gibi Truva atlarından etkilenme riskini azaltmak için Kaspersky şunları öneriyor: • Programları ve güncellemeleri yalnızca güvenilir kaynaklardan indirin. • Ziyaret etmeyi planladığınız eğlence sitesi hakkında daha fazla bilgi edinin. Sitenin itibarı hakkında internette araştırma yapın, yapılan yorumları bulmaya çalışın. • PC ve mobil cihazların yanı sıra Mac için de gelişmiş koruma sağlayan, Kaspersky Security Cloud gibi güvenilir bir güvenlik çözümü kullanmaya başlayın.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Corona Virüsü endişesi e-postalara sıçradı
laşmış oluyorsunuz. Bu durum, sizinle aynı ağ üzerinde yer alan diğer kötü niyetli kişilerin ağ trafiğini dinleyerek paylaştığınız bilgileri ele geçirebileceği anlamına geliyor.
Tuzağa Düşmemek İçin Ne Yapmalı? Dünya genelinde ciddi bir salgına dönüşme riski bulunan ve henüz tedavisi olmayan Corona virüsüne yönelik yoğun kamuoyu ilgisi, siber suçluların bu alana el atmasına neden oldu. Sophos araştırmacıları, Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization-WHO) adına gönderilmiş süsü verilen ve Corona virüsüyle ilgili sözde sağlık uyarılarının yer aldığı oltalama amaçlı e-postaların ortalıkta dolaşmaya başladığını tespit etti. Sağlık tavsiyesi vaadiyle e-postadaki linke tıklayan kullanıcılar, kişisel bilgilerini siber suçlulara kaptırma yolunda ilk adımı atmış oluyor. Söz konusu e-postalarda yer alan ifadeler, çoğu oltalama girişiminde olduğu gibi dikkatli gözlerden kaçmayacak yazım yanlışları ve imla hataları içeriyor. Linke tıkladığınızda yönlendirilen site, ayrı bir pencere içinde resmi WHO sayfasını göstererek güven oluşturmaya çalışırken bölgenizde yaygınlaşma potansiyeli bulunan bu önemli sağlık tehdidi hakkında daha fazla bilgi almak için sizden bir form doldurmanızı istiyor. Formu doldurduğunuzda kişisel bilgilerinizi bu işin arkasındaki kişilerle, üstelik şifrelenmemiş bağlantı üzerinden pay-
Sophos, bu ve benzer tehditlerden korunmak isteyen kullanıcılara şu tavsiyelerde bulunuyor: § E-posta mesajlarında yer alan bağlantılara tıklamakta acele etmeyin, kendinizi baskı altında hissetmeyin. Söz konusu bilgiyi talep etmediyseniz veya böyle bir bilgiyle karşılaşmayı beklemiyorsanız, linklere tıklarken daha da temkini olun. Corona virüsü hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz kendi araştırmanızı yapın ve doğrulanmış kaynaklara başvurun. § Göndericinin adı sizi yanıltmasın. Söz konusu mesaj “World Health Organization” veya herhangi bir diğer güvenilir kurum adına gönderilmiş olabilir. Ama bunu yapmak gönderici için ‘Gönderen’ satırını doldurmak kadar kolay bir işlemdir. § Gelen mesajlardaki yazım ve imla yanlışlarına bakın. Ender olarak bazı profesyoneller bu konuya dikkat etse de, çoğu siber saldırgan işin bu kısmını atlar. Büyük kurumlar adına gönderilmiş mesajlarda yer alan yazım ve imla hataları, birilerinin sizi tuzağa düşürmek istediğinin önemli bir göstergesidir. § Web adreslerini yazmadan veya tıklamadan önce kontrol edin. Şüpheniz varsa uzak durun. Nereye bakacağınız ve hangi bilgiyi güvenilir
kabul edeceğiniz konusunda kendi araştırmalarınızı ve sağduyunuzu temel alın. § Ziyaret ettiğiniz web sitesinin sizden kişisel bilgilerinizi istemesi tuhaf geliyorsa paylaşmayın. Hele sizden şifrenizi istiyorsa hemen uzaklaşın. § Eğer boş bulunup da şifrenizi paylaşmamanız gereken bir yerde paylaştığınızı düşünüyorsanız vakit kaybetmeden şifrenizi değiştirin. Saldırganlar genellikle çaldıkları şifreyi hemen deneyip çalışıyor mu diye bakarlar (bunu bazen otomatik araçlar yardımıyla yaparlar). Şifre değiştirmede ne kadar erken davranırsanız zarar görme ihtimaliniz o kadar azalır. § Aynı şifreyi pek çok serviste tekrar kullanmayın. Saldırganların yaptığı ilk şey ele geçirdikleri e-posta ve şifre kombinasyonlarını pek çok serviste deneyip hangilerinde çalıştığına bakmaktır. § Mümkün olan her durumda çift aşamalı kimlik doğrulama (2FA) kullanın. Cebinize gelecek 6 haneli rakamı formdaki boşluğa girmek bazen insanı üşendirse de, bu işlem hesaplarınızı çok daha güçlü bir şekilde koruma altına almanıza yardımcı olacaktır. § Kullanıcılarınızı bu ve benzer tuzaklara düşmeleri için bilgilendirin. Sophos Phish Threat gibi güvenlik araçları sayesinde kullanıcılarınızı oltalama saldırılarının neye benzediği ve bu tuzaklardan nasıl korunabileceği konusunda eğitebilirsiniz. Ayrıca oltalama girişimlerinde örnekler, tuzağa düşmemek için uygulanabilecek ipuçları ve diğer faydalı araçların bir arada bulunduğu Sophos anti-phishing araç kitini ücretsiz olarak edinebilirsiniz.
Sektör Market
Herhangi bir konu etrafında yoğunlaşan ilgiyi kendi çıkarları için kullanmaktan çekinmeyen siber saldırganlar, şimdi de Corona virüsüne merak saldı…
IT
network
Bilkom, Fitbit ürünlerinin Türkiye’deki yetkili distribütörü oldu Türkiye’nin dijital yaşam koçu ve giyilebilir teknolojilerin bir numaralı dağıtıcısı Bilkom, yenilikçi özelliklere sahip akıllı cihazlarıyla sağlıklı yaşama aracılık eden Fitbit’in distribütörlüğünü üstlendi… Giyilebilir teknoloji ürünlerini dünya genelinde 100’den fazla ülkede ve 39.000 perakende mağazasında tüketiciyle buluşturan Fitbit, Türkiye pazarında artık Bilkom Güvencesiyle… Fitbit’in sağlık ve fitness odaklı ürünleri, Türkiye’nin dijital yaşam koçu Bilkom tarafından pazara sunulacak.
Fitbit, sağlıklı yaşamı destekliyor Fitbit, yenilikçi akıllı saatler ve takip cihazla-
rından oluşan ürün yelpazesiyle daha sağlıklı ve daha aktif bir yaşam sürmek isteyenlere ilham vermeyi taahhüt ediyor. IOS ve Android platformlarıyla uyumlu olan Fitbit cihazları, uzun pil ömrü, etkileyici sağlık, fitness ve akıllı özellikleri, renkli ve şık estetiği ile öne çıkıyor. Bilkom Genel Müdürü Fikret Ballıkaya, son yıllarda giyilebilir teknoloji ürünlerinin giderek daha fazla öne çıktığını belirterek, “Biz de Bilkom olarak, tüketicilerin teknoloji yoluyla
yaşam kalitesini artırmak için çalışıyoruz. Bu çerçevede giyilebilir teknolojideki liderliğimizi Fitbit’in sağlık ve fitness odaklılığı ile bir adım ileri taşıyor, sağlık ve aktif yaşam tutkunları için Fitbit’i portföyümüze katmaktan mutluluk duyuyoruz” diye konuştu. Fitbit Versa 2, Fitbit Versa Lite, Fitbit Charge 3 ve Fitbit Inspire HR gibi sağlıklı yaşamı des-tekleyen Fitbit ürünleri, Türkiye pazarında Bilkom güvencesiyle satışa sunulacak.
27
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Sophos XG Firewall Xstream” sürümü yayınlandı
Sektör Market
SophosLabs araştırması, bilgi hırsızlarının yüzde 44’ünün çaldıkları veriyi saklamak için şifrelemeye başvurduklarını ortaya koyuyor. Sophos XG Firewall, yeni Xstream mimarisiyle şifrelenmiş trafiği tehditlere karşı denetim altına alarak şifrelerin arkasına saklanan saldırıların önüne geçiyor…
IT
network
28
Yeni nesil siber güvenlik çözümlerinin global oyuncularından Sophos, Sophos XG Firewall için yeni “Xstream” mimarisini duyurdu. Transport Layer Security (TLS) üzerindeki şifrelenmiş ağ trafiğini yüksek hızda denetleyebilen Xstream mimarisi, faaliyetlerini gizlenmek için şifreli trafik akışını kullanan güvenlik risklerinin tespit edilmesini sağlıyor. Yeni XG Firewall ayrıca SophosLabs tarafından tehdit analizi odaklı sunulan yapay zeka desteğine sahip ve uygulama performansında önemli iyileştirmeler içeriyor. Sophos’un “Nearly a Quarter of Malware now Communicates Using TLS” başlığıyla yayınladığı SophosLabs Uncut makalesi, zararlı yazılımların yüzde 23’ünün kurulum veya komuta merkeziyle iletişim sırasında şifreleme kullandığını ortaya koyuyor. Makale Trickbot, IcedID ve Dridex isimli yaygın Truva atı ailelerinin saldırı sırasında TLS kullandığına dikkat çekiyor. Siber suçlular aynı zamanda güvenlik çözümlerinin denetiminden kaçmak için saldırı kodlarını, zararlı dosyalarını ve çaldıkları bilgileri TLS ile gizlemeyi tercih ediyor. Saldırganların yüzde 44’ü bankacılık şifreleri, sistem giriş yetkileri ve diğer hassas bilgileri organizasyon dışına çıkarırken gözden uzak tutmak için şifrelemeye başvuruyor. Sophos Ürün Lideri Dan Schiappa, “ SophosLabs araştırmalarının da işaret ettiği üzere güvenlik çözümlerini aşmak isteyen siber suçlular şifrelemeyi giderek daha fazla benimsiyor. Maalesef pek çok güvenlik duvarı uygulaması ölçeklenebilir TLS deşifre yeteneğine sahip değil, dolayısıyla uygulama ve ağ performansını etkilemeden şifrelenmiş trafik üzerinde kontrol sağlayamıyor” diyor. “Sophos olarak XG Firewall ile sunduğumuz yeni Xstream mimarisiyle çoğunlukla gözden kaçan bu önemli noktayı aydınlatmaya odaklandık. Üstelik bunu en son TLS 1.3 standardına uygun olarak, ağ veya uygulamalar üzerinde herhangi bir gecikmeye veya uyum sorununa yol açmadan gerçekleştiriyoruz. Sophos bünyesinde yaptığımız testler yeni XG TLS denetleme motorunun daha önceki XG Firewall ürünlerine kıyasla iki kat daha yüksek performansa sahip olduğunu
ortaya koyuyor. Bu oyunun kurallarını değiştirecek bir hamle.” Sophos’un 12 ülkede 3 bin 100 bilgi teknolojisi uzmanıyla yaptığı ankete göre, yüksek gecikme süreleri bilgi teknolojileri yöneticilerinin bilgiyi deşifre ederek denetlemesinin önündeki en büyük engel. The Achilles Heel of Next-Gen Firewalls başlığıyla yayınlanan araştırmada katılımcıların yüzde 82’si TLS denetiminin gerekli olduğunu söylemesine rağmen, organizasyonların sadece yüzde 3,5’i trafiği deşifre ederek denetliyor. XG Firewall’un önemli özellikleri şöyle sıralanıyor: • TLS 1.3 denetimiyle gizli tehditlerin ortaya çıkarılması: Yeni port bağımsız TLS motoru daha önceki XG sürümlerine kıyasla şifreli operasyonların performansını ikiye katlıyor • Optimize edilmiş kritik uygulama performansı: Yeni FastPath politikası Voice over IP, SaaS ve diğer SD-WAN uygulamalarının hız ve trafik performansını kablolu bağlantıyla kıyaslanacak seviyeye taşıyor. • Uyum sağlayan trafik denetimi: Yeni Deep Packet Inspection (DPI) motoru trafik akışını risk bazlı olarak analiz edip uygun tehdit denetim seviyelerine yönlendiriyor. Böylece çoğu durumda akış performansı yüzde 33’e varan oranda artıyor. • SophosLabs istihbaratıyla tehdit analizi: Ağ yöneticilerini SophosLabs’ın yapay zekay destekli tehdit analiziyle donatarak değişen tehdit ekosistemine karşı koymalarına ve uyum sağlamalarına yardımcı oluyor. • Sophos Central ile bulut üzerinden kapsamlı yönetim ve raporlama: Sophos Central ile sunulan merkezi yönetim ve raporlama özellikleri, herhangi bir ek maliyet olmadan firewall cihazlarının grup olarak yönetimine ve bulut üzerinden esnek olarak raporlanmasına olanak tanıyor. • Sophos Managed Threat Response (MTR) servisiyle entegrasyon: Sophos MTR Advanced servisine abone olan XG Firewall müşterileri, sunulan entegrasyon sayesinde tehditlerin önlenmesi ve temizlenmesine yönelik aksiyona dayalı daha fazla bilgi ve içgörüye sahip oluyor Omdia Kurumsal Bilgi Teknolojileri Stra-
tejisi Analisti Eric Parizo, Sophos’un yeni XG Firewall ürününün kurumsal nitelikte geniş yeteneklere sahip olduğuna ve artan kurulum sayısıyla endüstrinin en yaygın yeni nesil firewall çözümlerinden birine dönüştüğüne dikkat çekiyor. Parizo, “XG Firewall, Sophos Central ile entegrasyonu, SaaS tabanlı olması, kurulum, yönetim, kural yenileme, güncelleme, tercihe bağlı kayıt yönetimi ve analiz yetenekleri sayesinde rakiplerinin önüne geçiyor. Firewall yönetimi ve raporlamanın yanı sıra TLS denetimi de sunan bulut tabanlı yönetim sistemi, Sophos XG Firewall’u çoğu organizasyon için öne çıkan bir seçeneğe dönüştürüyor” diyor. Convergent Information Security Solutions CTO’su Bruce Kneece da şu bilgileri paylaşıyor: “Convergent Information Security Solutions olarak müşterilerimize iç ve dış tehditlere karşı siber güvenlik hizmeti veriyoruz. Bugüne dek SSL/TLS ile şifrelenmiş veri akışının izlenmesi konusundaki yeteneklerimiz sınırlı kalıyordu. Sophos XG Firewall, son sürümdeki hızlandırılmış DPI motoru ile bu sorunu verimli bir şekilde uygun maliyetle çözmemize yardımcı oldu. Bu durum otomatik olarak yönetilen yeni özel IPS kural kümeleriyle bir araya geldiğinde, ağ üzerinden geçen şifreli trafikte daha önce olmadığı kadar net bir görünürlüğe kavuştuk. Siber suçluların saldırılarını örtbas etmek için TLS şifrelemesinden ne kadar yaygın bir şekilde yararlandıkları düşünüldüğünde, bu özellik müşterilerimizin güvenliğini büyük ölçüde artırmamıza yardımcı olacak. Siber saldırıların ne kadar hızlı dönüştüğünün farkındayız. SSL/TLS tünelleri içinde taşınan potansiyel olarak tehlikeli dosyaları tarayabilme özelliği ve Sandstorm sıfır gün açığı tarama motoru sayesinde, artık müşterilerimizi siber tehditlere karşı korumak adına daha iyi hizmet vereceğiz.” Sophos XG Firewall, Sophos’un diğer yeni nesil güvenlik çözümleriyle birlikte Sophos Central platformu üzerinden sunuluyor. Sophos’a özgü Synchronized Security yaklaşımıyla, gerçek zamanlı bilgi paylaşımı ve tehdit istihbaratı için diğer Sophos güvenlik çözümleriyle birlikte çalışabiliyor.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
E-Ticaret Z kuşağıyla büyüyor
Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un kurucu ortağı Güçlü Kayral, internetsiz bir yaşam düşünemeyen Z kuşağının alışverişlerini de ağırlıklı olarak online yaptıklarına dikkati çekti. Türkiye nüfusunun dörtte birinin Z kuşağında yer aldığını kaydeden Kayral, şunları söyledi: “Türkiye’de 1995-2010 yılları arasında doğan Z kuşağına mensup kişi sayısı yaklaşık 20 milyon. Bunların şu anda 18-25 yaş arasındaki 8 milyonluk kısmı kendi başına yasal online alışveriş yapma hakkına sahip. Nüfusun henüz yüzde 10’unu oluştursa da bu kitleyi küçümsememek gerekiyor. Bu yaş grubundaki gençlerin e-ticaret pazarındaki payı yüzde 25’lere yakın. Yakın gelecekte Z kuşağının E-Ticaretteki payı yüzde 50’lere ulaşacak.” Z kuşağının e-ticaretteki trendleri yakından takip ettiğini anlatan Kayral, “Avantajix.com üyeleri arasında da Z kuşağı önemli bir paya sahip. Gelecekte üyelerimizin yarısından fazlası bu kuşağa mensup olacak. Onların isteklerini öğrenmek, şirket stratejilerini Y kuşağına göre belirlemek zorundayız. Bu yüzden hem Z kuşağına yönelik araştırmalar yapıyoruz, hem de yapılan araştırmaları yakından takip ediyoruz.”
Doğar doğmaz eline tablet, akıllı telefon verilen çocuklardan oluşuyor. Onlara göre teknoloji, her yerde, kesintisiz ve hızlı olmalı. Alışveriş yapacakları web sitesi, mobil uygulama, sunulan alışveriş deneyimi de bu nedenle tıpkı hayatın kendisi gibi akıcı olmalı.
57’si harcama yapmaktansa para biriktirmeyi tercih ediyor. Yarısından fazlası kendilerini “indirim mühendisi” ya da “indirim avcısı” olarak tanımlıyor. Kampanyaları yakından takip ediyorlar, fırsat sitelerinin en aktif kullanıcıları durumundalar. Avantajix.com gibi para iadeli alışveriş sitelerini kullanarak, yaptıkları her alışverişte indirimlerin dışında nakit para da kazanıyorlar.
Alışveriş sepetleri yüklü
Araştırmacı bir nesil
Avantajix.com’un araştırmalarına göre, Z kuşağının özellikleri şöyle:
Dijital olunmaz, dijital doğulur
Z kuşağındakiler için internette satışta olan her şey satın alınabilir. Tüm ihtiyaçları için e-ticarete başvurmaktan çekinmiyorlar. Bu nedenle de alışveriş sepetlerinin büyüklüğü normalin birkaç katına ulaşabiliyor.
Sosyal medyada aktifler Z kuşağının neredeyse tamamı aktif sosyal medya kullanıcısı. Z kuşağındakilerin yüzde 43’ü, alışveriş kararlarında e-ticaret sitelerinin sosyal medyadaki reklamlarının etkili olduğunu söylüyor.
Her biri indirim mühendisi Her ne kadar savruk gözükseler de, yüzde
Z kuşağının en belirgin özelliklerinden biri de araştırmacı olmaları. Yüzde 80’i alışveriş yapmadan önce araştırıyor, fiyat karşılaştırması yapıyor. Bu sebeple, eksiksiz ürün bilgilerinin yanında, satın alma rehberleri, tanıtım videoları gibi içeriklerle zenginleşmiş e-ticaret sitelerinin Z Kuşağı’na ulaşma şansı daha yüksek oluyor.
Sektör Market
Türkiye’de E-Ticaretin Z kuşağına mensup müşteri sayısı 8 milyonu aştı; gelecek 7-8 yılda Z kuşağından 20 milyon kişi dijital mağazaların aktif müşterisi olacak. Doğar doğmaz dijital dünya ile tanışan, okuma yazma öğrenmeden bilgisayar, tablet ve akıllı telefon kullanmaya başlayan Z kuşağı, 5-6 yıldan beri çalışan nüfus içinde yerini almaya başladı…
IT
network
Marka bağlılığı düşük Z Kuşağı, kime ne iyi geliyorsa, işlerine ne yarıyorsa onu istiyor. Markadan çok kullanılabilir olmasını, kaliteyi önemsiyor.
Dell Technologies Forum 2020 3 Mart’ta İstanbul’da 2030 yılına doğru hızla ilerlerken inovasyon ile ortaya çıkacak ekonomik ve sosyal dönüşümün değerlendirileceği etkinliğe geri sayım başladı… kurması, konunun uzmanı kişilerle tartışması ve dönüşümü nasıl gerçeğe dönüştürebileceğini keşfetmelerine fırsat veriyor. Dell Technologies Forum 2020, 3 Mart’ta Intel ve Microsoft’un küresel desteği ile İstanbul’da BT profesyonelleri ile buluşuyor. Dönüşümü gerçek kılmak için uçtan uca çözüm sağlayan Dell Technologies, yenilediği 2030 hedefleriyle dünyanın gelişimine katkı sağlamaya devam ediyor. Dell Technologies çatısı altındaki 7 teknoloji şirketinin sağladığı gücü aynı anda deneyimlemeye imkan tanıyan Dell Technologies Forum, tüm BT profesyonellerinin iletişimi
2030 yılına doğru dönüşüm İnsanlığa yönelik inovasyonlara yatırım yapan Dell Technologies, bu gelişimin nasıl gerçekleştiğini, 2030 yılına doğru ilerlerken hangi teknolojilerin rehberlik edeceğini bu etkinlikle açıklıyor. Nesnelerin internetinden yapay zeka ve bulut bilişime kadar dünyadaki dönüşümün inovasyonda ne gibi değişiklikler yarattığının anlatılacağı etkinlikte, dönüşümün sosyal etkisi de masaya yatırılacak.
Sürdürülebilirlik, ayrımcılığın önüne geçilmesi, eğitim, sağlık ve ekonomik fırsatlar sayesinde temel ihtiyaçların karşılanması ile dönüşen hayatlar ve etik ile gizlilik kapsamında kişiler verilerin geleceği üzerinde durulacak.
29
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Sektör Market
Kaspersky, EclecticIQ ile iş birliği yaptı
IT
network
Kaspersky tarafından BT güvenliği liderleri arasında yapılan bir ankette, CISO’ların neredeyse yarısı (yüzde 49) işe almak için bulunması en zor pozisyonun siber tehdit istihbaratı analisti olduğunu dile getirdi. Bu alanda çalışan kişilerin az olması, mevcut uzmanların iş yükünü büyük ölçüde artırıyor. Kaspersky, tehdit istihbaratı analistlerinin farklı kaynakları arayıp eşleştirmek yerine tek bir giriş noktasından yeterli bilgiyi toplamasına yardımcı olmak için EclecticIQ ile iş birliği yapmaya başladı. EclecticIQ’nun tehdit istihbaratı platformu (TIP) açık kaynaklardan, ticari tedarikçilerden ve sektörel iş ortaklarından istihbarat topluyor ve bunları tek bir merkezi kaynaktan kullanıma sunuyor. Tehdit ve SOC analistleri de siber tehditlerle ilgili en yeni bilgileri buradan alabiliyor. Analistler bu sayede mevcut güvenlik altyapılarını kullanarak tehditlere hızla müdahale edebiliyor veya bunları durdurabiliyor. Bu entegrasyon ile Kaspersky’nin tehdit istih-
Kaspersky, EclecticIQ Platformu’ndan yararlanan kurumsal kullanıcılara tehdit istihbaratı hizmeti sunmaya başladı. Yeni iş birliği sayesinde Kaspersky Tehdit Verisi Akışlarına, APT İstihbarat Raporlarına ve Threat Lookup hizmetine erişebilecek olan EclecticIQ müşterileri en yeni siber tehditler hakkında bilgi edinip korunma ve müdahale önlemlerini geliştirebilecek… baratından yararlanabilen kullanıcılar, en son tehdit verisi akışlarına erişim, tehditler hakkında petabyte’larca bilgi içeren Kaspersky Threat Lookup’ta geçmiş tehdit istihbaratları arasında çevrim içi arama yapma, yasal nesneler ve ilişkileri hakkında bilgi edinme ve gelişmiş grupların kullandığı yöntemler, taktikler ve araçları anlatan Kaspersky APT istihbarat raporlarına ulaşma gibi olanaklara erişebilecek. EclecticIQ’nun siber tehdit istihbaratı analistleri de bu verileri, müşterilerine Fusion Center üzerinden ek hizmetler sunmak için kullanacak. Belirli konu gruplarına göre istihbarat paketleri sunan Fusion Center, müşterilere kendilerine özel belirlenmiş lider kaynaklardan toplanmış ilgili siber tehdit bilgilerini tek bir noktadan veriyor. Kaspersky Kurumsal İş Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Veniamin Levtsov, “Tehdit istihbaratı hizmetimizi EclecticIQ
müşterilerine sunmaktan memnuniyet duyuyoruz. EclecticIQ başta finans sektörü olmak üzere kurumsal şirketlere ve devletlere güvenlik istihbaratı sağlıyor. Kaspersky Tehdit İstihbaratı hizmetleri şirketlerin kendilerini korumasına yardımcı olan özel hazırlanmış veriler sunuyor. Bu iş birliği ile müşterilerimiz global tehdit alanı hakkında güncel ve güvenilir analizlere daha rahat erişebilecek” dedi. EclecticIQ Başkan Yardımcısı Pim Volkers, “EclecticIQ, siber tehdit istihbaratı analistlerine mümkün olan en iyi araçları sunmak için sürekli çalışıyor. Kaspersky ile yaptığımız bu iş birliği sayesinde müşterilerimize, analist ekiplerinin üst düzey istihbarata erişmesini sağlayan çeşitli entegrasyonlar sunabileceğiz. Kendi tehdit istihbaratı platformumuzla birlikte şirketler daha derinlemesine ve bilinçli analizler yapabilecek” dedi.
Turkcell Dijital Güvenlik Servisi ile mobilde geniş çaplı güvenlik sunuyor Dünyanın ilk dijital operatörü Turkcell müşterilerinin mobil internette daha güvende olmalarını sağlayan yeni bir hizmet geliştirdi. Dijital Güvenlik Servisi dolandırıcılık amaçlı kullanılan sahte sitelere karşı Turkcell müşterilerine geniş çaplı koruma sunuyor…
30
Çalışmalarıyla müşterilerine her zaman daha güvenli ve kaliteli hizmet sunmayı hedefleyen Turkcell, tüm dünyada gerek bireysel kullanıcıların gerekse kurumların en önemli problemlerinden biri olan sahte ve dolandırıcılık amaçlı kurulan sitelere karşı önemli bir adım attı. Turkcell Dijital Güvenlik Servisi son yıllarda kişisel bilgilerinin ele geçirilmesi ve dolandırılma tedirginliği yaşayan kullanıcıların interneti daha güvenli şekilde kullanabilmelerini hedefliyor. Turkcell’in gelişmiş ve sürekli güncellenen siber güvenlik altyapıları üzerinden çalışan servis, özellikle “oltalama” olarak adlandırılan ve çoğunlukla büyük alışveriş sitelerinin veya bankaların internet sitelerinin kopyalarını yaparak kullanıcıların şifrelerini ele geçirmeye çalışan sitelere karşı etkili bir koruma sağlıyor.
Turkcell Dijital Servisler ve Çözümlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ataç Tansuğ yeni güvenlik servisiyle müşterilerine daha güvenli bir mobil internet deneyimi sunmayı amaçladıklarını belirtti. Tansuğ “Dijital dönüşümün hayatımızın her noktasında yer alması, aynı zamanda bireysel siber güvenlik tehditlerinin artışını da beraberinde getiriyor. Yeni hayata geçirdiğimiz Dijital Güvenlik Servisi, müşterilerimizin kişisel bilgilerinin sahte siteler aracılığıyla çalınması olasılığını önemli ölçüde engelliyor” diye konuştu.
Kullanıcıyı zararlı siteye karşı uyaracak Servise abone olan kullanıcılar mobil hatları
üzerinden internete bağlıyken bu tür web sitelerine erişmeye çalıştıklarında sayfanın tipine göre içeriğin zararlı olabileceğine dair bilgilendirme uyarısı alıyorlar veya doğrudan engelleniyorlar. Böylece kullanıcıların bu tip sitelere farkında olmadan girmesinin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Tüm Turkcell mobil aboneleri GUVENLIK yazıp 2200’a SMS atarak aylık 2,49 TL karşılığında bu servisten faydalanabilecek. İnternetin kötü sürprizlerinden koruyan bu servis hakkında daha detaylı bilgi alabilmek için https://www. turkcell.com.tr/servisler/dijital-guvenlik-servisi adresini ziyaret edebilirsiniz.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Zirve Yazılım, Mikro Yazılım ve Paraşüt’ten dev iş birliği
merak edilenlerine de ışık tutulacak. İş süreçlerini hızlandıran, kolaylaştıran çözümler sunan ve işletmelerin finansal operasyonlarını daha verimli yönetmesini sağlayan Zirve Yazılım, Mikro Yazılım ve Paraşüt’ün iş birliğiyle gerçekleştirilen “e-Dönüşüm Uygulamaları Semineri”nde yeni tebliğ kapsamında merak edilen sorular masaya yatırılacak. Zirve Yazılım çatısı altında 35 farklı ilde gerçekleştirecek seminerler, Türkiye’nin dörtbir yanındaki mali müşavirlere ulaşacak. Müşavirlerin ihtiyaç duydukları her alanda uçtan uca teknoloji çözümleri sağlamayı hedefleyen seminerler, dijital dönüşümünün yol haritasını sunacak. e-Dönüşüm süreçlerinin uygulamalı anlatımının da gerçekleştirileceği seminerlerde; Mikro Yazılım’ın bulut tabanlı, yenilikçi ürünü MikroX ve Paraşüt’ün e-faturaya entegre olarak çalışan ön muhasebe çözümleri de tanıtılacak. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde yapılan değişiklikler e-Dönüşüm süreçlerini hızlandırmaya devam ediyor. Zirve Yazılım ev sahipliğinde Mikro Yazılım ve Paraşüt’ün iş birliğiyle gerçekleştirilen “e-Dönüşüm Uygulamaları Semineri”nde yeni tebliğ kapsamında merak edilen sorular masaya yatırılacak. Türkiye genelinde 35 ilde gerçekleştirilecek seminerlerle Türkiye’nin dört bir yanındaki mali müşavirlere ulaşmayı hedefleyen organizasyon, müşavir ve mükelleflere dijital dönüşümün yol haritasını sunacak. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin açıklamalı anlatımıyla merak edilen sorulara yanıt verecek olan “e-Dönüşüm Uygulamaları Seminer”leri; Paraşüt, Mikro ve Zirve Yazılım’ı aynı çatı altında buluşturuyor. Sektörün önde gelen firmaları arasında yer alan üç kurumun tecrübe ve bilgisiyle dijital dönüşümün
Zirve Yazılım Genel Müdürü Kadir Keskin: “İş süreçlerini kolaylaştıran çözümler sağlayacağız” Mali Müşavirler ve mükelleflerin zorlu ve vakit alan e-dönüşüm’e geçiş süreçlerinde her zaman kullanıcıların yanında olacaklarının altını çizen Zirve Yazılım Genel Müdürü Kadir Keskin, “Mikro Yazılım ve Paraşüt ile birlikte oluşturulan güçlü iş birliğine vurgu yaparak, tüm mali müşavirler ve mükelleflerin iş süreçlerini kolaylaştırmak için önemli adımlar attıklarını, mali müşavirler ve mükelleflerin dijitalleşme süreçlerinde yaşanabilecek zorlukları ve zaman kaybını en aza indirmek için proaktif davrandıklarını ve dijitalleşme sürecinde her geçen gün geliştirdikleri yeni özellikler ile iş süreçlerinde kaybedilen zamanı geri kazanmanın ana odak noktaları olduğunu” belirtti. Keskin, “35 ilde düzenleyeceğimiz seminerlerde, e-Dönüşüm ürünlerimizin uygulamalı anlatımları ve yeni özelliklerimizi tanıtacağımız için grup olarak kullanıcılarımız ile buluşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.
Mikro Yazılım Genel Müdürü Alpaslan Tomuş: “Dijital yol haritası sunacağız” Grup olarak Türkiye’nin en yaygın e-Dönüşüm hizmeti veren şirketi konumunda olduklarını açıklayan Mikro Yazılım Genel Müdürü Alpaslan Tomuş, “Zirve Yazılım ve Paraşüt iş birliğiyle düzenlediğimiz “e-Dönüşüm Uygulamaları Seminerleri”nde dijitalleşme sürecinde hem mali müşavirlerlere hem de mükelleflere sunduğumuz dijital yol haritası ile destek vermeye devam edeceğiz. Dijitalleşme sürecinde firmalara sunduğumuz
çözümlerimizle işletmelere hem zamandan hem de genel giderlerden tasarruf etme imkanı sunmayı sürdürüyoruz” diyor.
Paraşüt Kurucu Ortağı ve CEO’su Sean Yu: “Uçtan uca teknoloji çözümleri sağlayacağız” Mali müşavirler ve mükellefler için dijital dönüşümün oldukça zor ve zaman isteyen bir süreç olduğunun altını çizen Paraşüt Kurucu Ortağı ve CEO’su Sean Yu, “Dijital dönüşüm sürecinde daha aktif bir oyuncu olabilmek adına Mikro ve Zirve Yazılım ile aynı çatı altında bir araya gelerek onların tecrübe ve bilgisini Paraşüt’ün ön muhasebedeki uzmanlığıyla harmanladık. Güçlerimizi birleştirerek çıktığımız bu yolculukta, mali müşavirlerin ihtiyaç duydukları her alanda uçtan uca teknoloji çözümleri sağlamak üzere yanlarındayız. Türkiye genelinde 35 ilde gerçekleştireceğimiz seminerler sayesinde, mali müşavirlerle bir araya gelecek olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
Sektör Market
Kısa süre önce “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği” ile yapılan düzenlemeyle, e-fatura zorunluluğu için yıllık brüt satış hasılatı sınırının 10 milyon TL’den 5 milyon TL’ye düşürülmesi e-Dönüşüm kapsamına giren işletme sayısını da artırdı. e-Dönüşüm için çözüm arayan işletme sayısı artarken, e-dönüşümü muhasebe süreçlerine entegre eden dijital uygulamalara olan ilgi de artış göstermeyi sürdürüyor…
IT
network
e-Dönüşüm süreçlerinin uygulamalı anlatımını yapacak olan Mali Müşavir Alper Erdem ve Zirve Yazılım Ürünü Yöneticisi Giray Yalçın; muhtasar, SGK birleşmesi anlatımıyla merak edilen soruları yanıtlarken, KOBİ’ler için e-dönüşümü kolaylaştıran ön muhasebe çözümleri Paraşüt ve MikroX hakkında bilgilendirmelerde de bulunacak.
31
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Sektör Market
ASUS Türkiye, kurumsal pazar için gelecek planlarını paylaştı
IT
network
32
İnovasyondan güç alan teknolojilere tutkuyla bağlı ve geliştirdiği ürünlerle sadece kullanıcıları değil kurumsal firmaları da odağında tutan ASUS, 19 Şubat günü gerçekleştirdiği lansmanda; kurumsal ürün serisi içinde yer alan dizüstü, masaüstü ve hepsi bir arada (All-in One) bilgisayarlarını tanıttı. Açılış konuşmasında; ASUS’un global bazda 2019 yılı değerlendirmesini ve 2020 öngörülerini paylaşan ASUS EEMEA Genel Müdürü Benjamin Yeh, “ASUS olarak 1989 yılından bu yana, ürettiği tüm ürün gamıyla gelişen teknolojiye öncülük eden bir şirket olarak; teknoloji donanımı sağlayıcıları içinde dünya liderleri arasındayız. Global tüketici bilgisayar satış rakamları, ASUS’un EEMEA bölgesinde oyuncu dizüstü bilgisayar pazarında birinci ve genel notebook segmentinde ise 3. sırada yer aldığını çok net şekilde gözler önüne seriyor. ASUS’un dünya genelinde yaklaşık olarak 14.500 çalışanı bulunuyor, bu sayının 5000’i mühendis ve Ar-Ge ekibinden oluşuyor. Bu da Ar-Ge’ye her zaman global anlamda öncelik verdiğimizin bir göstergesi. Uzun yıllardır yakaladığımız büyümede her kullanıcıya hitap eden geniş ürün ailelerimizin payı çok büyük. Geniş ürün ailemizin en önemli parçalarından biri olan; ASUS’un Republic of Gamers (ROG) markası altında uzun yıllardır ürettiği ve son dönemde de tüm dünyada yükselen bir trend haline gelen oyun bilgisayarlarında da ASUS ve ROG serisi dizüstü bilgisayarlarımız, dünya çapında 2’inci en büyük marka konumunda.” Türkiye’de bulunmaktan dolayı memnun olduklarını ve Türkiye pazarına çok önem verdiklerini ifade eden Benjamin Yeh, “Türkiye bizim için en büyük potansiyele sahip ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’nin genç nüfusa sahip oluşu, gelişen ve büyüyen bir pazara sahip olması bizim için çok değerli. ASUS olarak; hem günlük yaşamda, hem de profesyonel iş dünyasında öncü teknolojilerle tüketicinin karşısına çıkıyoruz ve karşılaştığımız ilgi, Türkiye’deki kullanıcının teknolojiyi tümüyle benimsediğini ve hayatının tüm alanında etkin biçimde kullandığını çok net bir şekilde gösteriyor. Kusursuz teknoloji ve tasarım için “İnanılmazın Peşinde” marka ruhuyla durmaksızın inovasyon içinde olan bir marka olarak, 2020 yılında Kurumsal serimizde de yeni nesil ürünlerimizi iş ortaklarımızla buluşturmaya devam edeceğiz” dedi. Özge Kılıç Güler: “Kurumsal pazarda hedef; 3 yıl içinde yüzde 20 pazar payı” Toplantıda Türkiye pazarı ve ASUS’un yeri konusunda bilgi veren ASUS Türkiye Sistem İş Birimi Ülke Müdürü Özge Kılıç Güler ise, “ASUS Türkiye olarak; 2020 yılında diğer ürün gamımızdan
Donanım sektörünün lider şirketlerinden ASUS, iş odaklı yapıya uygun kurumsal ürün serisini, Four Seasons Hotel’de gerçekleştirdiği lansman ile tanıttı. ASUS EEMEA Genel Müdürü Benjamin Yeh’in, ASUS markasının Global ve Türkiye özelinde 2020 yılı stratejileri ile öngörülerini aktardığı lansmanda; ASUS Türkiye Sistem İş Birimi Ülke Müdürü Özge Kılıç Güler, barındırdığı teknoloji ile iş dünyasına hız ve üst düzey güvenlik sunan kurumsal ürünlere dair bilgi paylaştı… kurumsal ürünleri görme ve deneyimleme imkanı buldu. Bu ürünler arasından 3 ürün özellikle teknik yapıları ve tasarımları ile dikkatleri üzerine topladı.
ExpertBook B9: 880 gramla dünyanın en hafifi
aldığımız güçle kurumsal ürünler pazarında da etkin bir oyucu olmak hedeflerimiz arasında. Özellikle tüm işletmelerin daima birinci önceliği olan bilgi ve veritabanı güvenliğinden yola çıkılarak tasarlanan kurumsal ürün serilerimiz, üretkenlik açısından sunduğu avantajlarla da ön plana çıkıyor. Bugün sizlerin de yakından görme ve deneme imkanı bulacağınız ürünlerimizle kurumların farklı alanlardaki ihtiyaçlarını karşılamayı ve yüklerini hafifletmeyi hedefliyoruz. “Gücünü yenilikten alan ve kaliteden ödün vermeyen bir şirket olarak teknolojide yaşanan hızlı değişimi çok yakından takip ediyoruz.” diyen Özge Kılıç Güler, “Teknoloji dünyası son 30 yılda eşsiz bir dönüşüm geçirdi. Türkiye pazarında uzun yıllardır faaliyet gösteren ve bu ülkenin potansiyeline inanan Global bir şirket olarak, Türkiye’deki teknolojik gelişimin yaşamı kolaylaştırma ekseninde gerçekleştiğini memnuniyetle söyleyebilirim. Kuşkusuz bu gelişimin en büyük aktörlerinden biri de ASUS. Kurumsal pazarda, 2020 yılından başlayarak takip eden 3 yıl içinde pazar payımızı yüzde 20 seviyelerine çıkartarak EEMEA bölgesindeki gücümüzü Türkiye kurumsal pazarında da göstermek istiyoruz ve tüm planlarımızı buna yönelik yapıyoruz” şeklinde konuştu.
ASUS, Ödül’e doymuyor ASUS, Dizüstü bilgisayarlar, ekranlar, akıllı telefonlar ve oyun aksesuarları da dahil olmak üzere çeşitli ürünler için 11 CES 2020 İnovasyon Ödülü kazandı. Fortune dergisi, 2015 yılından itibaren 5 yıl üst üste “Dünyanın En Beğenilen Şirketi” seçildi. Forbes Global 2000 ise “Dünyanın En Saygın Şirketleri” sıralamasında ASUS’a üst üste üçüncü kez yer verdi.
Lansmanda 20 kurumsal ürün tanıtıldı Lansmana katılanlar, stant alanında sergilenen
ASUS’un kurumsal ürün gamında bulunan yeni nesil dizüstü bilgisayarlar arasında yer alan ExpertBook B9, dünyanın en hafif 14 inç iş bilgisayarı olmasıyla öne çıkıyor. ASUS tarafından Ocak ayından düzenlenen CES 2020 fuarında da tanıtılan ExpertBook B9 modeli, şirketin profesyonel dizüstü bilgisayarlara yeni bir bakış getirdiğini vurgular nitelikte. Magnezyum alaşım kasası sayesinde 880 gram ağırlığı ile dünyanın en hafif 14 inç boyutundaki iş dizüstü bilgisayarı olan B9, aynı zamanda inceliğiyle de ön plana çıkıyor.
ProArt StudioBook Pro 17: En ince ve en güçlü dizüstü bilgisayarı ProArt StudioBook Pro 17, NVIDIA® Quadro® grafik kartlarına sahip dünyanın en ince dizüstü bilgisayarlarından birisi konumunda. ProArt StudioBook, etkileyici görseller için daha büyük bir ekranın kompakt bir kasaya sığmasını sağlayan ince çerçeveli NanoEdge ekrana sahip. En yeni grafikler ve taşınabilirlik kombinasyonu ile yaratıcı profesyoneller için kusursuz bir seçenek. ProArt Station D940MX: Olağanüstü performans, minimum boyut ProArt D940MX, ASUS’un bugüne kadar ürettiği en yüksek teknik özelliklere sahip masaüstü bilgisayardan biri. Intel® 9. Nesil Core™ i9-9900K işlemciye sahip ProArt D940MX, özellikle profesyonelleri hedef alan ultra yüksek performanslı NVIDIA Quadro RTX™ 4000 ya da GeForce RTX™ 2080 TI grafik işlemcilerini de içinde barındıran kompakt ve ince yapısıyla dikkat çekiyor.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
ERS Yazılım A.Ş.’den seyahat acenteleri ve tema parklara hayatı kolaylaştıran uygulama
Hem Güvenilir Hem Ekonomik 25 yılı aşkın süredir yazılım sektöründe teknoloji üreten Talya Bilişim’in Ortağı Nilüfer Durukal, Türkiye’nin Windows tabanlı ilk otel yazılım sistemi Elektra, kimlik okuma ve aktarma programı Kimlikokur ile bulut tabanlı turizm yazılımı Elektraweb gibi önemli projelere imza attıklarını hatırlata-
Dinamik paketleme yapan, çok dilde çalışan, otel+uçak+transfer+tur hizmetlerini bir arada sunan Travelaps, zaman ve enerji harcamadan online satış yapma imkanı sunuyor. Birçok ilke imza atan, yazılım sektörünün öncülerinden Talya Bilişim, iştiraki ERS Yazılım A.Ş.’ye ait Travelaps.com ile turizm sektörüne önemli bir katkı sunuyor… rak, “Bunların yanı sıra online biletleme otomasyonu Ticketaps ile turizm ve konaklama sektöründe en kapsamlı web tabanlı otel yönetim sistemi Elektraweb’i hayata geçirdik. Bu hizmetlerimize, hem komple hem en son teknolojiyi kullanan seyahat portalı çözümü sunan Travelaps.com’u da ekliyoruz” dedi. Durukal, Travelaps.com’un detaylarını şöyle açıkladı: “Bir seyahat şirketi, komple bir online satış çözümü istediği zaman, biz seyahat acentesinin kendi otel, uçuş, tur ve transfer servislerini, dünyadaki diğer XML sağlayıcıların servisleriyle birbirine bağlayarak dinamik paketleme yapabiliyoruz. Böylece onların online olarak satış yapması için güvenilir, mükemmel ve ekonomik bir platform oluşturuyoruz. Birçok seyahat sektöründeki dev
online firma bu çözümü kullanmış, test etmiş ve en iyi performansta geri bildirimlerde bulunmuş durumda. O nedenle, bu alandaki en iyi çözümü en düşük fiyata biz sunuyoruz. Travelaps altyapısını kullanan şirketlerden biri de Türk Telekom. Öte yandan Travelaps, Eğlence ve Tema Parkları Otomasyon Sistemleri de üretiyor. Bu sistemimizi kullananlar arasında da İsfanbul ve Land Of Legends’ı sayabiliriz” dedi. Durukal, Travelaps’ın medikal turizm çözümleri kapsamında, sağlık turizmi konusunda faaliyet göstermek isteyen kurumların kendi web siteleri ya da bir portal üzerinden hastalar ve aracı kurumların taleplerini takip edebilme olanağı sunduğunu da sözlerine ekledi.
Sektör Market
XML bağlantılarıyla dinamik paketleme yapan, çok dilde çalışan Travelaps.com, bir aradaki otel+uç a k+ t r a n s f e r + t u r hizmetlerin satışına imkân vermesiyle seyahat acenteleri ile tur operatörlerinin işini çok daha kolay hale getiriyor. Zaman ve enerji kaybının önüne geçerek, seyahat organizasyonlarını pratikleştiren Travelaps.com’dan yararlanmak için birkaç tanım ve ayar yaparak, kendi alan adınızı Travelaps.com serverlarına yönlendirmeniz yeterli. Sonrasında kendi web sitenizde, kendi adınızla hemen satış yapabiliyorsunuz.
IT
network
Netcad ve Endeksa’dan güçlü iş birliği Ülkemiz coğrafi bilgi sistemleri oyuncusu Netcad ile otomatik gayrimenkul değerleme modeli sunan Endeksa, değerleme esaslı akıllı planlama ve uygulamalarına güçlü bir çözüm oluşturmak için bir araya geldi. Amaç, planlama ve imar uygulamalarındaki bilgi birikimi ile değerleme uzmanlığının birleşimiyle katma değer odaklı çözümler sunmak… 30 yılı aşkın geçmişiyle, mekânsal planlamadan arazi düzenlemesine, alt yapıdan üst yapıya yerleşim alanlarının tasarlanması ve yönetilmesi ihtiyaçlarına yönelik mühendislik ve coğrafi bilgi sistemi yazılımları ile ülkemizdeki dijital dönüşümün öncüsü Netcad ile tüm Türkiye için il/ilçe/mahalle bazında konut, ticari gayrimenkul ve arsa/arazilerin değerlerini sunan Türkiye’nin ilk ve tek otomatik gayrimenkul değerleme modeli Endeksa.com güçlü bir iş birliğine imza attı.
İmar ve değer bilgileri artık daha adil ve şeffaf! Bu iş birliği ile mekânsal analizden başlayarak kentsel dönüşüm, imar hakkı transferi, kamulaştırma ve toplulaştırma başta olmak üzere mekânsal uygulama ve politikalar eşdeğerlik ilkesi çerçevesinde, çok daha adil ve şeffaf olabilecek. Ayrıca imar ve değer bilgile-
rin bir araya gelmesiyle güvenilir değer haritaları oluşturulabilecek. Kamu, özel sektör firmaları ile belediyelere hizmet veren ve yüzde 85 pazar payı ile Türkiye’nin lider konumundaki Netcad’ın CEO’su Ali Güven, iş birliğini değerlendirerek, “Planlama ve imar uygulamalarında adaletin, eş değerliğin sağlanması, donatı ve altyapı hizmet alanlarının doğru konumda ve yeterli olacak şekilde tesisi gibi pek çok konu ciddi bir veri ve akıllı planlama altyapısı gerektiriyor. Sonrasında bu verilere, değerleme konusundaki uzmanlığın eklenmesi gerekiyor. Bu sebeple Endeksa ile yaptığımız iş birliğinin, hizmet sunduğumuz kurumlar için fark yaratacağına inanıyoruz” dedi.
Katma değer odaklı çözümler sunacağız Türkiye’nin her yerinde saha araştırmaları
yaparak Endeksa uzmanlarının hazırladığı verilerin, gayrimenkul profesyonelleri, perakende şirketleri ve finansal kurumlar tarafından kullanmasının yanı sıra bireylerin de bu verilere başvurduğunu hatırlatan Endeksa Kurucu Ortağı ve CEO’su Görkem Öğüt de güçlü iş birliğine yönelik şunları söyledi: “Endeksa olarak amacımız Türkiye’de doğru ve güvenilir gayrimenkul değerinin ulaşılabilir olması. Netcad’in planlama ve imar uygulamalarındak i bilgi birikimi ile Endeksa’nın değerleme uzmanlığını birleştirerek imar uygulamalarında katma değer odaklı çözümler sunacağımız için çok mutluyuz.”
33
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Sektör Market
Turkcell, 25’inci yılını rekorlarla kapattı
IT
network
Turkcell, 25’inci yılını kutladığı 2019’u rekorlarla dolu finansal ve operasyonel sonuçlarla kapattı. 2019’da güçlü büyümesini sürdüren Turkcell Grubu’nun konsolide bazda toplam geliri bir önceki yıla kıyasla yüzde 18,1 oranında artışla 25,1 milyar TL’ye ulaştı. Turkcell Grubu’nun FAVÖK’ü yüzde 18,6 artışla 10,4 milyar TL’ye yükselirken, FAVÖK marjı yüzde 41,5’e FVÖK marjı ise yüzde 21,4’e çıktı. Şirketin 2019 net kârı bir önceki yıla göre yüzde 61 oranında artarak tüm zamanların en yüksek miktarı olan 3,2 milyar TL’ye ulaştı. Turkcell bu sonuçlarla 2019 yılı için yatırımcılarına vaat ettiği tüm hedeflerin üzerinde bir performans sergilemiş oldu. Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan “Turkcell olarak, çeyrek asırlık birikimimizle müşterilerimizin hayatına değer katmaya ve yenilikçi çözümler sunmaya devam ettiğimiz 2019 yılını rekor sonuçlarla kapattık. 25’inci yılımızda açıkladığımız finansal sonuçlarımızla rakiplerimizle aramızdaki farkı açmaya devam ediyoruz. Müşteriye bakış açımızı her alanda yeniden tanımladığımız stratejimizin başarısını 2019’da 1,5 milyon yeni faturalı müşteri kazanarak ispatlamış olduk. Yine 2019, Turkcell için tüm zamanların en yüksek gelir ve kârını elde ettiğimiz yıl oldu. Tüm bunlara ek olarak güçlü ARPU artışımız da sağlıklı büyüdüğümüzün göstergesi” dedi.
Toplam entegre telekom sektörü oyuncuları arasında lider Turkcell’in 2019’da hedeflerini aşarak büyümeyi sürdürdüğünü belirten Murat Erkan, “Sahip olduğumuz güçlü altyapımız ve benzersiz servislerimiz sayesinde 2019’da toplam ciroda ve büyümede mobil ve sabit olmak üzere entegre telekom sektöründe liderliğimizi perçinlemenin gururunu yaşıyoruz. Bir önceki yıl en yakın rakibimizle aramızdaki ciro farkı yüzde 4 iken 2019’da bunu yüzde 6,3’e çıkardık. Bunun en önemli nedeni 2019 yılında müşterimizi odağımıza alan stratejiyi uygulamamız oldu. Elde ettiğimiz sonuçlar bu stratejimizin doğruluğunu kanıtlıyor. Önümüzdeki dönemde dijital servislerimiz, kurumsal çözümlerimiz ve tech-fin alanındaki hizmetlerimiz ile büyümeye devam edeceğiz.” 2019’un Kasım ayında gelecek üç yıllık hedeflerini Londra’da yatırımcılar ile paylaşan Turkcell, 2020’de yüzde 13-yüzde 16 aralığında gelir büyümesi, yüzde 39-yüzde 42 aralığında FAVÖK marjı, yüzde 18-yüzde 21 aralığında FVÖK marjı hedefliyor.
1,5 milyon yeni faturalı müşteri
34
Turkcell’in müşteri yaklaşımını tüm iş süreçlerine ve geliştirdiği teknolojilere yaydığını hatırlatan Murat Erkan, “Bizim en değerli varlığımız müşterimiz. O nedenle onların memnuniyeti bizim en önemli kriterimiz. 2019’da Turkcell’in tavsiye edilme oranlarında rakipleri ile arasındaki farkı açmış olması müşterilerimizin de Turkcell’in yaptıklarından memnun olduğunu gösteriyor. Bu memnuniyetin karşılığını faturalı müşteri sayımızı 1,5 milyon artırarak aldık. Bu artış faturalı abone sayısında son 10 yılın rekoru. Böylece mobil tarafta faturalı abonelerimizin oranı da yüzde
Turkcell Grubu, 2019 yılında gelirlerini bir önceki yıla kıyasla yüzde 18,1 artışla 25,1 milyar TL’ye yükselterek gelir rekoru kırdı. FAVÖK’ünü yüzde 18,6 artırarak 10,4 milyar TL’ye çıkaran şirketin FAVÖK marjı yüzde 41,5, FVÖK marjı ise yüzde 21,4 oldu. Bu sonuçlarla Turkcell 2019 yılında en yakın ikinci rakibi ile arasındaki ciro farkını yüzde 6’nın üzerine çıkararak, sabit ve mobil pazarın toplamını oluşturan entegre telekom sektöründe liderliğini pekiştirdi… 62’ye çıkmış oldu. 2020’de de müşterilerimiz için uygun teklifler ve yenilikçi servisler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
Superbox abone sayısı 10 kat artarak 323 bin oldu Türkiye’de bir ilk olan ve Turkcell’in mobil altyapısının gücünü ispatlayarak mobil altyapısı üzerinden fiber hızında ev interneti hizmeti sunan Superbox’ı tercih edenlerin sayısı, bir yıl içerisinde 10 kat artışla 323 bine ulaştı. Superbox kullanıcı sayısındaki artışın, Türkiye’de daha yaygın fiber altyapıya olan talebin en somut kanıtı olduğunu belirten Murat Erkan, “Sahip olduğumuz geniş frekans bantları ve güçlü altyapımız sayesinde müşterilerimize fiber hızında mobil internet hizmeti sunarken ortak altyapı tarafındaki çalışmalarımızı da sürdürmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin fiber altyapı ihtiyacı kimsenin saklayamayacağı bir gerçek. Superbox’ın bu kadar hızlı yayılmasının en büyük nedeni fiber ihtiyacıdır” dedi.
Dijital servislerden 1 milyar TL gelir Turkcell’in dünya çapında kullanılan yerli ve milli dijital servislerine talep 2019’da da ivme kazanarak artmaya devam etti. 2019’da yapay zeka teknolojisiyle dijital servislerinde kullanıcı deneyimini en üst seviyeye çıkaran Turkcell’in dijital servislerinden elde ettiği tekil gelir ilk defa 1 milyar TL’ye ulaştı. BiP’in günlük ortalama mesaj trafiği 274 milyona, fizy’de günlük dinlenen şarkı sayısı 9,2 milyona, Dergilik’te günlük okunan dergi sayısı 191 bine, Lifebox’ta depolanan günlük belge sayısı ise 43’e çıkarken, TV+ platformuna günlük giriş yapan kullanıcı sayısı ise 3,4 milyona yükseldi. Turkcell Kasım 2019’da açıkladığı üç yıllık hedefler kapsamında dijital servislerinden elde edeceği tekil geliri 2022 sonuna kadar 2,5 katına çıkarmayı hedefliyor.
7 bin işyeri Paycell dedi Paycell’de kayıtlı kredi kartı sayısının 4,4 milyonu geçtiğini belirten Erkan, “Tech-fin sektöründeki gelişmelerin sadece Turkcell için değil Türkiye için de çok önemli fırsatlar barındırıyor. Bu alanda her olumlu adım ülkemizi ileri taşıyacak. Tüm sektörlere hizmet eden geniş servis ve çözüm yelpazesi, Turkcell’in yaygın satış ağı, güçlü müşteri bazı ve teknolojideki öncülüğü sayesinde Paycell, yeni yetkinlikleriyle büyümeye devam ediyor. Bugün 7 bin üye işyeri ödeme aracı olarak Paycell’i kullanıyor. Bununla birlikte 2019 sonu itibarıyla Paycell platformu üzerinden gerçekleşen işlem hacmi yaklaşık 5,7 milyar TL’ye ulaştı. Önümüzdeki dönemde de QR tabanlı ödeme deneyimi ve POS yazılımımızla farklı dikeylerde güçlü büyümemizi sürdüreceğimize inanıyoruz. 2022 sonuna kadar aktif Paycell kullanıcı sayısının 17 milyona ulaşmasını, üye işyeri bazımızı 150 binin üstüne çıkarmayı planlıyoruz” dedi.
Kurumlar Turkcell’le dijitalleşiyor Turkcell’in 2019 içerisinde kurumların teknoloji ihtiyaçlarını uçtan uca karşılamak amacıyla kurduğu Dijital İş Servisleri, gelirlerini yüzde 44 artırmayı başardı ve IT çözüm sağlayıcısı olarak pazarda ilk üçte yer aldı. Kurulduğundan beri 1.000’den fazla projeyi hayata geçiren Dijital İş Servisleri kurumların ihtiyaç duydukları tüm teknoloji altyapısını sunuyor. Murat Erkan “Tüm dünyada çok önemli bir dönüşümden geçiyoruz. Bu dönüşüme ayak uyduramayan, kendisini dijital dünyaya hazırlayamayan şirketlerin var olma şansı yok. Biz Turkcell olarak şirketlerin, işlerini yapacakları fiziksel ortam haricindeki her ihtiyacı karşılıyoruz. Cihaz kredisinden dijital servislere, bulut çözümlerinden siber güvenlik çözümlerine, büyük veri uygulamalarından sektörlere özel uygulamalara kadar her noktada şirketlerimizin yanındayız” dedi.
4.5G’liler Aralık ayında 11.5GB internet kullandı 2019 Aralık ayında Turkcell’in 4.5G abonelerinin mobil data kullanımı 11,5 GB’a ulaşırken, 2019 yılı son çeyreğinde ortalama mobil internet kullanımı ise yüzde 53 artışla 9 GB olarak gerçekleşti. Murat Erkan 4.5G’de dünyanın en güçlü altyapılarından birisine sahip olduklarını belirterek “Yenilikçi analitik uygulamalarımız ile büyük veriyi işleyerek müşterilerimize en uygun teklifleri sunuyoruz. Sürdürülebilir büyümemizin itici gücü olan mobil ARPU 2019’da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22,7 arttı” ifadelerini kullandı. Türkiye’ye yatırıma devam 25 yıldır Türkiye’nin teknolojide öncü bir ülke olması için çalışmalarını ve yatırımlarını aralıksız sürdüren Turkcell’in 2019 yılında yatırımları 7 milyar TL’yi aştı. Son beş senede yaklaşık 26 milyar TL yatırım yapan Turkcell, Türkiye’nin en fazla yatırım yapan operatörü olmaya devam ediyor.
5G teknolojisine geçiş sürecinde ortak altyapı şart 5G teknolojisi ile tüm Türkiye’nin dijitalleşeceğini hatırlatan Erkan, “5G açısından en temel konulardan biri 5G’de yerli ve milli teknolojiler ile ekipmanlar geliştirilmesinin önünü açmak. Bu ancak ülke ekonomisinin kaynaklarını daha etkin ve verimli kullanabileceğimiz yöntemler doğrultusunda ortak altyapının hayata geçirilmesiyle mümkün. Bu doğrultuda çalışmalarımızı son hızda sürdürüyoruz. Sektördeki tüm paydaşlar olarak el birliği ile Türkiye’nin kazandığı bir formülü hayata geçirmek için bu konuda elimizden geleni yapacağız” dedi.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Jeep, CES 2020’de 3 elektrikli modelini sergiledi
Fuarda, SUV dünyasının gelecek beklentilerini sergileyen marka, üzerinde ”4xe” logosu bulunan şarj edilebilir, hibrit elektrikli Wrangler, Renegade ve Compass’ı ilk kez tanıttı. CES 2020’de sergilenen bu üç yenilikçi model, önümüzdeki dönemde sırasıyla Cenevre, New York ve Pekin otomobil fuarlarında da gösterilecek. Yaklaşık 80 yıldır 4x4 dünyasına öncülük eden Jeep, şimdiye kadar üretilen en verimli ve çevre dostu modellerini ABD’de düzenlenen Tüketici Elektroniği Fuarı -CES 2020’de ilk kez gösterdi. Markanın fuarda sergilediği
şarj edilebilir elektrikli hibrit Wrangler 4xe, Renegade 4xe ve Compass 4xe, Jeep’in 2022 yılına kadar tüm modellerinde elektrikli versiyonlarını devreye alma planının ilk adımını temsil ediyor. Markanın ayrıca CES 2020 süresince düzenlediği “Jeep 4x4 Adventure VR Experience” etkinliğiyle, elektrikli Wrangler 4xe modeli oldukça gerçekçi bir sanal deneyim eşliğinde ziyaretçiler tarafından test edildi.
Jeep ile “yeşil- çevre dostu premium teknoloji” Performans ve 4x4 kabiliyetleriyle sürüş gü-
venliğini bir üst seviyeye çıkarmayı hedefleyen Jeep’in elektrikli hibrit araçları, daha yüksek tork üretimi, anında gelen motor tepkileriyle asfaltta daha fazla sürüş keyfi ve asfalt dışı yollarda daha etkin bir performans vadediyor. “yeşil- çevre dostu premium teknoloji” konusunda öncü olma misyonuyla hareket eden Jeep’in, gerek performans gerekse 4x4 yetenekleriyle öne çıkacak olan 4xe logolu üç yenilikçi Jeep modeli, aynı zamanda FCA’nın 2020 yılına kadar 30 adedin üzerinde elektrikli araç lanse etme taahhüdünün de bir parçasını oluşturuyor.
STM ThinkTech, NATO için “Elastikiyet Karar Destek Modeli”ni geliştirdi Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde mühendislik, teknoloji ve danışmanlık alanlarında önemli projeler gerçekleştiren STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Tic. A.Ş. yenilikçi ve özgün çözümler üretmeye devam ediyor. STM’nin Teknolojik Düşünce Merkezi ThinkTech tarafından NATO için özgün olarak geliştirilen Elastikiyet Karar Destek Modeli büyük çaplı, karmaşık problemlerin yaratacağı etkilerin doğru analizi ve karar vericiler tarafından çizilecek yol haritalarının belirlenmesi adına önemli bir rol üstleniyor.
NATO’nun elastikiyet (resilience) konusundaki karar alma süreçlerine destek oluyoruz STM ThinkTech’in “Sistem Dinamikleri” yaklaşımıyla geliştirdiği Elastikiyet Karar Destek Modeli; 29 Ekim 2019 tarihinde yürürlüğe giren proje kapsamında başarı ile tamamlanarak NATO Müttefik Dönüşüm Komut a n l ı ğ ı’na teslim edildi. Beş ay sürecek ve mevcut modelin bir üst versiyona yükseltileceği projenin ikinci
Sektör Market
Jeep, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Las Vegas şehrinde düzenlenen Tüketici Elektroniği Fuarı - CES 2020’de Fiat Chrysler Automobiles’ın (FCA) küresel çapta elektrikliye geçiş sürecini gözler önüne serdi…
IT
network
Türkiye’nin ilk teknoloji odaklı düşünce merkezi STM ThinkTech, NATO’nun büyük çaplı ve karmaşık problemlere ilişkin karar verme süreçlerine destek olmak maksadıyla “Elastikiyet (Resilience) Karar Destek Modeli”ni geliştirdi… fazı, yeni bir sözleşme ile başlatılmıştır. Karar Destek Modeli; büyük göç hareketleri, çatışma ortamının oluşması, büyük çaplı elektrik kesintileri ve doğal afetler gibi NATO tarafından belirlenen şok türlerinin gerçekleşmesi halinde; hangi alanların ve altyapıların ne seviyede etkileneceğine ilişkin bir analiz sunuyor. Böyle bir durumun sosyal ve politik alanlar dahil olmak üzere tüm stratejik etkileri, sivil ve askeri sistem unsurlarında yaratacağı olası sonuçları ve performans değişimlerini göstererek karar vericilere kaynak ve yatırımların nasıl yönlendirileceğine dair önemli bir destek sağlıyor. Yaşanan durum karşısında nasıl bir iyileşme sürecinin takip edilmesi gerektiği konusunu da işleyen model, yetkili makamların uygulayacakları eylemler ve önlemler adına karar alma süreçlerini kolaylaştırıyor.
STM ulusal güvenliğe katkı sunuyor STM ThinkTech’in savunma ve güvenlik alanlarında sürdürülebilir çözümler üretme hedefiyle çalıştığını vurgulayan STM Genel Müdürü Murat İkinci; “STM’nin otuz
yıla yaklaşan bilgi birikimi ve kabiliyetlerini hem düşünsel hem de teknolojik çıktılara ve öngörülere dönüştüren ThinkTech, yalnızca ülkemizdeki yerli ekosisteme farkındalık sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda küresel bir misyon üstlenerek kritik organizasyonlara somut çıktılar sağlayan özgün modeller de üretiyor. NATO’nun karar süreçlerine destek sağlama bağlamında özel olarak geliştirdiğimiz Elastikiyet Modeli, bu anlamda önemli bir katkı olarak öne çıkıyor. Ulusal güvenliği tehdit eden durumlar için geliştirdiğimiz çözümleri hem ulusalda hem de uluslararası alanda çeşitlendirmeye ve NATO gibi prestijli kurumlarla iş birliği yapmaya devam edeceğiz” dedi. Kurumların üstlendiği görevler ve ihtiyaçları doğrultusunda farklı senaryolara uyarlanabilecek bir sistem sunan Elastikiyet Karar Destek Modeli, hem ülkemizde hem de uluslararası alanda güvenliğin sürdürülebilirliği adına özgün bir çözüm teşkil ediyor.
35
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
ViewSonic, ISE 2020’ye damgasını vurdu
Sektör Market
Dünyanın en büyük sistem entegratörleri fuarı ISE 2020, 11-14 Şubat tarihleri arasında Amsterdam’da gerçekleşti. Avrupa’nın dört bir yanından gelen teknoloji profesyonellerini ağırlayan fuarda ViewSonic ürünleri ilgi odağı oldu…
IT
network
36
300 gramlık ağırlığıyla her yere taşınabilen M1 Mini Plus, ev sinemasında renkleri en iyi yansıtan X serisi ve profesyonellere yönelik tasarlanan lazer fosfor teknolojili LS serisi projeksiyonlar ile gelişmiş dokunmatik teknolojisiyle her hareketi algılayabilen TD serisi ekranlar, ViewBoard interaktif ekran serisi ve myViewBoard yazılım ekosistemine entegre edilen Intel Unite içerik paylaşım uygulaması ISE 2020’de en çok ilgi çeken ürünler arasında yer aldı.
Her amaç için bir projeksiyon Ev sineması, iş ortamı ya da hareketli yaşam stiline uyum sağlayabilen ViewSonic projeksiyon cihazları ISE 2020’de sergilendi. 300 gramlık ağırlığı ve JBL ses sistemiyle cepte taşınabilen M1 Mini Plus, Wi-Fi ve Bluetooth özelliğiyle tüm cihazlara kolaylıkla bağlanabiliyor. Sinema keyfini kapalı alanların dışına çıkaran M1 Mini Plus ile açık alanlarda da gösterim yapabilmek mümkün oluyor. Her yere taşınabilen kompakt formu ve tasarım mükemmelliğiyle dikkat çeken M1 mini LED cep sineması, iF Tasarım Ödülü 2020’yi kazandı. Ev sineması için geliştirilen X serisi projeksiyon cihazları ise renkleri en iyi şekilde yansıtmak için tasarlandı. 4K UHD çözünürlük, 2 bin 900 LED Lümen parlaklık, HDR ve SuperColor+ teknolojileriyle X serisi projeksiyon cihazları, sinema keyfini ev konforuna taşıyor. Harman-Kardon tarafından geliştirilen ses sistemiyle donatılan X Serisi projeksiyonlar ses kalitesinde de bilinen sınırları aşmayı hedefliyor. Profesyonel amaçlar için tasarlanan LS serisi projeksiyon cihazları, 7/24 kullanım için geliştirildi. Lazer, fosfor teknolojisi sayesinde içeride ve dışarıda en iyi kaliteyi sunan LS serisi projeksiyonlar, kolay kurulumu, 0,81-0,89’luk kısa atımı ve en geniş açıda yansıtmayı sağlayan H/V lensiyle reklam amaçlı kullanım için en iyi seçeneği sunuyor. Ticari amaçlar için en uygun çözüm: TD serisi dokunmatik ekranlar
İşletmelerin, müşteriyle interaktif bir şekilde iletişim kurmasını hedefleyen TD serisi ekranlar, ‘point of sale’ (POS) yazılımıyla sipariş, sunum, kargo ve ödeme sırasında kolaylıklar sunuyor. Gelişmiş dokunmatik teknolojine sahip TD serisi ekranlar, kâğıtsız elektronik imza deneyimiyle bankacılık sistemini dönüştürmeyi hedefliyor.
Karatahta ile eğitime son verecek çözümler Geleneksel eğitimi, görsel çözümlerle dönüştürmeyi amaçlayan, ViewBoard IFP70 interaktif ekran ve myViewBoard yazılım ekosisteminin de tanıtıldığı fuarda myViewBoard yazılım ekosistemini anlatan ViewSonic Teknoloji Başkanı (CTO) Craig Scott, “Donanım sadece bir araç. Esas iş yazılımla gerçekleşiyor. Günümüzde her alanda dikkat çekmeye başlayan yeni teknolojiler, veri işleme, makine öğrenmesi ve yapay zekâ eğitimde çok daha hızlı ve iyi öğrenmeyi sağlayacak. Tüm veriyi toplayan ve işleyen teknolojiler ‘öğrenciye özel uygun
öğrenim modeli’ çıkararak öğretmenle paylaşacak. Makine öğretmeyecek yalnızca öğreticiye gözlemleyemediği verileri sağlayarak asistanlık yapacak” ifadelerini kullandı. Bir kamera yardımıyla dinleyicilerin hareketlerini kayıt altına alıp, işleyen ViewBoard IFP70 interaktif ekranlar anlatıcıya geribildirimde bulunarak sunumların mükemmelleşmesini sağlıyor. Ayrıca hassas dokunmatik ekranı sayesinde ViewBoard ekranlar deftere yazıyormuşçasına kolay kullanım getiriyor. MyViewBoard yazılım ekosistemi, entegre olduğu Google, Windows ve Intel yazılımlarıyla anlatıcının kolay sunum oluşturmasını ve sunumlar için kolay kaynak bulabilmesini sağlıyor. Intel Unite uygulamasıyla birlikte çalışan myViewBoard yazılım ekosistemi, kolay içerik paylaşımı ve iş birliği platformu kurulabilmesine olanak tanıyor.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Dassault Systèmes sanal gerçeklikte kapsayıcı bir 3D deneyimi olan inovasyon müzesi’ni tanıttı
olan yeni projeler de dahil olmak üzere her projeyi etkileşimli ve gerçek zamanlı bir 3D deneyimiyle sunuyor. Bu öğrenim gezisi boyunca ziyaretçiler, her projenin arka planı hakkında bilgi edinebilir, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini geliştirmeye nasıl katkı sağladığını anlayabilir, yeni girişimin CEO›sunu dinleyebilir ve ardından simülasyonları sanal olarak tecrübe ederek ve projenin fiziksel prototipinin yanında dijital ikizi ile etkileşim kurarak hikayeyi daha derinlemesine araştırabilirler. Doğrudan proje ekibi tarafından tasarlanan 3D dijital modellemeden oluşturulan dijital ikiz, gerçek hislere uygun tam ölçekli bir etkileşim ile gerçek hayata benzer bir bilimsel deneyim sunuyor. Bu VR deneyimi bulut üzerinde bir dijital
ortamda mevcut olduğundan, ölçeklenebilir ve hızlı bir biçimde kurulabilir. Bu tanıtımın ardından Dassault Systèmes, sanal müzeye erişimi faaliyet gösterdiği diğer ülkelerde genişletmeyi ve bu deneyimi halkla paylaşmak için bilim müzeleriyle ortaklık kurmayı planlamakta.
Sektör Market
Avrupa, Asya, Hindistan ve ABD’den projeler, Dassault Systèmes’in açık yenilikçilik laboratuarı ve hızlandırma programı 3DEXPERIENCE Lab tarafından destekleniyor. Her proje, geliştirme ve uygulamalarını hızlandırmak için kolektif zeka ve açık yenilikçiliğin yanı sıra 3DEXPERIENCE platformu tarafından desteklenen tasarım, simülasyon ve veri bilimleri uygulamalarından faydalanıyor. Ziyaretçiler inovasyon müzesinde yürürken; Yaşam Bilimleri, Şehir ve Hayat Tarzı sergilerini içeren farklı alanlar, konu hakkındaki bilgi düzeyleri ne olursa olsun herkesin belirli bir temaya odaklanmasını ve kişiselleştirilmiş sağlık çözümleri önermek, daha sürdürülebilir şehirler oluşturmak veya daha çevre dostu tüketim ürünleri tasarlamak için yenilikçi yaklaşımlardan faydalanan yeni girişimleri ve projeleri tamamen kendi hızlarında sanal olarak keşfetmelerini sağlıyor. Bireysel ortam akışları, sürekli eklenmekte
Dassault Systèmes, Paris’teki Atelier des Lumières dijital sanat merkezinde, dünyanın her yerinden toplumu olumlu yönde etkileyen yenilikleri sergileyen bilimsel ve teknolojik bir sanal gerçeklik deneyimi olan “Museum of Innovation”ı tanıttı. Güneş enerjili otonom insansız hava araçları ve sürdürülebilir enerji üretiminden 3D yazıcıyla organ üretimine ve sanal ameliyatlara kadar bu yeni 3D deneyimi, sağlık, refah, enerji, tarım, mobilite ve diğer konularda dünyanın en önemli mücadelelerine odaklanan çığır açıcı projeleri herkesin keşfetmesi için kapsayıcı bir yol sunuyor.
IT
network
Nimo TV, Türkiye’deki faaliyetlerine Gaming İstanbul ile başladı İki ayrı sahnede etkinlikleriyle yoğun talep gören Nimo TV’nin CEO’su Fee Liu: “Türkiye’deki ku l lan ıcı lar ım ızla doğrudan buluşabildiğimiz için çok mutluyuz. Türkiye bizim sektörümüz için oldukça önemli. Hem coğrafi konumu hem de oyuncu sayısı ile bizim için en önemli pazarlardan biri. Türkiye’de 2020 yılı içinde büyük yatırımlar yapacağız. Türkiye’nin en büyük canlı yayın topluluğunu oluşturmak için yayıncı eğitimleri, profesyonel takımlarla sözleşmeler, etkinlikler gibi çeşitli çalışmalar yapacağız. Bunlara ek olarak Nimo espor markası, işleyiş modeli ve canlı oyunlar için sağlıklı bir içerik ekosistemi oluşturacağız. Özellikle Gaming İstanbul ile Türkiye’deki beklentimizin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha
Çin’in en büyük canlı yayın oyun platformu ve Tencent’in ortak olduğu Huya şirketi çatısı altında bulunan Nimo TV; ülkemizin en önemli oyun, espor ve dijital eğlence fuarı Gaming İstanbul’da Türk kullanıcılarıyla buluştu. anladık. Türkiye’de olduğumuz için çok mutluyuz” dedi. PUBG Mobile, Mobile Legends Bang Bang gibi turnuvalar, Conan Exiles ve Mount & Blade II Death Match gibi karşılaşmalar ve cosplayerlar ile VR Beat Saber, Fortnite Parkour gibi pek çok etkinlikle değerli hediyeler kazandıran Nimo TV, Türkiye’de mobil oyunlar alanında Mezarcı gibi yayıncılar dahil olmak üzere en iyi Türk yayıncılarla işbirliği yapmak için bazı özel içerikler hazırlıyor aynı zamanda birçok espor kulübünün özel canlı yayınları için de anlaşmalar yapıyor.
Şirket gelecekte yerel kullanıcılara daha kaliteli içerik sunmak için espor endüstrisi alanındaki yerel işletmeler ve MCN ajanslarıyla iletişim kurmaya da devam ediyor.
37
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Türk Telekom ile Türkiye’nin enerjisi daha verimli
Sektör Market
Türk Telekom, Türkiye’nin yerli ve millî enerji politikalarına tam destek veriyor. Şirket, enerji verimliliği kapsamında enerjiden tarıma, sanayiden ulaşıma, sağlıktan yeni nesil akıllı şehir uygulamalarına kadar pek çok alanda projeler yürütüyor…
IT
network
Türk Telekom, Enerji Verimliliği Haftası vesilesiyle, Türkiye’nin enerji kaynaklarının verimli kullanılması, yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması amacıyla yürüttüğü yatırım ve optimizasyon çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı. Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç, toplumda enerji verimliliğiyle ilgili farkındalık ve bilinç seviyesinin artırılmasıyla enerjide dışa bağımlılığın azalacağını açıkladı. Bu amaçla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde yürütülen ‘Aklınla Verimli Yaşa’ projesinin önemini vurgulayan Kıraç şöyle konuştu: “Türk Telekom olarak, bu alanda 3 ana konuya odaklanıyoruz. Bunlardan birincisi; Hızla artan müşteri sayımız ve bant genişliğine rağmen sabit ve mobil şebekelerimizde elektrik tüketimini her yıl bir önceki yıla göre düşürmek. İkincisi; yeni nesil iletişim teknolojilerinin enerjide, tarımda, sanayide, ulaşımda, sağlıkta, bina ve şehirlerde kullanımını yaygınlaştırarak en yüksek düzeyde kaynak tasarrufu sağlamak ve sürdürülebilir topluma hizmet etmek. Üçüncüsü de karbon emisyonumuzu sistematik olarak azaltırken enerji verimliliği konusundaki yatırımlarımıza ve optimizasyon çalışmalarımıza aralıksız devam etmek.”
“Türk Telekom’un 1.700 lokasyonuna güneş enerji sistemleri kurduk”
38
Kıraç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırmasına destek olarak, hem cari açık ile mücadeleye katkı sağlamak hem de verimliliğimizi artırmak amacıyla 2015 yılında elektrik tedarik şirketimiz TTES’i kurduk.
Kıraç, enerji verimliliğini artırmak amacıyla baz istasyonları ve sistem odaları başta olmak üzere Türk Telekom’da kullanımda olan soğutma ve ses haberleşme sistemleri gibi enerji tüketimi yüksek ekipmanları, daha düşük enerji tüketen modellerle değiştirdiklerini belirtti. Ayrıca, baz istasyonlarında sera gazı emisyonlarını azaltmak için doğaya dost klima gazı kullanmaya başladıklarını açıkladı. Kıraç, “Proje kapsamında 2020 yıl sonuna kadar belirli bölgelerdeki baz istasyonlarımızı yüksek verimlilikte çalışan modellerle değiştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
projesini hayata geçiren Türk Telekom, bu akıllı uygulamalarla birçok alanda tasarruf sağladı. Kıraç, “Kurgulanan yeni nesil şehirler sayesinde, akıllı sistemlerin yer aldığı lokasyonlarda kamu yararına önemli ölçüde katkı ortaya koyduk. Türk Telekom’un yeni nesil şehir uygulamalarıyla elektrikte yüzde 40’a ve sulamada yüzde 30’a varan tasarruf sağlandı. Akıllı ulaşım uygulamalarıyla, trafikte geçirilen sürede yaklaşık yüzde 35 tasarruf elde edilirken bu sürenin düşmesine bağlı olarak karbon salımı yaklaşık yüzde 25 azaldı. Şehir parklarında hayata geçirdiğimiz akıllı aydınlatma çözümlerimiz sayesinde yüzde 30 civarında enerji tasarrufunu yakalamayı başardık. Dar bant nesnelerin interneti (NB-IoT) teknolojisine sahip akıllı sayaçlarımızla uzaktan sayaç okuma projelerimizi çoğaltarak yerli sayaç üreticileri, Belediyeler, Bilimsel Kuruluşlar ve Üniversitelerle, enerji alanındaki NB-IoT test ve yaygınlaştırma çalışmalarına öncülük etmekteyiz” dedi.
Türk Telekom, Karbon Saydamlık Projesinde
Geleceğimize sahip çıkmak için geri kazanım ile sıfır atık
Kıraç, Küresel e-Sürdürülebilirlik Girişimi GeSI’nin raporuna göre, Türk Telekom’un dünyada elektrik tüketimini son 6 yıldır azaltan nadir operatörlerden biri olduğunu da açıkladı. Türk Telekom, şirketlerin iklim değişikliği risklerini küresel çapta raporlayan Karbon Saydamlık Projesine de (CDP) dâhil. Kıraç da enerji tasarrufunu ve yenilenebilir enerji kullanımını artırmaya, yakıt tüketimini ve karbon monoksit salımını azaltmaya yönelik projeleri ve yıllık enerji tasarrufu hedefleri neticesinde Türk Telekom’un CDP skorunu 2018’de iki kademe yükselterek C+ farkındalık seviyesine çıkardığını belirtti.
Kıraç, Sıfır Atık Projesi’ne destek verdiklerini, Türk Telekom’da bugüne kadar toplam 105 ton kağıt, 30 ton plastik, 10,5 ton cam, 5 ton metali geri dönüşüme kazandırdıklarını ifade etti. Yusuf Kıraç sözlerini şöyle tamamladı: “Genelde üç alanda israfın engellenmesi gerektiği söylenirdi: İnsan, zaman ve para… Şimdi buna mutlaka enerjiyi de eklemek gerekir. Enerji israfı ilk üçünün israfını tetikler!”
Yine bu çerçevede irili ufaklı büyüklükte 1.700 lokasyonumuzda güneş enerji santrallerimizin (GES) kurulumunu tamamlayarak yenilenebilir enerji sistemlerimizin toplam kurulu gücünü 2,3 MW’a çıkardık. Bu projelerle, temiz ve millî enerjiye katkı sunmayı ve Türkiye’deki diğer uygun lokasyonlarımızda da benzer GES uygulamalarını yaygınlaştırmayı hedefliyoruz”.
“Baz istasyonlarımızda verimliliği artırıyoruz”
Türkiye’nin akıllı şehir uygulamaları Türkiye’nin ilk entegre yeni nesil şehir
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Yeni nesil çalışanların dijital dönüşümü başlıyor
3000’den fazla çalışanıyla, kurumların müşteri deneyimi süreçlerini tasarlayan ve uygulayan Tempo, iş dünyasının içinden geçtiği dönüşüm sürecinde kendini yeniden keşfetme ve tanımlama konularında sektörüne öncülük ediyor. Tempo, çalışanlarını geleceğe hazırlamak ve Türkiye’deki iş gücü dönüşümüne öncülük etmek odağı ile Tempo Akademi’yi kurdu. Tempo Akademi, çoğunluğu kadınlardan oluşan müşteri temsilcilerini dijital okuryazarlığını üst seviyeye taşıyor ve onları bilişim dünyasının ihtiyaç duyduğu yetkinlikteki çalışanlara dönüştürüyor. Sektör çalışanları çağın gereksinimlerine uygun yeni beceriler ve yetkinlikler kazanırken, geleceğin meslekleri için işgücü yaratılıyor. Sadece kendi çalışanlarının değil, diğer
şirket çalışanlarının da yararlanabileceği eğitimlerle, sektör profesyonellerinin yetkinliklerini çeşitlendirmek ve sektörü dönüştürmek ana hedeflerden. Tempo CEO’su Cemal Akar: “Teknoloji ve insanın çok hızlı dönüştüğü bir döneme girdik. Eskiden insanlar aldığı eğitimler sonucu bir meslek sahibi olur, sonrasında hayatını devam ettirir ve oradan emekli olurdu. Artık öyle bir dünyada değiliz. Kendimizi ve kurumlarımızı sürekli güncellemek, yetkinliklerimizi ve yeteneklerimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Bu gerçeklikler ışığında, akademimizi çevik, yenilikçi, tutkulu ve sürekli gelişim değerlerini temel alan, ‘kişisel dönüşüm okulu’ olarak kurduk. Deneyimsel öğrenme, kolektif öğrenme, birbirinden öğrenme, kendi kendine öğrenme ve birlikte bilgi üretme kavramlarını eğitim anlayışımızın merkezine yerleştirdik. ‘Değişim seninle başlar!’ diyerek, 200 Tempo yöneticimizi, Tempo Akademi’nin bir unsuru haline getirmek üzere eğitimlere başladık.
Kendimizi, şirketimizi ve 3000 çalışma arkadaşımızı geleceğe hazırlamak üzere bu yolculuğa çıktık” dedi. Tempo Akademi eğitimlerinin ilk grubu Veri Etiketleme & Temizleme, Chatbot Tasarımı ve Yazılım Testleri konularında Şanlıurfa’da tamamlandı ve katılımcılara ilk sertifikaları verildi. Robotik Süreç Otomasyonu, Yazılım Geliştirme – Kod ve Mobil Yazılım Geliştirme konularının da programa eklenmesiyle, eğitimler 2020 yılı boyunca tüm hızıyla devam edecek.
Sektör Market
Sektöründe Türkiye’nin 3. büyüğü olan Tempo, yeni dünyanın çalışan ihtiyaçlarını karşılamak üzere önemli bir adım attı: Tempo Akademi…
IT
network
Schneider Electric, iş ortaklarıyla birlikte 2020’ye güçlü bir giriş yaptı Schneider Electric, “Birlikte Güçlüyüz” temasıyla organize ettiği Bayi Toplantısı kapsamında alçak gerilim alanında iş birliği gerçekleştirdiği bayileriyle bir araya geldi… mikro ve makro ekonomik dinamikler doğrultusunda öngörülerini paylaştı ve ilham veren bir konulma gerçekleştirdi. Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde dünya çapında uzman olan Schneider Electric, Bayi Toplantısı 2020 etkinliği kapsamında alçak gerilim sektöründe hizmet sunan 50’ye yakın iş ortağı ile bir araya geldi. Schneider Electric üst yönetiminin ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, şirketin 2020 yol haritası, ticari politikası ve dijitalleşen müşteri deneyimi ana gündem maddelerini oluşturdu. Aynı zamanda Schneider Electric’in tüm dünyada dijitalleşme ve Endüstri 4.0 alanına yön veren sistem mimarisi EcoStruxure ve bu alandaki yeni ürün ve çözümlerinin tanıtımları gerçekleştirildi. Schneider Electric iş ortaklarının interaktif bir ortamda fikirlerini paylaşma, bilgilerini güncelleme ve sorularına yanıt bulma şansı yakaladıkları toplantının konuk konuşmacısı ise ekonomist ve yazar Mahfi Eğilmez oldu. Eğilmez, katılımcılarla
‘Birlikte Güçlüyüz’ temasıyla düzenlenen toplantıda konuşma yapan Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Bölge Başkanı Bora Tuncer ise iş ortaklarıyla şirket vizyonu ve hedefleri hakkında bilgi paylaşımında bulundu. Tuncer; “Özellikle son 10 yıldır içinde bulunduğumuz djital dönüşüm süreci sektörümüzde de yenilikçi iş modelleri doğuyor ve teknolojik yenilikleri tetikliyor. 180 yılı aşkın süredir olduğu gibi gelişime yön vermeye devam eden şirketimiz bu yeni dönemde Enerji, Otomasyon & Yazılım ve Analitikler dünyalarını bir araya getirerek enerji talebini daha verimli ve daha bağlantılı hale getiriyor. Bu kapsamda küresel bilgi ve deneyimimizi iş ortaklarımız ve müşterilerimizle kurduğumuz
güçlü iş birlikleri ve yenilik odağıyla yerel değerlere dönüştürüyoruz. Bunun bir göstergesi olarak 2019 yılında pazar payımızı artırdık ve ülkemize sunduğumuz katkıyı ve hizmetlerimizi derinleştirdik. 2020 ve sonrasında performansımızı ve başarımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu doğrultuda yeni satış yapımızla daha hızlı ve kapsayıcı olacağız. İş birliklerimizi artıracağız, ticari politikamızda denge yaratacağız ve bölgeler arası koordinasyonu artıracağız. Böylece her zaman olduğu gibi büyük bir aile olarak birlikte büyüyüp gelişeceğiz” şeklinde konuştu.
39
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Turkcell Yapay Zeka İlkeleri’yle geleceğe yedi büyük taahhüt verdi
Sektör Market
Dijital operatör Turkcell 2020’lerden itibaren teknolojideki gelişmelerin odak noktası olması beklenen yapay zeka çalışmalarında uyacağı yedi ilkeyi açıkladı. Türkiye’de bu adımı atan ilk kurum olan Turkcell, yapay zeka etiğine katkı sağlayan küresel oyuncular arasına katıldı…
IT
network
Türkiye, önümüzdeki 10 yıl boyunca teknoloji alanında çok konuşulacak ve ülkelerin küresel liderlik iddiasını etkileyecek kavramlardan yapay zekada bir dönüm noktasına şahitlik etti. Turkcell yedi maddelik Yapay Zeka İlkeleri ile iş süreçlerinde de kullandığı ve geliştireceği teknolojilerin etik ve sorumlu şekilde kullanılacağına dair taahhütlerini açıkladı. Türkiye’de ilk kez atılan bu adım, dijital operatör Turkcell’i global dev şirketler arasında da öncülerden biri yaptı. Turkcell’in Ar-Ge çalışmalarının da yürütüldüğü İstanbul Genel Merkez binasında düzenlenen basın toplantısıyla açıklanan Yapay Zeka İlkeleri “Çevre ve İnsan Odaklıyız”, “Profesyonel Olarak Sorumluyuz”, “Veri Gizliliğini Gözetiriz”, “Şeffafız”, “Güvenliği Esas Alırız” “Adil Davranırız”, “Daha İyi Bir Gelecek için Paylaşır ve İş Birliği Yaparız” başlıklarını taşıyan yedi maddeden oluşuyor. Turkcell, ilkelerin yeni ürün ve teknolojilere bağlı olarak ilkelerin geliştirilebileceğini ve edinilen tecrübelerin yine insanlık yararına bir kazanım olarak kullanılacağını da belirtti.
İlkeler yapay zekanın sesi ile dünyaya duyuruldu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ömer Barbaros Yiş, Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serkan Öztürk ve Yeni Teknolojiler Hukuku Yöneticisi Gökçe Çobansoy Hızel’in katıldığı toplantıda Turkcell’in geliştirdiği yapay zeka uygulamalarından örnekler de yer aldı. Kamuoyuyla ilk kez paylaşılan Yapay Zeka İlkeleri’ni tüm Türkiye’ye ve dünyaya seslendiren, yine Turkcell’in geliştirdiği yapay zeka oldu. Toplantıya katılanlar, yapay zeka ile çalışan ve ekrana gülümseme seviyesine göre fidan dikilmesini sağlayan Gülümse Yeşert projesini de deneyimledi. Ayrıca katılımcılar sözlü ve yazılı şekilde bilgilendirilerek, toplantının başında ve sonunda yüz ifadelerinden yapay zeka teknolojisiyle duygu analizi çalışması gerçekleştirildi. Duygu analizi çalışmasının sonucunda toplantının başında ve sonunda katılımcıların ne kadar mutlu oldukları değerlendirilerek paylaşıldı.
Turkcell Hukuk ve Regülasyon ekibi uluslararası alanda çalışmalar yürütüyor
40
Dünya çapında pek çok sektörde köklü değişim yaratacak olan yapay zeka, özellikle tüketicilerin davranışlarını takip ederek onların ihtiyaçlarını henüz ortaya çıkmadan gidermek, sistemlerde oluşması muhtemel aksaklıkları öngörerek engellemek, yüksek ve kesintisiz fiziksel güç gerektiren işleri hatasız tamamlamak gibi devrim
niteliğinde işlevler sunuyor. Özellikle son beş-altı yılda hızlanan çalışmalar bir yandan da kitlesel iş kaybı, kişisel veri güvenliği ve makinelerin bir tehdide dönüşmesi gibi endişeler de yaratıyor. Turkcell hukuk ve regülasyon ekibi bir taraftan bu endişeleri gidermek diğer taraftan da yapay zekanın olumlu etkilerini artırmak için uzun süredir UNICEF, WEF (Dünya Ekonomik Forumu), IEEE (Uluslararası Elektrik ve Elektronik Mühendisliği) gibi küresel organizasyonlarla iş birliği yapıyor. Yapay zekanın ilkelerin ve geleceğinin tartışıldığı uluslararası platformlarda aktif rol alan Turkcell’in katkı sağladığı çalışmalar arasında çocuk hakları ve yapay zekaya ilişkin küresel ilkeler, yüz tanıma sistemlerinin sorumlu kullanımı ile duyguları işleyen yapay zeka sistemlerinde etik standartların belirlenmesi gibi çalışmalar bulunuyor. Kişisel Veriler Koruma Kanunu’na göre titizlikle hareket eden Turkcell, ayrıca bu alanı temel insan haklarının önemli ve gelişmeye açık bir unsuru olarak görüyor.
Ömer Barbaros Yiş: “Yapay zeka bir çocuk, ona iyiliği öğreteceğiz” Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ömer Barbaros Yiş yapay zekanın, ne verilirse onu öğrenen bir çocuk gibi düşünülmesi gerektiğini belirterek “Turkcell olarak ona iyiliği, insanlığa faydalı şeyleri öğreteceğimize dair söz veriyoruz. Yapay zeka alanında alınacak çok yol var ve köklü değişimler göreceğiz. Her değişim gibi bu da insanları biraz endişelendiriyor. Ama biz çeyrek asrı geride bırakmış, birikimli bir şirketiz. Yapay zekanın da hem müşterilerimize hem tüm dünyaya iyilik getirmesi için, açıkladığımız ilkelerden sapmadan çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Serkan Öztürk: “Dilimizden anlayan yapay zeka geliştirmek önemli” Turkcell Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serkan Öztürk sunumu sırasında aynı metni önce yurtdışında geliştirilmiş bir yapay zekanın, ardından Turkcell’in yapay zekasının okuduğu bir kayıt dinletti. Yerli yapay zekanın bu metni çok daha iyi okuduğunun altını çizen Öztürk “Bu teknolojiler olabildiğince yerli ve milli olmalı çünkü yapay zekanın Türkçeyi ve ihtiyaçlarımızı anlaması, kültürel dokunuşlara hakim olması lazım. Yakında tanıtacağımız Yaani Sesli Asistan’ın da farkı Türkçe düşünüp Türkçeyle beraber gelişmesi olacak” dedi.
“En çok döneri tanıtmakta zorlandık” Toplantıda, Turkcell çalışanları yemek alırken yapay zekanın kullanımı üzerine bir video da gösterildi. Personelin yemeği seçiminden ödeme anına kadar her adımın yapay zeka ile yürütüldüğü bu işlemle ilgili olarak Turkcell Müşteri Deneyimi ve Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serkan Öztürk ilginç detaylar paylaştı: “Yapay zekayı bu işlem için eğittik. Bu eğitim sırasında en çok 1 porsiyon döner ile 1,5 porsiyon döneri ayırt etmekte zorlandı. Çünkü lavaşın üstündeki et miktarını algılaması vakit aldı. Aynı şekilde pilav üstü kuru fasulye de galiba yapay zekanın kafasını biraz karıştırdı. Somon ve tavuğu birbirinden ayırt etme süreci de uğraştırdı.”
Turkcell Yapay Zeka İlkeleri • Çevre ve İnsan Odaklıyız Yapay zeka çözümlerimizi insan onuruna, temel hak ve özgürlüklere saygılı olarak, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na katkı sağlayarak ve daha yaşanabilir bir dünya oluşturmak amacıyla geliştiririz. • Profesyonel Olarak Sorumluyuz Yapay zeka çözümlerimizin sosyal refaha ve kamu yararına katkısını gözetiriz. Geliştirilen teknolojiden kimin sorumlu olacağını ortaya koyarız. İnsan kontrolünde ve denetiminde olmasına ve ilgili tarafların geri bildirimlerine açık olmasına özen gösteririz. • Veri Gizliliğini Gözetiriz Kişisel verilerin korunması için gerekli tedbirleri alırız. Kişisel verilerin işlenmesi konusunda Turkcell Gizlilik Politikası’na uyarız. • Şeffafız Ölçütlerimizin, süreçlerimizin ve teknolojilerimizin doğurabileceği sonuçların öngörülebilir, açıklanabilir olmasını hedefleriz. • Güvenliği Esas Alırız Yapay zeka çözümlerimizin kötüye kullanımını önlemeyi amaçlar, güvenlik testlerine tabi tutarak olası riskleri tespit etmeyi ön planda tutarız. • Adil Davranırız Ayrımcılık yapmayız; eşitlik ilkesi çerçevesinde kapsayıcı şekilde hareket ederiz. • Daha İyi Bir Gelecek için Paylaşır ve İş Birliği Yaparız Yapay Zeka teknolojileri ile ilgili tecrübelerimizi daha iyi bir gelecek için paylaşır, iş birlikleri için heyecan duyarız.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Huawei Developer Day, Türkiye’de ilk kez düzenlendi
Çok sayıda geliştirici ve içerik sağlayıcının katılımı ile birlikte Türkiye’nin önemli markaları arasında yer alan Turkcell, DenizBank, Netmera ve Mobiscus firmalarının HMS süreci hakkındaki deneyimlerini paylaştıkları HDD’de ayrıca Türk geliştiricilere ayrılan ödenek, bonus ve ödüller açıklandı. HMS, tüketicileri, yazılım geliştiricileri ve içerik sağlayıcıları yakından ilgilendiren bir konu. Huawei Mobil Servisleri’nin yerli uygulama geliştiricileri arasında kullanımının artırılması, şirketin 2020 stratejik hedefleri arasında yer alıyor. Huawei Türkiye’nin, geliştiriciler ve tüketiciler arasında HMS’i yaygınlaştırması için ayırdığı bütçe de günün önemli konu başlıklarından biri oldu. Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Ülke Müdürü Seth Wang yaptığı konuşmada, “Huawei Mobil Servisleri, yüksek performanslı Huawei akıllı telefonların verimli kullanımı için önemli bir platform olacaktır. Bu bağlamda, Huawei AppGallery’i en iyi şekilde geliştirmek için uygulama geliştiricilerle çalışma ağımızı her geçen gün genişletiyoruz. Tüm dünyadaki akıllı telefon kullanıcılarına daha kaliteli, ücretsiz ve zengin bir deneyim sunmayı amaçlıyoruz. Huawei Mobil Servisleri daha akıllı, daha hızlı ve daha sorunsuz bir uygulama deneyimi sunacak. Huawei
Türkiye olarak şunu da paylaşmaktan gurur duyuyoruz ki, bu projede Huawei’nin ikinci en büyük Ar-Ge merkezinden yüzlerce Türk mühendis, sadece bu ülkede değil tüm dünyaya yönelik olarak HMS dağıtımının kodlanması ve teknik desteği için gece gündüz çalışıyorlar. Türkiye, HMS gelişimi için dünyanın merkez ülkelerinden biri oldu ve yine Türkiye denizaşırı ülkeler için Ar-Ge Merkezi üssü olacak. Ve size, Türkiye için hali hazırda 50 milyon TL destek primi ayırdığımızı söylemek istiyorum” dedi. Huawei Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Mobil Eko Sistem İş Geliştirme Müdürü Kaan Arlı yaptığı sunumda, “1+8+N uzun dönem stratejisi, üçüncü parti şirketlerin de iştirakleri ile birlikte çok daha geniş ve kapsamlı bir hale gelecek” dedi. Huawei Mobile Servisleri’nin ülkemizde yaygınlaşması için yapılacak çalışmalardan bahseden Kaan Arlı, yazılım geliştirici şirketlerin, uygulamalarında yapması gereken teknik geliştirmeler ve çalışmalar hakkında da bilgiler verdi. Kaan Arlı, son olarak Huawei Mobil Servisleri ile hem tüketicilerin, hem şirketlerin hem de Huawei’nin yepyeni bir deneyime tanıklık edeceğini belirtti. Huawei Mobil Servisler Dijital Pazarlama Müdürü Ana Violante ise yaptığı sunum ile Huawei Asistan servisi üzerinde büyük önem taşıyan Huawei Ability Gallery (HAG) hakkında detayları bilgileri geliştirici şirketler ve basın mensupları ile paylaştı. Konferans katılımcıları HMS entegrasyon sürecini, workshop alanları ile canlı olarak
da deneyimleme fırsatı buldu. Katılımcılar, canlı kodlama oturumu ile uygulamaların HMS ile nasıl entegre edildiği konusunu uzman yazılım mühendisleri ile deneyimleme fırsatı buldu. Geliştiriciler, HMS Core’u kullanarak ürünlerini Huawei ekosistemine nasıl kolayca entegre edebileceklerini ve Huawei’nin ortaklarının uygulamalarını AppGallery’den indirilebilir hale getirecek araçları incelediler. Huawei Ar&Ge ekibi içinde kurulan DTSE (Developer Technical Support Engineer) takımı ise HMS çatısı altında bulunan servisler hakkında kodlama seviyesinde bilgiler verdi. Marka tarafından oluşturulan Huawei AI gibi yenilikleri sundu. HMS Core servisleri, Huawei Uygulama İçi Satın Alma, Huawei Konum vb. servisleri kullanarak uygulamaya giriş yapma gibi temel hizmetlerin ayrıntıları sunuldu.
Sektör Market
Türkiye’de ilk kez düzenlenen Huawei Developer Day (HDD) etkinliğinde şirketler ve geliştiriciler ile bir araya gelen Huawei, Huawei Mobil Servisleri’nin (HMS) gelişimi için 50 milyon TL yatırım yapacak…
IT
network
LG Türkiye’nin Ülke Başkanı Jeff Cheh oldu Teknoloji lideri LG Electronics (LG), Jeff (Jinhak) Cheh’in LG Türkiye Ülke Başkanı olarak atandığını duyurdu…
LG Electronics (LG), Türkiye’deki operasyonlarının başına Jeff Cheh’i getirdi. Uzun yıllardır LG Electronics bünyesinde görev yapan Jeff Cheh, Türkiye’ye Ülke Başkanı ola-
rak atanmadan önce, Kore’de, LG Mobil İletişim Şirketi’nde, Yurt Dışı Pazarlardan Sorumlu Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Cheh’in sorumluluk alanında ise, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika ile Asya Pasifik Ülkeleri bulunuyordu. Kore’de bulunan Sogang Üniversitesi’nde işletme eğitiminin ardından, Finlandiya, Helsinki Üniversitesi’nde MBA yapan Jeff Cheh, LG Electronics bünyesine Singapur, Malezya
ve Tayland Ülke Müdürü olarak katıldı. Ardından LG Electronics Kanada CEO’su olarak sorumluluğunu yürüttü ve akabinde İsveç Ülke Müdürü olarak görev yaptı. 2016 yılında LG Mobil Şirketi’nin Ortadoğu Asya ve Çin Pazarlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak Kore’ye geri dönen Cheh, şimdi LG’nin Türkiye’deki faaliyetlerinin geliştirilmesi için çalışacak.
41
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nda “Dijital Yalnızlık” Teması ödüllendirildi
Sektör Market
Sabancı Vakfı’nın “Kısa Film Uzun Etki” sloganıyla bu sene dördüncüsünü düzenlediği Kısa Film Yarışması’nın kazananları belli oldu. “Dijital Yalnızlık” temasıyla düzenlenen yarışmanın ödül töreni Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan’ın ev sahipliğinde, iş, cemiyet ve sanat dünyasından isimlerin katılımlarıyla gerçekleştirildi…
IT
network
42
Bu sene toplam 490 film ile rekor başvuru alan yarışmada 13 eser finale kaldı. Ödül almaya hak kazananlar; yönetmen-senarist Mahmut Fazıl Coşkun, oyuncu Hazar Ergüçlü, dünyaca ünlü Filistinli çağdaş yönetmen Najwa Najjar, Makedonya’dan ünlü yapımcı ve oyuncu Labina Mitevska ve İtalya’dan Venedik Film Festivali programcısı Teresa Cavina’dan oluşan jürinin değerlendirmesiyle belirlendi. İlk yılında “Mülteci Kadınlar”, ikinci yılında “Çocuk İşçiler” ve üçüncü yılında “Ayrımcılık” teması ile düzenlenen Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’na bugüne kadar Türkiye’nin her bölgesinden ve Avusturya, Belçika, Fransa, Hindistan ve Kanada’nın da aralarında bulunduğu pek çok ülkeden 1.227 film başvurdu. Sabancı Vakfı’nın yaptığı çalışmalarda sanatın yadsınamaz gücünden de faydalandığını belirten Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “46 yıldır kültürel ve toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Çalıştığımız alanlar eğitim, sosyal değişim ve kültür-sanat. Sanatın, insanın gelişimine hizmet ettiğine; insandan başlayarak toplumu değiştirme ve dönüştürme gücüne inanıyoruz. Sabancı Vakfı olarak, toplumsal gelişmeye destek olmak, toplumsal sorunları gündeme getirmek, farkındalığı artırmak üzere birçok çalışma yapıyoruz. “Kısa Film Uzun Etki” sloganıyla dört yıl önce yola çıkarken, toplumsal sorunları genç sinemacıların yeni bir dille bize aktarmalarını sağlamayı amaçladık. Bu yarışma ile sadece toplumsal sorunlara genç sinemacıların dilinden dikkat çekmeyi değil, aynı zamanda onların gelişimine de katkıda bulunmak istiyoruz. Bugün geldiğimiz nokta hepimizi çok mutlu ediyor. Yarışmamızın dördüncü yılındayız, hep beraber daha iyiyi arayacağız ve her geçen gün daha iyiye ulaşacağımıza inanıyorum. Yarışmamıza bu yıl 490 genç sinemacımız müracaat etti. Ben hepsine çok teşekkür ediyorum” dedi.
Sabancı: “Dijital dünyayı dozunda ve doğru amaçla kullanmalıyız” Yarışmayı her yıl farklı bir tema ile düzenlediklerini belirten Sabancı, “Bu yıl ‘Dijital Yalnızlık’ temasını seçtik. Günümüzde teknolojinin hayatımıza getirdiği kolaylaştırıcılığı ve gelişmemize yaptığı katkıları asla unutmamalıyız. Ancak teknolojiyi ihtiyaçtan ziyade bir amaca dönüştürdüğümüzde özellikle gençleri tehdit eden dijital bağımlılık ortaya çıkarıyor. Dijital bağımlılık bireyleri sosyal ve psikolojik yalnızlığa itiyor ve önemli sorunlara yol açıyor. Bu konuda son yıllarda dünyanın her yerinde çok önemli üniversitelerde araştırmalar yapılıyor. Manchester Üniversitesi’nin ‘Yalnızlık Çalışması’ araştırması da 16-24 yaşları arasındaki gençlerin dijital bağımlılık nedeniyle büyük ölçüde güçlü yalnızlık duygusuna sahip olduklarını gösteriyor. Güçlü yalnızlık duygusu birçok sosyal sorunu da beraberinde getiriyor. Elbette, dijitalleşmenin nimetlerinden sonuna kadar faydalanmalıyız, yeni teknolojiler üretmeliyiz. Ancak dijital dünyanın hayatımıza olumlu katkı sağlayabilmesi için; dozunda ve doğru amaçla kullanımına özen göstermeliyiz. Gençlere şunu söylemek istiyorum; dijital dünyayla bağlantılı olacaksınız, olmalısınız, ama asla ona bağımlı olmayın” dedi. Yarışmanın tüm katılımcılara katkı sunmayı hedeflediğini belirten Sabancı, “Bu bir yarışma olsa da inanıyorum ki, bu gecenin kaybedeni yok, hep beraber duyarlılığımız, farkındalığımız artacak, hep beraber kazanacağız. Yarışmaya başvuran herkesin sanat yolculuğuna destek olmaya çalışıyoruz. Bu nedenle her yıl, Kısa Film Platformu Buluşmaları ile usta
sinemacıların gençlerle deneyimlerini paylaştığı çalıştaylar düzenliyoruz” ifadelerini kullandı.
Ludovic Bource: “Bizi bir araya getiren şeyleri savunmaya devam etmeliyiz” Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın bu yılki Kanaat Önderi Oscar ödüllü besteci Ludovic Bource genç sinemacılara ilham veren konuşmasında, “Burada sizlerle olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Bu benim İstanbul’a ilk ziyaretim, bu şehre ve konukseverliğinize hayran kaldım. Sizlere aslında bu kardeşlikten ve dayanışmamızdan bahsetmek istiyorum. Hepimiz bir şeylerin arayışı içindeyiz. Bizi bir araya getiren şeyleri savunmaya devam etmeliyiz. Hayal etmenin, paylaşmanın verdiği mutluluğu yaşıyoruz. Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması sayesinde burada birlikteyiz. Geleceğin film yapımcıları, sinemacıları da aramızda. Harika jüri üyelerimizi de takdir etmek istiyorum, hepinizde çok özel bir ışık var. Bu mutluluk Sayın Güler Sabancı’nın cesareti, kararlılığı, sanata ve sinemaya olan tutkusu sayesinde gerçekleşti, kendisine çok teşekkür ederim” dedi.
Birincilik ödülü “Parti” isimli filmiyle Efe Can Yıldız’ın oldu “Parti” filmiyle birinci olan Efe Can Yıldız’a ödülünü Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı takdim ederken “Nasıl Bilirdiniz?” filmiyle ikinci olan Ayşenur Erdoğan Gökçe’ye ödülünü Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ve “Dijital Pizza” filmiyle üçüncü olan Veysel Aslan’a ödülünü yarışmanın Kanaat Önderi Ludovic Bource verdi. Mansiyon ödülüne layık görülen “Girdap” filminin yönetmeni Cüneyt Işık ödülünü Sanat Yönetmeni Zeynep Atakan’dan aldı. Dereceye giren filmlerin birincisi 20 bin TL, ikincisi 15 bin TL, üçüncüsü 10 bin TL ile ödüllendirildi.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
Derya Matraş, Facebook Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı oldu Facebook, 2015 yılından beri şirketin Türkiye Ülke Direktörlüğünü üstlenen Derya Matraş’ın Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcılığı pozisyonuna atandığını duyurdu… bölgesi Facebook için önemli bir pazar konumunda. Kariyerinin büyük bir bölümünde gelişmekte olan pazarlara yönelik yönetim rolleri üstlenen Derya’nın engin deneyimi ve öncü ruhu, insanları bir araya getirme ve topluluk oluşturma misyonumuzu devam ettirirken bu eşsiz çeşitlilikteki bölgede daha fazla etki ve değer sağlamamıza da yardımcı olacak” dedi. Facebook’taki yeni rolüyle ilgili heyecanını dile getiren Matraş, sözlerine şöyle devam etti: “Büyük bir büyüme potansiyeline sahip bir ülke olarak Türkiye’nin Facebook için önemini her fırsatta tekrarlıyorum. Biz de bu bilinçle her yıl daha fazla çalışarak hem Türkiye’deki her boyuttan işletmeye büyümeleri
ve yurt dışı pazarlara ulaşmaları için ihtiyaç duydukları dijital becerileri kazandırmayı, hem de insanlara önem verdikleri konularda topluluk kurmaları için ihtiyaç duydukları gücü sunmayı en büyük önceliğimiz haline getirdik. Bu yolda birçok başarıya imza attık ve atmaya da devam ediyoruz. Şimdi, yeni görevim ile birlikte bu zengin coğrafyadaki faaliyetlerimizden sorumlu olmak, insanların hayatlarına katkıda bulunmak, büyümek ve istihdam yaratmak için servislerimizi kullanan milyonlarca işletmeye destek olmak ve önceki deneyimlerimiz ışığında bölgede hem ekonomik, hem sosyal alanda yazılacak başarı öykülerinin bir parçası olmak için sabırsızlanıyorum.”
Sektör Market
Facebook Türkiye Ülke Direktörü olarak görev yapmakta olan Derya Matraş, bundan böyle Facebook’un Orta Doğu, Afrika ve Türkiye’yi kapsayan bölgedeki faaliyetlerini yürütecek. Bu rolle birlikte, Derya Matraş şirket bünyesindeki Facebook, Instagram, WhatsApp ve Messenger gibi uygulamaların bölgedeki faaliyetlerinden sorumlu olacak ve şirketin bölgedeki ekonomik ve sosyal etkisini artırmak için çalışacak. Matraş, aynı zamanda Türkiye’deki ülke direktörlüğü rolüne de devam edecek. Facebook Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Başkan Yardımcısı Nicola Mendelsohn, “Hızla büyüyen Orta Doğu, Afrika ve Türkiye
IT
network
Western Digital, BiCS5 3D Nand Teknolojisi ile depolama alanındaki Liderliğini sürdürüyor
Western Digital, ilk olarak 512 gigabit’lik (Gb) bir çipte BiCS5 TLC üretimine başladı ve şu anda yeni teknolojiye dayanan tüketici ürünlerini piyasaya sürüyor. 2020 takvim yılının ikinci yarısında anlamlı ticari hacimlerde BiCS5 üretimi beklenmekte. BiCS5 TLC ve BiCS5 QLC, 1.33 terabit (Tb) dahil olmak üzere çeşitli kapasitelerde satışa sunulacak. Western Digital’da bellek teknolojisi ve üretimden sorumlu olan kıdemli başkan yardımcısı Dr. Steve Paak, “Önümüzdeki on yıla doğru, 3D NAND ölçeklendirmesine yeni bir yaklaşım, artan veri hacmi ve hızının taleplerini karşılamaya devam etmek için kritik önem taşıyor. Başarılı BiCS5 üretimimiz, Western Digital’in flash bellek teknolojisinde devam eden liderliğinin ve yol haritamızda güçlü uygulamanın bir örneğidir. Daha fazla depolama katmanı eklemenin yanı sıra, yoğunluğu yanal olarak artırmak için çok katmanlı bellek deliği teknolojimizdeki yeni ilerlemelerden yararlanarak, müşterilerimi-
Western Digital Corp. beşinci nesil 3D NAND teknolojisi BiCS5’i başarıyla geliştirdiğini ve sektörün en gelişmiş flash bellek teknolojilerini sunmada liderliğini sürdürdüğünü açıkladı. Üç seviyeli hücre (TLC) ve dört seviyeli hücre (QLC) teknolojilerine dayanan BiCS5, zorlayıcı bir maliyetle istisnai bir kapasite, performans ve güvenilirlik sunuyor. Bu da ağa bağlı arabalar, mobil cihazlar ve yapay zeka ile ilişkili verilerin üstel olarak büyümesini ele almayı ideal hale getiriyor. zin beklediği güvenilirlik ve maliyeti sunmaya devam ederken, 3D NAND teknolojimizin kapasitesini ve performansını önemli ölçüde ölçeklendirdik” dedi. Çok çeşitli yeni teknoloji ve üretim inovasyonunu kullanarak inşa edilen BiCS5, Western Digital’in bugüne kadarki en yüksek yoğunluklu ve en gelişmiş 3D NAND teknolojisidir. İkinci nesil çok katmanlı bellek deliği teknolojisi, geliştirilmiş mühendislik işlemleri ve diğer 3D NAND hücre iyileştirmeleri, silikon levha boyunca yatay olarak hücre dizisi yoğunluğunu önemli ölçüde artırıyor. 112 katmanlı dikey bellek kapasitesi ile birlikte bu “yanal ölçeklendirme”deki gelişmeler, BiCS5’in, Western Digital’ın 96 katmanlı BiCS4 teknolojisine kıyasla silikon levha ba-
şına yüzde 40’a kadar* daha fazla depolama kapasitesi bit’i sunmasını sağlarken maliyeti de düşürüyor. Yeni tasarım gelişmeleri de performansı artırarak, BiCS5’in BiCS4’e kıyasla yüzde 50’ye kadar daha yüksek I/O performansı sunmasını sağlıyor. BiCS5 teknolojisi, teknoloji ve üretim iş ortağı Kioxia Corporation ile birlikte geliştirildi. Japonya’da Mie Eyaleti’ndeki Yokkaichi şehrindeki ve Iwate Eyaleti’ndeki Kitakami şehrindeki ortak fabrikalarda üretilecek. BiCS5 teknolojisinin başlangıcı, veri merkezli kişisel elektronik cihazlar, akıllı telefonlar, IoT cihazları ve veri merkezlerinde kullanılmak üzere eksiksiz bir Western Digital 3D NAND teknolojileri portföyü şeklinde olacak.
43
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
HPE Bulut Bazlı Deneyimi her yere taşıyor
Sektör Market
HPE Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak: “Globalde 2019 yılını ses getiren projelere imza atarak başarıyla geride bıraktık. HPE Türkiye ailesi olarak ise Doğu Avrupa, Rusya ve Afrika bölgesinde en fazla büyüyen ülkelerden biri olduk. IDC Q3 CY2019 sunucu ve veri depolama pazar payları raporuna göre de pazarın lideri konumunda yer aldık.”
IT
network
44
Teknolojiye liderlik eden HPE Türkiye, 2019 yılını değerlendirdiği ve 2020 yılı beklentilerini paylaştığı basın sohbet toplantısı düzenledi…
“Bulutun bir varış noktası değil, bir deneyim olduğunu söylüyoruz. HPE GreenLake, bu yıl globalde eklenen 160 yeni müşteri dahil olmak üzere dünya çapındaki 740’tan fazla müşterisiyle HPE’deki en hızlı büyüyen iş birimlerinden biri oldu. Ek olarak HPE, bu çözümü müşterilerine ulaştırmak için dünya geneline yayılmış benzersiz bir iş ortağı ağına sahip. Kanal yapısı 2019 yılında HPE GreenLake için iki kat daha fazla talep yarattı” dedi. Toplantıda konuşan HPE Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak Hewlett Packard Enterprise (HPE) Türkiye’nin başarılı bir yılı geride bıraktığını, gelecek planlarına odaklanarak, güçlü ve emin adımlarla yollarına devam ettiklerini vurguladı. Kaymak şöyle devam etti: “IDC Q3 CY2019 sunucu, veri depolama pazar payları raporuna göre HPE Türkiye pazarın lideri konumunda yer aldı. Doğu Avrupa, Rusya, Türkiye ve Afrika Bölgesi’nde ise en fazla büyüyen ülkelerden biri olduk. X86 sunucularda yüzde 55 pazar payına ulaştık. Aynı şekilde geliştirdiğimiz projelerle de başarı hikayelerine imza attık. 2020’ye baktığımız zaman aynı trendin devam edeceğine yönelik çok pozitif işaretler görüyoruz. Diğer yandan IDC rakamlarına göre Türkiye’de teknoloji harcamaları 8 milyar dolar ve bunun 4,5 milyar doları mobil cihazlara ve kişisel bilgisayarlara harcanıyor. Sunucu ve veri hizmetlerinin payı ise 1 milyar dolar seviyesinde. Bu rakamlar da bize yazılım hizmetleri yatırımlarında daha gidilecek çok yol olduğunu gösteriyor. Bu doğrultuda biz de hem müşterilerimizin dijital dönüşümlerinde onların iş ortağı olarak onlara katkı sağlamak, hem de özellikle yapay zeka ve büyük veri alanlarında doğru teknolojileri sunarak rekabette öne geçmelerine destek olmayı amaçlıyoruz. Burada en kritik konulardan biri doğru yatırımı doğru zamanda, doğru ekonomik şartlarla yapabilmek. Biz de dijital dönüşümde bu 3 bileşeni bir arada sunan firmalardan biriyiz. Hem teknolojiyi
doğru şekilde sunuyor, hem teknolojiyi kullanacak insanların eğitimlerine destek oluyoruz, hem de isteyen firmalara “kullandıkça öde” tüketim yaklaşımıyla yeni ekonomik çözümler sunuyoruz.
“İnsanlığı geleceğe hazırlayacak projelere desteğimiz sürüyor” HPE olarak misyonlarının insanların çalışma ve yaşam şeklini geliştirmek olduğunu söyleyen Kaymak; “Bu amaçla insanlığı geleceğe hazırlayacak önemli projelere destek vermeye devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik için döngüsel ekonomiye öncelik eden kurumların başında geliyoruz. Alzheimar’a çare arayan sağlık araştırmalarına, Mars’a yolculuk projesine, büyük veriyi daha hızlı işleyecek yapay zeka altyapılarına gelişmiş teknolojik çözümler sunuyoruz. En yeni projelerimizden bir diğeri ise 2024 yılında gerçekleştirilmesi planlanan yeni Ay yolculuğunun simulasyonunu yapacak dünyanın en güçlü süper bilgisayarını NASA için tasarlamak.”
2020’ye damgasını vuracak teknolojik trendler Toplantıda Gartner’ın 2020 yılı için en önemli stratejik 10 tekonolojik yenilik raporuna dikkat çeken Kaymak; “Gartner 2020 yılında trend olacak teknolojilere ilişkin rapor yayınladı. Buna göre “Hiper otomasyon”, “Artırılmış İnsan”, “Yapay Zeka Güvenliği”, “Blokzincir”, “Otonom”, “Çokludeneyim”, “Uzmanlığın Demokratikleşmesi”, “Şeffaflık ve izlenebilirlik”, “Kuvvetlendirilmiş uç cihazlar”
ve “Dağıtık bulut” konularının 2020’ye damga vuracak ve bizim de odaklanacağımız alanlar olacak. Biz bu trendlerden özellikle yapay zeka ve otonom araçlar özelinde çözümlerimizi geliştirirken tüketim bazlı bir model ile daha ekonomik çözümler sunmayı hedefliyoruz.
Yapay zeka bazlı çözümler yükseliyor 2020’nin, yapay zeka bazlı otonom güvenlik teknolojilerinin öne çıktığı bir yıl olacağına değinen Kaymak, “Nesnelerin İnterneti ve uç bilişim uygulamaları gibi yükselen teknolojileri kullananlar, kurumlarını daha etkili biçimde koruyan güvenlik çözümlerine ihtiyaç duyacak. Nesnelerin İnterneti cihazlarının gittikçe artan kullanımı kurumlara, iş süreçlerinde akıllıca karar verme yolunda yeni seviyeler sunuyor. Bunu yaparken, kötü niyetli kişilerin güvenlik açıklarını bulabilecekleri açık kapılar sunmayı da ihmal etmiyor. Gartner’a göre, 2020’de 70 milyar cihaz kullanımda olacak; bu cihazları korumak ve davranışsal analitik kullanarak Tehlike Göstergeleri’ni (IOC) tespit etmek çok önemli bir hale gelecek. Wi-Fi 6 üzerine çalışılan inovasyonların bir sonucu olarak HPE’nin network portföyü Aruba, 2020’nin 5G gibi teknolojiler tarafından vadedilen performans, uygunluk ve Hizmet Kalitesi’nin yer aldığı Wi-Fi 6 etkin hizmet alanlarını beraberinde getireceğini öngörüyor”.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
KOBİ’lerin geleceği dijitalde
Türkiye’nin ilk Google SMB Premier Partner’i Kuzey Amerika’da uzun yıllar uygulanan ve büyük bir başarı gösteren SMB Premier Partner Programı’nın Türkiye’nin de içinde bulunduğu EMEA bölgesine taşınmasıyla Türkiye’nin ilk SMB Premier Partner’ı olan EG Bilişim Teknolojileri, müşterilerine çok daha iyi hizmet verebilme yetkinliği elde etti. Sürekli ölçümlenen ve KOBİ’ler için özel olarak tasarlanan bu program, işletmelerin yoğun rekabette rakiplerine göre öne çıkmalarına olanak tanıyor.
Alanında uzman ve eğitimli kadrosuyla sektörün en hızlı büyüyen dijital pazarlama ajanslarından EG Bilişim Teknolojileri, 2019 yılında yüzde 150 büyüdü. 2020’de yüzde 300 büyüme hedefi olan firma, KOBİ’lere özel çözümler üretiyor… Müşterileriyle birlikte büyüdü Türkiye’de başta Google reklamları olmak üzere dijital pazarlama alanında adından söz ettiren EG Bilişim Teknolojileri’nin CEO’su Gökhan Bülbül, “9 yılı aşkın bir süredir dijital pazarlama alanında küçükten büyüğe birçok şirkete hizmet veriyoruz. Alanında uzman kadromuzla hem müşterilerimiz hem de biz hızla büyümeye devam ediyoruz” dedi.
2020’de yüzde 300 büyümeyi hedefliyor EG Bilişim Teknolojileri 2019 yılında, 2018 yılına göre gelirlerini yüzde 150, müşteri sayısını 1.200’e çıkarma başarısı gösterdi. 2019 yılının kendileri açısından çok verimli geçtiğini aktaran Bülbül, “2019 bizim açımızdan çok verimli geçti. Son üç yılda büyüme ivmemiz daha da arttı. Pazarın büyüme hızından
neredeyse üç kat daha hızlı büyüyoruz. Büyümemizin arkasında yatan en büyük etken, ihtiyaca uygun hizmeti en iyi şekilde tasarlayıp uygulama yeteneğimiz. Mevcut veriler, 2020’de yüzde 300 büyüme oranına çok kolay ulaşacağımızı gösteriyor” açıklamasında bulundu.
KOBİ’lere özel çözümler En başından beri “kazandır ve kazan” ilkesiyle hareket ettiklerinin altını çizen Bülbül, “Küçük ve orta ölçekli şirketlerin genellikle düşük bütçeleri oluyor ve dijital pazarlama faaliyetleri yürütmek için yeterli insan kaynakları bulunmuyor. Bu noktada EG Bilişim Teknolojileri olarak biz devreye giriyoruz. Verdiğimiz kaliteli hizmet ve kattığımız değerle bu işletmelerin üzerinden büyük bir yükü alarak kendi işlerine odaklanmalarına olanak tanıyoruz. Kendi işlerine odaklanan işletmeler daha hızlı ve kolay büyüyebiliyor” dedi.
Sektör Market
Dijital pazarlamaya yeni bir soluk getiren, yoğun rekabet ortamında Google ve diğer dijital platformlarda şirketlerin yüksek performans göstermelerini sağlayan EG Bilişim Teknolojileri, dijital reklamcılık hizmetleriyle büyümeye devam ediyor. EG Bilişim Teknolojileri 2011 yılından bu yana 1.200’ün üzerinde müşterisine 90 çözüm ortağı ve 15 iş ortağı ile Google Ads reklamları, arama motoru optimizasyonu, sosyal medya reklamları, web ve görsel tasarım alanlarında hizmet verdi.
IT
network
İbrahim Büyükak, Getir’e karşı! Kullanıcılarına dakikalar içinde mutluluk taşıyan Getir, yeni reklam kampanyası için ünlü oyuncu İbrahim Büyükak ile uzun dönemli bir anlaşmaya imza attı…
Senaryoya göre İbrahim Büyükak’ın canlandırdığı Necati’nin yaşamında her şey yolunda giderken, Getir’in hayatına girmesiyle bütün planları alt üst oluyor. Serinin ilk filminde, Necati’nin hayalleri, sevdiği kıza açılmak üzereyken Getir yüzünden suya düşüyor ve Getir’e kafayı takıyor. Her reklamda farklı bir hayal kırıklığına uğrayan Necati, serinin devam videolarında Getir’in mutlu edemediği tek kişi haline geliyor. Necati’nin düştüğü trajikomik durumları konu alan seri, Getir’in hayatı kolaylaştıran özelliklerini ters köşe yaparak izleyicilere aktarıyor. Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek; “Getir zaman kazandıran, insanların hayatını kolaylaştıran bir mobil uygulama. En büyük
özelliğimiz, 1200’ün üzerinde ürünü, haftanın 7 günü, gece gündüz, dakikalar içinde kullanıcılarımıza ulaştırmamız. Şu an 119’u İstanbul’da olmak üzere 5 şehirde, 152 depomuz var. Herkese yakın olduğumuz için de siparişlerimizi ortalama 10 dakikada teslim ediyoruz. Kullanıcılarımız da ihtiyaçları olduğunda yanlarında olduğumuzu biliyor ve bize güveniyorlar” ifadelerini kullandı. Tütek sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdiye kadar iletişim çalışmalarımızda insanlara zaman kazandırdığımızı vurguladık. Yaratıcı ajansımız Titrifikir, Getir’in özelliklerini ters köşeyle anlatan bir senaryo ile geldi. Bu kurguyu incelediğimizde aklımızda canlanan isim İbrahim Büyükak oldu. Reklam serimizin baş rolünde Getir’le uğraşan, aksi bir karakter var. Bu, her markanın kabul edeceği bir şey değil. Biz cesur davrandık. ‘Getir bi’mutluluk’ sloganımızı tersten sorgulatan, iddialı bir reklam serisi oluşturduk. Eğlenceli olduğu kadar, mesajlarımızı da
net verdiğimiz bir reklam filmi oldu. Serinin ses getireceğine inandığımız bundan sonraki filmlerinde de izleyicileri eğlenceli anlar bekliyor.” İbrahim Büyükak ise “Getir, uzun zamandır severek kullandığım bir uygulamaydı. Bir araya geldiğimizde kanımız uyuştu ve senaryoyu gördüğümde Necati’nin benim için oluşturulmuş bir karakter olduğunu gördüm. Bir oyuncu için markayla ahenk ile çalışması ve karakterin üzerinde eğreti durmaması çok önemli. Zaten bildiğim, deneyimlediğim ve sevdiğim Getir ile çalışmak benim için çok keyifli. Her zaman böyle dinamik ve uyumlu çalışacağınız bir marka ile karşılaşmanız mümkün değil” dedi. Titrifikir ve 25 Film iş birliğiyle hazırlanan reklam kampanyasının yönetmen koltuğunda Ali Taner Baltacı oturuyor. Reklam kampanyasının ilk filmi 20 Şubat itibariyle televizyon ve dijital platformlarda yerini alıyor.
45
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
realme’nin İlk Türkiye Lansmanı Gerçekleşti; realme 5 Pro ve realme XT
Sektör Market
Hindistan’daki en hızlı büyüme kaydeden teknoloji markası realme, Türkiye’deki ilk lansmanını Babylon, Bomontiada’da gerçekleştirdi. Marka, dünyada çok konuşulan üç ürünü ile Türkiye pazarına giriş yaptı. Bunlardan biri, Dünya’nın ilk 64 MP kameralı akıllı telefonu realme XT, diğeri 5 serisinin yıldızı realme 5 Pro, sonuncusu ise giriş segmentindeki C2…
IT
network
“Zamanı Geldi” marka söylemiyle, Hindistan pazarında ortaya çıkan, bir yıl kadar kısa bir sürede, teknoloji sektörünün önemli oyuncularını geride bırakan realme Türkiye’deki ilk lansmanını Babylon, Bomontiada’da gerçekleştirdi. 7’den 70’e herkese hitap eden, fakat özellikle gençleri hedef alan marka, genç, dinamik ve estetik özellikleriyle ön plana çıkıyor. Türkiye’ye üst, orta ve giriş segmentindeki üç ürünü ile giriş yapan markanın teknoloji tutkunlarıyla buluşacak ilk ürünleri realme 5 Pro, realme XT ve C2 oldu.
Dünyanın ilk 64 MP kamerası, realme XT realme XT, bir telefonda şimdiye kadarki en yüksek çözünürlüklü sensör olan 64MP ultra yüksek çözünürlüklü bir kamera sensörüne sahip. Ultra büyük 1 / 1,72 ”GW1 64MP sensör, 48MP sensörden yüzde 34’lük bir büyüklüğe sahip olan telefon, f / 1,8 geniş diyafram ve üstün ışık toplama özelliğin ile 6P lens kullanıyor. ISOCELL Plus teknolojisi ile birlikte 64MP Samsung GW1 sensörü, dört bitişik pikseli tek bir 1.6μm büyük pikselde birleştirmek için Tetracell 4’ü 1 arada piksel teknolojisini kullanıyor. Tetracell ve 3D HDR teknolojisi, kullanıcıların herhangi bir koşulda kristal netliğinde fotoğraflar çekmelerine olanak tanıyor. Dörtlü kamera kurulumu, Ultra 64MP modunda 9216 × 6912 ultra ayrıntılı çözünürlükte fotoğraflar çekebilirken, fotoğraf boyutu 16MP çekimden 4 kat daha büyük olacak ve yakınlaştırma sırasında süper net ayrıntılar sağlıyor.
Şık tasarım, dinamik bir kullanım
46
Realme XT, keskin ve canlı 16,3 cm (6,4 inç) FHD + Süper AMOLED ekrana sahiptir. Yükseltilmiş yüksek hassasiyetli dağıtım teknolojisi ve COF paketleme teknolojisi, telefonun % 92,1 ekran / gövde oranına ulaşmasını sağlıyor. Dahili gece modu, düşük ışık koşullarında okurken veya oyun oynarken gözlerinizi korur. Süper AMOLED ekran, gece modu açıkken daha fazla güç tasarrufu ile uzun
süreli kullanım kolaylığı sunuyor. Goodix 3.0’ın en yeni optik parmak izi tarayıcı modülü, çok monitörlü bir tanımlama sistemi getiriyor ve daha güvenli bir kilit açma deneyimi için renkleri tanımlayabilen bir filtre ekliyor. Realme XT, fantastik ve göz alıcı bir görsel tasarım için 3D kavisli Gorilla Glass 5’i kullanıyor.
Snapdragon 712 AIE ile % 10 Performans İyileştirme Snapdragon 712 AIE, 10nm’lik bir işleme sahiptir ve saat hızını 2,3 Ghz’ye yükselterek, önceki nesle kıyasla yüzde 10 genel performans ve% 35 grafik performans iyileştirmesi sağlıyor. Ayrıca, 3.0 yapay zeka motoru, konuşma tanıma, görüntü işleme ve optimizasyondaki verimliliği büyük ölçüde artırıyor. Türkiye’ye İnci Beyazı ve İnci Mavisi renkleriyle gelen XT, 8GB + 128GB modeli, 2.999TL’den Mediamarkt ve Teknosa mağazalarında, Gittigidiyor, Amazon, Hepsiburada, N11.com ve Trendyol satış kanallarında teknoloji tutkunlarıyla buluşuyor.
5 Serisinin Yıldızı realme 5 pro Full HD+ çözünürlüklü 6,3 inçlik bir ekranda damla çentik yapısıyla dikkat çeken 5 Pro’nun, Ekran/gövde oranını yüzde 90,6’ya kadar çıkıyor. Ekran, Corning Gorilla Glass 5 ile koruyor. Cihaz gücünü, Snapdragon 712 10 nm işlemcisinden alıyor. 8 GB’lık bir RAM ile güçlendirilmiş cihaz, Realme 5’te olduğu gibi Android 9 Pie tabanlı ColorOS 6.0’ı işletim sistemi kullanıyor. İçerisinde bulunan 3.0 AI motoru, konuşma tanıma, görüntü işleme ve optimizasyondaki verimliliği büyük ölçüde artırıyor.
Üstün kamera özellikleri Görüntü teknolojisinde realme, kullanıcılara çeşitli senaryolarda geçerli olan çok yönlü fotoğraf deneyimi sunarak ultra yüksek çözünürlüklü dört kameralı döneme eşlik ederek üstün bir görüntü kalitesi sunar. Bu amaçla realme 5 Pro, 48 megapiksel ana kamera (Sony IMX 586) + 119 ° ultra geniş açılı lens + ultra makro lens + arka lensin dörtlü kamera kombinasyonuna sahip.
Yapay zeka destekli, f/1,79 diyafram açıklığına sahip Sony IMX586 sensörünü kullanan telefon, aynı zamanda 8 MP 119° ultra geniş açılı lens, 2 MP çözünürlüğünde derinlik sensörü ve 2 MP çözünürlüğünde 4 cm’lik makro lens kullanıyor. 16 MP çözünürlüğünde bir ön kameraya sahip olan Realme 5 Pro, Realme X’te olduğu gibi ön kamerada Sony IMX471 sensörünü kullanıyor. Kullanıcıların görüntüleme ve renk stili konusundaki artan taleplerini karşılamak için realme 5 Pro, Chroma boost ile fotoğraf efektini daha da geliştirir. Yapay zeka motoru, sahne bilgilerini tanır, benzersiz portre modeli ile insan gözlerinin gördüğü gerçek ayrıntıları, parlaklığı ve renkleri geri yükler ve parlatır.
E-Sport seviyesinde oyun performansı 4.035 mAh’lik bir bataryanın yanı sıra VOOC 3.0 hızlı şarj ile birlikte yüzde 55’lik bir şarj yalnızca 30 dakika içerisinde elde edilebiliyor. Bu da kesintisiz oyun deneyiminin yolunu açıyor. Realme 5 Pro, Hyper Boost 2.0 ile oyun sırasında cep telefonunun performansını ve kararlılığını artırabilen ve kullanıcılar için en iyi oyun deneyimini sağlayabilen iki güçlü motoru, Frame Boost ve Touch Boost’u destekliyor. realme 5 Pro, yeni bir jel ısı yayma işlemi ile 160 folyoya kadar termal iletkenliğe sahip bakır folyo, grafit levha ve yüksek termal iletkenlik alüminyumunun bir arada kullanıldığı sistemi içerisinde barındırır. Böylece büyük ölçekli oyunlar gibi ağır görevleri yerine getirirken daha iyi ısı dağılımı sağlayabilir ve rahat çalışmasını sağlayabiliyor. Türkiye’ye Kristal Yeşil ve Parlak Mavi renkleriyle gelen realme 5 Pro, 4GB + 128GB modeli, 1.899TL’den, Gittigidiyor, Amazon, Hepsiburada, N11.com ve Trendyol satış kanallarında teknoloji tutkunlarıyla buluşuyor. Türkiye’ye gelişine özel olarak ilk Realme’nin Türkiye’ye gelen giriş seviyesi C2 modeli ise 3GB + 64GB 1.399TL’den teknoloji tutkunlarıyla buluşacak.
IT network BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ
“Ekran”lar çocukları olumsuz etkiliyor İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikolojisi Uzmanı Kln. Psk. Emel Güler, artan tablet ve telefon bağımlığına karşı aileleri uyararak; “Teknoloji ile ilişki, kontrol edilebilir olduğunda olumsuz etkilerini azaltmak mümkündür” dedi…
Çocukların algı kabiliyetlerini sınırlıyor! Özellikle çocuklar için teknolojinin kontrollü kullanılması ayrı bir öneme sahiptir. Çocuklar, doğdukları andan itibaren, tüm gelişim aşamalarında uyaranların önemi büyüktür. Sesler, renkler, kokular ve dokunsal uyaranlar çocuklarda duyuların gelişimine katkı sağlar. Çocuklar dünyayı ve çevrelerini duyuları aracılığıyla algılar. Sosyal ortamlarda, ancak insanlarla iletişim halinde olduklarında etkileşimde bulunabilirler. Sosyal gelişimde önemli olan, karşımızdaki kişilerden gelen mesajların algılanabilmesidir. Etkileşimde; göz teması, jest ve mimikler, vücut duruşu ve yönelimi gibi tüm ipuçları insan insana iletişimin ayrılmaz parçalarıdır. Halbuki tablet, bilgisayar, telefon gibi “ekran” özelliği gösteren teknolojik ürünler, sınırlı sayıda duyuya
hitap ederler. Bu sadece görsel veya sadece işitsel olabilir. Çocuklar ekran karşısında olduklarında, tek yönlü iletişim gerçekleşmektedir. Bu nedenle; ekran karşısında uzun süre zaman geçiren çocuklar, sosyal ipuçlarını algılamakta zorluk yaşayabilir.
“Ekran” karşısında hareketsiz kalıyorlar Uzun süre ekran karşısında kalan çocuklar, hareketsiz kalırlar. Çocuk gelişiminde, hareket etmenin önemi çok büyüktür. Hareket, motor beceriler ve koordinasyon başta olmak üzere, pek çok alanda gelişimin ayrılmaz bir parçasıdır. Hareketsizliğe bağlı başta obezite olmak üzere birçok fiziksel hastalık ortaya çıkabilir. Uzun süre ekran karşısında zaman geçiren çocuklarda, başta dil gelişimi olmak üzere birçok alanda gelişimlerinin olumsuz etkilendiği yapılan araştırmalar ile ortaya konulmaktadır.
Çocuklarda haz odaklı davranışların artmasına neden oluyor Teknolojik ürünlerdeki hız, rekabet, sonuç odaklı temalar ise çocuklarda farkındalığın olmadığı, anı yaşamadan, dürtüsel, haz odaklı davranışların artmasına neden olur. Bu tarz
teknolojik aletler ile çok fazla vakit geçiren çocukların; dikkat ve odaklanma sorunları, hiperaktivite, okul başarısında azalma görülebilir. Sonuçta; çabuk sıkılan ve memnuniyetsiz çocuklar görmek şaşırtıcı değildir.
Ebeveyn denetimi şart! Günümüzde, kullanımını denetlemek zor olsa da, iki yaşından önce “ekranlı” teknoloji ürünleri çocuklardan mutlaka uzak tutmak gerekir. Daha büyük yaş grubundaki çocuklar için ise; teknolojiden kopmadan, fakat tamamen teslim olmadan ebeveynin denetiminde, çocuğun yaşına göre, belirli sürelerde izin verilebilir. Ebeveynler çocuklarına sınırlama getirirken kendilerinin de ekran kullanımları konusunda çocuklara örnek olduklarını unutmamalıdır.
Çocukların gelişimine katkı sağlayan en önemli aktivite “oyun”dur
Sektör Market
Teknoloji; çağımızın getirdiği olanaklar ve gelişimlerin sonucu olarak, hayatımızın pek çok alanında ayrılmaz bir parça haline geldi. Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırıcı etkisinin yansıra, doğru kullanılmadığında, bazı alanlarda olumsuz etkilerinin olduğu biliniyor. Aslında teknoloji ile ilişki kontrol edilebilir olduğunda olumsuz etkilerini azaltmak da mümkündür.
IT
network
Teknoloji ürünlerinin yerine, çocuklara daha fazla oyun, sosyal etkileşim ve fiziksel aktivite fırsatları sağlanmalıdır. Oyun çocuğun; hayal kurmasına, beceri geliştirmesine, problem çözme becerisine, duygusal gelişimine, çatışmaları çözmede destek sağlar. Çocuk oyun ile gelişir ve büyür. Ancak, teknolojik ürünler ile bunları sağlamak pek mümkün değildir.
Onlock, Arıkovanı’nda hedefinin üzerine çıktı Arıkovanı’nda bir girişimin fonlaması daha başarıyla tamamlandı. Oldukça ilgi gören ve hedeflediğinin üzerinde fon toplamayı başaran Onlock, elektronik bir anahtar görevi görerek eşyaları uzaktan kilitleyip açabilmeyi sağlıyor. Böylece anahtar taşıma derdini ortadan kaldırıyor… Turkcell’in fonlama platformu Arıkovanı yaratıcı fikirleri desteklemeye devam ederken, ihtiyaçlara yönelik doğru çözümler de kitlesine ulaşmayı başarıyor. Dolap, çekmece gibi mobilyaların içerisine yerleştirilen ve bluetooth bağlantısı ile eşyaları uzaktan kilitlemeyi sağlayan Onlock, 40 günlük süresinde hedeflediği 140 bin TL’lik desteğin üzerine çıkarak 141 bin 600 TL topladı. Dileyen kullanıcılar Arıkovanı Mağaza’dan ön sipariş vermeye devam edilebiliyor.
Çekmece her açıldığında telefona bildirim Akıllı mobilya kilidi Onlock’ın mobil uygulaması kullanılarak, anahtar isteğe göre birden fazla kişi ile paylaşılabiliyor. Belirli bir saat aralığında ya da belirlenen günlerde anahtar kullanma yetkisi bir başkasına verilebiliyor. Uygulama, anahtarın paylaşıldığı ve kilidi kullanmakta olan kişilerin kayıtlarını tutuyor, böylece çekmeceye ya da dolaba kimin
eriştiğine kolayca ulaşılabiliyor. Ayrıca bir başkası ile paylaşılan anahtar her kullanıldığında cep telefonuna bildirim göndererek anlık bilgilendirme sağlıyor. Arıkovanı.com’da hedefinin üzerine çıkmayı başaran Onlock sayesinde ofislerdeki kişisel dolapları ya da evlerde çocukların ulaşmaması gereken eşyaların konulduğu bölmeleri uzaktan kilitleyerek güvende hissetmek mümkün.
47