3 minute read

“KÜÇÜK ÜLKELERDE ÖZEL VE ÖZERK YAPILAR TEKELLEŞMEYE DÖNER”

Next Article
İnşaat Gazetesi

İnşaat Gazetesi

Kıbrıs Türk Elektrik

Müteahhitleri

Advertisement

Birliği Başkanı Bora Karaçam, ‘’Biz, ülke olarak yeni nesli mesleki anlamda yetiştirmez ve çalışacak bir alan sağlayamazsak ileride çok ciddi sıkıntılar yaşayacağız” dedi.

Karaçam: ‘’Yasamızdaki en büyük eksiklik cezai yaptırımın olmamasıdır. Bu da bizim için en büyük sıkıntıdır. Yasanın tadil edilmesi noktasında sürekli değişen irade yüzünden yasa mecliste beklemeye devam ediyor.”

“Biz, binanın her noktasına dokunan insanlarız”

İnşaat sektörü ile bağlantılı bir sektördesiniz. Yapım aşamasında Elektrik Müteahhitlerinin sıkıntıları oluyor mu, isteklerine dikkat ediliyor mu?

“İnşaat sektörünün bazı aşamalarında göz önünde bulundurulan tek sektörüz ama zaman zaman biz yokmuşuz gibi davranan müteahhitlerimiz de var. Bir binanın yapılması temelden başlayarak, yükselir. En alt ve tavan oluşurken, bizim varlığımız unutuluyor ve son dakika inşaata çağırılıyoruz. Bu durum bizim açımızdan oldukça zor bir durumdur.

Bu teknik anlamda yaşadığımız sıkıntıdır. Biz binanın her noktasına dokunan insanlarız. Ekonomik olarak yaşadığımız diğer sıkıntılar ise sabit olmayan dalgalı bir ekonomiye sahip olmamızıdır.

Maalesef ekonomimiz sabit bir seyre sahip olmadığından dolayı kimseye net bir rakam söyleyip, fiyat teklifi veremiyoruz. Sürekli değişen döviz kurlarından dolayı mal alırken büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Öte yandan aldığımız ürünü ödeyene kadar kur yine yükseliyor ve ödememizi hem yüksek kurdan ödüyoruz hem de kurun beklenmedik zamanda yükselmesinden ötürü ciddi kayıplar yaşıyoruz.’’

‘’Kalifiye eleman bulamıyoruz’’

‘’Gelecek bakımından da en büyük sıkıntımız, yetişmiş eleman bulamayacağımızdır. Ülke olarak mesleki eğitim eksikliğimiz var. Ailelerimizin yeni nesli yetiştirirken mesleğe eğilimini sağlamaması sıkıntının en büyük ikinci etkenidir. Ülkemizde meslek okulları var ancak buradan mezun olan gençlerimiz üniversitelerde farklı bölümlere yönlendiriliyor veya lise zamanında aldığı eğitim yetersiz kaldığı için bunu mesleğe yansıtamıyor. Bugün üniversitelerimizde 17 bin öğrenci var. 45 bin kişi de yurt dışından ülkemize çalışmak için geliyor. Bu doğru değildir. Şuan sektörde usta isimler var, yetiştirdiğimiz belli bir seviyeye gelmiş elemanlar var, ancak bu kişiler işi bırakırsa yerine koyacağımız kimse yok. Eğitimler verilirken belli bir seviyede geçme notu olmalı. Ülkemizde ve dünyadaki gerçekleri göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Belli bilgi ve beceri seviyesinde olanlar üniversiteye alınmalı ve bir baraj konmalıdır. Baraj üzeri olan öğrenciler üniversiteye gitmeli ve baraj altında kalanlar da mesleki bakımdan eğitilmelidir. Böylelikle de yabancı iş gücü ihtiyacı ortadan kalkar ve ülkemize gelen 45 bin’lik iş gücünün de ülkeden her ay çıkardığı ve kendi ülkesine gönderdiği paralar da ülke ekonomisine kalır.”

“Şantiyelerde sanatkâr sıkıntısı vardır”

Şantiyelerde en fazla karşılaştığınız sıkıntılar nedir?

“Açıkçası çok büyük bir sıkıntı yok. Mevcut sıkıntılar da aşılabilecek bir sıkıntıdır. Şantiyeler de eleman sıkıntısı vardır. Daha doğrudan sanatkâr sıkıntısı diyebiliriz. Yani ahlaki ve teknik olarak donanımlı sanatkâr bulmak çok zor.

Şantiyelerdeki en önemli sorun da budur. Biz ülke olarak yeni nesli

İnşaat Gazetesi

mesleki anlamda yetiştirmez ve çalışacağı bir alan sağlayamazsak ileride çok ciddi sıkıntılar yaşayacağız.”

“Yasamızın en büyük eksiği cezai yaptırımının olmamasıdır”

Müteahhitlik karnesi olmadan iş yapanlar var. Bu konuda cezai yaptırımlardan bahseder misiniz?

“Yasamız, (51/2002) 1978 yılında yürürlüğe girdi, 2016 yılında Birlik ve Dernekler Yasası altında birlik olarak yasallaştı. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı bir yasadır. Bu yasada yer alan ancak pek çok uygulamanın uygulandığını söyleyemeyiz. Çünkü yasada kayıt dışı müteahhitlik yapılamayacağına ilişkin madde olmasına rağmen kayıt dışı müteahhitlik yapılıyor.

Biz müteahhitlik yapılmasın demiyoruz, ancak bu gerekli izinler ve kayıtlar sağlanarak yapılsın diyoruz. Şartlar bellidir. Bu şartlar sağlandığında hep birlikte müteahhitlik mesleğini yapabiliriz. Öte yandan bu yasamızın en büyük eksiği cezai yaptırımının olmamasıdır. Bu da bizim için en büyük sıkıntıdır. Yasanın tadil edilmesi noktasında sürekli değişen irade yüzünden yasa mecliste beklemeye devam ediyor.”

KIBTEK’te sorunlar yaşanıyor. Süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

‘’Elektrik Kurumu’nun kendi içerisinde uzun süreden beri personel eksiği var. Kurumun Yönetim Kurulu’nun sürekli değişmesi de bazı sorunlar yaratıyor. Dairede devlet memuru anlayışı hâkim. Bunu yanı sıra esas sorunun kaynağını devletin yönetim eksikliğinde buluyorum. Küçük ülkelerde özel ve özerk yapılar tekelleşmeye döner. Türkiye’den kablo ile elektrik gelmesi ne kadar maliyetli olur net bir bilgim yoktur. Ancak bu yapacak olsa da ancak 5 yıl sonra hayata geçebilir. Kurulum bir süreç ister. Dolayısı ile yerel ve genç bir santral, o santralden sonra biz dünya ile iş birliği içerisine girersek başarılı oluruz.’’

Güney Kıbrıs ile yürütülen projelerde bir sıkıntı yaşanıyor mu?

“Bizim birliğimiz açısından bir sıkıntı yok. Tanıştığımız ilk günden bugüne ilişkilerimiz artarak devam etti. Kuzeyden tanıştırmaya devam ediyoruz. Birlik olarak AB projesi yaptık. Seminerler organize ettik. İki toplum olarak yurtdışına gittik. İlk kez Yunanistan‘daki Federal Elektrik Birliği’nin etkinliğine katıldık. İlk yaptığım konuşmamın ardından başka davetler de almayı başladık. Şu anda Selanik’e gitmeye hazırlanıyoruz. Kıbrıs Türk Elektrik Müteahhitleri Birliği olarak katılıyoruz ve katılımcılar olarak devletlerimizi hiçbir şekilde konuşmuyoruz. Sadece birlikler olarak sorunlarımıza, sektördeki yeniliklere değiniyoruz.”

“İş sağlığı ve güvenliği konusunda gereken özeni göstermiyoruz”

İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda neler söylemek istersiniz?

“Biz bu konuyla alakalı birkaç kez eğitim yaptık. Öz eleştirimizi yaparak bunu paylaşmak istiyorum. Sadece biz değil, hiçbir sektör İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda gereken özeni göstermiyor. Maalesef alınması gereken tedbirler alınmıyor.

Ölümle neticelenen sonuçlar olsa da maalesef bunun tam anlamıyla önüne geçemedik. Bu iş çok özen isteyen bir iştir. Verdiğiniz bilgiyi kullanması tamamen aldığı eğitime ve ahlaka bağlıdır. Denetim kısmı devlet tarafından sıklaşırsa, herkes biraz daha İş Sağlığı ve Güvenliği’ni ciddiye alır. Çünkü her yıl bir veya iki kaybımız oluyor ve bu da çok üzücü bir durumdur.”

This article is from: