Pharma Turkey May 2020

Page 1

May - June 2020




Publisher

H. Ferruh IŞIK on behalf of İSTMAG Magazin Gazetecilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Managing Editor (Responsible) Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr Editors Duygu SAZAN duygu.sazan@img.com.tr Recep ARSLANTAŞ recep.arslantas@img.com.tr Graphic & Design Tayfun AYDIN tayfun.aydin@img.com.tr Advertising Coordinator Recep ARSLANTAŞ recep.arslantas@img.com.tr Foreign Relations Manager Ayça SARİOĞLU ayca.sarioglu@img.com.tr IT Manager İMG Bilgi Teknolojileri web@img.com.tr

Index İçindekiler

8 Export Restriction in Medical, Cosmetic and Chemical Substances Removed Medikal, Kozmetik Sektörü ve Kimyevi Maddelerdeki İhracat Kısıtlaması Kaldırıldı

10 Challenge Time with Collagen! Kolajen ile Zamana Meydan Okuyun!

14 Happy Pharmacy Day to All Our Pharmacists, Who Are The Unchangeable and Indispensable Veteran Guards of the Health Fortress! Sağlık Kalesinin Değişmez ve Vazgeçilmez Emektar Muhafızları Olan Tüm Eczacılarımızın Eczacılık Günü Kutlu Olsun!

26

Accounting Manager Cuma KARAMAN cuma.karaman@img.com.tr

“Life and property safety” In the Pharmaceutical Industry During Pandemic Pandemi Mesaisindeki İlaç Endüstrisinde “Can ve Mal Güvenliği”

Finance Manager Yusuf Demirkazık yusuf.demirkazik@img.com.tr

32

Subscription İsmail ÖZÇELİK ismail.özcelik@img.com.tr Head Office İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No:11 Medya Blok Kat:1 34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey Tel: 0212 454 22 22 Faks: 0212 454 22 93 Printing İhlas Gazetecilik A.Ş Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza NO: 11/A 41 Yenibosna / İstanbul / TURKEY Tel: 0 212 454 30 00

10 Golden Rules to Overcome Corona Psychology! Korona Psikolojisini Yenmenin 10 Altın Şifresi!

36 Taiwan Biotech Companies Showcase Brilliant Detection Solutions against COVID-19 Pandemic! Tayvanlı Biyoteknoloji Firmaları Covid-19 Salgınına Karşı Geliştirdikleri Etkili Tespit Çözümlerini Tanıttılar

46 Here are the Tricks of Baby İşte Bebek Hijyeninin Püf Noktaları!


Sağlığa erişimin ayrılmaz parçası olan eczacılarımızın

14 MAYIS kutlu olsun

ECZACILIK GÜNÜ

Türkiye ilaç sanayii için 69 yıldır sürdürdüğümüz hizmetleri geliştirerek geleceğe taşımaktan ve eczacılık mesleğinin paydaşı olmaktan onur duyuyoruz.

www.tisd.org.tr /tisdorgtr


Covid 19; We are emptying the shelves at the end of this season! It has been days, weeks, months that we are continuing our struggle against the Covid-19 outbreak. We protect our lives on the one hand with diligence, sacrifice and caution, and on the other hand, we try to survive. While we stay anxiously in our homes to protect ourselves, each of our healthcare professionals continues to work for us with great devotion. While our doctors make intense efforts for diagnosis and treatment in hospitals, our pharmacists are doing their best to keep public health in place. Our pharmaceutical companies are making great progress with their scientific studies. For these works, I would like to remind all of our healthcare providers the value we place on behalf of my entire work team and to thank them with respect. There is a very precious week that corresponds to our May-June issue: May 14 Pharmacy Week! Our pharmacists are the castle of our industry, the unique guards of our health. In this period, they established a throne in our hearts with their intense determination to work. We will never stop knowing their value! While hoping that the intense struggle on each front in our war with Covid-19 will not be unsatisfied, I hope our hardworking scientist will have the vaccine to end this war with us in a short time. Wishing to see Covid-19 off our shelves at the end of the season while meeting with nice summer days!

Covid 19; Bu Sezon Sonunda Rafları Boşaltıyoruz! DUYGU SAZAN Editor duygu.sazan@img.com.tr

4 Pharma

Günler, haftalar, aylar oldu ki Covid-19 salgınına karşı olan mücadelemizi azimle sürdürüyoruz. Gayretle, fedakarlıkla, tedbirle bir yandan hayatlarımızı koruyor, bir yandan da ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bizler kendimizi korumak için endişeyle evlerimizde kalırken, sağlık çalışanlarımızın her biri büyük bir özveriyle bizler için çalışmaya devam ediyor. Doktorlarımız, hastanelerde teşhis ve tedavi için yoğun çabalar sarf ederken, eczacılarımız kamu sağlığının yerinde kalması adına ellerinden geleni yapıyorlar. İlaç firmalarımız ise bilimsel çalışmaları ile büyük ilerlemeler kaydediyorlar. Bu çalışmaları için, tüm çalışma ekibim adına, sağlıkçılarımızın her birine verdiğimiz değeri hatırlatmak ve kendilerine saygıyla teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Mayıs- Haziran sayımıza denk gelen çok kıymetli bir hafta var: 14 Mayıs Eczacılık Haftası! Eczacılarımız sektörümüzün kalesi, sağlığımızın eşsiz muhafızları. Bu dönemde sergiledikleri yoğun çalışma azimleri ile adeta gönlümüzde taht kurdular. Kıymetlerini bilmekten asla vazgeçmeyeceğiz! Covid-19 ile savaşımızda her bir cephede gösterdiğimiz yoğun mücadelenin karşılıksız kalmayacağını ümit ederken, çalışkan bilim insanımızın kısa süre içerisinde bu savaşı sonlandıracak aşıyı bizlerle kavuşturmasını ümit ediyorum. Güzel yaz günleri ile buluşurken, sezonun sonunda Covid-19’u raflarımızdan uğurlamak dileğiyle!



Happy 14 May Pharmacy Week! 14 Mayıs Eczacılık Haftası Kutlu Olsun!

RECEP ARSLANTAŞ COORDINATOR recep.arslantas@img.com.tr

6 Pharma

While the Covid-19 virus epidemic still continues to harm humanity, our healthcare professionals continue their services at the expense of their lives. We congratulate the 14 May Pharmacy Week of our pharmacists who are at the forefront of the war with Covid-19 virus and continue their uninterrupted services. No matter how much we thank our pharmacists, who continue their work in every field from the production of the drug to the delivery to patients. In our country, I will not pass without reminding this service of our pharmacists, who perform the most important task in distributing masks to our people. It is a pity that our pharmacists are among those who died from the Covid-19 virus. While our scientists strive for the treatment, they continue their studies by competing in time to develop the vaccine that can be effective against Covid-19 virus. We look forward to having the vaccine that will benefit humanity as soon as possible. See you July-August 2020 issue of the Pharma Turkey magazine.

Covid-19 virüs salgını hala insanlığa zarar vermeye devam ederken, diğer yandan da sağlık çalışanlarımız canları pahasına hizmetlerini devam ettiriyorlar. Covid-19 virüsüyle savaşta ön cephede yer alan ve kesintisiz hizmetlerini sürdüren eczacılarımızın 14 Mayıs Eczacılık Haftasını tebrik ederiz. İlacın üretiminden hastalara ulaştırılmasına kadar her alanda çalışmalarını devam ettiren eczacılarımıza ne kadar teşekkür etsek az kalır. Ülkemizde, halkımıza maske dağıtımı konusunda en önemli görevi icra eden eczacılarımızın bu hizmetini de hatırlatmadan geçemeyeceğim. Covid-19 virüsünden hayatını kaybedenleri arasında eczacılarımızın da olması oldukça üzücü. Bilim insanlarımız bir yandan tedavi peşinden koşarken diğer yandan da Covid-19 virüsüne karşı etkili olabilecek aşının geliştirilmesinde âdeta zamanla yarışarak çalışmalarını devam ettirmekteler. İnsanlığa fayda sağlayacak aşının bir an önce bulunmasını dört gözle beklemekteyiz. Pharma Turkey dergisinin Temmuz-Ağustos 2020 sayısında buluşuncaya kadar, esen kalın.


2nd International Exhibition for Cosmetics, Beauty, Hair Private Label, Home Care, Packaging, Ingredients

October 8 - 9 - 10, 2020

ICC - Congress Center, Taksim - Istanbul

w w w.b eaut y-istanbul.com Tel: +90 212 2229060

|

+90 533 4843030

|

info@beauty-istanbul.com

Organizer


Export Restriction in Medical, Cosmetic and Chemical Substances Removed Medikal, Kozmetik Sektörü ve Kimyevi Maddelerdeki İhracat Kısıtlaması Kaldırıldı

Adil Pelister, Chairman of Istanbul Chemicals and Products Exporters’ Association (IKMIB), made a written assessment regarding the abolition of the products whose export was registered, forbidden to be exported and subject to prior authorization with the amendment published in the Official Gazette dated May 2, 2020. In his statement, Pelister said: Some of products such as “Ethyl Alcohol”, “Cologne”, “Disinfectant”, “Alcohol Wet Wipes” and “Hydrogen Peroxide” included in the scope of “Goods Issued for Registration” with the communiqué published in the Official Gazette on March 18, 2020, were removed from the list in question, and the regulation of the export of these products was terminated as of today. In addition, products of “Ventilator, Ecmo, Oxygen Concentrator, Ventilation Consumables and Accessories, Patient circuits (Anesthesia / Ventilator circuit), IV Cannula, Intubation Tubes, Intensive Care Monitors”, which had been included in the scope of “Goods to be Exported with Pre-Permission” with the communiqué published in the Official Gazette on March 26, 2020,” have also been removed from the list as of today and the regulation of binding the exports of these products with the pre-permission of Turkish Medicines and Medical Devices Agency has been terminated.

8 Pharma

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, ihracı kayda bağlı, ihracı yasak ve ön izne bağlı olan ürünlerin 2 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Tebliğ değişikliği ile yürürlükten kaldırılmasına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı. Pelister açıklamasında şunları kaydetti: “18 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ ile “İhracı Kayda Bağlanan Mallar” kapsamına alınan “Etil Alkol”, “Kolonya”, “Dezenfektan”, “Alkollü Islak Mendil” ve “Hidrojen Peroksit” bugün itibariyle ürünleri bahse konu listeden çıkartılarak, bu ürünlerin ihracatının kayıt altına alınması düzenlemesine son verildi. Ayrıca, 26 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ ile “İhracı Ön İzne Bağlanan Mallar” kapsamına alınan “Ventilatör, Ecmo, Oksijen Konsantratörü, Ventilasyon Sarfları ve Aksesuarları, Hasta devreleri (Anestezi/Ventilator devresi), IV Kanül, Entübasyon Tüpleri, Yoğun Bakım Monitörleri” ürünleri de bugün itibariyle bahse konu listeden çıkartılarak, bu ürünlerin ihracatının Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun ön iznine bağlanması düzenlemesine son verildi.


Thus, the permission for the products in question, which are allowed to be exported under the condition of preliminary permit in export, was abolished and our export was opened. In these difficult days caused by the pandemic we are passing through, as IKMIB, we first acted by saying that human health and the needs of our country. Our manufacturer and exporter companies worked primarily with a big data to meet the needs of our country and continue to work. On the other hand, we did not stop our exports despite all the negativities. In this process, we have expressed at every opportunity that our exports should continue without disruption after the needs of our country. The results of our efforts on all possible platforms together with our sector representatives are a very pleasing news and a positive sign for us. We expect that exports of masks and overalls, the export of which was recently made on March 4, will be excluded from the scope of the ban. Our Ministry of Commerce, Ministry of Health, Turkey Pharmaceuticals and Turkish Medicines and Medical Devices Agency (TITCK) and thank our Sector Representative NGOs for the support that clears the way for our exporters. I hope it will be beneficial to our industry, especially our country.”

Böylelikle ihracatta ön izin şartı ile ihracatına izin verilen söz konusu ürünler için artık izin alınması yürürlükten kaldırılarak ihracatımızın önü açıldı. İçinden geçmekte olduğumuz pandeminin sebep olduğu bu zor günlerde İKMİB olarak önce insan sağlığı ve ülkemizin ihtiyaçları diyerek hareket ettik. Üretici ve ihracatçı firmalarımız öncelikle ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamak üzere büyük bir öz veri ile çalıştılar ve çalışmaya devam ediyorlar. Diğer yandan tüm olumsuzluklara rağmen ihracatımızı durdurmadık. Bu süreçte ülkemizin ihtiyaçları sonrasında ihracatımızın da aksamadan devam etmesi gerektiğini her fırsatta dile getirdik. Sektör temsilcilerimiz ile beraber mümkün olan tüm platformda yaptığımız girişimlerin sonuç vermesi bizler için son derece sevindirici bir haber ve olumlu bir sürece girildiğinin işaretidir. Yakın zamanda 4 Mart tarihinde ihracı ön izne bağlanan maske ve tulum ihracatının da yasak kapsamından çıkarılmasını bekliyoruz. Ticaret Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) ve Sektör Temsilcisi STK’larımıza ihracatçılarımızın önünü açan destekleri için teşekkür ederiz. Başta ülkemiz olmak üzere, sektörümüze hayırlı olmasını dilerim.” Pharma

9


Challenge Time with Collagen! Kolajen ile Zamana Meydan Okuyun! Collagen, which is found in all tissues; primarily bone and skin, makes the skin look young and smooth. Our body is mainly made up of proteins, carbohydrates and fats. Of those, the ones with the most important functions in our body are proteins; with collagen being the most abundant of all. Collagen, is the main protein of bones, skin, blood vessel walls, tendons and basal membrane. As through it determines the shape of the tissues, it also plays role in the formation of metabolic activities. The cells, which mainly form our organs, exist together by the help of collagen. Collagen ensures that our bones are mechanically durable and functional. In addition, it also provides flexibility and durability to our veins. Aging and Collagen As the skin ages, it gradually loses its elasticity, begins to dry and unwanted wrinkles may appear. If the question is asked why the skin ages; there are 2 major factors which are known as internal and external. Our skin can fight against to these factors as long as it can regenerates itself. For this reason, the collagens, especially located in our skin, must be protected. The skin aging process can be controlled, compare to other organs in our body. Differences Between Fish Collagen and Bovine Collagen Collagen is not a only human specific protein, therefore it can be synthesized by all the animals. According to the researches, it is revealed that fish origin collagens have huge impact on the skin health while the bovine origin collagens have an effect on bone and joint health. Fish collagen peptide, prominent with its small molecular structure, absorbed faster by comparison with bovine collagens. Pro Collagen Mango Pro Collagen Mango is specially formulated for skin health by using Mango extract, Rice extract, Hippophae rhamnoides extract, and Fish Collagen, which of those effects are scientifically proven. ** In the production of fish collagen, which is the most effective for the skin, fish that are not contaminated with heavy metals were preferred. Codfish meat has durable structure, 100 grams of these fish includes 20 grams of protein and in total, it is 84 calories. Besides, they are rich in vitamins and minerals.

10 Pharma

Başta kemik ve deri olmak üzere tüm dokularda bulunan Kolajen; cildin genç ve pürüzsüz görünmesini sağlar. Vücudumuz temel olarak protein, şeker ve yağdan oluşur. Bunlardan vücudumuzda en önemli işleve sahip olanlardan biri proteinler olup; proteinler içerisinde en bol bulunanı ise kolajendir. Kolajen, kemik, deri, damar duvarı, tendon ve bazal membranların temel proteinidir. Dokuların şeklini belirlediği gibi; metabolik olayları organize etmede de rol alır. Organlarımızı oluşturan hücreler kolajen sayesinde bir arada durur. Kemiklerimizin mekanik olarak dayanıklı ve işlevsel olmasını sağlayan kolajen, damarlarımıza da esneklik ve sağlamlık kazandırır. Yaşlanma ve Kolajen Cilt yaşlandığında giderek esnekliğini kaybeder, kurumaya başlar ve istenmeyen kırışıklıklar ortaya çıkabilir. Cilt neden yaşlanır diye sorulacak olursa; iç ve dış olarak iki temel etkenden bahsedebilir. Cildimiz, kendini yenileyebildiği sürece bu etkenlerle mücadele edebilir ancak zamanla cildin kendini yenileme yeteneği azalır. Bu nedenle derimizdeki kolajenler özellikle korunmalıdır. Diğer organlarımıza göre cildin yaşlanması kontrol edilebilir. Balık Kolajeni ve Sığır Kolajeni Arasındaki Fark Sadece insanlara özgü bir protein olmayan Kolajen, tüm hayvanlar tarafından sentezlenir. Yapılan araştırmalara göre, balık kaynaklı kolajenlerin cilt, sığır kaynaklı kolajenlerin ise kemik ve eklem sağlığı için daha etkili olduğu ortaya çıkmaktadır. Molekül yapısı küçüklüğü ile öne çıkan balık kolajen peptidi, vücudumuzda daha hızlı emilir. Pro Collagen Mango Pro Collagen Mango’da etkisi bilimsel çalışmalarla kanıtlanan Mango ekstresi, Pirinç ekstresi, Kır iğdesi ekstresi ve Balık kolajeni ile cilt sağlığı için özel olarak formüle edilmiştir. **Cilt için en etkili olan balık kolajeninde ise üretiminde ağır metallerle kirlenmemiş balıklar tercih edilmiştir. Morina balığı; eti çok dayanıklı olup; 100 gramı 84 kalori ve 20 gram protein içerir. A vitamini, D vitamini, B12, Riboflovin ve Folat (Vitamin B-9) açısından zengin olan morina balığı, COD balığı olarak da bilinir. Ayrıca selenyum, demir, fosfor, sodyum, iyot ve potasyum kaynağıdır. Morina balığı; Omega-3 yağ asidi, vitaminler ve mineraller bakımından oldukça zengindir.


It contains mainly vitamin A, vitamin D, B12, Riboflovin and Folate (Vitamin B-9), selenium, iron, phosphorus, sodium, iodine, potassium and Omega-3 fatty acid. Cod fish origin collagen hydrolyzate; increases the moisture of skin, promotes its tightness and elasticity, helps to reduce of wrinkles and fine lines by providing smooth skin appereance. Besides the effects on musculoskeletal system, it also provides healthy apperance to the nails and hair. Codfish collagen hydrolyzate is highly effective in removing acne, wounds and skin blemishes. On the other side, it mainly helps against collagen deficiency but also supports the body’s own collagen production. As Mango extract contains high levels of vitamin C, it protects the skin against UV based skin damage, and it helps to remove the damage from the skin. Mango is rich in vitamins, minerals and antioxidants; besides that, it prevents the formation of aging which is created by the glucose (sugar) on the skin. It plays role in decreasing of skin blemishes by inhibiting the melanine synthesis. Vitamin A in Mango increases the collagen production, and decreases the large pore apperance on the skin, therefore it provides smoothness and brightness to our skin. Hippophae rhamnoides extract , plays role on the acnes, blemishes, and skin wounds. It contains contains high antioxidant Goji fruit powder, rich carotene, zeaxanthin, vitamin C and lycium barbarum polysaccharides (LBP), which of those have been used for 2000 years in Traditional Chinese Medicine, by the reason of their rich chemical composition and benefits. Mainly, Hippophae rhamnoides extract helps to slow down the aging process, and reduces the cell damage of free radicals. Rice Extract is a source of ceramide that can be determined as a fat molecule. Ceramides, protect the skin against external factors by creating a protective layer on the skin surface and between the skin cells. By trapping the water, it protects moisture balance of the skin; while preventing the water loss. Rice extract, which is rich in amino acids, vitamin E and ferulic acid, helps to increase the moisture even on the sensitive skin type. Piperin, which have an impact on the enzymes that regulate metabolism, also increases the absorption of vitamin C and B6. By using the Synergene technology, Pro Collagen Mango is produced to achieve the highest bioavailability and efficiency; after the each component has been seperately tested. As a food supplement and natural collagen drink, Pro Collagen Mango is ideal for the post-sport use. *Allergen Warning: This product may include milk, eggs, shellfish, nuts, wheat, peanuts and soy due to the production infrastructure.

Morina Balığı kaynaklı kolajen hidrolizat, cildin nemini artırır, esnekliğini ve sıkılığını destekler, ince çizgi ve kırışıklık görünümünün azalmasına yardımcı olur. Eklemler, kas ve iskelet sistemi üzerinde olumlu etkilidir. Saç ve tırnakların sağlıklı görünümünü sağlarken, akne, yara ve lekelerin giderilmesinde de etkilidir. Kolajen eksikliğine karşı yardımcı olur aynı zamanda vücudun kendi kolajen üretimini destekler, formülü destekleyen diğer bileşenleri ile yüksek antioksidan etkinlik gösterir. Mango Ekstresi, yüksek miktarda C vitamini içerdiğinden, UV kaynaklı cilt hasarlarına karşı cildi koruyarak, oluşan hasarı gidermeye yardımcıdır. Mango, vitamin, mineral ve antioksidan bakımından zengin olup; Glikoz (şeker)’un ciltte yarattığı yaşlılık oluşumunu da engeller. Melanin sentezini inhibe ederek, cilt lekelenmelerinin azaltılmasında rol oynar. Mangoda bulunan A vitamini, kolajen üretimini arttırarak ciltteki ince çizgileri azaltır ve cilt parlaklığını arttırır. Geniş gözenek görünümün azalmasına yardımcı olarak, cildin pürüzsüz görünmesini sağlar. Kır İğdesi Ekstresi, ciltteki çeşitli lekeler, sivilceler ve yaralar üzerinde etkilidir. Geleneksel Çin Tıbbında zengin kimyasal bileşimi ve faydalarından dolayı 2000 yıldır kullanılan, yüksek antioksidan özellikli Goji meyvesi tozu, zengin karoten, zeaksantin, C vitamini ve lycium barbarum polisakkaritler (LBP) içerir. Yaşlanma sürecini yavaşlatmada ve serbest radikallerin hücre hasarını azalmasında yardımcıdır. Pirinç Ekstresi, yağ molekülü olarak tanımlanabilen seramid kaynağıdır. Seramidler, cilt yüzeyinde ve hücre aralarında koruyucu bir katman oluşturarak cildi dış etkenlere karşı korur. Suyu hapsederek, cildin su kaybını önlerken nem dengesini korur. Amino asitler, E vitamini ve ferulik asitçe de zengin olan pirinç ekstresi hassas ciltlerde dahi nemi artırmaya yardımcı olur. Metabolizmayı düzenleyen enzimler üzerinde etkili olan Piperin, aynı zamanda C ve B6 vitaminlerinin emilimini artırır. Synergene teknolojisi kullanılan Pro Collagen Mango, her bir bileşeni ayrı ayrı test edilip, en yüksek verim ve biyo-yararlanım elde edilecek şekilde üretilir. Takviye edici gıda olan Pro Collagen Mango, doğal kolajen içeceği olduğundan yüksek protein içeriği sayesinde spor sonrası kullanım için de idealdir. *Alerjen Uyarısı: Ürün, üretim hattı kaynaklı süt, yumurta, kabuklu deniz ürünleri, sert kabuklu meyveler, buğday, yer fıstığı ve soya içerebilir. Pharma

11


Wondering About the “Freezing of the Ovum” Process “Yumurta Dondurma” İşlemi ile İlgili Merak Edilenler

As the female age progresses, the ovum reserve decreases and the quality deteriorates. Especially after the age of 40, this negative impact becomes evident. Anadolu Health Center Gynecology, Obstetrics and IVF Specialists Assoc. Dr. Dr. Tayfun Kutlu and Dr. Ebru Öztürk Öksüz, who stated that with the advancing age, the risk of genetic problems increases and pregnancy rates decrease in the ovaries, answered the curious questions about the freezing of ovum process. Who should apply ovum freezing process? People who are at risk of losing ovarian tissue due to any disease (cancer and surgical procedure) and treatment (chemotherapy, radiotherapy, etc.) can freeze their ova before this treatment and use these ova easily after the treatment process ends and they can become pregnant. To whom is the freezing of the ovum the most recommended? In addition to the patients who are at risk of losing their ova due to any disease, the ones we recommend the most are all women who postponed their pregnancy plan and started to decrease their ovum reserves. It is because now our laws also support this treatment. In other words, all women with an age factor can begin to freeze their ova, as the ovum reserve begins to decrease. And when they think about pregnancy, even if their ovaries do not work anymore, they do not miss the chance of pregnancy because they have ova that they freeze. There is no marriage requirement for women to freeze their ova. When to start the freezing of the ovum? This process is not a process that requires a very long time. Treatment begins on the 2nd or 3rd day of menstruation. Our goal is to stimulate the ova together with hormone therapy and bring them to a certain number and maturity. We get the development we want in about 10-11 days and to collect ova. After the ova are collected, we freeze our ova of good quality. In short, we can say that the treatment takes about 14 days. How long can the ova be stored? We can legally store ova for 5 years. Then we can extend it with the approval of the ministry..

12 Pharma

Kadın yaşı ilerledikçe yumurta rezervi azalıyor ve yumurta kalitesi bozuluyor. Özellikle 40 yaş sonrası yumurtalarda bu olumsuz etkilenme belirginleşiyor. İlerleyen yaş ile birlikte yumurtalıklarda genetik problem riskinin arttığını ve gebelik oranlarının düştüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanları Doç. Dr. Tayfun Kutlu ile Dr. Ebru Öztürk Öksüz, yumurta dondurma işlemi ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı. Yumurta dondurma işlemi kimlere uygulanmalı? Herhangi bir hastalık (kanser ve cerrahi işlem) ve tedavi (kemoterapi, radyoterapi vb) nedeniyle yumurtalık dokusunu kaybetme riski olan kişiler, bu tedavi öncesinde yumurtalarını dondurup, tedavi süreci bittikten sonra rahatlıkla bu yumurtaları kullanıp gebe kalabiliyorlar. Yumurta dondurma işlemi en çok kimlere öneriliyor? Herhangi bir hastalık nedeniyle yumurtalarını kaybetme riski olan hastaların yanı sıra en çok önerdiğimiz kişiler, gebelik planını erteleyen, yumurta rezervi azalmaya başlayan tüm kadınlar. Çünkü artık yasalarımız da bu tedaviyi destekliyor. Yani yumurta rezervi azalmaya başlayan, yaş faktörü olan tüm kadınlar yumurtalarını dondurabiliyor. Ve gebelik düşündükleri zaman artık yumurtalıkları çalışmasa bile dondurdukları yumurtaları olduğu için gebelik şansını kaçırmıyorlar. Kadınların, yumurtalarını dondurmaları için evlilik şartı da bulunmuyor. Yumurta dondurma işlemine ne zaman başlanmalı? Bu işlem çok uzun zaman ayrılması gerektiren bir işlem değil. Tedavi, adetin 2. veya 3. günü başlıyor. Amacımız hormon tedavisi ile birlikte yumurtaları uyarmak ve onları belli bir sayı ve olgunluğa ulaştırmak. Yaklaşık 10-11 günde istediğimiz gelişmeyi elde ediyoruz ve yumurta toplama işlemine geçiyoruz. Yumurtalar toplandıktan sonra iyi kalitede yumurtalarımızı donduruyoruz. Kısaca tedavinin yaklaşık 14 gün sürdüğünü söyleyebiliriz. Yumurta ne kadar süre saklanabiliyor? Yasal olarak 5 yıl yumurtaları saklayabiliriz. Sonrasında da bakanlık onayı ile uzatabiliyoruz.



Happy Pharmacy Day to All Our Pharmacists, Who Are The Unchangeable and Indispensable Veteran Guards of the Health Fortress! Sağlık Kalesinin Değişmez ve Vazgeçilmez Emektar Muhafızları Olan Tüm Eczacılarımızın Eczacılık Günü Kutlu Olsun!

14 Pharma


It is celebrated as “Pharmacy Day” every year in our country on May 14, when academic pharmacy education begins. The history of the pharmaceutical industry, which is one of the important stakeholders of achieving a healthy life and maintaining a healthy life, is almost as old as human history. Pharmacy is one of the leading professional groups that are recognized not only in our country but also all over the world. Our pharmacists are focusing on human health and, accordingly, public health. We understand the value of our pharmacists once again and continue to witness the magnitude of their roles in public health, especially in this difficult process in which we continue our fight against the Covid-19 outbreak.

Akademik eczacılık eğitiminin başladığı 14 Mayıs günü, ülkemizde her yıl “Eczacılık Günü” olarak kutlanıyor. Sağlıklı yaşama kavuşmak ve sağlıklı yaşamı sürdürmek konusunun önemli paydaşlarından biri olan eczacılık sektörünün tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eskiye dayanıyor. Eczacılık, sadece ülkemizde değil tüm dünyada önemi kabul görmüş meslek gruplarının başında geliyor. Eczacılarımız, ilk başta insan sağlığını ve buna bağlı olarak da toplum sağlığını merkeze alıyorlar. Özellikle Covid-19 salgını ile mücadelemizi sürdürdüğümüz bu zor süreçte eczacılarımızın değerini bir kez daha anlıyor, toplum sağlığındaki rollerinin büyüklüğüne yakından tanıklık etmeyi sürdürüyoruz.

Pharma

15


Astrazeneca Collaborates with UNICEF as part of the Youth Health Program It Runs Worldwide Astrazeneca, Dünya Genelinde Yürüttüğü Genç Sağlığı Programı Kapsamında UNICEF’le İş Birliği Kuruyor AstraZeneca and UNICEF are launching a global collaboration to raise awareness amongst 5 million young people in the next 6 years. With the Youth Health Program, AstraZeneca is launching a worldwide collaboration with UNICEF and other business partners to raise awareness of the risks and effects of non-infectious diseases in young people. With the program, which is planned to reach more than five million young people in the next six years, it is aimed to train 1000 young people. AstraZeneca will increase the amount of fund more than triple to the Youth Health Program by 2025 within the scope of this cooperation. The World Health Organization (WHO) states that noninfectious diseases are the number one cause of death worldwide, and underlines that 70 percent of early deaths from these are related to behavior and habits that first appeared in adolescence. Likewise, according to the report published by the World Economic Forum, it predicts that non-infectious diseases will influence to the world economy by more than 47 trillion dollars due to the loss of work force until 2030. Pascal Soriot, CEO of AstraZeneca, said “We believe that young people have the power to reduce the burden caused by the diseases we face worldwide. Working to improve the health of the community and future generations is one of the most important steps in building strong health systems”. Gary Stahl, Director of Private Fundraising and Partnership for UNICEF, said “As UNICEF, I am happy to join a community of business partners focused on this area, with the support of AstraZeneca, to draw attention to the number one non-infectious disease. In order to promote healthy habits, we have a lot to do to convey the right message through the right connections”.

16 Pharma

AstraZeneca ve UNICEF, önümüzdeki 6 yılda 5 milyon gençte farkındalık oluşturmak için küresel bir iş birliği başlatıyor. AstraZeneca, Genç Sağlığı Programı’yla gençlerde bulaşıcı olmayan hastalıkların riskleri ve etkilerine yönelik farkındalık yaratmak için UNICEF ve diğer iş ortaklarıyla çalışmak üzere dünya çapında bir iş birliği başlatıyor. Önümüzdeki altı yılda beş milyondan fazla gence ulaşması planlanan programla 1000 gencin eğitilmesi hedefleniyor. AstraZeneca, bu iş birliği kapsamında Genç Sağlığı Programı’na 2025 yılına kadar sağlayacağı fon miktarını üç katından fazla artıracak. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bulaşıcı olmayan hastalıkların dünya çapında bir numaralı ölüm sebebi olduğunu belirtiyor ve bunlardan kaynaklı erken ölümlerin yüzde 70’inin ilk olarak ergenlikte ortaya çıkan davranış ve alışkanlıklarla alakalı olduğunun altını çiziyor. Aynı şekilde Dünya Ekonomik Forumu, yayınladığı rapora göre bulaşıcı olmayan hastalıkların 2030’a kadar, iş gücü kaybı nedeniyle dünya ekonomisine 47 trilyon dolardan fazla etkisi olacağını öngörüyor. AstraZeneca CEO’su Pascal Soriot, konuyla ilgili şunları söyledi: “Gençlerin, bugün tüm dünyada karşılaştığımız hastalıkların oluşturduğu yükü azaltacak güce sahip olduğuna inanıyoruz. Toplumun ve gelecek nesillerin sağlığını iyileştirmek için çalışmak, güçlü sağlık sistemlerini oluşturmanın en önemli adımlarından birisi.” UNICEF Özel Bağış Toplama ve İş Ortaklığı Direktörü Gary Stahl da “UNICEF olarak şu anda bir numaralı ölüm sebebi olan bulaşıcı olmayan hastalıklara dikkat çekmek için, AstraZeneca’nın desteğiyle bu alana odaklanmış iş ortaklarından oluşan bir topluluğa katıldığımız için çok mutluyum. Sağlıklı alışkanlıkları teşvik etmek amacıyla, doğru bağlantılar aracılığıyla doğru mesajı iletmek için yapmamız gereken çok şey var” dedi.


24 - 25 March 2021 | Riyadh, Saudi Arabia Your regional partner for innovation & networking in pharma

The ONLY event in the region dedicated to pharmaceutical manufacturing Connecting local, regional and international professionals from across the entire pharma supply chain, from ingredients to finished product distribution, the event is your partner in accessing the Middle East & Africa pharma market through a cost-effective platform.

3,8 00+ attendees

4,669 sqm

5 events

2 days

in 1 location

of business, learning & networking opportunities

Book your stand at: gotocphi.com/m21

For more information contact: salesoperations@informa.com or visit: gotocphi.com/m21


COVID-19: Boehringer Ingelheim Steps up Effort with Global Support Program Boehringer Ingelheim, “Global Destek Programı” ile COVID-19 Mücadelesindeki Çabalarını Artırıyor

EUR 580,000 relief fund made available for Making More Health communities and social entrepreneurs in India and Kenya. Boehringer Ingelheim has significantly stepped up its support to the fight against Covid-19. A Global Support Program has been set up to bring more financial relief, protective materials and medicine donations to healthcare institutions and communities in need around the world. “As a pharmaceuticals company, we feel a strong commitment to offer our help to patients, and to those who help them”, said Hubertus von Baumbach, Chairman of the Board of Managing Directors. “Many of our employees want to participate in the program: we offer support through donations and paid-leave volunteering, engage in significant scientific projects and bring relief to communities in developing regions in Kenya and India, with whom we have a decade-long relationship. All this, plus the drive that I see with colleagues to ensure continued production of medicines, is dedicated to the many, many people who suffer from COVID-19. Our thoughts are with them and their loved ones.” Boehringer Ingelheim initially started a EUR 1 million donations program in January for affected regions in China. With the Corona virus spreading to become a global pandemic, efforts to provide relief and scientific support grew strongly these past few weeks. This ultimately resulted in a Global Support Program with four focus areas:

18 Pharma

Boehringer Ingelheim COVID-19 mücadelesindeki çabalarını artırıyor. Dünya çapında ihtiyacı olan sağlık kurumlarına ve topluluklara daha fazla finansal yardım, koruyucu malzeme ve ilaç bağışı ulaştırmak amacıyla bir Global Destek Programı oluşturdu. Bu program ile yerel yardım amaçlı global destek fonu 5,8 milyon Euro’ya yükseldi. COVID-19 mücadelesine verdiği desteği büyük ölçüde artıran araştırma odaklı ilaç şirketi Boehringer Ingelheim; dünya çapında ihtiyacı olan sağlık kurumlarına ve topluluklara daha fazla finansal yardım, koruyucu malzeme ve ilaç bağışı ulaştırmak amacıyla bir Global Destek Programı oluşturdu. İnsan ve hayvan sağlığını ve yaşam kalitesini geliştirme hedefiyle faaliyetlerini sürdüren araştırma odaklı bir ilaç şirketi olarak, hastalara ve hastaların bakımlarını üstlenen kişilere yardım eli uzatmaya çok önem verdiklerini vurgulayan Boehringer Ingelheim Yönetim Kurulu Başkanı Hubertus von Baumbach, “Pek çok çalışanımız Global Destek Programı’na katılmak istiyor. Biz de gönüllü çalışmalara katılmak isteyenlere ücretli izin imkanı tanıyoruz. Program kapsamında; bağış gibi önemli destekler sunuyor, bilimsel projelerde yer alıyor, 10 yıldır ilişkimiz olan Kenya ve Hindistan’ın gelişen bölgelerindeki topluluklara yardım götürüyoruz. Bunların yanı sıra ilaç üretimimizin sürdürülmesini sağlamak için özveriyle görev yapan çalışma arkadaşlarımızda gördüğüm motivasyon da Covid-19 hastalığından mustarip sayısız insana adanmıştır. Hastalara ve sevdiklerine en iyi dileklerimizi iletiyoruz” dedi. Boehringer Ingelheim, ilk olarak Ocak ayında Çin’in hastalıktan en çok etkilenen bölgeleri için 1 milyon Euro tutarında bir bağış programı başlatmıştı. Koronavirüsün tüm dünyaya yayılarak bir pandemiye dönüşmesiyle birlikte yardım ve bilimsel destek sağlama çabaları da ciddi bir artış gösterdi. COVID-19 dolayısıyla oluşturulan Global Destek Programı, dört ana alana odaklanıyor: 1. Maddi Bağışlar için 5,8 milyon Euro Boehringer Ingelheim, faaliyet gösterdiği ülkelerdeki yerel acil ihtiyaçlara katkıda bulunmak amacıyla maddi ve ayni bağışlar için 5,8 milyon Euro tahsis etti. Bu kapsamda; koruyucu maske, dezenfektan, solunum cihazı ve ilaç gibi malzeme desteği sağlıyor.


1. Donations Boehringer Ingelheim has made available EUR 5.8 million for financial and in-kind donations for local emergency aid across its markets. This includes, for example, protective masks, disinfectants, inhalers and medicines. The company is also working with local organizations that use financial and medicine donations to organize help for patients in their communities. 2. Research for COVID-19 Therapies Since January, a growing team of currently more than 100 highly engaged Boehringer Ingelheim scientists from all areas of research and development (R&D) have contributed to projects aimed at finding potential treatment solutions for COVID-19. “All of us are thinking about how we can find new ways to tackle this virus. This has led to a broad program pursuing many approaches in parallel”, says Dr Cyrille Kuhn, Executive Director Research, who leads Boehringer Ingelheim’s COVID-19 efforts since January. Moreover, an increasing number of collaboration partners and service providers is bolstering the team’s efforts. Most of the projects are part of larger collaborative efforts with academia, biotech and other pharma companies. Among them is the IMI CARE Consortium, to which Boehringer Ingelheim will be committing in excess of 11,000 work hours in R&D. The company also joined the Bill & Melinda Gates Foundation COVID-19 Therapeutic Accelerator. In addition, Boehringer Ingelheim supports scientists worldwide with its open innovation portal opnMe.com, which offers 6 anti-viral compounds out of 43 high quality pharmacological tool compounds at no cost for testing of research hypotheses. As this work evolves, the company will commit further experts from multiple disciplines, as well as increased lab capacity. 3. Volunteering In many communities, helping hands from volunteers, for example with a medical or nursing background, are urgently needed. Boehringer Ingelheim offers all of its 50.000 employees the opportunity to take up to 10 days of paid leave to join approved external organizations as a volunteer to bring COVID-19 relief. Employees who are unable to perform their work on-site or from home, are given the opportunity to volunteer for longer while paid their regular salaries, until they can resume their work. 4. Making More Health relief fund An EUR 580,000 relief fund has been launched to support the global Making More Health (MMH) network of social entrepreneurs in Kenya and India, as well as the communities in which they live and work.

Ayrıca faaliyet gösterdikleri mevcut ülkelerdeki hastalara yardım etmek için maddi ve ilaç bağışlarından yararlanan yerel kuruluşlarla da birlikte çalışıyor. 2.51 bin çalışanına gönüllü çalışma desteği Özellikle tıp veya hemşirelik eğitimi almış gönüllülerin yardımına acil ihtiyaç duyulduğu bu salgında; Boehringer Ingelheim, COVID-19 konusunda yardım götürmek için onaylanmış dış kuruluşlara katılıp gönüllü görev almak isteyen 51 bin çalışanına 10 güne kadar ücretli izin imkanı tanıyor. İşlerini görev yerlerinde veya evde yapamayan çalışanlara ise yeniden işbaşı yapana kadar daha uzun süre gönüllü olma fırsatı sunarken bu sırada normal maaşlarını almalarını da taahhüt ediyor. 3. COVID-19 tedavisi için araştırma çalışmaları hız kesmeden devam ediyor Boehringer Ingelheim tarafından, Araştırma – Geliştirme alanında çalışan 100’den fazla bilim insanı ile oluşturulan ve giderek büyüyen Ar-Ge ekibi, Ocak ayından itibaren COVID-19 için potansiyel tedavi çözümleri bulmayı amaçlayan projelere katkıda bulunmayı sürdürüyor. Giderek artan iş ortağı sayısı sayesinde ekibin çabalarının arttığını belirten ve COVID-19 sürecine liderlik eden Araştırma Direktörü Dr. Cyrille Kuhn, “Hepimiz bu virüsle mücadele için nasıl yeni yollar bulabileceğimizi düşünüyoruz. Bu araştırmalar sonucunda pek çok yaklaşımı paralel olarak takip eden geniş bir program ortaya çıktı. Projelerin çoğu, akademisyenler, biyoteknoloji ve diğer ilaç şirketleri ile daha geniş iş birlikleri kapsamında yürütülüyor. Boehringer Ingelheim, bunlar arasında yer alan IMI CARE Konsorsiyumuna 11 bin saatten fazla ArGe çalışması taahhüdünde bulundu” dedi. Boehringer Ingelheim tüm bu çalışmalara ek olarak, “Bill & Melinda Gates Foundation COVID-19 Therapeutic Accelerator” (Bill ve Melinda Gates Vakfı COVID-19 Tedavi Hızlandırıcı) programına da katıldı. Bu çalışma evrildikçe şirket de çeşitli disiplinlerden daha fazla uzmanla ve artırılmış laboratuvar kapasitesiyle tedavi arayışına katkıda bulunmaya devam edecek. 4. Making More Health (Daha Fazla Sağlık) Yardım Fonu Boehringer Ingelheim “Daha Fazla Sağlık” (Making More Health) inisiyatifi kapsamında, Kenya ve Hindistan’daki sosyal girişimcilerin içinde yaşadıkları ve çalıştıkları topluluklarda COVID-19 yayılım riskini azaltmaya yönelik girişimleri desteklemek amacıyla 580 Bin Euro tutarında bir yardım fonu oluşturuldu. Fon, sosyal işletmelerin ve faaliyetlerinin daha düşük ekonomik aktivite döneminde sürdürülmesine yardımcı olmanın yanı sıra salgının yayılma riskini azaltmaya yönelik sosyal girişim fikirlerine yatırım yapacak. Pharma

19


The fund will help social enterprises and their activities to sustain a longer period of low economic activity and will invest in social entrepreneurial ideas that can help reduce the risk of the Corona virus spreading. “Especially in times like these Social Entrepreneurs around the world are well placed to leverage their proximity to those in needs”, said Jean Scheftsik de Szolnok, member of the Board of Managing Directors and one of the founders of the MMH movement. “MMH communities such as self-help groups in India or people suffering from albinism in Kenya, have started to produce soap and at the same time education programs on hygiene awareness in their neighborhoods.” Over the past years more than 750 students at the MMH school and some 1,000 families in farmer cooperatives have been trained in hygiene and soap production in Kenya and India. Boehringer Ingelheim is committed to the global community and to the well-being of people and animals. As a research-driven company, it started its support activities in January and will continue to do what it can to deliver a meaningful contribution in the fight against COVID-19. The company continues to support healthcare systems by reliably supplying drugs and through our research. More information on the various COVID-19 initiatives under the Global Support Program are available under: https://www.boehringer-ingelheim.com/covid-19

20 Pharma

Dünyadaki sosyal girişimcilerin özellikle bu zor zamanlarda ihtiyaç sahiplerine destek olduğunu belirten Yönetim Kurulu üyesi ve MMH hareketinin kurucularından Jean Scheftsik de Szolnok, “Hindistan’da kendi toplumlarına yardım eden gruplar veya Kenya’daki albino hastaları gibi Making More Health toplulukları, sabun üretmeye ve ayrıca kendi muhitlerinde hijyen bilinci konusunda eğitimler vermeye başladılar. Geçtiğimiz yıllarda Kenya ve Hindistan’daki MMH okulundan 750’yi aşkın öğrenciye ve çiftçi kooperatiflerinden yaklaşık bin aileye hijyen ve sabun üretimi konusunda eğitim verildi” dedi. Küresel topluluklar ile insanlar ve hayvanların refahına odaklı faaliyetlerine devam eden Boehringer Ingelheim; Ocak ayında başlattığı destek çalışmalarına, COVID-19 ile mücadeleye anlamlı bir katkı sağlamak için mümkün olan her şeyi yaparak devam ediyor. Şirket, güvenilir ilaç tedariki ve araştırmaları aracılığıyla sağlık sistemlerini desteklemeyi sürdürüyor. Global Destek Programı kapsamındaki çeşitli COVID -19 girişimleri hakkında daha fazla bilgi için: https://www. boehringer-ingelheim.com/covid-19.


Yaratıcılıkla gelen değerler

Ne kadar teşekkür etsek az! MPR-TR-100243

Sağlıklı yarınlar için el birliğiyle çalıştığımız bu zor günlerde, bizleri bir gün olsun yalnız bırakmayan ve daha fazla sağlık için var güçleriyle çalışan eczacılarımızın 14 Mayıs Eczacılar Günü'nü gönülden kutlarız. Sizlerle gurur duyuyoruz. İyi ki varsınız.

www.boehringer-ingelheim.com.tr

ABCD


Professor Dr. Nurhayat Yıldırım: “Asthma Patients Should Always Use Their Medicines Regularly, Including Epidemic Times” Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım: “Astım Hastaları, Salgın Dönemleri de Dahil, İlaçlarını Her Zaman Düzenli Kullanmalı” Chest Disease Specialist Professor Dr. Nurhayat Yıldırım, who made a statement within the scope of the World Asthma Day, which is determined as the first Tuesday of May every year with the decision of the World Health Organization, said, “Asthma is a chronic but manageable disease. It is very important for patients to receive their treatments regularly in order to maintain their living standards in the best possible way.” Determined by the World Health Organization with context of World Asthma Day in order to draw attention to the asthma disease and to raise awareness in society, online press meeting took place in Turkey on May 5, 2020 on Tuesday with the contribution of GSK Turkey. Sharing important information about asthma at the press conference, Professor Dr. Nurhayat Yıldırım stated that it is very important for patients to use their medicines regularly and emphasized that compliance to treatment is the key point in asthma. Stating that patients suffer from shortness of breath, cough, wheezing and feeling of pressure in the chest during asthma attacks, Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım shared that the disease is a chronic disease that requires longterm regular treatment. Underlining that people with chronic diseases are going through a process that should be more cautious, Dr. Nurhayat Yıldırım said, “It is very important that patients comply with the treatment. Frequent relapses of the episodes lead to a decrease in patients’ lung capacity and premature aging of the lungs. Patients’ taking their medications regularly without disruption will minimize the attacks.”

22 Pharma

Dünya Sağlık Örgütü’nün aldığı kararla her yıl mayıs ayının ilk salı günü olarak belirlenen Dünya Astım Günü kapsamında açıklama yapan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, “Astım kronik ancak yönetilebilir bir hastalık. Hastaların yaşam standartlarını en iyi şekilde devam ettirebilmeleri için tedavilerini düzenli olarak almaları çok önemli”dedi. Astım hastalığına dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen Dünya Astım Günü kapsamında, GSK Türkiye’nin katkılarıyla 5 Mayıs 2020 Salı günü online basın buluşması gerçekleşti. Basın toplantısında astım hastalığı ile ilgili önemli bilgiler paylaşan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, hastaların ilaçlarını düzenli olarak kullanmalarının çok önemli olduğunu belirterek tedaviye uyum sürecinin astım hastalığında kilit nokta olduğunu vurguladı. Astım ataklarında hastaların nefes darlığı, öksürük, hırıltılı soluk alıp verme ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, hastalığın uzun süreli düzenli tedavi gerektiren kronik bir hastalık olduğunu paylaştı. Kronik hastalıklara sahip kişilerin çok daha tedbirli olması gereken bir süreçten geçildiğinin altını çizen Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, “Hastaların tedaviye uyumlu olmaları çok önemli. Atakların sık tekrarlaması hastaların akciğer kapasitesinde azalma olmasına ve akciğerlerin erken yaşlanmasına neden oluyor. Hastaların ilaçlarını aksatmadan düzenli olarak almaları atakları en aza indirecektir.” dedi.


“Asthma Patients Should Never Go Out Unless They are Obliged” Pointing out that the patients should stay in their homes as much as possible and comply with social isolation during the pandemic, which the whole world experiences, Dr. Nurhayat Yıldırım made the following suggestions; • Asthma patients should use their medication regularly as their doctor recommends. • If they feel a deterioration in asthma control, they should definitely contact their doctor or the health communication lines provided by the Ministry of Health. • If you need to go to the hospital, you should wear a mask. • People who cannot go to the hospital alone go to the hospital with only one companion. • Do not spend too much time in the waiting room while you are there during the appointment time. • Carry hand sanitizer in the bag. • Whenever possible, do not touch the handrails and the seats and chairs in the hospital. • Remove the mask when you come home. Put it in the bag and throw it in the trash without touching the back and front face of the mask. • Clothing should be washed for at least 25 minutes at a high degree.

“Astım Hastaları Çıkmasın”

Mecbur

Olmadıkça

Evlerinden

Tüm dünyanın yaşadığı pandemi sürecinde hastaların mümkün olduğunca evlerinde kalması, sosyal izolasyona uyması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım şu önerilerde bulundu; • Astım hastaları doktorlarının önerdiği şekilde ilaçlarını düzenli kullansın • Astım kontrolünde bir bozulma hissederlerse mutlaka doktoruyla veya Sağlık Bakanlığı’nın ilettiği sağlık iletişim hatlarıyla irtibata geçsin. • Hastaneye gidilmesi gerekiyorsa maske mutlaka takılsın. • Hastaneye yalnız gidemeyen kişiler tek refakatçi ile hastaneye gitsin. • Randevu saatinde orada olunup bekleme odasında çok fazla vakit geçirilmesin. • Çantada el dezenfektanı taşınsın. • Mümkün olduğunda trabzanlara, hastanedeki koltuk ve sandalyelere dokunulmasın. • Eve gelince maske çıkarılsın. Maskenin arka ve ön yüzüne dokunmadan torbaya konulup çöpe atılsın. • Kıyafetler mutlaka yüksek derecede en az 25 dakika yıkansın. Pharma

23


Novartis Pharmaceuticals Won “Best Employer” Award for the Fifth Time Novartis İlaç 5. Kez Üst Üste “Türkiye’nin En İyi İşvereni” Seçildi Novartis Pharmaceuticals takes attention with its notable investments in human resources in Turkey and added new awards to their portfolio. Novartis Pharma was awarded as one of the best employers in Turkey by the results of “2020 Turkey’s Best Workplaces” research organized by Great Place to Work. In addition to the fifth consecutive award, Novartis Pharmaceuticals received special awards such as “EVP (Employee Value Proposition)”, “5th Year Special Award” and “Best Workplaces for Women Special Award” as well. Novartis Group Turkey Human Resources Director Dr. Senay Kızılkaya indicated how proud they are as they become Turkey’s one of the Great Place to Work companies and added; “Employee engagement and experience is our primary focus. Our employees are our greatest asset and priority. Employee opinion and feedbacks are valuable to us on our culture journey of becoming an inspiring place to work. We support our employees with structured programs on their career journey. We try to create an inclusive culture which allows associates to be their best self at work. Additionally, we implement diversity and inclusion initiatives such as flexible working options, strong speakup and recognition culture. These awards inspire us to do even better.” Novartis Pharmaceuticals Turkey General Manager Dr. Avinash Potnis stated that he was proud of Novartis Pharma Turkey being The Great Place to Work for 5 consecutive years, “We owe our success to our associates and their engagement. The ‘Inspirational, Curious and Unboss’ culture is the foundation of our organization”. Novartis was awarded #1 position across the industries as The Great Place to Work for Women. Dr. Potnis said, “This was the recognition of our commitment to gender diversity, work life balance and our investment in women leadership.”

24 Pharma

Türkiye’de uzun yıllardır hizmet veren ve yatırımlarıyla ilaç sektörünün önde gelen firması olan Novartis İlaç Türkiye, kurum kültürü oluşturulması alanında araştırma ve danışmanlık hizmetleri sunan Great Place to Work tarafından düzenlenen “2020 Türkiye’nin En İyi İşverenleri” araştırmasında “En İyi İşveren” ödülünün sahibi oldu. 5. kez üst üste “Türkiye’nin En İyi İşvereni” seçilen Novartis İlaç, bu yıl aynı zamanda özel ödül kategorisinde “EVP (İşveren Markası ödülü)”, “5. Yıl Özel Ödülü” ve “Kadın Çalışanlar için En İyi İş Yeri 1.lik Özel Ödülü”ne layık görüldü. Türkiye’nin beğenilen şirketleri arasında yer almaktan dolayı çok mutlu ve gururlu olduklarını belirten Novartis Grup Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Dr. Senay Kızılkaya, “Çalışanlarımız her zaman bizim en büyük değerimiz ve önceliğimiz. Kalıcı başarının temelinde mutlu ve huzurlu çalışanlar olduğunu biliyoruz. Novartis İlaç olarak, çalışanlarımızın katkıları ve yıllardır sürdürdüğümüz insan kaynakları uygulamalarımızla güçlü bir Novartis kültürü yarattık. Bu kültürün devamı için çalışanlarımızın görüşleri ve geri bildirimleri bizim için çok kıymetli. Yeni insan kaynakları uygulamaları hayata geçirirken onların görüşlerini mutlaka dikkate alıyoruz. Çalışanlarımıza sürekli gelişim fırsatı sunuyoruz. Kariyer yolculuklarında yapılandırılmış programlarla onları destekliyor; esnek çalışma modelleri, güçlü bir çift yönlü iletişim ve takdir kültürü gibi alanlarda çeşitli uygulamalarla çalışan bağlılığını artırmayı hedefliyoruz. Aldığımız ödüller bizlere daha iyi işler yapmak için ilham veriyor.’’ dedi. Novartis İlaç Türkiye Genel Müdürü Dr. Avinash Potnis, Novartis İlaç olarak 5 yıl boyunca “Türkiye’nin En İyi İşvereni” olmaktan gurur duyduklarını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; “Başarımızı çalışanlarımıza ve yarattığımız kültürü sahiplenmelerine borçluyuz. İlham veren, meraklı ve yetkin kültürümüz başarımızın temelini oluşturuyor.” Novartis İlaç, “Kadın Çalışanlar için En İyi İş Yeri” olarak sektörde 1. sırada yer aldı. Dr. Potnis, “Aldığımız bu ödül, cinsiyet ayrımı yapmaksızın iş ve özel hayat entegrasyonuna ve kadın liderliği alanlarına yaptığımız yatırımların en büyük göstergesidir” dedi.



“Life and property safety” In the Pharmaceutical Industry During Pandemic Pandemi Mesaisindeki İlaç Endüstrisinde “Can ve Mal Güvenliği”

The Global Covid-19 Outbreak threatened public health, while limiting daily life, creating intense overtime effects on some sectors. Hospitals in the healthcare sector and facilities in the pharmaceutical industry are the leading sectors in overtime. The benefits of security systems that protect life and property safety for uninterrupted operation to production continuity of these facilities stood out. As required distance measure against the Covid-19 epidemic, which affects the whole world, in some sectors, while the facilities, whose production was stopped by sending their staff home, some sectors such as hospitals, pharmaceuticals, food, textiles that have increased service requirements have become busy overtime. In the event of a possible risk, the easiest way to prevent production losses is to keep security systems running without interruption. Because a possible threat to be detected late results in loss of time and production even with the slightest effect. We asked Kadir Yılmaz, Electrical and Electronics Maintenance Technician, Pharmaceutical Factory, Abdi Ibrahim, one of the leading companies in Turkey, measures taken concerning the safety of life and property in the facility. Yılmaz said, “We also use high technology in production lines. We try to select proven products that follow technology closely as much as possible. We also paid attention to these while choosing the fire detection system.” He emphasized the priority of quality. Stating that they are satisfied with the expansionable structure of the Fire Detection Systems, Kadir Yılmaz said, “The most important thing for us is that the system is modular since we are constantly in investment. When

26 Pharma

Küresel Covid-19 Salgını, toplum sağlığını tehdit ederek günlük hayatı kısıtlarken bazı sektörlere yoğun mesai etkisi yarattı. Yoğun mesaideki sektörlerin başında sağlık sektöründeki hastaneler ve ilaç endüstrisindeki tesisler geliyor. Bu tesislerde, can ve mal güvenliğini koruyan güvenlik sistemlerinin kesintisiz çalışmasının üretim sürekliliğine faydası ön plana çıktı. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 Salgına karşı mesafe önlemi gereği; kimi sektörlerde personeli eve gönderilerek üretimi durdurulan tesisler görülürken, hizmet gerekliliği artan hastane, ilaç, gıda, tekstil gibi sektörler yoğun mesai yapar hale geldi. Olası bir risk anında, üretim kayıplarını önlemenin en kolay yolu ise güvenlik sistemlerinin kesintisiz çalışmaya devam etmesidir. Çünkü geç fark edilecek olası bir tehdit, en hafif etkisiyle bile zaman ve üretim kaybı ile sonuçlanmaktadır. Türkiye’nin önde gelen firmalarından Abdi İbrahim İlaç Fabrikası’nın Elektrik Elektronik Bakım Baş Teknisyeni Kadir Yılmaz’a tesislerinde can ve mal güvenliğine dair aldıkları önlemleri sorduk. Yılmaz, “Üretim hatlarında da yüksek teknoloji kullanıyoruz. Mümkün mertebe teknolojiyi yakından takip eden kendini kanıtlamış ürünleri seçmeye çalışıyoruz. Yangın algılama sistemini seçerken de bunlara dikkat ettik” sözleriyle kalitenin önceliğini vurguladı. Yangın Algılama Sistemlerinin genişlemeye elverişli yapısından memnun olduklarını aktaran Kadir Bey, “Sürekli yatırım halinde olduğumuz için bizim için en önemlisi sisteminin modüler olması.


I started working at Abdi Ibrahim, there were not all the current parts of the factory. It is very important that we can create new loops by adding new cards to the system because we are constantly growing and progressing. With the addition of new areas, it was very easy for new scenarios to come into play.” Mentioning that they can easily control the alarms that can come from anywhere at any time in the wide area of the factories without delay, Kadir Yılmaz said, “Our system is so sensitive that if there is the slightest change, we immediately receive an alarm. We have many buildings in this campus. We have our R&D Center, Technology Center and Biotechnology Facility, all of which are interconnected by the tunnel. We have buildings that are still under investment. We see it all from the Fireworks screen. The area can be large and there are multiple detectors in the area. The system encloses the alarm in a red frame in any region. By clicking we can go down to the detector size. This is very advantageous for us. In this way, we reach faster, and we can solve it more quickly.” Kadir Yılmaz said, “Abdi Ibrahim is the locomotive of the pharmaceutical industry and our facilities are architecturally awarded. It is not an easy task to bring such a facility to the country. Therefore, the importance of fire detection and extinguishing systems is very important for us, because it is not a job to neglect. Therefore, we must put the best here, we must protect these facilities. For this reason, we decided to EEC.” and explained the reason for working with the same company for 18 years. Approaching its 40th year in expertise, EEC continues to offer the “right solution” to the usual care and urgent needs of its customers working with devotion such as hospital, medicine, textile, energy, telecom, food and banking sectors with its team that takes care of all hygiene and distance measures.

Ben Abdi İbrahim’de çalışmaya başladığımda fabrikanın şu anki bölümlerinin tamamı yoktu. Sürekli büyüyerek ilerlediğimiz için sisteme yeni kartlar ekleyerek, yeni looplar yaratabilmemiz çok önemli. Yeni alanların eklenmesiyle beraber yeni senaryoların devreye girmesi çok kolay oldu” sözleriyle devam etti. Fabrikaların geniş alanında her an her yerden gelebilen alarmları vakit kaybetmeden çok kolay kontrol altına aldıklarına değinen Kadir Bey, “Sistemimiz o kadar hassas ki en ufak bir değişiklik olsa bize anında alarm düşüyor. Bu yerleşkemizde birçok binamız var. Hepsi tünelle birbirine bağlı olan Ar- Ge Merkezimiz, Teknolojistik Merkezi ve Biyoteknoloji Tesisimiz var. Hala yatırım aşamasında olan binalarımız var. Bunların hepsini Fireworks ekranından görüyoruz. Alan geniş olabiliyor ve alanda birden çok dedektör de oluyor. Hangi bölgede alarm varsa sistem orayı kırmızı çerçeve içine alıyor. Biz tıklayarak dedektör boyutuna kadar inebiliyoruz. Bu bizim için çok avantajlı. Bu sayede de daha çabuk ulaşıyoruz, daha çabuk çözebiliyoruz” dedi. Kadir Yılmaz, “Abdi İbrahim ilaç sektörünün lokomotifidir ve tesislerimiz mimari açıdan ödüllüdür. Böyle bir tesisi ülkeye kazandırmak pek kolay bir iş değil. Dolayısıyla bizim için yangın algılama ve söndürme sistemlerinin ehemmiyeti çok büyük, çünkü ihmale gelecek bir iş değil. Bu nedenle de en iyisini buraya koymalıyız ki, bu tesisleri korumalıyız. O nedenle de EEC’ye karar verdik” yorumuyla 18 yıldır aynı firma ile çalışmalarının nedenini de açıkladı. Uzmanlığında 40. yılına yaklaşan EEC, tüm hijyen ve mesafe önlemlerine özen gösteren ekibi ile pandemi mesaisindeki hastane, ilaç, tekstil, enerji, telekom, gıda, bankacılık sektörü gibi özveriyle çalışan müşterilerinin olağan bakım ve acil ihtiyaçlarına “doğru çözümü” sunmaya devam ediyor. Pharma

27


Insomnia Makes Obese! Uykusuz Kalmak Obez Yapıyor!

Dietitian Ceyda Nur Çakın- Memorial Ankara Hospital Nutrition and Diet Department

Obesity, which is regarded as one of the important diseases of today and tomorrow, is generally caused by factors such as genetic transition, unhealthy nutrition and inactivity. Although it is not one of the first reasons that come to mind, failure to sleep regularly can lead to obesity. While the risk of obesity increases by 45 percent in people who sleep less than 6 hours a day, the desire to overeat and snack regularly occurs in these individuals. Dietitian Ceyda Nur Çakın from Memorial Ankara Hospital Nutrition and Diet Department gave information about the effects of sleep on obesity. Caution if you are not getting enough sleep! Although sleep is a process that relieves fatigue during the day, it is also determinative for diseases such as high blood pressure, cardiovascular diseases, Type 2 diabetes and obesity due to its metabolic and hormonal regulatory effect. According to the National Sleep Foundation data; 7-9 hours are ideal for individuals aged 26-64, 7-8 hours sleep time is ideal over 65 years of age, the risk of obesity increases by 45 percent in people who sleep less than 6 hours a day. The reasons why sleep is so effective on hunger are:

28 Pharma

Günümüzün ve geleceğin önemli hastalıklarından biri olarak görülen obezite genellikle genetik geçiş, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik gibi faktörlerden kaynaklanıyor. Her ne kadar ilk olarak akla gelen sebeplerden biri olmasa da, düzenli uyuyamamak da obeziteye yol açabiliyor. Günde 6 saatten daha az uyuyan kişilerde obezite riski yüzde 45 oranında artarken, bu bireylerde fazla yemek yeme ve sürekli atıştırma isteği ortaya çıkıyor. Memorial Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Ceyda Nur Çakın, uykunun obezite üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi. Yeteri kadar uyumuyorsanız dikkat! Uyku, gün içerisindeki yorgunluğun giderildiği bir süreç olmanın yanında metabolik ve hormonal düzenleyici etkisi nedeniyle yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, Tip 2 diyabet ve obezite gibi hastalıklar için de belirleyici olmaktadır. Ulusal Uyku Vakfı (National Sleep Foundation) verilerine göre; 26-64 yaş arası bireyler için 7-9 saat; 65 yaş üzerinde 7-8 saatlik uyku süresi ideal olurken, günde 6 saatten daha az uyuyan kişilerde ise obezite riski yüzde 45 artmaktadır. Uykunun açlık üzerinde bu kadar etkili olmasının sebepleri şunlardır: Uyku açlık-tokluk hormonlarını etkiliyor Yağ dokudan salınan leptin hormonu iştahı baskılarken, mideden salınan ghrelin hormonu iştahı uyarmaktadır. Bu hormonlar vücudun enerji dengesi üzerinde etki gösterirken, az uyuyan kişilerde ghrelin artışı ve leptinin baskılandığını gösteren pek çok çalışma da bulunmaktadır. Bu durum ise gün içerisinde tüketilen besin miktarı ve içeriği üzerinde etkili olmaktadır.


Sleep affects hunger-satiety hormones The leptin hormone released from the adipose tissue suppresses appetite, while the hormone ghrelin released from the stomach stimulates appetite. While these hormones affect the body’s energy balance, there are many studies showing that ghrelin increase and leptin are suppressed in people who sleep less. This affects the amount and content of the food consumed during the day. Little sleepers reward themselves with snacks The stimuli associated with pleasure in people who sleep less often go to the brain more. Thus, the desire to reward them increases. This leads people to have intense night snacks from energy, saturated fat and simple carbohydrates. Sleep time also affects meal contents and times Sleep time also affects meal contents, portions consumed and meal times. . Many studies have shown that people who sleep less, especially the daily energy from protein-containing foods; shows less than the energy taken from the oil. However, the consumption of fiber-rich foods such as daily vegetables, fruits, legumes, and whole grain products is decreasing. This leads to a poor quality diet. Because the sufficient consumption of fiber-rich foods affects many mechanisms from the strengthening of the immune system to appetite control by providing the beneficial bacteria balance living in the intestines. In addition to this, by increasing the antioxidant capacity to our diet with the various vitamin-mineral patterns they contain; whole grains contribute to the energy mechanism of the body with the B group vitamins they contain.

Az uyuyanlar kendilerini atıştırmalıklarla ödüllendiriyor Az uyuyan kişilerde zevk alma ile ilişkili olan uyarılar beyne daha çok gitmektedir. Böylece bu kişilerde kendilerini ödüllendirme isteği artmaktadır. Bu durum ise kişileri enerji, doymuş yağ ve basit karbonhidrattan yoğun gece atıştırmalarına yöneltmektedir. Uyku süresi öğün içerikleri ve saatlerini de etkiliyor Uyku süresi, öğün içerikleri, tüketilen porsiyonlar ve öğün saatleri üzerinde de etkili olmaktadır. Yapılan pek çok çalışma az uyuyan kişilerde özellikle protein içeren yiyeceklerden alınan günlük enerjinin; yağdan alınan enerjiye göre daha az olduğunu göstermektedir. Bununla beraber günlük sebze-meyve, kurubaklagil, tam tahıllı ürünler gibi liften zengin besinlerin tüketimi ise azalmaktadır. Bu da kalitesiz bir beslenme şekline yol açmaktadır. Çünkü liften zengin gıdaların yeterli tüketimi bağırsaklarda yaşayan yararlı bakteri dengesini sağlayarak bağışıklık sisteminin güçlenmesinden iştah kontrolüne kadar pek çok mekanizmayı etkilemektedir. Bununla beraber sebze ve meyveler içerdikleri çeşitli vitamin-mineral örüntüsü ile beslenmemize antioksidan kapasiteyi artırarak; tam tahıllar ise içerdikleri B grubu vitaminler ile vücudun enerji mekanizmasında görev alarak katkıda bulunmaktadır. Melatonin hormonu düzensiz yemeğe sebep oluyor İnsan vücudunun bir biyolojik saati bulunmaktadır. Bu saatin en önemli bileşenlerinden biri de melatonin; yani uyku hormonudur. Uyku süresindeki kayıp özellikle kahvaltı öğününde daha az besin tüketimi ve gün içerisinde düzensiz saatlerde daha çok atıştırmaya yöneltebilir Pharma

29


Melatonin hormone causes irregular food The human body has a biological clock. One of the most important components of this watch is melatonin; that is, sleep hormone. Loss of sleep time may lead to less food consumption especially at breakfast meal and more snacks during irregular hours during the day. The reason for this is that the hormone level of melatonin has not decreased yet during the awakened hour, that is, the body’s desire to continue sleeping. Insomnia reduces the desire to exercise Insomnia affects physical activity as well as cognitive performance during the day. Desire to exercise is decreased due to the reasons such as drowsiness, feeling tired and not feeling energetic. However, an active lifestyle has a protective effect against hypertension, stroke, coronary heart disease, Type 2 diabetes, metabolic syndrome, colon and breast cancer and depression. Besides, it also provides a healthy body weight and composition. All this forms a basis for a better quality of life.

30 Pharma

Bunun sebebi ise melatonin hormon seviyesinin uyanılan saatte henüz azalmamış olması yani vücudun uykuya devam etme isteğinden kaynaklanmaktadır. Uykusuzluk egzersiz yapma isteğini azaltıyor Uykusuzluk gün içerisindeki bilişsel performans kadar fiziksel aktiviteyi de etkilemektedir. Uyku hali, yorgunluk hissi ve enerjik hissetmeme gibi sebepler ile egzersiz yapma isteği de azalmaktadır. Ancak aktif bir yaşam şekli hipertansiyon, inme, koroner kalp hastalığı, Tip 2 diyabet, metabolik sendrom, kolon ve meme kanseri ve depresyona karşı koruyucu etki göstermektedir. Bununla birlikte, sağlıklı bir vücut ağırlığı ve kompozisyonunun da oluşmasını sağlamaktadır. Tüm bunlar daha kaliteli bir yaşam için zemin oluşturur.



10 Golden Rules to Overcome Corona Psychology! Korona Psikolojisini Yenmenin 10 Altın Şifresi!

Psychiatrist Dr. Semiha Tufan, VM Medical Park Maltepe Hospital Expressing that the first sense of trust of the human developed in the first years of his life with his relations with the people who raised him, Psychiatrist Dr. Semiha Tufan, VM Medical Park Maltepe Hospital, said that fear of getting into our lives unexpectedly and changing the rhythm of our daily life, the coronavirus’s fear of catching the disease will cause people to feel safe and their control over the continuation of their lives will disappear. Underlining that the uncertainty related to the virus also damages the feeling of trust in people and causes anxiety and fear, Dr. Semiha Tufan said, “Having extreme anxiety and fear in the face of an invisible and deadly danger like a virus triggers certain physiological processes in man. When we feel fear and anxiety, our brain sends ‘War’ or ‘Run’ signals to our body to protect itself through our nervous system. This causes the secretion of stress hormones to prepare the body for these processes. Stress hormones speed up our heartbeat and breathing, raise our blood pressure, and create alertness. It keeps our body active to fight or escape. A certain level of anxiety and fear is necessary to keep us alive and defend against hazards. However, as the anxiety and fear feelings get out of control, it starts to hurt us.”

32 Pharma

İnsanın ilk güven duygusunun hayatının ilk yıllarında kendisini yetiştiren insanlarla ilişkileriyle geliştiğini ifade eden VM Medical Park Maltepe Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Semiha Tufan, beklenmedik şekilde hayatlarımıza giren ve günlük hayatımızın ritmini değiştiren, koronavirüsün yol açtığı hastalığa yakalanma korkusunun kişilerin güvende olma duygusunu zedeleyerek hayatlarının devamı üzerindeki kontrollerinin kaybolacağı hissini yaşattığını söyledi. Virüsle ilgili belirsizlik durumunun da kişilerde güven duygusunu zedeleyerek kaygı ve korkuya neden olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Semiha Tufan, “Virüs gibi gözle görülmeyen ve ölümcül olabilen bir tehlike karşısında aşırı kaygı ve korku duymak, insanda belli fizyolojik süreçleri tetikler. Korku ve kaygı hissettiğimizde beynimiz, sinir sistemimiz vasıtasıyla vücudumuza kendini koruması için ‘Savaş’ ya da ‘Kaç’ sinyalleri gönderir. Bu da vücudun bu süreçlere hazırlanması için stres hormonlarının salgılanmasına neden olur. Stres hormonları kalp atışımızı ve nefes alıp verişimizi hızlandırır, kan basıncımızı yükseltir, tetikte olma hali yaratır. Vücudumuzu savaşması ya da kaçması için aktif tutar. Kaygı ve korkunun belli düzeyi bizi hayatta tutmak ve tehlikelere karşı savunmada olmamız için gereklidir. Ancak kaygı ve korku duygusu kontrolden çıktıkça bize zarar vermeye başlar” açıklamasında bulundu. Durumu inkâr edenler olabilir! Genel olarak toplumdaki insanların koronavirüs ile savaş sürecinde yaşanan ‘belirsizlik duygusuyla’ mücadelede iki farklı yolu tercih edebilenler olabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Semiha Tufan, “Bazılarımız belirsizlik duygusunu en aza indirmek için bir takım tedbirleri ellerinden geldiğince artırma gayreti içine girerken bazı kimseler de belirsizlikle başa çıkamayacakları korkusuna kapılarak bu zorlu sürece teslim olur, ya kendilerini korumaktan vazgeçer ya da durumu inkâr yoluna gidebilirler” dedi. Aşırı stres yiyecek stoğuna yöneltiyor! İçinde bulunduğumuz salgın sürecinde kaygı ile mücadelede insanı sıkıntıya sokan ya da yanlış olan durumlar hakkında örnekler veren Uzm. Dr. Semiha Tufan, şunları söyledi: “Kaygıyı kontrol etmekte güçlük çeken biri, sürekli ellerini yıkayıp evini silip süpürerek takıntılı bir şekilde temizlik yapabilir ve ya yemek ve ihtiyaç stoğunda aşırıya gidebilir. İyi geleceğini inandığı ilaçları gelişigüzel içmeye kalkışarak ya da gündemle ilgili tüm haberleri takip etmeye uğraşarak olaylar üzerindeki kontrol duygusunu artırmaya gayret edip kaygısını yatıştırmaya çalışabilir.


There may be those who deny the situation! Emphasizing that the people in the society in general may be the ones who can choose two different ways to combat the “sense of uncertainty” experienced during the war with the coronavirus, Dr. Semiha Tufan said, “While some of us are trying to increase some measures as much as they can to minimize the feeling of uncertainty, some people will surrender to this difficult process, or they will either stop protecting themselves or go to denial the situation.” Excessive stress leads to food stocks! Giving examples about the situations that make people in trouble or wrong in combating anxiety during the epidemic process, Dr. Semiha Tufan said: “A person who has difficulty in controlling anxiety can clean his hands obsessively by constantly washing his hands and wiping his house, and can either overdo food and necessity stock. He may try to calm his anxiety by trying to increase his sense of control over the events by trying to drink drugs he believes will be good, or by trying to follow all the news about the agenda. The danger here is that after a while this exaggerated state becomes a painful, stressful and energy-losing process. The opposite of this is the fact that the person underestimates what he can do with the feelings of helplessness and inadequacy in the face of the difficult process, gives up the precautions to be taken and goes into a depressed mood.” Generate a to-do list Explaining that it will be an effective method for us to manage the process by activating our social ties about difficult processes, increasing communication even if from a distance, sharing our feelings, deniing the truth, getting enough information about the situation from the right sources, creating a list of things to do and including them as much as possible, Dr. Semiha Tufan said the following simple but effective measures will make it easier for us to manage the process: 1. Reconstruct your living order by yourself, at least set a new daily roadmap for this process. 2. Reduce the information pollution you have been exposed to. Get enough information from reliable sources. Make sure that the process does not turn into a torment for yourself by avoiding excessive behaviors such as constantly trying to follow what is being said. 3. Follow the general rules that scientists say, do not let go of the precaution while doing this, but try not to overdo it. 4. It is important to know that we may have negative emotions from time to time. Make an effort to accept the fact that it is not always possible to keep control. It should be admitted that there is some uncertainty about everything in life. 5. To strengthen your social ties, stay in touch with people even from a distance, and try to protect your personal

Buradaki tehlike bir süre sonra bu abartılı durumun eziyet verici, stres yaratan ve enerji kaybına yol açan bir süreç haline gelmesidir. Bunun tam tersi bir durum ise, zorlu süreç karşısında kişinin çaresizlik, yetersizlik duyguları ile yapabileceklerini küçümsemesi, alınacak tedbirlerden vazgeçmesi ve çökkün bir duygu duruma girmesidir.” Yapılacaklar listesi oluşturun Zorlu süreçlerle ilgili olarak sosyal bağlarımızı harekete geçirmenin, uzaktan da olsa iletişimi artırmanın, duygularımızı paylaşmanın, gerçeği yadsımamanın, doğru kaynaklardan durumla ilgili yeterince bilgi almanın, yapılabilecekler listesi oluşturup bunları olabildiğince hayatımıza dahil etmenin süreci yönetebilmemiz için etkili bir yöntem olacağını belirten Uzm. Dr. Semiha Tufan, aşağıdaki basit ama etkili tedbirlerin süreci yönetmemizi kolaylaştıracağını söyledi: 1. Yaşam düzeninizi kendinize göre tekrar kurgulayın, en azından bu süreç için yeni bir günlük yol haritası belirleyin. 2. Maruz kaldığınız bilgi kirliliğini azaltın. Güvenilir kaynaklardan yeterince bilgi edinin. Her yazılanı söyleneni sürekli takip etmeye uğraşmak gibi aşırı davranışlar yapmaktan kaçınarak sürecin kendinize bir eziyete dönüşmemesine özen gösterin. 3. Bilim insanlarının söylediği genel kurallara uyun, bunu yaparken tedbiri elden bırakmayın ancak abartıya da kaçmamaya çalışın. 4. Zaman zaman olumsuz duygulara kapılabileceğimizi bilmek önemlidir. Her zaman kontrolü elinde tutmanın mümkün olmadığı gerçeğini kabullenmek için gayret gösterin. Hayatta her şey ile ilgili bir miktar da olsa belirsizlik payı olduğunu kabul etmek gerekir. 5. Hem sosyal bağlarınızı güçlendirmek için uzaktan Pharma

33


space by taking time for yourself. Being alone as well as communicating may be a need. Try to take time to rest and purify your mind. 6. Take care of your nutrition, sleep, and getting enough fluids. May your body be vigorous so that your mind works well. 7. Focus on the moment you are in and the action you take as much as possible. Instead of trying to guess what we don’t know all the time, focus your energy on activities that are good for you. You can vary from person to person, you can read a book, you can also learn to make a new meal… Try to put your creativity into action. 8. It will make you physically active and relax your body, sports, Try to put intense techniques such as breathing exercises into your life, even for 15 minutes a day. 9. In the face of challenging processes, it will be good to try to calm this emotion at both ends as much as possible, by maintaining the calmness as much as possible, by getting support from our social resources, our family, our friends, charity associations and the relevant institutions of the state. 10. It may be necessary to receive professional support or therapy from time to time while trying to deal with the psychological problems caused by the corona epidemic. The need to get support does not indicate that the person is weak, helpless or incompetent, on the contrary, it is a convenient way to find a solution as a result of having a flexible perspective. In this sense, during the epidemic process we are in, you can take advantage of opportunities to make video calls with physicians not only for this condition but for all other health problems.

34 Pharma

da olsa insanlarla iletişimde kalın hem de kendinize de zaman ayırarak kişisel alanınızı korumaya gayret edin. İletişimde olmak kadar yalnız kalmak da bir ihtiyaç olabilir. Dinlenmeye ve zihninizi arındırmaya da vakit ayırmaya çalışın. 6. Beslenmenize, uykunuza, yeterince sıvı almanıza özen gösterin. Vücudunuz dinç olsun ki, zihniniz de iyi çalışsın. 7. Mümkün olduğunca içinde bulunduğunuz ana ve yaptığınız eyleme odaklanın. Sürekli bilmediğimiz şeylerle ilgili tahmin yürütmeye çalışmaktansa, enerjinizi size iyi gelen faaliyetlere yöneltin. Bu kişiden kişiye göre değişebilir, kitap da okuyabilir, yeni bir yemeği yapmayı da öğrenebilirsiniz… Yaratıcılığınızı devreye sokmaya gayret edin. 8. Fiziksel olarak sizi aktif kılacak ve bedeninizi rahatlatacak, spor, yoğa, nefes egzersizi gibi teknikleri günde 15 dakika da olsa hayatınızın içine sokmaya çalışın. 9. Zorlu süreçler karşısında, soğukkanlılığı elden geldiğince muhafaza ederek, sosyal kaynaklarımızdan, ailemiz, arkadaşlarımız, yardımlaşma dernekleri, devletin ilgili kurumlarından da destek alarak her iki uçtaki bu duygu halini mümkün olduğunca yatıştırmaya çalışmak iyi gelecektir. 10. Korona salgının yarattığı psikolojik sıkıntılarla başa çıkmaya çalışırken zaman zaman profesyonel bir destek ya da terapi almak gerekebilir. Destek alma ihtiyacı kişinin zayıf, çaresiz ya da beceriksiz olduğunu göstermez, tam tersine esnek bir bakış açısına sahip olmasının bir sonucu olarak çözüm bulmaya yönelik uygun bir yoldur. Bu anlamda içinde bulunduğumuz salgın sürecinde, sadece bu durumla ilgili değil diğer tüm sağlık sorunları için hekimlerle görüntülü görüşme yapabileceğiniz imkânlardan yararlanabilirsiniz.


İlacın Geleceğine Yatırım Yapmak Mayıs 2017 tarihinde açılan GEA Katı İlaç Merkezimiz (GEA Pharma Solid Center-GPSC), ilaç endüstrisinin geleceği konusundaki sorumluluğumuzu ve süregelen desteğimizi temsil ediyor. Toplamda 1100 m2 alana sahip olan GPSC, oral katı dozaj (OSD)

GPSC’nin sundukları;

formunun test, geliştirme ve optimizasyonu için en son teknoloji

• parti bazlı veya sürekli üretim ekipmanlarımızda

uygulamalarını ve çeşitli parti bazlı ve sürekli üretim teknolojilerini

müşteri demonstrasyonları ve denemeler,

sunar. Test ve kiralık makine seçenekleri dahil ürün geliştirme

• eğitim programları ve kursları,

ve proses iyileştirmesinden gerçek zamanlı simülasyonlara

• aktif katılımlı laboratuvar deneyimleri,

kadar üretim verimliliğini arttırmak ve pazara sürüm sürecini

• farmasötik ürün geliştirme desteği,

hızlandırmak için tasarlanmış kapsamlı hizmetler sağlar.

• CQA değerlendirmesi, • yeni konseptlerin test edilmesi (ekipman ve gelişmiş kontroller),

Daha detaylı bilgi için sales.turkey@gea.com

• laboratuvar ölçeğinden üretim ölçeğine yükseltme,

adresinden iletişime geçebilirsiniz.

• GEA ekipmanı bilgi ve etkinliğini arttırmak için proses geliştirme / iyileştirme.


Taiwan Biotech Companies Showcase Brilliant Detection Solutions against COVID-19 Pandemic! Tayvanlı Biyoteknoloji Firmaları Covid-19 Salgınına Karşı Geliştirdikleri Etkili Tespit Çözümlerini Tanıttılar

Since 2016, the Taiwanese government has not only been focusing on the research and development of biotechnology industry, but also providing full support on worldwide partnership establishments and technology cooperation. This long-term commitment is expected to become substantial helps to Taiwan and its global partners under circumstance the world severely hit by COVID-19 crisis. The Taiwan External Trade Development Council (TAITRA) will work with 6 biotech companies and 1 research institute from Taiwan to demonstrate detection solutions for COVID-19 through an online product launch on April 27. This event is expected to attract nearly 200 potential buyers all over the world to create an effective cooperation platform for exploring solutions for COVID-19 pandemic. The amazing products highlight technologies of real-time PCR-based assay, antigen rapid test, antibody rapid test and analysis system to bring a comprehensive solution on COVID-19 detection. The leading company KimForest focuses on genetic test and high accuracy PCR-based assay that would be able to provide the results within 50 minutes. KimForest is also known for working with Arbelos Genomics Inc. on Cancer Companion Diagnostics Panel. General Biologicals Corporation, developing both real-time RT-PCR assay and antibody rapid test, features both high level of precision and quick responding applications. Their RT-PCR test kits were already sold to France and Southeast Asia. On aspect of rapid test, AEP Alliance, a strategic partnership of 3 leading bio companies - AnTaimmu BioMed Co., Ltd, EirGenix, Inc. and Panion & BF Biotech, has just released antigen test kit to take results from nasal mucus of earlier-infected individuals within 10 minutes

36 Pharma

2016 yılından bu yana, Tayvan hükümeti yalnızca biyoteknoloji endüstrisinin araştırma ve geliştirmesine değil, aynı zamanda dünya çapında ortaklık kurumlarına ve teknoloji işbirliğine tam destek sağlıyor. Bu uzun vadeli taahhüdün, dünyanın COVID-19 krizinden ciddi şekilde etkilendiği bu durumda Tayvan’a ve küresel ortaklarına önemli yardımlar sağlaması bekleniyor. Tayvan Dış Ticaret Geliştirme Konseyi (TAITRA) Tayvan’dan 6 firma ve 1 araştırma enstitüsü ile birlikte COVID-19 Tespit Çözümleri’inin tanıtıldığı online ürün lansmanı gerçekleştirdi. Bu etkinliğe, COVID-19 pandemisine yönelik çözümleri araştırmak için etkili bir işbirliği platformu oluşturmak üzere tüm dünyadan yaklaşık 200 potansiyel alıcı firma katıldı. Ürünler COVID-19 saptamaya kapsamlı bir çözüm getirmek için gerçek zamanlı PCR bazlı test, antijen hızlı test, antikor hızlı test ve analiz sistemleri teknolojileri ile dikkat çekti. Öncü firma KimForest’in 50 dakika içerisinde sonuçlanan genetik test ve yüksek doğruluk oranına sahip PCR bazlı testlere odaklandığı gözlendi. Hem gerçek zamanlı PCR testi hem de antikor hızlı testi geliştiren General Biologicals Corporation, yüksek düzeyde hassasiyetin yanı sıra hızlı yanıt veren uygulamalara da sahip. Firmanın gerçek zamanlı PCR test kitlerinin halihazırda Fransa’ya ve Güneydoğu Asya’ya satıldığı belirtildi. Hızlı test açısından, önde gelen 3 biyo şirketin (AnTaimmu BioMed Co., Ltd, EirGenix, Inc. ve Panion & BF Biotech,) stratejik ortaklığı olan AEP Birliği ekipman gerektirmeden, enfekte olan bireylerin nazal mukusundan alınan örnekle 10 dakika içerisinde sonuçlanan antijen test kitlerini piyasaya sürdüğü açıklandı. Birliğin üyelerinden EirGenix, son zamanlarda Sandoz AG ile imzaladığı lisans


without equipment required. The member EirGenix is famous for signing a license agreement with Sandoz AG to globally commercialize recently. Leadgene Biomedical specializes in monoclonal antibody and protein development, and it launched the antigen and antibody test which only takes 10 to 15 minutes to get results and wouldn’t cause cross-reactivity to MERS and general coronaviruses. Regarding detection devices, QuarkBio develops innovative dqPCR analysis system which can detect as low as 3 copies of the virus within 10 times more sensitive than conventional qPCR tests available on the market.; Industrial Technology Research Institute (ITRI), the largest applied research institute in Taiwan creates “portable intelligent rapid molecular diagnostic system”, which is only 600 grams with 90% testing accuracy and allows an early diagnosis of COVID-19 within an hour and improves the efficiency of entry inspection at airport quarantine stations in 40 minutes. Last but not least, the world’s first fully automated virus scanner presented by TCI Gene is operated by robotic arms to load the corresponding codes of the specimens. With the high accuracy rate, the test results of 96 specimens can be obtained in 3 hours and nearly of 900 specimens per day to achieve 24/7 comprehensive monitoring and prompt responses to the pandemic. Taiwan has extraordinary biotechnology capabilities in research and development. Besides these 7 brilliant companies/organization, Academia Sinica, Taiwan’s leading research institute, discovered antibodies that could be used to develop a 20-minute, rapid coronavirus detection kit. Taiwan’s National Health Research Institutes (NHRIs) and National Defense Medical Center jointly unveiled a prototype of a rapid diagnostic test for COVID-19 coronavirus, where test results take about 15 minutes. Both institutes are also speeding up the process of developing vaccines, and expect to have inspiring results soon. TAITRA, as the facilitator of Taiwan’s industry development, will continue to bring in more quality anti-epidemic products and potential business partners to enhance international cooperation. Taiwan is a valuable partner to global biotechnology and medical development, and looks forward to making contributions on the fight against COVID-19 pandemic. Taiwan can help, and Taiwan is helping!

anlaşmasıyla tanınıyor. Leadgene Biomedical, monoklonal antikor ve protein geliştirme konusunda uzman; MERS ve genel koronavirüslere çapraz reaktiviteye neden olmayan 10-15 dakika içerisinde sonuçlanan antijen ve antikor testini geliştirdi. Tespit cihazları ile ilgili olarak ise, QuarkBio, geliştirdiği, piyasada bulunan geleneksel qPCR testlerinden 10 kat daha hassas bir şekilde virüsün 3 kopyasını algılayabilen yenilikçi dqPCR analiz sistemini tanıttı. Tayvan’daki en büyük uygulamalı araştırma enstitüsü olan Endüstriyel Teknoloji Araştırma Enstitüsü (ITRI) ise geliştirdiği % 90 test doğruluğu ile sadece 600 gram olan ve bir saat içinde COVID-19’un erken teşhisine izin veren ve havaalanı karantina istasyonlarındaki giriş denetiminin verimliliğini arttıran taşınabilir akıllı hızlı moleküler teşhis sistemini katılımcılara sundu.

Son olarak, TCI Gene, numunelerin ilgili kodlarını yüklemek için robotik kollar tarafından çalıştırılan dünyanın ilk tam otomatik virüs tarayıcısını tanıttı. Yüksek doğruluk oranı ile, 7/24 kapsamlı görüntüleme ve pandemiye karşı hızlı bir şekilde yanıt verebilmek için 3 saat içerisinde 96 numunenin, günde yaklaşık 900 numunenin test sonuçları elde edilebilmektedir. Bu 7 öncü firma ile birlikte, Tayvan’ın önde gelen araştırma enstitüsü olan Academia Sinica, 20 dakikalık, hızlı bir koronavirüs tespit kiti geliştirmek için kullanılabilecek antikorlar keşfetti. Tayvan Ulusal Sağlık Araştırma Enstitüleri (NHRI’ler) ve Ulusal Savunma Tıp Merkezi, yaklaşık 15 dakika sonuç alınan COVID-19 koronavirüs hızlı teşhis testinin bir prototipini birlikte tanıttı. Tayvan’ın sanayi gelişimine katkı sağlayan TAITRA’nın, uluslararası işbirliğini geliştirmek için daha kaliteli anti-salgın ürünler ve potansiyel iş ortaklarını bir araya getirmeye devam edeceği belirtildi.

Pharma

37


Does the Coronavirus Infection Pose a Greater Threat to Pregnant Women? Does the Virus Pass From the Mother to the Baby? Gebelerde Coronavirüs Enfeksiyonu Daha mı Riskli? Anneden Bebeğe Virüs Bulaşır mı?

Assoc. Dr. Emre Pabuçcu, Obstetrics and Gynaecology Specialist Are pregnant women considered as a risky group for Coronavirus infection? With a limited number of data available, we can say that pregnant women do not seem to be a riskier group compared to normal individuals, especially for Covid-19. This may also be due to small number of cases. The same is true for children. According to incoming publications, child loss has not been reported yet. However, since immunity will be suppressed in general during pregnancy, pregnant women are considered as a risky group especially for seasonal influenza (influenza a and b) and some other viral infections. Especially the influenza virus is quite dangerous. While the problem is less common for normal individuals, serious pneumonia may be observed in pregnant women. We can not say such a thing for Corona yet. Looking at the available data, there is no obvious increase of risk, especially in pregnant women. This risk is mostly for people with advanced age and/or underlying diseases. Also, no Coronavirus related health problem was found in infants of expectant mothers after birth. For SARS or MERS, there were more risks and problems such as preterm labor and stillbirth in case of infection. Can the virus pass from the mother infected with Coronavirus to her baby? There is such a possibility, but no such case has been reported to date. No virus was observed in infants or in their amniotic fluids. There were no Coronavirus related health problems in babies of infected mothers after birth. However, it is still necessary to be cautious and approach pregnant women very carefully.

38 Pharma

Gebeler Coronavirus enfeksiyonu için riskli bir grup mu? Elimizdeki kısıtlı sayıdaki veriler ile diyebiliriz ki gebeler, normal bireylerden özellikle covid-19 için daha riskli bir grup gibi durmuyor. Bu durum vaka sayısındaki azlık nedeniyle de olabilir. Aynı şey çocuklar için de geçerli. Gelen yayınlara göre çocuklarda kayıp bildirilmedi. Ancak gebelikte bağışıklık genel olarak baskılanacağı için özellikle mevsimsel grip (influenza a ve b) ve diğer birtakım infeksiyonlar için gebeler riskli bir grup. Özellikle influenza virüsü çok tehlikeli. Normal bireylerde sorun daha az izlenirken, gebelerde ciddi zatürre ortaya çıkabiliyor. Corona için henüz böyle bir şey söyleyemeyiz. Mevcut verilere bakıldığında, özellikle gebelerde belirgin bir risk artışı yok. Bu risk daha çok ileri yaş ve altta yatan hastalıkları olanlar için. Ayrıca, enfeksiyona sahip anne adaylarının doğum sonrası bebeklerinde herhangi bir Corona virüse ait sağlık problemine rastlanılmış değil. Sars veya Mers için risk daha fazla ve infeksiyon halinde erken doğum, kayıplı doğum gibi sorunlar bildirilmişti. Coronavirus olan anneden bebeğe virüs geçer mi? Böyle bir olasılık var ancak bugüne kadar bu tarz bir vaka bildirilmedi. Bebeklerde veya amniyon sıvılarında virüs gözlenmedi. Enfeksiyonu kapmış anne adaylarının doğum sonrası bebeklerinde herhangi bir Corona virüse ait sağlık problemine rastlanılmadı. Ancak yine de tedbirli olmak ve hasta gebelere çok dikkatli yaklaşmak gerekli.


The 6th International Mediterranean Symposium on Medicinal and Aromatic Plants-October

15-17, 2020 Izmir - TURK

October 15-17 ,2020 R ichmond E phesus R esor t H otel Selcuk (E phesus) Ä° zmir, T U R K E Y


Meaningful Support From Hero Baby Hero Baby’den Anlamlı Destek

Swiss Hero Baby with its long history of over 130 years, one of the largest food producers in Europe, supports families in need having 6-36 months babies with 100,000 baby food products within the scope of the COVID-19 period. Continuing its production activities with the motto of “Our Babies are Our Future”, Hero Baby attaches great importance to the babies healthy development and strengthening of their immune systems with the COVID-19. In addition to that, Hero Baby emphasizes the importance of healthy and hygienic nutrition of babies in this period, also states how critical the supports made in this period are for all families in need.

40 Pharma

130 yılı aşkın köklü geçmişiyle, Avrupa’nın en büyük mama üreticilerinden olan İsviçreli Hero Baby, COVID-19 salgını kapsamında 100.000 adet kavanoz, tahıllı kaşık mama ve pirinç unu ürünleriyle 6-36 ay aralığında bebekleri olan ihtiyaç sahibi ailelere destek oluyor. ‘’Bebeklerimiz Geleceğimizdir’’ ilkesiyle üretim faaliyletlerini ara vermeksizin devam ettiren Hero Baby, COVID-19 gündemiyle birlikte bebeklerin sağlıklı gelişimine ve bağışıklık sistemlerinin güçlendirilmesine büyük bir önem veriyor. Ayrıca bebeklerin özellikle bu dönemde sağlıklı ve hijyenik beslenmesinin önemine vurgu yapan Hero Baby, bu dönemde yapılan desteklerin tüm ihtiyaç sahibi aileler için ne kadar kritik olduğunu da belirtiyor.


Pharma

63


Pollen, One of the Most Valuable Bee Products offered you with BEE’O difference En Değerli Arı Ürünlerinden Biri Olan Polen BEE’O Farkıyla Sizlerle Buluşuyor All Nutrients Are Hidden in This Packaging ... Pollen, which is referred to as “One Whole Food” in the literature and naturally contains all vitamins and minerals, comes to your tables with BEE’O expertise. In these days, when we need foods that are rich in nutritional value more than ever before, you will not want to lose BEE’O Pollen your diet, which contains natural vitamins A, D, E, C and B, magnesium, zinc, iron, calcium, potassium and selenium minerals. Pollen, one of the most valuable bee products, meets you with the BEE’O difference ... Pollen, one of the most valuable treasures of nature, is also the reproductive cell of plants. It contains all the vitamins and minerals in its content and it is referred to as “One Whole Food” in the literature. Pollen is rich in vitamins and minerals, as well as it contains high levels of protein (about 20%), fiber, phenolic and flavonoid components. Thanks to these features, pollen is an indispensable food for those who do sports. It is also suitable for use before and after sports. Formula that supports nutrition ... In order to benefit from nutrients, adults should consume BEE’O Pollen at least 2-4 teaspoons per day, and children at least 1-2 teaspoons per day. Whether directly or by adding warm or cold food to your drinks ... BEE’O Pollen, with its natural iron and zinc content, contributes to the normal function of the immune system, to reduce fatigue and fatigue, and to protect normal bones, hair, nails and skin. This product is being delivered to your address by courier all over Turkey through www.beeo.com.tr.

42 Pharma

Tüm Besin Öğeleri Bu Ambalajda Saklı... Literatürde “Tek Tam Gıda” olarak geçen ve doğal olarak tüm vitamin ve mineralleri içeren polen, BEE’O uzmanlığıyla sofralarınıza geliyor. Besin değeri açısından zengin olan gıdalara her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, içeriğinde doğal olarak A, D, E, C ve B grubu vitaminleri, magnezyum, çinko, demir, kalsiyum, potasyum ve selenyum mineralleri bulunan BEE’O Poleni beslenmenizden eksik etmek istemeyeceksiniz. En değerli arı ürünlerinden biri olan polen BEE’O farkıyla sizlerle buluşuyor… Tabiatın en değerli hazinelerinden olan polen aynı zamanda bitkilerin üreme hücresidir. İçeriğinde doğal olarak tüm vitamin ve mineralleri barındırdığı içinde literatürde “Tek Tam Gıda” olarak geçer. Polen vitamin ve mineraller açısından oldukça zengin olmasının yanında yüksek oranda protein (yaklaşık %20), lif, fenolik ve flavonoid bileşenler de içermektedir. Polen bu özellikleri sayesinde spor yapanlar için de vazgeçilmez bir besin. Spor öncesi ve sonrası kullanıma da oldukça uygun. Beslenmeyi destekleyen formül... Besin öğelerinden yararlanabilmek için, BEE’O Polen’i yetişkinler günde en az 2-4 tatlı kaşığı, çocuklar ise günde en az 1-2 tatlı kaşığı tüketmelidir. İster doğrudan ister ılık veya soğuk yiyecek, içeceklerinize ilave ederek... BEE’O Polen, doğal demir ve çinko içeriği ile bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna, yorgunluğun ve bitkinliğin azalmasına, normal kemiklerin, saçın, tırnakların ve cildin korunmasına katkıda bulunur. Bu ürün, tüm Türkiye’de www.beeo.com.tr üzerinden kargo ile adresinize teslim ediliyor.





Here are the Tricks of Baby Hygiene! İşte Bebek Hijyeninin Püf Noktaları! In the prenatal period, babies are in the womb, which is the most hygienic environment for them. With a weak immune system, sensitive and thin skin, they open their eyes to the world where there are many beneficial or harmful creatures. Here, the main task for parents are providing the baby with the most suitable ambient conditions, especially the hygienic environment, and providing the necessary health care, including vaccines! Dr. Serkan Atıcı, Child Infectious Disease Specialist, Istanbul Okan University Hospital, informed the families. Conscious Parents can Provide the Hygienic Environment! Babies are mostly in interaction with their parents since the newborn period. In terms of healthy development of babies, parents need to know the basic hygiene rules related to the health of both their own and their babies and apply this knowledge in practice. One of the most important points to be considered here is; hygienic environment and sterile environment should not confused and these two different situations need well

46 Pharma

Doğum öncesi dönemde bebekler, kendileri için en hijyenik ortam olan anne karnında bulunurlar. Zayıf bir immün sistem, hassas ve ince bir cilt ile kendisine yararlı veya zararlı birçok canlının bulunduğu dünyaya gözlerini açarlar. Burada bebeğe hijyenik ortam başta olmak üzere en uygun ortam koşullarını sağlamada, aşıları da dahil gerekli sağlık bakımlarını temin etmede temel görev; ebeveynlere düşmektedir! İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Serkan Atıcı, aileleri bilgilendirdi. Hijyenik Ortam Bilinçli Ebeveynler İle Oluşturulabilir! Bebekler yeni doğan döneminden itibaren en çok, anne ve babasıyla etkileşim içerisindedirler. Bebeklerin sağlıklı gelişimleri açısından anne babanın hem kendi hem de bebeklerinin sağlıkları ile ilgili temel hijyen kurallarını bilmeleri ve bu bilgilerini pratik de uygulamaları gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi de; hijyenik ortam ile steril ortamın birbirine karıştırılmaması ve bu iki farklı durumun iyi anlaşılmasıdır.


understood. The development of the immune system is achieved by encountering a number of microorganisms such as bacteria and viruses, or by applying vaccines prepared with weakened state or some particles of these microorganisms. It is possible to say that microorganisms are needed for the development of the immune system. In this respect, the sterile environment, which means that there is no microorganism, is not beneficial for baby health; With some studies, theses pointing to some damages such as increasing autoimmune diseases in the first place are also discussed.

Bağışıklık sisteminin gelişmesi bakteri, virüs gibi bir takım mikroorganizmalarla karşılaşmakla veya bu mikroorganizmaların zayıflatılmış hali ya da bazı parçacıkları ile hazırlanmış aşıların uygulanması ile sağlanmaktadır. İmmün sisteminin gelişmesi için mikroorganizmalara ihtiyaç duyulduğunu söylemek mümkündür. Bu açıdan hiç mikroorganizmanın bulunmadığı ortam anlamını taşıyan steril ortam, bebek sağlığı için yararlı olmayıp; yapılan bazı çalışmalarla, en başta otoimmün hastalıkları arttırması gibi bir takım zararlarına işaret eden tezler de tartışılmaktadır.

Recommendations for the Hygiene and Health of Babies: • The most important rule in terms of hygiene is hand hygiene. Anyone who has contact with the child, especially the parents who have the most contact with children and other caregivers, should wash their hands frequently. Apart from hand washing, nails should be cut on time. • Especially for breastfeeding mothers; We recommend taking a daily shower in terms of chest and body hygiene. If used, the breast pads should be changed frequently, and the chest shields should be cleaned with appropriate methods and at regular intervals in accordance with the conditions of use. • Babies’ bath is also important. The baby should not be bathed until the umbilical cord falls.

Bebeklerin Hijyeni ve Sağlığı Açısından Öneriler: • Hijyen açısından en önemli kural, el hijyenidir. Çocuklarla en çok teması olan ebeveynler ve çocuğa bakım veren diğer kişiler başta olmak üzere çocuğa teması olan herkesin, ellerini sık sık yıkamaları gerekmektedir. El yıkamanın dışında tırnaklar da, zamanında kesilmelidir. • Özellikle emziren annelere; göğüs ve vücut hijyeni açısından günlük duş almalarını önermekteyiz. Kullanılıyorsa göğüs pedleri sık değiştirilmeli, göğüs kalkanlarının kullanım koşulları doğrultusunda uygun yöntemlerle ve sık aralıklarla temizliği yapılmalıdır. • Bebeklerin banyosu da önemlidir. Göbek bağı düşene kadar bebeğe banyo yaptırılmamalıdır. Bu sürede, temiz bir bez yardımıyla bebeğin vücudu ılık suyla silinebilir.

Pharma

47


During this period, the baby’s body can be wiped with warm water with the help of a clean cloth. After the umbilical cord has fallen, bathing can be done frequently to ensure the hygiene of the baby and to calm and relax the baby. • Suitable for sensitive baby skin, dermatologically approved in the bathroom; Special shampoos and soaps should be used for babies that do not contain eye and skin irritants such as alcohol, ethylparaben, sodium hydroxide and sodium lauryl sulfate (SLS). • The clothes of the mothers, fathers and siblings, if any, should be cleaned periodically, especially if there are siblings going to school or nursery school should be changed when they come home. • Cleaning of baby clothes is also important, and baby clothes should be washed frequently and their clothes should be changed at least 2-3 times a day. Families should have clean spare clothes for their babies. The dirty basket of babies should be separated and their clothes should be washed separately with detergents suitable for babies. • Exaggerated tight dressing of babies should be avoided except in cold weather. • Attention should be paid to change diaper, changing diaper should be checked continuously and the dirty diapers should be changed immediately. • The baby’s room should be ventilated frequently. Room temperature varies according to the month of the baby, but it should be kept between 20-24 degrees. • Environmental cleanliness is important, especially during infancy and walking, and the environment that the baby will contact should be cleaned with non-chemical substances. Unnecessary use of heavy cleansing agents such as bleach, arabic soap can both reduce the required level of bacteria and cause allergic reactions. Therefore, attention should be paid to the usage areas, dosage and frequency of use of cleaning materials. • Unnecessary use of antibiotics disrupts babies’ skin, intestine and throat flora, and may prepare the ground for the formation of resistant bacteria.

48 Pharma

Göbek bağı düştükten sonrada hem bebeğin hijyenini sağlamak hem de bebeği sakinleştirmek, rahatlatmak için sık sık banyo yaptırılabilir. • Banyoda dermatolojik olarak onaylanmış, hassas olan bebek cildine uygun; alkol, ethylparaben, sodyum hidroksit ve sodyum loril sülfat (SLS) gibi göz ve cildi tahriş edici maddeleri içermeyen bebeklere özel şampuan ve sabunlar kullanılmalıdır. • Anne, baba ve varsa kardeşlerin kıyafetleri belli aralıklarla temizlenmeli, özellikle okula veya kreşe giden kardeş varsa eve geldiğinde okul kıyafetleri mutlaka değiştirilmelidir. • Bebek kıyafetlerinin temizliği de önemli olup bunun için bebeğin kıyafetleri de sık sık yıkanmalı ve günde en az 2-3 kere kıyafetleri değiştirilmelidir. Aileler bebekleri için yanında temiz yedek kıyafetler bulundurmalıdırlar. Bebeklerin kirli sepeti ayrı olmalı ve kıyafetleri bebeklere uygun deterjanlarla ayrı yıkanmalıdır. • Soğuk havalar dışında bebeklerin abartılı sıkı giydirilmelerinden kaçınılmalıdır. • Alt temizliğine dikkat edilmeli, altı sürekli kontrol edilerek kirlenmiş bezler hemen değiştirilmelidir. • Bebeğin odası sık sık havalandırılmalıdır. Oda ısısı bebeğin ayına göre değişmekle birlikte 20-24 derece arasında tutulmalıdır. • Özellikle emekleme ve yürüme döneminde ortam temizliği önemli olup, bebeğin temas edeceği çevre kimyasal olmayan maddelerle temizlenmelidir. Çamaşır suyu, arap sabunu gibi ağır temizlik malzemelerinin gereksiz kullanımları hem gereken bakteri seviyesini azaltır hem de alerjik reaksiyonları meydana getirebilir. Bu yüzden temizlik malzemelerinin kullanım alanlarına, dozuna ve kullanım sıklığına dikkat edilmelidir. • Gereksiz antibiyotik kullanımı bebeklerin cilt, bağırsak ve boğaz florasını bozar, dirençli bakterilerin oluşmasına zemin hazırlayabilir.


Unequalled Mustela Protection Against Diaper Rash Pişiğe Karşı Benzersiz Mustela Koruması Diaper rash in infants is one of the most difficult problems mothers encounter. Diaper rash is common and can happen no matter how careful you are. Several reasons including covered diaper area for a long time, lack of air circulation, contact with a moist surface, hot weather and the introduction of complementary foods may easily trigger diaper rashes, and those itchy rashes cause severe discomfort for your baby. Although it is a common problem in infants, diaper rash can be prevented by taking appropriate precautions. These precautions notably include frequent diaper change, use of alcohol-free products to clean your baby’s skin and regular application of diaper rash creams. Thus, you can prevent rashes with more careful care. 1.2.3 Vitamin Barrier Cream of Natural Origin Rash Cream Mustela, committed to developing natural skincare products for babies and mothers, offers a high-tolerance skincare for diaper rashes with Vitamin Barrier Cream formulated by using 98% ingredients of natural origin and is suitable for use at every diaper change. Vitamin Barrier Cream prevents rashes, and helps soothing and fortifying your baby’s skin. It takes its efficiency from Avocado Perseose, Alcacea Oxeoline and Sunflower Oil Distillate. It can be safely used right from birth. The hypoallergenic formula has been tested under dermatological and pediatric supervision. It is fragrancefree and paraben-free. Mustela’s Vitamin Barrier Cream is available in contracted pharmacies in 50 ml tubes that are easy to slip into your handbag when you are on the move, or in 100 ml tubes for changes at home.

Bebeklerde pişik, annelerin karşılaştığı en zor durumlardan biridir. Ne kadar dikkatli olunsa da sık sık pişik sorunuyla karşılaşılabilir. Bez bölgesinin uzun süre kapalı kalması, havasızlık, nemli alanın cilt ile teması, sıcak havalar, ek gıdaya geçiş gibi nedenlerle bebeklerin hassas cildinde kolaylıkla pişik meydana gelebilir, oluşan kızarıklık ve kaşıntı ise miniklere ciddi rahatsızlık verir. Pişik, bebeklerde yaygın olarak karşılaşılan bir durum olsa da gerekli önlemler alınırsa pişiğin önüne geçilebilir. Bebeğin bezinin sık değiştirilmesi, alt değişimi temizliğinde alkol içermeyen ürünlerin kullanılması ve düzenli olarak pişik kremi kullanılması bu önlemlerin başında gelir ve böylelikle dikkatli bir bakım ile pişik oluşumu önlenebilir. Doğal kökenli Vitamin Bariyer 1.2.3. Pişik Kremi Anne-Bebek cilt bakımı için doğal kökenli ürünler geliştirmeyi taahhütleri arasına koyan Mustela, her bez değişiminde kolaylıkla kullanıma uygun %98 doğal kökenli içeriğe sahip Vitamin Bariyer 1.2.3 Pişik Kremi ile pişiğe karşı etkili ve yüksek toleranslı bir cilt bakımı sunuyor. Vitamin Bariyer 1.2.3 Pişik Kremi, pişik oluşumunu önlerken cildi rahatlatır ve güçlenmesine yardımcı olur. Tüm bunları da içeriğindeki Avokado Perseose, Alkasya Oxeoline ve Ayçiçeği Yağı Distilatı ile yapar. Doğumdan itibaren güvenle kullanılabilen ürün, dermatolojik ve pediatrik gözlem altında hipoalerjenik olarak test edilmiştir, parfüm ve paraben içermez. Mustela Vitamin Bariyer 1.2.3 Pişik Kremi seyahatteyken ya da dışarıda el çantasında rahatlıkla taşınabilecek 50 ml veya evde kullanım için 100 ml seçenekleri ile anlaşmalı eczanelerden

temin edilebilir.

Pharma

49


Baby Hygiene for Daily Routine Bebek Bakımında Hijyen Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel salgın ile birlikte hijyen günümüzde daha da önem kazandı. Özellikle bu süreçte bebeklerin bakımı ve temizliğine daha da fazla dikkat edilmesi gerekiyor. Bebeklerin hijyeni için en sık kullanılan ürünler arasında yer alan ıslak havlu, bebek alt değişiminin yanı sıra el ve vücut temizliği için de yoğun olarak tercih ediliyor.

With the global epidemic that has influenced the whole world, hygiene has become more important today. In this process, more attention should be paid to the care and cleaning of babies. Wet towel, which is one of the most frequently used products for the hygiene of babies, is widely preferred for hand and body cleaning as well as changing diaper. Wet towels designed specifically for babies are among the products that mothers use most frequently for hygiene. It is important that wet towels used not only for changing diapers, but also for cleaning hand and body are suitable for babies’ sensitive skin. It should be paid attention that the preferred wet towels do not contain paraben and alcohol as they contact directly with the baby skin. Wee Baby, which develops products that mothers can use with their peace of mind with international quality standards, always stands by mothers and their babies with its products in the baby care category. Wee Baby Wet Towels, developed specifically for babies’ sensitive skin, gently clean babies’ skin, do not hurt their sensitive skin with its perfume-free cotton texture. It does not contain paraben or alcohol. Wee Baby Wet Towel, which gives a soft feeling with its cream essence, will make you feel comfortable while ensuring your baby’s cleaning.

50 Pharma

Bebeklere özel olarak tasarlanan ıslak havlular, annelerin hijyen için en sık kullandığı ürünler arasında geliyor. Sadece bebek alt değişimi için değil, el ve vücut temizliği için de kullanılan ıslak havluların bebeklerin hassas tenine uygun olması önem taşıyor. Bebek tenine direkt temas etmesi nedeniyle tercih edilen ıslak havluların paraben ve alkol içermemesine dikkat edilmesi gerekiyor. Uluslararası kalite standartlarıyla annelerin gönül rahatlığıyla kullanabileceği ürünler geliştiren Wee Baby, Bakım Kategorisi’ndeki ürünleriyle anneler ve bebeklerinin her zaman yanında. Bebeklerin hassas tenine özel olarak geliştirilen Wee Baby Islak Havlu, parfüm içermeyen pamuklu dokusuyla bebeklerin cildini nazikçe temizliyor, hassas cildine zarar vermiyor. Paraben ve alkol içermiyor. Krem özü ile de yumuşaklık hissi veren Wee Baby Islak Havlu, bebeğinizin temizliğini sağlarken içiniz rahat edecek.



Everything Wondered About Baby Bath! Bebek Banyosu Hakkında Merak Edilen Her Şey! “Vücudumuzun en büyük organı sayılan cildimizin bebekler için önemi, bir örtü olmaktan çok daha fazlasıdır. Yeni doğan bir bebeğin derisi; duyarlı, ince ve kolay zedelenir yapıdadır. Bu nedenle; yıkanması ve bakımı da ayrı bir özen gerektirmektedir” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Bostancıoğlu, açıkladı. Bebek cildi; sıvı kaybına karşı koruma ve sıvı-elektrolit dengesinin sürdürülmesi, vücut ısısının korunması ve ısı kaybının azaltılması, antimikrobiyal defans, çevresel toksinlerden koruma, travmadan koruma, ultraviole ışınlardan koruma, dokunma duyusu sağlama gibi çok önemli fonksiyonlar icra etmektedir. Bu işlevlerin tam olarak olgunluğa ulaşmasının, doğumdan sonra 12. ayı bulduğu bilimsel çalışmalarda bildirilmektedir. Bu nedenle; yeni doğan bir bebeğin derisi duyarlı, ince ve kolay zedelenir yapıdadır. “The importance of our skin, which is considered as the biggest organ of our body, for babies is much more than a cover. The skin of a newborn baby is sensitive, thin and easily damaged. Therefore; Washing and care also requires a special care,” said, Musa Bostancıoğlu, Child Health and Disease Specialist, Istanbul Okan University Hospital. Baby skin performs some important functions such as protection against fluid loss and maintaining fluidelectrolyte balance, protection of body temperature and reduction of heat loss, antimicrobial defense, protection from environmental toxins, protection from trauma, protection from ultraviolet rays, providing a sense of touch. It is reported in scientific studies that these functions reach full maturity after 12 months. Therefore; the skin of a newborn baby is sensitive, thin and easily damaged. Pay Attention to Creams, Shampoos and Soaps! The skin surface of newborn babies at birth has a neutral or alkaline pH (pH: 6.5-7.5). Skin pH in both timely and preterm babies reaches acidic surface pH (pH: 5.0-5.5) very close to the level in adults and older children at the end of the first month. The continuity of this acidic value is important for protecting the skin from harmful bacteria, covering them with beneficial flora bacteria and thus protecting them from infection. Therefore, the cream, lotion shampoo and soaps that will be applied to the baby’s skin should not harm the chemical structure in question.

52 Pharma

Krem, Şampuan ve Sabunlara Dikkat! Doğumda yeni doğan bebeklerin deri yüzeyi, nötral veya alkali pH’ya sahiptir (pH: 6,5-7,5). Hem zamanında hem de erken doğmuş bebeklerde deri pH değeri, birinci ayın sonunda erişkin ve büyük çocuklardaki düzeye çok yakın asidik yüzey pH değerine (pH: 5,0-5,5) erişir. Derinin zararlı bakterilerden korunarak, faydalı flora bakterileriyle kaplanması ve bu sayede de enfeksiyondan korunması için bu asidik değerin sürekliliği önem taşır. Bu yüzden bebek cildine uygulanacak; krem, losyon şampuan ve sabunların söz konusu kimyasal yapıya zarar vermiyor olması lazımdır.


“As soon as the baby is born, it should not be washed” After birth, babies are gently wiped with a soft towel to remove amniotic fluids. Babies are not recommended to take a bath immediately, as this will increase the loss of heat in the baby and lead to the loss of “Verniks Kazeoza”, which protects the newborn against infections. If there is contamination with the mother’s blood, tissue residues and the baby’s stool or; If there is a carrier of bloodborne diseases such as hepatitis B, Herpes simplex, HIV virus in the mother, washing should be preferred instead of wiping as there is a risk of infection to the baby. Only warm-hot water is sufficient for washing, soap or disinfectant should not be used. Do Not Irritate Your Skin While Washing the Baby! The first bath time and shape of newborns is still controversial. Recommendations about leather care and bathing vary according to tradition, experience and cultural practices. In scientific studies, there was no difference in terms of body temperature between babies washed in the first hour after birth and babies washed after 6 hours. In some societies, washing is preferred after baby umbilical cord falling off. In countries like us where there are concerns about hygiene and care, this would be more appropriate. It will be enough to wipe the body with warmed then boiled water and cotton until baby umbilical cord fall off. In researches in developed countries, there is no relationship between bathing or wiping and the time of the baby umbilical cord fall off, there is no difference in terms of the frequency of omphalitis (Inflammation of the Umbilical Hole). During the bath; Except for the head and neck, the whole body should be completely immersed in water or washed down.

“Bebek Doğar Doğmaz Yıkanmamalı” Doğum sonrası bebeklerin, yumuşak bir havlu ile derileri hafifçe silinerek amnion sıvıları temizlenir. Bebekte ısı kaybını artıracağından ve yeni doğanı enfeksiyonlara karşı koruyan “Verniks Kazeoza”nın kaybına yol açacağından bebeklere hemen banyo önerilmemektedir. Annenin kanı, doku artıkları ve bebeğin dışkısı ile bulaşma varsa veya annede; Hepatit B, Herpes simpleks, HIV virüsü gibi kanla bulaşan hastalık taşıyıcılığı varsa, bebeğe enfeksiyon geçme riski olacağından doğum sonrası silmenin yerine yıkama tercih edilmelidir. Yıkamada sadece ılık-sıcak su yeterlidir, sabun veya dezenfektan kullanılmamalıdır. Bebeği Yıkarken Cildini Tahriş Etmeyin! Yeni doğanların ilk banyo zamanı ve şekli hala tartışmalıdır. Deri bakımı ve banyo hakkında öneriler gelenek, deneyim ve kültürel uygulamalara göre değişmektedir. Bilimsel çalışmalarda doğumdan sonra ilk saatte yıkanan bebeklerle, 6 saat sonra yıkanan bebekler arasında vücut sıcaklığı açısından fark bulunmamıştır. Bazı toplumlarda ise göbek düştükten sonra yıkama tercih edilmektedir. Hijyen ve bakım konusunda endişelerin olduğu bizim gibi ülkelerde, bu daha uygun olacaktır. Göbek düşene kadar da kaynamış, sonrasında da ılınmış su ve pamukla vücudu silmek yeterli olacaktır. Gelişmiş ülkelerdeki araştırmalarda banyo ya da silme ile göbek düşme zamanı arasında ilişki olmadığı gibi; omfalit (Göbek Deliği İltihabı) sıklığı açısından da fark saptanmamıştır. Banyo sırasında; baş, boyun dışında tüm vücut tamamen suya batırılmalı ya da oturur durumda yıkanmalıdır. Yeni doğana banyo yaptırırken; yüz, boyun, koltuk altları ve bez bölgesinde tahriş oluşmaması için özellikle dikkat etmelidir. Sünger ya da başka bir bezle yıkama ısı ve transepidermal sıvı kaybını arttırır, derinin bariyer tabakasına zarar verebilir. Pharma

53


While having a bath for the newborn; Particular attention should be paid to avoid irritation in the face, neck, armpits and gland area. Washing with a sponge or other cloth increases heat and transepidermal fluid loss, and can damage the barrier layer of the skin. Baby Baths Should Last Less The frequency of baths also varies according to the culture. In particular, while bathing in hot areas every day; 2-3 baths per week are recommended until the baby crawls in the first year. Premature ones should be washed every 4 days. It is the most convenient timing for us to wash every day in the heat in summer and every 2-3 days in the winter. Bath water temperature should be 37-37.5 degrees and take 5-10 minutes. Especially; In order to reduce skin maceration when using soap, the bath should last less than 5 minutes, while the room temperature should be 24-25 ° C. The house, which normally has a baby, should be 24-25 degrees during the day and 20-21 degrees during the night and the baby should wear one more layer than adults. After the bath, the baby should be dried gently with a towel. Moisturizers in pomade or lotion form should be used during and after bathing for atopic or dry-skinned children. “Scrubbing and Brushing Harmful to Baby Skin” Washing with only water will be insufficient as it cannot remove feces and fat, if any. In studies performed on healthy babies, no difference in fluid loss from the skin was detected by washing with shampoo or water. If the hair is short, thin and brittle, the shampoo is unnecessary.

54 Pharma

Bebek Banyoları Kısa Sürmeli Banyo sıklığı da kültüre göre değişkenlik göstermektedir. Özellikle, sıcak bölgelerde her gün banyo yaptırılırken; ilk yıl bebek emekleyene kadar haftada 2-3 banyo önerilmektedir. Prematüreler ise 4 günde bir yıkanmalıdırlar. Yazın sıcaklarda her gün, kışın ise 2-3 günde bir yıkamak bize en uygun olan zamanlamadır. Banyo suyu sıcaklığı 37-37,5 derece olmalı ve 5-10 dakika sürmelidir. Özellikle; sabun kullanıldığında deri maserasyonunu azaltabilmek için banyo 5 dakikadan kısa sürmeli, bu sırada oda sıcaklığı 24-25 C olmalıdır. Zaten normalde de bebek bulunan evin ısısı gündüz 2425 derece, gece uyku sırasında ise 20-21 derece olmalıdır ve bebek büyüklerden 1 kat daha fazla giydirilmelidir. Banyo sonrası bebek havluyla nazikçe kurulanmalıdır. Atopik ya da derisi kuru çocuklarda banyo sırasında ve sonrasında pomad ya da losyon formunda nemlendiriciler kullanılmalıdır. “Ovalama ve Fırçalama Bebek Cildine Zararlı” Sadece suyla yıkama, eğer varsa dışkı ve yağı uzaklaştıramayacağı için yetersiz kalacaktır. Sağlıklı bebeklerde yapılan çalışmalarda, şampuan ya da suyla yıkama ile ciltten sıvı kaybında fark saptanmamıştır. Saçlar kısa, ince ve kırılgan ise şampuan gereksizdir. Şampuanlarda standart pediatrik formül bulunmamaktadır, vücut ve saç için aynı şampuan kullanılabilir. Şampuanın pH’ı gözyaşına yakın olmalı, gözleri ve deriyi yakmamalıdır. Çok kirli alanlarda sabun kullanımı gerekirse, katkısız (aşındırıcı, koku giderici, güzel koku verici,


Shampoos do not have a standard pediatric formula, the same shampoo can be used for the body and hair. The pH of the shampoo should be close to tears, it should not burn the eyes and skin. If it is necessary to use soap in heavily soiled areas, light, neutral pH soap should be used without additives (without abrasive, deodorizing, fragrance, dyeing or preservative-containing properties). Soap use, short (less than 5 minutes) and infrequent (For example, should be limited 3 times a week) and contact should be limited to the dirty area in the body. Rubbing and brushing should be avoided as it can cause damage epidermis.

boyayıcı veya koruyucu içeren özelliklere sahip olmayan), hafif, nötral pH’lı sabun kullanılmalıdır. Sabun kullanımı, kısa (5 dakikadan az) ve seyrek (Örneğin; haftada 3 kereden fazla olmayacak şekilde) olmalıdır ve temas vücutta kirli alanla sınırlı kalmalıdır. Ovalama ve fırçalama epidermisi hasar verebileceğinden kaçınılmalıdır.

Pharma

55


Turkish Consumers Voted for the Products of the Year The “Products of the Year” which are determined by the Turkish consumers’ votes within the “Voted Product of the Year” program which is held in 45 countries were announced at the online awards ceremony that is hosted by Geveze.

Türk Tüketicileri Yılın Ürünlerini Seçti Türkiye dahil 45 ülkede düzenlenen “Yılın Seçilmiş Ürünü” programı kapsamında Türk tüketicilerinin oylarıyla seçilen “Yılın Ürünleri”, online gerçekleşen ve Geveze’nin sunduğu ödül töreniyle açıklandı. The winners of the “Voted Product of the Year (POY)” program, in which the winners are determined by the consumer votes since 1987 and which is held for the 5th time in Turkey, are announced at the online award show. 15 innovative products in the food, beverage, confectionary, energy, tire, insurance, personal care and consumer health sectors are awarded by the Turkish consumers within the program coverage in which the winning products are determined by the face-to-face surveys with 4099 consumers conducted by the research company Nielsen. The brands of the awarded products within the program to which products launched to the market within the last 24 months can participate and in which the consumers rate the products per their appeal, innovation and satisfaction, will be able to use the “Voted Product of the Year (POY)” logo which is the reference of the Turkish consumers in all their commercials, product packaging and communication works for 1 year.

1987’den günümüze kadar kazanan ürünlerin tüketicilerin oylarıyla belirlendiği ve Türkiye’de 5. kez gerçekleştirilen “Yılın Seçilmiş Ürünü” programının kazananları online düzenlenen ödül töreniyle açıklandı. Araştırma şirketi Nielsen’in 4099 tüketiciyle yüz yüze görüşerek yaptığı anketler sonucunda kazanan ürünlerin belirlendiği program kapsamında; gıda, içecek, atıştırmalık, enerji, lastik, sigorta, kişisel bakım ve tüketici sağlığı sektörlerinden yenilikçi 15 ürün Türk tüketicileri tarafından ödüle layık görüldü. Son 24 ayda pazara çıkan ürünlerin katıldığı ve tüketicilerin ürünleri albenisi, inovatif özelliği ve performansına göre değerlendirdiği program kapsamında ödül alan ürünler, Türk tüketicilerinin referansı olan ‘Yılın seçilmiş Ürünü’ (YSÜ) logosunu 1 yıl boyunca tüm reklamlarında, ürün paketlerinde ve iletişim çalışmalarında kullanabilecek.

Turkish consumers awarded 15 products Turkish consumers awarded 15 products in the award show which was hosted by the renowned Radio Show Host Geveze and was held in online format. In insurance Anadolu Sigorta Uçuşum Güvende, in Dermatology Bepanthol AntiScar Jel, in Skin care oils Bio-Oil Cilt Bakım Yağı, in summer tires Bridgestone Turanza T005 summer tire, in

Türk tüketicileri 15 ürünü ödüllendirdi Ünlü Radyo Programcısı Geveze’nin sunuculuğunu yaptığı ve online formatta düzenlenen ödül töreninde Türk tüketicileri 15 ürünü ödüllendirdi. Anadolu Sigorta Uçuşum Güvende ürünü sigorta, Bepanthol AntiScar Jel cilt sağlığı, Bio-Oil Cilt Bakım Yağı cilt bakım yağları, Bridgestone Turanza T005 yaz lastiği, Erikli Mineral

56 Pharma


mineral water Erikli Mineral Doğal Zengin Mineralli Aromalı Gazlı İçecek, in Blades&Razors Gillette Skinguard Sensitive Tıraş Bıçakları ve Makineleri, in coffee mixes Nescafé 3ü1 Arada ICE, in flavoured kids’ milk Nesquik Laktozsuz & Şeker İlavesiz Kakaolu Süt, in tablet chocolate Nestlé 1927 Beyaz Bademli Çikolata, in incontinence pads Orkid Discreet Profresh Günlük Mesane Pedi, in hygienic pads Orkid Platinum Ipeksi Kanatlar, in lubricants Petrol Ofisi Maxima CX 5W-30, in fuels Petrol Ofisi V/Max Kursunsuz 95 Benzin and V/Max Motorin, in poultry Şenpiliç Marinasyonlu Ürün Serisi and in multivitamin category Pharmaton are the products voted worthwhile for awards by the Turkish consumers.

Category

Doğal Zengin Mineralli Aromalı Gazlı İçecek maden suyu, Gillette Skinguard Sensitive Tıraş Bıçakları ve Makineleri tıraş bıçakları, Nescafé 3ü1 Arada ICE kahve karışımları, Nesquik Laktozsuz & Şeker İlavesiz Kakaolu Süt aromalı çocuk sütü, Nestlé 1927 Beyaz Bademli Çikolata tablet çikolata, Orkid Discreet Profresh Günlük Mesane Pedi mesane pedi, Orkid Platinum Ipeksi Kanatlar hijyenik ped, Petrol Ofisi Maxima CX 5W-30 madeni yağ, Petrol Ofisi V/Max Kursunsuz 95 Benzin ve V/Max Motorin akaryakıt, Şenpiliç Marinasyonlu Ürün Serisi tavuk ürünleri, Pharmaton ise multivitamin kategorisinde Türk tüketicileri tarafından ödüle layık görülen ürünler oldu.

Winner

Kategori

Kazanan

Insurance

Anadolu Sigorta Uçuşum Güvende

Sigorta

Anadolu Sigorta Uçuşum Güvende

Dermatology

Bepanthol AntiScar Jel

Cilt Sağlığı

Bepanthol AntiScar Jel

Skin Care Oils

Bio-Oil Cilt Bakım Yağı

Cilt bakım Yağları

Bio-Oil Cilt Bakım Yağı

Summer Tire

Bridgestone Turanza T005

Yaz Lastiği

Bridgestone Turanza T005

Mineral Water

Erikli Mineral Doğal Zengin Mineralli Aromalı Gazlı İçecek

Maden Suyu

Erikli Mineral Doğal Zengin Mineralli Aromalı Gazlı İçecek

Blades & Razors

Gillette Skinguard Sensitive Tıraş Bıçakları ve Makineleri

Traş Bıçakları

Gillette Skinguard Sensitive Tıraş Bıçakları ve Makineleri

Coffee Mixes

Nescafé 3ü1 Arada ICE

Kahve Karışımları

Nescafé 3ü1 Arada ICE

Flavoured Kids’ Milk

NESQUIK Laktozsuz & Şeker İlavesiz Kakaolu Süt

Aromalı Çocuk Sütü

NESQUIK Laktozsuz & Şeker İlavesiz Kakaolu Süt

Tablet Chocolate

Nestlé 1927 Beyaz Bademli Çikolata

Tablet Çikolata

Nestlé 1927 Beyaz Bademli Çikolata

Incontinence Pads

Orkid Discreet Profresh Günlük Mesane Pedi

Mesane Pedi

Orkid Discreet Profresh Günlük Mesane Pedi

Hygienic Pads

Orkid Platinum Ipeksi Kanatlar

Hijyenik Ped

Orkid Platinum Ipeksi Kanatlar

Lubricants

Petrol Ofisi Maxima CX 5W-30

Madeni Yağ

Petrol Ofisi Maxima CX 5W-30

Fuels

Petrol Ofisi V/Max Kursunsuz 95 Benzin ve V/Max Motorin

Akaryakıt

1.04.2020 10:40 Petrol Ofisi V/Max Kursunsuz 95 Benzin ve V/Max Motorin

Multivitamin

Pharmaton

Multivitamin

Pharmaton

Poultry

Şenpiliç Marinasyonlu Ürün Serisi

Tavuk Ürünleri

Şenpiliç Marinasyonlu Ürün Serisi

YSU_2020_ilan_200x270mm.indd 1

YSU_2020_ilan_200x270mm.indd 1

YSU_2020_ilan_200x270mm.indd 1

1.04.2020 10:40

1.04.2020 10:40

Pharma

57


Roche Diagnostics Turkey’s New Marketing Director is Kamil Pir Roche Diagnostik Türkiye’nin Pazarlama Direktörü Kamil Pir Oldu

Having worked as the product and marketing director of Roche Diagnostics Turkey since 2010, Kamil Pir was appointed as Roche Diagnostics Turkey’s marketing director as of March 20, 2020. After graduating from Boğaziçi University-Molecular Biology Department and completing his MBA education at Sabancı University, Pir worked at different positions for healthcare industry companies such as Novartis, Gen İlaç, AstraZeneca and Biomeks. In 2010 he began working as the Product Manager at Roche Diagnostics Turkey. Pir was the Director of Marketing Roche Diagnostics Turkey for the last six years. 2010 yılından beri Roche Diagnostik Türkiye bünyesinde pazarlama bölümünde yöneticilik görevlerinde bulunan Kamil Pir, kariyerine Pazarlama Direktörü olarak devam edecek. 2010 yılından beri Roche Diagnostik Türkiye bünyesinde ürün ve pazarlama müdürü olarak görev yapan Kamil Pir, 20 Mart 2020 tarihi itibariyle Roche Diagnostik Türkiye’nin Pazarlama Direktörü olarak atandı. Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji bölümünden mezun olduktan sonra Sabancı Üniversitesi’nde MBA eğitimini tamamlayan Pir, Novartis, Gen İlaç, AstraZeneca ve Biomeks İlaç gibi sağlık şirketlerinde farklı görevler aldıktan sonra 2010 yılında Roche Diagnostik Türkiye’de Ürün Müdürü olarak çalışmaya başladı. Pir, son altı yıldır Roche Diagnostik Türkiye’de Pazarlama Müdürü olarak görev yapıyordu.

58 Pharma



New Date is Set for BeautyEurasia 16th International Cosmetics, Beauty, Hair Exhibition - BeautyEurasia continues preparations to host domestic and international exhibitors and visitors in its new date of November 25-27, 2020.

BeautyEurasia için Yeni Tarihi Belirlendi

Kemal Ülgen, Regional Director at Hyve Group The date of the 16th International Cosmetics, Beauty, Hair Exhibition - BeautyEurasia, the biggest cosmetics exhibition in the Eurasia Region where the trends in the cosmetics industry will be addressed and the latest products will meet with domestic and international visitors, which was set as July 1-3, 2020, has been changed due to global COVID-19 pandemic affecting the whole world. After the assessment conducted following the decisions and announcements made by the Ministry of Trade regarding the exhibitions, the new date has been scheduled as November 25-27, 2020. The Exhibition, which is to be held at the Istanbul Expo Center located in Yesilkoy, will be held on November 25-27 as planned. Kemal Ülgen, Regional Director at Hyve Group, the organizer of BeautyEurasia, stated that the decisions of the Ministry of Trade are very important and appropriate to put the process under control and ensure rapid economic recovery and return of the economy to its pre-pandemic levels of output. Ülgen continued his words as follows: “COVID-19, which first emerged in China and affected the whole world in a short period of time, defined as a pandemic by the World Health Organization, and required serious measures to be taken in the business world. The main reasons for taking these necessary and effective measures are to control the pandemic and make sure that the global economy starts to resume operations as soon as possible.

60 Pharma

16. Uluslararası Kozmetik, Güzellik ve Kuaför Fuarı – BeautyEurasia, 25-27 Kasım 2020 olarak belirlenen yeni tarihinde yerli ve yabancı katılımcı ve ziyaretçileriyle ağırlamak için hazırlıklarına devam ediyor. Avrasya Bölgesi’nin en büyük kozmetik fuarı olan, kozmetik sektörünün trendlerinin konuşulacağı ve en yeni ürünlerin yerli ve yabancı ziyaretçileriyle buluşacağı 16. Uluslararası Kozmetik, Güzellik ve Kuaför Fuarı – BeautyEurasia Fuarı’nın 1-3 Temmuz 2020 olan tarihi, küresel çapta yaşanan COVID-19 gündemi nedeniyle değiştirildi. Ticaret Bakanlığı’nın da fuarlar ile ilgili aldığı kararlar ve açıklamaları takiben yapılan değerlendirme sonrası, yeni tarih 25-27 Kasım 2020 olarak belirlendi. Yeşilköy’de bulunan İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek Fuar, planlandığı şekilde 25-27 Kasım tarihleri aralığında gerçekleştirilecek. BeautyEurasia’yı düzenleyen, küresel fuarcılık şirketi Hyve Group’un Bölge Direktörü Kemal Ülgen, yaptığı açıklamada; Ticaret Bakanlığı’nın kararlarının sürecin kontrolü ve salgın öncesi ekonomik canlılığın en kısa sürede kazanılması için oldukça önemli ve yerinde olduğunu belirtti. Ülgen, şöyle devam etti: “Çin’de ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan, Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi olarak tanımladığı Covid-19, iş dünyasında da ciddi önlemler alınmasını gerektirdi. Bu yerinde ve etkili önlemlerin temel gerekçeleri ise, pandeminin en kısa sürede kontrol altına alınması ve küresel ekonomik hareketliliğin en kısa sürede kaldığı yerden devam etmesi içindir. Çalışanlarımızın, katılımcılarımızın ve ziyaretçilerimizin sağlığı dün olduğu gibi bugün ve yarın da her


The health and well-being of our employees, exhibitors, and visitors are our number one priority as always. We have no doubt that all our stakeholders will understand our decision to hold our exhibition in the field of cosmetics, which is one of the powerful industries of Turkey, between November 25-27, 2020. We will keep our exhibitors and the public informed of any global or local developments concerning the sector and our brand.We continue working at full speed to host visitors from all over the world for 3 days at BeautyEurasia, which is recognized as the biggest exhibition of the cosmetics industry in the Eurasia region. BeautyEurasia, which will be organized by Hyve Group with the support of the Ministry of Trade, aims to create new business, partnership, and purchasing opportunities The Exhibition provides an efficient platform full of events for promoting new ideas and products by hosting discussions regarding global and regional development areas of the sector and enabling the exchange of information. Welcoming 367 exhibitors from 33 countries and 11,786 visitors from 130 countries in 2019, the exhibition saw a 51% increase in the number of international visitors last year compared to 2018. These figures are expected to increase in 2020 due to the boom in the domestic and international market dynamics.

zaman birinci önceliğimiz olmaya devam edecektir. Türkiye’nin güçlü sektörlerinden kozmetik alanında düzenleyeceğimiz fuarımızı 25-27 Kasım 2020 tarihlerinde düzenleme kararımızı tüm paydaşlarımızın anlayışla karşılayacağından eminiz. Katılımcılarımızı ve kamuoyunu yerel ve küresel çapta sektör ve markamız özelinde yaşanan gelişmelerle ilgili bilgilendirmeye devam edeceğiz.” Avrasya’da sektörünün en büyük fuarı olan BeautyEurasia’da, 3 gün boyunca tüm dünyadan ziyaretçilerin ağırlanması için çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Ticaret Bakanlığı’nın desteği ile Hyve Group’un düzenlediği BeautyEurasia, güçlü bölgesel ağı ile Türkiye için yeni iş, ortaklık ve satın alım fırsatları yaratmayı hedefliyor. Fuar; sektörün global ve bölgesel gelişim alanlarının tartışılmasını ve bilgi alışverişini sağlayarak, yeni fikir ve ürünlerin tanıtımına yönelik etkinliklerle dolu verimli bir platform sunuyor. 2019 yılında 33 ülkeden 367 katılımcı firma ile 130 ülkeden 11.786 ziyaretçiyi ağırlayan Fuar, geçtiğimiz yıl 2018 yılına göre uluslararası ziyaretçi sayısını yüzde 51 oranında artırmıştı. 2020 yılında bu rakamların iç pazar ve dış pazar dinamiklerindeki hareketlenmeye bağlı olarak artması bekleniyor.

Pharma

61


Doğutan Ülgen is appointed to Head of Healthcare Development at Roche Diagnostics Turkey Roche Diagnostik Türkiye’nin Sağlık Çözümleri Geliştirme Direktörü Doğutan Ülgen Oldu

Doğutan Ülgen

Performing in different tasks of the healthcare industry since 2005, Doğutan Ülgen will continue his career in Roche Diagnostics Turkey as Head of Healthcare Development

2005 yılından beri sağlık sektöründe farklı görevlerde bulunan Doğutan Ülgen, kariyerine Roche Diagnostik Türkiye Sağlık Çözümleri Geliştirme Direktörü olarak devam edecek.

Roche Diagnostics has entrusted Head of Healthcare Development of Roche Diagnostics Turkey for Doğutan Ülgen. Continuing in different tasks the health sector, Ülgen has started as Head of Healthcare Development at Roche Diagnostics Turkey as of 6th of April, 2020.

Roche Diagnostik, Türkiye’deki Sağlık Çözümleri Geliştirme Direktörlüğünü Doğutan Ülgen’e emanet etti. 2005 yılından bu yana sağlık sektöründe farklı görevler sürdüren Ülgen, 6 Nisan 2020 tarihi itibariyle Roche Diagnostik Türkiye’nin Sağlık Çözümleri Geliştirme Direktörü olarak görev yapmaya başladı.

Graduated from Hacettepe University, Department of Chemical Engineering, Doğutan Ülgen completed his master’s degree in Chemical Engineering at the same university. He worked as Product Manager in different fields and product groups, at Roche Diagnostics Turkey which he joined as Implementation Specialist in 2005. Performing his career at GE Healthcare Turkey since 2015, Ülgen was finally the Senior Officer of Global Customer Marketing Manager.

62 Pharma

Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunu olan Doğutan Ülgen, aynı üniversitede Kimya Mühendisliği alanında yüksek lisansını tamamladı. 2005 yılında Uygulama Uzmanı olarak katıldığı Roche Diagnostik Türkiye’de farklı alanlarda ve ürün gruplarında Ürün Müdürlüğü yaptı. 2015 yılından itibaren kariyerine GE Healthcare Türkiye şirketinde devam eden Ülgen, son olarak Global Müşterilerden Sorumlu Kıdemli Pazarlama Müdürü olarak görev yapıyordu.


Meet the Beauty where the continents meet! Kıtaların buluştuğu yerde güzellik ile buluşalım! 25-27 November / Kasım 2020 YESILKOY / Istanbul HALL 9 - 10 - 11 Follow us / Bizi takip edin

/beautyeurasia

/beauty_eurasia

/beautyeurasia

/beautyeurasia.com/Linkedin

Organiser / Organizatör





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.