4
Büyükorhan Güncel
Bir öğretmen bin eser Ramazan BAYAT
Anne karnından başlayıp mezara kadar geçen süreç içerisinde, insana verilen eğitim, ülkelerin gelişmesiyle parellellik gösterir. Yani eğitim ordusu ne kadar güçlü ise o kasaba, şehir veya ülke gelişir. Ben sizlere şimdi binlerce tanım yapabilirim ama ben ‘’öğretmen’’ nedir? Ya da ‘’gerçek öğretmen’’ nedir? Bunları yaşanmış bir örnekle anlatacağım. Bursa’da özellikle yöremizde bilindiği üzere doğu görevi yani zorunlu hizmet bölgesi olması dolayısıyla ya yeni mezunlar ya da uzağa gitmek istemeyen kişiler gelir. İşte tüm sorun burda! ‘’Öğretmen’’ gelir ancak ‘’gerçek öğretmen’’ gelmez gelse de nadir gelir. Öğretmen, bir bilim dalını, bir sanatı, bir tekniği veya belli bilgileri öğretmeyi kendisine meslek edinmiş kimse. Evet ‘’öğretmen’’ tanım olarak budur ancak ‘’gerçek öğretmenlik’’ apayrı birşeydir. Yörenin gelişmesi için eğitime önem verilmeli zaten herkes bu konuda hemfikir, ben farklı bir açıdan bakacağım olaya klişelerle uğraşa uğraşa Marmara Bölgesinin ‘’Güney Doğusu’’ olduk. Bursa’nın güneybatısındayız, Bursa’yı batırdık, kendimizde güneyde içimizden battık. Ama birileri çıktı dedi ki bir belde kurtulursa o ilçe kurtulur, o ilçe kurtulursa o il kurtulur, ülke kurtulur… En önemlisi gençler kurtulur. Sene 2004, Bursa’nın Büyükorhan ilçesinin Kınık Beldesi’nde bir eğitim ateşi yakıldı ve o ateş dalga dalga büyüdü bugün. ‘’Gerçek öğretmenler’’ diyorduk ya işte o insanlardı (Ömer Ülkir, Songül Göktaş, Abdülhalim Özkan, Vedat Yapalak ve adını sayamadığım diğer hocalar)tüm bunları yapan. O seneye kadar o beldeden okuyan çıkardı tek tük, öncesinde mühendis de çıkardı öğretmende çıkardı,hakim de çıkardı o beldede ama nadirdi bir sistem bir disiplin bir ekol yoktu. O yıl bambaşkaydı, efsanevi bir dönüşüm başladı. İşte oradan çıkan öğretmenler bu ülkenin çeşitli yerlerinden gelmiş öğretmenler vefa borcunu ödüyordu o yıl o toprağın evlatları, kendi yurtlarına nice fidanlar dikiyordu. Ne mi yaptılar? Dershane yoktu, ilçede de yoktu ama onlar etüt açtılar gece saat 12’lere kadar karşılıksız ders verdiler, Bursa’dan her türlü kaynağı getirttiler ve dağıttılar,kütüphane kurdular, öz çocukları gibi ilgilendiler, karda kışta ara vermediler bir gün bile bir bahane üretip aksatma yapmadılar. İşte o yıl büyük bir zafer meşalesinin yandığı yıl oldu, Büyükorhan tarihine geçtiler, Kınık İlkokulu o sene 14 Anadolu Lisesi,1 Fen Lisesi ve Sağlık Meslek Lisesi ve Teknik Liseler kazanan öğrenciler çıkardı, ertesi yıl 6 Anadolu Lisesi ve çok sayıda diğer liseler kazanan öğrenciler çıkardı iki yıl sonra 3 öğretmen lisesi ve onlarca Anadolu lisesi kazanan üçüncü yıl Fen Lisesi ve Anadolu liseleri sonraki senelerde Fen liseleri ,Anadolu Liseleri kazanan öğrenciler birbirini izledi. Şimdi 2004 mezunları öğretim görevlisi, subay, doktor ,öğretmen vb. alanlarda çalışıyorlar. Sonraki senelerde kazananlar Türkiye’nin en iyi üniversitelerinin (Hacettepe,Marmara,KTÜ,9 Eylül, Akdeniz,Uludağ vb.) en iyi bölümlerindeler. Üniversite giriş sınavında dereceler yaptılar. Kim daha büyük iyiliği yapabilir ki? Bir bölgenin belki de kaderini değiştirdiler… Yöreyi doğu görevi olmaktan çıkartın, faydalı değil zararlı , yöreye ‘’öğretmen’’ değil ‘’gerçek öğretmen’’ lazım. Bize feda lazım,bize vefa lazım ,kendini öğrencilere adayan insanlar lazım… Şimdi bir başarı öyküsü ortada madem yöremiz eğitimde geri kalmış o zaman 4 yöre ilçemizde de aynı sistemi uygulayalım. ‘’Kınık Eğitim Modeli’’ başarıya ulaştı, her geçen günde katlanarak başarılarını artırıyor ve en önemlisi de bir akım oluştu artık tüm öğrenciler okuyorve sistem bozulmadan ilk seneki gibi devam ediyor. Yani 2004 öncesi ve 2004 sonrası diye bir dönüm noktası var. Demek ki bizim yörenin kalkınma modeli bu olmalı… Bize ,yöreye daha nice Ömerler,Songüller lazım…Bu sistemi uygulayalım Bursa Dağ Yöresi 2013 öncesi ve 2013 sonrası diye ikiye ayrılsın… Zor mu ? Değil. Niye tüm yöre kalkınmasın ki?
Nisan 2013
Osmangazi’de Köy Düğünü Coşkusu
Osmangazi Belediyesi’nin bu yıl 9’uncusu düzenlediği ‘Osman Gazi’yi Anma ve Bursa’nın Fethi Şenlikleri’ kapsamında, geleneklerin yaşatılması amacıyla, Soğukpınar ve bağlı köylerinde köy şenliği gerçekleştirildi. Her iki köyde de büyük bir coşkunun yaşandığı köydüğünü eğlencesinde konuşan Osmangazi BelediyeBaşkanı Mustafa Dündar, “Düzenlediğimiz bu şenliklerle, Osmangazi ve Orhangazi’yi anarak, onların dönemini yaşatarak, gelecek nesillere aktarmayı hedefliyoruz” dedi. Dağ yöresinin köylerindeki binlerce yıllık gelenek ve göreneklerinin birebir yaşatıldığı şenliklerin ilk durağı Soğukpınar Köyü oldu. Başkan Mustafa Dündar ile birlikte, “Osman Gazi’yi Anma ve Bursa’nın Fethi Şenlikleri” programı kapsamında Osmangazi Belediyesi’nin konuğu olarak Bursa’da bulunan Bosna Hersek, Kosova, Yunanistan, Bulgaristan gibi bazı ülkelerin, Osmangazi ile kardeşlik protokolü bulunan şehirlerin belediye başkan ve yöneticileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Şenlikler kapsamında kız evi olarak belirlenen Soğukpınar Köyünde baba ocağından alınıp, dualarla ata bindirilen gelin, düğün alayı ile birlikte, çalan davul zurna eşliğinde köy dışına kadar çıkartılıp, buradan damadın köyü olan Bağlı’ya yolcu edildi. Köy düğününün başlamasından önce bir konuşma yapan Başkan Mustafa Dündar, Osmangazi’yi anma ve Bursa’nın fethi şenliklerinin, geçmişten günümüze gelenek ve göreneklerimizin
de yaşatıldığı bir dizi etkinliğe de ev sahipliği yaptığını söyledi. Bu yıl 9’uncusunu düzenledikleri şenlikler kapsamında, köy düğünü eğlencesinin de, bu geleneklerin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için çok önemli olduğunu ifade eden Başkan Dündar, “Düzenlediğimiz bu şenliklerle, Osmangazi ve Orhangazi’yi anarak, onların dönemini yaşayıp, gelecek nesillere aktarmayı hedefliyoruz. Köy şenliklerimizle, her yıl iki köyümüze giderek, o köylerimizin eksiklerini giderdik. Bu etkinliklerimiz sayesinde, köyler
arasındaki dostluk ve kardeşliği de pekiştirmiş oluyoruz ” dedi. Bu dostluk ve kardeşliğin gelişmesine en güzel örneğin, su sıkıntısı çeken Güneybayır köyünün bu sıkıntısının, Soğukpınar köyü halkının, kendi su kaynaklarının bir kısmından fedakarlık ederek, Güneybayır köyünün su sorunu gidermesi olduğunu ifade eden Dündar, “Soğukpınar köyü halkının yaptığı bu fedakarlık, bizlerin geliştirmek istediği kardeşlik ve dayanışma duygularının en güzel örneğidir. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bizler, Osmangazi’nin sıkıntılarını birlikte göğüsleyelim
istiyoruz. Bu sıkıntıları birlikte aşarak, sevincimizi de artırmış olacağız. Sıkıntı ve acılar paylaşıldığı oranda azalır, sevinç ve mutluluk paylaşıldıkça artar. Bizleri yalnız bırakmayan ve her zaman destekleyen değerli halkımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu. Soğukpınar köy meydanda, köyün gençleri ve folklor ekibiyle birlikte oynanan oyunlara eşlik eden Başkan Dündar ve konuklar, daha sonra gelini almak için kız evine geçti. Kız evinde, geleneklere göre düzenlenen törenin ardından Başkan Dündar, gelini evden çıkartıp, dualar eşliğinde ata bindirdi. Davul zurna eşliğinde yürüyüşe geçen düğün alayı, köy gençlerinin zaman zaman başkan Dündar’dan istekleri ile durmak zorunda kaldı. Köy gençlerinin isteklerini yapma sözü veren başkan Dündar, bu arada gençlerin koç isteğini de kırmayarak onlara bir koç hediye etti. Kendi aralarında gerçekleştirdikleri eğlencenin bir parçası olarak, içlerinden birisi, gençlerin isteğini yerine getirmediği gerekçesiyle köy çeşmesinin ahırına atılarak ıslatıldı. Büyük bir coşkuya sahne olan düğün, köy çıkışına kadar at sırtında getirilen gelinin damat evine uğurlanması ile son buldu. Kız evi olan Soğukpınar’daki düğünün ardından şenliğin ikinci adresi, damat evinin bulunduğu Bağlı köyü oldu.
İşte Dağın gerçekleri
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2012 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre Bursa’da 81 bin 741 kişi okuma yazma bilmiyor. Bursa genelinde 2 milyon 433 bin 438 kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, okuma yazma bilmeyen 81 bin 741, okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen 405 bin 464 kişi var. İlkokul mezunu 583 bin 750, ilköğretim mezunu 463 bin 938, orta okul veya dengi okul mezunu 130 bin 410, lise ve dengi okul mezunu 476 bin 901, yüksek okul veya fakülte mezunu 218 bin 350, yüksek lisans mezunu 12 bin 233, doktora yapan 3 bin 189 kişi bulunuyor. İnegöl ilçesinde ilkokul mezunu 56 bin 301, ilköğretim 44 bin 739, ortaokul veya dengi okul 9 bin 451, lise veya dengi okul 31 bin 71, yüksekokul veya fakülte 11 bin 516, yüksek lisans 508, doktora yapan 116 kişi yaşıyor. Büyükorhan’da ilkokul mezunu 3 bin 92, ilköğretim 2 bin 34, ortaokul veya dengi okul 249, lise veya dengi okul 893, yüksekokul veya fakülte 329, yüksek lisans 8, doktora yapan bir kişi var. Gemlik’te ilkokul mezunu 23 bin 324, ilköğretim 17 bin 19, ortaokul veya dengi 4 bin 892, lise veya dengi okul 19 bin 362, yüksekokul veya fakülte mezunu 8 bin 223, yüksek lisans 367, doktora yapan 49 kişi bulunuyor. Gürsu’da ilkokul mezunu 13 bin 510, ilköğretim 13 bin 7, ortaokul veya dengi okul 2 bin 814, lise veya dengi okul 9 bin 542, yüksekokul veya fakülte mezunu 3 bin 153, yüksek lisans 106, doktora yapan 19 kişi yaşıyor. Harmancık’ta ilkokul mezunu 2 bin 143, ilköğretim bin 111, ortaokul veya
dengi 227, lise veya dengi okul bin 70, yüksekokul veya fakülte mezunu 319, yüksek lisans 11, doktora yapan bir kişi var. İznik’te ilkokul mezunu 15 bin 106, ilköğretim 6 bin 396, ortaokul veya dengi okul bin 807, lise veya dengi okul 5 bin 285, yüksekokul veya fakülte 2 bin 206, yüksek lisans 70, doktora yapan 18 kişi. Karacabey’de ilkokul mezunu 23 bin 736, ilköğretim 12 bin 595, ortaokul veya dengi 2 bin 975, lise veya dengi okul 10 bin 656, yüksekokul veya dengi 4 bin 492, yüksek lisans 189, doktora eğitimi alan 29 kişi bulunuyor. Keles’te ilkokul mezunu 5 bin 7, ilköğretim 2 bin 189, ortaokul veya dengi okul 455, lise veya dengi okul bin 274, yüksekokul veya fakülte mezunu 536, yüksek lisans 22, doktora 4; Kestel’de ilkokul mezunu 11 bin 263, ilköğretim 8 bin 738, ortaokul veya
dengi okul 2 bin 812, lise veya dengi okul 8 bin 942, yüksekokul veya fakülte mezunu 3 bin 290, yüksek lisans 112, doktora yapan 17 kişi var. Mudanya’da ilkokul mezunu 18 bin 496, ilköğretim 10 bin 66, ortaokul veya dengi okul 3 bin 981, lise veya dengi okul 14 bin 439, yüksekokul veya fakülte mezunu 8 bin 282, yüksek lisans 605, doktora yapan 248; Mustafakemalpaşa’da ilkokul mezunu 32 bin 713, ilköğretim 14 bin 734, ortaokul veya dengi okul 3 bin 592, lise veya dengi okul 12 bin 783, yüksekokul veya fakülte mezunu 5 bin 584, yüksek lisans 258, doktora yapan 72 olmak üzere toplam 92 bin 782 kişi bulunuyor. Nilüfer’de ilkokul mezunu 44 bin 123, ilköğretim 41 bin 426, ortaokul veya dengi okul 15 bin 243, lise ve dengi okul 83 bin 951, yüksekokul ve fakülte 63 bin 442, yüksek lisans 4 bin 895,
doktora eğitimi almış bin 507 kişi olmak üzere toplam 308 bin 551 kişi bulunurken; Orhaneli’nde ilkokul mezunu 6 bin 723, ilköğretim 3 bin 853, ortaokul veya dengi okul 650, lise veya dengi okul 2 bin 449, yüksekokul veya fakülte 883, yüksek lisans 28, doktora 11 olmak üzere toplam 20 bin 861 kişi; Orhangazi’de ilkokul mezunu 20 bin 257, ilköğretim 12 bin 529, ortaokul veya dengi okul 3 bin 938, lise veya dengi okul 12 bin 661, yüksekokul veya fakülte 4 bin 583, yüksek lisans 185, doktora 37 olmak üzere toplam 68 bin 787 kişi yaşıyor. Osmangazi’de ilkokul mezunu 166 bin 96, ilköğretim 149 bin 27, ortaokul veya dengi okul 41 bin 896, lise veya dengi okul 147 bin 154, yüksek okul ve fakülte 56 bin 825, yüksek lisans 2 bin 991, doktora eğitimi almış 725 kişi olmak üzere toplam 717 bin 744 kişi yaşıyor. Yenişehir’de ilkokul mezunu 17 bin 769, ilköğretim 7 bin 307, ortaokul veya dengi okul 2 bin 90, lise veya dengi okul 6 bin 761, yüksekokul veya fakülte 3 bin 7, yüksek lisans 107, doktora yapmış 23 kişi olmak üzere toplam 47 bin 765 kişi; Yıldırım’da ise ilkokul mezunu 124 bin 91, ilköğretim 117 bin 168, ortaokul veya dengi okul 33 bin 338, lise veya dengi okul 108 bin 608, yüksek okul ve fakülte 41 bin 730, yüksek lisans bin 771, doktora yapan 312 kişi olmak üzere 563 bin 590 kişi yaşıyor.
Dağ-der’den Ak Parti Osmangazi’ye Ziyaret! Dağ-Der yöneticileri AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Cihat Çini’yi ziyaret etti. Dağ-Der Genel Başkanı Mustafa Bay ve yönetim kurulu üyelerini ağırlayan Başkan Cihat Çini, Dağ-ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dağ-Der’in yönetiminin şimdiye kadarki çalışmalarını takdirle izlediklerini belirten Çini, “Dağ-Der Genel Merkezi’ne bağlı olan tüm derneklerin başta piknik şölenleri ve köy hayırları olmak üzere sene boyunca tüm faaliyetlerine katıldık ve buralarda dağ yöresi halkıyla hasbihal etme fırsatı yakaladık. AK Parti Osmangazi olarak bu hasbihallerde vatandaşlarımızın sıkıntılarını dinleyerek elimizden gelen
KUTLAMA
KUTLAMA
Yörem Güncel gazetesinin 5.yılını kutlar, yayın hayatında başarılar dileriz.
Yörem Güncel gazetesinin 5.yılını kutlar, yayın hayatında başarılar dileriz.
Cengiz SALIM KARALAR-DER Karalar Köyü Kültür ve Yardımlaşma Derneği Yön. Kur. Başkanı
Cemal SÖNMEZ Geynik Köyü Kültür ve Yardımlaşma Derneği Yön. Kur. Başkanı
çabayı gösteriyoruz” şeklinde konuştu. Dağ yöresi halkının her zaman
sağduyulu ve sorumluluk sahibi bir tutum içerisinde hareket ettiğini
hatırlatan Çini, “Dağ yöresi vatandaşlarımızın, hükümetimizin almış olduğu çözüm süreci kararına da sağduyuyla yaklaşarak sürecin önemli destekçilerinin başında olacağından hiç şüphem yok” diye konuştu. Dağ-Der Genel Başkanı Mustafa Bay ise, “Bursa’nın önemli bir sivil toplum kuruluşu Dağ-Der olarak, özellikle ülkemizin önemli gündemini oluşturan yeni anayasa ve çözüm sürecinin vatandaşlarımız tarafından doğru anlaşılması için üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi. Bay, Doğancı Barajı’ndan Bursa’ya kadar olan yolun bir an evvel hizmete sunulmasını talep etti.
Bursa’da 14 Bin Hektar 2b Alanı Var
Bursa Orman Bölge Müdürü Ahmet Köksal Coşkun, Bursa’da 14 bin 369 hektar 2B alanı olduğunu söyledi. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü tarafından istişare toplantısı yapıldı. Toplantıya Orman Genel Müdür Yardımcısı Recep Kaşan, Kadastro Mülkiyet Daire Başkanı Murat Kalaylı, Yangınla Mücadele Daire Başkanı Mithat Ateş, Bölge Müdürü Ahmet Köksal Coşkun ve çalışanlar katıldı. Orman Genel Müdür Yardımcısı Recep Kaşan, her geçen gün orman teşkilatında görevin hassasiyeti ve mesuliyetinin arttığını ifade etti. Genel müdürlükte orman kadastro mevzuat hazırlama süreci yaşadıklarını söyleyen Kaşan, 6292 sayılı 2B kanunu ile beraber orman kadastro çalışmaları düzenleyen 7-12. maddelerini gözden geçirdiklerini anlattı. Yeni ilaveler ve düzenlemeler yaptıklarını söyleyen Kaşan, “Sayın bakanımız 2014 yılı sonuyla ilgili orman kadastro çalışmaları konusunda bir hedef
Harmancık’ta tarla dolandırıcılığı!
5
Büyükorhan Güncel
Nisan 2013
koymuştu. Bu konuyla ilgili olarak bölge müdürlüklerinde orman kadastro çalışmaları, izin irtifak ve yangınla mücadele konuların da toplantılar düzenlemek, çalışma değerlendirme ve istişare etmek, eksiklerimizi tamamlamak, istek ve önerileri almak için bu toplantıları yapıyoruz “ dedi. Bölge Müdürü Coşkun ise sorumluluk
alanlarının yüzde 48’inin orman alanı olduğunu belirtti. Coşkun, “14 bin 369 hektar 2B alanımız vardır. Bunun yüzde 90’ı tescilli alanımız, yüzde 10 tescil edilecektir. Yangın konusunda ise Bölge Müdürlüğümüzün yüzde 39’u birinci derecede, yüzde 15’i de ikinci derecede yangına hassastır. Ormanlarımızın çoğunluğu yarıdan
fazlası ibreli ormandır. Yangın gücümüz olarak 40 adet arozöz, 12 adet su ikmal aracı, 18 adet ilk müdahale aracı, 8 adet dozer, 6 adet greyder, 2 adet treyler, 37 yangın gözetleme kulesi, 400 küsür yangın işçimiz vardır” şeklinde konuştu. Yangından önce bütün arazöz operatörlerine ileri sürüş tekniklerinin kısa zamanda kazandırılacağını belirten Mithat Ateş ise, “Yangında yolunuz kapalı veya bozuksa, taş düşmüşse ulaşımınız gecikmekte, yangının büyümesine sebep olabilir. Yangından önce yolların tamir ve bakımlarına aralıksız devam edilmesi gerekmekte. Yangın anında köy muhtarlıklarına dağıtılan su tankerlerinin etkili kullanılması için irtibatın sağlıklı tutulması gerekiyor. Yangınlara etkili ve kısa süreli müdahale çok önemlidir. Bu nedenle havadan müdahalede tüm yangınlara helikopter talep edilmelidir. Bölge müdürlüklerinin taleplerinin ivedilikle karşılanması gerekmektedir”
Bursa’nın Harmancık ilçesinde bir kişi, polise müracaat ederek satılık olmayan tarlayı satılıkmış gibi göstererek kendisinden kaparo aldıklarını öne sürdüğü 2 kişiden şikayetçi oldu. Harmancık İlçe Emniyet Amirliği’ne başvuran Abdulkadir U. İsimli kişi, Metin O. ve Ahmet C. isimli iki kişinin, kendisini dolandırdığını öne sürdü. Polise ifade veren Abdulkadir U., “Satılık olmayan tarlayı satmak amacıyla benden 500 TL kaparo aldılar. Daha sonra tarlanın satılık olmadığını öğrendim. Şüpheliler beni dolandırdı.” dedi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Kardeşlik köprülerinin önemi…
Oğuz HAYAT
Türkiye bir yandan terör ve şiddet ortamından sıyrılmanın yollarını arar ve koşullarını yaratmaya çabalarken, öte yandan da 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları için hazırlıklarını ve girişimlerini de sürdürmekte. Eylül ayı içinde bu işin bize kalıp kalmayacağı belli olacak. Ne var ki Türkiye, bu iş olacakmışçasına çalışmakta. Olimpiyatlar özellikle böyle bir süreçte Türkiye açısından çok önemli. Hem dünya ile olan bütünleşme ve hem de spor yoluyla sosyo-ekonomik ve kültürel bağların güçlenmesi açısından önemli. Türkiye, uzun bir süredir bunun hazırlıklarını yapmakta. Olimpiyatlar 2020’de Türkiye’de gerçekleşmese de bunun sinerjisinin yaratacağı devinim bile önemli. Doğaldır ki amaç, bunu almak. Çabalar sürdürülmekte. Sloganımız; “Birlikte köprüler kuralım” *** Birlikte köprüler kurmak için, merkezi yönetim 3. boğaz köprüsü, Marmaray ve çeşitli dış etkinliklerle yoğun bir çaba sürdürürken, yerel yönetimler, işadamlarımız, SİAD’larda bu çabaya yoğun bir destekle katkıda bulunmakta. Yerel yönetimlerimiz, iş adamlarımız bu konuda büyük bir atak içersinde. Hem Türkiye’nin dünya ile bütünleşme sürecinin hızlanması ve hem de dost, soydaş ve akraba topluluklarımızın bulunduğu ülkelerin kalkınmasında bu süreç etkin ve yararlı olacak. Avrupa ülkelerinin krizde olduğu bir dönemde Türk işadamlarının yatırım olanaklarını araştırması, yerel yönetimlerimizin de dostluk ve kültürel işbirlikleri fırsatları için kardeş kentler ile kurduğu, geliştirdiği bağlar birbirine koşut gelişmekte. Turizm ve ticaretin gelişimini sağlamanın çok daha kolay bir yolu da yok gibi… *** Son aylarda artan bu devinim çok kısa sürede yararlarını gösteremese de, bilinmeli ki, bunun orta ve uzun süreçte sayısız yararları görülecek. Son bir hafta içersinde Türkiye’den, Bursa’dan dünyanın çeşitli köşelerine, ülkelerine giden heyetlerin kurduğu ilişkiler meyvelerini mutlaka verecek. Geçtiğimiz hafta Mudanya Belediyesi heyetinin Romanya-Mecidiye şehrinde sürdürdüğü temaslar, kurulan sıcak bağlar her iki belediyenin geleceğe yönelik adımlarının bir ilki. Görülmeli ki, kurulan dostluklar, atılan imzalar, verilen emekler karşılıksız kalmayacak. Kurulan bağlar güçlenerek sürecek. Bunun sinerjisi ile Türkiye, hem dış ticaretini geliştirecek ve hem de dost ve akraba topluluklarına yeni ufuklar açacak. Biliniyor ki, başarının yolu insanlarla iyi iletişimler kurabilmek… Toplumlarla, diğer ülkelerle… Durum aynı. *** Sözün özü: 1- Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla gücünden ve değerinden bir şey yitirmez. MEVLANA 2-Benim kuşağımın yaptığı en büyük keşiflerden biri, insanın düşüncelerini değiştirerek yaşamını da değiştirebileceği gerçeğini bulmasıdır. T. J. Watson