Resimleyen
Selin Saygılı
Oldukça gri bir akşamüstüydü. Bulutlar yüklerini boşaltmaya hazır halde gökyüzünde gittikçe koyulaşıyordu.
Sokaktaki insanlar bir an önce gidecekleri yerlere ıslanmadan varmak için acele e diyorlardı.
Rßzgar çevre de ne var ne yok sa ahenkle dans ettiriyordu.
Kuşlar ağaçların yapraklarının altına, ke diler çatıların arasına,
k a r ı n c a l a r y u v a l a r ı n a v a r m a k i ç i n a c e l e e d i y o r l a rd ı .
İşte tam o sırada, orada, karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaşlı adamın kırk yamalı şapkası da başının üzerinden havalanmış dışarıdaki curcunaya katılmaktaydı. Yaşlı adam geriye dönüp şapkasının ne tarafa uçtuğunu göreme den şapka karşı binanın yanındaki sokaktan dönmüştü bile.
Karşı binanın altında dükkanın berber çırağı şapkanın yanından geçtiğini gördü ve peşinden sokağa döndü. Ama rüzgar öyle şiddetliydi ki... Sadece
“Aaa ŞAPKA!” diyebildi.
Sokağın başındaki kahveci tam o sırada masaları içeri alıyordu. Çırağın de diğini duydu ama elinde masa örtüleri vardı. O da dönüp
“HOP ŞAPKA!” diyebildi.
Çapraz dükkandaki örgücü teyze onu duydu. Ama o sırada elinde yeni örmeye başladığı sarı bebek hırkası vardı ve sadece
“AY ŞAPKA!” diyebildi.
Örgücü teyzeyi o sırada okuldan e ve dönmekte olan bir öğrenci duydu ve şapkaya doğru atıldı. Tam yakalamıştı ki patika yolda ayağı tökezle di, şapka elinden kurtuldu.
Şapka, sokaktan geçen bir tak sinin camına yapıştı. Tak sici ani bir frenle durdu. Söylenerek inip şapkaya uzattı elini. “Kimin b u şapka?” de di. Çocuk de di ki: “Ben biliyorum şuradaki örgücü teyzenin.” “Atla bakalım tak siye, götürüp verelim” de di tak sici.
Örgücü teyze elinde şapka ile çocuğu görünce “Dur” de di “Şu çaprazdaki kahvecinin o.” Bu se fer hep beraber kahveye gittiler.
Kahveci örgücü teyzeyi, çocuğu, tak siciyi ve ellerindeki şapkayı görünce “Durun ben biliyorum, sokağın başındaki berber çırağının b u şapka!” de di.
Hep beraber berberin yolunu tuttular. Berberin çırağı şapkayı görünce heyecanla “Tam zamanında yetiştiniz, şapkanın sahibi işte orada!” Ellerinde kırk yamalı şapka, koşuşturmaktan suratları kıpkırmızı olmuş bir grup insan, sonunda hala karşıdan karşıya geçmekte olan yaşlı adama yetiştiler.
Adam b u kalabalık grub u görünce önce şaşırdı, en öndeki berber çırağının elinde şapkasını görünce şaşkınlığı daha da arttı. Sonra da bir gülme aldı yaşlı adamı.
Yaşlı adam gülünce onlar da güldü. “Benim 40 yamalı şapkamın peşine 40 kişi düştünüz ha?” de di, tekrar güldü ve şapkasını kafasına geçirdi.
Tam o sırada b ulutlar yüklerini daha fazla tutamadı ve güçlü bir sağanak başladı.
Yaşlı adam şemsiye sini açtı, şemsiye hepsini altına alacak kadar genişti.