Kalıp Uzmanı.
Zorlu geometrilerde en hızlı ve güvenli çözüm. Türkiye’nin ve dünyanın en önemli köprü ve viyadük projelerinde yer almanın gururunu yaşıyoruz. Doka kalıp ve iskele sistemlerini seçtiğiniz için teşekkür ederiz. / @DokaKalipIskele
/ Doka Turkey
/ dokakalipiskele
/ dokakalip
/ doka kalıp ve iskele
İstanbul I T 0 262 751 50 66 I T 0 262 751 50 05 I turkiye@doka.com www.doka.com/tk
Kömürhan Köprüsü / Elazığ
Nissibi Köprüsü / Adıyaman
Osmangazi Köprüsü / İzmit
Eyiste Viyadüğü / Konya
editör VOLİ FUAR HİZMETLERİ A.Ş. adına
İMTİYAZ SAHİBİ Hüseyin Ferruh Işık
Sorumlu Müdür Mustafa Aktaş mustafa.aktas@voli.com.tr Reklam Müdürü Hakan Girgin hakan.girgin@voli.com.tr Yayın Editörü Tarık Oral tarik.oral@voli.com.tr Grafik Tasarım Cüneyt Er cuneyt.er@voli.com.tr Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@voli.com.tr Abone Zekeriya Aydoğan zekeriya.aydogan@voli.com.tr
CTP - Baskı
Milsan Basın Sanayi İnönü Mahallesi. Muammer Aksoy Cad. Dere Sk. No:70 34620 Sefaköy Küçükçekmece - İSTANBUL Tel: +90 212 697 10 00 (pbx) Faks: +90 (212) 471 06 89
Adres: 15 Temmuz Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 Güneşli - Bağcılar İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35
Yeni yılda heyecanımız ve işlerimiz bol olsun 2020 yılının ilk sayısını sizlerle paylaşmanın heyecanıyla yeni yılınızı kutlamak isterim. Bu yıl için beklentiler, genelde çok sert ve dikey bir iyileşme olmasa da geride bıraktığımız yıldan daha iyi bir yıl olacağı doğrultusunda. Dernek yöneticilerinin, firma sahiplerinin hatta son kullanıcı ve tüketicilerin beklentileri dahi hep bu yönde. 2019 yılı, iç pazarın daralmasıyla genel itibariyle ihracata ağırlık verilen bir yıl oldu. Hali hazırda ihracat gerçekleştiren firmalar, mevcut pazarlarda derinleşmeye ve yeni pazar arayışlarına yoğunlaşırken, ihracat deneyimi hiç olmayan firmalar piyasa koşullarının da zorlamasıyla bu noktada girişimlerde bulundular. Sektörde gerçekleşen bu tecrübeler ışığında, önümüzdeki yılda yurt dışı pazarlardan beklentilerimiz daha yüksek. İç pazarda ise yine bizleri çok sıkı bir rekabet karşılıyor olacak. Rekabetin kaliteyi getirdiği bir gerçek. Ancak bu rekabetin sadece fiyat üzerinden dar bir alanda gerçekleşiyor olması, kaliteyi getirmenin aksine kaliteli ürünlerin pazarda kendine yer bulamamasına sebep olabiliyor. Bununda en büyük sebebi, kamu tarafından belirlenen ve uyulması gereken zorunlu standartların icap ettiğinde çok kolay bir şekilde aşılabilmesi olsa gerek. Uygunsuz işlerin ve ürünlerin pazarda rahatça yer bulması, kaliteli ürün geliştirme ve hizmet sunma çabası içinde olan firmaları zor durumda bırakmakta. Sektörde gerçekleşen denetimlerin bu firmaların mağduriyetini ortadan kaldıracak şekilde güçlendirilmesi ve uygunsuz iş yapanları da caydırı hale gelmesi gerekmektedir. Sektör olarak pek çok eksiklerimiz bulunmakta. Umarız eksiklerimizi tamamlaya tamamlaya yol kat edeceğimiz, emeğin, kalitenin, özverinin takdir edildiği, uygunsuz işleri alışkanlık haline getirenlerin küçük çıkarları yerine, daha adil, sektöre ve ülke ekonimisine daha faydalı rekabetlerin olacağı bir yılı hep birlikte ifa ederiz. Bu sayımızda, Isıtma&Soğutma&Havalandırma, Yapı Kimyasalları ve Yalıtım&İzolasyon konularını dosya konusu olarak işlemeye çalıştık. Bu alanlarda faaliyet gösteren firma yetkilileri ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmalarımızda, 2020 yılı beklentileri ve öngörülerine de yer vermeye çalıştık. Faydalı bir sayı olması dileğiyle...
Tarık Oral
R
EKLAM İNDEKSİ
BOSCH TERMOTEKNİK................................................. 49 BOSCH TERMOTEKNİK................................................. 51 BUDERUS........................................................................ 61
26 - JCR teyit etti: Çimsa’nın kredi notu A+ seviyesinde
BUDERUS........................................................................ 63 ÇİMSA...............................................................................11 ÇİMSA.............................................................................. 27 DAIKIN.......................................... 120 - ARAKAKAPAKİÇİ
30 - “50. Yılda 50 Okula Geri Dönüşüm Bahçesi” Projesi tamamlandı
DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.ÖN KAPAKİÇİ – 1 E.C.A SEREL................................................................... 31 E.C.A. SEREL.................................................................. 35
34 - AGT’den Yeni Yılda Yeni Parke Koleksiyonları
İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 2 – 3 KORDSA / KRATOS........................................................ 13 KÖLN HIRDAVAT FUARI............................................... 107
36 - GF Hakan Plastik 2020’ye hazır
LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ................................... 8 - 9 NİMEÇATI........................................................................ 85 ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.................... 6 – 7
78 - Türkiye’nin güçlü yalıtım camı markası Isıcam 45’inci yılını kutluyor
PCK FUARI’2020............................................................119 PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.........ARKA KAPAK RAVAGO.......................................................................... 79
104 - İstanbul Havalimanı, dünyada “oyunu değiştiren” projeler arasında
SARAY ALÜMİNYUM.................................................... 101 SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 95 SİSTEM ALÜMİNYUM.............................................. 72 - 73 SİSTEM ALÜMİNYUM............................................. 88 – 89
108 - Sign of the City Awards 2019 sahiplerini buldu
TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ......................... 4 – 5 UNICERA’2020...............................................................114 KITCHEN TURKEY.........................................................115 YAPI FUARI’2020...........................................................117
118 - ENKA, Sırbistan’da otoyol inşa ediyor
İ Ç İ N D E K İ L E R
19 - Türkiye’de bir ilk: Akçansa’nın insan kaynağı yönetimine IIP ‘Altın Standart’
LC Waikiki’nin Giyimkent Projesi PERI ile Yükseliyor Proje Adı: LC Waikiki Giyimkent Binası Yer: Esenler / İstanbul Yüklenici: NİVAK GROUP Proje Koordinatörü: Bülent Tonguç Karaman Şantiye Şefi: Ahmet ERKARA Servis: PERI İstanbul Ofisi Türkiye’nin en büyük tekstil firmalarından biri olan LC Waikiki’nin Giyimkent’te bulunan bu prestij projesini hayata geçiren NİVAK GROUP tercihini PERI Kalıp ve İskeleleri’nden yana kullanıyor. LC Waikiki Giyimkent Binası 24 katlı tek bloktan oluşmaktadır. 93779,42 m² inşaat alanına sahip proje, lokasyon olarak İstanbul’un en işlek ana arterlerlerinden biri olan TEM Giyimkent mevkiinde yer almaktadır. Yapı etrafında toplam 31 adet 2,5 kat koruma sağlayan RCS-P Rüzgar Koruma Panel Sistemi ve 2 adet bağımsız malzeme çıkartma modülü bulunmaktadır. Kat yükseklikleri h=3,68 m’dir. Yapının tüm cepheleri açık olup bir cephesi TEM
16
Yapı Malzeme Ocak 2020
otoyoluna diğer cephesi de Giyimkent ana caddesine cephelidir. Bu nedenle yapıdan düşecek herhangi bir malzemenin, son derece işlek olan bu alanlarda yaratacağı zararın çok vahim sonuçları olacağı açıktır. İmalatın çok güvenli ve kazasız bir şekilde bitirilmesini hedefleyen NİVAK GROUP bu prestij projesinde rüzgar koruma panel sistemi için PERI’yi tercih etmiştir. Projede binanın dış cephesinde, yüksek katlı yapılarda konforlu bir çalışma ortamı sağlayan ve çelik raylar üzerinde kılavuzlanarak, hidrolik olarak tırmanan RCS-P Rüzgar Koruma Panel Sistemi kullanılmıştır. Yüksek yapılarda rüzgarın ve olumsuz hava koşullarının yarattığı etkiyi
en aza indirgeyerek, öncelikle iş güvenliğini arttıran ve şantiyeye hız kazandıran PERI RCS-P Rüzgar Koruma Panel Sistemi yüksek yapıların vazgeçilmez tercihi olmuştur. Özellikle lokasyon olarak yaşamın yoğun olduğu şehir merkezlerindeki şantiyelerde, basit bir el aletinin aşağıya düşmesi sonucu oluşabilecek kazalar, çok vahim sonuçlara yol açabilmektedir. Bu nedenle PERI RCS-P Rüzgar Koruma Panel Sistemi sadece bağlı olduğu yapının güvenliğini değil, bu yapının çevresinde bulunan yaya, araç, bina v.b. gibi unsurların da güvenliğini sağlamaktadır. Ayrıca sistem binaya asıldıktan sonra düz panellerin üzerine uygalanacak reklam afişleri, reklamın kaba inşaat süre-
Çözüm Ortağı
Şantiye Şefi Ahmet Erkara’nın yorumu;
since yerinde kalmasını sağlamakta ve hedef kitleye doğrudan etkili bir şekilde ulaşmaktadır. Projede yer alan PERI RCS-P Rüzgar Koruma Panel Sistemi 2 takım döşeme kalıbının üst üste kurulmasına izin vermektedir. Binanın çalışılan katları ve en üst imalat katında da 1,50 m yüksekliğini tamamen kapatan bu sistem sayesinde hem rüzgar etkisinden korunulur hem de işçinin çalışma performansı aynı zemin katta olduğu kadar yüksek olur çünkü
hangi katta çalıştığı artık önemini yitirmiştir. Fırtına durumunda ise herhangi bir malzemenin binadan dışarı savrulmasına imkanı yoktur, çünkü sistemin statik hesabı çok kuvvetli rüzgar yüklerine göre yapılmakta ve bu yükleri koruma panelleri karşılamaktadır. Projedeki öngörülen rüzgar yüküne bağlı ankraj hesapları DIN normları esas alınarak 143 km/h olarak hesaplanmıştır. Bu da 1,10 kN/m² lik yüke eş değerdir. Bu prestij projesinde RCS-P sisteme entegre olan 4,5 m x 4,2 m boyutlarında, kullanıcısına 20 m² kullanım alanı imkanı sunan 2 adet malzeme çıkartma platformu da yer almaktadır. Platformlar, rüzgar panellerinden ayrı ve hidrolik olarak tırmanmaktadır. Tüm paneller vinçten bağımsız bir şekilde hidrolik olarak tırmandırılmaktadır. 100 KN’luk hidrolik pompası sayesinde yaklaşık 170 m²’lik 2 modül 10 dakika içinde bir üst kata alınabilmektedir. Bir tarafında hergün önünden yüzbin-
LCW Giyimkent Projemiz kaba imalat safhasında tercih etmiş olduğumuz PERI RCS-P Rüzgar Koruma Panel Sistemi, bizlere iş güvenliği zafiyeti ve iş gücü kaybımızı minimize eden bir seçenek sunmuştur. Bu sebeple çalışan personellerin dış ortam etkilerinden korunması ile birlikte yakalamış olduğumuz kaba imalat performans artışı yaklaşık olarak %10 dur. Bu süreçte bizlere teknik detay ve saha desteği olan PERI Firması’na teşekkürlerimizi sunarız.
lerce kişinin geçtiği, İstanbul’un en işlek otobanı TEM, diğer tarafta İstanbul’un en önemli iş sitelerinden biri olan Giyimkent’e komşu olan bu projedeki en önemli sorunlardan biri de hiç şüphesiz rüzgarlı bir lokasyonda olmasıydı. Projede RCS sistem kullanılarak, panellerin üzerine reklam alınmış, tüm imalat tamamen korumalı bir ortamda yapılarak bu dezavantaj tamamen avantaja dönüştürülmüştür. Sistemin hidrolik olması, panellerin montajının bir kere yapıldıktan sonra iş bitimine kadar demonte edilmemesi, RCS panel projelendirmesinin şantiyenin kaba inşaat beton döküm sırasına göre yapılmış olması kullanıcı açısından birçok fayda sağlamıştır.
Yapı Malzeme Ocak 2020
17
Doka sistemleri şantiyeleri akıllandırıyor
Doka, Dijitalleşme ile inşaat sektöründe vitesi büyütüyor
Doka, şantiyedeki verimliliği artırmak için sunduğu dijital çözümlerle sektöre yön vermeye devam ediyor, dijital teknolojilere yatırım yaparak hem geleceğin iş modellerini tasarlıyor hem de bugünün iş verimliliğini arttırıyor. Dijitalleşme, tüm inşaat sürecinde verimliliği ve maliyet etkinliğini artırmak için muazzam bir kapsam ve potansiyele sahip. Doka, dijital yenilikleri üç ayrı alanda oluşturuyor: Akıllı Şantiye, Akıllı Asistanlar ve Akıllı Planlama. Doka’nın, tüm bu teknolojileri geliştirmesindeki ana amacı şantiye süreçlerini optimize etmek ve şantiyelerde artan verimlilik seviyelerine katkıda bulunmak.
18
Yapı Malzeme Ocak 2020
Hedefimiz betonarme yapıların planlama, yapım ve operasyonu için lider açık platform sağlayıcısı olmak diyen Doka Kalıp İskele Genel Müdürü Ender Özatay “Dünyada inşaat pazarı 10 trilyon dolar ve yaklaşık 180 milyon kişi inşaat sektöründe çalışıyor. En yüksek dijital dönüşüm finansal servisler, perakende ticaret, hizmet servisleri sektörlerinde. Dijitalleşmenin en az inşaat, madencilik ve enerji sektör-
lerinde gerçekleştiğini görüyoruz. İnşaat sektöründe düşük dijitalleşme nedeniyle yaklaşık %40 verimlilikle çalışıldığını düşünülüyor. Doka, dijital teknolojilere yaptırım yaparak geleceğin iş modellerini tasarlarken bugünün iş verimliliğini arttırıyor. Hedefimiz uzun dönemde planlamanın her aşamasında yer alırken kısa dönemde de şantiyelerde verimliliği arttırıcı uygulamaları ortaya koymak” dedi.
Çözüm Ortağı
Ender Özatay / Doka Kalıp İskele Genel Müdürü
Doka ile dijitalleşen şantiyelerde verimlilik artıyor
Akıllı Şantiye, Akıllı Asistanlar ve Akıllı Planlamalarıyla ilgili bilgi veren Ender Özatay; “Doka’nın, tüm bu teknolojileri geliştirmelerindeki ana amacı şantiye süreçlerini optimize etmek ve şantiyelerde artan verimlilik seviyelerine katkıda bulunmak” olduğunu belirtti. Özatay, “Bu teknolojilerle hedeflenen; şantiyede iş akışını kolaylaştırmak, daha fazla şeffaflık sağlayabilmek ve daha kaliteli bir inşaat süreci oluşturabilmek.” “2018 yılında başladığımız dijital dönüşüm çalışmalarımız ilk meyvalarını 2019 yılında vermeye başladı. Doka, dijital dönüşümü “dream –design –deliver” (hayal et –dizayn et –hayata geçir) diyerek yola çıktı. Bu teknolojilerle hedeflenen; şantiyede iş akışını kolaylaştırmak, daha fazla şeffaflık sağlayabilmek ve daha kaliteli bir inşaat süreci oluşturabilmek. Doka’nın dijitalleşmeye yönelik yenilikleri bu yıl Bauma’da tanıtıldı” dedi.
Yapı Malzeme Ocak 2020
19
Dijitalleşme alanında Doka’nın öne çıkan yenilikleri;
Concremote: Betonda kalıp söküm sürelerinin belli aralıklara bağlı olarak değil canlı ve dijital ölçümlerle belirlenmesi yoluyla şantiyelerde işin hızlandırılması. Betonun yüzeyine sensörler bırakılıyor. Sensör bir sunucuya (Server) sinyal gönderiyor. Sunucu, gelen veriyi işliyor ve betonun ulaşması gereken dayanıma ulaşıp ulaşmadığını gözlemliyor. Beton istenilen dayanıma ulaştığı anda da kalıbın sökülebileceğine dair cep telefonuna SMS veya tablet bilgisayarlara e-mail yolu ile sinyal gönderiliyor. Akıllı telefonlar için sistemin aplikasyonu da bulunuyor.
Yapı Bilgi Modellemesi “Building Information Modelling” (BIM)
BIM ile bir yapının tasarım sürecinden yapımının tamamlanması ve bakım onarımına kadar tüm proje bilgileri koordine edilebiliyor. Tüm yaşam döngüsü için dijital veriler, tek bir merkezi konumdan yönetiliyor. Bu yaklaşım, bir yapının inşaatında yer alan mimarlar, müteahhitler, tasarımcılar, kalıp uzmanları ve diğer tüm paydaşlar arasında etkin bir etkileşimi ve otomatik, şeffaf bir veri alışverişini imkanı sağlıyor. Her zaman her yerde paydaşlar, en son verilere kolayca erişerek ve projeyi normal inşaat sürecinde mümkün olandan daha sorunsuz bir şekilde koordine edebiliyor. Doka Contact: kalıp hakkında kalıp üzerine yerleştirilen çiplerle yeri, konumu varsa dökülmüş betonun sıcaklığı verilerinin aktarımı ve bu bilgilerin işlenmesi. Tesisteki tescilli bir platform ve IoT sensörleri ile Doka Contakt, doğrudan şantiyeden canlı veriler alınmasına olanak sağlıyor. Platform, şantiyedeki faaliyetleri yönetiyor ve inşaat süreçleri için en iyi uygulamaları belirlemek ve uzun vadede maliyet ve zamanın düşürülmesine yardımcı olmak için veri öngörüleri sunuyor. Malzeme ve personel de uygulama tarafından planlanabiliyor. Sensör sistemi ise, planlamaya dahil edilen şantiyeden canlı performans verileri elde edilmesini sağlıyor. Bu, inşaat firmalarına hedefleriyle ulaştıkları durumu gerçek zamanlı olarak karşılaştırma imkanı sağlarken şantiyede değişen koşullara da proaktif olarak yanıt verebilme imkanı sunuyor. Böylelikle inşaat firmaları şantiye verilerine dayanarak iş akışlarını ve rekabet edebilirliklerini iyileştirebiliyorlar.
Uzaktan kalıp eğitmeni
Remote Instructor (Uzaktan Eğitmen) ile herhangi bir ihtiyaç anında VR teknolojisiyle şantiyeye Doka uzmanlarına her an uzaktan ulaşabilme imkanı sunarak, şantiyede duyulan ihtiyacın hızlıca gideriliyor ve iş akışının sekteye uğramaması sağlanmış oluyor.
20
Yapı Malzeme Ocak 2020
e-ticaret: Shop.doka.com
Ulusal ve uluslar arası kalıp firmaları içinde internet üzerinden satışa geçen ilk firma olan Doka, web sitesi Shop.doka. com’a girip kaydolan inşaat firmaları, ürün seçimi yapıp ödemesini tamamladıktan sonra, ürünlerini 24 saat içinde sevk etme taahhüdü veriyor. Şu an H20 ahşap kiriş, D2 masa tipi iskele sistemleri, koruyucu ızgara, korkuluk dikmesi gibi ürünlerimizin satışı yapılıyor. Site üzerinden verilecek siparişler aynı zamanda fi-
yat olarak da daha avantajlı. E-ticaret adresine Instagram üzerinden de ulaşmak mümkün.
Akıllı döküm
Doğru kalıba doğru betonun dökümünün takibi için yapılan dijital uygulamadır.
Kolay kalıp planlayıcı
Kalıp miktarının, malzeme listesinin, envanterin cep telefonu uygulaması aracılığıyla yönetimidir.
Sektörel
Dünyadaki ‘insan odaklı’ tek kalite standardı olan yeni nesil ‘Investors In People’ da Akçansa Altın Standart ile değerlendirildi
Türkiye’de bir ilk: Akçansa’nın insan kaynağı yönetimine IIP ‘Altın Standart’ Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa’nın insan odaklı yönetim kültürü ve çalışanına yaptığı yatırımlar, Investors In People - IIP tarafından ‘Altın Standart’ ile değerlendirildi. Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, uluslararası insan yönetim ve gelişim standardı olan Investors In People’da (IIP) Altın Standart’a layık görüldü. İnsan kaynağının gelişimine ve yönetimine yönelik tüm süreçlere ve uygulamalara odaklanan ve dünyadaki insan odaklı tek kalite standardı olan IIP süreci, yerli ve yabancı değerlendiricilerin saha incelemeleri ve tüm çalışan grupları ile yapılan görüşmeler sonrası tamamlandı. Akçansa, Altın Standart ile IIP 6.Nesil’de Türkiye’de, bu başarıyı gösteren ilk şirket oldu. Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Berrin Yılmaz IIP yolculuğunu başarıyla tamamlamalarında tüm Akçansalıların emeğinin olduğunun altını çizerek “Ulusal ve uluslararası değerlendiricilerin yaptığı süreç ve saha incelemeleri, tüm çalışan grupları-
Berrin Yılmaz / Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı
mızla birebir görüşmeler sonrasında 75 ülkede tanınan ve 685 sanayi şirketi ile yapılan karşılaştırma sonucunda IIP sürecini başarıyla tamamladık ve Altın Standart ile değer-
lendirildik. Çalışanına sürekli yatırım yapan bir şirket olarak aldığımız bu sonuç, esas başarının birbirine inanan, güvenen ekiplerle olabileceğini gösterdi.” dedi.
Yapı Malzeme Ocak 2020
21
Zorlu saha koşullarında Layher farkı Hep “Daha Fazla” amacıyla çıktığımız yolculukta öncelikli odağımız olan insan güvenliğinin yanı sıra, kültürel miraslarımızın güvenliği için daha fazla çalışmaya devam ediyoruz. Ülkemizin en önemli zenginlik kaynağı ve kültürel miraslarımızdan biri olan Trabzon Sümela Manastırı restorasyon projesinde yer almış olmanın heyecanını ve haklı gururunu yaşıyoruz. Trabzon’un Maçka ilçesi Altındere Vadisi’ndeki Sümela Manastırı’nda zor şartlar altında 3,5 yıldır sürdürülen ve ilk etabı bitirilen restorasyon çalışmalarının ardından birinci avluya kadarki kısım Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından 25 Mayıs 2019 tarihinde ziyarete açılmıştı. 2020 yılının sonunda tüm restorasyon çalışmalarının tamamlanması planlanmakta ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Sümela Manastırı’nın daimi listeye alınması için girişimlere başlanılacağı bilinmektedir. T.C. Kültür ve Turizm Bakan-
22
Yapı Malzeme Aralık 2019
lığının Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı Trabzon Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’nün “Sümela Manastırı
- Yamaç Güvenliği Uygulamaları” projesi kapsamında yapılacak çalışmalar sırasında tarihi manastır
Çözüm Ortağı
Layher Allround® (Flanşlı) İskele, başta endüstriyel tesisler olmak üzere, gemi yapım ve onarımlarında, sanat yapılarında, enerji santrallerinde, uçak bakım-onarım, çimento vb. fabrikalarda; tünel, baraj gibi yapılarda ve her türlü cephe çalışmalarında kullanılabilen çok yönlü bir iskele sistemidir. Layher Allround® (Flanşlı) İskele, benzersiz bağlantı tekniği sayesinde güvenli ve sağlam bir şekilde dik bileşenler üzerine kaynaklanmış “flanş” diye tabir edilen çok yönlü sekiz bağlantı noktasından oluşur.
Layher Allround® (Flanşlı) İskele Sisteminin Avantajları
Kurulumunu tek bir kişinin bile yapabileceği şekilde tasarlanan bu sistem çok hızlı bir şekilde kurulur ve sökülür. Sadece 500 gr’lık çekiç yardımıyla kurtağzı geçişi ile flanşa bağlantı yapılır ve kama ile sıkılaştırılır. · Dahiyane -Tek düzeyde 8 bağlantı, otomatikman oluşturulan dik açılar ve esnek açı seçimi, montaj güvenliği, malzeme tasarrufu. · Geniş kapsamlı parça programı -Uygulamada sınır tanımama, akıl almaz olanaklar, özel çözümler; diğer Layher sistemleri ve ürünleriyle birlikte kullanılabilme. · Hatasızlık -Montaj sırasında zamandan tasarruf – Güvenli kullanım. Layher Allround iskele sistemleri, TS EN 12810 ve 12811 normlarına uygundur. tarafından yürütülen bu projeye iskele konusunda çözüm ortağı olmaktan mutluluk duyduk. Zorlu saha koşullarında Karacan Grup desteği ile tüm dünyada olduğu gibi konusunda uzman Layher Türkiye teknik personelleri tarafından yapılan keşif ve detaylı incelemeler sonrasında ortaya çıkan projeler en ince ayrıntısına kadar değerlendirilerek sevk, stoklama, uygulama
yapılarını korumak ve yamaçlardaki çalışmalara destek sağlamak amacıyla ağır yüklere karşı dayanıklı bir iskele sistemi kurulması gerekliliği ile başlayan başarı hikayemiz, projedeki iskele ihtiyaçlarının Layher tarafından sorunsuz bir şekilde tamamlanması ile son buldu. 1957 yılında kurulan ve ülkemizde ve yurt dışında restorasyon ve onarım sektöründe başarılı işlere imza atan Karacan Grup
sahasına taşınım ve kurulum süpervizyonu gibi tüm aşamalar için planlama yapıldı. Planlama çerçevesinde iki firmanın da sahada bulunan deneyimli yönetici ve ekiplerinin özverili çalışmaları sayesinde projenin iskele ayağı güvenli bir şekilde tamamlanmış oldu. Proje kapsamında Allround – Flanşlı iskele ve özel ekipmanlar kullanılmış ve gerekli görülen noktalarda iskelenin taşıyıcı özelliğinden yararlanı-
larak askılama çalışmaları gerçekleştirilmiştir. İskele tarafı ile ilgili olarak proje başlangıcından sonuna kadar, firmanın bünyesinde çalışan konusunda uzman iskele kurulum ekiplerine, Layher Türkiye ekibinin değerli süpervizörleri eşlik etmiştir. Proje başlangıcı, ara dönem ve proje sonuna doğru Layher Türkiye deneyimli personelleri sürekli kontrollerde bulunmuş ve bu sayede saha ekibine proje boyunca destek olmuştur. Allround Iskele Sistemleri diğer dahiyane ayrıntı çözümleri ile tüm projelerde kusursuz hizmet ve güven sunmaktadır. Layher Allround iskele aracılığıyla hizmet kalitenizin artırılması planlanmaktadır. Sertifikalandırılmış üretimi ile en üst düzeyde kaliteyi ve azami güvenliği garanti eder. Bu sayede en iddialı projeler, daha yüksek ekonomik başarı ve en üst seviyede güvenlik çerçevesinde gerçekleştirilebilir. Kullanımda esneklik sağlayan akıllı sistem teknolojisi ile önceden planlama, en baştan itibaren sök tak gerektirmeyen mantıklı ve modüler iskele montajı sayesinde giderlerin en aza indirgenmesi ve her zaman her türlü malzemeye kolaylıkla ulaşılabilmeyi sağlamaktadır.
Yapı Malzeme Aralık 2019
23
TMS Kalıp ve İskele’nin yeni rotası: “Kuveyt” Eren Karaman, Satış Mühendisi Yurtdışındaki faaliyetlerine uzun yıllardır devam eden TMS Grup, mühendislik çözümlerini ve ürünlerini yepyeni bir oluşumla bu kez Kuveyt’te sergiliyor. Geçmişten günümüze Ortadoğu’da birçok referans projede yer aldıktan sonra ilk olarak TMS Katar firmasıyla körfez ülkelerinde lokal firmalar ile ortaklık kurmuş olup, ikinci adımını TMS Kuveyt markasıyla gerçekleştirerek bölgede adından söz ettirmeye devam etmektedir. Bölgeye oldukça hızlı bir giriş yapan TMS, birçok zorlu projenin üstesinden gelmeyi başarmıştır.
tarafından yapılmaktadır. Tamamlandığında 27 ameliyathane ve 780 hastayı ağırlayabilecek dev bir sağlık kompleksi olacaktır. Bu dev projede TMS Kam’a iskele sistemi ve Vinc’i 80 panel kalıplar tercih edilmiştir.
VINC’I 80 perde kalıpları, vinç ile kullanılan, çelik çerçeveli, plywood yüzeyli pano kalıp sistemleridir. Panolar; özel şekillendirilmiş, burulmaya mukavim, yüksek dayanımlı çelik çerçevelidir. Enlemeler ise kutu profillerden
Yapımı Halen Devam Eden Projeler; 1) Başkent Kuveyt şehrinin en uzun ve en işlek caddelerinden biri olan Al Ghouse Caddesinin Kuveyt Bayındırlık Bakanlığı bünyesinde 5. Kavşak ile 6. Kavşak arasında bakım ve onarım çalışmaları yürütülmektedir. Bu proje kapsamında yer alan RA/263 köprüsünün yapımında ağır yük taşıyabilen TMS Kam’a iskele sistemi kullanılmıştır. 2) 816 milyon USD değerinde Maternity Hospital projesi İtalyan müteahhit firması oluşturulmuştur. Yüzeyler plywood kaplıdır. İsteğe bağlı olarak, kullanım ömrü daha yüksek olan plastik yüzeyli plywood UPM Elephant ile de kaplanabilir. Çelik çerçeve profili elemanın istenilen her çerçeve noktasında bir diğeri ile bağlantısını temin edecek şekilde tasarlanmıştır. Pano genişlikleri 30, 45, 60, 75, 90, 120, 240 cm ve yükseklikleri ise 330, 300, 270, 180, 150,120 cm olarak seçilmiştir. 3) Shuaiba Çimento Fabrikası, Kuveytli Müteahhit tarafından yapılıyor olup, projede TMS Kama iskele sistemi ve Simpex sistemi tercih edilmiştir. SIMPEX Perde Kalıpları düşeyde HT20 Ahşap
24
Yapı Malzeme Ocak 2020
Çözüm Ortağı
Kirişler ve yatayda çelik kuşaklardan oluşan geniş yüzeyli ayarlanabilir perde kalıbı sistemidir. SIMPEX’in farklı yükseklik ve kesitlere kolay adapte edilebilir özelliği, vinç ile kullanılan sistemler arasında ayrıcalıklı bir konuma sahip olmasını sağlamıştır. Simpex sistemin diğer bir avantajı ise, kalıbın önüne konan şablonlarla dairesel bir yapı elde edilebilmesidir.
4) New Food Warehouse Projesinde RA-M tek yüzeyli destek kalıp sistemleri tercih edilmiştir. Tek yüz perde dökümünde RA-M gönye payanda sistemi zeminden destek alarak gerekli dayanımı sağlamaktadır. RAM, SIMPEX ve VINC’I sistemlerimizle birlikte kullanılabilmekte olup RAM 300 ile 3.5m, RAM 300 ve eklentileri ile 10m yüksekliğe kadar tek yüzlü beton dökümü yapılabilmektedir.
TMS Grup olarak önümüzdeki dönem hedefimiz, Ortadoğu coğrafyasında Pazar payımızı daha yüksek seviyelere çıkarmaktır. Global ölçekli sayılı rakiplerimiz ile ciddi bir rekabetin olduğu bu bölgede; alt yapı, köprü, metro ve yüksek katlı yapılar gibi birçok yeni referans projede, yüklenici firmaların çözüm ortağı olmaktan ve ülkemizi başarılı ile temsil etmekten dolayı gurur duymaktayız.
Yapı Malzeme Ocak 2020
25
S.S. ATSO Toplu İş Yeri Yapı Kooperatifi ÖZLER ürünleri ile hızla ilerliyor “Bizim için yeni olan bir sistemi, yüksek kolon imalatlarında deneyimlemek işin başında bizi tedirgin ediyordu ancak ÖZLER’in Rapido Panel Kalıp Sistemini kullanmaya başladıktan sonra sağladığı avantajları görünce bunun yersiz olduğunu anladık.” Sakarya’nın Arifiye ilçesinde “S.S. ATSO Toplu İş Yeri Yapı Kooperatifi” şantiyesi 32 dönüm arazi üzerinde ÖZLER ürünleri ile hızla ilerliyor. İnşaatın yapım işlerini SH Mavi Yapı üstlenmiş durumda. Tamamlandığında 112 adet dükkan ülke ekonomisine ciddi katkılar sunacak. İki bin metre civarında sosyal donatı alanı ile de halkın hizmetine sunulacak. Şantiye 9,10 metre yüksekliğinde toplam 350 tane kolondan oluşmaktadır. Bu kolonların yükselmesinde ÖZLER, Rapido ürünü ile katkı sağladı. Büşra İşcan- SH Mavi Yapı; “Burası bir sanayi tipi dükkan inşaatı. Mavi Yapı olarak taşeronluğunu üstlendik. Bütün malzemeler Özler tarafından bize eksiksiz bir şekilde gönderildi. İlk başta korkumuz vardı… Çünkü ilk defa deneyimlediğimiz bir şeydi. Yapabilir miyiz diye…? Biz kuruluma başladık daha sonra Özler’den bize geldiler. Neyi nasıl yapmamız gerektiğini, uygulamamız gerektiğini teknik arkadaşlar gösterdi. Daha sonra kontrollerini de yaptılar. Kullanmaya başladıktan sonra oldukça pratik bir sistem olduğunu
26
Yapı Malzeme Aralık 2019
gördük. Çok memnunuz. Hiç sıkıntı yaşamıyoruz. Özler’e bize temin etmiş olduğu bu sistem ve desteklerinden dolayı çok teşekkür ederiz.” dedi.
Rapido Panel Kalıp Sistemi kullanıcıya ne gibi faydalar sağlıyor?
Kalıp işçiliği süresini azalttığı gibi kalıp
sirkülasyon süresini de düşürür. Bunun için özel montaj gerektirmez. Zamandan ve işçilikten kazanç sağlar. Kalıp kurulumu hızlı ve kolaydır. Esnek bir sistemdir. Tüm ebatlardaki perde ve kolon imalatında rahatlıkla kullanılabilir. Rapido, vinç ile taşınan, çelik çerçeveli, plywood yüzeyli panel kalıp sistemidir. Sistemin ana çerçevesinde Özler için
Çözüm Ortağı
özel olarak dizayn edilmiş burulmaya karşı mukavemet değeri yüksek özel şekillendirilmiş S355 MC çelik profil kullanılmaktadır. Panel yüzeylerinde ise 21 mm birch plywood kullanılır. Panel genişlikleri, 30-45-60-75-90105-120-240 ve yükseklikleri ise, 60-90-120-150-180-210-240-270300-330 cm olarak üretilir. Rapido-uni panellerde kullanılan 5 cm de bir delinmiş perfore profiller sayesinde her ebat perde ve kolon kalıbı kolayca ayarlanıp dökülebilir. Rapido kalıp sistemi 80 kN/m² taze beton basıncına göre dizayn edilmiştir. Üretimde robotik kesme, delme ve kaynak prosesleri uygulanır. Paneller fırın boya işlemine tabi tutulmadan önce kumlama yapılarak yüzeyindeki kimyasal yağlardan arındırılır. Ayrıca talep halinde ürünlerimiz TS 914 EN ISO 1461 standartlarına göre daldırma galvaniz kaplanabilir. S.S. ATSO Toplu İş Yeri Yapı Kooperatifi şantiyesinde yapılacak olan imalatlarda montaj demontaj süresinin minimuma indiğini ve bu işlemi yaparken de iş güvenliği esaslarına bağlı kalındığını görmek ÖZLER ailesi olarak bizleri mutlu etti.
Yapı Malzeme Aralık 2019
27
Sektörel
JCR teyit etti: Çimsa’nın kredi notu A+ seviyesinde JCR Eurasia Rating, Çimsa’nın konsolide finansal yapısı ile “Mevcut ve Planlanan Tahvil İhraçlarının” derecelendirilmesi sürecinde “Uzun Vadeli Ulusal Notunu “A+ (Trk)” seviyesinde teyit etti. JCR Eurasia Rating, “Çimsa Çimento San. ve Tic. A.Ş.” nin konsolide finansal yapısı ile “Mevcut ve Planlanan Tahvil İhraçlarının” derecelendirilmesi sürecinde Firmanın Uzun Vadeli Ulusal Notunu ‘A+ (Trk)’ seviyesinde teyit etti ve nota ilişkin görünümü “Stabil” olarak belirledi. JCR raporunda Çimsa’nın inceleme dönemlerinde gerçekleştirdiği önemli sabit kıymet yatırımları, iç pazardaki olumsuz koşullara rağmen sahip olunan güçlü EBITDA yaratma kapasitesi, sahip olduğu üretim kapasitesi, katma değeri yüksek ve dengeli ürün portföyü, sektöründeki deneyimi ve marka bilinirliği, ihracat pazarlarına olan yüksek erişim gücü ve güçlü ve artan ihracat gelirleri, beyaz çimento alanında dünyada sahip olduğu güçlü, ayrıcalıklı konumu ve mevcut rekabet gücünün Çimsa’nın Uzun Vadeli Ulusal Not ve görünümünün “A+ (Trk)/ Durağan” seviyesinde teyit edilmesinin temel unsurlarını oluşturduğu ifade edildi. Çimsa CEO’su Ülkü Özcan, uluslararası kredi derecelendirme kurumu JCR Eurasia Rating tarafından yapılan değerlendirme ile ilgili şunları söyledi: “Çimsa’nın 50 yıl önce başlayan sürdürülebilir
28
Yapı Malzeme Ocak 2020
Ülkü Özcan / Çimsa CEO’su
büyüme yolculuğu, 2019 yılının sonuna doğru yeni bir aşamaya ulaşmıştır. JCR tarafından yapılan değerlendirmelerde yüksek derecede yatırım yapılabilir kategoride gösterilmekten mutluluk duyduk. Raporda vurgulanan şirketimizin gerçekleştirdiği değerli yatırımlar, sahip olduğumuz üretim kapasitesimiz, katma
değeri yüksek ve dengeli ürün portföyümüz, çimento sektöründeki deneyimimiz, ihracat pazarlarına olan yüksek erişim gücümüz ve artan ihracat gelirlerimiz ve beyaz çimento alanında dünyada sahip olduğumuz güçlü ve ayrıcalıklı konumumuz Çimsa’nın yüksek potansiyelini bir defa daha teyit etmiştir.”
“Önceliğimiz her zaman müşteri memnuniyeti”
“Ağırlıklı olarak iç pazarda faaliyet gösteriyoruz. Türkiye çok ciddi bir pazar, bu nedenle öncelikle ülke içine yoğunlaşıyoruz. Köklü ve tüketicinin güvenini kazanmış bir markayız. Her evde İntema Mutfak olmasını hedefliyoruz.” Çizim aşamasından monte edilmesine kadar tüm süreçleri yerine getirerek “anahtar teslim” projelere imza atan İntema Mutfak, müşteri odaklı hizmet anlayışı ile Türkiye’nin modern, seçkin ve çok yönlü tasarım hizmeti veren bir markası. İntema Yaşam İş Birimi Direktörü Sibel Batur Üğdül ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda, kurumun genel faaliyetleri, ürün çeşitlilikleri ve tasarım hizmetlerinin yanı sıra önümüzdeki dönem için geliştirmeyi planladıkları projelerini ele almaya çalıştık.
Öncelikle ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu bünyesinde yer alan İntema Mutfak, köklü ve tüketicinin güvenini kazanmış Türkiye’nin ilk modern modüler mutfak markasıdır. İntema Mutfaklar, modernden klasiğe farklı tarzları ve dünya trendlerini yakından takip ederek, doğal ahşaptan akriliğe kadar farklı malzeme seçenekleri sunuyor. İntema’nın Türkiye genelinde 22 satış noktası ve Kanyon’daki deneyim mağazası İntema Yaşam’da İntema mutfakların yanı sıra, dünyanın önde gelen markası Bulthaup mutfaklar da yer alıyor.
Bu ürün grupları içerisinde öne çıkan avantajlardan biraz bahseder misiniz?
Türkiye’nin ilk modüler mutfak markası İn-
30
Yapı Malzeme Ocak 2020
tema’da, her zaman kalite, fiyat dengesi ön plandadır. İntema, tüketicisine ulaşılabilir fiyatları ve yıl boyunca sunduğu taksit seçenekleri ile ödeme kolaylığı sağlıyor. Mutfak mobilyasının yanı sıra İntema satış noktalarından herhangi birine gelen bir ziyaretçimiz, karosundan evyesine, armatür ve tezgâhına kadar her ihtiyacını aynı yerden karşılayabiliyor. Danışmanlarımız/mimarlarımız, ziyaretçilerimize mutfak alanları ile ilgili ihtiyaç duydukları tüm desteği sağlıyor. Yerinde ölçü alınarak, tüketicilere hayal ettikleri mutfağın 3 boyutlu çizim ve görselleri ile mimari hizmet veriliyor. Kanyon’daki deneyim mağazamız İntema Yaşam’da, tüketiciler mutfakları satın almadan önce kiralayarak deneyebiliyorlar. Ayrıca “Mutfağını kendin çiz” adlı bir uy-
gulamamız var. www.intemayasam.com. tr adresindeki uygulamada mutfağının oda ölçülerini girenler, mutfak mobilyalarının modelini ve malzeme seçeneklerine göre rengini seçebiliyor, uygulama üzerinde istediği mutfağın bitmiş halini anında görerek istediği değişiklikleri yapabiliyor. Bu tasarımı kaydederek bize gönderenler, kampanyalı fiyatı elektronik posta yoluyla hemen öğrenebiliyor, satış noktalarına giderek sipariş verebiliyor. Kanyon’daki deneyim mağazamız İntema Yaşam’da mutfakların yanı sıra; mutfak gereçleri, küçük ev aletleri, tabaklar, bardaklar, elektronik aletler, sofra tekstili de dahil onlarca mutfak markasının en iyi tasarımları her bütçeye uygun seçenekler bulunuyor.
Sektörel
İnşaat sektöründeki son gelişmeler üretim ve satış faaliyetlerinizi nasıl etkilemekte?
ve doğal gıdalara mutfağa dair her şeyi sunan deneyim mağazamız İntema Yaşam, her türlü ürün alışverişinde kendisine güvenen tüketicilerin istek ve taleplerinin uzman ekipler tarafından takibini yapıyor, müşterilerinin yaşayabilecekleri en küçük sorunda dahi yanında olarak çözüm sunma güvencesi veriyor. Satış sonrası da ihtiyaç halinde destekle ürün takibimizi sürdürüyor, hizmet kalitemize ve müşteri memnuniyetine yüksek önem veriyoruz.
Sektördeki gelişmelerden bağımsız olarak biz her zaman müşterimize en iyi hizmeti sunmayı önceliyoruz. Ekonomik koşulların süreçlerimize belli miktarda etkisi olsa da, köklü bir marka olmamız, müşterilerimizin markamıza duyduğu güven, kaliteli ürün ve servis avantajımızla, bu koşulları bizim için olumlu hale döndürebiliyoruz. Bu durum, üretim ve satış faaliyetlerimizde zaman zaman bir miktar iniş çıkışlar olsa da belli bir istikrarla devam etmemizi sağlıyor.
Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz olacak mı?
İntema Mutfak’ta, kaliteye önem veren ve müşteri memnuniyetini her zaman öncelikli tutan hizmet politikamızı devam ettirirken, bu yıl yeni trendler, ihtiyaç ve beğenilerden yola çıkılarak tasarlanan yeni mutfak modellerinin lansmanını yapmayı hedefliyoruz. İntema Yaşam mağazamızda ise deneyim mağazacılığındaki farklı yaklaşımımızı geniş kitlelerle buluşturacak projelerimizi hayata geçireceğiz. Deneyimsel mağazacılık anlayışımızı haftanın her günü farklı bir etkinlikle, mutfak, tasarım, dekorasyon, sağlıklı yaşam, beslenme gibi alanlarda çok çeşitli atölyelerle daha da zenginleştirmeyi hedefliyoruz.
İhracat hacminizi artırmak için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? En yoğun çalıştığınız pazarlar hangileri?
Ağırlıklı olarak iç pazarda faaliyet gösteriyoruz. Türkiye çok ciddi bir pazar, bu nedenle öncelikle ülke içine yoğunlaşıyoruz. Köklü ve tüketicinin güvenini kazanmış bir markayız. Her evde İntema olmasını hedefliyoruz. Yurt dışında bölgesel olarak çalışmalarımız mevcut. Eczacıbaşı ve İntema’nın gücü ve güvenilirliği nedeniyle yurt dışından da birçok talep alıyoruz ve bu talepler için yaptığımız değerlendirmeler sonucu bize uygun olan projelerle ilerliyoruz.
Güvenilir ve tercih edilir bir marka olmak ve bunu sürdürmek sizce neyle mümkün?
Güvenilir marka olmak, müşteriyle güven ilişkisi geliştirmek, bunun için de her zaman aynı kalitede ürün sunmak, satış ve satış sonrasında her aşamada müşterinin yanında olmak, destek sunmak ve markayı tercih edenleri hiçbir zaman yanıltmamak anlamına geliyor. Güven oluşturmak uzun soluklu bir yolculuk. Türkiye’nin ilk modern modüler mutfak markası İnte-
Son olarak eklemek istedikleriniz? Sibel Batur Üğdül İntema Yaşam İş Birimi Direktörü
ma, tüketicinin gözünde bu güveni kazanmış durumda. Tüm İntema Mutfak Satış Noktalarında, mutfaklarda ürün seçiminden projelendirmeye her aşamada uzman desteği sağlayarak, sipariş aşamasından adrese teslim edilmesine her süreci titizlikle takip ediyoruz. Ayrıca küçük ev aletlerinden sofra gereçlerine sunum aksesuarlarına
Mutfaktaki tasarım trendleri yıldan yıla değişse de, tasarımda en çok dikkat ettiğimiz konu, mutfakta geçirilen zamanı düşünerek, bu zamana değer katacak çözümler sunmak. Tasarıma verdiğimiz önem doğrultusunda Türk Tasarımcı Şule Koç ile İntema Baz:Biz mutfağı müşterilerimizin beğenisine sunduk. Bu mutfağı İntema Yaşam’da kiralayıp deneyimleyebilirsiniz. İntema markamızın genel çizgisinde Eczacıbaşı Topluluğu’nun çağdaş tasarım ile estetik anlayışını görmek mümkün.
Yapı Malzeme Ocak 2020
31
Sektörel
“50. Yılda 50 Okula Geri Dönüşüm Bahçesi” Projesi tamamlandı Ağaç bazlı panel sektörünün global markası Kastamonu Entegre, kuruluşunun 50. yılında çocuklar için hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projesini tamamladı. Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün desteğiyle gerçekleştirilen “50. Yılda 50 Okula Geri Dönüşüm Bahçesi” projesi kapsamında, tesislerdeki atıklardan elde edilen birbirinden renkli bank ve masalar toplam 50 okula bağışlandı; 25 bin öğrenci okullarında keyifli ve yaratıcı alanlara kavuştu. düKuruluşunun 50. yılını kutlayan Kastamonu Entegre, adını aldığı ve ilk üretim tesislerinin bulunduğu Kastamonu ilinde hayata geçirdiği “50. Yılda 50 Okula Geri Dönüşüm Bahçesi” adlı sosyal sorumluluk projesini tamamladı. Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün desteklediği proje ile tesislerdeki ahşap, plastik gibi atık malzemeler değerlendirilerek birbirinden renkli bank, koltuk, masa ve saksılara dönüştürüldü. Elde edilen oturma grupları, proje kapsamında toplam 50 okula bağışlandı. 5 ton metal ve 4 ton ahşap hurdasından oluşturulan bu ürünlerle 25 bin çocuğun kullanabileceği geri dönüşüm bahçeleri yaratıldı. Renkli bank ve masalardan oluşan oturma grupları okulların yanı sıra Kastamonu genelindeki 8 farklı kurum ve kuruluşa hediye edildi.
“25 bin çocuğumuz için renkli ve yaratıcı alanlar tasarladık”
Bugüne dek atıkların değerlendirilmesi ve tekrar kullanıma özendirilmesi konusunda sektörlerinde öncü çalışmalara imza attıklarını vurgulayan Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız, 50. kuruluş yıllarında gerçekleştirdikleri bu projeyle çocuklarda geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanında farkındalık yaratmayı hedeflediklerinin altını çiziyor: “Kurulduğu günden bugüne ‘doğal dengeyi koruma’ misyonuyla hareket eden Kastamonu Entegre, insanı ve doğayı
32
Yapı Malzeme Ocak 2020
odağına alan çevre ve sürdürülebilirlik yaklaşımını, kurumsal yönetim ilkelerinin ayrılmaz bileşenleri olarak görmüştür. Bu yarım asırlık süreçte, şirketimiz gelecek nesillere daha yaşanır bir dünya bırakmak üzere, küresel standartlara uygun ve sürdürülebilir bir üretim gerçekleştirmiş, çevresel etkiyi azaltarak, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yaygınlaştırılması faaliyetlerini sürdürmüştür. Ellinci yılımızda da
‘Geri Dönüşüm Bahçesi’ projesini hayata geçirerek, çocuklarımızda çevre bilincini geliştirmeyi, geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik konularında farkındalık yaratmayı hedefledik. Kastamonu Fabrikamızın sıfır atık çalışmaları kapsamında geliştirilen bu proje ile 25 bin çocuğumuza okul bahçelerinde, kullanmaktan ve görmekten keyif alacakları renkli ve yaratıcı alanlar oluşturduk.”
Geberit, duvarın arkasındaki uzmanlığını duvar önüne taşıyor Tasarım fonksiyon ile buluşuyor İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit, duvarın arkasındaki uzmanlığını duvar önüne 3 farklı seri ile taşıyor. Citterio, iCon ve Smyle ile sunduğu tasarım, malzeme ve renk çeşitliliğiyle Geberit, herkesin hayalindeki banyoyu gerçeğe dönüştürmesine olanak tanıyor. Zamansız ve zarif tasarımıyla öne çıkan Geberit Citterio, banyo tasarımında sadelik ve esnekliğin ismi Geberit iCon, çağdaş tasarımını estetik çizgileriyle buluşturan Geberit Smyle, banyolarınızı 360 derece tasarımla buluşturuyor. Banyolardaki tasarımı fonksiyonla buluşturan Geberit, yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan banyo koleksiyonuyla duvarın arkasındaki uzmanlığını duvarın önüne 3 farklı seri ile taşıyor. “Design Meets Function”, “Tasarım Fonksiyonla Buluşuyor” mottosu çerçevesinde Türk tüketicisinin beğenisini kazanacak ürünlerle pazara dahil olan Geberit, daha geniş bir ürün gamıyla hizmet verecek olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Zamanının ötesinde zarif tasarımıyla; Citterio
Ünlü İtalyan mimar ve tasarımcı Antonio Citterio’nun tasarım ruhunu yansıtan Geberit Citterio, sade detayları akıcı şekiller-
34
Yapı Malzeme Ocak 2020
le bir araya getirerek kusursuz bir tasarım ortaya çıkarıyor. Doğal formu ve pürüzsüz görünümüyle Citterio, benzersiz tasarımıyla banyoları sıradanlıktan kurtarıyor. Organik forma sahip lavaboları ve şık banyo dolapları ile kullanıcısına farklı seçenekler sunan tasarım, kir birikmeyen Geberit Rimfree® akıllı klozetler ile mükemmel uyum sağlıyor. Parlak ve sağlam cam ön panel seçeneklerini ahşap ve camın heyecan verici zarifliğiyle birleştiren Citterio, banyonuzda tasarım özgürlüğünün ismi oluyor.
Yaşam alanınızdaki “iCon”
Pürüzsüz ve modern tasarımıyla Geberit iCon banyo koleksiyonu ise kullanıcısını
modern bir tasarım dili ile buluşturuyor. Banyosu için yaratıcı fikirler arayan ve modern bir hava katmak isteyen kullanıcılar için ideal bir seçenek olan Geberit iCon, geniş ürün yelpazesiyle beğeni kazanıyor. Lavaboların içinde bulunan yuvarlak iç hatlar ile keskin dış hatların zıtlığını bir bütün olarak ela alan iCon, çok çeşitli lavabolar, banyo mobilyaları ve aydınlatmalı aynalarıyla yaşam alanını bütünselci bakış açısıyla tasarlamanızı sağlıyor. Geberit iCon banyo mobilyaları, esnek kombinasyon seçeneği sunan saklama alanlarıyla öne çıkıyor. Seri ile sunulan ürün çeşitliliği kurulum için ideal seçenek oluyor. Seride bulunan aynalar ve aynaların yanına veya tam altına yerleşti-
Sektörel
rilebilecek raflar ise sınırsız özgürlüğe açılan kapının anahtarı oluyor. Doğal meşe, antrasit ve beyaz renk seçeneklerine sahip banyo mobilyalarıyla iCon, küçük banyolarda da fonksiyonelliği ile tercih sebebi oluyor.
İnce formlar, maksimum fonksiyon. Geberit’ten Smyle banyo serisi
Çağdaş tasarımı estetik çizgilerle birleştiren Geberit Smyle banyo koleksiyonu da rahatlatıcı ve pozitif bir banyo ortamı yaratmak isteyenlerin tercihi oluyor. Ebeveyn ve misafir banyoları için ideal bir seçenek olan Smyle, banyonun yapısal durumu ne olursa olsun uyum sağlayabilen tasarımıyla kullanıcısını üst düzey rahatlıkla buluşturuyor. Serinin banyo mobilyaları modüler yapısıyla öne çıkıyor. Kullanıcısının tasarıma olan bakış açısına göre pek çok farklı şekilde kombinlenebilen Smyle koleksiyonunda bulunan havlu askı ve duvar rafı ise tasarımı tamamlayan unsurların başında geliyor. Geniş saklama alanı sunan çekmeceleriyle düzen severlere de seslenen Smyle, yuvarlak ve kare tasarımlı lavabolarıyla da banyolarında reform yapmak isteyenlerin tercihi oluyor. Geberit Option aynalar ile uyumlu olan Smyle bu özelliği ile de özellikle gece mükemmel bir aydınlatma sağlıyor. Geberit Smyle, modern banyolarda tüm ihtiyaçlar için ideal çözümler sunuyor.
Yapı Malzeme Ocak 2020
35
Sektörel
AGT’den Yeni Yılda Yeni Parke Koleksiyonları Ağaç ve orman ürünleri sektörünün öncü markası AGT, yeni parke koleksiyonları ile yeni yılda da doğadan aldığı ilhamı zengin renk seçenekleri, zamansız ve elegant tasarım anlayışı ile iç mekanlara taşıyacak. Ulusal ve uluslararası pazarda mobilya, dekorasyon ve inşaat sektörlerine MDF, MDF-LAM, panel, profil ve parke üreterek, 5 kıtada 80’ten fazla ülkede faaliyet gösteren AGT, yeni sezonda Effect, Natura, Natura Plus, Natura Line ve Bella parke serilerine eklenen yeni ve ilham verici dekorları kullanıma sunuyor.
Monte Solaro’nun sisli sabahlarını iç mekanlarınıza taşıyor. Patentli Uniclick kilit sistemi sayesinde oldukça kullanışlı bir tasarıma sahip olan “Effect Elegance”, Register Emboss Sac, AC4 ve AC5 aşınma sınıfı, 15 ve 20 yıl ürün garantisi gibi kullanıcı dostu özellikleriyle dikkat çekiyor.
Effect Elegance ile Evinizde Doğa Yürüyüşü
Antik Kentlere Öykünen Uzun Ömürlü Kullanım
AGT’nin ilhamını yeryüzünün eşsiz güzelliklerini sunan coğrafi harikalarından alan “Effect Elegance” parke serisi, 8 farklı dekor seçeneği ile doğayı ayaklarınızın altına seriyor. “Atlas” Afrika kıtasının kuzeybatısındaki Atlas Dağları’nın benzersiz tonlarını yansıtırken, “Elbruz” buzul kayaların manzarasını dekorasyonunuzla buluşturuyor. “Logan” ile yaşam alanlarınızı gün batımının huzur veren tonlarına büründürebilir, “Nirvana” ile mistik bir atmosfere kavuşabilirsiniz. “Everest” zirvelerden gelen esintiyi, “Toros” Akdeniz’in eşsiz doğasını, “Rosso” dağlarda batan güneşin romantizmini, “Solaro” Capri’deki
36
Yapı Malzeme Ocak 2020
AGT’nin laminat parke serisi Natura ise yeni sezonda trend yaratan renk ve desen seçeneklerine “Bergama”, “Patara” ve “Likya” dekorlarını ekliyor. Diğer AGT ürünleriyle ile mükemmel uyum sağlayan Natura’nın ilhamını UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki Bergama antik kentinin büyülü tarihsel mirasından, mitolojide Apollon’un önemli bir kehanet merkezi olarak ün yapmış olan Patara’dan ve “ışık ülkesi” anlamına gelen Likya antik kentlerinden alan yeni dekorları, AC3 aşınma sınıfı, yüksek çizilme dayanımı ve uygulama kolaylığı sağlayan kolay kilit sistemi özellikleri ile uzun ömürlü bir kullanım sunuyor.
Yenilikçi ve Zamansız Doğallık: Natura Plus ve Natura Line
Natura Plus ve Natura Line serilerine eklenen yeni “Salda Meşe” ve “Gala Meşe” dekorları ise AC4 aşınma sınıfıyla 15 yıl garanti sunuyor. Dayanıklılık ve üstün performans özelliklerinin yanı sıra göz alıcı renk tonlarıyla uygulandığı her yere ışık ve enerji katan “Salda Meşe” ve “Gala Meşe” dekorları üstün yüzey desenleri ve dokuları sayesinde yenilikçi ve zamansız bir tasarım ruhunu iç mekanlarınıza taşıyor.
Detaylardaki Zarif İncelik: Bella
AGT’nin ilhamını çiçeklerin zerafetinden alan Bella serisi, incelikleri detaylarda arayanlara hitap edecek 4 yeni dekorlar yeni sezonu karşılıyor. “Manolya”, “Defne”, “Gardenya” ve “Begonya”; doğanın sanatsal mucizeleri olan çiçekleri doğal renk paletleri ile zeminlere yansıtıyor. Ekonomik çözümler sunan Bella serisi AC3 aşınma sınıfına sahip.
GF Hakan Plastik 2020’ye hazır
GF Hakan Plastik, tüm beyaz yakalı çalışanları ile gerçekleştirdiği toplantı ile 2020 yılına başlangıç yaptı. ‟Gücünü hisset, harekete geç“ mottosuyla hedeflerini belirledi. Yoğun ve zorlu bir yılı geride bırakırken GF Hakan Plastik, firma çalışanları ile bir araya gelerek 2020 çalışma programını belirledi. Kaya İstanbul Fair & Convention Hotel’de gerçekleşen toplantının mottosu ise ‟Gücünü hisset, harekete geç“ oldu. İki gün süren toplantının açılış konuşmasını yapan GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler, “2020 için en önemli vizyonumuz, deneyimi, sağlam alt yapısı ve yenilikçi yaklaşımı ile gerek yurt içinde gerekse yurt dışında bu sektörü geliştirmek, inovatif ürün ve hizmetler sunmak, iş ortakları için kalite ve güvenin tam karşılığı olmaktır. İnovasyon sadece ürünlerde değil, hizmette ve
daha da önemlisi iş yapış şekillerinde de olacak” dedi. Batuhan Besler ayrıca gerçekleştirdiği sunum ile 2020 yılında yenilenen organizasyon yapısı ve yeni organizasyondan beklentilerini paylaştı. Genel strateji paylaşımının ardından tüm departmanlar bu stratejiyi destekleyecek bölüm hedeflerini, ekip çalışmasına verilen önemi de ortaya koymak adına, sadece bölüm yöneticileri tarafından değil, tüm ekip olarak sundular. Toplantıda GF Hakan Plastik’in 2020 hedefleri arasında yer alan Yalın Üretim, özellikle üzerinde yoğunlaşılan konu oldu. GF dünyasında “BOB” olarak tanımlanan “Yalın Yönetim” anlayışının temelleri ve uygulamaları, fir-
manın kendi bünyesindeki BOB eğitimcileri tarafından aktarıldı. Keyifli bir eğitimin ardından katılımcılara Üretim Atölyesi simülasyonu yaptırıldı. Katılımcılar bu simülasyonda, basit bir üretim hattında yapılabilecek yalınlaşma uygulamaları ile kaynakların ve zamanın nasıl etkin kullanılabileceği konusunu eğlenceli bir şekilde deneyimleme imkanı buldular. Eğitimde aynı zamanda Yalın Düşünce yöntemlerinin günlük iş akışına nasıl uygulayabileceği konusuna da değinildi. GF Hakan Plastik 2020 yılında İnovasyon ve Yalın Yönetim uygulamaları ile sektörde yenilikçi yüzünü güçlü bir şekilde ortaya koyacak.
GF Hakan Plastik Ürün ve Pazarlama Direktörü Hüseyin Ünlüyol oldu 2016 yılından bu yana görevini başarı ile sürdüren Candan Mumcuoğlu’nun şirketten ayrılmasının ardından, GF Hakan Plastik Ürün ve Pazarlama Direktörü, yapı malzemeleri sektöründe deneyimli bir isim olan Hüseyin Ünlüyol oldu. İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Hüseyin Ünlüyol, Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Yüksek Lisans Bölümü’nde “Assessment of Technology Development Capacity” başlığıyla yayınladığı yüksek lisans tezi ile onur listesinde yer alarak Yüksek Mühendis ünvanını aldı. İş hayatını sürdürdüğü sırada Boğaziçi Üniversitesi Executive MBA programına kabul edilen Ünlüyol, mevcut ve potansiyel yönetici adayları için tasarlanmış bu programı,
38
Yapı Malzeme Ocak 2020
“Marketing Strategy Changes” adlı tezi ile yüksek onur listesinde yer alarak tamamladı. Hüseyin Ünlüyol, iş hayatına Dupont firmasında Üretim Yöneticisi olarak başladı. Yapı malzemeleri sektöründe ilk olarak Saint Gobain-İzocam A.Ş.’de Ürün Müdürü olarak görev yaptı. Baumit İnşaat Malzemeleri firmasında Ürün Müdürü göreviyle yalıtım malzemeleri ve yapı kimyasallarının ürün ve pazarlama stratejileri üzerine çalışmalar yürüttü. Ardından, Remmers Yapı Malzemeleri firmasında Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev aldı. Son olarak Asecos GmbH firmasında, kimya sektörü ve çevre koruma faaliyetleri kapsamında Türkiye ve Ortadoğu Ülke Müdürü görevini yürüttü.
Sektörel
GROHE, “Alman Sürdürülebilirlik Ödülleri”nde
büyük şirketler kategorisinde ilk 3 arasında yer aldı “Almanya’nın En Sürdürülebilir Büyük Şirketleri 2020” kategorisinde ilk 3’e giren GROHE’nin 360 derece sürdürülebilirlik yaklaşımı, ödüle layık görüldü. GROHE, 2020’de başlayacak olan karbon nötr üretim planı “GROHE Sıfıra Gidiyor” projesiyle de sektöründe yeni standartları belirliyor. GROHE, 360 derece sürdürülebilirlik yaklaşımı ve kaynak tasarrufunda kaydettiği ilerleme ile, 22 Kasım 2019’da, Düsseldorf’ta düzenlenen Alman Sürdürülebilirlik Ödül töreninde, “Almanya’nın En Sürdürülebilir Büyük Şirketleri 2020” kategorisinde ilk 3’e girdi. “GROHE’nin tüm faaliyet alanlarına entegre ettiğimiz bütüncül sürdürülebilirlik yaklaşımımız, Alman Sürdürülebilirlik Ödülü’nde de bize zirveye giden yolu açtı,” diyen Grohe AG CEO’su Thomas Fuhr, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günlük deneyimlerimiz, ekonomik başarı ve sürdürülebilir ticari uygulamanın birbirini dışlamak zorunda olmadığını gösteriyor. Bu ödül, sürdürülebilirlik hedeflerimizin peşinde sürekli olarak ortaya koyduğumuz çabaları onaylarken bizi taahhüdümüzü daha da artırmamız için motive ediyor. Alman Sürdürülebilirlik Ödülü Vakfı, bu yıl 12. kez ekonomik başarıyı sosyal sorumluluk ve çevrenin korunması ile örnek alınacak şekilde birleştiren şirketleri ödüllendirdi. GROHE’nin kaynak tasarrufu yapma konusundaki taahhüdü jüriden özellikle övgü aldı. Bu konudaki başarının en önemli göstergesi yüzde 96’nın üzerindeki geri dönüşüm oranı oldu. GROHE, ayrıca ağırlığı yüzde 55’e kadar azaltan 3D metal yazıcı ile ürün imalatı gibi yenilikçi çözümlerin yardımıyla, malzemeden tasarruf sağlayan bataryalar üretme imkanını sunan ilk sıhhi tesisat ürünleri markası da oldu. GROHE’nin sürdürülebilirlik alanındaki en büyük kozu ürünün kullanımı alanında ortaya çıkıyor: Örneğin GROHE EcoJoy akış sınırlama teknolojisi ile donatılan ürünlerin yardımıyla, kişilerin günlük su tüketimi de yüzde 50’ye varan oranlarda azaltılabiliyor. Sonuçta dört kişilik bir ailenin su tüketimi 31.400 litreye kadar azaltılabiliyor.
GROHE’nin Üretim Tesisleri, 2020 Yılına Kadar Dünya Çapında Karbon Nötr Olacak
GROHE, elde ettiği başarılar ile yetinmeyip, jüri tarafından olumlu karşılanan
diğer önemli adım ile de sektörde yeni standartları belirliyor. Sıhhi tesisat sektöründe bir ilk olarak şirket, “GROHE SIFIRA Gidiyor” projesi kapsamında, dünyanın her yerindeki üretim tesislerinde karbon nötr üretime ulaşma hedefini belirledi. Temmuz ayında, beş global üretim tesisinin tamamı ve Almanya’daki lojistik merkezleri, bu kapsamda yeşil elektriğe geçti. GROHE, Nisan 2020’de başlayacak yeni mali yılda devreye alacağı iki proje sayesinde, önüne geçilemeyen CO2 salımlarını da telafi edecek. Thomas Fuhr, “Ödül, bize halihazırda iddialı sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için önemli adımlar attığımızı gösterdi. GROHE gibi üreticilerden hiç olmadığı kadar çok sorumluluk almaları istendiğinden, biz de, sektöre daha da fazla enerji ka-
zandırmak ve bu şekilde daha da yüksek sürdürülebilirliği aktif şekilde desteklemek üzere ‘GROHE SIFIRA Gidiyor’ gibi önlemleri kullanmak istiyoruz,” dedi. GROHE, son yıllarda Alman Sürdürülebilirlik Ödülü’nde defalarca üst sıralarda yer aldı. Sıhhi tesisat markası, aynı zamanda 2017 yılında Alman Federal Hükümeti’nin KSS Ödülü’nü alırken, GROHE CEO’su Thomas Fuhr ise, Eylül 2019’da B.A.U.M. kurumsal ağı tarafından, B.A.U.M. Çevre ve Sürdürülebilirlik Ödülü’ne layık görüldü.
Yapı Malzeme Ocak 2020
39
DOSYA
DOSYA KONULARI: Isıtma & Soğutma & Havalandırma Sistemleri Yalıtım & İzolasyon Malzemeleri ve Teknolojileri Yapı Kimyasalları & Katkı Maddeleri ve Teknolojileri
“Bölgemizin üretim ve lojistik üssü olarak konumlanmaya devam edeceğiz”
“Şu anda 1 milyar 700 milyon lira cirosu olan bin 300 kişilik büyük bir aileyiz. Biz hedeflerimizin tümünü gerçekleştirmeyi başardık. 2019 yılı hedefimiz 2.2 Milyar TL. 2020 yılı hedefimizde ise ciromuzu 3 milyar TL’ye çıkarırken çalışan sayımızı da bin 500 kişiye taşımak var. Bu doğrultuda var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
Hasan Önder / Daikin Türkiye CEO’su
İklimlendirme sektörüne yönelik sunduğu geniş ürün yelpazesi, son teknolojiyle üretim yapan tesisi, deneyimli ve uzman ekibiyle Daikin Türkiye, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüketicilerinin ihtiyaçlarına en uygun ve konforlu çözümleri sunmak üzere faaliyet göstermektedir. Merkez ofisi İstanbul’da bulunan Daikin Türkiye altı bölge müdürlüğü (Adana, Ankara, Antalya, Gaziantep, İzmir, Trabzon), 300 bayi, 500 satış noktası ve 501 yetkili servisiyle Türkiye’nin geniş bir coğrafyasına hizmet verebilmektedir. Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda, sektördeki yenilikler, Daikin Türkiye’nin 2020 vizyonu ve Ar&Ge çalışmalarını ele almaya çalıştık.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
2019 yılı Türkiye’de iklimlendirme sektörü için maalesef pek parlak bir yıl değildi. Sektörde %45 oranında küçülme meydana geldi. Ancak Daikin Türkiye için yine bü-
42
Yapı Malzeme Ocak 2020
yüme, yeni yatırımlar ve güzel haberlerle renklenen bir sene oldu. Biz mali yılımıza göre 2019 yılını 31 Mart 2020’de kapatacağız. Dolayısıyla 2019 bizim için henüz bitmedi ancak sektör küçülmesine rağmen hedeflerimiz doğrultusunda ilerlediğimizi söyleyebilirim. Bildiğiniz gibi Daikin, 2011 yılında Airfel’i satın alarak pazara giriş yaptı ve Daikin Türkiye’yi kurduk. Geçen 8 yılda tam 8.5 kat büyüyerek ciromuzu 1 milyar 700 milyon TL’ye çıkardık. 2011 yılında 260 milyon dolarlık satın alma ve 150 milyon TL ödenmiş sermaye ile Türkiye ısıtma-soğutma pazarına giriş yapmıştık. 2019 Eylül ayında sizlerle güzel bir haberi paylaştık. Türkiye’deki yatırım ve faaliyetlerimizi artırmak amacı ile öz sermayesimizi 150 milyon TL’den 1 milyar 100 milyon TL’ye çıkardık. Daikin Global tarafından alınan sermaye artırım kararı, Türk ekonomisine ve Daikin Türkiye’ye duyulan güvenin bir göstergesi olarak önem taşıyordu. Aynı zamanda bu yıl yeni yatırımların müjdesini de verdik. Daikin, Türkiye’ye son 5 yılda 300 milyon TL’lik yatırım yapmıştı. Birkaç ay önce alınan yeni kararla da 2021 yılına kadar 50 milyon Euro daha yatırım yapacak.
Sakarya’da 100 bin metrekarelik alana kurulu 42 bin metrekarelik fabrikamızda klima, kombi, radyatör, klima santrali, fan coil üretimi yapıyoruz. Bu yatırımları fabrikamızda VRV sistemlerinin de üretimini kapsayacak şekilde değerlendireceğiz. CIS ülkeleri de bizim sorumluluğumuzda ve halihazırda 44 ülkeye ihracat yapıyoruz. Split klimada iki yıl üst üste ihracat şampiyonu olduk. 2019’da 200 milyon dolar, 2020’de 220 milyon dolar ihracat hedefimiz var. Bu başarımızla bölgemizin üretim ve lojistik üssü olarak konumlanmaya devam edeceğiz. Türkiye’de devam eden ekonomik durumdan dolayı, 2019’da negatif büyüme zaten bekleniyordu. Dolayısıyla bu yıl tahsilat problemlerinden kaynaklanacak finansal risk de yüksek olduğundan Daikin Türkiye olarak pazar payımızı sürdürmeyi, dinamik bir yönetim anlayışıyla karlılığımızı arttırmayı hedefledik. Pazar küçülmesine rağmen sezonda split ve ticari klima montajlarımızda %10’luk bir artış gözlemledik. Kombi çalıştırma adetlerimizde ise ciddi yükseliş gördük. Temmuz’da %30 arttı. Ancak 2019’da inşaat sektöründe görülen küçülme merkezi sistemler iklimlendirme satışlarımızı da etkiledi. Mevcut projelerin sonuçlanmasında ve satışında azalma söz konusu oldu. Yeni büyük projelerin de sayısı azaldı. Ancak biz her 3 projeden 1’inin tercihi olmaya devam ediyoruz. VRV ürün gamımızda da 2020 yılında yenilikler olacak. Daikin Japonya globalde 5 yıllık planlar ile hareket etmekte, bu planların içinde zaten büyüme hedeflerini yakaldığımız takdirde Türkiye yatırımlarını arttırma hedefi de vardı. Biz de Türkiye’deki hedeflerimizin çok çok üstünde bir başarı yakaladığımızdan, bu yıl hem yeni yatırım aldık hem de sermaye artırımı gerçekleştirdik. Böylece 2020 hedeflerimiz ve planlarımızın bir çoğunu gerçekleştirmiş olduk. Bu kaynağın bir çoğunu üretim yatırımlarımızda kullanacak olup, merkezi soğutma sistemleri (VRV) üretimini Türkiye’de yaparak Avrupa’ya ihracat yapma hedefimizi gerçekleştireceğiz.
Dosya Şu anda 1 milyar 700 milyon lira cirosu olan bin 300 kişilik büyük bir aileyiz. Biz hedeflerimizin tümünü gerçekleştirmeyi başardık. 2019 yılı hedefimiz 2.2 Milyar TL. 2020 yılı hedefimizde ise ciromuzu 3 milyar TL’ye çıkarırken çalışan sayımızı da bin 500 kişiye taşımak var. Bu doğrultuda var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
Geçtiğimiz ay split klima ailemize Sensira ürünümüzü kattık. Ilıman iklim bölgelerinde A+++’a kadar ısıtma verimliliğine ulaşan Sensira, bu özelliğiyle soğutma becerisinin yanı sıra Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde kış ayları için ısıtmada da verimli bir çözüm olarak öne çıkıyor. Ayrıca segmentinin en sessiz split klimalarından biri… Bizim için en önemli maddelerden birisi de Sensira’nın, Daikin Üretim Sistemi Standartları (PDS)’na sadık kalınarak Hendek Fabrika’da ‘yerli’ olarak üretiliyor olması. Split klimada tüm ürün gamımız bu yıl tamamen çevre dostu R32 soğutucu akışkan kullanıyor olacak. Isıtma tarafında Daikin kombi ailesini büyütmeye devam edeceğiz. 2021 yılında Daikin kombi ailesine yeni bir ürün ekleyeceğiz. Bu ürün şu anda ArGe aşamasında olduğu için detaylardan bahsedemeyeceğim. Ancak eşsiz bir ürün olduğunu söyleyebilirim. Kombi yapay zeka temelinde çalışacak, kullanıcısı ile iletişimi güçlü olacak, yeni nesil teknolojiler ile donanmış bir kombi olacak ve açıkçası yeni bir segment yaratacak diye düşünüyoruz. 2020 yılında ise Airfel kombi ailesine online kontrol temelli bir kombi katılacak ve tüm kombi ailesi markanın yeni tasarım dilinde yenilenecek. 2019 bitmeden Low Nox standartlarına uygun ekonomik seri olarak tanımladığımız yoğuşmalı kombileri iki markamız için de pazara sunuyor olacağız.
Sektör ihracata odaklanmış durumda. Bu noktada sizin çalışmalarınız nasıl ilerliyor?
Şu anda CIS ülkelerinin sorumluluğuna da sahibiz ve toplamda 44 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2018 yılında 130 milyon dolara ulaşan ihracatımızı 2019’da 200 milyon dolara, 2020’de 220 milyon dolara çıkaracak. Böylece bölgesimizin üretim ve lojistik üssü olmaya devam edeceğiz. İhracatta split klima ilgili çalışmalarımız yoğun gidiyor. Ciddi derecede Avrupa’ya ihracat yapıyoruz. Kendi sektörümüzde 2 yıldır split klima ihracatında Türkiye birincisiyiz. Bu grupta dört modelimiz var ancak iki ürün daha çıkaracağız. Bahsettiğim gibi VRV sistemlerle ilgili yatırımlarımız olacak. Bu yatırımı yaptığımızda daha büyük bir pazar açılacak bize. Bütün Ortadoğu’ya büyük bir ihtimalle Türkiye’den göndereceğiz. Şu anda Belçika’dan alıyorlar.
Kombide ise hat sayımızı bir tane daha artıracağız. Kombi hattımızın kapasitesini yüzde 50 artırmayı planlıyoruz. Bu alanda ihracattan ciddi talep var. İhracat oranımızı önümüzdeki yıl yüzde 55’e getirmeye çalışacağız.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler?
Daikin, Ar-Ge, inovasyon ve teknolojisiylemizle de iklimlendirme sektörünün açık ara lideri. Daikin’in Japonya ve ABD’de çok büyük iki teknoloji merkezi bulunuyor. Daikin Japonya’daki Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’nde 300 milyon dolarlık yatırım yaptı. Daikin’in dünya çapında 25 Ar-Ge merkezi var. Ve bu merkezlerde yaklaşık 8.000 mühendis çalışıyor. Ar-Ge merkezlerimizde yürüttüğümüz çalışmaların bir sonucu olarak bugün CERN’de bile Daikin’in üstün teknolojili ürünleri kullanılıyor. Yıllık
ortalama 1.300 civarında patent yayınlıyoruz. Bütçemizin önemli bir bölümünü ArGe ve inovasyona ayırıyoruz. Daikin’in Ar-Ge çalışmalarının temelini ürünlerin iyileştirilmesinin yanı sıra, çevreye en az zararı veren özelliklere ulaştırılması oluşturuyor. Bu amaçla R32 adı verilen yeni nesil gaz kullanımına geçerek, tüm dünyada yeni bir gelişmeye imza attık. Sektörde devrim niteliğinde olduğu için Reform 32 olarak adlandırdığımız bu soğutucu akışkan ile klimaların enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmak ve sistemlerin küresel ısınma etkilerini en aza indirmek mümkün oluyor. Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de Reform 32 soğutucu akışkanı içeren ilk split klimaları biz piyasaya sunduk ve bunun yaygınlaşması için çalışıyoruz. Bu amaçla 93 adet patentimizi ücretsiz olarak sektörün kullanımına açtık. Geçtiğimiz aylarda Daikin yayınladığı yeni bir duyuruyla, bu patentlere erişimi de daha kolaylaştırdı. Artık patentlerin kullanımı için Daikin’den izin almaya da gerek kalmadı.
Yapı Malzeme Ocak 2020
43
“Eğitim ve müşteri memnuniyeti
çalışmalarına yatırımlarımız devam ediyor” “Yüksek teknolojiye sahip ürünlerimizi Ar-Ge merkezimizde kendi mühendislerimiz tarafından geliştirilen yazılım ve donanımlarla üretiyoruz. DemirDöküm’ü asırlık hedeflerine ulaştırmak, sektördeki ilklerimize yenilerini eklemek için Ar-Ge yatırımımızı kademeli olarak artırıyoruz.”
Erdem Ertuna / DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi
1954 yılında İstanbul’da kurulan DemirDöküm, ısıtma, su ısıtma ve iklimlendirme sektörlerinde faaliyet göstermekte. Kuruluşundan bu güne geçen süre içerisinde Türk sanayisinin gelişmesine katkılarda bulunan firma, birçok yeni yatırımı hayata geçirerek tüketicisine daima üstün teknoloji sunmakta ve sektördeki kaliteyi her geçen gün yükseltmekte. DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda, geçtiğimiz yıla dair bir değerlendirme aldık. Pek çok konuda bizi aydınlatan ve önümüzdeki döneme dair projelerini ve öngörülerini bizlerle paylaşan sayın Ertuna’ya teşekkür ediyoruz.
2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu? Kurulduğumuz 1954 yılından günümüze her yıl ürün ve hizmetlerimizin yanı sıra yürüttüğümüz çalışmalarla hem DemirDöküm’ü hem de sektörü bir adım ileriye taşıyoruz. Bozüyük’te kendi teknolojimiz ile ürettiğimiz kombi, radyatör, klima, termosifon, şofben, merkezi sistem kazanları, ısı pompası, güneş enerji sistemleri ve VRF sistemi kategorilerindeki geniş ürün gamımızla 2019’da tüketicilerimizin takdirini kazanmaya devam ettik. İleri teknolojiyi kullanarak katma değer odaklı, çevre dostu yalın üretim teknikleri ile üretim gerçek-
44
Yapı Malzeme Ocak 2020
leştiren DemirDöküm için 2019 verimli bir yıl oldu. Son kullanıcılarının yanı sıra Türkiye’nin birçok bölgesindeki marka projelerinde de ilk tercih olmaya devam ettik. 3 yıl önce ürün gamımıza kattığımız merkezi sistem klima (VRF) ürün gamımızla birçok AVM hastane ve fabrika projelerinde yer almaktan mutluluk duyduk. Enerji tasarrufu sağlayan yüksek verimli sistemlerimiz ile bu yıl birçok toplu konut projesine iklimlendirme çözümleri sunduk. Marmara Bölgesi’ndeki üç yeni konut projesinin ilk tercihi olduk. Semt Kocaeli, 11’inci Mahalle ve Bahçe Evler’de toplam bin 200’e yakın daire uzun yıllar DemirDöküm ürünleriyle ısınacak. Toplu konut projelerine ek olarak İstanbul’da dört itfaiye binasının iklimlendirme projesini tamamladık. Sancaktepe, Silivri, Sultangazi ve Arnavutköy ilçelerindeki binaların iklimlendirme ihtiyacı için yüksek verimli DemirDöküm DVS5 VRF sistemleri kullanıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü, bin 250 metrekare kapalı alana sahip “İtfaiye Simülasyon Merkezi” projesi kapsamında toplamda 175,0 kW gücünde 3 grup VRF sistemi kullanıldı. DemirDöküm’ün sektöre öncülük eden DVS5 VRF ürün grubunun katkılarıyla itfaiye binalarında ısıtmada yüzde 17, soğutmada ise yüzde 37’lik enerji tasarrufu sağlandı.
İş ortağı ve müşteri memnuniyetinde de sektörün referans noktası olmak için bu yıl önemli çalışmalar yürüttük. DemirDöküm Akademi ile sektördeki rekabete yeni bir boyut kazandırdık. Geçen yıl 10 ilde gerçekleşen Değer Odaklı Satış Eğitimlerimizden 355 iş ortağımız faydalanırken, bu yılki Etkili Satış Teknikleri eğitimimizin katılımcı sayısı 500’ü aştı. Tüketicilerimizin ve iş ortaklarımızın hayatlarını kolaylaştıracak proje ve uygulamalarla sektördeki öncülüğümüzü farklı alanlara taşımayı hedefliyoruz. Bu kapsamda bu yıl hayata geçirdiğimiz projelerden biri de “Müşteri Memnuniyeti Mükemmellik Ödülü” oldu. Ödül kapsamında; “Etkili ve Müşteri Memnuniyeti Odaklı Satış Eğitim” programına katılan satış noktalarımızı periyodik olarak birçok farklı kriterde değerlendirerek ve her birinin performansını ölçümlemeyi planlıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında kusursuz müşteri deneyimi sunmak, iş ortaklarını nihai tüketici gözünde daha görünür bir hale getirmek ve kaliteli hizmetleri ön plana çıkarmak istiyoruz. Projemiz kapsamında dört bin nihai tüketicinin görüşünü alıyoruz. Kombi satın alma sürecinden mağaza içerisindeki karşılanmaya ve kombi montajının yapılmasına kadar tüm süreçleri değerlendirildiğimiz araştırma sonucunda yüksek puan alan satış noktalarına “Müşteri Memnuniyeti Mükemmellik Ödülü” veriyoruz. Müşteri memnuniyeti ve mağaza içi hizmet kalitesi ile başarı elde eden iş ortaklarımız, program dâhilinde elde ettiği başarılarla avantajlı paketlere sahip oluyor. Aynı zamanda yine DemirDöküm Akademi çatısı altında müşteri beklentilerine doğru ve hızlı yanıt vermek, saha organizasyonumuzu geliştirmek, tüketicilerimize sağladığımız avantajları artırmak için iş ortaklarımıza yönelik VUCA Satış Kanalı Yönetimi eğitimi düzenledik. İki gün süren eğitime 41 yetkili satıcımız katıldı. DemirDöküm Akademi’deki eğitim başlıklarından bir diğeri de “Finans ve İş Simülasyonu” oldu. Yetkili satıcılarımızın finansal okuryazarlıklarını geliştirmesi ve şirket sonuçlarına yansıyacak kararların mali tablolar içindeki yerinin bütünsel olarak gözlemleyebilmesini amaçladığımız üç gün süren eğitime 35 yetkili satıcımız katıldı. Ayrıca, bir tüke-
Dosya ticinin günde ortalama 150 defa çevrimiçi olduğu ve internet üzerinden gerçekleşen alışverişlerin arttığı günümüzde düzenli olarak yetkili satıcılarımız için Google AdWords eğitimleri düzenliyoruz. Bizi asırlık hedefimize ulaştıracak dijital dönüşüm stratejimiz ışığında hayata geçirdiğimiz programlardan biri olan Müşterinin Yıldızları Programı ise mağaza içi ve satış sonrasında üstün müşteri memnuniyeti ve deneyimi sunan iş ortaklarımızı dahil ettiğimiz bir program. Bu program aracılığıyla müşteri deneyiminde üstün başarı gösteren iş ortaklarımızı daha fazla teşvik ediyor, onlara özel deneyimler yaşatıyor ve onları müşterilerin nezdinde daha görünür hale getiriyoruz. Bunlara ek olarak, DemirDöküm Akademi ile birlikte sektörümüzün ilk müşteri memnuniyeti odaklı bütünleşmiş platformunu kurduk. Platform; temelde ölçümleme, eğitim ve ödüllendirme sistemlerinin entegrasyonuna dayanıyor. Bu doğrultuda DemirDöküm Müşteri Deneyimi Platformu’na her sene 1 milyon TL tutarında yatırım yaparak iş ortaklarımızın gelişim alanlarına yönelik eğitimler ve içerikler oluşturmaya devam edeceğiz.
Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız olacak mı?
Yüksek teknolojiye sahip ürünlerimizi ArGe merkezimizde kendi mühendislerimiz tarafından geliştirilen yazılım ve donanımlarla üretiyoruz. DemirDöküm’ü asırlık hedeflerine ulaştırmak, sektördeki ilklerimize yenilerini eklemek için Ar-Ge yatırımımızı kademeli olarak artırıyoruz. Stratejik olarak çevre, verimlilik, yenilenebilir ve alternatif enerji kaynaklarının kullanımı, sistem yaklaşımı ile kişisel çözümler üretme ve otomasyon-iletişim teknolojisinin ürünlere uygulanmasıyla beraber, güneş enerjisi sistemleri, kaskad çözümler ve akıllı kontrol sistemleri temel Ar-Ge konularımız arasında yer alıyor. Öte yandan fabrikamıza, gelecek vizyonumuzun merkezinde yer alan dijital dönüşüm, eğitim ve müşteri memnuniyeti çalışmalarına da yatırımlarımız devam ediyor.
zarı için MaxiCondense’in yeni ürünlerini ve ısı pompası alanında da MaxiAir ürün grubumuzu tüketicilerimizin beğenisine sunduk. Yeni ürünlerimiz ve girdiğimiz yeni alanlardaki çözümlerimiz yüksek müşteri memnuniyeti sağladı. Isıtma alanındaki ürün gamımızı bu yıl elektrikli ısıtma cihazı ile genişleterek Volto’yu satışa sunduk. Doğalgazın olmadığı il ve ilçelerdeki tüketicilerimiz için geliştirdiğimiz ve tamamen elektrikle çalışan Volto, düşük enerji tüketimiyle kullanıcısına yüksek verimlilik vadediyor. Önümüzdeki yıl ürün gamımıza yenilerini eklemeye devam edeceğiz. 2020 yılında da hem iç pazar hem de ihracat pazarları için ürün gruplarımıza eklenecek yeni ürünlerimizi tüketicilerle buluşturacağız.
2020 yılı beklentileriniz ve planlarınızı genel hatlarıyla paylaşmak ister misiniz?
Önümüzdeki yıl DemirDöküm için yoğun bir gündem bizi bekliyor. İç pazarda doğalgazın yeni gideceği il ve ilçelerde tüketicilerimiz ile buluşmaya, doğalgaz kullanımının sağladığı avantajları, doğa dostu ve kullanıcısına yüksek enerji tasarrufu sağlayan ürünlerimizi tanıtmaya devam edeceğiz. İş ortaklarımız için eğitim programımıza yenilerini ekleyeceğiz. Türkiye’nin dört bir yanında kusursuz müşteri deneyimi sunmak ve bu anlamda en kaliteli hizmeti vermeyi hedefliyoruz. 2020 yılında bu alandaki çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Ayrıca 2020 yılında ürün gamımızdaki yenilikleri tüketicilerimizin beğenisine sunacağız. Son 5 yıldır dijital dönüşüm alanında yürüttüğümüz çalışmalara 2020 yılında da devam edeceğiz. Meslek Lisesi Kitap Sponsorluğu’nun dördüncü yılını geride bıraktık. Her yıl 20 bin öğrencimize “Isıtma Tesisatı”, “Doğal Gaz Bina İçi Tesisatı” ve “Gaz
Yakıcı Cihazlar” kitaplarını ücretsiz olarak dağıtılmasını sağlıyoruz. 2020’de de bu projemizi devam ettireceğiz. DemirDöküm iç pazarda Türkiye ısıtma sektörünün en çok bilinen ve satın almada en çok tercih edilen markası. Hedefimiz bunu devam ettirmek. Bozüyük’te üretimini gerçekleştirdiğimiz geniş ürün gamımızı dünyanın 50 ülkesine ihraç ediyoruz. Ürün bazında değişmekle birlikte birçok ülkede lider konumdayız. Bu başarıya yenilerini eklemek, DemirDöküm ürünlerini yeni pazarlara ulaştırmak için 2020 yılında yoğun mesaimiz olacak.
Eklemek istedikleriniz…
DemirDöküm’ü farklı kılan en önemli unsur, 65 yıldır Türkiye’nin hikayesinin içinde olmasıdır. Bu anlamda geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz “Doğru Seçim” kampanyamızla amacımız doğru seçim yapmanın uzun vadede bizlere kazandırdıklarını müşterilerimize anlatabilmekti. İlk reklam filmimizde evlilikten yola çıktık. Hayatını sürdüren, hayat arkadaşlığını 60 yılın üzerine taşıyan evli çiftleri tespit ettik, onların gerçek yaşam öykülerinden yansımaları kullandık. Doğru seçimlerin bir ömür sürdüğüne dikkat çektiğimiz reklam kampanyamız ile Effie, Felis, Kristal Elma gibi pazarlama sektörünün en prestijli ödüllerinin sahibi olduk. Bu yıl da kendini kariyerine adamış bir kadının bir gün şantiyeden geçerken tesadüfen karşılaştığı sakat bir köpeği sahiplenmesiyle değişen hayatını ve sahiplenmenin verdiği huzuru duygusal ve samimi bir dille aktardığımız yeni “Doğru Seçim” kampanyamızı tüketiciyle buluşturduk. İzleyicilerimize kendiyle özdeşleştirebileceği, duygulara dokunacak içerikler sunmak istiyoruz. Bu kapsamda ve dijital dönüşüm stratejimiz doğrultusunda kampanya çalışmalarımıza da 2020 yılında devam etmeyi hedefliyoruz.
Ürün gamında yenilikler olacak mı?
Kombi, radyatör, klima, termosifon, şofben, merkezi sistem kazanları, ısı pompası, güneş enerji sistemleri ve VRF sistemi kategorilerinde geniş bir ürün gamına sahibiz. Değişen tüketici ihtiyaçlarını karşılamak adına geliştirdiğimiz yeni ürünlerimiz ile tüketicilerimizin hayatını kolaylaştırmaya ve onlara üst düzey konfor sağlamaya özen gösteriyoruz. Ar-Ge alanında yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde geçen yıl geleneksel ürün gamımızı yeni ürünler ekleyerek güçlendirdik. ErP Yönetmeliği ile birlikte Türkiye’nin yeni yoğuşmalı kombisi Atromix’i, kaskad pa-
Yapı Malzeme Ocak 2020
45
Yüzde yüz yerli sermayeli Warmhaus hedef büyüttü
Türk mühendislerin geliştirdiği sınıfında dünyanın en küçük kombisi minerwa görücüye çıktı Fark yaratan inovatif ürünleri ve dijital çözümleri ile iklimlendirme sektörünün öncü firmalarından Warmhaus, yüzde 100 yerli sermaye ile tamamı Türk mühendis ve tasarımcılardan oluşan Ar-Ge ekibi tarafından geliştirilen dünyanın en küçük kombisi Minerwa ve akıllı oda termostatı RecoWA’yı tanıttı. 2019 yılında yüzde 10 büyüme gerçekleştiren Warmhaus, 2020 yılında inovatif ürünleriyle 500 milyon TL’lik ciroya ulaşmayı hedefliyor. Temelleri 1976 yılına dayanan ve bugün beş farklı sektörde, 20 şirketiyle faaliyetlerini sürdüren Beyçelik Holding’in iklimlendirme sektöründeki markası Warmhaus yeni ürünlerini tüketicinin beğenisine sundu. İstanbul’da, 18 Aralık 2019, Çarşamba günü gerçekleştirilen basın toplantısında gazetecilerle bir araya gelen Warmhaus, inovatif ürünlerini tanıttı, gelecek plan ve hedeflerini anlattı. Toplantıya ev sahipliği yapan Warmhaus Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Çelik ve Warmhaus Genel Müdürü M. Kağan Turan, şirketin 2019 değerlendirmesi ve 2020 öngörüleriyle, ısıtma sektörünün global ve Türkiye pazarı verilerini katılımcılarla paylaştı.
46
Yapı Malzeme Ocak 2020
Yüzde yüz yerli sermaye ile üretiliyor, 35 ülkeyi ısıtıyor
Warmhaus’un kuruluş hikayesini anlatan Warmhaus Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Çelik, “1996 yılında doğalgazın ülkemize yeni geldiği dönemlerde radyatör ihtiyacının oluşmasıyla Çelikpan şirketimizle sektöre girme kararı aldık. Beyçelik’in ana faaliyet alanı otomotivden aldığımız bir üretim disiplini, kaynak ve sac konusundaki bilgi ve tecrübemiz, bizi radyatör üretiminde de öne taşıyan unsurlar oldu. Yirmi üç yıl önce panel radyatör üretimi ile başladığımız yolculuğumuzu 2014 yılındaki aldığımız karar sonucunda gerçekleştirdiğimiz yatırımla cihaz üretimini de eklemeye karar verdik.
Warmhaus olarak bugün, Bursa’da bulunan ve toplam üretim alanı 35 bin 500 metrekare olan iki fabrikamızda panel radyatör, kombi ve duvar tipi yoğuşmalı kazan üretiyoruz. Bizim için en büyük onur ve gurur kaynağı ise yüzde 100 yerli sermayeyle, tamamı Türk mühendis ve tasarımcılardan oluşan Ar-Ge ekibimiz tarafından üretilen ürünlerimizin bugün 35’ten fazla ülkeye ihraç edilmesi” dedi.
“2020 sonunda doğalgazın ulaştığı her noktada olacağız”
Warmhaus olarak bu yılı, hedeflerini gerçekleştirerek kapattıklarını vurgulayan Cihan Çelik, “2019’u 370 milyon TL ciro ile tamamlayacağız. Bu cironun yüzde 60’ı
Dosya
Cihan Çelik
M. Kağan Turan
ihracattan geliyor. Her yıl ortalama yüzde 20 büyüyerek; 2020’de ciromuzu 500 milyon TL’ye, 2023’te ise 1 milyar TL’ye çıkarmayı planlıyoruz. 2020 sonu itibariyle, doğalgazın ulaştığı her noktada olmayı hedefliyoruz. Büyüme hedeflerimizle paralel istihdamımızı da artıracağız” şeklinde konuştu. Türkiye ve global sektör verileri ve trendleri hakkında konuşan Warmhaus Genel Müdürü M. Kağan Turan, “Global kombi pazarına baktığımızda Türkiye Çin, Güney Kore ve İngiltere’nin ardından dördüncü sırada yer alıyor. Türkiye pazarının 2019 yılını 800-850 bin adet ortalama ile tamamlayacağını öngörüyoruz. Önümüzdeki yıl itibari ile ortalama yüzde 10-15 artış bekliyoruz. Kombinin ısıtma sektörü içinde payının ve öneminin artarak devam edeceğine inanıyoruz” dedi.
“7 evden birini ısıtıyoruz”
Türkiye’de radyatör kullanılan her 7 evden birini ısıttıklarına vurgu yapan Kağan Turan, “Son çeyrekteki penetrasyon artışımız ve olmadığımız bölgelerdeki yapılandırmamızla kombide yüzde 4.5 olan pazar payımızı da önümüzdeki yıl yüzde 6’ya çıkarmayı hedefliyoruz. Bugün Türkiye’de 400 çalışanımız, 425 satış noktamız ve 117 yetkili servis noktamız ile faaliyet gösteriyoruz” şeklinde konuştu. 35 ülkeye kombi ve radyatör satışı gerçekleştirdiklerinin altını çizen Turan, “3 yıl gibi kısa sürede 19 ülkede Warmhaus markamızla kombi satar hale geldik. Kombi pazarını domine eden İtalya ve
Almanya’da Warmhaus markamızla distribütörlerimiz üzerinden kombi satışımız bulunuyor. 2020’de 19 olan bu sayıyı 25’e çıkarmayı planlıyoruz. Yüzde 100 yerli sermaye ile üretilen ürünlerimizle globalleşme stratejimiz kapsamında yeni pazarlara da girmeyi hedefliyoruz” dedi.
Dünyanın en küçük kombisi pazara sunuldu
Tasarımı ve yazılımı tamamen Warmhaus Ar-Ge ekibine ait olan, 0,058 metreküplük hacmi, 38 cm eni, 59,5 cm boyu ve 26 cm derinliğine sahip kendi sınıfında dünyanın en küçük kombisi Minerwa’nın satışa çıktığının bilgisini veren M.Kağan Turan, “Bugüne kadar iF Design Award 2018, Design Turkey 2018 ve 2019 Red Dot Awards gibi önemli tasarım ödüllerine layık görülen Minerwa’yı tüketicilerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Cam ön kapağı, dokunmatik paneli ve tasarımıyla dikkat çeken Minerwa’nın siyah, beyaz ve antrasit renk seçenekleri bulunuyor. Kombimiz ayrıca estetik görünümünün yanı sıra Türkiye’de ilk defa Warmhaus’un ürettiği Elektronik Gaz Adaptif özelliğine sahip olmasıyla, ideal hava gaz oranını ayarlayarak sürekli yüksek verim sağlıyor” ifadelerini kullandı. Warmhaus Ar-Ge ekibi tarafından geliştirilen ve yazılımı yapılan, yüzde 100 yerli sermayeyle üretilen akıllı oda termostatı RecoWA hakkında da bilgi veren M. Kağan Turan, “RecoWa kullanıcı dostu tasarımı ile cep telefonu üzerinden her yerden
kombiyi kontrol etme fırsatı sunuyor. RecoWa ile çoklu ve farklı kullanıcılar aynı zamanda uygulamayı çalıştırabiliyor, istenilen zamanda istenilen sıcaklıklar ayarlanarak evin konforu artırılabiliyor. Kombinin en konforlu ve en verimli şekilde kullanılmasını sağlayan RecoWa’nın tüketicilere sunduğu diğer bir kullanım kolaylığı ise mobil uygulamada ve termostat ekranında kombi hata durumlarını anında gösteriyor olması. Önümüzde süreçte RecoWa’nın özelliklerini daha da geliştirerek arıza gibi konularda kendisinin yetkili servise sinyal göndermesini sağlayacağız” şeklinde konuştu.
Yeni inovatif ürünler sırada!
Warmhaus olarak ısıtma alanında radyatör, kazan ve kombi başta olmak üzere ihtiyaç duyulan tüm ürünleri portföylerinde bulundurduklarının altını çizen Turan, “Misyonumuzu; ürün ve hizmet kalitemizi her zaman en üst düzeyde tutarak, ihtiyaç duyulan her anda, her yere ve herkese kaliteli, güvenli ve tasarruflu sıcaklık ulaştırmak olarak belirledik. Bu misyonu temel alarak ürün geliştirme süreçlerimizi yönetiyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçları, yeni neslin tüketim alışkanlıkları ve teknolojideki gelişmeler ürün geliştirme sürecinde göz önünde bulundurduğumuz önemli kriterleri oluşturuyor. Ayrıca orta vadede yeni inovatif ürünlerin, kombi içindeki komponentlerin üretimi üzerinde çalıştığımız projeler arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.
Yapı Malzeme Ocak 2020
47
“Yeni ürünler, pazarlar, müşteriler ve yenilikçi satış dağıtım kanallarımızla ciromuzu artırmayı amaçlıyoruz” “Bosch Termoteknik olarak iklimlendirme kapsamında her sektörü önemsiyor, gelişmeleri sıkı bir şekilde takip ediyoruz. Bu takibin sonucu olarak inşaat sektörü için oluşturduğumuz satış stratejimizle müşterilerimize ulaşmaya devam edeceğiz. Marka ve ürünlerimizin güvenilirliğiyle, müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel sunduğumuz ürün ve hizmetlerle, sektörde tercih edilen firma olmak her daim odağımızda yer alacak.” Doğaya saygılı ve verimli enerji kullanımını odak noktasına koyan Bosch Termoteknik Türkiye, “uzun ömürlü, yüksek verimli, çevre dostu, enerji tasarrufu sağlayan ve yenilenebilir enerjiye dayanan ileri teknoloji kullanımı” misyonuyla faaliyetlerini sürdürüyor. Bosch Termoteknik Türkiye Pazarlama Direktörü Ali Aktaş ile geçtiğimiz yılın kısa bir değerlendirmesinin yanı sıra, 2020 hedefleri, yeni ürün çalışmaları ve pazarlama stratejileri konu alan bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
Tüm dünya ve ülkemizin zorlu ekonomik koşullarla mücadele ettiği 2019 yılını, Bosch Termoteknik olarak başarıyla bitiriyoruz. Manisa Fabrikamızda son 4 yıldır, her yıl 700.000’i aşkın kombi üreterek ülkemiz ve dünyada bir çok aileye ısıtma konforu sağladık. Bu yıl da üretimdeki başarımızı devam ettirdik ve Kasım ayında 100.000 adet kombi üreterek aylık üretim rekoruna imza attık. Rekorlarımızla ‘üretim üssü’ unvanını pekiştiren Manisa fabrikamızın, kuruluşundan bu yana ürettiği cihaz sayısı 8 milyon adedi aştı. Rekor üretimimizi, başarılı ciro ve satış rakamlarımızla her geçen yıl daha da güçlü bir şekilde destekliyoruz. 2019 yılı aynı zamanda başarılarımızı ödüllerle taçlandırdığımız bir yıl oldu. Yenilikçi bakış açımız ve trendleri takip etmemizin bir sonucu olarak Türkiye’nin en büyük ve prestijli sosyal medya ödülleri olan Social Media Awards tarafından Bosch markamızla iklimlendirme sektöründe altın ödüle, Buderus markamızla ise gümüş ödüle layık görüldük. Yine kendi sektörümüzde “Müşteri Deneyimini En İyi Yöneten Marka” kategorisinde A.L.F.A. ödülününün sahibi olduk. Türkiye’de alanının ilk ve tek interaktif, canlı yarışması “Kombinin Ustası” ile FELİS Ödüllerinde Canlı Marka Deneyimi ve Promosyon Uygulamaları (B2B)
48
Yapı Malzeme Ocak 2020
kategorisinde Altın FELİS ödülünü, International Business Awards’ta Altın Stevie ödülünü ve İstanbul Marketing Awards’ta Altın ödülü aldık. Tüm bu başarılı sonuçlar ve ödüllerimizle pazara yön vermekten gurur duyuyoruz.
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz? Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
Büyüme planımız dahilinde, Türkiye ve sorumluluk alanımızdaki diğer ülkelerde mevcut varlığımızı güçlendirmeyi; yeni ürünler, pazarlar, müşteriler ve yenilikçi satış dağıtım kanallarımızla ciromuzu artırmayı amaçlıyoruz. Özellikle VRF sistemler ve Endüstriyel Isıtma Sistemleri’nde pazar payımızı artırmayı ve yoğuşmalı kombilerde sürdürdüğümüz pazar liderliğimizi koruyarak sektördeki önemli ve güçlü bir oyuncu olmaya devam etmeyi planlıyoruz. Termoteknoloji sektörünün geleceğini şekillendirmeye devam edebilmek hedefiyle belirlediğimiz “Biz, termoteknolojinin geleceğiyiz” misyonumuzun her zaman arkasında durduğumuzu eklemek istiyorum. Misyonumuz ışığında yenilikçi Ar&Ge çalışmalarımızı yürütmeye ve ürünlerimizin dijitalleşmesine devam edeceğiz. Bugüne kadar dünyada 200.000’in üzerinde bağlanabilir ürün satışı gerçekleştirdik. Bu ürünlerin gelecekte büyük bir potansiyele sahip olacağını öngörüyor; ürünlerimizi müşterilerimizin kullanımına sunmak için çalışıyoruz. 2020 yılında, yalnızca son teknoloji ürünlerimizle değil “müşteri odaklı bakış açımızla” öne çıkmayı temel hedeflerimizden biri olarak görüyoruz. Bu bakış açısını çok daha derinden incelemek, müşterilerimize; onların beklentilerinin de üzerinde ürün ve hizmetler sunabilmek için 2019 yılında “Her Zaman Her Yerde Önce Müşteri” projemizi başlattık. Tüm organizasyonumuz ve sinerjimizle her gün, her daim aklımızda, teknolojimizde, süreçlerimizde, odağımızda, geleceğimizde olan müşterilerimiz
Ali Aktaş Bosch Termoteknik Türkiye Pazarlama Direktörü
için bu yıl da bir çok proje ve çalışmayı hayata geçireceğiz. Özetle, başarılarımıza ulaşmak için özveriyle çalışan ekibimiz, ürün ve servislerimizi bir üst seviyeye taşıyan iş ortaklarımız ve ürünlerimizi memnuniyetle kullanan müşterilerimizle yeni bir yıla adım atmak için heyecanlıyız.
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
Bosch Termoteknik ailesi olarak stratejimiz paralelinde, kombi ürün gamımıza farklı segmentlerde Bosch ve Buderus markalı
Dosya yeni ürünler eklemeyi ve Bosch markalı ticari klima sistemlerimizde ve split klimalarımızla mevcut portföyümüzü genişletmeyi planlıyoruz. Ayrıca ileri teknoloji ve bağlanabilirlik imkanı sunan yeni nesil kumanda panellerimiz ile yatırımcı ve kullanıcılarımızın her türlü sistem gereksinimini karşılayan çözümler sunmaya devam edeceğiz.
Sektör ihracata odaklanmış durumda. Bu noktada sizin çalışmalarınız nasıl ilerliyor?
Bir üretim üssü olan Manisa fabrikamızdaki üretimimizle ülke ekonomimize katkı sağlamayı çok değerli buluyor ve her yıl bu katkıyı artırmak için çalışıyoruz. Fabrikamızda 1000’i aşkın çalışanımızla, her yıl rekor rakamlarla gerçekleştirdiğimiz üretimin yaklaşık yüzde 70’i, 41 ülkeye ihraç ediliyor. Çok ciddi bir ihracat hacmine sahip olan şirketimiz, 2018 yılını da İklimlendirme Sanayi İhracat sektör lideri olarak kapattı. Özellikle ihracattaki başarımızla hem ülkemiz ve dünyaya hem de şirketimize değer katmaktan dolayı gurur duyuyoruz.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler?
Bosch olarak dünya çapında Ar&Ge’ye büyük önem veriyor ve 1 günde ortalama 19 patent başvurusu yapıyoruz. Ürünlerimiz ve hayata geçirdiğimiz yeniliklerle tüketicilerimizin ihtiyaçlarına hızlı çözümler getirmek, onların hayatını kolaylaştırmak ve fark yaratmak için çalışıyoruz. En az seviyede enerji kullanarak iklimlendirme yapabilen, bu sayede hem çevreye daha
az karbondioksit salımı yaparak çevreyi koruyan hem de kullanıcılarımıza daha düşük faturalar ile tasarruf yaptıran ürünler geliştirmek en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Tüm bu hedefleri gerçekleştirebilmek için 80’den fazla Ar&Ge çalışanımız, Manisa’daki fabrikamızda adından söz ettiren Ar&Ge faaliyetleri yürütüyor. Bosch Condens 7000 ürünümüzle tasarım konusunda yaptığımız yeni başlangıç, en güzel örneklerimizden birini oluşturuyor. Gelecekteki tüm ürünlerimizin de hem dizayn ve tasarım hem de kullanım özellikleriyle müşterilerimizde tercih sebebi olacağını bilerek çalışıyoruz. Bosch Termoteknik Ar&Ge Merkezimiz tüm bu çalışmalarını ödülle taçlandırıyor. Merkezimiz 2012 – 2016 yılları arasında üst üste beş kere kendi sektörümüzde-
ki en başarılı Ar-Ge Merkezi seçildi. Aynı zamanda Ar&Ge’de yaptığımız atılımlarla 2014-2018 yılları arasında Manisa’da En Fazla Patent Başvurusu Yapan 3. şirket olduk. Ülkemize ve sektöre bu denli büyük katkılar sağlamak şirketimiz için çok değerli.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Bosch Termoteknik olarak iklimlendirme kapsamında her sektörü önemsiyor, gelişmeleri sıkı bir şekilde takip ediyoruz. Bu takibin sonucu olarak inşaat sektörü için oluşturduğumuz satış stratejimizle müşterilerimize ulaşmaya devam edeceğiz. Marka ve ürünlerimizin güvenilirliğiyle, müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel sunduğumuz ürün ve hizmetlerle, sektörde tercih edilen firma olmak her daim odağımızda yer alacak.
Yapı Malzeme Ocak 2020
49
Dosya Mitsubishi Electric, Enerji Tasarrufu Haftası’nda daha iyi bir dünya için teknolojik değişimlerin önemine dikkat çekti
Enerji tasarrufunun yolu inovatif teknolojilerden geçiyor
Yeşil bir şirket olma felsefesinin ışığında gerçekleştirdiği global ölçekli yeniliklerle dikkat çeken teknoloji devi Mitsubishi Electric, Enerji Tasarrufu Haftası’nda daha iyi bir gelecek için verimlilik sağlayacak değişimlerin önemini vurguladı.
Şevket Saraçoğlu / Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı
Köklü inovasyon mirası ve bilgi birikiminin yanı sıra üstün teknolojiye sahip, enerji verimli, çevreci, yenilikçi ürün ve hizmetleri ile dikkat çeken teknoloji markası Mitsubishi Electric, global felsefesi “Changes for the Better” (Daha İyisi İçin Değişim) çerçevesinde daha iyi bir gelecek ve sürdürülebilir bir dünya için çalışıyor. Toplumların yaşam kalitesini artırmak amacıyla “evden uzaya” kadar pek çok farklı kulvarda ileri teknolojili çözümler geliştiren marka, Türkiye’de de iklimlendirme, otomasyon, asansör, yürüyen merdiven, görsel veri, uydu ve ulaştırma bağlantılı altyapı sistemleri gibi alanlarda yüksek katma değer sağlamak için faaliyet gösteriyor. Enerjinin verimli kullanılmasına yönelik toplum bilincini artırmayı amaçlayan Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, dünyadaki mevcut kaynakların en etkili ve verimli şekilde kullanılmasının önemine dikkat çekti ve şu bilgileri aktardı; “Dünyanın mevcut kaynakları gitgide azalıyor. Bu sebeple özellikle sanayide enerji kullanımının, üretimde ve üretim standartlarında bir düşüşe neden olmadan azaltılması gerekiyor. Mitsubishi Electric olarak Türkiye’de enerji verimli, çevreci, kullanıcı dostu ve uzun ömürlü otomasyon çözümlerimizle işletmelerde ve projelerde ciddi oranda enerji tasarrufu sağlıyoruz. Enerji Kontrol Paketi uygulamamızla işletmelerde enerji tüketilen tüm noktalardan canlı
50
Yapı Malzeme Ocak 2020
veri toplayarak sağlıklı ve kolay bir analize imkan tanıyoruz. Yüksek oranda enerji yönetimi için donanım, yazılım ve dokümantasyonu buluşturuyoruz. Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan dijital fabrika konseptimiz e-F@ctory ile fabrikalara çok daha hızlı, verimli ve çevreci üretim imkanı tanıyoruz. Konut, ofis ve endüstriyel klima sistemleri alanında; yapay zeka teknolojileri ile donatılmış, A+++ enerji sınıfına ulaşan ve sistem ömrünü tamamlayana kadar çevreye dost bir yaklaşımla maksimum enerji tasarrufu sağlayabilen geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz. Mitsubishi Electric’in Manisa’da dijital fabrika konsepti e-F@ctory altyapısıyla kurduğu ev tipi klima fabrikasında üretilerek Türkiye ve Avrupa pazarına sunulan klimalarımız çevreye dost özellikleri ve tasarımı ile öne çıkıyor. Mitsubishi Electric tarafından icat edilen ve sadece markamızın asansörlerinde bulunan kabin içi yüke göre asansör hızını belirleme teknolojimizle de yüksek enerji tasarrufu sağlıyor ve karbondioksit emisyonunu azaltıyoruz.”
40 bin metreküp daha az su tüketimi
Mitsubishi Electric’in, Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI-World Resources Institude) tarafından geliştirilen su riski değerlendirme aracı WRI Aqueduct’u kullanarak, su riski tedbirlerine en çok ihtiyaç duyulan küresel üretim sahalarına öncelik verdiğini belirten Saraçoğlu, bunun sonucunda toplam su tüketiminin 40 bin metreküp azaltıldığını söyledi. Markanın arıtılan atık suların soğutma sistemlerinde yeniden kullanılması gibi bazı tedbirler sayesinde kümülatif su geri dönüşüm oranının iyileştirilmesine katkı sağladığını söyleyen Saraçoğlu, “Mitsubishi Electric, iklim değişikliği ile mücadele ve su kaynaklarını korumaya yönelik çalışmaları ile CDP (Carbon Disclosure Project - Karbon Saydamlık Projesi) tarafından iklim ve su kategorilerinde en yüksek sıralama olan A listesine girmeyi başarıyor” şeklinde konuştu.
“Eko-bilinç düzeyini artırmayı hedefliyoruz”
Tüm faaliyetlerini “küresel ve önde gelen
çevre dostu” bir şirket olma hedefi doğrultusunda şekillendiren Mitsubishi Electric’in global çevre misyonu “Eco Changes” (Eko Değişim) çerçevesinde, hem kendi çalışanlarının hem de toplumun eko-bilinç düzeyini artırmak için çalıştığını ifade eden Saraçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü; “Mitsubishi Electric, 100. yıldönümü olan 2021 yılına kadar çevreyle ilgili önemli hedefler belirlemiş durumda. Bu kapsamda; düşük karbon ve geri dönüşüme dayalı bir toplum yaratılmasına katkıda bulunmayı, doğayla uyum içerisinde faaliyet göstermeyi ve grubun çevre yönetimi konusundaki faaliyetlerini güçlendirmeyi amaçlıyoruz.”
Ürünlerden ve üretimden kaynaklanan karbon emisyonu düşürüldü
Mitsubishi Electric’in 2019 Japon mali yılına (1 Nisan 2018 - 31 Mart 2019 dönemi) ilişkin Çevre Raporu’nun sonuçları doğrultusunda açıklamalarda bulunan Saraçoğlu, şu bilgileri aktardı; “Mitsubishi Electric olarak, 2021 hedeflerimiz paralelinde ürün kullanımından kaynaklanan CO2 emisyonunu 2001 mali yılına kıyasla, üretimden kaynaklanan CO2 emisyonunu ise 1991 mali yılına göre yüzde 30 oranında azaltmayı amaçlıyoruz. Bu noktada 2019 Çevre Raporumuz, hedeflerimize ulaşma yolunda önemli adımlar atıldığını ortaya koyuyor. Raporlama yılında, üretimden kaynaklanan toplam CO2 emisyonları, yüksek verimlilik sağlayan ekipmanların kullanılması ve operasyonların revize edilmesi gibi tedbirler sayesinde 1.43 milyon ton hedefinin de altına inerek 1.3 milyon tona düşürüldü. Yıl içerisinde artan üretimden ötürü 60 bin ton artması öngörülen enerji kaynaklı CO2 emisyonları ise yüksek verimlilik sağlayan enerji tasarruflu ekipmanların kullanılmasının yanı sıra üretim tesislerinde atıkların bertarafına yönelik alınan yeni tedbirler sonucunda yalnızca 30 bin ton düzeyinde bir artış kaydetti. CO2 harici sera gazı emisyonları 180 bin ton düzeyinde gerçekleşirken, küresel ısınma potansiyeli düşük olan soğutuculara geçilmesi ve diğer operasyonlar 250 bin ton hedefinin altına düşülmesine büyük katkı sağladı.
Dosya
“2020 yılında en büyük hedefimiz ihracat ciromuzu artırmak olacak” “Doğu İklimlendirme, 2019 yılı itibariyle, özellikle Orta Avrupa’da bulunan büyük firmalara fason üretim yapabilen bir firma kimliği kazanmıştır. Bu stratejimizi 2020 yılında da sürdürerek standart ürün üretim kapasitemizi daha da arttırmayı hedefliyoruz.” 2019 yılında toplam ciromuzun %40’lık kısmını ihracattan elde ettik. İhracat yaptığımız ülke sayısını 40’dan 45’e yükselttik.
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz?
Seçkin Tuncer Erdoğmuş / Doğu İklimlendirme Genel Müdürü
1999 yılında İzmir’de havalandırma ve iklimlendirme ekipmanları üretimine başlayan Doğu İklimlendirme, 2004 yılında 4.500 m2 alana sahip Alsancak fabrikasına geçerek başarı grafiğini yükseltti. Her geçen gün büyümeye ve havalandırma sektörüne yön vermeye devam eden firma, 2018 yılında EN 308, EN 13141-7 ve EN 1886 test laboratuvarlarını kurarak bu anlamda sektöre de öncülük yapmakta. Doğu İklimlendirme Genel Müdürü Seçkin Tuncer Erdoğmuş ile dosya konumuz çerçevesinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz?
Aslında 2019 yılının kolay bir yıl olmayacağı 2018’in son çeyreği itibariyle biliniyordu. Gerçekten de ülke ekonomisinin dar boğazdan geçtiği bir yılı geride bırakıyoruz. 2019 yılında iç piyasada inşaat sektörü ciddi oranda gerilerken bundan sektörümüz de etkilendi. Firmamız da iç pazardaki daralmadan tabi ki etkilendi. Bu süreçten geçerken en büyük avantajımız tüm Türkiye’yi kapsayan tecrübeli ve nitelikli satış ekibimizim olmasıydı. İç pazarda hedeflediğimiz işlerin birçoğu ile anlaşarak hem risklerimizi minimize ettik hem de yılın başında koyduğumuz hedeflere ulaştık.
52
Yapı Malzeme Ocak 2020
2015 yılında hazırlamış olduğumuz 5 yıllık projeksiyonumuzda, 2020 yılında, ihracat ciromuzun, toplam satış ciromuza oranının %50 olacağı maddesi vardı. 2019 yılı itibariyle bu oranı %40 mertebesine getirdik. 2020 yılında en büyük hedefimiz ihracat ciromuzu arttırmak ve hedefimize ulaşmak olacaktır. Doğu İklimlendirme, 2019 yılı itibariyle, özellikle Orta Avrupa’da bulunan büyük firmalara fason üretim yapabilen bir firma kimliği kazanmıştır. Bu stratejimizi 2020 yılında da sürdürerek standart ürün üretim kapasitemizi daha da arttırmayı hedefliyoruz. BIM (Building Information Modelling) konusunda Ar-Ge departmanımız tarafından çalışmalar başlatıldı. 2020 yılı içerisinde ürünlerimiz BIM platformlarında sektör paydaşlarının kullanımına sunulacak.
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
2020 yılında yeni ürünlerimizin başında %100 dış havalı, ısı geri kazanımlı, doğalgaz yakmalı, ERP2018 ve ERP2021 regülasyonlarına uygun geniş bir Rooftop ürün gamını piyasaya sunacağız. Bunun dışında Ar-ge merkezimizde; “EPP yalıtımlı Ev Tipi Isı Geri Kazanım Cihazı”, “Soğutucu Tavanlar (Chilled Beams)”, “Evaporatif Pedli Rooftop”, gibi yeni ürünler üzerinde çalışıyoruz.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler?
2019 yılında, hem Avrupa’da geçerli ERP yönetmeliklerine uygun ısı ve enerji geri kazanım cihazlarımızı hem de Rooftop cihazlarımızı test edebileceğimizi ”DOGHVAC Climatic Test Laboratory” test laboratuvar projemizi tamamladık. Önümüzdeki günlerde yapacağımız açılış ile sektörümüz ile buluşturacağız. 2020 yılı içinde laboratuvarımızın akreditasyon süreci ile ilgili çalışmalar tamamlanacaktır. Laboratuvarımızda, -20oC / 50 oC aralığında dış ortam
simülasyonu yapılabilmektedir. Bir örnek ile açıklamak istersek, Norveç’teki müşterimiz için ürettiğimiz Isı/Enerji geri kazanım cihazının, EN308 standardına göre verim ve donma senaryosunu test edebileceğimiz gibi Katar’daki müşterimiz için ürettiğimiz Rooftop ünitemizin EN 14825 standardına göre performans testleri de yapılabilecektir. 2019’da güçlenen diğer bir yanımız da Ar-Ge merkezimizdir. Firmamız, 28 Aralık 2018 tarihi itibariyle, Sanayi Bakanlığı 5746 sayılı kanununa göre ArGe merkezi olma hakkı kazanmıştır. 2019 yılı, Ar-Ge merkezi olarak geçirdiğimiz ilk yılımızdı. Ar-Ge merkezimizde toplam 6 ürün ile ilgili Ar-Ge çalışmaları yaptık. Bu ürünlerden öne çıkanlardan kısaca bahsetmek istiyorum. TCR – Tropikal Rooftop (Sadece Soğutma) olarak adlandırdığımız serimizi, özellikle Orta Doğu ve Tropikal kuşakta yer alan ülkeler için tasarladık. Ürünümüz satışa sunulduğu günden itibaren yoğun bir ilgi ile karşılaştı. Serinin diğer ürünü olan TCRH – Tropikal Rooftop (Isı Pompalı) modelimiz de bu yıl içinde özellikle yurt içi projelerde çok ilgi gördü. 2020 yılı başı itibariyle bu serideki 2 yeni ürünümüzü de piyasaya sunmuş olacağız. 2020 yılı içinde Rooftop cihazlarımızın Eurovent belgelendirmesini de tamamlayacağız. 2019 yılı itibariyle firmamızın 4. TÜBİTAK projesinin de startını verdik. 2020 yılı sonunda bu projemizi de tamamlayarak adından çok söz ettirecek yeni bir ürünümüzü daha piyasaya sunmuş olacağız. Bunun dışında 2019 yılı içinde tamamlanan ve başta mekanik tesisat tasarımı yapan firmalarımızın kullanımına sunulan, Isı Geri Kazanım Cihazı ve Rooftop seçim programlarını ile fark yarattık. http://dogu. productcalculator.org/ web sitesi üzerinden ücretsiz olarak kullanılabilen bu programlar sayesinde istenilen verim ve özellikte cihazların seçimi kolaylıkla yapılabilmektedir.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Her yeni yıl, yeni umutları, yeni hayalleri beraberinde getirir. Sektörümüzün büyüdüğü, ihracatın arttığı, hedeflerin yakalandığı bir yıl olsun. 2020 yılının barış, sağlık, başarı, huzur ve mutluluk içinde geçmesini diliyorum.
“Sürekli değişen tüketici ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çözümler üretiyoruz” “VRF klima sistemleri ile de birçok referans projeyi tamamladık. Kamu ve özel sektör projelerinde her alanda (restoran çözümleri, ofis çözümleri, konut çözümleri vb) sunduğumuz esnek çözümler, kaliteli hizmet ve ürünlerle fark yaratıyoruz. Projelere en uygun çözümün sağlanması için sadece ürün satışı değil, tasarımlarımızla da müşterilerimize büyük avantaj sağlıyoruz.” Zorlu Holding’in gücü ve yerli Vestel teknolojisinin el ele vermesiyle ortaya çıkan, hayatınızı büyük ölçüde kolaylaştıran bir proje olan Vestel Proje Ortağım; aydınlatma, televizyon, beyaz eşya, ankastre, dijital çözümler ve iklimlendirme alanlarında profesyonel çözümler sunuyor. Ülkemizin tüm kurumlarının en yüksek teknolojiye ulaşması için çalışan Vestel, gerçekleştirdiği faaliyetlerle
54
Yapı Malzeme Ocak 2020
Tarık Leloğlu / Vestel Yurtiçi Satış Genel Müdür Yardımcısı
farklı alanlarda uzmanlaşmış pek çok ekiple, proje ihtiyaçlarını en faydalı şekilde çözüme ulaştırıyor. Vestel Yurtiçi Satış Genel Müdür Yardımcısı Tarık Leloğlu sektördeki yenilikler, yeni yıl hedefleri, Vestel Proje Ortağım ve VRF Sistemleri özelinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz? Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
Vestel’in bu yıl üzerinde durduğu inovatif projelerden olan Vestel Proje
Ortağım (VPO), paket çözümü, geniş ürün gamı ve projelendirme desteği sunuyor. Profesyonel bir bakış açısı sunarak sektöre dair yenilikler arz eden VPO, müşterilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla projenin en başından anahtar teslimine kadar olan süreci kapsıyor. Zorlu Holding’in gücü ve yerli Vestel teknolojisinin el ele vermesiyle VPO, esnek ve ihtiyaca yönelik hizmet veriyor. Farklı alanlarda uzmanlaşmış bir ekibi ve toplumsal yaşamın her alanında hizmete sunduğu inovatif ürünleriyle, ülkemizdeki tüm kurumların en yüksek teknolojiye ulaşması için etkili, sonuç odaklı ve
Dosya
profesyonel çözümler sunuyor. Vestel diğer ürünlerde olduğu gibi iklimlendirme alanında da geniş ürün gamını değişen tüketici ihtiyaçlarına paralel olarak geliştiriyor. Sürdürülebilir bir dünya için enerji tasarrufu konusunda yaptığı Ar-Ge yatırımları ile bu alanda rekortmen ürünler üreten Vestel, bu ürünlerin tüketicilerle buluşturulması için kısa ve uzun vadeli planlar doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Bununla birlikte B2B alanındaki projelere tasarım aşamasından itibaren mühendislik desteği veren Vestel Proje Ortağım gibi inovatif ve müşteri ihtiyacına yönelik organizasyonlar ile yalnızca üretim gücüyle değil mühendislik çözümleriyle de değişime liderlik ediyoruz.
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
Evet, olacak. Bu zamana kadar V4+K ve V5X ile sürdürdüğümüz sürecimizi yeni yılda V6-I serisi ile güçlendireceğiz. Üst segmentte yer alan V6-I serisi, Vestel’in VRF sistemlerindeki en yenilikçi ürünü. V6-I serisi 2 HP’lik aralıklarla 8 HP ile 32 HP arasında geniş bir kapasite sunuyor. Enerji Yönetim Sistemi (EMS), Gelişmiş Buhar Enjeksiyonlu (EVI) Kompresör, Üçlü yapılandırma gibi yeniliklerin yanında Otomatik Kar Üfleme Fonksiyonu, Toz Temizleme Fonksiyonu ve uzun borulama mesafeleriyle kusursuz mühendislik çözümleri üretiyor. Aynı zamanda bu seriyi yeni merkezi kumanda sistemimiz olan CCM-180 ile destekleyeceğiz. Renkli dokunmatik ekran, enerji tüketim verisi, dış ünite bilgileri, 7 kademeli fan kontrolü ve elektrik ücret dağılımı gibi özelliklerle benzersiz son teknoloji özellikleri müşterilerimizin kullanımına sunmayı planlıyoruz.
Ödülleri’nde Vestel Elektronik olarak 250 ve üzerinde istihdam kapasitesine sahip büyük ölçekli şirketlerin yer aldığı kategoride birincilik ödülünü aldık. Ar-Ge merkezleri arasında personel istihdamı, harcama yoğunluğu, proje kapasitesi, iş birliği ve etkileşim, ticarileşme ve fikri mülkiyet yetkinliği gibi kriterler göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede Türkiye’nin tüm sektörlerde önde gelen firmalarını geride bırakarak bu ödüle ulaşmamız bir kez daha Vestel’in gücünü tescillemiş oldu. Adı Ar-Ge ödülleri olarak geçse de, kriterler içinde yer alan başlıklara baktığımızda aslında bu başarının, Ar-Ge’den tedarik zincirine, üretim den satışa, finansmandan satış sonrası hizmetlere kadar tüm ekiplerimizin ortak bir başarısı olduğunu çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla başta bu büyük başarının gelmesinde payı olan tüm çalışma arkadaşlarıma, tüm satış ve pazarlama ekiplerimize, tüm satış sonrası hizmet ekiplerimize, mali işler ve insan kaynakları ekiplerimize ve tabi ki desteklerini bizden esirgemeyen tüm yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Ar-Ge faaliyetlerimiz tüm hızıyla sürüyor. Yeni yılın iklimlendirme alanındaki en önemli Ar-Ge çalışmalarından, tamamen yerli üretim multi-split klimalarımızı da buradan duyurmak isterim.
İklimlendirme sistemleri pazarında VRF sistemler ne kadarlık bir pay alıyor? Sizin bu alandaki çözümleriniz nelerdir?
VRF klima sistemleri, iklimlendirme pazarı için görece yeni bir ürün gru-
bu. VRF klima sistemleri sağladığı yüksek verimlilik, gelişmiş konfor ve kurulum kolaylığı sayesinde ticari klima pazarında her geçen yıl daha da iyi konumlanıyor. Vestel iklimlendirme çözümleri; geniş ürün yelpazesiyle projelendirme aşamasından anahtar teslimine kadar her adımda projelere değer katıyor. Uzun yıllardır split klimalar iklimlendirme sektöründe yer alıyoruz. 2015 yılında satışına başladığımız VRF klima sistemlerinin de eklenmesiyle split klima, multi klima ve VRF klima sistemi ürün gruplarıyla her ihtiyacı karşılayabilecek çözümler sunuyoruz. Split klimalarla başarılı projelere imza atan bir marka olarak son üç yılda VRF klima sistemleri ile de birçok referans projeyi tamamladık. Kamu ve özel sektör projelerinde her alanda (restoran çözümleri, ofis çözümleri, konut çözümleri vb) sunduğumuz esnek çözümler, kaliteli hizmet ve ürünlerle fark yaratıyoruz. Projelere en uygun çözümün sağlanması için sadece ürün satışı değil, tasarımlarımızla da müşterilerimize büyük avantaj sağlıyoruz. VRF klima sistemlerinde merkezi kontrol sağlayan Vestel-IMM akıllı yönetici sayesinde 1024 iç ünite ve 256 adede kadar dış ünitenin tüm çalışma parametrelerini kontrol edebiliyoruz. Sürekli değişen tüketici ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çözümler üretiyoruz. Hem bireysel hem de proje çözümlerinde son kullanıcıya internet üzerinden sistem kontrolü yapma fırsatı sunan bu akıllı yönetici, büyük projelerde yönetim ofisleri ve merkezden yönetim işletmeleri için büyük kolaylık sağlıyor.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler?
Vestel olarak Ar-Ge ve İnavosyon konularına verdiğimiz önem zaten tüm sektör ve kamuoyu tarafından kabul görmüş bir standartta. Buna ek olarak yakın zamanda aldığımız ödül ile de bu konuyu bir kez daha belgelemiş olmanın haklı gururunu yaşamaktayız. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilen 7. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Ar-Ge Merkezleri
Yapı Malzeme Ocak 2020
55
Her yıl iklimlendirme alanında yeni ürünlerimizi piyasaya sunuyoruz” “Önümüzdeki yıl pazara, VRF sistemlerde kullanılabilen yüksek kapasiteli salon tipi iç ünitelerimizle, geniş alan iklimlendirme çözümlerimize yeni alternatifler sunuyor olacağız. 2020 yılında düşük küresel ısınma potansiyeline sahip ve çevre dostu yeni nesil R32 soğutucu akışkanlı yeni split klima modellerimizle piyasada varlığımızı sürdüreceğiz.” Geliştirmiş olduğunu inovatif ürünler, kurmuş olduğu satış öncesi ve sonrası üst düzey hizmet yapısı ile 2019 yılında çift haneli bir büyüme gerçekleştirerek yıllık hedeflerine ulaşan Samsung Electronics önümüzdeki dönemde de pazar payını artırmayı planlıyor. Samsung Electronics Türkiye İklimlendirme Çözümleri Kıdemli Müdürü Okan Tutcu ile dosya konumuz çerçevesinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
Bu soruya hem sektör hem de Samsung özelinde yanıt vermek istiyorum. İklimlendirme, inşaat sektörüyle paralel ilerleme gösteren bir sektör. İnşaat, geçtiğimiz yıllarda ciddi anlamda büyümüştü ve iklimlendirme sektörü de bu büyümeden iyi bir fayda sağlamıştı. Son zamanlarda ise inşaat sektöründe yavaşlama ve ekonomide kur kaynaklı değişkenlikler oldu. İklimlendirme sektörü de haliyle bu değişkenliklerden etkilendi. Samsung özelinde bakacak olursak, geride bırakmaya hazırlandığımız 2019 yılının, geliştirmiş olduğumuz inovatif ürünlerle, sektörde son yıllarda kurmuş olduğumuz satış öncesi ve sonrası üst düzey hizmet yapımız ile bizim açımızdan verimli geçen bir yıl olduğunu söyleyebilirim. Bu sektörde direkt hizmet vermeye başlamamızla birlikte Samsung çatısı altında çok kuvvetli bir yapı kurduk. Sektörde olmayan yeni ürünleri pazara sunduk ve kullanıcılarımıza özel hizmetler ürettik. Geliştirmiş olduğumuz inovatif ürünler, kurmuş olduğumuz satış öncesi ve sonrası üst düzey hizmet yapımız ile 2019 yılında çift haneli bir büyüme gerçekleştirerek hedeflerimize ulaştık. Önümüzdeki dönemlerde de pazar payımızı artırmaya devam edeceğiz.
Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
Yenilikçi ürünler geliştirebilmek adına ArGe çalışmalarına günde 40 milyon dolar harcıyoruz. Samsung’un bu alandaki
56
Yapı Malzeme Ocak 2020
Okan Tutcu / Samsung Electronics Türkiye İklimlendirme Çözümleri Kıdemli Müdürü
stratejisinden bahsetmek gerekirse; biz ilk önce kullanıcıların yorumlarına, beklentilerine ve isteklerine kulak veriyoruz. Onlardan aldığımız geri bildirimler sonrasında bir sonraki üreteceğimiz ürünü geliştiriyoruz. Diyoruz ki, “Nasıl bir cihaz istersiniz? Hayalinizdeki cihaz ne?” Tasarımcılardan gelen cevap genelde şu oluyor: “Daha kompakt bir cihaz olsun.” Projeciler, “Kesinlikle verimliliği yukarıda bir cihaz olsun” diyor. Son kullanıcılar da “Aman klima üzerime üflemesin” şeklinde yorumda bulunuyor. 360 kaset klimamız son kullanıcıların istediği talepler doğrultusunda üretildi. Bu cihaz homojen bir
şekilde havayı 9,5 m çapında tavana paralel olarak gönderip, aynı yağmurlama sistemi gibi, soğuk havanın aşağı doğru çökmesini sağlıyor. Yine konfor sorununu ortadan kaldırmaya odaklanarak, geçtiğimiz yıllarda da Wind-Free teknolojisini çıkardık. Wind-Free teknolojisi hava hızını 0,15 metre/saniyenin altına düşürerek ortamda aslında ASHREA standartlarına göre hava hareketi olmadan, ortamın serin tutulmasını sağlayan bir ürün. Bu da artık klima ile ne kadar kolay ve sağlıklı bir şekilde iklimlendirme yapılabileceğini gösteren bir teknoloji.
Dosya
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
Samsung olarak her yıl iklimlendirme alanında yeni ürünlerimizi piyasaya sunuyoruz. Önümüzdeki yıl pazara, VRF sistemlerde kullanılabilen yüksek kapasiteli salon tipi iç ünitelerimizle, geniş alan iklimlendirme çözümlerimize yeni alternatifler sunuyor olacağız. 2020 yılında düşük küresel ısınma potansiyeline sahip ve çevre dostu yeni nesil R32 soğutucu akışkanlı yeni split klima modellerimizle piyasada varlığımızı sürdüreceğiz.Yeni split klimalarımız ev otomasyon çözümümüz Smart Things ile uyumlu çalışıyor ve yapay zeka özelliğiyle dikkat çekiyor. Yapay zeka kullanıcının klima kullanım tercihlerini öğrenerek ideal oda sıcaklığı ve kullanıcının konforunu minimum enerji tüketimi ile otomatik olarak sağlıyor. Hareket algılayıcı sensör, havayı odada bulunduğunuz alana göre üfleme alternatiflerini seçmenize yardımcı oluyor. Ayrıca düşük küresel ısınma potansiyeline sahip ve çevre dostu yeni nesil R32 soğutucu akışkan ile çalışan Samsung multi split klimalar da pazardaki yerini alacak.
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz?
İklimlendirme sektörü inşaat sektöründe-
ki gelişmelere bağlı olarak ilerleyecektir. İnşaat alanındaki gelişmeler bağlantılı iş kollarını da etkileyecektir. Benim önümüzdeki yıla yönelik öngörülerim şu şekilde; 2020 talebin arttığı fakat arzın sabit kaldığı bir yıl olacaktır. 2021 ve sonrasında ise piyasaya tekrar yeni arzın geleceğini öngörüyorum. Bu nedenle iklimlendirme gibi inşaat tedarik sektörü pazarında sabit seyreden bir süreç görülebilir. Bunun dışında konut kredisi faizlerinin düşmesiyle bu tarafta da hareketlilik yaşanacaktır. Bir diğer önemli konu da kentsel dönüşüm. 1999 yönetmeliği öncesindeki yapıların çoğu risk taşıyordu. Bu nedenle sadece İstanbul’da yaklaşık 1.5 milyon konutun yeniden yapılması gerekiyor. Sektörün geleceğini belirleyecek temel unsurlardan biri kentsel dönüşüm projeleri olacaktır. 2020 yılında turizmin canlanmasıyla otel inşaatlarında da artış olacağını öngörüyorum. Biz de Samsung olarak inovatif ürünlerimizle birlikte bu tip projelerde yer alıp kendi pazar payımızı daha da büyüteceğiz.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz?
Samsung Electronics, dünyada Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan firma. Yenilikçi
ürünler geliştirebilmek amacıyla Ar-Ge çalışmalarına günde 40 milyon dolar harcıyoruz. Şirket aynı yüksek bütçeli yatırımları son 15 yıldır iklimlendirme sektörüne de yapmaya başladı. Samsung her yıl ciddi anlamda pazar kazanarak Türkiye’de ilerliyor ve her zaman son kullanıcıyı düşünerek Ar-Ge çalışmaları yapıyor.
Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Samsung, teknolojinin çok önemli olduğunu kabul etmekle birlikte, asıl önemli olanın inovasyonun ‘insan boyutu’ olduğuna inanıyor. Bu sebeple Samsung teknolojiyi insanın mutluluğu ve ona güzel bir yaşam sunmak için kullanmayı amaçlıyor; yani onlara yeni ve eğlenceli deneyimler yaşatmaya, daha üretici ve yaratıcı olma gücü kazandırmaya, karşılıklı etkileşimlerini geliştirmeye çalışıyor. Samsung aynı zamanda tüketicilerin sürekli değişim ve dönüşüm halinde olan, ülkeden ülkeye farklılıklar gösteren ihtiyaç ve beklentilerine yanıt vermeyi ilke ediniyor. Bu amaçla da şirketin global araştırma ekipleri, yeni gelişen trendler daha pazarda ağırlığını ilan etmeden incelemeye alıyor, analiz ediyor ve Samsung’un inovasyon çalışmalarına ışık tutuyorlar.
Yapı Malzeme Ocak 2020
57
Systemair HSK Genel Müdürü Ayça Eroğlu :
“2019 yılı sadece iklimlendirme sektöründe değil Türkiye ticari faaliyetleri ve ekonomisinde de durgunlukların geçen seneden kalma etkilerinin sürdüğü bir yıl oldu” İnşaat sektöründeki bu krizi ve olası daralmayı halihazırda 2018 yılında hem sektörel bazda hem de firmamız özelinde öngörmüş, 2019 yılı için ihtiyatlı girişimlerde bulunulması gerektiğini söylemiştik. Bu kriz senaryosunda kilit nokta, iç pazar odaklı çalışan sektör kesiminin ciddi sıkıntılarla karşı karşıya geleceğiydi. Uzun zamandır hedeflerinin ve iş geliştirme faaliyetlerinin büyük çoğunluğunu dış pazara kanalize etmiş firmalar bu kaos ortamından en az zararla çıkmayı başarabilirken biz Systemair HSK olarak uzun zamandır olduğu gibi 2019 senesini de euro bazında büyümeyle tamamlamış olduk. Bu başarımızı ihracat faaliyetlerine ayırdığımız kaynakların ve yatırımların isabetliliğine borçluyuz. Systemair HSK Genel Müdürü Ayça Eroğlu dergimiz için 2019 yılı değerlendirmelerinde bulundu. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen etkinliklere değinen Eroğlu, şirket faaliyetleri ve bu faaliyetler hakkında rakmalarla bilgiler verdi. Yeni yıl için planlarını da paylaşan sayın Eroğlu şunları söyledi:
ISK-SODEX bu yıl beklentilerimizin de üstündeydi
İki yılda bir gerçekleşen ISK-SODEX fuarı
58
Yapı Malzeme Ocak 2020
bu yıl da tüm firmaların adeta güç gösterisi yaptığı bir havada geçti. Sektörümüzün, yaşanan tüm ekonomik olumsuzluklara rağmen gücünü koruduğunu görmek tabii ki hepimiz için mutluluk verici. Yurtdışından gelen katılımcıların oranı ise tatmin ediciydi ve önümüzdeki dönemde artan ihracat faaliyetleri için yeşil ışık yaktı diyebilirim. Systemair HSK için ise Sodex her zamanki gibi çok verimliydi, bu yıl beklediğimizden daha yüksek ziyaretçi rakamlarına ulaştık. Özellikle yurtdışından olmak üzere birçok yeni bağlantı kurmanın yanı sıra yıllar içerisinde çok güzel bir sinerji yakaladığımız çözüm ortaklarımızla bir araya gelmek bizim için her zaman olduğu gibi heyecan vericiydi.
Kendimizi Türkiye’nin İlk 500’ü arasında görmek istiyoruz
Pazarı ve talepleri iyi okuyarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 hedefleri doğrultusunda kendimiz için oluşturduğumuz 5 yıllık planımızı, ihracat oranımızı %30’dan %50’ye taşıyacak şekilde organize ettik. Planladığımız çerçeve içerisinde hedefimize emin adımlarla ilerlediğimizi söylemekte bir sakınca görmüyorum. Bunun yanında Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasına girmeyi amaçlıyoruz. Burada da her geçen gün artan üretim kapasitemiz ve pazar payımız bizi adım adım listenin yukarılarına taşımaya devam ediyor. 2020 yılından başlayarak, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlere yoğunlaştırdığımız ihracat faaliyetlerinin iç pazara olan kıyaslamasında makası biraz daha açarak Avrupa’da daha fazla iş geliştirmek niyetindeyiz. Küresellik anlayışımız ve finansal gücümüze olan güvenimizle, 2020 yılında da önceki yıllarda olduğu gibi “know-how’ımızın” üzerine katarak, kümülatif bir şekilde büyüyen bilgi birikimimizi çözüm ortaklarımızla buluşturmaya devam ediyor olacağız.
Akademi çalışmalarının geleceği umut verici
Bu noktada 2019 yılında kapsamı olduğundan daha da genişleyen eğitim faaliyetlerimizin payı oldukça büyük. Global çapta gerçekleşen Systemair Academy
eğitim takvimine bu yıl ilk defa Türkiye eklendi. İlk defa Dilovası’ndaki fabrikamızda bu yıl gerçekleşen Systemair Academy’de 19 ülkeden 40 misafiri üç gün boyunca ağırlayarak, onlara Türkiye’de ürettiğimiz klima santralleri ağırlıklı olmak üzere geniş kapsamlı bir eğitim verdik. Vural Eroğlu Akademi’de ilk pilot eğitimi 150 çalışma arkadaşımızdan oluşan, mavi ve beyaz yaka olmak üzere eğitim konularına ayırdığımız kadroyla tamamlayıp ilk sertifikalarımızı verdik. Bu noktada, öncelikle Boğaziçi Üniversitesi’nden olmak üzere Türkiye’nin sayılı akademisyenleriyle bir araya getirdiğimiz Vural Eroğlu Akademi eğitimci kadrosuna katılan değerli akademisyenlerimize bir kez daha teşekkür ederiz. 2020 yılında kapsamının genişleyerek devam edeceğini öngördüğümüz akademi çalışmalarının geleceği, sektörümüz için oldukça umut verici.
Dosya Ar-Ge’ye verdiğimiz önem ödüllendirildi
Sektörün sayılı Ar-Ge merkezlerinden olan Systemair HSK Dilovası Ar-Ge merkezi, son dönemde çalışmalarında, özellikle son zamanların trendi dijitalleşmeye ağırlık vermiş durumda. Yeni seçim yazılımımız AirwarePro’yu tamamen şirket içinde geliştirerek Global Systemair organizasyonuna da ilham kaynağı olan Ar-Ge merkezimiz başlıca gurur kaynaklarımızdan. Kocaeli Sanayi Odası’nın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Çizgi Üstünde 12. Yıl Sektörel Performans Değerlendirme Ödül Töreni’nde Marmara bölgesi Makine Sanayi Büyük Ölçekli Kuruluş ödülüne layık görülmemizin kriterlerinden birinin de Ar-Ge’ye verdiğimiz önem olduğunu eklemeden geçemeyeceğim. ArGe çalışmalarında 2020 yılı için elbette değerli projeler gündemimizde. İhtiyaca yönelik, yoğun mühendislik gerektiren çalışma anlayışımızı bir üst seviyeye taşıyarak coğrafi şartlara göre farklı çözümler üretmenin kapılarını 2019’da araladık, 2020’de açmayı hedefliyoruz…
Yeni yılda yeni sürdürülebilir mühendislik çözümleri
Bir başka perspektiften 2019, sürdürülebilirlik hedeflerimizin bir adım öteye giderek teoriden pratiğe taşındığını gördüğümüz bir yıl oldu. Sodex’te kullandığımız tasarımın tamamen modüler ve geri dönüştürülebilir materyalden oluşması,
Ayça Eroğlu / Systemair HSK Genel Müdürü
TEMA Ağaç Kardeşliği Projesi için İstanbul Maratonu’nu koşan değerli koşu takımımız sayesinde toplanan müthiş kaynak ve dikilen ağaçlarla bitirdiğimiz bu yıl, önümüzdeki yıl için hepimizde çok güzel fikirler uyandırdı. 2020, sürdürülebilir mühendislik çözümlerimizin yanında kurumsal sosyal sorumluluk projeleriyle de aktif rol oynadığımız bir yıl olacak.
Sürdürülebilirliği insan kaynağına yansıtıyoruz
Satınalma zincirinden başlayan sürdürülebilirlik temelinin yanı sıra bu anlayışı en önemli değerimiz olan birey özeline indirgemenin gerekliliğine inandık. Bu sene %14,5 dolaylarında seyreden işsizlik oranının sosyal birtakım sıkıntılara yol açacağını tahmin ediyoruz. Bu bilançoya rağmen hem artan mesleki eğitimlerimiz ve sertifikasyon programlarımız hem de kadromuzda tüm kademelerde yaratılan toplam 52 ek istihdam, önümüzdeki yıl için hepimize umut verir nitelikte. Ik politikalarında ana hedeflerimizden biri de yetkinlikleri yüksek ve tecrübeli insan kaynağımızı orta vadeli kariyer planları doğrultusunda ihraç edip, onlara yurtdışı tecrübeleri kazandırıp sonrasında üst pozisyonlara taşımak olacaktır.
Yapı Malzeme Ocak 2020
59
“Yerli ürün geliştirip müşterilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz” “Türkiye’de iklimlendirme sektörüne yön veren marka olarak AR-GE’yi, firmamızın diğer faaliyetlerinden bağımsız düşünemeyiz. Form Şirketler Grubu olarak yabancı iş ortaklıklarının yanı sıra AR-GE ve yerli üretime de büyük değer veriyoruz. Bu sebeple her yıl toplam ciromuzun %1.5’luk bir kısmını AR-GE çalışmalarımıza ayırıyoruz.”
Tunç Korun / Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı
1965 yılında kurulan Form Şirketler Grubu, İklimlendirme ve Endüstriyel Uygulamalar alanında, yaşam ve imalat kalitesini artıracak cihazların üretim ve temini ile birlikte düzenli bakımını sağlamakta. Her tür binanın, fabrikaların ve alışveriş merkezlerinin cihaz teminini ve bakım faaliyetlerini gerçekleştiren firma, istikrarın verimlilik bilincinden geçtiği inancıyla faaliyetlerini sürdürmekte. Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun ile dosya konumuz çerçevesinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
2019 Türkiye ekonomisi ve inşaat sektöründeki dalgalanmalar sebebiyle iklimlendirme sektörü adına durgunluğun yaşandığı bir seneydi. Fakat durağan geçen bir döneme rağmen Form Şirketler Grubu olarak birçok yeni ortaklığa ve AR-GE çalışmasına imza attık. İlk olarak 2011’den beri VRF sistemler alanında ortaklığımızı başarılı bir şekilde devam ettir-
60
Yapı Malzeme Ocak 2020
diğimiz Japon teknoloji firması Mitsubishi Heavy Industries ile ortaklık anlaşması imzaladık. Bu çerçevede tüm MHI klima ürün grubunun satış ve satış sonrası hizmetleri Form MHI firmamız tarafından gerçekleştirilecek. Ardından yine 36 sene gibi uzun bir süredir çalıştığımız Lennox ile yeni bir anlaşma imzalayarak iş ortaklığımızın kapsamını genişlettik. Bu anlaşma ile orijinal Lennox markalı ürünlerin ülkemizde, kendi fabrikamızda üretimine başladık. Lisans anlaşmasının bizim için diğer bir önemli tarafı ise Lennox tarafından uluslararası pazarlarda paket klima için verilen ilk ve tek lisanslı üretim anlaşması olması. 2019 yılında iş ortakları portföyümüze yeni bir markayı daha dahil ettik; Cvsair. İmzaladığımız anlaşma kapsamında Form Endüstri Ürünleri firmamız; Cvsair’ın kanal fanları, çatı fanları ve hücreli fanlar gibi havalandırma amaçlı tüm ürünlerinin Türkiye’deki tek yetkili satıcısı oldu. Son olarak AR-GE faaliyetlerini gerçekleştirdiğimiz yerli su kaynaklı ısı pompalarımızın da imalat ve satış süreçlerini başlattık.
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz? Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
Şirketimizin 55. yılı olan 2020 senesi için öncelikli hedeflerimiz 2019 yılında yaptığımız yeni anlaşmalarımız çerçevesinde üretim ve satış kapasitemizi büyütmek ve çeşitlendirmek, yeni güçlü ortaklıklar edinmek ve AR-GE çalışmalarımızla yerli üretimi güçlendirmek olacak. Lennox ile yaptığımız lisanslı üretim anlaşması kapsamında 2019 yılında 80 kW üstü kapasitelerde paket klima cihazlarının üretimini yaptık. 2020 senesinde bu üretime, 80 kW altı kapasitelerde paket klima cihazlarını da ekleyerek ürün gamımızı genişletmeyi planlıyoruz. Diğer yandan Mitsubishi Heavy Industries ile gerçekleştirdiğimiz yeni ortaklığımız kapsamında
2019 içinde 42 bayilik vermiş durumdayız. Üst segment split klima pazarında liderlik hedefimiz doğrultusunda önümüzdeki 3 sene içinde bayi sayımızı 100’ün üstüne çıkarmayı planlıyoruz. Bu hedeflerimizin yanı sıra 2019’da piyasaya sürdüğümüz yerli su kaynaklı ısı pompaları gibi müşteri kitlemizin ihtiyacına uygun yeni ürünlerin AR-GE ve üretim çalışmalarına da devam edeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi 55. yılımızda da tüm bu hedeflerimizle değişen konjonktür ve gelişen teknolojiler doğrultusunda müşterilerimizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaya devam edeceğiz. Form Şirketler Grubu olarak önümüzdeki dönemde de sektöre yön veren lider marka konumumuzu korumak en önemli önceliğimiz.
Sektör ihracata odaklanmış durumda. Bu noktada sizin çalışmalarınız nasıl ilerliyor?
İhracat, son yıllarda geliştirmeye ağırlık verdiğimiz bir konu. Ciromuzun her zaman için yaklaşık %10’u ihracat oldu, ancak son yıllardaki iç pazar daralması bizlere bu oranların üzerine çıkma konusunda yeni hedefler belirliyor. Halihazırda üretimini yaptığımız Sunvia gün ışığı aydınlatma sistemleri, Troke duman tahliye kapakları ve Fes Evaporatif soğutma üniteleri için ihracat gerçekleştiriyoruz. Mitsubishi Heavy Industries ile gerçekleştirdiğimiz ortaklık anlaşması çerçevesinde başta Gürcistan, Azerbaycan ve Cezayir olmak üzere 7 ülkenin klima grubu satışları da bize bağlandı. Önümüzdeki günlerde, bu ülkelerde kurduğumuz distribütörlükler vasıtasıy-
Dosya la MHI ürünleri özelinde de ihracatımıza hız kazandırmayı hedefliyoruz. 2020’de, 2018’de ilk adımlarını attığımız ve 2019’da Lennox üretim lisansı ve yerli su kaynaklı ısı pompası ile büyük hız kazanan İzmir üretim tesislerimizdeki klima ürün grubuna ilişkin yatırımlarımızla beraber birçok ürün grubunda daha ihracat faaliyetlerimizi genişleteceğiz. Bu konuda firma içinde de ayrı bir yapılanma ön görüyoruz. Bu ürünlerle alakalı Rusya, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarlarına ihracatımızı artırmayı ve yeni dağıtım kanalları oluşturmayı hedefliyoruz.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler?
Türkiye’de iklimlendirme sektörüne yön veren marka olarak AR-GE’yi, firmamızın diğer faaliyetlerinden bağımsız düşünemeyiz. Form Şirketler Grubu olarak yabancı iş ortaklıklarının yanı sıra AR-GE ve yerli üretime de büyük değer veriyoruz. Bu sebeple her yıl toplam ciromuzun %1.5’luk bir kısmını AR-GE çalışmalarımıza ayırıyoruz. İlk uygulamalarını gerçekleştirdiğimiz 1993 yılından bu yana Türkiye’de özellikle AVM uygulamalarında lider konumda bulunduğumuz su ve toprak kaynaklı ısı pompası pazarında 40.000 adedi aşkın çalışan cihazımız ve müthiş bir bilgi birikimimiz bulunuyor. Bu bilgi birikimi ve deneyimlerimizi 2019’da Form markalı su kaynaklı ısı pompalarımızla üretime taşıdık. Son derece özenli çalışmalarımız sonucu piyasaya sunduğumuz üstün özelliklere sahip yerli ısı pompalarımızla ilgili piyasadan güzel geri
dönüşler aldık. Firmamızın 55. yılında da AR-GE çalışmalarımıza hız kesmeden devam etmeyi ve daha çok yerli ürün geliştirip müşterilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Türkiye’de VRF ve Merkezi Sistemler pazarlarının 2019’da çift haneli daraldığını düşünüyoruz. Split klimada ise bu daralma %30’ları bulacak gibi duruyor. Konfor klima sektörü anlamında, 2020 yılında da turizm başta olmak üzere bazı sektörlerde artışlar beklenmekle birlikte, pazarın sabit kalacağını ve önemli bir büyüme oluşmayacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla iş sayısının sınırlı olmasından kaynaklanan yoğun rekabetin, aynı şekilde devam etmesini bekliyoruz. Aynı zamanda 2019 yılında finans konusunda hem alıcı hem de satıcı firmalarda oluşan
sıkışıklığın yılın son günlerinde daha da yoğunlaştığını görüyoruz. Bu da yeterli sermaye ya da kredi imkanına sahip olmayan firmaların, 2020 yılında zora girme ihtimalini arttırıyor. Bu nedenle 2020’de köklü ve güçlü finansal yapıya sahip, öngörülü ve vizyoner firmaların ayakta kalabileceğini düşünüyoruz. 2020, hem alıcıların ödeme kabiliyetlerinin hem de satıcıların iş yapabilme kabiliyetlerinin değerlendirilmesi gereken bir yıl olacak. Form Şirketler Grubu olarak her zaman için önceliğimiz hem kendi maliyetlerimizi hem de müşterilerin maliyetlerini doğru yöneterek karşılıklı fayda sağlayabilmek ve buna ek olarak müşterilerimizin ihtiyaç ve taleplerine uyumlu ürünler üretebilmek oldu. 55. yılımızı kutlayacağımız 2020’de de mevcut yapımızı korurken AR-GE, yerli üretim ve ihracat pazarlarına odaklanmayı hedefliyoruz.
Yapı Malzeme Ocak 2020
61
Dosya
CIAT, Türkiye’deki faaliyetlerine ALDAĞ A.Ş. çatısı altında devam edecek ALDAĞ A.Ş. Türkiye ve CIAT Fransa arasında 19 Aralık 2019 tarihinde sağlanan mutabakat neticesinde; CIAT Türkiye Isıtma Soğutma ve Havalandırma Sist. San. ve Tic. A.Ş.’nin tüm satış, pazarlama ve satış sonrası hizmetler faaliyetleri ALDAĞ A.Ş.’ye devredildi ve ALDAĞ A.Ş., CIAT markalı ürünlerin Türkiye sınırları içerisinde tek
62
Yapı Malzeme Ocak 2020
yetkili distribütörü konumuna geldi. ALDAĞ A.Ş. Yönetimi tarafından yapılan açıklamada, “85 yıllık tecrübesiyle dünyanın önde gelen iklimlendirme şirketlerinden olan CIAT ile kurulan bu ortaklık sadece anlaşmaya taraf iki şirket açısından değil, aynı zamanda Türkiye iklimlendirme sektörü açısından da bir dönüm noktası niteliğinde-
dir. 28 Ocak 2020 tarihinde İstanbul Çırağan Sarayı’nda yapılacak törenle her iki firmanın icra kurulu başkanları tarafından atılacak imzalarla resmiyet kazanacak olan bu ortaklığın, tüm sektörümüz ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
Seçim:
EN İYİ ÜRÜN 2017
Dosya
Başarılı bir yıl geçiren Termo Teknik, 2020’de Silüet Dekoratif Radyatör Serisi’ni öne çıkaracak
Termo Teknik Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Salim Çetinkurşun, Termo Teknik’in 2019 yılında ekonomik durgunluk koşullarına rağmen başarılı bir yıl geçirdiğini söyledi. Sürdürülebilirliği koruduk
Salim Çetinkurşun
Türkiye’nin ve Avrupa’nın önde gelen ısı sistemleri tedarikçisi Termo Teknik’in, Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Salim Çetinkurşun, 2019 yılını değerlendirdi ve 2020 yılına ilişkin projelerini açıkladı. Termo Teknik’in 2019’da sağlam finansal yapısı, gelişmiş teknolojisi, köklü geçmişine uygun olarak faaliyetine yüksek performansla devam ettiğini belirten Çetinkurşun “2019’da piyasaya yön veren oyunculardan birisi olmanın bilinci ve sorumluluğu ile hareket ettik ve etmeye devam edeceğiz” dedi. Salim Çetinkurşun 2019 yılını şöyle değerlendirdi: “Termo Teknik olarak her yıl pazar koşullarını da değerlendirerek kendimizi zorlayan ve aynı zamanda motive eden hedefler koyma konusunda iddialıyız. Geçtiğimiz yıl da belirlediğimiz hedeflerimize yakalamıştık. 2019 yılı için ise pazar daralmasını öngörerek, gerçekçi ve tüm ekibimizin motive edecek hedeflerimizi yakalama adına ciddi projeler ve iş birliklerine imza attık. Bu yıl sadece dekoratif radyatör ürün grubunda beklediğimizin altında bir hacim gördük. Bu durumu da tüketicimizin henüz dekoratif radyatörleri tanımamasına bağlıyoruz. Türk tüketicisine, sunduğumuz Silüet serisi ile radyatörün evlerde dekoratif bir obje de olabileceğini ve dayanıklılıklarının yanında mekanlara görsel estetik de katabileceğini göstereceğiz.”
64
Yapı Malzeme Ocak 2020
Termo Teknik ve benzeri köklü şirketlerin, özellikle ekonomik durgunluk dönemlerinde çok önemli bir konuma sahip olduğunu belirten Çetinkurşun şunları söyledi: “Termo Teknik olarak 2019 yılında en başarılı olduğumuz konunun pazar nabzını tutmak ve talepleri doğru karşılayarak yönetebilmek olduğunu düşünüyorum. Daralan ya da duraksayan pazarlarda en önemli kriter sürdürülebilir bir gelişim sağlamak ya da sürdürülebilirliğinizi korumaktır. Termo Teknik olarak pazarın finansal gücü en yüksek üreticilerinden olmamız elbette bir avantaj; ancak sürdürülebilir gelişim politikası ve mevcut iş ortaklıklarınızı korumak uzun vadeli bir gelişimin zor günlerde de garantisi olacaktır. Biz de bu stratejiyi benimseyerek bayilerimiz ile olan iletişimimizi daha sıkı ve daha dayanışmacı bir formatta sürdürmeyi tercih ettik. Bu tutum aynı zamanda, istihdamın korunması, sektörün varlığını sürdürmesi ve ekonominin çarklarının dönmeye devam etmesi açısından da önemlidir. Termo Teknik olarak 2019 yılında üretmeye, istihdam yaratmaya başarıyla devam ettik.” Termo Teknik Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Salim Çetinkurşun, Türk tüketicisinin Termo Teknik’in Çorlu’da bulunan fabrikasında üretilen Silüet Serisi Dekoratif Radyatörlerin avantajlarından yararlanması için 2020 yılında tanıtım faaliyetlerine ağırlık verileceğini söyledi. Son kullanıcılar, taahhütçüler ve bayilerin Silüet Serisi’nin benzersiz özelliklerini daha iyi anlamaları ve görmeleri için bir dizi yeni uygulamaya gidileceğini belirten Çetinkurşun, şöyle devam etti: “2020 yılı içerisinde kombi ve kazan serimizdeki büyüme hedeflerimiz bir yana, dekoratif radyatör serimize olan yatırımları daha da arttırarak tüketicilerimizin bu yenilikçi seriyi tanımalarını sağlamak üzere çalışmalar yapacağız. Tüm bayilerimizde bir teşhir alanı oluşturmak ve böylelikle ürünlerimizi tüketiciler ile buluşturmak önemli hedeflerimizden. İnternet entegrasyonu ile Silüet dekoratif radyatör serimizi daha iyi tanıtacak ve taahhütçülerimizin dekoratif serileri projelerinde ra-
hatlıkla kullanabilmelerini sağlayacak bir uygulama entegrasyonu geliştireceğiz. Günümüzde internet sayfaları artık markaların sadece katalog içerikli bilgilerinin yer almadığı, maksimum müşteri entegrasyonunun ve katılımının hedeflendiği, müşterilerin hem satın alma öncesi hem de sonrasında ihtiyaç duyabildiği bilgi, teknik destek ve hatta fonksiyonel yardım alabildiği mecralar olarak konumlanıyor. Birçok sayfada anında destek hatları, maliyet hesaplama ve en doğru ürünü seçebilme veya kurulum/kullanım aşamasında yaşanan için eklentiler gibi ek hizmetler kullanılarak müşterilerin marka deneyimine yapılan katkının arttırılması hedefleniyor. Biz de benzer bir çalışmayı daha önce Evomax Duvar Tipi Yoğuşmalı Kazan serimiz için Projematik adı altında gerçekleştirmiştik. Projematik bugün 500’den fazla proje uzmanı tarafından aktif olarak kullanılıyor ve teknik destek ihtiyacı bir yana, kurduğumuz uygulamadan fiyat ve teklif oluşturabilme gibi özellikler proje teklif hazırlığında bayilerimize vazgeçilmez avantajlar sunuyor. 2020 yılında gerçekleştirmek istediğimiz bir diğer hedefimiz ise yeni gelen Enerji Yönetmeliği (ErP) kapsamında LOGIC Premix Yoğuşmalı kombimizin daha fazla öne çıkmasını sağlamak. 2015 yılından bu yana ErP ile uyumlu ürünleri satışa sunan Termo Teknik, zaten bu alandaki vizyonerliğini kanıtlamış durumda. LOGIC kombinin verim değerlerinin kullanılabilecek oda termostatı gibi ek ekipmanlar ile nasıl arttırılabileceğine de dikkat çekerek Türk tüketicisini daha verimli bir ısınma için kombi aksesuarı kullanımına teşvik etmek istiyoruz.”
Yenilikçi Silüet Serisi
Termo Teknik’in Silüet dekoratif radyatör serisi; mekanların görünümünü zenginleştirecek estetik özelliklere sahip bulunuyor. Üretim teknolojisi, sağlamlığı ve estetik görünümü ile dikkat çeken Silüet Serisi, sadece Türkiye’de değil, İngiltere’den Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar çok geniş bir coğrafyada beğenilerek kullanılıyor.k büyük olacak.
“Prestijli projelerde her zaman göz önünde bulundurulan bir firmayız” “İhracat faaliyetlerimizi arttırmak adına bu yıl yeni açılan ATC Air Trade Centre Bakü ofisimize ilave olarak Avrupa’da ikinci uluslararası ofisimizi açmayı hedefliyoruz. Analiz ve tahminlerimize göre 2020 yılı yine oldukça zor bir yıl olacak; ancak buna rağmen sürdürülebilir ve kaliteli bir şekilde faaliyetlerimizi devam ettirmek için; yeni ürünlerin üretilmesine, fabrikamıza ve çalışanlarımıza yatırım yapmaya devam edeceğiz.”
Gebro Kılıç / ATC Air Trade Centre Genel Müdürü
Nisan 2008’de Yalıtım, Çatı, Ticari İç Mekân ve özel inşaat malzemeleri ve ürünleri tedarikçisi olan SiG plc, Air Trade Centre International hisselerinin büyük bir bölümünü satın aldı. 2017 yılında ise, Hollanda, Almanya ve Türkiye vatandaşlarından oluşan Air Trade Centre Türkiye yönetimi; Hollanda merkezli Air Trade Centre BV’yi ve Türkiye’deki satış ofisini, klima santralleri üretim tesisi ile birlikte satın aldı ve Azerbaycan ofisi de sahneye girerek Air Trade Centre bu günkü yapısına kavuşmuş oldu. ATC Air Trade Centre Genel Müdürü Gebro Kılıç ile dosya konumuz çerçevesinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
2019 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz, şirketiniz için nasıl geçti?
2019 aslında çok ilginç bir yıl oldu. Küçülen pazar, sektörel baskı ve tüm zorluklara rağmen, ATC Air Trade Centre olarak; hem fabrikamıza ve makinelerimize hem
66
Yapı Malzeme Ocak 2020
de çalışanlarımıza ve satış & pazarlama faaliyetlerimize yatırım yapmaya devam ettik. 2019 için hedefimiz, düşüş trendini fırsata dönüştürmekti. Dikkatlice planlanmış stratejimiz ve finansal odağımız sayesinde, bu yıl yatırımlarımızı sürdürmenin yanında ihracat ciromuzu da arttırarak yılı olumlu ve güçlü bir şekilde tamamladık. Tüm bu pozitif gelişmeler sayesinde yeni ürünler geliştirip, yeni iş fırsatları yarattık ve kalitemizi daha da yüksek standartlara taşıdık. (Klima santrallerimizde Eurovent sertifikamızı “T2/TB2/L1/D1” e yükselttik) Kendi üretimimiz olan ATC Jet Fan’ı (F300/2saat) pazara sunduk. Sektördeki ana oyuncular yatırımlarını geri çekerken; biz, yeni iş ortaklıkları kurmak ve yatırımlarımızı sürdürmek konusunda kendimizi güvende hissediyoruz. Ayrıca, özellikle uluslararası ölçekte gelecekteki faaliyetlerimizi destekleyecek şekilde zamana ayak uydurmaya da özen gösterdik ve tüm dijital platformlarımızı tamamen yeniledik. Atılan tüm bu adımların ve benimsediği-
miz stratejinin markamızı Türkiye’de olduğu gibi global ölçekte de oldukça güçlü ve rekabetçi bir noktaya taşıyacağına olan inancımız tam.
Şirketinizin 2019 yılında yapmış olduğu yenilikler ve yeni ürünleriniz ile ilgili neler söylemek istersiniz?
2019 yılında “Mergen” adlı, oldukça yenilikçi olan Isı Geri Kazanım Cihazımızı pazara sunduk ve Mart ayında Almanya’da düzenlenen ISH fuarında sergiledik. Üstün performansı sayesinde (yüksek verimlilik, düşük enerji tüketimi, tak&çalıştır fonksiyonu, kolay kumanda edilebilirlik ve ERP 2018 uyumluluğu) “Mergen” oldukça yoğun ilgi gördü. 2019, daha fazla büyüme ve globalleşme için geleceğin temellerini atma yılıydı. Avrupa ülkelerine (Hollanda, Belçika, Almanya, İngiltere ve İrlanda), Kuzey (Meksika) ve Güney Amerika’ya (Kolombiya), Afrika’ya (Cezayir, Senegal, Nijer, Nijerya) ihracat faaliyeti başlatmamıza yardımcı oldu.
Dosya 2020 yılı için stratejiniz ve 2020 yılından beklentileriniz nelerdir?
Ana stratejimizi göz önünde bulundurarak, 2019 yılında partnerlik yapmaya başladığımız ortaklarımız ile birlikte özellikle batıdaki 5 ihracat noktasını daha portföyümüze ekleyerek daha da büyümeyi hedefliyoruz. ATC Air Trade Centre’ ın ve ATC markasının oldukça olumlu bir tanınırlığı var. İş ortaklarımızın bu farkındalığını koruyup arttırmaya yoğunlaşacağız. Klima Santrali ve Isı Geri Kazanım cihazlarımızı geliştirmeye devam ederken aynı zamanda yaşamsal öneme sahip olan ve anahtar teslim çözüm sunduğumuz ATC Otopark Havalandırma Sistemlerini tanıtacağız! Ayrıca ihracat faaliyetlerimizi arttırmak adına bu yıl yeni açılan ATC Air Trade Centre Bakü ofisimize ilave olarak Avrupa’da ikinci uluslararası ofisimizi açmayı hedefliyoruz. Analiz ve tahminlerimize göre 2020 yılı yine oldukça zor bir yıl olacak; ancak buna rağmen sürdürülebilir ve kaliteli bir şekilde faaliyetlerimizi devam ettirmek için; yeni ürünlerin üretilmesine, fabrikamıza ve çalışanlarımıza yatırım yapmaya devam edeceğiz. Üretim kapasitemizi arttırmak, kaliteye öncelik vermeye devam etmek ve güçlü profesyonelleri yapımıza dahil etmek, gelecekteki hedeflerimizi gerçekleştirmek ve 2020 sonrası için kendimizi konumlandırmak adına öncelik vereceğimiz noktalardır. Stratejimize güveniyoruz ve bu sayede konumumuzu koruyarak daha da güçlendireceğimize inanıyoruz. Bu yıl imza attığımız Ankara’daki muhteşem projemizde de olduğu gibi, prestijli projelerde her zaman göz önünde bulundurulan bir firma olduk, 2020 yılında da öyle olmaya devam edeceğiz.
2020’de uluslararası fuarlara katılmayı planlıyor musunuz?
2019 yılında ISH Frankfurt, The Big Show Oman, AquaTherm Bakü ve elbette ki İstanbul’da düzenlenmiş olan ISK Sodex fuarlarına katıldık. 2020 yılında da ATC markalı ürünlerimizi dünya pazarına tanıtma konusundaki yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Mart ayında Milano’da düzenlenecek olan ve HVAC sektörünün en önemli global etkinliklerinden biri olan Mostra Convegno fuarı, iç mekân konforu için en iyi çözümlerin sentezini simgelemektedir. ATC Air Trade Centre olarak son teknolojilerimizi bu fuarda tanıtacağız ve değerli bilgilerimizi herkesle paylaşıyor olmak bizi son derece mutlu edecektir. 2020 sonrasında ise kanatlarımızı daha da açmayı ve Dubai’deki The Big 5 ve ABD’deki ASHRAE fuarlarına katılmayı planlıyoruz.
Yapı Malzeme Ocak 2020
67
“2020 satış stratejimiz; tüketicilerimiz için yüksek kaliteyi ulaşılabilir kılmak”
“TLC Klima olarak yüksek teknolojiye sahip bu ürün gamını iş ortaklarımıza ve tüketicilerimize sunarken ki sürecimizi en üst noktaya taşıyabilmek üzere firmamızda CRM, B2B ve B2C alanlarına en iyi kullanıcı deneyimine sahip ve süreçleri hızlandıran bilişim teknolojilerini kullanmak üzere sürekli yatırım yapıyor, kendimizi geliştiriyoruz.” TLC Klima 30 yılı aşkın sektör deneyimini, Ocak 2016’da dünyanın en büyük klima üreticisi olan Gree Klima Sistemleri ile birleştirdi. Bu alanda genç ve dinamik bir alternatif olmak üzere yola çıkan firma, müşterilerine kalite ve optimizasyon odaklı ürün ve hizmetler sunmakta. TLC Klima Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü Filiz Doğan ile kısa bir röprotaj çalışması gerçekleştirdik. Bizlere vakit ayırarak sorularımızı yanıtlayan sayın Doğan’a teşekkür ediyoruz.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
2019 yılı hem ekonomik hem de mevsimsel etkiler sebebi ile tüm İklimlendirme
68
Yapı Malzeme Ocak 2020
sektörünü etkileyen bir daralma ile geçti maalesef. Yaz aylarında sıcak olan dönemlerin azalması perakende tarafında talebi ciddi anlamda etkiliyor. Şuan Aralık ayında olmamıza rağmen aynı etki ısıtma içinde geçerli. Hava sıcaklığı ortalamanın 4 derece üzerinde. TLC Klima olarak biz daralan pazarda büyüme şansını yakaladık. GREE markamız ile 4. senemizde markamızın daha da tanınır hale gelmesi ve müşteri memnuniyetinin referans olması ile bu sene hedeflerimize çok yaklaştık.
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz? Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
2020 yılı için daha ümitli ve heyecanlıyız.
Ancak ayakları yere basan bir hedef ile ilerliyoruz. Zira 2020 de çok kolay bir yıl olmayacak. Ancak GREE Klima sistemleri ile iklimlendirme ihtiyaçlarında çok geniş çözüm seçenekleri sunuyoruz. Ekonomik serilerden, Preminium serilere, bireysel klimalardan VRF Klimalara
Dosya kadar her bütçeye ve projeye uygun ürünlere sahibiz. Satış stratejimiz 2020’de de, profesyonel satış ve servis anlayışımızla her noktada maksimum müşteri memnuniyeti sağlayarak tüketicilerimiz için yüksek kaliteyi ulaşılabilir kılmaktır.
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
2019’da Inverter Ticari Tip Klimalarda R32 gazlı yeni ürünlerimiz geldi. 2020 de Duvar Tipi serilerinde de R32 Gazlı modellerimiz eklenecek. Ayrıca yine duvar tipinde A+++ olan yeni bir serimiz olacak. Isı pompasında da R32 gazlı yeni ürünümüz ürün gamımıza eklendi. Tüm bu ürünlerimiz sadece yeni çevreci gaza geçmekle kalmadı, performans ve konfor özellikleri de yükselerek ürün gamımıza eklendi.
Sektör ihracata odaklanmış durumda. Bu noktada sizin çalışmalarınız nasıl ilerliyor?
Dünya çapında 300 milyondan fazla kullanıcının tercihleri sayesinde, Gree ürünleri 200’den fazla ülke ve bölgede satılmaktadır. GREE olarak tüm dünyada yaygın bir temsile sahip bir markaya sahibiz. Bu anlamda biz de çevre ülkelerden gelen talepleri karşılıyoruz. Ancak öncelikli konsantrasyonumuz iç pazarda büyümek yönünde.
Filiz Doğan / TLC Klima Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler?
GREE’yi diğer üreticilerden ayıran en önemli özelliği AR-GE ye yaptığı yatırım ve kendi teknolojisini geliştirme yönündeki bakış açısı. Gree 72 araştırma merkezi, 900’ün üzerinde test laboratuvarı, 12.000’i geçen AR-GE mühendisi ve yıllık 1 Milyar doları geçen AR-GE bütçesi ile kendi teknolojisini geliştirip, dünyaya sunmaktadır. Bugüne kadar 22,715 buluş (icat) patenti dahil 49,000’den fazla teknoloji patentinin altında Gree imzası bulunmaktadır. Biz de TLC Klima olarak yüksek teknolojiye sahip bu ürün gamını iş ortaklarımıza ve tüketicilerimize sunarken ki sürecimizi en üst noktaya taşıyabilmek üzere firmamızda CRM, B2B ve B2C alanlarına en iyi kullanıcı deneyimine sahip ve süreçleri hızlandıran bilişim teknolojilerini kullanmak üzere sürekli yatırım yapıyor, kendimizi geliştiriyoruz. Bu yönde firmamızda da ayrı bir departman kurarak IT ve Bilişim Teknolojilerini büyük bir önem ile takip ediyoruz.
Yapı Malzeme Ocak 2020
69
“Aironn olarak kendi gücümüze inanıyoruz” “Ekonomik göstergeleri doğru okuyabilen herkes, pazarın nereye doğru kayacağını görebildi. Çıkış yolunun pazar kavramını uluslararası düzeyde ele alarak değerlendiren kuruluşlar, hızını kesmek zorunda kalmadı. Aironn, bu kuruluşlardan biri. Son birkaç yıl boyunca dış pazar ağımızı geliştirmek, güçlendirmek için çok büyük çaba sarf ettik, girişimlerde bulunduk.” Aironn, on yıla yaklaşan geçmişiyle Türkiye İklimlendirme Sektöründe “Fan Mühendisliği” disiplinin dinamik kuruluşu olarak hizmet veriyor. Kocaeli Kartepe mevkiinde, yıllık üretim kapasitesi 20.000 adet olan 6.500 metrekarelik tesisinde; aksiyel ve radyal fanlar, yangın ve duman egzoz fanları, jet fanlar, otopark, tünel ve metro fanları, basınçlandırma fanları, sığınak fanları, çatı tipi ve kanal tipi fanlar, hücreli fanlar, EC fanlar üreten Aironn, 2019 yılı için belirlediği büyüme hedefini ilk dört ayda gerçekleştirdi. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Yasemin Akgül, Aironn’un yakın dönem faaliyetleri ve gelecek hedefleri konusunda dergimiz için şu bilgileri verdi…
Aironn, havalandırma sektörüne yenilik getiren pek çok tasarıma imza attı
Aironn, fan üretiminde bir ihtisas merkezi olma hedefi ile çıktığı yolda, hiç ara vermeksizin ürünlerinin katma değerlerini yükseltmeye, yüksek teknolojiyi pazar beklentileriyle optimize ederek rekabet gücü yüksek ürünler geliştirmeye çalıştı. Kendinden susturuculu fan, tünel fanlarının pe-
70
Yapı Malzeme Ocak 2020
riyodik bakımında büyük kolaylıklar sağlayan kızaklı jetfan gibi birçok faydalı model patentine sahip ürün geliştirdi. Kompakt merdiven basınçlandırma fanları, yüksek basınçlarda tercih edilen çift motora sahip seri bağlı aksiyel fanların yerine geçecek tek motorlu tek milli fanlar gibi havalandırma sektörüne yenilik getiren tasarımlara imza attı. İngiltere’de, Sussex Üniversitesi’nde GE ve Rolls Royce gibi dünya devlerinin Ar-Ge çalışmalarını yürüten bir ekiple gerçekleştirdiğimiz, 2000 - 3000 çapında 550 – 630 kW kapasite aralığındaki kanat tasarımımız da gerçekleştirdiğimiz “ilk”ler arasında. Aironn olarak, yenilikçi ürün geliştirme vizyonumuzu; üniversite-sanayi işbirliği çerçevesi içinde, fan teknolojileri alanında dünya inovasyon trendlerini yakından takip ederek, uluslararası pazarların talep ve beklentilerinin detaylı analizlerini yaparak geliştiriyoruz. Yıllık kârımızın, yüzde 5’ten az olmamak kaydıyla, önemli bir kısmını Ar-Ge’ye ayırıyoruz. Ar-Ge’ye bütçe ayırmayan firmalar, yurt içi ve yurtdışında rekabet etme şansına sahip değil. Geliştirdiğimiz yeni ürünlerde; yüksek enerji verimliliği, kullanım, bakım, servis kolaylığı, zorlu çalışma koşullarına mukavemet konularına önem veriyoruz.
Aironn Fan Performans Test Laboratuvarı, AMCA tarafından akredite edildi
Fabrikamızda kurduğumuz TÜV SÜD onaylı Fan Test Laboratuvarımız, uluslararası alanda en büyük fan otoritesi kabul edilen AMCA (Air Movement and Control Association International) tarafından akredite edildi. AMCA akreditasyonuna sahip Türkiye ve bölge coğrafyasında ilk ve tek laboratuvar olan Aironn Fan Performans Test Laboratuvarımız, 18 Eylül tarihinde, AMCA Teknik Koordinatörü Nazme Mohsina başta olmak üzere, Kazakistan, Rusya, Azerbaycan, Sırbistan, İran, ABD ve Türkiye’nin çeşitli illerinden konuklarımızın da katıldığı bir lansman etkinliği ile sektöre tanıtıldı. Laboratuvarımızda, 315 mm çaptan 2400 mm çapa kadar tüm fanları test edebiliyoruz. Laboratuvarımız, kamu kuruluşlarına, üniversitelere ve diğer firmaların tamamına açıktır. Hatta yurtdışı taleplere de cevap vereceğiz. Fan üreticileri, ürünlerini bu laboratuvarda test edebilecekler. Böylece söz konusu cihazların kataloglarda belirtilen kapasiteleri sağlayıp sağlayamadığı da ispatlanacak. Alınan cihazların saha-
Dosya
Yasemin Akgül / Aironn Yönetim Kurulu Başkanı
da istenen sonuçları sağlamamasından kaynaklanan sorunların önüne geçilecek. Laboratuvarımızda yaptığımız testler ile fanın tüm özelliklerini görebiliyoruz. Debi, basınç, motor gücü, sıcaklık, nem gibi tüm değerleri rapor olarak da verebiliyoruz.
İç pazardaki daralma ihracatı motive etti, ihracat oranımız %75’e çıktı
Son dönemde iç pazarda bir daralma olduğu bir gerçek. Ancak bu daralma sürpriz bir biçimde karşımıza çıkmadı. Ekonomik göstergeleri doğru okuyabilen herkes, pazarın nereye doğru kayacağını görebildi. Çıkış yolunun pazar kavramını uluslararası düzeyde ele alarak değerlendiren kuruluşlar, hızını kesmek zorunda kalmadı. Aironn, bu kuruluşlardan biri. Son birkaç yıl boyunca dış pazar ağımızı geliştirmek, güçlendirmek için çok büyük çaba sarf ettik, girişimlerde bulunduk. Bu emeğimizin karşılığını da aldık diyebilirim. Aironn bugün; Rusya, Özbekistan, Kazakistan, Dubai, Irak, İran,
Kuveyt, Katar gibi bu bölge ülkeler başta olmak üzere üretiminin %75’ini ihraç ediyor. İhracat pazarlarımızı genişletme hedeflerimiz arasında sırada Avrupa var. Türk üretici firmalarının yurtdışı satışlarının çoğu yurtdışında iş yapan Türk müteahhitlerimiz üzerinden, dolaylı olarak yapılıyor. Bizim satışlarımız ise yurtdışı Aironn bayilerinden oluşan satış ağımız üzerinden gerçekleşiyor. 2019 yılı için hedefimiz, ciro ve üretim adedi bakımından yüzde 20 büyüme idi, bu hedefe yılın ilk çeyreğinde ulaştık.
Hız kesmeden yatırımlarımız ve yeniliklerimiz devam edecek
Üretimde atık miktarını azaltarak çevresel açıdan da katma değer yaratmaya çalışıyoruz. Flanştan cıvataya kadar yapabileceğimiz tüm komponentleri kendi bünyemizde üretmeye çalışıyoruz. Böylelikle, bir yandan sürdürülebilir, standardize edilebilir yüksek kalite seviyesini yakalayabiliyor, öte yandan komponent tedarik süremizi
düşürebiliyor, çok sağlıklı yönetebiliyoruz. Bununla birlikte istihdamınızı genişletebiliyor, fire oranlarımızı düşürebiliyor, toplamda verimliliği artırabiliyoruz. Aironn, kendi kanat dizaynını, kendi üretim teknolojilerini geliştiren, güçlü mühendislik alt yapısına sahip bir firma olarak, yurt dışından “know-how” talepleri ile karşılaşıyor ve teknolojini ihraç ediyordu. Yakın bir gelecekte de seçilen bazı ülkelerde operasyon, montaj hatları kuracak. Bir diğer hedefimiz ve devam eden projemiz ise, bir ses ölçüm odası ve bir yangın test odası kurulumu. TÜBİTAK 1507 sayılı teşvik kapsamında, alanında Türkiye’nin en büyük Çınlama Odası’nı tesis ediyoruz. Bunun için alanında çok yetkin mühendisler istihdam ettik. Bu laboratuvarımızda; 50 Hz frekansta ölçüm yapılabilecek. Böylece en azından sektörde de eksikliklerin bir kısmını daha gidermiş olacağız. Sertifikasyon süreci tamamlanmak üzere olan yeni ürün gruplarımızın da lansmanı yakında yapılacak.
Güvenilir, güçlü bir marka olmak, markanızı geleceğe taşımak, geniş bir vizyon gerektiriyor
Uluslararası arenada güçlü bir marka tesis edebilmek çok zor, ama marka itibarınızı ve değerini koruyabilmeniz belki de daha zor. Çok yönlü bir bakış açısı, geniş bir vizyon gerektiriyor ve bu süreçte küresel pazarların gerektirdiği esnekliğinizi de, dinamizminizi de korumanız gerekiyor. Hakkaniyet çerçevesindeki rekabetten, Ar-Ge grubunuzu besleyen ipuçları çıkarabilmeniz, ömür boyu öğrenmeyi, gelişmeyi düstur edinmeniz, kurum olarak çok kültürlü bir alt yapıya sahip olmanız, “günü kurtarmak” yerine “geleceğinize sahip çıkma”yı yeğlemeniz, kendi gücünüze inanmanız, azmi elden bırakmamanız gerekiyor.
Yapı Malzeme Ocak 2020
71
“Türkiye’de de yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” “2020’de Türkiye pazarındaki liderliğimizi pekiştirecek adımlar atacağız. Yeni yılda farklı iş alanlarına girerek kârlı bir şekilde büyümeyi hedefliyoruz. 2020 yılı için tüm stratejilerimizi hazırladık. Wilo’nun lider teknolojileri ile tüm faaliyet alanlarımızda söz sahibi olacağız. Pompa sektörünün de dikkat çekici bir büyüme kaydedeceğine inanıyoruz.” Küreselleşme, şehirleşme, iklim değişimi, enerji kıtlığı, su eksikliği, teknolojik ilerleme ve dijitalleşme gibi toplumun tamamını ilgilendiren ve etkileyen önemli konularda yoğun çalışmaları bulunan Wilo, geleceği şekillendirecek soru ve sorunları şimdiden öngörerek onların çözümleri için teknolojik çalışmalar gerçekleştirmekte. Wilo Türkiye Genel Müdürü Mehmet Ürek ile yüksek verimlilik sağlayan ürünlerini,
72
Yapı Malzeme Ocak 2020
bu ürünlerdeki yenilikleri ve Wilo hakkında diğer merak ettiğimiz konuları konuştuk.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
İnşaat sektöründe ihtiyaçlar ve dinamikler farklılaşırken sektörümüz de bir dijital dö-
nüşüm sürecinden geçiyor. 2019’da dijitalleşme vizyonumuzun önemli bir örneği olan, dünyanın ilk akıllı pompası Stratos MAXO ile sektörde yeni bir dönem başlattık. Stratos MAXO, algoritmalarla çalışarak minimum enerjiyle maksimum verimlilik ve konfor sağlıyor. Sezgisel özellikleriyle ömür boyu öğrenebilen bu akıllı ürünümüz, sadece pompa verimliliğini değil sistem verimliliğini de mak-
Dosya
simum seviyelere ulaştırıyor. Artık yeni nesil teknolojilerin hayatın farklı alanlarını birbirine bağladığı akıllı şehirlerden bahsediyoruz. Pompa sektörü de akıllı şehirlerde adeta gizli bir kahraman gibi çok kritik görevler üstleniyor. Biz de bu süreçte teknolojilerimizle insanların hayatını kolaylaştırırken, çevre dostu sürdürülebilir bir stratejiyi benimsiyoruz. Şehirlerimiz akıllı şehirlere dönüşürken yüksek verimli ürünlerimiz sayesinde doğa ile barışık şehirler inşa edilmesine katkı sağlıyoruz ve insanların doğa ve teknolojiyle daha uyumlu, huzurlu ve mutlu yaşayacağı akıllı şehirlerin alt yapısını oluşturmak için çalışmaya devam ediyoruz. Ürünlerimizin de gelişimi bu strateji çerçevesinde gerçekleşiyor. Stratos MAXO’nun yanı sıra yapay zekâya sahip akıllı derenaj pompası Wilo-Rexa Solid Q da dijital yetenekleri ile öne çıkan bir ürünümüz oldu. Wilo-Rexa Solid Q’da, yüksek işletim güvenilirliği, düşük bakım ihtiyacı, enerji tasarrufu, ihtiyaca göre dizayn edilebilme gibi yeni nesil özellikler bulunuyor. Wilo-Rexa Solid Q ayrıca, akıllı ara yüzü sayesinde mobil cihazlarla da etkileşime geçebiliyor. Sektörün yenilikçi lider şirketi olarak, mobil teknolojiler, nesnelerin interneti ve yapay zekanın yön verdiği Endüstri 4.0 dünyasından Endüstri 5.0’a doğru ilerliyoruz. 2019’da ilk defa Türkiye’deki tesislerimizde UL-FM sertifikalı yangın pompaları ürettik. Yangınla mücadele ihtiyaçları için doğru sistem çözümleri sunan, kendi fabrikalarımızda üretimini yaptığımız UL listeli ve FM onaylı yangın pompalarını müşterilerimizle buluşturmaya başladık. Yangınla mücadele sistemleri alanında büyümeye devam edeceğiz. 2019’da Wilo olarak, hedeflerimiz doğrultusunda ilerlerdik. Birçok prestijli büyük projenin çözüm ortağı olduk. Ayrıca yangınla mücadele gibi farklı iş alanlarında söz sahibi olmaya başladık. Perakende
Mehmet Ürek / Wilo Türkiye Genel Müdürü
pazarında hizmet alanımızı genişleten ürün gamımız Initial Line serisini daha fazla kullanıcı ile buluşturduk. Ev tipi kullanıma özel Initial Line pompa serimizi tanıtmak için 2019’un Nisan ve Temmuz ayları arasında 115 günde, 16 şehir ve 38 beldeyi ziyaret ettiğimiz Wilo Roadshow organizasyonunu düzenledik.
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz? Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
Şirketimiz global yatırımlarını dijitalleşmeye yönelik olarak yapıyor. Dortmund’da yeni yapılan akıllı fabrikamız sektörümüze dijitalleşme ve yeni nesil teknolojiler açısından öncülük yapacak. 200 milyon euro gibi büyük bir yatırımla gerçekleşen ve 5 yıldır inşaatı süren fabrika, 2020 yılında tamamlanacak. Bize ayrı bir güç katacak akıllı fabrikamız sayesinde Endüstri 5.0 ekonomisine kendimizi hazırlıyoruz. 2020’de dijitalleşme ile birlikte enerji verimliliği konusu da odaklandığımız alanların başında gelecek. Bildiğiniz gibi endüstride kullanılan enerjinin yüzde 20’sini pompalar tüketiyor. Bu alanda ülke olarak kat etmemiz gereken uzun bir yol var. Wilo olarak, Türkiye’de de yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. 2020’de Türkiye pazarındaki liderliğimizi pekiştirecek adımlar atacağız. Yeni yılda farklı iş alanlarına girerek kârlı bir şekilde büyümeyi hedefliyoruz. 2020 yılı için tüm
stratejilerimizi hazırladık. Wilo’nun lider teknolojileri ile tüm faaliyet alanlarımızda söz sahibi olacağız. Pompa sektörünün de dikkat çekici bir büyüme kaydedeceğine inanıyoruz.
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
Tüm faaliyet alanlarımızda söz sahibi olmak istiyoruz. Bu hedefe ulaşabilmek için 2020 yılında da ürün gamımızı genişletiyoruz. Dünyanın ilk akıllı pompası olarak ürettiğimiz Stratos MAXO’yu veya Rexa Solid Q gibi yüksek verimli ürünlerimizi de daha çok proje ve kişi ile buluşturacağız. Yangın pompalarının yanı sıra müşterilerimize daha hızlı hizmet verebilmek için ıslak montaj Emuport ürünümüzü de Türkiye’de üretmeye başladık. Endüstriyel alanlardaki yetkinliklerimizi güçlendirmek için yatırımlar yapıyoruz.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler?
Kendi sektörümüzde Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan şirketlerden biriyiz. Ar-Ge’ye her yıl 63 milyon Euro yatırım yapıyoruz. Sirkülasyon pompasının mucidi olarak, inovasyon kültürünü benimseyen ve sektöre yenilikçi bakış açısını getiren bir markayız. İnovasyon kültürü, üretimden satış ve pazarlamaya kadar tüm iş süreçlerimizde, özetle markamızın DNA’sında yer alıyor. Wilo olarak, ileri teknoloji ürünlerle daha az enerji tüketimi sağlayarak yeşil bir dünya vadediyoruz. İleri teknolojiye ve enerji verimliliğine sahip akıllı pompaların yaygınlaşması için aralıksız çalışıyoruz. Çünkü hedefimiz doğa, teknoloji ve insanla uyumlu yaşam alanlarının yaratılmasına destek olmak.
Yapı Malzeme Ocak 2020
73
“Güven üzerine inşa edilmiş güçlü bir markamız var” “Fabrikalarımızı en verimli şekilde işletebilmek, şirketimizi fayda ve değer odaklı bir anlayışla yönetmeye devam etmek temel hedefimiz. 2020 yılındaki çalışmalarımızda hem inşaat sektörünün gelişmesi için gayret göstereceğiz ve hem de Ytong markasını büyütmek üzere çalışmaya devam edeceğiz.” 56 yıldır gazbeton sektöründe pazar lideri olarak konumlanmış bir marka olan Türk Ytong, güvenli, kaliteli, çevreci yapılaşma ve duvar denildiğinde akla ilk gelen firmalardan. Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar ile dosya konumuz çerçevesinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
2019 yılı, Türkiye’de zorlu kararların alınmasını gerektiren bir yıl oldu. Türkiye’nin dinamosu olan inşaat sektörünün büyüme hızının yavaşladığı yıl olarak kayıtlara geçti. Bunun doğal bir sonucu olarak gazbeton sektörü de bu yavaşlamadan etkilendi. Yenilikçi çalışmalara devam ederek, işbirlikleri yaparak, pazarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak yeni ürünlere imza atarak çalıştık. Birlikte çalıştığımız iş ortaklarımıza, müşterilerimize değer katmaya yönelik çalışmalarımızdan vazgeçmedik. Güçlü bir marka algımız var ve kurum kimliğimiz güven duygusu üzerinde gelişiyor. Bu dönemlerde bu gücümüzün bize kattığı değer ile daha güçlü bir duruş sergileme imkanı buluyoruz.
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz? Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
Türkiye inşaat ve yapı malzemeleri sektörü önemli, büyük bir pazar. Ayrıca kategori olarak güçlü bir dinamizme sahip. Yeni fırsatlar sektörün kendi dinamiği içerisinde gelişebiliyor ve bu fırsatları görebilen, buna yönelik yatırım yapabilen markalar bundan fayda sağlayabiliyor. Biz hazırlıklarımızı ve planlamamızı buna göre yapmaya çalışıyoruz. Yılların bize verdiği deneyim, müşterilerimize fayda sağlayacak yeni ürünler geliştirmenin, çağdaş yaşama ve mimariye yaptığımız her katkının, markamıza hem satış ve pazarlama başarısı hem de güven ve itibar kazancı olarak geri döndüğünü gösteriyor. Biz son beş yılda buna
76
Yapı Malzeme Ocak 2020
dayanarak çok önemli çalışma ve yatırımlara imza attık. Müşterilerimizin beğenisini ve takdirini kazandık. Akılcı planlamalar ve doğru hedefler ile en iyiye ulaşmaya devam edeceğiz. Türk Ytong olarak geleceğe güvenle bakacağımız bir konuma geldik. Dilovası ve Çatalca fabrikalarımız dünyanın en modern gazbeton fabrikaları olarak örnek gösteriliyor. Fabrikalarımızı en verimli şekilde işletebilmek, şirketimizi fayda ve değer odaklı bir anlayışla yönetmeye devam etmek temel hedefimiz. 2020 yılındaki çalışmalarımızda hem inşaat sektörünün gelişmesi için gayret göstereceğiz ve hem de Ytong markasını büyütmek üzere çalışmaya devam edeceğiz. 1963’ten bu yana olduğu gibi, üründen dağıtıma, hizmetten güvenirliğe kadar her aşamada benimsediğimiz yüksek kalite anlayışını sürdüreceğiz. Ytong Türkiye’de inşaat sektörünün köklü bir markası konumunda. Güven üzerine inşa edilmiş güçlü bir markamız var. Ürüne adını vermiş, sektöre liderlik eden bir markayız. Türkiye’nin enerji verimli ve kaliteli yapılara kavuşması, nitelikli kentleşmesi için pek çok alanda, sosyal paydaşlarımız ile birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Gayrimenkul sektörünün güvendiği bir çözüm ortağıyız. Önemli bir paydaşımız olan inşaat firmaları ile sürekli iletişim halindeyiz. Sadece ürün olarak değil satış öncesi ve sonrası hizmetler ile de her zaman yanlarında olmaya devam edeceğiz.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler? Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
Biz yenilikçi bir kurumuz. Çağdaş yaşamın ve mimarinin gereksinimlerine cevap verebilmek için aralıksız çalışıyoruz. Ürünlerimizin inovatif özellikleri sayesinde yapılarda enerji tasarrufu, deprem ve yangın güvenliği gibi alanlarda pek çok yeniliğe öncülük ettik. 2019 yılı içerisinde de pazara sunduğumuz yeni ürünlerimiz oldu, Ytong Gürültü
F. Fethi Hinginar / Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı
Bariyeri bunlar içerisinde öne çıktı. Karayolu ve demiryolu kaynaklı trafik gürültüsünün çevrede yaşayanlara etkisinin azaltılması için ekonomik ve çevreyle uyumlu bir çözüm olan Ytong Gürültü Bariyeri’ni, çevresel gürültü kirliğinin kontrolü ve azaltılması amacıyla başlatılan Avrupa Birliği mevzuatına uyumlaştırma çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla tasarladık. Büyük boyutlu donatılı panel elemanlarımız ile oluşturulan bu sistem, yüksek ses yalıtım özelliği ile etkin bir gürültü koruması sağlıyor. Bu çalışmalarımıza 2020 yılında da devam edeceğiz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
2020 yılındaki çalışmalarımızda hem inşaat sektörünün gelişmesi için gayret göstereceğiz ve hem de Ytong markasını büyütmek üzere çalışmaya devam edeceğiz. 1963’ten bu yana olduğu gibi, üründen dağıtıma, hizmetten güvenirliğe kadar her aşamada benimsediğimiz yüksek kalite anlayışını sürdürmek en büyük hedefimiz.
Dosya
İZODER’den yalıtım sektörü raporu: Isı ve su yalıtımı pazarının büyüklüğü 19.6 Milyar tl
İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen:
“Tüm binaları yalıtımlı hale getirdiğimizde yılda 9 milyar dolar tasarruf elde etmemiz mümkün” Levent Pelesen, raporda öne çıkan verilerle birlikte, enerji verimliliği ve sektördeki son gelişmeleri paylaştı. Rapora göre yalıtımın ‘ısı, su, ses ve yangın’dan oluşan dört ana branşının iki önemli unsuru olan ısı ve su yalıtımı pazarının toplam büyüklüğünün 19.6 milyar TL olduğunu vurgulayan Levent Pelesen, şöyle konuştu: “2018 yılında hizmetler ve yardımcı malzemeler dahil ısı yalıtımı pazarının büyüklüğü 12 milyar TL, su yalıtımı pazarının büyüklüğü 7.6 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Aynı zamanda ses ve yangın yalıtımı ürünlerini de eklediğimizde yalıtım sektörünün büyüklüğü bu rakamların çok üzerindedir. Türkiye’de ısı yalıtımı amacıyla kullanılan ürünlerin toplam tüketimi 2018 yılında 17.5 milyon metreküp olarak gerçekleşti. Bu rakamlara yurtdışı satışlar da dahil değil.
Levent Pelesen / İZODER Başkanı
Türkiye yalıtım sektörünün çatı kuruluşu İZODER, sektörün son 3 yılına ışık tutan bir rapor hazırladı. ‘İZODER Türkiye Isı ve Su Yalıtım Pazarı Raporu’na göre, 2018 yılında ısı ve su yalıtımı pazarının toplam büyüklüğü 19.6 milyar TL olarak gerçekleşti. Raporu değerlendiren İZODER Başkanı Levent Pelesen, Avrupa Birliği’nde kişi başı yalıtım ürünleri kullanımının, ülkemizdeki kişi başına tüketimin 2.5 kat üstünde olduğunu belirterek, “Enerjisinin yüzde 74’ünü ithal eden bir ülke olarak, binalarımızda ısıtma ve soğutma amaçlı kullandığımız enerjinin yarısını israf ediyoruz. Türkiye’de tüm binaları yalıtımlı hale getirdiğimizde yılda 9 milyar dolar tasarruf elde etmemiz mümkün” dedi. Ayrıca tüm binalar için 1 Ocak 2020 tarihine kadar Enerji Kimlik Belgesi alma zorunluluğu bulunduğunu hatırlatan Levent Peselen, Enerji Kimlik Belgesi almanın maliyetinin DASK’tan bile daha az olduğunu vurguladı. Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER), 2016-2018 yıllarının incelendiği ‘İZODER Türkiye Isı ve Su Yalıtım Pazarı Raporu’ ile yalıtım pazarının büyüklüğünü açıkladı. İZODER Yönetim Kurulu Başkanı
Rapora göre ülkemizde kişi başı ısı yalıtım malzemesi tüketimi 0.213 metreküp oldu. 2018 yılında 270 milyon metreküp ısı yalıtım ürünlerinin kullanıldığı Avrupa Birliği’nde ise kişi başı tüketim 0.526 metreküp oldu. Yani AB’de kişi başına tüketim, ülkemizdeki kişi başına tüketimin 2.5 kat üzerindedir. Isı yalıtımı pazarının toplam büyüklüğü miktar olarak 2016 yılında 19 milyon 253 bin metreküp, 2017 yılında 18 milyon 962 bin metreküp, 2018 yılında 17 milyon 490 bin metreküp seviyesinde gerçekleşti. Su yalıtımı pazarının toplam büyüklüğü ise 2016 yılında 172 milyon 806 bin metrekare, 2017 yılında 188 milyon 657 bin metrekare, 2018 yılında ise 161 milyon 783 bin metrekare seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’de 17,5 milyon metreküp ısı yatılım ürünlerinin yüzde 90’ı binaların yalıtımında, kalanı ise tesisat yalıtımında kullanıldı. Türkiye ile benzer bir oranın söz konusu olduğu AB’de ise binalarda kullanım yüzde 88 seviyesinde. Genel olarak 2016 yılı ile mukayese edildiğinde 2018 yılında ısı yalıtımında yüzde 9, su yalıtımı pazarında ise yüzde 6 oranında küçülme yaşandı. İnşaat sektöründe yaşanan durgunluk, alım gücü eksikliği, yeni inşaat sayısında azalma, mevcut inşaatların tamamlanması bu küçülmede etkili oldu.
Enerjinin yüzde 74’ünü ithal ediyor, 43 milyar dolar ödüyoruz
Türkiye’de tüketilen enerjinin yüzde 30.5’i binalarda kullanılıyor. Binalarda kullanılan enerjinin yüzde 80’i de ısıtma ve soğutma amacıyla kullanılıyor. Sektörlere göre enerji tüketimi incelendiğinde konut ve hizmet sektörlerinden oluşan bina sektörü öne çıkıyor. Tüketimdeki bu artış, enerjisinin yüzde 74’ünü ithal eden ülkemizde enerji ithalatının da artmasını beraberinde getirdi. TÜİK verilerine göre 2016’da yaklaşık 27,2 milyar doları bulan enerji ithalatı, 2017 yılında yüzde 37 artarak 37,2 milyar dolara, 2018 yılında ise yüzde 15,6 oranında daha artarak yaklaşık 43 milyar dolar olarak gerçekleşmesine neden oldu.
Doğalgaz faturasını yüzde 50 azatmanın tek yolu
Ülke olarak enerjiyi büyük oranda ithal etmemize rağmen konutlarımızda, ısıtma ve soğutma amaçlı kullandığımız enerjinin yarısını israf ediyoruz. Oysa konutlarda gerçek tasarruf yalıtımla başlar. Son zamlarla daha da artan doğalgaz faturasını yüzde 50 azaltmanın tek yolu, yaşadığımız binalara ısı yalıtımı uygulaması yaptırmaktır. 5.6 milyon konutun yalıtım ihtiyacı var Isı yalıtımı uygulamaları 14 Haziran 2000’den bu yana zorunlu. Bu tarihten sonra yapılan binaların hepsinin yalıtımlı olarak imal edildiğini varsaysak dahi toplam bina stokumuzun sadece yaklaşık yüzde 20’si ısı yalıtımı ile ilgili mevzuatların kapsamına giriyor. Türkiye’de 2017 yılı itibarıyla 9.1 milyon bina bulunmakta, bu yapıların yüzde 87’sini konut nitelikli binalar oluşturmaktadır. Hane sayısı ise 22 milyonun üzerindedir. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacak, bireysel yalıtım yaptıran ve yeni yapılan verimli binalar dikkate alındığında yaklaşık 5.6 milyon konutun yalıtım ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyor. Ayrıca yılda yaklaşık 150 bin mevcut konutta ısı yalıtımı uygulaması gerçekleştiriliyor. Isı yalıtımı yönetmeliğinin devreye girmesi öncelikle 2009 yılı sonrası inşaatların asgari C sınıfı ve üzeri yalıtıma sahip olmasıyla konutlarda tüketilen enerji yüzde 68.7’den yüzde 59.9’a düştü.
Yapı Malzeme Ocak 2020
77
Erhan Özdemir / ODE Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı
“Yeni ürünler geliştirmek bizim DNA’mızda var” “ODE Yalıtım, sahip olduğu Ar-Ge gücü ile pazarın ihtiyaçlarını belirler ve tam gereken zamanda bu ürünleri müşterilerine sunmayı hedefler. Mutfağımızda birçok yeni ürün var. Verimlilik, üstün kalite ve kolay uygulanabilirlik… Bu hedeflerle geliştirdiğimiz ve yakın zamanda ticarileştireceğimiz ürünler sektörde yine öncü olacak.” 1985 yılında taahhüt faaliyetleriyle ticaret hayatına başlayan ODE, 1998 yılında Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu alanlardan birine yönelerek yalıtım sektöründe ilerleme kararı aldı. 1990 yılında ithalatçı, 1996 yılında ise üretici kimliğine kavuşan ODE; Yapı ve HVAC olmak üzere 2 ana kategoride üretim yapmaktadır. ODE bugün 5 modern üretim tesisinde, 4 binden fazla ürün çeşidi ve uzman personeliyle yalıtım sektörünün en büyük üreticileri arasında yer almakta. ODE Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Erhan Özdemir ile geçtiğimiz yılın kısa bir değerlendirmesi ve önümüzdeki yıl için planlarını ele aldığımız bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
2019 yılı için kısa bir
78
Yapı Malzeme Ocak 2020
değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
Yalıtım sektörü açısından 2019 yılı, zorlu bir yıl oldu. İnşaat sektöründeki küçülmeden tüm yapı malzemeleri gibi yalıtım da olumsuz etkilendi. ODE için ise 2019 yılının tüm hedeflere ulaşılan bir yıl olduğunu söyleyebilirim. Enflasyonun üzerinde çift haneli büyüme elde ettik. ODE olarak 2019 yılında piyasaya sunduğumuz uzun ömürlü ve uygulaması kolay Epikon Membran serisi ile su yalıtımında üst segment membranı yeniden tanımladık. Tesisat yalıtımında ise R-FLEX Diamond serisini çıkardık. İç pazarda yeni ürünlerle gücümüzü korurken dış pazarlarda da Ar-Ge ve üretim gücümüzle etkinliğimizi artırdık. Kısacası 2019 yılı bizim için hem
ihracatta hem iç pazarda tüm hedeflerimizi tutturabildiğimiz, sektörde öncü ürün ve uygulamalarla fark yaratabildiğimiz bir yıl oldu.
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz? Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
2019’da tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi çift haneli olarak büyümeye devam ettik. Bu yıl sonunda yaklaşık olarak 300 milyon TL ciroya ulaşacağız. 2020 yılı için hedefimizde yine büyümek var. Yeni yılda hedefimiz; ciromuzu 350 milyon TL’nin üzerine çıkarmak. 2020 yılına yeni bir atılım ile giriyoruz. Tesisat yalıtımında elastomerik kauçuk köpüğü ürünümüzle Avrupa paza-
Dosya rında ilk üç büyük oyuncu arasındayız. Bu gücümüzü daha da artırmak için yeni bir yatırım kararı aldık. R-Flex ve R-Flex Diamond markalarıyla ürettiğimiz elastomerik kauçuk köpüğünde 2019 yılında kapasite kullanım oranımız % 100 seviyelerinde gerçekleşti. Yurtiçi ve ihracat pazarlarında talep tarafındaki güçlü seyir 2020 yılında da devam edecek. Bu talebi karşılayabilmek için kapasite artış kararı aldık. Bu 2020 için planladığımız ilk yatırımımız, devamının geleceğini de söyleyebilirim.
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
Elbette, yeni ürünler geliştirmek bizim DNA’mızda var. ODE Yalıtım, sahip olduğu Ar-Ge gücü ile pazarın ihtiyaçlarını belirler ve tam gereken zamanda bu ürünleri müşterilerine sunmayı hedefler. Mutfağımızda birçok yeni ürün var. Verimlilik, üstün kalite ve kolay uygulanabilirlik… Bu hedeflerle geliştirdiğimiz ve yakın zamanda ticarileştireceğimiz ürünler sektörde yine öncü olacak.
Sektör ihracata odaklanmış durumda. Bu noktada sizin çalışmalarınız nasıl ilerliyor?
Biz ihracata iç pazar daraldığı için yönelmiş bir şirket asla olmadık. Bizim vizyonumuz bir dünya markası olmak. Bu vizyonla ihracata stratejik olarak bakıyoruz. 2019’da ciro içinde ihracatın payı arttı, yüzde 40 seviyelerine geldi. Bu oranı önümüzdeki 3 yıl içinde yüzde 50 seviyelerine çıkartmayı hedefliyoruz. 2020 yılında ihracatta yüzde 20’nin üzerinde büyümeyi öngörüyoruz. Bu hedef paralelinde ihracat yaptığımız ülke sayısını da 70’in üzerine taşıdık. 2020 yılında Turqualtiy programının da desteği ile var olduğumuz ülkelerde marka bilinirliğimizi artırmaya odaklanacağız.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler?
Bizim için de, sizin belirttiğiniz gibi Ar-Ge, firmamız için kesintisiz ve istikrarlı bü-
yümenin anahtarı ve ihracatımız için en önemli itici güç olarak öne çıkıyor. Ar-Ge sayesinde doğru yerde, doğru zamanda rakiplerimizden ürünlerimizle ayrışıyoruz. Gelişmiş Ar-Ge kabiliyetimiz ve bu alanda ulaştığımız hızla, pazarlardan gelen farklı talepleri hızla karşılayabiliyoruz. 2019 yılı, ODE için global bir güç olma vizyonu paralelinde önemli adımlar attığı bir yıl oldu. Hem birçok ürün, hem de bir çok katma değerli hizmet lanse ettik. ODE olarak 2019 yılında piyasaya sunduğumuz uzun ömürlü ve uygulaması kolay Epikon Membran serisi ile üst segment membranı yeniden tanımladık. Geniş ürün yelpazesi ile tüm su yalıtım çözümü ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir seri olarak dikkat çeken Epikon Membran serisi; -5, -10 ve -20 derece soğukta bükülme değerine sahip bitümlü su yalıtımı örtülerine ek olarak, Türkiye’de ilk kez -30 derece soğukta bükülme dayanımına sahip versiyonları da bünyesinde barındırıyor. Seri kapsamında Epigreen Yeşil Çatı Sistemi için üretilen Epikon Antiroot Kök Önleyici membran, ve temel ve tek yüz kalıp perde su yalıtım uygulamalarında kullanılan Epikon Proof da yer alıyor. Epikon ile hem yurtdışında hem de
yurtiçinde prestijli projelerinde yer almayı hedefliyoruz. Bu noktada size, 2019 yılında sektöre getirdiğimiz en önemli yeniliklerden biri olan “SafeZone” adlı uygulamayı da anlatmak isterim. Bu proje ile artık ODE Yalıtım, projelerde kullanılacak Epikon membrana 15 yıl garanti veriyor. Ürünlerimizin kalitesine güvenimizi ortaya koyduğumuz bu uygulamayı sistematik hale getirmek için bir web sitesi kurduk: www.odesafezone.com. Tesisat yalıtımında ise hedeflerimiz çok büyük. Ciddi büyüme planlarımız olan bu alanda, yeni ürünlerimizle de liderliğimizi her geçen gün güçlendiriyoruz. ODE R-Flex ailesinin son ürünü Diamond serisi, özellikle soğuk hat tesisat yalıtımında, yüksek su buharı difüzyon direnç katsayısı (µ≥ 11.000) ile yoğuşmaya karşı maksimum koruma sağlıyor. Aynı zamanda bu ürünümüz, tesisatı koruyarak çalışma ömrünü de uzatıyor. 0,032 W/(m.K ) (-20 °C) değerindeki ısı iletkenlik katsayısı ile de enerji verimliliğini artırıyor. Bir diğer yeni ürünümüz ise 60 mm kalınlığındaki yeni R-Flex levha ürünümüz. Her iki ürünü de Türkiye’de ilk defa ODE olarak biz üretmiş bulunuyoruz.
Yapı Malzeme Ocak 2020
79
Dosya
Türkiye’nin güçlü yalıtım camı markası Isıcam 45’inci yılını kutluyor Şişecam Düzcam’ın Türkiye’yi yalıtım camlarıyla tanıştıran markası Isıcam Sistemleri, 45’inci yılını kutluyor. Isıcam Sistemleri, enerji tasarrufu sağlayan nitelikli yalıtım camları ile farklı ihtiyaçlara özel çözümler üretiyor. Dünyanın en büyük düzcam üreticilerinden Şişecam Düzcam’ın Türkiye’yi ilk kez yalıtım camlarıyla tanıştıran markası Isıcam Sistemleri, 45’inci yılını kutluyor. Isıcam Sistemleri, enerji tasarrufu sağlayan nitelikli yalıtım camları ile farklı ihtiyaçlara özel çözümler üretmeye devam ediyor. 1974 yılında Türkiye’yi yalıtım camı ile tanıştıran Isıcam Sistemleri, müşterilerinin ısı yalıtımından güneş kontrolüne, ses yalıtımından emniyet ve güvenliğe kadar birçok gereksinimini, üç farklı serisinde yer alan geniş ürün gamıyla karşılıyor. Isıcam markası, bugün 60 ilde sayısı 180’i aşan Isıcam Yetkili Üreticisi ile yaygın ve kaliteli bir hizmet ağı yaratarak nihai tüketicilerin her zaman kaliteli Isıcam Sis¬temleri ürünlerine ulaşmasını sağlıyor. Geçtiğimiz 45 yıl boyunca 200 milyon metrekare Isıcam üretilirken, bunun 52
80
Yapı Malzeme Ocak 2020
milyon metrekaresini Isıcam S ve Isıcam K ürünleri oluşturdu. Isıcam ürünlerinin binalarda kullanılması ile 13.2 milyar metreküplük doğalgaz tasarrufu sağlanarak 28 milyon ton karbon emisyonunun doğaya salınımı engellendi. Engellenen karbon salınım değeri, 28 milyon ağacın engellediği karbon emisyonuna eşdeğer oldu. Isıcam, 45’inci yılını Isıcam Yetkili Üreticileri’nin katılımıyla Şişecam Düzcam ürünleri ile hayat bulan Müze Otel Antakya’da kutladı. Şişecam Düzcam Grup Başkanı Dr. Reha Akçakaya’nın açılış konuşmasıyla başlayan ve “Köklü Gelenek, Güçlü Gelecek” teması
ile gerçekleştirilen toplantıda geçmişten gelen değerler ve elde edilen başarılardan güç alınarak, gelecek için daha yüksek hedeflere beraberce erişilebileceği vurgulandı. 2019 yılının başarılı çalışmalarının ve önümüzdeki yılların hedeflerinin paylaşıldığı toplantıda, Isıcam’ın 45.yıl pastası en deneyimli ve en genç Isıcam Yetkili Üreticileri tarafından kesildi. Bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarına çözümler sunan, yeni ürünleri sayesinde hayata değer katan Isıcam markası, kullanıcılarının sağlıklı iç mekanlarda gün ışığının keyfini sürerken enerji tasarrufu yapmasını sağlıyor.
“Sektör içerisindeki mevcut konumumuzu güçlendirmek, öncelikli hedefimiz” “Hem tesislerimizde hem de yönetim ofislerimizde pek çok konuda yeni teknolojilerin uygulamasını halen hayata geçiriyoruz. Bu çalışmaları yaparken, müşterilerimizin iç görüsü ile hareket ediyoruz. Biliyoruz ki, İzocam’ın uzmanlığı sadece sektöre sunduğu ürünlerle ilgili değil, yalıtım konusunda verdiği danışmanlık da markamızın tercih edilirliğinin en önemli bileşenleri arasında.”
Doruk Özcan / İzocam Genel Müdür Yardımcısı
Yüksek teknolojisiyle imal ettigi uluslararasi standartlardaki tüm ürünlerini ihraç eden ve ülkemize önemli döviz girdisi saglayan İzocam; basta Balkanlar, Birlesik Devletler Topluluğu, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Afrika´da toplam 46 ülkeye ihracat yapmakta. Geniş ürün yelpazesi ve teknik danışmanlık hizmetleriyle yalıtım sektörünün lideri olan firma, dünya standartlarına uygun olarak müşte-
82
Yapı Malzeme Ocak 2020
rilerinin talep ve beklentilerini zamanında ve çevreci bir yaklaşımla karşılamakta. İzocam Genel Müdür Yardımcısı Doruk Özcan, geçtiğimiz yıla dair bir değerlendirmede bulunurken, önümüzdeki dönem için plan ve projelerini bizlere aktardı.
ken, müşterilerimizin iç görüsü ile hareket ediyoruz. Biliyoruz ki, İzocam’ın uzmanlığı sadece sektöre sunduğu ürünlerle ilgili değil, yalıtım konusunda verdiği danışmanlık da markamızın tercih edilirliğinin en önemli bileşenleri arasında.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz? Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
2019 yılı itibariyle yalıtım pazarında yüzde 20’ye yakın bir payımız var ve bu oranla pazar lideri olma konumumuzu sürdürüyoruz. 2019 üretim kapasitemizi ve ürün çeşitliğimizi piyasanın ve ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirip, artırarak, sektördeki mevcut konumumuzu ilerletmeyi hedeflediğimiz bir yıl oldu. 2019 yılı özelinde modernizasyon ve ürün geliştirme çalışmalarına odaklandık. 2019 yılında attığımız adımların bize önümüzdeki yıllarda, sürdürülebilir bir büyüme ve rekabet avantajı getireceğine inanıyoruz. Bu yılın ilk yarısında 3 milyon Euro yatırımla Dilovası’ndaki Taşyünü tesisimizde bulunan “Doğa III” fırınımızı yeniledik. 2019 Şubat ayında başlayan fırın yenileme süreci 6 haftada tamamlandı, 8 Nisan’da ateşledik ve 19 Nisan’da üretime geçtik. Bugüne kadar 393.000 ton üretim yapan Doğa II fırını gibi, Doğa III fırını da üretkenliği ile Türkiye’nin düşük karbonlu kalkınmasına katkı sağlayacak. Yapılan yeni fırın yatırımı ile daha iyi kalitede ürünleri daha güvenli şekilde üreteceğiz. Fırın yenileme çalışmalarına ek olarak İzocam’ın Dilovası Taşyünü Tesisi’nde bulunan kapalı stok alanının inşaatı da tamamlandı. Bu bize ilave stok alanı imkanı sağlamasının yanı sıra, ürünlerimizin de muhafaza edilmesine imkân sağlamış oldu. Bu yıl başta Ar-Ge ve SAP’ye geçiş çalışmaları olmak üzere pek çok proje gündemimizdeydi ve 2019’u yatırım yılı olarak gördük. Hem tesislerimizde hem de yönetim ofislerimizde pek çok konuda yeni teknolojilerin uygulamasını halen hayata geçiriyoruz. Bu çalışmaları yapar-
Türkiye’deki 2018 sonu itibariyle, 9,5 milyonun üzerindeki bina stokunun iyimser bir tahminle sadece yüzde 15,8’i TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılmış durumda… Bu rakam 24,2 milyon üzerindeki mevcut konut sayısında yüzde 33’ünü kapsıyor. 10 yıl öncesine baktığımızda toplumun yalıtım bilincinde önemli bir artış olduğunu görüyoruz ancak daha alınacak çok yolumuz olduğu da bir gerçek. Bu yalıtım sektörü açısından önemli bir potansiyel oluşturuyor. Yalıtım bilinci ve yalıtım malzemesi kullanımı açısından gelişmiş ülkelerin gerisindeyiz, yalıtım konusunda ülke olarak kat edeceğimiz daha çok yol bulunuyor. Ülkemizde kişi başına 0.2 m³ yalıtım malzemesi tüketimi olduğunu görüyoruz. Avrupa nispeten doygun bir pazar olmasına rağmen, bu rakamların üç katı kadar; 0.7 m³ kişi başı yıllık yalıtım tüketimi bulunuyor. Durgun bir pazar olan Amerika’da ise halen kişi başı 1 m³ yalıtım malzemesi tüketimi var. Türkiye’ye baktığımızda 2017 yılında enerji ithalatımızın 37 milyar dolar düzeyinde olduğunu görüyoruz. Son 10 yılda toplam enerji ithalatımızın ülke ekonomisine maliyeti 400 milyar doların üzerinde... Tükettiğimiz enerjinin yaklaşık dörtte üçünü dışarıdan ithal ediyoruz. Bu düzeyiyle enerji ithalatı, dış ticaret açığımızın en önemli kısmını oluşturuyor. Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için enerji verimliliği ve iyi yalıtım uygulamaları şart. Bu da gelecekte sektörün çok fazla büyüyeceği anlamına geliyor. Mevcut binalar için “binalar veya bağım-
Dosya sız bölümlere ilişkin alım, satım ve kiraya verme ile ilgili iş ve işlemlerde EKB (Enerji Kimlik Belgesi) düzenlenmiş olması şartının aranmasına” ilişkin uygulama zorunluluğunun 1 Ocak 2020’ye ertelenmesi ise, enerji verimliliği uygulamalarının sahada gelişimini geciktirdi. Kentsel dönüşüm çalışmaları, yeni binalarda zorunlu uygulanan EKB’nin etkileri ile kredi garanti fonunun inşaat sektörü üzerindeki olumlu etkilerini hem 2020 yılında hem de devam eden dönemlerde göreceğimize inanıyorum.
Sektör ihracata odaklanmış durumda. Bu noktada sizin çalışmalarınız nasıl ilerliyor?
Türkiye, Ortadoğu ve Balkanlarda yalıtım sektörünün öncü firmaları arasında yer alıyoruz. Toplam 130.000 tona ulaşan mineral yün kapasitemizin yanı sıra artan üretim kapasitelerimizle esnek üretim ve zamanında teslim imkânları sunuyoruz. Böylece inşaat ve sanayide her türlü yalıtım talebine hızlı ve güvenilir bir şekilde yanıt verebiliyoruz. Bugüne kadar 100’ü aşkın ülkede çözüm sunmuş olan bir firma olarak 20 yerleşik bayimiz ile ihracat faaliyetlerimize devam ediyoruz. İhracat yaptığımız bölgelerin başında Türki Cumhuriyetler, Afrika, Balkanlar, Asya ve Ortadoğu geliyor. Ağırlıklı olarak bina ve sanayide kullanılan yalıtım ürünlerinin ihracatını gerçekleştiriyoruz. Bu ürünlerin dışında ısıtma, soğutma ve
iklimlendirme pazarına yönelik ürünlerin de ihracatını yapıyoruz. İhracatı 600.000 m³’ü aşan İzocam, Orta Doğu iklimlendirme pazarının en önemli üreticisi konumunda. İhracatımız 2018’de de bir önceki yıla kıyasla Türk Lirası bazında %37,2, USD bazında ise %6,3 arttı ve 23,6 milyon USD oldu. Son 5 yılda ihracattan elde ettiğimiz satış geliri 160 milyon doları buldu. Önümüzdeki 5 yıl toplamda 150 milyon doların üzerinde ihracat yapmayı hedefliyoruz.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler? İzocam olarak ihtiyaca uygun ürün geliştirmek en önem verdiğimiz konuların başında geliyor. Geçtiğimiz dönemde Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde hafif ara bölmelerde kullanılmak üzere geri dönüşümlü malzemeler kullanarak geliştirdiğimiz, “İzocam Ara Bölme Levhası”nı sektöre kazandırdık. Ürünün doğal içeriği ile toz yapmayan yapısı ve kolay kesimi, rahat ve sağlıklı çalışma ortamları yaratıyor ve hızlı uygulama ile zamandan tasarruf sağlıyor. Kendi başına ayakta durabilen ürünümüz, güvenli uygulama imkânının yanında sahip olduğu taşıma saplı ambalajı ve hafifliği sayesinde de kolay taşınabiliyor. Farklı kalınlıklarda üretilebilen ürün, ara bölme duvarlarda, ısı ve A sınıfı ses yalıtımı sağlıyor. Düşük ısı iletim katsayısı ile İzocam Ara Bölme Levhası, farklı sıcaklık ve zamanlarda iklimlendirilen hacimler arasında da enerji verimli
ara duvarların teşkil edilmesini sağlıyor, enerji tasarrufu ve konforu artırıyor. Yine son dönemde mineral yün ürün grubumuza üç yeni ürün ekledik. Endüstriyel binalarda, yerinde yapılan metal çatı ve cephe sistemlerinde kullanılmak üzere sektöre sunduğumuz ve farklı ısı iletkenliklerine sahip EBL ve EBL R+ ürünlerimiz, silikon katkıları sayesinde suyu emmiyor ve bünyesine su almıyor. Hem duvarda hem de cephede kullanılan doğa dostu EBL ve EBL R +’ın uygulanması da son derece pratik. Kendi başına ayakta durabilen, kendini taşıyabilen eğilmez ve sarkmaz nitelikteki ürünler hafif olmaları nedeniyle de kolayca taşınabiliyor. Ürünler CE ve EUCEB belgelerine de sahip. EBL 37 mW/mK ısı iletkenlik değerine sahipken, EBL R+ ise 35 mW/mK iletkenliğe sahip olarak tasarlandı. Bu özellikleriyle etkin ısı yalıtımı ve A1 yanmaz malzemeleri sayesinde yangın güvenliği sunan ürünler, ses yalıtımı da sağlıyor. Mineral yün ürün serimize yeni katılan üçüncü ürünümüz ise giydirme cephe uygulamalarında kullanılan yeni Cephe Levhası. İzocam Yeni Cephe Levhasının üzeri camtülü kaplı olduğu için su geçirmeme özelliğine sahip. Kullanıldığı cephelerin başka bir yalıtım malzemesi ya da örtü ile kaplanması gerekmiyor. Dolayısıyla yalıtım işlemi çok daha çabuk tamamlanabiliyor, işçi maliyetinden ve zamandan tasarruf sağlanıyor. Önümüzdeki dönemde de üretim kapasitemizi ve ürün çeşitliğimizi piyasanın ve ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda artırarak, sektör içerisindeki mevcut konumumuzu güçlendirmek, öncelikli hedefimiz.
Yapı Malzeme Ocak 2020
83
“Tutarlı, dürüst ve en doğru çözüme odaklı hizmetler sunuyoruz” “Knauf, yenilikçi, çevre dostu, sürdürülebilir ve erişilebilir çözümleri ile güvenli, sağlıklı ve konforlu yaşam alanlarını yaratan öncü bir kuruluştur. Knauf başarılarını şirket kültürünü ve stratejilerini, müşteri memnuniyeti ve sadakatini hedefleyerek kazandığı güven ilişkisi ile gerçekleştirir. Yüksek kaliteli ürün gamı ve efektif iletişim yöntemleri sayesinde marka kimliğini en üst düzeyde tutar.” Öncelikle ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz?
86’dan fazla ülkede 250’den fazla üretim tesisi ve satış organizasyonu, 10’un üzerinde iş ortaklığı, dünya çapında 35.000 çalışanı ve 10 milyar Euro satışıyla Knauf, kuşkusuz pazardaki en büyük oyunculardan ve dünyanın önde gelen modern yapı malzemeleri üreticilerinden biri. Knauf Türkiye Teknik Satış ve Danışmanlık Yöneticisi Bartu Gökçora ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda, satış rakamları ile öne çıkan ürün grupları, ihracat çalışmaları ve önümüzdeki döneme dair planlarını konuştuk.
Bu ürün grupları içerisinde öne çıkan avantajlardan biraz bahseder misiniz?
84
Yapı Malzeme Ocak 2020
Knauf sağladığı yüksek ürün kalitesini yaklaşık 90 yıldır yüklü yatırımları ve bilgi birikimiyle kurduğu kapsamlı araştırma ve geliştirme çalışmaları ile koruyor. Sektördeki 20 yılık tecrübemle şunu söyleyebilirim ki; Knauf’un zengin ürün gamı, Sokrates’in dediği gibi “Değişimin sırrı, tüm enerjini eskiyle mücadele etmek yerine, yeniyi inşa etmeye odaklamaktır.” anlayışından ve sürdürebilir şekilde koruduğu şirket değerlerinden gelmektedir. Bu anlayışla ortaya çıkan; havayı temizleme özelliğine sahip akustik ve estetik Cleaneo® Alçıpan® çeşitleri, hızlı bir şekilde yenilenebilir malzemelere dayanan ve formaldehit içermeyen ECOSE® mineral yün yalıtım malzemeleri, suya karşı eşsiz dayanımı ve eğrisel uygulanabilir özelliği ile AQUAPANEL® çimento esaslı plaka-
lar, yüksek yüzey sertliği ve yük taşıma kapasitesi ile Diamant® Alçıpan® ve sıvası, 80dB gibi yüksek ses yalıtımı talep edilen kullanım alanları için özel tasarlanmış Silentboard® Alçıpan, Çelik ve betonarme binalarda taşıyıcı strüktürü 4 saate kadar yangına karşı koruyan Jetgips yangın önleyici alçı sıva ile Fireboard® ve Flameboard® Alçıpan® çeşitleri, 400 kg’a kadar yük taşıyabilen GifaFloor® kuru döşeme sistemleri, Avrupa nomlarına göre en yüksek kalitede derz dolgu ve yüzey sonlamaları sağlayan Superfinish® ürün gamı, kurşun kullanımına gerek kalmadan radyasyon kalkanı sağlayan Safeboard® Alçıpan® ve her iklim bölgesine özel çözümleri ile Knauf Mantolama sistemleri gibi sektöre yön veren inovatif ürünlerden sadece bazıları.
Dosya İnşaat sektöründeki son gelişmeler üretim ve satış faaliyetlerinizi nasıl etkilemekte?
İnşaat sektörü, performansa dayalı sistem çözümleri ve sürdürebilirlik konularında hızlı yol kat ediyor. Bu süreçleri daha verimli hale getirmek, takip etmek ve sunmak adına dijitalleşmenin önemini ayrıca vurgulamak gerekir. Binalarda beklenen konfor düzeylerinin artması, yapı fiziğine dayalı yangın emniyeti, sismik tasarım, ısı yalıtımı ve akustik performans gibi beklentiler; sürekli güncellenen yönetmeliklerle birlikte daha çok talep edilir hale geldi. Knauf Global Ar&Ge tecrübesi ile tüm bina tiplerine uygun üst düzey performans sunan, akredite düzeyde test edilmiş ve sertifikalandırılmış katma değerli ürün ve sistem çözümleri sunmaktadır. Ancak günümüzde, kaliteli ve güvenilir ürün ve sistem çözümleri tek başına yeterli olmamaktadır. Satış öncesinde ve sonrasında tüm kullanıcı kitlelerine sunmak üzere hazırlanmış, inşaat projelerinde olması gereken performans değerlerini; hızlı, hatasız ve kaliteli imalatı en uygun maliyet ile elde etmek üzere özel olarak tasarlanmış hizmetler asıl farkı yaratan unsurlar olarak öne çıkıyor. 1.000.000.000 metrekarenin üzerinde alçı plaka satışı gerçekleştirmiş tecrübesiyle Ar&Ge, teknik satış ve danışmanlık, eğitim ve saha denetleme hizmetleri ile güven aşılıyoruz. Bu ürün ve hizmet kalitesini sürdürülebilir kılmak, sürekli iyileştirmek ve çevreye etkisi konusunda da birçok çalışma gerçekleştiriyoruz. Kişisel ve kurumsal anlamda sorumluluk duygusunu, kurumsal değerleri inovatif bakış açısı ile birleştirerek, üretim öncesi ve sonrası proseslerimizi çevresel etki parametrelerini dikkate alacak şekilde test edip, sürekli olarak geliştiriyoruz.
İhracat hacminizi artırmak için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? En yoğun çalıştığınız pazarlar hangileri?
Güney Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölge yönetimi merkezi olarak Türkiye’den yapılmaktadır. Bu durum bu bölgelerle yüksek iletişim halinde olmamıza, Knauf Global ürün gamının yanı sıra Knauf Türkiye tarafından geliştirilen performanslı ürün ve sistemlerimizin bu bölgelere penetrasyonuna imkan vermektedir. Bu bölgelerde yer alan iş ortaklarımız ve çalışanlarımızla birlikte ürün ve sistem çözümlerimizi, bölge özelinde değişiklik gösteren yönetmeliklere ve taleplere yanıt verecek şekilde tasarlama esnekliğine sahibiz. Özellikle uzak doğu bölgesindeki ülkelerde kurduğumuz iş ortaklıkları sayesinde tüm sistemlerimiz gerekli otoritelerce kabul görmektedir. “Sistem satış felsefesi” ile yangın dayanımı, akustik
ve statik birçok akredite test raporlarımızı, lokal yönetmeliklerle denkleştirerek birçok başarılı ve prestijli projeye dahil olmuş olduk. 2019 yılında Knauf Türkiye Teknik Satış ekibi olarak 100’e yakın projeye yaklaşık 1.500 saat danışmanlık ve ekspertiz hizmeti verdik. Dijital çerçevede pilot ülke olarak konumlanmış Türkiye’de geliştirilen sistem animasyonlarını, ses yalıtımı, yangın dayanımı, mekansal akustik simülasyonları, ses yalıtımı simülasyonu gibi pek çok dijital teknik pazarlama ve satış araçlarını bu bölge ve belirli Avrupa ülkelerine örnek çalışmalar olarak sunuyoruz.
Güvenilir ve tercih edilir bir marka olmak ve bunu sürdürmek sizce neyle mümkün?
Knauf, yenilikçi, çevre dostu, sürdürülebilir ve erişilebilir çözümleri ile güvenli, sağlıklı ve konforlu yaşam alanlarını yaratan öncü bir kuruluştur. Knauf başarılarını şirket kültürünü ve stratejilerini, müşteri memnuniyeti ve sadakatini hedefleBartu Gökçora / Knauf Türkiye Teknik Satış ve Danışmanlık Yöneticisi yerek kazandığı güven ilişkisi ile gerçekleştirir. Yüksek kaliteli ürün gamı ve efektif iletitererek yenilikçi, kaliteli hizmet ve perşim yöntemleri sayesinde marka kimliğini formans çözümleri oluşturmayı misyon en üst düzeyde tutar. edinmiştir. Knauf kültüründe, daha iyi bir Tutarlı, dürüst ve en doğru çözüme odaklı dünya için daha akıllı çözümlerle değişikhizmetler sunuyoruz. Konusunda uzman liklere öncülük etmek var. çalışanları, ekipleri ve denetleme sisTeknolojik gelişmelere yönelik yenilikçi temleri sayesinde risk faktörlerini en aza düşünce anlayışıyla ürün ve hizmet kaliindiren ve uygulamadan beklenen pertemizi tüm dünyada sürekli olarak iyileştirformansı sağlayan hedefler belirleriz ve meye, mükemmelleştirmeye ve daha vebunları uygun araçlara taşırız. rimli hale getirmeye çalışıyoruz. Aslında Bu sebeple tüm sektörlerde olduğu gibi temelimizde inovasyon, enerji verimliliği, inşaat sektöründe de dijitalleşmenin çok fayda maliyetli, performans ve tasarım önemli olduğunu düşünüyoruz. Knauf kalitesinde en yüksek talepleri karşılayan Grubu olarak pazarlama bakış açımızı ve inşaat için mükemmel uyumlu sistem büyük ölçüde dijital araçlara çeviriyor ve çözümlerini sunmak yatmaktadır. Bu felbunlar üzerinde çalışıyoruz. Dijital çerçesefe sayesinde, inovasyonun yanı sıra, vede pilot ülke olarak konumlanmış duçeşitli pazarlarda kabul görmüş başarı hirumdayız. Türkiye’de geliştirilen sistem kayelerini, bir başka pazara adapte etme animasyonlarını, ses yalıtımı, yangın daözelliğine sahibiz. yanımı, mekansal akustik simülasyonları, Bunun en yakın örneğini; hali hazırda ses yalıtımı simülasyonu gibi pek çok dijibinalarda yangın emniyeti sağlayacak tal teknik pazarlama ve satış araçlarını bu birçok sistem çözümüne sahip olmamıza bölge ve belirli Avrupa ülkelerine örnek rağmen bu segmentteki yeni çalışmalarıçalışmalar olarak sunuyoruz. mız ile göreceğiz. Özellikle binaların pasif
Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz olacak mı?
Knauf Grubu, geleneksel düşünceye meydan okumak ve gelecekte kendi yaşam tarzımızı şekillendiren ve onları tasarlayan, onları kullanan insanlara ve hepimizin güvendiği dünyaya özen gös-
yangın önlemleri ile yangından korunması hakkında daha kapsamlı çalışmalarımız var. Çok kısa bir süre içerisinde müşterilerimizi; pasif yangın önlemleri için taleplerini tek bir noktadan çözmelerine yardımcı olacak ve Knauf markası ile fark yaratacak ürün gamımız ve çözümlerimizle buluşturacağız.
Yapı Malzeme Ocak 2020
85
Dosya
“Geleceğimizi mantoluyoruz” projesi ile çocukların içini ısıtmaya devam ediyor Ülkemizde, zor kış şartlarında eğitimlerine devam eden binlerce çocuğumuz var. Bu anlamda Baumit Türkiye, çocukların minik elleri de kalpleri kadar sıcak olsun diye “Geleceğimizi Mantoluyoruz” projesini başlattı. Bu proje kapsamında Baumit, yıl içerisinde 6 bin çocuğumuzu kışlık montlarla buluşturmak için bayileriyle el ele verdi. Başlattıkları kurumsal sosyal sorumluluk projesi ile tertemiz yüreklerin sevincine ortak oldular. Projenin ilk adımı Bartın’da gerçekleşti. Bartın’a bağlı köy okullarındaki çocuklara 600 adet mont hediye edildi. Baumit Türkiye, bayilerinin de katkılarıyla hayata geçirmiş olduğu bu projeyle çocukların hayatlarında fark yaratmayı amaçlıyor. gelecegimizimantoluyoruz.com adresinden alınan başvurularla 12 saat içerisinde kalan 2 bin mont da tükendi.
FARKINDALIK ÇOCUKLARDAN BAŞLIYOR
Baumit Türkiye Satış Müdürü Erdil Dinçer,
86
Yapı Malzeme Ocak 2020
“Geleceğimizi Mantoluyoruz” kurumsal sosyal sorumluluk projesi ile çocukların zorlu kış şartlarından etkilenmeden, eğitim hayatlarına devam etmelerini istiyoruz. Gönderdiğimiz hediye montların yanında, ilk sayfasında çocukların anlayabileceği bir dilde enerji verimliliği ve binalarda ısı yalıtımının önemini anlattığımız küçük bir defter de hediye ediyoruz. Burada amacımız aynı za-
manda çocuklarımızı bilinçlendirmek ve onlar üzerinde farkındalık yaratmak. Bu özel proje sayesinde, 6 bin mont öğrenimine devam eden çocuklarımızın geleceğini ısıtacak. Ülkemizin geleceğine katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Projeyi değerli katkılarıyla destekleyen tüm bayilerimize de teşekkür ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Daralan EPS sektöründe yeni bir pazar yarattık’’ “2020 yılında şirket hedeflerini Türkiye’nin inşaat malzemeleri sektöründeki beklentisi ile paralel belirlemekte fayda görüyoruz, bunun yanı sıra yeni ürünümüz geoBLOCK ile Pazar farklılaştırması yaparak pazarın daralmasından etkilenmemeyi arzuluyoruz.’’ Bunun sebeplerini maliyet artışları, talep düşüşleri ve müteahhit firmaların mali durumları olarak sıralandırabiliriz. Beş çeyrek boyunca inşaat sektörü özelinde yaşanan gerileme 2019 yılının ilk 9 ayında -%10 ‘a ulaştı. İnşaat sektöründeki gerileme, bağlantılı olduğu inşaat malzemeleri sektöründe de benzer şekilde görülmektedir.
Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
En son yatırımımız olan 2018 yılında kurduğumuz Ankara-Sincan fabrikamız tahmin ettiğimiz gibi hem üretim miktarını, hem de verimliliğini artırarak bizleri gururlandırdı. Austrotherm Türkiye, Austrotherm grubunun 11 ülkedeki tüm iştirakleri içerisindeki parlayan yıldız olarak göze çarpıyor.
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz?
Tolga Celayer / Austrotherm Türkiye Genel Müdürü
Türkiye’de EPS üretimine 2008 yılında Dilovası – Kocaeli fabrikası ile başlayan Austrotherm, kısa sürede ısı yalıtım pazarında sağladığı başarı ile yeni Fabrika ve Üretim Tesisleri açarak, Türkiye’de hali hazırda 3 EPS Fabrikası ve 3 Üretim Tesisi ile Isı Yalıtım Sektörüne hizmet vermekte. Austrotherm Türkiye Genel Müdürü Tolga Celayer ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda, yeni ürün çalışmaları, ihracata hedefleri ve 2020 beklentileri üzerine konuştuk.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz?
2018 yılının 2. yarısından itibaren yaşanan, 2019 yılında da durmadan devam eden finansal dalgalanmalardan en fazla etkilenen sektörlerden biri inşaat sektörü.
88
Yapı Malzeme Ocak 2020
2020 yılının en kötü ihtimalle 2019 yılı gibi geçeceğini öngörüyoruz. 2020 yılında şirket hedeflerini Türkiye’nin inşaat malzemeleri sektöründeki beklentisi ile paralel belirlemekte fayda görüyoruz, bunun yanı sıra yeni ürünümüz geoBLOCK ile Pazar farklılaştırması yaparak pazarın daralmasından etkilenmemeyi arzuluyoruz.
Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
Firmamızda üretimini yapmakta olduğumuz ısı yalıtım levhaları, EPS (ekspande polistiren) hammaddesinin doğası gereği “havaleli” olarak tabir edilen hacimce büyük ürünlerdir. Lojistik anlamda Türkiye coğrafyasının her noktasına tek üretim noktasından ulaşmak oldukça zor, bu sebeple Türkiye genelinde farklı bölgelere hizmet veren 6 üretim tesisine sahibiz. Bu sayede Austrotherm ürünlerini Edirne’den Hakkari’ye kadar her noktaya kesintisiz en hızlı şekilde sunabiliyoruz. Yine aynı bölgelerde bulunan sektörün sayılı bayileriyle hizmet ağımızı satış anlamında tamamlıyoruz.
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
Isı yalıtımındaki ana ürünümüz olan Austrotherm EPS PLUS her zamanki gibi uygulamacı ve tüketicilerin en çok tercih ettiği ısı yalıtım ürünü olarak yerini koruyor. 2019 senesinde yıldızlaşan diğer bir ürünümüz ise hem düşük ısı iletim katsayısı, hem de ekonomik olması sebebiyle Austrotherm EPS FASSADE. Bina Renovasyon ve Mantolama pazarında en çok tercih edilen ısı yalıtım malzemesi EPS, kolay kullanımı, uygun fiyatı, yüksek ısı direnci sayesinde tüketicilerin tercihi olmaya devam ediyor. Ayrıca tamamen farklı bir sektörde faaliyet gösterdiğimiz ve Austrotherm olarak 2017 yılında kurduğumuz CEA (Civil Engineering Application - İnşaat Mühendisliği Uygulamaları) departmanı ile birlikte köprü ve yol inşaatlarında kullanılmak üzere ürettiğimiz geoBLOCK® ürünümüzle 2019 yılında Avrupa’nın uygulama alanında en büyük köprü yaklaşım dolgusu projesini tamamladık. Bu ürünümüz Türkiye piyasası için halen çok yeni ve büyüme aşamasında. Bu kısa süre içerisinde Türkiye Karayolları Genel Müdürlüğü nezdinde Kayseri’de tamamladığımız bu büyük proje Türkiye ’de geoBLOCK® hafif dolgu kullanımının artmasına sebep olacaktır.
Dosya
Sektör ihracata odaklanmış durumda. Bu noktada sizin çalışmalarınız nasıl ilerliyor? Genel olarak Türkiye’nin mevcut durumu gibi, üretimin yapıldığı ülkedeki pazarda oluşacak daralma durumlarında firmaların ihracata ağırlık vermesi kaçınılmaz. İnşaat malzemeleri sanayi üretimi 2019 yılı ilk 9 ay boyunca %18 ‘lik bir sürekli gerileme sergiledi. Bu da pazarın tüm oyuncularında satış baskısının artmasına sebep oldu. İhracatı kurtuluş pazar olarak gören firmalar pazarlama faaliyetlerini artırarak yurtdışı satışlarını artırsalar da bu efor iç pazardaki düşüşü karşılamaya yetmedi ne yazık ki. Austrotherm olarak EPS ısı yalıtım levhalarımızı ihraç ürün olarak satış yapmamakla birlikte, yukarıda bahsettiğim arge ürünümüz Austrotherm geoBLOCK® EPS blok hafif yol dolgusu ürünümüzü hem ürün olarak, hem de firmamızın sunduğu İnşaat Mühendisliği Uygulamaları projelendirme ve süpervizorluk hizmetini farklı ülkelere satışına Afrika ve Ortadoğu bölgelerinde başladık.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler? Austrotherm grup olarak Türkiye’deki her türlü yeni yatırım imkanını inceliyoruz. Bunun yanı sıra hali hazırda grup içerisinde üretilen farklı yalıtım ürünlerinin Türkiye pazarında kullanımı ile ilgili fizibilite çalışmalarını sürekli güncelliyoruz. Türkiye Ar&Ge departmanı olarak yukarıda bahsettiğim Austrotherm geoBLOCK® ürün ve hizmetlerini geliştirip yaygınlaştırarak yeni pazarlara farklı hizmetler sunma projelerimiz mevcut.
Yapı Malzeme Ocak 2020
89
“Global marka olabilmek güvenilir ve tercih edilir bir marka olmakla başlıyor”
“Biz Kordsa olarak “Yaşamı Güçlendirme” misyonumuz ile müşterilerimizin, çalışanlarımızın, paydaşlarımızın ve içinde yer aldığımız toplumların yaşamına değer katacak yenilikçi güçlendirme çözümleri sunmayı hedefliyoruz. Açık inovasyon anlayışımız ile değişim ve dönüşüme liderlik ediyoruz. Sürdürülebilirlik anlayışımız ve yaptığımız Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarımızla sektörü şekillendiriyoruz.” Bugün Kordsa olarak; lastik güçlendirme, inşaat güçlendirme ve kompozit teknolojileri alanlarında, “yaşamı güçlendirme” misyonu ile operasyonlarını yürüten Kordsa, İnşaat Güçlendirme İş Birimi ile beton ve inşaat güçlendirme ürünleri üretimi için yenilikçi teknolojiler geliştiriyor. Bu alanda sunduğu inovatif beton güçlendirici sentetik fiber donatıları KraTos Macro ve KraTos Micro, Türkiye pazarının ilk yerli üretim fiber donatılarıdır. İnşaat ve İş Geliştirme Direktörü Tolga Doğancıoğlu ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda, Kordsa hakkında merak edilenleri ele almaya çalıştık.
Bu ürün grupları içerisinde öne çıkan avantajlardan biraz bahseder misiniz?
Lastik güçlendirme sektöründe yakıt kullanımını azaltan, yolu daha iyi kavrayan, çevre dostu ürünler geliştirirken kompozit teknolojilerinde araçların daha hafif olmasını, daha az yakıt ve daha düşük karbon emisyonuyla performans göstermesini
92
Yapı Malzeme Ocak 2020
sağlayan teknolojiler geliştiriyoruz. İnşaat güçlendirme teknolojilerinde ise yenilikçi ve yüksek performanslı sentetik fiber donatılarımız ile altyapı ve üstyapı inşaat projelerinde artılmış beton dayanımı, yüksek hız ve ekonomik çözüm avantajları ile beton güçlendirme uygulamalarında fark yaratıyoruz. İnşaat güçlendirme teknolojilerinde 2014 yılında piyasaya sunduğumuz KraTos Sentetik Fiber Donatıları, uluslararası fiber donatı pazarındaki ilk Türk ürünü ve CE Kalite Belgesine sahip. Düşük karbon salınımı sağlayan çevre dostu bir ürün olan KraTos; betona sağladığı yüksek taşıma kapasitesi, esnek yapı kabiliyeti, çatlak kontrolü ile rakiplerinden ayrışıyor. KraTos markası altında Makro ve Mikro olarak iki grup ürünümüz bulunuyor. Altyapı ve üstyapı projelerinde çelik hasır ve çelik teller yerine kullanılabilen KraTos Makro polimer yapısı ile korozyona uğramıyor, betonun uzun dönemli dayanımına katkı sağlıyor. KraTos Makro, rakiplerine göre kolay pompalanabilir veya püskürtülebilir olmasıyla yüksek kaliteli bir uygulama sağ-
lıyor. Beton içerisinde daha hızlı ve homojen dağıldığı için betona ekstra su verilmesi gibi oluşabilecek işçilik hatalarını önlüyor ve uygulama kalitesini artırıyor. Tüm bu özellikler uygulama çeşitlerine bağlı olarak minimum %60’a kadar zaman ve toplam kullanım maliyetlerinde tasarruf sağlıyor. Güvenlik anlamında ise hem çelik hasır yerleştirmesinden kaynaklanabilecek iş kazalarını önlediği için daha avantajlı hem de elektrik iletkenliği olmayan yapısı ile özellikli projelerde elektromanyetik sistemlerin yer aldığı bölümlerde uzun dönemli güvenlik ve yüksek dayanım sunuyor. KraTos Mikro ise betonun erken yaş ve uzun dönem kuruma çatlaklarını önleyen rötre donatısı olarak tüm altyapı ve üstyapı projelerinde hazır beton ve püskürtme beton uygulamalarına ek olarak, kuru şap uygulamaları, iç ve dış cephe sıva uygulamaları, yapı kimyasalları üretimi, tamir harçları ve benzeri teknik harç uygulamaları da dahil olmak üzere bütün çimento esaslı kompozit uygulamalarında güvenle kullanılıyor. Kolay kullanımı ve içten kürleme özelliği, karışabilirlik, betonun her
Dosya
Tolga Doğancıoğlu / İnşaat ve İş Geliştirme Direktörü
noktasına homojen dağılım ve etkin çatlak köprüleme özellikleriyle öne çıkıyor. KraTos Makro ve Mikro, tüm bu kolay kullanım ve performans avantajları ile yapı sektöründe; endüstriyel saha betonlarından şap betonlarına, yüksek özellikli ray altı betonlarından pist ve liman betonlarına, püskürtme betonlardan tünel kaplamalarına ve prekast yapı elemanlarına kadar birçok uygulama alanında tercih ediliyor. Kısa sürede 3. Köprü gişeleri, TCDD yüksek hızlı tren projesi, Artvin Yusufeli Barajı projesi, Samsun hafif raylı sistem projesi, Trabzon DSİ basınçlı su tüneli projesi ve Tekirdağ Asyaport, İzmir’in en uzun karayolu tüneli olan Buca-Bornova Tüneli gibi birçok prestijli projede tercih edilir hale geldi.
İnşaat sektöründeki son gelişmeler üretim ve satış faaliyetlerinizi nasıl etkilemekte?
Kordsa olarak bugün Amerika’dan Asya Pasifik’e kadar geniş bir coğrafyaya yayılmış global bir güçlendirme oyuncusuyuz. Türkiye, Amerika, Brezilya, Tayland, Endonezya olmak üzere toplam 5 ülkede, 4 kıtada yer alan 12 üretim tesisimizde üç
farklı fakat birbirini destekleyen iş kolunda faaliyet gösteriyoruz. Operasyonlarımızı global ölçekte yürütüyor olmamız faaliyet gösterdiğimiz bir bölgede yaşanan daralmadan doğrudan etkilenmememizi sağlıyor ve iş alanlarımızda yatırım yapmaya devam etmemize olanak tanıyor. Altyapı ve üstyapı beton yapılar için avantaj sağlayan KraTos sentetik fiber donatı teknolojimizi de aynı şekilde geliştirmeye, sektörde yarattığımız değeri arttırmaya ve bu sayede iş birliklerimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Ayıca bu iş kolumuzda başta Amerika olmak üzere tüm bulunduğumuz pazarlardaki varlığımızı güçlendirmek için de atılımlarımız devam ediyor. Fark yaratan, değer sunan teknolojiler yapmaya devam ettikçe piyasa koşulları ne olursa olsun, gerekli talebi yaratmanın mümkün olduğu düşüncesiyle çalışıyoruz.
İhracat hacminizi artırmak için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? En yoğun çalıştığınız pazarlar hangileri?
Birbirini destekleyen iş kollarında faaliyet göstermemiz ve dünya genelinde farklı ülkelerde yerleşik yapılanmamız olması ihracat hacmimizi artırmak için bize büyük bir güç sağlıyor. İnovasyon odaklı ürün geliştirme anlayışımız sayesinde, fark yaratan, değer katan ürünlerimize yeni pazarlar yaratmada sorun yaşamıyoruz. Lastik güçlendirme teknolojilerindeki tecrübemiz ve liderliğimiz, kompozit teknolojilerindeki yetkinliklerimizi derinleştirdiğimiz yatırımlarımız da inşaat güçlendirme teknolojilerindeki yaygınlığımıza olumlu katkıda bulunuyor. İnşaat güçlendirme alanında şu anda yoğun olarak Türkiye pazarına hizmet etsek de global pazarlara yaygınlaşma çalışmalarımız devam ediyor. Örneğin bu yıl Ame-
rika Las Vegas’ta her yıl yapılan dünyanın en büyük beton ve beton teknolojileri fuarı World of Concrete’e katıldık ve son olarak Brezilya’da KraTos ile Güney Amerika’da sivil inşaat sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan Sao Paulo Beton Fuarı’na katıldık. Yeni iş fırsatları ve özellikle fabrikamız olan bölgelerde yaygınlaşmak için bu tip fırsatları değerlendirmeyi sürdüreceğiz.
Güvenilir ve tercih edilir bir marka olmak ve bunu sürdürmek sizce neyle mümkün?
Kordsa global bir marka. Global marka olabilmek de güvenilir ve tercih edilir bir marka olmakla başlıyor. Bunun ise en önemli şartı ise verdiğiniz sözün ardında durabilmek, global düşünebilmek, gelişmeleri, trendleri takip etmek, proaktif davranarak değişime direnmeden değişime öncülük edebilmek. Biz Kordsa olarak “Yaşamı Güçlendirme” misyonumuz ile müşterilerimizin, çalışanlarımızın, paydaşlarımızın ve içinde yer aldığımız toplumların yaşamına değer katacak yenilikçi güçlendirme çözümleri sunmayı hedefliyoruz. Açık inovasyon anlayışımız ile değişim ve dönüşüme liderlik ediyoruz. Sürdürülebilirlik anlayışımız ve yaptığımız Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarımızla sektörü şekillendiriyoruz. Bu da markamızı ve global varlığımızı güçlü kılıyor.
Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz olacak mı?
Haziran 2018’de İzmit’te yeni polipropilen monofilament fiber donatı hattımızı devreye aldık. Altyapı projelerine değer katan KraTos macro fiber donatılarının en büyük avantajı performanstan taviz vermeden etkin dozaj kullanımı ile maliyet avantajı sağlaması. Bu yıl içerisinde bu ürünümüzün yırtiçi ve yurtdışı sektörel organizasyonlarda tanıtımı ve yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Ürün yelpazemizi genişletme çabalarımızın yanı sıra, mevcut ürünlerin Türkiye sınırları dışında, başta Amerika olmak üzere faaliyet gösterdiğimiz diğer ülkelerde de yer alması için çalışmalarımız devam ediyor.
Yapı Malzeme Ocak 2020
93
“Glasroc X”, Alçı Esaslı Dış Cephe Levhası
“Bizim stratejimiz; yüksek fayda üretmek ve satmaktır”
“Fayda için gerekli olan ürünleri, sistemleri ve hizmetleri üretmek ve satmak için çalışıyoruz. Yüksek fayda üretebilmek için de pazarın bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlarını iyi anlamak ve en doğru çözümleri sunmak için çok çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızı daha da arttıracak ve hızlandıracağız.”
Faruk Akel Saint-Gobain Rigips Türkiye İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü
94
Yapı Malzeme Ocak 2020
Yaşam standartlarımız ile ortak geleceğimizi etkileyen ürünler geliştiren Saint-Gobain, bu ürünlerin dağıtımını sağlamakta ve ihtiyacımıza yönelik çözümler üretmekte. Yaşadığımız ve bulunduğumuz her yerde (binalarda, ulaşım araçlarında, altyapı yatırımlarında ve birçok endüstriyel uygulamada) Saint-Gobain ürünlerini bulmamız mümkün. Firma, kaynakların verimli kullanılması, iklim değişikliği ve sürdürülebilir yapıların inşası gibi günümüz ihtiyaçları için konfor, performans ve güvenlik sağlamakta. Saint-Gobain Rigips Türkiye İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü Faruk Akel ile dosya konumuz çerçevesinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik. Bizlere vakit ayırarak sorularımızı yanıtlayan sayın Akel’e teşekkür ediyoruz.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
2019, önemli projelerin ertelendiği bir yıl oldu. Potansiyel halen mevcut, ama ötelendi diye görüyoruz. Öte yandan, teknolojilerine, markalarına ve çalışanlarına yatırım yapan şirketler için yenilenme fırsatı sunan bir yıl olduğunu düşünüyoruz. Şirket olarak, ciro ve karlılık yönünden hedeflerimizin altında kalmış olsak da, kendimizi yenileme fırsatını iyi değerlendirdiğimizi düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse, pazarın oldukça hareketli olduğu son birkaç yıldır, aramıza birçok yeni yöneticimiz katıldı; verimimizi daha da artırmak için önemli bir fırsat olarak gördüğümüz Liderlik Okulu projemizi iş yo-
Dosya ğunluğumuz nedeniyle yıllardır ertelemek zorunda kalıyorduk. 2019 yılı boyunca, konusunda uzman bir uluslararası şirketin desteği ile Liderlik Okulu projemizi gerçekleştirdik. Aynı zamanda yeni ürünler, yeni hizmetler ile ilgili projelerimize başlama fırsatı da bulduk. Sistem testlerimizi arttırdık, daha fazla uygulamacıya eğitim verme fırsatı bulduk, iletişim ağımızı geliştirdik…
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz? Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
Sektörümüzde hem tasarımcıların, hem uygulamacıların, hem de bina sakinlerinin ihtiyaç ve beklentilerinin hızla gelişeceğine, çok daha talepkar olacaklarına inanıyoruz. Örneğin, akustik düzenleme birkaç yıl içerisinde tüm binalar için olmazsa olmaz bir kalite kriteri haline gelecek. Çünkü akustik düzenleme ve yaşamsal konforumuza doğrudan etki eden benzeri kalite kriterleri ile ilgili bugüne kadar doğru bilinen yanlışlar, hızla anlaşılmaya başlandı. Eskiden oturulan bir konutta akustik düzenleme yapılamaz veya çok pahalıya yapılır gibi bir önyargı hakimdi. Gelişen üretim teknolojisi, test edilmiş sistemler ve çözümü nerelerden alabileceklerini, nasıl sunabileceklerini iyi bilen danışmanlar, mimarlar ve uygulamacılar sayesinde bina sakinleri de çözümsüz olmadıklarını öğrenmeye başladılar. Bizim stratejimiz yüksek fayda üretmek
ve satmaktır. Fayda için gerekli olan ürünleri, sistemleri ve hizmetleri üretmek ve satmak için çalışıyoruz. Yüksek fayda üretebilmek için de pazarın bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlarını iyi anlamak ve en doğru çözümleri sunmak için çok çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızı daha da arttıracak ve hızlandıracağız.
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
Önümüzdeki yıl lansmanını yapmayı planladığımız yeni ürünlerimiz ve yeni sistem çözümlerimiz var. Elbette ürün ve sistem geliştirirken, ihtiyaç duyulan/duyulacak faydalara odaklandığımızı bir kez daha vurgulamak isterim.
Sektör ihracata odaklanmış durumda. Bu noktada sizin çalışmalarınız nasıl ilerliyor?
Parçası olduğumuz Saint-Gobain Grubu’nun şirketleri 68 ülkede faaliyet gösteriyorlar. Bu nedenle fazla ihracat odaklı bir şirket değiliz. Grup şirketimizin olmadığı az sayıda ülkeye bayilerimiz aracılığı ile ürünlerimizi gönderiyoruz. Ayrıca, üretim merkezi olduğumuz birkaç ürünümüzü de bazı grup şirketlerimize ihraç ediyoruz. Genel olarak yerel pazara odaklı çalışan bir şirketiz.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz?
Bu noktada faaliyetleriniz neler?
Parçası olduğumuz Saint-Gobain Grubu, Ar&Ge ve İnovasyon konusunda dünyanın en önemli kurumlarından birisidir. Rakamlarla ifade etmek gerekirse: • Dünyaya yayılmış 8 büyük Ar&Ge Merkezimiz, 100 Geliştirme Birimimiz ve 3.700 Araştırmacımız var. • 2018 yılında yaklaşık 400 tane patent aldık. • Bugün Saint-Gobain şirketleri tarafından satılan her 4 üründen 1’i, bundan 5 yıl önce henüz piyasada yoktu…
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Halkımız yaşam konforu çok daha fazla artırılmış binalarda ikamet etmeyi, öğrenim görmeyi, tedavi görmeyi, hizmet almayı ve çalışmayı hak ediyor. Binalarda yaşam konforunu hissedebilmemiz için en önemli kriterlerden birisi de hiç kuşkusuz, içinde bulunduğumuz binaların güvenli olduklarını bilmemizdir. Deprem kuşağında olan ve hızlı büyüyen ülkemizde bu anlamda yapılması gereken çok fazla iş var. Siyasetçisi, akademisyeni, üreticisi, tasarımcısı, uygulamacısı, kullanıcısı, hep birlikte yaşamsal konforumuzu artırmayı birinci öncelik olarak görmeliyiz. Yaşam gittikçe hızlanıyor, zaman ve kaynaklar hızla tükeniyor. Çocuklarımıza, torunlarımıza nasıl bir yaşam anlayışı bırakacağımızı ciddi bir şekilde düşünmemizin zamanı geldi de geçiyor bile…
"Emaar Square Mall" 11. Saint-Gobain Gypsum Trophy Tavan Kategorisi Dünya İkincilik Ödülü Sahibi
Yapı Malzeme Ocak 2020
95
Dosya
“Müşterilerimize artı değer sağlayacak projelerimiz var” “Müşterilerimizle kurduğumuz iletişimin, kendilerine sunduğumuz ürün ve hizmetlerin memnuniyet derecesini ölçümlemek, faaliyetlerimizde mükemmelliğe ulaşmak için geliştirmemiz gereken noktaları tespit edebilmek adına memnuniyet anketleri düzenliyor, gelen önerileri bir gelişim fırsatı olarak değerlendiriyoruz.” çimento esaslı su izolasyon malzemeleri, ısı yalıtım sistemleri, zemin güçlendirme malzemeleri, epoksi zemin kaplamaları, yüzey koruyucular, performans artırıcı katkılar, tamir ve tesviye harçları, astarlar gibi birbirinden farklı 116 farklı ürün ve 400 ürün çeşidimiz var.
Bu ürün grupları içerisinde öne çıkan avantajlardan bahseder misiniz?
C. Onur Sürmeli / KYK Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı
‘Sağlıklı ve sağlam yaşam alanları için güvenilir, çevreci, evrensel çözümler üretmek ve mesleki eğitime katkı sağlayarak sektörde öncü olmak’ misyonuyla faaliyetlerini gerçekleştiren KYK Yapı Kimyasalları, kurulduğu günden bu yana müşterilerine kaliteli ve güvenilir hizmet sunmaya devam etmekte. KYK Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Sayın C. Onur Sürmeli ile bir röportaj çalışması gerçekleştirdik. Sektördeki son gelişmelerden, ürün gruplarına, ihracat çalışmalarından, yıllık planlara kadar pek çok farklı konuyu ele almaya çalıştık.
Öncelikle ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz?
2001 yılında Eskişehir’ de seramik yapıştırıcıları üretimi ile başlayan yolculuğumuz, yıllar içerisinde bir yapının ihtiyaç duyacağı hemen hemen tüm yapı kimyasallarını üretecek seviyeye ulaştı. Yurt içinde 8 bölge müdürlüğüyle ile hizmet veren şirketimiz, 270 ana, 1.000 tali bayisiyle ülke genelinde penetrasyonu sağlıyor. Üretimimiz şu an Eskişehir’in yanı sıra, Samsun, Adana ve Diyarbakır fabrikalarımızda devam ediyor. Bir yapıda kullanılan tüm yapı kimyasallarını karşılayacak, çözüme yönelik ve teknik ürünler ile geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Her yüzey özelliğine ve karo tipine uygun seramik yapıştırma harçları, derz dolguları, poliüretan, bitüm, akrilik ve
96
Yapı Malzeme Ocak 2020
Ürün gamımızdaki tüm ürünleri kendi üretim tesislerimizde üretmekteyiz. Bu üretim sürecini takip eden kalite kontrol sürecimiz ile her zaman aynı kalitede ürünleri Pazara sunuyoruz. Satış öncesi ve satış sonrası teknik destek hizmetimizle doğru ürün ve doğru uygulama yönletemleri ile müşterileri buluşturuyoruz. Ulusal ve uluslarası kalite belgelerine sahip olan ürünlerimiz ile yapısal problemlere yönelik doğru çözüm önerileri üretebiliyoruz. Uygulamacılara yönelik yürüttüğümüz sürekli eğitim faaliyetlerimizle ürünlerimizin doğru uygulama teknikleri ile tüketiciyle buluşmasını sağıyoruz.
İnşaat sektöründeki son gelişmeler üretim ve satış faaliyetlerinizi nasıl etkilemekte?
İnşaat sektörü son yılların en hızlı büyüyen ve gözde sektörlerinden birisiydi. Bu durum bir çok yatırımcıyı sektöre çekti. Yeterli özsermayesi ve finansal okuryazarlığı olmayan bir çok üretici, müteahhit yada uygulamacı firma bu süreci iyi yönetemedi ve sektörü terk etmek durumunda kaldı. Ülkedeki ekonomik daralmada gerek kamu yatırımlarının gerekse bireysel konut yatırımlarının hızla küçülmesini beraberinde getirdi. Elbette sektördeki bu gelişmeler bizlerinde bir takım önlemler almasını gerektirdi. Ticari konularda riski en aza indirecek şekilde düzenlemeler yaptık. Bu durgunluk dönemini süreçlerimizi iyileştirmek ve geliştirmek için değerlendirdik. Ar-ge ve ür-ge çalışmalarına ağırlık verdik.
İhracat hacminizi artırmak için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? En yoğun çalıştığınız pazarlar hangileri?
Öncelikle hedef pazarlarımızda ana ve tali
bayiliklerimizi geliştirmek üzere çeşitli çalışmalarımız var. Bunların yanı sıra proje ve müteahhitlere özel çalışmalar ile bunları partnerlerimizle buluşturmaya yönelik organizasyonlar düzeliyoruz. Şirketimiz bazında gerçekleştirdiğimiz çalışmaların yanı sıra çeşitli işbirliği kuruluşları ve derneklerle de çalışmalar da gerçekleştirmekteyiz. Bu kapsamda Eskişehir Sanayi Odası öncülüğünde Yapı Malzemeleri sektörü olarak 3 yıl sürecek Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi projesinde yer almaktayız. Ayrıca sektörel kuruluşlardan İZODER ile Dış Ticaret Çalışma Grubu içerisinde yer almaktayız. İşbirliği kuruluşları vasıtasıyla sektörümüzdeki diğer paydaşlarla müşterek pazar ve ihracat geliştirme çalışmaları, satınalma heyet programları, fuar ve B2B ziyaretleri gibi etkinlikler kanalıyla ihracatımızın artırılmasına yönelik çalışmalarımız mevcuttur. Ana pazarlarımız Ortadoğu, Körfez ülkeleri ile Orta ve Batı Avrupa’dır.
Güvenilir ve tercih edilir bir marka olmak ve bunu sürdürmek sizce neyle mümkün?
Güvenilir ve tercih edilir olmak mutlu müşteri yaratmaktan geçiyor. Doğru ürünleri, güvenilir çözümlerle birlikte müşterimize ulaştırıyoruz. Müşterilerimize yönelik yürüttüğümüz CRM faaliyetleri çerçevesinde, marka farkındalığını, müşteri memnuniyetini ve müşteri bağlılığını en üst seviyede tutmayı hedefliyoruz. Müşteri sadakat programlarımızdan olan; “Usta Kulübü”, “Usta Eşleri Kulübü”, “Bizim Ekip Kulübü”, “Profesyoneller Kulübü” ve “Geleceğin Profesyonelleri Kulübü” çalışmalarını yürütüyoruz. Kulüp faaliyetleri kapsamında mesleki gelişim fırsatı sunuyoruz. 60 bin aktif üyemizin olduğu sadakat programlarımızda her zaman; farkındalık yaratıcı, eğitici, bilinçlendirici, değer kazandırıcı ve çok yönlü olmayı amaçlıyoruz. Özellikle de hedef müşteri kitlemize yönelik gerçekleştirdiğimiz, mesleki gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla sürdürdüğümüz eğitim faaliyetleri ile sektördeki farkımızı ortaya koyuyoruz. Ürün kalitesi kadar uygulama kalitesinin de müşteri memnuniyetinde büyük önem taşıdığının bilincindeyiz.
“Her sene olduğu gibi 2020’de de yeni ürünlerimizi piyasaya süreceğiz” “2020’de yapısal güçlendirme, yeraltı inşaatları ürünleri ve su yalıtım ürünleri portföyümüz ile kentsel dönüşüm ve altyapı projelerine odaklanacağız. 2019’da başladığımız kanal geliştirme çalışmalarına 2020’de de devam edeceğiz. Altyapı, proje işlerinin yanında geniş ürün gamımızdaki parekendeye dönük ürünler için dağıtım kanalımızı geliştirmeye çalışacağız.” layan pazarda yüksek performanslı, yenilikçi ürünler ve profesyonel teknik destek sunarak büyümek 2020 hedeflerimiz arasında yer alıyor. 2020’de yapısal güçlendirme, yeraltı inşaatları ürünleri ve su yalıtım ürünleri portföyümüz ile kentsel dönüşüm ve altyapı projelerine odaklanacağız. 2019’da başladığımız kanal geliştirme çalışmalarına 2020’de de devam edeceğiz. Altyapı, proje işlerinin yanında geniş ürün gamımızdaki parekendeye dönük ürünler için dağıtım kanalımızı geliştirmeye çalışacağız. Deprem konusunun Türkiye için büyük bir risk oluşturduğu konusunda sanırım tüm kamuoyu hemfikirdir. Binalarda deprem güvenliği ile ilgili yapısal güçlendirme alanında 2020’de daha fazla çalışacağız. Ve her sene olduğu gibi 2020’de de yeni ürünlerimizi piyasaya süreceğiz.
Selman Tarmur / Mapei Türkiye Genel Müdürü
İnşaat sektörüne yönelik kimyasal ürünlerin, dolgu malzemelerinin ve yapıştırıcıların üretiminde dünya lideri olan Mapei 2017 yılında kuruluşunun sekseninci yılını kutladı. Mapei’nin bu liderliğinin temelinde müşterilerine sunduğu 80 yıllık bir deneyim, üstün bir bilgi birikimi ve uzmanlık bulunmakta. Mapei Türkiye Genel Müdürü Selman Tarmur, bizler için geçtiğimiz yılın bir değerlendirmesini yaparken, önümüzdeki yıla dair de bir persfektif çizdi.
2019 da tüm hedeflerimizi tutturduğumuzu ne yazık ki söyleyemeyeceğim. Gerek pazarlama faaliyetlerimizde, yeni ürün lansmanlarımızda, gerek bayileşme ve kanal geliştirme hedeflerimizde başarılı olduğumuzu ve hedeflerimizi tutturduğumuzu düşünüyorum. Ayrıca tüm bu olumsuzluklara rağmen satışlarımızı artırdık ve buna bağlı olarak 2019 yılında pazar payımızı artırdık ki bunun bu kadar kötü bir yılda iyi bir başarı olduğunu düşünüyorum.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz? Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
2019 tüm sektörler için zor bir yıl oldu, bizim aktif olduğumuz inşaat sektörü içinde daha da zor oldu diyebiliriz. İnşaat sektörü son 5 çeyrektir negatif büyüme gösteriyor. 2019 2.çeyrekte gördüğümüz -%12,4 negatif büyümenin dip nokta olduğunu düşünüyor ve temenni ediyoruz. 2019 3. çeyrekteki -%7,8 negatif büyüme bize bir önceki çeyreğe göre bir miktar iyileşme olduğunu gösteriyor.
98
Yapı Malzeme Ocak 2020
2019 yılı krizin dip noktası olarak gerçekleşti ise, 2020 ile birlikte piyasalarda bir düzelme olması gerekiyor. Burada süreklilik önemli, hızlı bir çıkış ve devamında iniştense yavaş ancak sürekli bir iyileşme tercih edilir. Biz bunun olacağını düşünerek hedeflerimizi ve bütçemizi bu doğrultuda oluşturduk. 2019’un 3 ve 4. çeyreklerinde kamu projelerindeki hareketlenme ve konut kredisi faizlerindeki düşüş ile ivmelenmeye baş-
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
2020’de Tekstil ve Sentetik Zeminler İçin geliştirdiğimiz bir dizi sistem çözümünü pazara sunacağız. Bu ürün grubu, elastik, akrilik ve poliüretan reçineli zemin kaplamalarının döşenmesine yönelik yapıştırıcılar, düzleme ve tesviye bileşenleri ile astarları içeriyor olacak. Ayrıca, Yeraltı İnşaatları ürün grubumuzdan bazı ürünleri Türkiye’de üretmeye başlayacağız. 2020’de pek çok tünel ve metro inşaatlarında Mapei ürünleri görüyor olacaksınız. Çimento katkıları ürün grubumuzda 2020’de lansmanını yapacağımız yeni projelerle pazarı yenilikçi ve rekabetçi teknolojilerle tanıştıracağız. Püskürtmeyle uygulanan su yalıtım membranı segmentindeki pazar lideri markamız, PURTOP ailesine 2020’de yeni ürünler katılacak.
Sektör ihracata odaklanmış durumda. Bu noktada sizin çalışmalarınız nasıl ilerliyor?
Mapei Türkiye olarak bulunduğumuz coğrafyanın önemini biliyor ve orta-uzun dönem planlarımızı bu önemli coğrafyada
Dosya yer alan diğer komşu ülkeleri de katarak oluşturuyoruz. Mapei grubunun geniş ve güçlü ticari ağı sayesinde yurtdışındaki talepleri yerinde ve zamanında tespit edebiliyor, Türkiye’ deki uzman kadromuz sayesinde hızlı hareket edip bu talepleri karşılayabiliyoruz. Balkan ülkeleri, Kafkas ülkeleri, Katar, Irak ve Ukrayna ile başlatmış olduğumuz ticari faaliyetleri, Yakın Doğu hatta Orta Doğu’ya ilerleyecek şekilde genişletme çalışmalarımız devam ediyor.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler?
İşimizin özünde AR-GE var. Piyasaya sunulan her Mapei ürünü, yoğun Araştırma ve Geliştirme çalışmalarıyla desteklenir. Mapei ürünlerinin kullanıldığı her proje, birçok değişkenin yer aldığı, sürdürülebilirlikle başlayıp tam müşteri memnuniyeti ve yapı dayanıklılığı ile sonuçlanan uzun bir araştırma ve analiz yolculuğun sonuna gelmek gibidir. Grup çalışanlarımızın %12’si araştırma ile uğraşıyor ve yıllık ciromuzun %5’ini AR-GE’ye aktarıyoruz. Mapei araştırmacıları 31 ana merkezden oluşan küresel bir ağ içinde çalışıyor. Milano’da bulunan Kurumsal Araştırma Merkezimiz, merkezi analiz laboratuvarı olarak faaliyet gösterirken, diğer 30 laboratuvarı da koordine
ediyor. Bunun yanısıra AR-GE laboratuvarlarımız, müşterilerimizin en karmaşık taleplerine cevap vermek için Teknik Servis Departmanına destek sağlıyor ve Grubun 83 üretim tesisinin tamamında bulunan kalite kontrol laboratuvarları tarafından destekleniyor. Her yıl, çevresel olarak sürdürülebilir bir şekilde tasarım ve inşaat yapmak için kullanılan binlerce yeni formülasyon oluşturuyoruz. 5.500’den fazla üründen olu-
şan ürün yelpazemiz, tamamen çevreye saygılı üretim tesislerinde yerel olarak üretiliyor, enerji tüketimini azaltıp hem çalışanlar hem de son kullanıcılar için güvenli olacak şekilde geliştiriliyor ve en katı resmi standartlara uygun olarak onaylanıyor. Tüm ürünler, sahip oldukları ileri teknolojiyle tasarımcıların ve son kullanıcıların tüm ihtiyaçlarını karşılıyor ve her zaman her ihtiyacınız için en iyi çözümleri sağlıyor.
Yapı Malzeme Ocak 2020
99
“Her zaman daha iyisinin nasıl yapılacağına odaklıyız” “Ürün kalitesinden asla ödün vermediğimiz gibi, Ar-Ge politikamız yalnızca yeni ürün geliştirmek değil, piyasada halihazırda satılmakta olan ürünlerimizin kalitesinde sürekli bir iyileştirme yapmak yönünde.” 2020 yılında inşaat sektöründe yeniden bir hareketlilik başlamasını bekliyoruz. Yapı kimyasalları ve yalıtım sektörleri de buna bağlı olarak yeniden bir canlanma yaşayacak. Biz de bu dönemde hem yurt içinde müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap vererek hem de yurtdışında yeni pazarlara girerek büyümeyi hedefliyoruz. Ürün kalitesinden asla ödün vermediğimiz gibi, Ar-Ge politikamız yalnızca yeni ürün geliştirmek değil, piyasada halihazırda satılmakta olan ürünlerimizin kalitesinde sürekli bir iyileştirme yapmak yönünde.
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
Yılın ikinci yarısında yaptığımız bir yatırımla Avcılar’daki tesisimizde kapasite artırımına ve maliyet düşürücü bir entegrasyona gittik.. İstanbul’daki tesisimizin kapasitesini %100 artırdık. Bunun ardından yeni ürünlerimiz de piyasaya çıkacak.
Ali Murat Ekin / Fixa Yapı Kimyasalları Genel Müdürü
2001 yılından bu yana yenilikçi yapı kimyasalları üreten Fixa Yapı Kimyasalları, toplam 11 ürün grubunda, Türk ve bölge inşaat sektörüne yüksek kaliteli ürünler sunmakta. Gücünü teknolojiden alan firma, CE, TSE, TSEK gibi kalite belgeleri, ISO 9001:2008 kalite yönetim sistemi sertifikalarına ve yurtdışı pazarlarda aranan diğer kalite belgelerine de sahip. Fixa Yapı Kimyasalları Genel Müdürü Ali Murat Ekin, sorularımıza verdiği cevaplarla geçtiğimiz yıl hakkında değerlendirmelerde bulunurken, yeni plan ve projelerini de bizlerle paylaştı.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
2019 yılında ülkemiz inşaat sektörünün içinde bulunduğu daralma tüm ülke ekonomisini olumsuz etkiledi. Yapı Kimyasalları ve yalıtım sektörleri de inşaat sektörü
100
Yapı Malzeme Ocak 2020
ile doğrudan bağlantılı sektörler olduğu için daralmadan ilk etkilenenler oldu. Piyasadaki talep ucuz ürünlerden yana olunca birçok firma da maliyet düşürücü önlemlerle ürün kalitesinden taviz vermek zorunda kaldı. Bu daralmadan elbette biz de etkilendik. Ancak ürünlerimizde kaliteden asla taviz vermedik, ürünlerimizdeki fiyat-kalite dengesinin müşterilerimize cazip gelmesi sayesinde olumsuzluğu bertaraf edebilen az sayıda firmadan birisi olduğumuzu sanıyorum. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında yeni müşteriler kazandık. Geçtiğimiz yıllarda pek aktif olmadığımız bazı ürün gruplarına ağırlık vererek büyüdük. Yıl sonunu %20’ye yakın bir büyüme ile kapatıyoruz.
2020 yılı için hedeflerinizi nasıl temellendiriyorsunuz? Üretim ve satış stratejinizi nasıl kurguluyorsunuz?
Dosya Sektör ihracata odaklanmış durumda. Bu noktada sizin çalışmalarınız nasıl ilerliyor?
Yurt dışı pazarlarda etkin bir distribütörlük ağımız var. Bunun yanı sıra fuarlara katılıyoruz, eğitim desteği veriyoruz ve yeni müşteriler kazanmak için ziyaretler yapıyoruz. Komşu ülkelerimiz, KKTC, Bulgaristan, Gürcistan, İran, Irak ve Rusya’nın yanı sıra Doğu Afrika’da yoğun olarak çalışıyoruz. Birçok Avrupa, Asya ve Afrika ülkesine düzenli ihracatımız var.
Ar&Ge ve İnovasyon çalışmaları, bir şirketin en büyük yatırımı. Siz bu konuyu nasıl ele alıyorsunuz? Bu noktada faaliyetleriniz neler?
Ar-Ge çalışmalarımızda her zaman daha iyisinin nasıl yapılacağına odaklıyız. Hem yeni ürünler geliştirmek hem de piyasadaki mevcut ürünlerimizde sürekli iyileştirme yapmak üzere çalışıyoruz. Japon Kaneka firması gibi dünya devleriyle sürekli iletişim halindeyiz. Türkiye’de yeni olacak birçok ürün üzerinde çalışmalarımız devam ediyor.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Halihazırda ülkemizde hatalı planlanmış, inşa edilmiş ve çok yüksek fiyatlardan satışa çıkartılmış maalesef çok sayıda proje var. Dolayısıyla tüm konut stoğunun erimesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Bazı projeler önümüzdeki yıllarda da atıl kalacaklar. Ancak faizlerin makul seviyelere gelmesi ve nitelikli konut stoğunun azalması 2020 yılı içerisinde emlak piyasasını hareketlendirmeye başlayacaktır. Artık ülkemiz ekonomisi için lokomotif sektörlerden olan inşaat sektörü için daha akılcı düşünme zamanı geldi. Yaşanan krizler ülkemiz insanını fiyat-kalite dengesine daha duyarlı yaptı. “Müteahhitlik” mesleğinin de artık profesyonelleşmesi, makul karlarla çalışan ve sürekliliği olan bir sektör olması gerekiyor.
Yapı Malzeme Ocak 2020
101
Dosya
“Yapılarda, Su Yalıtımı Projesi ve Denetimi zorunlu hale getirilmelidir” “Su yalıtımı, bina fonksiyonuna ve büyüklüğüne göre, mimar, inşaat mühendisi, makine mühendisi, elektrik mühendisi, peyzaj mimari vb. diğer disiplinlerdeki teknik kadroların birbiri ile uyumlu çalışmasını gerektirmektedir. Ürün ve markadan bağımsız, kullanılan tüm yapı malzemelerinin özelliklerinin olduğu, paket bilgisayar programlarının hazırlanması, proje üretilmesi faydalı olacaktır.” konkordatoların yaşandığı zor bir yıl oldu. İnşaat sektörünü, buharlı trenin raylar üzerinde ilerlemesine benzetebiliriz. Ani fren yapılınca çabuk durur. Daha sonra yavaş yavaş harekete geçer, ivme kazanması zaman alır, gibi değerlendirebiliriz. Olumsuz koşullarla birlikte, 2019’un dördüncü çeyreği dahil olmak üzere, satış hedeflerimize ulaştık. Satışın daha çok yoğunlaştığı il İstanbul, Marmara Bölgesidir. Bununla birlikte yurtiçindeki birçok bayi ve projelerde ürünlerimiz kullanılmıştır.
Önümüzdeki yılda yeni ürünleriniz olacak mı?
Cem ERCAN İnşaat Yüksek Mühendisi Proje ve Teknik Satış Müdürü
Türkiye’de yalıtım sektörünün ilk firması olan Emülzer, 1935 yılından beri su yalıtımı için en kaliteli ve güvenilir likit yalıtım ürünlerini sağlamakta. Firma, geleneksel kalite ve istikrarlı çalışma anlayışı yanında, yıllar içinde sürekli geliştirdiği ürünleriyle de Türkiye’de likit yalıtım teknolojisinin öncüsü konumunda. Emülzer Proje ve Teknik Satış Müdürü İnşaat Yüksek Mühendisi Cem Ercan ile dosya konumuz çerçevesinde kısa bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
2019 yılı için kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz? Şirket hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
Dünyadaki ticaret savaşları, ülkemizde faiz ve dövizdeki değişkenlikler gibi sebeplerden dolayı, 2019 yılı en çok inşaat sektörünü olumsuz olarak etkiledi. Kamu projelerindeki ödeneksizlik yapım sürecinde olan işleride durma (stand-by) noktasına getirdi. Konut fazlalılığının yanısıra, iflasların
102
Yapı Malzeme Ocak 2020
Yeni bir ürünün piyasada tanınması ve bayilerden talep görür hale gelmesi zaman almaktadır. Emülzer’in bitüm dışındaki ürünlerinin de olduğunu tanıtmak ciddi bir efor gerektirmektedir. Yeni ürünlerden ziyade, mevcut ürünlerin satış hacmini arttırmak, şantiyelerde talep yaratmak daha faydalı olmaktadır. Örneğin; fotoğrafta uygulaması görülen iki bileşenli, poliüretan esaslı Emülzer PU Coat II betonarmenin yanı sıra galvaniz ve çelik modüler su depolarına da uygulanmaktadır. Özellikle su depolarında, içmesuyu ile temasa uygun olması, fayans veya seramik yapılmadan kullanılıyor olması gibi pekçok avantajları bulunmaktadır. Ürünlerin sosyal medyadaki görsellerle desteklenmesi tanıtımı daha da kolay hale getirmektedir. Bu yönün geliştirilmesi yönünde çalışmalar olacaktır.
Sektör ihracata odaklanmış durumda. Bu noktada sizin çalışmalarınız nasıl ilerliyor?
2018 yılı Türkiye İstatistik Kurumu, BM Comtrade, Trade Map verilerine göre, Dünyadaki Yapı Kimyasalları İhracatçıları sıralamasında; 1. Almanya 6.276.376.000 milyon dolar 2. A.B.D. 3.684.970.000 milyon dolar 5. Hollanda 1.441.511.000 milyon dolar 18. Türkiye 475.949.613 milyon dolar ile yer almaktadır. Toplam 33.317.964.000 milyon dolar. Türkiye’nin dünya yapı kimyasalları ihracatındaki payı %1,43 dür. 2018 yılı Türkiye İstatistik Kurumu, BM
Comtrade, Trade Map verilerine göre, Dünyadaki Yapı Kimyasalları İthalatçıları sıralamasında; 1. Çin 4.041.729.000 milyon dolar 2. Almanya 2.310.357.000 milyon dolar 5. Meksika 1.077.074.000 milyon dolar 15. Türkiye 624.349.386 milyon dolar ile yer almaktadır. Toplam 34.569.949.000 milyon dolar. Türkiye’nin dünya yapı kimyasalları ithalatındaki payı %1,80 dir. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Nihat Özdemir’e göre; ‘’2018 yılında çimento sektörünün toplam ihracatının bir önceki yıla göre ton bazında yüzde 7, değer bazında da yüzde 16 artışla 614 milyon dolara ulaştığını bildirdi. Geçen yıl iç satışta Ege Bölgesi’nde artış yaşandığını belirten Özdemir, “2018 sonu itibarıyla ülke çapında faaliyet gösteren 54 entegre tesiste yaklaşık 90 milyon ton kapasiteye ulaştık. Avrupa’nın lideri, dünyanın ilk 4 ülkesi içinde yer alan sektörümüzün ihracatta gücünün arttığını görüyoruz.” Yukarıdaki bilgiler ışığında bir değerlendirme yapar isek, ihracatın daha çok çimento esaslı ürünlere dayalı yapı kimyasallarından olduğu kabul edilebilir. (Maalesef yapılan satışların tonaj bazındaki karşılığına erişilemedi.) Üretilen çimentodan yapılan ürünler yurtdışına satılmaktadır. İhracatı yüksek olan Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda gibi ülkelerde hammadde, çevre koşulları gibi sebeplerden dolayı çimento daha az üretilmektedir. Bu ihtiyaçları gelişmekte olan ülkelerden temin etmektedirler. Özetle; parasal değeri daha yüksek olan ürünlerin üretilmesi ve ihracatının arttırılması hedeflenmelidir. Bu tarz ürünlerin geliştirilmesi çok iyi bir Ar-ge ve inovasyon çalışmalarına bağlıdır. Üretim geliştirme (Ür-ge) prosesine bağlıdır. Sanayi-üniversite-meslek okulları işbirliğinin daha da arttırılması gereklidir. Bahsedilen çerçevede, ihracattaki satış oranımız yüzde 30’un üzerine çıktı. Bu oran her yıl daha fazla artış göstermektedir. İhracat departmanımız bölgesel olarak bayilik veya distribitörlük vererek satış hacmini genişletmektedir.
“Güvenilir ve tercih edilen bir firma olmak, yürünen yolun ta kendisidir” “Lotus membran olarak özelliklle 2019 başından itibaren çok ciddi bir ihracat atağına kalktık. Özellikle MENA bölgesi olarak bilinen kaba tabirle para birimi değerli olan ortadoğu ve arap ülkeleri olarak adlandırlan bölgede her geçen gün pazar payımızı hızla arttırmaktayız. Tabi ki böyle bir durum hem ülkemizin hem de kendi özelimizde bizler için ciddi bir fırsat yaratmaktadır.” 2015 yılında kurulan Lotus Yapı, o tarihten günümüze kadar müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı ilke edinmiş. Tecrübesi yıllara dayanan çözüm ortakları ile en üst seviyede hizmet veren firma, sektörde güvenilir ve tercih edilen bir marka konumunda. LOTUS Türkiye Satış Müdür Serkan Kaya ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda sekötrdeki yeniliklerin yanı sıra firma olarak önümüzdeki döneme dair planlarını da konuştuk.
Ürün gruplarınız hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
1938 Yılından bugüne ticari hayatın içinde olan TOPAÇ YAPI A.Ş nin bir iştiraki olan Topaç Lotus Yalıtım Sistemleri A.Ş 2016 yılında Eskşehir’de faaliyete geçti. Genel olarak bitümlü su yalıtım malzemeleri üreten firmamız ürünlerinin başında shıngle dekoratif catı kaplamaları, taşlı su yalıtım örtüleri, keçe taşıyıcılı bitümlü
104
Yapı Malzeme Ocak 2020
örtüler (membranlar) ve yine bitümlü ve çeşidine göre poliüretean, akrilik veya çimento katkılı ve su bazlı lilt yalıtım malzemeleri üretilmektedir.
Bu ürün grupları içerisinde öne çıkan avantajlardan biraz bahseder misiniz?
Aslında ilk kullanım tarihi milattan önceki 3000’li yıllara dayanan bitüm ürününün klasik manada kullanılışı bile neredeyse yüz yılı bulmaktadır. Günümüzde hemen hemen tüm meslektaşımız firmalar klasik manada bitimlü serme membranların nasıl üretilmesi gerektiğini bilmekte ancak doğru kalitede ürünü üretmek için ya üretim teknolojileri yeterli olmamakta ya da piyasada ürün/fiyat konumlama tercihlerini bu yönde kullanmamalarından mütevellit gerçekten kaliteli ürünü uygun fiyatla son kullanıcılara sunamamaktadırlar. Firmamızda ise gerek teknik ekip ve ekipmanlarımızın yeterliliği, gerek üretim
alt yapısı, gerek makina techizatının teknolojik yeterliliğe haiz olması ve gerekse yönetim kadrolarımızın aldığı bizce doğru olan kalite ve fiyat algısında müşteriye marjinal faydanın yüksek olacağı ürünleri, yani kısaca kalitesi yüksek satış fiyatı düşük ürünlerin piyasaya arz edilmesi ile sektörde hızlıca konumlanmakta böylelikle de gerek bayilerimize ve gerekse kullanıcılarımıza ekonomik ve kaliteli ürünün aynı cümlede geçebileceği algısını hızla yerleştiriyoruz.
İnşaat sektöründeki son gelişmler üretim ve satış faaliyetlerinizi nasıl etkilemekte?
Ülkemizde son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar hepimizin malumu ve ozellıkle Marmara bölgesi başta olmak üzere hemen hemen tüm ülke sathında ciddi bir yapı stogu mevcut. Özellikle konut imalatçılarının yüksek faizler ve vatandaşların gün geçtikçe azalan satın
Dosya
alma gücü nedeni ile ellerinde stokları eritememesı sonucu doğal olarak yeni imalatlara girme çekinceleri hat safhada. Hal böyle olunca şu an piyasada devam eden projeler ve mevcut binalardaki yenilemeler haricinde pazar payı bulunmuyor. Gerek ekonomistlerin ön görüleri ve gerekse de bizlerin tahminleri bu daralmanın 2020 yılından itibaren yerini yavaş yavaş yeniden bır kıpırdanmaya ve ozellikle 2021 ve 2022’den sonra yeniden eskı hızına kavuşacağı yönündedir. Hal böyle olunca bizler de bu süreci özellikle iç pazarda ürün tanıtımı ve usta kulübmüz vasıtası ile de bilinçli son kullanıcılar oluşturmaya yönelik çabalar ile geçirecek ve geleceğimize yatırım yapmaya devam edeceğiz.
İhracat hacminizi artırmak için ne tür calışmalar yapıyorsunuz? En yoğun calıştığınız pazarlar hangileri?
Ülkemizin ve yakın coğrafyamızın içinde bulunduğu ekonomik daralma hemen hemen tüm sektörlerde dış pazarlara açılma gerekliliğini tarihimizdeki en yüksek seviyeye çıkardığı görüşündeyiz. Burdan hareketler biz de Lotus membran olarak özelliklle 2019 başından itibaren çok ciddi bir ihracat atağına kalktık. Özellikle MENA bölgesi olarak bilinen kaba tabirle para birimi değerli olan ortadoğu ve arap ülkeleri olarak adlandırlan bölgede her geçen gün pazar payımızı hızla art-
tırmaktayız. Tabi ki böyle bir durum hem ülkemizin hem de kendi özelimizde bizler için ciddi bir fırsat yaratmaktadır.
Güvenilir ve tercih edilen bir marka olmak ve bunu sürdürmek sizce neyle mümkün?
Güvenilir ve tercih edilen bir firma olmak uzun soluklu bir maraton ve hatta kanaatimizce varılacak nokta değil yürünen yolun ta kendisi. Zira bu çerçevede atılacak yanlış bir adım, verilecek hatalı bir karar sizi piyasadan çok hızlı bir şekilde kopartacaktır. Güvenilirlik manasında bizim en büyük dayanağımız ana iştirakcimiz olan TOPAÇ grubunun 1935 yılına uzanan kökleri üzerinde yükselen çınar ağacı gibi gür, güçlü ve gerek paydaşları gerek iştirakleri gerek müşterileri ile oluşturduğu güven ağıdır. Tercıh edılen marka olmak ise yu-
Serkan Kaya / LOTUS Türkiye Satış Müdürü
karda söylediğimiz gibi öncelikle marjınal faydası yüksek ürünleri doğru satıcılar ve iş bilen nitelikli ustalar ile seminerlerimize katılım sağlayarak bu sektörde ekmek yemek isteyen ara kademe elemanları için mesleğin inceliklerini öğreterek onları da bu yolda birer nİtelıklı usta olarak yetiştirerek olacağı kanaatindeyiz.
Yapı Malzeme Ocak 2020
105
BeijingDaxing Havalimanı
İstanbul Havalimanı, dünyada “oyunu değiştiren” projeler arasında Dünyada son dönemde inşa edilen havalimanı projelerinde doğa teması öne çıkıyor. İstanbul Havalimanı mimari tasarımıyla dünyada bu akımın öncüleri arasında gösteriliyor. Dünya mimarisinde son dönemde etkisini artıran biyofilik tasarım, havalimanlarında da kendisini gösteriyor. İnsanların doğaya duyduğu özlemin mimarideki yansıması olarak ortaya çıkan ‘biyofilik tasarım’ kavramının şekillendirdiği dev projeler, bir yandan yolcu memnuniyetini artırırken bir yandan da çevrenin korunmasına fayda sağlıyor. AĞAÇ MALZEME KULLANIMI ARTIYOR
Chicago O’Hare Havalimanı
106
Yapı Malzeme Ocak 2020
Dünyada son yıllarda imza atılan büyük havalimanı projelerinin bu akımın izlerini taşıdığına dikkat çeken Yıldız Entegre Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ercan Şahin, “Artık dünyanın önde gelen altyapı ve üstyapı projelerinde çevreye saygı, doğanın korunması ve enerji tasarrufu gibi unsurlar en fazla önem verilen konuların başında geliyor. Doğayı merkezine alan projelerde de özellikle ağaç malzeme kullanımının ciddi yaygınlaştığını görüyoruz. Gelecek dönemde bu tarz projelerde ağaç malzemenin kullanım alanının gün geçtikçe artacağını; geçmiş dönemde beton ve çeliğin ağırlıklı tercih edildiği yapılarda artık ağaç malzeme odaklı bir anlayışa geçileceğini öngörüyoruz” dedi.
Mimari
Changi Havalimanı
bitki kullanımı göze çarparken, proje içerisinde yer alan şelale de bugün dünyada kapalı alanda bulunan en büyük şelalesi unvanını elinde bulunduruyor.
ENERJİ TASARRUFU SAĞLIYOR
Dünyada “oyunu değiştiren havalimanları” arasında gösterilen İstanbul Havalimanı tasarımıyla dikkat çeken projeler arasında. Güneş ışığını içeri alan mimarisi sayesinde ciddi oranda enerji tasarrufu sağlayan proje içerisinde yoğun ağaç malzeme ve bitki kullanımı da dikkat çekiyor.
‘DENİZYILDIZI’ RESMİ OLARAK AÇILDI
Biyofilik tasarıma sahip projelerden birisi de Çin’deki BeijingDaxing Havalimanı. Geçtiğimiz günlerde resmi açılışı yapılan ve ilk uluslararası uçuşa ev sahipliği yapan Zaha Hadid imzalı proje, tasarımı yüzünden ‘denizyıldızı’ lakabıyla anılıyor. Projedeki en dikkat çekici ayrıntı ise tavana yerleştirilmiş güneş panelleri.
İstanbul Havalimanı
ÜLKEMİZ İÇİN GURUR KAYNAĞI
Dünyanın önde gelen yaşam dergilerinden Conde Nast Traveller’ın da geçtiğimiz günlerde havalimanlarındaki bu dönüşümü konu aldığını hatırlatan Ercan Şahin, “Burada da bizim de farklı ürünlerimizle yer aldığımız İstanbul Havalimanı, dünyada bu akımın temsilcileri arasında gösterilirken, ‘oyunu değiştiren’ havalimanlarından biri olarak dünyaya lanse
edildi. Bu da ülkemiz için büyük bir gurur kaynağı” ifadelerini kullandı.
DÜNYANIN EN BÜYÜK ŞELALESİ
Dünyada bugün faaliyete geçen çok sayıda havalimanı projesinde bu akımın unsurlarını görmek mümkün. Bunlar arasında Singapur’daki Changi Havalimanı biyofilik tasarımla adeta özdeşleşmiş durumda. Havalimanı içerisinde yoğun
8.5 MİLYAR $’LIK YATIRIMA AĞAÇ MALZEME
Bu yılın başında jeotermal enerji sistemi sayesinde LEED Gold sertifikası almaya hak kazanan Chicago O’Hare Havalimanı bünyesinde yer alacak yeni terminal binası da özellikle yoğun iç ve dış cephelerindeki yoğun ağaç malzeme kullanımıyla havalimanı mimarisine farklı bir boyut kazandırıyor. Jeanne Gang imzası taşıyacak ve toplam yatırım bedeli 8,5 milyar doları bulacak çalışmaların 2023 yılında başlaması planlanıyor.
Yapı Malzeme Ocak 2020
107
Tabanlıoğlu Mimarlık Tersane İstanbul Projesi ile WAF 2019’da büyük ödülü aldı
12. Dünya Mimarlık Festivali - WAF 2019 “Turizm Yatırımları Proje” kategorisinde Tabanlıoğlu Mimarlık’ın tasarladığı ‘Tersane İstanbul’ büyük ödüle layık görüldü. World Architecture Festival – WAF (Dünya Mimarlık Festivali) buluşmalarının on ikincisi, 4– 6 Aralık 2019 tarihleri arasında geçen yıl da olduğu gibi yine Amsterdam’da gerçekleştirildi. Her zaman olduğu gibi mimarlık ve kent gündemi tartışmalarına ev sahipliği yapan WAF 2019, dünyanın önde gelen mimarlarını ve mimarlık ofislerini, konferans, sergiler ve ödül programı ile bir araya getirdi. Jüri ve izleyiciler ve karşısında yapılan canlı sunumlarla değerlendirilen, Tabanlioğlu Mimarlık imzasını taşıyan ‘Tersane İstanbul’, Festivalin ilk gününde WAF 2019 jürisi tarafından “Turizm Yatırımları / Leisure Led Development “ kategorisinde büyük ödüle layık görüldü. ‘Tersane İstanbul’ sahip olduğu güçlü tarihi bağlar, özel yapılar ve endüstriyel donanım ile yaklaşık 6 asırdır faaliyette olmasıyla dünyada benzeri bulunmayan Tersane-i Amire bünyesindeki Haliç, Camialtı ve Taşkızak tersanelerini de kapsıyor. Proje, karakter sahibi yapılı çevre öğelerini, bütünlüğünü, dokusunu oluşturan patinayı ve dolayısıyla yerin ruhunu koruyarak, yeniden işlev ve kentsel alan kazanma yaklaşımıyla geliştiriliyor. Çevresel uyum ve kentsel iyileşme hedefleriyle, masterplan ölçeğinde ele alınan, mimari üretimin ana üç dalının - yeni yapı, restorasyon ve rekonstrüksüyon - eşzamanlı bir biçimde dahil olduğu proje, aynı zamanda malzemeden kamusal alan üretimine kadar geniş bir yelpazede, kent ölçeğinde bir geri-dönüşüm projesi olarak, sürdürülebilirlik meselesini de gündeme getiriyor. Çok işlevli-karma kullanımlı, kentsel bir dönüşüm öngören Tersane İstanbul Projesi, kıyı alanının özelliklerine duyarlı yaklaşımıyla, topografik eşikler nedeniyle kapalı konumda olan sahil şeridinin kent yaşamına entegre edilmesine öncülük etmeyi amaçlıyor. WAF2019 Jürisi karar notunda, endüstriyel yapılanmanın izinde gerçekleşen dönüşüm projesinin, kentsel kullanımına ve tarihsel bağlama dair mimari yaklaşımını takdir ederek, “Masterplan kararlarından, detay çözümlerine her ölçekte ikna edici ayrıntılar barındıran tasarım, yerin ruhunu kullanım ve malzeme tercihlerinde
108
Yapı Malzeme Ocak 2020
kullanırken gelecek kullanımları için esnek bir yapı sunuyor” değerlendirmesinde bulundu. Melkan Gürsel “Kente, geçmişe, var olana ve izlere itinalı yaklaşımımızı, WAF 2019 jürisi de onayladı. Dönüşüm ile birlikte, sosyo-kültürel bağlamda Beyoğlu’ndan, Şişhane Meydanı’ndan başlayan, Kasımpaşa Meydanı ile devam eden akış, ayrıca Boğaz kıyısından başlayarak Haliç’e sirayet eden bir kültür su-yolu gelişimini sürdüren sahil şeridindeki kamusal kullanımla uyumlu bir yapılanma olacak” dedi. Amsterdam’da gerçekleşen ödül programında, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl
da Master Jüri olarak görev alan Murat Tabanlıoğlu projeyle ilgili olarak “Bu değerli alan için ana mimari yaklaşım, Haliç sahilinin yürünebilir bir kent kıyısı olması ve endüstriyel mirasın izlerini bugüne taşıyarak, yeniden İstanbul’un sevilen bir dinlenme ve buluşma noktası olarak değer kazanmasıdır” açıklamasında bulundu. Şeni projelerin değerlendirildiği, kentsel ve mimari meselelerin tartışıldığı 2019 Dünya Mimarlık Festivali, 6 Aralık Cuma akşamı, tüm kategorilerde “Kazananların Kazananı”nın da ilan edildiği, Beurs van Berlage’daki Ödül Gala Yemeği ile sona erdi.
Mimari
Şişecam Düzcam Yunanistan’da Avrupalı Mimarlarla Buluştu Cam sektörünün global oyuncusu Şişecam Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren Şişecam Düzcam’ın etkinlik ortağı olarak yer aldığı Share Atina 2019 mimari konferansı Atina’da gerçekleşti. 30 yılı aşkın süredir, düzcam, ayna, lamine cam, temperlenebilir kaplamalı cam başta olmak üzere geniş ürün gamı ile Yunanistan pazarında cam sektörüne hizmet veren ve ülkede yüzde 50’nin üzerinde pazar payına sahip olan Şişecam Düzcam, 12 ülkeden yaklaşık 3 bin Avrupalı mimarın katılımı ile gerçekleşen Share Uluslararası Mimarlık ve Mühendislik Forumu’nun son etkinliği olan Share Atina 2019’a katıldı. Etkinlikte konuşmacı olarak yer alan Avrupa’nın önde gelen mimarları inovatif projelerini ve mimari yaklaşımlarını paylaştı. Konferansta, Şişecam Düzcam’ın sürdürülebilirlik yaklaşımı, pazara sunulan yeni kaplamalı ürünleri ve referans projelerini içeren “New Technologies in Facade Design” sunumu; mimar, cephe danışmanı, cephe firmaları ve mimarlık öğrencilerinden oluşan 300’e yakın sektör temsilcisine aktarıldı. Etkinlik kapsamında oluşturulan fuaye alanında sergilenen Şişecam Düz-
cam’ın yenilikçi ürünleri, aralarında Avrupa’dan cam özelinde mimari projeleriyle ödül almış ünlü mimar ve mühendislerin de bulunduğu katılımcılar tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Etkinliğe dünyaca ünlü mimarlık ofisleri Zaha Hadid Architects ve MVRDV ‘nin yanı
sıra, İspanyol mimar Francisco Mangado, Avusturyalı mimar Dietmar Eberle, Yunan mimar Vasilis Sgoutas sunumlarıyla katılırken, Türkiye’den Melike Altınışık Şişecam Düzcam ürünleriyle hayat bulan İstanbul Radyo ve TV Kulesi projesini katılımcılara aktardı.
WWW.EISENWARENMESSE.COM/TICKETS
WORK HARD! ROCK HARD! EISENWARENMESSE – ULUSLARARASI HIRDAVAT FUARI KÖLN, 1 – 4 MART 2020
Koelnmesse GmbH Türkiye Temsilciliği, tezulaş fuar danışmanlık hizmetleri ltd. şti., Bağdat Cad. No: 181/6, 34730 Çiftehavuzlar – Kadıköy / İSTANBUL, Tel: 0216-385 66 33, Fax: 0216-385 74 00, info@tezulas-fuar.com
ERİB İLE T L Dİ İM Ş İ N İZ ! EDİN İN
İşte Gayrimenkul Sektörünün Yıldız Projeleri!
Sign of the City Awards 2019 sahiplerini buldu
“Kentlere iz bırakan mimari projelerin yarıştığı ve gayrimenkul sektörünün en prestijli ödül törenlerinden biri olan Sign of the City Awards (SotCA) önceki gün gerçekleştirildi. Alkaş tarafından düzenlenen RE360 Gayrimenkul Buluşması’nın ikinci günündeki törende, 5 ana kategoride 30 ödül, sahiplerine sunuldu.”
Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan gayrimenkul ve inşaat sektörü altıncı yılındaki Sign of the City Awards (SotCA) töreninde bir araya geldi. Sektöre dinamizm katan ve nitelikli kentleşmenin standartlarını belirlemede önemli bir rol üstlenen SotCA önceki gün RE360 Gayrimenkul Buluşması’nın ikinci gününde gerçekleştirildi. Sektörün tüm paydaşlarının katıldığı ve Demirören Medya yönetiminin hazır bulunduğu Swissotel’deki törende ‘imza projeler’ ödüllendirildi. Hürriyet’in öncülüğünde Emlak Konut’un katkılarıyla ve EY Türkiye’nin stratejik ortaklığıyla gerçekleşen törene, RE360 katılımcılarının yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, JLL Ülke Başkanı Avi Alkaş, KONUTDER Başkanı Altan Elmas, İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Feyzullah Yetgin gibi iş dünyasının önemli isimleri katıldı. Yarışmada, Türkiye’nin önde gelen inşaat ve gayrimenkul projeleri, Yüksek Mimar ve Kent Tasarımcısı Prof. Dr. Güzin
110
Yapı Malzeme Ocak 2020
Konuk ve World Architecture Community Kurucu Başkanı Prof. Dr. Suha Özkan eş başkanlığında toplanan profesyoneller ve akademisyenlerden oluşan jüri tarafından değerlendirildi. 100’ü aşkın projenin başvurduğu yarışmada, sosyal sorumluluk projeleri, yerel yönetimlerin katılımı ve yeşilin öne çıktığı örnek yapıların ağırlıklı olarak başvuru yapması dikkati çekti. Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank:
“Yaşam Kalitesine Değer Katan Projelere İhtiyacımız Var”
Ödül töreninde konuşma yapan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank, ödüle layık görülen ve yarışmaya katılan tüm projeleri/firmaları tebrik ederek, “Şehirler her şeyden önce birer mekandır. Şehircilik ise mekanların düzenli, sağlıklı ve kimlikli bir yaşam haline getirilmesi için ortaya konulan gayrettir. Bu gayret hayal kurmakla başlar. İnsana ve hayata dair her düşünce ve değer, hayallerle birlikte şehre işlenir. Sizler, kimliğimizi, kültürümüzü, ha-
yat biçimimizi ve ilişkilerimize şehirlerimize yansıtarak hayallerimizi gerçeğe dönüştürüyorsunuz” dedi. Bakanlık olarak şehirleri kendi kimlikleriyle geleceğe taşıyan bilinçle hareket ettiklerini söyleyen Bakan Yardımcısı Varank, “İstiyoruz ki şehirlerimize yaptığımız her yatırım, gerçekleştirdiğimiz her proje hem kültürel hem de ekonomik bir değer olarak şehirlere geri dönsün. Vatandaşlarımızın yaşam kalitesine artı bir değer katsın. Özellikle şehirlerin ülkelerden daha ön plana çıktığı bir dönemde bu projelere ihtiyaç var. İstanbul, ülkemizin en önemli marka şehri. İstanbul’un marka değerini daha da arttırmak üzere Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray ve İstanbul Havalimanı gibi dev projeleri hayata geçirdik. Kıtaları birbirine bağladık ama aynı zamanda dünyayı da İstanbul’a bağladık. Çin’den gelen trenler artık İstanbul üzerinden Londra’ya kadar kesintisi gidebiliyor. Afrika’dan, Uzakdoğu’dan, Rusya’dan yolcular İstanbul üzerinden tüm dünyaya uçuyor. İstanbul’un marka değerini arttıracak birçok projemiz var. Bunları da en kısa za-
Dosya manda sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. Tabii tüm bu projeleri gayrimenkul ve inşaat sektöründen cesaret alarak ve sektörün gücüne inanarak yapıyoruz. Şehirlerimizi ve ülkemizi geleceğe taşımak için bizim kimliğimize ve kültürlerimize yakışan projelere hep birlikte imza atalım” diye konuştu.
Demirören Medya Gazetelerden Sorumlu Ticari Grup Başkanı Emrah Kurtoğlu: “Katılımcılarımıza Uluslararası Bir Ortamda Tanıtım İmkanı Sunduk”
Demirören Medya Gazetelerden Sorumlu Ticari Grup Başkanı Emrah Kurtoğlu ise yaptığı konuşmada, yarışmanın sektör içindeki önemine dikkati çekerek, “Şehirlerin çehresi günden güne değişiyor. Bu noktada Hürriyet Gazetesi önderliğinde bu yıl altıncısını gerçekleştirdiğimiz Sign of the City Ödülleri ve benzeri girişimlerin önemi çok büyük. Hepinizin bildiği gibi 2019 yılı itibariyle bulunduğumuz coğrafyanın koşulları ve küresel ekonomideki belirsizlikler pek çok sektörde olduğu gibi gayrimenkul sektöründeki ticari faaliyetlerde yavaşlamaya neden oldu. İnşaat sektörünün Türk
ekonomisindeki kritik önemi nedeniyle bu yavaşlamadan tüm sektörler etkilendi. Bu yıl Alkaş tarafından düzenlenen RE360 Gayrimenkul Buluşmasıyla ile güçlerimizi birleştirdik. Böylelikle Sign of the City katılımcılarına bir ödülden öte uluslararası bir ortamda kendilerini tanıtma olanağı sunduk” dedi. Yüksek Mimar ve Kent Tasarımcısı Prof. Dr. Güzin Konuk, SotCA’nın her geçen yıl gördüğü ilgi ve sektör içindeki söz sahibi yapısından bahsetti. Konuk, “Yarışmanın gayrimenkul sektörünün gelişimine katkısı kadar mimari, kalite ve çevre yaşam kalitesine de yenilikçi fikirlerle katkı getireceğini hep birlikte görüyoruz. Bu 6 yılda gayrimenkul geliştirme projelerinin yanı sıra yerel ve merkezi yönetim olmak üzere tüm paydaşlar birlikte hareket ediyor. Bu özgün başarıyı bu yıl RE360 Gayrimenkul Buluşması ile buluşturarak sektörde önemli bir sinerji yaratmak çok değerli” diye konuştu. SotCA Jüri eş başkanı ve World Architecture Community Kurucu Başkanı Prof. Dr. Suha Özkan ise “Jürimiz multi disipliner bir yapıdaydı; uyum içerisinde bir değerlendirme süreci geçirdik. Tarihi koruma bilinci, sosyal sorumluluk önceliği jürimizin
değişmeyen değerleriydi. Bu gece jürinin şeffaf bir değerlendirme süreciyle üzerinde özenle çalıştığı önemli projeler ödül aldı. Tüm jüri üyelerimiz adına bütün projeleri kutluyoruz” dedi.
Kamu Kurumlarından Ödüllü Projeler Bu sene yenilikleriyle Kent ve Mimarlık kategorilerinin alanlarının genişletildiği SotCA, yetkin mimarların ve mimari projelerin başarılarına da sahne oldu. Kamu kurumlarının katılımının yoğun olarak dikkati çektiği ödül töreninde ‘En İyi Kültürel Mirası Koruma ve Yaşatma Projesi’ ödülünü 3 proje paylaştı. ‘Tarihi Kemeraltı’nın Yeniden Keşfi’ ile TARKEM, ‘Tarihi Eski Belediye Binasının ve çevresinin turizme kazandırılması’ ile Talas Belediyesi, Suyabatmaz Meslek Edindirme Kursu ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bu ödülün sahibi oldu. Portakal Vadisi Rekreasyon Alanı projesiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi de ‘En İyi Kentsel Tasarım– Devam Eden Projeler’ ödülünü aldı. ‘En İyi Sosyo Kültürel Yapı– Devam Eden Projeler’ ödülü de Darulaceze Başkanlığı Sosyal ve Kültürel Tesis projesiyle T.C. Darülaceze Başkanlığı’nın oldu.
SotCA 2019 Kazananlar • En iyi Konut Projeleri Kategorisi En İyi Konut – Tamamlanmış Projeler 3S Firuze Konakları- 3s Kale Gayrimenkul Geliştirme Ve Yatırım A.Ş. – Ergün Mimarlik Ltd Şti Ödül Veren: KONUTDER Başkanı Altan Elmas En İyi Konut – Devam Eden Projeler Mesa Orman-Mesa Mesken San. A.Ş. - İki Design Ödül Veren: KONUTDER Başkanı Altan Elmas En İyi Müstakil Konut-Tamamlanmış Projeler Kendo Kemer Evleri Sitesi- Kendo Gayrimenkul Geliştirme Ve Tic. A.Ş. – Boran Ekinci Mimarlık Ödül Veren: EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Özge Gürsoy En İyi Müstakil Konut-Devam Eden Projeler ID Bodrum-Öztek Yapı A.Ş. Ödül Veren: İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Köç En İyi Rezidans-Tamamlanmış Projeler Modda Bayraklı- Ontan Müh. Mim. İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. – Kaan Dinkçi Ödül Veren: İzmir Ticaret Odası Emlak Komite Başkanı Neşet Birlik En İyi Rezidans-Devam Eden Projeler Antwell - Ant Yapı Sanayi Ve Ticaret A.Ş.-Yeni Mimari Mustafa Kaan Özdoğan Ödül Veren: Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nuh Acar • En İyi Ticari Projeler Kategorisi En İyi Ofis – Devam Eden Projeler Digitech Ofis Binası- DIGITECH LTD.-Burak Türsoy Mimarlık Ödül Veren: Demirören Medya Gazetelerden Sorumlu Ticari Grup Başkanı Emrah Kurtoğlu En İyi AVM– Tamamlanmış Projeler
M1 Adana - Metro Properties & Fiba Commercial Properties - L35 Ödül Veren: Alkaş Gayrimenkul & JLL Ülke Başkanı Avi Alkaş En İyi Endüstriyel / Lojistik Yapı– Tamamlanmış Projeler (2 Ödül) Reysas GYO Orhanlı 6- Reysaş GYO – Küp Proje Mimarlık Danışmanlık İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Metgin Lojistik Binası-Metgin Ltd. – Ahmet Akbil, Burak Türsoy Ödül Veren: Demirören Medya Gazetelerden Sorumlu Ticari Grup Başkanı Emrah Kurtoğlu En İyi Endüstriyel / Lojistik Yapı– Devam Eden Projeler (2 Ödül) İstim Tuzla – Kadimyapı Betacons Adi Ortaklığı-Mostaryapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Lmt. Şirketi Star Of Bosphorus Data Center - Star Of Bosphorus Bilgi Tekn. San. Ve Tic. A.Ş. , Çelik İnşaat Ve İnş. Malz. San. Ve Tic. Ltd.Şti. – Civaoğlu Mimarlık Müh. İnş. San. Ve Tic. Ltd.Şti. Ödül Veren: Hürriyet Yazarı Sedat Ergin • En İyi Hizmet Yapıları Kategorisi En İyi Eğitim Binası / Kampüsü– Tamamlanmış Projeler T.C. Şırnak Üniversitesi Yerleşkesi- T.C. Şırnak Üniversitesi TOKİ /Öz Aras&Girişimciler&Didoray İş Ortaklığı - TH ve İdil Mimarlık Şehircilik LTD. ŞTİ. Ödül Veren: GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Feyzullah Yetgin En İyi Eğitim Binası / Kampüsü– Devam Eden Projeler En İyi Eğitim Binası / Kampüsü– Devam Eden Projeler Türkiye Temel Bilimler Araştırma Vakfı Üniversitesi - Türkiye Temel Bilimler Araştırma Vakfı - San. Ve Tic. Ltd. Şti. Mana Tasarım - Mevlüt Öztürk/ Su Dizayn - Birsu Altınışık - Tolga Altınışık Ödül Veren: İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım En İyi Sosyo Kültürel Yapı– Tamamlanmış Projeler
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi-Gaziantep Büyükşehir Belediyesi- Mimar Erden Güven-Eg Mimarlık Planlama ve Kentsel Tasarım Ödül Veren: Hürriyet Yayın Direktörü Emre Oral En İyi Sosyo Kültürel Yapı– Devam Eden Projeler Darulaceze Başkanlığı Sosyal Ve Kültürel Tesis Projesi- T. C. Darülaceze Başkanlığı- Tage Mimarlık Evren Şerbetçi Kaya Ödül Veren: Türkiye Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Önder Kaya En İyi Turizm Hizmet Yapıları– Tamamlanmış Projeler Hışva Han Restorasyonu Restoran Ve Otel- Gaziantep Büyükşehir Belediyesi-Metin Keskin Mimarlık Kutay Mühendislik Müteahhitlik İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ödül Veren: Türkiye Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Önder Kaya • Kent ve Mimarlık Kategorisi En İyi Mimari Tasarım (Özel Sektör) – Tamamlanmış Projeler İyzico- Çamlıca İnşaat-Alataş Architecture And Consulting Ahmet Alataş Ödül Veren: Jüri Eş Başkanı Güzin Konuk En İyi Mimari Tasarım (Özel Sektör) – Devam Eden Projeler Sinpaş Finans Şehir-Sinpaş GYO –TECE Mimarlık ve Danışmanlık Ltd. Şti. Ödül Veren: Jüri Eş Başkanı Güzin Konuk Genç Mimar Teşvik– Tamamlanmış Projeler Karacabey Ziraat Odası Başkanlığı Yeni Hizmet Binası – D 211 Mimarlık – Ömer Ülker Ödül Veren: Jüri Eş Başkanı Güzin Konuk Genç Mimar Teşvik– Devam Eden Projeler Mardin Camii – Gizem Yazıcı Ödül Veren: World Architecture Community Kurucu Başkanı Prof. Dr. Suha Özkan
Yapı Malzeme Ocak 2020
111
Besa Grup farkı ile kent incek projesi tüm hızıyla yükseliyor İnşaat sektöründe gerçekleştirdiği öncü projeleri ile yaklaşık yarım asırdır Başkent Ankara’ya ve Türkiye’ye damgasını vuran BESA Grup, eşsiz Ankara ve göl manzarasının verdiği sonsuz huzur ve şehir telaşından uzak bir yaşam sunan Kent İncek projesine hızla devam ediyor. 112
Yapı Malzeme Ocak 2020
Proje
Türkiye ekonomisine ciddi katkı sağlayan şirketlerden biri olan BESA Grup, bugüne kadar binlerce kişiye istihdam sağlarken 2020’de de yatırımlarına hız kesmeden devam etmeyi planlıyor. Kurulduğu günden bu güne kadar 50 yıldır BESA Grup güvencesi ve kalitesi ile 6 binden fazla konut, 500 bin m2 iş ve alışveriş merkezi projesinde imzası olan firma, 2+1’den 4,5+1’e daire seçeneklerinin bulunduğu Kent İncek konforu ile Ankara’nın yeni yaşam standartlarını belirlemeye hazırlanıyor.
Geçtiğimiz yıllarda International Property Awards’tan, biri “fivestars” olmak üzere, üç ödülle dönen, dünya genelinde 125 ülkeden farklı kategorilerde yarışan 10 bine yakın proje içinde villa kategorisinde Ankara İncek’te inşa ettiği villa projesi ile Avrupa’nın en iyisi olmaya layık görülen BESA Grup, Kent İncek projesi ile de mimari farkını ortaya koydu. Kent İncek proje alanı 54 dönüm olup üzerindeki 7 Blok, 604 konuttan oluşuyor. İnsana ve doğaya saygı felsefesini temel alarak bireylerin yaşam kalitesini ve refa-
hını yükseltme misyonuyla hareket eden BESA Grup, Kent İncek projesinde de 33 bin m2 alanı yeşil alan olarak belirledi. Göl, peyzaj ve Ankara manzaralı projede kapalı yüzme havuzu ve fitness salonunun bulunduğu sosyal tesis alanı yer alıyor. Gayrimenkul ve inşaat yapım, yatırım, geliştirme ve işletme konusundaki tecrübesini Ankara projelerinin yanı sıra Bodrum’a ve Türkiye’nin inşaat ve turizm gelişimine aktaran BESA Grup, Kent İncek projesinin yanı sıra Galleria Ankara’nın da yeniden inşaası tamamlayarak hizmete açtı.
Yapı Malzeme Ocak 2020
113
“Eston Şehir Koru’yu yeşille iç içe bir kasaba olarak planladık” “Eston Şehir Koru’nun her detayını büyük bir hassasiyet ve özenle tasarladık. Projemiz için bizimle aynı hassasiyeti paylaşan, güçlü çözüm ortaklarıyla çalışıyoruz. Bölgesinin en değerli projelerinden Eston Şehir Koru için omuz omuza yürüdüğümüz çözüm ortaklarımızın katkısı bizim için her zaman değerli.” Polat Yol Yapı, 1975 yılından bugüne kadar elde ettiği bilgi birikimi ve tecrübesi, oluşturduğu kurum kültürü ve mali ve teknik altyapısıyla, ulusal pazardaki konumunu uluslararası arenaya da taşımayı başarmış bir firma. İkinci gayrimenkul geliştirme projesi olan ve halen yapımı devam eden Eston Şehir Koru Projesi üzerine Polatyol Yönetim Kurulu Üyesi Celaleddin Polat ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Proje hakkında merak ettiklerimizi sayın Polat’a sorduk.
‘Eston Şehir Koru’ Projesi şu an hangi aşamada?
Eston Şehir Koru, ikinci gayrimenkul geliştirme projemiz olarak yükselmeye devam ediyor. Projemizde ağırlıklı olarak Villa, Katlı Villa, 5 katlı Koru Konakları ve 7-8 katlı Koru Evleri’yle toplam 1090 konut ve ticari birimler inşa ediyoruz. Doğayla iç içe
114
Yapı Malzeme Ocak 2020
bir tasarım anlayışına sahip olan Eston Şehir Koru’da her beklentiye yanıt veren, 2+1’den 5,5+1’e kadar uzanan geniş bir yelpazede konut seçenekleri yer alıyor. Satışa sunduğumuz etapların yüzde 75’i satıldı. İnşaat çalışmalarımız ise hız kesmeden sürüyor. Sakinlerimizi Haziran 2020’de yeni yuvalarıyla buluşturacağız.
Malzeme tercihleri ve uygulama süreçlerinde karşılaştığınız problemler oldu mu?
Bahçe ve yeşillik içinde yaşam tarzını tercih edecek kişilere hitap eden Eston Şehir Koru’yu, doğadan ilham alan bir tasarımla hayata geçiriyoruz. Malzeme seçerken ilk kriterimiz sakinlerimizin konforu oldu. İç mekanlarda kullandığımız malzemelerin sürdürülebilir, dayanaklı, kolay temizlenebilen, kullanım kolaylığı sunan ve estetik malzemeler olmasına dikkat ettik. Yerli
ürünlere öncelik verdiğimiz projemizde uygulama konusunda da uzman kişilerle çalışıyoruz.
Çözüm ortaklarınızı belirlerken ne gibi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Eston Şehir Koru’nun her detayını büyük bir hassasiyet ve özenle tasarladık. Projemiz için bizimle aynı hassasiyeti paylaşan, güçlü çözüm ortaklarıyla çalışıyoruz. Bölgesinin en değerli projelerinden Eston Şehir Koru için omuz omuza yürüdüğümüz çözüm ortaklarımızın katkısı bizim için her zaman değerli.
Eston Şehir Koru’yu diğerlerinden farklı kılan en belirgin yanı nedir?
Eston Şehir Koru’yu İstanbul’un zemini sağlam bölgelerinden Bahçeşehir’de, az katlı yatay mimarinin öne çıktığı bir proje
Proje
Celaleddin Polat / Polatyol Yönetim Kurulu Üyesi
olarak tasarladık. İnsanların gerçekten nefes alacağı sosyalleşmeye olanak veren meydanlar, geniş yeşil alanlar ve farklı bina gruplarının yerleşimiyle alternatif yaşam alanları oluşturduk. Eston Şehir Koru’nun her metrekaresi hem kişisel hayatın ön plana çıkartılmasına hem de mahremiyetin korunabilmesine imkan tanıyor. Kısaca, Eston Şehir Koru’yu az yoğunluklu, yeşille iç içe 4 bin kişilik keyifli bir kasaba olarak planladık.
Bu projede konut sahiplerine sunduğunuz en önemli avantaj ne oldu? Bu anlamda geri dönüşleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sakinlerimize şehrin içinde ama doğayla iç içe bir yaşam fırsatı sunuyoruz. 200 dönümlük çorak bir alanı kısmi koru alanlarına çevireceğimiz bir peyzaj hayata geçiriyoruz. Projemizin 90 dönümü tamamen yeşil alan olacak. 25 dönüm aktivite ve oyun alanımız var. Yeşille iç içe doğal bir yaşam sunduğumuz projemizde yaklaşık 1700 adet ağaç ve 26 bin 500 ağaççık ve süs bitkisi bulunan bir korumuz olacak. Sakinlerimiz geniş meyve bahçelerinde dalından koparıp taze ve organik meyve yeme fırsatı bulacak. Eston Şehir’de aynı zamanda gölet, kapalı ve açık yüzme havuzları, doğayla iç içe yürüyüş yolları, açık meditasyon alanları, mini futbol ve basketbol sahaları, bisiklet ve koşu yolları, çocukların güvenle koşup oynayabileceği geniş yeşil alanlar, tırmanma duvarları ve aktivite parkları, kaykay ve roller blade parkı, ortak parti alanları, açık hava barbekü alanları, amfi tiyatro ve gösteri alanları, evcil hayvan parkları da yer
alıyor. Ayrıca sakinlerimiz Meydan Çarşı’da günlük ihtiyaçlarını karşılarken, restoran ve kafelerde sevdikleriyle beraber lezzetli ve keyifli zaman geçirebilecek. İnsanlar artık şehrin içinde ama doğayla iç içe bir yaşam istiyor. Eston Şehir Koru, geniş yeşil alanları ve ulaşım kolaylığıyla insanların bu beklentilerine yanıt veriyor. Projemiz özellikle çocuklu ailelerden yoğun ilgi görüyor.
Önümüzdeki döneme dair, Türkiye ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız/projeleriniz olacak mı?
Gayrimenkul geliştirme konusunda ilk projemiz Eston Şehir Mahallem’i tamamlayıp sahiplerine teslim ettik. İkinci projemiz Eston Şehir Koru’da ise çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. İlk hedefimiz Eston Şehir Koru’yu sakinleriyle buluşturmak. Yeni pro-
jeler üzerinde de çalışmaya devam ediyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Eston Şehir Koru gerçekten çok özel bir konuma sahip. Projemiz Kuzey Marmara Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul Havalimanı’nı şehre bağlayan ana arterlerin kesiştiği noktada yer alıyor. Yakın çevremizde çok sayıda sağlık kuruluşu, eğitim kurumu ve alışveriş merkezi bulunuyor.
Yapı Malzeme Ocak 2020
115
Proje
Tekfen İnşaat Katar’da Dünya Kupasının yollarını açıyor Tekfen İnşaat’ın yapımını üstlendiği ve şirketin tek seferde imzaladığı en büyük sözleşme olarak dikkat çeken Katar Al Khor Expressway’in, ana yol ve 3 kavşağı Katar Başbakanı Abdullah Bin Nasser Bin Khalifa Al Thani tarafından açıldı. Toplam uzunluğu 34 km olan ve 2022 Dünya Kupası yollarını birbirine bağlayacak yol 5x5 şeritli, 10 kavşak, 8 köprü, 15 yaya ve 27 bisiklet tünelinden oluşacak ve 2019 yılı sonunda tam kapasite ile hizmet vermeye başlayacak. 2005 yılından bu yana Katar’da birçok önemli projeyi üstlenerek hayata geçirilmesini sağlayan Tekfen İnşaat, Katar Devleti ile imzaladığı anlaşmayla, 36 ay içinde tamamlamayı taahhüt ettiği “Al Khor Expressway” Projesi’nin, açılışını söz verdiği tarihten 1 yıl önce gerçekleştirdi. Tekfen’in tek seferde imzaladığı en büyük sözleşme olarak dikkat çeken projenin ana yol ve 3 kavşaktan oluşan bölümünün açılışını, Katar Başbakanı Abdullah Bin Nasser Bin Khalifa Al Thani gerçekleştirirken; törene Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Yardımcısı Selahaddin Menteş, Türkiye Cumhuriyeti Doha Büyükelçisi Fikret Özer, Tekfen Holding Grup Şirketler Başkanı Cahit Oklap, Tekfen Holding Danışmanı Ümit Özdemir ve Tekfen İnşaat’ın Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Sümer ile Proje Ekibi
118
Yapı Malzeme Ocak 2020
katıldı. Katar’da hayata geçirdiği prestijli projelere bir yenisini de Al Khor Expressway ile ekleyen Tekfen İnşaat, 63 yıllık tecrübesiyle projenin tamamını anahtar teslimi olarak yıl sonunda teslim edecek.
Dünya Kupası bağlantı yolu
Açılışta konuşan Katar Başbakanı Bin Nasser Tekfen İnşaat tarfından inşa edilen yolun, 2022 FIFA Dünya Kupası öncesi El-Beyt ve Luseyl statları arasında
bağlantı olacağını söyledi. Tekfen Grup Şirketler Başkanı Cahit Oklap ise 2005 yılından buyana Katar’da boru hattı, endüstriyel tesis, üstyapı ve otoyollar gibi değişik alanlardaki 10 ayrı projede toplam 4,9 milyar ABD doları tutarında projeye imza attıklarını belirterek; “Bu otoyol dünya kupası için de kritik bir öneme sahip. Tekfen İnşaat olarak Türk taahhüt sektörünü yurtdışında gururla temsil etmeye devam edeceğiz” dedi.
TÜRK YAPI SEKTÖRÜNÜN LİDER YAPI FUARI TURKISH BUILDING INDUSTRY’S and REGION’S BIGGEST GATHERING
43.
18 - 22 NİSAN / APRIL 2020
Organizatör / Organiser
Hyve Build Fuarcılık A.Ş. | Tic. Sic. No: 758423 | Mersis No: 0947046442400015
Proje
ENKA, Sırbistan’da otoyol inşa ediyor ENKA, Sırbistan’daki 112 kilometrelik Morova otoyolunun projelendirme ve yapımını üstlendi. Proje ile Avrupa’nın en önemli ulaşım koridorlarından olan 10. ve 11’inci koridorları birbirine bağlanacak. gerçekleştirdiklerini belirten ENKA İnşaat İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mehmet Tara, “Şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz projeler ile ülkelerin ekonomilerine önemli katkılar sağladık. Sırbistan projemizde de bu misyonumuza devam edeceğiz. Bugüne kadar sadece Balkanlarda, toplam uzunluğu bin kilometreye varan otoyol projesi gerçekleştirdik. Sırbistan projesi bu projelerin sekizincisi. Bu sürdürülebilir başarının arkasında ENKA’nın kuruluşundan beri sahip olduğu yenilikçilik, mühendislikte mükemmeliyetçilik, kalite, iş güvenliği ve sağlığı ile çevre politikalarına bağlılık prensipleri var.” bilgisini verdi.
5G teknolojisi için gerekli altyapı tamamlanmış olacak
Soldan sağa: Michael Wilkinson (Bechtel Başkan Yardımcısı, Altyapı Grubu Avrupa, Afrika ve Ortadoğu Genel Müdürü), Mehmet Tara (ENKA İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü), Prof. Dr. Zorana Mihajlovic (Sırbistan Başbakan Yardımcısı)
ENKA ve 30 yıllık iş ortağı Amerikan menşeli Bechtel firması, Sırbistan’daki 112 kilometrelik Morova otoyolunun projelendirme ve yapımını üstlendi. Morova otoyolu, Avrupa’nın en önemli ulaşım koridorlarından olan 10. ve 11’inci koridorları birbirine bağlayacak. Pojate ve Preljina şehirleri arasında bağlantı kuran otoyol, eski Yugoslavya’nın endüstri merkezi olan bölgesinden geçiyor. Otoyol, bu bölgeyi iki önemli ulaşım koridoruna bağlayacağı için bölgenin tekrar ekonomik canlılığına kavuşması için kritik öneme sahip. Sırbistan Hükümeti, güzergâh üzerinde çok sayıda endüstriyel bölge oluşturmayı hedefliyor.
Sel felaketleri önlenecek
4 yılda tamamlanması beklenen otoyol, ENKA tarafından en yüksek standartlarda projelendirilirdi. Proje kapsamında kazı, dolgu, köprü, viyadük, kavşak ve gişe sahaları yapılacağını aktaran ENKA Altyapı Projelerinden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Özger İnal, ayrıca bölgenin zaman zaman maruz kaldığı sel felaketlerini önlemek için 50 kilometre uzunluğunda yeni
120
Yapı Malzeme Ocak 2020
nehir yatağı inşa edileceğine dikkat çekti. Balkanlardaki sekizinci büyük proje Farklı coğrafyalarda çok önemli projeler
Proje kapsamında bölgedeki erişilebilirliğin geliştirilmesi ve dijital bir koridor sağlanması için otoyol rotası boyunca uzanan kapsamlı bir telekomünikasyon ağı devreye alınabilecek. Böylece ENKA tarafından yapılacak projeden sonra, 5G teknolojisi kullanımı için gerekli altyapı da tamamlanmış olacak. Proje kapsamında; 78 köprü, 24 üst geçit ve 12 alt geçit inşa edilecek. Otoyolun tasarım hızı ise 130 km/saat olarak planlanıyor.