Medikal Teknik April 2020

Page 1




Publisher H. Ferruh IŞIK on behalf of İstmag Magazin Gazetecilik İç ve Diş Tic. Ltd. Şti.

1 4

Allergan Marks Opening of New €160m Biologics Facility in Westport Allergan 160 Milyon Euro Yatırımla Westport’taki Üretim Tesisini Genişletti

Managing Editor (Responsible) Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr Advertising Coordinator Recep ARSLANTAŞ recep.arslantas@img.com.tr +90 537 441 97 68

Editors Duygu SAZAN duygu.sazan@img.com.tr Recep ARSLANTAŞ recep.arslantas@img.com.tr

2 2

Foreign Relations Manager Ayça SARIOGLU ayca.sarioglu@img.com.tr

Change of Management in the Pharmaceutical Industry Association of Turkey Türkiye İlaç Sanayi Derneği’nde Yönetim Değişikliği

Graphic & Design Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Accounting Manager Cuma KARAMAN cuma.karaman@img.com.tr

Finance Manager Yusuf DEMİRKAZIK yusuf.demirkazik@img.com.tr Web Designer Amine Nur Yılmaz amine.yilmaz@img.com.tr

5 0

Daiichi Sankyo Turkey Continues to Strengthen the Squad with New Names Daiichi Sankyo Türkiye, Yeni İsimlerle Kadrosunu Güçlendirmeye Devam Ediyor

Subscription Nurten Demir nurten.demir@img.com.tr Bursa Represantation Ömer Faruk GÖRÜN omer.gorun@img.com.tr Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA Tel:+90 224 211 44 50 / Fax: 224 211 4481 Printing CTP • BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No: 11 A/41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL +90.212 454 30 00 Head Office İstanbul Magazin Grubu İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No:11 Medya Blok Kat:1 34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey Tel: 0212 454 22 22 Faks: 0212 454 22 93 www.medikalteknik.com.tr e-mail: info@medikalteknik.com.tr İMG - Medikal Teknik dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. İMG - Medikal Teknik dergisinin bütün yayın hakları İstmag Magazin Gazetecilik İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

7 1

7 8

Health is the Biggest Wealth Sağlık En Büyük Varlık!

Production Mobilization From TIM for Combating Coronavirus TİM’den Koronavirüsle Mücadele İçin Üretim Seferberliği



This is a Domination War: The world vs. Covid-19 I don’t know how many of us have been counting days since what time. I’m not sure how long we will wait to get out of these days when uncertainty prevails. Every day, stricken with new news, new sufferings, looking for a light of hope in the darkness is becoming more and more tiring day by day. It is the first time that we follow and understand each other with the similarities of being human. Just because we breathe, we have the same expressions in our gaze. I think the world is living lonely. Streets, avenues, parks and, most importantly, people are alone. I have no doubt that we wake up to each new day with greater anxiety and greater expectations. And our biggest expectation is from the health sector, from every stakeholder of the health sector ... We want to be protected from the virus, so we have a high expectation from medical equipment manufacturers. Patients who want to get rid of the danger, the responsibilities we put on healthcare professionals are great. We want to survive our call to our state is great without reducing our lives… Our task today is to establish crowds in our own loneliness. We will overcome all kinds of difficulties with what we know, what we produce, and our responsibilities... This is not threat for a country but to all humanity. But hope, perseverance and work are the biggest indications that we will get rid of this difficulty… ‘Stay-at-Home Turkey’, ‘ Stay-at-Home World’ ... We are obliged to all who put himself at risk for us, who reveal their lives and save lives, who work so that we do not lose our hope without respecting their economic interests… World Health Week is much more meaningful, much more grateful, and much more hopeful this year. Happy World Health Week to all our healthcare professionals and employees! To healthy tomorrows… Together… Hopefully…

DUYGU SAZAN Editor

Bu Bir Hakim Olma Savaşı: Dünya, Covid-19’a karşı Kaçımız, ne zamandan beridir günleri sayıyoruz bilmiyorum. Ya da ne zamana kadar belirsizliğin hüküm sürdüğü bu günlerden çıkabilmek için bekleyeceğiz emin değilim. Her gün yeni haberlerle, yeni acılarla sarsılmak, karanlığın içinde bir umut ışığı aramak gün geçtikçe daha da yorucu olmaya başlıyor. İlk defa sadece insan olmanın aynılığı ile birbirimizi izliyoruz, anlıyoruz. Sadece nefes aldığımız için bakışlarımızda aynı ifadelere sahibiz. Bence dünya, yalnızlığı yaşıyor. Caddeler, sokaklar, parklar ve en önemlisi insanlar, yalnız. Her yeni güne daha büyük endişeyle, daha büyük beklentilerle uyandığımıza şüphem yok. Ve en büyük beklentimiz de sağlık sektöründen, sağlık sektörünün her bir paydaşından… Korunmak istiyoruz virüsten, bu yüzden tıbbi malzeme üreticilerinden beklentimiz büyük. Kurtulmak istiyor tehlikeyle buluşan hastalar, sağlık çalışanlarına yüklediğimiz sorumluluklar büyük. Hayatta kalmak istiyoruz yaşamlarımızdan eksiltmeden, devletimize çağrımız büyük… Bugün bize düşen, kendi yalnızlığımızda kalabalıklar oluşturmak. Bildiklerimizle, ürettiklerimizle, sorumluluklarımızla her türlü zorluğun üstesinden geleceğiz. Bu bir ülkenin değil tüm insanlığın tehdidi. Ama umut, azim ve çalışma bu zorluktan da kurtulacağımızın en büyük göstergesi… ‘Evde Kal Türkiye’, ‘Evde Kal Dünya’… Bizim için kendini tehlikeye atan herkese, canını ortaya koyup hayat kurtaranlara, ekonomik çıkarlarını gözetmeyip umudumuzu kaybetmememiz için çalışanlara minnettarız… Dünya Sağlık Haftası, bu yıl çok daha anlamlı, çok daha minnet dolu, çok daha büyük umutlara gebe. Tüm sağlık çalışanlarımızın ve sağlığımız için tüm çalışanların Dünya Sağlık Haftası kutlu olsun! Sağlıklı yarınlara… Hep birlikte… İnşallah…



6

Everything for Health Her Şey Sağlık İçin The Covid-19 virus outbreak, which is seen in many countries of the world, continues to cause serious damage. On the one hand, there are great struggles for the people who catch the virus to recover, while on the other hand, some preventive measures are taken to prevent the spread of the virus. Although the measures in question make life conditions difficult, we have to follow these rules to protect the health of others, especially our own health. We see that the majority of community obey, “Turkey stay-at-home” order in our country. In addition, the number of citizens who follow the 14 rules published by our Ministry of Health is very high. Our country is capable of responding to the demands of the countries that make an emergency call as well as self-sufficient in the supply of medical products needed to combat the Covid-19 virus. This situation shows that Turkey has considerable potential in the production of medical products. In the fight against the Covid-19 virus, we congratulate our heroic healthcare workers and healthcare workers in other countries by revealing their lives. We celebrate the health days on the occasion of the health week of April 07-13. See you May 2020 issue of Medikal Teknik magazine. Best regards Recep ARSLANTAŞ Coordinator

Recep ARSLANTAŞ Koordinatör

Recep ARSLANTAŞ Coordinator Recep Aslantas Coordinator

Mart 2020

Dünyanın birçok ülkesinde görülen Covid-19 virüs salgını, ağır hasarlar bırakmaya devam ediyor. Bir yandan virüse yakalanan insanların sağlığına kavuşmaları için büyük mücadeleler verilirken, diğer yandan virüsün yayılmasını önlemek adına bir takım önleyici tedbirler alınıyor. Söz konusu tedbirler, yaşam şartlarını zorlaştırıyor olsa da, başta kendi sağlığımız olmak üzere, başkalarının da sağlığını korumak adına bu kurallara uymak zorundayız. Ülkemizde, “Evde Kal Türkiye” çağrısına büyük çoğunluğun uyduğunu görüyoruz. Ayrıca, Sağlık Bakanlığımızın yayımladığı 14 kuralı da önemseyerek uygulayan vatandaşlarımızın sayısı oldukça yüksek. Ülkemiz Covid-19 virüsüyle mücadelede ihtiyaç duyulan medikal ürünlerin tedarikinde kendi kendine yettiği gibi acil çağrıda bulunan ülkelerin taleplerine de cevap verebilecek durumda. Bu durum da gösteriyor ki, Türkiye medikal ürün üretiminde önemli potansiyele sahip. Covid-19 virüsüyle mücadelede, canlarını ortaya koyarak kahramanca çalışan sağlık çalışanlarımızı ve diğer ülkelerdeki sağlık çalışanlarını tebrik ediyoruz. 07-13 Nisan sağlık haftası vesilesiyle sağlık günlerini kutluyoruz. Medikal Teknik dergisinin Mayıs 2020 sayısında görüşünceye kadar esen kalın. Saygılarımızla



8

Philips Goes Ahead with Innovations in Healthcare with Artificial Intelligence Technology Philips, Yapay Zekâ Teknolojisi ile Sağlık Alanında İnovasyonlarına Devam Ediyor

Has been closely witnessing many developments in medicine for more than 30 years as a radiologist Dr.Chip Truwit, Chief Medical Officer, Diagnostic Imaging, Royal Philips shares the impacts of artificial intelligence on imaging technologies with our readers.

30 yılı aşkın süredir Radyolog olarak tıptaki birçok gelişmelere yakından tanıklık eden Philips Tanısal Görüntüleme Tıbbi Bölüm Başkanı, Dr.Chip Truwit yapay zekanın görüntüleme teknolojileri üzerindeki etkilerini okuyucularımız için anlattı…

Nisan 2020


9

What do you think about the technological developments in the field of radiology worldwide, especially the integration of artificial intelligence in imaging systems?

Radyoloji konusunda dünya üzerindeki teknolojik gelişmeleri özellikle de görüntüleme uygulamaları üzerinde yapay zekanın entegrasyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

First of all, I can say that there are numerous opportunities for the integration of artificial intelligence in radiology. Artificial intelligence plays a big part in streamlining and maintaining workflow in radiology field. We call it “improving the operational efficiency”. Now the first focal point is patient’s journey. A patient’s journey is followed up from the beginning to the end. For example, we can track many things following the onset of a disease to whether the patient comes to his/ her appointment on time. Today, the task of physicians is not to look at the image and make a diagnosis only, but also to consider the patient’s history and after. Moreover, when a radiology report comes to a physician, it is possible to examine the whole journey of the patient including how the patient is communicated with. For example, let’s say you have problems in breathing and need home care service. Healthcare system does not prefer to hospitalize the patient in such chronic illness cases. At this point, Philips focuses on home care services. This journey provides us too much data and artificial intelligence helps us to use this data a lot. Simply, we as physicians, want to get as much information as possible, including the patient’s history when we open the images like CAT, MRI, PET etc. One can say that electronic medical records are available but it is not enough for us. We try to enhance the workflow further. We want the physician to access all data instantly when the image opens. When the radiologist leaves the image and goes to another computer to look at your date of birth, place of living and illnesses, it causes interruptions during work. We want everything in a single place. That’s why Philips recently took over a PACS company called Carestream. Carestream integrates various information flows, where radiologists can instantly access the patient’s entire data. This offers an excellent experience to the physician. For example, consider a patient who needs to have MRI or PET scan taken. Normally, the first scan shot after the patient lies down aims to localize the organs and lying position. But now they can determine your position on the bed with cameras and sensors before the very first image is acquired. With this technology, 2 to 4 minutes can be saved per patient and first scan acquisition is not needed. This is of enormous significance in terms of efficiency. Because efficiency means saving in every sense. You can save both money and time substantially. We integrate artificial intelligence in any point where we can develop or improve operational performance taking its advantages. For this, as Philips, we either develop technology or get support from start-up companies. Medumo is one of the start-up companies we mentioned. Medumo sends an information message to the patient about the appointment and the process. Thus, the patient is informed before her appointment.

Öncelikle radyolojinin yapay zekayla entegre edilmesiyle ilgili birçok fırsat alanı bulunduğunu söyleyebilirim. İş akışının radyoloji alanında kolaylaşması ve akması için yapay zekâ çok büyük bir rol oynuyor. Biz buna, operasyonel verimliliğin iyileştirilmesi diyoruz. Artık ilk odak noktası hastanın yolculuğu oluyor. Hastanın yolculuğu, başından sonuna kadar takip ediliyor. Örneğin; hastalığın ilk ortaya çıktığı andan itibaren hastanın doktor randevusuna zamanında gelip gelmediğine kadar birçok şeyi takip edebiliyoruz. Günümüzde hekimlerin görevi sadece görüntüye bakıp tanı koymak değil, hastanın hikayesine, yani öncesine ve sonrasına da bakmak. Tüm bunların yanı sıra radyoloji raporu doktora geldiğinde, hastayla nasıl iletişim kurulduğuna kadar bütün hasta yolculuğunu inceleyebiliyoruz. Örneğin, solunum ile ilgili bir problem yaşıyorsunuz ve evde bakım hizmeti almanız gerekiyor. Sağlık sistemi bu gibi durumlarda kronik bir hastalıkta hastanın hastanede yatmasını tercih etmez. Philips de bu noktada evde bakım hizmetlerine odaklanıyor. Bu yolculuk içerisinde yararlanabileceğimiz çok fazla veri var ve yapay zekâ da bu verilerin kullanımı konusunda bize oldukça yardımcı oluyor. Basit bir örnekle, hekim olarak CAT, MR, PET gibi görüntüleri açtığımızda hasta öyküsü de dahil olmak üzere mümkün olduğunca fazla bilgi almak istiyoruz. Herkesin aklına hemen elektronik sağlık kaydı geliyor, ama bu bizim için yeterli değil. Biz iş akışını daha da iyileştirmeye çalışıyoruz. Görüntü açıldığında Hekimin tüm bilgilere anında ulaşmasını istiyoruz. Eğer radyolog görüntüyü bırakıp, odanın diğer ucundaki başka bir bilgisayardan doğum tarihinize, yaşadığınız yere ve hastalıklarınıza bakıyorsa bu iş yapışı sırasında kopukluğa yol açıyor. Biz her şeyin aynı yerde olmasını istiyoruz. Philips, bu nedenle yakın zamanda, Carestream isimli bir PACS şirketini satın aldı. Carestream, farklı bilgi akışlarını bütünleştiren, radyologların anında hastanın tüm verisine ulaşabildiği bir sistem. Bu, hekime kusursuz bir deneyim sunuyor. Örneğin, hastanın MR veya PET çekimi yaptırması gerekiyor. Normalde hasta çekimlerin yapılması için yattıktan sonraki ilk görüntü, organlarının nerede olduğunu ve yattığı pozisyonu tespit etmek için alınıyor. Şimdi ise kameralar ve sensörler sayesinde daha ilk görüntü alınmadan, sizin yatağın neresinde olduğunuzu tespit edebiliyorlar. Bu teknoloji sayesinde hasta başına 2 ila 4 dk’lık zaman tasarrufu sağlanıyor ve ilk görüntünün alınmasına gerek kalmıyor. Bu durum verimlilik açısından büyük bir öneme sahip. Çünkü verimlilik her anlamda tasarruf demek. Gerek maliyetten gerekse zamandan ciddi ölçüde tasarruf sağlayabiliyorsunuz. Operasyonel performans geliştirme ya da iyileştirme yapabildiğimiz her noktaya yapay zekayı entegre ediyor ve olanaklarından faydalanıyoruz. Bunun için bazen Philips olarak teknolojiyi biz geliştiriyoruz bazen de start-up şirketlerden destek alıyoruz. Medumo bahsettiğimiz start-

Nisan 2020


10

At what point is Philips currently for the products incorporating these developments that have been put into practice? For example, consider a patient who needs to have an MRI scan. This procedure takes an average of 45 minutes since acquiring a clear image is related to inhalation and exhalation of the patient under normal conditions. As Philips, with the ‘Compressed SENSE’ technology, we can scan MRI images more efficiently and quickly. With this technology, we are able to provide MRI scan down to 7 to 10 minutes. With artificial intelligence, we are capable of increasing the resolution of an image with poor quality. We used to immobilize the patient with a belt around the patient’s body in MRI scans. This belt was equipped with a sensor monitoring the inhalation and exhalation of the patient enabling to acquire the image at the right time. Today, we use a unique technology named as VitalEye. We are able to obtain the clearest image within time period less than 1 minute with this technology incorporating two cameras on the magnet aperture of the MRI device. These are all possible with the matchless artificial intelligence technology. It is a great opportunity for us to offer this service to numerous people within a short period of time in addition to the efficiency this technology brings. This technology belongs to Philips only.

What advantages does the increase in the use of artificial intelligence in imaging technologies provide healthcare professionals? We, as Philips are aiming to be the first company to offer artificial intelligence technologies to the market in the fastest way in an effort of making the most accurate and smart choices in this regard. Philips also focuses on using artificial intelligence in analytics. Thus, we streamline the workflows in an endeavor to make the life of the radiologists simpler. This also goes for the technicians. Hence, we focus on developing technologies enabling to do more work with less power, increasing the efficiency. We take the advantage of artificial intelligence in these solutions.

What are your predictions on the digitalization of hospitals? In each clinic, including in rural areas of Africa, a patient should have a medical record. It should be possible to send these records, for instance, via air drop to the physician and then to the cloud again via air drop after making necessary changes, enabling all physicians to access. This system is related to matter of the public health. I believe that we, as Philips, can achieve our goal of improving the lives of 3 billion people a year by 2030 in this way. In addition to all these, Philips tracks your sleep and domestic life. For example, a patient presents with heart failure and has the necessary scans and then a stent is placed. If this patient feels unwell and comes to the hospital again after being discharged from the hospital, we understand that he/she has not taken care of himself/ herself. No healthcare system wants to face a fact that hospitals are full of patients. Thus, technologies capable of tracking patients at home and communicating with each

Nisan 2020

uplardan biri. Medumo, hastaya randevusu ve süreç ile ilgili bir bilgilendirme mesajı atıyor. Böylece hasta, randevuya bilgilendirilmiş bir şekilde gelebiliyor.

Philips, bu gelişmelerin uygulamaya dönüştürüldüğü ürünler üzerinde şu an hangi evrede? Örneğin, hastanın MR çekimi yaptırması gerektiğini düşünelim. Bu işlem normal şartlarda görüntülemede netlik sağlanması açısından hastanın nefes alışverişi ile ilgili olduğu için ortalama 45 dakikalık bir zaman gerektiriyor. Philips olarak, ‘Compressed SENSE’ teknolojisiyle MR’ı çok daha verimli ve hızlı bir şekilde çekebiliyoruz. Bu teknoloji sayesinde 7 ila 10 dakikalık bir süre içerisinde hastanın MR çekiminin gerçekleştirilmesini sağlayabiliyoruz. Elimizde çok iyi olmayan bir görüntüyü, yapay zekâ sayesinde büyütebiliyor ve çözünürlüğünü arttırabiliyoruz. Daha öncesinde MR çekimlerinde hastanın vücudunun etrafına bir kemer takılıyordu. Bu kemerde hastanın nefes alışverişini tespit eden bir sensör vardı ve görüntünün doğru zamanda alınmasını sağlıyordu. Şu anda ise VitalEye isminde eşsiz bir teknoloji kullanıyoruz. MR’ın magnet açıklığında iki kamerası bulunan bu teknoloji ile en net görüntüyü 1 dakikadan daha kısa sürede elde etmiş oluyoruz. Tüm bunları eşsiz yapay zekâ teknolojisi sayesinde yapıyoruz. Bu teknoloji sayesinde sadece verimlilik değil, aynı zamanda kısa sürede çok sayıda insana bu hizmeti verebiliyor olmamız da çok önemli. Bu sadece Philips’in sahip olduğu bir teknoloji.

Görüntüleme teknolojilerinde yapay zekâ kullanımının artması sağlık çalışanlarına ne gibi avantajlar sağlıyor? Philips olarak üreteceğimiz yapay zekâ teknolojilerini piyasaya en hızlı şekilde sunan ilk firma olmayı hedefliyoruz, bu doğrultuda en doğru ve akıllı seçimleri yapmaya çalışıyoruz. Philips’in odaklandığı alanlardan birisi de yapay zekanın analitikte kullanımı. Bunun sayesinde, radyologların hayatını daha basit hale getirmeye çalışarak, iş akışlarını kolaylaştırıyoruz. Bu durum teknisyenler için de geçerli. Dolayısıyla verimliliği arttırarak daha az enerjiyle daha fazla iş yapmayı sağlayan teknolojiler geliştirmeye odaklanıyoruz. Bu çözümlerde yapay zekâ bize yardımcı oluyor.

Hastanelerin dijitalleşmesi konusundaki ön görüleriniz neler? Her klinikte, hatta Afrika’nın kırsal kesimlerinde bile hastanın kendine ait tıbbi bir kaydı olmalı. Bu kayıtlar, örneğin air drop aracılığıyla hekime gönderilebilmeli ve üzerinde gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra tekrar air drop ile cloud’a gönderilerek bütün hekimlerin ulaşabileceği bir duruma getirilebilmeli. Bu sistem zaten kamu sağlığı ile ilgili bir durum. Philips olarak, 2030 yılına kadar yılda 3 milyar kişinin hayatlarına dokunma hedefimizi bu şekilde gerçekleştirebiliriz diye düşünüyorum. Philips, tüm bunların yanı sıra uykunuzu ve ev hayatınızı da takip ediyor. Örneğin; bir hasta kalp yetmezliğinden dolayı doktora gidiyor, gerekli görüntülemelerini yaptırıyor.


11

other are available. While patients use them at home, physicians can also be informed on the process via an application. It is emphasized that patients with chronic diseases should continue their treatment at home with the healthcare technology tools. We can also follow the lives of people outside the hospital through the technologies we have developed. We enable physicians to observe the changes in the medical condition of an individual while we continue our efforts to make further progress in this regard.

Sonrasında kendisine stent takılıyor. Hasta taburcu olduktan sonra tekrar rahatsızlanıp hastaneye başvuruyorsa onun kendine iyi bakmadığını anlıyoruz. Hiçbir sağlık sistemi, hastanelerin hastalarla dolup taştığı bir gerçekle karşı karşıya kalmak istemiyor. Bunun için evde hastaları takip edebilen ve birbiriyle konuşabilen teknolojiler mevcut. Hastalar tüm bunları evlerinde kullanırken, doktorlar da bir uygulama sayesinde süreç hakkında bilgi sahibi olabiliyor. Kronik hastalıklara sahip hastaların, sağlık teknolojisi araçları ile tedavilerinin evlerinde sürdürülmesi gerekliliğinin altı çiziliyor. Biz de geliştirdiğimiz teknolojilerle insanların hastane hayatı dışındaki yaşamlarını takip edebiliyoruz. Kişinin sağlık durumundaki değişimi doktorların gözlemlemesine imkân tanıyoruz ve bu konuda daha da ilerleme sağlayabilmek adına çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz.

Gelecek dönemde Philips yapay zekanın kullanımını ne kadar ilerletmeyi planlıyor? Bu konudaki hayalleriniz neler? To what extent Philips plans to carry out the use of artificial intelligence forward in the future? What are your targets in this regard? The optimal scenario in the healthcare system is that physicians are capable of monitoring each individual on a regular basis via technological devices. In other words, changes in the person’s medical condition should be monitored by the physician, and they should make necessary warnings before the person gets sick and has to go to the hospital. Integration of artificial intelligence in individuals’ health in this manner is one of our targets.

What do you think about the Turkish market in terms of health practices and digitalization? Do you have any development suggestions in this regard? Turkey has a universal healthcare system. In my career, I am fully committed to the public healthcare sector. Turkish Government makes significant investments in health. In healthcare sector, I can say that Turkey is one of the countries providing healthcare service to its citizens at universal standards. In terms of radiology personnel, we see that Turkey has trained well-educated and equipped radiologists. High-level equipment is utilized. Turkey is well-structured in terms of both radiology personnel and equipment. I believe that this development will be maintained in the future.

Sağlık sistemindeki en ideal senaryo, doktorun her kişiyi teknolojik cihazlar aracılığı ile düzenli olarak gözlemleyebiliyor olmasıdır. Yani kişinin sağlık durumundaki değişikliklerin doktor tarafından takip edilmesi, kişi hasta olup hastaneye gitmek zorunda kalmadan önce de gerekli uyarılarda bulunması gerekir. Yapay zekanın kişinin sağlığına bu şekilde entegre olması gerçekleştirmeyi istediğimiz hedeflerimizden biri.

Sağlık uygulamaları ve dijitalleşme konusunda Türkiye pazarını nasıl değerlendirirsiniz? Buna yönelik önerebileceğiniz gelişim fikirleriniz var mıdır? Türkiye’de evrensel bir sağlık sistemi bulunuyor. Kariyerimin tamamını kamu sağlık sektörüne adamış biriyim. Türkiye’de Devlet, sağlık için önemli oranda yatırımda bulunuyor. Sağlık sektöründe Türkiye’nin, vatandaşlarına evrensel standartta sağlık hizmeti veren ülkelerden bir tanesi olduğunu söyleyebilirim. Radyoloji personeli açısından bakacak olursak, Türkiye’nin eğitimli, kendini doğru yetiştirmiş, donanımlı radyologlara sahip olduğunu görüyoruz. Kullanılan ekipmanlar ise çok iyi seviyede. Türkiye’de hem radyoloji personeli hem de ekipman açısından oldukça gelişmiş bir yapılanma var. İlerleyen süreçte de bu gelişimin sürdürüleceğini düşünüyorum.

Nisan 2020




14

Allergan Marks Opening of New €160m Biologics Facility in Westport Allergan 160 Milyon Euro Yatırımla Westport’taki Üretim Tesisini Genişletti

Allergan plc, the global integrated biopharmaceutical leader headquartered in Ireland, today marked the opening of its €160m state-of-the-art Biologics 2 facility at its Westport Campus in Co. Mayo, Ireland. The new facility will create 63 jobs and enhance Ireland’s position as a strategic global hub for Allergans’ flagship products, including their botulinum toxin brand. This brings Allergan’s total investment in Ireland since it began operations in the country to more than €750m. Offering innovative products with the strongest movements in health and beauty in Turkey, Allergan has expanded its manufacturing facility in Ireland Westport. The Biologics 2 facility at Allergan Westport will feature new manufacturing suites to meet growing global demand for Allergan’s flagship products. As part of a strategic expansion to support the next generation of biologics innovation it will feature a new state-of-the-art microbiology and cell-based laboratory with world-class technology and research and development capabilities to support advances in discovery, development and manufacturing. Speaking at the opening, Minister Michael Ring, Minister for Rural and Community Development

Nisan 2020

Büyüme odaklı yeni endüstri modeliyle 100’ün üzerinde ülkede varlık gösteren global biyofarmasötik şirketi Allergan, İrlanda Westport’taki üretim tesisini genişleterek “Biologics 2” isimli yeni biyolojik ürünler tesisini yerleşkeye dahil etti. Yapılan yatırım ile Westport yerleşkesi şirketin küresel ağındaki en büyük üretim merkezi konumuna ulaşırken İrlanda’daki yatırım tutarı 750 milyon Euro’yu aştı. Tesisteki genişlemeyle birlikte amiral gemisi ürünlerin üretimi devam ederken inovatif çalışmalara da ağırlık verilecek. Sağlık ve güzelliği buluşturan yenilikçi ürünleriyle Türkiye’de güçlü adımlar atan Allergan, İrlanda Westport’taki üretim tesisini genişletti. Yerleşkeye dahil ederek 160 milyon Euro tutarında yatırımla hayata geçirilen “Biologics 2” isimli yeni biyolojik ürünler tesis, Allergan’ın amiral gemisi ürünleri için stratejik bir küresel merkez haline geldi. Tesisin açılmasıyla firmanın bölgeye yaptığı yatırımların toplamı da 750 milyon Euro’yu aştı. Yeni açılan “Biologics 2” tesisinde üretime devam edilirken; dünya standartlarında Ar-Ge çalışmalarının yapılabildiği yeni mikrobiyolojik ve hücre bazlı laboratuvarları sayesinde ise yeni nesil biyolojik inovasyona odaklanılması hedefleniyor.


15

said: “Allergan’s further expansion is a vote of confidence in Mayo and the West. Allergan is a fantastic employer and it’s great to see it further cement its presence here in Westport. Speaking as someone from Westport, Allergan has had a remarkably positive impact on the town and on the region. This announcement is further evidence of how the West can provide a wonderful environment for investors and employers. I commend Allergan for putting their trust in the West of Ireland. With the new N5 road project from Turlough to Westport taking shape, our ability to attract investment and jobs into the region will only improve.” On the journey it started with the products developed for therapeutic purposes; Combining science, technology and aesthetics, Allergan, which has reached a leading position in the field of medical aesthetics with its wide product portfolio that meets the unique needs of patients, plans to contribute to product innovations that

Dünya genelinde 13 Ar-Ge birimi ve 15 üretim tesisimizle hastalar için en yenilikçi tedavileri tespit ederek geliştirmeyi hedefleyen “Açık Ar-Ge” yaklaşımıyla ilaç endüstrisine öncülük eden Allergan’ın yeni tesisinin resmi açılışına katılan İrlanda Kırsal ve Toplumsal Gelişme Bakanı Michael Ring; “Allergan’ın giderek genişlemesi, Westport’a duyulan güvenin bir göstergesi. Allergan çok iyi bir işveren ve Westport’taki varlığını daha da güçlendirdiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz” dedi. 2019 yılında bağımsız bir ekonomik değerlendirme şirketi olan EY-DKM Ekonomik Danışmanlık tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre Allergan; son üç yılda İrlanda’da yaptığı 160 milyon Euro tutarındaki sermaye yatırımıyla İrlanda’nın 2019 GSYH’sine 23 milyon Euro ve hazine gelirlerine 7 milyon Euro katkıda bulundu. Tedavi amaçlı geliştirdiği ürünlerden yola çıkarak başladığı

Nisan 2020


16

will maintain this position in the global pharmaceutical industry with its Westport campus. Believing that the strategies that can be developed in the field of medical aesthetics as well as the value it gives to innovation can be possible with an education-oriented physician communication, Allergan contributes to the development of the sector by providing one-to-one trainings to thousands of physicians through the Allergan Medical Institute platform.

Allergan marks opening of new era in innovation Speaking at the global opening event, Mr. Wayne Swanton, Executive Vice President of Global Operations at Allergan plc, said: “It gives me great pride to mark the global opening of our Biologics 2 facility here in Westport as we embark on the next chapter of growth and innovation for Allergan’s botulinum toxin brand and other biologics products. The sensitivity of biologics in the manufacturing process is like no other. It requires a level of exactness in manufacturing and handling throughout the whole supply chain around the world, which is truly unique. That journey starts here in Westport on the west coast of Ireland with a team of over 1,300 passionate and highly skilled people who have been integral to growing our products to the scale we see today and delivering impact for patients. Mr. Paul Coffey, Vice President Global Manufacturing (Eyecare & Biologics) and site lead at Allergan Westport, said: “This investment underpins Allergans commitment to advancement in the biologics arena and we are delighted that Ireland is home to this strategic expansion. Our Westport campus is the largest and most complex in Allergans global network. Our new biologics facility, added to our existing biologics facility, will allow us to meet continued global demand for Allergans flagship products. With the addition of a new microbiology and cell-based laboratory too, the team here in Westport are looking forward to contributing to product innovations that will make a difference to patients’ lives all over the world and maintain our position at the forefront of the global biopharma industry.”

Nisan 2020

yolculukta; bilim, teknoloji ve estetiği birleştirerek hastalara özgün ihtiyaçları karşılayan geniş ürün portföyü ile medikal estetik alanında öncü konuma ulaşan Allergan, Westport yerleşkesi ile küresel ilaç sektöründeki bu konumunu koruyacak ürün inovasyonlarına katkıda bulunmayı planlıyor. İnovasyona verdiği değerin yanında medikal estetik alanında geliştirilebilir stratejilerin, eğitim odaklı bir hekim iletişimiyle mümkün olabileceğine inanan Allergan, Allergan Medical Institute platformu üzerinden de binlerce hekime birebir eğitimler vererek sektörün gelişimine katkı sağlıyor.

“Allergan inovasyon alanında yeni bir döneme adım atıyor” Allergan Global Operasyonlar İcracı Başkan Yardımcısı Wayne Swanton etkinlikte yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Allergan, Biologics 2 tesisinin açılmasıyla birlikte biyolojik ürünler için büyüme ve inovasyon alanında yeni bir döneme adım atıyor. Biyolojik ürünlerin imalat süreci başka hiçbir ürüne benzemeyen bir hassasiyet gerektiriyor. Üretim sonrasında dünya genelindeki tedarik zincirinin tamamı boyunca taşınması da gerçek anlamda benzersiz ve üst düzey hassasiyeti zorunlu kılıyor. Bu yolculuk, İrlanda’daki bu tesiste 1.500’den fazla yetkin çalışandan oluşan bir ekiple başlıyor. Bu nedenle bu tesis global varlığımızda son derece büyük bir önem taşıyor.” Allergan Global Üretim Göz Sağlığı ve Biyolojik Ürünler Başkan Yardımcısı ve Allergan Westport Tesis Direktörü Paul Coffey ise; “Bu yatırım, Allergan’ın biyolojik ürünler alanındaki ilerleme taahhüdünü destekliyor. Mevcut biyolojik ürünler tesisine yapılan bu ekleme ile amiral gemisi ürünlerimize olan sürekli talebi karşılayacak ve yeni mikrobiyolojik ve hücre bazlı laboratuvarlarımızla da dünyanın her yanındaki hastaların yaşamlarında fark yaratacak inovatif çalışmalar yürüteceğiz. Westport yerleşkesi olarak, küresel ilaç sektöründeki öncü konumumuzu koruyacak ürün inovasyonlarına katkıda bulunmayı heyecanla bekliyoruz” dedi.


17

Significant Collaboration from GSK for Coronovirus Vaccine GSK’dan Koronovirüs Aşısı İçin Önemli İş Birliği

Clover Biopharmaceuticals, a China-based global clinicalstage biotechnology company focused on developing novel and transformative biologic therapies, has announced that it has entered into a research collaboration with GSK for its protein-based coronavirus vaccine candidate (COVID-19 S-Trimer). In this context, GSK will combine its scientific and medical know-how with Clover’s technology and biological production capability. GSK is a leader in the development of innovative vaccines using different adjuvant systems. Thanks to this system, the immunity that the vaccines can provide alone against infections can be longer and stronger. Stating that they have made an important cooperation for a promising vaccine candidate against coronavirus, GSK Global Vaccine Medical Director Thomas Breuer said, “The use of an adjuvant is of particular importance in a pandemic situation since it may reduce the amount of vaccine protein required per dose, allowing more vaccine doses to be produced and therefore contributing to protect more people. We are proud to contribute to Clover’s research.”. Joshua Liang, Chief Strategy Officer and Board Director at Clover, said: “WCoroe look forward to evaluating the combination of GSK’s pandemic adjuvant system and our S-Trimer as a vaccine candidate. Utilizing our proprietary Timer-Tag© technology that has been shown to be recognized by antibodies produced by multiple previouslyinfected coronavirus patients, S-Trimer is being rapidly developed to support global efforts in combating this current and any future coronavirus outbreaks.” Highlighting their pride to cooperate with GSK, and encouragement of the progress of the vaccination program, VP Business Development & Strategy at Clover, Steven Gong, said, “To this end, we recognize that collaborations will be critical to accelerating the development of a successful new vaccine in times of emergency, and we continue to invite any interested regulatory, academic or industry parties to contact us for this noble common cause.”

Yenilikçi biyolojik tedavilere odaklanan Çin merkezli global biyoteknoloji şirketi olan Clover Biopharmaceuticals, protein temelli koronavirüs aşı adayının (COVID-19) araştırılması için GSK ile araştırma iş birliğine gittiklerini duyurdu. Bu kapsamda, GSK bilimsel ve tıbbi bilgi uzmanlığını, Clover’in teknolojisi ve biyolojik üretim kabiliyeti ile birleştirecek. Bağışıklık yanıtını güçlendirmek amacıyla farklı adjuvan sistemleri kullanarak yenilikçi aşıların geliştirilmesinde lider GSK’nın bu sistemi sayesinde, aşıların enfeksiyonlara karşı tek başına sağlayabildiği bağışıklık daha uzun süreli ve daha güçlü olabilmektedir. Koronavirüse karşı umut vaat eden bir aşı adayı için önemli bir iş birliği yaptıklarını belirten GSK Global Aşı Medikal Direktörü Thomas Breuer, “Clover’in teknolojisi ile doz başına gerekli olan aşı protein miktarını azaltarak daha fazla aşının üretilebilmesini sağlamak ve böylelikle daha fazla insanın korunmasına katkıda bulunmak çok önemli. Clover’in yürüttükleri araştırmalara katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz.” dedi. Clover Strateji Baş Direktörü ve Yönetim Kurulu Başkanı Joshua Liang ise şunları söyledi: “Timer-Tag® teknolojimizle üretilen aşı adayımızda GSK’nın pandemi adjuvan sisteminin kullanılması bizi heyecanlandırıyor. Şu an yaşanan ve gelecekte yaşanabilecek koronavirüs salgınlarıyla mücadele etmeye yönelik global çabalara destek vermek amacıyla çalışmalara hızlıca başlayacağız.” GSK ile iş birliği yapıyor olmaktan gurur duyduklarını ve aşı programının ilerleyişinin kendilerine cesaret verdiğini belirten Clover İş Geliştirme ve Stratejiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Steven Gong; “Farklı iş birlikleri, mevcut ya da gelecekte yaşanabilecek koronavirüs salgınlarında yeni aşıların başarılı bir biçimde geliştirilmesine hız verebilmek için kritik önem taşıyor.” dedi.

Nisan 2020


18

Does the Coronavirus Infection Pose a Greater Threat to Pregnant Women?

Does the Virus Pass From the Mother to the Baby? Gebelerde Coronavirüs Enfeksiyonu Daha mı Riskli? Anneden Bebeğe Virüs Bulaşır mı? Tüm dünyanın alarma geçmesine yol açan, Dünya Sağlık Örgütü’nün dünya çapında pandemi yani salgın olarak ifade ettiği Corona virüsü infeksiyonu (Covid-19) her geçen gün daha fazla tehdit oluşturmaya devam ediyor. Bu infeksiyonun etkileri gebeler için de büyük önem taşıyor. Hal böyle iken dikkat edilmesi ve gebeler tarafından bilinmesi gereken birtakım önemli unsurlar var. Anne adayından bebeğine geçmiş bir olgunun henüz gösterilmediğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Pabuçcu, yine de riskin sıfır olmadığını ifade ederken covid-19 ve gebelik ilişkisi hakkında merak edilen soruları yanıtlıyor.

Gebeler Coronavirus enfeksiyonu için riskli bir grup mu?

Assoc. Dr. Emre Pabuçcu, Obstetrics and Gynaecology Specialist

Nisan 2020

Elimizdeki kısıtlı sayıdaki veriler ile diyebiliriz ki gebeler, normal bireylerden özellikle covid-19 için daha riskli bir grup gibi durmuyor. Bu durum vaka sayısındaki azlık nedeniyle de olabilir. Aynı şey çocuklar için de geçerli. Gelen yayınlara göre çocuklarda kayıp bildirilmedi. Ancak gebelikte bağışıklık genel olarak baskılanacağı için özellikle mevsimsel grip (influenza a ve b) ve diğer birtakım infeksiyonlar için gebeler riskli bir grup. Özellikle influenza virüsü çok tehlikeli. Normal bireylerde


19

The Coronavirus infection (Covid-19), which has caused the whole world to go on full alert and has been declared a pandemic by the World Health Organization (WHO), continues to be a great risk each passing day. The effects of this infection are also of great importance for pregnant women. While this is the case, there are several important things pregnant women should be aware of. Stating that a case where the virus passed from the mother to the baby has not yet been encountered, Obstetrics and Gynaecology Specialist Assoc. Dr. Emre Pabuçcu indicates that we can not say that there is zero risk, while answering questions about the relationship between Covid-19 and pregnancy.

Are pregnant women considered as a risky group for Coronavirus infection? With a limited number of data available, we can say that pregnant women do not seem to be a riskier group compared to normal individuals, especially for Covid-19. This may also be due to small number of cases. The same is true for children. According to incoming publications, child loss has not been reported yet. However, since immunity will be suppressed in general during pregnancy, pregnant women are considered as a risky group especially for seasonal influenza (influenza a and b) and some other viral infections. Especially the influenza virus is quite dangerous. While the problem is less common for normal individuals, serious pneumonia may be observed in pregnant women. We can not say such a thing for Corona yet. Looking at the available data, there is no obvious increase of risk, especially in pregnant women. This risk is mostly for people with

sorun daha az izlenirken, gebelerde ciddi zatürre ortaya çıkabiliyor. Corona için henüz böyle bir şey söyleyemeyiz. Mevcut verilere bakıldığında, özellikle gebelerde belirgin bir risk artışı yok. Bu risk daha çok ileri yaş ve altta yatan hastalıkları olanlar için. Ayrıca, enfeksiyona sahip anne adaylarının doğum sonrası bebeklerinde herhangi bir Corona virüse ait sağlık problemine rastlanılmış değil. Sars veya Mers için risk daha fazla ve infeksiyon halinde erken doğum, kayıplı doğum gibi sorunlar bildirilmişti.

Coronavirus olan anneden bebeğe virüs geçer mi? Böyle bir olasılık var ancak bugüne kadar bu tarz bir vaka bildirilmedi. Bebeklerde veya amniyon sıvılarında virüs gözlenmedi. Enfeksiyonu kapmış anne adaylarının doğum sonrası bebeklerinde herhangi bir Corona virüse ait sağlık problemine rastlanılmadı. Ancak yine de tedbirli olmak ve hasta gebelere çok dikkatli yaklaşmak gerekli.

Coronavirus tanısı alan anne bebeğe süt verebilir mi? Virüs enfeksiyonu yakın temasla insandan insana damlacık yoluyla geçen veya öksürme, hapşırma ile bulaşan bir enfeksiyondur. Bazı mikroplar -mesela HIV- sütle geçebilen bir mikrop. Ancak covid-19 için yapılan çalışmalarda sütte virüs izlenmedi. Yani emzirmede sorun yok gibi görünse de covid-19 tanısı almış gebelerde emzirmenin kesilmesi ve riskin azaltılması öneriliyor. Özetle, gebelik birçok sistemde değişikliğin olduğu bir dönem. Bağışıklık baskılanabilir. Bu dönemde daha dikkatli olunmalı ve önlemleri herkesten çok önemsenmeli.

Gebeler Coronavirus için ne gibi önlemler almalı? Genel önlemler gebeler için de geçerli. Dikkatli beslenme,

Nisan 2020


20

advanced age and/or underlying diseases. Also, no Coronavirus related health problem was found in infants of expectant mothers after birth. For SARS or MERS, there were more risks and problems such as preterm labor and stillbirth in case of infection.

Can the virus pass from the mother infected with Coronavirus to her baby? There is such a possibility, but no such case has been reported to date. No virus was observed in infants or in their amniotic fluids. There were no Coronavirus related health problems in babies of infected mothers after birth. However, it is still necessary to be cautious and approach pregnant women very carefully.

Can a mother diagnosed with Coronavirus breastfeed the baby? Virus infection is an infection that is passed from one person to another through close contact or is transmitted by coughing and sneezing. Some microbes, such as HIV, are milk-transmissible. However, no viruses in the mothers’ milk was observed in studies conducted for Covid-19. In other words, although it may seem that there is no problem in breastfeeding, it is recommended to stop it and reduce the risk in pregnant women with Covid-19 diagnosis. In summary, pregnancy is a period of change in many systems. Immunity can be suppressed. During this period, more caution should be exercised, and taken measures should be more intense than they are for anyone else.

Which precautions should be taken by pregnant women against Coronavirus? General measures also apply to pregnant women. Careful nutrition, taking care of personal hygiene and avoiding risky environments are essential. Particular attention should be paid to hospitals, indoors and public vehicles; hands should be washed frequently; pregnant women should not be around these environments unless it is mandatory; attention should be paid to nutrition; minimum 1 litres of water should be consumed daily. The immune system must be kept strong to prevent this disease. Those with flu, fever and coughing should be avoided. Since Coronavirus is transmitted by the respiratory tract and not by food, pregnant women should wear a virus-protective mask in crowded environments, should not enter crowded areas as much as possible and should not travel abroad especially by plane unless necessary. In addition to all these, getting seasonal flu vaccines creates a particularly protective effect on pregnant women and is recommended by important health care institutions. Briefly speaking, there is no reason to panic, however pregnant women should take these measures very carefully.

Nisan 2020

kişisel hijyene önem göstermek ve riskli ortamlardan kaçınmak şart. Özellikle hastane, kapalı ortamlar ve toplu taşıma araçlarında dikkat edilmeli, eller sık temizlenmeli, zorunlu olmadıkça bu ortamlarda bulunulmamalı, beslenmeye dikkat edilmeli, günlük en az 1,5 lt su içilmeli. Hastalıktan korunmak için bağışıklık sisteminin üst düzeyde tutulması gerekiyor. Gribal hastalığı olanlardan, ateşli ve öksürüklü kişilerden uzak durulmalı. Corona virüs besinlerle değil solunum yolu ile bulaştığı için gebelerin kalabalık ortamlarda virüs koruyucu nitelikte maske takması, kalabalık ortamlara mümkün olduğunca girmemesi ve gerekmedikçe özellikle uçak ile yurtdışı yolculuk yapmaması gerekiyor. Bütün bunların yanında, gebelerin mevsimsel grip aşılarını yaptırıyor olması da özellikle koruyucu bir etki yaratıyor ve önemli sağlık kuruluşları tarafından öneriliyor. Özetle, panik yapacak bir durum yok ancak gebeler önlemleri çok dikkatle uygulamalı.



22

Change of Management in the Pharmaceutical Industry Association of Turkey Türkiye İlaç Sanayi Derneği’nde Yönetim Değişikliği The new members of the Board of Directors and the Supervisory Board were determined with the Ordinary General Assembly meeting held at the Pharmaceutical Industry Association of Turkey (TISD), the most established sectoral organization of the pharmaceutical industry in our country. Hasan Ulusoy, the Chair of the Nobel İlaç Board of Directors was elected the Chair of the Board of Directors of the Association.

Ülkemiz ilaç sanayiinin, en köklü sektörel organizasyonu olan Türkiye İlaç Sanayi Derneği’nde (TİSD) gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul toplantısı ile yeni yönetim ve denetim kurulu üyeleri belirlendi. Nobel İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ulusoy, Dernek Yönetim Kurulu Başkanı seçildi.

Türkiye İlaç Sanayi Derneği’nin (TİSD) 2020 yılı Olağan Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi. Genel Kurul’da TİSD’in yeni dönem yönetimi belirlendi. Nobel Dr. Sami Türkoğlu, Nobel İlaç İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Corporate Relations Director Ulusoy, Dernek Yönetim Kurulu Başkanlığına, Santa Farma İlaç İcra Komitesi Başkan Yardımcısı Aptullah Anbarcı başkan 2020 Ordinary General Assembly meeting of the yardımcılığına seçildi. Nobel İlaç Kurumsal İlişkiler Pharmaceutical Industry Association of Turkey (TİSD) was Direktörü Dr. Sami Türkoğlu dernek genel sekreterliğine, held. The new-term management of TISD was determined Ecz. Dilek Durmaz Göleli, dernek genel sekreter in the General Assembly. Hasan Ulusoy, the Chair of the yardımcılığına atandı. 35 yılı aşkın bir süredir yönetim Nobel İlaç Board of Directors, was elected the Chair of the kurulu başkanlığını yürüten Ecz. Cengiz Celayir, TISD Board of Directors of the Association and Aptullah Anbarcı, Onursal Başkanı olarak yönetim kuruluna değerli katkıları Vice President of the Santa Farma Executive Committee, ile destek olmaya devam edecek. was elected the Vice President. Dr. Sami Türkoğlu, Nobel Yeni dönemde TİSD Yönetim Kurulu, İskender Pısak İlaç Corporate Relations Director, was appointed as the (İmuneks Farma), Serkan Sepetçi (Abbott), Dr. Numan General Secretary of the Association, and Pharm. Dilek Balki (Ulkar Kimya), Levent Selamoğlu (Pharmactive İlaç), Durmaz Göleli as the Deputy Secretary-General of the Zafer Toksöz (Arven İlaç), Murat Sancak (Maxicells İlaç), Association. Pharm. Cengiz Celayir, who has been acting Sami Kiresepi (Palmer İlaç), Zeynep Atabay (Atabay İlaç), as the Chair of the Board of Directors for more than 35 Özgür Özdinç (Angelini İlaç) isimlerinden oluşuyor. TİSD years will continue to support the board with his valuable Denetleme Kurulu üyeleri ise Namık Badal (Fresenius contributions as the Honorary President of TISD. İlaç),Ünsal Hekiman (Pharmavision İlaç) ve Ümit Yıldırım In the new term, the Board of TISD will consist of İskender (Arimed İlaç) olarak belirlendi. Pısak (Imuneks Farma), Serkan Sepetçi (Abbott), Dr. Numan TİSD Genel Kurulu’nda ayrıca, derneğin önceki yıllara ait Balki (Ulkar Kimya), Levent Selamoğlu (Pharmactive İlaç), faaliyetleri değerlendirilerek, 2020 yılına dair öncelikler Zafer Toksöz (Arven İlaç), Murat Sancak (Maxicells İlaç), görüşüldü. Genel kurulun açılış konuşmasını yapan Hasan Sami Kiresepi (Palmer İlaç), Zeynep Atabay (Atabay İlaç), Ulusoy, sektörün en köklü çatı kuruluşu olan TİSD’in Özgür Özdinç (Angelini İlaç). The members of the TISD hedefinin Türkiye’de ilaç üretim sanayiinin gelişmesi, Supervisory Board were determined as Namık Badal ilerlemesi için faaliyet göstermek ve ilaçta dışa bağımlılığın (Fresenius İlaç), Ünsal Hekiman (Pharmavision İlaç) and Ümit azaltılması yolunda çalışmak olduğunu söyledi. Ulusoy, Yıldırım (Arimed İlaç). “Devletimizin ‘İlaçta Dışa Bağımlılığın Azaltılması’ vizyonu Furthermore, the General Assembly of TİSD also evaluated ile tam bir fikir ve amaç birliği içerisindeyiz. Stratejik the activities of the Association from previous years and alan olarak kabul edilen ilaçta, yerli üretimin önemi discussed the priorities for 2020. Hasan Ulusoy, who gave tartışılmaz. 2023 Vizyonu ve 10. ve 11. Kalkınma Planı gibi the opening speech of the general assembly, expressed resmi belgelerde de yer verildiği şekilde, bu sahada dışa that the objective of TISD, the most established umbrella

Nisan 2020


23

organization of the sector, is to operate to improve and develop the pharmaceutical manufacturing industry in Turkey and to work towards reducing dependence on foreign-made pharmaceuticals. “We are in full consensus and have unity of purpose with our country’s vision of ‘Reducing Dependence on ForeignMade Pharmaceuticals’. The importance of domestic manufacturing of pharmaceuticals, which is considered a strategic area, is undeniable. As also stated in official documents such as the 2023 Vision and 10th and 11th Development Plans, we need to reduce foreign dependency in this area. In line with this declaration and objective, which we find very valuable, we are committed to continuing our contribution as TISD that we have been making for many years. Domestic manufacturing is an essential requirement in products that are imported for which we already have manufacturing capability and capacity in our country and that require high technology. With the valuable contributions of TISD stakeholders, we will act together in all efforts to find effective solutions concerning sustainable drug policy and access to pharmaceuticals in our country. We will work to lay out our goals and the added value that we will provide to the country,” said Ulusoy. Ulusoy congratulated the new board members and expressed his infinite faith that TISD will continue to contribute to our country’s health policy and economy.

bağımlılığı azaltmamız lazım. Çok değerli bulduğumuz bu tespit ve hedef doğrultusunda yıllardır yaptığımız katkıyı TİSD olarak sürdürmek azmindeyiz. Hem ülkemizde üretim kabiliyeti ve kapasitesi olduğu halde ithal edilen hem de yüksek teknoloji gerektiren ürünlerde yerli üretim olmazsa olmaz bir gerekliliktir. TİSD paydaşlarının değerli katkılarıyla, ülkemizde sürdürülebilir bir ilaç politikası ve ilaca erişimde etkin çözümler bulunması için gerçekleştirilecek tüm çalışmalarda, birlikte hareket edeceğiz. Hedeflerimizi ve ülkeye sağlayacağımız katma değeri ortaya koymak için çalışacağız” dedi. Ulusoy, yeni yönetim kurulu üyelerini tebrik ederek, TİSD’in ülkemizin sağlık politikasına ve ekonomisine artan şekilde katkıda bulunmaya devam edeceğine inancının sonsuz olduğunu ifade etti.

Nisan 2020


24

AbCellera and Lilly to Co-develop Antibody Therapies for the Treatment of COVID-19 AbCellera ve Lilly, COVID-19 Tedavisinde Antikor Terapilerini Birlikte Geliştirecek AbCellera ve Lilly, COVID-19’un tedavisi ve önlenmesi için antikor terapötikleri oluşturmak üzere, COVID-19’dan iyileşen ilk ABD hastalarının birinden ayrıştırılan 500’den fazla benzersiz antikor arasından seçim yapacak

AbCellera and Lilly will select from 500+ unique antibodies isolated from one of the first U.S. patients who recovered from COVID-19 to create antibody therapeutics for treatment and prevention of COVID-19 AbCellera and Eli Lilly and Company (NYSE: LLY) announced today they have entered into an agreement to co-develop antibody products for the treatment and prevention of COVID-19, the disease caused by the SARS-CoV-2 novel coronavirus. The collaboration will leverage AbCellera’s rapid pandemic response platform, developed under the DARPA Pandemic Prevention Platform (P3) Program, and Lilly’s global capabilities for rapid development, manufacturing and distribution of therapeutic antibodies. Within one week of receiving a blood sample from one of the first U.S. patients who recovered from COVID-19, AbCellera screened over 5 million immune cells looking for ones that produced functional antibodies that helped the patient neutralize the virus and recover from the disease. From this effort, AbCellera has identified over 500 unique fully human antibody sequences, the largest panel of antiSARS-CoV-2 antibodies ever reported. The next step is to screen these antibodies to find the ones most effective in neutralizing SARS-CoV-2. Many of these antibodies will be expressed in collaboration with partners at the Vaccine Research Center (VRC) at the National Institute of Allergy and Infectious Diseases (NIAID), part of the National Institutes of Health, and pending agreement with NIAID will be tested for their ability to neutralize the virus. “AbCellera’s platform has delivered, with unprecedented speed, by far the world’s largest panel of anti-SAR-CoV-2

Nisan 2020

AbCellera ve Eli Lilly and Company (NYSE: LLY) SARSCoV-2 yeni koronavirüsün neden olduğu COVID-19’un tedavisi ve önlenmesi için antikor ürünlerini birlikte geliştirmek için bir anlaşma imzaladıklarını açıkladılar. İş birliği, DARPA Pandemi Önleme Platformu (P3) Programı (kapsamında geliştirilen AbCellera’nın hızlı pandemik yanıt platformundan ve Lilly’nin terapötik antikorların hızlı gelişimi, üretimi ve dağıtımı konusunda global yetkinliklerinden faydalanacaktır. COVID-19’dan iyileşen ilk ABD hastalarının birinden kan örneği alındıktan sonra bir hafta içinde AbCellera, hastanın virüsü nötralize etmesine ve hastalıktan iyileşmesine yardımcı olan fonksiyonel antikorlar üretenleri bulmak üzere 5 milyondan fazla bağışıklık hücresi taradı. Bu çalışma sonucu AbCellera, bugüne kadar rapor edilen en büyük anti-SARS-CoV-2 antikorları paneli olan 500’den fazla özgün insan antikor dizisi tanımladı. Bir sonraki adım, SARS-CoV-2’yi nötralize etmede en etkili olanları bulmak için bu antikorları taramak olacak. Bu antikorların birçoğu, Ulusal Sağlık Enstitülerinin bir bölümü olan Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü’nde (NIAID) yer alan Aşı Araştırma Merkezi’ndeki (VRC) ortakları ile iş birliği içinde ekspresyonu sağlanacak ve virüsü nötralize etme yetenekleri kapsamında NIAID ile beklemede olan anlaşma test edilecek. AbCellera CEO’su Carl Hansen, Ph.D. konuyla ilgili şu


25

antibodies,” said Carl Hansen, Ph.D., CEO of AbCellera. “In 11 days, we’ve discovered hundreds of antibodies against the SARS-CoV-2 virus responsible for the current outbreak, moved into functional testing with global experts in virology, and signed a co-development agreement with one of the world’s leading biopharmaceutical companies. We’re deeply impressed with the speed and agility of Lilly’s response to this global challenge. Together, our teams are committed to delivering a countermeasure to stop the outbreak.” “With the number of cases rapidly increasing all over the world, doctors and patients are seeking a therapeutic intervention that can speed their recovery or prevent the disease. Lilly is committed to playing our part to bring innovation to patients amidst this global outbreak,” said Daniel Skovronsky, M.D., Ph.D., Lilly’s chief scientific officer and president of Lilly Research Laboratories. “We’ve partnered with AbCellera because we’re impressed with the speed and quality of their efforts. We are moving at top speed to create a potential treatment to help patients. While typically a new therapeutic antibody program might take years to get in the clinic, our goal with AbCellera is to be testing potential new therapies in patients within the next four months.” Under the terms of the agreement, AbCellera and Lilly have committed to equally share initial development costs towards a product, after which Lilly will be responsible for all further development, manufacturing and distribution. If successful, Lilly is ready to work with global regulators to bring a treatment to patients.

açıklamayı yaptı: “AbCellera’nın platformu, şimdiye kadar görülmemiş bir hızla dünyanın en büyük anti-SAR-CoV-2 antikorları panelini sağladı. 11 gün içinde, mevcut salgından sorumlu SARS-CoV-2 virüsüne karşı yüzlerce antikor keşfettik, global viroloji uzmanları ile fonksiyonel testlere geçtik ve dünyanın önde gelen biyofarmasötik şirketlerinden biriyle ortak geliştirme anlaşması imzaladık. Lilly’nin bu global zorluğa verdiği yanıtın hızı ve çevikliğinden çok etkilendik. Takımlarımız birlikte, salgını durdurmak için bir karşı önlem ortaya koymak üzere kararlıyız.” Lilly CSO’su ve Lilly Araştırma Labortuvarları Başkanı Daniel Skovronsky, M.D, Ph.D. ise şu görüşleri paylaştı: “Tüm dünyada hızla artan vaka sayısı ile, doktorlar ve hastalar iyileşmelerini hızlandırabilecek veya hastalığı önleyebilecek terapötik bir müdahale arıyorlar. Lilly, bu küresel salgının ortasında hastalara inovasyon getirmek için üzerine düşeni yapmaya kararlı. AbCellera ile iş birliği yaptık, çünkü çabalarının hızından ve kalitesinden etkilendik. Hastalara yardımcı olacak potansiyel bir tedavi oluşturmak için en yüksek hızda hareket ediyoruz. Genellikle yeni bir terapötik antikor programının kliniğe girmesi yıllar alabilir, ancak AbCellera ile hedefimiz önümüzdeki dört ay içinde hastalarda potansiyel yeni tedavileri test etmek olacak.” Anlaşma şartlarına göre, AbCellera ve Lilly bir ürüne ilişkin başlangıç geliştirme maliyetlerini eşit olarak paylaşmayı taahhüt etmektedir, daha sonraki geliştirme, üretim ve dağıtımdan ise Lilly sorumlu olacaktır. Başarılı olması halinde, Lilly hastalara tedavi sağlamak için global otoriteler ile çalışmaya hazırdır.

Nisan 2020


26

Novartis Announces Broad Range of Initiatives to Respond to COVID-19 Pandemic; Creates USD 20 Million Global Fund to Support Impacted Communities Novartis, Koronavirüs Salgınından Etkilenen Toplulukları Desteklemek İçin 20 Milyon Dolarlık Küresel Fon Oluşturdu Novartis, koronavirüsüne karşı Bill & Melinda Gates Vakfı, Wellcome ve Mastercard tarafından başlatılan ‘COVID-19 Therapeutics Accelerator’ adlı girişimi destekleyeceğini açıkladı.

Novartis to join collaborative R&D efforts with the Bill & Melinda Gates Foundation, Wellcome, and Mastercard -supported COVID-19 Therapeutics Accelerator and a partnership with the Innovative Medicines Initiative (IMI). Novartis announced a broad set of measures to support the global response to the COVID-19 pandemic. These measures include the creation of a global fund to support communities around the world impacted by the COVID-19 pandemic as well as the company’s decision to join two key cross-industry R&D initiatives. The Novartis COVID-19 Response Fund will provide USD 20 million in grants to support public health initiatives designed to help communities manage challenges posed by the pandemic. The company has established an accelerated global review process that will allow for quick approval and disbursement. The fund is open to grant applications that will be processed through Novartis affiliates in the countries. The fund will seek to provide financial grants for initiatives focused on but not limited to the following areas: •Strengthening local and national healthcare infrastructure including funding of additional medical personnel, sourcing of medicines and medical equipment, •Establishing digital platforms for COVID-19 related data collection, remote delivery of healthcare and effective dissemination of important public health information, •Creating new or enhancing new community health programs specific to the pandemic response.

Nisan 2020

Novartis, Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın olarak ilan edilen koronavirüsüne (COVID-19) karşı aldıkları önlemleri açıkladı. Bu önlemler arasında, dünyanın dört bir yanında COVID-19 salgınından etkilenen toplulukları desteklemek için küresel bir fon oluşturulması ve sektörler arası Ar-Ge girişimine katılma kararı yer alıyor. Novartis, COVID-19 Müdahale Fonu kapsamında, toplumların salgının yarattığı zorlukları yönetmesine yardımcı olmak ve halk sağlığı girişimlerini desteklemek için 20 milyon ABD doları tutarında hibe sağlayacak. Şirket, resmî kurumlarca oluşturulan taleplerin hızlı bir şekilde onaylanmasını ve dağıtılmasını sağlayacak. COVID-19 Müdahale Fonu, aşağıdaki alanlara odaklanarak sadece bunlarla sınırlı olmayan girişimler için mali hibeler sağlamaya çalışacak: •Ek sağlık personelinin finansmanı, ilaç ve tıbbi malzeme temin edilmesi dahil olmak üzere yerel ve ulusal sağlık altyapısının güçlendirilmesi, •COVID-19 ile ilgili veri toplama, sağlık hizmetlerinin uzaktan sağlanması ve önemli halk sağlığı bilgilerinin etkin bir şekilde yaygınlaştırılması için dijital platformların oluşturulması, •Salgına karşılık yeni toplum sağlığı programları oluşturulması veya geliştirilmesi.

Koronavirüs salgınına karşı Ar-Ge iş birlikleri Koronavirüs salgınına karşı Bill & Melinda Gates Vakfı, Wellcome ve Mastercard tarafından koordine edilen COVID-19 Therapeutics Accelerator adlı girişime destek vereceğini açıklayan Novartis, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin farmasötik araştırma alanındaki girişimi ile iş birliği yaptı. Sektörler arası gerçekleştirilen bu iş birlikleri, birçok ilaç şirketi ve uzman akademik kurumları bir araya getirerek koordineli bir şekilde araştırma yapmalarına imkân sağlıyor. Bu çalışmaların yanı sıra Novartis, Avrupa İlaç Endüstrileri ve Dernekleri Federasyonu (EFPIA) tarafından koronavirüsüne karşı araştırma ve geliştirme alanında yapılan acil yardım çağrısına yanıt olarak, in vitro antiviral testler için uygun olduğu düşünülen çeşitli bileşenler sunarak katkıda bulunuyor. Buna ek olarak, mevcut ürünlerinin onaylanmış endikasyonlarının ötesinde,


27

Research & Development Collaborations Novartis has also entered new collaborative research efforts such as the COVID-19 Therapeutics Accelerator, coordinated by the Bill & Melinda Gates Foundation, Wellcome, and Mastercard, as well as a COVID-19 directed partnership organized by the Innovative Medicines Initiative (IMI). Both are cross-sector collaborations that bring several pharmaceutical companies and expert academic institutions into coordinated research programs, with the aim of bringing the most promising molecules forward quickly without organizational barriers. Additionally, in response to an urgent call for research and development on coronavirus, issued by the European Federation of Pharmaceutical Industries and Associations (EFPIA), Novartis is contributing by making available several compounds from its libraries that are considered suitable for in vitro antiviral testing. In addition, the company is rapidly evaluating other existing products to see if any could be utilized beyond their approved indications in response to the pandemic. Vas Narasimhan, CEO of Novartis, said: “We are dealing with an extraordinary and unprecedented public health crisis that requires an incredible level of involvement and collaboration across government, society and business. As a medicines company present in over 140 countries, we are stepping in to provide additional financial support to critical community or national programs that can help address urgent public health needs resulting from the COVID-19 pandemic. Recognizing the power of working together as an industry, we are also bringing the talent and capabilities of our industry-leading R&D organization to two leading and important collaborative R&D initiatives.”

Novartis’s head office and field employees work from home until the end of March Novartis has been monitoring the global pandemic situation closely. The company’s primary concern has been the health and safety of associates and patients globally. Novartis continues to deliver its medicines to patients and healthcare providers around the world and does not anticipate supply chain disruption at this time given strong mitigation measures and inventory levels. The company has also activated mitigation plans to ensure ongoing drug supply and smooth operations for its over 500 clinical studies. As part of its efforts to protect employee health, effective Monday, March 16, 2020, all Novartis associates within Europe, US and Canada are requested to work from home, with the exception of those working in laboratories, manufacturing sites and in the field. Novartis Turkey has also launched home-based work for its employees, including the field team. The company has also stepped up the utilization of digital engagement tools to support internal collaboration as well as outreach to healthcare professionals and customers.

salgına karşı herhangi bir yararı bulunup bulunmadığını inceleyerek Ar-Ge çalışmalarına hızla devam ediyor. Novartis Dünya Başkanı Dr. Vasant Narasimhan, “Hükümet, toplum ve iş dünyası arasında inanılmaz düzeyde bir katılım ve iş birliği gerektiren olağanüstü ve eşi benzeri görülmemiş bir halk sağlığı kriziyle karşı karşıyayız. 140’tan fazla ülkede hizmet veren bir firma olarak, COVID-19 salgınının neden olduğu acil halk sağlığı gereksinimlerini karşılamaya yardımcı olabilecek kritik topluluklara veya ulusal programlara ek finansal destek sağlamak için ilk adımlarımızı atıyoruz. Birlikte çalışmanın gücünü kabul ederek, gerçekleştirdiğimiz iki önemli iş birliğiyle sektör lideri Ar-Ge organizasyonumuzun yeteneklerini bu girişimlerle paylaşıyoruz” dedi.

Novartis’in merkez ofis ve saha çalışanları Mart sonuna kadar evden çalışıyor Koronavirüs salgınını yakından takip eden Novartis, bu süreçte hem hastaların hem de çalışanlarının sağlığını çok önemsiyor. Şirketin temel kaygısı, dünya çapında çalışanların ve hastaların sağlığı ve güvenliği. Novartis, dünyanın dört bir yanındaki hastalara ve sağlık hizmeti sağlayıcılarına ilaçlarını ulaştırmaya devam ediyor ve aldıkları önlemlerle tedarik zincirinin aksamadan devamını öngörüyor. Ayrıca şirket, 500’den fazla klinik çalışmasına sürekli ilaç temini ve operasyonları sorunsuz sağlamak için önlem planlarını devreye soktu. Çalışan sağlığını koruma çabalarının bir parçası olarak 16 Mart’tan itibaren ABD, Avrupa ve Kanada’daki Novartis çalışanları (laboratuvar, üretim alanları ve saha çalışanları hariç) evden çalışma uygulamasına geçti. Novartis Türkiye de saha ekibi dahil olmak üzere globalle eşzamanlı olarak çalışanlarına evden çalışma uygulamasını başlattı. Novartis ayrıca, iç iletişimi desteklemek ve sağlık uzmanlarına ve hastalara ulaşmak için dijital teknolojilerin kullanımını hızlandırdı.

Nisan 2020


28

Employers Should Prioritize Employee Wellbeing and Health during the Coronavirus Pandemic İşverenler Koronavirüs Salgını Döneminde Çalışan Mutluluğu ve Sağlığına Öncelik Vermeli Aon’un yayınladığı “COVID-19 Salgını: Çalışan Mutluluğunu Desteklemek” başlıklı rapor işverenlere fiziksel, duygusal, kapsama alanı, çalışma uygulamaları ve finansal olmak üzere beş başlık altında çalışan mutluluğunu tesis etme önerileri sunuyor.

Sinem Yalçın, Aon Turkey Deputy General Manager

The report “COVID-19 Pandemic: Supporting Employee Wellbeing” published by Aon suggests that employers should practice employee wellbeing in 5 subcategories: physical, inclusivity, working practices, financial and emotional. Amid COVID-19 pandemic, companies and its employees are in the phase of adapting to new conditions, such as working from home. Although working remotely seems to present more flexibility to employees, experts draw attention to the possibility of stress that might emerge due to the ambiguity of the duration of this pandemic. Aon, an organization that exerts data analysis in fields of risk management, pension administration and healthinsurance plans while offering services linked to those fields, published a report dubbed “COVID-19 Pandemic: Supporting Employee Wellbeing” which suggests that employers should practice employee wellbeing in 5 subcategories: physical, inclusivity, working practices, financial and emotional. Aon Turkey Deputy General Manager Sinem Yalcin who underlined the gravity of prioritizing employee wellbeing and safety in each organization during a crisis said: “As the pandemic continues, procedures on work-related travels, working space protocols and facility safety will continue

Nisan 2020

Tüm dünyayı etkileyen COVID-19 salgınına karşı alınan önlemlerin başında gelen evden çalışma konusunda şirketler ve çalışanlar hızlı bir adaptasyon sürecini atlatmaya çalışıyor. Evden çalışma anlayışı, çalışanlara mevcut işlerini yürütme süreçlerinde daha fazla esneklik tanımak gibi avantajlara sahip olsa da uzmanlar sürecin belirsizliği karşısında oluşabilecek stres ve endişeye de dikkat çekiyor. Risk, emeklilik ve sağlık konularında veri ve analizlerden faydalanarak profesyonel hizmetler sunan Aon, yayınladığı “COVID-19 Salgını: Çalışan Mutluluğunu Desteklemek” başlıklı raporla, fiziksel, kapsama alanı, çalışma uygulamaları, finansal ve duygusal olmak üzere beş başlık altında işverenlere çalışan sağlığı ve mutluluğunu tesis edecek önlem önerilerinde bulunuyor. İçinde bulunulan olağanüstü durumda, çalışan sağlığı ve güvenliğinin tüm şirketlerde öncelik olması gerektiğinin altını çizen Aon Türkiye Sağlık ve Emeklilik Çözümlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinem Yalçın, “Salgın devam ettikçe iş amaçlı seyahat, çalışma alanı protokolleri ve tesis güvenliğine yönelik prosedürler de evrilmeye devam edecektir. Bu yeni norma en iyi şekilde uyum sağlamanın yolu çalışanların fiziksel ve duygusal sağlığını gözetmekten geçiyor” diye konuştu.

Çalışanlarınızın fiziksel hareketliliğini dijital araçlarla destekleyin Dünya Sağlık Örgütü, yetişkinlerin haftalık olarak en az 150 dakikalık orta yoğunlukta fiziksel aktivite gerçekleştirmesini öneriyor. Fiziksel aktivitenin CVD, tip 2 diyabet ve önlenebilir kanser türlerine yönelik riski azaltmak gibi pek çok olumlu etkisi bulunuyor. Düzenli egzersiz yapmak, beden ve zihin sağlığını korumanın da önemli bir yolu olarak görülüyor. Aon’un paylaştığı raporda işverenlerin bu süreçte çalışanlara düzenli egzersizin faydalarını hatırlatmalarının önemine dikkat çekiliyor. Raporda fiziksel önlemler kapsamında işverenlere sunulan öneriler şöyle sıralanıyor: •Çalışanları fiziksel aktiviteye yönlendirecek online egzersizlerin paylaşımı


29

to evolve. The best way of adapting to the new reality is to closely oversee the emotional and physical health of employees.”

Support the physical health of employees with digital devices World Health Organization (WHO) suggests that adults should do a total of 150 minutes of physical activities per week. Physical activities are known to mitigate risks against potential type 2 diabetes, preventable cancer types and CVD. Regular exercises also tend to strengthen mental health besides physical. Within the report Aon published, it also mentions that employers should encourage its employees on doing physical activities during these times. The following are the advices given to the employers regarding providing the necessary conditions for physical activities to employees: •Sharing online exercises with employees in order to drive engagement •Providing an organizational health application that will also improve communication between employees •Provide access to digital tools that offer sleep assistance to employees

•Çalışanlar arası iletişimi geliştirecek kurumsal bir sağlık aplikasyonunun devreye alınması •Çalışanlara uyku desteği sunacak dijital araçların paylaşımı

Çalışanlara uzaktan danışmanlık sunun AB Bilim Merkezi tarafından yapılan bir çalışma yalnızlık hisseden insanların sağlıklarının kötüleşme eğiliminin arttığını, davranışsal performanslarının düştüğünü ve daha olumsuz görüşlere sahip olduğunu ortaya koyuyor. COVID-19 Salgını: Çalışan Mutluluğunu Desteklemek raporu işverenlerin, çalışanların kendilerini yalnız hissetmelerini önlemek için video teknolojisiyle sanal toplantılar düzenlemelerini ve bu dönemde sözel iletişimi öne çıkarmaları gerektiğini belirtiyor. İşverenlere kapsayıcılık alanında sunulan öneriler şöyle sıralanıyor: •Farklı yaş gruplarındaki ve hem engelli hem de bedensel engeli bulunmayan çalışanlara yönelik fiziksel sağlığı destekleyecek, sanal tabanlı kişisel eğitmen hizmeti sunulması •Bağımsız ve kişisel mahremiyeti ihlal etmeyen tavsiyelerle bu zorlu şartlarda çalışanlara destek sağlayacak çalışan destek programlarına erişim sağlanması

Remote consultancy service for employees

Sağlıklı yemek servislerine abonelik sağlayın

EU Science Hub found that lonely people are more likely to have poor health, poor cognitive performance, emotional health challenges and pessimistic views. “COVID-19 Pandemic: Supporting Employee Wellbeing” report recommends that employers should organize virtual meetings and be more attentive about verbal communication to prevent employees from being overwhelmed by loneliness. Here are the recommendations regarding inclusivity: •Provide access to a virtual personal trainer who supports physical health for different age demographics, plus able bodied and disabled employees

Aon’un Çalışan Düşünce Yapısı Araştırması 2020’ye göre, çalışanların yüzde 69’u işverenlerinin kendilerini iş yaşamı ve kişisel yaşam sorumlulukları arasındaki dengeye yönelik cesaretlendirmesini bekliyor. Çalışanların yüzde 31’i ise bu uygulamayı işverenleri ayrıştıran bir özellik olarak tanımlıyor. Aon’un yayınladığı raporda işverenlere, çalışanları fiziksel egzersiz yapma, düzenli mola verme, sağlıklı beslenme gibi konularda teşvik etmeleri öneriliyor. İşverenlere öneriler şöyle sıralanıyor: •Evden çalışanların ergonomik risk değerlendirmelerine destek olmak için mesleki bir sağlık hizmeti sağlayıcısının kullanılması

Nisan 2020


30

•Provide access to employee support programs that will respect personal privacy and confidentiality

•Fiziksel terapi egzersizine yönelik bir uygulama önerilmesi •Sağlıklı yemek servislerine abonelik sağlanması

Provide subscription for healthy food services

Çalışanların finansal sağlığını ihmal etmeyin

Based on Aon’s Employee Mindset Study done in 2020, 69% of employees expect their employer to encourage balance between work and personal life and 31% of employees approach this as a differentiating factor. Aon’s report informs employers on encouraging employees about doing regular physical activities, taking breaks, having a healthy and balanced diet. Here are some of the suggestions for employers: •Utilize an Occupational Health provider to support ergonomic risk assessments for employees working from home •Offer a physical therapy exercise app for home support and rehabilitation •Make healthy food subscription services available to employees

Aon’un, finansal yaşamı yönetme kabiliyeti olarak tanımladığı finansal sağlık da koronavirüs salgını döneminde çalışan mutluluğunun tesis edilmesinde önemli bir yer tutuyor. İşverenlerin, çalışanların birbirinden farklı çalışma anlayışlarını benimsediği bu dönemde çalışanlarına iş-yaşam dengesini düzenleme ve tasarruf tavsiyelerinde bulunmaları öneriliyor. İşverenlere öneriler şöyle sıralanıyor: •Finansal sağlık konusunda farkındalık yaratan uygulamalara erişim sağlanması •Finansal sağlığa yönelik online oturumlar düzenlenmesi •İndirim fırsatlarının yer aldığı platformlara çalışanların erişiminin sağlanması Danışmanlık şirketi Mind tarafından yapılan bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse yarısı, mevcut mesleklerinde bir zihin sağlığı sorunu ile karşılaştıklarını belirtiyor. Zihinsel sağlığı en çok etkileyen faktörlerin başında ise finansal endişeler, uyku bozukluğu, iş güvencesine duyulan yoksunluk ve ilişkiler geliyor. COVID-19 salgınının çalışanlarda endişeyi artırdığı gözleniyor. Çalışanların zihinsel sağlıklarını korumaya yönelik öneriler şöyle sıralanıyor: •Çalışanların duygusal sağlıklarını korumalarına destek olacak uygulamalara erişim sağlanması •Çalışanların dayanıklılığını destekleyecek zihin sağlığı ilk yardım ağının kurulması •Çalışanların ek desteğe ihtiyaç duymalarında danışmanlık hizmetlerinin sunulması

Don’t forget about the financial wellbeing of employees Aon defines financial health as the aptitude of managing financial life which stands as one of the focal points of ensuring optimal employee wellbeing in the midst of coronavirus pandemic. During this point in time where many employees are embracing different working practices, employers should take the opportunity to guide employees on stabilizing work-life balance and improving financial security by trying to increase savings. Some of the suggestions are: •Provide access to applications that will create awareness about financial health •Organizing online sessions on financial health •Accessibility of employees to platforms with discount opportunities

Providing services to support employees’ emotional wellbeing According to Mind, nearly half of employees have experienced a mental health issue in their current job. There are many factors that can worsen mental health such as financial concerns, irregular sleep schedule, job security and relationships. COVID-19 seems to aggravate the already-occurring mental health problems. These are preventive suggestions against mental health problems of employees which might arise: •Providing access to applications that will help employees in maintaining their emotional health •Setting up an emergency network for mental health which will also improve their mental endurance •Offering consultancy services to employees who require additional support

Nisan 2020



32

It Is Possible to Get Rid of Early Diagnosed Prostate Cancer within Two Hours Erken Yakalanan Prostat Kanserinden İki Saat İçinde Kurtulmak Mümkün Üroloji Uzmanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman, erken teşhis edilen prostat kanserinden kurtulmanın, iki saat süren “Modern Robotik Tedavi Yöntemi HİFU” ile mümkün olduğu müjdesini verdi.

Prof. Dr. M. İhsan Karaman, Urological Surgeon

Urological Surgeon Prof. Dr. M. Ihsan Karaman gave the good news that getting rid of the early diagnosed prostate cancer is possible with the “Modern Robotic Treatment Method (HIFU)” in two hours. Prostate cancer, which is frequently seen in men over the age of 50, competes with lung cancer in our country. They

Nisan 2020

Özellikle 50 yaş üstü erkeklerde sıklıkla görülen Prostat Kanseri ülkemizde adeta akciğer kanseriyle yarışıyor. Ülkemizde akciğer kanseri ve prostat kanseri erkekler için her zaman birinci ve ikinci sırayı paylaşmaktadır. Her hastalıkta olduğu gibi prostat kanserinde de erken tanı konulması ve tedaviye başlanması bu hastalıktan kurtulmak için önem taşımaktadır. Genellikle 50 yaş ve üzerinde daha çok görülmesine karşın hastalığın görülme yaşı son yıllarda 40’lı yaşlara gerilemiştir. Özellikle ailenin erkeklerinin içinde prostat kanseri yaşamış olan varsa, hastalığın irsî karakteri sebebiyle tüm erkeklerin 40 yaşından itibaren ürolojik kontrollere başlaması önem arz etmektedir. Prostat kanserinin belirtileri diğer prostat hastalıkları ile benzer olduğu için kandaki değerlere bakmak için PSA testi yapılmaktadır, eğer buradaki değerlerde yükseklik görülürse farklı teşhis yöntemleri ile sonuca gidilir. Ama belirtiler olmasa da bütün dünyada 40’lı yaşlarda her erkeğin yılda en az bir kez üroloji uzmanına gidip kontrol olması bu hastalığın erken tespit edilmesi için önem taşımaktadır. Erkeklerde bu denli sık görülen prostat kanseri hastalığı için açıklamalarda bulunan Üroloji Uzmanı Prof. Dr. M.


33

always share the first and second place for men. Early diagnosis and treatment is important to get rid of the disease like other cancers. Although it is more common in ages above 50, in recent years incidence of prostate cancer has decreased to the ages of 40s. It is important for all men who had relatives with prostate cancer to start urological check-up from the age of 40 because of the genetic character of the disease. Since the symptoms of prostate cancer are similar to other prostate diseases, a blood test is performed to determine PSA level. If PSA level is elevated, different diagnostic methods are used to obtain final results. But even if there are no symptoms, it is important for every man in his 40s to have a urological examination at least once a year for early detection of the disease. Urological Surgeon Prof. Dr. M. Ihsan Karaman made some statements about this common disease of men: “On the way to diagnosis; we used to perform a classical biopsy in the past, but today we perform biopsies from the the suspicious foci, which we call “MR Fusion biopsy”. Thus, we can understand in which part of the prostate the cancer exists. Accordingly, new less invasive versions of classical standard treatment, radical prostatectomy, in which we remove the prostate gland from the body with its shell, have now emerged. Thus, urinary incontinence, urinary channel stenosis and erection problems are partially reduced. HIFU is at the top of these new treatment methods. ”, he said.

İhsan Karaman; “Teşhise giderken yapılan biyopsi; eskiden klasik biyopsi şeklindeyken bugün “MR Füzyon biyopsi” dediğimiz şüpheli odağa yönelik parça alma yöntemi ile gerçekleşiyor. Böylece, kanserin prostatın hangi bölümünde olduğunu anlayabiliyoruz, buna bağlı olarak klasik standart tedavi dediğimiz radikal prostatektomi yani prostat organını kabuğuyla beraber vücuttan alıp atma ameliyatının artık daha hafif geçen yeni versiyonları ortaya çıktı. Böylelikle idrar kaçırma, kanal darlığı ve ereksiyon sorunları kısmen de olsa azalmış oldu. Bu tedavi yöntemlerinin başında da HİFU gelmektedir” dedi.

Prostat Kanserinde Modern Robotik Tedavi Yöntemi: HIFU Prof. Dr. M. İhsan Karaman, son yıllarda güncelliği ve kullanımı artan HIFU tedavisi hakkında şu bilgileri paylaştı: HIFU (High Intensity Focused Ultrasound=Yüksek Yoğunluklu Odaklanmış Ultrason Dalgaları), yayılmamış prostat kanserinin, kapalı-bıçaksız yolla robotik tedavisi yöntemidir. Yüksek frekanslı ses dalgaları (Ultrason) tıpta organların görüntülenmesi için kullanılmaktadır. Ultrason probundan üretilen ses dalgaları dokuya iletildiğinde dokunun özelliğine göre bir kısmı emilir, bir kısmı geri yansır. Geriye yansıyan ses dalgaları analiz edilerek görüntü haline getirilir. Ses dalgaları dokulardan geçerken ısı oluşturur. Tanı için kullanılan ultrasonda ses dalgaları bir noktaya odaklanmadığından, bu ısı önemsenecek derecede değildir.

Nisan 2020


34

Modern Robotic Treatment Method in Prostate Cancer: HIFU Professor Dr. M. Ihsan Karaman shared the following information about HIFU treatment: HIFU (High Intensity Focused Ultrasound) is a method of robotic treatment of prostate cancer that has not spread to other parts of the body in a minimally invasive, knife-free way.High frequency sound waves (Ultrasound) are used in medicine for imaging organs. When the sound waves produced from the ultrasound probe are transmitted to the tissue, some of them are absorbed according to the characteristics of the tissue, some of them are reflected back. Reflected sound waves are analyzed and transformed into images. Sound waves generate heat as they pass through the tissues. Since the sound waves are not focused on one point in the ultrasound used for diagnosis, this temperature is not significant. But if the sound waves are focused on one point and strength is increased, the heat at the focal point is high.This temperature can be increased to 85-100 degrees. At this temperature, tissue at the the focal point is destroyed by burning. Burning is effective only in focal point. There is no burning the areas where the sound passes through. Now, this technology is used to destroy some cancerous tissues. In the treatment of prostate cancer with the HIFU technique, the prostate is first evaluated with a tool (probe) inserted through the large intestine (anus), and the places to burn are determined with the help of a computer program.The device then burns the locations determined by the robotic program. HIFU procedure is performed in the operating room, under anesthesia. First, endoscopic surgery of prostate (TURP) is performed and the part of the prostate around the urinary channel is removed. Then, burning is performed. Patient is catheterized for only two days and then discharged. After a few days, he can return to his normal daily life. Some advantages of HIFU treatment of prostate cancer that has not spread include: · Ability to destroy cancerous tissue without damaging the surrounding organs. · Avoiding harmful effects of radiation. · Shorter hospitalization period. · The treatment is concluded in one session and can be repeated in the future if necessary. · If the treatment cannot be completed for any reason, it allows conversion to other alternative treatment methods. · Enabling the treatment of local recurrences after radiotherapy (beam therapy). Urological Surgeon Prof. Dr. M. Ihsan Karaman finally drew attention to this important issue: “There is only one precondition that we can eliminate a serious and important disease such as cancer, with a bloodless and knife-free method such as HIFU, which lasts two hours, and enables returning to daily life after a week. It is the early catch of the disease. Therefore, please do not forget to have your annual urology check-ups from the age of 40s. ”

Nisan 2020

Fakat ses bir noktaya odaklanırsa ve gücü arttırılırsa, odak noktasında ısı yüksek olur. Bu ısı 85-100 dereceye çıkartılabilir. Bu ısı derecesinde odak noktası yanar ve tahrip olur. Yanan yer sadece odak noktasıdır. Sesin geçtiği alanlarda yanma olmaz. İşte, artık bazı kanserli dokuların yok edilmesi için bu teknoloji kullanılmaktadır. HIFU tekniği ile prostat kanseri tedavisinde, kalın barsaktan (anüsten) sokulan bir alet ile (prob) önce prostat değerlendirilir, bilgisayar programı yardımıyla yakılacak yerler belirlenir. Daha sonra cihaz, robotik programı ile belirlenen yerleri yakar. HIFU işlemi ameliyathanede, anestezi altında yapılmaktadır. Önce kapalı prostat ameliyatı (TURP) yapılarak prostatın idrar yolu çevresindeki kısmı temizlenir. Sonra yakma işlemi gerçekleştirilir. Hasta sadece iki gün kadar sondalı kalır ve sonra taburcu olur. Birkaç gün sonra normal günlük hayatına dönebilir. HIFU ile yayılmamış prostat kanseri tedavisinin bazı avantajları şunlardır: · Etraftaki organlara hasar vermeden kanser dokusuna müdahale edilebilmesi. · Radyasyonun zararlı etkilerine maruz kalmama. · Hastanede kalma süresinin kısa olması. · Tedavinin bir oturumda sonuçlandırılması ve gerektiğinde ileride tekrar edilebilmesi. · Tedavi herhangi bir nedenle tamamlanamazsa diğer alternatif tedavi yöntemlerine geçişe olanak tanıması. · Radyoterapi (ışın tedavisi) sonrası lokal nükslerin tedavisine olanak tanıması. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman, son olarak şu önemli konuya dikkat çekti: “Kanser gibi ciddi ve önemli bir hastalığı, iki saat süren, bir hafta sonra gündelik hayata dönülebilen, HIFU gibi kansız ve bıçaksız bir yöntemle ortadan kaldırabilmemizin tek ön şartı var. O da hastalığın erken yakalanması. Bu nedenle lütfen 40’lı yaşlardan itibaren yıllık üroloji kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.”


35

‘Broken Heart Syndrome’ May Lead to Death! ‘Kırık Kalp Sendromu’ Ölüme Yol Açabilir!

Although the heart brings love to mind, heart diseases can mean equivalent to death. It is because cardiovascular diseases are the leading causes of death in our country as in the whole world. According to the data for 2018; these diseases account for about 40 percent of deaths. Therefore, it is obvious that we need to take good care of our heart both physically and emotionally for a long and healthy life. Because our heart can really break due to hormone changes in sudden developing stress situations. “Broken Heart Syndrome”, which is defined as “stressinduced cardiomyopathy” in the medical world, can be frightening because it gives symptoms similar to a heart attack. In Acıbadem Kadıköy Hospital, a conversation titled “Let Your Heart Beat With Love” was held to draw attention to Broken Heart Syndrome. Acıbadem Kadıköy Hospital Cardiology Specialist and Lecturer Dr. Selçuk Görmez, while giving information about heart diseases in the interview, also described the Broken Heart Syndrome, which is 9 times more common in women than men. Broken Heart Syndrome, which was first described in

Kalp, akla sevgiyi getirse de kalp hastalıkları ölümle eş değer anlama gelebiliyor. Çünkü kalp-damar hastalıkları, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ölüm nedenlerinin başında geliyor. 2018 yılına ait verilere göre; bu hastalıklar ölümlerin yaklaşık yüzde 40’ından sorumlu. Bu nedenle uzun ve sağlıklı bir yaşam için kalbimize hem fiziksel hem de duygusal olarak iyi bakmamız gerektiği ortada. Çünkü kalbimiz ani gelişen stres durumlarında hormon değişikliklerine bağlı olarak gerçekten kırılabiliyor. Tıp dünyasında “stresin tetiklediği kardiyomiyopati” olarak tanımlanan “Kırık Kalp Sendromu” tıpkı kalp krizine benzer belirtiler verdiği için korkutucu olabiliyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi’nde Kırık Kalp Sendromu’na dikkat çekmek amacıyla “Kalbiniz Sevgiyle Atsın” başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Selçuk Görmez, söyleşide kalp hastalıkları hakkında bilgi verirken kadınlarda erkeklere oranla 9 kat daha fazla görülen Kırık Kalp Sendromu’nu da anlattı.

Nisan 2020


36

Japan in 1990 and known as “takotsubo cardiomyopathy”, is caused by sudden changes in emotional state after physical and psychological intense stress. The increase in stress hormone is thought to cause loss of movement in the left ventricle of the heart, disruptions in the heart muscle cell and the end sections of the coronary vascular bed. Cardiology Specialist and Lecturer Dr. Selçuk Görmez explained the causes of this stress as “unexpected loss of a loved one, severe discussion, bad news, sudden economic losses, accidents, quarrels in family, being deceived, extreme pain or surgical interventions, asthma attack or unexpected overly pleasing situations such as lottery bonus, baby news. “

It gives the same symptoms as a heart attack Expressing that Broken Heart Syndrome manifests itself with symptoms similar to a heart attack, Lecturer Dr. Selçuk Görmez said “The main symptom is chest pain and shortness of breath after intense stress. “Nausea, sweating, feeling of sickness, pain in the left arm and stomach area, numbness and burning can also be seen.” According to statistical studies, 1-2 percent of patients who come to the emergency clinic with chest pain and are diagnosed with acute coronary syndrome have Broken Heart Syndrome. One in every 2,500 people is affected by this disease. In Broken Heart Syndrome, definitive diagnosis can be made with cardiac angiography. The difference from the heart attack is that angiography reveals that the heart vessels are completely open.

Attention women during menopause It is suggested that more than 90 percent of the patients

Nisan 2020

İlk kez 1990 yılında Japonya’da tanımlanan ve “takotsubo kardiyomiyopatisi” adıyla da bilinen Kırık Kalp Sendromu fiziksel ve psikolojik yoğun stres sonrasında duygu durumunda ortaya çıkan ani değişikliklerden kaynaklanıyor. Stres hormonundaki artışın kalbin sol karıncığında hareket kaybına, kalp kas hücresinde ve koroner damar yatağının uç kesimlerinde bozulmalara neden olduğu düşünülüyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Selçuk Görmez, bu stres nedenlerini “sevilen bir kişinin beklenmedik kaybı, şiddetli tartışma, kötü haber alma, ani ekonomik kayıplar, kazalar, aile içi kavga, aldatılma, aşırı ağrı veya cerrahi girişimler, astım atağı ya da piyangodan ikramiye çıkması, bebek haberi almak gibi beklenmedik, aşırı sevindirici durumlar” olarak sıraladı.

Kalp kriziyle aynı belirtileri veriyor Kırık Kalp Sendromu’nun kalp krizine benzer belirtilerle kendini gösterdiğini dile getiren Dr. Öğretim Üyesi Selçuk Görmez, “Başlıca belirti, yoğun stres sonrası gelişen göğüs ağrısı ve nefes darlığı olarak karşımıza çıkıyor. Bulantı, terleme, fenalık hissi, sol kol ve mide bölgesinde ağrı, uyuşma ve yanma hissi de görülebiliyor” dedi. İstatistik çalışmalara göre, göğüs ağrısı ile acil polikliniğine gelen ve akut koroner sendrom tanısı alan hastaların yüzde 1-2’sinde Kırık Kalp Sendromu bulunuyor. Her 2 bin 500 kişiden biri, bu hastalıktan etkileniyor. Kırık Kalp Sendromu’nda kesin tanı kalp anjiyosuyla konulabiliyor. Kalp krizinden farkı ise anjiyo sonucunda kalp damarlarının tamamen açık olduğunun görülmesi.

Menopoz dönemindeki kadınlar dikkat


37

are over 55 years old, that is, women who are in the age of menopause, and the decrease in the level of estrogen hormone can trigger the syndrome. It is estimated that this syndrome lies at the basis of 5 percent of the heart attacks in women. Pointing out that Broken Heart Syndrome is seen 9 times more in women, Lecturer Dr. Selçuk Görmez stated that this situation was explained by “the emotional state and hormone levels of women are more variable than men”.

80 percent of patients fully recover The syndrome can even lead to death if the correct diagnosis and treatment is not applied. In treatment, ACE inhibitors, beta blockers and diuretic drugs can be used to increase the pumping power of the heart and reduce stress hormone levels. Stating that according to the psychiatric evaluation, antidepressant and stress reducing drugs can be added to the treatment, cardiologist lecturer Dr. Selçuk Görmez said “Up to 80 percent of patients can recover without any damage to the heart. However, in the remaining 20 percent group, permanent heart failure, rarely death and serious heart irregularities can be observed.”

“Act, eat healthy” Emphasizing the need to stay away from immobility, smoking and malnutrition for a healthy and long life, Lecturer Dr. Selçuk Görmez said the following about the things to do to protect the heart health: “It is very important that we do sports such as regular and brisk walking, cycling or swimming for 5 days a week for 30 minutes. We should definitely take care of the Mediterranean type fresh vegetables and fruits and white meat rich in Omega 3. In contrast, we should stay away from packaged grocery products with a long shelf life and foods containing excess salt and trans- fats. We should avoid stress as much as possible, and make it a habit to sleep for at least 7-8 hours without interruption. ” Noting the importance of routine heart examination, Cardiology Specialist Dr. Lecturer Selçuk Görmez concluded his words with the warning that they should listen to the signals that occur in the heart and seek medical attention without wasting time. Yoga Instructor Eda Bir Şimşek made yoga for the participants after the conversation with great interest.

Hastaların yüzde 90’ından fazlasının 55 yaşını geçmiş, yani menopoz çağındaki kadınlar olması nedeniyle östrojen hormonunun düzeyindeki düşmenin de sendromu tetikleyebildiği öne sürülüyor. Kadınlarda görülen kalp krizlerinin yüzde 5’inin temelinde ise bu sendromun yattığı tahmin ediliyor. Kırık Kalp Sendromu’nun kadınlarda 9 kat daha fazla görüldüğüne işaret eden Dr. Öğretim Üyesi Selçuk Görmez, bu durumun “kadınların duygu durum ve hormon düzeylerinin erkeklere göre daha değişken olmasıyla” açıklandığını belirtti.

Hastaların yüzde 80’i tamamen iyileşiyor Doğru tanı ve tedavi uygulanmadığında sendrom ölüme dahi yol açabiliyor. Tedavide kalbin pompalama gücünü artıran ve stres hormon düzeylerini azaltan ACE inhibitörleri, beta blokerler ve idrar söktürücü ilaçlar kullanılabiliyor. Psikiyatrik değerlendirmeye göre tedaviye antidepresan ve stres azaltan ilaçların da eklenebildiğini söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Selçuk Görmez, “Hastaların yüzde 80 kadarı kalpte hiçbir hasar kalmadan iyileşebiliyor. Ancak geriye kalan yüzde 20’lik grupta kalıcı kalp yetmezliği, nadiren de olma ölüm ve ciddi kalp düzensizlikleri görülebiliyor” diye bilgi verdi.

“Hareket edin, sağlıklı beslenin” Sağlıklı ve uzun yaşam için hareketsizlikten, sigaradan ve kötü beslenmeden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Selçuk Görmez, kalp sağlığını korumak için yapılması gerekenler hakkında şunları söyledi: “Haftada 5 gün, 30 dakika süreyle düzenli ve tempolu yürüyüş, bisiklet veya yüzme gibi sporlar yapmamız çok önemli. Akdeniz tipi taze sebze ve meyve ile Omega 3’ten zengin beyaz et ağırlıklı beslenmeye mutlaka özen göstermeliyiz. Bunun aksine uzun raf ömrüne sahip paketlenmiş market ürünlerinden ve aşırı tuz ile trans yağ içeren besinlerden ise uzak durmalıyız. Stresten olabildiğince kaçınmalı, en az 7-8 saat kesintisiz uyumayı alışkanlık haline getirmeliyiz.” Rutin kalp muayenesinin önemine dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Selçuk Görmez, sözlerini kalpte meydana gelen sinyallere kulak verilmesi ve zaman kaybetmeden hekime başvurulması gerektiği uyarısıyla sonlandırdı. Yoğun ilgiyle dinlenen söyleşinin ardından Yoga Eğitmeni Eda Bir Şimşek katılımcılara yoga yaptırdı.

Nisan 2020


38

Treatment Time Shortened with Smart Hydrophilic Implants Akıllı Hidrofilik İmplantlar ile Tedavi Süresi Kısalıyor

Pertev Kökdemir, Dentist

Dentist Pertev Kökdemir explained the developments in Implant technology and the difference of “Smart Hydrophilic Implants” from other implants.

What is a smart implant? “Smart Hydrophilic Implants” are stored in a special solution. When the implant is made, it is removed from this solution and placed on the chin. These implants collect the healing cells in the blood around this solution. This results in a very strong bone around the implant that holds the implant completely tight.

Bite stronger While implant application is becoming more and more common in dental treatments, the success rate of “waterloving” hydrophilic surface implant treatments that are used in this field is increasing. In “Smart Hydrophilic Implant” applications, the healing process starts from the moment it is placed on the body and you can have strong and strong teeth even in three weeks.

Nisan 2020

Diş Hekimi Pertev Kökdemir, İmplant teknolojisindeki gelişmeleri ve “Akıllı Hidrofilik İmplantların’’ diğer implantlardan farkını anlattı.

Akıllı implant nedir? “Akıllı Hidrofilik İmplantlar’’ özel bir solüsyon içinde saklanır. İmplant yapılacağı sırada bu solüsyondan çıkartılır ve çeneye yerleştirilir. Bu implantlar, bu solüsyon sayesinde kandaki iyileşme hücrelerini etrafına toplar. Bu da implantın etrafında çok sağlam, implantı tamamen sıkı tutan bir kemik oluşmasını sağlar.

Daha güçlü ısırın Diş tedavilerinde implant uygulaması giderek yaygınlaşırken bu alanda kullanıma giren “suyu seven” hidrofilik yüzeyli implant tedavilerinin başarı grafiği artmaktadır. “Akıllı Hidrofilik İmplant” uygulamalarında iyileşme süreci vücuda yerleştirildiği andan itibaren başlar ve üç haftada kendi dişinizden bile güçlü ve sağlam dişlere sahip olabilirsiniz.


39

Fast treatment advantage

Hızlı tedavi avantajı

Implant success increases with “Hydrophilic Implants” and your waiting time after implant application decreases up to three weeks. This gives your new teeth the advantage of reaching faster. Waiting time in classical treatment varies between 3 and 6 months. Dt. Kökdemir said, “Dental coatings can be made in the same session with “Hydrophilic Implants” and thanks to this method, you can smile healthily with strong, powerful and new teeth in one session.”

“Hidrofilik İmplantlar” ile implant başarısı artmaktadır ve implant uygulaması sonrası bekleme süreniz üç haftaya kadar inmektedir. Bu da yeni dişlerinize daha hızlı kavuşma avantajı sağlar. Klasik tedavide bekleme süresi 3 ila 6 ay arasında değişmektedir. Dt.Kökdemir, “Hidrofilik İmplantlar” ile aynı seansta diş kaplamaları yapılabilir ve bu yöntem sayesinde tek seansta sağlam, güçlü ve yeni dişlerle sağlıkla gülümseyebilirsiniz dedi.

Nisan 2020


40

Sugar Does Not Sweeten Healthy Life! Şeker, Sağlıklı Yaşamı Tatlandırmıyor!

Ready-made sugar, which was started about 100 years ago, only tastes food and beverages, and it does not benefit the human body. Sugar is mentioned as the main source of heart, diabetes and circulation problems, especially obesity. Generali Sigorta, Turkey’s first insurance company with 150 years of history rooted, shared their way to reduce sugar consumption, which leads to various health problems and to get your life.

Yaklaşık 100 yıl önce yoğun tüketimine başlanan hazır şeker, yiyecek ve içeceklere sadece tat vermekte, insan vücuduna yararı bulunmamaktadır. Şeker, başta obezite olmak üzere, kalp, diyabet ve dolaşım problemlerinin ana kaynağı olarak anılmaktadır. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle Türkiye’nin ilk sigorta şirketi olma unvanına sahip Generali Sigorta, çeşitli sağlık sorunlarına yol açan şeker tüketimini azaltmanın ve hayatınızdan çıkarmanın yollarını paylaştı.

Know the sugar

Şekeri tanıyın

Instant sugar has entered the human body intensely recently. Therefore, this new substance is not a necessity for the human body. To quit sugar, you must first recognize it. There are multiple types of sugar, from processed to natural fruit sugar. Thus, it is necessary to avoid from sugar types such as glucose, fructose and galactose by recognizing the harmful sugar.

Hazır şeker, insan vücuduna yoğun bir şekilde yakın tarihte girmiştir. Dolayısıyla henüz yeni olan bu madde, insan vücudu için bir gereklilik değildir. Şekeri bırakmak için önce onu tanımak gerekir. Şekerin işlenmiş halinden, doğal meyve şekeri haline kadar birden fazla türü bulunuyor. Dolayısıyla zararlı olan şekeri tanıyıp; glukoz, fruktoz, galaktoz gibi şeker türlerinden uzak durulması gerekmektedir.

Change your understanding of snacks

Atıştırmalık anlayışınızı değiştirin

Do not use your snack preference from sugary ones when

Nisan 2020

Açlık halinizde atıştırma tercihinizi şekerli olanlardan


41

you are hungry. Instead, turn to foods that are natural and will benefit you. For example, choosing foods such as apples, oranges, dried grapes, nuts, and peanuts will meet your sugar needs more.

kullanmayın. Bunun yerine doğal olan ve size fayda sağlayacak olan gıdalara yönelin. Örneğin elma, portakal, kurum üzüm, fındık, fıstık gibi gıdalar tercih etmeniz şeker ihtiyacınızı fazlasıyla karşılayacaktır.

Don’t put it in the kitchen

Mutfağa sokmayın

One of the first ways to get sugar out of your life is not to put it in the kitchen. Take away all artificially sweetened products in your kitchen, such as cocoa creams, biscuits, processed sauces, carbonated and sugary drinks, from your kitchen. Instead, turn to healthier natural foods.

Eat protein Situations where blood sugar drops are not just about sugar consumption. Eating protein is also one of the best ways to balance blood sugar. Eating protein-rich foods like red meat, poultry, eggs, dairy products and legumes will reduce your tendency towards sugar. ++Do not turn to the sweetener Do not turn to another type of sugar, artificial sweeteners, while trying to stop consuming sugar. It is because sweeteners are as sweet and harmful as sugar.

Drink plenty of water One of the best ways to remove sugar from the body is to drink plenty of water. Water, cleaning harmful substances in the body, also cleans substances such as sugar and salt, and keeps away artificial food addiction.

Ensure that serotonin is secreted Serotonin, called the happiness hormone, controls the secretion of insulin and balances the amount of sugar in the blood. So, deal with things that make you happy, get new hobbies and do exercises.

Şekeri hayatınızdan çıkarmanın ilk yollarından biri şekeri mutfağa sokmamanızdır. Mutfağınızda bulunan, kakaolu kremalar, bisküviler, işlenmiş soslar, gazlı ve şekerli içecekler gibi yapay şekerli tüm ürünleri mutfağınızdan uzaklaştırın. Bunlar yerine daha sağlıklı doğal besinlere yönelin.

Protein tüketin Kan şekerinin düştüğü durumlar sadece şeker tüketimiyle alakalı değildir. Protein tüketmek de kan şekerini dengelemenin en iyi yollarındandır. Kırmızı et, beyaz et, yumurta, süt ürünleri ve baklagiller gibi protein bakımından zengin olan besinleri tüketmeniz şekere yöneliminizi azaltacaktır.

Tatlandırıcıya yönelmeyin Şeker tüketimini bırakmak isterken başka bir şeker türü olan yapay tadlandırıcılara yönelmeyin. Çünkü tatlandırıcılarda en az şeker kadar tatlı ve zararlıdır.

Bol bol su için Şekeri vücuttan atmanın en iyi yollarından biri de bol bol su içmektir. Vücuttaki zararlı maddeleri temizleyen su, şeker ve tuz gibi maddeleri temizleyerek yapay olan gıda bağımlılığından uzak tutar.

Serotenin salgılanmasını sağlayın Mutluluk hormonu olarak adlandırılan serotenin, insülinin salgılanmasına kontrol altına alarak, kandaki şeker miktarını dengeler. Dolayısıyla kendinize mutluluk veren işlerle uğraşın, yeni hobiler edinin ve mutlaka egzersiz yapın.

Nisan 2020


42

Are Suicides Contagious? İntiharlar Bulaşıcı Mı?

In recent days, the end of the collective life of 3 families in a row, has led to reactions and sorrow in all segments of society. However, the succession of such grave events has brought a single question to many people; is suicide contagious? Reem Neuropsychiatry Center Founder Neurologist Dr. Mehmet Yavuz, makes important statements on the subject.

What exactly is behind suicides? People often look for solutions to their problems and act by looking at what others are doing. In fact, suicide is not an ordinary situation and requires very severe depression. It is not uncommon for more than one person to feel so extreme at the same time. On the other hand, those who commit suicide often have a strong sense of giving a message to those who remain. If we bring together this

Nisan 2020

Son günlerde peş peşe 3 ailenin toplu şekilde yaşamına son vermesi, toplumun her kesiminde tepkilere ve üzüntüye yol açtı. Ancak bu tür vahim olayların arka arkaya gelmesi birçok insanın aklına tek bir soruyu getirdi; İntihar bulaşıcı mıdır? Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nin Kurucusu Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunuyor.

İntiharların arkasında tam olarak ne var? İnsanlar çoğu zaman sorunlarına çözüm ararken, başkalarının ne yaptığına bakarak hareket ederler. Aslında intihar, sıradan bir durum değildir ve çok ağır depresyon tablosu gerektirir. Birden fazla kişinin aynı anda bu kadar uç noktada hissetmesi pek sık rastlanan bir olay değildir. Öte yandan intihar edenlerin çoğu zaman



44

message, a feeling of helplessness that expresses that there is no solution in the face of problems, and the deep pressure and pessimism that is becoming widespread in society, we see that the feeling of helplessness is not transmitted. This ‘bitter end’ that seems to be individual. When we look closely at the choices, we should avoid commenting on this because some similarities are seen in terms of the number of people and the chemical chosen and we do not know exactly what is behind the situation. However, it is necessary to address some important points in terms of protecting ourselves and our relatives against this increasingly dangerous behavior.

The most important reason leading to suicide is feeling of helplessness

kalanlara güçlü bir mesaj verme duygusu bulunmaktadır. İşte verilmek istenen bu mesajı, sorunlar karşısında çözüm bulanamayacağını ifade eden öğrenilmiş çaresizlik duygusunu ve toplumda yaygınlaşmaya başlayan derin baskı ve karamsarlığı bir araya getirirsek, intihar değil ama çaresizlik duygusunun bulaşabildiğini görüyoruz. Bireysel gibi gözüken bu ‘acı son’ seçimlerine yakından baktığımızda, kişi sayıları ve seçilen kimyasal açısından kimi benzerlikler görüldüğünden ve durumun arkasında tam olarak ne olduğunu bilemediğimiz için bu konuda yorum yapmaktan kaçınmamız gerekir. Ancak giderek yaygınlaşan bu tehlikeli davranış biçimine karşı, kendimizi ve yakınlarımızı korumak açısından bazı önemli noktalara değinmemiz gereklidir.

Suicide is among the top 10 causes of death, according to World Health Organization data. The feeling of helplessness and hopelessness for the future can result in the death of a person, especially in social environments where family ties and social solidarity are less experienced. Suicide attempts are also associated with socioeconomic factors such as depression, various mental illnesses and addictions, migration and financial problems. When we go beyond statistics and look at the picture we are in now, we see that people are moving away from the point of asking for help in their inner worlds and they start to think, “Whatever happens, I have to end my situation as soon as possible”. Consequently, in recent days in, the collective suicides took place in Fatih and Bakirkoy, Istanbul in Antalya, 3 families broke the world. The main issue to be emphasized about suicide and collective suicides is that suicide and despair tend to be contagious and that the problems that are suppressed step by step can grow up to take people’s lives.

What can be done against collective suicide? Looking at the families of the people who committed suicide, there are various scientific studies showing that the suicide attempts in these families are higher than the other segments of the society. There are studies that both suicide and collective suicide news make suicides more widespread and even cause suicide epidemics. The suicides of famous people, even the fact that the suicides in the movies, which are completely fictional, for example, take place in the media, can result in an increase in suicide statistics. At this stage, it is necessary for the press organizations to communicate these issues quickly. Undoubtedly the subject is of news value. In order to eliminate the causes of these events, it is very important to draw attention to this direction. However, it is necessary to move away from the encouraging, suicidal style that describes the suicide methods in details. People who watch the news can use the same methods by imitating or identifying themselves with people who commit suicide. For this reason, the news must be prepared with care and the places where people who feel helpless can get help should also be mentioned.

Nisan 2020

İntihara sürükleyen en önemli neden çaresizlik hissi İntihar, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, ölüm nedenleri arasında ilk 10’da yer alıyor. Çaresizlik hissi ve geleceğe dair umutsuzluk, özellikle aile bağlarının ve toplumsal dayanışmanın az yaşandığı sosyal çevrelerde, kişinin canına kıyması ile sonuçlanabiliyor. İntihar girişimlerinin depresyon, çeşitli ruhsal hastalık ve bağımlılıklar ile göç ve maddi sorunlar gibi sosyoekonomik etmenler ile de ilişkisi bulunuyor. İstatistiklerin ötesine geçip, şu anda içinde bulunduğumuz tabloya baktığımızda, insanların içsel dünyalarında başkalarından yardım isteme noktasından uzaklaştıklarını ve “Ne olursa olsun içinde bulunduğum duruma bir an önce son vermeliyim” diye düşünmeye başladıklarını görüyoruz. Neticede son günlerde peş peşe İstanbul Fatih ve Bakırköy ile Antalya’da gerçekleşen toplu intiharlar, 3 aileyi dünyadan kopardı. İntihar ve toplu intiharlar konusunda vurgulamak istenilen asıl konu; intihar ve umutsuzluğun bulaşıcı olma eğiliminde olması ve adım adım bastırılan sorunların sonunda insanların canlarını alacak kadar büyüyebilmesidir.



46

The division of resources and the passion for over consumption Individuals on the one hand to endless consumption on the other hand, on the other hand, “What is my dear suicide,” say, does not solve problems. Families whose incomeexpense balance deteriorates and who have difficulty in maintaining the same standards as others are drawn into an increasingly large debt quarrel. At this point, both social and individual well basis, we need regulation. One should be honest about himself and his relatives about the money he earns and the standards he can live with. As a result, it is not a sacrifice that no one can do, to advise people who are in difficulty or to lend them constantly. At this point one should take responsibility for his own life.

Toplu intiharlara karşı neler yapılabilir? İntihar eden kişilerin ailelerine bakıldığında, bu ailelerde intihar girişimlerinin toplumun diğer kesimlerinden daha yüksek olduğunu gösteren çeşitli bilimsel araştırmalar mevcut. Gerek intihar gerekse toplu intihar haberlerinin intiharları daha da yaygınlaştırdığına, hatta intihar salgınına neden olduklarına dair çalışmalar bulunuyor. Ünlü kişilerin intiharları, hatta tamamen kurgu olan, örneğin filmlerdeki intiharların medyada yer alması bile intihar istatistiklerinin yükselmesi ile sonuçlanabiliyor. Bu aşamada özellikle bu konuları haberleştiren basın kuruluşlarının hızla önlem alması gerekli. Şüphesiz konu haber değeri taşıyor. Bu olayların sebeplerinin ortadan kaldırılması için dikkatleri bu yöne çekmek oldukça önemli. Ancak haberlerde intihar yöntemlerinin detaylarıyla anlatıldığı, özendirici, intiharı normalleştiren üsluptan uzaklaşılması gerekiyor. Haberleri izleyen kişiler, taklit ederek veya intihar eden kişiler ile kendilerini özdeşleştirerek aynı yöntemlere başvurabiliyorlar. Bu nedenle haberler, mutlaka özenle hazırlanmalı ve çaresiz hisseden kişilerin yardım alabileceği yerler de mutlaka belirtilmeli.

Kaynakların bölüşümü ve aşırı tüketim tutkusu Bireyleri bir yandan sonsuz tüketime yönlendirip diğer yandan da “Ne var canım intihar etmesinler” demek, sorunları çözmüyor. Gelir-gider dengesi bozulan, başkaları ile aynı standartları tutturmakta güçlük çeken aileler, giderek daha büyük bir borç batağının içine çekilmekte. Bu noktada hem toplumsal hem de bireysel bazda düzenlemelere ihtiyacımız var. Kişi, kazandığı para ve yaşayabileceği standartlar konusunda kendisine ve yakınlarına karşı dürüst olmalı. Sonuçta zorluk içinde yaşayan insanlara nasihat etmek ya da sürekli borç vermek, kimsenin yapabileceği bir fedakârlık değil. Bu noktada kişi, kendi yaşam sorumluluğu almalı.

Doktora gitmekten çekinmeyin Feel free to go to the doctor Every year, countless people go to doctors because they cannot overcome their problems. Almost all of them benefit from the treatment. If you have 100 problems, if you go to a psychiatrist, psychologist or neurologist, your 100 problems will not be solved on the same day; only your approach to problems changes. You know, after the first interview, you noticed that you only had a few basic problems. Perhaps now you have a new perspective on how to save yourself from relationships that upset you. When you’re strong enough to solve a few key issues that still stand before you, you start to feel that life isn’t such a tough marathon. Depression with symptoms such as intense pessimism, unwillingness to raise even one arm, inability to perform daily tasks, and introversion is a treatable disease. Therefore, if you come across such a picture in yourself or your relatives, do not wait any longer and make an appointment with a specialist.

Nisan 2020

Her yıl sayısız insan, kendi sorunlarını aşamadığı için hekimlere gidiyor. Bunların neredeyse tümü, yapılan tedaviden fayda görüyor. Sizin 100 tane sorununuz varsa, psikiyatr, psikolog ya da nöroloğa gittiğinizde bu 100 sorununuz birden aynı günde çözülmez; sadece sizin sorunlara karşı yaklaşımınız değişir. Bir bakarsınız, daha ilk görüşmeden sonra sadece birkaç temel sorununuz olduğunu fark etmişsiniz. Belki de artık sizi üzen ilişkilerden kendinizi nasıl kurtaracağınıza dair yeni bir bakış açısına sahipsiniz. Hala önünüzde duran birkaç temel sorunu çözebilecek kadar güçlendiğinizde, hayatın o kadar da zorlu bir maraton olmadığını hissetmeye başlarsınız. Özellikle yoğun karamsarlık, kolunu bile kaldırmak istememe, günlük görevlerini gerçekleştirememe, içe kapanıklık gibi belirtileri olan depresyon, tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bu nedenle, kendinizde ya da yakınlarınızda böyle bir tabloya rastladığınızda, daha fazla beklemeyin ve uzman bir hekimden randevu alın.



48

Don’t be ashamed to ask for help

Yardım istemekten utanmayın

Of course, mass suicide causes serious sadness in society. Of course, financial problems and lack of social support are among the reasons that brought the person to the point of killing himself and his family. In particular, prolonged negative conditions and an increasingly severe depression can prevent the person from thinking about the sources of help. Depression in people often encountered in the table of introversion makes it difficult. The weakening of friendship, neighborhood and relatives are among the most important factors that make people unable to ask for help. Even if a person who has been unemployed for months has received help from his relatives in the early stages, he cannot get the honor of asking for help every day. However, everyone has a hard time in their lives, it is not helpless to ask for help.

Toplu intihar olayları elbette toplumda ciddi bir üzüntüye neden oluyor. Kişiyi kendisinin ve ailesinin canına kıyma noktasına getiren sebepler arasında şüphesiz maddi sorunlar ve sosyal destekten yoksunluk ilk sıralarda geliyor. Özellikle uzun süren olumsuz koşullar ve giderek ağırlaşan bir depresyon, kişiyi yardım kaynaklarını düşünmekten alıkoyabilir. Depresyonda olan kişilerde sıkça rastladığımız içe kapanma tablosu da durumu zorlaştırıyor. Dostluk, komşuluk ve akraba ilişkilerinin zayıflaması insanları tanıdıklarından yardım isteyemez noktaya getiren en önemli etkenler arasında. Aylarca işsiz kalmış bir kişi ilk dönemlerde yakınlarından yardım aldıysa bile her gün tekrar yardım istemeyi onuruna yediremiyor. Oysa herkes hayatında zor dönemler yaşar, yardım istemek acizlik değildir.

How to help a person with suicidal ideation?

İntihar düşüncesi olan kişiye nasıl yardım edilir?

The person who speaks of suicide must be taken seriously. On the other hand, a person can kill himself silently without talking to others. The feeling of desperation, hopelessness and worthlessness is reflected not only in words but also in one’s posture and walking. Gradually, we became individuals who were in a hurry and spent a lifetime without asking for the memory of anyone. For this reason, it will be useful to ask people around us, to help if you can, or to direct you to the places where you can get help. Losing family members, unemployment and financial problems, poor results from an important exam or job interview, ending a relationship or divorce, disruption of mental health, or grappling with many small problems can break the person. In such a case, it is very valuable to make the person feel important. Even if the person does not seek help, his relatives should be informed about his or her situation. Family, close friends or people who can help should be brought up and the search for solution should be considered. Leaving the desperate person to himself and hoping that he will recover will be the worst choice. If the subject is in its final phase and there is someone in front of you who says that you will commit suicide, then you should act even faster. First, try to reach his or her closest relatives, if you cannot reach them, call the people you trust, a health institution or the police and take precautions.

İntihardan bahseden kişi, mutlaka ciddiye alınmalıdır. Öte yandan bir insan, hiç başkaları ile konuşmadan da –sessiz-sedasız- kendini öldürebilir. Çaresizlik, umutsuzluk, değersizlik hissi sadece kelimelerle değil kişinin duruşuna ve yürüyüşüne bile yansır. Giderek sürekli acelesi olan, kimsenin hatırını sormadan bir ömür geçiren bireylere dönüştük. Bu nedenle çevremizdeki kişilere hal hatır sormak, derdini anlatan kişiye yapabiliyorsanız yardım etmek veya yardım alabileceği yerler konusunda yönlendirmek faydalı olacaktır. Aile fertlerini kaybetmek, işsizlik ve maddi sorunlar, önemli bir sınavdan veya iş görüşmesinden kötü sonuç almak, bir ilişkinin bitmesi ya da boşanma, akıl sağlığının bozulması ya da küçük küçük birçok sorun ile boğuşmak, kişiyi hayattan kopartabilir. Böyle bir durumda, kişiye önemli olduğunu hissettirmek çok değerlidir. Kişinin yardım arayışı olmasa bile yalnız bırakılmamalı varsa yakınları durumu hakkında haberdar edilmelidir. Ailesi, yakın arkadaşları veya yardım edebilecek kişiler gündeme getirilmeli, çözüm için arayış önemsenmelidir. Umutsuz durumdaki kişiyi, kendi haline bırakmak ve düzeleceğini ummak yapılacak en kötü seçim olacaktır. Eğer konu artık son evresinde ise ve önünüzde intihar edeceğinden bahseden biri varsa, o zaman daha da hızlı hareket etmelisiniz. Önce onun en yakınlarına ulaşmaya çalışın, eğer ulaşamıyorsanız kendi güvendiğiniz kişileri, bir sağlık kuruluşunu ya da polisi arayarak önlem alın.

Nisan 2020



50

Daiichi Sankyo Turkey Continues to Strengthen the Squad with New Names

Growing in Turkey and in the world with its exclusive products in the field of cardiology and oncology, Daiichi Sankyo continues to strengthen the squad with experienced name. Nazlı Kayın was appointed as Sales Director, Pınar Özeken was appointed as Market Access and Licensing Director, and Zafer Mavioğlu was appointed as Medical Manager in Daiichi Sankyo, Japan-based pharmaceutical company that has been operating in Turkey since 2008. Daiichi Sankyo, which added new names last year, continues to grow in 2020 as well.

Daiichi Sankyo Türkiye, Yeni İsimlerle Kadrosunu Güçlendirmeye Devam Ediyor

Kardiyoloji ve onkoloji alanında güçlü ürünleri ile dünyada ve Türkiye’de büyüyen Daiichi Sankyo, kadrosunu deneyimli isimlerle güçlendirmeyi sürdürüyor. Türkiye’de 2008 yılından bu yana faaliyet gösteren Japonya merkezli ilaç şirketi Daiichi Sankyo’da; Satış Direktörlüğü’ne Nazlı Kayın, Pazar Erişim ve Ruhsatlandırma Direktörlüğü’ne Pınar Özeken, Medikal Müdür görevine ise Zafer Mavioğlu getirildi. Geçtiğimiz yıl yeni isimleri bünyesine katan Daiichi Sankyo, 2020 yılında da büyümeye devam ediyor.

Sales Director: Nazlı Kayın Nazlı Kayın, who will be responsible for sales, education and trade channels activities of the company in Turkey, graduated from the Department of International Relations and Politics, Marmara University in 2007. Kayın completed her master’s degree in Brand and Production Management, Marmara University in 2008. Beginning her career as Product Promotion Representative in Abdi Ibrahim Pharmaceuticals in 2007, she assumed Jr. Product Manager, Product Manager, Senior Product Manager and Group Product Manager in Danone Nutricia between March 2017 and January 2020. Then she respectively worked as Manager in Marketing, Istanbul Regional Sales and Oncology Department, Sales and Marketing departments.

Nisan 2020

Satış Direktörü: Nazlı Kayın Şirketin Türkiye’deki faaliyetlerinde satış, satış eğitim ve ticari kanallar alanlarında sorumlulukları üstlenecek Nazlı Kayın, 2007 yılında Marmara Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bölümü’nden mezun oldu. Kayın, 2008 yılında Marmara Üniversitesi, Marka ve Üretim Yönetimi alanında yüksek lisansını tamamladı. Kariyerine 2007’de Abdi İbrahim İlaç’ta Ürün Tanıtım Temsilcisi olarak başlayan Kayın; 2017’ye kadar sırasıyla Jr. Ürün Müdürü, Ürün Müdürü, Kıdemli Ürün Müdürü ve Grup Ürün Müdürü rollerini üstlendi. Ardından Danone Nutricia’da Mart 2017 ile Ocak 2020 tarihleri arasında sırasıyla; Pazarlama, İstanbul Bölge Satış ve Onkoloji Bölümü Satış ve Pazarlama departmanlarında Müdür pozisyonunda görev aldı.


51

Pazar Erişim ve Ruhsatlandırma Direktörü: Pınar Özeken

Market Access and Licensing Director: Pınar Özeken Pınar Özeken, who was appointed as the Market Access and Licensing Director of Japan-based pharmaceutical company Daiichi Sankyo, graduated from Molecular Biology and Genetics and Chemistry Departments, Boğaziçi University, in 2007 by completing a double major. Özeken completed her first master’s degree in Biomedical Engineering & Medical Systems and Informatics, Boğaziçi University, and completed her second master’s degree in Pharmacoeconomics in Pompeu Fabra University, Spain. Following her undergraduate degree, Özeken started her career in 2007 as a Medical Quality Specialist at Pfizer Pharmaceuticals and then continued her career as a Health Economics and Results Specialist. Working as Market Access and Pricing Manager at MSD İlaç between 2014 and 2016, Özeken was appointed as Market Access and Health Economics Manager of AstraZeneca Turkey between 2016 and 2018. Before joining Daiichi Sankyo, Özeken had been serving as Corporate Relations land Health Policy Manager at Sanofi İlaç since 2018 and Market Access Leader responsible for Hematology, Oncology, Vaccines and Diabetes respectively.

Japonya merkezli ilaç şirketi Daiichi Sankyo’nun Pazar Erişim ve Ruhsatlandırma Direktörlüğü görevine getirilen Pınar Özeken, 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik ve Kimya Bölümlerinden çift ana dal tamamlayarak mezun oldu. Özeken, ilk yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi, Biyomedikal Mühendislik & Medikal Sistemler ve İnformatik alanında yaptıktan sonra İspanya Pompeu Fabra Üniversitesi’nde Farmaekonomi alanında ikinci yüksek lisansını tamamladı. Lisans mezuniyetini takiben 2007 yılında iş hayatına Pfizer İlaç’ta Medikal Kalite Uzmanı olarak başlayan, ardından Sağlık Ekonomisi ve Sonuçları Uzmanı olarak görevini sürdüren Özeken, 2011 yılında Boehringer Ingelheim İlaç şirketine Geri Ödeme ve Sağlık Ekonomisi Müdürü olarak katıldı. 2014 ila 2016 yılları arasında MSD İlaç’ta Pazar Erişim ve Fiyatlandırma Müdürü olarak çalışan Özeken, 2016 ile 2018 yılları arasında AstraZeneca İlaç’ın Pazar Erişim ve Sağlık Ekonomisi Müdürü görevine atandı. Özeken; Daiichi Sankyo’ya katılmadan önce 2018 yılından bu yana Sanofi İlaç’ta sırasıyla Kurumsal İlişkiler ve Sağlık Politikası Müdürü ile Hematoloji, Onkoloji, Aşılar ve Diyabet alanlarından sorumlu Pazar Erişim Lideri olarak görev yapmaktaydı.

Medical Manager: Zafer Mavioğlu Zafer Mavioğlu, who was appointed as the Medical Manager of the Japanese-based pharmaceutical company Daiichi Sankyo, graduated from Faculty of Medicine, Hacettepe University. Mavioğlu respectively worked at GSK as Digital Medical Manager and e-Regional Medical Manager between 2017-2019. Before joining Daiichi Sankyo, Mavioğlu was a Regional Medical Manager at the Merck Group.

Medikal Müdür: Zafer Mavioğlu Japonya merkezli ilaç şirketi Daiichi Sankyo’nun Medikal Müdürlük görevine getirilen Zafer Mavioğlu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Mavioğlu, 20172019 yılları arasında GSK’da sırasıyla Dijital Medikal Müdür ve e-Bölgesel Medikal Müdür olarak çalıştı. Mavioğlu, Daiichi Sankyo’ya katılmadan önce Merck Grup’da Bölgesel Medikal Müdür olarak görev yapmaktaydı.

Nisan 2020




54

Tuğba Çamlı Cantürk Becomes Senior Manager of Corporate Relations of Amgen Turkey and Gensenta

Amgen Türkiye ve Gensenta’da Kurumsal İlişkiler Kıdemli Müdürü Tuğba Çamlı Cantürk oldu

Tuğba Çamlı Cantürk was appointed head of Corporate Affairs department at Amgen Turkey and Gensenta. Finally serving as Director of Communications and Innovation in BNP Paribas Cardif Turkey, Cantürk assumed senior roles at companies of pharmaceutical industry such as Sanofi, Abbott and GSK. With 17 years of experience in the field of communication, Tuğba Çamlı Cantürk becomes new Corporate Affairs Senior Manager at Amgen Turkey and Gensenta. Cantürk had been serving as Director of Communications and Innovation in BNP Paribas Cardif Turkey. Tuğba Çamlı Cantürk, who has a bachelor’s degree from Tourism and Hotel Management, Boğaziçi University, a bachelor’s degree in Business Administration from Saint Mary’s University of Canada and an MBA from Canada, worked in leading companies in the pharmaceutical industry such as Sanofi, Abbott and GSK, such as internal communication, brand communication, corporate communication and patient relations. As responsible for the strategic communication planning in her new position at Amgen Turkey and Gensenta, Tuğba Çamlı Cantürk will make leadership in some areas of media relations, leadership and brand communication, internal communications, social and digital media, corporate branding, reputation and the crisis management.

Nisan 2020

Amgen Türkiye ve Gensenta’da Kurumsal İlişkiler departmanının başına Tuğba Çamlı Cantürk getirildi. Son olarak BNP Paribas Cardif Türkiye’de İletişim ve İnovasyon Müdürü olarak görev yapan Cantürk, ilaç sektöründe Sanofi, Abbott ve GSK gibi şirketlerde üst düzey roller üstlendi. Amgen Türkiye ve Gensenta’nın yeni Kurumsal İlişkiler Kıdemli Müdürü, iletişim alanında 17 yıllık tecrübeye sahip Tuğba Çamlı Cantürk oldu. Cantürk son olarak BNP Paribas Cardif Türkiye’de İletişim ve İnovasyon Müdürü olarak görev yapıyordu. Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği’nden önlisans, Kanada Saint Mary’s Üniversitesi İşletme Bölümü’nden lisans ve MBA yüksek lisans derecesine sahip olan Tuğba Çamlı Cantürk; Sanofi, Abbott ve GSK gibi ilaç sektörünün önde gelen firmalarında iç iletişim, marka iletişimi, kurumsal iletişim ve hasta ilişkileri müdürlüğü gibi görevlerde bulundu. Tuğba Çamlı Cantürk, yeni görevinde; Amgen Türkiye ve Gensenta için stratejik iletişim planlamasından sorumlu olarak, medya ilişkileri, lider ve marka iletişimi, iç iletişim, sosyal ve dijital medya, kurumsal markalaşma, itibar ve kriz yönetimi konularında liderlik yapacak.



56

Catch Wellness Trend with Smart Scale Eufy Wellness Trendini Eufy Akıllı Tartı ile Yakalayın Tüm dünyada etkili olan sağlıklı yaşam ve “wellness” hareketi, tüketicilerin bilinçlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Akıllı yaşam teknolojileri uzmanı Anker, yeni ürünü Eufy Akıllı Tartı ile tüm aile için 12 farklı hassas ölçümü saniyeler içinde yapıyor ve mobil uygulamasıyla adeta bir sağlıklı yaşam çizelgesi çıkartıyor. Tüm dünyada yaşam kalitesini artıran düşünce, spor ve beslenme biçimleri “wellness” trendiyle popülerlik kazanıyor. Akıllı teknolojiler, günümüzde hayatımızı hiçbir zaman olmadığı kadar kolaylaştırmakla kalmıyor, bizleri hedeflerimize ulaşmada motive edecek özellikler sunarken ölçüme dayalı güvenilir bilgilerin ışığında hareket etmemizi sağlıyorlar.

Tüm aile için ölçüm yapabiliyor

The healthy life and “wellness” movement, which is effective all over the world, plays an important role in raising awareness of consumers. Anker, a smart life technologies specialist, takes 12 different precise measurements for the whole family in seconds with his new product Eufy Smart Scale, and makes a wellness chart with his mobile application. Thoughts, sports and diet that increase the quality of life all over the world are gaining popularity with the trend of “wellness”. Intelligent technologies do not only make our lives easier than ever before, but they also enable us to act in the light of reliable information based on measurement while providing features that will motivate us to achieve our goals.

It can measure for the whole family Crowning its expertise in smart technologies focused on convenience and comfort with a new premium product, Anker makes an important contribution to the healthy life movement. Anker Eufy Smart Scale adds a new dimension to healthy life and diet tracking by making 12 different precise measurements.

Nisan 2020

Kolaylık ve konfor odaklı akıllı teknolojiler konusundaki uzmanlığını yeni bir premium ürünle taçlandıran Anker, sağlıklı yaşam hareketine önemli bir katkı sunuyor. Anker Eufy Akıllı Tartı, 12 farklı hassas ölçüm yaparak sağlıklı yaşam ve diyet takibine yeni bir boyut katıyor. Ultra ince yapısı ve şık tasarımıyla dikkat çeken Eufy Akıllı Tartı, sahip olduğu profil desteği ile 16 farklı kişiyi tanıyarak kalabalık aileler tarafından bile rahatlıkla kullanılabiliyor.


57

Mobil uygulaması ile 12 hassas ölçüm cebinizde Akıllı tartı, ölçümlerini kablosuz olarak akıllı telefondaki EufyLife uygulamasına iletiyor. Uygulama ise aralarında kas, su, kemik, yağ ve kütle ölçümlerinin olduğu hassas ölçümleri analiz ederek spor ve beslenmenin vücuda katkılarını verilere dayalı bir şekilde takip etmeyi sağlıyor. Hane yaşamında konforu artırmak için tüketici ihtiyaçlarını ön plana çıkartan Anker’ in Türkiye ve Orta Doğu Ülke Müdürü Cem Bodur, yeni ürün hakkında “Tüketicilerin son dönemde büyük ilgi gösterdiği sağlıklı yaşam konseptini destekleyen ve akıllı ürünlerimizden biri olan Eufy Akıllı Tartı, aslında tüm aileye pratik bir şekilde fayda sağlıyor. Anker EufyLife mobil uygulamamız ile spor yapanlar ilerlemelerini takip edebiliyor, formunu korumak isteyenler 12 hassas ölçümleri sayesinde ölçüm bilgilerine akıllı telefonlarından kolayca ulaşabiliyor. Üstelik ince ve şık tasarımı sayesinde kullanılacağı alana da ayrı bir hava katıyor” dedi.

Eufy Smart Scale, which draws attention with its ultra-thin structure and stylish design, can be used even by crowded families by knowing 16 different people with its profile support.

12 precise measurements in your pocket with mobile app The smart scale transmits its measurements wirelessly to the EufyLife app on the Smartphone. The application, on the other hand, analyzes the precise measurements including muscle, water, bone, fat and mass measurements, and follows the contribution of sports and nutrition to the body based on data. Cem Bodur, the country manager of Turkey and the Middle East of Anker that emphasizes consumer needs to increase comfort in household life, said about new product “Eufy Smart Scale, one of our smart products that supports the concept of healthy life, which consumers have shown great interest in recently, actually benefits the whole family practically. With our Anker EufyLife mobile application, sports people can follow their progress, and those who want to keep their form can easily access their measurement information from their smart phones thanks to 12 precise measurements. Moreover, thanks to its slim and stylish design, it adds a different atmosphere to the area it will be used in.”

Anker Eufy Akıllı Tartı’ nın özellikleri: - 12 farklı hassas ölçümler - 4G vücut şekli algılayıcı - 16 farklı kullanıcı profili - Kolay okunabilir LED ekran tasarımı - EufyLife mobil uygulama desteği - Ultra ince ve şık tasarım - Ultra hafif - Fitbit, Apple Sağlık, Google Fit gibi üçüncü taraf uygulama uyumluluğu - Otomatik kullanıcı profil eşleştirme

Features of Anker Eufy Smart Scale: - 12 different precise measurements - 4G body shape sensor - 16 different user profiles - Easy-to-read LED display design - EufyLife mobile application support - Ultra thin and stylish design - Ultra light - Third party app compatibility like Fitbit, Apple Health, Google Fit - Automatic user profile matching

Nisan 2020


58

Insomnia Makes Obese! Uykusuz Kalmak Obez Yapıyor!

Obesity, which is regarded as one of the important diseases of today and tomorrow, is generally caused by factors such as genetic transition, unhealthy Dietitian Ceyda Nur Çakın- Memorial nutrition and inactivity. Ankara Hospital Nutrition and Diet Department Although it is not one of the first reasons that come to mind, failure to sleep regularly can lead to obesity. While the risk of obesity increases by 45 percent in people who sleep less than 6 hours a day, the desire to overeat and snack regularly occurs in these individuals. Dietitian Ceyda Nur Çakın from Memorial Ankara Hospital Nutrition and Diet Department gave information about the effects of sleep on obesity.

Caution if you are not getting enough sleep! Although sleep is a process that relieves fatigue during the day, it is also determinative for diseases such as high blood pressure, cardiovascular diseases, Type 2 diabetes and obesity due to its metabolic and hormonal regulatory effect. According to the National Sleep Foundation data; 7-9 hours are ideal for individuals aged 26-64, 7-8 hours sleep time is ideal over 65 years of age, the risk of obesity

Nisan 2020

Günümüzün ve geleceğin önemli hastalıklarından biri olarak görülen obezite genellikle genetik geçiş, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik gibi faktörlerden kaynaklanıyor. Her ne kadar ilk olarak akla gelen sebeplerden biri olmasa da, düzenli uyuyamamak da obeziteye yol açabiliyor. Günde 6 saatten daha az uyuyan kişilerde obezite riski yüzde 45 oranında artarken, bu bireylerde fazla yemek yeme ve sürekli atıştırma isteği ortaya çıkıyor. Memorial Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Ceyda Nur Çakın, uykunun obezite üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi.

Yeteri kadar uyumuyorsanız dikkat! Uyku, gün içerisindeki yorgunluğun giderildiği bir süreç olmanın yanında metabolik ve hormonal düzenleyici etkisi nedeniyle yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, Tip 2 diyabet ve obezite gibi hastalıklar için de belirleyici olmaktadır. Ulusal Uyku Vakfı (National Sleep Foundation) verilerine göre; 26-64 yaş arası bireyler için 7-9 saat; 65 yaş üzerinde 7-8 saatlik uyku süresi ideal olurken, günde 6 saatten daha az uyuyan kişilerde ise obezite riski yüzde 45 artmaktadır. Uykunun açlık üzerinde bu kadar etkili olmasının sebepleri şunlardır:

Uyku açlık-tokluk hormonlarını etkiliyor Yağ dokudan salınan leptin hormonu iştahı baskılarken,



60

increases by 45 percent in people who sleep less than 6 hours a day. The reasons why sleep is so effective on hunger are:

Sleep affects hunger-satiety hormones The leptin hormone released from the adipose tissue suppresses appetite, while the hormone ghrelin released from the stomach stimulates appetite. While these hormones affect the body’s energy balance, there are many studies showing that ghrelin increase and leptin are suppressed in people who sleep less. This affects the amount and content of the food consumed during the day.

Little sleepers reward themselves with snacks The stimuli associated with pleasure in people who sleep less often go to the brain more. Thus, the desire to reward them increases. This leads people to have intense night snacks from energy, saturated fat and simple carbohydrates.

Sleep time also affects meal contents and times Sleep time also affects meal contents, portions consumed and meal times. . Many studies have shown that people who sleep less, especially the daily energy from proteincontaining foods; shows less than the energy taken from the oil. However, the consumption of fiber-rich foods such as daily vegetables, fruits, legumes, and whole grain products is decreasing. This leads to a poor quality diet. Because the sufficient consumption of fiber-rich foods affects many mechanisms from the strengthening of the immune system to appetite control by providing the beneficial bacteria balance living in the intestines. In addition to this, by increasing the antioxidant capacity to our diet with the various vitamin-mineral patterns they contain; whole grains contribute to the energy mechanism of the body with the B group vitamins they contain.

Melatonin hormone causes irregular food

mideden salınan ghrelin hormonu iştahı uyarmaktadır. Bu hormonlar vücudun enerji dengesi üzerinde etki gösterirken, az uyuyan kişilerde ghrelin artışı ve leptinin baskılandığını gösteren pek çok çalışma da bulunmaktadır. Bu durum ise gün içerisinde tüketilen besin miktarı ve içeriği üzerinde etkili olmaktadır.

Az uyuyanlar kendilerini atıştırmalıklarla ödüllendiriyor Az uyuyan kişilerde zevk alma ile ilişkili olan uyarılar beyne daha çok gitmektedir. Böylece bu kişilerde kendilerini ödüllendirme isteği artmaktadır. Bu durum ise kişileri enerji, doymuş yağ ve basit karbonhidrattan yoğun gece atıştırmalarına yöneltmektedir.

Uyku süresi öğün içerikleri ve saatlerini de etkiliyor Uyku süresi, öğün içerikleri, tüketilen porsiyonlar ve öğün saatleri üzerinde de etkili olmaktadır. Yapılan pek çok çalışma az uyuyan kişilerde özellikle protein içeren yiyeceklerden alınan günlük enerjinin; yağdan alınan enerjiye göre daha az olduğunu göstermektedir. Bununla beraber günlük sebze-meyve, kurubaklagil, tam tahıllı ürünler gibi liften zengin besinlerin tüketimi ise azalmaktadır. Bu da kalitesiz bir beslenme şekline yol açmaktadır. Çünkü liften zengin gıdaların yeterli tüketimi bağırsaklarda yaşayan yararlı bakteri dengesini sağlayarak bağışıklık sisteminin güçlenmesinden iştah kontrolüne kadar pek çok mekanizmayı etkilemektedir. Bununla beraber sebze ve meyveler içerdikleri çeşitli vitaminmineral örüntüsü ile beslenmemize antioksidan kapasiteyi artırarak; tam tahıllar ise içerdikleri B grubu vitaminler ile vücudun enerji mekanizmasında görev alarak katkıda bulunmaktadır.

Melatonin hormonu düzensiz yemeğe sebep oluyor

The human body has a biological clock. One of the most important components of this watch is melatonin; that is, sleep hormone. Loss of sleep time may lead to less food consumption especially at breakfast meal and more snacks during irregular hours during the day. The reason for this is that the hormone level of melatonin has not decreased yet during the awakened hour, that is, the body’s desire to continue sleeping.

İnsan vücudunun bir biyolojik saati bulunmaktadır. Bu saatin en önemli bileşenlerinden biri de melatonin; yani uyku hormonudur. Uyku süresindeki kayıp özellikle kahvaltı öğününde daha az besin tüketimi ve gün içerisinde düzensiz saatlerde daha çok atıştırmaya yöneltebilir Bunun sebebi ise melatonin hormon seviyesinin uyanılan saatte henüz azalmamış olması yani vücudun uykuya devam etme isteğinden kaynaklanmaktadır.

Insomnia reduces the desire to exercise

Uykusuzluk egzersiz yapma isteğini azaltıyor

Insomnia affects physical activity as well as cognitive performance during the day. Desire to exercise is decreased due to the reasons such as drowsiness, feeling tired and not feeling energetic. However, an active lifestyle has a protective effect against hypertension, stroke, coronary heart disease, Type 2 diabetes, metabolic syndrome, colon and breast cancer and depression. Besides, it also provides a healthy body weight and composition. All this forms a basis for a better quality of life.

Nisan 2020

Uykusuzluk gün içerisindeki bilişsel performans kadar fiziksel aktiviteyi de etkilemektedir. Uyku hali, yorgunluk hissi ve enerjik hissetmeme gibi sebepler ile egzersiz yapma isteği de azalmaktadır. Ancak aktif bir yaşam şekli hipertansiyon, inme, koroner kalp hastalığı, Tip 2 diyabet, metabolik sendrom, kolon ve meme kanseri ve depresyona karşı koruyucu etki göstermektedir. Bununla birlikte, sağlıklı bir vücut ağırlığı ve kompozisyonunun da oluşmasını sağlamaktadır. Tüm bunlar daha kaliteli bir yaşam için zemin oluşturur.



62

Education Continues To Be the Right of Every Child with the “Artistic Awareness in Autism” Project “Otizmde Sanatsal Farkındalık” Projesi ile Eğitim, Her Çocuğun Hakkı Olmaya Devam Ediyor

Supporting education with the projects developed by believing that education is the right of every child, Özdilek Holding started art therapy lessons in which students with autism will develop their motor skills and gain acquisition in expressing themselves.

Eğitimin her çocuğun hakkı olduğuna inanarak geliştirdiği projeleriyle eğitime destek olan Özdilek Holding, otizmli öğrencilerin motor becerilerini geliştirecekleri ve kendilerini ifade edebilmelerine yönelik kazanımlar sağlayacakları sanat terapisi derslerini başlattı.

The courses of the project, which was implemented in collaboration with the Bursa Autism Association in order to contribute to the development of children with autism and to raise awareness in the society by attracting the attention of the public, are given in the training hall of ÖzdilekPark Bursa Nilüfer every Wednesday. The training continues for three hours.

Otizmli çocukların gelişimlerine katkı sağlamak ve kamuoyunun dikkatini otizme çekerek toplumda farkındalık yaratmak için Bursa Otizm Derneği iş birliğiyle hayata geçirilen projenin dersleri, her hafta çarşamba günü ÖzdilekPark Bursa Nilüfer’in eğitim salonunda veriliyor. Eğitimlerse üç saat boyunca devam ediyor.

Children with autism develop with art therapy

Uzman pedagog eşliğinde 17 hafta sürecek derslerde otizmli bireylerin, güvenmek, tanınmak, fark etmek,

In the 17-week lessons, lessons, accompanied by an

Nisan 2020

Otizmli çocuklar sanat terapiyle gelişiyor


63

expert pedagogue, are given to improve the behavior of individuals with autism to trust, to be recognized, to distinguish, to discover, to feel, to connect, to be emotional, to accept. The project, which is planned to reveal the emotions and thoughts of children with autism that they cannot express in other ways, through artistic productions, aims to help children improve their mental health. Art therapy, which ensures solidarity and cooperation in group works, also develops behaviors such as respect, love and solidarity among children. With the arts such as painting, sculpture, ceramics etc. it helps children emotionally relaxed by helping them express themselves with arts.

The family plays a big role in bringing children with autism to society. With the art therapy lesson taught by Özdilek Holding’s expert trainers for the parents of individuals with autism, parents were also provided with guidance on bringing children with autism to society. Aiming to attract the attention of the public to autism by contributing to the development of children with autism, Özdilek Holding will continue to raise awareness in the society by making the “Artistic Awareness in Autism” project sustainable.

keşfetmek, hissetmek, bağlanmak, duygulanmak, kabul etmek davranışlarını geliştirmeye yönelik dersler işleniyor. Otizmli çocukların diğer yollarla ifade edemedikleri duygu ve düşüncelerini, sanatsal üretimlerle açığa çıkarması üzerine planlanan projeyle çocukların ruh sağlıklarında da iyileşmeye yardımcı olmak hedefleniyor. Grup çalışmalarında dayanışma ve iş birliği içinde olmalarını sağlayan sanat terapisi, çocuklar arasındaki saygı, sevgi ve yardımlaşma gibi davranışları da geliştiriyor. Resim, heykel, seramik vb. sanatlarla çocukların kendini ifade etmeleri sağlanarak duygusal olarak rahatlamalarına yardımcı oluyor.

Otizimli çocukların topluma kazandırılmasında aileye büyük görev düşüyor Özdilek Holding’in uzman eğitmenler tarafından, otizmli bireylerin ebeveynlerine yönelik verdiği sanat terapisi dersiyle de otizmli çocukların topluma kazandırılması konusunda, velilere rehberlik hizmeti de sağlandı. Otizmli çocukların gelişimlerine katkı sağlayarak kamuoyunun dikkatini otizme çekmeyi hedefleyen Özdilek Holding, “Otizmde Sanatsal Farkındalık” projesini sürdürülebilir hale getirerek toplumda farkındalık oluşturmaya devam edecek.

Nisan 2020


64

Genius Children Should Not Be Isolated From Other Children Üstün Zekalı Çocuklar, Diğer Çocuklardan İzole Edilmemeli Son günlerde gündemde olan üstün zekalı çocuklara farklı eğitim modelleri uygulanması gerektiğini belirten uzmanlar, bu çocukların diğer çocuklardan izole edilmesinin ve onları yetişkin gibi büyütmenin doğru olmadığına dikkat çekiyor. Uzmanlar, “Bu çocukların sosyal ortamdan kopmaları önlenmelidir” uyarısında bulunuyor. Uzmanlara göre, bu çocukların eğitimlerin içeriğinin çeşitlendirilmeli ve yaratıcılıklarını sürdürebilecekleri alanlara yönlendirilmeleri gerekiyor.

Assoc. Dr. Emel Sarı Gökten, Üsküdar University NPİSTANBUL Brain Hospital Child Adolescent Psychiatry Specialist

Experts who state that different educational models should be applied to gifted children who are on the agenda recently, point out that it is not right to isolate these children from other children and raise them like adults. Experts warn “these children should be prevented from breaking away from the social environment”. According to experts, the content of these children should be diversified and directed to areas where they can continue their creativity. Üsküdar University NPİSTANBUL Brain Hospital Child Adolescent Psychiatry Specialist Assoc. Dr. Emel Sarı Gökten made evaluations about the right approach model for gifted children Assoc. Dr. Emel Sarı Gökten stated that some children were born with a cognitive ability that is significantly above the innate average intelligence and said “The definition of superior intelligence is to have superior ability in general cognitive functions or in a specific area, although it is very diverse. A gifted individual has a high level of skill in mathematics and may not be able to achieve the same level of language skills. Often gifted talents are manifested in cognitive, productive, artistic skill, leadership or specific academic fields.”

They are productive, inquisitive and have broad vocabulary Noting that children with these features are children with

Nisan 2020

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, üstün yetenekli çocuklara doğru yaklaşım modeline ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, bazı çocukların doğuştan ortalama zekanın belirgin derecede üzerinde olan bilişsel bir yetenek ile doğduklarını belirterek “Üstün zekanın tanımı, çok fazla çeşitlilik göstermekle birlikte genellikle kabul edilen genel bilişsel işlevlerde ya da spesifik bir alanda üstün yeteneğe sahip olmaktır. Üstün zekalı bir birey matematik alanında yüksek düzeyde bir yeteneğe sahip olup dil becerilerinde aynı düzeyde başarı gösteremeyebilir. Genellikle üstün yetenekler bilişsel, üretken, sanatsal beceri, liderlik ya da spesifik akademik alanlarda kendini gösterir” diye konuştu.

Üretken, meraklı ve geniş sözcük dağarcığına sahiptirler Bu özelliklere sahip çocukların genellikle yüksek muhakeme becerileri olan, üretken, meraklı, geniş bir


65

high reasoning skills, productive, curious, broad vocabulary and strong memory, Dr. Emel Sarı Gökten said “They usually become perfectionists and question authority. In addition to these features, some gifted children have difficulties in communicating and maintaining their peer group. Because they have great differences with their peers in terms of vocabulary, personality structure, interests and motivation levels. They prefer to be with older children and adults.”

They should not be isolated from other children Emphasizing that this diversity is a positive thing, all of the children may have different characteristics Assoc. Dr. Emel Sarı Gökten noted that gifted children should not be isolated from other children and it is not right to raise them like an adult. Assoc. Dr. Emel Sarı Gökten said: “However, it is necessary to accept these differences, to love and to fulfill the necessary conditions for the child to grow up in a suitable environment. Just like children with mental retardation or learning disabilities should be applied different education modules, special education programs should be applied to gifted children, the content of the education they receive should be diversified, and they should be directed to the areas where they can continue their productivity. It is not right to isolate them from other children or raise them like adults.”

They should be prevented from breaking from the social environment Expressing that gifted children can be specific areas of interest and focus their attention on these areas Assoc. Dr. Emel Sarı Gökten said “They should act by respecting their interests, but they should also be prevented from breaking away from social environments. It should be shown to him that he can also enjoy different activities and interests, and it should be prevented that he is tied to a single area and not interested in anything else. Because these children can be over-focused on their favorite subjects and deprived of social relationships, peers, and many other activities they will have fun with. This situation may disrupt the mental development of the child and lead to the development of many different psychiatric disorders in the future .”

sözcük dağarcığına sahip ve güçlü bir hafızası olan çocuklar olduğunu kaydeden Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, “Genellikle mükemmeliyetçi olurlar ve otoriteyi sorgularlar. Bu özelliklerin yanında bazı üstün yetenekli çocuklar kendi akran grubu ile iletişim kurup sürdürmekte zorlanırlar. Çünkü sözcük dağarcığı, kişilik yapısı, ilgileri ve motivasyon düzeyleri açısından akranlarıyla büyük farklılıklar yaşarlar. Daha büyük çocuklar ve yetişkinlerle birlikte olmayı tercih ederler” diye konuştu.

Diğer çocuklardan izole edilmemeliler Çocukların hepsinin farklı özelliklere sahip olabilir ve bu çeşitliliğin olumlu bir şey olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, üstün yetenekli çocukların diğer çocuklardan izole edilmemesi gerektiğine ve onları bir yetişkin gibi büyütmenin doğru olmadığını kaydetti. Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, şunları söyledi: “Ancak bu farklılıkları kabul etmek, sevmek ve çocuğun uygun bir ortamda büyümesi için gerekli şartları yerine getirmek gerekir. Tıpkı zeka geriliği veya öğrenme bozukluğu olan çocuklara farklı eğitim modülleri uygulanması gerektiği gibi üstün yetenekli çocuklara da özel eğitim programları uygulanmalı, aldıkları eğitimin içeriği oldukça çeşitlendirilmeli, üretkenliklerini sürdürebilecekleri alanlara yönlendirilmeleri gerekir. Diğer çocuklardan izole etmek ya da onları yetişkin gibi büyütmek doğru değildir.”

Sosyal ortamdan kopmaları önlenmelidir Üstün zekalı çocukların genellikle ilgi duydukları belirli alanlar olabilidiğini ve tüm dikkatleri bu alanlar üzerinde yoğunlaşabildiğini ifade eden Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, “Onların ilgi alanlarına saygı duyarak hareket etmeli, ama bir yandan da sosyal ortamlardan kopmaları önlenmelidir. Farklı aktivite ve ilgilerden de keyif alabileceği ona gösterilmeli, tek bir alana sıkı sıkıya bağlı kalıp başka hiçbir şeyle ilgilenmemesinin önüne geçilmelidir. Çünkü bu çocuklar sevdikleri konulara aşırı odaklanıp sosyal ilişkilerden, akranlarından, eğlenecekleri başka birçok etkinlikten mahrum kalabilirler. Bu durum da çocuğun ruhsal gelişimini aksatıp ileride birçok farklı psikiyatrik bozukluğun gelişimine sebep olabilir ” uyarısında bulundu.

Nisan 2020


66

Wondering About the “Freezing of the Ovum” Process “Yumurta Dondurma” İşlemi ile İlgili Merak Edilenler

As the female age progresses, the ovum reserve decreases and the quality deteriorates. Especially after the age of 40, this negative impact becomes evident. Anadolu Health Center Gynecology, Obstetrics and IVF Specialists Assoc. Dr. Dr. Tayfun Kutlu and Dr. Ebru Öztürk Öksüz, who stated that with the advancing age, the risk of genetic problems increases and pregnancy rates decrease in the ovaries, answered the curious questions about the freezing of ovum process.

Who should apply ovum freezing process?

Kadın yaşı ilerledikçe yumurta rezervi azalıyor ve yumurta kalitesi bozuluyor. Özellikle 40 yaş sonrası yumurtalarda bu olumsuz etkilenme belirginleşiyor. İlerleyen yaş ile birlikte yumurtalıklarda genetik problem riskinin arttığını ve gebelik oranlarının düştüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanları Doç. Dr. Tayfun Kutlu ile Dr. Ebru Öztürk Öksüz, yumurta dondurma işlemi ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.

Yumurta dondurma işlemi kimlere uygulanmalı?

People who are at risk of losing ovarian tissue due to any disease (cancer and surgical procedure) and treatment (chemotherapy, radiotherapy, etc.) can freeze their ova before this treatment and use these ova easily after the treatment process ends and they can become pregnant.

Herhangi bir hastalık (kanser ve cerrahi işlem) ve tedavi (kemoterapi, radyoterapi vb) nedeniyle yumurtalık dokusunu kaybetme riski olan kişiler, bu tedavi öncesinde yumurtalarını dondurup, tedavi süreci bittikten sonra rahatlıkla bu yumurtaları kullanıp gebe kalabiliyorlar.

To whom is the freezing of the ovum the most recommended?

Yumurta dondurma işlemi en çok kimlere öneriliyor?

In addition to the patients who are at risk of losing their

Herhangi bir hastalık nedeniyle yumurtalarını kaybetme

Nisan 2020


67

ova due to any disease, the ones we recommend the most are all women who postponed their pregnancy plan and started to decrease their ovum reserves. It is because now our laws also support this treatment. In other words, all women with an age factor can begin to freeze their ova, as the ovum reserve begins to decrease. And when they think about pregnancy, even if their ovaries do not work anymore, they do not miss the chance of pregnancy because they have ova that they freeze. There is no marriage requirement for women to freeze their ova.

riski olan hastaların yanı sıra en çok önerdiğimiz kişiler, gebelik planını erteleyen, yumurta rezervi azalmaya başlayan tüm kadınlar. Çünkü artık yasalarımız da bu tedaviyi destekliyor. Yani yumurta rezervi azalmaya başlayan, yaş faktörü olan tüm kadınlar yumurtalarını dondurabiliyor. Ve gebelik düşündükleri zaman artık yumurtalıkları çalışmasa bile dondurdukları yumurtaları olduğu için gebelik şansını kaçırmıyorlar. Kadınların, yumurtalarını dondurmaları için evlilik şartı da bulunmuyor.

When to start the freezing of the ovum?

Yumurta dondurma işlemine ne zaman başlanmalı?

This process is not a process that requires a very long time. Treatment begins on the 2nd or 3rd day of menstruation. Our goal is to stimulate the ova together with hormone therapy and bring them to a certain number and maturity. We get the development we want in about 10-11 days and to collect ova. After the ova are collected, we freeze our ova of good quality. In short, we can say that the treatment takes about 14 days.

How long can the ova be stored? We can legally store ova for 5 years. Then we can extend it with the approval of the ministry..

Bu işlem çok uzun zaman ayrılması gerektiren bir işlem değil. Tedavi, adetin 2. veya 3. günü başlıyor. Amacımız hormon tedavisi ile birlikte yumurtaları uyarmak ve onları belli bir sayı ve olgunluğa ulaştırmak. Yaklaşık 10-11 günde istediğimiz gelişmeyi elde ediyoruz ve yumurta toplama işlemine geçiyoruz. Yumurtalar toplandıktan sonra iyi kalitede yumurtalarımızı donduruyoruz. Kısaca tedavinin yaklaşık 14 gün sürdüğünü söyleyebiliriz.

Yumurta ne kadar süre saklanabiliyor? Yasal olarak 5 yıl yumurtaları saklayabiliriz. Sonrasında da bakanlık onayı ile uzatabiliyoruz.

Nisan 2020





Health is the biggest wealth! Sağlık en büyük varlık! In fact, it is the only wealth… All other wealth items are nothing if you don’t have it. Without health, you can’t enjoy any fortune. If you don’t have healthy you don’t have any fortune no matter what else you have. That is why Suleiman the Magnificent literally said: “People consider a State as the most respected wealth In fact, a State cannot be as valuable as a healthy breath” We have 30 different titles in our Group addressing to different industries but the most important one of these publications is MEDIKAL TEKNIK which has been serving the health industry for almost three decades. As the most leading publication of the Turkish medical technical industry, Medikal Teknik magazine has been preparing special survey on certain areas. This time we have prepared a Health Section with occasion of the “World Health Week”. It is more important than ever before this time because of the coronavirus outbreak sweeping the world. We full heartedly wish and pray for the vanishment of the disease in the soonest time. I hope we start running from one fair to another, one medical congress to another, one event to the other in the shortest time as we did as recent as one month ago. We congratulate the World Health Week of all healthcare professionals applauded all over the world with their sacrifices, and applaud each of them standing up!

Aslında, o tek servet… Eğer ona sahip değilseniz diğer tüm servetlerin hiçbir anlamı yok. Sağlık olmadan, hiçbir servetin tadını çıkaramazsınız. Eğer sağlıklı değilseniz, başka neye sahip olursanız olun hiçbir servetiniz yok demektir. Bu yüzden Muhteşem Süleyman demiş ya: Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi” Grubumuzda farklı sektörlere hitap eden 30 farklı yayınımız var ancak bu yayınlardan en önemlisi yaklaşık otuz yıldır sağlık sektörüne hizmet veren MEDIKAL TEKNİK. Türk medikal teknikleri sektörünün en önde gelen yayını olan Medikal Teknik dergisi belirli alanlarda özel dosyalar hazırlıyor. Bu kez “Dünya Sağlık Haftası” vesilesiyle bir Sağlık Dosyası hazırladık. Bu konu, dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgını nedeniyle bu zamana kadar hiç olmadığı kadar önemli. En kısa sürede hastalığın yok olmasını yürekten diliyoruz ve bunun için dua ediyoruz. Umarım daha bir ay öncesine kadar olduğu gibi bir fuardan diğerine, bir tıbbi kongreden ötekine, bir etkinlikten başka bir etkinliğe yine en kısa sürede koşmaya başlarız. Fedakarlıkları ile bütün dünyada alkışlanan tüm sağlık çalışanlarının Dünya Sağlık Haftasını kutluyor, her birini ayakta alkışlıyoruz!

Nisan 2020


72

A WEEK FOR ATTENTION TO LIFE AT HEALTH BİR ÖMÜR SAĞLIĞA DİKKAT ÇEKEN BİR HAFTA Health Week is the week celebrated by the United Nations Organization between April 7 and 13, in order for people to get to know the health institutions closely and reach the awareness of healthy life. Each year Health Week is celebrated at the same time in the United Nations member countries. The primary purpose of the Health Week is to introduce the concept of health and to shape the scope of the work done in order for health aid to reach wide public masses. Throughout the health week, radio talks about human health are made, and television programs are broadcast on television. Articles about human health in newspapers and magazines are brought together with the reader.

Nisan 2020

Sağlık Haftası, insanların sağlık kurumlarını yakından tanıması ve sağlıklı yaşam bilincine erişmesi için Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından 7-13 Nisan tarihleri arasında kutlanan haftadır. Her yıl Sağlık Haftası Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerde aynı zamanda kutlanır. Sağlık Haftası’nın en birincil amacı, sağlık kavramını tanıtmak ve sağlık yardımının geniş halk kitlelerine ulaşması için yapılan çalışmaların kapsamını şekillendirmektir. Sağlık haftası boyunca insan sağlığı konusunda radyolarda konuşmalar yapılır, televizyonda ise sağlıkla ilgili programlar yayınlanır. Gazete ve dergilerde insan sağlığı ile ilgili yazılar okuyucuyla buluşturulur.



74

WORLD HEALTH ESCROW FOR NEW GENERATIONS DÜNYA SAĞLIĞI YENİ NESİLLERE EMANET

Living healthy is the first priority of every individual in the world. It looks like a very cliché word, but it is as real as it is in our memories: Health is the first thing! When we look at the world fighting against epidemics in recent days, we see a struggle against the increase in the elderly population before this situation. Therefore, the biggest criterion in making healthy life become the life of people is to gain the consciousness of healthy life to every individual. Especially if the new generation that grows fully acquires this consciousness and makes it a philosophy of life, the whole world will become more livable with health.

Nisan 2020

Sağlıklı yaşamak dünya üzerindeki her bireyin birinci önceliğidir. Çok klişeleşmiş bir söz gibi görünür ama hafızalarımızda yer ettiği kadar gerçektir: Her şeyin başı sağlık! Son günlerde salgın hastalıklarla savaşan dünya geneline baktığımızda, bu durumun öncesinde de yaşlı nüfus artışına karşı verilen bir mücadeleyi görürüz. Dolayısıyla sağlıklı yaşamın insanların yaşantısı haline gelmesinde en büyük kriter, sağlıklı yaşam bilincinin her bireye kazandırılmasıdır. Özellikle yetişen yeni nesil, bu bilinci tam olarak kazanır ve hayat felsefesi haline getirirse tüm dünya sağlıkla birlikte daha yaşanılası bir hale gelecektir.


75

COVID-19 IS ON THE AGENDA OF WORLD HEALTH COVID-19 DÜNYA SAĞLIĞININ GÜNDEMİNDE While the countries of the world continue their efforts to find the key of healthy life and open the doors of healthy life for the whole society, Covid-19 took the lead role in the health scenarios of all the world countries. With the news of the rapid spread of Covid-19, the issue of ‘health’ also increased its importance on the agenda and attention was once again turned in this direction. Within the scope of the World Health Week, it was aimed to raise awareness of healthy life and increase public awareness on this issue through opinion leaders. Now this goal has shaped itself a little more and has focused on the question of how to protect it from the Covid-19 virus. State leaders, healthcare professionals, opinion leaders, pharmaceutical companies and the entire health sector, without exception, focused on statements on this issue. It is thought that awareness raising activities to be carried out through the World Health Week are of great importance in transferring the measures for protection from Covid-19 to the society.

Dünya ülkeleri sağlıklı yaşamın anahtarını bulmaya ve tüm toplum için sağlıklı yaşamın kapılarını açmaya yönelik çalışmalarını sürdürürken Covid-19 tüm dünya ülkelerinin sağlık senaryolarında başrolü üstlendi. Covid-19’un hızla yayılması haberleriyle birlikte ‘sağlık’ konusu da gündemdeki önemini arttırdı ve dikkatler bir kez daha bu yöne çevrildi. Dünya Sağlık Haftası kapsamında her yıl olduğu gibi bu yıl da sağlıklı yaşam bilinçlendirmelerinin yapılması ve kanaat önderleri aracılığıyla bu konu üzerinde toplum bilincinin arttırılması hedefleniyordu. Şimdi bu amaç, kendini biraz daha şekillendirdi ve Covid-19 virüsünden nasıl korunulur sorusu üzerine yoğunlaşıldı. Devlet liderleri, sağlık çalışanları, kanaat önderleri, ilaç firmaları ve istisnasız tüm sağlık sektörü bu konu üzerinde yaptığı açıklamalara ağırlık verdi. Dünya Sağlık Haftası aracılığıyla yapılacak bilinçlendirme çalışmalarının Covid-19’dan korunmaya yönelik tedbirlerin topluma aktarılmasında büyük öneme sahip olduğu düşünülüyor.

Nisan 2020


76

THE PERFECT EXCLUSION OF HEALTHCARE EMPLOYEES AGAINST COVID-19 MOST REMARKABLE EVENT OF WORLD HEALTH WEEK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ COVID-19’A KARŞI MÜKEMMEL ÖZVERİSİ DÜNYA SAĞLIK HAFTASI’NIN EN DİKKAT ÇEKİCİ ETKİNLİĞİ

Of course, the eye of World Health Week is the healthcare professionals. Healthcare personnel who try to provide service from A to Z in hospitals as much as physicians who have sworn in Hippocrates are not paid as much. Especially in these days when we are faced with the Covid-19 threat, the healthcare professionals make the biggest sacrifice. In our country, with the call of ‘Stay At Home’, all healthcare personnel are working hard to save lives in hospitals, which are the most risky environment, against the Covid-19 epidemic, which has become the biggest fear of even the society that isolates itself in their homes. In many countries of the world, there are doctors, nurses and paramedics who know more than their own lives to save human health and human life with the understanding of providing volunteer service to save lives. All medical personnel, with great applause in Turkey expressed gratitude and respect, it is expressed in different ways in the world. We owe our sincere thanks to all the healthcare professionals that we owe this excellent work, these devoted behaviors and perhaps our own lives, the lives of our loved ones, and the future of our countries. This year, at World Health Week, we understood the importance of healthcare professionals once again by witnessing the importance of healthcare professionals in getting healthy and healthy living and becoming conscious about this issue.

Nisan 2020

Dünya Sağlık Haftası’nın göz bebeği elbette ki en öncelikli olarak sağlık çalışanları. Hipokrat yemini etmiş hekimler kadar hastanelerde A’dan Z’ye her noktada hizmet vermeyi çalışan sağlık personelinin de bir o kadar hakkı ödenmez. Özellikle Covid-19 tehdidiyle karşı karşıya kaldığımız bu günlerde şüphesiz en büyük fedakarlığı sağlık personelleri yapıyor. Ülkemizde ‘Evde Kal’ çağrısıyla evlerinde kendini izole eden toplumun dahi en büyük korkusu haline gelmiş Covid-19 salgınına karşı tüm sağlık personeli, en riskli ortam olan hastanelerde hayat kurtarmak için canla başla çalışıyorlar. Dünyanın bir çok ülkesinde hayat kurtarmak için gönüllü hizmet vermek anlayışıyla insan sağlığını, insan hayatı kurtarmayı kendi canından öte bilmiş doktorlar, hemşireler, sağlık görevlileri bulunuyor. Tüm sağlık personeline, Türkiye’de büyük alkışlarla ifade edilen minnet ve saygı, dünya ülkelerinde farklı şekillerde de ifade ediliyor. Bu mükemmel çalışmayı, bu özverili davranışları ve belki de kendi hayatlarımızı, sevdiklerimizin hayatlarını, ülkelerimizin istikbalini borçlu olduğumuz tüm sağlık personeline en içten teşekkürlerimizi borç biliyoruz. Bu yıl Dünya Sağlık Haftası’nda, sağlıklı yaşamın ve sağlıklı yaşama kavuşmakta, bu konuda bilinçlenmekte sağlık görevlilerinin önemini bir kez daha yakından şahitlik ederek anlamış olduk.



78

PRODUCTION MOBILIZATION FROM TIM FOR COMBATING CORONAVIRUS TİM’DEN KORONAVİRÜSLE MÜCADELE İÇİN ÜRETİM SEFERBERLİĞİ

Turkey Exporters Assembly (TIM), Turkey’s on-site to support the fight against Coronavirus launched production mobilization along with the 61 exporters’ unions. TIM, national and through domestic production, especially health care workers in Turkey mask and aims to meet the needs of disinfectant. Within the scope of production started with the slogan of “We have produced for our exports until today. Now, we produce for our health.” 1 million medical masks and 100 thousand liters of disinfectant will be produced. TIM President Ismail Gülle said, “As TIM, we coordinate this struggle into a mobilization in this process, in which the whole business world works in parts, in good faith. Many large garment in our country, chemistry, to meet the needs of our health care workers with textile companies, in order to overcome the shortage of supply of existing in experienced masks and disinfectants national and local production Mobilization launches, we turn to Turkey our production wheel. Our target is to start with the production of 1 million masks per day and to reach the capacity of 40 million masks per month. As TIM, we have produced for our exports so far, now we produce for our health.”

Nisan 2020

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye’nin Koronavirüsle mücadelesine destek olmak amacıyla bünyesindeki 61 ihracatçı birliğiyle beraber üretim seferberliği başlattı. TİM, milli ve yerli üretimle, sağlık çalışanları başta olmak üzere Türkiye genelinde maske ve dezenfektan ihtiyacını karşılamayı hedefliyor. “Bugüne kadar ihracatımız için ürettik. Şimdi sağlığımız için üretiyoruz” sloganıyla başlayan üretim kapsamında; 1 milyon adet tıbbi maske ve 100 bin litre dezenfektan üretilecek. TİM Başkanı İsmail Gülle, “Tüm iş dünyasının iyi niyetle, parça parça emek sarf ettiği bu süreçte, TİM olarak, bu mücadeleyi bir seferberliğe dönüştürecek şekilde koordine ediyoruz. Ülkemizin birçok büyük hazır giyim, kimya, tekstil firmaları ile birlikte sağlık çalışanlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için, mevcutta yaşanan maske ve dezenfektanların tedarik sıkıntısını aşmak adına bir milli ve yerli Üretim Seferberliği başlatıyor, üretim çarklarımızı Türkiye için çeviriyoruz. Hedefimiz günlük 1 milyon maske üretimi ile başlayıp, aylık 40 milyon adet maske üretimi kapasitesine ulaşmaktır. TİM olarak, bugüne kadar ihracatımız için ürettik, şimdi sağlığımız için üretiyoruz“ dedi.


79

“WE HAVE THE CAPACITY OF PRODUCING 2.5 MILLION LITERS OF DISINFECTANT PER MONTH” “AYLIK 2,5 MİLYON LİTRE DEZENFEKTAN ÜRETME KAPASİTEMİZ BULUNUYOR”

Adil Pelister, President of Istanbul Chemicals and Chemical Products Exporters’ Association (IKMIB) said: “As IKMIB, which is the chemical industry associations and the second largest sector in the export of Turkey, We act with the understanding of ‘Health First’ and undertake another national duty as required by our responsibility while we go through difficult times as a country in the process. Since the first day, we are rapidly initiating a new production mobilization to meet the needs of our health sector, in line with the decisions and measures taken by our Ministry of Health, our Ministry of Health, our Ministries and the Scientific Committee. As IKMIB, we will supply all kinds of chemicals, especially disinfectant and cleaning materials, for all our physicians and healthcare professionals working almost zealously with a historical dedication day and night. In this context, we offer tons of disinfectant products that we will provide from our producers of IKMIB to the Ministry of Health, which assumes a vital responsibility for our country in the coronavirus epidemic. Our relevant institutions can also send us requests on this matter. We have the capacity to produce 2.5 million liters of disinfectant per month.”

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister şunları kaydetti: “Ülke olarak zor günlerden geçtiğimiz bu süreçte Türkiye’nin ihracattaki ikinci büyük sektörü olan kimya sektörünün birliği İKMİB olarak ‘Önce Sağlık’ anlayışıyla hareket ediyor ve sorumluluğumuz gereği vatani bir görevi daha üstleniyoruz. İlk günden beri, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sağlık Bakanlığımız, Bakanlıklarımız ile Bilim Kurulumuzun aldığı kararlar ve tedbirler doğrultusunda, hızla sağlık sektörümüzün ihtiyaçlarını karşılamak için yeni bir üretim seferberliği başlatıyoruz. Gece gündüz demeden tarihi bir özveriyle adeta cansiperane çalışan tüm hekimlerimiz ile sağlık personelimiz için başta dezenfektan ve temizlik malzemeleri olmak üzere gerekli olan her türlü kimyasalların tedariğini İKMİB olarak sağlayacağız. Bu kapsamda, İKMİB üyesi üreticilerimizden sağlayacağımız tonlarca dezenfektan ürününü, koronavirüs salgınında ülkemiz adına hayati bir sorumluluk üstlenen Sağlık Bakanlığı’mızın emrine sunuyoruz. İlgili kurumlarımız da bu konudaki talepleri bize iletebilirler. Aylık 2,5 milyon litre dezenfektan üretme kapasitemiz bulunuyor.”

Nisan 2020





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.