6
Yörem Güncel
Kurtlar baş belası Bursa’nın dağ ilçelerindeki besicilerin başı kurtlarla belada. Dağ ilçelerinde sürülere dadanan kurtlar hayvan yetiştiricilerinin kâbusu oldu. Büyükorhan ilçesinde 37 hayvan yetiştiricisi 218 küçükbaş hayvanlarını telef eden kurtların insanlara da korku saldığını ifade etti. Temmuz ayında yaşlı bir kadının kendisine saldıran kurttan ağaca çıkarak canını zor kurtardığını söyleyen yöre halkı, en büyük geçim kaynakları olan hayvancılığın tehdit altında olduğunu belirterek yetkililerden yardım istedi. Bursa Damızlık Koyu Keçi Yetiştiricileri Birliği (BDKKY) Başkanı Yıldırım Oran, kurt saldırılarının artması üzerine Büyükorhan’a giderek hayvan yetiştiricilerini dinledi. Besicilerle beraber basın açıklaması yapan Oran, artan kurt popülasyonunun dağ yöresinde hem insanları, hem hayvanları tehdit ettiğine dikkat çekti. Yörede kurt saldırılarının günlük vaka haline geldiğini belirten Yıldırım Oran, ilçe halkının en büyük geçim kaynağı olan hayvancılığın çok büyük tehlike altında olduğunu savundu. Oran, “Büyükorhan’da çiftçilerimizin hayvanlarına kurtların saldırması had safhaya ulaştı. 2011 yılında Orhaneli ve civarında kurt saldırısı yönünde ihbarlar gelmeye başladı. Hayvanlara saldıran kurtların tasmalı olduğu, evcil olduğu söylendi, bu durumu yetkililere ilettik. Ancak bir netice alamadık. Orhaneli’ndeki bu saldırıların ardından bu kez son iki yıldan beri Büyükorhan’daki yetiştiricilerden bu yönde ihbarlar almaya başladık. Büyükorhan’daki yetiştiricilerimiz de hayvanlara saldıran kurtların evcil olduklarını, insanlardan kaçmadıklarını, boyunlarında tasma olduğunu söylüyor. Kurt populasyonu nasıl arttı, bu kurtlar nereden geldi bilmiyoruz. Yetkililerin bu hususu araştırmasını istiyoruz’ dedi. 218 HAYVAN TELEF OLDU Telef olan hayvan sayısının ciddi boyutlara ulaştığını ifade eden Başkan Yıldırım Oran, son bir yılda kendilerine ulaşan rakamlara göre sadece Büyükorhan’da 37 yetiştiricinin 218 küçükbaş hayvanının kurtlar tarafından telef edildiğini söyledi. Maddi zararın 500 bin lirayı bulduğunu vurgulayan Oran, “Bu rakam tedir alınmadığı takdirde giderek artacaktır. İnsanlar kurtlar yüzünden tarlalarına, bahçelerine gidemez oldu.
Bakandan genç sporcuya pankart sürprizi
Mahfel için en hayırlısı… Orhan KAPLAN
Boşaltılmasının ardından İl Genel Meclisi’nin satmak istediği, İçişleri Bakanlığı’nın da satılması yönünde karar verdiği tarihi aile çay bahçesi Mahfel için yapılan iki ihaleden de beklenen sonuç çıkmaması üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe harekete geçmiş bulunuyor. Satılsın mı, satılmasın mı, belediye mi işletsin şeklindeki tartışmalar sürerken geçen yıl bir a Başkan Altepe’ye sormuştum; “Belediye olarak birçok kafe, restoran şeklinde işletmeye sahipsiniz. Bu her şeyi devlet eliyle yapmak gibi bir durum değil mi” diye.
Belediyeye ait yerlerin kişilere kiraya verilerek istihdam ve hizmet üretilmesinin serbest piyasa ekonomisine ve liberal ekonomi anlayışına daha uygun olduğunu prensip olarak benimsesem de, uygulamadaki gelişmeler bu tip yerlerde işletmeciliğin yerel yönetimlerce yapılmasının daha yararlı olacağı yönünde. Kaliteli ve ucuz hizmetin diğer işletmelere de rekabet yönüyle etki edeceği hususu da ayrı bir yarar üstelik.
Vatandaşlar ayı ve kurt gibi hayvanların vurulamamasından dolayı mağdur durumda. Silah kullanamıyorsun, cezası var. Av Kanunu mevzuatında değişiklik yapılmalı. Devlet vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Mal canın yongasıdır. Devlet bu insanlara sahip çıksın. Bu meseleye bir çare bulunsun’ diye konuştu. KUDUZ TEHLİKESİ KOL GEZİYOR Birlik olarak yetiştiricilerin yanında olduklarını da ifade eden Oran, yetiştiricilerin ellerindeki köpeklerle kurtlarla mücadele edemediğini belirterek, “Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) bağlı Karacabey Hara’sından 500 adet akbaş ve kangal köpeği talebinde bulunacağız. Ayrıca yetiştiricilere ses dalgası cihazı da temin edilmesi gerekiyor. Kurt saldırıları kuduz tehlikesini de beraberinde getirecektir. Acaba bu kurtlar kasten mi salınıyor, Milli Parklar’da yetiştirilerek ormana mı salınıyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, mevzuat gözden geçirilsin, kurt meselesine bir çare bulunsun’ şeklinde konuştu.
KÖYLÜLER KORKU İÇİNDE Büyükorhan’da küçük baş hayvan yetiştiriciliği yapan köylüler de kurt korkusu yüzünden hayvanlarını otlatmaya götüremediklerini dile getirirek, “Yetiştirdiğimiz hayvanları kendimiz kesip ailemizle yiyemezken, kurtlar gelip telef ediyor. Kanunlar yüzünden kurtlara bir şey yapamıyoruz. Devlet bu işe bir çare bulamayacaksa bizi alsın bir ovaya yerleştirsin” diye konuştu. Karaağız köyünde kurt saldırısından son anda kurtulan 64
yaşındaki Hasene Korkmaz ise, “Son bir ayda kurtlar 20 keçimi telef etti. Bu gidişle elimizde hayvan kalmayacak” diye dert yanarken, hayvan yetiştiricisi Enver Aydemir ise kurtların boynunda tasma gördüğünü iddia ederek, "Kurtların salma olduğunu öğrendik, bazı kurtların boyunlarında tasma olduğunu görenler var. Kurtlar evcil, insan sesine alışkın. Güpegündüz karşımıza çıkıyorlar. Ne köpeklerden, ne insanlardan korkuyorlar" dedi.
vatandaşlarımızın zarar görmemeleri için çalışıyoruz.
Bursaspor A Takımı kadrosunda yer alan Ozan Tufan için Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, doğum yeri olan Harmancık ilçesine pankart astırdı. Harmancık Gençlik Spor Kulübü’ne asılan pankartta Ozan Tufan'ın resmi yer alırken, "17. Akdeniz Oyunları’nda 126 madalya ile ülkemizi başarıya taşıyan sporcularımızdan Bursa’nın evladı gümüş madalyalı futbolcumuz Ozan Tufan’ı kutlar, başarılarının devamını dilerim" ifadeleri yer aldı.
Hayvan hırsızları genellikle aydınlatması yetersiz olan ahırları
hedef seçiyor. Ahırların önceden keşfini yaparak, korunaksız ahırları soyuyorlar. Ağıl ve çiftliklere geceleyin girip, hayvanları belirli noktaya bıraktıkları araçlarına yükleyerek hırsızlık yapıyorlar. Bunun dışında kapısı sağlam olmayan ahırları tercih ediyorlar. Hırsızlar hayvanları çalarken bunlara benzer birçok yöntem kullanırken, besiciler de alacakları basit ve ucuz bazı tedbirlerle hayvanlarının çalınmasını önleyebilirler” dedi.
*** Mahfel’in satılmaması konusunda kamuoyunda gelişen duyarlılık içinde olaya ideolojik olarak da bakanların bulunmasına karşın, Mahfel’in özel konumu gereği satılmaması daha iyi olacaktı. Bu konuda hemen her kes fikir yürüttü, düşüncesini açıkladı. AK parti İl Başkanı Sedat Yalçın, satılmasından yana tavır koydu. Kent Konseyi durumu kamuoyu tartışmasına açtı. Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala ise Bursalıların çoğunun Mahfel’in kamuda kalmasını istediğini belirtti. Ardından; Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe girdi devreye. Bursalıların ortak kullanım alanlarından biri olan ve tarihi geçmişi bulunan binanın bu şekilde kapalı kalması üzerine Başkan Recep Altepe, İl Genel Meclisi Başkanı Nedim Akdemir’le bir görüşme yaptı. Bu görüşmede, Büyükşehir Yasası gereğince söz konusu binanın 2014 Mart’ında zaten Büyükşehir Belediyesi’ne geçeceğini ancak bu süreye kadar kapalı kalmasına gönlünün razı olmadığını aktardı. İl Genel Meclisi Başkanı Akdemir’den, tarihi binayı kiralık olarak istedi. Ve hemen de işlemlere başlandı. İlgili başvuru İl Özel İdaresi’ne yapıldı ve dilekçe komisyona havale edildi. Böylece gözler 2 Eylül’de yapılması beklenen İl Genel Meclisi toplantısına çevrildi. Komisyonun kararı Meclis’ten de geçerse, Mahfel Çay Bahçesi, 7 ay süresince Büyükşehir Belediyesi’ne kiralanacak. *** Büyükşehir Belediyesi, bu binayı da diğer sosyal tesisler gibi BURFAŞ eliyle işletecek ve küçük bir onarım ve dekorasyonun ardından da hemen Bursalıların hizmetine sokacak. BURFAŞ’ geçmesiyle Büyükşehir Belediyesi’nin bu kurum aracılığıyla işlettiği sosyal tesis sayısı 25’e yükselmiş oluyor. Kaliteli ve ucuz hizmet vatandaşın cazibesini çekiyor…
lik.
Yaratılan rekabet ortamı da bir başka güzelBüyük utkunun yıl dönümü kutlu olsun… ***
Sözün özü: Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun Martı sevdiği denizden asla vazgeçmez. Albert Camus
11
Yörem Güncel
Eylül 2013
Şimdi ne yapacaksınız?
Başkan beni, işletmeleri kiraya vermenin sakıncaları konusunda verdiği örneklerle öylesine ikna etmişti ki, ben de kabul etmiştim belediye işletmesinin daha iyi olacağını…
Emniyetten bayram öncesi uyarı Bursa'nın Orhaneli ilçesinde, besiciler kurban bayramı öncesi emniyet tarafından hayvan hırsızlarına karşı uyarıldı. Orhaneli Emniyet Amirliği Toplum Destekli Polislik Şubesi ekipleri, yaklaşan kurban bayramı öncesi hayvan ağıllarını dolaşarak hayvan sahiplerine hırsızlara karşı broşür dağıttı. Besicilerle tek tek görüşülerek hayvan hırsızlıklarına karşı alınacak tedbirler anlatıldı. Emniyet Amiri Hakan Aga, "Yaklaşan bayram öncesi ilçemizde hayvan yetiştiriciliği ile uğraşan
Eylül 2013
Ramazan BAYAT
‘’Hayatta kazanılan hiçbir başarı tesadüf değildir’’sözüne uygun birkaç önemli adımı öncelikle sizlere aktarmak istiyorum.,Gazetemizi ve yazılarımı takip edenler bilecektir… Doğancı Barajı-Nilüfer bağlantı sorununu yazdık şuan çalışmalar son hızıyla devam ediyor.Kocayayla-Görecik Bursaspor tesisleri olsun dedik Kendir oldu. Kozağacı’na termik uygunsuz dedik çalışmalar bu yönde,Besaş
tesisleri oldu,Başköy su sorunu dedik Bursa ve ülke gündemine oturdu, Büyükorhan-köyleri bağlantı yolu dedik oldu,ilçelerde altyapı yok dedik tüm ilçeler sıraya girdi. bunların hepsi mi tesadüf? Halkın dertleriyle dertlenmesi, sorunlarına çözüm üretmesi, muhakkak ki medyadan ve gazeteden beklenen en önemli görevdir. Hedefler,azim,başarı işte genç beyinlerin 2030-2040 Orhaneli’si,Ha rmancık’ı,Keles’i,Büyükorhan’ı geniş anlamda Bursa’sı, Türkiye’si dünyası… ‘’Saatin kendisi mekan,yürüyüşü zaman, ayarı da insandır’’.diyor Tanpınar. ‘’Bende geleceğin saati yakın,mekanı Bursa,ayarı da genç beyinlerdir’diyorum.’ İşte o genç beyinler artık
bir dönemi kapattı tıpkı 21.yy Türkiye’si,Avrupası, dünyası gibi. Bu saatten sonra Büyükorhan’da kuzu melese Bursa’da sesi duyulur,Keles’de arı çiçeğe konsa balı Bursa’da tadılır. “Beni destekleyen tüm dostlarıma minnettar olduğum kadar, beni eleştirenlere de minnetlerimi sunuyorum. diyor 2012 Nobel Edebiyat Ödülü Çinli yazar ‘’Mo Yan’’. Bende bu sözlere ithafen Dağ Yöresi olmaz,yapamaz,olamaz diye eleştiren tüm olumsuz düşüncelere teşekkür ediyorum, yapamaz dediler yaptılar olamaz,olmamalı dediler oldular bakalım şimdi ne yapacaklar?! Yöre,bu güne kadar baktılar ki dışardan gelenlerle bu iş yürümüyor,
kendi doktorunu,hakimini,yazarını, siyasetçisini,eğitimcisini,sanatçısını çıkardı, ve bugün misliyle faydasını geri dönüşümünü almaya başladı. Geleceği hiç düşünmem; ansızın geliverir.(Einstein)Partiler,sivil toplum örgütleri,sanayiciler bu genç beyinlerin farkına vardı vardı varmadı bundan fazla değil beş on sene sonra ülkenin her yerinde köşe başlarında belki Cumhurbaşkanlığı,Başb akanlık,Büyükşehir Belediye Başkanlığı,Bakanlıklarda ,sanayide,sanatta her yerde yani gelecekte imzalarını atan bir nesil olacak. Yöre artık susmuyor,önceden seçimden seçime gelir tüm dargınlıkların,kırgınlıkların telafisini yaparlar ve istediği gibi at oynatılırlardı ama şimdi eskileri
Harmancık’a Altepe dopingi
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, “Türkiye’de İstanbul’dan başka bir şehir konuşulmuyordu ama şimdi Bursa’nın gemileri,deniz uçakları, tramvayı, yerli araçları, tramvayları, teleferiği, bilim merkezleri konuşuluyor” dedi.
Kocakovacık rahatladı Bursa İl Sağlık Müdürlüğü, tilkinin ısırdığı çobanın kuduzdan öldüğü iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “A.A. isimli hasta, 7 Ağustos tarihinde saat 04:30′da ateş, bulantı, kusma, karın ağrısı ve nefes darlığı gibi şikâyetlerle Çekirge Devlet Hastanesi acil servisine başvurmuştur. Gerekli tetkikler yapıldıktan sonra enfeksiyon hastalıkları doktoru, leptospiroz, sebebi bilinmeyen ateş ön teşhisini düşünmüş, hastanın tecrit odası olan bir klinikte takip edilmesini uygun görmüştür. Diğer hastanelerde tecrit odası sorgulanmış, bulunamaması üzerine temas izolasyonu uygulanarak tek başına olacak şekilde Çekirge Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği’ne yatırılmıştır. Hastada ansefalit bulgularının olmaması, hayvan ısırığı olmaması, herhangi bir nörolojik bulgu tespit edilememesi sebebiyle ön teşhiste kuduz düşünülmemiştir. Genel durumu kötüleşen hasta, saat 22.30′da 2. basamak yoğun bakım ünitesine transfer edilmiştir. Burada yapılan müdahalelere rağmen saat 01.00′de hayatını kaybetmiştir. Hastanın teşhis konulamadan ex olması, ölüm sebebinin tam açıklanamaması, hastanın son dönemde yutma güçlüğünün artması, şuurundaki değişiklikler üzerine ön teşhisler arasına kuduz da eklenmiştir” denildi. Bu gelişmeler üzerine hastayla yakın temasta bulunan sağlık personeli ve hastanın ailesinin aşılandığı belirtilen açıklamada, “Otopsi sonucu alınan materyallerde hastanın kuduz testlerinin pozitif çıkması üzerine, önceden başlanılan kuduz profilaksi aşılaması çerçevesi genişletilerek sürdürülmüştür ve yakın takibe alınmıştır. Bu şüpheli ölüm üzerine, Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Kontrol Programları Şubesi ve Keles TSM tarafından yapılan vaka incelemesinde kuduzun kaynağı tespit edilememiştir. İlçe Tarım Müdürlüğü ve aile ile konu hakkında hem Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar, hem de TSM tarafından görüşmeler yapılmıştır. Filyasyon çalışmasında 1 yıllık geriye dönük bölgede kuduz riskli temas araştırılmıştır. Yakınlarından alınan bilgiye göre, kişi daha önce kuduz riskli temasa maruz kalmamıştır, kişinin sürüsünde kuduz hayvan yoktur ve hayvan saldırısı olmamıştır. Bölgede kuduz odağı yoktur. Bu süreç zarfında sürüde İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından yapılan kontrollerde hayvanlarının muayeneleri yapılmıştır.
Altepe, Harmancık ilçesinde düğün salonu, kapalı otopark ve terminal inşaatlarının temel atma töreninde yaptığı konuşmada, bu inşaatlarla Harmancık Belediyesinin, bir büyükşehir belediyesi gibi çalıştığını söyledi. Vatandaşlara hizmeti bir ibadet olarak gördüklerini vurgulayan Altepe, şöyle konuştu: “Başbakanımız ve ekibi her alanda destanlar yazıyor. Hizmet, bu kadroların işi. Türkiye’de bu kadrolar büyük devrimler yapıyor. Yurt dışında bu kadroların değerini daha da iyi anlıyoruz. Allah bu kadroya güç versin, uzun ömürler versin. Türkiye’de İstanbul’dan başka bir şehir konuşulmuyordu ama şimdi Bursa’nın gemileri, deniz uçakları, tramvayı, yerli araçları, tramvayları, teleferiği, bilim merkezleri konuşuluyor. Bursa, Türkiye’nin gündeminde. Her alanda Bursa’da büyük bir hareketlilik var. Bursa için çalışıyoruz, Harmancık için çalışmaya devam edeceğiz. Dağ yöresi
bizim için önemli. Bu bölgeler bizim göz bebeğimiz, ecdadımızın yadigarı. Bu bölgenin gelişmesi ve kalkınması, en büyük temennimiz. Harmancıkımızın göç vermemesi gerekiyor. Buradaki insanımızın kendine yeter hale gelmesi gerekiyor. Ekonomikolarak ayakta kalması gerekiyor. Bu yüzden de Harmancık kendi içinde kendi problemlerini çözmeli. Bunun için de burada güçlü yatırımlar yapmamız gerekiyor.
Bu bölgenin her anlamda kalkınması bizlerden soruluyor. Artık bundan sonra yanınızda Büyükşehir de var. Bursa’nın herhangi bir semtinde ne varsa Harmancık’ta da o olacak.” Temele ilk harcın dökülmesiyle sona eren törene, Harmancık Kaymakamı Kemal Karahan, Belediye Başkanı Mustafa Çetinkaya, Bursa Ekmek ve Besin AŞ Genel Müdürü Mustafa Bektaş, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle vatandaşlar katıldı.
Orkop’tan iş güvenliği atağı Bursa Or-koop birlik Başkanı İlhami İlhan Keles’te birlik üyesi Kooperatiflere iş güvenliği konusunda bilğilendirme toplansı düzenledi. Toplantıya katılan üyeleri 6331 sayılı yasa gereği uygulanması gereken yasal zorunluluklar kapsamında iş güvenliği için kullanılması gereken kıyafetlerin tanıtımınıda gerçekleştiren Birlik Başkanı İlhami İlhan, bu yasanın Orman köylüsü için son derece önemli olduğunu bu bilinçle üyelerinde öncelikle kendi güvenlikleri için kullanmaları gereken kıyafetlerin yasayla zorunlu hale getirildiğini söyledi. Üyelerinde bu bilğilendirmedende memnun oldukları gözlendi.
Büyükorhan AK Parti’de Bülent Yiğit dönemi
Büyükorhan Belediye Başkanlığı için görevinden istifa eden Bayram Çetinkaya’nın yerine ilçe başkanlığı görevine Bursa AK Parti İl Yönetimi tarafından Bülent Yiğit atandı. Çiçeği burnunda Başkan Bülent Yiğit, ilçenin sorunlarını bildiklerini, çözüm üretmek için birlik ve beraberlik içinde çalışacaklarını söyledi.
sustursanız da genç beyinler derdim var,dermanın şu ben istiyorum diyebiliyor. Yöre birilerine muhtaç değil,birileri yöreye muhtaç artık. Ünidağ hesaba katılmadan atılan her adımın sonu hezeyandır. Övgü ve yergiye üç beş satır ayırmak istiyorum… Besaş Süt Tesislerini Keles’e kazandıranlara,Kocayayla’ya Bursaspor Tesislerini kazandıranlara, Bursa’mızın yeni valisi Münir Karaoğlu’nun gezilere Dağ Yöresi’nden başlamasına,Orhaneli’de alt yapıda tarihin en büyük alt yapı çalışmasını başlatanlara, Büyükorhan’da köylerle bağlantı yolunu kazandıranlara kocaman bir teşekkürü borç bilirim.
İçki ve namaz Ertan TURAN
Yaşantımızdan İki önemli konu.Kimi Müslüman 5 vakit namazlarını kılıyor kılmaya çalışıyor;islam inancını yaşıyor ve ibadetlerin önemini biliyor,bu konuda nasihat ediyor. Kimi bazen terketse de beş vakit namazından kılıyor,alkol içmiyor ve oda karşı. Kimisi bazen hata günah olarak içse çok pişman. Kimisi var ki sıkı ise içkisine karış.Sanki haram yasak değilmiş gibi karşında bulursun.Harama haram diyemez,hatırlatma filan yapamaz duruma düşebilirsin.İçki ve namaz bir birinin eksi kutupları;bir birini iterler.Namaza içkiyi ittirmek ;namazlarını kılan olmak lazım. İnsanlar her ne hikmetse namazına da karıştırmaz; içkisine de.İnsana yaşantısı zamanla yerleşiyor;öyle bir kişi olup çıkıyor. Birisi halk arasında dindar ;sevilen saylan bir konuma geliyor,diğeri ayyaş istenmiyen bir kişilik oluyor da farkında değil.Alkolü ile birey olan öyle bir kişilikle toplumda yer aldığını düşünyor k;artık her şeyi çözmüş;hayatın profesörü,bu dünyaya yerleşmiş;ahiret adeta önemsiz ,yada yok gibi. İnandığı gibi yaşamıyan;zamanla yaşantısını inançları yapıyor .Alkolün haram olduğuna inanan içmiyecek;Namazın farziyetine inanan kılacak.Ayetlere;peygamber e İnanmayanın zaten inancı yoktur;inanç sorunu olabilir,inancı yok olan sonuna kadar belki alkolünü ;alkollü yaşantıyı savunur. GIYBET VE İFTİRA Dünyanın olmassa olmazlarından birisi gıybet ve iftiradır.Hele köylülerin eğlencesi yaşantısı olması var ya ilginç.Hayat bu sanki. Sanki gel bulaşalım konuşalım gıybet ve iftira edelim,yada tv yapsın bu işi,sonuçta gıybet ve iftira ile bir birimizi yiyip içelimde durumdayız . Başka işimiz varmi ki acaba; birbirimizin istemediği şekilde arkadan konuşmak ahkam kesme çalışmamızın yerine.Düşünmek lazım.En iyisi susalım;Tanrıya soralım.Nasılsa Tanrının son kitabı var elimizde.Ordan hayatı öğrenelim ve işimize dönelim ne dersiniz. DARILDILAR Insanlar küser darilir,insanlar konusur,barisir;anlasir.Hayat yaşanmaya devam eder.Uzun suren darginlik olamaz,olmamali.İnsan önce anlaşamaz;kendini bilen ,olayı çözen önce konuşur dargınlığı iptal eder. Konuşmaya gerek varmıyokmu?Hayatımızdaki sorulardan birisi. İnsan konuşarak yaşar.Konuşmada hayat vardır.Yada hayata susulur;sessiz kalınır. Dargınlık bu yenilir yutulur bir şey değil. Allah tan,Rasulullah tan(S.A.V) izin ,onay alan ,alabilen İsrafil (a.s) suru üfürene ,hatta ölümsüzlüğe,sonsuzluğa uzanan dargınlığını yaşayabilir.Tabi dargınlık gerekli,önemli , helal ve günah değilse.Teorik olarak kimsenin dargın durmasına karışılmaz;belki özeline girer. Derken;gün gelir Müslüman a dini bayram olur.Bayram sabahı barisip dost olma vaktidir. Hocalar vaaz kursulerinde barisin diye seslenmektedir.Is insanoğluna kalmistir.Kim hayirli ise once o elini, imani,dini icin uzatir;belki eli havada,gonlu yikintida kalir.Artik is ,olay bir sonraki Bayrama yelken acar.Yada eller kavusur;sevince sevinc ,mutluluk katar.Iste insanlar boyle de yasar;dunya hayati gecer. Dini bayramların bir özelliği güzelliğidir; Ramazan Bayramında da bayramlasamiyan küsler Kurban Bayramında bayramlasir;Bayramlar darginlik koymaz. Herkes cıvıl cıvıl konuşsun dilek ve temennilerimle.