Medikal Teknik May 2020

Page 1




Publisher H. Ferruh IŞIK on behalf of İstmag Magazin Gazetecilik İç ve Diş Tic. Ltd. Şti.

1 4

Thousands of Families Longing to Have a Baby Lose Their Hope Due to Coronavirus Bebek Özlemi Çeken Ailelere Koronavirüs Darbesi

Managing Editor (Responsible) Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr Advertising Coordinator Recep ARSLANTAŞ recep.arslantas@img.com.tr +90 537 441 97 68

Editors Duygu SAZAN duygu.sazan@img.com.tr Recep ARSLANTAŞ recep.arslantas@img.com.tr

2 5

The 17th Edition Opens Its Doors in September İDEX İstanbul Eylül’de 17’nci Kez Kapılarını Açıyor

Foreign Relations Manager Ayça SARIOGLU ayca.sarioglu@img.com.tr

Graphic & Design Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Accounting Manager Cuma KARAMAN cuma.karaman@img.com.tr

Finance Manager Yusuf DEMİRKAZIK yusuf.demirkazik@img.com.tr Web Designer Amine Nur Yılmaz amine.yilmaz@img.com.tr

4 2

Breakthrough Innovation in Healthcare Technologies from Philips: Mobile TeleUltrasound ‘Lumify’ Philips’ten Sağlık Teknolojilerinde Çığır açan İnovasyon: Mobil Ultrason ‘Lumify’

Subscription Nurten Demir nurten.demir@img.com.tr Bursa Represantation Ömer Faruk GÖRÜN omer.gorun@img.com.tr Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA Tel:+90 224 211 44 50 / Fax: 224 211 4481 Printing CTP • BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No: 11 A/41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL +90.212 454 30 00 Head Office İstanbul Magazin Grubu İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No:11 Medya Blok Kat:1 34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey Tel: 0212 454 22 22 Faks: 0212 454 22 93 www.medikalteknik.com.tr e-mail: info@medikalteknik.com.tr İMG - Medikal Teknik dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. İMG - Medikal Teknik dergisinin bütün yayın hakları İstmag Magazin Gazetecilik İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

4 4

4 6

Elektra Electronic offers Medical Transformers for the Health Sector Elektra Elektronik Medikal Transformatörleri ile Sağlık Sektörünün Yanında

Siemens Healthineers developed a laboratory-based total antibody test to detect the presence of SARS-CoV-2 antibodies in blood in 10 minutes with the specificity of more than 99,8% Siemens Healthineers, Yüzde 99,8 Hassaslıkta Test Kitini Geliştirdi: Ölçümü Kandan Yapıyor, 10 Dakikada Sonuç Veriyor



We Are Self-Sufficient and Enough to the World When Necessary! For months, the whole world has almost one agenda: Covid-19. We follow news on this topic with enthusiasm, curiosity and interest, and look forward to good developments. Until we find a solution to a problem, how we deal with the problem is just as important as concluding it. In fact, it is important not only when we face the problem, but also how we think, how we take measures, how we develop and what we have until we encounter such a problem. We have a headache like Covid-19, yes! We have huge problems, yes! We have deep concerns, worries, yes! But this period also showed us how great power we have in the health sector, how far we have come from yesterday to today, and how we can be clamped from each arm when it comes to health. With the most effective measures, we are less affected by the speed of this epidemic than many countries in the world. Our number of healed patients is quite high. But it is impossible to say that this is a coincidence. We have no patients who cannot find a place in our hospitals. We do not have any patients who are not able to receive treatment in our hospitals. All kinds of equipment are at our nation’s disposal to be good with full organization! No matter how proud we are with all our existing and new hospitals, our medical producers and suppliers that provide the necessary equipment to our hospitals, our health personnel who use this equipment in the most effective way, our state and the Ministry of Health that provides us with this service, and our scientist who works day and night to be a tribute to our troubles. In addition to providing our country with its facilities, it is a great responsibility and an important source of power to help the countries of the world that are trying to cope with a great crisis. We do our best to protect both ourselves and the world until a solution is developed for this problem, and we will continue to do so. Thanks once again to everyone who contributed… Hope to meet health again…

DUYGU SAZAN Editor

Yeri Gelir Kendimize, Yeri Gelir Dünyaya Yeteriz! Aylardır tüm dünyanın neredeyse tek bir gündemi var: Covid-19. Heyecanla, merakla, ilgiyle bu konuya ilişkin yeni haberleri takip ediyor ve buna dair güzel gelişmeler bekliyoruz. Bir sorunun çözümüne ulaşıncaya dek, sorun ile nasıl başa çıktığımız da en az sonuca varmak kadar büyük önem taşıyor. Aslına bakarsanız, sadece sorun ile yüzleştiğimizde de değil, böyle bir sorunla karşılaşıncaya dek nasıl düşündüğümüz, nasıl tedbirler aldığımız, nasıl geliştiğimiz ve nelere sahip olduğumuz da önemli. Covid-19 gibi bir baş ağrımız var, evet! Çok büyük sıkıntılarımız var, evet! Derin kaygılarımız, endişelerimiz var, evet! Ama bu dönem bize, sağlık sektöründe ne denli büyük bir güce sahip olduğumuzu, dünden bugüne ne kadar yol kat ettiğimizi ve konu sağlık olunca, her koldan nasıl kenetlenebildiğimizi de göstermiş oldu. En etkili tedbirlerle, bu salgının yayılma hızından dünyada birçok ülkeye göre daha az oranda etkileniyoruz. İyileşen hasta sayımız oldukça fazla. Ama bunun bir tesadüf olduğunu söylemek imkansız. Hastanelerimizde yer bulamayan hastamız yok. Hastanelerimizde tedavi olma imkanına erişemeyen hastamız yok. Tam teşekkülle iyi olmak için her türlü donanımımız milletimizin emrine amade! Var olan ve yeni hizmete sunulan tüm hastanelerimizle, hastanelerimize gerekli donanımı sağlayan medikal üretici ve tedarikçilerimizle, bu donanımı en etkili şekilde kullanan sağlık personelimizle, bu hizmet imkanını bize sunan devletimiz ve Sağlık Bakanlığımızla, derdimize derman olmak için gece gündüz demeden çalışan bilim insanımızla ne kadar gurur duysak az. Ülkemizin, imkanlarını milletine sağlamasının yanı sıra, büyük bir krizle başa çıkmaya çalışan dünya ülkelerine de yardımda bulunması, büyük bir sorumluluk ve önemli bir güç kaynağı. Bu soruna bir çözüm geliştirilinceye dek hem kendimizi hem de dünyayı korumak adına elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz… Emeği geçen herkese bir kez daha teşekkürler… Sağlıkla yeniden buluşmak dileğiyle…



6

Our Health Successes Sağlıkta Başarılarımız The struggles of our country in the war with the Covid-19 virus, which has sparked a big fire across the world, showed an example of successful work by minimizing losses as much as possible. We have gained experience from the dedication of our scientific committee and healthcare professionals and the treatments developed by their own methods. By keeping human health in front of everything, we have seen the benefits of health investments made in the past in the fight against Covid-19 virus. While many countries remain inadequate and desperate to combat the Covid-19 virus, the presence of vacant rooms and patient-waiting beds in our hospitals clearly shows how important we are in health. Our health investments are dazzling, especially our city hospitals. Our country, which has important potential in terms of health tourism for a long time, brought our foreign citizens to their homes and enabled their treatments to be carried out here. Thus, we both showed how well equipped we are in health and exhibited an example of a social state. We can add this to our featured values. It is another source of joy that our country meets the demands coming from many countries in addition to being self-sufficient in medical products. All these developments show that, after the Covid-19 virus, our country’s successes in the field of health will continue. See you June 2020 issue of Medikal Teknik magazine, good bye. Bets regards

Dünyayı kasıp kavuran Covid-19 virüsüyle savaşta, ülkemizin vermiş olduğu mücadeleler, kayıpları mümkün olduğunca en aza indirerek, başarılı bir çalışma örneği sergiledi. Bilim kurulumuzun ve sağlık çalışanlarımızın özverili çalışmaları ve kendi yöntemleriyle geliştirdikleri tedavilerden önemli sonuçlar alarak, deneyimler kazandık. İnsan sağlığını her şeyin önünde tutarak, geçmişte yapılan sağlık yatırımlarının faydalarını Covid-19 virüsüyle mücadelede fazlasıyla gördük. Birçok ülke, Covid-19 virüsüyle mücadelede yetersiz ve çaresiz kalırken, bizim hastanelerimizde, boş odaların ve hasta bekleyen yatakların görülmesi sağlıkta ne kadar önemli bir noktada olduğumuzu açıkça göstermekte. Başta şehir hastanelerimiz olmak üzere, sağlık yatırımlarımız göz kamaştırıyor. Öteden beri sağlık turizmi açısından önemli potansiyelleri olan ülkemiz, yurt dışındaki vatandaşlarımızı yurtlarına getirerek, tedavilerinin burada gerçekleştirilmesini sağladı. Böylelikle, hem sağlıkta ne kadar donanımlı olduğumuzu gösterdik hem de sosyal bir devlet örneği sergilemiş olduk. Bu durumu, özellikli değerlerimiz arasına ekleyebiliriz. Ülkemizin, medikal ürünlerde kendi kendine yetmesinin yanı sıra, birçok ülkeden gelen talepleri de karşılıyor olması bir başka sevinç kaynağımız. Bütün bu gelişmeler gösteriyor ki, Covid-19 virüsü sonrasında da, ülkemizin sağlık alanında başarıları devam ediyor olacak. Medikal Teknik dergisinin Haziran 2020 sayısında görüşünceye kadar esen kalın. Saygılarımızla Recep ARSLANTAŞ Koordinatör

Recep ARSLANTAŞ Coordinator Recep Aslantas Coordinator

Mart 2020



8

Export Restriction in Medical, Cosmetic and Chemical Substances Removed Medikal, Kozmetik Sektörü ve Kimyevi Maddelerdeki İhracat Kısıtlaması Kaldırıldı

Adil Pelister, Chairman of Istanbul Chemicals and Products Exporters’ Association (IKMIB), made a written assessment regarding the abolition of the products whose export was registered, forbidden to be exported and subject to prior authorization with the amendment published in the Official Gazette dated May 2, 2020. In his statement, Pelister said: Some of products such as “Ethyl Alcohol”, “Cologne”, “Disinfectant”, “Alcohol Wet Wipes” and “Hydrogen Peroxide” included in the scope of “Goods Issued for Registration” with the communiqué published in the Official Gazette on March 18, 2020, were removed from the list in question, and the regulation of the export of these products was terminated as of today. In addition, products of “Ventilator, Ecmo, Oxygen Concentrator, Ventilation Consumables and Accessories, Patient circuits (Anesthesia / Ventilator circuit), IV Cannula, Intubation Tubes, Intensive Care Monitors”, which had been included in the scope of “Goods to be Exported with Pre-

Mayıs 2020

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, ihracı kayda bağlı, ihracı yasak ve ön izne bağlı olan ürünlerin 2 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Tebliğ değişikliği ile yürürlükten kaldırılmasına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı. Pelister açıklamasında şunları kaydetti: “18 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ ile “İhracı Kayda Bağlanan Mallar” kapsamına alınan “Etil Alkol”, “Kolonya”, “Dezenfektan”, “Alkollü Islak Mendil” ve “Hidrojen Peroksit” bugün itibariyle ürünleri bahse konu listeden çıkartılarak, bu ürünlerin ihracatının kayıt altına alınması düzenlemesine son verildi. Ayrıca, 26 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ ile “İhracı Ön İzne Bağlanan Mallar” kapsamına alınan “Ventilatör, Ecmo, Oksijen Konsantratörü, Ventilasyon Sarfları ve Aksesuarları, Hasta devreleri (Anestezi/Ventilator devresi), IV Kanül,


9

Permission” with the communiqué published in the Official Gazette on March 26, 2020,” have also been removed from the list as of today and the regulation of binding the exports of these products with the pre-permission of Turkish Medicines and Medical Devices Agency has been terminated. Thus, the permission for the products in question, which are allowed to be exported under the condition of preliminary permit in export, was abolished and our export was opened. In these difficult days caused by the pandemic we are passing through, as IKMIB, we first acted by saying that human health and the needs of our country. Our manufacturer and exporter companies worked primarily with a big data to meet the needs of our country and continue to work. On the other hand, we did not stop our exports despite all the negativities. In this process, we have expressed at every opportunity that our exports should continue without disruption after the needs of our country. The results of our efforts on all possible platforms together with our sector representatives are a very pleasing news and a positive sign for us. We expect that exports of masks and overalls, the export of which was recently made on March 4, will be excluded from the scope of the ban. Our Ministry of Commerce, Ministry of Health, Turkey Pharmaceuticals and Turkish Medicines and Medical Devices Agency (TITCK) and thank our Sector Representative NGOs for the support that clears the way for our exporters. I hope it will be beneficial to our industry, especially our country.”

Entübasyon Tüpleri, Yoğun Bakım Monitörleri” ürünleri de bugün itibariyle bahse konu listeden çıkartılarak, bu ürünlerin ihracatının Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun ön iznine bağlanması düzenlemesine son verildi. Böylelikle ihracatta ön izin şartı ile ihracatına izin verilen söz konusu ürünler için artık izin alınması yürürlükten kaldırılarak ihracatımızın önü açıldı. İçinden geçmekte olduğumuz pandeminin sebep olduğu bu zor günlerde İKMİB olarak önce insan sağlığı ve ülkemizin ihtiyaçları diyerek hareket ettik. Üretici ve ihracatçı firmalarımız öncelikle ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamak üzere büyük bir öz veri ile çalıştılar ve çalışmaya devam ediyorlar. Diğer yandan tüm olumsuzluklara rağmen ihracatımızı durdurmadık. Bu süreçte ülkemizin ihtiyaçları sonrasında ihracatımızın da aksamadan devam etmesi gerektiğini her fırsatta dile getirdik. Sektör temsilcilerimiz ile beraber mümkün olan tüm platformda yaptığımız girişimlerin sonuç vermesi bizler için son derece sevindirici bir haber ve olumlu bir sürece girildiğinin işaretidir. Yakın zamanda 4 Mart tarihinde ihracı ön izne bağlanan maske ve tulum ihracatının da yasak kapsamından çıkarılmasını bekliyoruz. Ticaret Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) ve Sektör Temsilcisi STK’larımıza ihracatçılarımızın önünü açan destekleri için teşekkür ederiz. Başta ülkemiz olmak üzere, sektörümüze hayırlı olmasını dilerim.”

Mayıs 2020


10

Yeditepe University Produced a Ventilation Device Yeditepe Üniversitesi Solunum Cihazı Üretti

Soldan Sağa: Prof. Dr. Özge Köner, Can Karaağaç, Prof. Dr. Sibel Temür, Prof. Dr. Ali Ümit Keskin

Yeditepe University has produced an emergency/ pandemic transport ventilator prototype, one of the vital healthcare equipment during the Covid-19 pandemic. Technical tests for the prototype, developed with the spearheading of the Yeditepe University Biomedical Engineering Department and named “7Vent”, have been successful. Once Covid-19 breaches the immune system and enters the body, the most challenging effects are manifested in the lungs of a patient. Once hospitalized, the patient starts to experience difficulty in breathing, and this situation increases the need for ventilators in hospitals. Having started to contribute to the solution of this increasing demand, Yeditepe University has produced an emergency/ pandemic ventilator prototype that is suitable for short term primary use. Produced under the supervision of Prof. Ali Ümit Keskin, Head of Biomedical Engineering Department of Yeditepe University Faculty of Engineering, technical tests for the device have been successful. Prof. Ali Ümit Keskin reminded that while the primary duty of universities is to educate and raise academics, it is expected of them to take on their social responsibilities and support the aim of self-sustainability of the country. Stating that Yeditepe University set its own goals, Prof. Keskin said that they started to work on an emergency ventilator as well as specific mask parts that are in high demand by healthcare professionals.

Mayıs 2020

Yeditepe Üniversitesi, Covid-19 pandemisinde en çok ihtiyaç duyulan tıbbi cihazlardan acil durum/ pandemi transport türü ventilatör prototipi üretti. Yeditepe Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü öncülüğünde geliştirilen “7Vent” isimli prototipin teknik testleri başarıyla sonuçlandı Covid-19’un vücuda girdikten sonra en önemli ve hastayı en çok zorlayan etkileri akciğerlerde ortaya çıkıyor. Hasta, hastaneye yattıktan sonra nefes almakta zorlanıyor ve bu da hastanelerin solunum cihazlarına olan ihtiyacını arttırıyor. Artan bu talebe katkı sağlamak amacıyla çalışmalara başlayan Yeditepe Üniversitesi, kısa süreli primer kullanıma yönelik acil durum/pandemi transport türü ventilatör (solunum cihazı) prototipi üretti. Yeditepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Ümit Keskin öncülüğünde üretilen cihazın teknik testleri başarıyla sonuçlandı. Prof. Dr. Ali Ümit Keskin, üniversitelerin asli görevinin eğitim ve kadro yetiştirmek olduğunu ancak bu tür krizlerde sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerinin ve ülkenin kendine yetme amacına destek olmalarının beklendiğini anımsattı. Bu amaçla Yeditepe Üniversitesi’nin kendi hedeflerini belirlediğini ifade eden Prof. Dr. Keskin, dört hafta önce sağlık personelinin çok ihtiyaç duyduğu spesifik maske parçalarının üretilmesine ilaveten, acil durum ventilatörü geliştirilmesi çalışmalarına da başladıklarını kaydetti.


11

Completed in Four Weeks

Dört Haftada Üretildi

Stating that this effort was not as easy as it would be during regular times as it was conducted in contemporary limitations due to the worries of an infection, curfews, difficulties of getting material supplies from other countries experienced by vendors, tight working shifts of some businesses in industrial zones and social distancing during production, Prof. Ali Ümit Keskin continued: “Our efforts on a prototype ventilator has been completed successfully. The device, which we named “7Vent”, consists of a unique design and know-how from the planning phase to the final test phase. The device can provide 100 per cent, 40 per cent or 21 per cent of oxygen and can support PEEP (Positive end-expiratory pressure) as well as including various electronic warnings and alarms by conducting airway pressure checks.” Emphasizing that it is possible to start serial production of the ventilator under the current circumstances, Keskin also stated that the production costs are considerably low. Stating that apart from himself, there were contributions from Prof. Özge Köner, Head of Yeditepe University Anesthesiology Department, Prof. Sibel Temür, Lecturer Responsible From the Intensive Care, Can Karaağaç, Chairman of Biomedicals, Sabri Egemen Keskin, student of Electrical Engineering Department, Emirhan Şayhan, a technician from Mechanical Engineering Department and Tayfun Mert from Erdemir, Keskin also mentioned that Draeger and Kılıçlar Medical firms also contributed to the project by providing various testing devices and components free of charge.

Bulaş kaygıları, sokağa çıkma kısıtlamaları, malzeme satıcısı firmaların yurt dışından malzeme getirmelerinin zorluğu, sanayi bölgelerinde bazı işletmelerin dar kadrolar ile çalışmaları, üretimde de sosyal mesafenin korunması gibi güncel duruma özel kısıtlayıcı şartlarda yapılan bu çalışmanın normal zamanlarda yapılabileceği kadar kolay gerçekleşmediğini belirten Prof. Dr. Ali Ümit Keskin, şunları kaydetti: “Dört hafta içinde geliştirdiğimiz prototip ventilatör çalışması başarıyla sonuçlanmıştır. ‘7Vent’ ismini verdiğimiz cihaz, ürün planlamasından son test aşamasına kadar tamamen özgün tasarım ve know-how içermektedir. Cihaz, hastalara yüzde 100, yüzde 40 veya yüzde 21 oranında oksijen sağlar ve gerekirse PEEP (pozitif soluk verme sonu basıncı) destekler ve havayolu basınç kontrolü yaparak muhtelif elektronik uyarıları ve alarmları içerir.” İmkânlar ve koşullar dâhilinde ventilatörün seri üretimini gerçekleşmesinin mümkün olduğunu vurgulayan Keskin, cihazın üretim maliyetinin ise oldukça düşük olduğunu söyledi. Proje ekibinde kendisiyle birlikte aynı üniversitenin Anesteziyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özge Köner, Yoğun Bakım Sorumlu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Temür, Biyomedikal Müdürü Can Karaağaç, Elektrik Mühendisliği Bölümü Öğrencisi Sabri Egemen Keskin, Makine Mühendisliği Teknisyeni Emirhan Şayhan ve Erdemir’den Tayfun Mert’in aktif olarak yer aldığını belirten Keskin, projeye Draeger ve Kılıçlar Medikal firmalarının çeşitli test cihazı ve bazı malzemeleri bedelsiz olarak sağlayarak destek verdiğini dile getirdi.

Full Face Mask with Virus Filter: From Snorkel to Mask

Virüs Filtreli Tam Yüz Maskesi: Şnorkelden Maskeye

On the other hand, thanks to the collaboration of Departments of Biomedical Engineering and Mechanical Engineering, Yeditepe University produced various types of adapters in 3D printers and provided a three-pieced “Full Face Mask with Virus Filter” to the healthcare personnel in Yeditepe University Hospitals’ Emergency Rooms and ICUs. Regarding the mask, Prof. Ali Keskin made the following statement: “Full face mask with a secure filter provides a longer period of safe and easier breathing compared to the widespread N95 masks. Clouding of vision is a vital issue in masks, yet it does not occur with these. It is made of three separate parts. 1- Base part – A snorkel that covers the face completely. Size is chosen according to the user. 2- Adapter part; It is made of PLA-filament material using 3D printing techniques; 3- Single-use virus filter. Mask has been in regular service of Yeditepe University Kozyatağı Hospital staff in Emergency Room and ICU personnel, and it has been deemed successful. In regard to providing and / or manufacturing snorkel masks, we are continuing our efforts to make use of full-face masks with virus filters nation-wide in order to protect healthcare personnel from the virus during their efforts of Covid-19 patients’ treatment. We continue to produce visored masks, liquid hand sanitizers, environmental sanitizers and other various products in different faculties and departments of our university. The produced materials are used for both the needs of our university as well as the needs of other healthcare institutions or others.”

Diğer yandan Yeditepe Üniversitesi, Biyomedikal Mühendisliği ve Makine Mühendisliği bölümleri işbirliğiyle üç boyutlu basıcılarda değişik tiplerde adaptörleri üreterek üç parçadan oluşan “Virüs filtreli tam yüz maskelerini” Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Acil ve Yoğun bakım servislerindeki sağlık personelinin kullanımına sundu. Prof. Dr. Ali Ümit Keskin, maskeye ilişkin şu bilgileri verdi: “Güvenlikli virüs filtreli tam yüz maskesi, yaygın olarak kullanılan N95 filtrelerine göre daha uzun ve daha rahat nefes alma olanağı sağlıyor. Maskelerde önemli bir sorun olan buğulanma bu tür maskede gerçekleşmiyor. Üç parçadan oluşur: 1- Alt kısım: Tam olarak yüzü kaplayan şnorkel, boyutu kişiye uyumlu seçiliyor; 2- Adaptor parçası: 3D baskı ile PLA-filament materyalden üretiliyor; 3- Tek kullanımlık virüs filtresi. Maske düzeni nisan başı itibarıyla Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Acil ve Yoğun Bakım servislerinde kullanıma girdi ve başarılı bulundu. Şnorkel maske temin ve/veya üretim imkânları ölçüsünde, sağlık çalışanlarının Covid-19 hastalarının tedavileri sürecinde virüsten korunmaları amacıyla virüs filtreli tam yüz maskelerinin kullanımının ülke çapında yaygınlaştırılması konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üniversitenin diğer fakülte ve bölümlerinde siperlikli maske, sıvı el dezenfektanı, ortam dezenfektanı üretimi gibi çeşitli malzemelerin üretimi devam ediyor. Üretilen bu malzemeler hem üniversitenin kendi ihtiyaçları için hem de diğer sağlık kuruluşları ve çeşitli kurumların ihtiyacı için kullanılıyor.”

Mayıs 2020




14

Thousands of Families Longing to Have a Baby Lose Their Hope Due to Coronavirus Bebek Özlemi Çeken Ailelere Koronavirüs Darbesi

Betül Kalay Görgen, Obstetrical, Gynecologist and Specialist on IVF

Following the coronavirus disease treatment for IVF suspended for indefinite time as it should be. But this make disappointed the families longing to hold their babies. Thousands of couples lose their last hope as lockdown closes IVF clinics and bans travel. Betül Kalay (Görgen); obstetrical, gynecologist and specialist on IVF, told about the situation and trauma due to closing of IVF clinics…

Mayıs 2020

Koronavirüs salgını sonrası tüp bebek tedavileri de doğal olarak askıya alındı. Bebek özlemi çeken aileler hayal kırıklığına uğradı. Binlerce çift, tüp bebek merkezlerinin karantina uygulaması yüzünden hasta alımını durdurması ve şehirlerarası seyahat yasağıyla son ümitlerini de yitiriyorlar. Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Kalay (Görgen), yaşanan süreç ve çiftlerin yaşadıkları travmalar hakkında şu bilgileri verdi…

Son şanslarını yitirmiş olabilirler “Binlerce çift, tüp bebek tedavi merkezleri kapılarını hastalara kapattığından, tüp bebek yoluyla çocuk sahibi olmak için son şanslarını yitirmiş olabilirler. Özellikle ileri yaşı olan ya da genç olmasına rağmen yumurta rezervi çok düşük olan hanımlar ucu görülemeyen bu süreç sonunda belki şanslarını tümüyle yitirecekler. Birçok kadının korkulu rüyası bu. Biyolojik saati tersine çevirmek ne yazık ki mümkün değil.


15

They may have lose their last chances “Thousands of couple may have missed their last chance of conceiving via IVF due to closing of fertility clinics. Especially the women on advanced ages for maternity or one have lower ovum reserves would miss their chances at the end of this unpredictable period. This is the worst nightmare of many women. Sadly, rewinding the biological clock is impossible. In the term of fertility treatment, time is the essential parameter. So this means that some of the couples may not become parents. They may lose their last chance that would never be got. This is an extremely traumatic and misery situation.

Caused revaging effect on mental health Particularly women in their late 30’s and early 40’s are feeling anxious in these days. The fear to hear from doctors that they are too old for IVF treatment, when the lockdown ends threats their moods. All of these happenings have devastating effect on their mental health. Coronavirus bereft their hope to become a whole family for many couples Jokes about baby boom after these corona days in lockdown or listening other families complaining that how stressful that the kids running around them all day long are always painful for these couples especially after closing of the fertility clinics due to lockdown. Some of them sold their car or home to get this treatment. There’s no way to describe their despair and depression. They don’t have a place to pour out their anger and grieve. These grievances If they stay with all of these emotions without state them, could lead to depression. ‘’

Doğurganlık tedavisi söz konusu olduğunda zaman en önemli parametredir. Bu da bazı çiftlerin asla ebeveyn olamayacakları anlamına geliyor. Onların son şansları da elden kaçıyor ve belki bir daha bunu yakalayamayacaklar. Bu gerçekten son derece üzücü ve travmatik bir durum.

Ruh sağlığı üzerinde yıkıcı bir etki Özellikle 30’lu yaşların sonunda ve 40’lı yaşların başında olan kadınlar, endişe içindeler. Karantina sona erdiğinde doktorların, tüp bebek tedavisi için çok yaşlı olduklarını söylemesinden korkuyorlar. Yaşananlar, bu insanların ruh sağlığı üzerinde yıkıcı bir etkiye neden oluyor. Koronavirüs, pek çok insan için bir aile sahibi olma ümidini ellerinden aldı. Başka insanların etrafta koşuşturan çocuklarından duydukları rahatsızlığı anlatmaları ya da dokuz ay sonra doğumlarda büyük artış yaşanacağına dair şakalar yapılırken bu durum özellikle bu çiftler için son derece acı verici oluyor. Kimisi evini, kimisi arabasını satarak tedavi hizmeti aldı. Bu insanların çaresizlik ve depresyon hissi tarif edilir gibi değil. Tüm öfke ve kederlerini dökecekleri bir yer yok onlar için. Bu insanlar bu duygularla kalır ve bunları ifade edemezlerse, depresyona kadar götürebilir.”

Mayıs 2020


16

DJI and Rosenbauer Global Partnership Advances the Digitalisation of Emergency Service Response

DJI, Rosenbauer İş birliğiyle Dijital Acil Yardım Sistemi Geliştiriyor

Aerial perspective and mobile operation management system combine to give increased situational awareness, informed deployment and save critical time. Emergency scenarios will be able to be dealt with quicker, safer and more efficiently, thanks to a new strategic partnership between DJI, the world’s leader in civilian drones and aerial imaging technology, and Rosenbauer International AG, the world-leading manufacturer of fire service vehicles and firefighting equipment. From today, the two companies will work together to bring the benefits of digital emergency response management to anyone involved in being called to tackle an emergency situation. Whether used by a private company at an airport or industrial facility; or a local fire department called out to an emergency due to severe weather, an aerial perspective combined with Rosenbauer’s operation management system enables the situation to be quickly assessed and informed decisions made regarding the safest and most efficient deployment of personnel. “Speed and a truly complete overall picture are key criteria for success when emergency service teams have to make purposeful decisions under time pressure. We have already supported their efforts to meet these criteria with our IT

Mayıs 2020

Dron teknolojisinde dünya lideri olan DJI, önde gelen itfaiye araçları ve itfaiye ekipmanları üreticisi Rosenbauer’le yeni bir stratejik ortaklık için bir araya geldi. Ortaklık kapsamında iki şirket; acil yardım isteyen herkese dijital müdahele yönetimi uygulamaları desteği verecek. Olası yangınlarda veya olumsuz hava şartlarında acil durum çağrısı yapan yerel itfaiye şirketlerine; Rosenbauer’ın vereceği operasyonel idare sistem desteği ve doğru


17

solutions, which range from efficient vehicle management to navigation, right through to alarm applications,” said Dieter Siegel, CEO of Rosenbauer International. “This cooperation with DJI enables us to consolidate our role as a digital pioneer while we work together to develop an integrated technology for comprehensive, data-based firefighting and disaster management.” Roger Luo, President, DJI, said, “DJI is proud to bring its drone technology to support Rosenbauer’s excellence in fire truck manufacturing and its vision of empowering firefighters with the best possible tools for emergency response and disaster relief. At DJI, we aim to provide reliable, scalable drone offerings that empower firefighters, search and rescue and public safety teams to benefit from this technology. It plays an increasing role in saving lives, time and resources on a daily basis. This integration is an important step for this long term partnership, and our commitment demonstrates an increasing maturity in the adoption of drones for firefighting professionals.” Rosenbauer’s operation management system is the information management system for firefighting operations that supports emergency crews on site with relevant information such as fire safety maps, hazardous material data or vehicle rescue sheets. Data from DJI’s drone fleet management software, FlightHub, will be seamlessly integrated into Rosenbauer’s operation management system giving additional visual and thermal data to the decision maker of the operation. This information can then be relayed to operational units at the scene on a tablet or displayed on monitors back at the command center giving a full overview of the situation. Informed decisions can be made in real-time regarding the efficient and safe deployment of resources such as personnel, vehicles and other equipment. Data safety is paramount and all information that is delivered to the Rosenbauer operation management system in real-time; and from DJI’s FlightHub, is stored on a server in a highly secure computer center of a wellknown European telecommunication firm. The data traffic is secured and encrypted. During deployment the data is also synced with all mobile end devices so that every operational team has the same information and it is kept in a closed loop. The two companies will continue to advocate the digitalisation of emergency response and outfitting fire trucks with drones, and will be sharing additional use cases and stories in the next time.

direktifler sayesinde acil duruma havadan müdahale edebilecek. Rosenbauer; acil durum ekiplerini sahada destekleyen yangın güvenliği haritaları, tehlikeli madde verileri ve araç kurtarma bilgilerini içeren operasyon yönetimine sahip. DJI’ın drone filo yönetim yazılımı FlightHub’dan gelen görsel ve termal veriler Rosenbauer’in operasyon yönetimine entegre edilerek itfaiyeciler, taşıtlar ve ekipmanların verimli ve güvenli bir şekilde konuşlandırılması için gerçek zamanlı bilgiler iletilecek. Rosenbauer International CEO’su Dieter Siegel, DJI iş birliği hakkındaki düşüncelerini “Acil yardım ekipleri, çok kısıtlı zamanda kritik kararlar almak durumunda kalıyor. Bunu kolaylaştırmak için etkin araç yönetiminden navigasyona kadar çeşitli uygulamalar geliştirdik. Acil yardım durumlarında dijitalleşmenin öncüsü olmanın yanında, yangınla mücadele ve afet yönetiminde veri tabanlı entegre bir teknoloji geliştirmek amacıyla DJI’la çalışıyoruz.” sözleriyle ifade etti. DJI Başkanı Roger Luo da “DJI olarak Rosenbauer’in itfaiyecilere acil müdahale ve afet yardımı güçlendirme vizyonunu desteklemekten gurur duyuyoruz. Bu iş birliği kapsamında itfaiyecileri ve arama kurtarma ekiplerini güçlendirecek ve bu teknolojiden yararlanmalarını sağlayacak dron teklifleri sunmayı amaçlıyoruz.” dedi. İki şirket, acil müdahale ve itfaiye araçlarının dron teknolojisinden faydalanması için birlikte çalışmayı sürdürecek.

Mayıs 2020


18

Taiwan Biotech Companies Showcase Brilliant Detection Solutions against COVID-19 Pandemic! Tayvanlı Biyoteknoloji Firmaları Covid-19 Salgınına Karşı Geliştirdikleri Etkili Tespit Çözümlerini Tanıttılar

Since 2016, the Taiwanese government has not only been focusing on the research and development of biotechnology industry, but also providing full support on worldwide partnership establishments and technology cooperation. This long-term commitment is expected to become substantial helps to Taiwan and its global partners under circumstance the world severely hit by COVID-19 crisis. The Taiwan External Trade Development Council (TAITRA) will work with 6 biotech companies and 1 research institute from Taiwan to demonstrate detection solutions for COVID-19 through an online product launch on April 27. This event is expected to attract nearly 200 potential buyers all over the world to create an effective cooperation platform for exploring solutions for COVID-19 pandemic. The amazing products highlight technologies of real-time PCR-based assay, antigen rapid test, antibody rapid test and analysis system to bring a comprehensive solution on COVID-19 detection. The leading company KimForest focuses on genetic test and high accuracy PCR-based

Mayıs 2020

2016 yılından bu yana, Tayvan hükümeti yalnızca biyoteknoloji endüstrisinin araştırma ve geliştirmesine değil, aynı zamanda dünya çapında ortaklık kurumlarına ve teknoloji işbirliğine tam destek sağlıyor. Bu uzun vadeli taahhüdün, dünyanın COVID-19 krizinden ciddi şekilde etkilendiği bu durumda Tayvan’a ve küresel ortaklarına önemli yardımlar sağlaması bekleniyor. Tayvan Dış Ticaret Geliştirme Konseyi (TAITRA) Tayvan’dan 6 firma ve 1 araştırma enstitüsü ile birlikte COVID-19 Tespit Çözümleri’inin tanıtıldığı online ürün lansmanı gerçekleştirdi. Bu etkinliğe, COVID-19 pandemisine yönelik çözümleri araştırmak için etkili bir işbirliği platformu oluşturmak üzere tüm dünyadan yaklaşık 200 potansiyel alıcı firma katıldı. Ürünler COVID-19 saptamaya kapsamlı bir çözüm getirmek için gerçek zamanlı PCR bazlı test, antijen hızlı test, antikor hızlı test ve analiz sistemleri teknolojileri ile dikkat çekti. Öncü firma KimForest’in 50 dakika içerisinde sonuçlanan genetik test ve yüksek doğruluk oranına sahip PCR bazlı testlere odaklandığı gözlendi. Hem gerçek zamanlı PCR testi hem de antikor hızlı testi geliştiren General Biologicals Corporation, yüksek düzeyde hassasiyetin yanı sıra hızlı yanıt veren uygulamalara da sahip. Firmanın gerçek zamanlı PCR test kitlerinin halihazırda Fransa’ya ve Güneydoğu Asya’ya satıldığı belirtildi. Hızlı test açısından, önde gelen 3 biyo şirketin (AnTaimmu BioMed Co., Ltd, EirGenix, Inc. ve Panion & BF Biotech,) stratejik ortaklığı olan AEP Birliği ekipman gerektirmeden, enfekte olan bireylerin nazal mukusundan alınan örnekle 10 dakika içerisinde sonuçlanan antijen test kitlerini piyasaya


19

assay that would be able to provide the results within 50 minutes. KimForest is also known for working with Arbelos Genomics Inc. on Cancer Companion Diagnostics Panel. General Biologicals Corporation, developing both real-time RT-PCR assay and antibody rapid test, features both high level of precision and quick responding applications. Their RT-PCR test kits were already sold to France and Southeast Asia. On aspect of rapid test, AEP Alliance, a strategic partnership of 3 leading bio companies - AnTaimmu BioMed Co., Ltd, EirGenix, Inc. and Panion & BF Biotech, has just released antigen test kit to take results from nasal mucus of earlier-infected individuals within 10 minutes without equipment required. The member EirGenix is famous for signing a license agreement with Sandoz AG to globally commercialize recently. Leadgene Biomedical specializes in monoclonal antibody and protein development, and it launched the antigen and antibody test which only takes 10 to 15 minutes to get results and wouldn’t cause crossreactivity to MERS and general coronaviruses. Regarding detection devices, QuarkBio develops innovative dqPCR analysis system which can detect as low as 3 copies of the virus within 10 times more sensitive than conventional qPCR tests available on the market.; Industrial Technology Research Institute (ITRI), the largest applied research institute in Taiwan creates “portable intelligent rapid molecular diagnostic system”, which is only 600 grams with 90% testing accuracy and allows an early diagnosis of COVID-19 within an hour and improves the efficiency of entry inspection at airport quarantine stations in 40 minutes. Last but not least, the world’s first fully automated virus scanner presented by TCI Gene is operated by robotic arms to load the corresponding codes of the specimens. With the high accuracy rate, the test results of 96 specimens can be obtained in 3 hours and nearly of 900 specimens per day to achieve 24/7 comprehensive monitoring and prompt responses to the pandemic. Taiwan has extraordinary biotechnology capabilities in research and development. Besides these 7 brilliant companies/organization, Academia Sinica, Taiwan’s leading research institute, discovered antibodies that could be used to develop a 20-minute, rapid coronavirus detection kit. Taiwan’s National Health Research Institutes (NHRIs) and National Defense Medical Center jointly unveiled a prototype of a rapid diagnostic test for COVID-19 coronavirus, where test results take about 15 minutes. Both institutes are also speeding up the process of developing vaccines, and expect to have inspiring results soon. TAITRA, as the facilitator of Taiwan’s industry development, will continue to bring in more quality anti-epidemic products and potential business partners to enhance international cooperation. Taiwan is a valuable partner to global biotechnology and medical development, and looks forward to making contributions on the fight against COVID-19 pandemic. Taiwan can help, and Taiwan is helping!

sürdüğü açıklandı. Birliğin üyelerinden EirGenix, son zamanlarda Sandoz AG ile imzaladığı lisans anlaşmasıyla tanınıyor. Leadgene Biomedical, monoklonal antikor ve protein geliştirme konusunda uzman; MERS ve genel koronavirüslere çapraz reaktiviteye neden olmayan 1015 dakika içerisinde sonuçlanan antijen ve antikor testini geliştirdi. Tespit cihazları ile ilgili olarak ise, QuarkBio, geliştirdiği, piyasada bulunan geleneksel qPCR testlerinden 10 kat daha hassas bir şekilde virüsün 3 kopyasını algılayabilen yenilikçi dqPCR analiz sistemini tanıttı. Tayvan’daki en büyük uygulamalı araştırma enstitüsü olan Endüstriyel Teknoloji Araştırma Enstitüsü (ITRI) ise geliştirdiği % 90 test doğruluğu ile sadece 600 gram olan ve bir saat içinde COVID-19’un erken teşhisine izin veren ve havaalanı karantina istasyonlarındaki giriş denetiminin verimliliğini arttıran taşınabilir akıllı hızlı moleküler teşhis sistemini katılımcılara sundu. Son olarak, TCI Gene, numunelerin ilgili kodlarını yüklemek için robotik kollar tarafından çalıştırılan dünyanın ilk tam otomatik virüs tarayıcısını tanıttı. Yüksek doğruluk oranı ile, 7/24 kapsamlı görüntüleme ve pandemiye karşı hızlı bir şekilde yanıt verebilmek için 3 saat içerisinde 96 numunenin, günde yaklaşık 900 numunenin test sonuçları elde edilebilmektedir. Bu 7 öncü firma ile birlikte, Tayvan’ın önde gelen araştırma enstitüsü olan Academia Sinica, 20 dakikalık, hızlı bir koronavirüs tespit kiti geliştirmek için kullanılabilecek antikorlar keşfetti. Tayvan Ulusal Sağlık Araştırma Enstitüleri (NHRI’ler) ve Ulusal Savunma Tıp Merkezi, yaklaşık 15 dakika sonuç alınan COVID-19 koronavirüs hızlı teşhis testinin bir prototipini birlikte tanıttı. Tayvan’ın sanayi gelişimine katkı sağlayan TAITRA’nın, uluslararası işbirliğini geliştirmek için daha kaliteli anti-salgın ürünler ve potansiyel iş ortaklarını bir araya getirmeye devam edeceği belirtildi.

Mayıs 2020




22

Top 10 Questions Asked about Dental Implants İmplant Hakkında En Çok Merak Edilen 10 Soru Dental implants are applied to patients who have teeth deficiencies by filling empty areas. Implants, which provide patients with ease of use due to being comfortable and durable, are among the most natural procedures to replace real teeth. However, there is a lot of misinformation about implant applications that are frequently preferred due to their longevity. Dentist Aylin Hoşzeban Erdur answers the 10 most asked about questions regarding dental implants. 1.Who can get dental implants? Anyone with good general health and sufficient bone density to apply the implant can get a dental implant. Various changes in the jaw bone can be seen in long-term tooth loss. Patients who have osteoporosis (or bone loss) can be implanted after various applications and treatments. Implants are not recommended for patients with heart disease, blood clotting problems and diabetes that is not regularly controlled. Implants can be applied to anyone who has more than one dental cavity and does not have a mouth tissue problem.

2. What is the age limit for the application? Dentist Aylin Hoşzeban Erdur

Diş implantları, diş eksikliği bulunan hastalara boş kalan alanların doldurulması amacıyla uygulanıyor. Rahat ve sağlam olması nedeniyle hastalara oldukça kullanım kolaylığı sağlayan implantlar, gerçek dişlerin yerini dolduran en doğal işlemlerin başında geliyor. Fakat uzun ömürlü olması sebebiyle sıkça tercih edilen implant uygulamaları hakkında çok fazla yanlış bilgi de bulunuyor. Diş Hekimi Aylin Hoşzeban Erdur, implantlar hakkında en çok merak edilen 10 soruyu yanıtlıyor.

1.Diş implantlarını kimler yaptırabilir? Genel sağlık durumu iyi olan ve implantın uygulanabilmesi için yeterli kemik yoğunluğuna sahip olan herkes diş implantı yaptırabiliyor. Uzun süreli diş kayıplarında çene kemiğinde çeşitli değişiklikler görülebiliyor. Kemik erimesi yaşayan hastalara ise çeşitli uygulamaların ardından implant yapılabiliyor. Kalp rahatsızlığı olan, kan pıhtılaşması sorunu yaşayan ve düzenli kontrol edilmeyen diyabete sahip hastalara implant tavsiye edilmiyor. Birden fazla diş boşluğuna sahip, fakat ağız dokusunda sorun olmayan herkese implant tedavisi yapılabiliyor.

Mayıs 2020

Ensuring complete bone development is one of the main points of implant application. Therefore, the implant cannot be applied for patients under the age of 18, but there is no age limit for those over the age of 18. Implants can also be used in place of prosthesis applications for patients who have advanced in age and have lost many teeth.

3. Is surgical implant application a painful procedure? Before the surgical implant application begins, the patient is usually given local anesthesia, sometimes even general anesthesia. With the help of these applications, the procedure is completed without any pain. After the effect of anesthesia have worn down, some patients may experience mild aches. In these situations, dentists offer pain relief medications and help the patient get through the process smoothly.

4. How long does the procedure take? How long does the bone healing process take? The duration of the procedure varies according to the bone density of the patient’s jawbone and how many implants will be applied. If no surgical procedures are performed, an average of 15 minutes is required for an implant. The implant’s bone healing can take approximately 3


23

2.Uygulama için yaş sınırı nedir? Kemik gelişiminin sağlanmış olması, implant uygulamasının temel noktalarından biridir. Bu nedenle implant 18 yaş altına uygulanamıyor ancak, 18 yaşından büyükler için herhangi bir yaş sınırı bulunmuyor. İmplantlar, yaşı ilerlemiş ve çok fazla diş kaybına maruz kalmış hastalarda da protez uygulamaları yerine yapılabiliyor.

3.Cerrahi implant uygulaması acılı bir işlem midir? İmplant yapılmadan önce hastaya, genellikle lokal, kimi zamansa genel anestezi uygulanıyor. Hasta bu uygulamalar yardımıyla herhangi bir acı ya da ağrı hissetmeden işlem tamamlanmış oluyor. Anestezinin etkisi geçtikten sonra bazı hastalarda hafif ağrılar görülebiliyor. Diş hekimleri bu durumlarda ağrı kesici önererek hastanın süreci atlatmasına yardımcı oluyor.

4.İşlem ne kadar sürüyor, implantın kemiğe kaynama süreci ne kadardır? İşlem süresi, hastanın çene kemiğindeki kemik yoğunluğuna ve kaç tane implant uygulanacağına göre değişiyor. Herhangi bir cerrahi işlem uygulanmazsa, bir implant için ortalama 15 dakika gerekiyor. İmplantın kemiğe kaynama süreci ise yaklaşık olarak 3 ila 6 ay arasında olabiliyor. İmplant uygulaması kısa sürede gerçekleşirken asıl süreç aslında çeneye kaynama kısmında geçiriliyor. Bu işlem de tamamlandıktan sonra implantın üzerine porselen uygulaması yapılıyor.

to 6 months. While the implant application takes only a short amount of time, the main process starts with the bone healing to the jaw. After this process is completed, porcelain is applied on the implant.

5. What are the benefits of an implant for the patient? The implant allows the person to have an aesthetic appearance. Due to its natural appearance, the patient often forgets that he/she has an implant. Instead of a prostheses that can move during speech or eating, dental implants fixed on the jaw bone provide a more comfortable use. Other benefits of implants are that they can be easily brushed during cleaning.

6. Are there any damages within the procedure? Surgical methods applied while making the implant may have some risks. After application, symptoms such as bleeding or swelling of the gums can be seen. However, the patient overcomes the symptoms very mildly. Although the complication rate is very low, the patient can overcome them mildly.

7. What should a patients diet consist of after an implant procedure? Nothing should be eaten for the first 2 hours after application. Providing nutrition with soft foods for the first week will relieve the patient. In addition, it is not recommended to eat too hot or too spicy foods, since the wound in the mouth can affect the healing process. It is

5.İmplantın hastaya sağladığı faydalar nelerdir? İmplant kişinin estetik görünüme sahip olmasını sağlar. Doğal görüntüsü sayesinde hasta çoğu zaman implanta sahip olduğunu unutur. Konuşma veya yemek yeme sırasında oynayabilen protezler yerine, çene kemiğine sabitlenen diş implantları daha rahat bir kullanım sağlar. Temizleme esnasında da kolay fırçalanabilmesi implantların diğer yararları arasında sayılıyor.

6.İşlemin zararları var mıdır? İmplant yapılırken uygulanan cerrahi yöntemlerin de birtakım riskleri bulunabiliyor. Uygulama yapıldıktan sonra diş etlerinde şişlik, kanama veya yüzde şişlik gibi belirtiler görülebiliyor. Ancak hasta, ilgili belirtileri oldukça hafif şekilde atlatıyor. Komplikasyon gelişme oranı oldukça az olmakla birlikte hasta bunları hafif şekilde atlatılabiliyor.

7.İmplant işlemi sonrasında beslenme şekli nasıl olmalıdır? Uygulama gerçekleştirildikten sonra ilk 2 saat boyunca herhangi bir şeyin yenmemesi gerekiyor. İlk bir hafta boyunca beslenmeyi yumuşak yiyeceklerle sağlamak kişiyi rahatlatıyor. Ayrıca ağızda bulunan yaranın iyileşme sürecini etkileyebilmesi nedeniyle, mümkünse çok sıcak ya da çok baharatlı yiyeceklerin yenmemesi tavsiye ediliyor. İmplantın kemiğe kaynaşma süreci içinde de yiyeceklerin oda ısısında tüketilmesi ve sert yiyeceklerin yenmemesi önem taşıyor.

Mayıs 2020


24

8.Uygulama sonrasında diş bakımı nasıl yapılmalıdır? Çene kemiğine uygulanan titanyum parçalar kaynadıktan sonra, implantın üzerine protez yapılması işlemine geçiliyor. Protezin her yemek sonrasında yapılan genel fırçalamayla temizlenmesi gerekiyor. İmplantın etrafında bakteri ve mikroorganizmaların gelişmemesi için diş fırçalamaya ek olarak diş ipi, arayüz fırçaları ve gargaranın kullanılması öneriliyor.

9.Ne kadar süreyle doktor kontrolüne gitmek gerekir? Diş implantları doğru kullanıldığı takdirde ömür boyu kolay kullanım sağlıyor. İşlem tamamlandıktan sonra bölgenin kontrol edilmesi için hastanın, ilk iki yıl boyunca altı ayda bir doktor kontrolüne gitmesi gerekiyor. Bundan sonra da yıllık kontroller yeterli geliyor.

10.İmplant sonrasında tomografi ya da MR çektirilebilir mi? MR çekimlerinde manyetik alan sebebiyle mıknatıs özelliği taşıyan tüm materyaller cihaza doğru çekiliyor. Bu nedenle demir, çelik gibi mıktanıs özelliği taşıyan maddelerin bulunduğu hastalarda MR çekimleri gerçekleştirilmiyor. Fakat implantlar titanyum malzemeden yapıldığı için herhangi bir mıknatıs özelliği taşımıyor. Bu nedenle hastalar rahatlıkla hem MR, hem tomografi çektirebiliyor.

Mayıs 2020

important that the food is consumed at room temperature and that hard foods are not eaten during the bone healing process of the implant.

8. How should dental care be performed after an implant procedure? After the titanium parts applied to the jaw bone heal, the process of making a prosthesis on the implant begins. The prosthesis needs to be cleaned with a general brushing after each meal. In addition to brushing teeth, dental floss, interface brushes and mouthwash are recommended to prevent bacteria and microorganisms from growing around the implant.

9. How often should a patient go for a check up? If dental implants are used correctly, they provide easy use for a lifetime. After the procedure is completed, the patient needs to go to a doctor’s check-up every six months for the first two years to check the implant. After that, annual check ups are sufficient.

10. Can a tomography or MRI be taken after an implant? Due to the magnetic field in MRI’s, all materials that have a magnet feature are drawn towards the device. For this reason, MRI’s are not performed on patients with magnetic material properties such as iron and steel. However, since implants are made of titanium material, they do not have any magnet feature. For this reason, patients can get both an MRI and tomography taken easily.


25

The 17th Edition Opens Its Doors in September İDEX İstanbul Eylül’de 17’nci Kez Kapılarını Açıyor Türkiye’de iş hacmi 500 milyon dolara ulaşan diş hekimliği endüstrisi, dünyanın dört bir yanından gelen sektör profesyoneli ile İDEX İstanbul Fuarı’nda bir araya geliyor. 10 – 13 Eylül 2020 tarihleri arasında 17’nci kez kapılarını açmaya hazırlanan fuarda yerli ve yabancı 1.000’i aşkın markanın ürünleri sergilenecek. 80 ülkeden 30 bin ziyaretçinin beklendiği fuarın 150 milyon doların üzerinde bir ticaret hacmi yaratması hedefleniyor.

Reaching a 500-million-dollar business volume in Turkey, the dentistry industry comes together with industry professionals from all over the world at IDEX Istanbul. Getting prepared to open doors for its 17th edition between September 10-13, 2020, the exhibition will display products of more than 1000 domestic and international brands. The exhibition expects over 30 thousand visitors from 80 countries and aims to create a trade volume of over 150 million dollars.

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun tavsiyesi ve T.C. Ticaret Bakanlığı’nın kararı ile Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında düzenlenmesi planlanan tüm ulusal ve uluslararası fuarlar 1 Temmuz 2020 sonrasına ertelendi. Bu kapsamda Nisan ayında gerçekleştirilmesi planlanan Türkiye’nin ağız ve diş sağlığı alanında bölgenin en büyük uluslararası fuarlarından biri olan İDEX - Uluslararası İstanbul Ağız – Diş Sağlığı Cihaz ve Malzemeleri Fuarı, Eylül ayına alındı. CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde 10 – 13 Eylül 2020 tarihleri arısında 17’nci kez kapılarını açmaya hazırlanan fuar, bölgenin en büyük uluslararası fuarı olma niteliğini taşıyor. CNR Holding kuruluşlarından Pozitif Fuarcılık tarafından Diş Malzemeleri Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (DİŞSİAD) işbirliği ile düzenlenen fuarı Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Asya, Rusya ve BDT ülkeleri, Uzakdoğu, Kuzey ve Güney Amerika ile Okyanusya ülkelerinden 30 bin sektör profesyonelinin ziyaret etmesi bekleniyor.

Upon the recommendation of the Scientific Board of the Ministry of Health and the decision of the Ministry of Trade, all the national and international exhibitions, planned to be organized in March, April, May, and June, have been postponed to take place after July 1, 2020. Accordingly, one of the largest international exhibitions of the nearby region in the oral and dental health industry, IDEX – International Istanbul Dental Equipment and Materials Exhibition, planned to be organized in April, has been updated to September. Getting prepared to open doors for its 17th edition at CNR Expo Istanbul Expo Center between September 10-13, 2020, the exhibition is featured as the largest international exhibition in the nearby region. Organized by CNR Holding subsidiary, Pozitif Trade Fairs, with the cooperation of DISSIAD (Turkish Dental Businessmen Association), the exhibition expects visits of 30 thousand industry professionals from the countries in Europe, the Middle East, Africa, Russia and the CIS countries, the Far East, North and South America, and the Oceanian countries.

Mayıs 2020


26

150-million-dollar contribution to the global trade

Global ticarete 150 milyon dolarlık katkı sağlanacak

Hosting national participation of Brazil, Korea, China, Pakistan, and Taiwan, the exhibition will welcome companies from Russia, Germany, Italy, the UK, Austria, Hungary, India, the UAE, and the USA. The exhibition will also showcase products of more than 1000 brands from 14 countries. Presenting the state-of-the-art products of the dental industry from orthodontics to implants, imaging devices, dental equipment, dental cement, and cad/cam, the exhibition will welcome professional buyers from 80 countries. It is expected that professional buyers from all over the world will create a trade volume of over 150 million dollars.

Brezilya, Kore, Çin, Pakistan ve Tayvan’ın milli katılım göstereceği fuara Rusya, Almanya, İtalya, İngiltere, Avusturya, Macaristan, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD’den firmalar katılacak. Fuarda ayrıca 14 ülkeden 1.000’i aşkın markanın ürünleri görücüye çıkarılacak. 35.000 metrekarelik alanda ortodontiden implanta, görüntüleme cihazlarından dental ekipmanlara, dental cement ve cad/cam’a kadar dental sektörünün son teknoloji ürünlerinin tanıtılacağı fuar, aynı zamanda 80 ülkeden profesyonel alıcıya da ev sahipliği yapacak. Fuarda dünyanın dört bir yanından gelecek olan profesyonel alıcıların 150 milyon doların üzerinde bir ticaret hacmi yaratması hedefleniyor.

The industry will be discussed at seminars and workshops Drawing great attention from international exhibiting companies and industry professionals, the exhibition will also organize international symposiums and workshops, where industry-related innovations will be shared. Professional international speakers will take part in the events, where dentists, dental technicians, and industry representatives will come together, discuss the innovations in the dentistry industry, and share their opinions about the future of the industry.

Mayıs 2020

Seminer ve çalıştaylarda sektör masaya yatırılacak Uluslararası katılımcı firmalar ve sektör profesyonellerinin yoğun ilgi duyduğu fuar kapsamında ayrıca, sektöre yönelik gelişmelerin paylaşılacağı uluslararası sempozyum ve çalıştaylar da düzenlenecek. Alanında uzman uluslararası konuşmacıların katılacağı etkinliklerde diş hekimleri, diş teknisyenleri ve sektör temsilcileri bir araya gelerek, diş hekimliği endüstrisine yönelik yenilikleri tartışacak ve sektörün geleceğine ilişkin görüşlerini paylaşacaklar.



28

10 Golden Rules to Overcome Corona Psychology! Korona Psikolojisini Yenmenin 10 Altın Şifresi!

Psychiatrist Dr. Semiha Tufan, VM Medical Park Maltepe Hospital

Expressing that the first sense of trust of the human developed in the first years of his life with his relations with the people who raised him, Psychiatrist Dr. Semiha Tufan, VM Medical Park Maltepe Hospital, said that fear of getting into our lives unexpectedly and changing the rhythm of

Mayıs 2020

İnsanın ilk güven duygusunun hayatının ilk yıllarında kendisini yetiştiren insanlarla ilişkileriyle geliştiğini ifade eden VM Medical Park Maltepe Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Semiha Tufan, beklenmedik şekilde hayatlarımıza giren ve günlük hayatımızın ritmini değiştiren, koronavirüsün yol açtığı hastalığa yakalanma korkusunun kişilerin güvende olma duygusunu zedeleyerek hayatlarının devamı üzerindeki kontrollerinin kaybolacağı hissini yaşattığını söyledi. Virüsle ilgili belirsizlik durumunun da kişilerde güven duygusunu zedeleyerek kaygı ve korkuya neden olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Semiha Tufan, “Virüs gibi gözle görülmeyen ve ölümcül olabilen bir tehlike karşısında aşırı kaygı ve korku duymak, insanda belli fizyolojik süreçleri tetikler. Korku ve kaygı hissettiğimizde beynimiz, sinir sistemimiz vasıtasıyla vücudumuza kendini koruması için ‘Savaş’ ya da ‘Kaç’ sinyalleri gönderir. Bu da vücudun bu süreçlere hazırlanması için stres hormonlarının salgılanmasına neden olur. Stres hormonları kalp atışımızı ve nefes alıp verişimizi hızlandırır, kan basıncımızı yükseltir, tetikte olma hali yaratır. Vücudumuzu savaşması ya da kaçması için aktif tutar. Kaygı ve korkunun belli düzeyi bizi hayatta tutmak ve tehlikelere karşı savunmada olmamız için gereklidir. Ancak kaygı ve korku duygusu kontrolden çıktıkça bize zarar vermeye başlar” açıklamasında bulundu.



30

our daily life, the coronavirus’s fear of catching the disease will cause people to feel safe and their control over the continuation of their lives will disappear. Underlining that the uncertainty related to the virus also damages the feeling of trust in people and causes anxiety and fear, Dr. Semiha Tufan said, “Having extreme anxiety and fear in the face of an invisible and deadly danger like a virus triggers certain physiological processes in man. When we feel fear and anxiety, our brain sends ‘War’ or ‘Run’ signals to our body to protect itself through our nervous system. This causes the secretion of stress hormones to prepare the body for these processes. Stress hormones speed up our heartbeat and breathing, raise our blood pressure, and create alertness. It keeps our body active to fight or escape. A certain level of anxiety and fear is necessary to keep us alive and defend against hazards. However, as the anxiety and fear feelings get out of control, it starts to hurt us.”

There may be those who deny the situation! Emphasizing that the people in the society in general may be the ones who can choose two different ways to combat the “sense of uncertainty” experienced during the war with the coronavirus, Dr. Semiha Tufan said, “While some of us are trying to increase some measures as much as they can to minimize the feeling of uncertainty, some people will surrender to this difficult process, or they will either stop protecting themselves or go to denial the situation.”

Excessive stress leads to food stocks! Giving examples about the situations that make people in trouble or wrong in combating anxiety during the epidemic process, Dr. Semiha Tufan said: “A person who has difficulty in controlling anxiety can clean his hands obsessively by constantly washing his hands and wiping his house, and

Mayıs 2020

Durumu inkâr edenler olabilir! Genel olarak toplumdaki insanların koronavirüs ile savaş sürecinde yaşanan ‘belirsizlik duygusuyla’ mücadelede iki farklı yolu tercih edebilenler olabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Semiha Tufan, “Bazılarımız belirsizlik duygusunu en aza indirmek için bir takım tedbirleri ellerinden geldiğince artırma gayreti içine girerken bazı kimseler de belirsizlikle başa çıkamayacakları korkusuna kapılarak bu zorlu sürece teslim olur, ya kendilerini korumaktan vazgeçer ya da durumu inkâr yoluna gidebilirler” dedi.



32

can either overdo food and necessity stock. He may try to calm his anxiety by trying to increase his sense of control over the events by trying to drink drugs he believes will be good, or by trying to follow all the news about the agenda. The danger here is that after a while this exaggerated state becomes a painful, stressful and energy-losing process. The opposite of this is the fact that the person underestimates what he can do with the feelings of helplessness and inadequacy in the face of the difficult process, gives up the precautions to be taken and goes into a depressed mood.”

Generate a to-do list Explaining that it will be an effective method for us to manage the process by activating our social ties about difficult processes, increasing communication even if from a distance, sharing our feelings, deniing the truth, getting enough information about the situation from the right sources, creating a list of things to do and including them as much as possible, Dr. Semiha Tufan said the following simple but effective measures will make it easier for us to manage the process: 1. Reconstruct your living order by yourself, at least set a new daily roadmap for this process. 2. Reduce the information pollution you have been exposed to. Get enough information from reliable sources. Make sure that the process does not turn into a torment for yourself by avoiding excessive behaviors such as constantly trying to follow what is being said. 3. Follow the general rules that scientists say, do not let go of the precaution while doing this, but try not to overdo it. 4. It is important to know that we may have negative emotions from time to time. Make an effort to accept the fact that it is not always possible to keep control. It should be admitted that there is some uncertainty about everything in life.

Mayıs 2020

Aşırı stres yiyecek stoğuna yöneltiyor! İçinde bulunduğumuz salgın sürecinde kaygı ile mücadelede insanı sıkıntıya sokan ya da yanlış olan durumlar hakkında örnekler veren Uzm. Dr. Semiha Tufan, şunları söyledi: “Kaygıyı kontrol etmekte güçlük çeken biri, sürekli ellerini yıkayıp evini silip süpürerek takıntılı bir şekilde temizlik yapabilir ve ya yemek ve ihtiyaç stoğunda aşırıya gidebilir. İyi geleceğini inandığı ilaçları gelişigüzel içmeye kalkışarak ya da gündemle ilgili tüm haberleri takip etmeye uğraşarak olaylar üzerindeki kontrol duygusunu artırmaya gayret edip kaygısını yatıştırmaya çalışabilir. Buradaki tehlike bir süre sonra bu abartılı durumun eziyet verici, stres yaratan ve enerji kaybına yol açan bir süreç haline gelmesidir. Bunun tam tersi bir durum ise, zorlu süreç karşısında kişinin çaresizlik, yetersizlik duyguları ile yapabileceklerini küçümsemesi, alınacak tedbirlerden vazgeçmesi ve çökkün bir duygu duruma girmesidir.”

Yapılacaklar listesi oluşturun Zorlu süreçlerle ilgili olarak sosyal bağlarımızı harekete geçirmenin, uzaktan da olsa iletişimi artırmanın, duygularımızı paylaşmanın, gerçeği yadsımamanın, doğru kaynaklardan durumla ilgili yeterince bilgi almanın, yapılabilecekler listesi oluşturup bunları olabildiğince hayatımıza dahil etmenin süreci yönetebilmemiz için etkili bir yöntem olacağını belirten Uzm. Dr. Semiha Tufan, aşağıdaki basit ama etkili tedbirlerin süreci yönetmemizi kolaylaştıracağını söyledi: 1.Yaşam düzeninizi kendinize göre tekrar kurgulayın, en azından bu süreç için yeni bir günlük yol haritası belirleyin. 2.Maruz kaldığınız bilgi kirliliğini azaltın. Güvenilir kaynaklardan yeterince bilgi edinin. Her yazılanı söyleneni sürekli takip etmeye uğraşmak gibi aşırı davranışlar yapmaktan kaçınarak sürecin kendinize bir eziyete dönüşmemesine özen gösterin.



34

5. To strengthen your social ties, stay in touch with people even from a distance, and try to protect your personal space by taking time for yourself. Being alone as well as communicating may be a need. Try to take time to rest and purify your mind. 6. Take care of your nutrition, sleep, and getting enough fluids. May your body be vigorous so that your mind works well. 7. Focus on the moment you are in and the action you take as much as possible. Instead of trying to guess what we don’t know all the time, focus your energy on activities that are good for you. You can vary from person to person, you can read a book, you can also learn to make a new meal… Try to put your creativity into action. 8. It will make you physically active and relax your body, sports, Try to put intense techniques such as breathing exercises into your life, even for 15 minutes a day. 9. In the face of challenging processes, it will be good to try to calm this emotion at both ends as much as possible, by maintaining the calmness as much as possible, by getting support from our social resources, our family, our friends, charity associations and the relevant institutions of the state. 10. It may be necessary to receive professional support or therapy from time to time while trying to deal with the psychological problems caused by the corona epidemic. The need to get support does not indicate that the person is weak, helpless or incompetent, on the contrary, it is a convenient way to find a solution as a result of having a flexible perspective. In this sense, during the epidemic process we are in, you can take advantage of opportunities to make video calls with physicians not only for this condition but for all other health problems.

Mayıs 2020

3.Bilim insanlarının söylediği genel kurallara uyun, bunu yaparken tedbiri elden bırakmayın ancak abartıya da kaçmamaya çalışın. 4.Zaman zaman olumsuz duygulara kapılabileceğimizi bilmek önemlidir. Her zaman kontrolü elinde tutmanın mümkün olmadığı gerçeğini kabullenmek için gayret gösterin. Hayatta her şey ile ilgili bir miktar da olsa belirsizlik payı olduğunu kabul etmek gerekir. 5.Hem sosyal bağlarınızı güçlendirmek için uzaktan da olsa insanlarla iletişimde kalın hem de kendinize de zaman ayırarak kişisel alanınızı korumaya gayret edin. İletişimde olmak kadar yalnız kalmak da bir ihtiyaç olabilir. Dinlenmeye ve zihninizi arındırmaya da vakit ayırmaya çalışın. 6.Beslenmenize, uykunuza, yeterince sıvı almanıza özen gösterin. Vücudunuz dinç olsun ki, zihniniz de iyi çalışsın. 7.Mümkün olduğunca içinde bulunduğunuz ana ve yaptığınız eyleme odaklanın. Sürekli bilmediğimiz şeylerle ilgili tahmin yürütmeye çalışmaktansa, enerjinizi size iyi gelen faaliyetlere yöneltin. Bu kişiden kişiye göre değişebilir, kitap da okuyabilir, yeni bir yemeği yapmayı da öğrenebilirsiniz… Yaratıcılığınızı devreye sokmaya gayret edin. 8.Fiziksel olarak sizi aktif kılacak ve bedeninizi rahatlatacak, spor, yoğa, nefes egzersizi gibi teknikleri günde 15 dakika da olsa hayatınızın içine sokmaya çalışın. 9.Zorlu süreçler karşısında, soğukkanlılığı elden geldiğince muhafaza ederek, sosyal kaynaklarımızdan, ailemiz, arkadaşlarımız, yardımlaşma dernekleri, devletin ilgili kurumlarından da destek alarak her iki uçtaki bu duygu halini mümkün olduğunca yatıştırmaya çalışmak iyi gelecektir. 10.Korona salgının yarattığı psikolojik sıkıntılarla başa çıkmaya çalışırken zaman zaman profesyonel bir destek ya da terapi almak gerekebilir. Destek alma ihtiyacı kişinin zayıf, çaresiz ya da beceriksiz olduğunu göstermez, tam tersine esnek bir bakış açısına sahip olmasının bir sonucu olarak çözüm bulmaya yönelik uygun bir yoldur. Bu anlamda içinde bulunduğumuz salgın sürecinde, sadece bu durumla ilgili değil diğer tüm sağlık sorunları için hekimlerle görüntülü görüşme yapabileceğiniz imkânlardan yararlanabilirsiniz.



36

Turkey Model against the Fake Masks and Disinfectants Sahte Maske ve Dezenfektanlara Karşı Türkiye Modeli Koronavirüs krizinin başından bu yana dünya genelinde maske, dezenfektan, ilaç gibi ürünlerde dolandırıcılık, hırsızlık ve sahtecilik suçlarında artış yaşandı. Dolandırıcılar koruma ürünlerinin piyasada zor bulunmasından faydalanırken, karaborsacılık faaliyetleri ise artış gösterdi. Çözüm önerisi ise Türkiye’nin 2012’den bu yana ilaçlar başta olmak üzere pek çok üründe kullandığı serileştirilme ve izlenebilirlik altyapısı oldu.

Emre Özden, VISIOTT General Manager

Since the beginning of the coronavirus crisis, theft and counterfeiting crimes of products such as masks, disinfectants, medicines have increased in worldwide. Due to the lack of easy access to critical protective products in the market, black market activities increased. The solution proposal to deal with the illegal activities has become the serialization and track and trace structure of Turkey, which have been used extensively since 2012 for many products. Limited accessible products including mask, disinfectant, gloves, thermometers also increased the number of counterfeiting and black-marketeering activities trying to take the advantage of the coronavirus outbreak. There has been an increase in many crimes, particularly in black market and counterfeiting. The European Police Service Europol reported that counterfeit products worth millions of Euros were seized in operations organized by security forces across Europe in March and April. In addition, it was found that the masks imported from China did not comply with the required medical norms and the certificates were fake. It is stated that counterfeit protective products and medicines released against the virus increase the spread of the epidemic.

”Turkey began to struggle with counterfeit medical products for the first time worldwide.” VISIOTT General Manager Emre Özden reminded that the black-marketeering and counterfeiting activities, exist even

Mayıs 2020

Kısıtlı erişilebilen maske, dezenfektan, eldiven, ateş ölçer gibi ürünler koronavirüs salgınından faydalanmaya çalışan dolandırıcıların sayısını da artırdı. Karaborsa ve sahtecilik başta olmak üzere pek çok suçta artış yaşandı. Avrupa Polis Teşkilatı Europol açıkladığı raporda, Mart ve Nisan ayı içinde Avrupa genelinde güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonlarda milyonlarca Euro değerinde sahte ürün ele geçirildiğini belirtti. Ayrıca, Çin’den ithal edilen maskelerin gerekli medikal normlara uygun olmadığı ve sertifikaların da sahte olduğu tespit edildi. Virüse karşı piyasaya sürülen sahte koruma ürünleri ve ilaçların salgının daha da yayılmasına yol açtığı belirtiliyor.

“Dünyada ilk defa 2012 yılında Türkiye de sahte ürünle mücadeleye başladı” Karaborsa ve sahtecilik gibi yasa dışı faaliyetlerin normal pazar koşullarında dahi var olan bir durum olduğunu



38

under normal market conditions, can reach much more serious and dangerous levels in an environment where half of the world is in quarantine. Özden stated that the serialization and track and trace system of Turkey, which have been used since 2012 for medicine track and trace system is a potential solution against such activities. Referring to the importance of serializing all products that may be subject to illegal activity and ensuring traceability in the market, Emre Özden said that; “Serialization means identifying each product. For example, giving each N95 mask a unique serial number (UID) and printing the number on the product with a data matrix is a basic example that can be given to serialization. Traceability, on the other hand, can be defined as the tracking of the points that a product travels along the entire supply chain with an electronic data system. In this way, purchasing more than enough products, stocking and counterfeit production can be prevented.”

”The pharmaceutical track and trace system will set an example after corona pandemic.” Özden reminded that pharmaceutical industry is the only industry in the world where the concepts of product serialization and traceability are properly applied. Özden said that “The pharmaceutical industry has been fighting black-marketeering and counterfeiting for years, worldwide. Pharmaceutical serialization and traceability were successfully implemented in Turkey in 2012 for the first time in the world. This implementation has been an example of accelerating the publication of pharmaceutical tracking system regulations of all countries in the world. We estimate that pharmaceutical tracking systems, which are still newly-emerging in many countries, will be more important and functional after the current pandemic.

Mayıs 2020

hatırlatan VISIOTT Genel Müdürü Emre Özden, dünyanın yarısının karantinada olduğu bir ortamda bu faaliyetlerin çok daha ciddi ve tehlikeli boyutlara ulaşabileceğini belirtiyor. Özden, çözümün ise Türkiye’nin 2012 yılından bu yana ilaç takip sistemi uygulamasında kullanılan serileştirme ve izlenebilirlik teknolojileri olduğunu açıkladı. Yasa dışı faaliyete konu olabilecek tüm ürünlerin serileştirilmesi ve pazar içerisinde izlenebilirliğinin sağlanmasının önemine değinen Emre Özden, “Her bir ürünün kimliklendirilmesi, ürün serileştirilmesi anlamına geliyor. Örneğin, üretilen her bir N95 maskeye birbirinden bağımsız bir seri numarası (kimlik) verilmesi ve numaranın ürün üzerine karekod ile yazdırılması, serileştirmeye verilebilecek çok basit bir örnek. İzlenebilirlik ise bir ürünün tüm tedarik zinciri boyunca uğradığı noktalarda elektronik bir kayıt sistemi ile takip edilmesi olarak tanımlanabilir. Bu sayede tüketicilerin ihtiyaçlarından daha fazla ürün satın almasının da karaborsacılığın da sahte üretimin de önüne geçilir” dedi.

“İlaç takip sistemi, korona sonrası günler için örnek teşkil edecek” Dünyada ürün serileştirme ve izlenebilirlik kavramlarının sıkı sıkıya uygulandığı yegane endüstrinin ilaç sektörü olduğunu hatırlatan Özden şunları aktardı: “Dünya genelinde ilaç endüstrisi karaborsacılık ve sahtecilik ile yıllardır mücadele ediyor. İlaçların serileştirilmesi ve izlenebilirliği dünyada ilk defa 2012 yılında Türkiye’de başarı ile uygulanmıştır. Bu uygulama, tüm dünya ülkelerinin ilaç takip sistemi yönetmeliklerini yayımlanmasını hızlandıran bir örnek olmuştur. visiott.com üzerinden sunduğumuz örneklerde halen birçok ülkede emekleme aşamasında olan ilaç takip sistemlerinin, halihazırda yaşanan pandemi sonrası daha önemli ve işlevsel olacağını tahmin ediyoruz.”



40

Collaboration to Produce Valves for Respirators and Fittings for Protective Masks Ferrari, Dalış Ekipmanlarını Solunum Cihazına Dönüştürüyor! Ferrari, Maranello’da yer alan fabrikasında Yeni Tip Koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadeleyi desteklemek üzere, solunum valfleri ve bağlantı parçaları üretmeye başladı. Ferrari’nin geliştirdiği parçalar sayesinde, dalış ekipmanları solunum cihazına, deniz şnorkelleri ise sağlık çalışanlarını koruyacak maskelere dönüşüyor.

Ferrari has started to produce respirator valves and fittings for protective masks at its Maranello plant as one of its initiatives in support of health workers treating coronavirus patients. The department where car prototypes are usually built is producing these thermoplastic components using additive manufacturing technology. Some valves have been developed by Mares, a diving equipment manufacturer, tailor-made to fit their masks so as to create emergency masks to assist patients suffering from respiratory failure. The logistics of the project were handled by Nuovamacut Gruppo TeamSystem, who also helped with the research of the different companies who contributed to the success of the project. Other fittings are being supplied to Solid Energy, who will use them to transform Decathlon snorkel masks into aids to protect healthcare workers exposed to infection. In the next few days, Ferrari plans to manufacture several hundred items of equipment that are already being distributed by some of the companies involved, with the coordination of the Italian Civil Protection, to various Italian hospitals including those in Bergamo, Genoa, Modena, and Sassuolo as well as to health workers in the town of Medicina, near Bologna.

Mayıs 2020

Ferrari, Yeni Tip Koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadelede, solunum valfleri ve bağlantı parçaları üretmeye başladı. Ferrari’nin geliştirdiği parçalar sayesinde, dalış ekipmanları solunum cihazına, deniz şnorkelleri ise sağlık çalışanlarını koruyacak maskelere dönüşüyor. Ferrari’nin prototip otomobiller üzerine çalışan bölümü, söz konusu termo plastik bileşenleri ek üretim teknolojileri kullanarak üretiyor. Ferrari, dalış ekipmanı üreticisi Mares ile yaptığı çalışma kapsamında, solunum valflerinin üretimini gerçekleştiriyor. Özel olarak geliştirilen valfler sayesinde dalış ekipmanları, solunum yetmezliği olan hastalara yardımcı olmak üzere acil durum maskelerine uyacak şekilde dönüştürülebiliyor. Ferrari’nin ürettiği diğer bağlantı parçaları ise Solid Energy şirketine tedarik ediliyor. Şirket, bu bağlantı parçalarını kullanarak Decathlon şnorkel maskelerini enfeksiyona maruz kalan sağlık çalışanlarını korumak için yardımcı ekipmana dönüştürüyor. Projenin lojistiğini ise, Nuovamacut Gruppo TeamSystem üstleniyor. Ferrari, önümüzdeki günlerde, İtalyan Sivil Savunma koordinasyonuyla, Bergamo, Cenova, Modena, Sassuolo ve Bologna yakınlarındaki Medicina kasabası dahil çeşitli İtalyan hastanelerindeki sağlık çalışanlarına ulaştırılmak üzere yüzlerce ekipman üretmeyi planlıyor.



42

Breakthrough Innovation in Healthcare Technologies from Philips: Mobile Tele-Ultrasound ‘Lumify’ Philips’ten Sağlık Teknolojilerinde Çığır açan İnovasyon: Mobil Ultrason ‘Lumify’ Philips, Reacts özelliğine sahip olan ve akıllı cihaz üzerinden kontrol edilebilen entegre tele-ultrason çözümü ile acil tıp ve yoğun bakım ünitelerinde kullanım kolaylığı sağlıyor. Acil tıp ve yoğun bakım hekimleri sıklıkla nefes darlığı (dispne) görülen kritik vakalar ile karşılaşıyor. Uygun terapötik müdahalenin sağlanması için hastanın dispnesinin etiyolojisinin hemen tanımlanması önem arz ediyor. Acil tıp ve yoğun bakımda ultrasonografi hem travmatik hem de travmatik olmayan dispnesi olan hastaların değerlendirilmesinde değerli bir araç olarak ortaya çıkıyor. Ciddi nefes darlığına (pulmoner ödem, plevral efüzyon, pnömotoraks, pnömoni) yol açan en sık karşılaşılan patolojik durumların birçoğu, yatakbaşında hızlı ve doğru tanımlama sağlayan farklı ultrasonografik görünümlere sahip

Philips provides ease-of-use with integrated teleultrasound solution that is powered by Reacts and can be controlled via a smart device in emergency medicine and intensive care units. Emergency medicine and intensive care physicians frequently encounter critical cases with shortness of breath (dyspnea). It is important to immediately identify the etiology of the patient’s dyspnea to ensure appropriate therapeutic intervention. In emergency medicine and intensive care, ultrasonography is a valuable tool to evaluate patients with traumatic dyspnea as well as those with non-traumatic dyspnea. The majority of most common pathologic conditions leading to severe shortness of breath (pulmonary edema, pleural effusion, pneumothorax, pneumonia) are known to have different ultrasonographic views, allowing for quick and accurate identification at the patient’s bedside. At this point, Lumify provides an advantageous solution with emergency medicine and intensive care departments. With premium image quality, portability, integrated tele-ultrasound capability and high hygiene standards, it provides ease-of-use.

Mayıs 2020

olduğu biliniyor. Bu noktada Lumify, acil tıp ve yoğun bakım departmanları için avantajlı bir çözüm sunuyor. Yüksek görüntü kalitesi, taşınabilir özelliği, entegre tele ultrason özelliği ve yüksek hijyen standartları dolayısı ile kullanım kolaylığı sağlıyor. Yüksek hijyen standartlarının sağlanması gereken hastane birim ve departmanlarında, hasta ve hekim güvenliği için tablet ve transdusere geçirilecek steril bir kılıf ile kontaminasyon riski minimuma indiriliyor. Hasta başında sunduğu ultrasonografik görüntüleme sayesinde hastanın odadan çıkmadan tanı ve tedavi sürecinin yürütülmesine olanak tanıyor. Lumify Reacts özelliği, dünyadaki herhangi bir yerde bulunan uzmanları, aynı ultrason muayene ortamına getirerek, hasta bakım hizmetlerinin geliştirilmesine yardımcı oluyor. Lumify Reacts özelliği ile aşağıdaki çözümler sağlanabiliyor: . Lokasyon sınırlaması olmadan, bir profesörün, öğrencileriyle sanal ultrason oturumları yapmasına; anatomi ve ultrason probu pozisyonu ayarlamayı hızlı ve etkili bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olabiliyor. . Bir doktor, paylaştığı ultrason görüntüsü sayesinde bir


43

In hospital units and departments where high hygiene standards must be ensured, the risk of contamination is minimized with tablet and transducer covered in a sterile sheath for the safety of patient and physician. With its capability of ultrasonographic imaging at the patient’s bedside, it allows to conduct diagnosis and treatment process without having to take the patient out of the room. Lumify Reacts capability can help advance patient care services by bringing experts into an ultrasound exam anywhere in the world. Lumify Reacts capability provides with the following solutions: . It can help a professor to go on virtual ultrasound rounds with students, helping them learn anatomy and probe positioning quickly and efficiently, unrestricted by location. . A physician can consult a colleague and receive expertise and guidance using live streaming ultrasound. . A midwife in a remote location can call upon an obstetrician in a different location to receive perspective and guidance, discussing the ultrasound exam as if they were in the same room. . An emergency medical technician in an ambulance can stream the live ultrasound exam and discuss a patient’s condition with an emergency department physician, expediting care delivery upon arrival. Lumify Reacts connects clinicians around the globe in real time by turning a compatible mobile phone or tablet into an integrated tele-ultrasound solution, combining two-way audio-visual calls with live ultrasound streaming. This innovation in point-of-care ultrasound brings endless possibilities to healthcare professionals both inside and outside hospital walls.

Reacts represents a significant breakthrough in ultrasound...

meslektaşından danışmanlık, uzmanlık ya da rehberlik alabiliyor. . Uzak bir yerde bulunan bir ebe, farklı bir yerde bulunan bir kadın doğum uzmanını arayarak, aynı odadalarmış gibi muayene üzerinde görüşmeler yürüterek, gerekli perspektifi ve rehberliği kazanabiliyor. . Bir ambulansta bulunan acil durum teknisyeni, canlı ultrason yayını yapabiliyor ve hastaneye vardıklarında, hastaya verilen hizmeti kolaylaştırmak üzere, acilde bulunan hekimle, hastanın durumunu görüşebiliyor. Lumify Reacts özelliği, uyumlu bir cep telefonu ya da tableti entegre tele-ultrason çözümüne dönüştürerek ve iki yönlü görsel-işitsel aramaları, canlı ultrason yayın ile birleştirerek, klinisyenler arasında gerçek zamanlı bağlantı kurulmasını sağlıyor. Taşınabilir ultrason alanındaki bu inovasyon, sağlık profesyonellerine hastane içinde ve dışında esneklik kazandırıyor.

Reacts özelliği ultrasonda devrim niteliği taşıyor… Yeni tele-ultrason çözümüyle ilgili bilgi veren Philips Türkiye CEO’su Haluk Karabatak, “Sağlık teknolojileri alanında her geçen gün yeni bir inovasyonla insanların hayatlarını iyileştirmeye devam ediyoruz. Bu devrim niteliğindeki yeni çözümümüzü Türkiye’ye getirmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bir cep telefonu boyutunda, mobil taşınabilen ve interaktif anlamda sağladığı bağlanabilirlik ile klinisyenlere büyük fayda sağlayacak yeni çözümümüz ultrason alanında tüm ezberleri bozacak” diye konuştu. Philips’in ultrason portföyü, radyoloji, kardiyoloji, POC ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı da dahil, geniş bir klinik uzmanlık alanında, sağlık hizmetinin etkin ve etkili bir şekilde sağlanmasına destek oluyor.

Giving information on the new tele-ultrasound solution, Haluk Karabatak, CEO, Philips Turkey highlighted “We continue to improve people’s lives with a new innovation in the field of health technologies, day by day. We are extremely excited to bring this breakthrough new solution in Turkey. Our new solution, which is of a mobile phone, is portable and provides connectivity in an interactive manner will provide great benefits to clinicians, breaking down barriers in ultrasound.” Philips’ ultrasound portfolio supports the effective and efficient delivery of healthcare across a broad range of clinical specialties including radiology, cardiology, POC and gynecology and obstetrics.

Mayıs 2020


44

Elektra Electronic Backs up Health Industry with Medical Transformers Elektra Elektronik Medikal Transformatörleri ile Sağlık Sektörünün Yanında Koronavirüs nedeniyle medikal transformatör üretimine ağırlık veren Elektra Elektronik, hastane ve kliniklerdeki enerji sisteminin güvenli çalışmasını sağlıyor

Emin Armağan Şakar, Elektra Elektronik General Manager

Prioritizing the production of medical transformer due to Coronavirus, Elektra Elektronik ensures energy systems of hospital and clinics operate safely. Standing out with its commitment in the transformer production and energy quality, Elektra Elektronik supports the fight against coronavirus which has taken the world and our country by storm, with medical transformers customized to the health industry. Any potential residual currents in the electric network and electronic devices monitoring the patients in the operation rooms and treatment rooms of the hospitals may pose risk on the health of patients and medical personnel. Coming into play at this point, medical transformers are critically important for hospitals and clinics. Ramping up the production of medical transformers for use in the new hospitals, notably of Yeşilköy Field Hospital currently under construction, Elektra Elektronik offers customized solutions dedicated to the medical isolation power panel and operation room control panel in around 130 hospitals and clinics across Turkey. Having an established track record for 40 years in the transformer production and energy quality, Elektra Elektronik contributes medical transformers in the hospitals and clinics where the treatment processes are seamlessly carried out during this ongoing difficult times. This hi-tech product of Elektra Elektronik, who will do its part with medical transformers in new hospitals, notably of Yeşilköy Field Hospital which construction commenced in April as part of the Coronavirus measures, is currently used in

Mayıs 2020

Transformatör üretimi ve enerji kalitesi alanındaki çalışmalarıyla öne çıkan Elektra Elektronik, dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan koronavirüsle mücadeleye sağlık sektörü için özel olarak ürettiği medikal transformatörleri ile destek oluyor. Hastanelerin ameliyathaneleri ve operasyon odalarında hastaların durumunu takip eden elektronik cihazlarda ve elektrik şebekesinde oluşabilecek kaçak akım arızaları, hastalar ve sağlık görevlilerinin sağlığını riske sokabiliyor. Bu noktada devreye giren medikal transformatörler hastane ve klinikler için kritik önem taşıyor. İnşası devam eden Yeşilköy Sahra Hastanesi başta olmak üzere yeni yapılacak hastanelerde kullanılacak medikal transformatörler için üretimine hız veren Elektra Elektronik, Türkiye genelinde yaklaşık 130 farklı hastane ve klinikte, tıbbı izolasyon güç paneli ve ameliyathane kontrol paneli sistemlerine yönelik özel çözümler sunuyor. Transformatör (trafo) üretimi ve enerji kalitesi alanında 40 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Elektra Elektronik, içinde bulunduğumuz bu zor günlerde tedavi süreçlerinin kesintisiz bir şekilde yürütüldüğü hastane ve kliniklere medikal transformatör ürünüyle katkı sağlıyor. Koronavirüs tedbirleri kapsamında Nisan ayında inşasına başlanan Yeşilköy Sahra Hastanesi başta olmak üzere yeni yapılacak hastanelerde medikal transformatörleri ile yer alacak olan Elektra Elektronik’in bu ileri teknoloji ürünü hali hazırda Türkiye’deki yaklaşık 130 farklı hastane ve klinikte kullanılıyor. Özellikle operasyon odalarında kritik rol oynayan Elektra Elektronik’in medikal transformatörleri; Ankara Bilkent Entegre Sağlık Kampüsü, Mersin Entegre Sağlık Kampüsü, Konya Karatay Şehir Hastanesi, Bursa Çekirge Devlet Hastanesi, Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi, Ankara Gazi Üniversitesi Hastanesi ve Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi gibi Türkiye’nin dört bir yanından pek çok hastanede tıbbi izolasyon güç paneli ve ameliyathane kontrol paneli sistemlerinde yer alıyor.

Hastanelerin operasyon odalarında oluşabilecek kaçak akıma karşı önlem şart Medikal transformatörlerin hastaneler için hayati derecede önem taşıdığını belirten Elektra Elektronik Genel Müdürü Emin Armağan Şakar, şu bilgileri aktardı; “Günümüzde hastanelerin ameliyathanelerinde ve operasyon odalarında hastanın durumunu takip eden ve operasyonun sorunsuzluğunu sağlayan çok sayıda elektronik cihaz bulunuyor.


45

around 130 different hospitals and clinics across Turkey. Especially playing a critical role in the operation rooms, Elektra Elektronik’s medical transformers are currently used in the medical isolation power panel and operation room control panel systems in many hospitals of Turkey, such as Ankara Bilkent Integrated Health Campus, Mersin Integrated Health Campus, Konya Karatay City Hospital, Bursa Çekirge State Hospital, Medipol University Çamlıca Hospital, Ankara Gazi University Hospital and Eskişehir Yunus Emre State Hospital.

Precautions are necessary against the potential residual currents in the operation rooms of hospitals Noting that medical transformers have a vital importance for hospitals, Elektra Elektronik General Manager Emin Armağan Şakar explains “Today, there are many electronic devices which monitor the conditions of patients and effectiveness of operations in the operation rooms and treatment rooms of hospitals. It is necessary to protect patients and medical team against potential residual currents that may occur in the event of a failure in these devices or electric network. Despite acceptable as low in the normal conditions, these residual current values may lead to vital consequences on the operation table. Therefore, it is necessary to protect energy systems of medical institutions with customized medical transformers.

Gerek bu cihazlarda gerekse elektrik şebekesinde oluşabilecek arıza durumlarında olası bir kaçak akımdan dolayı hastalar veya sağlık ekibinin zarar görmesinin önlenmesi gerekiyor. Normal koşullarda düşük sayılabilecek kaçak akım değerleri operasyon masasında hayati sonuçlara neden olabiliyor. Bu nedenle sağlık kuruluşlarındaki enerji sistemlerinin özel medikal transformatörler ile koruma altına alınması gerekiyor.”

Avrupa standartlarına uygun üretim Medikal transformatörlerin hastane ve kliniklerin operasyon odaları gibi son derece hassas alanlarda kullanılması nedeniyle diğer transformatörlere oranla izolasyon seviyelerinin daha yüksek olmasının önem taşıdığını belirten Şakar, “Elektra Elektronik’in medikal transformatörleri; yüksek gerilim darbelerine karşı dayanım gücü, iletkenlerle koruyucu toprak arasındaki izolasyon direnci seviyesi veya sargılardan oluşabilecek kaçakları önleme alanındaki hassasiyeti gibi konularda standart tip transformatörlere göre oldukça üstün bir konumda yer alıyor. Sağlık sektörüne özel geliştirilen

Production conforming to European Standards Stating that it is important for medical transformer to have higher levels of isolation compared to other transformers as they are used in extremely sensitive areas such as operation rooms of hospitals and clinics, Şakar explains “Elektra Elektronik’s medical transformers are substantially superior than standard type transformers in areas such as resistance against high voltage pulses, the level of isolation strength between conductors and protective ground or sensitivity in preventing potential leakages in coils. Developed exclusive for the medical industry, these transformers designed to conform with the standard EN61558-2-15 which defines the specifications and criteria of transformers intended for use in the medical applications, and produced under the ISO 9001 Quality Management System to the European Standards. The highlights of Elektra Elektronik’s medical transformers include very low level of inrush current (<12*In) and idle current (<3%), good voltage regulation (<3%), near-zero residual current, and a special built-in PTC for mid end and heat measurement for measuring the isolation level.” Exporting locally and nationally developed and produced transformers and electronics to around 60 countries in 6 continents, Elektra Elektronik designs its medical transformers, which contribute added-value in the health industry, customized to the countries with varying current voltage levels and feed types. Using 230V 50Hz MonoPhase System for the medical transformers developed for Turkey, company produces medical transformers with 240V 60Hz Three-Phase System for foreign countries.

bu transformatörler, tüm bu kriterlerin belirlenmesi ve kontrolü için medikal uygulamalarda kullanılacak transformatörlerin sahip olması gereken özellikleri tanımlayan EN-61558-2-15 standardına uyumlu olarak tasarlanarak, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi altında Avrupa standartlarında üretiliyor. Elektra Elektronik olarak ürettiğimiz medikal transformatörlerimizin öne çıkan özellikleri arasında; çok daha düşük demeraj akımı (<12*In) ve boşta akım (<%3), iyi gerilim regülasyonu (<%3), sıfıra yakın kaçak akım, izolasyon seviyesini ölçmek amacıyla özel orta uç ve ısı ölçümü için dahili PTC yer alıyor” şeklinde açıklamalarda bulundu. 6 farklı kıtada 60’a yakın ülkeye yerli ve milli trafo ve elektronik ürün ihracatı gerçekleştiren Elektra Elektronik, sağlık sektörüne katma değer sunan medikal transformatörlerini akım gerilim seviyesi ve beslenme tipinin değişiklik gösterdiği ülkeler için özel olarak tasarlıyor. Ülkemiz için ürettiği medikal transformatörde 230V 50Hz Monofaze sistemini kullanan şirket, yurtdışına 240V 60Hz trifaze sisteminde medikal transformatör üretiyor.

Mayıs 2020


46

Siemens Healthineers developed a laboratory-based total antibody test to detect the presence of SARS-CoV-2 antibodies in blood in 10 minutes with the specificity of more than 99,8% Siemens Healthineers, Yüzde 99,8 Hassaslıkta Test Kitini Geliştirdi: Ölçümü Kandan Yapıyor, 10 Dakikada Sonuç Veriyor Siemens Healthineers AG expects to have a total antibody test available in late May 2020 to identify individuals exposed to the SARS-CoV-2 virus that causes COVID-19 and produces more than 25 million total in a very short time. Siemens Healthineers announced it is expanding its infectious disease testing capabilities to aid in the COVID-19 pandemic. Recognizing the critical need for accurate diagnostic testing to manage COVID-19, the company has developed a laboratory-based total antibody test to detect the presence of SARS-CoV-2 antibodies in blood. The test will be available on the Atellica Solution immunoassay analyzer, which can run up to 440 tests per hour and will enable a result in just 10 minutes. In addition, the serology test also is expected to be available on the company’s expansive installed base of ADVIA Centaur XP and XPT analyzers, which deliver up to 240 tests per hour, with a result in 18 minutes. Availability of this test on these industry leading platforms ensures more patients are tested in a shorter time.

Siemens Healthineers tarafından üretilen “COVID-19 Total Antikor” testi ile virüse karşı bağışıklık ölçülebilecek. Yeni test kitinin üretimine bu ay başlanacak ve çok kısa sürede ayda 25 milyon adet üretilebilecek. Siemens Healthineers, COVID-19 pandemisini kontrol altında alabilmek ve toplumsal bağışıklığı test edebilmek adına kandaki SARS-CoV-2 antikorlarının varlığını tespit edebilen antikor testini geliştirdi. Yüzde 99,8 gibi yüksek hassaslıkta ölçüm yapılabilen yeni test, şu an laboratuvarlarda kurulu olan cihazlarla uyumlu olarak çalışabiliyor. Bu özelliği sayesinde de saatte 440 test sonucu üretme kapasitesine sahip Siemens Healthineers ‘Atellica Solution’ sistemlerinde sadece 10 dakika gibi kısa bir sürede sonuç alınabiliyor. Ayrıca test 18 dakikada sonuç verebilen ve saatte 240 test sonucu üretebilen Centaur XP ve Centaur XPT sistemlerinde de çalışılabilecek. Siemens Healthineers COVID-19 Total Antikor testi sayesinde hastalığa ilişkin olarak kişilerin bağışıklığının olup olmadığı veya virüse maruziyeti ölçülebildiği için de toplumsal hayata daha erken dönüş için sağlıklı veri akışına neden oluyor. Hızlı ve kesin sonuç alınmasını sağlayacak test kitinin üretimine bu ay başlanacak ve Haziran’dan itibaren de ayda 25 milyon adet üretilebilecek.

“Yeni test kiti kandan ölçüm yapıyor” Siemens Healthineers Kurumsal Hizmetler Laboratuvar Medikal Direktörü (Ankara Şehir Hastanesi) Prof. Dr. Filiz Akbıyık, “Korona Virüs enfeksiyonunun (Covid-19) tanısında iki farklı test yöntemleri olduğunu belirterek COVID-19 Total Antikor testinin önemi hakkında bilgi verdi: “Salgın başlangıcından itibaren Türkiye’de, halihazırda birçok laboratuvarda bulunan PCR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu) testi uygulandı. Bu yöntem ile hastanın boğazından ve burnundan alınan sürüntü örnekleri ile virüsün varlığı saptanabiliyor. PCR test sonucunun pozitif olması kişinin aktif olarak Covid-19 etkeni olan virüsü taşıdığı anlamına geliyor. Covid-19 Total Antikor Testi ise seroloji testi olarak da isimlendiriliyor ve kan örneği ile çalışıyor. COVID-19 Total Antikor testi, Covid-19 enfeksiyonu sonrasında bağışıklık sistemi tarafından, virüsle savaşması için virüse özel üretilen IgM ve IgG proteinlerini (antikorlarını) ölçüyor. IgM proteinleri virüs bulaştıktan ortalama 5 gün, IgG proteinleri

Mayıs 2020


47

This total antibody test will provide a clear view of a patient’s disease progression by identifying individuals infected with the virus who have developed an immune response to the virus, even if they were asymptomatic or never diagnosed with the disease. Siemens Healthineers anticipates availability of the total antibody test by late May 2020.

ise ortalama 14 gün sonra kanda ölçülebilir düzeylere ulaşıyor. IgG proteinleri dolaşımda kaldığı sürece virüse karşı bağışıklık devam ediyor. Hastalık çok hafif semptomlar ile hatta herhangi bir semptom vermeden atlatılsa bile kanda Covid-19 virüsüne karşı üretilmiş bu antikorların, Total Covid-19 Antikor testi ile gösterilmesi kişilerin virüse karşı “New test detects the presence of bağışık olduğu anlamına geliyor.” SARS-CoV-2 antibodies in blood” Prof. Dr Filiz Akbıyık, Covid-19 enfeksiyonu sonrasında oluşan Prof. Dr. Filiz Akbıyık, MD, PhD. Medical bağışıklığın ne kadar süreceği Director, Siemens Healthineers henüz bilinmemekle beraber Corporate Services Laboratory (Ankara bağışık kişilerin Siemens Şehir Hospital), said, “Coronavirus Prof. Dr. Filiz Akbıyık, MD, PhD. Siemens Healthineers Covid-19 Total infection (Covid-19) stating that two Healthineers Enterprise Services Laboratory Antikor Testi ile takibinin yeniden different test methods for the diagnosis (Ankara Şehir Hospital) hastalık riskini ortaya koyacağını of Covid-19 Total Antibody Test gave ve SARS-CoV-2 konusunda information about the importance:” bilinmeyen yönlerin aydınlatılmasında katkı sağlayacağını Since the outbreak starting in Turkey, PCR test was used vurguladı. in many laboratories. With this method, the presence of the virus can be detected with swab samples taken from the patient’s throat and nose. The positive PCR test result means that the person actively carries the virus, which is a Covid-19 agent. Covid - 19 Total antibody test, is called as serology test, works with blood sample. The COVID-19 Total Antibody test measures the virus-specific IgM and IgG proteins (antibodies) produced by the immune system to fight the virus after Covid-19 infection. IgM proteins reach measurable levels in the blood 5 days after infection, and IgG proteins average 14 days after infection. As long as IgG proteins remain in the circulation, immunity to the virus continues. Even if the disease is overcome with very mild symptoms, even without any symptoms, the fact that these antibodies produced against Covid-19 virus in the blood are shown with the Total Covid-19 Antibody test means that the people are immune to the virus.” Prof. Dr. Filiz Akbıyık emphasized that the duration of the immunity that occurs after Covid-19 infection will continue, but that monitoring the immune people with the Siemens Healthineers Covid-19 Total Antibody Test will reveal the risk of disease again and will contribute to the clarification of unknown aspects about SARS-CoV-2.

“Kesin, hassas ve özgün” Siemens Healthineers Laboratuvar Diagnostik Başkanı Deepak Nath, PhD, “Siemens Healthineers, COVID-19 ile mücadelede yüksek kaliteli test ihtiyacını karşılamak için tüm gücüyle çalışıyor. COVID-19 Antikor Testi, laboratuvarların beklediği kesinlik, hassasiyet ve özgünlük ile tasarlandı. Bu testin geliştirilmesinde görev alan ve birçoğu salgının merkezinde bulunan meslektaşlarımızın özverili çalışmaları ile gurur duyuyorum” dedi.

Precision and controls, sensitivity “Siemens Healthineers is working diligently to address the need for high-quality tests in the fight against COVID-19. This test is being designed with the precision and controls, sensitivity and specificity that laboratories have come to expect from our immunoassay tests,” said Deepak Nath, PhD, President, Laboratory Diagnostics, Siemens Healthineers. “I am especially proud of the dedication of our colleagues involved in development of this test—many of whom are based at the epicenter of the pandemic.”

Mayıs 2020


48

COVID-19: Boehringer Ingelheim Steps up Effort with Global Support Program Boehringer Ingelheim, “Global Destek Programı” ile COVID-19 Mücadelesindeki Çabalarını Artırıyor

EUR 580,000 relief fund made available for Making More Health communities and social entrepreneurs in India and Kenya. Boehringer Ingelheim has significantly stepped up its support to the fight against Covid-19. A Global Support Program has been set up to bring more financial relief, protective materials and medicine donations to healthcare institutions and communities in need around the world. “As a pharmaceuticals company, we feel a strong commitment to offer our help to patients, and to those who help them”, said Hubertus von Baumbach, Chairman of the Board of Managing Directors. “Many of our employees want to participate in the program: we offer support through donations and paid-leave volunteering, engage in significant scientific projects and bring relief to communities in developing regions in Kenya and India, with whom we have a decade-long relationship. All this, plus the drive that I see with colleagues to ensure continued production of medicines, is dedicated to the many, many

Mayıs 2020

Boehringer Ingelheim COVID-19 mücadelesindeki çabalarını artırıyor. Dünya çapında ihtiyacı olan sağlık kurumlarına ve topluluklara daha fazla finansal yardım, koruyucu malzeme ve ilaç bağışı ulaştırmak amacıyla bir Global Destek Programı oluşturdu. Bu program ile yerel yardım amaçlı global destek fonu 5,8 milyon Euro’ya yükseldi. COVID-19 mücadelesine verdiği desteği büyük ölçüde artıran araştırma odaklı ilaç şirketi Boehringer Ingelheim; dünya çapında ihtiyacı olan sağlık kurumlarına ve topluluklara daha fazla finansal yardım, koruyucu malzeme ve ilaç bağışı ulaştırmak amacıyla bir Global Destek Programı oluşturdu. İnsan ve hayvan sağlığını ve yaşam kalitesini geliştirme hedefiyle faaliyetlerini sürdüren araştırma odaklı bir ilaç şirketi olarak, hastalara ve hastaların bakımlarını üstlenen kişilere yardım eli uzatmaya çok önem verdiklerini vurgulayan Boehringer Ingelheim Yönetim Kurulu Başkanı Hubertus von Baumbach, “Pek çok çalışanımız Global


49

people who suffer from COVID-19. Our thoughts are with them and their loved ones.” Boehringer Ingelheim initially started a EUR 1 million donations program in January for affected regions in China. With the Corona virus spreading to become a global pandemic, efforts to provide relief and scientific support grew strongly these past few weeks. This ultimately resulted in a Global Support Program with four focus areas: 1.Donations Boehringer Ingelheim has made available EUR 5.8 million for financial and in-kind donations for local emergency aid across its markets. This includes, for example, protective masks, disinfectants, inhalers and medicines. The company is also working with local organizations that use financial and medicine donations to organize help for patients in their communities. 2.Research for COVID-19 Therapies Since January, a growing team of currently more than 100 highly engaged Boehringer Ingelheim scientists from all areas of research and development (R&D) have contributed to projects aimed at finding potential treatment solutions for COVID-19. “All of us are thinking about how we can find new ways to tackle this virus. This has led to a broad program pursuing many approaches in parallel”, says Dr Cyrille Kuhn, Executive Director Research, who leads Boehringer Ingelheim’s COVID-19 efforts since January. Moreover, an increasing number of collaboration partners and service providers is bolstering the team’s efforts. Most of the projects are part of larger collaborative efforts with academia, biotech and other pharma companies. Among them is the IMI CARE Consortium, to which Boehringer Ingelheim will be committing in excess of 11,000 work hours in R&D. The company also joined the Bill & Melinda Gates Foundation COVID-19 Therapeutic Accelerator. In addition, Boehringer Ingelheim supports scientists worldwide with its open innovation portal opnMe.com, which offers 6 anti-viral compounds out of 43 high quality pharmacological tool compounds at no cost for testing of research hypotheses. As this work evolves, the company will commit further experts from multiple disciplines, as well as increased lab capacity.

Destek Programı’na katılmak istiyor. Biz de gönüllü çalışmalara katılmak isteyenlere ücretli izin imkanı tanıyoruz. Program kapsamında; bağış gibi önemli destekler sunuyor, bilimsel projelerde yer alıyor, 10 yıldır ilişkimiz olan Kenya ve Hindistan’ın gelişen bölgelerindeki topluluklara yardım götürüyoruz. Bunların yanı sıra ilaç üretimimizin sürdürülmesini sağlamak için özveriyle görev yapan çalışma arkadaşlarımızda gördüğüm motivasyon da Covid-19 hastalığından mustarip sayısız insana adanmıştır. Hastalara ve sevdiklerine en iyi dileklerimizi iletiyoruz” dedi. Boehringer Ingelheim, ilk olarak Ocak ayında Çin’in hastalıktan en çok etkilenen bölgeleri için 1 milyon Euro tutarında bir bağış programı başlatmıştı. Koronavirüsün tüm dünyaya yayılarak bir pandemiye dönüşmesiyle birlikte yardım ve bilimsel destek sağlama çabaları da ciddi bir artış gösterdi. COVID-19 dolayısıyla oluşturulan Global Destek Programı, dört ana alana odaklanıyor:

1.Maddi Bağışlar için 5,8 milyon Euro Boehringer Ingelheim, faaliyet gösterdiği ülkelerdeki yerel acil ihtiyaçlara katkıda bulunmak amacıyla maddi ve ayni bağışlar için 5,8 milyon Euro tahsis etti. Bu kapsamda; koruyucu maske, dezenfektan, solunum cihazı ve ilaç gibi malzeme desteği sağlıyor. Ayrıca faaliyet gösterdikleri mevcut ülkelerdeki hastalara yardım etmek için maddi ve ilaç bağışlarından yararlanan yerel kuruluşlarla da birlikte çalışıyor.

2.51 bin çalışanına gönüllü çalışma desteği Özellikle tıp veya hemşirelik eğitimi almış gönüllülerin yardımına acil ihtiyaç duyulduğu bu salgında; Boehringer Ingelheim, COVID-19 konusunda yardım götürmek için onaylanmış dış kuruluşlara katılıp gönüllü görev almak isteyen 51 bin çalışanına 10 güne kadar ücretli izin imkanı tanıyor. İşlerini görev yerlerinde veya evde yapamayan çalışanlara ise yeniden işbaşı yapana kadar daha uzun süre gönüllü olma fırsatı sunarken bu sırada normal maaşlarını almalarını da taahhüt ediyor.

3.COVID-19 tedavisi için araştırma çalışmaları hız kesmeden devam ediyor Boehringer Ingelheim tarafından, Araştırma – Geliştirme

Mayıs 2020


50

3.Volunteering In many communities, helping hands from volunteers, for example with a medical or nursing background, are urgently needed. Boehringer Ingelheim offers all of its 50.000 employees the opportunity to take up to 10 days of paid leave to join approved external organizations as a volunteer to bring COVID-19 relief. Employees who are unable to perform their work on-site or from home, are given the opportunity to volunteer for longer while paid their regular salaries, until they can resume their work. 4.Making More Health relief fund An EUR 580,000 relief fund has been launched to support the global Making More Health (MMH) network of social entrepreneurs in Kenya and India, as well as the communities in which they live and work. The fund will help social enterprises and their activities to sustain a longer period of low economic activity and will invest in social entrepreneurial ideas that can help reduce the risk of the Corona virus spreading.

alanında çalışan 100’den fazla bilim insanı ile oluşturulan ve giderek büyüyen Ar-Ge ekibi, Ocak ayından itibaren COVID-19 için potansiyel tedavi çözümleri bulmayı amaçlayan projelere katkıda bulunmayı sürdürüyor. Giderek artan iş ortağı sayısı sayesinde ekibin çabalarının arttığını belirten ve COVID-19 sürecine liderlik eden Araştırma Direktörü Dr. Cyrille Kuhn, “Hepimiz bu virüsle mücadele için nasıl yeni yollar bulabileceğimizi düşünüyoruz. Bu araştırmalar sonucunda pek çok yaklaşımı paralel olarak takip eden geniş bir program ortaya çıktı. Projelerin çoğu, akademisyenler, biyoteknoloji ve diğer ilaç şirketleri ile daha geniş iş birlikleri kapsamında yürütülüyor. Boehringer Ingelheim, bunlar arasında yer alan IMI CARE Konsorsiyumuna 11 bin saatten fazla Ar-Ge çalışması taahhüdünde bulundu” dedi. Boehringer Ingelheim tüm bu çalışmalara ek olarak, “Bill & Melinda Gates Foundation COVID-19 Therapeutic Accelerator” (Bill ve Melinda Gates Vakfı COVID-19 Tedavi Hızlandırıcı) programına da katıldı. Bu çalışma evrildikçe şirket de çeşitli disiplinlerden daha fazla uzmanla ve artırılmış laboratuvar kapasitesiyle tedavi arayışına katkıda bulunmaya devam edecek.

4.Making More Health (Daha Fazla Sağlık) Yardım Fonu

“Especially in times like these Social Entrepreneurs around the world are well placed to leverage their proximity to those in needs”, said Jean Scheftsik de Szolnok, member of the Board of Managing Directors and one of the founders of the MMH movement. “MMH communities such as self-help groups in India or people suffering from albinism in Kenya, have started to produce soap and at the same time education programs on hygiene awareness in their neighborhoods.” Over the past years more than 750 students at the MMH school and some 1,000 families in farmer cooperatives have been trained in hygiene and soap production in Kenya and India. Boehringer Ingelheim is committed to the global community and to the well-being of people and animals. As a research-driven company, it started its support activities in January and will continue to do what it can to deliver a meaningful contribution in the fight against COVID-19. The company continues to support healthcare systems by reliably supplying drugs and through our research. More information on the various COVID-19 initiatives under the Global Support Program are available under: https://www.boehringer-ingelheim.com/covid-19

Mayıs 2020

Boehringer Ingelheim “Daha Fazla Sağlık” (Making More Health) inisiyatifi kapsamında, Kenya ve Hindistan’daki sosyal girişimcilerin içinde yaşadıkları ve çalıştıkları topluluklarda COVID-19 yayılım riskini azaltmaya yönelik girişimleri desteklemek amacıyla 580 Bin Euro tutarında bir yardım fonu oluşturuldu. Fon, sosyal işletmelerin ve faaliyetlerinin daha düşük ekonomik aktivite döneminde sürdürülmesine yardımcı olmanın yanı sıra salgının yayılma riskini azaltmaya yönelik sosyal girişim fikirlerine yatırım yapacak. Dünyadaki sosyal girişimcilerin özellikle bu zor zamanlarda ihtiyaç sahiplerine destek olduğunu belirten Yönetim Kurulu üyesi ve MMH hareketinin kurucularından Jean Scheftsik de Szolnok, “Hindistan’da kendi toplumlarına yardım eden gruplar veya Kenya’daki albino hastaları gibi Making More Health toplulukları, sabun üretmeye ve ayrıca kendi muhitlerinde hijyen bilinci konusunda eğitimler vermeye başladılar. Geçtiğimiz yıllarda Kenya ve Hindistan’daki MMH okulundan 750’yi aşkın öğrenciye ve çiftçi kooperatiflerinden yaklaşık bin aileye hijyen ve sabun üretimi konusunda eğitim verildi” dedi. Küresel topluluklar ile insanlar ve hayvanların refahına odaklı faaliyetlerine devam eden Boehringer Ingelheim; Ocak ayında başlattığı destek çalışmalarına, COVID-19 ile mücadeleye anlamlı bir katkı sağlamak için mümkün olan her şeyi yaparak devam ediyor. Şirket, güvenilir ilaç tedariki ve araştırmaları aracılığıyla sağlık sistemlerini desteklemeyi sürdürüyor. Global Destek Programı kapsamındaki çeşitli COVID -19 girişimleri hakkında daha fazla bilgi için: https://www. boehringer-ingelheim.com/covid-19.





54

Happy Pharmacy Day to All Our Pharmacists, Who Are The Unchangeable and Indispensable Veteran Guards of the Health Fortress!

Sağlık Kalesinin Değişmez ve Vazgeçilmez Emektar Muhafızları Olan Tüm Eczacılarımızın Eczacılık Günü Kutlu Olsun!

Mayıs 2020


55

It is celebrated as “Pharmacy Day” every year in our country on May 14, when academic pharmacy education begins. The history of the pharmaceutical industry, which is one of the important stakeholders of achieving a healthy life and maintaining a healthy life, is almost as old as human history. Pharmacy is one of the leading professional groups that are recognized not only in our country but also all over the world. Our pharmacists are focusing on human health and, accordingly, public health. We understand the value of our pharmacists once again and continue to witness the magnitude of their roles in public health, especially in this difficult process in which we continue our fight against the Covid-19 outbreak.

Akademik eczacılık eğitiminin başladığı 14 Mayıs günü, ülkemizde her yıl “Eczacılık Günü” olarak kutlanıyor. Sağlıklı yaşama kavuşmak ve sağlıklı yaşamı sürdürmek konusunun önemli paydaşlarından biri olan eczacılık sektörünün tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eskiye dayanıyor. Eczacılık, sadece ülkemizde değil tüm dünyada önemi kabul görmüş meslek gruplarının başında geliyor. Eczacılarımız, ilk başta insan sağlığını ve buna bağlı olarak da toplum sağlığını merkeze alıyorlar. Özellikle Covid-19 salgını ile mücadelemizi sürdürdüğümüz bu zor süreçte eczacılarımızın değerini bir kez daha anlıyor, toplum sağlığındaki rollerinin büyüklüğüne yakından tanıklık etmeyi sürdürüyoruz.

Mayıs 2020


56

Roche Diagnostics Turkey’s New Marketing Director is Kamil Pir Roche Diagnostik Türkiye’nin Pazarlama Direktörü Kamil Pir Oldu Having worked as the product and marketing director of Roche Diagnostics Turkey since 2010, Kamil Pir was appointed as Roche Diagnostics Turkey’s marketing director as of March 20, 2020. After graduating from Boğaziçi University-Molecular Biology Department and completing his MBA education at Sabancı University, Pir worked at different positions for healthcare industry companies such as Novartis, Gen İlaç, AstraZeneca and Biomeks. In 2010 he began working as the Product Manager at Roche Diagnostics Turkey. Pir was the Director of Marketing Roche Diagnostics Turkey for the last six years.

2010 yılından beri Roche Diagnostik Türkiye bünyesinde pazarlama bölümünde yöneticilik görevlerinde bulunan Kamil Pir, kariyerine Pazarlama Direktörü olarak devam edecek. 2010 yılından beri Roche Diagnostik Türkiye bünyesinde ürün ve pazarlama müdürü olarak görev yapan Kamil Pir, 20 Mart 2020 tarihi itibariyle Roche Diagnostik Türkiye’nin Pazarlama Direktörü olarak atandı. Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji bölümünden mezun olduktan sonra Sabancı Üniversitesi’nde MBA eğitimini tamamlayan Pir, Novartis, Gen İlaç, AstraZeneca ve Biomeks İlaç gibi sağlık şirketlerinde farklı görevler aldıktan sonra 2010 yılında Roche Diagnostik Türkiye’de Ürün Müdürü olarak çalışmaya başladı. Pir, son altı yıldır Roche Diagnostik Türkiye’de Pazarlama Müdürü olarak görev yapıyordu.

Doğutan Ülgen is appointed to Head of Healthcare Development at Roche Diagnostics Turkey Roche Diagnostik Türkiye’nin Sağlık Çözümleri Geliştirme Direktörü Doğutan Ülgen Oldu Performing in different tasks of the healthcare industry since 2005, Doğutan Ülgen will continue his career in Roche Diagnostics Turkey as Head of Healthcare Development Roche Diagnostics has entrusted Head of Healthcare Development of Roche Diagnostics Turkey for Doğutan Ülgen. Continuing in different tasks the health sector, Ülgen has started as Head of Healthcare Development at Roche Diagnostics Turkey as of 6th of April, 2020. Graduated from Hacettepe University, Department of Chemical Engineering, Doğutan Ülgen completed his master’s degree in Chemical Engineering at the same university. He worked as Product Manager in different fields and product groups, at Roche Diagnostics Turkey which he joined as Implementation Specialist in 2005. Performing his career at GE Healthcare Turkey since 2015, Ülgen was finally the Senior Officer of Global Customer Marketing Manager.

Mayıs 2020

2005 yılından beri sağlık sektöründe farklı görevlerde bulunan Doğutan Ülgen, kariyerine Roche Diagnostik Türkiye Sağlık Çözümleri Geliştirme Direktörü olarak devam edecek. Roche Diagnostik, Türkiye’deki Sağlık Çözümleri Geliştirme Direktörlüğünü Doğutan Ülgen’e emanet etti. 2005 yılından bu yana sağlık sektöründe farklı görevler sürdüren Ülgen, 6 Nisan 2020 tarihi itibariyle Roche Diagnostik Türkiye’nin Sağlık Çözümleri Geliştirme Direktörü olarak görev yapmaya başladı. Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunu olan Doğutan Ülgen, aynı üniversitede Kimya Mühendisliği alanında yüksek lisansını tamamladı. 2005 yılında Uygulama Uzmanı olarak katıldığı Roche Diagnostik Türkiye’de farklı alanlarda ve ürün gruplarında Ürün Müdürlüğü yaptı. 2015 yılından itibaren kariyerine GE Healthcare Türkiye şirketinde devam eden Ülgen, son olarak Global Müşterilerden Sorumlu Kıdemli Pazarlama Müdürü olarak görev yapıyordu.



58

“Life and Property Safety” In the Pharmaceutical Industry During Pandemic Pandemi Mesaisindeki İlaç Endüstrisinde “Can ve Mal Güvenliği”

Küresel Covid-19 Salgını, toplum sağlığını tehdit ederek günlük hayatı kısıtlarken bazı sektörlere yoğun mesai etkisi yarattı. Yoğun mesaideki sektörlerin başında sağlık sektöründeki hastaneler ve ilaç endüstrisindeki tesisler geliyor. Bu tesislerde, can ve mal güvenliğini koruyan güvenlik sistemlerinin

The Global Covid-19 Outbreak threatened public health, while limiting daily life, creating intense overtime effects on some sectors. Hospitals in the healthcare sector and facilities in the pharmaceutical industry are the leading sectors in overtime. The benefits of security systems that protect life and property safety for uninterrupted operation to production continuity of these facilities stood out. As required distance measure against the Covid-19 epidemic, which affects the whole world, in some sectors, while the facilities, whose production was stopped by sending their staff home, some sectors such as hospitals, pharmaceuticals, food, textiles that have increased service requirements have become busy overtime. In the event of a possible risk, the easiest way to prevent production losses is to keep security systems running without interruption. Because a possible threat to be detected late results in loss of time and production even with the slightest effect. We asked Kadir Yılmaz, Electrical and Electronics Maintenance Technician, Pharmaceutical Factory, Abdi Ibrahim, one of the leading companies in Turkey, measures taken concerning the safety of life and property in the facility. Yılmaz said, “We also use high technology in production lines. We try to select proven products that follow technology closely as much as possible. We also paid attention to these while choosing the fire detection system.” He emphasized the priority of quality. Stating that they are satisfied with the expansionable structure of the Fire Detection Systems, Kadir Yılmaz said,

Mayıs 2020

kesintisiz çalışmasının üretim sürekliliğine faydası ön plana çıktı. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 Salgına karşı mesafe önlemi gereği; kimi sektörlerde personeli eve gönderilerek üretimi durdurulan tesisler görülürken, hizmet gerekliliği artan hastane, ilaç, gıda, tekstil gibi sektörler yoğun mesai yapar hale geldi. Olası bir risk anında, üretim kayıplarını önlemenin en kolay yolu ise güvenlik sistemlerinin kesintisiz çalışmaya devam etmesidir. Çünkü geç fark edilecek olası bir tehdit, en hafif etkisiyle bile zaman ve üretim kaybı ile sonuçlanmaktadır. Türkiye’nin önde gelen firmalarından Abdi İbrahim İlaç Fabrikası’nın Elektrik Elektronik Bakım Baş Teknisyeni Kadir Yılmaz’a tesislerinde can ve mal güvenliğine dair aldıkları önlemleri sorduk. Yılmaz, “Üretim hatlarında da yüksek teknoloji kullanıyoruz. Mümkün mertebe teknolojiyi yakından takip eden kendini kanıtlamış ürünleri seçmeye çalışıyoruz. Yangın algılama sistemini seçerken de bunlara dikkat ettik” sözleriyle kalitenin önceliğini vurguladı. Yangın Algılama Sistemlerinin genişlemeye elverişli yapısından memnun olduklarını aktaran Kadir Bey,


59

“The most important thing for us is that the system is modular since we are constantly in investment. When I started working at Abdi Ibrahim, there were not all the current parts of the factory. It is very important that we can create new loops by adding new cards to the system because we are constantly growing and progressing. With the addition of new areas, it was very easy for new scenarios to come into play.” Mentioning that they can easily control the alarms that can come from anywhere at any time in the wide area of the factories without delay, Kadir Yılmaz said, “Our system is so sensitive that if there is the slightest change, we immediately receive an alarm. We have many buildings in this campus. We have our R&D Center, Technology Center and Biotechnology Facility, all of which are interconnected by the tunnel. We have buildings that are still under investment. We see it all from the Fireworks screen. The area can be large and there are multiple detectors in the area. The system encloses the alarm in a red frame in any region. By clicking we can go down to the detector size. This is very advantageous for us. In this way, we reach faster, and we can solve it more quickly.” Kadir Yılmaz said, “Abdi Ibrahim is the locomotive of the pharmaceutical industry and our facilities are architecturally awarded. It is not an easy task to bring such a facility to the country. Therefore, the importance of fire detection and extinguishing systems is very important for us, because it is not a job to neglect. Therefore, we must put the best here, we must protect these facilities. For this reason, we decided to EEC.” and explained the reason for working with the same company for 18 years. Approaching its 40th year in expertise, EEC continues to offer the “right solution” to the usual care and urgent needs of its customers working with devotion such as hospital, medicine, textile, energy, telecom, food and banking sectors with its team that takes care of all hygiene and distance measures.

“Sürekli yatırım halinde olduğumuz için bizim için en önemlisi sisteminin modüler olması. Ben Abdi İbrahim’de çalışmaya başladığımda fabrikanın şu anki bölümlerinin tamamı yoktu. Sürekli büyüyerek ilerlediğimiz için sisteme yeni kartlar ekleyerek, yeni looplar yaratabilmemiz çok önemli. Yeni alanların eklenmesiyle beraber yeni senaryoların devreye girmesi çok kolay oldu” sözleriyle devam etti. Fabrikaların geniş alanında her an her yerden gelebilen alarmları vakit kaybetmeden çok kolay kontrol altına aldıklarına değinen Kadir Bey, “Sistemimiz o kadar hassas ki en ufak bir değişiklik olsa bize anında alarm düşüyor. Bu yerleşkemizde birçok binamız var. Hepsi tünelle birbirine bağlı olan Ar- Ge Merkezimiz, Teknolojistik Merkezi ve Biyoteknoloji Tesisimiz var. Hala yatırım aşamasında olan binalarımız var. Bunların hepsini Fireworks ekranından görüyoruz. Alan geniş olabiliyor ve alanda birden çok dedektör de oluyor. Hangi bölgede alarm varsa sistem orayı kırmızı çerçeve içine alıyor. Biz tıklayarak dedektör boyutuna kadar inebiliyoruz. Bu bizim için çok avantajlı. Bu sayede de daha çabuk ulaşıyoruz, daha çabuk çözebiliyoruz” dedi. Kadir Yılmaz, “Abdi İbrahim ilaç sektörünün lokomotifidir ve tesislerimiz mimari açıdan ödüllüdür. Böyle bir tesisi ülkeye kazandırmak pek kolay bir iş değil. Dolayısıyla bizim için yangın algılama ve söndürme sistemlerinin ehemmiyeti çok büyük, çünkü ihmale gelecek bir iş değil. Bu nedenle de en iyisini buraya koymalıyız ki, bu tesisleri korumalıyız. O nedenle de EEC’ye karar verdik” yorumuyla 18 yıldır aynı firma ile çalışmalarının nedenini de açıkladı. Uzmanlığında 40. yılına yaklaşan EEC, tüm hijyen ve mesafe önlemlerine özen gösteren ekibi ile pandemi mesaisindeki hastane, ilaç, tekstil, enerji, telekom, gıda, bankacılık sektörü gibi özveriyle çalışan müşterilerinin olağan bakım ve acil ihtiyaçlarına “doğru çözümü” sunmaya devam ediyor.

Mayıs 2020


60

Astrazeneca Collaborates with UNICEF as part of the Youth Health Program It Runs Worldwide Astrazeneca, Dünya Genelinde Yürüttüğü Genç Sağlığı Programı Kapsamında UNICEF’le İş Birliği Kuruyor

AstraZeneca and UNICEF are launching a global collaboration to raise awareness amongst 5 million young people in the next 6 years. With the Youth Health Program, AstraZeneca is launching a worldwide collaboration with UNICEF and other business partners to raise awareness of the risks and effects of non-infectious diseases in young people. With the program, which is planned to reach more than five million young people in the next six years, it is aimed to train 1000 young people. AstraZeneca will increase the amount of fund more than triple to the Youth Health Program by 2025 within the scope of this cooperation. The World Health Organization (WHO) states that noninfectious diseases are the number one cause of death worldwide, and underlines that 70 percent of early deaths from these are related to behavior and habits that first appeared in adolescence. Likewise, according to the report published by the World Economic Forum, it predicts that non-infectious diseases will influence to the world economy by more than 47 trillion dollars due to the loss of work force until 2030. Pascal Soriot, CEO of AstraZeneca, said “We believe that young people have the power to reduce the burden caused by the diseases we face worldwide. Working to improve the health of the community and future generations is one of the most important steps in building strong health systems”. Gary Stahl, Director of Private Fundraising and Partnership for UNICEF, said “As UNICEF, I am happy to join a community of business partners focused on this area, with the support of AstraZeneca, to draw attention to the number one noninfectious disease. In order to promote healthy habits, we have a lot to do to convey the right message through the right connections”.

Mayıs 2020

AstraZeneca ve UNICEF, önümüzdeki 6 yılda 5 milyon gençte farkındalık oluşturmak için küresel bir iş birliği başlatıyor. AstraZeneca, Genç Sağlığı Programı’yla gençlerde bulaşıcı olmayan hastalıkların riskleri ve etkilerine yönelik farkındalık yaratmak için UNICEF ve diğer iş ortaklarıyla çalışmak üzere dünya çapında bir iş birliği başlatıyor. Önümüzdeki altı yılda beş milyondan fazla gence ulaşması planlanan programla 1000 gencin eğitilmesi hedefleniyor. AstraZeneca, bu iş birliği kapsamında Genç Sağlığı Programı’na 2025 yılına kadar sağlayacağı fon miktarını üç katından fazla artıracak. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bulaşıcı olmayan hastalıkların dünya çapında bir numaralı ölüm sebebi olduğunu belirtiyor ve bunlardan kaynaklı erken ölümlerin yüzde 70’inin ilk olarak ergenlikte ortaya çıkan davranış ve alışkanlıklarla alakalı olduğunun altını çiziyor. Aynı şekilde Dünya Ekonomik Forumu, yayınladığı rapora göre bulaşıcı olmayan hastalıkların 2030’a kadar, iş gücü kaybı nedeniyle dünya ekonomisine 47 trilyon dolardan fazla etkisi olacağını öngörüyor. AstraZeneca CEO’su Pascal Soriot, konuyla ilgili şunları söyledi: “Gençlerin, bugün tüm dünyada karşılaştığımız hastalıkların oluşturduğu yükü azaltacak güce sahip olduğuna inanıyoruz. Toplumun ve gelecek nesillerin sağlığını iyileştirmek için çalışmak, güçlü sağlık sistemlerini oluşturmanın en önemli adımlarından birisi.” UNICEF Özel Bağış Toplama ve İş Ortaklığı Direktörü Gary Stahl da “UNICEF olarak şu anda bir numaralı ölüm sebebi olan bulaşıcı olmayan hastalıklara dikkat çekmek için, AstraZeneca’nın desteğiyle bu alana odaklanmış iş ortaklarından oluşan bir topluluğa katıldığımız için çok mutluyum. Sağlıklı alışkanlıkları teşvik etmek amacıyla, doğru bağlantılar aracılığıyla doğru mesajı iletmek için yapmamız gereken çok şey var” dedi.



62

Novartis Pharmaceuticals Won “Best Employer” Award for the Fifth Time Novartis İlaç 5. Kez Üst Üste “Türkiye’nin En İyi İşvereni” Seçildi Türkiye’de uzun yıllardır hizmet veren ve yatırımlarıyla ilaç sektörünün önde gelen firması olan Novartis İlaç Türkiye, kurum kültürü oluşturulması alanında araştırma ve danışmanlık hizmetleri sunan Great Place to Work tarafından düzenlenen “2020 Türkiye’nin En İyi İşverenleri” araştırmasında “En İyi İşveren” ödülünün sahibi oldu. 5. kez üst üste “Türkiye’nin En İyi İşvereni” seçilen Novartis İlaç, bu yıl aynı zamanda özel ödül kategorisinde “EVP (İşveren Markası ödülü)”, “5. Yıl Özel Ödülü” ve “Kadın Çalışanlar için En İyi İş Yeri 1.lik Özel Ödülü”ne layık görüldü. Novartis Pharmaceuticals takes attention with its notable investments in human resources in Turkey and added new awards to their portfolio. Novartis Pharma was awarded as one of the best employers in Turkey by the results of “2020 Turkey’s Best Workplaces” research organized by Great Place to Work. In addition to the fifth consecutive award, Novartis Pharmaceuticals received special awards such as “EVP (Employee Value Proposition)”, “5th Year Special Award” and “Best Workplaces for Women Special Award” as well. Novartis Group Turkey Human Resources Director Dr. Senay Kızılkaya indicated how proud they are as they become Turkey’s one of the Great Place to Work companies and added; “Employee engagement and experience is our primary focus. Our employees are our greatest asset and priority. Employee opinion and feedbacks are valuable to us on our culture journey of becoming an inspiring place to work. We support our employees with structured programs on their career journey. We try to create an inclusive culture which allows associates to be their best self at work. Additionally, we implement diversity and inclusion initiatives such as flexible working options, strong speak-up and recognition culture. These awards inspire us to do even better.” Novartis Pharmaceuticals Turkey General Manager Dr. Avinash Potnis stated that he was proud of Novartis Pharma Turkey being The Great Place to Work for 5 consecutive years, “We owe our success to our associates and their engagement. The ‘Inspirational, Curious and Unboss’ culture is the foundation of our organization”. Novartis was awarded #1 position across the industries as The Great Place to Work for Women. Dr. Potnis said, “This was the recognition of our commitment to gender diversity, work life balance and our investment in women leadership.”

Mayıs 2020

Türkiye’nin beğenilen şirketleri arasında yer almaktan dolayı çok mutlu ve gururlu olduklarını belirten Novartis Grup Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Dr. Senay Kızılkaya, “Çalışanlarımız her zaman bizim en büyük değerimiz ve önceliğimiz. Kalıcı başarının temelinde mutlu ve huzurlu çalışanlar olduğunu biliyoruz. Novartis İlaç olarak, çalışanlarımızın katkıları ve yıllardır sürdürdüğümüz insan kaynakları uygulamalarımızla güçlü bir Novartis kültürü yarattık. Bu kültürün devamı için çalışanlarımızın görüşleri ve geri bildirimleri bizim için çok kıymetli. Yeni insan kaynakları uygulamaları hayata geçirirken onların görüşlerini mutlaka dikkate alıyoruz. Çalışanlarımıza sürekli gelişim fırsatı sunuyoruz. Kariyer yolculuklarında yapılandırılmış programlarla onları destekliyor; esnek çalışma modelleri, güçlü bir çift yönlü iletişim ve takdir kültürü gibi alanlarda çeşitli uygulamalarla çalışan bağlılığını artırmayı hedefliyoruz. Aldığımız ödüller bizlere daha iyi işler yapmak için ilham veriyor.’’ dedi. Novartis İlaç Türkiye Genel Müdürü Dr. Avinash Potnis, Novartis İlaç olarak 5 yıl boyunca “Türkiye’nin En İyi İşvereni” olmaktan gurur duyduklarını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; “Başarımızı çalışanlarımıza ve yarattığımız kültürü sahiplenmelerine borçluyuz. İlham veren, meraklı ve yetkin kültürümüz başarımızın temelini oluşturuyor.” Novartis İlaç, “Kadın Çalışanlar için En İyi İş Yeri” olarak sektörde 1. sırada yer aldı. Dr. Potnis, “Aldığımız bu ödül, cinsiyet ayrımı yapmaksızın iş ve özel hayat entegrasyonuna ve kadın liderliği alanlarına yaptığımız yatırımların en büyük göstergesidir” dedi.






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.