DESA direnişiyle dayanışmayı büyütelim!
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ!
Türkiye’nin en büyük deri markalarından biri olan DESA’nın Sefaköy, Çorlu ve Düzce’de fabrikaları bulunmaktadır. 2007 yılını 87 milyon dolarlık ciro ile kapatan, yurtdışında 10 ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yüzlerce mağazası bulunan bir işletmedir DESA. En küçük bir ürünü bile milyarları bulan fiatlarla zenginlere satılmaktadır. Kısaca DESA ürünlerini zenginler için üretmektedir. DESA patronu, bu zenginliği DESA işçilerinin alınterini ve emeğini sömürerek elde ediyor. DESA işçisi insanlık dışı çalışma koşulları altında ve kimi zaman sabahlara kadar süren mesailere ve gece-gündüz çalışmaya mahkum ediliyorlar. Bunun karşılığında ise sefalet ücreti ile yaşamaya mecbur bırakılıyorlar. Ancak bu böyle devam edemezdi. İşte bu yüzden DESA işçisi hak ve özgürlükleri kazanmak için örgütlenme yolunu seçtiler. Sorunlarını ancak örgütlü bir mücadele ile çözülebileceklerinin farkına vardılar. Deri-İş Sendikası’na üye oldular. Düzce’de başlayan örgütlenme çalışması DESA fabrikasının Sefaköy’deki işletmesine de sıçradı. Bu örgütlenme çalışmasının ardından DESA patron işçiler üzerinde baskı kurmaya ve tehditlerle yıldırmaya çalıştı. Dolaplarını aradı, hakaret etti, işçileri takip ettirdi. Ama işçilerin mücadelesinin önüne geçemedi. Her türlü baskıya rağmen sonuç alamayan patron, sendikaya üye olan 8 yıllık bir işçiyi “kalitesiz iş yapıyor!” gerekçesiyle işten attı. 8 yıldır çalışan bir işçinin bir anda bu gerekçeyle işten atılması nedensiz değildi. Çünkü DESA işçisi örgütlenerek hakkını almaya başlıyordu. Bu işten atılma saldırısı aslında sendikal örgütlenme çalışmasına bir saldırıydı.
Desa işçisi direniyor, sıra sende!
İşten atılan işçi fabrika önünde direnişe geçti. Tek başına olsa da direnerek hakkını savundu, savunuyor da. Tıpkı Düzce’deki sınıf kardeşleri gibi. Kendi hak ve özgürlüğü için, emeğine sahip çıktığı için direniyor. Bu direnişe destek her geçen gün büyüyor. Direnişin her biteceğini bekleyen DESA patronu haftalardır devam eden direniş karşısında ne yapacağını şaşırmış durumda. Fabrikaya MOBESA dikerek direnişi yalnızlaştırmaya çalışıyor. Cuma namazına giden işçileri çevik kuvvet eşliğinde camiye götürüyor getiriyor. Bir sonraki hafta ise işçileri birkaç farklı camiye yine çevik kuvvet eşliğinde götürüp getiriyor. Burası fabrika mı, yoksa F tipi cezaevi mi belli değil. DESA işçisinin hangi camiye gideceğine DESA patronu karar veriyor. Devletin kolluk kuvvetleri de bu işin