Yapı Malzeme Dergisi

Page 1


Kalıp Uzmanı.

Zorlu geometrilerde en hızlı ve güvenli çözüm. Türkiye’nin ve dünyanın en önemli köprü ve viyadük projelerinde yer almanın gururunu yaşıyoruz. Doka kalıp ve iskele sistemlerini seçtiğiniz için teşekkür ederiz. / @DokaKalipIskele

/ Doka Turkey

/ dokakalipiskele

/ dokakalip

/ doka kalıp ve iskele

İstanbul I T 0 262 751 50 66 I T 0 262 751 50 05 I turkiye@doka.com www.doka.com/tk

Kömürhan Köprüsü / Elazığ

Nissibi Köprüsü / Adıyaman

Osmangazi Köprüsü / İzmit


Eyiste Viyadüğü / Konya










editör VOLİ FUAR HİZMETLERİ A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ Hüseyin Ferruh Işık Sorumlu Müdür Mustafa Aktaş mustafa.aktas@voli.com.tr Reklam Müdürü Hakan Girgin hakan.girgin@img.com.tr Yayın Editörü Tarık Oral tarik.oral@img.com.tr Grafik Tasarım Cüneyt Er cuneyt.er@voli.com.tr Sosyal Medya Koordinatörü Tuğba Dilek tugba.dilek@voli.com.tr Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com.tr Abone Zekeriya Aydoğan zekeriya.aydogan@voli.com.tr CTP-Baskı Milsan Basın Sanayi İnönü Mahallesi. Muammer Aksoy Cad. Dere Sk. No:70 Küçükçekmece - İSTANBUL Adres: 15 Temmuz Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 Güneşli - Bağcılar İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 604 50 50 Faks: +90 212 604 50 51

‘Yeni Normal’de sektör ivme kazanmaya başladı Dünya genelinde toplam Koronavirüs vaka sayısı 10 milyona ulaştı. Bir kaç istisnanın dışında tüm sektörlerde üretim yavaşladı. Bazı sektörler durma noktasına geldi. Ortaya çıkan belirsizlikte ortak noktamız, toplumsal konumu her ne olursa olsun hiç kimsenin kesin bir şey söyleyememesi oldu. Ulus devletlerin başına buyruk post modern yurtdaşları olarak, ilk defa böylesi ortak bir tecrübe yaşadık. Bu salgın uzaktan izlemeye alışık olduğumuz Afrika’daki açlık, yine post modern ifadeyle ‘Ortadoğu’daki savaşlar ve Asya’nın ucuz işçileriyle aramızdaki tüm mesafeleri kaldırdı ve her birimizi Koronavirüs Ailesinin eşit birer üyeleri haline getirdi. Bu yakınlaşma empati yeteneğimizi geliştirdiği gibi, bizlere daha pek çok şey kazandıracak gibi görünüyor. En azından artık eylem ve eylemsizliklerimizin olası neticelerini daha geniş bir perspektifte değerlendireceğimizi düşünüyorum. Çevremizde olup bitenlere karşı takındığımız tavırları belki bir kez daha gözden geçireceğiz. İş hayatımızda, mesleğimizi icra ederken aynı çatı altında bulunduğumuz çalışma arkadaşlarımızı ve aynı havayı soluduğumuz rakiplerimizi de eskisinden daha yakınlarımızda biryerlerde konumlandıracağız hiç şüphesiz... ‘Yeni Normal’ döneme geçtik geçmeye devam ediyoruz. Farklı alışkanlık ve pratikleriyle birlikte gelen bu yeni dönem, pek çok sektöre getirdiği canlılıkla beraber yapı sektörüne de hatırı sayılır bir hareketlilik kazandırdı. Pazardaki arz ve talep neredeyse geçen yılın aynı dönemine yakınlaşmış durumda. Tüm hazırlıklarını yaparak uzun zamandır harekete geçmeye çalışanlar için, bu durum gayet umut verici. STK’lardan yapılan açıklamalar ve ortaya konulan hedeflerde cesaretleri artıran bir diğer etken. Geçen hafta Türkiye İMSAD tarafından 35’inci kez düzenlenen ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısında konuşma yapan Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Bu zorlu dönemi küresel pazarda lehimize çevireceğimize inanıyoruz. Türkiye inşaat malzemeleri sanayisi bugün ithalatının 3 misli ihracat yaparak ülkemizin gelişimine kritik fayda sağlıyor. Hedefimiz, Covid-19 sonrası 5 yıllık süreçte ithalatın 4 misli ihracat seviyesine ulaşmak ve ülkemize sağladığımız cari fazlayı artırmaktır” dedi. Toplantının konuşmacısı Dr. Can Fuat Gürlesel ise, Türkiye inşaat malzemeleri sektörü için iç ve dış pazarda önemli fırsatlar olduğunu belirterek, bölgesel tedarik ağlarının daha çok değer kazanacağını vurguladı. Gündeme dair yaklaşımlar genel manada olumlu yönde gerçekleşiyor. Sektördeki bir an önce harekete geçme isteği ve piyasalarda oluşan talep de, artık normalleşmeye giden yolda vites yükseltme zamanının geldiğini bizlere gösteriyor. Faydalı bir sayı olması dileğiyle...

Tarık Oral



R

EKLAM İNDEKSİ

BOSCH TERMOTEKNİK................................................. 55 BUDERUS........................................................................ 61 DAIKIN...............................................104 – ARKAKAPAİÇİ DOĞU İKLİMLENDİRME................................................. 49 DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.ÖN KAPAKİÇİ – 1 E.C.A................................................................................ 67 FORM MHİ....................................................................... 37 İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 2 – 3 KORDSA / KRATOS........................................................ 13 LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ................................... 8 - 9 NİMEÇATI........................................................................ 93 ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.................... 6 – 7 PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.........ARKA KAPAK SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 75 SARAY ALÜMİNYUM...................................................... 79 SERAMİKSAN................................................................. 89 SEREL.............................................................................. 71 SODEX’2020 ANKARA.................................................... 96 SYSTEMAIR HSK............................................................ 31 TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ......................... 4 – 5 VESTEL............................................................................ 43 VİKO&PANASONIC......................................................... 85

26 - Yaşam kalitesini artıran GF Hakan Plastik ürünleri Nidapark Küçükyalı’da 27 - Blue Mudanya Otel’in Hava Konforu Üstün Teknolojili Mitsubishi Heavy VRF Sistemlerle Sağlanıyor 34 - ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı / Rebii Dağoğlu: “Pandemi sonrası yeni dünya düzeni bizi bekliyor” 38 - Tunç Korun / Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı “Sektörde en önemli değişiklik taze havanın daha kontrollü olması ve iç hava kalitesinin sağlanması yönünde olacaktır” 40 - Hasan Önder / Daikin Türkiye Ceo’su “Yatırım hedeflerimizi hiç değiştirmeden devam ediyoruz” 42 - Küresel oyuncu Şişecam 2022’nin “Birleşmiş Milletler Uluslararası Cam Yılı” olması için liderlik ediyor 48 - İspanyol devi Türkiye’de yatırımlarını artırıyor Eskişehir’den 60 ülkeye ihraç ediyor 54 - Bosch VRF Ticari Klima Sistemleri Avrupa Birliği okul projelerinde tercih ediliyor 58 - Ufuk Atan / DemirDöküm Satış Direktörü “Gerekli her türlü önlemi alarak işimizin başında olmaya devam ettik”

İ Ç İ N D E K İ L E R

ALDAĞ..............................................................................11

20 - Yeni hastanelerin inşaatında İzocam ürünleri tercih edildi



Kalıp-İskele sektörünün öncü firması Doka,

dev sağlık kampüslerine imzasını atıyor Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yapılan sağlık tesisi projelerine kalıp, iskele ve mühendislik çözümleriyle katkı sunan Doka Türkiye‘nin Genel Müdürü Ender Özatay, “Yaşadığımız bu zor süreçte sağlık hepimizin öncelikli konusuydu. Sağlık yatırımı projelerinde bize görev verildiğinde bunu layıkıyla yerine getirmek, hep en önemli amacımız olmaya devam edecek. Şimdiye kadar yer aldığımız projelerde bunu başardığımıza inanıyoruz” dedi. tüm ülke için ne kadar kilit önemde olduğunu bir kez daha hatırladık. Bu nedenle sağlık yatırımı projelerinde yer almış olmak bizim için ayrı bir gurur kaynağı oldu. Sağlık yatırımı projelerinde bize görev verildiğinde bunu layıkıyla yerine getirmek, hep en önemli amacımız olmaya devam edecek. Şimdiye kadar yer aldığımız projelerde bunu başardığımıza inanıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin dev sağlık projelerinde yer alıyor

Bugüne kadar pek çok önemli sağlık projesinde yer alan kalıp-iskele sektörünün öncü firması Doka, halen yapımı devam eden Türkiye’nin batısından doğusuna

Ender Özatay / Doka Türkiye Genel Müdürü

Doka, Sağlık Bakanlığı tarafından Kamu Özel İşbirliği modeli ile Türkiye’nin batısından doğusuna yatırımı devam eden veya tamamlanmış birçok entegre sağlık kampüsleri ve hastane projelerine kalıp, iskele ve mühendislik çözümleri sunuyor. Kısa süre önce hizmete alınan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi projesi başta olmak üzere Doka, bugüne kadar Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, Adana Şehir Hastanesi, Ankara Şehir Hastanesi Bilkent, Gaziantep Şehir Hastanesi, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi gibi birçok dev projede tedarikçi olarak görev aldı. Doka’nın, en büyük endüstriyel yatırımların çözüm ortağı olduğunu belirten Doka Türkiye Genel Müdürü Ender Özatay, “Yaşadığımız Covid-19 salgınında gördüğümüz gibi, sağlık hepimiz için en öncelikli konu. Tam donanım hastanelerin rutin tedavi süreçlerine ek olarak, bu tür toplum sağlığına yönelik acil durumlarda

16

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi

pek çok noktasındaki çeşitli entegre sağlık kampüsleri ve hastane projelerine de kalıp, iskele ve mühendislik çözümleri sunuyor. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, Adana Şehir Hastanesi, Ankara Şehir Hastanesi Bilkent, Gaziantep Şehir Hastanesi, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi gibi birçok dev projede imzası olan Doka, bu projelerin inşaası için en güvenli ve en hızlı kalıp-iskele sistemlerini tedarik etti.

Hastane gibi geniş alanlara kurulacak farklı yüksekliklerde yapılar için ideal çözümler sunuyor

Tüm bu entegre sağlık kampüsleri ve


Çözüm Ortağı

Projenin adı: Adana Şehir Hastanesi Bulunduğu yer: Adana Alan: 550.000 m² Yatırımcı: Rönesans Holding Ana Yüklenici Firma: Rönesans Holding Yapım Yılı: 2015-2017 Proje Durumu: Tamamlandı Kullanılan Doka Sistemleri: D2 Ağır yük iskele sistemi

Adana Şehir Hastanesi

hastane projelerinde yüksek yük taşıma kapasitesi ile öne çıkan Doka D2 ağır yük iskele sistemi tercih ediliyor. Bunun nedeni ise Doka sistemlerinin, modüler yapısı. Bu yapı sayesinde Doka, hastane gibi geniş alanlara kurulacak olan ve farklı yüksekliklerden oluşan yapılar için en ideal çözümü sunuyor. Ağır yük taşıyıcı iskele D2; sahip olduğu 3 tip 1.52 metre genişliğindeki ana çerçeve sistemi ile her yüksekliğe uygulanabiliyor. 0,90 metre, 1,20 metre ve 1,80 metre gibi farklı ana çerçeve yükseklik seçeneği sunan modüler sistemde krikolu ayak ve krikolu başlık sayesinde yükseklik ayarla-

rı istenilen şekilde yapılabiliyor. Böylelikle içerisinde farklı yükseklikler barındıran hastane projeleri için sistem, en ideal ve kolay çözümü sağlamış oluyor. Ayrıca masa tipi D2 iskelenin sağladığı daha geniş masalar ve ahşap kiriş çözümü sayesinde daha az işçilikle daha seri bir inşaat süreci sağlanırken, yüksek dayanım ve taşıma kapasitesi sayesinde proje güvenli şekilde ilerliyor. İskele, sahip olduğu galvanizli yapısı ve 5 milimlik et kalınlığı sayesinde de herhangi bir burkulma veya bozulma riski taşımadığı için de işçiler için en güvenli ortamı sağlamış oldu.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde de Doka Framax Xlife kullanıldı

Doka’nın son olarak görev aldığı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde, hem yükseklik hem de kalınlıkları itibariyle değişkenlik gösteren kolon ve perde duvarlarının dökümü için Doka Framax Xlife çift yüzeyli perde kalıp sistemi kullanıldı. 1 milyon metrekare kapalı inşaat alanına sahip olan dev projede, sahada montaj Projenin adı: Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Bulunduğu yer: İstanbul Alan: 1 milyon m2 Kat sayısı: 19 Yatırımcı: Rönesans Holding Ana Yüklenici Firma: Rönesans Holding Yapım Yılı: 2016-2020 Proje Durumu: Tamamlandı Kullanılan Doka Sistemleri: Framax Xlife, Frami Xlife Kolon ve Perde sistemi, Dokascaff iş iskelesi, D2 Ağır yük iskele sistemi, Top 50 geniş yüzeyli kalıp sitemi çözümü, 150 F Tırmanma Sistemi

gerektirmeyen Doka Framax Xlife sayesinde yüzlerce kolonunun en hızlı şekilde dökümü sağlanmış oldu. Ayrıca ürün, sahip olduğu özel Xlife plywoodu sayesinde yeni bir plywood değişimi gerektirmeden 300 döküm yapılabilmesine olanak sağlayarak firmalara ciddi bir maliyet avantajı sağladı.

TS EN 12810 sertifikalı DokaUniversal Çalışma İskelesi ile

maksimum güvenlikli çalışma ortamı Tüm ürün ve hizmetlerinde güvenliği ön planda tutan Doka, bu projelerde de sağladığı ürün ve hizmetlerle farkını ortaya koydu. TS EN 12810 sertifikasına sahip DokaUniversal çalışma iskeleleri projenin maksimum güvenlikte ilerlemesi sağlandı. Projeye temin edilen tüm sistemlerde olduğu gibi, DokaUniversal çalışma iskelesi için firmalara kurulum veya uygulama süreci için Kalıp Eğitmeni desteği de verildi. Sıcak daldırma galvaniz kaplama sayesinde uzun ömürlü olan sistem, güvenlik unsuru ön planda tutularak geliştirildiği için kurulum, kullanım ve söküm aşamalarında tam güvenlikli çalışma ortamı sağlanabilmektedir. Dikey yönde 50 santimde bir olan bağlantı parçası sayesinde istenilen seviyede platform olanağı sağlanıyor. Hızlı kurulum ve söküm olanağı sayesinde firmalara işçilik ve zaman tasarrufu sağlamaktadır.

Adana Şehir Hastanesi

550 bin metrekare kapalı alana sahip olan Adana Şehir Hastanesi’nde ana hastane, ortak bir çekirdek yapı etrafına kurulmuş olan 4 adet bloktan oluşurken, içinde onkoloji hastanesi, kardiyoloji ve kardiyovasküler hastanesi, kadın doğum ve çocuk hastanesi, genel hastane, Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi (YGAP), Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon hastanesi yer alıyor.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

17


Çözüm Ortağı Projenin adı: Gaziantep Şehir Hastanesi Bulunduğu yer: Gaziantep Alan: 638.089 m2 Yatırımcı: Kayı İnşaat San. ve Tic. A.Ş. – Kasa Construction Ana Yüklenici Firma: CCN Holding – BC Yapı Yapım Yılı: 2013-2021 Proje Durumu: Devam ediyor Kullanılan Doka Sistemleri: Frami Xlife Kolon ve Perde sistemi, D2 Ağır yük iskele sistemi, Top 50 geniş yüzeyli kalıp sitemi çözümü, Shaft Platformu

Gaziantep Şehir Hastanesi

Projenin adı: Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi Bulunduğu Yer: Elazığ Alan: 360.000 m² Yatırımcı: Rönesans Holding Ana Yüklenici Firma: Rönesans Holding Yapım Yılı: 2016-2018 Proje Durumu: Tamamlandı Kullanılan Doka Sistemleri: Frami Xlife Kolon ve Perde sistemi, D2 Ağır yük iskele sistemi

Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi

Yaklaşık 347 bin 500 metrekare alana sahip Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi; ana hastane binası, Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri (YGAP) Hastanesi, tutuklu adli psikiyatri hastanesi ve 60 üniteli ağız ve diş kliniğinden oluşuyor. Ana hastanede, genel hastane, kadın doğum ve çocuk hastanesi ile psikiyatri hastanesi yer alıyor.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi

1 milyon metrekare kapalı alana sahip olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde ana hastane, ortak bir çekirdek yapı etrafına kurulu 6 adet bloktan oluşuyor ve içinde genel hastane, kalp ve damar hastalıkları hastanesi, ortopedi ve nöroloji hastanesi, çocuk hastanesi,

18

Yapı Malzeme Temmuz 2020

kadın hastanesi, onkoloji hastanesi, psikiyatri hastanesi, fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi birimlerini barındırıyor.

Ankara Şehir Hastanesi Bilkent

1 milyon 315 bin 967 metrekare kapalı alana sahip olan Ankara Şehir Hastanesi Bilkent; genel, kalp damar, nöroloji, çocuk, kadın doğum, onkoloji kuleleri başta olmak üzere; yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi, fizik tedavi hastanesi, klinik otel ve rehabilitasyon hastanesinden oluşuyor. Projenin adı: Ankara Şehir Hastanesi Bilkent Bulunduğu yer: Ankara, Bilkent Mevkii Toplam Kapalı Alan: 1.315.967 m2 Yatırımcı: CCN Holding Ana Yüklenici Firma: CCN Holding Yapım Yılı: 2015-2019 Proje Durumu: Tamamlandı Kullanılan Doka Sistemleri: Frami Xlife Kolon ve Perde sistemi, D2 Ağır yük iskele sistemi

Gaziantep Şehir Hastanesi

Gaziantep Şehir Hastanesi’nin 638 bin 89 metrekarelik alana sahip olan kampüsünde, branşlara göre 7 hastane yer alacak. Bu binaların ana hastane binası, yüksek güvenlikli adli psikiyatri binası, teknik hizmetler binası, fizik tedavi ve rehabilitas-

yon binası, 3 bin 82 araç kapasiteli açık ve kapalı otopark ile İl Sağlık Müdürlüğü binasının da kampüs içerisinde yer alması bekleniyor. Hastane içerisinde ise 60 tane ameliyathane, 277 yataklı yoğun bakım ünitesi ve 475 polikliniğin hizmet vermesi hedefleniyor.

İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi

İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nin 622 bin 530 metrekare arsa üzerinde, 573 bin 546 metrekare toplam inşaat alanına, toplam 2 bin 60 yatak kapasiteli olması planlanıyor. 450 poliklinik, 54 ameliyathane ve 374 yoğun bakım odasından oluşacak dev projenin 2020 yılı içinde tamamlanması bekleniyor. Projenin adı: İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi Bulunduğu yer: İzmir Alan: 622.530 m2 Yatırımcı: T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü Ana Yüklenici Firma: Türkerler İnşaat Madencilik Yapım Yılı: 2015-2020 Proje Durumu: Devam ediyor Kullanılan Doka Sistemleri: Framax Xlife, Frami Xlife Kolon ve Perde sistemi, Dokascaff iş iskelesi, D2 Ağır yük iskele sistemi, Top 50 geniş yüzeyli kalıp sitemi çözümü, 150 F Tırmanma Sistemi


Çözüm Ortağı

“Rönesans İnşaat Yeni Yargıtay Binası yapım işinde

ALDAĞ Klima Santrallerini ve CIAT Isı Pompalarını tercih etti”

Halen, 2 bin 853 kişinin görev aldığı ve 6 farklı binada hizmet vermekte olan Yargıtay Başkanlığı’nın, yüksek yargı faaliyetlerinin tek alanda toplanması amacıyla; proje alanı 486 bin m2, toplam 513 bin m2 inşaat alanında 10 blok olarak tasarlanan yeni kompleksine gelecek yıl taşınması bekleniyor. Ankara İncek’te, Yüksek Yargı organımız Yargıtay Başkanlığı’nın 1 milyar 30 milyon TL yatırım bedeli ile hayata geçirilen yapılarında Aldağ klima santralleri hizmet verecek. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un, “özellikle yerli malzemeler kullanılmasına özen gösterildiği, enerji verimli ve çevre dostu özellikleriyle öne çıkmasının istendiğini” belirttiği yeni Yargıtay Başkanlığı Kompleksinin 2021 yılına kadar bitirilmesi hedefleniyor. Yargıtay’ın yüksek prestijini en iyi biçimde yansıtacak yeni kompleks için Aldağ , proje gereklerini karşılayacak farklı teknik özelliklere sahip, toplam 124 adet klima santrali üretecek. Bu santrallerin 30’u, karışım hücreli, DX bataryalı, EC fanlı, cihaz içi entegre otomasyonlu, 3’ü 10.500-24.290 m³/h hava debisi aralığında, karışım hücreli, DX bataryalı, EC fanlı, cihaz içi entegre otomasyonlu ve susturuculu, 5.000-23.320 m³/h hava debisi aralığında 64 adet Sorption tip tamburlu ısı geri kazanımlı, DX bataryalı, EC

fanlı, 4.200-25.200 m³/h hava debisi aralığında 20 adet %100 taze havalı, DX bataryalı, EC fanlı, cihaz içi entegre otomasyonlu klima santrali ve 3.100-7.500 m³/h hava debisi aralığında, 7 adet hücreli tip, cihaz için entegre otomasyonu sığınak havalandırma santrali olacak. Santrallerin seçiminde, dış ortam havasının bina içinde sağlıklı kullanımı sağlanırken enerji ve çevre dostu bir işletim olanağı gözetildi. Yargıtay Başkanlığı Yeni Hizmet Kompleksi’nde, yüksek enerji tasarrufu sağlayan EC fanlara sahip, bina yönetim sistemlerine entegre edilebilen otomasyon donatısına sahip Aldağ ,klima santralleri hizmete girecek. Yüksek enerji verimliliği koşulunun gözetildiği Yeni Yargıtay Binası için, iklimlendirme alanında 80 yıllık deneyime sahip CIAT’ın geniş seçim aralığına sahip,

Eco Design kriterlerine uygun Isı Pompası Ürün Grubu, bu koşulu en üst seviyede karşılayarak tercih edildi. Mümkün olabilen en optimum ebadı, kompakt yapısının yanı sıra 19 mm izolasyonlu emsalsiz paslanmaz çelik plakaları, Tak-Çalıştır özelliği ile kurulum kolaylığı sağlaması, dört tarafı sürgülü panel yapısıyla bakım kolaylığı sağlaması, Touch Connect otomasyon avantajı, CIAT seçiminin diğer dayanakları oldu.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

19


İhtiyaçlarınıza Özel Tasarlanmış Kalıp Sistemleri

Köprü Ayak Kalıpları ve Climbex Hidrolik Sistemler ile Tırmanan Beton Dağıtıcılar

Sıra dışı yapılar, iddialı binalar, zorlayıcı mimariler; ancak mühendisliği çözülmüş doğru kalıplarla hayat bulabilir. İster endüstriyel bir projenin karmaşık detaylar içeren teknik yapısı olsun, isterse sıra dışı mimari çizgileri olan bir bina projesi, tasarım grubu sizlere en iyi ve en ekonomik çözümleri bulmak için hazırdır. Kuveyt’te inşası devam eden RA 245 köprü projesinde global çelik paneller kullanılarak çeşitli yükseklikte ve şekildeki köprü ayaklarının dökümü gerçekleştirilmektedir.

CLIMBEX 100 HİDROLİK TIRMANIR SİSTEMLER İLE BETON POMPASI TIRMANDIRILMASI

1973 yılında üretime başlayan TMS Kalıp ve İskele Sistemlerinin geliştirdiği ileri teknoloji ürünü ‘’ CLIMBEX®’’ Hidrolik Tırmanma Sistemleri ve Rüzgar Koruma Perdeleri yurt içi ve yurt dışı inşaat sektöründe başarı ile kullanılıyor. Bu sistemler TMS’nin hız kesmeyen AR-GE çalışmaları ile her geçen gün kendini yenilemeye devam ediyor. 2011 yılında kullanılmaya başlanan CLIMBEX® sistemleri yüksek yapıların hızla çoğaldığı ülkemizde ve dünyada buna uygun yapım teknolojilerinin de hızla gelişmesini gerektirmektedir. Bu teknolojilerin yerli takipçilerinden olan TMS Kalıp ve İskele Sistemleri AR-GE çalışmalarına verdiği önemin karşılığını almaktadır. Kuveyt’te inşası devam eden adliye binası projesinde 3 adet beton pompası TMS Climbex 100 sistemleri tırmandırılmaktadır.

NEDEN TMS? • Müşteri odaklı bir şirket olarak müşterilerimiz daima işimizin merkezindedir.İhale aşamasından projenin sonuna kadar, biz TMS olarak sizlerle el ele kalıp departmanınız gibi çalışırız • Tasarımda iyi dengelenmiş kaliteye sahip yenilikci TMS ürünleri,modern bir üretimle birlikte müşterilerimize ilk yatırımda ve daha sonraki uygulamalarında ekonomi sağlar. • Güvenlikli kullanım en yüksek önceliğe sahip olmalıdır. TMS sistemleri,işçilik maliyetlerinden tasarruf etmek,yanlış kullanımdan kaçınmak için tasarlanmıştır.Şantiyedeki iş programınızı kısaltarak her koşulda güvenli kullanım sağlar. • Sadece yenilikçi ürünlerimiz değil,mühendislik alanındaki uzmanlığımız da fark yaratıyor.Tüm müşterilerimiz, nitelikli mühendislik desteğimizin,tasrım kapasitemizin rekabet güçlerini arttıracak avantajlarını hissediyorlar. • Sadık ve menmun müşterilere sahip olmak uzun vadeli başarımızın anahtarıdır.Müşterilerimizle aynı yerde olamay gayret ediyoruz.Onların moivasyonlarını anlamak ve sadık müşterilere sahip olmak için,ürün ve hizmetlerimizin algılanan değerini yüksek tutuyoruz ve TMS olarak müşterilerimize daima sadık olacağız.

20

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Çözüm Ortağı

CLIMBEX HİDROLİK RÜZGAR PERDESİ ve KORUMA SİSTEMİ

Climbex Rüzgar Perdesi ve Koruma Sistemi, yüksek yapılarda inşaat işlerinin yüksek güvenlikle yapılmasını sağlayan; raylar, yatay elemanlar, dö-

şeme bağlantıları ve yüzey kaplamasından oluşan bir koruma sistemidir. Climbex Rüzgar Perdesi ve Koruma Sistemi yüksek yapılarda çalışanları rüzgar ve düşme riskine karşı korumak için kullanılır ve iş verimini arttırır. Tüm kapalı koruma sistemi, Kule vinç

yardımıyla, ya da projeye göre tasarlanmış TMS hidrolik sistemi ile kattan kata taşınarak hareket ettirilir. İzmir’de inşası devam eden Türkerler Mahall Bomonti Projesinde 3,5 kat korumalı rüzgar perdesi ve koruma sistemleri kullanılmaktadır.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

21


Yeni hastanelerin inşaatında İzocam ürünleri tercih edildi Her ihtiyaca uygun şekilde geliştirdiği ürün ve çözümleri ile Türkiye’nin önemli projelerinin tercihi olmaya devam eden İzocam, son dönemde inşaatına hızla başlanan yeni hastanelerin yalıtımında da tercih edilen marka oldu. Türkiye’nin enönemli projelerine uzmanlığıyla hizmet sunan ve yalıtım ürünleri temin edenİzocam son olarak COVID-19 döneminde yapımına başlanan İstanbul AtatürkHavalimanı Sahra Hastanesine, Sancaktepe Sahra Hastanesi’ne ve Ankara KeçiörenAtatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ekbinasına ürün sağladı. Ekonominin geleceğiaçısından iş yaşamının devam etmesi, ürün ve hizmetlerin devamlılığının güvenlibir şekilde sağlanmasının büyük bir önemi olduğunun bilincinde olan İzocam, busüreçte üzerine düşen sorumlulukların gereğini yerine getiriyor. Sektör öncüsübir marka olarak, sağlık açısından gereken önlemleri en üst düzeyde tutaraküretim ve ticari faali-

22

Yapı Malzeme Temmuz 2020

yetlerini kesintisiz devam ettiriyor. Üretim programıyla stoklarınıinşaat sektörünün ve piyasanın durumuna göre düzenliyor. Halen inşaatıdevam etmekte olan İstanbul Atatürk Havalimanı Sahra Hastanesinde İzocam BayisiArken Yapı Mimarlığın temin ettiği, eğimi %10’dan yüksekçatılarda kullanılmak üzere tasarlanan yüksek yangın dayanımı, ısı, ses ve suyalıtımı için üretilmiş her iki yüzü çelik sac kaplı, mineral yün yalıtımlı İzocam Tekiz Taşyünü Çatı Panelleri kullanılıyor. Ankara KeçiörenAtatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi 100yataklı ek bina projesinin iklimlendirme sistemi için ise İzocam Optiflexürünleri tercih edilidi. İzocam bayisi Timeks İzolasyon’un sağladığı Optiflex boruve levhaların uygulaması ATR Yapı tarafından gerçekleştiriyor. İstanbul’dabulunan Sancaktepe Sahra Hastanesi için ise yine İzocam bayisi Timeks İzolasyontarafından iklimlendirme sisteminde kullanılmaküzere tedariki gerçekleştirilen İzocam Optiflex boru ve levhaların uygulamasıBirleşik Mühendislik tarafından yapılıyor. İzocam, bu dönemdeözellikle

hastane projelerinin taleplerini zamanında karşılayabilmeyi bir sorumlulukolarak görüyor. Hastanelerin kısa sürede tamamlanabilmesi için zaman çok önemliolduğundan İzocam’ın malzemeyi kısa sürede verebilmesi projelerin zamanındabitmesinde önemli rol oynayacak.


Çözüm Ortağı

‘HAB Uzay ve Havacılık Organize Sanayi Bölgesi’ projesinde

ABS Plus kör kalıpları tercih edildi

Ankara’nın önce gelen mimari tasarım ofislerinden Yazgan Design Mimarlık, HAB’ın proje aşamasında alternatif uygulamalara ve geleneksel dolgulara kıyasla uygulama kolaylığı ve düşük maliyetleri dikkate alarak kör kalıpla betonarme yükseltilmiş döşeme yapılmasını tasarladı. İnşaat başladıktan sonra ana yüklenici GMF Grup da ‘ABS Plus’ kör kalıplarını tercih etti. Projede yapısal döşeme 70 cm yükseltilerek oluşturulan boşluk çift sıra elektrik tavası üzerinde veri ve elektrik kablolarının ayrı bir şekilde geçirilmesini sağladı. Uygulama yapılacak sahada önce ABS Plus kör kalıp sistemini oluşturan tabanlar, kılavuzlar ve ayaklar yerleştirilerek tam olarak tesisatın nerden ve nasıl geçirileceği belirlendi. Daha sonra tüm alt yapı döşenerek kab-

lo bağlarının kör kalıp kubbeleri içerisinden kullanım alanlarına çıkışı sağlandı. Son kontrollerden sonra tüm kubbeler yerleştirildi, kalıp yapısı çevre elemanlara sabitlenerek demir yerleştirilmesi ve beton dökümü safhalarına geçildi. ABS Plus kör kalıp sistemi sayesinde yapısal döşeme üzerinde 70 cm yüksekliğinde ikinci bir betonarme döşeme oluşturuldu. Bu iki döşeme arasındaki boşluk tüm mekanik ve elektrik tesisatı-

nın döşeme altından geçirilmesi amacı ile kullanıldı. Elde edilen beton yüzey her türlü kaplama malzemesinin (boya, halı, parke, vinil, PVC vb.) serbestçe kullanılmasına imkan sağladı.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

23


İNTEK, Marmara Bölgesi’nin ulaşımını rahatlatacak Kuzey Marmara Otoyol projesinde

Projenin adı Yatırımcı Ana Yüklenici Alt Yüklenici Yer Köprünün Tamamlanması Otoyol İnşaat Faaliyetleri

: Kuzey Marmara Otoyolu Kurtköy-Akyazı Kesimi (İzmit Kavşağı-Akyazı K06 Anayol Köprüsü Kesim 6) : T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, KGM : Kalyon - Kolin - Cengiz - Limak - RSY - Pak Yatırım : Kurular Nakliyat Taş. ve İnş. Ltd. Şti. : Sakarya : 30 Mayıs 2020 : Aralık 2020

İntek Kalıp ve İskele, Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağlayan Kuzey Marmara Otoyolu projesinin çözüm ortağı oldu. Proje, ülkemizin en büyük sanayi bölgelerini barındıran Marmara Bölgesi’nin ulaşımını rahatlatacak olmasının yanı sıra 4 şeritli tünelleri ile dünyanın en geniş tünelleri olma özelliğini taşımaktadır. Proje Hakkında Genel Bilgi:

Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağlayan Kuzey Marmara Otoyolu, ülkemizin en büyük sanayi bölgelerini barındıran Marmara Bölgesi’nin ulaşımını rahatlatacak yüksek standartlı, güvenli, kaliteli ve kesintisiz bir ulaşım yatırımıdır. Kuzey Marmara Otoyolu’nun 4 şeritli tünelleri ise dünyanın en geniş tünelleri olma özelliğini taşımaktadır.

24

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Tamamlandığında bağlantı yolları dahil toplam 400 kilometrelik yola sahip olacak Kuzey Marmara Otoyolu’nun ana mühendislik yapıları, viyadük, tünel, üst geçitler, alt geçitler ve menfezlerdir. Buna göre; projenin Avrupa kesimlerinde toplamda 14 viyadük, 37 köprü, 3 tünel, 19 üst geçit, 43 alt geçit ve 118 adet menfez; Asya kesimlerinde ise toplam 16 viyadük, 106 köprü, 5 tünel, 54 üst geçit, 53 alt geçit ve

481 adet menfez yapılmaktadır. Projenin tamamlanması ile; Kuzey Marmara Bölgesinde Doğu - Batı istikametindeki ana ulaşım arterleri civarında gelişerek büyüyen, kentleşme ve sanayileşmenin oluşturduğu bölgesel trafik ile bölgeden geçen şehirler arası ve uluslararası trafik birbirinden ayrıştırılarak ulaşımdaki hizmet kalitesinin ve güvenliğinin artırılması hedeflenmektedir.


Çözüm Ortağı

Kesim - 6 plan görünüş

Kuzey Marmara Otoyolu, tüm kısımları tamamlandığında Edirne-Kınalı-İstanbul-Ankara Otoyolu, İstanbul-İzmir Otoyolu ile birleşerek Marmara Bölgesini, Ege ve İç Anadolu Bölgesi’ne otoyol ağıy-

la bağlayacak, bu sayede İstanbul’dan Bursa’ya ulaşımın 1,5 saate, İstanbul’dan Eskişehir’e ulaşımın 2,5 saate, İstanbul’dan İzmir ve Ankara’ya ulaşımın 3,5 saate inmesi planlanmaktadır.

Tekirdağ ve Sakarya arasında, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul Havalimanı bağlantı yolları ile birleşen otoyol güzergahımız, mevcut ulaşım ağları ve özellikle İstanbul Boğazı geçişlerinde

En kesit görünüş

Yapı Malzeme Temmuz 2020

25


kapasitenin üzerinde olan trafik yükünü önemli ölçüde azaltacaktır. Artan yakıt tüketimi, araç bakımı ve onarım giderleri gibi ekonomik kayıplar, trafik yoğunluğunun neden olduğu gürültü, çevre kirliliği ve emisyon salınımı en aza inecektir. Kuzey Marmara Otoyolunun birçok kesiminde olduğu gibi K06 Anayol Köprü-

sünde de İntek Kalıp ve İskele sistemleri tercih edilmiştir.

Projede Kullanılan İntek Kalıp ve İskele Sistemleri ve Miktarları:

5 açıklıklı, toplam uzunluğu 285,42 metre olan K06 anayol köprüsü ard germeli yerinde dökme beton sistemi ile tasarlanmıştır. Kutu kesite sahip olan köprü döşemesinin betonu üç aşamada dökül-

Döküm aşamaları

26

Yapı Malzeme Temmuz 2020

müştür. Birinci aşamada kutu kesitin alt tabliyesinin kalıbı ve iskelesi kurulmuş ve alt tabliyenin betonu dökülmüştür. Alt tabliye döküldükten bir gün sonra, priz almaya başlayan tabliyenin üzerinde çalışmaya başlanmış ve kutu kesitin kiriş yan kalıpları kurularak betonu dökülmüştür. İkinci beton döküm aşaması olarak adlandırılan bu kısımdan sonra üçüncü aşamada, alt tabliyenin üzerine kalıp ve


Çözüm Ortağı

iskeleler kurulmuş ve üst tabliyenin betonu dökülmüştür. Alt tabliye ve üst tabliye için tek seferde kurulan kalıp ve iskele miktarı, 2 açıklık ve ¼ açıklık olmak üzere toplam 142 metredir. Düşey kalıp olarak sınıflandırılan kiriş yan kalıplarının çevrim hızı, yatay kalıp olarak sınıflandırılan döşeme kalıplarına göre çok daha yüksektir. Düşey kalıplar, beton döküldükten sonra bir ya da iki gün içinde sökülebilirler. Yatay kalıplarda ise söküm süreleri çok daha uzundur. Bu nedenle 142 metrelik bölümde, en kesitten baktığımızda görmüş olduğumuz 5 adet kiriş için sadece 1 takım kiriş yan kalıbı yapılmış ve kutu kesitin kirişleri 5 aşamada dökülmüştür. Bu durum, düşey kalıplarda “yüksek çevrim hızları nedeni ile miktar açısından tasarruf sağlanması” ilkesine çok tipik bir örnektir. Alt tabliye ve üst tabliyede HD 150 kalıp iskele sistemi, kutu kesitin kiriş yan kalıplarında ise İNTEVA ahşap kirişli perde kalıbı sistemi tercih edilmiştir. Kurular İnşaatın elinde bulunan kalıp ve iskele stokları, işin süresi dikkate alınarak, bir takım çalışması ile en verimli şekilde bu projeye adapte edilmiş, ilave ihtiyaçlar en aza indirilerek ciddi anlamda bir ekonomi sağlanmıştır. Ayrıca, gerek iş programında ara terminleri yakalayabilmek amacı ile gerekse ana ve alt yüklenicilerin tercihleri doğrultusunda ortaya çıkan kısa dönemli kalıp ihtiyaçları “kiralama” yöntemi ile karşılanmıştır.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

27


Yaşam kalitesini artıran GF Hakan Plastik

ürünleri Nidapark Küçükyalı’da

Çevre dostu projeleriyle adından söz ettiren Tahincioğlu’nun Nidapark Küçükyalı projesinin tesisat sisteminde Türkiye’nin sessiz borusu GF Silenta Premium tercih edildi. Leed Sertifika adayı olan Nidapark Küçükyalı karma projesinin temiz su ve atık su tesisat sistemlerinde GF Hakan Plastik ürünleri kullanıldı. 12 konut bloğu, 4 ofis ve ticari ünitelerin yer aldığı projede Türkiye’nin ilk sessiz borusu olan GF Silenta Premium, GF Aquasystem PP-R ve PVC ürünleri tercih edildi. Kalite anlayışının her noktada hissedildiği projenin tesisat sistemleri de GF Hakan Plastik ürünleri ile buluştu. Yaşam kalitesi ile birlikte yapının kalitesinin de artırılmasına katkıda bulunan GF Silenta Premium, DIN 1451, DIN 4109 ve DIN 4102 sistem standartlarına uygun PP malzemeden üretilen atık su boru sistemi. Üç katmanlı mineral takviyeli kompozit yapısı, atık su tesisat sistemlerinde sessizlik sağlıyor. Türkiye’nin ilk sessiz borusu olma özelliğine sahip bulunan ürün, Alman Fraunhnover Enstitüsü tarafından yapılan ölçümlerde 4lt/s akış hızında 13 dB (A) ses şiddeti seviyesine ulaşıyor. Korozyona dayanıklı yapısı ile kireçlenme ve paslanma gibi etkenleri ortadan kaldıran GF Aquasystem PP-R, PN 20-25 basınç sınıflarına uygun olarak sıcak ve soğuk su kullanımında 50 yıllık çalışma olanağı sağlıyor. GF Aquasystem PP-R sistemleri içme suyu sistemlerinin yanı sıra merkezi ısıtma sistemleri,

28

Yapı Malzeme Temmuz 2020

sıcak-soğuk su sistemleri, klima sistemleri ve güneş kolektörlerinde de kullanılabiliyor. Alt yapı sistemlerinde kullanılan, dayanıklı ve sızdırmazlık özelliği taşıyan PVC

boru sistemleri ile projelerin atık su drenajları sağlıklı bir şekilde kuruluyor. GF Hakan Plastik ürünlerinin uzmanlığı, yapıların geleceğe güvenle ulaşmasına katkı sağlıyor.


Çözüm Ortağı

Blue Mudanya Otel’in Hava Konforu Üstün Teknolojili Mitsubishi Heavy VRF Sistemlerle Sağlanıyor Başarılı faaliyetleri ve güçlü referansları ile adından söz ettiren Form MHI Klima Sistemleri, proje portföyüne her geçen gün yenisini ekliyor. Üstün Japon teknolojili Mitsubishi Heavy VRF sistemlerle hava konforu yükseltilen mekanlardan biri de Bursa’nın Mudanya ilçesinde yer alan Blue Mudanya Hotel... Proje kapsamında otele enerji verimliliği yüksek Heat Pump VRF sistemler entegre edildi.

55 yıllık Form Şirketler Grubu güvencesi ve Japon Mitsubishi Heavy ortaklığında kurulan Form MHI Klima Sistemleri, Bursa’nın Mudanya ilçesinde konumlanan Blue Mudanya Hotel’in iklimlendirme ihti-

yacını Mitsubishi Heavy Heat Pump VRF sistemlerle karşıladı. Tüm odaları deniz gören, ödüllü mimariye sahip Blue Mudanya Hotel’e Mitsubishi Heavy marka 5 adet dış ünite, 95 adet

kaset, kanal ve duvar tipi iç ünite entegre edildi. Proje kapsamında entegrasyonu sağlanan VRF sistemler toplamda 565 kW’lık kapasiteye sahip.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

29


Mimar Fatih Dağtekin:

“Bu tarihi yapıdaki restorasyon çalışmasında iskele ihtiyacımıza ÖZLER ile yapmış olduğumuz çözüm ortaklığı sayesinde Safetyscaff ürünü ile cevap bulabildik” “1851 yılında tamamlanmış olan yapı, İzmir’in Konak ilçesinde İzmir İl Sağlık Müdürlüğü binası olarak günümüzde kullanımı devam etmekte. Mekan 150 yılı aşkın ömrü ile İzmir’in ilk Müslüman Hastanesi olma özelliği ile de tarihsel bir önemde. Aynı zamanda yakın geçmişe kadar Konak Doğum Hastanesi olarak kullanılarak İzmirlilerin hatıralarında duygusal bir öneme de sahip olmuştur.” Aktif olarak hala kullanılması nedeni ile yapıda uzun yıllar kapsamlı bir restorasyon çalışması yapılamadı. Kullanım yoğunluğu devam eden yapının sorunlarını çözebilmek adına İzmir Valiliği tarafından basit bakım onarım sürecine alındı. İlgili kurum yetkilileri tarafından yapının sorunları ortaya konmuş ve bu sorunlara çözüm önerilerinde ana ilke yapıya minimum

30

Yapı Malzeme Temmuz 2020

müdahale edilmesi şeklinde olmuştur. Basit onarım kapsamına genel olarak çatı, cephe ve doğrama tadilatları girmekte. Bu kapsamda; çatıların akan kısımları lokal müdahaleler ile onarılıp, cephelerdeki sıva, boya raspalanarak mevcut malzeme ile yenilenmekte. Cephe doğramalarında boya raspaları yapılıp, doğramaların çürüyen kısımlarında onarımlar tamamlandık-

tan sonra boyanacak. Böylece cephelerde yer alan taş söveler ile saçak silmelerinde boya raspaları yapılarak özgün taş dokusu ortaya çıkarılacak.

Safetyscaff Avrupa Standartlarına Uygun Olarak Özler Tarafından Üretilmektedir

Safetyscaff %100 iş güvenliği kurallarını


Çözüm Ortağı

Fatih Dağtekin Dares Mimarlık;

dikkate alarak Avrupa Standartlarına uygun olarak dizayn edilmiştir. Zemini teraziye almak için TS EN 74-3 sertifikalı alt ayar milleri kullanılır. TS EN belgeli ankraj elemanları ile sistem kurulduğu cepheye sabitlenir. ÖZLER tarafından talep edilen projelere uygun olarak montaj-demontaj hizmeti verilmekte. ÖZLER’in Safetyscaff güvenlikli cephe iskele sistemi TS EN 12810 belgeli. Üretimde ise otomatik gazaltı kaynak makineleri kullanılmakta. TS EN 12810-1, 12810-2, 12811-1 ve 12811-2 sertifikalı Safetyscaff çerçeveleri standart olarak 48*3,0 mm, yatay bağlantılar 34*2,0 mm ve çapraz bağlantılar ise 42*2,5 mm TSE belgeli. Mekanik testlere tabi tutulmuş sanayi borularından üretilmekte. Tüm bu işlemlerde robotik kesme, delme ve kaynak prosesleri uygulanmakta. Güvenlikli cephe iskelesinde pano, yatay ve çapraz bağlantı elemanları ve çelik platformlar ayar milleri, başlangıç ayağı ve yürüme yolları TS 914 EN ISO 1461 standartlarına göre daldırma galvaniz ile kaplanmakta.

“Yapı yaklaşık 3.500 m2 alanı kaplamakta ve bu alan yaklaşık 600 mt uzunluğa denk gelmekte. Ayrıca içerisinde oluşan iç avlular ve bu avlulara yapılmış pek çok eklenti nedeni ile yapı cephelerinde iskele kurmak zorlaşmakta. Yapının ortalama 15 mt yüksekliğinde olması da buradaki uygulamalar esnasında kullanılması gereken iskelenin önemini ortaya çıkartmaktadır. Kullanılacak iskele kolay kurulabilme özelliği ile zamandan tasarruf ettirmeli, aylarca üzerinde çalışacak olan çalışma arkadaşlarımızın güvenliğini ön planda tutmalı, farklı engel ve açıklıklarda çözümler üreterek çalışma alanımızı açmalıydı. Tüm bu isteklerimize ÖZLER ile yapmış olduğumuz çözüm ortaklığı ile Safetyscaff ürünü cevap bulabildik.” dedi.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

31


DOSYA

DOSYA KONULARI: Isıtma & Soğutma & Havalandırma Sistemleri Asansör Sistemleri & Taşıma ve Geçiş Teknolojileri



“Her zaman çalışmaya, üretmeye, taze ve sağlıklı hava sağlamaya devam edeceğiz”

“Systemair HSK olarak gerek odaklandığımız projelerle iç mekân sağlığına katkıda bulunmaya gerekse ihracat hedeflerimizle ülke ekonomisine destek olmaya devam edeceğiz. Bu süreçte hedeflerimiz arasında ölçek ekonomisinden ziyade mühendislik gerektiren yatırım maliyetleri ile giriş bariyeri yüksek ürün ve sistem çözümlerine odaklanmak yer alıyor.”

Ayça Eroğlu / Systemair HSK Genel Müdürü

Ürün kalitesi, güvenilirliği ve çalışanların iş sağlığı/güvenliği konularındaki hassasiyetiyle ön plana çıkan Systemair HSK bu alandaki hassasiyetini bir kez daha kanıtladı. Salgın döneminde de gerekli tedbirleri şirket faaliyetlerinin tüm aşamalarında en iyi şekilde uygulayan firma ‘Yeni Normal’ dönem için de son derece hazırlıklı. Konunun detaylarını Systemair HSK Genel Müdürü Ayça Eroğlu’ndan dinledik. Sorularımızı yanıtlayan sayın Eroğlu’na teşekkür ederiz.

Hâlihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz?

34

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Türkiye’de klima santrali pazar lideri Systemair HSK olarak, sunduğumuz yenilikçi çözümlerle kritik öneme sahip ve prestijli projelerin tercih edilen ve güvenilen bir çözüm ortağıyız. Son yıllarda hem konfor hem de hijyen ve endüstriyel uygulamalarda Türkiye’nin sağlık alanındaki en büyük kamu-özel sektör iş birliği projelerinde yer alıyoruz. Her zaman olduğu gibi pandemi döneminde de iç mekân hava kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ettik ve ediyoruz. Yeni döneme seri bir şekilde adapte olarak genel merkez çalışanlarımız için evden çalışma sistemine geçtik. Servisler de dahil olmak üzere çalışanlarımızın bir arada olduğu tüm ortamlarda ise hijyenik tedbirleri titizlikle sürdürüyoruz ve kişi sayısını her zaman kontrol altında tutuyoruz. Ofislerin metrekare cinsinden ölçüsüne bağlı olmak üzere kişi sayısına dikkat ediyoruz. İstanbul ofisimizde aynı gün içerisinde 20 kişiden fazla çalışan aynı anda ofiste bulunamıyor. İş merkezi girişlerinde ateş ölçümü yapılıyor, asansör gibi ufak alanlarda en fazla iki kişi bulunabiliyor. Giriş ve çıkışlarda ayrıca ofislerde belirlenmiş stratejik noktalarda dezenfektanlar ve maskeler çalışanlarımızın kullanımına sunuluyor. Üretimde devamlılığı sağlamak için büyük bir fedakârlıkla çalışan fabrika çalışanlarımız için de gerekli tüm önlemleri aldık. Vardiya sayılarını arttırdık; çalışma istasyonları ve servisler çalışanların birbiriyle temas etmeyecekleri şekilde sosyal mesafe kurallarına göre yeniden düzenlendi. İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde toplu alanlarda taze hava ihtiyacını karşılamak için kullanılan klima santrallerinin modülerliği, kolay bakım sağlayabilmesi ve en önemlisi ise temizlenebilir olması önem kazandı. Klima santrallerinin ilk günkü performanslarını koruması ve sağlıklı bir şekilde taze iç ortam havası sağlama fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için doğru bakım da son derece kritik önem taşıyor. Bu sayede klima santralleri kapalı ve toplu alanlar için fayda sağlayan sistemlere

dönüşüyor. Systemair HSK olarak, klima santrallerimizin yer aldığı alanlarda bu bakım periyotlarını yakından takip ediyoruz. Saha ekibimiz zorlu pandemi döneminde de bakım ve iyileştirme operasyonlarını kesintisiz olarak yürütmeye devam etti.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu?

Pandemi süreci, her sektörü etkilediği gibi iklimlendirme sektörünü ve şirketimizi de elbette etkiledi. İklimlendirme sektörünün geri dönüşü olmayan bir şekilde öneminin anlaşıldığını söylemek mümkün. Artık AVM, okul, ofis, havaalanı, restoran gibi iç mekânların nasıl havalandırıldığı ve iç hava kalitesi sadece müteahhitlerin veya yatırımcıların ilgi alanı olmaktan çıkıp yaşamının yüzde 90’ını bu mekanlarda geçiren insanların ortak endişesi haline geldi. Kamuoyunu bilinçlendirmek ve Systemair markasının bu noktada ne kadar büyük rol oynadığını anlatmak üzere çalışmalarımıza devam edeceğiz ve “tamamen B2B” anlayışından ziyade son kullanıcıya yönelik iletişim stratejileri de geliştirmek, bizim için en büyük değişikliklerden biri olacak.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş ortaklarınıza sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz?

Pandemi döneminde hükümetimiz tarafından mevcut hastanelerin kapasitesini güçlendirmek için İstanbul’da iki büyük acil hastane inşa etmeye karar verildi. Bunlardan biri 432’si yoğun bakım olmak üzere 1.008 yatak kapasiteli çok amaçlı bir hastane olan Sancaktepe Acil Hastanesi oldu. Bu hastane, gerektiğinde tam kapasite hizmet verebilecek; normal zamanlarda ise özel alanlarda hizmet, yoğun bakım ve palyatif bakım için büyük kapasiteler sunabilecek. Gerektiğinde hasta yataklarının yoğun bakım yataklarına dönüştürülebileceği hastane, kronik böbrek hastaları için 100 diyaliz ünitesine de sahip. Systemair HSK olarak; İstanbul Sancakte-


Dosya pe Acil Durum Hastanesi projesi için 150 adet entegre otomasyonlu FL NG H serisi klima santrali, 100 adet MUB fan, 180 adet VRF iç ünite ve 280 VRF dış ünite ürettik. 2 bölüm ve 8 bloktan oluşan hastane, sadece 45 günde inşa edildi. Systemair HSK olarak, üzerinde titizlikle durduğumuz konulardan biri de ürünlerimizin tam zamanında ve hatasız teslim edilebilmesi. Yılda 4 bin 500 adet klima santrali üretebilecek kapasiteye sahip fabrikamızla çözüm ortaklarımızın ihtiyaçlarını zamanında ve tam kapasiteyle karşılayabiliyoruz. Bu projede de zaman kısıtlamasına rağmen tüm klima santrallerini ve ilgili VRF dış ünitelerini zamanında teslim etmek konusunda başarılı olduk. Üretim sırasında mühendisler, Ar-Ge ekibimiz ve sahada çalışan mavi yaka çalışma arkadaşlarımız da dâhil olmak üzere tüm fabrika ekibimiz, böyle bir projeye ve halk sağlığına katkıda bulunmanın sorumluluğuyla büyük bir tutkuyla çalıştı. Bu projede üstün teknolojik ürünlerimizle yer almaktan ve sağlıklı nefese katkıda bulunmaktan büyük gurur duyuyoruz. Bu süreçte, pazarlama ekibimiz ise salgın şartlarına ve tüm zorluklara rağmen büyük bir özveri ve fedakârlık göstererek işinin başında olmaya devam eden çalışma arkadaşlarımızı onurlandırmak ve Türkiye ekonomisine verdiğimiz katkılara hız kesmeden devam ettiğimizi göstermek için iki reklam filmi çekti.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Şu ana kadar olduğu gibi yeni normal olarak adlandırılan devirde de iş yapış şeklimizi aynı titizlikle sürdürerek sektöre katkımızı sürdüreceğiz. Havalandırma sistemleri, soluduğumuz havayı şartlandıran ve bize sağlıklı yaşam olanağı sunan sistemler olarak hayati önem taşıyor. Yıllar önce bir lüks olarak görülen bu sistemler, günümüzde yaşadığımız modern binaların ayrılmaz parçaları. Nasıl ki evimizde ve ofisimizde temas ettiğimiz eşyaları, mobilyaları ve araçlarımızı dezenfekte ediyor ve temizliğine dikkat ediyorsak, soluduğumuz havanın içinden geçtiği sistemi de doğru çalıştırmak, sağlımızı korumak için kritik öneme sahip. Bu pandemiyi atlatıp normal yaşantılarımıza geri döndüğümüzde, havalandırma sistemlerimizi tekrar en verimli ve en az enerji harcayan modlarda çalıştırmaya devam edeceğiz. Bize bu dönemden kalan ve kalıcı olarak sistemleri değiştirecek olan sonuç, hijyenin sadece ameliyathaneler değil tüm yaşam alanları için kritik olduğu çıkarımı olacak. Artık havalandırma sistemleri; daha hassas filtre kademeleri, UV-C lambalar ve daha fazla taze havalı sistemler ile baştan ele alınacak. Tüm

bu nedenlerle, sektörün de önemini artıracağına ve büyümesini sürdüreceğine inanıyoruz. Klima santralleri sektöründe yaklaşık son 10 yıldır Türkiye pazar lideri Systemair HSK olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Şu ana kadar yaptığımız gibi fabrikalar, alışveriş merkezleri, havalimanları, şehir hastaneleri, endüstriyel tesisler gibi dev ve kritik projelerin iklimlendirmesini sağlamaya ve temel misyonumuz “mekânların iç hava kalitesini artırıp insanlara temiz hava sağlamak” doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz.

Bence bu yeni döneme sizlerin olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı?

Uzmanlık alanımız olan havalandırma sistemlerinin tasarımı ve üretimi, her tesisin kendine özel ihtiyaçları gözetilerek “terzi usulü” diyebileceğimiz, ihtiyaca yönelik hazırlanan projeler şeklinde oluyor. İş ortaklarımıza özel geliştirdiğimiz çözümler, sektörde her zaman bir adım önde olmamızı sağlıyor. Pandemi döneminde hem sektör lideri olarak iş ortaklarımızı bilgilendirmek hem de paydaşlarımızla iletişime devam edebilmek için alanının öncü isimleriyle webinar serileri düzenledik. Bu dönemde yoğun şekilde iletişime devam edebilmek hem değişen gündem hem de endişeler nedeniyle iş ortaklarımızın ihtiyaçlarını hızla anlayabilmeyi ve onlara cevap verebilmeyi mümkün kıldı. Türkiye genelinde evden çalışmanın başladığı ilk haftada webinar çalışmalarının testlerini başlatarak kullanıcılara “Hangi konularda eğitim almak istersiniz, ilginizi hangi konular çeker?” sorusunu yönelttiğimiz bir anket hazırladık. Öncelikleri belirleyerek yaklaşık üç aylık yoğun ve teknik bilgilendirme ağırlıklı webinar programını

hazırlamış olduk. Bu süreçte özellikle çok konuşulan alışveriş merkezlerinin pandemiye yönelik yeni havalandırma çözümlerine en çok ihtiyaç duyan mahallerden biri olduğunu belirledik. “Normalleşme Döneminde AVM’lerde Havalandırma Sistemleri” başlıklı online seminerimizi gerçekleştirdik; katılımcılardan oldukça olumlu dönüşler aldık. İş ortaklarımıza yönelik iletişim çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce global boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

Artan altyapı projeleri, ofislerin, okulların, ticari binaların ve endüstrilerin sayısının artması nedeniyle iç mekân hava kalitesini korumak için havalandırma cihazlarına olan talebin artması bekleniyor. Sağlığın yanı sıra yenilenebilir enerjiler, hibrit sistemler ve düşük enerjili tüketimli sistemlere doğru genel bir yönelim bulunuyor. Bunun sonucunda tüketiciye, çevreye ve topluma duyarlı, yenilikçi ürünlere ilginin artmasını bekliyoruz. Systemair HSK olarak gerek odaklandığımız projelerle iç mekân sağlığına katkıda bulunmaya gerekse ihracat hedeflerimizle ülke ekonomisine destek olmaya devam edeceğiz. Bu süreçte hedeflerimiz arasında ölçek ekonomisinden ziyade mühendislik gerektiren yatırım maliyetleri ile giriş bariyeri yüksek ürün ve sistem çözümlerine odaklanmak yer alıyor. Tüm bu hedeflerimiz doğrultusunda ve son videomuzda yer verdiğimiz “Sistem Çalışıyor” sloganımızda vurguladığımız gibi her zaman çalışmaya, üretmeye, taze ve sağlıklı hava sağlamaya devam edeceğiz.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

35


ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Rebii Dağoğlu:

“Pandemi sonrası yeni dünya düzeni bizi bekliyor” Yeni Koronovirus’ün ülkemize alınan önlemlerinde etkisiyle batılı ülkelerden daha geç ulaşmış olmasının bir şans olduğu düşünüyorum. Bu durumun etkisiyle Covid-19 etkilerini daha geç hissetmeye başladık. Bir bakıma “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi” diyebilirim. Biz henüz Türkiye’de tek bir vaka dahi yokken idari personelin tamamı için evde çalışma sürecini başlattık. Uzun zamandır teknolojik altyapıya yatırım yaptığımız için uzaktan çalışma yöntemi ile şirket içi süreçlerimizin idamesinde hiçbir zorluk yaşamadık. Manisa fabrikamızda ise üretim ve lojistik süreçlerimiz hiçbir aksaklığa mahal vermeyecek şekilde devam ediyor. Çalışanlarımızın sağlığını güvence altına almak için fabrikamıza, özel yazılımlı termal kameralar yerleştirdik. Bunlar günlük hayatta kullanılan termal kameralardan farklı, yüksek vücut ısısını anında tespit ettiği için sistem derhal uyarı mekanizmasını çalıştırıyor. Bunun yanı sıra sosyal mesafenin korunmasına yönelik bir dizi önlemi de hayata geçirdik. Şükürler olsun ki bugüne kadar herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmadık. Biliyorsunuz çalışanlarımız bizim en önemli değerimiz, onların sağlığı bizim için tüm süreçlerin başında geliyor. Bu vesile ile pandemi süreci boyunca şirket iç süreçlerini devam ettirebilmek adına büyük bir özveri gösteren çalışanlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Son yıllarda herkesin konuştuğu “Aldağ’lı olmak” veya “Aldağ ruhu” nedir bir kez daha şahit oldum.

“Ofislere Dönüş Kademeli Olmalı”

Rebii Dağoğlu / ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı

“Günümüzün en önemli sorunu olan COVID-19 salgınının yayılımının önceden tahmin edilmesi ve önlem senaryolarının hızlı tespiti hem ülkelerin hem de organizasyonların hızlı ve etkin bir şekilde önlem alabilmesi için anahtar rol oynuyor.”

36

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Ayrıca bir başka önemli konuda ofislere geri dönüş sürecinde kademeli bir politika izlenmeli. Öncelikle çalışanlar arasında bir tedirginlik olmamalı. Şayet böyle bir durum varsa hassasiyetlere dikkat edilmeli. Bunun yanı sıra evden çalışma süreci boyunca herhangi bir aksama yaşamayan departmanlar varsa, buralarda geri dönüş daha ileri bir vadeye bırakılabilir. Bunun yanı sıra tüm departmanların aynı işe dönüşüne gerek olmadığını düşünüyorum. İşe dönüş sürecine başlamış departmanların yarı eleman kapasitesiyle ve rotasyon sistemine dayalı bir çalışma metodu izlemeleri gerek. Ayrıca toplu taşıma araçlarını kullanmak durumunda olan çalışanların mutlak surette evden çalışma sürecine devam etmeleri son derece önemli. Bunun dışında bir önemli hususta, tüm çalışanların acil bir durum halinde çok hızlı biçimde yeniden evden çalışma sürecine dönmeye hazırlıklı olmalı.

Pandemi Sonrasında Yeni Bir Dünya Düzeni Bizi Bekliyor

Tabii Pandemi sonrasında hem Türkiye, hem de dünya ölçeğinde geniş çaplı sosyo ekonomik değişimler olacak. Öncelikle dijitalleşme, otomasyon ve uzaktan yönetim, hayatın ve ekonominin tüm süreçlerini etkisi altına alacak. Bu durum bir yandan da siber güvenlik tehdidini artıracak. Kişisel verilerimiz sürekli tehdit altında olacak. Ancak tüm bunların ötesinde dünya üzerinde tıpkı büyük buhranda olduğu gibi finansal kaynakların çok azalacağı


Dosya

bir döneme girilebilir ve bu durum ülkeleri tekrar korumacı ekonomik politikalar uygulamaya zorlayabilir. Bunun neticesinde zengin ve fakir ülkeler arasında sınıf çatışmalarının ortaya çıkabilmesi mümkün gözüküyor.

“Ancak ben bu süreçte hızlı ve doğru kararlar alan ülkelerin yeni dünya düzeninde çok daha konumları olacağına inanıyorum”

Türkiye’de Pandemi Sürecinin Gayet İyi Yönetildiğini Düşünüyorum Şahsen Türkiye’de pandemi sürecinin gayet iyi yönetildiğini düşünüyorum. Zaten bu, DSÖ’nün (Dünya Sağlık Örgütü) beyanlarıyla da tescillendi. Vaka sayısı, entübe sayısı, ölüm sayısı ve toplam vaka oranına baktığınızda batı Avrupa ülkeleri ve ABD’ye göre gayet iyi durumdayız. Günlük test sayısı oldukça yüksek. Maske sıkıntımız yok. Bugüne kadarki sağlık altyapı yatırımları da sürecin idaresinde son derece önemli bir paya sahip. Yoğun bakım ünitelerinin ve aspirasyonların sayısı pandemiyle mücadelede destekleyici unsur oldu. Karantina uygulamalarının mümkün olduğunca sosyo-ekonomik hayatı etkilememesine dikkat edildi. Unutmayalım ki bir aylık sokağa çıkma yasağının ekonomik bedeli 12 milyar dolar.

“Pandemi Sürecinin Dünya Ekonomisine Etkileri Derin ve Uzun Vadeli Olacak”

IMF’in açıklamalarında Yeni Tip Koronavirüs (Covid-19) salgınının tüm dünyada “2008 küresel mali krizinden çok daha

kötü ve benzeri görülmemiş ekonomik krize” yol açacağı belirtiliyor. IMF, 1 Trilyon dolarlık finansal kapasitesini Koronavirüsten etkilenen ülkeler için kullanmaya hazır olduğunu belirtti ve şimdiye kadar 90’dan fazla ülkenin kendilerinden yardım talebinde bulunduğunun altını çizdi. Koronovirüse karşı “en savunmasız” ülkelerin ise “ekonomileri yükselen ve gelişen ülkeler” olduğu sık sık vurgulanıyor. Yine

Salgın Süresince Fedakarca Çalışan Tüm Çalışanlarıma Teşekkür Ediyorum, İşte “Aldağ’lı Olmak” Buna Deniyor. IMF’in açıklamalarında acil finansman desteği konusunda şimdiye kadar böylesine artan bir taleple karşılaşılmadığı da belirtiliyor. Yerleşik kanı da Covid-19 salgınının küresel ölçekte “2008 küresel mali krizinden çok daha kötü ve benzeri görülmemiş bir ekonomik krize” neden olacağı yönünde. Bazı ülkelerin halklarının geçiminin sağlanması ve ekonomik çöküşten kurtulmaları için borçlarının hafifletilmesi şart. Bu durum karşısında küresel ekonomik kriz döneminde uygulanan genişlemeci para politikalarına dönen merkez bankalarının hemen hepsi faiz indirdi, tahvil alımları açıkladı. Atılan adımların piyasalarda istenilen tepkiyi yaratmaması üzerine ABD

Merkez Bankası (Fed), sınırsız tahvil alımını duyurdu ve başka bir anlamla “kim, neye, ne kadar ihtiyaç duyuyorsa” mesajını verdi. Pandeminin “yayılma hızı” karşısında çaresiz kalan ülkeler, çözümü, “süreci kontrol altına alana kadar insanların evlerinden çıkmamasında” buldu. Ekonomide tüm işleyişi değiştiren ve işsizlikte artışa neden olan bu çözüm için hükümetler de kesenin ağzını açmak zorunda kaldı tabii. İhracat kanalını vuran bu sürecin üretimi azaltması, arz şokuna neden olurken, eve kapanan ve gelir endişesi içine giren toplumun harcamalarını düşürmesi de talep tarafında şok yarattı. Bu sürece, Rusya ve Suudi Arabistan’ın petrol üretimini artırma konusundaki restleşmesi de eklenince küresel ekonomide sorunlar derinleşti. Şu ana kadar pandeminin küresel ekonomiye etkilerine dair somut neticelere varılmamışken, kesin olan tek şey hükümetlerin trilyon dolarlara varan teşvik paketlerinin bu krizi çözmeye yeterli olamadığı. Yani evden çıkamayan bir insanın banka hesabına para yatırmanızın, ekonomiye faydası çok sınırlı olur ya da olmaz. Küreselleşen dünya ve gelişen finansal piyasalar sonucunda son yıllarda krizler sıklaşsa da 2008 finansal krizinden kalma yorgunluk ve kırılganlıklar da çözüme ulaşılmasını zorlaştıran faktörler olarak öne çıkıyor. Sonuç olarak şu an için pandeminin etkileriyle ilgili olarak net bir tablo ortaya koymanın zor olduğunu düşünüyorum. Kesin olan şey dünya ekonomisinin geleceğini para ve mali politikalar kadar teknolojik gelişmeler de belirleyecek.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

37


Sektörel

“Bu sınavdan başarılı bir şekilde geçtik ve geçmeye devam ediyoruz” “Müşterilerimizle sürekli iletişim halinde olarak çalışma sistemimiz konusunda kendilerini bilgilendirdik. Gelen talepleri aksatmadan kaliteli ürün/hizmet politikasıyla karşılayarak güvenilir tedarikçi konumumuzu bir kez daha perçinlemiş olduk.”

Vedat Sancakdar / Tasarım ve Sistem Geliştirme Direktörü

Son teknoloji ile donatılmış 5 üretim tesisi, 2400’den fazla çalışanı ve 90’den fazla ülkeye yaptığı ihracatla Türkiye’nin en önemli sanayi kuruluşları arasında yer alan ASAŞ, yenilikçi ürünleri, teknolojisi, sektörün bakanlık onaylı ilk Ar-Ge Merkezi ve sunduğu hizmetlerle bulunduğu her sektöre çözüm üretmekte ve değer katma. ASAŞ Tasarım ve Sistem Geliştirme Direktörü Vedat Sancakdar ile salgın dönemindeki çalışma şartlarını, aldıkları tedbirleri ve sürece dair geliştirdikleri stratejileri konuştuk.

Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın hastalık şirket faaliyetlerinizi nasıl etkiledi?

2020 yılının başından itibaren dünyamızı saran Covid - 19 pandemi sürecinin Mart 2020 itibari ile ülkemizde de yayılmaya başlamasıyla birçok alışkanlığımız da değişti. Pandemi süreci ve beraberinde değişen koşullar; sağlık, hijyen, izolasyon, seperasyon gibi konularda yeni tasarım ve gelişim ihtiyaçlarını da beraberinde getirdi. Pandeminin zorlukları ve beraberinde gelen etkileri birçok alanda olduğu gibi ekonomik anlamda da kendini gösterdi. Etkilerin en fazla görüldüğü sektör hizmet sektörü olsa da sanayi ve üretim sektörü de ciddi şekilde etkilendi. Tüm dünyanın ilk defa karşı karşıya kaldığı bir salgında birlik ve beraberlik içinde olmanın, güçlü bir aile olmanın önemini hep birlikte gördük. Pandemi boyunca ofis rollerinde çok ağrılıklı olarak uzaktan çalışmayı benimsedik, üretimimizi

38

Yapı Malzeme Temmuz 2020

ise aksatmadan sürdürmeyi başardık. Firmamızda sürecin başlamasıyla birlikte bir Kriz Komitesi oluşturuldu. Bu komite düzenli olarak toplanarak firmamızda gerekli önlemlerin alınması, çalışanlarımızın bilinçlendirilmesi amacıyla eğitimlerin verilmesi ve iletişimi güçlendirmek için bu döneme özel kurulan tüm çalışanlarımızın erişebildiği özel bir platform aracılığıyla açık iletişim kurulması, çalışanlardan gelen tüm soruların yanıtlanması konusunda çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. ASAŞ Ailesi olarak bu süreçte hep birlikte hareket ederek, doğru planlamalar ve önlemler ile yönetim kadromuz ve tüm çalışma arkadaşlarımız ile bu sınavdan başarılı bir şekilde geçtik ve geçmeye de devam ediyoruz.

Üretim, sevk ve yeni ürün çalışmaları noktasında şu anki çalışma yapınızdan biraz bahseder misiniz?

Tüm dünyada ve ülkemizde de olduğu gibi ofis çalışanlarımız uzaktan çalışmaya başladı. Bu süreçte daha önceden alt yapısını hazırlamış olduğumuz dijitalleşme çalışmalarının avantajını kullanarak daha önce firma içerisinde lokasyonlar arası yapmış olduğumuz görüntülü toplantıları müşterilerimizle de gerçekleştirmeye başladık. Umduğumuzdan çok daha başarılı geçen bu online toplantı araçları, gerek teknik bilgilendirme ve eğitim gerekse sözleşme ve anlaşmaların yapılabildiği ciddi bir platform olarak hayatımıza girdi. Servislerde, üretim alanlarında sosyal mesafenin korunması, kişisel hijyenin sağlanması için tüm önlemler alınarak çalışanlarımıza bilgi verildi. Her fabrikaya giriş çıkışta ateş ölçümleri yapılarak şüpheli görülen durumlarda iş yeri hekimlerimizce muayeneler yapılarak kişilerin doğru bir şekilde yönlendirilmesi sağlandı. ASAŞ olarak hayatın normal olarak devam etmesi için kullanılan ürün grupları ve sağlık sektörüne yönelik ekipmanlar için de üretim gerçekleştirdiğimizden bu kritik sektörlerdeki çarkların durmaması için üzerimize düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmek için tüm önlemlerimizi aldık. Müşterilerimizle sürekli iletişim halinde olarak çalışma sistemimiz konusunda kendilerini bilgilendirdik. Gelen talepleri aksatmadan kaliteli ürün/hizmet politikasıyla karşılaya-

rak güvenilir tedarikçi konumumuzu bir kez daha perçinlemiş olduk. Bu dönemde kritik sektörlere yaptığımız üretimlerde tedarik zincirinin devamlılığını sağlayarak topluma karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek ve ülke ekonomisinin istikrarlı ve sürdürülebilir başarısına katkı sağlamak için üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Önümüzdeki döneme dair öngörünüz nedir?

Ülkemizde özellikle son iki yıldır hızlı bir düşüş gösteren inşaat sektöründeki daralma 2020 yılında geçen yıla göre % 10’dan fazla küçülme göstermiştir. “Talep edilen kaliteyi, kabul gören fiyat ile en hızlı sürede sağlamak” öncelikli pazar beklentisi haline gelmiştir. Bu nedenle ASAŞ olarak tüm yatırımlarımızı “Sürdürülebilir Konfor Alanları” oluşturabilmek için Ar-Ge ve inavosyon kültürü ile hayat geçirmeyi ilke edindik. 40’ı araştırma görevlisi olmak üzere 100’den fazla Ar-Ge çalışanı ile ASAŞ, tüm üretim ve satış faaliyetlerini Ar-Ge faaliyetleri ile zenginleştirerek geleceğin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalarını sürdürmektedir.. Bu prensip ile ASAŞ olarak pandemi sonrası dönemde hedeflerimizi yeni normale göre güncelleyerek temel hedefimizden sapmadan yola devam edeceğiz.

Bu yıl için tasarladığınız plan ve projeleriniz var mı?

Firmamızda halen aktif binden fazla proje bulunmaktadır. Bunların % 30-40’ını Ar-Ge projeleri oluşturmaktadır. Mimari sektörde bazı projeleri yılın ikinci yarısında devreye alacağız. Bu projelerimiz; Window Wall Sistemi: Temmuz ayında devreye alınacak olan cephe kaplama sistemi. Ofis Bölme ve Çalışma Alanları Seperasyon Sistemi: Kapalı alanların yaşamımızda daha fazla önem kazandığı bu günlerde ciddi bir ihtiyaç oluşturan ofis sistemleri. Dikey Güneş Kırıcı Sistemleri: Genellikle cam cephe binalarda ciddi bir sorun teşkil eden güneş ışınları için yapılan dekoratif cephe kaplama sistemleri. Comfort Feel: Minimal sürmede çıtayı biraz daha yukarı çeken ve doğramaya değer katan bir sürme sistemi.



“Sektörde en önemli değişiklik

taze havanın daha kontrollü olması ve iç hava kalitesinin sağlanması yönünde olacaktır” “Normalleşmeye geçişle birlikte toplu alanlar ve iş yerleri de açılmaya başladı. Yaz mevsiminin de ülkemizde etkisini göstermesiyle birlikte klimaların korona virüs salgını üzerindeki gündemde yerini aldı. Bu kapsamda Form Şirketler Grubu olarak bizler de müşterilerimize, virüsle mücadele edebilecekleri UV-C uygulamasını sunmaya başladık.” mesafenin korunması amacıyla toplu taşıma kullanımının sıfırlanması ve tüm toplantılarımızın dijital ortama taşınması gibi pek çok karar aldık. Ülkemizin de genel olarak normalleşme adımları atmasını takiben kontrollü bir şekilde ofislerimize dönüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz tüm bu sıkı tedbirlerle birlikte çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyor ve müşterilerimize gerekli tüm önlemleri alarak hizmet veriyoruz.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu? Tunç Korun Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı

1965 yılında kurulan Form Şirketler Grubu, İklimlendirme ve Endüstriyel Uygulamalar alanında, yaşam ve imalat kalitesini arttıracak cihazların üretim ve temini ile birlikte düzenli bakımını sağlamakta. Salgın süresince sıkı tedbirler uygulandıklarını belirten Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun ile ‘Yeni Normal’e geçiş sürecindeki plan ve programlarını konuştuk.

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Ülkemizdeki ve tüm dünyadaki şirketler gibi Form Şirketler Grubu olarak bizim de gündemimizde öncelikli olarak korona virüs konusu yer alıyor. Korona virüs her sektörü olduğu gibi bizim de 55 yıldır hizmet verdiğimiz iklimlendirme sektörünü negatif etkiledi. Üretim, hammadde tedariği ve satış konularında belirgin bir yavaşlama meydana geldi. Bu durum karşısında grup olarak virüsün ülkemizde duyulması ve yayılmaya başlamasını takiben tüm çalışanlarımız ve paydaşlarımızın sağlığını korumak adına birçok önlem aldık. Bu kapsamda ilk olarak 17 Mart tarihinden itibaren esnek çalışma, her türlü koruma tedbirlerinin alınması, çalışma ortamlarımızın sterilize edilmesi, sosyal

40

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Ana stratejimiz günlük gelişmelere ayak uydururken aynı zamanda ileriye dönük olarak da zaten bir süre önce başlatmış olduğumuz yeni ve daha dijitalize iş yöntemlerini hayata geçirmek ve bunların sürekliliğini sağlamaya çalışmak oldu. Sürecin başlamasıyla birlikte iş akışımızı sekteye uğratmayacak şekilde evden çalışma sistemine geçiş yaptık, üretim ve lojistik kısımlarında ise tüm önlemleri en üst seviyeye çıkardık. Mağaza ve teknik servis hizmetlerimizde tüm sterilizasyon çalışmalarını gerçekleştirerek müşterilerimize hizmet vermeye devam ettik.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş ortaklarınıza sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz?

Normalleşmeye geçişle birlikte toplu alanlar ve iş yerleri de açılmaya başladı. Yaz mevsiminin de ülkemizde etkisini göstermesiyle birlikte klimaların korona virüs salgını üzerindeki gündemde yerini aldı. Bu kapsamda Form Şirketler Grubu olarak bizler de müşterilerimize, virüsle mücadele edebilecekleri UV-C uygulamasını sunmaya başladık. Kapalı alanlarda bulunan iklimlendirme sistemlerine entegre edilen UV-C ışık teknolojisi, hava içerisindeki virüslerin DNA yapılarını bozarak etkisiz hale getiriyor. Sistem, kapalı çevrim olarak adlandırılan yani ortam havasının çevrildiği fancoil, ısı pompası, VRF ve split klima sistemlerinin yanı sıra, açık çevrim mantığıyla çalışan yani tam

taze hava ya da karışım havasının kullanıldığı klima santralleri ve paket klima sistemlerine de entegre edilebiliyor. İklimlendirme cihazlarına entegre edilen UV-C ışık sistemleri, doğru şartlarla kurulumu yapılması halinde ve elektrik kesilmediği sürece, verimi azalmadan 9.000 saate kadar antiseptik koruma sağlıyor. Bu sistemler sayesinde sürekli sterilizasyon ile AVM’ler, sinemalar, restoranlar, ofisler, mağazalar ve benzeri alanlar daha konforlu ve kaliteli, steril bir havaya sahip olabilecekler.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Biz de hem sektör hem de grup olarak tüm önlemlerimizi alarak yeni normale geçmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede önceliğimiz her durum ve ortamda mutlak maske kullanımına öncelik vermek. Ofislerimizde ve üretim tesislerimizde düzenli ateş ölçümlerimiz ve sterilizasyon çalışmalarımız da devam ediyor. Tüm toplantı ve iş görüşmelerimizi olabildiğince online gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Yüz yüze yapılması gereken tüm toplantı ve görüşmelerde ise maske ve sosyal mesafe kurallarını %100 uyguluyoruz. Benzer biçimde satış elemanlarımızın ve diğer saha ekiplerimizin de hem kendi sağlıkları hem çevrelerindeki insanların sağlıkları için görevleri esnasında maske ve sosyal mesafe kurallarını uygulamalarını ve ayrıca özellikle sıcakların arttığı bu günlerde kişisel hijyenlerine de daha çok dikkat etmelerini istiyoruz. Bunlara ek olarak yeni normale uygun ürün ve hizmetleri de devreye alıyoruz. Daha önce bahsettiğimiz UV-C sistemlere ek olarak çok yakında İzmir üretim tesislerimizde ürettiğimiz yeni hava temizleme cihazımızı da son tüketicinin beğenisine sunacağız. Bu ürün sayesinde kuaför salonlarından, sınıflara, muayenehanelerden kreşlere, restoranlara varana kadar pek çok mekan için temiz ve taze sunabiliyor olacağız.


Dosya

Bence bu yeni döneme sizlerin olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı?

Tüm iş ortaklarımız ile yetkili satıcı ve servislerimizin de maske ve sosyal mesafe kurallarına %100 uymalarını talep ediyoruz. Yine olabildiğince teması en aza indirgeyecek biçimde daha online çözümler geliştirmeye çalışıyoruz. Tüm bu önlemler ancak herkes tarafından doğru biçimde alındığında etkili olabilecek çö-

zümler. Hızlı ve dikkatsizce gerçekleşecek bir normalleşmenin bedelinin çok ağır olabileceğinin bilinciyle hareket etmeye çalışıyoruz.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce global boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

Sektörde en önemli değişiklik taze ha-

vanın daha kontrollü olması ve iç hava kalitesinin sağlanması yönünde olacaktır. Yıllardır enerji tasarrufu sağlamak amacıyla azalan taze hava miktarları, artık daha doğru bir şekilde hesaplanarak ortak alanlara daha bol verilecek. Geçtiğimiz yıllarda bazı binaların, taze hava veren cihazları enerji yükünden dolayı tamamen kapattığını bile görüyorduk. Oysa önümüzdeki süreçte bu konu daha iyi değerlendirilme imkanına sahip olacak. Bunun ötesinde iç hava kalitesinin de daha çok ölçüleceği ve buna göre ek hava temizleme ürünlerinin değerlendirileceği bir süreç olacak. Bu hava temizleme mevcut klima cihazlarının içinde yapılabileceği gibi, bağımsız üniteler ile de çözülebilecek. Tabi bütün bu daha fazla taze hava konusu enerji harcamalarında da fark edilir bir artış yaratacak. Bu durum artan enerji giderlerini kompanse edebilmek için, tekrar ve daha yüksek verimli cihazlara doğru bir yönelimi beraberinde getirecek.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Yurt dışında son yapılan çalışmalarda da görüyoruz ki; virüsün bulaşımı çok büyük bir ağırlık ile insanların karşılıklı direk bulaştırmasından kaynaklanıyor. Malzeme ile temas çok daha küçük bir bulaşım oranı yaratıyor. Klima sistemlerinin sebep olduğu bulaş konusunda ise hemen hemen hiçbir net örnek yok. Bu nedenle ilerleyen süreçte en önemli şey herkesin maske takması ve sosyal mesafeyi koruması. İnsanlar bunu yapmadığı ya da önemsemediği sürece salgının sürekli tekrarlama olasılığı yüksek.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

41


“Yatırım hedeflerimizi hiç değiştirmeden devam ediyoruz” “İnsanlar artık kullanacakları ürünlerin hem sağlığa hem de çevreye etkisine daha çok önem verecekler. Bizim gibi kaliteli, sağlığa etkisi olan özellikleri vurgulayan ve çevre hassasiyeti yüksek, enerji verimliliği yüksek ürünlere odaklanan markaların bu süreçte ön planda olacağını düşünüyorum.”

“Halkın doğru bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi için tüm bayi ve servislerimizle ortak hareket ediyoruz. Bayilerimiz ve servislerimiz bizim sahadaki yüzümüz, temsilcilerimiz. Doğru Hava Hareketi’nin neferleri onlar olacak.”

Hasan Önder / Daikin Türkiye Ceo’su

İklimlendirme sektörüne yönelik sunduğu geniş ürün yelpazesi, son teknolojiyle üretim yapan tesisi, deneyimli ve uzman ekibiyle Daikin Türkiye, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüketicilerinin ihtiyaçlarına en uygun ve konforlu çözümleri sunmakta. Haziran ayından itibaren kademeli olarak ofislerine geri döndüklerini, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uygun bir şekilde her türlü önlemi alarak iş ortamlarını yeniden düzenlediklerini belirten Daikin Türkiye Ceo’su Hasan Önder ile salgın döneminde gerçekleştirdikleri çalışmalar ve önümüzdeki döneme dair öngörü planları hakkında konuştuk.

42

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Daikin olarak daha Türkiye’de ilk vaka açıklanmadan biz önlemlerimizi almıştık. Tüm ofislerimizi dezenfekte etmiş, yurt dışı seyahatleri durdurmuş, çalışanlarımızı evden çalışmaya yönlendirmiştik. Haziran ayı itibariyle ofislerimize kademeli olarak dönmeye başladık. Ancak tabii ki kısmi evden çalışma, risk altında olan veya risk altında yakınları olan çalışanlarımıza yönelik önlemler, ofislerimizde sosyal mesafe ve hijyen kurallarını da gözetmeye uzun bir süre devam edeceğiz.

Bu süreç başladığında biz tüm çalışanlarımızı kapsayan bir anons yaptık. Daha kanun çıkmadan, hiçbir çalışanımızı işten çıkarmayacağımızı açıkladık, opsiyon olarak bile gündemimize almadık. Şu anda önceliğimiz herkesin sağlığı, bunu riske etmeden yavaş yavaş normale döneceğiz. Bizim sektörümüzde hizmet tarafında çalışanların her durumda sahada olması gerekiyor. Bilgisayardan ya da online olarak kombi, klima tamiri yapılamıyor. Biz de hiçbir şekilde servisi aksatmamak için yetkili servislerimize maske, tulum, eldiven dağıttık. Hastalara bile hizmet edebilecek şekilde hazırlandık. İhtiyacı olanların market alışverişlerini yaptık. Sağlık çalışanlarına destek olmak amacıyla serviste 7/24 çalışma modeline geçerek istedikleri saatte ihtiyaçlarına cevap verdik. Satış tarafında e-ticaret zaten yaygınlaşıyordu. Bu dönemde bu yaygınlaşmanın hızı arttı. Biz de internet üzerinden çözüm sağlamak için yaptığımız çalışmaları hızlandırdık. Pazar yerlerinde resmi mağazalarımızın sayısını artırdık.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu?

Öncelikle belirsizlik içinde kendini beklenmedik bir durumda bulan halkımıza kolaylık sağlamanın görevimiz olduğunu düşündük. Biz kesinlikle karamsarlığa düşmedik çünkü bunun hiç kimseye bir faydası yok. İşimize, çalışmaya, üretmeye mümkün olduğunca devam ettik. Bildiğiniz gibi klimaların kullanımının sağlığa etkisiyle ilgili bazı söylentiler ortaya çıktı. Bu tür durumlarda kafa karışıklığı yaşanabiliyor. Zaten belirsizlik içinde olan tüketicilerin kaygısı artıyor. Biz bu kafa karışıklığını çözmek amacıyla klimalar ve virüs ile ilgili en doğru bilgileri herkesle paylaştık, ‘gerekli önlemleri alırsanız klimalar güvenlidir, hatta gereklidir’ dedik. Bu paralelde ‘Doğru Hava Hareketi’ni başlattık. Her fırsatta klima kullanımının, sağlıklı havanın önemini ve virüse karşı alınması gereken önlemleri dile getiriyoruz. Araştırmalar gösteriyor ki; corona virüsünün hava yoluyla bulaşımını gösteren kesin bir bilgi yok. Dolayısıyla ‘ev tipi split


Dosya klimalar virüs taşır’ diyemeyiz. Güvenli ve sağlıklı bir iç ortam havası için alınabilecek birçok tedbir var. Bunların başında karantina ve sosyal mesafe kurallarına uymak geliyor. Eğer bu kurallara dikkat ediyorsanız, evinizde klima kullanmanız gayet güvenlidir. Hatta çok sıcak havalarda klima kullanmamak sağlığı olumsuz etkileyebilir. Sıcak havanın yaratacağı rahatsızlıklardan ve uykusuzluktan bağışıklık sistemi zayıflayabilir. Daikin’in patentli hava temizleme teknolojisi Flash Streamer, havayı %99,9 oranında temizliyor. Dünyada ilk ve tek olan ‘flash streamer’ teknolojisi, ürettiği yüksek hızlı elektronlar sayesinde havanın içinde bulunan zararlı partikülleri ayrıştırarak iç ortam havasını temizliyor. Bizim Shira Plus ve Ururu Sarara klimalarımızda bu teknoloji mevcut. Ayrıca Ururu Sarara dünyada nem alıp nem verebilen tek klima. Yalnızca hava temizleme ihtiyacı olan tüketiciler içinse Flash Streamer teknolojili hava temizleme cihazımızı sunuyoruz. Periyodik bakımların yapılması da klimaların hem temiz ve sağlıklı bir şekilde çalışması hem de enerji tüketimi için çok önemli. Klimalarda bakım kampanyamızı da yaz ile beraber başlattık, uygun fiyatlarla tüketicilerimiz bakımlarını yaptırabilir.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce global boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne

gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

İnsanlar artık kullanacakları ürünlerin hem sağlığa hem de çevreye etkisine daha çok önem verecekler. Bizim gibi kaliteli, sağlığa etkisi olan özellikleri vurgulayan ve çevre hassasiyeti yüksek, enerji verimliliği yüksek ürünlere odaklanan markaların bu süreçte ön planda olacağını düşünüyorum. Sağlıklı doğru hava konusunda bilinç, çevre bilincinin artırılması, sürdürülebilir çözümlere odaklanılması, yenilenebilir enerji çözümleri Daikin’in zaten her zaman odağında olan çalışmalar. Bu

konudaki araştırma, üretim ve İletişim faaliyetlerimiz hız kesmeden sürecek. Zaten Daikin hedef ve stratejilerinde kolay kolay değişiklik yapmaz çünkü 10 yıllık, 5 yıllık planlar ile çalışıyor. Biz de yatırım hedeflerimizi hiç değiştirmeden devam ediyoruz. Özellikle merkezi sistemler ürünlerinin Türkiye üretimi için 50 milyon euroluk yatırımımız 2020 yılı hedeflerimizde de vam ediyor. Ciromuz düşse de yatırım hedeflerimize devam edeceğiz. Coronavirüsün piyasaya etkilerinden dolayı bu yıl büyüme hedefimizi revize ettik. Ancak ilk çeyrekte soğutma tarafında kaybedeceğimiz ciroyu ısıtma ürünlerimiz de olduğundan, sonbaharda o ürünler ile kapatmayı hedefliyoruz. İhracat ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Sonuçta pandemi tüm ülkelerde bu kadar tahribat yapmadı. Özellikle Türki Cumhuriyetler’deki faaliyetlerimizi de arttırmayı hedefliyoruz.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

43


Sektörel

Küresel oyuncu Şişecam 2022’nin

“Birleşmiş Milletler Uluslararası Cam Yılı”

olması için liderlik ediyor

Küresel oyuncu Şişecam Topluluğu camın günümüzdeki teknolojik, bilimsel ve ekonomik önemini vurgulamak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2022’nin “Uluslararası Cam Yılı” olarak ilan edilmesi için Uluslararası Cam Komisyonu (ICG) ile birlikte çalışıyor. Tüm dünyada cam bilim ve teknolojisinin gelişimini teşvik etmek amacıyla 1933 yılında kurulan ve bugün üniversiteler, bilimsel kuruluşlar, cam üreticileri ve tedarikçilerinin oluşturduğu cam dünyasının en etkin organizasyonu konumundaki Uluslararası Cam Komisyonu (ICG), 2022’nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “Uluslararası Cam Yılı” olarak kabul edilmesi ve cam malzeme üzerindeki küresel odağın artması için çalışmalarda bulunuyor. Küresel cam sanayinin önde gelen oyuncuları arasında yer alan Şişecam Topluluğu da camın günümüzdeki teknolojik, bilimsel ve ekonomik önemini vurgulamak amacıyla 2022’nin “BM Uluslararası Cam Yılı” olarak ilan edilmesi için etkin bir üyesi olduğu ICG ile birlikte çalışıyor. Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, bugün üretim kapasitesi açısından dünyada cam ev eşyasında en büyük üç, cam ambalaj ve düzcamda ise en büyük beş üretici arasında yer aldıklarını belirterek, şunları söyledi: “Bugün dört kıtada 14 ülkeye yayılan üretim faaliyetleri, 150 ülkeye ulaşan satışları ve 22 bin çalışanıyla Türkiye’yi küresel arenada temsil eden bir dünya markası olmanın haklı gururunu yaşayan, dünyada cam biliminin en saygın kuruluşu konumundaki ICG’nin etkin bir üyesi olan Şişecam, ‘2022 BM Uluslararası Cam Yılı’ hedefi için tüm paydaşları nezdinde çalışmalarını küresel çapta yürütmektedir. Ülkemizin dünya cam sektöründeki gücüne güç katmak amacıyla camın dokunduğu her alanda kurumsal destek arıyor, paydaşlarımız olan tüm kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşları ile temasta bulunuyoruz. Türkiye’nin BM Genel Kurul Başkanlığı’nı üstlenmesinden hareketle bu konuda verilecek her türlü desteğin çalışmalarımıza büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Cam sanayinin doğduğu Anadolu topraklarından bir dünya markası çıkaran ülkemizin, sektörün hak ettiği küresel farkındalığın yaratılması için BM Genel Kurulu’nun 75’inci döneminde öncü bir rol üstlenece-

44

Yapı Malzeme Temmuz 2020

ğine inanıyoruz.” Cam sektörünün başlangıcı sayılabilecek ilk cam üretiminin M.Ö. 1500’lü yıllarda Anadolu topraklarında yapılmasından bugüne camın girmediği hiçbir sektörün kalmadığını, günümüzde cam ve ürünlerine yüklenen fonksiyonların ve kullanım alanlarının hızla arttığını ifade eden Kırman “Cam teknoloji ile sürekli gelişen inovatif bir üründür. Cam sektörü ürünleriyle inşaat, otomotiv, beyaz eşya, gıda, içecek, meşrubat, ilaç, kozmetik, turizm, mobilya, tarım, perakende, yenilenebilir enerji, savunma, havacılık, uzay teknolojileri, elektrik, elektronik ve optik gibi birçok sektöre girdi veren temel sanayi alanlarından biri olarak, küresel ekonomiye önemli katkı sağlamaktadır” diye konuştu.

Sürdürülebilir bir dünya için bu yüzyıl “Cam Çağı” olacak Bugün küresel cam pazarının 170 milyar dolar seviyesine ulaştığını belirten Kırman, şöyle devam etti: “Sürekli gelişen ve genişleyen kullanım alanlarıyla uzun vadeli değer sağlayan cam sektörü, sürdürülebilir bir gelecek yaratma konusunda ise sonsuz bir potansiyel vadetmektedir. Sürdürülebilirlik bağlamında çevre, iklim, enerji tasarrufu ve sağlık gibi küresel açıdan en kritik konulara ve risklere çözüm üretmesi, sektörün önemini her geçen gün daha da artırmaktadır. Sonsuz kez geri dönüştürülebilen, enerji tasarrufu sağlayan ve en sağlıklı ambalaj malzemesi olma özelliği taşıyan cam, sürdürülebilir uygulamalarla yeniden üretimi desteklemektedir. Enerji tasarrufu sağlayan mimari cam ürünleri, sürdürülebilir şehirler ve ülke ekonomilerine sürdürülebilir bir gelecek için doğrudan katkı sunmaktadır. Bu nedenle iklim değişikliği ile mücadelede çevrenin korunması ve enerji tasarrufuna yönelik çözümler üreten, gelecek nesillere daha iyi bir gezegen bırakmayı hedefleyen cam sektörünün üstlendiği söz konusu rolün küresel çapta vurgulanması büyük önem taşımaktadır. Cam sektörünün sınırlarını sürekli genişletmek için çalışan bilim insanları ve sektör temsilcileri olarak, bu yüzyılın “Cam Çağı“ ola-

Prof. Dr. Ahmet Kırman

cağı inancıyla son 60 yıldır uluslararası çabaları ve topluma olan katkıları yüksek olan önemli alanları BM Uluslararası Yılı ilan ederek tanıyan BM Genel Kurulu’na 2022’nin Uluslararası Cam Yılı olarak kabul edilmesi için başvuruda bulunduk.” Şişecam Topluluğu üretim faaliyeti gösterdiği tüm ülkelerde “2022 BM Uluslararası Cam Yılı” için destek sağlamak amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarından iş dünyası temsilcilerine, üniversitelerden Ar-Ge merkezlerine, iş ortaklarından müşterilerine, medyadan kamuoyuna kadar uzanan tüm paydaş ağına yönelik geniş çaplı bir çalışma yürütmektedir. Bu kapsamda BM Genel Kurulu’na kurum ve kuruluşların temsilcileri tarafından destek mektuplarının gönderilmesi ve 2022 Uluslararası Cam Yılı’na özel www.iyog2022.org web adresi üzerinden başvuru yapılmasını sağlamaktadır.



“Her zaman çalışmalarımızı ve stratejimizi inovatif ürünler geliştirme üzerine kurguladık” “Pandemi hepimize doğal kaynakların bilinçsiz kullanımı ve çevre kirliliğinin insan yaşamını destekleyen sistemlere nasıl zarar verdiğini gösterdi. Bu durum çevrenin korunmasına duyarlılığı artırdı. Bunun bir fırsat olduğunu ve ErP direktiflerine uygun, verimli, çevreci ve daha tasarruflu ürünlerimize her zamankinden daha çok talep olacağına inanıyorum.” Kurulduğu günden bugüne, sürdürebilir büyüme hedefi ile faailyetlerini gerçekleştiren Warmhaus; müşterilerine kaliteden ödün vermeden tasarruflu ısınma imkânı sunuyor. Sektörel pazar lideri olma hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdüren firma, salgın döneminde de kendine has tedbir ve uygulamaları devreye aldı. Warmhaus Genel Müdürü M. Kağan Turan gündeme dair yaklaşımlarını ve önümüzdeki döneme dair öngörülerini bizlerle paylaştı.

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Mart ayında Türkiye’de ilk vakanın açıklanmasının ardından şirket olarak çok hızlı bir şekilde karar alarak yeni iş modelimizi hayata geçirdik. Yeni iş modelimizde ana odağımız her zaman “insan” oldu. Fabrikalarımızda ve ofislerimizde Sağlık Bakanlığımız tarafından belirlenen hijyen ve sosyal mesafe konularında önlemlerimizi seri bir şekilde aldık. Yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerimizi durdurduk. Ofis ve görev içeriklerine göre bazı saha çalışanlarımızı evden çalışma ve/veya dönüşümlü çalışma modeli uygulamasına geçirdik. Evden çalışma için alt yapımızın hazır olması bizim için bir avantaj oldu. İşe dönüşümüzde ilk etapta kademeli olarak gerçekleşti. 1 Haziran itibari ile saha ve ofislerde yeni dönemin gerektirdiği çalışma düzenini oluşturarak tüm kadro çalışmaya başladık. Dijitalleşmeye yaptığımız yatırımın önemi bu dönemde daha da ortaya çıktı. Müşterilerimiz ve paydaşlarımız ile dijital uygulamalarımız

46

Yapı Malzeme Temmuz 2020

M. Kağan Turan / Warmhaus Genel Müdürü

üzerinden iletişimimizi işlerimizde hiçbir aksama yaşamadan yürütme olanağımız oldu.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş ortaklarınıza sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz?

Warmhaus olarak dijital yetkinliklerimiz anlamında belirli bir alt yapıya sahip olmamız bizim için bu dönemde çok büyük avantaj oldu. İş ortaklarımız ve tüketiciler için iOS ve Android uyumlu geliştirdiğimiz uygulamalar hali hazırda zaten mevcuttu. War-

mhaus Tüketici ile müşterilerimiz ihtiyaç duyduklarında servisi eve çağırabiliyor. Warmhaus Servis uygulaması yetkili servislerimizin telefonlarına yükledikleri bir uygulama. Warmhaus Tüketici ile bağlantılı olarak çalışıyor. Tüketici uygulamamızı kullanan bir Warmhaus kullanıcısı servis talebi girdiğinde, anında o bölgedeki yetkili servisin telefonuna bildirim düşüyor. Uygulama sayesinde tüketicimiz kolayca telefonundan servis çağırırken, yetkili servisimiz ise tüketicinin iletişim bilgilerine telefonu üzerinden erişebiliyor ve talebin geldiği bölgede ise hızla müdahale edebiliyor. Servis teknikerlerimizin


Dosya

sahadaki görevlerine hem kendileri hem de müşterilerimiz için en güvenli şekilde devam edebilmeleri için elbette bu dönemde tüm sağlık ve hijyen önlemlerini de aldık. İş ortaklarımızla da Warmhaus Partner uygulamamız üzerinden iletişimimiz devam etti.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü ve yaşadığımız süreç, şirketlerin dijitalleşme konusunda önemli adımlar atmaları gerektiğini bize gösterdi. Gerek çalışanlarımız gerekse müşteriler ve tedarikçilerimiz ile olan etkileşimde dijitalleşmeye yapılacak her türlü yatırımın değeri bir kez daha ortaya çıktı. Şirketimizde bu yönde başlattığı çalışmaları yeni normal dönemde daha da fazla ağırlık vererek sürdürecektir.

Bence bu yeni döneme sizlerin olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı?

Bayilerimiz ve yetkili servislerimiz ile

lılığı artırdı. Bunun bir fırsat olduğunu ve ErP direktiflerine uygun, verimli, çevreci ve daha tasarruflu ürünlerimize her zamankinden daha çok talep olacağına inanıyorum. Ayrıca insanlar evlerinde daha fazla vakit geçirmeye başladılar. Bu durumun süreceğini düşünüyorum. Evde konfor sağlarken aynı zamanda enerjiyi verimli Yaşanılan kullanabilecekleri her kriz bazı ürünleri tercih edeWarmhaus Tüketici Uygulaması Ekran Görüntüsü fırsatların ceklerdir. Bu konuda ortaya da da ürünlerimiz ile iddialı olduğumuzu söyleyebilirim. çıkmasına sebep oluyor. Sizce Marka olarak her zaman çalışmalarıglobal boyutta yaşanılan bu mızı ve stratejimizi inovatif ürünler gesalgın sonrası sektörde ne gibi liştirme üzerine kurguladık. Bu prenfırsatlar meydana gelebilir? sipte tüketiciden gelen talepler için Şirket olarak beklediğiniz çalışmaya devam edeceğiz. Sektörel fırsatlar için geliştirdiğiniz bir olarak ise bu süreç tedarik zincirinin planınız bulunuyor mu? ne kadar kırılgan olabileceğini bize Pandemi hepimize doğal kaynakların gösterdi. Bu durumda Avrupa’daki bilinçsiz kullanımı ve çevre kirliliğinin bazı ülkelerin lojistik olarak bazı ürün insan yaşamını destekleyen sistemgamlarında Türkiye gibi kendilerine lere nasıl zarar verdiğini gösterdi. Bu yakın ülkeleri ithalatta tercih edebiledurum çevrenin korunmasına duyarceklerini düşünüyorum.

bu dönemde daima iletişimde kaldık. Hem kendi sağlıklarını hem de tüketici sağlığı açısından önlem almaları gereken konularda sürekli bilgilendirme yaptık ve bunlara devam ediyoruz. Ayrıca iletişimde olduğumuz platformlarda sistemsel düzenlemeler yaparak dijitalde yenilikler geliştireceğiz.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

47


“Teknolojiyi ve iç hava sağlığını

hayatın her alanında yaşatmayı sürdüreceğiz” “Mitsubishi Electric olarak bir asra yakın süredir üstün teknolojimiz ve köklü inovasyon geçmişimizle gerek bireysel gerekse toplu alanlarda yaşam kalitesini artırmaya çalışıyoruz. Sahip olduğumuz teknoloji ve deneyim sayesinde her türlü ihtiyaca ve duruma cevap verebilen iklimlendirme sistemleri sunuyoruz.”

Caner Güçer Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Ürün Müdürü

“Evden uzaya” kadar çok sayıda sektörde ileri teknoloji çözümleriyle öne çıkan Mitsubishi Electric; bilgi işlem ve iletişim sistemleri, uydu teknolojileri ve haberleşme, tüketici elektroniği cihazları, sanayi teknolojileri, enerji, nakliye ve inşaat makinelerinde kullanılan elektrikli ve elektronik donanımların üretimi, pazarlaması ve satışında dünyanın öncü şirketleri arasında yer alıyor. Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Ürün Müdürü Caner Güçer ile geliştirdikleri ürün ve sistemler üzerine konuştuk.

Ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz? Mitsubishi Electric imzalı Legendera klimaların 3 boyutlu sensör sistemleri, bugün uzay teknolojisinde kullanılan termal görüntüleme sistemlerine ulaşan yolda iklimlendirme sistemlerine uyarlanan bir yenilik. Klima sektörü için lider bir teknoloji niteliğindeki bu sensör sistemi, termal yüklerin oluşturduğu elektrikle çalışıyor. Legendera klimalarda bu sensörlerden sekiz adet kullanarak ortam 752 farklı hücrede inceleniyor. İnsanları, eşya ve evcil hayvanlardan da ayırt ederek vücut sıcaklığına göre analiz yapabiliyor ve mekân içinde yoğun olarak zaman geçirilen yerleri tespit edi-

48

Yapı Malzeme Temmuz 2020

yor. Türkiye’de ilk defa yapay zekâ desteği sayesinde dinamik takip ve fonksiyonellik sunmayı başaran Legendera klimalar, yapay zekâ tarafından değerlendirilen veriler ışığında iklimlendirilen havanın, öncelikle ve yoğun olarak mekân içinde kişilerin daha fazla zaman geçirdiği alanlara yönlendirilmesini sağlıyor. Bu sayede kişisel konfor ve yüksek enerji tasarrufu otomatikleşerek memnuniyet garanti ediliyor; arzu edilen konfora da daha hızlı ulaşılıyor. Mitsubishi Electric’in yapay zekâ destekli Legendera serisi klimalarında bulunan “Plasma Quad Plus” filtre, Tokyo Çevresel Alerjenler Enstitüsü (ITEA) tarafından yapılan test sonuçlarına göre alerjenlerde yüzde 98, toz ve mite kirleticilerinde yüzde 99,7 gibi yüksek oranlara ulaşan bir filtreleme yapıyor. Tüm bu testlere ek olarak, fabrika laboratuvarlarındaki test sonuçlarına göre saç telinin yaklaşık otuzda biri büyüklüğe denk gelen 2,5 mikrometreden daha küçük boyutlardaki kirleticileri filtreleyebilme anlamına gelen PM2.5 düzeyindeki filtreleme teknolojisi, Legendera klimaları 2017 yılından bu yana PM2.5 filtreleme yapabilen duvar tipi klima cihazı olarak öne çıkarıyor. Plasma Quad Plus filtre; klimanın çalışma modundan bağımsız fan modunda da çalışabilmesi, filtrenin

sadece 2 Watt elektrik tüketimi, yüksek etkili değerlendirmesi ile A sınıfı filtreleme gibi önemli özellikleri sayesinde iç hava kalitesine ek olarak kullanıcılarına ekonomik katkı da sağlıyor. Geçtiğimiz yıllarda; tüm bu üretim, işçilik, teknoloji, tasarım gibi konularda tüm ürün kategorilerinin en iyileri arasından seçilmiş ve en iyi 100 üründen biri olma başarısını göstererek “BEST 100 Good Design” ödülünü kazanmıştır. Mitsubishi Electric’in iklimlendirme sektöründeki köklü deneyimini tüketici beklentileriyle bir araya getirerek tasarladığı EnviroME serisi klimalar, segmentindeki en kompakt hacme sahip iç ünitesiyle farklılaşıyor. Mitsubishi Electric’in gelişmiş teknolojileri ve tasarımı sayesinde daha az miktarda soğutucu akışkan kullanılan yeni nesil HaReME klimada, karbon salımını azaltmak amacıyla önceki seriye göre yaklaşık yüzde 82 oranında daha düşük CO2 eş değeri emisyonu bulunuyor. HaReME klima, sağladığı ideal iklimlendirme koşulları ve sessizliği sayesinde kullanıcıların konfor seviyesini Avrupa standartlarına yükseltiyor. İklim değişikliğiyle mücadeleye de katkıda bulunmayı hedefleyen Mitsubishi Electric, toplumların yaşam kalitesini artırmak ve gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya sağlamak misyonu ve sorumlu bir marka bilinciyle hareket ediyor. Tasarrufun her geçen gün daha önemli hale geldiği günümüzde enerji verimliliği yüksek klimaları tercih etmek büyük avantaj sağlıyor. Örneğin, aralarında sadece bir artı fark var gibi düşünülebilen iki ürünü kıyasladığımızda, A+++ enerji seviyesi ile sıradan A++ enerji seviyesindeki iki farklı klimanın elektrik tüketiminde yüzde 40’a varan oranlarda, yani neredeyse yarı yarıya fatura farkı oluşturabildiğini görmek mümkün. Mitsubishi Electric olarak Türkiye’de ürün gamında en fazla A+++ klima alternatifi bulunan marka konumunda olduğumuz için bu noktada da geniş bir talebi karşılıyoruz. Mekânların taze hava ihtiyacının sağlıklı bir şekilde karşılanmasına imkân tanıyan Mitsubishi Electric Lossnay Havalandırma Cihazları, sıcaklık ve nem transferi sağlayan özel güçlendirilmiş zarlı Hiper Element eşanjörü ile yüzde 85’i aşan verimlerde çalışma sağlıyor. Bu özel ısı değiştirici eşanjör teknolojisi, içeriden atılan havayla dışa-


Dosya rıdan alınan havayı birbirine karıştırmadan havalandırma yapabildiği için içerinin ağır havasının tekrar dönüşünü engellemiş oluyor. Sadece Mitsubishi Electric’in Lossnay ürünlerinde kullanılan bu patentli Hiper Element eşanjör, plakalı ısı değiştirici sistemlerden farklı olarak nem transferi de gerçekleştiriyor. Böylece yüzde 100 taze havayı, ısı kaybını minimumda tutarak ve nem dengesi sağlanmış olarak ortama aktarabiliyor. Tüm bireysel ve ticari alanlarda tercih edilen Lossnay havalandırma cihazları; ortamın sıcaklık, nem ve oksijen dengelemesini yaparken, yüksek verimli filtresi sayesinde 0.3µ küçüklüğe kadar kirletici filtrelemesi yapabiliyor. Böylece sağlık problemlerine yol açabilecek unsurlara geçit vermiyor. Sahip olduğu Hiper Element test tarihindeki bilinen en küçük virüs ile Japonya’da bağımsız test kuruluşlarınca denenmiş ve ortamdan atılan kirli havadaki virüslerin eşanjör üzerinde tekrar ortama giden taze hava üzerine geçmediği raporlanarak onaylanmıştır. Sistemlerin sahip olduğu ve Mitsubishi Electric Quality üretim standartları sonucu cihaz hava sızdırmazlığı da yüksek. Böylece Lossnay havalandırma cihazları, iç ortam hava kalitesinin yakalanması konusunda önemli bir ekipman olarak öne çıkıyor. Bu cihazlar, kurulu sistemden bağımsız olarak da projeye ilave edilebiliyor ve çalıştırılabiliyor. Merkezi bir yapıda bölgesel iklimlendirme yapabilmenin çok önemli bir parçası olan Lossnay sistemleri, küçük bir odadan büyük bir kat gibi genel alanların havalandırmasına kadar pek çok alan için tasarlanabiliyor. Sadece bununla sınırlı kalmayıp ürün gamında merkezi klima santrallerinin bir parçası olabilecek ısı geri kazanım ekipmanı eşanjörünü de ihtiyaç sahipleri ile buluşturuyoruz. Mağaza ve ofisler için tercih edilen Mr. Slim profesyonel seri ürünleriyle ise ticari alanların öncelikli tercihleri arasında yer alan Mitsubishi Electric, merkezi iklimlendirme ihtiyaçlarını karşılayan Multi veya City Multi sistemleriyle de öne çıkıyor. Düşük sıcaklıklarda performansı garantileyen patentli Zubadan teknolojisi, altyapı çalışmalarını kolaylaştıran dünyanın tek iki borulu ısı geri kazanımlı City Multi sistemi, yine yüksek enerji verimliliği sunan Avrupa’nın ilk R32 soğutucu akışkanlı City Multi sistemi ve düşük CO2 eş değerine sahip dünyanın tek Hybrid City Multi sistemi gibi benzersiz ürünler her türlü iklimlendirme ihtiyacını karşılıyor. Bu geniş ürün gamı hem projelendirme hem montaj hem de kullanım anlamında yatırımcılara, uygulayıcılara ve tüketicilere kolaylık sağlıyor. Tüm sezon boyunca sistemin sergilediği yüksek enerji verimliliği, düşük ses seviyesi ve esnek kombinasyon

özellikleri sayesinde Mitsubishi Electric, Türkiye’nin lokomotifi inşaat sektöründe özellikle sembol konumunda olan ayrıcalıklı projelerin ve kentsel dönüşüm projelerinin tercihi oluyor.

İhracat hacminizi artırmak için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? En yoğun çalıştığınız pazarlar hangileri?

Türkiye, yaklaşık 2 milyonun üzerinde kurulu üretim kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük split klima üretim merkezi konumunda. 1 milyonu aşkın bir ihracat pazarı var. Dolayısıyla hem ihracat hem de iç pazar dinamiği olarak yüksek bir potansiyel mevcut. Biz de Mitsubishi Electric olarak, markamızın Avrupa’daki ilk ev tipi klima fabrikası olma özelliğini taşıyan Manisa’daki dijital fabrikasında Türkiye ve Avrupa için yüksek enerji tasarruflu ve çevre dostu klimalar üreterek ekonomiye ve istihdama katkı sağlıyoruz.

Önümüzdeki döneme dair öngörünüz nedir?

Yaz sezonuna başlarken gündeme gelen kısıtlı normalleşme, insanların zaman geçirdikleri alanların geçmiş yıllardan farklı olmasını da beraberinde getiriyor. Daha

önce zamanının çoğunu işyeri veya iklimlendirilmiş toplu, kapalı alanlarda geçiren bireyler, şimdi evlerinde daha fazla zaman geçiriyor. Birçok şirket ve çalışan, bu dönemde evden çalışma kavramını deneyimledi. Bu durum da mevcut ve yeni binalarda konfor beklentisini arttırdı. Ticari alanların izolasyon ve sosyal mesafe kavramları çerçevesinde değişen kullanım şekilleri ortaya çıkıyor. Bu değişim iklimlendirmenin de içinde olduğu yapısal güncellemelere sebep oluyor. Yaz döneminde tatile giden birçok kişi bugünlerde yer değiştirmenin endişesini yaşıyor. Bu da daha önce iklimlendirme gereği duyulmayan alanlarda yeni ihtiyaçlar doğuruyor. Yeni dönemde; bireysel ihtiyaçlarla birlikte proje bazlı ya da uygulama tipine göre farklılaşan ürün gruplarının birbirlerinden farklı yönde etkileneceğini öngörüyoruz. Tüm yaşananların herkesin farkındalığının artmasına neden olduğu, iyi ve ideal olanın daha fazla irdelenmeye başladığı bir dönemin başlangıcı diyebiliriz. Dayanıklılığı yüksek, her türlü zorlu koşula adaptasyonu mümkün, gelecek nesillere mirasımız olan çevreye duyarlı, ömrü boyunca tasarruf sağlayan katma değerli sistem ve bu sistemlerle gerçekleştirilen doğru çözümlerin daha fazla ön plana çıktığını gözlemliyoruz. Bu da marka doğrularımızın pazar beklentileriyle paralel olduğunu ve sürdürülebilir yeni dönem çalışmaları için hazır olduğumuzun bir göstergesi olduğunu ifade edebiliriz.

Bu yıl içerisinde yeni projeleriniz olacak mı?

Mitsubishi Electric olarak bir asra yakın süredir üstün teknolojimiz ve köklü inovasyon geçmişimizle gerek bireysel gerekse toplu alanlarda yaşam kalitesini artırmaya çalışıyoruz. Sahip olduğumuz teknoloji ve deneyim sayesinde her türlü ihtiyaca ve duruma cevap verebilen iklimlendirme sistemleri sunuyoruz. Bundan sonra da ülkemizdeki büyük çaplı projelerden bireysel tüketicilere kadar teknolojiyi ve iç hava sağlığını hayatın her alanında yaşatmayı sürdüreceğiz.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

49


Sektörel

İspanyol devi Türkiye’de yatırımlarını artırıyor

Eskişehir’den 60 ülkeye ihraç ediyor Banyo seramik sağlık gereçleri üretiminde dünya lideri Roca, Türkiye’yi öncelikli pazarlarından biri yapmak üzere yatırımlarını sürdürüyor. Firma teknoloji ve lojistiğin yani sıra bayileşmeye de yatırım yaparak, prestijli global markasıyla sunduğu yenilikçi ürün ve çözümlerini Türkiye’de de müşterileriyle buluşturmaya hazırlanıyor. Eskişehir’deki fabrikalarından 60 ülkeye ürün ihraç ettiklerini söyleyen Roca Türkiye Genel Müdürü Salvador Lopez Oliva, öncelikli hedeflerinin Türkiye pazarında konumlarını güçlendirmek olduğunu belirtti. ürünler tasarlıyor ve üretiyor. Bu ürünlerin %80’inden fazlası dünyada 60 ülkeye ihraç ediliyor. Bu yıl bayileşmeye de yatırım yaptıklarını söyleyen Türkiye Genel Müdürü Salvador Lopez Oliva, “Yıl sonuna kadar Türkiye’de toplam 25 bayimiz olmasını hedefliyoruz. Portföyümüzde bulunan yenilikçi koleksiyonları ve geniş ürün yelpazemizi bayi kanalımız aracılığıyla tüm Türkiye’ye ulaştıracağız” dedi.

Banyo alanları için armatür, lavabo, klozet ve duş sistemleri gibi yenilikçi çözüm önerileri sunan İspanyol devi Roca, Türkiye pazarına olan inancını sürdürüyor. Eskişehir’deki fabrika tesislerine, teknoloji ve lojistik altyapıya son yıllarda 40 milyon Euro’dan fazla yatırım yapan şirket, ülke genelinde kuracağı bayi ağı ile global markasını da Türkiye pazarında güçlendirmeyi hedefliyor. Dünyada 22 ülkede 83 fabrikası olan Roca, ürün ve çözümlerini 170 pazarda müşterileriyle buluşturuyor. Türkiye’de 1970’lerden bu yana yatırım yaptıklarını söyleyen Roca Genel Müdürü Salvador Lopez Oliva, 2020 yılında sektör profesyonelleri ile daha güçlü ilişkiler kurmayı ve bağlarını güçlendirmeyi planladıklarını belirterek, “İnşaat, mimarlık ve tasarım alanlarında global bir oyuncu olarak, deneyim ve birikimimizi Türkiye’de de sektör profesyonelleri ile paylaşmayı ve ülkemizin sosyo ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Profesyonellerle güç birliği

Türkiye’den 60 ülkeye armatür ihraç ediliyor

2016 yılında merkezi ve fabrikası Eskişehir’de bulunan armatür üreticisi NSK şirketini satın alarak Türkiye’deki yatırımlarını artıran Roca Grubu, üretim tesislerinde Avrupa’nın en gelişmiş teknolojisini uygulayarak yüksek kalite standartlarında

50

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Salvador Lopez Oliva / Türkiye Genel Müdürü

İnşaat, mimarlık ve tasarım alanlarında küresel oyunculardan Roca, Türkiye’de sektör profesyonelleri ile işbirliğini de artırmaya odaklandı. Bu kapsamda önümüzdeki aylarda inşaat, mimari ve tasarım alanlarında profesyonellerle daha sık bir araya gelecekleri platformlar oluşturacaklarını söyleyen Salvador Lopez Oliva, “Küresel pandemi nedeniyle hızlı bir dönüşüm sürecinden geçiyoruz. Bu dönüşüm hepimizi etkiliyor. Bu dönüşüm yeni ürünler ve yenilikler ortaya çıkaracak ve bazıları hayatımızda kalıcı olmayı başaracak. Yeni ve yenilikçi çözümleri teşvik etmek için iki senede bir gerçekleştirdiğimiz uluslararası tasarım yarışması jumpthegap® ‘in bu yıl özel bir edisyonunu yapıyoruz. Yenilikçi fikir ve tasarımlardan ilham alan bir şirket olarak, genç yeteneklere global arenada fırsat tanımak bizi heyecanlandırıyor.” diye ekledi.



“Sağlık önlemlerinden ödün vermeden iş ortaklarımızla iletişimimiz güçlü tutuyoruz” “Ana stratejimizi salgın öncesi verimi salgın sırasında da devam ettirerek insan sağlığını ön planda tutmak olarak belirledik. Bunu başarabilmek için de gerekli tüm önlemleri hızlıca aldık ve uygulamaya koyduk. İş modellerimizi değiştirerek salgının iş yapmamıza engel olmasına izin vermedik.” sağlığını korumak için servislerimizin ve yemekhanelerimizin yoğunluğunu düşürdük, ofislerde maske kullanımını zorunlu hale getirdik. Tüm ofislerimizde ve üretim alanımızda el dezenfektanları yerleştirdik ve günlük olarak tüm personelimizin ateşini ölçerek kontrol ettik etmeye devam ediyoruz. Saha ziyareti yapan teknik servis personelimizin ihtiyaç duyduğu tüm kişisel sağlık donanımlarını sağladık ve kullanımını zorunlu tuttuk.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu?

Ana stratejimizi salgın öncesi verimi salgın sırasında da devam ettirerek insan sağlığını ön planda tutmak olarak belirledik. Bunu başarabilmek için de gerekli tüm önlemleri hızlıca aldık ve uygulamaya koyduk. İş modellerimizi değiştirerek salgının iş yapmamıza engel olmasına izin vermedik.

Süleyman Kavas / Doğu İklimlendirme İş Geliştirme Müdürü

Enerji verimliliği yüksek, çevreye duyarlı, yüksek kaliteli ve rekabetçi ürünler üreten Doğu İklimlendirme, yurt içi ve yurt dışında pazar payını her geçen gün artırmakta. Doğu İklimlendirme İş Geliştirme Müdürü Süleyman Kavas ile gündemdeki gelişmeler doğrultusunda aldıkları tedbirler ve ortaya koydukları uygulama biçimlerini konuştuk.

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Salgının başlamasıyla birlikte neler yapılabilir diye baktığımızda kamuoyunda açıklanan tedbirleri de dikkate alarak kendi önlemlerimizi hızlıca aldık ve uygulamaya koyduk. İlk olarak fabrikamı-

52

Yapı Malzeme Temmuz 2020

za ve ofislerimize ziyaretçi kabulünü ve müşteri ziyaretlerimizi durdurduk. Müşterilerimizle ve diğer iş ortaklarımızla yıllardır süregelen temas doğal olarak azaldı. Bunun yerine telefon ve online toplantılarla bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Öte yandan salgın dolayısıyla artan havalandırma cihazı talebi ve bu cihazlarda alınacak önlemlerle ilgili istekleri karşılayabilmek için yeniden organize olduk. Birçok arkadaşımız bu süreç boyunca evden çalıştı ve toplantılara online olarak katıldı. Salgın nedeniyle bazı hammadde ve yarı mamul ürünlerin yurtdışından alımında da tüm sektör sıkıntılı zamanlar geçirdi. Bunu aşabilmek için yeni tedarik kanalları araştırdık ve tedarikçilerimizi çeşitlendirdik. Ayrıca son üç ayda çalışanlarımızın

Bu süreçte müşterilerinize ve iş ortaklarınıza sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz?

Yüz yüze iletişim salgın dolayısıyla büyük ölçüde düştüğü için bu eksiği kapatmak amacıyla online iletişime ağırlık verdik. İnternet üzerinden farklı programlar kullanarak hem müşterilerimizle hem de diğer iş ortaklarımızla iletişimimizi devam ettiriyoruz. Pazarlama ve reklam çalışmalarımızı da buna paralel olarak online kanallara kaydırdık. Daha önce oda ve derneklerde yaptığımız seminer ve tanıtım toplantılarını webinar şeklinde gerçekleştiriyoruz. Ayrıca siparişlerini yerinde takip etmek isteyen müşterilerimize de üretim alanından görüntüleri paylaşabiliyoruz. Tüm hizmet-


Dosya

lerimizi ve tedbirlerimizi sağlık önlemlerinden ödün vermeden iş ortaklarımızla iletişimi güçlü tutmak adına gerçekleştiriyoruz.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Yukarıda kısmen bahsettiğim gibi yeni normale Doğu İklimlendirme olarak başlamış durumdayız. Geçtiğimiz üç aylık süreç aslında bizim için yeni normale bir hazırlık aşaması oldu. Yakın zamanda fuar ve benzeri etkinliklerin gerçekleştirilmesi pek mümkün görünmüyor. Bunun yerine müşterilerimizin firmamızı sanal olarak gezebilecekleri bir platform kurmayı planlıyoruz. Bu sayede hem ürünlerimizi hem de üretim alanımızı iş ortaklarımıza uzaktan tanıtma fırsatımız olacak. Ayrıca 2021 yılı içinde tüm ürünlerimizi BIM platformuna taşıyarak tasarımcıların ve müşterilerimizin hizmetine sunacağız.

Bence bu yeni döneme sizlerin olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı?

İş ortaklarımızla pandemi sırasında yeni ürün geliştirilmesi konularında çalışmalarımız oldu. Özellikle UV lambalı ürünlerin geliştirilmesi amacıyla son zamanlarda yoğun bir şekilde emek harcıyoruz. Bu ürünlerin hem yeni cihazlarda kullanımı hem de var olan klima santrali, rooftop ve ısı geri kazanım cihazlarına uygulanmaları için çözümler geliştirdik ve yakın zamanda piyasaya bu çözümleri sunacağız.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce global boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

COVID-19 pandemisi birçok sektörde olduğu gibi ısıtma-Soğutma-Havalandırma sektörünü de kökten etkilemiştir. Pandemi öncesine kadar enerji verimliliği ön plandayken şu an iç hava kalitesi ve hijyen şartları çok daha önemli hale gelmiştir. Bundan dolayı %100 dış hava ile çalışan klima santrallerinin kullanımının artması beklenmektedir. Var olan sistemlerde ise dış hava debisinin arttırılması için fanların kayış kasnak ayarlarının yapılması veya fanın değiştirilmesi, eşanjörlerin sızdırmazlıklarının sağlanması veya sızdırmaz modellerle değişimi, UV lamba ve benzeri önlemler alınarak istenen hijyen şartlarının sağlanması gibi birçok tadilat ve yeni yatırım yapılmaya başlanmıştır. Bu işlemlerin hepsi sektör için yeni fırsatlar anlamına gelmektedir. Tasarımcılar, mekanik uygulama firmaları, imalatçılar ve servis firmaları olmak üzere tüm sektör bileşenleri bu yeni gelişmelerden büyük oranda fayda sağlayacaktır. COVID-19 ve ileride olabilecek benzeri bir salgının yayılmasını engellemek için artık yeni tasarım şartları belirlenecek ve bu şartlara hızlı uyum sağlayabilen firmalar daha kolay ticaret yapabilecektir. Uyum sağlayamayan firmaların ise ayakta kalmaları yakın zamanda pek mümkün görünmemektedir. Özellikle UV lamba, elektrostatik filtre ve HEPA filtrelerin kullanımı ve uygulama alanlarının artmasını bekliyorum. Sade-

ce konfor iklimlendirmesi değil endüstriyel proseseler de bu ürünler daha sık karşımıza çıkacaklar. Tüm değindim bu konular ile ilgili olarak Doğu İklimlendirme olarak çalışmalara başlamış ve bir hayli yol almış durumdayız.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Pandemi ilk başladığında farkındalık yaratmak amacıyla fabrikamız içinde bir Sahra Yoğun Bakım Ünitesi oluşturmuştuk. Doğu İklimlendirme’nin öncülük ettiği ve bazı tedarikçilerimizin destek olduğu bu COVID-19 farkındalık projesi ile hastalığın belki de en kritik konularından olan yoğun bakım yatak sayısının arttırılmasının yolu ve yapılacak olan yoğun bakım odalarının hangi özellikte olması gerektiğini kamuoyu ile paylaştık. Şu ana kadar bu projemize çok şükür ihtiyaç olmadı ancak ikinci dalganın beklendiği bugünlerde tekrar hatırlatmakta fayda olacağını düşünüyorum. DIN 1946/4:2018 standardına göre tasarlanan 8 yataklı yoğun bakım ünitesinin taze hava hattı H13 sınıfı Hepa filtrelerin de olduğu 3 kademeli filtre sistemi ile donatıldı. Egzoz hattında ise virüsün çevreye yayılmasını engellemek için H13 hepa filtreler kullanıldı. Bu sayede enfeksiyonlu hastanın ihtiyacı olan saflıkta taze hava sağlanmış olup, sağlık çalışanları ve çevre için güvenli şartlar oluşturuldu. Negatif basınç altında çalışan izolasyonlu yoğun bakım odasında Doğu İklimlendirme Ar-ge Merkezinin tasarlamış olduğu %100 taze havalı Eurovent ve TUV Hijyen belgelerine sahip PHKS - Paket Hijyenik Klima Santrali ile hava şartlandırıldı.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

53


“Bestherm İklimlendirme olarak her geçen gün gelişmeye devam ediyoruz” “Öncelikle, sektör genelinde Müşteri Memnuniyetinde 1. sırada olmayı hedefliyoruz. Bu memnuniyeti sağlamak için mevcut alt yapımızı güçlendiriyor ve dijital yatırımlarımızı artırmaya devam ediyoruz. Satış sonrası hizmetlerimiz ve bayilik kanalındaki hedefimiz, 12 saatin altında %100 müşteri memnuniyetini sağlamak ve bu ilke doğrultusunda hizmet vermek olacak.” 2008 yılında temelleri atılan Bestherm İklimlendirme, Besler ailesinin üretim ve satış şirketlerinden bir tanesi. Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Bestherm İklimlendirme, Ferroli ile geçen yıl yapmış olduğu anlaşma doğrultusunda Ferroli markasının Türkiye’deki üretim, satış ve pazarlama faaliyetlerini gerçekleştirmekte. Bestherm İklimlendirme Genel Müdür Yardımcısı Erol D. Porsemay ile Ferroli adına gerçekleştirdikleri çalışmaları konuştuk. Aynı zamanda içerisinde bulunduğumuz döneme dair almış oldukları tedbirleri ve geliştirdikleri yeni çalışma modelini de bizlerle paylaşan sayın Porsemay, önümüzdeki döneme dair gerçekleştirecekleri faaliyetler hakkında da bilgiler verdi.

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Bestherm İklimlendirme olarak öncelikle B2B ağımız için dijitalleşme konusunda yatırımlarımızı hızlandırdık. Online kanallar üzerinden gerçekleşen sipariş, tahsilat, kredi kartı ödemeleri, sevkiyat gibi şirketimiz için önem teşkil eden tüm süreç ve konuların dijital alt yapısını tespit ettik ve yatırımlarımızı Nisan, Mayıs ve Haziran ayları içerisinde gerçekleştirdik.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu?

Bestherm İklimlendirme olarak her geçen gün gelişmeye devam ediyoruz. Öncelikle, sektör genelinde Müşteri Memnuniyetinde 1. sırada olmayı hedefliyoruz. Bu memnuniyeti sağlamak için mevcut alt yapımızı güçlendiriyor ve dijital yatırımlarımızı artırmaya devam ediyoruz. Satış sonrası hizmetlerimiz ve bayilik kanalındaki hedefimiz, 12 saatin altında %100 müşteri memnuniyetini sağlamak ve bu ilke doğrultusunda hizmet vermek olacak.

54

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Erol D. Porsemay / Bestherm İklimlendirme Genel Müdür Yardımcısı

Ferroli Gold isimli sadakat sistemizi sektör gözetmeksizin Türkiye’de 1. sırada yer almasını sağlamak ve Ferroli Gold uygulamamızı en çok kullanılan uygulama yapmak. Uygulamamızın en çok tercih edilen uygulama olması, yüksek teknolojiye uyumlu olması ve kullanım

kolaylığı sağlaması için çalışmalarımızı her geçen gün geliştiriyoruz. Ferroli Gold uygulaması, sadece barkod okutma uygulaması değil. Üyelerin paylaşımlar yapabildiği, üyelere sosyal platform ortamı sağlayan, kişilerin tercihiyle seçtiği hediyeler bölümü olan, dilediği zaman ulaşa-


Dosya

bildiği destek hattı olan, ürün katalogları ve montaj kılavuzlarını bulabildiği bilgi deposuna ve duyurular bölümlerine sahip bir uygulama.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş ortaklarınıza sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz?

Sayısı az olmakla birlikte finansal desteğe ihtiyacı olan iş ortaklarımıza ödeme vadelerinde iyileştirmeler yaparak destek olmaya çalıştık. Ayrıca ciro getirileri için kampanya bütçemizi Nisan ve Mayıs aylarında çok yoğun bir şekilde kullanarak oldukça başarılı da olduk.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Açıkcası biz salgının sektörel olarak hız keseceğini, fakat 2020 yılında bu salgın ile mücadele edeceğimizin farkındayız. Ancak sıkı çalışıp hedeflerimiz doğrultusunda ilerleyeceğiz. Benimsemiş olduğumuz “Önce Sağlık” sloganı ve müşteri memnuniyeti ilkesi ile 2020 yılını en iyi şekilde bitirmeyi planlıyoruz.

Bence bu yeni döneme sizlerin

olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı?

Bu dönem bizim iş ortaklarımızla tam bir PARTNER gibi entegre olmamızı sağladı. Dijitalleşme konusunda iş ortaklarımız ve IT bölümlerimiz ile birlikte çalışarak hepimiz için oldukça önem taşıyan ödeme yöntemlerimizi geliştirdik. Bu şekilde birlikte çalışmanın ne kadar değerli ve faydalı olduğunu görmüş olduk. Bundan sonraki dönemler içinde farklı projelerde birlikte çalışıyor olacağız.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

55


Dosya

Bosch VRF Ticari Klima Sistemleri Avrupa Birliği okul projelerinde tercih ediliyor İklimlendirme sektörünün öncü markalarından Bosch Termoteknoloji’nin ticari binalara soğutma ve ısıtma konforu sağlayan VRF Ticari Klima Sistemleri, Türkiye’nin farklı şehirlerindeki Avrupa Birliği (AB) okul projelerinde kullanılıyor.

Bosch Termoteknoloji, müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun çeşitli ürün gamı ile sektörde ön plana çıkıyor. Bosch VRF - Değişken debili soğutucu akışkan sistemleri; hastaneler, havaalanları, alışveriş merkezleri, ofis binaları, rezidanslar gibi yüksek kapasite ihtiyacı olan ticari binalardan tek bir villaya kadar tüm yapıların verimli şekilde iklimlendirilmesini sağlıyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinde yer alan Avrupa Birliği (AB) okul projelerinde de Bosch VRF ticari klima sistemleri tercih ediliyor. Bosch Termoteknoloji’nin iş ortaklarından biri olan Yıldız Teknik Mühendislik ile başlattığı iş birliği kapsamında; iş ortağı, müteahhit firma ve ilgili müşavir firmalarla beraber çalışılıyor. Ürünler bu yıl; Hatay, Kilis, Urfa ve Mardin’de bulunan toplamda 6 farklı okulla buluşturuldu.

Yeni Bosch Air Flux VRF klima sistemleri ile dört mevsim iklimlendirme

Bosch ticari klima sistemleri olan VRF sistemleri, Nisan 2020 tarihinde lansmanı yapılan yeni ürün gamı Bosch Air Flux VRF sistemler ile tüketicilerle buluştu. AF5300 tekil ve kombinasyon serisi dış üniteler, geliştirilmiş yeni nesil iç ünitelerden oluşan Air Flux VRF klima sistemleri değişken de-

56

Yapı Malzeme Temmuz 2020

bili soğutucu akışkan teknolojisi sayesinde kolay kullanım imkânı sunarken, aynı zamanda yüksek enerji tasarrufu sağlıyor. Kullanıcıların anlık ihtiyaçlarına göre çalışma performansını ayarlayan, kısmi yükte bile yüksek verimlilikle çalışan sistem, dış ünitelerden ve soğutma-ısıtma için kullanılabilen on iki farklı iç ünite modelinden oluşuyor. Tamamen yenilenen, kompakt endüstriyel tasarımı, çok düşük ses seviyesinde çalışan, tek gövdede 90 kW’a, kombinasyon serisi ile 270 kW’a kadar çıkabilen kapasitesi, iç ünite ve klima dış üniteleri ile Bosch Air Flux VRF sistemler; farklı bina ve uygulama türleri için en uygun sistem çözümünü sunuyor. Yüksek kapasite özellikleriyle birlikte Bosch tarafından geliştirilen ve üretilen yeni nesil bireysel ve merkezi kumandalar için, ülkemizde gerçekleştirilen kullanıcı deneyimi oturumları sayesinde; kullanıcı alışkanlıkları, beklentileri ve öncelikleri

doğru şekilde belirlenerek bu doğrultuda ürünlerin geliştirilmesi sağlandı.

Avrupa Birliği Okul Projeleri Hakkında

Kriz zamanlarında kesintisiz eğitim programı kapsamında, devlet tarafından desteklenen AB okul projeleri, 2 yıldır ülkemizin çeşitli bölgelerindeki birçok şehirde hayata geçiriliyor. Bosch Termoteknoloji; iş ortağı Yıldız Teknik ve farklı inşaat şirketleriyle yaptığı işbirliği ile 2019 yılında toplamda 30 farklı okul VRF ticari klima sistemleriyle donatıldı.



“Evlerindeki konforu sürdürmek için çalışmalarımıza kesintisiz devam edebilmeye odaklandık” “Müşterilerimizin temel ihtiyacı olan ısınma ve sıcak su tedarikini sekteye uğratmayacak şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Müşterilerimiz şu an çok gerekli olan hijyen şartlarını bizim ürünlerimizle sağlıyor ve hizmetlerimize her zamanki gibi anında erişebilmenin iç rahatlığını yaşıyorlar. Müşteri memnuniyetini ön planda tutuyor, satış sonrasında da müşterilerimize kaliteli bir hizmet ve yüksek bir konfor yaşatmaya devam ediyoruz.” Vaillant Grup şirketinin %100 iştirakli bir yan kuruluşu olan Vaillant Türkiye, tüm yurda yayılmış yetkili satıcı ve servis teknikerleriyle en yüksek seviyede müşteri memnuniyeti için hizmet vermeye devam ediyor. Salgın döneminde de faaliyetlerini aldığı tedbirler çerçevesinde ara vermeden güvenli bir şekilde sürdüren firma, önümüzdeki dönemi de geliştirdiği farklı uygulama ve iş modelleriyle karşılamaya hazırlanıyor. Vaillant Türkiye Pazarlama Müdürü Erol Kayaoğlu ile tüm sektörlerin ‘Yeni Normal’ döneme hazırlandığı şu günlerde kendilerinin yapmış olduğu çalışmaları ve ortaya çıkan çözümleri ele almaya çalıştık.

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Ülkemizde ilk vakaların duyulmaya başlamasıyla birlikte Vaillant Türkiye ve tüm grup olarak hızlı ve proaktif önlemleri aldık. Bir taraftan koronavirüs ile ilgili tüm gelişmeleri, güncel bilgi ve haberleri yakından takip edip gerekli tüm önlemleri alırken, diğer taraftan iş süreçlerimizin güvenli bir şekilde devam edebilmesi için atılması gereken adımları hızla attık. Tüm birim yöneticilerinden oluşan Vaillant Group Türkiye Covid-19 iletişim ekibini oluşturduk. 18 Mart itibarıyla, görevi evden çalışmaya imkan sağlayan tüm arkadaşlarımız evden çalışma düzenine geçti. Vaillant olarak, evden çalışma, esnek çalışma modelleri ile çalışanlarımızın evden çalışma düzenine en etkili şekilde ve kısa sürede adapte olmalarına yardımcı olduk. Tüm yöneticilerimiz ekiplerini yakından takip ederek, her bir çalışanımızın sağlığının iyi olduğundan emin oldu. Çağrı merkezi çalışanlarımız da alınan önlemler kapsamında evden çalışma düzenine geçti. Müşteri temsilcilerimizin evlerine ekipmanları kuruldu ve internet altyapısı sağlandı. Süreçlerimizin verimli ve etkili bir şekilde devam etmesi için yöneticilerimiz gün içerisinde müşteri temsilcilerimiz ile

58

Yapı Malzeme Temmuz 2020

sürekli iletişim halindeler. Tüm kanallardan 7/24 kesintisiz çağrı merkezi hizmeti vermeye devam ediyoruz. Ülkemizdeki ilk koronavirüs vakasının açıklanmasından sonraki ilk 15 günde Vaillant Türkiye yetkili satıcılarının yüzde 70’i operasyonlarına devam etti. Nisan ayının başından itibaren ise yüzde 100 kapasite ile sahada 7/24 hizmet vermeye devam ettik.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu?

Covid-19 pandemisi nedeniyle tüm dünya olağanüstü bir dönemden geçiyor. Sosyal mesafenin ve evde kalmanın büyük önem taşıdığı bu dönemde bireylere ve şirketlere önemli sorumluluklar düşüyor. Vaillant Türkiye olarak pandemi sürecinde sorumluluğumuzun ve ürettiğimiz ürünlerin öneminin daha da arttığı bilinciyle hareket ediyoruz. İçinde bulunduğumuz bu dönemi tüm çalışanlarımızın sağlığını koruyarak güvenli bir şekilde atlatmak ilk önceliğimiz. Bu zorlu dönemde bir yandan çalışanlarımızın sağlığını korumaya, diğer yandan müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmaya, evlerindeki konforu sürdürmek için çalışmalarımıza kesintisiz devam edebilmeye odaklandık. Müşterilerimizin temel ihtiyacı olan ısınma ve sıcak su tedarikini sekteye uğratmayacak şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Müşterilerimiz şu an çok gerekli olan hijyen şartlarını bizim ürünlerimizle sağlıyor ve hizmetlerimize her zamanki gibi anında erişebilmenin iç rahatlığını yaşıyorlar. Müşteri memnuniyetini ön planda tutuyor, satış sonrasında da müşterilerimize kaliteli bir hizmet ve yüksek bir konfor yaşatmaya devam ediyoruz. Başta cihazlarımızda olmak üzere tüm hizmetlerimizde müşterilerimizin evlerinde konfor yaratmaya odaklanıyor, bu alana yatırımı artırıyoruz. Özellikle bu dönemde tüketicinin ihtiyacını doğru belirleyip buna göre adımlar atmak kritik önem taşıyor.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş

ortaklarınıza sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz?

Kesintisiz hizmetin ön plana çıktığı bu süreçte cihazların performansının yanı sıra satış sonrası hizmetlerde yenilikler yaptık. Hem finansal olarak yetkili satıcılarımızın yanında olduk hem de süreçleri daha dijital hale getirerek marka, tüketici ve yetkili satıcı iletişiminin devam etmesini sağladık. Satış esnasında ve satış sonrasında müşterilerle teması en aza indirmek amacıyla ve tüketicilerin yetkili satıcılarımız ile daha kolay iletişime geçmesi için “Görüntülü Ücretsiz Keşif” projesini hayata geçirdik. Bu projeyle satın alma sürecinde önceden keşif ve montaj için olmak üzere iki kez yapılan ev ziyaretini bire düşürdük. Bu süreçte gelen keşif taleplerinin yüzde 20’sini ‘Görüntülü Ücretsiz Keşif’ uygulaması ile gerçekleştirdik. Salgın öncesinde iş yapış şeklimizde yetkili satıcılarımız keşif için müşterinin evine gidiyor ve evine en uygun kombiyi önerip teklif veriyordu. Eğer müşteri teklifini kabul eder ve satın almaya karar verirse montaj ve diğer işlemler için bir kez daha eve gidiliyordu. Şimdi artık yetkili satıcılarımız eve sadece montaj için gidiyor. Projemizi önümüzdeki dönemde daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Vaillant olarak sadece cihaz ve hizmet satmanın ötesine geçerek insanların hayatına farklı alanlarda değer katmaya da önem veriyoruz. Klasik medya kanallarının yanı sıra sosyal medya ve dijitalde hayata geçirdiğimiz projelerle tüketicilerimizle kurduğumuz bağı güçlendiriyoruz. Sosyal medyayı tüketicilerimizle daha yakın ilişki kurabildiğimiz bir mecra olarak görüyor ve etkin bir şekilde kullanıyoruz. #EvdeKal #eviminkonforu” mesajı ile tüketicilerimizin her zaman yanında olduğumuzu bu süreçte evde kalmalarının önemli olduğunu söyledik. Evde kaldıkları süreçte, sosyal medya üzerinden marka dilimize uygun pozitif içerikler vermeye çalıştık. Bu içeriklerden biri de takipçilerimizi, kağıt


Dosya yapma sanatı olan origamiyi deneyimlemeye yönlendiren serimizdi. Amacımız Vaillant olarak tüketicilerin evde oldukları süreyi daha eğlenceli ve renkli hale getirmek ve aileleri ile birlikte yapabilecekleri yaratıcı aktivitelere yönlendirmekti. Takipçilerimizin kendileri ya da çocukları ile birlikte yaptıkları tavşan, kalp, kelebek gibi origamileri bizlerle paylaşmasını sağlayarak instagram hesabımızda yayınladık. Halkımızın, Covid-19 pandemisi nedeniyle içinden geçtiğimiz bu sıra dışı dönemi iç huzuru ile atlatmasına katkıda bulunma amacıyla uzun süredir planlamalarımız arasında olan podcast projesini de bu süreçte hayata geçirme imkanı bulduk. Dinleyicilerin keyifli vakit geçirmelerine destek olma hedefiyle “Vaillant ile Kafa Rahatlatan Sohbetler” podcast serisini hayata geçirdik. Alanında uzman ve ünlü isimlerle kafalara takılan sorulara, rahatlatıcı cevaplar aranan sohbetleri Vaillant Türkiye’nin Spotify, Apple Podcast ve Google Podcast kanalları üzerinden dinleyicilerimize ulaştırdık.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Bu ay itibarıyla ofislerimize kademeli olarak dönüşleri başlatacağız. Ofis binalarımızda girişlerde gerekli kontrol uygulamaları ve üst düzeyde aldığımız önlemlerle çalışanlarımız sağlığı için en hijyenik ortamı sunacağız. Toplantılarımızı bir süre daha online ortamda gerçekleştireceğiz. Diğer taraftan koronavirüs ile ilgili tüm gelişmeleri, güncel bilgi ve haberleri yakından takip etmeye devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın ve ilgili kurumların önerileri doğrultusunda tüm planlamalarımızı güncelleyerek bu süreci en sağlıklı şekilde atlatabilmek için çalışıyoruz.

Bence bu yeni döneme sizlerin olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı?

Şirketimiz içerisinde aldığımız tüm önlemleri örnek teşkil etmesi için ilk andan itibaren tüm iş ortaklarımızla paylaştık. Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı önlem paketlerini düzenlediğimiz online toplantılar vasıtası ile iş ortaklarımıza sunarak görüş alışverişi yaptığımız birçok toplantı gerçekleştirdik. Hijyen ihtiyacının çok yüksek olduğu bu süreçte tüketicilerin seçici olacağını; bu sebeple hijyen kurallarına sadık güvenilir ve profesyonel firmaların tercih edileceğine dair farkındalık oluşturmaya çalıştık. Covid-19 sonrasında sağlığı önceliklendiren ve itibarını koruyabilen markaların

Erol Kayaoğlu / Vaillant Türkiye Pazarlama Müdürü

ayakta kalabileceğine olan inancımızı belirterek bu sürece azami önem göstermelerinin ne kadar gerekli olduğunu hatırlattık. Temsil ettiğimiz marka ve şirketlerin başlıca sorumluluklarının öncelikle iyi ve örnek vatandaşlar olmak olduğunun altını çizdik. Alınan tüm önlemlerle bir an önce güvenli bir şekilde işlerimizin başında olmamız gerektiğini ve son kullanıcılarımızın evlerine kapandığı bu süreçte şirketimizin ürünlerine dair her türlü satış ve servis işlemine duyulan ihtiyacın kesintisiz devam ettirilmesine katkı sağlamalarını beklediğimizi ifade ettik. Bu sayede ülkemizde ilk koronavirüs vakasının açıklanmasından sonraki ilk 15 günde tüm iş ortaklarımızın yüzde 70’i, Nisan ayının başından itibaren ise yüzde 100’ü mağazalarını açtılar ve tüketicilere güvenilir bir hizmet sundular. Bu fırsatla kendilerine teşekkürü markamız adına bir borç biliyorum.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce global boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

Pandemi sürecinde, temel ihtiyaçlar, ev ve kişisel hijyen odaklı ihtiyaçlar önem kazandı. Bunun dışında artık evler “yuva” haline geldi, evde zaman geçirdikçe eve verilen değer arttı. Evde kullanılan ürünlerin ve hizmetlerin satın alınma sürecinde üzerinde daha çok düşünüleceğini ve kalite, güven, kolay kullanım, fiyat-performans dengesi, garanti süreleri gibi uzun ve konforlu kullanım ile ilgili kriterlerin daha çok önem kazandığını gördük. Genel olarak

bu dönemden sonra tüketicilerin daha önce üzerinde çok düşünmeden, tek seferlik yaptıkları harcamalar yerine gerçekten ihtiyaçları olan, değer yaratan ürünleri seçeceklerini düşünüyoruz. Tüketiciler, daha kaliteli, tüketici memnuniyet odaklı kullanıcı deneyimi sunan, güven duyulan marka ve ürünleri seçecekler. Biz markamızın bu kapsamda olumlu etkilendiğini ve önümüzdeki dönemde de aynı trendin devam edeceğini düşünüyoruz. 2020 yılının ilk yarısı ürün lansmanları içinde önemli planlar yaptığımız bir zaman dilimiydi. Covid-19 pandemisinin bu planları ötelemesine izin vermedik. Vaillant olarak en önemli zenginliğimiz kombiden VRF sistemlerine, ısı pompasından solar sistemlere dek uzanan çok geniş sistem çözümleri sunmamız. Yılın ilk yarısında da iddiamızı artırdığımız kazan ürün grubunda yeni ecoFIT Plus 110-150 kazanlarımızın lansmanlarını gerçekleştirdik. İçinde bulunduğumuz koşullara rağmen sahadan aldığımız talep bizi memnun ediyor. Önümüzdeki aylarda yine Green IQ felsefesi ile geliştirilen Peec Green IQ ürünümüzü piyasaya sunacağız. Öte yandan başka ürün gruplarında da çalışmalarımız son sürat devam ediyor. Çok yakın zamanda hem toprak, hem su hem de hava bazlı çalışabilen benzersiz bir ürün olan Flexotherm ısı pompamızı lanse edeceğiz. Yeni oda termostatlarımız da yine tüketiciler ile buluşacak.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Pandeminin etkilerinin bir an önce ülkemizden ve dünyadan yok olmasını ve bu süreci en az zararla atlatarak en kısa sürede eski sağlıklı günlere dönmemizi temenni ediyorum.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

59


“Gerekli her türlü önlemi alarak işimizin başında olmaya devam ettik” “Her koşulda DemirDöküm yanında” söylemiyle hareket ediyoruz. Buradaki ana hedefimiz, koşullar ne olursa olsun müşterilerimize ve iş ortaklarımıza kusursuz bir deneyim yaşatmak. Tüketicilerimizin ürünlerimize daha kolay ulaşabilmeleri, ürünlerimizi seçebilmeleri, satın alabilmeleri ve sosyal izolasyon döneminde gönül rahatlığıyla montajını yaptırıp kullanabilmeleri için satın alma, ödeme ve satış sonrası hizmetlerde öncü işleri hayata geçirme hedefiyle yola çıktık.” yeni düzene hızlı adaptasyon sağlanabilmesi için çalışanlarımıza evden çalışma ve esnek çalışma modelleri üzerine eğitim vererek en kısa sürede bu modele adapte olmalarına yardımcı olduk. Müşterilerimiz ve iş ortaklarımız için geliştirdiğimiz uygulamalarla hizmetlerimizi dijital dünyaya taşıdık. Üretim ve tedarik zinciri faaliyetlerimizde de Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan her türlü önlemi çok hızlı bir şekilde alarak tüm faaliyetlerimize kesintisiz olarak devam ettik.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu?

Ufuk Atan / DemirDöküm Satış Direktörü

Kuruluşundan bu güne geçen süre içerisinde Türk sanayisinin gelişmesine katkılarda bulunmuş, birçok yeni yatırımı hayata geçirmiş, tüketicisine üstün teknolojiler sunarak, sektördeki kaliteyi her geçen gün yükseltmiş olan DemirDöküm, salgın döneminde de ortaya koyduğu tedbir ve uygulamalarla öne çıkıyor. DemirDöküm Satış Direktörü Ufuk Atan ile gündemdeki konuları ve ‘Yeni Normal’ dönem için yapmış oldukları hazırlıkları konuştuk.

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Çin’de başlayan ve hızla dünyaya yayılan Covid-19 vakalarının ülkemizde görülmeye başladığı ilk günden itibaren çalışma yapımızı koşullara uygun olarak hızlıca değiştirdik. Halihazırda var olan uzaktan çalışma altyapımızı güçlendirdik. İş akışımız ve süreçlerimizde aksama olmadan hızlıca evden çalışma düzenine geçtik. Çağrı merkezimiz de online erişim ve paylaşım ağı altyapısı sayesinde saatler içerisinde evden çalışabilir hale geldi. Bu

60

Yapı Malzeme Temmuz 2020

“Her koşulda DemirDöküm yanında” söylemiyle hareket ediyoruz. Buradaki ana hedefimiz, koşullar ne olursa olsun müşterilerimize ve iş ortaklarımıza kusursuz bir deneyim yaşatmak. Tüketicilerimizin ürünlerimize daha kolay ulaşabilmeleri, ürünlerimizi seçebilmeleri, satın alabilmeleri ve sosyal izolasyon döneminde gönül rahatlığıyla montajını yaptırıp kullanabilmeleri için satın alma, ödeme ve satış sonrası hizmetlerde öncü işleri hayata geçirme hedefiyle yola çıktık. Tek-

noloji ve dijitalleşmeden aldığımız güçle yine sektörde öncü, ses getiren projeleri hayata geçirdik. Satış öncesinde müşterilerimiz bilgisayarları ya da cep telefonları aracılığıyla ücretsiz online keşif hizmeti alma, satın alma sürecinde 3 ay ödeme erteleme, 36 aya varan ödeme fırsatı gibi fırsatlardan faydalanabiliyor. Müşteri memnuniyetinde lider olan kurumumuz, bu dönemde de satış sonrası hizmetlerde sektördeki farkını ortaya koydu.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş ortaklarınıza sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz?

Hijyen ihtiyacının her zamankinden daha fazla olduğu pandemi sürecinde sosyal izolasyon nedeniyle vaktimizin neredeyse tamamını evlerimizde geçirdik. Evlerimizdeki en önemli ihtiyaçlarımızın başında da kesintisiz ısıtma ve sıcak su ihtiyacı geliyor. Bunu karşılayabilmek adına sahada bulunması gereken teknik servislerimiz ve yetkili satıcılarımız için üst seviye sağlık önlemleri aldık. Teknikerlerimizi Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı 14 kural doğrultusunda bilgilendirdik ve hazırlık-


Dosya

larımızı bu yönde yaptık. Çalışanlarımız maske, gözlük, eldiven ve özel tulumlarla sahada görevlerinin başındalar. Müşterilerimiz bize her zaman olduğu gibi 7 gün 24 saat 0850 222 1 833 numaralı DemirDöküm Müşteri İletişim Merkezi’nden ve WhatsApp uygulaması üzerindeki keşif destek hattımızdan kesintisiz ulaştı. Müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın sosyal izolasyon sürecinde hayatını kolaylaştırmak, kesintisiz ısı konforu sunmak için sektörde öncü bir uygulama olan görüntülü keşif hizmetini hayata geçirdik. Demirdokum.com.tr internet sitesi üzerinden hayata geçirilen ücretsiz kombi keşfi danışmanlık hizmeti ile tüketiciler bilgisayarları ya da akılı telefonları aracılığıyla kombi keşfi için talep oluşturdu. Yetkili satıcılarımız ile 24 saat içerisinde gelen taleplere yanıt verip, video konferans üzerinden evin büyüklüğü, konumu, yalıtımı doğrultusunda danışmanlık hizmeti vererek en geç 48 saat içinde müşteri talebi ve mekâna uygun seçimleri sunduk. Hızlıca hayata geçirdiğimiz önlemler ve uygulamalarla müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın bu süreçteki sağlık çekincelerini ortadan kaldırdık. Bunların yanında tüm satış ve satış sonrası hizmetler ağımızla sıkı bir iletişim halinde, gündeme gelen pek çok konuda hızlı bir aksiyon alma sistemi oluşturduk.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Pandeminin başlangıcından itibaren tüm fonksiyonlarımız ile birlikte gerekli her türlü önlemi alarak işimizin başında olmaya devam ettik. Ancak tam anlamıyla normalleşmenin uzmanların da belirttiği gibi gerekli aşı-ilaç kullanımının devreye girmesi ile olacağı görüşündeyiz. Bu zamana kadar yeni normal koşullarına tam uyum içerisinde hareket etmeyi planlıyoruz. Sahada veya üretim fonksiyonunda

çalışmayan ekiplerimiz, temmuz ayının başına kadar evlerinden çalışmaya devam etti. Bu aşamadan sonra da Sağlık Bakanlığı tarafından ilan edilen normalleşme adımlarına uyumlu olarak hareket etmeyi planlıyoruz. Satış ve Servis ekiplerimiz tedbirlerini alarak sahadalar, üretimimiz aynı şekilde devam ediyor.

Bence bu yeni döneme sizlerin olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı?

Aslında belirttiğimiz önlemlerin pek çoğu iş ortaklarımızı da kapsıyor. Onların işlerini yeni normal koşullarında sürdürebilmeleri için her türlü dijital projeyi devreye alıyoruz. İş ortaklarımız ile sıkı bir iletişim halindeyiz. Hem sağlık koşulları hem de işlerimizin devamlılığı konusunda sürekli olarak bilgilendirmeler ve görüşmeler yapıyoruz. Tam bir dayanışma içindeyiz diyebilirim. Bu dönem içerisinde yetkili satıcılarımız ve servislerimiz ile hep birlikte video konferans yöntemi ile bilgilendirmeler de yapıyoruz. Eğitim faaliyetlerimiz dijital ortamda hızla devam ediyor. Tüm bunların yanında saha satış ve servis ekiplerimiz de sağlık tedbirlerini alarak iş ortaklarımız ile birlikte sahadalar. Yeni normalleşme adımlarımızı birlikte uygulayarak en iyi hizmeti tüketicilerimize ulaştırıyoruz.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce global boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

Şirketimizin içinde bulunduğu iklimlendirme sektörü ürünleri, temel ihtiyaçları-

mız arasında yer alıyor. Özellikle içinde bulunduğumuz bu süreçte hayatımıza giren sosyal izolasyon kavramı nedeniyle vaktimizin büyük bir bölümünü evlerimizde geçirdik. Bu nedenle havalandırma kalitesi ve hijyen ihtiyacı gibi konular, sektörümüzün öneminin daha da öne çıkmasını sağladı. Önümüzdeki dönemde her zamankinden daha gelişmiş bir iklimlendirme sektörüne sahip olmamızın avantajlarından faydalanacağımız düşüncesindeyim. İkinci husus ise küresel boyutta karşımıza çıkan tedarik sorunu oldu. Pandemi süreci gerekli tedbirler alınmazsa tedarik çeşitlendirmesinin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne koydu. Bu durum ülkemiz için büyük bir avantaj. Ülkemizin önümüzdeki dönemde ihracatta tedarik alanında yeni açılımlar sağlayacağını düşünüyorum. Biz de halihazırda yürüttüğümüz tüm projelerimizi bu perspektiften bakarak hayata geçirmeye devam ediyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Dünya genelinde daha önce kişisel olarak deneyimlemediğimiz, olağandışı bir süreçten geçiyoruz. İlk vakaların duyurulduğu günlerden itibaren büyük bir belirsizliğin hâkim olduğu bu duruma tecrübelerimiz ışığında uyum sağlamaya çalışıyoruz. Her birimiz için sıra dışı bir tecrübe oluyor. Bu dönemden de insanlık olarak güçlenerek çıkacağımızı düşünüyorum. Bunun için her birimizin öncelikle kendimizin, sevdiklerimizin, çalışanlarımızın, iş ortaklarımızın, müşterilerimizin ve tüm toplumun sağlığını düşünerek hareket etmesi gerekiyor. Belirtilen tedbirlere hep birlikte uyarak bu dönemin en kısa zamanda aşılacağını düşünüyorum. Her koşul altında DemirDöküm olarak ana odağımız kullanıcılarımız. Onlara sunacağımız ürün ve hizmetin en iyi seviyede olması ve sürekli güncel durumda kalması, tüm faaliyetlerimizin ana hedefini oluşturuyor.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

61


Dosya

Buderus, Logamax plus GB022i’nin yeni 20 kW kapasiteli modelini piyasaya sundu Isıtma sistemleri uzmanı Buderus’un yeni nesil duvar tipi yoğuşmalı kombisi Logamax plus GB022i, en düşük ısı ihtiyaçlarında dahi yüksek verimlilik sağlıyor. Buderus Logamax plus GB022i yoğuşmalı kombi, yeni geliştirilen 20 kW kapasiteli modelini piyasaya sundu. Üstün teknolojik özelliklere sahip Buderus Logamax plus GB022i, 1:5 geniş modülasyon aralığı ve ErP direktifine uygun olarak ölçülen %94 mevsimsel mahal ısıtma verimliliği ile her türlü sıcak su ihtiyacını karşılıyor. 20 kW ve 24 kW’lık farklı kapasite seçenekleri ile farklı metrekarelerdeki konutlar için esnek çözümler sunuyor. LCD ekranı sayesinde kullanım kolaylığı sağlıyor.

İşlevsel tasarım

Logamax plus GB022i; modern, kompakt ve dayanıklı her mekana mükemmel uyum sağlıyor. 26 kW’a kadar çıkabilen sıcak kullanım suyu kapasitesi ve sessiz çalışmasıyla kullanıldığı mekandaki konforu arttırıyor. Kombinin hafifliği sayesinde kurulum işlemleri basitleşiyor ve ön kısmından kombinin iç yapısına erişim mümkün olduğu için bakım esnasında kolaylık sağlıyor.

62

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Seçim:

EN İYİ ÜRÜN 2017


“Hizmet sürekliliğimizi sağlamak adına aldığımız önlemleri hayata geçirdik” “İklimlendirme sektörü için de özellikle nesnelerin interneti ve yapay zekâ alanındaki teknolojik gelişmeler önemli rol oynayacak. Biz de hem bu yeni trendleri hem de müşterilerin beklentilerini dikkate alarak geleceğe dönük stratejilerimize uzun zamandır yatırım yapıyoruz. Dünyada Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan bir kaç firmadan biriyiz.” Yenilikçi teknolojilerinin yanı sıra ürün tasarımıyla da rakiplerinden sıyrılan Samsung Electronics, salgın dönemini güçlü elektronik altyapısı sayesinde gayet verimli bir şekilde geçirmekte. Samsung Electronics Türkiye İklimlendirme Çözümleri Kıdemli Müdürü Okan Tutcu ile ‘Yeni Normal’ döneme girerken şirket bünyesinde gerçekleşen değişimleri, alınan tedbirleri ve yakın dönem için öngörülerini konuştuk.

Hâlihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz? Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu? Bu süreçte müşterilerinize ve iş ortaklarınıza sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz?

Salgın nedeniyle hem çalışanlarımızın hem de müşterilerimizin sağlığını düşünerek bazı uygulamaları hayata geçirdik. Bunlardan birisi görüntülü klima keşif uygulamamız. Görüntülü Keşif uygulamasıyla klima ürünlerimizi satın almayı düşünen müşterilerimize kurulum öncesi online keşif hizmeti sunuyoruz. Bu

64

Yapı Malzeme Temmuz 2020

uygulamamızla yaşam alanlarına keşif ziyaretini ortadan kaldırarak kullanıcıların ihtiyacı olan klima kapasitesini, iç/dış ünite montaj yerleri ve bakır boru hattı güzergâhını belirleyerek müşterilerimizin doğru klimayı satın almasını sağlıyoruz. Kurulum ve montaj aşamasına geçildiğinde ise teknisyenlerimiz maske, eldiven, tulum gibi gerekli tüm önlemleri önceden almış olarak ve hijyen kurallarına uygun bir şekilde verilen adrese yönlendiriliyor. Bu noktada servis alanındaki çalışmalarımızdan bahsetmek isterim. Servis hizmetlerimizde de çalışma arkadaşlarımızın ve müşterilerimizin sağlığı ve güvenliğini birinci önceliğimiz olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlk olarak müşterilerimizin mağdur olmaması amacıyla servis merkezlerinde gerekli tüm önlemleri alarak hizmetlerini sorunsuz ve kesintisiz bir şekilde sağlıyoruz. Bu bağlamda servis desteği talebinde bulunan müşterilerimizin ürünleriyle ilgili sorunlarını ilk etapta uzaktan çözüm yöntemi ile gidermeye çalışıyoruz. Teknisyenlerimiz ancak bu yöntem ile sorunun çözülememesi durumunda belirtilen adrese yönlendiriliyor ve daha önce de ifade ettiğim üzere maske, eldiven, tulum gibi gerekli tüm önlemleri almış ve hijyen kurallarına uyarak ilgili

adrese gidiyor. Gerek servis merkezlerinde olsun gerekse verilen adreste olsun teknisyenler ile müşteriler arasında en az iki metre mesafe kalacak şekilde iletişim kuruluyor, hijyen kurallarına azami derecede uyuluyor.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Bildiğiniz üzere salgının en pik yaptığı dönemde hepimiz evlerimizdeydik. Pandemi dönemini Samsung Electronics olarak güçlü elektronik altyapımız sayesinde verimli geçirdik. Toplantılarımızı pandemi döneminde ve yeni normal dönemde de geliştirmiş olduğumuz platformlar üzerinden gerçekleştirdik. Planlamış olduğumuz eğitim ve pazarlama etkinliklerini de yine bu platformlar üzerinden devam ettirdik. Çalışma arkadaşlarımızın ve müşterilerimizin sağlığını ön planda tutmanın gerekliliği ve sorumluluğu ile hareket ederek Mayıs ayı içerisinde dönüşümlü olarak çalışmalarımızı sürdürmeye devam ettik. Öncü bir marka olmanın bilinciyle hizmet sürekliliğimizi sağlamak adına aldığımız önlemleri hayata geçirdik. Sahip olduğumuz teknolojik altyapımız sayesinde ihtiyaçlara hızlı cevap verebilmenin yanı sıra sağlığa verdiğimiz büyük önemden dolayı toplantılarımıza online platformlarımız üzerinden devam ediyor, kullanıcılarımızın memnuniyeti için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Pandemi dönemde online satış mağazamız “shop.samsung.com/tr” müşterilerimiz tarafından çok daha aktif olarak kullanıldı. Siparişler aynı gün kargo hizmetimiz ile çok daha hızlı teslim edildi. Online Mağazamızda canlı destek ekiplerimiz satın almak istediğiniz ürünü sizlere mağazadaymış gibi destek vererek canlı olarak anlatabiliyor. “Yeni Normal” için yukarıda da detaylarını paylaştığım görüntülü keşif hizmetini hayata geçirirken servis hizmetlerimizi de


Dosya yine sağlık konusuna gösterdiğimiz aynı hassasiyet ile sürdürüyoruz. Satış sonrasında hizmet kalitemizi düzenli takip ederek yüksek bir başarı oranı ile müşterilerimizin destek taleplerine geniş servis ağımız sayesinde en hızlı şekilde müdahale ediyoruz.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce global boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

Koronavirüs salgını nedeniyle şirketler faaliyetlerini yeniden gözden geçiriyor. Önümüzdeki dönemde özellikle bulut, makine öğrenimi, nesnelerin interneti, yapay zekâ ve sanal gerçeklik alanlarında yatırımlar daha da artacaktır. Bulut teknolojileri ile şirketler her yerden verilerine rahatlıkla ulaşmanın kolaylığını yaşıyor ve bulut teknolojileri sayesinde hızlı aksiyon alabiliyorlar. Bulut teknolojileri gibi makine öğrenimi de gelecekte ön plana çıkacak. Makine öğrenimi sayesinde iş süreçlerinde hatalar minimuma indirilebilecek. Nesnelerin birbirleri ile iletişim içerinde olduğu bir dünya da aynı şekilde önem kazanacak. Bu dünya içerisinde sanal gerçeklik teknolojilerinin de aynı şekilde daha çok gündeme geleceğini düşünüyorum. İklimlendirme sektörü için de özellikle nesnelerin interneti ve yapay zekâ alanındaki teknolojik gelişmeler önemli rol oynayacak. Biz de hem bu yeni trendleri hem de müşterilerin beklentilerini dikkate alarak geleceğe dönük stratejilerimize uzun zamandır yatırım yapıyoruz. Dünyada Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan bir kaç firmadan biriyiz. Yenilikçi ürünler geliştirebilmek adına Ar-Ge çalışmalarına günde 40 milyon dolar harcıyoruz. Aynı yüksek bütçeli yatırımları son 15 yıldır İklimlen-

dirme sektörüne de yapmaya başladık. Bu konuda yukarıda belirttiğim teknolojiler odağında ürün tasarım çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yapay zekâ ve nesnelerin internetinin de etkisi ile günümüzde artık evler bir ev olmanın da ötesine geçerek akıllı evlere dönüşüyor ve yeni yaşam alanları olarak konumlandırılıyor. Akıllı cihazların ortaya çıkardığı bu deneyim çağında özellikle yapay zekâ aracılığı ile evlerimiz bizim adımıza düşünen ve karar veren bir hal alıyor ve bu özellikleriyle günlük hayatımıza hız ve kolaylık kazandırıyor. Buzdolabından çamaşır makinesine, klimadan televizyona kadar bu yaklaşımla geliştirdiğimiz birçok ürünümüz bulunuyor. Nesnelerin bağlantılı olduğu bu yeni konut konseptinde örneğin Family Hub buzdolapları ile tek dokunuşla ya da sesli komutla klimanıza evinizi soğutma talimatı verebiliyorsunuz. Yine Wi-Fi erişimi olan Wind-Free Klimamız, Samsung’un sağladığı Akıllı Ev (Smart Home) uygulaması ile her yerden kontrol edilebiliyor. Böylelikle kullanıcılar kolaylıkla sıcaklığı düzenleyebiliyor, ayarlarını yapabiliyor, performansa ve günlük enerji kullanımına ilişkin gerçek zamanlı güncellemeleri ya da gerektiğinde tamir işlemi için çözüm önerilerini alabiliyor. Ayrıca düşük küresel ısınma potansiyeline sahip ve çevre dostu yeni nesil R32 soğutucu akışkanlı split klimalarımız ev otomasyon çözümümüz SmartThings ile uyumlu çalışıyor ve yapay zekâ özelliğiyle dikkat çekiyor. Split klimalarımızda bulunan Yapay Zeka Otomatik Soğutma özelliğimiz kullanım alışkanlıklarınızı öğrendikten sonra iç ve dış ortam sıcaklığını da anlık ölçümleyip sizin yerinize en uygun sıcaklık ve soğutma moduna karar vererek hem maksimum konfor sağlıyor hem de elektrik tüketiminizi önemli ölçüde düşürebiliyor.Varlık Sensörümüz sayesinde odanızda olsanız da olmasanız da odanızı verimli soğutabiliyorsunuz. Varlık Sensörü odada herhangi bir hare-

Okan Tutcu Samsung Electronics Türkiye İklimlendirme Çözümleri Kıdemli Müdürü

ket olup olmadığını tespit ediyor ve enerji tasarrufu sağlamak için otomatik olarak Wind-Free moduna geçerek yüzde 43’e varan enerji tasarrufu sağlıyor. Her zaman olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde yine rekabette bizi avantajlı ve ayrıcalıklı konuma getirecek ürünlerimizi kullanıcılarımız ile buluşturacağız.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

65


“En iyi çözüm üreten marka olmaya devam ediyoruz” “Bu dönemde en önemli faktör ulaşılabilir olmak ve doğru bilgileri paylaşmak. Müşterilerimize hayatı kolaylaştıracak çözümleri en hızlı ve en doğru bir şekilde sunmaya devam edeceğiz.” Salgın döneminde rehavete kapılmanın aksine faaliyetlerine daha da hız vermiş olan ATC Air Trade Centre, yeni döneme erken adapte olan şirketlerden. “Yeni ortamda yeniklerimizle birlikte müşterilerimize en iyi seviyede hizmet etmek en büyük hedefimiz” diyen ATC Air Trade Centre İş Geliştirme Müdürü Sadin Tellioğlu ile ‘Yeni Normal’ dönemi ve sonrasını ele almaya çalıştık.

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz?

İş modelimizi, pandemi döneminde başta çoklu ve kalabalık ortamlardan uzak durmak kaydıyla, ofisimizin tamamen on-line çalışma ortamında hızlı ve aktif kullanabilmek için gerekli tüm on-line altyapı gereklilikleri ile kurduk. Bunun sayesinden bugünlerde hizmetlerimizin tamamına yakınını on-line şekilde müşterilerimize sunuyoruz. Doğal olarak satış ekibimizin müşterilere olan ziyaretleri minimum seviye geldi. Gerekli acil durumlarda ve belli projelerde tüm tedbirleri alarak şantiye ve müşteri ziyaretleri yapıyoruz, böylelikle müşterilerle irtibatlı bulunuyoruz.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu?

Bulunduğumuz ortamda çalışma modelimizin ana stratejisi, çok daha hızlı, daha detaylı, müşteri ve müşteri memnuniyeti odaklı olmak. Vermiş olduğumuz tekliflerde ve sunmuş olduğumuz ürünlerde, müşterileri en az yoracak şeklinde, açık ve tüm detayları içeren, en az sorunlarla karşılaştıracak şeklinde hizmet etmeye dikkat ediyoruz. Bu dönemde en önemli ana stratejilerimizden biri de, hizmetlerimizin daima ulaşılabilir ve müşteri destek hattımızın sürekli olarak kullanılabilir olmasıdır. Bu strateji sayesinde başarılı olduk diyebiliriz.

66

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Sadin Tellioğlu / ATC Air Trade Centre İş Geliştirme Müdürü

Bu süreçte müşterilerinize ve iş ortaklarınıza sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz?

Kurum içinde ve kurum dışında çeşitli on-line platformları ve araçları kullanarak toplantı yapıyoruz. İletişim, planlama, gereken kontrol ve değerlendirmeleri hızlı ve verimli bir şekilde organize ediyoruz.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün

adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Sıkça duyduğumuz ‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ cümlesine biz de inanıyoruz. Çok daha dijital, çok daha hızlı ve veriye dayalı ‘Yeni Normal’ dönem hepimiz için hızlı bir şekilde başladı. Son birkaç ay on-line ve daha dijital bir iş modelii ATC Air Trade Centre olarak test ettik ve çalışma arkadaşlarımız oldukça uyumlu bir duruş sergilediler. Bundan sonrada tüm iş süreçlerimizin daha fazla diji-


Dosya

tal olacağını inanıyoruz. Pozisyonumuzu, stratejilerimizi ve adımlarımızı buna göre şekillendiriyoruz.

Bence bu yeni döneme sizlerin olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı? Ne kadar fiziki ortamda bir araya gelmeyecek olsak da, iş ortaklarımızla ve müşterimizle yeni dijital formatı hepimiz aktif bir şekilde kullanıyoruz. Bundan sonra da kullanmaya devam edeceğiz. Daha önce de söylediğim gibi, bu dönemde en önemli faktör ulaşılabilir olmak ve doğru bilgileri paylaşmak. Müşterilerimize hayatı kolaylaştıracak çözümleri en hızlı ve en doğru bir şekilde sunmaya devam edeceğiz.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce küresel

boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

Pandemi ve güvensizlik döneminde, güvenilir olmak en önemli değerlerimizden biridir. Biz ATC Air Trade Centre olarak, misyonumuzun doğrultusunda, insan sağlığına ve çevreye duyarlı, etik, güvenilir, müşteri memnuniyeti odaklı HVAC uygulamalarında en iyi çözüm üreten marka olmaya devam ediyoruz. Müşterilerimizden gelen taleplerde veya birlikte çalıştığımız projelerde daha detaylı, daha güvenilir ve aynı zamanda çok daha hızlı çözümler üretiyoruz. Böylece firmamıza ve markamıza güvenirliliği ve sadakati son döneminde daha da artmış olduk. Pozitif etki olarak, normal iş hacminin bir kalem daha üstü yakaladık. İzmir’de yer alan fabrikamızda üretim bir dakika bile durmadan tüm hızıyla devam etmekte. Tüm tedbirle-

ri alınarak, gerekli eğitim ve tatbikatı yaparak fabrikamızdaki arkadaşlarımız tüm öz veriyle üretmeye devam ediyorlar. Yeni yaşam ve çalışma şartlara kolay adapte olması, müşterilerin isteklere doğru ve hızlı cevap vermesi, müşterinin takibi bu dönemde ATC Air Trade Centre’in firmalar arasında olarak çok önemli fark yarattı. Yeni şartlar uyum sağlayan, tüm süreçleri iyi koordine eden ve müşterileri mutlu eden firmalar kazanmaya devam edecekler.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Umarız bu dönemi sağlıklı bir şekilde, minimum zararla tüm insanlık atlatır. Bizler şirket olarak daha kurumsal, daha on-line hizmet seviyemizi artırmaya devam ettirmek için önemli adımları atıyoruz. Yeni ortamda yeniklerimizle birlikte müşterilerimize en iyi seviyede hizmet etmek en büyük hedefimiz. Umuyoruz yeni normale en hızlı şekilde adapte olup tüm insanlık sağlıklı günlere kavuşacaktır.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

67


Sektörel

E.C.A.’dan sıcak su kontrollü yeni nesil akıllı armatür Türkiye’de ilk kez E.C.A. tarafından geliştirilen sıcak su emniyetli THERMO SAFE armatürler, özel kartuş sistemi sayesinde su derecesinde yaşanan ani artışlar sonucu oluşabilecek yaralanmaların önüne geçiyor. Su sıcaklığı 45 C°’nin üzerine çıktığında sıcaklığı sabitleyen THERMO SAFE, sıcak su değişimlerinden kaynaklanan riskleri minimize ederek güvenlik, konfor ve enerji tasarrufunu bir arada sunuyor.

Günlük hayatta en sık kullandığımız gereçlerden biri de armatürler. Yaşam alanlarında kullanılan küçük bir detay gibi görünse de aslında üretim standartlarının güncel ihtiyaçlara uygunluğu, yıllarca kullanılabilirlik, garanti sürelerinin uzunluğu ve tasarruf gibi faktörler armatür seçimlerinde etkili oluyor. Öte yandan sıcak su kullanımı gerektiren ıslak mekanlarda oluşabilecek riskleri engelleyen teknoloji-

68

Yapı Malzeme Temmuz 2020

ler de güvenlik ihtiyacına cevap vererek avantajlı konuma geçiyor. Elginkan Topluluğu bünyesinde faaliyetlerini sürdüren yapı sektörünün öncüsü E.C.A.’nın THERMO SAFE armatürleri, banyolarda sıcak su kullanımından doğabilecek riskleri minimize ederken aynı zamanda enerji tasarrufu da sağlıyor.

Özel kartuş sistemi sayesinde banyolarınızda güvendesiniz

E.C.A. mühendislerinin geliştirdiği bu yerli teknoloji, su sıcaklığını denetleyerek 45 C°’nin üzerine çıktığında su ısısını sabitliyor. THERMO SAFE armatürler, içeriğindeki özel kartuş sistemi sayesinde duş boyunca su sıcaklığını istenilen değerde tutarak konfor ve güvenliği bir arada sağ-

lıyor. Suyun ısı değişimlerinden kaynaklanan sorunları minimize eden bu sistem ile kullanıcıların sıcak su şoklarına maruz kalmaları önleniyor. Bu sayede özellikle yaşlılar, çocuklar ve engelli bireyler için oldukça güvenli bir kullanım ayrıcalığı sunuluyor. Üretimden kullanıcıya her aşamada ‘önce insan’ misyonunu esas alan yerli üretimin güçlü markası E.C.A., krom kaplamalı THERMO SAFE ile hayatı kolaylaştıran yeni nesil teknolojileri bir kez daha kullanıcılarıyla buluşturuyor.



“Wilo Türkiye olarak sürece hızla uyum sağlayıp çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz” “Bu dönemde birçok sektör ve firmada olduğu gibi biz de kısa vadeli kararlar alıyor ve bu kararlar doğrultusunda ilerliyoruz. Burada dijitalleşmeden de etkin bir şekilde faydalanarak duruma hızla adapte olduğumuzu ve pazarın ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunarak sektörümüze teknoloji konusunda öncülük ettiğimizi söyleyebiliriz. Wilo olarak dünya genelinde çözüm sağlayıcı olma hedefimizi uzun vadede de sürdürüyoruz.”

Mehmet Ürek / Wilo Türkiye Genel Müdürü

Heryerde ve herkesin yararlanabileceği su çözümlerinin yönetimi ve geliştirilmesini sağlama misyonuyla çalışmalarını hayata geçiren Wilo Pompa Sistemleri salgın döneminde de çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Üretim, sevkiyat ve diğer tüm süreçlerde hayata geçirdikleri tedbir ve uygulamaları Wilo Türkiye Genel Müdürü Mehmet Ürek’den dinledik.

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz? Bu süreçte

70

Yapı Malzeme Temmuz 2020

müşterilerinize, iş ortaklarınıza ve servis hizmetlerinize sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz? Uluslararası arenada yer alan bir marka olmanın verdiği güç ile pandemi sürecinin başından itibaren Wilo Türkiye olarak üretim ve tedarik zinciri dahil olmak üzere tüm iş süreçlerimizi hızla duruma adapte ettik. Alınan önlemler doğrultusunda Wilo’nun dünya genelinde farklı ülkeler de üretim, montaj ve lojistik faaliyetleri kesintisiz olarak devam ediyor. Wilo Türkiye

olarak biz de tedarik zincirindeki olası aksaklıklara karşı acil önlemler almak, ürün ve hizmetlerimizin sürekliliğini sağlamak üzere fabrikamız ve tedarikçilerimizle birlikte eylem planlarımızı 10 Mart itibariyle hayata geçirdik. Stoklarımız da bu acil durum planına göre oluşturuldu ve bugün de sevkiyatlarımız olağan akışında sorunsuz olarak sürüyor. Operasyonel önlemlerimizin yanı sıra resmi makamların duyurduğu toplumsal mücadeleye destek kapsamında da tüm önemlerimizi aldık. Pandemi sürecinde sorumluluk bilinciyle hareket ederek gerek çalışanlarımız gerekse iş ortaklarımız ve müşterilerimizin sağlıklı ve güven içerisinde olmalarını sağlayacak projeler gerçekleştirdik. Bu projelerimizden biri servis hizmetlerimize mobil ve dijital çözümümüz olan Wilo-Live Assistant. Bu projemiz ile kullanıcılara, pompa ve pompa sistemleri hakkında tüm soru ve sorunları için bulundukları noktadan canlı ve gerçek zamanlı video görüşmesi ile destek sağlıyoruz. Bununla birlikte servis hizmetlerine 7/24 telefon desteği veya e-mail yoluyla ulaşma olanağı sunuyoruz. Gelen tüm talepler hızlı ve etkin bir şekilde servis hizmetlerimiz tarafından yanıtlanıyor. Tüm bu çalışmaların dışında sahada fiziksel bir ziyaretin gerekmesi durumunda ise ziyaretlerimizi sadece kullanıcıların talepleri doğrultusunda önceden görüşerek, karşılıklı onayların alınması, uygun koşulların sağlanması ve gerekli tüm tedbirlerin alınmasının ardından gerçekleştiriyoruz. Bir diğer projemiz ise her yıl belirli aralıklarla düzenlediğimiz eğitimlerimizi eAcademy adıyla dijital platformumuza uyarlıyoruz. Eğitimlere katılmak isteyenler, Wilo Social uygulamamızda bulunan eAcademy bölümünden ihtiyaç duydukları eğitime kaydolabiliyor ve bulundukları ortamdan kolaylıkla seçilen eğitime katılabiliyorlar. Online eğitime katılma şansı olmayanlar ise yine uygulama üzerinden istedikleri eğitimin notlarına ve sunumlarına rahatlıkla ulaşarak eğitimi veren kişilere sorular da yöneltebiliyor.


Dosya Son olarak pandemi nedeniyle iptal edilen IFAT 2020 Fuarı için tasarlanmış olan standımızı sanal hale getirerek dijitale taşıdık. “Daha iyi bir iklim için yeşil çözümler” konseptiyle hayata geçirdiğimiz ve sektörümüzde bir ilk olma özelliğine sahip sanal fuar standımızda sürdürülebilir bir dünya için geliştirdiğimiz yeşil çözümleri kullanıcılarımızla buluşturuyoruz. Bulunulan her ortamdan standı gezme imkanı sunmanın yanı sıra standı ziyaret edenlerin sunumlar, animasyonlar ve referans videolar yardımıyla detaylı bilgi edinmelerini de sağlıyoruz.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu?

Pompa ve pompa sistemleri sektörünün öncü kuruluşu olarak insanlar, ürünler ve çözümler arasında ağ bağlantıları oluşturarak akıllı çözümleri hayata geçirmek için dijitalleşmeden etkin şekilde yararlanıyoruz. Bu bağlamda Wilo, 2020 yılını “çözüm odaklı bir teknoloji şirketine geçiş” olarak planladı ve bu süreçte doğru yolda ilerlediğimizi gözlemledik. Bu plan doğrultusunda markamız, pompa teknolojileri alanında çağın ihtiyaçlarını karşılamak için gereken sorumluluğu üstlenerek yatırımlarında ağırlıklı olarak dijitalleşmeye odaklanıyor. Dijitalleşmenin son beş yıldır iş yapış süreçlerimizden ürünlerimize, tedarik sürecimizden çözüm önerilerimize kadar her bölümümüze iyice yerleştiğini ve Wilo’nun global bir şirket olmasının avantajlarını yaşadığımızı söylemek doğru olur. Dijitalleşme stratejimiz sayesinde Wilo Türkiye olarak sürece hızla uyum sağlayıp çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Farklı sektörlerde bulunan pek çok firma gibi biz de Wilo olarak yeni düzene geçiş yapan firmalar arasındayız. Resmi makamların açıkladığı aşamalı ve kontrollü normalleşme planı doğrultusunda üretim departmanımızdaki kapasiteyi kademeli olarak 11 Mayıs itibariyle arttırmaya başladık. Bu süreçte üretim ve sevkiyat birimleri gibi fiziksel olarak ofiste bulunması gereken çalışma arkadaşlarımıza alan yaratmak amacıyla diğer ofis çalışanlarımız 1 Haziran tarihine kadar evden çalışmayı sürdürdü. Bu çalışanlarımızın ofis ortamına dönüşünü ise yine kademeli olarak ve her yeni gelişmeyi takip ederek kontrolü bir şekilde hayata geçiriyoruz. “Yeni Normal” dönemde de birinci önceliğimiz pandemi sürecinin tamamında olduğu gibi çalışanlarımızın, ailelerinin ve toplum sağlığının korunmasına katkıda bulunmak. Çalışanlarımız ofis ortamına dönmeden önce resmi makamların açıkladığı tedbir-

“Unutmamak gerekiyor ki pandemi süreci uzun soluklu bir maraton ve bu maratonda motivasyon da oldukça önemli. Wilo Türkiye ekibi olarak işimizi en iyi şekilde sürdürebilmek adına bu motivasyona sahibiz. Tüm çalışma arkadaşlarım bu süreçte özverili çalışmalarına devam ettiği için oldukça gururluyum. Wilo Türkiye olarak bu süreci hep birlikte güvenle atlatacağımıza dair güvenim tam.”

biraz daha anlayarak tanımaya başladık ve kısa vadeli planlar oluşturabiliyoruz. Bu süreçte iş ortalarımız ve müşterilerimiz ile sürekli iletişim halinde kalabilmek adına yakın zamanda hayata geçirdiğimiz sosyal platform uygulamamız Wilo Social’ı geliştirip zenginleştirerek daha efektif bir şekilde kullanmaya başladık. Bu uygulamamızla kullanıcılara, anlık bildirimlerle Wilo ve sektör hakkında güncel haberlere ulaşma, yeni ürün, referanslar ve eğitimlerden haberdar olma, canlı destek özelliği ile ihtiyaç duyulan her anda yardım alabilme olanağı sunuyoruz. Bu özelliklere ek olarak anket ve bilgi yarışmalarının da yer aldığı uygulamamızda kullanıcılar, dilerlerse içerik paylaşımında bulunma veya paylaşılan içeriklere yorum yapma olanağı da buluyor. Wilo Social ile kullanıcıların hem bilgi alabildiği hem de paylaşım ve yorumlarıyla katkı sağladıkları bir sosyal platformu Wilo Türkiye olarak sektörümüze kazandırdığımızı söyleyebiliriz.

lerin yanı sıra gerekli gördüğümüz birçok önlem aldık. Havalandırma sistemlerimiz dışarıdan sürekli temiz hava temini yapıyor ve ofisimizin LEED GOLD (Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik Sertifikası) sertifikalı yeşil bina olma özeliği sayesinde geniş çalışma alanlarına sahibiz. Tabii çalışanlarımızın sağlığı şansa bırakılmayacak kadar değerli, bu nedenle ofisimizde bulunan sosyal alanımızı bir süreliğine kapattık, yemek saatleri için yeni düzenlemeler hayata geçiriyor ve tüm şirketler gibi biz de maske, eldiven ve özel dezenfektan bulunduruyoruz. Sanıyorum bu noktada pek çok şirket aynı yaklaşımları sergiliyor. Ancak unutmamak gerekiyor ki pandemi süreci uzun soluklu bir maraton ve bu maratonda motivasyon da oldukça önemli. Wilo Türkiye ekibi olarak işimizi en iyi şekilde sürdürebilmek adına bu motivasyona sahibiz. Tüm çalışma arkadaşlarım bu süreçte özverili çalışmalarına devam ettiği için oldukça gururluyum. Wilo Türkiye olarak bu süreci hep birlikte güvenle atlatacağımıza dair güvenim tam.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce global boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

Bence bu yeni döneme sizlerin olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı?

Hep birlikte insanlık tarihinin en zorlu ve belirsiz dönemlerinden birine şahitlik ediyoruz. Tahmin edileceği üzere özelikle sürecin ilk zamanlarında bir plan üzerinden ilerlemek pek mümkün değildi. Bununla birlikte bu süreç tüm paydaşlarımızla sık sık bilgi alışverişinde bulunmayı ve birbirimizi haberdar etmeyi sorumluluk olarak görmemizi sağladı. Bu vesileyle bir kez daha iletişimin ne kadar önemli olduğunu öğrendik. Bugün geldiğimiz noktada süreci

Bugün geldiğimiz nokta itibariyle birçok sektör ile birlikte inşaat sektörünün de bir adaptasyon ve dönüşüm sürecine girdiğini ve dijital dönüşüm sürecinin ivme kazandığını söyleyebiliriz. Yakın gelecek için ise kamu bankalarının öncülüğünde başlatılan 0,64 faizli konut kredisi kampanyasının da sektörde bir hareketlenme oluşturduğunu gözlemliyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekonomi Güven Endeksi Mayıs 2020 verilerine göre, mart ve nisan sonrası, son beş yılın en düşük seviyesini gören inşaat sektörü güven endeksindeki artış da dikkat çekiyor. Bu hareketliliğin inşaatla bağlantılı tüm alt sektörlere pozitif bir etkisi olacağını düşünüyor ve dijital dönüşümü gündemine alarak akıllı, teknolojik altyapısı sağlam ve verimli sistemlerle ilerleyen firmaların bu süreçten güçlü çıkacağına inanıyoruz. Bu dönemde birçok sektör ve firmada olduğu gibi biz de kısa vadeli kararlar alıyor ve bu kararlar doğrultusunda ilerliyoruz. Burada dijitalleşmeden de etkin bir şekilde faydalanarak duruma hızla adapte olduğumuzu ve pazarın ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunarak sektörümüze teknoloji konusunda öncülük ettiğimizi söyleyebiliriz. Wilo olarak dünya genelinde çözüm sağlayıcı olma hedefimizi uzun vadede de sürdürüyoruz. Wilo Türkiye olarak sürecin tamamında olduğu gibi yeni dönemi de başarılı bir şekilde yönetmek üzere planlarımız hazır.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

71


Sektörel

SEREL, Seramik Fabrikası ile “TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” aldı

Önceliğiniz sağlıksa, kazanırsınız!

2015 yılında gümüş iyon kullanarak tüm vitrifiye ürünlerini kir tutmayan teknolojilerle buluşturan SEREL, böylece, hijyenik yüzeyli seramik sağlık gereçleri dönemini başlatmıştı. Pandemi döneminde de hijyen esasını korumak üzere bir dizi operasyon geliştiren ve TSE standartlarını üst düzeyde hayata geçirerek “önce sağlık” diyen SEREL, bakanlık iştiraklerince yapılan denetlemeler sonucu Manisa’da bulunan SEREL Seramik Fabrikası ile kendi sektöründe bir ilk olarak “TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” almaya hak kazandı. Elginkan Topluluğu’nun Seramik Sağlık Gereçleri sektöründeki güçlü markası SEREL, sağlık ve hijyen konularında farkındalık yaratan ürünlerle geçmişten bu yana vitrifiye pazarındaki talebi farklı yönde etkiliyor. Covid-19 sürecinde de insanı, doğayı ve sağlığı önceleyen vizyonunu koruyarak kendi sektörüne yön veren SEREL, sanayi işletmelerinin Covid- 19 ile mücadelesini belgelemek üzere uluslararası kalite belgesi standardında olan ‘TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi ‘ni almak üzere Ege Bölgesi genelinde ilk başvuran sanayi şirketi olmuştu. Yapılan denetlemeler sonucu Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen belgeyi almaya hak kazanan SEREL, Ege Bölgesi ve kendi sektörü içerisinde belgelenen ilk kuruluş oldu.

72

Yapı Malzeme Temmuz 2020

SEREL Seramik Fabrikası tüm standartları karşıladı

SEREL, pandeminin başladığı tarihten bu yana bir sanayi kuruluşu olarak tüm sistemini Covid-19 ile mücadele yönünde kurguladı. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) uzmanları tarafından sanayi işletmelerinin Covid-19 ile mücadelesinde rehber niteliğinde hazırlanan ‘Covid-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu’nun tüm yönergelerine uyumlanan kuruluş; çalışanların, ziyaretçilerin, tedarikçilerin, yani tüm paydaşların sağlığını gözetmek üzere yeniden yapılandı. Süreç boyunca Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) belirlediği tüm prosedürü eksiksiz olarak yerine SEREL Seramik

Fabrikası, geçtiğimiz hafta TSE uzman denetçileri tarafından kapsamlı bir şekilde kontrol edildi. Denetim sürecini başarı ile tamamlayan fabrikada; üretim alanları, servisler, atık yönetimi, ofisleri, tuvaletler, yemekhaneler, sterilizasyon çalışmaları, bilgilendirme eğitimleri gibi pek çok farklı birim ve operasyon noktasında hiçbir uygunsuzluk tespit edilmedi. Yalnızca salgın dönemi için değil aynı zamanda salgın sonrası dönemde de işletmelerin güvenilir ve hijyenik üretim standartlarına uygunluğunu temsil eden “TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” ile SEREL, insan faktörünü önceliğe alan köklü geleneğini tescilledi.



“Salgın döneminde ana stratejimiz;

teknolojik imkanların kullanılması ile hizmetlerimizin devamını sağlamak”

“KSB Türkiye olarak global pazarın bazı ihtiyaçlarını karşılayan Türkiye üretim hatlarımızın çalışmaya devam etmesi bu pazarlarda daha rekabetçi olmamıza olanak vermiş ve müşteri memnuniyetinde ciddi etken olmuştur.” KSB Türikye, Ankara’da bulunan 14.000 m2 açık, 8.000 m2 kapalı alana sahip fabrikası ile yatay norm tip, çok kademeli, inline tip pompa ve hidrofor üretimi yapmakta. Ayrıca firma, Ankara ve İstanbul’da bulunan Merkez servisleri ve Türkiye çapına yayılmış yetkili servisleri ile tüm tesislerde tamir, periyodik bakım, devreye alma, montaj süpervizörlüğü vb. tüm hizmetleri vermekte. KSB Pompa Armatür San. ve TİC. A.Ş Satış Müdürü Mithat Ermeç ile içerisinde bulunduğumuz olağanüstü süreçle ilgili alınan tedbirler ve gerçekleştirdikleri faaliyetleri konuştuk.

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz?

KSB Türkiye olarak, sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde son teknolojiye yatırım yapmakta ve yıldan yıla sürekli olarak büyüme gerçekleştirmekteyiz. Fabrikamız Türkiye’nin 301. Ar-Ge merkezidir, Ar-ge harcamalarında 2019 yılında Türkiye 283 üncüsü olmuş, Inovalig (İnovasyon değerlendirmesinde) sıralamasında Türkiye 81nci olmuştur. Ayrıca Ekonomi bakanlığı 5. Bölge teşviği kapasamındadır. Ülkemiz için yerli ve milli son teknoloji ürünler ve hizmetler üretmekte ve ülkemize ciddi katma değer ve istihdam sağlamakta ve ileri teknoloji ürünlerini başta Almanya olmak üzere özellikle gelişmiş ülkelere artırarak ihraç etmektedir Türkiyede pompa ,hidrofor üretim

74

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Mithat Ermeç / KSB Pompa Satış Müdürü

hatlarımız ayrıca tersine mühendislik çalışmaları yapan ayrı bir departmanımız da bulunmaktadır. Bunun yanısıra firma bünyesinde Arge,Kalite Kontrol,Servis ve Satış Merkezleri mevcuttur. Covid-19 Salgının Türkiyede görülmesi ile birlik-

te çalışanlarımızın bir kısmı evden bir kısmı ise ofislerimizden çalışmaya başladı.Arge bölümümüzün çalışanları uzun bir süre evlerinden çalışmaya devam etti. KSB-Türkiye endüstri 4.0 uygulamalarına yıllar önce geçtiğinden do-


Dosya

layı, uzaktan kontrol, otomasyon ve bilgisayar sistemli organizasyonlar için altyapısı hazırdı. Çünkü yurtdışında pekçok müşteri ile online iletişimimizi kuvvetlendirmek için yaptığımız fiber altyapı yatırımı ve dijital görüntü teknolojileri ile önceden hazırlanmıştık. Bu uygulamalar için pandemi döneminde herhangi bir yatırım yapmadan mevcut gelişmiş altyapımızı daha etkin ve yoğun olarak kullanmaya başladık. Bu sayede satış ekibimizin birbiriyle ve müşterilerimizle kolay bir şekilde iletişim kurabilmesi ve tüm ekibin müşterilerimizin taleplerine cevap verebilmeleride hızlı ve kolaylıkla sağlandı. Bu süreçte üretim bölümümüz tüm hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uyarak üretim yapmaya devam etti. Özellikle Satış bölümünde evden çalışacak kişiler için, salgının durumu anlık takip edilerek gerektiğinde planlarımız güncellendi. Özellikle salgın vakalarının daha yoğun görüldüğü İstanbulda, ofis çalışanlarımızın tamamı için ofise kısmi olarak gidip geldiği zamanlarda toplu taşıma araçlarını kullanmamaları için şirket araçları ile ulaşım imkanları sağlandı.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu?

Salgın döneminde ana stratejimiz; tüm çalışanlarımızın hijyen kurallarına en üst düzeyde uyumunun sağlanarak kendi içimizde ve müşterilerimizle iletişimde teknolojik imkanların kullanılması ile hizmetlerimizin devamını sağlamak şeklinde oldu.

Bu süreçte müşterilerinize ve iş ortaklarınıza sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz? Müşterilerimizle firmamız bünyesinde de kullandığımız video konferans programları ile veya müşterilerimizin kullandığı benzer programlarla toplantılar düzenlenip, canlı olarak iletişim kurabilme fırsatları oluşturuldu. KSB Türkiye olarak global pazarın bazı ihtiyaçlarını karşılayan Türkiye üretim hatlarımızın çalışmaya devam etmesi bu pazarlarda daha rekabetçi olmamıza olanak vermiş

ve müşteri memnuniyetinde ciddi etken olmuştur.

lü dolayısıyla daha verimli sonuçlar elde edebilmek mümkün olacaktır.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce global boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

Yeni normalde salgın döneminde başlayıp sıklığını arttırdığımız video konferans görüşmelerini devam ettireceğiz. Bu toplantılarla salgın öncesi ofislerimizde veya müşteri adreslerinde fiziksel olarak gerçek-

leştirdiğimiz seminerleri webinar üzerinden devam ettirip geliştireceğiz.

Bence bu yeni döneme sizlerin olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı?

İnternet aracılığı ile mevcut online toplantı platformları üzerinden programlar üzerinden düzenli iletişim kurduğumuz firmalara daha fazla firmanın ekleneceğini söylemek mümkün. Bunun dışında müşterilerimizin kullandığı ürünlerin çalışma performanslarını pompaların yanına gitmeden 7/24 takip edebildikleri ve uzaktan müdahale edebilecekleri ,kapsamlı olarak kontrol altında tutabilecekleri bulut tabanlı “KSB Guard” cihazı gibi bir çok ürünümüz bu süreçte fayda sağlayacaktır. Böylece daha güvenli, daha kontrol-

Sektörümüzde global pazara hizmet veren pazar oyuncularının

üretim merkezlerinin genellikle üretim yapmakta zorlanması ve bizim Türkiyede üretim yapmaya devam etmemiz ve global pazardaki müşterilerin taleplerine hızlı ve güvenilir bir şekilde cevap verebilmemiz çok önemli bir husus. Dünyada tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar özellikle Avrupada yeni müşteriler kazanmamıza olanak sağlamıştır. Bunun sebebi ise müşterilere daha hızlı yanıt ve çözüm sunabilmek ve elimizde planlanandan daha fazla stok bulundurmamız vesilesi ile olmuştur.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Şirket olarak en önemli kaynağımızın insan gücü olduğunu biliyoruz. Türkiyede arge, üretim, kalite kontrol, satış, servis ve tersine mühendislik bölümlerinden oluşan ve üst düzey teknoloji kullanarak hizmet verebilen ciddi bir yapılanmaya sahip olmamız bizim en büyük farkımız… Hedefimiz ise dünya pazarıdır.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

75


Dosya

Termostatın Yolculuğu HVAC sistemlerinin temeli 1620’li yıllarda, termostatın atası olarak bilinen bir aletle atıldı. Yüz yıllar süren termostatın yolculuğu, LG’nin sunduğu enerji verimli, çevre dostu, mükemmel performansa sahip, uzaktan yönetilebilen ürünlerle devam ediyor. HVAC çözümleri, hayatımızın birçok yerinde önemli bir rol oynayan karmaşık sistemler. Elektrikli klimalar 100 yılı aşkın süredir evlerimiz, ofislerimiz, okulumuz ve fabrikalarımız dahil olmak üzere yaşadığımız tüm alanlarda iklimi yöneterek bizi rahat ettiriyor. İhtiyaçlarımız geliştikçe, bu karmaşık sistemleri çalıştıran yenilikçi bileşenler ve teknolojileri de gelişiyor. Ancak, iklim kontrolünün geliştirilmesi konusundan bahsederken, HVAC sistemleri ile ilgili üzerinde pek durulmayan önemli bir bileşen var; Termostat… Termostatı nerede olursak olalım sıcaklığı kontrol etme ve izleme ara yüzü olarak tanımlayabiliriz. Bu tanıma, termostat teknolojisinin yıllar içinde çok yol kat ettiğini de eklemek gerekiyor.

Her şey Isıyla Başladı

Termostat teknolojilerinin tamamı ısıyı kontrol etmekle başlıyor. 1620’lerde, Cornelius Drebbel adlı bir mucit, cıva kullanarak yumurtaların kuluçka dönemi için sıcaklığı düzenleyen, termostatın atası olarak kabul edilen aleti yarattı. İlk termostat patenti, tekstil imalatında, sıcaklıkları düzenlemek için Andrew Ure tarafından 1830’da alındı. İlk elektrikli termostat ise, bundan 50 yıl sonra, Warren Johnson adında bir öğretmen ve mucit tarafından, sınıfında rahat etmek için kullanıldı. Bu alet her ne kadar çok ilkel olsa da, binaların içindeki sıcaklığı kontrol etmek için kullanılan, bugün bildiğimiz termostatın gerçek anlamda ilk örneğiydi. Birkaç yıl sonra da, Albert Buts, fırın kapısını açıp kapatarak sıcaklığı ayarlayan otomatik kasnak sistemine sahip bir termostatın patentini aldı. 1906’ya gelindiğinde, programlanabilir bir tür termostattan bahsedilmeye başlandı. Bu, kullanıcıların belirlenen zamanlar için sıcaklıkları önceden ayarlamasına izin veren bir C saatiydi. Elektrikli saatler daha sonra 1934’te termostat uygulamalarına entegre edildi ve ilk kadran termostatları 1950’lerde ortaya çıktı. 1980’lere kadar daha karmaşık programlama özelliklerine sahip dijital ekranlı termostatlar görülmedi. Devre ve ekran teknolojisi ilerledikçe, daha gelişmiş

76

Yapı Malzeme Temmuz 2020

termostat teknolojileri görmeye devam ettik ve bu da bizi bugün bulunduğumuz yere getirdi. Ancak modern termostatların kapsamlı yetenekleri hakkında ne biliyoruz?

Bir Adım Sonrası

Günümüz termostatları, 100 yüz yıl önce geliştirilen termostatlardan çok farklı. Artık termostat teknolojisi, farklı alanlarda kapsamlı iklim kontrolü sağlayan, bir HVAC sistemindeki tüm işlemlerin izlenmesine ve enerji tüketiminin yönetilmesine izin veren sistemler ve sadece sıcaklığı kontrol etmekten çok uzakta. Kullanıcılar sıcaklık, nem ve hava kalitesi de dahil olmak üzere çevresel bilgileri izlerken, haftalık, aylık veya yıllık planlar için entegre planlama yapılandırabiliyorlar. Bu sistemlerle, merkezi bina kontrolü, aydınlatma ve havalandırma gibi 3. taraf uygulamalarla entegrasyon da sağlanabiliyor. Bugünün termostatları yaşamlarımızda ve çevremiz-

le nasıl etkileşimde olduğumuzu kökten değiştiriyor. Son 100 yılda, termostat teknolojisinin, basit problemleri çözmekten, hayatımızın en vazgeçilmez alanlarında çözüm sağlayan kurtarıcıya dönüştüğünü gördük. Son yıllarda gerçekleşen HVAC ve termostat teknolojisindeki hızlı ilerlemeyle, yakın gelecekte pazara, evlerimize ve işletmelerimize daha da heyecan verici değişiklikler getirecek. Bu alanda öncü olan LG Electronics, sunduğu sistemlerle enerji verimliliği ve mükemmel performansı bir arada sunuyor. LG’nin çevre dostu ürünü LG Therma V R32 MONOBLOK, dünyanın ilk R32 soğutucu akışkanına sahip monoblok ürünü. İç mekanlardan kolayca kontrol edilebilen LG Therma V R32, üstün tasarımlı kumandasıyla her mekana uyum sağlıyor. Sezgisel ara yüzü, basit bir dokunuşla hızlı ve kolay bir kullanım sağlarken, otomatik kullanım modu, kullanıcıların kendi yaşam şekillerine göre ayarlama yapabilmelerine imkan tanıyor. Enerji tüketimini en aza indiren LG Therma V R32 ile evin farklı bölümleri, farklı sıcaklıklara ayarlanabiliyor, üstelik Smart ThinQ uygulamasıyla uzaktan yönetilebiliyor.



“Ana stratejimiz; müşterilerimizi korumak ve onlar ile beraber hareket etmek” “Her zaman öncelliğimiz son kullanıcılar ve müşterilerimiz oldu. Verimlilik adı altında firmamızı ve markamızı tercih edenleri bu zor zamanlarda daha da zorlamak istemedik. Zaten uzun vadeli düşünen bütün firmalar bu yolu tercih ettiler diye düşünüyoruz. Yani ana stratejimiz müşterilerimizi korumak ve onlar ile beraber hareket etmek oldu. Çünkü belli bir süre sonra yeni normal ile beraber tekrar bu piyasa içerisinde beraber yürüyor olacağız” özellikle müşterilerimizi zor duruma sokacak panik kararlardan uzak durmak oldu. Her firmada olduğu gibi verimliliği ön plana aldık, fakat tekrar belirtmek isteriz ki bu planlar içerisinde her zaman öncelliğimiz son kullanıcılar ve müşterilerimiz oldu. Verimlilik adı altında firmamızı ve markamızı tercih edenleri bu zor zamanlarda daha da zorlamak istemedik. Zaten uzun vadeli düşünen bütün firmalar bu yolu tercih ettiler diye düşünüyoruz. Yani ana stratejimiz müşterilerimizi korumak ve onlar ile beraber hareket etmek oldu. Çünkü belli bir süre sonra yeni normal ile beraber tekrar bu piyasa içerisinde beraber yürüyor olacağız .

Bu süreçte müşterilerinize ve iş ortaklarınıza sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz?

Murat Üçer / GF Hakan Plastik Satış Direktörü

78

Türkiye’de sessiz boruyu ilk üreten firma olarak büyük başarılara imza atan GF Hakan Plastik, kuruluşundan beri gelişime ve değişime verdiği önemi ürün ve hizmetlerine de yansıtmayı başarmış ender firmalardan biri. Salgın döneminde almış oldukları tedbirlerle süreci iyi bir şekilde yönetmeyi başaran firma, normalleşmeye gittiğimiz şu günlerde de, sergilediği yeni yaklaşımlarla sektördeki güçlü konumunu sürdürüyor. GF Hakan Plastik Satış Direktörü Murat Üçer ile gerçekleştirdiğimiz röportaj çalışmamızda, içerisinde bulunduğumuz süreç ve önümüzdeki döneme dair yaklaşımlarını ele almaya çalıştık.

değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür

Ana stratejimiz bulunduğumuz yeri korumak, firmamıza olan güveni sarsacak ve

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Yaşadığımız dönem kimsenin önceden hazırlıklı olduğu ve çok planlama yapmış olduğu bir dönem değil, ancak birçok firma birbirine benzer iş modellerini tercih etti; evden çalışma, kısa çalışma, online imkanları kullanma gibi. Ama kendi açımızdan aldığımız en önemli karar olarak memnuniyetle belirtmek isterim ki, küçülme, organizasyonu değiştirme gibi agresif yöntemleri tercih etmemiz oldu. Bunun en önemli nedeni firmamıza olan güvenimiz ve son yıllarda yaptığımız farklılıklara olan inancımızdır.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu?

Online eğitimler, dijital dünyayı ve sosyal medyayı daha fazla kullanmak; aynı zamanda daha sonrası için planladığımız yenilikleri hızlandırmak gibi sıralayabiliriz. Fakat pazara, ve müşterilerimize kurallar çerçevesinde yakın olmak yine ilk hedefimiz olacaktır.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Önce herkesin bahsettiği yeni normalin tam ne olduğunun ortaya çıkması gerekiyor, çünkü her şey çok hızlı değişiyor ve şekilleniyor. Şimdiden alınacak kararlar veya hazırlıklar ertesi güne değişebiliyor, ama özellikle sağlık adına alınan kararlar değişmeyecek gibi görünüyor. Bizim görüşümüz çalışma şeklimizin değişmesi gerektiği şeklindedir. Seyahatlerin çok uzun süre zorunlu olmadıkça yapılmayacağı, toplantı düzenlerinin dijital ortama kayacağı, zamanın çok daha kıymetli olacağı gayet açık, ama eski çalışma


Dosya şeklimizde olan ve değişmesi zor olan kısımlar da bulunuyor. Saha ziyaretleri ve uygulamalı eğitimler gibi. Firmalar bu çalışmalar kapsamında yapılarına, üretimlerine ve ürünlerine göre farklılık gösterecekler. Biz daha çok önceden belirlediğimiz stratejilerimizi ciddi değişikliğe yol açmayacak şekilde çalışma şeklimizi değiştirmeyi planlıyoruz.

Bence bu yeni döneme sizlerin olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı?

Önceden de belirtmeye çalıştığım üzere, yeni normal kavramının tam manası ile tanımlanması ve sindirilmesi gerekiyor. Kuralların belirlenmesi, kırmızı çizgilerin çizilmesi ve özellikle ülkelerdeki farklılık-

ların minimum düzeye inmesi gerekiyor. Aksi takdirde çok fazla esnek olmak ve pazara göre çözümler yaratmak gerekiyor.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce global boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

Elbette ki süreçleri yakından takip edip çıkacak fırsatlara bakıyoruz. Bu dönemde fırsatlar bizce firmaların değişime adapte olma süreçleri ile çok alakalı. Birkaç ay önce çok mantıklı ve cazip olan fırsatlar şu an için çok riskli görünüyor. Bu durum sizin risk alma eğiliminiz, uzun vadeli hareket etme gücünüz ve gelişmelere yakın

olma kabiliyetiniz ile doğru orantılı. Bizler, belirtiğimiz gibi, müşteri odaklılık gibi olmazsa olmaz kurallar etrafında şekilleniyor, ana prensipleri bozmadan fırsatları bunun etrafında oluşturmaya çalışıyoruz. Burada bazı temeller çok önemli, örneğin çalışanların firmaya olan bağlılığı ve firmanın çalışanlarına olan bağlılığı, müşterilerinizin size, sizin de müşterilerinize olan sadakatiniz gibi.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Bu dönemde herkesin işi çok zor, önce sağlık diyoruz ama artık ülkelerin aldığı kararlara bakarsak bir o kadar da ekonomi ön plana geliyor. Herkes bu iki kavramı beraber yürütmeye çalışıyor ki burada ülke vatandaşlarının bilinç düzeyi belirleyici olacak. Bu olmadan ne kadar doğru karalar alınırsa alınsın, maalesef hepsi teoride kalır. En önemlisi teoride görüleni pratiğe çevirebilmek.

GF Hakan Plastik’ten dijitalleşmede bir büyük adım daha: BIM Kütüphanesi Plastik boru sektörünün lider markası GF Hakan Plastik, yapı profesyonelleri ile arasındaki bilgi alışverişini ve işbirliğini güçlendirme yolunda bir adım daha attı. BIM Kütüphanesine eklenen ürünleri ile kurulacak sistemlerin planlama ve uygulamasında doğru ürün- verimli çalışma ortamının yaratılması hedefleniyor. İnşaat malzemeleri sektöründe dijitalleşme, özellikle tasarımı sanallaştırarak henüz daha tasarım aşamasında öngörülemeyecek problemleri görme; bu problemlere etkin çözümleri hızlı, efektif yöntemler bularak uygulama ve verimliliği artırma açısından son derece kritik bir öneme sahiptir. Building Information Modelling (BIM) ya da Türkçe olarak Yapı Bilgi Modellemesi, mimarlık, mühendislik, inşaat yapıları ve altyapıyı daha verimli şekilde planlamak, tasarlamak, inşa etmek ve yönetmek için kullanılan 3 boyutlu (3D) model tabanlı bir süreçtir.

Gerçeğe eş modelleme ile güvenilir, düşük maliyetli ve yüksek verimli dijital tasarım...

Komple bir sistem tasarımı için gerekli tüm verileri içeren Autodesk Revit® aileleri, optimize edilerek çeşitli projelerin tüm aşamalarında kullanılabilmesi için tasarımcıların hizmetine sunuluyor. Bu yapı modelleri kullanılarak; • Doğru, hızlı ve eksiksiz tasarım • Ürün yelpazesine genel bakış ve projelere kolayca ekleyebilme • Farklı tasarım seçeneklerinin kolayca modellenmesi ve tasa-

rıma etkilerinin hızlıca görülerek değerlendirimesi • Gömülü malzeme listesi ve ürün açıklamaları • Gerçek zamanlı tesisat/hat uzunluğu hesapları • Farklı ölçü birimlerinde kolayca çalışabilme (Imperial/Metric sistemler) konularında dijitalleşmenin faydalarından yararlanılması amaçlanıyor. GF Hakan Plastik tarafından üretilen Türkiye’de bir ilk olan sessiz boru sistemlerinden Silenta Premium, Silenta 3A ve basınçlı temiz su sistemlerinin sektördeki en güçlü üyesi GF Aquasytem PP-R ürün bileşenlerinin tamamının bulunduğu kütüphaneye, bim.gfps.com sitesinden ücretsiz olarak indirerek kullanım imkanı bulunuyor. GF Hakan Plastik ürün kütüphanesine ulaşarak tasarımlarınızı dijital ortamda etkin bir şekilde geliştirebilirsiniz.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

79


Dosya

Üntes hijyenik klima santralleri Virüsle mücadelenin önemli olduğu şu günlerde, hijyenik mekanların havalandırılmasında kullanılan klima santrallerinin önemi daha da artıyor. Salgınla mücadelede kritik rol oynayan hastaneler, ilaç üretim tesisleri veya gen laboratuvarları gibi mekânlardaki havalandırma sistemleri, DIN 1946-4’te belirtilen tüm kriterleri en üst düzeyde sağlamalıdır.

Güncel Hijyen Standartlarına Uygun

Üntes 1968’den beri üretmiş olduğu ürünlerle bu sorumluluğu en üst düzeyde taşımaktadır. Özellikle hijyenik klima santrallerinde üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle, ürünümüzün güncellenmiş olan hijyen standartlarıyla uygunluğunu vurgulamak isteriz. Hijyenik klima santrallerimiz, TÜV NORD Systems GmbH Laboratuvarı’nda DIN 1946-4: 2018 ve VDI 6022-1: 2018 standartlarına göre testlere tabi tutulmuş ve istenen kriterleri en üst düzeyde karşılamıştır. Ayrıca ilgili standartlar, hijyenik klima santrallerinden EN 1886: 2009’a göre belli mekanik ve ısıl performans sınıfla Gövde Dayanım Sınıfı Hava Kaçağı Sınıfı Filtre Bypass Kaçak Sınıfı Gövde Isıl Geçirgenlik Sınıfı Isıl Köprüleme Sınıfı

80

Yapı Malzeme Temmuz 2020

rının sağlanmasını beklemektedir. Klima santrallerimiz EN 1886: 2009’a göre, belirtilen limit sınıflarının üzerindedir.

Kullanılan tüm plastik parçalar ISO 846 Standardına göre mikrobiyolojik üremeye izin vermeyen malzemelerden üretilmiştir.

Bununla birlikte, hijyenik klima santrallerinde kullanılan tüm plastik parçalar ISO 846 Standardına göre mikrobiyolojik üremeye izin vermeyen malzemelerden üretilmiş olmalıdır. Klima santrallerimiz yine bu kriteri de başarıyla karşılamakta ve içerisinde mikrop üremesi riskini ortadan kaldırmaktadır. İlgili standartlar gereği, yapılan testler sonucunda; klima santrallerimizde kul-

DIN 1946-4: 2018 Standardının Kriteri

ÜNTES PKC 60 Hijyenik Klima Santrali

D2 L2 F9 T2 TB2

D1 L1 F9 T2 TB2

lanılan contalar ve sızdırmazlık malzemeleri dâhil olmak üzere, tüm bileşenler ve malzemeler sağlığa zararlı olmayıp, koku, zararlı madde yayılımı ve mikro organizmalar için besleyici bir ortam oluşturması gibi riskleri de taşımamaktadır. Yine klima santrallerimizde hava akışı ile temas eden malzemeler dezenfektanlara (mikrop öldürücü madde) karşı dayanıklı bulunmuştur.

Yukarıdaki hususların dışında, yine standartta tarif edildiği gibi;

• Hijyenik klima santrallerimizin iç yüzeyleri kolay temizlenebilmesi için düz ve pürüzsüz olup, girinti-çıkıntı oluşturmayacak yapıdadır. • Üç boyutlu eğime sahip olan yoğuşma tavası sayesinde, santral içerisinde su birikimine izin verilmez. Standardın gereksinimi olan %95 oranında tahliye istemi, %99 oranıyla sonuçlanmıştır. • Filtre yerleşimleri ISO 16890 standardına göre yapılır ve en üst düzeyde filtre bypass kontrolü sağlayan filtre kasalarımızın tasarımı sayesinde, filtre değişimlerinde toz temiz hava tarafına geçmez ve filtreleri tutan mekanizma hava akışından etkilenmeden sızdırmazlığı garanti altına alır.



“Aldığımız önlemlerle birlikte sağlıklı bir çalışma modeli yakalayacağımıza inanıyoruz” “Dünya genelinde satışını yaptığımız ve servis hizmeti sunduğumuz tüm asansör, yürüyen merdiven ve yürüyen bantlarımızda hava ve temas kaynaklı virüslerinin dezenfeksiyonu için sterilizasyon sistemleri sağlıyoruz.” ğını koyduk. Bundan sonrası süreçte de bu anlayışımız devam edecek. Bugün asansörlerimiz ile hastane, metro, havalimanı gibi Türkiye’nin birçok yerinde hizmet veriyoruz. Hayatının devam etmesi ve en önemlisi sağlığın korunması açısından son derece kritik olan alanlarda hizmet veren asansör ve yürüyen merdivenlerimizin her koşulda kesintisiz çalışması gerekiyor. Bunu yaparken de çalışanlarımızın ve toplumumuzun sağlığını korumak önceliklerimiz arasındadır. Şirket olarak üç ana unsura odaklanıyoruz. Umuma açık alanlardaki asansör ve yürüyen merdivenlerde enfeksiyonu önlemek için hijyen teknolojileri, sosyal mesafe ve temassız teknolojiler. Bunların sonucunda doğan inovasyonların çoğu, salgın sonrasında dahi uygulanabilir olmaya devam edecek. İsmail Polat / thyssenkrupp Asansör CEO’su

Yüksek kaliteli yolcu taşıma sistemleri geliştirme, tedarik etme ve bakımını yapma konusunda uzman olan thyssenkrupp Elevator, sahip olduğu mühendislik yetenekleriyle yeni nesil çözümler üretmeye devam ediyor. İçerisinde bulunduğumuz dönemde almış oldukları tedbirler ve yeni çalışma modelleri ile faaliyetlerine ara vermeden devam eden firma, önümüzdeki dönem için de yeni uygulumaları devreye alıyor. Yapmış oldukları çalışmaları thyssenkrupp Asansör CEO’su İsmail Polat’tan dinledik.

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz?

thyssenkrupp Asansör olarak, özellikle sağlık ve kamu alanları gibi kritik önemi olan yapılarda kentsel hareketliliği sağlama sorumluluğumuz bulunuyor. Bu doğrultuda, çalışanlarımızın, müşterilerimizin ve toplumun sağlığını göz önünde tutarak üretimimize ve çalışmalarımıza tüm gerekli önlemleri alarak devam ettik. Alınan önlemler doğrultusunda, çalışanlarımızın sağlığını koruyabilmek adına,

82

Yapı Malzeme Temmuz 2020

18.03.2020 tarihinden başlayarak evden çalışma düzenine geçebilecek çalışanlarımız için evden çalışma sistemine geçiş yaptık. Sosyal izolasyon bilinciyle iş toplantılarımızı ve eğitimlerimizi online kanallardan devam ettirdik. Şirketimize ait online Seed Campus eğitim platformumuz bize hızlı bir geçiş olanağı sağladı. Bu dönemde tüm yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerimizi iptal ettik. Tüm çalışanlarımız için maske, eldiven ve dezenfeksiyon ürünleri gibi koruyucu ekipmanlar dağıttık ve dağıtmaya devam ediyoruz. Bu dönemde çağrı merkezimiz ve servis departmanımız ile sosyal mesafe ve izolasyon kurallarına uyarak 7/24 kesintisiz hizmet verdik.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu?

thyssenkrupp olarak, ürettiğimiz her yeni üründe topluma, mobiliteye ve hayatın devamlılığına odaklanıyoruz. Koronavirüs döneminde de bu odaklarımızı değiştirmeden, önceliğimize çalışan ve toplum sağlı-

Bu süreçte müşterilerinize ve iş ortaklarınıza sunmuş olduğunuz yeni hizmet modellerinden biraz bahseder misiniz?

Koronavirüsle mücadele döneminde çalışanlarımız ve toplum sağlığı açısından hayata geçirdiğimiz sosyal izolasyonlu iş modelimizin yanı sıra her gün milyonlarca kişi tarafından kullanılan asansör ve yürüyen merdivenlerin rahat, verimli ve güvenli bir taşıma aracı olarak kalmasını sağlamak için entegre dezenfeksiyon çözümleri sunuyoruz. Dünya genelinde satışını yaptığımız ve servis hizmeti sunduğumuz tüm asansör, yürüyen merdiven ve yürüyen bantlarımızda hava ve temas kaynaklı virüslerinin dezenfeksiyonu için sterilizasyon sistemleri sağlıyoruz. Yürüyen merdivenlerde el bantlarına etkili bir dezenfeksiyon sağlayan dahili ve harici olmak üzere iki farklı dezenfeksiyon cihazımız bulunuyor. Bu cihazlarımız ile kimyasal bir ürüne gerek duymadan virüs ve bakterilere karşı UV ışınları ile koruma sağlıyoruz. Böylece kullanıcılar el bantlarında enfeksiyon riski olmadığını bilerek, el bantları güvenle tutarak düşme riski olmadan güvenle seyahat edebiliyor. Asansörlerimizde ise UV ışınlarını asan-


Dosya sör kabini içerisindeki fana akuple ederek asansör kabinine aldığımız havanın dezenfekte edilmesini ve arıtılmasını sağlıyoruz. Asansörün içerisindeki havayı bakteri ve virüslere karşı etkili filtrelerimizden geçirerek asansöre temiz ve yenilenmiş bir hava veriyoruz. Asansör, yürüyen merdiven el bantlarına yönelik çözümlerimiz işe sürekli kullanımda havada ve temas alanında uzun süre kalabilen virüs, bakteri ve mikroplarla karşı yüzde 99’a kadar etkin mücadele edebiliyoruz. Ülkemizde ve dünyadaki birçok asansörümüzde bu sterilizasyon sistemimiz mevcut. Temassız teknolojiler yönünde kullanıcıların asansör butonlarına temas etmeden asansörü çağırarak istediği kata gitmelerini sağlıyoruz. Asansörlerimizdeki bu yeni özelliğimizle kullanıcının yapması gereken tek şey; bulunduğu kattaki QR kod okuyuculu cihazının (akıllı telefon, tablet, vs.) kamerasına QR kodunu okutmak ve gitmek istediği katı seçmek. Bu sayede asansörlerimiz temas olmadan güvenli bir şekilde hizmet veriyor.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Yeni normalle birlikte, İş Sağlığı ve Güvenliği ve İnsan Kaynakları departmanımız sürecin yönetimi ve ofisin uygun hale getirilmesi ve sürekliliğin sağlanması için çalışıyor. Ofis alanımızda ki oturma düzenini 4 metrekareye bir kişi düşecek şekilde ve personelin birbiriyle aralarında sosyal mesafeyi 1,5 metre koruyacak şekilde yeniden düzenledik. Ofis içindeki havalandırma sistemleri temiz

hava sirkülasyonunu sağlayacak şekilde düzenlendi, bakımı ve filtre değişimleri üretici firma önerileri doğrultusunda yapıldı. Tüm çalışanlarımız için maske, eldiven ve dezenfeksiyon ürünlerini ofis ortamında sürekli tedarik edeceğiz. Çalışanlarımıza İş yerinin girişine ve panolarımıza KOVID-19 kapsamında alınması gereken önlemlerle ilgili afişleri (el yıkama, maske kullanımı ve iş yeri içinde uyulması gereken kurallar) astık, bu yönde sürekli iletişimde olacağız. Aldığımız bu önlemlerle birlikte sağlıklı bir çalışma modeli yakalayacağımıza inanıyoruz. Ayrıca bina yönetimimiz ve diğer şirketlerle iletişimde kalarak toplu çalışma koşullarında kendimize ve birbirimize dikkat etmeye devam edeceğiz.

Bence bu yeni döneme sizlerin olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı?

Bizim iş ortaklarımızla (tedarikçilerimiz) ortak görüşte birleştiğimiz nokta hemen hemen hepsiyle artık yüz yüze görüşmeleri daha çok online mecraya taşıdık. Skype business, webex ve zoom. Tüm görüşmelerimiz bu şekilde de sağlıklı bir şekilde ilerler hale geldi. Ürün tedarikleri ve sevkiyat aşamalarını minimum riskte tutabilmek tedarikçilerimizden de ciddi destek gördük. Tarafımızca alınan tüm tedbirler olumlu olarak karşılandı ve uyum sağlanıldı.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce global boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne

gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

Bundan birkaç yıl önce lüks gibi görünen ya da ihtiyaç duyulmayan asansör ve yürüyen merdiven dezenfeksiyon sistemleri bugün adeta bir zorunluluk. Uzmanlar temassız teknolojilerin birçok alanda yüksek bir adaptasyona ulaşacağını düşünüyor. Yolcuların kabini çağırmak için bir yüzeye ve butona elleriyle basmak yerine basitçe ayak parmaklarının ucuyla tıklatacakları şekilde tasarlanmış özel bir ayak butonu kullanması ise kalıcı olmaya aday en güçlü çözümler arasında. Bu dönemin yeni teknolojilerin gelişmesine öncülük ettiğini söyleyebiliriz. Bugün koronavirüs kaynaklı dezenfeksiyon teknolojileri ile donatılmış, QR kod ve yüz tanıma sistemleri ile çalışan asansörleri konuşurken, yarın bu teknolojiler yerini farklı teknolojilere bırakacaktır. Kesintisiz mobilite çalışmalarımız doğrultusunda, gerçek zamanlı, öngörülü bakım sistemimiz MAX’ın bu teknolojiler arasında olacağını düşünüyoruz. Bu sistem, asansör arızalarını öngörerek, bina içinde minimum aksama zamanlarında bakım görevlerinin planlanmasını içerir. Bu, bina yöneticilerinin ve kullanıcıların hizmet dışı asansörlerin oluşturduğu hayal kırıklığından ve rahatsızlıktan kaçınmasına yardımcı olur.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Koronavirüs salgını nedeniyle yeni bir yaşam düzeni gelişti. Çalışma ve iş yapış modellerinde yaşanan değişimi gördük. Çevre ve doğaya olan bilincimizin artmasının yanı sıra koronavirüse bağlı teması azaltma isteğimizin olduğunu da biliyoruz. Bu yeni düzenle artık öncelik sıralamamız değişti ve sürekli olarak değişmeye de devam edecek. Buna bağlı olarak gelecekte içinde yaşadığımız, çalıştığımız binalar da değişecek. Geleceğin binaları daha çevreci, teknolojik, teması sıfıra indirmiş, daha sağlıklı binalar olacak. Bu değişimin ve gelişimin temelinde de inovasyon olacak. thyssenkrupp Asansör olarak şehirlerin ve binaların değişimde de inovatif uygulamalar ve çözümlerimizle yer alacağız. Yakında, yüz tanıma sistemi ile kullanıcıyı tanıyan ve sesli komutları anlayabilen asansörler kullanacağız. Bina sakinlerini A noktasından B noktasına daha hızlı, verimli ve keyifli taşımak sektör için anahtar olacak. Bu noktada örneğin MULTI asansörleri gibi yolcuları sadece yukarı ve aşağı değil aynı zamanda sola ve sağa taşıyabilen yenilikçi çözümlerde alternatif kullanılabilecek. Tek kuyu üzerinde birden fazla asansör kabinine imkan tanıyan bu sistem, daha küçük kabinlere sahip daha fazla asansörün kullanılmasını sağlayacak.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

83


“Tedbiri elden bırakmadan üretime devam ederek hiç durmadık” “Biz şu an ki durumda ilk kez stoklu çalışma planı uygulamasına gittik. Bunun nedeni ise pandemi. Standart ürünlerimizi depoluyor ve isteyenlere hemen ulaştırarak gerek nakliye gerek diğer etkenlerden dolayı gecikmelerin önüne geçmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz silsile halinde işler yavaşlama periyodunda olduğu için, biz bu şekilde hızlandırma planı ile bu arayı kapatmaya çalışıyoruz. Bu şekilde hem yurt dışı hem iç piyasanın bu durumdan etkilenmemesini sağlıyoruz.” Nur Asansör dünyanın önde gelen engelli asansörü şirketlerinden bir tanesi. Kendi alanında inovatif ve değerli markalar ile çalışan firma, mimari engellere karşı birbirinden farklı ve pratik pek çok çözüm geliştirmekte. Gerek merdiven asansörü gerekse engelli asansörü seçenekleri ile ihtiyaç sahiplerine daima farklı seçenekler sunan Nur Asansör, salgın sürecinde de müşterilerine sunduğu hizmetleri aksatmadan sürdürüyor. Nur Asansör Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Kazan ile içerisinde bulunduğumuz süreçte faaliyetlerini nasıl gercekleştirdiklerini ve önümüzdeki dönem için geliştirdikleri stratejileri konuştuk.

rar röportaj yaparız. Okurlarımız ve bizi takip edenler bu ürüne tam puan vereceklerine eminim. Şimdiden söylemeliyim ki Avrupa’da olan fakat ülkemizde fiyatlarından dolayı erişilemeyen bu ürüne artık tüm hasta, yaşlı ve engellilerimiz ulaşabilecek ve sahip olabilecekler. En azından bu tüyoyu verebilirim.

Halihazırdaki iş modelinizde salgın hastalık döneminde ne tür değişiklikler gerçekleştirdiniz?

Bu salgın sürecinde müşterilerinize ve iş ortaklarınıza sunmuş olduğunuz hizmetlerden biraz bahseder misiniz?

Öncelikle tüm okurlara ve bizi takip edenlere firmamız ve şahsım adına çok teşekkür ederim. Bildiğiniz gibi tüm dünya pandemi ile sarsıldı. Bu virüs sürecinde bizler hem merkez ofis hem de fabrikamız bu süreçte belli başlı güvenlik tedbirleri ile donatıldı. En başında aldığımız bu tedbir ile şükür ki hiçbir personelimiz bu amansız hastalığa yakalanmadı. Halen devam eden bu olağanüstü durumda bizler de olağanüstü tedbirlilerimizi alarak üretime devam ediyoruz. Vardiya sistemi ile de iki parçada yapılan üretim, daha fazla bir sosyal mesafe oluşturduğundan çalışanlarımız daha rahat ediyor.

Geliştirdiğiniz yeni modellerde ana stratejiniz ne oldu?

Heyecan ile çıkarmayı beklediğimiz ve özellikle Türkiye de daha önce yapılmayan bir ürün piyasaya süreceğiz. Bunun için çok heyecanlı ve kararlıyız. Nur Asansör A.Ş. olarak inşallah bu ürünü 6-8 ay gibi kısa bir süre içinde kullanıcılar ile buluşacağız. Biliyorsunuz ki bu ürünle alakalı çalışmalarımız gizli. Bu nedenle şimdi değil ama en azından prototipini çıkardıktan sonra sizlerle ürün başında tek-

84

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Bildiğiniz gibi sürekli ihraç veren ve ülkemize döviz girdisi sağlayan bir firmayız. Bu konuya çok önem veriyoruz. Türk’ün kalitesini tüm dünyaya gösteriyoruz. Kullandığımız yerli parçalar ve mekanik ekipmanlar ile platformlarımızı, merdiven asansörlerimizi üretiyoruz. Bu nedenle pandemi döneminde de üretime devam ederek hiç durmadık. Tüm Avrupa’yı ve dünyayı kasıp kavuran virüs nedeni ile tüm dünyanın kepenkleri kapalıyken biz, hasta, engelli ve yaşlı müşterilerimize hizmet vermeye devam ettik. Tabi sosyal mesafe ve tüm ilgili tedbirleri alarak. Bu nedenle hem iş ortaklarımız hem müşterilerimiz bu durumdan çok memnun kaldı. Özelikle Türki devletlerine yapmış

Doğan Kazan / Nur Asansör Yönetim Kurulu Başkanı

olduğumuz engelli asansörü ihraç kalemlerini hiç kesmeden devam ettirmek o ülkelerden gelen güzel mesajlara vesile oldu.

Salgın sonrası herkesin umutla beklediği ve bir kısım sektörün adım adım geçmeye başladığı ‘Yeni Normal’ dönem için ne tür hazırlıklarınız bulunuyor?

Şu an da halen olağanüstü durum olduğu için güvenlik tedbirlerini katiyen bırakmıyoruz.


Dosya Sanırım yeni normalleşme sürecine de biz biraz geç gireceğiz. Çünkü iyi biliyoruz ki bizim gibi firmaların benzini moraldir. Tek personelimizin dahi bu hastalığa yakalanmasını istemeyiz. Yani moralimizin bozulmasına izin vermeyeceğiz. Tedbiri elden bırakmayacağız. Dışarıda çalışan montaj ekibimiz ise yine tüm tedbirleri alarak hizmete devam ediyor ve montajlar aksamıyor. Normalleşme sürecinin yerini, normal sürece bırakmasını dört gözle bizler de bekliyoruz. Biz şu an ki durumda ilk kez stoklu çalışma planı uygulamasına gittik. Bunun nedeni ise pandemi. Standart ürünlerimizi depoluyor ve isteyenlere hemen ulaştırarak gerek nakliye gerek diğer etkenlerden dolayı gecikmelerin önüne geçmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz silsile halinde işler yavaşlama periyodunda olduğu için, biz bu şekilde hızlandırma planı ile bu arayı kapatmaya çalışıyoruz. Bu şekilde hem yurt dışı hem iç piyasanın bu durumdan etkilenmemesini sağlıyoruz.

Bence bu yeni döneme sizlerin olduğu kadar iş ortaklarınız da aynı şekilde hazırlıklı başlamaları gerekmekte. Bu anlamda iş ortaklarınızla ortak geliştirdiğiniz çözümler var mı?

Biliyorsunuz engelli asansörü sektöründe Nur asansörün yeri çok farklı. Diğer firmaların birçoğu ithalatçı. Bu pandemi süresince çok sıkıntı çektiklerini biliyorum. Fakat bu tüm dünyanın ortak sıkıntısı olduğundan tolerans gösteriliyor. Biz iş ortaklığı yaptığımız her bayimize biraz önce bahsettiğim stoklu çalışma iş modeli ile hiçbir zorluk çıkartmadan ürün sevkiyatı yapabildik. Bu hem müşterilerini bekletmemek adına hem de zamanında servis bakımından çok değerliydi. Bu gibi çözümlerle ortak hareket ettiğimiz firmalar zorluk yaşamadı, bundan sonraki dönemde de yaşayacaklarını düşünmüyorum.

için geliştirdiğiniz bir planınız bulunuyor mu?

Tabiki. Geçmişte planlanan ne varsa, tüm defterler açılarak gözden geçirildiğine eminim. Bu sadece bizim özelimizde değil tüm şirketler ve üreticiler özelinde. Nur Asansör A.Ş. Olarak bu süreçte özellikle evde sıkışıp kalan 65 yaş üstü müşterileri ve kullanıcıları düşünerek bazı geliştirmeler ve iş modeli değişikliklerinde bulunduk. Bu değişiklikler ise şöyle; showrooma gelemeyen yaşlı misafirlerimize biz gittik. Sanırım yeni planda da bu var. artık yaşlı müşteriler ve engellilerimizin isteği doğrultusunda seyyar demo makineleri kurarak servis vereceğiz. Sektöre göre de-

ğişkenlik gösterir tabi fakat bizim de bazı çalışmalarımız olacak.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Firmam haricinde ben Doğan KAZAN olarak bu ürünlerin tanıtılmasında vesile olduğunuz için ayrıca tekrar tekrar teşekkür ederim. Bu keyifli bir söyleşi oldu. Bu sayede ülkemizde çok bilinmeyen merdiven asansörü ve engelli asansörlerini de tanıtma imkanı buluyoruz. Umarım bir sonraki röpörtajımızda prototipini çıkaracağımız ürünü de sizlere tanıtma imkanı buluruz.

Yaşanılan her kriz bazı fırsatların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sizce global boyutta yaşanılan bu salgın sonrası sektörde ne gibi fırsatlar meydana gelebilir? Şirket olarak beklediğiniz fırsatlar

Yapı Malzeme Temmuz 2020

85


Sektörel

VİKO by Panasonic kalitesi ve teknolojisi:

Yeni kablo kanalı sistemleri

Kablo kanalı sistemleri, yapıların enerji dağıtımı veya haberleşme için kullanılan tesisatlarında, izole elektrik kablolarının güvenli bir şekilde taşınması, sabitlenmesi ve desteklenmesinde önemli görevleri yerine getiriyor. Panasonic Life Solutions Türkiye tarafından geliştirilen VİKO by Panasonic marka kablo kanalı sistemleri ise alanında kalitesi ve teknolojisi ile öne çıkıyor. Güvenli kullanım ve estetik görünüm sunan VKD serisi sistem ve kablo kanalları, kolay montaj beklentilerini en iyi şekilde karşılamak için tasarlanmış bulunuyor. Viko45 ürün gamı ise kullanıcılarını kullanışlı, şık, geniş fonksiyonlu ve teknolojiye hizmet eden priz seçenek-

leriyle buluşturuyor. VİKO by Panasonic’in hayatı kolaylaştıran kablo kanalı sistemleri; güvenli kullanım ve estetik görünüm sağlıyor. Fabrikalar, iş merkezleri, alışveriş merkezleri, eğitim kurumları, sağlık kuruluşları, kamu binaları için ideal çözümler yaratıyor. Hızlı kurulum, IP40 ve kolay montaj özellikleriyle de beklentileri en iyi şekilde karşılıyor.

Profesyonel ürünler, projelere uygun sistemler…

Kolay montaj imkanı sunan kapaklar, kanal + kapak için tek sipariş kodu, kuvvetli ve zayıf akım uygulamaları için uygunluk, yatay ve dikey montaj imkanı ile VKD Kablo Kanalı Sistemleri her projeye uygun. Ayrıca teknolojinin gerektirdiği tüm ihtiyaçlara yanıt veren özel aksesuarlar ile de sistemli, pratik ve akılcı…

VKD içten kapaklı sistem kablo kanalları ile güvende olun.

Evde, ofiste, okulda, stüdyoda, atölyede kablolarınız açıkta kalmasın. Hem siz güvende olun hem de değer verdikleriniz güvende olsun. VKD Sistem Kablo Ka-

nalları, elektrik, data ve telefon hatlarının montajında daha fazla çözüm sunmak için geliştirilmiş bulunuyor. Viko45 modüler priz gruplarıyla uyumlu yapısıyla VKD Kablo Kanalları, sistem entegrasyonlarında ihtiyaç duyulan ürünleri, kolay montaj ve geniş aksesuar seçenekleriyle birlikte sunuyor. VİKO by Panasonic’in VKD İçten Kapaklı Sistem Kablo Kanalları, açıkta duran kabloları gizliyor ve koruyor. Böylece açıkta duran, dağınık elektrik kablolarının yol açabileceği takılma, düşme benzeri riskleri ortadan kaldırıyor.

Yapışkanlı ve yapışkansız seçenekler - balık sırtı ve standart kablo kanalları

Mekanlara özel ve ihtiyaca uygun kablo kanalı seçeneklerinden oluşan VKD Kablo Kanalları, açıkta duran kabloları kolayca gizlemek ve herkes için daha güvenli alanlar oluşturmak için tasarlanmış bulunuyor. VKD serisi, hızlı ve kolay montaj beklentilerine daha fazla alternatif ürünle yanıt verebilmenin ayrıcalığına sahip. Ürün yelpazesi ise bu amaca hizmet eden balık sırtı kablo kanalları ve yapışkan bantlı kablo kanalları ile oldukça zengin. Standart kablo kanalı ürün grubunda yer alan zengin profil çeşitleri, kullanıcıları ihtiyaçları doğrultusunda en uygun seçeneklerle buluşturuyor. İstenen uzunluğa göre kolayca kısaltılıp, düzeltilebilen kullanıcı dostu çözümler sunuyor. Boyanabiliyor ve kolay temizleniyor. Kablo kanalının üzerinde bulunan dübel boşluklarına uygun delikler açılarak, dübel ve vida yardımı ile sabitleniyor. Yapışkan bantlı kablo kanalları da kendinden yapışkanlı bantları sayesinde kolayca monte edilebiliyor.

Viko45 ile her projeye uygun esnek ve modüler çözümler…

Sistem kanallarını tamamlayan Viko45 modüler priz serisi, her projeye ve beklentiye uygun, esnek çözümlerle yanıt veriyor. Ayrıca, zamanın ve teknolojinin gereksinimlerini karşılayan zengin fonksiyon seçenekleri sunuyor. Kapaklı priz seçeneğinin yanı sıra 2, 4, 6, 8 modül karkaslardan oluşan seri, halogen free özelliğine sahip ve tüm sistem kanallarıyla uyumlu. Priz uygulamalarında çocuk koruma özelliği de bulunuyor. Şık, yalın ve dekoratif Viko45 serisi ürünlerini, ihtiyaca göre komple ya da ayrı ayrı satın almanız da mümkün.

86

Yapı Malzeme Temmuz 2020



Tarihi konut kampanyasında İhlas Yapı Projelerine büyük ilgi

Marmara Evleri 4

Türkiye Ekonomisini koronavirüs’ün etkisinden kurtarma adına hükümetin başlattığı teşvik ve kampanyalar birçok sektöre canlılık getirirken inşaat sektörü bu alanda başı çekiyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı öncülüğünde kamu bankalarının konut kredilerini 12 ay ödemesiz, 15 yıl vade ve aylık yüzde 0,64 oranına indirmesiyle konut alıcıları satış ofislerine akın ediyor.

88

Yapı Malzeme Temmuz 2020

İnşaat sektöründeki 30 yıllık deneyimiyle bugüne dek 16 bini aşkın aileyi ev sahibi yapan İhlas Yapı, Bizim Evler ve Marmara Evleri markalı projeleriyle tarihi konut kampanyasında yerini aldı. Bizim Evler 8, Bizim Evler Güzelce ve Marmara Evleri 4’de 12 ay ödemesiz, 15 yıl vade, aylık yüzde 0,64 oran uygulayan ve tarihi fırsatla konut alımını kolaylaştıran İhlas Yapı’nın markalı projeleri alıcılar tarafından büyük ilgi görüyor. Ispartakule’de Bizim Evler 8,

Beylikdüzü’nde Marmara Evleri 4 ve Büyükçekmece’de Bizim Evler Güzelce projelerinin satış ofislerine akın eden konut alıcıları tarihi fırsat kampanyası ile hayallerine kavuşuyor.

ZEKİ CELEP, “TARİHİ KONUT KAMPANYASINDA FIRSATI KAÇIRMAYIN”

Kamu bankalarının konut kredilerini indirmesi sektör temsilcilerini oldukça mutlu ettiğini belirten İhlas Yapı Yönetim Kurulu Başkanı


Proje Zeki Celep; “Hükümetimizin birçok alanda yapmış olduğu teşvik hamlelerinin yanı sıra konutta hayata geçirdiği bu tarihi fırsat kampanyası sektörümüze canlılık kattı. İhlas Yapı olarak bizlerde tarihi konut kampanyasına; Bizim Evler 8, Marmara Evleri 4 ve Bizim Evler Güzelce projelerimizle katıldık. Müşterilerimize, 12 ay ödemesiz, 15 yıl vade ve aylık yüzde 0,64 oranı uyguluyoruz. Bu tarihi kampanyanın, İhlas Kalitesi ile birleşmesiyle satış ofislerimizde son derece hareketli günler yaşanıyor. Kalite ve güven noktasında müşteri memnuniyetinin çok yüksek olduğu markalı konutlarımıza ev alma hayali kuran, yatırım yapmak isteyen bütün halkımızı satış ofislerimize bekliyoruz” dedi.

BİZİM EVLER 8

Ispartakule’de Bizim Evler sakinlerinin aşina olduğu ayrıcalıkları Bizim Evler 8’e taşıyan İhlas Yapı, iki bloktan oluşan özel projesinde 236 daire ile 29 cadde dükkanına yer veriyor. 2+1’den 4+1’e konforlu dairelerin bulunduğu projede; spor alanları, kapalı yüzme havuzu, süs havuzları ve çocuk oyun alanlarıyla site sakinlerine ayrıcalıklar sunuluyor. Ispartakule’nin merkezinde yükselen Bizim Evler 8, eğitim kuruluşlarına ve semt pazarına yakınlığı ile de alıcılarına avantaj sağlıyor. Başakşehir Şehir Hastanesi, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, bağlantı yolları, Gebze- Halkalı Tren hattı ile bağlantılı banliyö tren hattı, yapımına başlanan Metro gibi mega projelerin kesişim noktasında yer alan Bizim Evler 8; sakinlerine huzur, yatırımcılarına ise kazanç vadediyor.

MARMARA EVLERİ 4

Marmara Evleri 4 projesini Beylikdüzü’nün merkezinde E-5 Karayolu ile Marmara Denizi arasına konumlandıran İhlas Yapı, hayatı kolaylaştıran konforlu dairelerini aile öncelikli bir yaşam anlayışıyla hayata geçiriyor. Toplamda 44 dükkan ile geniş ve ferah kullanım alanlarına sahip 639 konutun yer aldığı Marmara Evleri 4’de 2+1, 3+1 ve 4+1 daire tipleri bulunuyor. Projede dairelerin büyüklükleri 127 metrekare ile 204 metrekare arasında değişiklik gösteriyor. Geniş peyzaj alanlarının yer aldığı projede; kapalı yüzme havuzu, çocuk oyun parkı, açık spor alanları, yürüyüş yolları, mescit, taziye evi, bay ve bayanlara özel ikişer adet fitness salonu, hamam ve saunalar yer alıyor. Proje; estetik mimarisi, ankastreli birinci sınıf konforlu daireleri, günlük ihtiyaçların karşılanabileceği dükkanları ve zengin yaşam alanlarıyla alıcılarına keyifli bir hayat sunuyor. Ulaşım açısından İstanbul’un en işlek ulaşım aksı E-5 Karayolu ile TEM Otoyolu’na yakın bir konumda yer alan Marmara Evleri 4; Eğitim ve Sağlık kurumlarının yanı sıra sahile, yat limanına ve AVM’lere yakınlığı ile de öne çıkıyor.

BİZİM EVLER GÜZELCE

Büyükçekmece bölgesinin en büyük projesi olarak öne çıkan ve Marmara denizine nazır bir noktada yükselen Bizim Evler Güzelce’de 2+1, 3+1 ve 4+1’den oluşan üç tip konut seçeneklerine yer veriliyor. Az katlı yapılaşmanın yer aldığı Güzelce’de sahile ve marinaya yürüme mesa-

Zeki Celep / İhlas Yapı Yönetim Kurulu Başkanı

fesinde konumlandırılan proje, 709 konut ve 111 ticari üniteden oluşuyor. 60 bin metrekarelik alanın peyzaja ayrıldığı Bizim Evler Güzelce’de, özel dizayn edilen bisiklet yolu ve koşu parkurunun yanı sıra; 2 adet sosyal tesis, dört mevsim kapalı yüzme havuzu, sauna, buhar odası, Türk hamamı, fitness salonu, çocuk oyun alanları, futbol, voleybol ve basketbol sahaları bulunuyor. E-5 Karayolu’na cepheli cadde dükkanlarıyla bölgenin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlanan projede ayrıca oyun salonları, göl kafe, yürüyüş yolları, mescit, çok maksatlı salon ile kreş ve anaokuluna da yer veriliyor. İstanbul’un en işlek ulaşım aksında konumlanan ve toplu ulaşım ağı ile çevrili bir bölgede bulunan Bizim Evler Güzelce, E-5 Otoyolu’nun yanı başında yükseliyor.

Bizimevler Güzelce

Yapı Malzeme Temmuz 2020

89


Mimari Künye: Renovasyon Projesi: Statik Proje: Tasarım Ekibi: İşveren: Ana Yüklenici: Alt Yüklenici: Proje Yılı: Toplam İnşaat Alanı: Dış Cephe Kaplama: Fotoğraflar:

XL Mimarlık+Mühendislik XL Architecture+Engineering (Ek yapılar ve güçlendirme) Arda Işık, Ceren Çağan, Cemre Akalın, Mehmet Sadık Aksu, Hilal İduğ, Candan Öztürk, Tayfun Torunoğlu. İrme Elektrik Ltd. Şti. Aron Müteahhitlik Yön Müteahhitlik 2018 4428 m² Kalebodur KaleSinterflex Porselen Seramik ZM Yasa Architectural Photography

İrme Elektrik Headquarters’ta XL Mimarlık+Mühendislik imzası Mimar Arda Işık’ın liderliğinde ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza atan XL Mimarlık+Mühendislik tasarımı İrme Elektrik Headquarters, çevreye, kente ve çalışanların hayatına değer katacak bir genel merkez olarak kurgulanmış. 90

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Viko by Panasonic elektrik prizleri, General Electric ve Osram ampülleri ile İrme markalı elektrik ürünlerinin tedarikçisi olan İrme Elektrik’in İzmir’deki genel merkez binası, birbirinden farklı ölçek ve fonksiyonlarda ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza atan XL Mimarlık+Mühendislik tarafından tasarlandı. Mimar Arda Işık liderliğindeki XL Mimarlık+Mühendislik, İrme Elektrik Genel Merkez Binası’nı tasarlarken “hayal etmek” ve “ilham vermek” prensipleriyle yola çıkmış. Projenin bulunduğu çevreye, kente ve çalışanların hayatına değer katacak bir ofis yapısı olması, tasarımın başlıca hedefleri haline gelmiş. Halihazırda eski bir depo binası olarak kullanılan yapı, perakende, toptan satış, depolama, ofis ve ağırlama alanı ile eğitim ve rekreasyon alanlarının bir arada çalıştığı; elektrik, mekanik ve otomasyon sistemleriyle her parçası kontrol edilen, yüksek standartlarda bir genel merkez binası haline dönüştürülmüş. Binayı zarf gibi çeviren ve Panasonic, Osram ve General Electric’e ait kurumsal renklerle tanımlanan KaleSinterflex kaplama panelleri, mavi-turuncu-gri arasında geçiş yaparak hem bina sınırları hem de kendi tanımlı bölgeleriyle ilgili “yeni” ilişkiler yaratmış ve “olası” ilişkileri çağırır hale gelmiş. XL Mimarlık+Mühendislik’in tasarım yaklaşımını oluşturan “paylaş” anlayışı ile bina içi ve dışında kolektif hafızaya yönelik toplanma ve paylaşma alanları oluşturulurken, “başkalaştır” ile zamanla anlamı değişen ilişkiler ve ortamlar, “özgürleştir” ile de algısal ve görsel sınırlar çözülerek karşılaşmalar yaratılmış. “Aç” ile tüm hacim tanımlanmış ve bu bağlam anlamlı hale getirilecek şekilde düzenlenmiş. “Kutu stratejisi” ile de mekanın kullanım, üretim, işletim ve tüketimiyle ilgili yeni ve yaratıcı uygulamalar öneren mimarların, arka bahçe ve cephedeki ilavelerle baştan ürettikleri çatı katı gibi çözümler, plakaların illüzyonik etkisiyle bütünün dışa açılan-büyüyen ifadesi olarak algılanır hale gelmiş.



S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi Projelerinde

sosyal alanlar çoğalıyor

S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi, Taşoluk ve Haraççı projelerine özel hobi bahçeleri dahil ediyor… Hava Kent Taşoluk ve Hava Kent Haraççı projelerinde 150’şer metrekare olarak tasarlanan hobi bahçelerinde konut sahipleri doğa ile diledikleri gibi vakit geçirebilecek. Yaşanan pandemi süreciyle birlikte evlerde geçirilen vaktin artması ile bahçeli, balkonlu ve teraslı evlere olan talebin de arttığına dikkat çeken S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Çavuş: “Koronavirüs sebebi ile hepimiz uzunca bir süre evlerimizde kaldık… Bu süreçte havaların da ısınması ile birlikte evde kalmak zorlaştı. İnsanlar geniş balkonlara, teraslara bahçelere

Erkut Çavuş

S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı

Taşoluk Projesi

92

Yapı Malzeme Temmuz 2020

oldukça fazla ihtiyaç duydular. Bahçesi olanların bahçelerinde çocuklarıyla, bitkileriyle açık havada vakit geçirebilmesi özenilen bir durum haline geldi. Bu süreçte biz de gerek mevcut üyelerimizden gerekse potansiyel üyelerimizden bu yönde pek çok talep ve soru aldık. Değerlendirmelerimiz sonunda projelerimizde konut sayısı ile orantılı büyüklükte, ev sahiplerimizin doğa ve toprak ile vakit geçirebile-


Proje

Haraççı Projesi

cekleri bahçe alanları oluşturmaya karar verdik.” Çavuş sözlerine şöyle devam etti: “Projelerde yaşamın başlaması ile birlikte konut sahiplerimiz, hobi bahçelerimiz içinde kendi alanlarında ister çiçek, süs bitkisi isterlerse sebze yetiştirebilecek. Bu konu çocuklarımıza küçük yaşlarda doğa sevgisini aşılamamıza imkân sağlaması açısından da bizim için ayrı bir önem taşıyor. İlerleyen dönemlerde bu bahçelerde bitki yetiştirmek ile ilgili workshoplar düzenlemek, yetiştirilen ürünlerin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak gibi güzel planlarımız var.” Konut sektöründe bu dönemde gözlemlediğimiz bir başka eğilim de kalabalık olmayan, şehirden uzak ama bir o kadar da şehrin içinde lokasyonlara talep olması. Hava Kent projeleri İstanbul Havalimanı’na komşu konumları ve kooperatif olmanın avantajları ile her dönem çok daha avantajlı fiyatları ile şimdi daha da cazip hale gelmiş durumda. S.S CVS Hava Kent Konut Yapı Kooperatifi, şeffaf ve sürdürülebilir kooperatifçilik anlayışı ile üyelerine uygun fiyata, gerçek anlamda ‘kira öder gibi’, ‘Yeni Nesil Kooperatifçilik Modeli’ ile İstanbul Havalimanı’na komşu konutlar üretiyor. Yeni havalimanına 7km, Arnavutköy Belediyesi’ne 1 km, yeni yapılacak Kirazlı – Havaalanı Metrosuna 750m uzaklıkta yer alan Hava Kent Taşoluk, 4 blok ve 144 daireden oluşmakta olup inşaatın %50’si

tamamlanmış durumda. 2020 yılının son çeyreğinde teslim edilmesi planlanan projenin toplam inşaat alanı 14 bin 500 metrekare, toplam yatırım maliyeti 30 milyon TL. Projenin %80’i yeşil alan olup projede yüzme havuzu, her daire için açık otopark, kapalı spor salonu, basketbol sahası, çocuk parkı, yürüyüş parkuru yer alıyor. 1+1 65 m², 2+1 92 m² olarak farklı daire seçenekleri mevcut ve ek olarak 16 adet de 125 m² 2+1 çatı dubleksleri bulunuyor. 1+1 daireler için giriş aidatı 40 bin TL olup 36 ay vade ile ayda 1000 TL taksitleri bulunuyor. Dairenin yaklaşık maliyet bedeli 190 bin TL. 2+1’ler için giriş aidatı ise 60 bin TL olup yine 36 ay vade ile bu sefer 1500 TL taksit ödeniyor. Bu dairelerin yatırım maliyeti ise 290 bin TL olarak hesaplanıyor. Teslim zamanı daire bedelinden, ödenen giriş aidatı ve vade boyunca yapılmış ödemeler düşülerek

geri kalan kısmı üye kendi tercihine göre ister peşin ister banka kredisi kullanarak ödüyor ve teslim gerçekleşiyor. Hava Kent Haraççı projesi ise İstanbul Havalimanı’na 7,5 km mesafede yer alıyor. Ruhsat aşamasında olan Hava Kent Haraççı’da 150 konutluk bir proje yapılması hedefleniyor. 2022 son çeyrekte teslim edilmesi planlanan Hava Kent Haraççı’nın yaklaşık 32 milyon TL’ye mal olacağı öngörülüyor. 2+1 ve 3+1 daire seçeneklerinin olacağı projede 90 m² olan 2+1 dairelerin giriş aidatı 60 bin TL olup 36 ay vade ile aylık 1500 TL taksitleri olacak. Bu daire tiplerinin muhtemel bedeli 290 bin TL olarak hesaplanıyor. 120 m² olan 3+1 dairelerin ise giriş aidatı 70 bin TL ve yine 36 ay vade ile bu sefer ayda 2000 TL ödeniyor. 3+1 dairelerin muhtemel bedeli ise 360 bin TL olarak hesaplanıyor.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

93


Mimari

Asitane’nin İstanbul’daki Ofisinde Iglo Architects İmzası Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar ortaklığındaki Iglo Architects, film ve fotoğraf prodüksiyon şirketi Asitane’nin İstanbul’daki ofisini tasarladı. Asitane, çalışan konforunun ve verimliliğinin maksimum düzeyde olduğu, sıcak ve dinamik bir iç mekan olarak hayata geçirildi.

94

Film ve fotoğraf prodüksiyon şirketi Asitane’nin Balmumcu’daki İstanbul ofisi birbirinden farklı ölçek ve fonksiyonlarda ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza atan Iglo Architects tarafından tasarlandı. Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar ortaklığındaki Iglo Architects, Asitane ofisini birçok parametre göz önünde

kafeterya alanı kurgulanmış. Stüdyo için gereken alanın en az 160 m2 olması, doğası gereği yüksek tavana, dekor ile ışık malzemelerinin lojistiği için uygun büyüklükte bir girişe ve ayrıca depo, duş, soyunma kabinleri ve makyaj alanına ihtiyaç duyması tasarımdaki önemli girdiler haline gelmiş.

siyon alanı, stüdyo ve ofis alanlarını ve girişlerini tanımlayacak ve birbirinden ayıracak şekilde konumlandırılmış ve çalışan trafiği ile stüdyo kullanıcısı trafiği birbirinden ayrılmış. Açık ofis alanı iki taraflı uzun masalı, tamamı lineer ışıklı raflı, aydınlık, sıcak atmosferli ve rahat çalışılabilecek ferah bir arter olarak tasarlanmış. Bu alanın üzerindeki terasa açılan ışık bacaları yeniden yorumlanarak gün ışığı alan doğal aydınlatmalara dönüştürülmüş ve bu arterin iki ucundaki kapalı ofis alanlarında tek cepheden gelen doğal ışığı kaybetmemek için cam bölücüler tercih edilmiş. Böylelikle mekanda hem genel bir şeffaflık elde edilmiş hem de doğal ışığın en derin noktalara ulaştırılması sağlanmış. Ayrıca bu alanın sonunda ve karanlıkta kalan yönetici ve muhasebe odalarının tavanlarına doğal ışık almalarını sağlayabilecek çatı ışıklıkları konumlandırılarak klostrofobik etkiden kurtarılmış ferah, yüksek tavanlı ve tercih edilir çalışma mekanları yaratılmış. Gerekli fonksiyonların sığdırılması amacıyla toplantı odalarının ve mutfak bölü-

bulundurarak tasarlamış. Ofisin, çalışan konforunun ve verimliliğinin maksimumda olduğu, müşterilerinin bütün ihtiyaçlarının en uygun şekilde ve eksiksiz karşılandığı, lojistik problem yaşanmayan, fonksiyon trafiklerinin birbirleriyle kesişmediği, sıcak ve konusunda tercih edilen bir mekan olması hedeflenmiş. Tasarımda, Balmumcu’daki ofis için 300 m2 alanda film ve fotoğraf çekimleri için kullanılacak optimal büyüklükte bir stüdyo ve çevre fonksiyonları, 20 kişilik ofis alanı, yönetici, muhasebe ve yönetmen odaları, toplantı salonları ile mutfak ve

Bu doğrultuda stüdyo alanı ve çevre fonksiyonları için en uygun konum olarak ana binanın uzantısı olan depo hacmi seçilerek, bu alan tamamen soyulmuş, bölmeleri kaldırılmış, çatı çelikleri ve örtüsü tamamen yenilenmiş. Ayrıca çekimlerde kullanılacak doğal ışık etkisi için ve aynı zamanda çekim dışı hazırlık sırasında enerji tasarrufu adına üç adet büyük çatı ışıklığı yapılmış. Tüm duvarlar, komşu oldukları ofis alanlarını stüdyodaki çekimler sırasında kullanılacak yüksek volümlü müzikten izole edecek şekilde, akustik özellikli materyal ile giydirilmiş. Resep-

münün arasına konulan duvarlar açılıp gizlenebilecek şekilde tasarlanmış. Böylelikle iki toplantı odasının arasını bölen duvarlar açıldığında birleşen masalarla 14 kişilik toplantı odası elde etme imkanı olmuş. Mutfak ile ikinci toplantı odası duvarı da açıldığında tüm alanın kafe kullanımına hizmet vermesi sağlanmış. Tüm bu mobil duvarlar da değişken senaryolarda maksimum ses izolasyonu sağlayabilecek şekilde tasarlanmış. Bina önündeki teras alanını da kullanabilmek için zemine kadar inen ve açılan doğramalar kullanılmış.

Yapı Malzeme Temmuz 2020



İzmir’in kalbi, Alsancak’ta ‘Evora İzmir’ ile atacak Evora İzmir projesi, Emlak Konut GYO’nun “Hayallerini erteleme Türkiye” sloganıyla başlattığı kampanyanın tüm avantajlarını fazlasıyla sunuyor. Emlak Konut GYO güvencesi ve gayrimenkul sektörünün önde gelen iki güçlü markası Teknik Yapı – Halk GYO kalitesiyle sunulan EVORA İZMİR projesi, yeni bir dönemece girdi. Emlak Konut GYO’nun başlattığı “Hayallerini Erteleme Türkiye” kampanyasındaki tüm fırsatlar, Evora İzmir projesiyle İzmir’in kalbi Alsancak’ta yer almak isteyenlere büyük bir fırsat sunuyor ve Evora İzmir projesindeki satış şartlarının temelini oluşturuyor… • İzmir’in kalbi Alsancak’ta daire almak isteyenler, satış ofisinin kapısından yüzde

96

Yapı Malzeme Temmuz 2020

10 indirim avantajıyla birlikte satış ofisine girecek, • Sıcak ve konforlu bir yuva hayali kuranların yapacağı tek şey, istedikleri daireyi seçtikten sonra sadece yüzde 5 peşinat ödemek olacak, • İzmir’in tam kalbinde, Kordon’un yanı başında sahip olacakları dairenin taksit ödemeleri üçüncü yıldan itibaren başlayacak, • Taksit ödemeleri ise 180 aya varan vadeye ve cazip vade oranlarıyla sunulacak, Peşinatın yüzde 15’lik kısmı ise 24.’üncü ayda ara ödeme olarak yapılacak.

‘Yeni normale uygun bir proje’

Tasarımı ve cazip kampanyasıyla birlikte ön plana çıkan Evora İzmir projesi, ticari ve sosyal amaçlara cevap verebilen bir proje olarak dikkat çekiyor. İzmirliler’in Alsancak’a gelmesi için iki önemli sebep olduğunu söyleyen Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım “Evora İzmir, Alsancak’ı doya doya yaşamayı vadediyor. Bununla birlikte çok önemli bir kampanyaya ev sahipliği yaparak, hem yaşam hem da yatırım fırsatı sunuyor” dedi. Türkiye’nin tüm


Proje dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle zor bir süreçten geçtiğini hatırlatan Umut Durbakayım, “Pandemi süreciyle ön plana çıkan geniş daire konsepti Evora İzmir’de de kendini gösterecek. Proje kapsamındaki büyük daire sayısı, projenin % 40 civarında olacak. Çok amaçlı bir proje olarak tasarlanan projede huzurlu yaşam alanları, yoğun iş temposunun yaşanacağı alanlardan ayrıştırıldı. Bu kapsamda giriş çıkışları tamamen bağımsız olarak tasarlanan ve 1+1 ve 2+1 dairelerden oluşan bloklar, projedeki otel, kültür ve sanat yerleşkesinin hemen yanı başında yer alacak” açıklamasıyla Evora İzmir’in yeni normale uygun bir proje olduğunun altını çizdi.

‘Hizmetimiz kesintisiz devam edecek’

Tüm dünya olarak önemli bir sınav verdiğimiz bir dönem geride bırakılırken, ülkemiz ekonomi yönetiminin zamanında aldığı tedbirlerle, normalleşme sürecinde emin adımlarla ilerlendiğini ifade eden Halk GYO Genel Müdür Vekili Erdal Bekin, şunları ifade etti. “Teknik Yapı-Halk GYO Adi Ortaklığı ile Alsancak’ta hayata geçecek Evora İzmir projemiz ile de “Hayallerini Erteleme Türkiye” kampanyasının parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. İzmir’e daha fazla değer katacağına inandığımız projemizi

halkımızın beğenisine sunarken, bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de ülkemize ve milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz.”

Yeni bir yaşam merkezi

Evora İzmir; şehrin kalbindeki konumuyla ayrıcalıklı kültür sanat merkezi ile açık alışveriş alanları, iş merkezleri ve hemen

yanı başındaki lüks oteliyle Alsancak’ın yeni yaşam merkezi olacak. Lokasyon olarak Alsancak Limanı arkasında, Alsancak İstasyonu, Yeni Alsancak Stat’ı, İzban ve tramvay hattının hemen yanı başında, denize 600 metre mesafede, çevreyolu bağlantı arterlerinin hemen yanı başında yer alan proje, bir yere giderken içinden geçilen değil, her türlü etkinliğe ulaşılan ve içinde yaşamak istenilen bir yer olacak.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

97



YENİ ÜRÜNLER

BANYO & MUTFAK SERAMİK Bien

Geberit Serel E.C.A. Kale Banyo

YAPI KİMYASALLARI BETA Kimya

ELEKTRİK ELEMANLARI VİKO

YALITIM Knauf


Banyolardaki sade şıklık: Bien Alesta Yaşam alanları kişiselleştirilirken seçilen ürünler, kullanılan malzemeler, tercih elden aksesuarlar, bizleri de yansıtmaya başlıyor. Günün önemli bir bölümünü geçirdiğimiz banyolar temizlik ve konfor anlamında modern sığınaklarımız aslında… Banyolardaki konfora, hijyene ve insan sağlığına önem veren Bien’in bu anlayışla tasarladığı 2020 yeni koleksiyonlarından ‘’Alesta Asma Klozet’’ sade formuyla çağdaş bir etki yaratıyor. Banyolara inovatif çözümler sunan Bien’in, NoRim (kanalsız) teknolojisi kullanarak ürettiği 52 cm olan ‘’Alesta Asma Klozet’’ Easy Wash özelliği, sade ve zarif çizgisi ile ön plana çıkıyor. Beyaz renkte üretilen Alesta, yavaş kapanan ince kapağı ve gizli montaj özelliği sayesinde mekanla bütünleşiyor. Minimum 2,5 litre, maksimum 4 litre su ile temizlenen ürün aynı zamanda çevre dostu. Zengin çözüm önerileriyle sektöre yeni yaklaşımlar kazandıran Bien’in tasarımları, kolay temizlenme özelliği ile hijyen standartlarını da üst seviyede tutarak tercih edildiği alanlarda işlevsellik, modernlik, estetik ve teknolojiyi bir arada sunuyor.

Yeni nesil pisuvar sistemleriyle tanışın Geberit, yeni nesil kanalsız pisuvar sistemleriyle yaşam alanlarında devrim yaratmaya devam ediyor. Geberit pisuvar deşarj kumandaları, montaj elemanları ve ara bölmelerden oluşan pisuvar çözümleri, yeni pisuvar sistemleri ile tamamlanıyor. Son teknoloji ile geliştirilen pisuvar sistemi; fotoselli deşarj kontrolü, entegre deşarj kontrolü ve susuz çalışma özellikleriyle tüm ihtiyaçlara cevap veriyor. Son kullanıcıya, ihtiyaçlara veya yapısal koşullara bağlı olarak, kontrol ünitesi elektrikle veya pille çalışabilen sistem, entegre jeneratör bağlantısı ile kendi enerjisini de üretebiliyor. Geberit Preda’nın akıllı formu, minimum su ile optimum deşarj imkanı sağlarken, aynı zamanda su sıçratmadan sessiz bir biçimde çalışıyor. Genel mekanlar için maksimum tasarruf ve kullanım kolaylığı sunan Geberit Preda Pisuvar Sistemleri, kişisel tercihlere göre ayarlanabilen deşarj programlarıyla da standartların üstünde olduğunu kanıtlıyor. Geberit, Preda Pisuvar Sistemleri ile konu bakım olduğunda tüm fonksiyonel elemanlara pisuvarı monte etmeye gerek kalmadan tek elle kolay erişim olanağı sunuyor. Entegre pisuvar deşarj kontrolü için de pratik yerleştirme istasyonu geliştiren Geberit, deşarj sistemine direkt erişim

100

Yapı Malzeme Temmuz 2020

olanağı sağlıyor. Öte yandan Geberit Preda’nın otomatik su durdurma fonksiyonu sayesinde bakım esnasında su kaynağını kapatmaya gerek kalmıyor. Püskürtme başlık, sifon ve deşarj borularına kolay ulaşım ile pisuvarların temizliği ve bakımı kolaylıkla sağlanıyor.


Ürün

Banyolar modern ve ferah çizgilerle sadeleşiyor Tasarım ve teknoloji, dinamik yaşam alanlarında SEREL’le bambaşka bir ruha bürünüyor. Banyolarda modern ve ferah rüzgarlar estiren SEREL Rita serisi, banyo mobilyalarına uyumlu minimal tasarımıyla dikkat çekiyor. Köşeli hatların hakim olduğu seri; slim kenarlı tezgah üzeri, çift hazneli ve monoblok lavabolar, asma klozetler ve seriye uyarlanabilir SEREL Easy Release tak-çıkar klozet kapaklarıyla ön plana çıkıyor. Vitrifiye ürünlerine tasarım zenginliği getiren yönü ve yenilikçi yüzüyle SEREL Rita Serisi, banyolarında sade bir tasarım anlayışı arayanların tercihi oluyor. SEREL’in PureWash teknolojisini entegre ettiği Rita asma klozetler, suyu yönlendirebilme özelliği ile tüm iç yüzeylerin hassas bir dağılımla temizlenmesini mümkün kılıyor. Bu özelliklerin yanı sıra Rita Serisi, opsiyonel olarak, inovatif gümüş iyon yüzey teknolojisi SEREL Hygiene Plus uygulamasıyla uyum sağlayabiliyor. SEREL Rita Serisi asma klozetler, temizlik konusunda son derece pratik, kolayca çıkarılıp takılabilen ve yavaş kapanma özelliğine sahip SEREL kapaklar ile kullanılabiliyor.

E.C.A.’dan yeni nesil klima 30 yılı aşkın süredir iklimlendirme sektörünün en güçlü markalarından biri olarak faaliyetlerini sürdüren E.C.A., Spylos duvar tipi split klima ile kullanıcılarına güvenilir ve hijyenik bir çözüm sunuyor. Spylos duvar tipi split klima, A++ enerji sınıfıyla ve içerdiği inverter donanımıyla soğutma konforunu artırırken enerji tüketimini azaltıyor, ortalama tüketim değerleri ile kullanıcısının yüzünü güldürüyor. Oldukça gelişmiş özelliklere sahip bir klima modeli olan Spylos, yeni nesil teknolojisi ve estetik tasarımıyla ilgi odağı oluyor. Süper sessiz çalışma, temiz hava dengesi sağlayan teknoloji Gelişmiş kompresor frekansı sayesinde süper sessiz çalışma kabiliyeti olan Spylos duvar tipi split klima, R32 soğutucu gaz ile yüksek verimli, sürdürülebilir ve çevre dostu bir profil çiziyor. Spylos, sahip olduğu akıllı kanat yönlendirme, 24 saat zamanlayıcı özelliği, otomatik restart ile konforlu bir kullanım vadederken özel dizaynı ile uzun mesafeye hava üfleyebilme performansı gösteriyor. Opsiyonel olarak akıllı klima kiti temin edilebilen E.

C.A. Spylos duvar tipi split klima, cep telefonu ile yaşam alanlarına uzaktan bağlanma imkanı sunarak mekanın istenilen iklim ayarında sabit kalmasını sağlıyor. ECA Spylos klima, özel tasarım filtresi ile havadaki temiz hava ve nem dengesini maksimum düzeyde tutuyor. Öte yandan hassas anti karbon filtre ile kapalı oda içinde oluşması muhtemel bakteri ve mikroorganizmaların da önüne geçiyor. E.C.A. Spylos duvar tipi split klima 9.000 BTU/h, 12.000 BTU/h, 18.000 BTU/h, 24.000 BTU/h güç seçenekleriyle E.C.A. bayilerinden satın alınabiliyor.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

101


Çocuklar elektrik kazalarından korunsun, Tsubasa ile maceraya koşsun! Bugünlerde çocuklar zamanlarının büyük çoğunluğunu evlerinde geçiriyor. Bu noktada onları evde yaşanabilecek kazalardan korumak büyük önem taşıyor. Özellikle küçük yaştaki çocukları evlerde bekleyen risklerin başında elektrik kazaları geliyor. Bunun için de mutlaka gereken önlemleri almak gerekiyor. Alabileceğiniz ilk önlem ise topraklı ve çocuk koruması olan prizleri tercih etmek. Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lider kuruluşu Panasonic Life Solutions Türkiye’nin VİKO marka, lisanslı Karre Kids serisi hem çocukların odalarını sevdikleri kahramanlarla süslüyor hem de gereken güvenlik ihtiyaçlarını karşılıyor. Çocukların sağlığı ve güvenliği her şeyden önemli… Bu yüzden mutlaka evdeki olası kazalara, özellikle de elektrik kaynaklı olabilecek sorunlara karşı önlemleri zaman kaybetmeden almak şart. Örneğin banyoda suyun yakınına saç kurutma makinesi

koymamaya özen gösterin, evinizde mutlaka topraklama yapıldığındanemin olun. Prize takacağınız cihazın kapalı olmasına dikkat edin, evdeki prizlerinizi mutlaka çocuk korumalı olanlarla değiştirin. Çocuğunuzun futbol tutkusu varsa bizim önerimiz, VİKO’nun lisanslı Karre Kidsserisinin Tsubasa tasarımları…. Çünkü Tsubasa, tüm çocuklar için yeşil sahaların en büyük kahramanları arasında. Üstelik Tsubasa; kırmızı-beyaz, siyah-beyaz, sarı-lacivert, sarı-kırmızı ve bordo-mavi renklerle de kalpleri fethediyor. Kaptan Tsubasa temalı elektrik anahtarı ve prizden oluşan koleksiyonda, dekorasyon kadar güvenli kullanım da ilk sırada geliyor.Özel koruma kapaklı ve çocuk koruma özellikli Karre Kids Tsubasa priz modelleri, prizlerden kaynaklanabilecek elektrik çarpmalarına karşı güvenlik sağlıyor.

Alçıpan® profillerde üstün Alman teknolojisi lınlıkta plakaların uygulanmasıyla oluşturuluyor. Knauf; Alman teknoloji normlarına göre ürettiği kalınlığı 0.60 mm olan U ve C galvaniz profillerini, kendi Ar-Ge laboratuvarlarında yangın dayanımı, ses yalıtımı, statik ve sismik açıdan tüm performans testlerinden geçirerek hizmete sunuyor. Bu testler uzmanlarca kabul görmüş program ve yazılımlardan elde edilen hesaplamalarla da destekleniyor. Uzmanlara göre güvenilir ve dayanıklılıkta kalınlığın yanı sıra bir o kadar önemli rol oynayan özellik, profillerde geometrik değişiklik yapılmaması. Profil kesitlerinde yapılacak küçük bir değişiklik bile sağlamlık ve güvenilirliği olumsuz yönde etkileyebiliyor. Kullanılan profiller ve profillerle ilişikli olan aksesuarlarda yapılacak benzer değişiklikler de yine yapının güvenliğini riske atabiliyor. Uzmanlar tarafından belirlenen bu normlara uyan yüksek teknoloji ürünü Knauf Alçıpan® galvaniz profilleri; kullanıldığı yapılarda sağlamlık ve güvenilirliğin garantisini oluşturuyor.

Performans avantajları Sağlam mekanlar, kalite ve güvenilirlik ölçümü yapılmış olan garantili malzemelerle inşa ediliyor. Yapılarda uygulanan Alçıpan® sistemlerinin istenen sağlamlıkta olabilmesi için, kullanılacak galvaniz profilin belli bir kalınlıkta olması, profilin geometrilerinin ve ilişkili aksesuarlarının değiştirilmemesi, ürünün güvenilirlik ve performansının çeşitli testlerden geçirilmesi gerekiyor. Laboratuvarda dayanıklılık testleri Bilindiği gibi Alçıpan® sistemleri, galvaniz alt konstrüksiyon üzerine uygun aksesuar ve bileşenler kullanılarak çeşitli tip ve ka-

102

Yapı Malzeme Temmuz 2020

Alçı levhalarla yapılan kuru duvar sistem uygulamalarında, yapılan imalatın sağlıklı ve dayanıklı olabilmesi için, kullanılan levhalar kadar, alt konstrüksiyon oluşturmak için kullanılan profiller de hayati bir önem taşıyor. Sistem uygulamalarında kaliteli bir alt konstrüksiyon oluşturmak amacıyla galvanizli sac profillerin tercih edilmesi gerekiyor. Kaynaklı diğer profil imalatları ile yapılan sistemler galvaniz sac profillere nazaran daha ağır olduğundan, yapıya ilave yükler getiriyor. Galvaniz sac profillerin tercih edilmediği sistemlerde esneklik daha az olduğundan, plaka yüzeylerinde çatlama riski artıyor.


Ürün

Kale Banyo’nun yeni nesil ‘Edge’ serisinde fonksiyonellik ve şıklık bir arada Dekorasyona bakış açısının değişimiyle birlikte, çağdaş olduğu kadar zamana da meydan okuyan mekanlar yaratabilmek için, kullanılan ürünlerin kalitesi, tasarımı ve işlevselliği büyük önem taşıyor. Tasarım trendlerini yakından takip eden Luxury line, Style line ve Comfort line paketleriyle, farklı malzemelerin bir arada sunulduğu Edge serisi, geniş depolama alanı ve alternatif kullanım seçenekleriyle tüketiciyle buluşuyor.

Daha fazla depolama alanı

Fonksiyonel parçaları ile tüketicinin hayatını kolaylaştıracak çözümler sunan “Edge” serisi, gün geçtikçe artan daha fazla depolama ihtiyacına yönelik çözümlerde sunuyor. Tamamlayıcı açık rafları ve kapaklı yan modülü ile genişleyen mobilyalara sahip olan seri; geniş depolamalı boy dolabıyla, basaç çekmecesiyle ve metal-sinterflex-ahşabın birlikte kullanımıyla ön plana çıkıyor. Maskülen ve şık bir tasarım yorumuyla kendini belli eden Edge’in Antrasit/Vizon, Antrasit/Mocha Perla ve Antrasit/Ceviz olarak 3 farklı renk seçeneği mevcut. Aynı tasarım çizgisine sahip SmartEdge ile bütünsel mekanlar Edge serisi, aynı zamanda SmartEdge lavabo ailesiyle birlikte kullanım olanağı sunuyor. Akılcı çözümleri ve inovatif yaklaşımı ile banyoları konfor merkezine dönüştüren Kale Banyo, çevre dostu SmartEdge lavaboları ile ergonomi ve fonksiyonelliği birleştiriyor. Kale’nin çevreye ve insana duyarlı bir yaklaşımla ‘smart’ felsefesinden ilham alarak

tasarladığı SmartEdge lavabolar, yalın ve minimalist hatlarıyla ön plana çıkıyor. Hammadde kullanımını minimalize eden ve çevre dostu olan SmartEdge lavabolar, aynı ebatlardaki lavabolara göre %40 daha hafif ve 5,5 mm inceliğe sahip. Geometrik formları sayesinde de tüm banyolar için ideal kullanım alanı yaratan lavabolar; kare, yuvarlak ve oval formlarda tasarlanıyor.

BETA Kimya’dan yeni sprey dezenfektan: Mitreapel Hunter BETA Kimya A.Ş.’nin yeni ürünü Mitreapel Hunter Antibakteriyel Sprey Dezenfektan, günlük yaşamın her anında mikrop ve bakterilere karşı kalkan görevi görüyor. 150 ml pratik ambalajıyla herkesin rahatlıkla yanında taşıyabileceği Mitreapel Hunter, özel tanecikli formülü ve basınçlı valfli sprey sistemi sayesinde dezenfekte edilmesi en zor olan yerlere bile anında ulaşarak, yüzey aralarına gizlenen mikrop ile bakterileri hızla yok ediyor.

Mitreapel Hunter ile mikrop ve bakterilere 30 saniyede elveda!

Otomobilden ambalajlı ürünlere, ofis alanlarındaki elektronik aletlerden toplu taşımada temas edilen tüm sert ve yumuşak yüzeylere kadar 30 saniye içinde dezenfeksiyon sağlayan Mitreapel Hunter, gliserinli özel formülü sayesinde el dezenfeksiyonu için de güvenle kullanılabiliyor. Temizlik bezine gerek kalmadan el, poşet, ambalaj, klavye, elbise ve ayakkabı gibi pek çok farklı alanda geniş bir kullanım imkanı sunan Mitreapel Hunter, bileşik içinde çözünmüş yüzde 80 alkol oranıyla bakteri ve mikropları tek hamlede avlıyor.

Sayacı: “İnsan hayatı daima birinci önceliğimiz”

34 yıldır yenilikçi ve akılcı çözümler sunan ürünlerle

tüketicilerin öncelikli ihtiyaçlarına odaklandıklarını belirten BETA Kimya A.Ş. Genel Müdürü Cihat Sayacı, “Koronavirüs salgını ile tüm dünya olarak, hayattaki en kıymetli değerimizin insan sağlığı olduğunu bir kez daha hatırladık. BETA Kimya A.Ş’de de birinci önceliğimiz daima insan hayatı oldu. 34 yıldır olduğu gibi bugün de, güncellenen yaşam koşulları ve değişen tüketici taleplerine yanıt veren inovatif ürünler geliştiriyoruz. Önümüzdeki süreçte yeni normallerimizden biri de, el ve yüzey dezenfeksiyonu olacak. Biz de BETA Kimya A.Ş. olarak, teknik aerosoller ve yüzey temizleyicilerindeki tecrübemizi, yeni Mitreapel Hunter Antibakteriyel Sprey Dezenfektan ürünümüze taşıdık. Bu hayati ihtiyaca pratik ve etkili bir çözüm sunmak için Ar-Ge merkezimizde geliştirdiğimiz Mitreapel Hunter Antibakteriyel Sprey Dezenfektan, günlük yaşamın her anında tüketicilerin yanında olacak. Yüzde 80 alkol oranı, elimize zarar vermeyen gliserinli yapısı, sprey ambalaj avantajı ve 30 saniyede mikrop ve bakterileri ortadan kaldıran geniş kullanım alanlı bir sprey dezenfektan ürünü sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Böylece yeni bir ürün kategorisine de adım atıyoruz. Yakın dönemde Mitreapel markamız altında Hunter serisinin devamı niteliğinde yeni nesil inovatif ürünlerle hayata değer katmaya devam edeceğiz.” dedi.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

103


Komatsu’dan kaçırılmayacak revizyon kampanyası Türkiye distribütörlüğünü Temsa İş Makinaları’nın yürüttüğü Komatsu, iş makinalarını bakımdan geçirerek zorlu şartlara hazır hale getirmek isteyen müşterileri için 31 Aralık 2020 tarihine kadar geçerli olacak ve Komatsu’nun PC200-8, PC220-8, PC270-8, PC290-8, PC300-8, PC350-8, PC390-8, WA380-6 ve WA430-6 modellerini kapsayacak bir revizyon kampanyası başlattı. “Makinanızın Kalbinden Geçen Revizyonlar Komatsu’da” sloganıyla hayata geçirilen kampanyadan faydalanmak isteyen müşteriler, kampanya kapsamında, Komatsu PC200-8, PC220-8, PC270-8, PC290-8, PC300-8, PC350-8, PC390-8, WA380-6 ve WA430-6 modellerine yönelik tüm komponent revizyonlarını çok avantajlı ve uygun fiyatlarla yaptırabilecekler. Makinaların ömrünü uzatan orijinal parça kalitesini Temsa İş Makinaları uzmanlığıyla, üstelik uygun koşullarla buluşturan kampanya tüm yedek parça ve işçilikler için 6 ay garanti sunuyor.

Gyoder’in Yeni Başkanı Mehmet Kalyoncu Oldu Türkiye gayrimenkul sektörünün çatı kuruluşu GYODER’in Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu seçildi. GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, “Gayrimenkulde bireysel alışkanlıkların daha iyi incelendiği, teknoloji ve tasarımın uyumunun çok daha önemli hale geldiği bir dönemdeyiz. GYODER olarak yepyeni bir heyecan ve yaklaşımla gayrimenkule bakışı değiştirecek, sektörde değişim ve gelişimin öncüsü olacağız” dedi.

Egepen Deceuninck sineklikleri ile yazı konforlu yaşayın Her çeşit doğrama üzerine kolaylıkla monte edilebilen Egepen Deceuninck sineklikleri ile sinek ve haşerat tehlikesinden uzak bir şekilde yazın tadını çıkarabilirsiniz. Havaların ısındığı günlerde içeriye sinek gireceği endişesiyle pencereleri açamamak, yazın keyfini çıkarmayı engelliyor. Sinekle mücadele için kullanılan kimyasal ürünler ise kimi durumlarda alerjiyi tetikleyerek sağlığımızı olumsuz etkileyebiliyor. Türkiye’nin Penceresi Egepen Deceuninck, her çeşit doğrama üzerine kolayca monte edilebilen sineklik ürünleriyle, sinekle mücadelede en zararsız çözümü sunuyor. Böylece kullanıcılar, pencerelerini ya da kapılarını açtığında içeriye sinek ya da haşerat girmesi riski ile de karşılaşmıyor.

AMORF Doğal Taş Tasarım ve Proje Yarışması’na Başvurular Tüm Hızıyla Devam Ediyor! Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) tarafından düzenlenen AMORF Doğal Taş Tasarım ve Proje Yarışması’na başvurular 13 Temmuz 2020 tarihine kadar devam ediyor. Mimarlık, mühendislik, güzel sanatlar ve tasarım fakültelerinin ilgili lisans veya yüksek lisans bölümlerinde okuyan öğrenciler ile mezunlarının katılımına açık olan yarışmada, profesyonel ve öğrenci kategorilerinde, yurtdışı eğitim bursu dahil olmak üzere toplamda 10 projeye 10’ar bin TL tutarında para ödülü verilecek. Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği AMORF Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması’na başvurular 13 Temmuz 2020 tarihine kadar yarışmanın kurumsal web sitesi olan www.amorf.org üzerinden online olarak gerçekleştirilebilecek. Ödül töreninin, her yıl Ekim ayının ilk haftası kutlanan Dünya Mimarlık Günü ile eşzamanlı olarak, paralelinde düzenlenecek sergi ve mimarlarla network etkinliği ile birlikte gerçekleştirilmesi planlanıyor.

104

Yapı Malzeme Temmuz 2020


Kısa Kısa

Ode Yalıtım’ın Yeni İnsan Kaynakları Müdürü Gizem Özgüney Oldu Türkiye’de yalıtım sektörünün önde gelen firmaları arasında yer alan ve dünya markası olma vizyonuyla 70’in üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiren ODE Yalıtım’ın yeni İnsan Kaynakları Müdürü Gizem Özgüney oldu. İnsan kaynakları alanında çeşitli sektörlerde ve pozisyonlarda görev alan Özgüney, ODE Yalıtım’daki çalışmalarına başladı.

Gizem Özgüney kimdir?

Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nden mezun olan Gizem Özgüney, yüksek lisansını ise Marmara Üniversitesi Yönetim ve Çalışma Psikolojisi alanında tamamladı. Profesyonel kariyerine Doruk İnsan Kaynakları’nda İK Danışmanı olarak başlayan Özgüney; MG Danışmanlık’ta İK Danışmanı, Adecco’da Kıdemli İK Danışmanı, RDC Partner’da İnsan Kaynakları Sorumlusu, OMSAN Lojistik’te Kıdemli İnsan Kaynakları Uzmanı, Taksan Jeneratör’de ise sırasıyla İnsan Kaynakları Şefi ve İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalıştı.

Siz Yoksanız Kale Alarm Var Yaşam alanlarının ihtiyaç ve güvenlik açıklarının tespiti ile oluşturulan özel güvenlik paketleri sayesinde, kötü niyetli kişileri yaşam alanınızdan uzak tutan Kale Alarm, Alarm İzleme Merkezi sayesinde 7 gün 24 saat kesintisiz koruma sunuyor. Ayrıca yeni nesil teknolojik altyapısı ve özel dedektörleri sayesinde; yangın, sağlık problemleri, gaz kaçağı, panik ve tehdit gibi acil müdahale gerektiren durumlara karşı da anında önlem alınmasını sağlıyor. “Kale Kameram” uygulaması ile akıllı telefonlar ve web üzerinden 7/24, hem geriye dönük hem de canlı izleme olanağı sunan Kale Alarm, kullanıcı dostu ara yüzü ile evden uzaktayken bile koruma sağlıyor. Yüksek çözünürlüklü ve full HD kalitedeki kayıt özelliği sayesinde, gereksinim duyulan durumlarda, yüzlerin, plakaların ve diğer göstergelerin net bir şekilde belirlenmesine imkân veriyor. Kale Alarm ekipleri, salgın dönemine özel olarak aldıkları geniş kapsamlı hijyen önlemleri doğrultusunda keşif yaparak, ihtiyaç ve güvenlik açıklarını tespit ediyor. Ayrıca panik özelliği sayesinde tek dokunuşla Kale Alarm İzleme Merkezi’ne panik uyarısı göndererek; itfaiye ve emniyet güçlerine haber veriyor.

ALDAĞ “Yaşama Kan Verdi” İklimlendirme sektörünün önde gelen firmalarından ALDAĞ’ın Kurtköy Yerleşkesi’nde 16 Haziran Salı günü, anlamlı bir sosyal sorumluluk etkinliği gerçekleştirildi. “Yaşama Kan Ver” sloganı altında Türk Kızılayı ile birlikte düzenlenen kan bağışı kampanyasına ALDAĞ Kurtköy Yerleşkesinde görev yapan 90 şirket mensubu katıldı. Hafta içerisinde ALDAĞ’ın Manisa Akhisar Tesislerinde bulunan 130 çalışanının da burada düzenlenecek kan bağışı kampanyasına katılacakları belirtildi. Kızılay yetkilileri İstanbul’daki kan bağışı kampanyasında 82 ünite kan toplandığını belirterek tüm ALDAĞ çalışanlarına duyarlı davranışlarından ötürü teşekkürlerini ilettiler ve bu hassasiyetin daha fazla kurumda olmasını dilediklerini belirttiler. Covid-19 virüsü nedeniyle vatandaşların dışarıya çıkamamasından dolayı kan stoklarının kritik seviyenin altına düştüğü Kızılay’ın, ayda ortalama 5000 ünite bağış alırken, bugün bu sayının 1000 ünitenin altında kaldığını, dolasıyla ALDAĞ çalışanlarının katıldıkları bu kan bağışının özel bir anlam ifade ettiğini de ifade ettiler.

Schneider Electric, Teknolojinin Uzmanlarını Bir Araya Getirdi Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde dünya çapında uzman olan Schneider Electric, 10 Haziran’da düzenlediği ilk dijital ‘Innovation Day’ ile Orta Doğu ve Afrika bölgesinden 2.000’i aşkın teknoloji liderini bir araya getirdi. ‘Innovation Day: Resilient Digital Transformation’ adıyla düzenlenen etkinlikte uzmanlar, kurumların bugünün ekonomik koşullarına uyum sağlaması ve büyüme kaydetmesinde teknolojinin rolü ve işlevini tartıştı. Bu kapsamda bölgeden fikir liderleri, kuruluşların yaşanan zorluklarda ayakta kalmak ve büyüme için fırsatlar yaratmak üzere teknolojiyi en iyi nasıl kullanabileceğine dair içgörüler paylaştı. Etkinliğin bölge için bir ilk olduğuna değinen Schneider Electric Güvenilir Güç İş Birimi Orta Doğu ve Afrika’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ziad Youssef; “İçinden geçtiğimiz süreç teknoloji yaklaşımlarımızı değiştiriyor. Kuruluşlar teknoloji ve inovasyon alanında dönüşüm için IT kullanımı etrafına inşa edilmiş tek ve entegre bir strateji geliştirme yeteneğine ve çalışanları, müşterileri ve kurumlarının gelişimi için dijital yatırım yapmanın değerine dair net bir anlayış kazanıyor...” dedi.

Yapı Malzeme Temmuz 2020

105




PERI Yeni Nesil Dış Cephe İskele Sistemleri

Dış Cephede Tam Güvenli İskele Çözümleri ■ ■ ■ ■

Bir alt kattan üst katın korkuluklarının tam güvenlikle koyulabilmesi Metal kalasların havalanmasına karşı sisteme entegre kancalar Hafiflik – En ağır parçası 11,5 kg Flanşlı yapısı sayesinde modüler iskele ile beraber çalışabilir

Daha fazla detay, fotoğraf ve örnek için: easy.peri.de veya T: 0212 886 74 00

Kalıp İskele Mühendislik www.peri.com.tr


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.