5-8 sb

Page 1

8

Yörem Güncel

Çanakkale’de yazılan destan

Faruk ANBARCIOĞLU faruk@yoremguncel.com

Sevgili okurlarım merhaba, Gazeteyi elinize alıp bu yazıyı okumaya başladığınızda daha Çanakkale Destanı’na 20-25 gün var acelesi neydi diyebilirsiniz. Fakat şurası unutulmasın ki bu destan, senede bir kere 18 Mart tarihinde hatırlanıp sonra unutulacak cinsten bir savaşın öyküsü değildir. Bir milletin yeniden küllerinden doğuşunun destanıdır, yeniden var oluşun öyküsüdür. İstanbul düşerse Anadolu yok olur denilen bir savaşın kanlı, hüzünlü ve acıklı bir hikayesidir. Yokluk ile varlığın savaşıdır. Yüzyıllarca ayakta kalmış bir milletin uyanış destanıdır. Ve nihayetinde bu savaş iman ile küfrün savaşıdır. En son teknolojiye sahip metal canavarların silahları ile süngünün hazin hikayesidir. Bu savaş; elinde bir parça kuru ekmek ve bir avuç kuru üzüm, ayağında yırtık çarık ve üzerinde eski yazlık elbiseleriyle, sırtlarındaki çantalarında çikolatadan, peksimete, kurutulmuş etten, konservelerine kadar büyük imkanlar ile donatılarak Çanakkale’ye Anadolu’yu istila etmeye gelen uluslar topluluğunun orantısız bir onur savaşı, hatta ölüm kalım savaşıdır. Bu savaş belki de savaşların anası olan bir savaştır. Orada yaşanılan hadiselerin insanın kanını donduran bir savaştır. İnanılması güç olan anıların yaşandığı bir savaştır. Velhasıl bu savaş Yüce Türk Milletinin kurtuluşuna giden yolun ağzındaki savaştır. Bu savaş insanlık tarihi boyunca gerçekleşen on dört bin savaştan dünya tarihinin seyrini değiştiren, en büyük, en önemli ve en kanlı savaşlardan biridir. Niğde’li Alileri, Harran’lı Seyyit Onbaşıları, Yozgat’lı Kınalı Muratları, Cideli Mehmet Çavuşları, Libya’lı Üsteğmen Mevsufları, Ezine’li Yahya Çavuşları ve daha niceleri…Bir HİLAL uğruna liselerini, üniversitelerini terk edip ÇANAKKALE’ ye koşan henüz bıyığı bile çıkmamış bir milletin evlatlarının yazdığı destanı gözlerimizle değil, yüreklerimizle okuyalım istedim… İşte o yüzden bu destanı vaktinden önce hatırlatma ihtiyacı duydum. Çocuklarımız bu destanı kaynaklarından öğrensinler, kitaplar- ansiklopediler karıştırıp okusunlar, bizler de unuttuklarımızı hatırlayalım, bu savaş neyin felsefesidir diyerek tarihimize gereken önemi verelim diye önceden yazma gereği duydum. Gelin her bir şehidimizin ruhlarına fatihalar göndererek yazmaya ve okumaya başlayalım. Yıl 1911 yer Trablusgarp, sonuç hüsran; yıl 1913 yer Balkanlar, sonuç yine hüsran. Artık Avrupalı’lar düne kadar adil, şefkatli, haşmetli, dirayetli diye tanımladıkları Yüce İmparatorluğa “Hasta Adam” gözüyle bakmaya başladılar. Ve bir an önce dünya sahnesinden silmek için tüm güçlerini seferber etmeye karar verdiler. Bu arada dünya iki kutuplu hale gelmeye başlamıştı. Bir yanda

İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya; diğer yanda Almanya, Avusturya- Macaristan blok halinde hareket etmeye başladılar. 10 Ağustos 1914’te İngiliz donanmasından kaçan iki Alman gemisine (Goeben ve Breslau) Harbiye Nazırı (Savaş Bakanı) Enver Paşa’nın yazılı emri ile Osmanlı Bayrakları çekilmesi ve Alman denizci askerlerine de fes giydirilmesi ile bir anda Osmanlı Devleti kendini savaşın ortasında buldu. Almanların Rusya’ya savaş açması üzerine Rus Çarı Grandük Nikola, İngiliz hükümetinden Osmanlı Devleti üzerinden yeni bir cephe açmasını isteyince Çanakkale Ufuklarında kıyametin senaryoları yazılmaya başlandı. İngiltere Denizcilik Bakanı Winston Churchil 24 Kasım 1914 de İngiliz savunma konseyinde şunları söylüyordu: “Donanmamız bir vuruşta Çanakkale Boğazını ele geçirebilir. Topkapı açıklarında görünmemiz bile bu hasta adamın ellerini havaya kaldırıp teslim olması için yeter de artar bile.” Bir başka küstah İngiliz bakan (Harbiye Nazırı) Lord Kitchener’de şöyle diyordu: “ Gelibolu şehrinin karşısında bir denizaltımız su yüzüne fırlayıp, İngiliz bayrağını üç kere sallarsa yarımadadaki tüm Türk garnizonu tabanları yağlayıp soluğu Bolayır’da alır.” Kendilerini üzerinde güneş batmayan ülke diye tanımladıkları İngiltere Hükümeti ortaya koyduğu bu kirli senaryoyu sonuna kadar başarı ile yürütebilmek için sömürgeleri durumundaki ülkelerden de birçok askeri Çanakkale’ye getirmek zorunda kalmışlardı. Eğer bu savaşta başarısız olurlarsa bu sonuç, bilhassa Asya’da ki halkı müslüman olan sömürgelerinde ciddi bir prestij kaybına yol açacaktı. Tarihlerin 18 Mart 1915’ i gösterdiği Perşembe günü sabah 10.30 da 417 gemiden oluşan müttefik donanmasının harekatı başlamış oldu. Zırhlılar, kruvazörler, muhripler, denizaltılar, balon gemileri, uçak gemileri ve mayın arama gemileri…Metal canavarlardan oluşmuş tam bir cehennem ortamı. Sanki ellerindeki bütün gemileriyle saldırıya geçiyorlardı. Ummadıkları bir direnişle karşılaştılar. Nusret mayın gemisinin bir gecede denize döşediği mayınlar, siperlerden atılan toplar, yenilmez denilen mağrur İngilizleri’ de, gemilerini de gururları ile beraber Çanakkale’nin soğuk sularında boğmaya yetiyordu. Yedi saat süren bu deniz savaşından sonra dünya bir şeyi acı da olsa öğrenecekti. Tek dişi kalmış canavarlara karşı Anadolu’nun buğday tenli yağız delikanlıları, yedi düvele karşı Alçıtepe’den,Conkbayırı’ndan,Seddülbahir’ den,Kilitbahir’den,Anafartalar’dan haykırıyorlardı… BURASI ÇANAKKALE… ÇANAKKALELER GEÇİLMEZ…BU BÖYLE BİLİNE… Her metrekaresine altı bin merminin düştüğü, mermilerin havada çarpıştığı, 254 gün sürüp her güne bin şehidin düştüğü, yani 253 bin şehit verdiğimiz bu destanı bir gün kaleme almaya çalışmıştım, Aziz Şehitlerimizin hatırasını yaşatabilmek adına…Şimdi o dizeler ile sizleri baş başa bırakıyorum. Çok şeyler borçlu olduğumuz Aziz Şehitlerimize Yüce Rabbimden gani gani rahmet dilemeyi, manevi huzurlarına sonsuz hürmet ve saygılarımı iletmeyi asil bir görev bilirim ...RUHLARI ŞAD OLSUN… Selam ve sevgi…

Şubat 2013

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ Biz Çanakkale geçilmez demiştik İnatla, sabırla. Bıyığı yeni terlemiş binlerce yiğit... Bombalar üzerimize yağmur gibi yağarken Kan kusan, can alan dev gemileriniz Çanakkale boğazından geçerken Biz haykırıyorduk binlerce yürek “Çanakkale Boğazı geçilmez” diyerek. Kimsin sen acımasız düşman Ne işin var benim mübarek topraklarımda Bilir misin kimler yatar bu topraklarda. Bilir misin sen tüm insanları seven Mevlana’yı Bilir misin sen insan değil, Hayvan bile incitmeyen Gönüller sultanı Yunus Emre’yi Bilir misin sen can dost Hacı Bektaş’ı Veli’yi...

Ardında tam 250 bin Mehmetçik şehit... Çanakkale Boğazı olmuştur gayrı düşmana da mezar Komutan haykırır “Mehmet evladım kalk artık Bak zafer bizim, düşman döküldü denize. Kurtuldu artık ülkemiz, vatanımız, dinimiz.” Veremedi cevap Mehmet komutanın haykırışlarına Göremedi kafasını kaldırıp ta o muazzam zaferi Komutan gider Mehmet’in olduğu sipere Bakar ki Mehmet’in göğsünde büyük bir top mermisi Kolu bir tarafta bacağı bir tarafta Parçalamıştır bütün bedenini Kanlar içinde yatmaktadır cansız bedeni. “Mehmeeet” diye haykırır komutan Tüm boğaz yankılanır “Hani bana söz vermiştin Mehmet Hani köyündeki derede balık tutacaktık, Hani düğününe çağırıp, beraber halay çekecektik” Hani Mehmet oğlun olacaktı Benim adımı verecektin Hani oğlunun sünnetine beni de çağıracaktın Hani Mehmet oğlunu benim ilçemde okutacaktın Hani söz vermiştik zafere kadar ölmeyecektik Hani düşman denize dökülünceye kadar Dimdik ayakta kalacaktık savacaktık Kalk be Mehmet beni böyle gözü yaşlı bırakma Hadi Mehmet kalk nişanlına ne derim ben Kalk yiğidim anan seni bekliyor Kalk Mehmet kalk vatan seni bekliyor Kalk Mehmedim ay yıldızlı bayrağım seni bekliyor Kalk be yiğidim beni böyle boynu bükük bırakma Kalk ve konuş Mehmet konuş…

Çek o kirli çizmelerini aziz ecdadımın Kabirleri üzerinden. Bilir misin sen Osman Gazi’yi, Orhan Gazi’yi Bilir misin sen Niğbolu fatihi Yıldırım Beyazıd’ı Bilir misin sen İstanbul’u fetheden Bir yanda manevi fatih Eyyüp Sultan Bir yanda Bizansın surlarını yıkan Fatih Sultan Muhammed Han... Çiğnetir miyiz zannettin ecdadımızın kabirlerini Aç kulaklarını, dört aç gözlerini Burası Çanakkale, burası geçilmez And içmişiz seni Çanakkaleye gömmeye Git evine defol Avustralya’na defol İngiltere’ne... Bilir misin sen 265 kiloluk mermiyi Vinç bozulunca Ya Allah deyip namluya tek başına süren Seyyit Çavuş ölmeden Zanneder misin ki Çanakkale’yi geçersin Bilir misin sen Conk Bayırını, Seddül Bahiri Günlerce akar oluk oluk kanlarımız boğazdan Ama bil ki burası Çanakkale, burası Anafartalar Topraktan şehitlerin fışkırdığını görmez misin Bu vatan için, bu topraklar için Binlerce yiğidin bu din için Şehitlik sırası beklediğini görmez misin Siperlerden acı feryatlar yükselir Bir bacağı top mermisi ile parçalanmış Bir asker bağırır “Komutanım son üç mermim kaldı Akın akın düşman geliyor üzerime Ne emredersin ? ” Komutan gür bir sesle haykırır “Dayan Mehmet dayan Allah bizimledir Dayan bak yardıma geliyor Melekler.” Bomba sesleri, tüfek sesleri, silah sesleri Hepsi birbirine karışmış, ortalık toz duman Komutan bağırır “Mehmet evladım dayan Hüseyin Onbaşı’ya söyle ; bir saate kadar, Yardım geliyor, mermi, silah, yiyecek ve su geliyor” Mehmet haykırır “Komutanım yiyecek ve su istemem, Vatanımın kurtuluşu için tek bir Mermi göndersinler yeter.” “Tamam ” diye bağırır komutan. “Bozma sen moralini “Verme düşmana geçit, terk etme sakın siperi.”

Heyhat Mehmet’ten ne ses gelir ne soluk…

bedenine

Uzun bir zaman geçer, Conkbayırında, Anafartalarda Tekbir sesleri gelir, zafer türküleri söylenir Ardından ağıtlar yükselir semaya yürekler yakan… Çanakkale içinde bir uzun selvi Kimimiz nişanlı kimimiz evli… Çanakkale içinde vurdular beni Ölmeden mezara koydular beni... Çanakkale içinde aynalı çarşı Ana ben gidiyom düşmana karşı.. Bir süre sonra komutan kendine gelir, ağır ağır, Oluk oluk kan akmıştır siperlere Mehmet’in kopan bacağından, parçalanan göğsünden... Mehmet’in elinde bir resim, göğsünde bir kitap Komutan resmi alıp bakar, nişanlısıdır Mehmet’in Ve göğsünde bayrağa sarılmış Kur’an-ı Kerim

Aradan iki saat, üç saat, dört saat geçer Ne silahı gelir Mehmetçiğin ne mermisi, Şiddetlenmiştir artık düşmanın topu güllesi... Oluk oluk kanlar akmaktadır artık

Şubat 2013

Yıl: 4 Sayı: 47 Yerel Aylık Süreli

Yonca Tanıtım ve Yayıncılık Adına İmtiyaz Sahibi Mustafa BALSEVEN Yazıişleri Müdürü Fatih Mehmet AZER

Haber Müdürü Hukuk Danışmanları Fatih GÜÇTÜRK Av. Engin KARA Av. Mehmet CAN Görsel Yönetmen Yavuz COŞAN

Katkıda Bulunanlar Faruk ANBARCIOĞLU, Yunus Emre COŞAN, Orhan BOZDEMİR, Aydın KURMUŞ, Tarık AS, Tuğba Akbey İNAN, Saadettin TOPÇU, Ergün TEKİN, Ramazan GÜNHAN, Cihan ERDEN, Kamile EMET, Şevki GÜR YayınYönetim Yeri : Tahtakale Mah. Veziri Cad. Aralıkhan No:5/15 Osmangazi-BURSA Tel&Fax: 224 56 84 İrtibat Bürosu : Cuma Mh. I. Murat Cd. No:14/A Keles-BURSA Tel&Fax: 861 28 70 Baskı Yeri : Özcan Ofset Baskı Matbaacılık Gülbahçe Mah. Akmal Sok. No: 10 BURSA Tel: 0.224 254 77 14 Yorem Güncel gazetesi basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Yorem Güncel gazetesinde yayınlanan yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

Orhaneli Rehberi Kaymakam ....................................... Belediye Başkanı ............................ Cumhuriyet Başsavcısı ................. İlçe Garnizon Komutanı ............ Mal Müdürü ..................................... Milli Eğitim Müdürü ...................... İlçe Nüfus Müdürü ........................ Özel İdare Müdürü ........................ İlçe Tarım Müdürü ......................... İlçe Müftülüğü ................................ İlçe Jandarma Komutanı.............. Tapu Sicil Müdürü ......................... Ptt Müdürü ...................................... Tedaş Müdürü ................................ Halk Eğitim Müdürü ..................... Defterdarlık...................................... Sağlık Ocağı ..................................... E.Ü.A.Ş. Termik Santral................... İlçe Spor Müdürlüğü...................... İlçe Kadastro Müdürlüğü............. İlçe Devlet Hastanesi..................... Minibüsçüler Koop......................... Otobüsçüler Koop..........................

Keles Rehberi 817 10 10 817 14 30 817 10 14 817 10 11 817 10 45 817 10 19 817 10 95 817 10 38 817 10 31 817 11 41 817 10 23 817 11 53 817 13 22 817 13 45 817 11 42 817 10 27 817 14 16 817 73 47 817 33 31 817 10 20 817 10 33 817 27 21 817 10 64

Kaymakam ....................................... Belediye Başkanı ............................ Cumhuriyet Başsavcısı ................. İlçe Jandarma Komutanı ............ Yazı İşleri Müdürü .......................... Mal Müdürü ..................................... Milli Eğitim Müdürü ...................... İlçe Nüfus Müdürü ........................ Özel İdare Müdürü ........................ İlçe Tarım Müdürü ......................... İlçe Müftülüğü ................................ Askerlik Şube Başkanlığı.............. Tapu Sicil Müdürü ......................... Meteoroloji Müdürü...................... Ptt Müdürü ...................................... Tedaş Müdürü ................................ Halk Eğitim Müdürü ..................... Öğretmenevi ................................... Tekel Müdürü .................................. Orman İşletme Müdürü ............... Sağlık Ocağı ..................................... İlçe Seçim Kurulu Başkanı ........... Esnaf Sanatkarlar Kooperatifi .... Ziraat Bankası .................................. Keles Koop ....................................... Keles Taksi .......................................

861 20 05 861 20 09 861 20 06 861 31 50 861 21 98 861 20 15 861 20 25 861 20 63 861 20 29 861 21 99 861 20 46 861 20 73 861 20 64 861 20 19 861 23 22 861 21 44 861 20 45 861 22 85 861 20 02 861 20 27 861 20 24 861 21 23 861 20 34 861 24 04 861 25 24 881 77 52

Kapaklanır komutan Mehmet’in cansız

Bir de Mehmet’in siperin duvarına Kendi kanları ile yazdığı birkaç kelime “Komutanım haklıymışsın ölmeden önce Melekler geldi Müjdeyi verdi

Keskin’den “can dost kardeş aile” projesi Yıldırım Belediyesi birçok belediyeye örnek olacak bir projeyi daha hayata geçiriyor. Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, dün Yıldırım Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlediği basın toplantısı ile “Can Dost Kardeş Aile” projesini basın mensuplarına anlattı. Çok sayıda basın mensubunun katıldığı toplantıda Başkan Keskin’e, belediye başkan yardımcıları ve müdürleri de eşlik etti. Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin’in projenin detaylarını anlattığı basın toplantısında; Yıldırım Belediyesi’nin maddi imkânsızlıklar içinde, yaşam mücadelesi veren vatandaşlara yardım elini uzatmak için böylesi bir projeye hayta verdiklerinin altını çizdi. Başkan Keskin ayrıca, “ Birçok sosyal projemiz üniversitelere tez konusu oldu. İşte biz bu sosyal belediyecilik projelerimize bugün bir yenisini daha eklediğimizi sizlere duyuruyoruz. Yıldırım’ın bugün Türkiye’nin 10. büyük ilçesi. Bizler de “Can Dost Kardeş Aile” projesi ile yoksul vatandaşlarımıza el uzatacağız. Bu projemiz ile Yıldırım’ın 69 mahallesinin her birinden, ihtiyaç sahibi 1’er aile seçilecek. Seçilen 69 aile, gönüllü olarak “Can Dost Kardeş Aile” projesine destek verecek varsıl aileyle buluşturularak, iki aile arasında maddi manevi bağ kurulması sağlanacak. Bu projenin en başına da

kendi adımı yazıyorum. Maddi imkânı olan tüm Bursalıları projemize katılmalarını bekliyoruz” diye konuştu. Bu projenin Emir Sultan Hazretleri döneminde de benzerinin yapıldığına dikkat çeken Başkan Keskin, o dönemde varlıklı aileleri çınar ağaçlarının temsil ettiğini, yoksul aileleri ise erguvanların temsil ettiğini

belirterek, kendilerinin de çınarlarla erguvanları bir araya getirerek, kaynaştırmayı amaçladıklarını söyledi. Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, proje ile ilgili açıklamasının ardından basın mensupları ile çay içerek sohbet etti. Başkan Keskin, proje ile ilgili gelen sorulara da yanıt verdi. Varlıklı ailelerin desteği ile

gerçekleştirilecek “Can Dost Kardeş Aile” projesi ile maddi imkânı olmayan ailelere, gelir düzeyi yüksek olan aile üyeleri ile ailelerin sosyal birlikteliği sağlanacak. Bu sosyal birliktelik kapsamında varsıl aile, yoksul aile üyeleri ile özel günlerde bulaşarak yemek yiyip, sohbet edip, birbirlerinin dertlerine derman olmaya çalışacaklar. Aynı zamanda varlıklı aile, maddi imkânları doğrultusunda diğer aileye maddi destek de bulunacak. Bu kapsamda; 1- Bayramlarda yoksul aile hediyelerle ziyaret edilecek. 2- Ramazanda gıda ile ziyaret edilip, bir akşamda iftara alınacak. 3- Yazın birlikte piknik yapılacak. 4- Öğrenci varsa, imkân ölçüsünde burs verilecek. Bu aile kardeşliği ömür boyu sürecek. Projeye katılmak isteyen durumu iyi olan aileler, yoksul aile almak üzere Yıldırım Belediyesi’nin 0224 – 363 55 00 ve www.yildirim. bel.tr internet sitesi üzerinden başvurabilecek.

hizmetlerde kullanılmak üzere belediyelere ciddi kaynak aktarımı yaptıklarını dile getiren Vali Harput, şunları kaydetti: ''Bununla alakalı, cami, han,

medrese, çeşmeler, tarihi evler, çevre düzenlemeleri, saraylar, kervansaraylar ve benzeri mekanların restorasyonunda kullanılmak üzere belediye ve diğer kuruluşlarımıza 10 milyon 730 bin milyon TL'lik kaynak aktarımı yaptık. Belediyelerimizin yanı sıra Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve İl Özel İdaresi'ne ayrı ayrı yapacakları yatırımlarla alakalı ödenek dağıtımını dün itibarıyla yaptık. Bu rakamın 7 milyonu Büyükşehir Belediyesi'ne yapıldı. Listede bazı belediyelerin adı yok, bazılarına verilen rakamlar fazla denilebilir. Bu rakamlar talebe göre veriliyor. Bazı belediyeler çok proje yolladı, talep etti. Biz de ona göre yolladık. Bazı belediyeler hiç talep etmedi. Tüm bu dağıtım talebe göre yapıldı. Belediyelerimiz ve diğer kurumlarımız, bu bütçelerle çok iyi çalışmalar yapmışlardır. Bundan sonra da yapmaya devam edeceklerine inanıyorum.''

Bursa tarihine rekor yatırım

Bursa Valisi Şahabettin Harput, ''Cami, han, medrese, çeşmeler, tarihi evler, çevre düzenlemeleri, saraylar, kervansaraylar ve benzeri mekanların restorasyonunda kullanılmak üzere belediye ve diğer kuruluşlarımıza, 6 aylık hizmetlerde kullanılmak üzere yaklaşık 10 milyon 730 bin TL'lik kaynak aktarımı yaptık'' dedi. Harput, gazetecilere yaptığı açıklamada, tarih, kültür ve medeniyetin, Bursa'nın kimliğini belirleyen önemli özellikler olduğunu söyledi. ''Bursa'nın, sadece Osmanlı değil, 8 bin yıl öncesine kadar giden medeniyetlere ait eserlere sahip olduğunu'' belirten Harput, ''Bu eserlerin zaman içerisinde, göç, çarpık kentleşme ve sanayileşmeyle beraber yıpranması söz konusu. Bu tarihi eserlerin kimi yıprandı, yok oldu ya da deforme oldu. Bundan ızdırap duyuyoruz. Bunların asli hüviyetine kavuşturulması, eski haline getirilmesi,

hükümetin sağladığı imkanları kullanmak için valilik olarak çalışmalar yapıyoruz'' diye konuştu. ''Emlak vergisi katkı payları'' bütçesinden, haziran sonuna kadar bu

Terzioğlu’ndan patriot eleştirisi

Gerçekten inandım ki Burası Çanakkale Burası geçilmez...” Tüm dünya bilsin ki… Çanakkale geçilmez komutanım ÇANAKKALELER GEÇİLMEZ….

Büyükorhan Rehberi

Harmancık Rehberi

Kaymakam ....................................... Belediye Başkanı ............................ İlçe Jandarma Komutanı ............ Yazı İşleri Müdürü .......................... Mal Müdürü ..................................... Milli Eğitim Müdürü ...................... İlçe Nüfus Müdürü ........................ Özel İdare Müdürü ........................ İlçe Tarım Müdürü ......................... İlçe Müftülüğü ................................ Vakıf Müd.......................................... Tapu Sicil Müdürü ......................... Emniyet Amiri.................................. Telekom...... ...................................... Tedaş Müdürü ................................ Halk Eğitim Müdürü ..................... Muhtarlar Derneği......................... İcra.................... .................................. Orman İşletme Şefi ....................... Sağlık Ocağı ..................................... Noter.................................................... Kınık Belediye Başkanı.................. Ziraat Bankası .................................. Büyükorhan Koop........................... Dağser Koop.....................................

Kaymakam ....................................... Belediye Başkanı ............................ Harmancık Noteri........................... İlçe Jandarma Komutanı ............ Telekom............................................. Mal Müdürü ..................................... Milli Eğitim Müdürü ...................... İlçe Nüfus Müdürü ........................ Özel İdare Müdürü ........................ İlçe Tarım Müdürü ......................... İlçe Müftülüğü ................................ Karayolları İşletme Şefliği............ Tapu Sicil Müdürü ......................... İcra....................................................... Ptt Müdürü ...................................... Tedaş Müdürü ................................ Halk Eğitim Müdürü ..................... Devlet Hastanesi............................. Harmancık MYO.............................. Orman İşletme Şefliği.................... Sağlık Ocağı ..................................... Esnaf ve Sanatkarlar Odası.......... Tarım Kredi Kooperatifi................. Ziraat Bankası .................................. Otobüs ve Minibüsçüler Koop .. Harmancık Emniyet........................

841 20 01 841 20 69 841 20 20 841 24 16 841 23 88 841 24 20 841 24 17 841 24 18 841 23 53 841 24 77 841 23 02 841 24 19 841 20 10 555 39 20 841 20 95 841 24 74 841 20 50 841 24 73 841 24 10 841 20 05 841 23 45 852 50 01 841 21 18 841 25 55 841 27 72

Yörem Güncel

Şubat 2013

881 24 50 881 20 20 881 26 50 881 20 02 881 24 99 881 24 83 881 24 88 881 24 75 881 24 81 881 22 23 881 24 74 881 20 19 881 24 73 881 24 30 881 23 22 881 22 63 881 25 44 881 20 19 881 32 11 881 20 23 881 22 98 881 34 84 881 20 04 881 20 92 881 22 36 881 31 94

Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Selim Sait Terzioğlu Keles’te ilçe toplantısı ve esnaf ziyaretinde bulundu. Yaklaşan seçim süreci öncesi ilçe örgütlenmelerine yönelik yapılan çalışmalar kapsamında, Keles’e gelen Selim Sait Terzioğlu hükümete yönelik eleştirilerinin yanı sıra Keles ilçe esnafını da ziyaret ederek sorunları hakkında bilgi aldı. Terzioğlu, yaptığı açıklamada, “Başta ülkeye getirilen patriotlar olmak üzere hükümet birçok alanda yanlış politikalar izledi” dedi. Milli Görüş çizgisinin devam ettiğini belirten Terzioğlu, dağ yöresi seçmeninin de her geçen gün Milli Görüş’ü benimsediğini ve rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın siyasi düşüncelerine saygı duyduğunu, bunun sonucunun da önümüzdeki yerel seçimlere yansıyacağını belirtti. Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Selim Sait Terzioğlu, Bursa’da ve özellikle dağ yöresinde oy patlaması beklediklerini söyledi.

5

Madenciler depremde hayat kurtaracak Bursa’da maden ocaklarında çalışan 1400 kişi, 250 iş makinesi ile depremlerde arama kurtarma faaliyetlerine katılacak. Maden-Mermer Sanayici Üretici İşadamları Derneği (MADSİAD) ile Bursa Valiliği arasında bu konuda protokol imzalandı. Harput, bunun bir ilk olduğunu söyledi. Bursa’nın birinci derecede depreme hassas afat bölgesi olduğuna dikkat çeken Vali Şahabettin Harput, bu doğrultuda bir yandan kentsel dönüşüm sürerken, diğer yandan da halka yönelik eğitimlere ağırlık verdiklerini anlattı. Bursa’nın madencilik alanında da Türkiye’de en büyük potansiyele sahip illerin başında geldiğini kaydeden Harput, madenleri bir yandan ekonomiye kazandırırken, bir yandan da MadenMermer Sanayici Üretici İşadamları Derneği (MADSİAD) aracılığı ile farklı bir işbirliğine gittiklerini kaydetti. Vali Harput, “MADSİAD ile imzaladığımız protokol gereği, madenlerce çalışan 1400 kişi ile işletmelere ait 250 iş makinesi ve operatör bir afet anında devreye sokulacak. Madenciler AFAD İl Müdürlüğü ve arama kurtarma ekipleri tarafından eğitilecek” dedi. Bu arada Vali Şahabettin Harput, mermercilerin suları kirlettiğine ilişkin soru üzerine, her işletmenin durumunu farklı olarak ele almak gerektiğini, mermer işletmelerine izin verilirken belli mevzuatlara uyulmasının şart koşulduğunu söyledi. Kurallara uymayan işletmelerin gerektiğinde faaliyetlerinin durdurulacağına dikkat çeken Harput, “Şayet bir mermerin stratejik ve ekonomik değeri çok yüksekse, o zaman idare o köyü alıp başka yere naklediyor. Firma rezervi yer altından çıkarıyor. Sistem budur” şeklinde açıklamada bulundu.

Tarım istihdamı 6 milyonun üzerinde

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımın Kasım ayında bile 6 milyonun üzerinde istihdam yarattığını bildirerek, “Tarımda istihdam, Kasım ayında, 2011’in aynı ayına göre, 37 bin kişi artarak 6 milyon 27 bin kişi oldu” dedi. Bayraktar yaptığı açıklamada, Kasım ayında toplam istihdamın, 2011’in aynı ayına göre, 1 milyon 24 bin artarak, 25 milyon 291 bine çıktığını belirtti. Bu dönemde hizmetler sektöründe istihdamın 748 bin, sanayide 112 bin, inşaatta 127 bin, tarımda 37 bin arttığını bildiren Bayraktar, Ocak ayında 5 milyon 416 bine inen tarımdaki istihdamın Şubat ayında 5 milyon 427 bine, Mart’ta 5 milyon 613 bine, Nisan’da 6 milyon 11 bine, Mayıs’ta 6 milyon 363 bine, Haziran’da 6 milyon 555 bine, Temmuz ayında 6 milyon 638 bine yükseldiğini kaydetti. Tarımdaki istihdamın Ağustos ayında 6 milyon 564 bine, Eylül’de 6 milyon 502 bine indiğini bildiren Bayraktar, mevsim şartlarının etkisiyle Ekim ayında ise 6 milyon 322 bine, Kasım ayında ise 6 milyon 27 bine düştüğünü bildirdi. Kasım ayında hizmetler sektörünün 12 milyon 640 bin, tarımın 6 milyon 27 bin, sanayinin 4 milyon 813 bin, inşaat sektörünün ise 1 milyon 881 bin kişiye istihdam yarattığı bilgisini veren Bayraktar, “Tarım, mevsim şartlarının etkisinin görüldüğü Kasım ayında bile sanayiden 1 milyon 214 bin daha fazla kişiye istihdam sağladı. Sanayi ve inşaatın toplam istihdamı 6 milyon 624 bin kişiyle tarımdan sadece 597 bin fazla” dedi. Bayraktar, Kasım ayında, geçen yılın Kasım ayına göre, hizmetlerin payının 1 puan artarak yüzde 50’ye, inşaatın payının 0,3 puan artarak yüzde 7,2’ye çıktığını belirtti.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.