Pharma Turkey July 2020

Page 1

July - August 2020

First Online Awards

Ceremony in Exports Held

İhracatta İlk Online Ödül Töreni Gerçekleşti

Is Your Immune System Enough to Defend You?

Bağışıklık Sisteminiz

Si zi S a v u n m ay a Yet iyo r mu ?

Noticed The Pandemic in China Before The Virus Reached Turkey, and Manufactured 150 Million Masks in 7 Months! Çin’deki Salgını Türkiye’ye Gelmeden Önce Gördü, 7 Ayda 150 Milyon Maske Üretti!

Nobel İlaç Receives the First Prize in “IKMIB Stars of Export - Pharmacy Products” Category Nobel İlaç, “İKMİB İhracatın Yıldızları - Eczacılık Ürünleri” Kategorisinde Birincilik Ödülü Aldı




Publisher

H. Ferruh IŞIK on behalf of İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Managing Editor (Responsible) Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr

Index İçindekiler

6

Editors Duygu SAZAN duygu.sazan@img.com.tr Recep ARSLANTAŞ recep.arslantas@img.com.tr

Adil Pelister: “Turkey can be the Star of the Pharmaceutical Sector” Adil Pelister: “İlaç Sektörünün Yıldızı Türkiye Olabilir”

Graphic & Design Tayfun AYDIN tayfun.aydin@img.com.tr

Pine Smart, Turkey’s First Smart Diaper Able to Detect Bacterial Urinary Tract Infection Instantly Türkiye’nin İlk Akıllı Bebek Bezi Pine Smart ile Bakteriyel Kaynaklı İdrar Yolu Enfeksiyonu Anında Tespit Edilebilecek

Advertising Coordinator Recep ARSLANTAŞ recep.arslantas@img.com.tr

12

Foreign Relations Manager Ayça SARİOĞLU ayca.sarioglu@img.com.tr

A First in the Sector: ILKO Pharmaceuticals Receives ‘Safe Production Certificate’ from TSE Sektörde Bir İlk: İLKO İlaç’a TSE’den ‘Güvenli Üretim Belgesi’ Verildi

Digital Assets Manager Emre YENER emre.yener@img.com.tr

18

Web Developer Amine Nur Yılmaz amine.yilmaz@img.com.tr Accounting Manager Cuma KARAMAN cuma.karaman@img.com.tr Finance Manager Yusuf Demirkazık yusuf.demirkazik@img.com.tr Subscription İsmail ÖZÇELİK ismail.özcelik@img.com.tr Head Office İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No:11 Medya Blok Kat:1 34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey Tel: 0212 454 22 22 Faks: 0212 454 22 93 Printing İhlas Gazetecilik A.Ş Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza NO: 11/A 41 Yenibosna / İstanbul / TURKEY Tel: 0 212 454 30 00

8

Emel Kar Kutan was appointed Marketing & Corporate Communication Manager, Zade Vital Zade Vital’in Yeni Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Emel Kar Kutan Oldu

22 The First Dietary Supplement to Strengthen the Immune System from İnoliva İlaç: ‘Lipozone’ İnoliva İlaç’tan Bağışıklık Sistemini Güçlendirici İlk Gıda Takviyesi: ‘Lipozone’

36 Johnson & Johnson Announces Acceleration of its COVID-19 Vaccine Candidate; Phase 1/2a Clinical Trialto Begin in Second Half of July Johnson & Johnson, COVID-19 Aşı Adayı Çalışmalarını Hızlandırdı!

48 Philips Sonicare Electric Toothbrush, No. 1 Electric Toothbrush Recommendation from Dentists Worldwide now in Turkey! Dünya Çapında Diş Hekimlerinin 1 Numaralı Sonic Elektrikli Diş Fırçası Tavsiyesi Philips Sonicare Artık Türkiye’de!


THE IMPORTANCE OF TIME AND DISTANCE IN MEDICAL INCREASED The crisis that the world has been going through in the field of health is making its presence felt day by day. Health researchers, on the other hand, are developing new products and projects in order to prevent the intensity that can be experienced in hospitals and to protect both health workers and patients from the danger of infectious diseases, in addition to their efforts to reduce the duration of diagnosis and treatment. In the scope of the warnings and precautions taken to minimize the contact, medical devices used in hospitals are also designed to keep the distance between the patient, device and health worker to a minimum. Thus, a safer environment is provided for hospital visits in the field of health. The length of time spent in hospitals during the current period is also very important. Especially the decrease in the time spent on imaging devices affects the density in the hospitals. In other words, the presence of devices which can perform more work in less time in medical is actually a separate dimension of the security measures taken in hospitals. Our country continues to attract visitors from many parts of the world with its new private hospitals opened with the latest technology devices. This situation provides an important development in terms of health tourism. The studies for the transformation of Turkey into a health base position on the world slowly bearing fruit. I wish it would be a month where you keep your distance and use your time efficiently. Stay healthy, see you our next issue…

MEDİKALDE ZAMAN VE MESAFENİN ÖNEMİ ARTTI Dünyanın sağlık alanında yaşadığı kriz gün geçtikçe etkisini daha da hissettiriyor. Sağlık araştırmacıları ise tanı ve tedavi süresinin azaltılmasına yönelik çalışmalarının yanı sıra hastanelerde yaşanabilecek yoğunluğun önüne geçmek ve hem sağlık çalışanlarını hem de hastaları bulaşıcı hastalıkların tehlikesinden korumak için yeni ürün ve projeler geliştiriyorlar. Özellikle temasın en aza indirgenmesi için yapılan uyarılar ve alınan tedbirler kapsamında, hastanelerde kullanılan medikal cihazlar da hasta, cihaz ve sağlık çalışanı arasındaki mesafeyi en az seviyede bulundurmak üzere tasarlanıyor. Böylece sağlık alanında yapılan hastane ziyaretleri için daha güvenli bir ortam sağlanmış oluyor. Bulunduğumuz dönem içerisinde hastanelerde geçirilen sürenin uzunluğu da oldukça önemli. Bilhassa görüntüleme cihazlarında harcanan sürenin düşmesi, hastanelerdeki yoğunluğu fazlasıyla etkiliyor. Yani, medikalde daha az sürede daha fazla işi gerçekleştirebilen cihazların varlığı da aslında hastanelerde alınan güvenlik önlemlerinin ayrı bir boyutu. Ülkemiz, son teknoloji cihazlarla açtığı yeni özel hastaneleri ile dünyadan birçok yerinden ziyaretçi çekmeye devam ediyor. Bu durum, sağlık turizmi açısından önemli bir gelişme sağlıyor. Türkiye’nin dünya üzerinde bir sağlık üssü konumuna dönüşmesi için yapılan çalışmalar yavaş yavaş meyvelerini veriyor. Mesafenizi koruduğunuz, zamanınızı verimli kullandığınız bir ay olmasını diliyorum. Bir sonraki sayımızda görüşünceye dek sağlıkla kalın…

DUYGU SAZAN Editor duygu.sazan@img.com.tr


Nobel İlaç Receives the First Prize in “IKMIB Stars of Export - Pharmacy Products” Category Nobel İlaç, “İKMİB İhracatın Yıldızları - Eczacılık Ürünleri” Kategorisinde Birincilik Ödülü Aldı

The traditional “IKMIB Stars of Export Award Ceremony” organized by Istanbul Chemicals and Products Exporters’ Association (IKMIB) was held in Istanbul. The ranking of “IKMIB Export Stars”, which evaluates the export performance of IKMIB member firms in the chemical industry every year, was announced at the award ceremony held in Istanbul. Nobel İlaç ranked first in the “Pharmaceutical Products” category with its export in 2019 at the 2019 IKMIB Stars of Exports Award Ceremony. At the 2019 IKMIB Stars of Exports Award Ceremony, 140 firms that entered the top 5 in 28 categories were awarded. Nobel İlaç maintained its first place in the leadership ranking with its increasing exports in 2019. The company was deemed worthy of the first prize in the “Pharmaceutical Products Export” category with its export in 2018. Operating in 20 countries, Nobel İlaç has exported 70 million USD in 2019. With a total of five production facilities, including three in Turkey, one each in Kazakhstan and Uzbekistan, the company exports its quality products manufactured to international standards to around 50 countries with its expert staff of approximately 3000 people.

4 Pharma

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından düzenlenen geleneksel “İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni” İstanbul’da gerçekleştirildi. Her yıl kimya sektöründeki İKMİB üyesi firmaların ihracat performansının değerlendirildiği, “İKMİB İhracatın Yıldızları” sıralaması, İstanbul’da düzenlenen ödül töreninde açıklandı. Nobel İlaç, İKMİB İhracatın Yıldızları ödül töreninde 2019 yılı ihracatı ile “Eczacılık Ürünleri” kategorisinde birinci oldu. 2019 İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde 28 kategoride ilk 5’e giren toplam 140 firma ödüllendirildi. Nobel İlaç, 2019 yılında artan ihracatı ile liderlik sıralamasında yerini koruyarak birinciliğini sürdürdü. Firma, 2018 yılındaki ihracatı ile “Eczacılık Ürünleri İhracatı” kategorisinde birincilik ödülüne layık görülmüştü. 20 ülkede faaliyet gösteren Nobel İlaç, 2019 yılında 70 Milyon USD ihracat gerçekleştirdi. Türkiye’de üç, Kazakistan ve Özbekistan’da da birer tane olmak üzere toplam beş üretim tesisine sahip olan firma, yaklaşık 3000 kişilik uzman kadrosu ile uluslararası standartlara göre ürettiği nitelikli ürünlerini 50 civarı ülkeye ihraç ediyor.


2nd International Exhibition for Cosmetics, Beauty, Hair Private Label, Home Care, Packaging, Ingredients

October 8 - 9 - 10, 2020

ICC - Congress Center, Taksim - Istanbul

w w w.b eaut y-istanbul.com Tel: +90 212 2229060

|

+90 533 4843030

|

info@beauty-istanbul.com

Organizer


Adil Pelister: “Turkey can be the Star of the Pharmaceutical Sector” Adil Pelister: “İlaç Sektörünün Yıldızı Türkiye Olabilir”

Adil Pelister, Chairman of IKMIB Application of The Turkish Medicines and Medical Devices Agency (TITCK) of Republic of Turkey Ministry of Health for full membership of the International Council for Harmonisation of Technical Requirements for Pharmaceuticals for Human Use (ICH), which brings together the medicines regulatory authorities and pharmaceutical industry around the world, was approved by a unanimous vote in the council meeting dated May 27. Adil Pelister, Chairman of Istanbul Chemicals and Chemical Products Exporters’ Association (IKMIB) made a written assessment on the subject. Pelister declared as follows, “Compliance with Turkey’s full membership to the International Council for Harmonisation of Technical Requirements for Pharmaceuticals for Human Use (ICH), which had the initial objective of coordinating the regulatory activities of the European, Japanese and United States regulatory bodies in consultation with the pharmaceutical trade associations from these regions, to discuss and agree the scientific aspects arising from product registration,

6 Pharma

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK), ilaç alanında dünyadaki kuralları belirleyen Uluslararası Uyum Konseyi’ne tam üyelik başvurusu, konseyin 27 Mayıs tarihli toplantısında oy birliğiyle kabul edildi. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister konuyla ilgili yazılı bir değerlendirme yaptı. Pelister, değerlendirmesinde şunları kaydetti: “ABD, Avrupa Birliği ve Japonya ilaç otoriteleri tarafından kurulmuş, dünya çapında regülasyonların uyumlaştırılmasını amaç edinmiş bir kuruluş olan Uluslararası Uyum Konseyi’ne Türkiye’nin tam üyeliği ile, ülkemizde ilaç adına yürütülen faaliyetlerin uluslararası standartları karşıladığı tescil edilmiş oldu. Uluslararası Uyum Konseyi, tüm dünyada ilaçların etkili, güvenli ve yüksek kalitede olduğunu garanti edecek ilaç regülasyonlarını yayımlıyor. Bu kapsamda ilaç geliştirme ve üretim süreçlerinde ülkemizin söz sahibi olması, ülkemize uluslararası itibar kazandırmanın yanı sıra Türk ilaç sektörümüzün ihracatına da ivme kazandıracaktır.


It has been registered that the activities carried out in the name of medicine in our country meet international standards. ICH is publishing drug regulations around the world to guarantee that drugs are effective, safe and of high quality. In this context, the fact that our country has a voice in drug development and production processes will not only give international reputation to our country, but will also accelerate the export of our Turkish pharmaceutical industry. I sincerely congratulate everyone, including Dr. Fahrettin Koca, the Health Minister and Dr. Hakkı Gürsöz, Vice President of TITCK, for their struggle and helpful approach that our country showed during the pandemic process caused us to attract attention all over the world. I think that this proud development will have a positive impact on our international trade in the coming days. Research and development studies for the vaccine to prevent the new coronavirus Covid-19 and the drug to be used in its treatment are still continuing in our country. Regardless of the country, there will be a huge development in the name of humanity. As IKMIB, we continue to work with all our strength in order for the Turkish pharmaceutical and medical sectors to sign important discoveries in our country on a global scale. I believe that Turkey will also star in this area.”

Özellikle ülkemizin pandemi sürecinde göstermiş olduğu mücadele ve yardımsever yaklaşım tüm dünyada dikkatleri üzerimize çekmemize sebep oldu. Sağlık Bakanlığımızın bu süreci büyük bir başarı ile yürütmesi ve TİTCK’in bu zor süreçte ülkemize bu gururu yaşatmasına katkı sağlayan başta Sayın Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca ve TİTCK Başkanı Sayın Dr. Hakkı Gürsöz olmak üzere herkesi canı gönülden tebrik ediyorum. Bu yaşanan gurur verici gelişmenin ilerleyen günlerde uluslararası ticaretimize de olumlu şekilde yansıyacağını düşünüyorum. Yeni koronavirüs Covid-19’u önleyecek aşı ve tedavisinde kullanılacak ilaç için araştırma ve geliştirme çalışmaları ülkemizde de ciddi olarak devam ediyor. Pandemiye son verecek aşı ve ilacın bulunması hangi ülke olursa olsun insanlık adına çok büyük bir gelişme olacak. İlaç sektörünün ciddi önem kazandığı bu günlerde Türk ilaç ve medikal sektörlerinin ülkemizin küresel boyutta önemli buluşlara imza atabilmesi adına İKMİB olarak bütün gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin de bu alanda yıldız olacağına inanıyorum.”

Pharma

7


Pine Smart, Turkey’s First Smart Diaper Able to Detect Bacterial Urinary Tract Infection Instantly Türkiye’nin İlk Akıllı Bebek Bezi Pine Smart ile Bakteriyel Kaynaklı İdrar Yolu Enfeksiyonu Anında Tespit Edilebilecek İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) ve Arkan Grup birlikteliğinde hayata geçirilen, üniversite-sanayi iş birliğinin en güzel örneklerinden biri olan Pine Smart; bakteriyel kaynaklı idrar yolu enfeksiyonunu erken dönemde tespit eden, dünyada ilk ve tek olma özelliği taşıyan akıllı bebek bezidir. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ile birlikte geliştirilen Pine Smart, bebeklerde çok sık görülen bakteriyel kaynaklı idrar yolu enfeksiyonlarının tayininde ön tarama testi olarak kullanılabilecek. Erken tanı ile tedaviye hızlı geçişin amaçlandığı ürün sayesinde, gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçilmesi ve ileri dönem komplikasyonlarının engellenmesi amaçlanmaktadır.

Özcan Arkan, Arkan Group CEO One of the best examples of university-industry collaboration project Pine Smart, carried out by Arkan Group and Istanbul University-Cerrahpaşa (İÜC), is the first and only smart diaper in the world able to detect bacterial urinary tract infection in early period. Developped with the faculty members of Cerrahpaşa Medical Faculty, Pine Smart can be used as a pre-screening test for the detection of bacterial urinary tract infection, a frequent issue in infants. Thanks to early diagnosis, the product aims to prevent delay in the initiation of treatment and at the same time, unnecessary use of antibiotics and further complications. Early diagnosis in urinary tract infections Pine, an Arkan Group brand which operates in the hygienic products sector and exports to 50 countries, has been producing baby cosmetics, diapers, disposable underpads, bed pads, and wet wipes since 2007 with its expert staff and world-class technology. The smart diaper Pine Smart, carried out in collaboration with Istanbul University-Cerrahpaşa, goes beyond the ordinary allowing to be used as a pre-screening test in the determination of urinary tract infection, making the diaper the first and the only of its kind in the industry. By created awareness about early diagnosis, the brand aims to help families preventing serious clinical conditions

8 Pharma

İdrar yolu enfeksiyonlarında erken tanı Hijyenik ürünler sektöründe faaliyet gösteren ve 50 ülkeye ihracat yapan Arkan Grup markası olan Pine, 2007’den bu yana alanında uzman kadrosu, dünya standartlarındaki teknolojisi ile bebek kozmetiği, bebek bezi, hasta bezi, yatak pedi, ıslak mendil üretmektedir. Arkan Grup ile İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa’nın birlikte hayata geçirdiği, sektörde ilk ve tek olma özelliği taşıyan akıllı bebek bezi Pine Smart, ezberleri bozarak bebek bezinin idrar yolu enfeksiyonu tayininde ön tarama testi olarak kullanılmasına olanak tanımaktadır. Bu sayede erken farkındalık yaratarak, idrar yolu enfeksiyonları nedeniyle oluşabilecek böbrek hasarı, gelişim geriliği gibi ciddi klinik tabloların önlenmesi konusunda ailelere yardımcı olması hedeflenmektedir. Pine Smart sayesinde özellikle kız çocuğu sahibi ebeveynlerin korkulu rüyası haline gelen idrar yolu enfeksiyonları artık erken teşhis edilebilecek ve enfeksiyon tehlikeli boyutlara ulaşmadan kontrol altına alınabilecektir. “Ebeveynler hiç olmadıkları kadar huzurlu” Bebeklerde numune alma zorluğuna da çözüm getiren Pine Smart, ebeveynlerin işini oldukça kolaylaştırıyor ve içlerini rahatlatıyor. Arkan Grup’un Tekirdağ Çorlu’daki fabrikasında üretilen ve ilk etapta Türkiye’de satışa sunulacak olan Pine Smart akıllı bebek bezi, daha sonra dünyanın birçok ülkesine de ihraç edilecektir. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa iş birliği ile Pine Smart akıllı bebek bezi projesini hayata geçiren Arkan Grup Genel Koordinatörü Özcan Arkan: “Hayatın en hassas varlıkları olan bebekler için geliştirdiğimiz Pine Smart ile bebeklerin


such as kidney damage, developmental delay due to urinary tract infections. Thanks to Pine Smart, urinary tract infections, which have become the nightmare of parents especially with girls, can now be diagnosed early and can be brought under control before it reaches dangerous dimensions. “Parents are more peaceful than ever” Offering a solution to the difficulty of sampling in babies, Pine Smart makes the job of parents quite simple and eases their mind. Produced at Arkan Group’s factory in Corlu, Tekirdag, the smart diaper will be sold first in Turkey, then exported to many countries in the world. Özcan Arkan, Arkan Group CEO, who has launched the Pine Smart smart diaper project in cooperation with Istanbul University-Cerrahpaşa, said, “We developed Pine Smart for the most sensitive being of life, the babies, in order to make them feel more secure than ever and make parents feel more peaceful than ever. Thanks to Pine Smart, for the first time in Turkey we will have early detection of the health problems of those who cannot make themselves understood. Urinary tract infections that are not treated on time can damage the kidneys as well as cause developmental delay. We aim to prevent this with Pine Smart. With the help of the solutions in Pine Smart diapers, developed in cooperation with Istanbul University-Cerrahpaşa within the frame of an university-industry cooperation, we will be able to find out whether there is a bacterial infection in infants or not. We will also facilitate the work of many parents with Pine Smart.” Pine Smart, which displays a good example of the university-industry collaboration study, is also a first in terms of providing service to the public as a fast consumption product of a pre-screening test. Pine Smart diaper after every bath Pine Smart smart diaper, which is recommended to be used after every bath, allows you to diagnose the urinary tract infection early, while at the same time, it can be used several times in succession when your baby is experiencing weakness, diarrhea, odor changes in urine, and high fever. Thus, problems that may occur can be prevented. Urinary tract infection rate is high especially during summer when activities at the pool and sea increase. With Pine Smart smart diaper, infection in the urinary tract can be detected early and potential problems can be prevented.

kendilerini hiç olmadığı kadar güvende hissetmelerini, ebeveynlerin ise hiç olmadığı kadar huzurlu olmalarını amaçlıyoruz. Türkiye’de ilk kez hayata geçirdiğimiz akıllı bebek bezi Pine Smart ile derdini anlatamayan bebeklerin sağlık problemlerinin erken teşhis edilmesini sağlayacağız. Zamanında tedavi edilmeyen idrar yolu enfeksiyonları; böbreklere zarar verebiliyor aynı zamanda gelişim geriliğine de neden olabiliyor. Pine Smart ile bunun önüne geçmeyi hedefliyoruz. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa ile üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde geliştirdiğimiz Pine Smart’ta bulunan solüsyonlar yardımıyla bebeklerde bakteriyel kaynaklı bir enfeksiyon olup olmadığını erken dönemde anlayabileceğiz. Birçok ebeveynin işini de Pine Smart ile kolaylaştıracağız” açıklamasında bulunuyor. Üniversitesanayi iş birliği çalışmasının güzel bir örneğini sergileyen Pine Smart, bir ön tarama testinin hızlı tüketim ürünü olarak halka hizmet sunması açısından da bir ilke imza atıyor. Her banyo sonrası Pine Smart akıllı bebek bezi Her banyo sonrasında kullanılması tavsiye edilen Pine Smart akıllı bebek bezi, oluşabilecek idrar yolu enfeksiyonunu erken teşhis etmenizi sağlarken, aynı zamanda bebeğinizde halsizlik, ishal, idrarda koku değişikliği, yüksek ateş gibi durumlar gözlendiğinde birkaç kez arka arkaya kullanabilir. Böylece oluşabilecek sorunların önüne geçilebilir. Özellikle havuz-deniz gibi aktivitelerin arttığı yaz dönemlerinde idrar yolu enfeksiyonuyla karşılaşma oranı yüksektir. Pine Smart akıllı bebek bezi ile idrar yolunda oluşabilecek enfeksiyon erken dönemde tespit edilebilir ve olası sorunların önüne geçilebilir. Pembe renge dikkat Pine Smart’ta bulunan solüsyonlar sayesinde bebeklerin idrarında enfeksiyon olup olmadığı kolayca anlaşılabiliyor. Eğer bebeğin idrarında bakteriyel kaynaklı bir enfeksiyon söz konusu ise, bez üzerinde pembe bir renk meydana geliyor. Bebek bezinde oluşan pembe renk, bebeğin sağlık durumu hakkında ebeveynleri uyararak, tehlike olduğuna dikkat çekiyor. Pharma

9


Pay attention to the pink color Thanks to the solutions in Pine Smart diaper, the presence of infection in the urine of infants will be easily apparent. If there is a bacterial infection in the baby’s urine, a pink color appears on the diaper. The pink color formed in the diaper warns the parents about the health of the baby and draws attention to the danger. With its design suitable for all babies, Pine Smart smart diapers can be used like normal diapers, providing great convenience to the parents.

Pine Smart akıllı bebek bezi, normal bebek bezleri gibi bağlanabildiğinden, tüm bebeklerin kullanımına uygun tasarımıyla da ebeveynlere büyük kolaylık sağlıyor.

Early diagnosis possible with Pine Smart Özcan Arkan, Arkan Group CEO, also shared information about the origin and development phase of the Pine Smart smart diaper idea, adding, “We are aware that we cannot be permanent without differentiating our product or service, no matter what we do. From the moment we started producing diapers, we had a mindset to make pioneering innovations in the industry. At that time, there was an important problem in one of my nephews’ kidneys. He had a persistent urinary tract infection due to an anomaly. In frequent urinary tract infections, families can confuse the infection with other respiratory infections. In our story, up to 80 percent of a child’s dysfunction occurred in one kidney for the same reason. There was also a developmental delay due to this. Due to our frequent visits at the hospital for treatment, I also noticed that urine is an important biological material that gives an information on human health. As a diaper manufacturer, we already produce a product that collects the urine of children every day, we said why don’t we use it for analysis. Based on this idea, we come together with Prof. Dr. Zeynep Banu Güngör and Prof. Dr. Özlem Balcı Ekmekçi, academic members of Cerrahpasa Faculty of Medicine of Istanbul University – Cerrahpasa in order to advise on the project. With the help of the solutions in Pine Smart diapers, which we developed in cooperation with the Cerrahpaşa Faculty of Medicine, we can now understand whether there is a bacterial infection in the urine or not. Thanks to Pine Smart, for the first time in Turkey we will have early detection of the health problems of those who cannot make themselves understood”

Pine Smart ile erken teşhis imkanı Pine Smart akıllı bebek bezi fikrinin çıkış noktası ve geliştirilme aşaması hakkında bilgiler de paylaşan Arkan Grup Genel Koordinatörü Özcan Arkan: “Hangi işi yaparsak yapalım ürünümüzü veya hizmetimizi farklılaştırmadan kalıcı olamayacağımızın farkındayız. Bebek bezi üretimine başladığımız andan itibaren sektörde öncü yenilikler yapmaya dair bir düşünce yapımız mevcuttu. O zamanlarda yeğenlerimden birinin böbreklerinde önemli bir problem vardı. Anomali kaynaklı sürekli idrar yolu enfeksiyonu geçiriyordu. Sık geçirilen idrar yolu enfeksiyonlarında aileler enfeksiyonu, diğer solunum yolları enfeksiyonları ile karıştırabiliyorlar. Bizim hikayemizde de benzer nedenden dolayı çocuğun bir böbreğinde yüzde 80’e varan işlev kaybı oluşmuştu. Ayrıca buna bağlı bir gelişim geriliği de mevcuttu. Tedavi nedeniyle sık hastane ziyaretlerimiz de farkettim ki; idrar, insan sağlığı hakkında fikir veren önemli bir biyolojik materyal. Biz de bir bebek bezi üreticisi olarak, her gün çocuğun idrarını alan bir ürün ürettiğimize göre, neden analiz yapmayalım dedik. Bu düşünceden yola çıkarak İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Zeynep Banu Güngör ve Prof. Dr. Özlem Balcı Ekmekçi hocalarımızla bir araya gelerek, birlikte proje üzerinde istişare ederek çalışmaya başladık. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi iş birliği ile geliştirdiğimiz Pine Smart’ta bulunan solüsyonlar yardımıyla, artık idrarda bakteriyel kaynaklı bir enfeksiyon olup olmadığını anlayabileceğiz. Türkiye’de ilk kez hayata geçirdiğimiz akıllı bebek bezi projesi Pine Smart ile derdini anlatamayan bebeklerin sağlık problemlerinin erken teşhis edilmesi mümkün hale gelmiştir” dedi.

It will make life easier for mothers Speaking on her part, Prof. Dr. Özlem Balcı Ekmekçi said, “Witnessing that the work you have done with your academic identity has turned into products offered to the community service is the most exciting part of this work ... By developing a diaper that indicates bacterial urinary tract infections and can be used as a prescreening test within the scope of university-industry cooperation to produce fast and easy solutions to important problems, we aimed to make the life of many mothers easier.

Annelerin hayatını kolaylaştıracak Prof. Dr. Özlem Balcı Ekmekçi ise: “Bugüne kadar akademisyen kimliğinizle yapmış olduğunuz işlerin toplum hizmetine sunulan ürünlere dönüştüğüne tanıklık etmek bu işin en heyecan verici yanı olsa gerek… Bu amaçla üniversite-sanayi işbirliği kapsamında önemli sorunlara hızlı ve kolay çözümler üretmek adına bakteriyel kaynaklı idrar yolu enfeksiyon tayini yapan ve ön tarama testi olarak kullanılabilecek bir bebek bezi geliştirerek birçok annenin hayatını kolaylaştırmayı hedefledik. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa olarak Arkan Grup birlikte

10 Pharma


Prof. Dr. Zeynep Banu Güngör, Istanbul University –Cerrahpasa Faculty of Medicine Academic Member Özcan Arkan, Arkan Group CEO Prof. Dr. Özlem Balcı Ekmekçi, Istanbul University –Cerrahpasa Faculty of Medicine Academic Member

As Istanbul University-Cerrahpaşa, our aim in developing this project with Arkan Group was to create early awareness in families, to ensure that patients are directed to the physician quickly and thus prevent both unnecessary antibiotic usage and possible kidney diseases in the future. I would especially like to underline that there is painstaking effort and knowledge in this project. Finally, I would like to state that science is a common sense and requires being able to constantly question and be open to innovation. In this context, Pine Smart broke new ground in the diaper sector by breaking the rules. I believe that Pine Smart, which I personally took part in the development phase, will now be a part of our lives and I wish all of us good luck.”

hayata geçirdiğimiz bu proje ile amacımız ailelerde erken farkındalık yaratarak hastaların hekime hızlı şekilde yönlendirilmelerini sağlamak ve böylece hem gereksiz antibiyotik kullanımının hem de ileride oluşabilecek olası böbrek hasarının önüne geçmektir. Söz konusu olan bu proje de ciddi bir emeğin ve bilgi birikiminin olduğunun altını özellikle çizmek isterim. Son olarak şunu da belirtmek isterim ki bilim bir sağduyudur sürekli sorgulayabilmeyi ve yeniliklere açık olmayı gerektirir. Bu bağlamda Pine Smart bebek bezi sektöründe ezberleri bozarak bir ilke imza atmıştır. Geliştirilme aşamasında bizzat görev aldığım Pine Smart’ın artık hayatımızın bir parçası olacağına inanıyorum ve hepimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

It will prevent advanced kidney diseases Speaking on her part, Prof. Dr. Zeynep Banu Güngör, declared in her speech, “With Pine Smart, which is Turkey’s and even the world’s first innovative diaper, has now begined to be used as a preliminary screening test in addition to the known functions of diapers. I have no doubt that our product, Pine Smart, which we have developed within the framework of universityindustry cooperation, will lead the development of similar medical products in the field by giving a different direction to the diaper sector. Our product, Pine Smart, will inform families about the health of their babies, prevent unnecessary antibiotic usage, and play an important role in preventing the development of advanced kidney damage. I also believe that it will be used extensively and lead families to apply to the health institution or their physicians without delay. I would like to state that I enjoyed being both the developer of this product and the efficient work we have had with our work companions,, turning it into a product that serves the public.” For detailed information about Pine Smart diaper, please visit www.pinesmart.com.tr.

İleri böbrek hastalıklarının önüne geçecek Prof. Dr. Zeynep Banu Güngör ise yaptığı konuşmada; “Türkiye’nin ve hatta dünyanın ilk inovatif bebek bezi olan Pine Smart ile artık bebek bezi bilinen fonksiyonuna ilaveten bir ön tarama testi olarak kullanılmaya başlıyor. Üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde geliştirdiğimiz ürünümüz Pine Smart’ın, bebek bezi sektörüne farklı bir yön vererek, alanında benzer medikal ürünlerin gelişimine öncülük edeceğinden hiç kuşkum yok. Ailelere bebeklerinin sağlık durumu hakkında bilgi verecek, yeri gelecek gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçecek, ileri böbrek hasarlarının oluşumunu önlemede önemli bir rol üstlenen ürünümüz Pine Smart, bebeklerin kendi doğal ortamlarında aileleri tarafından kolaylıkla takip edilerek gecikmeden sağlık kurumuna veya hekimlerine başvurmalarını sağlayacağından, kullanımının hızla yaygınlaşacağı düşüncesindeyim. Hem bu ürünün geliştiricisi olmaktan hem de yol arkadaşlarımızla geçirdiğimiz verimli çalışmanın halka hizmet eden bir ürüne dönüşmesinden oldukça keyif aldığımı belirtmek isterim” ifadelerine yer verdi. Pine Smart akıllı bebek bezi hakkında ayrıntılı bilgi için www.pinesmart.com.tr’yi ziyaret edebilirsiniz. Pharma

11


A First in the Sector: ILKO Pharmaceuticals Receives ‘Safe Production Certificate’ from TSE Sektörde Bir İlk: İLKO İlaç’a TSE’den ‘Güvenli Üretim Belgesi’ Verildi

ILKO Pharmaceuticals, known for its innovations and firsts in its sector, has been certified with the “Safe Production Certification” this time. ILKO Pharmaceuticals, continuing its production in its facilities with effective measures taken during the Covid-19 epidemic process, was inspected by the Turkish Standards Institute (TSE) and received the approval of “TSE Covid-19 Safe Production Certificate”. Regarding the Covid-19 outbreak, which has an impact all over the world, our country continues to fight by taking effective measures. In this context, in order to protect the industrial sector and to prevent production from being interrupted; taking into account the opinions of World Health Organization, Ministry of Health of Turkey, Scientific Committee and sector representatives within the scope of the Standard Guide prepared by TSE with the directives of the Ministry of Technology and Industry of Turkey, Production Facilities of ILKO Pharmaceuticals located in Konya was certified with “TSE Covid-19 Safe

12 Pharma

Sektöründe yenilikler ve ilklerle tanınan İLKO İlaç bu kez de “Güvenli Üretim Belgelendirmesi” ile sertifikalandırıldı. Covid-19 salgını sürecinde aldığı etkin tedbirlerle tesislerinde üretime aralıksız devam eden İLKO İlaç, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından denetlenerek “Covıd-19 Güvenli Üretim Belgelendirme” onayını aldı. Tüm dünyada etkisi görülen Covid-19 salgınıyla ilgili olarak, ülkemiz de etkin önlemler alarak mücadele etmeye devam ediyor. Bu kapsamda sanayi sektörünü korumak ve üretimin sekteye uğramaması için; Dünya Sağlık Örgütü, T.C. Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu ve sektör temsilcilerinin görüşleri dikkate alınarak, T.C. Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı direktifleri ile TSE tarafından hazırlanan Standart Kılavuz kapsamında İLKO İlaç’ın Konya’da bulunan Üretim Tesisleri de denetlendi. Denetimler sonucunda İLKO İlaç “Covıd-19 Güvenli Üretim Belgelendirme” onayını alarak sertifikalandırıldı. Bu sertifika aynı zamanda sektörde bir ilki de temsil ediyor. Dünya standartlarında hijyen kriterlerine tam uyum ve


Production Certificate”. This certificate also represents a first in the industry. With the aim of full compliance with world-class hygiene criteria and continuity of drug production, ILKO Pharmaceuticals successfully carries out the Covid-19 process and continues to produce for all patients it touches with its effective and proactive solutions. In addition, ILKO Pharmaceuticals also measures for the health of its employees, suppliers and all stakeholders during the pandemic process; World Health Organization, The Ministry of Health of Turkey and Science Board continues to implement them with the suggestions and determination of its management. Ramazan Bakal, Quality Operations Manager & Responsible Manager, ILKO Pharmaceuticals, said, “Every step we take since the first days of the epidemic; Emphasizing human, labor and safety, we have carried out the necessary information and awareness activities effectively in our Production Facilities.” Bakal evaluates ILKO’s view on receiving a “Safe Production” certificate as follows: “Our Production Facilities continue uninterrupted drug production with a new working order in which risks are reduced and necessary proactive measures are taken. We are aware of our public responsibility and meticulously fulfill our responsibilities to our society and our country. Our Production Facilities with this certification has also demonstrated its ability to carry out drug production activities in a reliable, unaffected and hygienic condition without disrupting. I would like to thank all my colleagues who contributed to this occasion.”

ilaç üretiminin devamlılığı hedefiyle Covid-19 sürecini başarıyla yürüten İLKO İlaç, aldığı etkin ve proaktif çözümlerle sağlığına dokunduğu tüm hastaları için üretim yapmaya devam ediyor. İLKO İlaç bunun yanı sıra pandemi sürecinde fabrika çalışanlarının, tedarikçilerinin ve tüm paydaşlarının sağlığını korumak için aldığı tedbirleri; Dünya Sağlık Örgütü, T.C. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu önerileri ve yönetiminin kararlılığı ile hayata geçirmeye devam ediyor. “Salgının ilk günlerinden itibaren attığımız her adımda; insanı, emeği ve güvenliği ön plana alarak, gerekli bilgilendirmeler ve farkındalık çalışmalarını Üretim Tesislerimizde etkin şekilde yürüttük” vurgusu yapan İLKO İlaç Kalite Operasyonları Direktörü Ramazan Bakal, İLKO’nun “Güvenli Üretim” sertifikası almasına ilişkin görüşünü şu sözlerle değerlendiriyor: “Üretim Tesislerimiz; risklerin azaltıldığı, gerekli proaktif tedbirlerin alındığı yeni çalışma düzeni ile kesintisiz ilaç üretimine devam etmektedir. Kamusal sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve titizlikle toplumumuza, ülkemize olan sorumluluklarımızı özveri ile yerine getiriyoruz. Üretim Tesislerimiz bu belgelendirme ile; güvenilir, salgından etkilenmemiş ve hijyenik koşullarda ilaç üretim faaliyetlerini aksatmadan yürütebilme kabiliyetini de göstermiştir. Vesile ile emeği geçen tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim.” Pharma

13


First Online Awards Ceremony in Exports Held

İhracatta İlk Online Ödül Töreni Gerçekleşti

Adil Pelister, Chairman of Istanbul Chemicals and Products Exporters’ Association (IKMIB)

The 2019 export stars of the chemical industry, whose vital importance was once again understood in the pandemic process, were determined. The awards given by Istanbul Chemicals and Products Exporters’ Association (IKMIB) every year in order to honor and encourage its member companies in the chemical industry for their success in exports have also been found its owners this year. In the IKMIB Export Stars Award Ceremony, which was organized online for the first time due to a pandemic, 140 firms which ranked in the top 5 in 28 categories were awarded. The chemical sector, which is a strategic sector that touches many sectors directly or indirectly by producing raw materials, semifinished products and products, has achieved a great success by breaking an historical record with an export of 20.6 billion dollars in 2019. With a share of 11,44 in Turkey’s total exports percent, the chemical industry grew 18.54 percent in 2019. Representing approximately 7 thousand exporting companies from many different sub-sectors from plastic to cosmetics, medicine to rubber, from medical to dye, IKMIB carried out more than 50 percent of Turkey’s total chemical exports. The stars of exports, which had a large share in this success of the sector and realized the most chemical exports in 2019, were determined. The 2019 IKMIB Export Stars Award Ceremony, held for the fifth time this year, was held online. The online award ceremony, organized for the first time by IKMIB, was broadcast live on the Youtube channel and website of IKMIB. With the grace of Turkey Trade Minister Ruhsar Pekcan, Turkey Exporters Assembly (TIM) President Ismail Gülle, and Istanbul Chemicals and Chemical Products Exporters’ Association (IKMIB) Chairman Adil Pelister joined the ceremony, Oylum Talu moderated this award ceremony which was held on July 7, 2020. In the 2019 IKMIB Export Stars Award Ceremony, 140 firms that entered the top five in 28 categories in total in the sub-sector and product groups of chemistry were awarded. 2019 export champion in the first three companies in the chemical industry, SOCAR Turkey Aegean Oil Refinery, Ciner Ic ve Dıs Ticaret A.Ş. and Eti Maden. Reza Bozoklar, Vice President, SOCAR Turkey Aegean Oil Refinery, Ömer Çatal, General Directorate of Marketing and Sales Department, Eti Maden, and Mahmut Kurşun, Glass and Chemicals Vice President, Ciner Ic ve Dıs Ticaret A.Ş. attended the ceremony with a video conference and made his speeches.

14 Pharma

Pandemi sürecinde hayati önemi bir kez daha anlaşılan kimya sektörünün 2019 yılı ihracat yıldızları belirlendi. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB)’nin, her yıl kimya sektöründeki üye firmalarını ihracattaki başarılarından dolayı onurlandırmak ve teşvik etmek amacıyla verdiği ödüller bu yıl da sahiplerini buldu. Pandemi dolayısıyla ilk kez online olarak düzenlenen İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde 28 kategoride ilk 5’e giren 140 firma ödül almaya hak kazandı. Birçok sektöre hammadde, yarı mamul ve ürün üreterek direkt ya da dolaylı olarak dokunan stratejik bir sektör olan kimya sektörü, 2019 yılında 20,6 milyar dolarlık ihracatla tarihi bir rekor kırarak büyük bir başarıya imza attı. Türkiye’nin toplam ihracatından yüzde 11,44’lük bir pay alan kimya sektörü, 2019 yılında yüzde 18,54 büyüdü. Plastikten kozmetiğe, ilaçtan kauçuğa, medikalden boyaya kadar pek çok farklı alt sektörden yaklaşık 7 bin ihracatçı firmayı temsil eden İKMİB, Türkiye’nin toplam kimya ihracatının yüzde 50’den fazlasını gerçekleştirdi. Sektörün bu başarısında büyük pay sahibi olan ve 2019 yılında en fazla kimya ihracatı gerçekleştiren ihracatın yıldızları belli oldu. Bu yıl beşincisi düzenlenen 2019 İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni online olarak gerçekleştirildi. İlk kez İKMİB tarafından düzenlenen online ödül töreni İKMİB’in youtube kanalından ve web sitesinden canlı olarak yayınlandı. TC. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın teşrifleri ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister’in katıldığı, moderatörlüğünü Oylum Talu’nun yaptığı ödül töreni 7 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleştirildi. 2019 İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde, kimyanın alt sektör ve ürün gruplarında toplam 28 kategoride ilk beşe giren ve ödül almaya hak kazanan 140 firma açıklandı. 2019 yılında kimya sektöründe ihracat şampiyonu ilk üç firma, Socar Türkiye Rafineri ve Petrokimya, Ciner İç ve Dış Ticaret A.Ş ile Eti Maden İşletmeleri oldu. Socar Türkiye Rafineri ve Petrokimya Başkan Yardımcısı Rıza Bozoklar, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Pazarlama ve Satış Dairesi Başkanı Ömer Çatal ve Ciner İç ve Dış Ticaret A.Ş. Cam ve Kimyasallar Başkan Yardımcısı Mahmut Kurşun video konferans ile törene katılarak teşekkür konuşmalarını yaptı. Ruhsar Pekcan: “Kimya sektörü ülkemiz için stratejik sektörlerden biridir” Kimya sektörünün önemli çatı kuruluşlarından olan İKMİB’in düzenlediği ödül töreninde konuşan TC. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Bu ödül töreni aynı zamanda ihracatçı birliklerinin dijital ortamdaki ilk ödül töreni olacak. Pandemi sürecinde böyle


Ruhsar Pekcan: “The chemical industry is one of the strategic sectors for our country ” Speaking at the ceremony organized by the umbrella organization of IKMIB which is an important part in the chemical industry, Ruhsar Pekcan, Minister of Trade, Republic of Turkey, said, “This award ceremony will also be the first award ceremony of exporters’ unions in digital media. Organizing such an award ceremony in the pandemic process, rewarding our achievements will encourage us for our next steps and goals. There will be morale and motivation for the business world. The chemical industry is one of the strategic sectors for our country. We aim to attract more investments to Turkey in the chemical industry. We started the normalization process in our country together with Europe. We managed this process very proactively in our country. We, as the Ministry, have put into practice the contactless trade practice in order to minimize the economy and to affect the trade least. During this period, we worked in full harmony and coordination with all our Ministers under the presidency of our President. In this process, we have provided a very good example of private sector and state cooperation and solidarity together.” Stating that they started to receive positive signals regarding the return to normal in exports, Pekcan said, “In June, our exports increased by 35 percent compared to our May exports. There is a 24 percent increase in our chemical exports compared to May. Hopefully, we expect this increase trend in all our sectors to increase much more rapidly and rise upwards. As the Ministry, we are more than ever willing to work in collaboration with our support. In the forthcoming period, Turkey to strengthen its position in global supply chains and more effective on the ground will not be surprising. At this point, we expect and support our chemical industry to strengthen its position in global supply chains. We invite our industry to benefit from the support we provide as a Ministry. In 2019, 171 fairs were included in the scope of support for the total chemical industry. 13 UR-GE Project continues successfully. 20 UR-GE Projects have been completed. Within the scope of the Turqualite program, 24 brands of 22 companies from the chemical industry benefit from Turqualite supports. 16 brands of 15 companies also benefit from our brand supports. We organized a sectoral trade delegation to 13 countries under the leadership of our Ministry in the chemical sector and we provided 4 500 meetings with the procurement committees. We have also taken very serious steps in digitalization. IKMIB was one of the exporters’ associations that followed this closely. IKMIB realized our first Virtual Trade Delegation to Latin America. I congratulate the IKMIB management for organizing the first digital awards ceremony and the first digital trade delegation.” İsmail Gülle: “The target of the sector is over $ 20 billion”

bir ödül töreni düzenlemiş olmak, başarılarımızı ödüllendirmek bundan sonraki atacağımız adımlar ve hedeflerimiz için bizleri cesaretlendirecek. İş dünyası için de moral ve motivasyon olacaktır. Kimya sektörü ülkemiz için stratejik sektörlerden biridir. Kimya sektöründe Türkiye’ye daha fazla yatırım çekmeyi hedefliyoruz. Avrupa ile beraber ülkemizde de normalleşme sürecini başlattık. Ülkemizde bu süreci çok proaktif yönettik. Biz de Bakanlık olarak ekonominin en az etkilenmesi, ticaretin en az etkilenmesi için temassız ticaret uygulamasını devreye aldık. Bu dönemde Cumhurbaşkanımızın başkanlığında tüm Bakanlarımızla tam bir uyum ve eşgüdüm içerisinde çalıştık. Bu süreçte özel sektör ve devlet iş birliğinin, dayanışmasının hep beraber çok güzel bir örneğini verdik” dedi. İhracatta normale dönüşle ilgili olumlu sinyaller almaya başladıklarını belirten Pekcan, “Haziran ayı ihracatımızda Mayıs ihracatımıza göre yüzde 35 artış oldu. Kimya ihracatımızda da Mayıs ayına göre yüzde 24 artış söz konusu. İnşallah bütün sektörlerimizde bu artış trendinin çok daha hızla artarak yukarıya doğru yükselmesini bekliyoruz. Bakanlık olarak desteklerimizle, iş birliği içinde çalışmaya her zamankinden daha fazla istekliyiz. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin küresel tedarik zincirlerindeki konumunu güçlendirmesi ve daha etkin bir şekilde yer alması hiç de şaşırtıcı olmayacak. Bu noktada kimya sektörümüzün de küresel tedarik zincirlerindeki konumunu güçlendirmesini bekliyor ve destekliyoruz. Sektörümüzü Bakanlık olarak sağladığımız desteklerden yararlanmaya davet ediyoruz. 2019’da toplam kimya sektörü ile ilgili olarak 171 fuar destek kapsamına alındı. 13 UR-GE Projesi başarıyla devam ediyor. 20 UR-GE Projesi ise tamamlandı. Turqualite programı kapsamında kimya sektöründen 22 firmamızın 24 markası Turqualite desteklerinden yararlanıyor. 15 firmanın 16 markası da marka desteklerimizden yararlanıyor. Kimya sektöründe Bakanlığımızın öncülüğünde 13 ülkeye sektörel ticaret heyeti düzenledik ve alım heyetleri ile beraber 4 bin 500 ikili görüşme sağladık. Dijitalleşme konusunda da çok ciddi adımlar attık. Bunu yakinen takip eden ihracatçı birliklerimizden birisi de İKMİB oldu. İlk Sanal Ticaret Heyeti’mizi Latin Amerika’ya İKMİB gerçekleştirdi. İKMİB yönetimini yine ilk dijital ödül törenini ve ilk dijital ticaret heyetini düzenledikleri için ayrıca tebrik ediyorum” İfadelerini kullandı. İsmail Gülle: “Sektörün hedefi 20 milyar doların üzeri” İlk defa dijital ortamda gerçekleştirilen 2019 İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nin bir başlangıca vesile olacağını belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, pandemi dönemindeki zorlu koşullara rağmen haziran ayı ihracat rakamlarının rekor düzeyde olduğunu ve bu sonucun yeni rekorların da habercisi olacağını ifade etti. İsmail Gülle, sözlerini şöyle sürdürdü: “İhracatçıların azmi ve kararlılığı zor olanı kolaylaştırdı ve engelleri yok etti. Olağanüstü koşullarda ihracatçılarımızın verdiği başarılı sınav, Türk ihracatının geleceğinin ne kadar da parlak olduğunun adeta bir nişanesidir. Salgın öncesi rakamların üzerine çıkmış, normalin de ötesindeki performansımıza başlamış durumdayız. Sayın Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan, bu zorlu dönemde ihracat ailesinin her türlü sorunu ile yakından ilgilendi. Pandemi sürecinde Ticaret Bakanlığımızın ihracat için attığı adımlar, inanıyorum ki gelecek dönem ihracatının altyapısını oluşturacaktır. Sayın Bakanımıza, ihracatı önceliğe alan yaklaşımı ve ihracat ailesine olan sonsuz destekleri hasebiyle şükranlarımı sunuyorum.” Pharma

15


Pointing out that 2019 IKMIB Export Stars Awards Ceremony held for the first time in the digital environment would be an occasion to start, İsmail Gülle, Chairman Turkey Exporters Assembly (TIM), stated that despite the challenging conditions in the pandemic period, the export figures of June were at a record level and this result will be the harbinger of new records. İsmail Gülle continued his words as follows: “The determination and tenacity of exporters facilitated the difficult and eliminated the obstacles. The successful test given by our exporters in extraordinary conditions is almost an engagement of how bright the future of Turkish exports is. We have exceeded the pre-epidemic figures and started our performance beyond normal. Trade Minister Ruhsar Pekcan took care of all problems of the export family in this difficult period. I believe the steps taken by our Ministry of Commerce for export in the pandemic process will be the infrastructure of the export of the next period. I would like to express my gratitude to Mr. Minister for his endless support to the export family and his approach that prioritizes exports.” Expressing that the chemical industry has made a significant contribution to the success in exports, İsmail Gülle continued as follows: “In the last month of the normalization process, our sector, with an increase of 10.2 percent, realized an export of 1.4 billion dollars, is ‘new normal and beyond normal’” Our chemicals industry was the sector that exports to most countries in 2019. This shows that our exporters have achieved market diversification in the chemical industry. In 2019, our export of chemical substances to 140 countries increased. The architects of this success are among us today. I sincerely thank all of our awardwinning exporters for their outstanding efforts. It is up to us to take this success even further. Our country’s exporter holds the competitive edge in the 163 different 6-pack GTIP-coded product in the chemicals sector. Reflecting the strength of the chemical products industry with a competitive product range on the field will be the main factor that will distinguish the Turkish exporter from its competitors. Our most important target is to increase the annual exports of our industry to over 20 billion dollars even in a year where such a decrease in global trade has been experienced. As TIM, we are confident that we will achieve these successes with the intense efforts of our exporters, the support of our government, the work of us and our association.” Adil Pelister: “The Stars of Export Awards are our pride, and making our first digital award ceremony is another occasion.” Stating that they held the IKMIB Export Stars Award Ceremony, which they held for the fifth time this year, under the conditions described as new normal, due to the pandemic, Adil Pelister, Chairman of Istanbul Chemicals and Products Exporters’ Association (IKMIB), stressed the pride of IKMIB’s Stars of Export Award Ceremony. Attaching attention to the fact that digital possibilities have brought them some firsts, Pelister said, “In May, we had our first digital trade delegation in Colombia. It is also another pride to be holding our first digital award ceremony under the roof of TIM. The first item in our election manifesto was digitalism. Since then, we have been in digital transformation with our Ministry of Commerce and TIM presidency, and we will continue to be. In 2019, we broke records in total exports as well as in our chemical exports. Our total country exports increased by 180.5 billion dollars, and our total chemical industry exports grew by 18.5 percent compared to 2018, reaching 20.6 billion dollars with 11.4 percent share in our country’s total exports. In the

16 Pharma

Kimyevi maddeler sektörünün ihracattaki başarıya ciddi bir katkı sağladığını dile getiren İsmail Gülle, sözlerine şöyle devam etti: “Normalleşme sürecine geçtiğimiz ay içerisinde sektörümüz, yüzde 10,2’lik bir artışla 1,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek ‘yeni normalde, normalin de ötesinde’ dedi. Kimyevi maddeler sektörümüz, 2019 yılında en çok sayıda ülkeye ihracat yapan sektör oldu. Bu durum kimyevi maddeler sektöründe ihracatçılarımızın pazar çeşitlendirmesini başardığını gösteriyor. 2019 yılında tam 140 ülkeye kimyevi maddeler ihracatımız artış sergiledi. Bu başarının mimarları bugün aramızdalar. Ödül alan tüm ihracatçılarımıza üstün emeklerinden dolayı yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Bu başarıyı daha da ileriye taşımak bizlerin elinde. Kimyevi maddeler sektöründeki 163 ayrı 6’lı GTİP kodlu üründe ülkemiz ihracatçısı rekabet üstünlüğünü elinde bulunduruyor. Rekabetçi ürün yelpazesine sahip kimyevi maddeler sektörünün gücünü sahaya yansıtması Türk ihracatçısını rakiplerinden ayrıştıracak ana unsur olacaktır. Küresel ticarette bu denli düşüşün yaşandığı bir yılda dahi, sektörümüzün yıllık ihracatını 20 milyar dolar üzerine çıkarması en önemli hedefimiz. İhracatçılarımızın yoğun gayretleri, hükümetimizin destekleri, TİM olarak bizlerin ve birliğimizin çalışmaları ile bu başarıları yakalayacağımızdan eminiz.” Adil Pelister: “İhracatın Yıldızları Ödülleri bizim gururumuz, ilk dijital ödül törenimizi yapmak da ayrı bir gurur vesilesi” Bu yıl beşincisini düzenledikleri İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’ni pandemi dolayısıyla yeni normal olarak nitelendirilen şartlar altında yaptıklarını ifade eden İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nin İKMİB’in gururu olduğunu vurguladı. Dijital imkanların kendilerine birtakım ilkleri de yaşattığına dikkat çeken Pelister, “Mayıs ayında ilk dijital ticaret heyeti organizasyonumuzu Kolombiya özelinde yapmıştık. Yine TİM çatısı altında ilk dijital ödül törenimizi de yapıyor olmak ayrı bir gurur vesilesi. Seçim manifestomuzun da ilk maddesi dijitalizm idi. O günden bugüne Ticaret Bakanlığımız ve TİM başkanlığımızla birlikte dijital dönüşümün içinde olduk, olmaya da devam edeceğiz. 2019 yılında gerek toplam ihracatta gerekse sektörel olarak kimya ihracatımızda rekorlar kırdık. Toplam ülke ihracatımız 180,5 milyar dolar, toplam kimya sektörü ihracatımız ise 2018 yılına göre yüzde 18.5 büyüyerek, ülkemizin toplam ihracatından yüzde 11.4 pay alarak 20,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2019 yılında kimya sektörü olarak büyük bir başarıya imza atarak, otomotiv sektörünün ardından yılı ikinci sırada tamamladık. Kimya sektörümüzdeki mamuller haricinde, diğer 27 sektöre hammadde ve yarı mamullerini de vererek en az bir o kadar daha katkı sağlıyoruz. 2019 yılında ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları, Brexit meselesi, İran ambargosu, Suriye savaşı gibi birçok sorun varken, biz yine de rekorlar kırdık. 2019 yılında ihracat rekorlarını kırmamızın yanı sıra, Ur-Ge heyetlerimiz, uluslararası fuar milli katılım organizasyonlarımız, satın alma heyetleri, markalaşmayı ve Ar-Ge’yi destekleyen yarışmalarımız gibi birçok faaliyet gerçekleştirdik. Dünyanın dört bir köşesinde ülkemizi ve sektörümüzü tanıttık, anlaşmalara imza attık, ürünlerimizi dünyaya sattık” dedi. “Türkiye’de bir ilk olarak Kimya Teknoloji Merkezi kurma çalışmalarımız devam ediyor” 2020 yılı ile ilgili değerlendirmede bulunan Pelister, “2020


chemical sector in 2019 by signing a huge success, the automotive sector, we completed the second row after year. In addition to the products in our chemical industry, we also provide at least one more contribution by providing raw materials and semi-products to 27 other sectors. While there were many questions such as trade wars between the USA and China, the Brexit issue, the Iranian embargo, the Syrian war in 2019, we still broke records. In addition to breaking the export records in 2019, we have carried out many activities such as our R&D delegations, international fair national participation organizations, purchasing delegations, competitions that support branding and R&D. The world’s four corners are d to our country and our industry, we introduce, we have signed the agreement, we sold our products to the world.” “Our efforts to establish a first in Turkey continues Chemistry Technology Center” Evaluating 2020 year, Pelister said, “As the chemical industry, we aimed to make 2 3 billion dollars export target in 2020 and we plan to capture the many organizations that figure. However, due to the Corona Pandemic, an extraordinary situation covering the whole world has been experienced and still unfortunately continues to be experienced. B although u mess as we capture the chemical industry 8 billion 640 million dollars of export figures as of June 2020. Our exports increased significantly in June compared to the previous months. Our belief is that positive air will continue to increase in the coming months and we will reach the figure of 20 billion dollars last year. At the same time, support for the real sector, which wants to continue its production and investments by facilitating access to finance, continues. I would like to express my gratitude to our esteemed Minister of Trade, our esteemed President, our esteemed Trade Minister, our precious bureaucrats, whose presence we have always felt, as they have shown the will to make many vital decisions quickly. Now while establishing a new world must be able to produce and export value-added products with high technology and economies of scale we need now modeling. At this point, we have to reconsider R&D support and true innovation. As IKMIB, we will support this issue with our efforts to establish a “Chemistry Technology Center”. In this center, there will be digital solutions that meet the needs of our accredited laboratories, digital libraries, start-up areas, conference rooms and sub-sectors. With such a central aspect of our Turkey will be a first. I would also like to thank the Minister of Commerce for supporting our initiative to establish a chemical technology center.” “We have complete belief that we will be attacking again in 2021” Declaring that the chemicals industry will become the largest sector in Turkey’s exports before the 2030, Pelister said, “The new digital age, based on high technology, to see the growth by producing world class, our industry will continue to make a huge thrill. I wish Allah’s mercy upon our citizens especially our healthcare professionals who died due to a pandemic those who lost their lives. I have faith in that we will repair the damage in our economy with our confidence in our industry and our country, we will be attacking again in 2021 and we will survive these days. Because ‘We are Strong Together’. I sincerely congratulate the shining stars of the award-winning export award.”

yılında kimya sektörü olarak 23 milyar dolar ihracat yapmayı hedeflemiştik ve bu rakamı yakalamak üzere birçok organizasyon planlamıştık. Ancak, Korona Pandemisi dolayısıyla bütün dünyayı kapsayan olağanüstü bir durum yaşandı ve halen de ne yazık ki yaşanmaya devam ediyor. Bu karmaşaya rağmen kimya sektörü olarak Haziran 2020 itibariyle 8 milyar 640 milyon dolarlık ihracat rakamını yakaladık. İhracatımız, Haziran ayında geçen aylara göre ciddi bir artış kaydetti. Önümüzdeki aylarda pozitif havanın artarak devam edeceğine ve geçen yılki 20 milyar dolarlık rakamı yakalayacağımıza dair inancımız tamdır. Aynı zamanda, finansmana erişimi kolaylaştırarak, üretim ve yatırımlarına devam etmek isteyen reel sektöre olan destekler devam ediyor. Birçok hayati kararları hızlıca alma iradesini gösterdiğinden dolayı, başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere saygıdeğer Ticaret Bakanımıza, kıymetli tüm bakanlarımıza, varlıklarını her daim hissettiğimiz kıymetli bürokratlarımıza şükranlarımı arz ediyorum. Artık yeni bir dünya kurulurken yüksek teknoloji içeren katma değerli ürün üretip ihraç edebilmeliyiz ve ölçek ekonomisi modellemesine geçmeliyiz. Bu noktada gerçek bir inovasyon ve bu yönde Araştırma Geliştirme desteklerini yeniden ele almalıyız. Bizler de İKMİB olarak “Kimya Teknoloji Merkezi” kurma çalışmalarımız ile bu konuya destek sağlayacağız. Bu merkezimizde; Akredite edilmiş laboratuarlar, dijital kütüphaneler, start-up alanları, konferans salonları ve alt sektörlerimizin ihtiyaçlarının karşılandığı dijital çözümler olacak. Bu yönleri ile böyle bir merkez Türkiye’mizde bir ilk olacak. Kimya teknoloji merkezi kurma girişimimizi destekleyen Ticaret Bakanımıza ayrıca teşekkürlerimi arz ederim” açıklamasını yaptı. “2021 senesinde yeniden atağa geçeceğimize olan inancımız tamdır” Kimya sektörünün 2030 yılına gelmeden Türkiye’nin ihracattaki en büyük sektörü olacağını söyleyen Pelister, şöyle konuştu: “Yeni dijital çağda, yüksek teknolojiye dayalı, dünya standartlarında üreterek büyümeyi görmek, sektörümüzde büyük bir heyecan yaratmaya devam edecektir. Pandemi sebebiyle kaybettiğimiz başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ekonomimizdeki hasarı sektörümüze ve ülkemize olan güvenimizle tamir edeceğimize, 2021 senesinde yeniden atağa geçeceğimize ve bu günleri atlatacağımıza olan inancımız tamdır. Çünkü ‘Biz Birlikte Güçlüyüz’. Dereceye girerek ödül alan ihracatın parlayan yıldızlarını gönülden tebrik ediyorum.” Pharma

17


Emel Kar Kutan was appointed Marketing & Corporate Communication Manager, Zade Vital Zade Vital’in Yeni Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Emel Kar Kutan Oldu Emel Kar Kutan was appointed Marketing & Corporate Communication Manager of Zade Vital with more than 135 years of experience. Kutan completed her master’s degree in Department of Production Management and Marketing, Marmara University, after studying Department of Political Science and International Relations, Yeditepe University as well as studying double major in Psychology Department in 2008. Emel Kar Kutan, who started her career in Yıldız Holding in 2009 at different positions in Rozi and Komili, then continued her career by working in ABC Detergent. She achieved great success in Chicco brand as Category Manager at Artsana Turkey in 2015. As Marketing & Corporate Communication Manager of Zade Vital, Emel Kar Kutan will be responsible for managing global and local marketing communications, channel campaigns and internal communication activities.

Emel Kar Kutan, Marketing & Corporate Communication Manager of Zade Vital

18 Pharma

135 yılı geride bırakan Helvacızade Grubu’nun sağlık kanadı Türkiye’nin ilk sağlıklı yaşam markası Zade Vital’in yeni Pazarlama Ve Kurumsal İletişim Müdürü Emel Kar Kutan oldu. Kutan, 2008 yılında Yeditepe Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün yanı sıra Psikoloji Bölümü’nde çift anadal eğitimi gördükten sonra Marmara Üniversitesi Üretim Yönetimi ve Pazarlama Bölümü’nde yüksek lisansını tamamladı. 2009 yılında Yıldız Holding bünyesinde sırasıyla Rozi ve Komili’de farklı pozisyonlarda kariyerine başlayan Emel Kar Kutan ardından ABC Deterjan’da görev alarak çalışma hayatına devam etti. 2015 yılında Artsana Türkiye’nin Chicco markasında Kategori Müdürü olarak başarılı işlere imza attı. Emel Kar Kutan, Zade Vital’in Pazarlama Ve Kurumsal İletişim Müdürü olarak global ve yerel pazarlama iletişimi, kanal kampanyaları ve iç iletişim aktivitelerinin yönetilmesinden sorumlu olacak.



IS YOUR IMMUNE SYSTEM ENOUGH TO DEFEND YOU?

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZ SİZİ SAVUNMAYA YETİYOR MU? 20 Pharma


A strong immune system is the most effective protector of our health, not only in these difficult days we are in, but in every moment of our lives. That’s why, if we want to protect against disease or create a strong trench in our body’s fight against microbes, strengthening our immune system is one of our most important tasks. In this file we prepared for you, we explained what you can do to protect your immune system and what signals you may encounter when your immune system is weakened. We talked about the importance of food supplements on this issue and the food supplement usage habits of the society…

Güçlü bir bağışıklık sistemi, sadece içerisinde bulunduğumuz bu zor günlerde değil aslında hayatımızın her anında sağlığımızın en etkili koruyucusu. İşte bu yüzden, eğer ki hastalıklardan korunmak ya da vücudumuzun mikroplara karşı verdiği savaşta güçlü bir siper oluşturmak istiyorsak, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek en önemli görevlerimizden biri. Sizler için hazırladığımız bu dosyamızda, bağışıklık sisteminizi korumak için neler yapabileceğinizi ve bağışıklık sisteminiz zayıfladığında hangi sinyallerle karşılaşabileceğinizi anlattık. Gıda takviyelerinin bu konudaki önemine ve toplumun gıda takviyesi kullanım alışkanlıklarına değindik… Pharma

21


The First Dietary Supplement to Strengthen the Immune System from İnoliva İlaç: ‘Lipozone’ İnoliva İlaç’tan Bağışıklık Sistemini Güçlendirici İlk Gıda Takviyesi: ‘Lipozone’

Meltem Dölenmen, General Manager, İnoliva İlaç İnoliva İlaç, established within the body of Eroğlu Holding, launched its first product ‘Lipozone’. “If you want to strengthen your immune system, you can mix Lipozone vitamins and supplements in liquid form with liquid drinks instead of a handful of pills,” said Meltem Dölenmen, General Manager of İnoliva İlaç, who informed about the product. Eroğlu Holding’s new investment in the health sector, “İnoliva İlaç” launched its first product, the dietary supplement Lipozone series. ‘Lipozone’ with liposome technology, which is produced by making use of all the possibilities of technology, is consumed by mixing it with liquid drink in liquid drop form. Making a statement about the product, Meltem Dölenmen, General Manager, İnoliva İlaç said that they believe that they will bring a new breath to the health sector with the new generation of vitamins and food supplements produced by making use of all the possibilities of technology. Dölenmen also emphasized that the absorption of the dietary supplement they produce is maximized with the Liposome technology used. Stating that they aim to bring an innovative investment model to the pharmaceutical industry, Dölenmen said, “In this period when our health is very important, we come with a strategy that provides services to the

22 Pharma

Eroğlu Holding bünyesinde kurulan İnoliva İlaç ilk ürünü ‘Lipozone’u piyasaya sürdü. Ürün ile ilgili açıklama yapan İnoliva İlaç Genel Müdürü Meltem Dölenmen, “Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek istiyorsanız bir avuç hap yerine sıvı formda Lipozone vitamin ve takviyelerini sıvı içecekrle ile karıştırıp güvenle tüketebilirsiniz” dedi. Eroğlu Holding’in sağlık sektöründeki yeni yatırımı ‘İnoliva İlaç’ ilk ürünü olan gıda takviyesi Lipozone serisini piyasaya sürdü. Teknolojinin tüm imkanlarından faydalanılarak üretilen lipozom teknolojili ‘Lipozone’ sıvı damla formunda sıvı içecek ile karıştırılarak tüketiliyor. Ürün ile ilgili açıklamalarda bulunan İnoliva İlaç Genel Müdürü Meltem Dölenmen, teknolojinin tüm imkanlarından faydalanarak üretilen yeni nesil vitamin ve gıda takviyeleri ile sağlık sektörüne yeni bir soluk getireceklerine inandıklarını söyledi. Dölenmen ayrıca ürettikleri gıda takviyesinin emiliminin kullanılan Lipozom teknolojisi ile en yüksek düzeye çıkarıldığına da vurgu yaptı. İlaç sektörüne yenilikçi bir yatırım modeli getirmeyi hedeflediklerini belirten Dölenmen, “Sağlığımızın çok önemli olduğu bu dönemde, tamamen farklı, inovatif ürünlerle Türk halkına hizmet getiren bir stratejiyle geliyoruz.


Turkish people with completely different and innovative products. In this difficult period of the world, we enter the market with a new generation of reinforcement series products. We have four different types of vitamins. In liposomal form, there are options from vitamins C, B12, D3-K2. Lipozone contains glutathione, a very serious antioxidant in food supplements. Easy to use with its liquid form. It can be used by mixing with the liquid without the risk of interaction. For example, if you want to strengthen your immune system, you can use it by mixing it with liquid instead of drinking a handful of pills.” “Lipozone series, which is also suitable for vegans, is produced from non-GMO sources” Stating that the dietary supplement they produce also benefits the treatment of many diseases, Dölenmen said, “Liposomal Curcumin helps the treatment of cancer and inflammatory diseases, while liposomal B Complex protects liver health. Liposomal Co-enzymeQ10 is recommended to increase muscle and energy strength, alleviate liposomal Quercetin allergy problem, and support the treatment of resveratrol metabolic syndrome and arterosclerotic diseases. The Lipozone series, which is also suitable for vegans, is produced from non-GMO sources.”

Dünyanın içinde bulunduğu bu zor dönemde yeni nesil bir takviye serisi ürünle piyasaya giriyoruz. Dört tane farklı vitamin çeşidimiz var. Lipozomal formda C, B12, D3-K2 vitaminlerinden seçenekler bulunuyor. Lipozone, gıda takviyesi konusunda çok ciddi bir antioksidan olan glutatyon içeriyor. Sıvı formuyla kolay kullanım imkanı sağlanıyor. Etkileşim riski olmadan sıvıyla birlikte karıştırılarak kullanılabiliyor. Örnek olarak bağışıklık sisteminizi güçlendirmek istiyorsanız, bir avuç hap içmek yerine sıvıya karıştırarak kullanabiliyorsunuz” dedi. “Veganlar için de uygun olan Lipozone serisi GDO’suz kaynaklardan üretiliyor” Ürettikleri gıda takviyesinin birçok hastalığın tedavisinde de fayda sağladığını belirten Dölenmen, “Lipozomal Curcumin, kanser ve enflamatuar hastalıkların tedavisine yardımcı olurken, lipozomal B Complex karaciğer sağlığını koruyor. Lipozomal Ko-enzimQ10 kas ve enerji gücünü artırmak, lipozomal Quercetin alerji sorununu hafifletmek, resveratrol metabolik sendromu ve arterosklerotik hastalıkların tedavisine destek olmak için tavsiye ediliyor. Veganlar için de uygun olan Lipozone serisi GDO’suz kaynaklardan üretiliyor” ifadelerini kullandı. Pharma

23


THE MOST EFFECTIVE DEFENSE AGAINST CORONAVIRUS: IMMUNE SYSTEM! KORONAVİRÜS’E KARŞI EN ETKİLİ SAVUNMA: BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ! Ülkemizde de hızla yayılan Koronavirüs’e karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirmek şüphesiz kritik önem taşıyor. Zira vücudumuzu hastalığa neden olan mikroorganizmalara karşı savunmak için çaba harcayan bağışıklık sistemimiz de yeterince güçlü olmadığında bazen kolayca bir mikroba yenik düşebiliyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, Koronavirüs’e karşı sihirli kelime bağışıklık sistemini güçlendirmenin 10 kuralını anlattı; önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, Acıbadem Kozyatağı Hospital Internal Medicine Strengthening our immune system against the rapidly spreading Coronavirus in our country is undoubtedly critical. Because our immune system, which is trying to defend our body against the disease-causing microorganisms, sometimes can easily succumb to a microbe when it is not strong enough. Acıbadem Kozyatağı Hospital Internal Medicine Specialist Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya told the 10 rules of strengthening the magic word that is immune system against coronavirus and made important warnings and suggestions. It is very important to strengthen our immune system in the fight against the epidemic disease coronavirus, which affects the world and threatens the world with its rapid spread. Stating that especially those with chronic diseases and the elderly should be very careful, Specialist Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, Acıbadem Kozyatağı Hospital Internal Medicine, said, “As we get older, our immune system is weakened, which leads to more infections and cancer in the elderly and a higher rate of infectious diseases. For this reason, respiratory infections, influenza and especially pneumonia are among the causes of death in people over 65 years of age worldwide.” Emphasizing that another factor that suppresses immunity is cigarette and alcohol consumption, Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya said,

24 Pharma

Dünyayı etkisine alan ve çok hızlı yayılımıyla dünyayı tehdit eden salgın hastalık Koronavirüs ile mücadelede bağışıklık sistemimizi güçlendirmek çok büyük önem taşıyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, özellikle de kronik hastalığı olanların ve yaşlıların çok dikkatli olmaları gerektiğini belirterek “Yaşlandıkça bağışıklık sistemimiz zayıflıyor, bu da yaşlılıkta daha fazla enfeksiyon ve kanser görülmesine, yaşlıların bulaşıcı hastalıklara daha yüksek oranda yakalanmasına yol açıyor. Bu nedenle solunum yolu enfeksiyonları, grip ve özellikle zatürre dünya çapında 65 yaş üstü kişilerde ölüm nedenleri arasında başı çekiyor” diyor. Bağışıklığı baskılayan bir diğer faktörün de sigara ve alkol tüketimi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya şöyle konuşuyor: “Sigara, bronşlarımızda yer alan ve yabancı partiküller ile bakterilerin vücut dışına atılmasını sağlayan “siliya” denen tüycükleri felç eder.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


24 - 25 March 2021 | Riyadh, Saudi Arabia Your regional partner for innovation & networking in pharma

The ONLY event in the region dedicated to pharmaceutical manufacturing Connecting local, regional and international professionals from across the entire pharma supply chain, from ingredients to finished product distribution, the event is your partner in accessing the Middle East & Africa pharma market through a cost-effective platform.

3,8 00+ attendees

4,669 sqm

5 events

2 days

in 1 location

of business, learning & networking opportunities

Book your stand at: gotocphi.com/m21

For more information contact: salesoperations@informa.com or visit: gotocphi.com/m21


“Cigarette paralyzes the plumelet so-called “cilia” in our bronchi, which allow foreign particles and bacteria to be thrown out of the body. It increases the secretions of the respiratory system and facilitates the growth and reproduction of microorganisms. Alcohol also blocks the use of many vitamins by the body, especially when taken in large quantities. It disrupts the production of albumin in the body. It directly suppresses the immune system.” The immune system can focus on the wrong target! Emphasizing that since the human body is an ideal environment for many microbes, microbes try to enter, and the immune system’s task is to exclude, search and destroy them, Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, said that, however, the immune system can sometimes focus on the wrong target, and when this happens, it can lead to the emergence of a series of diseases. Stating that vaccines continue to be one of the best ways to prevent infectious diseases, Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya points out that previously destructive diseases such as smallpox, polio and pertussis have been largely under control through vaccination programs worldwide. 10 RULES OF IMPROVING IMMUNITY! Professor Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya emphasizes that in order to strengthen the immune system, it is necessary to acquire a healthy life habit, and the following 10 rules are of great importance; • Washing our hands frequently • Cooking the meat thoroughly • Not smoking • Healthy and balanced diet • Regular exercise • Keeping the ideal weight • Not drinking alcohol or drinking moderately • Adequate and quality sleep • To minimize stress • Getting enough rest

Solunum sistemi sekresyonlarını artırarak, mikroorganizmaların yerleşip, çoğalmasını kolaylaştırır. Alkol de, özellikle çok miktarda alındığında birçok vitaminin vücut tarafından kullanılmasını bloke eder. Vücutta albümin üretimine sekte vurur. Doğrudan bağışıklık sistemini baskılar. Bağışıklık sistemi yanlış hedefe odaklanabiliyor! İnsan vücudunun birçok mikrop için ideal bir ortam olduğundan, mikropların içeri girmeye çalıştığını, bağışıklık sisteminin görevinin ise onları dışarıda tutmak, aramak ve yok etmek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, buna karşın bağışıklık sisteminin bazen yanlış hedefe odaklanabildiğini, böyle olduğunda da dizi hastalığın ortaya çıkmasına yol açabildiğini söylüyor. Aşıların ise, bulaşıcı hastalıkları önlemenin en iyi yollarından biri olmaya devam ettiğini belirten Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, daha önce çiçek hastalığı, çocuk felci ve boğmaca gibi yıkıcı hastalıkların dünya çapında aşılama programları yoluyla büyük ölçüde kontrol altına alındığını ver ortadan kaldırıldığını vurguluyor. BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRMENİN 10 KURALI! Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı yaşam alışkanlığı edinmek gerektiğini, bunun için de aşağıdaki 10 kuralın büyük önem taşıdığını vurguluyor; • Ellerimizi sık sık yıkamak • Etleri iyice pişirmek • Sigara içmemek • Sağlıklı ve dengeli beslenmek • Düzenli egzersiz yapmak • İdeal kiloyu korumak • Alkol almamak ya da ölçülü olarak içmek • Yeterli ve kaliteli uyumak • Stresi en aza indirmek • Yeterince dinlenmek

26 Pharma


The 6th International Mediterranean Symposium on Medicinal and Aromatic Plants-October

15-17, 2020 Izmir - TURK

October 15-17 ,2020 R ichmond E phesus R esor t H otel Selcuk (E phesus) Ä° zmir, T U R K E Y


ATTENTION TO THE SIGNALS IN IMMUNE SYSTEM WEIGHT LOSS! BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ZAYIFLAMASINDAKİ SİNYALLERE DİKKAT!

The primary way to keep the coronavirus away from our body that affects the world is maintaining social distance but also keeping our immune system strong as well. Because the lack of immune system confronts us with many health problems, especially microbial diseases. Acıbadem Kozyatağı Hospital Internal Medicine Specialist Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya said, “It is key to keeping the immune system strong, especially in those days when we fight against Covid-19. In this process, you can keep our immune system strong by defending us with the help of experts. For this; eating a healthy and balanced diet, getting adequate and quality sleep, learning to manage stress, avoiding smoking and alcohol, exercising regularly, being at our ideal weight and paying attention to food hygiene and personal hygiene play a very important role. However, even if we pay attention to these, our immune system may sometimes weaken and in this case our body is weak against infections and diseases. It is possible to understand that our immune system has started to weaken by paying attention to some signals in our body. ” Here are 4 signs that the immune system is weakened. Frequent colds It is quite normal for adults to have colds once or twice a year.

28 Pharma

Dünyayı etkisine alan koronavirüsü vücudumuzdan uzak tutmanın öncelikli yolu; sosyal mesafeyi korumaktan ama bir o kadar da bağışıklık sistemimizi güçlü tutmaktan geçiyor. Zira bağışıklık sistemindeki yetersizlik, bizi başta mikrobik hastalıklar olmak üzere birçok sağlık sorunu ile karşı karşıya bırakıyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya “Özellikle Covid-19’a karşı topyekün mücadele ettiğimiz bugünlerde bağışıklık sistemini güçlü tutmak kilit öneme sahip. Bu süreçte, uzmanların önerilerini uygulayarak bizi canla başla savunan bağışıklık sistemimizi güçlü tutabilirsiniz. Bunun için; sağlıklı ve dengeli beslenmek, yeterli ve kaliteli uyumak, stresi yönetmeyi öğrenmek, sigara ve alkolden uzak durmak, düzenli egzersiz yapmak, ideal kilomuzda olmak ve besin hijyeni ile kişisel hijyene dikkat etmek çok önemli rol oynuyor. Ancak bunlara dikkat etsek bile, kimi zaman bağışıklık sistemimiz zayıflayabiliyor ve bu durumda da vücudumuz enfeksiyonlara, hastalıklara karşı güçsüz düşüyor. Vücudumuzda bazı sinyallere dikkat ederek bağışıklık sistemimizin zayıflamaya başladığını anlamak mümkün” diyor. İşte bağışıklık sisteminin zayıfladığını gösteren 4 işaret… Sık tekrarlayan soğuk algınlığı Yetişkinlerde her yıl bir-iki kez soğuk algınlığı olması gayet normal. Ancak sık tekrarlayan soğuk algınlığı veya diğer virüs enfeksiyonlarına yakalanmak, bir yıl içinde dörtten fazla kulak enfeksiyonu veya iki kez pnömoni (zatürre) veya üçten fazla bakteriyel sinüzit geçirmek.


Yılda ikiden fazla antibiyotik kullanım dönemi olması vücudun maruz kaldığı mikroplarla mücadele etmek için donanımlı olmayabileceğinin sinyalleri olabilir. Sık sık baş gösteren aftlar Yanık, kesik gibi sorunlardan sonra cildimiz hasarı kontrol eder. Vücut, cildin yenilenmesine yardımcı olmak için yaraya besin açısından zengin kan göndererek yarayı onarmaya başlar. Bu iyileşme süreci sağlıklı bağışıklık hücrelerine bağlıdır. Ancak bağışıklık sisteminde bir yetersizlik varsa, cilt iyileşmesi yavaşlar. Cilt enfeksiyonlarının çok sık görülmesi (apseler, uçuklar) bağışıklık sisteminin yetersizliğinin bir işareti olabilir.

But getting frequent colds or other virus infections, having more than four ear infections or twice pneumonia (pneumonia) or more than three bacterial sinusitis in a year. Having more than two periods of antibiotic use per year may indicate that the body may not be equipped to combat the microbes it is exposed to. Frequent aphthae Our skin checks for damage after burns and cuts. The body starts repairing the wound by sending nutrient-rich blood to the wound to help regenerate the skin. This healing process depends on healthy immune cells. But if there is a deficiency in the immune system, skin healing slows down. Frequent skin infections (abscesses, cold sores) can be a sign of inadequate immune system. Feeling bulging in the abdomen About 70 percent of the immune system is located in our digestive system. In addition, the beneficial bacteria and microorganisms (flora) that live there protect the intestine from infection and support the immune system. Flora deficiency can increase the risk of viruses, chronic inflammation and autoimmune disorder. We are learning more and more about the link between immunity and intestinal flora. Bloating, flatulence, or constipation can often be a sign that something is not right in our gut.

Karında şişkinlik hissi Bağışıklık sisteminin yaklaşık yüzde 70’i sindirim sistemimizde yerleşiktir. Ayrıca, orada yaşayan yararlı bakteri ve mikroorganizmalar (flora) bağırsağı enfeksiyondan korur ve bağışıklık sistemini destekler. Flora yetersizliği virüsler, kronik inflamasyon ve otoimmün bozukluk riskini artırabilir. Bağışıklık ve bağırsak florası arasındaki bağlantıya ilişkin giderek daha çok şey öğreniyoruz. Şişkinlik, gaz veya kabızlık genellikle bağırsağımızda bir şeyin doğru olmadığının bir işareti olabilir. Sürekli yorgun hissetmek İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya “Yeterince uyumaya rağmen hala yorgunluktan muzdaripseniz, bağışıklık sisteminizle ilgili bir sorun olabilir. Vücudumuz bağışıklık sistemini desteklemek için enerji tasarrufu yapar ve böylece mikroplarla savaşabilir. Yorgun hissetmenizin onlarca nedeni olabilir. Özellikle eklem ağrıları, mide bulantısı ve iştah azalması gibi belirsiz semptomlar bazı durumlarda bağışıklık sisteminin bir sorunu olduğunu düşündürebilir. Özellikle otoimmün hastalıklarda, bağışıklık sistemi dış etkenlerle savaşmayı bir kenara bırakıp, kendi dokularını düşmanmış gibi kabul eder” diyor.

Feeling tired all the time Internal Diseases Specialist Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya said, “If you still suffer from fatigue after getting enough sleep, there may be a problem with your immune system. Our body saves energy to support the immune system, so it can fight microbes. There may be dozens of reasons you feel tired. Indeterminate symptoms, especially joint pain, nausea and decreased appetite, may in some cases make the immune system a problem. Especially in autoimmune diseases, the immune system stops fighting external factors and accepts its own tissues as enemies.” Pharma

29


CORONAVIRUS INCREASED THE USE OF FOOD SUPPLEMENTS KORONAVİRÜS GIDA TAKVİYESİ KULLANIMINI ARTIRDI

Samet Serttaş, President of Food Supplement and Nutrition Association (GTBD) Samet Serttaş, President of Food Supplement and Nutrition Association (GTBD) said, “According to the results of our survey in 12 provinces, the rate of those who stated that they used food supplements to increase their immunity during the coronavirus period was 71 percent. The rate of those who stated that they trusted more in food supplements during this period was 37 percent.” A survey by the Food Supplement and Nutrition Association (GTBD) revealed that the use of food supplements has increased in the coronavirus process. While 71 percent of the respondents stated that they used food supplements to increase their immunity during the coronavirus period, 37 percent said they trusted more than food supplements during this period. On the subject, GTDB President Samet Serttaş made evaluations. Evaluating the survey of ‘Food Supplement Use and Eating Habits Measurement’, commissioned to Nielsen by GTBD, Serttaş explained, “We conducted a survey in order to observe the change of food supplement use and dietary habits in 12 cities on top of metropolitan regions during the coronavirus period. 600 hundred people over 18 were respondents. According to the result of the survey conducted in Istanbul, Ankara, Izmir, Adana, Bursa, Erzurum, Gaziantep, Kayseri, Malatya, Samsun, Trabzon

30 Pharma

GTBD Başkanı Serttaş: ‘Covid-19 sürecinde gıda takviyelerine olan güven arttı. 12 ilde yaptığımız anket sonucuna göre, Covid-19 döneminde bağışıklığını artırmak için gıda takviyesi kullandığını belirtenlerin oranı yüzde 71; bu dönemde gıda takviyelerine daha fazla güvendiğini belirtenlerin oranı da yüzde 37 düzeyinde.’ Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği (GTBD) tarafından yaptırılan bir anket, Covid-19 sürecinde gıda takviyeleri kullanımının arttığını ortaya koydu. Ankete katılanların yüzde 71’i Covid-19 döneminde bağışıklığını artırmak için gıda takviyesi kullandığını belirtirken; yüzde 37’si bu dönemde gıda takviyelerine daha fazla güvendiğini söyledi. Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği tarafından Nielsen’e yaptırılan “Gıda Takviyesi Kullanımı ve Beslenme Alışkanlıkları Ölçümü” anketini değerlendiren GTDB Başkanı Samet Serttaş; ‘Türkiye’deki gıda takviyesi kullanımı, Covid-19 döneminde gıda takviyesi kullanımı ve beslenme alışkanlıklarının değişimini görmek için büyükşehirler başta olmak üzere 12 şehirde, 18 yaş ve üzeri 600 kişinin katıldığı bir anket çalışması gerçekleştirdik. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Erzurum, Gaziantep, Kayseri, Malatya, Samsun, Trabzon ve Edirne’de yapılan anketin sonucuna göre, ankete


and Edirne between 23-25 April, 71 percent of the respondents received food supplements to increase their immunity during the coronavirus period and 37 percent said they trusted more in food supplements during this period.” Serttaş also emphasized that 29 percent of those who used food supplements in the past 12 months received food supplements more frequently during the epidemic period. “According to these results, 1 out of 4 people use food supplements to increase their immunity during the coronavirus period. It is seen that the rate of those who use food supplements to increase their immunity in this period is significantly higher in women compared to men. Vitamins C and B2 rank first among the food supplements used against coronavirus,” Serttaş concluded.

katılanların yüzde 71’i Covid-19 döneminde bağışıklığını artırmak için gıda takviyesi kullandığını, yüzde 37’si bu dönemde gıda takviyelerine daha fazla güvendiğini söyledi.’ dedi. Serttaş, son 12 ay içerisinde gıda takviyesi kullananların yüzde 29’unun, salgın döneminde daha sık gıda takviyesi aldığını da vurguladı. Bu sonuçlara göre her 4 kişiden 1’i, koronavirüs döneminde bağışıklığını arttırmak için gıda takviyesi kullanıyor. Bu dönemde bağışıklığını arttırmak için gıda takviyesi kullananların oranının kadınlarda erkeklere kıyasla anlamlı oranda daha yüksek olduğu görülüyor. Koronavirüse karşı kullanılan gıda takviyeleri arasında da ilk sırada yine C ve B2 vitaminleri yer alıyor. Anketin diğer bazı sonuçları da şöyle: Katılımcıların yüzde 52’si son 12 ayda gıda takviyesi kullanmış. Gıda takviyesi kullanımı kadınlarda erkeklere oranla daha yüksek. Katılımcıların yüzde 55’i daha çok kış mevsiminde gıda takviyesi kullanıyor. Dört mevsim düzenli gıda takviyesi kullananların oranı ise yüzde 26. Son 12 ayda gıda takviyesi olarak tüketilen gıdaların başında C ve B12 vitaminleri geliyor.

Some results of the survey were also explained as follows: 52 percent of the participants have used food supplements in the last 12 months. The use of food supplements is higher in women than in men. 55 percent of the participants mostly use food supplements during the winter season. The rate of those who use regular food supplements in all seasons is 26 percent. Vitamins C and B12 are the primary foods consumed as food supplements in the last 12 months. What is a food supplement? “Supplementing foods” or known as “food supplements”, are defined as “the products with a daily intake dose, prepared alone or in mixtures, capsules, tablets, lozenges, disposable powder packs, liquid ampoules, dropper bottles and other similar liquid or powder forms of concentrates or extracts of nutrients such as vitamins, minerals, protein, carbohydrates, fiber, fatty acids, amino acids, or plants, plant and animal origin substances, bioactive substances and similar substances that have nutritional or physiological effects in addition to normal nutrition” under Law No. 5996.

Gıda takviyesi nedir? “Takviye edici gıdalar” ya da bilinen adıyla “gıda takviyeleri” 5996 sayılı Kanun kapsamında “normal beslenmeyi takviye etmek amacıyla, vitamin, mineral, protein, karbonhidrat, lif, yağ asidi, amino asit gibi besin öğelerinin veya bunların dışında besleyici veya fizyolojik etkileri bulunan bitki, bitkisel ve hayvansal kaynaklı maddeler, biyoaktif maddeler ve benzeri maddelerin konsantre veya ekstraktlarının tek başına veya karışımlarının, kapsül, tablet, pastil, tek kullanımlık toz paket, sıvı ampul, damlalıklı şişe ve diğer benzeri sıvı veya toz formlarda hazırlanarak günlük alım dozu belirlenmiş ürünler” olarak tanımlanıyor. Pharma

31


STRONG IMMUNITY FOR CORONA AND POST-CORONA ERA KORONA VE SONRASI İÇİN GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK The Covid-19 virus has profoundly affected our lives. Aside from the discussions, whether it is biological weapons or naturally spread, humanity is left with the same question: How do I protect myself and my loved ones from this epidemic? And the following fact is clearly understood: Whether a protective vaccine is available or a curative drug is developed, the biggest weapon in humanity’s own immune system!

Covid-19 virüsü hayatımızı derinden etkiledi. Biyolojik silah mı, doğal yollarla mı yayıldı tartışmaları bir yana insanlık aynı soruyla baş başa kaldı: Kendimi ve sevdiklerimi bu salgından nasıl korurum? Ve şu gerçek net olarak anlaşıldı: Koruyucu aşı da bulunsa, tedavi eden ilaç da geliştirilse insanlığın elindeki en büyük silah kendi bağışıklık sistemi!

This book is just for serving this purpose. It describes ways to build a strong immune system already for Covid-19 and the infectious viruses that apply to it. The immune system is affected by factors such as nutrition, sports, sunbathing, stress. Reducing diseases such as being older, obesity, chronic diseases, diabetes, kidney failure, hypertension, cancer, heart and lung diseases also increases the risk of infection. In his book of KORONA VE SONRASI İÇİN GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK (which means STRONG IMMUNITY FOR CORONA AND POSTCORONA ERA), written in light of the researches about Covid-19 infection, it is learned which foods and supplements we need more to use our immune system. This book is a good gift to get conscious of Covid-19 and all possible viruses and get rid of our fears.

İşte bu kitap tam da bu amaca hizmet etmek içindir. Covid-19 ve bunun için geçerli bulaşıcı virüsler için şimdiden kuvvetli bir bağışıklık sistemi inşa etmenin yollarını anlatıyor. Bağışıklık sistemi beslenme, spor, güneşlenme, stres gibi faktörlerden etkileniyor. Kişinin ileri yaşta olması; obezit, kronik hastalıklar, diyabet, böbrek yetmezliği, hipertansiyon, kanser, kalp ve akciğer hastalıkları gibi rahatsızlıkları azaltmak da, enfeksiyona olan riskini arttırıyor. Korona ve Sonrası İçin Güçlü Bağlanmıştır kitabında, Covid-19 enfeksiyonu ile ilgili araştırmalar ışığında, hem bağışıklık sistemimizi kullanmak için daha çok hangi besinlere ve gıda takviyelerine ihtiyacımız olduğu alınıyor. Bu kitap, Covid-19 ve olası tüm virüslere karşı bilinçlenip korkularımızdan kurtulmak adına güzel bir hediye...

About Metin Özata Prof. Dr. Metin Özata became Internal Medicine Specialist in 1990, Endocrinology and Metabolic Disease Specialist in 1992, associate professor in 1994 and professor in 2003. He retired from GATA in 2008 at his own request. He still works as a freelance doctor in Istanbul. In 1986, he worked at USAF Regional Medical Center in Wiesbaden, Federal Germany, and at the University of Chicago Endocrinology-Thyroid Unit between 1992-1993. He ranked # 52 of top 100 scientists of those who lead to medical science in Turkey in the assessment made in 2018. He has research articles, papers and books published in important medical journals abroad.

Metin Özata Hakkında 1990 yılında İç Hastalıkları Uzmanı, 1992 yılında Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı, 1994 yılında doçent, 2003 yılında profesör oldu. 2008 yılında kendi isteğiyle GATA’dan emekli oldu. Halen İstanbul’da serbest hekimlik yapmaktadır. 1986 yılında Federal Almanya’nın Wiesbaden şehrinde USAF Regional Medical Center’de, 1992-1993 yıllarında Chicago Üniversitesi Endokrinoloji-Tiroid Ünitesi’nde çalıştı. 2018 yılında yapılan değerlendirmede Türkiye’de tıp bilimine yön veren ilk 100 bilim insanı içinde 52. sırada yer almıştır. Yurtdışındaki önemli tıp dergilerinde yayınlanmış araştırma makaleleri, tebliğleri ve Türkçe yayınlanmış kitapları vardır.

32 Pharma



The Effect of Protecting Mouth and Throat from the Coronavirus has been Proven! Koronavirüste Ağız ve Boğazı Korumanın Etkisi İspatlandı! Professor Dr. Erdem Yeşilada commented on the clinical trial with COVID-19 virus, which was carried out in Italy. Highlighting the importance of preventive measures since the first day of the fight against COVID 19 and emphasizing the need to protect the mouth and throat region primarilyi Prof. Dr. Erdem Yeşilada underlined that a clinical study on COVID 19 positive cases in Italy once again proved this. Pastille with pomegranate peel destroys the coronavirus by 91% Explaining the results of the clinical study published last week Italian researcher, Prof. Dr. Ezio Bombardelli, “We can say that the first incubation center of the virus is the saliva and throat line. It is possible to intercept the virus before it spreads with an intervention to be carried out on this line. The lozenge containing pomegranate peel extract kills the virus at the rate of 91% on the 3rd day.”

Prof. Dr. Erdem Yeşilada; İtalya’da COVID-19 virüsü ile yapılan klinik çalışmayı yorumladı. COVID 19 ile mücadelenin başladığı ilk günden bu yana koruyucu tedbirlerin önemine dikkat çeken, öncelikle ağız ve boğaz bölgesinin korunması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Erdem Yeşilada, İtalya’da COVID 19 pozitif vakaları üzerinde yapılan bir klinik çalışmanın bunu bir kez daha kanıtladığının altını çizdi. Nar kabuğu içeren pastil, koronavirüsü %91 oranında yok etti Geçtiğimiz hafta yayınlanan klinik çalışmanın sonuçlarını açıklayan İtalyan araştırmacı Prof. Dr. Ezio Bombardelli; “Virüsün ilk kuluçka merkezinin tükürük ve boğaz hattı olduğunu söyleyebiliriz. İşte bu hat üzerinden gerçekleştirilecek bir müdahale ile virüs yayılmadan önünü kesmek mümkün. Nar kabuğu özütü içeren pastil 3. günde virüsü %91 oranında öldürüyor’’ dedi.

The lozenge form shows a long lasting effect Interpreting results of the research, Professor Dr. Erdem Yeşilada said, “The latest research in Italy shows that the use of plant extracts in standardized lozenge form has a greater impact on the newly introduced virus. Without the virus being able to settle in the cells, the lozenge creates a barrier in the mouth, preventing the virus from entering the cells. Thus, it creates a set in the throat region and prevents the virus from reaching the lung. Talking about the intracellular antiviral effects of pomegranate peel extract, Prof. Dr. Yeşilada said that we can also minimize the risk of infecting others with proper lozenge use, also can be protected from viruses and can speed up recovery.”

Pastil formu daha uzun süre etki gösteriyor Araştırma sonuçlarını yorumlayan Prof. Dr. Erdem Yeşilada; “İtalya’da yapılan son araştırma gösteriyor ki bitki özütlerinin standardize pastil formunda kullanılması vücuda yeni giren virüs üzerinde daha fazla etki gösteriyor. Virüs hücrelere yerleşemeden pastil ağızda bir bariyer oluşturarak virüsün hücrelere girişini engelliyor. Böylece boğaz bölgesine bir set oluşturarak, virüsün akciğere ulaşmasını engelliyor. Nar kabuğu özütünün hücre içi antiviral etkilerinden de bahseden Prof. Dr. Yeşilada, doğru pastil kullanımı ile hem virüsten korunabilir hem iyileşmeyi hızlandırabilir hem de başkalarına bulaştırma riskini minimuma indirebiliriz” dedi.

Protect with lozenge in ‘New Normal’ Professor Dr. Yeşilada warned, “In this period when the quarantine is gradually removed and we are trying to return to normal order, you can protect yourself and prevent the infection by throwing one of these lozenges into your mouth while going to places such as public transportation, shopping malls and markets.”

‘Yeni Normal’de pastille korunun Prof. Dr. Yeşilada; “Karantinanın aşamalı olarak kaldırıldığı ve normal düzene geçmeye çalıştığımız bu dönemde toplu taşıma, AVM, market gibi yerlere giderken ağzınıza bu pastillerden birer tane atarak hem kendinizi koruyabilir hem de virüsün bulaşmasını engelleyebilirsiniz” uyarısında bulundu.

34 Pharma


Natural Support to Your Immunity, BEE’O UP Propolis Syrup Bağışıklığınıza Doğal Destek, BEE’O UP Propolisli Şurup Propolis, which is produced by bees, one of the most hardworking creatures, in order to provide sterilization in the hive, is at your side whenever and wherever it is needed with its BEE’O expertise. BEE’O UP Propolis Syrup, prepared with specialist Anatolian propolis under suitable laboratory conditions by Specialist Food Engineers, makes a difference with its intense vitamin C content. The flavor that won the hearts of children BEE’O UP, which combines propolis with tastes that children can consume, brings consumers of Propolis, which is sweetened with orange juice and raw honey, to consumers through pharmacies. BEE’O UP Propolis Syrup stands out with its flavor so that children can consume propolis much easier. 100% natural BEE’O UP Propolis Syrup without added oils, sugar, preservatives and additives is rich in phenolic and flavonoid. Plays a role in the preservation of bone function BEE’O UP Propolis Syrup is getting ready to be indispensable for everyone from 7 to 70. It contributes to the normal function of the immune system with its natural vitamin C content. It also helps maintain the normal functions of blood vessels, bones, cartilage, teeth and gums. Add value to your diet with BEE’O UP Propolis Syrup BEE’O UP Propolis Syrup, which has an active effect on normal energy formation metabolism, also contributes to the reduction of fatigue and fatigue. Also increases the absorption of iron with natural vitamin C content. Moreover, in the presence of vitamin C and raw honey, the absorption of propolis also increases. Children love this flavor. Children love BEE’O UP Propolis Syrup, which contains raw honey and 100% natural orange juice. Value-added products for consumers from the nature BEE’O Propolis transforms propolis into innovative value-added products with an innovative award-winning, patented extraction method developed by a team of 150 experts in ARI Teknokent of Istanbul Technical University. One of them, BEE’O UP Syrup with Propolis, allows children to consume propolis with pleasure with its propolis, raw honey and orange juice.

Tabiatın en çalışkan canlılarından arıların, kovanda sterilizasyonu sağlamak amacıyla ürettiği propolis, BEE’O uzmanlığıyla ihtiyaç duyulan her an ve her yerde yanınızda yer alıyor. Uzman Gıda Mühendisleri tarafından uygun laboratuvar koşullarında, zengin içerikli Anadolu propolisi ile hazırlanan BEE’O UP Propolisli Şurup, yoğun C vitamini içeriği ile fark sağlıyor. Çocukların kalbini kazanan lezzet Propolisi çocukların severek tüketebileceği lezzetlerle birleştiren BEE’O UP, portakal suyu ve ham bal ile tatlandırılan Propolisli Şurup’u eczaneler aracılığı ile tüketicilerle buluşturuyor. BEE’O UP Propolisli Şurup, çocukların propolisi çok daha kolay tüketebilmesi için lezzetiyle ön plana çıkıyor. İlave yağ, şeker, koruyucu ve katkı maddesi içermeyen %100 doğal BEE’O UP Propolisli Şurup, fenolik ve flavonoid açısından oldukça zengin. Kemik fonksiyonlarının korunmasında rol oynar BEE’O UP Propolisli Şurup, 7’den 70’ herkesin vazgeçilmezi olmaya hazırlanıyor. Doğal C vitamini içeriği ile bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna katkıda bulunuyor. Ayrıca kan damarlarının, kemiklerin, kıkırdağın, diş ve diş etlerinin normal fonksiyonlarının korunmasına yardımcı oluyor. BEE’O UP Propolisli Şurup ile beslenmenize değer katın… Normal enerji oluşum metabolizmasında da aktif olarak etki gösteren BEE’O UP Propolisli Şurup, yorgunluk ve bitkinliğin azalmasına da katkıda bulunur. Doğal C vitamini içeriğiyle demir emilimini de arttırıyor. Üstelik C vitamini ve ham balın varlığında propolisin de emilimi artıyor. Çocuklar bu lezzeti Çok seviyor! Ham Bal ve tamamen %100 doğal portakal suyu içeren BEE’O UP Propolisli Şurup ürününü çocuklar çok severek tüketiyor… Tüketicilere katma değerli ürünler doğadan BEE’O Propolis, 150 kişilik uzman kadrosu ve İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’te geliştirdiği, inovasyon ödüllü, patentli özütleme yöntemiyle propolisi, inovatif katma değerli yeni ürünlere dönüştürüyor. Bunlardan biri olan BEE’O UP Propolisli Şurup, içeriğindeki propolis, ham bal ve portakal suyu ile çocukların propolisi keyifle tüketmesini sağlıyor. Pharma

35


Johnson & Johnson Announces Acceleration of its COVID-19 Vaccine Candidate; Phase 1/2a Clinical Trialto Begin in Second Half of July Johnson & Johnson, COVID-19 Aşı Adayı Çalışmalarını Hızlandırdı!

Johnson & Johnson (NYSE: JNJ)(the Company) today announced that through its Janssen Pharmaceutical Companies (Janssen)it has accelerated the initiation of the Phase 1/2a first-in-human clinical trial of its investigational SARS-CoV-2 vaccine, Ad26. COV2-S, recombinant. Initially scheduled to begin in September, the trial is now expected to commence in the second half of July. Paul Stoffels, M.D., Vice Chairman of the Executive Committee and Chief Scientific Officer, Johnson & Johnson, said, “Based on the strength of the preclinical data we have seen so far and interactions with the regulatory authorities, we have been able to further accelerate the clinical development of our investigational SARS-CoV-2 vaccine, Ad26.COV2-S, recombinant. Simultaneously, we are continuing our efforts to build important global partnerships and invest in our vaccine production technology and manufacturing capabilities. Our goal is to ensure we can deliver a vaccine to the world and protect people everywhere from this pandemic.” The randomized, double-blind, placebo-controlled Phase 1/2a study will evaluate the safety, reactogenicity (response to vaccination), and immunogenicity (immune response) of the investigational SARS-CoV-2 vaccine, Ad26.COV2-S, recombinantin 1045healthy adults aged 18 to 55 years, as well as adults aged 65 years and older. The study will take place in the U.S. and Belgium. The Company is in discussions with the National Institutes of Allergy and Infectious Diseases with the objective to start the Phase 3 SARS-CoV-2 vaccine, Ad26.COV2-S,

36 Pharma

Johnson & Johnson, çalışmaları devam eden Covid-19 aşısı ile ilgili eylül ayında gerçekleştirmeyi planladığı Faz 1/2a klinik çalışmasının tarihini öne çekerek temmuz ayının ikinci yarısında başlatacağını duyurdu. Johnson & Johnson, taahhüt ettiği global aşı ihtiyacını karşılamak üzere üretim kapasitesini ve ortaklıklarını da geliştirmeye devam ediyor. Johnson & Johnson, ilaç şirketi Janssen aracılığıyla; SARS-CoV-2 aşısı Ad26.COV2-S rekombinantı için Faz 1/2a ilk insanlı klinik denemelerinin başlatılmasını hızlandırdığını açıkladı. Eylül ayı olarak planlanan başlangıç tarihi öne çekilerek çalışmanın temmuz ayının ikinci yarısında başlatılması bekleniyor. Johnson & Johnson’ın SARS-CoV-2 aşısının gelişimini ve üretimini hızlandırma çalışmaları, Janssen ve Amerika Birleşik Devletleri Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Biyomedikal İleri Araştırma ve Geliştirme Kurumu (BARDA) iş birliği ile yürütülüyor. Johnson & Johnson Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Bilimsel Başkanı Paul Stoffels; “Şimdiye kadar gördüğümüz klinik öncesi verilerin gücüne ve ruhsatlandırma kurumlarıyla yaptığımız görüşmelerimize dayanarak SARS-CoV-2 aşımızın Ad26.COV2-S rekombinantının klinik gelişimini daha da hızlandırdık. Aynı zamanda, önemli global ortaklıklar kurmak üzere çalışmalarımıza devam ediyor, aşı üretim teknolojimize ve üretim kapasitemize yatırımlarımızı da sürdürüyoruz. Hedefimiz tüm dünyaya aşı sağlayabilmek ve toplumu bu salgından korumaktır.”


recombinant, clinical trial ahead of its original schedule, pending outcome of Phase 1 studies and approval of regulators. As the Company progresses the clinical development of its investigationalSARS-CoV-2 vaccine, Ad26.COV2-S, recombinant,it continues to increase manufacturing capacity and is in active discussions with global partners to ensure worldwide access. The Company committed to the goal of supplying more than one billion doses globally through the course of 2021, provided the vaccine is safe and effective. Johnson & Johnson’s efforts to expedite development and production of a SARS-CoV-2 vaccineare enhanced by a collaboration between Janssen and the Biomedical Advanced Research and Development Authority (BARDA), part of the Office of the Assistant Secretary for Preparedness and Response (ASPR) at the U.S. Department of Health & Human Services. COVID-19 is caused by SARS-CoV-2, which belongs to a group of viruses called coronaviruses that attack the respiratory system. There is currently no approved vaccine for COVID-19. For more information on Johnson & Johnson’s multipronged approach to combatting the pandemic, visit: www.jnj.com/coronavirus.

18-45 yaş arası ve 65 yaş üstü randomize olarak seçilen 1.045 sağlıklı kişi ile yapılacak olan Faz 1/2a çalışması ile SARS-CoV-2 aşısı Ad26.COV2-S rekombinantının güvenliği, aşılamaya ve bağışıklık durumuna yanıtı değerlendirilecek. Çalışma ABD ve Belçika’da yapılacak. Faz 1 çalışmalarının sonuçları ve onayı beklenirken, Johnson & Johnson SARS-CoV-2 aşısı Ad26.COV2-S, rekombinantın Faz 3 klinik çalışmasını orijinal programından önce başlatmak amacıyla Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü ile de iletişimini sürdürüyor. Şirket SARS-CoV-2 aşısı Ad26.COV2-S rekombinant araştırmalarını klinik olarak geliştirirken, üretim kapasitesini artırmaya ve dünya çapında erişim sağlamak için global ortaklarla görüşmelerde bulunmaya devam ediyor. Johnson & Johnson, aşının güvenli ve etkili olması koşuluyla, 2021 yılı boyunca global olarak bir milyardan fazla doz sağlamayı taahhüt ediyor. COVID-19, solunum sistemine saldıran koronavirüs isimli bir virüs grubuna ait SARS-CoV-2’den kaynaklanmaktadır. COVID-19 için şu anda onaylanmış bir aşı bulunmamaktadır. Johnson & Johnson’ın pandemiyle mücadeleye yönelik çok yönlü yaklaşımı hakkında daha fazla bilgi için: www. jnj.com/coronavirus Pharma

37


The Global Pharmacists Met in Eczazone for the First Time in Turkey with the Unconditional Support of Santa and Intraline! Dünya Eczacıları Santa Farma ve Intraline’ın Koşulsuz Desteği ile Türkiye’de İlk Kez Eczazone’da Buluştu!

On June 10, global pharmacists met and discussed Covid -19 management in pharmaciesat an Istanbulbased live broadcastfor the first time in Turkeywith the unconditional support of Santa Farma and Intraline On June 10, Global Pharmacists and Turkish Pharmacistsmet at a livebroadcast conducted over the private portalofTurkey forpharmacists,hosted at www. eczazone.com,via the International Pharmaceutical Federation and the Turkish Pharmacists Association, with the unconditional support of Santa Farma and Intraline In the live broadcast watched by 1,468 healthcare professionals from 17 countries, the issue of”Covid-19 Management in Pharmacies” were discussedin the light of experiences ofpharmacists fromTurkey, Finland, Spain, and France The live broadcastwas moderated by Prof. Dr. Tayfun Uzbay and attended byMr. Ahmet Çakan fromTurkey,Ms. Jacqueline Surugue from France,Ms. Ash Soni from UK, Ms. Jamie Acosta Gomez fromSpain, andMs. Evea Terasalmi fromFinland, all beingpharmacists. Pharmacists working in different parts of the world discussed the role of pharmacists in the pandemic process, the measures taken for pharmacies in their countries, the attitude of the society and the approach to healthcare workers in the Covid-19 process, and the

38 Pharma

Dünya eczacıları, Santa Farma ve Intraline’ın koşulsuz desteği ile 10 Haziran’da Türkiye’de ilk kez, İstanbul merkezli bir canlı yayında bir araya gelerek eczanelerde Covid -19 yönetimini tartıştı. Santa Farma ve Intraline’ın koşulsuz desteğiyle, Dünya Eczacılar Birliği (FIP-International Pharmaceutical Federation) ve Türk Eczacılar Birliği (TEB) aracılığıyla, Dünya Eczacıları ve Türk Eczacıları, geçtiğimiz 10 Haziran’da Türkiye’nin eczacılara özel portalı www. eczazone.com üzerinden gerçekleştirilen canlı yayında bir araya geldiler. 17 ülkeden toplam 1.468 sağlık meslek mensubunun izlediği canlı yayında; Türkiye, Finlandiya, İspanya, Fransa’dan eczacıların tecrübeleri ışığında “Eczanelerde COVID-19 yönetimi” konusu ele alındı. Prof. Dr. Tayfun Uzbay moderasyonundaki canlı yayına Türkiye’den Ecz. Ahmet Çakan, Fransa’dan Ecz. Jacqueline Surugue, İngiltere’den Ecz. Ash Soni, İspanya’dan Ecz. Jamie Acosta Gomez ve Finlandiya’dan da Ecz. Evea Terasalmi katıldı. Dünyanın farklı yerlerinde görev yapan eczacılar pandemi sürecinde eczacıların rolünü, ülkelerde eczaneler için alınan önlemleri, Covid-19 sürecinde toplumun tutumu ve sağlık çalışanlarına yaklaşımını, ülkelerin pandemi ve pandemi sonrası planlarını ele aldılar.


pandemic and post-pandemic plans of their countries. It was observed that pharmacists in all countries undertook important issues such as disinfectant production, but the problems experienced with respect to masks and drug stocks were common. One of the important topics discussed was whether professional organizations of pharmacists established a crisis desk during this period and how they supported pharmacists. It was stated that in most countries, the public is prevented from coming to pharmacies unless necessary, that pharmacists continue their health counseling duties during the pandemic by phone,and that the patients in the risk group are provided with medicines delivered to their homes. Particularly in Spain, pharmacists were allowed to share information via social media during the pandemic, and 2.2 million people received remote health counseling. This process was regarded as a good experience for transition to remote consultancy using technology. The importance of sharing experience among pharmacists in decreasing mortality rates worldwide was especially emphasized. It was shared that during the pandemic, pharmacists were seen as an indispensable and important part of the society, and in many countries, the public was proud to applaud pharmacists along with doctors. The fact that pharmacists engaged in institutional pharmacy were also present among the speakers of the live broadcast also brought up the issue of Covid - 19 management in hospital pharmacies in different countries. With this broadcast, it was seen that countries faced similar problems. It was emphasized that pharmacists try to provide the best service they can all over the world, that, thanks to the sharing of experience through such meetings all over the world, progress can be achieved in COVID-19 management through international learning, and a possible second wave situation could be managed better. You may access the discussion sectionwhere the following questions and many other questions are answered, and the presentations of valuable pharmacistsareavailable, soonvia www.eczazone.com: Do states provide financial support to pharmacists? Has herd immunity developed? Can masks be disinfected and reused? What is the place of nutritional supplements in the treatment of COVID-19, what can we recommend to our patients?

Tüm ülkelerde eczacıların dezenfektan üretimi gibi önemli konuları üstlendiği ancak maske ve ilaç stoklarında yaşanan sıkıntıların ortak olduğu görüldü. Tartışılan önemli başlıklardan birisi ise eczacı meslek örgütlerinin bu dönem içerisinde kriz masası kurup kurmadığı, eczacılarına nasıl destekte bulunduğuydu. Çoğu ülkede halkın gerekmedikçe eczanelere gelmesinin önlendiği, eczacıların pandemi süresince sağlık danışmanlığı görevini telefon ile devam ettirdiği, risk grubundaki hastaların ilaçlarının temin edildiği ve evlerine teslim edildiği aktarıldı. Özellikle İspanya’da eczacıların sosyal medya aracılığı ile bilgi paylaşımına pandemi süresince izin verildiği, 2.2 milyon kişinin uzaktan sağlık danışmanlığı aldığı paylaşıldı. Bu süreç teknolojiyi kullanarak uzaktan danışmanlığa geçiş için iyi bir deneyim olarak değerlendirildi. Dünya genelinde ölüm oranlarının düşmesinde eczacılar arasında tecrübe paylaşımının önemi özellikle vurgulandı. Pandemi süresince eczacıların toplumun vazgeçilmez ve çok önemli bir parçası olduğunun görüldüğü ve birçok ülkede halkın doktorlarla birlikte eczacıları da alkışlamasından gurur duyulduğu paylaşıldı. Canlı yayına katılan konuşmacıların arasında kurum eczacılığı yapan eczacıların da bulunması, farklı ülkelerde hastane eczanelerinde de Covid – 19 yönetimi ayrıca gündeme getirdi. Bu yayın ile ülkelerin benzer sorunlar ile karşı karşıya olduğu görüldü. Eczacıların dünyanın her yerinde ellerinden gelen en iyi hizmeti vermeye çalıştığı, tüm dünyada bu tarz toplantılar aracılığı ile sağlanan tecrübe paylaşımı sayesinde uluslararası öğrenme ile COVID-19 yönetiminde ilerleme kaydedilebileceği ve olası bir ikinci dalga durumunun daha iyi yönetilebileceği vurgulandı. Devletler eczacılara maddi destekte bulunuyor mu? Sürü bağışıklığı gelişti mi? Maskeler dezenfekte edilerek tekrar kullanılabilir mi? COVID-19 tedavisinde besin desteklerinin yeri nedir, hastalarımıza neler önerebiliriz? gibi pek çok sorunun yanıtlandığı tartışma bölümüne ve değerli eczacıların sunumlarına çok yakında www. eczazone.com üzerinden ulaşılabilirsiniz. Pharma

39


From Soil Scent to New Drug Discovery Toprak Kokusundan Yeni İlaç Keşfine After a beautiful spring day, after the raindrops meet with the soil, we have all experienced the feeling of absorbing the wonderful scent that spreads to the environment. Would you be surprised to say that this relaxing and beautiful soil scent has something in common w i t h drug discovery research? Environmentally sourced drug research is rooted in ancient times. When examining the historical development, the fact that some herbs that are considered to be of medical importance have been used in the treatment of various diseases since ancient times formed the basis of today’s ethnobotanical based treatment methods. Nearly 3000 years ago, the Mayans used some cereals for the treatment of digestive tract diseases, Chinese emperor Shen Nung preferred plants in the treatment of malaria, and the use of Papaver somniferum in ancient Greece as well as the relief of suffering as well as anesthetic health are important historical records. Even today, Aboriginal tribes living in Australia use some plants in the treatment of various wounds, in the treatment of headaches and intestinal ailments. China is the country where plantbased traditional medical treatment methods are used the most worldwide. Morphine, which has an analgesic feature isolated from Opium plant in 1806, is the first commercially purified product of natural origin. When these historical sources are analyzed, it can be seen that plants have traditionally been used in drug researches for a long time. The discovery of penicillin from Penicillum notatum is considered to be the milestone of microbial drug research. Even today, Alexander Fleming, Howard Florey and Ernst Chain Nobel were awarded the medical award in 1945 for the discovery of Penicillin, which is used in the treatment of some infectious diseases. Since then, research into the discovery of new microbial drug precursor compounds has accelerated. Even though herbal researches with herbal origin are still continuing today, the smell of soil and the discovery of a new drug precursor compound brings together a special group of microorganisms on a common denominator. It is also this microorganism group that causes soil odor after the interaction of volatile molecules they synthesize with rain. Well, why this microorganism group is in a special situation compared to other microorganism groups in terms of drug research. In order to understand this,

40 Pharma

Güzel bir bahar günü, yağmur damlalarının toprak ile buluşması ardından çevreye yayılan o muhteşem kokuyu içimize doyasıya çekme hissini hepimiz hayatımızda deneyimlemişizdir. Bu rahatlatıcı ve güzel toprak kokusunun ilaç keşfi araştırmaları ile ortak noktasının olduğunu söylersem şaşırır mısınız? Çevresel kaynaklı ilaç araştırmaları köken olarak çok eski zamanlara dayanmaktadır. Tarihsel gelişimi incelediğinde özellikle tıbbi önemi olduğu düşünülen bazı bitkilerin çeşitli hastalıkların iyileştirilmesinde eski dönemlerden beri kullanılıyor olması bugünkü etnobotanik temelli tedavi yöntemlerinin temelini oluşturmuştur. Günümüzden yaklaşık 3000 yıl önce Maya’ların sindirim yolu rahatsızlıklarının tedavisi amacıyla bazı tahılları kullanması, Çin imparatoru Shen Nung’un sıtma hastalığının tedavisinde bitkileri tercih etmesi ve eski Yunan’da Papaver somniferum’un acıların dindirilmesi yanı sıra anestetik olarak sağlık alanında kullanımı önemli tarihsel kayıtlardır. Bugün bile Avustralya’da yaşayan Aborjin kabilesi yerlileri çeşitli yaraların tedavisinde, baş ağrısı ve bağırsak rahatsızlıklarının iyileştirilmesinde bazı bitkileri kullanmaktadırlar. Çin, dünya genelinde bitki temelli geleneksel tıbbi tedavi yöntemlerinin en fazla kullanıldığı ülke konumundadır. 1806 yılında, Afyon bitkisinden izole edilen analjezik özelliğe sahip Morfin ticari olarak saflaştırılan ilk doğal kaynaklı üründür. Bu tarihsel kaynaklar incelendiğinde geleneksel olarak bitkilerin ilaç araştırmalarında uzun zamanlardan beri kullanıldığı görülmektedir. Penicillum notatum’dan Penisilinin keşfi, mikrobiyal kaynaklı ilaç araştırmalarının miladı kabul edilir. Bugün bile bazı enfeksiyon hastalıkların tedavisinde kullanılan Penisilinin keşfinden dolayı 1945 yılında Alexander Fleming, Howard Florey ve Ernst Chain Nobel tıp ödülüne layık görülmüşlerdir. Bu tarihten itibaren mikrobiyal kökenli yeni ilaç öncülü bileşiklerin keşfine yönelik araştırmalar hız kazanmıştır. Bitkisel orjinli ilaç araştırmaları günümüzde halen devam etse bile, toprak kokusu ve yeni ilaç öncülü bileşik keşfi, özel bir mikroorganizma grubunu ortak paydada buluşturmaktadır. Ayrıca sentezledikleri uçucu özellikteki moleküllerin yağmur ile etkileşimi sonrası toprak kokusuna neden olan yine bu mikroorganizma grubudur. Peki, bu mikroorganizma grubu neden ilaç araştırmaları açısından diğer mikroorganizma grupları ile karşılaştırıldığında özel bir durumdadır. Bunun anlaşılabilmesi için bahsi geçen mikroorganizmaların biyolojik ve ekolojik özelliklerinin iyi bilinmesi gereklidir. Bu amaçla internet tarayıcılarında Streptomyces anahtar kelimesi ile yapılacak arama sonucunda, bu cinsin


it is necessary to know the biological and ecological properties of the mentioned microorganisms. For this purpose, it will be seen that the members of this genus are the most important microorganism group capable of producing biologically active molecules (drug precursor) as a result of the search made with the keyword Streptomyces in internet browsers. They are also filamentous (filamentous) saprophyte microorganisms that spread in a wide variety of habitats (ocean, soil, volcano, cave, swamp, hot spring, plant, animal, etc.) in nature. It is observed that these microorganisms have large multicellular micelle structures like fungi in macroscopic - microscopic size examinations after they reproduce under appropriate reproductive conditions. Because of these properties, although they were initially thought to be fungi, prokaryotic microorganisms were later proved. It is one of the most basic features of Streptomyces that their genetic materials have the largest genome (10 times larger than the Mycoplasma genitialium with the smallest genome) in length. Drug precursor compounds with a special chemical structure and biological activity are another characteristic features of their high capacity for synthesis. In this respect, the most basic and essential requirement of the pharmaceutical industry are microbial factories, which are in the natural supply of pharmaceutical precursor compounds. Approximately 70% of antibiotics (Streptomycin, Tetracycline, Vancomycin, Erythromycin) used commercially and medically in the clinic are currently synthesized by Streptomyces species, proving that they are unique microbial populations. In an evolutionary comparison with plants, it will be seen that the genus compounds show more variety in terms of chemical structure and biological activity. In addition to antibiotics, antifungal (Amphotericin B), anti-tumor (Bleomycin, Actinomycin D, Doxorubicin), anti-diabetic (Acarbose), anti-parasitic (Avermectin), anti-viral (Arabinosylcytosine) and immunosuppressant (Cycloporcinoin) produced by microbial fermentation Streptomyces compounds, or their chemical modifications, are used in the treatment of many diseases, leading to drug research. 24 years after the

üyelerinin biyolojik aktif molekül (ilaç öncülü) üretme kapasitesine sahip en önemli mikroorganizma grubu olduğu görülecektir. Ayrıca doğada çok çeşitli habitatlarda (okyanus, toprak, volkan, mağara, bataklık, kaplıca, bitki, hayvan vb.) yayılım gösteren, filamentli (ipliksi) saprofit mikroorganizmalardır. Bu mikroorganizmaların uygun üreme koşullarında çoğalmaları sonrası makroskopik – mikroskobik boyut incelemelerinde mantarlardaki gibi çok hücreli geniş misel yapılarına sahip oldukları gözlenir. Bu özelliklerinden dolayı başlangıçta mantar oldukları düşünülmesine rağmen prokaryotik mikroorganizmalar olduğu sonrasında kanıtlanmıştır. Genetik materyallerinin uzunlukları nedeniyle (en küçük genoma sahip Mycoplasma genitialium’ dan ortalama 10 kat daha büyük) en büyük genoma sahip olmaları Streptomyces’ların en temel özelliklerinden biridir. Özel kimyasal yapı ve biyolojik aktiviteye sahip ilaç öncülü bileşikleri yüksek kapasitede sentezlenme potansiyeli bir diğer karakteristik özelliklerinden biridir. Bu açından farmasötik endüstrinin en temel ve elzem ihtiyacı ilaç öncülü bileşiklerin doğal temini durumdaki m i k r o b i y a l fabrikalardır. Şuan klinikte ticari ve medikal açıdan kullanılan antibiyotiklerin ( S t r e p t o m y c i n , Tetracycline, Vancomycin, Erythromycin) yaklaşık % 70’inin Streptomyces türlerince sentezlenmesi, benzersiz mikrobiyal populasyonlar olduklarını kanıtlar niteliktedir. Evrimsel açıdan bitkiler ile yapılacak bir karşılaştırmada cinse ait bileşiklerin kimyasal yapı ve biyolojik aktivite açısından daha fazla çeşitlilik gösterdiği görülecektir. Antibiyotiklerin yanı sıra mikrobiyal fermantasyonla üretilen anti-fungal (Amphotericin B), anti-tümör (Bleomycin, Actinomycin D, Doxorubicin), antidiyabetik (Acarbose), anti-parazitik (Avermectin), anti-viral (Arabinosylcytosine) ve immünbaskılayıcı (Cyclosporin, Tacrolimus) özellikteki Streptomyces bileşikleri veya bunların kimyasal modifikasyonları birçok hastalığın tedavisinde kullanılmasından ötürü, ilaç araştırmalarına öncülük etmektedir. Penisilin keşfinden 24 yıl sonra, Streptomyces griseus tarafından sentezlenen Streptomycin antibiyotiğinin keşfi ile Selman Waksman Pharma

41


discovery of penicillin, Selman Waksman was awarded the most prestigious science award with the discovery of the Streptomycin antibiotic synthesized by Streptomyces griseus. Similarly in 2015, with the biological activity and biosynthesis of the Avermectin compound Satoshi Omura is another Streptomyces researcher who won the Nobel Prize for his studies. In recent years, especially bacterial infections caused by antibiotic-resistant microorganisms are seriously threatening public health worldwide. Therefore, scientific research is ongoing for the discovery of new antibiotic drug precursor compounds from Streptomyces species. So much so that the discovery of new drug precursor compounds from the Streptomyces species, which can be used in the treatment of COVID-19 disease, as well as antibiotic resistance, which is one of the most serious health p r o b l e m s of today and tomorrow, will certainly not be surprising in this regard. As cryptic information processed on the Rosetta stone awaits to be deciphered, there are still some points in content in Streptomyces biology that are still waiting to be revealed. Deciphering new information on the ecological and life cycle mechanisms of Streptomyces species will lead to scientific advances and innovations in different fields such as natural sciences, agriculture, medicine, pharmacy and veterinary medicine. Galileo states that ‘Nature is Written in The Language of Mathematics’. Based on this statement, we can state that one of the most special topics in the depths of the book is Streptomyces. Perhaps one of the most critical questions to be asked in this context is why and in what state are microorganisms synthesizing such drug precursor compounds? This is another article subject in itself. Süleyman ÖZAKIN Ph.D BİEM / AR İlaç R&D Martek / Gebze ozakinsuleyman@gmail.com

42 Pharma

en prestijli bilim ödülüne layık görülmüştür. Benzer şekilde 2015 yılında, Avermectin bileşiğinin biyolojik aktivitesi ve biyosentezi ile ilgili yapmış olduğu çalışmalar nedeniyle Satoshi Omura Nobel ödülü kazanan bir diğer Streptomyces araştırmacısıdır. Son yıllarda özellikle antibiyotiklere dirençli mikroorganizmaların neden olduğu bakteriyel enfeksiyonlar, dünya çapında halk sağlığını ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. Bu nedenle yeni antibiyotik özelliğine sahip ilaç öncülü bileşiklerin, Streptomyces türlerinden keşfine yönelik bilimsel araştırmalar devam etmektedir. Öyle ki bugünün ve geleceğin en ciddi sağlık sorunlarından biri olan antibiyotik dirençliliğinde olduğu gibi, COVID-19 h a s t a l ı ğ ı n ı n tedavisinde de kullanılabilecek yeni ilaç öncülü bileşiklerin Streptomyces türlerinden keşfi bu açıdan kesinlikle ş a ş ı r t ı c ı olmayacaktır. Rosetta taşına işlenmiş kriptik bilgilerin deşifre edilmeyi beklediği gibi, Streptomyces biyolojisinde içerik itibariyle halen açığa çıkarılmayı bekleyen bazı noktalar bulunmaktadır. Streptomyces türlerinin ekolojik ve yaşam döngüsü mekanizmalarına ait yeni bilgilerin deşifre edilmesi, doğa bilimler başta olmak üzere tarım, tıp, eczacılık ve veterinerlik gibi farklı alanlarda bilimsel ilerleme ve yeniliklere yol açacaktır. Galileo, ‘doğanın matematiğin dili ile yazılmış bir kitap olduğunu’ ifade eder. Bu ifadeden yola çıkarak, kitabın derinliklerindeki en özel konulardan birinin Streptomyces’lar olduğunu ifade edebiliriz. Belki bu bağlamda sorulması gereken en kritik sorulardan biri, mikroorganizmaların bu tarz ilaç öncülü bileşikleri neden ve hangi durumda sentezledikleridir? Bu ise başlı başına bir başka yazı konusu niteliğindedir. Süleyman ÖZAKIN Ph.D BİEM /AR İLAÇ ARGE MARTEK/GEBZE ozakinsuleyman@gmail.com


Pharma

63


9th of Chemistry R&D Project Market Applications will Continue Until 9 October 2020 Kimya 9. Ar-Ge Proje Pazarı Başvuruları 9 Ekim 2020’ye Kadar Devam Edecek

Adil Pelister, Chairman of IKMIB

9th “Chemicals and Chemical Products R&D Project Market Awards”, one the Istanbul Chemicals and Chemical Products Exporters’ Association (IKMIB) organization, to be organized with the support of TÜBİTAK, will be held this year with the approval of the Republic of Turkey - Ministry of Trade. Applications for the event, whose dates were delayed as part of the coronavirus process, were extended until October 9, 2020. Chemicals and Chemical Products R&D Project Market Awards, which has been organized regularly every year since 2011, aims to commercialize innovative and practical ideas in the chemical industry. 600 thousand TL will be awarded to the project owners who receive a degree, and in addition, a special prize of 100 thousand TL will be given to commercialized projects, and a total of 700 thousand TL will be awarded in the event where the applications will be evaluated in 6 different categories: “Pharmaceutical”, “medical”, “paints and adhesives”, “plastic and rubber”, “cosmetic-soap and cleaning products” and “basic chemicals”. Chemistry R&D Project Market Award Ceremony on November 21, 2020 Stating that they postponed the application and award

44 Pharma

T.C. Ticaret Bakanlığı onayında, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) organizasyonu ve TÜBİTAK desteği ile düzenlenen “Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Ar-Ge Proje Pazarı”nın 9’uncusu bu yıl gerçekleştirilecek. Koronavirüs süreci kapsamında tarihleri ertelenen etkinliğin başvuruları 9 Ekim 2020 tarihine kadar uzatıldı. 2011 yılından beri her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen Kimya Ar-Ge Proje Pazarı, kimya sektöründe inovatif ve Ar-Ge yönü güçlü, uygulanabilir fikirleri ticarileştirmeyi hedefliyor. “İlaç”, “medikal”, “boyalar ve yapıştırıcılar”, “plastik ve kauçuk”, “kozmetik-sabun ve temizlik ürünleri” ve “temel kimyasallar” olmak üzere 6 ayrı kategoride başvuruların değerlendirileceği etkinlikte derece alan proje sahiplerine 600 bin TL ve ek olarak ticarileşen projelere verilecek 100 bin TL özel ödül ile toplam 700 bin TL para ödülü verilecek. Kimya Ar-Ge Proje Pazarı Ödül Töreni 21 Kasım 2020’de Bu yıl yapılacak yarışmanın başvuru ve ödül töreni tarihlerini


ceremony dates of the contest this year due to the coronavirus effect, Adil Pelister, Chairman of IKMIB said, “As IKMIB, we will hold the 9th of our “Chemistry R&D Project Market” event we have organized since 2011. We had to postpone the event we planned to do in April due to the pandemic. Within the scope of the final evaluations, we have extended the application date to 9 October 2020, considering the developments in our country related to the pandemic. We plan to hold the award ceremony on November 21, 2020, again depending on the developments. “We have received a total of 3 thousand project applications in 8 years and we have given 1 million 156 thousand TL cash prize to the project owners.”

koronavirüs etkisi sebebiyle ertelediklerini belirten İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “İKMİB olarak, 2011 yılından beri düzenlediğimiz “Kimya Ar-Ge Proje Pazarı” etkinliğimizin bu yıl 9’uncusunu gerçekleştireceğiz. Nisan ayında yapmayı planladığımız etkinliği pandemi dolayısıyla ertelemek durumunda kaldık. Son değerlendirmeler kapsamında pandemi ile ilgili ülkemizdeki gelişmeleri göz önüne alarak, başvuru tarihini 9 Ekim 2020’ye uzattık. Ödül törenini ise yine gelişmelere bağlı olarak 21 Kasım 2020 tarihinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bugüne kadar 8 yılda toplamda bin 3 proje başvurusu aldık ve proje sahiplerine 1 milyon 156 bin TL nakdi ödül verdik” dedi.

The first prize will be 50 thousand TL, the second will be 30 thousand TL, and the third will be awarded 20 thousand TL Stating that there is a wide audience of academicians, industrialists, entrepreneurs, entrepreneurs and students within the scope of the R&D Project Market, Pelister said, “Our aim is to contribute to the spread of the R&D and innovation culture and to contribute high with the cooperation of university-industry-public-entrepreneurs in order to increase valuable production and thus exports. In each category, we will reward the first 50 thousand TL, the second 30 thousand TL and the third 20 thousand TL. In addition, in order to contribute to our country’s economy in a short time, we will give an additional 100 thousand TL in total to all projects that have been commercialized within a year. Some of the projects that have been awarded so far have been commercialized and important success stories have emerged. Development work for many continues. I believe that it is necessary to be effective in university-industry cooperation in order to become a brand and to produce high added value. For this reason, we try to support both our students and professionals with our R&D Project Market, organized by IKMIB, and we bring new products and projects to our industry. Therefore, we expect project applications that will contribute to the development of our industry and our country.” For Project Applications: https://www. kimyaargeprojepazari.com/

Birinciye 50 bin TL, ikinciye 30 bin TL, üçüncüye 20 bin TL ödül verilecek Ar-Ge Proje Pazarı kapsamında akademisyenler, sanayiciler, girişimciler, müteşebbisler ve öğrencilerden oluşan geniş bir katılımcı kitlesinin olduğunu dile getiren Pelister, “Amacımız, Ar-Ge ve inovasyon kültürünün yaygınlaşmasına katkıda bulunmak ve üniversitesanayi-kamu-girişimci iş birliği ile yüksek katma değerli üretimi ve dolayısıyla ihracatı artırmak. Bu yıl 9’uncu kez düzenleyeceğimiz “Kimya Ar-Ge Proje Pazarı” etkinliğimiz için 6 ayrı kategoride başvuru alacağız. Her kategoride; birinciye 50 bin TL, ikinciye 30 bin TL ve üçüncüye 20 bin TL ödül vereceğiz. Ayrıca, ülke ekonomimize kısa zamanda katkı sağlayabilmesi adına, ödül alan projelerden bir yıl içinde ticarileşmiş olan tüm projelere toplamda 100 bin TL ilave ödül vereceğiz. Şimdiye kadar ödül alan projeler içinden bir kısmı ticarileşti ve önemli başarı hikâyeleri ortaya çıktı. Birçoğu için geliştirme çalışmaları da devam ediyor. Marka olabilmek ve yüksek katma değerli üretim yapabilmek için üniversite-sanayi iş birliğinde etkin olmak gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle İKMİB olarak düzenlediğimiz Ar-Ge Proje Pazarı ekinliğimiz ile hem öğrencilerimize hem profesyonellere destek olmaya çalışıyor ve sektörümüze de yeni ürünler, projeler kazandırıyoruz. Dolayısıyla sektörümüzün ve ülkemizin gelişimine katkı sağlayacak proje başvurularını bekliyoruz” değerlendirmesini yaptı. Proje Başvuruları için: https://www.kimyaargeprojepazari. com/ Pharma

45


Abbott Announces CE Mark and Immediate Availability of its COVID-19 Laboratory-Based Antibody Test in Turkey Abbott, Ürettiği Laboratuvar Tabanlı Antikor Testinin Avrupa Standartlarına Uygunluk (CE) Belgesinin Alındığını Ve Türkiye’de Kullanıma Hazır Olduğunu Duyurdu

New antibody blood test will run on Abbott’s ARCHITECT® i1000SR and i2000SR laboratory instruments and will expand to its Alinity™ i system. Test already available in local hospitals. Test demonstrated specificity and sensitivity of greater than 99 percent 14 days or more after symptoms started. Abbott recently announced it received CE Mark to the IVD Directive (98/79/EC) for its laboratory-based serology blood test for the detection of the antibody, IgG, that identifies if a person has had the novel coronavirus (COVID-19). Antibody testing is an important next step to tell if someone has been previously infected. It will provide more understanding of the virus including how long antibodies stay in the body and if they provide immunity. This type of knowledge could help support the development of treatments and vaccines. Abbott’s new antibody test was approved on May 15th by the Ministry of Health’s General Directorate of Public Health and the Turkish Medicines and Medical Devices Agency. “Abbott has been singularly focused on bringing COVID-19 tests to market as quickly as possible to help address this pandemic,” said Fuat Besceli, Director of Abbott’s Diagnostics business in Turkey.

46 Pharma

Yeni antikor testi öncelikle Abbott’un ARCHITECT® i1000SR ve i2000SR laboratuvar cihazlarında, ardından Alinity™ i sisteminde kullanılacak. Test Türkiye’deki hastanelerde kullanıma hazır. Test, kişilerde belirtilerin başlamasından 14 gün veya daha sonra, yüzde 99’un üzerinde bir özgüllük ve hassasiyetle doğru sonuç veriyor. Abbott, koronavirüse (COVID-19) maruz kalınıp kalınmadığını gösteren IgG antikorunun tespitinde kullanılan laboratuvar tabanlı seroloji kan testi için AB’nin In Vitro Tıbbi Tanı (IVD) Cihazları Yönetmeliği (98/79/EC) kapsamında Avrupa Standartlarına Uygunluk (CE) belgesi aldığını açıkladı. Antikor testi, bir kişinin daha önce enfekte olup olmadığını anlamak için kullanılan önemli bir basamak. Virüsün vücutta ne kadar süre kaldığı ve virüse karşı bağışıklık kazanılıp kazanılmadığı konularında bilgi veren antikor testi, virüsün daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Bu bilgiler, tedavi ve aşı geliştirme çalışmalarını desteklemeye de yardımcı olabilir. Abbott’un yeni antikor testi 15 Mayıs 2020’de T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından onaylandı. Teste ilişkin açıklama yapan Abbott Türkiye Diagnostik İş Birimi Direktörü Fuat Besceli, Abbott’un pandemiyle mücadeleye yardımcı olabilen


“We are proud to be providing our antibody tests as they will help understand who has had the virus, leading to greater confidence as we get back to living life.” Antibody tests to expand testing Technically, while molecular testing detects whether someone has the virus, antibody tests determine if someone was infected. Abbott’s SARS-CoV-2 IgG test identifies the IgG antibody, which is a protein that the body produces in the late stages of infection and may remain up to months and possibly years after a person has recovered. The test demonstrated specificity and sensitivity to detect IgG antibodies of greater than 99 percent 14 days or more after symptoms started. Abbott’s IgG antibody test will initially be available on its ARCHITECT® i1000SR and i2000SR laboratory instruments.

COVID-19 testlerini mümkün olan en hızlı biçimde piyasaya sürmeye odaklandığını belirtti. Besceli, “Virüsün kimlere bulaştığını yüzde 99’un üzerinde tespit edebilen antikor testlerimizi sunmaktan gurur duyuyoruz. Bu testler, normal hayata dönme aşamasında fayda sağlayacaktır” ifadesini kullandı. Antikor testleri sayesinde daha fazla kişiye test yapılabilecek Teknik olarak, moleküler tanı testleri mevcut enfeksiyonu tespit etmekte kullanılırken, antikor testleri kişinin daha önce enfekte olup olmadığını gösteriyor. Abbott’un SARSCoV-2 IgG testi, vücudun enfeksiyonun son aşamalarında ürettiği ve kişi iyileştikten sonra aylarca, belki yıllarca vücutta kalabilen IgG proteinini tespit ediyor. Test, kişilerde belirtilerin başlangıcından 14 gün ve sonrasında, yüzde 99’un üzerinde bir özgüllük ve hassasiyetle doğru sonuç veriyor. Abbott’un IgG antikor testi başlangıçta ARCHITECT® i1000SR ve i2000SR laboratuvar cihazlarında kullanılacak.

Pharma

47


Philips Sonicare Electric Toothbrush, No. 1 Electric Toothbrush Recommendation from Dentists Worldwide now in Turkey! Dünya Çapında Diş Hekimlerinin 1 Numaralı Sonic Elektrikli Diş Fırçası Tavsiyesi Philips Sonicare Artık Türkiye’de! Worldwide the No. 1 dentist recommended * Sonic Electric Toothbrush Philips Sonicare is now ready to meet with consumers in Turkey. Philips Sonicare is available only in the Philips Online Store. Offering unmatched performance with unrivaled sonic technology, the Sonicare toothbrush is gentle on the gums, helps to destroy dental plaque and provides deep cleaning of the teeth. Philips Sonicare stands out with its stylish design as well as all features. With products that make life easier for the user to always provide comfort Philips first launched its brand Sonicare Electric Toothbrush and takes dental health and cleanliness to a higher level in Turkey. At 62,000 brush movements per minute, the cleaning your mouth receives from just a single 2-minute brushing session with a Sonicare brand electric toothbrush is the equivalent of 1 month of manual brushing. Philips Sonicare, which gently directs fluid between the teeth, even in hard-to-reach areas, including sonic movement and gum line, also helps to effectively remove plaque. 5 cleaning and maintenance modes Philips Sonicare Diamond Clean toothbrush offers 5 different modes of care, including cleaning, whitening, sensitive care, deep cleaning and gum care specially designed for people with sensitive gums. It provides a thoroughly gentle cleaning and clinically proven results. Stylish design and long-lasting charge Philips Sonicare Diamond Clean, which attracts attention with its stylish design, comes with a glass charging cup and a USB travel bag. The Diamond Clean electric toothbrush, which can be used for up to three weeks on a full charge, can be charged from a laptop or a socket by preference when traveling. * According to research conducted with more than 2900 dentists and independent test institutions worldwide

48 Pharma

Dünya çapında diş hekimlerinin 1 numaralı Sonic Elektrikli Diş Fırçası tavsiyesi* Philips Sonicare, artık Türkiye’deki tüketiciler ile buluşmaya hazır. Philips Sonicare sadece Philips Online Mağaza’da satışa sunuluyor. Rakipsiz sonic teknolojisi ile benzersiz bir performans sunan Sonicare diş fırçası, diş etlerine nazik davranarak, diş plağını yok etmeye yardımcı olur ve dişlerde derinlemesine temizlik sağlar. Philips Sonicare, tüm özelliklerinin yanı sıra şık tasarımı ile de dikkat çekiyor. Hayatı kolaylaştıran ürünleri ile kullanıcılarına her daim konfor sağlayan Philips, Türkiye’de ilk kez lansmanını yaptığı Sonic Elektrikli Diş Fırçası markası Philips Sonicare ile diş sağlığını ve temizliğini bir üst seviyeye taşıyor. Sonic teknolojisi sayesinde, dakikada 62.000 fırça hareketi ile manuel fırçaların 1 ayda yaptığı işi, 2 dakikada yaparak, dişlerde üstün bir temizlik sunuyor. Sonic hareket ile diş eti çizgisi de dahil olmak üzere ulaşılması zor alanlarda bile sıvıyı dişler arasına nazikçe yönlendiren Philips Sonicare, plağı da etkili bir şekilde ortadan kaldırmaya yardımcı olur. 5 temizlik ve bakım modu Philips Sonicare Diamond Clean diş fırçası, temizleme, beyazlatma, hassas bakım, derin temizlik ve hassas diş etlerine sahip kişiler için özel olarak tasarlanan diş eti bakımı dahil olmak üzere 5 farklı bakım modu sunuyor. Derinlemesine olduğu kadar nazik bir temizlik ve klinik olarak kanıtlanmış sonuçlar sağlıyor. Şık tasarım ve uzun ömürlü şarj imkânı Şık tasarımı ile göz dolduran Philips Sonicare Diamond Clean, cam şarj bardağı ve USB’li seyahat çantası ile birlikte sunuluyor. Tam şarj ile üç haftaya kadar kullanılabilen Diamond Clean elektrikli diş fırçası, seyahat sırasında tercihe göre USB ile dizüstü bilgisayardan veya prizden şarj olabiliyor. *Dünya çapında 2900’den fazla diş hekimi ve bağımsız test kuruluşları ile yapılan araştırmaya göre



“Overcoming the Pandemic Can Be Possible Only When Developing Fast, Sustainable And Inclusive Policies Under Private Sector Leadership” “Pandemiden Çıkış Ancak Özel Sektör Liderliğinde Hızlı, Sürdürülebilir ve Kapsayıcı Politikalar Geliştirilmesi Halinde Mümkün Olabilir” Erol Kiresepi, President of the International Organization of Employers (IOE) and the Chairman of the Board of Santa Farma Pharmaceuticals

Mr. Erol Kiresepi, President of the International Organization of Employers (IOE) and the Chairman of the Board of Santa Farma Pharmaceuticals, delivered a speech representing world employers at the COVID-19 and Global Business Life Summit, held live on 8 July 2020, by the International Labor Organization (ILO), where leaders from 60 countries participated as speakers. Mr. Kiresepi emphasized that the gigantic crisis experienced negatively affects the lives and lifestyle of all of us, and deeply undermines the development goals of the countries, and that there were significant income losses and unemployment increases due to the pandemic in terms of working life. As the President of IOE, e.g. the largest representative of the private sector in the world, he underlined that he witnessed the great efforts made by various stakeholders to overcome the crisis and that these international efforts are urgently needed to be coordinated within the framework of cooperation and joint action. “The private sector plays a vital role” Mr. Kiresepi pointed out that getting out of the crisis is only possible if rapid, sustainable and inclusive policies are developed under the leadership of the private sector, and that there is a greater need for improvement of the investment environment than ever before, which will prepare the ground for the development and strengthening of private sector enterprises. Stating that the unemployment and income losses caused by the crisis can be eliminated by creating new job opportunities and employment areas, the IOE President

50 Pharma

Uluslararası İşverenler Teşkilatı (IOE) Başkanı ve Santa Farma İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Erol Kiresepi, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 8 Temmuz 2020 tarihinde canlı olarak gerçekleştirilen ve 60 ülkeden liderin konuşmacı olarak katıldığı COVID-19 ve Çalışma Yaşamı Küresel Zirvesi’nde dünya işverenlerini temsilen bir konuşma yaptı. Kiresepi, yaptığı konuşmada yaşanan dev boyuttaki krizin hepimizin hayatını ve yaşam tarzını olumsuz etkilediğini, ülkelerin kalkınma hedeflerini derinden sarstığını ifade ederek, çalışma hayatı açısından da pandemi nedeniyle önemli gelir kayıpları ve işsizlik artışları yaşandığını vurguladı. Dünyada özel sektörün en geniş temsilcisi olan IOE Başkanı olarak, krizin aşılması için çeşitli paydaşlar tarafından gösterilen büyük çabalara şahit olduğunu, bu uluslararası çabaların işbirliği ve ortak eylem çerçevesinde koordine edilmesine acilen ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. “Özel sektör hayati rol oynuyor” Kiresepi, krizden çıkışın ancak özel sektör liderliğinde hızlı, sürdürülebilir ve kapsayıcı politikalar geliştirilmesi halinde mümkün olabileceğine değinerek, özel sektör işletmelerinin gelişimine ve güçlendirilmesine zemin hazırlayacak şekilde yatırım ortamının iyileştirilmesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu belirtti. IOE Başkanı, krizin yol açtığı işsizlik ve gelir kayıplarının, yeni iş imkanları ve istihdam alanları yaratılması ile ortadan kaldırılabileceğini belirterek, ticaret, sanayi ve yatırım alanlarının canlandırılması, küresel ölçekte işletme devamlılığının ve reel ekonominin desteklenmesi konularına öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı. Pandeminin, iş dünyasında inovasyon, iş modellerinin değiştirilmesi ve teknolojiden doğru faydalanılması gibi konularda farkındalık yarattığına işaret eden Kiresepi, “Yaşanan kriz, sürdürülebilirlik ve iş devamlılığı adına olumlu gelişmeleri de beraberinde getirdi. Bunun sonucu olarak, daha iyi bir geleceği inşa ederken çalışanların istihdam edilebilirliğini güvenceye almak için beceri gelişimi ve yaşam boyu öğrenme çözümlerine yatırım


emphasized that priority should be given to revitalizing trade, industry and investment areas, and to support business continuity and the real economy on a global scale. Pointing out that the pandemic created awareness in the business world such as innovation, changing business models and making use of technology correctly, Mr. Kiresepi said, “The crisis has brought positive developments in terms of sustainability and business continuity. As a result, we must always consider the need to invest in skills development and lifelong learning solutions to ensure employability of employees when building a better future. Creating a better future for the working life after the crisis will also enable the supply of skills to meet the needs of the labor market. ” Emphasizing that the ILO plays an important role in this regard, Mr. Kiresepi said, “The ILO should support the workers, employers and government sections in its fields by managing the crisis and getting out of the crisis in a sustainable manner.” spoke in the form. “There is an urgent need for public interventions” Emphasizing that all parties need cooperation in terms of getting out of the crisis, Mr. Kiresepi said: “It is not possible for companies to survive the crisis on their own, and stable cooperation between the public and private sectors is now more important than ever. There is also an urgent need for public interventions for new and innovative approaches for a speedy recovery process. In addition, it is necessary to strengthen effective social dialogue with determination. Social dialogue is the key factor for the establishment of agreed and effective strategies for returning to a safe and successful working life. Employers and workers’ organizations also play an important role in providing guidance for this purpose and creating a timely, reliable information flow. ” Mr. Kiresepi also underlined that a new understanding of social protection should be developed especially within the scope of the pandemic. Regarding the subject, he said, “While talking about a safe return to life in the context of an emergency, we need to intensify our efforts towards developing social protection systems and making them sustainable and compatible with the environment. However, the process of the formation of national Social Protection Systems needs to go hand in hand with policies regarding the demanding situation of a large number of employees within the informal economy. The Covid-19 crisis increases its effects on workers in the informal economy worldwide, especially in developing countries, where they represent 70 percent of the workforce. The pandemic process has clearly revealed the weaknesses of the informal economy. The reduction of the sensitivity and exposure to risks of the workers in the informal economy can only be possible with sound and effective policies that facilitate the transition to the formal economy.”

yapma gereksinimini de hep göz önünde bulundurmalıyız. Çalışma yaşamı için kriz sonrasında daha iyi bir gelecek oluşturulması, beceri arzının işgücü piyasasının ihtiyaçlarına cevap verebilmesini de sağlayacaktır” dedi. ILO’nun bu anlamda önemli bir rol üstlendiğine de vurgu yapan Kiresepi, “ILO’nun, bu sahalarda temel işlevini sürdürerek, bünyesindeki işçi, işveren ve hükümet kesimlerine krizi yönetme ve krizden sürdürülebilir bir şekilde çıkabilme sürecinde destek vermelidir.” şeklinde konuştu. “Kamunun müdahalelerine de acil ihtiyaç var” Krizden çıkış konusunda tüm tarafların işbirliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kiresepi, şunları söyledi: “Şirketlerin krizi tek başlarına atlatması mümkün değildir, kamu sektörü ile özel sektör arasında kararlı bir işbirliği şimdi her zamankinden daha önemlidir. Ayrıca, hızlı bir iyileşme süreci için yeni ve inovatif yaklaşımlara yönelik kamunun müdahalelerine de acil ihtiyaç vardır. Bunun yanında, etkili sosyal diyaloğu da kararlılıkla güçlendirmek gerekli. Sosyal diyalog, güvenli ve başarılı çalışma yaşamına dönüş için üzerinde anlaşılmış ve etkin stratejilerin oluşturulması için kilit faktördür. İşveren ve işçi teşkilatlarıda bu amaçla yönlendirme sağlama ve zamanında, güvenilir bilgi akışı oluşturma konularında önemli bir role sahiptir.” Kiresepi, özellikle yaşanan pandemi kapsamında sosyal korumaya yönelik yeni bir anlayış geliştirilmesi gerektiğinin de altını çizdi. Konuyla ilgili olarak “Yaşanan acil durum bağlamında yaşama güvenli bir dönüşten bahsederken, çabalarımızı sosyal koruma sistemlerinin geliştirilmesi ve çalışma yaşamında yeterli, sürdürülebilir ve ortamlarla uyumlanabilir bir hale getirilmesi yönünde, yoğunlaştırma ihtiyacı da çok daha belirgin olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, ulusal Sosyal Koruma Sistemlerinin oluşma sürecinin, kayıt dışı ekonomi dahilideki oldukça fazla sayıda çalışanın müşkül durumuna yönelik politikalarla da el ele ilerlemesine ihtiyaç vardır. Covid-19 krizi, kayıt dışı ekonomi dahilindeki çalışanlar üzerinde bütün dünyada, özellikle de işgücünün yüzde 70’ini temsil ettikleri gelişmekte olan ülkelerde, etkilerini daha da artırmaktadır. Pandemi süreci, kayıt dışı ekonominin çok zayıf yanlarını açıkça ortaya koymuştur. Kayıt dışı ekonomi dahilindeki çalışanların hassasiyetinin ve risklere maruz kalma oranının azaltılması sadece kayıtlı ekonomiye geçişi kolaylaştıran sağlam ve etkili politikalar ile mümkün olabilir” şeklinde görüş bildirdi. Pharma

51


Noticed The Pandemic in China Before The Virus Reached Turkey, and Manufactured 150 Million Masks in 7 Months! Çin’deki Salgını Türkiye’ye Gelmeden Önce Gördü, 7 Ayda 150 Milyon Maske Üretti!

Mehmet Özden, Arizon Maske Board Member Mask factor maintains its importance as a method of protection against the Covid-19 pandemic which has onset in China and spread all around the world with ongoing effects. Investing in the business of mask production in January 2020 even before the first case within the borders of Turkey is diagnosed by closely monitoring the spread of the virus since the onset of the pandemic, businessman Hasan Hüseyin Sarıbacak has established the brand Arizon Medikal and commenced surgical mask production in the plant located in Beylikdüzü. “We have a mask production capacity over 1 million masks daily with our team of 60 experts and a machine park consisting of 50 machines,” said Mehmet Özden, Arizon Maske Board Member. “We product 3-layer surgical masks, nano masks, and cotton masks in our plant for both children and adults. And today, we are establishing the infrastructure required for the production of KN95 masks, and commencing production”. “We are taking measures against the risk of second wave for the critical autumn” “We’ve started to send our products mainly to China via wholesale companies in January, the month we launched our mask production” said Mehmet Özden. “However, we’ve focused on production with full capacity in order to primarily meet the demand in our country after the

52 Pharma

Çin’de başlayarak tüm dünyaya yayılan ve etkileri hala devam eden Kovid-19 salgınına karşı korunma yöntemlerinden biri de maske faktörü olarak önemini korumaya devam ediyor. Pandeminin ilk ortaya çıkışından itibaren, yayılma seyrini dikkatle takip eden ve Türkiye sınırları dahilinde daha ilk vaka ortaya çıkmadan, 2020 Ocak ayında maske üretimine yatırım yapan İş İnsanı Hasan Hüseyin Sarıbacak, Arizon Medikal markasını kurarak Beylikdüzü’nde yer alan fabrikasında cerrahi maske üretimine başladı. Arizon Maske Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özden, “Bugün 60 kişilik uzman ekibimiz ve 50 makine parkurumuz ile günlük 1 milyon adet üstünde maske üretim kapasitesine sahibiz” dedi. Özden, “Hem yetişkinler hem de çocuklar için 3 katlı cerrahi maske, nano maske, pamuklu maske üretimine yönelik olarak fabrikamızda üretim yapıyoruz. Ve Şimdilerde KN95 model maskelerin üretimi için gerekli alt yapıyı oluşturarak üretime başlamaya hazırlanıyoruz.” ifadesinde bulundu.

“Kritik sonbahar dönemi için ikinci dalga riskine karşı önlemlerimizi alıyoruz” Maske üretimine ilk başladığımız ocak ayında ürünlerimiz toptancı firmalar aracılığı ile öncelikli olarak Çin’e


worldwide spread of the pandemic, and produced over 1 million masks daily. And today, we started to send masks via wholesale companies trading in Iraq, Iran, and European countries upon heavy demand”. Expressing that they closely monitor the daily number of cases in our country and worldwide and place great importance to the statements of the Ministry of Health, Mehmet Özden said the following “We, as the company, pay utmost attention to our stocks for a probable second wave expectation by calling attention to the fact that the number of people using public transport will increase ever more when the schools open in the fall and a major part of the working class go back to the offices. Therefore, we are organizing our production plans based on these developments”. Our citizens should maintain their awareness to use masks Stating that the experts in Turkey warn the public about social distancing rules, hand hygiene, and use of masks since identification of the first case in March, Mehmet Özden, Arizon Maske Board Member said “Our citizens are responsible to wearing masks, however, the awareness is not that high. We observe that the masks are worn below the chin even in 56 cities where the use of masks is mandatory especially due to the increased temperature in summer. This may lead to extremely dangerous outcomes in terms of infection of the pandemic”. “Our citizens may have a perception that the type of mask is irrelevant as long as it covers the face, however, selecting the right mask is one of the most important measures against the Covid-19 virus which has the risk of airborne transmission. Unlicensed manufacturing and unpackaged masks are not safe for the public health. Hygiene conditions during production are as important as the hygiene of the mask itself. We recommend our citizens to buy packed masks and make sure to check out the labels. Accordingly, preferring ISO and CE certified 3-layer masks with nose wire providing high filtration approved by the Ministry of Health will be more suitable in terms of safe use. Our priority is to ensure that the mask is produced in a hygienic environment and to provide an opportunity to use them safely by precisely monitoring the process until the end-user.

gönderilmeye başlandı diye belirten Mehmet Özden, “Ancak salgının tüm dünyaya yayılmasının ardından ilk olarak ülkemizdeki talepleri karşılamaya yönelik olarak tam kapasite ile üretime ağırlık verdik ve günde 1 milyon adet üzerinde maske üretimi gerçekleştirdik. Şimdilerde ise yine firmamıza gelen yoğun talep üzerine Irak, İran ve Avrupa ülkelerine de ihracat yapan toptancı firmalar aracılığı ile maske gönderimi yapmaya başladık” dedi. Ülkemizdeki ve dünyadaki vaka sayılarını günlük olarak takip ettiklerini ve Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına büyük önem verdiklerini ifade eden Mehmet Özden, “Sonbahar dönemi okulların açılacak olması ve çalışan büyük bir kesimin de tekrar ofislerine dönecek olmasıyla birlikte toplu taşıma kullanımının daha çok artacağına dikkat çekerek, olası bir ikinci dalga beklentisi için biz firma olarak stok konusunda oldukça titiz davranıyoruz. Bu nedenle de üretim planlamamızı bu sürece göre organize ediyoruz” dedi. Vatandaşlarımızın maske kullanımı konusunda duyarlılığı devam etmeli Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü Mart ayından itibaren uzmanların vatandaşlara sosyal mesafe kuralları, el hijyeni ve maske kullanımı konusunda önemli uyarılarda bulunduğunu ifade eden Arizon Maske Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özden, “Vatandaşlarımız maske takma konusunda duyarlı ancak yine de çok bilinçli değil. Özellikle yaz mevsimi nedeniyle hava sıcaklığının artmasıyla birlikte maske kullanımının zorunlu olduğu 56 ilimizde bile maskelerin çene altına takıldığını gözlemliyoruz. Ki bu salgının bulaşması açısından çok tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor” ifadesinde bulundu. Vatandaşlarımız yüzümüzü kapatsın da ne tür maske olursa olsun anlayışında olabiliyorlar ancak hava yoluyla bulaş riski olan Kovid-19 virüsü için en önemli tedbirlerden biri de doğru maske seçimidir. Merdiven altı üretimle ve açıkta satılan maskeler halk sağlığı için güvenli değildir. Maskenin kendi hijyeni kadar üretim aşamasındaki hijyen koşulları da oldukça önemlidir. Biz vatandaşlarımıza paketli maske almalarını ve mutlaka etiketine göz atmalarını öneriyoruz. Buna göre Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı, ISO ve CE belgelerine sahip, 3 katlı ve yüksek filtrasyonlu ve burun kısmı demirli olan maskelerin tercih edilmesi sağlıklı kullanım açısından daha uygun olacaktır. Firma olarak bizim önceliğimiz, maskenin hijyenik bir ortamda imal edilmesi sağlamak ve son kullanıcıya kadar olan zaman dilimini de hassasiyetle takip ederek yine güvenli bir kullanım imkanı sağlamaktır” diyerek sözlerini noktaladı. Pharma

53


Raise Your Life Energy with GEA City Cosmetics Products

GEA City Kozmetik Ürünleriyle Hayat Enerjinizi Yükseltin

Cosmetics products, the new healing power of the world of GEA City, which includes breath therapies, journeys, conscious nutrition, GEA Academy, workshops and seminars, are on sale. Based on the deep connection between fragrance and breath, GEA City takes you to beautiful, comfortable, energetic and happy moments with essential oils and creams with 100 percent natural ingredients. It connects you with your essence and ensures your recovery. GEA City, which draws attention with its programs that emphasize the necessity of being psychologically strong to be successful by enabling you to improve yourself in all areas of life, has put on sale cosmetics products consisting of natural materials. Belief in the healing power of nature’s essence, the essence of the easiest and most accessible format on the part of our daily lives with cosmetic products that GEA City’s soap products include the body sprays, from moisturizing aromatic include many products until the oil. GEA City products, which is the founder of Good Life Expert and Breath Coach Merva Onur, a member of IBF Breathwork Foundation, in line with its philosophy, she aims to increase your energy in your life and posture by providing development, access and expansion. Products sold exclusively on the www. shopigo.com online shopping site will also be available on GEA City ‘s website www.geacity.com . Feel the healing power of nature with GEA City cosmetics with new products added every day.

54 Pharma

İçinde nefes terapileri, yolculuklar, bilinçli beslenme, GEA Akademi, workshoplar ve seminerlerin yer aldığı GEA City dünyasının yeni iyileştirici gücü olan kozmetik ürünler satışa sunuldu. GEA City koku ve nefes arasındaki derin bağa dayanarak yüzde 100 doğal içeriklerden oluşan esans karışımlı yağlar ve kremlerle sizi güzel, rahat, enerjik ve mutlu anlara götürüyor. Kendinizi özünüzle bağlıyor, iyileşmenizi sağlıyor. Hayatın her alanında kendinizi iyileştirmenizi sağlayarak, başarılı olmak için psikolojik olarak güçlü olmanın gerekliliğe vurgu yapan programlarıyla dikkat çeken GEA City, tamamı doğal malzemelerden oluşan kozmetik ürünlerini satışa sundu. Doğanın özlerinin iyileştirici gücüne olan inançla, o özleri en kolay ve en ulaşılır biçimde kozmetik ürünlerle günlük hayatımıza dahil eden GEA City’nin ürünleri arasında sabundan vücut spreyine, nemlendiriciden aromatik yağlara kadar pek çok ürün yer alıyor. IBF Breathwork Foundation üyelerinden İyi Yaşam Uzmanı ve Nefes Koçu Merva Onur’un kurucusu olduğu GEA City ürünleri, felsefesi doğrultusunda, gelişim, erişim, açılım sağlayıp, hayat oluşunuzda ve duruşunuzda enerjinizi yükseltmeyi hedefliyor. Sadece www.shopigo.com online alışveriş sitesinde satışı yapılan ürünler, yakın zamanda GEA City’nin sitesi www.geacity.com’da da satışa sunulacak. Her gün yeni ürünlerin eklendiği GEA City kozmetik ürünleriyle doğanın iyileştirici gücü hissedin.


Stop Brown Spots with Ducray Melascreen Ducray Melascreen ile Güneş Lekelerinin Önüne Geçin

Sun care protection creams play an important role in preventing the formation of sun-induced hyperpigmentation, localized brown spots and age spots as well as protecting against UVA and UVB rays on stained skin. Sunscreen anti spot creams must be used before sun exposure to get a spotless skin. Using very high protection sunscreens against the sun spots increasing in the summer period, which is more common in individuals with white skin, hard tanning, easy to blush and mature skin types, and not staying in the sun between 11.0016.00 can significantly prevent spotting. Protective creams must be used even in the shade to prevent sun protection and spotting. In order to obtain a spotless and effective protection against the sun, it is important that the creams are absorbed by the skin. For this reason, sunscreens should be applied 20-30 minutes before sun exposure and should be renewed at least every two hours. Spotless protection on your body! Ducray Melascreen UV Rich Cream SPF 50+ is a very high sun protection for dry skins, that allows to limit and reduce brown spots. Its formula protects from hyper pigmentation linked to the sun, localized brown spots and aging spots thanks to the photo-protective system with large spectrum that protects from UVA and UVB and Ronacare that contributes to limit brown spots and protect from photo aging. It brightens the skin healthily, reduces hyperpigmetation noticeably and provides protection against photo aging. It repairs and smoothes the skin. An effective photoprotection against brown spots and photoaging, for dry skin, Ducray Melascreen UV Rich Cream SPF 50+ is ideal for dry skin, its texture with dry touch is antishine, invisible and photo-stable but also resistant to water and perspiration.

Leke karşıtı güneş koruyucu kremler, lekeli ciltlerde UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma sağlamanın yanı sıra güneş kaynaklı hiperpigmentasyon, lokalize kahverengi lekeler ve yaşlılık lekelerinin oluşumunu engellemede önemli rol oynuyor. Lekesiz bir cilt elde etmek için leke karşıtı güneş koruyucu kremlerin güneşe çıkmadan önce kullanılması gerekiyor. Beyaz tenli, zor bronzlaşan, kolay kızaran ve olgun cilt tiplerine sahip bireylerde daha sık rastlanan, yaz döneminde artan güneş lekelerine karşı leke karşıtı yüksek faktörlü güneş koruyucuları kullanmak ve 11.00-16.00 saatleri arasında güneşte kalmamak lekelenmenin önemli ölçüde önüne geçebiliyor. Güneşten korunma ve lekelenmenin önüne geçmek için koruyucu kremlerin gölgede dahi kullanılması gerekiyor. Güneşe karşı lekesiz ve etkili bir koruma elde etmek için ise kremlerin cilt tarafından emilmesi önem taşıyor. Bu nedenle güneş kremlerinin güneşe çıkmadan 20-30 dakika önce sürülmesi ve en az iki saatte bir yenilenmesi gerekiyor. Vücudunuzda lekesiz koruma! Ducray Melascreen UV Leke Karşıtı Güneş Koruyucu Krem, güneşin zararlı ışınları, yaşlanma ve gebelik gibi nedenlerle ortaya çıkan kahverengi cilt lekelerinin oluşumunu engellemeye ve mevcut lekelerin giderilmesine yardımcı oluyor. Pierre Fabre Laboratuvarları’nda üretilen geniş spektrumlu foto-koruma sistemi ile UVA ve UVB ışınlarını engelliyor ve lekelerin rengini açıyor. Leke açıcı ve kırışıklık giderici etkiye sahip aktif madde RonaCare AP ile de kahverengi lekeleri gideriyor, cildi sağlıklı bir şekilde aydınlatıyor, hiperpigmetasyonu gözle görülür şekilde azaltıyor ve foto yaşlanmaya karşı koruma sağlıyor. Cildi onarıp pürüzsüzleştiriyor. Ducray Melascreen UV Leke Karşıtı Güneş Koruyucu Krem alerjik reaksiyon riskini en aza indirecek şekilde formüle edilmiş içeriği ile hipoalerjenik özellik taşıyor, karma, yağlı ve kuru ciltler için vücudunuzda lekesiz koruma sağlıyor. Pharma

55


Healthy Tanning is Possible with INCIA Sağlıklı Bronzlaşmak INCIA ile Mümkün

INCIA is a candidate to be one of the favorite products of this summer with its brand-new Tanning Oil with rich natural content! A healthy, glowing bronzed skin is everyone’s dream. INCIA recommends Tanning Oil with 100% natural ingredients for those who want a healthy and fast tanning in the summer. INCIA Tanning Oil, which is obtained from natural oils such as olive oil, sunflower oil, carrot seed oil, olive oil, avocado oil, coconut oil, cocoa butter, macademia oil, sesame oil, promises a healthy, permanent and bright tanning with its rich and completely natural content.

INCIA zengin doğal içeriğe sahip yepyeni Bronzlaştırıcı Yağı ile bu yazın favori ürünlerinden olmaya aday! Sağlıklı bir şekilde ışıl ışıl parlayan bronz bir ten herkesin hayali. INCIA yaz aylarında sağlıklı ve hızlı bir şekilde bronzlaşmak isteyenlere %100 doğal içeriklerden oluşan Bronzlaştırıcı Yağı öneriyor. Zeytinyağı, ayçiçek yağı, havuç tohumu yağı, zeytinyağı, avokado yağı, Hindistan cevizi yağı, kakao yağı, makademya yağı, susam yağı gibi tamamen doğal yağlardan elde edilen INCIA Bronzlaştırıcı Yağ, zengin ve tamamen doğal içeriğiyle sağlıklı, kalıcı ve parlak bir bronzlaşma vadediyor.

For a healthy and glowing tan: INCIA Tanning Oil Rich in fatty acids that moisturize, nourish and increase elasticity, the product creates a protective barrier on the skin to lock moisture in the skin. The cocoa butter contained in the Tanning Oil protects the skin against damage from the sun’s harmful UV rays, while the carrot seed oil provides a moist and radiant appearance on the skin. Phytochemicals rich in natural plant compounds in the product help slow the aging of the skin. INCIA products are at select pharmacies and at www. incia.com!

Sağlıklı ve ışıltılı bir bronzluk için: INCIA Bronzlaştırıcı Yağ Cildi nemlendiren, besleyen ve elastikiyeti artıran yağ asitleri bakımından zengin olan ürün nemi cilde hapsetmek için cilt üzerinde koruyucu bir bariyer oluşturuyor. Bronzlaştırıcı Yağ içinde yer alan kakao yağı, cildi güneşin zararlı UV ışınlarından gelen hasara karşı korurken havuç tohumu yağı ciltte nemli ve parlak bir görünüm sağlıyor. Ürün içerisinde yer alan doğal bitki bileşikleri bakımından zengin fitokimyasallar cildin yaşlanmasını yavaşlatmaya yardımcı oluyor. INCIA ürünleri seçkin eczanelerde ve www.incia.com ‘da!

56 Pharma


İlacın Geleceğine Yatırım Yapmak Mayıs 2017 tarihinde açılan GEA Katı İlaç Merkezimiz (GEA Pharma Solid Center-GPSC), ilaç endüstrisinin geleceği konusundaki sorumluluğumuzu ve süregelen desteğimizi temsil ediyor. Toplamda 1100 m2 alana sahip olan GPSC, oral katı dozaj (OSD)

GPSC’nin sundukları;

formunun test, geliştirme ve optimizasyonu için en son teknoloji

• parti bazlı veya sürekli üretim ekipmanlarımızda

uygulamalarını ve çeşitli parti bazlı ve sürekli üretim teknolojilerini

müşteri demonstrasyonları ve denemeler,

sunar. Test ve kiralık makine seçenekleri dahil ürün geliştirme

• eğitim programları ve kursları,

ve proses iyileştirmesinden gerçek zamanlı simülasyonlara

• aktif katılımlı laboratuvar deneyimleri,

kadar üretim verimliliğini arttırmak ve pazara sürüm sürecini

• farmasötik ürün geliştirme desteği,

hızlandırmak için tasarlanmış kapsamlı hizmetler sağlar.

• CQA değerlendirmesi, • yeni konseptlerin test edilmesi (ekipman ve gelişmiş kontroller),

Daha detaylı bilgi için sales.turkey@gea.com

• laboratuvar ölçeğinden üretim ölçeğine yükseltme,

adresinden iletişime geçebilirsiniz.

• GEA ekipmanı bilgi ve etkinliğini arttırmak için proses geliştirme / iyileştirme.


Number 1 of the Houses with Babies, Uni Baby Newborn Wet Wipes, With Your Baby and You as from the First Day Bebekli Evlerin 1 Numarası Uni Baby Yenidoğan Islak Pamuk Mendil, İlk Gününden İtibaren Bebeğinizin ve Sizin Yanınızda!

Uni Baby Newborn Wet Wipes, specially developed for thin, sensitive and permeable skin of newborn babies, gently clean your baby’s skin with purified water and cotton content. Uni Baby Newborn Wet Wipes, produced with maternal sensitivity, do not contain synthetic fiber, perfume, paraben, sls, sles. The skin of your newborn baby that is most open to the outside world is its skin. Baby skin is extremely sensitive to the negative effects of the outside world in the first 6 months. The content of the products you will choose and use for your newborn baby is very important in this period when your skin is developing rapidly. Uni Baby Newborn Wet Wipes are developed to offer gentle cleansing to your newborn baby’s thin, sensitive and permeable skin. Uni Baby Newborn Wet Cotton Wipes, containing purified water and cotton, offers the delicate cleansing that newborn skin needs. It is compatible with skin PH. Dermatological and hypoallergenic compatibility of Uni Baby Newborn Wet Wipes are approved by independent organizations. With its structure that does not contain alcohol, paraben, perfume, dye, sles, sls and synthetic fiber, it offers the gentle care your baby needs from the first day, while offering the mother the inner peace.

58 Pharma

Yenidoğan bebeklerin ince, hassas ve geçirgen cildine özel geliştirilen Uni Baby Yenidoğan Islak Pamuk Mendil, saflaştırılmış su ve pamuk içeriği ile bebeğinizin cildini nazikçe temizliyor. Anne hassasiyeti ile üretilen Uni Baby Yenidoğan Islak Pamuk Mendil, sentetik lif, parfüm, paraben, sls, sles içermiyor. Yenidoğan bebeğinizin dış dünyaya en açık olan organı cildidir. Dış dünyanın olumsuz etkilerine karşı bebek cildi ilk 6 aylık dönemde son derece hassastır. Cildinin hızlı gelişim gösterdiği bu dönemde Yenidoğan bebeğiniz için seçeceğiniz ve kullanacağınız ürünlerin içeriği çok önemlidir. Uni Baby Yenidoğan Islak Pamuk Mendil, yenidoğan bebeğinizin ince, hassas ve geçirgen cildine nazik temizlik sunmak için geliştirilmiştir. Saflaştırılmış su ve pamuk içeren Uni Baby Yenidoğan Islak Pamuk Mendil, yenidoğan cildinin ihtiyacı olan hassas temizliği sunar. Cilt PH’ı ile uyumludur. Uni Baby Yenidoğan Islak Pamuk Mendili’in dermatolojik ve hipoalerjenik uygunluğu bağımsız kuruluşlarca onaylanmıştır. Alkol, paraben, parfüm, boya, sles, sls ve sentetik lif içermeyen yapısı ile bebeğinizin ilk günden itibaren ihtiyacı olan nazik bakımı sunarken, annelere de iç huzuru sunar.


Global Assignment at Boehringer Ingelheim Turkey Boehringer Ingelheim Türkiye’den Global Atama

Kubilay Destegüloğlu, who served as Boehringer Ingelheim Turkey Animal Health Country Manager, has been appointed Animal Health Country Manager in the African Region. Improving the health and quality of life of patients is the goal of the research-driven pharmaceutical company, Boehringer Ingelheim Turkey marked an important global assignments more. Kubilay Destegüloğlu, who joined the Boehringer Ingelheim family as the Boehringer Ingelheim’s Head of Animal Health in the Animal Health Unit in 2017, was appointed the Animal Health Country Manager in the Africa Region on April 1, 2020. Supporting all stakeholders in animal health protection with advanced, preventive health products, tools and services, Boehringer Ingelheim Animal Health which served for 3 years, during his 3-year period duty in Turkey by contributing to become one of the fastest growing companies of Middle East, Africa region, where Turkey is also located within, Destegüloğlu also took an important role in of the Merial integration which has a strategic importance. Who is Kubilay Destegüloğlu? After graduating from Sakarya University, Department of Economics, he completed his master’s degree in Business Administration at California State University, USA. He took his first step into the pharmaceutical industry with his position as a Financial Analyst at Schering Plow / MSD. Destegüloğlu, who became the Financial Controller and then the Integration Manager three years later, was appointed the Animal Health Business Unit Manager in 2012, and later became the General Director of Animal Health. Between 2014 and 2015, he continued his job at Sanofi as Business Excellence and Commercial Operations Director. He was appointed Animal Health Country Manager at Boehringer Ingelheim as of January 2016.

Boehringer Ingelheim Türkiye Hayvan Sağlığı Ülke Müdürü olarak görev yapan Kubilay Destegüloğlu, Afrika Bölgesi’ne Hayvan Sağlığı Ülke Müdürü olarak atandı. İnsan ve hayvan sağlığını geliştirme hedefiyle faaliyetlerini sürdüren araştırma ve geliştirme odaklı ilaç şirketi Boehringer Ingelheim Türkiye, önemli bir global atamaya daha imza attı. 2017 yılında Hayvan Sağlığı departmanında Hayvan Sağlığı Ülke Müdürü olarak Boehringer Ingelheim ailesine katılan Kubilay Destegüloğlu, 1 Nisan 2020 tarihinde Dubai, Afrika Bölgesi’ne Hayvan Sağlığı Ülke Müdürü olarak atandı. Türkiye’de görev aldığı 3 yıllık süre boyunca Boehringer Ingelheim Hayvan Sağlığında; gelişmiş, koruyucu sağlık ürünleri, araçları ve hizmetleri ile hayvan sağlığını koruma konusunda tüm paydaşları destekleyerek Türkiye’nin de içinde bulunduğu, Orta Doğu, Afrika bölgesinin en hızlı büyüyen şirketlerden biri olmasına katkıda bulunan Destegüloğlu, aynı zamanda stratejik öneme sahip Merial entagrasyonunda da önemli görevler aldı. Kubilay Destegüloğlu Kimdir? Sakarya Üniversitesi İktisat bölümünden mezun olduktan sonra ABD California State University’de İşletme üzerine yüksek lisans yaptı. Schering Plough/MSD firmasında Finansal Analist olarak görev almasıyla birlikte ilaç sektörüne ilk adımını attı. Üç yıl sonrasında Finansal Kontrolör ve sonrasında Entegrasyon Müdürü olan Destegüloğlu, 2012’de Hayvan Sağlığı İş Birim Müdürü olarak atandı, sonrasında ise Hayvan Sağlığı Genel Müdürü oldu. 2014-2015 yılları arasında da Sanofi firmasında İş Mükemmelliği ve Ticari Operasyonlar Direktörü olarak görevine devam etti. 2016 Ocak ayı itibariyle Hayvan Sağlığı Ülke Müdürü olarak atandı.

Pharma

59


Görkem Saka Appointed as Market Access and Regulatory Affairs Director at AstraZeneca Turkey

Görkem Saka AstraZeneca Türkiye Ruhsatlandırma ve Pazar Erişim Direktörü Oldu

with a strong market access and public relations glory experience in the pharmaceutical industry, Görkem Saku was appointed as Market Access and Regulatory Affairs Director at AstraZeneca Turkey Graduated from Bilkent University Industrial Engineering Department in 2003, Görkem Saka completed her master’s degree in Industrial Engineering at Pittsburgh University, U. S. in 2005 and her doctorate in Medicine Decision Making in 2010. Starting her career as a Research Assistant at the University of Pittsburgh in the USA in 2003, Görkem Saka also worked as a Global Health Economist at Merck & CO in the USA between 2008-2009. Later, turning to Turkey respectively she worked as Health Economics and Results Research Manager at Bayer, as Market Access Deputy Director at Merck Sharp & Dohme between 20122013, and then Senior Market Access Director at Amgen between 2014-2016 and she has been the Director of Market Access and Official Affairs at AbbVie since 2016. Görkem Saka will continue her next career as Market Access and Regulatory Affairs Director at AstraZeneca Turkey.

60

Pharma

İlaç sektöründe güçlü bir pazar erişim ve resmi ilişkiler deneyimine sahip olan Görkem Saka, AstraZeneca Türkiye Ruhsatlandırma ve Pazar Erişim Direktörü görevine atandı. 2003 yılında Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olan Görkem Saka, 2005 yılında Amerika’da Pittsburgh Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde yüksek lisansını, 2010 yılında ise Tıpta Karar Alma konusunda doktorasını tamamladı. Kariyerine 2003 yılında ABD’de Pittsburgh Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olarak başlayan Görkem Saka 20082009 yılları arasında yine ABD’de Merck & CO’da Global Sağlık Ekonomisti olarak görev aldı. Daha sonra Türkiye’ye dönerek sırasıyla 2010-2011 yılları arasında Bayer’de Sağlık Ekonomisi ve Sonuç Araştırmaları Müdürü, 2012-2013 yılları arasında Merck Sharp & Dohme’de Pazar Erişim Direktör Yardımcısı, 2014-2016 yılları arasında Amgen’da Kıdemli Pazar Erişim Müdürü olarak çalışan Görkem Saka, 2016 yılından bu yana AbbVie’de Pazar Erişim ve Resmi İlişkiler Direktörü olarak görev yapmaktaydı. Görkem Saka bundan sonraki kariyerine AstraZeneca Türkiye Ruhsatlandırma ve Pazar Erişim Direktörü olarak devam edecek.


Rana Bahar Nişel was appointed Strategic Health Initiatives Manager at AstraZeneca Turkey Rana Bahar Nişel AstraZeneca Türkiye Stratejik Sağlık İnisiyatifleri Müdürü Oldu

Rana Bahar Nişel was appointed Strategic Health Initiatives Manager in Market Access & Regulatory Affairs at AstraZeneca Turkey Rana Bahar Nişel, graduated from Sabancı University Department of Economics in 2007, completed her Master of Business Administration at Galatasaray University in 2012. Rana Bahar Nişel, who started her career as an Auditor at Ernst & Young in 2007, was a Financial Analyst at Millenicom Telecommunication between 2009-2011, Senior Financial Reporting Analyst at Vodafone Telecommunication between 2011-2012, and she worked as a Budget Officer at Beymen Mağazacılık between 2012-2014. Working as Business Unit Manager at AstraZeneca Turkey between the years 2014-2018, Bahar Nişel has been operating as Portfolio & Launch Excellence Manager at TEVA Pharmaceutical Company, Turkey since 2018. Rana Bahar Nişel will continue her career as Strategic Health Initiatives Manager in Market Access & Regulatory Affairs at AstraZeneca Turkey.

Rana Bahar Nişel, AstraZeneca Türkiye Ruhsatlandırma & Pazar Erişim Departmanı’nda Stratejik Sağlık İnisiyatifleri Müdürü olarak göreve başladı. 2007 yılında Sabancı Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olan Rana Bahar Nişel, 2012 yılında Galatasaray Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansını tamamladı. Kariyerine 2007 yılında Ernst & Young’da Denetçi olarak başlayan Rana Bahar Nişel, 2009-2011 yılları arasında Millenicom Telekomunikasyon’da Finansal Analist, 20112012 yılları arasında Vodafone Telekomunikasyon’da Kıdemli Finansal Raporlama Analisti, 2012-2014 yılları arasında Beymen Mağazacılık’ta Bütçe Sorumlusu olarak görev aldı. 2014-2018 yılları arasında AstraZeneca Türkiye’de İş Birimi Planlama Yöneticisi olarak çalışan Bahar Nişel son olarak, 2018 yılından bu yana Teva İlaç Türkiye’de Portfolyo ve Lansman Mükemmelliği Müdürü olarak görev yapıyordu. Rana Bahar Nişel bundan sonraki kariyerine AstraZeneca Türkiye Ruhsatlandırma & Pazar Erişim Departmanı’nda Stratejik Sağlık İnisiyatifleri Müdürü olarak devam edecek. Pharma

61


Esra Eke Appointed as Nobel İlaç Financial Affairs Directorate

Esra Eke, Nobel İlaç Mali İşler Direktörlüğüne Atandı

Esra Eke Ulkar, who has undertaken important roles in her career with 20 years of extensive knowledge and experience in different sectors, appointed as Financial Affairs Director, Nobel İlaç Playing an important role in Honda, and then Colgate Palmolive and Yudum Gıda companies in areas such as cost accounting, budget reporting, commercial finance and treasury, Esra Eke, who has been serving as CocaCola İçecek Financial Planning and Analysis Manager since 2017, will continue her successful career as Financial Affairs Director under the umbrella of Ulkar - Nobel as of June 2020. Esra Eke graduated from Marmara University Informatics (German) Department in 2001 and graduated from Faculty of Business Administration (English), Marmara University in 2007.

62 Pharma

Farklı sektörlerde 20 yıllık geniş bilgi ve deneyimiyle kariyerinde önemli görevler üstlenen Esra Eke Ulkar – Nobel İlaç Mali İşler Direktörü olarak atandı. 2000 yılında Honda ve ardından, Colgate Palmolive ve Yudum Gıda şirketlerinde maliyet muhasebesi, bütçe raporlama, ticari finans ve hazine gibi alanlarda önemli roller üstlenen Eke, 2009 yılında The Coca-Cola Company’e geçerek şirketin Avrasya ve Afrika Bölgesi merkez ofisinde çalıştı. 2017 yılından beri Coca-Cola İçecek Finansal Planlama ve Analiz Müdürü olarak görev yapan Esra Eke 2020 Haziran ayından itibaren Ulkar Nobel çatısı altında Mali İşler Direktörü olarak başarılı kariyerine devam edecek. 2001 yılında Marmara Üniversitesi Enformatik (Almanca) Bölümü’nden mezun olan Esra Eke, 2007 yılında Marmara Üniversitesi İşletme (İngilizce) masterı yaptı.


Meet the Beauty where the continents meet! Kıtaların buluştuğu yerde güzellik ile buluşalım! 25-27 November / Kasım 2020 YESILKOY / Istanbul HALL 9 - 10 - 11 Follow us / Bizi takip edin

/beautyeurasia

/beauty_eurasia

/beautyeurasia

/beautyeurasia.com/Linkedin

Organiser / Organizatör





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.