Toyuncak October 2020

Page 1








Sektör Antalya’da buluşuyor Bu sene 3-6 Ekim 2020 tarihlerinde 6. sı düzenlenecek Oyuncak Etkinliği Organizasyonunda, Antalya Royal Seginus Lara Otel’de oyuncak sektörü bir araya geliyor. Oyuncak Etkinlik Organizasyonunda yaz sezonunun son tatili ve iş sezonunun başlaması ile muhteşem bir buluşma daha sizleri bekliyor... Oyuncak sektörünün dostluk ve ticaretin bir arada yürüdüğü, ender organizasyonlardan biri olma özelliğine sahip organizasyonda katılımcılara ve ziyaretçilere hoş sohbet ve muhabbetle keyifli ticaret bir arada sunuluyor.

4

Ekim 2020













INTERNATIONAL BI-MONTHLY MAGAZINE

İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık Genel Müdür (Sorumlu) Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com.tr Yayın Editörü İsmail Çakır ismail.cakir@img.com.tr Reklam Koordinatörü Zekai Şimşek zekai.simsek@img.com.tr Finans Müdürü Yusuf Demirkazık yusuf.demirkazik@img.com.tr Grafik ve Baskı Sorumlusu Tayfun Aydın tayfun.aydin@img.com.tr Grafik Tasarım Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Web Developer Amine Nur Yılmaz amine.yilmaz@img.com.tr Abone ismail Özçelik ismail.özcelik@img.com.tr CTP-Baskı İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Adres İstanbul Magazin Grubu İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No:11 Medya Blok Kat:1 34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey Tel: 0212 454 22 22 Faks: 0212 454 22 93

Sektörde pandemi oyunu Dünyayı kasıp kavuran ve tüm sektörleri etkisi alan Covid-19 salgını ile birlikte, her ne kadar diğer sektörler kadar olumsuz etkilenmemiş olsa da, oyuncak sektörü de salgını en az zararla atlatmanın yollarını arıyor. Sektör yapılamayan reel fuarların yerine online fuarları devreye soktu. Buna paralel olarak, oyuncak sektörünün dünyadaki seçkin buluşma noktalarından biri olan ama pandemi nedeniyle ertelenen 3. Uluslararası İstanbul Oyuncak Fuarı, bu yıl ilk kez ‘hibrit fuar’ olarak gerçekleştirildi. TÜYAP ve Oyuncakçılar Derneği’nin (OYDER) işbirliğiyle düzenlenen etkinlik 2-5 Eylül 2020 tarihleri arasında TÜYAP’ta yapıldı. Yeni nesil fuarcılık uygulamaları ile gerçekleştirilen fuarda, akıllı B2B eşleştirme sistemi sayesinde fuara katılan üreticiler tüm dünyadan alıcılarla anında buluşma imkanı buldu. Bu sistem sayesinde iş insanları seyahat engellerine takılmadan, ticaretlerini yıl boyunca sürdürebiliyor. İstanbul Oyuncak Fuarı’nın ilk bölümü dijital platformda 16-17 Eylül 2020 tarihleri arasında B2B Networking Günleri olarak düzenlendi. Fuarın ikinci bölümü ise geleneksel fuar tarihleri olan 18-21 Mart 2021’de yüz yüze fuar olarak İstanbul Büyükçekmece’deki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Oyuncak sektöründe önemli bir diğer etkinlik, Toy-Bir Organizasyonu. Bu sene 3-6 Ekim 2020 tarihlerinde 6. sı düzenlenecek Toy-Bir Geleneksel Oyuncak Etkinliği Organizasyonunda, Antalya Royal Seginus Lara Otel’de oyuncak sektörü bir araya geliyor. Toy-Bir Satış ve Etkinlik Organizasyonu yaz sezonunun son tatili ve iş sezonunun başlaması ile muhteşem bir buluşma daha sizleri bekliyor... Oyuncak sektöründe dostluk ve ticaretin bir arada yürüdüğü, ender organizasyonlardan biri olma özelliğine sahip organizasyonda katılımcılara ve ziyaretçilere hem hoş sohbet ve muhabbetle keyifli ticaret hem de dinlenme bir arada sunuluyor. Toyuncak dergisi olarak, biz de bu etkinliğe katılıp, dergilerimizi dağıtacağız, sektörün nabzını tutacağız. Bu etkili etkinlikler ve pandemi döneminde online satışlar ile de süreçten çok fazla etkilenmeyen oyuncak sektörü için pandemi adeta bir oyuncak. Organizasyona katılacak tüm firmalara ve ziyaretçilere başarılar diliyoruz.

Pandemic game in the toy industry Along with the outbreak of coronavirus disease (Covid-19) severely affected the global economy and all sectors, the toy industry is also looking for ways to overcome the epidemic with the least damage, although it has not been affected as negatively as other sectors. The sector launched online fairs instead of real fairs that could not be organized. In parallel with this, the 3rd International Istanbul Toy Fair, which is one of the elite meeting points of the toy industry in the world but was postponed due to the pandemic, was held for the first time this year as a “hybrid fair”. Organized by TÜYAP Fairs and Exhibitions Organization Inc in cooperation with OYDER (Association of Toyers), Istanbul Toy Fair was held in TÜYAP between 2 and 5 September 2020. At the fair, which was realized with new generation fair applications, the manufacturers participating in the fair had the opportunity to meet with buyers from all over the world instantly thanks to the smart B2B matching system. Thanks to this system, business people can continue their business throughout the year without any travel barriers. The first part of the Istanbul Toy Fair was held on the digital platform between 16-17 September 2020 as B2B Networking Days. The second part of the fair will be held on the traditional fair dates, 18-21 March 2021, as a reel fair at TÜYAP Fair and Congress Center in Büyükçekmece, Istanbul. Another important event in the toy industry is Toy-Bir Organization. The toy industry is coming together at the Antalya Royal Seginus Lara Hotel in the Toy-Bir Traditional Toy Event Organization, which will be held for the 6th time this year on 3-6 October 2020. Toy-Bir Sales and Event Organization is waiting for you to have a wonderful meeting with the last holiday of the summer season and the start of the business season ... In the organization, which is one of the rare organizations where friendship and trade go together in the toy industry, the participants and visitors are both pleasantly chatted and friendly. Commerce and recreation are offered together. As Toyuncak magazine, we will participate in this event, distribute our magazines, and keep the pulse of the industry. The pandemic is almost a toy for the toy industry, which is not affected much by the online sales during these effective events and pandemic period. We wish success to all companies and visitors that will participate in the organization.


www.enhostoys.com.tr


www.enhostoys.com.tr


Sektör

Oyuncak online pazarda uçtu Oyuncak siparişleri 6 ayda yüzde 123 artarken sektörün satış hacmi de 2019 yılının aynı dönemine oranla yüzde 526 büyüdü IdeaSoft, e-ticaretteki sipariş ve hacim artışlarını ortaya koymak adına 9 binden fazla e-ticaret sitesinin 2020 Ocak-Haziran verilerini inceledi. Covid-19 ile birlikte dünya genelinde tüketici davranışları hızla dijitalleşirken, bu süreçte e-ticaret sektörü ciddi bir ivmelenme yaşadı. E-ticaret altyapı sağlayıcısı IdeaSoft, e-ticaret sektörünün ilk altı aylık karnesini çıkardı. Çalışma kapsamında salgının da etkisiyle e-ticaretteki sipariş ve hacim artışlarını ortaya koymak adına 9 binden fazla e-ticaret sitesinin 2020 Ocak-Haziran verileri incelendi.

E-ticaret sektörünün satış hacmi yüzde 88 büyüdü

İncelemelere göre yılın ilk altı ayında bir önceki senenin aynı dönemine göre ilk kez online alışverişe yönelen tüketicilerin etkisiyle e-ticaret sektörünün satış hacmi yüzde 88, sipariş sayısı ise yüzde 77 büyüme gösterdi. Pandemi süreciyle fiziksel temastan kaçınan vatandaşların dijitale yönelmesinden olumlu etkilenen sektörler kadar olumsuz etkilenenlerin de olduğu dikkat çekti. Yılın ilk 6 ayında en çok büyüme kaydeden sektör satış hacmini yüzde 1064,98’lik rekor artışla 10 katına çıkaran iş güvenliği sektörü oldu. Olumsuz etkilenen sektörlerin başında ise satış hacmindeki yüzde 57,41’lik düşüşle promosyon ve reklam ürünleri sektörü geldi.

Oyuncak siparişleri 6 ayda yüzde 123 arttı

Oyuncak siparişleri 6 ayda yüzde 123 artarken sektörün satış hacmi de 2019 yılının aynı dönemine oranla yüzde 526 büyüdü. Oyun ve hobi ürünlerinde kaydedilen yüzde 274’lük sipariş artışı ise sektörün satış hacmini yüzde 172 oranında artırdı. Aynı dönemde; motosiklet ekipmanları satış hacmindeki yüzde 154’lük artışla öne çıkarken onu yüzde 136 ile müzik ve müzik aletleri ve yüzde 130 ile kitap ve yayınevi sektörü izledi.

Ekim 2020

17






Sektör

Ekimde çocuklar yaşadı Birbirinden eğlenceli ve eğitici yapımlar, ekim ayı boyunca miniklerle buluşacak Ekim ayında çocuklar evde sıkılmayacak.

CBeebies, birbirinden eğlenceli ve eğitici yapımları miniklerle buluşturmaya devam ediyor. Ekim ayı boyunca ekranlara gelecek dört farklı yapım, farklı yaş gruplarındaki çocukları evde oyun yoluyla yeni şeyler keşfetmeye teşvik ediyor. CBeebies, Türkçe dublaj seçeneği ile Digitürk 161 numaralı kanaldan izlenebiliyor.

Dinozorlar Hakkında Her Şey: Andy’s Dino ToyBox

Sevilen sunucu Andy Day’in ödüllü yeni macera serisi Andy’s Dino ToyBox, 3-6 yaş aralığındaki çocuklara uygun içerikleri ile ekranlara geliyor. Yeni sezonda izleyicileri oyuncak dinozorların anlatacakları inanılmaz hikayeler, dinozorlar hakkında ilginç bilgiler ve birbirinden komik anlar bekliyor. Andy’s Dino ToyBox evde

22

Ekim 2020

geçirilen süreyi daha da eğlenceli hale getirmek amacıyla “staycation” (ev tatili) etkinliklerini teşvik ederek, miniklere yerel vahşi yaşamı gözlem yoluyla öğrenilecek ve yapılacak aktiviteler için ilham oluyor. Andy’s Dino ToyBox ilk sezonuyla 12 Ekim Pazartesi günü saat 18:10’da Digitürk 161. kanalda ekranlara gelecek.

Sayı saymanın En Eğleceli Hali: The Numtum Animasyon ve canlı aksiyon tekniği kullanılarak hazırlanan The Numtum, okul öncesi çağındaki çocukların matematiksel becerilerini geliştirmeye yardımcı oluyor. Karınlarında sayıları olan on sevimli yaratık, çocukların rakam ve sayıları tanımasını ve rakamların girdikleri düzeni öğrenmelerini sağlıyor. The Numtum, sayı sayma yolculuğunda

partileri, hazine avlarını, robotları, süper kahramanları ve daha birçok eğlenceyi ekranlara getiriyor. The Numtum, ilk sezonuyla 12 Ekim Pazartesi günü saat 11:10’da Digitürk 161. kanalda ekranlara gelecek.

Evde Keşfedilecek Çok Şey Var: Show Me Show Me

Sunucu Chris ve Pui, izleyicileri parıldayan peri ışıkları, gizemli tüneller ve büyülü yeşil ağacıyla canlı bir yer olan 10 katlı kulenin oyun odasında bekliyor. Bu kulede dünyayı keşfetmek için çeşitli odalar, hikayeler ve maceralar yer alıyor. Bu maceraya ortak olmak için asansöre kimin bineceği ise tamamen bir sürpriz! Chirs ve Pui’ye katılmak eğlenceli oyunlardan oluşan bir takımın içerisinde yer almak demek.


Bu takım her bölümde küçük çocukların hayatlarıyla ilgili iki temayı keşfediyorlar ve kulede her şey bir maceranın başlangıcı olabiliyor... Oyunlar, şarkılar ve hikayeler ile Show me Show Me, günlük nesneleri ilginç hale getirerek, evdeki çocukları oyuna katılmaya ve oyun sırasında yeni şeyler öğrenmeye teşvik ediyor. Show Me Show Me, yeni sezonuyla 19 Ekim Pazartesi günü saat

08:50’de Digitürk 161. kanalda ekranlara gelecek. Büyükanne ve Torununun sıcak öyküsü Ekim’de Devam Ediyor: Jojo ve Gran Gran Jojo ve Gran Gran beş yaşındaki Jojo ve onun eğlenceli ve bilge büyükannesi hakkında bir animasyon serisi. Yazar Henry-Allain’in kendi büyükannesiyle olan ilişkisine yer verdiği kitabından esinlenerek hazırlanan

animasyon serisi, aile arasındaki özel bağları renkli bir anlatımla ekranlara taşıyor. Seri, pasta pişirme veya otobüs yakalama gibi eğlenceli olayların yanı sıra yaşam döngüleri, değişen mevsimler ve büyüme gibi başlıklar altında zamanın geçişini ele alıyor. Jojo ve Gran Gran’ın ilk sezonu 19 Ekim Pazartesi günü saat 11:00’da Digitürk 161. kanalda ekranlara gelmeye devam ediyor.

Ekim 2020

23




Sektör

Uzmanlar okul alışverişi döneminde velileri uyarıyor Milyonlarca öğrenci yeniden okula dönme heyecanı yaşarken, virüs önlemlerinin yanı sıra sağlıklı ve kimyasal içermeyen ürünlere erişim konusu da tekrar gündeme geldi Binden fazla ürünü 89 parametrede analiz eden Metro Türkiye, okul alışverişine başlayan öğrenci ve velileri ürünlerin kimyasal içerikleri hakkında uyarıyor:

Okul alışverişinde güvenli ve test edilmiş ürünleri tercih edin

Milyonlarca öğrenci uzun bir aradan sonra okula dönüş hazırlığı yaparken pandemi önlemlerinin yanı sıra kırtasiye ürünlerindeki riskler bir kez daha gündeme geldi. Onaylı testlerden geçmeyen tekstil ve kırtasiye ürünleri, içerdikleri kurşun, fitalat, ağır metaller gibi kimyasallar nedeniyle büyüme düzensizliklerinden kansızlığa, karaciğer bozukluklarından kansere birçok sağlık sorununa davetiye çıkarıyor. 2008 yılında sektörde bir ilki ger-

26

Ekim 2020

çekleştirerek Okula Dönüş Projesi’ni başlatan Metro Türkiye, her bütçeye uygun şekilde tüketicilere sunduğu tüm okul kırtasiye, ayakkabı ve tekstil ürünlerini 89’dan fazla parametrede teste tabi tutuyor. Kurşun kalemden sayı boncuğuna, okul çantasından spor ayakkabıya uzanan binden fazla ürün gerekli kontrol ve denetimleri geçtikten sonra Metro raflarında yerini alıyor. Pandemi dönemi sonrasında milyonlarca öğrenci yeniden okula dönme heyecanı yaşarken, virüs önlemlerinin yanı sıra sağlıklı ve kimyasal içermeyen ürünlere erişim konusu da tekrar gündeme geldi. Kalem, silgi, boya, yapıştırıcı gibi kırtasiye malzemelerinden tekstil ürünlerine birçok

üründe velilerin dikkat etmesi gereken konuların başında sağlık geliyor çünkü güvenilir yerlerden alınmayan pek çok ürün, çocukların sağlığına ciddi ve kalıcı zararlar veren kimyasal maddeler içeriyor. Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç, 30 yıldır güvenilir bir alışveriş deneyimi sunduklarını belirterek okul çantasından defter ve kaleme, ayakkabıdan giysiye her bütçeye uygun bini aşkın ürünü 89 parametrede test ettiklerinin altını çiziyor ve okul alışverişi döneminde velileri uyarıyor. Denetimler kapsamında teste tabi tutulan ürünlerde en sık karşılaşılan uygunsuzluk ağır metaller olarak dikkat çekiyor



Sektör

Karsan ile sen de kazan! Türkiye’nin ilk ahşap oyuncak üreticisi, Karsan Oyuncak Akıl ve Zekâ Oyunları, ithalatının yanı sıra, sağlıklı ve güvenilir “Woodoy” markasıyla en iyi hizmeti vermeye devam ediyor

Türkiye’nin önde gelen, güvenilir firmalarından Karsan’ın serüveni 1977 yılında otomotiv ve inşaat sektöründe ticari faaliyeti ile başladı. Türkiye’nin 90’lı yıllarda değişen dış ticaret rejimi ve Asya Pasifik ülkelerinin ekonomide çekim merkezi olması sebebiyle firma, 1996 yılında çalışmalarına oyuncak sektörünü de ekleyerek devam etti. Kurulduğu tarihten itibaren dürüst, ilkeli, samimi ve müşteri memnuniyeti prensipleriyle hareket eden Karsan Toys kısa sürede sektörün en önemli markalarından biri haline geldi. Sürekli değişen ve büyüyen oyuncak sektörüne paralel

28

Ekim 2020

olarak uluslararası markalar edinmenin yanında, yerli üretim hamlesini de gerçekleştiren Karsan Toys, Türkiye’de ilk defa “CE” standartlarında organik ahşap oyuncağı, “Woodoy” markasıyla ülkemize kazandırdı.

Mikady, Welly ve Woodoy

Karsan İthalat olarak, Mikady ve Welly oyuncaklarının Türkiye Distribütörlüğünü yapan firma, Woodoy ismiyle üretimini yaptığı organik ahşap oyuncaklarla sağlıklı ve kaliteli ürünler sunuyor. En son teknolojilerle okul öncesi ve okul çağındaki, ülkemiz ve dünya

çocuklarına “CE” standartlarına uygun, güvenli, sağlıklı ve kaliteli oyuncak sunan firma sağlıklı ve kendine güvenen nesiller yetişmesine katkı sağlıyor. Çocukların zihinsel gelişiminin, hayal gücünün ve el becerisinin gelişmesine ortak oluyor. Dünyada örnek ve yenilikçi bir şirket vizyonu çizen şirket, milyonları mutlu etmek için hayal gücünü maksimum kullanıyor ve müşterilerine ihtiyacı olan ürünleri, en üstün hizmet kalitesiyle ve en uygun maliyetle sunmayı amaçlıyor. İyi niyet, iş ahlakı, dürüstlük ve şeffaflık, azim, sabır ve çalışkanlık düsturu ile sektörde farkını hissettiren Karsan Ltd. Şti.’nin deneyimli ve işinin uzmanı çalışanları her zaman inisiyatif alıyor, çözüm üretiyor ve sonuçta müşteri memnuniyetini gerçekleştiriyor. Sektörde itibarlı bir yer edinen şirketin her bölümünde yapılan işler kaliteli, sistemli ve bilimsel şekillerde gerçekleştiriliyor.





Sektör

Pandemide miniklere öneriler Uzmanlardan okula ilk kez başlayan çocukların ebeveynlerine önemli öneriler kaygılı olabilir. Bu normaldir. Bu durumda ona okulun güvenli olduğu anlatılmalıdır. Çocuğa öğretmeni tarafından da ellerini nasıl temizlemesi gerektiği öğretilmelidir. Bu dönemdeki çocuklar ellerini ağzına sık götürebilir. Bunun hastalığa neden olduğu uygun bir dille çocuğa aktarılmalıdır. Ebeveynlerin bu süreçte hem çocuklarının fiziksel hem de ruhsal sağlığı konusunda dikkatli olmaları gerekmektedir. Pandemi döneminde okula gidecek çocuklar için ebeveynlere öneriler şöyle sıralanabilir:

Okul çağındaki çocuklar koronavirüs pandemisinden en çok etkilenen gruplar arasında yer alıyor. Özellikle okul hayatına yeni başlayan çocukların anne babaları, okulda gerekli tüm tedbirler alınsa bile “Çocuklarımızı nasıl koruyacağız?” sorusunun yanıtlarını arıyor. Anaokulu öğrencileri ve birinci sınıflar bu sene farklı bir sistemde okula gitmeye başladılar. Koronavirüs nedeniyle yeni eğitim-öğretim yılı ebeveynler için de farklı bir deneyim olacaktır. Okullarda çocuklara sağlık bilgisi, sosyal mesafe ve maske kullanımının önemi ya da temassız oyunlar öğretileceği bilinmektedir. Çocuklar, diğer haftalarda iki gün yüz yüze, üç gün online eğitim alacaktır. Bu noktada ebeveynlere büyük bir görev düşmektedir. Çalışan ebeveynlerin okulun bu ilk günlerinde işlerinden izin alıp; çocuğun, ev halkının, kendisinin, sistemi öğrenmesi ve uyum sürecine destek olması yerinde olacaktır. Yüz yüze eğitim için çocuğun evden ayrılmaya alıştırılması gerekecektir.

Okulun güvenli olduğu çocuğa anlatılmalı

Ebeveynlerin öncelikle kendilerinin pandemi konusunda doğru bilgi edinmeleri gerekmektedir. Bu süreçte çocuklarla birlikte maske kullanma, sosyal mesafe ve el hijyeni hakkında uygulamalı egzersizler yapmak öğretici olacaktır. Çocuklar bu dönemde

32

Ekim 2020

1. Günlük ritmini düzenlemesine yardımcı olun: Uyku, yemek, oyun saatleri okul ve ders saatleri ile uyumlu şekilde düzenlenmelidir. 2. Ayrılık kaygısının daha sık ve şiddetli olmasına hazır olun: Pandemi döneminde çocuklar ebeveynleriyle daha sık zaman geçirdiği için bu sürece özellikle dikkat edilmelidir. Ailelerin kaygılı yaklaşımı, her gün haberlerdeki negatif hava, genel olarak günlük rutinlerin değişmesi çocuğun aileden ayrılmasını ve okula alışmasını zorlaştıracaktır. 3. Kaygı, paniğe ve psikosomatik hastalıklara dönüşebilir: Karın ağrıları, bulantı, baş ağrısı gibi bedensel hastalıklar okul saatlerinde çocuklarda görülebilir. Bu tablo normal zamanda 2-3 hafta sürdüğünde psikiyatrik destek önerilirken, bu dönemde şikayetlerin en az 1 ay sürmesi halinde yardım alınması uygun olacaktır. 4. Çocuğunuzun okula başlamasını kutlayın: Okula başlamanın ne kadar onur ve heyecan verici, güzel bir durum olduğu çocuğa hissettirilmelidir. 5. Özellikle ekran ve telefonları ödül olarak asla kullanmayın: Online dersler için kullandığı alet çocuğun önceden oyun aracıysa, bu cihazın oyun uygulamalarına kapatılması doğru olacaktır. Ders ya da ödev süresi bittiğinde bu cihazda oyun oynanmamalıdır. Bunun yerine açık havaya çıkmak ya da ev oyunları oynamak daha doğru olacaktır.

6. Küçük bir çocuk olarak oyun ihtiyacını ihmal etmeyin: Çocuğun bol bol resim çizerek duygularını, yaşadıklarını anlatmasına, okulda öğrendiklerini paylaşmasına fırsat verilmelidir. Daha çok hikaye okuyup, resimlerini anlatması için teşvik edilmelidir. Başta dikkat süresi çok kısayken giderek artacaktır. 7. Sakin, hoşgörülü ve nazik olun, çözüm odaklı yaklaşın: Yeni öğretim şekline çocuk uyum sağlayana kadar öğretmen, çocuk ve veli arasında daha sıkı bir iletişim olması gerekmektedir. Bu nedenle çocuğun olumlu tavırları öğretmene iletilmeli, çocuk da öğretmeniyle ilgili teşvik edilmelidir. Ayrıca çocukların öğretmeni olumsuz algılamasına neden olacak şakalardan, sözlerden, davranışlardan sakınmak gerekir. Çocukları arkadaşlarının adını öğrenmesi, derste sorular sorması için bol teşvik etmek iyi olacaktır. Okuma ve yazmayı öğrenmesi konusunda ise acele edilmemesi gerekir. 8. Gelişimsel psikiyatrik hastalıklar konusunda uyanık olunmalı: Okula başladıktan sonra, öğretmen tarafından fark edilen, çocuğun öğrenmesini ve sosyal uyumunu bozan hastalıklar konusunda aileler iyi birer gözlemci olmalıdır. Öğrenme bozukluğu, disleksi, hiperaktivite ile dikkat eksikliği, karşıt olma bozukluğu, ince motor gelişiminde gerilik, konuşma bozukluğu belirtileri görüyorlarsa okul rehberliğinden, çocuk ve ergen psikiyatristinden yardım alınması uygundur.




Sektör

Çocuklara eğlenerek öğrenebilecekleri yeni yöntemler Play-Doh Türkiye YouTube kanalı üzerinden hayata geçirilen Play-Doh Aktivite Okulu, dopdolu dersleriyle yeni eğitim dönemini kutluyor Çocuklara rengarenk ve eğlenceli bir dünya sunan Play-Doh, yeni eğitim-öğretim dönemini Aktif Yaşam Derneği iş birliğiyle hazırlanan Play-Doh Aktivite Okulu ile kutluyor. Hem ebeveynlerin hem de öğretmenlerin çocuklarla birlikte yapabileceği eğlenceli aktivitelere Play-Doh Türkiye YouTube kanalı üzerinden ulaşılabiliyor. Tüm dünyada çocukların zihinsel gelişimini destekleyerek onlara eğlenceli bir dünyanın kapılarını aralayan Play-Doh, yeni eğitim-öğretim döneminin başlangıcını gelişim ve eğlenceyle dolu Play-Doh Aktivite Okulu ile kutluyor.

Play-Doh Türkiye YouTube kanalı üzerinden hayata geçirilen Play-Doh Aktivite Okulu, Uluslararası Oyun Derneğinin (IPA) Türkiye temsilcisi Aktif Yaşam Derneği iş birliğiyle hazırlanan, ebeveynlerin ve öğretmenlerin de çocuklarla birlikte keyif alarak yapabileceği birbirinden eğlenceli ve öğretici içeriklerden oluşuyor. Matematikten hayat bilgisine toplam sekiz farklı konuda hazırlanan eğitici videolar Play-Doh Youtube kanalının yanı sıra Play-Doh Türkiye sosyal medya hesaplarından da duyurulacak. Çocukların derslere istedikleri zaman katılabildiği Play-Doh Aktivite Okulu, çocuklara eğlenerek öğre-

nebilecekleri yeni yöntemleri sunuyor. Çocuklar renkli Play-Doh oyun hamurlarını kullanarak rakamları, dört mevsimi, dünyamızı öğreniyor; resim yapıyor ve daha birçok aktivite ile hayal güçlerini kullanarak üretkenliğini ortaya çıkarıyor. 3-5 ve 6-8 gibi farklı yaş gruplarındaki çocukların ihtiyaçları düşünülerek hazırlanan içerikler, çocukların bilişsel, fiziksel, duygusal-sosyal gelişimlerinin yanı sıra dil ve konuşma becerilerini de geliştirmeyi hedefliyor. Sürekli yeni içeriklerle güncellenen Play-Doh Aktivite Okulu’nun videolarına Play-Doh Türkiye Youtube kanalından ulaşılabiliyor. Ekim 2020

33




Sektör

Oyna, sergile ve yeniden oyna Oyun oynamayı ve oyuncakları saklamayı birarada sunan yepyeni özel bir koleksiyon rini ve gelişimlerini de etkiliyor. Oyun oynamanın hem evleri hem de dünyayı daha mutlu bir yaşam alanı haline getirdiğine inanan IKEA ve LEGO Group, çocukların ve yetişkinlerin birlikte keyif alabileceği pratik ve oyuna dayalı bir deneyim oluşturmak için güç birliği yaptı. İki marka, BYGGLEK adını verdikleri saklama çözümü de sunan bu koleksiyonu ortaya çıkardı. Bu yıl içinde satışa sunulacak olan BYGGLEK koleksiyonuna ait kutularının üstlerinde ve ön kısımlarında LEGO parçalarının yerleştirilebileceği alanlar yer alıyor. Böylece çocukların saklama kutularını da LEGO oyunlarının bir parçası olarak görmeleri sağlanıyor. Bu yeni tasarım, yepyeni hikayeleri kutunun içinde saklarken, çocuklara, yaptıkları şeyleri kutunun üzerinde gururla sergileme imkanı veriyor. Global IKEA’da tasarımcı olarak görev yapan Andreas Fredriksson, “IKEA olarak oyunun gücüne her zaman inanıyoruz. Oyun, araştırmamıza, deney yapmamıza, hayal etmemize ve keşfetmemize yardımcı oluyor. Yetişkinler genelde oyun alanlarını dağınıklık olarak görürken, çocuklar ise uyarıcı ve yaratıcı bir ortam şeklinde değerlendiriyor.”

Bir kutudan daha fazlası… Uzun zamandır ortak çalışmalar yürüten IKEA ve LEGO Group, BYGGLEK adını verdikleri eğlenceli ve saklama çözümü de sunan bu yepyeni koleksiyonu tanıttılar. LEGO® seti içeren çeşitli boyutlarda saklama kutularından oluşan BYGGLEK Koleksiyonu, evde ailece oyun oynamayı ve oyuncakları saklamayı daha eğlenceli hale getirmeyi hedefliyor. BYGGLEK Koleksiyonu, Ekim ayından itibaren Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok Avrupa ülkesi ile Kuzey Amerika’da IKEA mağazalarında satışa sunulacak.

36

Ekim 2020

Çocukların zihinsel gelişimi, BYGGLEK ile ev dekorasyonunun bir parçasına dönüşüyor Oyun oynamak, çocukların öğrenmesi ve gelişimi açısından en sezgisel ve güçlü yöntemdir. Ancak söz konusu evde oyun oynamak ve bir şeyler üretme olduğunda, çocuklar ve yetişkinler kimi zaman farklı görüşlere sahip olabiliyor. Yetişkinler ortamın düzenli kalmasını isterken, çocukların tek isteği ise oyun oynamak, ara vermek ve sonrasında tekrar oyuna dönmek oluyor. Bu sırada oyun alanının toplanması çocukların oyununu bozduğu gibi, zihinsel gelişim ifadele-

LEGO Group’ta tasarımcı olarak görev yapan Rasmus Buch Løgstrup da bu yaratıcı çözüm hakkında şunları söyledi: “BYGGLEK bir kutudan daha fazlası. Oyuncakları saklamayı ve oyun oynamayı bir araya getiriyor. BYGGLEK, yaratıcılığı destekleyerek ve birlikte daha fazla eğlenmeyi mümkün kılarak ailelere, daha fazla oyun için alan sağlıyor. Oyun oynamayı, harika kreasyonları sergilemeyi ve daha sonrasında yeniden oynamayı, yeniden yapmayı, yeniden oluşturmayı veya en baştan başlamayı mümkün kılıyor. BYGGLEK, aynı LEGO oyun sistemi gibi sonsuz olasılıklar sunuyor.”





Sektör

Amigurumi tekniğiyle oyuncak yaparak para kazanıyor

Burdur’da yaşayan Duran, internetten öğrendi! Ev ekonomisine katkı sağlıyor Burdur’da 5 yıl önce internet üzerinden öğrendiği amigurumi örgü tekniğiyle oyuncak örmeye başlayan Keziban Duran (31), bu oyuncakları hem kurduğu stantta hem de internetten satışa sunuyor. Ev ekonomisine de katkı sağlayan Duran, “Bu sektörde adım adım büyümeye çalışıyorum. Satışa sunduğum ürünlerin hepsi kendi el emeğim” dedi. Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy’de oturan, 1 çocuk annesi Keziban Duran, video paylaşım sitesinden görerek, başladığı amigurumi örgü tekniğiyle oyuncak yapım işi sayesinde ev ekonomisine katkı sağlıyor. Akçaköy’deki lavanta deresi proje alanının girişinde açtığı stantta ürünlerini satan Duran, bu sayede gelir elde ediyor. Afyon Kocatepe Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Muhasebe Bölümü’nden mezun olan Keziban Duran, daha sonra Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü’nü bitirdiğini belirterek, “Birçok defa KPSS’ye girdim ama atanamadım. ‘Evde ne yapabilirim?’ diye düşünürken, YouTube’dan öğrendiğim amigurumi tekniğiyle oyuncak örmeye karar verdim ve 5 yıldır oyuncak örüyorum” dedi. Kendisine girişimci ev kadınlarını örnek aldığını söyleyen Duran, “Bu sektörde adım adım büyümeye çalışıyorum. Satışa sunduğum ürünlerin hepsi kendi el emeğim. İleride bir atölye açmayı düşünüyorum. Bu atölyede ev hanımlarına destek amacıyla oyuncak örmeyi öğretmeyi düşünüyorum. Hem onların kazanç sağlamasını hem de kendimin kazanç sağlamasını istiyorum” diye konuştu. Ürünlerini anne eli ve sevgisi ile ördüğünü belirten Keziban Duran, sosyal medya hesabından sipariş aldığını ve Türkiye’nin her bölgesine el yapımı oyuncak gönderdiğini de söyledi. haber7.com

40

Ekim 2020





Sektör

Eşsiz paketi ve aksesuarlarıyla şaşırtmaya devam ediyor Color Reveal bebekleriyle çocuklar kutu açma trendinde yepyeni bir deneyim yaşayacak Dünyanın 1 numaralı moda oyuncak bebeği Barbie, yepyeni serisi Color Reveal’da sürprizlerle dolu bir kategori sunuyor. 1959 yılından beri çocukların gözdesi olan Barbie, oyuncak kategorisine sağladığı inovasyonlara bir yenisini daha ekliyor. Suyun içine konulduğunda dönüşüm geçiren Color Reveal

44

Ekim 2020

bebekleriyle çocuklar kutu açma trendinde yepyeni bir deneyim yaşayacak. Çocukların her zaman keşfederek öğrenmesini sağlayan marka, içinden hangi bebeğin çıkacağı belli olmayan bu eşsiz Barbie paketi ve aksesuarlarıyla bir ilke imza atarak şaşırtmaya devam ediyor. Barbie Color Reveal bebeklerinin yüz detaylarını, saç rengini ve kıyafetini

ortaya çıkarmak için önce bebeği suyla etkileşime sokmak gerekiyor. Barbie’nin sürprizleri bununla da kalmıyor ve bebeğin görünümünü tamamlayacak ekstra saç, kıyafet ve aksesuarları keşfetmek için çocukların içerisinde ne olduğunu bilmedikleri yedi poşeti açmasına kadar devam ediyor. Kızlar şeridi çekerek dış katmanı kaldırdığında, bebeğin içerisine girebileceği ve ilgi çekici dönüşümü başlatmak üzere suyla doldurulabilen şeffaf tüpe ve içerisindeki sürpriz paketlere bu ürünle ulaşabiliyor. Barbie Color Reveal oyuncaklarında her bir serinin paketinde tamamen yeni bir renk yer alıyor. Birbirinden heyecanlı Color Reveal serilerinin ilkinde hayvan dostlar temalı 5 farklı bebek modeli pembe tüplerde yer alırken, ikinci seri ise yemek temalı 5 farklı bebek modeli ile yeşil renkli tüplerde yer alacak.



Sektör

Çocuklara ‘Sağlık Depola’ Bilimsel gerçeklerin çocuklara uygun şekilde anlatıldığı seri minik okurlarıyla buluşuyor Sabri Ülker Vakfı Yayınları’ndan Çocuklara ‘Sağlık Depola’ Serisi çıktı. Sabri Ülker Vakfı Yayınları’nın, bilimsel gerçeklerin çocuklara uygun şekilde anlatıldığı ‘Sağlık Depola’ serisi raflarda yerini aldı. ‘Su’, ‘Uyku’, ‘Yiyecekler’ ve ‘Vücut Sıcaklığı’ kitaplarından oluşan seri minik okurlarıyla buluşuyor. Beslenme ve sağlıklı yaşam alanında doğru ve bilimsel bilgiyi toplumun her kesimine ulaştırma hedefiyle çalışmalarını gerçekleştiren Sabri Ülker Vakfı, çocuk eğitiminin önde gelen uluslararası örneklerini de çocuklara uygun anlatım ile Türkçeleştirerek, minik okurları bilimle buluşturuyor. Vakıf yayınlarının çıkardığı yeni seri ‘Sağlık Depola’da çocuklara vücudun isleyişi ve sağlıklı beslenme konularını farklı bilgiler ve oyunlarla eğlendirerek öğretmeye devam ediyor. Harriet Brundle tarafından kaleme alınılan ve Ezgi Faturacı tarafından dilimize çevrilen ‘Sağlık Depola’ serisi, temel sağlık ve beslenme kurallarını STEM Eğitimine yönelik olarak okuyucuya sunuyor. Sağlıklı kalmak için en temel 4 şey! Serinin ‘Yiyecekler’ adlı kitabında öğünlerimizde protein, karbonhidrat ve süt ürünleri gibi her besin grubundaki yiyecekleri dengeli bir şekilde tüketmenin çok önemli olduğu vurgulanırken, ‘Su’ kitabında vücudumuzdaki organların ve hücrelerin görevlerini yapabilmesi için ihtiyacımız olan suyun faydaları yer alıyor. İyi bir gece uykusunun ne kadar önemli olduğunu öğrenmek ve sağlık depolamak için bilgilerin yer aldığı ‘Uyku’ kitabının yanı sıra, ‘Vücut Sıcaklığı’ kitabında da vücudumuzdaki organların ve hücrelerin görevlerini yapabilmesi için vücudumuzun doğru sıcaklıkta olmasının gerekliliği anlatılıyor. Her biri 24 sayfadan oluşan ‘Sağlık Depola’ serisi kitaplarına tüm Şok Marketler’den ulaşabilirsiniz.

46

Ekim 2020



Röportaj

Uj Group Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüce

48

Ekim 2020


www.ujtoys.com


www.ujtoys.com


Ekim 2020

49




Sektör

İnsan için her şey bir oyuncak olabilir 17. yüzyılın Eyüp oyuncaklarına kadar dayanan, bize ait 150 çeşit oyuncak var Türkiye’nin oyuncak envanterini çıkaran Bilgi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Avşar Gürpınar, Türkiye’de üretilmiş 150 oyunca-

52

Ekim 2020

ğın tasarım ve üretiminin veri tabanını hazırladı. Ülkemizde ilk oyuncak yapımı 17. yüzyılda Eyüp’teki “Oyuncakçılar Çıkmazı”na kadar uzanıyor.

Oyuncakların tarihteki serüvenini inceleyen İstanbul Bilgi Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Avşar Gürpınar “Oyuncak, dünyanın ve insanın tuhaflıklarına dair eşsiz bilgiler içerir” diyor. Bilgi Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Fonu desteğiyle yürüttüğü proje kapsamında bu zamana dek Türkiye’de üretilmiş oyuncakları araştıran Gürpınar, farklı dönemlerden yaklaşık 150 oyuncağın tasarımı ve üretimine dair bilgilerin yer aldığı bir veri tabanı hazırladı. Çalışma, Bilgi Kütüphanesi üzerinden araştırmacıların erişimine açılacak. 17. yüzyılın Eyüp oyuncaklarından, Beyoğlu Bonmarşesi’nin ithal ürünlerine, 1940’ların propaganda amacıyla üretilen oyuncak askerlerinden, 1990’ların dijital rüzgârına


dek oyuncakların tarihi hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Avşar Gürpınar, günümüzde üretilen birçok oyuncağın çocukları pasif bir noktaya ittiğini vurguluyor. Gürpınar, “Perdenin pelerine, oklavanın kılıca dönüştüğü bir oyunun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. İnsan için her şey bir oyuncak olabilir” diyor. Araştırmaya göre İstanbul’da üretilmiş en eski oyuncaklara ilişkin 17. yüzyıla kadar geriye gidilebiliyor. Gürpınar, o dönemdeki oyuncaklara Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde yer verdiğine dikkat çekiyor: “1637 yılında İstanbul’un bütün zanaatkârlarının katıldığı bir geçit töreninden bahsediyor. Bu geçit töreninde mimarbaşına bağlı oyuncakçıların geçişini de anlatıyor. Çok da sempatik anlatmıyor açıkçası; çünkü bu oyuncaklar garip sesler çıkartan, gürültü yapan nesneler. O dönemde oyuncakçılığın merkezi Eyüp’teki Oyuncakçılar Çıkmazı. Eyüp zaten dönemin çok önemli bir sosyalleşme merkezi; çocukların sünnetten sonra gezmeye götürüldüğü, Yeniçerilerin cülus bahşişi aldığı, padişahın tahta çıktığı bir yer. Eyüp malzeme temini için de çok uygun bir yerde. Oyuncak yapımında kullanılan kil, Alibeyköy ve Kâğıthane derelerinden; deri, bağırsak ve yün Sütlüce’deki mezbahadan; ahşap ve tenekeler Eminönü ve Tahtakale’den geliyor. 18’inci ve 19’uncu yüzyıllarda Eyüp’te 200 kadar oyuncakçı dükkânı olduğunu biliyoruz. Bu dükkânlarda oyuncak üretiminin yapıldığı atölyeler de bulunuyor.”

Kaynana zırıltısı isimli oyuncak vardı Eyüp oyuncaklarının çok ses çıkaran, mekanik oyuncaklar olduğunu anlatan Gürpınar, “Ahşap bir sapın üzerine takılmış dönen bir parçanın ses çıkardığı “kaynana zırıltısı” oyuncağı buna bir örnek. Yine kuş sesi çıkaran sulu kilden düdükler, ziller, davullar, kılıçlar, oyuncak atlar üretiliyordu. Bebekler de vardı, ama onlar istisnaydı. İslam kültüründe bir şeyi figüratif olarak göstermek yasak olduğu için bu tür oyuncaklara çok rastlamıyoruz. Anadolu’da çocuklar oynasın diye evlerde yapılan bebeklerin yüzleri olmadığını biliyoruz mesela. Bu oyuncakların çok azı bugüne kalıyor, çünkü Osmanlı’daki gündelik hayata dair nesnelerin arşiv değeri olduğu pek düşünülmemiş” diyor.

Oyuncaklar propaganda amacıyla da kullanıldı Oyuncakların propaganda amacıyla kullanıldığı bariz durumlar olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Gürpınar, “Almanya’nın Osmanlı’yı I. Dünya Savaşı’nda yanına çekmek için oyuncak askerler üreterek göndermesi ya da Kore Savaşı’nın biraz daha desteklenmesi için Kore’ye giden Türk askerlerinin plastik oyuncaklarının yapılması gibi… Hatta Almanya’da zar atarak ilerlediğiniz “Yılanlar ve Merdivenler” oyununun Musevileri Almanya’dan atmak üzerine uyarlandığı örnekler var. Bunlar tabii ki ideolojisi bas bas bağıran oyuncaklar.

Ama aslında oyuncakların ideolojilerden tam anlamıyla azade olabilmesi pek mümkün değil. Yapı setleri dediğimiz şey sözgelimi, akılcı, matematiğe dayanan modernist düşüncenin bir ürünü. Barbie dediğiniz şeyde oranlarından, formuna; saç renginden yaptığı mesleklere kadar çok net bir ideoloji var. Dolayısıyla oyuncaklar ile yetişkinlerin dünyası arasındaki mesafe her zaman düşündüğümüz kadar net değil” diyor.

Günümüzde Çin oyuncak üretiminin merkezi Yeni dönemin karakteristiğinin, üretimi dış kaynakla yapmak olduğuna dikkat çeken Avşar Gürpınar, “Özellikle Çin’e oyuncak üretimi için sipariş veriliyor. Örneğin biz masal okuyan Nasreddin Hoca istiyoruz, deniyor. Çin’deki firma üretimini yapıp buraya gönderiyor. Burada Türkçe kutulara yerleştirilerek satılıyor. Eminönü’nde, Tahtakale’de bu oyuncaklardan çokça görmek mümkün. Diğer açıdan bakarsak, bugün her şey çok tanımlı. Çocuk tamamen pasif bir noktada artık. Oynadığı anda bile bir oyuncağı çalıştırıp geçiyor karşısına ve oyuncak kendi kendine oynuyor. Çocuk onu seyrediyor. Kendi yeteneğini, kendi özgür oynama edimini gerçekleştiremiyor. Bu kadar tanımlı, senaryosu belli, çocuğu onu uygulamaya yönelten, başka bir şey olarak kesinlikle kullanılamayacak nesneler üretmek doğru mu o da açık uçlu bir soru olarak kalsın” diyor.

Ekim 2020

53




Sektör

En sevilen oyuncaklar indirimde Çocuk ve gençler için geliştirirken eğlendiren, çocuklarınızın dersleri dışında da kendilerini geliştirebileceği 12 eğlendiren oyuncak Okulların açılmasına az kaldı, haliyle okul için gerekli hazırlıklar da yapılmaya başlandı. Şimdi internette %50’lere varan Okula Hazırlık Kampanyası’ndan yararlanmanın tam zamanı! Kitaptan kırtasiyeye, oyuncaktan bilgisayara tam tamına binlerce üründe indirim mevcut! Kampanyadan yararlanmak için ihtiyacınız olan ürünleri inceleyebilir ve beğendiğiniz ürünleri satın alabilirsiniz. Her yaş grubundan çocuk ve gençler için bir şeyler bulabileceğiniz geliştirirken eğlendirecek, şu ara en çok tercih edilen oyuncakları derledim. Kim bilir belki de çocuğunuzla birlikte sizin de en büyük hobiniz haline gelebilir bu oyunlar...

1. Partilerin vazgeçilmez eğlencesi, oyun hamuru! Kutuda 10 ayrı renkte toplam 283 gram play-doh oyun hamuru var.

2. El becerisini geliştiren Lego’ların en karizmatiği bu olabilir: Star Wars Teması bu ara en çok satanlar arasında

3. Daha küçük yaşlardaki çocuklarımız için: Vahşi hayvanlar dengede duracak mı, devrilecek mi? Zeka geliştiren oyunlarla, modelleri tekrar tekrar yaparken küçük ellerin becerileri gelişir.

4. Yapımı kolay bir “İlk Yapbaozum Seti” çocuklarda oyunla öğrenmeyi, ince motor becerini ve iyi oyunları teşvik eder. Büyük LEGO DUPLO yapım parçalarıyla küçük çocuklar için 5 parlak ve renkli 3 boyutlu hayvan blok yapbozları yapın, ardından kendi çılgın hayvanlarınızı yapmak için karıştırıp birleştirin.

5. Bu oyuncakla dişçi fobisine son verirken diş bakımını anlatabilir belki de başarılı bir dişçinin önünü açmış olabilirsiniz. Elektrikli dolgu aleti Ile dolgular yapıyorlar, diş kalıplarıyla komik dişler oluşturuyorlar ve dişleri temizlemek için diş fırçası kullanıyorlar.

56

Ekim 2020



Sektör

6. Gerçekten eşsiz olan bu bilim setiyle fiziğin hayret verici dünyası hakkında bilgi edinmek çok kolay ve eğlenceli hale geliyor. Çocukların yer çekimiyle, kuvvetlerle ve kaldıraçlarla deneyler yapabileceği birçok oyun seçeneği sunan, özel parça ve aksesuarlarla dolu bir bilim laboratuvarı.

7. Zeka gelişimine yardımcı iyi bir oyuncak arıyorsanız bu tam size göre! Her bir puzzle parçası tek, kaliteli ve mükemmel bir şekilde yerine oturuyor.

8. Hipopotamlarla en çok misketi ya da Altın Misket’i kapmak için yarışın. Misketler dahil oyundaki tüm parçalar rahatça toplanıp kutuya geri konabiliyor.

9. Uzaktan Kumandalı Süspansiyonlu Jeep ile zevkli sürüş keyfi! Yokuş çıkama, çukurlardan geçme deneyimi.... Dikkat ve konsantrasyona katkı sağlaması da cabası.

10. Bebekler ve çocuklar için özel tasarlanmış, zeka geliştiren harika bir oyuncak. İster ağaç, ister ev isterseniz bambaşka bir şey yapın, hayal gücünüzü

11. Yasak kelimeleri kullanmadan en çok kelimeyi anlatmayı başaran takım oyunu kazanıyor! 1000’den fazla soru kelimesi ve Oyun Değiştirme Zarı ile 5 farklı oyun alternatifi: Kelime dağarcığı ve düşünme yeteneği gelişen çocuklar.

12. Çocukların el becerilerini geliştirirken eğlenecekleri, oyuncak polis İstasyonu: 3 yaş ve sonrası çocukların ebeveyn gözetiminde oynayabilecekleri mesleği de tanıtan oyuncak.

58

Ekim 2020







Röportaj

Galtoys Kurucu Ortağı, Osman Günay

İhracat için önce kalite bu yana sanayici olma, ülkemizde üretim yapma hayalim ve hedefim vardı. Uzun yıllar bu sektörde üretim yapmış ve başarılar sağlamış ABC Oyuncak / Mustafa Bacaksız ve Dost Oyuncak / Faruk Turgut ile yola çıktık. Umuyorum ki hedeflerimize hep birlikte ulaşacağız.

Bünyenizde yer alan ürün grupları ve üretim kapasiteniz hakkında bilgi verir misiniz?

İlk etapta esas işimiz olan et bebek grubu ile yola çıktık. Zaman içerisinde bu grupta ve diğer ürünlerde çeşitliliği arttıracağız.

Oyuncak sektöründe uzun yıllar emek vermiş, deneyimli bir ekip başarı için kolları sıvadı. ‘Galtoys’ “Kalitemiz ve hizmetimiz ile farklılık oluşturduğumuzu düşünüyoruz” diyen Galtoys kurucu ortağı, Osman Günay, firma faaliyetleri ve sektör hakkında sorularımızı cevapladı.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Firmadaki pozisyonunuz nedir ve Galtoys olarak kuruluş hikâyenizden kısaca bahseder misiniz?

İsmim Osman Günay. Firmanın kurucu ortaklarındanım. Asıl olarak iş faaliyetim elektronik sektöründe idi. İş hayatına başladığım uzun yıllardan

64

Ekim 2020

Galtoys ürünleri hazırlanırken nasıl bir işleyiş oluyor? Tasarım ve üretim süreçlerinde nelere dikkat ediyorsunuz? Şirketimizde olmazsa olmazımız takım çalışmasıdır. Bir ürünü ilk operasyondan son çıkışa kadar tüm takım arkadaşlarımızla tüm süreci birlikte yönetiyoruz.

Galtoys olarak oyuncak sektöründe sizi farklılaştıran ve öne çıkaran prensipleriniz nelerdir? Kalitemiz ve hizmetimiz ile farklılık oluşturduğumuzu düşünüyoruz.

2020 yılı için hedeflerinize ulaşacağınızı düşünüyor musunuz? 2021 yılına yönelik hedefleriniz ve projeleriniz nelerdir?

Ülkemizde ve dünyada yaşanan pandemi nedeni ile 2020 hedeflerimizde

maalesef güncelleme yaptık. Bunun neticesinde sene sonu hedeflerimize ulaşacağımızı düşünüyoruz. 2021 yılı için yeni projelerimiz elbette ki var. Ve bunların çalışmasını titizlikle sürdürüyoruz.

Son dönemlerde yaşanan Covid-19 salgını sizi ne şekilde etkiledi? İhracat faaliyetleriniz ya da hammadde temini ile ilgili sıkıntılar yaşadınız mı?

Salgın nedeni ile ürünlerimizin çıkış tarihi gecikti. Bu dönem sektörümüzü olumlu olarak etkilemiş olsa da bizi olumsuz etkiledi.


www.galtoys.com.tr


www.galtoys.com.tr


Sektör

Minik Koleksiyonerlere Özel Fantastik hayvanlardan oluşan koleksiyon 7 farklı diyardan toplam 14 karakter içeriyor Oyuncak sektörünün öncüsü Mattel, yeni sürprizlerle dolu koleksiyon serisi Cloudees’i piyasaya sürdü. Birbirinden farklı marka ve oyuncak kategorisiyle 7’den 70’e herkesin beğenisini kazanan Mattel, yeni ürünü Cloudees ile bulutlar içerisinde bulunan sürpriz hayvanlarıyla heyecan dolu bir kutu açma deneyimi yaşatıyor. Mattel’in ailesine dahil ettiği Cloudees; kutu açma, sürpriz öğeler, suyla dönüştürme, sihirli hayvanlar,

karıştır ve eşleştir aksesuarlar dahil olmak üzere çocukların sevdiği tüm özellikleri tek bir kutuda topluyor. Koleksiyon oyuncaklarındaki en popüler trendlerin tamamını bir araya getiren marka, 14 farklı figürle çocukların ilgisini çekmeyi başarıyor. Bulut formundaki kutuya su ekleyip salladığında Cloudees karakteri ortaya çıkıyor ve paketin içinden çıkan 6 sürpriz aksesuarla eğlence devam ediyor. Tek boynuzlu atlar, kaniş köpekler, lamalar ve fantastik hay-

vanlardan oluşan koleksiyon 7 farklı diyardan toplam 14 karakter içeriyor. Çocuklar; toplamaktan büyük keyif alacakları Koala Breezy, Tek Boynuzlu At Frolicking, Kaniş Köpeği Prancy, Tembel Hayvan Dapper ve çok daha fazla Cloudees karakteri ile yepyeni bir dünyanın kapılarını aralıyor. Paketlerin içerisinde takılabilir yumuşak kuyruk gibi aksesuarların yanı sıra, bulut kutusunu ve karakterini istedikleri yere beraber götürebilmeleri için bir anahtarlık detayı da bulunuyor.

Ekim 2020

65




Sektör

Çizgi filmlerde şiddet ağırlıkta Çizgi filmler çocuğun bakıcısı gibidir. Çocuklar o karakterlerin davranışlarını kopyalar birçok kişi Kaş’ta buluşuyor. Şehirden uzak, yemyeşil arazi üzerindeki okul, yörenin ekonomik gelişimine de katkıda bulunuyor. Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nda dikkate değer görülen okulun kurucusu Fatih Küçük ile The Cartoon Mill’in macerasını ve günümüz çizgi filmleri üzerine konuştuk.

The Cartoon Mill’in hikâyesi nasıl başladı?

Fatih Küçük, Antalya’nın Kaş ilçesinde The Carton Mill (Çizgi Film Değirmeni) adlı okulu kurdu.Çocuklarla çizgi film dünyasına ait eğlenceli işler yapıp festival düzenliyor. Çizgi filmin çocuğun hayatında çok önemli rolü olduğunu söyleyen Küçük, anne babaları uyarıyor: “Her çizgi film masum değildir, çizgi filmler çocuğun bakıcısı gibidir. Çocuklar o karakterlerin davranışlarını kopyalar.” Kültürümüze ait çizgi filmler üretmek için harekete geçen Fatih Küçük, The Carton Mill (Çizgi Film Değirmeni) adlı okulu kurdu. Eskiden çizgi film seyretmek için sabahın erken saatlerinde televizyon başında olmak gerekirdi. Şimdi ise 24 saat çizgi film yayınlayan kanallar, film ve video siteleri, dijital platformlarında istediğimiz zaman, dilediğimiz yapımı izleyebiliyoruz. Peki bu kahramanlardan kaç tanesi bize ait? Bu sorunun peşine takılan Fatih Küçük, Türkiye’ye ve kültürümüze ait çizgi filmler ortaya çıkartmak için Türkiye’nin ilk bağımsız çizgi film okulu Çizgi Film Değirmeni (The Cartoon Mill)’ni kurdu. 2016 yılında Antalya’nın Kaş ilçesinde faaliyete geçen okulda her yaştan öğrenci var. Katılımcılar çizgi film tarihi, karakter tasarlama ve çizgi film üretme konularında eğitim alıyor. Kendi çizdikleri karakterlerle özgün çizgi filmler üretmeyi öğreniyor. Her yıl düzenlenen çizgi film festivalinde ise dünyanın farklı bölgelerinden

68

Ekim 2020

Görsel sanatlar öğretmeni olarak üniversiteden mezun oldum, 2013 - 2016 yılları arasında aralıksız olarak şehir şehir dolaşıp köy okullarına gönüllü duvar resimleri yaptım. Duvarlara çizdiğim bilindik çizgi film karakterleri genelde ülkemize ait değil, başka ülkelerin yapımlarıydı. Bizim ülkemizden çıkmış dünyaca bilinen karakterler olmaması beni üzdü. Sinema TV alanında yüksek lisans yaparken 9 farklı ülkeyi ziyaret edip çizgi film sanatlarını araştırıp, gittiğim ülke okullarında çizgi film çalışmaları yaptım. Dünya çizgi film tarihini incelerken, ülkemizin bu tarihte az yer edinmesi de beni yine üzdü. “Bir çizgi film okulu kurmalıyım, ülkemizi dünyaya evrensel, vicdani, kültürel değerler taşıyan çizgi filmlerle tanıtmalıyız, bu alanda çalışma yapmak isteyenleri desteklemeliyiz” diye düşündüm. Kaş Kaymakamlığı, gönüllüler ve destekçiler ile bir adım atıp “The Cartoon Mill – Çizgi Film Değirmeni Çizgi Film Okulu’nu kurduk. Her yıl en az bin öğrenci ile okulumuzda çizgi film eğitimi alıyor. Dört yıldır yaptığımız çalışmalar, toplumsal sorunlar için çözümler üreten kişileri görünür kılan Sabancı Vakfı tarafından fark edildi ve 11. sezon Fark Yaratanlarından biri seçildi.

Hedefleriniz neler?

Hedefimiz, dünyada çizgi film sanatına ticari ve propaganda çizgi filmlerinden ziyade evrensel, vicdani ve kültürel değerler taşıyan çalışmalar sunmak. Çizgi film alanında çalışma yapmak isteyen bireylere nitelikli ve sürekli eğitimler sağlamak.

Şiddet içerikleri ilgi çekiyor Günümüzün değişen teknolojisinde sinema ve televizyon geri planda kaldı. Çizgi filme bakış nasıl değişti peki?

Çizgi film çocuklar için eğlence ve eğitim aracıdır. Bu durumu kullanan kimi ülkeler ve şirketleri için de önemli bir ticaret ve propaganda aracıdır. Çizgi filmlerin bir eğlence ve eğitim aracı olması çizgi filmlerin varlığını korumalarında önemli bir etmen.

Okula gelen öğrencilerin hedefleri neler? Karakter yaratımı ve çizim konusunda tercihleri ne oluyor? Nasıl geri dönüşler aldınız? Meraklı sinemacılar hakkında bilgi verebilir misiniz? Günümüz nesli teknoloji ile iç içe ve oldukça iyi bir kullanıcı, o sebeple ilgili olan öğrencilerin genellikle çevrimiçi platformlardan çizgi film hakkında araştırma yaptığını ve pratik edindiğini gözlemledik. Çizgi film yapımını öğrenmek onları heyecanlandırıyor. Ne yazık ki çizgi film karakterleri tasarlarken şiddet içerikli karakterlerin onların ilgisini daha çok çektiğini görüyorum. Kısa sürede tablet ve telefonları ile çizgi filmin nasıl yapıldığını öğreniyorlar ve geliştirmek için okulumuzu tekrar ziyaret ediyorlar. İlker Nuri Öztürk, Yeni Şafak





Sektör

Lego plastiği bırakıyor Danimarkalı oyuncak üreticisi LEGO, oyuncak parçalarının paketlerinde plastik kullanmayı bıraktığını duyurdu. Danimarkalı oyuncak üreticisi LEGO, satın alınan setlerde bulunan parçaların muhafaza edildiği poşetlerde plastik kullanmaktan vazgeçtiğini duyurdu. Şirket,5 yıl içinde tamamen kağıt poşet kullanacak. Danimarkalı oyuncak devi LEGO, yeni alınan setlerde bulunan parçaların plastik poşetler içinde müşterilere sunulmayacağını, LEGO parçalarının

72

Ekim 2020

(tuğlaları) artık geri dönüştürülmüş kâğıttan üretilen poşetlere konulacağını duyurdu. Sürdürülebilirlik konusunda daha ciddi adımlar atması gerektiğini düşünen şirket, önümüzdeki beş yıl içinde plastik poşet kullanmayı tamamen bırakacak. LEGO’nun sürdürülebilirlik faaliyetlerine 400 milyon dolara yakın bir bütçe ayırdığını duyurmasıyla birlikte alınan kararda oyuncakları satın alan çocukların şirkete yazdığı mektupların etkili olduğu ifade ediliyor. CEO Niels Christiansen de LEGO satın alan çocukların şirkete “binlerce mektup” gönderdiğini ve

LEGO’nun plastik poşet kullanımından vazgeçmesini istediklerini belirtmiş. Aslına bakılırsa şirketin parçaları paketlerken kullandığı plastik poşetler şirketin plastik kullanımının çok az bir yüzdesini oluşturuyor. Zira LEGO parçalarının neredeyse %99’u plastikten oluşuyor. Ancak şirket, bu konuyu da es geçmiş değil. Parçaların şeker kamışı kullanılarak üretilmesi konusunda çalışmalar yapan şirket, ilk kez 2018 yılında bio-plastik tuğlaların satışına başlamıştı. LEGO ürün gamının yaklaşık %2’lik dilimini karşılayan bu gelişme, şirketin ürettiği ağaç ve bitki örtüsü dekoru parçalarında kullanılıyor. Şirket, kataloğunda bulunan ürünlerin tümünde plastik yerine sürdürülebilir malzemeler kullanmak için 2030 yılını hedef koymuş durumda. Bakalım hedeflerin ne kadarı bu süre zarfında tutturulabilecek.



Sektör

Dijital üretene 1 milyon TL KOSGEB, büyük veri, nesnelerin interneti, akıllı sensörler, endüstriyel robot teknolojileri, artırılmış gerçeklik gibi alanlarda işletmelere 1 milyon TL’ye kadar destek veriyor Bakan Varank “İmalat Sanayinde Dijitalleşme” Çağrısını Açıkladı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, KOSGEB’in İmalat Sanayinde Dijitalleşme Çağrısı’nı açıkladı. KOBİGEL-KOBİ Gelişim Destek Programı kapsamındaki yeni çağrının 17 Eylül’e kadar açık olacağını kaydeden Bakan Varank, “Büyük veri, nesnelerin interneti, akıllı sensörler, endüstriyel robot teknolojileri, artırılmış gerçeklik gibi alanlarda işletmelerimize 1 milyon TL’ye kadar destek vereceğiz. Dijital teknolojileri en iyi şekilde kullanan firmalar, rakiplerinin önüne geçmeye başlayacak.” dedi.

315 Milyon TL’lik Yatırım

Bakan Varank, tamamlandığında Orta Doğu ve Doğu Avrupa’nın en büyük yapıştırıcı ve tutkal üretim tesisi olacak Beta Kimya Gebkim Kampüsü temelini attı. Kocaeli Gebze’deki tesisin 315 milyon liralık yatırımla 500 kişiye yeni istihdam sağlayacağını belirten Varank, şunları söyledi: Pandeminin artısı: Pandeminin belki de tek artısı, dijitalleşmeye ne kadar çabuk uyum sağlayabildiğimizi fark etmemiz oldu. Yeni dönemde akıllı dijital teknolojilerin hayatın her alanına daha yoğun nüfuz etmesine şahit olacağız.

74

Ekim 2020


Elbette imalat sanayi de bundan bağımsız değil. Dijital teknolojileri en iyi şekilde kullanan firmalar, rakiplerinin önüne geçmeye başlayacak. Daha anlamlı hale geldi: Biz de buradan hareketle, KOBİ’lerimizin dijital kabiliyetlerini geliştirmek üzere geçen sene KOSGEB aracılığıyla ‘İmalat Sanayinde Dijitalleşme’ çağrısına çıktık. Programa beklentilerimizin çok üzerinde bir talep geldi. Çağrı kapsamında 258 KOBİ’ye 72 milyon TL dijitalleşme desteği sağladık. KOBİ’lerimiz bu destekle başladıkları projelerine devam ediyor. Pandemiyle birlikte bu vizyoner çağrımız, çok daha anlamlı bir hale geldi. Yeni çağrı: Yeni dönemde de dijitalleşme alanında KOBİ’lerimizi teşvik etmek üzere bir müjde vermek istedik. Bugün, KOSGEB KOBİGEL kapsamında ‘İmalat Sanayinde Dijitalleşme’ desteklerinin yeni çağrısına çıkıyoruz. Burada amacımız hem teknoloji geliştiricisi KOBİ’lerin envanterini genişletmek hem de bu teknolojileri kullanan firmalarımızın sayısını artırmak. 17 Eylül’e kadar açık: Büyük veri, nesnelerin interneti, akıllı sensörler, endüstriyel robot teknolojileri, artırılmış gerçeklik gibi alanlarda işletmelerimize 1 milyon TL’ye kadar destek vereceğiz. Çağrımız 17 Eylül’e kadar açık. KOBİ’lerimiz, bir nevi yarışma usulü olan bu çağrıya e-Devlet üzerinden başvurabilirler. Çağrı sonuçlarını, kasım ayı sonunda açıklamayı planlıyoruz. BETA Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Adil Pelister’in ev sahipliğinde gerçekleşen törene TİM Başkanı İsmail Gülle de katıldı. Törende Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a da canlı bağlantı yapıldı. Ekim 2020

75




Sektör

80 bin TL’lik oyuncak koleksiyonu Maket araç merakı için oyuncak araç koleksiyonuna 7 senede 80 bin TL harcadı kadar çıkabiliyor. 7 senedir bu hobiyle uğraşıyorum. Şu anda bu aldıklarımı yeniden almaya kalksam, bu şekilde bir koleksiyon yapmaya çalışsam 150 bin TL gibi bir rakam tutar. Kendimin 7 senede yaptığım masraf 80 bin TL’yi geçmiştir. Pahalı bir hobi. Çocukken de vardı hevesim. Ufak demir arabaları biriktiriyordum. Onları askere gidince dağıtmıştım. Bir tane maketim kalmıştı askerden gelince. Bunları internette görünce çıtayı yükselttim. Şu anda güzel bir koleksiyonum oldu” dedi. Bolu’da, maket araç merakı olan Okan Kayışoğlu (36), 7 yılda aralarında iş makineleri, kamyon ve otomobillerin bulunduğu 330 araçlık koleksiyon oluşturdu. Kayışoğlu, koleksiyonu için bugüne kadar 80 bin TL’yi aşkın masraf yaptığını söyledi. Kentte vinç işletmeciliği yapan Okan Kayışoğlu, çocukluk hayali olan maket araçlardan bir koleksiyon oluşturmaya karar verdi. Kayışoğlu’nun 2013 yılında oluşturmaya başladığı koleksiyon bugün 330 parçaya ulaştı. Değişik markalardan 1960 modelden 2020 modele kadar 330 aracına özenle bakan Kayışoğlu, araçlarının

78

Ekim 2020

haftada bir de temizliklerini yapıyor. Kayışoğlu’nun koleksiyonu arasında otobüs, kamyon, otomobil ve iş makineleri yer alıyor. Okan Kayışoğlu, “2013 yılında bir tane vinç aldım. Hadi yanında TIR olsun, kamyon olsun derken biraz da benim eski kamyonlara merakım vardı onları araştırdım. Kimlerde olur nasıl bulunur derken şimdi 330 parçaya ulaştı. Eski maket ve modelleri bulmak zor oluyor. Bazı kamyonları bulmak zor. Bazıları el yapımı oluyor. Maketlerde çoğunu tamamladım. Çok masraflı bir hobi. Klasik olursa fiyatı 600 TL’ye




www.onyilhediyelik.com


www.onyilhediyelik.com



Sektör

Türkiye oyuncak envanteri Oyuncaklar en küçük topluluklarda bile belli kültürel kodlar içerir Öğretim üyesi Avşar Gürpınar, 1600’lü yıllardan 1990’lara Türkiye’nin oyuncak envanterini çıkardı. Gürpınar, “Oyuncaklar en küçük topluluklarda bile belli kültürel kodlar içerir” diyor. Kaynanazırıltısı, laklak, çınçınlı araba, topaç… Bu kelimelerin kimini duymuş, kimini hiç duymamış olabilirsiniz… Hepsi geçmişte çocukların elinden düşürmediği çeşit çeşit oyuncaklar…Türkiye’nin oyuncak envanterini çıkaran Bilgi Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Avşar Gürpınar, Türkiye’de üretilmiş oyuncakların tasarım ve üretiminin veri tabanını hazırladı. 150 oyuncağın yer aldığı envanterde Türkiye’deki oyuncağın arkeolojisini keşfe çıkıyor ve ilginç detaylara rastlıyoruz. Gürpınar, geçen süre zarfında oyuncakların 17.yüzyıla uzanan Eyüp oyuncaklarından, Beyoğlu Bonmarşesi’nin ithal ürünlerine, 1940’ların propaganda amacıyla üretilen oyuncak askerlerinden, 1990’ların dijital rüzgârına uzandığına dikkat çekiyor.

Oyuncağın merkezi Eyüp

Araştırmanın ilginç yanlarından biri, Eyüp oyuncakları hakkında ulaştığımız detaylar… Gürpınar’ın aktardığına göre, İstanbul’un sosyalleşme merkezlerinin başında gelen, sünnet olan çocukların gezmeye götürüldüğü, yeniçerilerin cülus bahşişi aldığı, devlet erkanının gezintiye çıktığı

82

Ekim 2020

Eyüp, oyuncağın da merkezi. Eyüp oyuncaklar ise çok ses çıkaran objelerden oluşuyor. Hatta Evliya Çelebi, Seyahatname’de, 1637 yılında İstanbul’un bütün zanaatkârlarının katıldığı bir geçit töreninden bahsetmiş ve bu törende mimarbaşına bağlı oyuncakçıların geçişini de anlatmış. Evliya Çelebi, bu oyuncakların garip sesler çıkartan, gürültü yapan nesneler olduğunu söylemiş. Bunlar arasında neler yok ki? Kuş sesi çıkaran sulu kilden düdükler, ziller, davullar, kılıçlar, oyuncak atlar… Tarihi süreçle birlikte oyuncakların varlığı da evriliyor. Detayları Gürpınar’dan dinledik.

Öncelikle Türkiye’nin oyuncak envanterini çıkarma fikri nasıl oluştu? Hazırlık süreci nasıl gelişti?

Doktora tezimde küreselleşme etkisinde Türkiye’de oyuncak tasarımı ve üretimini inceledim. Tezi hazırlarken Türkiye’de oyuncakların, özellikle modern dönemindeki tarihine dair kapsamlı kaynakların hatta verilerin ya namevcut ya da eksik olduğunu fark ettim. Bu yüzden bu araştırma projesinde oyuncaklara dair bir şeyler yazmak yerine, doğrudan onlara dair bilgiyi içeren bir envanter hazırlamak istedik.

Oyuncaklara dair bilgilere hangi kaynaklardan ulaştınız? Şaşırtıcı detaylara rastladınız mı? Daha önce oyuncaklar konusunda

çokça çalıştığımdan benim için çok şaşırtıcı bir durum ortaya çıkmadı. Anadolu’daki geleneksel bez bebeklerin yüzsüz olması ya da göz yerine sadece iki çapraz dikiş atılması oldukça ilginç. İslam kültüründe bir şeyi figüratif olarak göstermek yasak olduğu için bu tür oyuncaklara çok rastlamıyoruz. Anadolu’da çocuklar oynasın diye evlerde yapılan bebeklerin yüzleri olmadığını biliyoruz mesela. Bu oyuncakların çok azı bugüne kalıyor, çünkü Osmanlı’daki gündelik hayata dair nesnelerin arşiv değeri olduğu pek düşünülmemiş.

Doğal malzemeye dönüş var 150 oyuncağın tasarım ve üretim serüvenine bakınca nasıl bir tablo çıkıyor karşımıza?

Amacımız, belli bir yeküne ulaşmaktan ziyade oyuncaklara dair özgün bilgi ve veriyi ortaya çıkarabilmekti. Malzeme, renk, mekanizma, ebat, tip, üretici ve diğer parametreler. Geri çekilip baktığımızda arka planda varlığını koruyan geleneksel, el ya da ev yapımı oyuncaklar dışında, uzun süre varlığını sürdürmüş bir Eyüp Oyuncakçıları oluşumu, 1940-80 arasına tarihlendirebileceğimiz endüstriyel dönem ve 1985 sonrası ortaya çıkan ve olgunlaşan bir küresel fazdan bahsetmek mümkün. Günümüzde doğal malzeme ve formlara dönüş eğilimini sezmek mümkün, ancak bunun tarihini yazmak için henüz ona kritik bir mesafe kazanmış değiliz.





Sektör

Havada eğlence var! Havaya çizim yapan kişinin çizimleri, uygulama yüklü telefonda gözüküyor

Oyuncak sektörünün öncüsü Mattel, yeni oyunu Pictionary Air ile yepyeni bir deneyim sunuyor. Scrabble ve Uno’nun yaratıcılarından Mattel, aileniz ve sevdiklerinizle geçirdiğiniz zamanlara yeni ürünü Pictionary Air’le keyif katıyor. Oyunseverlerin yeni gözdesi olmaya aday Pictionary Air heyecanına katılmak için oyuncular iki takıma ayrılıyor. Takımdan bir oyuncu kart destesinden çektiği kartın üzerindeki kelimeleri özel Pictionary Air kalemiyle havaya çizim yaparak kendi takımına anlatmaya çalışıyor. Havaya çizim yapan kişinin çizimleri, takımının elinde bulunan ve Pictionary Air uygulaması yüklü tablet ya da telefonda eş zamanlı olarak gözüküyor. Akıllı cihazdaki görüntülerin televizyona da yansıtılabildiği oyunda, çizen kişinin çizimiyle etkileşime girmesi eğlenceyi ikiye katlıyor. En çok kelimeyi bilen takım oyunu kazanıyor. Pictionary uygulaması sayesinde de skorlar takip ediliyor, süre tutuluyor ve turlar belirleniyor. Oyun sırasında yaşanan komik ve unutulmaz anlar kaydediliyor, düzenleniyor ve sosyal medya hesaplarından paylaşılabiliyor. Çizmenin en zevkli hali Pictionary Air ile rekabet ve heyecan dolu dakikalar sizleri bekliyor.

86

Ekim 2020





Sektör

Hadi slime yapalım Evde slime yapma modası giderek artıyor, peki slime nasıl yapılır? Slime, polimer malzemeden yapılan yeni nesile hitap eden bir oyun hamuru türüdür. Akışkan, ele yapışmayan aynı zamanda yumuşak kıvama sahip bir oyun hamurudur. Sıvı yapıştırıcı, biraz su ve boraksı karıştırarak elde ettiğimiz akışkan aynı zamanda katı maddenin çekiciliği var. Slime yapımı kolay bir polimer reaksiyonundan ibarettir. Yapıştırıcıda bulunan zincir moleküller gerekli uzunluğa sahip olmadığından, düğümlenmeden birbirlerinin yanından kayarak gidebiliyorlar. Bunları sık aralıklarla birbirine bağlarsak bu kaymaları bir süre durdurabiliriz. Zincirlerde mevcut olan akışkanlığı böylelikle durdurabiliriz. Slime Nasıl Yapılır? Bir su bardağı ılık suya çay kaşığı ucu ile boraks ve bir çay kaşığı ucu ile gıda boyası ekleniyor. Kıvam alana

90

Ekim 2020

kadar karıştırıyoruz. Sonrasında bir kaseye su bazı tutkal ekleniyor ve üzerine bir bardak oda sıcaklığındaki su ilave ediliyor ve karıştırma işlemine devam ediliyor. İlk önce hazırladığımız ılık su ve gıda boyasıyla hazırladığımız borakslı suyu yavaş yavaş karıştırarak döküyoruz. Kıvam alana kadar karıştırmaya devam ediyoruz. Tercihe göre üzerine sim eklenebilir. Hazırladığımız slime kaba yapışmıyorsa slime hazır demektir. Koyu olması durumunda ılık su eklenebilir. Slime videoları izleyerek bu işlemi çok daha kolay yapabiliriz. Slime Malzemeleri Nelerdir? ½ su bardağı tutkal ½ su bardağı sıcak su Gıda Boyası (isteğe bağlı) 1 yemek kaşığı boraks tozu

Slime Yapılışı

Çocuklu ailelerin, çocukların zihinsel

gücünü artıran bu tarz oyun hamurlarına ilgi artmasından sonra slime’ın yararlı mı zararlı mı olduğuna dair soru işaretleri artmaya başlamıştır. Bu tarz oyun hamurlarının zehirli olduğu ile ilgili somut veriler bulunmamaktadır. Yalnız küçük yaştaki çocukların slime’ı ağızlarına atmaması için ebeveynler uzmanlar tarafından uyarılmaktadır. 0-6 yaş arasındaki arası çocukların slime ile oynarken yanında yetişkin birinin bulunması daha doğru olacaktır.





Sektör

Hepimiz neyiz!

Ben KEDİ Ahmet, yine sizlerle bu sayıda da beraberiz. Yazılarımı takip ettiğiniz için sizlere çok çok teşekkür ederim. Hep sağlıcakla beraber kalalım. Her neyse, size bahsedeceğim konuyu, inanın yaşayarak, görerek yazıyor ve sizlere sunuyorum. Bundan bir ay evvel işimin gereği iş seyahatindeydim. Yaşamak ve ailemi evimi geçindirmek zorundayım. İnanın yaş haddi olduğu halde, bu hastalıkta yine de müşterilerime ve çalıştığım iş yerine yardımım dokunsun diye ve ekmek parası kazanmak, alacağım parayı hak etmek pahasına, yollara düştük. Çok şükür sağlığımıza zarar gelmeden iş turumuzu arkadaşım, iş sahibi Şefik Beyle kazasız belasız atlatarak, turumuzu bitirdik. Yalnız tatil beldelerine kadar gittik ama bu korona hastalığı sanki bu tatil yelerine hiç gelmemiş ve böyle bir şey yokmuş gibi insanların pür neşe içinde yaşantılarını sürdürdüklerini hayretler içinde karşıladım. Vallahi o gençleri görseniz, sarmaş dolaş, kafeler ve AVM’ler tıklım tıklım, hiç mi düşünemiyoruz! Bu hastalık bütün dünyaya bir imtihan. Paranın geçmediğini ve hayatın ne kadar kıymetli olduğunu hiç mi düşünmedik, inanın düşünemeyiz. Nedeni her neyse fazla konuştuğum zaman kızıyorlar çünkü dünya kağıt üzerine kurulmuş, anlayan anlamıştır. İnanın veya inanmayın ama bu hastalık hepimizi ve dünyayı perişan hale getirdi, tabi biz kendi ülkemize bakarız neden mi, bütün dünya

94

Ekim 2020

ülkeleri tabiki kendi halkıyla uğraşıyor ve kendi halkını düşünüyor ama yine de birbirimize yardımcı oluyoruz, bu dünya hepimizin. Yeri geldi mi ülke olarak danışıyor ve akıl fikir alıyor, dünya bu hastalıktan nasıl kurtulur ve insanları tekrar hayata nasıl bağlarız diye uğraşıyoruz. Dünya sağlık örgütleri devreye giriyor, ülkelere yol gösteriyor nedeni tabiki sağlık ama biz ülke olarak daha yufka yürekliyiz. Evet aynen öyle çünkü çabuk üzülür, çabuk kalbimiz kan ağlar, inanın bu böyle bilinir ama ne yazık ki sağlık bakanımız, devlet büyüklerimiz, sosyal mesafe ve maske, aramızdaki sarılmalar, eğlencelerden kaçınmak için bizi çok uyarıyorlar ama bakıyorum, haberleri izliyorum hatta bir ara sahil tarafına gittim, inanın geceden gelip çoluk çocuk sanki hiç tatil yapmamışlar ve gitmemişler, bu tür piknik yapmamışlar gibi sokaklara dökülmüşler. Hani biz yufka yürekliydik, hani biz her şeye ağlardık ve yardım ederdik, hani biz kendi ailemiz gibi sahip çıkar yardım eder, acılarımızı paylaşırdık. Nerede hiç düşündünüz mü! Hastalık devam ediyor, ölen ölüyor. Hani biz birbirimize sahip çıkardık, bir daha gördüm; bu halk hiç hastalık yokmuş

gibi davrandı, kendini sokağa, denize, piknik alanlarına attı. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir dedi ama bir yakınımız, oğlumuz, anamız, bacımız, babamız veya diğer aile fertlerimizden birisi bu hastalıktan ölse acaba yine böyle mi davranırdık! İnanın üzülüyorum. Bakıyorum TV’de, tatile gideceğiz, onu yapacağız, bunu yapacağız, özledik… Ya neyi özledin! Allahtan gelen bir hastalık bu. Allah verdi bir imtihan, bunu bile kulak arkası yapıyoruz. Ey halkım, ey kardeşlerim bu iyi bir şey değil, yeri geldiği zaman, hepimiz dinciyiz, hepimiz milliyetçiyiz, hepimiz askeriz, hatta hepimiz Hrant’ız diyorsunuz, hiç mi saygınız, sevginiz yok, üzüntüleriniz yok. Bu kadar mı çok tatili, piknik alanlarını özlediniz ama tek bir şey dediğiniz kelime, hayat devam ediyor, doğru vah halkım, vah ülkem ama HEPİMİZ NEYİZ bir bilen varsa bana öğretsin, vicdanî ve ahlakî bu soytarılığı… Ölenlere ALLAHTAN rahmet diler, yoğun bakımdakilere de acil şifalar dilerim. SAYGILARIMLA Ahmet ŞUNGAR (KEDİ)




www.oydasoyuncak.com


www.oydasoyuncak.com


Sektör

Okula dönüş heyecanı Minik öğrencilerin okula dönüş heyecanına ortak olan Atlas Kırtasiye, birbirinden renkli, karakter figürlü çantaları, beslenme setleri ve kırtasiye malzemeleriyle neşe dolu bir okul dönemi yaşatıyor. Öğrenciler için özellikle kız çocukların

Her yaştan öğrencinin tüm okul ihti-

bütün okul araç ve gereç ihtiyaçla-

hayalini süsleyen TOP MODELS,

yaçları için ayrıcalıklı fırsatlar sunan

rını %30 indirim avantajıyla satışa

Barbie, Frozen, L.O.L Bebek, Minnie

Atlas, okula dönüş dönemi özel kam-

sunuyor. Atlas ayrıcalıklarıyla okula

lisanslı okul çantaları, erkekler içinse

panyalarıyla ailelere de akıllı alışveriş

muhteşem bir dönüş dönemini ya-

Kral Şakir, Örümcek Adam, Cars gibi

fırsatları sunuyor. Türk ve Dünyaca

şatmak için de online alışveriş sitesi

sevdikleri kahramanlar yeni eğitim

ünlü en sevilen markalarının çanta,

üzerinden 100 TL ve üzeri alışveriş-

döneminde yol arkadaşı oluyor.

defter, kalem kutusu, matara gibi

lerde ücretsiz kargo imkanı mevcut.

Ekim 2020

97




Sektör

Bu sene okullar açılıyor mu?

Okullar 21 Eylül’de açıldı. Sadece ilkokul 1. sınıf ve okul öncesi öğrenciler haftada bir gün yüz yüze eğitim alacak. Diğer kademelerde ise 21 Eylül’den itibaren uzaktan eğitime devam edilecek.

8. 9. 12. sınıflar ve diğer sınıflar için

Bu gelişmenin üzerine, 8. 9. 12. sınıflar başta olmak üzere ortaokullar ve liseler için okulların açılacağı tarih öğrenilmeye çalışılıyor. Peki, ortaokul ve liseler için okullar ne zaman açılacak, tarih belli oldu mu? Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ‘21 Eylül olarak belirlediğimiz başlangıç tarihinde, yüz yüze eğitim öğretime sadece hâlihazırda zaten açık olan okul öncesi öğrencilerimiz ve okulla duygusal bir bağ kurma ihtiyacında olan birinci sınıf öğrencilerimizle başlayacağız.’ dedi. Bakan Selçuk, ‘21 Eylül’den itibaren geçecek üç haftanın sonunda diğer kademelerde ve sınıflarda eğitim öğretime başlama konusunda süreci yeniden değerlendireceğiz.’ açıklamasında bulundu. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un detaylarını açıkladığı okulların açılış tarihi, ilk olarak okul öncesi ve 1. sınıflar için geçerli olacak. İlerleyen dönemlerde, 8, 9 ve 12. sınıflar gibi diğer sınıflar için de değerlendirme gerçekleştirecek olan Milli Eğitim Bakanlığı, okulların açılış tarihi konusu-

100

Ekim 2020

na netlik kazandıracak. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların açılmasıyla ilgili şu açıklamalarda bulundu; O yaşlar çok kritik yaşlar. Alıcı dediğimiz yaşlar. 1 sene bekleyebilir ama buna rağmen göndermesini tavsiye ederim. Çünkü çocuklarımız okul ortamında temel kavramlarını almadığında ilkokul 1. sınıfta zorluk çekiyor. O yüzden tavsiye ederim. Bizim vazifemiz bu 2 günün dışındaki günlerde yapacağımız çalışmalarda bu çocuklarımıza velilerimize destek olmak. İlk defa bu anlamda bir öğretmen olacak. İlk defa resmi anlamda okul ortamında olacak. Bu çocuklarımız eğer öğretmeni görmezse tanışmazsa, duygusal bağlantı kurmazsa hiç okula gitmediğinde duygusal bağ oluşmuyor. Aslında hedefimiz daha çok okul ortamına alışması, öğretmeniyle tanışması. İlk kez gördüğü birine bağ kurmak çok zor. Müfredatı biz tam olarak çocuklarımızla paylaşacağız. EBA TV de paylaşırız, internette paylaşırız, yüz yüze paylaşırız. Eskiden çok imkân yoktu şimdi bu imkanlarımız çok daha fazla var. Biz okulları açmakta erken mi davranıyoruz yoksa geç mi kaldık?) Bütün ülkeler bunu açıyor da siz niye 1. sınıftan başladınız diye bir eleştiri bekledim. Elbette haklılık payı olabilir, elbette saygı duyuyoruz. Bizim görevimiz herkesi dinlemek. Ama burada

karar verirken makul olan şu: Bir kararı bilimsel tabloya bakarak ortaya koyarsınız. Bunların hepsini okurken bunlar sonucunda bir görüş oluşturursunuz. Bizim nasıl bir vebal altında olduğumuzu kimse bilemez. Bu karar altında ne kadar ezildiğimizi bilmeleri lazım. Bu karar eğitimsel kararın çok ötesinde. Bu kararı verirken bilimsel verilerimiz var. Biz de diyoruz ki biraz geç kalalım, sağlık çok önemli. Risk varsa biz yokuz diyoruz. O yüzden de tam hizasında bırakıyoruz. Diğer sınıflarla ilgili de birkaç hafta sonra değerlendirme yapacağız. Takvim olamaz, ben vaka sayısının seyrini bilemiyorum. Bilim Kurulu’nun 1 ay sonrası için ne diyeceğini bilemiyorum. Bunu bilemezken şöyle olacak demek olmaz. Dikkatli konuşmalıyız, dikkatli karar vermeliyiz. Bizim amacımız ne? Temelli hepsini açmak. 3 ay önce bir şey söyledim ben. Dedim ki “Bizim senaryolarımız var. Onlardan birini uygulayacağız.” Bugün o süreç gerçek oldu. 2+5 uygulamasını devreye soktuk. Eğer Bakan Koca, “Şu ille ilgili tavsiyemiz var” derse onla ilgili düşünceleri dikkate almalıyız. Biz duruma bakarak esnek bir karar almak zorundayız. Biz Sağlık Bakanlığı’yla her gün görüşüyoruz. Sürekli irtibat halindeyiz. HES ile ilgili yapılan uygulama için 2,5 aydır çalışıyoruz ve bugün tamamlandı. Hiç kimseyi zorlamak istemediklerini, bunun sadece akademik bir karar değil psikolojik, sosyolojik bir karar olduğunu belirten Selçuk, bu anlamda velilerin güveninin oluşmasının da önemine vurgu yaptı. Sınavlara hazırlanan 8. ve 12’nci sınıflar için bir müfredat düzenlemesi olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Selçuk, “Bu sene öğrencilerimizin, müfredatın tamamından sorumlu olmasını ve ölçme değerlendirme açısından okullarda sınav yapılması konusunu gündeme getiriyoruz. Resmi açıklamayı yakında yapacağız. İlkokulda sınav yok, ortaokullar, liseler için yani mevzuatta sınav muhatabı olan bütün çocuklarımız için sınavlarımızı okullarda yapacağız.” diye konuştu.





Gezi

Hadi gel köyümüze geri dönelim Bu gezi yazımızda ülkemizin en güzel köylerine gidiyoruz. Yaşanan Covid-19 salgını üzerine, doksanlı yıllarda çok meşhur olan bir Türkü aklıma geliyor. Arabesk sanatçısı Ferdi Tayfur’un okuduğu türkü; Hadi Gel Köyümüze Geri Dönelim. Köyde doğmuş biri olun ya da olmayın. Türkiye’nin güzelliği ile ünlü, keşke oraya göç edebilsem diyeceğiniz köyler bu yazıda. Doğası, dinginliği ve nefes kesici güzelliği ile Türkiye’nin en güzel köylerini araştırdık! Hemen hepimiz şehir hayatından ve çalışmaktan bunaldığımızda köy yaşamını düşlemeye başlarız, oralarda yaşama hayalleri kurarız. İşte düşleri süsleyecek kadar güzel o köyler!

Pusat – Hafik, Sivas

Sivas’ın Hafik ilçesindeki Pusat köyü, güzelliğiyle adeta tatil köylerini andırıyor. Hafik ilçesine uzaklığı 17 kilometre olan Pusat köyü, güzelliği ve sessizliği ile dikkat çekiyor. Sessizliği ve güzelliğiyle görenleri kendine hayran bırakan köy baraj manzarasıyla da dikkat çekiyor. Köye dışarıdan gelen ve hayran kalan vatandaşlar muhtardan arsa bile istiyor. Bu köyümüzde hem kır hayatı hem de deniz hayatı yaşanıyor. Burası 140 hane civarında, yazın nüfusu artar. Herkesin bahçesi var. Bostanlara herkes özeniyor. Gelenler bize de bir yer verin diyor. Köylüler yazın geliyor evinde kalıyor. Dinleniyor seyahatini yapıyor. Bir dağın başında olup da İstanbul Boğazı yaşamak harika. Şu virajdan köyü gören herhangi yabancı bir insan buraya gelip gezip dolaşıyor. Gezenler “Teknolojiden kaçıp kafayı dinlemek için buraya geliyoruz. Burada tatil yapmaktan da son derece mutluyuz. Sesiz gürültünün bulaşmadığı saklı cennet gibi bir yer buralar” şeklinde konuşuyor.

104

Ekim 2020


Kayaköy – Fethiye, Muğla

Köy halkı mübadele ile Yunanistan’a göç edince, yerine batı Trakya’dan gelen Türk aileler yerleşmiş ancak gelenler köy evlerine alışamayıp ovada kendi yerleşimlerini kurmuşlardır. Türkiye’nin en bilindik köylerinden olan Kayaköy, aslında Levissi ve Karmylassos olarak da bilinen eski bir Rum köyü. Küçük bir marketi, kahvehanesi ve şirin bahçeli evleri olan Kaleköy, bahar ve yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrasa da kışın yaklaşık 50 hanelik ufak, sakin bir yere dönüşüyor. Köyde gezerken karşınıza devasa inekler ya da otlamaya çıkmış koyun sürüleriyle karşılaşma ihtimaliniz oldukça yüksek!

Kaleköy – Gökçeada, Çanakkale

Bu köy halkı günümüzde göçle gelmiş veya şehir yaşamından kaçan ailelerden oluşuyor. Eski ismiyle Kastro, Gökçeada’nın güzel mi güzel eski Rum köylerinden birisi. İsmini köyde bulunan antik kaleden alıyor… Deniz manzarasına hakim bir tepe üzerinde bulunan Kaleköy, otel ve pansiyonların yanı sıra iki adet de kafeye sahip. Köyde yaşayanlar kelimenin tam anlamıyla sakin ve sessiz bir yaşam sürüyorlar.

Şirince – Selçuk, İzmir

Şirince’de bağcılık ve zeytinciliğin yanı sıra şeftali, kiraz gibi çeşitli meyveler de yetiştiriliyor. İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı eski bir Rum köyü olan Şirince, Maya takvimine göre 21 Aralık 2012’de kopacağı söylenen kıyamette güvenli bölge olduğu gerekçesiyle gündeme gelmişti. Her evi, her sokağı ile insanı kendine çeken köyün çarşısı ve tepesindeki kilisenin manzarası da mutlaka görülmeli.

Ekim 2020

105




Sektör

Okul artık çok güzel Bundan böyle, okula gitmek istemiyorum yakınmalarına geçit yok! Her çocuk bambaşka duygularla başlar öğrencilik serüvenine. Özellikle okulun ilk günü yaşadıkları heyecanı hiç unutmazlar. Bazı minikler güle oynaya okula gitseler de bazıları ayak diretir, direnir, gitmemek için türlü bahaneler üretir. Peki, çocuklar neden okula gitmek is-

108

Ekim 2020

temiyor? Onları okula gitme fikrinden ne uzaklaştırıyor? Hiç tanımadıkları bir ortama girmek mi, öğretmenleri olacak bir yabancıya güvenmek mi yoksa daha önce hiç bir araya gelmedikleri bir sınıf dolusu çocukla aynı oyuncakları paylaşmak zorunda kalmak mı?..

Neredeyse her çocuklu ailenin başından geçen bu tür okul kaynaklı stres bozuklukları, Uçanbalık’ın koleksiyonunda yer alan ‘’okula uyum’’ temalı kitaplar ile hafifliyor; Mızmız Mırnav, Zeytin ve daha nice kitap kahramanının yönlendirmeleri ve deneyim paylaşımı sayesinde hem çocuklar hem de ebeveynler rahat bir nefes alıyor. Okula yeni başlayacak çocuklar, Uçanbalık’ın yayımladığı bu sorun odaklı kitaplar sayesinde sadece okula karşı istemsizce geliştirdikleri korku ve endişeleri alt etmeyi öğrenmiyor, aynı zamanda farklı duygu durumlarını tanımanın ve yönetmenin yollarını da keşfediyor.





Sektör

Büyümek isteyen KOBİ’lerin önü açık

Son verilere göre Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99,8’ini, istihdamın yüzde 73’ünü, ihracatın ise yüzde 55’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Yönetim süreçleri ve pazarlama ile ilgili sorunlar, ekonomiye ve istihdama sundukları katkılar ile ekonominin lokomotifi görevini üstlenen KOBİ’lerin büyümelerini ve sürdürülebilirliklerini doğrudan etkiliyor. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle Türkiye’nin ilk sigorta şirketi olma unvanına sahip uzman firma, KOBİ’lerin yönetim ve pazarlama alanında önünü açacak tavsiyeleri paylaştı.

İş yapış süreçlerini standartlaştırın

KOBİ’lerin iş yapış şeklindeki tutarlılık, başarıyı doğrudan etkilemektedir. İşletmenin iş yapış şekli, standart olmalı; departmana, çalışana veya müşteriye göre değişiklik göstermemelidir. Süreçleri standartlaştırmak için dijital dönüşümün sunduğu uygulama ve yazılımlardan yararlanılmalı,

112

Ekim 2020

kontrol edilebilir ve güncellenebilir bir yapı oluşturulmalıdır.

İşbirliklerine ağırlık verin

KOBİ’ler iş alanlarını büyütmek için işbirliklerine açık olmalıdır. Farklı sektördeki diğer işletmelerle yapılacak işbirlikleri, hem işletmeye gelir sağlayacak hem de mevcut ve potansiyel müşteriler nezdinde iletişime katkı sunacaktır.

İşletmenin dijital kimliğine önem verin

Günümüzde arama motorları, işletmelerle ilgili bilgilere ulaşma konusunda kullanıcılarına tüm kolaylıkları sunuyorlar. Arama motorlarında KOBİ ile ilgili araştırma yapıldığında kullanıcı karşısına çıkan bilgilerin, görsellerin ve yorumların kalitesi, işletme hakkında ilk izlenimi oluşturuyor. Dijital kimlik olarak tanımlanan işletmeler ile ilgili bu bilgilerin doğruluğu, görsel kalitesi ve yorumların olumluluğu gibi konular KOBİ’ler için her zamankin-

den daha fazla önem taşıyor.

Sosyal medyada aktif olun

Türkiye’de toplamda 60 milyondan fazla internet kullanıcısı bulunuyor. Öte yandan ülke nüfusunun hemen hemen %70’i ise sosyal medya kullanıcısı. Dolayısıyla KOBİ’ler başta sosyal mecralar olmak üzere, iş, ürün ve hizmetleriyle ile uyumlu tüm platformlarda yer almalıdır. KOBİ’lerin sosyal medya mecralarında düşük maliyetlerle düzenli reklamlar vererek ve hedef kitlelerin bulunduğu alanlarda görünür olarak, ürün ve hizmetlerini bu mecralar üzerinden de hedef kitleler ile buluşturmaları mümkündür.

Eğitimleri asla ertelemeyin

KOBİ’ler personel eğitimlerini ve personele yapılacak diğer harcamaları gider olarak değil, yatırım olarak görmelidir. İşletmenin faaliyet gösterdiği alandaki yeniliklerle ilgili eğitimlerin yanı sıra yönetim, pazarlama, müşteri ilişkileri, dış ticaret, e-ticaret gibi


www.bemitoys.com.tr


www.bemitoys.com.tr


alanlarda mevcut personelin düzenli olarak eğitimler alması, işletmenin sektöründe bir adım önde olmasını beraberinde getirmektedir.

Mobili ihmal etmeyin

Dünya ve Türkiye nüfusunun neredeyse tamamı olarak tanımlanabilecek büyük bir kitle gününü mobil cihazlarda geçiriyor. Mobil internet trafiği ise her geçen gün hızla artış

gösteriyor. KOBİ’ler web sitelerini bu bilinçle tasarlamalı, sitenin mobil cihazlara uyumlu bir tasarıma sahip olmasını ve mobil versiyonunun bulunmasını öncelik olarak görmelidir.

Müşteri ilişkilerini merkeze koyun

Günümüzde özellikle dijital alanın da getirdiği olanaklar dolayısıyla KOBİ’ler için müşteri ilişkilerinin yönetimi

her zamankinden daha zor durumda. Her memnun müşterinin işletmeye yeni müşteriler kazandırabileceği gibi, memnun olmayan her müşterinin de potansiyel müşterileri kaybettireceği unutulmamalıdır. KOBİ’ler müşteri ilişkileri yönetiminde de mümkünse online çözümlerden yararlanmalı, müşteri ile ilişki yönetimi süreçlerini de dijitalleştirmelidirler.

Ekim 2020

113




ABONE FORMU YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ ( TL ) İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. GARANTİ BANKASI GÜNEŞLİ ŞUBESİ ŞUBE KODU: 295 HESAP NO: 6293152 IBAN NO: TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52

BANK ACCOUNT NO ( EURO )

BANK ACCOUNT NO ( USD )

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

TURKIYE GARANTI BANKASI GÜNEŞLİ BRANCH Bank account: 9073622 Swift code: TG BATRIS XXX Branch code: 295 IBAN NO: TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22

TURKIYE GARANTI BANKASI GÜNEŞLİ BRANCH Bank account: 9073623 Swift code: TG BATRIS XXX Branch code: 295 IBAN NO: TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23

Reklam İndeksi

ACAR OYUNCAK . ......................................... 29

GALTOYS . ............................................ INSERT

ONYIL OYUNCAK.................................... 80, 81

AKAY EĞİTİM . ......................................... 76, 77

GAMZE OYUNCAK........................................ 87

OSCAR EĞİTİM ARAÇLARI .................... 50, 51

AKÇİÇEK OYUNCAK ............................... 24, 25

GLOBAL TOYS ........................................ 92, 93

OYDAŞ OYUNCAK ......................... 96, INSERT

ALFA MATBACILIK . ......................................117

HİLAL BABY ................................................... 91

OYUNCAK GALERİ....................................... 95

ASYA OYUNCAK ........................................... 37

İKMİB . ............................................................ 73

ÖZYILDIRIM ............................................. 84, 85

BEMİ TOYS ........................................... INSERT

KARADAĞ ............................................ 102, 103

PAFF OYUNCAK . ...................................... Ö. K.

BİBEROĞLU BİSİKLET . .............................. 109

KARSAN OYUNCAK ................................ 88, 89

PAGEV ........................................................... 79

BİRLİK OYUNCAK ................................... 42, 43

KETSAN ................................................... 62, 63

PİLSAN . ................................................ INSERT

CA GAMES.... 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15

KİKİ TOYS ...................................................... 47

STAR OKEY .......................................... 110, 111

CAN İTHALAT ................................................ 41

KUMTOYS . .................................................... 69

ŞİVA EĞİTİM ARAÇLARI ............. 18, 19, 20, 21

CAN SPORT . ........................................... 60, 61

LAÇO KIDS ........................................... 114, 115

TAŞPINAR . .................................................... 57

CANDA OYUNCAK .................................. 66, 67

LİMON OYUNCAK ................................... 30, 31

TOYSAN OYUNCAK ................................ 38, 39

ÇEKİRDEK ZEKA........................................ A. K.

LOLLİBONİ ................................................... 101

VENÜS OYUNCAK .................................. 54, 55

DUMAN OYUNCAK ................................. 34, 35

MEGA OYUNCAK............................................ 1

YELKEN EĞİTİM ARAÇLARI ............... 106, 107

ENHOŞ TOYS....................................... INSERT

MESSE ........................................................... 27

YÜCE ELEKTRONİK . ........................... INSERT

ERDEM OYUNCAK . ...................................... 45

MOLİ TOYS ............................................. Ö. K. İ.

ZEKİCE AKIL OYUNLARI......................... 98, 99

ERKOL OYUNCAK......................................... 59

NETATOYS . .......................................... 118, 119

ZUZU TOYS .....................................120, A. K. İ.

ERPA OYUNCAK ......................................... 2, 3

NİZAM PLASTİK ...................................... 70, 71








Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.