DKK dosyası

Page 1

mücadelesinde

DEVRİMCİ

KADIN

Petrol İş Sendikası Konferans Salonu

Sosyalizm

10 Şubat 2013 Pazar

Özgürlük, Eşitlik,

KURULTAYI

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP)


“(...) Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu olarak, kadının kurtuluşu mücadelesini ve kadının yaşadığı sorunların çözümünü Marksizm’in ışığında ortaya koymak, kadın sorununu cinsiyetçi temele indirgeyen reformist/feminist anlayışa karşı devrimci sınıf alternatifini yükseltmek için Devrimci Kadın Kurultayı’nı örgütlüyoruz.”

-2-


PROGRAM 13:00

Açılış Konuşması

13:15-14:00

Tebliğ sunumları-1 Kadın sorunun tarihsel kökeni ve kadının kurtuluşu Kadın sorununa yaklaşımlar Sosyalizm, kadının kurtuluşu ve tarihsel deneyimler

14:00-14:15

Ara

14:15-14:30

Sinevizyon gösterimi: (Günümüz toplumunda kadın sorunu ve kadınların güncel talepleri)

14:30-15:00

Tebliğ sunumları-2 Kadınların mücadelesi ve örgütlenmesi sorunu 8 Mart’ın tarihsel-sınıfsal önemi ve 8 Mart tutumumuz

15:00-15:15

Ara

15:15-15:30 15:30-16:30 16:30-16:45 16:45-17:00

Tiyatro gösterimi Tebliğ sunumları üzerine konuşmalar Kapanış konuşması Müzik dinletisi -3-


Özgürlük, Eşitlik, Sosyalizm

Devrimci Kadın Kurultayı deklerasyonu...

Buluşalım!

İnsanın insan tarafından köleleştirilmesi, kadının erkek tarafından köleleştirilmesini de beraberinde getirmiştir. Tarihsel gelişim sürecinde özel mülkiyetin ortaya çıkışı her tür sömürü ve eşitsizliğin kaynağı olmuş, bundan, kadının payına çifte sömürü, cinsel baskı ve ezilmişlik düşmüştür. Bu olgu hem sınıfsal hem cinsel sömürünün, baskının ve eşitsizliğin aynı kaynaktan beslendiğini gösterir. Binlerce yıldan beri var olan sömürü ve eşitsizlik biçim değiştirse de, özü aynı kalmıştır. Zira bir sorunu yaratan koşullar ortadan kaldırılmadan, o sorunu köklü bir çözüme kavuşturmak mümkün değil; kapitalist toplumun hem sınıfsal hem cinsel sömürü ve eşitsizliği her gün yeniden üretmesi, bu tarihsel gerçeği döne döne kanıtlar. En ‘demokratik’ burjuva cumhuriyetlerde bile, emekçiler ücretli kölelik ve yoksulluğa, emekçi kadınlar ise iki kat köleliğe mahkûm olmaktan kurtulamazlar. Zira özel mülkiyete dayalı sistem, doğası gereği bu kötülükleri her gün yeniden üretir. Ülkemizde burjuvazi ve emperyalistlerin desteği ile 10 yıldır işbaşında olan dinci-gericilik odağı AKP’nin genelde kadınları, özelde emekçi kadınları hedef alan fütursuz politikaları, kapitalist toplumun çözüm değil, sorun kaynağı olduğu gerçeğinin çarpıcı göstergelerinden biridir. Her dinci-gerici iktidar gibi, AKP iktidarı da kadınları toplumsal yaşamın dışına sürüp eve hapsetmek için çaba sarf ediyor. Kadını ‘çocuk doğurma makinesi’ olarak gören, taciz, tecavüz ve cinayet-

-4-

lere ‘mubah’ sayan, kadınları çarşaf veya türban içine girmeye zorlayan bir zihniyetin 21. Yüzyılda iktidar olması, dahası bunun Ortadoğu halklarına ‘model’ diye takdim edilmesi, kapitalist/emperyalist sistemin, sömürü ve kölelik dışında kadına sunacak bir şeyinin olmadığının çarpıcı göstergelerinden biridir. Kapitalist sistem işsizlikle, savaşlarla, ulusal, etnik, dinsel, mezhepsel ayrımları kışkırtarak emekçi kadınları çok yönlü baskı ve eşitsizliğe maruz bırakır. Bu musibetler, kadın/erkek tüm emekçileri hedef alsa da, emekçi kadınları daha özel bir şekilde vurmaktadır. Burada sınıfsal baskı ile cinsel baskı, aynı madalyonun iki yüzünden başka bir şey değildir. Bu da işçi sınıfı ile kadınların kurtuluşunu birbirine perçinlemektedir. Biri kurtulmadan diğeri kurtulamaz, biri kölelik zincirlerini parçalamadan diğeri de parçalayamaz. Nasıl ki, işçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaksa, emekçi kadının kurtuluşu da kendi eseri olacaktır. Ancak işçi sınıfı emekçi kadınları mücadeleye seferber etmeden, emekçi kadınlar ise, işçi sınıfıyla omuz omuza sömürü ve kölelik düzenine isyan etmeden kurtulamazlar. ‘Sınıfa karşı sınıf’ eksenli mücadele emekçi kadının özgürleşip kimliğini bulabileceği, erkek işçilerin ise kadına bakış açısının gericilikle cenderesinden kurtulabileceği tek alandır. Bu durum proletaryanın kurtuluşu ile kadınların kurtuluşunu organik olarak birbirine bağlar. Zira ikisini


eşitsizlik, baskı ve köleliğe maruz bırakan özel mülkiyete ve sömürüye dayalı kapitalist düzendir. Kadın sorunu binlerce yıllık bir geçmişe dayansa da bu bir kader değildir. İnsan soyu sınıfsal ve cinsel sömürüyü tanımadan binlerce yıl yaşamıştır. Yani bu sorunlar tarihsel gelişmenin belli bir aşamasında ortaya çıkmış, dolayısıyla toplumsal ilişkilerde gerçekleştirilecek köklü değişikliklerle ortadan kaldırılacaktır. Her sorun gibi kadın sorunu da, onu yaratan toplumsal ilişkilerin ortadan kaldırılmasıyla çözüme kavuşacaktır. Bu çözüme ise, ancak kapitalist sistemi yerle bir edecek toplumsal bir devrimle ulaşılabilir. Çözümün toplumsal bir devrime bağlı olması, devrime kadar oturup beklemek gerektiği anlamına gelmez. Tersine, sınıfsal, ulusal, cinsel sömürü ve eşitsizliğe karşı mücadeleyi şimdiden yükseltmeyi zorunlu kılar. Bu mücadelenin sorunun köklü çözümüne hizmet edebilmesi için, hak ve özgürlükleri söke söke kazanmaya odaklanmasının yanı sıra, proleter devrim hedefine sıkı sıkıya bağlı olması da zorunludur. Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu olarak, kadının kurtuluşu mücadelesini ve kadının yaşadığı sorunların çözümünü Marksizm’in ışığında ortaya koymak, kadın sorununu cinsiyetçi temele indirgeyen reformist/feminist anlayışa karşı devrimci sınıf alternatifini yükseltmek için Devrimci Kadın Kurultayı’nı örgütlüyoruz. Kadın olmadan devrim olmaz, devrim olmadan kadın kurtulmaz! Kadının kurtuluşu ve özgürleşmesi bir devrim sorunu olduğu gibi, devrimin başarıya ulaşması da emekçi kadınların ön saflarda mücadeleye atılmasına bağlıdır. Zira kadınlar olmaksızın, gerçek bir

devrimci kitle hareketinden söz etmek mümkün değil. Biz komünistler, kadının kurtuluşu yönünde önemli adımların atıldığı ve kadınların kazanımlarının en ileri düzeyde güvenceye alındığı Ekim Devrimi deneyimini tarihsel önemde bir olay olarak görüyoruz. Burjuvazinin 130 yılda yaptıklarının onlarca katını bir çırpıda gerçekleştiren Ekim Devrimi deneyimi, kadın sorununun kalıcı çözümüne ancak ‘sınıfa karşı sınıf’ eksenli ve kadın-erkek el ele yürünecek bir mücadeleyle varılacağını göstermiştir. Kadının yaşadığı sorunları tarihsel ve güncel boyutuyla ele alırken, kadının kurtuluşu mücadelesinin örgütlenme ve araçlarını ortaya koymak da kurultayımızın hedefleri arasındadır. Kadının kurtuluşu mücadelesini bir kurultayda tartışmayı zorunlu kılan, ufku düzen sınırlarını aşmayan ‘çözüm’ yollarına karşı komünistlerin bakışını berrak bir şekilde ortaya koyma ihtiyacıdır. Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu olarak, tarihsel ve güncel boyutuyla kadının yaşadığı sorunları incelemek, sorunun kaynağına ışık tutmak ve çözüm programını ortaya koymanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Özgürlük, eşitlik ve sosyalizm mücadelesinde Devrimci Kadın Kurultayı’mızı 10 Şubat 2013 Pazar günü, 13.00-17.00 saatleri arasında Petrol İş Sendikası Konferans Salonu’nda gerçekleştireceğiz. Kadının kurtuluşu ve özgürleşmesi mücadelesini güçlendirme konusunda devrimci sorumluluk duyan herkesi bu kurultayı desteklemeye çağırıyoruz. Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu 28 Aralık 2012

-5-


Kurultay Tebliğleri Gündemleri

Kadın sorununun tarihsel kökeni ve kadının kurtuluşu Kadın sorunu, tarihsel ve toplumsal bir sorundur. Tarihin belirli bir evresinde, belirli üretim ilişkilerinin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Öyleyse, diğer tüm tarihsel sorunlar gibi, tarihin başka bir evresinde, onu ortaya çıkaran koşulların ortadan kalkması/kaldırılmasıyla yok olacaktır. Kadın sorununu geçmişte sınıflı toplum ilişkileri üretti ve her yeni sınıflı toplum onu kendi yapısına ve ihtiyacına uydurarak sürdüregeldi. Gelecekte, sınıfların ortadan kaldırılmasıyla, sınıflı topluma ilişkin tüm diğer eşitsizlikler gibi kadın sorunu da ortadan kalkacaktır. Burjuvazi, kendinden önceki sınıflı toplumlarda olduğu gibi, kadının mevcut konumunun doğal işbölümünün gereği olduğuna, dolayısıyla değişmez olduğuna toplumu inandırmaya çalışır. Dinlerin de bunu emrettiğini söyler. Biz komünistlerse, sorunun tarihin belirli bir evresinde ortaya çıktığını ve başka bir evresinde de ortadan kalkacağını/kaldırılacağını bilimin ve tarihin verileri ışığında dile getiriyoruz.

Kadın sorununa ilişkin yaklaşımlar Tarihsel ve toplumsal bir sorun olan kadın sorunu, özünde sınıfsal bir sorundur. Kadının ezilmişliği, özel mülkiyetin ortaya çıkışına dayanırken, her bir toplumsal sistem tarafından yeni bir düzeyde üretilerek bugüne taşınmıştır. Bunun için her sınıfın kadın sorununa ilişkin yaklaşımı farklıdır. Örneğin Marksizm’in sınıfsal özünden bakmayanlar tarafından kadın sorunu cinsel eşitsizliğe indirgenmekte, gerçek sınıfsal öz karartılarak kadının karşı karşıya kaldığı her türlü eşitsizliğin kaynağında mevcut toplumsal sistem ve ona dayalı kurumlar değil, erkeğin kendisi görülmektedir. Son yılların 8 Martları’nda bu farklılıklara dayalı karşıtlıklar belirgin bir biçimde öne çıkmıştır. Dolayısıyla kurultayımız, gelinen aşamada kadın sorununda alınan tutumların eleştirisini yapmak, kadın sorununda temel sınıfsal,

tarihsel ve devrimci bakışı ortaya koyma amacı taşımaktadır.

-6-


Sosyalizm, kadının kurtuluşu ve tarihsel deneyimler Kadının gerçek kurtuluşu, sömürü üzerine kurulu bu düzenin ortadan kalkmasıyla mümkün olacaktır. Sosyalizm, kadına yönelik eşitsizliğin, cinsel baskının zeminini de kurutacaktır. Bunun ötesinde, kadın ve erkeği, insanlaşma sürecinin bir üst düzeyinde özgür ve gelişmiş insan olarak eşitleyecektir. Sorunun tümüyle ortadan kaldırılmasına ilişkin maddi imkânlar ise, kapitalist özel mülkiyetin ortadan kaldırılması ve birikmiş zenginliklere el konulmasıyla, proleter devrim tarafından yaratılacaktır. Kadın sorununun çözümüne giden yolda ilk elden örgütlenmesi gereken temel toplumsal kurumlar için ihtiyacımız olan birikim, kapitalist tekellerin kasalarında mevcuttur. Kurultayımız, kadın sorununda çözüm programını ortaya koymakla birlikte, Ekim devrimi şahsında tarihsel deneyimleri ele almayı amaçlamaktadır.

Kadının mücadelesi ve örgütlenmesi sorunu Kadınların örgütlenmesi ve mücadelesi de, kadın sorununa sınıfsal bakış ve yaklaşımdan bağımsız değildir. Kadın mücadelesi, burjuva ve küçük-burjuva feminist akımlar tarafından, kadının salt kadın olmaktan kaynaklı sorunlarına indirgenmekte, bu çerçevede, bu sorunun çözümü, sorunun kaynağı olarak görülen erkeğe ya da bir takım geleneksel değer yargılarına karşı yürütülen mücadele ile sınırlanmaktadır. Böylece gerçek özünden saptırılmakta, daraltılmakta ve alabildiğine güdükleştirilmektedir. Oysa kadın mücadelesi, güçlü toplumsal temellere ve sınıfsal mantığa dayalı bir mücadeledir. Her şeyden önce bu mücadele, orta sınıf kadınının biçimsel hak eşitliği arayışından temelden farklı olarak, proleter ve emekçi kadının çifte ezilmişliğe ve sömürüye karşı sınıfsal mücadelesidir. Kadınların örgütlenmesi de bu bakışa dayanmak durumundadır. Dolayısıyla kurultayımız, kadının gerçek kurtuluşunun ancak sosyalizmle mümkün olacağını söylemekle birlikte, kadınların ezilmişliğine karşı gündelik mücadelenin sorunları, özgül talepleri ve bu çerçevede kadınların örgütlenmesi sorununa yaklaşımı da ortaya koymayı amaçlamaktadır.

8 Mart’ın tarihsel-sınıfsal önemi ve 8 Mart tutumumuz 8 Mart’ın kabulü sosyalist kadın hareketinin ürünü olduğu gibi, bu tarihin seçilmesinin esin kaynağı ve hareket noktası da bizzat işçi kadınların mücadelesidir. 8 Mart tarihi, 1857 ve 1886 yıllarında Amerikalı işçi kadınların direnişlerinin anısına seçilmiştir. Bu direnişlere yol açan nedenler ve eylemde ileri sürülen istemler, kadın işçilerin yüzyüze bulundukları çifte ezilmişlikle, yani hem sınıf hem de cins olarak çifte baskı ve sömürüye hedef olmalarıyla sıkı sıkıya bağlantılıdır. Yani 8 Mart Amerikalı kadın işçilerin mücadelesi anısına saptanmış bir tarihtir ki, bu da bize 8 Mart’ın kaynağındaki dolaysız sınıfsal öğeyi verir. Özellikle son yıllarda tarihsel ve sınıfsal olarak tümüyle işçi sınıfına ve emekçi kadınlara ait olan bugünün içini boşaltıp güdükleştirmek için çaba sarf edilmektedir. Kurultayımız, son yıllarda 8 Martlarda yaşanan tablodan yola çıkarak, 8 Mart’ın tarihsel ve sınıfsal özünü bir kez daha ortaya koymak, 8 Martlar’da yaşanan ayrışmaları bu kapsamda ele almak, 8 Mart’ın tarihsel, sınıfsal ve devrimci özüne uygun bir şekilde kutlanması için görevlerin

altını bir kez daha çizmek amacını taşımaktadır.

-7-


, k i l t i ş E , k ü l r Özgü m z i l a y S os

mücadelesinde

DEVRİMCİ

KADIN  KURULTAYI 10 Şubat 2013 Pazar Saat:13.00 Petrol İş Sendikası Konferans Salonu Altunizade Mahallesi Kuşbakışı Caddesi No:23 Üsküdar-İstanbul İletişim: devrimcikadinkurultayi @ yahoo.com Tel: 0531 439 05 53 Facebook: devrimcikadin kurultayi

İşçi Bülteni Özel Sayı Özel Sayı: 927 * Fiyatı: 25 Kr * Ocak 2013 * Sahibi ve S. Yazı İşleri Md.: Tayfun Altıntaş * Yayın Türü: Yerel süreli, siyasi, ayda bir, Türkçe * EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Mollaşeref Mah. Simsar Sk. 5/3 Fatih/İstanbul * Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 * Baskı: Özdemir Mat Davutpaşa Cad Güven Sanayi sit C Blok No: 242 Topkapı İstanbul * 577 54 97


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.