Yemek Zevki January 2020

Page 1


C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K



editör Nasıl başlarsa öyle gider… Yeni yılın ilk gününü hatta ilk öğününü ne kadar sağlıklı, lezzetli ve keyifli hale getirirsem, tüm yılın aynı şekilde geçeceğine inanmışımdır hep. Sadece ben de değil; tüm ekip 2020’nin bu ilk sayısını hazırlarken bu hislerle yola çıktık. Sizlere bol lezzet garantili, mutfağınıza ve sevdiklerinize yaraşır enfes tatlar hazırladık. Nasıl başlarsa öyle gider değil mi? İster hafta içi hızlıca hazırlayacağınız tek tabaklık, ister hafta sonu uzun uzun bir kahvaltı seremoniniz olsun, kahvaltı tabaklarını daha da şenlendirmek isteyenlerin ilgisini çekeceğini umduğumuz sürpriz kahvaltılık fikirlerimiz var. Ben en çok oğlum Kuzey’e Kişnişli ve Tulum Peynirli Yumurta’yı hazırlamayı seviyorum. Bakalım sizin favoriniz hangisi olacak? Kışın, bir güneşli, bir iliklerine kadar üşüten gelgitli günlerinde, mevsimin en lezzetli sebzelerini kullanarak şifasını hissedelim dedik ve dönemin en güzelleriyle pratik yemekler hazırladık. Tadıyla şifa deposu bu tariflerimizi sakın kaçırmayın… hatice.unalbilen@img.com.tr

yemekzevkicomtr @yemekzevkicomtr yemek_zevki_

Vücut sağlığında ‘bütüncül’ bir başarı elde etmek üzere Alkali Life Center bünyesinde kapsamlı çalışmalarını sürdüren Klinik Biyokimya Uzmanı Dr. Emine Akın, röportajımızın ikinci bölümünde hastalıksız yaşamın sırlarını ve aşırı kilo sorununa yönelik çözüm önerilerini paylaştı. Bu röportaj eminim kafanızdaki pek çok belirsizliği kaldırıp, yaşamınıza yepyeni bir yön çizecek… Fırında en pratik yemekler nasıl pişer diye sorguladık; mutfakta çok fazla vakit harcamak istemeyenler, istese de bu lükse sahip olamayanlar için fırınlık yemekler hazırladık. Hem de en büyük kabusumuz, mutfak dağınıklığına sebebiyet vermeyecek önerilerimizle… En az bir çeşidi ilginizi çekecek, demedi demeyin. Limon suyu ile terbiye edilmiş misket küçüklüğünde özenle hazırlanmış, doyurucu özelliğiyle yoğun bir çorba ile başlayıp sabırla mayalanmasını beklediğiniz hamurdan el emeği göz nuru kekikli ekmeklerle, konuklarınıza sürpriz yapabilirsiniz. Yarı kurutulmuş domatesli buğday salatası, vişnenin hafif mayhoş başroldeki tadı ve ondan rol çalmaya çalışan limonlu kıtırlarla tadı damakta kalacak renkli lezzetleri paylaştık. Elbette bu özel tarifleri siz de sevdiklerinizle paylaşın diye… Güldür Güldür ekibinden ünlü oyuncu Sinan Çalışkanoğlu’nun aynı zamanda bir yöresel mutfak hayranı olduğunu biliyor muydunuz? Bu sayımızda ünlü oyuncu ile yemeğe olan ilgisini konuştuk, Hatay mutfağından bir tarifi de sizler için almayı unutmadık. Keyifle okuyacaksınız… Ben bu sayımıza güçlükle sığdırdığım en seçkin tariflerimizi sıralarken “peki çay saatine ne hazırlasak?” diye soranları da duyar gibiyim. Elbette ki, günün en sıcak ve lezzetli saatini unutmadık, beş çayının hatta kahve keyfinin nefis pastane lezzetlerini sırf kendinizi değil, konuklarınızı da şımartın diye sayfalarımıza taşıdık. Afiyet bal şeker olsun… Dünyanın en güzel yemeği, aşkla yapılan, zevkle yenilen yemektir. Yemek yapma tutkunuz sonsuz, yemek zevkiniz daim olsun…

Hatice Ünal Bilen

2



İMTİYAZ SAHİBİ İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK GENEL MÜDÜR VE SORUMLU MÜDÜR Mehmet SÖZTUTAN / mehmet.soztutan@img.com.tr GENEL YAYIN YÖNETMENİ Hatice ÜNAL BİLEN / hatice.unalbilen@img.com.tr YAZI İşlerİ Coşkun Aktaş / coskun.aktas@img.com.tr FOTOĞRAF DANIŞMANI Ümit Başer ALKAÇ GÖRSEL YÖNETMEN Tolga ÇAKMAKLI / tolga.cakmakli@img.com.tr REKLAM SATIŞ PAZARLAMA REKLAM KOORDİNATÖRÜ Emir Ömer ÖCAL emir.ocal@img.com.tr 0212 604 51 00

YAYIN DANIŞMANLARI Prof Dr. Hüsnü GÜNDÜZ / Prof. Dr. İsmail KAYA / Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN YEMEK DANIŞMANLARI T.Yücel DEREYAYLA / Kadir BAYRAK / Batuhan ÖNER KATKIDA BULUNANLAR Nurgün UÇKUNKAYA / Selin ÇITAK / Reha TARTICI / İlknur BALCI GRAFİK & BASKI SORUMLUSU Tayfun AYDIN / tayfun.aydin@img.com.tr ABONE SORUMLUSU Nurten DEMİR / nurten.demir@img.com.tr RENK AYRIMI Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi İDARE MERKEZİ Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: +90 212 454 22 22 BASIM YERİ İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94 www.ihlasmatbaacilik.com Dağıtım: Doğan Dağıtım Yemek Zevki Dergisi’nde yayınlanan yazılar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir. Gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. Yayınlanan reklamların sorumlulukları firmaya aittir. e-mail: img@img.com.tr - info@yemekzevki.com.tr web: www.yemekzevki.com.tr Yayın Türü: Ulusal, Süreli

BANKA HESABI İSTMAG MAG. GAZT. YAY. İÇ VE DIŞ.TİC. LTD. ŞTİ GARANTİ BANKASI GÜNEŞLİ ŞUBESİ HESAP NO İBAN NO

: 295 : 6293152 : TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52

Company Bank Bank account Swift code Branch Branch code IBAN code

: İSTMAG MAG.GAZT.YAY.İÇ VE DIŞ.TİC.LTD.ŞTİ : TURKIYE GARANTİ BANKASI : 9073622 EURO : TG BATRIS XXX : GÜNEŞLİ BRANCH : 295 : TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22

Yıllık Yurtiçi Abone Bedeli

: 80 TL • Yıllık Yurtdışı Abone Bedeli: 70 Euro

4



29 26-28 38-42

22-25

43

30-36

51 44-45

52-55

46-50

56-60

62-63 6

64



YENİLER Evlerde sinema keyfi

Kış geldi, havalar soğudu. Bir fincan sıcak çikolata eşliğinde, yumuşacık battaniyelerin altında favori dizi ve filmleri izlemek evde geçirilen zamanı eğlenceli hale getiriyor. Philips TV, soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak filmleri kumandasındaki Netflix tuşuyla evlerinize getiriyor. Televizyon ekranındaki renkleri dışarı taşıran Philips TV; ekranı olduğundan büyük gösteren ve renklere canlılık veren Ambilight özelliği sayesinde dizi ve filmler çok daha keyifli bir hale geliyor.

Benzersiz formülüyle dünyada bir ilk Tüketiciler, ferah bir koku vermenin yanı sıra kokuları gideren hava bakım ürünleri talep ediyor. Tüketicilerin yaşamlarını iyileştirmeye odaklanan P&G’nin hava ferahlatıcı markası Febreze’in yeni ürünü Febreze Banyo, sadece havadaki kokuları gidermekle kalmıyor aynı zamanda koku oluşumuna karşı yumuşak banyo yüzeylerinde (havlu, paspas gibi) koruyucu bir tabaka oluşturarak kötü koku moleküllerini nötralize ediyor, sinen kokuları ortadan kaldırıyor ve geri gelmesini engelliyor. Sadece tek bir dokunuşla aktifleşen Febreze Banyo, 45 gün boyunca banyo havasını ferahlatarak kötü kokulara kesin çözüm sunuyor. 45 gün boyunca ferahlık keyfi sunan Febreze Banyo; Temiz Çarşaf Ferahlığı, Dağ Esintisi ve Lavanta olmak üzere, üç farklı koku seçeneğine sahip.

Meyveleri tılsımlı bir iksire dönüştüren teknoloji

Bebek odalarına neşeli tasarımlar

Yenilikçi ürünleriyle evleri güzelleştiren TAÇ, bebeklerin odalarına da neşe katıyor. Bebeklerin hassas cildi için özel üretilen Taç bebek koleksiyonu, nefes alıp verebilen yapısıyla bebeklere huzurlu bir uyku ortamı sunuyor. TAÇ Driver Bebek Uyku Seti, pamuklu ve doğal yapısıyla cilde dost olmasının yanı sıra, desenleriyle bebeklerin rengarenk ve huzurlu bir uyku deneyimi yaşamasına yardımcı oluyor. Bebek seti, yorgan, fitted çarşaf, yatak koruyucu, standart ve volanlı yastık kılıflarıından oluşuyor.

Tasarımıyla her zaman günlük kullanımı kolaylaştırmayı hedefleyen Schafer, Prozitrus Narenciye Sıkacağı’nın farklı özellikleriyle kişilerin mutfaktaki özgürlük alanını büyütüyor. Narenciye sıkma ihtiyacınızı karşılamak üzere tasarlanan Schafer Prozitrus, 85 W motor gücü ile tüm meyve ve sebzelerin pratik bir şekilde sıkılmasını sağlıyor. Ergonomik yapılı paslanmaz dış gövdesi; uzun ömürlü bir kullanım süresi sağlarken, aynı özelliklere sahip paslanmaz çelik filtresi güvenli ve sağlıklı bir yol sunuyor. Takımın en önemli parçalarını oluşturan büyük ve küçük sıkma topları; farklı boyutlardaki meyvelerin kolayca sıkılmasına olanak tanıyor. Aynı zamanda birçok meyve ve sebzeyi önceden doğramadan bütün olarak kullanabilme imkanı sağlıyor. Açık konumda kullanılabilen musluğu ile sıkılma işleminden sonra pratik bir şekilde servis yapılabiliyor, daha sonra musluğu kapalı konuma getirerek olası dökülme ve damlamalarının önüne geçilebiliyor.

8


guralporselen.com.tr


YENİLER Çelik cezveden vazgeçemeyenlere…

Banvit, 8’inci kez en beğenilen şirket

Capital Dergisi’nin ZENNA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi işbirliğiyle, bu yıl 19.’sunu gerçekleştirdiği “İş Dünyası’nın En Beğenilen Şirketleri” 2019 araştırmasında Banvit, 8. kez “Paketlenmiş Et Ürünleri” sektöründe “En beğenilen şirket” ödülüne değer görüldü. Modern tesislerinde, uluslararası gıda güvenliği standartlarında ürünler üreterek tavuk ve hindi severlere geniş bir portföy sunan Banvit’in başarılarını devam ettireceğini vurgulayan Banvit CEO’su Tolga Gündüz; “Yarım asrı aşkın bir süredir insanımızın damak tadına hitap eden ürünler üretiyoruz. Elde ettiğimiz bu birincilik, yürüdüğümüz yolun doğruluğunun bir sağlaması olduğu gibi, aynı zamanda da geleceğe dair cesaret ve hevesimizi artırdı. Banvit olarak ülkemiz gıda sektörü için yüksek katma değer üretmeye devam edeceğiz” dedi.

40 ülkede kahve severlerle buluşan Arzum OKKA, yeni bir ürünle karşımızda: OKKA Minio Pro. Paslanmaz çelik cezveli Arzum OKKA Minio Pro ile OKKA’lı bir Türk kahvesi deneyimine hazır mısınız? Tek seferde dört fincan Türk kahvesi pişirebileceğiniz ürün, akıllı pişirme sensörü sayesinde taşma yapmaz, kahveniz hazır olduğunda sesli ve ışıklı uyarı sistemi ile sizi bilgilendirir ve ideal kıvamda bol köpüklü Türk kahvesi sunar. Minimal tasarımı sayesinde mutfaklarınızda, iş yerlerinizde daha az yer kaplayan, dilediğiniz her yere kolayca taşıyabileceğiniz ürün, yıkanabilir çelik cezvesiyle de size kolaylık sağlayacak.

Porland 31. mağazasını Adana’da açtı

Porland, Kasım ayı içerisinde Adana’nın en büyük alışveriş merkezinden biri olan Adana 01 Burda AVM’de 31. mağazasını açtı. 1159 metrekarelik alanıyla, Adana’nın ilk mağazası özelliğini bulunduran Porland mağazası, masa üstü, mutfak, ev-dekor, tekstil ve banyo kategorisindeki ürün gamıyla, yeni sezonun en trend ürünlerini dinamik, capcanlı ve rahat mağaza anlayışıyla Adanalı müşterileri ile buluşturuyor. Porland’ın kendi mimarları tarafından hazırlanan üretici ve tasarımcı kimliğini yansıtan Adana 01 Burda AVM’deki mağaza konsepti, ham maddesi toprak olan porselen ürün grubundan ilham alarak; taş, tuğla, ağaç ve metali bütünleştiriyor. Rahat ve ferah alanlara sahip, rengarenk ve dayanıklı ürünlerle dolu olan mağaza, gelen ziyaretçilerine hem dinlenebilecekleri hem de alışverişin keyfini doyasıya çıkaracakları eşsiz bir alışveriş ortamı sunuyor.

Sponsor ve takımdan başarı buluşması

ING Basketbol Süper Ligi ve FIBA Şampiyonlar Ligi’nde yoluna emin adımlarla devam eden Teksüt Bandırma Basketbol Takımı, Teksüt A.Ş.’nin Bandırma Şehir Restaurant’ta düzenlediğini yemek organizasyonunda Teksüt yönetimiyle bir araya geldi. Takımı başarısından ötürü kutlayan Teksüt Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Arınık, “Son ana kadar mücadele eden sporcularımızla, camiamızla, değerli kulüp yöneticilerimizle yan yana omuz omuza olmaktan çok mutluyuz. Bugün Basketbol Süper Ligi’ndeki zirve mücadelesinde biz de varız, Avrupa’da da başarılı sonuçlar alıyoruz. Baş antrenörümüz Hakan Demir, Sportif Direktörümüz Turgay Çataloluk, Genel Menajerimiz Turgay Zeytingöz başta olmak üzere tüm teknik kadrodan idari personele ve tüm sporcularımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Ocak ayı lezzeti

Mevsim lezzetlerini farklı tatlar arayanlar için özel tariflerle yeniden yorumlayan Wish More Hotel İstanbul, ocak ayı menüsünde yine iddialı bir lezzete yer veriyor. Beş yıldızlı otelin maharetli şeflerinin elinden çıkan İzmir Tulum Peynirli Ratatouille ile Zencefil Soslu Levrek Balığı, balık keyfini tam bir şölene dönüştürüyor. Zencefil Soslu Levrek Balığı’na; İzmir tulum peyniri, kabak, patlıcan, renkli biberler, havuç, taze kişniş, biberiye ve fesleğenle hazırlanan Fransız mutfağının sevilen lezzeti Ratatouille eşlik ediyor.

Doğal yoldan tasarruflu kurutma

Ürünlerinde sunduğu seçeneklerle yaşamınızı kolaylaştıran Profilo Dayanıklı Ev Aletleri, şimdi de yeni bulaşık makinesindeki doğal kurutma özelliğinin getirdiği pratiklik ve fayda ile tüketicilerinin öncelikli tercihi olmaya devam ediyor. Yeni BM6484MA model bulaşık makinesinde eco programının bitiminde makine kapağı otomatik olarak hafifçe açılıyor; içerde biriken sıcak hava dışarı çıkıyor ve soğuk hava içeri giriyor. Böylece yıkanan bulaşıklarınız için doğal yolla bir kurutma sağlanıyor. Aynı zamanda da “program bitti, hemen gidip makinenin kapağını açmalıyım ki temiz bulaşıklarda leke oluşmasın” telaşı ortadan kalkıyor.

10



YENİLER Bordo rengin asaleti yatak odalarında

Özgün tasarımıyla modern tarzın cazibesini yaşam alanlarına yansıtan Linens, kış koleksiyonunda yer alan Irena Nevresim Takımı ile sezon trendlerini en şık haliyle yansıtıyor. Stil sahibi odalara modern bir görünüm kazandıran tasarımı ve göz dolduran rengi ile nevresim takımı kış mevsiminde yaşam alanlarına sıcaklık katıyor. Nevresim takımına uyum sağlayan Linens Glace Yatak Örtüsü ise soft rengiyle dekoratif renk bütünlüğü sağlıyor.

Kütahya Porselen’in iki yeni koleksiyonuna “Üstün Tasarım” ödülü…

Fark oluşturan tasarımlarıyla porselende sınırları aşan bir yaklaşım sergileyen Kütahya Porselen, geliştirdiği en yeni koleksiyonlarıyla ödüllerine yenilerini ekledi. Bu yıl 8’incisi düzenlenen ‘Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri’nde, porselende mükemmelliği yeniden tanımladığı Ayla ve Aura Koleksiyonları ile farklı kategorilerde yalnızca 8 tasarıma verilen “Üstün Tasarım” Ödülleri’nin 2’sine layık görülerek büyük bir başarıya imza attı. İnsan sağlığına odaklanan, bakteri barındırmayan özelliğiyle fark oluşturan koleksiyonlar, porselende yeni bir trend başlattı. Porselen tasarımında Türkiye’nin ulaştığı son noktanın bir yansımasını oluşturan koleksiyon lansmanı, 2 Aralık Pazartesi günü Ritz Carlton Hotel’de gerçekleşti. Lansmanda konuşan Sema Güral Sürmeli, Kütahya Porselen olarak kullanıcılar için mükemmelliği yeniden tasarladıkları Alya ve Aura Koleksiyonları ile bu yıl 8’incisi düzenlenen Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri’nde, sadece 8 tasarıma verilen Üstün Tasarım Ödülleri’nin 2’sini alarak Türkiye için gurur verici bir gelişmeye imza attıklarını söyledi.

Sağlığınızı düşünen süpürge

İnovatif ürünleriyle nesillerdir modern teknolojiyi evlere taşıyan Fakir Hausgeräte, dünyada bir ilk olan havayı da temizleyen süpürgesini tüketicilerle buluşturdu. Fakir Filter Pro Toz Torbasız Elektrikli Süpürge, ESF teknolojisiyle elektrikli süpürge kavramına yeni bir boyut kazandırıyor. Havada bulunan ve gözle görülemeyen tozları, partikülleri, bakterileri ve alerjenleri “ionizer” teknolojisi ile yere indirip, 8 filtreden oluşan ESF Teknolojisi ile temizleyerek, yalnızca evinizi değil havanızı da temizliyor. Hijyen konusunda çığır açan bir ürün olma özelliğini taşıyan ürün, gelişmiş ESF Teknolojisi ile derinlemesine temizlik için sekiz kademeli bir filtreleme ve yüksek performanslı emiş gücü sunuyor. ESF Teknolojisi, iyonizer özelliği sayesinde havaya yaydığı negatif ionlar ile ince tozları, zararlı maddeleri ve organizmaları zemine indirerek, süpürgenizin içinde hapsediyor. Evinizin ve büyük ölçüde arındırılan ortam havasının uzun süreli temiz ve ferah kalmasını sağlıyor.

Çocuğunla Arana Ekran Koyma!

İnterneti sorumlu kullanma konusunda toplumsal bir farkındalık oluşturmayı amaçlayan Samsung Electronics Türkiye, ‘İnterneti Tadında Kullan’ kampanyası kapsamında hazırladığı ‘Çocuğunla Arana Ekran Koyma’ adlı üçüncü videosunu dijital platformlarda paylaştı. Konuya dair değerlendirmelerde bulunan Samsung Electronics Türkiye Kurumsal İletişim ve Pazarlama İletişimi Direktörü Dilge Berktaş, “Kampanyamız süresince internetin doğru kullanımı sonucunda çocukların aileleriyle kaliteli zaman geçirmesinin önemi üzerine uzmanlarla birlikte konuşacağız, yol göstereceğiz, kaynaklar paylaşacağız, internetle birlikte mutlu bir yaşamın inceliklerini birlikte oluşturacağız.” diye konuştu.

12



YENİLER Simfer, Galaxy ile içinizi ısıtacak

Jumbo’ya bir ödül daha

Evinizin sıcak kalbi Simfer; siz iş yerinde oturarak çalışırken, evde dizi keyfini sürerken veya bebeğinizi emzirirken yerinizden kımıldamadan tek bir tuşla ayaklarınızı sıcacık tutacak bir ürün sunuyor. Ürün uzaktan kumanda kullanım özelliği ile büyük konfor sağlarken, zarif ve şık tasarımı ile de rakipleri arasında dikkat çekiyor. Uzaktan kumanda göstergesinde bulunan zaman ayarı tuşu ile siz unutsanız da o kendisini otomatik olarak kapatıyor. Türkiye’nin ilk ve tek dijital ekranlı ürün; 100 watt enerji gücüne sahip, ayarlanabilir üç kademeli ısı seviyesi özeliğiyle kademeler arası ısının belirgin bir seviyede olmasını ve ayaklarınızın her zaman sıcak kalmasını sağlıyor. Isınırken enerjiden tasarruf etmenizi sağlayacak ürün, sunduğu tüm konfor ve şık tasarımı ile ev ve iş yerlerinin gözdesi olmaya hazırlanıyor.

72 yıldır kaliteli ve zamansız tasarım çizgisine sadık kalarak ürettiği ürünleri ile sektörde benzersiz bir yer edinen Jumbo, ulusal ve uluslararası alanda kazandığı ödüller ile başarısını taçlandırmaya devam ediyor. Endüstriye yön veren tasarım projelerinin sektörel bazda değerlendirildiği Design Turkey 2019’da, Jumbo’nun zamansız tasarımları ödüllendirildi. T.C. Ticaret Bakanlığı (TB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (ETMK) işbirliğiyle, Turquallity ® Programı dâhilinde hayata geçirilen Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri’nde Jumbo “Quartz Çatal Kaşık Bıçak” koleksiyonu, alanında uzman Türk ve yabancı isimlerin yer aldığı jüri tarafından “İyi Tasarım Ödülü”ne layık görüldü.

Lezita’da üst düzey atama

Lezita’nın yeni Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Mesut Ergül oldu. Markanın kuruluşundan bu yana Lezita’da farklı görevler de üstlenen Ergül, son olarak Zincir Mağazalar Satış Direktörü olarak görev yapıyordu. Türkiye’nin önde gelen piliç eti markalarından Lezita’nın Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Mesut Ergül oldu. Lezita’nın Zincir Mağazalar, Anadolu, Ege-Akdeniz, Marmara, İhracat, Ev Dışı Tüketim Satış Müdürlükleri ile Pazarlama Kurumsal İletişim Yöneticiliği Ergül’e bağlı olacak. Yeni göreviyle ilgili değerlendirmede bulunan Mesut Ergül, Lezita’nın marka imajını güçlendirme ve büyüyen satış hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir sorumluluk üstlendiğini belirterek “Markamızdan aldığımız güç ve deneyimli ekibimizle hedeflerimize başarıyla ulaşacağımıza inanıyorum” dedi. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olan ve Yaşar Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı yapan Mesut Ergül profesyonel kariyerine 2005 yılında Abalıoğlu Grubu’nda başladı. Lezita markasının doğuşundan itibaren şirkette önemli görevler üstlenen Ergül, son olarak Zincir Mağazalar Satış Direktörlüğü görevini üstleniyordu.

Korkmaz Mutfak Eşyaları’na 3 ödül birden

Türkiye’nin 47 yıllık yerli üretici markası Korkmaz, tasarım konusunda da fark oluşturmaya devam ediyor. Korkmaz Kahvekolik; şıklığı ile bulunduğu ortamda göz dolduran otomatik Türk kahve makinesi, suyunu otomatik alan Türk kahve makinesi ve çok kapasiteli Türk kahve makinesi versiyonları ile elektrikli ev cihazları kategorisinde iyi tasarım ödülünün sahibi oldu. Kullanıcı ihtiyaçları ön planda tutularak tasarlanan Kahvekolik serisi, klasik Türk kahvesi pişirme yöntemini en doğru şekilde sunmayı hedefledi. Bu hedef doğrultusunda mutfaklarda kullanılan en sağlıklı materyal olan çelik cezve ve Termo Balans teknolojisinden yararlanılarak tasarlanan Kahvekolik, kahvenin kaynama noktasına geldiği anda devreye girerek ısıyı düşürüyor ve ısı kontrolü sağlıyor. Bu sayede kahve çekirdeğinin lezzetli aromasını ortaya çıkararak köz tadında kahveler pişirmenizi sağlıyor.

Efsane Ömür Yoğurt ve Ömür Ayran yeniden raflarda

Türkiye’nin 69 İlde 174 Mağazasıyla en yaygın toptan marketi olarak faaliyet gösteren Bizim Toptan Market, Türkiye’nin ilk ambalajlı yoğurdu olarak geçmişi 1933’e uzanan ve 27 yıl önce sektörden çekilen Ömür markasını yeniden tüketicilerle buluşturdu. Yerli, lezzetli, besleyici ve güvenilir ürünleriyle faaliyet gösterdiği dönemde efsane olan Ömür markası, Bizim Toptan tarafından Ömür Yoğurt ve Ömür Ayran olarak piyasaya sunuldu. Yüksek yağ ve protein oranına sahip, son teknolojiyle üretilen lezzetli Ömür Yoğurt ve Ömür Ayran, öncelikli olarak Anadolu Yakası’ndaki 13 Bizim Toptan mağazasında ve 21 SEÇ bayisinde satışa sunuldu. Ömür Tam Yağlı Yoğurt 2,5 kg, Ömür Yarım Yağlı Yoğurt 9 kg seçenekleriyle; Ömür Tam Yağlı Ayran ise 170 ml, 285 ml ve 1,5 litrelik ambalajlarında satılıyor.

14



YENİLER Eker’e bir ödül daha

Türkiye’yi 42 yıldır sağlık ve lezzet ile buluşturan Eker, otizmli bireylere iş ve gelecek imkanı yaratan “Otizmli Bireyler Eker’le İş Gücünde” projesi ile saygın bir ödül daha kazandı. Sosyal eşitsizlikleri azaltmak amacıyla gerçekleştirilen proje, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği tarafından 11. kez düzenlenen Kurumsal Sosyal Sorumluluk Zirvesi ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Ödülleri’nin amaçlardan 10. amaç olan “Eşitsizlilerin Azaltılması” kategorisinde yılın projesi seçildi. Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde düzenlenen Ödül töreninde Eker yöneticileri, böyle anlamlı bir ödül kazandıkları için çok gururlu olduklarını belirttiler. Proje, otizmli yetişkinlerin bir fabrika ortamında uygun koşullar sağlandığında ve doğru yöntemlerle eğitimleri tamamlandığında iş ve yaşam koçlarının desteği ile çalışabileceklerini göstermeyi amaçlıyor.

Dünyaca ünlü şefler Sakarya’nın en güzel reçelini seçti

İstanbul Bilgi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, Sarılar Dış Ticaret ve Sakarya Ticaret Borsası’nın katkılarıyla düzenlenen “Üreten Kadın Yarışması”nın finali, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nde, Ramada Sakarya Hendek Otel’de gerçekleştirildi. Bölgede gizli kalmış, unutulmaya yüz tutmuş ürünleri ve tarifleri gün yüzüne çıkarmak, bölgede yaşayan kadınları desteklemek amacıyla düzenlenen yarışmada, 200 Sakaryalı kadının biber, domates, balkabağı, dağ çileği ve nar malzemelerini kullanarak yaptığı reçeller jüri tarafından değerlendirildi. Yarışmanın açılış konuşmasını yapan Sakarya Ticaret Borsası Başkanı Adem Sarı, “Kadına yönelik şiddetle mücadele için bir farkındalık oluşturmayı hedeflediğimiz yarışmamızda Sakaryalı kadınlarımızın üreterek hayata katılmalarını desteklemekten gurur ve mutluluk duyuyoruz” dedi.

Ev içi kullanım için sebze ekim aleti

Kahve Dünyası, Dünya Türk Kahvesi Günü’nü misafirleriyle birlikte kutladı

Kültürel lezzet mirasımız olan Türk kahvesine hak ettiği değeri kazandırmak için çalışan Kahve Dünyası, her yıl olduğu gibi bu yıl da 5 Aralık “Dünya Türk Kahvesi Günü”nü mağazalarına gelen misafirleriyle birlikte kutladı. 5 Aralık Perşembe günü mağazalarını ziyaret eden misafirlerine dünyanın en değerli çekirdeklerinden ustalıkla hazırlanan bol köpüklü Türk kahvelerini ücretsiz olarak ikram etti. Geçen yıl yaptığı araştırmayla Türkiye’nin Türk kahvesi haritasını çıkaran Kahve Dünyası, bu yıl ise Türk kahvesinin insanlar için anlamına ve yarattığı hislere odaklandı. Bu yılki araştırmanın sonuçlarını 4 Aralık’ta Veliefendi Fabrika Mağazası’nda düzenlediği bir buluşmayla açıklayan Kahve Dünyası, misafirlerine Türk kahvesinin tarihini, kültürümüzdeki yerini ve ritüellerini ise araştırmacı-yazar Sunay Akın’ın anlattığı özel hikayeler eşliğinde aktardı..

LG Electronics (LG), gün geçtikçe gelişen kapalı bahçe hareketine ilk kez giriş yaprak CES 2020’de bir kapalı bahçe cihazını tanıtacak. LG, kullanıcıların evlerinde besin açısından zengin ve sağlıklı yeşillikler yetiştirmesine yardımcı olmak için devrim niteliğinde bir cihaz sunuyor. Yerleşik sütun tipi LG iç mekan bahçe cihazında, gelişmiş ışık, sıcaklık ve su kontrolünün yanı sıra, kullanışlı hepsi bir arada tohum paketleri ve bir büyüme izleme uygulaması bulunuyor. LG’nin iç mekan bahçecilik aletleri, acemi bir kişinin bile bahçıvanlıktan zevk almasını ve eğlenmesini sağlıyor. Yiyeceklerinin içinde tam olarak ne olduğunu ve nereden geldiğini bilmek ve gönül rahatlığıyla tüketmek isteyen dünya çapındaki milyonlarca tüketici için tasarlanan LG’nin iç mekan bahçecilik aletleri, daha sağlıklı, daha yeşil bir yaşam tarzı izlemek isteyen herkesin yıl boyunca canlı, taze otlar ve sebzeler yetiştirmesine olanak sunuyor.

16



Yapım: İnci BAK Fotoğraflar: Hande GÖKSAN Kapak Konusu

Badem Krokanlı Transparan Pasta Çayı ve kahveyi yalnız içmeyenlerin keyfine eşlik edecek, görüntüsü ile kalpleri fethedecek enfes bir pasta hazırladık.

Malzemeler:

4 Kişilik

Pandispanya için: • 3 adet yumurta • 125 gram toz şeker • 125 gram elenmiş un • 10 gram kabartma tozu • 5 gram vanilin Prenses Kreması İçin: • 250 ml süt • 50 gram tereyağı • 50 gram margarin • 1 adet yumurta sarısı • 300 gram beyaz fildişi pul çikolata Ayrıca: • 100 gram badem krokan • 100 gram Antepfıstığı krokan • 1 salkım frenk üzümü Hazırlanışı:

Prenses kreması için süt ve yağları tencereye alın. Kaynayınca ocaktan alın. Beyaz çikolataları ekleyin. Karıştırarak erimesini sağlayın. Çikolata eridiğinde yumurta sarısını ekleyip iyice karıştırın. 15-20 dakika çırpın. Hazırladığınız kremayı buzdolabına kaldırın. Kremayı kullanmadan önce mikserle çırparak havalandırın. Hamuru için yumurtaları ve şekeri köpük köpük olana dek çırpın. Elenmiş unu ve kabartma tozunu ekleyip spatula ile havalandırarak malzemeyi iyice karıştırın. En son şekerli vanilini ekleyin ve tekrar karıştırın. Pandispanya hamurunu küçük boy 2 adet yağlanmış kelepçeli kalıplara paylaştırın. Önceden ısıtılmış 160 derece fırında 25-35 dk pişirin. Soğumaya bırakın. Pandispanya soğuduktan sonra kalıplarından çıkartın. Eğer üzerlerinde bombe oluştuysa tırtıklı bir bıçak yardımı ile kesin. Kestiğiniz parçaları bir kapta ufalayın ki daha sonra üzerini süslemek için kullanın. Pandispanyaların aralarına prenses krema yayın. Üzerlerine krokan parçaları serpin. Pandispanyanın kenarlara da içi gözükecek şekilde kremasından spatula yardımı ile yayın. En son kata dilerseniz önceden ayırdığınız pandispanya parçalarından serpin. Buzdolabına kaldırın. 3-4 saat dinlendirin. Servis etmeden önce dilerseniz üzerlerine frenk üzümü taneleri serpin.

18



Yapım: İnci BAK Fotoğraflar: Melis KAYACIK

6 Kişilik

Balkabağı Çorbası Malzemeler:

• 400-500 gram balkabağı • 1 çorba kaşığı tereyağı (tepeleme) • 1 çorba kaşığı sıvıyağ • 2 diş sarımsak • 1 büyük boy soğan • 1 havuç • 1 patates • 2 lt su • 1 çay kaşığı muskat cevizi • 1 çay bardağı labne peyniri • Tuz, taze çekilmiş karabiber • Bir tutam kekik • 1-2 adet defne yaprağı

Hazırlanışı:

Balkabağını, patatesi ve havucu küp şeklinde doğrayın. Soğan ve sarımsakları kıyın. Tereyağını ve sıvıyağı tencerede eritip soğan, rendelenmiş muskat cevizi ve sarımsakları kavurun. Beşer dakika arayla balkabağını, patatesi, havucu ekleyerek kavurmaya devam edin. Kaynar suyu, tuzu ve defne yapraklarını ilave edin. Yüksek ateşte birkaç taşım kaynattıktan sonra tencerenin kapağını kapatın, orta ateşte 25-30 dakika kadar pişirmeye bırakın. 15. dakikada çorbanın içinden defne yapraklarını alın. Çorbayı blender ile püre haline getirin. Tekrar ocağın üzerine alın. Labne peynirini ekleyip birkaç taşım kaynatın. Taze çekilmiş karabiber ve bir tutam kekik ekleyip ocaktan alın. Dilerseniz üzerine ince kıyılmış maydanoz, pul biber karışımı serpebilirsiniz.


1 Kişilik

Ar Yıldız Döküm Tavada Pirzola Malzemeler:

• 1 adet pirzola, tercihen dana eti • 1 salkım domates • 1 baş sarımsak • 1-2 yemek kaşığı zeytinyağı • Tuz, taze çekilmiş karabiber, kimyon, kuru kekik

Hazırlanışı:

Ar Yıldız Döküm Tavayı ocağın üzerine alın. İyice ısınınca zeytinyağında orta boy salkım domatesleri ve enine ikiye kestiğiniz sarımsakları ızgara edin. Daha sonra eti üçer dakika arayla ızgara edin. En son tuzu, taze çekilmiş karabiberi ve baharatını serpip bekletmeden servise hazır edin.


Yapım: İnci BAK Fotoğraflar: Hande GÖKSAN

Kahvaltılık Fikirler İster hafta içi hızlıca hazırlayacağınız tek tabaklık kahvaltı olsun, ister hafta sonu uzun uzun bir kahvaltı seremoniniz olsun, kahvaltı tabaklarınızı daha da şenlendirmek isterseniz buradan ilginizi çekecek tarifler çıkabilir…

4 Kişilik

Zerdeçallı ve Cevizli Ekmek Malzemeler:

• 2 su bardağı un • 1 yemek kaşığı instant maya • 1,5 su bardağı su • 2 çay kaşığı tuz • 1 yemek kaşığı zerdeçal • 1 su bardağı iri çekilmiş ceviz içi

Hazırlanışı:

Hamur yoğurma makinesinin haznesine unu, zerdeçalı, ceviz içini, mayayı, suyu ve tuzu aktarın. Pürüzsüz ve ele yapışan bir hamur elde edinceye kadar yaklaşık 5 dakika boyunca yoğurun. Hamurun ilk mayalanma süreci bittiğinde hamuru tekrar yoğurun. Yağlanmış ve un serpilmiş yuvarlak bir kek kalıbına hamuru yerleştirin. Hamur iki misli kabarana dek ikinci kez mayalanma sürecini başlatın. Daha sonra 200 dereceye ayarlı fırında pişirin. Ekmek pişince dilimleyin, üzerine ızgarada zeytinyağı ile birlikte kızartılmış biberleri yerleştirin. En son haşlayıp kırıntı haline getirdiğiniz yumurta sarısını ve ufalanmış sert beyaz peyniri serpin.

22


4 Kişilik

Çeddarlı ve Frenk Soğanlı Göz Yumurta Malzemeler:

• 4 adet yumurta • 2 tatlı kaşığı tereyağı • 6 dilim çeddar peyniri

(veya hamburger peyniri de olur)

Hazırlanışı:

Tereyağını eritin. Çeddar peynirini tavanın içini tamamen kaplayacak şekilde yerleştirin. Erimeye başlar başlamaz yumurtaları kırın. İstediğiniz kıvamda pişirdikten sonra taze çekilmiş tuz, beyaz biber ve frenk soğanı ile tatlandırın. Hemen servis yapın.

• Birkaç dal kıyılmış frenk soğanı • Tuz, taze çekilmiş beyaz biber

23


2 Kişilik

Avokadolu ve Çeddar Peynirli Göz Yumurta Malzemeler: • 1 adet avokado

(olgun ve yumuşak olanı tercih edin) • 2 adet yumurta • 2 dilim çeddar peyniri • 1 tatlı kaşığı tereyağı • 1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı

Hazırlanışı:

Avokadonun kabuğunu soymadan enine ikiye kesin, çekirdeğini çıkartın. Üzerlerine birer dilim çeddar peynirini yerleştirin. Ayrı bir tavada tereyağını eritin. Yumurtaları kırın. İstediğiniz kıvamda pişirdikten peynirlerin üzerine yerleştirin. Her yarım avokadonun üzerine sızma zeytinyağı dökün, taze çekilmiş tuz ve karabiberle tatlandırın.

24


2 Kişilik

Kişnişli ve Tulum Peynirli Yumurta Malzemeler:

• 4 dilim tahıllı hamburger ekmeği • 2 tatlı kaşığı zeytinyağı • 1 diş sarımsak • 5-6 dal maydanoz • 1 tatlı kaşığı hazır fesleğen sos • 1 dal taze kişniş • 2 yemek kaşığı ufalanmış

Hazırlanışı:

Ekmek dilimlerinin üzerine havanda ezilmiş sarımsak ile zeytinyağını sürün. Izgarada kızartın. Maydanozu, taze kişnişi iyice kıyın. Ufalanmış tulum peyniri ve fesleğen sosla harmanlayın. Ekmeklerin üzerine kişnişli karışımı serpin, haşlanmış yumurtaları da yerleştirip servis edin.

tulum peyniri

• 1 adet haşlanmış yumurta

25


Yapım: İnci BAK Fotoğraflar: Hande GÖKSAN

Kış sebzeleriyle şifalı çorbalar Sofralarınızdan sağlık ve lezzet eksik olmasın istiyorsanız bu şifa dolu kış sebzeleriyle değişik çorbalar hazırlayabilirsiniz.

4 Kişilik

Pancarlı Kolay Tarhana Malzemeler:

• 1 kilo haşlanmış pancar • 1 su bardağı süzme yoğurt • 2-2,5 su bardağı un • 1 tatlı kaşığı kaya tuzu

Çorbanın Sunumu İçin: • 1 yemek kaşığı tereyağı • Birkaç parça pancarlı tarhana • Su

Hazırlanışı:

Pancarı püre haline getirin. Yoğurdu ve tuzu ekleyip unu azar azar ilave ederek koyu kıvamlı bir hamur elde edin. Üzerini bir bezle örtün ve mutfakta 2 gün ekşimeye bırakın. Ekşimiş hamurdan porsiyonlarınıza göre parçalar alın ve buzdolabı poşetine aktarın. Hamurları buzluğa kaldırın. Pişirmeden birkaç saat önce buzluktan çıkarmanız yeterlidir. Buzluktan çıkardığınız pancarlı tarhanayı tencereye yerleştirin. Üzerine 5 bardak su ilave edin. Sürekli karıştırarak kıvamlı bir çorba elde edene kadar pişirin. En son tereyağını ekleyin. Birkaç taşım sonra ocaktan alın. Ufalanmış maydanoz ve beyaz peynir karışımını serpin. Sıcak servis yapın.

26


4 Kişilik

Ispanak Köklü Yayla Çorbası Malzemeler:

• 1 çay bardağı pirinç • 4-4,5 su bardağı su • 1 adet yumurta • 2 su bardağı yoğurt • 2 yemek kaşığı un • 1 çorba kaşığı tereyağı • 500 gram temizlenmiş ıspanak kökü • Tuz • 1 tatlı kaşığı un • 1 çorba kaşığı sıvı yağ

Hazırlanışı:

Ispanak köklerini kaşığa sığacak şekilde doğrayın. 1 tatlı kaşığı un ilave edilmiş suda 10 dakika kadar bekletin. Daha sonra süzüp tereyağında yumuşayıncaya kadar kavurun. Pirinci yıkayıp süzdükten sonra tencereye aktarın. Üzerine 3 bardak suyu ilave edin. Orta ateşte pirinci yumuşayıncaya kadar haşlayın. Ayrı bir kapta yoğurdu, yumurtayı, unu ve 1 bardak suyu iyice çırpın. Kaynamakta olan çorbanın suyundan bir bardak kadarını alıp yoğurtlu karışımın ılınmasını sağlayın. Hazırlamış olduğunuz yoğurtlu karışımı kaynamakta olan çorbanın suyuna sürekli karıştırarak yavaş yavaş ilave edin. Tereyağını ve ıspanakları da ekleyin. Birkaç taşım kaynattıktan sonra en son tuzunu ilave edin. İsteğe göre pul biber serpip sıcak servis yapın.

27


4 Kişilik

Karnabahar Çorbası Malzemeler:

• 1 kilo karnabahar • Yarım çay kaşığı rendelenmiş muskat • 200 ml. krema • 1 litre süt • Tuz ve bir tutam beyaz biber

Hazırlanışı:

Karnabaharı küp küp doğrayın. Tencereye aktarıp süt ile kremayı ekleyin. Orta ateşte 20 dakika pişirin. Ocaktan alın, muskatı, tuzu ve beyaz biberi ekleyip blenderde püre haline getirin. Tekrar ocağın üzerine alın, birkaç taşım kaynatıp sıcak sıcak servis yapın. Üzerine taze çekilmiş beyaz ve karabiber serpin.

28


Bonfilet’ten pratik ve leziz et tarifleri Bir asrı aşkın tecrübesiyle tüketicilerini sağlıklı ve güvenilir gıda ile buluşturan Bonfilet, pratik ve hızlı bir şekilde hazırlanabilen iki leziz et tarifi paylaştı. İşte dana eti severler için antrikot, kuzu eti severler için ise pirzola pişirmenin püf noktaları…

1 Kişilik

Dana Antrikot Malzemeler:

• 180 gram Bonfilet Dana Antrikot • Yarım çay bardağı sıvı yağ • Tuz, karabiber

Hazırlanışı:

Dana antrikotunuzun her iki tarafına elinizle ya da fırça yardımıyla sıvı yağ sürün. Ardından tuz ve karabiberle iyice ovun. Bir kabın içerisine alın. Bu sırada teflon tavanızı ocağınızın üzerine alarak ısıtın. Etinizi tavanın içerisine koyun. Her iki tarafını yüksek ateşte iyice pişirdiğiniz antrikot pembeleşmeye başladığında altını kısarak pişirmeye devam edin. Yaklaşık 20 dakika pişirdiğiniz dana antrikotu isteğe bağlı olarak sebze garnitürleri ve pilav ile servis edebilirsiniz.

Kuzu Pirzola

1 Kişilik

Malzemeler:

• 150 gram Bonfilet Kuzu Pirzola • 1 yemek kaşığı sıvı yağ • Tuz

Hazırlanışı:

Kuzu pirzolaları önceden ısıttığınız tavaya bir yemek kaşığı sıvı yağ ekleyerek kızartın. Damak tadınıza göre tuz ilave edin. Tavanın kapağı açık bir şekilde pirzolaları ara ara çevirerek 15 dakika kızartın. Patates püresi eşliğinde servis edebilirsiniz.

29


Yapım: İnci BAK Fotoğraflar: Hande GÖKSAN Fotoğraf Asistanı: Murat ERDOĞAN

AslInda çok kolay… “Aslında çok kolay” dediğim, en sevdiğim yemekleri merak ediyorsanız, sayfamda birkaç dakika bile olsa kalmanız yeterli olacaktır...

4-6 Kişilik

Fırında Peynirli Mini Biber Malzemeler:

• 10-12 adet mini dolmalık biber • 50 gram ceviz içi • 100 gram süzme peynir • 100 gram lor peyniri • 5-6 dal taze kişniş (veya dereotu da olur)

Hazırlanışı:

Dolmalık biberlerin üzerindeki kapaklarını bıçakla kesin, çekirdeklerini de temizleyin. Peynirleri, iri çekilmiş ceviz içini ve kıyılmış yeşilliği bir kapta karıştırın. Peynirli karışımı biberlerin içine doldurun. Peynirli dolmaları yağlı kağıt serili fırın tepsisine yerleştirin. 200 dereceye ayarlı fırında, biberler kızarana kadar, yaklaşık 15 dakika bekletin. İsteğe göre servis sırasında filizlenmiş yeşil mercimekle de servis yapabilirsiniz. İnci’nin Notu: Bu mini biberleri son dönemlerde manavların, marketlerin reyonlarında görmek mümkün. Siz bu minik biberleri bulamadıysanız kapya biberlerin veya köy biberlerinin küçük boyları ile de pekala hazırlayabilirsiniz.

30


4 Kişilik

Kıymalı Ayva Dolması Malzemeler:

• 2 adet büyük boy ayva • 2 çay kaşığı zerdeçal • 300 gram orta yağlı kıyma • 1 yemek kaşığı dolmalık fıstık • 1 yemek kaşığı sıvı yağ • 1 tatlı kaşığı biber salçası • 1 tatlı kaşığı domates salçası • Tuz, kimyon, karabiber • Yarım demet dereotu • 1 tatlı kaşığı tereyağı

Hazırlanışı:

Ayvaları boyuna ikiye kesin, kabuklarını soyun. Çekirdeklerini temizleyip ortalarına kıymalı harcı yerleştirmek için kaşıkla biraz oyun. Ayvaları tencereye alın. Ilık zerdeçallı suyu ilave edin. 15 dakika pişirin. Tencereyi ocağın üzerine alın ve iyice ısıtın. Tencere iyice ısınınca kıymayı ve sıvı yağı aktarın. Kıymayı suyunu salıp çekene dek pişirin. Dolmalık fıstıkları, 1 yemek kaşığı sıcak su ile inceltilmiş salçayı, salçanın tuz oranına göre biraz tuzu ve baharatını ilave edin. Birkaç dakika daha karıştırdıktan sonra kıyılmış maydanozu ekleyin. Ocaktan alıp ılınmaya bırakın. Ayvaları ısıya dayanıklı bir kaba aktarın. Ortalarına kıymalı karışımdan paylaştırın. Ayva dolmalarını ısıya dayanıklı bir kaba yerleştirin. Üzerlerine birer çay kaşığı tereyağı yerleştirin. 190 dereceye ayarlı fırında, 15 dakika pişirin. Sıcak servis yapın.

31


6 Kişilik

Hazırlanışı:

Çıtır Tavuklar Malzemeler:

Dip Sosu İçin:

• 2 adet tavuk göğüs eti • 1 su bardağı haşlanmış nohut • 1 su bardağı süt • 2 yemek kaşığı labne • 1 yemek kaşığı rendelenmiş • 2 diş sarımsak, havanda ezilmiş Hindistan cevizi • 3 yemek kaşığı zeytinyağı • 1 çay kaşığı zerdeçal • Yarım demet dereotu, kıyılmış • 2 adet yumurta • Tuz • 1 çay kaşığı kırmızı toz biber • 1 kase galeta unu • Kızartmak için sıvı yağ

32

Tavuk göğüs etini parmak gibi kesip kapaklı bir kaseye aktarın. Üzerine sütü, rendelenmiş Hindistan cevizini ve zerdeçalı ilave edin. İyice karıştırıp kapağını kapatın. Bu şekilde buzdolabında birkaç saat dinlendirin. Dip sosu için; İyice yumuşayana kadar haşladığınız nohutları, labneyi, havanda ezilmiş sarımsakları, zeytinyağını ve tuzu ekleyin. Mutfak robotunda püre kıvamında ezin. En son kıyılmış dereotunu ilave edip karışırın. Tavuk etlerini kızartmak için yumurtayı tuz ve kırmızı toz biberle birlikte çırpın. Dinlendirdiğiniz tavuk eti parçalarını önce baharatlı yumurtaya, sonra da galeta ununa bulayın. Kızgın yağda kızartın. İnci’nin Notu: Humusa yakın bir lezzetteki dip sosun yerine sarımsaklı süzme yoğurdu da tercih edebilirsiniz.


8 Kişilik

Kabak Çiçeği Dolması Malzemeler:

• 2 kutu kabak çiçeği (20-24 adet) • 1 çay bardağı sızma zeytinyağı • 1,5 su bardağı pirinç • 4 adet orta boy soğan • 2 çay kaşığı toz şeker • 1 küçük paket dolmalık fıstık • 1 küçük paket kuş üzümü • 1’er çay kaşığı yenibahar, kimyon, karabiber

• Yarım demet taze nane • Yarım demet dereotu • Tuz İnci’nin Notu: Dolmaları servis ederken üzerine 1 adet limonun suyunu sıkabilirsiniz.

Hazırlanışı:

Pirinci 1’er tatlı kaşığı tuz, limon suyu ilave edilmiş ılık suda yarım saat bekletin. Daha sonra bol suyla birkaç kez yıkayıp süzün. Pirinciniz hazırdır. Kuş üzümlerini ılık suda 15-20 dakika kadar bekletin. Tencereyi ocağın üzerine alın. Tencere iyice ısınınca çok ince kıyılmış 2 adet soğan, toz şeker ve 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı ile birlikte, soğanlar iyice yumuşayıp karamelize olana dek pişirin. Pirinci ilave edin. Sürekli karıştırarak 10 dakika boyunca kavurun. Dolmalık fıstıkları, suda bekletip süzdüğünüz kuş üzümlerini, tuzu ve baharatını ilave edin. Birkaç kez karıştırdıktan sonra 1 su bardağı sıcak suyu ilave edin. Önce yüksek ateşte 1 dakika kadar pişirin. Daha sonra ateşi kısın. Tencerenin kapağını kapatın ve pirinç suyunu çekene dek pişirin. Pirinçler suyunu çekince kıyılmış yeşillikleri ilave edin. İç harcı karıştırıp soğumaya bırakın. Kabak çiçeklerinin içindeki sarı kısımlarını, kabak çiçeğinin yapraklarını yırtmadan özenle temizleyin. Daha sonra aynı şekilde özenle yıkayıp süzün. Hazırladığınız iç malzemeyi kabak çiçeklerinin içlerine doldurun. Yapraklarını üst üste gelecek şekilde kapatın. Halka halka doğranmış kalan 2 adet soğanı tabanı düz bir tencerenin dibine, hiç boşluk kalmayacak şekilde yerleştirin. Üzerlerine doldurduğunuz kabak çiçeği dolmalarını, çiçeklerin ağız kısmı ucuca gelecek şekilde (dolmalar pişerken pirinçler dağılmasın diye) yerleştirin. Kalan zeytinyağını ve 1 çay bardağı suyu dolmaların üzerine dökün. Tencerede önce yüksek ateşte birkaç dakika pişirin, daha sonra ateşi kısıp tencerenin kapağını kapatın. 15 dakika sonra ocaktan alın.

33


4 Kişilik

Limonlu Bulgur Pilavı Malzemeler:

• 1,5 su bardağı bulgur (tercihen ince ve pilavlık) • 2 yemek kaşığı tereyağı • 2 yemek kaşığı sıvı yağ • 1 adet büyük boy soğan • 1 adet küçük boy kapya biber • 2 adet sivri biber • 1 adet limonun rendelenmiş kabuğu • 1 çay kaşığı kuru nane • Tuz

Hazırlanışı:

Sıvı yağı tencerede ısıtıp ince kıyılmış soğanları karamelize olana dek pişirin. İnce doğranmış biberleri de ilave edin. Birkaç dakika kavurduktan sonra bulguru ilave edin. Birkaç kez karıştırıp 1,5 su bardağı sıcak suyu ekleyin. Önce yüksek ateşte birkaç taşım kaynatın, daha sonra ateşi kısıp tencerenin kapağını kapatın. Bulgurlar suyunu çekene dek pişirin. Ocaktan almadan birkaç dakika önce küp küp doğranmış tereyağını, kuru naneyi, tuzu rendelenmiş limon kabuğunu ekleyin. Karıştırıp tekrar kapağını kapatın. Birkaç dakika sonra ocaktan alın, kapağını açmadan 10 dakika kadar demlendirin.

34


8 Kişilik

Soğan Dolması Malzemeler:

• 4 adet büyük boy beyaz soğan • 1 çay bardağı sızma zeytinyağı • 2 su bardağı pirinç • 2 adet orta boy soğan • 1 tatlı kaşığı toz şeker • 1 küçük paket dolmalık fıstık • 1 küçük paket kuş üzümü • 1’er çay kaşığı yenibahar, kimyon, karabiber

• Yarım demet taze nane • Yarım demet dereotu • Tuz

Hazırlanışı:

Pirinci 1’er tatlı kaşığı tuz, limon suyu ilave edilmiş ılık suda yarım saat bekletin. Daha sonra bol suyla birkaç kez yıkayıp süzün. Pirinciniz hazırdır. Kuş üzümlerini ılık suda 15-20 dakika kadar bekletin. Soğanların kabuğunu soyun, kaynayan suyun içine atın. Yarım saat kadar pişirin. Daha sonra tencerenin içinden süzerek alın, akan suyun altında süzerek soğutun. Soğuyan soğanların uçlarını keskin bir bıçak yardımıyla kesin. Soğanlar haşlandığı için katmanlarından kolayca çıkacaktır. Tencereyi ocağın üzerine alın. Tencere iyice ısınınca çok ince kıyılmış soğanlar, toz şeker ve 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı ile birlikte, soğanlar iyice yumuşayıp karamelize olana dek pişirin. Pirinci ilave edin. Sürekli karıştırarak 10 dakika boyunca kavurun. Dolmalık fıstıkları, suda bekletip süzdüğünüz kuş üzümlerini, tuzu ve baharatını ilave edin. Birkaç kez karıştırdıktan sonra 2 su bardağı sıcak suyu ilave edin. Önce yüksek ateşte 1 dakika kadar pişirin. Daha sonra ateşi kısın. Tencerenin kapağını kapatın ve pirinç suyunu çekene dek pişirin. Pirinçler suyunu çekince kıyılmış yeşillikleri ilave edin. İç harcı karıştırıp soğumaya bırakın. Hazırladığınız iç malzemeyi her soğan katmanının içlerine doldurun. Soğan dolmalarını tabanı düz ve geniş bir tencereye yan yana yerleştirin. Kalan zeytinyağını ve 1 su bardağı suyu dolmaların üzerine dökün. Tencerede önce yüksek ateşte birkaç dakika pişirin, daha sonra ateşi kısıp tencerenin kapağını kapatın. 20 dakika sonra ocaktan alın.

35


4 Kişilik

Yeşil Mercimek Yemeği Malzemeler:

• 1 adet büyük boy soğan • 3 yemek kaşığı sıvı yağ • 1 tatlı kaşığı tereyağı • 1 tatlı kaşığı biber salçası • 1 tatlı kaşığı domates salçası • 1 adet orta boy kapya biber • Yarım demet taze soğan

Hazırlanışı:

Yeşil mercimekleri yıkayıp süzün. Tencereye aktarın. Üzerini geçecek kadar suyunu ilave edin. Su kaynayınca 10 dakika haşlayın. Daha sonra suyunu süzün. Soğanı yemeklik doğrayıp sıvı yağ ve tereyağı karışımında, yumuşayana kadar kavurun. İnce doğranmış kapya biberleri ve salçaları ilave edin. 5 dakika daha kavurun. Diri kıvamda haşladığınız yeşil mercimekleri ilave edin. Üzerini iki parmak geçecek kadar sıcak su ilave edin. Orta ateşte, 15 dakika pişirin. Ocaktan almadan önce yarım demet çok ince kıyılmış taze soğan ekleyebilirsiniz. Sıcak servis yapın. İnci’nin Notu: Son dönemlerde yeşil mercimeği filizlendirip salatalara ve yemeklere ekleyip lezzetlendirmek moda oldu. Siz de dilerseniz yeşil mercimek yemeğinizi yarım avuç yeşil mercimek filizi ile tatlandırabilirsiniz.

36



Yapım: İnci BAK Fotoğraflar: Hande GÖKSAN Yapım Asistanı: Büşra GÖZÜAÇIK

Tadıyla şifasıyla kış sebzeleri Mevsimin bu soğuk günlerinde, kışın en lezzetli sebzelerini kullanarak şifasını hissedelim istedik ve karşınızda mevsimin en güzelleriyle hazırlanan pratik yemekler!

4 Kişilik

Pancar Çorbası Malzemeler:

• 1 adet büyük boy pancar ve birkaç yaprağı • 1 adet havuç • 1 adet orta boy patates • 1 adet beyaz soğan • 1 çorba kaşığı zeytinyağı • 1 çorba kaşığı tereyağı • 2 diş sarımsak • 1 paket labne peyniri • Taze çekilmiş tuz ve karabiber

Hazırlanışı:

Pancarı, havucu ve patatesi küp küp doğrayın. Pancar yaprağını da ince ince kıyın. Soğanı ince kıyıp zeytinyağı ve tereyağı karışımında kavurun. İnce kıyılmış sarımsakları ve pancar yapraklarını da ekleyin. Birkaç dakika kavurup doğradığınız pancarı ekleyin. Birkaç dakika daha kavurun. Daha sonra sırasıyla havucu ve patatesi ilave edin. 5 dakika daha kavurduktan sonra 1 litre kadar sıcak su ekleyin. Orta ateşte, pancarlar yumuşayıncaya kadar pişirmeye bırakın. Ocaktan almaya 5 dakika kala tuzu ve karabiberi ekleyerek tatlandırın. Ocaktan alın, labne peynirini ekleyin, blender yardımı ile pütürsüz bir kıvam elde edene kadar iyice ezin. Tekrar ocağın üzerine alın. Bir taşım kaynatıp ocaktan alın. Sıcak servis yapın.

38


Brokolili Kiş 6 Kişilik

Malzemeler:

• 150 gram elenmiş un • 50 gram mısır nişastası • 1 çay kaşığı karbonat

(1 çorba kaşığı limon suyunda eritilmiş)

• 70 gram margarin veya tereyağı (soğuk) • 1-2 tatlı kaşığı su • Bir tutam tuz • 2 adet yumurtanın sarısı Sosu İçin: • 100 ml. krema • 100 gram labne peyniri • 2 adet yumurtanın sarısı • Birer tutam tuz ve karabiber • Bir tutam rendelenmiş muskat cevizi İç Dolgusu İçin: • 1 çorba kaşığı tereyağı • 1 çorba kaşığı zeytinyağı • 1 adet orta boy soğan • 2 diş sarımsak • 300-400 gram brokoli • Birer tutam tuz ve karabiber

Hazırlanışı:

Tereyağını küçük küpler halinde kesip buzlukta 10 dakika kadar bekletin. Elenmiş unu ve nişastayı yoğurma kabına alın. Bir tutam ekleyip harmanlayın. Buzdolabından çıkardığınız tereyağını, suyu, limonlu karbonatı ve yumurta sarılarını ilave edin. Pürüzsüz bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. Hamuru toparlayıp streç filme sarın ve buzdolabında 3 saat bekletin. İç dolgu malzemesi için; Yağları tavada ısıtıp küp doğranmış soğan ile kıyılmış sarımsakları kavurun. Küçük parçalara ayırdığınız brokolileri ilave edin. 5 dakika daha kavurduktan sonra tuzunu ve karabiberini ekleyip tatlandırın. Ocaktan alıp soğumaya bırakın. Sosu için; Tüm malzemeyi çukur bir kapta iyice çırpın. Dinlendirdiğiniz hamuru merdane yardımı ile tart kalıbına kolayca yerleştirecek şekilde açın. Hafif un serpilmiş tart kalıbına hamuru yayın. Bir çatal yardımı ile hamurun üzerini kalıbın tabanına değmeyecek şekilde çizin. Tart hamurunu önceden ısıtılmış 190 dereceye ayarlı fırında, 15 dakika kadar ön pişirmesi için hafifçe kızartın. Fırından alın ve hazırladığınız iç dolgu malzemesini yayın, sosunu da malzemenin üzerine dökün. En son ufalanmış lor peynirini de serperek 170 dereceye ayarlı fırına verin. 15 dakika daha pişirdikten sonra fırından alın. Sıcak sıcak servis yapın.

Üzeri İçin: • 1 kase ufalanmış lor peyniri 39


6 Kişilik

Ekmek Hamurunda Ayvalı Tatlı Malzemeler:

• 2 adet hazır ekmek hamuru • 1 çorba kaşığı tereyağı • 1 çorba kaşığı pudra şekeri Ayvalı Tatlı İçin: • 2 adet ayva • 1 su bardağı toz şeker • 1 çay kaşığı tarçın • 1 çay kaşığı limon suyu • 1 kahve fincanı su

Hazırlanışı:

Ayvaların kabuğunu soyun, kalınca dilimleyip oda ısısında kararması için 1 saat kadar bekletin. Ayva dilimleri iyice kararınca tencereye alın, üzerine şekeri, tarçını ve 1 kahve fincanı suyu ilave edin. Yüksek ateşte kaynamaya başlayınca ateşi kısın, ayvalar yumuşayınca limon suyunu ekleyin, hemen ocaktan alın. Hazır ekmek hamurunun içine oda ısısında yumuşamış tereyağını ve pudra şekerini ekleyin. Yoğurup fırın tepsisine elinizle bastırarak yayın. Üzerini kürdan yardımı ile tabanına değmeyecek şekilde delikler oluşturun ki pişerken fazla kabarmasın. Hamuru 200 dereceye ayarlı fırında, 10 dakika pişirin. Fırından alın, oda ısısında soğuyunca ayva dilimlerini yerleştirin. Tekrar fırına verin. Hamur iyice kızarınca fırından alın. Dilimleyip servis yapın.

40


4 Kişilik

Havuçlu Bulgur Pilavı Malzemeler:

• 1 su bardağı pilavlık bulgur • 1 adet soğan • 1 çorba kaşığı tereyağı • 2 çorba kaşığı zeytinyağı • 2 su bardağı su • 2 adet orta boy havuç • Tuz, karabiber • 1 tatlı kaşığı kuru reyhan

Hazırlanışı:

Havucun kabuğunu kazıdıktan sonra salatalık soyacağı ile çok ince dilimlere ayırın. Ayrı bir tavada 1 çorba kaşığı zeytinyağı ile birlikte birkaç dakika kavurun. Soğanı ince kıyıp zeytinyağı ve tereyağı karışımında kavurun. Bulguru ekleyin. Birkaç dakika kavurduktan sonra ayrı bir tavada kavurduğunuz havucu ilave edin. Karıştırıp sıcak suyu, tuzu ve karabiberi ekleyin. Birkaç taşım kaynayınca ateşi kısın. Suyunu çekene kadar pişirin. Ocaktan alın, 1 çorba kaşığı kıyılmış kuru reyhan ekleyerek tatlandırın.

41


6 Kişilik

Ayvalı ve Etli Güveç Malzemeler:

• 1 kilo kuzu kuşbaşı et • 500 gram arpacık soğan • 2 çorba kaşığı tereyağı • 4-5 diş sarımsak • 6-7 adet kuru kayısı • 1 tatlı kaşığı biber salçası • 1 adet büyük boy ayva • 7-8 adet Kanlıca mantarı • Tuz • 1 tatlı kaşığı tane karabiber

Hazırlanışı:

Hamuru İçin: • 2,5 su bardağı un • 1 adet yumurta • 100 gram tereyağı

(oda ısısında yumuşamış)

• Tuz, kırmızı toz biber • 1 dal kıyılmış taze biberiye • 1 çay kaşığı kabartma tozu Üzeri İçin: • Taze kekik dalları • 1 adet yumurtanın sarısı

42

Hamuru için; Tüm malzemeyi hamur yoğurma kabına alın. Pürüzsüz bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. Arpacık soğanların kabuğunu soyun. Kanlıca mantarlarının dış yüzeyini nemli bir bezle sildikten sonra kalınca dilimleyin. Tercihen döküm tenceresini orta ateşte ısıtın. Eti ekleyin. Suyunu çekene dek kavurun. Arpacık soğanları, tereyağını ve sarımsakları ilave edin. Sürekli karıştırarak 5 dakika pişirin. Küp doğranmış ayva ile kuru kayısıları, tane karabiberleri,1 kahve fincanında inceltilmiş biber salçasını ve tuzu ekleyin. Arada bir karıştırarak 15 dakika daha kavurun. Mantarları ekleyin. Karıştırıp kapağını kapatın, kısık ateşte mantarlar yumuşayıncaya kadar pişirin. Etli yemeği ocaktan alın. Ilınınca ısıya dayanıklı kaplara paylaştırın. Kapların üzerine hazırladığınız hamurdan kenarlarından bastırarak yayın, üzerlerine de yumurta sarısı sürün, taze kekik dallarını hafifçe batırın. Servis yapmadan önce 200 dereceye ayarlı fırında, hamur iyice kızarıncaya kadar pişirin.


Tam bir mutfak sevdalısı Sİnan Çalışkanoğlu “Güldür Güldür” ekibinden ünlü oyuncu Sinan Çalışkanoğlu, aynı zamanda yöresel mutfağın hayranı çıktı… Selena, Türk Malı, Kertenkele ve İlk Buluşma gibi “Mucize 2 Aşk” filmindeki performansı ile de adından söz ettiren Çalışkanoğlu ile Hatay lezzetlerini konuştuk…

tay’da sabah, öğlen akşam her an her yerde yiyebildiğiniz bir yemek. Evde de yapılabiliyor ama taş fırında pişirilip, tırnaklı pideyle servis edilmiş halini sözcüklerle anlatmak yetersiz. Tek başıma bir tepsi yiyebilirim. Başka yerlerde de benzer tarifleri olan bir yemek ama Hatay’da yediğim tepsi kebabının eşi benzeri yok. Bunun dışında Hatay’a özgü çiğ köfte, çeşitli mezeler ve tabii ki tatlılar var.

Mutfakla aranız nasıl? Mutfakla aram hep çok iyi ama tüketici olarak. Güzel yemek yemeyi özellikle yöresel lezzetleri ve doğal ürünleri yemeyi severim.

Tepsi Kebabı”nın tarifini verdi

Yemek yapar mısınız? Yumurta kırarım ve makarna yapabilirim. Annem çok güzel yemek yaptığı için yemek yapmayı öğrenmek zorunda kalmadım. Şu anda da yemeklerimizi eşim yaptığı için benim hiçbir şey yapmama gerek kalmıyor zaten. Yemek seçer misiniz? Seçerim tabii. Kokusuna bile dayanamadığım yemekler var mesela. Kereviz ve bamya asla yemediğim yemeklerdir. Belli bir yöre var mı özellikle sevdiğiniz? Turnelerden dolayı pek çok şehre gidip, o yörenin en özel ve güzel yemeklerini tatma imkanım oluyor. Türkiye’nin her yerinde çok güzel yemekler ve değişik lezzetler var tabii ama son iki yıldır favorim, Hatay mutfağı. Zaten UNESCO tarafından gastronomi şehri listesine alınmış, lezzetini ispatlamış bir mutfak.

Fotoğraflar: Murat Şanlı

“400’ü aşkın yemek çeşidi var” Hatay mutfağı ile nasıl tanıştınız? Benim, bu mutfakla tanışmama eşim sebep oldu. Kendisi Hataylıdır ve çok güzel yemek yapar. Hatay mutfağı, şehrin kültürü gibi çok zengin ve kendine has karakteristik özellikleri bir arada barındıran bir mutfak. Onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehrin, yeme içme alışkanlıkları ve kendine has tariflerinin ne kadar bol ve çeşitli olduğuna şaşırmamak lazım. Mutfağı da kültürü gibi renkli ve özel. Bu çeşitliliği biraz anlatır mısınız? Bir kere özgün ve çok çeşitli reçeteleri olan bir mutfak. 400’ü aşkın yemek tarifi var. Bunlardan 200’ü tamamen özgün. 40 adet tarif ise unutulmuş reçetelerden oluşuyor. Osmanlı mutfağında 300 civarı tarif olduğunu göz önünde bulundurursak. Hatay mutfağının neden bu kadar özel olduğu sorusuna cevap vermiş oluruz. Ben bu yemeklerin ancak yüzde 10 kadarını tatmışımdır. Daha yiyecek çok şey var. Hatay mutfağının lezzet ve çeşitliliği dışında cazip bir yanı var mı?

Bence, Hatay mutfağının en ilginç yanı, geleneklerinin olması. Özenle hazırlanmış bir yemek size sunulduğunda bunu tek başına yiyemiyorsunuz. Her yemek mutlaka başka bir yemekle tamamlanıyor. Yemekler genel olarak ikili sunumlar şeklinde oluyor. Olmazsa olmazları var. Bir nevi yazılı olmayan kurallar ve kaideler gibi. Mesela bir yemek yemek istiyorsunuz, yemeği sunan kişi yanında bir yemek daha servis ediyor. “Bununla beraber yemezsen, tadı çıkmaz” gibi bir anlayış var. Benim hiç şikayetçi olmadığım ve sonuna kadar keyfini çıkardığım bir gelenek bu. 11. yüzyıldan gelen ‘tüffahiye’ Bunun yanı sıra 2 bin yıl önce yapılan bir yemeği, hiçbir değişiklik olmadan hala yiyebiliyor olmanız da hem şaşırtıcı hem de harika. Zamanda yolculuk yapmak gibi bir şey. Ne pişirme usulü ne baharatı ne de sunumu değişmeden aynı şekilde korunmuş ve gelmiş. Mesela eşim evde 11. yüzyıldan kalma ‘Tüffahiye‘ diye bir yemek yapabiliyor. Hataylılar her koşulda ve her malzemeden inanılmaz lezzette yemekler yapabiliyorlar. Hatay’da aç kalmanız neredeyse imkansız gibi bir şey. Zaten sofrada bile bir sonra ki öğünde yenecek olan yemeğe karar veriliyor. Örneğin öğle yemeği yiyorsunuz. Akşama da şunu yiyelim gibi bir takım konuşmalar oluyor. Böyle bir şehrin yemek konusunda bu kadar ilerlemiş olmasına şaşırmak mümkün değil. Hatay mutfağından favori yemeğiniz hangisi? Tariflerin tamamını tadamamış olmama rağmen benim listem gerçekten uzun ama 1.sırada, ‘Tepsi Kebabı ‘var. Hataylılar ve Hatay’a gelenlerin en favori yemeği. Ha-

43

Bu tarifi bizimle paylaşır mısınız? Tepsi kebabı, yarım kilo veya bir kilo kaburga etinden hazırlanıyor. Diğer malzemelerin yoğunluğu etin miktarına göre belirleniyor. Kaburga eti, zırhtan geçirilerek güzelce kıyılıyor. İçine, soğan, maydanoz, kapya biber, sivri biber ve sarımsak gibi malzemeler de eklenip onlar da zırhtan geçiriliyor. Daha sonra karabiber ve tuz eklenip bir güzel yoğuruluyor. Yoğurma işlemi bitince, malzeme tepsiye yayılıyor. Üzeri, domates ve sivri biberle süslenip, taş fırına gönderiliyor. 10/ 15 dakika da pişiriliyor. Sıcak sıcak, afiyetle yeniyor.

Künefeye gelecek olursak, favoriniz hangisi tatlı? Peynirli künefe tabii ki tartışmasız ilk sırada yani ben Hatay’da yiyene kadar hiç künefe yemiş saymıyorum kendimi. Bence Türkiye’nin en iyi künefesi. Bol peynirli bol fıstıklı çıtır çıtır ve sıcak. Künefenin yanı sıra yine sıcak sıcak yenen ‘Müşebbek’ (halka tatlısı) ve peynirli irmik helvası. Bir de soğuk yenen ‘haytalı’ var. Adana’ya ait Bici Bici’ye benziyor ama Haytalı sunum ve tat olarak daha farklı. Hayatlılar’ın dediği gibi ‘Haytalı Bici bici değildir. Yemek seçtiğinizi söylemiştiniz, Hatay mutfağından sevmediğiniz yemek var mı? Evet maalesef var. Sürk peynirini sevmiyorum bana biraz ağır geliyor çünkü bir takım yoğun baharatların taze çökelekle yoğrulup daha sonra küflendirilmesiyle hazırlanan bir kahvaltılık türü. Eşim bayılır hatta aşırı küflüsünü sever ancak ben bir türlü kokusundan dolayı sevemedim.


Röportaj: Hatice Ünal Bilen Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Emine Akın:

Obezite ameliyatları çare değil! Vücut sağlığında ‘bütüncül’ bir başarı elde etmek üzere Alkali Life Center bünyesinde kapsamlı çalışmalarını sürdüren Klinik Biyokimya Uzmanı Dr. Emine Akın, röportajımızın ikinci bölümünde hastalıksız yaşamın sırlarını ve aşırı kilo sorununa yönelik çözüm önerilerini paylaştı…

Emine Hanım, hastalıksız bir yaşam ve sağlığımızı etkileyen risk faktörleri için öneriniz nedir?

Doğallıktan uzaklaşmamak ve vücuda bir bütün olarak bakmak çok önemli. Aslında sağlıklı yaşam bir puzzle yani yap-boz tablosu gibi. Yani sağlığımızı etkileyen birçok faktör var. Bunların her biri ayrı ayrı önemli ve her birinin düzenlenmesi gerekir. Toplum sağlığına ne yazık ki sadece estetik ve fiziksel güzellik yönüyle bakılıyor. Ancak işin gerçeği bu değil. Medyada fazla kilo ve obezite konusu hep önde, çünkü estetik kaygıyı daha çok önemsiyor toplum. Şunu özellikle belirtmek istiyorum, normal kiloda olup, aynı zamanda insülin direnci olan insanlar da var. Aşırı kilo problemi, herkeste ilk olarak ortaya çıkan bir problem değil. Her bireyin hücresel temelli eksiklik, yetersizlik ve problemlerden kaynaklanan, zamanla şikayetler veya hastalıklar olarak gün yüzüne çıkan genel bir sağlık tablosu söz konusu. Hücresel düzeydeki problemlerin şikayet veya hastalık olarak ortaya çıkması belli bir süreyi gerektirir. Çünkü vücudumuz, hücrelerimiz problemleri ve eksiklikleri kendi denge ve destek sistemleriyle sürekli gidermeye çalışır. Ancak bunun da bir sınırı ve kapasitesi var. Bu kapasiteyi aştığınızda, işte o zaman şikayetler bir bir ortaya çıkmaya başlıyor. Bir bakmışsınız, alerjik cilt problemleri, baş ağrıları, sürekli yorgunluk, kabızlık, kan şekeri dengesizlikleri, tansiyon dengesizlikleri ve benzeri şikayetler başlamış. Tüm bunlar aslında vücudun uyarı işaretleridir. Bunları dikkate alıp temelden çözümlemez, beklerseniz veya geçici çarelerle zaman kaybederseniz, bir de bakmışsınız, size diyabet, bağırsak hastalıkları, fibromiyalji, yüksek tansiyon veya daha başka hastalıkların teşhisi konmuş.

Kişiyi hastalık sonrası bekleyen diğer riskler neler olur peki?

Bir hastalık ortaya çıktıktan sonra, diğerlerinin de ortaya çıkması kolaylaşır. Çünkü temelde vücut bir bütündür ve bütün organlar, sistemler birbiriyle ilişkilidir. Örneğin, insülin direnci veya diyabeti olan kişilerde yüksek tansiyon problemi de kısa sürede ortaya çıkabilir. Toplumda bunun örnekleri çok yaygın. İşte bu sebeple, şikayetlerin temel sebeplerini anlayıp çözerek ortadan kaldırmak çok önemli. Çünkü bu şekilde başka hastalıkların da ortaya çıkmasını temelden önlemiş oluyoruz. Bu noktada uyguladığımız yöntem de, tamamen hastalık ve şikayetlerin hücresel sebeplerine odaklanarak iyileştirmek ve düzeltme yapmak olmakta. Mesela, şiddetli alerjik problemlerle gelen bir hastamda aynı zamanda fazla kilo, insülin direnci ve hipertansiyon problemleri de vardı. Ama bize başvurma sebebi sadece bu ciddi alerjik durumdu. Yaşam kalitesini çok olumsuz etkiliyordu çünkü. Uyguladığımız programla hem alerjik problemleri iyileşti hem de insülin direnci ve yüksek tansiyonu düzeldi. İlaca ihtiyacı kalmadı. Bu arada zaten ideal kilosuna da kavuştu.

Sağlıklı yaşamda mikropların da ayrı bir önemi var

Bu arada belirtmek istediğim çok önemli bir nokta daha var. Vücudumuz44

da bizimle birlikte yaşayan trilyonlarca bakteri yani mikrop var. Buna literatürde ‘mikroflora’ diyoruz. Mikrofloranın önemi son 15- 20 yıldır bilimsel alarak daha yoğun araştırılıyor. Çünkü daha önceleri mikropların hepsi kötü ve zararlı olarak biliniyordu. Ancak araştırmalar, bütün mikropların kötü olmadığını hatta bazılarının çok da faydalı olduğunu ve onlarsız sağlıklı bir yaşamın mümkün olamayacağını gösteriyor. Dünyada sadece bu konuya özel düzenlenen uluslararası toplantılar, kongreler var. Bunları çok yakından takip edip katılıyorum. ‘’İdeal Vücudun Sırları ‘’ kitabımda bu konu için ayrı bir bölüm var. Bu bölümde son yıllarda bu konuda yapılan bilimsel araştırmalara ve gelişmelere de yer verdim. Ve konunun hangi boyutlara ulaştığını da detaylı bir şekilde yazdım. Özellikle çağımızın en büyük sağlık problemlerinden biri olan ‘’Antibiyotik Direnci ’’ ile çok yakından ilişkili bu mikroflora konusu. Sağlıkta ve hastalıkta çok önemli rolleri var bu mikropların. Faydalı ve zararlı olanları var. Bizim yediğimiz, içtiğimiz her şey; kullandığımız ilaçlar, yaşam alışkanlıklarımız bile trilyonlarca bakteriyi etkiliyor. Bunları da hesaba katarak, hayatımızda sağlıkla ilgili düzenlemeler yapmamız gerekiyor. İnsan sağlığında ve özellikle hastalıkların tedavisinde faydalı bakterilerin etkileri çok önemli. Bizim yapmamız gereken ise, vücudumuzdaki faydalı bakterileri destekleyen beslenme ve yaşam alışkanlıkları edinmek.

Uykunun sırrı hala tam olarak çözülmüş değil

Hareketli bir yaşam sürmek ve uyku da çok önemli. Uykunun sırrı hala tam olarak çözülmüş değil. Uykuda vücudun birtakım yenilemeler yaptığını, enerji depoladığını, toksinlerden kendini arındırdığını yani detoks sistemlerini muazzam kullandığını ve vücudu temizlemeye yönelik çalıştığını biliyoruz. Az uyuyan birinin tatlıya daha meyilli olduğu da bir gerçek. Çünkü vücut toparlayamadığı enerjiyi kısa yoldan tatlıyla elde etmeye çalışıyor. Vücudun o kadar doğal içgüdüleri var ki, biz birçok şeyi irademizle yaptığımızı zannediyoruz. Ama öyle değil. Vücut iç ortamındaki dengesizlik-


ler arttıkça, beslenme seçimleriniz de o ölçüde sağlıksız olur. Burada iradesizlik diye bir şey yoktur. İç ortamdaki dengeyi tekrar kurduğunuzda, zaten sağlıksız seçimler yapamazsınız. Önemli olan bu dengeyi kurmak. Tatlıcı dükkanının önünden tatlı yemeden geçemeyen bir hastam vardı mesela. Üç aylık bir programla sorunu adım adım çözmeyi başardık. Bununla bağlantılı birçok şikayeti de ortadan kalktı. Çünkü vücutta hücresel düzeyde, ona o tatlıyı isteten ve yediren olumsuz bir mekanizma var. Bu sorunu çözdüğünüzde, tatlıya düşkünlük de ortadan kalkıyor. İnsanlar boşuna iradesizim diye kendini suçlamasın yani. Ben bunları anlattığımda çok şaşırıyorlar. Bunu hiç duymamıştık diyorlar. Bir yandan da çok memnun oluyorlar. Özellikle yıllarca diyet yaparak, kendini zorlayan ve diyetten çıkınca da kat kat daha fazla kilo alan ve üzerine birçok sağlık problemi eklenen kişilerle uyguladığımız bu yöntemle çok kısa sürede çok güzel sonuçlar alıyoruz. İşte bu yöntemin en sevdiğim taraflarından biri de uygulamalarımızın sadece vücudun bir bölümünü değil, vücudun bütünsel olarak iyileşmesini sağlaması.

Bütün dünyada sağlığa bütüncül yaklaşımla ilgili çalışmalar gittikçe artıyor Buna literatürde ‘İntegratif Tıp’ adı veriliyor. Yani hastanın iyileşme sürecinde aktif rol oynadığı ve sağlığını etkileyen faktörlerin ayrı ayrı düzenlendiği ve yönetildiği bir bakım ve iyileştirme sistemi. Yapılan istatistik çalışmalar bize dünya nüfusunun hızla yaşlandığını gösteriyor. Ancak bir yandan da hızla artan diyabet, obezite, kalp hastalıkları, Alzheimer, kanser vb. gibi ciddi kronik hastalıklar var. Yani hasta ve yaşlı nüfuslar ülkelerde hızla artıyor. Dünya artık sağlıklı yaşlanmanın çarelerini arıyor. Bu kapsamda, çalışmalarımla ilgili olarak geçtiğimiz temmuz ayında Birleşmiş Milletler Cenevre’de 2019 Dünya Sağlıklı Yaşlanma Yılı kapsamında yapılan Health and Wellbeing başlıklı bir oturuma konuşmacı olarak davet edildim. Bu yönde yapılan birçok çalışma var. Bu konuda koruyucu tıp bilgileri ve uygulamaları çok önemli. Bunları anlattım orada. Ülkelerin çoğu artık bu konularda ulusal politikalar geliştiriyor. Umarım ülkemizde de bu konularda hızlı atılımlar yapılır. Sağlıklı genç nesiller için de bunlara ihtiyacımız var. Dünyada bu konudaki çalışmaları arttırmak ve hızlandırmak amacıyla, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2020-

2030 yılları arası 10 yıllık dönem, Sağlıklı Yaşlanma Onyılı ilan edildi. Aralık ayı başında da İran’da Tahran Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bu konuyla ilgili bir kongrede sunumum vardı. Çok ilgi çekti ve dikkatle izlendi orada. Kongre sonrası Şiraz Üniversitesi Tıp fakiltesi ve İran Üniversitesi’nden de ayrıca özel davetler oldu. Oralarda da bu özel toplantılara katılma imkanım oldu. Sağlığa bütüncül yaklaşım yani integratif tıp gerçekten çok önemli ve hastalıkların hem tedavisinde hem de önlenmesinde çok etkili bir yaklaşım. Çünkü hasta aktif rol oynuyor kendi sağlıklı yaşam sürecinde. Yani iyileşme sürecinde eğitim de alıyor ve bu bilgilerle sağlığını nasıl yöneteceğini öğreniyor. Hastalıksız bir yaşamın ve sağlığın sürdürülebilir olması çok önemli. İntegratif tıp yaklaşımı da bunu sağlıyor.

Doğru bilgiye ulaşmak çok önemli

Toplumu bu konularda bilgilendirmek de çok önemli. Beni bu konularda da arayanlar oldukça fazla. Sağlıklı olmak için ne yapmamız gerektiğini tam olarak bilmek ve uygulamak istiyoruz diyorlar. Bu amaçla eğitim seminerlerimiz, sağlıklı mutfak atölyelerimiz ve grup eğitimlerimiz oluyor. Doğru bilgilenmek, doğru uygulamaları sebepleriyle birlikte öğrenmek çok önemli. Eğitimlerimizde temel sebepleriyle birlikte bilgi veriyoruz. Çünkü bu şekilde bilgi hem kalıcı oluyor hem de bu bilgiye dayalı uygulamaları kişi hayatında daha kolay yapabiliyor. Mesela fazla kilo konusunda insanlar çok sıkıntı yaşıyor ve ne yapacağını bilemez halde. Aşırı kilo problemini diyet yapar çözeriz diye düşünüyorlar. Ancak bu kişilerin kabızlıkları, baş edemedikleri yorgunlukları ve bir türlü çözemedikleri karında şişkinlik ve gaz şikayetleri de var mesela. Toplum devamlı kiloya odaklandırıldığı için görmüyorlar veya fark etmiyorlar diğer problemleri. Fazla kilonun hücresel düzeydeki sebepleri nedir bunu anlatıyorum. Hücresel sağlığa odaklanmanın en güzel tarafı çok yönlü bir iyileşme sağlamasıdır. Örneğin kilo problemi sebebi ile gelen bir hasta, bakıyor süreç içinde alerji problemlerinden de kurtulmuş. Kabızlığı da karaciğer yağlanması da düzelmiş. Biz hastalarımıza hücresel odaklı bir program uyguladığımız için düzelmeler temelden itibaren başlıyor. Ama diyet yaparken bu olmuyor, sadece sistemler zorlanıyor, tekrar daha fazla kilo alıyor ve hatta başka problemler de ekleniyor, bir de depresyona giriyor diyetten sonra. 45

Obezite ameliyatları çare değil Özellikle değinmek istediğim bir konu daha var ki, en az 13 farklı türü olan obezite ameliyatlarını kesinlikle önermiyorum. Çünkü ani ölümler oluyor, hastalar operasyon sonrasında su dahi içemiyor. Böbrek yetmezliğine giriyor bu sebeple. Vücuttaki mineral, vitamin eksiklikleri hayat boyu devam eder hale geliyor. Beslenmemizi sağlayan ve besin maddelerinin kana geçtiği yerler mide, bağırsaklar ve genel olarak sindirim sistemidir. Sindirim ve emilimin yapıldığı yerler çok önemli. Bir arabanın motoru gibi düşünebilirsiniz. Çinlilerin çok beğendiğim bir benzetmesi ‘mide, pişirme tenceresidir’ diye. Yani şu demek; mide, besinlerin hazmedilip emilime hazır hale getirildiği bir anlamda pişirildiği en önemli organdır. Kısaca, mide sağlıklı olmazsa besinlerden vücut yeteri kadar faydalanamaz. Bu süreçte mide asidinin de ayrı bir önemi vardır. Vücutta midenin, dolayısıyla sindirim sisteminin çok önemli bir işlevi var. Bütün enerji bu sistemden dağılıyor çünkü. Hastaların bir kısmı operasyon sonrasında ölüyor. Bir kısmı başka sistemlere yansıyan problemlerden dolayı hayatını kaybediyor. Bir kısmının başına ne geleceğini de biz 10-20 yıl sonra görebileceğiz. Çünkü gerçek problemler bu süreçte ortaya çıkacak. İnsanlar sürekli bir iksir arayışı içinde, acele ediyor ancak obezite ameliyatları kesinlikle çare değil. İnsanlık tarihi boyunca midemiz lazımdı da, şimdiden sonra mı gerekli olmamaya başladı? diye soruyorum ben. Biz mekanik varlıklar değiliz. Kesinlikle acele etmesinler, hücresel sağlığa odaklanarak, doğru teşhis ve uygulamalarla sorunlarına çözüm bulabilirler. Ameliyat olanlara da bakıyoruz, zaten fazla kilolarını bir yıl gibi uzun bir vadede ancak verebiliyorlar. Bunun için de mideyi kestirip çöpe atmaya, bağırsaklarla ilgili kesip biçme işlemlerine gerek yok. Vücudu sakat bırakmaktır bu tür ameliyatlar. Ve kesinlikle telafisi yok. Mideyi tekrar ekleme şansınız yok. Bu sebeple her şeyden önce vücudumuz, hücrelerimiz nasıl çalışıyor, beslenme ne demek bir okuyup, anlamak gerekiyor. Doğru uygulamaları ancak doğru bilgilerle yapabilirsiniz. Uygulamalar daha da kolaylaşıyor o zaman. Kitapları da okuyucularımıza bir başucu kitabı, bir rehber kitap olması amacıyla yazdım zaten. Sosyal medya sayfalarımızdan da bilgi ve gelişmeler için bizi takip edebilirler.


Yapım: İnci BAK Fotoğraflar: Murat ERDOĞAN

Fırında en pratik yemekler nasıl pişer? Çok fazla mutfakta harcayacak vaktiniz yoksa ve mutfağı fazla dağıtmadan hazırlayacağınız fırınlık yemekler hazırladık. En az bir çeşidi ilginizi çekecektir.

4 Kişilik

Tavuklu ve Tane Hardallı Fırın Yemeği Malzemeler:

• 4 parça tavuk eti (tercihen kalça bölümü) • 5-6 adet taze patates • 1 demet maydanoz • 6-7 adet arpacık soğan • 1 yemek kaşığı dolmalık fıstık • 1 tatlı kaşığı deniz tuzu • 1 yemek kaşığı tane hardal • 1 yemek kaşığı krema • 1 yemek kaşığı sıvı yağ • 1 çay bardağı su

Hazırlanışı:

Maydanozu fırın tepsisine, tepsinin içini tamamen kaplayacak şekilde yerleştirin. Üzerine fotoğrafta gördüğünüz gibi boyuna ikiye kesilmiş arpacık soğanları, kabuğuyla birlikte dörde veya ikiye kesilmiş taze patatesleri, tavuk etini yerleştirin. Üzeri için; Tane hardalı, kremayı, suyu ve sıvı yağı karıştırın. Karışımı tüm malzemenin üzerine dökün. 190 dereceye ayarlı fırında, 40-45 dakika pişirin.

46


2-3 Kişilik

Hardallı ve Portakallı Fırında Baget Malzemeler:

• 5 adet tavuk baget • 1 adet büyük boy kereviz • 1 kutu Brüksel lahanası • 5-6 dal taze kişniş • 1 adet büyük boy portakal • 3-4 adet taze patates • 3 diş sarımsak • Yarım su bardağı hardal • Yarım su bardağı krema • 1 kahve fincanı su • Tuz

Hazırlanışı:

Sosu için; Hardalı, suyu ve kremayı iyice karıştırın. Baget tavuk etlerini, enine ikiye kesilmiş lahanaları, kabuğunu soyup iri parçalar halinde doğradığınız kerevizi, kabuğuyla birlikte dilimlediğiniz portakalı, irice doğradığınız sarımsakları, dilimlediğiniz taze patatesleri fotoğrafta gördüğünüz gibi yerleştirin. Üzerlerine taze kişnişi, teze çekilmiş tuzu serpin. En son hardallı sosu dökün. 190 dereceye ayarlı fırında, 45-50 dakika pişirin.

47


4 Kişilik

Fırında İstiridye Mantarlı Sebzeler Malzemeler:

• 1 kutu istiridye mantarı • 7-8 adet orta boy taze patates • 4 adet havuç • 1 avuç taze börülce • 3 diş sarımsak • 1 kahve fincanı soya sosu • 1 kahve fincanı sıvı yağ • Yarım demet dereotu

Hazırlanışı:

İstiridye mantarını nemli bir bezle silin. Patatesleri yıkayıp kabuğuyla birlikte üçe veya dörde kesin. Havuçların kabuğunu kazıyıp istediğiniz gibi kesin. Börülceleri kaynar suyun içine atıp 10 dakika haşladıktan sonra süzün. Sarımsakları diş diş ayıklayıp temizleyin. Sosu için; Soya sosu ile sıvı yağı karıştırın. Sos ve dereotu dışındaki tüm malzemeyi küçük bir fırın tepsisine isterseniz fotoğraftaki gibi yerleştirin. Sosunu üzerine dökün. 180 dereceye ayarlı fırında, 40 dakika, patatesler yumuşayana kadar pişirin.

48


4 Kişilik

Bal Kabaklı ve Tavuklu Fırın Yemeği Malzemeler:

• 2 adet soğan • 2-3 dilim bal kabağı

(400-500 gram kadar)

• 800-800 gram tavuk eti

(tercihen kalça tarafından)

• 1 adet orta boy brokoli (500 gram kadar)

• 1 adet yeşil limon • 1 çay bardağı sıvı yağ • Tuz • 1 yemek kaşığı biber salçası • 1 yemek kaşığı domates salçası • 1 çay bardağı su

Hazırlanışı:

Soğanı halka halka doğrayıp yağlanmış orta boy bir fırın tepsisine, boşluk kalmayacak şekilde yerleştirin. Üzerine küp küp doğranmış bal kabağını, aynı şekilde doğranmış tavuk etlerini, brokolileri yerleştirin. İnce dilimlenmiş yeşil limonu, sarımsakları da ekleyin. Sosu için; Salçaları su ile birlikte karıştırın. Karışımı tüm malzemenin üzerine dökün. 190 dereceye ayarlı fırında, 30-35 dakika pişirin.

49


4 Kişilik

Pazar Kahvaltısı Yemeği Malzemeler:

• 8 dilim ekmek veya tost ekmeği

(tercihen bayat olmalı) • Yarım kangal sucuk • 1 adet dolmalık sarı biber • 1 adet kapya biber • 2-3 parça istiridye mantarı (veya kültür mantarı da olur) • 1 küçük kase içi doldurulmuş yeşil zeytin (veya dilimlenmiş zeytin de olur) • Birkaç yaprak taze reyhan • 50 gram tereyağı

Hazırlanışı:

Tüm malzemeyi istediğiniz gibi irice doğrayın ve orta boy bir fırın tepsisine yerleştirin. Tereyağından küçük parçalar kesin ve tüm malzemenin üzerine serpin. 200 dereceye ayarlı fırında, 15 dakika pişirin.

50


Selin ÇITAK gezgininbavulu@gmail.com instagram: @selnctak

Gıda ve sanat arasında çok uzun bir ilişki geçmişinin var olduğunu söylemek mümkün. Taş Devri mağara ressamları, boyalarında bağlayıcı maddeler olarak sebze suyu ve hayvansal yağlar kullanıyor, böylece çeşitli renkler elde ediyordu. Mısırlılar ise parlak beyaz ve ışıl ışıl sarılarında yer aldığı hiyeroglif tabletlere ekin ve ekmek piktograflarını tıpkı taş devri insanları gibi hayvansal ve bitkisel kaynakları kullanarak oyuyor ve boyuyorlardı. Gıda ürünleri, sanatta sadece boyalarda kullanılmakta kalmamış aynı zamanda sanatçılara eserlerinde ilham kaynağı da olmuştur. Rönesans Viyana’daki Habsburg Mahkemesi ve daha sonra Prag Kraliyet Mahkemesi ressamı Giuseppe Arcimboldo, yüz özelliklerinin meyve, sebze ve çiçeklerden oluştuğu bulmaca benzeri portreler çizmiştir. Günümüze yaklaşırken çağdaş sanatçıların da yiyecekleri ifade etme aracı olarak kullandıklarını takip edebiliriz. Zaman zaman politik (özellikle feminist), ekonomik ve sosyal alanlarda gıdanın başrol oyuncusu olduğu projeler yapıldı. Bunun yanı sıra sanat projeleri olarak restoranlar açıldı, yiyeceklerin galerilerde hazırlandığı ve sunulduğu performanslar gerçekleştirdi. Hatta çikolata ve peynir gibi yenilebilir malzemelerden özenle hazırlanmış heykeller hazırladı. Peki bu zemini hazırlayan bir sanatçı mıydı yoksa bir şef miydi? Modern çağda yiyeceğin sanat olarak hazırlanması ve tüketilmesini düşünen ilk kişi Fütürist sanat akımının öncülerinden olan sanatçı Filippo Tommaso Marinetti’ydi. 1932’de Marinetti, Fütürist Yemek Kitabı’nı yayınladı. Kitap mükemmel bir yemek için gerekli unsurları maddelemekteydi. Yemeklerde özgünlük, uyum, heykel formu, koku, müziğin kombinasyonu ve çeşitli aromalı küçük kanepe tarifleri bulunuyordu. Ancak sadece bir dizi tarif barındırmakla kalmıyor, bir çeşit mükemmel yemek manifestosu örneği olma özelliğini

Yemek i s e ç h i r ta Sanat için yemeğin uzun tarihi

Eyüp Kemal Sevinç

Elif Çıtak

taşıyordu. Marinetti’nin bahsettiği yemeğin sanatsal olması fikri şimdilerde sıkça karşımıza çıkan bir olgu. Bu tarzı benimseyen şefler ve mutfakları beş duyu organımıza hitap ederken karnımızı doyurmayı hedeflemekte. Kimi gruplara aşırılık olarak gelse de yazımın başında da belirttiğim gibi yemek ve sanat arasında ki bağ sıkı ve eskidir. Bu nedenle bir arada kullanılmaları 51

ilginç değildir. Hatta daha yaratıcı mutfakların önünü açtığı ve şefleri düşündürmeye ittiği gibi sanat camiasına da yeni bir soluk getiriyor. Buna katkıda bulunmak amacıyla kendi projemi şekillendirmek için kolları sıvadım. Üç değerli şefim ve birçok gastronomi yüksek lisans öğrencisiyle resim sanatı ve yemek ilişkisini irdelerken ortaya renkli görüntüler çıktı. Gelin size bu gastrosanat projesinin ayrıntılarını anlatayım. Farkında olduğunuz gibi artık yemeği yaşamsal fonksiyonlarımızı sağlamaktan öte diyalog kurmak, birlikte eğlenmek, haz almak ya da yaratıcılığı ön plana çıkarmak için kullanmaktayız. Sadece yemek için yemeğin yerini sanat için yemek aldı desek yeridir. Bu bağlamda oluşturduğum projemde kendi çizdiğim tabloları üç şefimize yolladım. Ve onlardan tabloda gördüklerini, hissettiklerini gıda malzemeleri kullanarak tabaklamalarını istedim. Bu performanslar sırasında tabak ve yiyecekler duyguları yansıtmakta kullanılan araç görevini görmekte iken aynı zamanda yemeğin geçirdiği evrim hakkında izleyicileri düşündürmeyi amaçlamakta. Peki fotoğrafları incelediğinizde yemeğin bir sanat öğesi olarak karşınıza çıkması sizi rahatsız ediyor mu?


Yapım: İnci BAK Fotoğraflar: Hande GÖKSAN

Tadı damağınızda saklı kalsın… Limon suyu ile terbiye edilmiş misket küçüklüğünde özenle hazırlanmış, doyurucu özelliğiyle yoğun bir çorba ile başlayıp sabırla mayalanmasını beklediğiniz hamurdan el emeği göz nuru kekikli ekmeklerle, konuklarınıza sürpriz yapabilirsiniz. Yarı kurutulmuş domatesli buğday salatası, vişnenin hafif mayhoş başroldeki tadı ve ondan rol çalmaya çalışan limonlu kıtırlarla tadı damakta kalacak renkli lezzetleri paylaşmak istedim…

4 Kişilik

Buğday Salatası Malzemeler:

• 1 su bardağı haşlanmış buğday • 4-5 adet yarı kurutulmuş domates • 1 çorba kaşığı kapari turşusu • Birkaç yaprak taze ve bebe ıspanak • 3 çorba kaşığı zeytinyağı • 1,5 tatlı kaşığı nar ekşisi

Hazırlanışı:

Diri kıvamda haşlanmış buğdayı çukur bir kaba alıp zeytinyağı, tuz ve nar ekşisiyle karıştırın. Ispanakları yıkayıp iyice süzdükten sonra istediğiniz şekilde doğrayın. Kapari ile birlikte buğdaya ekleyin. Kurutulmuş domatesleri de şerit halinde kesip karışıma ilave edin. Tekrar karıştırıp servis yapın. İnci’nin Notu: İnci’nin notu: Salataya ıspanak yerine kıyılmış maydanoz, roka veya dereotu da ilave edebilirsiniz. Kapari yerine kornişon turşu ekleyebilirsiniz.

52


4 Kişilik

Terbiyeli Sulu Köfte Malzemeler:

Terbiyesi İçin:

• 1 adet limonun suyu • 300 gram kıyma • 1 kahve fincanı ince bulgur • 1 adet yumurtanın sarısı • 1 adet küçük boy soğan • 1 adet yumurtanın akı • 1 çorba kaşığı kırık pirinç • 10 dal kıyılmış maydanoz • Tuz, karabiber, kimyon • 1 adet orta boy havuç • 1 adet orta boy patates • 1 dal kereviz yaprağı • 30 gram tereyağı • 1 çorba kaşığı un İnci’nin Notu: Çorbanın kesilmemesi için limon suyu ve yumurta sarısı ile hazırladığınız terbiyeyi çorbanın suyundan birkaç kaşık ilave ederek ılıttıktan sonra eklemelisiniz.

Hazırlanışı:

Pirinci birkaç kez yıkayıp süzdükten sonra sıcak suda 15 dakika bekletin. Kıymayı yoğurma kabına alın. Pirinci süzüp kıymaya ekleyin. Rendelenmiş soğan, yumurta akı, kıyılmış maydanoz, tuz ve baharatını ilave edin. Kıymalı karışımı iyice yoğurun. Karışımdan misket küçüklüğünde parçalar koparıp 2 çorba kaşığı un serpilmiş tepsiye aktarın. Bu işlem bitince tepsiyi sallayıp köftelerin unlanmasını sağlayın. Havucu ve patatesi soyup küp şeklinde doğrayın. Tereyağını eritip unu, tuzu ve sebzeleri birkaç dakika kadar kavurun. Azar azar sıcak su (5 bardak) ekleyerek birkaç taşım kaynatın. Köfteleri ve kereviz yapraklarını da ekleyin. Karıştırıp tencerenin kapağını kapatın. 15 dakika kaynatın. Çorbayı ocaktan indirmeye birkaç dakika kala meyanesini hazırlayın. Limon suyu ile yumurta sarısını ayrı bir kasede karıştırın. Kaynamakta olan çorbanın suyundan birkaç kaşık alıp yumurtalı karışımın ılınmasını sağlayın. Bu karışımı azar azar kaynayan yemeğe ilave edin. Birkaç taşım daha kaynatıp ocaktan alın. Sıcak servis yapın.

53


4-6 Kişilik

Ton Balıklı Hamurlu Keseler Malzemeler:

• 1 kase konserve ton balığı • 1 adet közlenmiş kırmızı biber • 2 dal kıyılmış dereotu • 1 adet kekikli hamur

(Kekikli ve Lorlu Ekmekler tarifindeki hamuru aynen uygulayın)

Hazırlanışı:

Kekikli ve Lorlu Ekmekler tarifindeki hamurun dinlenme aşamasını aynen uygulayın. Hamur yeterince dinlenince dört eşit bezeye ayırın. Her bezeyi ısıya dayanıklı, yuvarlak yağlanmış kalıpların tersine yapıştırın. Önceden ısıtılmış 200 dereceye ayarlı fırında pişirin. Pişen hamuru kabından dikkatlice çıkartın. İç malzemesi için ton balığı, jülyen doğranmış kırmızı biber ve kıyılmış dereotunu karıştırın. Karışımı çanakların içine paylaştırın. Hemen (iç malzemesini paylaştırdıktan sonra servis için çok bekletirseniz hamurun tabanı ıslanabilir) servis yapın.

54


4 Kişilik

Kekikli ve Lorlu Ekmekler Malzemeler: Hamuru İçin: • 250 gram beyaz ekmek unu • 1 tutam tuz • 1 çorba kaşığı zeytinyağı • 1 çorba kaşığı toz şeker • Yarım paket instant maya (5-6 gram) • 150 ml. ılık su • 1 tatlı kaşığı taze kekik İç Malzemesi İçin: • 1 kase lor peyniri • 1 kahve fincanı rendelenmiş sert tulum peyniri • 5 adet yarı kurutulmuş domates • 1 çorba kaşığı süt

Hazırlanışı:

Ekmek hamuru için unu eleyip hamur yoğurma kabına aktarın. Tuzunu, şekerini ve ufalanmış taze kekiği ekleyip harmanlayın. Karışımın içine kalan malzemeyi de ilave edip pütürsüz bir hamur elde edene dek yoğurun. Hamur cıvık bir hamursa birkaç kaşık un ilave edip yoğurmaya devam edin. Hamuru top şeklinde toparlayıp üzerini nemli bir bezle örtün. Sıcak bir ortamda yarım saat beklettikten sonra tekrar yoğurun. Üzerini tekrar nemli bezle örtüp iki misli kabarıncaya kadar bekletin. İç malzemesi için kurutulmuş domatesi küçük küçük doğrayın, lor peyniri ve sütle bir kapta karıştırın. Rendelenmiş tulum peynirini de ekleyin. İç malzeme hazırdır. Dinlenmiş hamuru dört eşit bezeye ayırın. Un serpilmiş tezgahın üzerinde bir tanesini merdane yardımıyla dikdörtgen olacak şekilde açın. Ortasına uzunlamasına (iki parmak genişliğinde) iç malzemeden yayın. Kenarlarında kalan hamuru serçe parmağınızın genişliğinde olacak şekilde şerit şerit kesin. Bir tarafından başlayıp şeritleri alıp (koparmadan) karşılıklı birleştirin, yani örgü olacak şekle getirin. Her iki uçta kalan hamurları da toplayıp yalnızca uçlarını kapatın. Kalan hamurları da aynı şekilde hazırlayın. Önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında 30-35 dakika pişirin. Sıcak, ılık veya soğuk servis yapın.

55


Yapım: İnci BAK Fotoğraflar: Hande GÖKSAN

Çay saatine ne hazırlasak? Çayın veya kahvenin yanında pastane lezzetleri tadında çeşitler hazırlayabilir, konuklarınızı şaşırtabilirsiniz...

1 Tepsi İçin

Fındıklı Un Kurabiyesi Malzemeler:

• 125 gram tereyağı • 2 çorba kaşığı sıvı yağ • 1 su bardağı pudra şekeri • 2 çorba kaşığı buğday nişastası • 2,5 su bardağı un • 1 kahve fincanı ince çekilmiş fındık içi Üzeri İçin: • Yarım su bardağı pudra şekeri

Hazırlanışı:

Tereyağını, sıvı yağı ve pudra şekerini krem haline gelene dek çırpın. Elenmiş un ile nişastayı ekleyin. İyice yoğurun. En son fındık içini ekleyin, biraz daha yoğurun. Hamurdan küçük toplar elde edin, yağlı kağıt üzerine dizin. Önceden ısıtılmış 160 dereceye ayarlı fırında, 15 dakika pişirin. Kurabiyeleri fırından çıkarın, henüz sıcakken bolca pudra şekeri serpin.

56


10 Adet Kurabiye İçin

Portakallı Kurabiye Malzemeler:

• 3,5 su bardağı un • 2 adet yumurta • 1 su bardağı pudra şekeri • 1 yemek kaşığı krema veya yoğurt (oda sıcaklığında) • 1 kahve fincanı portakal suyu • 1 adet portakalın rendelenmiş kabuğu • 1 paket kabartma tozu • 1 çay kaşığı karbonat • 1 tatlı kaşığı limon suyu • 125 gram tereyağı (oda ısısında yumuşamış) • 1 kahve fincanı toz şeker (üzerine bulamak için)

Hazırlanışı:

Geniş bir yoğurma kabının içerisinde yumurtaları, oda ısısında yumuşamış margarini, pudra şekeri, krema veya yoğurdu, portakal suyunu, rendelenmiş portakal kabuğunu, kabartma tozunu ve limon suyunda eritilmiş karbonatı karıştırın. Elenmiş unu azar azar ekleyerek yumuşak kıvamlı bir hamur elde edin. Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar kopartın, parçaları avucunuzda yuvarlayın. Yağlı kağıt üzerine, aralarda boşluk kalacak şekilde dizin. Kurabiye hamurlarının Üzerlerine ikişer tutam toz şeker serpin. Önceden ısıtılmış 170 dereceye ayarlı fırında, 20-25 dakika, üzerleri kızarıncaya kadar pişirin

57


8 Kişilik

Zencefilli ve Vişneli Kek Malzemeler:

• 150 gram tereyağı • 150 gram labne peyniri • 1 yemek kaşığı rendelenmiş limon kabuğu • 300 gram toz şeker • 4 adet yumurta • 150 gram hazır kek unu • 150 gram buğday unu • 1 yemek kaşığı zencefil kurusu • 1 kase dondurulmuş vişne • 1 avuç file badem

Hazırlanışı:

Oda ısısında yumuşamış tereyağını, labne peynirini krem haline gelene dek çırpın. Şekeri ilave edin, birkaç dakika daha çırpın. Yumurtaları da teker teker ekleyerek karıştırın. Elenmiş unları, minik parçalara ayırdığınız zencefil kurusunu ve rendelenmiş limon kabuğunu da ilave edin. Hamuru yağlanmış kek kalıbına veya küçük kek kalıplarına paylaştırın. Dondurulmuş vişneleri de hamurun içine ekleyin, hafifçe karıştırın. Üzerlerine file badem serpin. 180 dereceye ayarlı fırında 45-60 (kalıplarınızın boyutlarına göre değişecektir) dakika pişirin.

58


8 Kişilik

Ispanaklı Poğaça Malzemeler:

• 3 su bardağı un • Yarım paket yaş maya • 1 çay bardağı ılık süt • 1 çay bardağı ılık su • 1 adet yumurtanın akı • 1 tatlı kaşığı tuz • 1 çorba kaşığı pudra şekeri • 1 kahve fincanı sıvı yağ İç Malzemesi İçin: • 1 büyük kase kıyılmış maydanoz • 50 gram yağsız beyaz peynir • 50 gram lor peyniri • Pul biber Üzeri İçin: • 1 adet yumurtanın sarısı • 1 tatlı kaşığı pudra şekeri • Kıyılmış maydanoz

Hazırlanışı:

Unu yoğurma kabına alın. Pudra şekerini ve tuzu ekleyip karıştırın. Ortasını açıp küp şeklinde doğranmış mayayı, ılık sütü, ılık suyu, yumurta akını ve sıvı yağı ekleyin. Pürüzsüz bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. Hamurun üzerini streçle örtün, oda ısısında yarım saat mayalanmaya bırakın. İç malzemesi için; tüm malzemeyi birleştirin. Mayaladığınız hamuru tekrar yoğurun. Mandalina büyüklüğünde parçalar koparın ve hafifçe un serpilmiş tezgahın üzerinde tatlı tabağından biraz daha küçük bir hamur açın. Ortasına iç malzemeden bir iki kaşık kadar yerleştirin. Hamuru ikiye katlayıp silindir şeklinde avucunuzun içinde yuvarlayın, aynı şekilde diğer hamurları da hazırlayın. Ispanaklı hamurları yağlı kağıdın üzerine yerleştirin. Sivri uçlu bir bıçak yardımı ile hamurun üzerlerinde fotoğrafta gördüğünüz gibi kesikler oluşturun. Bu şekilde oda ısısında 20 dakika daha mayalanmaya bırakın. Mayalanma süreci bittiğinde hamurların üzerine pudra şeker, yumurta sarısı karışımından sürün, sonra da kıyılmış maydanoz serpin. 170 dereceye ayarlı fırında yarım saat kadar pişirin.

59


8 Kişilik

Çikolatalı Pratik Trüff Malzemeler:

• 5-6 kalın dilim hazır kakaolu kek • 200 ml. krema • 160 gram bitter çikolata • 1 yemek kaşığı kakao

Hazırlanışı:

Bitter çikolatayı, kakaoyu ve kremayı benmari usulü eritin. İyice kırıntı haline getirdiğiniz keki ekleyin. Bulamaç haline getirdikten sonra top şeklinde toparlayın. Oda ısısında donmaya bırakın.

60


e t ! a s u r b h e l t i e w C 16 - 20 FEBRUARY 2020 DUBAI WORLD TRADE CENTRE

Join us as we celebrate the 25th edition of Gulfood with industry veterans and step into the future of the F&B world.

Now, we at Gulfood are

R

g n i k et hin Food 50% OFF ON YOUR TICKET *Valid Until 31 December 2019 st

Register Now:

gulfood.com/RegisterNow

Organised By

Category Sponsor (Meat & Poultry)

Category Sponsor (Beverage)

Main Registration Sponsor

Convention Gate Registration Sponsor

Platinum Sponsor

Gold Sponsor

Silver Sponsor

Lanyards Sponsor

Visitor Badge Pouches Sponsor

Carrier Bags Sponsors

www.aljameelfood.com

PANTONE 1795 CVC PANTONE 362 CVC PROCESS BLACK 100%


Öneri m u r o Y Reha TARTICI rtartici@gmail.com

Bir İzmir klasiği Paprica Ristorante

Bu yıl bir değişiklik yapıp, yeni yıla İzmir’den bir mekan ile merhaba demek istedim. Paprica Ristorante İzmir’in vazgeçilmez adreslerinden biri. 1996 yılında Haluk Değirmencioğlu tarafından Alsancak’ta kurulmuş. Bugün bulunduğu yerin hemen bir sokak arkasındaymış. Öyle büyük ve gösterişli değil. Şık, sempatik ve minimalist bir mekanmış. Dekorasyondan çok lezzet ile öne çıkmayı hedeflemişler. Ve bunu da pizzaları ile başarmışlar. Ünleri tüm şehre nam salmış. Müdavimleri oluşmuş. Yıllar içinde diş hekimi Atay Utlulığ Paprica’ya ortak olmuş. Markayı daha da yaygınlaştırmak için İzmir’in vazgeçilmez tatil beldesi Çeşme’ye şube açmışlar. Yirmi küsür yılı geride bıraktıktan sonra menüde bazı yenilikler yapmak istemişler ve yolları sevgili dostum İdil Cimrin diğer adıyla İdilika’nın Mutfağı ile kesişmiş. Paprica’nın danışmanı olan İdil menüyü yenilemiş. 2019’un son günlerinde yenilenen menüyü tatmak için Paprica’ya gittim. Dışarıdan baktığınızda öyle gösterişli bir mekan değil. Oldukça sade ama bir o kadar da sempatik bir mekan. Ortalama bir evin salonu büyüklüğünde, üç dört farklı oturma alanına sahip. Bu nedenle kendinizi evinizde hissedebiliyorsunuz. Servis oldukça iyi. Sunumlarda İdil’in dokunuşları hemen hissediliyor. Öncelikle Paprica’yı Paprica yapan pizzaların tadına baktım. Hamuru, inceliği ve malzeme dengesi gerçekten başarılıydı. Pizza ustası açıldığı günden beri değişmemiş. Bu da yakalanan başarının en önemli göstergesi bence. Sürdürülebilir kalite için devamlılık şart biliyorsunuz. Paprica’nın yeni lezzetlerine gelince. Menü oldukça zengin. Her damak zevkine hitap edecek seçenek mevcut. Ama buraya geldiğinizde bana sorarsanız İdilika’nın Mutfağı imzalı Süper Tahıllı Salata, Emmental Dolgulu Frankfurter Sosis ile Porçini Mantarlı ve Saman Patatesli Bonfileyi mutlaka denemelisiniz. Porsiyonlar oldukça doyurucu o nedenle hepsini bir kerede deneyebilmek pek mümkün değil. Bu nedenle bence ideali, dört kişi gidip ortaya paylaşımlık olarak sipariş vererek farklı lezzetleri tatmak. Son notum tatlılara mutlaka yer ayırın olacak.

İşin doğrusu

Lahanagillerin faydaları

Brokoli ve karnabahar, lahanagiller ailesinin iki farklı türü. Sağlığımız için önemli vitaminler, mineraller ve fitokimyasal bileşikler içeren lahanagilleri doğanın gücü yapan en önemli özelliği ise, kayda değer miktarda sülforafan içermesi. Bu nedenle brokoli ve karnabahar başta olmak üzere lahanagiller ailesi; diyabetten kansere birçok hastalığa fayda sağlıyor. Ancak bol suda uzun süreli pişirme işlemi bu etkiyi azalttığından mümkün olduğunca az pişmiş olarak tüketmek gerekiyor. Peki lahanagillerin sağlığımıza başlıca faydaları neler? İşte Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilan Eker’e göre en önemli 5 faydası…

62


Kanser savaşçısı

Yapılan tıbbi çalışmalar lahanagillerin kayda değer oranda içerdiği sülforafanların kanser gelişimini durdurmak ve engellemek gibi mucizevi etkileri olduğunu gösteriyor. Bu bileşikler kanser hücresinin aktivasyonunu azaltmaya, ürettiği kimyasalları temizlemeye ve beslenmesini engellemeye katkı sağlıyor. Özellikle meme kanseri, kalın bağırsak ve prostat kanserleri gibi türlerde daha belirgin etkiye sahip oldukları görülüyor.

Toksinlerden arındırıyor

Modern yaşamla birlikte hayatımıza çok fazla toksin girmeye başladı. Lahanagillerin detoks edici özelliği, toksik maddelerin atılımında kritik bir rol oynuyor.

Kalp sağlığını koruyor

Lahanagiller, antioksidan ve antiinflamatuvar özellikleri oldukça güçlü sebzeler. Kalp damar hastalıklarından korunmaya ve hastalığın sebep olduğu metabolik profilleri iyileştirmeye yardımcı oluyorlar. Yüksek potasyum ve düşük sodyum içerikleri sayesinde kan basıncını düzenlemeye katkı sağlarken; içerdikleri yüksek lif sayesinde de kötü kolesterolü (LDL) düşürüyorlar.

Diyabetten koruyor

Lahanagiller içerdikleri düşük şeker ve yüksek lif sayesinde hem kilo vermeye hem de diyabetten korunmaya yardımcı oluyor.

Beyni güçlendiriyor

Brokoli ve karnabaharın içinde doğal olarak bulunan sülforafan sinir sisteminde çeşitli yolakları düzenleyerek sinir hücreleri üzerinde koruyucu etki yapıyor. Yapılan çalışmalar; sinir hücrelerini (nöronları) oksidatif stres ve inflamasyondan koruyarak Alzheimer ve Parkinson hastalıklarının temelinde yer olan mekanizmaları yavaşlattığını gösteriyor.

Şehrin gözdeleri Monochrome

Brasserie konseptine özgün bir anlayış getiren Monochrome, misafirlerini birbirinden özel lezzetlerle ağırlıyor. Herkesin damak tadına uygun alternatifler bulabileceği mekanın menüsü, klasik lezzetleri özel reçeteler ile farklılaştıran seçeneklerden oluşuyor. İnce dilimlenmiş artisanal şarküteri ürünleri, yerli ve yabancı peynirler, karışık turşu çeşitleri, siyah üzüm, kuru meyveler, kabuklu yemişler ve baharatlı ekmek çeşitlerinden oluşan şarküteri tahtası ve Hindistan cevizi ile zencefille marine edilmiş tavuk özellikle kalabalık masalar için paylaşımlı önerilen lezzetler arasında yer alıyor. Ana yemeklerde özel baharatlarla hazırlanan patates kızartması eşliğinde sunulan Cafe de Paris Soslu Dana Bonfile ve adaçayı aromalı pane, roka, çeri domates, taze baharatlı tereyağı ve balsamik kreması ile lezzetlendirilen Tavuk Şinitzel dikkat çekiyor. Taze yeşillik ve ballı hardal sosla servis edilen Vegan Köfteler ise vegan beslenenler için lezzetli bir alternatif oluyor. Monochrome’un günün her saatine uygun alternatifler sunan zengin menüsünü bir fırsat yaratarak denemenizi öneririm.

Kilimanjaro Malzemeyi odağında tutan mutfağı ve kendine has ambiyansı ile Yapı Kredi Bomontiada’da misafirlerine ayrıcalıklı bir deneyim yaşatan Kilimanjaro fark oluşturan lezzetleriyle dikkat çekiyor. Şehrin gözde mekanlarından olan Kilimanjaro’nun menüsünde günün her saatine uygun alternatifler bulmak mümkün. Ekmekten şarküteriye, yoğurttan mayoneze, hardala, turşuya her şeyi mutfak ekibi yapıyor. Kilimanjaro mutfağında sadece yerel malzemeler kullanılıyor. Kendine özgü atmosferi, dikkat çeken barı ve müzikleri ile mekan, samimi bir ortamda özel lezzetlerin tadını çıkarmak isteyenleri bekliyor.

63


ALIŞVERİŞ SEPETİ

Anında detoks etkisi için saf kil maskeleri

Soğuk havalara deri desteği

Detoks etkisiyle tazelenmiş bir cilt görünümünü kim istemez? Peki, kusursuz makyaj görünümü için arınmış ve ışıltılı bir cilt görünümüne kavuşmayı? L’Oréal Paris Saf Kil Maskeleri, cildinizde anında detoks etkisi sunan 6 özel maskesiyle kusursuz bir görünüm sunuyor. Hassas Detoks Maskesi, Detoks, Arındırıcı, Peeling, Siyah Nokta Karşıtı ve Eşitleyici Maske ile Saf Kil Maskeleri, çoklu maske uygulamasıyla cildin farklı ihtiyaçlarına en uygun çözümü sunuyor. Anında detoks etkisi için cildinizin ihtiyacına göre farklı saf kil maskelerini farklı bölgelere uygulayarak en etkili sonuca ulaşabileceğiniz gibi, dilerseniz seçeceğiniz tek bir maske ile de tüm yüzünüzde aradığınız çözüme kavuşabilirsiniz. Böylece ışıltılı ve arınmış bir cilde sahip olabilirsiniz.

Havaların soğumasıyla birlikte deri çantaları kullanma vakti geldi. Bloom Bag tasarımlarında profesyonel dokunuşlarla fonksiyonelliği ön planda tutarken, gerçek deriden üretilen çantaların uzun yıllar kullanılması kadınların hayatını kolaylaştırıyor. Ulaşılabilir lüks modasına yön veren Bloom Bag, yüzde yüz gerçek derinin en kaliteli işçiliğiyle üretilen modelleriyle, stil sahibi kadınlara fonksiyonel şıklığı vaad ediyor. Her tarza uygun tasarımlarıyla kaliteyi ve şıklığı bir arada sunan Bloom Bag, incelikle işlenmiş modern tasarımlarıyla bu sezon da kadınların vazgeçilmezi oluyor.

Kayak stilinize Chimi dokunuşu

İsveçli tasarımcı Charlie Lindström’ün benzersiz gözlükler yaratma hayaliyle, çocukluk arkadaşı Daniel Djurdjevic ile birlikte Stockholm’de kurduğu Chimi Eyewear, hayatın renklerini gözlüklere taşıyor. Kışa kavuştuğumuz bu günlerde kayak sezonuna da merhaba dedik. Chimi, dağların zirvesinde, karın keyfini kayak yaparak çıkarmak isteyenler için hayata renk katacak gözlüklerine yeni yorumlar getirdi. Klasik çizgisini bozmadan modellerine minimalist dokunuşlar yapan Chimi, zorlu şartlarda konfor sunan tasarımlara imza atıyor. Esnek kollar ve kauçuk dokusuyla karda rahatlık sunan gözlükler, üç silikon özelliğiyle kaymayı önlüyor. Güçlü lensleri dağdaki soğuk hava şartlarına, rüzgara ve yoğun güneş ışınlarına karşı koruma sağlarken, çift katmanı sayesinde buğulanma sorununu ortadan kaldırıyor.

Kışa tüm asaletinizle merhaba deyin

Modern kadın ve erkeğin yaşam tarzına uygun, dinamik, özgün, kaliteli ve elegan tasarımları ile dikkat çeken DESA’nın Kış koleksiyonu soğuk kış günleri için tüm aradıklarınızı sunuyor. Soğuk kış günlerinde şıklığından ödün vermek istemeyenler için kapitone montlar, kürkler, kürk yakalı paltolar ve deri ceketler, pardesüler sunan DESA’da şık kombinler bulabileceksiniz. Bu sezonun trendlerini yansıtan tasarımların sunulduğu koleksiyon kabartmalar, eskitmeler ve hayvan baskılı desenleri de deri üzerinde sunuyor. Sezonun öne çıkan trendi püskül detaylar ise hem ceketler hem de çantalarda.

Leke ve bölgesel kararmalara elveda

Kış aylarının gelmesiyle yazdan kalan cilt ve vücuttaki güneş lekeleri mevsim değişikliklerine de bağlı olarak daha görünür hale geliyor. Biolog geliştirdiği leke önlemeye yardımcı ve eşitleyici formülde ürünlerini kadınların bakım keyfine sunuyor. Cilt yüzeyinde yazdan kalan lekeleri giderecek Biolog Leke Kremi ve vücuttaki güneşlenmeye bağlı oluşan bölgesel lekeleri giderip eşitleyecek Biolog Beyazlatıcı Krem ile teniniz arzu ettiğiniz görünüme kavuşuyor.

64




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.