4
Büyükorhan Güncel
Mart 2013
Koçdemir’den hizmet atağı!
Çanakkale ruhu Ramazan GÜÇLÜ
18 Mart 1915’teki Çanakkale Deniz Savaşı ve onu takiben bir yıl süren Gelibolu Yarımadası’ndaki kara savaşları tek vücut haline gelmiş Türk milletinin, bağımsızlığını, onurunu, vatanını ve bayrağını korumak için neler yapabileceğini bütün dünyaya göstermiş ve tarihte unutulmayacak bir destan yazmış, ve tarihin akışını değiştirmiştir. Tarihin kaydettiği en büyük savaşlardan biri olan Çanakkale Savaşında çehreleri, renkleri, dilleri ve ırkları değişik, çeşitli milletlerden oluşan, insan selini andıran ordular, milletimizin üstüne yürümüş, mehmetçiğin göğsüne bomba ve mermi yağdırmıştır. Gökler ölüm indirmiş, yerler ölüm püskürmüştür. Kahraman ecdadımız, bu öldürücü silâhların tehdidine karşı iman dolu göğsünü siper ederek, bir gül bahçesine girercesine ,vatan uğruna şehid olmayı şeref bilmiştir. Düşmanın gülleleri, mermileri, arslan neferlerimizin göğsünde sönmüş, Çanakkale boğazı düşmanlara mezar olmuştur. Bu konuda milli şairimiz M. Akif ERSOY: Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi Bedrin Aslanları ancak bu kadar şanlı idi diyerek Bedir’de müşriklere karşı savaşan ashapla Çanakkale’de düşmana karşı mücadele eden Mehmetçiğin de aynı değerler için canlarını feda ettiklerini ifade etmiştir. Çanakkale’de, donanım ve maddi imkan bakımından kendisinden çok daha güçlü ordulara karşı, inanılmaz bir direniş gösterilmiş, üstün cesaret ve özveriyle, “Çanakkale geçilmez” dedirten, eşine az rastlanır, anlamlı bir kahramanlık destanı yazılmıştır.İman, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duyguları, zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı koymada en önemli faktörler olmuştur.Toplu vuran yürekleri top sindirememiştir.Bugün de milletçe, aynı ruh ve inanca, aynı birlik, beraberlik ve dayanışmaya ihtiyacımız vardır. Çanakkale’de şahlanan ruh, milletimizin mayasını oluşturan ruhtur.Bu ruh, dinin, vatanın, namusun, bayrağın, kısaca bizi biz yapan değerlerin en zor şartlarda bile feda edilemeyeceğini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Bu ruhu yaşattığımız müddetçe ulaşamayacağımız hiçbir hedef, başaramayacağımız hiçbir iş, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun, çözemeyeceğimiz hiçbir problem kalmayacaktır. Kanının rengini bayrağımıza vermiş, aziz canını vatanımız uğruna feda etmiş olan şehitlerimiz; bu yüce değerlerimizin korunmasını, savunulmasını ve ilelebet yaşatılmasını bizlere emanet etmişlerdir. Bu itibarla onları gönüllerimizde yaşatarak, emanetlerine ne pahasına olursa olsun sadık kalmalıyız. Milletimizin bitmez tükenmez iman gücüne, en güzel örnek olarak tarihimizde parlayan Çanakkale Zaferi’nin, özellikle genç nesillere iyi anlatılması, ecdadımıza borcumuz olduğu gibi, geleceğimiz açısından da son derece önemlidir.Milletçe bu onurlu mirası aynı inanç ve duyarlılıkla yarınlara taşımak en büyük görevimizdir. Bu kutlu zaferin 98.yıl dönümünde “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.” (Bakara:154) ayetiyle Yüce Allah’ın iltifatına mazhar olan aziz şehitlerimize fatihalar gönderelim. Şanlı tarihimizi ve Çanakkale’yi unutmayalım ,unutturmayalım. Bugün üzerinde yaşadığımız bu cennet vatanın, milletimizin, devletimizin, bayrağımızın varlığını, istiklâl ve hürriyetimizi; milletçe namus ve şerefimizle yaşıyor olmamızı, doğusundan batısına ülkemizin hemen her bölgesinden gelerek, Çanakkale’de canlarını feda eden şehitlerimize borçlu olduğumuzu unutmayalım. Cepheye mermi taşırken yolda donarak şehit olan Şerife Bacıları, hayatının baharında cepheye koşan delikanlıları,yavrusunu vatana kurban olsun diye kınalayıp cepheye gönderen anaları unutmayalım. Bu vesile ile Çanakkale savaşına katılan bütün şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.Ruhları şadolsun…
Büyükorhan Süt üreticileri birliği başkanı Osman Koçdemir birlik adına tarım ve hayvancılığa destek olan makine satışına başladı. Birlik üyeleri tarafından da ilgi ile karşılanan satışların süt üretiminin ve buna dayalı yem üretimini arttırdığını bunun üyeler tarafından da memnuniyetle karşılandığını ifade etti. Birlik başkanı Osman Koçdemir yaptığı açıklamada, birlik üyelerine destek amaçlı yaptıkları makine satışlarının hayvancılık ve tarımın bölgemizde gelişmesi ve modernleşmesi adınadır.Çalışmalarının sadece makine satışıyla sınırlı kalmadığını üyeleri bilgilendirici eğitim çalışmalarının da periyodik olarak yıl boyu devam ettiğini,yapılan bu çalışmaların karşılığında üyelerin tarım ve hayvancılıkta belli bir standardı yakaladıklarını ancak bölgenin tarıma uygun arazi yapısının yetersiz olması sebebi ile modern tarımı tam olarak uygulayamadıklarını,süreç içerisinde üyelerimizin gerekli makineleşmeyi sağladıktan sonra tarımsal anlamda gerçek başarıyı yakalayacaklarını belirtti.
Büyükorhan vergi dairesi personeli belediye başkanı Selami Selçuk Türkmen’i makamında ziyaret etti. Vergi haftası münasebeti ile gerçekleştirilen ziyarette verginin ülke ekonomisindeki kutsallığının önemine vurgu yapılan ziyaret sonrası başkan Türkmen ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek bu tür ziyaretlerin kurumlar arasındaki iletişimi sağlamak açısından önem arz ettiğini belirtti.
Gençlik uğraşları!
çıktığını,bu başarının arkasında emeği olanlara şükran duygularını iletti.
Belediye personeli eğitimde
Büyükorhan belediyesi personeline iş sağlığı ve iş güvenliği eğitimi verildi. Yeni çıkan iş güvenliği yasası kapsamında düzenlenen eğitim programında Hamdi Dilmenler’den iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda bilgi alan toplam 40 personel eğitim programı sonunda sertifika aldılar. Eğitim programının son derece yararlı olduğunu belirten Büyükorhan belediyesi personeli bu tür eğitim programlarının kendilerini geliştirmekte ve yenilemeleri için bir fırsat olduğunu bu sebeple bu tür programların daha sık aralıklarla yapılmasını istediler.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Türkiye’nin en büyük 3. Ekmek fabrikası olan BESAŞ’ı ziyaret ederek, üretim tesislerini gezdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, BESAŞ Genel Müdürü Mustafa Bektaş’tan çalışmalarıyla ilgili bilgiler aldı. BESAŞ’ın ekmek ve unlu mamuller üretiminin yanı sıra sosyal projelere de ağırlık verdiğini kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, “Bu doğrultuda Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü arasında imzalanan protokolle, Görükle Kampüsü’nde BESAŞ Ar - Ge merkezi kuruluyor. Gıda Mühendisliği’nde eğitim gören öğrencilere uygulamalı eğitim imkânı sağlayacak merkezde, bilimsel ürün geliştirme çalışmaları yapılabilecek ve üretilen ürünler kampus içinde satışa sunulacak” dedi. Başkan Altepe, BESAŞ’ın kaliteli üretim seviyesini adım adım daha ileriyle götürdüğünü ifade ederek, “Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümünde eğitim gören öğrencilerin staj yaparken ar-ge ve kalite konularında deneyim kazanabilecekleri bir merkez olacak.
Oğuz HAYAT
köy ekmeği, cevizli, haşhaşlı, zeytinli, mısırlı ekmek ve pide üretimi de yapılabileceğini, tesis bünyesinde 2 adet satış mağazasının bulunacağını ifade etti.
Üniversite içinde 2 noktada da üretilen ürünlerin satılacağı satış reyonu oluşturulacak, böylece öğrenciler kendi ürettikleri ürünlere ekonomik olarak ulaşabilecekler” diye konuştu. Başkan Altepe, 800 metrekare kapalı alana kurulacak olan tesis bünyesinde analiz laboratuvarı, rol ekmek lamine hattı, döner fırın, matador fırın,
dinlendirme odası, mikserler, tartım silosu, kesme tartma makinesi, konik yuvarlama gibi ekipmanlar bulunacağını da kaydederek, kazan dairesi, jeneratör, chiller grubu, soğuk hava deposundan oluşan yardımcı tesislerin de kurulacağını anlattı. Saatte 7500 adet rol ekmek üretim kapasitesine sahip olacak tesiste ayrıca
Keles’e süt fabrikası BESAŞ olarak bir Keles’te günde 30 ton kapasiteli bir süt fabrikası kurulacağını da hatırlatan Başkan Altepe, “ 9000 m2 alan üzerine, 1640 m2 üretim, 1000 m2 yardımcı tesisler, 300 m2 idari bina ile 2940 m2 kapalı alana mevcut olacak fabrikada kaşar peynir, pastörize süt, yoğurt, ayran, lor imalatı gerçekleştirilecek. Bölgede süt fabrikasının kurulması, yöre hayvancılığının gelişmesine, bölge gelirlerinin ve istihdamının artmasına, bunlara bağlı olarak sağlayacağı katma değerlerle Keles ve dağ yörelerinin kalkınmasına da katkı koyacaktır” diye konuştu. Altepe, Projeyle temel olarak dağ yöresinin sosyoekonomik açıdan gelişmesine destek sağlamak, üreticiden tüketiciye sağlıklı ürünleri en uygun fiyat ve BESAŞ kalite garantisi ile sunabilmeyi amaçlandıklarını belirtti.
Büyükorhan’da doğalgaz projesi semineri
Büyükorhan dernekleri Türkmen Dağ-Der Emek şubesine katıldı MHP’de
Allah’tan rahmet dilediklerini ifade etti. Emek şubesinin yaptığı kaliteli programlar ile ön plana
BESAŞ hizmet zincirini sürekli geliştiriyor Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, BESAŞ’ın kaliteli hizmet anlayışıyla sürdürdüğü faaliyetlerini, Uludağ Üniversitesi ve Keles’te yapılacak yatırımlarla daha da geliştirdiğini belirtti.
Vergi dairesinden Türkmen’e ziyaret
Büyükorhan belediye başkanı Selami Selçuk Türkmen,Dağ-Der Emek şubesinin düzenlediği geceye katıldı. Dağ-Der Emek şubesinin Çanakkale Şehitleri Haftası sebebi ile düzenlemiş olduğu geceye katılan Başkan Türkmen,duygu yüklü bir program gerçekleştiren Emek şube başkanı Ahmet Çam’ı ve yönetimini tebrik etti. Başkan Türkmen, ülke tarihimiz için önemli bir yeri olan Çanakkale savaşlarında şehit düşen binlerce askerimize vefa ve minnet duyduklarını,şanlı tarihimize adını altın harflerle yazdıran şehitlerimize bir kez daha
5
Büyükorhan Güncel
Mart 2013
Büyükorhan köy dernekleri MHP Bursa il başkanı Hasan Toktaş’ı makamında ziyaret etti. Gerçekleştirilen ziyarette dağ yöresinin ve Büyükorhan’ın eksiklerinin giderilmesi noktasında görüş alışverişinde bulunuldu. Büyükorhan köy dernekleri adına söz alan Geynik köyü dernek başkanı Cemal Sönmez köy derneklerinin siyasetten uzak olduklarını,köylerinin kalkınmasında ve gelişmesinde siyasi partilerin önemli rol üstlendiklerini bu sebeple MHP il başkanı Hasan Toktaş ile tanışma ziyaretinde bulunduklarını açıkladı. MHP Bursa il başkanı Hasan Toktaş, Büyükorhan derneklerinin yaptıkları ziyaretten memnun kaldığını belirterek ülkemizin içinden geçtiği şu zor dönemde STK’lara daha büyük görev düştüğünü gönüllülük esasına dayanan dernekçiliğin dağ yöresinin en büyük avantajlarından biri olduğunu belirtti.Başkan Toktaş Milliyetçi Hareket Partisi’nin ülke menfaatleri için gerekirse oy kaybını göze alarak insanlarımızı doğru yönlendirmeye geçmişte olduğu gibi bu günde devam edeceğine vurgu yaptı. Yaklaştığımız seçim sürecinde Dağ Yöresi’nden en az bir belediye başkanı ve çok sayıda meclis üyesi çıkaracaklarının altını çizerek bu konuda yoğun bir çalışmanın içerisinde olduklarını,bölge insanı bu konuda partilerine desteğinin tam olacağı konusunda en ufak bir endişe yaşamadığını söyledi. Başköy ve Kozağacı konusunu yakından takip ettiklerini,köylerimizin menfaatleri doğrultusunda Dağ Yöresi’ne desteklerinin devam edeceğini belirtti. Toplantı sonrasında daha yakın ilişkiler içerisinde olabilmek amacıyla daha sık aralıklarla görüşme dileğinde bulunuldu.
Aydın KURMUŞ TANAP Doğalgaz Boru Hattı Projesi bilgilendirme toplantısı Büyükorhan’da yapıldı. Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi’ne (TANAP) ilişkin çevre ve sosyal etki değerlendirme ve halkı bilgilendirme toplantısı Büyükorhan’da yapıldı. Çınar Mühendislik ve Müşavirlik A.Ş. tarafından Belediye Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen Halkı Bilgilendirme Toplantısında Çevre Yüksek Mühendisi Meriç Bütün, Sosyolog Ercan Özbulut ve Çınar Mühendislik Proje Sorumlusu Duygu Dağ tarafından vatandaşlar bilgilendirildi. Toplantıda konuşan Çevre Yüksek Mühendisi Meriç Bütün, Azerbaycan’daki Şahdeniz-2 sahasından çıkarılacak doğalgazın
projeyle hem Türkiye’ye hem de Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasının sağlanacağını söyledi. Proje inşaat işlemlerinin 2014’te başlayarak 3 yıl süreceğini belirten Bütün, şunları kaydetti. “Bu proje 49 yıl süresince işletilecek. İlk gaz akışı 208 yılı olarak planlandı. 2020’de 16
milyar metreküplük doğalgazın 6 milyar metreküplük bölümü, Eskişehir ve Trakya Bölgesi’nde iki noktadan ulusal şebekeye bağyanarak Türkiye’de kullanılacak. Geri kalan 10 milyar metreküp Avrupa’ya geçecek. Projenin çevre ve insanlara yönelik olumlu ya da olumsuz etkilerinin belirlenmesi ve
değerlendirmesi süresince bu toplantıları yapıyoruz” diye konuştu. Proje kapsamında boru hattının Türkiye’nin Gürcistan sınırından başlayarak, Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarından geçirilmesi planlanıyor. Boru hattı Ardahan (Posof İlçesi) başlayarak, Kars, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Giresun, Sivas, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Eskişehir, Bilecik, Kütahya, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne illerinden geçirilecek. Projenin Bursa ayağı ise Harmancık İlçe sınırlarından başlayarak Orhaneli, Büyükorhan ve Mustafakemalpaşa ilçe sınırlarından Çanakkale’ye geçecek. Toplantı’ya Büyükorhan’a bağlı köylerin muhtarları ve vatandaşlar katıldı.
Orhaneli’nde korkutan yangın
Orhaneli ilçesinde bir evde çıkan yangın korkuttu. Esentepe Mahallesi Şehit Ayvaz Gür Sokağı'nda Muammer Turgut’a ait evin 2. katında yangın çıktı. Turgut ailesinin evde olmadığı bir anda elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangın komşuların itfaiyeye haber vermesiyle büyümeden kısa sürede söndürüldü. Bir odanın kullanılamaz hale geldiği yangınla alakalı tahkikat sürüyor.
İstihdamda 20 bin ton armut çöpe mi gidecek? kadınlara öncelik
İŞKUR Genel Müdürü Nusret Yazıcı, kadın sığınma evlerindeki kadınların istihdamına ilişkin, "Tüm sığınma evleri iş ve meslek danışmanları tarafından ziyaret edilecek ve çalışabilir durumda olan kadınlara işe yerleştirmede öncelik verilecek" dedi. İstihdamın artırılması ve işsizliğin azaltılması konularında çalışmalarına devam eden Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), Türkiye genelinde işgücü piyasasının talep boyutunu tespit edebilmek amacıyla yaptığı 'İşgücü Piyasası Talep Araştırması'nı tamamladı. İŞKUR Genel Müdürü Nusret Yazıcı, Türkiye'de birçok açıdan bir ilki temsil eden araştırma sonuçlarını paylaşmak, 2013 yılında İŞKUR tarafından uygulamaya konulacak istihdam odaklı yeni çalışma ve projeleri tanıtmak amacıyla Hilton Otel'de basın toplantısı düzenledi. Yazıcı yaptığı konuşmada, kurumun amacının istihdamın artırılması ve korunması olduğunu belirterek, "İşsizliğin önlenme faaliyetlerine katkıda bulunmak ve işsizlik sigortası işlemlerini yürütmek" dedi. İŞKUR'un 107 devlet üniversitesinde irtibat noktaları kuracaklarını söyleyen Yazıcı, İŞKUR personelinin üniversitelerde çalışarak üniversitede eğitim görenlere profesyonel danışmanlık hizmeti vereceğini bildirdi.
Gürsu Ovası’nda üretilen armut, yıllardır Hatay ve Suriye üzerinden Arap ülkelerine pazarlanırken, Suriye krizi nedeniyle ihracatta sıkıntı yaşandı. Soğuk hava depolarında bekleyen 20 bin ton kaliteli armutun 35 gün içerisinde tüketilmezse çöpe atılma riskiyle karşı karşıya olduğu belirtildi. CHP Bursa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi İlhan Demiröz, Gürsulu armut üreticisinin yaşadığı mağduriyeti TBMM Genel Kurul gündemine taşıdı. Gürsu’daki tarım alanlarının yüzde 66’sının meyve ağacı dikili alanlardan oluştuğuna ve bu alanların yüzde 60’ının armut bahçelerinden oluştuğunu anımsatan İlhan Demiröz, Türkiye’de üretilen 350 bin ton armutun 65 bin tonunun Gürsu’da üretildiğini, bu armudun 40 bin tonunun
Santa Maria, 25 bin tonunun da Deveci armudu olduğunu söyledi. Üretilen armudun çok önemli bir kısmının Hatay ve Suriye üzerinden Arap ülkelerine pazarlandığını vurgulayan CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, ancak Suriye’nin içinde bulunduğu olumsuzluk nedeniyle pazarlama imkânlarının gün geçtikçe azaldığını kaydetti. Gürsu ilçesinde, 20 bin ton armudun soğuk hava depolarında bekletildiğini anlatan Demiröz, şöyle konuştu: "Eğer 35 gün
içerisinde bu armutlar pazarlanmazsa birinci sınıf kaliteye sahip bu ürünler maalesef çöpe dökülecek. Buradan Millî Savunma Bakanı’na çağrıda bulunuyorum. Eğer kendileri bu ürünleri ordumuza bu süre içerisinde pazarlattıkları takdirde zannediyorum ki burada çiftçilerimizin de büyük bir kısmının sıkıntısı giderilmiş olacak.Gürsu’daki çiftçiler şu an feryat ediyor. Bütün ürünlerinin de armut üzerine olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu arkadaşlarımız on bir ay bu ürün için beklemişler ama geldikleri nokta sıkıntılı.” İlhan Demiröz, Gürsulu çiftçilerin Milli Savunma Bakanlığı’na yönelik beklentisini aktarırken şunları söyledi: “Çiftçimiz diyor ki, ordumuza belli ücretin çok da altında olmak üzere bunları pazarlayalım” dedi.
Üniversite öğrencileri 4 kap yemek ücreti 120 kuruştan 150 kuruşa çıktığı için eylem yapmış, polisle çatışmış! Haber bu. Bu, öyle Avrupa’da, Amerika’da sütün, suyun içinden yabancı cisim çıktığı için firmalara dava açılması, binlerce dolar tazminat istenmesi gibi bir şey değil. Bizim Üniversiteli gençlerin eylem gerekçesi Üniversitelerde hala Ortaokul öğrencilerine verilen ‘devrim tarihi, yurttaşlık bilgisi’ gibi çağa ve gereğe uymayan derslerin protestosu da değil. Tek tip insan yetiştirilmesine yönelik kılıkkıyafet dahil bütün yasakların kaldırılmasına yönelik de değil eylemlerinin gerekçesi. 120 kuruştan, 150 kuruşa yükseltilen yemek fiyatları bizimkilerin derdi! *** Gençlik dinamizm demektir… Harekettir. Duygusallıktır.. Protesttir… Ok… Hepimiz gençlik yaşadık. Kimi kez isyan ettik. Soruşturmalara uğradık, göz altılarına alındık. Çoğu kez içimize attık. Ama, aylık 8-10 liralık bir bedel için eylem falan yapıp polisle çatışmadık. Bu kadar kolay mı gençliğin dinamizmini harcamak! *** Devlet yüz binlerce öğrencisine okullarda yemek veriyor. Bir miktar da ücret alıyor. Aslında bu devletin kendi gençliğine verdiği yemeyin parasını almaya da gereksinimi yok. Ama, verilmek istenen mesaj var. ‘Bedelsiz bir şey yok’ Bunu böyle anlamak gerekmez mi? Ne var ki, asıl üzücü olan, bu gençliğin bu ve benzer eylemlerine, polisle çatışmasına, ‘iktidar yetkililerini üniversitelere sokmayacağız’ diyerek ortalığı karıştıranlara, Ana muhalefet sözcülerinin ‘Hepsi babayiğit bunlar, Yörük Ali Efe..’ yakıştırması yapmak değil mi? Üzülmek gerekmiyor mu buna? Köprüyü çalan Robotu çalamaz mı yani! Robot konusunda uzmanlığı ile tanınan Japonlar bir robot üretirler. Robot, hırsız yakalamaya programlanmıştır. Denemek için alır bunu Amerika’ya götürürler. En çok vakanın görüldüğü bir mekâna koyarlar. Yarım saat sonra bakarlar ki robot 100 hırsız yakalamış. Sonra, Fransa’ya götürürler… Orada da bir mekâna koyarlar robotu ve yarım saat sonunda görülür ki, 50 hırsız yakalanmıştır. Ve oradan da İtalya’da denemek istenir… Yarım saat içinde 20 hırsız yakalar robot. Ve robot son olarak Türkiye’ye getirilir. Bir mekâna bırakırlar ve yarım saat sonra gidip bakılır ki, robot, yenirde yoktur ve çalınmıştır! *** İnanılması güç değil mi?.. Çünkü bu bir fıkra… Ne var ki, ondan daha ilginci de var ve bu gerçekleşmiştir. Aşağıda anlatacağımız olay gerçek ve Türkiye’de yaşanıyor. Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde bir köyde yaşanıyor bu ilginç hırsızlık olayı. Köylülerin bahçelerine geçmek için dereye yapılan 20 tonluk demir köprü bir gecede yok olur. Sabah bakarlar ki köylüler köprünün yerinde yeller esmektedir. Çalınmıştır köprü! Söyler misiniz, köprüyü çalan, Japonların o robotunu çalamaz mı?