ECZACILIKTA VE TIPTA KULLANILAN BAZI ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER
FRANSİYUM METALİNİN ECZACILIKTA KULLANIM ALANLARI • Işın elde edilmesinde kullanılır.
RADYUM METALİNİN ECZACILIKTA KULLANIM ALANLARI • Işın elde edilmesinde kullanılır.
LİTYUM BİLEŞİKLERİNİN ECZACILIKTA KULLANIM ALANLARI • Li2CO3 (Lityum karbonat): Tıpta manik depresif hastaların tedavisinde kullanılır.
SODYUM BİLEŞİKLERİNİN ECZACILIKTA KULLANIM ALANLARI • NaHCO3 (Sodyum bikarbonat): Yemek sodası, soda ya da kabartma tozu adıyla bilinen maddedir. Mide ekşimelerinde kullanılır. • NaCl (Sodyum klorür):. Serum fizyolojik, % 0,9’luk NaCl çözeltisidir.
POTASYUM BİLEŞİKLERİNİN ECZACILIKTA KULLANIM ALANLARI • KAlSO4 (Potasyum alüminyum sülfat): Şap veya kan taşı adıyla bilinir; damar daraltıcı özelliği vardır. • KCl (Potasyum klorür): İlaç endüstrisinde ve fotoğrafçılıkta kullanılır.
MAGNEZYUM BİLEŞİKLERİNİN ECZACILIKTA KULLANIM ALANLARI • Mg(OH)2 (Magnezyum hidroksit): İlaç endüstrisinde antiasit mide ilaçlarının bileşimine girer. • MgSO4.7H2O (Magnezyum sülfat heptahidrat): Epsom tuzu yaygın adıdır. Eczacılıkta kullanılır.
KALSİYUM BİLEŞİKLERİNİN ECZACILIKTA KULLANIM ALANLARI • Ca(ClO)2 (Kalsiyum hipoklorür): Kireç kaymağıdır. Eczanelerde satılır. • CaF2 (Kalsiyum florür): Diş macunlarında kullanılır. • CaSO4 x 2H2O (Kalsiyum sülfat dihidrat): Dişçilikte kalıp alınmasında kullanılır.
STRONSİYUM BİLEŞİKLERİNİN ECZACILIKTA KULLANIM ALANLARI • Suda az çözünen stronsiyum bileşikleri, strese karşı iyi gelir. Suda çözünmeyen herhangi bir stronsiyum bileşiği, içme suyunun içine konur veya odanın bir köşesinde bulundurulur.
• Ayrıca sinir ilaçlarının içinde etken madde olarak SrBr2 (stronsiyum bromür) vardır.
BARYUM BİLEŞİKLERİNİN ECZACILIKTA KULLANIM ALANLARI • BaSO4 (Baryum sülfat): Ameliyat esnasında kullanılan sargı bezi, pamuk, makas vb. steril ameliyat malzemeleri baryum sülfat çözeltisine batırılmıştır. Ameliyat esnasında vücudun içinde unutulan ameliyat malzemelerini, röntgen çekiminde BaSO4 gösterir.
• Yutulan çivi, toplu iğne, metal plaka vb. yabancı bir cismi de röntgen çekiminde BaSO4 gösterir. • Ayrıca BaSO4 ve hint yağı karışımı, XM solüsyonu adındaki ilaçtır. Röntgen filmi çekiminden az önce hastaya içirilir. İçirilen sıvının mideden bağırsağa kaç dakikada geçtiği BaSO4 ile anlaşılır, geçiş süresine göre hastalığa teşhis konur.
FERROBOR ALAŞIMLARININ TIPTA KULLANIM ALANLARI • Ferrobor alaşımları, EKG vb. cihazların sensörlerinde kullanılır.
BOR BİLEŞİKLERİNİN ECZACILIKTA KULLANIM ALANLARI • Kütahya-Gediz’de bulunan Ilıca Kaplıca’sı kaplıca suyu doğal olarak metaborik asit (HBO2) içerir.
ECZACILIKTA KULLANILAN YAPAY BOR BİLEŞİĞİ: H3BO3 (BORİK ASİT) • Borik asit H3BO3 veya B(OH)3 formülü ile gösterilir. • Alerjik göz kaşıntılarında borik asit çözeltisi göz damlası olarak kullanılır.
• Borik asitli göz damlalarının antiseptik özelliği de vardır. Bazı göz pomatları ve talk pudraları da borik asit içerir. Bu ilaçların içine genellikle % 5-10 konsantrasyonunda katılmaktadır.
ALĂœMÄ°NYUM OKSÄ°T (Al2O3) İÇEREN DEÄžERLÄ° TAĹžLAR • • • • •
Rubin: KÄąrmÄązÄą yakut Mavi safir: GĂśk mavisi yakut Beyaz safir: Saf korundum Amoraid: YeĹ&#x;il zĂźmrĂźt Bu dĂśrt deÄ&#x;erli taĹ&#x; da đ?œś-Al2O3 (Alfa alĂźminyum oksit) içerir.
ALÜMİNYUM SÜLFAT BİLEŞİĞİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • Alüminyum sülfat, ilaç endüstrisinde kullanılır. • Antipersperant etkiye sahiptir. % 10-15’lik alüminyum klorür çözeltisi aşırı terlemeye karşı kullanılır, ter kanallarını tıkayarak etki eder.
ALÜMİNYUM HİDROKSİT BİLEŞİĞİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • Formülü, Al(OH)3’tür. • Antiasit mide pastillerinin bir kısmı alüminyum hidroksittir.
ANTİASİT MİDE İLAÇLARININ YAN ETKİSİ • Mg(OH)2 (MAGNEZYUM HİDROKSİT) ve Al(OH)3 (ALÜMİNYUMYUM HİDROKSİT): Talcid, Mucain vb. antiasit mide ilaçlarıdır. Yapay olduklarından kabızlık yaparlar ve uzun süreli kullanımlarda fosfat yetersizliği görülür.
GALYUM ELEMENTİNİN DİŞÇİLİKTE KULLANILMASI • Galyum dişçilikte de dolgu alaşımı yapımında çok az da olsa kullanılır.
İNDİYUM ELEMENTİNİN DİŞÇİLİKTE KULLANILMASI • Dişçilik ve kuyumculukta kullanılan alaşımlara az oranda katıldığında matlaşmayı önler.
TALYUM ELEMENTİNİN KULLANILMASI • Talyum bileşikleri çok zehirli olduğundan fare öldürücü olarak kullanılır.
RADYASYONU VÜCUTTAN ATMAK İÇİN: KURŞUN • Kurşun geniş bir kapta eritilip insanın etrafında gezdirilir. • Daha sonra suya dökülür. • Suya döküldüğünde çıkan sesten sonra kurşun dağılmadıysa, külçe hâlinde kaldıysa radyasyon yoktur. Saçma tanesi gibi dağıldıysa radyasyon var demektir. • Aynı işleme, kurşun dağılmayıncaya kadar devam edilir.
RADYASYONU VÜCUTTAN ATMAK İÇİN GEREKLİ OLAN BAŞLICA İKİ GIDA • Kimyon • Limon
KURŞUN BİLEŞİKLERİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • PbO2: Kurşun (IV) oksit göze çekilen sürmedir. Erkekler gece, kadınlar her zaman kullanırlar. Gözü radyoaktiviteden korur.
H2O2 (HİDROJEN PEROKSİT) KULLANILDIĞI YERLER • Derişik H2O2 % 30’luktur; perhidrol adıyla bilinir. Eczanelerde oksijenli su diye satılan çözelti, % 3’lük H2O2 çözeltisidir. Oksijenli su tıpta yaraları temizlemek için kullanılır. Saçları da hafif sarartmak için de oksijenli su kullanılır. • Saçları boyamadan önce saçın doğal rengini gidermek için de 3–4 kez seyreltilmiş perhidrol kullanılır.
• Perhidrol açık renk saçlarda 3 kez sulandırılır, koyu renk saçlarda ise 4 kez sulandırılır. Saçı boyamadan önce, rengini açmak için kullanılan yaklaşık % 10’luk H2O2 ciddi bir ilaçtır. Bu nedenle sanatkâr, işinin ehli bir kişilere saç boyatılmalıdır; insan, saçını kendisi boyamamalıdır. Dikkatli olmalıdır. Saçın derisine H2O2 değirilmemelidir; çünkü sıcaklık, 50 °C– 60 °C’a çıkar. Temas durumunda; kafada şişmeler, yaralar, alerjik reaksiyonlar olur.
KÜKÜRT ELEMENTİNİN KULLANILDIĞI YERLER • Elementel kükürt tarımsal mücadelede kullanılır.
TİYONİL KLORÜR (SOCl2) BİLEŞİĞİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • İlaç endüstrisinde kullanılır.
Po (POLONYUM) ELEMENTİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • Radyoaktif elementtir. Işın elde edilmesinde kullanılır.
ŞEHİR SULARININ TEMİZLENMESİ • Büyük belediyelerde Cl2 (klor) gazı katılarak şehir suyu temizlenir. • Küçük belediyelerde NaClO (sodyum hipoklorit) sıvısı katılarak şehir suyu temizlenir. • Eczanelerde musluk suyunun dezenfekte edilmesi için satılan bileşik ise kireç kaymağı adıyla bilinen Ca(ClO)2 (kalsiyum hipoklorit) tabletleridir.
• En zararlısı Cl2 gazıyla yapılan klorlamadır. • Cl2 gazı yeşil renklidir. • NaClO (sodyum hipoklorit), renksiz ve saydam sıvıdır. • Ca(ClO)2 (kalsiyum hipoklorit) ise beyaz tozdur.
KLOR YERİNE ÇAM ÇIRASI KULLANILABİLİR Mİ? • Çam çırasının sudaki dezenfektan etkisi, ispatlanmıştır. • Dezenfektan etki; mikrop üremesini engelleyen ve mikrobu öldüren etkidir. • Eskiden su depolarına çam çırası konurdu. • Çam ağacından imal edilmiş su testileri, geçmişte çok yaygındı.
BROM ELEMENTİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • Kimyasal ilaçlarda kullanılır.
I2 (İYOT) ELEMENTİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • Tentürdiyot; I2 (iyot) ve KI (potasyum iyodür)’ün C2H5OH (etil alkol)’deki çözeltisidir. Tentürdiyot kullanımı günümüzde iyottan dolayı büyük ölçüde bırakılmıştır. • Radyoaktif izotopu, hipertiroidizimde kullanılır.
İYOT ZEHİRLENMESİ • İyot zehirlenmesi, iki tür ortaya çıkar. • Tentürdiyot çözeltisinin ağız yolu ile vücuda girmesiyle gerçekleşen türünde iyot mide çeperini yakar, kusma ve ishal baş gösterir, hafif bir sarhoşluk görülür, sinirsel bozukluklar, titremeler ortaya çıkar. Kalp atışı ve kan dolaşımı zayıflar, nabız çok yavaş atar. Sonunda hasta bilincini bütünüyle kaybederek koma hâline girer.
• İyot zehirlenmesi, sürekli iyot buharı ile temas edenlerde de görülür. Bu çeşit iyot zehirlenmesinin başlıca belirtileri ise soluk borusu ve gırtlak mukozalarının yanması, ruhsal gerginlik, uykusuzluk, zayıflama, ateş yükselmesi, ergenlikte görüldüğü gibi deri üstünde meydana gelen sivilcelerdir.
At (ASTATİN) ELEMENTİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • Işın elde edilmesinde kullanılır.
CIVA ELEMENTİNİN DİŞÇİLİKTE KULLANILDIĞI YERLER • Hg (CIVA): Amalgam alaşımı, diş hekimliğindeki diş dolgu maddesidir; cıva ve gümüşten oluşur.
Pt (PLATİN) ELEMENTİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • Pt (PLATİN): Cerrahide ve diş protezlerinde kullanılır.
Ti (TİTANYUM) ELEMENTİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • Ti (TİTANYUM): İlk olarak titan uydusunda keşfedildiğinden bu isim verilmiştir. Tıpta beyin tümörlerinin tedavisinde kullanılır.
Ac (AKTİNYUM) ELEMENTİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • Ac (AKTİNYUM): Işın elde edilmesinde kullanılır.
Au (ALTIN) ELEMENTİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • Altın, kadınlarda yüksek ahlakın temini içindir. • Altın, hem erkekte hem de kadında kadınlık hormonunu arttırır. • Erkek ile kadın arasındaki muhabbeti altın, şayet kadın takarsa arttırır.
SOY GAZLARIN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • He: Anestezik gazların seyreltilmesinde kullanılır. • Rn: Kanser tedavisinde kullanılır.
Rn (RADON) ELEMENTİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • Rn (RADON): Kanser tedavisinde alfa ışını kaynağı olarak kullanılır.
KMnO4 (POTASYUM PERMANGANAT) BİLEŞİĞİNİN ECZACILIKTA KULLANILDIĞI YERLER • KMnO4 (POTASYUM PERMANGANAT): Antibiyotik, antibakteriyel ve antifungal (mantar hastalığına karşı) etkilidir. Mantar pomatları kullanılmadan, sürülecek yer önce bu çözeltiyle yıkanır. • Toz hâlinde veya tablet şeklinde satılır.
• Hamamlara ve yüzme havuzlarına girerken; önce ayağımızı KMnO4 çözeltisinin içine daldırıp sonra gireriz.
H2CO3 (KARBONİK ASİT) VE KULLANIMI • H2CO3 (KARBONİK ASİT): Kola, maden sodası ve gazoz gibi içeceklerdeki gazın esas maddesidir. H2CO3, CO2 (karbon dioksit) çözeltisidir.
CH3COOH (ASETİK ASİT) VE KULLANIMI • CH3COOH (ASETİK ASİT): Sirke asidi de denir. Yapay sirke kütlece % 5’lik CH3COOH’tir. Sirke ruhu ise % 100’lük CH3COOH’tir. Sirke ruhunun kimyasal adı, anhidr asetik asit, glasiyal asetik asit veya susuz asetik asittir. Doğal sirke de % 5’lik CH3COOH’tir; ayrıca içinde yüzlerce az veya eser miktarda çeşitli maddeler vardır.
• Sirkede bulunan bu maddelerin başlıcaları; mineral maddeler, vitaminler ve faydalı mikroorganizmalardır.
TOPRAĞIN ASIL MADDESİ • SiO2 (SİLİSYUM DİOKSİT): Kumun, toprağın asıl maddesidir.
YAPAY GÜBRELER • (NH4)2SO4 (AMONYUM SÜLFAT): Fenni sülfat gübresidir. Yapay maddedir. • (NH4)3PO4 (AMONYUM FOSFAT): Fenni fosfat gübresidir. Yapay bir maddedir. • NH4NO3 (AMONYUM NİTRAT): Fenni nitrat gübresidir. Yapay bir maddedir.
YEMEK SODASI VEYA KABARTMA TOZUNUN KULLANIMI • NaHCO3 (Sodyum bikarbonat), yemek sodası veya kabartma tozu olarak satılan maddedir.
SODYUM KLORÜR BİLEŞİĞİNİN ECZACILIKTA KULLANIMI • NaCl (Sodyum klorür), yemek tuzudur. Serum fizyolojik, % 0,9’luk NaCl çözeltisidir.
GLİKOZ BİLEŞİĞİNİN ECZACILIKTA KULLANIMI • C6H12O6 (Glikoz), kan şekeri adıyla bilinen bileşiktir. En çok üzüm ve balda bulunur. • Serum dekstroz, % 5’lik glikoz çözeltisidir.
SAKKAROZ BİLEŞİĞİNİN KULLANIMI • C12H22O11 (Sakkaroz), çay şekeridir.
DEĞERLİ TAŞLAR
İNORGANİK DEĞERLİ TAŞLARIN TIPTA KULLANIMI • AlPO4 x nH2O (HİDRATLI ALÜMİNYUM FOSFAT): Kıymetli taşlardan turkuazdır. Firuze taşı da denir. Yeteneği arttırır. Tansiyonu ayarlar. Kalp ve damar hastalıklarına karşı iyi gelir. Küpe ve yüzük taşı olarak kullanılır. Yeşilimsi mavi renktedir. Saydam değildir. • TiO2 (TİTANYUM DİOKSİT): Pomza veya diğer adıyla ponza taşıdır.
• Al2(SiO)3 (ALÜMİNYUM SİLİKAT) VE BeSiO3 (BERİLYUM SİLİKAT) : Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam ve zümrüt adıyla bilinen süs taşıdır. • % 99 Al2O3 (ALÜMİNYUM OKSİT) VE % 1 Cr2O3 (KROM OKSİT): Yakut taşıdır. Koyu kırmızı, kırmızı turuncu ve hafif morumsu renklerdedir. Yakutun pembe olanı safir adını alır. Kırmızı yakut, meni noksanlığını tamamlar.
• ZEBERCET: FeSiO3 ve MgSiO3 formülüyle gösterilen demir(II)silikat ve magnezyum silikat taşıdır. Sarı renkte ve cam parlaklığındadır. Kalp çarpıntısı ve korkuya iyi gelir. Krizalit adıyla da bilinir. • MALAHİT: CuCO3 ve Cu(OH)2 formülüyle gösterilen bakır(II)karbonat ve bakır(II)hidroksit filizi veya değerli taşıdır. Sol elde bulundurulursa, vücuttaki elektriğin fazlasını alır.
• FeS2 (FeS + S): Demir(II)sülfür ve S (kükürt) elementini beraber bulunduran pirit cevheri veya taşıdır. Altın sarısı renktedir. İrade gücünü arttırır. • HEMATİT: Fe2O3 formülüyle gösterilen demir(III)oksit filizi veya değerli taşıdır. Diğer adı kırmızı demir taşıdır. Kan dolaşımını düzenler. Mafsal romatizmasına iyi gelir. Dalağın sıhhatli çalışmasını sağlar.
ORGANİK DEĞERLİ TAŞLARIN TIPTA KULLANIMI • SEDEF: Midye vb. deniz hayvanlarının kabuklarının iç kısmını astarlamış olarak bulunur. Kalker taşı (% 90 ile % 98’lik kalsiyum karbonat bileşiği) ile organik madde karışımından ibarettir. Gök kuşağı gibi görünen, parlak yüzeyli olan bir taştır. • MERCAN: Mercan iskeletinden elde edilir. Solunum açıcıdır. Kırmızı renkli bir taştır. Süs eşyası yapımında kullanılır.
• OPAL: Silisyumlu bileşiklerin tamamını içeren, çok kıymetli bir taştır. Opalde, bütün değerli taşların hasiyeti vardır. Özellikle eklem iltihabına iyi gelir. • KEHRİBAR, MERCAN, İNCİ, SEDEF: Organik kaynaklıdırlar ve formülleri komplekstir. • KEHRİBAR: Fosilleşmiş reçinedir. Guatr, astım, bronşit ve alerjiye iyi gelir. Açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde olan, yarı saydam, kolay kırılan, süs eşyası yapımında kullanılan bir taştır.
• İNCİ: İstiridye vb. deniz hayvanlarının içinde oluşan sedef renginde süs tanesidir.
ELEMENTEL HÂLDEKİ DEĞERLİ TAŞLAR • Elementel kıymetli taşlar C (karbon) ve Si (silisyum) olmak üzere iki çeşittir • Elementel süs taşlarının önemi çok büyüktür. • Elementel kıymetli taşlardan olan elmas, C (karbon)’dur; kuvars ise Si (silisyum)’dur. • İnsanın ilk oluşumuna sebep; Si ve H2O’nun şekillenmesidir.
Si (SİLİSYUM) İÇEREN DEĞERLİ TAŞLAR VE ECZACILIKTA KULLANILMASI • Kuvars, akik taşı ve çakmak taşı silisyum kristalidir. • Akik taşlarının her çeşidi stres ve gama iyi gelir. • Kırmızı akik taşı meni noksaniyetini tamamlar, kan dolaşımını düzenler.
• Mavi akik taşı, düşünce yeteneğini geliştirir ve güzel konuşmayı sağlar. • Pembe akik taşı, kötü duygulara fırsat vermez, sempati kazandırır. • Mor akik taşı, ametist olarak bilinir. • Kuvars kristali, enerji verir ve tansiyonu düzenler.
C (KARBON) İÇEREN DEĞERLİ TAŞLAR VE ECZACILIKTA KULLANILMASI • Kömür, elmas ve grafit olmak üzere üç allotropu vardır. Elmas ziynet eşyasıdır. • C, canlıların; Si, toprağın esas maddesidir. • C (karbon) ve Si (silisyum); periyodik tabloda aynı gruptadır.
TAŞLAR • • • • •
TAŞLARIN GÖREVLERİ Taşların değeri, en az kıymetli taşlar kadardır. Taşların çoğunluğu toprağın altındadır. Yerkürenin temel taşı, taş tabakasıdır. Taş tabakasının üç önemli görevi vardır: Birinci görevi; toprağın, bitkilere analık edip yetiştirdiği gibi, taş da toprağa dayelik edip yetiştiriyor.
• İkinci görevi; yeryüzü bedeninde kan damarları hükmünde olan suların düzenli olarak dolanmalarına hizmetidir. • Üçüncü görevi; ırmakların, nehirlerin, çayların muntazam bir ölçü ile çıkmalarına ve devamlarına kaynaklık etmektir. • Taşların aslı suydu. Suyun katılaşması sonucu taş oluşmuştur. • Dağlar, yekpare taştır.
• Geçmişte dağların bir kısmı ufalanıp toprağa dönüşmüş, bitkilerin oluşumuna vesile olmuştur. Diğer bir kısmı taş kalarak, yuvarlanıp derelere, ovalara dağılıp zemin yüzündekilere hizmetkârlık etmişlerdir. TAŞLARIN KİMYASI • Taşların bileşiminde 2000–3000 kadar bileşik belirlenmiştir. • Tek bir taş cinsinde bile onlarca bileşik vardır.
• Taşların bileşiminde bazı elementler de bulunur. TAŞLARIN BİLEŞİMİNDEKİ ELEMENTLER • Au • Ag • Pt • Hg • Sn • S • C
• Taşların bileşimindeki bileşikler; hidroksit, karbonat, oksit, sülfat, silikat, sülfür bileşikleridir. TAŞLARDAKİ HİDROKSİT BİLEŞİKLERİ • Ca(OH)2 (KALSİYUM HİDROKSİT) • Mg(OH)2 (MAGNEZYUM HİDROKSİT) • Al(OH)3 (ALÜMİNYUMYUM HİDROKSİT) TAŞLARDAKİ KARBONAT BİLEŞİĞİ • CaCO3 (KALSİYUM KARBONAT)
• • • • • • • • •
TAŞLARDAKİ OKSİT BİLEŞİKLERİ K2O (POTASYUM OKSİT) Al2O3 (ALÜMİNYUM OKSİT) MgO (MAGNEZYUM OKSİT) TiO2 (TİTANYUM DİOKSİT) SiO2 (SİLİSYUM DİOKSİT) SnO2 (KALAY DİOKSİT) MnO2 (MANGAN DİOKSİT) Na2O (SODYUM OKSİT) Fe3O4 (FeO + Fe2O3) (DEMİR OKSİTLER)
• • • • • •
TAŞLARDAKİ SİLİKAT BİLEŞİKLERİ Al2(SiO)3 (ALÜMİNYUM SİLİKAT) MnSiO3 (MANGAN SİLİKAT) MgSiO4 TAŞLARDAKİ SÜLFAT BİLEŞİKLERİ CaSO4 (KALSİYUM SÜLFAT) BaSO4 (BARYUM SÜLFAT) TAŞLARDAKİ FLORÜR BİLEŞİĞİ CaF2 (KALSİYUM FLORÜR)
• • • • • •
TAŞLARDAKİ KLORÜR BİLEŞİKLERİ NaCl (SODYUM KLORÜR) KCl (POTASYUM KLORÜR) TAŞLARDAKİ SÜLFÜR BİLEŞİKLERİ HgS CIVA(II)SÜLFÜR PbS KURŞUN(II)SÜLFÜR ZnS ÇİNKO SÜLFÜR FeS2 (FeS + S) DEMİR(II)SÜLFÜR ve S (KÜKÜRT) ELEMENTİ KARIŞIMI
POLİSLİKLE İLGİLİ BİLEŞİKLER • BİBER GAZI: Toplantıyı belli etmeden dağıtır. Toplantıya katılacaklarda aksırık ve öksürük başlar. 1997 yılından beri ABD ve Brezilya’dan ithal edilen biber gazı, 2010 yılından itibaren MKE’de üretilmeye başlanmıştır.
• SİHİR OTU VE TATULA BİTKİSİ: Her iki bitki de mazi ile irtibatı keser. • VX GAZI: Odaya sıkılır veya uçakla belli bir bölgeye havadan verilir. Mankafa yapar. Buna karşı ardıç yağı veya titanyum kullanmalıdır. • SİNİR GAZI • HARDAL GAZI • SİYANÜR • ARSENİK (ZIRNIK)
AFYONUN EN ÇOK BULUNDUĞU ÜLKELER • TÜRKİYE • AFGANİSTAN • İRAN
SENTETİK İZOTOPLARIN TIPTA KULLANILMASI • Sentetik izotoplar, radyoaktiftir. • Belirli bir dozajı geçerse, kansere sebep olur. • 60Co sentetik izotopu ve eskiden 60Cs de kullanılırdı, kanser riski fazla olduğundan artık kullanılmamaktadır.
• 14C sentetik izotopu eskiden, ağaçların ve fosillerin yaşının tayininde kullanılırdı. Bulunan sonuçların yanlış olduğu belirlendiğinden günümüzde terk edilmiştir. Güvenilir bir metot olmadığı açığa çıkmıştır. • 99Tc, 201Tl, 67Ga, 111In, 123I sentetik izotopları, sintigrafi çekimlerinde kullanılır. • 131I ve 60Co sentetik izotopu, kanser tedavisinde kullanılır.
• “Sentetik izotoplar bilimde hiçbir şekilde ve hiçbir alanda kullanılmamalıdır.” diyen ilim adamları çoktur. • “Kanserden öldü.” denilen hastaların çoğu kanserden değil, kanser ilaçlarının yan etkisinden ölmektedir. • Sentetik izotop vb. ilaçlarla son derece riskli olan kanser tedavi yolları denenmektedir. Gelecekte bir kısım antikorların üretilmesiyle kanser tedavisinde daha başarılı olunacaktır.
• Radyoaktif sentetik izotopların ve radyoaktif ışınların kansere karşı kullanımı önümüzdeki günlerde terk edilecektir. Böylece hastalar günümüzün kanser ilaçlarının ölümcül bile olabilen yan etkisinden kurtulacak ve zarar görmeyeceklerdir. Kanser hastalığı, insanlığın korkulu rüyası olmaktan çıkacaktır.
EN ÖNEMLİ KAYNAKLARIMIZ (YER ALTI ZENGİNLİKLERİMİZ) Madenlerimizi, değerli taşlarımızı ve cevherlerimizi bulmak, zamanı gelince çıkarmak ve işlemek; endüstriyel kalkınmamızın aslı, esası ve kaynağıdır. Yerin derinliklerinde çok zenginlikler vardır. Enerjinin hem kolay ele geçmesi hem de pahalı olmaması tercih nedenidir.
• • • • • • • • •
TORYUM (TOR) BOR TİTANYUM URANYUM ALTIN GÜMÜŞ HİDROJEN ALÜMİNYUM CEVHERİ BAKIR
• • • • • • •
PERLİT TUZ SODA (TRONA) PETROL DOĞAL GAZ SU FOSFAT CEVHERLERİ
DOĞAL KAYNAKLARIMIZDAN BAZILARININ BULUNDUĞU YERLER • Petrol, Şırnak’ta bulunur. • Alüminyum, Hakkari’de, Seydişehir’de ve Toros dağlarında bulunur. • Ülkemizdeki toryum madeni kaynakları Eskişehir–Sivrihisar– Beylikahır– Kızılcaören köyünde ve Malatya’da Hekimhan–Kulancak’tadır.
Titanyum Isparta’da bulunur. Tuz, Kırşehir’de bulunur. Altın, Hatay ve Konya’da bulunur. Bakır, Ergani ve Murgul’da bulunur. Bor; Kütahya–Emet, Balıkesir–Bandırma, Balıkesir–Bigadiç, Eskişehir–Kırka ve Bursa–Kestelek’te bulunmaktadır. • Uranyum; Ağrı dağında, Soma’da ve Van gölünde vardır. • • • • •
HANGİ ÖNEMLİ CEVHER REZERVİNDE DÜNYADA BİRİNCİYİZ? • Dünyadaki bor cevherinin % 76’sı Türkiye’dedir. • Dünyadaki toryum cevherinin % 80’i Türkiye’dedir. • Dünyadaki titanyum cevherinin % 100’ü Türkiye’dedir.
ÇEŞİTLİ KAYNAKLARDA ÜLKELERİN MADEN YÜZDELERİ NİÇİN FARKLIDIR? • Bir element, farklı cevherlerden elde edilebilir. Şayet herhangi bir elementin; cevherdeki yüzde içeriği azsa ve günümüz tekniğine göre henüz o cevherden elde edilmesi ucuz yolla gerçekleştirilemediyse, o kaynak yok sayılıyor. • Ülkemizde çok bulunan titanyumun bir görevi de, uydu haritalarında maden kaynaklarımızı tam göstermemektir.
• Hazinelerin üstünü örtme konusu, kaynaklarımızın üstüne üşüşülmesini önlemesi açısından günümüzde önem taşımaktadır. Biz, hazinenin üstünü örtüyor veya örttürüyor olabiliriz. • Kapatılmış araziler bor dışında olabilir. Bor madeni devletleştirilmiştir. Kapatılmış araziler, devlet dışında cereyan eder. Devlet kendi, arazi kapamaz. Kapasa da, “kapadım” demez. Derse Abdülhamit siyaseti olmaz.
• Cevher olmasına rağmen, bizi uyutmak için yabancı güçler “yok” diyebilirler. Gerçekten, özellikle de eski yıllarda, aldanmış olabiliriz veya salağa yatıyoruzdur. • Henüz muttali olmadığımız başka zenginliklerimiz de vardır. Zenginliklerimizi araştırma aşkı, sonsuza dek ilim insanlarınca sürdürülmelidir. Maddeten terakkimiz buna da bağlıdır.
• Yer altı zenginliklerinde değişim de vardır. Örneğin; günümüze gelene kadar kaç defa denizler dağ, dağlar da deniz olmuştur.
KENDİ DERİNLİKLERİMİZDEN GAFİL YAŞAMAMALIYIZ • Kendi derinliklerimizden gafil yaşamamalıyız. Diğer derinlikler gibi, yerin derinlikleri de insanı mest eder. Bor, toryum ve altın bizi mest etmeye yetecek en önemli yer altı zenginliklerimizdir. • Yaratıcı kendine “Gizli Hazine” demiştir. Bunun anlamı, yer altı hazinelerinin keşfi oranında, insanın Yaratıcı’ya da yanaşmasıdır.
• Yaratıcı, arz ve semaya sığmamış, mümin kulunun kalbine sığmıştır. • İnsanlar, madene benzetilebilir. Her bir insan, farklı bir maden gibidir. Altın, en kıymetli madendir. Altın, Türkiye’de azdır. Yeryüzünde de altın rezervi azdır. Bununla beraber ekstradan altın yaratılabilir; buna inancımız tamdır.
HAYATIMIZDAKİ DOĞAL İNORGANİK ASİTLER • HCl (Hidroklorik asit): Mide asididir. • H2CO3 (Karbonik asit ): Doğal maden sodalarında en çok oranda bulunan maddedir.
HAYATIMIZDAKİ YAPAY İNORGANİK ASİTLER • HCl (Hidroklorik asit): Tuz ruhu adıyla bilinen ve temizlikte doğrudan kullanılan madde, % 36’lık derişik HCl (hidroklorik asit)’tir. Sıvı olup yoğunluğu 1,16 g/mL’dir. Fayans, taş vb. ıslak zeminde, ağır kirleri temizlemek için kullanılır. Tuvaletlerde de kullanılmaktadır; fakat sağlığa zararlıdır. • H3PO4 (Fosforik asit): Kolalarda bulunur.
• H2CO3 (Karbonik asit): MeĹ&#x;rubatlarda bulunur.
ETİL ALKOL • C2H5OH bileşiği etil alkol veya etanol adıyla bilinir. Yüzlerce alkol vardır. Alkol denince de, etil alkol anlaşılır. İçkilerdeki alkol, etil alkoldür. Kolonya, hacimce % 80’lik etil alkol çözeltisidir.
ETANOL YÜZDESİ YÜKSEK OLAN İÇECEKLER Kımız: Dişi at (Kısrak) sütünün fermantasyonu ile elde edilir.
%2
Boza: Mısırın (darı) fermantasyonu ile elde edilir.
% 0,3 (Mevzuat limiti en çok % 2’dir.)
Kefir: İnek, koyun veya keçi % 0,5 sütünün fermantasyonu ile elde edilir.
ETİL ALKOLÜN TEDAVİDE KULLANILMASI • Dezenfekte edici olarak kullanılır. • İlaçlardaki etken maddeyi çözmek için kullanılır. • Yüzlerce ilaçta yardımcı madde olarak bulunur. • İlaçlarda adı; etanol, ethanol, etil alkol veya alkol olarak geçer. Sadece “alkol” denildiğinde etil alkol kastedilmiştir.
• İlaçlarda bulunan izopropil alkol, dikloro benzil alkol, setil alkol gibi çözücüler sarhoşluk veren alkol değildir. Etil alkol dışındaki alkoller için yalnızca “alkol” ismi kullanılmaz. • Alkol en çok; şurup, ağız gargarası, sprey, buğu, enjektabl preparat, losyon ve damlalarda bulunur.
FULVİK ASİT VE TIPTA KULLANIMI • FULVİK ASİT: Bütün elementleri içeren organik molekül dür. • HUMİK ASİT: Fulvik asit zamanla humik aside dönüşür. • SÜLFATO: Sülfonamit grubundan, fulvik asit türevi olan bir maddedir. Gelecekte birçok ilacın yerine geçeceği tahmin edilmektedir.
BİLİNEN TEK CANLI MOLEKÜL: FULVİC ASİT (FULVİK ASİT) • Fulvik asit; bütün elementleri ihtiva eden ve molekül kütlesi 500 ile 2000 arasında olan bir organik moleküldür. • Fulvik asit; Türkiye’de Isparta’nın kazası Keçiborlu’da, dünyada ise Himalaya dağlarında ve ABD’nin Utah (Yuta) eyaletinde vb. bazı yerlerde yer altından çıkar.
• Fulvik asit; magma tabakasından gelerek yeryüzüne ulaşan suların içinde bulunan kompleks bir bileşiktir. • Fulvik asidi 2005 yılı kasım ayında U.S. FDA [United States Food & Drug Administration] (Yunaytıd Steyts Fuud end Drog Edministreyşın) (ABD Gıda & İlaç İşletimi) ilaç olarak kabul etmiştir. • Fulvik asit, genetik bozukluğu birinci jenerasyonda kalıcı olarak düzeltir.
• Fulvik asit organizmaya girdiğinde, acilen vücutta ihtiyaç olan maddeler sentezlenir. • Fulvik asit; lağım suyu, ağır metal iyonu, kimyasal kalıntı, kimyasal atık madde, kimyasal artık madde ve çeşitli zehirlerin karıştığı kirlenmiş suları 2 ay içerisinde berrak hâle getirir. • Fulvik asit zamanla humik aside dönüşür. Humik asit, siyah renktedir ve molekül kütlesi 1 000 000’dur.
• Sülfato adıyla bilinen sülfonamitler, fulvik asit türevidir. Gelecekte birçok ilacın yerine geçeceği tahmin edilmektedir. • Fulvik asit, ölümcül olan en ağır gıda zehirlenmelerini, birkaç dakikada ortadan kaldırabilir. • Fulvik asit; bilinen sanki canlı gibi organik bir molekül olarak literatüre geçen tek organik maddedir.
• Fulvik asidin bulunduğu sıvıda, 5 grup faydalı mikroorganizmaların tamamı bulunur. • 5 grup faydalı mikroorganizma; fotosentez bakterileri, laktik asit bakterileri, mayalar, küf mantarları ve aktinomiset adıyla bilinen toprak mikroorganizmalarıdır. • Bu faydalı mikroorganizmalar, yeryüzüne çıktığında ısı, ışık ve oksijenle aktif hâle gelerek eşeysiz ve eşeyli üreme ile probiyotikleri üretirler.
• Probiyotikler; doğal amino asit, vitamin, nükleeik asit, enzim, hormon, esansiyel yağ asidi, antioksidan, antibiyotik, antifungal, nano gıda zerresi, keton, sterol, tanen, flavon, flavonoit vb. biyoaktif maddelerdir. • Fulvik asidin bulunduğu sıvıda bu bileşiklerin tamamı doğaldır.
SOLUNUM C + O2 → CO2 + 94 kcal
FOTOSENTEZ 6CO2 + 6H2O + güneş enerjisi + klorofil → C6H12O6 + 6O2
ŞEKER PANCARININ ESAS MADDESİ OLAN SAKKAROZUN BİTKİDE OLUŞUMUNA AİT REAKSİYON DENKLEMİ 6CO2 + 6H2O + güneş enerjisi + klorofil → C6H12O6 + 6O2 C6H12O6 + C6H12O6 → C12H22O11 + H2O Glikoz Fruktoz Sakkaroz
POLİSAKKARİTLERİN (NİŞASTA, SELÜLOZ VE GLİKOJEN) OLUŞUMUNA AİT REAKSİYON DENKLEMİ 6CO2 + 6H2O + güneş enerjisi + klorofil → C6H12O6 + 6O2 nC6H12O6 → (C6H10O5)n H2O + (n–1)H2O Polisakkarit
MİDE EKŞİMESİNDE KULLANILAN MİDE PASTİLLERİNİN GÖREVİNİN REAKSİYON DENKLEMİYLE GÖSTERİLMESİ Mg(OH)2 + 2HCl → MgCl2 + 2H2O Al(OH)3 + 3HCl → AlCl3 + 3H2O
MİDE EKŞİMESİNDE KULLANILAN KARBONATIN GÖREVİNİN REAKSİYON DENKLEMİYLE GÖSTERİLMESİ NaHCO3 + HCl → NaCl + H2O + CO2
MİDE EKŞİMESİNDE İÇİLEN MADEN SODASININ GÖREVİNİN REAKSİYON DENKLEMİYLE GÖSTERİLMESİ (HCO3)
–
+ H+ → H2O + CO2
YAŞAMIMIZDAKİ DOĞAL KARBOKSİLİK ASİTLER • Bütirik asit (Tereyağı asidi): Tereyağında bulunur. • Katı yağ asitleri (Palmitik asit, stearik asit): Katı yağlarda bulunur. • Sıvı yağ asitleri (Oleik asit, linoleik asit, linolenik asit): Sıvı yağlarda bulunur. • Sitrik asit (Limon asidi): Limonda bulunur. • Malik asit (Elma asidi): Elmada bulunur.
• Asetik asit (Sirke asidi): Sirkede bulunur. • Okzalik asit: Kuzu kulağı bitkisinde bulunur. • Laktik asit (Süt asidi): Yoğurtta, ekşimiş sütte ve yorulunca kaslarda bulunur. • Formik asit (Karınca asidi): Karınca salgısında ve ısırgan otunda bulunur. • Askorbik asit (C vitamini): Kuşburnu, limon, portakal vb. meyvelerde bulunur. • 22 amino asit: Proteinlerin yapı taşıdır.
SAĞLIĞIMIZA ZARARLI KİMYASAL MADDELER
SİYAH ZEYTİNLERİN ÇOĞUNDA ZEYTİN BOYASI VARDIR • Siyah zeytinleri çabuk olgunlaştırmak için hile amacıyla FeO formülü ile yazılan demir(II)oksit kullanılır. Zeytin boyası olarak bilinir.
NARENİYE ETİLEN GAZI ODALARINDA BEKLETİLİR • Erken toplanan turunçgillerin kabuğu yeşildir. Kabuğun doğal rengini alması için hile amacıyla turunçgiller, C2H4 (etilen) gazı odalarında bekletilir. Bu suretle; portakal, mandalina ve limonun erken toplandığı ve ekşi tatta olduğu anlaşılmamış olur.
PİYASADAKİ YEŞİL ZEYTİNLERİN TAMAMI KOSTİKLİDİR • NaOH (sodyum hidroksit)’in teknikteki adı kostiktir. Piyasadaki yeşil zeytinlerin tamamı kostiklidir. Kostik; yeşil zeytini, normal süresinden çok daha kısa sürede, yaklaşık 5–6 günde sarartır. Kostikli zeytinlerin farklı istenmeyen bir kokusu olur. Kostik, siyah zeytinlerin rengini koyulaştırmak için de az da olsa kullanılır.
ELMAYI SOY DA YE..! • Elma, kabuğu soyularak yenmelidir; çünkü elma ağaçları, göz taşı veya gök taşı denilen CuSO4 çözeltisiyle ilaçlanır. Bol suyla yıkansa bile, kabukta Cu+2 kalır. Zehirli Cu+2 kalıntısı, en çok elma sapında bulunur. Karaciğer, Cu+2 ’nin yıkılması ve kanda yükselmemesi için çok çalışır, sonunda iflas eder. Cu+2 düzeyinin kanda yükselmesi neticesinde Wilson adı verilen ölümcül karaciğer hastalığı baş gösterebilir.
• Bu nedenle elmanın kabuğu çok faydalı olmasına rağmen yenilmemelidir.
OLGUNLAŞMAMIŞ MUZLAR, OLGUN GÖSTERİLMEK İÇİN KARPİTLENİR • CaC2 (KALSİYUM ASETİLENÜR): Karpit adıyla tanıdığımız kirli beyaz görünümlü taştır. Olgunlaşmamış muzlar, olgun gösterilmek için karpitlenir; sağlık açısından dalında olgunlaşmışı tercih edilmelidir.