Kırım Bülteni 76

Page 1



KIRIM BÜLTENİ Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin yayın organıdır. Üç ayda bir yayımlanır, ücretsiz dağıtılır.

Editörden Her zaman bir umut var!

Sevgili okuyucularımız 2013’ü bitirirken yepyeni umutlarla yeni bir yıla merhaba dedik. Ama yılın daha ilk günlerinde gelen vefat haberleri hem bizi hem de halkımızı büyük bir üzüntüye sevketti. Değerli dava Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği arkadaşımız Adnan Süyen’in ardından Millî Hareketimizin önemli Genel Merkezi adına sahibi bir aktivisti olan Dr. Zampira Asan aramızdan ayrıldı ve Ocak ayı Tuncer KALKAY bitmeden kıymetli bir müzisyenimizin, Alim Osman’ın vefat haberi ___________________________________________ geldi. Bu üzücü haberler sonrasında dergimizin 2014 yılı ilk sayısını Yazı İşleri Müdürü - Editör bu değerli insanlarımıza ayırarak bir anılar derlemesi yapmak üzere Oya Deniz ÇONGAR hazırlıklara başladık. Ancak hayat gerçekten bazen hiç umulmadık ___________________________________________ olaylarla karşımıza çıkıyor.

___________________________________________

Tasarım - Baskı

Şubat ayında yaşadıklarımız bize Ocak’taki kayıplarımızı neredeyse unutturdu. 27 Şubat’a uzanan süreçte neredeyse senaryosu çok EPAMAT önceden yazılmış bir filmi evimizin salonlarında oturmuş izler Basın Yayın Promosyon San. Tic. Ltd. Şti. gibi Kırım’ın bütün uluslararası hukuk kuralları çiğnenerek İvedik OSB, Merkez Sanayi Sitesi 538. Sk. No: 35 yapılan işgalini televizyon ekranlarında seyrettik. Avrupa’da, Yenimahalle / Ankara Amerika’da, Türkiye’de, kısaca tüm dünyada ilk şok atlatıldığında Tel: (0312) 394 48 63 Fax: (0312) 394 48 65 Kırım’ım işgali tamamlanarak uydurma bir referandumla Rusya’ya www.epamat.com.tr bağlanma süreci yaşandı. Burası sözün bittiği yer midir? Hayır!... ___________________________________________ Peki umutların tükendiği yer midir? Asla!... Evet, bugün Kırım Yazışma Adresi bir kez daha Rusya tarafından ilhak edilmiş olabilir. Ama bu Meşrutiyet Cad. No: 20/14, 06440 Kızılay/ANKARA yaşananlar Kırım’ın “Kırım Tatarları’nın kadimî vatanı” olduğu gerçeğini değiştirmez. Ukrayna yönetiminin ve Rusya’nın sonunda Tel: (0312) 419 4749 • Faks: (0312) 419 4751 resmi demeçlerinde de söylemek zorunda kaldıkları gibi “Kırım Web Sitesi: http://www.kirimdernegi.org.tr Tatarları Kırım’ın köklü halkı”dır ve daima öyle kalacaktır. Bu E-posta: genelmerkez@kirimdernegi.org.tr güne kadar tamamen yasal ve uluslararası hukuk kurallarını info@kirimdernegi.org.tr gözeterek ellerinden zorla alınan haklarını yeniden elde etme çabası Kırım Bülteni, Kırım Vakfının maddî destekleriyle içerisindeki halkımız, her türlü olumsuzluğa rağmen yeniden kök yayımlanmaktadır. Derneğimiz kamu yararına salmaya başladıkları anavatanlarında huzur içinde yaşamaktan çalışan dernekler statüsündedir. başka bir şey istemiyorlar. Elbette ellerinden bir gecede, dünya ___________________________________________ üzerinde yaşanan en planlı soykırım girişimiyle alınan haklarını elde ederek çocukları için güzel bir gelecek kurmak istiyorlar. Bağışlarınız için Hesap Numarası Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, T.C. ZİRAAT BANKASI YENİŞEHİR ŞUBESİ TL 471-39775088-5001 IBAN NO: TR290001000471397750885001 $ 471-39775088-5004 IBAN NO: TR450001000471397750885004 EURO 471-39775088-5006 IBAN NO: TR880001000471397750885006 ___________________________________________

Bu yaşananların sonu nereye varacak şimdiden bir şey söylemek çok zor. Belki konuşmak kolay, fakat söylediğimiz her şey bir varsayımdan öteye gitmeyecek. Üstelik uluslararası her türlü kural, kaide ve hukuk ayaklar altına alınırken… Sonunun nereye varacağını yaşayıp göreceğiz. Ancak söyleyebileceğimiz tek bir şey var : “Kırım Tatar Halkı kendisine uzatılan defne dalının gerçek mi sanal mı olduğunu anlayacak olgunluktadır. Asla provokasyonlara kapılmayıp mücadelesini mevcut hukuk çerçevesinde sürdürecektir. Üstelik Kırım Tatar Halkı yalnız değil. Türkiye’de yaşamakta olan ve sayıları milyonları bulan kardeşleri onların daima arkasında olacak.”

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

3


KIRIM İŞGAL ALTINDA Ukrayna’daki iç karışıklığı fırsat bilen Rusya, Kırım’da en ufak bir çatışma, en basit bir baskı, daha doğrusu en küçük bir gerekçe göstermesine yönelik bir durum yok iken, 27 Şubat 2014 tarih itibarı ile Kırım’ı işgale başladı. 27 Şubat’ta Kırım Parlamentosunun maskeli ve silahlı teröristlerce baskını ile başlayan işgali, 40 bin Rus askerinin silahlarının gölgesinde altında 16 Mart 2014 tarihinde yapılan sözde referandumumun ardından meşrulaştırılmaya çalışılarak Rusya Federasyonuna ilhak ettirildi. Rusya, 1994 yılında yapılan Budapeşte Anlaşması ile garantörlüğünü yaptığı Ukrayna’yı bağımsızlığına da müdahele ederek topraklarını gasp ederken uluslararası hukuku ayaklar altına almış, Kırım’ın gerçek sahipleri olan Kırım Tatarlarının haklarını da hiçe saymıştı. Özellikle Rusya destekli yaratılan karışıklara karşı otoritesini sağlayamayan Ukrayna, Kırım’da Rusya karşısında hiçbir varlık gösteremez iken, askeri birliklerinin tamamını da tahliye etmek zorunda kalmıştı. Kırım Tatarları, Rusya’nın Kırım’ı işgaline ve sözde referanduma karşı onurlu duruşları ile Dünyaya seslerini duyurmayı başarabilmişlerdi. 18 Mayıs 1944 tarihinde Vatanları Kırım’dan sürgüne gönderilen ve soykırıma tabi tutulan Kırım Tatarları, Sovyetler Birliğinin dağılma süreci ile birlikte hiçbir ülkeden yardım almadan kitleler halinde vatanlarına dönmeyi başarmışlardı. Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından 1991 yılında Ukrayna’ya bağlı kalan Kırım’da, Rusya işgalinin başladığı 2014 yılına kadar, Kırım Tatarları her türlü olumsuzluklara rağmen örgütlenmiş, milli müesseselerini oluşturmuş, milli kimliklerini de koruyarak demokratik mücadeleleri çerçevesinde milli iradeleri ile birlikte önemli kazanımlarda elde edebilmişti. Rusya, dünyanın ilgisini çekebilecek Kırım Tatarlarının yanında olduğunu gösterebilmek amacıyla, işgalin başlangıcından itibaren Kırım Tatarlarına pek çok vaatte bulunmuştu. Kırım Tatarlarına Sovyet rejimince uygulanan sürgünde Rusya dahi büyük pay iken, bugüne kadar en ufak bir sorumluluk üstlenmemişti. İşgal ile birlikte, Kırım Parlamentosunda %20 Kırım Tatar kotası, Başbakan Yardımcılığı, Bakan Yardımcılıkları yanında, Kırım Tatarca’nın resmi

4 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

Tuncer KALKAY dil kabul edilmesi, Sürgünde yaşayan Kırım Tatarlarının Kırım’a getirilmesi gibi rüşvet olarak pek çok vaatte bulunulmuştu.. Kırım Tatarları 230 yıl boyunca edindiği tecrübe sonucu Rusya’nın rüşvet olarak sunduğu vaatlere hiçbir zaman itibar etmemiş, Ukrayna’nın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne karşı yapılan bu işgali hiçbir zaman tanımamıştı. Zaman, Kırım Tatarlarının ne kadar haklı olduğunu çok da uzun sürmeden gösterdi. Rusya tarafından Kırım Tatar halkının milli kurumlarına ve liderlerine karşı itibarsızlaştırmak kampanyaları sistemli ve yoğun bir şekilde başlatıldı. Kırım Tatarlarının efsanevi lideri Mustafa A. Kırımoğlu Kırım’a sokulmadı. Halkının gözünden düştüğünü iddia ettikleri Mustafa A. Kırımoğlu’nu, Kırım’ın Kuzeyindeki sınırda karşılamaya 5 binden fazla Kırım Tatarı iştirak etti. Kırımoğlu’nun halkı ile kucaklaşmasını önlemek için tanklar ve helikopterlerle desteklenmiş tam teçhizatı Rus askerleri devreye girerek korku salmaya çalıştı. Gerek bu sınır kapısında gerekse Vatan Kırım’ın çeşitli şehirlerinde aynı anda Kırım Tatarlarının protesto gösterilerinin yoğunlaşması ile durumun gerginleşmesi sonucu, kan dökülmesini engellemek amacıyla Kırımoğlu, Kırım’a girmekten vazgeçti. Kırımoğlu’nu karşılamaya gidenlere para cezaları uygulandı, KTMM Başkanı Refat Çubar ve diğer idarecileri hakkında savcılık soruşturması başlatıldı, KTMM kapatılmakla tehdit edildi. KTMM azası Abduraman Egiz, Akmescit’te silahlı 30 kadar silahlı milisarafından tartaklandı, telefonda Kırım Tatarcasında konuştuğu için 14 yaşındaki bir çocuğa saldırıldı, 3 çocuk babası Renat Ametov öldürüldü, bazı Kırım Tatar evleri ve medreseleri basıldı. Her yıl Akmescit’te Lenin Meydanında yapılan Kırım Tatar Sürgün Mitingine izin verilmedi. Oysaki bu yılki miting Sürgünün 70. Yılı olması nedeniyle çok önemliydi. Diğer şehirlerde düzenlenen sürgün mitingleri ise helikopterlerle taciz edildi. Her yıl 26 Haziran tarihinde kutlanan Kırım Tatar Bayrak Gününün her yıl düzenlendiği yerde gerçekleştirilmesine müsaade edilmedi. Kırım Tatarlarına karşı yapılan haksızlıklar günbe gün artarak devam etti.


Rusya tarafından, Kırım Tatar halkınca dışlanmış bazı kişiler Kırım Tatar adları ile bazı resmi görevlere getirilirken, aynı şekilde halkının nezdinde en ufak bir itibarı olmayan, halkına karşı durmaktan utanmayan, bir avuç satın alınmış unsurlar gerek diasporada gerekse Kırım’da maşa olarak da kullanılarak Kırım Tatarlarının Rusya’nın işgalini tanıdığı gösterilmeye çalışıldı. Bütün bu sinsi oyunlara, sindirmelere, baskılara, tehditlere, iftiralara, şantajlara rağmen Gerek Vatan Kırım’daki gerekse diasporadaki Kırım Tatarları ilkeli duruşlarından hiçbir zaman vazgeçmedi. Türkiye’deki Kırım Tatar diasporasının gerçek temsilcileri sayılan Kırım Tatar dernekleri defalarca kez yayınladıkları deklarasyonlarında, Kırım’daki hukuk dışı işgali asla tanımadıklarını, tanımayacakları beyan etmiş, Kırım’ın yabancı işgal güçlerinden derhal arındırılması, Kırım Tatar halkının tarihi haklarının iadesi ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunması dışındaki yaklaşımları kesinlikle kabul etmediklerini açıklamışlardır. Sonuç olarak, Kırım Tatarlarının nerede durması gerektiği gayet açıktır.

Kültürel Hazineler Armonisi Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin organizasyonunda gerçekleştirilen “Kültürel Hazineler Armonisi” adlı halkoyunları şöleni, 28 Ocak 2014 tarihinde Ankara’da Yenimahalle Belediyesinin Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapıldı. Genel Merkezimiz Halkoyunları Ekibi’nin de katıldığı şölende Kırım; Kıbrıs, Kafkas, Ege ve Karadeniz coğrafyalarına ait halkoyunları sergilendi. Büyük ilgi ile izlenen şölende halkoyunları ekibimize yoğun tezahürahat yapıldı. Meryem Kadir yönetimindeki Fethi Kurtiy Şahin, Feridehanum Useyin, Bora Kalkay, Sıdıka Bikeç Şahin ve Cihan Kalkay’dan oluşan halkoyunları ekibimiz, “Agır Hava Kaytarma” ve “Tım-tım” oyunlarını sergilediler. Şölene katkılarından dolayı Derneğimiz adına verilen plaket şölen sonunda düzenlenen törende Halkoyunları Ekibimize takdim edildi.

Suavi OKTAY

Adnan Süyen’in Ardından Kaybettiklerimiz ardından yazı yazmayı oldum olası sevmem. Hayatın acımasız bir gerçeği olsa da hangi yaşta olursa olsun bütün ölümler erken sayılır. Hele Adnan Süyen kardeşimizi beklenmedik bir şekilde kaybettikten sonra onun ani kaybı bana çok erken geldi. Hani derler ya; tam olgun çağında, daha bilgili, daha deneyimli, daha verimli ve daha bilinçli olduktan sonra aniden ortalardan kaybolup aniden gidivermek. Bu nedenle ölüm ‘’ keşke’lerle açıklanamayacak kadar çıplak ve soğuk bir gerçek. Adnan Süyen aşağı yukarı bizim kuşağımıza yakın bir kardeşimizdi.Kendine has tarzı ve mücadeleci ruhu ile Kırım dünyası içinde saygın bir konuma ulaştı.Kırım’da olan sıkıntıları ve sorunları yakinen takip ediyordu.Bunları Diaspora’ya ulaştırmak, çözümleri bulabilmek uğruna, herhangi bir makam peşinde koşmadan, kendi reklamını yapmadan tam bir gönül adamı olarak çok gayret sarfetti. İnanıyorum ki onun bu çabaları her zaman karşılık bulacak hiçbir zaman unutulmayacaktır. Ruhun şad olsun. Kıymetli kardeşim…

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

5


KOCAELİ’DE DERNEK BİNAMIZDA BİRARAYA GELDİK ederek, bu tür toplantıların sorumluluklarımızın gündeme gelmesinde vesile olduğunu belirtti. Kalkay, Genel Merkezi ve Şubeleri ile bu konuların önemle üzerinde duran Derneğimizin faaliyetleri ile dil konusunu önemle işlediklerini anlattı. Gebze Şube Başkanımız Şerife Orak, Kocaeli ve Gebze Şubelerimizin yakın olması dolayısıyla, faaliyetlerinde de yan yana ve omuz omuza olduklarını belirterek, yapılacak pek çok iş olduğunu, bunun içinde zamanı çok verimli kullanmanın önemine değinerek, Yakın zamanda planladıkları faaliyetlerinden bahis etti. Derneğimiz Kocaeli Şubesi tarafından 26 Ocak 2014 Pazar günü Kocaeli’deki dernek binasında bir toplantı tertip edildi. Saat 13.00’den saat 17.30’a kadar devam eden toplantıda, Kocaeli Şubemizin Kadınlar Komisyonunun bizzat pişirip konuklara ikram ettiği nefis çibörekler gün boyu hem kokusuyla hem lezzetiyle misafirlerin büyük beğenisini kazandı. Kocaeli’ndeki dernek üyelerimizin ve vatandaşlarımızın yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte Genel Merkezimiz, Gebze Şubemiz, Eskişehir Kırım Derneği, Vatan Kırım’da faaliyet gösteren Fidançıq Balalar Eğitim Merkezi ile Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi idarecileri de katıldı. Açış konuşmasını yapan Kocaeli Şube Başkanımız Suavi Oktay, Kırım Tatar kültürünün yaşatılmasında derneklerin fonksiyonlarının önemine değinerek, elbirliği ile paylaşılarak, sorumluluk alınarak, yardımlaşılarak yapılan faaliyetlerin sonucunda duyulan ortak hazzın çok değerli olduğunu belirtti. Oktay, değişik şehirlerden ve Vatan Kırım’dan katılan vatandaşlarımızın bu günde kendileri ile birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, bütün katılımcılara gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti. Genel Başkanımız Tuncer Kalkay, medeniyetimizin yaşatılmasında herkese sorumluluklar düştüğünü, öncelikli olarak dilimizin yaşatılmasının olmazsa olmaz bir konu olduğunu, çocuklarına anadilinin öğretilmesinin ailenin görevi olduğunu, aile içerisinde anadilinin kullanılmasının özendirilmesi gerektiğini ifade

6 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

Eskişehir Kırım Derneği Başkanı Mesut Ör de, Kocaeli Şubemizi tebrik ederek, Kırım Tatarca’nın kullanılmasında daha fazla çaba göstermemiz gerektiğini ifade etti. Kırım Devlet Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi, Kırım Tatar Dili Fakültesi Dekanı Ranetta Gafar, böyle nezih bir toplantıda vatandaşları ile olmaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, Kırımlı büyük düşünür İsmail Bey Gaspıralı’nın Ölümünün 100. yılı olması vesilesi ile İsmail Bey Gaspıralı ile ilgili projelerinde birlikte çalışma teklifi getirdi. Kırım’da Kırım Tatar çocuklarının kendi anadillerini kullanmasına yönelik eğitim veren Fidançık Balalar Eğitim Merkezi idarecilerinden Enise Abibulla, Türkiye’de bu tür faaliyetleri görmenin kendileri için büyük bir moral olduğunu, böyle bir ortamda bulunmaktan da büyük bir heyecan duyduğunu belirtti. Çibörek günü Genel Merkez Kırım Tatar müziği hocası Tamila Abibula’nın yırladığı Kırım yırları ile renklenirken, Genel Merkez Kırım Tatar halk dansları hocası Meryem Kadir’in dansları ile şenlendi.


Asker Arkadaşımın Ardından ! Mükremin ŞAHİN Asker Arkadaşımın Ardından ! 1986 yılında Millî Hareketimize katılan sevgili, kıymetli Adnan Süyen vefatına kadar geçen 27 yıl içerisinde hiç duraklamadan halkına ve Vatan Kırım’ a hizmet etti . Yapmış olduğu hizmetlere ile yaşadığı Bursa’da, Türkiye’deki Kırım camiasında ve Kırım’da bilinen, tanınan, saygı duyulan bir isim oldu. Bazı konularda görüş ya da davranış farklılıklarına rağmen herkesten saygı gördü; çünkü onun inancından, samimiyetinden ve millî meseleye olan bağlılığından herkes emindi. Bursa’da Kırım davasının en önemli bayraktarı oydu. Kırım’dan Türkiye’ye gelen üniversite öğrencileri yıllarca TÖMER’i Bursa’da okudular. Adnan onlar için bir ağabey, bir baba, bir aile oldu. Üniversiteyi Türkiye’de hangi şehirde okursa okusun Bursa’dan geçip te onun adı geçince gözleri parlamayan , onu sevmeyen tek bir öğrenci görmedim. Bu ancak inançla ve samimiyetle mümkündür diye düşünüyorum. Son beş yıl içerisinde yeniden birlikte çalışma imkânı bulduk. Yapmak istediği projeleri vardı ve geçirmiş olduğu hizmet yılları içinde edindiği tecrübe ile verimliliği artmaya başlamıştı. Türkiye’de Vatana hizmet yolunda bir ilki gerçekleştirdi. Faaliyetlerimizin artık klasik dernek çalışmalarından çıkıp Kırım’a yönelmesi, orada okullar, camiler, ekonomik sebeplerle sürgünden dönemeyen vatandaşlarımız için evler yapılmasını ve ihtiyaç sahibi aileleri Kırım’a yerleştirmeye odaklanmak gerektiğini ifade ediyordu. Bu düşüncelerini de Bursa Derneği adına Kırım’da bir cami yaparak hayata geçirdi. Gerçi caminin temelini attı, açılışını göremedi. Çalışma arkadaşları camiyi onun adına tamamladılar. Ve inanıyoruz ki Bursa’da yaşayan Kırımlılar onun izinden giderek Kırım’a büyük hizmetler yapacaklar. Kırım’a hizmet meselesini onun gibi hayatının temel gayesi yapan değerli dostumuz Fevzi Sarıkamış gibi aramızdan erken ayrıldı. Mekânları cennet, ruhları şad olsun…

Adnan Süyen Camii İnşaatı Devam Ediyor

İslamterek’te inşa edilen Caminin Adı “Adnan Süyen” olacak. Ocak ayında hayatını kaybeden Bursa Kırım Derneği Başkanı Adnan Süyen’in girişimleri ve Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Bursa şubesinin maddi desteğiyle Küleç Meçit köyünde yaptırılmakta olan caminin temeli, 11 Aralık 2013’de törenle atılmıştı. Temel atma töreni, de merhum Adnan Süyen’in ve Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov’un katılımıyla gerçekleştirilmişti. Kırım’ın doğusundaki İslamterek (Kirovskoye) bölgesi Küleç Meçit (Novopokrovka) köyünde Bursa’da yaşayan Kırım Tatarları tarafından yaptırılan cami inşaası devam ederken Kırım Müftülüğü aldığı kararla 5 Ocak 2014’te geçirdiği kalp krizi sonucu 59 yaşında aramızdan ayrılan Kırım Derneği Bursa Şubesi Başkanı Merhum Adnan Süyen’in adını verdi. Yerel cemaat ve Bursa’daki Kırım Tatarları’nın Kırım Müftülüğü’ne başvuru yaparak Adnan Süyen’in yapmış olduğu çalışmalara bir şükran simgesi olarak Küleç Meçit’te inşa edilmekte olan camiye Adnan Süyen’in adının verilmesi talebinde bulunmuşlardı. 80-100 kişi kapasiteli “Adnan Süyen Camii”nin bu yılın Kurban bayramında kapılarını ibadete açılması planlanıyor.

Sevgili asker arkadaşım!... Yaptığın hizmetler boşuna değildi, asla unutulmayacak. Ektiğin tohumlar bin kat ürün verecek ve sen milletinin hafızasında hep yaşayacaksın… Rahat uyu… OCAK - HAZİRAN 2014 / 76 . SAYI /

7


Çelebi Cihan Vatan Kırım’da Yapılan Mitingle Anıldı Bölgeler Partisi döneminde Kırım Tatarları’na Kırım’ın yönetiminde söz hakkı tanınmadığını ifade eden Çubarov, Ukrayna Parlamentosu’ndan Kırım Tatarları’na Kırım Parlamentosunda ve Kırım Hükümetinde kontenjan garanti edecek yasal düzenlemelerin yapılmasını , ardından Kırım’da erken seçime gidilmesini istedi. Türk Dünyasının ilk demokratik cumhuriyeti olan Kırım Halk Cumhuriyetinin şehit lideri Noman Çelebicihan ölümünün 96. yıldönümünde Kırım’da yapılan törenlerle anıldı. Kırım Tatar Millî Meclisi tarafından Başkent Akmescit’in Lenin Meydanı’nda düzenlenen törenlere Ukrayna’da iktidar karşıtı eylemlerin başlamasından bu yana Kırım’daki en kalabalık gösteri yapıldı. Ukrayna, Kırım Tatar ve Avrupa Birliği bayraklarının dalgalandığı mitingde Ukrayna’daki çatışmalarda ölenler de dualarla anıldı. Kırım’daki Ukrain halkının liderlerinden Leonid Pilunskiy, demokratik idealler için hayatını vermiş olan Noman Çelebicihan’ın katledildiği 23 Şubat’ın Ukrayna çapında anma günü ilân edilmesi gerektiğini söyledi. Son olarak konuşan Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı Refat Çubarov, Noman Çelebicihan’ın sadece vatanını sevdiğini ve onurlu bir insan olduğu için öldürüldüğünü; benzer şekilde Çeçen ve İnguş halklarının da vatanlarını, dağlarını sevdikleri ve onurlu insanlar oldukları için 23 Şubat 1944 tarihinde Sovyet yönetimi tarafından sürgün edildiklerini; Kiev’de de Ukrayna’yı, ailelerini ve çocuklarını seven onurlu 82 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Refat Çubarov, mitinge iştirak edenleri Noman Çelebicihan, Çeçen ve İnguş halkı ile Ukrayna’da ölenler için 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti. Ülkede diktatörlük kuran Bölgeler Partisi’nin yasaklanmasını isteyen Refat Çubarov, Kırım’a atanan Donetskli siyasetçi ve bürokratları temizlemeye kararlı olduklarını belirtti. Refat Çubarov, Akmescit Belediye Başkanı Viktor Ageyev’den 10 gün içinde Lenin Heykelinin kaldırılmasına ilişkin karar alınmasını, aksi takdirde heykeli kendilerinin kaldıracağını söyledi. Çubarov ayrıca Kırım’da ayrılıkçı eylemler yapanların cezalandırılmasını, Kırım Parlamentosu ve hükümetinin lağvedilmesini istedi.

8 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76 . SAYI

Refat Çubarov, bu mitinge 15 bin kişinin katıldığını, 10 gün içinde talepler yerine getirilmezse bir sonraki mitingde en az 50 bin kişinin bulunacağını dile getirdi.

Mitingnde dile getirilen talepler sonuç bildirgesinde okundu. Ukrayna ve Kırım Tatar millî marşlarının ardından halk meydandan ayrıldı. Ukrayna’daki siyasi gelişmelerden rahatsız olan Rusya yanlıları da Kırım Parlamentosu önünde toplanarak gönüllü paramiliter birlikler oluşturdu. Ancak alınan güvenlik önlemleri sonucu iki tarafın karşı karşıya gelmesi ve aralarında çatışma yaşanması önlendi.


KIRIM YİNE İŞGAL ALTINDA

Kırım’da işgalin ilk adımı sağda solda beliren zırhlı araçlar ve personel taşıyıcılarıydı. En başta herkes bunun bir güç gösterisi ve göz boyama çabası olduğunu düşünmüştü… Ancak sayıları gün be gün arttı.

Yavaş yavaş şehirlere ve yerleşim merkezlerine sokuldular bu “yeşil adamlar”. Rütbeleri, ülke simgeleri ya da isimlikleri yoktu, o sebepten de isimleri sadece “yeşil adamlardı”. Ancak kısa süre sonra her köşe başını tutan bu adamların nereden geldiğini herkes öğrendi…

Kırım’ın ve aslında Ukrayna’nın durumunu çok güzel anlatan bir kare… Elleri ve kolları bağlı, emir bekleyerek garnizonlarında “mahsur” kalan Ukrayna askerleri ve onların etrafını saran, Rusya’dan gelen “yeşil adamlar”…

Aqyar’dan (Sivastopol) bir kare… Rus askerleri ile dolu bir limana sahip bu şehir için bile askeri araçların hayatın içerisine bu kadar girmesi normal değildi. Hele ki çocukların gözlerinde…

İşgalin ilk günü, Kırım Yüksek Şurası binası işgal edildiğinde Kırım’daki vaziyet… İki kutup karşı karşıya… Kırım için mücadeleye hazır olanlar, Kırım’ın tarihi sahipleri olan Kırım Tatarları Yüksek Şura’nın hemen önünde, ortam gergin…

O günü takip edenler çok iyi hatırlayacaktır bu ve benzer kareleri. İtişmeler, arbedeler… Herkes bir kıvılcım beklemekte…

O kadar insan… Bir taraf Şura’yı işgal eden “kendi” askerlerinin yanına gelmiş, diğer taraf kendi toprağını işgal edenlere karşı çıkmaya… Kırım’ın asli unsuru Kırım Tatarları, Kırım’ın Ukrayna’ya bağlı kalmasının ve Kırım’daki huzurun teminatı olduklarını o gün ve sonrasındaki her gerginlikte tekrar tekrar ispatladılar.

İşgalin ilk günlerinden beri vatandaşlarımız genç yaşlı demeden bir yumruk oldular. Bayraklarının gölgesinde gururla mücadele ettiler...

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

9


KIRIMOĞLU KIRIM’A SOKULMADI

QHA – 3 Mayıs 2014 tarihinde geldiği sınır kapısında Kırım’a sokulmadı. Ermenipazar kontrol noktasında Kırım Tatarlarının milli lideri ve Ukrayna Parlamentosunun milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nu karşılamak için yaklaşık 1000 Kırım Tatarı toplandı. Sınır noktasında barışçıl bir protesto eylemi yapıldı… İnsanlardan oluşan bir koridordan geçen Kırımoğlu, Kırım sınır kontrol noktasından ise geçemedi. Kırımoğlu, giriş yasağını ‘Rus demokrasisi’ olarak adlandırdı. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu 2 Mayıs’ta Moskova üzerinden uçakla Kırım’a gelmeyi planlıyordu. Ancak öğle saatlerinde öğle saatlerinde Moskova’ya uçan Kırımoğlu Moskova havalimanında sınırı geçemedi. Sınır muhafaza görevlileri Kırımoğlu’na Rusya’ya girişinin yasak olduğunu söyledi. Bunun üzerine Kırımoğlu 3 Mayıs tarihinde Ermenipazar sınır kapısına gelerek Kırım’a girmek istedi. Kırımoğlu’nun gelişini haber alan Kırım Tatarları da kafileler halinde sınır kapısına geldiler. Kırımoğlu’nu karşılamaya gelen binlerce kişi sevinç gösterilerinde bulundu. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nu Kırım sınırında karşılayan halkın büyük çoğunluğu gözyaşlarını tutamadı. Binlerce insan “Mustafa”, “Millet! Vatan! Kırım!” sloganları atarak sınır kapısına geldiler. Kırımoğlu’nu karşılamaya giden araç konvoyunun uzunluğu birkaç kilometreye ulaştı. Yol kenarında bekleyen halk tarafından selamlanarak Ermenipazarı’na kadar arabalar ile gelenler arabadan inip kalan yolu yürüyerek aştılar. Halkın

10 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

bir kısmı dualar okurken bazıları da Qaytarma oynadılar… Bu arada Kırım Tatarları “insan zinciri” oluşturup sınırı yarmak istediler… Kolonda Tarak Tamgalı Gökbayraklar dalgalanırken en büyük bayrak kortejin başında bulunuyordu. Bu arada Kırım Tatarları vatan sloganları attılar. Kontrol noktasında trafik polisleri, çevik kuvvet timleri ile beraber zırhlı personel taşıyıcılar ve diğer askeri araçlar bulunuyordu. Çevik kuvvet mensupları ve trafik polisleri Kırım Tatarları’nın milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nu karşılamaya giden Kırım Tatarları’nın yolunu kapattı. Sınıra 500 metre kala dizilen özel tim polisleri ile trafik polislerinin arkasında otomatik tüfekleri ve kalkanları olan yaklaşık 20 ‘yeşil adam’ ve 2 zırhlı personel taşıyıcı bekledi. Polis görevlileri ‘yeşil adamların’ yüzlerinin maskeler ile kapalı olmasına ve kendilerini tanıtmaları gerektiği ile ilgili taleplere aldırmadılar. Olay yerinde toplanan kişiler arasında Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, KTMM üyeleri, Kırım Başbakan Yardımcısı Lenur İslâmov, Kırım Tatar Milli Kurultayı delegeleri ve gençler de bulunuyordu. Kırım sınırına Rusya yanlısı milisler de gelerek bir Kırım Tatarları’nın arabalarına zarar verdiler. Refat Çubarov da çatışmaya yol açmamak için halkın biraz geriye çekilmesini istedi. Kırımoğlu, Kırım Tatarları’na hitaben yaptığı konuşmada Kiev’e döneceğini açıkladı. Kırımoğlu, kan dökülmesini önlemek için sakin davranma çağrısı yaparak, teslim olunmamasını, mevcut rejimle


mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, son Kırım Tatarı Kırım sınırını geçene dek Ermenipazarı’ndan ayrılmayacağını belirtti. Kırımoğlu mitingde Kırım’a iki günlüğüne geldiğini bildirdi. İki gün sonra Viyana’da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin toplanacağını ve söz konusu toplantıda Kırım’da Kırım Tatarları’nın durumunun ele alınacağını açıkladı. Kırım Tatarları sınır kapısından geçerek Kırım’a geri dönerken, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Kiev’e gitti. Sınırın diğer tarafında bulunanlar da Rusya yanlısı milis ve polisin oluşturduğu koridordan geri döndü. Bu arada Kırım Tatarları Kırım’ın pek çok yerleşim biriminde yolları kapatarak Kırımoğlu’nun vatanına girişinin yasaklanmasını protesto ettiler. Ukrayna Bakanlar Kurulu ise Rusya’nın Kırım Tatarları’na uyguladığı tüm yasakların iptal edilmesini istedi. Bakanlar Kurulu bildirisinde, “Ukrayna hükümeti, Kırım Tatarları’nın lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun Kırım’a girişini yasaklayan işgalci yönetimin eylemlerini büyük öfke ile karşılıyor. Yıllardır Kırım Tatar halkının hak ve özgürlüğü için mücadele eden kişiye vatanına girişini yasaklayan Rusya tekrar uluslararası normlara aykırı davrandı” denildi. Ukrayna hükümeti söz konusu eylemin sürgünün 70. yılında yapılmasının daha da anlamlı olduğunu bildirdi. Ukrayna Bakanlar Kurulu, Kırım Tatar halkına ve onun liderlerine uygulanan tüm yasakların iptal edilmesini talep etti. Kırım Derneği Genel Merkezi Mustafa A. Kırımoğlu’nun Vatanına girişinin engellenmesine dair bir bildiri ve çağrı yayınladı. Bildiride şöyle denildi:

KIRIM DERNEĞİ GENEL MERKEZİ’NDEN (03.05.2014) İNSAN HAKLARI, DEMOKRASİ ve ULUSLAR ARASI HUKUK’A SAYGIYI İLKE EDİNMİŞ TÜM İNSANLARA! Tarihin en karanlık ve baskıcı rejimlerinden biri olan Sovyetler Birliği’nin hayaleti bugün bir kez daha insanlık değerleri üzerine gölgesini düşürdü. Sovyetler Birliği rejimine karşı verdiği barışçı insan hakları ve demokrasi mücadelesi ile dünyanın ve insanlığın saygısına ve sevgisine mazhar olan, bütün hayatını halkını sürgün edildikleri topraklardan vatanları Kırım’a geri getirmeye vakfeden ve bir damla kan dökülmeksizin 350 bin insanın geri dönmesini sağlayan Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ya da dünyanın tanıdığı isimle Mustafa Cemilev, Sovyet rejiminin mirasçısı Rusya Federasyonu tarafından bugün bir kez daha anavatanı Kırım’a alınmadı. Ömrü boyunca 7 kez ağır hapis ve ağır çalışma kampı cezası ile cezalandırılan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, bugün ilk kez bir mahkeme kararı olmaksızın artık hiçbir çağdaş hukuk sisteminin kabul edemeyeceği yeni bir “sürgün” cezası ile karşı karşıya kaldı. Kırımoğlu’nun vatanı Kırım’a girişi Rusya Federasyonu tarafından yasaklandı. İnsan hakları, demokrasi ve uluslar arası hukuka, adalete saygıyı ilke edinmiş tüm insanlar: Sizleri, artık eski çağlarda kalmış bu uygulamayı açıkça kınayarak bu davranışı sergileyen Rusya Federasyonu ve onun tüm yetkililerini insanlık, demokrasi, hukuk ve adalet önünde mahkum etmeye çağırıyoruz. Kırım’ın işgaline derhal son verilmeli, daha büyük suçların işleneceğinin habercisi olan bu uygulamalar en kısa sürede insanlık vicdanı önünde mahkum edilerek tarihin sayfalarına gömülmelidir. Saygı ile arz ederiz… OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

11


Kırım Derneği Genel Merkezi’nin Kırım’ın İşgali ile İlgili Basın Açıklaması

KIRIM DERNEĞİ GENEL MERKEZİ’NDEN (13.03.2014) Kırım Özerk Cumhuriyeti sözde Parlamentosu’nun Kırım’ın Rusya’ya teslimine hazırlık olarak 40.000 kişilik işgalci Rusya ordusunun silâhlarının gölgesinde referandum yapılması kararı ve yarımadanın “bağımsızlığı”na ilişkin beyanları her türlü hukuk kaidesini ayaklar altına alan, hiçbir demokratik ilke ve kural ile bağdaşmayan eylemlerden ibarettir. Son günlerde, Kırım’ın bu utanç verici işgaline bir ölçüde meşruiyet görüntüsü verebilmek ve bu saldırganlığa karşı koyan yegâne yerli güç olan Kırım Tatar halkının direncini kırabilmek maksadıyla, Kırım’ın Rusya hakimiyetine girmesi halinde onlara bir takım haklar ve imkânlar tanınacağı yolunda Rusya tarafından bazı kandırmaca teşebbüslere girişildiği görülmektedir. Kırım Tatarları Rusya hakimiyeti altında geçirdikleri iki asrı aşkın süre içinde neler yaşadıklarını ve defalarca yok olmanın eşiğine nasıl getirildiklerini asla unutmamışlardır. Kırım Tatar halkı bazı çok saf yahut kötü niyetli insanlara hitap edebilecek türden böyle yalan vaatler ve aldatmacalarla defalarca karşılaşmış olup, neticelerini büyük acılarla hatırlamaktadır. Herşey bir yana, Rusya’nın mevcut diktatörlük rejiminin sınırları içindeki “azınlık” halklara nasıl muamele edegeldiğini de açıkça görmektedir. Kırım Tatarlarının yegâne meşru temsil organı olan Kırım Tatar Millî Meclisi Rusya tarafından başlatılan bu gayrimeşru işgal hareketine bütünüyle karşı çıkmış ve Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasını kesinlikle reddetmiştir. Gayrimeşruluğu örtme girişiminin bir parçası olan sözde referandum ve buna katılmaları için Kırım Tatarlarına yapılan boş vaatler asla kabul edilemez. Bununla birlikte, dünyada ve Türkiye’de Kırım Tatarlarının Rusya’nın Kırım’ı zaptına razı olmaya ikna edilmeleri doğrultusunda çaba gösteren bazı kişi, kurum ve kuruluşlar zuhur etmeye başlamıştır. Hatta Kırım Tatarlarının haklarının savunulması perdesi altında Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarının Türkiye’ye göç etmelerinin memnuniyetle karşılanacağı beyanları ortaya çıkmıştır.

12 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

Kırım Tatarları, Kırım’ın aslî ve tarihî sahipleridir ve bin bir zorlukla döndükleri vatanlarından bir daha göç etmeye hiç niyetleri yoktur. Kırım’ın Kırım Tatarlarından şu veya bu şekilde boşaltılması Putin Rusyası’nı pek memnun edecek olsa da, Kırım Tatarları bu oyuna gelmeyeceklerdir. Bu yöndeki her türlü talihsiz açıklama Rusya’nın Kırım’daki Kırım Tatar varlığını yok etmeye yönelik tarihî emellerine hizmet etmekten başka bir netice veremez. Temsil ettiği Kırım Tatar diasporası adına Kırım Derneği, bu yönde hareket eden kişi, kurum ve kuruluşları açıkça kınadığını ve Kırım’ın yabancı işgal güçlerinden derhal arındırılması ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün muhafazası dışında bir arayışın kesinlikle kabul edilemeyeceğini kamuoyuna arz eder.


Kırım’ın Gururu: Dr. Zampira Asanova Kırım Tatar Milli Hareketi’nde kadınlar çok önemli yer tutmaktadır. İsmail Bey Gaspıralı’nın bizlere bıraktığı muhteşem mirasın içinde Kırım Tatar kadınlarına kızlarına toplum hayatında kazandırdığı yer ve itibar, pırlanta gibidir. Aslında Kırım Tatar toplum hayatında kadınlar ve kızlar hiçbir zaman değersiz olmamıştır. Arap dünyasındaki ve bu kültürden etkilenen Türk toplumlarındaki gibi geri plana itilmemiştir. Çarlık Rusya’sı işgali ve ilhakı sonrasındaki karanlık asırdan sonra Kırım Tatarları’nı, umumen Rusya Müslümanları’nı cahillik ve geri kalmışlıktan aydınlığa götüren, büyük aydınlanmacımız İsmail Gaspıralı, kadınlara, kızlara özel bir önem vermiştir. Tercüman Gazetesi’nin neşrinde en büyük destekçisi eşi Zühre Gaspıralı olmuştur. Onlar için Alemi Nisvan (Kadınlar Alemi) dergisini çıkarmıştır. Bu derginin sorumluluğunu da kızı Şefika Gaspıralı’ya vermiştir. Bu o zamana kadar değil Türk - İslam Dünyası’nda bir çok Avrupa ülkesinde bile görülmemişti. Onun yolunda ilerleyen Kırım Tatar aydınları, Kırım Tatar Halkı 1917 yılında Kurultay seçimlerinde kadınlara da seçme ve seçilme hakkını tanıyarak, 1917 yılı Aralık ayında toplanan Kırım Tatar Milli Kurultayı’nda 13 Kırım kadınına görev vermiştir. Şefika Gaspıralı divan üyesi olarak ön saflardadır. Aile ve toplum hayatında Kırım Tatar kadınlarının tarihten gelen, İsmail Gaspıralı ile çağa uygun rol modele kavuşturulan, örneklenen ve onlara kazandırılan güven, 18 Mayıs 1944 sürgün faciası ve sonrasında olumlu sonuçlarını göstermiştir. Erkeklerinin çoğunluğu cephede ya da emek ordusu bahanesiyle tecrit edilmiş iken sürgüne uğratılan Kırım Tatarları’nın hayatta kalmaları, var olmaları ve tekrar ayağa kalkmalarında Kırım Tatar kadınları birinci derecede etkin rol oynamışlardır.

Zafer KARATAY benim için önemi çok büyüktür. Ona olan, hayranlığım, sevgim ve saygım sonsuzdur. Onun hayatı, mücadelesi, Kırım Tatar Millî Hareketi içerisindeki rolü başlı başına bir kitap, bir belgesel film, bir sinema filmi konusudur. Aslında Zampira aptemiz gibi insanlar birer doktora tezi konusu olacak insanlardır. Zampira Asanova, Veciye Kaşka, , Şefika Konsul, Ediye Cemileva, Vasfiye Cemileva Ayşe Seyitmuratova Rahmetli Sabriye Seutova ve Sabriye Erecepova ile adları bu makaleye sığmayacak kadar çok olan Millî mücadele insanlarımız bizim kahramanlarımızdır. Onlar Kırım’ın ruhlarıdır. Zampira Asanova, Moskova’ya temsilci olarak ilk gidenler arasındadır. Aynı zamanda 1966 yılından itibaren Moskova’daki insan hakları savunucuları ile ilk teması sağlayan, Millî Hareketimizin sesinin hür dünyaya ulaşması yolunda ilk teşebbüsü yapan kişidir. Millî Hareketimiz ile Moskova’daki dissidentler arasında adeta ilk köprü olarak tarihi bir iş yapmıştır. O Kırım’ın cesur yüreğidir. Cesareti sadece kadınlara değil erkeklere de örnek olmuştur. Sovyet döneminde ilk açık protesto, 1968 yılında Çekoslovakya’nın işgalini protesto eden bir grup aydın ve insan hakları savunucusunun gösterileridir. Hemen bunun arkasından Moskova’da toplanan Dünya Komünist Partileri Forumu’na, yabancı gazetecilerin geleceğini tahmin eden Kırım Tatar Millî Hareketi’nin bir avuç cesur yüreği, Moskova’da Mayakovski meydanında ilk gösteriyi yapan Kırım Tatarları olarak tarihe geçmiştir.

Bu elleri öpülesi kadınlarımızın en önemlilerinden biri de Dr. Zampira Asanova’dır.

Ayder Zeytullayev, Talat İbrahim, Reşat Cemil, Enver Ametov ile birlikte tek kadın gösterici Zampira Asanova’dır. Üstelik onlar Çekoslavakya’nın işgalini protesto eden aydınların başına neler geldiğini bile bile, Mayakovski meydanında pankart açmışlar ve olanca sesleriyle Kırım Tatarları’nın haklarını talep etmişlerdir.

Nisan 2013’de 72 yaşını bitirdi. Doğum gününe gidemediğime, o gün orada olamadığıma gerçekten üzüldüm. Dr. Zampira Asanova’nın

Dr. Zampira Asanova, inanılmaz bir sağ duyuya, sezgiye sahiptir. Millî Hareketimizin çizgisinden sapmaması için mücadele verir. Teşkilatçıdır.

Vatan Kırım’a dönme ve gaspedilen millî ve dinî haklarını elde etme mücadelesinde de kadınlarımız ön saflardadır.

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

13


Kırımoğlu: “Kırım Tatarları Ukrayna Halkıyla Birlikte Olacak” 18 Şubat 2014 tarihinde Bağımsızlık Meydanı’na karşı yapılan saldırı sırasında Kırım Tatarlarının lideri, insan hakları savunucusu, Ukrayna Milletvekili Mustafa A. Kırımoğlu sahnede bir konuşma yaptı. Hiç beklenmedik anda, beklenmedik ama çok doğru çıkışlar yapar. Eylemler gerçekleştirir. Millî Hareketimizi, Millî hareketimizin samimi aktivistlerini asla satmamış, asla yalnız bırakmamıştır. Çok zekiydi. Ancak geçirdiği yüz felcininin geride bıraktığı hasar sebebiyle biraz geri planda durmayı tercih etdi. Ama hiçbir şey gözünden kaçmazdı. Kim halkına samimiyetle hizmet eder, kim yalancıdır hemen anlardı. Dr. Zampira Asanova. Zampira apte! Kırım’ın sana ve senin gibi insanlara çok ama çok ihtiyacı var. Hele seni ebedi yolculuğu uğurladıktan kısa bir süre sonra yaşanan Rusya işgali, Vatan Kırım’ın 1783’ten sonra dünyanın gözü önünde yeniden Rusya tarafından gasp edilmesiyle yeniden başlayan milli mücadelemizde çok ihtiyaç var… Sen Kırım’ın gizli kahramanlarındandın. Seni tanıdığım için, senin dostluğunu ve güvenini kazandığım için kendimi bahtlı sayıyorum. Gurur duyuyorum.

Kırımoğlu, meydandaki göstericilere ve internet üzerinden olayları takip edenlere yaptığı konuşmada, “Ellerini kana bulayan hiçbir diktatör cezadan kurtulamadı! Avrupa’nın merkezindeki Ukrayna da bir istisna olmayacak! Onlar vatanseverlerin dökülen her bir damla kanı için cezasını alacak” “Bu dakikalarda Ternopil ve İvano-Frankovsk’ta vatanseverler yeniden kamu binalarını ele geçiriyor. Ukrayna’daki tüm vatanseverlere direniş ocakları kurma çağrısı yapıyoruz” dedi. QHA

Şehidimize Ağlıyoruz Vatan Kırım’ımızın Rus işgaline uğradığı 27 Şubat 2014 tarihinden sonra gelişen olaylarda ilk şehidimizi verdik. Kırım’ın Rus zulmüne verdiği binlerce şehide eklenen Reşat Ahmetov, evli ve üç çocuk babasıydı. Milletimizin Antlı Şehitleri arasında büyük bir hatırası olacaktır. Yüce Allah’tan milletimize bu zulmü reva görenleri dünya üzerinde cezalandırmasını, milletimiz üzerindeki bu kara bulutların bir an evvel dağılarak vatanımızda huzur ve sükûnun yeniden tesisini dileriz. Bilinmelidir ki şehidimizin hakkı, sözlerini tutmayarak Milletimizi bu zulme mahkûm edenlerin üzerinedir. Allah’tan şehidimize rahmet, geride kalan ailesine, çocuklarına ve Milletimize başsağlığı dileriz. Kırım Derneği Genel Merkezi

14 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI


Müstecib Ülküsal’ı Rahmetle Anıyoruz

Dünya Gündemi:

KIRIM

Oya Deniz ÇONGAR

Emel Dergisi ve Emel Kırım Vakfının kurucusu, ömrünü Kırım ve Kırım Tatarları’nın millî davası ve hakları için mücadele ile geçirmiş Müstecib Ülküsal vefatının 18. yıldönümünde mezarı başında anıldı. 97 yaşında iken, 10 Ocak 1996 tarihinde vefat eden ve 12 Ocakta toprağa verilen Müstecib Ülküsal’ı sevenler toprağa verildiği gün mezarı başında idiler. 29 Mayıs Üniversitesi öğretim üyesi Erşahin Ayhün okuduğu Yasin’i Şerif ve dualardan sonra Müstecib Ülküsal ile tanışmasını ve onun Kırım mücadelesi içerisindeki rolünü anlatan bir konuşma yaptı. Daha sonra Emel Kırım Vakfı Başkanı ve KTMM Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay Kırım Derneği Genel Merkezi İstanbul Şube Başkanı Celal İçten; İzmir Kırım Derneği Başkanı Erdim Boray; Bulgaristan’dan 1989 yılında göç etmek zorunda kalan Kırım Türklerinden, Emel Vakfı ve Kırım Derneği Üyesi Cevdet Tahiroğlu; Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Zekeriya Başarslan, TRT emekli yapımcı-yönetmeni Emel Uygur “Müstecib Ülküsal , mücadelesi ve onunla ilgili hatıralarından bahseden anlamlı konuşmalar yaptılar. QHA

“Ukrayna Bizi Affet” 15 Mart 2014 tarihinde Moskova’da “Ukrayna Bizi Affet” sloganıyla bir miting tertip edildi. Mitinge katılan 10 binlerce Rusya’nın yayılmacı politikasını protesto ederken ellerindeki Ukrayna bayrakları ile “Ukrayna Bizi Affet” diye bağırdılar. Moskova’daki mitinge katılan insan hakları savunucuları ve halk “Savaşa hayır!” dediler.

2013 yılının Kasım ayında Vilnius’ta “Serbest Ticaret Anlaşması”nın Yanukoviç hükûmeti tarafından vazgeçilerek imzalanmaması ile Ukrayna’da başlayan protestolar Putin Rusyası’nın Kiev’e 15 milyar dolar yardım yapacağı açıklaması sonrasında daha da alevlendi. Halkın tepkisi Rusya yanlısı bir pozisyon alan Yanukoviç hükûmetinin halk ayaklanmasıyla düşürülmesine kadar devam etti. Ancak Ukrayna parlamentosunun ülkeyi terk eden Yanukoviç hükûmetini büyük bir çoğunlukla görevden alarak yerine seçimlere kadar yeni bir hükûmet ataması ve bu hükûmetin Avrupa’ya yakın bir politika icra edeceğinin belli olması Rus nüfusun yoğun olduğu Doğu Ukrayna’da ( Kırım, Donetsk, Harkov ) sonunun nereye varacağı belli olmayan olaylara sebep oldu. Kırım’da bütün dünyanın gözü önünde cereyan eden işgal hareketi ise önce Kırım’ın bağımsızlığına, sonra da bağımsız Kırım’ın Rusya Federasyonu’na bağlanmasına dönüştü. Kırım dışında Donetsk, Harkov gibi bölgelerde Kiev hükûmetinin bütün zayıflığına rağmen Rusların arzu etmiş olduğu halk desteği oluşmadı. Sivil kıyafet giydirilmiş sayıları 500 ile 1000 kişiyi geçmeyen Rus askerinin yaptığı nümayişler Rusların Kırım dışında operasyon yapma kabiliyetlerini kısıtladı. Kırım’da ise işgal devam etmekte. 30 bin Rus askerinin gerçekleştirdiği bu işgalin gölgesinde yapılan referandum da bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen bir sirk gösterisinden başka bir şey değil. Bu referandumun sonuçlarını resmî olarak Suriye Devlet Başkanı Esed dışında destekleyen çıkmadı. Ukrayna’nın geçiş döneminde yaşamakta olduğu zayıflığı fırsat bilerek Rusya’nın gerçekleştirdiği bu işgalin birçok uzman tarafından “oldu-bitti” şeklinde değerlendirilmesi de çok doğru bir ifade şekli değil. Evet! Rusya bu işgali oldurdu! Ama bitirmesi pek te kolay görünmüyor. 1930’ların 40’ların dünyasında yapılabilecek uygulamalar kitle iletişim araçlarının bu kadar yaygınlaştığı bir devirde mümkün değildir. Kırım, Rusya Federasyonu’nun dağılma sürecinin kod adı olacaktır. Nasıl şöhretli Kızıl Ordu Afganistan’da rezil olduysa ve bu süreç SSCB’nin yıkılmasına kadar devam ettiyse, Rusya’nın bu saldırgan OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

15


tutumu da hiç hesap etmedikleri gelişmeleri beraberinde getirecektir. Kırım Tatarları’na yapmış oldukları teklifler kabul görmemiştir. 230 yıllık esaret dönemlerinin son yüzyılı tam bir mücadele tarihi olan Kırım Tatar Halkı, SSCB’de sergiledikleri demokratik mücadele pratiğini hiç şüphesiz devam ettireceklerdir. Putin’in anlamakta zorlandığı asıl hadise ise Rus halkının talepleridir. Moskova’da Kırım’ın işgalini protesto için sokağa çıkan 100 binden fazla Rus “Ukrayna bizi affet” diye slogan attılar. Gençler bir polis devletinde değil Avrupa standartlarında bir demokraside yaşamak istiyorlar. Aslında Putin’e şunu sormak gerekiyor: “Bir milletler mozaiği olan Rusya taleplerini bastırdığı halklara daha ne kadar kulak tıkayacak?” Ekonomisinin % 70’i doğal gaz ve petrole dayalı kırılgan bir ekonomiye sahip Rusya bütün dünyayı karşısına alarak nereye kadar gidecek ve ne yapacak bekleyip göreceğiz.

Sosyal Bilimler Lisesi

Bir halkın kendi arzu ve iradesi yok sayılarak kendi vatan topraklarında adeta ikinci sınıf vatandaş konumuna düşürülmesi ne demokrasiyle ne de insan haklarıyla bağdaşır. Bu haksızlığa karşı bizim gösterdiğimiz farkındalığı bütün dünyanın göstermesini beklerdik. Bizler, İstanbul Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri olarak, öğretmenlerimizle ve okul yöneticilerimizle birlikte, haklı davanızda sizlerin yanınızda olmak, dayanışma göstermek ve elimizden gelen desteği vermek arzusundayız. Kırım’daki haklı mücadeleniz için bizden istediğiniz her türlü katkı ve yardımı sağlamaya hazır olduğumuzu bilmenizi isteriz. Kırım için özgürlük ve barış dolu günlerin bir an önce gelmesi dileklerimizle… İstanbul Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri

Ankara’da “Türkiye Kırım’a Ses Ver!” Mitingi 2 Mart Pazar, saat 14.00’da Ankara Kızılay’da “Türkiye Kırım’a Ses Ver!” mitingi gerçekleştirildi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen binlerce katılımcı ile gerçekleştirilen organizasyona halkın ilgisi de büyüktü.

QHA - İstanbul Sosyal Bilimler Lisesi 1. sınıf öğrencileri Kırım Tatar kardeşlerine destek mektubu yazdılar. Bir grup öğrenci tarafından yapılan girişimin ardından yazılan mektup, İstanbul Sosyal Bilimler Lisesi’nde eğitim gören birçok öğrenci tarafından imzalandı. Öğrencilerin yazdığı mektup şöyle: Sevgili Kırımlı kardeşlerimiz, Türkiye olarak yakın tarih boyunca büyük çileler çeken Kırım Türklerinin bugün yeniden karşı karşıya geldiği haksızlık ve tehditlere karşı sizlerin yanındayız.

16 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

“Rusya Kırım’dan Defol”, “Dün Stalin, Bugün Putin”, “Qırımtatar Halqı Teslim Olmaycaq”, “Millet! Vatan! Qırım!” sloganları atılan mitingde Genel Başkanımız Tuncer Kalkay, Kırım Tatar Millî Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay, Genel Merkezimiz İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten ve Ukrayna Büyükelçiliği Elçilik Müsteşarı Vasil Bodnar birer konuşma yaptılar. Kırım’da şu an karşı karşıya kaldığımız durumun basın mensupları aracılığıyla Türk ve Dünya Kamuoyuna ilan edildiği mitingin sonunda ise Derneğimizin hazırladığı bildiri okundu. Mitingin sonunda Türkiye’de yaşayan Kırım Tatarları’nı temsilen Kırım Derneği idarecilerinden oluşan bir grup, siyah çelenk bırakmak ve hazırlanan bildiriyi vermek üzere Rusya Federasyonu Büyükelçiliği’ne gitti. Büyükelçiliğin önünde bu bildiri okunduktan sonra elçiliğe bırakıldı.


OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

17


ZAKİR QURTNEZİR Zakir Qurtnezirniñ birinci şiiri 1951 senesi Özbekistandaki balalar gazetası Lenin Uçqunında Özbek tilinde basıldı. Studentlik yıllarında ve soñundan onıñ manzumeleri cumhuriyet, vilâyet, rayon gazetaları ve mecmualarında sıq-sıq korünip turdılar. O devirde o Özbekçe ve Qırımtatarca yazdı, Lenin Bayrağı (şimdi Yañı Dünya) gazetasınıñ daimiy müelliflerinden biri edi. Bir sıra şiirleri, oçerkleri ana tilimizde, Özbekçe, Rusça, Ukraince ve Türkçe ortaq cıyıntıqlarğa kirsetildiler.

Zakir Qurtnezir 1933 senesi dekabr 2-de Qırımda, Balıqlava rayonındaki Varnautka koyünde kolhozcı Qurtnezir Hayredinoglunıñ qorantasında dogdı. Balalıgınıñ ilki yılları Qırımda, sonra sürgünlikte Özbekistannıñ Yañıqurğan rayonındaki Meşan köyünde keçti. Başlanğıç ve yedi yıllıq mektepni köyde bitirdi, orta bilgisini rayon merkezindeki 15-nci mektepte aldı. 1952 senesi Namanğan Devlet ocalar institutınıñ fizika-riyaziyat bolügine kirip, 1954 senesi onı bitirdi. Bundan soñ o, Çartaq ve Çinaz rayonlarındaki orta mekteplerde ocalıq yaptı. Edebiyatqa talebelik yıllarından avesli olgan Zakir 1957 senesiniñ avgustında Taşkent vilâyeti Yañıyol rayonu Yangiyul gazetasına işke avuştı. Anda edebiy hadim ve bölük mudiri olıp çalıştı. 1964 senesi Taşkent Devlet universitetiniñ jurnalistika bolügini ğıyabiy olaraq bitirdi. Çinaz rayon gazetasınıñ muarriri, Taşkent vilâyet gazetası Taşkent Haqiqatınıñ muhbiri ve Yangiyul gazetası muarririniñ muavini vazifelerinde çalıştı. 1982 senesi Zakir Qurtnezir Taşkentte ana tilimizde çıqayatqan Yıldız mecmuası baş muarririniñ muavini vazifesine davet olundı. Anda 1985 senesiniñ noyabrine qadar çalıştı. 1984 senesiniñ martından itibaren eki yıl devamında Özbekistan Yazıcılar birligi Qırımtatar edebiyatı keñeşine reislik yaptı. Soñra Çinaz rayon gazetasına muarrir tayin olundı. 1990 senesinden 2009 senesiniñ fevraline qadar kene Yıldız mecmuasında muarrir muavini olaraq çalıştı.

18 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

Şairniñ ilki kitabı Fidanlar şiirler cıyıntığı 1969 senesi basılıp çıqtı. Bundan soñ Sizge Bağışlayım (1978), Sen Külgende (1982) şiirler cıyıntıqları; Tebessüm (1984) oçerkler ve edebiy qaydlar; Miras (1991) povestler; Acılıqqa Barğanda… (1999) oçerk kitapları neşir etildi. Qırımğa avuşqan soñ, Zakir Qurtnezirniñ icadiy faaliyeti daa da keñişledi. Yañı eserler yaratuvınen bir sırada o tercime saasında da ciddiy çalışmalar başladı. Belli edibimiz Cafer Seydamet Qırımerniñ Nurlı Qabirler kitabını Türkçeden Qırımtatarcağa çevirip Yıldız mecmuasında (1992 No: 3, 4, 5, 6; 1993 No: 1,2) bastırdı. Soñki yıllarda Zakir Qurtnezir diniy edebiyatımıznı zenginleştirüv oğrunda semereli hızmetler yapmaqta. İbadet ve Dualar Kitabı (1997), Quran Elifbesi (1997), Ramazan ve Oraza (1997), Quran-ı Kerim ve İzaatlı Manası (1998, Sait Dizennen beraber), Abdest, Ğusul, Namaz, İslâm Dinimiz (1999) kibi otuzğa yaqın kitapnı Türkçeden Qırımtatarcağa çevirdi, tertip etti, redaktörledi. Pakistanlı belli alim Ebu el-Mevdudiyniñ İslâm Dininiñ Esasları eserini Rusçadan ana tilimizge çevirdi. (Yıldız, 1995 No: 2, 3, 4, 5, 6; 1996 No: 1) Zakir Qurtnezir 1993 senesi noyabr ayında Qırım Musülmanları Diniy idaresinin neşiri Hidayet adlı diniy-içtimaiy gazetağa temel qoydı ve şimdige qadar onıñ muarriridir. Qırım televideniyesinde 1994 senesi fevralinden 2011 senesiniñ soñuna qadar cemaatçılıq esasında “İnsanlar ve taqdirler”, “Din ve urf-adetlerimiz”, “Ahlâq, Edep, Terbiye” programmalarını alıp bardı. 1995 senesi noyabr 18-de Qırım Musülmanlarınıñ 1-nci Qurultayında Qırım Musülmanları muftisiniñ diniy tasil ve matbuat-neşir işleri boyunca muavini vazifesine saylandı. Bu vazifeni o 2008 senesiniñ mayısına qadar eda etti.


Zakir Qurtnezir Özbekistanda nam qazañğan jurnalist unvanını aldı ve fahriy yarlıqlarnen taqdirlendi. 1978 senesinden Yazıcılar birliginiñ azasıdır. 2013 senesi Dünya Kezdim-Neler Neler Kördim adlı sefer teessüratları kitabı em de Qırımtatar edebiyatı inkişafına qoşqan issesi içün Ukraina yazıcıları milliy birliği Qırım teşkilâtınıñ Şamil Alâdin adına edebiyat mükâfatına nail oldı. Şair Aqmescit rayonınıñ Şumay köyünde yaşamaqta.

HİDAYET: HALQ HİZMETİNDE 20 YIL Zakir Qurtnezir İşte Qırım Musülmanları Diniy idaresinin ayda bir kere neşir etileyatqan diniy, içtimaiy gazetası Hidayetniñ çıqıp başlagğına 2013 senesi noyabr ayının birinci aftasında yigirmi yıl toldı. Ebet 20 yıl tarih içün buyük bir müddet olmasa da, gazetanıñ yigit yaşı demek mümkün. Alâ hatıramda: 1991 senesi-milletimizniñ sürgünlik yerlerinden ana-Vatanğa avdet oluv ceryanı qızğınlaşqan yıl edi. Bu areketten ziyalılarımız da çette turmaqnı vicdanlarına sığdırmadılar.Matbuat, neşir vasıtalarının hadimleri areketke kiriştiler. 1991 senesi, noyabr 21 künü men Yıldız mecmuasını Aqmescit neşriyatlarına yerleştirmek maqsadınen Qırımğa uçıp keldim. O vaqıtta men mecmua baş muarririniñ muavini vazifesinde çalışa edim. Aradan eki yıl keçken soñ, 1993 senesiniñ oktyabrinde Qırım Musülmanlarınıñ Diniy idaresine kelip, milletimiz içün diniy bir gazeta neşir etmek teklifinde bulundım. Gazetanıñ maqsat ve vazifeleri nelerden ibaret olacağı hususındaki fikirlerimni bildirdim. İdareniñ o vaqıttaki reberleri teklifimni memnuniyetliknen qabul ettiler ve bu işte kerek yardımda bulunacaqlarına söz berdiler. Gazetağa nasıl ad bermek aqqında bayağı tüşündik, milletimizge, ayatımızğa kelişikli, uyğun söz ya da ibare araştırdıq. Jurnalist dostlarnen aqıl tanıştıq, tartıştıq. Kimdir “Diniy Ayat” olsun, kimdir “İslâm Yolu” olsun, birisi de:“Qırım Musülmanları” olsun degen. Niayet, gazeta neşirine maddiy qol tutacaq dindaş qardaşlarımız gazetağa “Hidayet” adını bermekni tevsiye ettiler. Olar: -“Hidayet” haqnıñ, Allahnıñ yolu, doğru yol demektir,-dediler. Buna er kes razı oldı.

Boylece, gazetanıñ birinci sayısını azırlamağa kiriştik. “Kiriştik” dedim, amma neşirniñ bütün yükü yalınız bir adamnıñ, yani menim boynumda edi. İlk evelâ resmiy idarelerden gazetanı neşir etmeğe izin almaq kerek edi. Bu, bütün neşirler içün şart olğan talaptır. Ebet, bu meseleni çezmek içün bayağı vesiqa azırlamaq, devletke bir miqdar para keçirmek kerek oldı. Bu işler bir qaç kün devam etti. Şunı da qayd etmek kerek ki, Diniy idarede o vaqıtlarda çalışmaq içün ayrı oda, yeterli şarait yoq edi. Bu sebepten, gazetada basılacaq maqale ve haberlerni evde azırlamağa mecbur qaldıq. Jurnalistlik faaliyetimde diniy gazeta çıqartmaq birinci kere olğanı içün, ilki vaqıtlarda maqalelerni azırlavda bayağı murekkepliklerni al etmek zorunda oldım. Diniy maqalelerni o vaqıttaki Qırım muftisi Seytcelil efendi baqıp çıqa, olardaki añlaşılmağan bazı ibare ve cumlelerniñ manalarını anlata edi. Basmahanenen muqavele tizgenimizden soñ, azırlanılğan maqale ve haberlerni, birinci vaqıtlarda Hatice Ğafurova (İbraimova) maşinkada, sonra Saniye Zevayeva, biraz vaqıt da Elzara Fuqala kompüterde (bilgisayarda) bastılar. Boylece, noyabrniñ birinci aftası edi, Hidayetniñ birinci sayısı basılıp çıqtı. Onıñ başmaqalesinde gazeta ogüne qoyulğan maqsadı ve ilerideki ilanları aqqında, cumleden, böyle denilgen edi: “Biz gazetamız saifelerinde oquyıcılarımıznı yüce dinimiz İslamnıñ esaslarınen, ibadetlerimizni eda etüv yolları ve tertiplerinen, diniy urfadetlerimiznen tanıştırıp barmaq niyetindemiz. Bunıñ kibi de, maaliy din cemiyetleri alıp barayatqan işler, camiler ve medreseler qurucılığı, ğayrı din vekillerinen munasebetler, sohtalarnıñ ayatı hususında da ikâye etecekmiz.” Gazetağa oğurlı yollar tilegen Qırım Musülmanlarınıñ muftisi ana tilimizde böyle bir gazetanıñ neşirine başlanması munasebetinen, oquyıcılarnı samimiy hayırladı. Qırımtatar Milliy Meclisiniñ reisi Mustafa Cemil Qırımoğlu, yazıcı, o vaqıtta Yıldız mecmuasının baş muarriri Ayder Osman ve digerleriniñ hayırlavlarında gazetanıñ halqımız arasında dinimizni terğip etüvde muim hızmette olacağını ayrıca qayd ettiler, işlerimizge muvafaqıyetler tilediler. Daa abune yapılmağanı, neşir işlerine masraflarnı Arap din qardaşlarımız boyunlarına alğanları sebebinden, gazeta maalliy din cemiyetlerine, köy ve qasabalarnıñ imamlarına, umumen, dinimizni terğip etüv oğrunda hızmet OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

19


etken tanış-bilişlerge zarflarğa qoyup, poçta vastasınen yollanılmasına qarar berildi. Şunı ayrıca qayd etmeli ki, oquyıcılar Hidayetni ilki sayısından samimiyetliknen qarşılap aldılar. Muarririyetke kelgen mektüplerdeki fikir ve istekler bizlerni ğayet ruhlandırdı, milletimiz içün kerekli bir hizmetke belsengenimizni bir kere daa is ettik, añladıq. Ebet, o vaqıtlarda 4000 Qırımtatar oquyıcısı ana tilimizde diniy bilgilerni teşvik etken, vatanımızda diniy ayatnıñ ketişatını etraflı sürette aydınlatqan gazetanı sürgünligimizden soñ birinci kere eline alıp oqumağa nail oldı. Biz gazetanıñ birinci sayısından dinimiz ve ibadetlerimiz aqqındaki maqalelerge keniş yer bermege, dinimizniñ esasları aqqında maqalelerniñ, İslam ve ilim, ikmetli ikâyeler, Qırımdaki diniy ayat hususındaki haberlerniñ muntazam basılmasına ayrıca diqqat ettik. Keçken bu yıllar zarfında gazeta saifelerinde “Söz-imamlarğa”, “Vaaz”, “Hutbeler”, “Suallerimizge cevaplar”, “Evel zamanlarda”, “Hadisler” “İkmetli ikâyeler” kibi bir sıra rubrikalar astında çoqtan-çoq maqaleler, haberler, oquyıcılarğa faydalı mesleatlar derc olundı. Bu maqale ve haberlerniñ müellifleri evvelki camilerimiz ve diğer diniy abidelerimizni qaytaruv, yañı camiler qurmaq içün topraq aluv tecribelerini paylaştılar. 2003 senesiniñ mayıs ayında Hidayetniñ 100nci sayısı basılıp çıqtı, şu seneniñ noyabrinde ise, onıñ çıqıp başlağanına 10 yıl toldı. Bu munasebetlernen gazetada, esabat tariqasında başmaqale, Qırım Musülmanlarınıñ muftisi hacı Emirali Ablayevniñ hayırlavı basıldı. Çoq uzaqqa dalmayıp, Hidayetniñ sonki bir qaç yıl devamında çıqqan sayıları közden keçirilse bile, onıñ saifelerinde diniy ayatımızğa ait bir sıra muim maqaleler basılğanını körmek mümkün. İşte, bu fikirniñ isbatı içün bir qaç misal. Gazetanıñ 2000 senesi aprel ayında çıqqan sayısında Qırım Musülmanları muftiyatınıñ maalliy din cemiyetleri reislerine, köy, qasaba camilerinin imamlarına, bütün Musülmanlarğa Müracaatı ilân etildi. Onda şimdiki qalabalıqlı dünyada, İslamğa nisbeten iftira ve boten çirkefleri atılıp turğan bir devirde, milletimiz arasında bozğunlıqlarğa yol berilmeden, birlik ve beraberlikte yaşamağa ve areket etmege çağırıldı. Gazeta Qırımda diniy ayatımızğa ait meselelerge öz vaqtında değerli münasebet bildirip turdı. Cumleden, Aqmescit ve Butünqırım yeparhiyası Qırımnı “pravoslaviye beşigi” dep

20 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

çıqqan, şeer, köy ve qasabalarnı “haçlamağa” başlağan künlerde muftiyatnıñ beyanatını ilân etti. 2001 senesi noyabrde çıqqan 11-nci sayısında derc olunğan Qırım Musülmanları Diniy idaresinin beyanatı Qırımnıñ bazı siyasetçileri dinlerara münasebetlerni kerginleştirmege areket etkenlerine qarşı bir darbe oldı. Qırım Musülmanlarınıñ muftisi Hacı Emirali Efendi gazetanıñ 2002 senesi sentyabr sanında çıqqan “Bizler aqıllı-fikirli, açıqköz ve tedbirli olmalımız” serlevalı maqalesinde Musülmanlarnıñ bugunki vaziyette nasıl tedbirler esasında yaşamaları kereliği aqqında fikir yürsetti. “Kelişmegen qılıqlar” serlevalı maqalede (2000s., noyabr, No:11) ayatımızda alâ daa dinimizniñ qanunlarına itaat etmeden yaşağan insanlar bar olğanı aytılıp, olar insafqa çağırıldılar. “Zıncırlı medrese etrafındaki davalar” serlevalı maqaleniñ (2001 s., avgust, No:8) müellifi Bağçasarayda bu qadimiy oquv yurtu territoriyası etrafında Hristiyanlarnıñ ayın-oyunları aqqında ikâye etti. “Yuksek bina karşısında kilise quracaq olalar” serlevalı maqalede (2002 s., mayıs, No:5) Aqmescit şeeriniñ Marşal Jukov bölgesinde kilise qurucılıgına qarşı fikirler beyan etildi. Gazetada basılğan “Dinimizni qarıştırsaq-milletimiz qarışır” serlevalı publitsistik maqalede şimdiki ayatımızda çeşit fırqalarnıñ peyda oluvınıñ yüz berecek havflı neticeleri hususında fikir yürsetildi. “Bu qadar yüzsizlik olurmı?” serlevalı maqale (2002 s., dekar, No:12) Rus tilli gazetalarda “Zıncırlı medrese” etrafında davanı devam ettirgenleri qalemge alına. “Canköyde neler oldı?” serlevalı maqalede (2003 s., aprel, No:4) Canköy din cemiyetinde olıp keçken añlaşmazlıqlarnıñ sebepleri kösterildi. Kefe regionınıñ baş imamı Hacı Eyüp Qurtosmanoğlunıñ “Beraberlikte ikmet bar” serlevalı maqalesi (2000 s., iyul, No:7) milletimizni birlikke davet etti. Gazeta saifelerinde Qırımda ana tilimizde derc olunayatqan gazetalarda basılgan dinimizge ait maqaleler ve neşir olunğan kitaplar aqqında adaletli fikirler beyan etildi. “Namazdan evel’ni oquğan soñ…” serlevalı maqalede (2000 s., noyabr) “Gorizont” (Ufuq) neşriyatı tarafından müellifi belli olmağan risalede yol berilgen hata ve yañlışlar kosterildi. Gazeta 2002 senesi sentyabr ayında çıqqan 9-ncı sayısında “Yañlışlar ep tekrarlana” serlevalı maqaleni bastı. Anda milliy matbuatımız saifelerinde diniy mevzularda basılayatqan


maqlelerde yol berilmekte olğan yanlış ve hatalar kösterildi. Boylece, Hidayet yedi yıl devamında ayda bir kere çıqıp, oquyıcılarğa darqalıp turdı. Lâkin, gazetanıñ neşirine kösterilip turgan yardım künlerniñ birinde kesildi. Bunıñ aqıbetinde bir qaç ay onıñ neşir etilüvi toqtadı. Çoq tüşündiktaşındıq ve gazetağa abune ilân etmeğe qarar berdik. İşte 2000 senesinden bu yana Hidayet abune vastasınen de darqala, az olsa da, özüniñ abunecileri bar. Yuqarıda qayd etilgeni kibi, onıñ birinci sayısında derc olunğan başmaqalede ogüne qoyğan maqsatlarğa irişmek içün bütün imkânlardan faydalan alda, oquyıcılarnı dinimizniñ temelleri, ibadetlerimizni eda etüv şekilleri, diniy urfadetlerimizni, Azret-i Peyğamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) niñ ayatı aqqında ikâye eterek, dinimizniñ tarihınen tanıştırıp kelmekte. Gazeta bundan altı yıl evel korünişini, tusüni deniştirdi. O, 2007 senesi sentyabr ayından keyfiyetli kâğıtta, renkli olaraq basılıp başladı. 2008 senesinñ avgustından ise, farqlı korüniş aldı, ruhleri de çoqlaştı. Meselâ, 1-nci saifede “Esmaül husna”, “Rahmet qapularını açqan dualar”, “Muim haberler”, diger saifelerde “Diniy ve içtimaiy ayat”, “Qoranta”, “Hanumlar koşesi”, “İbret tolu ayat”, “İlmihal”, “Naşa istoriya”, “Peyğamberimizniñ ayatı”, “İnsaniyet yıldızları”, “Luğat” ve başqaları. 2009 senesiniñ iyun ayından bu künge qadar Hidayet renkli olaraq, 8 saife neşir etilmekte. Şimdi gazetanı aliy, orta diniy bilgige saip bir qaç insan azırlay. Emirasan Umerov, İsa Veliyev, Riza Ğaniyev, Remziy Qurtdede, Leyla Ruştiy qızı, Dilara İbraim, Safiye Sinan, Ayder Acımambetov, Ruslan Abdullayev, Dilaver Memetcanov ve digerleri bular cümlesindendir.. Bu yerde şunı ayrıca qayd etmege isteyim ki, Hidayet bir sıra diniy ibarelernin ana tilimizge ğayrıdan kirsetilmesine yardımcı oldı. Bundan da ğayrı, gazeta saifelerinde basılğan çoqtançoq maqaleler sonundan Diniy idare tarafından azırlanılıp, neşir etilgen kitaplarğa kirsetildiler. Qırım Musülmanlarınıñ beşinci Qurultayından soñ, muftiyat, gazeta muarririyetiniñ hadimleri Hidayetniñ mundericesini, onıñ çıqışı ve korünişini oquyıcılar daa da begenecek derecege çıqartmaq, onı ayda bir degil, eki kere neşir etmek tedbirlerini amelge keçirmek içün areket eteler. İnşaallah, bu niyetimizge de yetermiz diye tuşünemiz.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu

Kırım Dernekleri ile Buluştu

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 4 Mart 2014 tarihinde Türkiye’de faaliyet göstermekte olan Kırım Tatar Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ile bir araya geldi. İki saatten fazla süren toplantıya Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi ve şubeleri, Kırım Vakfı, Emel Kırım Vakfı, Kırım Gelişim Vakfı Eskişehir, İzmir, Düzce, Polatlı, Etimesgut Kırım Dernekleri, Kırım Tatar Dernekleri Federasyonu ve bu federasyona bağlı derneklerin başkanları ve yöneticilerinden oluşan kalabalık bir heyet katıldı. Dışişleri Bakanı Davutoğlu toplantıda, Ukrayna ziyareti hakkında heyete bilgi aktararak, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, demokrasisi ve egemenlik hakkına saygı esası çerçevesinde uluslararası toplumla birlikte Türkiye’nin de hassasiyet gösterdiğini bir kez daha vurguladı. Kırım Tatarları’nın Türkiye’nin soy, tarih ve kültür bağı ile bağlı kardeşleri olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Kırım Tatarları’nın haklarının bu süreçte zarar görmemesi için ne gerekiyorsa yapılacağının altını çizdi. Kırım Tatarları başta olmak üzere Kırım’da yaşayan herkesin güvenliği konusunda görüşmelere devam edildiğini, sorunun siyasi ve diplomatik yollarla çözümü için Avrupa ülkeleri ve ABD’deki mevkidaşları ile sürekli görüş teatisinde bulunulduğunu ifade eden Davutoğlu, Kırım’daki tüm tarafların provokasyonlara dikkat etmesi ve soğukkanlı hareket etmesi gerektiğini belirtti. Kırım Tatarları’nın milli kahramanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile Ukrayna’ya gider gitmez diğer yetkililerden önce görüştüğünü ifade eden Davutoğlu, bu görüşmelerin devam ettiğini de belirtti. Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti. OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

21


Gebze’de Sönmeyen

Tatar Ateşi

Kırımoğlu,

Ankara’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün davetlisi olarak Türkiye’ye bir ziyarette bulunan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, aralarında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da bulunduğu bir dizi görüşmeden sonra Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi Gençlik Komisyonunda aktif olarak çalışan gençlerle bir araya geldi.

“Vatan Kırım için Türkiye Kırım’a ses ver”, “ İşgale son referanduma hayır “ mitingi ile Gebze’deki Kırım Tatarları Kırım’dan yükselen çığlığa sessiz kalmadı. Ukrayna’da Kırım’a yönelik Rusya’nın dünyanın seyirciliğinde süre giden insanlık ihlali 16 Mart 2014 Pazar günü Kırım Derneği Genel Merkezi Gebze Şubesi tarafından organize edilen mitingle protesto edildi. Miting Alanın’da katılanları TARAK TAMGA şeklinde sönmeyen TATAR ATEŞİ karşıladı. Kırım Tatarları’nın çok yoğun yaşadığı ilçede; İstanbul, Kocaeli, Sakarya ve yakın çevreden gerek dernek gerekse sivil olarak yoğun bir kitleyi toplayan bir yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Kırım Derneği Gebze Şubesi’nin ev sahipliğindeki basın açıklamasına Ankara Genel Merkez, İstanbul ve Kocaeli Şubelerimiz ile Sakarya ve Şile dahil Türkiye’nin dört bir tarafından gelen vatandaşlarımız büyük destek verdi. Saygı duruşu ve Millî Marşların okunmasının ardından Gebze Şube Başkanı Şerife Orak bir açılış konuşması yaptı. Daha sonra Gebze şubesi Kurucu Başkanı Bülent Arış, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, MHP Gebze Belediye Başkan Adayı İbrahim Türkmen, CHP Gebze Belediye Başkan Adayı Yakup Yılmaz , Genel Sekreterimiz Oya Deniz Çongar, İstanbul Şubesi İkinci Başkan Emre Türedi ve Kocaeli Şube Başkanı Suavi Oktay’da yaptıkları konuşmalarla Rusya’nın yasa dışı işgalini kınadılar.

22 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

Görüşmede gençler Türkiye’de yaptıkları ve yapmak istedikleri faaliyetlerden bahsederek Kırım’daki son durum hakkında Kırımoğlu’na sorular yönelttiler. Bir saate yakın süren görüşmede Kırımoğlu, işgalden bu yana yaşanan gelişmeler ve olaylar hakkında bilgi paylaşımında bulundu. Kırımoğlu, gençlerden vatan Kırım’ın işgali sonrasında yapılacak işler ve izlenecek yollarda daha fazla çalışmalarını istedi. Sohbet şeklinde geçen görüşmede Kırımoğlu, gençlere Kırım Tatar milli hareketinin tarihinden örnekler vererek, hareketin prensiplerine dikkat çekti ve bugün bu tarihten ders alarak geleceği yeniden oluşturmak gerektiğini ve bunun için özellikle gençlere büyük görev düştüğünü ifade etti. Görüşmede bulunan Kırım Derneği Genel Merkez Gençlik Kolu Başkanı Fethi Kurtiy Şahin ve diğer gençler Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile görüşmenin kendileri için çok faydalı olduğunu, dünyanın saygınlığını kazanmış Kırımoğlu gibi bir lidere sahip olmakla gurur duyduklarını, milletimizin haklarının korunması ve vatan Kırım’ın işgaline karşı Kırımoğlu’ndan aldıkları nasihatler ve tavsiyeler doğrultusunda daha fazla çalışacaklarını ifade ettiler.


İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINDAN UKRAYNA’YA VE KIRIM’A DESTEK 349 İnsan hakları savunucusunun imzaladığı bir bildiri yayınlandı. Ukrayna’da ve Kırım’da yaşanan, uluslararası bütün hukuk kurallarını ihlal eden hareketleri kınayan ve dünyayı yardıma çağıran bildiri metni şu şekilde kaleme alındı : 28 Şubat 2014 Bütün demokratik devletlerin hükümetlerine, uluslararası organizasyonlara ve özgür dünyanın vatandaşlarına ! Bizler, eski antikomünist muhalefet aktivistleri ve iyi niyetli insanlar, ilan ediyoruz: Rusya, uluslararası anlaşmaları ihlal ve komşu ülkelerin sınırlarına tecavüz ederek, bağımsız Ukrayna Devleti’nin toprağına girmiştir. Yerli Kırım Tatarlardan aldığımız bilgiye göre, Rusya Federasyonu’nun özel askeri birlikleri Kırım Özerk Cumhuriyeti içerisinde faaliyet göstermektedir. 1 – Ruslar ve Kırımlı Ruslar tarafından yapılan, yarımadanın “tarihi Rus Toprağı” olduğu söylemi bir yalandan ibarettir. 1783’den sonra Kırım bir Tatar devleti olarak – Kırım Hanlığı – önce Rusya İmparatorluğu daha sonra Komünist Rusya tarafından işgal ve ilhak edilmiştir. 1917’de, yarımadada “Qırım Ahali Cumhuriyeti” kurulmuş ancak birkaç ay sonra Bolşevikler tarafından sonlandırılmıştır. 1954 senesi, Kırım idari olarak Sovyet Ukrayna’sına bağlanmıştır. Son birkaç gündür, Kırım’a fiili tecavüz artarak devam etmekte ve Ukrayna’nın bağımsızlığı Rus ordusu tarafından ayaklar altına alınmaktadır. Özellikle, Ruslar tarafından 1944 yılında toplu etnik temizliğe ve sürgüne maruz kalan, Kırım’ın yerli sakinleri Kırım Tatarları’nın çıkarları tamamen göz ardı edilmiştir. Kırım’da yaşayan Rus nüfusun büyük çoğunluğu Rusya’dan gelen göçmenler, onların çocukları ve torunlarıdır. Kırım Tatarları geleceklerini bağımsız Ukrayna ile birlikte gördüklerini açıkça ilan etmişlerdir.

söylenmiş çok çirkin bir yalandır. Gerçek ise Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde siyasi ve sosyal yaşama egemen olan Rus yerleşimcilerin etnik olarak çoğunluğu oluşturduğudur. Abhazya, Güney Osetya ve Transnistirya’da gerçekleşen senaryo burada da tekrarlanmaktadır. Ukrayna’nın kanuni hakları gözlerimizin önünde ihlal edilmektedir. Bizler, Rusya Federasyonu’nun komşu ülkesine karşı bu saldırısını sonlandırması içi baskı uygulamanızı siz demokratik ülke hükümetlerinden, uluslararası organizasyonlardan ve özgür dünyanın vatandaşlarından talep ediyoruz. Bizler; • Rus askeri kuvvetlerinin Ukrayna topraklarından tamamen çekilmesini, • Kırım’daki şuan ki durum için çalışacak bir uluslararası komisyon kurulmasını, • 25 Mayıs 2014 tarihinde, Ukrayna toprak bütünlüğünün geleceği hakkında, Moskova’nın baskısıyla alınan yasa dışı referandum kararının hükümsüz ve geçersiz olduğunun ilan edilmesini, • Sürgün yerlerinde kalan Kırım Tatarlarının vatanlarına geri dönmeleri için gerekli yasal düzenlemenin yapılmasını. (Bir düzenleme taslağı Ukrayna Yüksek Şurası tarafından 2013 senesi reddedilmişti.), • Kırım Tatar Milli Meclisi’nin Kırım Tatar halkının resmi, uluslararası temsil organı olduğunun tanınmasını, Talep ediyoruz.

2- Rusya Federasyonu, Kırım’da yaşayan ve çoğunluk olan Ukrain ve Kırım Tatarlar tarafından baskıya ve zulme uğrayan etnik Rus azınlığın haklarını “korumanın” görevi olduğunu iddia etmektedir. Bu Rusya Federasyonu hükümeti tarafından Ukrayna’yı işgal etmek maksadıyla OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

23


Kırımoğlu’na,

Cumhuriyet Nişanı Verildi yaptılar ve bitirdiler. Şüphesiz ki bunlar bir zaman aldı. Geçen sene bitirdiğimizde Ukrayna’da ilk olaylar ortaya çıktı onun üzerine biraz bekleyelim ve ortalık sakinleşsin ve ona göre bu merasimi yapıp, nişanı tevcih edelim diye düşündük Ama daha sonra zaman gösterdi ki bu olaylar geçici değil. Yeni ve kritik bir süreç içerisinde. Onun üzerine bugün sizlerin de iştirakiyle bu nişanı, büyük kahraman, büyük mücahit, değerli kardeşim Kırımoğlu’na tevcih edeceğiz. Bu nişanı ömrünü Kırım Tatarlarının haklı davasını dünyaya duyurmaya adayan Sayın Kırımoğlu’na takdim etmekten çok büyük gurur duyuyorum, onur duyuyorum” dedi. “Kırım’ın Gönlümüzde Çok Müstesna Bir Yeri Vardır”

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ukrayna Parlamentosu Milletvekili ve Kırım Tatar Millî Meclisi Eski Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na 15 Nisan 2014 tarihinde törenle Cumhuriyet Nişanı tevcih etti. Çankaya Köşkü’nde düzenlenen törende, ilk olarak Mustafa Kırımoğlu’nun özgeçmişi ile Cumhuriyet Nişanı tevcih edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı okundu.

Gönlümüzde çok müstesna bir yeri bulunan Kırım’ın, Tatar kardeşlerimizin anavatanı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bölgenin yerli sakinleri olan Tatarların Kırım’daki geçmişlerinin, 13. yüzyılda kurulan Altınordu Devleti’ne kadar uzandığını, Tatarlar’ın, yüzyıllar boyunca bu topraklarda barış ve huzur içinde yaşadıklarını işaret etti. “Kırımoğlu’nun Hayatı, Kırım Halkının Çektiği Çilelerin Kısa Bir Özetidir”

“Kırımoğlu, Kırım Tatarlarının Var Olma Ve İnsanca Yaşama Mücadelesinin Bayraktarlığını Yapmaktadır”

Özbekistan’a 1944’te daha 6 aylıkken sürgün edilen Kırımoğlu’nun, ömrünü Kırım Tatarlarının anavatanlarına geri dönüş mücadelesine vakfetmesinin nedeninin de bu olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Gül, Kırımoğlu’nun hayatının, adeta Kırım halkının çektiği çilelerin kısa bir özeti olduğunu söyledi.

Törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Gül, Kırımoğlu’na takdim edilen Cumhuriyet Nişanı’nın ülkemizde Devlet Başkanları haricindeki zevata verilen en üst nişan olduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Kırım Tatarlarının var olma ve insanca yaşama mücadelesinin bayraktarlığını yapan, bu uğurdaki büyük fedakârlıklarını takdirle izlediğim Sayın Kırımoğlu’na bu nişanın verilmesini, aslında iki sene önce düşünmüştüm. Bunu Dışişleri Bakanlığımıza ve Bakanlar Kurulumuza tavsiye etmiştim. Bakanlarımız ve Bakanlar Kurulumuz da biraz önce dinlediğiniz gibi gerekli düzenlemeleri

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında şöyle söyledi: ”Biraz evvel ıstıraplı hayat hikâyesini birlikte dinlediğimiz bu fedakâr insan, uluslararası baskılar yüzünden 1986’da tahliye edilene kadar, 15 senesini hapishanelerde, sürgünde veya çalışma kamplarında geçirmiştir ki – O dönemleri hatırladığınızda ve rejimi hatırladığınızda, bu çilelerin ne olduğunu çok daha iyi idrak edeceğiz davası kutlu, azmi sabit olunca; elbette çekilen çileler karşılıksız kalmamıştır. Böylece Kırım Tatarları, anavatanlarından sökülüp atılamayacaklarını tüm dünyaya ispatlamışlardır. Sayın Kırımoğlu’nun

24 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI


liderliğindeki bu özgürlük mücadelesi, tarihe altın harflerle kazınmıştır.“

Kırımoğlu: “Bu Nişan Türkiye’nin Kırım Tatarlarına Verdiği Desteğin Bir Nişanesidir”

Cumhurbaşkanı Gül, takip eden dönemde Kırımoğlu’nun, restorasyon döneminin liderliğini de üstlendiğine dikkat çekerek, kendisinin, Kırım Tatar Milli Meclisi’nde ve Ukrayna Parlamentosu’nda sergilediği basiretli liderliğin, bunun en müşahhas nişanesi olduğunu ifade etti.

Kırım Tatarlarının Lideri ve Ukrayna Parlamentosu Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu da törende konuştu. Kırım yarımadasının Rusya tarafından işgal edildiğini söyleyen Kırımoğlu, Ukrayna’nın zor durumda olduğunu belirtti. Rusya’nın Ukrayna’nın zor durumunda faydalanarak Kırım’ı işgal ettiğini belirten Kırımoğlu, 1944 yılında yaşanan sürgün olayını da hatırlattı. “Bildiğiniz gibi halkımızın yarısını o faciada kaybettik” ifadelerini kullanan Kırımoğlu, “70 yıl sonra yine bizim toprağımıza Rusların tankları girdi. Bugün 1944 senesi değil. Bugün bu zorbalığa binlerce insan karşı çıkıyor. Ümit ederiz ki bu uzun sürmeyecek. Bizim zor durumumuzda Türkiye Cumhuriyeti tarafsız kalmadı. Ukrayna’ya yardım elini uzattı” diye konuştu.

“Kırım Tatarları, Geçmektedirler”

Ciddi

Bir

Sınavdan

Bugün Kırım’da artık sadece Tatarların değil, Ruslar, Ukraynalılar ve diğer toplulukların da yaşadığını belirten Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu, artık bölgenin bir gerçeğidir. Kırım Tatarları, bu şartlar altında ciddi bir sınavdan geçmektedirler. Böylesine sıkıntılı dönemlerde herkesle barışık, farklılıklara saygılı ve ağırbaşlı bir yaklaşım sergilenmesi, Tatar kardeşlerimizin huzurlu geleceklerinin teminatı olacaktır. Tatar kardeşlerimizin, bu doğrultuda milli kahramanları Sayın Kırımoğlu’nun etrafında kenetlenerek, kaderlerini ve geleceklerini, birlik ve beraberlik ruhu içinde tayin için bir kez daha topluca hareket edeceklerine inanıyoruz. Temennimiz; bu zorlu günlerin, diyalog, karşılıklı saygı ve anlayış temelinde atılacak adımlarla geride bırakılmasıdır. Tatar kardeşlerimizin, şimdiye kadar olduğu gibi, bu süreçte de üzerlerine düşeni yapacaklarına güveniyoruz.”

Kırımoğlu, Nişan ve Beratı almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bunu zor günlerinde Türkiye’nin Kırım Tatarlarına verdiği desteğin bir nişanesi olarak gördüklerini belirtti. Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile Mustafa A. Kırımoğlu, eşi Safinar Cemil, birlikte fotoğraf çektirdi. Fotoğraf çekimi sonrasında gerçekleştirilen resepsiyon ile program sona erdi.

Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle tamamladı: “Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyet Nişanı’nı, Kırım Tatarlarının Yolbaşçısı Sayın Kırımoğlu’na büyük bir mutlulukla tevcih ediyor; şahsında tüm Kırımlı Tatar kardeşlerimize en kalbi selam, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.” Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Gül Kırımoğlu’na Cumhuriyet Nişanı’nı tevcih, Nişan Beratı’nı ise takdim etti. OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

25


Konya’ya Abdülcemil Kırımoğlu Parkı

The Diplomatic Observer Kırım’ı Konuştu Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren “The Diplomatic Observer” Kulübü 27 Nisan 2014 tarihinde Ukrayna-Kırım sorunu temalı sunum gerçekleştirdi.

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Abdulcemil Kırımoğlu Parkı 16 Nisan 2014 Çarşamba günü açıldı. Kırım Tatar Milli Meclisi Eski Başkanı, Ukrayna Parlamentosu Milletvekili, Kırım Tatarlarının efsanevi lideri Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu adına Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Selçuklu İlçesi Sınırları İstanbul Yolu üzerinde yaptırılan park yarın düzenlenecek bir törenle açıldı. Törene parka adı verilen Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun yanı sıra Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, Kırım Türkleri Derneği Genel Merkezi Yönetim Kurulu Üyeleri ve Konya Şubesi yönetimi-üyeleri ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı. İstanbul yolu üzerinde açılan Abdülcemil Kırımoğlu Parkında oturma alanları, çocuklar için oyun alanlarının bulunduğu büyük bir yeşil alanda bulunmakta.

26 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

The Diplomatic Observer Kulübü’nün düzenlemiş olduğu sunuma Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi Gençlik Komisyonu Başkanı Fethi Kurtiy Şahin ve Gençlik Komisyonu üyesi Görkem Akbulut katıldı. Kulüp üyelerinin Kırım tarihi, Ukrayna krizi ve Rusya’nın Kırım’ı ilhakı konuları hakkında yaptıkları sunumlar sonrası Fethi Kurtiy Şahin Kırım’la ilgili sorunlara değinerek katılımcıların merak ettiği soruları cevapladı.


Tarihniñ Tekrarlanması ya da Tekrarlanmaması Dersimizni Nasıl Çalışqanımızğa Bağlı. Elmaz QIRIMLI Er tayaqnıñ eki ucu bar. Qaysı ucu tayaqnıñ başı, qaysı-soñu olğanı aqqında ebediyen tartışmağa mümkün. Ayatımızda da bir çoq adiselerniñ başıbaşqa adiselerniñ soñu manasına kelebilir, ve aksine. Meselâ, Qırımda halqımıznıñ adı peyda oluvı, bir sıra qabilelerniñ adları arhaizmge çevirilgenine sebep oldı. Ya da, subyektiv noqtaiy nazardan baqsaq, Ulu Altın Ordanıñ dağılması da bizim içün öz altın devirimiz-Qırım Hanlığına yol açtı. Milletimizniñ yüzüni qızartqan, lâkin öz ismini, şübesiz, tarihte qaldırğan Şagin Geray Handan başlağan felaketler, ve sonradan biri-birine zıncır kibi bağlı olıp keçken vaqialar: repressiyalar, sürgünlik ve ilâhre, bir taraftan halqımıznı nice hucur allarğa ketirgen, başqa taraftan ise, kim bilir nice allarğa aşı olıp, bizni bugün nasıl zorbalıqlardan saqlay. Çünki er yapılğan hatadan insanlar ve halqlar daima ders çıqarğanlar. Ve onıñ içün, öz tarihini bilmegen milletniñ kelecegi de yoq, değenler. Bu künge qadar Qırımtatarlarnıñ taqdiri maña masaldaki sığınnıñ ikâyesini hatırlattı. Masalda sığınnıñ büyük ve acayip dülberlikte boynuzları bar eken. Dağnıñ çeşit ayvanları, eñ kiçkenesinden eñ büyügine qadar sığınneñ mulâyim, nazik lâf etip, onıñ boynuzlarında başta musafir olalar, sonra bütünley yerleşip yaşamağa qalalar. Kimerde atta bazı oñaytsızlıqlarğa şikâyet te eteler. Lâkin sığın o qadar terbiyeli ve nazik edi ki, taşığan inanılmaz ağır yüküne baqmadani kimseni red etip olamadı. Künlerden birinde, sığınnı avcı abaylay ve ona köz tike. Boynuzlarında yaşağan ayvanlarının episi havfta olğanına baqmadan, bütün mesüliet ğarip sığın üstüne tüşe, ve o, olğan küçünen çapmağa başlay. Avcıdan qurtulğandan soñ, ayvanlar, bu sığınnıñ boynuzlarında yaşamaq büyük bir baht olğanını añlaylar, ve onı daa çoq sevmeğe ve ürmet etmeğe başlaylar. Atta daima sığınnen qalmağa qararğa keleler. Amma apansızdan boynuzları çatlay, ve sığın olarnı çıqartmağa vaqıt kelgenini añlay. Boynuzlarını tezden yerge taşlap, “dostlarınen” sağlıqlaşa. Azatlıqqa quvana-quvana yolunı devam ete.

Eminim ki, bundan sonra, o başqa iç kimsege boynuzlarına oturmağa ruhset bermegendir. Nasıl olsa da, öz dersini alğandır. Bu masal ne qadar uydurma olsa da, halqımıznıñ taqdiri ile bazı paraleller çızmağa mümkündir. Köremiz ki, ep nezaketli oldıq, çoq sabır ettik, kereginden çoq başqalarnıñ fikirini dinledik, istegenlerini yaptıq, taşığan yükümiz ise ep östi, kendi maqsatlarımızdan ise ep uzaqlaştıq. Çünki “boynuzlar” bizim olsa bile, olarnıñ üstünde yerleşkenler tek öz aq-uquqlarını tüşünip, bizim barlığımıznı bile unutqanlar. Şu sebepten, ilk nazarda, “boynuzlar çürümesi” kederli haber olmaq yerine, bizim içün ekinci şans ta oluşı mümkün. İç olmadı, bayağı yükten qutulıp, yanı küçnen yanı ayat başlamağa vaqtımıznıñ kelgenini de ifade ete bilir. Tecribemiz bizni er saniye er şeyge azır olmamızğa öğrete. Ve qaçıncı kere küçümiz birlikte olğanını tekrarlata. Tüfekli avcılar ise bizni daima nişanda tuttı, tuta ve tutacaqtır. Bugün olar açıq meydanda, lâkin körünmeseler bile, olarnı yoq manasına iç bir vaqıt ketirmemelimiz. Ayatımız bergen derslerni ise qabul etip, hatalar astında çalışmağa başlayıq: 1. Tilde, fikirde, işde bir olıp, tek maqsadımızğa doğru ketmelimiz. Biznen beraber ketmege iç kimseni mecbur etmeyik. Samimiy yoldaşlar-er daim yanımızda olğan yoldaşlar. 2. Bizni millet olaraq saqlağan ve birligimizni eñ parlaq tarzda numayış etken-tilimizdir. Qırımtatar tili halqımız ayatında anaqtar rolüni oynağanını qabul etip, onıñ saqlanması ve inkişafı içün er şeyni yapayıq. 3. Dinimizni, tarihimizni, medeniyetimizni daa teren ögreneyik. Başqa çeşit saalarnı menimsep, dünyabaqışımıznı keñleştireyik. Yolumızda olabilecek eñ büyük manialardan biri-cailliktir. Caillik közlerimizni, qulaqlarımıznı qapata, ayaqlarımıznı, qollarımıznı bağlay. Teessüf ki, bu manianı biz özümiz yaratamız. Amma özümiz de yıqtıra bilemiz. 4. İç kimsege bizni aldatmağa bermeyik. OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

27


Elimizge tüşken bütün malümatlarnı, haberlerni aşıqıp yutmayıq. Analitik fikir yürsetmege çalışayıq. 5. Yıllarca milliy areketni alıp barğan, öz halqı içün ömürini bağışlağan ve dünyaca tanılğan liderimiz Mustafa ağanıñ faaliyetine qoltutmaqkrizis zamanında seçim değil de, boyun-borcumız olaraq qabul eteyik. 6. Balalarımızğa, torunlarımızğa, qardaşlarımızğa, talebelerimizge çoqça vaqıt ayırıp, olarğa milliy añlığımıznı aşlamağa tırışayıq. Çünki olarnıñ elinde-milletniñ kelecegi. 7. Ve soñkisi. Musulman ve Türkiy qardaşhalqlarımıznen bağımız daa sağlam olması içün, aramızda umumiy duşmannı değil de, umumiy maqsadlarımıznı tutmalımız. O vaqıt biz daa çoq ve daa küçlü olurmız. Bizim sürgün etilgen ecdatlarımız öz vaqtında bugünki künlernen iç qıyaslanmaz keskin ve qorqunç reallernen qarşılaştı. Lâkin, bir kün kene Vatanğa qaytmaq muqaddes niyetnen birlikte, özlerinde küç tapıp, yaban topraqlarda horluqlar keçirip yerleşkenler. Asırlar kibi körüngen yıllarca devam etken milliy areketniñ iştirakçileri olğanlar. Tuvğan yurtlarına qaytıp, arz etilgen Qırımnıñ avasını sezmeğe ğayrıdan baht qazanğanlar. Lâkin qıyınlıqlar bunıñnen bitmey. Halqımız tekrar ayaqqa qalqıp, yanı evler qurmaq, çalışmaq, balalarnı östürmek, oqutmaq mecbur qala ve buna bütün küçlerini bere. Vatanımız bizim, onı kimsege bermeycekmiz fikirini nesilden nesilge keçireler. Baba-dedelerimiz bu topraqlar içün küreşip, bu topraqlar tübüne tüşkenler. Özüni Qırımtatar sayğan insanlar içün bu yerler-aziz, muqaddestir. Bu topraqlarnı bugün bıraqıp ketmege bizim iç aqqımız yoq. Bunı yapsaq ne ecdatlarımız, ne Vatanımız bizni başqa bağışlamaz. Vatanımız qayğırğanda, biz de qayğırayıq. Tünevin, bizim Vatanğa ihtiyacımız bar edi. Bugün Vatanımıznıñ bizge ihtiyacı bar. Bu ana-babalar ve balalar arasında olğan bir bağ kibi. Bu bağ Allahtan berilgen ve iç kimse onı alıp olamaz. Biri-birimizni yalıñız qaldırmayıq. Aziz Vatanımıznı ana yüzü dayın ohşayıq, onı küldürmek içün elimizden kelgenini yapayıq.

28 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

İpek Universiteti “Halqara medeniyet kününde” Qırım temsil olundı İpek Universiteti “Halqara medeniyet kününde” Qırım temsil olundı Sentyabr ayınıñ, 2013 senesinden İpek universiteti 55 ülkeden kelgen talebelerniñ çatışqan bir noqtası oldı. Ankaranıñ merkezinde yerleşken universitet, talebelerniñ yaşayış tarzı qaidelerine köre quruldı. İpek aliy oquv yurtu “yüzyılnıñ proyekti”, dep adlandırıla ve bu “kuçük şeer” sıfatında qurulğan kampus studentlerniñ em yaşav, em oquv, em de raatlıq yeri oldı. Aprelniñ yigirmi doquzında Türkiyeniñ ilk sanaat ve içtimaiy bilgiler universiteti olğan İpek universiteti, “Halqara medeniyet künü”ni (International Cultures Day) keçirdi. 55 ülkeden kelgen studentler kendi tarih ve medeniyetlerini taqdim etti. Musafirlerniñ arasında universitte oquğan talebelerniñ elçileri de bar edi. Keçirilgen tedbir aqiqiy bir bayramğa çevirildi. Talebeler öz milliy urbalarını qırmızı kilimde yürüş etip, tanıttılar. Bu qısımnı moda paradı dep adlandırdılar. Soñra programmada stendlerniñ taqdimi bar edi: talebeler ülkelerni milliy nağmeleri çerçevesinde temsil etti. Aynı zamanda musafirlerniñ tarih, medeniyet ve milliy yemeklernen tanışmağa imkânı oldı. Soñunda ise universitetniñ büyük salonunda festival iştirakçilerniñ yır, oyun ve şiir olaraq azırlanğan numayışlarını seyir etmege mümkün edi. Vatanımız Qırımnı İpek universitetinde “Film tasarımı” bölüminde oquğan, bizim vatandaşımız – Ediye Qataman, temsil etti. Ediye tedbirniñ alıpbarıcısı olıp, aynı zamanda, milliy kiyimimizni, tarih ve medeniyetimizni tanıtmağa yetiştirdi. Milliy nesnelernen stendlerni donatmağa Ankaradaki Qırım Dernegi Umumiy Merkezi yardımcı oldı. Ukraina büyükelçiliginden Denis Zolotaryov ise, Ediyege Ukraina Vatandaşı olaraq qol tutmağa keldi. “Halqara medeniyet künü” şeñ ve ğayet meraqlı bir tarzda keçti. Musafirler minnetdarlıq bildirip, iştirakçilerni hayırladılar. Teşkilâtçılar ise kelecek yıl festivalniñ keñleştirilip, daa da yüksek derecede keçirlüvi aqqında söz berdiler.


Çatırdağ’da Soykırım Kurbanları Anıldı 4 saat süren tırmanışın sonunda etkinlik katılımcıları Kırım Tatar bayrağını zirveye diktiler. Zirvede namaz kılındı, sürgünde ölenlerin anısına dua okundu ve Kırım Tatar milli marşı Ant Etkenmen söylendi. Tırmanış Dünya Kırım Tatar Kongresi, Kırım Tatar Milli Meclisi, Kırım Tatar Milli Güreş Federasyonu ve çeşitli dernekler tarafından organize edildi.

QHA - Her yaştan Kırım Tatarları 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar sürgün ve soykırım kurbanları anısına 10 Mayıs 2013 tarihinde geleneksel Çatırdağ tırmanışını gerçekleştirdiler. Bu yıl tırmanışa 3 bin kişi katıldı. Etkinlik katılımcıları, Angara dağ geçidinde toplanıp dua okuduktan sonra tırmanışa başladı. Katılımcılar Kırım Tatar ve Ukrayna bayraklarını taşıdı. Eylem katılımcısı Afize Yusufkızı, “Her yıl bu etkinliğe katılıyorum. Meydana gelen tüm olaylardan sonra bu yıl da mutlaka katılacağıma dair kendime söz verdim, çünkü halkımla birlikte olmak, ruhu canlandıran etkinliklere katılmak istiyorum” diye kaydetti.

Bizim Kırım Teşkilatı Başkanı Asan Egiz, “Bu çok sembolik ve yararlı bir etkinlik. Etkinliğe katılan insan sayısı yıldan yıla artıyor. Gelecekte de artmaya devem edecek” diye kaydetti. Çatırdağ’ın yüksekliği 1527 metreyi oluşturuyor. Etkinlik katılımcıları 9 km tırmanış ve 9 km iniş olmak üzere toplam 18 km’lik mesafeyi katetti. Kırım’ın farklı bölgelerinden toplanan Kırım Tatar gençleri 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar sürgün ve soykırım kurbanlarını anmak amacıyla 2010 yılından bu yana Çatırdağ tırmanışlarını gerçekleştiriyorlar.

Gençlerin yanı sıra yaşlılar da Çatırdağ’a tırmandı. Zirve tırmanışını yapan 86 yaşındaki İsmail Bekirov, eyleme ilk kez katıldığını ve kendini iyi hissettiğini söyledi. İsmail Bekirov, “Her zaman halkla birlikteydim ve halkım ne yaptıysa ben de onu yaptım. Bu yüzden bugün buradayım. Biraz yorulmama rağmen kendimi iyi hissediyorum, bu çok moral verici” diye kaydetti. 4-5 yaşındaki küçük katılımcılar da velileri ile birlikte zirveye tırmandı. OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

29


KIRIMOĞLU’NA POLONYA’DAN “DAYANIŞMA ÖDÜLÜ” Dayanışma Ödülü’nü Kırımoğlu’na takdim etmekten çok mutlu olduğunu ve şeref duyduğunu kaydetti.

VARŞOVA (QHA) - Bilinen insan hakları savunucusu, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin eski Başkanı, Kırım Tatarları’nın Milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Polonya’da bu yıl ilk defa Lech Wałęsa adına verilen “Dayanışma Ödülü”nün sahibi oldu. Dayanışma Ödülü, 1980’li yıllarında Polonya’nın ekonomik ve siyasi dönüşümü anısına, ülkenin demokratik sisteme geçişinin miladı olarak kabul edilen seçimlerin 25. yıl dönümü vesilesiyle, Polonya hükümeti tarafından veriliyor. Dayanışma Ödülü’nü alan Kırımoğlu, 1 milyon Euroluk para ödülünün de sahibi oldu. Ödül üç kısımdan oluşuyor. Bu paranın 250 bin Eurosu doğrudan Kırımoğlu’na verilirken, 700 bin Euro Kırımoğlu’nun belirleyeceği Polonya’daki gelişim projelerinden birine bağışlanacak. Kalan 50 bin Euroluk miktar ise Kırımoğlu’nun Polonya gezisi için kullanılacak. Kırımoğlu, ödülün bir kısmını Ukrayna’daki Euromeydan’da hayatını kaybedenlerin ailelerine bağışlayacağını açıkladı. Polonya Kraliyet Sarayı’nda düzenlenen ödül törenine, aralarında Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite, Türkiye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bild’in de bulunduğu 25 ülkeden temsilci katıldı. Kırımoğlu ödülünü Polonya Cumhurbaşkanı Bronislaw Komorowski’den aldı. Komorowski ödülü verirken yaptığı konuşmada Kırım Tatarları’nın geçmişte yaşadığı sıkıntılarla bugün tekrar karşılaştığını, Kırımoğlu’nun hayallerinin yıkılmak istendiğini vurguladı. Bu olumsuz durumun normalleşmesini dileyen Polonya Cumhurbaşkanı,

Davetlilere Kırım Tatarca hitap eden Kırımoğlu ise ödülü almaktan ve özgür dünya ülkelerinin temsilcileri ile olmaktan mutluluk duyduğunu, ödülün Kırım Tatar halkı için manevi destek anlamını taşıdığını kaydetti. Konuşmasında, Kırım Tatar halkının ve Ukrayna’nın bugün büyük tehlikede olduğunu ifade eden Kırımoğlu, Budapeşte anlaşmasına göre garantör olan Rusya’nın Ukrayna’nın bir parçasını işgal ettiğini belirterek, “ Bu işgali, sahte referandumu tanımayan, kınayan ve Ukrayna devletinin bütünlüğünün taraftarı olan, destekleyen ve bütünlüğünü yeniden sağlamak için hareket eden devletlere ve siyasetçilere sonsuz minnetdarız. Ukrayna devleti kendi bağımsızlığını ilan ettikten sonra, 23 yıl içersinde daima bizimle beraber olan, bizim ülkemizin demokratik yolla gitmesi için, devletimizin hür, demokratik Avrupa ailesinin bir üyesi olması için daima destek veren ve yardım eden Polonya Cumhuriyeti’ne ayrıca minnetdarız. Allah sizlerden razı olsun . Ümit ederiz ki, hep demokratik ülkelerle birlikte, onların desteğiyle biz yine de kendi topraklarımızı işgalden kurtarırız, yine özgür oluruz” dedi.


Hacı Bayram Camii’nde Kırım Tatarları için 17 Mayıs 2014 tarihinde Mevlit-i Şerif okundu

Kırım Tatar Sürgününün 70. Yıldönümü münasebetiyle Derneğimiz Genel Merkezi’nce sürgünde şehit olan Kırım Tatarlarının ruhlarına Mevlit-i Şerif okutuldu. Konuşmasında Kırım’ın tekrar Ukrayna’nın bir parçası olacağından şüphe etmediğini dile getiren Ukrayna’nın yeni Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ise, Ukrayna’da demokrasinin gelişeceğini, ülkenin Avrupa’nın izlerinden gideceğini kaydetti. Ukrayna’nın özgürlüğü ve bağımsızlığını savunan kahraman ve vatansever Kırımoğlu’na verilen ödül için Polonya hükümetine teşekkür eden Poroşenko, binlerce Kırım Tatarı’nın bugün işgal altındaki Kırım’da çok zor durumda olduğunu, ama Ukraynalıların onların yanında olduğunu ifade etti. Poroşenko, Ukrayna’nın son aylarda verdiği demokrasi ve hürriyet mücadelesine gösterilen destek ve dayanışma için Avrupa liderlerine minnetdarlığını bildirdi. Eski Polonya Cumhurbaşkanı Lech Walesa da ödülün Kırımoğlu’na verilmesinden mutluluk duyduğunu ifade ederek, dünya ülkelerinin dayanışmada bulunmak, haksızlıkları görmek ve çözüm bulmaktan sorumlu olduğunu vurguladı.

Ankara’nın en eski ve en çok ziyaretçisi olan camilerinden biri olan Hacı Bayram-ı Veli Camii’nde 17 Mayıs 2014 tarihinde ikindi namazından önce okunan mevlit saat 16:00’da başladı. Hacı Bayram-ı Velî Camii, Ankara’nın tarihî merkezi Ulus semtinde yer alan Hicri 831-Miladi 1427/1428 yıllarında inşa edilmiş tarihî bir camidir. Cami’nin adı, İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin’in de hocası olan Anadolu İslam âlimi ve erenlerinden Hacı Bayram hazretlerinden gelmekte olup türbesi de cami avlusundadır. Genel Merkezi’mizin müracaatı ile 16 Mayıs 2014 günü Cuma namazı vaktinde de tüm Türkiye’deki camilerde Kırım Sürgünü anlatılarak ve sürgün şehitleri için dua okundu.

İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bild ise ödülün Kırımoğlu’ndan daha iyi birine verilemeyeceğini ifade etti. Ödül töreninden sonra Kırımoğlu’nun şerefine verilen yemeğe ABD Başkanı Barack Obama da katıldı.

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

31


Dr. Ahmed İhsan Qırımlı Edebiyat Yarışı Qaideleri Dr. Ahmed İhsan Qırımlı Edebiyat Yarışı 20132014 senesi içün 18 Mayıs 1944 sürgüniniñ 70 yıllığı münasebetineñ 1783’ten başlap dünyağa darqalğan Qırımtatar halqınıñ muacerette yaşağan horluqlarınen 1944’te sürgün etilğen halqımıznıñ facialı devirlerni anlatqan aile ikâyelerine bağışlanacaqtır. İkâyeler bu mevzuda olmaq kerektir. KonKursnıñ qaideleri aşağıdaki kibidir: 1- İştirakçiler 12-29 yaş arasında olmalı.

Eserler eki yaş kategoriyasına köre qabul etilecekler: a) 17-29 yaş arası (doğğan tarihı 01.01.1984– 31.12.1996 arası olğan gruppa) b) 12-16 yaş arası (doğğan tarihı 01.01.1997– 31.12.2001 arası olğan gruppa)

2- Eserler Qırımtatar halqınıñ Milliy Qurultayı tarafından qabul etilgen latin elifbesinen qırımtatarca yazılması şarttır.

da qazanmağanlarına baqmayıp, neşir etüv hususında tam aq-uquqqa saiptirler. 11- Yarışqa birden ziyade eser yollağan iştirakçiler tek bir esernen ğalebe qazanabilecekler. 12- Yarışta ğalip tanılğan ilk 10 iştirakçi, mükâfatları berilmezden evel Yarış komissiyası tarafından mülâqattan (subetten) keçirilecekler, yalıñız mülâqattan (subetten) soñ mükâfat qazanğanlarnıñ adları ilân etilecek. Mükâfatlar Yarış komissiyası birinci, ekinci, üçünci yerni qazanğan ve ümüt bergen laureatlarnen beraber millî mektepler ve millî sınıflardan qazanğanlarñı belgileycek. 17–29 yaş kategoriyası içün mükâfatlar: 1-inci yer : 4000 $ 2-inci yer : 2000 $ 3-ünci yer: 1000 $

3- Yollanacaq eser yaki eserler, daha evel iç bir yerde ve iç bir usulnen neşir etilmemek kerektir.

* Komissiya tarafından saylanğan 5 kişige rağbetleyici mükâfat berilecek.

4- Yarışqa bir qaç esernen iştirak etmek mümkündir.

* 12-16 yaş kategoriyasında olğan ve komissiya saylağan farqlı beş eserniñ müellifine laureat olaraq 200 $ para mükâfatı berilecek.

5- Yarışnı teşkil etken teşkilâtlarnıñ idaresi, Yuqarı Şura ve yarış komissiyasına aza olğan şahıslarınıñ qorantalarına ait kişiler yarışta iştirak etip olamazlar.

* Ayrıca millî mektepler ve millî sınıflardan komissiya saylağan farqlı 10 eserniñ müellifine mahsusen 100 $ para mükâfatı berilecek.

6- Yollanılacaq eser, yarışnıñ İnternet saytında numayiş etilgen nümune eser qalıbı boyunca azırlanmalı.

Müracaat: Yarışqa müracaat usulı e-poçtanen yapılacaqtır. Başqa usulnen yiberilgen ikâyeler yarışqa qoşulmaycaqtır.

7- Müracaatlar internet vastasınen e-poçtanen yapılacaq.

Müracaatlar içün e-poçta adresi: muracaat@ drkirimli.org

8- İştirakçiler eserlerinen beraber pasportlarınıñ ya da doğanları aqqında şeadetnameleriniñ skanerden keçirilgen kopiyalarını ve qısqa tercimaillarını (avtobiografiyalarını/ özgeçmişlerini) yibermek kerektirler.

Eserler aşağıdaki talaplarğa köre hazırlanmalı:

9- 2013–2014 senesi yarışnıñ soñki müracaat tarihı – 2014 s. oktyabr (ekim) 20 künidir. 10- Yarışnı teşkil etken teşkilâtlar yarışqa yollanğan eserlerniñ, ğalebe qazanğan ya

32 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

Format: MS Word 2003 (*.doc); ariflerniñ şekli: Times New Roman; ariflerniñ büyükligi (punto): 12; satırlar arasındaki boşluq: 1,5 satır. İlk saifede eserniñ adı, iştirakçiniñ adı ve soyadı, doğğan tarihı, cep telefonı nomerası, ev adresi, e-poçta adresi, oquğan mektebi (okulu)/çalışqan yeri kibi malümatlar yer almalı. Eserlerniñ kolemi, ilk saifenen beraberlikte eñ çoq 15 saife olmalı.


Hazırlayan Susanna MUSTAFAYEVA

QIRIMTATARCA ÖGRENEMİZ Sevimli talebelerim, keçken ders biz siznen qırımtatar tilinde fiilniñ şimdiki zamanı nasıl yapılğanını ögrendik. Keliñiz tekrar eteyik. Qırımtatar tilinde şimdiki zaman şu şekilde yapıla: FİİL + Y + (MAN) ¬= ŞİMDİKİ ZAMAN. Mesela: yuqla + y + (-ım, -man) = yuqlayım1 /yuqlayman2 yırla + y + (-ım, -man) = yırlayım/ yırlayman FİİL + A + (MAN) = ŞİMDİKİ ZAMAN. Mesela: yuv (cuv) + a (-m, - man) = yuvam/cuvaman qayt + a (-m, - man) = qaytam/qaytaman FİİL + E + (MEN) = ŞİMDİKİ ZAMAN. Mesela: ket + e (-m, -men) = ketem/ketemen bil + e (-m, - men) = bilem/bilemen Sevimli talebelerim, bu dersimizde biz qırımtatar tilinde fiilniñ kelecek zamanı nasıl yapılğanını ögrenecekmiz. İlk evvelâ qırımtaar tilinde qullanılğan bazı fiil sözlerini ögreneyik. Aşağıdaki resimlernen beraber berilgen sözlerni oquñız ve birer cümle quruñız.

QUVANMAQ (sevinmek)

ÇAPMAQ, CUVURMAQ (koşmak)

MUĞAYMAQ (üzülmek)

BOLDURMAQ (yorulmak)

1) yuqlayım - edebiy Orta Yolaq (Bahçasaray) şivesinde aytıla 2) yuqlayman - Çöl şivesinde aytıla OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

33


CILAMAQ AĞLAMAQ (ağlamak)

LAF ETMEK (konuşmak)

SUVUQLANMAQ (Soğuk almak, hastalanmak)

AYLANMAQ (dönmek)

AÇUVLANMAQ (sinirlenmek)

MISQILAMAQ (alay etmek)

34 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

OYLAMAQ (düşünmek)

ESLEMEK (hatırlamak)

QAYTMAQ (geri dönmek)

QAPINMAQ (atıştırmak)

QOPAYLANMAQ (böbürlenmek)

OZĞARMAQ (uğurlamak, geçirmek)


QIRIM QIRIM

VATAN

VATAN MİLLET!!! MİLLET!!!

CANI AĞIRMAQ (gücenmek)

QIÇIRMAQ (bağırmak)

AQSIRMAQ (hapşırmak)

OŞAMAQ (benzemek)

QIRIMTATAR TİLİNDE FİİLNİŇ KELECEK ZAMAN YAPILUVI 1. FİİL (tamırına) + - ACAQ, - ECEK, - YCAK, -YCEK = KELECEK ZAMAN FİİLİ Kalınlık incelik ve ünsüz uyumuna uyan ek, kalın ünlülü olup ünsüzle biten fiillerde –acaq; ince ünlülü olup ünsüzle biten fiillerde –ecek; kalın ünlüyle biten fiillerde –ycak; ince ünlü ile biten fiillere –ycek şeklinde eklenir. Gelecek zaman eki konuşma dilinde I. ve II. şahıslarda kısalarak –aca/ece veya –ca/ce şeklinde de kullanır. Men

baracam (baracaqman), qaytacam (qaytacaqman), yuvunacam (cuvacaqman), ağlaycam (cılaycaqman), quvanacam (quvanacaqman), suvuqlanacam (suvuqlanacaqman) ösecem (ösecekmen), bekleycem (bekleycekmen), qapınacam (qapınacaqman)

Sen

baracaqsıñ, qaytacaqsıñ, yuvacaqsıñ (cuvacaqsıñ), cılacaqsıñ, quvanacaqsıñ, suvuqlanacaqsıñ, öseceksiñ, bekleyceksiñ, qapınacaqsıñ

O

baracaq, qaytacaq, yuvacaq (cuvacaq), ağlaycaq (cılacaq), quvanacaq, suvuqlanacaq, ösecek, bekleycek, qapınacaq

Biz

baracaqmız, qaytacaqmız, yuvacaqmız (cuvacaqmız), ağlaycaqmız (cılaycaqmız), quvanacaqmız, suvuqlanacaqmız, ösecekmiz, bekleycekmiz, qapınacaqmız

Siz

baracaqsız (baracaqsıñız),qaytacasız (qaytacaqsıñız), yuvacaqsız (cuvacaqsıñız), ağlaycaqsız (cılacaqsız) (cılacaqsıñız), quvanacaqsız (quvanacaqsıñız), suvuqlanacaqsız (suvuqlanacaqsıñız), öseceksiz (öseceksiñiz), bekleyceksiz (bekleyceksiñiz), qapınacaqsız (qapınacaqsıñız)

Olar

baracaq (lar), qaytacaq (lar), yuvacaq (cuvacaq) (lar), ağlaycaq (cılacaq) (lar), quvanacaq (lar), suvuqlanacaq (lar), ösecek (ler), bekleycek (ler), qapınacaq (lar)

2. FİİL(tamırına) + -R, -IR, -İR, -AR, -ER, -UR, = KELECEK ZAMAN FİİLİ (Türkçede Geniş Zaman)

Men

oynarım (oynarman), cıyarım (cıyarman), içerim (işermen), kelirim (kelirmen), alırım (alırman)

Sen

oynarsıñ, cıyarsıñ, içerciñ, kelirsiñ, alırsıñ

O

oynar, cıyar, içer, kelir, alır

Biz

oynarmız, cıyarmız, içermiz, kelirmiz, alırmız

Siz

oynarsız (oynarsıñız), cıyarsız (cıyarsıñız), işersiz (işersiñiz), kelirsiz (kelirsiñiz), alırsız (alırsıñız)

Olar

oynar (lar), cıyar (lar), içerler, kelir (ler), alır (lar) OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

35


Masalnı oqup, içinde rastkelgen şimdiki ve kelecek zaman fiilleriniñ nasıl yapılğanına diqqat etiñiz.

Arslannıñ alicenaplığı1

Bir zamanda bar eken, bir zamanda yoq eken, Kömürci qart degen bir adam bar eken. Bu qart, dağdan ağaç kömüri ketirip sata ve qorantasını şunıñnen keçindire eken. Bir kün kömürci qart yipini ve çuvalını sırtına urıp, dağ içine kireyatqanda bir arslanğa rastkele. Rastkele de, tars etip toqtap qala, “Ögge ketsem arslan parçalar, artqa qaytsam, arqadan yaqalar” dep, qorqa ve ne yapacağını bilmey, turğan yerinde qatıp qala. “Arslan yigit ayvandır, qorqmay barsañ, ürmet eter, toqunmaz” dep tüşüne ve arslanğa taraf yürip başlay. Arslan ise bu vaqıtta terek tübine kelip, çalqa yata, ıñrana ve ayaqlarından birini o yaqqa bu yaqqa almaştıra bere. Arslannıñ qart, “baqayımçı, bu ayvannıñ ayağına ne olğan eken” dep, yerge egile, arslannıñ pancasını qoluna ala. Baqa ne korsin, arslannıñ ayağına balaban bir yarçıq kirgen, şişip, irinleşip başlağan. Kömürci qart pıçağını çıqarıp, şişikni yara, yarçıqnı çıqara, şişik içindeki irinni aqızıp yibere, soñ yalap ala. Ayağınıñ ağrısı biraz eksilgen soñ, arslan közlerini aça ve Kömürci qartqa baqıp: - Sağ ol, dostum, sen meni cehennem azabından qurtardıñ,- dey. – Eyilikke kemlik yapmaq olmaz, yür, men de saña bir yahşılıq yapayım, - dey. Kete kete, bir kün töpege barıp yeteler. Arslan pancasını yerge urıp: - Mına, dostum, bu yerni qaz, seniñ bahtıñ mında komülidir, - dey. Kömürci qart yerge bir eki lesker urğanınen, balaban bir kup çıqa. Açıp baqsa, içi rıqmarıq altın tolu. Kömürci qart quvanğanından az qala aqılını çıldırayata. - Küpni al da, eviñe ket, - dey arslan. Seniñ eyiligiñni ve menim yigitligimi unutmamaq, daima dost olıp yaşamaq içün sen er kün bir çanaq şorba ketirirsiñ, onı beraber oturıp aşarmız. Kömürci qart küpni alıp, evine kete. Yañı ev yaptıra, sığır ala, bala-çağasını baştan-ayaq kiyindire. Köyden bay adamlarından biri olıp qala. Arslannı da unutmay. Er kün bir çanaq şorba alıp bara ve arslannen beraber oturıp, muabbetmuabbet aşaylar.

36 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

Künlerden bir kün Kömürci qart: “İnsanlar aşnı çanaqtan qaşıqnen aşaylar, men ise bu canavarnen bir sofra başında oturıp, qaşıqsız aşayım. Fi, ne qadar ciyrenç bir şey! Aşağanda arslannıñ silekiyleri de çanaqqa aqıp tüşe. Yoq, men endi arslannen bir sofrağa oturmam, - dey. Kömürci qart bu qararğa kelgen soñ, arslanğa kene bir çanaq şorba alıp bara. Arslan aşay, Kömürci qart ise baqıp tura. - Ya sana ne oldı, sen ne içün aşamaysıñ? – dep soray arslan. Kömürci qart yalan aytıp: - Qarnım toq, men aşap keldim, - dey. Arslan zorlap: - Doğrusını ayt, menimnen ne içün aşamaysıñ? – dey Kömürci qart aytmağa mecbur ola: - Aşağanda seniñ ağızıñdan silekiyler çıbıra, onıñ içün men ciyrene başladım, - dey. Bu sözlerni eşitkende, canavar dep añılğan arslannıñ közlerinde yaş peyda ola. - Faqır olğanda ciyrenmey ediñ, endi ciyrene başladıñmı? – dey. Kömürci qart: - Er alda men insanım, sen canavarsıñ, - dey. Özünniñ dostu dep sanğan adamdan böyle sözlerni eşitken soñ, arslannıñ yüregi daa ziyade sızlamağa başlay. - Baltañnı al da, menim başıma ur! – dey arslan. Arslannıñ sözlerinden şaşıp qalğan Kömürci qart: - Yoq, men özüme eyilik yapqan canavarğa böyle hiyanetlik yapamam, dey. - Saña aytam,- baltanı al da, menim başıma ur! Sen urmasañ, baltanı alır da, seniñ başıñnı men yararım, - dey arslan. Kömürci qart: “öz başımnı yadırğanım ne ya” – dep tüşüne ve baltanı koterip, arslannıñ başına yandıra. Qanğa bılanğan arslan ıñrana berip: - Endi ket, - dey. – Tamam qırq kün degende qaytıp kelirsiñ.


Olar sağlıqlaşalar: qart evine kete, arslan dağda qala. Tamam qırq kün degende, Kömürci qart qaytıp kele. Baqsa ne körsin, arslannıñ başındaki yara bir tamam savulğan, yaradan iz bile qalmağan.

Toy Adetlerinden

- Yarañız savulğan amma, men añlap olamayım, böyle bir yara sizge ne kerek edi? – dep Kömürci qart. Arslan cevap yerine, bir yır yırlay: Suvulır yigit bedeninde, Balta, qılıç yarası. İç savulmaz yigit yüreginde Tilniñ yapqan yarası… İşte, dostum, başımdaki yaranıñ tamam qırq kün degende savulğanını kördiñ, lâkin yüregimde zeerli sözleriñnen açqan yarañ iç bir vaqıt silinmeycek. Sen birinci kere maña rastkelgende yigitlik yapıp, ayağımnıñ irinini aqızdıñ, şişikniñ içinde bir şey qalmasın dep, onı da atta yaladıñ bile. Biraz zenginleşken soñ, dost tanımay başladıñ, menimnen bir çanaqtan aşamaqtan bile ciyrendiñ. Maña arslan derler, ayvanlarnıñ yigiti derler, şay ekeç, menim dostlarım da yigit olmaq kerekler. Aydı, ket, közüme körünme, em soy-aqrabañ da körünmesin! LUĞAT Ög – ön Qatıp qalmaq – donup kalmak Terek – ağaç Çalğa yatmaq - sırt üstü yatmaq Iñranmaq – inlemek O yaqqa bu yaqqa – o yana bu yana Almaşmaq - yerini değiştirmek Balaban – büyük, kocaman Yarçıq – kıymık Pıçaq – bıçak Yibermek - göndermek, bırakmak Kemlik – kötülük Mına – işte Mında – burada Lesker - kürek Rıqmarıq – tıklım tıklım, tıka basa. Quvanmaq – sevinmek Şorba – çorba Sığır – inek Bala-çağa – çoluk çocuk Bay - zengin Ciyrenç – iğrenç Silekiy – tükürük, salya Endi – artıq Çıbırmaq – akmak Faqır – fukara Ciyrenmek – iğrenmek Ur – vur Qaytmaq – geri dönmek Sağlıqlaşmaq – vedalaşmak Savulmaq – iyileşmek Yırlamaq – şarkı (yır) söylemek Aydı – hadi. 1) Bu masal Aqıllı Kirpinen Ayneci Tilki kitabından alınğandır. (Toplağan ve Tertip etken: Ablâziz Veliyev,Taşkent, 1990)

(Tair ve Leyla. Qırım, Aqyar şeeri)

Qız evlenip kiyev tarafqa ketecekte anababasına kirip, ellerini alıp, elâllıq soray: – ayğılı ve sevimli anaçığım ve babaçığım! Meni büyük ettiñiz, maña terbiye berdiñiz, sağ oluñız, şimdi ise aqqımı elâl etiñiz. – Elâl olsun, balam, dey anası ve babası. Soñ babası turıp, qızınıñ beline quşaq (ya da qıyıq) bağlay da dey: – Menim aqıllı, sevimli qızım! Bugünden soñ seniñ yanıñda aqayıñ, qaynanañ, qaynatañ ve olarnıñ qoranta azaları olacaq. Bu quşaq seni nasıl qaviy bağlap tutsa, onıñ kibi seniñ de olarnen bağıñ qaviy olsun. – İnşallah, babam, aytqanıñız olsun. Anası: – Endiden soñ er vaqıt qaynana, qanatañnı ekinci anañ ve babañ kibi tanı, olarnı ürmet et, sev. Olarnıñ öz balası kibi ol, qızım, – dey. – İnşalla, anam, aytqanıñız kibi yaparım, – dey qızı. Ana-babası: – Alla-Taalâ hayırlı künler, sağlıq-selâmetlik, uzun ömür bersin sizge, balam. Amin, ya Rabbim! – Amin, ya Rabbim! – dep tekrarlay qızları; anası ve babasınen quçaqlaşıp, sağlıqlaşıp kete. LUĞAT Toy - düğün Kiyev – damat Asradı - östürdiñiz – büyüttünüz Aqay – 1) erkek, 2) koca Qoranta – aile Qaviy - sıkı Endiden soñ– bundan sonra Sağlıqlaşmaq - vedalaşmak

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

37


Şaire, Ocapçe, Ana: Emine Üseyin Kefe Lâlesi şiiriy kitaplarımnı neşirge azırladım. Manzumelerimden nümuneler İlham Güldestesi (2008 s.), İlham Güldestesi (2009 s.) cıyıntıqlarına da kirsetildi. 2012 senesinden berli Ukraina Yazıcıları Milliy birliginiñ azası olam. Q.B.- Şiirleriñizni yazğanda sizge ne ilham bere? E.Ü.- İlhamnı etraftaki güzellikten, meraqlı adiselerden alam. Bir şey meni teessurat altında qaldırsa, maña zevq bağışlasa ya da hoşuma ketse, birden yaşağan duyğularımnı kåğıtqa tökem. Sanki içimde eki insan bar – kerçek men ve nazmiyet aleminde yaşağan daa biri. Birincisi ayatnı özünden keçire, ekincisi – sözünden. Ğayret bizden deyler, tesir ve tevfik - Allahtan. Eger oquycılarımnen paylaşqanım iç dünyam eñ olmağanda bir insanda eyi teessurat qaldırsa, pek quvanırım. Qırım Bülleteni – Emine Hanum, oquyıcılarımızğa özüñizni nasıl tanıtır ediñiz? Ne vaqıt doğdıñız, tolu adıñız ve ilâhre? Emine Üseyin- Men, Emine Seyran qızı Memetova (Üseyin) 1972 senesi sürgünlikte Namanğan vilâyetiniñ Çust şeerinde dünyağa keldim. 1991 senesi Çust pedagogika oquv yurtunı bitirip, sevimli Vatanım Qırımğa köçtim. 1993 s. – 2008 s. Aqmescit şeeriniñ mektebinde başlanğıç sınıf ocapçesı olıp çalıştım. Daha sonra Tavriya Milliy üniversitetiniñ Qırımtatar tili ve edebiyatı bölügini bitirdim. 2011 s. – 2014 s. Yıldız mecmuasında balalar içün resimli renkli “Yıldızçıq” saifelerini azırlay edim. Şimdi Armançıq bala mecmuasınıñ edebiy hadimi olıp çalışam. Evlim, omür arqadaşım - Mustafa Memetov, oğullarım - Ruşen ve Üseyin Memetovlar. Q.B.- Edebiyatnen ne vaqıt tanış olduñız? E.Ü.- İcadiy yolum 2006 senesi başladı. Şiirlerim Qırım ve Yañı Dünya gazetalarında, Qırımdaki Yıldız ve Ümüt Kervanı mecmualarınen, Arzı, Türkiyedeki Güncel Sanat, Kümbet ve Emel mecmualarında basıldı. 2009 senesi Altın Küneş birinci bala şiirleri cıyıntığı dünya yüzüni kördi. 2011 senesi balalar içün Ayvanat Alemi adlı ekinci kitabım basıldı. Balalar içün “Eñ güzeli – edeptir” ve büyükler içün

38 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

Q.B.- Sizin balalarnen yapqan işleriniz de pek meraqlı... E.Ü.- Birinci zenaatım başlanğıç sınıf ocası olur eken, ister-istemez bütün ayatım balalarnen bağlı ola. Maqsadıñız bugün balalarğa bir güzel şiir yazmaq olsa - yañlıştır. Çünki bu bir meşğuliyet, vazife kibi yapılmaz. Balaçıqlarnen derste, subette, oyunda canlanğan fikirler ise kerçek icatqa yol aça bile. Balalarğa añlayışlı, meraqlı, tesirli şiirler yazmaq içün tek bir şey kerek - balalarnı diñlemek ve eşitmek. Olar ne aqqında laf eteler, nasıl yırlar yırlaylar, nelerni tüşüneler, tasavur eteler… Balalar içün icat etmek – hususiy bir istidat. Şunıñ içün er bir şair ya da yazıcı balalar içün yazıp olamay. Şair ve yazıcı balanıñ ruhiy qabiliyetini, içki dünyasını, onıñ isteklerini, onıñ baqışını, tabiatını, bala psihologiyasını yahşı bilmek kerek. Böyleliknen, bütün bu hususiyetlerge esaslanıp, balalar içün eserler sade, añlayışlı, meraqlı olmalı. Öz eserlerimni balalarğa oquğanda, olarnıñ şiirni nasıl qabul etekenlerine ve nasıl menimsegenlerine diqqat etem. Elbette, eserlerde er vaqıt tek balalarğa uymaq degil de, balalarnı özümizge, yani büyüklerniñ dünyasına yaqınlaştırmaq, yañı bir şeylerge ögretmek te maqsadımızdır.


Tüşünem ki, bala edebiyatına daha çoq diqqat ayırmalı. Q.B.- Qırımtatar edebiyatınıñ kelecegini nasıl köresiñiz? E.Ü.- Sürgünlikte yazıcılarımız, şairlerimiz gazeta, kitap, çeşit mecmualar, vastasınen halqımıznıñ vatanperverligini uyanttılar. Edebiyatımıznı, tilimizni yaşatıp sürgünlik zulumı altında qalğan insanlarnıñ ruhtan tüşmesine yol bermediler. Bugün biz ecdatlarımıznıñ işançını aqlamaq, keçmiş ustazlarınıñ arzu ümütlerini qorçalamaq, edebiyatımıznı saqlamaq ve inkişaf etmek borclumız. Üyken yazıcılarımızdan biri aytqan: “Edebiyatımız zayıflaşqan. Bizim peşimizden keleyatqan gençlerniñ safı çoq gürdeli degil. Bu vaqtınca bir toqtalıştır.”, - bu sözlernen hiç razı degilim. İsmail Bey Gaspralı adına Cumhuriyet Milliy kütüphanemizniñ qoltutuvınen “İlham” edebiy birleşmesi yıllar devamında işini alıp bara. Başında istidatlı şair, rahmetli Yunus Qandım turğan, şimdi ise şair Şeryan Ali rehberlik yapa. 2000 senesinde gençlerniñ eserleri İlham fidanları adınen ilk cıyıntığında, soñra İlham Güldestesi (2008 s.), İlham Güldestesi (2009 s.), İlham Almanahı (2013 s.) adlı cıyıntıqlarda basıldı. Olarda derc olunğan eserler talebelerimiz Venera Alimova, Mayye Abdulğaniyeva, Amet Usmanov, Üriye Qadırova, Lenera Memetova, Refat Seit-Ablayev, Seyran Suleyman, Emine Üseyin muellifligindedir. Genç icatkârlarımıznıñ kendi yazuv üslüpleri de sezile. Endi olarnıñ vazifesi halqımız ve edebiyatımız ögünde mesüliyetni añlamaq, ana tilimizni saqlamaq, öz eserlerinde milliy areketimizge ruh ve can bermektir.

Turannıñ irfanı – Lâle, Lâlezar! Lâleniñ selâmı – dünya sefası, Aşıqlar ep körer onıñ vefasın, Lal yüzü qan tüste, çeker cefasın, Turannıñ er dalı – Lâle, Lâlezar! Er dalnıñ lisanı bir divan oldı, Cem oldı yürekler bir nişan oldı, Cümlege Lâlezar bir Turan oldı, Turannıñ endamı – Lâle, Lâlezar! Mecnunday dağlarğa candan berildi, Biñ türlü dertlerge duçar etildi, Altaynıñ gülleri yeksan etildi, Turannıñ dağları – Lâle, Lâlezar! Aslı da, nesli de Türk lâlesidir, Allağa qul olğan sadıq neslidir, Bu qullıq ihsanı dil ehlisidir, Turannıñ ihsanı – Lâle Lâlezar! Cemalğa yetmekçün dil-dilge tüşti, Bir yükni taşımaq bel-belge tüşti, Dostunı aramaq el-elge tüşti, Turannıñ cemalı – Lâle, Lâlezar! Lâlezar daima vuslatı küter, Kâmildir yüregi irfana yeter, Adalet tahtını Haliq halq eter, Turannıñ irfanı – Lâle, Lâlezar! Aslıñ, asaletiñ – sevgenlerge yar! Saba oldı kerçek, küldi ufuqlar, Qundaqta Lâleni açar ilk baar, Zümrüt yapraqları tebessüm tutar,

Ey, göñlüm! Bu yollar ne kerek, yoldaş olmasa, Derdimnen paylaşqan sırdaş olmasa, Ah, etsem, ahımdan köksüm tolmasa, Ey, göñlüm, söyleyim, meni sen diñle! Yollarım ağlasa taşlap ketalmam, Bu soñsız yükni men yañğız çekalmam, Çıq yolğa, şanıma sensiz yetalmam, Pervasız eyleme, ümütli eyle. Özüñni is etseñ, söyle, saqınma, Külseler üstüñden, sen iç sıqılma, Dertlerden iñlesem maña suqlanma, Duyğusız belleme, duyğum bilinsin. OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

39


Ümüt kervanı Ayatnıñ manası nede? – Arama, Sualge cevabın deral sorama, Bir satır yazmaqçün oyğa yalvarma, Aqlımnı diñleme, seni diñlesin.

Bir kelime ikâyeni toldıramaz, Boş satırnı edebiyat sığdıramaz, Bir küz bütün çeçeklerni soldıramaz, Bugün ümüt kene aça gülzarını.

Sensiz bu şiirni kimse añlamaz, İssiz bu fikirge kimse inanmaz, Bülbulim yanımda uçıp aylanmaz, Alğışnı bekleme, seni beklesin.

Ortalıqqa savurıla gül-isleri, Uzaqlardan eşitile gür sesleri, Yüreklerge toqunalar nefesleri, Bugün ümüt tutamay yel–ruzgârını.

Bir yerde eglenme, çoq şey bilirsiñ, Qaderden tillenme, senden tillensin, Bu dünya mülkine muhtac degilsiñ, Dünyanı diñleme, seni diñlesin.

Çatırdağdan aziz Salğır tolıp aqa, Aşıqlarnıñ sailine güller taqa, Gecelerniñ aq suvları yete tañğa, Bugün ümüt qalpten töke punarını.

Yollar da kerektir, yoldaş sen olsañ, Derdimnen paylaşqan, sırdaş sen olsañ, Ah, etsem, ahımdan köksim talpınsa, Ey, göñlüm, diñleyim, endi sen söyle!

Ruhsız olğan qalemlerni ilham almaz, Evel yazğan satırlarğa can beralmaz. Soñsız göñül yollarınıñ tozı qatmaz, Bugün ümüt alıp kete kervanını. Bir sözüm içine sığar el-alem Giderken yolumnı ruzgârmı qaplay? İlham ceryanı dumanmı saqlay? Aqlımnı gülgulli tüşlermi oplay? Bir sözüm içine sığmay el-alem. Oquğan alemni sorap men yürem, Qapı-qapıdan yalvarıp sürünem, Özümde işançnı ağlap öldürem, Bir fikrim içine sığmay el-alem. Alemge sırımnı beyan eylesem, Kün-künden derdimni ayan eylesem, Sıñırsız semanı mekân eylesem, Bir derdim içine sığmay el-alem. Belki boş sözlerim, belki oqulmay, Belki boş közlerim, belki baqamay, Belki boş yüregim, belki añlamay, Bir göñlüm içine sığmay el-alem. Red etmem, yanıma kelse, añlatsa, Derdini söyleyip maña ağlansa, Zar çekip o kirse, göñlüm çatlasa, Bir arzum içine sığar el-alem. Giderken yolumnı ruzgâr qapatmaz, İlham ceryanı duman saqlamaz, Aqlımnı gülguli tüşler oplamaz,

40 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI


Bu Ramazan Kırım’a ses ver! Birlik beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma ayı olan mübarek Ramazan ayı dolayısıyla Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi ve Kırım Müslümanları Dini İdaresi işbirliği ile her Ramazan ayında olduğu gibi 2014 yılı Ramazan ayında da Kırım’da yoksul Kırım Tatar ailelerine erzak paketleri dağıtımı yapılacak. Her yıl geleneksel olarak Dernek üyelerinin bağışlarıyla hazırlanan Ramazan paketlerinde şeker, pirinç, kahve, tatlı, zeytin, makarna gibi yaklaşık 20 gıda çeşidi yer alacak. Hazırlanacak Ramazan paketleri ise Kırım Müftülüğü ve Kırım’daki cami imamları vasıtasıyla muhtaç olan vatandaşlara ulaştırılacak. Kırım’da Ramazan paketi dağıtımına katkıda bulunmak isteyen hayırseverler, her bir Ramazan paketi için 50’şer TL’lik bağışta bulunabilecekler. Ramazan paketlerinin yanı sıra mübarek Ramazan ayında toplanan fitre ve zekatlar da 4 yıldan bu yana Kırım’a gönderiliyor ve Kırım Müslümanları Dinî İdaresi’nce öncelikle ağır hasta çocuk ailelerine, yoksul ve kimsesizlere dinî kurallara uygun bir şekilde dağıtılıyor. Yardımlarınız için T.C.Ziraat Bankası Ankara/ Yenişehir Şubesi Kırım Türkleri Derneği TL hesapları: Fitre ve Zekat için; Hesap no: 471-39775088-5002 IBAN: TR020001000471397750885002 Gıda Yardım Paketi için (50 TL); Hesap no: 471-39775088-5018 IBAN: TR550001000471397750885018 Kamu Yararına Dernekler Statüsü’ndeki Derneğimize bağışlarınız için; Hesap no: 471-39775088-5001 IBAN: TR290001000471397750885001

Ediye Qataman

Keliñiz beraber olıp, inkişaf eteyik… Sentyabr ayı, 2013 senesinden berli Ankara şeerinde yaşayım. Türkiyege meni tasil aluv maqsadı ketirdi. Vatanım – Qırım, Aqmescitte yaşayım, bütün aytqan sözlerim ve yapqan işlerim Qırımnen bağlı. Yabancı ülkede oquv qararı qolaylıqnen çıqarılmadı, künler devamında meni bir qaç muim fikirler raatsız ete edi: yaqın insanlarnı sağınuv, yañı şaraitlerge alışuv meselesi ve elbette, ana tilimizniñ ve milliy medeniyetimizniñ unutuv ihtimali. Üçünci sıqıntınıñ çezüvi eñ qıyın köründi. Lâkin men yañlışa edim. Anqarada yerleşken milliy dernegimiz yani Qırım Dernegi Umumiy Merkezi bu problemalarnı çezmege yardım ete. Dernegimizniñ odalarında Qırımtatar milliy avası üküm süre. Ortalıq maña ğayet yaqın olğan qaidelerge köre yaratılğan. Çeşit resim, nesnelerimiz qırımtatar halqına ait, biz ise öz ara ana tilimizde laqırdı etmege tırışamız. Dernegimizniñ faaliyetçileri ise eñ az, ayda 3 kere adetlerimizge köre, çeşit tedbirler ötkere. Boş vaqıtlarımızda bizlerni aynı masa birleştire – qave ve çaynen keçirilgen subetlerniñ yardımı ile Ankarada yaşağan vatandaşlarımız arasında insan özüni iç de yat kimse kibi is etmey. Eyilik ve yengillik bağışlağan cedvelini – ana tilimiz ve milliy oyun kursları yekünley. Olar epimizge yararlıca tesir ete. Bu derslerni ziyaret etken soñ, göñlüm teessüratlar ile toldı. Olarnı da paylaşmaq isteyim. Qırımdan kelgen Susanna Hanum Mustafayeva Qırımtatar tili ve edebiyat bölümini bitirdi. Şimdi ise öz oquşunı Türkiyede devam ete. Er cuma künü o Anqarada Qırımtatar Dernegi Umumiy Merkezinde, bazar künü ise Gebze şeeriniñ Qırımtatar Derneginde faaliyet köstere. Küleryüzlü, merhametli ve maqsadkâr Susanna Ocapçe daima talebelerden memnün. Üç saat devamında keçirilgen derslerniñ çerçevesinde OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

41


o em til bilgisi, em qonuşma incelikleri, em de tarih ve edebiyatımıznen bağlı malümatlarnı paylaşmağa yetiştire. Böyle kibi faaliyetlerge Susanna Hanum daa Türkiyege kelmeden evel azır edi. İlk sene o, er raatlıq künü Adabazarı şeerinden kelip Anqaradaki Umumiy Merkezge qatnay edi. Körgenimiz kibi, böyle şaraitler oña mania olmadı. Susanna Ocapçeniñ aytqanlarına köre, derslerge qatnağan talebeler vatanperver insanlar - öz tili, edebiyatı ve tarihını ögrenmege tırışalar. Tilimizni ögrenmek istegenlerniñ arasında tek Türkiye diasporamızda yaşağan Qırımtatarlar degil, başqa Türk milletlerniñ vekilleri de bar. Qırımtatar tili olarnıñ ana tillerine pek oşağanı içün, bilgilerni arttırmaqtan ve yañı sözlerni ögrenmekten zevq alalar. Olar dersni ep devam etmege isteyler. Menimcesine, böyle kibi imkânlar ayatımıznı zenginleştire. Şübesiz, er bir halqnıñ baylığı – ana tilidir, bizim boyun-borcumız ise onı bilmek ve kelecek nesil içün saqlamaqtır.

“Men halq oyunlarnen balalıqtan oğraşam, bugün ise ayatımnı oyunsız tasavur etip olamayım,” - böyle cevapnen Dernegimizniñ halq oyun ocası Meryem Hanum Qadırova meni ayrette qaldırdı. Ebet, siz yañlışmadıñız, ana tili derslerinden ğayrı, Qırım Derneginde halq oyun kursları da ötkerile. Meryem Hanum mına endi ekinci yıl bütün istegenlerge Qırımtatar halq oyunlarını oynamağa ögrete. O Türkiyege Dernek yolbaşçılarnıñ davetinen keldi. Böyle kibi davetnameni iç beklemey edi, amma büyük memnüniyet ve quvanç ile qabul etti. Bugün endi eki taqım quruldı (balalar ve yaşlar). Bu eki yıl devamında ellige yaqın insan halq oyunlarında iştirak etti. Yaşlar oyun taqımı endi festival ve çeşit proyektlerde özüne taqdim etmege yetiştirdi. Men musafir olaraq Meryem Hanumnıñ bir qaç derslerini ziyaret ettim. Yaş oyuncılarnıñ icrasında “Bağçasaray qaytarması”, “Ağır ava ve qaytarma”, “Tım-Tım” ve “Horan”

42 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

kibi halq oyunlarımıznı seyir etken soñ, özümni aqqiqiy bir Qırım tedbirinde kibi is ettim. O qadar quvandım ki, olarnen beraber oyunğa tüşmege istedim. Muimi, oynamağa istegen dostlarımız tek oyun meselesini degil de, özara qonuşma ve sıq munasebetlerni daa da yüksek seviyege kötermege tırışa. Ocanen beraber talebeler em faydalı tarzda ders keçire, em de şeñ daqiqalar devamında keyflerini kötere. Meryem Ocapçeniñ aytqanına köre, şimdi olar tek yigirmi iştirakçiden ibaret, kelecekte ise, o emin ki, sayısı ep artacaq ve ket-kete olar başqa şeer ve memleketlerni ziyaret etip, Qırımtatar halqını temsil etecek. Yaqında, mayısnıñ birinde, Qırım Dernegi Umumiy Merkezi oyun taqımınıñ numayişi keçti. Anababalar, Dernek azaları, umumen bütün musafirler şeñ-şeramet vaqıt keçirdi. Meryem Ocapçege er kes minnetdarlıq bildirdi, o ise cevap berip, daa da yüksek derecelerge irişmege söz berdi. Biz buna qolaylıqnen inandıq, çünki böyle faal iştirakçilerni er yerde körip olamazsıñ, em de aynı zamanda, bu yaşlar – bizim yaşlarımız, olar Qırım içün inkişaf eteler, kelecekte bizim qaramanlarımızğa lâyıq olğan birileri olacaqtır, inşaAllah. Ebet, sır degil, böyle kibi derslerniñ asıl manası tek tasil berip, bizim milletimizniñ vekilleriniñ qabiliyetlerniñ inkişaf etüvi degil de, aftada bir-eki kere olsa bile, biri-birimiznen körüşmek, “Nasılsıñ? İşleriñ nasıl kete?”- kibi suallerni berip, dostlarımızdan cevap eşitmek. Dernek bizni birleştire, işte budır maqsadımız. Yıl-yıldan yañı ğayeler peyda ola, olarnı amelge keçirmege yardım etkenlerniñ arasında ise, böyle istidatlı ve faal Qırım qızları – Susanna ve Meryem Hanumlar bar. Ümüt etem ki, Allahtan berilgen sınavlar bizni küçsüz qaldırmaz, aksine - kelecekke daa da büyük isteknen ıntılmağa ilhamlandırır.


Bir Baba Mektübi Menim oğlançığım! Ayatımnıñ nuru! Bugün saña çoq açuvlandım. Mektepke azırlanğanıñda betiñni yahşıca yuvmağanıñ içün pek sinirlendim. Ayaqqaplarıñnı temizlemegeniñ içün saña qıçırdım. Bir şeyni yerge tüşürgeniñde kene saña çırayımnı sıttım. Sabalıq aşıñnı aşağanıñda qavğa yañı sebep taptım. De çayıñnı töktiñ, de çirkin aşadıñ, de elleriñni sofrağa yaydıñ. Sen ise mektepke çıqacaqta maña eliñni sallap: “Sağlıqnen qal, Baba!”, - dediñ, men de er daim olğan ciddiyligimnen: “Arqañnı, doğru tut!”, - dep, cevaplandım. Aqşam er şey devam etti. İşten qaytqan soñ, seniñ yırtıq çoraplarıñnı kördim, içim qaynadı. Bu nasıl bir masqaralıq, dep tüşündim. “Sen bu çoraplarnı özüñ satıp alğan olsañ, başqaca davranar ediñ”, dep qıçırdım. Nasıl ayıp, oğlum, bunı saña men, babañ ayttım! Hatırlaysıñmı, menden afu soramağa niyetlendiñ, amma bu vaziyette bile saña: “Ne kerek?”, - dep qaba davrandım. Sen buna da qulaq asmay meni quçaqladıñ, öptüñ ve indemeyip odaña kettiñ. Şu an sanki nefesim toqtaldı… Men ne yapam? Saña açuvlanam, seni tenkit etem, yaşıña uymağan areketlerni talap etem, yavrum. Sen ise daa balasıñ, şeñlik, quvanç, oyunlarğa toymadıñ. Men bunı unutam. Şimdi ise özümni pek qabaatlı duyam. Afu et. Yarından başlap başqa baba olacam. Söz berem, balam, inan. Aziz analar! Siziñ eliñizden çıqqan aş er vaqıt lezzetli. Ğalebelerimizde eyecanlı ve ğururlısıñız. Bir belåğa oğrasaq yanımızda olıp qoltutasıñız. Ağır daqiqalarda tebessümiñiznen ayatqa renk qoşasıñız, biz ise - sizge yardım etemiz.

Siz içün yabancı bala yoq. Siziñ yanıñızda biz ep bala qalamız. Siz er vaqıt bizim tarafımızda. Bizge aksine körünse bile . . . Ayatımıznı çetten seyir etip, körünmezden uzaqtan meselelerimizni çezmege tırışasıñız. Biz içün daima eñ güzelini seçesiñiz. Biz sizge o qadar oşaymız, bunı bazen istemesek bile. Bizge dert tiyse, accısını siz çekesiñiz. Babamız daima yanımızda olsa bile, siz er vaqıt birazçıq yaqınca. Bergeniñiz er şey içün da bizden hiç bir şey istemeysizñiz. Analar bizni bekley… Diqqatımız içün vaqıt kelmedimi? Ana-baba er bir insannıñ ayatında eñ yaqın insanlar olğanını desem, yañılmam. Şübesiz, olardan daa çoq bizlerni tüşüngenler yoq. Biz dünyağa kelgen soñ, bu insanlar biz içün yaşaylar, ayatta olğan er şeyni bizge bağlaylar. Sen olarnıñ közünde eñ güzelsiñ. Er vaqıt seniñ yanındalar. Olarnıñ qapıları daima biz içün açıq, yürekleri bizni acımaqtan yorğunlıq körmey, közleri ise çoqusı vaqıt bizim içün yaşlana. Ne de olsa, ana-babamız ilk olaraq - bizni, tek soñra özlerini tüşüne. Bizim inkişafımız, çastımız içün er şeyni berirler. Ne qadar yetişken olsaq bile, olarnıñ közlerinde daima kuçük balamız. Olarnıñ eñ büyük arzuları bizlerni sağlam ve bahtlı körmektir. Ana-babalarımıznıñ qadirine yetmelimiz.

Leniye İsmailova , Ruden Battal ile 12 Nisan 2014’te Kırım’da evlendi. KTMM Azası Dilaver Akiyev, Adile Memetova ile 26 Nisan 2014’te Kırım’da evlendi. Kırım Türkleri Derneği Çorlu Şubesi Gençlik Kolu Başkanı Mehmet İldeniz, Hediye Sarana ile 16 Mayıs 2014’te Çorlu’da evlendi. KTMM Azası Abduraman Egiz, Nayle Gemici ile 08 Haziran 2014’te kırım’da evlendi. KİPU Öğretim Üyeleri Leniyara Selimova ve Ahtem Celilov 21 Haziran 2014’te Kırım’da evlendi. Yeni evlilere ömür boyu mutluluklar diliyoruz…

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

43


Kırım 18 Mayıs

QHA- Kırım Başkan Vekili Sergey Aksyonov’un mitingi yasaklama kararı, insanları durduramadı. Kırım Tatar Milli Meclisi Akmescit Merkez Meydanı’nda miting ve diğer toplu eylemleri düzenlememe, bunun yerine köylerde, kasabalarda ve şehirlerde bulunan sürgün anıtlarının önünde toplanılması, Akmescit’te ise Salgır Parkı ve tren garının önünde bulunan Sürgün Anıtları’nın yanında anma etkinlikleri düzenleme ve Kırım Tatarlarının toplu olarak yaşadıkları Akmeçet kasabasında bulunan caminin önünde dua merasimi düzenleme kararı aldı. Yolların araçlar için kapatılması nedeniyle binlerce Kırım Tatarı mitingin yapıldığı yere yürüyerek gitti. Mitingin sona ermesinde sonra bile insanlar caminin önüne gelmeye devam ettiler. Binlerce kişinin katılımıyla yapılan Akmescit’in Akmeçet semtindeki Sürgün kurbanlarını anma mitingi iki askeri helikopter tarafından gözetlendi. QHA muhabirinin miting yerinden bildirdiğine göre, helikopterler çok alçak uçup yarattığı gürültü ile etkinliğe engel olmaya çalıştılar. Fakat helikopterlerin gürültüsüne rağmen mitinge gelen insanlar ‘Millet!Vatan!Kırım!’, ‘Allahu Ekber’ ve ‘Mustafa’ sloganları atmaya devam ediyor. Aynı durum 18 Mayıs sabah saatlerinde Bahçesaray’da da yaşandı. Bahçesaray’ın Lenin meydanına sürgün kurbanları anmak için giden Kırım Tatarları’nın mitingine, hükümetin gönderdiği helikopterler müdahale etti. Miting yerine gelen helikopterler alçaktan uçarak yarattıkları gürültü ile mitingde konuşanların seslerini susturmaya çalıştı.

44 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

18 Mayıs’ta sabah saatlerinde Kırım’da ilk olarak Akmescit’te, Sürgün kurbanları anıtının bulunduğu Salgır Parkı’nda Kırım Tatar Sürgünü’nün 70. yıldönümü dolayısıyla matem töreni düzenlendi. Matem mitingine gelenler 18 Mayıs 1944 sürgününde ve sürgün sonrası yıllarında ölenler için dua okudu. Duayı, Akmescit Kebir Camii imamı okudu. Kırım Tatarları, ellerinde gökmavisi milli bayraklarıyla ‘Millet!Vatan!Kırım!’ sloganları attı. Sürgün kurbanları anma etkinliğine yaklaşık bin kişi katıldı. Duadan sonra Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi Emine Avamileva bir konuşma yaptı. Maye Abdulganiyeva ise sürgün hakkında yazdığı şiiri okudu. Kırım Tatarları söz konusu mitingden sonra Akmeçet semtine gidip 13.00’da düzenlenecek duaya katıldılar. Kırım tatar sürgününün 70. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen matem mitingi, son 23 yıldan beri ilk kez Akmescit’in merkez meydanında değil de Kırım Tatarlarının toplu şekilde yaşadığı Akmeçet semtinde bulunan caminin önündeki alanda yapıldı. Daha önce dua merasimi olarak anons edilen etkinlik mitinge dönüştü. Kırım Tatar sürgününün 70. yıldönümüne dolayısıyla Akmescit’in Akmeçet semtinde yapılan matem mitinginin katılımcıları etkinlik sırasında sık sık “Mustafa!” (Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu) ve “Vatan!Millet!Kırım!” diye slogan attı. Akmeçet’te gerçekleştirilen mitingde konuşan Kırım Tatar Milli Meclisi Refat Çubarov, “Bildiğiniz


gibi matem mitingi Akmescit’in merkezinde yapılması gerekiyordu. Mitinge yaklaşık 60 bin kişinin katılacağını bekliyorduk ancak hükümet, mitingi merkezde yapmamızı yasakladı, 1944 olaylarını, geçmişimizi unutmamızı istiyor. Ama geçmişini unutan halkın geleceği yok. Kırım Tatar halkı olarak biz, bizi kurtaracak hatıra ve inancımızı korumamız gerekiyor” diye kaydetti. QHA muhabirinin söylediğine göre, Refat Çubarov konuşma yaptığı sırada askeri helikopter daha alçaktan uçmaya baladı ve böylece Refat Çubarov’un söylediklerini boğuyordu. Refat Çubarov, KTMM’nin Kırım Tatar milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun Kırım’a girişinin yasaklanması sorununu yakın zamanda çözeceğini kaydetti. Refat Çubarov’un bu sözlerinden sonra miting katılımcıları “Mustafa!” diye tempo tutmaya başladı. Kırım Tatar gençlerini atacak adımlarını iyi düşünmeye, provokasyonlara gelmemeye, velileri dinlemeye ve Kırım Tatar Milli Meclisi’nin önerilerine uymaya çağıran Refat Çubarov, “Kırım Tatar Milli Meclisi’nin kabul ettiği tüm kararlar Kırım Tatar halkının güvenliğine yönelik. Mevcut durumda biz, halkımız, Kırımımız hakkında düşünmeliyiz. Bunun ne kadar devam edeceğini bilmiyoruz… Onlar halkımıza saygı duyacak ve haklarımızı yerine getirecek.”

İstanbul’da Kırım Sürgünü Mitingi İstanbul Şubemiz, Kırım Sürgünü’nün 70. yıldönümü dolayısıyla 18 Mayıs 2014 Pazar günü “Kırım Tekrar Rus İşgali Altında” sloganı altında bir miting düzenledi. “Rusya Kırım’dan elini çek”, “Dün Stalin, Bugün Putin!”, “Bir avuç halk değiliz, bir yumruk milletiz!”, “Kırım, Kırım Tatarlarının vatanıdır!”, “Kırım tatarları teslim olmayacak” yazılı pankartlar tutan miting iştirakçileri saat 13.00’da Odakule’de toplanarak Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu önüne sloganlar atarak yürüdü. Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kırım Tatar Milli Marşı Ant Etkenmen ile açılan etkinlik sırasında Kırım Tatar soykırımı ve Soma şehitleri için dualar okundu. Ardından Şube Başkanı Celal İçten; yardımcısı Emre Türedi; Dernek Yönetim Kurulu üyesi, İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Kutluk Kağan Sümer; Genel Sekreter Hasan Şener birer konuşma yaptı. Program sonunda basın açıklaması okundu ve siyah çelenk bırakıldı.

“Bir Müftülük, bir Kurultay, bir Meclis, bir halk, bir Kırım! Her zaman böyle idi, gelecekte de böyle olmaya devam edecek! Eğer halk varsa Kırım da var olacak!” diye kaydetti. Refat Çubarov’un konuşması ardından insanlar “Vatan!Millet!Kırım!” diye bağırdı. Refat Çubarov’un konuşmasından sonra Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi Dilâver Akiyev, miting bildirisini okudu. Yaklaşık 15 bin insanın katılımıyla yapılan mitingin resmi bölümü bildirinin kabul edilmesiyle sona erdi. Bildiride, Kırım’da Kırım Tatar milli ve toprak özerkliğinin oluşturulması talep edildi. Mitingin resmi olmayan kısmında ise sahnede Kırım Tatar sanatçıları konuşma yaptılar ve vatan konulu şarkılar söylediler.

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

45


Kırım Tatar Sürgünü’nün 70. Yılında Tandoğan Mitingi

Kırım Tatarları’nın vatanlarından sürgün edilişinin 70. yıl dönümü Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda düzenlediğimiz mitingde anıldı. “Kırım Tatar Sürgünü’nün 70. Yılını Anma Mitingi” saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Ant Etkenmen’in okunması ile başladı. İsmail Bey Gaspıralı, Noman Çelebicihan, Müstecip Ülküsal, Ahmed İhsan Kırımlı ve Kırım Tatar Millî Mücadelesi uğruna hayatını kaybedenler, Soma’da hayatını kaybeden madenci kardeşlerimiz, hicret ve göçler sırasında vefat edenler ve 18 Mayıs 1944’teki büyük sürgün faciasında şehit olan on binlerce Kırım Tatarı için Ömer Aydoğan tarafından okunan Kur’an-ı Kerim ve duanın ardından Genel Başkanımız Tuncer Kalkay açılış konuşmasını yaptı. Genel Başkanımız yaptığı konuşmada Kırım Tatarları’nın tarihî, sürgünde yaşananlar ve bugün Kırım’da yaşanan olaylar hakkında bilgi verdi. Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Sergiy Korsunsky ise yaptığı konuşmada Ukrayna ve Kırım Tatar Halkı’nın kaderinin ve tarihinin bir olduğunu, Ukrayna’nın Kırım Tatarları’nı savunmak için bütün imkanlarını seferber ettiğini, yakın gelecekte Ukrainler ve Kırım Tatarları’nın Kırım’da hür ve rahat bir şekilde yine bir arada yaşayacaklarına olan inancının büyük olduğunu ifade etti. Daha sonra söz alan Kırım Derneği Genel Başkan Vekili Mükremin Şahin ise Kırım Tatarları’nın 231 yıldır yılmadan, yıkılmadan, eğilmeden millî mücadelelerine devam ettiğini; bu inanç ve iman ile Kırım Tatarları’nın millî mücadelelerini muhakkak

46 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

kazanacaklarını; Sovyetler Birliği’nin yıkılışına nasıl şahit olunduysa, Rusya Federasyonu’nun dağılacağına da aynı şekilde şahit olunacağını söyledi. Sunuculuğunu Oya Deniz Çongar’ın yapmış olduğu miting programında son olarak Kırım Tatar Millî Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay kürsüye çıktı. Karatay konuşmasında Türk ve İslam halklarının durumuna dikkat çekerek Doğu Türkistan, Karabağ, Kerkük, Balkanlar, Yakutistan ve Ahıska gibi Türk Halkları’nın yaşamış olduğu her yerde Türkler ve Müslümanların eziyet gördüğünü; insanların buna sessiz kalmaması gerektiğini ifade ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.” sözüne atıfta bulunarak “Türkler için vatan Türklerin yaşadığı her yerdir ve bütün bu coğrafyanın savunulması gereklidir” dedi. Konuşmacıların sözlerinin, “Millet, Vatan, Kırım!”, “Kırımoğlu Mustafa Millet Senin Yanında!”, “Kırım Tatar Halkı teslim olmayacak!”, “Kırım Türktür Türk kalacak!” sloganları ile sık sık kesildiği mitingde son olarak Genel Merkezimizin yayınlamış olduğu basın bildirisi okundu. Mitinge Ankara ve civarında yaşamakta olan Kırım Tatarları’nın yanı sıra Genel Merkezimize bağlı şubeler ve Türk dünyası ile alakalı pek çok sivil toplum kuruluşu iştirak etti. Mitingin bitiminde Tandoğan Meydanı’nı dolduran halkımız büyük bir vakarla alandan ayrıldılar. Daha sonra Derneğimiz yönetici ve üyelerinden müteşekkil bir grup Rusya Federasyonu Büyükelçiliği’ne giderek siyah çelenk bıraktı ve Derneğimiz tarafından kaleme alınan basın bildirisini okudu.


OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

47


Gebze’de Kırım Tatar sürgünü ve Soma Şehitleri Anıldı Gebze Şubemiz tarafından, Kırım Tatar halkının vatanından sürgün edilişinin 70. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlik sırasında, sürgünde hayatını kaybedenler ve Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasında vefat eden işçiler için Kuran-ı Kerim okunarak dualar edildi. Yapılan açıklamada, “Sürgünün 70. yılında Kırım tekrar işgal altında ve tekrar aynı olayların yaşanmaması için tek bir cana bile kıyılmaması için hep bir yürekten dualar ettik. Soma’da maden ocağında yaşanan feci olaydan dolayı orada şehit olan 300’den fazla kardeşimiz bizleri yasa boğdu ve acımız ikiye katlandı. Onlar için de Kırım Derneği Gebze Şubesi olarak dualar ettik, Allah’tan dileğimiz bir daha böyle acıları yaşamamamız” deniliyor. Okunan Kur’an-ı Kerim ve yapılan duaların ardından Derneğin gençlik kolları tarafından organize edilen “Kalbinde bir ateş yak” eylemi yapıldı. Bu eylemde de Soma şehitleri unutulmadı.

Ceyhan’da ‘’Vatan Millet Kırım Mitingi’’ Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Ceyhan Şubesi, Kırım Tatar sürgününün 70. yıldönümü dolayısıyla bir kamuoyu açıklaması yaparak Rusya’nın Kırım’ı yeniden işgalini protesto etmek ve işgal altındaki halkının acısını paylaşmak amacıyla bu yıl yapılması planlanan 11. Tepreç şenliğini iptal ettiklerini, onun yerine 18 Mayıs 1944 Kırım Sürgün ve Soykırımın 70. yılında Ceyhan Çakaldere köyünde ‘’VATAN, MİLLET KIRIM’’ başlıklı bir miting yaptılar. Milli kültür ve geleneklerimizi yaşatmak amaçlı bir çok kültürel faaliyet düzenlediklerini belirten şube yöneticileri bu faaliyetlerden en önemlisi olan ‘’Tepreç’’ şenliğinin 10.sunu geçen yıl Ceyhan Çakaldere köyünde yoğun bir katılımla kutladıklarını belirterek, son günlerde dünya kamuoyununda yakından takip ettiği Rusya’nın saldırgan tutumu ve Kırım’ı yeniden işgalinin dernek tarafından da dikkatle izlendiğini ve mevcut işgal durumunun protestosu ve işgal altındaki kardeşlerimizin acısını paylaşmak amaçlı bu yıl düzenlenmesi planlanan 11. Tepreç şenliğinin iptal kararını yönetim kurulunun oy birliği ile aldığını ifade ettiler. Tepreç şenliği yerine 18 Mayıs 1944 Kırım Sürgün ve Soykırımın 70. yılında Ceyhan Çakaldere köyünde ‘’VATAN, MİLLET KIRIM’’ başlıklı bir miting yapılması planlayan Ceyhan Şubemiz geniş katılımlı bu etkinlikde Kırım Sürgünü’nün 70 yılını anarak Kırım’ın yeniden işgalini protesto etti. Dört bine yakın kişinin katıldığı etkinliğe; Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı, Ceyhan Belediye Başkan Vekili ve çok sayıda siyasinin yanında bir çok sivil toplum kuruluşu da destek verdi. Miting saygı Duruşunda bulunulduktan sonra İstiklal Marşı ve Ant Etkenmen’in okunması ile başladı. 1944 Kırım Sürgününde ve Manisa Soma maden kazasında hayatını kaybedenler için Kur’an-ı Kerim okunduktan sonra Ceyhan Kırım Türkleri Derneği Başkanı İsmail Taymaz tarafından günün anlam ve önemini belirten açılış konuşması yapıldı. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ve MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı’nın Kırım Sürgünü ve Kırım’ın işgaline karşı yaptıkları konuşmadan sonra Ceyhan Kırım Türkleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Fatih Karayandı 18 Mayıs Sürgünü ve Kırım’ın işgali hakkında bir konuşma yaptı. Sürgün ile ilgili şiirler okunduktan sonra Kırım Türküleri söylendi. “Vatan Millet Kırım” sloganlarının atıldığı miting sonrası vatandaşlar olaysız dağıldı.

48 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI


BM’de Kırım Tatar Sürgünü Kurbanları Törenle Anıldı

Yuriy Sergeyev, Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edildiğinden sonra 7 binden fazla Kırım Tatarı yarımadadan ayrılmak zorunda kaldığını belirtti. Sergeyev, yeni hükümetin tüm Ukrayna vatandaşları arasında dayanışma olmasını istediğini ancak saldırgan güçler bu dayanışmayı bozmaya çalıştığını ifade etti. Ayrıca Kırım Tatar sürgününün 70. yıldönümü dolayısıyla yapılan törende Kırım Tatar çocukların resimleri sergilendi.

QHA - 17 Mayıs tarihinde Kırım Tatar sürgününün 70. yıldönümü nedeniyle New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi’nde tören düzenlendi. Ukrayna’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Yuriy Sergeyev, Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinden sonra 7 binden fazla Kırım Tatarının yarımadadan ayrılmak zorunda kaldığını kaydetti. Amerika’nın Sesi radyosunun haberine göre törene Kırım ve ABD’deki Kırım Tatar diasporasının aktivistleri, Ukrayna ve Polonya’nın Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcileri, sanatçılar ve sivil toplum eylemcileri katıldı. Ukrayna’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Yuriy Sergeyev, törende yaptığı konuşmada, Kırım Tatarlarının Kırım’dan sürgün edilmesinin totaliter Sovyet gücünün insanlık dışı yüzünü gösteren en büyük örneklerden biri olduğunu kaydetti. Yuriy Sergeyev, Ukrayna hükümetinin Kırım’daki durumdan dolayı, “korkutmacalar, Kırım Tatarların evlerinde aramalar yapılması ve hakları ihlal edilmesi, Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun Kırım’a girişi, sürgün kurbanlarını anma etkinliklerinin yasaklanması dolayısıyla endişelendiğini” kaydetti.

Giresun’da Sürgün Kurbanlarının Anısına Karadeniz’e Karanfil Attılar Kırım Tatar halkının 18 Mayıs 1994 tarihinde vatandan sürgün edilişinin 70. yıldönümü Giresun Üniversitesinde de anıldı. Üniversitenin Karadeniz Stratejik Araştırma ve Uygulama Merkezi KARASAM’ın organize ettği etkinlik çerçevesinde ilk olarak Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sezai Balcı, Karadeniz Seminer Salonu’nda Kırım Türklerinin ve Sürgünün tarihine ilişkin bir seminer verdi. Seminer soru-cevap bölümü ile devam etti. Daha sonra Üniversite öğrenci ve öğretim elemanlarından oluşan bir grup, sembolik olarak Karadeniz’e karanfil atarak karşı kıyılarda 70 yıl önce yaşanmış acılara dikkat çekti. Etkinlik, dualarla son buldu.

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

49


Gürcistan Halkı Kırım Tatar Sürgünü Kurbanlarını Andı QHA- 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar sürgünü kurbanları Gürcistan’da da unutulmadı. 18 Mayıs Pazar günü Tiflis’in Rustaveli caddesinde Gürcistan Parlamentosu eski binası önünde Kırım Tatar sürgününün kurbanlarını anma etkinliği düzenlendi. Tiflis gençlik kuruluşları, Gürcistan’da bulunan Tacikistan ve Azerbaycan topluluğu temsilcileri tarafından organize edilen etkinlik bir saatten fazla sürdü. Anma etkinliğine Ukraynalı turistler ve Tiflis halkı da katıldı. İlya Devlet Üniversitesi’nin profesörü Oleg Panfilov, anma mitingi sırasında, Gürcistan, Kırım Tatar ve Ukrayna halkı arasında çok büyük dayanışmanın olduğunu söyledi. Oleg Panfilov, Gürcistan ve Ukrayna’nın kaybettiği topraklarını Rusya’nın beklediğinden daha kısa sürede geri alacağını söyledi.

New York’ta Matem Mitingi QHA - New York’ta Kırım Tatar Sürgününün 70.yıldönümü dolayısıyla yapılan matem mitingi Kırım Tatar Şehitleri Abidesi’nin önünde geçti. Mitinge Kırım’dan misafirler, ABD ve Türkiye Kırım Türkleri Derneği üyeleri ve dini toplulukların temsilcileri katıldı. Mitingde konuşan Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi Abduraman Egiz, “18 Mayıs bizim için anma ve birlik günüdür. Kırım’da durum çok kritik ve sadece olumsuz duygular uyandırıyor, çünkü Kırım hükümeti, matem etkinliklerimizi riske attı. Ama ona rağmen biz Akmescit’te ve Kırım’ın diğer şehirlerinde toplandık ve yapmamız gerekeni yaptık. Sürgün kurbanlarını andık” dedi. Kırım Tatar Milli Meclisi ABD temsilcisi ve Dünya Kırım Tatar Kongresi üyesi Ayla Bakkallı, “Hiçbir Devlet, hiçbir hükümet, hiç kimse halkın kültürünü, dilini ve toprağını zorla elinden alamaz. Kırım Tatarları, Kırım’ın köklü halkıdır” dedi. Kırım Tatar sürgünü amacının, tüm Kırım Tatar halkını yok etmek olduğunu belirten Kırım’ın Köklü Halkları Araştırma ve Destekleme Fonu Başkanı Nadir Bekirov, “Kırım Tatarlarını yok edemediler, ama Kırım Tatar halkı büyük kayıplarla karşı karşıya kaldı. Sovyet hükümeti, vagonlarda ölmeyenlerin diğer halklarla karışıp asimile olacağını ve artık Kırım Tatarı kalmayacağını düşünüyordu. Ama bunu yapamadılar. Bugün Sürgünün 70. yıldönümü. Kırım Tatarları yok olmadı, ama onların hakları iade edilmedi” dedi.

Washington’da Kırım Tatar Sürgün Kurbanları Anıldı QHA- 18 Mayıs Pazar günü Virginia eyaletinde ABD’nin başkenti Washington’un yakınlarındaki George Mason Üniversitesi’nde Kırım Tatar Sürgünün 70.yıldönümü dolayısıyla anma etkinliği düzenlendi. Anma etkinliğinde konuşan Ukrayna’nın ABD büyükelçisi Aleksandr Motsik, Kırım Tatar sürgününün, Stalin rejimi tarafından Kırım’ın köklü halkına yapılan soykırım olduğunu söyledi. Aleksandr Motsik, “1944 yılında sürgün edilenlerin çoğu kadınlar, yaşlılar ve çocuklar idi. Kırım Tatar halkının yarısı vagonlarda ya da sürgünün ilk yıllarında hayatını kaybetti” dedi. Etkinlik katılımcıları, Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinden sonra, 16 Mart’ta yapılan referanduma katılmayan Kırım Tatarlarına karşı baskı ve ayrımcılık tehditlerinin yeniden söz konusu olduğunu belirtti. Anma akşamı kapsamında ‘Kırımoğlu. Bir halkın mücadelesi’ filmi gösterildi. Anma etkinliğine katılanlar, sürgün kurbanlarını saygı duruşu ile andı.

50 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI


Kanada ve Çek Cumhuriyeti’nde 18 Mayıs Etkinlikleri

Bilge İnsan Kırımoğlu

QHA - Kırım Tatar sürgününün 70. yılında soykırım kurbanlarını anmak için 18 Mayıs’ta Toronto’da yaklaşık 200 Kırım Tatarı toplandı.

QHA- Ukrayna Parlamentosu milletvekili, Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 17 Haziran tarihinde Ukrayna’nın Dnipropetrovsk şehrine gerçekleştirdiği ilk resmi ziyareti çerçevesinde üniversite öğrencileriyle görüştü.

Anma etkinliğine Ukrayna ve Türkiye büyükelçileri, Ukrayna-Kanada Kongresi temsilcileri, sürgün sırasında hayatta kalanların çocuk ve torunları katıldı. Dua etkinliğinde ayrıca 5 yaşındayken Kırım’dan sürgün edilen 75 yaşındaki Eldar Muradov da vardı.

Dnipropetrovsk Valiliği Basın Servisi, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile görüşmek için Ukrayna Gümrük Akademisi’nde 500’den fazla üniversite öğrencisinin toplandığını bildirdi. Kırımoğlu’nun öğrencilerle görüşmesi bir saatten fazla devam etti.

Anma etkinliği katılımcıları için ‘Haytarma’ filmi gösterildi ve konser verildi.

Görüşme sonunda Ukrayna Gümrük Akademisi Rektörü, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na “Bilge İnsan” ödülünü verdi.

Kırım Tatar sürgünü kurbanları Çek Cumhuriyeti’nde de unutulmadı. Başkent Prag’da ‘Kırım Tatarlarının sürgünü ve dönüşü’ adlı belgesel filminin gösterimi yapıldı. Filmden sonra Rusya işgalci rejimin Kırım’da yaptığı insan hakları ihlalleri konuşuldu. Belgeselin senaryo yazarlığını, insan hakları savunucusu, yazar Petra Şutrova yaptı. Petra Şutrova, filmin senaryosunu 2005 yılında, Kırım ziyareti sonra yazdığını kaydetti. Şutrova, “Bahçesaray, Kezlev ve Akmescit’in Kırım Tatar semtleri beni çok etkiledi. Birçok şey beni hayran bıraktı. Örneğin, evin inşaatının daha yeni başladığı yerde, yani daha hiç kimsenin yaşamadığı yerde iyi bakılmış bahçe ve meyve ağaçları var” dedi.

Görüşme sırasında Dnipropetrovsk bölgesi üniversite öğrencilerinin sorduğu soruların çoğu Ukrayna’nın doğusunda ve Kırım yarımadasında meydana gelen durumla ilgiliydi. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, medeni dünya toplumunun, meydana gelen çatışmaları diplomatik görüşmeler yoluyla çözdüğünü, bunun ise ateş kesildikten sonra mümkün olacağını kaydetti. Ayrıca Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, gençleri ülkedeki duruma kayıtsız kalmamaya ve zor durumda kalan yurttaşlara destek olmaya çağırdı

“Kırım Tatarlarının sürgünü ve dönüşü” belgeselinin özellikle sürgünün 70.yıldönümünde önemli olduğunu söyleyen Petra Şutrova, Kırım Tatarlarının tarihine ilgisiz kalmak mümkün olmadığını belirtti. Prag’da ayrıca Kırım Tatar halkı ile dayanışma mitingi düzenlendi. ‘Euromeydan SOS’, ‘Ukraynalı özgürlük’ ve ‘Ukrayna’nın Avrupa perspektifi’ gruplarının organize ettiği miting katılımcıları ellerinde Ukrayna ve Kırım Tatar bayrakları tutarak Rusya’yı, işgal edilmiş Kırım’ı serbest bırakmaya çağırdı.

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

51


Kırım’da ve Dünyada Kırım Tatar Bayrak Günü Etkinlikleri

Kırım Tatarları beş yıldır 26 Haziran tarihinde kutlamakta oldukları “Kırım Tatar Milli Bayrak Günü”nü bu yılda coşkuyla kutladı. Bayrak Günü etkinlikleri Kırım, Ukrayna, Türkiye, Gürcistan ve ABD’de düzenlendi. En büyük etkinlikler Akmescit’te Kırım Tatarları’nın toplu olarak yaşadığı Borçokrak (Fontanı) semtinde yapıldı. Akmescit Belediyesi’nin Kırım Tatar Milli Bayrak Günü etkinliklerinin şehir merkezinde yapılmasına izin vermemesi sebebiyle Borçokrak’da düzenlenen etkinliklere birkaç bin kişi katıldı. Kerç’te ise şehrin sembollerinden biri olan 432 basamaklı büyük Mitridat Merdiveni önünde yapılan kutlamalara yaklaşık 200 kişi katıldı. Törende 16 metrelik bayrak açıldı. Etkinlikler çerçevesinde dans toplulukları ve sanatçıların katıldığı konser ile Kırım Tatarca kitaplar ve müzik diskleri fuarı düzenlendi. Ukrayna’nın Kiev, Zaporijya, Melitopol, Harkiv, Donetsk, Lviv, Herson, Geniçesk gibi şehirlerinde de Kırım Tatar Bayrak Günü etkinlikleri düzenlendi.

52 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

Kiev’de Kırım Tatar Bayrak Günü vesilesiyle Kırım Tatar bayraklı motor konvoyu dahil olmak üzere birçok etkinliğin düzenlenmesi planlanmıştı, ancak yağmurlu hava dolayısıyla etkinliklerin çoğunun iptal edilmesine rağmen Kırım Tatar bayraklı motor konvoyu yapıldı. Ayrıca Kiev’in Sofiyevskaya meydanında düzenlenen etkinliğe 200’den fazla kişi katıldı ve dev Kırım Tatar bayrağı açıldı. Etkinlik katılımcıları halkların barış ve refah içinde yaşaması için dua etti, vatan sevgisini anlatan şarkılar söyledi. Kiev’deki etkinliklere yönetmen Ahtem Seitablayev, sanatçı Lenara Osmanova da katıldı.

Zaporijya’da ise milis kadın kolu, Kırım Tatar halkıyla dayanışma göstermek için Kırım Tatar Bayrak Günü vesilesiyle araç konvoyu düzenledi. Kırım Tatar ve Ukrayna bayraklarıyla süslenen 20 arabadan oluşan araç konvoyu Zaporijya’nın merkez caddelerinden geçti. Araç konvoyu katılımcıları, Zaporijya’da Siyasi Baskı Kurbanları Anıtı önünde sürgün edilen Kırım Tatarlarını andı. Kırım Tatar Bayrak Günü vesilesiyle Melitopol’ün merkez meydanında da yaklaşık 150 kişi toplandı. Etkinlik, Ukrayna ve Kırım Tatar marşı söylenmesiyle başladı. Melitopol’de etkinlik sonunda uçan balonlarla Kırım Tatar ve Ukrayna bayraklarının gökyüzüne yollanması planlanmıştı. Ancak yağmur bayrakları ıslattı ve uçan balonlar bayrakları kaldıramadı. Sadece Kırım Tatar bayrağı gökyüzüne gönderilebildi. Etkinlik sonunda katılımcılar hep beraber Kaytarma oynadılar. Kırım Tatar gençleri Lviv’de ise Kırım Tatar Bayrak Günü vesilesiyle flashmob eylemi düzenledi. Ukrayna’nın Donetsk, Harkiv, Herson’da, Herson bölgesinin şehirlerinde de Kırım Tatar Bayrak Günü etkinlikleri yapıldı. Bu yılki etkinliklere Kırım Tatarları’nın yanı sıra katılan diğer ülke vatandaşları da Kırım Tatarlarıyla dayanışma örneği gösterdi.


Türkiye’deki etkinlik Eskişehir’de yapıldı. Eskişehir Kırım Derneği Gençlik Kolu’nun organizasyonu ile düzenlenen etkinlikte Eskişehir Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği üyelerinin yanı sıra Eskişehir Türk Ocağı üyeleri de hazır bulundu. Katılımcılar Rusya’nın Kırım’ı işgalini kınayan sloganlarla Eskişehir sokaklarında yürürken ellerinde Tarak Tamgalı Gökmavi Kırım Tatar bayrağı, Ay Yıldızlı Türk bayrağı taşıdılar.

Kırım Tatarlarına destek etkinlikleri ABD’de yapıldı. Kırım Tatar Milli Meclisi eski sözcüsü Leyla Müslimova, kişisel Facebook sayfasında Amerikan üniversite öğrencilerinin ellerinde farklı bayrakları, önde ise Kırım Tatarları’nın milli sembolü olan “tamga” tuttukları fotoğrafı yayınladı. Leyla Müslimova, “Amerikan üniversite öğrencileri de Bayrak Gününü kutluyor!” diye yazdı. Kırım Tatar Bayrak Günü etkinlikleri Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te de düzenlendi. Tiflis’te birkaç kişi eski parlamento binasının önünde Kırım Tatar ve Ukrayna bayraklarını açtı. Prof. Oleg Panfilov, etkinlik organizatörlerinden biri oldu.

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

53


Kırımoğlu, Truman-Reagan Hürriyet Madalyası’yla Ödüllendirildi Tanınmış insan hakları savunucusu, Kırım Tatar halkının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, ABD merkezli “Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı” tarafından Truman-Reagan Hürriyet madalyasıyla ödüllendirildi. 2014 yılında söz konusu madalyaya layık görülen ikinci isim de Ukraynalı insan hakları savunucusu Ukrayna Katolik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Miroslav Marinoviç oldu.

Komünizm ve diğer zulüm biçimlerine karşı mücadele eden özgürlük ve demokrasi ilkelerine sadakat için veriliyor.

Ödül töreni, 11 Haziran 2014 yılında Washington’da Komünizm Kurbanları Anıtı önünde yapıldı. Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı İcra Müdürü Marion Smith, “Her sene ödül adaylarının seçimi, Vakfın jüri heyetinde büyük tartışmalar yaratıyor. Fakat bu sene kararımızı oybirliği ile aldık. Ödüle nail olan iki kişinin kaderi birbirine çok benziyor. İkisi de hayatını komünizm ile mücadeleye adamış, baskıya uğramış ve özgürlük mücadelesi verdikleri için senelerce Sovyet kamplarında kalmış kişiler” dedi.

Törenden sonra Kongre kütüphanesinde konferans düzenlendi ve yemek verildi.

Ukrayna Katolik Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Ukrayna Uluslararası Af Örgütü’nün kurucusu olan Miroslav Marinoviç’in de önce Ukrayna’nın Sovyet baskısından kurtarmak için, daha sonra ülkesinde özgürlük enstitülerinin oluşturulmasına hayatını adadığı belirtildi. Miroslav Marinoviç’in son aylarda Ukrayna’nın egemenliği ve insan hakları sözcüsü olduğu kaydedildi. Ödül törenine kırktan fazla ülkelerin elçi ve temsilcileri katıldı. Törende konuşma yapanlar arasında Annete Lantos (2008 yılında vefat eden Eski Kongre üyesi Thomas Peter Lantos’un eşi), Vakıf Başkanı Dr. Lee Edwards, Kongre üyeleri Dona Rohrabacher ve John Shimkins, eski Çek Cumhurbaşkanı Václav Klaus ve Miroslav Marinoviç vardı. Ödül törenine katılamayan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu adına madalyayı Kırım Tatar Milli Meclisi eski Basın Sekreteri Liliya Muslimova aldı. Törenin sonunda Demokrasi Tanrıçası Anıtı’na farklı devletler ve organizasyonların çelenkleri bırakıldı. Truman-Reagan Hürriyet Madalyası, Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı tarafından her yıl

54 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

Geçen yıllarda ödüle nail olanlar arasında Yelena Bonner, Viktor Bukovskiy, Stanislav Şuşkeviç, II. Ioannes Paulus, Vaclav Havel, Václav Klaus, Lech Wałęsa, Vytautas Landsbergis ve Vaira Vike Freiberga vardı.

Kiev’in Gözde Üniversitesinde Kırım Tatar Dili Öğretilecek QHA - Ukrayna’nın en iyi yükseköğretim kurumlarından biri olarak kabul edilen Kiev Taras Şevçenko Üniversitesi’nin Türkoloji Bölümünde yeni öğretim yılında Kırım Tatar Dili ve Edebiyatı dalı açılacak. QHA’nın Şevçenko Üniversitesi Basın Servisi’nden edindiği bilgiye göre, Kiev Kırım Tatar Derneği’nin talebine üniversite olumlu cevap verdi. Başvurular 1 Temmuz 2014 tarihinden itibaren kabul edilecek. Edinilen bilgiye göre, 16 Nisan itibarıyla Kırım’daki üniversitelerden Taras Şevçenko Üniversitesi’ne 110 öğrenci geçiş yaptı. Kırım’da devlet burslusu olarak eğitim alan öğrencilerin Kiev’de de aynı şekilde okumaya devam edecekler, Kırım’da ücretli okuyanların da sözleşmeli olarak eğitimlerini devam ettirebilecekleri belirtildi. Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinden sonra, Ukrayna üniversitelerinde eğitimine devam etmek isteyen öğrenciler kolaylaştırılmış prosedürle ülkenin ana kısmında yerleşen yükseköğretim kurumlarına geçiş yapmaya başladılar.


Erkes “Cennet” Qırımnı Sağına! Sonki vaqıtlarda olup keçken vaqialar tarihimizde 1944 ve 1990larnıñ ilk seneleri kibi hatırlanacaqtır. Çünki olar kibi bizlerniñ tarihinde qıymetli bir yeri olacaqtır. Bir gruppanın silahlarnen Qırım Yuqarı Şurasını işğal etkeni haberinen başlağan bu protsesni meraqnen, qasavetnen takip etmegen Qırımtatarı ve hatta siyaset erbabı qalmağandır. Qırımtatar Milliy Meclisiniñ aqıllı siyasetinen Qırımda vaziyet sakin tura ve milletimiz işlerge kirişmey ama Qırımdaki qaraman vatandaşlarımıza butün dünyanın destegi pek açıq! Butün dünya Qırımda qan aqızmadan barışıqnı qorçalamaq istey! En başta Türkiyeniñ Anqara, İstanbul, Edirne, Qonya, Antalya, Qocaeli, Afyon, Eskişeer, Aqsaray kibi merkezlerinde biñlernen adam Qırımdaki qardaşlarınen beraber olğanlarını ilan ettiler. Kanada, Almanya kibi garbiy memelketlerde de biñlernen adam Qırımda olup keçken vaziyetni o yerlerniñ halqına eşittirmek ve qol tutuv faaliyetleri keçirmek maqsadınen toplaşa. Erkesnin istegeni şey ise bir- Qırımda Qırımtatar halqının aq-uquqları qorçalansın ve bu qadar badireler keçirgen bu millet, Qırımdaki butün diger qardaşlarınendiger milletlernen beraber vatanında huzur içinde yaşasın. İnşallah Qırım yaqın kelecekte huzur ve tınçlıq içerisinde bir vaziyete qavuşacaqtır ve bu olup keçken vaqialar sadece bir hatıra olıp qalacaqtır. Unutmamaq kerektirki Qırımda butün taraflarnıñ ortaq talabı barışıqnıñ qorçalanğanıdır. Qırımtatar, Rus, Ukrain yada qaysı bir milletten olsa olsun er bir millet “Cennet” Qırımda huzur ve amanlıq içinde yaşamağa isteydir. Cafer Seydahmet efendimizniñ sözlerini hatırlamaqta fayda bar – “Kurtuluşumuzun temeli kendimizdedir”! Huzurnu sağlamaq içün beraberligimizni qorçalamaq ve printsiplerimizni hatırlamaq kerekmiz. Noman Çelebicihan efendimizniñ qıymetli sözlerini de bu yerde aytayıq. Qırımnı o bir top çeçekke oşatqan edi. Bu top çeçekniñ dülberligi ancaq içerisindeki butün çeçekler beraber olğanda peyda oladır dep aytqan edi. Müim olğan biribirmizni yenmek degil, beraber yaşamağa ögrenmektir dep aytmaq istegen edi. İnşallah bu printsipler Qırımnıñ kelecigini yaraştıracaqtır ve Qırım kenede cennet bahçesinden bir top çeçek kibi olacaqtır. Qırımnıñ tez zamanda askerlerden uzaq ve tınçlıq-amanlıq içinde bir yaşayışa qavuşması arzusınen.

Aksaray’da Öğrenciler Mezuniyette “Ant Etkenmen” Okudu Aksaray Hamidiye Ortaokulu 8. sınıf öğrencileri, mezuniyet gecesinde Kırım Tatar Milli Marşı Ant Etkenmen’i söylediler. “Kimliğini ve vatanını asla unutmayan bir milletin çocuklarıyız. Şimdi Sizleri milli marşımız “Ant Etkenmen”i okumak için ayağa kalkmaya davet ediyoruz” cümlesinden sonra okul öğrencileri, hep birlikte “Ant Etkenmen”i söylediler. Ayrıca mezuniyet gecesinde 18 Mayıs 1944 sürgünü hakkında video gösterisi yapıldı. Mezun olan çocuklar tarafından Kırım Tatar sürgününü anlatan kısa teatral bir oyun sergilendi. Bütün gösteriler, başta okulun beden eğitimi öğretmeni olan Osman Yatkın olmak üzere, okul idaresi ve öğretmenler tarafından hazırlandı. Törene yaklaşık 1000 kişi katıldı. Aksaray ili Merkez ilçesine bağlı bir belde olan Hamidiye’nin 2500’ün üzerinde olan nüfusunun tamamı Kırım Tatarları’ndan oluşuyor. Hamidiye ortaokulunda 350 öğrenci eğitim görüyor. Hamidiye, 1890 ve 1900’lı yılların başlarında Kırım’ın Bahçesaray, Akmescit, Sudak ve Karasupazar bölgelerine bağlı Aylanma, Baydarlı, Taraktaş, İstila, Soğuksu, Baksan ve Bağatır köylerinden gelen Kırım Tatarları’ndan oluşmuştur. Özellikle büyükler beldede hala kendi aralarında Kırım Tatarca konuşmaktadırlar. OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

55


TÜRKİYE’DEKİ KIRIM TATAR DERNEKLERİNİN ORTAK BİLDİRİSİ Kırım’ın geçtiğimiz Şubat ayında Rusya ordusu tarafından işgali ve Rusya tarafından ilhakının ilânı Kırım’ın yerli halkı ve tarihî sahibi olan Kırım Tatar halkı tarafından hiç bir şekilde kabul edilmemiştir. Bugüne değin, diasporadaki Kırım Tatarları da her türlü milletlerarası hukuk normunu ayaklar altına alan ve milletlerinin varlığını doğrudan tehdit eden bu oldu-bittiyi asla tanımayacaklarını düzenledikleri bütün miting, toplantı ve açıklamalarla kesin bir dille anlatagelmişlerdir. İşgalci Rusya idaresi Kırım’daki işgale meşruiyet görüntüsü verebilmek ve bu hayasız saldırganlığa karşı koyan en önemli unsur olan Kırım Tatar halkının direncini kırabilmek maksadıyla bir takım çirkin entrikaları uygulamaya koymuştur. Bunlar arasında, Kırım Tatar millî temsil organlarını yok etmek veya etkisiz kılmak, bu kuruluşları en azından içlerinden bölmek, Kırım Tatar toplum liderlerini itibarsızlaştırarak devre dışı bırakmak, Kırım Tatar halkını korkutup sindirerek işbirliğine zorlamak ve Kırım Tatar halkı arasından “sahte temsilciler” çıkartmak gibi metotlar bulunmaktadır. Bu meyanda, öteden beri Rusya’nın maşa olarak kullandığı bilinen ve Kırım Tatar halkı tarafından çoktan dışlanmış bir takım karanlık şahıslar tabansız paravan teşkilatlar adına Türkiye’deki Kırım Tatar diasporasını temsil edermişçesine öne çıkarılmaktadır. Böyle haddini bilmezlerin ağzından çıkan beyanlar Rusya medya organları vasıtasıyla bütün dünyaya yayılmakta, böylelikle Kırım Tatarlarının vatanlarındaki işgali benimsedikleri ve toplum liderlerinden yüz çevirdikleri izlenimi verilmeye çalışılmaktadır. Türkiye’deki milyonlarca kişiden oluşan Kırım Tatar diasporası bu alçakça oyunları ve yalanları dünya kamuoyu önünde lanetlemektedir. Moskova tarafından alet olarak kullanılan, gerek Kırım’da gerekse diasporadaki bir avuç satın alınmış unsurlar Kırım Tatar halkının hiç bir şekilde kendinden saymadığı ve tiksintiyle baktığı düşkün şahıslardır. Dolayısıyla, bu gibilerin Kırım Tatar halkını temsil etmesi söz konusu dahi olamaz.

56 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

Aşağıda adları bulunan ve Türkiye’deki Kırım Tatar diasporasının gerçek temsilcileri sayılan Kırım Tatar dernekleri olarak Kırım’daki hukuk dışı işgali asla tanımadığımızı ve tanımayacağımızı bir kere daha beyan ediyoruz. Güzel Kırım’ın yabancı işgal güçlerinden derhal arındırılması, Kırım Tatar halkının tarihî haklarının iadesi ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunması dışındaki yaklaşımları kesinlikle kabul etmiyoruz. Tarih boyunca zulüm karşısında asla boyun eğmeyen Kırım Tatar halkına mensup olmakla iftihar ettiğimiz gibi, halkımızın hür iradesiyle seçilmiş millî temsil organlarımızla ve bütün dünyanın haklı saygısını kazanmış olan büyük yolbaşçımız Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile daima gurur duymaktayız. Onların temsil ettiği millî ve demokratik çizgimizden hiçbir zaman ayrılmayacağız. 1. Kırım Derneği Genel Merkezi 2. Kırım Derneği Aksaray Şubesi 3. Kırım Derneği Amasya Şubesi 4. Kırım Derneği Balıkesir Şubesi 5. Kırım Derneği Ballıkpınar Şubesi 6. Kırım Derneği Bandırma Şubesi 7. Kırım Derneği Bursa Şubesi 8. Kırım Derneği Ceyhan Şubesi 9. Kırım Derneği Çatalca Şubesi 10. Kırım Derneği Çorlu Şubesi 11. Kırım Derneği Edirne Şubesi 12. Kırım Derneği Gebze Şubesi 13 Kırım Derneği Gönen Şubesi 14 Kırım Derneği Ilgın Şubesi 15. Kırım Derneği İstanbul Şubesi 16. Kırım Derneği Kocaeli Şubesi 17. Kırım Derneği Konya Şubesi 18. Kırım Derneği Manavgat Şubesi 19. Kırım Derneği Mersin Şubesi 20. Kırım Derneği Seydişehir Şubesi 21. Kırım Derneği Sungurlu Şubesi 22. Kırım Derneği Tekirdağ Şubesi 23. Kırım Derneği Yalova Şubesi 24. Kırım Derneği Yalova Altınova Şubesi 25. Kırım Derneği Nevşehir Temsilciliği 26. Kırım Derneği Ordu Temsilciliği 27. Düzce Kırım Derneği 28. Emiryakup Kırım Derneği 29. Eskişehir Kırım Derneği 30. Esk. Kırım Halkbilim Arş. Gnçlk ve Spr Derneği 31. İzmir Kırım Derneği 32. Polatlı Kırım Derneği 33. Sakarya Kırım Derneği 34. Serik Kırım Derneği 35. Kırım Vakfı 36. Emel Kırım Vakfı 37. Kırım Gelişim Vakfı


Genel Merkezimiz 2014 Faaliyet Planı Derneğimiz “İsmail Bey Gaspıralı’nın Ölümünün 100. ve Kırım Tatar Sürgününün 70. Yılı” olan 2014 senesi içerisinde gerçekleştirmeyi planladığı faaliyet programının tanıtımını 16 Ocak Perşembe günü akşamı Hamamönü Kabakçı Konağı’nda yaptı. Her zamanki gibi kalabalık bir misafir topluluğunun katıldığı program Sürgünün 70’nci yılı münasebetiyle hazırlanan özel slayt gösterisiyle başladı. Daha sonra Genel Başkanımız Tuncer KALKAY Zampira ASAN ve Adnan SÜYEN’in vefatlarından duyduğumuz üzüntüyü ifade eden bir konuşma yaptı. Zampira ASAN ve Adnan SÜYEN’in özgeçmişlerini anlattıktan sonra Kırım Tatar Millî Hareketi içerisinde vefatlarına kadar ifa ettikleri önemli faaliyetlerini dile getirerek tüm misafirleri bu iki önemli şahsiyetin manevi huzurlarında bir Fatiha süresince saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşu sonrası söz alan Genel Başkan Yardımcımız Namık Kemal BAYAR ise hazırlanan slayt gösterisi ile 2014 yılı içerisinde yapılması planlanan faaliyetler hakkında bilgi verdi. Ardından Genel Sekreterimiz Oya Deniz ÇONGAR hali hazırda devam etmekte olan dernek çalışmalarını anlatarak Kırım Tatarca Kursları, Rusça dersleri, Müzik ve Halk Oyunları çalışmalarımız konusunda misafirleri bilgilendirdi. Hamamönü Kabakçı Konağı’ndaki etkinliğimiz Tamila ABİBULAYEVA’nın yırları ve Meryem KADİR’in danslarıyla renklendi.

TRT Türk Muhabiri Gönül Şamilkızı Kabakçı Konağı’nda Derneğimiz tarafından her ay periyodik olarak düzenlenen Kabakçı Konağı etkinliklerinin 13 Mart 2014 tarihindeki konusu “Kırım’daki Son Gelişmeler” di. Kırım ve Ukrayna’daki olayları yakından takip eden, seviyeli ve doğru tespitleri ile olaylardan haberdar olmamıza yardımcı olan, TRT Türk muhabiri Gönül Şamilkızı Kabakçı Konağı’nda bu ayki konuğumuz oldu. Kalabalık bir dinleyici topluluğunun hazır bulunduğu akşamda doğru ve yerinde tespitleri ile büyük takdir toplayan Şamilkızı , toprakları işgal altında olan bir halkın duygularını kendisinden daha iyi anlayan birinin olamayacağını ifade etti. Şamilkızı Kırım’da olaylar esnasında çekilen görüntüler eşliğinde sürdürdüğü konuşmasında Sovyetler Birliği coğrafyasında doğup yaşamış biri olarak en doğru tespitleri yaparken önümüzdeki günlerde yaşanabilecek gelişmeler hakkındaki öngörülerini de konuklarla paylaştı. Son haftalar içerisinde giderek artan gerilim ve Kırım’ın içerisindeki vaziyet üzerine yapılan karşılıklı bilgilendirmeler ve görüş alış verişleriyle süren toplantı katılımcılar açısından son derece aydınlatıcı oldu. Toplantı Vatan Kırım’ın selameti , başta merhum kardeşimiz Adnan Süyen olmak üzere bu yıl aramızdan ayrılanlar ve şehitlerimiz için okunan dua ile sona erdi.

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

57


Ödüllü TRT Belgeselcileri Karataylar Kabakçı Konağı’nda TRT’nin ödüllü belgeselcileri Neşe Sarısoy Karatay ve Zafer Karatay, Derneğimiz tarafından periyodik olarak düzenlenen “Hamamönü Kabakçı Konağı Müzik ve Edebiyat Akşamları”nın 14 Şubat 2014 tarihindeki konuğu oldu. Yoğun bir ilginin olduğu söyleşi programı, ölümünün 100. yılı dolayısıyla Unesco tarafından 2014 yılının Türk Dünyasının büyük düşünürü, eğitimci, gazeteci “İsmail Bey Gaspıralı Yılı” ilan edilmesi nedeniyle, Neşe Sarısoy Karatay ve Zafer Karatay tarafından hazırlanarak uzun yıllar TRT ekranlarında yayınlanan “Gaspıralı İsmail Bey Belgeseli”nin jeneriğinin gösterilmesi ile başladı. Daha sonra Ocak 2014 ayında kaybettiğimiz Bursa Şubemizin Merhum Başkanı Adnan Süyen, Kırım Tatar Milli Hareketinin önde gelen yolbaşçılarından Dr Zampira Asan ve 23 Şubat 1918 yılında Bolşevikler tarafından şehit edilen Kırım Müftüsü ve Kırım Tatarlarının 1917 yılında kurulan Kurultay Hükümetinin Başbakanı Noman Çelebi Cihan adına bağışlanan Yasin-i Şerif, Ali Gül Hocamız tarafından okundu. TRT ekranlarında yayınlanan ve Karatay’lar tarafından hazırlanan “Kırım Belgeseli”nin jeneriğinin gösterilmesinin ardından Genel Başkanımız Tuncer Kalkay, 2014 yılının gerek İsmail Bey Gaspıralı yılı ilan edilmesi gerekse Kırım Tatarlarına uygulanan Büyük Sürgün’ün 70. yılı olması münasebetiyle Derneğimiz tarafından yoğun ve önemli bir faaliyet yılı olacağını, Sürgünün ilk defa geniş kitlelere 1984 yılında yapılan “Sürgünün 40. Yılı” organizasyonları ile duyurulduğunu, Zafer Karatay ve emeldaşlarının on yıllar boyu devam eden heyecan ve enerji ile Kırım Tatar halkına yapılan haksızlara kayıtsız kalmadıklarını, Bu haksızlıkların telafi edilmesi yönünde yaşam biçimlerini bile şekillendirdiklerini, yapılan işleri vazifeleri olarak gördüklerini, Neşe Sarısoy Karatay ile birlikte çok önemli belgeselleri hazırladıklarını, daha sayamayacağı pek çok

58 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

hizmetleri için Karataylara Derneğimiz adına şükranlarını bildirdi. Neşe Sarısoy Karatay ve Zafer Karatay’ın belgeselleri ve kamera arkaları ile ilgili anılarını anlattıkları söyleşide, “Kırımoğlu Bir Halkın Mücadelesi Belgeseli”nin çekimleri sırasında Mustafa A. Kırımoğlu’nun hapis hayatı yaşadığı Omsk hapishanesinde gerçekleştirdikleri çekimleri sırasında gözaltına alınmaları ve yaşadıkları hayati tehlikeleri ilgi ile dinlendi. Söyleşinin devamında TRT ekranlarında yayınlanan belgesellerinden “Cengiz Dağcı Belgeseli” nin çekimi sırasında 25 adet eseri bulunan Kırımlı yazar Cengiz Dağcı ile aralarında geçen diyaloglarının yanı sıra Dağcı’nın vefatı sonrasında, yazarın Müslüman mezarlığı’na defnedilmesi için yaptıkları mücadele ve Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu’nun cenazenin, hasretle yaşadığı Vatanında defnedilmesinin sorumluluğunu alması üzerine gelişen olaylarla ilgili anılarını anlattılar. Söyleşinin sonunda; Neşe Sarısoy Karatay‘ın “Gamalıhaç ile Kızılyıldız Arasında Türkler” adlı kitabı ile Zafer Karatay’ın, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ve Mehmet Cemal Çiftçigüzeli ile birlikte kaleme aldığı “Kırım Ey Güzel Kırım” adlı kitabı katılımcılar için imzalandı.


Kırım’daki Son Gelişmeler Kabakçı Konağı’nda

Derneğimizin Kabakçı Konağı’ndaki konuğu bu ay Dr. Hakan Kırımlı hocamız oldu. 10 Nisan akşamı her zamankinden farklı bir programla konuklarımızla buluştuk. Hakan Kırımlı hocamız Kırım ve Ukrayna’daki son gelişmeleri değerlendirirken misafirlerimizin sorularına verdiği cevaplarla son derece aydınlatıcı bilgiler verdi. İşgal esnasında Kırım’dan yaptığı yayınlarla Kırım Tatar Halkı’nın sesini dünyaya duyuran Gönül Şamilkızı’da gecenin konukları arasında yer aldı. Genel Başkanımız Tuncer Kalkay tarafından kendisine bir teşekkür plaketi sunulan Şamilkızı görevini yerine getirdiğini söylerken işgal altındaki bir memleketin çocuğu olarak halkın duygularını çok iyi anladığını belirterek her zaman Kırım Tatar halkının yanında olduğunu ifade etti.

Vakıf Mütevelli Heyet Toplantısı Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı’nın olağan mütevelli heyet toplantısı 31 Mayıs 2014 tarihinde Ankara’da Vakfın merkezinde yapıldı. Toplantı saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Ant Etkenmen’in okunması ile başladı. Divan’a Murtaza Esenkal ve Tuncay Kalkay’ın seçilmesi ile gündemin görüşülmesine geçildi. 2013 yılı faaliyet raporu, bilanço ve gelir tablosu ile denetim raporu okunarak oybirliği ile kabul edildi. 2014 yılı tahmini bütçe ve çalışma planının okunmasının ardından yeni yönetim ve denetleme kurullarının seçimine gidildi. Tek liste halinde gidilen seçim sonucunda Murtaza Esenkal, Nail Aytar, Hakan Kırımlı, Mustafa Sarıkamış, Tuncay Kalkay, Aysel Avşar ve Oya Deniz Çongar yönetim kurulu asil üyeliklerine seçildi. Yönetim Kurulu yedek üyeliklerine Ümit Yüksel, Mine Tuta ve N.Kemal Bayar; Denetleme Kuruluna Zuhal Yüksel, Tuncer Kalkay ve İbrahim Sarıkamış seçildiler. Denetim Kurulu yedek üyeliğine ise Ertuğrul Nas seçildi. Dilek ve temenniler bölümünde söz alan konuşmacılar iyi dilek temennileri ile beklentilerini ifade ederek Vakfın daha başarılı işlere imza atacağına inandıklarını ifade ettiler. Vakfın yeni yönetimini tebrik eder, çalışmalarında başarılar dileriz.

Kırım Müftiyatının kıymetli hocaları Remzi Qurtdede ve Raim Ğafarov geceye ayrı bir renk kattılar. Son gelişmeleri birebir yaşayan hocalarımız verdikleri bilgilerle son derece aydınlatıcı oldular. Gece Raim hocamızın halkımızın esenliği, selâmeti ve Kırım’ın özgürlüğüne kavuşması için okuduğuı duayla sona erdi…

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

59


Derneğimiz Genel Merkez Olağan Genel Kurulu Yapıldı Derneğimiz Genel Merkez Olağan Genel Kurulu 12 Nisan 2014 tarihinde Ankara’daki Genel Merkez binamızda yapıldı. Saygı duruşu, Türkiye Cumhuriyeti ve Kırım Tatar Milli Marşlarının okunması ile saat 13.00’de başlayan Genel Kurulun açış konuşmasını Genel Başkanımız Tuncer Kalkay yaptı. Kırım’ın Rusyanın işgali altında bulunması nedeniyle çok kritik bir dönemden geçildiğini, bu nedenle diasporanın da büyük bir yükümlülük altına girdiğini belirtilen Kalkay, her zamankinden daha güçlü bir birlik ve beraberlik sergilenmesi gerektiğini, Genel Kurul’un da buna vesile olmasını temmenni etti. Genel Başkanımızın konuşmasından sonra verilen önerge ile Genel Kurul Divan Başkanlığına Gebze Şube Başkanımız Şerife Orak, Başkan Yardımcılığına Ankara-Gölbaşı Şube Başkanımız Rıfat Baybörü, Katipliğe Genel Merkez Disiplin Kurulu Üyemiz Mustafa Şahin oy birliği ile seçildi. Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu raporları okunduktan sonra oy birliği ile ibra edildi, tüzük değişikliği ile yönetim kurulu üye sayısı 9’dan 13’e çıkarıldı. Dünya Kırım Tatarları Kongresine üye olunması konusundaki yetki ile yeni açılacak şubelerin kurulmasına yönelik yetkinin yönetim kuruluna verilmesinin ardından, Genel Merkez organlarının seçimine başlandı. Tek liste halinde girilen seçim organları aşağıdaki şekilde belirlendi. YÖNETİM KURULU Asil Üyeler : 1-Tuncer KALKAY

Yedek Üyeler : 1- Şükrü BİLGİLİ

2- Namık Kemal BAYAR 2- Ahmet ALTUNBAŞ

3- Mükremin ŞAHİN 3- Hilmi Sait ERTAN

4- Nurten BAY 4- İslam ULUÇAY

5- Ömer ÖZEL 5- Hüseyin MİRZA

6- Şükrü AKTARAN 6- Ayşe Çelebi DOĞAN

7- Mustafa ŞAHİN 7- Semra BATIR

8- Hasan SEZER 8- Ahmet Temel YETKİN

9- Hakan ATAY 9- Evrensel EMRE

10- Serkan SAVA 10- Burak ATMACA

11-Serdar GÜNÖNÜ 11- Sebika AĞIRAL

12- Meryem BAŞKURT 12- Recep ATMACA

13- Semih GEZER 13- Ömer Ali AZAK

DENETİM KURULU ÜYELERİ Asil Üyeler : 1- Halil İbrahim KARAKAYA

Yedek Üyeler : 1- Mihriban CEYLAN

2- Serdar KARATAY 2- M.Zeki DOĞANER

3- Tuncay KALKAY 3- Hidayet ÖNDER

YÜKSEK DİSİPLİN KURULU Asil Üyeler : 1- Cahit ÖZGİRAY

Yedek Üyeler : 1- Recep AKTARAN

2- Prof.Dr.Zühal YÜKSEL 2- Hüseyin YİĞİT

3- Prof.Dr.Hakan KIRIMLI

60 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

3- Murat BATIR


Genel Merkez Yönetim Kurulu ilk toplantısını 18 Nisan 2014 tarihinde yaptı. İlk gündem maddesinin görüşülmesinin ardından görev dağılımı aşağıdaki şekilde belirlendi. Tuncer KALKAY

- Genel Başkan

Mükremin ŞAHİN

- Genel Başkan Vekili

Namık Kemal BAYAR - Genel Başkan Yardımcısı Ömer ÖZEL

- Genel Sekreter

Mustafa ŞAHİN

- Genel Muhasip

Şükrü AKTARAN

- Genel Veznedar

Yönetim Kurulu Üyeleri : Nurten BAY, Hasan SEZER, Hakan ATAY, Serkan SAVA, Serdar GÜNÖNÜ, Meryem BAŞKURT, Semih GEZER Bir önceki dernek organlarında görev alan yöneticilerimize teşekkür ile seçilen yeni yönetimi tebrik eder, Vatan Kırım yolundaki çalışmalarında başarılar dileriz.

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

61


Bursa Şubemizde Yeni Yönetim Kurulu

Yalova Altınova Şubemiz Kuruldu Yalova Valiliği’nden alınan onayla; Kırım Derneği Yalova Altınova Şubemiz kuruluş işlemlerini tamamlayarak 26 Mart 2014 tarihi itibariyle 22. Şubemiz olarak çalışmalarına başladı. Kurucu Başkan Ümit Topal yönetimindeki Derneğimiz Yalova Altınova Şubesinin yönetim kurulu aşağıdaki isimlerden oluşuyor:

Bursa Şubemiz Yönetim Kurulu Başkanları Adnan Süyen’in 5 Ocak 2014 tarihinde vefat etmesi üzerine 10 Ocak 2014 tarihinde toplanarak yeni görev dağılımını belirledi. Şube Başkanlığına Yunus Güneri’nin getirildiği yeni görev dağılımı oybirliği ile aşağıdaki şekilde belirlendi. Başkan 2. Başkan Sekreter Muhasip Veznedar Üye Üye

: Yunus GÜNERİ : Haluk YAŞAYANLAR: : Süleyman GENCE : Abdullah DEMİR : Nihat TUNGUÇ : Abdurrahman KARACA : Ömer BİRCAN

İstanbul Şubesi Genel Kurul ‘unu Yaptı Derneğimiz İstanbul Şubesi Olağan Genel Kurul toplantısını 17 Şubat 2014 tarihinde gerçekleştirdi. Genel Kurulda yapılan seçimler ile Yönetim Kurulu aşağıdaki şekilde belirlendi:

Yalova Altınova Şubemizin kurucu yönetim kurulunu tebrik eder, Vatan Kırım yolundaki çalışmalarında başarılar dileriz.

Çorum Sungurlu Şubemiz Kuruldu Çorum Valiliği’nden alınan onayla; Kırım Derneği Çorum Sungurlu Şubemiz kuruluş işlemlerini tamamlayarak 30 Mayıs 2014 tarihi itibariyle 23. Şubemiz olarak çalışmalarına başladı. Kurucu Başkan İlyas Özkan’ın Başkanlığındaki Derneğimiz Çorum Sungurlu Şubesinin kurucu yönetim kurulu aşağıdaki isimlerden oluşuyor: İlyas ÖZKAN – Başkan Mutlu Can GÖKBAYRAK - Bşk. Yrd. Rıdvan ALÇAKIR - Sekreter Mevlüt GÖYHAN - Muhasip Orhan UZEL - Veznedar Alim ÇAKAN – Üye Necdet UZAR- Üye

1- Celal İÇTEN 2- Melih CİLSİM 3- A.Emre TÜREDİ 4- Hasan ŞENER 5- Uğur MERTOL 6- Seher TÜREDİ 7- Ergun SEVİMSOY

Tekirdağ Şubemiz’de Görev Değişimi Tekirdağ Şubemiz’de 9 Şubat 2014 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul sonrasında şube organları yeniden belirlendi. Yönetim Kurulu’nun 16 Şubat 2014 tarihindeki ilk toplantısında görev dağılımı aşağıdaki gibi yapıldı. Başkan Başkan Yardımcısı Sekreter Sayman Üye Üye Üye

1. Ümit TOPAL 2. Erdal ONAT 3. Ertan EKE 4. Canan BATIR NEŞELİ 5. Mete AYBAR 6. İbrahim BATIR 7. Hakan SOYDAN

: Fatih ERGE : Mustafa ERBAŞ : Mehmet İLDENİZ : Mehmet PORTAKAL : Haşim ERGE : Hakkı DENKLEŞTİRİCİ : Gökhan ALTINOLUK

62 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

Sungurlu Şubemizin kurucu yönetim kurulunu tebrik eder, Vatan Kırım yolundaki çalışmalarında başarılar dileriz.


GENEL MERKEZİMİZİN KIRIKKALE ZİYARETİ Toplantı sonunda, dernek kuruluşu çalışmalarının sonraki adımı olarak, daha geniş katılımcı kütlesiyle 24 Haziran 2014 tarihinde ikinci bir toplantının düzenlenmesi kararlaştırılmıştır. Toplantıdan sonra, Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz, Kırıkkale’nin Sulubük Köyü’ne giderek, Kırım gönüllüsü olarak yıllardır hizmet veren Numan Abimizi ve ailesini ziyaret etmişlerdir. Hastalığından ötürü halen tedavi görmekte olan Numan Abimize Allah’tan acil şifalar dileriz.

17 Haziran 2014 tarihinde Kırıkkale’de Kırım Derneği Kırıkkale Şubesi’nin yeniden kurulmasına yönelik tanışma, istişare ve durum değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerinden Mükremin Şahin, Ömer Özel, Mustafa Şahin ve Şükrü Aktaran ile Kırıkkale ilinde yaşayan yirmi civarında Kırımlı ve Kırım sevdalısı vatandaşımız katılmıştır. Tanışmanın ardından, Recep İçin söz alarak Kırıkkale’de geçmişte gerçekleştirilen faaliyetler, halen sürmekte olan dernek ve teşkilatlanma çalışmaları, ildeki Kırım Tatar potansiyeli hakkında genel bilgiler vermiştir. Daha sonra Genel Merkez Başkan Vekili Mükremin Şahin kamu yararına bir dernek olarak bütün Türkiye’de teşkilatlanmış bulunan Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin yapısı ve işleyişi, genel prensipleri, Genel Merkez ve Şubeler arası ilişkiler, Türkiye’deki Kırım Tatarlarının potansiyeli ve bu kütlenin güçlü bir biçimde teşkilatlanarak Kırım davasında aktif rol almasının önemi ve ileriye dönük hedeflerimiz üzerine görüş ve düşüncelerini açıklamıştır. Bu konuşmalar sırasında ve sonrasında toplantı katılımcıları, Kırıkkale Şubesi’nin yeniden kurulmasına ilişkin düşünce ve görüşlerini ifade etmişlerdir. Geçmişteki tecrübeleri ve güçlükleri dikkate alarak, derneğin ne şekilde yapılanması gerektiği ve nasıl sürdürülebilir kılınacağı konuları ele alınmıştır. OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

63


TAZİYE • Kırım Tatar Milli hareketinin aktivistlerinden, yüreği her daim Kırım davası için atan, Vatan Kırım’dan Türkiye’ye okumaya gelen yüzlerce talebinin ilk göz ağrısı ve hamisi, Kalgay Dergisi’nin İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü, Bursa Şubemizin Kurucu Başkanı, Vatan Kırım’ın Vefakar, Cefakar, Fedakar ve Yiğit Evladı Adnan Süyen’i geçirdiği kalp krizi sonucu .05 Ocak 2014 tarihinde hayatını sürdürdüğü Bursa’da 59 yaşında iken kaybettik. Merhumun Cenazesi 06 Ocak 2014 tarihinde Bursa Ulu Camiinde kılınan öğle namazını müteakip Pınarbaşı aile kabristanında anne ve babasının yanına defnedilirken Kırım’dan gelen heyetin getirdiği Vatan toprağı Süyen’in mezarına serpildi. • Kırım Tatar Milli Hareketi’nin yolbaşçılarından, sürgün bölgelerinde başlayan Millî Hareket’in ilk aktivistlerinden ve teorisyenlerinden; Kırım Tatar Halkı’na yapılan Sürgüne ve haksızlığa karşı 1960’lı yıllarda defalarca Moskova yönetimine müracaat eden inisiyatif grubu üyelerinden; Moskova’daki insan hakları savunucuları ile ilk teması sağlayanlardan; Millî Hareket’in sesinin hür dünyaya ulaşması yönünde ilk teşebbüsü yapanlardan; 3 yaşında iken sürüldüğü vatanına 1985 yılında, 41 yıl sonra kavuşanlardan; milletine hizmetini ömrü boyunca sürdürenlerden; Millî Hareketini hiçbir zaman yalnız bırakmayanlardan; kahraman Kırım Tatar Kadını Zampira Aptemizi, Dr. Zampira ASAN’ı 16 Ocak 2014 tarihinde Vatan Kırım’da 73 yaşında iken kaybettik. Merhumenin cenazesi 17 Ocak 2014 tarihinde hayatı boyunca mücadelesini verdiği Vatanı Kırım’da defnedildi.

64 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

• Türkiye’de pek çok şehirlerde defalarca konserler veren “Kırım Ansambli”nde müzisyen olarak da yer alan; Kırım Tatar medeniyetine çok büyük katkıları olan; 7 Aralık 1953 tarihinde Sürgünde Kırgizistan’ın Oş şehrinde dünyaya gelen; Kırım Tatarlarının en meşhur halkoyunları ve müzik topluluğu “Kırım Ansambli”nin vefakar orkestra şeflerinden Alim Osman; yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak 26 Ocak 2014 tarihinde, 60 yaşındaki iken Vatan Kırım’ın Akmescit şehrinde vefat etti. Merhumun cenazesi 27 Ocak 2014 tarihinde Vatan Kırım’ın Akmescit şehrinde defnedildi. • Derneğimizin Tekirdağ Şubesi Kurucu Başkanı; Tekirdağ Şubesi eski başkanlarından Hasan Erge’nin kardeşi; Tekirdağ Şubemizin şimdiki başkanı Haber 59 gazetesinin sahibi Fatih Erge’nin amcası Rasim Erge 4 Şubat 2014 tarihinde 66 yaşında iken Tekirdağ’da vefat etmiştir. Merhumun cenazesi 5 Şubat 2014 tarihinde Tekirdağ Emiryakup köyünde kılınan öğle namazını müteakip defnedilmiştir. • Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki Kırım Tatar asıllı üyelerden, CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un annesi Fatma Kurt 9 Mart 2014 tarihinde 84 yaşında iken Eskişehir’de vefat etmiştir. Merhumenin cenazesi, 10 Mart 2014 tarihinde Mamure Camii’nde kılınan ikindi namazını müteakip Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine bağlı Yenikent köyünde defnedilmiştir. • Tekirdağ İmam Hatip Lisesi öğretmenlerinden ve Tekirdağ İl Kültür Müdür vekilliğinde bulunmuş olan Bilâl Kırımlı 26 Mart 2014 günü Tekirdağ Malkara yolunda geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Kırım’ın Akmescit bölgesinden olan Bilâl Kırımlı’nın büyük dedeleri 1850’lerin sonunda Osmanlı Devleti’ne hicret ederek Amasya’nın Eraslan köyüne yerleşmişti. Bilâl Kırımlı da 1959’da


Eraslan köyünde dünyaya gelmişti. Türkiye dışındaki din hizmetlerinde büyük gayret gösteren Bilâl Kırımlı Kırım’da da bu sahada hizmet vermeyi arzu ediyordu. Bilâl Kırımlı’nın naaşı 27 Mart 2014 günü Tekirdağ Hürriyet mahallesi Selimiye Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Karahisarli köyünde toprağa verildi. • Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubar’ın Babası Abduraman Çubar 30 Mart 2014 tarihinde 84 yaşında iken Vatan Kırım’da vefat etti. 1931 yılında Kırım’ın Sudak rayonu Ayserez köyünde doğan Abduraman Çubarov, 13 yaşında iken halkı ile birlikte sürgüne gönderilmiş, Özbekistan’ın Semerkant şehri yakınlarında yaşadığı ağır sürgün hayatı sonrasında 1968 yılında çıkarılan SSCB kanunundan faydalanıp Vatanına dönebilen ender Kırım Tatarlarından birisiydi. Doğduğu Ayserez köyüne yerleşmesine müsaade edilmemiş olamkla birlikte Kırım’ın Kuzeyindeki Orkapı’nın Berdi Bolat köyünde yerleşmişti. Merhumun cenazesi 31 Mart 2014 tarihinde kılınacak ikindi namazını müteakip Orkapı Berdi Bolat köyünde defnedildi. • Kırım Tatar tarihi, dili ve kültürü ile ilgili pek çok araştırmaları ve edebiyat eserleriyle tanınan Enver Özenbaşlı uzun süredir rahatsız olduğu hastalığından kurtulamayarak 8 Nisan 2014 günü Akmescit’te vefat etti. Enver Özenbaşlı milletinin sürgün edildiği Özbekistan’ın Semerkand şehrinde 1956’da dünyaya gelmişti. Vatanı Kırım’a döndükten sonra burada Kırım Tatar tarihi, dili ve etnografyasına dair 20’nin üzerinde kitap ve sayısız makale yayınladı. Bu eserleri arasında ilkler arasında yer alan Rusça-Kırım Tatarca Lugat, Kırım Tatar İsimleri Katalogu, Sürgündeki Kırım Tatar Baştaşları gibi çalışmalar da bulunmaktaydı. Enver Özenbaşlı aynı zamanda kabiliyetli bir şair ve yazar olarak da tanınıyordu. Gerçek bir vatansever ve değerli bir insan olan Enver Özenbaşlı 9 Nisan 2014’te Akmescit’te vatan toprağına verildi.

Derneğimiz üyesi Işılay Işıktaş Sava’nın Babası, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyemiz Serkan Sava’nın Kayınpederi Selahattin Işıktaş 16.04.2014 tarihinde 62 yaşında iken Ankara’da vefat etti. Merhumun cenazesi 18.04.2014 tarihinde kılınan Cuma namazını müteakip Gelibolu’da defnedildi. • Derneğimiz Bursa Şubesi Sekreteri Süleyman Gence’nin Babası Osman Nuri Gence 12.05.2014 tarihinde 88 yaşında iken Eskişehir’de vefat etti. Merhumun cenazesi, 12 Mayıs 2014 tarihinde Eskişehir Dekovil Camiinde kılınan ikindi namazını müteakip Eskişehir Mesudiye Köyü Mezarlığında defnedildi. • Kırım Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi, Sanayici, İşadamı, Kırım doğumlu Necati Tereyağoğlu vefat etti. Merhumun cenazesi ailesinin, dostlarının ve sevenlerinin katıldığı kalabalık bir cemaatle 20 Mayıs 2014 salı günü Kocatepe Camii’nde kılınan öğlen namazını müteakip Ankara’da defnedildi. • Derneğimiz Edirne Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ali Onur Kara’nın Babası Olgun Kara 2 Haziran 2014 tarihinde 50 yaşında iken vefat etti. Cenazesi 3 Haziran 2014 Salı günü öğlen namazı sonrasında İstanbul Fatih- Hürrem Çavuş Camii’nden kaldırılarak, Habibler Yayla Mezarlığı’na defnedildi. • Derneğimiz Manavgat Şubesi Üyesi, Beşiktaş Eski Emniyet Müdürü, Ceyhan doğumlu Fuat Bolat 22.06.2014 tarihinde, hayatını sürdürdüğü Antalya’da vefat etti. Cenazesi 23.06.2014 tarihinde, Büyükçekmece Mezarlığı’na defnedildi.

Merhume ve merhumlara Allahtan Rahmet kederli ailelerine başsağlığı dileriz.

OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI /

65


Kırım’daki Olaylardan Dolayı Kırım Tatar Kültür ve Sanatı Zarar Gördü QHA- Kırım’da son zamanlarda meydana gelen olaylar, Kırım Tatar kültürü dahil olmak üzere toplumun tüm alanlarını etkiledi. Kırım Derneği Genel Merkezi ve Kültür Bakanlığı işbirliği ile Kırım Tatarları’nın Sürgünü’nün 70’nci ve İsmail Bey Gaspıralı’nın vefatının 100’ncü yıldönümü münasebetiyle gerçekleştirilmesi planlanarak hazırlıkları devam eden pek çok etkinlik de bundan nasibini aldı. Kırım Haber Ajansı ise istikrarsız siyasi durumun Kırım Tatar sanatçılarını nasıl etkilediğini ve yeni siyasi şartlarda faaliyetlerine nasıl devam edeceklerini öğrendi. “Kırım Ansambli” bazı etkinlikleri iptal etmek zorunda kaldı. Örneğin, 8 Mart’ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü’nde planlanan konser iptal olmuştu. Bunun yanı sıra Ukrayna ve Tataristan Devlet Sanatçısı Server Kakura’nın yönetmenliğindeki Kırım Folklor Topluluğu’nun katılması planlanan İstanbul’daki Tepreç Şenliği Kırım’ın ilhakı nedeniyle iptal edildi. Ansambl çalışanları elbette ki faaliyetlerine devam ediyor. Topluluk, Kırım Tatarlarının vatanseverlik duygularını canlandırmak amacıyla ‘Sevgili Kırım’ programı ile yarımadanın farklı yerlerinde düzenlenecek konser turuna başladı. ‘Kırım’ topluluğu ayrıca, katılacağı Hıdırellez kutlamalarında milli gelenekler ve kuşak güreşi ile ilgili bazı gösterileri misafirlerin beğenisine sunacak. Türkiye’de Nevruz kutlamaları çerçevesinde yapılacak festivalde Kırım’ı temsil etmesi gereken Kırım Onursal Sanatçısı Elnara Küçük’ün katılımı iptal oldu. Her sene düzenlenen festival çerçevesinde Elnara Küçük birkaç defa Türkiye’nin farklı şehirlerinde Kırım’ı başarı ile temsil etmişti. Bosna-Hersek’te yapılacak festivale yarım sene önce davet edilen Elnara Küçük’ün katılımı da belirsizlik kazandı. İlgili festivalde Elnara Küçük, Kırım’ı Ukrayna’nın parçası olarak temsil edecekti,

66 / OCAK - HAZİRAN 2014 / 76. SAYI

ama şimdi festivale katılımı iptal olmak üzeredir. Belli Kırım Tatar seramik ustası, Kırım Tatar Ustalar Birliği üyesi Rüstem Skibin Kırım’ı geçici olarak terk edip faaliyetine Ukrayna’nın ana kısmında devam ediyor. Kırım Tatar kültürünün Ukrayna’da daha özgür gelişebileceğini anladıktan sonra Ukrayna’ya gitme kararını aldığını belirten Skibin, “Ukrayna ile kültür çatışmamız yok, bu ülkede 23 senedir gelişiyorduk, bu ülkeden destek aldık ve serbest gelişmemiz engellenmedi” dedi. Fakat Skibin, Kırım’da sanatını durdurmayacağını, yarımadada farklı sergilere katılacağını ve bazı sergileri organize edeceğini açıkladı. Kırım Onursal Sanatçısı, şarkıcı, besteci Zera Kenjikayeva, İsmail Gaspıralı’nın 200.doğum günü dolayısıyla Türkiye’de Devlet düzeyinde yapılacak faaliyetlere katılamadı. Son zamanlarda meydana gelen olayların birçok sanatçının planlarını bozduğunu söyleyen Zera Kenjikayeva: “Moralim bozuk, şarkı söyleyemiyorum” dedi. Kırım Tatar kilimci, seramikçi ve ressam Mamut Çurlu, kitap resimleri konulu seminerleri iptal etmek zorunda kaldı. Mamut Çurlu: “Gençlerle çalışmak lazım, çünkü onların resimlerinde birçok hata var, onlar milli mimariyi, peyzajı, bezeği ve elbiseleri bilmiyor. Çağdaş kitaplarda çok sayıda değişik yanlışlar bulunuyor” dedi. Kırım’da gergin olaylar meydana geldiği zaman Mamut Çurlu Litvanya’da bulunuyordu. Mamut Çurlu, Kırım Tatar sürgününün 70. yıldönümü dolayısıyla Moskova’da Şahabaddin Marcani Vakfı tarafından organize edilecek sergide ressam Ramazan Useinov, seramik ustaları Rüstem Skibin, Eldar Guseynov ile beraber Sabriye Eyupova, Elvira Osmanova ve Hatice Yunusova’nın yanında Kırım Tatar kültürünü temsil etmeye planlıyor. Bunun yanı sıra Mamut Çurlu, Kırım Tatar Sürgününün 70. yıldönümü dolayısıyla 18 Mayıs’ta Akmescit’te düzenlenecek resim sergisine de katılacak. Konser, festival ve sergilerin iptal olmasına rağmen farklı zorluklara karşı gelerek Kırım Tatar kültür çalışanları ve sanatçıları, gelenekleri ve kültürüne saygı duyan ve unutmayan öz halkı için çalışmaya devam ediyor.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.