Her romanın ardında bir fikir tarafından ele geçirilip, asla rahat bırakılmayan bir yazarın hikâyesi vardır. VİZYON Üç yıl önce, bana insan kaçakçılığını ne kadar iyi anladığımı sorsanız, kendime güvenerek cevap verirdim. Gelişmekte olan ülkelerde, çocukların genelevlerde istismar edildiğini biliyordum. Birleşik Devletler’in bunlardan ayrıcalıklı olmadığını biliyordum. Ancak, bana insan ticaretinin dünyadaki her ülkeye dokunduğunu, bunun dünyanın en hızlı büyüyen suç örgütü olduğunu ve Amerika genelindeki şehirler ve küçük kabalarda var olan bir sorun olduğunun farkında olup olmadığımı sorsanız, bildiğimden şüphe duyardım. Yine de; siz doğru, ben yanlış düşünmüş olurdum. UYANIŞ Cehaletimden çıkış yolculuğum aşamalar halinde geldi. İzlediğim bir film, halka açık alanda gerçekleşen korkutucu bir kaçırma eylemine benzer olay ve bir sabah karım küçük oğlumuzu emzirirken birden ilahi bir gücün gelişi insan ticaretine gözlerimi açmamı sağladı. Böylelikle kitap için bir fikir bulmuştum. “Evet” dediğimde, hayatlarımızın ne kadar değişeceği hakkında hiç fikrim yoktu. Bu proje bizi, kendimizin sonuna götürdü. Ama hikâyenin sonu, bu fedakârlığa değmişti.
ARAŞTIRMA Eğitimim kalp kırıcı ve yürek parçalayıcı bir şeye dönüşüyordu. Altı ayımı insan ticaretiyle ilgili kitaplar bulup okuyarak geçirdim. Uzmanlarla buluştum ve gerçekleri onlardan öğrendim. Adalet Bakanlığı’ndaki yüksek rütbeli bir memurla görüşmek üzere Washington D.C.’ye seyahat ettim. Birleşik Devletler ve Avrupa Birliği’ndeki eylemcilerle konuştum. İki yüz sayfadan, kitabın kendisinin yarısının uzunluğundan, fazla not biriktirmiştim. Sonra Hindistan’a gittim.
YOLCULUK Üç ayımı International Justice Mission, ya da IJM, bir dizi Hint şehrinde fuhuşla savaşan bir insan hakları örgütü, ile geçirdim. Reşit olmayan kızlar hakkında ipuçları bulmak için tehlikeli bölgelerde araştırma yapan kişilerle görüştüm. IJM avukatlarıyla mahkemelere katıldım. Sosyal hizmet uzmanlarına eşlik ettim ve bu istismardan kurtarılan kızlarla tanıştım. Ama IJM’i iş üzerinde izlemek yeterli değildi. Yazdığımın hakkını vermek için seks ticaretini kendi gözlerimle görmeliydim. Bu yüzden kılık değiştirerek Bombay’deki genelevlere gittim. Kapalı kapılar ardında, özgürlükleri ellerinden alınmış, ışığın altında durup hangisini seçeceğimi merak eden kızlarla tanıştım. Kızları satın almayı reddettikten sonra genelev sahibinin elini sıkışımı hiçbir zaman unutmayacağım. Bizim dünyamızda, sürekli değişen gölgeler arasında, şeytanın esas yüzünü fark etmek genelde zordur. Ama o gece yüzünü gördüm. Üç gün sonra, Hindistan’dan ayrıldım ve hikâyemi yazmaya geri döndüm.
Çeviri: Berke Kılıç Edit: Hanife Albayrak, İlkim Pınar Saral Kaynak: http://corbanaddison.com Fotoğraflar: Brian Bevilacqua (aynı siteden alınmıştır.)