Onurumuz ve geleceğimiz için
1 Mayıs’ta alanlara! İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Ücretli kölelik düzeninde iki karşıt sınıfın, yani işçi sınıfı ile burjuvazinin karşı karşıya gelip birbirlerinin güçlerini sınadıkları, hesaplaştıkları bir büyük mücadele günüdür 1 Mayıs. Kölelik düzeninin efendileri öteden beri bu hesaplaşma gününden korkmuşlar, bu nedenle işçilere unutturmak için ellerinden geleni yapmışlardır. En yakıcı, en temel talepler için verilen dişe diş kavga içerisinde doğan 1 Mayıs geleneği, işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak bir daha silinmeyecek şekilde tarihe ve bilinçlere kazınmıştır. 2008 1 Mayısı’nda işçi ve emekçiler, bütün ezilen ve sömürülenler bir kez daha dünyanın her yanında alanları dolduracaklar, özgürlük ve eşitlik taleplerini yeniden haykıracaklar. Dünyayı ve insanlığı yok oluşa sürükleyen emperyalist kudurganlığa karşı, ırkçılık ve faşizm tehditlerine karşı, sömürü ve yıkıma karşı tepkilerini dile getirecekler. Emperyalizmin Ortadoğu’daki kanlı hesaplarını boşa çıkartmak, direnen halkların mücadelesine güç katmak için 1 Mayıs’ta alanlara! ABD emperyalizmi yıllardan bu yana yürüttüğü saldırganlık ve işgal politikalarıyla yaşadığımız bölgedeki halklara kan kusturmaktadır. Irak, Afganistan ve Filistin halkları bu kanlı politikanın başlıca hedefleri olarak yıllardır büyük acılar çekmektedirler. ABD emperyalizmi şimdi bu saldırı cephesini daha da genişletmenin peşindedir. Tüm gücüyle yüklenmesine rağmen direnişini kıramadığı Irak, Afganistan ve Filistin halklarına karşı sürekli yeni saldırı taktikleri deniyor. Bir yandan da gözünü İran’a dikmiş bulunuyor. Bu ülkeyi zorbalıkla dize getirmeye, hiç değilse boğucu bir abluka altına almaya çalışıyor. Bütün bu oyunları ancak Ortadoğu halklarına mensup
MK
işçi ve emekçi yığınların mücadelesi bozabilir. Direnen Irak, Afganistan ve Filistin halkları, inkar ve imha politikalarına karşı inatla direnen Kürt halkı, sömürüye karşı isyan bayrağını yükselten Mısırlı emekçiler ve daha pek çok örnek, bunun olanaklarının fazlasıyla bulunduğunu göstermektedir. Yapılması gereken Ortadoğu halklarıyla dayanışmayı yükseltmek, birleşik devrimci mücadeleyi örgütlemektir. O halde, halklar arasındaki dayanışmayı yükseltmek, emperyalizme ve işbirlikçilerine gücümüzü göstermek için 1 Mayıs’ta kavga alanlarına çıkmalıyız! Kürt halkını hedef alan ırkçı-şoven kudurganlığa karşı halkların kardeşliği şiarını haykırmak için 1 Mayıs’ta alanlara! Kürt halkı her zaman olduğu gibi sermaye devletinin inkar ve imha saldırısı ile karşı karşıya. Kendi aralarında dalaşan gerici düzen güçleri, Kürt halkına yönelik saldırılar sözkonusu olduğunda tam bir birlik içinde hareket ediyorlar. Sınır ötesi askeri operasyonlarla, ülke içinde estirilen devlet terörüyle, akla gelebilecek her türlü baskı ve zorbalıkla Kürt halkının ulusal özgürlük ve eşitlik istemlerini boğmaya çalışıyorlar. Ancak Kürt halkı bu zorbalığa boyun eğmiyor. Özgürlük tutkusunun ve mücadele kararlılığının yok edilemeyeceğini, son yıllarda daha açık bir biçimde ortaya koyuyor. Şovenizmi körükleyerek halklar arasına düşmanlık tohumları saçan sermaye iktidarına verilecek en anlamlı yanıt, halkların kardeşliğini ve emekçilerin birleşik mücadelesini örgütlemektir. Son Newroz gösterileri birleşik mücadele konusunda anlamlı bir adım olmuştur. Şimdi 1 Mayıs’ta bu adım daha da ileri taşınmalıdır. İşçi sınıfı, emekçiler ve Kürt halkı 1 Mayıs alanlarında omuz omuza olmalıdır!