Yapı Malzeme Dergisi 2019 Aralık Sayısı

Page 1


Kalıp Uzmanı.

Zorlu geometrilerde en hızlı ve güvenli çözüm. Türkiye’nin ve dünyanın en önemli köprü ve viyadük projelerinde yer almanın gururunu yaşıyoruz. Doka kalıp ve iskele sistemlerini seçtiğiniz için teşekkür ederiz. / @DokaKalipIskele

/ Doka Turkey

/ dokakalipiskele

/ dokakalip

/ doka kalıp ve iskele

İstanbul I T 0 262 751 50 66 I T 0 262 751 50 05 I turkiye@doka.com www.doka.com/tk

Kömürhan Köprüsü / Elazığ

Nissibi Köprüsü / Adıyaman

Osmangazi Köprüsü / İzmit


Eyiste Viyadüğü / Konya










editör 2019’u yoğun faaliyetlerle uğurluyoruz VOLİ FUAR HİZMETLERİ A.Ş. adına

İMTİYAZ SAHİBİ Hüseyin Ferruh Işık

Sorumlu Müdür Mustafa Aktaş mustafa.aktas@voli.com.tr Reklam Müdürü Hakan Girgin hakan.girgin@img.com.tr Yayın Editörü Tarık Oral tarik.oral@img.com.tr Grafik Tasarım Cüneyt Er cuneyt.er@voli.com.tr Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com.tr Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr

CTP - Baskı

İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Adres: 15 Temmuz Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 Güneşli - Bağcılar İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), yeni işbirliği imkânlarını ele almak üzere sektörün Körfez Bölgesi’ndeki en önemli pazarı olan Katar’dan üst düzey bir heyeti ağırladı. TMB’nin ev sahipliğinde, Katar Bayındırlık İdaresi’nin (Ashghal) katılımıyla gerçekleşen “Türkiye - Katar İnşaat Forumu”nda 18,3 milyar dolarlık Katar pazarını büyütecek işbirliği fırsatları konuşuldu. Forumun açılışında konuşan TMB Başkanı Mithat Yenigün, toplantıda Katar heyetinden önemli bilgiler edinileceğini ve bu bilgiler ışığında kısa sürede çalışmalara başlayacaklarını belirterek, iki ülke arasındaki yakın ilişkilerin inşaat sektörü özelinde de yeni açılımlarla aksamadan ve artarak devam etmesini istediklerini ifade etti. İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), Türkiye iklimlendirme sanayi ihracatının 2019 yılının 10 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.7 artarak 3 milyar 869 milyon dolara çıktığını açıkladı. İnşaat malzemeleri sanayisinin uluslararası oyuncuları, Türkiye İMSAD tarafından 9’uncusu düzenlenen ‘Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nde bir araya geldi. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Bu yıl ‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız Ticaret’ temasıyla gerçekleştirdiğimiz zirveyle hedefimiz, dış ticaret performansımızı daha da artırmak için dış ticarette bizi sınırlayan kendi engellerimizi ortadan kaldırmak ve sektörümüzün büyümesi için yeni açılımlar sağlamaktır” dedi. İnşaat malzemeleri sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), 2009 yılından bu yana gerçekleştirdiği ‘Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nin 9’uncusunu, bu yıl ‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız Ticaret’ temasıyla Swissotel The Bosphorus İstanbul’da düzenledi. İş ve ekonomi dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı zirvede, sektörün her kesiminden 500’ü aşkın katılımcı bir araya geldi. Dengeli yatırım portföyü ve nitelikli projeleriyle faaliyetlerini sürdüren Halk GYO, üçüncü çeyrek finansal verilerini açıkladı. Yılın ilk 9 ayı sonunda konut satış gelirleri, düzenli kira gelirleri ve finansal gelirden oluşan toplam hasılatı 96 milyon TL’ye ulaşan Halk GYO, aktif büyüklüğünü 2,7 milyar TL’ye taşıdığını duyurdu. Şirketin aynı dönemdeki net karı ise 47,5 milyon TL olarak gerçekleşti. Ülke genelinde yalıtım bilincini artırmak, kamu ile sektör temsilcilerini buluşturmak ve vatandaşlara çözüm önerileri sunmak amacıyla Anadolu’da ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri’ düzenlemeye devam eden İZODER, 2019’un beşinci seminerini Gaziantep’te gerçekleştirdi.

Tarık Oral



R

EKLAM İNDEKSİ

BOSCH TERMOTEKNİK......................................... 82 – 83 BUDERUS................................................................ 92 – 93 ÇİMSA...............................................................................11 ÇİMSA.............................................................................. 45 DAIKIN.......................................... 128 - ARAKAKAPAKİÇİ DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.ÖN KAPAKİÇİ – 1 E.C.A...............................................................................111

KÖLN HIRDAVAT FUARI’2020 ....................................117 İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 2 – 3 KİLSAN.......................................................................... 103 KORDSA / KRATOS........................................................ 13 LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ................................... 8 - 9 ODE.................................................................................. 73 ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.................... 6 – 7 PCK FUARI’2020........................................................... 126 PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.........ARKA KAPAK RAVAGO.......................................................................... 63 SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 31 SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 37 SEREL.............................................................................119 SİSTEM ALÜMİNYUM............................................. 48 – 49 SİSTEM ALÜMİNYUM............................................. 54 – 55 TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ......................... 4 – 5 UNICERA’2020.............................................................. 127

18 - Halk GYO, nitelikli projeler geliştirmeye devam edecek 22 - Sektörün tek çatı kuruluşu ve ortak buluşma noktası: İskele Kalıp Sanayicileri Derneği 47 - Akçansa ihracat gelirini ilk 9 ayda %131 artırdı 64 - Mardav, Ravaber Ve Stoper Firmaları, Ravago Bina Çözümleri markası bltında birleşti 66 - İzocam Dünya Şehircilik Günü’nde enerji verimli şehirlere olan ihtiyacı vurguluyor 72 - Ode Yalıtım’a TAİDER’den büyük ödül 74 - Tasarruflu İklimlendirmenin Şifresi: Isı Pompaları 81 - Bosch Termoteknoloji’den kombi yenileme kampanyası 89 - Viessmann Group Türkiye’deki 25 yıllık varlığından aldığı güçle geleceğe yatırım yapıyor 94 - Türk Ytong, Gazbeton Dersleri ile 10 yılda bin 200 mimarlık öğrencisine ulaştı

İ Ç İ N D E K İ L E R

BOSCH PROFESYONEL........................................ 58 – 59

14 - Katar’da 36 milyar dolarlık potansiyel Türk şirketlerini bekliyor



TMB “Türkiye - Katar inşaat forumu” düzenledi;

Katar’da 36 milyar dolarlık potansiyel Türk şirketlerini bekliyor Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), yeni işbirliği imkânlarını ele almak üzere sektörün Körfez Bölgesi’ndeki en önemli pazarı olan Katar’dan üst düzey bir heyeti ağırladı. TMB’nin ev sahipliğinde, Katar Bayındırlık İdaresi’nin (Ashghal) katılımıyla gerçekleşen “Türkiye - Katar İnşaat Forumu”nda 18,3 milyar dolarlık Katar pazarını büyütecek işbirliği fırsatları konuşuldu. Forumun açılışında konuşan TMB Başkanı Mithat Yenigün, toplantıda Katar heyetinden önemli bilgiler edinileceğini ve bu bilgiler ışığında kısa sürede çalışmalara başlayacaklarını belirterek, iki ülke arasındaki yakın ilişkilerin inşaat sektörü özelinde de yeni açılımlarla aksamadan ve artarak devam etmesini istediklerini ifade etti. Katar’daki kaliteli yaşamın Türk müteahhitlerin katkısı ile sağlandığını söyleyen Al-Emadi, “Katar’da 2020- 2024 döneminde toplam 36 milyar dolarlık proje gerçekleştirilmesi öngörülüyor” dedi. Türk müteahhitlerinin dünyadaki en büyük yedinci pazarı olan Katar, yeni işbirliği fırsatları sunuyor. Bugüne kadar toplam değeri 18,3 milyar doları bulan 148 projenin üstlenildiği Katar’dan üst düzey bir heyet, mevcut işbirliğinin daha da genişletilmesi için Türkiye’de temaslarda bulunuyor. Katar’da Türk inşaat sektörü için gelecek 4 yıllık dönemde 36 milyar dolarlık potansiyel bulunuyor. Türkiye Müteahhitler Birliği ev sahipliğinde, Türkiye inşaat sektörünün Körfez Bölgesi’ndeki en önemli pazarı Katar’ın Bayındırlık İdaresi (Ashghal) Başkan Yardımcısı Yousef Al-Emadi’nin başkanlığındaki heyetin katılımı ile 13 Kasım 2019 tarihinde İstanbul’da “Türkiye-Katar İnşaat Forumu” gerçekleştirildi. Toplantıya Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) ve Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği (TürkM-

16

Yapı Malzeme Aralık 2019

MMB) yöneticileri ve üyeleri de katıldı. Forumda Katar’ın Türk müteahhitlerine sunduğu yeni fırsatlar ele alınırken, pazarda karşılaşılan mevcut sorunlar da aktarıldı.

Katar’da 148 proje üstlenildi

Forumun açılış konuşmasını yapan TMB Başkanı Mithat Yenigün, yurtdışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında Türk müteahhitlerinin bugüne kadar 126 ülkede yaklaşık 400 milyar dolar tutarında 10 bine yakın proje üstlendiklerini belirtti. Bu projelerin 1/4’inden fazlasının Orta Doğu ülkelerinde olduğunu ifade eden Yenigün, “Bölgede Türk müteahhitlerince 104 milyar dolar tutarında 2 bin 65 proje üstlenildi. Katar’da ise, müteahhitlerimiz tarafından bugüne kadar 18,3 milyar dolar tutarında 148 proje üstlenildi. İki ülke arasındaki işbirliği potansiyelinin bu tablonun çok daha ilerisinde olduğunu düşünüyoruz. Gerek Birliğimiz, gerek firmalarımızın Ashghal’ı ve Ashghal’ın da bizleri yakından tanıyor olmasının önümüzdeki dönemde işbirliğimizin gelişimine çok önemli katkıları olacağına inanıyoruz” dedi.

TMB Başkanı Yenigün, yapılan toplantıda Katar heyetinden önemli bilgiler edinerek kısa sürede yeni çalışmalara başlayacaklarını, iki ülke arasındaki yakın ilişkilerin inşaat sektörü özelinde de yeni açılımlarla aksamadan ve artarak devam etmesini istediklerini belirtti.

‘Türk şirketlerinin daha hızlı kayıt olması için çalışıyoruz’

Toplantıda konuşan Ashghal Başkan Yardımcısı Yousef Al-Emadi, kuruluşlarının Katar’ın hem sosyal hem de ekonomik gelişmesine katkıda bulunduğunu kaydetti. Çok kapsamlı altyapı ve üstyapı programları uyguladıklarına dikkat çeken Al-Emadi, 2030 vizyonları çerçevesinde Katar’daki mevcut altyapı güncellenirken, eksik altyapının da bazı bölgelerde tamamlandığını dile getirdi. Toplantıda Katar’da Şubat 2018’den bu yana Türk inşaat malzemesi üreticilerinin ürünlerinin tercih edildiğini belirten Al-Emadi, şöyle devam etti: “Biz Ashghal projelerinde buna önem veriyoruz. Katar’a mal satabilmek için 3 haftalık kayıt ve onay süreci gerekiyor. Türk şirketlerinin


Aktüel

daha hızlı kayıt olabilmesi için çalışmalar yürütüyoruz.” 2020- 2024 dönemi için toplam 36 milyar dolarlık proje gerçekleştirilmesinin öngörüldüğünü anlatan Yousef Al-Emadi, bunun 17 milyar dolarlık bölümünün yerel yolların inşası ve rehabilitasyonu, 8 milyar dolarlık kısmının da otoyolların inşası için kullanılacağını belirtti. Bütün Türk müteahhitlik, müşavirlik ve inşaat malzemesi üreticilerini Katar’a davet eden Al- Emadi, Türk şirketlerinin Katar’da daha fazla yer almasını istediklerini vurguladı.

Batı standartlarıyla üretip, Doğu’nun fiyatlarıyla rekabet ediyor

Toplantıda konuşan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Üyesi Batuhan Besler, Katar’da hem altyapı hem üstyapı projelerinin hızla devam ettiğini dile getirdi. Katar’ın yeni proje ihaleleri hazırladığını söyleyen Besler, “Katar inşaat malzemelerinin çok büyük kısmını ithal ediyor.

Bu bize olumlu yansıyacak” dedi. İhracattaki başarının devam edebilmesi için hedef pazarları yakından takip ettiklerini kaydeden Besler, sektörlerinin 85 milyar doları iç pazar, 21.5 milyar doları ihracat olmak üzere 106.5 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne sahip olduğunu kaydetti. Besler, batının standartlarıyla üretip, doğunun fiyatlarıyla rekabet etmek zorunda olduklarını anlattı. Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Baydur da birlik üyelerinin yurtdışında bugüne kadar 114 ülkede toplam 2 milyar 350 milyon dolarlık büyüklüğe sahip 2 bine yakın proje üstlendiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Bu deneyimimizi maalesef Katar’da gösteremiyoruz. Müşavirlerin bize ilettiği sorunlardan birisi Katar’da kayıt olma şartları ve ücretlerinin ağır olduğu. Bunları karşılamakta zorluk çekiyoruz. İhalelerde yer almak için istenen şartnamelerde ABD’li ve Avrupalı şirketlere uygun kriterlere yer

veriliyor. Katar’ın çıkarlarına zarar vermeden bizim de yer almamızı temin ederseniz mutlu oluruz.”

Katar’da son dönemde müteahhitlik firmalarımızca üstlenilmiş projeler içinde dikkat çekenler:

• Al Khor Otoyol Projesi, Tekfen İnşaat • Doha Metrosu Golden Line Projesi, STFA ile Yapı Merkezi ortak girişimi • Hamad Uluslararası Havaalanı Yolcu Terminali Binası, TAV ile Taisei ortak girişimi • Al-Rayyan Yol Projesi, Doğuş İnşaat ile Onur Taahhüt ortak girişimi • Kuzey Yolu Projesi, Tekfen İnşaat • Qatargas Projesi, Gama İnşaat • Masaieed Limanı, STFA • Lusail City Projesi (Altyapı İnşaat İşleri Paket 4), Yüksel İnşaat ile Midmac İnşaat ortak girişimi • 2022 Dünya Kupası statlarından Al Thumama Stadyumu Projesi, Tekfen İnşaat

Yapı Malzeme Aralık 2019

17


İklimlendirme Sektörünün İhracat Atağı Devam Ediyor!

İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği ( İSİB ), Türkiye iklimlendirme sanayi ihracatının 2019 yılının 10 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.7 artarak 3 milyar 869 milyon dolara çıktığını açıkladı. İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet ŞANAL, ihracat rakamlarına ilişkin değerlendirmesinde “Sektörümüzün bu yılki ihracat performansı oldukça iyi, dış ticarette Türkiye ortalamasının üzerinde büyüme gösterdi. Türkiye iklimlendirme sektörü olarak 2019 yılının sonunda 5 milyar dolar seviyelerinde ihracat rakamına ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi. İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği ( İSİB ), Türkiye iklimlendirme sanayi ihracatının 2019 yılının 10 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.7 artarak 3 milyar 869 milyon dolara çıktığını açıkladı. Yılın ilk 10 ayındaki ihracatın yüzde 48’i Türkiye iklimlendirme sektörünün ihracat sıralamasında ilk 10’da yer alan ülkelere yapılmış oldu. Türkiye iklimlendirme sektörünün en çok ihracat yaptığı ülke Almanya olurken, bu ülkeyi İngiltere, İtalya, Fransa, Romanya, Irak, Rusya, Polonya, İspanya ve Çin takip etti. Türkiye İklimlendirme sektörü, yılın ilk 10

18

Yapı Malzeme Aralık 2019

ayında Almanya’ya 438 milyon 706 bin dolar ihracat gerçekleştirdi. 2018 yılının aynı dönemine göre bu ülkeye yapılan ihracatta yüzde 1,35 artış yaşandığı belirtildi. Türkiye İklimlendirme sektörünün en çok ihracat yaptığı 10 ülke arasında en büyük artış %29 ile 129 milyon 115 bin dolar ihracat hacmine ulaşan İspanya’da yaşandı. İspanya’yı %25 artışla 97 milyon 880 bin dolar ihracat gerçekleştirilen Çin takip etti. Türkiye iklimlendirme sektöründe 2019 yılının ilk 10 ayında en çok ihracat yapılan ürün grubu ise klima oldu. Bir önceki yıla göre yüzde 38 artış yaşanan klima sektöründe toplam ihracat, 395 milyon 511 bin dolara ulaştı. İhracatta birinci sırayı alan klimayı, havalandırma, yalıtım, soğutma ve tesisat ürün grupları ihracatı takip etti. Isıtma sektörünün ihracatı ise %5,7 azalış kaydetti. İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet

ŞANAL, ihracat rakamlarına ilişkin değerlendirmesinde “Türkiye iklimlendirme sektörü olarak ihracatımız 2019 yılının 10 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.6 artarak 3 milyar 869 milyon dolar oldu. Sektörümüzün bu yılki ihracat performansı oldukça iyi, dış ticarette Türkiye ortalamasının üzerinde büyüme gösterdi. 2019 yılının sonunda 5 milyar dolar seviyelerinde ihracat rakamına ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi. İSİB olarak ihracatı geliştirme faaliyetlerine aralıksız devam ettiklerini belirten Şanal sözlerine şöyle devam etti: ”Türkiye, split klimadaki üretim kapasitesi ile Avrupa pazar lideri, radyatör ve havlupan’da ise dünya lideri konumundadır. Soğutma, tesisat, yalıtım ve havalandırma gibi diğer ürün gruplarında da benzer başarıları yakalamayı ve dünya sıralamasında ilk 10’a girmeyi hedefliyoruz. Planlı çalışmalar yürüterek 6-7 yıl gibi kısa bir süre içerisinde bu hedeflerimize ulaşmak mümkün”dedi.


Aktüel

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan:

“Dış ticarette bizi sınırlayan kendi engellerimizi ortadan kaldırmalıyız” İnşaat malzemeleri sanayisinin uluslararası oyuncuları, Türkiye İMSAD tarafından 9’uncusu düzenlenen ‘Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nde bir araya geldi. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Bu yıl ‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız Ticaret’ temasıyla gerçekleştirdiğimiz zirveyle hedefimiz, dış ticaret performansımızı daha da artırmak için dış ticarette bizi sınırlayan kendi engellerimizi ortadan kaldırmak ve sektörümüzün büyümesi için yeni açılımlar sağlamaktır” dedi. İnşaat malzemeleri sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), 2009 yılından bu yana gerçekleştirdiği ‘Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nin 9’uncusunu, bu yıl ‘Rekabetin Şifreleri: Sınırsız Ticaret’ temasıyla Swissotel The Bosphorus İstanbul’da düzenledi. İş ve ekonomi dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı zirvede, sektörün her kesiminden 500’ü aşkın katılımcı bir araya geldi.

“Dış ticaretimizi sınırlayan engelleri kaldırmalıyız” İnşaat malzemeleri sanayisinin, gerek toplam üretim, dış ticaret ve istihdamdaki payı, gerekse diğer sektörlerle yakın ilişkisi sebebiyle Türkiye için stratejik önem taşıdığını belirten Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Zirvemizin bu yılki teması ‘Sınırsız Ticaret’ çünkü Türkiye olarak inşaat malzemesi üretiminde dünyanın en büyük 5 ülkesinden biriyiz. Küresel Rekabet Endeksi’nde yer alan 140 ülkenin 115’ine ihracat gerçekleştiriyoruz. Almanya, İngiltere, ABD, Kanada, İsrail, Irak en önemli pazarlarımız. Bununla birlikte en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında Çin, Romanya, Fransa, Yemen ve İtalya da bulunuyor. Bu zirveyle, dış ticaret performansımızı daha da artırmak için ticaretimizi sınırlayan engelleri ve çözüm önerilerini masaya yatırarak sektörümüzün gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Sektör olarak Türkiye’nin ilk 3 sektörü içinde yer aldığımız ihracat hacmindeki ivmeyi sürekli kılmak en önemli amacımız. Bunu gerçekleştirmek için de; neler yapmamız gerektiğini, mevcut pazarlarımızın dışındaki bölgelere ulaşarak ihracattaki sınırları ne şekilde aşmamız gerektiğini araştırıyor ve benzer bir dizi konuyu masaya yatırarak, sektörümüzün büyümesi için yeni açılımlar sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu. Haksız rekabetin uluslararası ticarette gündemde olduğunu belirten Ferdi Erdo-

ğan, “Çin taklitçilikte birinci, Türkiye ikinci. Kayıt dışı üretim ile mücadele etmemiz gerekiyor. Hız, maliyet ve kalite üçgenini sağlamalıyız. Bu, tedarik zinciri yönetiminde maliyeti ve müşteri memnuniyetini etkileyen en önemli faktördür. Biz Batı’nın standartlarıyla üretip Doğu’nun fiyatlarıyla rekabet ediyoruz. Ülkelerin rekabet endeksine baktığımızda 98 baz puanla batımızdaki ülkelerden daha iyi bir endekse sahipken, doğumuzdaki gelişmekte olan ülkelerden de daha yüksek bir endekse sahibiz” şeklinde konuştu. Almanya Endüstri 4.0’ı tamamladığında pazarı kaybetme tehlikemiz oluşacak Endüstri 4.0 konusuna da dikkat çeken Ferdi Erdoğan, “Son yıllarda Endüstri 4.0 çok konuşuluyor. Türkiye’nin üretim maliyet endeksi 98, ABD 100, Almanya yüzde 121, İngiltere 109, Fransa 124, Çin 96, Hindistan 91, Singapur 82. Özellikle Almanya, maliyet endeksinde bizden 24-25 baz puan daha yüksek iken, 2024’te Endüstri 4.0’ı tamamladığında maliyet endeksi 90’a, bizim altımıza düşecektir. Bu gelişmeyle Almanya pazarını kaybetmemiz söz konusu. En büyük ve en iyi pazarlarda rekabet gücümüzü korumak için ülke olarak etkinliğe, verimliliğe ve insana daha çok yatırım yapmamız gerekiyor” dedi.

Hedef yüksek teknolojiye geçiş

İnşaat malzemeleri alanında yüksek teknolojiye geçişi hedeflediklerini Ferdi Erdoğan, şunları söyledi: “En güçlü kaslarımız olan inşaat malzemeleri sanayisinde yüksek teknolojiyi geliştirmemiz gerekiyor. Ülke olarak 2003’te 1 milyar dolar olan

yüksek teknolojili ürün ihracatını 5 milyar dolara taşıdık. Geçen bu süreçte Çin ise 40 milyar doları 600 milyar dolara taşıdı. Demek ki yapmamız gereken daha çok iş var. Artık akıllı kentler, akıllı binalar ve yeşil binaların planlandığı bir dünyadan bahsediyoruz. 2030 yılında dünyada 41 mega kent olacak. Bunların enerji, su, katı atık, ulaşım yönetimi sensörler vasıtasıyla gerçekleşecek. Evlerimizde yaşam kalitesi sensörler ve cihazlar ile artacak. Dolayısıyla bir binayı artık sadece inşaat olarak düşünebilir misiniz? Artık binaları bir makine, bir fabrika olarak görmeliyiz.”

İhracatçı fazla ama ihracat değeri düşük

İhracatın daha değerli hale gelmesi için Türkiye’nin markalaşmasının çok önemli olduğunun altını çizen Ferdi Erdoğan, “Türkiye’de yaklaşık 83 bin ihracatçı var. 2018’deki ihracat gelirimiz 168 milyar dolar. 168 milyar dolarlık ihracatın, 102 milyar doları, TİM’in açıkladığı 1000 ihracatçıya ait. Geriye kalan 83 bin ihracatçının yaptığı ihracat değeri, 66 milyar dolar. İhracatçısı bu kadar fazla olan bir ülkenin, bu kadar düşük bir ortalamaya sahip olması önemli bir soruna işaret ediyor. Made in Turkey için ihracatı nicelik için değil nitelik için yapmalıyız. Ürünümüze güven duyulması olmazsa olmaz unsurdur. Ayrıca ihracatta büyüme trendimiz yüksek olduğu için altyapı çalışmaları bizim için kritik önem taşıyor. Organize sanayi bölgelerinin yaklaşık yüzde 99’unda demiryolu bağlantısı yok. Oysa limana ulaşmak, maliyetin yüzde 25’idir” diye konuştu.

Yapı Malzeme Aralık 2019

19


Halk GYO, nitelikli projeler geliştirmeye devam edecek Dengeli yatırım portföyü ve nitelikli projeleriyle faaliyetlerini sürdüren Halk GYO, üçüncü çeyrek finansal verilerini açıkladı. Yılın ilk 9 ayı sonunda konut satış gelirleri, düzenli kira gelirleri ve finansal gelirden oluşan toplam hasılatı 96 milyon TL’ye ulaşan Halk GYO, aktif büyüklüğünü 2,7 milyar TL’ye taşıdığını duyurdu. Şirketin aynı dönemdeki net karı ise 47,5 milyon TL olarak gerçekleşti.

Konut kredilerinin düşmesi ve firmaların sürdürdüğü kampanyaların yılın üçüncü çeyreğinde sektöre canlılık kazandırdığını ifade eden Halk GYO Genel Müdürü Dr. Feyzullah Yetgin şunları söyledi: “250 alt sektörü doğrudan etkileme gücüne sahip olan gayrimenkul sektörü, Ülkemiz büyümesine en fazla katkı veren sektörlerdendir. Kamu bankalarımızın konut kredilerine verdiği desteğin tüm sektöre olumlu yansıdığını düşünüyoruz. Gayrimenkul sektörü Türkiye’nin kent yaşamına değer katmayı sürdürecek, Halk GYO da bu süreçte nitelikli projeler geliştirmeye devam edecektir. Konut satış gelirleri, düzenli kira gelirleri ve finansal gelirden oluşan toplam hasılatımızı, yılın 3. çeyreği sonunda 96 milyon TL’ye yükseltmeyi başardık. Paydaşlarımıza katma değer yaratma, gayrimenkul sektörünün gelişimine katkımızı artırarak devam ettirme yönündeki faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.”

Halk GYO projelerinde satışlar devam ediyor

Dr. Feyzullah Yetgin / Halk GYO Genel Müdürü

20

Yapı Malzeme Aralık 2019

Teknik Yapı işbirliği ile Alsancak’ta hayata geçen Evora İzmir projesinde kampanyalı fiyatlarla satışlarına devam eden Halk GYO, Vakıf GYO işbirliğiyle “Mutluluk Evinizden Başlar ”sloganıyla hayata geçirilen konut projesi Bizimtepe Aydos ile Er Konut İnşaat ortaklığıyla inşaatı tamamlanan Şehristan Konutları’nda da anahtar teslimleri sürdürüyor. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesi’nin en büyük paydaşlarından biri olan Halk GYO, bu proje kapsamındaki 46 ve 34 katlı Halk Ofis Kulelerinin inşasına da devam ediyor.


Aktüel

İZODER, 2019’un beşinci ‘Yalıtım Semineri’ni Gaziantep’te düzenledi

İZODER Başkanı Levent Pelesen: “Konutlarda gerçek tasarruf yalıtımla başlar” Ülke genelinde yalıtım bilincini artırmak, kamu ile sektör temsilcilerini buluşturmak ve vatandaşlara çözüm önerileri sunmak amacıyla Anadolu’da ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri’ düzenlemeye devam eden İZODER, 2019’un beşinci seminerini Gaziantep’te gerçekleştirdi. İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği), ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri-Gaziantep’i; Gaziantep Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işbirliği ile 14 Kasım Perşembe günü Shimall Otel ve Kongre Merkezi’nde düzenledi. Seminere, kamu ve sektör temsilcileri ile alanında uzman isimler konuşmacı olarak katıldı. Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri’nin

dalık yaratmaktır” diye konuştu. Isı, su, ses ve yangın yalıtımının Türkiye’nin geleceği için stratejik öneme sahip bir konu olduğuna dikkat çeken Levent Pelesen, “Ülkemizde yalıtım ile ilgili yasal düzenlemeler henüz AB ülkeleri seviyesinde değil. Isı, su, ses ve yangın yalıtımının etkin bir şekilde uygulanması ve denetlenmesi noktasında eksiklerimiz var. Kentsel Dönüşüm Eylem Planı çerçevesinde mevzuatların da iyileştirilmesi, ısı yalıtım kalınlıklarının artırılarak AB seviyesine yükseltilmesi, enerji verimliliği için çok önemli bir adım olacak. Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’nın katkısıyla tüm yalıtım grubunu kaliteli malzeme ve

yalıtım bilincinin artması açısından faydalı olduğunu vurgulayan Gaziantep Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Hasan Alan, yalıtımın insan sağlığı ve konforu için vazgeçilmez bir unsur olduğunu, aynı zamanda hem aile ekonomisi hem de milli ekonomi açısından son derece önemli olduğunu belirtti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iş birliği protokolü çerçevesinde şimdiye kadar 12 ilde ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri’ni düzenlediklerini belirten İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen, “Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz seminerlerin gördüğü yoğun ilgiden oldukça memnunuz. Gerçekleştireceğimiz seminerle amacımız, yalıtım sektörünün tüm bileşenlerini ve taraflarını bir araya getirerek, yalıtım bilincini artırmak ve farkın-

uzman uygulamalar ile gerçekleştirirsek, dayanıklı, sağlıklı ve konforlu yapılara kavuşabiliriz” dedi. Kış aylarının sert geçtiği Gaziantep’te doğalgaz faturasını yüzde 50 azaltmanın tek yolunun ısı yalıtımı uygulaması olduğunu belirten Levent Pelesen, “Ülke olarak enerji ihtiyacımızın yüzde 75’ini ithal etmemize rağmen konutlarımızda, ısıtma ve soğutma amaçlı kullandığımız enerjinin yarısını israf ediyoruz. Konutlarda gerçek tasarruf yalıtımla başlar. Son zamlarla daha da artan doğalgaz faturasını yüzde 50 azaltmanın tek yolu, yaşadığımız binalara ısı yalıtımı uygulaması yaptırmaktır. Bununla birlikte bina yapım süreci içerisinde yapılan su, ses ve yangın yalıtım uygulamaları da bina kullanım süreleri boyunca bize hizmet vererek ta-

sarrufun bir başka boyutunu ortaya koyuyor” diye konuştu. Bonus, Filli Boya, İzocam, Kalekim ve MegaBoard sponsorluğunda düzenlenen Tüm Yönleriyle Yalıtım Semineri-Gaziantep’te, İZODER Su Yalıtımı Komisyonu Bașkan Yardımcısı Jozef Bonfil “Su Yalıtımı Yönetmeliği Neler Getiriyor, Su Yalıtımı Uygulamaları” hakkında bilgi verdi. “Enerji Verimliliği için Isı Yalıtımı ve Isı Yalıtımı Uygulamaları ve Pasif Ev Örneği” konusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği ve Tesisat Daire Başkanı Murat Bayram, Gaziantep Büyükşehir

Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı İmar Şube Müdürü Seda Güleç ve İZODER Isı Yalıtımı Komisyonu Başkanı Kürşad Sakarya tarafından ele alındı. “Ses Yalıtımı Yönetmeliği ve Ses Yalıtımı Uygulamaları” oturumuna Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Atilla Erenler ve İZODER Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Dikmen katıldı. “Yangın Yalıtımı ve Yangın Güvenliği Tedbirleri” başlıklı sunumda İZODER Teknik İşler ve Eğitim Yöneticisi Güneş Yüzügür katılımcılara bilgi verdi. Oturumların modetarörlüğünü İZODER Genel Sekreteri Timur Diz’in üstlendiği seminerde, belediye ve kamu çalışanları, mimar, mühendis ve STK temsilcilerinden oluşan sektörün tüm bileşenleri ve tarafları bir araya geldi.

Yapı Malzeme Aralık 2019

21


DOSYA KONULARI: Elektrikli El Aletleri & Mekanik El Aletleri ve Teknolojileri Kalıp & İskele Sistemleri ve Ekipmanları Çimento & Hazır Beton Ekipmanları ve Teknolojileri


DOSYA


Sektörün tek çatı kuruluşu ve ortak buluşma noktası:

İskele Kalıp Sanayicileri Derneği (İKSD)

Bir yandan gençlere ve öğrencilere yönelik akademik çalışmalar gerçekleştiren, diğer yandan müteahhitler ve müteahhitlerin dernek/birlikleriyle ile sürekli dirsek temasında bulunan, pek çok noktada kamuyla işbirliği bulunan İskele ve Kalıp Sektörünün tek çatı kuruluşu olan İskele Kalıp Sanayicileri Derneği, sektörünün tüm paydaşları için bir köprü vazifesi üstlenmiş. Eğitimden, teknolojik gelişmelere, fuarlardan, iş güvenliğine pek çok disiplini bir arada yürüten dernek, sahip olduğu nitelikli üyeleriyle sektörün ihtiyaç duyduğu yeniliklere kapı aralamak için tüm gayretiyle çalışıyor… İskele ve Kalıp sektörünün geliştirilmesini sağlamak amacıyla 2017 yılında kurulan İskele Kalıp Sanayicileri Derneği (İKSD), o günden bu yana uluslararası standartlara uygun ürünler üreterek tüm pazarlarda etkin rol oynayabilecek firmalara ve bu konularda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermekte. Geçtiğimiz ay, İKSD Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Tüfekçi ve İKSD Genel Sekreteri Akın Alıkçıoğlu ile bir araya geldik. Dernek faaliyetleri, yakın dönemdeki hedefleri ve sektörün başlıca sorunlarını ele almaya çalıştığımız keyifli bir sohbet gerçekleştirdik... Sektör adına çok değerli çalışmalar gerçekleştiren İskele Kalıp Sanayicileri Derneği ve yöneticilerine başarılar diliyoruz.

Akın bey, derneğiniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Akın Alıkçıoğlu:

İskele Kalıp Sanayicileri Derneği (İKSD), bugün itibariyle Kalıp ve İskele Sanayicilerini sayısal ve nitelik anlamda temsil eden tek çatı kuruluşudur. Derneğimizde yerli ve yabancı toplam 24 üyemiz bulunmakta. Üye firmaların tümü; standartlar doğrultusunda üretim yapan gerek ulusal gerekse uluslararası ölçekte önemli konut, baraj, ticari bina, havaalanı, hastane, yol metro, endüstriyel tesis gibi birçok farklı yapının inşaat sürecinde proje, danışmanlık, malzeme satışı, kiralama ve satış sonrası destek hizmeti vermekteler. İKSD Üyeleri başta Rusya, ABD, Fransa, İtalya, Kazakistan, Hindistan, Irak, İran, Malezya, Cezayir, Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan olmak üzere dünyanın 115 ülkesine ihracat yapmakta.

Derneğin gündeminden biraz bahseder misiniz? Akın Alıkçıoğlu / İKSD Genel Sekreteri

24

Yapı Malzeme Aralık 2019

Derneğimizin kuruluş aşamasında sektörün gündemi nedir diye kendimize bir


Dosya yol haritası çıkardık. Karşılaştığımız en büyük problemin; denetim eksikliğinden dolayı haksız rekabet olduğunu gördük. Haksız rekabetin sonucu olarak sektörün genel karlılık oranlarında da ciddi kayıplar yaşanıyor. Zaman zaman üyelerimize yönelik bir anket yaptığımızda da bu problemler daima ön sıralarda yer alıyor. Bizim bu noktada dernek olarak hukuki bir yaptırımımız bulunmuyor. Ancak derneğimizin üyeleriyle, lobi gücümüzle ve farklı çalışmalarımızla konuyu her defasında kamu kuruluşlarıyla paylaşarak sorunu sürekli gündemde tutuyoruz. Bununla ilgili olarak ilgili bakanlıkları, yapı denetim firmalarını, TSE’yi ve diğer sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ediyor çözüm için yapılacaklar noktasında fikir alışverişinde bulunuyoruz. Yeni ve genç bir dernek olarak sektör bilinirliğini artırma gayretlerimiz mevcut. Türk müteahhitleri dünyanın her tarafında çok güzel işler yapıyor. Global projelerde yer alıyoruz. Müteahhitlik hizmetlerinde Çin’den sonra ikinci sırada geliyoruz. İskele Kalıp sektörünün inşaat sektörünün bir parçası olarak bu projelerde yer alıyor olması, gerek teknik-uygulama, gerekse imalat noktasında bir gelişmeyi meydana çıkarıyor. Bizim bu noktadaki yaklaşımımız, inşaat sektörünün gizli kahramanı olarak ürün ve hizmetlerimizi, sektörümüzü en doğru platformlarda dernek çalışmalarıyla anlatmaya çalışıyoruz. Ortaya koyacağımız gayret ve çabayla, bilinirliğimizi ve farkındalığımızı daha da artıracağımıza inanıyorum. İş Güvenliği noktasında da bazı çalışmalarımız bulunuyor. Ayrıca, yakın dönemde bir Avrupa Birliği Hibe Programı’na iş güvenliği içerikli bir proje ile katıldık. Şu an ön değerlendirmeyi geçtik ve final başvurusu için projemizi yazarak teslim ettik. Program kapsamında 44 farklı ana etkinlik bulunmaktadır. Bu başlıkların tamamı bizim ihtiyaç duyduğumuz eğitim ve aktiviteleri kapsıyor. Program içerisinde, çalışanları, işverenleri, medya ve sivil toplum kuruluşlarının dahil olduğu çok kapsamlı etkinlik ve çalışmalar mevcut. AB projemiz final değerlendirme aşamasını geçip onaylandığında tahmin ediyorum. 2020 yılının son aylarında çalışmalar start veriyor olacağız. Yine farkındalığı artırmak adına fuar firmalarıyla da ortak çalışmalarımız bulunuyor. Yurtiçi fuarlarda seminer ve etkinlikler gerçekleştirerek farkındalığı o platformlarda da ortaya koymaya gayret ediyoruz. Bir diğer konu ise; sektördeki kalitenin arttırılması. Bu noktada maalesef sektörümüzün gelişmeye açık alanları var. Rekabetin kaliteden çok fiyat üzerinde yoğunlaştığı dönemlerde, sırf daha ucuz olduklarından dolayı, her anlamda kalite standartlarının altında ürünler pazardan

oldukça yüksek oranda pay alabiliyorlar. Ben şahsen kalitenin artırılması için en önemli kriterlerden bir tanesinin hatta en önemlisinin, müşterinin bilinçlendirilmesi olduğunu düşünüyorum ve bu konuya ilişkin de çalışmalarımız var.

İNDER bizim hep dirsek temasında olduğumuz kuruluşlar. Biz bu kuruluşlardan aldığımız güçle, ilgili bakanlıklarla bir araya gelerek ortak sektörel sorunlara ilişkin birlikte çözüm üretmeye yönelik gayret sarfediyoruz.

Çalışmalarınızda destek aldığınız kurumlar var mı?

Kubilay bey, İKSD hakkında siz neler söylemek istersiniz?

Tüm firmalarımızdan gerekli desteği alıyoruz. Bu zor piyasa koşullarında dahi bizlere karşı dernek faaliyetlerine katkı sağlamak için büyük özveride bulunuyorlar. Derneğin bir çatı kuruluşu olması, herkese eşit ve adil davranması bize karşı duyulan güveni perçinliyor. Üyelerimizle aramızda özveri ve samimiyete dayalı bir ilişki var. Üyelerimizin yanı sıra kurum olarak, Türkiye Müteahhit Birliği, İMSAD,

Kubilay Tüfekçi:

Çok rekabetçi bir dünyaya açılıyoruz. Günümüzde doğru sistemin, doğru yerde uygulanmasıyla ekonomi sağlanıyor. Hızın her alanda bir kriter olduğu bu dönemde, sürekli bildiğiniz yoldan klasik yöntemlerle devam ederseniz, daha hızlı gitmeniz mümkün değil. İhtiyacı doğru analiz edip doğru adımlar atmalısınız. Bu bağlamda en teknolojik sistem her zaman en iyi sis-

Kubilay Tüfekçi / İKSD Yönetim Kurulu Başkanı

Yapı Malzeme Aralık 2019

25


tem anlamına da gelmiyor. Her şeyden önce projeyi doğru tanımlayıp ona uygun sistemleri tercih etmeliyiz ve kurmalıyız. Doğru kalıbın seçimi ve uygulanmasının yapılması, inşaatın genel giderlerini ciddi anlamda alt seviyelere çeker. Bu çok önemli bir nokta. İskele Kalıp Sanayicileri Derneği olarak bizler, ilerde bu işlerin teknik formenliğini yapacak mühendislere, genç öğrenci arkadaşlarımıza bu farkındalığı bir şekilde vermek istiyoruz. Eğitim kurumlarındaki müfredata yönelik özellikle Meslek liseleri ve üniversitelerin İnşaat Mühendisliği bölümlerine yönelik çalışmalarımız sürmektedir. Bugünkü müfredatta, öğrencilerin ilerde şantiyelerde karşılaşacakları meselelerin birçoğu maalesef bulunmuyor. Bu bizim eğitim noktasında çok büyük bir eksiğimiz. Bu işin uzmanları ve sorumlularıyla bir araya gelerek müfredatta gerekli değişiklikleri hep birlikte bir şekilde gerçekleştireceğiz. Şu an Teknik Liselerdeki eğiticilere sektörel birtakım eğitimler veriyoruz. Bunların yanı sıra meslek odaları üniversitelerde paydaşlarımıza üyelerimizin uzman kadrolarının desteği ile mesleki gelişim seminerleri vermekteyiz. Bu eğitimlerin tamamını belli bir sistem içinde planlıyoruz.

26

Yapı Malzeme Aralık 2019

Yine sistemli ve periyodik olarak uygulamalarını da gerçekleştireceğiz.

2019 yılında sizi en çok zorlayan konu ne oldu?

Geride bırakmak üzere olduğumuz bu yıl özellikle iç pazarın daralması ve ekonomik koşullardan dolayı biraz sorunlu geçti

diyebiliriz. İç pazara yönelik bazı alacak ve tahsilat problemleri gündeme geldi maalesef. Dernek olarak biz bu konuda üye firmalarımıza yönelik risklerin azaltılması ve farkındalık yaratmak için ‘Alacak Sigortası’ ile ilgili sigorta firmaları ile ortak seminerler düzenledik. Belli bir farkındalık oluştu diyebiliriz.


Dosya

Ülkemizde maalesef tüm sektörler için kronik bir hastalığa dönüşmüş olan, haksız rekabet konusunda neler söylemek istersiniz?

Türkiye’de hemen hemen sektörel tüm derneklerin ortak şikayeti; haksız rekabet ve denetim yetersizliği diyebiliriz. Bizler belirli bir seviyenin üzerinde, mesleki tüm sertifikasyonlara sahip firmalardan oluşan bir derneğiz. Tabi bu sertifikalara sahip olabilmek için ürün ve üretim kalitesinin belli bir standardın üstünde olması gerekiyor. Bu standartlara sahip olmanın da bir maliyeti var hiç şüphesiz. Bu maliyetleri göğüsleyerek tüm bu sertifikaları edinen firmalar kendilerini pazarda konumlandırmaya gayret ederken, bunun tam tersi olarak hiçbir kalite ve standart gözetmeden çok daha ucuza ürünler üreten firmalar, denetim eksikliğinden de faydalanarak sektörde kendilerine kolayca pazar edinebiliyorlar. Buradaki denetim yetersizliğini kamu tarafının bir şekilde sağlaması gerekiyor. Bu denetimler yeterli oranda gerçekleşmediği zaman, bizim sahip olduğumuz belgelerinde bir anlamı kalmıyor. Bu konuda da dernek olarak kamu tarafıyla sıkı görüşmeler içe-

risindeyiz. Her fırsatta bu noktadaki sıkıntımızı dillendiriyor, çözümü için öneriler sunuyoruz. Bu konuyu sürekli gündemde tutmaya devam edeceğiz.

Ar&Ge çalışmaları hakkında neler söylemek istersiniz?

İnşaat sektörünün hala emek yoğun çalışıyor olması ve verimliliğin çok düşük olması, bizlere Ar&Ge konusunda daha çok yol kat etmemiz gerektiğini gösteriyor. Aslında sektörün tüm paydaşları olarak Ar&Ge anlamında çok daha fazla gayret göstermemiz gerekiyor. Son yıllarda dijitalleşme her alanda olduğu gibi sektörümüzde de ön plana çıkıyor. Özellikle Türkiye’de elimizi zayıflatan noktalardan bir tanesi pazarda bulunan mevcut ürünlerimizin birbiriyle çok benzer olması. Şirket ürün gamlarının bu kadar birbiriyle benzer olduğu bir pazarda ürün artık tamamen emtia halini alıyor. Rekabet sadece fiyat noktasında dar bir alanda gerçekleşmeye başlıyor. Katı bir fiyat rekabeti olan bir sektörde de Ar&Ge yatırımı yapılması daha güç bir durum halini alıyor. Bu tabi sektörün tamamını etkileyen ve ilgilendiren bir sorun. Global ölçekte gelişmeleri değerlendir-

diğimizde, sektör artık farklı bir mecraya doğru ilerliyor. Emek yoğun olmaktan çıkarak daha verimli olmaya doğru bir ilerleme sürecinde. Biz bu süreci iyi okumak ve geleceği iyi görmek zorundayız. İnşaatlar henüz yapılmadan tüm paydaşların yer aldığı bir modellemeyle olası problemleri öncesinde tespit edebiliyorsunuz. Normal koşullarda gözle göremeyeceğiniz hata ve kusurları artırılmış gerçeklik sistemlerle görme şansınız var. Bu sistemleri global ölçekli büyük firmalar kullanıyorlar. Türk firmaları olarak bu sistemleri artık bizlerin de kullanması gerekiyor. Dünyadaki bu gelişmelere adapte olarak aradaki farkı bir an önce kapatma çabasında olmalıyız. Aksi takdirde treni kaçıracak, kendi içerimizde kısır bir fiyat rekabetiyle boğuşacağız. İKSD olarak bizler bu konuda; firmaların Ar&Ge çalışmalarını sürekli dinamik tutarak ve kendilerini geliştirerek yollarına devam etmelerinin gerektiğini ifade ediyoruz. Uluslararası pazarlarda var olabilmek için firmaların Ar&Ge yatırımlarını dernek olarak önemsiyor ve tavsiye ediyoruz.

Yapı Malzeme Aralık 2019

27


PERI 50’nci yılına inovasyon ve Ar&Ge ağırlıklı yeniliklerle girdi PERI Kalıp ve İskeleleri, kuruluşundan bu yana dünya çapında gerçekleştirilen pek çok mega projede yer aldı. Sektöründe daima lider konumda olan şirket, 50’nci yılını hizmet verdiği tüm ülkelerde büyük bir coşkuyla kutladı. PERI Kalıp ve İskele Sistemleri, 1969 yılından bu yana dünyanın önde gelen kalıp ve iskele üreticilerinden biridir. Türkiye’deki faaliyetlerine ilk defa 1986 yılında başlayan PERI, o tarihten bu güne ülkemizde gerçekleşen büyük ölçekli projelerin hemen hemen tamamında yer almakta. PERI Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Halil Karaca bizleri kendi ofislerinde ağırladılar. PERI hakkında merak ettiklerimizi kendilerinden dinledik. Bizlere vakit ayırarak sorularımızı yanıtlayan sayın Karaca’ya teşekkür ediyoruz.

Şirketiniz hakkında kısa bir bilgilendirmede bulunabilir misiniz? PERI, 1969 yılında Almanya’da şuan artık aramızda olmayan 2009 yılında kaybettiğimiz Artur Schwörer ve değerli eşleri Bayan Christl Schwörer tarafından bir aile şirketi olarak kuruldu ve tam yarım asırdır kalıp ve iskele sektörünün inovasyon gücü ve 1,6 Milyar Euro ciro büyüklüğü ile de pazar lideri. 1969’da Weissenhorn’da 6.000 m² büyüklüğünde ilk fabrikasını kurarak işe başlayan PERI, şuanda dünyanın 110 ülkesinde temsil edilmekte, 70 kardeş şirketi, 160 deposu ve 2500 mühendis, teknik eleman olmak üzere toplam 9.500 çalışanı ile müşterilerine hizmet vermektedir. 1986 yılında şu

28

Yapı Malzeme Aralık 2019

an aramızda olmayan 8 yıl önce kaybettiğimiz sayın Orhan Terzioğlu tarafından kurulan irtibat bürosundan sonra, Türkiye kardeş firmamız PERI Kalıp ve İskeleleri San. Tic. Ltd. Şti. 1990 yılında %100 yabancı sermaye ile PERI grubu içinde kurulan 9’ncu şirket olarak 33 yıldır Türkiye’de de faaliyet göstermektedir.

Faaliyetleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

Türkiye’de faaliyete başladığımız günden itibaren sürekli yatırım yapmaya ve büyümeye devam ettik. Aslında herbiri büyük emek, gayret, zaman ve uğraşla ve elbette siz değerli müşterilerimizin bizlere verdiği destek ve gösterdiği teveccühle hayata bulan bu başarıları şuan İstanbul, Ankara, Gaziantep ve Samsun’daki depolarımıza ve yurtiçinde 7 yurtdışında 5 olmak üzere 12 bölge müdürlüğüne, toplam 66.000 m² alana, 90 Milyon Euro’ya değere ulaşan kira parkımıza ve 150 kişilik işinde uzman kadroya ulaştırarak büyüme ve gelişme olarak taçlandırdık, pekiştirdik. PERI Türkiye olarak yurt dışında da bize bağlı ülkelerde hizmet vermekteyiz. Azerbaycan, Arnavutluk,Gürcistan ve Irak’taki mevcut ofislerimiz başta olmak üzere Kosava, İran, Türkmenistan, Afganistan, Tacikistan ülkelerine de hizmet vermekteyiz.

Halil Karaca / PERI Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü

2019 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?

2019 Yılı PERI Ailesi için çok önemliydi. Çünkü bizler yani PERI 50’nci yılımızı dünyanın birçok ülkesinde değerli mesai arkadaşlarımızın katılımıyla özel etkinliklerle kutladık. 2018 yılı 2’nci çeyreğinden başlamak üzere inşaat sektöründe önce yavaşlama akabinde de daralma yaşıyoruz. Türkiye’de inşaatı genel ekonomiden ayır düşünmek ve bunun etkilerinden arındırmak pek mümkün değil. Türkiye’yi, inşaat sektörünü, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerimizi ve Türkiye inşaat malzemesi sanayinin ihracatını global ekonominin parçası olarak da görmek gerekir. Diğer taraftan, yetişmiş insan kaynağı, bulunduğu coğrafya, nüfusu ve sanayi altyapısının verdiği güç ile reel ve üretime dayalı, katma değer yaratacak ekonomik kalkınma modelini benimseyen ülkemizde, bu ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde inşaat sektörünün büyümesinin süreceğini düşünüyor ve bu nedenle daha iyi, kaliteli, hızlı ve ekonomik hizmet verebilmek ve sürdürülebilir ve rekabetçi olmak için tüm imkanlarımızı seferber ederek, yatırımlarımıza devam ediyoruz ve edeceğiz.


Dosya Bu yıl eğitim ve tanıtımlarımızda kullanmayı planladığımız İstanbul Fabrika sergi salonumuzu büyüttük. Yeni salonumuzda bire bir örneklerine yer verdiğimiz çeşitli perde kalıbı, kolon kalıbı, döşeme kalıbı, köprü kalıbı ve iskelesi, endüstriyel iskele çözümleri, güvenlik ekipmanları, tırmanır iskeleler ve kalıplar gibi birçok ürünümüzü sergilemekteyiz. Meslekle ilgi tüm arkadaşlarımızı gerek eğitim ve gerekse ziyaret için bu salonumuzda ağırlamakta memnuniyet duyacağız. 2019 yılı içersinde hedeflerimizi büyük ölçüde yakaladığımızı söyleyebilirim. Gerçekleştirdiğimiz önemli projeler hedeflerimizi yakalamamıza yardımcı olmuştur. Bunlardan bir kaçını sayarsak; Çanakkale Köprü ve Viyadükleri, Kuzay Marmara Otoyolu, Bakırköy Kirazlı Metro Hattı, Yusufeli Barajı Köprüleri, İstanbul Havalimanı içindeki Hangar, Metro İstasyonu, Camii v.s çeşitli yapılar, Sabiha Gökçen Hava Kontrol Kulesi, Basrada bir Liman yapısı, Irakta arıtma tesisi ve köprü projeleri, Yeni Yargıtay Binası İnşaatı, Tüpraş Rafinerisi, SASA Polyester v.b önemli ve büyük bir çok proje sayılabilir.

Katıldığınız fuarlar ve etkinlikler hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Bu sene bir çok sosyal etkinliğe de katıldık. Münih’te gerçekleşen Bauma Fuarı, 4. Uluslararası Karayolları, Köprüler ve Tüneller İhtisas Fuarı, 4. Proses Zirvesi ve Sergisi, Adana Çukurova Üniversitesi’nde gerçekleştirilen 1. Uluslararası 10. Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi, İSG Mesleki Gelişim Grubu üyeleri için Ankara şubesinde “Uygulamalı Endüstriyel ve Dış Cephe İskele Sistemleri” konulu bir seminer ve çeşitli üniversitelerde düzenlenen kongreler. Bu yıl özellikle eğiteme en çok önem verdiğimiz yıllardan biri olduğu söylenebilir.

Teknik ofisimiz, Pazarlama Departmanımız, Satış Elemanlarımız ,Süpervizörlerimiz, Lojistik Bölümümüz gibi tüm birimler çeşitli seviyede eğitimlerini almışlar ve bu eğitim disiplini her sene devam edecektir.

Yeni ürünler hakkında neler söylemek istersiniz?

Bu yıl içersinde bir çok yeni ürün piyasaya sürülmüştür. Bunlardan en önemlisi şuanda Çanakkale Köprüsü Projesinde kullanılan ALPHAKIT Ağır yük iskelesidir. Bu yeni ürün elle kurulabilen hafif profillere rağmen 30 tona kadar ayak taşıma kapasitesine sahiptir. Tek sistemle hem ağır yük kulesi ve hemde geniş açıklık geçilebilen makas kiriş imalatı yapmak mümkündür. Polimer Hafif pano kalıbımız DUO kullanımı yurt içi ve yurt dışı şantiyelerimizde gerek perde&kolon ve gerekse döşeme kalıplarında kullanımı yaygınlaşmıştır. PD5 Sistem yeni nesil iskele inovasyonu ile iskele taşıma kapasiteleri düşürülmeden elemanları işçilerin rahatlıkla taşıyabileceği boyutlara getirilmiştir. Özellikle Konut, Hastane ve Sanayi yapıları için geliştirilen sistem özel kiriş çözümleri ile dikkat çekmektedir.

Önümüzdeki yıla dair hangi alanda ne tür planlarınız bulunuyor?

PERI olarak 2020 senesi içersinde Bauma Fuarında tanıtımı yapılan biri Alüminyum panel döşeme sistemi diğeri de hafif pano perde kalıp sistemi olarak iki adet yeni ürünü piyasaya sürecektir. Bu iki ürünün temel özelliği Sakaryadaki fabrikamızda üretilip dünyaya servis edileceğidir. Bu yeni ürün yatırımlarıyla İnşaat piyasasına hem kısa sürede temin ve hemde maliyet olarak önemlibir katkı

sağlayacağımız inancındayım. Çünkü her iki ürün de mevcut işçiliklerin düşürerek maliyetten tasarruf sağlayacağı gibi ürünlerin yerli üretim olması dolayısı ile imalat ve nakliye avantajı da değerli müşterilemize yansıyacaktır. PERI gelişmekte olan Endüstriyel İskele sektörüne daha iyi hizmet verebilmek tüm dünyada ve Türkiye de iskele departmanını kurmuştur. İskele bölümümüz kurulduğu yıldan itibaren birçok başarılı işe imza atmıştır. Gerçekleştirdiğimiz ve devam eden en büyük projelerimiz İstanbul Havalimanı Terminal Binası, Camii İskelesi, Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi, Tüpraş Rafinerisi, Petkim Rafinerisi, SASA Polyester, Çimsa, Akçansa, Cargill v.b iş ve bakım iskelesi gerektiren irili ufaklı projelerdir. Bu projelerimizde son 10 yılda büyük bir çoğunluğu Euro Norma göre Türkiyede üretilen PERI Up iskele Sistemleri kullanılmıştır. Aynı zamanda yazıda bahsi geçen digital ürünler kullanılarak yapılan çözümlerle tüm projelendirme de dahil olmak üzere Türkiye genelinde yaygın Lojistik tesislerimizden hizmet verilmektedir. PERI’nin gelecek hedefleri içerisinde yer alan dijitalleşme üzerine de birkaç şey söylememizde fayda var. SAP, ERP, Statik Analiz programları, Yapı Bilgi Modelleme(BIM) yazılımı, Tekla Structures, Bauma 2019’da sergilenen ve inşaat projelerinin 3 boyutlu görselleştirmelerini sağlayan “PERI Extended Experience” uygulaması. Bu uygulama, 3 boyutlu modellerin mobil cihazların ekranında Artırılmış Gerçeklik (AR), Sanal Gerçeklik (VR) ve Karışık Gerçeklik (MR) gibi üç farklı mod aracılığıyla görüntülenmesini kolaylaştırmaktadır. Bunlara ilave olarak müşterilerimizin şantiyelerinde PERI faaliyetlerini takip edebilecekleri çeşitli, dökümanlara ulaşabilecekleri MyPERI gibi yazılımlar ile Beton içerisine bırakılan digital sensörlerle ısı ölçümü, kalıba gelen basınç, su muhteviyatı gibi saha uygulamalarında gerekli verileri toplayan çözümler şuanda hayata geçirilmiştir.

Yapı Malzeme Aralık 2019

29


Doka ihracat çalışmalarında rekora koşuyor

Doka Kalıp ve İskele Sistemleri, sektörün içerisinde bulunduğu bu zorlu zamanda ciddi bir ihracat başarısına imza atıyor. Geçen yıla oranla dış pazarda çok güçlü çift haneli büyüme kaydeden firma, satış – kiralamadan, e-ticarete kadar bir çok alanda günün gerektirdiği stratejileri oluşturmayı başarmış. Gerçekleştirdiği sermaye arttırımıyla da önümüzdeki yıl içinde iddialı olan firma, sorumluluk alanlarında yakın dönemde önemli projelere imza atacağının sinyallerini veriyor… Tamamı ödenmiş sermayesini 180 milyon TL’ye çıkaran firma geleceğe güvenle bakıyor.

La Luna Projesi

Avusturya kökenli bir şirket olan Doka Kalıp ve İskele Sistemleri Türkiye’de faaliyet gösterdiği süre içerisinde, daima öncü ve piyasayı belirleyici bir rolde oldu. Tüm ye-

Kömürhan Köprü Projesi

30

Yapı Malzeme Aralık 2019

nilikleri sistematik bir şekilde doğru zamanda ortaya koymayı başaran firma, 2020 yılında da yine sektörde bir çok yeniliğin öncüsü olacak.

Doka Kalıp-İskele Genel Müdürü Ender Özatay ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda, sektörün içerisinde bulunduğu durumu ve Doka’nın gerçekleştirdiği çalışmaları konuştuk. Her zamanki nezaketiyle bizleri ağırlayan sayın Özatay’a bize vakit ayırdıkları için teşekkür ediyoruz.

2019 yılı için kısa bir değerlendirme alabilir miyiz?

Kalıp ve İskele firması olarak elbetteki inşaat sektörünü yakından takip ediyoruz. Sektörün tüm bileşenlerini etkileyen bir

Eyiste Viyadüğü


Dosya daralma söz konusu. Örneğin, çimento tüketimi bu yol %39 oranında azalmış. Bu rakam, yıl içinde gerçekleşen inşaatların ne ölçüde azaldığını da bizlere göstermekte. Karşımızda böyle bir tablo varken biz Doka Kalıp ve İskele olarak, bütün bu küçülen pazarda ciro kaybı yaşamadık. Tam aksine geçen yıla oranla ciddi bir büyüme gerçekleştirerek ciromuzu çift haneli bir şekilde arttırdık. Bu artışın en temel sebebi ihracattaki başarımız oldu. Yıl içerisinde satışlarımızın önemli bir oranını yurtdışı işlerden gerçekleştirdik. İç pazarda her ne kadar küçülen bir inşaat pazarı olsa da 3 aydır burada da bir toparlanma sinyali alıyoruz. İç pazardan beklentimizi ise, stabil bir durumun pazara hakim olması. Pazar stabil ve güvenilir kaldığı sürece, biz her duruma karşı kendimizi motive edebiliriz.

Şirketinizdeki mevcut yeniliklerden biraz bahseder misiniz?

2 ay önce internetten satışlara başladık. Bu anlamda ilk defa e-ticarete geçen Kalıp firmasıyız. Satışlar istediğimiz seviyede gerçekleşmekte. 2 ay içerisinde internet satış oranı toplam satışlarımızın %5’ine ulaştı. Gayet iyi bir oran diyebiliriz. Bu noktada hedefimiz, e-ticaretin payını toplam satışlarımız içersinde %10’a çıkarmak. 2020 yılında tüm tasarımlarımızı 3 boyutlu olarak gerçekleştirmek istiyoruz. Çalışanlarımızı bu konuda yoğun eğitimlere tabi tutuyoruz. Mühendislik ekibimizde 3 boyutlu tasarım yapmayı bilmeyen kimse kalmayacak. Bu süreç sonunda verimliliğimizi çok yüksek oranda artıracağımıza inanıyoruz. Sektörümüz verimliliği en düşük sektörlerin en başında geliyor. Genel verimlilik ortalaması %40 civarında. Yapılan projelerin bir çoğunda projedeki diğer paydaşların etkileri önceden öngörülemediğinden, bazı çizimler 2 hatta bazen 3. defa yapılmak zorunda kalınıyor. Bunu biz ciddi bir zaman ve maliyet israfı olarak görüyoruz. Bundan sonra 3 boyutlu dizayn ile uygulama öncesi

Ender Özatay / Doka Kalıp-İskele Genel Müdürü

diğer paydaşlarnda etkisini ortaya koyarak bazı işleri 2 kere yapmaktan kurtulacağız.

Yatırım planlarınız hakkında bilgi verir misiniz?

2020 yılı için bir yatırım planımız bulunmuyor. Ama biz bu sene ödenmiş sermayemizi 80 milyon TL arttırarak 180 milyol TL’ye çıkarttık. Çok güçlü sremaye yapımızla da sektörümüzdeki en güvenilik oyunculardan birisiyiz.

2020 yılı beklentileriniz ve planlarınızı genel hatlarıyla paylaşır mısınız?

Ülkemizde mevcut olan konut stoğunu erimeden önce herhangi bir süpriz beklemiyoruz. Kamu projelerinde de bir yavaşlama durumu göze çarpıyor. 2020 yılı için daha stabil bir pazar öngörüyoruz. Piyasanın bu seviyeden daha fazla aşağı bir seviyeye ineceğini düşünmüyoruz. Piyasanın bir süre daha bu seviyelerde devam ettikten sonra yavaş

yavaş yükselişe geçeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla tüm hazırlığımızı, 2020 yılında da işlerin hemen hemen bu şekilde devam edeceği düşüncesiyle gerçekleştirdik. Dış pazarda ise; sorumluluk alanımız olan, Orta Asya ülkeleri, Irak ve Azerbaycan’da büyümenin devam edeceğine inanıyoruz. Özbekistan’da varız. Kazakistan’da yeniden yapılanıyoruz. Irak’ta varız. Azerbaycan’da çalışmalarımız var. Bu perspektifte oradaki pazarlarda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

İKSD Dernek çalışmaları hakkında neler söylemek istersiniz?

Türkiye’de standartların geliştirilmesi, merdiven altı üretimin engellenmesi ve oluşturulan standartlarda ve şartlarda üretilen ürünlerin şantiyelerde tercih edilmesi ve projelendirilmesine yönelik çok kıymetli çalışmalar yapıyor. Biz de faaliyet gösterdiğimiz Kalıp ve İskele komitesinde bu tip çalışmalara katılıyoruz. Derneğin Kalıp ve İskele sektörünün gelişiminde olumlu katkıları olacağını düşünüyoruz.

Nissibi Köprü Projesi

Yapı Malzeme Aralık 2019

31


Dosya

“Yurtdışında yeni bayilikler için çalışmalarımız olacak”

“Yıl başından bugüne kadar Asya, Avrupa, Afrika kıtalarındaki birçok ülkeye ürünlerimizi gönderdik. İhracat yapmak, ülkemize döviz girdisi sağlamak bizi mutlu ederken aynı zamanda da aldığımız olumlu geri dönüşler iştahımızı ve konsantremizi daha da arttırdı.” şıyla ön plana çıkmakta. Yağmur İskele Genel Müdürü Ümit Yağmur ile dosya konumuz çerçevesinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Güvenlikli iskele, flanşlı iskele ve kenar koruma sistemlerinin üretimini, satışını ve kiralamasını yapmaktayız. Bundan hariç olarak kalıp altı iskele ve mobil iskele sistemlerinin de üretimini ve satışını yapmaktayız. Çalışmalarımız ürün gamını arttırma, var olan ürünleri geliştirme yönünde devam etmektedir. En önemli projemiz ise istihdam ve ihracat rakamlarımızı arttırıp ülke ekonomisine maksimum fayda sağlamaktır.

Ümit Yağmur / Yağmur İskele Genel Müdürü

Kurulduğu günden itibaren, kaliteli hizmet ve ürün ilkesinden taviz vermeyen Yağmur İskele, müşterilerileriyle satış ile bitmeyen bir dostluk geliştirmiş. Dengeli ve sağlıklı bir yapı içerisinde hızla büyüyen firma, güvenilir ve kaliteli hizmet anlayı-

32

Yapı Malzeme Aralık 2019

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu? Kısa bir değerlendirme alabilir miyiz?

2019 yılı ülkemizde inşaat sektörünün daralma yaşadığı bir yıl oldu. Kimi projeler yavaşladı, kimisi ise durdu. Bununla birlikte yeni yatırımların sayısıda oldukça az oldu tabi. Haliyle yurtiçi satış rakamlarımız geçtiğimiz yıllara göre daha düşük oldu. Diğer taraftan yurtdışı satış rakamlarımız rekor seviyede arttı. Ihracat yapa-

rak ülkeye döviz girdisi sağlamak, yeni pazarlara açılmak oldukça önemli.

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız olacak mı?

Umuyorum ki 2020 yılı ülkemizde inşaat sektörünün canlandığı bir yıl olur. Bizimde yatırımlarımız bununla paralel artar. Yurtdışında ise yeni bayilikler için çalışmalarımız olacak.

2020 yılı beklentileriniz ve planlarınızı genel hatlarıyla paylaşmak ister misiniz?

2019 yılı yönümüzü ihracata çevirdiğimiz bir yıl oldu. Bunun adımlarını geçtiğimiz yılın son çeyreğinde atmaya başlamıştık. Yıl başından bugüne kadar Asya, Avrupa, Afrika kıtalarındaki birçok ülkeye ürünlerimizi gönderdik. İhracat yapmak, ülkemize döviz girdisi sağlamak bizi mutlu ederken aynı zamanda da aldığımız olumlu geri dönüşler iştahımızı ve konsantremizi daha da arttırdı. 2020 yılında da ürünlerimizi farklı ülkelerde ki kullanıcıları ile buluşturmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte tabi ki yurtiçinde inşaat piyasasının tekrar yükselişe geçmesi sektörü canlı tutacağına inanıyoruz.



1915 Çanakkale Köprüsü

İntek’in uzmanlık stratejisi Kalıp ve iskele sektörü tasarım, üretim, projelendirme ve satış sonrası şantiye desteği gibi birbirinden farklı fakat birbirini tamamlayan konuları kapsayan bir uzmanlık alanıdır. Kalıp ve iskele sektörünün her alanında uzman olan İntek, -Uluslararası standartlara uygun, -Kullanıcıların beceri ve inisiyatiflerine en düşük düzeyde ihtiyaç duyacak kadar kolay kullanılabilen, -Çalışanların sağlığını ve iş güvenliğini en üst düzeyde koruyan, -Zaman kazandıran, -Az sayıda parçadan oluşan ve sahada kontrol edilmesi kolay, -Çok sefer kullanılabilecek kadar sağlam ve uzun ömürlü, -Aynı zamanda ekonomik ürünler tasarlar ve üretir. 34

Yapı Malzeme Aralık 2019

Selim King / İntek Kalıp ve İskele Yönetim Kurulu Başkanı


Dosya

Tashkent City Projesi

İstanbul Uluslararası Finans Merekezi Halk GYO Projesi

İnşaat sektörü ve bunun bir alt sektörü olan kalıp ve iskele işi, çok tehlikeli iş kolları arasında yer almaktdır. Betonun priz almadan önceki akışkan halinde ortaya çıkan dinamik etkiler, büyük beton basınçları ve büyük yükler, büyük rüzgâr yükleri, yüksekte çalışma, büyük ve ağır kalıp elemanlarının vinçlerle taşınması ve buna benzer birçok etki, bu sektörün çok tehlikeli iş kolları arasında yer almasına neden olmaktadır. Bu etkiler tasarımdan-üretime, projelendirmeden-uygulamaya kadar tüm aşamalarda çok dikkatli bir şekilde analiz edilmeli ve hesaba katılmalıdır. Kalıp ve iskele uygulamaları, gerek verimliliğin arttırılması gerekse hatalı uygulamaların yol açabileceği iş kazalarının engellenmesi için yukarıda bahsedilen tüm bu etkilerin dikkate alındığı bir “uygulama projesine” bağlı olarak gerçekleştirilmelidir. “Kalıp ve İskele uygulama projeleri”, konunun uzmanı olan kalıp ve iskele firmaları tarafından, yukarıda belirtilen tüm etkiler dikkate alınıp mühendislik hesapları yapılarak oluşturulur. Bu projelere temel teşkil eden statik hesaplar, ileri mühendislik yöntemleri kullanmayı gerektiren, bazı durumlarda deneylerle doğrulanması gereken, kalıp ve iskele firmalarının sahip olması gereken bir uzmanlık

alanıdır. Buradan hareketle İntek, sadece tasarım ve üretimde değil, projelendirme ve satış sonrası şantiye desteği konularında da uzmanlaşmayı ilke edinmiştir. Nasıl ki bir betonarme inşaatı yapabilmek için o binaya ait bir statik uygulama projesinin varlığı zorunlu ise kalıp ve iskele uygulamalarında da bu tür bir uygulama projesinin zorunlu hale getirilmesi sektörümüzün en büyük sorunu olan standardizasyonun sağlanması ve buna paralel iş kazalarının azaltılması sorunlarının çözümünde çok faydalı bir rol oynayacaktır.

Uluslararası pazarlarda gelişme stratejisi

Türk inşaat firmalarının uluslararası pazarlardaki büyük gücü, Türkiye’deki dinamik ve genç nüfusun yarattığı iş gücünün, kalite/fiyat oranı açısından yüksek bir değere sahip olması ve Türkiye’nin üretim yapmak için her türlü olanağa sahip bir ülke olması, İntek’in uluslararası pazarlara açılmasında bir kaldıraç etkisi yaratmıştır. İntek, Türkiye’nin sahip olduğu bu olanaklara, kalıp ve iskele mühendisliğindeki ileri bilgi ve tecrübelerini ekleyerek dünyanın birçok farklı yerinde, çok sayıda büyük projede, başarılı bir çözüm ortağı olarak yer almıştır.

İstanbul Yeni Havalimanını şehir merkezine bağlayacak metro istasyonu projeler;

Günümüzde işlerin süreleri çok kısaldı. Hizmeti en hızlı biçimde sunmak gerekiyor. Buna ilaveten müşteriler her geçen gün, satın alma yerine kiralama yapmayı ve her türlü ihtiyaçlarını iş yaptıkları ülkede yerleşik olan tedarikçilerle çözmeyi tercih ediyorlar. İş hayatının bu yönde gelişmesi, firmaları iş yaptıkları ülkelerde derinleşmeye, bir başka deyişle “yerel olmaya” doğru itiyor. İntek, son yıllarda ihracat stratejisini bu “yerelleşme” ilkesi üzerine kurmaktadır. Hedef pazarlar seçip, o pazarlarda ofis ve depolar oluşturarak o ülkenin yerel bir firması haline gelmek, bunu yaparken, o pazarı bilen, güvenilir yerel firmalara bayilik vererek ortaklıklar oluşturmak İntek’in uluslararası pazarlardaki gelişme stratejisidir.

Gerçekleştirdiğimiz projelerimiz: Türkiye’de • 1915 Çanakkale Köprüsü Projesi • İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Halk GYO Projesi • Galataport Projesi • Ankara ABD Elçilik Projesi • Medipol Bağcılar Hastane Projesi • İzmit Sağlık Kampüsü Ana Hastane Projesi • Mahmutbey Metro İstasyonu Projesi • Güneşli Metro İstasyonu Projesi • Hasdal Metro İstasyonu Projesi • İstanbul Şehir Hastane Metro İstasyonu Projesi • Göktürk Metro İstasyonu Projesi • Sivas - Erzincan Hızlı Tren Projesi • Balıkesir Biyogaz Tesisi Projesi Yurt dışında; • ABD Elçilik Projesi - Uganda • Tashkent City Projesi - Özbekistan • Darüsselam-Morogoro Demiryolu Projesi - Tanzanya • Souk Tleta Baraj Projesi - Cezayir

Hasdal Metro Projesi

İstanbul Şehir Hastane Metro Projesi

Göktürk Metro Projesi

Yapı Malzeme Aralık 2019

35


TMS Grup önümüzdeki yıl

Kuzey Amerika bölgesine yoğunlaşacak TMS Kalıp ve İskele Sistemleri müşterilerine sunduğu mühendislik çözümleriyle her zaman bir adım önde olmayı başarmakta. Kendisine Avrupa kökenli firmalarla bir rekabet alanı oluşturan firma, Ar&Ge’sine yapmış olduğu sürekli yatırımlarla başarı grafiğini her zaman pozitif seviyede tutmakta. 2020 yılı için Kuzey Amerika pazarını hedefleyen TMS, yeni sistem ve ürün çalışmalarını da aralıksız sürdürüyor… çekleştirdiğimiz yatırım ve projelerle yılı toparlamaya gayret ettik. Dünyanın pek çok farklı bölgesinde özellikle de Avusturya ve Almanya’da birtakım projeler gerçekleştirdik. Aynı zamanda yeni pazar arayışımıza da ara vermedik. Bu arayışlar neticesinde önümüzdeki yakın dönemde Kuzey Afrika ve Amerika pazarları için planlarımız var.

Yeni pazarlar sizler için birtakım yenilikleri de zorunlu kılıyor mu?

Her pazarın kendine göre farklı dinamikleri bulunmakta. Özellikle Avrupa etkisi altında kalarak hali hazırda geliştirdiğimiz ve uyguladığımız zorlu sistemler, başka bir bölge içinde pazarın yapısı ve kullanım alışkanlıkları sebebiyle fazla geçerli olmayabiliyor. Dünyanın daha büyük bir coğrafyasına baktığımızda inşaatların Avrupa’daki gibi yapılmadığını görüyoruz. Çok daha basite indirgenmiş ve daha ekonomik çözümler görmek mümkün. Örneğin Amerika’da buradaki yaygın kullanımın tersi olarak çelik, betonun yerine çok daha yaygın bir şekilde kullanılıyor. Bizlerde bu doğrultuda bu bölge özelinde muhtemelen yeni ürünler ve sistemler geliştireceğiz.

Kubilay Tüfekçi / TMS Grup Yönetim Kurulu Başkanı

Yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda inşaat sektörüne ‘Endüstriyel Kalıp ve İskele Sistemleri’ üreten TMS Kalıp ve İskele Sistemleri, 1973’de İzmit’te kurulan mütevazi bir firmadan, günümüze kadar geçen sürede, 56’dan fazla ülkeye ihracat yapmayı başarmış, bünyesinde çok uluslu firmalar da bulunduran bir yapıya dönüşmüş. TMS Grup Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Tüfekçi ile bir röportaj çalışması gerçekleştirdik. Kubilay Tüfekçi, 2019 yılının kısa bir değerlendirmesini yaptı ve 2020 yılı projeksiyonlarını da bizlere aktardı. Bizlere vakit ayırarak sorularımızı özenle

36

Yapı Malzeme Aralık 2019

yanıtlayan sayın Tüfekçi’ye teşekkür ediyoruz.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu? Kısa bir değerlendirme alabilir miyiz?

2019 yılında genel manada sektörün daralmasıyla birlikte TMS olarak bizlerin iş hacminde de bir gerileme oldu. Özellikle iç piyasanın daralıyor olması ve bir önceki yıla göre meydana gelen kayıplar 2019 yılının çok parlak bir yıl olmasının önüne geçti. Biz bu süre içerisinde yurtdışında ger-

Tam da bu noktada, Ar&Ge çalışmalarınıza da biraz değinebilir misiniz?

TMS olarak bizler Ar&Ge’ye her zaman çok önem verdik ve veriyoruz. Her sektörde olduğu gibi bizim de beklentilerimiz daha iyiye, daha yukarıya ve daha teknolojiye doğru ve bunda da başarılı olduğumuza inanıyoruz. Rekabet ettiğimiz firmaların çoğunun Avrupa kökenli firmalar olması, bu işi doğru yaptığımızın en belirgin örneklerinden birisi olsa gerek.

İşlerin biraz daha yavaş ilerlediği bu dönemde Ar&Ge özelinde neler söylemek istersiniz?

İşlerin yavaş olduğu dönemlerde dahi Ar&Ge çalışmalarına ara vermiyoruz. Böyle zamanlarda Ar&Ge konusunda


Dosya

Qatar Mozoon Tower

adımlar atıyor olmanın, finansal açıdan zor olsa da, zamanlama açısından çok doğru bir karar olduğuna inanıyoruz. Bu durağan süre içerisinde geliştireceğimiz sistemler, işlerin hızlandığı dönemlerde daha büyük adımlar atmak için bizlere büyük imkanlar sunacaktır. 2020 yılında Ar&Ge noktasında sıkı bir çalışmamız olacak. Hem teknolojik ürünler noktasında hem de basite indirgenmiş ürünler noktasında farklı çözümlerimiz olacak. Bu çözümlerden bir tanesini söylemem gerekirse yeni bir dizayn üzerine yoğunlaştığımızı söyleyebilirim. Bu yeni dizaynımızda, kira parkında ataleti önleyecek ve kullanım yüzdelerini artıracak sistemler geliştiriyoruz. Bu yönde planlarımız ve çalışmalarımız bulunmakta.

Qatar Al Mana Edition Tower

Qatar SFSF Silo

Önümüzdeki yılda yeni yatırımlarınız olacak mı?

Bu yıl çok büyük yatırımlarımız olmadı. Sadece bir lazer makinesi aldık fabrikamız için. Zaten bu yıl üretim kapasitemizin tamamını hiç kullanmadık. Her 2 fabrikamız için de atıl bir kapasite durumu mevcut diyebiliriz. Bu anlamda yakın dönemde de bir yatırım planımız bulunmuyor. Ancak dış pazardaki şirketlerimizde yatırımlarımız devam edecek. Katar ve Kuveyt’te yatırımlarımızı ara vermeden sürdürüyoruz. Zaten bu bölgelerde 20-25 kadar devam eden projelerimiz bulunmakta.

2020 yılı beklentilerinizi kısaca öğrenebilir miyiz?

TMS olarak 2020 yılında iç piyasadan açıkçası çok bir beklentimiz yok. Konut tarafının oldukça durağan bir döneme girmiş olması bunun için bir gerekçe diyebiliriz. Büyük ölçekli mega projeler ise hemen hemen tamamlanmış durumda. Kısa vadede sektörü hareketlendirecek

Çanakkale Köprü

bir proje maalesef görünmüyor. Önümüze ciddi projeler gelse bile, bu projeler için rekabetinde çok sert olacağını söylemek mümkün. Bu sebeplerden dolayı iç piyasada 2020 yılı için olumlu noktada bir sürpriz beklentimiz bulunmuyor. Önümüzdeki yıl içerisinde iç pazardan ziyade, Ortadoğu, Körfez ülkeleri, Amerika

ve Avrupa bölgesine yoğunlaşmayı düşünüyoruz. Bu bölgelerde geçtiğimiz yıllara oranla çok daha etkili olmayı planlıyoruz. Özellikle Kuzey Amerika pazarı için daha çok planlarımız var ve bu pazardan daha umutluyuz. Saydığım bu bölgelerde daha yoğun olarak varlık göstermeye gayret edeceğiz.

Yapı Malzeme Aralık 2019

37


Dosya

“Önümüzdeki yıl 2 yeni ülkede daimi olarak bulunacağız” Önümüzdeki yıl yurtiçi bekleyen projelerin hayata geçeceğini düşünüyoruz. Bunun görüşmeleri içindeyiz. Yurt dışı projelere ağırlık vererek, hem yurt için hem de yurtdışı marka değerimizi daha da ileriye taşıyacağız. oldu. Ülkemizdeki sektörel daralmaları öngörüp yurtdışı projelerine ağırlık verdiğimiz ve meyvelerini topladığımıx bir yıl geçiriyoruz. İhracata verdiğimiz ağırlık, hem firmamıza hem de ülkemize daha da değer katmaktadır.

Özgür Özden / Berk Kalıp Satış Koordinatörü

20 yılı aşkın süredir kalıp ve iskele sistemlerinde projelendirme, teknik, üretim ve süpervizörlük hizmetleri veren Berka Kalıp, teknolojik gelişmeliri yakından takip ederek ve her geçen gün büyüyen kadrosuyla kendi faaliyet alanında ilerlemisini sürdürmekte. Berk Kalıp Satış Koordinatörü Özgür Özden ile şirket faaliyetlerini ve önümüzdeki yıla dair planlarını konuştuk.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

BERKA Kalıp olarak kalıp ve iskele üretimimizle, Yurt içi ve yurtdışında 20’den fazla ülkeye ihracat yapan, çözüm ortağı olduğumuz, sektörümüzün önde gelen köklü inşaat firmalarına mühendislik çözümleri sunan bir şirketiz. Şirketimizde; proje aşamasından başlayıp şantiye bitimine kadar olan süreçte, inşaat firmalarıyla, koordineli olarak gerek uygulamalı eğitimler, gerekse çözüm analizlerini beraberce yapmaktayız.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu? Kısa bir değerlendirme alabilir miyiz?

2019 yılı, şirket bazında büyüdüğümüz ve ihracatımızı daha da arttırdığımız bir yıl

38

Yapı Malzeme Aralık 2019

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız olacak mı?

Halihazırda devam eden yurtdışı bayilik ve şube açma görüşmelerimiz var. Zannediyorum önümüzdeki yıl 2 yeni ülkede daimi olarak bulunacağız. Ülke olarak Avrasya coğrafyasına yeterince ağırlık vermediğimizi düşünüyorum. Bu bölgede daha çok başarılara imza atmalıyız.

2020 yılı beklentileriniz ve planlarınızı genel hatlarıyla paylaşmak ister misiniz?

Önümüzdeki yıl yurtiçi bekleyen projelerin hayata geçeceğini düşünüyoruz. Bunun görüşmeleri içindeyiz. Yurt dışı projelere ağırlık vererek, hem yurt için hem de yurtdışı marka değerimizi daha da ileriye taşıyacağız. ‘2020 yılında Suriye’de büyük bir yeniden yapılanma bekliyoruz. Bu inşaa sürecinde türk müteahhitlerle birlikte başarılı projelere imza atmacağımıza inanıyorum.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Sektörümüzde gelişen kalite standartları ile birlikte Avrupa’daki müşterilerimize hitap edebiliyor ve maliyet olarak onlarla yarışabiliyoruz. İlgili bakanlıklarla sürekli istişare halindeyiz. Bazı Afrika ülkelerinde ülke bazında iş konseyleri kurulup ülkeler arası ticarete fayda sağlayacak adımlar atılmalı diye düşünüyorum.



Burak Özelci / Özler Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı

ÖZLER, 2020 yılında Avrupa’da üs kuracak

Özler Kalıp ve İskele Sistemleri son 5-6 yıldır çok önem vererek gerçekleştirdiği ihracat çalışmalarını 2020 yılında daha da hızlandıracak. Özellikle Avrupa bölgesinde ciddi oyuncularla gerçekleştirdiği rekabetle önemli bir mesafe kaydeden firma, bu süreçte oluşturduğu müşteri portföyüne yönelik çözümleriyle 2020 yılında çok daha etkili olacak… İnşaat beton kalıbı ve iskele sistemlerinin üretimi ve kiralanmasındaki bilgi ve deneyimini müşterilerinin hizmetine sunan Özler Kalıp ve İskele Sistemleri; konusunda uzman mühendisleriyle sektörün ihtiyaç duyduğu tüm hizmetleri titizlikle gerçekleştiriyor. Özler Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Burak Özelci ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda; 2019 yılının kısa bir değerlendirmesinin yanı sıra firmanın önümüzdeki yıla dair planlarını da konuştuk.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Firmamız; inşaat firmalarına, müteahhit-

40

Yapı Malzeme Aralık 2019

lere ve alt taşeronlarına, inşaatın proje aşamasından ve akabinde başlanan projenin temel aşamasından dış cephede ki uygulama safhasına kadar hizmet veren bir mühendislik firmasıdır. Köprü, viyadük, havalimanı, otoyollar, endüstriyel tesisler, tersaneler, hastane, konut, AVM gibi tüm kompleks projelerde yer alıyoruz. Restorasyon noktasında ise, camii, müze, kilise ve tarihi tüm mekanlara da hizmet vermekteyiz.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu? Kısa bir değerlendirme alabilir miyiz?

Dünya ekonomisi geçtiğimiz yıl sizin de malumunuz ciddi anlamda bir daralma yaşadı. İnşaat sektörü de bundan ciddi

anlamda etkilendi. Devam eden projelerin bir çoğu yavaşladı. Bazıları tamamen durma noktasına geldi. Tüm bu gelişmelerin bizlere de yansıması oldu tabiki. Ancak biz, Özler olarak bu daralmayı 4-5 yıl öncesinde öngörmüştük. Yapmış olduğumuz tüm toplantı ve değerlendirmelerde iç pazardaki daralmayı ancak ihracat ile aşmamızın mümkün olacağını görüyorduk. Biz de bu noktada peşpeşe yurtdışı hamleleri gerçekleştirdik. Hedef pazarlarda ciddi araştırmalar yaptık, yerel partnerlerle hareket ettik, biz de bu pazarlarda bir nevi yerel olduk ve olmaya çalışıyoruz. Şu an özellikle Ortadoğu, Avrupa, Balkanlar ve Orta Asya bölgesinde ki ülkelerde faal durumdayız.


Dosya 2020 yılı beklentileriniz ve planlarınız hakkında neler söylemek istersiniz?

Önümüzdeki yıl özellikle ihracat kapasitemizi artırarak daha fazla ülkede rekabet edebilir bir ‘Özler’ için çalışacağız. Daha fazla projede ve daha fazla ihalede yer alacağız. Gerek iç piyasada gerekse dış piyasa da iş hacmimizi artırmayı hedefliyoruz. Avrupa kıtası bizim için çok önemli. Sektöründe süper ligi zaten Avrupa olarak biliniyor. Bizim o bölgede rekabet ediyor olmamız işimizi her anlamda daha da geliştirmek için büyük bir fırsat. Bu sebepten biz bu bölgede daha etkin ve kalıcı olmak istiyoruz. Özellikle 2020 yılı içerisinde Avrupa’da bir üs noktası oluşturmayı planlıyoruz. İlk etapta ofis ve depo şeklinde kurguladığımız bu projeyi, daha sonrasında üretimin de gerçekleşiyor olacağı bir yapılanmaya doğru dönüştürmeyi istiyoruz. Hali hazırda bölgede arayışımız devam ediyor.

Yatırım planlarınızı nasıl hayata geçireceksiniz?

Yatırım noktasındaki planlamamız ise; 2020’nin sonuna doğru üretim kapasitemizi daha da artırmak. Zaten şu an halihazırda makine yatırımlarımız bulunuyor. Daha önce sipariş verdiğimiz yeni robotlarımızı teslim aldık. Onları da en kısa zamanda fabrikamızda devreye alaca-

ğız. Yıl içerisinde nihai hedefimiz; üretim hacmimizi %100 artırmak ve şu an farklı noktalarda olan 3 fabrikamızı birleştirerek üretimi tek bir noktadan gerçekleştiriyor

olmak. Buna bağlı olarak da üretim hacmimizle beraber üretim alanımızı da 2 katına çıkaracak yeni yatırımımızı devreye almak istiyoruz.

Yapı Malzeme Aralık 2019

41


Layher Türkiye Genel Müdürü Tevfik Ceran; “Layher İskele Sistemleri olarak yeni yıl ile birlikte hali hazırda güçlü olduğumuz pazarlarda konumumuzu pekiştirmek, yeni atılım yapmayı düşündüğümüz mecralarda da plan ve projelerimizi hayata geçirmek istiyoruz.” Sistem iskele konseptinin geçerli olduğu her alanda teknik hizmet sunan Layher Türkiye, malzeme kalitesi, ürün çeşitliliği, hızlı teslimat ve sunduğu teknik hizmetler ile markanın global pazarda sunduğu tüm imkanları yerelleştirme çabası içerisinde faaliyetlerini gerçekleştirmekte. Layher Türkiye Genel Müdürü Tevfik Ceran ile, 2019 yılını değerlendirken, önümüzdeki yıla dair beklenti ve projelerini de ele almaya çalıştık.

Firmanızın iskele pazarındaki faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Layher markası, dünyanın en büyük sistem iskele üreticisi olarak 1945 yılında yolculuğuna başlayan, Almanya’da üretimini devam ettiren, o günden bu yana da dünya genelinde 40’dan fazla ülkede faaliyet gösteren ve 1900 çalışanı olan global bir firma. Layher’in Türkiye’deki yolculuğu 2011 yılına uzanıyor. Faaliyet gösterdiğimiz alanlardaki iş güvenliği farkındalığının artması sayesinde gittikçe büyüyüp genişleyen bir pazara hitap etmekte ve Kocaeli, İzmir ve Ankara’daki ofis ve depolarımızla faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu? Kısa bir değerlendirme alabilir miyiz?

2019 yılı ekonomik açıdan birçok zorlukla mücadele edilen, firmaları mevcut işlerini yürütmede ve geleceğe yönelik planlar yapma konusunda oldukça zorlayan bir sene oldu. Birçok sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de 2019 yılının getirdiği mali zorluklar ve pazarlardaki daralmalar yakından hissedildi. Özellikle inşaat piyasasında görülen ve hala da hissedilmekte olan darboğazlar, sektörümüzdeki

42

Yapı Malzeme Aralık 2019

Tevfik Ceran / Layher Türkiye Genel Müdürü

firmaları da etkiledi. Biz bu zor günlerde müşterilerimizle ve onların ihtiyaçları ile daha yakından ilgilenmeye ve problemlerine çözümler üretmeye çalıştık.

Ürünlerinizle ve yeniliklerle ilgili bizi kısaca bilgilendirebilir misiniz?

Ürünlerimizi beş temel gruba ayırıyoruz. Layher Speedyscaf® (Şimşek) Cephe iskelesi, Layher Allround® Endüstriyel İskeleler, Sahne Sistemleri, Layher Çatı & Koruma Sistemleri, Hareketli İskeleler ve Merdivenler. Şimşek® İskele, cephe sistemleri ile çalışan tüm müşterilerimize hitap eden, son derece hızlı monte ve demonte edilebi-

len bir sistem iskele ürünü. Allround® Endüstriyel İskeleler, başta endüstriyel tesisler olmak üzere gemi inşa, enerji santralleri, madenler, çimento tesisleri gibi çok yönlü çalışmaların yapıldığı alanlarda güvenle kullanılmakta. Sahne sistemlerimiz gösteri alanları, sahne, stand ve tribün kurulum işlerinde faaliyet gösteren müşterilerimize tüm alanlarda hitap eden bir sistem. Çatı ve koruma sistemlerimiz, inşaat faaliyetleri süresince çalışılan alanları dış etkilerden koruyan çatı ve cephe sistemlerinden oluşmakta. Son olarak, Hareketli iskele ve merdivenler grubumuzda yine endüstriyel çözümler geniş çaplı seçenekleriyle müşterilerimize sunuluyor.


Dosya

Bence, tüm bu sistemlerin tamamen birbirine uyumlu çalışabilen ve ekstra yatırım maliyeti gerektirmeyecek şekilde dizayn edilmiş sistemler olması, Layher’in en önemli katma değerlerinden biri. Bir de Layher’in tartışılmaz kalitesi ve uzun ömrü diğer markaların önüne geçmesini sağlıyor. Bu da Layher’i iskele konusundaki en güvenilir yatırım aracı yapıyor. Yeni ürünlerimizden bahsetmek gerekirse, Bauma 2019 ile birlikte pazara yeni bir mobil iskele sürdük. SoloTower, Layher’in yenilikçilik anlayışının bir ürünü olarak 6.15 metreye kadar çalışma olanağı sunan, tek bir kişi tarafından hızlı, güvenli ve kolay bir şekilde monte edilebilen mobil bir iskele. Yine mevcut Lightweight ürün gamımıza ek olarak, konvansiyonel platformlardan %10 daha hafif olan “Lightweight Platform” global iskele pazarına tanıtıldı. Bunlara ilaveten, bu sene, bakım ve yapım çalışmalarında özellikle uzun açıklıkların kolaylıkla geçilmesini sağlayan “Aluflex” kiriş sistemlerimiz de piyasaya sunuldu. Tüm bunları düşününce, Layher oldukça inovatif bir sene geçirdi diyebiliriz.

2020 yılı beklentileriniz ve planlarınızı genel hatlarıyla bizimle paylaşmak ister misiniz?

Layher İskele Sistemleri olarak yeni yıl ile birlikte hali hazırda güçlü olduğumuz pazarlarda konumumuzu pekiştirmek, yeni atılım yapmayı düşündüğümüz mecralarda da plan ve projelerimizi hayata geçirmek istiyoruz. Endüstriyel projelerde Layher’in varlığı her geçen gün daha da büyüyerek piyasalarda kendini hissettiriyor. Artarak devam etmesi yönünde malzeme ve eğitim faaliyetlerimizi organize ediyoruz. Gelişen teknolojinin ve dijital dönüşümün Türkiye’de iskele endüstrisine tatbikinin öncüsü olmaya çalışacağız. Bunun için altyapı hazırlığımızı tamamlamış bulunuyoruz. Yavaş yavaş müşterilerimizi yeniliklerimizle buluşturmaya ve bunun sonucunda da çok olumlu geri dönüşler almaya başladık.

Keder XL Çatı Sistemi

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Piyasanın içinden geçtiği bu zor dönemin farkındayız. Ancak, özellikle endüstriyel iskele pazarı büyüme trendini hala sürdürmekte. Layher Türkiye, bu konsepte uygun olarak ve globalden aldığı güçle, önüne koyduğu hedefleri gerçekleştirmeye daima devam edecek. Ancak, bu hizmetlerin ve ürünlerin kullanıcısı olan müşterilerimizi dinlemenin ve bu zor dönemlerde onların ihtiyaçlarına yönelik çözümler bulmanın, Layher Türkiye olarak birinci önceliğimiz olduğunu tekrar hatırlatmak isterim.

SoloTower

Aluflex Taşıyıcı Kiriş

Yapı Malzeme Aralık 2019

43


“2020 yılının bir önceki yıla göre daha iyi geçeceğini düşünüyorum”

“2018 ve 2019 yılında yapmış olduğumuz yurt dışı atılımları, yurt dışı müşteri pörtföyümüzü artımamıza sebep oldu. Bu durum bizim için olumlu bir gelişme fakat hiç bir zaman yeterli olmadığını düşünüyoruz.” Turanlar Grup çatısı altında Kalıp, İskele ve Plywood üretimi gerçekleştiren Pelit İnşaat Kalıp Sistemleri, 2002 yılından bu yana aynı kailte ve güvenle çalışmalarını sürdürmekte. Pelit İnşaat Kalıp Sistemleri Satış Müdürü Hakan Yanık bizlere 2019 yılını kısaca değerlendirerek önümüzdeki yıl hakkında da görüşlerini bildirdi.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu? Kısa bir değerlendirme alabilir miyiz? İlk olarak içinde bulunduğumuz inşaat sektörünün durumu üzerine değerlendir-

44

Yapı Malzeme Aralık 2019

melerde bulunmamız gerekiyor. Malum 3-4 yıldır inşaat sektöründe dalgalanmalar yaşıyoruz. Son 1 yılda tam anlamıyla dibi gördük diyebiliriz. Bunun neticesi iç pazardaki satış potensiyelini ciddi anlamda düşmesine neden oldu. Bu yüzden de yakın coğrafya dışında uzak coğrafyadaki pazarlara yönelmek durumunda kaldık. Daha önce de Türkiye ‘nin yakın coğrafyasına ihracatlarımız oluyordu fakat iç piyasa daha fazla yoğunlaştığımız bir bölgeydi ve dış piyasaya arzu edilen miktarda imalat yapmamıza pek fırsat vermedi diyebilirim. Bu yıl geçirdiğimiz sancılı süreci yurt dışı

pansumanı ile atlatabildik. Herkes bizim kadar şanlı değildi . Bir çok yerden duyuyoruz, bir çok işletme maliyetleri kısabilmek adına işçi çıkarmak zorunda kaldı. Biz de böyle bir durum oluşmadı. Fakat yeni personel alımı ihtiyacımız da olmadı diyebilirim. Umarım yıl sonuna kadar satış hedefleri tutturabiliriz.

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız olacak mı?

Geçmişimize baktığınızda Grup olarak atıl kalan alanlara yatırım yaparak yaşat-


Dosya

Hakan Yanık Pelit İnşaat Kalıp Sistemleri Satış Müdürü

ma özelliğimiz var. Bu özelliği sayesinde taş üstüne taş koyarak, 3 sektörde 1500 kişiye iş ve aş verme olanağı sağlamakta. Yine grubumuza ait Vezirköprü’deki fabrikamızın 1996 yılında özelleştirme yolu ile hayata geçirilmesi bunun iyi bir örneğidir. Zarar eden ve devletin sırtında yük olan fabrika yeni bir hayat buldu diyebiliriz. O bölgede bir tek bizim fabrikamızın bacası tütmekte ve 500 kişiye direk istihdam sağlamaktadır. Hatta Samsun’da vergi rekortmenleri arasına girdiğini söyleyebiliriz. Önümüzdeki 2020 yılı içerisinde, yukarıda bahsetmiş olduğumuz bu sancılı sürec geçene kadar yurt içinde zaruri yatırımlar dışında herhangi bir yatırım yapmayı düşünmüyoruz. Yatırımlarımız yurt dışı fuarlarına yapacağımız katılımlar ile tanıtım ve yeni yurt dışı müşterisi kazanma üzerine olacak. Yurt dışında rekabette olduğumuz firmalara karşı neler geliştirebiliriz bunlara yatırım yapacağız. Yani yatırımımızı yurt dışındaki müşterileri ülkemize çekmek şeklinde olacak. 2018 ve 2019 yılında yapmış olduğumuz yurt dışı atılımları, yurt dışı müşteri pörtföyümüzü artımamıza sebep oldu. Bu durum bizim için olumlu bir gelişme fakat hiç bir zaman yeterli olmadığını düşünüyoruz. 2020 yılında oluşabilecek yurt içi piyasa hareketlenmesi ile iki pazarı da yönetilmek için, imalat ile ilgili makine ekipman ve personel yatırımına gidebiliriz. Yeni ürünlerinlerin geliştirilmesine de ağırlık verebiliriz. Bu durumlarla ilgili de her zaman açık bir kapımız bulunmakta.

2020 yılı beklentileriniz ve planlarınızı genel hatlarıyla paylaşmak ister misiniz?

2020 yılının bir önceki yıla göre daha iyi geçeceğini düşünmek istiyorum. Çünkü

piyasayı ayakta tutan kurallardan birisi de her zaman yapıcı ve olumlu olmaktan yana. İnşaat sektörü bir sınav veriyor. Bankaların ve devletin desteğiyle, bu sınavı erken atlatırsak planlarımızı ona göre revize etmeyi düşünüyoruz. İnşaat sektörü olduğu sürece biz de grup olarak ihtiyaçları karşılamaya hazırız. Eğer sektör küçülür ve sektör olmazsa bizde ürünlerimiz sunamaz ve satamıyız. Türkiye doğru bir lokasyon, Türkiye inşaat sektörü açısından dışarıdan çok cazibeli görünen bir ülke konumundaydı ve umarım bu cazibesini kısa sürede tekrar yakalar. Fuarlara gelen yabancı katılımcılara baktığımız da Türkiye ‘nin üretim üssü olduğunu ve bunu tüm dünyaya anlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Dünyada bir ihtiyaç varsa bunu karşılayabiliriz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Rekabetin yoğun bir şekilde yaşandığı

günümüz dünyasında işletmelerin başarılı olmalarının bir yolu da ihracat. Ancak müşteri sayısının sınırlı, ürün ve firma sayısının neredeyse sonsuz olduğu uluslararası pazarlarda başarılı olmak ve yoğun rekabete karşı ihracatı gerçekleştirmek gerçekten zor. Ülkemizde sektör ile ilgili bir yavaşlama olduğunda yurt dışına yöneliyoruz. Geçmişte olduğu gibi İç piyasada düzenli siparişler aldığımız müşterilerimiz olabilir. Bu durum bizleri rahatlığa itebilir. Değişken piyasa şartlarına hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu yüzden alışkanlıklarımızı bir kenara bırakarak, hep beraber ezberi bozmamız gerektiğini düşünüyorum. Dünya’nın herhangi bir yerinde ürettiğimiz malzemeye ihtiyaç varsa , işte biz orada olmalıyız. Ekmek, aslanın ağzı veya artık midesinde bile değil bu yüzden zorlu iç ve dış piyasa şartlarını aşmamız için daha çok çalışmamız gerekecek…

Yapı Malzeme Aralık 2019

45


Dosya

“Yurtdışında hem organik hem de inorganik büyüme adımları atıyoruz” “Şirketimiz küresel piyasalara ihracat yapma kapasitesi, güçlü pazarlama ağı ve son dönemde hayata geçirdiği yatırımların sonucunda artan beyaz çimento kapasitesi ile de yurt dışı pazarların yanı sıra iç piyasada da etkinliğini artırmaya ve sağlıklı büyümesini sürdürmeye devam ediyor.”

Ülkü Özcan / Çimsa CEO’su

Türkiye çimento sanayisinin öncü kuruluşlarından Çimsa, 1972 yılında faaliyetlerine başladı. Çimsa, 50 yıla yakın süredir çimento ve yapı malzemeleri sektörünün global bir oyuncusu olarak faaliyetlerini sürdürüyor ve Yeni Neslin Sabancı’sı’ndan aldığı güç ve vizyon doğrultusunda sektöre öncülük ediyor. Çimsa CEO’su Ülkü Özcan ile 2019 yılı değerlendirmeleri ve önümüzdeki yıla dair beklentilerini kapsayan kısa bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Çimsa, Orta Doğu, Avrupa, Kuzey Afrika ve Amerika başta olmak üzere 65’i aşkın ülkeye ihracat yapıyor. Geniş dağıtım ağıyla müşterilerinin ürün ve hizmet gereksinimlerini eksiksiz karşılarken, gelecek nesillere miras kalacak yaşam alanları ve altyapılar için gerekli malzemeleri sağlıyor.

46

Yapı Malzeme Aralık 2019

Çimsa, gri çimentonun yanı sıra beyaz çimento ve kalsiyum alüminat çimentosu gibi özel ürünler üretiyor. Türkiye’nin en geniş hazır beton tesis ağına sahip olan Çimsa, hazır beton sektöründeki teknolojik ve bilimsel gelişmeleri dikkatle takip ederek yenilikçi ürünler geliştiriyor ve müşterilerinin farklı ihtiyaçlarına özel çözümler sunuyor. Türkiye’nin en büyük gri çimento üreticilerinden Çimsa, beyaz çimento alanında küresel ligde ilk üç arasında yer alıyor. Çimsa, küresel piyasalara ihracat yapma kapasitesi, güçlü pazarlama ağı ve son dönemde hayata geçirdiği yatırımların sonucunda artan beyaz çimento kapasitesi ile yurt dışı pazarların yanı sıra iç piyasada da etkinliğini artırmaya ve sağlıklı marjlarla büyümeye odaklanıyor. Bununla birlikte AR-GE çalışmalarına dayalı inovasyon gücü, geniş ürün yelpazesi, insana ve çevreye saygılı yaklaşımı ile kurulduğu günden bugüne sektörün nabzını tutarak, sürdürülebilir bir gelişim sergiliyor.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu? Kısa bir değerlendirme alabilir miyiz?

Bu yıl Çimsa olarak gerek yurt içi gerekse yurt dışı pazarlardaki varlığımızı güçlendirmek adına stratejik adımlar attık. Beyaz çimento ve özel ürünlerde yarım asra yaklaşan bilgi birikimi ve güçlü bir AR-GE altyapısına sahibiz. Bununla beraber ekonomik performans, yeni ürün ve yeni pazar gelişimi, insan kaynağının gelişimi gibi başlıklarda gerçekleştirdiğimiz atılımlar ile paydaşlarımız için kalıcı değer yaratıyoruz. Yurtdışında hem organik hem de inorganik büyüme adımları atıyoruz. Bu konudaki büyüme hedeflerimize uygun şekilde

İspanya’daki Buñol Fabrikası’nın satın alma işlemlerinin tamamlanmasını hedefliyoruz. Şirketimiz küresel piyasalara ihracat yapma kapasitesi, güçlü pazarlama ağı ve son dönemde hayata geçirdiği yatırımların sonucunda artan beyaz çimento kapasitesi ile de yurt dışı pazarların yanı sıra iç piyasada da etkinliğini artırmaya ve sağlıklı büyümesini sürdürmeye devam ediyor. Aynı zamanda dijitalleşme, 2020 yılında gündemimizde yer alacak konu başlıklarından biri olmaya devam edecek. Geleceğin dijital çimento şirketi olarak, dijital stratejilerimiz ile akıllı fabrika sistemlerine, veri analitiğine ve verimliliğe daha da önem vererek, endüstri 4.0 projelerine odaklandığımız projelerimizle Çimsa’nın değerini ve itibarını küresel ölçekte yukarıya taşıyacağız.

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız olacak mı?

Amerika’daki beyaz çimento değirmeni yatırımımızı bu yıl devreye alıyoruz. Ayrıca İspanya Buñol Fabrikası’nın satın alma işlemlerinin entegrasyonunu tamamlamayı hedefliyoruz.

2020 yılı beklentileriniz ve planlarınızı genel hatlarıyla paylaşmak ister misiniz?

Bu yıl olduğu gibi 2020’de de iç ve dış pazarda büyüme trendine devam edeceğimizi öngörüyoruz. Üretim ve ihracat hedeflerimizin yanı sıra dijital dönüşüm ve endüstri 4.0 odaklı çalışmalara ağırlık vererek Geleceğin Çimsa’sı’nı inşa edeceğiz. Ayrıca gerçekleşen satın alma ile birlikte Çimsa olarak Türkiye’nin ihracat gelirlerine sağlayacağımız katkıyı da çok daha iyi noktalara çekeceğiz. Buñol Fabrikası’nın üretim ve dağıtım ağına katılması ile birlikte, daha geniş bir coğrafyada söz sahibi olarak Avrupa’nın yanı sıra Kuzey Afrika ve Güney Amerika pazarlarında da güçlü bir ihracat ağı oluşturmayı hedefliyoruz.



Kordsa, İnteraktif Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayımladı Kordsa, 2018 yılındaki yönetsel, sosyal, ekonomik ve çevresel performansını açıkladığı beşinci sürdürülebilirlik raporunu yayımladı. Bu rapor aracılığıyla paydaşlarına sürdürülebilirlik eksenindeki faaliyetlerini izleme ve değerlendirme imkânı sunan Kordsa’nın geçen yılki raporu yurt içi ve yurt dışında farklı ödüller almıştı. Kordsa, beşinci sürdürülebilirlik raporunu yayımladı. Kordsa’nın 2018 yılı sürdürülebilirlik performansını önceki yıllarla karşılaştırmalı olarak içeren raporda, şirketin öncelikli sürdürülebilirlik konuları olan yönetsel, ekonomik, sosyal ve çevresel faaliyetlerine yönelik hedefler, alınan aksiyonlar, kaydedilen ilerlemeler ve çalışanların geliştirdiği örnek uygulamalar yer alıyor. 2018 Sürdürülebilirlik Raporu’nda, önceki yıllardan farklı olarak lastik güçlendirme ile kompozit teknolojileri iş kollarının değer zincirlerine ve sürdürülebilirlik etkilerine şemalarla yer verildi. Önceki yıllara nazaran daha özet ve odaklı hale getirilen raporda, sürdürülebilirlik hedeflerine hizmet eden Ar-Ge ve toplam üretken bakım (TPM) projelerinin sonuç ve kazanımları birlikte yer aldı. Ayrıca raporun içeriği, bilgilere daha kolay ve pratik şekilde ulaşılabilmesi için destekleyici

web sitesi, doküman ve videolara verilen linkler ile zenginleştirildi. Ar-Ge’yi ve inovasyonu iş süreçlerinin temeline koyan Kordsa, 2017’den 2018’e patent portföyünü %22 oranında arttırdı. Daha az enerji ve malzeme ile daha hafif ve dayanıklı lastik ve kompozit malzemeler üretmek için yaptığı çalışmalar sonucunda Kordsa’nın

2018 yıl sonu itibariyle, patent başvurusu sayısı 670’e, buluş sayısı ise 183’e ulaştı. 2018 yılında yeni ürünlerden elde ettiği ciro 64 milyon ABD doları oldu. Güçlendirme devi, attığı yeniden kazanım adımlarıyla yaklaşık 3 milyon bobini yeniden kullanarak 1,82 milyon ABD doları tasarruf etti. Emisyon yönetimi, atık yönetimi ve eğitimler ile 790 bin ABD doları değerinde çevresel yatırım gerçekleştirdi. Çalışanlarına büyük önem veren şirket, onlara ortalama 36 saat eğitim sağladı ve çalışan devir oranını %1 düşürdü. 2016 yılında Borsa İstanbul’da işlem gören ve kurumsal sürdürülebilirlik performansları üst seviyede olan şirketlerin yer aldığı BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne kabul edilen Kordsa, BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki çevre ile ilgili kriterlerde notunu iyileştirerek, Kasım 2018-Ekim 2019 döneminde BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki üçüncü yılına girdi.

Kordsa Büyüme Stratejisini Sürdürüyor Sabancı Holding iştiraklerinden Kordsa’nın 2019 yılı üçüncü çeyrek finansal sonuçları açıklandı. Kordsa Eylül 2019 itibariyle cirosunu, 2018’in aynı dönemine göre %40 oranında artırarak 3,9 milyar TL’ye ulaştırdı. Aynı dönemde FAVÖK’ü 583 milyon TL’ye, net karı ise %3,6 artırarak 301 milyon TL’ye geldi. Lastik güçlendirme pazarında müşterilerine uzun vadede katma değerli teknolojiler sunan Kordsa, 3. çeyrekte, Pirelli’den “En İyi Tedarikçi” ödülünü aldı. Pirelli’nin global yaygınlık ve hizmet düzeyi kriterleri açısından yaptığı değerlendirme sonucunda Kordsa bu ödüle layık görüldü. Kompozit teknolojileri pazarında ikinci bir Kordsa yaratma stratejisi ile ilerleyen Kordsa, bir süredir Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’nde çalışmaları devam eden ve hafiflik, dayanıklılık, uzun ömürlülük ve geri dönüştürülebilirlik gibi avantajları ile metal malzemelerin yerini alabilen termoplastik prepreg kullanarak ilk prototip parça üretimini otomotiv sektöründen bir proje ortağı ile birlikte gerçekleştirdi. Bu malzemenin portföye eklenmesi ile bir dakika gibi kısa sürede kompozit parça üretilmesi mümkün olacak. 2018 yılında Kordsa bünyesine katılan Textile Products, Fabric Development ve Advanced Honeycombe Technologies firmalarının ciroya katkısı ise 9 ay içerisinde 96 Milyon Dolar olarak hedefler içerisinde kaldı. 2019’un üçüncü çeyreğinin başında ABD’li Axiom Materials’ı bünyesine katmıştı. Bu satın alma ile

48

Yapı Malzeme Aralık 2019

Kordsa, ileri teknoloji kompozit ara mamul portföyünü tamamlayarak uçak motorlarında kullanılan yüksek ısıya dayanıklı Oksit-Oksit seramik kompozit pazarının lider oyuncusu haline geldi. Kordsa CEO’su Ali Çalışkan üçüncü çeyrek dönem sonuçlarını değerlendirdi: “Kordsa olarak ‘Yaşamı Güçlendiriyoruz’ vizyonumuzun verdiği sorumlulukla sürdürülebilir bir gelecek için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Lastik güçlendirme pazarında uzun yıllardır gösterdiğimiz istikrarlı müşteri memnuniyeti, kompozit pazarındaki büyümemiz ve portföyümüze eklediğimiz yeni teknolojiler ve pazarlar ile yolumuza, hedeflerimiz doğrultusunda devam ediyoruz. Kordsa’da, ArGe gücümüz ile karlı büyümemizi ve dokunduğumuz alanı her geçen gün daha da artırmanın yollarını arıyoruz. Kompozit büyümemiz devam ederken, güçlendirme portföyümüze şimdi de ince filmler ve esnek elektornikleri katmak için çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde bu alanlardaki patentlerimizi ve ticarileşme yolculuğumuzu sizlerle paylaşmak için heyecanla çalımalarımıza devam ediyoruz. Kordsa ailesi olarak daha fazla alanı güçlendirmek ve yatırımcılarımıza değer katmak için vizyonumuz doğrultusunda yol almaya devam edeceğiz. Bu başarımıza katkısı olan tüm çalışanlarımıza va paydaşlarımıza teşekkür ederim.”


Dosya

2019 yılı ilk 9 aylık finansal sonuçları açıklandı

Akçansa ihracat gelirini ilk 9 ayda %131 artırdı Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, 2019 yılının üçüncü çeyrek dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Buna göre şirketin ilk 9 ayındaki satış gelirleri 1,4 milyar TL, brüt dönem kârı 193,7 milyon TL, net dönem kârı ise 53,2 milyon TL oldu. Akçansa’nın Çanakkale ve Ambarlı Liman’larının etkin yönetimi ile ihracat gelirleri %131 oranında arttı. Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa’nın açıkladığı 30 Eylül 2019 tarihi itibarıyla düzenlenmiş konsolide gelir tablosu ve döneme ait mali sonuçlara göre, şirketin bu yılın ilk 9 aylık dönemindeki cirosu 1,4 milyar TL oldu. Şirketin Ocak-Eylül 2019 dönemindeki brüt kârı 193,7 milyon TL, net dönem kârı ise 53,2 milyon TL olarak açıklandı.

Zenar: ‘ABD’nin en büyük çimento tedarikçisi olduk.’

Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar, sonuçlara ilişkin yaptığı değerlendirmede; ‘Lojistik avantajımız ve etkin liman yönetimimiz ile ihracatımızı geçen yıl aynı döneme oranla %131 oranında artırdık. Limancılık iş kolunu büyütme hedefiyle faaliyetlerine devam eden Akçansa Port Ambarlı Limanı’ndan sonra Yalova terminalinden de üçüncü şahıslara hizmet vermeye başladı. Uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda 1915 Çanakkale Köprüsü’ne özel geliştirilen 1803 beton isimli ürünümüz ile projenin denizin ortasında devam eden beton dökümleri tamamlandı. ‘dedi. Akçansa’nın iş süreçlerine dijitalleşmeyi de entegre ettiklerinin altını çizen Zenar; ‘Dünyaya örnek olacak projeler üzerine çalışıyoruz. Tüm fabrikalarımızı en üst dijital çözümlerle donatıyoruz. Hedefimiz fabrikalarımızda uygulayacağımız bu dijital ürün ve çözümleri

Umut Zenar / Akçansa Genel Müdürü

ticarileştirerek şirketimizin karlılığına pozitif etki yaratmaktır.’ şeklinde konuştu.

Akçansa’ya yeni ödüller…

Akçansa’nın hazır beton sektöründe faaliyet gösteren markası Betonsa’nın Kemerburgaz Tesisi büyük bir başarıya imza attı. Betonsa Kemerburgaz Tesisi, Uluslararası Beton Sürdürülebilirlik Konseyi’nin (The Concrete Sustainability Council) belirlediği kurallar doğrultusunda, “GOLD - Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sürdü-

rülebilirlik Belgesi”ne layık görüldü. Akçansa’nın, yeni mezun gençleri bünyesine katmak için başlattığı işe alım programı ‘Geleceği Birlikte Şekillendirelim’, programı Management Center Türkiye tarafından ödüllendirildi. Akçansa’nın, yapılardaki sağlamlığa dikkat çekmek için hazırladığı www.betondafarkindalik.com web sitesi de, dünyanın en prestijli yarışmaları arasında gösterilen Uluslararası Stevie Ödülleri’nde, Yapı&Malzeme kategorisinde ödüle layık görüldü.

Akçansa’nın insan kaynağı yönetimine IIP ‘Altın Standart’ Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, uluslararası insan yönetim ve gelişim standardı olan Investors In People’da (IIP) Altın Standart’a layık görüldü. İnsan kaynağının gelişimine ve yönetimine yönelik tüm süreçlere ve uygulamalara odaklanan ve dünyadaki insan odaklı tek kalite standardı olan IIP süreci, yerli ve yabancı değerlendiricilerin saha incelemeleri ve tüm çalışan grupları ile yapılan görüşmeler sonrası tamamlandı. Akçansa, Altın Standart ile IIP 6.Nesil’de Türkiye’de, bu başarıyı gösteren ilk şirket oldu. Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür Yar-

dımcısı Berrin Yılmaz IIP yolculuğunu başarıyla tamamlamalarında tüm Akçansalıların emeğinin olduğunun altını çizerek “Ulusal ve uluslararası değerlendiricilerin yaptığı süreç ve saha incelemeleri, tüm çalışan gruplarımızla birebir görüşmeler sonrasında 75 ülkede tanınan ve 685 sanayi şirketi ile yapılan karşılaştırma sonucunda IIP sürecini başarıyla tamamladık ve Altın Standart ile değerlendirildik. Çalışanına sürekli yatırım yapan bir şirket olarak aldığımız bu sonuç, esas başarının birbirine inanan, güvenen ekiplerle olabileceğini gösterdi.” dedi.

Berrin Yılmaz / Akçansa İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı

Yapı Malzeme Aralık 2019

49




“Markanın en önemli işlevlerinden biri tüketiciye güven vermesidir” “Müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetin iyileştirilmesi, müşteri isteklerinin karşılanabilmesi için iş hacmimizi faaliyet gösterdiğimiz her alanda devamlı büyütmeye çalışıp, verimliliğimizi artırmaya odaklanırken, teknoloji ve kalite standartlarımızı sürekli yeniliyor, müşterilerimizde yarattığımız katma değeri geliştirmeye odaklanıyoruz.” Bursa Çimento Fabrikası A.Ş. kuruluşu olan Bursa Beton; hazır beton sektöründe güven, istikrar, kalite politikası ekseninde katma değeri yüksek üretim ve hizmet faaliyeti anlayışı ile hazır beton üretiminde, teknoloji ve kalite anlamında önemli başarılara imza atıyor. Bursa Beton Genel Müdürü Barbaros Onulay ile dosya konumuz çerçevesinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Beton endüstrisindeki gelişmelere öncülük etmeye devam eden Bursa Beton; kuruluşundan bu yana geçen 32 yılda üretim hacminde kesintisiz bir artış trendi izleyerek 40 milyon metreküp hazır beton üretimi gerçekleştirmiştir. Her dönem yaptığımız çalışmalar ve büyüme ivmesiyle sektör liderliğimizi sürdürmekteyiz. Yenilikçi bakış açısıyla yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları ile marka değerini geliştirmeye yönelik yatırımlar yapmaya devam etmekte olan Şirketimiz, hazır beton sektöründe uzun ömürlü ve kaliteli beton üretimi bilinci konusunda öncü duruşuyla mega projelere çözüm ortaklığı sunmaktadır. Bursa Beton bugün; Bursa, Kütahya, Ya-

52

Yapı Malzeme Aralık 2019

lova ve Bandırma’da kurulu 15 tesis, tam otomasyonlu 19 beton santrali ile günlük 18.000 metreküp üretim kapasitesi, 30 beton pompası ve 150 transmiksere sahip güçlü araç parkı, yeni tesis teknolojisi, çevreci yaklaşımı ve koşulsuz müşteri memnuniyeti ile 24 saat kesintisiz hizmet sunmaktadır.

Döviz kurlarındaki dalgalanmalardan ne ölçüde etkileniyorsunuz? Satışların sürekliliği konusunda neler söylemek istersiniz?

Beton agrega, çimento, su, kimyasal katkı maddesi ve önemli ölçüde farklı fiziksel veya kimyasal özelliklere sahip bazı katkı maddelerinin bir karışımı olan kompozit bir malzemedir. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar ile fiyat artışlarına sebep olan ekonomik türbülans, genel ekonominin yanı sıra, konjonktürel değişimlerin etkisini hızla gösterdiği inşaat sektörü ile beraber çimento, kimyasal katkı piyasalarını ve hammadde fiyatlarımızı da önemli ölçüde etkiledi. 50’den fazla alt sektörü doğrudan ya da dolaylı olarak destekleyen ve harekete geçiren inşaat sektörünün tekrar hız kazanması inşaat sektörünün önemli bir parçası olan hazır beton sektörünü de harekete geçirecektir.

Mevcut konut stokunun eriltilebilmesi için yoğun çaba sarf eden inşaat sektörünün yeni projelere ve yatırımlara yönelebilmesi için konut kredi faiz indirimleri, kentsel dönüşüm ile, kamu ve belediye yatırımlarının artırılması gibi faaliyetlerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Konunun hükümetimizin, kapsamlı, uzun vadeli ve çok yönlü bir yol haritası ile çözüme kavuşturabileceğini söyleyebiliriz. Alınan tedbirlerin inşaat sektörüne parallel olarak satış sürekliliğimize de etki edeceğini düşünüyorum.

Sizce markalaşmanın rekabetteki yeri nedir? Bu konudaki çalışmalarınızdan biraz bahseder misiniz?

Günümüzde her alanda olduğu gibi teknoloji alanında da büyük ve hızlı değişimler yaşanmaktadır. Yaşanan değişim ve yenilişim, teknoloji ürünlerinin çeşitliğini arttırıp kullanım alanlarını çeşitlendirmektedir. Teknoloji ürünlerindeki değişimler tüketicilerin satın alma davranışlarını etkilemekte, istek ve ihtiyaçlarının farklılaştırılmasına neden olmaktadır. İhtiyaçlara ve isteklere göre üreticiler markalarını şekillendirirken tüketici davranışlarını analiz ederek yoğun rekabet ortamında farklı çözümler bulmaya yönelmiştir. Tüketici-


Dosya nin satın alma davranışı sosyal, kültürel, psikolojik ve kişisel faktörlerden etkilendiği için mal ve hizmetleri nasıl, nereden ve niçin satın alma, kullanma gibi eylemleri kişi bazlı homojen özellik göstermemektedir. Bu bağlamda tüketicilerin ürün tercih etme safhasında marka, ürünün önemli bir parçası olarak görülür. Tüketici satın alma davranışlarını etkilemek konusunda özellikle marka temel etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Son yıllarda tüketicinin alışveriş alışkanlıklarının değişmesi sonucunda tüketicilere hem marka hem ürün hem de fiyat olarak çok geniş bir yelpaze sunulmaktadır. Bu durum tüketici tarafında karar verme eylemini karışık hale getirmiş ve tercih ettiği ürünü pek çok marka arasından seçmesi için bir takım satın alma davranışları göstermesine sebep olmuştur. Tüketici satın alma davranışları tüketicinin istekleri doğrultusunda değişebildiği gibi dış etmenlere bağlı olarak da değişebilir. Bu rekabet ortamında işletmelerin tutunabilmesi için tüketici davranışında meydana gelen değişiklikleri iyi anlaması, değişime açık olması ve değişikliğe hızlı cevap verebiliyor olması önemlidir. Markaların değişim süreçlerinde beklenilmedik olaylara hızlı tepki verebilmesi için belli çözüm planlarını hazır bulundurmaları gerekir. Buna bağlı olarak tercihleri, değişimleri tahmin edemeyip hazır olmayan işletmelerin günümüz piyasa koşullarında kalıcı olmaları imkânsızdır. Markanın en önemli işlevlerinden biri tüketiciye güven vermesidir. Sadece markanın ismine bakarak ürünün güvenilir olup olmadığı kanaati tüketicide oluşabilir. Bizim marka değerimizin en önemli yapı taşlarından biri Şirketimize duyulan güven duygusudur. Marka güveni, hem markaya olan sadakatin hem de markaya olan tercihin oluşmasında etki eden önemli bir bileşendir. Tüketiciler güvendiği markanın isteklerini karşılayabileceklerine inanır ise o markaya olan güveni artış gösterir. Bu kapsamda biz de müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetin iyileştirilmesi, müşteri isteklerinin karşılanabilmesi için iş hacmimizi faaliyet gösterdiğimiz her alanda devamlı büyütmeye çalışıp, verimliliğimizi artırmaya odaklanırken, teknoloji ve kalite standartlarımızı sürekli yeniliyor, müşterilerimizde yarattığımız katma değeri geliştirmeye odaklanıyoruz. Gelişmeleri sürekli yakından takip eden bir kurum olarak teknolojik yatırımlarımızı sürdürmeye önem gösteriyoruz. Şirketimizin tüm tesislerinde bilgisayar kontrollü otomatik sistemlerle üretim yapılmakta olup, bütün tesislerimiz uydu aracılığıyla birbirleri ve merkezle on-line iletişim kurabilmekte, anormal hava koşullarında dahi tüm tesislerimizde gerekli teknolojik önlemler alınmakta ve müşterilerimize standartlara uygun beton teslim edebilmekteyiz. Farklı illere ya-

yılmış organizasyon yapımızın tüm süreçlerini detaylı bir şekilde yönetebilmemize olanak tanıyan teknolojik avantajları kullanarak müşteri talep ve ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çalışmalarımızı her zaman ön planda tutmaktayız. Araç parkının genç olması, tesis teknolojisinin yeniliği, müşteri hizmetleri tanımı altında yaptığı CRM çalışmalarıyla işin sürekli takipçisi olması, geri dönüşüm konusundaki hassasiyeti ve çevreci yaklaşımı markamızı sektöründe önemli bir noktada tutuyor.

Tüketici beklentileri sürekli değişiyor. Firma olarak bu değişime cevap verdiğinizi düşünüyor musunuz?

Ana faaliyet konumuz olan hazır beton ve agrega üretimimiz haricinde vibrabeton (kendiliğinden yerleşen beton), vipraşap (kendiliğinden yerleşen şap), çeton (çelik telli beton), kuruşap ve hafif beton gibi farklı formlarda ve farklı markalarla müşterilerimizin ihtiyaçlarına çözüm sunan bir firmayız. Ar-Ge çalışmalarımız ile inşaat sektörünün ihtiyaçlarına kalıcı çözümler sunabilmek için kaliteli, durabilitesi yüksek ürün üretmek adına sürekli kendimizi geliştirerek, inovasyon çalışmalarımız ile müşterilerimize ‘’İlk’ ’leri sunmaya devam ediyoruz Yapım kolaylığı, ekonomik ve kalıcı olmasının yanı sıra milli sermayenin yurtiçinde kalması suretiyle ülke ekonomisine katkı anlamında da fayda sunan silindirle sıkıştırılmış beton yollar çalışmamızı “betonyol” markasıyla pazara sunduk. Endüstriyel atıkların betonda değerlendirilmesi suretiyle hem çevreye hem de ülke ekonomisine faydalı olacak çalışmalarımız sürekli gündemimizde oldu. Bizim başarımızın en önemli unsurundan biri her zaman müşteri odaklı bir yaklaşıma sahip olmamız. Her müşterimizin projesine özel çözümler sunabilen güçlü bir mühendislik ekibimiz, müşteri taleplerini anlayan ve en hızlı şekilde dönüş yapan bir satış ekibimiz var. Ar-Ge çalışmalarımıza her geçen yıl daha fazla önem vermekte olup, en kaliteli ürün ve hizmeti en yeni teknolojiyle üretmeye devam etmekteyiz. Hazır betonda oldukça önemli olan pompalanabilir beton üzerine yapmış olduğumuz çalışmalar ile beton tasarımlarımızda iyileştirici faaliyetler gerçekleştirdik. Ülkemizde kentleşmenin paralelinde yüksek katlı binaların yapımı hızla arttığından, olası şiddetli bir depremde daha fazla kayıp yaşanma ihtimali de her ge-

Barbaros Onulay / Bursa Beton Genel Müdürü

çen gün büyümektedir. Bu kayıpların önüne geçebilmek için bina inşa ederken; yüzeyin jeolojik ve sismik yapısı, bina yüksekliği, statik hesaplamaları, mühendislik çalışmaları ve öngörüleri, taşıyıcı sistemleri, beton sınıfı gibi birçok parametrenin incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Bursa Entegre Sağlık Kampüsü Projesi’nde de deprem etkisini ve zararlarını minimize etmek için deprem izolatörleri kullanılmıştır. Deprem izolatörlerinin bağlandığı yapı düşey elemanlarının daha mukavemetli ve rijit olması gerekmektedir. Bursa Beton ‘un bu proje için gerçekleştirmiş olduğu Ar-Ge çalışmaları ve üretimi yapılan C60 sınıfı beton, şirketimizin teknoloji ve gelişime uyum sağladığının en net göstergesidir..

Sektörünüzdeki son gelişmeler neler?

Son 5 yıl içerisinde sektörün gündeminde olan bitümlü sıcak karışım asfalt yollara göre alternatif olarak sunulan beton yol uygulamalarının 2018 yılında büyük ivme kazandığını söyleyebiliriz. Ankara, Antalya, Denizli, Samsun ve Karadeniz’in bazı coğrafi bölgelerinde silindirle sıkıştırılmış beton yol uygulamalarına dair hem örnek uygulamalara hem de ilgili belediyelerin gerçekleştirdiği yol imalatlarına şahit olduk. Asfalt gibi serilen ve silindirle sıkıştırılan beton yolların, bu yollarda kullanılan asfalt türüne göre maliyet olarak daha avantajlı olması ve servis bakım ömrünün asfalta göre 2 kat daha ekonomik olması, beton yolları tercih edilir hale getirmektedir. Ayrıca yurtdışından temin edilen bir malzeme olan bitüm esaslı asfalt yerine, yerli ürün olarak ön plana çıkan çimento esaslı beton kaplamalarını önümüzdeki dönemde de yollarımızda sıklıkla göreceğimizi, önümüzdeki yılarda da SSB’ye ait uygulamaların yaygınlaşacağını tahmin ediyoruz.

Yapı Malzeme Aralık 2019

53


“Önümüzdeki yıl yurtdışı bayi ağını genişleteceğiz” “Hem 1 yıllık kısa vadeli hem de 5 yıllık uzun vadeli stratejik planlarımızı yaptık. Hatta 2019 yılında aldığımız Turquality belgesi ile beraber bu planlarımızı ekonomi bakanlığına da sunarak önümüzdeki yıllarda neler yapmayı planlıyoruz tek tek yazılı hale getirdik.”

Onur Kalkan / Marka Pazarlama Müdürü

54

Yapı Malzeme Aralık 2019

Türkiye’nin iş ve inşaat makinaları alanında en geniş ürün gamına sahip firması olan Pi Makina, sektörün ihtiyaç duyduğu ürün ve hizmetleriyle müşterilerinin daima aranan bir çözüm ortağı olmuştur. Pi Makina Marka Pazarlama Müdürü Onur Kalkan ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda; 2019 yılını kısaca değerlendirirken, önümüzdeki yıl için beklentileri de ele almaya çalıştık.


Dosya gerekse diğer alt bileşenler üreterek Türk Savunma sanayi’nin gelişimine büyük katkılar sağlamaktadır.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu? Kısa bir değerlendirme alabilir miyiz?

Türkiye’deki inşaat sektöründe yaşanan daralma ve özellikle büyük inşaat ve müteahhitlik firmalarının da birçok projeyi durdurması sektöre iş yapan tüm firmaları etkiledi. Biz zaten bu daralmayı önceden görmüş ve yurt dışı işlerimizi arttırmak için geçen sene çalışmalara başlamıştık. Hem yurtdışı ekiplerimizi güçlendirmiş hem de yurtdışı ziyaretlerimizi, fuar katılımlarımızı arttırmıştık. Bu çalışmalar senenin ikinci yarısından sonra meyvelerini vermeye başladı ve birçok yurtdışı pazarımızda büyük atılımlar yaparak makina ve tesis satışları yaptık. Bu girişimler Bizim 2019 yılını yurtiçinde yaşanan sıkıntıları en hafif şekilde atlatmamıza yardımcı oldu.

Önümüzdeki yılda yurtiçi ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız olacak mı?

Firmanızın pazardaki faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

2020 yılında yurt dışında bazı hedef pazarlarımızda yeni bayi arayışlarımız, bazı pazarlarda da mevcut bayilerimizde beraber yapmayı hedeflediğimiz yatırımlar bulunmaktadır. Hem 1 yıllık kısa vadeli hem de 5 yıllık uzun vadeli stratejik planlarımızı yaptık. Hatta 2019 yılında aldı-

ğımız Turquality belgesi ile beraber bu planlarımızı ekonomi bakanlığına da sunarak önümüzdeki yıllarda neler yapmayı planlıyoruz tek tek yazılı hale getirdik. Bu kapsamda seçtiğimiz bazı ülkelerde ofisler, bazı ülkelerde küçük üretim ve montaj hatları kurmayı hedefliyoruz. Bu sayede o ülke ve çevresindeki pazarlara daha kolay ulaşım ve hizmet vermeyi hedefliyoruz. Aynı şekilde satış sonrası hizmetler ağı için de yeni yatırımlarımız olacak. Yurtdışında birçok ülkede yedek parka depoları kurmayı ve servisi yerinde vermeyi amaçlıyoruz.

2020 yılı beklentileriniz ve planlarınızı genel hatlarıyla paylaşmak ister misiniz?

Önümüzdeki yıl yurt içindeki inşaat sektörü büyümesinin eksilerde seyredeceğini düşünüyoruz. Büyük inşaat firmaları başladıkları projeleri tamamlayıp, yeni adımlar atmayacağı söyleniyor. Ekonominin de daralması bu öngörüyü destekliyor. Biz de tüm bu sıkıntılar nedeni ile yine yurtdışı ihracatlarına ağırlık vermeyi düşünüyoruz. Satış ekibimizi bu bağlamda genişlettik. Teknolojik altyapımız için de sürekli yatırımlar yapıyoruz. Birçok ülkeden bayilik talepleri alıyoruz ve bunları değerlendirmeye başladık. Önümüzdeki yıl mevcut pazarlarımızın dışındaki birçok ülkede yeni bayilikler verip yeni pazarlara açılmayı düşünüyoruz.

Pi Makina iş ve inşaat makinaları alanında Türkiye’deki en geniş ürün gamına sahip firma özelliğine sahiptir. Yapı sektörünün ve betonun temel taşı olan agreganın üretimi ve taşınması, sonrasında betonun üretimi, dağıtımı, kalıba dökülmesi süreçlerinde görev alan “Kırma Eleme Tesisleri”, “Beton Santralleri”, “Beton Dağıtım Sistemleri”, “Beton Pompaları” ve sektörün yükünü taşıyan “Kule Vinçleri” Pi Makina’nın ana ürün gamını oluşturmaktadır. Bunların yanında tüm bu işlere yardımcı olmak amacıyla üretilen “Kazıcı Yükleyiciler” “Lastikli Yükleyiciler” ve “ Greyderler” de üretilmektedir. Yarım asırdır bu makina ve tesislerin bir çoğunun ilk üreticisi olan Pi Makina 1000’in üzerinde tesis ve makina üretmiş ve kullanıma sunmuştur. Her geçen gün satış ve servis ağını genişleten Pi Makina günümüzde Avrupa, Asya, Afrika ve Körfez ülkelerinin neredeyse tamamına makina ihrac etmektedir. Ürettiği tüm bu ürünlerin yanında son yıllarda yaptığı büyük yatırımlarla Pi Makina “Kamyon ve Çekici” grubunda da birçok ürün üretip büyük inşaat ve müteahhitlik firmalarının kullanımına sunmuştur. İş ve inşaat makinaları alanı dışında savunma sanayi için de büyük üreticilerden olan Pi Makina, gerek kamyon ve araçlar

Yapı Malzeme Aralık 2019

55




“Dijitalleşmeye yönelik yatırımlarımız ve yeniliklerimiz artarak devam edecek” “Bosch profesyonel ölçme aletlerini kullananlar artık yaptıkları bütün ölçümleri anında cep telefonlarına, bilgisayarlarına aktarabilme imkânına sahip. Ayrıca kullanıcılarımızın, mobil uygulama üzerinden makinelerini teker teker yapılandırmalarına olanak sağlayacak bir Bluetooth modülü ve ona uyumlu makineleri bu yıl içerisinde piyasaya sunduk.” 58

Yapı Malzeme Aralık 2019


Dosya

Ali Fahri Özcan / Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü

Türkiye’de ilk kez 1910 yılında kurulan bir temsilcilikle faaliyetlerine başlayan Bosch Grubu, ilk fabrikasını 1972 yılında Bursa’da kurdu. Teknoloji ve hizmetler alanında önde gelen tedarikçilerden biri olarak Bosch’un Türkiye’de, ‘Mobilite Çözümleri’, ‘Enerji ve Bina Teknolojileri’, ‘Sanayi Teknolojileri” ile ‘Dayanıklı Tüketim Malları’ alanlarında faaliyet gösteren beş ayrı şirketi bulunuyor. Elektrikli El Aletleri dosya konumuz çerçevesinde Bosch Elektrikli El Aletleri Ülke Satış Direktörü Ali Fahri Özcan bizlere geçtiğimiz yılın kısa bir değerlendirmesini yaptı. 2020 yılı planlarına da değinene Özcan, dijitalleşmenin önemine vurgu yaptı.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Bosch Grubu’nun Elektrikli El Aletleri iş kolu, elektrikli el aletleri, aksesuarları ve ölçme aletleri konusunda dünya lideri konumundadır. Taşınabilir elektrikli el aletleri, tezgâh üstü elektrikli el aletleri, aksesuarlar, bahçe aletleri ve ölçme aletleri olmak üzere beş ayrı kategoride, hem profesyonel (mavi) hem de hobi amaçlı amatör kullanıcılara (yeşil) yönelik ürünler sunuyoruz. Ürün gamımızda yaklaşık 5 bin çeşit ürün yer alıyor. Ayrıca bünyemizdeki Sia ve Dremel markalarını da pazara sunuyoruz. Türkiye, bu iş kolunda da Bosch için stratejik önem taşıyan ülkelerden biri. Avrupa’nın en yüksek hacme sahip ülkeleri arasında

yer alan Türkiye’de bir yandan kullanıcılarımızın yaşamlarını kolaylaştıran teknolojiler sunmak diğer yandan da pazarımızı genişletmek amacıyla faaliyetlerimize devam ediyoruz.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu? Kısa bir değerlendirme alabilir miyiz?

2019, Bosch Elektrikli El Aletleri için pozitif bir yıl oldu. İnşaat sektöründeki daralmaya karşın, sanayideki yükseliş ile Türkiye’de pazar payı kazandık. Ek olarak, 2019 yılında önemli yatırımlarda da bulunduk. 2020 yılında da bu başarımızın devam edeceğini öngörüyoruz.

2020 yılı beklentileriniz ve

planlarınızı genel hatlarıyla paylaşmak ister misiniz?

Dijital dönüşümün dünyada hız kazandığı son dönemde özellikle dijitalleşme ve ağa bağlı teknolojiler konuları dikkat çekiyor. Biz de Bosch olarak bu alanlara yatırım yapıyoruz. Örneğin; Bosch profesyonel ölçme aletlerini kullananlar artık yaptıkları bütün ölçümleri anında cep telefonlarına, bilgisayarlarına aktarabilme imkânına sahip. Ayrıca kullanıcılarımızın, mobil uygulama üzerinden makinelerini teker teker yapılandırmalarına olanak sağlayacak bir Bluetooth modülü ve ona uyumlu makineleri bu yıl içerisinde piyasaya sunduk. Gelecekte de dijitalleşmeye yönelik yatırımlarımız ve yeniliklerimiz artarak devam edecek diyebilirim.

Yapı Malzeme Aralık 2019

59




“Müşteri memnuniyeti, satış sonrası hizmetlerin kalitesi ve güvenilirliği

en önem verdiğimiz konular arasında”

“Burla Makina çok köklü bir firma ve bugüne kadar Türkiye’nin yaşadığı farklı kriz dönemlerinde aldığı önlemlerle hep ayakta kalmayı başardı. 2020 yılı için hem ülkemiz hem de ticari faaliyetler açısından ümitliyiz.” Yenilikçi ve girişimci ruhuyla, üstün nitelikli ürün satışı ve satış sonrası hizmetler sunan Burla Makina, müşteri memnuniyetini sürekli kılmak ve tercih ve takip edilen bir grup olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Burla Makina Pazarlama Müdürü Seda Aksoy Evren ile şirket hakkında merak ettiklerimizi konuştuk.

Firmanızın pazardaki faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Burla 1911 yılından bu yana pek çok alanda faaliyet gösteren köklü bir firma. Makina bölümü olarak temsil ettiğimiz ürünlerin sadece Türkiye satışını gerçekleştiriyoruz.

62

Yapı Malzeme Aralık 2019

Markalarımız, yurtdışında birçok ülkeye satışlarını doğrudan yapıyor. Türkiye’de bayi ağımızla satışlarımızı yapıyoruz. Bölgelerinden sorumlu satıcı arkadaşlarımızın dışında bünyemizde elektrikli el aleti ve kaynak makinaları ile ilgili fabrikaları ziyaret eden ve son kullanıcılara ihtiyaçlarına göre hangi ürünleri kullanabileceklerini araştırıp, gerekli ürün tanıtımları ile ürünlerimizin satışını sağlayan iş geliştirme sorumlusu ekibimiz mevcut. Bu şekilde standart ürünler dışında ilave özellikleri olan ürünleri de sunabiliyoruz. Müşteri memnuniyeti, satış sonrası hizmetlerin kalitesi ve güvenilirliği en önem verdiğimiz konular arasında. Merkezimizde çok ciddi bir servis ekibimiz ve teknik hırdavat ürünleri ile ilgili tüm Türkiye’yi kapsayan yaklaşık 100 servis

bayimiz mevcut.

2019 yılı sizin için nasıl bir yıl oldu? Kısa bir değerlendirme alabilir miyiz?

Senenin ilk ayları piyasa durgundu. Elbette bayilerimiz ve doğal olarak biz de etkilendik ancak ihracat yapan ciddi bir son tüketici grubumuz da var. Bu gruptaki müşteriler yurtdışı ile iş yapmaya devam ediyor. Bu yüzden de fabrikaları hala aktif. Bu anlamda şanslıydık. Burla Makina çok köklü bir firma ve bugüne kadar Türkiye’nin yaşadığı farklı kriz dönemlerinde aldığı önlemlerle hep ayakta kalmayı başardı. 2020 yılı için hem ülkemiz hem de ticari faaliyetler açısından ümitliyiz.


Dosya 2020 yılı beklentileriniz ve planlarınızı genel hatlarıyla paylaşmak ister misiniz?

Tüm dünya artık kablosuz bir şantiye alanina dönüşüyor ve biz beş senedir yaptığımız gibi 2020’de de yine akülü ürünlere yoğunlaşmaya devam edeceğiz. Tabi bunu yirmi yılı aşkın süredir temsil ettiğimiz, kablolu makinelerden hiçbir şekilde geri kalmayan performans seviyesine sahip Alman üretici Metabo’nun üstün LiHD akü teknolojisine borçluyuz. Bu teknoloji sayesinde şu anda tek akü, 18 V sınıfında yer alan 140’ı aşkın makine ile %100 uyumlu ve bu sayı her geçen gün artmaya devam ediyor. Metabo LiHD akü, piyasadaki 5 Ah 18 V aküler ile kıyaslandığında yüzde 160 daha fazla güçlü ve yüzde 115 daha fazla çalışma süresine sahip. Tüm bunlara ek olarak daha uzum ömürlü ve yüzde 100 daha sağlam. Sloganımız “Kabloyu at- Gücü tut” aslında her şeyi özetliyor. Akümüze 3 yıl koşulsuz garanti veriyoruz. Bu da piyasada olmayan bir uygulama ki biliyorsunuz akü makinadan daha pahalı bir parça. Bu durum da Metabo’nun akü sistemine olan güvenini gösteriyor. Buna ek olarak 2019’un son çeyreğinde lanse ettiğimiz ve oldukça ümitli olduğumuz bir diğer grup da Metabo’nun ekonomik taşlama modelleri. 2020 yılında W 750-115, elektronik hız kontrollü WEV 850-125 ve ekonomik büyük taşlama makinası WP 2200180 modellerine de yoğunlaşacağız.

Seda Aksoy Evren / Burla Makina Pazarlama Müdürü

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Distribütörlüğünü 2018 yılında aldığımız Alman marka Wera el aletleri ile güzel geri dönüşler almaya başladık. “Asiler için el aletleri” sloganıyla kendini rakiplerinden farklı bir yerde konumlandıran Wera standartlara meydan okuyan ve kullanıcılar için mükemmel ve şaşırtıcı ürünler geliştiriyor. Bu sırada, sadece Wera ürününü geliştirenler değil, bayiler ve son kullanıcılar da kendilerini el aletlerinin asileri olarak değerlendiriyor. Dünyanın pek çok yerinde birçok taraftarı var. Kaymaya karşı dayanıklı elmas kaplı uçlar ve tornavidalar, yuvarlatılmış vidalara karşı Hex-Plus, muhtemelen dünyanın en hızlı cırcırı (Zyklop), inanılmaz tutma fonksiyonuna sahip Joker anahtarı. Bunlar sadece burada sayabildiğim birkaç başarılı ürün. Wera’yı kullanan bir daha vazgeçmek istemiyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019

63


Sektörel

Katta Hafif Dolgu // ZKZY Orjin Grup

Betonarme Yükseltilmiş Döşeme Sistemi // Emaar Square

ZKZY Orjin Grup tarafından inşa edilen “İstinyePark İzmir” otel ve alışveriş merkezi projesinin podyum alanlarındaki hafif dolgu ihtiyacı ABS Plus Kör Kalıpları kullanılarak giderildi. Orijinal projesinde farklı katmanlarda yüksek yoğunluklu EPS doldurulması planlanan alanlarda, ABS Plus kör kalıpları kullanılarak öncelikle inşaat maliyeti ve inşaat süresi ciddi oranda azaltıldı. Ayrıca, kör kalıpların oluşturduğu yükseltilmiş betonarme yüzeyin altında sıhhi

64

Yapı Malzeme Aralık 2019

tesisat geçişleri için %95’i boş olan bir hacim yaratıldı. Tesisat boruları bu boşluk içinde tabanlar ve kılavuzların oluşturduğu şablon kullanılarak beton dökümü öncesinde döşendi ve test edildi. Üzerinde yoğun bir araç trafiği olması planlanan alanlarda ABS Kör Kalıpları ile yapıya ilave bir yük eklenmeden yüksek bir yük taşıma kapasitesi elde edildi. En iyi deneyim için lütfen basit bir VR gözlüğü kullanın veya ekranı parmağınızla kaydırarak sahaya farklı açılardan bakın.

Emaar Square projesinin Kuzey Kulesi kompozit bir yapı olduğundan, en önemli tasarım kriterlerinden biri yapının ağırlığını hiçbir şekilde arttırmamaktı. Bunu göz önünde bulundurarak, döşeme katının üstüne tüm katlarda şap olarak ABS Level H5 cm + 4-5 cm kalınlığında fiber betonarme kullanıldı. Sonuç olarak, şap kalınlığı ve böylece şap betonunun ağırlığı% 50 azaltıldı. Ayrıca, ABS Level H5 tarafından oluşturulan boşluk mekanik, elektrik ve sıhhi tesisatların içinden geçmesi için de kullanılmıştır. Emaar Square projesinde otopark rampaları, havuz kenarı dolguları, peyzaj dolguları, düşük döşeme dolguları ve betonarme yükseltilmiş zeminler dahil olmak üzere birçok uygulama alanında ABS Kör Kalıplar tercih edilmiştir.



MARDAV, RAVABER VE STOPER FİRMALARI, RAVAGO BİNA ÇÖZÜMLERİ MARKASI ALTINDA BİRLEŞTİ… İnşaat sektörünün tecrübeli markası Mardav Yalıtım, ülkemizin ve bulunduğu coğrafyanın en büyük taşyünü üreticisi olan Ravaber Yapı ve Bitümlü su yalıtım membranı üretiminin önde gelen markası Stoper Yapı… Bu 3 büyük şirket artık Ravago Grubu’nun İnşaat ve Yalıtım sektöründe, üretim, satış ve dağıtım hizmetleri sunan iş kolu “RAVAGO BİNA ÇÖZÜMLERİ” adı ile sektöre hizmet verecektir. 66

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

Ravago Bina Çözümleri’ lansman toplantısının mottosu olan “Hızlı - Verimli - Güvenli” ile Grup ilerleyen süreçlerde, günümüz koşullarının da gerekliliği olan, daha hızlı performans, kazançlı, verimli ve güvenli ticaret anlayışı ile sektördeki yoluna devam edecektir. Bu büyük dönüşümü Ravago Grup, 8-10 Kasım 2019 tarihleri arasında Antalya Sueno Deluxe Hotel’de yerli - yabancı müşterileri, tedarikçileri ve iş ortaklarının katılımıyla coşkulu bir lansman organizasyonu ile paylaştı. Toplantıda yeni dönem stratejilerini misafirleri ile paylaşan Ravago Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Onur ve Ravago Bina Çözümleri Ticari Direktörü Alper Doğruer’in yanısıra, Prof.Dr.Özgür Demirtaş Türkiye ve Dünya Ekonomisi’ni anlatan sunumuyla

misafirlerin büyük beğenisini kazandı. Organizasyonun 2.günü tedarikçi sunumları ve ürün eğitimleriyle devam ederken, toplantı sonrasında tüm misafirlerimizin

katılımıyla motivasyon aktiviteleri düzenlendi. Gala Gecesi’nde 2018 Yılı Ciro Ödülleri sahiplerini buldu ve keyifli bir Betül Demir konseriyle gece sona erdi.

Yapı Malzeme Aralık 2019

67


İzocam Dünya Şehircilik Günü’nde enerji verimli şehirlere olan ihtiyacı vurguluyor 1976 yılından beri ülkemizde de her yıl 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü olarak kutlanıyor. Bu özel gün, kentlerde yaşayan herkesin ve her kesimin yaşam ortamlarındaki sorunlarının evrensel planda eş zamanlı olarak gündeme getirilmesini, tartışılmasını ve böylece, “şehirciliğin” önemini ve önemsenmesini hedefliyor. Şehircilikte, konforlu ve refah içinde yaşanan alanlara sahip olunması gerektiğine dikkat çeken İzocam, Dünya Şehircilik Günü’nde daha çok enerji tasarrufu için Kentsel Dönüşümün gerekliliğini ve bunun ülkemiz için bir fırsat olduğunu vurguluyor. İzocam Genel Müdür Yardımcısı Doruk Özcan, Dünya Şehircilik Günü’nde yeni yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’ne, 2020’de yürürlüğe girecek olan EKB’ye uygun ve enerji etkin şekilde inşa edilmesinin gerekliliğini anlatıyor. Sürdürülebilir bina yaklaşımları kapsamında Multi Konfor Binalara duyulan ihtiyacın da altını çiziyor. Küresel ısınmanın büyük bir tehlike olduğu günümüzde enerji verimli binalar hem dünyamızın korunması hem de ülke ekonomimiz için oldukça önemli. İzocam Genel Müdür Yardımcısı Doruk Özcan, ısı kazanç ve kayıplarıyla beraber tesisatı da içine alacak şekilde binanın tümüne uygulanan doğru yalıtımın hem hane hem de ülke ekonomisine azami fayda sağlayacağını belirtiyor. Doruk Özcan, şu anda geçerli olan BEP Yönetmeliği’nin çok sıkı uygulanması ve izlenmesi gerektiğine vurgu yapıyor; “Türkiye Cumhuriyeti, 1/CP.19 ve 1.CP/20 sayılı kararlar uyarınca, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin (BMİDÇS) 2. maddesinde yer alan temel hedefini sağlamaya yönelik olarak beyan edilen ulusal katkısı (NDC) ve yürütülmesi öngörülen plan politikalar” ve hazırlanmakta olan “Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı”nın çıktıları da hem dünyamız için hem de ülke ekonomisi için enerji verimli bina ihtiyacını kanıtlar nitelikte... Özellikle NDC beyanında yeni yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’ne uygun ‘enerji etkin’ olarak inşa edilmesi gerekliliği vurgulanıyor. Ayrıca, NDC’de yer alan hedeflere ulaşılması için yeşil bina ve sıfıra yakın enerjili ev tasarımlarının yaygınlaştırılması ile enerji ihtiyacının minimuma indirilmesinin öneminin altı çiziliyor. İşte bunları gerçekleştirebilmek için yalıtım ve tasarımdan uygulamaya yenilikçi sürdürülebilir yaklaşımlar devreye giriyor”. Sürdürülebilir bina yaklaşımının başında

68

Yapı Malzeme Aralık 2019

Doruk Özcan / İzocam Genel Müdür Yardımcısı

ise kalın yalıtım uygulamaları geliyor. Türkiye’de kullanılan malzeme kalınlığı ortalama 4–5 santimetre iken, aynı malzemenin Avrupa ülkelerinde 20–30 santimetre ve üzerinde değişen kalınlıklarda uygulandığına değinen Özcan, “Yalıtım kalınlıklarıyla ilgili henüz etkin bir denetim olmamasına rağmen, “BEP (Binalarda Enerji Performansı) Yönetmeliği” ile binalarda ve tesisatta yalıtımın önemi artıyor, uygulamalar yayılıyor ve yüksek kalınlıklar daha çok gündeme geliyor. BEP ile birlikte önümüzdeki 10 yılda mevcut binalarda da enerji verimliliği önlemleri ile yalıtım seviyelerinin artacağını, sektöre ve ülkemize büyük kat-

kıları olacağını düşünüyoruz. BEP ülkemiz için kuşkusuz son derece önemli bir adım. Ancak BEP’in tüm detaylarının ve denetim mekanizmalarının, tüm işlerliği devreye sokularak uygulanması büyük önem taşıyor. Bu yönetmelikte geliştirilmesi gereken hususların tekrar gözden geçirilerek bir an önce tamamlanması gerekir” dedi. Kentsel dönüşümün enerji verimliliği için büyük bir fırsat olduğunu ifade eden Doruk Özcan, ülkemizin sağlıklı çevre ortamına kavuşması için kentsel dönüşümün doğru değerlendirilmesinin gerekliliğine dikkat çekerek şunları söyledi; “Kentsel dönüşümde konu binaların enerji tüketimlerinin daha fazla sınırlandırılması; AB’nin 2020 hedefleri gibi Türkiye’nin de İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı ve Enerji Verimliliği Strateji Belgesindeki hedeflerini destekleyecek, yenilikçi uygulamaların yaygınlaşmasını sağlayacak. Avrupa Parlamentosu yayımlanan Binalarda Enerji Performansı direktiflerine göre 31 Aralık 2020 tarihinden itibaren bütün yeni binalar sıfıra yakın enerjili bina olacak. Kentsel dönüşüm uygulanırken yakın gelecekteki bu hedefin de göz önünde bulundurulması gerekiyor.” Bu kapsamda Özcan, Ocak 2020’de yürürlüğe girmesi beklenen Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’ni de değerlendirdi. Özcan, “Yeni inşa edilen binalar için Enerji Kimlik Belgesi (EKB) alınmasını şu an zorunlu. Binaların ne kadar enerji harcadığını gösteren EKB aynı zamanda binanın enerji sınıfını da belirliyor. EKB alacak binaların A, B ve C sınıfı performansına yükselebilmeleri için en etkin yol ise ısı yalıtımından geçiyor. Özellikle konut kiralarken ya da konut alım-satımlarında bu belge etkin rol oynayacak. EKB için henüz ısı yalıtımı olmayan binaların ise konusunda uzman firmalarla çalışmaları gerekiyor. Bu noktada doğru malzeme seçiminin de en az uygulamanın kendisi kadar önemli olduğunu unutmamak lazım.”


Sektörel

İzocam ENKA’nın Irak’taki iki büyük projesinin yalıtımında tercih edilen marka oldu

Dev enerji projelerinin yalıtım danışmanı İzocam, ENKA’nın Irak’ta gerçekleştirdiği iki projenin yalıtım işlerinde tercih ettiği marka oldu. İzocam, Irak’ın Basra bölgesindeki Samawa ve Nasiriyah şehirlerinde yapılmakta olan iki ayrı kombine çevrim santraline ürün temin etti.

Bu yıl başlayan ve 2020 yılında tamamlanması planlanan Samawa 750 MW Kombine Çevrim Elektrik Santrali projesine İzocam, 392 m2 TAŞYÜNÜ / 1362,53 m3XPS ürün sağladı. İzocam 2019’da başlayıp yine 2020’de tamamlanması programlanan Nasiriyah’taki DHI QAR 750 MW Kombine Çevrim Santraline de 392 M2 TAŞYÜNÜ / 1342,80 M3 XPS ürünü temin etti. Kalitesi marka güvenliği nedeniyle tercih edilen İzocam projelere satış aşamasın-

da teknik destek sağladı. Türkiye’de yalıtım sektörünün lider kuruluşu İzocam, Türkiye’deki projelerin yanı sıra bölgedeki diğer önemli enerji projelerine de yalıtım danışmanlığı hizmeti sağlıyor. Dünyanın birçok ülkesindeki büyük çaplı rafinerilerin kurulum projelerine ihracat gerçekleştiren İzocam, bu alandaki referans listesine daha önce Irak’taki Besmaya projesini de eklemiş ve Enka’nın ana yüklenici olarak Irak’ta gerçekleştirdiği

rafineri projesine yalıtım malzemeleri ve danışmanlığı hizmeti sunmuştu. İzocam, son dönemde Türkiye’de gerçekleştirilen en önemli enerji projelerine de ürün temin ediyor ve projelerin yalıtım sürecinde sunduğu danışmanlık hizmeti nedeniyle tercih ediliyor. İzocam, bu çerçevede TÜPRAŞ ve STAR rafinelerinin yanı sıra, Tufanbeyli, İncirliova ve Soma’daki enerji santrallarının da ürün tedarikçisi oldu.

Yapı Malzeme Aralık 2019

69


Hem yurtiçi hem yurtdışı fuarlarda GF Hakan Plastik’e yoğun ilgi GF Hakan Plastik, Ekim 2019’da hem yurt içinde hem yurtdışında yoğun bir fuar dönemi geçirdi. ISK-SODEX 2019 ile İstanbul ile başlayan fuar dönemi Riyad, Ankara ve son olarak Addis Ababa ile noktalandı.

2-5 Ekim tarihlerinde ISK-SODEX Fuarı ile yoğun bir aya başlayan GF Hakan Plastik, 07-10 Ekim tarihlerinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bu yıl 31.’si düzenlenen Saudi Build Riyadh 2019 fuarında yerini aldı. Üst yapı ürün grubu ve ısıtma sistemlerinin sergilendiği standda GF Hakan Plastik ürünleri yoğun ilgi gördü. Saudi Build, ülkenin en prestijli yapı malzemeleri fuarı olarak binlerce ye-

70

Yapı Malzeme Aralık 2019

rel ve uluslararası sektör profesyonelini buluşturuyor. 9-11 Ekim tarihlerinde Ankara’da düzenlenen 5. Su Kayıp ve Kaçakları Forum&Fuarı ve 09-12 Ekim tarihlerinde Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da düzenelenen Addis Build 2019’da yerini aldı. Etiyopya, tüm üst yapı ve alt yapı projeleriyle dinamik bir inşaat sektörüne sahip bulunuyor. 2010 yılından buyana

düzenlenen Addis Build Fuarı ile ülke ekonomisine %16 katkı sağlayan inşaat sektöründe bölge ve uluslararası paydaşların biraraya getirilmesi hedefleniyor. GF Hakan Plastik, fuarda ağırlıklı olarak üst tapı ürünlerini sergiledi. Yeni ürünlerinden PP-RCT ve ek parçaları, Silenta Premium boru sistemi ve ısıtma sistemleri ziyaretçilerden ilgi gördü.


Sektörel

“Isı Yalıtımı’’İklim Değişikliği ile Mücadelenin Anahtarı

Hava sıcaklıklarının mevsimlere bağlı olarak değişmesi sonucu enerji tüketiminde ciddi oranda artışlar meydana geliyor. Yaz kış enerjinin verimli ve etkin kullanılması ancak doğru ısı yalıtım sistemi ile sağlanabiliyor. Filli Boya Capatect Isı Yalıtım sistemi binalarda enerji tüketimini azaltarak çevre kirliliği ve küresel ısınmaya karşı pozitif yönde etki sağlıyor. Yaşadığımız konutlarda sadece ısınmak amacıyla bir yılda 14 milyar $ değerinde enerji tüketiyoruz. Harcadığımız bu enerjinin yarısından fazlası yalıtımsız duvarlar yüzünden havaya gidiyor ve israf oluyor. Tükettiği enerjinin %75 civarındaki kısmını ithal eden ülkemiz için artan tüketim ve enerji kaynaklarının kullanımı konusunun önemi daha da belirginleşiyor. Ayrıca tüketilen enerji sonucunda oluşan atıklarında artışı da önemli bir çevre kirliliği ve iklim değişikliğine neden oluyor. Isı yalıtımı ve enerji verimliliği ise iklim değişikliği ile mücadelede kilit rol üstleniyor. Isı yalıtımı ile yakıt tüketimi azaltılarak, çevre kirliliği ve küresel ısınmaya karşı pozitif yönde etki sağlanıyor. Dünyaya bıraktığımız karbon ayak izimiz azaltılıyor. Konutlarda tüketilen toplam enerjinin %75’inden fazlası ısıtma ve soğutma için. Ülkemizde enerjinin %37,2’si binalarda, %32’si sanayide ve %20’si ulaşımda harcanıyor. Binalarda tüketilen enerjinin en büyük payı ise ısıtmadan kaynaklanıyor.

Konutlarda tüketilen toplam enerjinin yaklaşık %75’inden fazlası ısıtma ve soğutma için tüketiliyor. Doğru ürün ve uygulama ile dış cephe ısı yalıtımı yapıldığı taktirde %50’ye varan tasarruflar sağlanabildiği gibi, Binalarda Enerji performansı yönetmeliği gereği alınması zorunlu olan Enerji Kimlik belgesinde yüksek enerji ve sera gazı emisyon sınıfına sahip binalar elde etmenin en ekonomik, en yaygın ve en etkili yolunun binalarda “Isı Yalıtımı” olduğu biliniyor. 15 yılda 6,5 milyar m3 tasarruf! Filli Boya Capatect Isı Yalıtım Sistemi ile 15 yılda uygulanan yalıtım uygulamaları sonucunda 14,25 milyon ton kar-

bondioksit eşdeğeri sera gazı salınımı engellenerek çevreye katkı sağlandı. Bu rakam Bolu Ormanları’nın yıllık karbondioksit emiliminin 10,3 katına eşdeğerdir. Betek’in yenilikçi ürün ve teknolojileri ile binaların sadece ısıtmada elde ettiği doğalgaz tasarrufu yaklaşık 6,5 milyar m³’e ulaşıyor. Filli Boya Capatect Isı Yalıtım Sistemi, yapıştırıcısından son kat kaplama ve boya ürünlerine kadar birlikte uyumlu, standartlara uygun ve uzun ömürlü bir sistem sunuyor. Tüm ana ürünleri kendi tesislerinde üretilen Capatect Isı Yalıtım Sistemi, tüketicilerinin enerji tasarrufuna ve çevreye olan katkılarının sürdürülebilirliğini güvence altına alarak, yaz kış tasarruf yapabilmelerine imkan sağlıyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019

71


Depremde Yüksek Emniyet Sağlayan Yapay Zekalı Asansör Teknoloji devi Mitsubishi Electric, yüksek hızlı, konforlu, emniyetli ve yüksek enerji verimliliğine sahip asansörleri ile sektöre yön veriyor. Deprem ve elektrik kesintisi gibi durumlarda markanın her asansöründe bulunan Back-Up Sistemi’nin devreye girmesi ile asansörler en yakın katta duruyor ve yolcuların asansörden tahliyesi sağlanıyor. Asansör sektörüne öncülük eden teknolojileriyle dikkat çeken Mitsubishi Electric, asansörlerde VVVF Invertör kontrol teknolojisini başarıyla geliştiren ilk firma konumunda. 1993 yılında Yokohoma’daki 70 katlı bir gökdelene, en yüksek hızında bile dikine duran bir madeni paranın devrilmemesini sağlayacak asansörler kurmayı başaran marka, bugün çok daha gelişmiş bir teknolojiyle sürekli olarak yüksek hızlı, konforlu, emniyetli ve yüksek enerji verimliliğine sahip asansörler geliştirmeye devam ediyor. Deprem ve elektrik kesintisinde Back-Up sistemi ile yolcuları güvenle tahliye ediyor Mitsubishi Electric, asansörlerin sağladığı kolaylıkların yanı sıra hatalı durumlarda oluşturabileceği tehlikelerin farkında olunması için kullanıcıların ve asansör sektöründe çalışanların daha bilinçli olması gerektiği bilinciyle hareket ediyor. Markanın asansörlerinin sahip olduğu yedek kontrol yazılımı ile deprem ve elektrik kesintisi gibi durumlarda asansörün kat arasında kalmasının önüne geçilirken, kontrol panelinde arıza olması durumunda ikinci bir Back-Up Sistemi ile yolcuların

asansörden tahliyesi sağlanıyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük ilgiyle karşılanan asansörlerinde Back-Up Sistemi’ni standart bir özellik olarak bulunduran markanın asansörleri sektörde en problemsiz ve arıza oranı en düşük asansörler arasında gösteriliyor. Kullandığı ileri teknoloji, kaliteli üretim stoğu, montaj aşamasındaki yeterliliği ve satış sonrası hizmetleri sayesinde asansörlerde arıza oranlarını en az seviyeye indiren markanın asansörleri 20-25 sene boyunca modernizasyon çalışmasına ihtiyaç duymaması nedeniyle de önemli bir maliyet avantajına sahip. Üst düzeyde güvenlik donanımı ve yazılımının yanı sıra yedek kontrol yazılımıyla da fark yaratan Mitsubishi Electric, “seyahat konforu, kalite, sessizlik” konularında da asansör sektörüne öncülük ediyor.

Asansörlerde yapay zeka teknolojisi Mitsubishi Electric, operasyonda verimlilik sağlayan ve kullanıcı memnuniyetini arttıran AI Neural Network’u geliştirerek

asansörlerinde özel tasarlanmış yapay zeka denetleme sistemi kullanıyor. Bu sistemde mevcut trafik akışı sistem bilgisayarında hafızaya alınıp bekleme süreleri minimuma indirilerek servis hizmeti sorunsuz ve minimum enerji sarfiyatı ile gerçekleşiyor. İleri teknolojisi sayesinde daha küçük ve yüksek enerji tasarruflu asansörler geliştiren marka, ultra hızlarda dahi gürültü ve titreşimi ortadan kaldırarak güvenli ve sarsıntısız seyir konforu sağlıyor.

Isı enerjisi bina elektrik şebekesine kullanılabilir enerji olarak geri veriliyor

Mitsubishi Electric tarafından icat edilen ve sadece Mitsubishi Electric asansörlerinde bulunan kabin içi yüke göre asansör hızını belirleme teknolojisi, ciddi oranda enerji tasarrufu sağlıyor. Regenaration özelliği sayesinde ısı enerjisinin bina elektrik şebekesine kullanılabilir enerji olarak geri verilmesine imkan tanınıyor. Bu sistem ile yüzde 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu yapılarak yılda yaklaşık 1.400 kg CO2 salınımı azaltılabiliyor. Mitsubishi Electric asansörleri, çağrı almadığında ya da binada trafik yoğunluğunun az olduğu anlarda kendini uyku moduna alarak yine enerjiden tasarruf ediyor.

Global ve yerli projelerde Mitsubishi Electric imzası

Türkiye’de asansör sistemleri ile Quasar İstanbul – Fairmont Hotel İstanbul, Rönesans Tower Ataşehir, Tema İstanbul, Bursa Hilton Oteli, Çırağan Palace By Kempinski, Vadistanbul Bulvar ve Park Etapları gibi çok sayıda prestijli projede tercih edilen Mitsubishi Electric, dünyanın sayılı projelerinde de adından söz ettiriyor. Güney Kore’nin Busan kentinde bulunan LCT Landmark Kulesi’ne ülkenin en hızlı asansörlerini monte eden Mitsubishi Electric, bu projede ultra yüksek hızlı asansörler için geliştirdiği ileri sürüş ve kontrol ekipmanları sayesinde üstün sürüş konforu, sessizlik ve güvenlik sunuyor.

72

Yapı Malzeme Aralık 2019


Sektörel

Greeneco’nun da tercihi bonus Bonus Yalıtım, ürün gruplarının gerek üretim proseslerinde, gerekse de kullanım amacı ile çevreye ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamaya devam ediyor. Bu yönde en büyük hizmet alanlarından biri olan enerji santrallerinin yalıtım ihtiyacı için Bonus Taş Yünü kullanımına devam ediliyor. Bugüne kadar çok sayıda prestijli projede kullanıldığı gibi, bir Saray Holding kuruluşu ve iştiraki olan Greeneco tarafından inşa edilen Denizli / Sarayköy Jeotermal Tesisi’nin inşasında da Bonus Taş Yünü kullanıldı. Devreye alındığı 2016 yılından bu yana Denizli Sarayköy JES ek ünite yatırımlarının da yalıtımında kullanılan Bonus Taş Yünü, üstün yalıtım özelliği ve doğal yapısı sayesinde enerji tesislerinin en önemli tedarikçisi olarak görülüyor. Greeneco tarafından yapılan Denizli Sarayköy JES, Türkiye’nin artan enerji ihtiyacının, ithal girdiye ihtiyaç duymaksızın, çevreci ve yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılanmasını amaçlıyor. Türkiye’nin yerli türbin kullanılarak kurulan ilk jeotermal enerji santrali olan Greeneco Denizli/ Sarayköy JES, yerli enerji üretimiyle ülke kalkınmasına büyük katkı sağlıyor. 2.250 hektarlık alanda gerçekleştirilen yatırım; yenilenebilir, temiz enerji üretimi ile çevreye duyarlılığı ve yüksek teknolojisiyle hayata geçirilen örnek proje olarak göze çarpıyor. Projede kullanılan binary tipi, yüksek verimli modern santrallerde çevreye herhangi bir karbondioksit emisyon salımı oluşmuyor. ilk kez yerli türbin kullanılan bir enerji santrali olan Denizli Sarayköy JES, ülkemize bu yönüyle birçok anlamda kazanç sağlıyor.

Yeşil Enerjinin En Büyük Destekçisi Bonus

Fosil yakıt rezervlerinin tükenme tehlikesinin ile birlikte karbon emisyonundaki artışı durdurmak ve düşük karbon ekonomisine geçişi sağlama amacı ile yenilenebilir enerji kaynaklarının önem kazandığı günümüz dünyasında en önemli paya sahip olan jeotermal enerji santrallerinin inşasından önemli kıstas olan enerji verimliliği ve tasarrufu ise en kaliteli yalıtım malzemeleri sayesinde sağlanabiliyor. Üretimine başlandığı ilk günden itibaren kaliteli üretim anlayışı ve üstün performans özellikleri ile çok sayıda prestijli yapı projesinde imzası bulunan Bonus Taş Yünü, yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimine destek veriyor ve enerji santrallerinin yalıtımında da tercih nedeni oluyor. %100 yerli hammadde ve doğal malzemelerden üretilen Bonus Taş Yünü, bu yönü ile yeşil enerjinin üretiminde önemli bir destekçi konumunda bulunuyor. Greeneco tarafından inşa edilen Denizli /

Sarayköy Jeotermal Enerji Santrali’nin en büyük tedarikçilerinden olan Bonus Taş Yünü, Industrial MW grubu sanayi şilteleri ile enerji santralinin enerji korunumunda başrol oynuyor. Bugüne kadar Greeneco Denizli Sarayköy JES inşasında 8 ve 10 cm kalınlıklarında kullanılan Bonus Taş Yünü, yeşil enerjiyi desteklemeye devam edecek.

Yapı Malzeme Aralık 2019

73


Sektörel

Ode Yalıtım’a TAİDER’den büyük ödül ODE Yalıtım, TAİDER Aile İşletmeleri Derneği tarafından aile şirketlerinde sürdürülebilirlik bilincinin gelişmesini desteklemek amacıyla hayata geçirilen Kuzey Yıldızı: Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Ödülü’nün sahibi oldu. Yarışmada Büyük Ölçekli İşletmeler kategorisinde ödül alan ODE Yalıtım, kurumsal yönetimde gösterdiği başarı ile birincilik ödülüne layık görüldü. Ödül töreninde konuşan ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Başarı, sürekli değer yaratmaktır. ODE Yalıtım olarak kurumsallaşmaya çok önem veriyoruz ve şirketimizin sürdürülebilirliği için kurumsal yönetim yapımızı her geçen gün daha da geliştiriyoruz” dedi. Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketi olan ODE Yalıtım, TAİDER Aile İşletmeleri Derneği tarafından aile şirketlerinde sürdürülebilirlik bilincinin gelişmesini desteklemek amacıyla hayata geçirilen Kuzey Yıldızı: Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Ödülü’nü kazandı. Yarışmada Büyük Ölçekli İşletmeler kategorisinde ödül alan ODE Yalıtım, kurumsallaşmaya uzun süredir yatırım yapan, TURQUALITY Destek Programı’na katılan ve tüm ürünlerine EPD (Çevresel Ürün Beyanı) alan ilk firma olarak, bir girişim sermayesinin yalı-

74

Yapı Malzeme Aralık 2019

Orhan Turan / ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı

tım sektöründe yatırım yaptığı tek firma olma özelliği de taşıyor.

Orhan Turan: “ODE Yalıtım olarak kurumsallaşmaya çok önem veriyoruz”

Ödül töreninde ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan kurumsallaşmaya verdiği önemin altını çizerek şöyle konuştu: “Başarı, sürekli değer yaratmaktır. ODE Yalıtım olarak kurumsallaşmaya çok önem veriyoruz ve şirketin sürdürülebilirliği için kurumsal yönetim yapımızı her

geçen gün geliştiriyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik yükümlülüklerimizi yerine getirerek, sadece kendi şirketimiz için değil ülkemizde de sürdürülebilir kalkınmayı hızlandırmak amacıyla faaliyet yürütüyoruz. Bugün tüm bu çalışmalarımızın böyle önemli bir ödülle taçlandırılmasından büyük memnuniyet duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Kurumların sürdürülebilirliğinin anahtarı kurumsallaşmadır. Bu yolda kendimizi her geçen gün daha iyileştirmeye devam etmek üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”



Tasarruflu İklimlendirmenin Şifresi: Isı Pompaları Doğadan aldığı düşük sıcaklıktaki enerjiyi daha yüksek bir sıcaklığa yükselterek mekanların ısıtılmasının yanı sıra soğutulmasında da kullanan ısı pompaları sağladığı konforun yanı sıra iklimlendirmede büyük tasarruf sunuyor. Klimalara benzer bir soğutma çevrimiyle çalışan sistem hava, su ve toprak gibi doğada bulunan ve bir bedel ödenmesi gerekmeyen yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak; sadece kurulum masrafıyla ısıtma ve soğutma problemini kökünden çözüyor. Boyler sıcak su tanklarına bağlandığında kullanım için sıcak su eldesi de sağlayan Daikin Altherma Isı Pompaları, fotovoltaik sistemleriyle entegre çalışma beceresi sayesinde güneşten sağladığı elektrik enerjisini yüzde 500’lere varan verimle kullanıyor ve tasarruflu bir iklimlendirmenin şifresini veriyor. Konut veya binalardaki iklimlendirme işlemi sadece ekipman olarak değil, kullandığı enerji kaynakları nedeniyle de büyük maliyetlere yol açarak her geçen gün tüketicinin cebini daha çok yakıyor. Dünyada yaygın olarak kullanılan ısı pompaları ise ısıtma-soğutma ve kullanım sıcak suyu eldesine yeni bir boyut getirerek kullanıcıyı bütün bu dertlerden kurtarmayı vaat ediyor. Isı pompaları; fosil yakıtların hakimiyetine son veren çevreci özelliklerinin yanı sıra sağladığı müthiş tasarruf miktarlarıyla da tüketicinin tercihlerini belirler hale geliyor. Büyük oranda tasarruf sağlayan cihaz, kısa sürede kendini amorti ediyor. Doğada bulunan ancak düşük sıcaklığı nedeniyle kullanılamayan enerjiyi kulla-

76

Yapı Malzeme Aralık 2019

nılabilir sıcaklığa yükselterek kullanılabilir hale getiren cihazlara ‘ısı pompası’ adı veriliyor. Bu işlem, klimalardaki gibi soğutma çevrimi sayesinde gerçekleşiyor. Yani bu sistemde bir kompresör ve soğutucu akışkan devresi bulunuyor. Hava, su, toprak gibi doğada bulunan ve kullanırken hiçbir ücret ödenmesi gerekmeyen bu enerji kaynakları ısı pompalarının çalışmasını sağlayarak ısıtma, soğutma ve sıcak su eldesi sağlıyor. Soğutucu akışkan içeren kapalı bir devreden meydana gelen sistem; buharlaşma, sıkıştırma, yoğuşma ve genleşme adımlarından oluşan termodinamik bir döngü oluşturuyor. Bu şekilde de ısıtma ve soğutma sağlıyor. Hava, doğal enerji kaynakları içinde en kolay ve en fazla bulunanı olduğu için

günümüzde çoğunlukla hava kaynaklı ısı pompaları tercih ediliyor. Üstün özellikli buluşlarıyla iklimlendirme sektörüne yön veren Daikin tarafından üretilen Altherma hava kaynaklı ısı pompaları; segmentinin en verimli ürünlerinden. Cihaz, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullandığı için son derece çevreci bir ürün. Dış ortam havasındaki ısıyı çekerek ısıtma yapan Daikin Altherma, iç ortamdan çektiği ısıyla da soğutma sağlıyor.

ISI POMPASI NE SAĞLAR?

Isı pompaları yerden ısıtma, radyatör, konvektör ve fancoil gibi ısı yayıcılar aracılığıyla konut veya işyerlerinin ısıtılmasını ve soğutulmasını sağlıyor. Cihazın ‘Boyler’ sıcak su tanklarına bağlanabilme


Sektörel

Mazot, LPG tankı gibi herhangi bir yakıt depolama gerektirmediğinden alandan kazanç sağlıyor. Yüksek COP değerleri ve akıllı işletim sistemi ile enerji maliyeti düşük olan Altherma, bir düğmeye basılarak kolayca kullanıma alınabiliyor. Isıtma-soğutma-kullanım sıcak suyu eldesi sağlamanın en tasarruflu ve konforlu yolu olan ısı pompası, çok kısa bir sürede kendini amorti ederek tüketicinin yüzünü güldürüyor.

ÇEVREYİ KORUMANIN TAM ZAMANI!

özelliği ise kullanım için gerekli sıcak su eldesine olanak verirken, büyük konfor yaşatıyor. Isı pompaları güneş enerji kolektörleri ile entegre edilebilme özelliği taşıyor. Bu yöntemle kullanım sıcak su eldesinde yenilebilir enerji kullanımı maksimize hale geliyor. Ayrıca fotovoltaik (PV)’lerle entegre edildiğinde güneşten elde edilen elektrik enerjisini yüzde 500’lere varan bir verimle kullanabiliyor. Böylece şebekeden bağımsız, tamamen yenilenebilir enerji kullanımı mümkün oluyor. Altherma ısı pompaları, diğer yakıt türleriyle çalışan kombi, kat kaloriferi gibi ısıt-

ma sistemleriyle de eş güdümlü çalışarak kullanıcılara en ekonomik çalışma ve çevreci hibrit çözümü üretebiliyor. Cihaz, Daikin multi klimalarla birlikte hibrit çalışma imkanını tek bir klima dış ünitesiyle birlikte tüketiciye sunuyor. Markaya ait klima sistemlerinin tüm üstün özellikleri ısı pompası ile kullanılırken de aynı verimi gösteriyor. Böylece flash streamer gibi Daikin kalitesinin imzası sayılan özellikler rahatlıkla kullanılıyor. Isıtma, soğutma ve sıcak su ihtiyaçlarını tek bir sistemle bir arada sağlayan Altherma, tüm yıl boyunca gerekli olan ortam konforu için farklı sistemler kurulmasına gerek bırakmıyor.

Yeni veya eski, tüm binalarda uygulanabilen Altherma; kömür, sıvı yakıt kazanlar gibi düşük konforlu sistemlere göre ekonomik ve konforlu bir alternatif olarak geleceğin dünyasında öne çıkıyor. Isı pompaları, fosil yakıtlarda olduğu gibi baca gazı emisyonu üretmiyor ve baca gibi yapı konstrüksiyonlarına ihtiyaç duymuyor. Böylece baca şaftı yapılmasına gerek bırakmıyor. Yanıcı ve patlayıcı yakıt kullanmaması ve zehirli baca gazı emisyonları üretmemesi nedeni ile son derece emniyetli cihazlar olan ısı pompaları, düşük karbon ayak izi nedeniyle son derece çevreci ürünler olarak günümüz dünyasına önemli bir katkı sağlıyor. Altherma ısı pompası; elektrikli ısıtıcılara göre 4,5 kata, LPG ve mazota göre ise 5 kata kadar, ithal kömüre göre ise 2,2 kata kadar daha ekonomik bir işletim sunuyor. Online kontrol özelliği sayesinde cep telefonlarından takip ve kontrol edilebilen cihaz, modern ve çevreci bir ürün olarak tüketicileri bekliyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019

77


Tüketicisinin hayatını kolaylaştırıp, kalbine dokunan DemirDöküm’e iki ödül birden Geçtiğimiz yıl hayatta yapılan doğru seçimlerin bir ömür sürdüğüne dikkat çektiği reklam kampanyası ile pazarlama sektörünün en prestijli ödüllerini alan DemirDöküm, “Doğru Seçim” filminin yenisiyle bu kez Felis Başarı Ödülü’nün sahibi oldu. ErP geçişiyle birlikte yoğuşma teknolojisinin hayatlarını nasıl değiştireceğini merak eden tüketiciler için tasarladığı “Tasarruf Ölçer” uygulamasıyla DemirDöküm, bu yıl 17’ncisi düzenlenen Altın Örümcek yarışmasında ise “En iyi mikrosite” kategorisinde 3’üncülük ödülüne layık görüldü. İklimlendirme sektörünün öncü markalarından DemirDöküm, hayata geçirdiği projelerle sektörün prestijli ödüllerini kazanmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl hayatta yapılan doğru seçimlerin bir ömür sürdüğüne dikkat çektiği reklam kampanyası ile Effie, Felis ve Kristal Elma Ödülü’nü kazanan DemirDöküm, cast kullanmadan çektiği ve tüketicilerin kalbine dokunduğu yeni reklam filmiyle de başarısını sürdürdü. Kompüter imzası taşıyan yeni reklam filminde; kendini kariyerine adamış bir kadının bir gün şantiyeden geçerken tesadüfen karşılaştığı sakat bir köpeği sahiplenmesiyle değişen hayatını ve sahiplenmenin verdiği huzuru duygusal ve samimi bir dille aktaran DemirDöküm; bu kez Felis Başarı Ödülü’ne layık görüldü. Dijital dünyayı odağına alan yeni filminde doğru seçimlerin verdiği huzuru ekranlara

taşıyan DemirDöküm, Felis’in “Markalı İçerik ve Eğlence” bölümünde “Online Markalı İçerik-Video” kategorisinde başarı ödülünü kazandı. Müşteri profili ve tüketici trendleri doğrultusunda reklamın yanı sıra dijital dünyada hazırladığı projelerle adından söz ettiren DemirDöküm, ikinci ödülünü ise bu yıl 17’ncisi düzenlenen Altın Örümcek yarışmasından kazandı. ErP geçişiyle birlikte yoğuşma teknolojisinin hayatlarını nasıl değiştireceğini merak eden tüketicileri bilgilendirmek için tasarladığı “Tasarruf Ölçer” uygulamasıyla DemirDöküm, sektördeki ilklerine bir yenisini daha ekledi. Tasarruf Ölçer uygulamasıyla yoğuşmalı kombi kullanarak bir sezonda ne kadar tasarruf sağlandığını 3 adımda paylaşan DemirDöküm; Altın Örümcek’te “En iyi mikrosite” kategorisinde 3’üncülük ödülüne layık görüldü.

DemirDöküm başarılı yetkili satıcılarını 3 farklı ülkede ağırladı İklimlendirme sektörüne 65 yılda birçok ilki kazandıran DemirDöküm, Türkiye genelindeki başarılı yetkili satıcılarını bu yıl da yurtdışı seyahati ile ödüllendirdi. İş ortaklarıyla oluşturduğu bağ ile her yıl başarılarına yenilerini ekleyen DemirDöküm, gelenekselleşen seyahat kampanyasını bu yıl 3 farklı destinasyonda gerçekleştirdi. Yetkili satıcılar ile sinerjiyi artırmanın da hedeflendiği ödül kapsamında 2019 yılında üstün performans sergileyen yetkili sa-

78

Yapı Malzeme Aralık 2019

tıcılar için Prag, Odessa ve Moskova'ya seyahatler düzenledi. 3 farklı ülkede gerçekleştirilen organizasyonlara toplamda 400’e yakın yetkili satıcı katıldı.


Sektörel

DemirDöküm 65 yıllık başarı hikayesini gençlerle paylaştı DemirDöküm, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Yatırım Kulübü tarafından bu yıl 8’inci kez gerçekleştirilen Pazarlama ve Finans Zirvesi’nin Altın Sponsor’u oldu. “İlham Burada, Sen Neredesin?” mottosuyla düzenlenen, iş, sanat ve spor dünyasının ünlü isimlerini bir araya getiren etkinlikte DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna, DemirDöküm’ün 65 yıllık başarı hikayesini öğrencilerle paylaştı. rinden biri olduğuna dikkat çeken Ertuna; ısıtma pazarı, tüketicilerin satın alma kararları hakkında da bilgi paylaştı. Küresel ölçekte şirketlerin yaşam süresinin kısaldığı günümüzde DemirDöküm’ün kendini yenileyen, dönüştüren bir kurum olmayı başardığını belirten Erdem Ertuna şöyle konuştu; “Köklü geçmişimiz, ürün çeşitliliğimiz, kalitemiz ile tüketicilerimizin takdirini kazanmaya devam ediyoruz. Yaptığımız araştırmalarda DemirDöküm uzman, güvenilir, sıcak, samimi ve ‘bizden biri’ olarak tanımlanıyor. Sektördeki öncülüğümüzü, tüketicilerimizin teveccühünü sürdürebilmek için geleceğimize yatırım yapmaya devam ediyoruz. Üretimden satışa, pazarlamadan saha yapılanmasına kadar tüm süreçlerimizde, sürekli gelişen teknolojimizden faydalanarak iş ortaklarımız ve müşterilerimizle bir araya geliyoruz. Ürünlerimiz kadar hayata geçirdiğimiz projelerle de ülkemize, iş ortaklarımıza, tüketicilerimize her yıl daha fazla değer katıyoruz. Müşterilerimiz ve tüm paydaşlarımız için birçok dönüşüm projesini eş zamanlı yürütüyoruz. DemirDöküm Akademi, bu kapsamda sektörün ilkleri arasında yer alıyor. Deneyime dayalı dönüşüm çalışmaları ile hedefimiz müşterilerimize ve iş ortaklarımıza her temas noktasında eşsiz, unutulmaz bir marka deneyimi yaşatmak. Erdem Ertuna / DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi

Türkiye iklimlendirme sektörüne 65 yıldır öncülük eden DemirDöküm, üniversite öğrencileriyle buluşmaya devam ediyor. Radyatörden panel radyatöre, şofbenden kombiye kadar ürettiği her üründe tüketicilerini ilklerle buluşturan DemirDöküm, İTÜ Yatırım Kulübü tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen Pazarlama ve Finans Zirvesi’nin Altın Sponsor’u oldu. İş, sanat ve spor dünyasının ünlü isimlerini bir araya getiren etkinlikte, DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna konuşmacı olarak yer aldı.

“DEMİRDÖKÜM BİR BAŞARI SÖZÜNÜN TÜRKİYE’DEKİ EN İYİ HİKAYELERİNDEN BİRİ”

İTÜ Maçka Mustafa Kemal Amfisi’nde

düzenlenen etkinlikte, DemirDöküm’ün hikayesinin 1930’lu yılların başında Koç Holding Kurucusu Vehbi Koç’un bir döküm fabrikası kurmayı hayal etmesiyle başladığını belirten Erdem Ertuna; “1954 yılında ülkemizin ilk sanayi şirketlerinden biri olarak kurulan DemirDöküm, Türkiye’nin tarihine, gelişimine tanıklık etti. Döküm radyatörden, sobaya, şofbenden fırına, panel radyatörden doğal gaz sobası, kombi ve yoğuşmalı kombiye kadar Türkiye’de sektörüne birçok ilki sundu. DemirDöküm, Bozüyük fabrikasında ArGe çalışmaları, nitelikli çalışan gücü ve teknolojisiyle ürettiği ürünleri bugün dünyanın 50 ülkesine ihraç ediyor” dedi. Konuşmasında DemirDöküm’ün bir başarı sözünün Türkiye’deki en iyi hikayele-

HAYALLERİNİ NASIL BAŞARI HİKAYESİNE DÖNÜŞTÜRDÜĞÜNÜ ANLATTI

Bu yıl “İlham Burada, Sen Neredesin?” mottosuyla düzenlenen etkinlikte hayallerini nasıl başarı hikayesine dönüştürdüğünü de anlatan Erdem Ertuna; “Benim hikayem de 1980’lerden gelen bir hayalle başladı. Kariyerim boyunca çalışmaktan, hayal etmekten ve hedeflerimden vazgeçmedim. Sizler de hangi işi yaparsanız yapın, nereye ulaşmak istediğinizi bugünden belirleyin. Yeteneklerinizi geliştirmek, hedeflediğiniz noktaya ulaşmak için öğrenmeye ve bilgiye yatırım yapın. Her zaman çok çalışın, ekip çalışmasına güvenin ve kariyer yolculuğunuzda öz eleştiri yapmaktan çekinmeyin. Tüm bunların yanında kendinize zaman ayırmayı da unutmayın” açıklamasını yaptı.

Yapı Malzeme Aralık 2019

79


“Geniş ürün gamımızla müşterilerimizin ihtiyaçlarına etkili şekilde çözüm sunmak için çalışıyoruz” “Kuruluşumuzdan bu yana ürünlerimizdeki üstün mühendislik, teknoloji ve kalitenin yanı sıra sektördeki eşsiz yapılanmamız ile tüketici nezdinde fark yaratıyor, güçlü ve tecrübeli iş ortaklarımız ile yola devam ediyoruz.” 1992’de ülkemizdeki faaliyetlerine başlayan Vaillant Türkiye; müşteri memnuniyeti için hizmet vermektedir. Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu ile Vaillant hakkında merak ettiklerimizi konuştuk. Bizlere vakit ayırarak sorularımızı yanıtlayan sayın Kayaoğlu’na teşekkür ediyoruz.

Öncelikle ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Şofbenin ve kombinin mucidi Vaillant, sektörde pek çok yenilik ve ilki gerçekleştirmiş bir şirket olarak doğal gazlı, LPG’li, fuel-oil’li, elektrikli ve güneş enerjili sıcak su ve ısıtma sistemlerinde komple çözümler sunuyor. Hem doğayı koruma anlayışımız hem de dijitalleşen dünyayla aynı doğrultuda ilerleyerek enerji verimliliğini en üst seviyeye çıkaran ürünlere yatırım yapıyoruz. ecoTEC Plus, ecoTEC Pro, ecoTEC Pure ve ecoFIT Start’dan oluşan yoğuşmalı kombi ailemizi geçtiğimiz yıl Mayıs ayında piyasaya sunduğumuz ecoTEC Exclusive multi yoğuşmalı kombimiz ile genişletmiştik. ecoTEC Exclusive yoğuşmalı kombimiz, Vaillant Group içerisinde seçili ürünlerimizde uyguladığımız Green IQ felsefesi ile tasarlandı. Bu sene ekim ayında ise yüksek verimlilik sunan yeni yoğuşmalı kombi modelimiz ecoTEC INTRO’yu kullanıcılarımız ile buluşturduk.

80

Yapı Malzeme Aralık 2019

Erol Kayaoğlu / Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü

Vaillant olarak kombi kategorisindeki başarımızı bu sene ısıtma cihazlarına ve ısı pompasına da yansıttık. Bu kapsamda çevre dostu aroTHERM hava kaynaklı ısı pompası serisini genişlettik. 5 farklı geniş kapasite seçeneği bulunan yeni Vaillant aroTHERM Split Isı Pompası ile kullanıcılar enerji verimliliği sağlayabiliyor. Isı pompasının yanı sıra sektörde elektrikli kombi olarak da anılan yeni nesil elektrikli ısıtma cihazı eloBLOCK’u da bu sene kullanıcılarla buluşturduk. Vaillant markası olarak Türkiye pazarında hem bireysel kullanıma yönelik klimalarımız hem de okul, hastane, iş merkezleri, otel gibi büyük yapılara hitap eden VRF sistemlerimiz ile tüketicilerimize akıllı çözümler sunuyor, her yıl ısıtma pazarında olduğu gibi soğutma pazarında da ürün gamımızı genişletmeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda VAI6 Inverter Split klima serimizden sonra, 2018 yılında piyasaya çıkardığımız VAI8 Inverter Split klimalarımız ve VAI8 Multi inverter klima ailemizle birlikte kombide olduğu kadar klima alanında da geniş bir ürün gamına sahip hale geldik.

Bu ürün grupları içerisinde öne çıkan avantajlardan biraz bahseder misiniz?

Gren IQ felsefesi ile tasarlanan ve yüzde 85 geri dönüştürülebilir malzemelerden

üretilen, ecoTEC Exclusive multi yoğuşmalı kombimiz beraberindeki VRC700f ile birlikte A+ ısıtma verimliliğine sahip bir ürün. Birden fazla yoğuşma sağlayan teknolojisi, cep telefonuyla kontrol ve uzaktan erişim gibi üstün özelliklere sahip. Yüksek sıcak su konforu, Quite Mark sessizlik ödülü, benzersiz Vaillant tasarımı ve 1:10’a varan geniş modülasyon oranı ile hem teknolojik hem de verimlilik anlamında da kullanıcılarına avantaj sağlıyor. Bu sene kullanıcılarımızla buluşturduğumuz, yoğuşmalı kombi ailemizi son üyesi ecoTEC INTRO ise 18 kW ile 24 kW olmak üzere iki farklı kapasite seçeneğine sahip, yüksek verimlilik oranlarıyla daha fazla tasarruf sağlıyor. A sınıfı verimliliğe sahip ve XL


Sektörel sıcak su kapasitesi ile ERP yönetmeliğine göre 55 °C’de minimum 16 lt/dak. kullanım suyu verme özelliğini temsil ediyor. Kanıtlanmış uzun ömre sahip ecoTEC INTRO, kullanıcı dostu ara yüzü, LCD ekranı ve dokunmatik ön paneli ile kolay kullanım olanağı sunmaktadır. Kompakt yapıdaki ürün, piyasadaki en küçük ürünle eşdeğer. eloBLOCK elektrikli ısıtma cihazımız ise gerek ısı pompaları ile akuple edilen sistem çözümleri, gerekse gaz bulunmayan yerlerde kullanıcılarımıza konfor sunmamızı sağlıyor. Yüksek enerji tasarrufu sağlayan eloBLOCK, 9 kW’tan 18 kW’a kadar 4 farklı kapasite seçeneği ile ihtiyaca göre çözüm önerisi sunuyor. Kombinin dışında aroTHERM hava kaynaklı ısı pompası serisinin son üyesi Vaillant aroTHERM Split Isı Pompası A++ sınıfı enerji verimliliği sağlıyor. Yüksek konfor/ performans oranı ile hem yeni yapılar, hem de modernizasyon yapılan projeler için avantajlı bir seçenek sunan aroTHERM ısı pompası, havada bulunan serbest haldeki ısı enerjisini kullanıyor. aroTHERM ailesine yeni katılan aroTHERM Split ısı pompasının dış ünitesinde inverter kompresör ve aksesuar bulunurken, kondenser ve yüksek verimli pompa iç ünitede yer alıyor. aroTHERM Split ısı pompası tüketicilere; yüksek verim COP’si, uzaktan bağlantı imkanı, düşük ses seviyesi ve kolay kurulum ile her bakımdan konfor sunuyor. Klimalarımızda da diğer ürün serilerimizde olduğu A++ enerji verimlilik sınıfındaki ürünlerimizle, üstün teknoloji ve tasarrufu bir arada sunuyoruz.

İnşaat sektöründeki son gelişmeler üretim ve satış faaliyetlerinizi nasıl etkilemekte?

Geçtiğimiz yıl inşaat firmalarının yatırımlarını ertelemesi ve yeni projelerin hayata geçirilememesinin etkilerini bizim sektörümüzde de hissettiğimiz bir dönem oldu. 2019 yılında bir önceki yılın etkilerinin devam etmesinin yanı sıra kullanıcılardaki verimli cihazlara karşı olan bilincin artması ve yenileme pazarının canlılığını bir nebze korumaya devam etmesi ile verimli bir yıl geçirdik. İnşaat sektörünün yanı sıra kurdaki dalgalanmalar birçok sektörü etkilediği gibi bizim sektörümüzü ve tüketicinin satın alma kararlarını da etkiledi. Vaillant olarak bu süreci daha iyi yönetebilmek adına kur riskini üstlenerek iş ortaklarımıza ve tüketicilerimize daha kolay bir satın alma süreci sağlamaktayız. Ülke ekonomisinde düzelme trendinin devam etmesi ile sektörümüze de olumlu yönde yansıyacağına olan inancımız tam.

Güvenilir ve tercih edilir bir marka olmak ve bunu sürdürmek sizce neyle mümkün?

Vaillant 147 yıllık tecrübesi ile sektörün öncüsü konumunda. Vaillant olarak, geniş

ürün çeşitliliğimiz ve gamımızla müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap vermeye, etkili şekilde çözüm sunmak için çalışıyoruz. Vaillant’ın en önemli gücü, yenilikçi ürün gelişimine olan yatırımlarıdır. Dünya genelinde yenilenebilir enerji kaynaklarına ait ürünlere odaklanmış bir firmayız ve bu ürünlerin gelecekte tüketiciler için yeni trendler yaratacağı bilinci ile Ar-Ge’ye büyük önem veriyor ve büyük yatırımlar yapıyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana ürünlerimizdeki üstün mühendislik, teknoloji ve kalitenin yanı sıra sektördeki eşsiz yapılanmamız ile tüketici nezdinde fark yaratıyor, güçlü ve tecrübeli iş ortaklarımız ile yola devam ediyoruz. 250 yetkili satıcı ve 300’den fazla satış noktası ile toplamda 550’den fazla noktada son kullanıcılar ile buluşuyoruz. Vaillant Türkiye olarak müşterilerimize yalnızca ürün değil, komple bir deneyim sunma hedefiyle hareket ediyoruz. Müşteri odaklı iş anlayışımız ile yalnızca bir hikaye anlatıcısı olmayı değil hikayeyi yaşatmayı hedefliyoruz. Müşterilerimizin satın almadan itibaren, ürünü kullanmaya kadar tüm hizmet sürecindeki deneyimleri bizler için ayrı birer bilgi birikimi. “Müşterilerini ve paydaşlarını dinle. Her zaman bilgi birikimini genişlet” vizyonuyla hareket ederek yaptığımız araştırmalar aracılığıyla müşteri deneyimimizi ve müşteri satın alma serüvenini yakından takip ediyoruz. Müşterilerimizin beklentilerini öğrenip onlara en kusursuz hizmeti verebilmek üzere sürekli proje geliştiriyoruz. Her bir kullanıcı için temas noktalarını iyileştirebileceğimiz irili ufaklı projeleri aylık müşteri deneyimi toplantılarında önceliklendirerek hayata geçiriyoruz. İş ortaklarımıza sunacağımız dijital çözümlerle Vaillant’ı kolay erişilebilir ve daha hızlı ulaşılabilen, iletişim kurulabilen bir platform haline getiriyoruz. Günümüz teknolojisinin geldiği nokta ve sağladığı kolaylıklardan yola çıkarak bu sene çağrı merkezimize “Whatsapp Vaillant” uygulamasını da ekledik. Kullanıcılarımız Vaillant Türkiye’nin 0 850 222 2 888 numaralı çağrı merkezinden ulaşılabilen “WhatsApp Vaillant?” uygulaması ile saniyeler içerisinde servis talebinden ürün satın almaya, ürün broşürlerinden kullanım videolarına kadar diledikleri tüm yazılı ve görsel materyal ile

bağlantılara 7 gün 24 saat ulaşabiliyor. 7/24 çözüm merkezimiz, kurumsal numaramız ile Whatsapp iletişim hattımız, tüketici deneyimi geliştirme birimimiz, 200’ün üzerinde 7/24 faaliyet gösteren mobil servis araçlarımız ve kısa mesaj ile servis randevusunu tüketicilerimize bildiren sistemimiz ile sektörde rakipsiziz. Sektörde ilk 7/24 Çağrı Merkezi, ilk mobil servis hizmeti gibi birçok ilki hayata geçirdik. Müşterilerimizin şikayetlerini 10 saat içerisinde çözüm ve memnuniyet hedefiyle çalışıyoruz. Hem tüketicileri hem de ustaları kapsayan sadakat kulübümüz Vaillant Club sayesinde hedef kitlemiz ile sürekli temas halinde bulunuyor, aynı zamanda kendilerini ödüllendiren birçok fırsat sunuyoruz. Vaillant Club ile 400 bine yakın üyeye ulaştığımız Vaillant Club ile hem müşterilerimize hem de yetkili satıcılarımıza; hayat tarzlarına, günlük ihtiyaçlarına, kullandıkları Vaillant ürünlerine göre konfor, sağlık ve yaşam tarzı gibi kategorilerde ayrıcalıklar tasarlıyoruz. Kulübümüzün sunduğu ayrıcalıklar arasında mobil sağlık hizmetleri, özel etkinlik ve organizasyonlara katılma fırsatları, satış sonrası hizmetlerde çağrı merkezi önceliği ve yeniden Vaillant ürünü alımında sadakat indirimleri gibi seçenekler bulunuyor. Bu kapsamda farklı iş birlikleri de yapıyoruz. Medline Acil Sağlık ile yaptığımız iş birliği en önemlilerinden biri. Üyelerimize sunduğumuz Medline Acil Sağlık sağlık hizmetlerinden yararlanma olanağının kapsamını bu yıl genişlettik ve çalışanlarımızı da bu fırsata ortak ettik. Vaillant Club üyeleri ile çalışanlarımız Medline’ın telefon ile tıbbi danışmanlık, doktorlu kara ambulansı ve medikal bilgi köprüsü hizmetleri başta olmak üzere birçok hizmetinden ücretsiz faydalanabiliyor. 2018 yılında Türkiye’nin ilk ve tek müşteri memnuniyetini ölçen platformu Sikayetvar. com sitesi üzerinden iletilen şikayetlerin, yüzde 82‘sini müşteri memnuniyetini sağlayarak çözmeyi başardık, bu sayede 2018 yılında ‘Mükemmel Müşteri Memnuniyeti Başarı Ödülleri’nde Isı Sistemleri kategorisinde birinci olduk.

Yapı Malzeme Aralık 2019

81


Anel Elektrik, Azerbaycan’da Vergiler Bakanlığı Genel Merkezi’nin elektrik ve mekanik sistemlerini üstlendi Rıdvan Çelikel tarafından 1986 yılında kurulan ve uluslararası standartlarda büyük projelere imza atan Anel Elektrik, Azerbaycan’da yapılan Vergiler Bakanlığı Genel Merkezi’nin elektrik ve mekanik sistemlerinin yapımı için çalışmaları başlattı.

Proje hakkında genel bilgi

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, Heydar Aliyev Prospektinde bulunan ve 21. Yüzyıl modern mimarisi ile simge projelerinin arasında yerini alacak olan proje, Vergiler Bakanlığı’nın dağınık yapıda bulunan pek çok yönetim binasını tek bir yerde toplayacak şekilde tasarlandı. 170 metre yükseklikten ve 33 kattan oluşacak. Toplamda 44.200 m² kapalı alanı, 30.000 m² dış cephe kaplaması bulunan, birbirine göre kıvrılan 5 ayrı küp ile özel mimariye sahip projede; yönetim ofisleri, konferans salonları, yeraltı otoparkı, kat bahçeleri

82

Yapı Malzeme Aralık 2019

ve ilave Oditoryum Binası ile birlikte dinlenme alanları bulunacak.

Anel Elektrik çalışmalarını başlattı

2012 yılında BP Merkez Ofis Binası projesiyle Azerbaycan’daki ilk faaliyetini başlatan Anel Elektrik, Vergiler Bakanlığı Genel Merkezi projesinin elektrik ve mekanik işleri için Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş. ile sözleşme imzaladı. Sözleşme kapsamında projenin sıhhi tesisat, havalandırma sistemi, ısıtma-soğutma tesisatı, yangın tesisatı, OG-AG kuvvetli akım tesisatı, aydınlatma sistemi, zayıf akım sistemleri

ve bina otomasyon sistemi için çalışmalar başlatıldı. Anel Elektrik Proje Yöneticisi Murat İlkdoğan: “Şehrin önde gelen simge projelerinden biri olacak bu projenin elektrik ve mekanik sistemleri için çalışmalarımızı hızlıca başlattık. Binanın kaba inşaatı ve dış cephe kaplaması tamamen bittiğinden, idari ve teknik ekibimizin uzmanlığı ve becerisiyle kalan işlerin bir yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmasını hedefliyoruz. Anel Elektrik olarak, projede yaklaşık 35 kişilik bir idari ekip öngördük. Projede işlerin hızlandığı dönemde çalışan sayımız yaklaşık 250’lere ulaşacak.”


Sektörel

Bosch Termoteknoloji’den kombi yenileme kampanyası

Bosch Termoteknoloji; eski teknolojiye sahip ve ekonomik ömrünü tamamlamış kombiler için başlattığı “Kombi Liderle Yenilenir” kampanyasıyla kullanıcılara, eski kombilerini yeni nesil Bosch yoğuşmalı kombiyle değiştirme fırsatı sunuluyor Uluslararası standartlarda bir kombinin ortalama ömrü 15 yıl olarak kabul ediliyor. Bosch Termoteknoloji uzmanları, kombileri yenilerken dikkat edilmesi gereken en önemli noktaların kombinin marka ve çeşidi olduğu ifade ediyor. Yoğuşmalı kombi üretiminde Türkiye’nin 6 yıldır lider* markası olan Bosch, tüketicilerin daha az fatura ödeyerek daha fazla ısınabilmeleri için eski kombileri yeni nesil yoğuşmalı kombilerle değiştirme fırsatı sunan “Kombi Liderle Yenilenir” kampanyasını başlattı. Yoğuşmalı kombilerin fiyatları klasik ısıtma cihazlarına göre daha yüksek olsa da iklim, işletme ve bina şartlarına bağlı olarak sağladıkları yüzde 40’a varan tasarruf performansları ile kullanıcılara uzun vadede önemli miktarda kar sağlıyor. Yoğuşmalı kombiler aynı zamanda sera gazı emisyonlarını da azaltarak çevre korunmasına katkı sağlıyor. Diğer

kombilere oranla çok daha sessiz çalışan yenilenmiş sistemler, servis ve bakım masraflarında da önemli miktarda tasarruf sağlıyor. Bosch Termoteknoloji, yıl sonuna kadar web sitesinde bulunan formu dolduran; https://www.bosch-thermotech-

nology.com/tr/tr/residential/muesteri-hizmetleri/kombi-degisimi/ kullanıcıları en yakın bayisine yönlendirerek ücretsiz keşif imkanı sunuyor.

Condens 2300iW sağladığı tasarruf ile ön planda

A sınıf enerji verimliliğine sahip Bosch’un yeni nesil yoğuşmalı duvar tipi kombisi Condens 2300i W’nin 1:8 modülasyonlu brülörü, kendisini anlık ısı ihtiyacınıza göre otomatik olarak ayarlıyor. Cihaza ihtiyaç olmadığı durumlarda, cihaz kapasitesini 8’de 1’i kadar kendiliğinden kısabiliyor ve böylece gereksiz gaz tüketimi önleniyor. Bosch Termoteknoloji YouTube kanalından tasarruf ipuçları ile ilgili videoyu izleyerek kombi kullanımınızda daha çok tasarruf elde edebilirsiniz.

Yapı Malzeme Aralık 2019

83




Kastamonu Entegre’den 50. Yıla Özel Koleksiyon

Ağaç bazlı panel sektörünün global markası Kastamonu Entegre, 50. yılı vesilesiyle kurulduğu günden bugüne yaşam alanlarına hayat veren melamin kaplı MDF ve yonga levha ürünlerini çok özel bir seçkide bir araya getirdi. 1970’li yıllardan günümüze, dekorasyon ve tasarım trendlerindeki değişime uyum gösterecek şekilde retrospektif bir bakış açısıyla oluşturulan 50. Yıl Özel Serisi, geniş renk ve desen yelpazesiyle dikkat çekiyor.

Ağaç bazlı panel sektörünün yarım asırlık lideri Kastamonu Entegre, 50. yıldönümü için melamin kaplı MDF ve yonga levha koleksiyonlarını özel bir seçkiyle sektörün beğenisine sundu. 50. Yıl Özel Serisi, 1970’li yılların retro stilinden 1980’lerin ihtişamlı tarzına; 1990’ların yalın çizgisinden 2000’lerin minimalist ruhuna ve günümüzün eklektik görünümlerine kadar son 50 yılın dekorasyon ve tasarım trendlerinden yola çıkılarak oluşturuldu. Kastamonu Entegre’nin retrospektif bir bakış açısıyla bir araya getirdiği 50. Yıl Özel Serisi, geniş desen yelpazesi ve malzeme kombinasyonlarıyla mobilya, dekorasyon ve iç mekân düzenlemeleri için çok çeşitli uygulama olanakları sunuyor. Mermer ve ahşap görünümlü zarif örnekleriyle farklı zevklere yanıt veren 50. Yıl Özel Serisi, çağdaş mekânlar yaratmak üzere mutfaklar, ofis mobilyaları, raf ve duvar kaplamalarında tercih ediliyor.

Kaliteyi zengin detaylarla buluşturan 50. Yıl Serisi

Doğal ahşap dokusunun zengin detaylarını yansıtan görünümleriyle Valencia, Vincenza, Sorrento, Cambridge, Lugano,

86

Yapı Malzeme Aralık 2019

San Pietro ve Richmond serinin en çarpıcı dekorları arasında yer alıyor. Lagos yalın çizgilerin yükselişe geçtiği 1990’ları özleyenlere; San Marino, Andorra, Padova ise 2000’li yılların “cool” havasını yaşatmak isteyenlere hitap ediyor. Tries-

te, Pesaro ve Treviso dekorları küçük mekânlarda büyük yaşam alanları yaratırken, damar efektli mermer görünümü ile öne çıkan Calcutta ve Pietra yaşam ve çalışma alanlarını modern ve klasik çizgide buluşturuyor.


Sektörel

Havalandırma sektöründe FORM & CVS iş birliği Cvsair’in havalandırma amaçlı ürünlerinin satışı iklimlendirme sektörünün en köklü ve öncü firmalarından Form Şirketler Grubu’nun iştiraki Form Endüstri Ürünleri tarafından gerçekleştirilecek. Fan pazarında sektör dinamiklerini değiştirecek bu iş ortaklığı sayesinde Form Endüstri Ürünleri kurumsal firmalara kapalı alanlardaki konfor standartlarını yükselten iklimlendirme seçenekleri sunacak. Yapılan anlaşma çerçevesinde Cvsair tarafından üretilen yüksek kaliteli havalandırma cihazları Türkiye pazarında yalnızca Form Endüstri Ürünleri tarafından satılacak. Form Endüstri Ürünleri, enerji verimli çözümler üreten Cvsair ile gerçekleştirdiği iş ortaklığı sayesinde kapalı alanlardaki konfor standartlarını yükselten iklimlendirme seçeneklerine daha güçlü paket çözümler sunarak sektör profesyonellerine katma değer yaratmayı hedefliyor. Cvsair’in, kapalı alanlardaki konfor standartlarını yükselten havalandırma amaçlı ürünleri; yüksek yapılardan katlı otoparklara, hastanelerden dini yapılara, otellerden iş merkezlerine kadar pek çok kamusal alanın havalandırma ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı oluyor. Form Endüstri Ürünleri, iklimlendirme sektörünün nabzının tutulduğu ISK – Sodex 2019 fuar standında ilk defa tanıttığı ve büyük ilgi gören Cvsair ürünleri ile sektör profesyonellerine çevre dostu, tasarruflu ve kaliteli çözüm alternatifleri sunacak. Form Endüstri Ürünleri, Cvsair ile gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında FORM Cvsair markalı kanal fanları, çatı fanları, hücreli fanlar ürün grupları ile duman egzoz fanı, jet fan ve radyal jet fan gibi ürünlerini Türkiye’deki tek yetkili satıcısı konumuyla sektörle buluşturacak. FORM tarafından ISK- Sodex 2019 fuarında tanıtımı yapılan Cvsair ürünlerinden duman egzoz fanları; kapalı alanlarda çıkabilecek olası bir yangınla oluşan dumanın hızlıca tahliye edilmesini sağlıyor. Bu fan, sıcak daldırma galvanizli gövdesi, aerofoil kesitli alüminyum kanat yapısı ve farklı motor seçenekleri sayesinde yangın anında oluşan çok yüksek sıcaklık-

larda çalışabileceği uluslararası bağımsız kuruluşlarca test edilip onaylanmış dayanıklı bir tasarıma sahip. Günlük havalandırma ve yangın anı için çift devirli motora sahip radyal jet fan, motorlarının H yalıtım sınıfı IP55 korumalı, yüksek verimli IE2 özellikleri sayesinde daha az enerji harcıyor. Günlük havalandırma ve yangın anı için bir diğer çift motorlu ürün olan aksiyal jet fan ise, her iki tarafında konumlandırılan susturucusu ile daha sessiz bir çalışma performansı sergiliyor. Form Endüstri Ürünleri yeni iş birliği sayesinde kamusal yapılara havalandırma ihtiyaçları için çevre dostu ve

tasarruflu ürünler ile 55 yıllık tecrübesini buluşturduğu kaliteli ve verimli iklimlendirme çözümleri sunuyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019

87


Doğru PVC Pencere seçimi ile kışın keyfini sürün

Ev ve iş yerlerindeki ısı kaybı kış mevsiminin en büyük sorunlarından birini oluşturuyor. Yanlış PVC pencere seçiminden kaynaklanan ısı kaybının önüne geçebilmek için teknolojik performans faktörü önem kazanıyor. Ev ve iş yerlerinde yaşanan ısı kaybı kış aylarında en büyük sorunların başında geliyor. Isı kaybının önemli bir kısmının pencerelerden kaynaklanması, mekanlardaki ısı kaybını ortadan kaldırmak için en önemli faktörün PVC pencere seçiminden geçtiğine işaret ediyor. Doğru pencere seçiminin püf noktalarına değinen Egepen Deceuninck Pazarlama ve Satış Grup Müdürü Tamer Özen, “PVC pencere seçerken; pencerenin profil genişliği, ısı, ses yalıtımı, hava geçirgenliği, odacık sayısı, direnç sınıfı ve cam kalitesine dikkat etmek gerekiyor” diyor.

“Doğru PVC’ler bütçe ve konfor dostu” Egepen Deceuninck olarak dünya standartlarında üstün teknoloji ile PVC üretimi gerçekleştirdiklerini ifade eden Özen, “Kış aylarında konforun en önemli rol oy-

88

Yapı Malzeme Aralık 2019

nayanı doğru PVC pencere seçimi. PVC üretiminde de üstün teknolojik özellikler çok önemli. Üstün teknolojik performansla ısı ve enerji kaybı engelleniyor. Diğer yandan şiddetli yağmura, soğuğa ve kara

karşı emniyet ve dayanıklılık gösteren özellikler PVC’lerin uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Bütçe ve konfor dostu doğru PVC pencerelerle kullanıcılara kışın keyfini yaşamak kalıyor” dedi.


Sektörel

Samsung’dan Klima Sektörüne Yenilikçi Çözümler

İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği’nin düzenlediği Ar-Ge Proje Destekleri ve Proje Hazırlama Kriterleri seminerinin ana sponsoru olan Samsung Electronics, klima sektörüne kazandırdığı yenilikçi çözümleri katılımcılarla paylaştı Samsung Electronics, İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği’nin (İSKİD) düzenlediği Ar-Ge Proje Destekleri ve Proje Hazırlama Kriterleri konulu seminerin ana sponsoru oldu. Seminerin açılış konuşmasını yapan İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Atasoy, konuşmasında Ar-Ge, Ür-Ge ve inovasyon arasındaki farklara değinirken, “Ür-Ge faaliyetleri ile mevcut müşterilerimizin, Ar-Ge ile yeni müşterilerimizin ve inovasyon ile gelecekteki müşterilerimizin beklentilerini karşılıyoruz. Üretimden yaratılan katma değer her geçen gün azalma eğiliminde. Daha fazla katma değer yaratabilmek için Ar-Ge ve inovasyona odaklanarak, bu konuda daha çok yatırım yapmalıyız” dedi. Etkinlikte Samsung Electronics Türkiye Satış Müdürü Tibet Tokat, ‘Samsung’un Ar-Ge Çalışmaları ve Yenilikçi Çözümleri’ konulu bir sunum yaptı. Samsung’un klima sektörüne yönelik yenilikçi çözümlerini anlatan Tibet Tokat, şu konulara değindi: “Samsung, kurulduğu 1939 yılından itibaren 1993 yılındaki Frankfurt Deklarasyonu’na kadar olan süreçte müzik seti, kaset çalar, klima, buzdolabı, çamaşır makinesi, video kaset kaydedici, fotoğraf makinesi ve televizyon gibi çok çeşitli alanlarda ürünler geliştirdi. Frankfurt Deklarasyonu sonrasında, marka olarak belirlediğimiz ‘Change Everything’ mottosuyla hareket ederek ürünlerimizi geliştirmeye devam ettik. Televizyon, akıllı telefon, buzdolabı, hafıza ürünleri ve dijital ekranlarda pazar lideriyiz. 2016 yılında Forbes’un En Saygın Teknoloji Firması araştırmasında ikinci sırada yer aldık. Fortune’un 2018 yılındaki Global 500 sıralamasında 12’nci sıradayız. Dün-

ya genelinde 35 Ar-Ge merkezimiz var. Toplam çalışanlarımızın 5’te 1’i Ar-Ge departmanında çalışıyor. Günde 40 milyon dolar yatırım yapıyoruz. Yıllık toplam yatırımımız ise 14.6 milyar dolar. Samsung olarak klima sektöründe pek çok ilki gerçekleştirdik. Dünyanın ilk tek modül 30HP Heat Pump VRF dış ünitesi, bulunduğu ortamın tamamına hava üfleyerek fark yaratan 360 Kaset klimamız ve sektöre kazandırdığımız WindFree teknolojisini örnek verebilirim. 30 HP dış ünite sektörde tek modülde minimum alanda maksimum kapasiteyi veren tek ürün olma özelliğine sahip. Rakiplerimize göre değerlendirdiğimizde bu dış ünite ile istenilen kapasiteleri çok daha az dış ünite alanı kaplayarak sağlayabiliyoruz. 360 Kaset klimamız, sektörde 4 Yöne Üflemeli Kaset Klima olarak bilinen klimaların aksine kanatçık kullanmadan şartlandırılmış havayı her yöne üfleyerek 9,5 metre çapında ortamda iklimlendirilmemiş kör nokta bırakmadan mahallerinizi iklimlendiriyor. Bu ürünümüz 2016 yılında IF Design Ödülü aldı. WindFree teknolojisine sahip klimalarımız ise önce-

likle odayı istenilen derecede hızlıca soğutup ısıtabiliyor. Ardından kanatçıklarını kapatıp üzerindeki mikro deliklerden üfleme yapmaya başlıyor. Wind-Free teknolojisi hava hızını 0,15 metre/saniyenin altına düşürerek ortamda aslında ASHREA standartlarına göre hava hareketi olmadan, ortamın serin veya sıcak tutulmasını sağlayan bir teknolojimiz.”

Yapı Malzeme Aralık 2019

89


Ege Seramik, bu kez de yönetim komitelerinde profesyonel kadın yöneticilere yer verdiği için ödüllendirildi

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından hayata geçirilen Bağımsız Kadın Direktörler Projesi kapsamında; 2019 yılı ‘Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu Endeksi’ ve ‘Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu Ödülleri’, "7. Kadın Direktörler Konferansı"nda açıklandı. Toplamda 7 şirketin ödül aldığı konferansta EGE SERAMİK, 2019 yılında BIST’de kayıtlı profesyonel kadın üyesi olan tüm şirketler arasında “komitelerinde en fazla kadın üyesi oranına sahip şirketlerden” biri olarak “2019 Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” ödülünü almaya hak kazandı. Ödülü Ege Seramik adına Kurumsal Yönetim Komite Üyesi Aysel Hatipoğlu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye Ülke Direktörü Arvid Tuerkner’den aldı.

Ege Seramik AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Polat konu ile ilgili yaptığı açıklamada; “Kadınların iş yaşamına kattığı pozitif değere inanıyoruz. Doğaları gereği ortaya koydukları üretkenlikleri, analitik bakış açıları, sağduyulu ve pozitif yaklaşımları ile iş yaşamında denge sağladıklarını ve başarıda büyük pay sahibi olduklarının farkındayız. Borsa İstanbul Şirketlerinin

90

Yapı Malzeme Aralık 2019

geneline baktığımızda % 37,8 inde kadın yönetim kurulu üyesi bulunmazken, Ege Seramik AŞ. Yönetim Kurulu’nda 2 kadın üyemiz ve Yönetim Kurulu Komitelerimizde de değerli kadın yöneticilerimiz yer almaktadır. Ege Seramik şirketimizin operasyonel yönetim süreçlerinde de kadın yöneticilerimizin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Bugüne kadar olduğu gibi, bu günden sonra da iş yaşamında kadın gücünü desteklemeye ve yönetim kadrolarımızda kadın yönetici sayımızı arttırmaya devam edeceğiz ‘’ dedi. Ege Seramik’te hali hazırda, 6 üyenin bulunduğu yönetim kurulunda 2 bağımsız

kadın üye, Bağımsız Denetim ve Kurumsal Yönetim Komitelerinde 2’şer kadın üye görev alıyor. Borsa İstanbul’da yer alan toplam 402 şirket içinde görev alan 2.734 Yönetim Kurulu Üyesi’nin % 15,9’u ( 435 kişi ) kadınlardan oluşuyor.


Sektörel

Viessmann Group Türkiye’deki 25 yıllık varlığından aldığı güçle geleceğe yatırım yapıyor 25. yıl etkinlikleri için Türkiye’ye gelen şirketin CEO’su Maximilian Viessmann, 25 yılın bir başlangıç olduğunu ve derin bir bağlılıkla Türkiye’de değer üretmeye ve yatırım yapmaya devam edeceklerini söyledi. 25. yıldönümü vesilesiyle düzenlenen basın toplantısında konuşan Viessmann Group CEO’su ve kurucu ailenin 4. kuşak temsilcisi Maximilian Viessmann, Türk toplumu ve ekonomisinin çeyrek asırdır bir parçası olmaktan gurur duyduklarını kaydetti. Viessmann’ın kuruluşunun 100. yılı olan 2017’de CEO olarak çalışmaya başlayan ve o tarihten bu yana şirketin dijital dönüşümü ile gelecek stratejilerinden sorumlu olan Maximilian Viessmann hem üretim hem de tüketim pazarı olarak Türkiye’nin şirketin geleceği için stratejik bir öneme sahip olduğunu belirtti. 1917’de kurulan Viessmann Group, bugün 12 bin çalışanı ve 2.5 milyar Euro’luk cirosuyla iklimlendirme çözümleri üretiminde uluslararası liderlerden biri. Grubun aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 12 ülkede 23 üretim tesisi bulunuyor ve dünya çapında 74 ülkede dağıtım ve temsilcilik ofisleri ile faaliyet gösteriyor. Gelecek nesillerin nasıl yaşayacağına dair insanoğlunun bir dönüm noktasında olduğunu söyleyen Maximilian Viessmann, dünyanın geleceği için sorumluluk alan bir şirket olarak amaçlarını “Gelecek nesiller için yaşam alanları tasarlamak” şeklinde yeniden belirlediklerini ve Viessmann ailesine mensup dünyadaki 12 bin kişiden her birinin kendisini bu konuya adadığını ifade etti. Dünyanın giderek daha fazla değiştiğini ve bu durumun özellikle iklim değişikliğiyle daha fazla fark edildiğini belirten Maximillian Viessmann, 2019 yılının kaydedilen en sıcak yıl olduğunu vurgulayarak “Bu sorunu ele almamız ve bunu ortak bir çaba içerisinde yapmamız gerekiyor.” dedi. Türkiye’nin bu ihtiyacı kabul ettiğini, bu doğrultuda hem Türk hem de Alman hükümetlerinin CO2 emisyonlarını azaltma ve enerji verimliliği ile birlikte yenilenebilir enerji kullanımını artırma konusunda ortak çaba göstermek için taahhütte bulunduğunu hatırlatan Viessmann, iklimlendirme sanayiinin dünyada toplam enerji talebinin yüzde 40’ının nedeni olduğunu ve bir evin enerji maliyetinin yaklaşık yüzde 80’inin ısınmaya gittiğini belirtti. Geçiş sürecinin başarısına bir katkı sağ-

Thomas Heim

Maximilian Viessmann

lamak için ellerine yüz yılda bir gelecek bir fırsatı geçtiğini ifade eden Maximillan Viessmann, “Bu nedenle, 12 bin kişilik Viessmann ailesi olarak, amacımızın “gelecek nesiller için yaşam alanları tasarlamak” olduğunu açıkça belirttik. Hepimiz buna; binalar içindeki sağlıklı ortamlar, emisyonsuz kentsel alanlar sayesinde iklim değişikliğinin daha da hızlanmasını engelleyerek katkıda bulunabiliriz.” şeklinde konuştu. Dijital dünyaya entegre olan genç nesil sayesinde Türkiye’nin bu değişimde önemli bir rol aldığını ve değişime açıklığı ve fırsatları birlikte yakalama tutkusunun Viessmann ailesi için eşsiz olduğunu vurgulayan Maximillian Viessmann, Viessmann Türkiye’nin de yüksek motivasyona sahip satış, pazarlama ve servis ekiplerinin yanı sıra Manisa’daki Ar-Ge ve üretim ekibinin de bu iş birliğinde katkısı olduğunun altını çizdi. Türkiye’deki 25 yıllarının sadece bir başlangıç olduğunu belirten Maximillan Viessman, “Türkiye organizasyonumuz ve Viessmann Ailesi olarak derin bir bağlılıkla Türkiye’de değer üretmeye ve yatırım yapmaya devam edeceğiz,” şeklinde konuştu.

Dr. Celalettin Çelik

“Viessmann Türkiye çift haneli büyümeye devam edecek”

Viessmann A.Ş. Genel Müdürü Dr. Celalettin Çelik ise, Viessmann’ın Türkiye’de çeyrek asrı bulan faaliyetlerinin şirket misyonuna paralel olarak istikrarlı bir şekilde geliştiğini vurgularken, 25 senelik tecrübeleri ve bilgi birikimleri ile Türkiye’nin iklimlendirme sektörünün en önemli aktörlerinden biri olarak faaliyet gösterdiklerini söyledi. Viessmann Group’un 2013 yılında, Türkiye’deki çalışanlarının en büyük ideallerinden biri gerçekleştirerek yatırım yapmaya karar verdiğini ve 20 Milyon Euro yatırım ile Manisa Organize Sanayi Bölgesinde kombi fabrikasını hayata geçirdiklerini belirten Çelik, “Bu tarihten itibaren Türkiye’de ürettiğimiz Viessmann kombileri iç pazarın yanı sıra yüksek oranda aralarında Avrupa ülkeleri de olmak üzere yurt dışına ihraç edilmeye başladık. Yani, 2013 yılına kadar ürünlerimiz yurt dışından ithal edilirken, 2013 yılında fabrikamızın açılmasıyla yerli üretici ve ihracatçı kimliği kazandık.” dedi.

Yapı Malzeme Aralık 2019

91


Hep daha yüksek beklentiler:

Deneyim ekonomisi çağında asma tavanların rolü Geçmişte her ortama belirli bir işlev karşılık geliyordu: hastane tedavilerin yapıldığı bir yerdi, okul öğrenim yeriydi, ofis sadece işe adanan bir ortamdı. Bugün ise, bir mekan artık sadece bir mekan değil.

Deneyim Ekonomisi caginda her ortam ayni zamanda yeni bir deneyim sunuyor. Mekanlar sosyal medya, google gibi kanallar ile dunyaya acilarak bu platformlardaki yorum, paylasim ve degerlendirmelerle ayni zamanda sanal bir yansıma ve karsilik da elde ediyor. Bu degisim en standart ortak çevrenin bile paylaşım ve sürekli geri bildirim konusu haline geldiği, hafızalarda daha fazla yer ettigi bir donemi de beraberinde getiriyor. Olumlu etkiler getiren bu gelisme, mekanların sorumlularını son kullanıcılar için giderek daha özel deneyimler oluşturmaya teşvik ederek, yapıcı rekabeti desteklemektedir. Bu etki tüm sektörlerde geçerlidir: örneğin eğitim sektöründe, olumlu eleştiriler almak, öğrencileri ve yatırımciları çekmeye katkı sağlar, yine bunun gibi sağlık sektöründe, hastanelerin değerlendirilmesi hem konfor hem de hizmet kalitesine dayanır. Müşterilerin ziyaret süresini artırmayi hedefleyen perakende sektörüne ayrılmış mekanlar, her geçen gün eğlence ve zevk anları yaşanacak yerlere dönüşüyor. Bu bağlamda, tasarımcılardan ve mimarlardan beklenen, beklentileri daima yükselterek, deneyime değer katmalarıdır. - Akustik asma tavan çözümlerinin

92

Yapı Malzeme Aralık 2019

üretimi ve pazarlamasında uzmanlaşmış şirket - Armstrong Ceiling Solutions, asma tavanların tasarımının bu amaca ulaşmada nasıl merkezi bir rol üstlendiğine ilişkin derinlemesine bir bakış sunuyor.

Çok yukarılara... taa tavana çıkmayı hedefleyen bir deneyim

Asma tavanlar; titiz bir tasarım ve dikkatli malzeme seçimi yapildigi taktirde , ışığı yayma, ortamdaki akustigi duzenleme, hava kalitesini iyileştirme ve fazlasını yapabilme performanslari gostererek, basit ve işlevsel bir alani , ilgi uyandırabilecek duyusal bir uyarıcıya dönüştürebilir. Bu acidan asma tavan mekan icerisindeki en onemli mimari elemanlardan birisidir. Duyuların etki alanında, ışık cok onemlidir. Asma tavanda isik yansıması açısından üstün teknolojik performans garanti eden mineral fiber panellerle gerçekleştirilmiş moduler asma tavan tasarimalari mekan icerisinde kilit bir rol oynamaktadır: Panel yuzeyindkei saf beyaz renklendirme, genel bir huzur ve refah duygusu uyandırarak, içeridekilerin verimliliğini ve konsantrasyonunu artırir, odaların içine doğru kalibre edilmiş doğal ışık yayar.

Asma tavanlar, benzer şekilde, ortamı keyifli hale getirmek için mekanların görsel algısını güzelleştirmeye katkıda bulunur. Ada tavan sistemleri hem tavani gizlemeye hem de dinamik ortamları biçimlendirmeye imkan tanıyarak, aynı zamanda sesi doğru şekilde sonumleme veya yönlendirmeyi sağlar. Sınıflarda ve oditoryumlarda oldukca elzem olan, sesin yonlendirilmesi ve emilimi arasindaki akustik denge; öğretmenlerin sesinin duyulmasını ve öğrencilerin gurultusunun sonumlenmesini saglayarak daha etkili egitim ortamini garanti eder. Ada tavanlar, mekani daha konforlu hale getiren bir mimari eleman olarak da kullanabilir, örneğin, hastaneleri daha samimi ve konuksever kılarken ayni zamanda mükemmel bir konsantrasyon seviyesi de saglayarak kalabalik mekanalarda dahi gurultuyu azaltip, hastane calisanlari icin calismayi, hastalar icin daha sakin bir ortam yaratmayi mümkün hale getirir. Uyum içinde bir arada bulunan farklı unsurlar arasındaki mükemmel denge, paylaşımın mekanlara değer kattığı ve Deneyim Ekonomisi için yeni ufuklar açtığı ortamda mekanin fiziksel ozelliklerinden ötesine çıkarmayı mümkün kılar.


Sektörel

Buderus’tan “Isıtmayı Artık Uzmanına Bırakın!” Kampanyası Dünya’nın lider markalarından biri olan Buderus, kış mevsiminin gelmesi ile birlikte bir yenileme kampanyası başlattı. Termoteknoloji dünyasının uzman markası Buderus, 21 Ekim – 31 Ocak tarihleri arasında geçerli olacak bir yenileme kampanyası başlattı. “Isınmayı artık uzmanına bırakın!” başlıklı kampanya kapsamında; verimli ısıtmanın uzmanı Buderus’un resmi websitesindeki formu, belirtilen tarih aralığında doldurup Buderus kombi alan, fatura ve cihaz seri numarasını Buderus Müşteri Hizmetleri aracılığı ile ileten ilk 150 kullanıcıya 200 TL değerinde gıda çeki hediye edilecek.

Kombimizi neden yenilemeliyiz?

Uluslararası standartlarda bir kombinin ortalama ömrü 15 yıl olarak kabul edilmektedir. Eski teknolojiye sahip kombiler ekonomik nedenler, kullanım kolaylığı, yüksek sesle çalışma gibi sebeplerle hayatınızı zorlaştırıyor olabilir veya kombiniz ekonomik ömrünü tamamlamış olabilir. Kombinizin yoğuşma teknolojisine sahip olmaması ya da kısıtlı modülasyon kapasitesine sahip olmasından dolayı yüksek doğal gaz faturaları ile karşılaşıyor olabilirsiniz. Bunların dışında teknolojiyi ya-

kında takip ediyor ve en gelişmiş ürünleri kullanmayı tercih ediyorsanız, Buderus’un yeni nesil oda kumandaları ile uyumlu yeni platform kombilerini tercih edebilirsiniz. Böylece enerji verimliliğinizi arttırabilir ve ısıtma sisteminizi akıllı bir cep telefonu ya da tablet vasıtası ile her yerden kontrol ede-

bilirsiniz. Tüm bu nedenlerden dolayı kombinizin değişim zamanının geldiğini düşünüyorsanız, Buderus yoğuşmalı kombi sahibi olarak sizde geleceğin teknolojisini bugünden yaşayabilirsiniz. Buderus’un verimli cihazlarını Buderus‘un resmi websitesinden inceleyebilirsiniz.

Yapı Malzeme Aralık 2019

93


Seçim:

EN İYİ ÜRÜN 2017



Türk Ytong, Gazbeton Dersleri ile

10 yılda bin 200 mimarlık öğrencisine ulaştı Yapı malzemesi sektörünün lider kuruluşu Türk Ytong, sektörün ve yapı kültürünün gelişimi için Ytong Akademi çatısı altında örnek çalışmalar gerçekleştiriyor. 2010 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde başlayan Gazbeton Dersleri, 10 yılda üç üniversitede bin 200 öğrenciye ulaştı. Ders notlarından derlenen içerikler, Türkiye’de gazbeton üzerine yazılmış en kapsamlı teknik başvuru kaynağı olarak kitaplaştırıldı.

İnşaat sektöründeki insan kaynağı kalitesine ve entelektüel gelişime, mimarlık ve yapı kültürüne katkıda bulunmayı amaçlayan bir sosyal sorumluluk projesi olan Ytong Akademi, çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Sektörün her kademesindeki paydaşları hedefleyen, yaygın ve sürdürülebilir programlar yürütülen Ytong Akademi’de düzenlenen seminerler, üniversite dersleri, ürün eğitimleri ve yarışmalarla, bilginin paylaşılmasına, yenilikçi düşüncelerin ortaya çıkmasına öncülük ediliyor.

Her yıl hem ilgi hem de ulaşılan öğrenci sayısı artıyor

Ytong Akademi’de gerçekleştirilen ve kurumsallaşmış örnek çalışmalardan biri olan ‘Gazbeton Dersleri’ 10’uncu yılına ulaştı. Geçen 10 yılda bin 200’ün üzerinde mimar adayı bu derslere katıldı. Yapı sektörünün çağdaş standartlara ulaşmasına 56 yıldır öncülük eden Türk Ytong, ‘Gazbeton Dersleri’ ile her yıl artan sayıda mimarlık öğrencisine ulaşıyor. Sektörün deneyimli ismi Mak. Yük. Müh. Nuri Ertokat öncülüğünde yürütülen ve ilk olarak 2010’da Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde başlayan akademik program, bugün Yıldız Teknik, Maltepe ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar üniversitelerinin mimarlık bölümleri dahil olmak üzere üç üniversitede devam edi-

96

Yapı Malzeme Aralık 2019

yor. Dersin notları, 2014 yılında Nuri Ertokat tarafından kitaplaştırılarak, Türkiye’de gazbeton üzerine yazılmış en kapsamlı teknik başvuru kaynağı olarak yayınlandı. Mimarlık eğitiminde teori ve pratiği birleştiren 14 haftalık seçmeli ders programında, gazbeton yapı malzemesinin mimari tasarım ve uygulama alanlarıyla ilişkisi, ısı yalıtımı ve enerji verimliliği, yangın ve deprem emniyet, çevreyle uyum gibi konulardaki faydaları ve güncel yönetmeliklerdeki yeri gibi konular ele alınıyor. Son yıllarda yapı sektöründeki en dikkat çekici dijitalleşme adımı olan BIM-Yapı Bilgi Modellemesi uygulamalarını da içeren dersler, Türk Ytong teknik uzmanlarının rehberliğinde yürütülüyor. Sektörden deneyimli mühendis ve mimarların da katılarak kendi pratiklerine uygun konularda katkı sağladığı dersler, öğrencilerin uzmanlaşmasına destek oluyor. İnşaat sektöründe gelenekselliğin yerini, çağdaş ve yenilikçi teknolojiler alıyor Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Türk Ytong Genel Müdür Yardımcısı Tolga Öztoprak, ‘Ytong Türkiye’de inşaat sektörünün köklü bir markası. Güven üzerine inşa edilmiş güçlü bir markamız var. Malzeme ve üretim kalitesinin yanı sıra kurumsallaşma ve sektörel gelişim konularında da sektörünün lideri konumunda. 56 yıldır Türkiye’nin enerji verimli ve kaliteli yapılara kavuşması, nitelikli kentleşmesi için pek çok alanda, sosyal

paydaşlarımız ile birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Dünya ile yarışan sektörümüz, yapılaşma alışkanlıkları ve inşaat teknolojilerinde yaşanan sıçramalarla, önemli bir dönüşüm yaşadı. Bir bakıma inşaat sektöründe gelenekselliğin yerini, çağdaş ve yenilikçi teknolojiler aldı. Ytong olarak bu dönüşümün her aşamasında ortaya çıkan yeni ihtiyaç ve teknolojilere çözüm üreten bir konumda olmaya gayret ediyoruz.” “Bu bilinçle akademik ve sektörel iş birliklerine, gençlere yönelik eğitim ve etkinliklere ayrı bir önem veriyoruz. Çağdaş yapılara, sürdürülebilir yerleşim alanlarına imza atacak genç mimar ve mühendislerle sürekli bir arada olmak bize ayrı bir vizyon ve dinamizm de kazandırıyor. Gazbeton Dersleri’ne başladığımız 2010 yılından bugüne 10 yılda bin 200’ün üzerinde mimar adayıyla bir araya gelme fırsatı bulduk. Sektördeki yenilikler ve yapı malzemeleri hakkında bilgi paylaşımları gerçekleştirdik. Dersleri yürüten teknik kadrolarımız, akademik içeriklerin güncellenmesi ve geliştirilmesi için düzenli araştırma ve çalışmalar yapıyor. Bizlere güvenerek, bu dersleri açmamıza olanak sağlayan üniversite yönetimlerine de teşekkür ediyoruz. Üniversite-Sanayi iş birliğinin en güzel örneklerinden biri olan ve yıllardır başarıyla devam eden bu programın, sektörümüzde yaygınlaşmasını diliyoruz.’ dedi.


Sektörel

Baymak’tan iklimlendirme sektörüne deneyim merkezi

İklimlendirme sektörünün lider firmalarından Baymak, yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Bayi ağını her geçen gün büyüten şirket, İstanbul’daki güçlü iş ortaklarından KRC Proje ile Ataşehir’de bir showroom açılışı gerçekleştirdi. Sektörün en büyük deneyim merkezlerinden biri olmaya hazırlanan showroom’da Baymak’n en tasarruflu ve çevreci ürünleri de sergilenecek. Isıtma ve soğutma sektörünün öncüsü olan Baymak, Türkiye’nin dört bir yanını bayileriyle örmeye devam ediyor. 6 yılda bayi sayını yüzde 180 oranında büyüten firma, KRC Proje ile Ataşehir’de büyük bir bayi açılışı gerçekleştirdi. Baymak’ın en büyük ana bayilerinden biri olma özelliği taşıyan açılış töreni, Baymak CEO’su Ender Çolak, KRC Proje yöneticileri, Ümraniye Kaymakamı Suat Dervişoğlu ve bayilerin katılımıyla düzenlendi. İstanbul genelinde 15’i aşkın alt bayi ve yüzlerce satıcı bayiyle 500’ü aşkın firma ve Baymak’ın geniş ürün gamının tedarikini sağlayan KRC Proje, Baymak’ın en yeni, tasarruflu ve çevreci ürünlerinin sergileneceği KRC showroom ile sektörün en büyük deneyim merkezlerinden biri olmaya hazırlanıyor.

BAYİ SAYISI YÜZDE 180 BÜYÜDÜ

Açılış konuşmasına Baymak’ın 50.yılına vurgu yaparak başlayan Baymak CEO’su Ender Çolak, “Baymak’ın 50. yılını kutladığımız bu yıl içinde, ailemize yeni katılan ama hızla büyüyen ve bayi kanalımızda çok değerli bir yer edinen KRC Proje bayimizin açılışına ev sahipliği yapıyoruz.

Baymak olarak, Türkiye’nin her yerinde münhasır bayi örgütlemesiyle bir taraftan kaliteli hizmeti ve müşteri memnuniyeti anlayışını sahaya yayarken diğer taraftan istihdam yaratmaya devam ediyoruz. 2018’de de önemli bir atılımla büyüyerek başta İstanbul olmak üzere birçok kentimizde geçtiğimiz 3 yıla göre ciddi bir pazar payı elde ettik. 6 yılda bayi sayımızı yüzde 180 oranında büyütmemiz bunun en somut örneği oldu” diye konuştu.

“RUSYA’YA 30 BİN KOMBİ SATTIK”

İhracat tarafında da bu yıl önemli hamlelere imza attıklarının altını çizen Çolak, “65 ülkeye ihracat yapan bir şirket olarak, hizmet verdiğimiz İklimlendirme sektöründe liderliğimizi sürdürüyoruz. BDR THERMEA’nın da gücüyle, sahip olduğumuz teknoloji ve iş yapış biçimi ile bir dünya markası olma yolunda hareket ediyoruz. 2019 yıl sonu itibarıyla BDR Thermea Group’un markası olan ısıtma sektörünün en köklü markası De Dietrich de artık Baymak bünyesinde yer alacak. Böylece artık üst segmentte de pazarda

varlık göstereceğiz” dedi. Almanya ve Fransa’nın boyler ihtiyacı ve kazan tedariğinin Baymak tarafından sağlandığı bilgisini paylaşan Çolak sözlerini şöyle sürdürdü, “Ocak itibariyle Almanya’ya Brötje markasıyla boylerleri satmaya başlayacağız. Öte yandan geçen yıl henüz birkaç bin ile satışa başladığımız Rusya’ya bu yıl 30 bin kombi üretip sattık. Bu yatırımlarla Avrupa’nın kombi ve boyler merkezi olmaya başladık. Hedefimiz ihracata yaptığımız bu katkıyı içeride istihdam ile de destekleyip ülkemize değer katmak.”

AVRUPA’NIN KOMBİSİ TÜRKİYE’DE

Önümüzdeki 2 yıl içerisinde yaklaşık 17 milyon Euro’luk yatırımla sektördeki ataklarına devam edeceklerine dikkat çeken Çolak, Avrupa’da satılacak olan yoğuşmalı kombi projesini tamamladıklarının bilgisini de verdi. Üretiminin Türkiye’de yapılacağı Brötje StarTec Premix kombi, Türkiye’den sonra 2020 yılı içerisinde özellikle batı Avrupa ülkelerinde de satışa hazır hale getirilecek.

Yapı Malzeme Aralık 2019

97


“Global pazarda, tasarım ve teknoloji odaklı üretimlerle rekabet edeceğiz” “Yerli sanayi olarak, küresel pazarlardaki etkinliğimizi ve marka değerimizi arttırmak için uzun vadeli hedefler koymalı ve bu hedeflere ulaşıp ulaşmadığımızı yakından takip etmeliyiz.” lan endüstriyel alüminyum profil talepleri oluşturmaktadır. Yapı ve inşaat sektöründe kullanılan ürünlerimizin başında alüminyum giydirme cepheler, sürme ve doğrama sistemleri, otomatik döner ve kayar kapılar, ofis bölme sistemleri, kurşun geçirmez ve yangına dayanıklı doğramalar, bombaya dayanıklı güvenlik doğrama sistemleri olarak sıralayabiliriz. Savunma Sanayi için ise güvenlik kabinleri sistemleri çalışmalarımız tamamlanmış olup, testleri başarı ile gerçekleşmiştir.

Alüminyum sistemlerin özelliği ve önemi nedir?

Kenana Aracı / Çuhadaroğlu Genel Müdürü

Metal Sanayi ve Alüminyum Cephe Sistemleri taahhütleri yapan iki ana şirket grubu ile faaliyetlerini sürdüren Çuhadaroğlu Alüminyum, bugün 750 çalışanı, yurtiçi ve yurtdışında 100 civarında uygulama ve satış yapan bayi ve yüzlerce tedarikçisi ile geniş bir aile olarak faaliyetlerini gerçekleştirmekte. Çuhadaroğlu Genel Müdürü Kenana Aracı ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda, sektördeki yenilikleri, ihracat hedeflerini ve önümüzdeki döneme dair planlarını ele almaya çalıştık.

98

Yapı Malzeme Aralık 2019

Çuhadaroğlu kaç yılından beri hizmet vermektedir? Ürün ve hizmet gurupları hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?

Grup şirketleri olarak, ürün ve hizmet ettiğimiz sektörlerin %70’i inşaat sektöründe, mimari uygulama olarak tabir ettiğimiz alüminyum kapı pencere ve cephe sistemleri profilleri üretimi ve imalatını teşkil etmektedir. %30’unu inşaat sektörü dışında otomotiv, makine, solar enerji, savunma sanayi gibi alanlarda ihtiyaç duyu-

Günümüzde yapıların vazgeçilmez unsuru olan alüminyum sistemler, %100 geri dönüşüm, ısı yalıtımı özelliğinin sağlanabilmesi, bakım gerektirmeyen, farklı yüzey işlem seçenekleri sunması gibi pek çok özelliği ile pvc, ahşap ve çelik doğramalara kıyasla avantaj sunmaktadır. Mimari uygulama alüminyum cephe sistemleri, kapı-pencere sistemleri ve sürme sistemler olarak estetik, fonksiyonelliğin yanı sıra en üst düzey performans gösterecek tasarımlarla üretiyoruz. Alüminyum kapı, pencere doğrama sistemleri, teras, balkon ve pencere gibi yapı üzerinde yer alan geniş açıklıkların kapatılmasında kullanılmaktadır. Minimalist bir yaklaşımla tasarlanan ve su, hava sızdırmazlığı gibi teknik açıdan beklentilerin karşılanmasının yanı sıra, maksimum görsel açıklık sağlayan alüminyum sistemler mimarlar, uygulayıcılar ve kullanıcılar tarafından günümüzde tercih edilmektedir. Son yıllarda özellikle büyük şehirlerde arsa arzının yetersiz ve az olması nedeniyle giderek artan dikey yapılaşma nedeniyle yüksek katlı binaların artması, balkon ve teras kullanımı ile birlikte bu sistemlerden beklenen performans değerlerini de artmıştır. Su sızdırmazlığı, hava sızdırmazlığı, ısıl performans, rahat ve konforlu kullanım bu özelliklerden birkaçını oluşturmaktadır. Sistemlerin kullanılacakları coğrafi konum, iklim şartlarına bağlı olarak kendisinden beklenilen per-


Sektörel formans kriterleri ve değerleri farklılık göstermektedir. Fiziksel ve estetik ihtiyaçlar doğrultusunda doğru sistemlerin seçimi için yapılan tasarım ve hesaplamalar sonucunda projeye uygun sistemlerin, binanın mimari projelendirme aşamasında yapılmasını sağlıyoruz. Bu çalışmalar, yatırımcı için ekonomi sağlamaktadır.

İhracat hedefleriniz nelerdir?

İhracat yaptığımız ülkelerin sayısı 35 civarı olup, bu ülkeler Amerika, Avrupa, Asya, Afrika ve son olarak da Avustralya olarak 5 kıtaya yayılmaktadır. 2019 yılı ilk 3 aylık satış ciromuzdaki ihracatın payı %40 seviyelerine gelmiş olup, hedefimiz yılsonuna kadar %50’lere çıkmak ve daha sonrasında da bu oranı arttırmaktır. Yurtiçi pazarda yaşanan daralmanın olumsuz etkisini azaltmak için öncelikli hedefimiz ABD, Avrupa ve Afrika ülkelerindeki satış paylarını arttırarak büyümeyi sürdürmeyi planlamaktır.

Önümüzdeki yıla dair ne gibi planlarınız bulunmakta?

Çuhadaroğlu vizyonu; inovasyon ve teknolojik üretim ilkeleri olduğu kadar, insan kaynağımıza önem veren insan odaklı bir yapıyı merkez alıyor ve bu doğrultuda yapılan faaliyetlerle katma değerli ürünlerin satışlarının arttırılmasını hedefliyoruz. Diğer önemsediğimiz unsur, salt yerel pazarlar değil, küresel pazarlardaki bilgi akışının yakından takip edilmesi. Çünkü artık pazarımız tüm dünya ve bu pazarda dijitalleşmenin de etkisi ile müşteri talep ve beklentilerinde korkunç bir değişim süreci ile karşı karşıyayız. Tüm sektörlerin ortak problemi olan denetim bilincinin oluşturulması yine önceliklerimiz arasındadır. Sektörel denetimlerde zor hedefler olmalıdır, piyasa denetim gözetimi güçlü yapılmak suretiyle düşük kaliteli, ihtiyaçları karşılamayan ürünlerin önüne geçilmelidir. Kaliteli ürün; nitelikli insan gücü, belgeli ve sertifikalı dökümantasyon, eğitimli çalışanlarla, sertifikalı ürünlerle olur. İMSAD Başkanımız Sayın Ferdi Erdoğan’ın çok önemsediğim bir sözü vardır : “Saçımızı teslim ettiğimiz berber de sertifika ararız ama can güvenliğimizi teslim ettiğimiz yapılar, binalar için sertifika aramayız.” Malum, son günlerde karşı karşıya kaldığımız yangın ve hep gündemimizde olan deprem gibi afetler güvenli yapı konseptini de beraberinde

getirmiştir. Bu bakış da sertifikalı, standartlara uygun malzemelerle sağlanabilir.

Yerli üretimin önemi hakkında neler söylemek istersiniz?

Malum olunduğu üzere, ülkemiz yerlileşmeye dayalı bir ekonomik dönüşümün içerisindedir. Bu doğrultuda, yerli üretimin veya Türkiye’de üretim yapan, istihdam eden firmaların desteklenmesi ve yüksek katma değere sahip ürünlerin, hem kamuda, hem özel sektörde hem de Yap – İşlet - Devret modeli projelerde daha çok kullanılmasına teşvik edilmesi gerekmektedir. Yerli sanayi olarak, küresel pazarlardaki etkinliğimizi ve marka değerimizi arttırmak için uzun vadeli hedefler koymalı ve bu hedeflere ulaşıp ulaşmadığımızı yakından takip etmeliyiz. Sanayi şirketleri olarak uzun vadede koyduğumuz hedeflere ulaşmanın reçetesi de inovasyon, ARGE, markalaşma ve rekabet gücümüzü arttırmak için tasarım ve teknoloji odaklı üretim yoluyla ve global pazarlarda var olmaktır.

Ar&Ge çalışmalarınız hakkında kısaca bilgilendirir misiniz?

Araştırmacı, yenilikçi, yaratıcı alt yapısıyla, insan ve doğa ara yüzünde, sürdürülebilir enerji, etkin, fonksiyonel, estetik, güvenli ve dinamik sistemleri, dünyanın her

yerinde mimarların ve endüstrinin hızlı ve kolay bir şekilde kullanımına sunabilmek adına Çuhadaroğlu, Bilim ve Sanayi bakanlığı onaylı resmî Arge merkezi olarak alüminyum mimari sistemlerin geleceğine yön vermekteyiz. Bu süreçte YTÜ, İTÜ ve Yaşar Üniversitesi ile çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Son dönemlerde gerçekleştirdiğimiz başarılı testler ile kullanıcılara sunduğumuz kurşun geçirmez, bombaya dayanıklı özel güvenlik sistemlerinin yanı sıra yüksek katlı ve prestijli binalar başta olmak üzere tercih edilen yüksek sızdırmazlık değerlerine sahip alüminyum ısı yalıtımlı sistemleri pazara sunduk. Şehirlerde son dönemlerde artan dikey yapılaşmanın bir sonucu olarak ortaya çıkan bahçe uygulamaları, balkonlar, teraslar nedeniyle, yüksek performanslı ve kaldır sür özellikli sistemlere duyulan ihtiyacı, 900 pascal, 1200 pascal gibi yüksek su, hava sızdırmazlığı performansına sahip sistemlerimiz ile tam olarak karşılanabilmektedir. Çuhadaroğlu adına resmî olarak Avrupa Patentine sahip çift yön sızdırmazlık teknolojisi sayesinde, yüksek performanslı sistemlerimizi kullanıcılara sunabilmekteyiz. Çuhadaroğlu Arge merkezinde yapılan, yönetimsel ve organizasyonel değişiklikler sayesinde daha dinamik ve pazara açık bir Arge modeli uygulanmakta olup, nihai müşteriler yani ürünlerimizi kullananlar başta olmak üzere tüm paydaşların isteklerini karşılayabilen ve işlerini kolaylaştırabilen ürünler tasarlanmaktayız. Arge Merkezimizde mimari talepler ve projeye uygun özel çözümler sunarak adeta her binaya farklı bir kimlik kazandırarak, adeta “binaların terzisi” gibi binalara elbiseler dizayn etmekteyiz.

Yapı Malzeme Aralık 2019

99


“Yenilikler, tesa’nın başarısının ve dinamik büyümesinin temeli” “Yenilikler, tesa’nın başarısının ve dinamik büyümesinin temeli. Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Asya’da Ar-Ge laboratuvarlarımız bulunuyor. Bu Ar-Ge merkezlerinde ise 500 araştırmacı, yenilikçi fikirler geliştirmek için görev yapıyor. tesa her yıl ürettiği yaklaşık 100 yeni buluşun birçoğu için patent başvurusunda bulunuyor.”

Mete Konuralp / tesa Türkiye Genel Müdürü

125 yıllık geçmişi olan ve 100’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteren tesa Bant, bugün dünya genelinde 4.900’den fazla çalışanı, 7 bölgesel yönetim merkezi, 14 üretim tesisi, 500’den fazla Ar-Ge çalışanı ve 7.000’in üzerindeki ürün çeşitliliğiyle global boyutta dev bir kuruluş. tesa Türkiye Genel Müdürü Mete Konuralp ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda, bizler de şirket hakkında bilmediklerimizi öğrenme şansı yakalamış olduk.

Sizden kısaca tesa hakkında bilgi alabilir miyiz?

Carl Paul Beiersdorf tarafından 1882 yılında Hamburg’da kurulan Beiersdorf Grup

100

Yapı Malzeme Aralık 2019

markalarından tesa Bant, global olarak faaliyet gösteriyor. Kuruluşumuz, kendinden yapışkanlı ürünlerin üretimini gerçekleştirerek nihai tüketiciler, endüstriyel ve profesyonel müşterileri için çözüm sunuyor. tesa’nın satışları arasında endüstriyel alanda; otomotiv, elektronik, ambalaj, basım, kağıt, inşaat, enerji (rüzgar, güneş) gibi sektörlerin dışında; etkin marka ve ürün korunması için güvenlik konseptleri gibi farklı endüstriyel sektörler için uygulamalar da büyük yer tutuyor. tesa aynı zamanda, sağlık alanında ilaçlı plasterlerin geliştirilmesi için ilaç endüstrisiyle de ortak çalışmalar yapıyor. Farklı sektörlerdeki bayiliklerimiz aracılığıyla ülke genelinde hizmet sağlarken nihai müşterilerimiz için pazara sunduğumuz 300’ün üzerinde ürünle de tüketicilerin evlerinde ve ofislerinde çalışmalarını kolaylaştırıyoruz. tesa olarak, teknik hırdavat ve nalbur faaliyet alanında ise geniş ürün yelpazemizle boyacı ve mimarlara da hizmet veriyoruz. 125 yıllık geçmişi olan ve 100’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteren tesa Bant, bugün dünya genelinde 4.900’den fazla çalışanı, 7 bölgesel yönetim merkezi, 14 üretim tesisi, 500’den fazla Ar-Ge çalışanı ve 7.000’in üzerindeki ürün çeşitliliğiyle global boyutta dev bir kuruluş.

sabırlı, titiz ve azimli çalışmaları sayesinde de önemli başarılara imza atmış bulunuyoruz. Bu çerçevede ülkemizin potansiyeline olan inancımız ve uluslararası yatırımcıya verilen önem, ileride gerçekleştirebileceğimiz yeni yatırımlarımız adına, bizim için çok değerli bir motivasyon kaynağına dönüşüyor.

tesa ülkemizdeki 25. yılını kutluyor. Bu konuda bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Yapı, malzeme ve inşaat sektöründe öne çıkan marka ve ürünleriniz hangileri?

Son yıllarda ülkemizin de yer aldığı Doğu Avrupa bölgesi tesa açısından giderek önem kazandı. Ülkemiz de Doğu Avrupa, Türk Cumhuriyetleri ve Orta Doğu pazarlarına yakın konumu sayesinde bu coğrafyada anahtar rol üstleniyor. Türkiye’de 25 yıl süresince ortaya koyduğumuz yüksek performans, endüstriyel ve perakende alanında sağladığımız başarılar, kuruluşumuzun Türkiye pazarına olan güvenini pekiştirdi. Bu zaman zarfında lokal pazar dinamiklerine uygun şekilde ürün sunabilmek için çeşitli makine yatırımları yaparak ürün işleme faaliyetlerimizi hayata geçirdik. Kuruluşumuzdan bugüne bayilerimiz, direkt müşterilerimiz ve tedarikçilerimizle karşılıklı güven üzerine kurmuş olduğumuz iş birliklerinin yanı sıra ekibimizin

İnovasyon, Ar-Ge ve teknoloji alanlarındaki çalışmalarınız nelerdir?

Yenilikler, tesa’nın başarısının ve dinamik büyümesinin temeli. Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Asya’da Ar-Ge laboratuvarlarımız bulunuyor. Bu Ar-Ge merkezlerinde ise 500 araştırmacı, yenilikçi fikirler geliştirmek için görev yapıyor. tesa her yıl ürettiği yaklaşık 100 yeni buluşun birçoğu için patent başvurusunda bulunuyor. Satışlarımızın da %5’i araştırma ve geliştirmeye gidiyor. Hamburg-Hausbruch tesisinde bulunan temiz oda ünitesi, tesa’nın, özellikle tüketici elektroniği sektörlerinde (örneğin, tablet PC’lerin montajında kullanılan yapışkan bantlar, optik bantlar ve ultra ince çift taraflı bantlar) ve ilaç sektöründe yeni pazarlara girmesini sağlıyor (farmasötik yamalar ve oral film).

Bu sektörde uzun yıllardır, tesa markamız ve ülke genelinde çalışmakta olduğumuz bayilerimizle son kullanıcı konumundaki müşterilerimize hizmet vermekteyiz. Geniş ürün yelpazemiz içerisinden, hem pazarın mevcut ihtiyaçlarına yönelik ürünlerimizi hem de yenilikçi ürünlerimizi sürekli tanıtmaya devam ediyoruz. Pazarın temel girdilerinden olan maskeleme, koli, elektrik izolasyon, bez, genel amaçlı çift taraflı, yer kaydırmaz ve yer işaretleme gibi ürünleri tedarik etmenin yanında maskeleme folyosu, hassas yüzey ve dış ortama dayanıklı UV özel maskeleme bantları, yüksek performans gösteren çift taraflı bantlar gibi kullanıcının hayatını kolaylaştıran, farklı, yenilikçi bantlarımızı da müşterilerimize sunuyoruz.


Sektörel Yapı, malzeme ve inşaat sektöründeki ürünlerinizin sağladığı avantajlar hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Özellikle yenilikçi ürünlerimiz ile müşterilerimizin verimliliğini artırırken aynı zamanda da uygulama kolaylığı sağlıyoruz. Bir örnek vermek gerekirse; klasik yöntemlerle bir duvarın boyanması sırasında farklı maskeleme girdileriyle yapılan uygulamaları, biz maskeleme folyolarımızla tek bir ürün kullanımı ile gerçekleştirebiliyoruz. Diğer bir örnek olarak da sızdırmazlıkta kullanılan ve yapışkansız, kendi üzerine sarılarak patlayan bir borunun sarılarak izolasyonunu sağlayan yenilikçi ürünümüzü gösterebiliriz.

Türkiye’deki inşaat sektörünün önemli sorunları ve çözüm önerileriniz nelerdir? Türkiye’de bu sektöre ilişkin nasıl bir projeksiyon çiziyorsunuz?

İnşaat sektörü, bünyesinde çok farklı iş alanları olan ve geniş tedarikçi ekosistemine sahip temel endüstriyel alanlardan biri... Bu sektör, ülkemizin kalkınmasında uzun yıllar rol oynadı ve oynamaya da devam ediyor. Zaman zaman konjonktürel gelişmelere bağlı yavaşlama olsa da Türkiye’nin bir deprem ülkesi olması ve şehirleşme gibi gerçekler dolayısı ile bu sektörün ülke ekonomisi içindeki payı önemli ve bu önemini korumayı da sürdürecek. Bu pazarda 25 yılını tamamlamış bir firma olarak, sektörde ciddi sayıda irili ufaklı teknik hırdavat, nalbur ve toptancının tüm ülke genelinde yapı malzemeleri tedariki yaparak faaliyet gösterdiğini yakından gözlemlemekteyiz. Özellikle dijital dönüşüm ile birlikte bu sektöre özel satılan ürünlerin, yakın gelecekte daha aktif bir şekilde online satış kanalları üzerinden satışa sunulmasıyla sektörde orta vadede bir dönüşüm olması muhtemeldir.

tesa olarak ülkemize bugüne dek hangi yatırımları yaptınız? Bundan sonraki yatırım hedefleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Uluslararası dev bir kuruluş olarak, sürdürülebilirlik anlamında dünya genelinde ve ülkemizde yürüttüğünüz çalışmalar nelerdir?

tesa olarak; sosyal, ekolojik ve ekonomik açıdan sürdürülebilir bir iş yapma modelini benimsiyor, uluslararası bir şirket olarak sorumluluk bilinci ile hareket ediyoruz. Bu anlayışı ifade etmek için, tesa 2006 yılından bu yana BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne üye olarak, çevre, insan hakları, çalışma standartları ve yolsuzlukla mücadele konularındaki on ilkeyi onayladı. Bir üretim şirketi olarak tesa, özellikle çevre alanında büyük sorumluluk hissediyor. Bu bağlamda şirket, etkin iklim korumasına ve CO2 emisyonlarını azaltmaya odaklanıyor. tesa şu anda sekiz farklı noktada ISO 14001 sertifikalı çevre yönetim sistemlerini kullanıyor. Şirket merkezimiz, Hamburg ve Offenburg gibi üretim tesislerimiz ISO 50001 kapsamında sertifikalandırılmış bir enerji yönetim sistemi ile birlikte bu tür bir çevre yönetim sistemine

sahip. CO2 emisyonlarını azaltırken kaynakları koruyan teknolojileri kullanmak, enerji verimliliğini artırmak için stratejik bir başlangıç noktası oluşturuyor. Bu çalışma, elektriğin yenilenebilir kaynaklardan temin edilmesini ve şirketin kendi gücünün kojenerasyon yoluyla verimli bir şekilde üretilmesini içeriyor. Bu süreçte sadece elektrik üretilmekle kalmıyor; üretilen ısı, ısıtma ve üretim işlemleri gibi uygulamalarda da kullanılıyor. Şirketin biri Offenburg’da diğeri Hamburg’da bulunan iki kojenerasyon tesisi, 2018’de tesa’nın dünya çapında ihtiyaç duyduğu tüm elektrik enerjisinin yüzde 41’ini karşıladı. Hangi uygulama alanı olursa olsun, tesa tüm ürünleri için kaynak verimliliği, dayanıklılık ve çevresel uyumluluk üzerine odaklanıyor. Bu yaklaşım, enerji verimliliğini artırmanın yanı sıra tesa stratejisinin de temel unsurları arasında. Kuruluşumuz, daima seçilen ürünlerin çevresel ayak izini göz önünde bulunduruyor ve tüm ürün yaşam döngüsü üzerindeki çevresel etkilerini dikkatle analiz ediyor.

İşimizin temelini ithalat, satış ve dağıtım oluşturuyor. Pazar dinamikleri paralelinde, farklı özelliklerde makine yatırımları yaparak müşterilerimizin beklentilerini karşılıyoruz. Yerel paydaşlarla iş birliklerimizi uzun vadeli olarak geliştiriyoruz. Müşterilerin kendi özel istekleri doğrultusunda talep ettikleri ürün tasarımlarını da bu yerel iş ortaklarımızla pazara sunuyoruz. Önemli yatırım alanlarımızdan biri de kalifiye insan kaynağını firmamızda istihdam etmek ve gerek yerel gerekse de uluslararası eğitimlerle yetiştirmektir. Özellikle Türk Cumhuriyetleri için ihracatın ülkemiz üzerinden yapılmasına yönelik yatırımlarımızı artırmayı planlıyoruz.

Yapı Malzeme Aralık 2019

101


Bi’Boya ile iyi uykular Türkiye’nin yeni boya markası Bi’Boya, tüketiciler için günümüz trendlerini yakından takip ederek, yaratıcı uygulama ve dekorasyon çözümleriyle yeni fikirlerin yaratılmasına yardımcı oluyor.

Kalekim’in yeni dijital uygulamalarıyla tüketici ve profesyonellerle buluşturduğu Bi’Boya’nın odak noktasını tüketici memnuniyeti oluşturuyor. Uzun ve titiz araştırmalar sonucu günümüz trendleri ve tüketici ihtiyaçları gözetilerek geliştirilen Bi’Boya, ürettiği ürünler ile tüketicilerin beklentilerinin kusursuz bir şekilde karşılanmasını hedefliyor. Aynı zamanda online satış platformu haline gelen Bi’Boya’nın web sitesi üzerinden ücretsiz renk kartını sipariş ederek binlerce renk arasında duvarlarınıza yakışan rengi görerek seçim yapabilirsiniz. Renklerin hayatımıza etkileri, düşünülenden daha fazla olduğu biliniyor. Her ne kadar kişiler birbirinden farklı özelliklere sahip olsa da, bilimsel araştırmalar bazı renklerin insanlar üzerindeki etkilerini kanıtlamış durumda. Özellikle de odanız için sakin ve dinlendirici bir ortam oluşturmak söz konusu ise, renklerin bu yöndeki etkisi yadsınamaz bir gerçek haline geliyor. Hangi renklerin dinlenmeyi ve daha huzurlu hissettirmeyi başarabildiğini kavradıktan sonra, yatak odanız ve dinlenme alanlarınız için dekorasyon seçeneklerinde uygulayabilirsiniz.

Yaşam alanının en mahremine yolculuk…

Birçok insan yatak odasını sadece uyku saatlerinde kullanılan bir mekan olarak görüyor. Oysa sağlıklı yaşam için günde en az 8 saat geçirilen tek yer yatak odaları. Yatak odalarının mekan kalitesi, tercih ettiğiniz yataktan pencerenden gelen ışığa, o ışığı odanıza alan perdeye kadar

102

Yapı Malzeme Aralık 2019

tanımalısınız. Bu keşfe doğanın en sıcak rengi yeşil, mavi, gümüş, sarı ve turuncunun tonlarıyla başlayabilirsiniz. Pozitif uyanma ihtimalini yükselten bu renkler sayesinde uykunun tadına varacaksınız. Yatak odası duvar renkleri arasında, gecede 7 saat 52 dakika uyku vaadi ile mavi karşınıza çıkarsa biliniz ki diğer renklere göre uykuyla ilişkiniz çok daha iyi olacaktır. Mavi, uyku denince her daim açık ara önde. Duvar rengi seçiminizde ki mavi, tansiyonunuzu ve kalp atış hızınızı düşürdüğü için keyifle uykuya dalmanızı sağlar. Ayrıca parlament mavisi olarak da tanımlanan gece mavisinin meditasyon etkisi yaratması, yatak odası duvar renkleri arasında maviyi seçmenin artı bir hediyesi olmaktadır. Mavinin kardeşi diye tanınan yeşil de iyileştirici özelliği ile tam bir enerji deposudur. İyi bir uyku ile ruhunuzu tazeler. ruhunuzla iletişim halinde. Doğru duvar rengi, derin bir uykuya dalmanızı kolaylaştırmanın yanı sıra kaliteli bir uyku çekerek yeni güne de zinde uyanmanın da en önemli sırrı.

İyi uyku için en iyi renk rehberi

Renklerin hem bedenin hem de ruhun üzerinde etkisi olduğu uzun zamandır biliniyor. Yatak odası duvar renkleri, uyku getireceği gibi uykunuzu da kaçırabilecek etkiye sahip. Eğer siz de günün yorgunluğunu atmak için iyi bir uyku çekmeyi hayal ediyorsanız, uyku durumunu koruyacak duvar boyası renk alternatiflerini

Kırmızı ve beyaz uyku savar

Tavandaki duvar boyanızın uykunuzu kaçıracağı hiç aklınıza gelir miydi? Eğer yatak odası duvar renkleri baştan çıkarıcı etkisiyle kırmızı ise, uykuyu beklemeseniz iyi olur. Yoğun uyarıcı etkiye sahip kırmızı tam bir uykusavar. Kalbinizin daha hızlı atmasını sağlayan kırmızıyla uykusuz gecelere hazırlıklı olmalısınız. Yatak odası duvar rengi için illa da beyaz olsun diyorsanız, kirli beyaz ya da griye çalan bir ton kurtarıcınız olabilir. Ancak yatak odası duvar renkleri arasında beyaza yakın diye sarıyı tercih etmeyin. Sarı yemek pişirirken size enerji verebilir ama uyku için iyi bir yol arkadaşı değildir.


Sektörel

Kalekim Türkiye’nin en mükemmeli oldu

Kalekim Genel Müdürü Timur Karaoğlu :

“Yarım asra yaklaşan tecrübe ve bilgi birikimimizle sektörümüzde rol model konumdayız”

Türkiye’nin en prestijli ödülleri arasında gösterilen 2019 Türkiye Mükemmellik Ödülleri sahiplerini buldu. Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından bu yıl ‘Çözüm Özünde’ temasıyla düzenlenen 28. Kalite Kongresi’nde, yapı kimyasalları sektörünün lideri Kalekim, 2019 Türkiye Mükemmellik Ödülü’nü alarak sektörde bir ilke imza attı. Müşterilere değer katma ve sürdürülebilir bir gelecek yaratma kavramlarını temel alan yaklaşımıyla Kalekim Usta Kulübü, ödülün alınmasında öne çıkan uygulama oldu. Şirket olarak, en mükemmeli üretme ve sunma hedefiyle çalıştıklarını belirten Kalekim Genel Müdürü Timur Karaoğlu, “Yarım asra yaklaşan tecrübe ve bilgi birikimimizle sektörümüzde rol model konumdayız. Tüm faaliyetlerimizde ‘Daima En İyi’ olmak için kalite yönetimimizi sürekli geliştirerek, sektörümüze öncülük etmeye devam ediyoruz. Bu ödül de bizim için yıllardır süregelen ‘Daima daha iyi’ mottomuzun bir sonucu ve Kalekim Ailesi olarak ne kadar doğru işler yaptığımızı da gösteriyor” dedi. KalDer tarafından Türkiye’nin en mükemmelerinin belirlendiği 2019 Türkiye Mükemmelik Ödülleri sahiplerini buldu. Kurulduğu günden bu yana yapı kimyasalları sektörüne liderlik yapan Kalekim, bu yıl ‘Çözüm Özünde’ temasıyla gerçekleştirilen 28. Kalite Kongresi’nde, 2019 Türkiye Mükemmellik Ödülü’nün sahibi oldu. Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay ile üst yönetimden isimlerinde yer aldığı ödül törenine, Kalekim yaklaşık yüz kişilik bir ekiple çıkarma yaptı. Ödül töreninde konuşan Timur Karaoğlu, kısa süre önce Kaleseramik koltuğuna oturan, Kalekim’in eski Genel Müdürü Altuğ Akbaş’ı da bu sürecin asıl mimarı diyerek sahneye davet etti. Akbaş, “Mensubu olmaktan, ekip arkadaşı olmaktan, her zaman gurur duyduğum bir ailedeyim. İnanın, Kalekim bu ödülü almak için işini iyi yapmadı. İşini iyi yaptığı için bu ödülü aldı” diye konuştu. Kalekim’in kalite yaklaşımını değerlendiren Timur Karaoğlu, “Müşteri odaklı ve sürekli kendini geliştiren bir bakış açısıyla içinde olduğumuz çağın getirdiği değişimi her zaman yakından izledik. 2009’dan bu yana değişimi etkin bir şekilde gözlemlemek, yapılacakları belirlemek, uygulamaya almak ve mevcut projeleri daha etkin

yönetmek için yeni bir yol haritasıyla belirledik. Bu çerçevede çalışmalarımızı, tüm çalışanlarımızın da aktif katılımıyla bütünsel bir çerçevede yürütmeye başladık. Tüm bu çalışmaların ana çerçevesini ve omurgasını oluşturmada ise EFQM Mükemmellik Modeli’ni yönetim modeli olarak benimsedik. Çalışmalarımızın uzman bir bakış açısıyla değerlendirilmesi için de 2010 yılında KalDer dış değerlendirme sürecinden geçtik” şeklinde konuştu.

“Mükemmelliğe gönül verdik”

Özdeğerlendirme projeleriyle çalışmalarının etkinliğini geliştirmeye devam ettiklerini vurgulayan Kalekim Genel Müdürü Timur Karaoğlu, şunları söyledi: “EFQM

Mükemmellik Modeli ile birlikte, bütünsel bir bakış açısı elde ettik. Faaliyet, yaklaşım ve iyileştirmeleri tek bir çerçeve içinde yönetmeye başladık. 46 yıllık bilgi ve tecrübe birikimimizle sektörümüzde rol model konumdayız. Bu anlamda faaliyetlerimizin her adımında mükemmelliğe gönül verdik. Şimdi ise tüm bu çalışmalarımızın Mükemmelik Ödülü’ne layık görülmesi bizim için büyük bir gurur. Bu ödül, yıllar boyunca yürüttüğümüz yönetim anlayışı ve her faaliyetimizde özenle uyguladığımız “Daima En İyi” ilkemizin taçlandırılmasıdır. Her bir çalışanımızın bu süreçte çok büyük katkısı var. Bu mükemmellik yolculuğunda tüm ekip arkadaşlarıma ve bize her zaman güvenen iş ortaklarımıza teşekkür ediyorum.”

Yapı Malzeme Aralık 2019

103


Proje

NG Hotels 2020’ye yeni yatırımlarla hazırlanıyor Turizm sektörünün öncü markası NG Hotels, NG Hotels, aldığı yeni yatırım kararları ile 2020 yılında NG Sapanca Club’ı ve 2021’de de NG Phaselis Bay’i hizmete açarak Türkiye’nin turizm gücüne sunduğu katkıyı artıracak.

Özellikle “Wellness” ve “Business Wellness” konularında sergilediği uzmanlık ve fark yaratan hizmetleriyle hızlı bir büyüme trendi yakalayan NG Hotels’in Başkanı Hediye Güral Gür, yeni yatırımlarla ilgili şunları söyledi: “NG Hotels olarak, ilk 5 yıldızlı otelimiz olan NG Sapanca’yı 2008 yılında, zincirin ikinci halkası olan NG Afyon’u ise 2012 yılında hizmete aldık. Sunduğumuz hizmetler misafirlerimizi memnun ettikçe biz de büyük bir kararlılıkla yatırımlarımızı sürdürüyoruz. NG Sapanca Otelimizin yanında yatırımını sürdürdüğümüz NG Sapanca Club’ı 2020’nin ilk çeyreğinde hizmete açmayı hedefliyoruz. NG Sapanca Club, orman içinde dört mevsimin güzelliklerini yansıtırken son trendleri yansıtan lüks ve ferah tasarımıyla günümüz gezgininin beklentisine cevap verecek bir otel olacak. Bir süre önce Antalya Göynük’teki eski Phaselis Otel’i satın aldık, yepyeni bir konsept ve hizmetlerle sunmak için çalışmalara başladık. NG Phaselis Bay olarak isimlendirdiğimiz otelimiz olağanüstü bir koya sahip, çam ağaçları arasında yer alıyor. NG Phaselis Bay’i de 2021’de hizmete girecek şekilde planlıyoruz. İstanbul’daki ilk otelimiz için Amerika merkezli Marriott International ile 20 yıllık franchise anlaşması imzaladık. Marriott West İstanbul’un da şu an dekorasyon çalışmaları sürüyor. Otellerimizde verdiğimiz hizmetin kalitesini yükseltirken yeni yatırımlarımız bizi heyecanlandırıyor. Yurt içindeki otel sayımı-

104

Yapı Malzeme Aralık 2019

zı artırıp ülkemizin turizmde elini daha da güçlendirirken yurt dışında yeni otel yatırımları gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bununla birlikte otellerimiz, Türkiye’de wellness imkanları sunan öncü otellerden. Global Wellness Institute’ın son raporuna göre dünyada wellness, 4,5 Trilyon $’a ulaşan bir mega sektör. Bu sektörde kendimizi dünyadaki trendlere göre geliştirerek hizmet vermeye devam edeceğiz. NG Sapanca’da bu ay itibarıyla Yeni Nesil Wellness konseptini uygulamaya başlıyoruz. Konunun uzmanları ile işbirliği yaptık.

Otellerimizde başlatacağımız yeni nesil wellness konseptiyle misafirlerimize klasik spa anlayışının ötesinde beden, ruh ve zihin olarak bütünsel bir wellness deneyimi yaşatacağız. Yeni Nesil Wellness konseptimiz, wellness ve detoks, aile boyu wellness ve sağlıklı yaş alma programlarını kapsayacak. Aile boyu wellness programımızda tüm aile bireyleriyle birlikte çocuklarda doğru beslenme, egzersiz alışkanlıkları, farkındalık içinde yaşamak gibi hayat boyu sürdürülebilir bir wellness yolculuğunun temellerini atacağız.’’



Türk müteahhitleri, geleneksel pazarları aştı:

Avrupa’da üstlenilen dev projeler dikkat çekiyor Devler Ligi’nin zirvesindeki 10 Türk firmasının gerçeklestirdiği projeler arasında; Rönesans’ın Aşkabat’ta yürüttüğü ve alanında en büyük olma iddiası taşıyan Doğalgazdan Benzin Üretim Tesisi Projesi, Limak’ın bir Türk müteahhitlik firması tarafından kazanılan en büyük kontrat bedeline sahip Kuveyt Uluslararası Havalimanı Terminal Projesi, TAV’ın Avrupa’nın üçüncü büyük havalimanı olan Amsterdam Schiphol Havalimanı’nın genişleme çalışmaları, Yapı Merkezi’nin Doğu Afrika’da inşa edilen en hızlı demiryolu hattı olması hedeflenen Darüsselam Morogoro Projesi de yer alıyor. Uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR (Engineering News Record), tüm dünyada ekonomi çevreleri tarafından ilgiyle takip edilen, müteahhitlerin bir önceki yılda ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri esas alarak yayımladığı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesi ekonomi çevrelerinde ilgi uyandırdı. Küresel ve ulusal ekonomideki kırılganlıklara rağmen Türkiye’den listeye giren 44 firmanın 40’ı, listedeki ilk 10 Türk müteahhitlik firmasının ise tamamı Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) üyelerinden oluştu. Söz konusu ilk 10 firma sırasıyla Rönesans, Limak, Tekfen, TAV, Yapı Merkezi, Ant Yapı, Enka, Alarko, Gama ve Çalık Enerji oldu. Geçen yıl da aynı listede yer alan Türk firmalarının çoğunluğu son listede daha yukarı basamaklara çıkmayı başardı. Tüm dünyada referans alınan “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesine giren ilk 10 Türk firmasını bu ba-

Ronesans Askabat GTF Projesi

106

Yapı Malzeme Aralık 2019

şarıya götüren uluslararası projelerden bazıları şöyle sıralandı: 1. RÖNESANS: Türkiye listesindeki liderliğini bu yıl da koruyan ve Avrupa’nın en büyükleri arasında 9., dünya sıralamasında ise 33. sırada yer alan Rönesans’ın uluslararası projeleri arasında Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta yürüttüğü Doğalgazdan Benzin Üretim Tesisi Projesi dikkat çekiyor. Alanında en büyük olma iddiası taşıyan tesis tamamlandığında günlük ortalama 1.800 ton, yıllık ise ortalama 600.000 ton benzin ile 100.000 ton LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) üretim kapasitesine ulaşılacak. 2. LİMAK: Türkiye listesinde Rönesans’ı, dünya sıralamasında 67. sırada yer alan Limak izliyor. Şirket son olarak bir Türk müteahhitlik firması tarafından kazanılan en büyük kontrat bedeline sahip olduğu ifade edilen Kuveyt Uluslararası Havalimanı Terminal II Projesi’ni sürdürüyor. Proje kapsamında ilk etapta 13 milyon

Limak Kuveyt Havalimanı

yolcu kapasiteli olarak inşa edilecek olan Kuveyt Uluslararası Havalimanı Yeni Terminal Binası’nın kapasitesi, ardından yapılacak iyileştirmelerle 25 milyona kadar çıkarılabilecek. 3. TEKFEN: ENR listesinde önceki yıla oranla önemli bir atılımla 69. sıraya yükselen TEKFEN’in Katar’da üstlendiği Al Khor Otoyol Projesi, sözleşme bedeli itibarıyla şirketin bugüne kadarki en büyük taahhüt işini oluşturdu. Proje, 34 km uzunluğunda toplam 10 şeritli otoyol inşası ile çok katlı 10 kavşak inşası ve toplam uzunluğu 900 km’yi bulan kablo ve yeraltı borulama kanallarının inşasını kapsıyor. Proje Nisan 2019’da, planlanandan 9 ay önce, Katar Başbakanı’nın da katıldığı bir törenle trafiğe açıldı. 4. TAV: ENR’ın dünya listesinde 71. sırada bulunan TAV, geçtiğimiz yıl Avrupa’nın üçüncü büyük havalimanı olan Amsterdam Schiphol Havalimanı’nın genişletme çalışmaları kapsamında yapılan ihaleyi Rönesans Holding grup şirketi Ballast Nedam ile birlikte kazandı. Schiphol Havalimanı Ek Terminal Binası, TAV İnşaat’ın Paris’te Charles de Gaulle Havali-


Proje

Yapı Merkezi Tanzanya Demiryolu Hattı

manı’nda gerçekleştirdiği Aéroports de Paris Genel Müdürlük Binası’ndan sonra bir Avrupa Birliği ülkesinde kazandığı ikinci proje olma özelliğini taşıyor. Avrupa’da önümüzdeki dönem gerçekleştiri-

lecek yeni havalimanı projeleri açısından şirketin bu başarısı büyük önem taşıyor. 5. YAPI MERKEZİ: Yapı Merkezi’nin çeşitli uluslararası projeleri arasında Doğu Afrika’da inşa edilen en hızlı demiryolu hattı olması hedeflenen Darüsselam Morogoro Projesi dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde ilk deneme sürüşü Tanzanya Ulaştırma Bakanı’nın katılımıyla gerçekleşen projede inşa edilen hat ülke için bü-

yük öneme sahip.. Yapı Merkezi, ENR’ın dünya sıralamasında 77. sırada yer alıyor. 6. ANT YAPI: Ant Yapı’nın üstlendiği uluslararası işler içinde dikkat çeken Capital Towers Projesi, Moskova Nehri ile tarihi Krasnopresnenskaya Parkı’nın arasında bulunan 233.000 m2 büyüklüğe sahip çok fonksiyonlu bir yaşam kompleksi… İçerisinde rezidans, ofis, kafe, restoran, spor salonu gibi çok amaçlı alanlar bulunan kompleks modern teknoloji ile doğal denge arasında bağ kuran tasarımıyla farklılaşıyor. Ant Yapı, dünya sıralamasında ise 87. sırada yer alıyor.

permarket gibi mekânları biraraya getiren entegre bir kompleks olma özelliğine sahip… Kaşirskaya Plaza Projesi, ENKA’nın yeniden geliştirme projeleri kapsamında inşa ettiği 2. alışveriş merkezi olma özelliğini taşıyor. 8. ALARKO: Dünya sıralamasında 105. sırada yer alan Alarko’nun yine listede bulunan Makyol ile birlikte Kazakistan’da üstlenmiş olduğu Büyük Alma-Ata Çevre Yolu Yapımı ve İşletilmesi Kamu-Özel Ortaklığı Projesi dikkat çekiyor. Projenin inşaat yapım süresi 50 ay, işletme süresi ise 15 yıl 10 ay olup toplam sözleşme bedeli 1.67 milyar ABD Dolarıdır. 9. GAMA: ENR’ın dünya listesinde 118. sırada yer alan Gama, son dönemde Bahreyn’in en önemli projelerinden birini yürütüyor. Devam eden Kombine Çevrim Doğalgaz Santrali Projesi (1800 MW ALBA PS5) tamamlandığında tesisin ülkenin en büyük ve bölgenin en verimli güç santrali olması hedefleniyor. Santral, bir alüminyum tesisi içinde kullanılan ve

7. ENKA: ENR’ın dünya listesinde 92. sırada yer alan ENKA, Moskova’da gerçekleştirdiği çok-fonsiyonlu ticaret merkezi Kaşirskaya Plaza Projesi ile dikkat çekiyor. Toplam Gama Bahreyn Çevrim Santrali 196.750 m²lik bir alanı kaplayan ve çevre Ortadoğu’da kurulan ilk H-Class teknolodüzenlemesiyle yaya dostu bir cazibe jisine sahip güç santrali olacak. Santral, merkezi oluşturmayı amaçlayan Proje; yapımı devam eden altıncı alüminyum perakende mağazaları, fitness salonu, döküm hattının elektrik ihtiyacını sağlasinema, eğlence yerleri, restoran ve himak için inşaa ediliyor. Hattın tamamlanmasıyla dünyadaki en büyük alüminyum döküm tesisi olması hedefleniyor.

Ant Yapı Capital Towers Projesi

10. ÇALIK ENERJİ: ENR’ın sıralamasında 119. olan Çalık Enerji ise Türkmenistan’da sürdürdüğü Mary-3 Kombine Çevrim Elektrik Santrali Projesi ile öne çıkıyor. Proje 2018 yılında devreye alınmış en büyük Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali ve Orta Asya’da tek fazda tamamlanan en büyük Elektrik Santrali olma iddiasını taşıyor. 1.574 MW’lık Elektrik Santrali’nin açılışı geçen yıl Türkmenistan Cumhurbaşkanı’nın katıldığı bir törenle gerçekleştirildi. Proje hem kontrat büyüklüğü hem de kapasite açısından Çalık Enerji’nin de tamamladığı en büyük proje.

Yapı Malzeme Aralık 2019

107


Süleyman Çetinsaya:

“19.000 konut teslim ettik. Sırada Avrupa Konutları Yamanevler var” “Standartlar, kaliteler; gününün en iyilerindendir projelerimizde. Zaman ilerleyip teknoloji geliştikçe her projemiz bir öncekinden daha iyi olur. Avrupa Konutları Yamanevler de şu anda inşaatını sürdürdüğümüz en yeni projemizdir. Öte yandan bu projemizi diğerlerinden ayıran bir başka özellik ise Anadolu yakasındaki ilk konut projemiz olması ve Avrupa Konutları kalitesini Anadolu yakasında yaşayan İstanbullulara da ulaştırmamızdır.” Estetik, fonksiyonellik ve sağlamlık odaklı tasarımları ile sektörün önde gelen firmaları arasında yer alan Artaş İnşaat, ağırlıklı olarak faaliyet gösterdiği konut sektöründe taahhüt ve kat karşılığı projeler gerçekleştirmekte. Ofis, otel, alışveriş merkezi inşaatlarında da yüksek birikimi olan firma, sosyal sorumluluk kapsamında çok sayıda eğitim ve sağlık binası ile cami inşaatına da imza atmış. Bugüne kadar toplam 19.000 konut teslim eden firma, Avrupa Konutları markası ile “konutta güvenin ve kalitenin markası” haline gelmiş durumda. Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya ile Yamanevler

108

Yapı Malzeme Aralık 2019

özelinde gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda, projenin teknik özellikleri ve tasarım süreçlerinin yanı sıra, şirketin pazarlama stratejileri ve yeni dönem planlarını ele almaya çalıştık.

‘Yamanevler Projesi şu an hangi aşamada?

Avrupa Konutları Yamanevler projemizin ilk etabının inşaatında sona doğru ilerliyoruz. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde tamamlamayı planladığımız etapta 545 daire yer alıyor. Daireler 1+1’den 4+1’e kadar çeşitleniyor.

Malzeme tercihleri ve uygulama

süreçlerinde karşılaştığınız problemler oldu mu?

Artaş İnşaat 1977 yılında kuruldu. 40 yılı aşkın bir zamandır inşaat sektöründeyiz. Avrupa Konutları markamızla şehrin çeşitli bölgelerinde İstanbulluları konut sahibi yaptık. Ortaklarımızla Vadistanbul ve Tema İstanbul projelerini gerçekleştirdik. Bugüne dek 19 bin konut teslim ettik. Konutların yanı sıra alışveriş merkezleri, oteller, ofisler inşa ettik. Uzun yıllar boyunca gerçekleşen işbirlikleri sebebiyle yapı malzemeleri sektöründe hem tedarikçi firmaları hem de malzemeleri tanırız. Bu nedenle tercih sürecinde bir sorun yaşamayız. Bu süreçte bizim asıl amacımız


Proje sektörde öncü işler çıkarmaktır. Kullanışlılık, verimlilik açılarından müşteri taleplerini firmalarla paylaşır, ar-ge çalışmalarına da katkıda bulunuruz. Tercih ettiğimiz malzemelerin uygulama sürecinde de elbette yine tecrübelerimiz doğrultusunda hareket ederiz. Deneyimli ve bilgili teknik personelimizin denetimi, kontrolü ve firmalarla sağlanan iletişim ile uygulama sürecini de başarıyla tamamlarız. İnşaatı süren Avrupa Konutları Yamanevler’de de süreç böyle ilerliyor.

Çözüm ortaklarınızı belirlerken ne gibi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?

İşlerimizin çeşitliliği ve büyüklüğü sebebiyle çok geniş bir tedarikçi portföyümüz var. Çözüm ortaklarımızı belirlerken en büyük kriterimiz müşteri memnuniyetidir. Ürün kalitesinin yanı sıra firmalardan servis, bakım gibi hizmetleri sorunsuz alıyor olmamız önemlidir. İhtiyacımız olan her an, desteklerini çözüm odaklı yaklaşımlarıyla hızlı şekilde sunan firmaları tercih ederiz. Böyle firmalarla uzun ömürlü çalışırız. Avrupa Konutları Yamanevler projemizde de çalışıyor olduğumuz firmaları böyle belirledik. Elbette şartnamelere uyan ve teknik ekibimizi ikna eden yeni firmalara da açığız. Önemli olan müşterinin ihtiyacına cevap verecek, kaliteli ve yenilikçi ürünleri sunabilmesidir.

Avrupa Konutları Yamanevler’i diğerlerinden farklı kılan en belirgin özellik nedir?

Standartlar,kaliteler; gününün en iyilerindendir projelerimizde. Zaman ilerleyip

teknoloji geliştikçe her projemiz bir öncekinden daha iyi olur. Avrupa Konutları Yamanevler de şu anda inşaatını sürdürdüğümüz en yeni projemizdir. Öte yandan bu projemizi diğerlerinden ayıran bir başka özellik ise Anadolu yakasındaki ilk konut projemiz olması ve Avrupa Konutları kalitesini Anadolu yakasında yaşayan İstanbullulara da ulaştırmamızdır.

Bu projede konut sahiplerine sunduğunuz en önemli avantaj ne oldu? Bu anlamda geri dönüşleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her projemizde olduğu gibi Yamanevler projemizde de hem kullanılan malzemeler, hem de teslim sonrası yaşam açısından Avrupa Konutları markamızın kalite ve güvencesini sunuyoruz. Öte yandan Avrupa Konutları Yamanevler; lokasyonu çok özel, çok avantajlı bir projedir. 2017 yılı sonunda hizmete giren metro hattının Yamanevler istasyonu, Ümraniye ilçesinde inşa ettiğimiz projeye yürüme mesafesindedir. Yine yürüme mesafesinde alışveriş merkezleri ve hastaneler ile çevrilidir. Merkezi iş alanına yakındır. Köprülere ve ana arter yollara kolay ulaşımın gerçekleştiği bir noktadadır. Müşterilerimizin birçoğu Avrupa Konutları standartlarımızı böyle bir lokasyona taşıdığımız için memnuniyetlerini bildirirler.

Önümüzdeki döneme dair, Türkiye ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız/projeleriniz olacak mı?

2018 yılında Avrupa Konutları Başakşehir, Avrupa Konutları Atakent 4, Avrupa

Süleyman Çetinsaya Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı

Konutları Kale 2 ve ortaklı projelerimizden Vadistanbul’un 3. etabı Vadistabul Park’ı konut sahiplerine teslim ettik. Bu yılın Ağustos ayında da yine ortaklı projelerimizden Tema İstanbul’un ikinci etabı Tema İstanbul Bahçe’de yaşam başladı. Avrupa Konutları Yamanevler projemizin teslimatına doğru ilerliyoruz. Önümüzdeki dönemde planladığımız projelerimiz ise Avrupa Konutları Atakent 4-B ve Avrupa Konutları Arıcılar’dır.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Herkesin nitelikli, kaliteli, sağlıklı alanlarda yaşaması ve çalışmasını isteriz. Bu konuda biz üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışıyor, yatırımlarımıza devam ediyoruz. İnşaat sektörü konutlar, alışveriş merkezleri, oteller ile sosyal yaşamda kaliteyi yükseltirken, yan sektörlerle yapılan işbirlikleri ve sağladığı istihdam dolayısıyla ekonomiye de çok katkı sağlamıştır. Özellikle ev sahibi olmak isteyen daha çok fazla vatandaşımız olduğunu biliyoruz. Temennim bundan sonra da en doğru projelerle yol alınması, dileyen herkesin iyi yaşam alanlarına kavuşması ve yatırım yapan herkesin memnun kalmasıdır.

Yapı Malzeme Aralık 2019

109


“Konusunda uzman kurumlarla çalışmaya özen gösteriyoruz”

“Elite Concept projemizin başlangıcından itibaren malzeme tercihlerimiz ve uygulama süreçlerimizle ilgili herhangi bir sorunla karşılaşmadık. Binanın dış cephesinden sosyal tesislere ve daire içlerine kadar her alanda üst düzey kalitede malzemeler tercih ettik.” Şua İnşaat’ın, “Yaşamın merkezinde, İstanbul’un ortasında” mottosuyla hayata geçirdiği Elite Concept Projesi, cephe tasarımı ve özgün mimarisiyle benzer projelerden sıyrılıyor. Yapımında kullanılan malzeme ve ürün kalitesiyle konut sahiplerine kalite ve konforu bir arada sağlayan proje, bulunduğu lokasyon ile de ulaşımda önemli avantajlar sunuyor. Elite Concept Projesi ile ilgili merak edilen soruları Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nimetullah Kaya’ya yönelttik. Sorularımızı yanıtlayan sayın Kaya’ya teşekkür ediyoruz.

Elite Concept projesi şu an hangi aşamada?

Nimetullah Kaya / Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı

110

Yapı Malzeme Aralık 2019

“Yaşamın merkezinde, İstanbul’un ortasında” yepyeni ve elit bir konsept söylemi ile hayata geçirdiğimiz projemiz Elite Concept’te tüm daireleri sahiplerine teslim ettik ve yaşam yüzde 70 oranında başladı. Projemiz Anadolu yakasının kalbinde,

eğlencenin, kültürün, alışverişin, yatırımın ve yaşamın merkezi Kadıköy Fikirtepe’de konumlanıyor. 24 katlı 3 bloktan oluşan bir rezidans projesi olan Elite Concept, 1+1’den 4+1’e kadar çeşitli büyüklük ve özellikte 785 konut, 26 ticari ünite ve sosyal yaşam alanlarından oluşuyor. Yüzde 75’ini sosyal donatı ve peyzaj alanlarına ayırdığımız Elite Concept’in sosyal tesisleri içinde; kapalı havuz, sauna, buhar odası, fitness center, cafe, süs havuzları, koşu ve yürüyüş parkurları, çarşı otoparkı ve kapalı otopark yer alıyor. Blok zeminlerinde yer alan çarşı caddedeki mağazaları ise giyimden gıdaya, eczaneden markete, banka şubelerinden ATM’lere kadar tüm önemli ihtiyaçlara yanıt verecek şekilde tasarlamayı planlıyoruz.

Çözüm ortaklarınızı belirlerken ne gibi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?

Gelecek nesillere sürdürülebilir yapılar bı-


Proje rakma misyonuyla kent mimarisine estetik ve yaşama değer katan projeler üreten markamız; köklü geçmişi, güçlü finansal yapısı, yüksek kalite anlayışı, yenilikçi mimari tarzı ve doğaya dost yaklaşımı ile bugüne kadar binlerce konut ve ticari üniteye imza attı. Kurulduğumuz günden bu yana öncü olma, girişimcilik, güven, istikrar ve takım çalışması ilkelerinden taviz vermeyen bir marka olarak yüksek müşteri memnuniyeti ve sosyal sorumluluk anlayışını temel şirket prensiplerimiz olarak görüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz projelerle konumlandığımız lokasyonların mimari, sosyal ve finansal gelişimine öncülük etmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda çözüm ortaklarımızı da seçerken birçok kriteri göz önünde bulunduruyoruz. Konusunda uzman ve ihtiyaçlarımıza yönelik en doğru çözümler sunan kurumlarla çalışmaya özen gösteriyoruz.

Malzeme tercihleri ve uygulama süreçlerinde karşılaştığınız problemler oldu mu?

Elite Concept projemizin başlangıcından itibaren malzeme tercihlerimiz ve uygulama süreçlerimizle ilgili herhangi bir sorunla karşılaşmadık. Binanın dış cephesinden sosyal tesislere ve daire içlerine kadar her alanda üst düzey kalitede malzemeler tercih ettik. Elite Concept’in mobilya, dolap, kapı, granit ve pencere sistemleri gibi pek çok detayı Şua Şirketler Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Elite Desing bünyesinde konumlanan üretim tesisimizde projemize özel olarak tasarlayıp ürettik. Yüksek kaliteye sahip özgün tasarımlarla donatılmış projemizde, standartlar kapsamında yeterli olan C-35 yerine deprem dayanımı daha yüksek olan C-45 beton kullandık. Her köşesi ve metrekaresi elit bir yaşamın gereklilikleri planlanarak tasarlanan projemizde, dünyanın en prestijli kulelerinde kullanılan Amerikan menşeli Guardian markasının reflekte camlarını tercih ettik. Projemizde kullandığımız güneşe karşı yüksek performanslı koruma sağlayan bu özel camlar, daire içlerinde ısı ve morötesi ışık artışına neden olabilecek güneş enerjisini en aza indirirken, her türlü uygulama için görünür ışık iletimini ise maksimum noktaya çıkarıyor.

Elite Concept’i diğerlerinden farklı kılan en belirgin yanı nedir?

Fikirtepe’nin en merkezi lokasyonunda bir yanda adalar, deniz ve tarihi yarımadanın göz alıcı siluetini diğer yanda Çamlıca’yı gören İstanbul’un dört bir yanına hakim manzarasıyla dikkat çeken projemiz, yüzde 90 cam panoramik cephe mimarisi ile manzarayı kesintisiz olarak izleyebilmeye olanak sağlıyor. Bölgenin kendi içerisinde açık teras bahçeleri bulunan tek projesi olma özelliği taşıyan Elite Concept, İstanbul’daki yüksek katlı projelerde eşine az

rastlanır şekilde dairelerin etrafını çepeçevre saran balkonlarıyla da farklılaşıyor. Akıllı telefon ya da tabletlerle internet bağlantısı üzerinden kontrolü sağlanabilen akıllı ev konsepti ile hayatı kolaylaştıran projemizi, doğaya dost sürdürülebilir bir yaklaşımla planladık. Elite Concept’teki tüm peyzaj alanlarının sulaması ve klozet rezervuarlarında kullanılacak su ihtiyacı; banyo, mutfak ve lavabolarda kullanılan sular ve yağmur sularının arıtılmasıyla elde edilen gri su arıtma sistemi ile gerçekleştiriliyor. Ayrıca ortak alanların aydınlatma ve sıcak su ihtiyacı için de güneş panelleri sayesinde güneş enerjisinden yararlanılıyor. Bu uygulamalar sayesinde elde edilecek tasarrufla, işletme maliyetlerini minimuma düşürmeyi ve aidatları azaltmayı hedefliyoruz. Kara, deniz, hava yolu ve raylı sistem gibi pek çok farklı ulaşım alternatifinin kesişim noktasında yükselen Elite Concept, E-5 karayoluna 1 dakika mesafede, metro ve metrobüsün yanı başında yer alıyor. Projemiz yaklaşık olarak; Bağdat Caddesi’ne 6 dakika, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne 5 dakika, Avrasya Tüneli’ne ve Harem Arabalı Vapur İskelesi’ne 8 dakika, Kadıköy vapur iskelesine, Moda sahiline ve Kalamış Marina’ya 10 dakika ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na 20 dakika mesafede konumlanıyor. Ayrıca çok sayıda hastane, eğitim kurumu ve alışveriş merkezine de çok yakın mesafede bulunuyor.

Bu projeden konut sahibi olmak isteyenlere sunduğunuz en önemli avantaj nedir?

Şua İnşaat olarak konut alımını kolaylaştırmak adına cazip kampanyalar geliştirerek sektörün, genel ekonominin, istihdamın ve tüketicilerin yararına olacak her türlü adımı atıyoruz. Son olarak ise kamu bankaları tarafından başlatılan 0,99 faiz oranı ve 120 aydan 180 aya kadar vade seçeneğine

Elite Concept projemizle destek veriyoruz. Aynı zamanda yüzde 10 indirim ve kişiyle özel ödeme planı da uygulayarak avantaj sağlıyoruz.

Önümüzdeki döneme dair, Türkiye ya da yurtdışında yeni yatırımlarınız/projeleriniz olacak mı?

Şua İnşaat olarak 1992 yılında yola çıktığımız ilk günde hedefimizi belirledik ve her zaman “Daha iyi bir gelecek için ne yapabiliriz?” düşüncesiyle yol almayı misyon edindik. Bu misyonla, çağın şartları doğrultusunda toplumun değişen beklenti ve ihtiyaçlarına yanıt verebilmek adına sürekli yenilenen ve ileri teknolojiyle modern mimarinin buluştuğu yapılara imza atan kalite odaklı bir şirket olmak için var gücümüzle çalıştık ve çalışmaya da devam edeceğiz. Şu an proje aşamasında olan çalışmalarımızı ilerleyen dönemde kamuoyu ile paylaşmayı planlıyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat sektörü son 15 yılda şüphesiz çok büyük gelişmelere imza attı. Özellikle Türkiye’de kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte inşaat sektörü de her yıl büyüdü ve ekonomik olarak da önemli bir yere geldi. Şua İnşaat olarak inşaat sektöründe yaşanan gelişmeleri ve büyümeyi hem Türkiye ekonomisi hem de konut üreticileri açısından çok değerli buluyoruz. 2018 yılından itibaren gerçekleşen döviz kurundaki yükseliş ve enflasyondaki artış sektörümüzü olumsuz yönde etkilese de ülkemizin gelecek perspektifi içinde inşaat sektörünün büyümeye ve gelişmeye devam edeceğine inanıyoruz. Şua İnşaat olarak inşaat sektöründeki yenilikleri ve gelişmeleri yakından takip ederek projelerimizi bu doğrultuda oluşturmaya devam edeceğiz.

Yapı Malzeme Aralık 2019

111


Sektörel

Marshall 2020 yılının rengini açıkladı; “Sakin Şafak”

Marshall uzmanları, en insani özelliklerimizin değerini bilme arzumuzu içinde barındıran 2020 yılının rengini ilan etti. 2020 yılının rengi “Sakin Şafak”ın anahtar konumunda olduğu 4 renk paleti de farklı konseptlerle koleksiyona dahil oldu. Özen, Anlam, Oyun ve Yaratıcılık renk paletleri tüketicilerin renkler yoluyla kendilerini ifade etmesine imkan veriyor. AkzoNobel’in Marshall markası tarafından, 2020’de Yılın Rengi seçilen Sakin Şafak, gerek AkzoNobel gerekse dünyanın dört bir yanından gelen uzmanlar tarafından yürütülen kapsamlı trend araştırmaları sonucunda ortaya çıktı. Renk, yeni bir on yılın eşiğinde, bizi insan yapan şeylerin özünü yakalayacak şekilde tasarlandı. Yeşil, mavi ve gri arasında, narin, akıcı bir ton olan Sakin Şafak, müşterilere güç ve ilham vermek ve duvarlar için boya renkleri seçmeyi kolaylaştırmak üzere tasarlanan ColourFutures 2020 paletlerinin dördünde de yer buldu. AkzoNobel, her yıl, dünyanın dört bir yanından önde gelen profesyonelleri, anın ruhunu yakalamak üzere, global tasarım ve yaşam tarzı trendlerini keşfetmek üzere davet ediyor. Bu yıl ki çalışmaya katılanlar, “Dünya pek çok harika fırsatı sunarken bir yandan da “anlam” aradığımız bir karmaşa yaratıyor. Bizi farklı yapan nedir? Bizi insan yapan nedir? Bizi robotlardan ayıran nedir? Bizi özel yapan nedir?” gibi sorulara cevap aradılar. AkzoNobel Global Estetik Merkezi Müdürü Heleen van Gent, “Bu çerçevede yapılan çalışmalarda, 2020 yılının temel sorusunun, ‘Bizi insan yapan nedir?’ olduğunu keşfettik,” cevabının da “İnsancıl bir dokunuş” olduğunu gördük diyerek sözlerini şöyle sürdürdü. “Sabah gökyüzünde beliren renkleri andıran “Sakin Şafak”, önümüzdeki yeni 10 yılda ihtiyaç duyacağımız en insani özelliklerimizin değerini bilme arzumuzu içinde barındırıyor. Bu, boya konusundaki tutkumuzu dünya ile paylaşmanın heyecan ve ilham verici bir yolu.” Yılın rengini yorumlayan Heleen van Gent şöyle konuştu: “Trend konusundaki araştırmalarımız, insanların umursamak, şen olmak, anlamı aramak ve yaratıcı olmak istediğini ortaya koyuyor ve bu arzular artık dört renk paletimizin temelini oluşturuyor. Şehirlerde yaşayan nüfusun 2019’da %55’ten 2020 yılında %66’ya çıkması beklenirken, toplumun değerini

112

Yapı Malzeme Aralık 2019

yeniden keşfederken dahi, bir huzur ve dinginlik hissi arıyoruz. Bugün değeri 4,2 trilyon ABD Dolarına yükselen ve giderek büyüyen global iyi yaşam sektörü, kendimizi ve diğer insanları önemsemenin hayatımızda yol açacağı olumlu etkinin bir başka kanıtını oluşturuyor.”

Marshall’ın dört renk paletinin her biri, “Sakin Şafak” rengini farklı bir konseptle yorumluyor.

İyi yaşam ve olumlu ilişkilerin yaşandığı ortamları yaratan Özen Paleti, puslu bahar sabahlarından ilham alan nötr renklerin yumuşak ve neşeli bir karışımından oluşuyor; neşe veren alanları simgeleyen

Oyun Paleti, parlak bir yaz gününün dönüştürücü enerjisini içinde barındırıyor. Dinginlik ve düşünce odaklı minimalist Anlam Paleti, soğuk bir kış gününün net, canlı ufkunu hatırlatırken, merak ve keşfe yönelten Yaratıcılık Paleti, ılık bir sonbahar gününün yoğun, zengin tonlarına doyuyor. Evler ve özellikle de dekoratif boyalar için, dört ilişkili renk paleti insanların özel duygusal ihtiyaçlarını karşılarken, bir yandan da, tüketicilerin renkler yoluyla kendilerini ifade etmesine imkan veriyor. 2020 Yılın Rengi hakkında daha fazla bilgi için, marshallboya.com web sitesini ziyaret edebilir veya sosyal medyada #CF20 etiketini takip edebilirsiniz.


20

YIL

GARANTi TÜRKİYE’DE İLK


Mimaride yeni yaklaşım: Ağacın izinde yeşil yapılaşma! Dünyada gün geçtikçe artan bir farkındalıkla yayılan çevre hassasiyeti mimariye de yansıdı… Dünyaca ünlü mimarlar yeni projelerinde ağacın ve doğanın izini sürerken, farklı ülkelerdeki çok sayıda konut projesinde artık yüksek yapılarda da geniş yeşil alan yaratan tasarımlar görmek mümkün. Dünya şehirlerinde yaşayan insan sayısı her geçen gün artarken, Birleşmiş Milletler verileri 2050 yılında dünyadaki her 100 insandan 68’inin şehirlerde yaşayacağını öngörüyor. 2014 yılında bu oranın yüzde 54 olduğunu belirten uzmanlar, 2030 yılında var olacak şehir merkezlerinin üçte ikisinin de henüz inşa edilmediğini ifade ediyor. Tüm bu veriler şehirlerde yakın gelecekte daha yoğun bir yerleşime işaret ederken, kamusal alan ihtiyacımızın da o oranda artacağının da altını çiziyor. Kamusal alanlarda doğa ile buluşmak için kentli insanlara yönelik alternatif çözümler üretilmesi gerekliliği de mimarlar ve kent plancıları için önemli bir tasarım sorunu olarak gündeme taşınıyor.

DÜNYADA YAYGINLAŞIYOR

Bugün dünyanın önde gelen metropollerinde, bahçelerle birlikte yükselen konut projeleri büyük ilgi görürken, yakın gelecekte benzer projelerin dünya genelin-

114

Yapı Malzeme Aralık 2019

deki diğer ülke ve şehirlere de yayılması bekleniyor. Yoğun yapılaşma içinde yapılan bahçecilik çalışmalarının süs olmadığı, estetik kaygılarla değil tamamen bireylerin ihtiyaçlarından yola çıkılarak

yapıldığı, bulunduğu iklime uygun çevreci bir bitkilendirme yapılması gerekliliği de uzmanların ve çevrecilerin dile getirdiği bir yaklaşım olmaya başladı. Dünyada bu akımın ilk temsilcilerinden biri olan Bos-


Mimari co Verticale projesi bundan yaklaşık 5 yıl önce Avrupa’nın önde gelen ticari merkezlerinden Milano’da kapılarını açmıştı. İlk görüşte dikey bir orman havası veren; biri 76, diğeri 110 metre olmak üzere iki kuleden oluşan Bosco Verticale, hayata geçtiği dönemde Avrupa’nın simge yapıları arasında gösterilmişti.

TORONTO’YA 62 METRELİK KULE

Özellikle son dönemde dünya genelinde bu tarz yapıların ağırlığı da hızla artmaya devam ediyor. Kanada’nın önde gelen şehirlerinden Toronto’da yapılması planlanan Toronto Tree Tower da yine dünyada ağacın izinde giden projelerden biri. Dünyaca ünlü mimar Chris Precht tarafından tasarlanan ve 18 katıda ahşaptan oluşan binanın toplam uzunluğunun 62 metre olması planlanıyor.

MELBOURNE’E ‘YEŞİL OMURGA’

Dünyadaki yeşil yapılaşmanın en önemli temsilcilerinden biri olmaya aday projelerden biri de Avustralya’nın Melbourne kentinde inşa edilecek ‘Green Spine’ yani Türkçe anlamıyla ‘Yeşil Omurga’. Tamamlandığında Avustralya’nın en uzun binası olacak olan proje iki kuleden oluşuyor. Toplam yatırım maliyeti 2 milyar doları bulacak proje, katlarda ağaçların büyümesine olanak verecek şekilde tasarlanacak. 356 metrelik uzun kulenin en üst katında ise, dışarıdan ziyaretçilere açık bir ‘gökyüzü botanik parkı’ yapılması planlanıyor.

AMSTERDAM’DAKİ ‘HAUT’ TARİHE GEÇECEK

Hollanda’nın Amsterdam kentinde hayata geçecek Haut da yine bu akımın önemli temcilsilerinden… İlk açıklandığında dünyanın en uzun ahşap binası unvanının sahibi olacağı belirtilen projede toplam 55 daire bulunuyor. 73 metre yüksekliğindeki projede teslimlerin 2021 yılında tamamlanması planlanıyor.

karbondioksit depolamaları dolayısıyla çevreye de büyük katkı sunuyor. Yapılan son araştırmalar, bu binalarda kullanılan bir metreküplük ahşabın, 900 kilogramdan fazla karbondioksiti hapsettiğini dolayısıyla havayı ciddi ölçüde temizlediğini gösteriyor” dedi.

AĞACIN İZİNİ SÜRÜYORUZ

Yıldız Entegre olarak tüm dünyada yeni mimari yaklaşımları yakından takip ettiklerini ve sürdürülebilirlik anlayışını tüm

faaliyetlerinin temeline yerleştirdiklerini sözlerine ekleyen Ercan Şahin, “Son dönemde iletişimine ağırlık verdiğimiz ‘Ağacın İzinde’ mottosu da şirket olarak benimsediğimiz sürdürülebilirlik vizyonunun önemli bir göstergesi. Tasarımını ve üretimini gerçekleştirdiğimiz tüm ürünlerle, gelecekte de bu vizyona katkıda bulunmayı; orman ürünleri sektörünün lider oyuncusu olarak faaliyetlerimizde ‘ağacın izini’ sürmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

KARBONDİOKSİT HAPSEDEREK HAVAYI TEMİZLİYOR

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yıldız Entegre Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ercan Şahin, yeşil yapılaşmaya doğru giden yeni mimari yaklaşımların son dönemde dünyada ağırlık kazandığının altını çizerken, “Dünyada artık bütün mimari konseptlerin gözden geçirildiği; çevre hassasiyetlerinin hiç olmadığı kadar projelere yön verdiği bir dönemden geçiyoruz. Teknolojideki son gelişmelerle birlikte, bugüne kadar hep çelik ve betonla birlikte andığımız gökdelenlerde ahşabın kullanımı her geçen gün artıyor. Bu dönüşüm tabii doğanın, çevrenin korunması için de son derece önemli. Özellikle bu tarz binalarda kullanılan ahşap materyaller önemli ölçüde

Yapı Malzeme Aralık 2019

115


GMW MIMARLIK’a Architecture MasterPrize’dan “Honorable Mention” ödülü GMW MIMARLIK tasarımı Taşkent Uluslararası Havalimanı, Amerika menşeli mimarlık ödülü Architecture MasterPrize (AMP) 2019’da “Ulaşım Projeleri” kategorisinde “Honorable Mention” ödülüne layık görüldü. Havalimanı projeleri ağırlıklı olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında farklı fonksiyonlarda pek çok nitelikli mimari ve iç mimari projeye imza atan GMW MIMARLIK, Architecture MasterPrize 2019’da “Ulaşım Projeleri” kategorisinde “Honorable Mention” ödülünün sahibi oldu. Bu yıl 4. kez organize edilen, dünya çapında mimari tasarımda yaratıcılık ve yenilikçiliğin önemini arttırmayı amaçlayan Architecture MasterPrize 2019’a dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda proje başvurdu. Yarışma bünyesinde finale kalan projeler, “Peyzaj Mimarlığı”, “İç Mimarlık” ve “Mimari Tasarım” ana kategorileri altında 41 alt kategoride yarıştı. Architecture MasterPrize ödül töreni 14 Ekim 2019 tarihinde Guggenheim Museum Bilbao’da gerçekleşecek. Architecture MasterPrize 2019, GMW MIMARLIK tasarımı “Taşkent Uluslararası Havalimanı” projesinin elde ettiği ilk başarı değil. Proje, mimarlık dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen World Architecture Festival (WAF) Awards’ta da “Future Projects - Infrastructure” kategorisinde finalist olma ba-

116

Yapı Malzeme Aralık 2019

şarısını gösterdi. “Taşkent Uluslararası Havalimanı” projesi, 4-6 Aralık 2019’da Amsterdam’da gerçekleştirilecek olan WAF Awards finallerinde yarışarak kategori birinciliği ve WAF Overall Winners için mücadele edecek.

Özbekistan’ın Mimari Kimliğini Çağdaş Yapım Yöntemleriyle Yorumluyor...

GMW MIMARLIK’ın mimarlık, mühendislik ve danışmanlık hizmetleri sunacağı Taşkent Uluslararası Havalimanı kapsamında yaklaşık 90,000 m² terminal alanı, iki adet 10,000 m²’lik yönetim ofisleri, 6,000 m²’lik yeme-içme hizmetleri binası, 20,000 m²’lik bakım hangarı ile tüm kara ve hava bölgesinin altyapı tasarım hizmetleri bulunuyor. Gerçekleştirdiği tüm havaalanı terminali projelerinde olduğu gibi bu projede de yolcu konforunu en ön planda tutarak; güvenlik, işletme etkinliği, terminalin ticari başarısı, büyütülebilirlik, esneklik ve sürdürülebilirlik gibi işlevsel kavramları yerine getirmeyi amaçlayan GMW MIMARLIK, Taşkent Uluslararası Havalima-

nı projesi için üç farklı tasarım yaklaşımı hazırlamış, idare tarafından da seçilen alternatif ile yarışmaya katılarak finalist olmuş. Tasarımda Özbekistan’ın Khiva, Semerkant, Buhara gibi şehirlerindeki mimari mirasından ve yerel bir simge olan Huma kuşundan yola çıkılarak çağdaş yapım yöntemleri ve teknoloji ile kültürel kimlik öğeleri bir araya getirilmiştir. Kütleden iç mimariye kadar tüm tasarım kararlarında yöreye özgün öğelerle kullanıcıların nerede olduklarını hissettikleri, akılda kalıcı özgün bir dil yaratılmıştır. GMW MIMARLIK’ın Özbekistan’ın zengin mimari mirasından ve doğasından esinlenerek tasarladığı alternatifler, idare tarafından ilgiyle karşılanmış. Semerkant, Buhara ve Hive’de renk ve doku bakımından dünyanın en önemli mimari eserlerini barından bir ülkenin başkentinin kapısını tasarlamanın çok büyük bir sorumluluk ve gurur olduğunu belirten GMW MIMARLIK, Taşkent Uluslararası Havalimanı için tasarladıkları tüm alternatif konsept projelerde, özgün ve çağdaş bir mimari tasarım ve yapı - yapım teknolojisi açısından


Mimari

uygulanabilir olma hedeflerini ön planda tutmuş. Bunun yanı sıra yerel mimari mirastan yararlanarak ve kültürel değerlere saygı göstererek toplumsal ihtiyaçlara uygun çözümler üreten ve güncel uluslararası standart ve normlara uyarak çağdaş bir havalimanının tüm ihtiyaçlarını gözeten projeler üretmeye dikkat etmiş. GMW MIMARLIK’ın proje tasarımında esinlendiği Özbekistan’ın doğal çevresi, ipek yolu, hüma kuşu ve ipek yolu üze-

rindeki tarihi hanlar projenin iç mekandaki kütlelerinin oluşum sürecine katkı sağlamış. İç mekanda Hive’deki Kalta Minor minaresine, Orta Asya’nın mimari mücevheri sayılan 10. yüzyılda inşa edilmiş İsmail Samani’nin mozolesine ve Uluğ Bey medresesine referanslar bulunuyor. Çatı ışıklıkları ile derin iç mekanlara gün ışığı alınıyor ve ışıklıkların yönleri yolculara içgüdüsel olarak yönlendirme sağlıyor. Geceleri ışıklıklardan gökyüzüne yayılan

iç mekan ışığı, form ile kontrast oluşturarak binanın formuna vurgu yapıyor. Havaalanı terminalinin önünde oluşturulan meydanın kafeler ve oturma alanları ile şehrin dokusuna uyum sağlayacak şekilde bol ağaçlı olması; tarihi su kanallarına referanslarla sadece yolcu, karşılayıcı ve uğurlayıcı için değil aynı zamanda tüm şehir halkı için bir çekim merkezi haline dönüşmesi hedeflenmiş.

Yapı Malzeme Aralık 2019

115


Mimari

IQ Alüminyum, Architect at Work İstanbul’da! Mekanlarınıza kaliteli ve yenilikçi ürünler sunan IQ Alüminyum, 1-2 Kasım 2019 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Architect at Work İstanbul Fuarı’nda yer aldı. Teknolojiyi yakından takip ederek farklı tasarımlarla mekanları güzelleştiren, mimaride kişisel tarzın uygulanmasına olanak sağlayan ürünleri ile dikkat çeken IQ Alüminyum, uzun yıllardır Avrupa’daki başarısı ile tanınmış ve uluslararası bir marka haline gelen Architect at Work’te mimarlar, tasarımcılar, sanatçılar ve daha birçok profesyonelle bir araya geldi. Açık, dürüst ve samimi bir çalışma ortamı yaratarak, uzun süreli iş birliktelikleri oluşturan ve en önemlisi profesyonel bayi ağı ile müşteri memnuniyetini en yüksek düzeyde tutan IQ Alüminyum’un tüm vizyonunu yansıttığı standına bu yıl da ilgi büyüktü. IQ Alimünyum, tasarım ve teknolojiyi biraraya getirerek geniş açıklıklar için uygulanan katlanır kapı sistemi Vival Plus ile ilgi odağı oldu. IQ Alüminyum Satış ve Pazarlama Müdürü Hakan Nurhan Architect at Work İstanbul’da yer almaktan duyduğu memnuniyeti belirtirken “Profesyonellerle bir arada olmak, onlar ile fikir alışverişinde bulunmak bizi mutlu etti. Bu platformların hem bize hem de ziyaretçilere çok faydası olduğu düşüncesindeyim. Fuara katıldığımız Vival Plus’a olan ilginin büyüklüğü ise bizi ayrıca sevindirdi.” dedi.

Mapei, Architect@Work İstanbul’a katıldı

80 yıllık tecrübesi ile yapı endüstrisinde her tür zemin, duvar ve kaplama malzemelerinin uygulanması için yapıştırıcı ve tamamlayıcı ürünler geliştiren dünya lideri MAPEI, geliştirdiği çimento esaslı zemin çözümü ile aşınma dayanımlı estetik zeminler sunan ULTRATOP® ürününü ARCHITECT@WORK fuarında tanıttı. ULTRATOP®, 5 ila 40 mm arası kalınlıklarda aşınma dayanımlı zemin kaplamaları için özel hidrolik bağlayıcı esaslı, ultra-hızlı prizlenen, kendiliğinden yayılan bir harçtır. İç mekanlarda, kamusal ve endüstriyel binalarda yeni veya mevcut beton ve seramik alt yüzeylerin tesviye edilmesi ve düzeltilmesi, alışveriş merkezlerinin, ofislerin, mağazaların, showroomların ve kauçuk tekerlekli araçların kullanımda olduğu alanların ağır yaya trafiğine uygun hale getirilmesi için kullanılıyor. Yüksek mekanik mukavemete sahip, aşınmaya dayanıklı ve çok amaçlı kullanılma özelliğine sahip ULTRATOP® aynı zamanda tek başına bir zemin kaplaması olarak da kullanılabiliyor. Ürün, sunduğu doğal, parlak veya terrazzo efektli bitiş özelliği ile yapı dekorasyonu sektöründe geniş bir kullanım alanına da sahip. 6 farklı renkte sunulan, ULTRATOP®, farklı şekillerde uygulanarak hem farklı yüzeyler oluşturulmasına imkan tanıyor hem de dekoratif zemin kaplaması olarak da kullanılabiliyor. Doğal agregalarla birlikte kullanıldığında ise evler, ofisler, mağazalar, müzeler, tiyatrolar ve sergi salonlarında “Terrazzo alla Veneziana” gibi yeni dekoratif zeminler oluşturulmasını sağlıyor.

Baumit Yenilikçi Ürünlerini Sergiledi

Baumit, inovasyon odaklı konsepti ile Türkiye’deki mimar, iç mimar, tasarımcı ve yapı uzmanları için düzenlenen Architect@ Work fuarına fonskiyon ve estetiği bir araya getiren inovatif ürünü CreativTop ile katıldı. Yapı tasarımını, işlevsel ve özgün bir cephe tasarımı ile birleştirmek, mimari projelendirme süreci için büyük önem taşıyor. Doğru yapı malzemelerini, uygulama tekniklerini, dokuları ve renkleri seçmek binanın uzun ömürlü olmasını ve karakterinin vurgulanmasını sağlıyor.

SIRADIŞI TASARIMLAR

Baumit CreativTop hazır dekoratif kaplamalar mimarlara cephelerde sonsuz tasarım özgürlüğü sağlar. Yeni yapılarda veya renovasyon projelerinde kolay ve hızlı uygulamalar elde edilmesine olanak tanır. Sektörde uzun yıllara dayanan tecrübesi ile Baumit, tasarım sürecinin önemini bilmekte ve en yaratıcı mimari konseptleri gerçekleştirmeye yardımcı olacak yenilikçi ve benzersiz ürünler sunmakta, CrativTop, kullanıma hazır olarak 6 farklı tane boyutunda ve 758 farklı renkte üretilebilir. Yaratıcı tasarımlar ile isteğe göre şekillendirilebilen ürün ile cephelerde sınırsız doku elde etmek mümkün.

118

Yapı Malzeme Aralık 2019


Uluslararası Hırdavat Fuarı Hırdavat Endüstrisini Köln’e topluyor

Almanya’nın Köln kenti, 1- 4 Mart 2020 arasında tüm uluslararası hırdavat endüstrisi bir kez daha buluşma noktası olacak. Dört gün boyunca, 55’ten fazla ülkeden yaklaşık 2.800 tedarikçi, aletler, endüstriyel tedarikten ürünler, bağlantı ve sabitleme elemanları, bağlantı parçaları ve ev donanım ekipmanlarını uzanan geniş yelpazede ürünleri görücüye çıkaracak. Koelnmesse GmbH Başkan Yardımcısı Catja Caspary’ye göre, “Katılımcı kalitesi bir kez daha EISENWARENMESSE – Köln Uluslararası Hırdavat Fuarı’nın hırdavat endüstrisi için dünyanın bir numaralı buluşma noktası olduğunu gösteriyor”. “EISENWARENMESSE sek-

törün alıcıları ve karar vericileri için en uygun buluşma noktasıdır.” Katılımcıların ürün teklifleri, sektörü harekete geçirici iletişim için temalar ve fırsatlar sunan kapsamlı ve çeşitli bir etkinlik programı ile tamamlanmaktadır. Bu ticaret fuarında öne çıkacak en dikkat çekici etkinliklerden biri, EISENforum’da ZHH’nin desteklediği E EISEN İnovasyon Ödülü’nün sunulması olacak. Bu Mart ayında, Köln EISENWARENMESSEUluslararası Hırdavat Fuarı sadece yeni bir salon ve daha fazla metrekareden ibaret olmayacak. Buna ek olarak tüm segmentler tüm salonlara eşit olarak dağıtılacaktır. En büyük ürün teklifi ise 2, 4, 5, 10 ve 11 numaralı salonlardaki “Aletler” bölümünde gerçekleşecek. Endüstriyel Tedarik teması, bir kez daha 2- 5 numaralı salonlarda yer alırken, Bağlantı Elemanları ve Sabitleme ve Ev Geliştirme bölümlerinin katılımcıları 2- 5 ve 11. Salonlarda yer alacaktır. Ticari ziyaretçiler EISENWARENMESSE’nin diğer bölümlerle olan birleşmeden ve bundan kaynaklanan sinerjiden daha fazla fayda sağlayacaklar. EISENWARENMESSE- Köln Uluslararası Hırdavat Fuarı, muazzam ürün yelpazesine ek olarak katılımcılarının kalitesi ve derin uluslararası karakteristik özellikleri dikkat çekicidir. 2020’de bir kez daha katılımcıların yüzde 85’inden fazlasını bir kez daha yurt dışı

oluşturuyor. Kasım ayındaki son katılımcı değerlendirmesi Almanya’dan birçok katılımcının yanı sıra diğer Avrupa ülkelerinin de Köln’de çok iyi temsil edildiğini gösteriyor. İtalya, Polonya ve Hollanda diğerleri arasında güçlü katılımcı ülkeler olarak öne çıkmaktadır. Denizaşırı ülkelerden Çin, Tayvan, Hong Kong, Hindistan ve ABD büyük birlikler ile temsil edilmektedir. Endüstrinin en önemli buluşma noktası olarak etkinliğin önemi, ön kayıt listesindeki isimler listesinde görülebilir. Cordless Alliance System ile olan işbirliği anlaşmasıyla elektrikli el aletleri de EISENWARENMESSE – Köln Uluslararası Hırdavat Fuarı’na geri dönüyor.

WWW.EISENWARENMESSE.COM/TICKETS

WORK HARD! ROCK HARD! EISENWARENMESSE – ULUSLARARASI HIRDAVAT FUARI KÖLN, 1 – 4 MART 2020

Koelnmesse GmbH Türkiye Temsilciliği, tezulaş fuar danışmanlık hizmetleri ltd. şti., Bağdat Cad. No: 181/6, 34730 Çiftehavuzlar – Kadıköy / İSTANBUL, Tel: 0216-385 66 33, Fax: 0216-385 74 00, info@tezulas-fuar.com

ERİB İLE T L Dİ İM Ş İ N İZ ! EDİN İN


Sektörel

İçinizi ısıtacak kış renkleri Filli Boya’da Günlerin kısalmaya başladığı, sıcak günlerin geride kaldığı, gri bulutların çoğalmaya başladığı bu günlerde Filli Boya yaşam alanlarınız için içinizi ısıtacak renkler öneriyor...

Kışın soğuk etkisini azaltmak için içinde kırmızı bulunan bej tonlarını kullanabilirsiniz. Filli Boya Renxmatik kartelasından Tan 280 ve Hasır 75 renkleriyle mekanlarımızda güneşin yüzünü ilk göstermeye başladığı sabah saatlerindeki etkisini hissedebiliriz. Griden vazgeçemeyenler için yine Filli Boya Renxmatik kartelasından Krom 150 rengi ile capcanlı sarı tonlarda Işıltı 115 rengini birlikte kullanabilirsiniz. Kışın sıcaklığını hissettiren bir başka renk de tarçın tonları… Dumanı üstünde tarçınlı salebin o iştah açan po-

120

Yapı Malzeme Aralık 2019

zitif etkisini duvarlarınıza taşımak için Filli Boya Renxmatik kartelasından Tan 240 rengini tercih edebilirsiniz.

Mimar Benim’le Yaşam Alanlarınızın Renkleri Belirlemek Çok Kolay…

İçinizi ısıtacak kış renklerinin evinizde nasıl duracağını görmek ister miydiniz? Filli Boya’nın ödüllü Mimar Benim uygulaması, kullanıcılara yaşadıkları yerin mimarı olma imkânı sunuyor. Mimar Benim uygulamasıyla yaşam alanlarınızı ışık ve gölgelendirme esas alarak gerçeğe en yakın şekilde renklendirebilirsiniz.



Banyolara farklı yorum kazandıran: Bien Moly Sadelik, estetik, hijyen ve yeniliği birlikte sunan Bien Banyo’nun yeni tasarımlarından Moly Serisi modern formuyla banyoları geliştiriyor. Banyo dekorasyonu; hijyenik koşulların sağlanmasını şart koşarken fonksiyonelliğin estetik kaygılarla uygulanmasını öne çıkarıyor. Islak zeminlere yönelik inovatif ürünler tasarlayan Bien, tüm bu unsurları göz önünde bulundurarak tasarladığı ürünlerle banyoları geliştiriyor. Bien’in formuyla dikkat çeken Moly Serisi modern banyolar için yeni bir seçenek oluşturuyor. Serinin 52 cm’lik No-Rim asma klozeti ve gövde üstü deliksiz lavabosu, geometrik formu ile banyolara estetik bir yaklaşım getirmekte. Hijyen standartlarını da üst seviyede tutan Bien imzalı Moly Serisi işlevselliği ve yaratıcılığı bünyesinde barındırarak banyolarınızda yeni bir ihtiyaca cevap veriyor.

E.C.A. Proteus Premix kombiler 5 yıl garantili Elginkan Topluluğu çatısı altında 30 yılı aşkın süredir iklimlendirme sektörünün en güçlü markalarından biri olarak faaliyetlerini sürdüren E.C.A., oda termostatı aracılığıyla cep telefonundan kumanda edilebilen Proteus Premix kombi ile kullanıcısına 5 yıl garanti sözü veriyor. Ergonomik tasarımın yanı sıra düşük atık gaz emisyonu ve enerji verimli sirkülasyon pompası ile daha az enerji tüketiminin yolunu açan Proteus Premix, ErP yönetmenliğine uygun, A enerji verimlilik sınıfıyla sürdürülebilir dünyaya katkı sağlıyor. Sektörde E.C.A. markalı ısıtma ve soğutma ürünleriyle faaliyet gösteren Emas Makina, 25 Temmuz – 31 Aralık 2019 tarihleri arasında ilk çalıştırması yapılan Proteus Premix kombilerde kullanıcısına 5 yıl garanti sözü veriyor.

Daha az enerji tüketimi, minimal tasarım…

ErP yönetmenliğine uygun, A enerji verimlilik sınıfıyla kullanıcısına yüksek tasarruf sağlamanın ötesinde küçük boyutlarıyla da az yer kaplayan Proteus Premix, teknolojisiyle kullanıcısına sabit sıcaklıkta su alma imkanı sunuyor. Ayrıca Proteus Premix, daha az enerji tüketimiyle tasarruf sağlarken, periyodik bakım dönemlerini hatırlatan bakım hatırlatıcı modu ile de kullanım kolaylığı sağlıyor. Donmalara karşı kombiyi, tesisat suyunun sirkülasyonunu sağlayarak da tesisatı koruyan otomatik By-Pass sistemiyle olası kötü senaryoların önüne geçen Proteus Premix, sessiz çalışma özelliği ile öne çıkıyor.

122

Yapı Malzeme Aralık 2019


Ürün

Tasarımı sadelikle buluşturan seri ‘Zero 2.0’ Alışılmış banyo tasarımına farklı ve modern bir bakış açısı kazandıran Kale Banyo, yeni lavabo serisi Zero 2.0’ın sıra dışı çizgileri ve ince tasarımı ile banyolara tasarım özgürlüğü sunuyor. Dekorasyona bakış açısının değiştiği günümüzde, çağdaş olduğu kadar zamana meydan okuyan mekanlar yaratmak için, kullanılan ürünlerin kalitesi, tasarımı ve işlevselliği büyük önem taşıyor. Bugün banyolar, temel ihtiyaçların karşılandığı alanlardan ziyade, ambiyansı, konforu ve şıklığıyla evi tamamlayan mekanlar olarak görülüyor; karakteristik detaylarla kullanıcısının zevklerini ve kişiliğini yansıtan alanlara dönüşüyor. Kale Banyo’nun tüketici ihtiyaçları gözetilerek yenilikçi ve modern tasarım anlayışıyla yeniden yorumladığı Zero 2.0 çanak lavaboları, mükemmel su akışı ile kirin yüzeyde kalmasını engellerken, modern çizgileri ve yeni inovatif tasarımıyla göz alıyor. Serinin sıra dışı çizgileri ve ince tasarımından ortaya çıkan şık tasarımı banyolara stil kazandırırken, kullanıcıya kullanım kolaylığı sunuyor.

Zero 2.0 çanak lavaboları, 60x40 santimetre boyutu ve derin haznesi ile daha fonksiyonel bir yıkama alanı sunarken, dikdörtgen ve oval seçenekleriyle tüketicilerin beğenisine sunuluyor.

Geberit Pluvia’dan 10 dakikada 50 kg yağış drenajı Genel mekanlar için ideal çözüm olan Geberit Pluvia Çatı Drenaj Sistemi, teknolojisiyle çatı drenajını daha güvenli hale getiriyor. Sonbaharda oluşabilecek ani su baskınları için yeni nesil teknolojisiyle öne çıkan Pluvia Çatı Drenaj Sistemi ile Geberit, 10 dakikada 50 kg yağışı drene ederek mevsimsel su baskınlarının önüne geçiyor. Son yıllarda hızla değişen iklim nedeniyle ani yağmurların yol açtığı su baskınlarıyla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bu noktada da su baskınlarına karşı hazırlıklı olmak ve suyu hızlı tahliye etmek önemli… Bu farkındalıkla 10001500m2 ve üzerindeki yaşam alanlarında oluşabilecek ani su baskınlarına Geberit, son teknolojiyle cevap veriyor. Geberit, saniyede 12 veya 25 litre kapasiteli Pluvia çatı süzgeçlerinin kullanıldığı Pluvia Drenaj Sistemi ile su baskınlarının önüne geçiyor.

Mevsimsel su baskınları için yeni nesil teknoloji Pluvia…

Geberit Pluvia, en yoğun sağanak yağışlarda bile verimli ve güvenilir çatı drenajı olarak öne çıkıyor. Pluvia, sifo-

nik çatı drenajı için konvansiyonel sistemlere göre daha az ürün malzemesi ve alan gerektiği için mekan planlaması açısından daha fazla tasarım özgürlüğü sağlıyor. Öte yandan 10 dakikada 50 kg yağışı drene edebilen sistem, eğimli olmayan yatay boru hatlarıyla da maksimum alan kullanımı yaratıyor. Yoğun yağışlarda hızlı drenaj sayesinde çatıda suyun birikmemesine olanak tanıyan Pluvia, her türlü hava şartına uygunluğuyla öne çıkıyor. En az 1000-1500m2 üzerindeki binalarda ideal çözüm olarak karşımıza çıkan Pluvia, konvansiyonel drenaj sistemlerine göre 7-8 kat daha hızlı drene etme özelliğiyle de su baskınlarının önüne geçiyor. Kendi kendini temizleme özelliği sayesinde tıkanıklığın önüne geçen Geberit Pluvia, darbelere dayanıklılığıyla öne çıkan HDPE borulardan tasarlanarak olası riskleri minimize ediyor. Çatıdan yer altı bağlantısına kadar tek bir sistemle çözüm sunan Geberit, çatı süzgeçleri, HDPE borular ve Pluvia askılama elemanlarını bir bütün olarak kullanmak gerektiğini savunuyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019

123


İskandinav Stili Legno ile Banyolarda. Creavit, evlerinde sade, minimal ve doğal çözümleri sevenler için, son yılların trend tasarım akımı İskandinav stilini, LEGNO ile banyolara taşıyor. LEGNO, doğal ahşap, metal ve seramiğin mükemmel uyumuyla, modern banyolara yeni bir tasarım çizgisi getiriyor. Creavit’in tasarımcıları İskandinav stilinin belirleyici özelliği beyazı, LEGNO’ da baskın renk olarak kullanmışlar. LEGNO, evlerinde aydınlık, ferah, sade ama tarz sahibi bir banyo isteyenlere, arzuladıkları tasarımı sunuyor. LEGNO 70 cm’lik kübik hatlara sahip minimal lavabosu, mat siyah metal platform ve cilalı doğal kayın ayaklardan oluşan alt modülü ile tamamlanıyor. 70 cm’lik mat siyah çerçeveli kare aynası ve dar banyolar için efektif saklama çözümü sunan boy dolabı ile LEGNO, banyosunda modern, minimal İskandinav stilini arzulayanların banyolarına tarz kazandırıyor.

Pion ile banyolarda beyaz bir sayfa açılıyor Creavit, modern hatlara sahip banyo mobilyası takımı Pion ile beyaz ve doğal ahşabın ahengini banyolara taşıyor. Keskin köşeler yerine, her detayında yumuşatılmış kesitlere yer veren Pion, banyosunda doğallık, sadelik ve sakinliği tercih edenlere sesleniyor. Modern ve şık tasarımı ile ön plana çıkan Pion, fonksiyonel faydaları ile de kullanıcısına pek çok avantaj sağlıyor. Beyaz lake kaplama yüzeyi ve doğal kayın detaylarıyla yüksek neme dayanıklı Pion, özel tasarlanmış 120 cm’lik yumuşak hatlara sahip konkav lavabosu ile de tasarım bütünlüğünü sağlıyor. Uyumlu lavabosunun etajer özeliği sayesinde kişisel bakım ürünleri için alan sunan Pion, 120 cm’lik, gizli ve tam açılır çekmece özelliklerine ek olarak, çekmece içi seperatöre sahip

124

Yapı Malzeme Aralık 2019

alt modülü ile banyoda kullanılan pek çok eşya için ihtiyaç duyulan saklama alanını sunuyor. 120 cm’lik alt modülüne ek olarak, geniş saklama hacmine sahip boy dolabı ve özel çerçevesi sayesinde etajer özellikli dokunmatik LED aydınlatmalı ayna modülü de, Pion’un kullanıcısına sunduğu saklama çözümlerinden.


Ürün

VitrA’dan oteller için Integra VitrA, Integra banyo koleksiyonuyla oteller için ferah bir alternatif sunuyor. Integra, geniş ürün gamı ve alternatif ölçü seçenekleriyle banyoları ferahlatıyor. Otellerin tercih edeceği lavabo, lavabo dolabı ve ayna gibi birbirinden farklı amaçlara hizmet eden modül ve ölçü alternatiflerine sahip Integra koleksiyonunda; asma, yerden ve takım klozetler ile hem duvara monte edilebilen hem de mobilya ile kullanılabilen farklı ölçülerdeki lavabolar her ihtiyaca cevap veriyor.

Daikin, yerli üretim ‘Sensira’ ile split klima gamını genişletiyor İklimlendirme sektörünün inovatif markası Daikin, çevre dostu ve yenilikçi ürünleriyle sektöre yön vermeye devam ediyor. Kasım ayından itibaren tüketiciyle buluşan yeni ürün ‘Sensira Split Klima’ üstün özellikleri ve alışıldık Daikin kalitesi ile segmentinde çok önemli bir boşluğu doldurmaya hazırlanıyor. Kapasite aralığı çok daha geniş olan Sensira, 2.0, 2.5, 3.5, 5.0, 6.0 ve 7.1 kW olmak üzere 6 ayrı kapasite ile sektörün en geniş çözüm aralığını tek modelde sunuyor. ‘Fısıltıdan daha az’ anlamına gelen 20 desibel ses basıncıyla muadillerine göre en sessiz çalışma performansına sahip olan cihaz kullanıcılara büyük konfor sağlıyor. Ilıman iklim bölgesinde A+++’a kadar ısıtma verimliliğine ulaşan Sensira, bu özelliği ile Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde kış aylarında ısınma için çok verimli bir çözüm olarak dikkat çekiyor. Segmentine göre üstün verimlilik değerleri sunan Sensira, tüketicinin ısıtma için ayrı, soğutma için ayrı çözümler aramasına ‘ekonomik’ bir çare olarak öne çıkıyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019

125


Villeroy & Boch ile her zaman zarif! Villeroy & Boch’un Memento koleksiyonu, modası geçmeyecek tarzı, lüks yüzeyleri ve sofistike dekorlarıyla, banyo mekanının cazibesini artırıyor. Seramiklerin net tasarım dilini yansıtan mobilyalarıyla Memento, şık, estetik ve minimalist tarzlara hitap ediyor. Tasarımcı Patrick Frey, Memento koleksiyonu için, “Seramikler, mobilyalar, zemin ve duvarlar arasındaki açık/koyu renk kontras-

tı, mekana belirgin bir karakter kazandırıyor. Birbiriyle kontrast malzemeler, canlı bir atmosfer yaratıyor” diyor. Tutarlı ve düz çizgiler ortaya koyan Memento, modern ahşap ve camın bir araya gelişiyle hayat buluyor. Parlak meşeden üretilen mobilyalar, seramiklerle zıtlıklar yaratarak farklı bir deneyime kapı aralıyor. Parlak siyah gibi sofistike renkler, koleksiyondaki seramiklerin saflığını ve estetiğini öne çıkarıyor.

Minimal ve Sade mekânların yeni kombini: Duomo Ice & Serenity Ice Mekânda sade şıklığı vurgulayan Duomo ice & Serenity ice serisi ister salonda, ister şık bir çalışma odasında isterse de sıcacık döşenmiş bir kafe de olsun mekânın içindeki sade detaylarla yepyeni bir kombin önerisi sunacak. Duomo’nun özgün ve farklı dokusu, Serenity’in sakin ve doğal tonları birbirini dengeleyen eşsiz bir uyum yakalamanızı sağlayacak. 20x20 ebatlarda şıklığın unutulmaz keyfine vardığınız küçük ebatlı serilerin kombin sıcaklığını yakaladığınız bu özgün & öncü kombin, aynı zamanda hangi aksesuar ya da tasarımlarla kullanılırsa kullanılsın mekânın ruhuna sıcacık bir doku kazandıracak, sizlere eşsiz keyifli dakikalar yaşatacak. Günümüzde hepimiz biliyoruz ki şık mekânların içindeki dokuyu ve ahengi tamamlayan bir yapı malzemesi olan seramik, farklı çözümler sunan mekâna tasarım şıklığı katan bir malzeme hâline geldi. Trendlerle beraber çok farklı döşeme şekilleri ve ebatlarla karşımıza çıkan bu sıcak malzeme, doğru kombin önerileriyle bizlere nefes alan mekânlar vadediyor. İşte bu mottoyla yola çıktığımız Duomo ice & Serenity ice serisisizlere sınırları

126

Yapı Malzeme Aralık 2019

hayal gücünüzle harmanlanmış bir kombin önerisi sunuyor. Duomo ice & Serenity ice kombini doğal, minimal ve öncü bir tarza

sahip. 20x20 ebat şıklığıyla tanışmak isteyenler Duomo ice & Serenity ice kombin seçeneğiyle sıcacık mekânlar tasarlamaya bir adım daha yakınlar...


Ürün

Atlas Copco Kompresör, çimento sektörünün havasını değiştirecek ürettiği ZS Vidalı Blower serisi kompresörleriyle, çimento üretiminde yeni bir sayfa açıyor. ZS Vidalı Blower serisi, üretim sırasında maliyet yükü yaratan loblu tip blower’larla kıyaslandığında zaman ve enerjiyi gözeten avantajlar sağlıyor.

Geri kaçırma sorununa son!

ZS vidalı Blower serisi, sonsuz vida sisteminden oluşan bir sıkıştırma ünitesine sahip. Bu vidalı sistem sayesinde lob teknolojisindeki gibi dış sıkıştırma yerine, dişli içerisinde (vida içi) sıkıştırma gerçekleşiyor. Bu sayede loblu blower’larda yüksek basınçlarda gerçekleşen geri kaçırma problemi ortadan kalkıyor. Üstün vida teknolojisi, 1.5 bar basınç değerlerine kadar ulaşabiliyor. ZS Vidalı Blower’ların sahip olduğu sıkıştırma ünitesi ile loblu blower’lardaki gibi kayış kasnak kullanılmasına gerek kalmıyor.

Atlas Copco Kompresör, piyasada loblu ya da roots tip olarak bilinen, çok yüksek gürültü oluşturması ve yüksek enerji tüketmesi nedeniyle üretime olumsuz etki eden blower’lara karşın geliştirdiği üstün vidalı teknolojisiyle, sektöre üst düzey bir boyut kazandırıyor. Atlas Copco Kompresör, çimento üreticilerinin basınçlı hava ihtiyacını sağlamak için vidalı teknoloji kullanarak

Ortalama 2 yılda kendini amorti ediyor

ZS Vidalı Blower serisi kompresörler, sunduğu enerji tasarrufu sayesinde ortalama 2 yılda kendini amorti ediyor. Düzenli bakım yapıldığında bu süre, 1 yılın altına gerileyebiliyor. Şirket; yol verici, frekans konvertörü ve ses kabini ile birlikte sunduğu ZS Vidalı Blower serisi kompresörlerde, ayrıca vida grubuna 5 sene garanti veriyor.

Yanmaya karşı dayanıklı, PP bazlı Silenta Extreme öldürücü gaz açığa çıkan malzemeler) içermeden alev geciktirici özellikte malzemelere ulaşmak oldukça zor bir konudur. GF Hakan Plastik, Türkiye’nin ilk sessiz borusu Silenta ürün grubuna eklediği Silenta Extreme ile bu zor uygulamayı hayata geçirdi. GF Hakan Plastik yine bir ilke imza atarak PP bazlı yanmaya dirençli B-s1;d0 sınıfında bir ürünü plastik boru sektörüne kazandırmış oldu. GF Silenta Extreme, yönetmeliği uygun özelliklerinin yanı sıra GF Hakan Plastik sessizlik kelepçeleri ile EN14366’ya göre 4 l/sn’de 18 dB(A) ses performansına da sahip bulunuyor. Hem sessiz, hem yanmaya karşı yüksek dirençli hem de halojen madde içermeyen PP bazlı Silenta Extreme Boru Sistemi, d50-d200 mm çap aralığında üretilebiliyor.

3 katmanlı bir yapıya sahip olan Silenta Extreme: Yüksek ve çok işlevli bina sayısının artması, tasarım ve yapım aşamasında seçilen malzemelerle güvenli yapılar oluşturulması yönünde çalışmalara hız kazandırıyor. 2007 yılında uyulması zorunlu hale gelen Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik kapsamında ülkemizde TS EN 13501 standardı uygulanıyor. GF Hakan Plastik, EN 13501 yanma normlarına göre B-s1; d0 değerlerini sağlayan yüksek performanslı bir ürün geliştirdi: Silenta Extreme Yanmaya Dayanıklı PP Bazlı Halojen İçermeyen Ses Yalıtımlı Boru Sistemi. Polipropilen (PP) hammaddeler kullanarak halojen (yandığında

-İç katmanının pürüzsüz yapısı ile mükemmel akış performansı sergiliyor. Üstün kimyasal direnci ile korozyon ve aşınmaların önüne geçiyor. -Yüksek moleküler yapıya sahip orta katmanı, ses dalgalarının emilimini sağlıyor. -Dış katman ise yüksek sıcaklık ve darbelere dayanıklılık sergiliyor. Anti Shrink Sistemi ile üretilen tüm Silenta Extreme ailesi ve ek parçaları, atık sistemlerinin sorunsuz bir şekilde uzun yıllar hizmet vermesini garanti ediyor. Özel muf yapısı ile kolay ve hızlı bir şekilde kolay kurulum imkanı sunan Silenta Extreme, özel conta yapısı ile de su sızdırmazlığını garantiliyor.

Yapı Malzeme Aralık 2019

127




Doğru Hava Uzmanı

DÜNYANIN EN AZ YER KAPLAYAN KOMBiSi

DAIKIN

KOMBi • Çok tasarruflu • Çok sessiz Sadece Daikin Bayilerinde


Çağrı Merkezi 444 999 0 • daikin.com.tr • facebook.com/daikin.turkiye


PERI ACS Hidrolik Tırmanır Kalıp Sistemi, PERI FINPLY, PERI BIRCH ve PERI BETO PLYWOOD


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.