8
Yörem Güncel
Mayıs 2013
Büyükorhan’da 2/B sevinci
Nükleer’de epey geç kaldık… Orhan KAPLAN
Geçtiğimiz Cumartesi günkü yazım, ‘Nükleer Kültür’ başlıklı idi. Bu yazıda bilindiği gibi Nükleer enerji konusunu ele almış, Türkiye’de gelinen noktayı ve diğer ülkelerdeki duruma değinmiştik. Aynı gün Bursa’da bulunan Enerji Bakanı Taner Yıldız’ı dinledik Almira otelde ve bakanın verdiği ramaklar ve örneklerle nükleer enerji santrallerinin Türkiye’de bu güne kadar kurulmasının gecikmiş olduğuna yönelik inancımız pekişti. Her yıl Türkiye’de bir milyon çocuğun dünyaya geldiğini ve aynı oranda da karayollarına 1 milyon yeni aracın çıktığını belirten Bakan Yıldız, her yıl Türkiye’de 4-5 bin KW enerji yatırımının yapılması gerektiğinin altını çizdi. Bu yatırımları öncelikle yerli kaynakların kullanılarak yapılmasına çalıştıklarını, nükleer enerji santrallerini de bu kapsamda ele almak gerektiğini belirtti. Petrol ve doğalgaz bakımından oldukça yoksun olan Türkiye’de artan enerji gereksinimini karşılamak için rüzgar, kömür, güneş, Hes ve nükleer santralleri birlikte ele aldıklarını belirten Bakan Yıldız, bunları kullanırken çevreye de gerekli duyarlılığı gösterdiklerini, gösterilmesi gerektiğini belirtti ve enerji için dışa ödenen paranın azaltılmasının önemine vurgu yaptı.
Aydın KURMUŞ Büyükorhan’da kamuoyunda 2/B yasası olarak bilinen taşınmazlardan hak sahibi olan ve tapu bedelini ödeyen ilk kişiye tapusu verildi. Büyükorhan Mal müdürlüğüne bedelini peşin ödeyerek tapusunu almaya hak kazanan Tekerler Köyünde ikamet eden Rahime Oruç’a tapusu İlçe Kaymakamı tarafından verildi. Kaymakamlık Makamında yapılan törene Kaymakam İbrahim Ethem Kazak, Tapu Müdürü Fatih Yücesoy ile hak sahibi Rahime Oruç katıldı. Tapu tesliminde konuşan Büyükorhan Kaymakamı İbrahim Ethem Kazak, “Orman vasfını yitirmiş olduğu kabul edilen bu taşınmazların kullanıcılarının daha önce tespit edildiğini ve
kullanıcılarına bu yerleri almaları konusunda 6292 sayılı yasa ile bir çok kolaylıklar sağlandığını belirterek üç ayrı ödeme seçeneği sunulduğunu, Tarımsal amaçla kullanılan taşınmazların rayiç bedelin yüzde ellisinde indirim yapıldığını, peşin ödemelerde ise %20 daha indirim yapıldığını söyledi. Öngörülen 3 ay içerisinde tüm hak sahiplerinin tapularını almalarını isteyen Kazak vatandaşların bu yasadan faydalanmalarını istedi. Konuşmanın ardından İbrahim Ethem Kazak hayırlı ve uğurlu olsun temennisiyle Tekerler Köyü Kızılcıkdere Mevkiindeki 3372 m2 lik tarla tapusunu hak sahibi Rahime Oruç’a takdim etti.
Muhtarlar Kocayayla’da konuştu
*** Türkiye’nin geldiği noktada, çevresinde bir yığın nükleer santrale sahip komşu ülkenin olması bir yana, dünyada toplam çalışan 434 nükleer santrale karşın Türkiye’nin bu güne kadar bu enerji kaynağından yararlanamamış olmasının çeşitli nedenleri var hiç kuşku yok ki. Türkiye’deki hükümetlerin geçmişte görev sürelerinin ortalama 2 yılı dolduramaması, ekonomik ve siyasal sorunlar, karşı lobilerin etkinliği gibi nedenlerle nükleer santraller gecikmiş durumda. Mersin Akkuyu ve Sinop’ta kurulacak santrallerin ihalelerinin bitip, inşaat sürecine gelindiği bir aşamada iktidarın 3. bir santral için de yer arayışına başlaması gecikmiş de olsa önemli bir aşama kuşkusuz. Ve bu santral ihaleleri için yabancı firmaların Türkiye’den hazine garantisi istememesi de bir başka önemli bir gelişme Türkiye’nin geldiği nokta açısından. *** Bu gün 50–60 yıldır çalışmakta olan 434 nükleer santral bulunmakta dünyada. Bunların 101’i ABD’de. 58’i Fransa, 38’i Rusya, 30’u Japonya, 23’ü Güney Kore, 19’u İngiltere’de bulunuyor aktif olarak. Çin, yeni 50 nükleer santral kurmak için harekete geçmiş bulunuyor. Komşularımızdan İran, Bulgaristan ve Ermenistan da nükleer santrallere sahip ülkeler ve bunların en yakını Türkiye’ye salt 16 km. Tüm bunlar gösteriyor ki, Türkiye karşı lobilerin de etkisiyle bu güne değin bu önemli ve çağın elektrik kaynağından yoksun kalmış. İhaleleri yapılan nükleer santraller, rüzgâr, güneş, kömür ve HES projeleri ile birlikte 2023 yılında doğalgazdan yapılan bu günkü elektrik üretim oranının 44’lerden 30’lara düşeceği öngörülüyor. Bu, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının da azalması demek. Geç de kalmış olsak bir yerlerden başlamak gerekiyor kuşkusuz. *** Sözün özü: Enerji uygarlık demektir…
Orhan BOZDEMİR Yeni Büyükşehir Kanunu ile gelecek yıl mart ayında mahalle statüsüne geçecek olan dağ köylerinin durumu Keles Kocayayla'da yapılan '1. Uludağ Muhtarlar Zirvesi'nde ele alındı. Kocayayla'daki Oba Kamp'da 2 günlük bir toplantı tertipleyen Türkiye Muhtarlar Derneği Bursa Şube Başkanı Ferruh Sevimgil, dağ yöresinin dertlerini paylaşıp, büyükşehir statüsünde ne tür bir hizmet beklentisi olduğunu ve bölgenin kalkınması için hangi konulara öncelik verilmesini belirlemek istediklerini söyledi. Osmangazi dağ yöresi ve Keles muhtarları, nüfusun sürekli şehre göç etmesi sebebiyle köylerde nüfusun azalarak yaşlandığına dikkat çekerek, "Ancak yine de şehirde olanlar hafta sonlarında tarlalarına gelerek, çilek ve kiraz gibi ürünleri yetiştirmeyi sürdürüyorlar. Dağın eteklerinde zirai ilaç bakımında kirlenmemiş topraklar, hiç ekilmeyen alanlar var. Bu ürünlerin katma değerli bir şekilde pazarlanması ile ciddi bir gelir artışı sağlanabilir. Hayvancılık konusundaki teşvikler köylerde daha iyi anlatılarak, bölgede hayvancılık geliştirilebilir. Ancak yeni belediye kanununda köy yerleşimi içinde ahır kurulmasına müsade edilmiyor. Bu ahırların köy dışına yapılması konusunda belediyeler destek verebilirler. İlk yıllarda bu maddenin uygulanmasında esneklik gösterebilirler. Büyük köylerde köy yerleşik alanının genişletilip imar
Emeklilik yaşında yeni gelişme!
planları yapılması önemli bir imkan sağlayacaktır. Alt yapı eksiklikleri kanun işlerlik kazanmadan önce belirlenip, sınırlar genişletilip hemen halledilebilir. Köy okullarının büyük bir kısmı boş duruyor. Bu okulların, köy konağı veya gelenleri misafir etmek için elden geçirilip tefriş edilmesi sağlanabilir. Gölet, yayla gibi doğal güzellikleri olan köylerde dalından çilek ve kiraz yemek için turlar düzenlenebilir. Kullanılmayan ahşap ve kerpiç köy evleri pansiyon olarak hafta sonları kiraya verilebilir. İnsanlar dağ köylerindeki insanların safiyetini görmek istiyor. Egzoz dumanının olmadığı, bülbül seslerinin hakim olduğu yerler Bursa'ya 40 veya
Erken emeklilikle ilgili olarak vatandaşların kafası karıştıkça karıştı. Çalışma Bakanı Faruk Çelik ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in konuyla ilgili yaptıkları açıklamalar zaman zaman söz düellosuna dönüşünce vatandaş ne yapacağını şaşırmıştı. Erken emeklilikle ilgili yine bir açıklama geldi. Sosyal güvenlikte emeklilik için yaşı bekleyen veya 60 yaşını aşıp prim günü eksik olanlarla ilgili çalışma yapılıp
50 kilometre uzaklıkta. Artık İstanbul ve Ankara ile kolaylaşan ulaşım ile bu metropollerden de dağ yöresine insanların gelmesi mümkün olabilecektir. Ilıca olan köylerde termalden istifade, hızlı akan sularda rafting yapmak için organizasyonlar yapılabilir. Kocayayla Bursa'nın piknik alanı gibi değerlendirilip büyükşehir burada günü birlik kullanım alanları inşa edebilir. Koyun sütü ve yoğurdu, keçi peyniri, gezen köy tavuğu yumurtası, tandır ekmeği, şeker fasülye, dağ patetesi, erişte, organik pazarlarda şehirden gelenlere sunulabilir" dediler. Şehre göçün devam edeceği gerçeğinin değişmeyeceğini belirten muhtarlar,
yapılmadığıyla ilgili bitmek bilmeyen tartışmada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’ten yeni açıklamalar geldi. Çelik, mali dengeleri etkilemeyecek bir düzenleme için ön çalışma yaptıklarını açıkladı. Çelik, “Özellikle sağlıktan yararlanamayan vatandaşlarımızla ilgili bir çıkış yolu bulunabilir mi diye çalışıyoruz” dedi. Dün akşam Meclis’te bakanların farklı açıklamalarıyla ilgili ısrarlı sorular üzerine
ancak doğal güzelliklerin daha fazla anlatılması ve yeni kanunla yapılacak hizmetler sayesinde göçün azaltılabileceğini bildirdiler. Doğancı Barajı ile Bursa arasındaki duble yol inşaatının bir an önce başlaması için Bursa milletvekillerinin ilgisini talep eden dağ köylerinin muhtarları, özel idare eliyle 1 yıl içerisinde köylere döşenecek parke taşı dağıtımının da son yıl olması sebebiyle hızlandırılmasını ve ihtiyaçların yarısını karşılayabilecek şekilde parke taşı dağıtılmasını istedi. Muhtarlar Başkanı Ferruh Sevimgil, bölge insanın temiz ve saf kalpli yaklaşımının çok fazla hizmeti hak ettiğini, ancak yoksul olan halkın su parası, emlak vergisi gibi yeni mali yüklerle birden bire yüz yüze kalacağına dikkat çekerek, "Yeni belediye kanunu ile mahalli idareler bu bölgelerden aldıkları bedellerden çok daha fazlasını Uludağ'ın eteklerinde hayat mücadelesi veren insanlara aktarmak durumundadır. Onun için belediyeler köylerde yapılabilecek çalışmalar için şimdiden bir ekip kurup yöreyi gezmeli ve yatırım planlamalarını yapmalı" diye konuştu. Muhtarlar, orman idaresi ile yaşadıkları tecrübeleri birbirleri ile paylaşırken, dayanışmayı arttırmak adına ok atma, telde kayma, at binme, halat yarışı gibi değişik faaliyetlerle vücutlarını da çalıştırdı.
konuyu değerlendiren Çelik, şunları söyledi: “60 yaşını aşmış ve prim gününü dolduramamış vatandaşlarımızın yaklaşık sayısı 265 bin kişi. Prim günü doldurduğu halde yaşı dolduramayan ve yaş bekleyen vatandaşlarımızın sayısıysa 2000 öncesi itibariyle 5,5 milyon sigortalımız. Sosyal Güvenlik Kurumuyla geçmiş iktidarların çok oynamasından dolayı çok çeken bir milletiz.”
Mayıs 2013
Yörem Güncel
TEŞEKKÜR
12 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleştirilen 16. Dağ-Der genel kurulunda hiçbir siyasi beklenti içine girmeksizin sadece ve sadece Dağ-Der’in aydınlık yarınları adına oylarını kullanarak ben ve ekibime destek veren tüm hemşehrilerime ekibim adına teşekkür ederim.
Kamil YILMAZ ve ekibi
13